Gazete veya internet haberi

15 04 2014
'Türk devleti faili meçhulleri açıklasın'
15 Nisan 2014
Basın A rşivi'ni, günbegün medyayı tarayarak oluşturuyoruz. Gözümüzden kaçan eski ve yeni
haberleri lütfen [email protected] adresine gönderin...
A şağıda bu bölümdek i dök ümanların ilk
80'i görüntülenmek tedir. A rşiv dek i
dök ümanlar için lütfen arama y apınız
Toplam döküman : 52438
Sonraki20>
ABD askerleri Iraklı
direnişçileri yaktı. 17-01-2014
Avrupa GDO'lu mısıra
hayır dedi 17-01-2014
Çin okyanus filosunu
güçlendiriyor 17-01-2014
Irak’ta kaçırılan 14
kişinin cesedi bulu. 17-01-2014
'Kırmızılı kadın: O
polisin yargılanması. 17-012014
MİT'in 2014'te
öncelikli hedefi: PDY 17-012014
Mülteciler 1975'den
2012'ye 13 kat arttı 17-012014
NSA, günde 200
milyon SMS incelemiş 17-012014
Osman Can:
Gülenciler büyük bir
tehdit 17-01-2014
Suriye: Tutsak
değişimine hazırız 17-01-2014
ABD Afganistan’da 7
çocuk öldürdü 16-01-2014
BM: Filistinlilere
saldırılar 4'e katlan. 16-012014
BM: IŞİD savaş suçu
işliyor 16-01-2014
Çin füzesi 'ABD füze
kalkanı'nı delebili. 16-01-2014
Darbe Anayasası'na
%55 katılım, %95 evet 16-012014
''İzinsiz de olsa 'Gezi'
barışçıl göster. 16-01-2014
'Türk devleti faili
meçhulleri
açıklasın'
30-03-2004 Özgür Politika
ÖMER TUR/DİHA/MARDİN
Mardin'in Sürgücü Beldesinde 1994 yılında gözaltına
alınıp kaybedilen Menduh Ökmen'in kardeşi Fikri Ökmen
ve eşi Hamide Ökmen, 'Ülkede Özgür gündem
gazetesinde yayınlanan 'Devletin Kadrolu Celladı
Anlatıyor' adlı yazı dizisinde anlatılan olayların
benzerinin kendi kocasının da başına geldiğini söyledi. 4
çocuğuyla eşini bekleyen Hamide Ökmen, "Eşim 1994
yılında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakıldı.
Ancak Mardin'de serbest bırakılan eşim sivil giyimli 3
kişi tarafından Beyaz Reno marka bir otomobilin
içerisine konularak bilinmeyen bir yere götürüldü ve o
günden sonra kendisinden hiç bir haber alamadık" dedi.
Sürgücü Jandarma Karakolu tarafından 1994 yıında
"ifaden var" denilerek karakola çağrılan ve burada
gözaltına alınarak Savur Jandarma Komutanlığı'na
götürülenen Menduh Ökmen, daha sonra Mardin İl
Jandarma komutanlığına götürülerek 16 gün sorguda
kaldı. Abisinin Mardin'de Savcılığa çıkarıldıktan sonra
serbest bırakıldığını belirten Ökmen, "Savcılıkta serbest
bırakılan abim savcılık çıkışında sivil giyimli 3 kişi
tarafından tekrar Mardin İl Jandarma Komutanlığı'na
götürüleceği gerekçesiyle gözaltına alındı. Direnmemize
rağmen abim Menduh Ökmen bu 3 kişi tarafından Beyaz
Reno marka bir otomobilin içerisine konularak
götürüldü. Burada bize bir hafta gözaltında kaldığı
söylenildi, ancak bir daha abimden hiç bir haber
alamadık" dedi.
HIZLI A RA MA
A ramak istediğiniz k elimelerin
arasında boşluk bırak ın.
YENİ EKLENENLER
savaskarsitlari org'a en
son eklenenleri görmek
için buraya tıklayın!
SİTE KA YDI
Kay ıtlı k ullanıcı iseniz k ullanıcı
adınızı v e şifrenizi girin
A dınız
Şifreniz
Kayıtlı kullanıcı olmak
için tıklayın!
HIZLI NA VIGA SYON
Bağdat Günlüğü
Gitmek istediginiz bölümü
seçip GIT'e tik lay in
'Hayatta olup olmadığını bilmiyoruz'
Abisi Menduh Ökmen "gözaltında kaybedildikten sonra"
Mardin Savcılığı'na, Mardin Valiği'ne ve OHAL Bölge
Valiliği'ne başvuruda bulunduklarını belirten Ökmen,
ancak hiçbirinden cevap alamadıklarını söyledi. Ökmen,
Ülkede Özgür Gündem gazetesinde yayınlanan "Devletin
Kadrolu Celladı Anlatıyor" adlı yazı dizisindeki
anlatılanlar ile kendi abisinin başına gelen olayların bir
çok benzer olduğunu ve bu yüzden hukuki yardım
Polis yetkisinde 50bin
koruma memuru 16-01-2014
Roboskili çocuğa gaz
www.savaskarsitlari.org/arsiv.asp?ArsivTipID=5&ArsivAnaID=18724
1/5
15 04 2014
Roboskili çocuğa gaz
kapsülü 16-01-2014
Şafak baskınına,
dinlemeye kısıtlama... 16-012014
‘Ordu’nun
anayasası’na İhvan
boykotu 15-01-2014
Sonraki20>
'Türk devleti faili meçhulleri açıklasın'
alabilmek için İHD'ye başvuruda bulunduklarını belirtti.
Ökmen, kardeşinin de birçok insan gibi kaybedildiğini
belirterek, devlet yetkililerinden kendilerine gereken
cevabı vermeleri için beklediklerine dikkat çekti. Kocası
kaybedildikten sonra 4 çocuğuna bakmak zorunda kalan
Hamide Ökmen ise "Yıllardır eşimin ne var olduğunu ne
de hayatını kaybettiğini bilemiyoruz. Devlet bu konuda
bize bilgi vermelidir. Biz ne yaptık ki bunları hakettik"
diye konuştu.
Ökmen, aile fertleri bu şekilde kaybolan insanların birlik
olması gerektiğini belirterek, "Artık herkes birlik olup
hakkını aramalıdır" dedi.
İHD: Gerekli yardımı yapacağız
DİHA'ya konu hakkında açıklama yapan İHD Mardin
Şube Başkanı Hüseyin Cangir de, bu ve buna benzer
olaylar kimin başına gelmiş ise kendilerine başvurdukları
takdirde gereken hukuki yardımın sağlanacağını söyledi.
Cangir, "Savcılar, Ülkede Özgür Gündem gazetesinin
yayınladığı A. Kadir Aygan'ın itiraflarını delil olarak ele
alıp failler hakkında soruşturmalar başlatılması
gerekiyor" diye ekledi.
**************
'Eşimi korucular ve jandarma öldürdü'
BURHAN EKİNCİ/DİHA/AMED
Aydın Esmer, tam 5 yıl önce kaybolan katırını aramak
için evden çıktı, ancak bir daha kendisinden haber
alınamadı. Kaybolmadan 19 gün önce gözaltına alınıp
daha sonra serbest bırakılan, 5 yıldır da akıbeti
konusunda bir arpa boyu yol alınamayan Esmer'in eşi
Fatma Esmer, eşinin korucu ve askerler tarafından
öldürüldüğünü belirterek, Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi'ne (AİHM) müracaat etti.
Kulp İlçesi'nde oturan Aydın Esmer'in eşi Fatma Eser,
10 Eylül 1999 tarihinde ceviz toplamak için Ağaçkurur
Köyü Yüklüce (Tayesevin) Mezrası'na gitti. Esmer'in
cevizleri yüklemek için beraberinde götürdüğü katırın
kaçması üzerine Aydın Esmer, Muş'un Kızılağaç
Beldesi'nde ikamet eden korucubaşı Siracettin Zengin'i
arayarak katırın akıbeti hakkında bilgi istedi. Zengin'in
civarlarda başıboş bir katır bulunduğunu belirtmesi
üzerine Aydın Esmer, Kulp İlçe Jandarma
Komutanlığı'ndan yazılı izin alarak Bingöl üzerinden
Muş'a doğru yola çıktı. Korucubaşı Zengin'in evine giden
Esmer, geceyi Esmer'in evinde geçirdi. Daha sonra
Muş'a bağlı Güdümlü Köyü'ne giderek Ali Aslan isimli
köylünün evinde kalan Esmer, buradan eşi Fatma
Esmer'i telefonla arayarak, katırı bulamadığını,
sabahleyin eve geri döneceğini belirtti. Ertesi sabah
tekrar korucubaşı Siracettin Zengin'in evine uğradıktan
sonra köyüne dönmek üzere ayrılan Aydın Esmer'den
bir daha haber alınamadı. Eşinin eve dönmemesi
üzerine Fatma Esmer, Kulp İlçe Jandarma
Komutanlığı'na giderek eşinin akibeti hakkında gerekli
araştırmanın yapılmasını talep etti. Aydın Esmer'in
kuzeni Ramazan Esmer de, 13 Eylül 1999'da Diyarbakır
Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, kuzeninin
bulunmasını istedi. Bunun üzerine Diyarbakır
Cumhuriyet Başsavcılığı, kuzen Ramazan Esmer'in
www.savaskarsitlari.org/arsiv.asp?ArsivTipID=5&ArsivAnaID=18724
2/5
15 04 2014
'Türk devleti faili meçhulleri açıklasın'
ayrıntılı beyanını alarak, soruşturma başlattı.
Başsavcılık, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ile Diyarbakır
İl Jandarma Komutanlığı'na yazı yazarak Esmer'in
gözaltında tutulup tutulmadığını sordu. Emniyet ve
jandarma tarafından gönderilen cevap yazılarında,
Esmer'in gözaltında alınmadığı ifade edildi.
Savcılık yetkisizlik kararı verdi
Olayla ilgili soruşturmayı derinleştiren savcılık, olayın
gerçekleştiği bölge olması itibariyle Muş Cumhuriyet
Savcılığı'na yazı göndererek, 7 Aralık 1999'da Kızılağaç
Jandarma Karakol Komutanlığı'nda görevli rütbeli
personelin ayrıntılı ifadesine başvurulmasını istedi. Muş
Cumhuriyet Savcılığı'na 30 Aralık 1999'da tanık sıfatıyla
ifade veren Kızılağaç Jandarma Karakol Komutanı Vedat
Ateş, kayıp Aydın'ı ve yakını olan Nüsret Esmer'i
tanımadığını ifade etti. Ateş, Aydın'ın kaybolduğunu
duyduğunu, ancak bununla ilgili kendisine herhangi bir
başvuru yapılmadığını iddia etti. Başsavcılık, soruşturma
ile ilgili olarak Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı aracılığıyla
Esmer'in eşi Fatma Esmer ile Köy Muhtarı Nusret
Esmer'in ifadelerini aldıktan sonra 26 Ocak 2000'de
yetkisizlik kararı vererek, dosyayı Muş Cumhuriyet
Başsavcılığı'na gönderdi.
Bu arada, Esmer'in bulunmaması üzerine ağabeyi Necat
Esmer, 27 Eylül 1999'da Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı'na
giderek kardeşinin akıbeti hakkında bilgi almak istedi.
Savcılık dilekçeyi kayda geçirdikten sonra Necat Esmer'i
Muş Cumhuriyet Başsavcılığı'na yönlendirdi. Muş
Cumhuriyet Başsavcılığı, hazırlık soruşturması
kapsamında ilk olarak Muş İl Merkez Jandarma
Komutanlığı aracılığıyla Kızılağaç Karakol Komutanı
Vedat Ateş'in ifadesine başvurdu. Ateş, 4 Ekim 1999'da
Muş İl Jandarma Komutanlığı'na gönderdiği beyanında
kayıp Esmer'in 15 Eylül 1999'da Kızılağaç kasabasına
geldiğini, daha sonra da ölü katıra baktığını, katırın
kendisine ait olmadığını söylediğini, ardından da tek
başına Kulp'a gitmek üzere yaya olarak Kayalısu Köyü
üzerinden Şenyayla'ya hareket edeceğini beyan ettiğini,
ertesi gün de Kızılağaç'tan ayrıldığını ileri sürdü.
Komutan çelişkili ifade vermeyi sürdürdü
Ateş, beyanında ayrıca kayıp Esmer'in PKK ile irtibatının
bulunduğunu, katır aramayla alakasının olmadığını tespit
ettiklerini ileri sürerek, "Çünkü şenyayla bölgesinde
sürekli olarak PKK terör örgütü mensuplarının
bulunduğu, bölgenin üs merkezi olarak kullanıldığı bütün
herkes tarafından bilinmektedir. şahsın katırı bahane
ederek PKK terör örgütü mensupları ile buluşmaya
gittiği değerlendirilmektedir" dedi.
Ateş, Muş Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği bu beyan ile
daha önce Diyarbakır Cumhuriyet Savcılığı'na verdiği
beyan ile çelişti. Ateş, Diyarbakır Savcılığı'na verdiği
beyanda, "Esmer'i tanımadığını ve kaybolmasını sadece
duyduğunu" ileri sürmüştü.
Muş İl Jandarma Komutanlığı'nın beyanı yetersiz
bulması üzerine 3 Kasım 1999'da yeni bir yazı yazan
Ateş, daha önce verdiği ifadelerle çelişen şu ifadeyi
verdi:
www.savaskarsitlari.org/arsiv.asp?ArsivTipID=5&ArsivAnaID=18724
3/5
15 04 2014
'Türk devleti faili meçhulleri açıklasın'
"Aydın Esmer'in kaybolmasından 2-3 gün geçtikten
sonra yakınları Kızılağaç kasabası belediye başkanının
evine gelerek kayıp şahsın hayatından endişelendiklerini
belirtip, belediye başkanından yardım istemişler.
Belediye başkanının da ısrarı üzerine bana geldiler.
Aydın'ın kaybolması ile ilgili bir bilgimin olup olmadığını
sordular. Ben de yakın bölgelerinde çıkan çatışmada
herhangi bir cesede rastlamadığımı, sadece 2 adet silah
ele geçirdiğimizi, bu silahları da İl Jandarma
Komutanlığı'na teslim ettiğimizi belirttim."
Muş Cumhuriyet Savcılığı'nın 17 Ocak 2000'de kayıp
olayı ile ilgili yürütülen çalışmaları ve elde edilen
neticeleri sorması üzerine Kızılağaç Karakol Komutanı
Vedat Ateş, savcılığa şu yanıtı gönderdi: "Aydın
Esmer'in kaybolması ile ilgili olarak Kulp, Muş ve
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılıklarınca yakın
akrabalarının dilekçe ile müracaatlarının üzerine 3 ayrı
tahkikat yapılmıştır. Her makama değişik isimli bir yakını
dilekçe vermiştir. Kayıp şahıs Aydın Esmer hakkında eşi
Fatma Esmer'in dördüncü müracaatıdır. Arz ederim!"
'Dosya zamanaşımıyla karşı karşıya'
Soruşturmayı tamamlayan Muş Cumhuriyet Başsavcılığı
da, 9 Şubat 2000'de yetkisizlik kararı vererek dosyayı
tekrar Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi. Kulp
Cumhuriyet Başsavcılığı da 21 Şubat 2000'de görevsizlik
kararı vererek dosyayı Diyarbakır Devlet Güvenlik
Mahkemesi (DGM) Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
Dosyanın halen bulunduğu DGM Savcılığı da 6 Mart
2000'de Kulp Cumhuriyet Başsavcılığı, Kulp İlçe
Jandarma Komutanlığı, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü
ve Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı'na bir yazı
yazarak, dosya ile ilgili arama ve delil tespit faaliyetine
devam edilmesini, neticelerinden her 3 ayda bir düzenli
olarak savcılığa iletilmesini talep etti.
Dosyaya ilişkin DİHA'ya bilgi veren Fatma Esmer'in
avukatı Şahin Can, dosyanın zamanaşımı ile karşı
karşıya kaldığına dikkat çekti. Başlatılan soruşturmada
ifadeleri alınan Kızılağaç Karakol Komutanı Vedat Ateş'in
çelişkili beyanlarda bulunduğuna dikkat çeken Can,
şunları söyledi: "Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na
cevabi yazısında Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü,
Esmer'in 11 Eylül 1999'dan bu yana kayıp olduğu,
gözaltına alınıp alınmadığı sorusunu cevaplamıştır. İl
Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı ise, 14 Eylül
1999'dan önce Aydın Esmer isimli şahsın emniyet ve
nezaret odasına alınıp alınmadığı sorusunu
cevaplamıştır. Bu cevabi yazılar dikkatle incelendiğinde,
Emniyet Müdürlüğü'nce yapılan araştırmanın belirtilen
tarihten öncesini kapsamadığı anlaşılmaktadır. Oysa
Aydın Esmer, sadece 1999'da 5 ay içerisinde Kulp İlçe
Emniyet Müdürlüğü ekiplerince gözaltına alınmış,
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele şube
Müdürlüğü'ne getirilmiştir. Mahkemeye çıkarılarak,
yargılanmıştır. Esmer, kaybolan katırını aramak üzere
Kulp ilçesinden ayrılmadan sadece 19 gün önce
gözaltından salıverilmiş. Esmer jandarmanın kontrol
alanında iken bir daha kendisinden haber alınamadı.
Ayrıca Kızılağaç Karakol Komutanı Vedat Ateş'in son
yazısı adeta soruşturmanın bitirilmesi gerektiğini ima
www.savaskarsitlari.org/arsiv.asp?ArsivTipID=5&ArsivAnaID=18724
4/5
15 04 2014
'Türk devleti faili meçhulleri açıklasın'
etmektedir. Öte yandan soruşturma kapsamında
bugüne kadar Kızılağaç Belediye Başkanı'nın beyanı da
alınmamıştır"
Kayıp Esmer'in akıbetiyle ilgili sonuç alma yönündeki
ümitlerini uzun süre koruduklarını dile getiren Av. Can,
aradan 5 yıl geçmesine rağmen dosyada hiçbir
ilerlemenin sağlanamadığına dikkat çekti. Ailenin iç
hukuktan sonuç alma ümitlerinin sarsılmaya başladığını
dile getiren Can, "DGM'de bulunan dosya ile ilgili
evraklar çürümeye bırakılmıştır. Bundan dolayı Avrupa
İnsan Hakları Mahkemisi'ne (AİHM) başvurduk. Ne
gerekiyorsa yapacağız. Çünkü sonuçlar ve yazılanlar
tatmin edici değil" diye konuştu.
Eşinin korucular ve askerler tarafından öldürüldüğünü
belirten Fatma Esmer ise "Eşimin kaybolmasının
üzerinden 5 yıl geçti. Eğer sağ olsaydı bunca yıl içinde
bir izine rastlardık. Eşim kendi halinde bir insandı.
Düşmanı yoktu. Eşim kaybolmadan önce gözaltına
alındı. 5 yıldır nereye başvurduysak tehditlerle
karşılaştık" diye konuştu.
Bu y azıy la ilgili sizinde söy ley ecek bir sözünüz v arsa tıklayın!
Ok umak istediğiniz dök ümanın başındak i ataça tık lay ın
İddianame: Faili meçhullerde asker ve korucu var(D-FA İLİ
Meçhul), Basın A rşiv i
Cumartesi anneleri yeniden: ''Sorumlular yargılansın '', Basın
A rşiv i
Kayıplar Haftası Başladı, bianet.org, Basın A rşiv i
İHD: Dünya Kayıplar Haftası, Sizden Gelenler
Kaçırılarak işkence edildi, Özgür Politik a, Basın A rşiv i
Jitem'e cinayet suçlaması, Basın A rşiv i
Yönetmene ölüm tehdidi, Özgür Politik a, Basın A rşiv i
Silopi kayıpları inkar ediliyor, Hürriy et, Basın A rşiv i
Kişilerden değil, devletten davacıyız, Özgür Politik a, Basın A rşiv i
Türkiye, Şen davasında mahkum, Özgür Politik a, Basın A rşiv i
Vedat A ydın'ı Ersever Ekibi Öldürdü(1), bianet.org, Gündem
Yazıları
İHD: M.Can Ve H.Kaya İnsan Hakları Mücadelesinde
Yaşıyor, Sizden Gelenler
'Kayıp Sözleşmesi Hızla Kabul Edilmeli', bianet.org, Basın A rşiv i
Türkiye'nin Kayıpları A İHM'de, Basın A rşiv i
| Bağdat Günlüğü | Basın Arşivi | Döküman Arşivi | Görsel-İşitsel Arşiv |
| Gündem Yazıları | KaraGeyik | Muhalif Siteler Zinciri |
| Nisyan Dergisi | Sizden Gelenler | SK.'dan Haber |
| Vicdani Ret | Yurdum İnsanı |
| E-MA İL |
En iy i 800x600 v e üstü çözünürlük lerde görüntülenir.
Sitey le ilgili tek nik sorunlar için webmaster@sav ask arsitlari.org
Mart 2000,
www.savaskarsitlari.org/arsiv.asp?ArsivTipID=5&ArsivAnaID=18724
www.sav ask arsitlari.org
5/5