2015`te Üniversite Tercih Fuarı hem İstanbul

Transkript

2015`te Üniversite Tercih Fuarı hem İstanbul
Dünyanın her yerinde
geçerli bir meslek:
Uluslararası Otelcilik
Ali Doğan Çamak
Vatel Uluslararası Otel ve Turizm
İşletmeciliği Okulu
Genel Müdürü
Devamı Sayfa 2’de...
Ölçme değerlendirme de
özel okulların farkı
YENİ BİR BİLİM KENTİ
Son günlerde yükseköğretimde yenileşme adına birçok adımın atıldığını görmekteyiz.
Örneğin bu sene
ÖSYS başvuru sürecinde uygulanan
yenilikler…
İşletme
fakülteleri
90’lı yıllardan bu yana
üniversiteye giriş yapacak gençlerin hayallerini süslüyor. Geçmişte oldukça popüler olan “işletmecilik”,
bugün hala aynı ilgiyi
çekiyor.
Devamı Sayfa 3’de...
ÖSYS MARATONU
YENİLİKLERLE BAŞLADI
Gerek fiziksel konumları gerekse personeli ve uyguladıkları
eğitim – öğretim sistemleri ile özel okullarımız, Türk milli eğitiminde bir dönüm
noktası ve olumlu bir
seçenek olarak kabul
edilmiştir.
Tarihi İpek Yolu üzerinde şehir, bölge ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamayı hedefleyerek
2010-2011 Akademik
Yılında kapılarını öğrencilere açan Hasan
Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), bünyesindeki Fakülte ve Yüksekokullarla bölgenin
önemli bir bilim merkezi haline geldi.
Murat ACET
İKBU Rehberlik Koordinatörü
Devamı Sayfa 7’de...
Devamı Sayfa 4’de...
www.
türkegitimgazetesi
.com
Türk Eğitim Rehberi
AY L I K E Ğ İ T İ M T E K N O LO J İ L E R İ G A Z E T E S İ
MART / NİSAN 2015
Yusuf TAVUKÇUOĞLU
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği
Yönetim Kurulu Eş Başkanı
28
GÜNCEL HABER
KAYNAGINIZ
2015’te Üniversite Tercih Fuarı hem
İstanbul ‘da hem de Ankara’da yapılacak
Üniversite Tercih Fuarı 03-04-05 Temmuz’da İstanbul Lütfi Kırdar
Kongre Merkezi’nde, 8-9 Temmuz’da Ankara Congresium’da yapılacak. Üniversiteye hazırlanan öğrenciler tercihlerini de yaptırabilecek.
Üniversite
Tercih Fuarı
Devamı Sayfa 6’da...
YGS ve LYS’ye oyunla hazırlan
Örtülü dershaneciliğe
izin yok
Üniversiteye hazırlanan öğrenciler için hem
eğlenceli hem de rekabeti sağlayan bir oyun
geliştirildi. YGS Mania ismindeki oyun sosyal
Medya’da yankı uyandıracak.
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershane düzenlemesinde amaçlarının okulu, öğretmeni ve müfredatı
merkeze almak olduğunu vurgulayarak “Örtülü dershaneciliğe izin
vermeyeceklerini“ söyledi.
03-04-05 Temmuz 2015
08-09 Temmuz 2015
Ankara Congresium
İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi
Devamı Sayfa 6’da...
Devamı Sayfa 2’de...
Bakan Avcı Matematik Köyü’nde
”Pamuk Bakan” sloganıyla karşılandı
Bosna Hersek’in tarihi şehrinde bir Üniversite
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İzmir programının ikinci gününde
Şirince’de bulunan Nesin Matematik
Köyü’nü ziyaret etti
Saraybosna Eğitimi Geliştirme Vakfı (SEDEF) tarafından kurulan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), Mühendislikten; Ekonomiye, sosyal bilimlerden; görsel sanatlara kadar çeşitli bölümlerden öğrencilere seçenek sunuyor.
Devamı Sayfa 10’da...
Devamı Sayfa 9’da...
EVEBEYNLER İNTERNETTE
EN ÇOK ÇOCUK KONUSUNU
ARIYOR
İstanbul Gedik Üniversitesi
Avrupa Birliği kurumlarında…
İstanbul Gedik Üniversitesi Avrupa Birliği Uygulama ve Araştırma Merkezi ve
Avrupa Birliği Kulübü tarafından organize edilen Brüksel çalışma gezisi başarıyla tamamlandı.
İPKB 13 okulu daha depreme
karşı yeniden inşa edecek
İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), İstanbul’daki okulların
sismik risk karşısındaki durumlarını incelemeye devam ediyor. 13 okul daha yıkılarak yerlerine depreme karşı dayanıklı, güvenli ve modern okullar inşa edilecek.
Devamı Sayfa 5’de...
Devamı Sayfa 10’da...
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü,
kendi internet kaynaklarını baz alarak siber dünyada en çok arama yapılan sosyal medya başlıklarını listeledi. Buna göre “Ev Ödevleri, Olumsuz Davranışları Değiştirme, Çocuklarda Korku, Çocuklarda Dil Becerisi ve Dikkat Eksikliği” en çok arama
yapılan başlıklar oldu.
Devamı Sayfa 6’da...
MITSUBISHI ELECTRIC ROBOTUNDAN
TEKNOART DANS ŞOVU
Esnek dans figürlerine
insan gibi tepki verebilen 6 eksenli endüstriyel robot izleyenleri şaşırttı
Devamı Sayfa 10’da...
Beslenme alışkanlığı Kanser
riskini 35-40 oranında artırıyor
4 şubat “Dünya Kanser Günü”… World
Health Organization
(Dünya Sağlık Örgütü) tarafından yapılan
araştırmalara
göre
beslenme alışkanlıklarındaki bozukluk,
kanser riskini yüzde
35 – 45 oranında artırıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik bölümü başkanı Prof. Dr. Meral Aksoy, hastalık riskini düşürme konularında önemli açıklamalarda bulundu
Devamı Sayfa 8’de...
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
ÖSYS MARATONU YENİLİKLERLE BAŞLADI
mak zorlaştı mı?, Kolaylaştı mı?” gibi sorulara hapsolup kalıyor. Elbette sistemdeki bazı değişikler bir kısım öğrencilere avantaj sağlarken bir kısmının işini
güçleştiriyor. Ancak sistem ne olursa olsun, sınav sistemini iyi tanıyan, onun inceliklerini bilen ve kendi yararına kullanan öğrenciler başarılı olacaklar “Bu sınav sistemiyle kazanmam imkansız” diyen öğrenciler ne yazık ki başarısız olacaktır. Unutulmamalıdır ki, sınava hazırlık her an dikkatli, planlı olunması gereken ve hem psikolojik hem de bilgi bakımından hazırlanılması gereken bir süreçtir. Çalışmalarınız umutsuzluğa kapılmadığınız ve ne istediğinizi bildiğiniz
sürece anlamlı ve başarıya açık olacaktır.
Murat ACET
İKBU Rehberlik Koordinatörü
[email protected]
Son günlerde yükseköğretimde yenileşme adına birçok adımın atıldığını görmekteyiz. Örneğin bu sene ÖSYS başvuru sürecinde uygulanan yenilikler, Yatay Geçiş uygulaması esaslarındaki değişiklikler, hukuk fakültesinin puan türünün TM-2’den TM-3’e geçmesi, TM
puan türlerinin katsayılarının hesaplanmasındaki değişikler ve bu sene Tıp ve
Hukuk Fakültelerinde uygulanacak olan
“Taban puan” sistemi. Yeni uygulamaların öğrencilerin geleceği açısından velileri kaygılandırdığı, öğrencilerin zihinlerini başarılı olma yolunda iyice karıştırdığı bir gerçek. Çünkü sınav sisteminde yapılan her değişiklik “Sınavı kazan-
Gelelim 2015 ÖSYS sınav sürecinde
ve tercihlerde uygulamaya konulan
değişikliklere ve etkilerine;
Hukuk’un TM-2’den TM-3’e geçişi;
ÖSYM’nin 2015’te yaptığı en esaslı değişiklik uzun zamandır tartışma konusu olan hukuk fakültesinin puan türünün TM-2’den TM-3’e çevirmiş olmasıdır.
Yani psikoloji, sosyoloji gibi bölümlere
girmek için kullanılan puan türü, artık
hukuk fakültelerine girmek için de kullanılacak. Aslına bakılırsa bu uygulamaya
kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler ve
siyaset bilimi gibi bölümler de dahil edilebilirdi. Matematik-geometri test sorularının ağırlıklı olduğu sınavlarda, her yıl
fen öğrencileri bu testlerde gösterdikleri başarıyla TM öğrencilerinin önüne geçiyor ve avantaj sağlıyorlardı. Yeni uygulama bu haliyle öğrenciler arasında bi-
raz olsun denge ve adalet sağlayacakmış gibi duruyor.
Her şeye rağmen bu değişikliğin sonuçlarını doğru değerlendirmek gerekiyor.
Hukuk fakültesi, puan türü olarak TM
puan türünün dışında bir puan türüne
çekilmiş olsaydı, tercih sürecinde puan
dağılımı ve başarı sıralarında önemli
farklılıklar ve sapmalar oluşabilirdi. Ancak geçen yıl hukuk bölümüne TM-2 puanıyla yerleşen öğrencilerin TM-3 puanlarının hesaplanmış olması ve genel
puan dağılımda yer alması çok büyük
farklar yaratmayacakmış gibi duruyor.
Geometrinin ağırlık katsayısının düşürülmesi buna karşılık Türk Dili ve Edebiyatı testinin katsayısının arttırılması hukuk fakültesine girmek isteyen öğrencilerin daha fazla edebiyat sorusu çözmesi anlamına geliyor. Buna rağmen matematik testinin hala ağırlığını koruyor
olması unutulmaması gereken önemli
bir konu. Bu bağlamda değişiklik TM-2
puan türünde kalan bazı bölümlere,
(yüksek puanlı ) siyaset bilimi, uluslararası ilişkiler gibi, yerleşmeyi zorlaştırabilir ve TM-3’te yer alan Psikoloji, PDR
gibi bölümlerin puanlarının kısmi düşüş ve esnemeler yaşaması sonucunu
ortaya çıkarabilir. Bu öngörülerin sağlamasında ve sözü edilen bölümlerin puanlarının oluşumunda 2015 aday sayısı, bölümlerdeki kontenjan değişimleri, adayların tercih eğilimlerinin ve bu yıl
itibariyle uygulaması düşünülen “taban
puan” sisteminin de etkili ve belirleyici
olacağını akılda tutmak faydalı olacaktır.
TM Puan Türlerinde Testlerin Ağırlık Katsayıları Değişti: Hukuk, işletme, sosyoloji ve TM puan türüyle öğrenci alan bölümler için girilecek sınavlar değişmedi. Bu bölümlere girmek isteyen öğrenciler eskiden olduğu gibi LYS-1 ve LYS-3
sınavlarına girecek. Ancak bu sınavların
puanların oluşmasındaki etkileri bundan sonra daha farklı olacak. TM-1 puan
türüyle öğrenci alan bölümler için yapılan hesaplama matematik sorularının etkisi değişmeyerek %25 olarak kaldı. Ancak geometri sorularının ağırlığı
%10’iken %8, Edebiyat sorularının ağırlığı %18’iken %20 olarak değiştirildi. Ayrıca bu puan türünde hesaplamada kullanılan Coğrafya sorularının ağırlığı da değişmeyerek %7’de kaldı. TM-2 puan türüyle öğrenci alan bölümler için yapılan
hesaplamada da aynı şekilde değişiklikler oldu. Matematik sorularının etkisi
değiştirilmeyerek %22’de bırakıldı. Geometri sorularının etkisi %8’den %6’ya
düşürülerek azaltıldı. Edebiyat sorularının bu puan türündeki etkisi yükseltilerek %22’den %24’e çıkarıldı. Coğrafya
sorularının etkisi ise değişmedi ve %8
olarak kaldı.
YÖK, üniversiteye girişte tıp ve hukuk
fakültelerine taban puan getiriyor:
2015 ÖSYS başvuruları devam ederken
tıp ve hukuk fakültelerine yönelik bir
düzenleme gündeme geldi. YÖK, üniversiteye girişte tıp ve hukuk fakültelerine gelecek yıldan itibaren diğer fakülteler için de taban puan uygulamasına
geçileceğini açıkladı. Buna göre YÖK, bu
fakülteler için baraj belirleyecek. Kon-
tenjanlar boş kalsa bile sıralaması bu
barajın altında kalan öğrenci o bölüme
giremeyecek. Gelecek yıl isteyen vakıf
üniversitesi bu bölümler için kendi taban puanını koyacak ancak YÖK’ün koyduğu barajın altına düşemeyecek. YÖK
bu uygulamanın devlet ve vakıf üniversiteleri arasındaki dengeyi sağlamak ve
kalite çıtasını yükseltme amacı taşıdığını
belirtmiştir ki, oldukça önemli ve gerekçeli bir karar gibi görünüyor. Ancak uygulamanın kendi içinde bazı riskler taşıdığı da bir gerçek. tıp ve hukuk fakülteleri açısından bakıldığında bu bölümlerde zaten bir taban puandan söz edilebilir. Devlet ve vakıf üniversitelerinin burslu kısımlarında bu bölümlere yerleşen
öğrencilerin büyük çoğunluğunun 50
binin altında başarı sırası olduğu görülmektedir. Eğer taban puan bu aralıklarda belirlenirse özellikle ücretli programlarda doluluk oranlarının önemli ölçüde
etkileneceğini ve boş kontenjanların artacağını öngörebiliriz. Bu noktada aralığı geniş olmayan bir taban puan uygulaması birçok öğrenciye mağduriyet yaşatabilir. Ayrıca taban puan uygulaması
özellikle LYS 180 puan barajının anlamını yitirmesi gibi bir sonuç doğurmaktadır.
2015 ÖSYS süreciyle ilgili ayrıntılara ve
yeni uygulamalara ÖSYM’nin sayfasında yayınlanan 2015 ÖSYS Kılavuzu’ndan
ulaşabilirsiniz.
Geleceğinizi Şansa Bırakmayın
Yeni Ufuklarda Yolunuz Açık Olsun.
Pazarlama e-postaları ve mesajlarınız
için tüketici onayı aldınız mı?
E-Ticaret Kanunu 1 Mayıs’ta yürürlüğe giriyor. Şirketler 1 Mayıs’tan
itibaren tüketicilerin önceden onayını almadan, e-posta, SMS ya
da robotik aramalarla pazarlama mesajları yollayamayacak.
Av. Can Sözer
Esin Avukatlık Ortaklığı
Danışmanı
İstanbul, 26.03.2015 - Şirketler Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’un yürürlüğe gireceği 1 Mayıs 2015 tarihinden itibaren tüketicilerden önceden izin almadan, e-posta,
SMS ya da robotik aramalarla pazarlama mesajları yollayamayacak. Yeni
e-ticaret yasasının uygulanmasıyla
birlikte değişecek süreci değerlendiren Esin Avukatlık Ortaklığı danışmanlarından Av. Can Sözer “1 Mayıs’tan itibaren aksi şekilde davranan şirketlere
cezai yaptırımlar uygulanmaya başlanacak. Halihazırda rutin bir şekilde pa-
zarlama mesajları yollayan ve daha önce
bu tür bir yapılanması olmayan şirketlerin tüketicilerin onayını derhal almaya
başlamaları gerekiyor” şeklinde konuştu. Şirketlerin, önceden onay yükümlülüğüne ek olarak yeni yasayla uyması
gereken düzenlemeler şöyle:
Ticari mesajların içeriği, tüketici tarafından verilen onayla orantılı olacak. Ayrıca gönderilen mesaj, gönderenin kimliğini, mesajın konusu ile amacını, kullanılan mecraya göre gönderen telefon/
faks/sms numarasını ya da email adresini ve son olarak da üçüncü bir kişi ya da
kurum tarafından yollanıyorsa, asıl kurumun bilgilerini içerecek. Eğer gönderilen mesaj bir promosyon (yarışma, çekiliş, indirim vs.) ile ilgiliyse, gönderici kullanıcıya promosyonun katılım şartlarına
ulaştıran kolay bir yol önerecek.
Aylık Ticari Gazete
TÜRK EĞİTİM REHBERİ GAZETESİ
İmtiyaz Sahibi: Ünal ÇELİKTAŞ
Genel Müdür: M. Uğur TOK
S. Yazı İşleri Müdürü: Cengiz ORCAN
Genel Koordinatör: Nilgün TOK
Yönetim Adresi: i. İnönü Cad. Bulut İş Hanı,
No: 10 / 406 Çeliktepe / İstanbul
Tel: 0 212 280 60 25
Fax: 0 212 280 60 45
[email protected]
Basım Yeri:
Portakal Basım Matbaacılık San. Tic. A.Ş.
Huzur Mah. Tomurcuk Sk. No: 5/1
4 Levent - Seyrantepe / İstanbul
Tel: 0 212 332 28 01
www.portakalbasim.com.tr
Gazetemiz Basın Meslek İlkeleri’ne uymayı
taahüt eder.
www.turkegitimrehberi.com
TİRAJ: 10.000 Adet Dağıtım: Türk Eğitim Rehberi Gazetesi istanbul, Ankara izmir bölgelerindeki tüm resmi ve özel okullara, üniversitelere ayrıca Özel Okullar birliğine bağlı Türkiye
genelindeki tüm Özel Okullara PTT vasıtasıyla ücretsiz dağıtılmaktadır
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
Tüketiciye, mesajları almak istediğine dair verdiği onaydan hiçbir bedel ödemeksizin vazgeçme hakkının
olduğu önceden bildirilecek. Mesaj
içeriğinde sürecin nasıl iptal edebileceğinin detayları paylaşılacak.
Önceden onay yükümlülüğü iki tarafın da tacir olduğu ilişkiler için geçerli olmayacak. Bu tarz ticari mesajlar
mevcut durumda olduğu gibi önceden onay olmadan işletmelere gönderilebilecek.
E-Ticaret Kanunu’ndaki belirsiz noktaları açıklığa kavuşturacak ve kanunun uygulama usul ve esaslarını
açıklayacak bir yönetmeliğin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından
çıkarılması bekleniyor.
YGS ve LYS’ye oyunla hazırlan
Üniversiteye hazırlanan öğrenciler için hem eğlenceli hem
de rekabeti sağlayan bir oyun geliştirildi. YGS Mania ismindeki oyun sosyal Medya’da yankı uyandıracak.
İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü ve Nişantaşı Üniversitesi arasında imzalanan,
İstanbul Valiliği’nce onaylanan Eğitimde
İşbirliği Protokolü başlığında bir proje 13
Şubat’ta Beyoğlu Öğretmenevi’nde yapılan basın toplantısı ile duyuruldu. YGS ve
LYS’ye hazırlanan öğrencilere rekabet ortamını eğlenceli hale getirmek amacı ile
hayata geçirilen bir proje olan oyun uygulamasının ismi YGS Mania. Türkiye’nin
her yerinden akıllı telefon ve tabletler
aracılığı ile uygulamaya erişilebilecek
oyun Türkçe, Matematik, Fen, Sosyal ve
kaos olarak 5 farklı bölümden yani galaksiden oluşuyor.
Önlerine gelen YGS sorularına kesintisiz
doğru cevap verebilen öğrenciler göktaşından göktaşına ilerliyor. Yanlış cevapta
bir önceki göktaşına geri dönüyor. 3 göktaşı ardından yeni bir gezegene iniş yapan öğrenci burada YGS-LYS ve Yükseköğretim ile ilgili faydalı kısa bilgilere ulaşıyor.
Uzayda yolculuk konsepti ile hazırlanan
oyunda esas amaç sorulara arka arkaya
kesintisiz yanıt vermek ve bunu en kısa
sürede gerçekleştirmek. 48 göktaşı ve 16
gezegenin bulunduğu galaksilerde soruların zorluğu yolda ilerledikçe artıyor. Öğrenciler galaksilerdeki maceraları boyunca geldikleri seviyeyi sosyal medyada arkadaşları ile paylaşabiliyorlar.
Projeyle ilgili bilgi veren İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız “Üniversitelerle işbirliği yapıyoruz. Kurumlara destek vermemiz, onların önünü aça-
cak bir vizyon oluşturmamız gerekiyor.
Okullarda çocukların üniversiteye hazırlanmaları, eğitimde daha iyi yerlere gelmeleri için böyle bir çalışma yaptık. Veliler, öğretmenler ve öğrenciler bu yarışın içinde. Onların desteği ile bu çalışma
başlatıldı. Günümüz dünyası, dijital dünya. Çocuklardan artık bilgileri alıyoruz.
Proje öğrencilere daha iyiyi sunmak için
geliştirildi. Bu bize dijital öğrenme ortamı sunuyor. Öğretmenlerin çocuklardan
öğrenecekleri var. Hepimiz sosyal medyada yaşıyoruz.. Bu uygulama, zamandan ve mekandan bağımsız bir eğitim ortamı sunuyor. ‘YGS Mania’ bunun üzerine
kuruluyor. Çocuklar stratejik oyunlar oynuyorlar. Nerede olursanız olun, sınava
hazırlanırken hem eğlenebilir, hem oynayabilir, hem de öğrenebilirsiniz.” dedi.
Proje ekibinden Üniversite Tercih Merkezi Direktörü Burak Kılanç ise “Teknoloji
obezliği günümüzde çok yaygın. Çocukların bundan korunması gerekiyor. Çocukların oyunlara düşkünlüğü ve sınavlara hazırlık nedeniyle böyle bir proje geliştirildi. ‘Oyunun adı, konsepti gençler
tarafından belirlendi. Oyunda uzay konsepti var. Türkçe, matematik, fen, sosyal
bilimler ve bunların karışımlarından oluşan sorular var. Şimdi sadece YGS uygulaması var sonra LYS dahil olacak” dedi.
‘YGS Mania’da en hızlı ve başarılı olanları
cazip hediyeler bekliyor. YGS’den bir gün
önce, 14 Mart 2015 günü saat 21.00’de
yapılacak tespitte her galaksi ilk 3 sırada
olanlara tablet hediye edilecek.
2
3
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
Dünyanın her yerinde geçerli bir meslek:
Uluslararası Otelcilik
Ali Doğan Çamak
Vatel Uluslararası Otel ve Turizm
İşletmeciliği Okulu / Genel Müdürü
İşletme fakülteleri 90’lı yıllardan bu
yana üniversiteye giriş yapacak gençlerin hayallerini süslüyor. Geçmişte oldukça popüler olan “işletmecilik”, bugün hala aynı ilgiyi çekiyor.
Ancak genç öğrenciler “işletme”, “uluslararası ilişkiler”, “hukuk” gibi genel bölümlere girerken, bugünkü iş dünyasının gereksinimlerini dikkate almıyor
veya hesaba katmıyor.
İşverenler günümüzde, nelere dikkat ediyor?
İşe alımlarda, öğrencilerin çok önem
verdiği üniversite diploması 2. hatta
3. sırada yer alabiliyor. Hangi bölümü
hangi üniversitede okuduğunuz son
derece önemli, orası kesin. Ancak işverenler, hangi alanda uzmanlaştığınızla
daha çok ilgileniyor. İşletme okumuş
ve başarıyla bölümünüzü bitirmiş olabilirsiniz. Ancak ne tür bir işletmecilik
yapabileceksiniz? “Elimden her iş gelir” yanıtı artık yerini “Uzmanlaştığım
alanlar” cevabına bıraktı. Uzmanlaşmak için, en azından bir konuya eğitiminizi odaklamak anlamına geliyor. İşletme okuyorsunuz; ama mezun olunca “neyi işleteceksiniz?” bir oteli, bir
hastaneyi, bir süpermarketi veya bir
oto galerisini? Hangisini en iyi yapabilirsiniz? “Ben şu işte çok iyiyim” diyebileceğiniz bir uzmanlık alanınız olmalı.
• İşe alınacak adayın yurtdışı eği-
İşte burada “Uluslararası Otel İşletmeciliği” bölümleri ön plana çıkıyor. İşletme eğitimini alırken, otelcilik ve turizm üzerine uzmanlaşmak son derece keyifli ve gelecekte sizler için büyük
getirisi olacak bir bölüm. Otelcilik ve
turizm mezunu olmak, bugün sadece
otellerde, restoranlarda, turizm acentelerinde çalışacağınız anlamına gelmiyor. Günümüzde Coca Cola, Mercedes, Apple, L’Oreal vb gibi dev şirketlerin artık turizm ve organizasyon bölümleri yer alıyor. Büyük kongre organizasyonlarını organize edebilir, yurtdışından gelecek misafirlerin konaklamalarını yönetebilirsiniz. Veya dünyanın en büyük party ve düğün organizasyonlarını düzenleyebilirsiniz. Hatta UEFA’da çalışıp Şampiyonlar Ligi finalini yönetecek hakem ve gözlemci
heyetinin seyahatlerinin organizasyonunda görev alabilirsiniz.
Tüm bunlara ek olarak, otelcilik ve turizm bölümlerinin bütün dünyada çalışabileceğiniz iş olanakları sağladığını da bir kez daha hatırlayalım.
Bu görevlerin hepsini yapan birileri
var. Neden siz de onlardan biri olmayasınız?
İşe alımlarda, bakılan en büyük
özellikler:
• İşe alınacak aday kaç dil biliyor?
(İngilizce artık yabancı dilden sayılmıyor!)
tim ve şirket deneyimi var mı?
• İşe alınacak adayın bu işteki deneyimi kaç yıl?
• İşe alınacak aday hangi bölüm
mezunu?
Gördüğünüz gibi okuduğunuz bölüm ve üniversiteden önce sizi siz yapan “uzmanlık” alanlarınız burada ön
planda.
Özellikle ekonomik, siyasi ve sosyal
sorunlar yaşayan ülkelerde, turizm ve
otelcilik sektöründe çalışan profesyoneller oldukça çabuk farklı ülkelere gidip işlerine devam edebiliyorlar.
Örneğin Suriye’deki Four Seasons’da
çalışan bir kişi, savaşın etkisiyle ülkesini terk etmeye karar verirse, başka
bir ülkede aynı otel zincirinde iş sahibi olabilir. Hatta bu şekilde dünyayı bile dolaşabilir!
Oysa doktorluk, avukatlık, öğretmenlik vb çok sevilen mesleklerde maalesef bu durum çok zor.
Uluslararası otelcilik sizler için bir altın anahtar..! Unutmayın ki, o anahtar ile açabileceğiniz kapıların sayısı da eğitiminizi nasıl ve nerede aldığınız ile doğru orantılı. Tercihinizi her
zaman dünya standartlarında eğitim
veren, turizm ve otel işletmeciliğinde
“uzmanlaşmış” okullardan yana yapmanız gerektiğini bir kez daha hatırlatalım…
Veri Gizliliği Hayal mi?
Dijital çağın insanları olarak büyük çoğunluğumuz internet kullanıyor ve bir
şekilde bilgilerimizi paylaşıyoruz. Kritik soru, bilgilerin isteyerek mi? istemsiz mi paylaşıldığıdır. İstemsiz bilgi paylaşımı da ne demek oluyor? Sorusu aklımıza geliyor. Yaşanılan birçok örnek, insanların kolay erişim için internete koyduğu bilgilerin kötü niyetli kişilerin eline geçebildiğini ve istenmeyen sonuçların ortaya çıktığını ispat ediyor.
Konunun uzmanları birçok uyarılarda
bulunuyor ve alınabilecek önlemleri sıralıyorlar. Bunlar arasında en kolayı tercih ettiğimiz şifreleri biraz karmaşık hale
getirmek. Her türlü bilginin çok değerli
olduğu bu çağda kişisel gizliliğimiz için
en azından basit önlemleri ihmal etmemeli. Çok yaygın olarak yaşanılan sosyal
medya hesaplarının, banka hesaplarının, bulut da tutulan kişisel verilerin ele
geçirilmesi ve bu kayıpların başlangıç
noktası kolay şifre seçiminden kaynaklıdır. Ülkemizde Siber Güvenlik Derneği gibi bazı kurumlar çeşitli etkinliklerle bilgi güvenliği konusuna dikkat çekmekte ve alınacak önlemlerle ilgili bilgi
vermektedir. Bilgilerinizin önemli olma-
dığını düşenseniz dahi karmaşık şifre seçimi, güncel antivirüs kullanımı gibi temel güvenlik önlemleri, saldırganlar için
caydırıcı etki yapmaktadır.
Şirket seviyesinde ise daha akıllı güvenlik çözümlerine yönelmekte fayda var.
Dünyada artık fiziksel saldırıların önüne geçen birtakım siber saldırılar gerçekleşmekte. Ülke stratejilerine yön verecek
seviyede hayati bilgiler elden ele dolaşmakta. Popüler servislere saldırılar düzenlenerek kullanıcılar maddi manevi zarara uğratılmaktadır. Ülkemizde yerli sermaye ile güvenlik çözümleri üreten Vizyon ARGE Destek Müdürü Salih Yılmaz’da
konunun önemine dikkat çekerek, artan
saldırılara karşı kurum ve birey, herkese
sorumluluk düştüğünü söyledi.
Saldırıların çeşitlenerek her geçen gün
daha tehlikeli hale geldiğini, bilgi güvenliği ile ilgili çalışmalarının ihtiyaçlara göre değişerek devam ettiğini belirtti.
Son olarak Veri gizliliğinin bireyden başlayan önlemlerle sağlanabileceğini, her
türlü önlemin caydırıcı olacağını belirtti.
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Geleneksel
Eğitim Sempozyumu’nu 14. Kez gerçekleştirdi
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği, 29-31 Ocak’ta Bakan, Bürokrat, Akademisyen, Bilim İnsanı ve Eğitim Uzmanı ayrıca kalabalık bir özel okul kurucusu,
yöneticisi ve öğretmeni Antalya’da bir araya getirdi.
Türkiye Özel Okullar Birliği “Geleceğin
Öğretmeni” başlıklı Sempozyumu; Antalya Kaya Riu Palazzo Otel’de 29-31
Ocak 2015 tarihlerinde gerçekleştirdi.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Prof. Dr. Nabi
AVCI’nın da katılımı ile gerçekleşen sempozyumda M.E.B. Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Sayın Ömer Faruk
YELKENCİ, Bakanlık bürokratları, Antalya Valisi, Antalya İl Milli Eğitim Müdür
Yardımcısı, İstanbul İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı, Özel Öğretim Kurumlarını temsil eden 10 Dernek Başkanı, İTO
Meclis Üyeleri, ECNAIS Başkanı, yurtdışından 6 yabancı akademisyen, ülkemizin önde gelen üniversitelerinden 46
bilim insanı ve eğitim uzmanı, yazılı ve
görsel basın mensupları ile 1200 civarında özel okul kurucusu, yöneticisi ve öğretmen bir araya geldi.
Sempozyumda Dernek Yönetim Kurulu sadece Türkiye’de değil tüm dünyada dengelerin değiştiği, bilgi ve iletişim
teknolojilerinde yaşanan baş döndürücü gelişmelere paralel olarak eğitimöğretim alanında da yaşanan değişimde her zaman eğitim-öğretimin çekirdeğinde öğrencinin yanında öğretmenin
olacağı inancıyla gelecekte öğretmenleri neler bekliyor, nelere hazırlanmalı,
bunu belirlemek, geleceğe hazır olmak
arzusuyla bu yılın sempozyum temasının “Geleceğin Öğretmeni” olarak seçildiği belirtilmiştir.
Üç gün süren sempozyumda öğretmenlere, topluma ve gelecek kuşaklara yön
veren insanlara çok önemli görevler
düştüğü, öğrencileri 21.yüzyılın zorluklarının üstesinden gelebilecek şekilde
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi AVCI
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Yönetim
Kurulu Eş Başkanı Yusuf TAVUKÇUOĞLU
geleceğe hazırlayabilmek için
geleceğin öğretmeninin sürekli
mesleki
gelişimle güçlenmesi ve yeni
becerilerle donanmasının gerekliliği vurgulanmıştır.
Sempozyum boyunca ‘Geleceğin Öğretmeni’ konusu Türk ve uluslararası eğitim
uzmanları ve akademisyenler tarafından değişik yönleriyle ele alınmış ve öğretmenlerin çağın hızlı değişimine nasıl
ayak uydurabileceği ve öğrencilerin geleceğe hazırlanma sürecinde onlara nasıl yardımcı olabilecekleri, bugünden
yarına nelerin korunması, nelerin değiştirmesi/geliştirilmesi gerektiği gibi konular felsefi, sosyolojik, insani ve teknik
boyutlarıyla 8 konferans, 4 panel ve 18
çalıştayda irdelenerek geleceğin öğretmeninin portresi çizilmeye çalışılmış.
Açılışta konuşan Avrupa Özel Okullar Birlikleri (ECNAIS) Başkanı Simon
Steen, Türkiye Özel Okullar Birliği
Derneği’nin ECNAIS’da oynadıkları aktif
rolden memnuniyetlerini dile getirerek
Avrupa’da özel okulların sunduğu eğitim alternatifinin bir insan hakkı olarak
kabul edildiğini belirtmiştir. Sunumlarda bugünün öğretmen adayları, öğretmenleri, öğrenci ve velilerinin de görüşlerine yer verilmiş, uluslararası katılımcıların örneklerinde başarının rekabet ve
test sonuçları için yarışmayla gelmediği, eğitim sisteminde reform için liderlik becerilerinin geliştirilmesi, eğitimci, veli ve politika yapıcıların iş birliği ve
tüm sosyal sistemin eşitlikçi bir zihniyetle geliştirilmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Özel Okullar Birliği Derneği’nde
yapılan açıklamada; çevrenin değişmesi
eğitim ihtiyaçlarına da yansımakta. İçinde bulunulan teknoloji, hız ve tüketim
çağında öğretmenleri zorlayan unsurlar
ve ortaya çıkan sorunlarla baş etme stratejileri ve mesleğin geleceğinin tartışıldığı bu sempozyumda öğretmenlerin
tutum ve davranışlarıyla gelecek jenerasyonların rol modelleri oldukları göz
önünde bulundurularak, bu günün öğrencilerinin yarının kendi kendine öğ-
Prof. Dr. Nabi AVCI
Milli Eğitim Bakanı
renen kişilerine dönüşmesi ve öğrenme ihtiyaçlarının karşılanması, örneğin
üst düzey düşünme, öğrenme ve eleştirel düşünme becerilerini geliştirmek
amacıyla öğretmenlerin kullanabilecekleri işbirlikçi öğrenme, bütünsel eğitim
yöntemleri ve süreç odaklı ölçme ve değerlendirme gibi yöntemleri etkin kullanmalarına yardımcı olmak için öğretmenlere etkin profesyonel gelişim desteği sağlanmalı ve öğretmen eğitiminde yüksek kalite, süreklilik ve profesyonelliğin geliştirilmesi ile eğitimde nicelikten niteliğe geçilerek okulun bir öğrenen topluluğu haline dönüşmesi amaçlanmalıdır denildi.
Ayrıca “Eğitim, okul, öğretme-öğrenme
kavramlarının hızla değişip dönüştüğü günümüzde öğrencilerimizin öğrenme tutkusuyla kendi öğrenmelerine sahip çıkmaları için öğretmenlerin bilgiyi transfer eden rollerinden, öğrencileri bilgiyi keşfetmeye yönlendiren rollere
geçmeleri hızlanabilir. Geleceğin okullarında mesleki gelişim programlarını etkili kılmak için ‘ne yapalım?’ sorusundan
ziyade, ‘neden ve nasıl yapalım?’ sorularına odaklanmalı ve öğretmenler araştırmacılığa teşvik edilmelidir. Bu amaçla okullarda AR-GE birimleri oluşturulmalı, çağımızın karmaşık yaşamına ayak
uydurmak için yeni geliştirilmeye başlanan disiplinler arası çalışmaların arttırılması, alan bilgisi kadar akademik ve yaşam becerilerinin geliştirilebileceği örtük program üzerinde de durulmasının
yararı ve eğitim dışındaki alanlarla da
işbirliği yapılarak başka alanlardaki sorunlara bulunan çözümlerden yararlanılması önerilmiştir” denildi.
Özel Okullar Birliği Derneği’nden yapılan açıklamada; “Sonuç olarak Sayın
Bakan’ın açılış konuşmasında söylediği gibi özellikle bu kadar hızlı gelişme-
lerin yaşandığı bir çağda geleceği tahmin etmeye çalışmak gülünç bir çaba
gibi gelebilir. Ancak biz yine de öğretmenlerimizi koruyacak, onlara öğrencilerini daha iyi yetiştirme ve kendilerini
geliştirme konusunda yardımcı olacak
her türlü girişimi yapmaya ve desteklemeye devam etmede kararlılığımızı sürdüreceğiz.
Bu konuda sizlerin de bu sempozyumdaki gibi yanımızda olduğunuzu bilmek
bize güç vermeye devam edecektir” denildi.
Cem Gülan
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği
Yönetim Kurulu Eş Başkanı
Ölçme değerlendirme de özel okulların farkı
Yusuf TAVUKÇUOĞLU
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği
Yönetim Kurulu Eş Başkanı
Gerek fiziksel konumları gerekse personeli ve uyguladıkları eğitim – öğretim
sistemleri ile özel okullarımız, Türk milli
eğitiminde bir dönüm noktası ve olumlu bir seçenek olarak kabul edilmiştir.
Niteliğinden ödün vermeden ilerleyen
özel okullarımız, kaliteli programlar ve
yöntemlerle gençlerimizi hayata hazırlama noktasında önemli bir konuma
ulaşmışlardır.
Özel okullarımız; gençlerimizin 21. yüzyıl bilgi ve iletişim çağında başı ve sonu
belli olmayan bir bilgi denizinde kaybolmamaları için, dünyadaki eğitim öğretim alanındaki tüm yenilikleri takip ederek onları hayata hazırlamak, ülkenin
geleceğini şekillendirmek görevlerini
üstlenmişlerdir.
Gençlerimiz için rahat, huzurlu ve onların performansını her noktada maksimum düzeyde tutacak sistemler geliştiren özel okullarımız, haklı bir mutluluğu
toplumumuzla paylaşmaktadır.
Sınav bir ölçme – değerlendirme ve yerleştirme modelidir. Bazı sınav sistemleri öğrencinin bilgisini, bazıları da öğren-
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
cinin bu bilgiyi kullanacak yeteneklerini
ölçmektedir.
va hazırlanmış hale getirilir. Bu iki bölüm her sınavda aynıdır, değişmez.
Milli Eğitim Bakanlığımızın düzenlediği TEOG sınavı bana göre iki temel ilke
üzerine kurulmuştur: Bu temel ilkelerden biri, gençlerimizin derslerde öğrendikleri kavram ve genellemeleri kullanarak bunları yorumlama, ilişkilendirme,
analiz etme gibi zihin becerilerini yoklamak ve gençlerimizin yaşamda karşılaştıkları zorlukların üstesinden gelebilmede aldıkları bilgi ve kazandıkları becerilerini nasıl kullandıklarını gösterebilmektir.
Bana göre bir sınavın farklılığını (kalitesini) ortaya koyan “sonuç” bölümüdür.
Çünkü bundan önceki sınavlarda öğrencinin yıllarını vererek hazırlandığı sınav, birkaç saatle sınırlı süre içinde sınırlı soruya verdiği doğru yanıtlarla değerlendiriliyordu. Peki öğrencilerin başarısının, öğrencilere vermek istediğimiz temel kazanımların “tek” sınavla ölçülmesi doğru bir yaklaşım mıydı? Tabii
ki “hayır”.
Diğer temel ilke ise öğrencinin uzun bir
süre içinde elde ettiği kazanımlarını, bilgi birikimini anlık bir performansa dayalı olarak değil de geniş bir zaman dilimi
içinde birbirinden bağımsız olarak görebilmek ve değerlendirmektir. Her sınava
hazırlık, bir süreçtir. Bu süreç bir kompozisyon gibi giriş, gelişme, sonuç bölümlerinden oluşur ve her süreç bir sonrakinin hazırlayıcısıdır. Giriş bölümünde
öğrencilerimize, anne – baba ve öğretmenleri tarafından genel bilgiler verilir.
Gelişme bölümünde bu bilgiler derinlemesine öğrenciye yüklenerek, gelişme
bölümü de desteklenerek öğrenci sına-
Öğrencinin sınavdaki başarısını etkileyen birçok faktör olduğunu düşünüyorum. Sınava gireceği gün, ona gösterilen olumlu davranışlardan tutun da öğrencinin o günkü motivasyonuna kadar
birçok faktör…
Bu gün TEOG sınavıyla sonuç bölümü
de öğrencinin lehine dönüşmüştür. Öğrencilerin farklı zaman dilimlerindeki
performanslarıyla onlar hakkında daha
sağlıklı ve doğru verilere ulaşabilmekteyiz. Daha adil ve doğru bir şekilde…
İşte özel okullarımızı farklı kılan anlayış
böyle bir anlayıştır. Özel okullarımız başarının bir bütün olduğuna inanmış ve
bu inançla üstüne düşen her görevi yerine getirmeye gayret etmiştir. Öğrencinin başarısını süreç içinde ölçmek ve değerlendirmek özel okullarımızın vazgeçilmez kriterlerindendir. Her öğrenci başarılıdır, her insan değerlidir.
Bizler çocuklarımızı seviyoruz, geleceğimizi de düşünüyoruz.
Gençlerimizin gelecekteki başarıları için
her fedakârlığa katlandık, katlanacağız
da. Tek arzumuz çocuklarımızın gelecekte ülkelerine ve insanlığa yararlı bireyler olarak yarınlarımıza sahip çıkmaları ve mutlu – başarılı olmalarıdır.
Gelişen dünyamızda gençlerimizin dünyada iş sahibi, söz sahibi olabilmeleri
için sadece sınavlarla bilgilerinin ölçülmesi yeterli değildir.
Kültür, teknoloji ve sanat alanlarında da
iyi yetişmiş, kavga etmeden haklarını
soran ve sorgulayan bir gençlik olmaları
yolunda özel okullarımız eğitim sektörü
içerisinde bir dönüm noktası, önemli bir
adım olarak kabul edilmiştir.
Tüm gençlerimize hayat boyu sağlık,
mutluluk ve başarılar diliyorum.
4
5
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
İşe alımda turizm-otelcilik birinci
oldu, eğitim ve sağlık hızlandı
Turizm-otelcilik, eğitim, perakende ve sağlık sektörleri 2015’e hızlı girdi. Yenibiris.com
ocak ayı istihdam raporuna göre turizm-otelcilik aralık ayına göre eleman arayışını daha
da artırarak yine birinci oldu. Eğitim, en fazla eleman aranan sektörler listesinde 4. sıradan ikinciliğe yükseldi.
İstanbul Gedik Üniversitesi
Avrupa Birliği kurumlarında…
İstanbul Gedik Üniversitesi Avrupa Birliği Uygulama ve
Araştırma Merkezi ve Avrupa Birliği Kulübü tarafından organize edilen Brüksel çalışma gezisi başarıyla tamamlandı.
Gedik Üniversitesi öğrencilerince,
Avrupa Birliği kurumlarının yerinde
ziyaret edilerek daha iyi tanınması
ve görüş alışverişinde bulunulması amacıyla 26-31 Ocak tarihleri arasında bir gezi düzenlendi. Düzenlenen gezide, Avrupa Birliğinin işleyişini sağlayan temel kurumlar ziyaret edildi.
Çalışma ziyaretleri Avrupa Birliği
Komisyonu ile başladı. AB’nin yürütme organı olan Komisyonun işleyişi, üyelerinin görev alanları ve
diğer organlarla ilişkileri hakkında
bilgilendirmelerden sonra soru cevaplı olarak yararlı değerlendirmeler yapıldı.
Yasama ve Parlamenter denetim
kuruluşu olan Avrupa Parlamentosu ziyaretinde, Genel Kurul Toplantılarının yapıldığı salonun görülmesinden sonra Almanya’dan seçilen
Türk milletvekili İsmail Ertuğ ile de bir
söyleşi yapılmıştır.
Daha sonra AB’nin en önemli karar ve
parlamento ile birlikte yasama organı olan Avrupa Birliği Konseyi ziyaret
edildi.
Ayrıca Avrupa Birliği’nin danışma organları olan Bölgeler Komitesi, Avrupa
Ekonomik ve Sosyal Komitesi ve Denize Kıyısı Olan Bölgeler Merkezinde çalışmalar yapıldı.
Çalışma gezisinin son kısmını Ülkemizin Avrupa Birliği Nezdinde Daimi
Temsilciliği ve Avrupa Birliği Bakanlığımızın Avrupa Birliği Nezdinde Temsilci Yardımcılığı ziyaretleri teşkil etmiştir. Daimi Temsilcimiz Büyükelçi Sayın
Selim Yenel ve Daimi Temsilci Yardımcısı Sayın Fatih Hasdemir ile İstanbul
Gedik Üniversitesi öğrencileri arasında
çok yararlı bilgilendirmeler ve değerlendirmeler yapıldı.
İş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.
com, iş ilanları ve iş başvuruları doğrultusunda, ocak ayı istihdam raporunu hazırladı. Rapora göre yeni yılın ilk ayında
en çok eleman aranan sektörler turizm,
perakende ve eğitim oldu. İş arayanlar
yine en çok bankacılık-finans sektörüne
iş başvurusu yaptı.
Eğitim 2 basamak yükseldi
Eğitim ve sağlık sektörleri geçtiğimiz yılın son 3 ayına göre eleman arayışını artırdı. Aralık 2014’te en çok iş ilanı verilen sektörler sıralamasında 4. olan eğitim, ilanlarını iki katına çıkartarak 2. sıraya yükseldi.
EN ÇOK İŞ İLANI YAYINLANAN
SEKTÖR-OCAK 2015
ORAN
1-TURİZM-OTELCİLİK
% 10
2-EĞİTİM
%8
3-PERAKENDE
%8
4-SAĞLIK-TIP
%7
5-ÜRETİM-İMALAT
%7
6-YAPI-İNŞAAT
%6
7-GIDA
%5
8-BİLİŞİM
%4
9-TEKSTİL
%4
10-HİZMET
%4
Ocak ayında bütün sektörler genelinde satış temsilcileri en çok aranan kişiler olurken, aralık ayına göre muhasebe elemanı, sekreter ve mağaza müdürü
ilanlarında artış görüldü. İlk 10 sektörde
en çok aranan pozisyonlar şöyle:
Turizm-Otelcilik: Garson
Eğitim: İngilizce Öğretmeni
Perakende: Mağaza Satış Danışmanı
Sağlık-Tıp: Hemşire
Üretim: Üretim Sorumlusu
Yapı-İnşaat: İnşaat Mühendisi
Gıda: Gıda Mühendisi
Bilişim: Satış Temsilcisi
Tekstil: Satış Temsilcisi
Hizmet: Müşteri Hizmetleri Görevlisi,
Kat Hizmetleri Elemanı
EN ÇOK İŞ İLANI YAYINLANAN
POZİSYON-OCAK 2015
ORAN
SATIŞ TEMSİLCİSİ
% 12
İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ
% 12
GENEL BAŞVURU
% 11
KASİYER
% 10
SATIŞ DANIŞMANI
%9
MUHASEBE ELEMANI
%8
MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ
%8
ÇAĞRI MERKEZİ MÜŞTERİ TEMSİLCİSİ % 7
MAĞAZA SATIŞ DANIŞMANI
%7
YÖNETİCİ ASİSTANI
%7
En popüler ilan gişe elemanı
2014 yılı genelinde en çok çalışılmak
istenen sektör olan bankacılık-finans,
bu yılın ilk ayında da en popüler sektör
oldu. İş arayanlar en çok bankaların gişe
elemanı/gişe yetkilisi pozisyonuna başvuru yaptı. Satış temsilcisi ve çağrı merkezi müşteri temsilcisi ilanları, en çok ilgi
gören diğer ilanlar oldu.
EN ÇOK BAŞVURU YAPILAN
SEKTÖR-OCAK 2015
ORAN
BANKACILIK-FİNANS
% 14
PERAKENDE
%9
EĞİTİM
%7
TURİZM-OTELCİLİK
%6
YAPI-İNŞAAT
%5
HİZMET
%5
SAĞLIK-TIP
%5
GIDA
%4
ÜRETİM-İMALAT
%4
LOJİSTİK-TAŞIMACILIK
%3
En çok iş ilanı verilen iller İstanbul’un ardından Ankara, İzmir, Antalya ve Bursa olarak sıralandı. Aralık 2014’te İzmir,
Antalya’dan sonra geliyordu. Ocak ayında Aydın’da iş ilanları iki katına çıktı.
Ocak ayı istihdam verileriyle ilgili olarak Yenibiris.com Yönetim Kurulu Üyesi Kâmil Özörnek, “En çok iş ilanı verilen sektör sıralamalarında son dönemde
fazla değişiklik görülmezken, turizmotelcilik sektörünün, geçen yılın ocak
ayı birincisi perakendeyi geçtiğini görüyoruz.
Özellikle büyük otel zincirlerinde işe
alımlar yılın her dönemine yayılmış durumda. Eğitim ve perakende de, gerek
çalışan sirkülasyonu, gerek yeni açılan
şubeler ve mağazalar nedeniyle alımlarını sürdürüyor. Benzer eğilimin ilk 3
ayda devam edeceğini tahmin ediyoruz” dedi.
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
2015’te Üniversite Tercih Fuarı hem MEB ilk ve ortaöğretim
İstanbul ‘da hem de Ankara’da yapılacak burslarını 10 katına çıkardı
Üniversite Tercih Fuarı 03-04-05 Temmuz’da İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde, 8-9
Temmuz’da Ankara Congresium’da yapılacak. Üniversiteye hazırlanan öğrenciler tercihlerini
de yaptırabilecek.
Üniversite
Tercih Fuarı
03-04-05 Temmuz 2015
İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi
4. kez kapılarını İstanbul’da açacak olan
Üniversite Tercih Fuarı, 2015’te Ankara’da
da yapılacak. İstanbul’da gelenekselleşen
Fuar, her yıl Ankaralı öğrencilerle de buluşacak. İstanbul Üniversite Tercih Fuarı
03-04-05 Temmuz’da Lütfi Kırdar Kongre
Merkezi’nde; Ankara Üniversite Tercih Fuarı ise 8-9 Temmuz’da Congresium’da kapılarını açacak. Eket Fuarcılık tarafından
organize edilen fuarlar, Türkiye genelin-
08-09 Temmuz 2015
Ankara Congresium
deki birçok Vakıf ve Devlet üniversiteleri
ile Yurt dışı üniversite ve acentelerini bir
araya getiriyor. Üniversite Öğrenci adaylarına büyük kolaylık sağlayan Üniversite
Tercih fuarları, öğrencilerin kısa bir süre
içinde hemen tüm Üniversiteler hakkında hızlı bilgi alabilmelerini sağlıyor.
Fuar’da Üniversitelerin eğitim ve öğretim
modellerini ayrı ayrı tanıma fırsatı bula-
Artsan Eğitim Kurumları kompleks
bir Anadolu Lisesi açıyor
Artsam Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Uzman
Psikolog Gamze Eser, Artsam Anadolu Lisesini kazandırarak
eğitim sektöründen takdir toplamayı bir kez daha başardı.
Eser, yepyeni ve harika bir yatırımla
eğitim sektörüne bir destek daha vererek, son derece kompleks bir Anadolu lisesi açıyor. Artsam Eğitim Kurumları Yönetim Kurulu Başkanı Uzman Psikolog Gamze Eser, Türkiye’de eğitime
en çok yatırım yapan isimlerin en genci. 33 yaşındaki genç psikolog, ülkesine şu ana kadar 4 okul kazandırdı.
Anaokulları, ilkokul ve ortaokuldan
oluşan Artsam Eğitim Kurumlarına bir
yenisini daha ekleyen genç psikolog,
şimdilerde yepyeni bir lise açıyor. Artsam Anadolu Lisesini ülkesine kazandıran Eser, eğitim sektöründen takdir
toplamayı bir kez daha başardı.
Gamze Eser henüz 33 yaşında genç bir
anne, uzman bir psikolog ve şüphesiz
ki; Türkiye’nin en büyük eğitim yatırımcısı. Artsam Eğitim Kurumları olarak şu
ana kadar Türkiye’ye 4 okul kazandıran
Kastamonu’nun yenilikçi ve modern
çehresine en büyük katkısı olan genç
psikolog ‘’Kastamonu’nun bu liseye
çok ihtiyacı vardı. Bir sonraki hedefim
ise; üniversite açmaktır’’ dedi.
Örtülü dershaneciliğe izin yok
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershane düzenlemesinde amaçlarının
okulu, öğretmeni ve müfredatı merkeze almak olduğunu vurgulayarak “Örtülü dershaneciliğe izin vermeyeceklerini“ söyledi.
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı İstanbul’da
“Kelâm’dan Kalem’e Büyük Buluşma”
adlı sergiyi gezdikten sonra basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını cevapladı. Bakan Avcı, “Okullar dershanelere mi dönüşüyor” sorusuna, “Dershane sektörü uzun yıllardır kamuoyunda
sanki olmazsa olmaz gibi şartlandırıldığı için bu tür algılar ve niyetler de var.
Ama bizim bu yaptığımız düzenlemeMART / NİSAN 2015 / SAYI 28
deki amacımız okulu, öğretmeni, müfredatı merkeze almaktı. Öğrencilerimiz
sınava hazırlanırken müfredatın temel
alınacağını bilmesi gerekiyor, dershane
sorularının değil. Çünkü geçmişte sorular dershane odaklı hâle gelmişti. Şimdi bu düzenlemelerden sonra sınavlar
da müfredat, okul, öğretmen odaklı olacak. Zihinlerde bu tür gelgitler olabilir.
Ama bunların hepsi düzene giriyor. Velilerimiz, öğrencilerimiz telaş etmesinler. Farklı uygulamalara da çok fazla itibar etmesinler.
Biz de Bakanlık olarak örtülü dershaneciliğe, okulun merkezden çıkartılmasına, öğretmenlerimizin emeğinin göz
ardı edilmesine izin vermeyeceğimizi
bir kere daha vurguluyorum” şeklinde
cevap verdi.
cak olan Üniversite adayları, üniversite
tercihi konusunda daha doğru ve isabetli
karar verme imkanı bulacaklar. Katılımcı
üniversitelerin rektörleri üniversite adaylarıyla buluşacaklar. Doğru tercih, Doğru
sıralama, Meslek tanıtımı, Kariyer ve gelecek, Yurt dışında eğitim gibi pek çok konuda verilecek seminerler büyük ilgi görecek. Öğrencilerin doğru karar verebilmesini sağlayacak uzman Eğitimciler, tercih yönlendirme masasında devrede olacak. Birçok Üniversite’nin Tercih Robotu
yine öğrencilerin hizmetine sunulacak.
03-05 Temmuz’da İstanbul’da 3 gün sürecek olan Üniversite Tercih Fuarı, 08-09
Temmuz’da Ankara’da 2 gün gerçekleştirilecek. Fuarı İstanbul ve Ankara’da ziyaretçiler her gün 10:00-18:00 saatleri arasında gezebilecek.
Fuarlarda İstanbul’da 50.000 Ankara’da
30.000 ziyaretçi hedefleniyor. Vakıf Üniversiteler Birliği İstanbul ve Ankara İl Milli Eğitim Müdürlükleri, İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyelerinin desteği ile gerçekleşecek Üniversite Tercih
Fuarları’nın davetiyeleri fuaye girişinden
veya www.unitercih.com’dan online olarak temin edilebilecek. Girişler ücretsiz
olacak.
Millî Eğitim Bakanlığı ilk ve ortaöğretim burslarını, 2003
yılına oranla 2014 yılında yüzde 1020’lik artış sağlayarak
10 katına çıkardı.
MEB Strateji Geliştirme Başkanlığı istatistiklerine göre; Millî Eğitim Bakanlığı tarafından verilen ilk ve ortaöğretim burslarında 2003 yılına kıyasla 2014 yılında
yüzde 1020’lik artış sağlandı. İlk ve ortaöğretimde burs alan öğrenci sayısı ise
2003 yılında 101 bin 382 iken 2014 yılında yaklaşık 270 bin olarak gerçekleşti.
İlk ve ortaöğretim bursu 2003 yılında öğrenci başına 13,06 TL iken; 2009 yılında 76,6 TL, 2010 yılında 87,61 TL, 2011 yılında 107,42 TL, 2012 yılında 121,71 TL,
2013 yılında 138,20 TL ve 2014 yılında 146,30 TL’ye yükseltildi.
2003-2014 yılları arası ilk ve ortaöğretim öğrencilerinin aldığı burs
miktarı ve sayıları
Yılı 2003 2004 2005 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 2013 2014 Burs göstergesi 400
600
1000
1000
1200
1300
1400
1500
1700
1750
1800
1900
Aylık tutar (TL) 13,06 22,50 40,85 43,70 57,20 65,60 76,60 87,61 107,42 125,28 138,20 146,30 Öğrenci sayısı
101.382
96.348
116.262
122.464
140.258
172.940
184.295
212.103
234.377
254.062
256.000
270.000
Yatılı öğrencilere yüzde 460 artış
Millî Eğitim Bakanlığı, yatılı öğrencilere günlük ödenen beslenme ve barınma bedellerinde ise 2003 yılına oranla yüzde 460 artış gerçekleştirdi.
Yatılı öğrenciler için, öğrenci başına günlük ödenen beslenme ve barınma bedelleri 2003 yılında 1,42 TL iken, 2014 yılında 7,95 TL’ye çıkarılarak yüzde 460’lık artış
sağlandı.
GELECEĞİN MÜZİKAL SANATÇILARI
SHOW CHOIR KULÜBÜ’NDE YETİŞİYOR
Müzikalin kalbi Amerika’da liselerde ve üniversitelerde yaygınlaşan dans, müzik ve tiyatronun
buluştuğu Show Choir uygulaması ilk kez Türkiye’de! SEV Amerikan Koleji (SAC) tarafından kurulan Show Choir Müzikal Kulübü’nde; öğrenciler danstan dramaya, koreografiden koroya sanatın birçok alanını birleştirerek sanatla yoğruluyor
birçok alanını birleştirerek sanatla yoğruluyorlar.
SANATIN DALLARI BİRLEŞİYOR
SEV Amerikan Koleji (SAC) Müzik Öğretmeni Ezgi Özbay, Show Choir Müzikal
Kulübü’nün klasik gösteri korolarından
çok farklı olduğunu vurguluyor:
Bazen bir okul korosu, drama gösterisi ya da resim kulübü; saklı kalmış en
büyük yeteneklerin dünyaya kazandırılmasının anahtarı olabilir! Amerika’da
yüzlerce lisede ve üniversitede kurulan, dans, müzik ve tiyatro gibi sanatın birçok dalının birleştiği Show Choir Kulüpleri, gençlerin sanatla buluşmasını sağlıyor. Gençlerin fenomen müzikal drama dizisi Glee’nin de çıkış noktası
olan Show Choir Müzikal Kulübü ilk kez
Türkiye’de de kuruldu.
“Show Choir Müzikal Kulübü, müzik
dans ve tiyatro gibi disiplinleri birleş-
tirmiş olan bir kulüptür. Öğrenciler çalışmalarda kendilerini çok yönlü ifade
etme olanağı buluyorlar ve kendilerini
bu disiplinlerde geliştirip, yaratıcılık anlamında özgür hissediyorlar. Öğrencilerimiz burada akademik altyapıya sahip
olacakları bir süreçten geçerek eğitim
alıyorlar. Çeşitli müzik tarzlarında vokal
becerilerinin yanı sıra, müziğe uygun
dans performanslarını da beceri ve yetenekleri doğrultusunda sahnede sergilemek üzere çalışıyorlar.”
İstanbul’un ‘eğitim vadisi’ Çekmeköy’de
‘dünya bireyleri’ yetiştirme ilkesiyle bu
yıl ilk kez kapılarını açan SEV Amerikan Koleji’nde (Özel SEV Lisesi) kurulan Show Choir Müzikal Kulübü geleceğin sanatçılarını yetiştiriyor. Show Choir
Müzikal Kulübü’nde; öğrenciler danstan
koreografiye, kostüm tasarımından müzik tarihine, korodan tiyatroya sanatın
EVEBEYNLER İNTERNETTE EN ÇOK ÇOCUK KONUSUNU ARIYOR
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü, kendi internet kaynaklarını baz alarak siber dünyada en çok arama
yapılan sosyal medya başlıklarını listeledi. Buna göre “Ev Ödevleri, Olumsuz Davranışları Değiştirme,
Çocuklarda Korku, Çocuklarda Dil Becerisi ve Dikkat Eksikliği” en çok arama yapılan başlıklar oldu.
Dijital çağda anne - baba olmak zor.
Çocukların internet ve elektronik
alet kullanımını kontrol atında tutmak için büyük bir çaba ve dikkat
harcamak gerekiyor. Ancak ebeveynlik ve çocuklar hakkında merak edilen konular düşünüldüğünde anne
ve babalar yine siber dünyaya sarılıyor. DBE’nin yaptığı özel listelemeye
göre “Ev Ödevleri, Olumsuz Davranışları Değiştirme, Çocuklarda Korku, Çocuğunuzun Hafızasını Nasıl Geliştirebilirsiniz?, Anne Olmak ve Dönüm Noktası, Zeka Doğuştan mı Gelir Geliştirilebilir mi?, Çocuk ve Kitap, Çocuğu Tehlikelerden Korumak, Aileyle Birlikte Geçirilen Zamanın Çocuğa Katkıları, 0 - 3 Yaş
Çocuklar ve TV, Çocuklarda Dil Becerisi
ve Dikkat Eksikliği” en çok arama yapılan başlıklar oldu. Ebeveynlerin çocuklarıyla ilgili konularda ilk olarak internete başvurduklarına dikkat çeken
uzmanlar, bu nedenle web sitelerinde yer alan bilgilerin ve kaynaklarının dikkate alınmadan önce mutlaka
doğruluğunun sorgulanmasını tavsiye ediyor.
6
7
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ YENİ BİR BİLİM KENTİ
Tarihi İpek Yolu üzerinde şehir, bölge ve ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamayı hedefleyerek 2010-2011 Akademik Yılında kapılarını öğrencilere açan Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ), bünyesindeki Fakülte ve Yüksekokullarla bölgenin önemli bir bilim merkezi haline geldi.
HKÜ Rektörü Prof. Tamer Yılmaz; 2008 yılında kuruluş çalışmalarına başlanılan Hasan
Kalyoncu Üniversitesi’nin öğrenci almaya
başladığı 2010-2011 akademik yılından bu
yana önemli başarılara imza atarak sürekli büyüdüğünü söylüyor. Prof. Dr. Yılmaz,
üniversitelerinin Doğu ve Güneydoğu’nun
sanayi ve ticaret kalbi olan, 180’e yakın ülkeyle bağlantısı bulunan Gaziantep’e kurulmasının ayrıca stratejik bir önemi bulunduğuna dikkat çekiyor. Yılmaz, küreselleşen dünyada kaliteli yükseköğretime
daha fazla kişinin ulaşabilmesi için makul
bir ücret politikası ve başarı odaklı bir burs
programı uygulayan HKÜ’nün, öğrencilerine Çift Anadal Programı ve Yandal programlarından faydalanmalarına imkan sağladığını belirtiyor. Prof. Dr. Tamer Yılmaz;
“Bilimin evrenselliği ve araştırma ruhu, özgürlükçü ve eleştirel düşünme, insana, doğaya ve çevreye saygı, fırsat eşitliği, bilgi ve
ahlak uyumu ilkelerine dayalı bir vizyona
sahip, öğrenci merkezli, aktif bir öğrenme
ve sosyal-kültürel olanakları ile disiplinlerarası bir yaklaşım benimseyen Bilim Kenti
Hasan Kalyoncu; 2013-2014 akademik yılında 5 fakülte, 2 yüksekokul, 1 meslek yüksekokulu ve 19 bölümüyle öğrencilerine
“merhaba” diyecek. Günümüzde Üniversiteler; bilgiye ulaşmanın daha da kolaylaşması, eğitimin yaşam boyuna yayılması, kıyasıya rekabetin hâkim olması gibi nedenlerden dolayı, bulundukları yörenin ekonomik, sosyal ve kültürel kaynaklarıyla güçlü
ilişkiler kurmak, kendi yaşamını devam ettirebilecek gücü kendi çalışmalarından almak zorundadır. Bu kapsamda Hasan Kalyoncu Üniversitesi araştırma-geliştirme,
yenilikçilik, girişimcilik, insana yatırım gibi
unsurlara öncelik vermesi ile önemli bir
farklılığa sahiptir” diyor. Büyük hedefleri
olan, geniş ve derin bir vizyona sahip, topluma karşı sorumluluklarının farkında olan
Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin, kurulduğu günden beri, özgür düşünce ortamında bilgi üretmeyi ve öğrencilerinin vizyonunu genişletip yenilikçi ve girişimci ruhlarını ortaya çıkarmayı temel hedef edindiğini belirten Yılmaz, “Öğrencilerimizle
beraber bilimsel bir yaklaşım ve huzur ortamı içinde katma değer sağlayan projeler üretmeyi ve bilimsel, sosyal ve kültürel
alanlarda uluslararası Üniversitelerle rekabet edebilecek çağdaş bir Dünya Üniversitesi oluşturmayı amaçlamaktayız” şeklinde konuşuyor. Hasan Kalyoncu Üniversitesi olarak öğrencileri hayata hazırlarken
aynı zamanda kişisel gelişimlerine ve kariyer planlarına da yardımcı olduklarını söyleyen Prof. Dr. Tamer Yılmaz, “Onlara yaşayan bir kampüs içinde eğitim görebilme
ayrıcalığı ve yurtdışındaki Üniversiteler ile
yakın iletişim ve uluslararası değişim programlarına katılma imkânı sunuyoruz. En
önemlisi tüm akademik ve idari kadromuz
ve öğrencilerimiz sürekli bir gelişim içinde
bulunarak, yaşam boyu eğitimin kodlarına sahip olacaktır” diyor. Üniversiteler için
uluslararası temas ve tecrübenin son derece önemli olduğuna dikkat çeken Yılmaz,
bu konudaki düşünceleri ve Üniversitelerinin sunduğu imkanlarla ilgili olarak şunları söylüyor: “Yeni düşüncelere ve evrensel görüşe açık olma, farklı insanları ve kültürleri tanıma, dünya üniversitelerinin işleyişini bizzat görme, yeni bir çevre ve arkadaş edinme konusunda Üniversitemiz öğrencileri için İngilizce Hazırlık Sınıfı sonunda yurtdışında anlaşmalı bir kurumda belirli bir süre İngilizce eğitimi, Erasmus Değişim Programı’yla belirli bir süre AB üyesi
ülkelerin Üniversitelerinde eğitim ve farklı kültürlerden öğretim üyeleri ve öğrencilerle aynı kampüsü paylaşma gibi önemli
avantajları sağlıyor. Üniversitemizin iş dünyasıyla işbirliğini gerçekleştireceği birim-
lerden bazıları Bilim, Teknoloji ve Araştırma Merkezi, GAP Araştırma ve Uygulama
Merkezi, Göç, Nüfus, Eğitim ve İstihdam
Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi, Sürdürülebilir Çevre Araştırma ve Uygulama Merkezi. Bunlar öğrencilerimiz için
bilimsel çalışmalara daha etkin ve daha
çok katılmanın yanı sıra yaşama atılmada daha kolay ve hızlı bir katkı da sağlayacaktır. Yine Üniversitede okumuş olmanın yalnızca bir diploma edinmekten ibaret olmadığını çok iyi bilen HKÜ, öğrencilerine eğitimin ve sosyal gelişimin yanısıra,
okul sonrası karşılaşabilecekleri her türlü
kariyer planlama ve iş bulma ihtiyaçlarına
yönelik bir merkez olan HKÜ CASE (Centre For Academic Support and Employability / Akademik Destek ve İş Bulma Merkezi) kurduk. HKÜ-İstanbul, Ankara ve Gaziantep Sürekli Eğitim Merkezleri’nde mesleki eğitim programları ile gençleri çeşitli
endüstrilere nitelikli iş gücü olarak hazırlamaktayız. İŞ-KUR kapsamında Türkiye’nin
lider kurumlarına ihtiyaç duydukları eğitimli bireyleri sağlamaktayız. Girişimcilik
programları ile iş kurmak isteyenlerin hayallerine yön vermekteyiz”.
FAKÜLTE VE BÖLÜMLER
EĞİTİM FAKÜLTESİ
• PDR ( Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik)
• Sınıf Öğretmenliği
GÜZEL SANATLAR VE MİMARLIK FAKÜLTESİ
• Görsel İletişim Tasarımı
• İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı
• Mimarlık
HUKUK FAKÜLTESİ
• Hukuk
İKTİSADİ, İDARİ VE SOSYAL BİLİMLER
FAKÜLTESİ
• İktisat
• İşletme
• Psikoloji
• Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler
• Uluslararası Ticaret ve Lojistik
MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ
• Bilgisayar Mühendisliği
• Elektrik – Elektronik Mühendisliği
• İnşaat Mühendisliği
YÜKSEKOKULLAR
SAĞLIK BİLİMLERİ YÜKSEKOKULU
• Beslenme ve Diyetetik
• Fizyoterapi ve Rehabilitasyon
• Hemşirelik
MESLEK YÜKSEKOKULU
• Adalet Programı
• İlk ve Acil Yardım Programı
YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU
HKÜ’DEN YENİLİKLER VE HABERLER
Tamamı burslu iki yeni bölüm, Sınıf Öğretmenliği ve Görsel İletişim Tasarımı 20142015 Eğitim – Öğretim yılında EğitimÖğretime başlıyor.
21. yüzyılın iki anahtar kavramı, iletişim ve
tasarımı bir araya getiren Görsel İletişim
Tasarımı Bölümü; medyanın, yaratıcı endüstrilerin, şirketlerin, kamu kurum ve kuruluşlarının, sivil toplum örgütlerinin ve
toplumun diğer aktörlerinin bireylerle ve
toplumla iletişim kurarken görsel kültürü,
görsel dili ve iletişim araçlarını kullanma
imkanlarına ve biçimlerine odaklanır. Görsel İletişim Tasarımı Bölümü; öğrencilerini
kuramsal bilgiyi, yeni iletişim teknolojilerini ve tasarım uygulamalarını harmanlayarak her türlü özel ve kamusal kuruluşta iletişim ve tasarım sorunlarına çözümler üretecek, yenilikçi projeler geliştirecek profesyoneller olarak yetiştirmeyi hedefliyor.
Görsel İletişim Tasarımı öğrencileri; mezun
olduklarında grafik tasarım, web tasarımı,
3D modelleme, kurumsal kimlik tasarımı,
masaüstü yayıncılık, animasyon, video ve
dijital fotoğraf gibi görsel kültür ve iletişim
araçlarının, vb kullanımına hakimdirler ve
reklam ajansları, film yapım şirketleri, dijital ajanslar, TV kuruluşları, internet ve sosyal medya, vb alanlarda kariyer yaparlar.
Sınıf Öğretmenliği Bölümü; Lisans Programının amacı, İlköğretim birinci kademede
(1.- 4.sınıf) görev alacak öğretmenler yetiştirmektir. HKÜ Eğitim Fakültesi’nin ilk hedefi; bu öğretmenlerin Eğitim-Öğretim ve
Araştırma yapabilecek bilgi, beceri ve deneyim ile donanmış, yaşam boyu öğrenmeye ve bu yolla kendini sürekli geliştirmeye açık ve çağdaş öğretmenler olarak
yetişmeleridir. Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalının eğitim dili Türkçe olup öğrenim süresi 4 yıldır. Programda; alan bilgisi, öğretmenlik meslek bilgisi, genel kültür
ve uygulama derslerine yer verilmektedir.
Programdan mezun olan öğrenciler, Atatürk İlke ve İnkılapları, eğitim sisteminin işleyişi, kaynakların takibi, Türkçe’yi uygun
kullanma ve iletişim becerisi, ölçme araçlarının özellikleri ve ölçme yöntemleri, ilköğretim düzeyindeki öğrencilerin gelişim
özellikleri ve öğrenme becerileri gibi birçok farklı disiplin hakkında yeterli ve etkin
bir bilgi birikimine sahip olurlar. Fen, matematik ve sosyal bilimler alanlarında bilgi
birikimi edinip, beden eğitimi, müzik sanat
eğitimi ve görsel sanatlar alanlarında kendilerini geliştirirler. HKÜ’den iki yeni bölüm
daha; İlk ve Acil Yardım Programı ve Adalet
Programı 2014-2015 Eğitim – Öğretim yılında Eğitim - Öğretime başlıyor. İlk ve Acil
Yardım Programı’nın amacı; Hastane öncesi acil hizmetlerinin profesyonelce verilip,
hasta ve yaralıların esas tedavisi yapılıncaya kadar geçen süre içerisinde yaşam kurtarıcı ve sakat kalmayı önleyici tıbbi müdahale olanakları sağlayabilecek yardımcı
Sağlık Personeli yetiştirmektir. Acil bakım
ve ambulans teknikeri, acil bakıma ihtiyacı olan kimselerin Hastane dışında bakımı
ve gerektiğinde bir tedavi kurumuna Ambulansla taşınmaları sırasında bakımlarını
sağlar. Bu elemanlar, tıbbi bakımın yanısıra, araç sürücülüğünden de sorumlu olabilir. Adalet Programı’nı bitirenlere “Adalet
Meslek Elemanı” ünvanı verilir. Adalet meslek elemanı; Mahkemelerde, İcra Dairelerinde, İnfaz Kurumlarında vatandaşların
başvurularının Mahkemelere iletilmesi ve
yargıçların aldıkları kararların uygulanması
gibi konularda gerekli işlemleri yürütürler.
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
Kahvenin faydaları;
Sağlık, Ağızda Başlar
Tıbbı açıklamalara göre kahvenin zararlarından çok faydalarını saymak
mümkün…
Çocuklarda, Astımdan sonra en sık görülen kronik hastalık
olarak, diş çürükleri karşımıza çıkıyor. Her kronik hastalıkta olduğu gibi diş çürükleride, çocuğun ve ailenin yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.
rol-model olduklarını hatırlattı. Bebeklik döneminden itibaren yapılacakların,
ağız sağlığı için önemli adımlar olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony; sağlıklı
olmak için, sağlıklı dişlere ve diş etlerine
sahip olmanın çok önemli olduğunu belirterek, sağlığın ağızda başladığını söyledi. Ağız sağlığının, çocukluk döneminde kazandırılması gereken bir alışkanlık
olduğunu vurgulayarak, anne babalara
önemli uyarılarda bulundu. Doç. Dr. Antony; “Çocuklarda diş çürükleri, en çok
süt dişlerinden, kalıcı dişlere geçiş döneminde görülür. Zamanında müdahale edilmeyen diş çürükleriyle oluşan apseler nedeniyle, ciddi romatizmal hastalıklar, kalp ve böbrek sorunları oluşabilir” dedi. Çocukların sağlıklı dişlere sahip
olması için yapılması gerekenleri sıralayan Doç Dr. Antony anne babaların, öncelikle kendi diş sağlığına önem vermeleri gerektiğini belirterek, çocukları için
Çocukların sağlıklı dişlere sahip olması için yapılması gerekenler;
• Anne adaylarının kendilerine ve
dişlerine iyi bakması;
• Bebeğin ilk 6 ay, mümkünse sadece
anne sütü ile beslenmesi;
• Anne sütünün yetersiz olduğu durumlarda fizyolojik başlıklı biberonların kullanılması,
• Bebekler ek gıdaya geçtikten sonra
mümkün olan en kısa sürede, biberon yerine kaşık ve bardakla beslenmeye geçilmesi,
• Bebeğin, uykuya geçerken biberon
kullanma alışkanlığının, mümkün
olan en erken dönemde engellenmesi,
• Beslenme tamamlandıktan sonra,
bebeğin uykuya geçmesi,
• Biberondaki içeceğe şeker, bal ve
pekmez ilave edilmemesi,
• Bebeğe biberonla beslenmeden
sonra su içirilmesi,
• İlk dişler ağızda görülmeye başlandığında ıslak ve temiz bir tülbentle/
Uzmanlar kahvenin faydalarını saymakla bitmedigini iddia ettiler ;
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
gazlı bezle günde iki kez silinerek
diş temizliğinin yapılması,
Özellikle iki yaşından sonra biberonla beslenmenin kesilmesi,
Parmak emme alışkanlığı varsa bunun mümkünse emzik emme ile
değiştirilmesi
Parmak emme ve yalancı emzik alışkanlığı2,5 yaşına kadar müsaade
edilse de, sonrası için mutlaka bu
alışkanlıkların bıraktırılması için gerekli yardımların alınması,
Diş fırçalamaya arka dişlerin çıktığı
2,5 - 3 yaşından sonra başlanması,
Çocuğun diş fırçalama alışkanlığı
kazanmasının sağlanması,
Ağız büyüklüğüne uygun, yumuşak
ve naylon kıllardan üretilmiş diş fırçalarının kullanılması,
Büyük çocuklarda dişlerin mutlaka
günde iki kez ve üç dakika boyunca fırçalanması,
Fırçalama işi yapılırken mutlaka diş
aralarının ve kesici yüzeylerinde fırçalanması,
Hiç bir şikâyeti olmasa bile çocuklarımızın diş kontrollerinin yılda iki
kez düzenli yapılması,
Süt dişi bile olsa, çürük dişlerin mutlaka tedavi edilmesi,
Uzmanlar, özellikle kış aylarında sıkça görülen üst solunum yolu enfeksiyonlarının önüne geçilebilmesi için ayva suyunun içilmesini öneriyor
Çocukları Bahar alerjisinden
korumanın yolları
Baharda polenlerin havaya yayılmasıyla birlikte burun kaşınması, hapşırma,
nezle, burun tıkanması, gözlerde sulanma, kaşınma gibi alerjik nezle, göz
alerjisi belirtilerinin görülmesine bahar
alerjisi denir. Bahar alerjisi olan çocuklar kokuları çok hassastır. Bahar alerjisi
gözde, burunda ve akciğerde hasarlar
oluşturur. Bu nedenle burun göz ve akciğerler aşırı hassastır. Kokulara da aşırı hassas olurlar. Bahar alerjisi olan çocuklar kokulara aşırı hassas oldukları
için çamaşırların parfümsüz deterjanla yıkanması ve ev temizliğinde kokusuz ürünlerin kullanılması önemlidir.
Bahar alerjisi yorgunluk yapar ve okul
başarısını etkiler. Bahar alerjisi olan çocukların genellikle burunları tıkalı olduğu için uyku kalitesi de bozulur. İyi bir
uyku alamayan çocuklar ise gün boyu
kendilerini yorgun ve halsiz hissedir. Bu
da okul başarısı ciddi bir şekilde etkiler.
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
Domuz gribi, A(H1N1) tipi virüsten kaynaklanan, insanlarda hastalığa yol açan
viral bir hastalıktır. Hastalık ilk kez Meksika ve ABD’de görülmüş ve daha sonra birçok ülkeye yayılmıştır. Bu virüse ‘domuz gribi’ denmesinin sebebi domuzlar arasında görülen grip virüslerine çok
benzediğinin gösterilmiş olmasıdır. Bu
yeni virüs insan, domuz ve kuş virüslerinin bir karışımıdır.
Domuz gribinin de yine mevsimsel griple aynı şekilde yayıldığı düşünülmektedir.
Grip virüsleri insandan insana öksürük
ve hapşırma yoluyla bulaşmaktadır. Grip
virüsü buluşan bir yere dokunulduktan
menin hastalıktaki payı çevre koşulları
içine alındığında yüzde 70-75, yalnız değerlendirildiğinde ise yüzde 35-45 civarında” diyor.
Prof. Dr. Meral Aksoy
Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık
Bilimleri Fakültesi Beslenme ve
Diyetetik Bölümü Başkanı
Son yıllarda Türkiye’de ve tüm dünyada
hızla artış gösteren kanser hastalığına
yönelik dikkat çekmek ve hastalığa karşı toplumsal bilinci artırmak amacıyla
her yıl 4 Şubat Dünya Kanser Günü’nde
birçok kampanya düzenleniyor. Dünya
Sağlık Örgütü ve Sağlık Bakanlığı verilerine göre kanser vakaları hızla artarken
Türkiye’de en çok görülen kanser vakaları da dünya ile benzerlik gösteriyor.
Türkiye’de erkeklerde sırayla, bronş/akciğer, mide, lenfoma, prostat ve larinks
rastlanırken, kadınlarda ise meme, uterus, bronş/akciğer, mide ve lenfoma
gözleniyor. Dünyada ise erkeklerde en
sık rastlanan kanser türleri sırayla, akciğer, prostat, kolon/rektum, mide ve karaciğer iken, kadınlarda meme, serviks,
kolon/rektum, akciğer ve mide kanseri
olduğu belirtiliyor.
Yanlış beslenme, hastalık riskinin
yüzde 35-45’ini oluşturuyor
Alerjik nezle, astım gibi polenlerin neden olduğu bir alerjik hastalığı olan çocuklar bazı önlemler almalıdır. Örneğin
evden çıkarken mutlaka güneş gözlüğü takılarak polenlere temas önlenmelidir. Ağız yerine burundan nefes alıp verilerek burnun filtre görevi yerine getirilmelidir. Polenlerin yoğun olduğu
günlerde dışarıda fazla dolaşılmamalıdır. Bol su ve meyve suyu içmek çocukların daha zinde olmasını sağlayacaktır
Bahar ayında çocuklarınızda alerjik hastalıkların belirtileri görülüyorsa mutlaka
bir alerji uzmanına başvurun. Erken teşhis çok önemlidir.
Domuz gribi belirtileri ve tanısı;
sonra, eller ağız ya da buruna götürüldüğünde de hastalık buluşabilir. İçme, kullanma ve havuz sularıyla bulaşma gösterilmemiştir. Domuz gribinin belirtileri; Ateş, öksürük, boğaz ağrısı, yaygın vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme ve yorgunluk gibi belirtileri içermektedir. Bazı vakalarda kusma ve ishal de görülebilmektedir. Gripten öksürme ve hapşırma sırasında ağzınızı ve burnunuzu bir mendil ile
kapatınız. Mendilinizi kullandıktan sonra
çöp sepetine atınız. Hastalığın bulaşmaması için çevrenizdekilerden uzak durunuz. Bulunduğunuz mekanı sık sık havalandırınız. Kirli ellerinizle gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmayınız.
4 şubat “Dünya Kanser Günü”… World Health Organization (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından yapılan araştırmalara göre beslenme
alışkanlıklarındaki bozukluk, kanser riskini yüzde 35 – 45 oranında
artırıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik bölümü başkanı Prof. Dr. Meral Aksoy, hastalık riskini düşürme konularında önemli açıklamalarda bulundu
Ayva suyu yüksek mineral ve
bol vitamin içeriği ile birçok
hastalığa karşı koruma sağlıyor. Uzmanlar özellikle kış aylarında ortaya çıkan öksürük,
anjin, bronşit gibi üst solunum
yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ayva suyu içilmesini tavsiye ediyor
özelliği bulunduğunu belirten İnanç,
“Soğukların artmasıyla birlikte üst solunum yolu enfeksiyonlarında önemli
bir artış gözleniyor. Vitamin açısından
güçlü meyve suları bu hastalıkların
yayılmasını engellerken, özellikle ayva
suyu yoğun C vitamini içermesi ile tedavi sürecinde etkili oluyor. Ayrıca antiseptik özelliği bulunan malikasit ihtiva etmesi sayesinde enfeksiyonel hastalıklardan koruyor.” şeklinde ekledi.
Ayva suyunun, kış hastalıklarının yanı
sıra içeriğindeki vitamin ve mineralin
kalp ve damar hastalıkları, ishal problemleri ve hazımsızlık sorunlarının tedavisinde de etkili olabileceğini belirtiliyor.
Hatta uzmanlar çağımızın hastalığı
olan Alzheimer riskini azalttığını belirtti. Alkol tüketimi ve fazla şeker tüketimine bağlı karaciğer yağlanması
ve karaciğer kanseri riskini azalttığını belirttiler
Beslenme alışkanlığı Kanser
riskini 35-40 oranında artırıyor
Kış Hastalıklardan Korunmak İçin
Ayva Suyu İçin
Ayva suyu içeriğindeki C vitamini, kalsiyum, demir, protein ve karbonhidratlar ile birçok hastalığa karşı kalkan
görevi görüyor. Kış aylarında sıklıkla karşılaşılan bronşit, anjin, öksürük
gibi rahatsızlıklarda ayva suyu desteği ile tedavi süreci hızlanabiliyor. Uzmanlar üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde ayva ve ayva suyunu öneriyor. Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Neriman İnanç soğuk havalarda görülen öksürük, anjin, bronşit
gibi hastalıkların tedavisinde ayva suyunun kullanılabileceğine dikkat çekiyor. Ayva suyunun pek çok faydalı
Şekersiz günde 3-5 bardak içilen kahvenin şeker hastalığı riskini yüzde 2550 arasında azalttığını gösteren yayınlar giderek artıyor. İnsülin direncini azaltarak hücre içine şeker girişini
2 kat arttırarak kan şekerinde yükselmeyi ve iştahı azaltarak fazla yemeyi
engelliyor, metabolizmayı yüzde 20
kadar hızlandırarak yağ yakılmasını
arttırdığı düşünülüyor.
Kişinin yaşadığı çevre, stres, genetik
yapı ve beslenme alışkanlıklarının hastalığın oluşmasında önemli bir etken olduğunu belirten Bahçeşehir Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve
Diyetetik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Meral Aksoy, aynı zamanda hastalığın kişisel beslenme durumunu etkilediğini ve
bu etkinliğin derecesine göre bir takım
yan sorunların ortaya çıktığını belirtiyor.
Kanser hastalığının oluşumunda beslenmenin önemine dikkat çeken Aksoy,
“Kanserin oluşumunu tetikleyen faktörlerde çevre koşulları ilk sırada. Beslen-
Hastalık riskini düşürmek için dikkat
edilmesi gereken koşullar neler?
Kanser riskini azaltmak için sağlıklı bir yaşamın gerekliliğine dikkat çeken Prof. Dr.
Meral Aksoy, özellikle kişinin sağlıklı vücut ağırlığında olması ve bununla ilişkili
olarak vücut kitle endeksinin normal sınırlar içinde bulunması gerektiğini belirtiyor. İşte kanser riskini düşürmek için yapılması gerekenler;
• Vücut kitle endeksi 18,5 – 25,0 arasında tutulmalı
• Yağdan gelen enerji yüzde 15-30
arasında tutulmalı, yağlı et ve kızartma tüketimine dikkat edilmeli
• Günlük taze sebze ve meyve tüketimi en az beş ve üzerinde porsiyon
olmalı, sebze meyveye göre 1-2 porsiyon daha fazla tüketilmeli, bu sebzeler içinde hardallı olanlarına özellikle yer verilmesi,
• Sarımsak, soğan, nane, maydanoz
gibi yeşillikler yemek listesinde bulunmalı,
• Diyetimizde kuru baklagiller gibi
kompleks karbonhidratlara yer verilmeli, çay şekeri gibi basit karbonhidratlardan kaçınılmalı,
• Günlük posa tüketimi 30 gram civarında olmalı,
• Alkol, sigara ve katkı maddelerini
fazlaca içeren, rafine edilmiş yiyeceklerden kaçınmalı,
• Kömür ızgarası, tütsülenmiş yiyecekler ve turşu-salamura gibi fazla tuzlulardan kaçınmalı. Yiyecekleri düşük ısıda pişirmeye dikkat etmeli,
• Yiyecekler küf ve mantar oluşumundan uzak tutulmalı, çabuk bozulabileceklerin de soğukta veya dondurularak saklanılmasına dikkat etmeli,
• Her yiyecek grubundan (et - ku-
•
•
•
•
•
•
•
•
•
rubaklagil, süt ve türevleri, tahılekmek, makarna gibi, sebzemeyve) her gün her öğün tüketilmeli,
Yaşam boyu düzenli fiziksel aktivite yapılmalı
Lezzet duyusu kaybı varsa; her zamanki diyete ek olarak, bol çeşnili, aromalı, baharatlı yiyecekler eklenir. Tuzsuz ve sade yiyecekler verilmez. Yiyecekler oda ısısında servis edilir
Tükürük salyasında azalma varsa;
her zamanki diyet, soslar, meyve
suları, alkolsüz içecekler, sitrik asit
içeren yiyeceklerle desteklenir, ancak sıcak içecek ve alkolden kaçınılır.
Erken doygunluk hissi varsa; bol
kalorili, konsantre diyet verilir. Besin değeri düşük yiyecekler kullanılmaz.
Diyare (ishal) varsa; az miktarda ve
sık sık yemek verilmeli. Sıvı yiyecekler oda ısısında sunulmalı. Meyve
ve sebzeler pişirilerek tüketilmeli.
Konstipasyon (kabızlık) durumunda bol sıvı alınır, çiğ meyve sebze
tüketilir, kuru yemişler, kepekli ekmek tercih edilir ve egzersiz yapılır.
İştah azalmasında; azar azar sık sık
beslenme, önce katı sonra sıvı yiyeceklere yer verilir, boş kalorili
yiyecek-içecek yerine (gazlı içecekler gibi) besin değeri yüksek yiyecekler tercih edilir, egzersiz yapılır.
Gaz ve şişkinlik durumunda, gaz
yapıcı yiyecekler (kuru baklagiller, karnabahar, lahana gibi sebze,
gazlı içecekler) tüketilmez, yemekler yavaş yavaş ve iyi çiğneyerek tüketilir.
- Yutma güçlüğünde; yiyecekler kolay çiğnenir olmalı (yumuşak,
sulu-soslu), kuru olmamalı, azar
azar ufak lokmalar halinde sunulmalıdır.
8
9
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
İstanbul’da bir Meslek Yüksekokulu Şişli…
Mesleğini seçen öğrencilere daha nitelikli ve donanımlı olmasını sağlayan İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu Yeni Eğitim Öğretim döneminde
(2015-2016) 35 programa
ulaşacak.
İstanbul Şişli Vakfı tarafından “Mesleğin
Olacak, Geleceğin Olacak” sözüyle yola
çıkan, İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu,
Türk ekonomisi ve sanayisinin gelişmesinde önemli rolü olan eğitilmiş insan
gücünün yetiştirilmesini sağlamak amacıyla kuruldu. İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu, Şişli özelinde, bölgede faaliyet gösteren sektörlerin kalifiye eleman
ihtiyacını karşılamayı hedefleyerek faaliyetlerine başladı.
Okulun kuruluşundaki en önemli amaç,
farklı meslek alanlarındaki istihdam sorunlarını çözmek için konusunda uzman, liderlik vasıflarını haiz, iyi eğitimli
elemanların yetişmesini sağlama misyonuna sahip olmasıdır. İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu, akademik alanda sağlam, güvenilir ve güçlü bir vizyona sahip. Mezunlarına büyük firmalarda staj
ve iş olanakları veren, mesleki eğitimin
yanı sıra akademik ve bilimsel çalışmalarıyla nitelikli ve donanımlı öğrenciler
yetiştiren, ayrıca toplumsal sorumluluk/
farkındalık projeleriyle, duyarlı, bilinçli ve sorumluluk sahibi gençlerle aydınlanmış toplum yaratma hedefine sahip
bir okul olma özelliklerini taşıyor.
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi
çeşitli programlarda seçenek sunuyor
Saraybosna Eğitimi Geliştirme Vakfı (SEDEF) tarafından kurulan Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), Mühendislikten; Ekonomiye, sosyal bilimlerden; görsel sanatlara
kadar çeşitli bölümlerden öğrencilere seçenek sunuyor.
Uluslararası Saraybosna Üniversitesi (IUS), Saraybosna Eğitimi Geliştirme
Vakfı (SEDEF) tarafından 2003 yılında
kurulmuş bir vakıf üniversitesidir.
IUS, farklı din ve kültürden insanın bulunduğu bir şehirde, Bosna Hersek’in
başkenti olan tarihi Saraybosna şehrinde kurulmuştur. 2004-2005 akademik yılında Yabancı Dil Okulu’nda İngilizce hazırlık sınıfı ile eğitim-öğretime
başlayan üniversite, 2005-2006 akademik yılında da çeşitli programlarda lisans öğretimine başlamıştır. Üniversitede eğitim dili İngilizce’dir.
İstanbul Şişli Meslek Yüksekokulu’nda şu
anda Anestezi Programı, Adalet Programı, Aşçılık Programı, Bankacılık ve Sigortacılık Programı, Büro Yönetimi ve Yönetici Asistanlığı Programı, Çocuk Gelişimi Programı, Grafik Tasarımı Programı,
Fizyoterapi Programı, İlk ve Acil Yardım
Programı, Mimari Restorasyon Programı,
Moda Tasarımı Programı, Saç Bakımı ve
Güzellik Hizmetleri Programı, Sağlık Kurumları İşletmeciliği Programı, Radyoterapi Programı, Tıbbi Dokümantasyon ve
Sekreterlik Programı, Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı, Yaşlı Bakımı Programı
ve Yerel Yönetimler Programı olmak üzere 18 programda yüzde 45 bursluluk oranıyla 1800 öğrenci eğitim görmektedir.
2015 - 2016 eğitim-öğretim yılında bünyesine eklediği 5 program ile I. ve II. öğretimde 35 programa ulaşıyor
IUS akademik personeli lisansüstü eğitimlerini ABD ve Avrupa ülkeleri başta
olmak üzere dünyanın seçkin üniversitelerinde yapmış, zengin araştırma ve
uluslararası öğretim tecrübesine sahip
akademisyenlerdir.
IUS’ta halen 15’i aşkın farklı ülkeden,
100’ü aşkın akademik personel hizmet
vermekte olup, öğretim görevlisi başına ortalama 15 öğrenci düşmektedir.
Bu da Avrupa ortalamasına yakın bir
ortalamadır. Önümüzdeki yıllarda, öğrenci artışına paralel olarak, hoca sayısının da artırılması planlanmaktadır.
ULUSLARARASI SARAYBOSNA ÜNİVERSİTESİ BÖLÜMLERİ
FASS
Faculty of Arts and Social Sciences / Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
Sosyal ve Siyasal Bilimler
Lisans / Yüksek Lisans
Görsel Sanatlar ve İletişim Tasarımı
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
İngiliz Dili ve Edebiyatı
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
Psikoloji
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
Kültürel Çalışmalar
FBA
Faculty of Business and Administration / Ekonomi ve Yönetim Bilimleri Fakültesi
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
İktisat
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
İşletme
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
Uluslararası İlişkiler
FENS
Bu hedefler dışında, meslek yüksekokulu vizyon ve misyonundan tamamen
bağımsız olarak da üniversiteye geçişi
de planlamış ve bu plan doğrultusunda üniversite dosyasını 6 fakülte, 3 meslek yüksekokulu ve 2 enstitüyü içerecek
biçimde hazırlamış ve YÖK’e sunmuştur.
Mevzuat gereği inceleme süreci takip
edilmektedir.
Faculty of Engineering and Natural Sciences / Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
Genetik ve Biyomühendislik
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
Bilgisayar Bilimleri ve Mühendisliği
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
Endüstri Mühendisliği Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
Elektrik ve Elektronik Mühendisliği
Lisans / Yüksek Lisans / Doktora
Makina Mühendisliği
Lisans / Yüksek Lisans
Mimarlık
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
İTÜ ARI Teknokent ve Otomotiv İhracatçıları Birliği, Türkiye’den otomotiv markası çıkarmanın reçetesini açıkladı:
OTOMOTİVDE MARKA OLMANIN SIRRI YENİ NESİL ARAÇLAR İÇİN TEKNOLOJİ ÜRETMEK
Türkiye’nin AR-GE ve inovasyona dayalı teknolojik altyapısını güçlendirmeyi hedefleyen İTÜ ARI Teknokent ile Otomotiv İhracatçıları Birliği
(OİB) Türkiye’de otomotiv teknolojilerinin gelişimi için güçlerini birleştirdi. Bu işbirliği ile Türk otomotiv sektörünün fason üretici rolünden
yeni ve inovatif teknolojilerle pazara liderlik eden bir yapıya doğru evrilmesi hedefleniyor.
Kenan Çolpan
İTÜ ARI Teknokent
Genel Müdürü
Yeni nesil otomotiv teknolojileri İTÜ
Çekirdek’ten çıkacak
İTÜ ARI Teknokent bünyesinde, 2012 yılında faaliyete geçen ve bugüne kadar
girişimcilere 5 milyon TL’yi aşan destekler sağlayan girişimcilik destek programı
İTÜ Çekirdek, ticarileştirilebilir tüm projelere ve sektörlere açık olmanın yanı sıra
büyük potansiyele sahip özel kategoriler açarak sektörlerin gelişimine de ön
ayak oluyor. Bu kapsamda bu yılki özel
kategori, Türkiye’de otomotiv sektörünün sürdürülebilir rekabet avantajına
sahip daha güçlü bir yapıya kavuşmasına yardımcı olmayı hedefleyen Otomotiv Teknolojileri Kategorisi. Bu alandaki
girişimciler OİB’in otomotiv sektöründeki deneyiminden,vizyonundan ve sanayideki geniş ağından yararlanacak. İTÜ
Çekirdek’te sağlanan imkanlar ise, projelerin gelişmesi için uygun zemini hazırlayacak. OİB ise projelerin sanayiye aktarımı konusunda köprü görevi görecek.
Türkiye’de otomotiv alanının daha geniş bir perspektifte değerlendirilmesi gerektiğini belirten İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Kenan Çolpan, OİB ile geliştirdikleri işbirliği hakkında şu değerlendirmelerde bulundu; “İTÜ ARI Teknokent
olarak girişimcilerin yetişmesine olanak tanıyan İTÜ Çekirdek projemizde bu
sene girişimcilere 1 milyon TL değerin-
Bakan Avcı Matematik Köyü’nde
”Pamuk Bakan” sloganıyla karşılandı
Millî Eğitim Bakanı Nabi Avcı, İzmir programının ikinci gününde
Şirince’de bulunan Nesin Matematik Köyü’nü ziyaret etti
de ödül dağıtıyoruz. Bu yıl İTÜ Çekirdek’e
2500’e yakın proje başvurusu bekliyoruz
ki ilk üç yılda yapılan başvuru sayısının
toplamı anlamına geliyor. Bu sene açtığımız Otomotiv Teknolojisi özel kategorisi ile Türkiye’nin otomotiv alanında ihracatçı ülke olma hedefine destek oluyoruz. Otomotiv sektöründe Türk markası
çıkarmalıyız ancak bu sadece seri üretim
yapacak bir marka oluşturmak anlamına
gelmemeli. Önümüzdeki 10 sene içinde
otomotiv sektörünün elektrik, elektronik,
yazılım ve enerji üzerine odaklanarak gelişmesi bekleniyor. Bu yönde Türk markalı teknolojiler üretmek, otomotiv alanında fark yaratmanın ve gelişimin anahtarı olacak. OİB desteği ile bu sene oluşturduğumuz İTÜ Çekirdek Otomotiv Teknolojileri kategorisi ile otomotiv alanında
teknoloji üretmek isteyenlere benzersiz
bir fırsat sunuyoruz. Kuluçka dönemleri-
lı. Hindistan, Tayland, Güney Afrika, Fas
gibi kalabalık nüfuslu ülkelerde düşük işçilik ücretleri sayesinde verimli üretim yapılabiliyor. Öte yandan kaya gazı kullanımı sayesinde ucuz enerji imkanına kavuşan Amerika yüksek otomasyonla araç
üretimini tekrar artırmayı hedefliyor. Türkiye olarak bu rekabetçi ortamdan ayrışmak için yeni nesil araçlara ve bu yöndeki teknolojilere odaklanmamız gerekli.
Dünyada hibrid, hidrojen ve özellikle de
elektrikli araçlara talep çok hızlı gelişecek ve bu yeni tip araçlar sanılandan çok
daha kısa sürede yaygınlaşacak. Otomotiv İhracatçıları Birliği olarak İTÜ ARI Teknokent işbirliğimizle sanayimize katma
değerli ürünlerin kazandırılmasını hedefliyoruz. Umuyorum ki bu işbirliği otomotiv alanında Türk markalarının yaratılması
için doğru ortamı oluşturacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
MITSUBISHI ELECTRIC ROBOTUNDAN
TEKNOART DANS ŞOVU
Esnek dans figürlerine insan gibi tepki verebilen
6 eksenli endüstriyel robot izleyenleri şaşırttı
Ali Nesin’den bilgi aldı. Nesin Matematik Köyü’nün kurucusu Prof. Dr. Ali
Nesin’in bilgi verdiği ziyarette çocuklar Bakan Avcı’yı “Pamuk Bakan” sloganlarıyla karşıladı.
Bakan Avcı, beraberindekilerle birlikte
Matematik Köyü yerleşkesini gezerek
ni tamamlayarak İTÜ Çekirdek’ten çıkacak projeler yatırımcının Türkiye’ye gelmesine büyük katkıda bulunacak, otomotiv teknolojileri ihracatımıza da katkıda bulunacak.” OİB Başkan Yardımcısı
Ömer Burhanoğlu ise bundan önce otomotiv alanında girişimcilere yeterli imkanın sağlanamadığını, İTÜ ARI Teknokent ile gerçekleştirilen işbirliğinin bu anlamda çok önemli olduğunun altını çizerken; “Otomotiv pazarı ne kadar büyükse
üretim de o denli artıyor. Öncelikle Türkiye otomotiv pazarını büyütmemiz gerekiyor. Pazar büyüyünce yeni oyuncular için daha fazla çekici hale geleceğiz ve
yeni yatırımların Türkiye’ye gelme olasılığı da artacak. Bunun için vergi yüklerinin
azaltılması, insan kaynağının ve altyapının iyileştirilmesi gibi yapısal bazı adımların atılması gerekiyor. Ayrıca yatırımları destekleyici teşviklerde de bulunulma-
Dans Kulübü tarafından hazırlanan “Robotla Dans” gösterisi izleyenlerden büyük alkış topladı. Geleceğin mühendis
adaylarının Mitsubishi Electric robotu
ile gerçekleştirdiği gösteride birbirinden farklı çok sayıda figür sergilendi. Esnek dans figürlerine bir insan gibi tepki verebilen 6 eksenli endüstriyel robot
dans gösterisinde, iki aşk arasında kalmış bir gence doğru aşkı bulması için
yardım etti.
Kütüphane derslik ve yatakhaneleri gezen Bakan Avcı, daha sonra “bol
kepçe” ikram edilen öğlen yemeğini yedi. Bakan Avcı, Ali Nesin’e eğitime yapmış olduğu katkılardan ötürü
tebrik etti.
Ülkemizde robot teknolojisi konusunu sahiplenmeyi hedefleyen Mitsubishi Electric Türkiye’nin, Doğuş Üniversitesi Endüstriyel Otomasyon ve
Robot Teknolojileri Eğitim Merkezi’ne
sağladığı desteklerden biri olan 6 eksenli endüstriyel robot teknoart dans
şovuyla büyüledi. Doğuş Üniversitesi Kontrol ve Otomasyon Kulübü ile
Mitsubishi Electric 6 Eksenli Endüstriyel
Robot ile işler hiç olmadığı kadar kolay
6 eksenli endüstriyel robot ile ilgili bilgi veren Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel “Dansa gösterdiği uyumun da bir göstergesi olarak çok yüksek hızlı sistemlerde kullanılabilen Mitsubishi Electric imzalı 6 eksenli endüstriyel robotun çift kol yapısı sadece hareket özgürlüğü açısından artı değer sağlamıyor, aynı zamanda daha fazla kararlılık ve çok yönlülük sunuyor. Mode-
le bağlı olarak Mitsubishi Electric robotlar, 504 - 1503 milimetre aralığında 2’den, 20 kilograma kadar taşıma
kapasitesine sahip. RV-F serisi için çok
dar alanlarda çalışmak hiç sorun olmadığı gibi robotların duvar veya tavana monte edilmesi de sorun oluşturmuyor. Tüm sistemler aynı kompakt CR750 robot kontrolöre sahip.”
dedi.
İPKB 13 okulu daha depreme karşı yeniden inşa edecek
İstanbul Valiliği İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), İstanbul’daki okulların sismik risk
karşısındaki durumlarını incelemeye devam ediyor. 13 okul daha yıkılarak yerlerine depreme
karşı dayanıklı, güvenli ve modern okullar inşa edilecek.
FİLLİ BOYA’DAN ÇOCUK ODALARINA
MOTİVE EDİCİ RENKLER
Filli Boya Renk Uzmanları, yeni eğitim ve öğretim döneminde çocukların başarısını arttıracak renk önerileri sunuyor.
Çocukların zamanının çoğunu geçirdiği çalışma odalarının da okul dönemine uygun hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Filli Boya Renk Uzmanları, odaların onların ihtiyaçlarına ve motivasyonuna göre renklendirilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Uzmanlar seçtiğimiz renklerin; çocukların akşamlarını oyun oynayarak
veya televizyon seyrederek geçirmek
yerine, ders çalışma isteği uyandıracak, odasına aidiyetlik duygusu vere-
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
cek tonlarda olması gerektiğini söylüyor.
Yorucu Renkler Olmamalı
Çocukların çalışma alanlarının fresh,
temiz ve pastel tonlarda olması gerektiğini söyleyen Filli Boya Renk Uzmanları, yorucu renkler yerine yeşil ve mavinin pastel tonlarının tercih edilmesinin daha doğru olacağını söylüyor. Gözü dinlendirici etkisi olması nedeniyle Filli Boya iç cephe renk kartelasından Açık Mavi, Limoni, Bal Buğu, Fildişi renkleri tercih
edilebilir. Canlı kırmızı tonlarından
ise gözü yorması ve açlık hissi uyandırması nedeniyle kaçınmak gerekiyor. Yine zevke göre Lila, Atlas, Mercan, Masal Pembesi, Verde, Açık Krem
ve bu renk tonlarıyla kombinler yaratılabilir.
İstanbul Valiliği, İstanbul Proje Koordinasyon Birimi (İPKB), İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık
Projesi (İSMEP) kapsamında okul, hastane, yurt, idari ve sosyal hizmet binaları
gibi öncelikli kamu binalarının depremsellik analizlerini yapmaya ve elde edilen analiz sonuçlarına göre binaları güçlendirmeye veya yıkıp yeniden yapmaya
devam ediyor.
13 okulda 21 980 öğrenci
İSMEP kapsamında yeniden yapımı devam eden okullara ek olarak, İstanbul’da
13 okulun daha sismik risk karşısında incelemeleri yapıldı. İPKB Direktörü Kazım
Gökhan Elgin, inceleme sonuçlarına göre
binaların yıkılarak depreme dayanıklı yeniden inşasına karar verildiğini kaydetti. 13 okul tamamlandığında 434 derslikte 21 bin 980 öğrenci güvenli bir şekilde
eğitim alacak. İPKB tarafından yapılacak
okullarda öğrencilerin daha modern, ferah ve güvenli koşullarda eğitim görmesi hedefleniyor. Bu amaçla, 2006’dan bu
yana İSMEP yatırımlarının yüzde 51’i, eğitim yapılarının güçlendirilmesinde ya da
yıkılıp yeniden yapımında kullanıldı.
Yeni okullarda derslik sayısı artıyor
İstanbul’da okul yatırımlarıyla 1,5 milyona yakın öğrenci güvenli eğitim olanağına kavuştu. Yapılan yeni okullar daha
çok dersliğe ve imkâna sahip olmasının
yanı sıra çevreye de duyarlı. Ayrıca bulunduğu arazinin koşullarına ve topoğrafyasına uygun, depreme dayanıklı olarak inşa ediliyor. Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından belirlenen tüm diğer kriterlere uyumluluk çerçevesinde yapılıyor.
İşte 2015’te depreme karşı yeniden
yapılacak okullar
İPKB tarafından yeniden yapılacak 13
okulun adları şöyle; Bahçelievler Cumhuriyet Anadolu Lisesi, Eyüp Kılıçarslan
İlköğretim Okulu, Ümraniye Hasan Tahsin İlköğretim Okulu, Bayrampaşa Halide Canayakın Anaokulu, Üsküdar Kadriye Koparan İlköğretim Okulu, Sultangazi 50. Yıl İlköğretim Okulu, Ümraniye Nihat Sabri Banarlı İlköğretim Okulu, Bakırköy Halit Vedat Fıratlı İlköğretim Okulu,
Bahçelievler Şirintepe İlköğretim Okulu, Bahçelievler Fikret Yüzatlı İlköğretim
Okulu, Eyüp Şair Nabi İlköğretim Okulu, Beykoz İshakağa İlköğretim Okulu,
Eyüp Serdar Aksun Anaokulu ve İlköğretim Okulu.
10
11
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
Türk Eğitim Rehberi Gazetesi
KİTAP
TİYATRO
OCAK | İSTANBUL DT
ON İKİ ÖFKELİ ADAM
İSTANBUL DT
8 yaş ve üzeri seyircilerimizin
izlemesi tavsiye edilir.
8 yaş ve üzeri seyircilerimizin
izlemesi tavsiye edilir.
2 perde | 1 saat 50 dakika
Yazan: REGİNALD ROSE
Çeviren: CEMAL BERK
Yöneten: ARİF AKKAYA
Dramaturgi: HATİCE YURTDURU
Sahne Tasarımı: AYHAN DOĞAN
Kostüm Tasarımı: NİHAL KAPLANGI
Işık Tasarımı: ÖZCAN ÇELİK
2 perde | 2 saat 15 dakika
Yazan: TURGUT ÖZAKMAN
Yöneten: YILDIRIM FİKRET URAĞ
Sahne Tasarımı: RIFKI DEMİRELLİ
Kostüm Tasarımı: ZUHAL SOY
Işık Tasarımı: ÖZCAN ÇELİK
Efekt: YUSUF TUNCER
OYUNCULAR
Aslı İçözü, Cengız Tangör, Erkan Sever,
Hakan Güner, Mahperi Mertoğlu, Mana
Alkoy, Mehmet Soner Dinç
KONU
1960’lı yıllarda emekçi bir ailenin ekonomik güçlüklere ve geçim sıkıntısının getirdiği zorluklara rağmen bir arada durma çabasını anlatır. Anne, baba, çocuklar
ve büyükanneden oluşan aile bireylerinin
her biri farklı karakterlere ve hayallere sahiptir. Tüm sıkışmışlıklarına rağmen, birbirlerine duydukları sevgi, diğer tüm yoksunluklarını unutturmaktadır. Sahnede
bir yandan aileyi izlerken, diğer yandan
1960’ların İstanbul’unu, hayallerini, müziğini ve radyosunu da hatırlarız.
OYUNCULAR
Ahmet Özaslan, Ali Gökmen Altuğ,
Burteçın Zoga, Enes Mazak,Erkan
Akkoyunlu, Gün Koper, Kutay
Kırşehirlioğlu, Mehmet Avdan, Metin
Çoban, Nihat Alpteki, Rahmi Elhan,
Serdar Orçin, Yalçın Avşar
KONU
Şüphelinin suçlu olduğunun genel kabul görüldüğü jüride, bir üye bu karara karşı çıkarsa ne olur? 12 jüri üyesi
üzerinden adalet kavramını sorgulayan
oyun tiyatro seyircisi ile buluşuyor.
SİNEMA
BİR YAZ GECESİ RÜYASI
İSTANBUL DT
8 yaş ve üzeri seyircilerimizin
izlemesi tavsiye edilir.
Mahalleden Arkadaşlar doludizgin geliyor…
Kardeş Payı, Düğün Dernek, İşler Güçler, Çalgı Çengi gibi unutulmaz film ve dizilerin senaristi, yönetmeni Selçuk Aydemir’den kabına sığmayan bir 90’lı yıllar kitabı. Eğlenceli, heyecanlı ve doludizgin…
Mahalleden Arkadaşlar Sayfa 6 Yayınları’ndan yayımlandı. Mahalleden
Arkadaşlar’ın telif geliri Koruncuk (Korunmaya Muhtaç Çocuklar) Vakfına bağışlanacaktır.
Tabletlerin, akıllı telefonların olmadığı 90’lar… Belki de çocukların
“çocuk” olduğu, “çocuk gibi” oynadığı son yıllar…
Dokuz yaşındaki bir çocuğun para kazanmak için bulduğu akıl almaz yöntemler, yediği kazıklar, hayal kırıklıkları, başarma hırsı ve bu
hırs uğruna yaşadığı trajikomik anılar… Her şey ama her şey yine
dokuz yaşındaki Selçuk’un gözünden tüm samimiyetiyle karşımızda.
2 perde | 2 saat 15 Dakika
Yazan: WILLIAM SHAKESPEARE
Çeviren: ÖZDEMİR MUTKU
Yöneten: ALEKSANDAR POPOVSKİ
Sahne Tasarımı: SVEN JONKE
Kostüm Tasarımı: JELENA PROKOVİC
Işık Tasarımı: SVEN JONKE
Müzik: KİRİL DZAJKOVSKİ
Koreografi: HANDAN ERGİYDİREN
Efekt: ERSİN AŞAR
Yönetmen Yardımcısı: BAŞAK ERZİ,
OKAN PATIRER, NEŞE CEREN AKTAY,
NAZİF UĞUR TAN
OYUNCULAR
Arda Aydın, Çağlar Yiğitoğulları, Elyesa
Çağlar Evkaya,Gürol Güngör, Levent
Üzümcü, Nurdan Kalınağa, Selin
İşcan,Yavuz Şeker
KONU
Shakespeare’in en sevilen klasiklerinden
olan “Bir Yaz Gecesi Rüyası”, Avrupa’nın
önemli yönetmenlerinden Aleksandar
Popovski tarafından çağdaş bir reji anlayışıyla sahneleniyor. Metni sahneye olduğu gibi aktarmak yerine, onunla oynamayı
ve görsel olarak etkileyici bir performansa çevirmeyi tercih eden Popovski, “Bir Yaz
Gecesi Rüyası”nı sahnelerken üç ana eksende ilerleyen hikayeyi sahne tasarımına
da yansıtmış.
Selçuk Aydemir’den eğlenceli, heyecanlı, doludizgin akan bir kitap…
SALT Galata’da lise öğrencileri için ‘Belgesel Günleri’
Lise Öğrencileri İçin Belgesel Günleri
26 Şubat-27 Mayıs SALT Galata
SALT Yorumlama’nın “Belgesel Günleri”
programında, Nefin Dinç’in 2011 yapımı
Öteki Kasaba; Ayris Alptekin, Albina Özden, Fehime Seven, Nazlı Bulum ile Sefa
Tokgöz’ün 2014 yapımı Ben Bir Slogan
Buldum: Annem Benim Yanımda ve Yasin
Semiz’in 2014 yapımı Eymir Neden Paylaşılamadı? filmi yer alıyor. Öteki Kasaba,
Türkiye’de Birgi ve Yunanistan’da Dimitsana kasabalarında yaşayanların “öteki tarafı” nasıl gördüğü temelinde, “Komşular
neden kavga eder?” ve “Etnik gruplar arasında kin ve ön yargılar nasıl doğar?” gibi
soruları irdeler. 90 kuşağından beş arkadaşın çektiği Ben Bir Slogan Buldum: Annem Benim Yanımda, Gezi Parkı direnişiyle görünür olmaya başlayan bu kuşak
ve onların aileleriyle olan ilişkilerini konu
alır. Eymir Gölü çevresinin 1960’lardan bu
yana insan eliyle yeşermesinin hikâyesini
anlatan Eymir Neden Paylaşılamadı? ise,
bölgedeki yapılaşma baskısını sorular sorarak tartışmaya açar.Gösterimler ücret-
sizdir ve tüm lise öğrencilerinin katılımına açıktır. Devlet okullarına ücretsiz ulaşım sağlanacaktır. 15 Nisan tarihlerindeki
program, yönetmenin katılımıyla gerçekleştirilecektir.
PROGRAM
15 Mayıs
Öteki Kasaba (2011)
Nefin Dinç
45 dakika
Türkçe; altyazısız
9 Nisan, 27 Mayıs
Ben Bir Slogan Buldum: Annem Benim Yanımda (2014)
Ayris Alptekin, Albina Özden, Fehime Seven, Nazlı Bulum ve Sefa Tokgöz
83 dakika
Türkçe; altyazısız
15 Nisan, 20 Mayıs
Eymir Neden Paylaşılamadı? (2014)
Yasin Semiz
55 dakika
Türkçe; altyazısız
İZYON
V
FİLMLER
FİLML
Sizin için Seçtiklerimiz
İZYONDAKİ
Bizim Hikayemiz
Güvercin Uçuverdi
içimdeki İnsan
Geronimo
Vizyon Tarihi:
27 Mart 2015
Yapımı:2015 - Türkiye
Tür: Dram
Yönetmen:
Yasin Uslu
Oyuncular:
Cansel Elçin, Naz Elmas,
İbrahim Kendirci, Haluk Piyes,
Çiğdem Batur
Senaryo:Yasin Uslu,
Seda Altaylı Turgutlu
Yapımcı:
Alaaddin Film
Diğer Adı:
Darbe
Vizyon Tarihi:
27 Mart 2015
Yapımı: 2015 - Türkiye
Tür: Komedi
Yönetmen:
Selami Genli, Onur Koçal
Oyuncular:
Atalay Demirci, Gökhan Yıkılkan ,
Ali Erkazan, Salih Kalyon, Zerrin Sümer
Senaryo:
Selami Genli, Onur Koçal
Vizyon Tarihi:
27 Mart 2015
Yapımı:
2014 - Türkiye
Tür: Dram
Yönetmen:
Aydın Sayman
Oyuncular:
Vedat Erincin, Suavi Eren,
Şebnem Bozokl, Füsun Demirel,
Rıza Sönmez
Diğer Adı:
The Human Within Me
Vizyon Tarihi:
27 Mart 2015
Yapımı:
2014 - Fransa
Tür:Dram , Romantik
Yönetmen:
Tony Gatlif
Oyuncular:
Sergi López, Celine Sallette, Tim Seyfi,
David Murgia, Adrien Ruiz
Senaryo:
Tony Gatlif
Özet
Haksızlığa uğramış, ailesi, yuvası, geleceği elinden alınmış bir adam ile hayata
karşı tek başına mücadele etmek zorunda kalan, çocuklarıyla bu koca dünyada
bir başına kalmış bir kadının öyküsünü
perdeye taşıyor Bizim Hikaye. 80 darbesinde gururu, itibarı zedelenen, inancı
ve düşüncesi ne olursa olsun haksız yere
hüküm giyen insanların, darbe sonrasında hayata tutunma çabalarını perdeye taşıyan film; o günlerden bu günlere
kadar uzanan bir mücadeleyi, hiç bir şekilde bağlarını kopartmayan fedakar bir
aile aracılığıyla bizlere aktarıyor.
MART / NİSAN 2015 / SAYI 28
Özet
YÜKSEL GÜVERCİN, yıllar önce geçirdiği
bir kaza sonucu kör olan annesiyle birlikte yaşamaktadır. Annesi oğlunun pilot olduğunu zannetmektedir ve en büyük arzusu gözleri açıldığında oğlunun
uçağında uçabilmektir. Yüksel ise annesine söylemek zorunda kaldığı bu beyaz
yalanı temizlemek için bir an önce pilot
olmalıdır. Çünkü annesinin göz Ameliyatına sayılı günler kalmıştır. Yüksel’in
bir diğer sorunu ise ilk ve son aşkı olan
Sema’yla evlenebilmektir. Ancak bu
aşkın önünde büyük engeller vardır.
Sema’nın babası, Yüksel Güvercin’e kızını vermek istememektedir. Onun yerine
Yüksel’in ezeli rakibi, yıllardır ikinci pilot
olan Turgut’u damadı yapmak istemektedir. Bu mücadele Yüksel’i sürprizlerle
dolu, komik bir maceranın içine sürükleyecektir.
12
Özet
Tek amacı babasından kalan bir bahçeyi
satarak yeniden İstanbul’a geri dönmek
olan Nuri, Kentte eski dostu Sabri ile karşılaştıktan sonra ilginç bir hesaplaşma
içine girerler. Sabri ise çalıştığı devlet
dairesinde geçirdiği ani psiko-travma
sebebiyle şefinin kafasını parçaladıktan
sonra işler daha da içinden çıkılmaz bir
hal almaya başlar. Nuri İstanbul’a dönmeye hazırlanırken, dostu Sabri’nin tutuklandığı hapishanede intihar ettiği
haberini alır. Artık Nuri’nin de bir amacı
vardır. Eski dostu Sabri’nin işlediği esrarengiz cinayetin ve intiharının ardındaki
nedenlerini bulmaya karar verir.
Özet
Fransa’nın güneyinde yer alan St. Pierre
mahallesi kavganın ve gürültünün hiç bir
zaman eksik olmadığı, oldukça hararetli bir kasabadır. Sosyal eğitmenlik görevini üstlenen Geronimo, boğucu bir Ağustos güneşi altında, St. Pierre mahallesinde gençler arasında aniden patlak veren gergin durumları yumuşatmaya çalışmaktadır. Türk kökenli genç bir kız olan
Nil ise Çingene bir sevgilisi olan ama başka bir adamla zorla evlendirilmek istenen
Türk kökenli bir genç kadındır. Evlendirilmekten kaçan Nil, Çingene sevgilisine sığınıp birlikte kaçmaya karar verdiklerinde yaşadıkları mahalledeki ufak gerginlik, bir anda aileler arası çatışmaya dönüşür. Müzik savaşlarının yanı sıra tepkiler
de yükselince, huzuru yeniden sağlamak
Geronimo’ya düşer...
Evim
Vizyon Tarihi:
27 Mart 2015
Yapımı:
2015 - ABD
Tür:
Animasyon, Fantastik , Macera
Yönetmen:
Tim Johnson
Seslendirenler:
Jennifer Lopez, Rihanna, Steve Martin,
Jim Parsons, Fatih Özacun
Özet
Evim’de insan dostu uzaylı Off (Oh) kendi halkı tarafından gezegenden kovulunca dünyaya sığınmaya karar verir. Burada Tip adlı maceracı bir kızla arkadaşlık kurar, birlikte büyük bir serüvene atılırlar.

Benzer belgeler