Untitled

Transkript

Untitled
LYNNE GRAHAM
Sicilya Tarzı Đntikam
Çeviri
Banu Barutlu
HARLEQUIN TÜRKĐYE
Mühürdar Cad. Uras Apt. No.83/1
Kadıköy - ĐSTANBUL
Tel: (0216) 418 12 72 Faks : (0216) 338 87 12
[email protected] – www.harlequintr.com
www.facebook.com/harlequinbeyazdizi
twitter.com/harlequintr
İngilizce Adı: THE DISOBEDIENT MISTRESS
Türkçe Adı: SİCİLYA TARZI İNTİKAM
ISBN: 978-605-339-031-2
Harlequin Classics
Copyright © 2002 by Lynne Graham
SÜRELİ YAYIN
Yayının Adı: Harlequin Classics İki Roman Birarada
Tüzel Kişiliği: Arlekin Wydawnictwo Harlequin Enterprises sp. z.o.o.
Merkezi Polonya Türkiye İstanbul Şubesi
İmtiyaz Sahibi ve Uyruğu: Berkant Yıldırım T.C.
Sorumlu Müdür ve Uyruğu: H. Rıza Bankoğlu T.C.
İdarehane Adresi: Mühürdar Cad. Uras Apt. No:83 D.1
Kadıköy – İstanbul – Türkiye
Kapak : Ümit Kara
Bu yayın, Arlekin Wydawnictwo Harlequin Enterprises sp. z.o.o. Merkezi
Polonya Türkiye İstanbul Şubesi tarafından 2013 yılında yayımlanmıştır.
Dünyada Türkçe tüm yayın hakları, Arlekin Wydawnictwo Harlequin
Enterprises sp. z.o.o. Merkezi Polonya Türkiye İstanbul Şubesi’ne ait olup,
yayımcının izni olmaksızın hiçbir şekilde kullanılamaz ve çoğaltılamaz.
Arlekin Wydawnictwo Harlequin Enterprises sp. z.o.o. Merkezi Polonya
Türkiye İstanbul Şubesine ait bir yayının, Türkiye’de ve Kıbrıs’da Yaysat
A.Ş., Avrupa’da Axel Springer Vertrißes gmbh dışında herhangi bir kuruluş
tarafından herhangi bir diğer adla piyasaya sunulması, satılması ve teşhir
edilmesi yasaktır, ve kanuni takibe tabidir.
ROMANIN KARAKTERLERĐ
Leone Andracchi
Romanın erkek kahramanı. Sicilyalı çok zengin bir iş adamı
Misty Carlton
Romanın kadın kahramanı. Koruyucu aile yanında büyümüş
çok güzel genç bir kadın
Oliver Sargent
Misty’nin babası. Leone Andracchi’nin nefret ettiği politikacı
Battista
Leone Andracchi’nin ölen kız kardeşi
Birdie ve Robin Pearce
Kimsesiz çocuklara evlerini açan karı koca. Misty’nin de
bakıcı ailesi
Nancy
Çocukların bakımına yardımcı olan, Robin Pearce’ in kuzeni
Flash
Misty ile beraber koruyucu ailede kalan gençlerden biri, ünlü
bir rock şarkıcısı
Philip Redding
Misty’nin ayrılmış olduğu nişanlısı
Carrie
Misty’nin annesi
Jenny Sargent
Oliver Sargent’ın karısı
Sicilya Tarzı Đntikam
5
~ BĐRĐNCĐ BÖLÜM ~
LEONE ANDRACCHI, rahat deri koltukta arkasına yaslanmış, intikam silahı olarak kullanmayı planladığı kadını inceliyordu.
Misty Carlton, kalabalık salonun ilerisinde, elemanlarıyla beraber, yiyecek ve içecekleri dağıtmakla meşguldü. Genç kadın, makyaj yapmamış,
bakır rengi saçlarını düzgün bir şekilde toplamıştı. Üzerindeki gri takım
elbise ve ayakkabıları, ne ilgi çekici, ne de kadınsıydı. Misty, dikkatleri
üzerine çekmemeye çalışan, ciddi, genç bir iş kadını havasındaydı. Bu
görüntü amacına ulaşmış gibiydi, çünkü Leone, hiçbir yöneticisinin onunla
flört etmeye çalışmadığını fark etti.
Kendisi hariç, salondaki tüm erkekler kör müydü? O gümüş grisi gözlerin ve etkileyici pembe dudakların neler vadettiğini sadece kendisi mi
görüyordu? Uygun giysilerle, genç kadın klasik bir güzelden çok daha
muhteşem, çok daha çekici olacaktı. Leone daha şimdiden, genç kadının
zarif kıvrımlarını ipek iç çamaşırları içinde hayal edebiliyordu. Uzun narin
bacaklarını incecik ipek çoraplar sarmalı ve çok yüksek topuklu ayakkabılar giymeliydi. Misty uzun boyluydu, ama Leone çok daha uzundu. Onun
yanındayken genç kadının düz ayakkabı giymesine gerek kalmayacaktı.
Leone, kendi düşlerine gülmeden edemedi; şu ana kadar genç kadını iç
çamaşırı dışında bir giysiyle hayal edememişti. Ne de olsa Leone, gerçek
bir Sicilyalıydı ve Sicilyalı erkekler, çekici bir kadını nasıl takdir edeceklerini çok iyi bilirlerdi.
6
Lynne Graham
Bir iki hafta içinde, Misty Carlton, Londra’da hakkında en fazla konuşulan kadın olacaktı. Leone Andracchi’nin sevgilisi olarak, genç kadının
adı, dedikodu sütunlarında yer alacak, gazeteciler hayatını didik didik edeceklerdi. Gazetecilerin incelemelerinin yeterli olmaması durumunda, Leone, gerekli ipuçlarının doğru yerlere ulaşmasını sağlayacaktı. Đstediği kadını bulduktan sonra, Leone gerçeklerin açığa çıkmasını sağlayacak bağlantıları da ayarlamıştı. Aslında, gelecekte olacak her şeyi, bundan altı ay öncesinde, Misty’i bulduğu zaman planlamaya başlamıştı. Adeta, nişan alıp,
ateş edebileceği bir ördek pozisyonuna gelebilmesi için genç kadının avucunun içine düşmesi için çalışmalar yapılmıştı. Leone, zevkle, şu anda
genç kadının tam da istediği konumda, avucunun içinde, olduğunu düşündü.
Misty Carlton, Oliver Sargent’ın gayrimeşru kızıydı. O adam, Leone’
un, kız kardeşinin intikamını almaya yemin ettiği adamdı. Oliver Sargent
düzgün bir politikacı, ahlaki değerlere önem veren bir aile babası olarak ün
yapmıştı. Kendisine miras kalan büyük servetiyle aşırı derecede güzel bir
yaşam sürüyordu. Gerçekte ise, Oliver Sargent, ikiyüzlü, gençleri baştan
çıkaran bir çapkın ve özetle, bir katilden bir nebze daha iyi bir kişiydi.
Leone’ın kız kardeşi Battista’nın, paramparça arabasında yapayalnız ölmesine neden olmuş, bir skandal çıkmasını göze alamadığı için acil servisleri
aramamıştı.
Leone ’un esmer yakışıklı yüzü kasvetliydi. Kız kardeşi Battista’nın
cenazesinin üzerinden bir yıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen, kız
kardeşinin yaşamının, nasıl kasten, acımasızca ve insafsızca kurban edilmiş
olduğunu düşündüğünde, acı içinde kıvranıyordu. Doktorlar, genç kızın,
daha önce bulunmuş olsa, kurtarılabileceğini söylemişlerdi. O yaz, Battista
sadece on dokuz yaşında bir siyaset bilimi öğrencisiydi ve Oliver Sargent’ın yanında araştırma yapıyordu. Parlak kahverengi gözleri, uzun kıvırcık siyah saçları ile çok güzel, idealist ve güvenilir bir genç kızdı. Gönüllü olarak çalışmaya başlamasının üzerinden haftalar geçtikten sonra,
Sargent adını duymaktan bıkıp usanan Leone, kız kardeşinin Sargent’a
adeta bir kahraman gibi tapınmasının, onun hayatını riske atabileceğini asla
düşünmemişti. Ne de olsa, Oliver Sargent evli bir erkekti ve kız kardeşinden en az yirmi beş yaş büyüktü. Leone’ un dikkat etmediği şey ise, Oliver’ın çok daha genç gösterdiği ve çapkın bir adam olduğuydu.
“Bay Andracchi?”
Yüzündeki sert ifadenin ne kadar korkutucu olduğunun farkında olmayan Leone, kendisine uzatılan tepsideki, geleneksel Sicilya tarzı tart ve
keklere şaşkınlıkla baktı. Kendisine tepsiyi uzatan narin elin belli belirsiz
Sicilya Tarzı Đntikam
7
titrediği Leone’ un dikkatli bakışlarından kaçmamıştı ve başını kaldırınca,
Misty Carlton’ la göz göze geldi. Genç kadının gözlerinin altındaki morluktan ve narin yüz hatlarından, onun gergin olduğunu hissetti. Bir çocuğunki gibi uzun kahverengi kirpikleri vardı. Genç kadın titriyordu. Titriyordu, çünkü çaresizdi. Leone, onun çaresiz olduğunu biliyordu, çünkü bu
durumu kendisi planlamıştı. Misty, kurmak için çok uğraştığı işini kaybetmek üzereydi. Genç kadın, Leone’ un avucunun içindeydi.
“Teşekkürler,” diye mırıldandı Leone. Karanlık derin sesi daha ziyade
alay eder gibiydi, zira Misty’nin, bu kadar aleni bir yaranma girişimi ile
erkeği etkileyebileceğini hayal etmesi aptallıktı. Kontratlar; ücret, etkinlik
ve güvenilirlik gibi kıstaslar göz önüne alınarak yapılırdı. Erkeğin suçu da
olsa, Misty kabul etse de etmese de, yeni bir iş kurarken genç kadın, birçok
temel kurala dikkat etmemişti.
“Nucatoli ve pasta ciotti. Bu ne güzel bir sürpriz… Beni şımartıyorsunuz,” dedi Leone.
Misty nefes nefese, “Deneme yapmayı seviyorum,” diye yanıt verdi.
Köprücük kemiğinin orada bir yerlerde deli gibi atan bir damar genç
kadını ele veriyordu. Leone ’un dikkati genç kadının ince, hassas tenine
kaydı. Misty’nin büyümüş göz bebekleri, pembe yanakları, aralık dudakları
ve titreyen vücudu, erkeğin onu etkilediğini adeta haykırıyordu. Misty
hakkında öğrendiklerini bilmese, Leone, genç kadının cinsel duygularını
saklayamayacak kadar masum olduğunu düşünebilirdi, ama Leone biliyordu: Oda boş olsaydı, genç kadının rızasıyla ve yüreklendirmesiyle, onu
kucağına çekebilecek ve onun sıcak, istekli, narin vücudunu keşfedebilecekti. Đlkel bir erkeğin içgüdüsü ile cinsiyeti kendisine ihanet edebilirdi,
ama Leone intikamını düşündü ve duyguları hızla soğudu. Oliver Sargent’ın kızını yatağına almaya hiç niyeti yoktu. Bu kadın sadece görünüşte
onun sevgilisi olacaktı.
“Hepimiz denemez miyiz,” dedi Leone. Kremalı tarttan bir parça aldı.
O sırada Misty, alçakgönüllü bir hizmetli edasıyla önünde eğilmiş, duruyordu. Erkek belli belirsiz gülümsedi. Genç kadının duruşunu beğenmişti.
Leone eski kafalı bir erkekti ve tartların tadı da çok güzeldi. Belki, boş
vakitlerinde, Misty, mutfağında görev yapabilirdi. Genç kadının etrafındakileri mutlu etme çabası açıkça görülüyordu. Birisi onu uyarmalıydı; müşterilerin, bir işin kötü gittiğini anlamalarını sağlayan ilk belirti, iş sahibinin
gergin olması ve çaresizliğini belli etmesiydi.
Leone yumuşak bir sesle, “Güzel olmuş,” dedi.
Gümüş grisi gözler, gurur ve sevinçle parladı. Leone, genç kadını, sıcak bir Sicilya öğleden sonrasında, yatağında, muhteşem kızıl kıvırcık
8
Lynne Graham
saçları dağılmış, çekici pembe dudakları istekle aralanmış, erkeğin usta
elleri altında kıvranıp, inlerken hayal etti, ama böyle bir şey olmayacaktı.
Misty, erkeğe kahve koydu ve şekerini de ekledi. Leone, genç kadının
rock yıldızı sevgilisi Flash’ın, bu tarz kadınsı dokunuşlarla ilgili ne düşündüğünü merak etti. Misty kolayca incinen bir çiçeğe benzemiyordu. Leone’
un genç kadınla ilgili bilgi topladığı dosyada, şaşırtıcı şeyler vardı. Sadece
yirmi iki yaşında olabilirdi, ama Misty’nin zor bir yaşamı olmuştu. Misty
yaşlı bir kadının tasarruflarını iç etmemiş olsaydı, genç kadının geçmişte
yaşadıkları, erkeğin merhamet duymasına neden olabilirdi, ama Leone’a
göre, o buğulu gözlerin arkasında, açgözlü, taş kalpli bir kadın vardı. Leone, yapılması gerekenler yapılacak diye düşündü.
Misty’nin, babasının kim olduğu hakkında en ufak bir fikri olmayabilir
ve onunla hiç karşılaşmamış olabilirdi, ama Leone, Oliver Sargent ile kızı
Misty arasındaki benzerliği görebiliyordu. Đkisi de çıkarları uğruna, insanları kullanarak, olayları yönlendiriyorlardı.
Misty Carlton büyürken birçok koruyucu aile yanında kalmış ve görünüşe göre sorunlar hep kendisini takip etmişti. Bir ara çok zengin bir toprak sahibi ile nişanlanmıştı, ama nişanlısının annesi, Misty’i ailesinden
uzaklaştırmayı başardığı için hâlâ kendini kutluyordu; çünkü ona göre
Misty paralarının peşindeydi. Daha sonra, sırada bir rock yıldızı, Flash,
vardı. Hiç yıkanmıyormuş gibi görünen, bu sarı boyalı saçlı adam, sahnede
çığlık çığlığa şarkı söylerken, Misty de sahnenin diğer ucunda dans ederek
ona eşlik ediyordu. Bu ilişki de çok uzun sürmemişti.
“Bay Andracchi sizinle biraz görüşebilir miyim?”
“Şimdi değil,” diye cevap verdi Leone; Misty’nin korkuyla solduğunu
izlerken en ufak bir pişmanlık duymadı. Misty daha uzun süre endişe duymalıydı. Neden olmasın, diye düşündü Leone. Sonuçta, kadın, yüzyılın en
önemli teklifini alacak ve bu anlaşmadan çok kârlı çıkacaktı. Misty’i kurtarmak onun elindeydi. Başka ne yapabilirdi? Misty, Oliver Sargent’ın en
hassas noktasıydı ve o aşağılık adamı yenmek için bu kadınla iş birliği
yapması gerekiyordu. Tabi ki, iş işten geçinceye kadar Misty, Leone’ un
kendisini kullandığını anlamayacaktı. En iyi anlaşmaların bile bir bedeli
vardır ve Leone’a göre, Misty duyarlı bir kadın değildi. Hiç bir duyarlı
kadın, yaşlı bir kadını soyup soğana çevirip, onun geçinmek için kıvranmasına göz yumarken, sözde ilgili kızıymış gibi davranmazdı.
Misty Carlton’ un, Oliver Sargent gibi, ahlaki değerler konusunda çok
tutucu olan bir politikacının, gayrimeşru kızı olduğu öğrenildiğinde, adamın siyasi yaşamı tepetaklak olacaktı. Çocuğu olmayan karısı da büyük bir
olasılıkla, erkeği terk edecekti, ama Leone’u o olasılık hiç ilgilendirmiyor-
Sicilya Tarzı Đntikam
9
du. Leone, Sargent’ın önem verdiği şeyleri biliyordu. Sargent; sadece,
güce, hükümette daha yüksek bir pozisyona sahip olmaya ve kendisine
hayran olan bayan destekçilerine değer veriyordu. Skandal patlak verdiğinde, Sargent, tüm gücünü, itibarını ve etkisini yitirecekti. Kendine bu
kadar önem veren bir erkek için korkunç bir ceza olacaktı. Kirli çamaşırları
ortaya dökülünce, mali konulardaki sahtekârlıkları ve şüpheli işadamlarıyla
olan ilişkileri de su yüzüne çıkacaktı. Böylece, politik geleceği de bir daha
düzelmemek üzere bitecekti.
Yetmez, diye düşündü, Leone. Bu ceza, sevgili kız kardeşinin, hayatının en güzel döneminde ölmesini telâfi etmek için yetmezdi. Leone, son
darbeyi vurduktan sonra, bunu neden yaptığını kurbanına açıklayacaktı.
Sargent, Battista’nın öldüğü gece arabada olduğunu, Leone ’un bildiğinden habersizdi, buna rağmen Leone ’un yanındayken hep huzursuz oluyordu. Kız kardeşi Battista’yı baştan çıkaran bu erkek, izlerini çok iyi kapatmıştı. Leone ne kadar uğraşsa da, yeterli kanıtı elde edememişti.
Leone, Misty Carlton’ı izledi. Genç kadın annesinin bir kopyasıydı.
Eğer yanılmıyorsa, Oliver Sargent, kızı gördüğü ve adını duyduğu an,
gerçeğin ortaya çıkacağı şüphesiyle, ecel terleri dökmeye başlayacaktı.
Misty hiçbir erkekten, Leone Andracchi’ den nefret ettiği kadar nefret
etmediğini düşündü. Đzin verilmeden konuşan bir hizmetli gibi kendisini
başından savmıştı, ama bugün, kontratının son günüydü ve kontrat bir yıl
daha uzatılmazsa, iflas edecekti. Misty, ter içinde işine devam ediyordu.
Ancak, geniş odanın ne tarafına giderse gitsin, bu baskıcı erkek atmosferinde bile, Leone Andracchi’nin varlığını hissediyordu.
Leone Andracchi, tam bir Sicilyalı devdi. Đnanılmaz zengindi. Đlişkilerinde sinsi ve öngörülemez olmasıyla ünlüydü. Salonun üzerine adeta kara
bir bulut gibi çökmüştü. Her an yıldırım düşmesi tehlikesi var gibiydi.
Yöneticileri, huzursuz kediler gibi etrafını sarmışlar, ona itaat etmeye istekli, onu etkilemeye çalışarak, erkeğin en ufak bir kaş çatışında huzursuzlanarak dolanıyorlardı. Aslında, Leone sadece otuz yaşındaydı. Çok genç
olmasına rağmen, iş dünyasında muazzam başarılı ve güçlüydü.
Misty, acı acı, ama kişiliği bozuk diye düşündü. Ne yazık ki cinsiyet
ayırımı yapan, gösterdiği nezaketi sanki hakkıymış gibi algılayan bir dinozorun önünde eğilmek zorunda kalmıştı. Aman tanrım, ona kekleri götürüp, kahvesini koyduğunda, nasıl zevk almış, nasıl bir kaplan gibi hırıldamıştı. Genç kadının gururu, her itaatkâr hareketiyle nasıl yaralanmıştı.
Çünkü birisine yaranmak için gayret sarf etmek Misty’nin kişiliğine tersti.
Belki de Sicilya tarzı kekler biraz fazla göze sokmak gibi olmuştu, ama
10 Lynne Graham
kaybedecek neyi kalmıştı ki. Dilencilerin seçme hakkı yoktur, diye düşündü genç kadın. Tüm bu olanlar Birdie’nin hatırı içindi. Misty projelerini
gerçekleştiremez ve kontratını yenileyemezse, Birdie evini kaybedecekti.
Söz konusu Birdie olduğunda, Misty’nin yapabileceklerinin sınırı yoktu.
Misty’nin arkadaşı ve aynı zamanda elemanlarından biri olan Clarice,
“Şu Andracchi muhteşem bir erkek. Ona ne zaman baksam, sanki ölüp,
cennete gitmişim gibi hissediyorum,” diye mırıldandı.
“Şşş” Misty utancından kıpkırmızı oldu, çünkü bir garsonun işverenine
böyle şehvetli baygın bakışlar atması hiç de profesyonel bir davranış değildi. Cıvıl cıvıl, düzgün vücutlu, esmer güzeli Clarice, yanından uzaklaşmadan önce neşeyle yanıt verdi;
“Sen de göz ucuyla, boyuna ona bakıp duruyorsun.”
Tamam, o da bakıyordu; ama onun bakışı, erkeğin yakışıklılığını incelemek için değildi. Misty, daha ziyade, aslanın kafesinin kilitli olup olmadığını kontrol eder gibi bakıyordu. Leone Andracchi, onu ürkütüyordu;
belki de kendisine öyle geliyordu, ama Leone sanki her an kendisini izliyor
gibiydi. Andracchi Endüstri Şirketi gibi muazzam büyük bir işyerinde,
Leone Andracchi gibi çok üst düzey bir yöneticiyle karşılaşmak asla olası
değildi. Misty, yeme-içme hizmetleri için, kısa vadeli bir kontratla, erkeğin
şirketlerinden sadece bir tanesi için işe alınmış bir elemandı ve dolayısıyla,
yüce makamın dikkatini çekemeyecek kadar aşağılardaydı. Daha da ötesi,
Brewsters Şirketi, Londra’da değil, Norfolk şehrinin dışında yer almaktaydı. Ancak, Brewsters’a bir ziyareti sırasında, Leone Andracchi lütfedip,
kendisiyle şahsen görüşmüştü. Görüşme sırasında, adeta genç kadınla eğlenir gibi akıl oyunları yapmıştı.
Misty o günkü davranışlarından öfke duyuyordu, ama Leone Andracchi,
ona hayatının fırsatını sunarak, müracaatını kabul etmiş ve kontrat yapmıştı. Ne yazık ki o kontrat, daha sonra hayatını zehir etmişti. Erkeğin suçu
değildi tabii, ama bir süre sonra, Misty, başa çıkabileceğinden çok daha
büyük bir yük altına girmiş olduğunu anlamıştı.
Clarice, Misty’nin yanından geçerken, içini çekip, çıldırtan bir hayranlıkla, “Gerçek erkek dediğin Andracchi gibi olur,” dedi, “Tamamıyla kas
ve şaha kalkmış bir enerji. Adamdan seks akıyor. Yatakta muhteşem olmalı-”
“Yüzünden, seks düşkünü olduğu akıyor. Kadınlar arasında berbat bir
üne sahip. Lütfen, bu konuyu keser misin?”
“Sadece seni güldürmeye çalışıyordum. Misty, neşelen!”
Sinirlerinin tel gibi gergin olduğunu hisseden Misty, suçlulukla kızardı,
ama arkadaşı bile, Carlton Yiyecek-Đçecek Firmasının ne kadar risk altında
Sicilya Tarzı Đntikam 11
olduğunu bilmiyordu. Đflas etmek üzereydi. Andracchi Endüstrisi kontratını uzatmazsa, banka, borç vadesini uzatmayacak, çalışanlarına ücretlerini
veremeyecek ve toptancılara da borcunu ödeyemeyecekti. Misty, utanç
içindeydi. Nasıl böyle bir duruma düşmüştü?
Şık takım elbiseli, sarışın bir erkek, Misty’e yaklaşarak, “Bay Andracchi ofisinde sizinle görüşmek istiyor,” diye bildirdi. Böylesine basit bir
konuyla Bay Andracchi’nin bizzat ilgileniyor olmasının adamı şaşırttığı
çok belliydi.
Aslında, dört ay önce, o yüce insan kendisiyle bizzat görüşmüş ve bilgi
vermişti: “Bir Sicilyalı için öğle yemeği sanattır ve ben yöneticilerim için
yeni bir şey denemek istiyorum. Đnsanların, öğle saatlerinde, masa üstlerinde sandviç yemelerini görmekten sıkıldım. Düzgün bir yemek sonrasında,
üretkenliklerinin artacağını umuyorum.”
Böylece, Misty, her öğlen yöneticilerin yemek salonunda, hafif öğle
yemekleri sunuyordu. Bazen de, bu akşamüzeri olduğu gibi, büyük iş toplantıları sonrası için hafif atıştırmalıklar hazırlıyordu.
Misty giyinme odasına gidip, temizlendi ve giysilerini kontrol etti. Çok
iyi gözükmüyordu. Uykusuz geceler ve dur durak bilmeksizin çalışması,
yüzünde izler bırakmıştı. Kendi hatam diye acı acı düşündü. Leone Andracchi’nin kaprisiyle, devam edip etmeyeceğini bile bilmediği bir işe girişmişti. Öğle yemekleri devam etse bile, bu işin yeniden Misty’nin şirketine verilip verilmeyeceği belli değildi. Andracchi ona veda edecekti. Misty
bunu hissediyordu. Bankadan aldığı borcun süresi yaklaşıyordu. Şirketinin
iflas etmesi, Andracchi’yi neden ilgilendirseydi ki? Belki de genç kadının
yalvarmasını bekliyordu. Birdie uğruna yalvarabilir miydi? O kendini beğenmiş, kaslı iri serseriden merhamet dileyebilir miydi? Bunun düşüncesi
bile genç kadını titretti, ama diğer seçenek daha da kötüydü: Tereddütsüz
onu bu beladan çekip kurtaracak tek seçenek... Sadece bir bedeli vardı ve o
bedel vücuduydu. Misty, asla o kadar alçalmayacağını umut ediyordu...
Andracchi Endüstrilerinin büyük patronunun bir haftalık ziyaretinden
ürktüğü açıkça belli olan sekreter, ofisin kapısını açıp, Misty’e yol gösterdi. Sakin görünmeye çalışan Misty, narin omuzlarını dikleştirip, içeri girdi.
Midesi yanıyor, elleri terliyordu. Ne olur... Ne olur, el sıkışmaya kalkmasın, diye içinden dua ediyordu.
“Bayan Carlton, oturun.”
Leone Andracchi, ışık içindeki geniş ofisinde telefonda konuşuyordu.
Misty, onun yumuşak bir tonla, Đtalyanca konuşmasını dinledi. Sanki sev-
12 Lynne Graham
gilisiyle konuşuyor gibiydi. Ahlaksız, telefonda aşk mı yapıyor, diye nefretle düşündü Misty. Ne yazık ki Clarice bir konuda çok haklıydı; erkek
ölümcül derecede yakışıklıydı. Misty, erkeğin gür siyah saçlarının, çıkık
elmacık kemiklerinin, her şeyinin, çok çekici olduğunu isteksizce kabullendi; Klasik gururlu burnu, muntazam siyah kaşları, erkeksi güçlü çenesi,
çekici dudakları ve gözleri... O gözler, farklıydı; bazen bir gece gibi karanlık, bazen seksi, göz kamaştırıcı, bir altın gibi parlaktı ve erkek, o gözleri
nasıl kullanacağını çok iyi biliyor, ifade etmek istediklerini, başkaları gibi
kelimelerle değil, gözleriyle anlatabiliyordu.
Misty, o gözlerin, bir kabadayı gibi çalışanları yerlerinde dondurduğunu, kadın personelin, tilki kokusu almış tavuklar gibi çırpındıklarını, kendisini huzursuz edenleri uzaklaştırdığını görmüştü. ‘Ben Tarzan’ım, sen de
Jane’ tavırlı bir erkekti ve sarışın, büyük göğüslü, gülüp, eğlenen kadınlarla ilgileniyordu. Gerçekten, acıklı diye düşündü Misty. Genç kadına göre,
gerçek erkekler, gerçek kadınları isterlerdi; akıllı, kendi fikirleri için mücadele eden ve erkeğe kim olduğunu gösteren kadınlar. Kendine getirilmesi
gereken bir erkek varsa, o da Leone Andracchi’ydi. O kadar kendinden
emindi ki Misty’i çok sinirlendiriyordu.
Telefonu kapatan Leone, kurbanına baktı. Genç kadının dudaklarındaki
küçümseyici, belli belirsiz tebessümün ve gözlerindeki uzak, neredeyse
kendini beğenmiş bakışın nedenini merak etti. Zarafetle masasına doğru
yürürken, genç kadının gerçekten de kilometrelerce uzakta olduğunu fark
etti. Aynen, hayal gücü çok kuvvetli olan kişilerin, bazı anlarda, zaman ve
yer kavramını yitirdikleri gibi.
Misty, ‘sizi ürküten insanları, sizinle aynı seviyeye indirmek için, onları
çıplak hayal etmeniz’ gerektiğiyle ilgili söylentiyi hatırladı, ama Leone
Andracchi’yi çıplak hayal etmeye henüz en ufak bir niyeti yoktu.
Misty’nin hayal gücü, birdenbire, genç kadının isteğinden bağımsız bir
şekilde, erkeğin güçlü fiziğiyle ilgili çılgınca çalışmaya başladı. Utanç
duyduğu düşüncelerinden ürken Misty, birdenbire gerçeğe döndü.
Leone Andracchi alay edercesine; “Tekrar hoş geldiniz, Bayan Carlton,” dedi. “Üzgünüm, sizi beklettim.”
Hayır! Üzgün değildi. Leone ’un yüzünden hiçbir şey belli olmuyordu,
ama Misty bunu hissediyordu.
Leone devam etti: “Doğal olarak, yeni yapılacak kontratla ilgili ne düşündüğümü bilmek istiyorsunuzdur. Size bu bilgiyi vermek zorunda değilim, ancak geçen sekiz hafta içinde yürüttüğünüz kusursuz standarttaki
hizmetleriniz nedeniyle, kontratınızın neden uzatılmayacağını size söylememin adil olacağını düşünüyorum.”
Sicilya Tarzı Đntikam 13
Reddedilmiş olduğunu öğrenen Misty’nin başından aşağı kaynar sular
döküldü, kanı çekildi, “Boş iltifatlara gerek yok; Carlton Yiyecek-Đçecek
Firması ile kontratınızı uzatmayı düşünmüyorsanız, belli ki hizmetlerimiz
sizi tatmin etmemiş,” diye yanıt verdi.
“O kadar basit değil. Mali olarak, şirketiniz gereğinden fazla açılmış, bu
nedenle, kontratınızın bir yıl daha uzatılmasına dayanabileceğinizi düşünmek, büyük bir risk almak olacaktır.”
Misty’nin gümüş grisi gözleri hayretle açıldı ve ilk kez tedbiri elden
bırakıp, dosdoğru erkeğin parlak siyah gözlerine baktı; “Bu bilgiyi nereden
aldığınızı öğrenebilir miyim?”
“Kaynaklarım gizlidir.”
“Edindiğiniz bilgi doğru değil.”
“Bana yalan söylemeyin. Yalanlara ayıracak zamanım yok. Öğrendiklerim her zaman doğrudur. Bankanızın size verdiği borcun süresini uzatması,
ancak, bizimle yapacağınız imzalanmış, mühürlenmiş anlaşmanın teslim
edilmesi ile mümkün olacaktır.”
“Bankanın herhangi bir personeli şirketimle ilgili suçlamalarda bulunuyorsa, resmi olarak şikâyette bulunacağım.” Misty başını kaldırıp, gözleriyle meydan okuyarak; “Sizi temin ederim, benimle kontrat yaparsanız,
belirtilen süre boyunca, en ufak bir sorun olmadan hizmetlerinizi yerine
getireceğim,” dedi.
“Đyimserliğinizden etkilendim, ama sadede gelelim. Yeteneklisiniz ve
organizasyon konusunda çok iyisiniz, ama bu kontrat için verdiğiniz teklif
çok başarısız. Önerdiğiniz ücret gülünç derecede düşük. Siz; yoğun iş gücü
gerektiren, yüksek personel değişimi olan, ciddi sigorta giderleri olan bir iş
alanında çalışıyorsunuz. Halk Sağlığı Yönetmelikleri giderleri, sizin gibi
küçük şirketlerin karşılayamayacağı kadar yüksek. Sonuçta, masraflarınızı
ancak ödeyebiliyorsunuz.”
“Bu işi istedim. Verdiğim teklifteki rakam, önümüzdeki yıl içindeki
masraflarımı karşılayabileceğim dikkate alınarak hesaplanmıştır. Siz yerel
şirketleri desteklemeyi arzu ettiğinizi söylemiştiniz-”
“Đşin başında, gırtlağına kadar borç içinde olduğunu kabul etmeyen bir
kadın varsa, hayır! Orada oturmuş, benimle nasıl tartışabiliyorsun? Đş yerinin kirasını ödeyemediğini, banka kredini ödeyemediğini ve güzel boynuna
kadar borç içinde olduğunu biliyorum.”
“Güzel veya değil... Boynumu bu işin dışında tutun, lütfen.” Misty
daha fazla aşağılanmaya dayanamayacağını düşünerek, ayağa kalktı. Ne
hakla bu şekilde konuşuyordu? Ne cesaretle? Tüm umutlarını bağladığı
anlaşmanın yapılmayacağını öğrenmek zaten yeteri kadar yaralayıcıydı, bir
14 Lynne Graham
de, kan ter içinde ayakta tutmaya çalıştığı işiyle ilgili hataları nedeniyle
aşağılanmaktaydı.
“Sinirlenerek beni etkileyemezsiniz,” dedi Leone ve Misty’i inceledi.
Đncecik bir kadındı. Neyi vardı bu kadının? Blöf yapmakta çok beceriksizdi. Her seferinde gözleri onu ele veriyordu. Đflasın eşiğinde olmadığına,
erkeği ikna edebileceğini mi umuyordu?
Misty o anda adeta bir yanardağ gibi patlayıp, erkeğin muntazam yüzüne sıkı bir yumruk atmamak için kendini zor tuttu. Sinirlerine hâkim olmaya çalışarak; “Beni buraya, işi alamadığımı söylemek için çağırdınız, ama
olayı neden kişiselleştirdiğinizi anlamıyorum. Sizi neden etkilemek isteyeyim ki?”
“Sana bir cankurtaran simidi atmayı düşünebilirim.”
Misty elinde olmadan sinirle güldü. Yalvarmasına fırsat vermeyip, kendisini sinirlendirdiği için erkeğe minnet duydu. Kontratının yenilenmemesinin sonuçlarını düşünmemiş olsaydı, utanç verici durumlara düşebilirdi.
Leone insanlarla oyun oynamayı seviyordu, belki özellikle de kadınlarla.
Misty, “Böyle bir olasılık var mı?” Diye sordu.
Sessizlik sinir bozucuydu. Erkeğin gözleri, genç kadının dolgun, biraz
fazla geniş dudaklarında dolaştı. Misty dudaklarından nefret ederdi. Belki
de erkek, dudaklarının, yüzüne göre biraz büyük olduğunu fark ediyordu.
Misty, Leone’u incelerken, tüm vücudu, elinde olmadan uyandı, göğüsleri
dikleşti ve ceket giymiş olduğu için şükretti. Bir bakışıyla, vücuduna neler
yapabileceğini Leone anlasaydı neler olabilirdi? Leone’ la tanıştığı ilk
günden beri, Tabiat Ana, genç kadına hormonları olduğunu hatırlatıyordu.
Misty, geçmişte, bir erkeğe yeniden güvenemeyecek kadar çok incinmişti.
Bu erkeğin ise hiç şansı yoktu, çünkü Leone Andracchi içgüdüleriyle davranan seksi bir hayvan gibi, belli standarttaki her kadının üzerinde hakkı
olduğunu sanıyordu.
Leone, kadife gibi yumuşak bir sesle konuştu: “Her şey olabilir. Bunu
daha önce kimse size söylemedi mi?”
Flash söylemişti, diye düşündü Misty. Aynı evde büyüdüğü Flash, bir
ara, Misty’i etkilemeye, yatağına almaya çalışırken söylemişti. Dene, belki
de hoşuna gider. Erkeğin bir iki haftalık sahiplenmesine, minnet ve aşkla
boyun eğebilirdi, çünkü onu seviyordu, her zaman sevecekti, sadece onun
istediği şekilde değil, onu bir kardeş gibi seviyordu. Bazen çok kötü anlarında, o teklifi kabul edip, yararlanmalıydım diye düşünecekti.
Misty, içinde uyanan aptal duygularını bastırıp, dikkatini Leone Andracchi’nin erkeksi gücünden uzaklaştırmaya çalışıyordu.
Leone Andracchi; “Oturun,” dedi.
Sicilya Tarzı Đntikam 15
Belli ki bir şey önerecekti. Misty tekrar oturdu; belki de gece yarılarına
kadar ayakta kalıp, o Sicilya keklerini yapmasının bir yararı olmuştu. Tatlı
dil yılanı deliğinden çıkarır diye düşündü Misty. ‘Gerekirse yalvarırım’
diye düşünmemiş miydi? Peki, şimdi neden bir tek tatlı söz söyleyemiyor,
kelimeler zehir gibi boğazına takılıp kalıyordu?
“Önümüzdeki iki ay süresince, benim için oynamanızı istediğim bir rol
var,” dedi Leone, gözlerini dikmiş, Misty’i inceliyordu. “Bunun karşılığında şirketinizi kurtaracağım ve iki ay sonunda, yaşamınızı sağlayacak yeterli işiniz olacak. Ne diyorsunuz?”
Misty çaresiz bir şekilde, “Son kez baktığımda gökyüzünde iki tane
mavi ay yoktu,” diye cevap verdi.
16 Lynne Graham
~ ĐKĐNCĐ BÖLÜM ~
LEONE ANDRACCHI,
Misty’e azametle baktı. Yüzünden, duyduğu öfke açıkça belli oluyordu. Misty, birdenbire söylediğinden pişmanlık
duyarak, kıpkırmızı kesildi. Böylesine uygunsuz, şüphe dolu cevaplar vererek iş göremezdi, ama tüm bunlar onun etkisi yüzünden oluyordu. Misty’i
korkutmuş, sinirlendirmiş, diğer müşterilerinin yanında rahatlıkla takındığı
ciddi iş kadını görüntüsünden uzaklaşmasına neden olmuştu.
Misty, “Özür dilerim, ama söylediğiniz şey, gerçek olamayacak kadar
güzel,” dedi.
“Bu demektir ki iflas etmek üzere olduğunuzu kabul ediyorsunuz.”
Misty, oturduğu yerde huzursuzca kıpırdandı; “Mr. Andracchi-”
“Siz bunu kabul edinceye kadar, devam etmeyeceğim.”
Misty, yerimde olsaydı Leone nasıl davranırdı diye düşündü. Son ümidinin de yok olduğunu, köşeye sıkıştığını söyleyebilir miydi? Asla! Böyle
bir şeyi söylemeyecek kadar zekiydi, o halde neden Misty’i suçluyordu?
Kontratını yenilemeyi reddetmiş, bu işin altından kalkamayacağını söylemişti, ama Misty biliyordu ki eğer kontratı uzamış olsaydı, elinden geleni
yapar, kuru ekmekle beslenir, gene de başarırdı.
Leone öldürücü bir sesle, “Aksi halde ofisimden çıkın,” dedi.
Misty kurulmuş bir oyuncak gibi konuştu; “Ben... Đflas ediyorum...”
Bunu zorla itiraf etmek canını acıttı ve bu nedenle erkekten nefret etti.
“Teşekkür ederim. Söylediğim gibi, size bir önerim var. Yemek pişirmeyle hiç ilgisi yok, ama tabi ki boş zamanlarınızda Sicilya mutfağından
yemek pişirmenize hiç itirazım olmaz.”
Sicilya Tarzı Đntikam 17
Önerinin yemek işiyle hiç ilgisi yoktu. Hiç. Erkeğin ince alayını duymazlığa gelmek zorundaydı.
“Şimdi söyleyeceklerimin bu ofisin dışında tekrarlanmayacağı hususunda garanti istiyorum.”
“Tabi ki!”
“Sevgilimmiş gibi rol yapacak bir kadına ihtiyacım var.”
Misty adeta yumruk yemiş gibi oldu. Mutlaka kendisiyle alay ediyordu. Hiç bir şey söylememeye çalıştı.
“Dikkat etmeniz gereken kelime; ‘rol yapacak.’ Çalışanlarıma cinsel
tacizde bulunacak değilim ve siz, bir çalışanım olarak, yasal bir belge imzalayacaksınız ve ben bitti deyinceye kadar bu rolü üstleneceksiniz.”
Misty güçlükle nefes alıyordu. Erkek ciddiydi, ama kendisine neden
böyle bir teklifte bulunuyordu? Herhangi bir kadının, onun sevgilisiymiş
gibi davranmasına ne gerek vardı ki? Büyük bir olasılıkla, küçük siyah
defterinin içinde bir kütüphaneyi dolduracak kadar isim vardı. Zaten şu
sıralar bir televizyon şov yıldızı ile beraber değil miydi? Adı, Jassy mi, ne,
öyle bir şeydi. Diğer kadınların bile dönüp baktığı, muhteşem vücutlu bir
sarışın değil miydi?
Misty yavaşça; “Anlamadım,” dedi. Erkeğin ya akıl sağlığı yerinde değildi, ya da çok sarhoştu, ama belli etmiyordu.
“Anlamanız gerekmiyor. Nedenlerim var ve bu nedenleri paylaşmak
niyetinde değilim. Kadınların gizemden hoşlanmadıklarını biliyorum, ama
bu işte gizlilik önemli.”
Misty elinden geldiği kadar dikkatle konuştu; “Böyle bir rol için...
Şey... Bir kadın kiralamanız gerekiyorsa, bu işi neden bana önerdiğinizi
anlamıyorum.”
“Anlamıyor musun?” Erkeğin yüzü bir an yumuşadı, dudaklarında belli belirsiz bir tebessüm oluştu.
Misty, erkeğin ölçülerine göre, uygun sosyal statüye veya yeterli güzelliğe sahip olmadığını düşünerek; “Bu bir şaka mı,” diye sordu.
“Çok ciddiyim.”
“Ama yüzlerce kadın tanıyor olmalısınız. Neden ben?”
“Đkna edip, güvenmek yerine, işe almak istiyorum. Seni finansal sıkıntılarından kurtarmamı neden istemiyorsun?
“Bu çok garip bir teklif…”
Leone omuzlarını silkti; “Ciddiyim ve bu pozisyon kolayca yerine getirilebilecek bir iş değil. Davranışınla, giyinişinle, insanları sevgili olduğumuza inandırmak zorundasın.”
“Bu iş için uygun olduğumu düşünmüyorum.”
18 Lynne Graham
“Sadece doğru donanıma ve benim söylediklerimi aynen yapabilecek
beceriye ihtiyacın var. Yani, ben sıçra dediğimde... Sen; ne kadar yükseğe,
diyebilmelisin.”
Misty, teklif ne kadar garip olursa olsun, erkeğin şaka yapmadığını anladı. Sahte bir sevgili istiyordu. Bu sahte sevgiliden neler bekleniyordu?
“Konu... Sahte bir sevgili mi?”
“Seks için para ödeyebileceğimi düşünmüyorsun, değil mi?”
“Bu kadar samimi olmamıza gerek yok, Bay Andracchi. Özel hayatınız
sizi ilgilendirir, beni ilgilendiren güvenliğim.”
“Benim bir tür sapık olduğumu mu ima ediyorsun?”
Misty heyecan ve utançla terslendi; “Nerden bileyim? Bu duyulmuş bir
şey değil. Her gün bir Sicilyalı kodamandan sevgilisi olma teklifi almıyorum.”
“Bu ses tonu ve davranışınla, bir tek Sicilyalı kodaman bile seninle ilgilenmezdi.”
Misty ayağa kalkıp, odada dolaştı. “Bana böyle bir şeyi neden teklif ettiğinizi söyleyin... Neden ben?”
“Yapacağımız herhangi bir iş anlaşmasının şartlarını yerine getirmeye
gücün yetmeyecekti veya şartları kendi lehine çeviremezdin.”
Misty irkildi. Leone hain ve sertti. Genç kadına durumunu ve yerini
hatırlatmaktan utanmıyordu. Belki de hatırlatma zamanında olmuştu.
Misty’nin, iflas etmek ve Birdie’nin evini kaybetmesi olasılıklarına karşı,
başka bir seçenek düşünmesinin zamanı gelmişti. Ama hiç inandırıcı olamayacağı böyle bir rolü nasıl üstlenebilirdi? Leone görmüyor muydu?
Đnsanlar bir an bile, Misty’nin onun sevgilisi olduğuna inanmayacaklardı.
Erkeğin uzmanlığı güzel kadınlardı.
“Yapamam...” diye mırıldandı Misty, “Biz su ve yağ gibiyiz. Sizin tarzınıza uygun bir sosyal yaşama ayak uyduramam. Bizim... Bizim sevgili
olduğumuza kimseyi inandıramam.”
“Bence o konuda kendine haksızlık ediyorsun.” Erkeğin sesindeki
farklı tını, genç kadını bir büyü gibi sarmaladı. Genç adamın kısılmış bakışları karşısında dudaklarını kemirdi. Leone ’un gözleri muhteşemdi,
muhteşem. Genç kadının ağzı kurudu, kasları sertleşti. Sesi ise son derece
baştan çıkarıcı, erkeksi cazibesini daha da artıran tehlikeydi. Misty, arzusunun tam tersine, tebessüm etmek, yumuşamak, hatta yeniden hayal kırıklığına uğrama riskini de göze alarak kadın olmak istedi. Havadaki tensel
titreşimleri ancak o yaratabilir, o söndürebilirdi.
“Sadece burayı imzala ve sorunlarına son ver.”
Sicilya Tarzı Đntikam 19
Misty, kendini bile hayrete düşürecek bir şekilde sordu; “Sahte sevgiliniz olmak neleri gerektiriyor?”
“Benin tutacağım bir apartmanda yaşamak, benim alacağım giysileri
giymek, hiç soru sormadan, ne zaman ve nereye istersem gelmek.”
Misty, içinden, kafasız bir köle olmak diye düşündü. Gerçek bir aşağılık maçoydu, ama ilginç olan, beraber yaşamaktan söz etmiyordu. Gösteri
sadece halka açık yerler içindi ve daha ileri bir yakınlaşmayı gerektirmiyordu. Açıklamak istemediği bir nedenle, kadının, giyinmiş kuşanmış aptal
bir bebek rolü oynamasını istiyordu. Belki de, yöneticiler için organize
ettiği öğle yemekleri gibi, sadece bir kapristi. Belki de iş amaçlıydı... Olağandışı bir görevdi, ama gene de görevdi. Yatağa atlamasını beklemiyordu.
Bu olasılığın düşüncesi ile genç kadının yüzünü ateş bastı. Ne de olsa,
erkeğin çok daha cazip seçenekleri vardı. Misty güvende olacaktı, ama
soğuk para karşılığında kendini satıyor, onurunu ve özgürlüğünü feda ediyordu. Bu ucuz, berbat bir şeydi, ağzının içinde kötü bir tat oluştu, ama
düşünmesi gereken Birdie ve çalışanları vardı ve onuru ile faturaları ödeyemiyordu.
“Benim için ne yapacaksınız,” diye fısıldadı Misty.
“Borçlarını ödeyecek, işini yoluna koyacak ve senin benimle beraber
olduğun sürede, çalışanlarının maaşlarını ödeyeceğim. Başka bir şey varsa,
söylemen yeter. Konuşmaya hazırım.”
Leone Andracchi buz gibi gözlerle kadını inceledi. Misty’nin midesi
ayağa kalktı. Böylesi bir bedelin karşılığı olarak verdikleri için erkekten
nefret ediyordu. Her şeyi ayarlamıştı. Kadını satın alabileceğini düşünmüş
ve harekete geçmişti. Erkeğin bunu düşünmesine neden olacak duruma
düşmüş olmaktan dolayı Misty utanç duyuyordu.
“Bu akşam düşünmek istiyorum,” dedi Misty. Söyledikleri bir bıçak
gibi onurunu yaralıyordu.
“Düşünecek ne var? Ben bir sorun veya çıkar çatışması görmüyorum.
Harika bir apartmanda oturup, harika giysiler giyip, bir iki ay yüksek yaşam kalitesinin tadını çıkaracaksın.”
“Siz bunun büyük ikramiye olduğunu düşünebilirsiniz, ama benim için
değil.” Misty, son sözünü söylemiş olduğunu düşünerek, başını dikleştirip,
kapıya doğru yürüdü.
“Başka ne bekliyorsun?”
“Başlangıç olarak... Saygı,” dedi Misty sıkılı dişlerinin arasından.
“Saygı kazanılmalı... Senin, benim saygımı kazanacak yeteneğin olduğundan şüpheliyim.”
20 Lynne Graham
Đş hayatında kötü şansı olması, onu değersiz bir insan mı yapıyordu?
Saygı duyduğu insanlar, sadece büyük banka hesapları olanlar veya toplumda yüksek seviyede olanlar mıydı? Đğrenç bir erkekti. O son yorumu
yapmamalıydı. Genç kadını nerede gördüğünü ifade eden önyargısı,
Misty’i hem sarstı, hem de dehşete düşürdü. Misty’nin iş hayatını araştırmış olabilirdi, ama kendisi hakkında başka ne biliyordu ki?
Leone Andracchi; “Böyle dememem gerekirdi. Özür dilerim,” dedi.
Genç kadın, erkeğin gerçekten üzgün olmadığını, sadece elini çok açık
ettiği için endişelendiğini anladı. Misty, gümüş grisi gözlerinden şimşekler
çakarak erkeğe baktı: “Hiç üzülmeyin. Siz; kibirli, kendini beğenmiş, çıkarcı ve acımasızsınız. Kontratımı uzatabilirdiniz, çünkü benim o işi yapmak için canımı dişime takacağımı biliyordunuz. Buna rağmen, sorunlarımı bana karşı bir silah gibi kullandınız. Vicdansız ve merhametsizsiniz. Ne
kadar kaba olduğunuza, şaşırdığımı da düşünmüyorsunuz sanırım!”
Leone hiç kımıldamadı. Bu misilleme karşısında tokatlanmış gibiydi.
Gözleri, genç kadının gözlerine tehdit eder gibi baktı.
Misty, bir dakika önce, erkeğin söylediği sözleri taklit edercesine,
yapmacık bir edayla; “Böyle söylememem gerekirdi. Özür dilerim,” diyerek, hızla odadan dışarı çıktı.
Vur ve kaç. Yapabileceği sadece bu muydu? Erkeğin güçlü kişiliği kadar güçlü bir öfkesi olabileceğinden korkmuştu, ama kendisini doyuran eli
ısırmak gerçek bir delilikti. Büyük bir olasılıkla, şu anda, erkek kendinden
emin bir tarzda, genç kadının kendisini böylesine dışlamasının ne büyük
bir risk olduğunu düşünüyordu. Leone ’un kontratı uzatmayacağını söylemesi, genç kadını istediği şartlara uydurabilmek için miydi? Misty, bunu
düşünecek kadar paranoyaklaşmış mıydı? Daha önce başka bir kadına
teklif etmiş ve reddedilmiş olmalıydı. Sahte sevgili mi? Niçin? Leone Andracchi neyin peşindeydi? Çok olağandışı ve aynı zamanda masraflı bir
öneriydi. Apartman tutacak ve gardırop düzecekti. Sonra da nasıl olacaksa,
bundan kârlı çıkacaktı.
Misty asansörle aşağı inerken, görüşmenin etkisiyle hâlâ şaşkındı. Sahte bir sevgilinin ona ne yararı olacağını çözebilmiş değildi. Misty, erkeğin
nefes kesici şekilde yakışıklı, inanılmaz soğukkanlı ve ifadesiz zarif esmer
yüzünü düşündü. Kimse, Leone Andracchi’nin duygularını açık ettiğini
söyleyemezdi.
Giriş kattaki geniş salonu geçerken, Misty’nin adımları yavaşladı.
Kendisini kurtaracak olan tekliften kaçarak ne yapıyordu? Saçma bir rol
oynayacak, karşılığında ise işi kurtulacak, Birdie’nin evinin mortgage taksitleri ödenecek, ayrıca çalışanlarının maaşlarını karşılayabilecekti. Ödül
Sicilya Tarzı Đntikam 21
bu kadar büyükken ve işini kaybettiği takdirde acı çekecek olan bu kadar
çok kişi varken, yaşamının bir kaç ayını feda etmek, o kadar önemli miydi?
Leone Andracchi’nin teklifini kabul etmekten başka çaresi yokken, çıkıp
gitmenin ne anlamı vardı? Başka seçeneği yoktu, değil mi?
Misty gerisin geriye asansöre doğru yürüdü. Yaptığı hata için özür dileme fikri hiç hoş değildi. Leone’ un ofisine giden kısa koridorda yürürken,
erkeğin, ofisinin kapısı önünde iki adamla konuştuğunu görünce telaşla
durdu, yanakları kızardı. Misty’nin erkeğin kasıtlı olarak ona aldırmadığını
anlaması iki saniyesini aldı. Leone çıldırtıcı bir şekilde sakin görünüyordu
ve bu da durumu Misty için daha da alçaltıcı bir hale sokuyordu. Kibirli
başını eğmiş, ellerini pantolonunun cebine sokmuş, tüm halinden rahatlık
fışkırıyordu. Misty öfke ve pişmanlıkla adeta taş kesildi. Sonunda, Leone
zarif güçlü yüzünü ona çevirdi ve soran bakışlarla baktı.
Misty ruhsuz bir sesle, “Cevabım... Evet,” dedi.
Erkeğin etkileyici siyah gözleri parladı ve elini uzattı. Misty zoraki bir
şekilde ona doğru yürürken, kendisine merakla bakan diğer iki kişi kenara
çekilip, yol verdiler. Leone, muhteşem dudaklarında beliren karizmatik bir
tebessümle, Misty’nin elini tutup, ona sarıldı. Kendilerini izleyen erkeklere
döndü, boğuk bir sesle, “Özür dilerim,” diyerek, ofisin kapısını açtı ve
genç kadını içeri soktu.
Misty “Ne- yapmaya çalışıyorsun’’ demeye çalışırken, Leone, koyu
parlak gözleriyle genç kadına bakıp, adeta büyük bir açlıkla dudaklarını
dudaklarının üzerine kapadı. Şok içindeki Misty’nin dudaklarından, anlaşılmaz bir inilti koptu, ama bir anda kapının kapalı olmadığını ve dışarıdan
göründüklerini fark etti. Buna rağmen, erkeğin yoğun tutkusu, içinde inanılmaz duyguların harekete geçmesine neden oldu. Leone, genç kadının
kalçalarını kavrayarak, onu, güçlü kaslı vücuduna yasladı. Đlkel bir heyecanla, Misty’nin vücudu adeta alev aldı. Erkeğin dili genç kadının yumuşak ıslak ağzının içinde dayanılmaz erotik bir şekilde dolaşırken, genç
kadının duygulara susamış vücudu her bir dokunuşla uyanıyordu. Kalbi
çarpıyor, nefes almak için çabalarken, erkeğe daha da tutunuyor, onun
açıkça belli olan uyanışına karşı koyamıyordu. Leone genç kadını bırakarak, nefes nefese; “Sanırım, bu durum, amaçlarımızın yeterince etkili bir
şekilde açıklaması oldu,” dedi.
Leone kadar çabuk toparlanamayan Misty, boğulacakmış gibi nefes aldı, titreyen dizleri kendini taşıyamadığı için sırtını duvara dayadı. Đkisi
arasında geçenin ne olduğunu anlayamıyordu. Leone sadece kendisine
sarılıp, öpmüş değildi; rahatsız edici gerçek, Misty’nin, hafif bir kadın gibi,
erkeğin tutkulu kucaklamalarına teslim olmasıydı. Vücudunun kendisine
22 Lynne Graham
ihanet etmiş olması Misty’i darmadağın etmişti. Leone, genç kadının iradesine rağmen, istediğini almıştı.
Misty koridorun boş olduğunu fark etti. Đş yerinde her zaman profesyonel davranışlara önem veren genç kadın, inanılmaz bir hata yapmıştı.
Dengesiz bir sesle sordu; “Amaçlarımız mı?”
“Kaçırılmayacak kadar güzel bir fırsattı.”
“Çalışanlarına cinsel tacizde bulunmadığını söylemiştin.”
“Etrafımızdakileri sevgili olduğumuza inandırabilmek için, arada bir
coşkulu âşıklar gibi davranmayacağımızı düşünüyorsan, çok safsın. Tabi ki
sadece gösteri amaçlı; yalnız olduğumuz zaman gösteri sona erer.”
“Bunu hatırlatmana gerek yok.” Misty, böylesi bir rolün neler gerektirdiğini tam olarak düşünmeden, arkasındaki köprüleri yıkmış olduğunu acı
acı düşündü. Erkeğin yanında, sinirlerine güvenemiyordu, dudaklarını
ısırarak; “Şimdi gidebilir miyim,” diye sordu.
“Evet. Bu gece saat dokuzda, seni otelimde bekleyeceğim. Diğer detayları konuşuruz. Belstone House Oteli’nde kalıyorum.”
“Bu akşam benim için uygun değil.”
“Uygun olmasını sağla. Yarın Londra’ya dönüyorum.”
Misty, başını sallayarak kabul ettiğini belirtti ve sonra yeniden odadan
dışarı çıktı. Daha çok kendine kızıyordu. Erkeğin kollarında kendini nasıl
kaybetmişti? Ama daha önce hiç böyle bir şey hissetmediğini düşündü.
Aşklarının ilk günlerinde Philip’le bile olmamıştı. On dokuz yaşındayken
neler olduğunu hatırlamak, üç sene sonra zor oluyordu. Leone Andracchi
onu hazırlıksız yakalamıştı. Besbelli, öpüşme konusunda harika bir tekniğe
sahipti, ama erkeğe duyduğu nefret, neden üstün gelmemişti?
Şaşkınlık ve utanç içindeki Misty, Brewsters Şirketi’nin park yerine
gidip, minibüsüne bindi ve şehrin dış mahallelerinde kiralamış olduğu
tesisine doğru yola çıktı. Tesiste, diğer üç elemanıyla beraber, her iş günü
sonunda olduğu gibi temizlik işini yaptı. Đş yerini kapattığında saat beşi
geçiyordu. Tek düşündüğü ise, tek bir kontratı kaybetmesinin işini nasıl bu
kadar olumsuz etkileyebildiğiydi.
Özel yemek partileri, arada bir de düğün yemekleri yapan ufak bir işletme olarak işe başlamıştı. Çok iddialı, çok büyük bir şey değildi ve genel
giderleri düşüktü. Sonra, beş ay önce, toptancısından, endüstri bölgesindeki
en büyük, en gösterişli şirket olan Brewsters Şirketi’nin öğle yemekleri
için ihale açtığını öğrenince, ihaleye girip, işini büyütmek istemişti. Deneme süresi sırasında, yeni bir minibüs almış ve malzemelerini yenilemişti.
Sicilya Tarzı Đntikam 23
Hemen sonra, o büyük felaket olmuştu: Đş yeri basılmış ve tüm malzemeleri parçalanmıştı. Sigorta şirketi, güvenlik önlemlerinin yeterli olmadığını
öne sürerek, ödeme yapmamıştı. Çok acı ve beklenmedik bir olaydı, çünkü
tamirat için tüm nakit parasını harcamıştı ve o günden beri ayakta kalabilmek için uğraşıyordu.
Altı hafta önce, banka müdürü, bu kaybın telafi edilebilmesi için, kişisel giderlerinin azaltılması gerektiği konusunda kendisini uyarmış, “Nakit
akışı sorununuza rağmen, hâlâ size ait olmayan bir evin mortgage ödemelerini yapıyorsunuz. Bayan Birdie Pearce’e gösterdiğiniz cömertliğe saygı
duyuyorum, ama öz kaynaklarınızı tüketme konusunda gerçekçi olmalısınız,” demişti. Misty eve doğru giderken, acı acı düşündü; koşullar veya
sevgi ve bağlılık duyguları nedeniyle gerçekçi olamıyordu.
Bayan Birdie Pearce, ‘Fossetts’ denilen eski bir kır evinde yaşıyordu.
Bu ev, nesiller boyunca, ölen kocası Robin’in ailesine ait olmuştu. Robin
ve Birdie, kendi çocukları olmadığı için, yıllarca koruyucu aile olarak yaşamışlardı. Bu merhametli çift, otuz yılı aşkın bir süre, sayısız, sorunlu ve
zor durumda olan, kimsesiz çocuğa evlerini açmışlardı. Misty de bu çocuklardan biriydi. Fossetts’e gittiği yıllarda, Misty, mutsuz, sert ve kimseye
güvenmeyen bir çocuktu. O yıllarda on iki yaşında olan Misty, etrafına bir
duvar örmüştü; nerede yaşadığına veya kendisine kimin baktığına aldırış
etmiyordu. Birdie ve Robin, sabırla, onun güven ve sevgisini kazanmak
için çok uğraşmışlardı. Misty’e inanarak ve ona, ihtiyacı olan, güven ortamını sağlayarak, yaşamını değiştirmişlerdi. Misty onlara olan borcunu asla
ödeyemezdi ve bu borç; bir yük değil, sevgiydi.
Geçen on dört ay süresince, Misty’nin kazancının büyük bir kısmı Birdie’nin evi elinde tutabilmesi amacıyla harcanmıştı. Birdie bu durumun
hâlâ farkında değildi, çünkü hayattayken mali işleri kocası yürütüyordu ve
Robin’in ölümünden sonra bu görevi Misty devralmıştı. Genç kadın Fossetts’ in ipotekli olduğunu öğrendiğinde şoka girmişti. Robin’in yatırımları
başarısız olup, parası azaldığında, kimseye söylemeden, evi garanti göstererek bankadan borç para almıştı.
Birdie artık yetmiş yaşın üzerinde bir kalp hastasıydı ve ameliyat için
gün bekliyordu. Sağlıklı bir yaşam sürdürebilmesi için kalp ameliyatı olması gerekiyordu. Doktoru, ameliyat öncesi bu dönemde, Birdie’nin stresten uzak yaşamasını öneriyordu. Yaşlı kadın evini çok seviyordu, çünkü
ölen kocası ile arasında kalan son bağ, bu evdi. Misty, Birdie’yi finansal
endişelerden uzak tutarak, yeni bir kalp krizi geçirmesine engel olmak
istiyordu, ama genç kadın, Birdie’nin hatırı için bile olsa, bu evi elde tutmanın ne kadar zor olacağını tahmin etmemişti.