diğer donanım birimleri

Transkript

diğer donanım birimleri
HEDEFLER
İÇİNDEKİLER
BİLGİ TEKNOLOJİLERİNE
GİRİŞ
• Donanım
• Temel Donanım Birimleri
• Diğer Donanım Birimleri
• Bu üniteyi çalıştıktan sonra;
• Donanım tanımını yapabilecek,
• Merkezî işlem biriminin
özelliklerini ifade edebilecek,
• Anakart ve veri yollarının
özelliklerini açıklayabilecek,
• Bellek birimlerini
sınıflandırabilecek,
• Temel donanım bileşenlerini
sayabilecek,
• Bilgisayarla kullanılan harici
donanım bileşenlerini ve
özelliklerini öğrenebileceksiniz.
TEMEL BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ – I
Yrd. Doç. Dr. Serkan
YILDIRIM
ÜNİTE
2
Bilgi Teknolojilerine Giriş
GİRİŞ
Bir bilgisayar üzerinde barındırdığı iki temel bileşenin ortaklaşa çalışmasıyla
kullanıcılarına hizmet vermektedir. Bu temel bileşen donanım ve yazılım olarak
isimlendirilmektedir. Bilgisayarı oluşturan parçaların tamamına donanım denir.
Ekran, klavye, fare vb. tüm fiziki parçalar donanımlar arasında yer almaktadır. Temel
donanım birimleri arasında merkezî işlem birimi (CPU), anakart, bellek ve giriş-çıkış
birimleri yer almaktadır. Bilgisayarın özelliklerini kullanmak için oluşturulan
programlar yazılım olarak tanımlanmaktadır. Örneğin toplama işlemini yapmak için
kullandığımız hesap makinası programı bir yazılımdır. Bu ünitede bilgisayarların
donanım bileşenleri üzerinde durulacaktır.
DONANIM
Donanım (Hardware) bilgisayarı oluşturan veya bilgisayara takılabilen her
türlü fiziksel parçaya verilen genel isimdir. Donanım bir merkezi işlem biriminden
(Central Processing Unit) ve bu birime bağlı çevre birimlerden (peripherals) oluşur.
Çevre birimleri, kendi içerisinde giriş birimleri (input devices) ve çıkış birimleri
(output devices) olmak üzere iki kısma ayrılır. Giriş birimleri bilgisayar sistemine veri
eklemek için kullanılır iken çıkış birimleri sonuçların gösterilmesini sağlamaktadır.
Bazı donanım birimleri hem giriş hem de çıkış işlemlerinde kullanılabilmektedir.
Bilgisayarlara amaçlarına göre çok fazla donanım eklenebilmektedir. Bu
sayede aynı yapıda hazırlanmış bir bilgisayar bir muhasebe bürosunda veya bir
fabrikanın üretim hattında kullanılabilir. Bu kadar geniş yelpazerde hizmet
verebilmeleri için bilgisayara farklı donanımlar eklenebilmektedir. Tabiki her
donanım farklı görevleri üstlenmektedirler. Bununla birlikte bazı donanım
bileşenleri olmadan bilgisayarın çalışması mümkün olamamaktadır. İşlemci, bellek,
anakart gibi olmadıklarında bilgisayarın çalışmasının mümkün olmadığı donanımlar,
temel donanımlar olarak isimlendirilebilir. Bunun yanında bilgisayarı daha özel işler
için kullanmaya yönelik donanımlar bulunmaktadır. Yazıcı, tarayıcı, oyun
kumandaları vb. gibi donanım birimleri bu tür donanım birimlerine örnektir. Genel
olarak diğer donanım birimleri olarak isimlendirilmektedirler. Bu bölümde hem
temel donanım birimlerine hem de diğer donanım birimlerine değinilecektir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
2
Bilgi Teknolojilerine Giriş
TEMEL DONANIM BİRİMLERİ
Temel donanım birimleri bilgisayarın çalışması için gerekli olan birimlerdir. Bu
donanım birimleri;
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Merkezî işlem birimi
Anakart
Ana bellek
Ekran
Ekrankartı
Sabit disk
Klavye
Fare
Kasa
Merkezî İşlem Birimi
Merkezî işlem birimi (Central Processing Unit-CPU) bir bilgisayar sisteminin
beyni olarak düşünülebilir (Resim 1). Bu birim bilgisayarın yapması gereken işlemleri
gerçekleştirir. Merkezi işlem biriminin iki temel bileşeni vardır. Bunlar;
Mikroişlemcinin hızı
ve performansı,
bilgisayarın işlem
gücünü belirler.
•
•
Aritmetik-mantık birimi
Kontrol birimi
CPU üzerinde yer alan aritmetik-mantık birimi, matematiksel işlemleri
(toplama, çıkarma vb.), matıksal işlemleri (ve, veya, değil, vb.) ve sayılar üzerinde bit
kaydırma işlemlerinin gerçekleştirilmesine imkan tanımaktadır. Kontrol birimi ise
işlemciye gönderilen komutları çözümleme, anlamlandırma ve çalıştırma işlemlerini
gerçekleştirmektedir. Ayrıca kontrol birimi, işlemci içindeki birimlerin eş zamanlı
olarak çalışmasını sağlayan kontrol sinyallerini üretir.
Günümüz bilgisayarlarında mikroişlemci (microprosessor) olarak
isimlendirilen denilen yarı iletken yongalar kullanırlar. Milyonlarca transistörü
barındıran mikroişlemcilerde;
• Taşıma ve kopyalama için bellek işlemlerini,
• Aritmetik ve mantıksal karşılaştırma işlemlerini ve
• Programsal dallanma ve kontrol işlemlerini yerine getirecek bileşenler bir
arada bulunmaktadır.
Böylece tüm işlemler tek parça üzerinden gerçekleştirlebilmektedir. Mikro
işlemciler, genel olarak yonga olarak isimlendirilmektedir.
Mikroişlemlemciler, bilgisayarların en önemli parçaları arasında yer
almaktadır. Ayrıca üzerinde geliştirme yapılan ve daha verimli olması için sürekli
geliştirilen parçaların başında gelmektedir. Bunun sebebi mikroişlemcilerin,
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
3
Bilgi Teknolojilerine Giriş
bilgisayarın işlem hızını ve kapasitesini belirleyen en temel bileşenlerden biri
olmasının önemli bir payı vardır. Bununla birlikte bir mikroişlemcinin hızını
belirleyen üç temel özellik bulunmaktadır. Bunlar;
1.
2.
3.
1 MHz saniyede bir
milyon devir
anlamına gelir.
Mikroişlemcilerdeki
her bir çekirdek aynı
anda birbirinden
bağımsız işlem
yapma imkânı tanır.
İşlem gücü
Devir hızı
Veri taşıyıcısının genişliğidir.
Mikroişlemcilerin hızı ve
performansı, bilgisayarın işlem gücünü
belirler. İşlemcilerin özellikleri ifade
edilirken kullanılan 16, 32 ve 64 bit
tabirleri, mikroişlemcinin saniyede
işleyebileceği bit sayısını veya kelime
uzunluğunu ifade eder. Örneğin 16 bit
hızına sahip bir yonga, bir makine
devrinde (bir komutu çalıştırmak için
gerekli olan süre) 16 bit veya 2 Byte’lık
bilgiyi işleyebilir. Benzer şekilde 64 bitlik
bir yonga ise bir makine devrinde 64 bit
Resim 1. Merkezi İşlem Birimi
veya 8 Byte’lık bilgiyi işleyebilir.
Mikroişlemcinin işleyebileceği kelime uzunluğu ne kadar fazla olursa bilgisayarın hızı
da o kadar yüksek olur.
Mikroişlemcilerin hızını etkileyen ikinci faktör devir hızıdır. Devir hızı MHz
(Millions of Cycles Per Second) cinsinden ölçülür. 1 MHz saniyede bir milyon devir
anlamına gelir. Hızı etkileyen üçüncü faktör veri taşıyıcısının genişliğidir. Veri
taşıyıcısı CPU, bellek ve diğer aygıtlar arasında bir seferde ne kadar veri
taşınabileceğini belirleyen bir ortam görevi görür.
Geleneksel mikroişlemciler aynı anda tek bir işlem yerine getirebiliyordu.
İşlem kapasitesini artırmak ve aynı anda birden fazla işlem yapmak için çekirdek
teknolojisi geliştirilmiştir. Mikroişlemciler içerisinde yer alan çekirdekler aynı anda
birbirinden bağımsız işlemlerin yapılmasına imkân tanımaktadır. Bu sayede
işlemciler ve bilgisayarlar daha hızlı çalışmaktadır. Örneğin 4 çekirdekli bir işlemcide
aynı anda 4 faklı işlem gerçekleştirilebilmektedir.
Mikroişlemciler bilgisayarın en yoğun çalışan parçaları arasında yer
alamaktadırlar. Bu nedenle sürekli olarak ısınmaktadırlar. İşlemcinin ısısı bilgisayarın
sağlıklı olarak çalışabilmesi için oldukça önemlidir. Aşırı derecede ısınan bir işlemci
sağlıklı görev yapamamaktadır. Ayrıca aşırı ısınma işlemcinin yanmasına neden
olabilmektedir. Bu nedenle işlemcilerin belirli bir ısıda tutulması gerekmektedir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
4
Bilgi Teknolojilerine Giriş
İşlemcilerin ısısını sabit tutmak için soğutma sistemleri kullanılmaktadır. Genel
olarak fan veya sıvı soğutucu kullanan sistemler mevcuttur.
Anakart
Anakart, donanımların
üzerine takıldığı ve
bunlar arasında
bağlantı noktalarının
bulunduğu ana
plakadır.
Bigisayarın temel donanımlarından biri de anakarttır (Mainboard). Anakart,
merkezi işlem birimi, ekran kartı, sabit disk, ses kartı gibi donanımların üzerine
takıldığı, üzerinde elektronik devrelerin, yerleştirme yuvalarının ve bağlantı
noktalarının bulunduğu ana plakadır. Üzerinde çeşitli aygıtlar arasında veri iletimi
sağlayan veriyolları ve bilgisayarın istenilen fonksiyonlerı yerine getirmesi için
gerekli transistörler, çipler ve entegreler bulunur (Resim 2.2). Bilgisayar
sistemindeki tüm donanım birimleri anakarta bağlanmaktadır.
Anakart üzerinde birçok yuva ve bağlantı noktası bulunmaktadır. Bilgisayar
parçaları standart (Orijinal Donanım Üreticileri tarafından üretilen parçalar OEM;
Orijinal Equipment Manufacturer) yapılarda üretildikleri için istisna durumlar
haricinde tüm parçalar anakart ile uyumlu olabilmektedir.
Resim 2.2. Anakart (Mainboard)
(http://www.bilgiustam.com/resimler/2009/04/7.jpg)
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
5
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Anakartlar çeşitli boyutlarda üretilmektedirler. Bu boyutlar anakart yapısı
(form factor) standarları ile belirlenmiştir. Böylece anakartlardaki port sayıları,
anakart üzerindeki bileşenlerin yerleşimi, yuva, slot vb. yapıların sayıları hatta
montaj deliklerinin yerleri belirlenebilmektedir. Örneğin ATX anakart yapısının
standardı 305x244 mm boyut ve en fazla 7 port içerir iken Micro ATX anakart
yapısında 244x244 mm boyut ve en fazla 4 port içerir.
Veri yolları (bus) ve portlar
Anakart üzerindeki parçalar birbirlerine iletken tellerden oluşan veri yolları
(BUS) ile bağlanmıştır. Diğer bir ifadeyle veri yollarını iki ya da daha fazla aygıt
arasında bilgi akışını sağlayan basit kanallar olarak tanımlayabiliriz. Bu sayede bütün
parçalar birbirleri ile iletişim kurabilecek bağlantıya kavuşmaktadır. Taşınan bilginin
boyutuna ve hız ihtiyacına göre veri yollarının özellikleri birbirinden farklı
olmaktadır.
Veriyollarının normalde aygıtların birbirleriyle bilgi alışverişini sağlayabilmek
için giriş noktaları ya da aygıtın üzerine oturtulabildiği yuvaları vardır. Bu yuvalar
slot olarak isimlendirilmektedir. Ayrıca slotlar standart yapıda oldukları için ilgili
aygıtlar haricinde kullanılmaları mümkün olamamaktadır.
Veri yolu türleri
ISA (Industry Standard Architecture): Anakartın kenarına yakın yerde bulunan
uzun siyah kart yuvaları ISA yuvasıdır. 1981 yılından beri kullanılan ama teknolojisi
artık eskimiş, hatta artık kullanılmayan bir veriyolu mimarisidir (Resim 2.3). 8 veya
16 bitlik versiyonları bulunmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
6
Bilgi Teknolojilerine Giriş
AGP, grafik için
daha gelişmiş bir
veri yoludur.
Resim 2.3. ISA, PCI ve AGP veri yolları (https://encryptedtbn3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTxQteBNUvcoeifkBVuxQh_mmNclK4YKTsQD6WTKM4FlXcPcBU)
PCI yuvaları, ISA
yuvalarının hemen
yanında bulunmaktadır.
PCI veri yolu tak çalıştır
desteklidir.
PCI (Peripheral Component Interconnect): Resim 2.3’te görüldüğü gibi PCI
yuvaları, ISA yuvalarının hemen yanında bulunur; beyaz renkte ve ISA’dan biraz
daha kısadır. PCI veri yolu tak çalıştır desteklidir (Plug and Play - PnP). Bu özellik
sayesinde herhangi bir ayarlamaya gerek kalmadan bu veri yolunu kullanan
donanımlar rahatlıkla kullanılabilmektedir. 1993'te Intel tarafından geliştirilen bu
veri yolu 64 bitliktir, ama uyumluluk problemleri nedeniyle uygulamada genelde 32
bit'lik bir veri yolu olarak kullanılır. 33 veya 66 MHz saat hızlarında çalışırlar. 32 bit
ve 33 MHz PCI veri yolunun kapasitesi 133 MB/sn’dir. PCI veri yolları genel amaçlı
bir mimariye sahip olmakla birlikte çoğunlukla ses ve ekran kartları için
kullanılmaktadır. Genellikle tüm anakartlarda bulunan bu veri yolu standart hâline
gelmiştir.
AGP (Accelerated Graphics Port): Sadece ekran kartları için çıkarılmış bir veri
yoludur. Grafik ağırlıklı uygulamalar geliştikçe (3 boyutlu grafikler, tam ekran video
gibi) işlemci ile bilgisayarın grafik bileşenleri arasında daha geniş bir bant genişliğine
ihtiyaç doğmuştur. Bunun sonucunda grafik kartlarında ISA’dan bir ara veri yolu
standardı olan VESA'ya, oradan da PCI'a geçilmiştir. Ama bu da yeterli
görülmeyince, grafik kartının işlemciye doğrudan ulaşmasını sağlayacak, ona özel bir
veri yolu olan AGP, 1997 sonunda geliştirilmiştir. AGP kanalı, 32 bit genişliğindedir
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
7
Bilgi Teknolojilerine Giriş
ve 66 MHz hızında çalışır. Yani toplam bant genişliği, 266 MB/sn dir. Ayrıca özel bir
sinyalleşme metoduyla aynı saat hızında daha hızlı veri akışının sağlanabildiği
modları vardır. AGP veri yolu PCI veri yoluna nazaran sistem kaynaklarını ve RAM’i
daha az kullanmaktadır. Ayrıca chipset, anakart ve işletim sisteminin AGP yapısını
desteklemesi gerekmektedir.
USB (Universal Serial Bus): Bilgisayar kullanıcılarının belki de en aşina
oldukları veri yoludur. Günümüzde kullanılan tüm anakartlar ve kullanılan tüm çevre
birimleri USB destekli üretilmektedir. Tek bir aygıt tarafından kullanıldığı zaman veri
yolunun hızı 320Mbps ya da başka bir ifadeyle 40MBps’yi bulmaktadır. Tak çalıştır
destekli bir veri yoludur. USB sayesinde bir bilgisayara 127 adet donanım
bağlanabilmektedir. Özellikle harici bellekler, klavye, fare, yazıcı vb. donanım
birimlerinin bilgisayara bağlanmasında USB kullanılmaktadır.
1.0 versiyonuyla ortaya çıkan USB yapısının en güncel versiyonu 3.0’dır. USB
3.0 teknolojisi 5Gbps iletişim hızına sahiptir. USB, ana bilgisayar ile çevre birimleri
arasında, bilgisayar çalışırken takıp çıkartabileceğiniz, gerçek “plug-and-play - tak ve
çalıştır” arayüzü sağlar. Günümüzde sıklıkla kullanılan USB bağlantı şekli; bilgisayarı
kapatıp anakart üzerine bağlantı yapmaya gerek duymaz, bilgisayar çalışırken
bağlantı yapılır, 127’ye kadar aygıt desteği verilir, çakışma ve kilitlenme gibi
sıkıntıları bulunmamaktadır, genellikle sürücü yükleme ihtiyacı yoktur (istisnai
durumlarda bir kez sürücü yüklenebilir), bazı harici donanımlar ihtiyaç duydukları
enerjiyi bu veriyolundan sağlayabilir.
Chipset
Anakart üzerinde bulunan sabit yapılı parçalardır. Ebatları küçük olmasına
rağmen görevleri oldukça önemlidir. Chipsetler donanımların arasındaki iletişimin
gerçekleşmesini sağlamaktadırlar. Her anakart üzerinde iki adet chip bulunmaktadır.
Bu chipler anakartın kullanabileceği işlemci, bellek, çevre birimlerinin tiplerini
belirlerler. Bazı anakartlarda iki çip bütünleşik olabilmektedir.
Bilgisayar sisteminde oldukça önemli ve belirleyici bir yapıya sahip olan
chipset yapsının görevleri şu şekilde sıralanabilir:
•
•
•
•
Cache bellek işlemleri
Cpu ve veri yolları arasındaki alışverişin sağlanması
Güç yönetimi
Özel görevler
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
8
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Bios
Bios (Basic Input Output System) anakart üzerinde yer alan sabit bir
bileşendir. Üzerindeki yazılım sayesinde bilgisayar çalıştırıldığı zaman
gerçekleştirilmesi gereken işlemleri yerine getirir. Bios yazılımı ilk olarak bilgisayar
için çalışması zorunlu olan donanımların kontrolünü yapar. RAM, Ekran, Sabit Disk
gibi donanımlar kontrol edilir ve çalıştıklarından emin olunur. Herhangi bir arıza
durumunda kullanıcı uyarılır. Ardından kullanıcının belirlediği başlangıç
parametreleri dikkate alınarak donanımlar ayarlanır. Bios vasıtasıyla bilgisayar
açılırken hangi bellek biriminin dikkate alınacağından, sistem saatine kadar çok farklı
parametreleri ayarlamak mümkün olmaktadır.
Ana Bellek
Ana bellekte veriler
geçici olarak
tutulmaktadır.
Bilgisayar
kapatıldığında ise bu
veriler silinmektedir.
Ana bellek veya rasgele erişimli bellek
(Random Access Memory-RAM),
mikroişlemcinin kullanmak için ihtiyaç
duyduğu verilerin geçici olarak tutulduğu
donanım birimidir. RAM üzerinde giriş
birimlerinden veya depolama aygıtlarından
Resim2.4. RAM Bellek
alınan veriler, programların ortaya çıkardığı
sonuçlar ve herhangi bir çıktı birimine
gönderilecek çıktılar tutulmaktadır. Tüm bu veriler işlemci tarafından kullanıldığı için
RAM üzerinde tutulmaktadır. Çünkü işlemci kullanacağı tüm veriler için RAM’e
başvurmaktadır. RAM’ler rastgele erişime sahiptirler. Buradaki “rasgele erişim”
ifadesi, bilgisayarın bellek içerisindeki herhangi bir adrese doğrudan gidip bilgileri
okuyabileceği veya yazabileceği anlamında gelmektedir.
Ana bellekte veriler geçici olarak tutulur. Verilerin RAM üzerinde olması için
elektrik enerjisine ihtiyaç duyulmaktadır. Elektrik kesintisi, bilgisayarın kapatılması
gibi herhangi bir şekilde gerçekleşecek enerji kaybı RAM üzerindeki bilgilerin
kaybolmasına neden olmaktadır. Bilgisayar sisteminde ana belleğin temel görevleri
şöyle özetlenebilir:
• Çalışan programların kodlarını ve bu programların ihtiyaç duyduğu
verileri tutmak
• İşletim sistemi yüklendikten sonra ana bellekte sürekli olarak kalması
gereken işletim sistemi bileşenlerini tutmak
• Programlar tarafından üretilen sonuçları tutmak
• Sabit disklere veya harici bir cihaza gönderilmeye hazır olan çıkış
bilgilerini tutmak
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
9
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Bellekler, birlikte çalıştığı işlemciye göre EDO DRAM (Extended Data Out
Dynamic RAM), SDRAM (Synchronized Dynamic RAM), RDRAM (Rambus Dynamic
RAM), SGRAM (Synchronized Graphic RAM), VRAM (Video RAM), WRAM (Window
RAM) ve DDR SDRAM (Double Data Rate SDRAM) gibi çeşitleri bulunmaktadır. EDO
RAM’ler oldukça eski olup kendilerine ait frekanslara sahiptirler. Genelde Pentium
işlemcili makineler döneminde kullanılan bu teknoloji yerini SDRAM’lere bırakmıştır.
SDRAM anakartın veri yolları ile eş zamanlı çalışan yapıları ile öne çıkmaktır. Bu
özellikleri ile EDO RAM’lerin eksikliklerini gidermişlerdir. Aynı anda hem okuma hem
de yazma komutlarına karşılık verebilmektedir. DDR RAM teknolojisi ile kendinden
önce kullanılan SDRAM’lere göre veri yolu kapasitesi iki katına çıkarılmıştır. Bu
RAM’lerin ikinci nesli DDR2 olarak isimlendirilmiştir. DDR2 RAM’ler önceki neslinden
daha performanslı çalışmakta ve daha az ısınmaktadır. DDR3 RAM’ler ise 3.nesildir
ve DDR2’lere göre daha geniş veri yoluna sahiptirler. Düşük enerji tüketimleri ile
notebook gibi cihazların pil ömrünün daha uzun olmasına katkı sağlamaktadırlar.
Ekran (Monitor)
Ekran, bilgisayara
girilen tüm bilgilerin ve
çıktıların görüntülendiği
bir görüntü birimidir.
Ekran, bilgisayar sisteminde üretilen
çıktıların görüntülenmesini sağlayan çıkış
birimidir. Ekranlar yardımıyla çıktılar insan
gözünün algılayabileceği formda
sunulabilmektedir. Ekranlar yardımıyla veri
girişi için klavye ve fare gibi araçlar
kullanılabilmektedir ve etkileşimli komutlar
verilebilmektedir. Bilgisayarı kolay bir şekilde
kullanmak için en gerekli bileşenlerden
biridir.
Resim 2.5. Ekran
Günümüz bilgisayarlarının en önemli
parçalarından bir olan ekranlar, zaman içerisinde gelişmiş ve çeşitlenmiştir.
Bilgisayarlarda kullanılan ekran türlerini CRT, LCD, LED, Plazma olarak sıralamak
mümkündür.
CRT (Cothode Ray Tube) ekranlar, günümüzde nadiren kullanılan ve
ekonomik ömürlerini tamamlamış donanım bileşenleridir. Tüplü televizyonlara
benzeyen bu ekranlar diğer türlerine göre oldukça fazla yer kaplamaktadırlar.
Bununla birlikte eski olmalarına rağmen parlaklık, görüntü kalitesi ve çözünürlük
düzeyleri açısından oldukça kalitelidirler.
LCD (Liquid Crystal Display) ekranlar sıvı kristallerin kullanıldığı teknolojiye
sahip ekranlardır. Temel çalışma mantığı plastik plakalar arasında yer alan sıvı
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
10
Bilgi Teknolojilerine Giriş
kristalin ışığı bir öndeki tabakaya aktarıp aktarmama durumuna göre çalışır. LCD
ekranlarda kullanılan sıvı kristallerin istenilen rengi ve çözünürlüğü ortaya koymaları
için belirli konumlara gelmeleri gerekir ve bu duruma tepki süresi denmektedir.
Tepki süresi mili saniye (ms) ile ölçülür. Bu süre azaldıkça ekran daha hızlı tepki
vermekte ve istenilen formu almaktadır.
LED (Light Emitting Diyode) ekranlar ışık kaynağı olarak LED teknolojisini
kullanmaktadır. İnce ve hafif olan bu ekranlar LCD ekranlara benzer bir teknoloji
kullanmaktadırlar. Bununla birlikte ışık kaynakları LED’lerden oluşmaktadır. LED
ekranların organik yapıya sahip OLED türleri de bulunmaktadır. OLED (Organic Light
Emitting Diode) ekranlar organik film tabakası kullanılan ekranlardır. Oldukça ince
ve hafif olan film tabakası renklendirme için kullanılmaktadır. Ayrıca esnek yapıya
sahip olanları FOLED (Flexible OLED) olarak tanımlanmaktadır. OLED ekranlarda
kullanılan organik malzemenin yapısına göre PMOLED (Passive Matrix OLED) ve
AMOLED (Active Matrix OLED) olarak isimledirilen türleri mevcuttur.
Çok farklı teknolojileri kullanılarak üretilmeleri ekranların ne kadar önemli bir
donanım bileşeni olduğunu göstermektedir. Oldukça çeşide sahip olması ekranların
seçimini zorlaştırmaktadır. Bu noktada ekranların temel özelliklerinin bilinmesi
gerekmektedir. Ekranlarda aranan en önemli özellikler çözünürlük, görüntü netliği,
büyüklük ve ekran yenileme oranı olarak sıralanabilir.
Çözünürlük, ekranda oluşacak görüntünün kaç adet noktanın birleşiminden
oluşacağıdır. Ekran çözünürlüğü (resulation), görüntünün oluşumunda yatay ve
dikey olarak ekranda bulunan nokta sayısı ile ölçülür. Ekranda görüntüleme için
kullanılan her bir nokta piksel (pixel) olarak adlandırılır. Çözünürlük yükseldikçe yani
ekranda görüntülenebilecek nokta sayısı arttıkça, ekrana daha fazla bilgi sığar ve
ekrandaki görüntüler küçülür. Çözünürlük değerini yatay (satır) ve düşey (sütun)
olarak sıralanan piksel sayısının yazımıyla ifade edilir. Örneğin; 1024x768 ifadesi,
ekrandaki görüntünün yatay olarak 1024 piksel, düşey olarak ise 768 piksel
kullanılarak oluşturulacağı anlamına gelmektedir. Günümüzde ekranlar birden fazla
çözünürlük oranını desteklemektedir. Böylece aynı ekranda farklı çözünürlükleri
istenildiği anda kullanmak mümkün olmaktadır. Bu özellik Multisync olarak
isimlendirilmektedir.
Görüntü netliği, ekran yüzeyindeki noktaların arasındaki uzaklığa bağlıdır.
Buna Dot Pitch denilmektedir. Nokta aralığı ne kadar düşük olur ise görüntü netliği
o kadar artmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Resim 6. Ekran Boyutları
Ekranlar için kullanılan büyüklük (size) terimi, ekran köşegeninin inç cinsinden
uzunluğudur (Resim 6). Uzunluk ölçü birimi olan inç 2,54 cm’ye karşılık gelmektedir.
Bilgisayarlarda kullanılan ekranlar bu ölçü birimene göre buyutlandırılmaktadır.
Günümüzde 15”, 17” ve 19” (inç) ekranlar yaygın olarak kullanılmaktadır. Yüksek
çözünürlük oranlarını kullanabilmek için 17” veya daha büyük ekranlar tercih
edilmelidir.
Ekrandaki görüntünün saniyede kaç kez tazelendiği ekran yineleme sayısını
(Refresh Rate) verir. Ekran tazeleme frekansı yükseldikçe daha sabit bir görüntü
elde edilir. Bu frekans Hertz (Hz) olarak ölçülür. Örneğin 75 Hz olan yinekeme hızı
oldukça ideal bir değerdir.
Ekranların en ve boy oranları bir diğer özellikleridir. Genel olarak 4(En):3(Boy)
veya 16:9 ekran boyutları bulunmaktadır. 16:9 boyutlu ekranlar geniş ekran (Wide
Screen) olarak bilinmektedir. Ekranların önemli olarak değerlendirlen bir diğer
özelliği de renk derinliğidir (Color Depth). Bu özellik ekranın gösterebileceği renk
sayısını ortaya koymaktadır. Renk derinliği genel olarak bit ile ifade edilir. Örneğin
32 bitlik renk derinliğine sahip bir ekran 232 rengi (4294967296) desteklemektedir.
Ekranların renk derinliği kadar ışık miktarları da önemlidir. Ekranların ışık miktarları
nits cinsinden ifade edilir. Bir diğer ışık ölçüsü candela (cd)’dır. Örneğin, LCD
ekranlar yaklaşık olarak 200-300 nits ışık verebilir veya yüksek çözünürlüklüklü
2880x1620 çözünürlüğündeki bir ekran 300 nits ışık verebilir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
12
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Günümüzde ekranlar sadece çıktı birimi olarak
kullanılmamaktadır. Dokunmatik teknolojisi ile
ekranlar hem çıktı hem de girdi birimi olmaya
başlamışlardır. Dokunmatik ekranlar (Touch screens),
insan parmağına veya sert bir nesneye karşı duyarlı
ekranlardır. Bu sayede ekrandaki görüntü üzerinde
çeşitli işlemler gerçekleştirilebilmektedir. Ekran
Resim 2.7. Dokunmatik Ekran
üzerindeki bir noktaya yüklenen görev,
işaretlenmek suretiyle icra ettirilebilir. İşaretleme
işleminin yanında farelerin yerine getirebildiği seçme, sürükleme, ölçekleme gibi
birçok işlem dokunmatik ekranlar ile gerçekleştirilebilmektedir.
Ekran Kartı (Graphic Card)
Ekran kartı, bilgisayar tarafından
oluşturulan ve ekranda görüntülenmesi
gereken çıktıların ekranda görüntülenebilecek
şekilde dönüşümlerini gerçekleştiren donanım
birimidir. Diğer bir ifadeyle ekran ile anakart
arasında, grafik ve video dönüşümünü sağlayan
kartlardır. Ekran kartı, grafik kartı olarak da
adlandırılır.
Resim 2.8. Ekran Kartı
Ekran kartları iki farklı formda
olabilmektedirler. Bunlardan ilki dâhilî olarak tanımlanan ve anakarta bütünleşik
olarak üretilen ekran kartlarıdır. Bunlar anakart üzerinde bulunur ve DVI, VGA vb.
çıkışları anakartta yer alır. İhtiyaç duydukları bellek alanı bilgisayarın temel bellek
birimi olan RAM üzerinden sağlanmaktadır. Yaygın olarak kullanılan ekran kartı türü
ise haricî ekran kartlarıdır. Bu ekran kartları anakartın AGP veya PCI yuvalarına
takılabilmektedir. Tüm bileşenleri üzerlerinde yer alan haricî ekran kartları, özellikle
yüksek seviyeli grafik çalışmalarında, oyunlarda ve video belleğinin yüksek olması
gereken üç boyutlu gösterimleri desteklemede tercih edilmektedir.
Ekran kartları, ekran üzerinde oluşacak görüntüyü işlemekte ve ekrana
aktarmaktadır. Bu özellikleri ile mikroişlemcilerin yüklerini hafifletmektedirler.
Ekran kartları, görüntü işleyebilmeleri için kendilerine özel grafik işleme birimi
(Graphics Processing Unit), BIOS ve bellek (RAM) bileşenlerine sahiptirler. Ayrıca
ekran kartları işlemcilerinin sağlıklı çalışabilmesi ve belirli bir ısı düzeyinde kalmaları
için soğutma sistemleriyle donatılmaktadırlar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
13
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Ekran kartları çeşitli çözünürlükte görüntüler üretebilmektedirler. Böylece
ekranların destekledikleri çeşitli çözünürlüklerdeki görüntüleri oluşturabilmekte ve
istenildiği zaman farklı çözünürlükler arasında geçişler sağlanabilmektedir. Yüksek
çözünürlüğün yanında ekran kartları 2 ve 3 boyutlu görüntüler oluşturmak için
kullanılmaktadırlar. Bu işlem için API (Application Programming Interface) denilen
özel yazılımlar kullanılmaktadır. Ekran kartları API’lerin kullanarak hızlı şekilde
istenilen grafiklerin oluşturulmasına imkân tanımaktadır. OpenGL ve DirectX en çok
kullanılan API’lerdir. Ayrıca bazı ekran kartları birden fazla işlemci ile donatılarak
daha hızlı ve performanslı hale getirilebilmektedirler.
Ekran kartlarında oluşturulan görüntüler ekranlara çeşitli portlar kullanılarak
aktarılabilmektedir. Ekran kartlarında kullanılan portlar şu şekilde sıralanabilir;
•
•
•
•
•
•
VGA/SVGA
DVI
HDMI
DP
S-Video
Video
Ekran kartlarında yukarıda belirtilen portlardan birkaç tanesi yer almaktadır.
Bu sayede farklı cihazlara çıktı sağlamak mümkün hâle gelmektedir. VGA (Video
Graphics Array)/SVGA (Super Video Graphics Array) hemem hemen tüm ekranlar
tarafından desteklenen bir bağlantıdır. Analog yapıya sahip bir bağlantı şeklidir. Bu
nedenle veri akatarımı için dijital – analog dönüşümü yapılmaktadır. Bu durum bazı
veri kayıplarına sebep olmaktadır.
DVI (Digital Video Interface) sayısal veri aktarımına imkân tanıyan bağlantı
arayüzüdür. Bu teknolojide veriler sıkıştırılmadan ve dijital olarak gönderilmektedir.
DVI arayüzlerde, veri aktarımı için tek veya çift kanal kullanılabilmektedir. Tek kanal
yapılar (Single Link) en fazla 1920x1080 çözünürlüğü destekler iken çift kanal (Dual
Link) 2560x1600 çözünürlüğe imkân tanımaktadır.
HDMI (High Defination Multimedia Interface) hem ses hem de video verilerini
sıkıştırmadan taşıyan bir arayüzdür. Temel olarak DVI teknolojisini örnek almıştır. Bu
teknoloji sadece bilgisayarlarda değil, neredeyse görsel veri taşıyan tüm cihazlarda
kullanılmaya başlanmıştır. HDMI teknolojisinde kullanılan bant genişliği 10.2
Gbit/s’dir.
DP (Display Port) sayısal veri taşıyan bir arayüzdür. HD kalitede veri taşımak
için kullanılmaktadır. Normal ve mini olmak üzere iki farklı türü bulunmaktadır.
17.28 Gbit/s’dir. SVideo bağlantı şekli ekran kartlarındaki verilerin televizyonlara
aktarılmasına imkân vermektedir. TV yayın sinyal türleri olan NTSC, PAL ve SECAM
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
14
Bilgi Teknolojilerine Giriş
video standartlarını destekleyen bu bağlantı şekli günümüzde geçerliliğini
kaybetmek üzeredir. Televizyonlar ile bilgisayarlar arasında görüntü aktarımında
kullanılan bir diğer bağlantı şekli videodur. Bu bağlantı şeklinde video sinyali, renk
ve piksel pozisyonu bilgisi aktarılmaktadır. SVideo gibi günümüzde geçerliliğini
yitirmeye başlamıştır.
Sabit Disk (Hard Disk)
Sabit diskler verilerin kalıcı olarak
saklandığı donanım birimleridir. Sabit diskler
birçok manyetik metal plaktan oluşan ve her
plak arasına yerleşen okuma/yazma kafaları
vasıtasıyla bilgi okuyup yazılabilen bir
giriş/çıkış birimidir. Bilgisayarı kullanmamıza
yarayan işletim sistemi, kullandığımız
programlar ve bu programların oluşturduğu
çıktılar, oyunlar vb. birçok yazılımsal bileşen
ve veri sabit diskler üzerinde saklanmaktadır.
Resim 2.9. Sabit Disk
Veri kayıt ortamı metal olduğu için hard
disk (sert disk) ve genellikle taşınamaması
nedeniyle fixed disk (sabit disk) de denir. Özelliklerine ve çalışma yapılarına göre 3
farklı türde sabit disk bulunmaktadır. Bunlar;
•
•
•
HDD (Hard Disk Drive)
SSD (Solid Stade Drive)
HHD (Hybrid Harf Drive)
HDD türündeki sabit diskler verileri metal plakalar üzerinde yazmakta ve
okumaktadırlar. Okuma/yazma işlemi okuma/yazma kafalarının ileri geri hareketi ve
plakların dönmesiyle gerçekleştirilir. Bu plaklar dakikada 5400 ve 7200 devir
yapabilir. Bu devir sayısı RPM (Rotates Per Second) olarak ölçülmektedir. HDD sabit
disklerde bir veya birden fazla disk bulunmakta ve diskin her iki yüzeyi de veri
saklamak için kullanılmaktadır.
Diskler üzerinde işlem yapmak için okuma/yazma kafaları kullanılmaktadır.
Okuma/yazma kafaları disk plaklarına dokunmadan fakat çok yakın bir mesafede
çalışırlar. Dolayısıyla disk üzerindeki en küçük bir toz bile okuma/yazma kafasının
plağa değmesine neden olabileceğinden okuma ve yazma işleminin
gerçekleşmesine engel olabilir. Sabit disklerdeki her bir disk için iki okuma/yazma
kafası kullanılmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
15
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Diskler üzerine veriler
ikili kodlama mantığına göre 0
ve 1’ler kullanarak yazılır. Her
plak izlere ayrılmıştır. Bir iz
plağın etrafındaki dairevi bir
yoldur. Aynı şekilde her bir iz
de sektörlere ayrılır.
Günümüzdeki kişisel
bilgisayarlarda kullanılan sabit
disklerin çoğunda bu izlerin
Resim 2.10. Sabit Disk Bileşenleri
her biri 571 byte içerir. 571
byte’ın 512 byte’lık kısmı
kullanıcı tarafından 59 byte’ı ise, sektör üzerinde tutulan veriyi yönetmek için
işletim sistemi tarafından kullanılır. Resim 10’da üzerinde üç iz ve 16 sektörün
gösterildiği bir plak görülmektedir. Okuma/Yazma kafaları verinin bulunduğu ize
gider ve görevini yapar.
SSD türündeki sabit diskler, elektronik kart üzerine veri depolama
yapmaktadırlar. Bu tür sabit disklerde disk, okuma/yazma kafası gibi fiziki bileşenler
bulunmamaktadır. Veriler RAM veya Flash hafıza bileşenlerinde tutulmaktadır. RAM
ve türevi ortamlarda veri saklamak için elektirik enerjisine ihtiyaç duyulduğu için bu
tür sabit disklerin dâhilî pilleri bulunmaktadır. Mekanik bileşenlerinin bulunmaması
nedeniyle bu tür diskler, daha sessiz çalışmakta ve daha az enerji tüketmektedirler.
Bununla birlikte enerji arızalarına hassasiyetleri ve veri kurtarma noktasında
HDD’lerin gerisinde kalmaları olumsuz özellikleri arasındadır.
HHD diskler SDD ve HDD disklerin üstün özelliklerini üzerinde
barındırmaktadırlar. HHD diskler, hem hızlı veri erişimine hem de güvenli veri
saklama özelliğine sahiptirler. Bu diskler flash hafıza türünde yüksek boyutlu
tampon bir belleğe ve verileri saklamak için kullanılan plak yapısına sahiptir. Temel
olarak verilere erişim tampon bellek üzerinden gerçekleştirilmektedir. Böylece
disklerdeki verilere erişmek için geçirilen süre kısaltılmaktadır.
Diskler büyük bilgi depolama kapasitesine sahiptirler. GB ve TB cinsinden
ifade edilen kapasitelere sahiptirler. Hem dâhilî hem de haricî olarak kullanılan
türleri bulunmaktadır. Günümüzde veri saklama ve transfer işlemleri için bilgisayara
USB bağlantı noktasından haricî olarak bağlanan küçük boyutlu sabit diskler yaygın
olarak kullanılmaktadır. Bununla birlikte sabit diskler tüm bilgisayarlarda dâhilî
olarak kullanılmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
16
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Dâhilî sabit diskler anakarta doğrudan bağlanmaktadır. Anakarta bağlantı
şekillerine göre dört farklı sabit disk türü bulunmaktadır. Bunlar;
•
•
•
•
PATA (Parallel Advanced Technology)
SATA (Serial ATA)
SCSI (Small Computer System Interface)
SAS (Serial Attached SSCI)
Bilgisayar sisteminde sabit disklerin oluşturduğu veri depolama alanı
kullanmaya imkân veren yapılara sürücü denilmektedir. Sürücü yapıları çeşitli
harflerle temsil edilmektedir. Bilgisayar sistemlerinde sabit sürücüler genel olarak C
harfinden başlayarak temsil edilmektedir. Örneğin 250 GB kapasitesine sahip bir
sabit disk, tamamen kullanıldığı zaman bilgisayar sistemi varsayılan olarak C harfi ile
temsil edilen disk alanını ve kayıtlı verileri görüntüleyecektir. Bununla birlikte sabit
diskler bölümlere ayrılarak farklı amaçlar için kullanılabilir. Örneğin 250 GB
kapasitesine sahip bir sabit disk 100 GB ve 150 GB boyutlarında iki bölüme
ayrılabilir. Varsayılan olarak ilk bölüm C sürücüsü, ikinci bölüm ise D sürücüsü olur.
Genel olarak disk bölümleme işlemi bilgisayar ilk defa kurulurken veya yeniden
yüklenirken yapılmaktadır. Bunun sebebi veri kaybını engellemektir. İçerisinde veri
olan bir disk bölümlemek, disk üzerinde yer alan bütün verilerin kaybolmasına
neden olmaktadır.
Bölümlere ayrılan bir diskin, işletim sistemi tarafından kullanılabilmesi için
biçimlendirilmesi gerekir. Biri düşük-seviye biçimlendirme (low-level formatting),
diğeri yüksek-seviye biçimlendirme (high-level formatting) olmak üzere iki türlü
biçimlendirme düzeyi bulunmaktadır. Düşük-seviye biçimlendirme imalatçı firma
tarafından yapılır ve disk üzerindeki iz ve sektörler oluşturulur. Bu tür bir
biçimlendirme özel yazılımlar gerektirir. Yüksek seviye biçimlendirme ise belli bir
işletim sistemi için diskteki dosyaları yönetmek üzere gerekli veri yapılarını
oluşturur. Oluşan disk yapısı, işletim sisteminin çalışma mantığına göre kullanıma
elverişli bir sabit disk elde edilmesini sağlar. Örneğin, DOS işletim sisteminde, disk
biçimlendirme yapısı; açılış sektörü (boot sector), dosya yerleştirme tablosu (file
allocation table-FAT) ve kök dizin (root directory)’den oluşturulur.
Boot sektör, diskin ilk sektörüdür. Her sürücünün (A:, C:, D:, E: vb.) ilk sektörü
boot sektör olarak ayrılır. Bilgisayar her açıldığında boot sektördeki program gerekli
sistem dosyalarını belleğe yükler.
Dosya yerleştirme tablosu: Dosya yerleştirme tablosu disk üzerindeki
kümeleri (cluster) takip eden bir veri yapısıdır. Küme (cluster) bir veya daha fazla
sektörden oluşur ve işletim sisteminin diskten okurken veya diske yazarken
adresleyebileceği en küçük disk ünitesini ifade eder. Bir sektör 512 byte’dan oluşan
bir birim olduğuna göre, bir dosyanın hacmi bir kümeden bir byte bile fazla olsa
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
17
Bilgi Teknolojilerine Giriş
dosya iki küme kullanmak zorundadır. Bir küme çok sayıda sektörden oluşuyorsa
dosya yerleştirme tablosunda daha az kayıt olacak ve işletim sistemi daha hızlı
çalışacaktır. Bununla birlikte, bir dosyanın hacmi bir kümeden bir byte bile fazla
olduğu takdirde, dosyayı saklamak için iki küme kullanılacak ve ikinci kümenin
büyük bir kısmı boş kalacaktır ve bu da beraberinde bir tür disk yüzeyi israfını
getirecektir. Bir taraftan hız kazancı, diğer taraftan israf edilen disk yüzeyi,
dengelenmesi gereken iki büyüklük olarak karşımıza çıkmaktadır.
Kök dizin: Dizin, bir diskte kayıtlı dosyalar hakkındaki bilgileri içeren bir veri
tabanı gibi düşünülebilir. Dizin’in takip ettiği bilgiler dosya adı, dosya öznitelikleri,
dosya boyutu, dosya oluşturulma veya değiştirilme tarihi ve zamanı ve dosyanın
disk üzerinde saklandığı yerdir.
Klavye
Bilgisayara veri girmek için
kullanılan giriş birimidir. Giriş
birimleri bilgisayar sistemine
dışardan veri girişi yapmak için
kullanılan aygıtların genel ismidir.
Resim 2.11. Klavye
Klavye bilgisayar sisteminde
kullanılan en geleneksel giriş birimidir. Üzerinde alfabetik ve nümerik tuşların yanı
sıra noktalama işaretleri ve özel fonksiyon tuşları vardır. Her dil için farklı klavyeler
mevcuttur. Alfabetik karakterlerin bulunduğu kısımdaki sol üst karaktere göre Q
veya F klavye olarak adlandırılan iki farklı Türkçe klavye bulunmaktadır.
Klasik yapıdaki klavyeler alfabetik, nümerik, noktalama ve özel fonksiyon
tuşlarını barındırmaktadır. Bu tür klavyelerde yaygın olarak 101/102 tuş
kullanılmaktadır. Üreticinin klavyeye eklediği standart dışı bazı özel işlev tuşları da
olabilir. Bunlar genellikle ses ve görüntü kontrolleri ile internet erişimlerinin
klavyeden yapılmasını sağlayan tuşlardır. Bu tür tuşları barındıran klavyeler
multimedia klavye olarak adlandırılmaktadır. Son zamanlarda optimus adı verilen
yeni bir klavye türü ortaya çıkmıştır. Bu tür klavyeler üzerlerinde yer alan tuşların
işlevlerini değiştirmeye imkân vermektedirler.
Klavyeler bilgisayarlara iki farklı port kullanılarak bağlanmaktadırlar. Bu
portlar PS/2 ve USB’dir. PS/2 portlar USB’lere göre daha eskidir. Anakart üzerinde
hem klavye hem de fare için PS/2 portlar bulunmaktadır. Klavye için kullanılan PS/2
port yuvasının yakınında klavye işareti bulunmaktadır. Ayrıca portun rengi genellikle
mordur. USB klavyeler ise USB portuna bağlanırlar. Bu portu kullanan klavyeler
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
18
Bilgi Teknolojilerine Giriş
kablolu veya kablosuz olabilmektedirler. Kablosuz klavyelerde USB portuna takılan
alıcı cihaz ile klavye ve bilgisayar arasındaki iletişim sağlanır.
Fare (Mouse)
Fare, bilgi girişinde
klavyeyi destekleyen
bir araçtır.
Ekran üzerinde hareket ettirilen işaretçi
vasıtasıyla komut vermeyi sağlayan giriş
birimlerindendir. Fare; ekrandaki ögeleri
seçmeye, hareket ettirmeye ve bu ögelerin
temsil ettiği işlemlerin yapılmasına olanak
tanıyan önemli bir giriş birimidir. Bilgisayar
ekranındaki işaretçinin kontrolü fare hareketi
ile sağlanır. İstenilen komutun verilmesi için
farenin tuşları kullanılır.
Modeline göre farenin sahip olduğu tuş
Resim 12. Fare
ve tekerlek (scroll) sayısı değişmektedir.
Tuşlar fare yardımıyla komut vermeyi sağlarken tekerlek, sayfa ve pencereler
içerisinde gezinmeye yardımcı olur. Farelerin tuş yapıları sağ veya sol elin
kullanımına göre ayarlanabilmektedir. Genel olarak sağ elini kullanan bir kişi için
farenin sol tuşu seçme, işaretleme ve sürükleme işlemleri için kullanılır iken sağ tuş
belirlenen özel görevleri çalıştıracak komutları listelemek için kullanılmaktadır. Bu
özellikler sol el kullanıcıları için tam tersi olarak belirlenebilmektedir.
Fare el hareketlerini mekanik, LED’li optik ve lazerli optik yöntemlerle
algılayabilir. Bu şekilde elde ettiği bilgileri bilgisayara kablo, kızılötesi, radyo dalgalar
veya bluetooth ile aktarabilir. Günümüzde yaygın olarak optik fareler
kullanılmaktadır. Optik fareler, altlarında bulunan LED’in veya lazer ışık kaynağının
yaydığı ışığın yansıması ile hareketi algılarlar. Özellikle lazerli optik fareler işaretçi
hareketinde yüksek hassasiyet sunmaktadırlar. Hassasiyet farenin DPI (Dot Per Inç)
değeriyle orantılıdır. Bu değer yükseldikçe hassasiyet düzeyi artmaktadır.
Fareler klavyelerde olduğu gibi PS/2 veya USB portlarına bağlanmaktadırlar.
Günümüzde kullanılmamakla birlikte seri porta bağlanan versiyonları da
bulunmaktadır. Kablolu farelerin yanında kablosuz iletişime imkan tanıyan fareler
de bulunmaktadır. Kablosuz farelerde bilgisayar ile olan iletişim, kızılötesi sinyaller,
radyo dalgaları ve bluetooth üzerinden sağlanabilmektedir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
19
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Kasa
Kasa, ekran haricindeki bilgisayarı oluşturan tüm temel donanım birimlerinin
içerisine konulduğu donanımdır. Temel donanım birimlerinin yerleştirilmesi için
gerekli yuvalara, veri kabloları ve enerji bağlantılarına sahiptir (Resim 12). Kasalarda
tüm donanım birimlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için güç kaynağı (Power
Supply) bulunur.
Bilgisayarlar için farklı kasa tipleri mevcuttur. Bu durum kasanın boyutu,
desteklediği anakart tipi, kullanım alanı, barındırılacak donanım sayısı gibi farklı
değişkenlerden kaynaklanmaktadır. Bilgisayar sistemlerinde kullanılan kasa tipleri
şunlardır;
•
•
•
•
•
Desktop
Mini tower
Mid tower
Full tower
Slim
Desktop (Yatay) tipindeki kasalar, üzerlerine ekran koyulabilecek şekilde
yatay olarak üretilmişlerdir. Bu tür kasalar günümüzde nadiren kullanılmaktadır. Yer
tasarrufu sağlaması açısından tercih edilmektedirler. Bununla birlikte donanım
yerleştirmek ve boş alan bulmak oldukça zor olmaktadır.
Resim 2.13. Kasa ve Diğer Temel Donanımlar
(http://www.systemuzmani.com/wp-content/uploads/2011/01/Resim_12.png)
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
20
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Tower tipindeki kasalar dikey olarak kullanılmaktadırlar. Boyutlarına göre
mini (küçük), midi (orta) ve full (büyük) olarak isimlendirilmektedirler. Mini tower
kasalar en küçük boyutlu kasalardır ve Micro ATX veya ITX boyutlarındaki anakartları
desteklemektedirler. Bu kasaların içerisine fazla donanım yerleştirmek mümkün
değildir. Midi Tower kasalar, micro ATX ve ATX boyutlarındaki anakartları
desteklerler ve orta ölçeklidirler. Günümüzdeki bilgisayarlarda bu tür kasalar yaygın
olarak kullanılmaktadır. Full Tower kasalar ise büyük boyutludurlar. Genellikle
server sistemlerinde tercih edilmektedirler. İçerisine çok fazla donanım eklemek
mümkündür. ATX boyutundaki anakartları desteklemektedirler.
Slim (ince) kasa, hem yatay hemde dikey olarak kullanılabilmektedir. Midi
Tower kasalarla benzer özelliklere ve boyutlara sahiptirler. Ayrıca bazı bilgisayar
üreticileri içerisinde hemen hemen hiç boş yer olamayan slim kasalı bilgisayarlar
üretmektedirler. Böylece yerden tasarruf sağalamaktadırlar.
Kasalar için en önemli bileşenlerden biri güç kaynağıdır. Güç kaynağı,
bilgisayardaki tüm donanım birimlerinin enerji ihtiyacını karşılamak için
geliştirilmiştir. Şebekeden gelen elektiriği her bir donanımın çalışma voltajına
indirgeyerek sunmak temel görevidir. Bu nedenle her bir donanım parçasına özel
kablo ve konnektör yapısına sahiptir. Böylece her donanım kendine uygun
konnektör ile güç kaynağından gerekli enerjiyi temin eder. Bu arada mikro işlemci,
ekran kartı gibi anakart üzerinde yer alan parçalar enerji ihtiyaçlarını anakarttan
temin ederler.
Kasa içerisinde kullanılan bir diğer önemli bileşen ise veri kablolarıdır. Veri
kabloları donanım birimlerini anakarta bağlamak için kullanılmaktadır. Örneğin,
sabit disk ile anakart arasındaki bağlantı için veri kabloları kullanılmaktadır. Diğer
donanım birimlerinde olduğu gibi farklı tiplerde veri kabloları mevcuttur.
DİĞER DONANIM BİRİMLERİ
Bilgisayarlara üzerlerindeki portlar vasıtasıyla harici birçok donanım
eklenebilmektedir. Böylece daha güçlü, daha fonksiyonel ve amaca hitap eden
bilgisayarlar elde edilebilmektedir. Bu bölümde genel kullanımlar için tercih edilen
bazı donanımlardan bahsedilecektir.
Optik Sürücüler
Optik sürücüler, optik diskleri okumak ve yazmak için kullanılan donanım
bileşenleridir. Optik disk CD, DVD, Blue-Ray olarak adlandırılan teknolojilerdir. Bu
bölümde bilgisayar sisteminde kullanılan optik diskler ve bu diskleri
okumak/yazmak için kullanılan optik sürücülere değinilecektir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
21
Bilgi Teknolojilerine Giriş
CD, CD Okuyucu ve CD Yazıcı
CD-ROM’larda okuma
işlemi manyetik olarak
değil, lazer ışını
vasıtasıyla
yapılmaktadır.
CD’ler (Compact Disk)
alüminyumdan üretilmiş, üzerleri şeffaf
polikarbonat maddesiyle kaplanmış ve
üzerine koruyucu bir cila çekilmiş
disklerdir. Oyunlardan, bilgisayar
programlarına kadar birçok yazılım CD’lere
kopyalanabilmektedir. Böylece veriler
taşınabilir hâle gelmektedir.
Resim 2.14. CD Yazıcı
CD Okuyucu (CD-ROM), CD okuma özelliğine sahip cihazlardır. CD-ROM’larda
okuma işlemi lazer ışını vasıtasıyla yapılmaktadır. Okuma için ayrı yazma için ayrı
lazer ışını kullanılır. Bu yüzden CD’ler diğer kayıt birimlerine göre daha güvenilirdir.
CD’leri okumak için kullanılan sürücülerin gelişmişlik düzeyi okuma hızıyla
orantılıdır. X (okuma çarpanı 150Kbit/s) sembolü ile belirtilen okuma hızı, 4X, 8X, …,
52X şeklinde ifade edilmektedir.
CD’leri okuyan sürücüler yanında, CD’lere veri yazma işlemi için geliştirilmiş
CD yazıcılar (CD-Writer) da bulunmaktadır. Bu sayede CD-Writer kullanıcıları
istedikleri bilgileri CD’lere kaydedebilmektedirler. Aynı zamanda CD-Rom görevini
de yerine getirmektedirler. CD yazma işlemi için iki farklı türde CD kullanılmaktadır.
Yazılabilir CD’ler, tek kullanımlık olan CD-R ve tekrar tekrar silinip yazılabilen CDRW’dir. CD yazma işlemi, yazıcı lazer ışığının CD yüzeyini yakması ile gerçekleşir.
Okumada olduğu gibi yazma işlemi için de çeşitli hızlar mevcuttur. Bir CD’nin bilgi
depolama kapasitesi yaklaşık 650-750 MB arasında değişmektedir. CD’nin kapasitesi
kadar veri kaydı gerçekleştirilebilmektedir.
CD-ROM ve CD-Writer cihazlar genellikle dâhilî olarak kasaya takılmaktadırlar.
Bununla birlikte harici olarak kullanılan türleri de bulunmaktadır. Haricî aygıtlar
genel olarak USB bağlantısı kullanılarak bilgisayara takılmaktadır.
DVD, DVD Okuyucu ve DVD Yazıcı
DVD'nin fiziksel olarak
CD'den en önemli farkı,
verinin disk üzerindeki
yerleşiminde ortaya
çıkmaktadır.
Digital Versatile Disk veya Digital Video Disk (DVD) olarak adlandırılan çok
amaçlı optik-disk teknolojisi 1996 yılında doğmuştur. Teknik özellikleri ve
yetenekleri, alışılmış disk yapısına kıyasla gerçekten devrim sayılabilecek
niteliktedir. Standart CD'ler ile aynı boyutta olan DVD diskler 4.7 GB ile 17 GB
arasındaki kapasitelere ulaşmaktadır.
DVD'nin fiziksel olarak CD'den en önemli farkı, verinin disk üzerindeki
yerleşiminde ortaya çıkmaktadır. Standart CD'lerde verinin oluşturduğu çukurların
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
22
Bilgi Teknolojilerine Giriş
enküçüğü 0.834 mikron iken DVD'de bu
boyut 0.4 mikrona inmiştir. CD
üzerindeki spiral iz, 1.6 mikron aralıklarla
yer alırken DVD üzerinde 0.74 mikron
mesafe vardır. Böylece bir DVD aynı
boyuttaki CD’den, yaklaşık 7 kat daha
fazla kapasiteye ulaşabilmektedir.
DVD diskleri 2 yüzlü olarak
Resim 2.15. DVD
tasarlaması toplam kapasiteyi 2 katına 9.4
GB'a çıkarmıştır. Ayrıca her yüzeyde üst üste
iki katman ile DVD kapasitesi 17 GB'a çıkmaktadır. İkili katmanda, üstte yarı geçirgen
(transparan) olan bir katman ve altta standart yansıtıcı katman bulunmaktadır.
Lazer ışını, özel bir lens yardımı ile hem üst yarı-saydam yüzeye odaklanabilir hem
de o yüzeyi aşarak (faz değiştirerek) alttaki yüzeye odaklanabilir. Üstteki katmanın
yarı geçirgen olması nedeniyle kapasitesi alttaki katmana göre daha düşüktür.
DVD okuma özelliğine sahip aygıtlar DVD-ROM olarak tanımlanmaktadır.
DVD-ROM sürücüler standart CD-ROM sürücülerin okudukları tüm disk tiplerini
okuyabilmektedirler. CD-ROM’larda olan hız parametreleri DVD’ler içinde geçerlidir.
DVD yazıcılar (DVD-Writer) hem DVD okuyucuların tüm işlemlerini yerine
getirmekte hem de DVD yazabilmektedirler. Bu özellikleri ile günümüz
bilgisayarlarında en çok tercih edilen optik sürücü olmaktadırlar.
Yazıcı
Yazıcılar (Printers),
bilgilerin kâğıt üzerine
aktarılmasını sağlayan
çıkış birimleridir.
Yazıcılar (Printers), bilgisayar sisteminin
oluşturmuş olduğu çıktıların kâğıt üzerine
aktarılmasını sağlayan donanımlardır. Çıkış
birimi olarak bilinen yazıcıların, renkli ve/veya
siyah beyaz çıktı veren tipleri vardır.
Yazıcılar ev, ofis, kurum ve kuruluşlarda
sıklıkla kullanılan donanımlardır. Örneğin,
ödemesi yapılan bir faturanın makbuzu yazıcı
Resim 2.16. Yazıcı
tarafından dökülebilmektedir. Bu işlem için
kullanılan programa yazdırma talimatı verilmesi gerekmektedir. Bu talimatın
neticesinde çıktı yazıcıya gönderilmekte ve yazıcı kendi teknolojisine göre çıktıyı
kâğıt üzerine aktarmaktadır.
Yazıcılar, baskı tekniklerine göre sınıflandırılmaktadırlar. Yaygın olarak
kullanılan yazıcılar şunlardır;
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
23
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Nokta vuruşlu matris yazıcılar (Dot Matrix Printers): Yazıcı kafasında bulunan
iğne şeklindeki uçların mürekkepli şeride vurmasıyla karakterlerin oluşturulduğu bir
yazıcı türüdür. Yazma işlemi yazıcıdaki kâğıda çok yakın olan şeridin, yazıcı
kafasındaki iğne vasıtasıyla kâğıda temas etmesi neticesinde gerçekleşmektedir.
Kafada bulunan iğne sayısının artması yazdırılan karakterlerin daha kaliteli olmasını
sağlamaktadır. Aslında çok eski bir teknoloji olmasına rağmen günümüzde
kullanılmaya devam edilmektedir. Bu durum, yazma işleminde fiziki temas olduğu
için aynı anda birden fazla kopya alınması gereken karbonlu kâğıt çıktıları için uygun
olmasından kaynaklanmaktadır.
Satır yazıcılar (Line Printers): Çalışma mantığı açısından nokta vuruşlu
yazıcılara benzemektedirler. Nokta vuruşlu yazıcılar her karakteri tek tek yazarken
satır yazıcılar satırı bir anda yazarlar ve daha hızlı çalışırlar. Hem satır yazıcılar hem
de nokta vuruşlu yazıcılar iğnelerin mekanik hareketleri sonucunda yazdıkları için
gürültülü çalışırlar. Bu tür yazıcılarda genellikle siyah renkli şerit kullanılmaktadır.
Bununla birlikte şeridin renginin değiştirilmesi durumunda istenilen renkte çıktı
almak mümkün olmaktadır.
Mürekkep püskürtmeli yazıcılar (Inkjet Printers): Mürekkep püskürtmeli
yazıcılar, yazma işleminde çeşitli renklerdeki mürekkeplerin kullanılmasına imkân
vermektedirler. Bu tür yazıcılarda yazma işlemi yazıcı kafası tarafından
gerçekleştirilir. Yazıcı kafasından farklı renkleri içeren kartuşların takılabileceği
birden fazla yuva bulunmaktadır. Bu yuvaların biri içerisinde sadece siyah renk
bulunan kartuş için kullanılır. Diğer yuva ise içerisinde mavi, mor ve sarı renkleri
barındıran renkli kartuş için kullanılır. Siyah haricindeki tüm renkler bu üç rengin
karışımı ile elde edilir.
Mürekkep püskürtmeli yazıcılarda, yazıcı kafası kartuşlardan aldığı mürekkebi
kâğıt üzerine püskürtür. Nokta vuruşlu yazıcılar ile karşılaştırıldıkları zaman sessiz
çalışmaları, baskı hızı ve kalitesi açısından oldukça öndedirler. Bununla birlikte baskı
maliyetleri yüksektir. Ayrıca karbon kâğıdı kullanılamadığı için bir seferde tek bir
kopya elde edilebilmektedir.
Laser Yazıcılar (Light Amplification by Simulated Emission of Radiation):
Günümüzde en çok kullanılan yazıcı türüdür. Hem renkli hem de siyah beyaz çıktı
verebilen birçok türü bulunmaktadır. Yazma işlemi için toner adı verilen karbon
tozları kullanılmaktadır. Yazdırma işlemi tonerin yüksek ısıda kâğıt üzerine
yapıştırılması suretiyle gerçekleştirilir.
Lazer yazıcıların baskı kalitesi oldukça yüksektir. Aynı zamanda baskı
maliyetleri makul düzeydedir. Oldukça hızlı çalışmaktadırlar. Dakika başına baskı
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
24
Bilgi Teknolojilerine Giriş
adedi siyah beyaz baskılar için daha yüksektir. Örneğin; dakikada 20 adet siyah
beyaz baskı yapan bir lazer yazıcı aynı sürede 8 adet renkli baskı yapabilir.
Ses Kartı
Bilgisayarlar ses dosyalarını yürütmek için
kullanılabilmektedir. Bir bilgisayarda müzik dinlemek
veya başkaları ile sesli sohbet etmek için ses
kartlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Bilgisayar
yardımıyla ses çıkışı ve girişi sağlamak amacıyla ses
kartları (audio card) kullanılmaktadır. Ses kartı
Resim 2.17. Ses Kartı
yardımıyla bilgisayarın oluşturduğu ses çıktıları
dinlenebilmekte ve mikrofon vb. aygıtların
oluşturdukları ses verileri bilgisayara aktarılabilmektedir.
Ses kartları ekran kartlarına benzer şekilde verileri işlemek için işlemci
barındırmaktadırlar. Bu işlemci, DSP (Digital Signal Processor) olarak
isimlendirilmektedir. Ses kartlarında DSP’in çalışması için gerekli olan geçici bellek
(X-RAM) bulunmaktadır. Ses kartları, anakart ile bütünleşik olarak üretildikleri gibi
harici olanlar da bulunmaktadır.
Bir ses kartında temel olarak üç kanal bulunmaktadır. Bu kanallar; ses çıkışı,
ses girişi ve mikrofon girişidir. Ses çıkışına hoparlör veya kulaklık takılmaktadır. Ses
girişine ses üreten çeşitli aygıtlar bağlanabilir. Günümüzde stereo ve derinlikli ses
elde etmeye yönelik olarak 4, 5 ve 6 ayrı kanaldan ses çıkışı sağlayan ses kartları
bulunmaktadır.
Mikrofon
Mikrofon, ses
verilerini bilgisayara
kaydetmek için
kullanılır.
Ses kartı bulunan bilgisayarlarda ses verisini bilgisayara
aktarmak için kullanılır. Ses verilerinin kaydedilmesi için
bilgisayarda ses işleyici programlara ihtiyaç vardır. Kaydedilen
sesler çeşitli programlar yardımıyla işlenerek düzenlebilir.
Resim 2.18. Mikrofon
Hoparlör
Ses kartı bulunan bilgisayarlarda ses çıktısı
almak için kullanılırlar. Hoparlör yerine kulaklık
kullanılması da mümkündür. Sadece ses çıktısı
istenen durumlarda basit bir veya iki hoparlör ile
yetinilirken, çok yüksek güçte ve derinlikli ses elde
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Resim 2.19. Hoparlör
25
Bilgi Teknolojilerine Giriş
etmek için özel olarak tasarlanmış 6-7 tane hoparlörü bir arada barındıran sistemler
kullanılmaktadır.
Sunum Cihazı
Sunum cihazları
(projeksiyon), yüksek
renk çözünürlüğü ve
parlaklık oranı ile büyük
boyutlarda sunum
sağlamaktadır.
Bilgisayardan elde edilen görüntünün
daha büyük bir zemine (perde, duvar)
yansıtılması için kullanılan araçlardır. Sunum
cihazları (projeksiyon), yüksek renk çözünürlüğü
ve parlaklık oranı ile büyük boyutlarda sunum
sağlamaktadır. Yaygın şekilde kullanılan sunum
cihazlarının LCD, LED, LCOS ve DLP olmak
üzere 4 türü bulunmaktadır.
Resim 2.20. Sunum Cihazı
LCD (Liquid Crystal Display) sunum cihazlarında renkleri üretmek için LCD
plakalar kullanılır. LCD paneller üzerinde oluşturulan görüntü, çift kırılganlı ayna ve
lens üzerinden aktarılır. LED (Light Emitting Diode) sunum cihazları, ışık kaynağı
olarak LED’lerden faydalanmaktadır. Bu sayede kullanım ömürleri diğer ışık
kaynaklarından oldukça fazladır. Bununla birlikte parlaklık problemleri
bulunmaktadır. DPL (Digital Light Processing) sunum cihazları, DMD (Digital
Micromirror Device) teknolojisini kullanırlar. Bu cihazlarda görüntünün
oluşturulduğu her bir piksele karşılık gelen küçük aynacıklar bulunmaktadır. Aynacık
sayısı cihazın çözünürlüğünü ortaya koymaktadır. Aynalar görüntü oluşturmak için
ışığın lense aktarılmasını veya lense ulaşmasını engellemek için kullanılmaktadır.
LCOS (Liquid Crystal on Silicon) teknolojisini kullanan sunum cihazlarının yapısı DPL
sunum cihazlarına benzemektedir. LCOS cihazlarda DPL cihazlarda kullanılan
aynaların yerini sıvı kristal malzeme almaktadır.
Sunum cihazlarının tercihinde bu cihazların özellikleri önemli rol
oynamaktadır. Bir sunum cihazındaki temel özellikler şu şekilde sıralanabilir;
•
•
•
•
•
•
•
Lamba ömrü
Çözünürlük düzeyi
Parlaklık
Üretim teknolojisi
Görüntü tipi
Renk karşıtlık düzeyi
Boyut ve ağırlık
Sunum cihazları görüntüyü aktarmak için ışık kaynağı kullanmaktadır. Bu
kaynağın kalitesi ve ömrü projeksiyon cihazı için oldukça önemlidir. Genel olarak
ampul kullanılan sunum cihazlarının lamba ömrü 1000 ile 10000 saat arasında
değişmektedir. Bu süre led ışık kaynaklarında 20000 ile 30000 saat arasında
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
26
Bilgi Teknolojilerine Giriş
değişmektedir. Ekranlarda olduğu gibi sunum cihazlarında da çözünürlük düzeyleri
bulunmaktadır. Çözünürlük düzeyi genelde 800x600 ile 1920x1080 arasında
değişmektedir.
Sunum cihazlarındaki önemli özelliklerden biri parlaklıktır. Parlaklık cihazın
ortaya çıkardığı ışık miktarıdır. ANSI Lümen (American National Standarts Instıtute Lumen) cinsinden ölçülen ışık miktarı sunum cihazının parlaklık düzeyini verir. Bu
değer yükseldikçe sunum cihazının görüntü kalitesi artar ve ortamdaki ışıktan
etkilenme oranı azalır. Sunum cihazlarının çözünürlük oranları ile parlaklıkları
arasında paralellik bulunmaktadır. Daha büyük görüntü için daha fazla ışık ihtiyacı
doğmaktadır. Günümüzde 700 ile 12000 ANSI Lümen arasındaki değerlere sahip
sunum cihazları üretilmektedir.
Sunum cihazlarının görüntü tipi, yansıtılan görüntünün boyutlarını ortaya
koyar. Ekranlarda olduğu gibi sunum cihazlarında da 4:3, 16:9 gibi ölçüler
bulunmaktadır. Sunum cihazları giderek daha küçük boyutlara ulaşmışlardır.
Günümüzde bir kitap boyutunda veya daha küçük olan sunum cihazları
bulunmaktadır.
Tarayıcı
Tarayıcılar (Scanners),
basılı ortamda bulunan
bilgilerin elektronik
ortama aktarılmasını
sağlayan araçlardır.
Tarayıcılar (Scanners), bir resmin veya
yazının, tüm renk ve diğer özellikleriyle birlikte
bilgisayar dosyası hâline getirilmesini sağlayan
araçlardır. Fotokopi makinesi mantığı ile aynı
şekilde çalışmakta olup, çıktı kâğıt üzerine değil
bilgisayar dosyası hâline gelmektedir. Aktarılan
metin görüntüleri, optik karakter algılayıcı
programlar yardımıyla metin dosyası hâline getirilip
Resim 2.21. Tarayıcı
klavyeden yazılmış gibi çeşitli düzenlemelere tabi
tutulabilirler. Benzer şekilde resim görüntüleri de grafik düzenleyici programlar
yardımıyla değiştirilebilir.
Tarayıcılardaki önemli özellikerden biri çözünürlüktür. Çözünürlük, dpi (dot
per inç) olarak yani inç başına düşen nokta sayısı olarak hesaplanır. Aynı ekranlarda
olduğu gibi yatay ve düşey nokta sayılarına göre çözünürlük ifade edilir ( Örn:
1200x2400 dpi). Tarayıcıların renk derinliği bir diğer özellikleridir. Renk derinliği ne
kadar artar ise tarama işlemi o kadar aslına yakın olur. Renk derinliği bit olarak ifade
edilir. Güncel tarayıcıların renk derinliği 24 ile 96 bit arasında değişmektedir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
27
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Optik Karakter Okuyucu
Optik işaret okuyucular,
ürünlerin üzerlerinde
bulunan barkod,
karekod gibi ürün
bilgilerini içeren
işaretlerin okutulması
için kullanılan
araçlardır.
Optik karakter okuyucular (Optical
character readers), optik form üzerindeki işaretli
alanları algılayarak bilgisayara aktaran araçlardır.
Optik formlar üzerinde işaretlenen verilerin
bilgisayara aktarılması için bu tür araçlar
kullanılır. Fotokopilerdeki anlayışa benzeyen
çalışma yapılarına sahiptirler. Okuma sonuçları
karakterler şeklinde bir metin dosyasına
Resim 2.22. Optik Karakter Okuyucu
aktarılır. Hangi karakterin öncelikli olarak
okunacağı, FMT adı verilen bir dosya yardımı
ile belirlenir. Bu dosya optik formdaki alanların yatay ve düşey koordinatlarını ve bu
koordinatlarda kullanılan karakter türünü barındırmaktadır.
Optik İşaret Okuyucu
Optik işaret okuyucular (Optical mark readers), belirli bir düzende yazılan
karakterleri ve işaretleri, nümerik sembolleri algılayabilen araçlardır. Ürünlerin
üzerlerinde bulunan barkod, karekod gibi ürün bilgilerini içeren işaretlerin
okutulması için kullanılan bu araçlara günlük hayatımızda sıkça karşımıza
çıkmaktadır. Bu araçlar yardımıyla okunan bilgiler, kayıtlı olan işaretleri kod
karşılığındaki sembolleri bilgisayara veri olarak girilebilir. Örneğin, bir eczaneden
satın alınan bir ilacın bilgilerini bilgisayara aktarmak için optik işaret okuyucular
kullanılabilir.
Çizici
Çiziciler (Plotters), bilgisayar sistemindeki
metin, çizim, grafik ve poster gibi dokümanların
büyük ölçekli olarak yazdırılmasını sağlayan
araçlardır. Mühendislik alanlarında ve bilgisayar
destekli tasarımlarda farklı çizgi kalınlıkları ile
büyük boyutlu materyaller üzerine çizim yapmada
Resim 2.23. Çizici
kullanılır. Örneğin bir mimarın hazırlamış olduğu
proje çizimlerini kâğıt üzerine aktarmak için
çiziciler kullanılabilir. Çizicilerin hem siyah beyaz hem de renkli baskı alamaya imkân
veren türleri bulunmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
28
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Modem
Bilgisayarların telefon hatları üzerinden
iletişim sağlamasına imkân tanıyan araçlardır.
Günümüzde hemen hemen her bilgisayarın
yanında internete bağlanmak için modem
bulunmaktadır. Modemler iletişim için kullanılan
sinyalleri dijital formdan analog forma veya analog
formdan dijital forma dönüştürme işlemini
gerçekleştirmektedirler.
Resim 2.24. Modem
Dial-up, kablo ve DSL türünde modemler
bulunmaktadır. Dial-up (Çevirmeli) modemler, telefon hatları üzerinden
gerçekleştirilen bir bağlatı türüdür. Günümüzde geçerliliğini yitirmiştir. Oldukça
yavaş olması ve bu bağlantı yapıldığı zaman telefon hattının kullanılamaması
olumsuz yanlarıdır. Kablo modemler, kablo TV altyapısını kullanmaktadırlar. Bu
yapıda kablo TV sinyallari ile internet verileri birbirine karışmadan iletilmektedir.
Böylece hem TV izlenebilmekte hem de internete erişim sağlanabilmektedir. DSL
(Digital Subscriber Line) yapı telefon hatları üzerinden hızlı veri iletimi için
kullanılmaktadır. IDSL, SDSL, VDSL, ADSL gibi türleri bulunmaktadır. Günümüzde
evlerde yaygın olarak kullanılan bağlantı şekli ADSL’dir.
Günümüzde ADSL (Asymmetric Digital Subscriber Line: Asimetrik Sayısal
Abone Hattı) türünde modemler kullanılmaktadır. ADSL, mevcut telefonlar için
kullanılan bakır teller üzerinden yüksek hızlı veri, ses ve görüntü iletişimini aynı anda
sağlayabilen bir modem teknolojisidir. Geniş bant erişimi sağladığından dünyada
internet kullanıcıları tarafından yaygın olarak kullanılmaktadır. ADSL’de telefon
hattının kapasitesini daha verimli kullanmak amacıyla sayısal kodlama teknikleri
kullanılır. Aynı anda hem telefon hizmeti hem de internet hizmeti
sunulabilmektedir.
Günümüzde hem kablolu hem de kablosuz modemler mevcuttur. Genel
olarak modemler bu iki tür bağlantı şeklini destekleyecek şekilde üretilmektedir. Bu
sayede hem ağ kabloları kullanılarak modem bağlantısı yapılabildiği gibi hem de WİFİ teknolojileri kullanılarak kablosuz bağlantılar yapmak da mümkün olmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
29
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Ağ Kartı
Ağ kartı (Network interface card),
bilgisayarların birbirleriyle iletişimini sağlayan
bir araçtır. Özellikle bilgisayarların kapalı ağlar
içerisinde birbirlerine bağlanmasını sağlarlar.
Yerel alan ağlarında iletişim, ağ kartları ile
sağlanır.
Bilgisayar
laboratuarlarında ve
internet kafelerde
bilgisayarların iletişimi
ağ kartları tarafından
sağlanır.
Resim 2.25. Ağ Kartı
Günümüzde basit bir yerel ağ, HUB
(bazen SWITCH de kullanılır) denilen ve tüm bilgisayar bağlantılarını tek bir noktada
toplayan cihazlar kullanılarak oluşturulur. Daha sonra, HUB ya da SWITCH, başka bir
yerel ağ ya da internet bağlantı noktasında birleştirilerek ağdaki tüm bilgisayarların
dış bağlantısı sağlanır. Ethernet kartları olarak da tanımlanan bu kartlar ile
iletişim, TCP/IP ya da başka protokoller kullanılarak yapılır. Bilgisayar
laboratuarlarında ve internet kafelerde bilgisayarların iletişimi ağ kartları tarafından
sağlanır.
Web Kamera
Görüntü almaya yarayan optik gözlerdir. Bilgisayar
ortamına görüntü aktarmak için kullanılmaktadırlar. Web
kameralar (WebCam), ağ veya internet üzerinden görüntülü
iletişim kurmak için kullanılmaktadır.
Resim 2.26. Web Kamera
Çok farklı çözünürlükte ve şekilde olabilirler.
Sadece bilgisayarda kullanılabilen basit web kameralar
olduğu gibi, günümüz dijital fotoğraf makinelerinin büyük bir kısmı bilgisayarlara
bağlanarak web kamera olarak da kullanılabilmektedir.
Bluetooth
Bluetooth (Mavi diş), bilgisayar ile uyumlu
araçların birbirleriyle kablosuz iletişimini sağlayan
teknolojidir. İletişim, manyetik dalgalar yardımıyla
sağlandığından uzak mesafedeki, uyumlu bir
bilgisayara/cihaza veri transferi yapmak mümkündür.
Cihazların birbirlerini görmesine gerek yoktur.
Yaydıkları manyetik alanın gücüne göre 10, 20, 50 ve
100 metre mesafeden veri iletişimine imkân sağlayan
türleri bulunmaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Resim 2.27. Bluetooth Kulaklık
30
Bilgi Teknolojilerine Giriş
Wi-Fi Adaptör
Wi-Fi, telsiz
teknolojilerini
kullanmaktadır.
Kablosuz iletişimde yerini alan bir teknoloji de WiFi (Wireless Fidelity-Kablosuz Bağlılık) teknolojisidir. Wi-Fi,
IEEE 802.11g, 802.11b ya da 802.11a diye bilinen telsiz
teknolojilerini kullanır. Çok hızlı olan Wi-Fi 802.11b ile
11Mbps, 802.11a ile 54Mbps’ye kadar veri transferi
Resim 2.28. Wi-Fi
yapabilmektedir. Ancak veri transfer hızı olumsuz şartlar
nedeniyle 1Mbps’ye kadar düşebilir. 2.4 ie 5GHz radyo frekansı aralığında çalışan
Wi-Fi teknolojisi, açık alanda 305 metre kapalı alanda 122 metre mesafeye kadar
çıkabilmektedir. Bu mesafeyi etkileyen etkenler kullanılan anten ve bina
özellikleridir.
Wi-Fi teknolojisi ile bilgisayarlar kablosuz olarak ağlara bağlanabilmektedirler.
Birden fazla kullanıcının aynı modeme bağlanması için en ideal yollardan biri
kablosuz bağlantıdır. Wi-Fi teknolojisi ile bilgisayar, telefon, TV gibi farklı özelliklere
sahip cihazlar aynı modeme bağlanabilmektedir. Günümüzde özellikle dizüstü
bilgisayarlarda Wi-Fi adaptörler standart hale gelmiştir.
Wi-Fi teknolojisi, geniş bant iletişime imkân tanımaktadır. Teorik olarak 1.5
km menzile sahip oldukları hesaplansa da genelde birkaç yüz metrelik menzilleri
bulunmaktadır.
Flash Disk
Harici olarak bilgisayara takılan saklama ünitesidir.
Bilgileri dijital olarak saklamaktadır. Bilgilerin bozulması ve
kaybolması disketlere göre çok daha zordur. Tekrar
kullanılabilirlik özelliği ile günümüzde oldukça yaygın bir
kullanıma sahiptir. Boyut olarak bir anahtarlık
büyüklüğündedirler. 16GB, 32GB, 64GB gibi çok farklı
kapasitelerde olabilirler. Bilgisayara USB bağlantı noktasını
kullanarak bağlanırlar.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
Resim2.29. Flash Disk
31
Özet
Bilgi Teknolojilerine Giriş
•Bilgisayar yazılım ve donanım olmak üzere iki temel bileşenden
oluşmaktadır. Donanım bilgisayarı oluşturan temel bileşenlere verilen
isimdir. Merkezî işlem birimi, anakart, bellek gibi bileşenler temel
donanım birimleri bulunmaktadır. Temel donanım birimleri olamdan
bilgisayarın sağlıklı bir şekilde çalışması mümkün değildir.
•Temel donanım birimlerinin haricinde bilgisayara takılan çok çeşitli
girdi ve çıktı birimleri bulunmaktadır. Bu donanımlar bilgisayarın tam
olarak kullanılması ve amaca göre hizmet etmesi sağlamaktadır.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
32
Bilgi Teknolojilerine Giriş
DEĞERLENDİRME SORULARI
Değerlendirme
sorularını sistemde ilgili
ünite başlığı altında yer
alan “bölüm sonu testi”
bölümünde etkileşimli
olarak
cevaplayabilirsiniz.
1. Aşağıdakilerden hangisi merkezî işlem birimi (CPU) için kullanılan yanlış bir
ifadedir?
a) İşlemcilerde hız, işlemcinin birim zamanda yapabildiği işlem sayısı
olarak tanımlanır.
b) İşlemciler, bir saniyede milyarlarca komutu işleyebilir.
c) Sabit diskler merkezî işlem biriminden daha hızlıdır.
d) Önbellek, CPU’nun verileri daha hızlı alma isteğine karşı üretilen
birimdir.
e) Bilgisayarın eş zamanlı çalışması kontrol birimi tarafından sağlanır.
I. Merkezî işlem biriminin fonksiyonu aritmetik ve mantık işlemleri yapmaktır.
II. Ana belleğe verilen bir diğer isim haricî bellektir.
III. Tek bir makine yönergesini proses etmek için gerekli işlemler serisine
makine çevrimi denmektedir.
2. Yukarıdaki ifadelerden hangisi ya da hangileri doğrudur?
a) Yalnız I
b) I ve III
c) Yalnız II
d) Yalnız III
e) I, II ve III
Üzerinde çeşitli aygıtlar arasında veri iletimini sağlayan veri yollarını ve
transistör, çip, entegre gibi bileşenleri barındıran plakaya …………………...........
denir.
3. Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
a) Anabellek
b) Anakart
c) ISA
d) CPU
e) AGP
4. Aşağıdaki ifadelerden hangisi donanım birimleri için söylenemez?
a) Harddisk hem giriş hem de çıkış birimidir.
b) Anabellek verilerin kalıcı olarak saklandığı birimdir.
c) Kızılötesi aracı ile kablosuz iletişim aracı sağlanır.
d) Mikroişlemcinin hızı ve performansı bilgisayarın işlem gücünü belirler.
e) Sunum cihazı görüntünün büyük bir zemine yansıtılmasını sağlayan
bir çıkış birimidir.
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
33
Bilgi Teknolojilerine Giriş
5. Bilgisayarın fiziksel ve elektronik yapısını oluşturan aygıtların tümüne birden
verilen ad nedir?
a) Çevre Birimleri
b) Aygıt
c) Anakart (motherboard)
d) Donanım
e) Merkezî işlem birimi
I. Mikrofon
II. Hoparlör
III. Tarayıcı
6. Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri diğer donanım birimleri arasında
yer alır?
a) Yalnız I
b) Yalnız II
c) I ve II
d) II ve III
e) I, II ve III
Çözünürlük, ………………………. olarak yani inç başına düşen nokta sayısı olarak
hesaplanır.
7. Cümlede boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
a) Dpi
b) Pixel
c) VGA
d) AGP
e) DVI
8. Aşağıdakilerden hangisi anakarta tümleşik olarak üretilen donanım
birimlerinden biridir?
a) Ram
b) Sabit disk
c) Ses kartı
d) Mikro İşlemci
e) TV Kartı
9. Bilgisayardan elde edilen görüntünün daha büyük bir zemine yansıtılması
için kullanılan araç aşağıdakilerden hangisidir?
a) Monitör
b) Tarayıcı
c) Yazıcı
d) Sunum cihazı
e) Web kamera
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
34
Bilgi Teknolojilerine Giriş
I. CD okuma
II. DVD okuma
III. DVD yazma
10.Yukarıdakilerden hangisi ya da hangileri DVD okuyucunun özellikleri
arasında yer alır?
a) Yalnız I
b) Yalnız II
c) I ve II
d) II ve III
e) I, II ve III
Cevap Anahtarı:
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
35
Bilgi Teknolojilerine Giriş
1.C, 2.B, 3.B, 4.B, 5.D, 6.E, 7.A, 8.C, 9.D, 10.C
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
36

Benzer belgeler