İlgili dosyayı indirmek için tıklayın
Transkript
İlgili dosyayı indirmek için tıklayın
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi Bahar 2009, 7(2), 237- TEKEL EYLEMİ HABERLERİNDE ÇERÇEVELEME: TÜRK YAZILI BASINI ÖRNEĞİ Seyfi KILIÇ* ÖZET İletişim alanında haber üzerine yapılan araştırmalarda üzerinde en sık durulan konulardan biri, topumun büyük bir kısmını ilgilendiren ve toplumun büyük çoğunluğu tarafından yoğun biçimde takip edilen olayların yazılı ve görsel basında nasıl sunulduğudur. Haberlerin yazılı ve görsel basında nasıl sunulduğuna yönelik olarak son yıllarda kullanılan yöntemlerden biri ise çerçeveleme analizidir. Çerçeveleme analizi, temel olarak medyada sunulan haberlerin hangi çerçeveler içinde sunulduğunu ortaya çıkarmaya çalışan bir yöntemdir. Bu çalışmada, Türkiye’nin gündeminde oldukça geniş bir şekilde yer alan Tekel çalışanlarının yaptığı eylemin, yazılı basında nasıl sunulduğu çerçeveleme yöntemiyle analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonucunda, gazetelerin kullandıkları haber çerçevelerinde benzerlik ve farklılıklara rastlanmıştır. Çalışmada haber çerçevelerindeki benzerliğin, haberlerin elde edildiği kaynakların benzer olmasına ve ticari kaygılara dayandığı; çerçevelerdeki farklılıkların ise gazetelerin farklı ideolojilere sahip olmalarından kaynakladığı saptanmıştır. Anahtar Kelimeler: Çerçeveleme, Grev, İşçi Eylemleri, Gazete Haberleri FRAMEWORK IN THE NEWS OF TEKEL MOVEMENTS: EXAMPLE OF TURKISH NEWSPAPERS ABSTRACT One of the matters frequently emphasized in research about communication is the presentation manner of the events concerning the majority of society and followed intensely by most people in visual and printed media. One of the methods used in recent years towards the presentation manner of news in visual and printed media is the framing analysis. Framing analysis is a method principally trying to reveal by which frames the news presented in media is introduced. However, in this study, the presentation manner of action largely appearing on the agenda of Turkey and realized by Tekel workers is analyzed by the framing method. As a result of this analysis, similarities and differences have been found in news frames of the newspapers. In this study, it is determined that similarities in news frames are based on commercial concerns and similarities of resources from which news is obtained; however, differences in frames stem from the different ideologies of the newspapers. Keywords: Framing, Strike, Labor Movements, Newspaper Coverage * Araş. Gör., Akdeniz Üniversitesi, İletişim Fakültesi. İletişim 2003/18 2 S. Kılıç GİRİŞ Toplumda meydana gelen olayların ve kamuoyunda tartışılan önemli konuların gerek yazılı ve gerekse görsel basında nasıl sunulduğu, habercilik alanında üzerinde en çok durulan konulardan biridir. Buna paralel olarak, haberlerin sunumunda televizyon ve gazetelerin nasıl bir duruş sergilediği, yanlı bir tutuma sahip olup olmadığı üzerine çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Yapılan araştırmalarda genellikle söylem analizi ya da göstergebilimsel analiz yöntemi uygulanmaktadır. Bununla birlikte son yıllarda bu konuda yapılan araştırmalarda göstergebilimsel analiz ve söylem analizi yanında çerçeveleme analizi de uygulanmaya başlamıştır. Bu çalışmada da Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer tutan Tekel çalışanlarının yaptığı eylemin yazılı basında nasıl sunulduğu çerçeveleme yöntemiyle analiz edilecektir. Çalışmada ilk olarak, Tekel eylemi hakkında kısa bir bilgi verilecek, ardından çerçeveleme ve çerçeveleme teorisi üzerinde durulacaktır. Daha sonra genel olarak çerçeveleme ve özel olarak da grev haberlerinin çerçevelenmesi ile ilgili yapılmış araştırmalara değinilecektir. Yöntem kısmında ise çalışma için oluşturulan çerçevelerin neler olduğu ve bu çerçevelerin oluşturulmasında hangi çalışmalardan yararlanıldığı belirtilecektir. Son olarak, elde edilen bulgulara ve bunlarla ilgili olarak varılan sonuçlara değinilecektir. Tekel, ilk kez 2001 yılında Özelleştirme Yüksek Kurulu‘nun (ÖYK) 2001/06 sayılı Kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır. ÖYK‘nun 05.02.2002 tarih ve 2002/06 sayılı Kararı ile özelleştirme stratejisi yeniden belirlenmiştir. Belirlenen yeni stratejinin ardından 23.12.2003 tarihinde Resmi Gazete‘de yayımlanan 2003/85 sayılı ÖYK Kararıyla Nurol-Limak-Özaltın-Tütsab Ortak Girişim Grubu’nun kurduğu MEY AŞ‘ye 292 milyon Dolar bedelle satılmıştır. Böylelikle Tekel’in alkollü içkiler bölümü tamamen satılarak özelleştirilmiştir. ÖYK‘nun 2001/06 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve programına alınan Tekel‘in sigara bölümü de özelleştirilmek için 07.06.2003 tarihinde ihaleye çıkarılmış, Japan Tobacco International (JTI) tarafından verilen 1 milyar 150 milyon dolarlık teklifin yetersiz bulunması nedeniyle ihale 11.11.2003 tarihinde iptal edilmiştir (Atalık, 2009). 2005 yılında yapılan ikinci ihalede ise hiçbir firmanın teklif vermediği ihaleyi 22 Şubat 2008 tarihinde 1 milyar 720 milyon Dolar karşılığında British American Tobacco firması kazanmıştır. Varlık satışı yöntemiyle gerçekleştirilen ihalede Tekel'e ait İstanbul, Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat sigara fabrikaları satılmıştır (Hürriyet, 2008). Yapılan satışla birlikte Bitlis Tekel Sigara Fabrikası çalışanları ve Malatya Tekel Sigara Fabrikası çalışanları satışı protesto ederek, iki İlin AKP İl Teşkilatı Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 3 önüne siyah çelenk bırakmışlardır. Böylece Tekel çalışanlarının eylemleri başlamıştır. Eylemin temel gerekçesi işçilerin sahip olduğu özlük hakların, özelleştirmelerin ardından alınarak, çalışanların 4-C adı verilen yeni bir statüye geçirilmeleridir. 657 sayılı devlet memurları kanununda kamu hizmetlerinde memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel A, B ve C fıkralarıyla tanımlanmıştır. 4-C kapsamındakilerle ilgili her yıl Hükümet bir kararname çıkararak, koşulları belirlemektedir. Şuanda geçerli olan kararname 10 Ocak 2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Geçici Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstihdamı ve Bu Personele Ödenecek Ücretler Hakkında Karar’dır. Buna göre bu çalışanlara belirlenen ücretler dışında herhangi bir ad altında ücret ödenmesi yasaktır. Böylece toplu iş sözleşme hakkı ortadan kaldırılmıştır. 4- C statüsünü tanımlayan ilk koşul, bir yıldan az süreli veya mevsimlik hizmet olmasıdır. Bu göreve de Bakanlar Kurulu'nun karar vermesi gerekmektedir. Tekel işçileri için bu maddenin uygulanmasının anlamı şudur: Yasaya göre bu statüde bir işçi en çok 10 ay çalışabilmektedir. Ancak bu süre, 4 aya kadar indirilebilmektedir. Kamu işçisi statüsündeki Tekel işçileri, 4-C'li olmayı kabul ederlerse, işçi statüsünde çalıştıkları sürede elde ettikleri tüm hakları kaybedeceklerdir. Bu nedenle 4-C'li olmayı kesinlikle kabul etmemektedirler. Kuramsal Çerçeve Gregory Bateson, ‘çerçeve’ terimini psikolojik bir kavram olarak ilk kez açıklayan yazardır. Bu tanıma göre çerçeve, spesifik bir görüşe uyan belirli mesajları dahil edip diğerlerini dışarıda bırakarak, gerçeklik algısına yön vermektir (Bateson, 1972- ilk baskı 1955). Sosyolog Ervin Goffman, 1974 yılında yazdığı ‘Frame Analysis (Çerçeve Analizi)’ adlı kitabında çerçeve türleri, çerçeve değişimleri ve yüz yüze etkileşimin çerçevelenmesine ilişkin çatışma ve yanlış anlaşılmalara yönelik kaygıları ele almıştır (Goffman, 1974’ten aktaran Dahinden, 2005: 1). Gamson ve Modigliani çerçeveleri birbirleriyle rekabet eden siyasal gruplar ve toplumsal hareketler tarafından desteklenen ‘açıklayıcı kümeler’ olarak tarif etmişlerdir (Gamson, 1989’dan aktaran Dahinden, 2005: 1). Kavramı psikoloji ve sosyoloji dışında iletişim bağlamında ele alan Entman, ilk kez medya çerçevelerinin rolünü araştırmıştır (Entman, 1993). Hallahan çerçevelemenin halkla ilişkiler alanı için önemine dikkat çekerek, kişi içi (intra personal), kişiler arası, grup, örgütler arası ve toplumsal düzey olmak üzere çok çeşitli düzeylerde uygulanma olanağının olduğunu belirtmiştir (Hallahan, İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 4 S. Kılıç 1999: 206). Scheufele ve Tewksbury ise çerçevelemeyi, siyasal iletişim araştırmalarının gelişim aşamaları içinde ele alarak, bu gelişim aşamalarının en sonuncusu olarak değerlendirmişlerdir. İnsanların zihninde bazı meselelerin daha görünür hale getirilmesini (agenda setting-gündem kurma) insanların siyasi bir aday ya da mesele hakkında bir yargıya varırken hesaba kattığı kaygıların kitle medyası tarafından biçimlendirilmesinden (hazırlama-priming) ayıran Scheufele ve Tewksbury, çerçevelemenin bir meselenin haber metinlerinde biçimlendirilme şeklinin izleyicilerin algılamalarını etkileyebileceği varsayımına dayandığını ifade etmişlerdir (2007: 11). Çerçeveleme kavramını genel olarak, bir konuyu, olayı ya da durumu ele alırken ya da sunarken, o konu, olay ya da durum ile ilişkili olabilecek unsurların bazılarını dışarıda bırakmak, bazılarını ise öne çıkarmak şeklinde ifade etmek mümkündür. Kavram, iletişim bağlamında ele alındığında bir meseleyi sunan ve tanımlayan iletişim kaynağını içermektedir (Vreese, 2005: 51). Daha ayrıntılı biçimde ifade edilirse, “çerçeveleme temel olarak algılanan gerçekliğin bazı yönlerini seçmek ve onları iletişimsel bir metinde daha görünür hale getirmek böylece ele alınan bir konuya yönelik belirli bir problemi tanımlama, neden ve sonuçlarını yorumlama, ahlaki değerlendirme ve/veya çözüm önerisi sunmaya katkıda bulunmaktır.” (Entman, 1993: 52). Bir teori olarak çerçeveleme; sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi ve iletişim gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Psikoloji, sosyoloji ve siyaset bilimi alanında çerçeveleme; algılama, kanaat oluşturma ya da ikna üzerindeki etkiler bağlamında ele alınmıştır. İletişim alanında ise çerçeveleme teorisi hem belirli bir çerçeveye göre oluşturulan iletişimsel metinlerin okur/izleyici/alıcı üzerindeki etkilerinin hem de habercilik pratikleri açısından oluşturulan iletişimsel metinlerin içeriklerinin incelenmesini kapsamaktadır. Dolayısıyla tüm alanlarda kullanılış biçimleri dikkate alındığında çerçeveleme teorisinin etki ve içerik olmak üzere temelde iki boyutunun olduğunu söylemek mümkündür. Bu iki boyut özellikle iletişim bağlamında ele alındığında etkiyi ifade eden birey çerçeveleri ile içeriği dikkate alan medya çerçeveleri şeklinde kavramsallaştırılmaktadır. Entman birey çerçevelerini “bireylerin bilgiyi işleyiş biçimlerini yönlendiren zihinde depolanmış fikir grupları olarak tanımlamıştır (1993: 53). Birey çerçeveleri, hem okur/izleyicinin hafızasının bilişsel bir temsili, hem de kamusal söylem içindeki yapıların temsilidir. Dolayısıyla bu çerçeveler, bireyin sahip olduğu kültürel ve zihinsel altyapı tarafından biçimlenmektedir. Birey çerçeveleri, haberlerin manipülasyonu, haber öyküsü türleri ve haberde yer alan ana mesele gibi birçok Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 5 şekilde ortaya çıkarılmaktadır (McLeod vd., 2002: 231). Birey çerçeveleri, habercilik pratiklerinde en fazla üzerinde durulan ve haberlerin nasıl sunulacağını belirleyen çerçevelerdir. Medya çerçeveleri herhangi bir tartışmanın nedenini bildiren, konunun özünü anlatan, bir olay akışına anlam veren merkezi konumdaki fikir veya anlatım akışıdır (Gamson ve Modigliani, 1989’dan aktaran Berinsky ve Kinder, 2006: 641). Bu çerçeveler, habercilik alanında herhangi bir olay sunulurken, izleyici/okuyucunun söz konusu olayı belli bir biçimde algılamasını ve olayla ilgili belli bir biçimde düşünmesini sağlayan sunum biçimleridir. Bunlar, haberin anlatımında öne çıkarılan anahtar sözcükler, mecazlar, kavramlar ve sembollerdir. Bu nedenle Pan ve Kosicki, çerçevelemenin, bir haber söylemi oluşturma ve işleme stratejisi veya söylemin kendisinin bir niteliği olarak incelenebileceğini belirtmişleridir (1993: 57). Çerçeveleme türlerine bağlı olarak yapılan araştırmalar da temel olarak ya içeriğe (gazete veya televizyon haberlerinde kullanılan çerçeveler) ya da çerçevelemenin okuyucu/izleyici üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır. İçerik üzerinde yoğunlaşan araştırmalar haber değeri kriterlerine dayanmaktadır. Etki üzerinde yoğunlaşan araştırmaların kökeninde ise sosyoloji ve psikoloji alanında yapılan araştırmalar yer almaktadır. İletişim alanında çerçeveleme teorisinin kullanıldığı çok sayıda araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalarda Sars virüsü (Wallis ve Nerlich, 2005), Afganistan’daki savaş (Edy ve Meirick, 2007), Körfez Savaşı ve Bosna’daki Nato barış gücü (Cooper, 2002), Ukrayna’daki siyasal kriz (Baysha ve Hallahan, 2004), Filistin sorunu (Noakes ve Wilkins, 2002), nanoteknoloji (Weaver, Lively ve Bimber, 2009), göçmenlik (Vliegenthart ve Roggeband, 2007), sol hareketi (Gitlin, 1980) gibi çok çeşitli konu ya da sorunun medyada nasıl çerçevelendiği analiz edilmiştir. Çerçeveleme ile ilgili olarak yapılan doğrudan ampirik araştırmalar dışında, yeni model geliştirmek, tipoloji oluşturmak ya da çerçeveleme teorisini açıklamak üzere de çok sayıda kavramsal çalışma (Entman, 1993; Scheufele, 1999; Entman, 2007; Scheufele ve Tewksbury, 2007; Vreese, 2005; Reese, 2007; Weaver, 2007) yapılmıştır. Toplumda meydana gelen çeşitli olayların ya da kamuoyunda tartışılan farklı sorunların medyada nasıl sunulduğu çerçeveleme araştırmalarının konusu oluşturmaktadır. Bunlardan biri de toplumdaki protesto eylemleri ve grevlerdir. Protesto eylemlerine ilişkin olarak yapılan en temel çalışmalardan biri, Todd Gitlin’in (1980) sol hareketin medyada nasıl sunulduğunu incelediği çalışmadır. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 6 S. Kılıç Gitlin, çalışmasında eylemlerin nasıl sunulduğu ile ilişkili olarak toplam 6 çerçeve belirlemiştir. Bu çerçeveler, önemsizleştirme, kutuplaştırma, iç çekişmelere vurgu yapma, marjinalleştirme, sayılarla küçültme ve hareketin etkiliğini küçültmedir. Bir başka araştırmada (Entman ve Rojecki, 1993) Amerika Birleşik Devletleri’nde yürütülen anti-nükleer hareketin medyada nasıl çerçevelendiği analiz edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada bu amaçla 1 Ocak 1980 ve 31 Aralık 1983 tarihleri arasında New York Times ve Time gazetelerinde nükleer silah karşıtı eylemlerle ilgili haberlere bakılmıştır. Todd Gitlin’in çalışmasında (1980) kullandığı çerçeveleri temel alan çalışmada haberlerde daha çok hükümetle ilgili çerçevelerin yoğun olduğu saptanmıştır. Ayrıca iki gazete arasında da farklılıklara rastlanmıştır. New York Times’ın ön sayfasındaki haberlerde, hükümet kaynaklarından alınan bilgilerin yoğunlukta olduğu ve halk tarafından yapılan eylemin neredeyse görünmez kılındığı; Time gazetesinin haberlerinde ise yapılan eyleme ve bu eyleme verilen desteklere yoğunlaşıldığı tespit edilmiştir. Toplumdaki protesto eylemleri dışında az sayıda da olsa çalışanların yaptıkları grev eylemlerinin basında nasıl sunulduğunu konu alan çalışmalar (Simon ve Xenos, 2000; Knight, 2001; Martin, 2003; Tracy; 2004; Greenberg, 2004; Brasted, 2005; Carreiro, 2005; Kumar, 2005; Tracy, 2006) da yapılmıştır. Bu çalışmalardan birinde (Knight, 2001) iş güvenliği ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için Ontario Kamu Çalışanları Sendikası ile Ontario Hükümeti arasında yapılan müzakerelerin basında nasıl çerçevelendiği analiz edilmiştir. Toronto Star ve Globe and Mail gazetelerinde sunulan haber içeriklerinin incelendiği çalışmada grev, işçilerin yerlerinin değişimi, sendika protestoları, işten çıkarma, sözleşme önerileri, halkla ilişkiler, beklenen etkiler, sendikanın ayrışması olmak üzere toplam 8 çerçeve belirlenmiştir. Bu çerçeveler içinde grev çerçevesinin, oran olarak ilk sırada yer aldığı ve bu anlamda makro çerçeve olduğu belirtilmiştir. Dolayısıyla bu iki gazetede sunulan haberlerin bir anlamda grevi hazırladığı ve buna öncülük ettiği sonucuna varılmıştır. Bir başka çalışmada (Tracy, 2006) Uluslararası Matbaacılar Sendikası ile New York’taki gazete sahipleri arasında 1962-1963 tarihlerinde gerçekleşen grev konu edinilmiştir. Time, Newsweek ve U.S. News & World Report gazetelerinde 114 günlük süre boyunca grev ile ilgili sunulan haberler incelenmiştir. Yapılan inceleme sonunda grev ve halkın mağduriyeti olmak üzere iki çerçeve belirlenmiştir. Sonuçta araştırmacı, incelediği gazetelerde 1962-63 yılında New York’taki gazetelerde ortaya çıkan grevin sunum biçimlerinin diğer endüstriyel alandaki çatışmaların Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 7 sunumuyla benzer nitelikte olduğunu tespit etmiştir. Ayrıca sendikanın sunulan haberlerde küçültüldüğü, hor görüldüğü ve yok sayıldığı saptanmıştır. Bir diğer araştırmada (Simon ve Xenos), United Parcel Servis (UPS) çalışanlarının 1997 yılında yaptıkları grevin The New York Times, The Los Angeles Times ve The Washington Post gazetelerinde nasıl çerçevelendiği analiz edilmiştir. Bu üç gazetede 3-18 Ağustos 1997 tarihleri arasında çıkan haberlerin incelendiği çalışmada, bozulma (disruption), pazarlık/talepler (bargaining/ demands), Part Time A, Part Time B, gizli amaçlar (ulterior motives) ve tarihi dönüm noktası (historic turning point) olmak üzere toplam 6 çerçeve saptanmıştır. Bu çerçevelerin ilki olan bozulma (disruption) çerçevesi, grevin hem Amerikan ekonomisi hem de günlük yaşamın işleyişi üzerindeki olumsuz etkisini, pazarlık/talepler çerçevesi ise grev ile ilgili meseleleri konu alan haberleri kapsamaktadır. Öte yandan Part Time A çerçevesi, işçilerin part time çalıştırılmasının sömürüye ve kötü iş koşularına dayandığını ele alan haberleri kapsarken, Part Time B çerçevesi ise böyle bir durumun gerekli olduğunu ve dolayısıyla bu durumu olumlayan haberleri kapsamaktadır. Gizli amaçlar çerçevesi, sendikanın yapılan grevde seçim dolayısıyla farklı bir amaç güttüğünü belirten haberleri kapsarken, tarihi dönüm noktası çerçevesi eylemin yeni bir başlangıç olarak nitelendirildiği haberleri içermektedir. Çalışmada araştırmacılar, en fazla yer verilen çerçevenin bozma olduğunu, bunu pazarlık ve dönüm noktası çerçevesinin izlediğini saptamışlardır. Ayrıca dönem bakımından çerçevelerin nasıl bir seyir izlediğine ile ilişkin olarak, bozulma çerçevesinin ilk dönemde en yüksek seviyeye sahip olduğu, daha sonra bir düşüş gösterdiği ve en sonunda yeniden bir yükselişe geçtiği görülmüştür. Pazarlık çerçevesi ise bozulmanın tam tersine bir seyir izleyerek, başlangıçta düşük iken sonra yükselişe geçmiş ve son periyotta tekrar düşüşe geçmiştir. Yöntem Bu çalışmanın amacı, kamunun gündemini belirleyen sosyal sorunlardan biri olan Tekel çalışanlarının yaptıkları eylemin Türk yazılı basınında nasıl çerçevelendiğini ortaya çıkarmaktır. Çalışmada bu amaç doğrultusunda Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah ve Zaman gazeteleri örneklem olarak seçilmiştir. Bu gazetelerden Hürriyet ve Sabah, tirajları ve okur potansiyelleri açısından ana akım gazeteler olmaları nedeniyle çalışmaya dahil edilmiştir. Bunun yanında iki farklı ideolojik görüşe sahip olmaları ve bu farklılığın haberlerin sunumu üzerinde bir etkisinin olup olmadığını ortaya çıkarmak için de Cumhuriyet ve Zaman gazeteleri seçilmiştir. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 8 S. Kılıç Bilindiği gibi Cumhuriyet gazetesi yüksek bir tiraja sahip olmamasına rağmen, Türkiye’de etkin bir okur kitlesine ve merkez-sol ideolojiye sahiptir. Öte yandan Zaman gazetesi yüksek bir tiraja ve muhafazakar-sağ ideolojiye sahiptir. Çalışmada gazetelerin seçilmesi yanında, gazetelerde sunulan haberlerle ilgili olarak dönem bakımından da belirli bir sınırlandırılmaya gidilmiştir. Tekel çalışanlarının yaptıkları eylemler, Tekel’in özelleştirildiği tarih olan 22 Şubat 2008 tarihinde başlamıştır. Ancak bu eylemler, Türkiye’nin farklı illerinde (Tokat, Bitlis vs.) küçük çapta protesto şeklinde olduğundan basında da çok geniş yer bulmamıştır. Eylemlerin ciddi biçimde yoğunlaştığı ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen işçilerin Ankara’da çadır kurduğu tarih ise 15 Aralık 2009’dur. Bu tarihten itibaren eylem, basında daha geniş bir biçimde yer almaya ve bu konuyla ilgili çıkan haberlerin sayısı da artmaya başlamıştır. Eyleme ilişkin olarak basının ilgisi çadırların söküldüğü tarih olan 2 Mart 2010 tarihine kadar devam etmiştir. Bu nedenle 15 Aralık 2009 tarihinden 3 Mart 2010 (çadırların söküldüğü tarihten bir gün sonrası) tarihine kadar çıkan haberler bu çalışmanın örneklemine dahil edilmiştir. İncelemeye dahil edilen haberlerin elde edilmesinde internetten yararlanılmıştır. Bunun için Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah ve Zaman gazetelerinin internet sitesinde bulunan arama motorunda “tekel işçi” şeklinde arama yapılmıştır. Bu arama sonucunda ortaya çıkan yazılar içinden köşe yazıları inceleme dışında tutulmuştur. Elde edilen tüm haberlerin analizinde çerçeveleme tekniği kullanılmıştır. Analizde kullanılan çerçeveler belirlenirken, temel olarak tümevarım ve tümdengelim yaklaşımları benimsenmiştir. Tümevarım yaklaşımı haber hikayelerini önceden tanımlanmış haber çerçevelerini temel alarak analiz etmekten çok eldeki materyale göre çerçeve oluşturulmasıdır (Vreese, 2005: 53). Çok sayıda araştırmacının (Gitlin, 1980; Gamson vd., 1992) yaptığı gibi bu çalışmada da çerçevelerin bir kısmı haberlerdeki içerikler dikkate alınarak oluşturulmuştur. Çerçevelerin belirlenmesinde ikinci yaklaşım olan tümdengelim yaklaşımı, yapılmış çalışmalar sonucunda daha önceden belirlenen çerçevelerin incelenen içeriğe uygun hale getirilerek kullanılmasıdır. Bu yaklaşım, en çok seçim kampanyasına yönelik haber çerçevelerinde ve gazeteciliğin gelenekleri içindeki temel haber değeri kriterlerine odaklanmaktadır. Tümevarım yaklaşımıyla oluşturulan çerçeveler konuya özgü ya da özel çerçeveler olarak ifade edilirken, tümdengelim yaklaşımına dayanan çerçeveler ise genel haber çerçeveleri adını almaktadır. Dolayısıyla bu çalışmada oluşturulan çerçeveler, konuya özgü çerçeveler ve genel çerçeveler olmak üzere iki türdedir. Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 9 Konuya özgü haber çerçeveleri, medyada tek bir olay veya örnek üzerinde duran ve daha çok o temayı analiz etmeye yarayan çerçevelerdir. Buna örnek olarak ‘yeni sol’ (Gitlin, 1980), ‘göçmenlik’ (Vliegenthart ve Roggeband, 2007) ve ‘nanoteknoloji’ çerçevelerini (Weaver, Lively ve Bimber, 2009) göstermek mümkündür. Genel haber çerçeveleri, neredeyse tüm haber sunumları içinde ortak olan çerçevelerdir. Bunlar ülke, olay veya mecranın türündeki farklılıklara rağmen, çoğu çalışmada da gözlenen, aynı zamanda haber değeri kriterleriyle de paralel olan çerçevelerdir. Bu tür çerçevelere ilişkin olarak Valkenburg, Semetko ve Vreese’in (1999) çalışmalarında tespit ettikleri çerçeveler örnek gösterilebilir. Araştırmacılar; sorumluluk, çatışma, insani ilgi, ahlakilik ve ekonomik sonuçlar olmak üzere beş temel çerçevenin medya söylemlerine hakim olduğunu belirtmişlerdir. Bu çalışmada pazarlık, mağduriyet, iç çatışma, ekonomik sonuçlar, ahlaki çerçeve, yasa ve düzen, dönüm noktası, eylemin haklılığı, politika çatışması ve eylem bilgisi olmak üzere toplam on çerçeve kullanılmıştır. Bu çerçeveler içinde; ekonomik sonuçlar, ahlaki çerçeve ve politika çatışması çerçeveleri tür olarak genel haber çerçeveleridir. Pazarlık, mağduriyet, iç çatışma, yasa ve düzen, eylemin haklılığı ve eylem bilgisi çerçeveleri ise konuya özgü ya da diğer adıyla özel çerçeve türü içinde yer almaktadır. 1. Pazarlık Çerçevesi: Pazarlık çerçevesi, işçi sendikalarının başkanları ve hükümet arasında geçen pazarlık süreci ve bununla ilgili yapılan görüşmeler hakkındaki haberleri içermektedir. Bu çerçeve oluşturulurken Amerika Birleşik Devletleri’nde United Parcel Service (UPS) çalışanlarının eylemine yönelik haberler üzerine yapılan bir çalışma (Simon ve Xenos, 2000) temel alınmıştır. Simon ve Xenos, çalışmalarında inceledikleri haberler içinde sendikanın taleplerine de yer verildiği için çerçeveyi pazarlık/talepler (bargaining/demands) çerçevesi şeklinde adlandırmışlardır. Pazarlık çerçevesi oluşturulurken, temel alınan çalışma yanında, incelenen dört gazetenin (Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah ve Zaman) pazarlık çerçevesi içinde yer alan haberlere oldukça geniş biçimde yer vermesi de etkili olmuştur. 2. Mağduriyet Çerçevesi: Bu çerçeve, Tekel işçilerinin yaşadığı ekonomik ve sosyal mağduriyetleri ön plana çıkaran haberlere ilişkin bir çerçevedir. Ayrıca işçilerin dışında mağdur olan diğer kişilerle ilgili haberler de yine bu çerçeve içinde değerlendirilmiştir. Mağduriyet çerçevesi, özellikle grev gibi eylemlere ilişkin haber incelemelerinde en sık kullanılan çerçeve türlerinden biridir. Mağduriyet çerçevesi oluşturulurken, bu konu ile ilgili daha önceden yapılmış çalışmalar (Tracy, 2004; İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 10 S. Kılıç Tracy, 2006) temel alınmıştır. Ancak temel alınan çalışmalarda mağduriyet çerçevesi daha çok grev eylemi sonucunda halkın mağduriyetini kapsarken, bu çalışmada eylemi gerçekleştiren işçilerin mağduriyeti ile ilgili haberleri içermektedir. 3. İç Çatışma Çerçevesi: İç çatışma çerçevesi eylem süresince sendika içinde yaşanan tartışmaları ön plana çıkaran haberleri içermektedir. Bu çerçeve oluşturulurken Todd Gitlin’in yaptığı çalışma (1980) temel alınmıştır. Gitlin, çalışmasında kullandığı 6 çerçeveden biri olan iç çatışmalara yer verme çerçevesine, eylemcilerin kendi aralarındaki anlaşmazlıkları öne çıkaran haberleri dahil etmiştir. Bu çalışmada da incelenen gazetelerde az da olsa sendika ve işçiler arasındaki anlaşmazlıklarla ilgili haberlere rastlandığı için bu çerçeve çalışmaya dahil edilmiştir. 4. Ekonomik Sonuçlar Çerçevesi: Ekonomik sonuçlar çerçevesi genel olarak gerçekleşen herhangi bir olayın bireyler, gruplar, kurumlar, bölgeler veya ülkeler için doğuracağı maddi zarar ya da maliyetleri anlatan haberleri kapsamaktadır (Semetko ve Valkenburg, 2000: 95). Bu çalışmada ise Tekel işçilerinin devlete maliyetini ön plana çıkaran haberler ekonomik sonuçlar çerçevesi içinde değerlendirilmiştir. 5. Ahlaki Çerçeve: Herhangi bir problemin veya konunun dini inançlar, ahlaki prensipler ya da toplumsal değerler bağlamında sunulduğu haberleri içermektedir. Çalışmada incelenen gazetelerde özellikle Başbakan’ın Tekel işçilerinin aldıkları maaşları ‘yetim hakkı’, ‘70 milyonun hakkı’, ‘haksız kazanç’ gibi ifadelerle belirttiği ve bununla ilgili haberlere yer verildiği gözlenmiştir. Bu nedenle ahlaki çerçeve çalışmaya dahil edilmiştir. 6. Yasa ve Düzen Çerçevesi: Yasa ve düzen çerçevesi tamamıyla bu çalışmada incelenen haberler sonucunda oluşturulan bir çerçevedir. Bu çerçeve, Tekel işçilerinin yaptıkları eylemin yasal olmadığına, kanuna aykırı olduğuna ve eylemin haksız olduğuna ilişkin haberleri kapsamaktadır. Ayrıca eylemde yer alan işçilerin yaptıkları çeşitli protestolarla ilgili haberler de bu çerçeveye dahil edilmiştir. 7. Dönüm Noktası Çerçevesi: Dönüm noktası çerçevesinde, eylemin tarihi bir dönüm noktası olduğu, mevcut hükümeti devirebileceği ve eylemin önemi ile ilgili haberler yer almaktadır. Bu çerçeve oluşturulurken, Simon ve Xenos’un yaptıkları çalışma temel alınmıştır. Simon ve Xenos, çalışmalarında eylem yapan işçiler için Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 11 eylemin önemli bir fırsat sunduğuna ilişkin haberleri bu çerçeveye dahil etmişlerdir (2000: 371). 8. Eylemin Haklılığı Çerçevesi: Bu çerçeve, işçilerin haklılığını vurgulayan, işçilere ulusal ve uluslararası alanda verilen destekleri vurgulayan haberleri kapsamaktadır. Eylemin haklılığı çerçevesi, yasa ve düzen çerçevesi gibi sadece bu çalışmaya özgü olan bir çerçevedir. Literatürde bu çerçeveye benzer herhangi bir çerçeve türüne rastlanmamıştır. 9. Politika Çatışması Çerçevesi: Politika çatışması çerçevesi oluşturulurken, Semetko ve Valkenburg’in (2000: 95) tespit ettikleri çatışma çerçevesi temel alınmıştır. İşçilere yönelik hükümetin politikalarını ya da muhalefetin desteğini eleştiren haberler bu çerçevede değerlendirilmiştir. 10. Eylem bilgisi çerçevesi: Yalnızca bu çalışmaya özgü olarak oluşturulan eylem bilgisi çerçevesi, eylemin gidişatına (eylemin başlaması, çadırların kurulması, sökülmesi vb.) ilişkin bilgi veren haberleri içermektedir. Bu çerçeveye, diğer çerçevelere dahil olmayan ve daha çok nötr olarak değerlendirilebilecek haberler dahil edilmiştir. Bulgular a) Nitel Bulgular: Nitel bulgular bölümünde, incelenen dört gazetenin sunduğu haberler içinden bu çalışmada belirlenen 10 haber çerçevesine dahil olan haber örneklerine yer verilmiştir. 1. Pazarlık Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri Görüşmeden yine sonuç çıkmadı Türk-iş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Tekel işçilerinin durumuyla ilgili olarak yaptıkları görüşmede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''4/C konusunda şu anda yapılabilecek başka bir şeyin olmadığını ifade ettiğini'' söyledi. Sabah 11.02.2010 772 lira maaşa evet 4/C’ye hayır Başbakan randevusu öncesi işçilerden kritik adım. “Çözümden yanayız” mesajı verilecek ancak 4-C’nin maaşına ‘evet’, kadrosuna ‘hayır’ denilecek. Bir başka ifadeyle Başbakana 772 liraya evet ama 4-C’ye ‘hayır’ mesajı gidecek! İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 12 S. Kılıç Başbakan Recep Tayip Erdoğan yarın Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’yu ‘yalnız’ kabul edecek. Kumlu bu kritik görüşmeye işçilerin ‘çözümden yanayız’ mesajıyla girecek. İşçilerin 4C’nin maaşlarına ‘evet’ dediğini; statüsüne ise ‘hayır’ dediğini Başbakan’a iletecek. Hürriyet 10.02.2010 TEKEL işçilerinin 4/D talebi TEKGIDA-İŞ Sendikası işçilere dağıttığı dilekçelerle Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'na başvurmaya hazırlanıyor. Sendika ÖİB'den gelecek yanıta göre Danıştay'a dava açacak. Dilekçelerin bir iki gün içerisinde tamamlanarak ÖİB'ye verilmesi planlanıyor. Her bir işçi dilekçesinde 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 4/d maddesi kapsamında sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile 'sürekli işçi' olarak başlatılması talebini ifade ediyor. Cumhuriyet 17.02.2010 Görüşmeden uzlaşma çıkmadı Türk-İş Başkanı Kumlu, Hükümetin kendilerine 4C'nin iyileştirilmesi önerisiyle geldiklerini ancak kendi taleplerinin karşılanmadığı için bu önerilerin kabul edilmesinin mümkün olmadığı için herhangi bir uzlaşma olmadığını ifade etti. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TEKEL işçilerinin sorununa ilişkin, ''4857 sayılı yasaya tabi olarak arkadaşlarının başka kurumlara geçirilmesini talep ettiklerini, Hükümetin, 4/C statüsünde çalıştırılması anlamında yaklaşım gösterdiğini'' belirterek, bu nedenle uzlaşma temin edemediklerini söyledi. Zaman 01.02.2010 2. Mağduriyet Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri Dört günde 13 işçi hastaneye kaldırıldı Süresiz açlık grevinde 5'inci güne giren Tekel işçileri geride kalan dört günde 13 işçi arkadaşını hastaneye gönderdi. Bazı işçiler hastanede tedaviyi kabul etmeyerek, Türk-İş binasına getirilerek eylemlerine devam etti. İşçilerden 4'ünün Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavilerinin devam ettiği öğrenildi. Sabah 09.02.2010 Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 13 Polis işçinin cenazesini vermedi Bu sabah trafik kazasında hayatını kaybeden Tekel işçisi Hamdullah Uysal cenazesinin Adli Tıp'tan çıkarılması sırasında büyük bir gerginlik yaşandı. Cenazenin önce Türk-İş merkezine getirilmesini isteyen işçilerle cenazenin Uysal'ın memleketi Amasya'ya gönderilmesini isteyen polis arasındaki mücadeleyi polis kazandı. Cenaze aracı işçi barikatını yararak Amasya'ya doğru yola çıktı. Bunun üzerine işçiler 2 dakika oturma eylemi yaptılar ve Mithatpaşa Caddesi’ne gelerek yolu trafiğe kapattılar. İşçiler "Davamız bitmedi daha yeni başladı" şeklinde slogan attılar. Hürriyet 25.02.2010 Ölürsem karıma maaş bağlarlar Açlık grevini sürdüren 150 TEKEL işçisinden 4’ü dün hastaneye kaldırıldı. İşçilerden Abdurrahman Turanç, “Karım kan kanseri. Şu anda bile ona bakamıyorum. Maaşım düşünce hiçbir şey yapamam. Ölürsem ona 1500 lira maaş bağlarlar. Benim ölüm, dirimden daha değerli” dedi. Hürriyet 22.01.2010 Kadın işçi hastanelik oldu Tekel işçilerinin eylemi kapsamında süresiz açlık grevine katılan bir kadın işçi, sağlık durumu nedeniyle eylemi sonlandırdı. Bir grup işçinin dün başlayan süresiz açlık grevi devam ediyor. Greve katılan işçilere görevliler tarafından zaman zaman şekerli su dağıtılıyor. Açlık grevinin sürdürüldüğü konferans salonu, işçilerin sağlığı için sık sık dezenfekte ediliyor. Cumhuriyet 06.02.2010 Polisin gazından kaçan Tekel işçileri kendini havuza attı Abdi İpekçi Parkı'nda eylem yapan TEKEL işçilerine polis tazyikli su ve biber gazı ile müdahale etti. Biber gazından etkilenen işçiler kendilerini parkın içindeki su dolu havuza attı. Havuzda bir işçi bayıldı. 4/C statüsüne geçmemek için Abdi İpekçi Parkı'nda eylem yapan TEKEL işçilerine polis sert müdahalede bulundu. Gaz ve tazyikli su ile şaşkına dönen işçiler, panik halinde parkın yakınlarındaki pazar yerine ve Kurtuluş Parkı'na doğru kaçmaya başladı. İşçileri kovalayan polisin gaz kullanması vatandaşları da etkiledi. Göstericiler de trafiği kesmek için barikat kurdu. Bazı işçiler polisin sıktığı gazdan etkilenerek bayıldı. Zaman 17.12.2009 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 14 S. Kılıç 3. İç Çatışma Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri TEKEL işçileri Türk-İş'i işgal etti TÜRK İŞ Genel Merkezi önünde oturma eylemi yapan TEKEL işçilerinden bir bölümü, miting sonrası TÜRK İŞ Genel Merkezi'ne gelerek işgal girişiminde bulundu. Genel Merkez Binası içine giren Protestocu TEKEL işçilerinden bir grup, TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu'yu da protesto ederek, istifaya davet ettikleri görüldü. Sabah 17.01.2010 Tekel’de yine ‘Kumlu istifa’ sesleri yükseldi Türkel, Türk-İş’i bıraktı Tekel işçilerinin eylemi 72 günü doldurdu, sinirler iyice gerildi. Türk-İş, DİSK, Türkiye Kamu-Sen ve KESK başkanlarının açıkladığı ‘genel eylem’ kararını beğenmeyen işçiler; Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’yu istifaya çağırdı. Tekel işçilerinin örgütlü olduğu Tek Gıda-İş’in Başkanı Mustafa Türkel, bu sloganı atan işçilere kızdı, Türk-İş Genel Sekreterliği’nden istifa ettiğini açıkladı. Hürriyet 24.02.2010 Türk-İş'te istifa Türk İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, Türk-İş Genel Sekreterliği görevinden istifa etti. Türk İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, dün dört işçi konfederasyonun aldığı karardan sonra işçilerin Mustafa Kumlu'yu yuhalaması üzerine istifa edeceğini söyleyerek, Türk-İş Genel Merkezi'nden ayrılmıştı. Türkel'in bugün konuyla ilgili bir açıklama yapması beklenirken, istifa kararı, işçiler arasında hayal kırıklığı yarattı. Cumhuriyet 23.02.2010 Sendika Tekel işçilerini nasıl soydu? TEKEL işçilerinin Ankara'daki eylemi devam ederken Tek-Gıda İş Başkanı Mustafa Türkel ile sendika yöneticileri adliyede hesap veriyor. Türkel ile Tek-Gıda İş eski Başkanı Korkut Güler'in da aralarında bulunduğu 12 sendika yöneticisi TekGıda İş'in hesaplarını buharlaştırdıkları gerekçesiyle yargılanıyor. Tek-Gıda İş'in hesapları ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 16 Nisan 2007 tarihli iddianamede Güler ile Türkel şüpheli sıfatıyla yargılanıyor. Zaman 12.02.2010 Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 15 4. Ekonomik Sonuçlar Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri İşten çıkarılacak Tekel işçilerine toplam 350 milyon TL ödenecek ÖİB, Tekel işçilerinin iş akitlerinin 31 Ocak 2010'da sona ereceğini belirterek 8 bin 364 işçiye toplam 350 milyon lira tazminat ödeneceğini açıkladı Sigara üretimiyle ilgili varlık ve markaları özelleştirilerek 24 Haziran 2008'de British American Tobacco'ya (BAT) devredilen Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve Alkol İşletmeleri AŞ (Tekel) işçilerinin iş akitleri 31 Ocak 2010'da sona erecek. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) 8 bin 364 Tekel işçisine ortalama 41 bin lira olmak üzere toplam 350 milyon lira kıdem ve ihbar tazminatı ödeneceğini açıkladı. Açıklamada, kuruluş bünyesinde, 1 Ocak 2010 tarihi itibariyle; 155 kadrolu, 1185 sözleşmeli personel ile 10 bin 818 işçi olmak üzere toplam 12 bin 158 personelin istihdam edildiği, bu işçilerin ortalama giydirilmiş ücretinin 3 bin 108 lira olarak hesaplandığı, söz konusu işçilerin devlete maliyetinin aylık yaklaşık 40 milyon lira olduğu ve maaşlarının halen ödendiği kaydedildi. Sabah 19.01.2010 Başbakan'dan önemli açıklamalar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bozüyük-Mekece-Adapazarı Bölünmüş Devlet Yolu'nun açılış törenine katıldı. Erdoğan Tekel işçileriyle ilgili önemli açıklamalar yaptı. ÇALIŞMAYANA PARA VEREMEYİZ Şimdi yapacağımız iş, süratle ihbar tazminatını veriyoruz, kıdem tazminatını veriyoruz ve bunun yanında da 4C olayı dedik ve bu 4C’yle daha önce asgari ücret veriliyordu ve şimdi ilkokul mezunlarına 750 civarında bir maaş, lise mezunlarına 850 milyon civarında bir maaş, üniversite mezunlarına 930 milyon civarında bir maaş veriyoruz dedik. Ortalaması 40 milyarı buluyor. Her birine 40 milyarı buluyor. Bütün bunlara rağmen ne dediler? Hayır biz 4C’yi kabul etmiyoruz, onu kabul etmediğimiz gibi, olmadığı takdirde buna devam edeceğiz. Hürriyet 24.01.2010 Erdoğan, Baykal'a ve TEKEL işçilerine çattı Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: "-Bildiğiniz gibi Ankara'da bir kısım işçi eylem yapıyor. Dikkatinizi çekerim TEKEL işçileri eylem yapmıyor. TEKEL işçilerinin bir kısmı eylem yapıyor. 2005 yılında işçi sendikalarıyla yaptığımız anlaşmalarda 4C uygulamasını başlattık. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 16 S. Kılıç Onlarla birlikte bu uygulamayı başlattık. Şimdi aynı sendikalar bunu inkar ediyor. Aynı kişiler diyor bunu. Bu nasıl dürüstlük ya. Bizden önce işini kaybetmiş olan işçileri de 4C kapsamına alacağız dedik ve aldık. Şu anda TEKEL'de istihdam edilen işçi sayısı 10 bin 800 kişidir. Yaklaşık 40 trilyon ödüyoruz yani bugünün rakamıyla 40 milyon ödüyoruz biz onlara. 13 katrilyon işçi ve memurdan kesildi. Bizim iktidarımız bunu takır takır ödedi. Cumhuriyet 02.02.2010 Tekel krizi artık Danıştay onaylı: İşçi, 8 ay çalışmadan maaş alacak Tek Gıda-İş Sendikası'nın başvurusunu yerinde bulan Danıştay, 4-C'ye (sözleşmeli istihdam) temel teşkil eden 4 Şubat tarihli Bakanlar Kurulu kararının süre sınırlaması getiren maddesinin yürütmesini durdurdu. Böylece Tekel işçilerine 4-C statüsüne geçmek için 8 aylık ek süre tanınmış oldu. Mevcut durumda 4-C için verilen mühlet bu akşam dolacaktı. Danıştay kararıyla Tekel işçileri önümüzdeki 8 ay boyunca ayda 1.154 TL tutarında iş kaybı tazminatı alacak. Süre sonunda da sözleşmeli statüye geçiş hakları olacak. Ancak şimdiye kadar 4-C'ye geçiş için müracaat eden 3 bin 200 işçi ise iş kaybı tazminatından yararlanamayacak. 4-C'li olan işçilere 772 ile 938 TL arasında maaş ödenecek. Zaman 02.03.2010. 5. Ahlaki Çerçeveye Yönelik Haber Örnekleri Şimşek: TEKEL işçileri kadar 72 milyonun hakkını da düşünmeliyiz Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tuzla'da katıldığı gemi indirme töreninde, TEKEL işçileriyle ilgili soru üzerine, ''Ülkenin kaynakları kısıtlı, 72 milyonun hakkını düşünmek zorundayız'' dedi. Maliye Bakanı Şimşek, basın mensuplarının TEKEL işçileriyle ilgili, ''Açıklamalarınız tepkiye neden oldu. Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?'' sorusuna, ''Bizim hükümetimizden önce 4C diye bir şey yoktu. Bizden önceki özelleştirmelerde binlerce işçi kapının önüne kondu. Biz, 4C yasasıyla çalışma süresini 10 aydan 11 aya çıkardık. Maaşlara yüzde 30 zam yapıldı. Ülkenin kaynakları kısıtlı, 72 milyonun hakkını düşünmek zorundayız. Bu konuda daha fazla söyleyecek bir şey yok'' yanıtını verdi. Zaman 26.01.2010 6. Yasa ve Düzen Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri Başbakan'dan çarpıcı açıklamalar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tekel işçilerine "eve dönün" çağrısı yaparken eylemlerinin yasal olmadığı söyledi. Başbakan Erdoğan, Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 17 "Kullanılıyorsunuz 3 milyonu aşkın insanın asgari ücretlinin memurun vebali var. Bu parayla çalışacak milyonlarca işsiz var. Buradaki olay hak arayışı içerişinde masum talep değil hükümet karşıtı işin parçası olmuştur. Şu anda yapılan eylem yasal değildir. Bunlar yasal değil fakat biz bu demokratik davranışımızı bu ay sonuna kadar sürdüreceğiz. Artık yasal olan adım neyse ay sonunda atacağız." dedi. Sabah 02.02.2010 Tekel eylemi haksız işgal var, ay sonu müdahale ederiz Başbakan Tayyip Erdoğan, eylemdeki Tekel işçilerinin şubat ayı sonuna kadar Türk-İş’in önünden ayrılmamaları durumunda müdahalenin gündeme geleceğini açıkladı. Erdoğan, “Çünkü bunların hepsi işgaldir, böyle bir şeyi yapma hakları yoktur” dedi. Hürriyet 05.02.2010 "Eylem, hükümete karşı komploya dönüştü'' Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TEKEL işçilerinin eylemine ilişkin ''Hak arama mukaddestir, ancak bu hak arama mücadelesi hükümete karşı komploya dönüşmüştür, siyasi istikrarı bozmaya yönelik eyleme dönüşmüştür'' dedi. Eylemlere ilişkin sendikaları eleştiren Şimşek, sendikaların TEKEL işçilerinden çok kendi çıkarlarını düşündüğünü, TEKEL işçilerinin 4/C'ye geçmesiyle birlikte sendikaların yıllık 4,9 milyon liralık gelir kaybına uğrayacağını bildirdi. Cumhuriyet 04.02.2010 Tekel eylemleriyle ilgili yasal olan adımları ay sonunda atacağız Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Meclis'te partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada Tekel işçilerinin eylemlerine ay sonuna kadar izin vereceklerini söyledi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TEKEL işçilerinin eyleminin amacını aştığını belirterek, ''Amaç, hak arayışı değil, Hükümete karşı aleni bir kampanyaya dönüşmüştür. Pankartlara, sloganlara bakın. Şahsımı, partimi hedef alan edep dışı, terbiye dışı bir üslup kullanılıyor'' dedi. Erdoğan, şu anda yapılan eylemin yasal olmadığını ifade ederek, yasal olmayan sürece ay sonuna kadar sabredeceklerini bildirdi. Zaman 02.02.2010 7. Dönüm Noktası Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri Türk-İş Başkanı Kumlu: Uyuyan dev uyandı Özlük hakları için Ankara'da 69 gündür eylem yapan Tekel işçilerine dün işçi ve memur sendikaları da destek verdi. Türkiye İşçi sendikaları Konfederasyonu İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 18 S. Kılıç (Türk-İş) Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Türkiye Kamu-Sen ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından "Tekel İşçileri Dayanışma Günü'' adı altında Ankara'da düzenlenen destek eylemi basın açıklamalarının ardından sonra erdi. Hükümeti "Uyuyan dev uyandı, işin bundan sonra zor" sözleriyle uyaran Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, "Yaşadığımız bu 69 günlük direniş sonrasında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır" dedi. Sabah 22.02.2010 "TEKEL işçileri tarih yazdı" Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, gelinen noktada kazananın TEKEL işçileri olduğunu, bu mücadeleden herkesin alması gereken dersler bulunduğunu belirterek, ''Hükümet de bu eylemden payına düşen dersi almalıdır. Hükümet, 4-C ve benzeri güvencesiz istihdam uygulamalarını Türkiye gündeminden çıkarmalıdır'' dedi. Cumhuriyet 03.03.2010 Baykal'a göre hükümeti asker değil, Tekel işçisi götürecek Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Deniz Baykal, partisinin İstanbul ilçe başkanlarıyla bir araya geldi. Teşkilat seçimlerinde yeniden seçilen il başkanlarını kutlayan Baykal, burada gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Balyoz darbe planına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Baykal, "Her gün ortaya binbir türlü iddia atılıyor. Bu iddiaların hiçbirisinin gereği yerine getirilmiyor. Albay Çiçek olayı, ıslak imza işi ne oldu? 'Orijinal belge' diyordunuz ne oldu? Niye o belgeyi hazırlayan kişi Genelkurmay Başkanlığı'nda görevine devam ediyor? Ortada bir tertip varsa o zaman o tertibin üzerine gidin. Türkiye'de darbe yok, komplo var. Darbe yok, pusu var pusu." dedi. CHP lideri, Tekel işçilerinin durumlarına ilişkin bir soru üzerine de, "Tekel işçisinin olayı kendi boyutlarının da ötesinde önem kazanmıştır. Buradan da uyarma ihtiyacı hissediyorum. Tayyip Bey, seni asker değil ama bu Tekel işçisi götürecek." şeklinde konuştu. Zaman 31.01.2010 8. Eylemin Haklılığı Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri TEKEL işçilerine Avrupa Parlamentosu'ndan destek TEKEL işçilerinin eylemi 42. gününde de devam ediyor. Brandalardan kurdukları çadırlarda geceyi geçiren işçiler, yaktıkları ateş ve sobalarla ısınmaya çalışıyor. İşçilere destek ziyaretleri de sürüyor. CHP Grup Başkanvekili Kemal Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 19 Kılıçdaroğlu ve bazı CHP milletvekilleri işçilerin çadırını ziyaret etti. TEKEL işçilerine bir destek de Avrupa Parlamentosu'ndan geldi. Avrupa Parlamentosu Milletvekili Jurgen Klute ve Almanya Gıda İşçileri Sendikası üyesi Selahattin Yıldırım, Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel ile görüştü. Daha sonra işçilere seslenen Klute, eylemin Avrupa'da dikkatle izlendiğini söyledi. Sabah 26.01.2010 Tekel işçisi şimdi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidiyor Tekel işçileri, Danıştayda açılan davalara ilave olarak direnişlerini Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacak hukuki süreci başlattı. Türk-İş, DİSK, Türkiye Kamu-Sen ve KESK’in hukukçularının yaptıkları ortak değerlendirmenin ardından vardıkları karar doğrultusunda Tekel işçileri, ilk adımı attı. Bu kapsamda işçiler, konfederasyonların hukukçuları tarafından hazırlanan dilekçeyi ayrı ayrı imzalayarak nüfus kağıdı fotokopileri ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na sundu. İşçiler, taleplerinin kabul edilmemesi halinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı aleyhine idare mahkemesinde dava açacak. Mahkemeden istenen sonucun alınamaması ve iç hukuk yollarının tüketilmesinin ardından konuyu AİHM’e taşıyacak. Hürriyet 28.02.2010 AB'den TEKEL işçilerine tam destek Avrupa Parlamentosu Milletvekili Jurgen Klute, TEKEL işçilerinin eyleminin ''şu anda Avrupa'da yürütülen en önemli işçi mücadelesi olduğunu'' söyleyerek, ''Siz sadece Türkiye'yi değil, mücadelenizle Avrupa'yı da demokratikleştiriyorsunuz'' dedi. Avrupa Parlamentosu'nun sol gruba mensup üyelerinden Jurgen Klute, Tekel işçilerinin eylemini dikkatle izlediklerini ve dayanışma çalışması yürütmek için bütün imkanlarını seferber ettiklerin açıkladı. Klute, "Sizin başbakanınızın sizlere yönelik iddialarını hayretler içinde karşıladık ve siyasi utanmazlık olarak değerlendirdik. İşçilerin ve emekçilerin yaratıcılığını tartışmak doğru değildir" dedi. Klute, Tekel işçileri eyleminin şu an Avrupa'da yürütülen işçi hareketi bakımından önemli olduğunu vurgulayarak, son on yılın en tayin edici mücadelesine tanık olduklarını iddia etti. Cumhuriyet 25.01.2010 TEKEL işçilerine uluslararası destek Taleplerinin kabul edilmesi için 25 gündür eylem yapan Tekel işçilerine, uluslararası destek geldi. 93 ülkede faaliyet gösteren sendika ve kuruluşlar, işçilere destek mesajı gönderdi. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 20 S. Kılıç AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Tekgıda-İş Sendikasının üyesi olduğu Uluslararası Gıda, Tarım ve Turizm İşçileri Sendikası (IUF) ile başlattığı ''Tekel İşçilerine Destek Kampanyası''nın uluslararası alanda duyulmasıyla dünyanın farklı noktalarındaki sendika ve kuruluşlardan destek mesajları gelmeye başladı. Sendikaya şu ana kadar 93 ülkedeki sendika ve kuruluşlardan 2 bin 730 destek mesajı ulaştı. Destek mesajlarının geldiği ülkeler, dünyanın dört bir yanına dağılıyor. Bu ülkeler arasında Almanya, Amerika, Arjantin, Arnavutluk, Benin, Bosna Hersek, Burunei Sultanlığı, Cezayir, Endonezya, Ermenistan, Fransa, Hindistan, Hong Kong, İran, Jamaika, Kore, Malezya, Meksika, Nijerya, Nikaragua, Pakistan, Rusya, Ruanda, Suriye, Şili, Tayland, Venezuela, Yeni Zellanda ve Japonya bulunuyor. Zaman 08.01.2010 9. Politika Çatışması Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri Baykal: Üniversite sınavı kalkacak CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, TEKEL işçileriyle ilgili konuşurken de ''peşkeş çekmedik'' derken de gerçeği yansıtmadığını savunarak, ''TEKEL işçisine 4-C dışında işine devam etme imkanını çok görüyorsun, 'yetim hakkı' diye bize boş edebiyat taslıyorsun, ondan sonra TEKEL işçisinin de alnının teriyle kazanılmış tesisi, bir yandaşına, tanıdığına tahsis ediyorsun'' dedi. Sabah 16.02.2010 Tek Gıda İş'ten Tekel iddiası Gıda İş Sendikası Genel Sekreteri Mecit Amaç, Maliye Bakanlığı önünde TEKEL işçilerine yaptığı açıklamada “Unkapanı’ndaki TEKEL Genel Müdürlüğü binası boşaltıldı. O bina şimdi hangi yandaş hastaneler zincirine peşkeş çekiliyor?” diye sordu. Maliye Bakanlığı önünde TEKEL işçilerine bir basın açıklaması yapan Tek-Gıda İş Genel Sekreteri Mecit Amaç, açıklamasında bazı sorulara yer verdi. Amaç, “İstanbul Cevizli’deki arazi hangi bakanların ve müsteşarların başında olduğu vakfa peşkeş çekiliyor? Unkapanı’ndaki TEKEL Genel Müdürlüğü binası boşaltıldı. O bina şimdi hangi yandaş hastaneler zincirine peşkeş çekiliyor? Paşabahçe Alkollü İçkiler Adanalı bir işadamına 303 milyon dolara satıldı. Kasım ayında ödeme yapması gereken işadamı tek kuruş ödemeden nasıl trilyonlar kazandı? Bu hangi yetimin hakkı? Nerede Maliye Bakanımız, nerede Başbakanımız?” diye sordu. Hürriyet 11.02.2010 Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 21 "AKP zalim olmaya başladı" CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ''AKP mağdur, mazlum olarak iktidara başladı. Arkasından mağrur oldu. Şimdi zalim olmaya başladı'' dedi. CHP Grup Başkanvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Suha Okay, Türk-İş Genel Merkezi önünde eylemleri devam eden TEKEL işçilerini ziyaret ettiler. Kılıçdaroğlu, Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel ile düzenlediği basın toplantısında, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde belki de ilk kez bir siyasal iktidarın işçi eylemini kırmak için her yola başvurduğunu söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakan buradaki TEKEL işçilerinin seslerini mutlaka dinlemeli, kulaklarını mutlaka açmalı. Biz TEKEL işçilerinin haklı eylemlerinin Türkiye'de sadece CHP tarafından değil, tüm siyasi partiler, öğrenciler, esnaf, çiftçi tarafından desteklendiğini biliyoruz'' diye konuştu. Cumhuriyet 17.02.2010 'Konuşulup çözülecek işlere muhalefetçe limon sıkılıyor' AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Hüseyin Tanrıverdi'den CHP ve diğer muhalefet partilerine, "Karşılıklı görüşülerek çözülecek işlere limon sıkmayın." uyarısı geldi. Antalya'nın Kemer ilçesinde Güney Antalya Turizmi Geliştirme ve Altyapı İşletme Birliği (GATAB) çalışanı 186 işçiyle toplu iş görüşmelerine katılmak için Antalya gelen Hüseyin Tanrıverdi, muhalefete yüklendi. TEKEL işçilerinin Ankara'da düzenlediği eylemi muhalefetin kendi çıkarları doğrultusunda kullandığını ifade eden Tanrıverdi, "TEKEL işçileri hükümetimiz tarafından yapılan çalışmalara rağmen eylem yapmaya devam ettiler. Ne olursa olsun onları mağdur etmemek sıkıntıya düşürmemek için bir düzenleme yapacağız." dedi. Toplantıya katılan GATAB Başkanı Yusuf Üras de verdikleri hizmetlerde en üst seviyede ve kalitede olmasına özen gösterdiklerini söyledi. Sendikaların işveren ve çalışanların haklarını korumakla sorumlu olduğunu ifade eden Üras, karşılıklı anlayış ve iyi niyet çerçevesinde çözülemeyecek bir sorun olmadığını kaydetti. Zaman 25.12.2009 10. Eylem Bilgisi Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri 8 bin Tekel işçisi oyladı karar verdi: Eyleme devam Tekel işçilerinin 23 gündür devam eden eyleminin geleceğini belirlemek amacıyla yapılan "referandumun'' ilk sonuçlarına göre geçerli 8 bin 180 oyun 8 bin 150'sinde "eyleme devam'' kararı çıktı. Tekgıda-İş Sendikası'nın kararı doğrultusunda yapılan oylamada 21 ildeki işyerlerinden sonuçların büyük bölümü İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 22 S. Kılıç açıklandı. Buna göre, kullanılan 8 bin 180 geçerli oydan 8 bin 150'si "eyleme devam'' yönünde oldu. Sabah 07.01.2010 Tekel işçileri 78 gün sonra çadırları söktü DANIŞTAY 12'nci Dairesi'nin Tekel işçilerinin de aralarında bulunduğu geçici personelin ‘4/C statüsüne' geçiş için 30 günlük süre içinde ilgili kurumlara başvurmasını öngören hükmünün yürütmesini 1 aylık süre için durdururken, işçiler 78 gündür süren eylemleri için kurdukları çadırları sendika kararıyla kaldırarak eylemlerine son verdi. Hürriyet 02.03.2010 Yarın eylem günü Türk-İş'e bağlı sendikaların üyelerinin, TEKEL işçilerine destek için ''çalışmama hakkını'' kullanarak yarın kendilerini ''izinli sayacağını'' bildirdi. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Pevrul Kavlak imzasıyla konfederasyona bağlı sendikaların genel başkanlıklarına gönderiler yazıda, Türk-İş, Hak-İş, DİSK, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK genel başkan ve temsilcilerinin, TEKEL işçilerine destek amacıyla bugün yapmayı kararlaştırdıkları eylemi hazırlıkların daha iyi yapılabilmesi için yarına erteleme kararı aldıkları belirtildi. Cumhuriyet 03.02.2010 Tekel'de çadırlar söküldü, eylem 1 Nisan'da yeniden başlayacak Ankara'da eylem için kurulan çadırlar dün Tek Gıda İş'in kararıyla sökülürken, bazı işçiler kararı protesto etti. Tekel özelleştirilmesinin ardından 4-C'ye geçmek istemeyen işçilerin protesto amacıyla Türk İş önünde kurdukları çadırlar sökülmeye başlandı. Böylece 79 günü geride bırakan eylem fiilen sona erdi. Ancak Tek Gıda İş Başkanı Mustafa Türkel, eylemin son ermediğini, 15-20 gün ara verdiklerini söyledi. 1 Nisan'da bin Tekel işçisiyle birlikte Türk İş'e gelerek eylemi yeniden başlatacaklarını anlattı. Zaman 03.03.2010 b) Nicel Bulgular: Çalışmada nicel bulgular bölümünde, haberlerin gazetelere göre dağılımı, haberlerde kullanılan kaynaklar, kullanılan kaynakların gazetelere göre dağılımı, haberin odağında yer alan kişiler ve bunların gazetelere göre dağılımı, haberde kullanılan başlık türleri, başlık türlerinin gazetelere göre dağılımı, haberde kullanılan çerçeveler ve bu çerçevelerin gazetelere göre Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 23 dağılımları, haber çerçevelerinin haber kaynaklarına göre dağılımı ve haberlerin tarihlere göre dağılımlarına yer verilmiştir. Nicel bulgular içinde ilk olarak, Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah ve Zaman gazetelerinde sunulan haberlerin toplamına bakıldığında, incelenen dönem içinde bu dört gazetede toplam 615 haberin yayımlandığı tespit edilmiştir. Haberlerin gazetelere göre dağılımına bakıldığında tablo 1’de görüldüğü gibi 236 haber (%38,4) ile Cumhuriyet gazetesi ilk sırada yer alırken, 186 haber (%30,2) ile Zaman gazetesi 2. sırada yer almaktadır. 126 haber (%20,5) ile Hürriyet gazetesi 3. sırada yer alırken, 67 haber (%10,9) ile en az habere yer veren Sabah gazetesi son sırada yer almaktadır. Tablo 1. Haberlerin Gazetelere Göre Dağılımı Cumhuriyet Zaman Hürriyet Sabah Genel toplam Sıklık 236 186 126 67 615 Yüzdelik 38,4 30,2 20,5 10,9 100 Haberin kaynağına bakıldığında, en fazla habere Anadolu Ajansı’nın kaynaklık ettiği tespit edilmiştir. Tablo 2’de görüldüğü gibi Anadolu Ajansı 218 haber (% 35,4) ile ilk sırada yer alırken, onu 113 haber (%18,4) ile Ankara Haber Ajansı (ANKA) takip etmiştir. Kaynağı belirsiz haberler 111 haber (%16,4) ile 3. sırada yer alırken, bunu 74 haber (%12) ile gazetelerin kendi muhabirleri tarafından yapılan haberler izlemiştir. Tablo 2. Haberde Kullanılan Kaynaklar Kaynaklar Anadolu Ajansı ANKA Belirsiz Kendi muhabiri Cihan Kendi ajansı veya bölge temsilcisi DHA İHA Toplam Sıklık 218 113 101 74 63 37 8 1 615 Yüzdelik 35,4 18,4 16,4 12,0 10,2 6,0 1,3 0,2 100 İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 24 S. Kılıç Kullanılan kaynakların gazetelere göre dağılımına bakıldığında Cumhuriyet gazetesinin haber kaynağı olarak en çok Anadolu Ajansı ve Ankara Haber Ajansı’ndan yararlandığı, yalnızca 7 haberi kendi muhabiri ve bölge temsilciliklerinden edindiği tablo 3’te görülmektedir. Tabloda dikkat çeken bir başka husus, Sabah gazetesinde kaynağı belli olmayan haberlerin ilk sırada yer almış olmasıdır. Sabah gazetesinin en çok kullandığı kaynak ise Anadolu Ajansı’dır. Hürriyet gazetesine bakıldığında, gazetenin kendi ajansı, muhabiri ya da bölge temsilcisi olmak üzere toplam 54 haberi kendi kaynaklarından edindiği görülmektedir. İkinci sırada ise 41 haberle kaynağı belli olmayan haberler yer almaktadır. Zaman gazetesine bakıldığında diğer gazetelerden farklı olarak, haberlerinin büyük çoğunluğunun (102 haber) kaynağı gazetenin kendisine aittir. Zaman gazetesinin yayımladığı haberler içinde kendi haber ajansı olan Cihan Haber Ajansı (60 haber), kendi muhabirleri (24) ve bölge temsilcilikleri (18) tarafından yapılan haberler önemli bir yer tutmaktadır. Kullanılan kaynaklar açısından, ikinci sırada Anadolu Ajansı gelirken, üçüncü sırada kaynağı belirtilmemiş haberler yer almaktadır. Tablo 3. Haber kaynaklarının Gazetelere Göre Dağılımı Gazetenin Adı Haberin Kaynağı Anadolu Ajansı ANKA Belirsiz Kendi muhabiri Cihan Kendi ajansı veya bölge temsilcisi İHA DHA Toplam Sabah 17 6 24 4 3 Hürriyet 28 3 41 44 0 Cumhuriyet 129 96 4 2 0 Zaman 44 8 32 24 60 Topla m 218 113 101 74 63 12 2 5 18 37 1 0 67 0 8 126 0 0 236 0 0 186 1 8 615 Haberin odağında yer alan kişilere bakıldığında, tablo 4’te görüldüğü gibi işçiler ve sendika, toplam 343 haber (%55,8) ile ilk sırada yer almaktadır. İktidar 103 haber (%16,7) ile 2. sırada yer alırken, muhalefet 80 haber (%13) ile 3. sırada Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 25 yer almaktadır. Avrupa Birliği ve diğer uluslararası sendikaların dahil olduğu uluslararası örgütler 19 haber (%3,1) ile 4. sırada yer alırken, özellikle destek eylemlerinde sanat, spor, siyaset camialarından ve sivil toplum örgütlerinden önemli kişilerin birlikteliğini kapsayan toplumdaki çeşitli kesimler ise 17 haber (%2,8) ile 5. sırada yer almıştır. Tablo 4. Haberin Odağında Yer Alan Kişiler Odaklar İşçiler ve sendika İktidar Muhalefet Diğer Uluslararası örgütler Toplumdaki çeşitli kesimler Sivil toplum örgütleri ve sanatçılar Toplam Sıklık 343 103 80 38 19 17 Yüzdelik 55,8 16,7 13,0 6,2 3,1 2,8 15 2,4 615 100 Haberin odağında yer alan kişilerin gazetelere göre dağılımına bakıldığında tablo 5’te görüldüğü gibi tüm gazetelerde işçiler ve sendikanın ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Bu bulgu, genel olarak Avrupa ve ABD’deki habercilik pratiklerinden oldukça farklıdır. Avrupa ve ABD’nin habercilik pratiklerindeki genel eğilim, haberde iktidarın en yoğun biçimde kaynak olarak kullanılması yönündedir. Ancak bu çalışmada iktidarın eylem süresince sessiz kalması, gündemde bu konuyu görmezden gelmesi buna neden olarak gösterilebilir. Öte yandan bu bulgu, grev ile ilgili haberlerin sunumunda ABD’de yapılan bir çalışmada (Knight, 2001) elde edilen bulgu ile büyük ölçüde benzerlik göstermektedir. Çalışmada hem Toronto Star hem de The Globe and Mail gazetelerinde kaynak olarak sendika başkanı ve grev ile ilgili diğer resmi kurumlar ilk sırada yer alırken, hükümetin son sırada yer aldığı tespit edilmiştir. Haberin odağı ile ilgili bir başka husus, Cumhuriyet gazetesinde diğer gazetelere oranla muhalefetin haberlerde odak olarak iktidardan fazla yer almasıdır. Diğer üç gazetede iktidar ikinci sırada yer alırken, Cumhuriyet gazetesinde muhalefetten sonra gelerek 3. sırada yer almıştır. Bu durum, gazetenin hükümete karşı ideolojik duruşuyla ilişkilendirilebilir. Son önemli nokta ise Sabah gazetesinin İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 26 S. Kılıç diğer gazetelerle kıyaslandığında haber odağı olarak muhalefete oldukça az yer vermesidir. Bu durum da gazetenin son dönemde değişen sahiplik yapısıyla birlikte Ciner Grubu’ndan ayrılıp, iktidara yakın olan Turkuaz Grubu tarafından satın alınmasıyla ilişkilendirilebilir. Bilindiği gibi hükümetin tavrı, söz konusu eylemi görmezden gelerek, özellikle muhalefetin görüşlerine karşı durmaktır. Turkuaz grubunun iktidara yakınlığı da düşünüldüğünde bu sonucun ortaya çıkması gazetelerdeki siyasi yanlılığın açık bir biçimde devam ettiğini gözler önüne sermektedir. Tablo 5. Haberin Odağında Yer Alan Kişilerin Gazetelere Göre Dağılımı Haberin odağındaki kişiler İşçiler ve sendika İktidar Muhalefet Sivil toplum örgütleri ve sanatçılar Toplumdaki çeşitli kesimler Uluslararası örgütler Diğer Toplam Sabah 40 17 3 Gazetenin adı Hürriyet Cumhuriyet 85 114 17 28 7 45 Zaman Toplam 104 343 41 103 25 80 2 2 9 2 15 3 2 10 2 17 1 1 67 6 7 126 10 20 236 2 10 186 19 38 615 Haberlerde kullanılan başlık türleri içinde tablo 6’da görüldüğü gibi 413 haber (%67,2) ile betimleyici başlık ilk sırada yer almaktadır. İkinci sırada 131 haber (%21,3) ile alıntı başlık yer alırken, 71 haber (%11,5) ile yorum başlık son sırada yer almaktadır. Tablo 6. Haberlerde Kullanılan Başlığın Türü Betimleyici Alıntı Yorum Toplam Bahar 2011, Sayı:32 Sıklık 413 131 71 615 Yüzdelik 67,2 21,3 11,5 100 27 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği Başlık türlerinin gazetelere göre dağılımına bakıldığında genel dağılımdan önemli bir sapmaya rastlanmamıştır. Tablo 7’de görüldüğü gibi dört gazete de betimleyici başlık ilk sırada yer almıştır. Buradan yola çıkarak gazetelerin başlık konusunda daha çok nötr bir tavır içinde olduklarını söylemek mümkündür. Diğer taraftan, sıralamada Sabah gazetesine ait bir istisna göze çarpmaktadır. Alıntı başlık, dağılım olarak Hürriyet, Cumhuriyet ve Zaman’da 2. sırada yer alırken Sabah gazetesinde son sırada yer almaktadır. Tablo 7. Başlık Türlerinin Gazetelere Göre Dağılımı Gazete adı Sabah Hürriyet Cumhuriyet Zaman Toplam Betimleyici 46 74 156 137 413 Başlığın Türü Alıntı 3 29 68 31 131 Yorum 18 23 12 18 71 Çalışmanın da temel konusunu oluşturan haberlerde kullanılan çerçevelere bakıldığında tablo 8’de görüldüğü gibi eylem süreci ile ilgili haberleri kapsayan eylem bilgisi çerçevesi 170 haber ve %27,6’lık oran ile ilk sırada yer almaktadır. Eylem yapan işçilere ulusal ve uluslararası alanda toplumdaki çeşitli kesimlerden verilen destekleri ve bunun yanında sendika ve işçilerin mücadelelerindeki haklılığı konu alan haberlerin yer aldığı eylemin haklılığı çerçevesi 156 haber (%25,4) ile 2. sırada yer almaktadır. Üçüncü sırada yer alan pazarlık çerçevesi içindeki haberlerin oranı 84 haber ile %13,7’dir. Mağduriyet çerçevesinin 60 haber (%9,8) ile 4. sırada yer aldığı çalışmada, yasa ve düzen çerçevesi 25 haber (%4,1) ile 5. sırada yer almıştır. Diğer çerçeveler ise sırasıyla iç çatışma (19 haber %3,1), ekonomik sonuçlar (12 haber %2), dönüm noktası (9 haber %1,5) ve ahlaki (1 haber %0,2) çerçevedir. Elde edilen bulgular yapılan araştırmalarla karşılaştırıldığında ilk olarak Semetko ve Valkenburg’un (2000) en yaygın haber çerçeveleri olarak tespit ettikleri ahlaki çerçeve ve ekonomik sonuçlar çerçevelerinin toplamda oldukça düşük bir dağılıma (%2,2) sahip olduğu göze çarpmaktadır. Bu durum Türkiye’deki yazılı basının, haberlerin sunumunda daha çok olay odaklı bir anlayışa sahip olduğunu göstermektedir. Bir diğer karşılaştırma pazarlık ve dönüm noktası çerçeveleri ile İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 28 S. Kılıç ilgilidir. Simon ve Xenos (2000) yaptıkları çalışma sonunda bu çalışma ile benzer şekilde pazarlık çerçevesinin 2. sırada yer aldığını tespit etmişlerdir. Diğer taraftan, araştırmacılar yaptıkları analizde dönüm noktası çerçevesinin en sık yer verilen 3. çerçeve olduğunu saptamışlardır. Ancak bu çalışmada dönüm noktası çerçevesine giren haberlere çok düşük bir oranda (%1,5) yer verildiği saptanmıştır. Bir başka çerçeve olan mağduriyet çerçevesinin, farklı çalışmalarla (Tracy, 2004; Tracy, 2006) benzer biçimde bu çalışmada da nispeten geniş orana (%9,8) sahip olduğu tespit edilmiştir. Diğer çerçeveler ise yalnızca bu çalışma için oluşturulduğundan bu çerçevelere ilişkin bulgular farklı çalışmalarla karşılaştırılamamıştır. Tablo 8. Haberlerde Kullanılan Çerçeveler Eylem bilgisi Eylemin haklılığı Pazarlık Politika çatışması Mağduriyet Yasa ve düzen İç çatışma Ekonomik sonuçlar Dönüm noktası Ahlaki Toplam Sıklık 170 156 84 79 60 25 19 12 9 1 615 Yüzdelik 27,6 25,4 13,7 12,8 9,8 4,1 3,1 2,0 1,5 0,2 100 Haberlerde kullanılan çerçevelerin gazetelere göre dağılımlarına bakıldığında tablo 9’da görüldüğü gibi pazarlık çerçevesi Cumhuriyet gazetesinde 4. sırada yer alırken, diğer 3 gazetede ikinci sırada yer almaktadır. Mağduriyet çerçevesi ise ilginç biçimde Sabah, Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinde sayı bakımından eşit iken, sıralamada Sabah ve Hürriyet gazetelerinde ikinci sırada yer almaktadır. Gazetelerin duruşları açısından fikir verici olabilecek iç çatışma çerçevesine bakıldığında, Zaman gazetesinin ilk sırada olduğu görülmektedir. Ayrıca özellikle Cumhuriyet gazetesi ile karşılaştırıldığında eylemin haklılığına yönelik yapılan vurgunun Zaman gazetesinde daha az yer alması iç çatışma çerçevesine yönelik bulguyu desteklemektedir. Bahar 2011, Sayı:32 29 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği Tablo 9. Haberlerde Kullanılan Çerçevelerin Gazetelere Göre Dağılımı Gazete Adı Çerçeveler Sabah Hürriyet Cumhuriyet Zaman Toplam Pazarlık 16 27 18 23 84 Mağduriyet 14 18 14 14 60 İç çatışma 2 5 3 9 19 Ekonomik sonuçlar 2 1 5 4 12 Ahlaki 0 0 0 1 1 Yasa ve düzen 4 2 9 10 25 Dönüm noktası 0 1 6 2 9 Eylemin haklılığı 23 39 75 19 156 Politika çatışması 2 13 45 19 79 Eylem bilgisi 4 20 61 85 170 67 126 236 186 615 Toplam Çerçevelerin haber kaynaklarına göre dağılımlarına bakıldığında ise tablo 10’da görüldüğü gibi Zaman gazetesinin haber ajansı olan Cihan Haber Ajansı ile diğer ajanslar arasında oldukça farklı bir dağılım söz konusudur. Buna göre Cihan Haber Ajansı, pazarlık çerçevesinde yalnızca 2 haber, eylemin haklılığı çerçevesinde ise yalnızca 9 haber sunmuştur. Diğer taraftan Anadolu Ajansı’nın pazarlık çerçevesinde 22 haber, eylemin haklılığında ise 62 haber sunduğu görülmektedir. Özellikle eylemin haklılığı çerçevesinde diğer kaynakların da sunduğu haber sayıları Cihan Haber Ajansı’nın oldukça üzerindedir. Bu durum, Cihan Haber Ajansı ve dolayısıyla da Zaman gazetesinin ideolojik görüş olarak hükümetten yana bir tavır sergilediğini, buna karşın eylemde bulunan işçilere karşıt bir duruşa sahip olduğunu göstermektedir. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 30 S. Kılıç Tablo 10. Çerçevelerin Haber Kaynaklarına Göre Dağılımları Haberin kaynağı Çerçeve Türleri Anadolu Kendi Ajans Cihan muhabiri Kendi ajansı veya bölge temsilcisi Belirsiz ANKA Toplam Pazarlık 22 2 13 13 23 11 84 Mağduriyet 18 8 12 5 11 6 60 İç çatışma 2 4 7 0 2 4 19 Ekonomik sonuçlar 5 0 2 3 2 0 12 Ahlaki 0 0 1 0 0 0 1 Yasa ve düzen 9 6 0 0 5 5 25 Dönüm noktası 4 0 1 1 1 2 9 Eylemin haklılığı 62 9 18 10 26 31 156 Politika çatışması 32 5 9 6 5 22 79 Eylem bilgisi 64 29 11 7 26 32 170 218 63 74 45 101 113 615 Toplam Sunulan haberlerin dönem olarak dağılımına bakıldığında tablo 11’de görüldüğü gibi haberler çadırların kurulduğu tarih olan 15 Aralıktan itibaren artmış ve daha sonra giderek düşüşe geçmiştir. Daha sonra hükümetin çadırların kaldırılması için son tarih Şubat ayını belirtmesi bu ayda yapılan haberlerin artışına neden olmuştur. Ancak, Şubat ayında da herhangi bir sonuca ulaşılamaması nedeniyle olay gündemdeki önemini kaybederek haber sayılarında tekrar bir düşüş başlamıştır. Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 31 Tablo 11. Haberlerin Tarihlere Göre Dağılımı 30 Count 20 10 0 12 -DEC -200 9 04 -JAN-2 010 27 -JAN-2 010 19 -F EB -2 010 tarih SONUÇ Yapılan çalışmada elde edilen bulgulara dayanarak, incelenen 4 gazetenin haber sunumunda benzer çerçevelerden yararlandıkları saptanmıştır. Özellikle haberlerin çerçevelere ve gazetelere göre dağılımları göz önüne alındığında, gazetelerin aynı oranda çerçevelere yer verdiği görülmektedir. Ayrıca haberin odağına ve haberde kullanılan başlık türlerinin dağılımına bakıldığında büyük oranda bir benzerlik olduğu göze çarpmaktadır. Gazetelerin haberleri benzer çerçevelerle sunmasının temel nedeni, tüm gazetelerin sundukları haberlerin büyük çoğunluğunun Anadolu Ajansı’ndan edinmiş olmalarıdır. Bu durum aynı zamanda, çerçeve türlerinin haber kaynaklarına göre dağılımı ile de desteklenmektedir. Gazetelerin kullandıkları haber çerçevelerindeki benzerliğin bir başka nedeni ise, incelenen tüm gazetelerde benzer olan habercilik değerleri ve ticari kaygılardır. Habercilik değerleri ve genel gazetecilik pratikleri açısından toplumda gelişen önemli olayları hiçbir gazetenin görmezden gelmesi ve bunları topluma aktarmaması söz konusu değildir. Diğer taraftan ticari bir kurum olan gazeteler, ekonomik olarak varlıklarını sürdürebilmek için tiraj artırma ve buna bağlı olarak kar etme gibi benzer kaygılara sahiptirler. Bu nedenlerden dolayı, çalışmada da tespit edildiği gibi, İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 32 S. Kılıç gazetelerin haberleri sunarken benzer çerçevelerden yararlanması olanaklı bir durumdur. Çalışmada gazetelerin haber sunumunda kullandıkları çerçevelerde görülen benzerlik yanında farklılıklara da rastlanmıştır. Özellikle haber çerçevelerinin haber ajanslarına göre dağılımları göz önüne alındığında söz konusu farklılıklar daha açık biçimde ortaya çıkmaktadır. Buna göre, Zaman gazetesine ait Cihan Haber Ajansı’nın sunduğu haberlerin dahil olduğu çerçeveler, dağılım olarak başta Anadolu Ajansı olmak üzere diğer kaynaklardan ayrılmaktadır. Dolayısıyla haber çerçevelerinde görülen farklılık, haberlerin elde edildiği haber ajanslarından kaynaklanmaktadır. Bununla birlikte, çalışmada gazetelerin sahip oldukları ideolojik farklılıkların haber sunumu üzerinde etkili olduğunu da söylemek mümkündür. Özellikle iki farklı ideolojik görüş içinde yer alan Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinin haberlerin odağında yer alan kişilerin ve haber çerçevelerinin dağılımında birbirlerinden farklılaştığı tespit edilmiştir. Buradan da habercilik pratikleri içinde temel haber kriterleri yanında gazetelerin sahip olduğu ideolojik görüşün de etkili olduğu sonucuna ulaşılabilir. Ancak bu konuda daha kesin bir yargıya ulaşabilmek için iki farklı ülkenin gazetelerinin karşılaştırıldığı çalışmalar yapılmalıdır. Bu nedenle gelecekte bu konuda yapılacak araştırmalarda örneklem olarak iki farklı ülkeden gazetelerin seçilmesi araştırmacıları daha doğru sonuçlara götürecektir. KAYNAKÇA Atalık, A. (2009) TEKEL Alkollü İçkiler San. ve Tic. AŞ‘nin Özelleştirilmesi ve Sonrası, Sayı: 114, Mayıs-Temmuz 2009 http://www.sekeris.org.tr (Erişim: 10.05.2010). Bateson, G. (1972) Steps to an ecology of mind: Collected essays in anthropology, psychiatry, evolution and epistemology. Chicago, Chicago University Press. Baysha, O. ve Hallahan, K. (2004) Media framing of the Ukrainian political crisis, 2000-2001, Journalism Studies, 5(2), s.233 -246. Berinsky, A. J. ve Kinder, D.R. (2006) Making Sense of Issues Through Media Frames: Understanding the Kosovo Crisis, The Journal of Politics, 68 (3), s.640-656. Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 33 Brasted, M. (2005) Framing protest: The Chicago Tribune and the New York Times during the 1968 democratic convention, Atlantic Journal of Communication, 138(1), s.1-25. Carreiro, J. L. (2005) Newspaper coaverage of U.S. labor movement: the case of anti-union frirngs, Labor Studies Journal, 30 (3), s.1-20. Cooper, A. H. (2002) Media framing and social movement mobilization: German peace protest against INF missiles, the Gulf War, and NATO peace enforcement in Bosnia, European Journal of Political Research, 41 (1), s.37–80. Dahinden, U. (2005) Framing a Decade of Research Experience, International Communication Association, 2005 Annual Meeting, New York. Entman, R. M. (2007) Framing Bias: Media in the Distribution of Power, Journal of Communication, 57 (1), s.163-173. Entman, R. M. ve Rojecki, A. (1993) Freezing Out the Public: Elite and Media Framing of the U.S. Anti-Nuclear Movement, Political Communication, 10(2) 155-173. Entman, R. M. (1993) Framing: Toward Clarification of a Fractured Paradigm, Journal of Communication, 43 (4) s.51-58. Edy, J. A. ve Meirick, P. C. (2007) Wanted, Dead or Alive: Media Frames, Frame Adoption, and Support for the War in Afghanistan, Journal of Communication, 57(1): s.119–141. Gamson, W. A., Croteau, David, Hoynes, William, Sasson, Theodore (1992) Media Images and the Social Construction of Reality, Annual Review of Sociology, 18 (1), s.373-393. Gamson, W. ve Modigliani, A. (1989) Media discourse and public opinion on nuclear power: a constructionist approach, American Journal of Sociology, 95(1), s.1-37. Gitlin, T. (1980) The whole world is watching. Berkeley: University of California Press. Goffman, E. (1974) Frame Analysis. New York, Harper and Row. Greenberg J. (2004) Tories, Teachers and the Media Politics of Education Reform: news discourse and the1997 Ontario teachers’ strike, Journalism Studies, 5(3), s.353–371. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 34 S. Kılıç Hallahan, K. (1999) Seven Models of Framing: Implications for Public Relations, Journal of Public Relations Research, 11(3), s.205-242. Hürriyet (2008) Tekel ihalesini BAT kazandı, 22 Şubat, http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/8290881.asp?m=1 (Erişim: 15 Nisan 2010). Knight, G. (2001) Prospective News: press pre-framing of the 1996 Ontario public service strike Journalism Studies, 2 (1), s.73–91. Kumar, D. (2005) What’s Good for UPS is Good for America": Nation and Class in Network Television News Coverage of the UPS Strike, Television New Media,6 (2), s.131-152. Martin, C. R. (2003) The 1997 United Parcel Service Strike: Framing the Story for Popular Consumption, Journal of Communication Inquiry,.27(2), s.190210. McLeod, D. M., Kosicki, G. M. ve McLeod, J. M. (2002) Resurveying the Boundaries of Political Communications Effects, içinde Media Effects: Advances in Theory and Research, Edt. Jennings Bryant, Mahwah, NJ, USA. Noakes, John A. ve Wilkins, Karin Gwinn (2002) Shifting frames of the Palestinian movement in US news, Media, Culture & Society, 24 (5), s.649-671. Pan, Z. ve Kosicki, G. M. (1993) Framing Analysis: An Approach to News Discourse, Political Communication, 10 (1), s.55-75. Reese, S. D. (2007) The Framing Project: A Bridging Model for Media Research Revisited, Journal of Communication, 57(1), s.148–154. Scheufele, D. A. ve Tewksbury, D. (2007) Framing, Agenda Setting, and Priming: The Evolution of Three Media Effects Models, Journal of Communication, 57 (1), s.9-20. Scheufele, D. (1999) Framing as theory of media effects, Journal of Communication vol. 49(1), s.103-122. Semetko, H. A., & Valkenburg, P. M. (2000) Framing European politics: A content analysis of press and television news, Journal of Communication, 50 (2), s.93–109. Simon, A. ve Xenos, M. (2000) Media Framing and Effective Public Deliberation, Political Communication, 17 (4), s.363-376. Bahar 2011, Sayı:32 Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği 35 Tracy, J. (2006) Labor’s monkey wrench: newsweekly coverage of the 1962-63 New York newspaper strike, Canadian Journal of Communication, 31(3), s.541560. Tracy, J. (2004) The News About the Newsworkers: press coverage of the 1965 American Newspaper Guild striice against The New York Times, Journalism Studies, 5 (4), s.451-467. Valkenburg, P. M., Semetko H. A. ve de Vreese, C. H. (1999) The Effects of News Frames on Readers’ Thoughts and Recall, Communication Research, 26 (5), s.550-569. Vliegenthart, R. ve Roggeband, C. (2007) Framing Immigration and Integration Relationships between Press and Parliament in the Netherlands, International Communication Gazette, 69 (3), s.295-319. Vreese, C. H. (2005) News Framing: Theory and Typology Information Design Journal + Document Design, 13(1), s.51-62. Wallis, P. ve Nerlich B. (2005) Disease metaphors in new epidemics: the UK media framing of the 2003 SARS epidemic, Social Science & Medicine, 60 (2), s.629–2639. Weaver, D. A. Lively, E. ve Bimber, B. (2009) Searching for a Frame News Media Tell the Story of Technological Progress, Risk, and Regulation, Science Communication, 31 (2), s.139-166. Weaver, D. H. (2007) Thoughts on Agenda Setting, Framing, and Priming, Journal of Communication, 57(1), s.142–147. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi 36 S. Kılıç Boş sayfa Bahar 2011, Sayı:32