İlgili dosyayı indirmek için tıklayın

Transkript

İlgili dosyayı indirmek için tıklayın
Türk Eğitim Bilimleri Dergisi
Bahar 2009, 7(2), 237-
TEKEL EYLEMİ HABERLERİNDE ÇERÇEVELEME:
TÜRK YAZILI BASINI ÖRNEĞİ
Seyfi KILIÇ*
ÖZET
İletişim alanında haber üzerine yapılan araştırmalarda üzerinde en sık durulan konulardan
biri, topumun büyük bir kısmını ilgilendiren ve toplumun büyük çoğunluğu tarafından yoğun
biçimde takip edilen olayların yazılı ve görsel basında nasıl sunulduğudur. Haberlerin yazılı
ve görsel basında nasıl sunulduğuna yönelik olarak son yıllarda kullanılan yöntemlerden biri
ise çerçeveleme analizidir. Çerçeveleme analizi, temel olarak medyada sunulan haberlerin
hangi çerçeveler içinde sunulduğunu ortaya çıkarmaya çalışan bir yöntemdir. Bu çalışmada,
Türkiye’nin gündeminde oldukça geniş bir şekilde yer alan Tekel çalışanlarının yaptığı
eylemin, yazılı basında nasıl sunulduğu çerçeveleme yöntemiyle analiz edilmiştir. Yapılan
analiz sonucunda, gazetelerin kullandıkları haber çerçevelerinde benzerlik ve farklılıklara
rastlanmıştır. Çalışmada haber çerçevelerindeki benzerliğin, haberlerin elde edildiği
kaynakların benzer olmasına ve ticari kaygılara dayandığı; çerçevelerdeki farklılıkların ise
gazetelerin farklı ideolojilere sahip olmalarından kaynakladığı saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Çerçeveleme, Grev, İşçi Eylemleri, Gazete Haberleri
FRAMEWORK IN THE NEWS OF TEKEL MOVEMENTS: EXAMPLE OF TURKISH
NEWSPAPERS
ABSTRACT
One of the matters frequently emphasized in research about communication is the
presentation manner of the events concerning the majority of society and followed intensely
by most people in visual and printed media. One of the methods used in recent years towards
the presentation manner of news in visual and printed media is the framing analysis. Framing
analysis is a method principally trying to reveal by which frames the news presented in media
is introduced. However, in this study, the presentation manner of action largely appearing on
the agenda of Turkey and realized by Tekel workers is analyzed by the framing method. As a
result of this analysis, similarities and differences have been found in news frames of the
newspapers. In this study, it is determined that similarities in news frames are based on
commercial concerns and similarities of resources from which news is obtained; however,
differences in frames stem from the different ideologies of the newspapers.
Keywords: Framing, Strike, Labor Movements, Newspaper Coverage
* Araş. Gör., Akdeniz Üniversitesi, İletişim Fakültesi.
İletişim 2003/18
2
S. Kılıç
GİRİŞ
Toplumda meydana gelen olayların ve kamuoyunda tartışılan önemli
konuların gerek yazılı ve gerekse görsel basında nasıl sunulduğu, habercilik alanında
üzerinde en çok durulan konulardan biridir. Buna paralel olarak, haberlerin
sunumunda televizyon ve gazetelerin nasıl bir duruş sergilediği, yanlı bir tutuma
sahip olup olmadığı üzerine çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Yapılan
araştırmalarda genellikle söylem analizi ya da göstergebilimsel analiz yöntemi
uygulanmaktadır. Bununla birlikte son yıllarda bu konuda yapılan araştırmalarda
göstergebilimsel analiz ve söylem analizi yanında çerçeveleme analizi de
uygulanmaya başlamıştır. Bu çalışmada da Türkiye’nin gündeminde önemli bir yer
tutan Tekel çalışanlarının yaptığı eylemin yazılı basında nasıl sunulduğu
çerçeveleme yöntemiyle analiz edilecektir. Çalışmada ilk olarak, Tekel eylemi
hakkında kısa bir bilgi verilecek, ardından çerçeveleme ve çerçeveleme teorisi
üzerinde durulacaktır. Daha sonra genel olarak çerçeveleme ve özel olarak da grev
haberlerinin çerçevelenmesi ile ilgili yapılmış araştırmalara değinilecektir. Yöntem
kısmında ise çalışma için oluşturulan çerçevelerin neler olduğu ve bu çerçevelerin
oluşturulmasında hangi çalışmalardan yararlanıldığı belirtilecektir. Son olarak, elde
edilen bulgulara ve bunlarla ilgili olarak varılan sonuçlara değinilecektir.
Tekel, ilk kez 2001 yılında Özelleştirme Yüksek Kurulu‘nun (ÖYK) 2001/06
sayılı Kararıyla özelleştirme kapsam ve programına alınmıştır. ÖYK‘nun
05.02.2002 tarih ve 2002/06 sayılı Kararı ile özelleştirme stratejisi yeniden
belirlenmiştir. Belirlenen yeni stratejinin ardından 23.12.2003 tarihinde Resmi
Gazete‘de yayımlanan 2003/85 sayılı ÖYK Kararıyla Nurol-Limak-Özaltın-Tütsab
Ortak Girişim Grubu’nun kurduğu MEY AŞ‘ye 292 milyon Dolar bedelle
satılmıştır. Böylelikle Tekel’in alkollü içkiler bölümü tamamen satılarak
özelleştirilmiştir. ÖYK‘nun 2001/06 sayılı Kararı ile özelleştirme kapsam ve
programına alınan Tekel‘in sigara bölümü de özelleştirilmek için 07.06.2003
tarihinde ihaleye çıkarılmış, Japan Tobacco International (JTI) tarafından verilen 1
milyar 150 milyon dolarlık teklifin yetersiz bulunması nedeniyle ihale 11.11.2003
tarihinde iptal edilmiştir (Atalık, 2009). 2005 yılında yapılan ikinci ihalede ise hiçbir
firmanın teklif vermediği ihaleyi 22 Şubat 2008 tarihinde 1 milyar 720 milyon Dolar
karşılığında British American Tobacco firması kazanmıştır. Varlık satışı yöntemiyle
gerçekleştirilen ihalede Tekel'e ait İstanbul, Adana, Ballıca, Bitlis, Malatya ve Tokat
sigara fabrikaları satılmıştır (Hürriyet, 2008).
Yapılan satışla birlikte Bitlis Tekel Sigara Fabrikası çalışanları ve Malatya
Tekel Sigara Fabrikası çalışanları satışı protesto ederek, iki İlin AKP İl Teşkilatı
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
3
önüne siyah çelenk bırakmışlardır. Böylece Tekel çalışanlarının eylemleri
başlamıştır. Eylemin temel gerekçesi işçilerin sahip olduğu özlük hakların,
özelleştirmelerin ardından alınarak, çalışanların 4-C adı verilen yeni bir statüye
geçirilmeleridir. 657 sayılı devlet memurları kanununda kamu hizmetlerinde
memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel A, B ve C fıkralarıyla
tanımlanmıştır. 4-C kapsamındakilerle ilgili her yıl Hükümet bir kararname
çıkararak, koşulları belirlemektedir. Şuanda geçerli olan kararname 10 Ocak 2009
tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Kamu Kurum ve Kuruluşlarındaki Geçici
Mahiyetteki İşleri Yürütmek Üzere Geçici Personel İstihdamı ve Bu Personele
Ödenecek Ücretler Hakkında Karar’dır. Buna göre bu çalışanlara belirlenen ücretler
dışında herhangi bir ad altında ücret ödenmesi yasaktır. Böylece toplu iş sözleşme
hakkı ortadan kaldırılmıştır. 4- C statüsünü tanımlayan ilk koşul, bir yıldan az süreli
veya mevsimlik hizmet olmasıdır. Bu göreve de Bakanlar Kurulu'nun karar vermesi
gerekmektedir. Tekel işçileri için bu maddenin uygulanmasının anlamı şudur:
Yasaya göre bu statüde bir işçi en çok 10 ay çalışabilmektedir. Ancak bu süre, 4 aya
kadar indirilebilmektedir. Kamu işçisi statüsündeki Tekel işçileri, 4-C'li olmayı
kabul ederlerse, işçi statüsünde çalıştıkları sürede elde ettikleri tüm hakları
kaybedeceklerdir. Bu nedenle 4-C'li olmayı kesinlikle kabul etmemektedirler.
Kuramsal Çerçeve
Gregory Bateson, ‘çerçeve’ terimini psikolojik bir kavram olarak ilk kez
açıklayan yazardır. Bu tanıma göre çerçeve, spesifik bir görüşe uyan belirli mesajları
dahil edip diğerlerini dışarıda bırakarak, gerçeklik algısına yön vermektir (Bateson,
1972- ilk baskı 1955). Sosyolog Ervin Goffman, 1974 yılında yazdığı ‘Frame
Analysis (Çerçeve Analizi)’ adlı kitabında çerçeve türleri, çerçeve değişimleri ve
yüz yüze etkileşimin çerçevelenmesine ilişkin çatışma ve yanlış anlaşılmalara
yönelik kaygıları ele almıştır (Goffman, 1974’ten aktaran Dahinden, 2005: 1).
Gamson ve Modigliani çerçeveleri birbirleriyle rekabet eden siyasal gruplar ve
toplumsal hareketler tarafından desteklenen ‘açıklayıcı kümeler’ olarak tarif
etmişlerdir (Gamson, 1989’dan aktaran Dahinden, 2005: 1). Kavramı psikoloji ve
sosyoloji dışında iletişim bağlamında ele alan Entman, ilk kez medya çerçevelerinin
rolünü araştırmıştır (Entman, 1993).
Hallahan çerçevelemenin halkla ilişkiler alanı için önemine dikkat çekerek,
kişi içi (intra personal), kişiler arası, grup, örgütler arası ve toplumsal düzey olmak
üzere çok çeşitli düzeylerde uygulanma olanağının olduğunu belirtmiştir (Hallahan,
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
4
S. Kılıç
1999: 206). Scheufele ve Tewksbury ise çerçevelemeyi, siyasal iletişim
araştırmalarının gelişim aşamaları içinde ele alarak, bu gelişim aşamalarının en
sonuncusu olarak değerlendirmişlerdir. İnsanların zihninde bazı meselelerin daha
görünür hale getirilmesini (agenda setting-gündem kurma) insanların siyasi bir aday
ya da mesele hakkında bir yargıya varırken hesaba kattığı kaygıların kitle medyası
tarafından biçimlendirilmesinden (hazırlama-priming) ayıran Scheufele ve
Tewksbury, çerçevelemenin bir meselenin haber metinlerinde biçimlendirilme
şeklinin izleyicilerin algılamalarını etkileyebileceği varsayımına dayandığını ifade
etmişlerdir (2007: 11).
Çerçeveleme kavramını genel olarak, bir konuyu, olayı ya da durumu ele
alırken ya da sunarken, o konu, olay ya da durum ile ilişkili olabilecek unsurların
bazılarını dışarıda bırakmak, bazılarını ise öne çıkarmak şeklinde ifade etmek
mümkündür. Kavram, iletişim bağlamında ele alındığında bir meseleyi sunan ve
tanımlayan iletişim kaynağını içermektedir (Vreese, 2005: 51). Daha ayrıntılı
biçimde ifade edilirse, “çerçeveleme temel olarak algılanan gerçekliğin bazı
yönlerini seçmek ve onları iletişimsel bir metinde daha görünür hale getirmek
böylece ele alınan bir konuya yönelik belirli bir problemi tanımlama, neden ve
sonuçlarını yorumlama, ahlaki değerlendirme ve/veya çözüm önerisi sunmaya
katkıda bulunmaktır.” (Entman, 1993: 52).
Bir teori olarak çerçeveleme; sosyoloji, psikoloji, siyaset bilimi ve iletişim
gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Psikoloji, sosyoloji ve siyaset bilimi alanında
çerçeveleme; algılama, kanaat oluşturma ya da ikna üzerindeki etkiler bağlamında
ele alınmıştır. İletişim alanında ise çerçeveleme teorisi hem belirli bir çerçeveye
göre oluşturulan iletişimsel metinlerin okur/izleyici/alıcı üzerindeki etkilerinin hem
de habercilik pratikleri açısından oluşturulan iletişimsel metinlerin içeriklerinin
incelenmesini kapsamaktadır. Dolayısıyla tüm alanlarda kullanılış biçimleri dikkate
alındığında çerçeveleme teorisinin etki ve içerik olmak üzere temelde iki boyutunun
olduğunu söylemek mümkündür. Bu iki boyut özellikle iletişim bağlamında ele
alındığında etkiyi ifade eden birey çerçeveleri ile içeriği dikkate alan medya
çerçeveleri şeklinde kavramsallaştırılmaktadır.
Entman birey çerçevelerini “bireylerin bilgiyi işleyiş biçimlerini yönlendiren
zihinde depolanmış fikir grupları olarak tanımlamıştır (1993: 53). Birey çerçeveleri,
hem okur/izleyicinin hafızasının bilişsel bir temsili, hem de kamusal söylem içindeki
yapıların temsilidir. Dolayısıyla bu çerçeveler, bireyin sahip olduğu kültürel ve
zihinsel altyapı tarafından biçimlenmektedir. Birey çerçeveleri, haberlerin
manipülasyonu, haber öyküsü türleri ve haberde yer alan ana mesele gibi birçok
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
5
şekilde ortaya çıkarılmaktadır (McLeod vd., 2002: 231). Birey çerçeveleri,
habercilik pratiklerinde en fazla üzerinde durulan ve haberlerin nasıl sunulacağını
belirleyen çerçevelerdir.
Medya çerçeveleri herhangi bir tartışmanın nedenini bildiren, konunun özünü
anlatan, bir olay akışına anlam veren merkezi konumdaki fikir veya anlatım akışıdır
(Gamson ve Modigliani, 1989’dan aktaran Berinsky ve Kinder, 2006: 641). Bu
çerçeveler, habercilik alanında herhangi bir olay sunulurken, izleyici/okuyucunun
söz konusu olayı belli bir biçimde algılamasını ve olayla ilgili belli bir biçimde
düşünmesini sağlayan sunum biçimleridir. Bunlar, haberin anlatımında öne çıkarılan
anahtar sözcükler, mecazlar, kavramlar ve sembollerdir. Bu nedenle Pan ve Kosicki,
çerçevelemenin, bir haber söylemi oluşturma ve işleme stratejisi veya söylemin
kendisinin bir niteliği olarak incelenebileceğini belirtmişleridir (1993: 57).
Çerçeveleme türlerine bağlı olarak yapılan araştırmalar da temel olarak ya
içeriğe (gazete veya televizyon haberlerinde kullanılan çerçeveler) ya da
çerçevelemenin okuyucu/izleyici üzerindeki etkilerine odaklanmaktadır. İçerik
üzerinde yoğunlaşan araştırmalar haber değeri kriterlerine dayanmaktadır. Etki
üzerinde yoğunlaşan araştırmaların kökeninde ise sosyoloji ve psikoloji alanında
yapılan araştırmalar yer almaktadır.
İletişim alanında çerçeveleme teorisinin kullanıldığı çok sayıda araştırma
yapılmıştır. Bu araştırmalarda Sars virüsü (Wallis ve Nerlich, 2005),
Afganistan’daki savaş (Edy ve Meirick, 2007), Körfez Savaşı ve Bosna’daki Nato
barış gücü (Cooper, 2002), Ukrayna’daki siyasal kriz (Baysha ve Hallahan, 2004),
Filistin sorunu (Noakes ve Wilkins, 2002), nanoteknoloji (Weaver, Lively ve
Bimber, 2009), göçmenlik (Vliegenthart ve Roggeband, 2007), sol hareketi (Gitlin,
1980) gibi çok çeşitli konu ya da sorunun medyada nasıl çerçevelendiği analiz
edilmiştir. Çerçeveleme ile ilgili olarak yapılan doğrudan ampirik araştırmalar
dışında, yeni model geliştirmek, tipoloji oluşturmak ya da çerçeveleme teorisini
açıklamak üzere de çok sayıda kavramsal çalışma (Entman, 1993; Scheufele, 1999;
Entman, 2007; Scheufele ve Tewksbury, 2007; Vreese, 2005; Reese, 2007; Weaver,
2007) yapılmıştır.
Toplumda meydana gelen çeşitli olayların ya da kamuoyunda tartışılan farklı
sorunların medyada nasıl sunulduğu çerçeveleme araştırmalarının konusu
oluşturmaktadır. Bunlardan biri de toplumdaki protesto eylemleri ve grevlerdir.
Protesto eylemlerine ilişkin olarak yapılan en temel çalışmalardan biri, Todd
Gitlin’in (1980) sol hareketin medyada nasıl sunulduğunu incelediği çalışmadır.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
6
S. Kılıç
Gitlin, çalışmasında eylemlerin nasıl sunulduğu ile ilişkili olarak toplam 6 çerçeve
belirlemiştir. Bu çerçeveler, önemsizleştirme, kutuplaştırma, iç çekişmelere vurgu
yapma, marjinalleştirme, sayılarla küçültme ve hareketin etkiliğini küçültmedir.
Bir başka araştırmada (Entman ve Rojecki, 1993) Amerika Birleşik
Devletleri’nde yürütülen anti-nükleer hareketin medyada nasıl çerçevelendiği analiz
edilmeye çalışılmıştır. Çalışmada bu amaçla 1 Ocak 1980 ve 31 Aralık 1983 tarihleri
arasında New York Times ve Time gazetelerinde nükleer silah karşıtı eylemlerle ilgili
haberlere bakılmıştır. Todd Gitlin’in çalışmasında (1980) kullandığı çerçeveleri
temel alan çalışmada haberlerde daha çok hükümetle ilgili çerçevelerin yoğun
olduğu saptanmıştır. Ayrıca iki gazete arasında da farklılıklara rastlanmıştır. New
York Times’ın ön sayfasındaki haberlerde, hükümet kaynaklarından alınan bilgilerin
yoğunlukta olduğu ve halk tarafından yapılan eylemin neredeyse görünmez
kılındığı; Time gazetesinin haberlerinde ise yapılan eyleme ve bu eyleme verilen
desteklere yoğunlaşıldığı tespit edilmiştir.
Toplumdaki protesto eylemleri dışında az sayıda da olsa çalışanların
yaptıkları grev eylemlerinin basında nasıl sunulduğunu konu alan çalışmalar (Simon
ve Xenos, 2000; Knight, 2001; Martin, 2003; Tracy; 2004; Greenberg, 2004;
Brasted, 2005; Carreiro, 2005; Kumar, 2005; Tracy, 2006) da yapılmıştır. Bu
çalışmalardan birinde (Knight, 2001) iş güvenliği ve çalışma koşullarının
iyileştirilmesi için Ontario Kamu Çalışanları Sendikası ile Ontario Hükümeti
arasında yapılan müzakerelerin basında nasıl çerçevelendiği analiz edilmiştir.
Toronto Star ve Globe and Mail gazetelerinde sunulan haber içeriklerinin
incelendiği çalışmada grev, işçilerin yerlerinin değişimi, sendika protestoları, işten
çıkarma, sözleşme önerileri, halkla ilişkiler, beklenen etkiler, sendikanın ayrışması
olmak üzere toplam 8 çerçeve belirlenmiştir. Bu çerçeveler içinde grev çerçevesinin,
oran olarak ilk sırada yer aldığı ve bu anlamda makro çerçeve olduğu belirtilmiştir.
Dolayısıyla bu iki gazetede sunulan haberlerin bir anlamda grevi hazırladığı ve buna
öncülük ettiği sonucuna varılmıştır.
Bir başka çalışmada (Tracy, 2006) Uluslararası Matbaacılar Sendikası ile
New York’taki gazete sahipleri arasında 1962-1963 tarihlerinde gerçekleşen grev
konu edinilmiştir. Time, Newsweek ve U.S. News & World Report gazetelerinde 114
günlük süre boyunca grev ile ilgili sunulan haberler incelenmiştir. Yapılan inceleme
sonunda grev ve halkın mağduriyeti olmak üzere iki çerçeve belirlenmiştir. Sonuçta
araştırmacı, incelediği gazetelerde 1962-63 yılında New York’taki gazetelerde
ortaya çıkan grevin sunum biçimlerinin diğer endüstriyel alandaki çatışmaların
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
7
sunumuyla benzer nitelikte olduğunu tespit etmiştir. Ayrıca sendikanın sunulan
haberlerde küçültüldüğü, hor görüldüğü ve yok sayıldığı saptanmıştır.
Bir diğer araştırmada (Simon ve Xenos), United Parcel Servis (UPS)
çalışanlarının 1997 yılında yaptıkları grevin The New York Times, The Los Angeles
Times ve The Washington Post gazetelerinde nasıl çerçevelendiği analiz edilmiştir.
Bu üç gazetede 3-18 Ağustos 1997 tarihleri arasında çıkan haberlerin incelendiği
çalışmada, bozulma (disruption), pazarlık/talepler (bargaining/ demands), Part Time
A, Part Time B, gizli amaçlar (ulterior motives) ve tarihi dönüm noktası (historic
turning point) olmak üzere toplam 6 çerçeve saptanmıştır. Bu çerçevelerin ilki olan
bozulma (disruption) çerçevesi, grevin hem Amerikan ekonomisi hem de günlük
yaşamın işleyişi üzerindeki olumsuz etkisini, pazarlık/talepler çerçevesi ise grev ile
ilgili meseleleri konu alan haberleri kapsamaktadır. Öte yandan Part Time A
çerçevesi, işçilerin part time çalıştırılmasının sömürüye ve kötü iş koşularına
dayandığını ele alan haberleri kapsarken, Part Time B çerçevesi ise böyle bir
durumun gerekli olduğunu ve dolayısıyla bu durumu olumlayan haberleri
kapsamaktadır. Gizli amaçlar çerçevesi, sendikanın yapılan grevde seçim dolayısıyla
farklı bir amaç güttüğünü belirten haberleri kapsarken, tarihi dönüm noktası
çerçevesi eylemin yeni bir başlangıç olarak nitelendirildiği haberleri içermektedir.
Çalışmada araştırmacılar, en fazla yer verilen çerçevenin bozma olduğunu, bunu
pazarlık ve dönüm noktası çerçevesinin izlediğini saptamışlardır. Ayrıca dönem
bakımından çerçevelerin nasıl bir seyir izlediğine ile ilişkin olarak, bozulma
çerçevesinin ilk dönemde en yüksek seviyeye sahip olduğu, daha sonra bir düşüş
gösterdiği ve en sonunda yeniden bir yükselişe geçtiği görülmüştür. Pazarlık
çerçevesi ise bozulmanın tam tersine bir seyir izleyerek, başlangıçta düşük iken
sonra yükselişe geçmiş ve son periyotta tekrar düşüşe geçmiştir.
Yöntem
Bu çalışmanın amacı, kamunun gündemini belirleyen sosyal sorunlardan biri
olan Tekel çalışanlarının yaptıkları eylemin Türk yazılı basınında nasıl
çerçevelendiğini ortaya çıkarmaktır. Çalışmada bu amaç doğrultusunda Cumhuriyet,
Hürriyet, Sabah ve Zaman gazeteleri örneklem olarak seçilmiştir. Bu gazetelerden
Hürriyet ve Sabah, tirajları ve okur potansiyelleri açısından ana akım gazeteler
olmaları nedeniyle çalışmaya dahil edilmiştir. Bunun yanında iki farklı ideolojik
görüşe sahip olmaları ve bu farklılığın haberlerin sunumu üzerinde bir etkisinin olup
olmadığını ortaya çıkarmak için de Cumhuriyet ve Zaman gazeteleri seçilmiştir.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
8
S. Kılıç
Bilindiği gibi Cumhuriyet gazetesi yüksek bir tiraja sahip olmamasına rağmen,
Türkiye’de etkin bir okur kitlesine ve merkez-sol ideolojiye sahiptir. Öte yandan
Zaman gazetesi yüksek bir tiraja ve muhafazakar-sağ ideolojiye sahiptir.
Çalışmada gazetelerin seçilmesi yanında, gazetelerde sunulan haberlerle ilgili
olarak dönem bakımından da belirli bir sınırlandırılmaya gidilmiştir. Tekel
çalışanlarının yaptıkları eylemler, Tekel’in özelleştirildiği tarih olan 22 Şubat 2008
tarihinde başlamıştır. Ancak bu eylemler, Türkiye’nin farklı illerinde (Tokat, Bitlis
vs.) küçük çapta protesto şeklinde olduğundan basında da çok geniş yer bulmamıştır.
Eylemlerin ciddi biçimde yoğunlaştığı ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen
işçilerin Ankara’da çadır kurduğu tarih ise 15 Aralık 2009’dur. Bu tarihten itibaren
eylem, basında daha geniş bir biçimde yer almaya ve bu konuyla ilgili çıkan
haberlerin sayısı da artmaya başlamıştır. Eyleme ilişkin olarak basının ilgisi
çadırların söküldüğü tarih olan 2 Mart 2010 tarihine kadar devam etmiştir. Bu
nedenle 15 Aralık 2009 tarihinden 3 Mart 2010 (çadırların söküldüğü tarihten bir
gün sonrası) tarihine kadar çıkan haberler bu çalışmanın örneklemine dahil
edilmiştir.
İncelemeye dahil edilen haberlerin elde edilmesinde internetten
yararlanılmıştır. Bunun için Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah ve Zaman gazetelerinin
internet sitesinde bulunan arama motorunda “tekel işçi” şeklinde arama yapılmıştır.
Bu arama sonucunda ortaya çıkan yazılar içinden köşe yazıları inceleme dışında
tutulmuştur. Elde edilen tüm haberlerin analizinde çerçeveleme tekniği
kullanılmıştır. Analizde kullanılan çerçeveler belirlenirken, temel olarak tümevarım
ve tümdengelim yaklaşımları benimsenmiştir. Tümevarım yaklaşımı haber
hikayelerini önceden tanımlanmış haber çerçevelerini temel alarak analiz etmekten
çok eldeki materyale göre çerçeve oluşturulmasıdır (Vreese, 2005: 53). Çok sayıda
araştırmacının (Gitlin, 1980; Gamson vd., 1992) yaptığı gibi bu çalışmada da
çerçevelerin bir kısmı haberlerdeki içerikler dikkate alınarak oluşturulmuştur.
Çerçevelerin belirlenmesinde ikinci yaklaşım olan tümdengelim yaklaşımı,
yapılmış çalışmalar sonucunda daha önceden belirlenen çerçevelerin incelenen
içeriğe uygun hale getirilerek kullanılmasıdır. Bu yaklaşım, en çok seçim
kampanyasına yönelik haber çerçevelerinde ve gazeteciliğin gelenekleri içindeki
temel haber değeri kriterlerine odaklanmaktadır. Tümevarım yaklaşımıyla
oluşturulan çerçeveler konuya özgü ya da özel çerçeveler olarak ifade edilirken,
tümdengelim yaklaşımına dayanan çerçeveler ise genel haber çerçeveleri adını
almaktadır. Dolayısıyla bu çalışmada oluşturulan çerçeveler, konuya özgü çerçeveler
ve genel çerçeveler olmak üzere iki türdedir.
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
9
Konuya özgü haber çerçeveleri, medyada tek bir olay veya örnek üzerinde
duran ve daha çok o temayı analiz etmeye yarayan çerçevelerdir. Buna örnek olarak
‘yeni sol’ (Gitlin, 1980), ‘göçmenlik’ (Vliegenthart ve Roggeband, 2007) ve
‘nanoteknoloji’ çerçevelerini (Weaver, Lively ve Bimber, 2009) göstermek
mümkündür.
Genel haber çerçeveleri, neredeyse tüm haber sunumları içinde ortak olan
çerçevelerdir. Bunlar ülke, olay veya mecranın türündeki farklılıklara rağmen, çoğu
çalışmada da gözlenen, aynı zamanda haber değeri kriterleriyle de paralel olan
çerçevelerdir. Bu tür çerçevelere ilişkin olarak Valkenburg, Semetko ve Vreese’in
(1999) çalışmalarında tespit ettikleri çerçeveler örnek gösterilebilir. Araştırmacılar;
sorumluluk, çatışma, insani ilgi, ahlakilik ve ekonomik sonuçlar olmak üzere beş
temel çerçevenin medya söylemlerine hakim olduğunu belirtmişlerdir.
Bu çalışmada pazarlık, mağduriyet, iç çatışma, ekonomik sonuçlar, ahlaki
çerçeve, yasa ve düzen, dönüm noktası, eylemin haklılığı, politika çatışması ve
eylem bilgisi olmak üzere toplam on çerçeve kullanılmıştır. Bu çerçeveler içinde;
ekonomik sonuçlar, ahlaki çerçeve ve politika çatışması çerçeveleri tür olarak genel
haber çerçeveleridir. Pazarlık, mağduriyet, iç çatışma, yasa ve düzen, eylemin
haklılığı ve eylem bilgisi çerçeveleri ise konuya özgü ya da diğer adıyla özel çerçeve
türü içinde yer almaktadır.
1. Pazarlık Çerçevesi: Pazarlık çerçevesi, işçi sendikalarının başkanları ve
hükümet arasında geçen pazarlık süreci ve bununla ilgili yapılan görüşmeler
hakkındaki haberleri içermektedir. Bu çerçeve oluşturulurken Amerika Birleşik
Devletleri’nde United Parcel Service (UPS) çalışanlarının eylemine yönelik haberler
üzerine yapılan bir çalışma (Simon ve Xenos, 2000) temel alınmıştır. Simon ve
Xenos, çalışmalarında inceledikleri haberler içinde sendikanın taleplerine de yer
verildiği için çerçeveyi pazarlık/talepler (bargaining/demands) çerçevesi şeklinde
adlandırmışlardır. Pazarlık çerçevesi oluşturulurken, temel alınan çalışma yanında,
incelenen dört gazetenin (Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah ve Zaman) pazarlık çerçevesi
içinde yer alan haberlere oldukça geniş biçimde yer vermesi de etkili olmuştur.
2. Mağduriyet Çerçevesi: Bu çerçeve, Tekel işçilerinin yaşadığı ekonomik ve
sosyal mağduriyetleri ön plana çıkaran haberlere ilişkin bir çerçevedir. Ayrıca
işçilerin dışında mağdur olan diğer kişilerle ilgili haberler de yine bu çerçeve içinde
değerlendirilmiştir. Mağduriyet çerçevesi, özellikle grev gibi eylemlere ilişkin haber
incelemelerinde en sık kullanılan çerçeve türlerinden biridir. Mağduriyet çerçevesi
oluşturulurken, bu konu ile ilgili daha önceden yapılmış çalışmalar (Tracy, 2004;
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
10
S. Kılıç
Tracy, 2006) temel alınmıştır. Ancak temel alınan çalışmalarda mağduriyet
çerçevesi daha çok grev eylemi sonucunda halkın mağduriyetini kapsarken, bu
çalışmada eylemi gerçekleştiren işçilerin mağduriyeti ile ilgili haberleri
içermektedir.
3. İç Çatışma Çerçevesi: İç çatışma çerçevesi eylem süresince sendika içinde
yaşanan tartışmaları ön plana çıkaran haberleri içermektedir. Bu çerçeve
oluşturulurken Todd Gitlin’in yaptığı çalışma (1980) temel alınmıştır. Gitlin,
çalışmasında kullandığı 6 çerçeveden biri olan iç çatışmalara yer verme çerçevesine,
eylemcilerin kendi aralarındaki anlaşmazlıkları öne çıkaran haberleri dahil etmiştir.
Bu çalışmada da incelenen gazetelerde az da olsa sendika ve işçiler arasındaki
anlaşmazlıklarla ilgili haberlere rastlandığı için bu çerçeve çalışmaya dahil
edilmiştir.
4. Ekonomik Sonuçlar Çerçevesi: Ekonomik sonuçlar çerçevesi genel olarak
gerçekleşen herhangi bir olayın bireyler, gruplar, kurumlar, bölgeler veya ülkeler
için doğuracağı maddi zarar ya da maliyetleri anlatan haberleri kapsamaktadır
(Semetko ve Valkenburg, 2000: 95). Bu çalışmada ise Tekel işçilerinin devlete
maliyetini ön plana çıkaran haberler ekonomik sonuçlar çerçevesi içinde
değerlendirilmiştir.
5. Ahlaki Çerçeve: Herhangi bir problemin veya konunun dini inançlar,
ahlaki prensipler ya da toplumsal değerler bağlamında sunulduğu haberleri
içermektedir. Çalışmada incelenen gazetelerde özellikle Başbakan’ın Tekel
işçilerinin aldıkları maaşları ‘yetim hakkı’, ‘70 milyonun hakkı’, ‘haksız kazanç’
gibi ifadelerle belirttiği ve bununla ilgili haberlere yer verildiği gözlenmiştir. Bu
nedenle ahlaki çerçeve çalışmaya dahil edilmiştir.
6. Yasa ve Düzen Çerçevesi: Yasa ve düzen çerçevesi tamamıyla bu
çalışmada incelenen haberler sonucunda oluşturulan bir çerçevedir. Bu çerçeve,
Tekel işçilerinin yaptıkları eylemin yasal olmadığına, kanuna aykırı olduğuna ve
eylemin haksız olduğuna ilişkin haberleri kapsamaktadır. Ayrıca eylemde yer alan
işçilerin yaptıkları çeşitli protestolarla ilgili haberler de bu çerçeveye dahil
edilmiştir.
7. Dönüm Noktası Çerçevesi: Dönüm noktası çerçevesinde, eylemin tarihi bir
dönüm noktası olduğu, mevcut hükümeti devirebileceği ve eylemin önemi ile ilgili
haberler yer almaktadır. Bu çerçeve oluşturulurken, Simon ve Xenos’un yaptıkları
çalışma temel alınmıştır. Simon ve Xenos, çalışmalarında eylem yapan işçiler için
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
11
eylemin önemli bir fırsat sunduğuna ilişkin haberleri bu çerçeveye dahil etmişlerdir
(2000: 371).
8. Eylemin Haklılığı Çerçevesi: Bu çerçeve, işçilerin haklılığını vurgulayan,
işçilere ulusal ve uluslararası alanda verilen destekleri vurgulayan haberleri
kapsamaktadır. Eylemin haklılığı çerçevesi, yasa ve düzen çerçevesi gibi sadece bu
çalışmaya özgü olan bir çerçevedir. Literatürde bu çerçeveye benzer herhangi bir
çerçeve türüne rastlanmamıştır.
9. Politika Çatışması Çerçevesi: Politika çatışması çerçevesi oluşturulurken,
Semetko ve Valkenburg’in (2000: 95) tespit ettikleri çatışma çerçevesi temel
alınmıştır. İşçilere yönelik hükümetin politikalarını ya da muhalefetin desteğini
eleştiren haberler bu çerçevede değerlendirilmiştir.
10. Eylem bilgisi çerçevesi: Yalnızca bu çalışmaya özgü olarak oluşturulan
eylem bilgisi çerçevesi, eylemin gidişatına (eylemin başlaması, çadırların kurulması,
sökülmesi vb.) ilişkin bilgi veren haberleri içermektedir. Bu çerçeveye, diğer
çerçevelere dahil olmayan ve daha çok nötr olarak değerlendirilebilecek haberler
dahil edilmiştir.
Bulgular
a) Nitel Bulgular: Nitel bulgular bölümünde, incelenen dört gazetenin
sunduğu haberler içinden bu çalışmada belirlenen 10 haber çerçevesine dahil olan
haber örneklerine yer verilmiştir.
1. Pazarlık Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri
Görüşmeden yine sonuç çıkmadı
Türk-iş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Tekel işçilerinin durumuyla ilgili
olarak yaptıkları görüşmede Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''4/C konusunda şu
anda yapılabilecek başka bir şeyin olmadığını ifade ettiğini'' söyledi. Sabah
11.02.2010
772 lira maaşa evet 4/C’ye hayır
Başbakan randevusu öncesi işçilerden kritik adım. “Çözümden yanayız”
mesajı verilecek ancak 4-C’nin maaşına ‘evet’, kadrosuna ‘hayır’ denilecek. Bir
başka ifadeyle Başbakana 772 liraya evet ama 4-C’ye ‘hayır’ mesajı gidecek!
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
12
S. Kılıç
Başbakan Recep Tayip Erdoğan yarın Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’yu ‘yalnız’
kabul edecek. Kumlu bu kritik görüşmeye işçilerin ‘çözümden yanayız’ mesajıyla
girecek. İşçilerin 4C’nin maaşlarına ‘evet’ dediğini; statüsüne ise ‘hayır’ dediğini
Başbakan’a iletecek. Hürriyet 10.02.2010
TEKEL işçilerinin 4/D talebi
TEKGIDA-İŞ Sendikası işçilere dağıttığı dilekçelerle Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı'na başvurmaya hazırlanıyor. Sendika ÖİB'den gelecek yanıta göre
Danıştay'a dava açacak. Dilekçelerin bir iki gün içerisinde tamamlanarak ÖİB'ye
verilmesi planlanıyor. Her bir işçi dilekçesinde 657 Sayılı Devlet Memurları
Kanunu'nun 4/d maddesi kapsamında sürekli işçi kadrolarında belirsiz süreli iş
sözleşmesi ile 'sürekli işçi' olarak başlatılması talebini ifade ediyor. Cumhuriyet
17.02.2010
Görüşmeden uzlaşma çıkmadı
Türk-İş Başkanı Kumlu, Hükümetin kendilerine 4C'nin iyileştirilmesi
önerisiyle geldiklerini ancak kendi taleplerinin karşılanmadığı için bu önerilerin
kabul edilmesinin mümkün olmadığı için herhangi bir uzlaşma olmadığını ifade etti.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu, TEKEL işçilerinin sorununa ilişkin,
''4857 sayılı yasaya tabi olarak arkadaşlarının başka kurumlara geçirilmesini talep
ettiklerini, Hükümetin, 4/C statüsünde çalıştırılması anlamında yaklaşım
gösterdiğini'' belirterek, bu nedenle uzlaşma temin edemediklerini söyledi. Zaman
01.02.2010
2. Mağduriyet Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri
Dört günde 13 işçi hastaneye kaldırıldı
Süresiz açlık grevinde 5'inci güne giren Tekel işçileri geride kalan dört günde
13 işçi arkadaşını hastaneye gönderdi. Bazı işçiler hastanede tedaviyi kabul
etmeyerek, Türk-İş binasına getirilerek eylemlerine devam etti. İşçilerden 4'ünün
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavilerinin devam ettiği
öğrenildi. Sabah 09.02.2010
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
13
Polis işçinin cenazesini vermedi
Bu sabah trafik kazasında hayatını kaybeden Tekel işçisi Hamdullah Uysal
cenazesinin Adli Tıp'tan çıkarılması sırasında büyük bir gerginlik yaşandı.
Cenazenin önce Türk-İş merkezine getirilmesini isteyen işçilerle cenazenin Uysal'ın
memleketi Amasya'ya gönderilmesini isteyen polis arasındaki mücadeleyi polis
kazandı. Cenaze aracı işçi barikatını yararak Amasya'ya doğru yola çıktı. Bunun
üzerine işçiler 2 dakika oturma eylemi yaptılar ve Mithatpaşa Caddesi’ne gelerek
yolu trafiğe kapattılar. İşçiler "Davamız bitmedi daha yeni başladı" şeklinde slogan
attılar. Hürriyet 25.02.2010
Ölürsem karıma maaş bağlarlar
Açlık grevini sürdüren 150 TEKEL işçisinden 4’ü dün hastaneye kaldırıldı.
İşçilerden Abdurrahman Turanç, “Karım kan kanseri. Şu anda bile ona
bakamıyorum. Maaşım düşünce hiçbir şey yapamam. Ölürsem ona 1500 lira maaş
bağlarlar. Benim ölüm, dirimden daha değerli” dedi. Hürriyet 22.01.2010
Kadın işçi hastanelik oldu
Tekel işçilerinin eylemi kapsamında süresiz açlık grevine katılan bir kadın
işçi, sağlık durumu nedeniyle eylemi sonlandırdı. Bir grup işçinin dün başlayan
süresiz açlık grevi devam ediyor. Greve katılan işçilere görevliler tarafından zaman
zaman şekerli su dağıtılıyor. Açlık grevinin sürdürüldüğü konferans salonu, işçilerin
sağlığı için sık sık dezenfekte ediliyor. Cumhuriyet 06.02.2010
Polisin gazından kaçan Tekel işçileri kendini havuza attı
Abdi İpekçi Parkı'nda eylem yapan TEKEL işçilerine polis tazyikli su ve
biber gazı ile müdahale etti. Biber gazından etkilenen işçiler kendilerini parkın
içindeki su dolu havuza attı. Havuzda bir işçi bayıldı. 4/C statüsüne geçmemek için
Abdi İpekçi Parkı'nda eylem yapan TEKEL işçilerine polis sert müdahalede
bulundu. Gaz ve tazyikli su ile şaşkına dönen işçiler, panik halinde parkın
yakınlarındaki pazar yerine ve Kurtuluş Parkı'na doğru kaçmaya başladı. İşçileri
kovalayan polisin gaz kullanması vatandaşları da etkiledi. Göstericiler de trafiği
kesmek için barikat kurdu. Bazı işçiler polisin sıktığı gazdan etkilenerek bayıldı.
Zaman 17.12.2009
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
14
S. Kılıç
3. İç Çatışma Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri
TEKEL işçileri Türk-İş'i işgal etti
TÜRK İŞ Genel Merkezi önünde oturma eylemi yapan TEKEL işçilerinden
bir bölümü, miting sonrası TÜRK İŞ Genel Merkezi'ne gelerek işgal girişiminde
bulundu. Genel Merkez Binası içine giren Protestocu TEKEL işçilerinden bir grup,
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Mustafa Kumlu'yu da protesto ederek, istifaya davet
ettikleri görüldü. Sabah 17.01.2010
Tekel’de yine ‘Kumlu istifa’ sesleri yükseldi Türkel, Türk-İş’i bıraktı
Tekel işçilerinin eylemi 72 günü doldurdu, sinirler iyice gerildi. Türk-İş,
DİSK, Türkiye Kamu-Sen ve KESK başkanlarının açıkladığı ‘genel eylem’ kararını
beğenmeyen işçiler; Türk-İş Başkanı Mustafa Kumlu’yu istifaya çağırdı. Tekel
işçilerinin örgütlü olduğu Tek Gıda-İş’in Başkanı Mustafa Türkel, bu sloganı atan
işçilere kızdı, Türk-İş Genel Sekreterliği’nden istifa ettiğini açıkladı. Hürriyet
24.02.2010
Türk-İş'te istifa
Türk İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa
Türkel, Türk-İş Genel Sekreterliği görevinden istifa etti. Türk İş Genel Sekreteri ve
Tek Gıda İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, dün dört işçi
konfederasyonun aldığı karardan sonra işçilerin Mustafa Kumlu'yu yuhalaması
üzerine istifa edeceğini söyleyerek, Türk-İş Genel Merkezi'nden ayrılmıştı. Türkel'in
bugün konuyla ilgili bir açıklama yapması beklenirken, istifa kararı, işçiler arasında
hayal kırıklığı yarattı. Cumhuriyet 23.02.2010
Sendika Tekel işçilerini nasıl soydu?
TEKEL işçilerinin Ankara'daki eylemi devam ederken Tek-Gıda İş Başkanı
Mustafa Türkel ile sendika yöneticileri adliyede hesap veriyor. Türkel ile Tek-Gıda
İş eski Başkanı Korkut Güler'in da aralarında bulunduğu 12 sendika yöneticisi TekGıda İş'in hesaplarını buharlaştırdıkları gerekçesiyle yargılanıyor. Tek-Gıda İş'in
hesapları ile ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 16 Nisan 2007 tarihli
iddianamede Güler ile Türkel şüpheli sıfatıyla yargılanıyor. Zaman 12.02.2010
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
15
4. Ekonomik Sonuçlar Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri
İşten çıkarılacak Tekel işçilerine toplam 350 milyon TL ödenecek
ÖİB, Tekel işçilerinin iş akitlerinin 31 Ocak 2010'da sona ereceğini belirterek
8 bin 364 işçiye toplam 350 milyon lira tazminat ödeneceğini açıkladı
Sigara üretimiyle ilgili varlık ve markaları özelleştirilerek 24 Haziran 2008'de
British American Tobacco'ya (BAT) devredilen Tütün, Tütün Mamulleri, Tuz ve
Alkol İşletmeleri AŞ (Tekel) işçilerinin iş akitleri 31 Ocak 2010'da sona erecek.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) 8 bin 364 Tekel işçisine ortalama 41 bin lira
olmak üzere toplam 350 milyon lira kıdem ve ihbar tazminatı ödeneceğini açıkladı.
Açıklamada, kuruluş bünyesinde, 1 Ocak 2010 tarihi itibariyle; 155 kadrolu, 1185
sözleşmeli personel ile 10 bin 818 işçi olmak üzere toplam 12 bin 158 personelin
istihdam edildiği, bu işçilerin ortalama giydirilmiş ücretinin 3 bin 108 lira olarak
hesaplandığı, söz konusu işçilerin devlete maliyetinin aylık yaklaşık 40 milyon lira
olduğu ve maaşlarının halen ödendiği kaydedildi. Sabah 19.01.2010
Başbakan'dan önemli açıklamalar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bozüyük-Mekece-Adapazarı Bölünmüş
Devlet Yolu'nun açılış törenine katıldı. Erdoğan Tekel işçileriyle ilgili önemli
açıklamalar yaptı.
ÇALIŞMAYANA PARA VEREMEYİZ Şimdi yapacağımız iş, süratle
ihbar tazminatını veriyoruz, kıdem tazminatını veriyoruz ve bunun yanında da 4C
olayı dedik ve bu 4C’yle daha önce asgari ücret veriliyordu ve şimdi ilkokul
mezunlarına 750 civarında bir maaş, lise mezunlarına 850 milyon civarında bir
maaş, üniversite mezunlarına 930 milyon civarında bir maaş veriyoruz dedik.
Ortalaması 40 milyarı buluyor. Her birine 40 milyarı buluyor. Bütün bunlara rağmen
ne dediler? Hayır biz 4C’yi kabul etmiyoruz, onu kabul etmediğimiz gibi, olmadığı
takdirde buna devam edeceğiz. Hürriyet 24.01.2010
Erdoğan, Baykal'a ve TEKEL işçilerine çattı
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"-Bildiğiniz gibi Ankara'da bir kısım işçi eylem yapıyor. Dikkatinizi çekerim
TEKEL işçileri eylem yapmıyor. TEKEL işçilerinin bir kısmı eylem yapıyor. 2005
yılında işçi sendikalarıyla yaptığımız anlaşmalarda 4C uygulamasını başlattık.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
16
S. Kılıç
Onlarla birlikte bu uygulamayı başlattık. Şimdi aynı sendikalar bunu inkar ediyor.
Aynı kişiler diyor bunu. Bu nasıl dürüstlük ya. Bizden önce işini kaybetmiş olan
işçileri de 4C kapsamına alacağız dedik ve aldık. Şu anda TEKEL'de istihdam edilen
işçi sayısı 10 bin 800 kişidir. Yaklaşık 40 trilyon ödüyoruz yani bugünün rakamıyla
40 milyon ödüyoruz biz onlara. 13 katrilyon işçi ve memurdan kesildi. Bizim
iktidarımız bunu takır takır ödedi. Cumhuriyet 02.02.2010
Tekel krizi artık Danıştay onaylı: İşçi, 8 ay çalışmadan maaş alacak
Tek Gıda-İş Sendikası'nın başvurusunu yerinde bulan Danıştay, 4-C'ye
(sözleşmeli istihdam) temel teşkil eden 4 Şubat tarihli Bakanlar Kurulu kararının
süre sınırlaması getiren maddesinin yürütmesini durdurdu. Böylece Tekel işçilerine
4-C statüsüne geçmek için 8 aylık ek süre tanınmış oldu. Mevcut durumda 4-C için
verilen mühlet bu akşam dolacaktı. Danıştay kararıyla Tekel işçileri önümüzdeki 8
ay boyunca ayda 1.154 TL tutarında iş kaybı tazminatı alacak. Süre sonunda da
sözleşmeli statüye geçiş hakları olacak. Ancak şimdiye kadar 4-C'ye geçiş için
müracaat eden 3 bin 200 işçi ise iş kaybı tazminatından yararlanamayacak. 4-C'li
olan işçilere 772 ile 938 TL arasında maaş ödenecek. Zaman 02.03.2010.
5. Ahlaki Çerçeveye Yönelik Haber Örnekleri
Şimşek: TEKEL işçileri kadar 72 milyonun hakkını da düşünmeliyiz
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Tuzla'da katıldığı gemi indirme töreninde,
TEKEL işçileriyle ilgili soru üzerine, ''Ülkenin kaynakları kısıtlı, 72 milyonun
hakkını düşünmek zorundayız'' dedi. Maliye Bakanı Şimşek, basın mensuplarının
TEKEL işçileriyle ilgili, ''Açıklamalarınız tepkiye neden oldu. Bu konudaki
görüşleriniz nelerdir?'' sorusuna, ''Bizim hükümetimizden önce 4C diye bir şey
yoktu. Bizden önceki özelleştirmelerde binlerce işçi kapının önüne kondu. Biz, 4C
yasasıyla çalışma süresini 10 aydan 11 aya çıkardık. Maaşlara yüzde 30 zam yapıldı.
Ülkenin kaynakları kısıtlı, 72 milyonun hakkını düşünmek zorundayız. Bu konuda
daha fazla söyleyecek bir şey yok'' yanıtını verdi. Zaman 26.01.2010
6. Yasa ve Düzen Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri
Başbakan'dan çarpıcı açıklamalar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tekel işçilerine "eve dönün" çağrısı
yaparken
eylemlerinin
yasal
olmadığı
söyledi. Başbakan
Erdoğan,
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
17
"Kullanılıyorsunuz 3 milyonu aşkın insanın asgari ücretlinin memurun vebali var.
Bu parayla çalışacak milyonlarca işsiz var. Buradaki olay hak arayışı içerişinde
masum talep değil hükümet karşıtı işin parçası olmuştur. Şu anda yapılan eylem
yasal değildir. Bunlar yasal değil fakat biz bu demokratik davranışımızı bu ay
sonuna kadar sürdüreceğiz. Artık yasal olan adım neyse ay sonunda atacağız." dedi.
Sabah 02.02.2010
Tekel eylemi haksız işgal var, ay sonu müdahale ederiz
Başbakan Tayyip Erdoğan, eylemdeki Tekel işçilerinin şubat ayı sonuna
kadar Türk-İş’in önünden ayrılmamaları durumunda müdahalenin gündeme
geleceğini açıkladı. Erdoğan, “Çünkü bunların hepsi işgaldir, böyle bir şeyi yapma
hakları yoktur” dedi. Hürriyet 05.02.2010
"Eylem, hükümete karşı komploya dönüştü''
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, TEKEL işçilerinin eylemine ilişkin ''Hak
arama mukaddestir, ancak bu hak arama mücadelesi hükümete karşı komploya
dönüşmüştür, siyasi istikrarı bozmaya yönelik eyleme dönüşmüştür'' dedi. Eylemlere
ilişkin sendikaları eleştiren Şimşek, sendikaların TEKEL işçilerinden çok kendi
çıkarlarını düşündüğünü, TEKEL işçilerinin 4/C'ye geçmesiyle birlikte sendikaların
yıllık 4,9 milyon liralık gelir kaybına uğrayacağını bildirdi. Cumhuriyet 04.02.2010
Tekel eylemleriyle ilgili yasal olan adımları ay sonunda atacağız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Meclis'te partisinin grup toplantısında
yaptığı konuşmada Tekel işçilerinin eylemlerine ay sonuna kadar izin vereceklerini
söyledi. AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TEKEL
işçilerinin eyleminin amacını aştığını belirterek, ''Amaç, hak arayışı değil, Hükümete
karşı aleni bir kampanyaya dönüşmüştür. Pankartlara, sloganlara bakın. Şahsımı,
partimi hedef alan edep dışı, terbiye dışı bir üslup kullanılıyor'' dedi. Erdoğan, şu
anda yapılan eylemin yasal olmadığını ifade ederek, yasal olmayan sürece ay sonuna
kadar sabredeceklerini bildirdi. Zaman 02.02.2010
7. Dönüm Noktası Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri
Türk-İş Başkanı Kumlu: Uyuyan dev uyandı
Özlük hakları için Ankara'da 69 gündür eylem yapan Tekel işçilerine dün işçi
ve memur sendikaları da destek verdi. Türkiye İşçi sendikaları Konfederasyonu
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
18
S. Kılıç
(Türk-İş) Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Türkiye Kamu-Sen ve
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından "Tekel İşçileri
Dayanışma Günü'' adı altında Ankara'da düzenlenen destek eylemi basın
açıklamalarının ardından sonra erdi. Hükümeti "Uyuyan dev uyandı, işin bundan
sonra zor" sözleriyle uyaran Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, "Yaşadığımız
bu 69 günlük direniş sonrasında artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır" dedi.
Sabah 22.02.2010
"TEKEL işçileri tarih yazdı"
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, gelinen noktada kazananın TEKEL
işçileri olduğunu, bu mücadeleden herkesin alması gereken dersler bulunduğunu
belirterek, ''Hükümet de bu eylemden payına düşen dersi almalıdır. Hükümet, 4-C ve
benzeri güvencesiz istihdam uygulamalarını Türkiye gündeminden çıkarmalıdır''
dedi. Cumhuriyet 03.03.2010
Baykal'a göre hükümeti asker değil, Tekel işçisi götürecek
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) lideri Deniz Baykal, partisinin İstanbul ilçe
başkanlarıyla bir araya geldi. Teşkilat seçimlerinde yeniden seçilen il başkanlarını
kutlayan Baykal, burada gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Balyoz darbe planına
ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Baykal, "Her gün ortaya binbir türlü iddia
atılıyor. Bu iddiaların hiçbirisinin gereği yerine getirilmiyor. Albay Çiçek olayı,
ıslak imza işi ne oldu? 'Orijinal belge' diyordunuz ne oldu? Niye o belgeyi
hazırlayan kişi Genelkurmay Başkanlığı'nda görevine devam ediyor? Ortada bir
tertip varsa o zaman o tertibin üzerine gidin. Türkiye'de darbe yok, komplo var.
Darbe yok, pusu var pusu." dedi. CHP lideri, Tekel işçilerinin durumlarına ilişkin bir
soru üzerine de, "Tekel işçisinin olayı kendi boyutlarının da ötesinde önem
kazanmıştır. Buradan da uyarma ihtiyacı hissediyorum. Tayyip Bey, seni asker değil
ama bu Tekel işçisi götürecek." şeklinde konuştu. Zaman 31.01.2010
8. Eylemin Haklılığı Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri
TEKEL işçilerine Avrupa Parlamentosu'ndan destek
TEKEL işçilerinin eylemi 42. gününde de devam ediyor. Brandalardan
kurdukları çadırlarda geceyi geçiren işçiler, yaktıkları ateş ve sobalarla ısınmaya
çalışıyor. İşçilere destek ziyaretleri de sürüyor. CHP Grup Başkanvekili Kemal
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
19
Kılıçdaroğlu ve bazı CHP milletvekilleri işçilerin çadırını ziyaret etti. TEKEL
işçilerine bir destek de Avrupa Parlamentosu'ndan geldi. Avrupa Parlamentosu
Milletvekili Jurgen Klute ve Almanya Gıda İşçileri Sendikası üyesi Selahattin
Yıldırım, Tekgıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel ile görüştü. Daha
sonra işçilere seslenen Klute, eylemin Avrupa'da dikkatle izlendiğini söyledi. Sabah
26.01.2010
Tekel işçisi şimdi de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidiyor
Tekel işçileri, Danıştayda açılan davalara ilave olarak direnişlerini Avrupa
İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacak hukuki süreci başlattı. Türk-İş,
DİSK, Türkiye Kamu-Sen ve KESK’in hukukçularının yaptıkları ortak
değerlendirmenin ardından vardıkları karar doğrultusunda Tekel işçileri, ilk adımı
attı. Bu kapsamda işçiler, konfederasyonların hukukçuları tarafından hazırlanan
dilekçeyi ayrı ayrı imzalayarak nüfus kağıdı fotokopileri ile Özelleştirme İdaresi
Başkanlığı’na sundu. İşçiler, taleplerinin kabul edilmemesi halinde Özelleştirme
İdaresi Başkanlığı aleyhine idare mahkemesinde dava açacak. Mahkemeden istenen
sonucun alınamaması ve iç hukuk yollarının tüketilmesinin ardından konuyu
AİHM’e taşıyacak. Hürriyet 28.02.2010
AB'den TEKEL işçilerine tam destek
Avrupa Parlamentosu Milletvekili Jurgen Klute, TEKEL işçilerinin
eyleminin ''şu anda Avrupa'da yürütülen en önemli işçi mücadelesi olduğunu''
söyleyerek, ''Siz sadece Türkiye'yi değil, mücadelenizle Avrupa'yı da
demokratikleştiriyorsunuz'' dedi. Avrupa Parlamentosu'nun sol gruba mensup
üyelerinden Jurgen Klute, Tekel işçilerinin eylemini dikkatle izlediklerini ve
dayanışma çalışması yürütmek için bütün imkanlarını seferber ettiklerin açıkladı.
Klute, "Sizin başbakanınızın sizlere yönelik iddialarını hayretler içinde karşıladık ve
siyasi utanmazlık olarak değerlendirdik. İşçilerin ve emekçilerin yaratıcılığını
tartışmak doğru değildir" dedi. Klute, Tekel işçileri eyleminin şu an Avrupa'da
yürütülen işçi hareketi bakımından önemli olduğunu vurgulayarak, son on yılın en
tayin edici mücadelesine tanık olduklarını iddia etti. Cumhuriyet 25.01.2010
TEKEL işçilerine uluslararası destek
Taleplerinin kabul edilmesi için 25 gündür eylem yapan Tekel işçilerine,
uluslararası destek geldi. 93 ülkede faaliyet gösteren sendika ve kuruluşlar, işçilere
destek mesajı gönderdi.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
20
S. Kılıç
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Tekgıda-İş Sendikasının üyesi olduğu
Uluslararası Gıda, Tarım ve Turizm İşçileri Sendikası (IUF) ile başlattığı ''Tekel
İşçilerine Destek Kampanyası''nın uluslararası alanda duyulmasıyla dünyanın farklı
noktalarındaki sendika ve kuruluşlardan destek mesajları gelmeye başladı.
Sendikaya şu ana kadar 93 ülkedeki sendika ve kuruluşlardan 2 bin 730 destek
mesajı ulaştı. Destek mesajlarının geldiği ülkeler, dünyanın dört bir yanına
dağılıyor. Bu ülkeler arasında Almanya, Amerika, Arjantin, Arnavutluk, Benin,
Bosna Hersek, Burunei Sultanlığı, Cezayir, Endonezya, Ermenistan, Fransa,
Hindistan, Hong Kong, İran, Jamaika, Kore, Malezya, Meksika, Nijerya, Nikaragua,
Pakistan, Rusya, Ruanda, Suriye, Şili, Tayland, Venezuela, Yeni Zellanda ve
Japonya bulunuyor. Zaman 08.01.2010
9. Politika Çatışması Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri
Baykal: Üniversite sınavı kalkacak
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın,
TEKEL işçileriyle ilgili konuşurken de ''peşkeş çekmedik'' derken de gerçeği
yansıtmadığını savunarak, ''TEKEL işçisine 4-C dışında işine devam etme imkanını
çok görüyorsun, 'yetim hakkı' diye bize boş edebiyat taslıyorsun, ondan sonra
TEKEL işçisinin de alnının teriyle kazanılmış tesisi, bir yandaşına, tanıdığına tahsis
ediyorsun'' dedi. Sabah 16.02.2010
Tek Gıda İş'ten Tekel iddiası
Gıda İş Sendikası Genel Sekreteri Mecit Amaç, Maliye Bakanlığı önünde
TEKEL işçilerine yaptığı açıklamada “Unkapanı’ndaki TEKEL Genel Müdürlüğü
binası boşaltıldı. O bina şimdi hangi yandaş hastaneler zincirine peşkeş çekiliyor?”
diye sordu. Maliye Bakanlığı önünde TEKEL işçilerine bir basın açıklaması yapan
Tek-Gıda İş Genel Sekreteri Mecit Amaç, açıklamasında bazı sorulara yer verdi.
Amaç, “İstanbul Cevizli’deki arazi hangi bakanların ve müsteşarların başında
olduğu vakfa peşkeş çekiliyor? Unkapanı’ndaki TEKEL Genel Müdürlüğü binası
boşaltıldı. O bina şimdi hangi yandaş hastaneler zincirine peşkeş çekiliyor?
Paşabahçe Alkollü İçkiler Adanalı bir işadamına 303 milyon dolara satıldı. Kasım
ayında ödeme yapması gereken işadamı tek kuruş ödemeden nasıl trilyonlar
kazandı? Bu hangi yetimin hakkı? Nerede Maliye Bakanımız, nerede
Başbakanımız?” diye sordu. Hürriyet 11.02.2010
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
21
"AKP zalim olmaya başladı"
CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, ''AKP mağdur, mazlum olarak
iktidara başladı. Arkasından mağrur oldu. Şimdi zalim olmaya başladı'' dedi. CHP
Grup Başkanvekilleri Kemal Kılıçdaroğlu ve Hakkı Suha Okay, Türk-İş Genel
Merkezi önünde eylemleri devam eden TEKEL işçilerini ziyaret ettiler.
Kılıçdaroğlu, Tekgıda-İş Genel Başkanı Mustafa Türkel ile düzenlediği basın
toplantısında, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde belki de ilk kez bir siyasal iktidarın işçi
eylemini kırmak için her yola başvurduğunu söyledi. Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın
Başbakan buradaki TEKEL işçilerinin seslerini mutlaka dinlemeli, kulaklarını
mutlaka açmalı. Biz TEKEL işçilerinin haklı eylemlerinin Türkiye'de sadece CHP
tarafından değil, tüm siyasi partiler, öğrenciler, esnaf, çiftçi tarafından
desteklendiğini biliyoruz'' diye konuştu. Cumhuriyet 17.02.2010
'Konuşulup çözülecek işlere muhalefetçe limon sıkılıyor'
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Yerel Yönetimler Başkanı Hüseyin
Tanrıverdi'den CHP ve diğer muhalefet partilerine, "Karşılıklı görüşülerek
çözülecek işlere limon sıkmayın." uyarısı geldi. Antalya'nın Kemer ilçesinde Güney
Antalya Turizmi Geliştirme ve Altyapı İşletme Birliği (GATAB) çalışanı 186 işçiyle
toplu iş görüşmelerine katılmak için Antalya gelen Hüseyin Tanrıverdi, muhalefete
yüklendi. TEKEL işçilerinin Ankara'da düzenlediği eylemi muhalefetin kendi
çıkarları doğrultusunda kullandığını ifade eden Tanrıverdi, "TEKEL işçileri
hükümetimiz tarafından yapılan çalışmalara rağmen eylem yapmaya devam ettiler.
Ne olursa olsun onları mağdur etmemek sıkıntıya düşürmemek için bir düzenleme
yapacağız." dedi. Toplantıya katılan GATAB Başkanı Yusuf Üras de verdikleri
hizmetlerde en üst seviyede ve kalitede olmasına özen gösterdiklerini söyledi.
Sendikaların işveren ve çalışanların haklarını korumakla sorumlu olduğunu ifade
eden Üras, karşılıklı anlayış ve iyi niyet çerçevesinde çözülemeyecek bir sorun
olmadığını kaydetti. Zaman 25.12.2009
10. Eylem Bilgisi Çerçevesine Yönelik Haber Örnekleri
8 bin Tekel işçisi oyladı karar verdi: Eyleme devam
Tekel işçilerinin 23 gündür devam eden eyleminin geleceğini belirlemek
amacıyla yapılan "referandumun'' ilk sonuçlarına göre geçerli 8 bin 180 oyun 8 bin
150'sinde "eyleme devam'' kararı çıktı. Tekgıda-İş Sendikası'nın kararı
doğrultusunda yapılan oylamada 21 ildeki işyerlerinden sonuçların büyük bölümü
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
22
S. Kılıç
açıklandı. Buna göre, kullanılan 8 bin 180 geçerli oydan 8 bin 150'si "eyleme
devam'' yönünde oldu. Sabah 07.01.2010
Tekel işçileri 78 gün sonra çadırları söktü
DANIŞTAY 12'nci Dairesi'nin Tekel işçilerinin de aralarında bulunduğu
geçici personelin ‘4/C statüsüne' geçiş için 30 günlük süre içinde ilgili kurumlara
başvurmasını öngören hükmünün yürütmesini 1 aylık süre için durdururken, işçiler
78 gündür süren eylemleri için kurdukları çadırları sendika kararıyla kaldırarak
eylemlerine son verdi. Hürriyet 02.03.2010
Yarın eylem günü
Türk-İş'e bağlı sendikaların üyelerinin, TEKEL işçilerine destek için
''çalışmama hakkını'' kullanarak yarın kendilerini ''izinli sayacağını'' bildirdi. Türk-İş
Genel Başkanı Mustafa Kumlu ve Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Pevrul Kavlak
imzasıyla konfederasyona bağlı sendikaların genel başkanlıklarına gönderiler
yazıda, Türk-İş, Hak-İş, DİSK, Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK genel
başkan ve temsilcilerinin, TEKEL işçilerine destek amacıyla bugün yapmayı
kararlaştırdıkları eylemi hazırlıkların daha iyi yapılabilmesi için yarına erteleme
kararı aldıkları belirtildi. Cumhuriyet 03.02.2010
Tekel'de çadırlar söküldü, eylem 1 Nisan'da yeniden başlayacak
Ankara'da eylem için kurulan çadırlar dün Tek Gıda İş'in kararıyla
sökülürken, bazı işçiler kararı protesto etti. Tekel özelleştirilmesinin ardından 4-C'ye
geçmek istemeyen işçilerin protesto amacıyla Türk İş önünde kurdukları çadırlar
sökülmeye başlandı. Böylece 79 günü geride bırakan eylem fiilen sona erdi. Ancak
Tek Gıda İş Başkanı Mustafa Türkel, eylemin son ermediğini, 15-20 gün ara
verdiklerini söyledi. 1 Nisan'da bin Tekel işçisiyle birlikte Türk İş'e gelerek eylemi
yeniden başlatacaklarını anlattı. Zaman 03.03.2010
b) Nicel Bulgular: Çalışmada nicel bulgular bölümünde, haberlerin
gazetelere göre dağılımı, haberlerde kullanılan kaynaklar, kullanılan kaynakların
gazetelere göre dağılımı, haberin odağında yer alan kişiler ve bunların gazetelere
göre dağılımı, haberde kullanılan başlık türleri, başlık türlerinin gazetelere göre
dağılımı, haberde kullanılan çerçeveler ve bu çerçevelerin gazetelere göre
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
23
dağılımları, haber çerçevelerinin haber kaynaklarına göre dağılımı ve haberlerin
tarihlere göre dağılımlarına yer verilmiştir.
Nicel bulgular içinde ilk olarak, Cumhuriyet, Hürriyet, Sabah ve Zaman
gazetelerinde sunulan haberlerin toplamına bakıldığında, incelenen dönem içinde bu
dört gazetede toplam 615 haberin yayımlandığı tespit edilmiştir. Haberlerin
gazetelere göre dağılımına bakıldığında tablo 1’de görüldüğü gibi 236 haber
(%38,4) ile Cumhuriyet gazetesi ilk sırada yer alırken, 186 haber (%30,2) ile Zaman
gazetesi 2. sırada yer almaktadır. 126 haber (%20,5) ile Hürriyet gazetesi 3. sırada
yer alırken, 67 haber (%10,9) ile en az habere yer veren Sabah gazetesi son sırada
yer almaktadır.
Tablo 1. Haberlerin Gazetelere Göre Dağılımı
Cumhuriyet
Zaman
Hürriyet
Sabah
Genel toplam
Sıklık
236
186
126
67
615
Yüzdelik
38,4
30,2
20,5
10,9
100
Haberin kaynağına bakıldığında, en fazla habere Anadolu Ajansı’nın
kaynaklık ettiği tespit edilmiştir. Tablo 2’de görüldüğü gibi Anadolu Ajansı 218
haber (% 35,4) ile ilk sırada yer alırken, onu 113 haber (%18,4) ile Ankara Haber
Ajansı (ANKA) takip etmiştir. Kaynağı belirsiz haberler 111 haber (%16,4) ile 3.
sırada yer alırken, bunu 74 haber (%12) ile gazetelerin kendi muhabirleri tarafından
yapılan haberler izlemiştir.
Tablo 2. Haberde Kullanılan Kaynaklar
Kaynaklar
Anadolu Ajansı
ANKA
Belirsiz
Kendi muhabiri
Cihan
Kendi ajansı veya bölge temsilcisi
DHA
İHA
Toplam
Sıklık
218
113
101
74
63
37
8
1
615
Yüzdelik
35,4
18,4
16,4
12,0
10,2
6,0
1,3
0,2
100
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
24
S. Kılıç
Kullanılan kaynakların gazetelere göre dağılımına bakıldığında Cumhuriyet
gazetesinin haber kaynağı olarak en çok Anadolu Ajansı ve Ankara Haber
Ajansı’ndan yararlandığı, yalnızca 7 haberi kendi muhabiri ve bölge
temsilciliklerinden edindiği tablo 3’te görülmektedir. Tabloda dikkat çeken bir başka
husus, Sabah gazetesinde kaynağı belli olmayan haberlerin ilk sırada yer almış
olmasıdır. Sabah gazetesinin en çok kullandığı kaynak ise Anadolu Ajansı’dır.
Hürriyet gazetesine bakıldığında, gazetenin kendi ajansı, muhabiri ya da bölge
temsilcisi olmak üzere toplam 54 haberi kendi kaynaklarından edindiği
görülmektedir. İkinci sırada ise 41 haberle kaynağı belli olmayan haberler yer
almaktadır. Zaman gazetesine bakıldığında diğer gazetelerden farklı olarak,
haberlerinin büyük çoğunluğunun (102 haber) kaynağı gazetenin kendisine aittir.
Zaman gazetesinin yayımladığı haberler içinde kendi haber ajansı olan Cihan Haber
Ajansı (60 haber), kendi muhabirleri (24) ve bölge temsilcilikleri (18) tarafından
yapılan haberler önemli bir yer tutmaktadır. Kullanılan kaynaklar açısından, ikinci
sırada Anadolu Ajansı gelirken, üçüncü sırada kaynağı belirtilmemiş haberler yer
almaktadır.
Tablo 3. Haber kaynaklarının Gazetelere Göre Dağılımı
Gazetenin Adı
Haberin Kaynağı
Anadolu Ajansı
ANKA
Belirsiz
Kendi muhabiri
Cihan
Kendi ajansı veya
bölge temsilcisi
İHA
DHA
Toplam
Sabah
17
6
24
4
3
Hürriyet
28
3
41
44
0
Cumhuriyet
129
96
4
2
0
Zaman
44
8
32
24
60
Topla
m
218
113
101
74
63
12
2
5
18
37
1
0
67
0
8
126
0
0
236
0
0
186
1
8
615
Haberin odağında yer alan kişilere bakıldığında, tablo 4’te görüldüğü gibi
işçiler ve sendika, toplam 343 haber (%55,8) ile ilk sırada yer almaktadır. İktidar
103 haber (%16,7) ile 2. sırada yer alırken, muhalefet 80 haber (%13) ile 3. sırada
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
25
yer almaktadır. Avrupa Birliği ve diğer uluslararası sendikaların dahil olduğu
uluslararası örgütler 19 haber (%3,1) ile 4. sırada yer alırken, özellikle destek
eylemlerinde sanat, spor, siyaset camialarından ve sivil toplum örgütlerinden önemli
kişilerin birlikteliğini kapsayan toplumdaki çeşitli kesimler ise 17 haber (%2,8) ile 5.
sırada yer almıştır.
Tablo 4. Haberin Odağında Yer Alan Kişiler
Odaklar
İşçiler ve sendika
İktidar
Muhalefet
Diğer
Uluslararası örgütler
Toplumdaki çeşitli kesimler
Sivil toplum örgütleri ve
sanatçılar
Toplam
Sıklık
343
103
80
38
19
17
Yüzdelik
55,8
16,7
13,0
6,2
3,1
2,8
15
2,4
615
100
Haberin odağında yer alan kişilerin gazetelere göre dağılımına bakıldığında
tablo 5’te görüldüğü gibi tüm gazetelerde işçiler ve sendikanın ilk sırada yer aldığı
görülmektedir. Bu bulgu, genel olarak Avrupa ve ABD’deki habercilik
pratiklerinden oldukça farklıdır. Avrupa ve ABD’nin habercilik pratiklerindeki
genel eğilim, haberde iktidarın en yoğun biçimde kaynak olarak kullanılması
yönündedir. Ancak bu çalışmada iktidarın eylem süresince sessiz kalması,
gündemde bu konuyu görmezden gelmesi buna neden olarak gösterilebilir. Öte
yandan bu bulgu, grev ile ilgili haberlerin sunumunda ABD’de yapılan bir çalışmada
(Knight, 2001) elde edilen bulgu ile büyük ölçüde benzerlik göstermektedir.
Çalışmada hem Toronto Star hem de The Globe and Mail gazetelerinde kaynak
olarak sendika başkanı ve grev ile ilgili diğer resmi kurumlar ilk sırada yer alırken,
hükümetin son sırada yer aldığı tespit edilmiştir.
Haberin odağı ile ilgili bir başka husus, Cumhuriyet gazetesinde diğer
gazetelere oranla muhalefetin haberlerde odak olarak iktidardan fazla yer almasıdır.
Diğer üç gazetede iktidar ikinci sırada yer alırken, Cumhuriyet gazetesinde
muhalefetten sonra gelerek 3. sırada yer almıştır. Bu durum, gazetenin hükümete
karşı ideolojik duruşuyla ilişkilendirilebilir. Son önemli nokta ise Sabah gazetesinin
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
26
S. Kılıç
diğer gazetelerle kıyaslandığında haber odağı olarak muhalefete oldukça az yer
vermesidir. Bu durum da gazetenin son dönemde değişen sahiplik yapısıyla birlikte
Ciner Grubu’ndan ayrılıp, iktidara yakın olan Turkuaz Grubu tarafından satın
alınmasıyla ilişkilendirilebilir. Bilindiği gibi hükümetin tavrı, söz konusu eylemi
görmezden gelerek, özellikle muhalefetin görüşlerine karşı durmaktır. Turkuaz
grubunun iktidara yakınlığı da düşünüldüğünde bu sonucun ortaya çıkması
gazetelerdeki siyasi yanlılığın açık bir biçimde devam ettiğini gözler önüne
sermektedir.
Tablo 5. Haberin Odağında Yer Alan Kişilerin Gazetelere Göre Dağılımı
Haberin odağındaki
kişiler
İşçiler ve sendika
İktidar
Muhalefet
Sivil toplum örgütleri
ve sanatçılar
Toplumdaki çeşitli
kesimler
Uluslararası örgütler
Diğer
Toplam
Sabah
40
17
3
Gazetenin adı
Hürriyet Cumhuriyet
85
114
17
28
7
45
Zaman Toplam
104
343
41
103
25
80
2
2
9
2
15
3
2
10
2
17
1
1
67
6
7
126
10
20
236
2
10
186
19
38
615
Haberlerde kullanılan başlık türleri içinde tablo 6’da görüldüğü gibi 413
haber (%67,2) ile betimleyici başlık ilk sırada yer almaktadır. İkinci sırada 131
haber (%21,3) ile alıntı başlık yer alırken, 71 haber (%11,5) ile yorum başlık son
sırada yer almaktadır.
Tablo 6. Haberlerde Kullanılan Başlığın Türü
Betimleyici
Alıntı
Yorum
Toplam
Bahar 2011, Sayı:32
Sıklık
413
131
71
615
Yüzdelik
67,2
21,3
11,5
100
27
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
Başlık türlerinin gazetelere göre dağılımına bakıldığında genel dağılımdan
önemli bir sapmaya rastlanmamıştır. Tablo 7’de görüldüğü gibi dört gazete de
betimleyici başlık ilk sırada yer almıştır. Buradan yola çıkarak gazetelerin başlık
konusunda daha çok nötr bir tavır içinde olduklarını söylemek mümkündür. Diğer
taraftan, sıralamada Sabah gazetesine ait bir istisna göze çarpmaktadır. Alıntı başlık,
dağılım olarak Hürriyet, Cumhuriyet ve Zaman’da 2. sırada yer alırken Sabah
gazetesinde son sırada yer almaktadır.
Tablo 7. Başlık Türlerinin Gazetelere Göre Dağılımı
Gazete adı
Sabah
Hürriyet
Cumhuriyet
Zaman
Toplam
Betimleyici
46
74
156
137
413
Başlığın Türü
Alıntı
3
29
68
31
131
Yorum
18
23
12
18
71
Çalışmanın da temel konusunu oluşturan haberlerde kullanılan çerçevelere
bakıldığında tablo 8’de görüldüğü gibi eylem süreci ile ilgili haberleri kapsayan
eylem bilgisi çerçevesi 170 haber ve %27,6’lık oran ile ilk sırada yer almaktadır.
Eylem yapan işçilere ulusal ve uluslararası alanda toplumdaki çeşitli kesimlerden
verilen destekleri ve bunun yanında sendika ve işçilerin mücadelelerindeki haklılığı
konu alan haberlerin yer aldığı eylemin haklılığı çerçevesi 156 haber (%25,4) ile 2.
sırada yer almaktadır. Üçüncü sırada yer alan pazarlık çerçevesi içindeki haberlerin
oranı 84 haber ile %13,7’dir. Mağduriyet çerçevesinin 60 haber (%9,8) ile 4. sırada
yer aldığı çalışmada, yasa ve düzen çerçevesi 25 haber (%4,1) ile 5. sırada yer
almıştır. Diğer çerçeveler ise sırasıyla iç çatışma (19 haber %3,1), ekonomik
sonuçlar (12 haber %2), dönüm noktası (9 haber %1,5) ve ahlaki (1 haber %0,2)
çerçevedir.
Elde edilen bulgular yapılan araştırmalarla karşılaştırıldığında ilk olarak
Semetko ve Valkenburg’un (2000) en yaygın haber çerçeveleri olarak tespit ettikleri
ahlaki çerçeve ve ekonomik sonuçlar çerçevelerinin toplamda oldukça düşük bir
dağılıma (%2,2) sahip olduğu göze çarpmaktadır. Bu durum Türkiye’deki yazılı
basının, haberlerin sunumunda daha çok olay odaklı bir anlayışa sahip olduğunu
göstermektedir. Bir diğer karşılaştırma pazarlık ve dönüm noktası çerçeveleri ile
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
28
S. Kılıç
ilgilidir. Simon ve Xenos (2000) yaptıkları çalışma sonunda bu çalışma ile benzer
şekilde pazarlık çerçevesinin 2. sırada yer aldığını tespit etmişlerdir. Diğer taraftan,
araştırmacılar yaptıkları analizde dönüm noktası çerçevesinin en sık yer verilen 3.
çerçeve olduğunu saptamışlardır. Ancak bu çalışmada dönüm noktası çerçevesine
giren haberlere çok düşük bir oranda (%1,5) yer verildiği saptanmıştır. Bir başka
çerçeve olan mağduriyet çerçevesinin, farklı çalışmalarla (Tracy, 2004; Tracy, 2006)
benzer biçimde bu çalışmada da nispeten geniş orana (%9,8) sahip olduğu tespit
edilmiştir. Diğer çerçeveler ise yalnızca bu çalışma için oluşturulduğundan bu
çerçevelere ilişkin bulgular farklı çalışmalarla karşılaştırılamamıştır.
Tablo 8. Haberlerde Kullanılan Çerçeveler
Eylem bilgisi
Eylemin haklılığı
Pazarlık
Politika çatışması
Mağduriyet
Yasa ve düzen
İç çatışma
Ekonomik sonuçlar
Dönüm noktası
Ahlaki
Toplam
Sıklık
170
156
84
79
60
25
19
12
9
1
615
Yüzdelik
27,6
25,4
13,7
12,8
9,8
4,1
3,1
2,0
1,5
0,2
100
Haberlerde kullanılan çerçevelerin gazetelere göre dağılımlarına
bakıldığında tablo 9’da görüldüğü gibi pazarlık çerçevesi Cumhuriyet gazetesinde 4.
sırada yer alırken, diğer 3 gazetede ikinci sırada yer almaktadır. Mağduriyet
çerçevesi ise ilginç biçimde Sabah, Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinde sayı
bakımından eşit iken, sıralamada Sabah ve Hürriyet gazetelerinde ikinci sırada yer
almaktadır. Gazetelerin duruşları açısından fikir verici olabilecek iç çatışma
çerçevesine bakıldığında, Zaman gazetesinin ilk sırada olduğu görülmektedir.
Ayrıca özellikle Cumhuriyet gazetesi ile karşılaştırıldığında eylemin haklılığına
yönelik yapılan vurgunun Zaman gazetesinde daha az yer alması iç çatışma
çerçevesine yönelik bulguyu desteklemektedir.
Bahar 2011, Sayı:32
29
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
Tablo 9. Haberlerde Kullanılan Çerçevelerin Gazetelere Göre Dağılımı
Gazete Adı
Çerçeveler
Sabah
Hürriyet
Cumhuriyet
Zaman
Toplam
Pazarlık
16
27
18
23
84
Mağduriyet
14
18
14
14
60
İç çatışma
2
5
3
9
19
Ekonomik sonuçlar
2
1
5
4
12
Ahlaki
0
0
0
1
1
Yasa ve düzen
4
2
9
10
25
Dönüm noktası
0
1
6
2
9
Eylemin haklılığı
23
39
75
19
156
Politika çatışması
2
13
45
19
79
Eylem bilgisi
4
20
61
85
170
67
126
236
186
615
Toplam
Çerçevelerin haber kaynaklarına göre dağılımlarına bakıldığında ise tablo
10’da görüldüğü gibi Zaman gazetesinin haber ajansı olan Cihan Haber Ajansı ile
diğer ajanslar arasında oldukça farklı bir dağılım söz konusudur. Buna göre Cihan
Haber Ajansı, pazarlık çerçevesinde yalnızca 2 haber, eylemin haklılığı çerçevesinde
ise yalnızca 9 haber sunmuştur. Diğer taraftan Anadolu Ajansı’nın pazarlık
çerçevesinde 22 haber, eylemin haklılığında ise 62 haber sunduğu görülmektedir.
Özellikle eylemin haklılığı çerçevesinde diğer kaynakların da sunduğu haber sayıları
Cihan Haber Ajansı’nın oldukça üzerindedir. Bu durum, Cihan Haber Ajansı ve
dolayısıyla da Zaman gazetesinin ideolojik görüş olarak hükümetten yana bir tavır
sergilediğini, buna karşın eylemde bulunan işçilere karşıt bir duruşa sahip olduğunu
göstermektedir.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
30
S. Kılıç
Tablo 10. Çerçevelerin Haber Kaynaklarına Göre Dağılımları
Haberin kaynağı
Çerçeve
Türleri
Anadolu
Kendi
Ajans Cihan muhabiri
Kendi ajansı
veya bölge
temsilcisi Belirsiz ANKA Toplam
Pazarlık
22
2
13
13
23
11
84
Mağduriyet
18
8
12
5
11
6
60
İç çatışma
2
4
7
0
2
4
19
Ekonomik
sonuçlar
5
0
2
3
2
0
12
Ahlaki
0
0
1
0
0
0
1
Yasa ve
düzen
9
6
0
0
5
5
25
Dönüm
noktası
4
0
1
1
1
2
9
Eylemin
haklılığı
62
9
18
10
26
31
156
Politika
çatışması
32
5
9
6
5
22
79
Eylem bilgisi
64
29
11
7
26
32
170
218
63
74
45
101
113
615
Toplam
Sunulan haberlerin dönem olarak dağılımına bakıldığında tablo 11’de
görüldüğü gibi haberler çadırların kurulduğu tarih olan 15 Aralıktan itibaren artmış
ve daha sonra giderek düşüşe geçmiştir. Daha sonra hükümetin çadırların
kaldırılması için son tarih Şubat ayını belirtmesi bu ayda yapılan haberlerin artışına
neden olmuştur. Ancak, Şubat ayında da herhangi bir sonuca ulaşılamaması
nedeniyle olay gündemdeki önemini kaybederek haber sayılarında tekrar bir düşüş
başlamıştır.
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
31
Tablo 11. Haberlerin Tarihlere Göre Dağılımı
30
Count
20
10
0
12 -DEC -200 9
04 -JAN-2 010
27 -JAN-2 010
19 -F EB -2 010
tarih
SONUÇ
Yapılan çalışmada elde edilen bulgulara dayanarak, incelenen 4 gazetenin
haber sunumunda benzer çerçevelerden yararlandıkları saptanmıştır. Özellikle
haberlerin çerçevelere ve gazetelere göre dağılımları göz önüne alındığında,
gazetelerin aynı oranda çerçevelere yer verdiği görülmektedir. Ayrıca haberin
odağına ve haberde kullanılan başlık türlerinin dağılımına bakıldığında büyük
oranda bir benzerlik olduğu göze çarpmaktadır. Gazetelerin haberleri benzer
çerçevelerle sunmasının temel nedeni, tüm gazetelerin sundukları haberlerin büyük
çoğunluğunun Anadolu Ajansı’ndan edinmiş olmalarıdır. Bu durum aynı zamanda,
çerçeve türlerinin haber kaynaklarına göre dağılımı ile de desteklenmektedir.
Gazetelerin kullandıkları haber çerçevelerindeki benzerliğin bir başka nedeni
ise, incelenen tüm gazetelerde benzer olan habercilik değerleri ve ticari kaygılardır.
Habercilik değerleri ve genel gazetecilik pratikleri açısından toplumda gelişen
önemli olayları hiçbir gazetenin görmezden gelmesi ve bunları topluma aktarmaması
söz konusu değildir. Diğer taraftan ticari bir kurum olan gazeteler, ekonomik olarak
varlıklarını sürdürebilmek için tiraj artırma ve buna bağlı olarak kar etme gibi
benzer kaygılara sahiptirler. Bu nedenlerden dolayı, çalışmada da tespit edildiği gibi,
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
32
S. Kılıç
gazetelerin haberleri sunarken benzer çerçevelerden yararlanması olanaklı bir
durumdur.
Çalışmada gazetelerin haber sunumunda kullandıkları çerçevelerde görülen
benzerlik yanında farklılıklara da rastlanmıştır. Özellikle haber çerçevelerinin haber
ajanslarına göre dağılımları göz önüne alındığında söz konusu farklılıklar daha açık
biçimde ortaya çıkmaktadır. Buna göre, Zaman gazetesine ait Cihan Haber
Ajansı’nın sunduğu haberlerin dahil olduğu çerçeveler, dağılım olarak başta
Anadolu Ajansı olmak üzere diğer kaynaklardan ayrılmaktadır. Dolayısıyla haber
çerçevelerinde görülen farklılık, haberlerin elde edildiği haber ajanslarından
kaynaklanmaktadır.
Bununla birlikte, çalışmada gazetelerin sahip oldukları ideolojik farklılıkların
haber sunumu üzerinde etkili olduğunu da söylemek mümkündür. Özellikle iki farklı
ideolojik görüş içinde yer alan Cumhuriyet ve Zaman gazetelerinin haberlerin
odağında yer alan kişilerin ve haber çerçevelerinin dağılımında birbirlerinden
farklılaştığı tespit edilmiştir. Buradan da habercilik pratikleri içinde temel haber
kriterleri yanında gazetelerin sahip olduğu ideolojik görüşün de etkili olduğu
sonucuna ulaşılabilir. Ancak bu konuda daha kesin bir yargıya ulaşabilmek için iki
farklı ülkenin gazetelerinin karşılaştırıldığı çalışmalar yapılmalıdır. Bu nedenle
gelecekte bu konuda yapılacak araştırmalarda örneklem olarak iki farklı ülkeden
gazetelerin seçilmesi araştırmacıları daha doğru sonuçlara götürecektir.
KAYNAKÇA
Atalık, A. (2009) TEKEL Alkollü İçkiler San. ve Tic. AŞ‘nin Özelleştirilmesi ve
Sonrası, Sayı: 114, Mayıs-Temmuz 2009 http://www.sekeris.org.tr (Erişim:
10.05.2010).
Bateson, G. (1972) Steps to an ecology of mind: Collected essays in anthropology,
psychiatry, evolution and epistemology. Chicago, Chicago University Press.
Baysha, O. ve Hallahan, K. (2004) Media framing of the Ukrainian political crisis,
2000-2001, Journalism Studies, 5(2), s.233 -246.
Berinsky, A. J. ve Kinder, D.R. (2006) Making Sense of Issues Through Media
Frames: Understanding the Kosovo Crisis, The Journal of Politics, 68 (3),
s.640-656.
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
33
Brasted, M. (2005) Framing protest: The Chicago Tribune and the New York Times
during the 1968 democratic convention, Atlantic Journal of
Communication, 138(1), s.1-25.
Carreiro, J. L. (2005) Newspaper coaverage of U.S. labor movement: the case of
anti-union frirngs, Labor Studies Journal, 30 (3), s.1-20.
Cooper, A. H. (2002) Media framing and social movement mobilization: German
peace protest against INF missiles, the Gulf War, and NATO peace
enforcement in Bosnia, European Journal of Political Research, 41 (1),
s.37–80.
Dahinden, U. (2005) Framing a Decade of Research Experience, International
Communication Association, 2005 Annual Meeting, New York.
Entman, R. M. (2007) Framing Bias: Media in the Distribution of Power, Journal
of Communication, 57 (1), s.163-173.
Entman, R. M. ve Rojecki, A. (1993) Freezing Out the Public: Elite and Media
Framing of the U.S. Anti-Nuclear Movement, Political Communication,
10(2) 155-173.
Entman, R. M. (1993) Framing: Toward Clarification of a Fractured Paradigm,
Journal of Communication, 43 (4) s.51-58.
Edy, J. A. ve Meirick, P. C. (2007) Wanted, Dead or Alive: Media Frames, Frame
Adoption, and Support for the War in Afghanistan, Journal of
Communication, 57(1): s.119–141.
Gamson, W. A., Croteau, David, Hoynes, William, Sasson, Theodore (1992) Media
Images and the Social Construction of Reality, Annual Review of
Sociology, 18 (1), s.373-393.
Gamson, W. ve Modigliani, A. (1989) Media discourse and public opinion on
nuclear power: a constructionist approach, American Journal of Sociology,
95(1), s.1-37.
Gitlin, T. (1980) The whole world is watching. Berkeley: University of California
Press.
Goffman, E. (1974) Frame Analysis. New York, Harper and Row.
Greenberg J. (2004) Tories, Teachers and the Media Politics of Education Reform:
news discourse and the1997 Ontario teachers’ strike, Journalism Studies,
5(3), s.353–371.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
34
S. Kılıç
Hallahan, K. (1999) Seven Models of Framing: Implications for Public Relations,
Journal of Public Relations Research, 11(3), s.205-242.
Hürriyet
(2008)
Tekel
ihalesini
BAT
kazandı,
22
Şubat,
http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/8290881.asp?m=1 (Erişim: 15 Nisan
2010).
Knight, G. (2001) Prospective News: press pre-framing of the 1996 Ontario public
service strike Journalism Studies, 2 (1), s.73–91.
Kumar, D. (2005) What’s Good for UPS is Good for America": Nation and Class in
Network Television News Coverage of the UPS Strike, Television New
Media,6 (2), s.131-152.
Martin, C. R. (2003) The 1997 United Parcel Service Strike: Framing the Story for
Popular Consumption, Journal of Communication Inquiry,.27(2), s.190210.
McLeod, D. M., Kosicki, G. M. ve McLeod, J. M. (2002) Resurveying the
Boundaries of Political Communications Effects, içinde Media Effects:
Advances in Theory and Research, Edt. Jennings Bryant, Mahwah, NJ,
USA.
Noakes, John A. ve Wilkins, Karin Gwinn (2002) Shifting frames of the Palestinian
movement in US news, Media, Culture & Society, 24 (5), s.649-671.
Pan, Z. ve Kosicki, G. M. (1993) Framing Analysis: An Approach to News
Discourse, Political Communication, 10 (1), s.55-75.
Reese, S. D. (2007) The Framing Project: A Bridging Model for Media Research
Revisited, Journal of Communication, 57(1), s.148–154.
Scheufele, D. A. ve Tewksbury, D. (2007) Framing, Agenda Setting, and Priming:
The Evolution of Three Media Effects Models, Journal of Communication,
57 (1), s.9-20.
Scheufele, D. (1999) Framing as theory of media effects, Journal of Communication
vol. 49(1), s.103-122.
Semetko, H. A., & Valkenburg, P. M. (2000) Framing European politics: A content
analysis of press and television news, Journal of Communication, 50 (2),
s.93–109.
Simon, A. ve Xenos, M. (2000) Media Framing and Effective Public Deliberation,
Political Communication, 17 (4), s.363-376.
Bahar 2011, Sayı:32
Tekel Eylemi Haberlerinde Çerçeveleme: Türk Yazılı Basını Örneği
35
Tracy, J. (2006) Labor’s monkey wrench: newsweekly coverage of the 1962-63 New
York newspaper strike, Canadian Journal of Communication, 31(3), s.541560.
Tracy, J. (2004) The News About the Newsworkers: press coverage of the 1965
American Newspaper Guild striice against The New York Times,
Journalism Studies, 5 (4), s.451-467.
Valkenburg, P. M., Semetko H. A. ve de Vreese, C. H. (1999) The Effects of News
Frames on Readers’ Thoughts and Recall, Communication Research, 26
(5), s.550-569.
Vliegenthart, R. ve Roggeband, C. (2007) Framing Immigration and Integration
Relationships between Press and Parliament in the Netherlands,
International Communication Gazette, 69 (3), s.295-319.
Vreese, C. H. (2005) News Framing: Theory and Typology Information Design
Journal + Document Design, 13(1), s.51-62.
Wallis, P. ve Nerlich B. (2005) Disease metaphors in new epidemics: the UK media
framing of the 2003 SARS epidemic, Social Science & Medicine, 60 (2),
s.629–2639.
Weaver, D. A. Lively, E. ve Bimber, B. (2009) Searching for a Frame News Media
Tell the Story of Technological Progress, Risk, and Regulation, Science
Communication, 31 (2), s.139-166.
Weaver, D. H. (2007) Thoughts on Agenda Setting, Framing, and Priming, Journal
of Communication, 57(1), s.142–147.
İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi
36
S. Kılıç
Boş sayfa
Bahar 2011, Sayı:32

Benzer belgeler