Türkiye`de AR–GE ve İnşaat Sektöründeki Yeri

Transkript

Türkiye`de AR–GE ve İnşaat Sektöründeki Yeri
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Türkiye’de AR–GE
ve
İnşaat Sektöründeki Yeri
Hazırlayanlar:
Prof.Dr.Müh. Ergin ARIOĞLU – Y.Müh. Başar ARIOĞLU
YAPI MERKEZİ HOLDİNG A.Ş.
08 . NİSAN . 2006
İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ, Maslak
Bazı OECD Ülkelerinde Büyümenin Kaynakları (%)
Ülkeler
ABD
Kanada
Japonya
Belçika
Danimarka
Finlandiya
Fransa
Almanya
İtalya
İsveç
Türkiye
Dönem
Aralığı
Milli Gelir
Artışı
1970-2000
1970-2000
1970-2000
1970-2000
1970-2000
1970-2000
1970-2000
1992-2000
1980-2000
1979-2000
1972-2000
1972-2003
3,06
3,21
3,45
2,56
2,49
3,10
2,62
1,71
1,55
2,18
4,12
3,88
Sermaye
İstihdamın
Birikiminin
Katkısı
Katkısı
33,8
40,5
30,4
49,0
62,2
12,2
36,8
5,8
23,5
14,4
30,0
0,4
44,7
-8,0
52,7
-15,9
55,4
9,5
29,9
4,9
69,2
19,5
68,0
17,9
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Toplam Faktör
Verimliliğinin
Katkısı
25,1
18,7
26,0
57,0
61,7
69,3
63,2
64,2
35,3
63,5
11,3
14,1
Kaynak: Saygılı, Cihan, Yurtoğlu (2001, 2005a, 2005b)
Değerlendirme Notu:
Ülkemizde milli gelir artış hızında “toplam faktör verimliliği”nin katkısı çok cılızdır
(%11-14). Halbuki, kimi ülkelerde anılan katkı %35-70 gibi yüksek değerlerdedir. Bu
farklılık AR-GE etkinliklerinin genel ekonomi içinde istenen düzeyde kullanılmadığını
dolaylı biçimde işaret etmektedir.
Yapıda Bilim ve Teknoloji
TÜRKİYE'NİN
KISA
AR-GE
KİMLİĞİ-I
• AR-GE Harcamaları -GSYİH- (1990-1999 ortalaması)
%o 4.59
• AR-GE Harcamaları -GSYİH- (1983)
%o 2.1
• Kişi Başına AR-GE Harcamaları (1990-1999 ortalaması)
12.5 $/fert
• 10000 Çalışan Nüfusa Düşen Araştırman Sayısı
-Tam Zamanlı- (1991-1996 ortalaması)
∼8
• Türkiye Adresli Bilimsel Makale Sayısı -2002Fen Bilimleri Atıf İndisi (SCI) tarafından taranan-
8372 adet
• Dünya Sıralamasındaki Yeri
22
40
45
-2002
-1990-1983-
• Makalelerin Dağılımları -ortalama-
% 50 Sağlık Bilimleri
% 30 Mühendislik
% 20 Temel Bilimler
• AR-GE Harcamalarının Sektörel Bazda Dağılımları
-1999-
% 55.3 Üniversite
% 6.7 Kamu
% 38 Özel
TÜRKİYE'NİN
KISA
AR-GE
K İ M L İ Ğ İ - II
• AR-GE Harcamalarının Sektörel Bazda Dağılımları-1990Tüm sanayileşmiş ülkelerde özel sektörün AR-GE
harcamalarındaki payı % 50'den daha büyüktür.
G.Kore : % 73, AB: % 61.9.
AB'de : % 20.6 Üniversite ; % 16.3 Kamu
% 69.8 Üniversite
% 9.8 Kamu
% 20.4 Özel
• Araştırma Kurum ve Merkezleri
o Üniversiteler
75
o Yüksek Teknoloji
Merkezleri
2
o Kamu AR-GE
Merkezleri
15
(ASELSAN,HAVELSAN
MKEK,MSB,MTA,SAGE,
TAEK,TELETAŞ,TSE,
TTGV,TÜBA,TÜBİTAK)
o Teknoloji Geliştirme
Merkezleri,TEKMER 10
(Üniversite-Küçük-Orta
Boy İşletmeleri Destekleme İdaresi Başkanlığı)
• Türk Patent Enstitüsü tarafından verilen patent sayısı
-2001Boeing (A.B.D) 232 adet/yıl ,
Samsung (G.Kore) 1571 adet/yıl -2000• AR-GE Yardımına İlişkin Kaynak ve Teşvikler
o Yerli
42 adet
o Dış kaynaklı 2098 adet
1 Haziran 1995
Ülkemizde AR-GE
Harcamalarına
GSYİH’dan Ayrılan
Payın 1975-1999
Döneminde
Değişimi
Ülkemizde özel sektörün yaptığı AR-GE harcamalarının
Yapıda Bilim ve Teknoloji
95.0
95.6
92.2
37.4
35.3
Taş, kil, cam, beton ürünler
Ana metal sanayi
Plastik, kauçuk
Tıbbi ilaçlar
Endüstriyel kimyasallar
Ağaç, kağıt ve ürünleri, yayım
Tekstil, kürk,deri
Gıda ürünleri,tütün
Cari yatırım (personel gid. vs)
(Kaynak : DİE, 1997 ‘a ait ham veriler kullnılmıştır)
71.1
68.1
47.7
76.2
70.7
29.0
60.6
64.7
66.3
21.4
82.7
78.6
71.0
39.4
Yatırım harcaması
Hizmet sektörü
94.5
29.3
Elektrik, gaz,su
92.0
23.8
Uçak, uzay taşıtları yapım, onar.
62.6
17.3
Radyo, televizyon, haberleşme cihazları
52.3
88.2
28.9
31.9
33.7
Motorlu kara taşıtı
7.8
Başka yerde sınıflandırılmamış elektrikli
makine imalatı
4.4
Başka yerde sınıflandırılmamış makine imalatı
5.0
8.0
Makine, teçhizat ve ulaşım araçları
5.5
11.8
Madencilik
%100
%90
%80
%70
%60
%50
%40
%30
%20
%10
%0
Tarım,avcılık, orman
AR-GE harcamaları
sektörel dağılımı
Değerlendirme notu :
Ülkemizdeki AR-GE faaliyetleri konusundaki en önemli sonuç, bir çok sektörde yatırım harcamalarının
cari harcamalara kıyasla çok az olmasıdır. Bu da bir çok sektörde ne yazık ki AR-GE faaliyetlerinin
aslında mevcut olmadığını, yapılan araştırma faaliyetinin sadece “Kalite kontrol” takibi ve buna
yönelik ekipman alımından ibaret olduğu sonucunu ortaya koymaktadır.
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yapıda Bilim ve Teknoloji
%100
AR-GE harcaması (%)
%90
1.2
1.3
0
21.6
16.8
17.1
%80
%70
13.4
20.3
0
25.4
4.8
14.8
9.4
13.8
0.1
5.4
1.2
2.7
Değerlendirme notu :
19.5
12.1
Sözkonusu
28.3
toplam
69
20.9
%60
içindeki
yüzdesi
ortalama % 65.4 düzeyinde,
iken, bu oran Türkiye’de %
%50
23.6 gibi oldukça düşük bir
%40
%30
özel
sektör AR-GE harcamalarının
12.8
14.4
ülkelerde
63.9
61.5
71.1
69.1
66.3
53.7
64.9
72.4
düzeydedir.
7.4
%20
23.6
%10
%0
payı
ise
ortalama
Üniversitelerin
diğer
%
ülkelerde
16.6
ülkemizde bu oran
iken,
% 69 ile
Özel sektör
Kamu
Yüksek öğrenim
Türkiye
A.B.D
Birleşik
Krallık
Rusya
Japonya
İtalya
Alm anya
Fransa
Kanada
çok yüksek bir mertebededir.
Kar amacı gütmeyen kuruluşlar
Ülkemizde
kamu
kuruluşlarının
AR-GE
faaliyetlerindeki etkinliği de
diğer
ülkelere
göre
azdır.
G-7 ülkeleri ile Rusya’nın AR-GE harcamalarının sektörel dağılımı
(1996-1998 verileri) ve Türkiye (1995 verileri) ile karşılaştırılması,
(Ham veriler Science&Engineering Indicators-2000 , http://www.nsf.gov/sbe/srs/seind00/pdf/c2/c02.pdf’den ve DİE (1997)
kaynağından alınmıştır).
daha
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yapıda Bilim ve Teknoloji
A.B.D'de lider konumdaki firmaların 1997 itibarı ile sektörel bazda,
satış gelirleri üzerinden AR-GE 'ye ayırdıkları ortalama pay (%)
değişimleri,
(Kaynak : http://www.nsf.gov/sbe/srs/seind00/pdf/append/c2/at02.pdf , Appendix Table-2 kaynağındaki ham veriler kullanılmıştır)
Yapıda Bilim ve Teknoloji
A.B.D'de lider konumdaki firmaların 1997 itibarı ile sektörel bazda,
çalışan -toplam- başına ortalama toplam AR-GE harcamasının (bin $ /
kişi) değişimleri,
(Kaynak : http://www.nsf.gov/sbe/srs/seind00/pdf/append/c2/at02.pdf , Appendix Table-2 kaynağındaki ham veriler kullanılmıştır)
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yapıda Bilim ve Teknoloji
(Yurt içi / toplam) patent başvurusu oranı
Yurt içinden patent başvuru sayısı
600
500
Değerlendirme
Ciddi patent
artışı mevcut
sayısındaki azlık ve uzun bir zaman
300
süresince ∼ sabit kaldığı (1995’e
1981-1994 dönemi Ort. 152 patent/yıl
Gümrük birliğine
geçiş
100
0.00
0.05
:
Ülkemizdeki Patent başvurularının
400
200
notu
1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997
Yıllar
kadar),
sonraki
artışların
da
1995’deki Gümrük Birliğine rağmen
düşük
düzeyde
olduğu
çekmektedir.
dikkat
1981-1994
0.10
dönemindeki yurt içinden toplam
0.15
patent
0.20
0.25
0.30
Hızlı yabancı
sermaye giriş dönemi
başvurusu
patent/yıl, A.B.D’de
“bir”
firmanın
ortalama
önde gelen
yıllık
başvurusu kadardır.
0.35
Yurt içinden yapılan patent başvurularının ve toplam patent
başvurusuna oranlarının senelere göre değişimi,
(ham veriler http://www.turkpatent.gov.tr/Faliyet_1994_97/F12.htm kaynağından alınmıştır)
152
patent
Türk Bilim
Politikaları
Raporu -1983
AR-GE harcamaları / GSMH (%)
TÜBİTAK
2.8 (1963)
2.6
G.Kore
2.4
Bilim ve
2.2
Teknoloji
2.0
Bakanlığı
(1967)
1.8
1.6
1.4
1.2
1.0
0.8
0.6
0.38
0.4 0.26
0.2
0.0
1965
1970
(1983-2003)
BTYK 2.Toplantı
BTYK
-1993- (19931.Toplantı 2003) Bilim ve
Teknoloji
-19892.52
2.51
Politikası
Raporu
Yapıda Bilim ve Teknoloji
G.Kore
1.95
1.58
0.77
0.63
0.5 0.63
0.42
0.49
0.49
0.44
0.33
0.23
0.23
1975
0.3
0.21 0.23
0.24
0.18 0.18
1980
0.32
0.36
0.38
0.5
Türkiye
0.2
1985
1990
1995
2000
Yıllar
Milyon Nüfus Başına SCI Yayın Sayısı ile Patent Sayısı Arasındaki Değişimler ve Japonya, G.Kore
ve Singapur ile G-7 ülkelerine ait ortalamaların karşılaştırılması (SCI yayınlar 2001, patent sayıları
1997 yılı verileridir)
Yapıda Bilim ve Teknoloji
KÜRESELLEŞME
HAREKETİ
4000
(İhracat esaslı orta - yüksek -
3500
AR-GE Merkezi Sayısı
73
çok yüksek teknoloji içerikli
ürünler)
3000
2500
81
2000
G.Kore
(3760)
Büyük
farklılık
mevcut !
1500
81
1000
500
0
75
39
3
29
36
1965
1970
1975
1980
1985
1990
1995
Türkiye
(102)
2000
Yıllar
Yıllar itibarı ile (1965-1998) G.Kore AR-GE Merkezi Sayısı ve Türkiye ile
Karşılaştırılması
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yapıda Bilim ve Teknoloji
GSYİH içinde AR-GE harcamalarının payı ile ülkede yayınlanan ve
SCI tarafından taranan dergi sayıları arasındaki istatiksel ilişkiler
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Milyon nüfus başına SCI yayın sayılarının G-7, AB, anadili İngilizce
olan ülkeler, diğer gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler bazında
değişimi, (Kaynak : http://www.ulakbim.gov.tr/servisler/yayinveatiftarama/siralama/ulkesci2001.html 'de Web of Science SCI
veri tabanı 2001 yılı verileridir)
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Milyon nüfus başına patent G-7, AB, anadili İngilizce olan ülkeler,
diğer gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan bazı ülkeler bazında değişimi
(Kaynak : Ülke içinden patent sayıları için World Bank 2000 World Development Indicators 1997 yılı verileri kullanılmıştır)
ÜLKELERİN YÜKSEK TEKNOLOJİ İHRACATLARININ PAYLAŞIMI
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yüksek Teknoloji İhracatı Yapan 12 Ülkenin
İhracat Gelirlerinin Yüzdesel Dağılımı
Hong Kong
%8
Singapur
% 10
Tayvan
%5
G.Kore
%7
Çin
%2
İtalya
Birleşik
%2
Krallık
% 11
A.B.D
% 24
Kanada
%3
Japonya
% 12
Fransa
%7
Alm anya
%9
Ülkelerin genel rekabet edebilirlik
gücünde ilk 10 ülke
Ülke
Sıra
2000
1999
A.B.D
1
2
Singapur
2
1
Lüksemburg
3
7
Hollanda,
Tayvan
4
9
İrlanda
5
10
Finlandiya
6
11
Kanada
7
5
Hong Kong
8
3
Birleşik
Krallık
9
8
İsviçre
10
6
Değerlendirme notu : Yüksek teknolojik ürün ihracatında A.B.D % 24 ile en büyük paya sahiptir.
En düşük paya sahip olan ülkeler içinde G-7 ülkelerinden İtalya (% 2) ve Kanada (% 3)’nın olması
ilginçtir. Ayrıca uzakdoğu ülkelerinden Singapur % 10 ile dikkate değer bir paya sahiptir (Ayrıca,
1999-2000’de dünya rekabet edebilirlik sıralamasında, A.B.D ile başabaş 1. sıradadır.)
Yapıda Bilim ve Teknoloji
TÜRK BİLİM POLİTİKASI: 1983-2003 DÖKÜMANINI 2000 YILINDA
DEĞERLENDİREN PROF.DR. N.ÖZDAŞ’IN(*) SÖYLEDİKLERİ ÇOK
DERECE DÜŞÜNDÜRÜCÜDÜR:
“Türk Bilim Politikası, 1983’te yayımlandıktan birkaç yıl geçtikten
sonra, G.Kore’nin bilim politikası dökümanı elimize geçti; büyük
benzerlikler olduğunu gördük. Aramızda sadece çok önemli bir fark
vardı. Onlar Japonya’dan adapte ederek hazırladıkları politikaları
kararlılıkla uyguladılar. Biz ise uygulamadık ve dünyanın en önemli
ve değerli iki kaynağından biri olan zamanı en az on yıl israf ettik.”
(*)
1980’li yılların başında, dönemin TÜBİTAK ve TAEK’ten sorumlu devlet bakanı,
İ.T.Ü. Makine Fakültesi Öğretim Üyesi. Sözkonusu döküman Prof.Özdaş’ın
eşgüdümünde, DPT ve TÜBİTAK’ın yakın işbirliği ve 300 kadar bilim adamı ve
uzmanın katılımıyla oluşturulmuştur.
Yapıda Bilim ve Teknoloji
GÜNEY
KORE’DE,
KAPSAMINDA
ÜST
ULUSAL
TEKNOLOJİ
DÜZEYDE
GÖREVLERDE
POLİTİKALARI
BULUNMUŞ
PROF.L.KİM, 2000 TARİHİNDE YAPTIĞI BİR KONUŞMADA, ARGE’NİN YAŞAMSAL ÖNEMİNİ VURGULAMAK İÇİN ŞUNU DİYORDU(*):
GÜNEY KORE’DE KÖTÜ BİR YÖNETİM GELSE VE AR-GE’Yİ
YASAKLASA, AR-GE YERALTINA İNER.
(*)
Kiper, 2004
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yapıda Bilim ve Teknoloji
ÜÜLLKKEEMM
İ Zİ Z
İ Nİ NT ETMEEMLE H
DEF
0 -İ 1Ç0İ NİDÇEİ N
YD
ER
L EH
D İE: FGİ- :1 G
E AY LEMRAAK L
ULUSAL
GÜÇ
EKONOMİK
ASKERİ
GÜÇ
GÜÇ
KALKINMA
AR-GE
DIŞ POLİTİKA
MODELİ
POLİTİKALARI
HEDEFLERİ
ÜLKENİN
TOPLUMUN
TÜM SOSYAL EĞİTİM DÜZEYİ, YERALTI
KÜLTÜREL
TÜM MORAL KAYNAKLARI
TARİHİ
DEĞERLERİ,
ZENGİNLİĞİ
ZENGİNLİĞİ
GİRİŞİMCİLİK
RUHU
COĞRAFİ
ZENGİNLİK
Yapıda Bilim ve Teknoloji
TEMEL AMAÇLAR
Yapıda Bilim ve Teknoloji
• ULUSAL EKONOMİNİN HER ALANINDA
ETKİNLİK VE VERİMLİLİĞİN SAĞLANMASI,
İÇ TASARRUF ORANININ YÜKSELTİLMESİ,
İHRACATIN SÜREKLİ ARTTIRILMASI
AMAÇLARININ SAĞLANMASI
• NİTELİKLİ AR-GE PERSONELİ YETİŞTİRMEK
• YENİ TEKNOLOJİLERİN GELİŞTİRİLMESİ
• BİLGİ TOPLUMUNUN ÖZELLİKLERİNİN
TOPLUMA KAZANDIRILMASI
• ÜLKEMİZİN
TOPYEKÜN BİLGİ ÜRETME VE
GELİŞTİRME YETENEKLERİNİN SÜREKLİ
ARTTIRILMASI
• MİLLİ
YAPILMASI GEREKENLER
• YERLİ YAYINLARIN ENVANTERİNİN
YAPILMASI
• YERLİ YAYINLARIN KALİTESİ VE
SÜREKLİLİĞİNİ SAĞLAMAK
• TÜM YAYINLARIN
"ENDÜSTRİYEL "
KULLANIMINI ARTTIRMAK
• DOKTORA TEZLERİNİN EN AZ
50
ADET BASILMASI VE DAĞITILMASIGERİ BİLDİRİMLERİN İZLENMESİ
SAVUNMA SİSTEMİMİZİN
İSTEKLERİNE CEVAP VERME
YAYINLAR
(Makale / Dr. Tezleri /
Araştırma Projesi
Raporları
YÖRESEL
KONFERANSLAR
YÖRESEL TEKNİK
EĞİTİM PROGRAMLARI
(kasaba düzeyinde)
ULUSAL AR-GE
POLİTİKASI
KAPSAMI
• BİLİM-TEKNOLOJİ BAKANLIĞI
• ÜNİVERSİTELER
• KAMU ARAŞTIRMA ENSTİTÜLERİ
(TÜBİTAK, MTA vb) VE
KURUMLARI
• MÜHENDİS-MİMAR ODALARI
BİRLİĞİ
• DPT
• HAVACILIK, UZAY VE MİLLİ
SAVUNMA ENDÜSTRİSİNİN
AR-GE TEMSİLCİLERİ
• ÖZEL SEKTÖR-ÖZELLİKLE
KOBİ'LER
• TEKNOPARKLAR
PATENT VE YENİ
ÜRÜN FİKİRLERİNİN
DESTEKLENMESİ
AR-GE'YE YÖNELİK
NİTELİKLİ MÜHENDİS
VE BİLİM ADAMI
YETİŞTİRİLMESİ
(Doktora, Y.Lisans)
NİTELİKLİ ARA TEKNİK
PERSONEL
YETİŞTİRİLMESİ
ULUSAL ÖĞRENCİ
PROJE YARIŞMALARI
DÜZENLENMESİ
BİLİM MÜZELERİNİN
KURULMASI
ULUSAL EKONOMİ
-Topyekün fiziksel
ve beşeri
kalkınma-
Yapıda Bilim ve Teknoloji
1992-2002 DÖNEMİNDE SEKTÖRLER BAZINDA GSMH’NİN YILLIK BÜYÜMELERİ
GSMH'nın büyüme oranı, %
Nisan
1994 krizi
16
14
12
10
8
6
4
2
0
-2
-4
-6
-8
-10
-12
-14
-16
Kasım Şubat
1999
2000 2001
depremleri krizi krizi
Ticaret ( )
Sanayi ( )
Tarım ( )
Ulaştırma ( )
İnşaat ( )
Toplam -GSMH-
1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002
Yıllar
Yapıda Bilim ve Teknoloji
SEÇİLMİŞ YILLARDA İNŞAAT SEKTÖRÜMÜZÜN GSMH’DEKİ PAYI
- 1986 YILI ÜRETİCİ FİYATLARIYLA 106 TL -
1923
1925
1930
1935
1940
1945
1950
_______________________________________________________________________________
486.1
846.3
1,484.1
1,285.7
1,843.0
1371
2,153.4
İNŞAAT
(1)
TOPLAM GSMH
-Gayri Safi Milli Hasıla (2)
(2/3) 100, %
11,373.8
14,717.3
21,274.0
22,962.3
33,684.3
23,128.4
4.27
5.75
6.97
5.60
5.47
5.92
38,505.9
5.60
Kaynak : Ham veriler S. R. Karluk, Türkiye Ekonomisi, İstanbul, 1997’den alınmıştır.
T.C. Maliye Bakanlığı, 2001 Yıllık Ekonomik Rapor, Ankara.
Değerlendirme Notu :
•(1925 - 1950) döneminde inşaat sektörünün toplam GSMH içindeki payı ortalama %
5.9 olarak hesaplanmıştır. 2. Planlı kalkınma döneminin 1970 yılında aynı büyüklük %
6.6 olarak gerçekleştirilmiştir. Özellikle kamu alt yatırımlarının arttığı dönemlerde hem
inşaat sektörünün “payı” hem de sektörün “büyüme oranı” artmaktadır.
•1987 üretici fiyatlarına göre inşaat sektörünün GSMH’deki payı 1998, 1999 ve 2000
yılında sırasıyla % 5.4, 5.0 ve 5.0’dir.
Yapıda Bilim ve Teknoloji
İNŞAAT SEKTÖRÜNE GENEL BAKIŞ
•
İnşaat Sektörünün GSYİH (Gayri safi yurt içi hasıla) İçindeki Payı
-1997-2001 dönemi ortalaması -
•
Sektörün Büyüme Hızları -1997-2001 dönemi ortalaması -
•
İncelenen Dönemde Sektörün En Küçüldüğü Yıllar ve Küçülme Oranları
1999 (- % 12.5); 2001 (- % 5.9)
•
Toplam GSMH’de Reel Büyüme Hızı -1997-2001 dönemi ortalaması -
% 0.6 (Olağanüstü düşük değer ! )
•
Toplam GSMH’nin En Küçüldüğü Yıllar ve Küçülme Oranları
1999 (- % 6.1); 2001 (- % 9.4)
•
Kişi Başına GSMH (2000)
2995 $
•
Kişi Başına Çimento Tüketimi (2000)
475 kg
•
Kişi Başına Hazır Beton Tüketimi (2000)
0,35 m3
•
Sektörde İstihdam Edilen Nüfus (2000)
1196246 (Toplam istihdamın yaklaşık % 5.5’i)
(~ % 98.4 Erkek)
•
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odasına Üye Sayısı
2401
43674
50550
•
İnşaat Mühendisliği Bölümlerinin Sayısı (1994)
30
% 5.58
- % 1.66 (daralma)
-1955-1994-2000- Kestirim
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Devamı
•
En Eski İnşaat Mühendisliği Bölümleri
•
Yurtdışı Müteahhitlik Hizmetleri
•
Çağdaş Müteahhitlik -İnşaat Sanayici- Sayısı
•
Kentlerde Demografik Konut İhtiyacı
~ 520000 adet/yıl
•
Yenileme ve Afet Konutları
~ 72000 adet/yıl
•
Toplam Kentlerde Konut İhtiyacı
~ 590000 adet/yıl
•
Konut Sektöründe Yatırım Boyutunun Kestirimi -Yaklaşık-
59.104 (adet/yıl) x 100 m2/adet x
250 $/m2 = 1.475.1010 $/yıl
•
GSMH Cinsinden Büyüklüğü
% 7.3 -GSMH 200.109 $ kabul edildi-
İ.T.Ü.
1883
Boğaziçi
1912
Yıldız
1937
ODTÜ
1959
KTÜ
1963
Dokuz Eylül 1968
°
°
°
°
Üstlenilen işlerin toplamı ~ 47.109 $ (1972-1999
Etkinlik gösterilen ülke sayısı ~ 39
Çalışan sayısı ~ 5000
Dünya pazarındaki yeri % 2’lik payla 10. sırada
(2000) - 200x109 $/yıl125 ~150 adet -kestirim-
Kaynaklar : Ö. Develi, 2002 ; TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, 1994; DPT -Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı, 2000.
DIE - 2000 Genel Nüfus Sayımı, 2003; TÇMB – ÇMİS Stratejik Araştırma Raporu 2003.
Sektö
Sektörün Ekonomiye Katkı
Katkıları
ları
SEKTÖR
Yapıda Bilim ve Teknoloji
• Milli gelirdeki payı ortalama % 5-6 (mevcut katma değer üretimi : 9-12 milyar $/yıl,
potansiyel: 18-24 milyar $/yıl)
• İstihdam edilen işçi sayısı ortalama 1,163,000 kişi/yıl (1980-2001dönemi)
• Reel ekonominin birçok sektörü ile geri-ileri bağlantılı: ekonomiyi canlandıran
“sektör”
• 1970’li yıllardan bu yana uluslar-arası ihalelerde yer alarak ülke ekonomisine döviz
kazandırması (kümülatif yurt dışı ihale bedeli: 38.38 milyar $, proje sayısı: 1564
(1972-2003); ihale bedeli: 1.13 milyar $/yıl (2000-2003 ortalaması)
SEKTÖ
SEKTÖRÜN İÇ SORUNLARI
• Sektör içinde çalışan müteahhitlerin çalışma ve denetim
koşullarını belirten, sektörel gereksinimlere cevap veren çağdaş,
hukuki bir alt yapının bulunmaması.
• Sektörde büyük katma değerler yaratacak projelere, gerek proje
gerekse uygulama bazında verimlilik kazandıracak “AR-GE
çalışmaları”’nın hemen hemen olmaması.
• Beşeri sermaye stoğunun (mühendis, mimar, teknik eleman)
niteliğini arttıracak hizmet içi eğitim prog-ramlarına sürekli yatırım
yapılmaması.
• Eğitim-öğretim kurumlarının arzettiği mühendis/mimar sayısının
sektörde yeterince istihdam edilmemesi. Nitelikli teknik elemanların
yerine, yeterli donanıma sahip olmayan işgücünün sektörde yaygın
şekilde istihdam edilmesi.Nitelikli ara işgücünün (beton, kalıp,
demir, duvar ve tesisat işçiliği) ciddi boyutlardaki eksikliği sonucu
sektörel verimliliğin düşüklüğü.
• Sektörel rekabeti çok olumsuz şekilde etkileyen “kayıt dışı
ekonomi” çok yaygın. Özellikle büyük/ orta ölçekli işletmeler bu
durumdan ciddi boyutlarda etkilenmektedir. Yaşanan “kayıt
dışılık” anılan işlet-melerde sağlıklı fonların oluşmasına izin
vermemek-tedir. Bu durumda oto finansman imkanlarının daralması hatta ortadan kalkması
• Sektörel “işyeri emniyeti ve sağlığı” performansları çok düşük. Bu
durum çok büyük ölçüde sektörel verimliliğinin düşük olmasından
kaynaklanmaktadır.
•Konut üretiminde (proje - uygulama - servis süresi) çağdaş “yapı
denetim-sigorta sistemi”’nin eksikliği.
ÜLKE EKONOMİ
EKONOMİSİ ve YÖ
YÖNETİ
NETİMDEN KAYNAKLANAN SORUNLAR
• İç tasarrufları arttıran ve reel ekonomiye dönüşünü sağlayan makro-ekonomik
yapının ve bankacılık sektörünün oluşturulamaması
• Ekonominin plan disiplininden uzaklaşması hatta kaybolması. Sanayi ve tarım
sektörlerinde üretkenliği ve istihdamı arttırıcı politikaların oluşturulmaması
• Beşeri sermayenin eğitilmesi konusunda vizyon ve gerçekçi programların
olmaması, buna bağlı olarak kamu ve özel sektörde nitelikli eleman stoğunun bir
türlü oluşturulmaması
• Sanayi-Tarım-İhracat bağlantısının, olması gereken düzeyde kurulmamış olması yüksek katma değerli malların ihracat içinde fevkalade cılız kalması. Rekabet
kurallarının AR-GE yoğunluklu çalışmalar ile sağlanacağı yerde; işçi ücretlerini baskı
altında tutarak, devletten sağlanan etkinliği sorgunlaması gereken teşviklerin ağırlıklı
olarak kullanılması. Ülke-nin yeniden sağlıklı biçimde yapılandırılması konu-sunda
gereken hukuki alt yapının iç dinamikler yerine dış dinamikler yolu ile kurulma
çabaları
• Artan kentleşme hızına uygun bir hızla arsa ve altyapı üreterek sağlıklı konut
politikalarının oluştu-rulmaması. Siyasi iradenin sürekli biçimde seçimlerin
öncesinde çıkardığı “imar afları” ile gecekondulaş-maya ödün vermesi.
• Konut sektöründe “prefabrikasyon yapım teknoloji-leri”’nin desteklenmesi
• 1980-2000 döneminde yaşanan çok yüksek oranlı “enflasyon olgusu” (Ortalama
enflasyon oranı 1970’ ’li yıllarda % 34, 1980’li yıllarda % 43, 1900’lı yıllarda % 74’e
yükselmiştir). Artan iç borçlanma olgusunun toplumda yatırım - reel üretim kültürünü
örselemesi
• Kayıt dışı ekonomi konusunda etkin önlemlerin alın-maması sonucunda kamusal
gelir kayıplarının sürekli biçimde artması. Bütçe birleşiminde “transfer
ödemeleri”’nin giderek artması sonucunda “yatırım kalemleri”’nin cılızlaşması
1970 – 1997 DÖNEMİNDE İNŞAAT SEKTÖRÜNDEKİ İŞGÜCÜNÜN NİTELİK DEĞİŞİMİ
1997
1970
Lise
Üniversite
Ortaokul
m ezunu m ezunu
m ezunu
%2
1%
3%
İlkokul
m ezunu
50%
Okur-yazar
olm ayan
26%
Ortaokul
m ezunu
15%
Üniversite Okur-yazar
Lise
m ezunu olm ayan İlköğretim
m ezunu
diplom asız
4%
6%
%2
4%
İlköğretim
diplom asız
18%
İlkokul
m ezunu
68%
Değerlendirme notu :
• 1970-1997 döneminde inşaat sektöründeki işgücünün niteliğindeki değişim hızı “çok yavaş”’tır.
•İnşaat sektöründeki işgücünün niteliği “düşüktür”. Örneğin 1997 itibarı ile okur-yazar ve ilkokul mezunu
toplamı % 72’dir. Ortaokul+Lise mezunu ise % 17 ’dir.
• Yüksekokul mezunu % 4.1 ’dir ve Türkiye’nin genel ortalamasının (% 7.3) altındadır. Ayrıca sektörde özellikle
“üniversite bazında” nitelik farklılıkları olduğu bilinmektedir.
Kaynak : Türkiye Ekonomisi , Y. Kepenek, N.Yentürrk ,Remzi Kitabevi, 2001 kitabındaki ham veriler kullanılmıştır.
İNŞAAT SEKTÖRÜNDE ÜRETKENLİK – İŞ GÜVENLİĞİ İLİNTİSİ
Kaza oranı,
K
Ü
K
1
2
2
>Ü1
<K 1
KAZASIZ İNŞAAT YÖNTEMİ
2
En ideal
çalışma rejimi
1
2
çıktı
Üretkenlik = girdi
DÜŞÜK ÜRETKENLİK
YÜKSEK ÜRETKENLİK
z Firma kültüründe tasarım-uygulama-proje
ilintileri kurulamamıştır.
z Projelerde kullanılan ekipmanların bakım
/ onarımı yeterli sıklıkta ve özende yapılmamaktadır.
z İş-zaman etüdleri ve iş tanımları eksiktir
ve projeyi yetiştirememe baskısı sözkonusudur.
z Kullanılan işgücü düzeyi proje özelliklerine uygun değildir.
z Seçilen malzeme / ekipman karakteristikleri proje isteklerini karşılayamamakta ve
kalite eksikleri bulunmaktadır.
z Emniyet kayıtları - yönergeleri eksik veya
mevcut değildir.
z Firmanın üretim kültüründe insan can / sağlık
güvenliğinin sağlanması ilkesi yaşamsal öneme
sahiptir.
z Gerek ekipmanlar, gerekse işgücü projenin
tüm istemlerine karşılık verecek şekilde seçilmiş
ve tamir / bakımları ise uygun sıklıkta yapılmaktadır.
z Projenin iş-zaman-para akışları özenli mühendislik çalışmaları ile gerçekleştirilmektedir.
z Emniyet-kalite kuralları mevcuttur ve öneriler
aşağıdan yukarıya doğru aktarılmaktadır.
Değerlendirme ve uygulama kollektif şekilde
süratle yapılmaktadır.
• CİDDİ YARALANMALAR
• BÜYÜK BOYUTLU MADDİ KAYIPLAR
• CİDDİ YARALANMA YOK (Sadece yerinde
yapılan ilk yardım girişimleri sözkonusu)
• MADDİ HASARLAR EN AZ DÜZEYE
ÇEKİLMİŞTİR.
Yapıda Bilim ve Teknoloji
1992-2001 döneminde toplam (kamu+özel) sabit sermaye yatırımları ile
Yapıda Bilim ve Teknoloji
prefabrik eleman üretimleri arasındaki değişimler
1000000
1998
1997
Prefarik eleman üretimi (m3)
900000
800000
2001
700000
1999
600000
1995
500000
400000
1994
300000
2001
200000
1994
1992
1992
1996
2000
1997
1996
1998
1993
1999
1995
2000 1993
100000
Toplam üretim
Üstyapı
Veri
değişimleri
0
25
30
35
40
45
50
55
Sabit sermaye yatırımları -cari fiyatlarla-, Milyar $
60
Değerlendirme notu :
• İncelenen dönem itibarı ile -bir kaç yıl dışında- prefabrik eleman üretimleri (toplam, üst
yapı) ile sabit sermaye yatırımları arasında anlamlı ilişkiler sözkonusudur. Bu sonuç bir
anlamda sektörün ülke makro-ekonomik yapısı ile yakından ilintili olduğunu ifade
etmektedir. Sabit sermaye yatırımlarında bir birim artış sektörün toplam üretiminde
31018 m3, üst yapı elemanı üretiminde 17734 m3 mertebesinde bir “artışı” uyarmaktadır.
Yapıda Bilim ve Teknoloji
1980-2001 döneminde kamu ve özel sabit sermaye yatırımlarının (s.s.y)
değişimleri (cari fiyatlarla)
Değerlendirme notu :
• Cari fiyat bazında Gayri Safi Milli Hasıla
(GSMH) 1980-2001 döneminin ilk yarısında
sürekli şekilde artış göstererek 70 Milyar
$’dan 180 Milyar $’a ulaşmıştır. 1990’lı
yıllarda küreselleş- meye sağlam, istikrarlı
bir ekonomi ile bütünleşemeyen ülkemizde
1994, 2000 ve 2001 krizleri yaşanmıştır. Bu
krizlerde ekonomimiz ciddi boyutlarda
küçülmüştür. Örneğin, 2001 Şubat krizi
sonucunda GSMH 1994’deki milli gelir
düzeyini ancak yakalayabilmiştir.
• 1987 / cari fiyat oranı ise kriz
dönemlerinde (1994, 2001) yaşanan büyük
boyutlu develüas-yonların (% 170, % 95)
sonucunda 0.65 değerinden ~ 0.8’e
çıkmıştır. Bu oranın 1’e yaklaş-ması bir
anlamda TL’nin $ karşısındaki
“değer
kaybı”’nın boyutunu ifade eder.
YATIRIM - BÜYÜME - İSTİHDAM İLİŞKİLERİ
Değerlendirme notu :
• 1990-2002 dönemine genel olarak bakıldığında; yatırım, büyüme ve istihdam artış
oranları kimi yıllarda bir paralellik gösterir, fakat bu eğilim “sürekli” bir özellik sergilemez
ve kimi yıllarda ise hiç bir etkileşim yokmuşcasına bulgular ortaya çıkmaktadır. Kısacası,
istihdam artışlarının yatırım ve büyümenin gerisinde kaldığı ifade edilebilir.
•İncelenen dönemde toplam sabit sermaye yatırımlarındaki maksimum azalma toplamda
% 31.7, kamu sektöründe % 22 ve özel sektörde % 35.1 ile 2001 yılına aittir. Bu kriz
yılında, her iki makro ekonomik gösterge (milli gelir, istihdam) % 7.5 ve % 1 oranında
küçülmüşlerdir. İstihdamda bu azalma yaklaşık 450,000 yeni işsize neden olmuş, açık
işsizlik sayısı yaklaşık 2 milyona tırmanmıştır. Sonuçta, ülkemizdeki tablo şöyle
özetlenebilir :
Düşük yatırım düzeyi
ve düşük gelir düzeyi
Düşük verimlilik
İşgücünün eğitim
düzeyi çok düşük
Düşük büyüme oranı
Tasarruf- yatırım
iklim koşullarının
yetersizliği ve
Ortalama % 3.6
Düşük tasarruf oranı
(1990-2002)
Düşük istihdam
Düşük yatırım düzeyi
istikrarsızlıği
-% 72 enflasyon-
• OECD ülkeleri ile bir karşılaştırma yapıdığında elde edilen tablo çok farklı çıkmaktadır.
Şöyle ki, 1989-1999 döneminde yıllık ortalama % 1.2 istihdam artışı,
% 2.6 gibi bir
büyüme hızı ile elde edilmiştir. 15-65 yaş dilimi nüfusun % 65 olduğu ülkemizde, ortalama
% 3.6 düzeyindeki bir büyüme oranının istihdam sorununun kalıcı çözümü için yeterli
olmayacağı açıktır.
Kaynak : Ş.I. Köstekli : Türkiye’nin Üretim-İstihdam Sorunu, Strateji ve Politika Önerileri,
TİSK, Ankara, 2003 ’den değiştirilerek
17 AĞUSTOS 1999 DOĞU MARMARA DEPREMİNDE
ADAPAZARI VİLAYET BİNASININ DAVRANIŞI
İşlenmemiş veriler Bakır, Sucuoğlu,Yılmaz, 2002 kaynağından alınmıştır
Yapıda Bilim ve Teknoloji
TÜRK MÜHENDİSLİK LİTERATÜRÜNDE İLK YERİNDE DAVRANIŞ VE
DAYANIM TESTİ
-Söğütlüçeşme Öngermeli Viyadük Kirişleri- (1977)
SÖĞÜTLÜÇEŞME DEMİRYOLU VİYADÜKLERİ KİMLİĞİ
Toplam yük : 610 ton -4 gün boyunca-
Proje : Söğütlüçeşme Demiryolu Viyadükleri ve İstasyon İnşaatı
190 ton
16x7.8 ton
Yüklenici firma : Yüksel İnşaat
Statik tasarım : Yapı Merkezi Araştırma, Proje ve İnşaat A.Ş
Zemin formasyonu : Yumuşak Siltli Kil, ana kaya Kumtaşı (30 m’de)
Seçilen temel sistemi : Kazıklı sistem
Toplam prekast kazık adedi : 1500 , φ 53
I
Üst Yapı :
6.25
B 225 (3000 m3), B 300 (8000 m3), B 450 -Viyadük kirişleri- (4000
m3)
St I (1250 ton), St IIIA (1750 ton), St 153/170 (475 ton), St 37 (400
ton)
Öngermeli-Ön üretimli elemanlar
I
m
I
6.25 m
72 ton
25 m
-Söğütlüçeşme Demiryolu Viyadüklerinin
Tren Katarı İle Yükleme Deneyleri-
Demiryolu viyadük kirişleri : 72 adet (190 ton/adet)
Platform kirişleri-I : 56 adet (38 ton/adet)
Platform kirişleri-II : 112 adet (29 ton/adet)
I Yerdeğiştirme ölçer
Öngerme kuvveti : 2500 ton, St 153/170 -10 tendon (her biri 31 φ 7
Proje ve deney hakkında ayrıntılı bilgi Arıoğlu, Ersin, Anadol, K., Candoğan, A. “The Acceptance Test of Sogutlucesme Railway Viaducts
Prestressed-Precast Girder” 8th International Congress of the Federation Internationale de la Precontrainte, Apr. 30-May-5 1978, London
kaynağında mevcuttur.
Yapı Merkezin’de gerçekleştirilen çok Yüksek Dayanımlı
Basınç Dayanımı, (MPa), 10cm küp
Compressive strength , MPa - 100 mm cube
Beton Araştırma Projesinin Sonuçları:
Hedef 200MPa
180
[1994]
[1993]
170
160
150
[1991]
[1989]
140
130
120
110
100
90
80
70
60
1
2
3
7
Kür
süresi,
Age,
daysgün
14
28
56 91
AR-GE BÖLÜMÜNDE ÜRÜNLERE YENİ KULLANIM
ALANLARI YARATMA ÇALIŞMALARI
Yapıda Bilim ve Teknoloji
H2
W2 W1
H
H
W3
σmaks
H
σmi
Donatılı Yapı Blok İstinat Duvarları (1992)
Çalışmanın amacı : Yapı Blokların kullanım alanını genişletmek
Çalışmanın alanı : İstinat duvarları
Çalışma kapsamı : Donatılı Yapı Bloklu istinat duvarlarının tasarım
esasları ve boyutlandırma abaklarının oluşturulması
Sistemin avantajı : Aynı yükseklikteki betonarme duvara kıyasla % 36
Panelton-Boşluklu Döşeme Elemanlarının Tünel İksa Sistemlerinde Kullanılması (1993)
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Çalışmanın amacı : Prefabrike elemanların kullanım alanı çeşitlemesi
Çalışmanın alanı : Tünel iksa sistemleri
Çalışma kapsamı : Sözkonusu iksa sisteminin tasarım esasları ve boyutlandırma abaklarının
çıkartılması
İksa sisteminin elemanları :
• Mini kazıklar,
• Başlık kirişleri,
• Panelton
Sistemin avantajları : Aç-kapa yöntemine kıyasla daha ekonomik, ilerleme hızı yüksek, trafiği
etkileme süresi kısadır, bugünün tünel kazı boyutlarında rahatlıkla kullanılabilir
Panelton iksa
ile metro
ve altve
geçit
yapım aşamaları
Panelton
iksasistemi
sistemi
ile metro
alt tünelleri
geçit tünelleri
yapım :
aşamaları
1) Hafriyata: başlanır, alt yapılar askıya alınır. 2) Belirlenen kota
inilince
mini kazıklar
eğimlialtolarak
çakılır.
3) Başları
kazıklarda
1)
Hafriyata
başlanır,
yapılar
askıya
alınır.kırılan
2) Belirlenen
başlık inilince
kirişleri oluşturulur.
4) Paneltonlar
dişe
vinçle
kota
mini kazıklar
eğimli başlık
olarakkirişlerindeki
çakılır. 3)
Başları
oturtulur. 5) Paneltonların üzeri dolgu ile örtülür, sıkıştırılır. 6) Tünel
kırılan
kazıklarda başlık kirişleri oluşturulur. 4) Paneltonlar
kazı hafriyat işlemine başlanır, püskürtme beton uygulanır. 7) Kalıcı
başlık
kirişlerindeki
dişe
oturtulur. donanıma
5) Paneltonların
beton kaplaması
yapılır. 8)
Hat vinçle
ve elektro-mekanik
başlanır.
Panelton
sistemi
ile
Panelton
iksa iksa
sistemi
ile açılan
tünel enkesitinin
tipik görünümü
açılan
tünel enkesitinin
tipik
öü ü ü
Nokta Yük Deney Aleti (1994)
Deney aletinin özelliği : Çapsal veya eksenel nokta yük indisinden hareketle betonun “basınç
dayanımı” belirlenir.
Deney aletinin geliştirilme amacı : Basit, pratik, ekonomik olması, deney ön hazırlığı
gerektirmemesi ve numune formu için herhangi bir sınırlama olmaması şantiye şartlarında beton
basınç dayanımının takibi açısından çok elverişlidir.
Aletin kullanıldığı proje :
• Mevhibe İnönü Tüneli kaplama betonunun 3,7 ve 28 günlük basınç dayanımlarının takibi (1994)
• İzmir Metro projesi kapsamında yeni Avusturya yöntemi ile açılan tünel aynalarında kayaçların
yerinde sınıflandırılması konusunda pratik olarak kullanıldı.
ENDÜSTRİYEL PROBLEMLERİN ÇÖZÜMÜ
Yapı
Blokların
Yağmur
Geçirimsizlik Deney Düzeneği
(1992)
Deney düzeneğinin amacı :
Yapı blokların şiddetli rüzgarla
birlikte
sağanak
yağan
yağmurun
etkisi
altında
sızdırmazlık
performansının
belirlenmesi
Yedpa şantiyesinde kullanılan
Yapı Bloklarda karşılaşılan ve
bütün
uğraşlara
rağmen
çözülemeyen
su
emme
problemi, AR-GE Bölümünün
“metalik toz katkı” kullanımı
önerisi üzerine yine Bölümün
koordinatörlüğünde, söz konusu
deney düzeneği hazırlanarak
Yapı Blok duvar test edilmiş, su
emmenin çok düşük bir düzeye
indiği ispatlanmıştır. Sözkonusu
düzenek
halen
Paşaköy
işletmemizde olup kullanılabilir
durumdadır.
Metalik toz katkısız ½ blok
suyu geçirmektedir.
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Basınç
ölçer
Su
püskürt
me ağzı
Deney
duvarı
(2.5mx1.8
Deney
hücresi
Basınçlı
hava girişi
Su toplama
haznesi
Yağmur Geçirimsizlik
Deney Düzeneği
Düzeneğin deney
öncesi görünümü
Düzeneğin deney
sonrası görünümü
Deney süresi : 1 saat
Deney sonucu : Deney boyunca
blokların “kendisinden kaynaklanan” bir
sızıntı gözlenmemiştir. Sızıntı sadece
birkaç yerde derz kaynaklı olarak
oluşmuştur.
Oysa “metalik toz katkı” kullanılmadan
üretilen ½
blok
suyu diğer yüze
geçirmiştir.
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yapıda Bilim ve Teknoloji
Yapıda Bilim ve Teknoloji

Benzer belgeler