1.diyabetik ayak - Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Dergisi

Transkript

1.diyabetik ayak - Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Dergisi
KARBONDÝOKSÝT LAZERE BAÐLI ÖDEMDE HBO TEDAVÝSÝ
SIÇAN KULAÐINDA LAZERLE CÝLT
GENÇLEÞTÝRME SONRASI GELÝÞEN ÖDEMDE
HÝPERBARÝK OKSÝJEN TEDAVÝSÝNÝN ETKÝSÝ
Cengiz AÇIKEL, Ersin ÜLKÜR, Hakan AY, Özge ERGÜN, Bahattin ÇELÝKÖZ
GATA Haydarpaþa Eðitim Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniði ve Yanýk ünitesi, Deniz ve Sualtý Hekimliði, Ýstanbul
ÖZET
SUMMARY
GÝRÝÞ
Lazerle cilt gençleþtirme (laser skin resurfacing)
yöntemi son yýllarda güneþ ýþýðýna maruz kalmýþ ve
yaþlanmýþ yüz derisinin gençleþtirilmesinde yaygýn
olarak kullanýlmaktadýr. Bununla birlikte, lazer yardýmý
ile cildin soyulmasý sonrasýnda yüzde geliþen ödem ve
yara eksudasyonu hastayý rahatsýz etmekte ve halen
hasarlanmýþ olan dermal hücreleri daha hipoksik hale
getirerek kuruma ve enfeksiyona olan duyarlýlýklarýný
artýrmaktadýr. Yüzde geliþen ödem 48 saat süre ile
uygulanan buz torbalarý ve oral kortikosteroidler ile
sýnýrlý da olsa azaltýlabilir1.
Deniz seviyesindeki normal atmosferik basýncýn iki
katý basýnç altýnda % 100 oksijen inhalasyonu, hiperbarik
oksijen (HBO) tedavisinin temelini oluþturur.
Karbondioksit lazerle cilt gençleþtirmeyi izleyen
dönemde, HBO tedavisinin yüzde eritem ve ödemi
azalttýðý ve yara iyileþmesini hýzlandýrdýðý klinik
gözlemlere dayanýlarak ileri sürülmüþtür.2 Bununla
birlikte hiçbir klinik veya deneysel çalýþmada lazerle
Lazerle cilt gençleþtirmeye baðlý geliþen yara ödeminin
azaltýlmasýnda hiperbarik oksijen (HBO) tedavisinin etkisini
kantitatif olarak deðerlendiren bir çalýþma yoktur. Bu
çalýþmada, yeni bir yara modeli oluþturuldu ve lazerle cilt
gençleþtirmeye baðlý geliþen yerel doku ödeminin
azaltýlmasýnda HBO tedavisinin etkinliði araþtýrýldý.
Herbirinde 9 erkek Wistar sýçan bulunan 7 grup oluþturuldu.
Tüm gruplarda, sýçanlarýn sol kulaðýnýn ön yüzünde 81 mm²’lik
bir alan, ‘flash-scanned’ karbondioksit lazer ile bir geçiþ
yapýlarak dezepitelize edildi. HBO tedavisi uygulanmayan
gruplarda, lazer sonrasý 2 dk, 6 saat, 12 saat ve 24. saatlerde
(GrupI-IV) sol kulaktaki yaranýn merkezinden ve karþý saðlam
kulaktan 6 mm çapýnda tam kalýnlýkta deri biopsileri alýndý.
HBO tedavisi lazerlemeden hemen sonra ve 8 saat sonra
uygulandý. HBO tedavisi yapýlan gruplarda, her iki kulaktan
doku örnekleri lazerleme sonrasý 6, 12 ve 24. saatlerde alýndý
(Grup V-VII). Doku örneklerinin su içeriði yüzdeleri
hesaplandý ve zamana karþý iþaretlendi. Sonuçlar,
karbondioksit lazerle deri gençleþtirmenin sýçan kulaðýnda
önceden kestirilebilir, tekrarlanabilir ve istatistiksel olarak
anlamlý derecede yerel doku ödemine yol açtýðýný, ve HBO
tedavisinin ne geliþen yerel doku ödeminin þiddetini azaltmada
ne de oluþan ödemin gerilemesini hýzlandýrmada etkin
olmadýðýný gösterdi.
Anahtar Kelimeler: Karbondioksit lazerle deri gençleþtirme,
hiperbarik oksijen tedavisi, yara ödemi,
204
Effect of Hyperbaric Oxygen Therapy on Edema Formation
Following Laser Skin Resurfacing of Rat Ear
No study has quantitatively evaluated the efficacy of
hyperbaric oxygen therapy in reducing laser skin resurfacinginduced wound edema. In this study, a new wound model was
created and the efficiency of hyperbaric oxygen therapy (HBO)
in reducing laser skin resurfacing-induced local tissue edema
was investigated. An area of 81 mm2 on the anterior surface
of the male Wistar rat’s left ear was deepithelialized by one
pass of flash-scanned carbon dioxide laser in all groups. In
HBO-untreated groups, full-skin thickness biopsies, 6-mm in
diameter, were harvested from the center of the wound on the
left ear and from the contralateral-uninjured ear at 2 min, 6
h, 12 h and 24 h after laser-resurfacing (Groups I-IV).
Hyperbaric oxygen treatment was performed immediately and
8 hours after laser resurfacing. In HBO-treatment groups,
tissue samples from both ears were harvested at postlaser
hours 6, 12, and 24 (Groups V-VII). The percentages of water
contents of the tissue samples were calculated and plotted
against the time. The results indicated that carbon dioxide
laser skin resurfacing did induce statistically significant local
tissue edema on rat ear in a predictable and reproducible
manner, and hyperbaric oxygen therapy neither reduced the
degree of local tissue edema, nor enhanced the resolution of
established edema.
Key Words: Carbon dioxide laser skin resurfacing, hyperbaric
oxygen therapy, wound edema.
Geliþ Tarihi : 03.01.2004
Kabul Tarihi : 18.01.2004
Türk Plast Rekonstr Est Cer Derg (2004) Cilt:12, Sayý:3
gençleþtirmeyi izleyen dönemde geliþen doku ödeminin
kantitatif ölçümü, ödem geliþiminde HBO tedavisinin
etkisi ve kontrol gruplarý ile karþýlaþtýrýlmasý
yapýlmamýþtýr.
Bu çalýþmanýn amacý, bir yara modeli oluþturarak,
karbondioksit lazerle cilt gençleþtirme sonrasý geliþen
doku ödemini azaltmada HBO tedavisinin etkinliðini
araþtýrmaktýr.
GEREÇ ve YÖNTEM
Denekler
Aðýrlýklarý 180-200 gram arasýnda deðiþen 63 adet
Wistar cinsi erkek sýçan denek olarak kullanýldý. Tüm
hayvanlara intraperitoneal ketamin hidroklorür (80 mg/
kg) ile anestezi uygulandý. Ayrý kafeslerde barýndýrýlan
hayvanlar deney süresince laboratuar yemi ve su ile
beslendi.
Yara Modeli
Sýçanlarýn sol kulaðýnýn ön yüzünde 81 mm²’lik bir
alan, ‘flash-scanned’ karbondioksit lazer (Sharplan 150
XJ Silk Touch, Sharplan Lasers Inc., Needham, Mass.,
USA) kullanýlarak dezepitelize edildi. Bu iþlem sýrasýnda
lazer aygýtý ‘SilkTouch’ moduna ayarlandý ve F 260
elcik ve 9 mm’lik kare þekilli ýþýn paterni ile bir geçiþ
yapýldý. Bu alan serum fizyolojik emdirilmiþ gaz tampon
ile silindi ve kuru bir gaz tampon ile kurulandý. Herhangi
bir pansuman malzemesi veya topikal merhem
uygulanmadý. Tedavi edilen alandan alýnan doku
örneklerinin histolojik incelemesi kullanýlan lazer
ayarlarý ile tek bir geçiþin epidermis ve dermisin üst
kýsmýný soyabildiðini teyid etti.
HBO Tedavisi
HBO ile tedavi edilen gruplarda denekler, bir
hiperbarik hayvan kafesinde 60 dakika süre ile 2.0
atmosfer basýnç altýnda % 100 oksijene maruz
býrakýldýlar. Lazer ile gençleþtirmeden hemen sonra ve
8 saat sonra olmak üzere toplam iki seans HBO tedavisi
uygulandý.
Çalýþma Gruplarý
Herbirinde 9 adet erkek Wistar sýçan bulunan 7 grup
oluþturuldu. HBO ile tedavi edilmeyen gruplarda lazer
ile gençleþtirmeden sonra, 2. dakika (Grup I), 6. saat
(Grup II), 12. saat (Grup III) ve 24. saatte (Grup IV) her
iki kulaktan doku örnekleri alýndý. HBO ile tedavi edilen
grupta, lazerle gençleþtirme sonrasý, 6. saat (Grup V),
12. saat (Grup VI) ve 24. saatte (Grup VII) heriki
kulaktan doku örnekleri alýndý. Grup I doku su içeriði
bakýmýndan kontrol grubu olarak kallanýldý. Lazer
uygulanmýþ olan sol kulaktan alýnan doku örneði yerel
doku ödeminin tespiti amacý ile, ayný hayvanýn lazer
uygulanmayan sað kulaðýndan alýnan doku örneði ise
sistemik doku ödeminin tespiti amacý ile kullanýlmýþtýr.
Doku Ödeminin Tespiti
Altý milimetre çapýnda tam kalýnlýkta alýnan doku
örnekleri hassas terazide tartýldý, 37 °C’lik inkübatörde
16 saat süre ile kurutuldu ve örnekler tekrar tartýldý. Yaþ
ve kuru aðýrlýklar arasýndaki fark buharlaþan ödem sývýsý
olarak kabul edildi ve dokunun yüzde kaçýnýn ödem
sývýsýndan ibaret olduðu hesaplandý (doku su içeriði
yüzdesi). Örneðin, yaþ aðýrlýðý 10 gr olan bir dokunun
kuru aðýrlýðý 2 gram ise, bu dokunun su içeriði %80’ dir.
Bu yüzdeler gruptaki her doku örneði için hesaplandý.
Ýstatiksel Analiz
Tüm gruplarda hem lazerle gençleþtirme uygulanan
sol kulaklar hem de lazer uygulanmayan sað kulaklar
için doku su içeriði yüzdesi ortalamasý ve standart
sapmalarý hesaplandý. Her grup içerisinde sað ve sol
kulaklardan yapýlan ölçümler birbirleri ile
karþýlaþtýrýldýðý gibi, her grup diðer gruplar ile de ikili
karþýlaþtýrýldý.
Ýstatiksel analiz için SPSS (Statistical Package for
Social Sciences) for Windows 10.0 programý kullanýldý.
Ýstatiksel farklýlýklar, Independent Samples test, Mann
Whitney U Test, Oneway Anaysis of Variance (ANOVA)
ve Kruskal Wallis testleri ile hesaplandý. Sonuçlar % 95
güvenlik aralýðýnda, anlamlýlýk p< 0.05 düzeyinde
deðerlendirildi.
BULGULAR
Deney protokolü süresince tüm denekler yaþadý.
Çalýþma gruplarýnýn lazer uygulanmayan sað kulaklarýnýn
ve lazer uygulanan sol kulaklarýnýn ortalama doku su
içeriði yüzdeleri ve standart sapmalarý sýrasý ile Þekil 1’
de gösterilmiþtir. Tüm gruplarda lazer uygulanmayan sað
kulaklarýn su içerikleri karþýlaþtýrýldýðýnda istatistiksel
olarak anlamlý bir fark gözlenmedi. Bu sonuç
karbondioksit lazerle gençleþtirmenin, kullanýlan yara
modelinde, sistemik ödeme yolaçmadýðýný ve HBO
tedavisinin de normal doku su içeriklerinde anlamlý bir
deðiþiklik yapmadýðýný göstermektedir.
Lazerle cilt gençleþtirme uygulanan sol kulaklar
deðerlendirildiðinde (Þekil 2); lazer sonrasý 6. saatte
HBO tedavisi uygulanmayan grupta (Grup II) doku su
içeriði lazer sonrasý 2. dakika ölçümlerine göre %21
artarken, bu artýþ HBO tedavisi uygulanan grupta (Grup
V) %18 olmuþtur. Her gruptaki artýþ da kontrol
grubundan anlamlý derecede farklý iken (p< .001) bu iki
grup arasýndaki fark anlamlý deðildi (p>0.05). Diðer bir
deyiþle her iki grupta da yerel ödem geliþmiþti ve HBO
tedavisi ödem geliþimini istatistiksel olarak anlamlý
derecede azaltmamýþtý. Lazer sonrasý 12. saatte yine
HBO tedavisi uygulanan (Grup III) ve uygulanmayan
(Grup VI) gruplar kontrol grubundan anlamlý derecede
farklý idi yani yerel ödem devam ediyordu. Bu gruplar
arasýnda ise anlamlý bir farkýn olmamasý HBO tedavisinin
oluþan yerel ödemin gerilemesini hýzlandýrmadýðýný
gösteriyordu. Lazer sonrasý 24. saatte yapýlan ölçümlerde
(Grup IV ve VII) ise yerel ödemin kontrol grubu
seviyesine gerilediði saptandý.
205
KARBONDÝOKSÝT LAZERE BAÐLI ÖDEMDE HBO TEDAVÝSÝ
HBO(-), lazer (-)
HBO (+), lazer (-)
% Doku Su Ýçeriði (Ortalama)±SS
HBO (-), lazer (+)
85
HBO (+), lazer (+)
80
75
70
65
60
55
50
2 dk
6 saat
12 saat
24 saat
Lazer Sonrasý Zaman
Þekil 1: Tüm gruplarýn su içeriklerinin ortalama yüzdesi
(%)±standart sapmasý (SS). Lazerle cilt gençleþtirme sonrasý
6. ve 12. saatlerde lazer uygulanan kulaklarda anlamlý yerel
doku ödemi geliþirken (p<.001)
TARTIÞMA
Fulton karbondioksit lazer ile gençleþtirmeyi takiben
HBO tedavisi uyguladýðý 12 hasta ile HBO tedavisi
uygulamadýðý 12 hastayý klinik olarak karþýlaþtýrmýþ ve
HBO tedavisi uygulanan hastalarda eritem ve ödemin
daha az geliþtiðini yara iyileþmesinin ise daha hýzlý
olduðunu bildirmiþtir.2 Bununla birlikte HBO tedavisi
uygulanan ve uygulanmayan hastalarýn yüzlerinde
geliþen ödem ve eritem kantitatif olarak
deðerlendirilmemiþtir. Yüzde lazerle cilt gençleþtirme
uygulanmýþ hastalarda HBO tedavisinin ödem
engelleyici etkisinin kantitatif olarak deðerlendirildiði
bir klinik çalýþma yapmak oldukça güçtür çünkü
insanlarda fasial ödemin birden fazla ve kantitatif olarak
ölçümü zordur. Diðer taraftan HBO tedavisi sistemik
bir tedavi olduðu için ayný hastada HBO tedavisi
uygulanan ve uygulanmayan bölgeler oluþturmak
mümkün deðildir ve kontrol için baþka hastalara
gereksinim vardýr. Ancak hastalarýn cilt yapýsýna göre
gerekli lazer enerji yoðunluðu ve geçiþ sayýsý farklýlýklar
göstermekte ve her hastanýn ayný enerji miktarýna verdiði
inflamatuar yanýt ve doku ödem miktarý da farklý
olabilmektedir.
Bu
nedenlerle
hastalarýn
standardizasyonu güçtür ve pratikte böyle bir klinik
çalýþma yapmak zordur.
Biz bu çalýþmamýzda bir hayvan modeli geliþtirdik
ve karbondioksit lazer yardýmý ile epidermis ve üst
dermisin soyulmasýnýn sýçan kulaðýnda yerel doku ödemi
oluþturduðunu gösterdik. Lazer aygýtý ile ablasyon
yapýlacak yüzey alaný ve doku derinliði çok kesin bir
þekilde kontrol edilebilmektedir ve bu nedenle
stantardize bir yara oluþturmak oldukça kolaydýr. Biz
bu standardize edilebilir ve tekrarlanabilir yara
modelinin antiödem tedavilerin etkinliðinin
206
ölçülmesinde kullanýlabileceðini düþünmekteyiz.
Çalýþmamýzda, HBO tedavisi, günümüzde
uygulanan HBO tedavi protokollerine benzer þekilde 24
saat içinde iki seans halinde uygulandý. Ýlk seans lazerle
cilt gençleþtirmeden hemen sonra, ikinci seans ise 8 saat
sonra yapýldý. Grup V’e (lazer sonrasý 6. saat grubu) bir
HBO tedavi seansý Grup VI ve VII’ ye (lazer sonrasý
12. ve 24. saat gruplarý) iki HBO tedavi seansý
uygulanmýþ oldu. Bununla birlikte doku su içeriði
yüzdeleri HBO tedavisi uygulanan ve uygulanmayan
gruplarda birbirlerine paralel seyretti. HBO tedavisinin
yerel yara ödeminin önlenmesinde ve varolan ödemin
gerilemesinde istatiksel olarak anlamlý bir etkisinin
olmadýðý gözlendi.
Güneþ ýþýðýna maruz kalmýþ ve yaþlanmýþ yüz
derisinin tedavisinde karbondioksit lazerle gençleþtirme
etkili bir yöntemdir. Epidermis ve üst dermisin bazý
bölümleri, lazer yardýmý ile soyulur ve yüzeyel bir açýk
yara oluþturulur. Lazer-doku etkileþimi sýrasýnda üretilen
ýsý dermal yatakta 20-150µm kalýnlýðýnda bir ‘termal
hasar zonu’ oluþturur.1,3 Bu alan yara iyileþmesinin erken
evresinde dökülecek olan denatüre dermal kollojenden
ibarettir. Ayný bölgede kapiller geçirgenlikte artýþ ve
mikrovasküler alandan termal hasar zonuna plazma
sýzýntýsý þeklinde bir inflamatuar yanýt ve buna baðlý yerel
doku ödemi geliþir. Geliþen ödemin boyutu baþlýca tedavi
edilen alanýn anatomik yerleþimine (gözçevresi,
aðýzçevresi gibi), yapýlan geçiþin sayýsýna ve bir geçiþte
deriye uygulanan lazer enerji yoðunluðuna (fluence, J/
cm²) baðlýdýr.
HBO tedavisi 2. ve 3. derece deri yanýklarýnýn
tedavisinde yoðun þekilde araþtýrýlmaktadýr. Çeþitli klinik
ve deneysel çalýþmalarda yanýk sonrasý akut destek
evresinde yapýlan yardýmcý HBO tedavisinin,
epitelizasyonu artýrdýðý, inflamatuar yanýtý azalttýðý ve
belirgin biçimde oluþturduðu vazokonstriksiyona baðlý
olarak damar dýþýna plazma kaçýþýný, doku ödemi
geliþimini ve intravenöz sývý gereksinimini azalttýðý
bildirilmektedir.4-12 Hammerlund, HBO tedavisinin
ultraviole ile bül oluþturulan gönüllülerde doku ödemini
ve yara eksüdasyonunu azalttýðýný gösterdi.13 Tüysüz fare
kulaklarýnda yüzeyel bir yara modeli kullanan Uhl ve
arkadaþlarý HBO tedavisinin normal ve iskemik deride
yara iyileþmesini artýrdýðý sonucuna vardý.14 Bununla
birlikte yerel doku ödeminin boyutundaki deðiþiklik
yukarýda belirtilen hiçbir çalýþmada kantitatif olarak
ölçülmemiþtir. Diðer taraftan, Nylander ve arkadaþlarý
kontrollü bir deneysel çalýþmada haþlanma yanýðý sonrasý
ödem geliþiminde HBO tedavisinin etkisini araþtýrdýlar
ve HBO tedavisinin genel ödemi azaltýrken, yerel yanýk
ödeminde etkisinin olmadýðýný bildirdiler.15 Shoshani ve
arkadaþlarý derin ikinci derece yanýklý kobaylarda her
oturumda 90 dakikalýk HBO tedavisi uyguladýlar ve
epitelizasyon hýzýnda yavaþlama gözlediler.16
Literatürde ciddi doku ödemine yol açan yanýklarda
Türk Plast Rekonstr Est Cer Derg (2004) Cilt:12, Sayý:3
dahi HBO tedavisinin ödem önleyici etkisi tartýþmalýdýr.
Kaldý ki dermiste lazere baðlý geliþen inflamasyon ve
termal hasar zonu yanýklarda izlenen staz zonu ve
içerdiði hipoksik hücreler ile karþýlaþtýrýldýðýnda çok
sýnýrlýdýr. Çünkü, derinin buharlaþma eþiðinden (4-5
joule/cm²) daha fazla bir enerji, derinin termal
relaksasyon zamanýndan (0.8-1 milisaniye) daha kýsa bir
zaman diliminde uygulanmaktadýr.17,18 Bu nedenle HBO
nun olasý antiödem etkisi istatistiksel olarak farklý olacak
kadar belirgin olmamýþ olabilir. Çalýþmamýzda lazer
sonrasý 6. saatte HBO tedavi grubunda saptanan ödem
miktarý HBO tedavisi uygulanmayan gruba göre daha
düþüktür ancak istatistiksel olarak anlamlý deðildir. HBO
tedavisinin birmiktar antiödem etkisi olsa bile çalýþma
modelimizde, geniþ vücut yüzey alanlarýna göre, küçük
bir alanýn kullanýlmýþ olmasý nedeniyle antiödem etki
belirgin hale gelmemiþ olabilir.
Diðer taraftan, HBO tedavisinin özellikle ezilme
yaralanmasý veya ekstremitenin kompartman sendromu
gibi akut hipoksik durumlarda faydalý olduðu açýkça
ortaya konmuþtur19,20. Bu durumlarda HBO tedavisi
düþük doku perfüzyonuna raðmen doku oksijen
seviyesini yaþanabilir bir seviyede tutar ve buna baðlý
olarak da geliþecek olan ödem miktarýný azaltýr. Nevar
ki, lazerle cilt gençleþtirmede bu kadar dramatik bir
perfüzyon bozukluðu veya hipoksi sözkonusu deðildir.
Sonuç olarak, bu çalýþmada HBO tedavisinin
karbondioksit lazerle cilt gençleþtirme sonrasýnda geliþen
yerel doku ödemine anlamlý bir etkisi saptanmamýþtýr.
HBO tedavisinin ayný iþlem sonrasý gözlenen hiperemi
ve epitelizasyon hýzlarýna olan etkilerinin de kantitatif
ölçümlerle test edilmesi gerektiðini düþünmekteyiz.
Dr. Cengiz AÇIKEL
GATA Haydarpaþa Eðitim Hastanesi
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniði
ve Yanýk Ünitesi
34668, Üsküdar, ÝSTANBUL
KAYNAKLAR
1. Hruza GJ; Skin resurfacing with lasers; Fitzpatrick’s J
Clin Dermatol, 3; 38, 1995.
2. Fulton JE Jr; The use of hyperbaric oxygen (HBO) to
accelerate wound healing; Dermatol Surg; 26(12);1170,
2000.
3. Acikel C, Ulkur E, Guler MM; The treatment of burn
scar depigmentation by carbon dioxide laser-assisted
dermabrasion and thin skin grafting; Plast Reconstr Surg,
105; 1973, 2000.
4. Hart GB, O’Reilly RR, Broussard ND; Treatment of burns
with hyperbaric oxygen; Surg Gynaecol Obstet, 139; 693,
1974.
5. Boykin JV, Eriksson E, Pittman N; In vivo
microcirculation of a scald burn and the progression of
postburn dermal ischemia; Plast Reconstr Surg, 66; 191,
1980.
6. Wells CH, Hilton JG; Effect of hyperbaric oxygenation
on host burn plasma extravasation. In: Davis JE, Hunt
TK, eds. Hyperbaric oxygen therapy; Undersea Medical
Society, Bethesda; 259, 1977.
7. Cianci P, Sato R; Adjunctive hyperbaric oxygen therapy
in the treatment of thermal burns: a review; Burns, 20; 5,
1994.
8. Grossman AR; Hyperbaric oxygen in the treatment of
burns; Ann Plast Surg, 1; 163, 1978.
9. Grossman AR, Grossman AJ; Update on hyperbaric
oxygen and treatment of burns; Hyperbaric Oxygen Rev,3;
51, 1982.
10. Niu AKC, Yang C, Lee HC, et al; Burns treated with
adjunctive hyperbaric oxygen therapy: a comparative
study in humans; J Hyperbaric Med, 2; 75, 1987.
11. Saltzman HA, Hart L, Sieker HO, et al; Retinal vascular
response to hyperbaric oxygenation; JAMA, 191; 290,
1965.
12. Niezgoda JA, Cianci P, Folden BW, Ortega RL, Slade
JB, Storrow AB; The effect of hyperbaric oxygen therapy
on a burn wound model in human volunteers; Plast
Reconstr Surg, 99 ; 1620, 1997.
13. Hammerlund C, Svedman C, Svedman P; Hyperbaric
oxygen treatment of healthy volunteers with UVirradiated blister wounds; Burns, 17; 296, 1991.
14. Uhl E, Sirsjo A, Haapaniemi T, Nilsson G, Nylander G;
Hyperbaric oxygen improves wound healing in normal
and ischemic skin tissue; Plast Reconstr Surg, 93; 835,
1994.
15. Nylander G, Nordstrom H, Eriksson E; Effects of
hyperbaric oxygen on edema formation after a scald burn;
Burns, 10; 193, 1984.
16. Shoshani O, Shupak A, Barak A, Ullman Y, Ramon Y,
Lindenbaum E, Peled Y; Hyperbaric oxygen therapy for
deep second degree burns: an experimental study in the
guinea pig; Br J Plast Surg, 51; 67, 1998.
17. Green, H. A., Burd, E., Nishioka, N. S., Brüggemann,
U., Compton, C. C; Middermal wound healing; Arch.
Dermatol, 128; 639,1992.
18. Chernoff, G., Slatkine, M., Zair, E., Mead, D; SilkTouch:
A new technology for skin resurfacing in aesthetic surgery;
J Clin Laser Med Surg, 13; 97, 1995.
19. Nylander G, Nordstrom H, Lewis D, et al; Metabolic
effects of hyperbaric oxygen in postischemic muscle; Plast
Reconstr Surg, 79; 91, 1987.
20. Strauss MB, Hargens AR, Gershuni DH, et al; Reduction
of skeletal muscle necrosis using intermittent hyperbaric
oxygen in a model compartment syndrome; J Bone Joint
Surg, 65; 656, 1983.
207

Benzer belgeler