diğer donanım birimleri
Transkript
diğer donanım birimleri
HEDEFLER İÇİNDEKİLER BİLGİ TEKNOLOJİLERİNE GİRİŞ • Donanım • Temel Donanım Birimleri • Diğer Donanım Birimleri • Bu üniteyi çalıştıktan sonra; • Donanım tanımını yapabilecek, • Merkezî işlem biriminin özelliklerini ifade edebilecek, • Anakart ve veri yollarının özelliklerini açıklayabilecek, • Bellek birimlerini sınıflandırabilecek, • Temel donanım bileşenlerini sayabilecek, • Bilgisayarla kullanılan harici donanım bileşenlerini ve özelliklerini öğrenebileceksiniz. TEMEL BİLGİ TEKNOLOJİLERİ – I Yrd. Doç. Dr. Serkan YILDIRIM ÜNİTE 2 Bilgi Teknolojilerine Giriş GİRİŞ Bir bilgisayar üzerinde barındırdığı iki temel bileşenin ortaklaşa çalışmasıyla kullanıcılarına hizmet vermektedir. Bu temel bileşen donanım ve yazılım olarak isimlendirilmektedir. Bilgisayarı oluşturan parçaların tamamına donanım denir. Ekran, klavye, fare vb. tüm fiziki parçalar donanımlar arasında yer almaktadır. Temel donanım birimleri arasında merkezî işlem birimi (CPU), anakart, bellek ve giriş-çıkış birimleri yer almaktadır. Bilgisayarın özelliklerini kullanmak için oluşturulan programlar yazılım olarak tanımlanmaktadır. Örneğin toplama işlemini yapmak için kullandığımız hesap makinası programı bir yazılımdır. Bu ünitede bilgisayarların donanım bileşenleri üzerinde durulacaktır. DONANIM Donanım (Hardware) bilgisayarı oluşturan veya bilgisayara takılabilen her türlü fiziksel parçaya verilen genel isimdir. Donanım bir merkezi işlem biriminden (Central Processing Unit) ve bu birime bağlı çevre birimlerden (peripherals) oluşur. Çevre birimleri, kendi içerisinde giriş birimleri (input devices) ve çıkış birimleri (output devices) olmak üzere iki kısma ayrılır. Giriş birimleri bilgisayar sistemine veri eklemek için kullanılır iken çıkış birimleri sonuçların gösterilmesini sağlamaktadır. Bazı donanım birimleri hem giriş hem de çıkış işlemlerinde kullanılabilmektedir. Bilgisayarlara amaçlarına göre çok fazla donanım eklenebilmektedir. Bu sayede aynı yapıda hazırlanmış bir bilgisayar bir muhasebe bürosunda veya bir fabrikanın üretim hattında kullanılabilir. Bu kadar geniş yelpazerde hizmet verebilmeleri için bilgisayara farklı donanımlar eklenebilmektedir. Tabiki her donanım farklı görevleri üstlenmektedirler. Bununla birlikte bazı donanım bileşenleri olmadan bilgisayarın çalışması mümkün olamamaktadır. İşlemci, bellek, anakart gibi olmadıklarında bilgisayarın çalışmasının mümkün olmadığı donanımlar, temel donanımlar olarak isimlendirilebilir. Bunun yanında bilgisayarı daha özel işler için kullanmaya yönelik donanımlar bulunmaktadır. Yazıcı, tarayıcı, oyun kumandaları vb. gibi donanım birimleri bu tür donanım birimlerine örnektir. Genel olarak diğer donanım birimleri olarak isimlendirilmektedirler. Bu bölümde hem temel donanım birimlerine hem de diğer donanım birimlerine değinilecektir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 2 Bilgi Teknolojilerine Giriş TEMEL DONANIM BİRİMLERİ Temel donanım birimleri bilgisayarın çalışması için gerekli olan birimlerdir. Bu donanım birimleri; • • • • • • • • • Merkezî işlem birimi Anakart Ana bellek Ekran Ekrankartı Sabit disk Klavye Fare Kasa Merkezî İşlem Birimi Merkezî işlem birimi (Central Processing Unit-CPU) bir bilgisayar sisteminin beyni olarak düşünülebilir (Resim 1). Bu birim bilgisayarın yapması gereken işlemleri gerçekleştirir. Merkezi işlem biriminin iki temel bileşeni vardır. Bunlar; Mikroişlemcinin hızı ve performansı, bilgisayarın işlem gücünü belirler. • • Aritmetik-mantık birimi Kontrol birimi CPU üzerinde yer alan aritmetik-mantık birimi, matematiksel işlemleri (toplama, çıkarma vb.), matıksal işlemleri (ve, veya, değil, vb.) ve sayılar üzerinde bit kaydırma işlemlerinin gerçekleştirilmesine imkan tanımaktadır. Kontrol birimi ise işlemciye gönderilen komutları çözümleme, anlamlandırma ve çalıştırma işlemlerini gerçekleştirmektedir. Ayrıca kontrol birimi, işlemci içindeki birimlerin eş zamanlı olarak çalışmasını sağlayan kontrol sinyallerini üretir. Günümüz bilgisayarlarında mikroişlemci (microprosessor) olarak isimlendirilen denilen yarı iletken yongalar kullanırlar. Milyonlarca transistörü barındıran mikroişlemcilerde; • Taşıma ve kopyalama için bellek işlemlerini, • Aritmetik ve mantıksal karşılaştırma işlemlerini ve • Programsal dallanma ve kontrol işlemlerini yerine getirecek bileşenler bir arada bulunmaktadır. Böylece tüm işlemler tek parça üzerinden gerçekleştirlebilmektedir. Mikro işlemciler, genel olarak yonga olarak isimlendirilmektedir. Mikroişlemlemciler, bilgisayarların en önemli parçaları arasında yer almaktadır. Ayrıca üzerinde geliştirme yapılan ve daha verimli olması için sürekli geliştirilen parçaların başında gelmektedir. Bunun sebebi mikroişlemcilerin, Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 3 Bilgi Teknolojilerine Giriş bilgisayarın işlem hızını ve kapasitesini belirleyen en temel bileşenlerden biri olmasının önemli bir payı vardır. Bununla birlikte bir mikroişlemcinin hızını belirleyen üç temel özellik bulunmaktadır. Bunlar; 1. 2. 3. 1 MHz saniyede bir milyon devir anlamına gelir. Mikroişlemcilerdeki her bir çekirdek aynı anda birbirinden bağımsız işlem yapma imkânı tanır. İşlem gücü Devir hızı Veri taşıyıcısının genişliğidir. Mikroişlemcilerin hızı ve performansı, bilgisayarın işlem gücünü belirler. İşlemcilerin özellikleri ifade edilirken kullanılan 16, 32 ve 64 bit tabirleri, mikroişlemcinin saniyede işleyebileceği bit sayısını veya kelime uzunluğunu ifade eder. Örneğin 16 bit hızına sahip bir yonga, bir makine devrinde (bir komutu çalıştırmak için gerekli olan süre) 16 bit veya 2 Byte’lık bilgiyi işleyebilir. Benzer şekilde 64 bitlik bir yonga ise bir makine devrinde 64 bit Resim 1. Merkezi İşlem Birimi veya 8 Byte’lık bilgiyi işleyebilir. Mikroişlemcinin işleyebileceği kelime uzunluğu ne kadar fazla olursa bilgisayarın hızı da o kadar yüksek olur. Mikroişlemcilerin hızını etkileyen ikinci faktör devir hızıdır. Devir hızı MHz (Millions of Cycles Per Second) cinsinden ölçülür. 1 MHz saniyede bir milyon devir anlamına gelir. Hızı etkileyen üçüncü faktör veri taşıyıcısının genişliğidir. Veri taşıyıcısı CPU, bellek ve diğer aygıtlar arasında bir seferde ne kadar veri taşınabileceğini belirleyen bir ortam görevi görür. Geleneksel mikroişlemciler aynı anda tek bir işlem yerine getirebiliyordu. İşlem kapasitesini artırmak ve aynı anda birden fazla işlem yapmak için çekirdek teknolojisi geliştirilmiştir. Mikroişlemciler içerisinde yer alan çekirdekler aynı anda birbirinden bağımsız işlemlerin yapılmasına imkân tanımaktadır. Bu sayede işlemciler ve bilgisayarlar daha hızlı çalışmaktadır. Örneğin 4 çekirdekli bir işlemcide aynı anda 4 faklı işlem gerçekleştirilebilmektedir. Mikroişlemciler bilgisayarın en yoğun çalışan parçaları arasında yer alamaktadırlar. Bu nedenle sürekli olarak ısınmaktadırlar. İşlemcinin ısısı bilgisayarın sağlıklı olarak çalışabilmesi için oldukça önemlidir. Aşırı derecede ısınan bir işlemci sağlıklı görev yapamamaktadır. Ayrıca aşırı ısınma işlemcinin yanmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle işlemcilerin belirli bir ısıda tutulması gerekmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 4 Bilgi Teknolojilerine Giriş İşlemcilerin ısısını sabit tutmak için soğutma sistemleri kullanılmaktadır. Genel olarak fan veya sıvı soğutucu kullanan sistemler mevcuttur. Anakart Anakart, donanımların üzerine takıldığı ve bunlar arasında bağlantı noktalarının bulunduğu ana plakadır. Bigisayarın temel donanımlarından biri de anakarttır (Mainboard). Anakart, merkezi işlem birimi, ekran kartı, sabit disk, ses kartı gibi donanımların üzerine takıldığı, üzerinde elektronik devrelerin, yerleştirme yuvalarının ve bağlantı noktalarının bulunduğu ana plakadır. Üzerinde çeşitli aygıtlar arasında veri iletimi sağlayan veriyolları ve bilgisayarın istenilen fonksiyonlerı yerine getirmesi için gerekli transistörler, çipler ve entegreler bulunur (Resim 2.2). Bilgisayar sistemindeki tüm donanım birimleri anakarta bağlanmaktadır. Anakart üzerinde birçok yuva ve bağlantı noktası bulunmaktadır. Bilgisayar parçaları standart (Orijinal Donanım Üreticileri tarafından üretilen parçalar OEM; Orijinal Equipment Manufacturer) yapılarda üretildikleri için istisna durumlar haricinde tüm parçalar anakart ile uyumlu olabilmektedir. Resim 2.2. Anakart (Mainboard) (http://www.bilgiustam.com/resimler/2009/04/7.jpg) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 5 Bilgi Teknolojilerine Giriş Anakartlar çeşitli boyutlarda üretilmektedirler. Bu boyutlar anakart yapısı (form factor) standarları ile belirlenmiştir. Böylece anakartlardaki port sayıları, anakart üzerindeki bileşenlerin yerleşimi, yuva, slot vb. yapıların sayıları hatta montaj deliklerinin yerleri belirlenebilmektedir. Örneğin ATX anakart yapısının standardı 305x244 mm boyut ve en fazla 7 port içerir iken Micro ATX anakart yapısında 244x244 mm boyut ve en fazla 4 port içerir. Veri yolları (bus) ve portlar Anakart üzerindeki parçalar birbirlerine iletken tellerden oluşan veri yolları (BUS) ile bağlanmıştır. Diğer bir ifadeyle veri yollarını iki ya da daha fazla aygıt arasında bilgi akışını sağlayan basit kanallar olarak tanımlayabiliriz. Bu sayede bütün parçalar birbirleri ile iletişim kurabilecek bağlantıya kavuşmaktadır. Taşınan bilginin boyutuna ve hız ihtiyacına göre veri yollarının özellikleri birbirinden farklı olmaktadır. Veriyollarının normalde aygıtların birbirleriyle bilgi alışverişini sağlayabilmek için giriş noktaları ya da aygıtın üzerine oturtulabildiği yuvaları vardır. Bu yuvalar slot olarak isimlendirilmektedir. Ayrıca slotlar standart yapıda oldukları için ilgili aygıtlar haricinde kullanılmaları mümkün olamamaktadır. Veri yolu türleri ISA (Industry Standard Architecture): Anakartın kenarına yakın yerde bulunan uzun siyah kart yuvaları ISA yuvasıdır. 1981 yılından beri kullanılan ama teknolojisi artık eskimiş, hatta artık kullanılmayan bir veriyolu mimarisidir (Resim 2.3). 8 veya 16 bitlik versiyonları bulunmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 6 Bilgi Teknolojilerine Giriş AGP, grafik için daha gelişmiş bir veri yoludur. Resim 2.3. ISA, PCI ve AGP veri yolları (https://encryptedtbn3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTxQteBNUvcoeifkBVuxQh_mmNclK4YKTsQD6WTKM4FlXcPcBU) PCI yuvaları, ISA yuvalarının hemen yanında bulunmaktadır. PCI veri yolu tak çalıştır desteklidir. PCI (Peripheral Component Interconnect): Resim 2.3’te görüldüğü gibi PCI yuvaları, ISA yuvalarının hemen yanında bulunur; beyaz renkte ve ISA’dan biraz daha kısadır. PCI veri yolu tak çalıştır desteklidir (Plug and Play - PnP). Bu özellik sayesinde herhangi bir ayarlamaya gerek kalmadan bu veri yolunu kullanan donanımlar rahatlıkla kullanılabilmektedir. 1993'te Intel tarafından geliştirilen bu veri yolu 64 bitliktir, ama uyumluluk problemleri nedeniyle uygulamada genelde 32 bit'lik bir veri yolu olarak kullanılır. 33 veya 66 MHz saat hızlarında çalışırlar. 32 bit ve 33 MHz PCI veri yolunun kapasitesi 133 MB/sn’dir. PCI veri yolları genel amaçlı bir mimariye sahip olmakla birlikte çoğunlukla ses ve ekran kartları için kullanılmaktadır. Genellikle tüm anakartlarda bulunan bu veri yolu standart hâline gelmiştir. AGP (Accelerated Graphics Port): Sadece ekran kartları için çıkarılmış bir veri yoludur. Grafik ağırlıklı uygulamalar geliştikçe (3 boyutlu grafikler, tam ekran video gibi) işlemci ile bilgisayarın grafik bileşenleri arasında daha geniş bir bant genişliğine ihtiyaç doğmuştur. Bunun sonucunda grafik kartlarında ISA’dan bir ara veri yolu standardı olan VESA'ya, oradan da PCI'a geçilmiştir. Ama bu da yeterli görülmeyince, grafik kartının işlemciye doğrudan ulaşmasını sağlayacak, ona özel bir veri yolu olan AGP, 1997 sonunda geliştirilmiştir. AGP kanalı, 32 bit genişliğindedir Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 7 Bilgi Teknolojilerine Giriş ve 66 MHz hızında çalışır. Yani toplam bant genişliği, 266 MB/sn dir. Ayrıca özel bir sinyalleşme metoduyla aynı saat hızında daha hızlı veri akışının sağlanabildiği modları vardır. AGP veri yolu PCI veri yoluna nazaran sistem kaynaklarını ve RAM’i daha az kullanmaktadır. Ayrıca chipset, anakart ve işletim sisteminin AGP yapısını desteklemesi gerekmektedir. USB (Universal Serial Bus): Bilgisayar kullanıcılarının belki de en aşina oldukları veri yoludur. Günümüzde kullanılan tüm anakartlar ve kullanılan tüm çevre birimleri USB destekli üretilmektedir. Tek bir aygıt tarafından kullanıldığı zaman veri yolunun hızı 320Mbps ya da başka bir ifadeyle 40MBps’yi bulmaktadır. Tak çalıştır destekli bir veri yoludur. USB sayesinde bir bilgisayara 127 adet donanım bağlanabilmektedir. Özellikle harici bellekler, klavye, fare, yazıcı vb. donanım birimlerinin bilgisayara bağlanmasında USB kullanılmaktadır. 1.0 versiyonuyla ortaya çıkan USB yapısının en güncel versiyonu 3.0’dır. USB 3.0 teknolojisi 5Gbps iletişim hızına sahiptir. USB, ana bilgisayar ile çevre birimleri arasında, bilgisayar çalışırken takıp çıkartabileceğiniz, gerçek “plug-and-play - tak ve çalıştır” arayüzü sağlar. Günümüzde sıklıkla kullanılan USB bağlantı şekli; bilgisayarı kapatıp anakart üzerine bağlantı yapmaya gerek duymaz, bilgisayar çalışırken bağlantı yapılır, 127’ye kadar aygıt desteği verilir, çakışma ve kilitlenme gibi sıkıntıları bulunmamaktadır, genellikle sürücü yükleme ihtiyacı yoktur (istisnai durumlarda bir kez sürücü yüklenebilir), bazı harici donanımlar ihtiyaç duydukları enerjiyi bu veriyolundan sağlayabilir. Chipset Anakart üzerinde bulunan sabit yapılı parçalardır. Ebatları küçük olmasına rağmen görevleri oldukça önemlidir. Chipsetler donanımların arasındaki iletişimin gerçekleşmesini sağlamaktadırlar. Her anakart üzerinde iki adet chip bulunmaktadır. Bu chipler anakartın kullanabileceği işlemci, bellek, çevre birimlerinin tiplerini belirlerler. Bazı anakartlarda iki çip bütünleşik olabilmektedir. Bilgisayar sisteminde oldukça önemli ve belirleyici bir yapıya sahip olan chipset yapsının görevleri şu şekilde sıralanabilir: • • • • Cache bellek işlemleri Cpu ve veri yolları arasındaki alışverişin sağlanması Güç yönetimi Özel görevler Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 8 Bilgi Teknolojilerine Giriş Bios Bios (Basic Input Output System) anakart üzerinde yer alan sabit bir bileşendir. Üzerindeki yazılım sayesinde bilgisayar çalıştırıldığı zaman gerçekleştirilmesi gereken işlemleri yerine getirir. Bios yazılımı ilk olarak bilgisayar için çalışması zorunlu olan donanımların kontrolünü yapar. RAM, Ekran, Sabit Disk gibi donanımlar kontrol edilir ve çalıştıklarından emin olunur. Herhangi bir arıza durumunda kullanıcı uyarılır. Ardından kullanıcının belirlediği başlangıç parametreleri dikkate alınarak donanımlar ayarlanır. Bios vasıtasıyla bilgisayar açılırken hangi bellek biriminin dikkate alınacağından, sistem saatine kadar çok farklı parametreleri ayarlamak mümkün olmaktadır. Ana Bellek Ana bellekte veriler geçici olarak tutulmaktadır. Bilgisayar kapatıldığında ise bu veriler silinmektedir. Ana bellek veya rasgele erişimli bellek (Random Access Memory-RAM), mikroişlemcinin kullanmak için ihtiyaç duyduğu verilerin geçici olarak tutulduğu donanım birimidir. RAM üzerinde giriş birimlerinden veya depolama aygıtlarından Resim2.4. RAM Bellek alınan veriler, programların ortaya çıkardığı sonuçlar ve herhangi bir çıktı birimine gönderilecek çıktılar tutulmaktadır. Tüm bu veriler işlemci tarafından kullanıldığı için RAM üzerinde tutulmaktadır. Çünkü işlemci kullanacağı tüm veriler için RAM’e başvurmaktadır. RAM’ler rastgele erişime sahiptirler. Buradaki “rasgele erişim” ifadesi, bilgisayarın bellek içerisindeki herhangi bir adrese doğrudan gidip bilgileri okuyabileceği veya yazabileceği anlamında gelmektedir. Ana bellekte veriler geçici olarak tutulur. Verilerin RAM üzerinde olması için elektrik enerjisine ihtiyaç duyulmaktadır. Elektrik kesintisi, bilgisayarın kapatılması gibi herhangi bir şekilde gerçekleşecek enerji kaybı RAM üzerindeki bilgilerin kaybolmasına neden olmaktadır. Bilgisayar sisteminde ana belleğin temel görevleri şöyle özetlenebilir: • Çalışan programların kodlarını ve bu programların ihtiyaç duyduğu verileri tutmak • İşletim sistemi yüklendikten sonra ana bellekte sürekli olarak kalması gereken işletim sistemi bileşenlerini tutmak • Programlar tarafından üretilen sonuçları tutmak • Sabit disklere veya harici bir cihaza gönderilmeye hazır olan çıkış bilgilerini tutmak Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 9 Bilgi Teknolojilerine Giriş Bellekler, birlikte çalıştığı işlemciye göre EDO DRAM (Extended Data Out Dynamic RAM), SDRAM (Synchronized Dynamic RAM), RDRAM (Rambus Dynamic RAM), SGRAM (Synchronized Graphic RAM), VRAM (Video RAM), WRAM (Window RAM) ve DDR SDRAM (Double Data Rate SDRAM) gibi çeşitleri bulunmaktadır. EDO RAM’ler oldukça eski olup kendilerine ait frekanslara sahiptirler. Genelde Pentium işlemcili makineler döneminde kullanılan bu teknoloji yerini SDRAM’lere bırakmıştır. SDRAM anakartın veri yolları ile eş zamanlı çalışan yapıları ile öne çıkmaktır. Bu özellikleri ile EDO RAM’lerin eksikliklerini gidermişlerdir. Aynı anda hem okuma hem de yazma komutlarına karşılık verebilmektedir. DDR RAM teknolojisi ile kendinden önce kullanılan SDRAM’lere göre veri yolu kapasitesi iki katına çıkarılmıştır. Bu RAM’lerin ikinci nesli DDR2 olarak isimlendirilmiştir. DDR2 RAM’ler önceki neslinden daha performanslı çalışmakta ve daha az ısınmaktadır. DDR3 RAM’ler ise 3.nesildir ve DDR2’lere göre daha geniş veri yoluna sahiptirler. Düşük enerji tüketimleri ile notebook gibi cihazların pil ömrünün daha uzun olmasına katkı sağlamaktadırlar. Ekran (Monitor) Ekran, bilgisayara girilen tüm bilgilerin ve çıktıların görüntülendiği bir görüntü birimidir. Ekran, bilgisayar sisteminde üretilen çıktıların görüntülenmesini sağlayan çıkış birimidir. Ekranlar yardımıyla çıktılar insan gözünün algılayabileceği formda sunulabilmektedir. Ekranlar yardımıyla veri girişi için klavye ve fare gibi araçlar kullanılabilmektedir ve etkileşimli komutlar verilebilmektedir. Bilgisayarı kolay bir şekilde kullanmak için en gerekli bileşenlerden biridir. Resim 2.5. Ekran Günümüz bilgisayarlarının en önemli parçalarından bir olan ekranlar, zaman içerisinde gelişmiş ve çeşitlenmiştir. Bilgisayarlarda kullanılan ekran türlerini CRT, LCD, LED, Plazma olarak sıralamak mümkündür. CRT (Cothode Ray Tube) ekranlar, günümüzde nadiren kullanılan ve ekonomik ömürlerini tamamlamış donanım bileşenleridir. Tüplü televizyonlara benzeyen bu ekranlar diğer türlerine göre oldukça fazla yer kaplamaktadırlar. Bununla birlikte eski olmalarına rağmen parlaklık, görüntü kalitesi ve çözünürlük düzeyleri açısından oldukça kalitelidirler. LCD (Liquid Crystal Display) ekranlar sıvı kristallerin kullanıldığı teknolojiye sahip ekranlardır. Temel çalışma mantığı plastik plakalar arasında yer alan sıvı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 10 Bilgi Teknolojilerine Giriş kristalin ışığı bir öndeki tabakaya aktarıp aktarmama durumuna göre çalışır. LCD ekranlarda kullanılan sıvı kristallerin istenilen rengi ve çözünürlüğü ortaya koymaları için belirli konumlara gelmeleri gerekir ve bu duruma tepki süresi denmektedir. Tepki süresi mili saniye (ms) ile ölçülür. Bu süre azaldıkça ekran daha hızlı tepki vermekte ve istenilen formu almaktadır. LED (Light Emitting Diyode) ekranlar ışık kaynağı olarak LED teknolojisini kullanmaktadır. İnce ve hafif olan bu ekranlar LCD ekranlara benzer bir teknoloji kullanmaktadırlar. Bununla birlikte ışık kaynakları LED’lerden oluşmaktadır. LED ekranların organik yapıya sahip OLED türleri de bulunmaktadır. OLED (Organic Light Emitting Diode) ekranlar organik film tabakası kullanılan ekranlardır. Oldukça ince ve hafif olan film tabakası renklendirme için kullanılmaktadır. Ayrıca esnek yapıya sahip olanları FOLED (Flexible OLED) olarak tanımlanmaktadır. OLED ekranlarda kullanılan organik malzemenin yapısına göre PMOLED (Passive Matrix OLED) ve AMOLED (Active Matrix OLED) olarak isimledirilen türleri mevcuttur. Çok farklı teknolojileri kullanılarak üretilmeleri ekranların ne kadar önemli bir donanım bileşeni olduğunu göstermektedir. Oldukça çeşide sahip olması ekranların seçimini zorlaştırmaktadır. Bu noktada ekranların temel özelliklerinin bilinmesi gerekmektedir. Ekranlarda aranan en önemli özellikler çözünürlük, görüntü netliği, büyüklük ve ekran yenileme oranı olarak sıralanabilir. Çözünürlük, ekranda oluşacak görüntünün kaç adet noktanın birleşiminden oluşacağıdır. Ekran çözünürlüğü (resulation), görüntünün oluşumunda yatay ve dikey olarak ekranda bulunan nokta sayısı ile ölçülür. Ekranda görüntüleme için kullanılan her bir nokta piksel (pixel) olarak adlandırılır. Çözünürlük yükseldikçe yani ekranda görüntülenebilecek nokta sayısı arttıkça, ekrana daha fazla bilgi sığar ve ekrandaki görüntüler küçülür. Çözünürlük değerini yatay (satır) ve düşey (sütun) olarak sıralanan piksel sayısının yazımıyla ifade edilir. Örneğin; 1024x768 ifadesi, ekrandaki görüntünün yatay olarak 1024 piksel, düşey olarak ise 768 piksel kullanılarak oluşturulacağı anlamına gelmektedir. Günümüzde ekranlar birden fazla çözünürlük oranını desteklemektedir. Böylece aynı ekranda farklı çözünürlükleri istenildiği anda kullanmak mümkün olmaktadır. Bu özellik Multisync olarak isimlendirilmektedir. Görüntü netliği, ekran yüzeyindeki noktaların arasındaki uzaklığa bağlıdır. Buna Dot Pitch denilmektedir. Nokta aralığı ne kadar düşük olur ise görüntü netliği o kadar artmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 11 Bilgi Teknolojilerine Giriş Resim 6. Ekran Boyutları Ekranlar için kullanılan büyüklük (size) terimi, ekran köşegeninin inç cinsinden uzunluğudur (Resim 6). Uzunluk ölçü birimi olan inç 2,54 cm’ye karşılık gelmektedir. Bilgisayarlarda kullanılan ekranlar bu ölçü birimene göre buyutlandırılmaktadır. Günümüzde 15”, 17” ve 19” (inç) ekranlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Yüksek çözünürlük oranlarını kullanabilmek için 17” veya daha büyük ekranlar tercih edilmelidir. Ekrandaki görüntünün saniyede kaç kez tazelendiği ekran yineleme sayısını (Refresh Rate) verir. Ekran tazeleme frekansı yükseldikçe daha sabit bir görüntü elde edilir. Bu frekans Hertz (Hz) olarak ölçülür. Örneğin 75 Hz olan yinekeme hızı oldukça ideal bir değerdir. Ekranların en ve boy oranları bir diğer özellikleridir. Genel olarak 4(En):3(Boy) veya 16:9 ekran boyutları bulunmaktadır. 16:9 boyutlu ekranlar geniş ekran (Wide Screen) olarak bilinmektedir. Ekranların önemli olarak değerlendirlen bir diğer özelliği de renk derinliğidir (Color Depth). Bu özellik ekranın gösterebileceği renk sayısını ortaya koymaktadır. Renk derinliği genel olarak bit ile ifade edilir. Örneğin 32 bitlik renk derinliğine sahip bir ekran 232 rengi (4294967296) desteklemektedir. Ekranların renk derinliği kadar ışık miktarları da önemlidir. Ekranların ışık miktarları nits cinsinden ifade edilir. Bir diğer ışık ölçüsü candela (cd)’dır. Örneğin, LCD ekranlar yaklaşık olarak 200-300 nits ışık verebilir veya yüksek çözünürlüklüklü 2880x1620 çözünürlüğündeki bir ekran 300 nits ışık verebilir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 12 Bilgi Teknolojilerine Giriş Günümüzde ekranlar sadece çıktı birimi olarak kullanılmamaktadır. Dokunmatik teknolojisi ile ekranlar hem çıktı hem de girdi birimi olmaya başlamışlardır. Dokunmatik ekranlar (Touch screens), insan parmağına veya sert bir nesneye karşı duyarlı ekranlardır. Bu sayede ekrandaki görüntü üzerinde çeşitli işlemler gerçekleştirilebilmektedir. Ekran Resim 2.7. Dokunmatik Ekran üzerindeki bir noktaya yüklenen görev, işaretlenmek suretiyle icra ettirilebilir. İşaretleme işleminin yanında farelerin yerine getirebildiği seçme, sürükleme, ölçekleme gibi birçok işlem dokunmatik ekranlar ile gerçekleştirilebilmektedir. Ekran Kartı (Graphic Card) Ekran kartı, bilgisayar tarafından oluşturulan ve ekranda görüntülenmesi gereken çıktıların ekranda görüntülenebilecek şekilde dönüşümlerini gerçekleştiren donanım birimidir. Diğer bir ifadeyle ekran ile anakart arasında, grafik ve video dönüşümünü sağlayan kartlardır. Ekran kartı, grafik kartı olarak da adlandırılır. Resim 2.8. Ekran Kartı Ekran kartları iki farklı formda olabilmektedirler. Bunlardan ilki dâhilî olarak tanımlanan ve anakarta bütünleşik olarak üretilen ekran kartlarıdır. Bunlar anakart üzerinde bulunur ve DVI, VGA vb. çıkışları anakartta yer alır. İhtiyaç duydukları bellek alanı bilgisayarın temel bellek birimi olan RAM üzerinden sağlanmaktadır. Yaygın olarak kullanılan ekran kartı türü ise haricî ekran kartlarıdır. Bu ekran kartları anakartın AGP veya PCI yuvalarına takılabilmektedir. Tüm bileşenleri üzerlerinde yer alan haricî ekran kartları, özellikle yüksek seviyeli grafik çalışmalarında, oyunlarda ve video belleğinin yüksek olması gereken üç boyutlu gösterimleri desteklemede tercih edilmektedir. Ekran kartları, ekran üzerinde oluşacak görüntüyü işlemekte ve ekrana aktarmaktadır. Bu özellikleri ile mikroişlemcilerin yüklerini hafifletmektedirler. Ekran kartları, görüntü işleyebilmeleri için kendilerine özel grafik işleme birimi (Graphics Processing Unit), BIOS ve bellek (RAM) bileşenlerine sahiptirler. Ayrıca ekran kartları işlemcilerinin sağlıklı çalışabilmesi ve belirli bir ısı düzeyinde kalmaları için soğutma sistemleriyle donatılmaktadırlar. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 13 Bilgi Teknolojilerine Giriş Ekran kartları çeşitli çözünürlükte görüntüler üretebilmektedirler. Böylece ekranların destekledikleri çeşitli çözünürlüklerdeki görüntüleri oluşturabilmekte ve istenildiği zaman farklı çözünürlükler arasında geçişler sağlanabilmektedir. Yüksek çözünürlüğün yanında ekran kartları 2 ve 3 boyutlu görüntüler oluşturmak için kullanılmaktadırlar. Bu işlem için API (Application Programming Interface) denilen özel yazılımlar kullanılmaktadır. Ekran kartları API’lerin kullanarak hızlı şekilde istenilen grafiklerin oluşturulmasına imkân tanımaktadır. OpenGL ve DirectX en çok kullanılan API’lerdir. Ayrıca bazı ekran kartları birden fazla işlemci ile donatılarak daha hızlı ve performanslı hale getirilebilmektedirler. Ekran kartlarında oluşturulan görüntüler ekranlara çeşitli portlar kullanılarak aktarılabilmektedir. Ekran kartlarında kullanılan portlar şu şekilde sıralanabilir; • • • • • • VGA/SVGA DVI HDMI DP S-Video Video Ekran kartlarında yukarıda belirtilen portlardan birkaç tanesi yer almaktadır. Bu sayede farklı cihazlara çıktı sağlamak mümkün hâle gelmektedir. VGA (Video Graphics Array)/SVGA (Super Video Graphics Array) hemem hemen tüm ekranlar tarafından desteklenen bir bağlantıdır. Analog yapıya sahip bir bağlantı şeklidir. Bu nedenle veri akatarımı için dijital – analog dönüşümü yapılmaktadır. Bu durum bazı veri kayıplarına sebep olmaktadır. DVI (Digital Video Interface) sayısal veri aktarımına imkân tanıyan bağlantı arayüzüdür. Bu teknolojide veriler sıkıştırılmadan ve dijital olarak gönderilmektedir. DVI arayüzlerde, veri aktarımı için tek veya çift kanal kullanılabilmektedir. Tek kanal yapılar (Single Link) en fazla 1920x1080 çözünürlüğü destekler iken çift kanal (Dual Link) 2560x1600 çözünürlüğe imkân tanımaktadır. HDMI (High Defination Multimedia Interface) hem ses hem de video verilerini sıkıştırmadan taşıyan bir arayüzdür. Temel olarak DVI teknolojisini örnek almıştır. Bu teknoloji sadece bilgisayarlarda değil, neredeyse görsel veri taşıyan tüm cihazlarda kullanılmaya başlanmıştır. HDMI teknolojisinde kullanılan bant genişliği 10.2 Gbit/s’dir. DP (Display Port) sayısal veri taşıyan bir arayüzdür. HD kalitede veri taşımak için kullanılmaktadır. Normal ve mini olmak üzere iki farklı türü bulunmaktadır. 17.28 Gbit/s’dir. SVideo bağlantı şekli ekran kartlarındaki verilerin televizyonlara aktarılmasına imkân vermektedir. TV yayın sinyal türleri olan NTSC, PAL ve SECAM Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 14 Bilgi Teknolojilerine Giriş video standartlarını destekleyen bu bağlantı şekli günümüzde geçerliliğini kaybetmek üzeredir. Televizyonlar ile bilgisayarlar arasında görüntü aktarımında kullanılan bir diğer bağlantı şekli videodur. Bu bağlantı şeklinde video sinyali, renk ve piksel pozisyonu bilgisi aktarılmaktadır. SVideo gibi günümüzde geçerliliğini yitirmeye başlamıştır. Sabit Disk (Hard Disk) Sabit diskler verilerin kalıcı olarak saklandığı donanım birimleridir. Sabit diskler birçok manyetik metal plaktan oluşan ve her plak arasına yerleşen okuma/yazma kafaları vasıtasıyla bilgi okuyup yazılabilen bir giriş/çıkış birimidir. Bilgisayarı kullanmamıza yarayan işletim sistemi, kullandığımız programlar ve bu programların oluşturduğu çıktılar, oyunlar vb. birçok yazılımsal bileşen ve veri sabit diskler üzerinde saklanmaktadır. Resim 2.9. Sabit Disk Veri kayıt ortamı metal olduğu için hard disk (sert disk) ve genellikle taşınamaması nedeniyle fixed disk (sabit disk) de denir. Özelliklerine ve çalışma yapılarına göre 3 farklı türde sabit disk bulunmaktadır. Bunlar; • • • HDD (Hard Disk Drive) SSD (Solid Stade Drive) HHD (Hybrid Harf Drive) HDD türündeki sabit diskler verileri metal plakalar üzerinde yazmakta ve okumaktadırlar. Okuma/yazma işlemi okuma/yazma kafalarının ileri geri hareketi ve plakların dönmesiyle gerçekleştirilir. Bu plaklar dakikada 5400 ve 7200 devir yapabilir. Bu devir sayısı RPM (Rotates Per Second) olarak ölçülmektedir. HDD sabit disklerde bir veya birden fazla disk bulunmakta ve diskin her iki yüzeyi de veri saklamak için kullanılmaktadır. Diskler üzerinde işlem yapmak için okuma/yazma kafaları kullanılmaktadır. Okuma/yazma kafaları disk plaklarına dokunmadan fakat çok yakın bir mesafede çalışırlar. Dolayısıyla disk üzerindeki en küçük bir toz bile okuma/yazma kafasının plağa değmesine neden olabileceğinden okuma ve yazma işleminin gerçekleşmesine engel olabilir. Sabit disklerdeki her bir disk için iki okuma/yazma kafası kullanılmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 15 Bilgi Teknolojilerine Giriş Diskler üzerine veriler ikili kodlama mantığına göre 0 ve 1’ler kullanarak yazılır. Her plak izlere ayrılmıştır. Bir iz plağın etrafındaki dairevi bir yoldur. Aynı şekilde her bir iz de sektörlere ayrılır. Günümüzdeki kişisel bilgisayarlarda kullanılan sabit disklerin çoğunda bu izlerin Resim 2.10. Sabit Disk Bileşenleri her biri 571 byte içerir. 571 byte’ın 512 byte’lık kısmı kullanıcı tarafından 59 byte’ı ise, sektör üzerinde tutulan veriyi yönetmek için işletim sistemi tarafından kullanılır. Resim 10’da üzerinde üç iz ve 16 sektörün gösterildiği bir plak görülmektedir. Okuma/Yazma kafaları verinin bulunduğu ize gider ve görevini yapar. SSD türündeki sabit diskler, elektronik kart üzerine veri depolama yapmaktadırlar. Bu tür sabit disklerde disk, okuma/yazma kafası gibi fiziki bileşenler bulunmamaktadır. Veriler RAM veya Flash hafıza bileşenlerinde tutulmaktadır. RAM ve türevi ortamlarda veri saklamak için elektirik enerjisine ihtiyaç duyulduğu için bu tür sabit disklerin dâhilî pilleri bulunmaktadır. Mekanik bileşenlerinin bulunmaması nedeniyle bu tür diskler, daha sessiz çalışmakta ve daha az enerji tüketmektedirler. Bununla birlikte enerji arızalarına hassasiyetleri ve veri kurtarma noktasında HDD’lerin gerisinde kalmaları olumsuz özellikleri arasındadır. HHD diskler SDD ve HDD disklerin üstün özelliklerini üzerinde barındırmaktadırlar. HHD diskler, hem hızlı veri erişimine hem de güvenli veri saklama özelliğine sahiptirler. Bu diskler flash hafıza türünde yüksek boyutlu tampon bir belleğe ve verileri saklamak için kullanılan plak yapısına sahiptir. Temel olarak verilere erişim tampon bellek üzerinden gerçekleştirilmektedir. Böylece disklerdeki verilere erişmek için geçirilen süre kısaltılmaktadır. Diskler büyük bilgi depolama kapasitesine sahiptirler. GB ve TB cinsinden ifade edilen kapasitelere sahiptirler. Hem dâhilî hem de haricî olarak kullanılan türleri bulunmaktadır. Günümüzde veri saklama ve transfer işlemleri için bilgisayara USB bağlantı noktasından haricî olarak bağlanan küçük boyutlu sabit diskler yaygın olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte sabit diskler tüm bilgisayarlarda dâhilî olarak kullanılmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 16 Bilgi Teknolojilerine Giriş Dâhilî sabit diskler anakarta doğrudan bağlanmaktadır. Anakarta bağlantı şekillerine göre dört farklı sabit disk türü bulunmaktadır. Bunlar; • • • • PATA (Parallel Advanced Technology) SATA (Serial ATA) SCSI (Small Computer System Interface) SAS (Serial Attached SSCI) Bilgisayar sisteminde sabit disklerin oluşturduğu veri depolama alanı kullanmaya imkân veren yapılara sürücü denilmektedir. Sürücü yapıları çeşitli harflerle temsil edilmektedir. Bilgisayar sistemlerinde sabit sürücüler genel olarak C harfinden başlayarak temsil edilmektedir. Örneğin 250 GB kapasitesine sahip bir sabit disk, tamamen kullanıldığı zaman bilgisayar sistemi varsayılan olarak C harfi ile temsil edilen disk alanını ve kayıtlı verileri görüntüleyecektir. Bununla birlikte sabit diskler bölümlere ayrılarak farklı amaçlar için kullanılabilir. Örneğin 250 GB kapasitesine sahip bir sabit disk 100 GB ve 150 GB boyutlarında iki bölüme ayrılabilir. Varsayılan olarak ilk bölüm C sürücüsü, ikinci bölüm ise D sürücüsü olur. Genel olarak disk bölümleme işlemi bilgisayar ilk defa kurulurken veya yeniden yüklenirken yapılmaktadır. Bunun sebebi veri kaybını engellemektir. İçerisinde veri olan bir disk bölümlemek, disk üzerinde yer alan bütün verilerin kaybolmasına neden olmaktadır. Bölümlere ayrılan bir diskin, işletim sistemi tarafından kullanılabilmesi için biçimlendirilmesi gerekir. Biri düşük-seviye biçimlendirme (low-level formatting), diğeri yüksek-seviye biçimlendirme (high-level formatting) olmak üzere iki türlü biçimlendirme düzeyi bulunmaktadır. Düşük-seviye biçimlendirme imalatçı firma tarafından yapılır ve disk üzerindeki iz ve sektörler oluşturulur. Bu tür bir biçimlendirme özel yazılımlar gerektirir. Yüksek seviye biçimlendirme ise belli bir işletim sistemi için diskteki dosyaları yönetmek üzere gerekli veri yapılarını oluşturur. Oluşan disk yapısı, işletim sisteminin çalışma mantığına göre kullanıma elverişli bir sabit disk elde edilmesini sağlar. Örneğin, DOS işletim sisteminde, disk biçimlendirme yapısı; açılış sektörü (boot sector), dosya yerleştirme tablosu (file allocation table-FAT) ve kök dizin (root directory)’den oluşturulur. Boot sektör, diskin ilk sektörüdür. Her sürücünün (A:, C:, D:, E: vb.) ilk sektörü boot sektör olarak ayrılır. Bilgisayar her açıldığında boot sektördeki program gerekli sistem dosyalarını belleğe yükler. Dosya yerleştirme tablosu: Dosya yerleştirme tablosu disk üzerindeki kümeleri (cluster) takip eden bir veri yapısıdır. Küme (cluster) bir veya daha fazla sektörden oluşur ve işletim sisteminin diskten okurken veya diske yazarken adresleyebileceği en küçük disk ünitesini ifade eder. Bir sektör 512 byte’dan oluşan bir birim olduğuna göre, bir dosyanın hacmi bir kümeden bir byte bile fazla olsa Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 17 Bilgi Teknolojilerine Giriş dosya iki küme kullanmak zorundadır. Bir küme çok sayıda sektörden oluşuyorsa dosya yerleştirme tablosunda daha az kayıt olacak ve işletim sistemi daha hızlı çalışacaktır. Bununla birlikte, bir dosyanın hacmi bir kümeden bir byte bile fazla olduğu takdirde, dosyayı saklamak için iki küme kullanılacak ve ikinci kümenin büyük bir kısmı boş kalacaktır ve bu da beraberinde bir tür disk yüzeyi israfını getirecektir. Bir taraftan hız kazancı, diğer taraftan israf edilen disk yüzeyi, dengelenmesi gereken iki büyüklük olarak karşımıza çıkmaktadır. Kök dizin: Dizin, bir diskte kayıtlı dosyalar hakkındaki bilgileri içeren bir veri tabanı gibi düşünülebilir. Dizin’in takip ettiği bilgiler dosya adı, dosya öznitelikleri, dosya boyutu, dosya oluşturulma veya değiştirilme tarihi ve zamanı ve dosyanın disk üzerinde saklandığı yerdir. Klavye Bilgisayara veri girmek için kullanılan giriş birimidir. Giriş birimleri bilgisayar sistemine dışardan veri girişi yapmak için kullanılan aygıtların genel ismidir. Resim 2.11. Klavye Klavye bilgisayar sisteminde kullanılan en geleneksel giriş birimidir. Üzerinde alfabetik ve nümerik tuşların yanı sıra noktalama işaretleri ve özel fonksiyon tuşları vardır. Her dil için farklı klavyeler mevcuttur. Alfabetik karakterlerin bulunduğu kısımdaki sol üst karaktere göre Q veya F klavye olarak adlandırılan iki farklı Türkçe klavye bulunmaktadır. Klasik yapıdaki klavyeler alfabetik, nümerik, noktalama ve özel fonksiyon tuşlarını barındırmaktadır. Bu tür klavyelerde yaygın olarak 101/102 tuş kullanılmaktadır. Üreticinin klavyeye eklediği standart dışı bazı özel işlev tuşları da olabilir. Bunlar genellikle ses ve görüntü kontrolleri ile internet erişimlerinin klavyeden yapılmasını sağlayan tuşlardır. Bu tür tuşları barındıran klavyeler multimedia klavye olarak adlandırılmaktadır. Son zamanlarda optimus adı verilen yeni bir klavye türü ortaya çıkmıştır. Bu tür klavyeler üzerlerinde yer alan tuşların işlevlerini değiştirmeye imkân vermektedirler. Klavyeler bilgisayarlara iki farklı port kullanılarak bağlanmaktadırlar. Bu portlar PS/2 ve USB’dir. PS/2 portlar USB’lere göre daha eskidir. Anakart üzerinde hem klavye hem de fare için PS/2 portlar bulunmaktadır. Klavye için kullanılan PS/2 port yuvasının yakınında klavye işareti bulunmaktadır. Ayrıca portun rengi genellikle mordur. USB klavyeler ise USB portuna bağlanırlar. Bu portu kullanan klavyeler Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 18 Bilgi Teknolojilerine Giriş kablolu veya kablosuz olabilmektedirler. Kablosuz klavyelerde USB portuna takılan alıcı cihaz ile klavye ve bilgisayar arasındaki iletişim sağlanır. Fare (Mouse) Fare, bilgi girişinde klavyeyi destekleyen bir araçtır. Ekran üzerinde hareket ettirilen işaretçi vasıtasıyla komut vermeyi sağlayan giriş birimlerindendir. Fare; ekrandaki ögeleri seçmeye, hareket ettirmeye ve bu ögelerin temsil ettiği işlemlerin yapılmasına olanak tanıyan önemli bir giriş birimidir. Bilgisayar ekranındaki işaretçinin kontrolü fare hareketi ile sağlanır. İstenilen komutun verilmesi için farenin tuşları kullanılır. Modeline göre farenin sahip olduğu tuş Resim 12. Fare ve tekerlek (scroll) sayısı değişmektedir. Tuşlar fare yardımıyla komut vermeyi sağlarken tekerlek, sayfa ve pencereler içerisinde gezinmeye yardımcı olur. Farelerin tuş yapıları sağ veya sol elin kullanımına göre ayarlanabilmektedir. Genel olarak sağ elini kullanan bir kişi için farenin sol tuşu seçme, işaretleme ve sürükleme işlemleri için kullanılır iken sağ tuş belirlenen özel görevleri çalıştıracak komutları listelemek için kullanılmaktadır. Bu özellikler sol el kullanıcıları için tam tersi olarak belirlenebilmektedir. Fare el hareketlerini mekanik, LED’li optik ve lazerli optik yöntemlerle algılayabilir. Bu şekilde elde ettiği bilgileri bilgisayara kablo, kızılötesi, radyo dalgalar veya bluetooth ile aktarabilir. Günümüzde yaygın olarak optik fareler kullanılmaktadır. Optik fareler, altlarında bulunan LED’in veya lazer ışık kaynağının yaydığı ışığın yansıması ile hareketi algılarlar. Özellikle lazerli optik fareler işaretçi hareketinde yüksek hassasiyet sunmaktadırlar. Hassasiyet farenin DPI (Dot Per Inç) değeriyle orantılıdır. Bu değer yükseldikçe hassasiyet düzeyi artmaktadır. Fareler klavyelerde olduğu gibi PS/2 veya USB portlarına bağlanmaktadırlar. Günümüzde kullanılmamakla birlikte seri porta bağlanan versiyonları da bulunmaktadır. Kablolu farelerin yanında kablosuz iletişime imkan tanıyan fareler de bulunmaktadır. Kablosuz farelerde bilgisayar ile olan iletişim, kızılötesi sinyaller, radyo dalgaları ve bluetooth üzerinden sağlanabilmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 19 Bilgi Teknolojilerine Giriş Kasa Kasa, ekran haricindeki bilgisayarı oluşturan tüm temel donanım birimlerinin içerisine konulduğu donanımdır. Temel donanım birimlerinin yerleştirilmesi için gerekli yuvalara, veri kabloları ve enerji bağlantılarına sahiptir (Resim 12). Kasalarda tüm donanım birimlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için güç kaynağı (Power Supply) bulunur. Bilgisayarlar için farklı kasa tipleri mevcuttur. Bu durum kasanın boyutu, desteklediği anakart tipi, kullanım alanı, barındırılacak donanım sayısı gibi farklı değişkenlerden kaynaklanmaktadır. Bilgisayar sistemlerinde kullanılan kasa tipleri şunlardır; • • • • • Desktop Mini tower Mid tower Full tower Slim Desktop (Yatay) tipindeki kasalar, üzerlerine ekran koyulabilecek şekilde yatay olarak üretilmişlerdir. Bu tür kasalar günümüzde nadiren kullanılmaktadır. Yer tasarrufu sağlaması açısından tercih edilmektedirler. Bununla birlikte donanım yerleştirmek ve boş alan bulmak oldukça zor olmaktadır. Resim 2.13. Kasa ve Diğer Temel Donanımlar (http://www.systemuzmani.com/wp-content/uploads/2011/01/Resim_12.png) Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 20 Bilgi Teknolojilerine Giriş Tower tipindeki kasalar dikey olarak kullanılmaktadırlar. Boyutlarına göre mini (küçük), midi (orta) ve full (büyük) olarak isimlendirilmektedirler. Mini tower kasalar en küçük boyutlu kasalardır ve Micro ATX veya ITX boyutlarındaki anakartları desteklemektedirler. Bu kasaların içerisine fazla donanım yerleştirmek mümkün değildir. Midi Tower kasalar, micro ATX ve ATX boyutlarındaki anakartları desteklerler ve orta ölçeklidirler. Günümüzdeki bilgisayarlarda bu tür kasalar yaygın olarak kullanılmaktadır. Full Tower kasalar ise büyük boyutludurlar. Genellikle server sistemlerinde tercih edilmektedirler. İçerisine çok fazla donanım eklemek mümkündür. ATX boyutundaki anakartları desteklemektedirler. Slim (ince) kasa, hem yatay hemde dikey olarak kullanılabilmektedir. Midi Tower kasalarla benzer özelliklere ve boyutlara sahiptirler. Ayrıca bazı bilgisayar üreticileri içerisinde hemen hemen hiç boş yer olamayan slim kasalı bilgisayarlar üretmektedirler. Böylece yerden tasarruf sağalamaktadırlar. Kasalar için en önemli bileşenlerden biri güç kaynağıdır. Güç kaynağı, bilgisayardaki tüm donanım birimlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için geliştirilmiştir. Şebekeden gelen elektiriği her bir donanımın çalışma voltajına indirgeyerek sunmak temel görevidir. Bu nedenle her bir donanım parçasına özel kablo ve konnektör yapısına sahiptir. Böylece her donanım kendine uygun konnektör ile güç kaynağından gerekli enerjiyi temin eder. Bu arada mikro işlemci, ekran kartı gibi anakart üzerinde yer alan parçalar enerji ihtiyaçlarını anakarttan temin ederler. Kasa içerisinde kullanılan bir diğer önemli bileşen ise veri kablolarıdır. Veri kabloları donanım birimlerini anakarta bağlamak için kullanılmaktadır. Örneğin, sabit disk ile anakart arasındaki bağlantı için veri kabloları kullanılmaktadır. Diğer donanım birimlerinde olduğu gibi farklı tiplerde veri kabloları mevcuttur. DİĞER DONANIM BİRİMLERİ Bilgisayarlara üzerlerindeki portlar vasıtasıyla harici birçok donanım eklenebilmektedir. Böylece daha güçlü, daha fonksiyonel ve amaca hitap eden bilgisayarlar elde edilebilmektedir. Bu bölümde genel kullanımlar için tercih edilen bazı donanımlardan bahsedilecektir. Optik Sürücüler Optik sürücüler, optik diskleri okumak ve yazmak için kullanılan donanım bileşenleridir. Optik disk CD, DVD, Blue-Ray olarak adlandırılan teknolojilerdir. Bu bölümde bilgisayar sisteminde kullanılan optik diskler ve bu diskleri okumak/yazmak için kullanılan optik sürücülere değinilecektir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 21 Bilgi Teknolojilerine Giriş CD, CD Okuyucu ve CD Yazıcı CD-ROM’larda okuma işlemi manyetik olarak değil, lazer ışını vasıtasıyla yapılmaktadır. CD’ler (Compact Disk) alüminyumdan üretilmiş, üzerleri şeffaf polikarbonat maddesiyle kaplanmış ve üzerine koruyucu bir cila çekilmiş disklerdir. Oyunlardan, bilgisayar programlarına kadar birçok yazılım CD’lere kopyalanabilmektedir. Böylece veriler taşınabilir hâle gelmektedir. Resim 2.14. CD Yazıcı CD Okuyucu (CD-ROM), CD okuma özelliğine sahip cihazlardır. CD-ROM’larda okuma işlemi lazer ışını vasıtasıyla yapılmaktadır. Okuma için ayrı yazma için ayrı lazer ışını kullanılır. Bu yüzden CD’ler diğer kayıt birimlerine göre daha güvenilirdir. CD’leri okumak için kullanılan sürücülerin gelişmişlik düzeyi okuma hızıyla orantılıdır. X (okuma çarpanı 150Kbit/s) sembolü ile belirtilen okuma hızı, 4X, 8X, …, 52X şeklinde ifade edilmektedir. CD’leri okuyan sürücüler yanında, CD’lere veri yazma işlemi için geliştirilmiş CD yazıcılar (CD-Writer) da bulunmaktadır. Bu sayede CD-Writer kullanıcıları istedikleri bilgileri CD’lere kaydedebilmektedirler. Aynı zamanda CD-Rom görevini de yerine getirmektedirler. CD yazma işlemi için iki farklı türde CD kullanılmaktadır. Yazılabilir CD’ler, tek kullanımlık olan CD-R ve tekrar tekrar silinip yazılabilen CDRW’dir. CD yazma işlemi, yazıcı lazer ışığının CD yüzeyini yakması ile gerçekleşir. Okumada olduğu gibi yazma işlemi için de çeşitli hızlar mevcuttur. Bir CD’nin bilgi depolama kapasitesi yaklaşık 650-750 MB arasında değişmektedir. CD’nin kapasitesi kadar veri kaydı gerçekleştirilebilmektedir. CD-ROM ve CD-Writer cihazlar genellikle dâhilî olarak kasaya takılmaktadırlar. Bununla birlikte harici olarak kullanılan türleri de bulunmaktadır. Haricî aygıtlar genel olarak USB bağlantısı kullanılarak bilgisayara takılmaktadır. DVD, DVD Okuyucu ve DVD Yazıcı DVD'nin fiziksel olarak CD'den en önemli farkı, verinin disk üzerindeki yerleşiminde ortaya çıkmaktadır. Digital Versatile Disk veya Digital Video Disk (DVD) olarak adlandırılan çok amaçlı optik-disk teknolojisi 1996 yılında doğmuştur. Teknik özellikleri ve yetenekleri, alışılmış disk yapısına kıyasla gerçekten devrim sayılabilecek niteliktedir. Standart CD'ler ile aynı boyutta olan DVD diskler 4.7 GB ile 17 GB arasındaki kapasitelere ulaşmaktadır. DVD'nin fiziksel olarak CD'den en önemli farkı, verinin disk üzerindeki yerleşiminde ortaya çıkmaktadır. Standart CD'lerde verinin oluşturduğu çukurların Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 22 Bilgi Teknolojilerine Giriş enküçüğü 0.834 mikron iken DVD'de bu boyut 0.4 mikrona inmiştir. CD üzerindeki spiral iz, 1.6 mikron aralıklarla yer alırken DVD üzerinde 0.74 mikron mesafe vardır. Böylece bir DVD aynı boyuttaki CD’den, yaklaşık 7 kat daha fazla kapasiteye ulaşabilmektedir. DVD diskleri 2 yüzlü olarak Resim 2.15. DVD tasarlaması toplam kapasiteyi 2 katına 9.4 GB'a çıkarmıştır. Ayrıca her yüzeyde üst üste iki katman ile DVD kapasitesi 17 GB'a çıkmaktadır. İkili katmanda, üstte yarı geçirgen (transparan) olan bir katman ve altta standart yansıtıcı katman bulunmaktadır. Lazer ışını, özel bir lens yardımı ile hem üst yarı-saydam yüzeye odaklanabilir hem de o yüzeyi aşarak (faz değiştirerek) alttaki yüzeye odaklanabilir. Üstteki katmanın yarı geçirgen olması nedeniyle kapasitesi alttaki katmana göre daha düşüktür. DVD okuma özelliğine sahip aygıtlar DVD-ROM olarak tanımlanmaktadır. DVD-ROM sürücüler standart CD-ROM sürücülerin okudukları tüm disk tiplerini okuyabilmektedirler. CD-ROM’larda olan hız parametreleri DVD’ler içinde geçerlidir. DVD yazıcılar (DVD-Writer) hem DVD okuyucuların tüm işlemlerini yerine getirmekte hem de DVD yazabilmektedirler. Bu özellikleri ile günümüz bilgisayarlarında en çok tercih edilen optik sürücü olmaktadırlar. Yazıcı Yazıcılar (Printers), bilgilerin kâğıt üzerine aktarılmasını sağlayan çıkış birimleridir. Yazıcılar (Printers), bilgisayar sisteminin oluşturmuş olduğu çıktıların kâğıt üzerine aktarılmasını sağlayan donanımlardır. Çıkış birimi olarak bilinen yazıcıların, renkli ve/veya siyah beyaz çıktı veren tipleri vardır. Yazıcılar ev, ofis, kurum ve kuruluşlarda sıklıkla kullanılan donanımlardır. Örneğin, ödemesi yapılan bir faturanın makbuzu yazıcı Resim 2.16. Yazıcı tarafından dökülebilmektedir. Bu işlem için kullanılan programa yazdırma talimatı verilmesi gerekmektedir. Bu talimatın neticesinde çıktı yazıcıya gönderilmekte ve yazıcı kendi teknolojisine göre çıktıyı kâğıt üzerine aktarmaktadır. Yazıcılar, baskı tekniklerine göre sınıflandırılmaktadırlar. Yaygın olarak kullanılan yazıcılar şunlardır; Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 23 Bilgi Teknolojilerine Giriş Nokta vuruşlu matris yazıcılar (Dot Matrix Printers): Yazıcı kafasında bulunan iğne şeklindeki uçların mürekkepli şeride vurmasıyla karakterlerin oluşturulduğu bir yazıcı türüdür. Yazma işlemi yazıcıdaki kâğıda çok yakın olan şeridin, yazıcı kafasındaki iğne vasıtasıyla kâğıda temas etmesi neticesinde gerçekleşmektedir. Kafada bulunan iğne sayısının artması yazdırılan karakterlerin daha kaliteli olmasını sağlamaktadır. Aslında çok eski bir teknoloji olmasına rağmen günümüzde kullanılmaya devam edilmektedir. Bu durum, yazma işleminde fiziki temas olduğu için aynı anda birden fazla kopya alınması gereken karbonlu kâğıt çıktıları için uygun olmasından kaynaklanmaktadır. Satır yazıcılar (Line Printers): Çalışma mantığı açısından nokta vuruşlu yazıcılara benzemektedirler. Nokta vuruşlu yazıcılar her karakteri tek tek yazarken satır yazıcılar satırı bir anda yazarlar ve daha hızlı çalışırlar. Hem satır yazıcılar hem de nokta vuruşlu yazıcılar iğnelerin mekanik hareketleri sonucunda yazdıkları için gürültülü çalışırlar. Bu tür yazıcılarda genellikle siyah renkli şerit kullanılmaktadır. Bununla birlikte şeridin renginin değiştirilmesi durumunda istenilen renkte çıktı almak mümkün olmaktadır. Mürekkep püskürtmeli yazıcılar (Inkjet Printers): Mürekkep püskürtmeli yazıcılar, yazma işleminde çeşitli renklerdeki mürekkeplerin kullanılmasına imkân vermektedirler. Bu tür yazıcılarda yazma işlemi yazıcı kafası tarafından gerçekleştirilir. Yazıcı kafasından farklı renkleri içeren kartuşların takılabileceği birden fazla yuva bulunmaktadır. Bu yuvaların biri içerisinde sadece siyah renk bulunan kartuş için kullanılır. Diğer yuva ise içerisinde mavi, mor ve sarı renkleri barındıran renkli kartuş için kullanılır. Siyah haricindeki tüm renkler bu üç rengin karışımı ile elde edilir. Mürekkep püskürtmeli yazıcılarda, yazıcı kafası kartuşlardan aldığı mürekkebi kâğıt üzerine püskürtür. Nokta vuruşlu yazıcılar ile karşılaştırıldıkları zaman sessiz çalışmaları, baskı hızı ve kalitesi açısından oldukça öndedirler. Bununla birlikte baskı maliyetleri yüksektir. Ayrıca karbon kâğıdı kullanılamadığı için bir seferde tek bir kopya elde edilebilmektedir. Laser Yazıcılar (Light Amplification by Simulated Emission of Radiation): Günümüzde en çok kullanılan yazıcı türüdür. Hem renkli hem de siyah beyaz çıktı verebilen birçok türü bulunmaktadır. Yazma işlemi için toner adı verilen karbon tozları kullanılmaktadır. Yazdırma işlemi tonerin yüksek ısıda kâğıt üzerine yapıştırılması suretiyle gerçekleştirilir. Lazer yazıcıların baskı kalitesi oldukça yüksektir. Aynı zamanda baskı maliyetleri makul düzeydedir. Oldukça hızlı çalışmaktadırlar. Dakika başına baskı Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 24 Bilgi Teknolojilerine Giriş adedi siyah beyaz baskılar için daha yüksektir. Örneğin; dakikada 20 adet siyah beyaz baskı yapan bir lazer yazıcı aynı sürede 8 adet renkli baskı yapabilir. Ses Kartı Bilgisayarlar ses dosyalarını yürütmek için kullanılabilmektedir. Bir bilgisayarda müzik dinlemek veya başkaları ile sesli sohbet etmek için ses kartlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bilgisayar yardımıyla ses çıkışı ve girişi sağlamak amacıyla ses kartları (audio card) kullanılmaktadır. Ses kartı Resim 2.17. Ses Kartı yardımıyla bilgisayarın oluşturduğu ses çıktıları dinlenebilmekte ve mikrofon vb. aygıtların oluşturdukları ses verileri bilgisayara aktarılabilmektedir. Ses kartları ekran kartlarına benzer şekilde verileri işlemek için işlemci barındırmaktadırlar. Bu işlemci, DSP (Digital Signal Processor) olarak isimlendirilmektedir. Ses kartlarında DSP’in çalışması için gerekli olan geçici bellek (X-RAM) bulunmaktadır. Ses kartları, anakart ile bütünleşik olarak üretildikleri gibi harici olanlar da bulunmaktadır. Bir ses kartında temel olarak üç kanal bulunmaktadır. Bu kanallar; ses çıkışı, ses girişi ve mikrofon girişidir. Ses çıkışına hoparlör veya kulaklık takılmaktadır. Ses girişine ses üreten çeşitli aygıtlar bağlanabilir. Günümüzde stereo ve derinlikli ses elde etmeye yönelik olarak 4, 5 ve 6 ayrı kanaldan ses çıkışı sağlayan ses kartları bulunmaktadır. Mikrofon Mikrofon, ses verilerini bilgisayara kaydetmek için kullanılır. Ses kartı bulunan bilgisayarlarda ses verisini bilgisayara aktarmak için kullanılır. Ses verilerinin kaydedilmesi için bilgisayarda ses işleyici programlara ihtiyaç vardır. Kaydedilen sesler çeşitli programlar yardımıyla işlenerek düzenlebilir. Resim 2.18. Mikrofon Hoparlör Ses kartı bulunan bilgisayarlarda ses çıktısı almak için kullanılırlar. Hoparlör yerine kulaklık kullanılması da mümkündür. Sadece ses çıktısı istenen durumlarda basit bir veya iki hoparlör ile yetinilirken, çok yüksek güçte ve derinlikli ses elde Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Resim 2.19. Hoparlör 25 Bilgi Teknolojilerine Giriş etmek için özel olarak tasarlanmış 6-7 tane hoparlörü bir arada barındıran sistemler kullanılmaktadır. Sunum Cihazı Sunum cihazları (projeksiyon), yüksek renk çözünürlüğü ve parlaklık oranı ile büyük boyutlarda sunum sağlamaktadır. Bilgisayardan elde edilen görüntünün daha büyük bir zemine (perde, duvar) yansıtılması için kullanılan araçlardır. Sunum cihazları (projeksiyon), yüksek renk çözünürlüğü ve parlaklık oranı ile büyük boyutlarda sunum sağlamaktadır. Yaygın şekilde kullanılan sunum cihazlarının LCD, LED, LCOS ve DLP olmak üzere 4 türü bulunmaktadır. Resim 2.20. Sunum Cihazı LCD (Liquid Crystal Display) sunum cihazlarında renkleri üretmek için LCD plakalar kullanılır. LCD paneller üzerinde oluşturulan görüntü, çift kırılganlı ayna ve lens üzerinden aktarılır. LED (Light Emitting Diode) sunum cihazları, ışık kaynağı olarak LED’lerden faydalanmaktadır. Bu sayede kullanım ömürleri diğer ışık kaynaklarından oldukça fazladır. Bununla birlikte parlaklık problemleri bulunmaktadır. DPL (Digital Light Processing) sunum cihazları, DMD (Digital Micromirror Device) teknolojisini kullanırlar. Bu cihazlarda görüntünün oluşturulduğu her bir piksele karşılık gelen küçük aynacıklar bulunmaktadır. Aynacık sayısı cihazın çözünürlüğünü ortaya koymaktadır. Aynalar görüntü oluşturmak için ışığın lense aktarılmasını veya lense ulaşmasını engellemek için kullanılmaktadır. LCOS (Liquid Crystal on Silicon) teknolojisini kullanan sunum cihazlarının yapısı DPL sunum cihazlarına benzemektedir. LCOS cihazlarda DPL cihazlarda kullanılan aynaların yerini sıvı kristal malzeme almaktadır. Sunum cihazlarının tercihinde bu cihazların özellikleri önemli rol oynamaktadır. Bir sunum cihazındaki temel özellikler şu şekilde sıralanabilir; • • • • • • • Lamba ömrü Çözünürlük düzeyi Parlaklık Üretim teknolojisi Görüntü tipi Renk karşıtlık düzeyi Boyut ve ağırlık Sunum cihazları görüntüyü aktarmak için ışık kaynağı kullanmaktadır. Bu kaynağın kalitesi ve ömrü projeksiyon cihazı için oldukça önemlidir. Genel olarak ampul kullanılan sunum cihazlarının lamba ömrü 1000 ile 10000 saat arasında değişmektedir. Bu süre led ışık kaynaklarında 20000 ile 30000 saat arasında Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 26 Bilgi Teknolojilerine Giriş değişmektedir. Ekranlarda olduğu gibi sunum cihazlarında da çözünürlük düzeyleri bulunmaktadır. Çözünürlük düzeyi genelde 800x600 ile 1920x1080 arasında değişmektedir. Sunum cihazlarındaki önemli özelliklerden biri parlaklıktır. Parlaklık cihazın ortaya çıkardığı ışık miktarıdır. ANSI Lümen (American National Standarts Instıtute Lumen) cinsinden ölçülen ışık miktarı sunum cihazının parlaklık düzeyini verir. Bu değer yükseldikçe sunum cihazının görüntü kalitesi artar ve ortamdaki ışıktan etkilenme oranı azalır. Sunum cihazlarının çözünürlük oranları ile parlaklıkları arasında paralellik bulunmaktadır. Daha büyük görüntü için daha fazla ışık ihtiyacı doğmaktadır. Günümüzde 700 ile 12000 ANSI Lümen arasındaki değerlere sahip sunum cihazları üretilmektedir. Sunum cihazlarının görüntü tipi, yansıtılan görüntünün boyutlarını ortaya koyar. Ekranlarda olduğu gibi sunum cihazlarında da 4:3, 16:9 gibi ölçüler bulunmaktadır. Sunum cihazları giderek daha küçük boyutlara ulaşmışlardır. Günümüzde bir kitap boyutunda veya daha küçük olan sunum cihazları bulunmaktadır. Tarayıcı Tarayıcılar (Scanners), basılı ortamda bulunan bilgilerin elektronik ortama aktarılmasını sağlayan araçlardır. Tarayıcılar (Scanners), bir resmin veya yazının, tüm renk ve diğer özellikleriyle birlikte bilgisayar dosyası hâline getirilmesini sağlayan araçlardır. Fotokopi makinesi mantığı ile aynı şekilde çalışmakta olup, çıktı kâğıt üzerine değil bilgisayar dosyası hâline gelmektedir. Aktarılan metin görüntüleri, optik karakter algılayıcı programlar yardımıyla metin dosyası hâline getirilip Resim 2.21. Tarayıcı klavyeden yazılmış gibi çeşitli düzenlemelere tabi tutulabilirler. Benzer şekilde resim görüntüleri de grafik düzenleyici programlar yardımıyla değiştirilebilir. Tarayıcılardaki önemli özellikerden biri çözünürlüktür. Çözünürlük, dpi (dot per inç) olarak yani inç başına düşen nokta sayısı olarak hesaplanır. Aynı ekranlarda olduğu gibi yatay ve düşey nokta sayılarına göre çözünürlük ifade edilir ( Örn: 1200x2400 dpi). Tarayıcıların renk derinliği bir diğer özellikleridir. Renk derinliği ne kadar artar ise tarama işlemi o kadar aslına yakın olur. Renk derinliği bit olarak ifade edilir. Güncel tarayıcıların renk derinliği 24 ile 96 bit arasında değişmektedir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 27 Bilgi Teknolojilerine Giriş Optik Karakter Okuyucu Optik işaret okuyucular, ürünlerin üzerlerinde bulunan barkod, karekod gibi ürün bilgilerini içeren işaretlerin okutulması için kullanılan araçlardır. Optik karakter okuyucular (Optical character readers), optik form üzerindeki işaretli alanları algılayarak bilgisayara aktaran araçlardır. Optik formlar üzerinde işaretlenen verilerin bilgisayara aktarılması için bu tür araçlar kullanılır. Fotokopilerdeki anlayışa benzeyen çalışma yapılarına sahiptirler. Okuma sonuçları karakterler şeklinde bir metin dosyasına Resim 2.22. Optik Karakter Okuyucu aktarılır. Hangi karakterin öncelikli olarak okunacağı, FMT adı verilen bir dosya yardımı ile belirlenir. Bu dosya optik formdaki alanların yatay ve düşey koordinatlarını ve bu koordinatlarda kullanılan karakter türünü barındırmaktadır. Optik İşaret Okuyucu Optik işaret okuyucular (Optical mark readers), belirli bir düzende yazılan karakterleri ve işaretleri, nümerik sembolleri algılayabilen araçlardır. Ürünlerin üzerlerinde bulunan barkod, karekod gibi ürün bilgilerini içeren işaretlerin okutulması için kullanılan bu araçlara günlük hayatımızda sıkça karşımıza çıkmaktadır. Bu araçlar yardımıyla okunan bilgiler, kayıtlı olan işaretleri kod karşılığındaki sembolleri bilgisayara veri olarak girilebilir. Örneğin, bir eczaneden satın alınan bir ilacın bilgilerini bilgisayara aktarmak için optik işaret okuyucular kullanılabilir. Çizici Çiziciler (Plotters), bilgisayar sistemindeki metin, çizim, grafik ve poster gibi dokümanların büyük ölçekli olarak yazdırılmasını sağlayan araçlardır. Mühendislik alanlarında ve bilgisayar destekli tasarımlarda farklı çizgi kalınlıkları ile büyük boyutlu materyaller üzerine çizim yapmada Resim 2.23. Çizici kullanılır. Örneğin bir mimarın hazırlamış olduğu proje çizimlerini kâğıt üzerine aktarmak için çiziciler kullanılabilir. Çizicilerin hem siyah beyaz hem de renkli baskı alamaya imkân veren türleri bulunmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 28 Bilgi Teknolojilerine Giriş Modem Bilgisayarların telefon hatları üzerinden iletişim sağlamasına imkân tanıyan araçlardır. Günümüzde hemen hemen her bilgisayarın yanında internete bağlanmak için modem bulunmaktadır. Modemler iletişim için kullanılan sinyalleri dijital formdan analog forma veya analog formdan dijital forma dönüştürme işlemini gerçekleştirmektedirler. Resim 2.24. Modem Dial-up, kablo ve DSL türünde modemler bulunmaktadır. Dial-up (Çevirmeli) modemler, telefon hatları üzerinden gerçekleştirilen bir bağlatı türüdür. Günümüzde geçerliliğini yitirmiştir. Oldukça yavaş olması ve bu bağlantı yapıldığı zaman telefon hattının kullanılamaması olumsuz yanlarıdır. Kablo modemler, kablo TV altyapısını kullanmaktadırlar. Bu yapıda kablo TV sinyallari ile internet verileri birbirine karışmadan iletilmektedir. Böylece hem TV izlenebilmekte hem de internete erişim sağlanabilmektedir. DSL (Digital Subscriber Line) yapı telefon hatları üzerinden hızlı veri iletimi için kullanılmaktadır. IDSL, SDSL, VDSL, ADSL gibi türleri bulunmaktadır. Günümüzde evlerde yaygın olarak kullanılan bağlantı şekli ADSL’dir. Günümüzde ADSL (Asymmetric Digital Subscriber Line: Asimetrik Sayısal Abone Hattı) türünde modemler kullanılmaktadır. ADSL, mevcut telefonlar için kullanılan bakır teller üzerinden yüksek hızlı veri, ses ve görüntü iletişimini aynı anda sağlayabilen bir modem teknolojisidir. Geniş bant erişimi sağladığından dünyada internet kullanıcıları tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. ADSL’de telefon hattının kapasitesini daha verimli kullanmak amacıyla sayısal kodlama teknikleri kullanılır. Aynı anda hem telefon hizmeti hem de internet hizmeti sunulabilmektedir. Günümüzde hem kablolu hem de kablosuz modemler mevcuttur. Genel olarak modemler bu iki tür bağlantı şeklini destekleyecek şekilde üretilmektedir. Bu sayede hem ağ kabloları kullanılarak modem bağlantısı yapılabildiği gibi hem de WİFİ teknolojileri kullanılarak kablosuz bağlantılar yapmak da mümkün olmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 29 Bilgi Teknolojilerine Giriş Ağ Kartı Ağ kartı (Network interface card), bilgisayarların birbirleriyle iletişimini sağlayan bir araçtır. Özellikle bilgisayarların kapalı ağlar içerisinde birbirlerine bağlanmasını sağlarlar. Yerel alan ağlarında iletişim, ağ kartları ile sağlanır. Bilgisayar laboratuarlarında ve internet kafelerde bilgisayarların iletişimi ağ kartları tarafından sağlanır. Resim 2.25. Ağ Kartı Günümüzde basit bir yerel ağ, HUB (bazen SWITCH de kullanılır) denilen ve tüm bilgisayar bağlantılarını tek bir noktada toplayan cihazlar kullanılarak oluşturulur. Daha sonra, HUB ya da SWITCH, başka bir yerel ağ ya da internet bağlantı noktasında birleştirilerek ağdaki tüm bilgisayarların dış bağlantısı sağlanır. Ethernet kartları olarak da tanımlanan bu kartlar ile iletişim, TCP/IP ya da başka protokoller kullanılarak yapılır. Bilgisayar laboratuarlarında ve internet kafelerde bilgisayarların iletişimi ağ kartları tarafından sağlanır. Web Kamera Görüntü almaya yarayan optik gözlerdir. Bilgisayar ortamına görüntü aktarmak için kullanılmaktadırlar. Web kameralar (WebCam), ağ veya internet üzerinden görüntülü iletişim kurmak için kullanılmaktadır. Resim 2.26. Web Kamera Çok farklı çözünürlükte ve şekilde olabilirler. Sadece bilgisayarda kullanılabilen basit web kameralar olduğu gibi, günümüz dijital fotoğraf makinelerinin büyük bir kısmı bilgisayarlara bağlanarak web kamera olarak da kullanılabilmektedir. Bluetooth Bluetooth (Mavi diş), bilgisayar ile uyumlu araçların birbirleriyle kablosuz iletişimini sağlayan teknolojidir. İletişim, manyetik dalgalar yardımıyla sağlandığından uzak mesafedeki, uyumlu bir bilgisayara/cihaza veri transferi yapmak mümkündür. Cihazların birbirlerini görmesine gerek yoktur. Yaydıkları manyetik alanın gücüne göre 10, 20, 50 ve 100 metre mesafeden veri iletişimine imkân sağlayan türleri bulunmaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Resim 2.27. Bluetooth Kulaklık 30 Bilgi Teknolojilerine Giriş Wi-Fi Adaptör Wi-Fi, telsiz teknolojilerini kullanmaktadır. Kablosuz iletişimde yerini alan bir teknoloji de WiFi (Wireless Fidelity-Kablosuz Bağlılık) teknolojisidir. Wi-Fi, IEEE 802.11g, 802.11b ya da 802.11a diye bilinen telsiz teknolojilerini kullanır. Çok hızlı olan Wi-Fi 802.11b ile 11Mbps, 802.11a ile 54Mbps’ye kadar veri transferi Resim 2.28. Wi-Fi yapabilmektedir. Ancak veri transfer hızı olumsuz şartlar nedeniyle 1Mbps’ye kadar düşebilir. 2.4 ie 5GHz radyo frekansı aralığında çalışan Wi-Fi teknolojisi, açık alanda 305 metre kapalı alanda 122 metre mesafeye kadar çıkabilmektedir. Bu mesafeyi etkileyen etkenler kullanılan anten ve bina özellikleridir. Wi-Fi teknolojisi ile bilgisayarlar kablosuz olarak ağlara bağlanabilmektedirler. Birden fazla kullanıcının aynı modeme bağlanması için en ideal yollardan biri kablosuz bağlantıdır. Wi-Fi teknolojisi ile bilgisayar, telefon, TV gibi farklı özelliklere sahip cihazlar aynı modeme bağlanabilmektedir. Günümüzde özellikle dizüstü bilgisayarlarda Wi-Fi adaptörler standart hale gelmiştir. Wi-Fi teknolojisi, geniş bant iletişime imkân tanımaktadır. Teorik olarak 1.5 km menzile sahip oldukları hesaplansa da genelde birkaç yüz metrelik menzilleri bulunmaktadır. Flash Disk Harici olarak bilgisayara takılan saklama ünitesidir. Bilgileri dijital olarak saklamaktadır. Bilgilerin bozulması ve kaybolması disketlere göre çok daha zordur. Tekrar kullanılabilirlik özelliği ile günümüzde oldukça yaygın bir kullanıma sahiptir. Boyut olarak bir anahtarlık büyüklüğündedirler. 16GB, 32GB, 64GB gibi çok farklı kapasitelerde olabilirler. Bilgisayara USB bağlantı noktasını kullanarak bağlanırlar. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Resim2.29. Flash Disk 31 Özet Bilgi Teknolojilerine Giriş •Bilgisayar yazılım ve donanım olmak üzere iki temel bileşenden oluşmaktadır. Donanım bilgisayarı oluşturan temel bileşenlere verilen isimdir. Merkezî işlem birimi, anakart, bellek gibi bileşenler temel donanım birimleri bulunmaktadır. Temel donanım birimleri olamdan bilgisayarın sağlıklı bir şekilde çalışması mümkün değildir. •Temel donanım birimlerinin haricinde bilgisayara takılan çok çeşitli girdi ve çıktı birimleri bulunmaktadır. Bu donanımlar bilgisayarın tam olarak kullanılması ve amaca göre hizmet etmesi sağlamaktadır. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 32 Bilgi Teknolojilerine Giriş DEĞERLENDİRME SORULARI Değerlendirme sorularını sistemde ilgili ünite başlığı altında yer alan “bölüm sonu testi” bölümünde etkileşimli olarak cevaplayabilirsiniz. 1. Aşağıdakilerden hangisi merkezî işlem birimi (CPU) için kullanılan yanlış bir ifadedir? a) İşlemcilerde hız, işlemcinin birim zamanda yapabildiği işlem sayısı olarak tanımlanır. b) İşlemciler, bir saniyede milyarlarca komutu işleyebilir. c) Sabit diskler merkezî işlem biriminden daha hızlıdır. d) Önbellek, CPU’nun verileri daha hızlı alma isteğine karşı üretilen birimdir. e) Bilgisayarın eş zamanlı çalışması kontrol birimi tarafından sağlanır. I. Merkezî işlem biriminin fonksiyonu aritmetik ve mantık işlemleri yapmaktır. II. Ana belleğe verilen bir diğer isim haricî bellektir. III. Tek bir makine yönergesini proses etmek için gerekli işlemler serisine makine çevrimi denmektedir. 2. Yukarıdaki ifadelerden hangisi ya da hangileri doğrudur? a) Yalnız I b) I ve III c) Yalnız II d) Yalnız III e) I, II ve III Üzerinde çeşitli aygıtlar arasında veri iletimini sağlayan veri yollarını ve transistör, çip, entegre gibi bileşenleri barındıran plakaya …………………........... denir. 3. Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? a) Anabellek b) Anakart c) ISA d) CPU e) AGP 4. Aşağıdaki ifadelerden hangisi donanım birimleri için söylenemez? a) Harddisk hem giriş hem de çıkış birimidir. b) Anabellek verilerin kalıcı olarak saklandığı birimdir. c) Kızılötesi aracı ile kablosuz iletişim aracı sağlanır. d) Mikroişlemcinin hızı ve performansı bilgisayarın işlem gücünü belirler. e) Sunum cihazı görüntünün büyük bir zemine yansıtılmasını sağlayan bir çıkış birimidir. Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 33 Bilgi Teknolojilerine Giriş 5. Bilgisayarın fiziksel ve elektronik yapısını oluşturan aygıtların tümüne birden verilen ad nedir? a) Çevre Birimleri b) Aygıt c) Anakart (motherboard) d) Donanım e) Merkezî işlem birimi I. Mikrofon II. Hoparlör III. Tarayıcı 6. Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri diğer donanım birimleri arasında yer alır? a) Yalnız I b) Yalnız II c) I ve II d) II ve III e) I, II ve III Çözünürlük, ………………………. olarak yani inç başına düşen nokta sayısı olarak hesaplanır. 7. Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? a) Dpi b) Pixel c) VGA d) AGP e) DVI 8. Aşağıdakilerden hangisi anakarta tümleşik olarak üretilen donanım birimlerinden biridir? a) Ram b) Sabit disk c) Ses kartı d) Mikro İşlemci e) TV Kartı 9. Bilgisayardan elde edilen görüntünün daha büyük bir zemine yansıtılması için kullanılan araç aşağıdakilerden hangisidir? a) Monitör b) Tarayıcı c) Yazıcı d) Sunum cihazı e) Web kamera Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 34 Bilgi Teknolojilerine Giriş I. CD okuma II. DVD okuma III. DVD yazma 10.Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri DVD okuyucunun özellikleri arasında yer alır? a) Yalnız I b) Yalnız II c) I ve II d) II ve III e) I, II ve III Cevap Anahtarı: Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 35 Bilgi Teknolojilerine Giriş 1.C, 2.B, 3.B, 4.B, 5.D, 6.E, 7.A, 8.C, 9.D, 10.C Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi 36