Sanatsal Okul Etkinlikleri 12. Bülten
Transkript
Sanatsal Okul Etkinlikleri 12. Bülten
Sanatsal Okul Etkinlikleri 12. Bülten Pierre Aguste Renoir Piere Aguste Renoir, 25 Şubat 1841’de esnaf bir ailenin çocuğu olarak Fransa’nın Limoges şehrinde dünyaya geldi. Üç yıl sonra tüm ailesiyle birlikte Limoges’den ayrılarak, Paris’e yerleştiler. Renoir yedi yaşına girdiği zaman rahiplerin yönettiği bir okula girdi. Burada okuma yazma ve aritmetik öğrendi. Oğullarının tutku ve yeteneğini fark eden ailesi, 1854 yılında Pierre Auguste’u okuldan alarak, porselen süslemeciliği ile uğraşan Levy Kardeşler’in yanına çırak olarak yerleştirdi. Uzun yıllar dekoratif el sanatları ile ilgilenen Renoir çok çalıştı ve düşünü gerçekleştirebilecek kadar parayı biriktirdi. Onun büyük düşü, resim sanatı ile uğraşmaktı. Renoir, sanat hayatının ilk yıllarında Manet’in uslubunu beğenmiş; bunu, Courbet’nin plastik ifade tarzı ve Delacroix’nın renk dünyasıyla birleştirmiştir. Ne var ki hiç bir sanatçıya körü körüne bağlanmamıştır. Yakın dostu Laporte’un önerisi üzerine Güzel Sanatlar Akademisine girmeye karar veren Renoir, giriş sınavlarını büyük bir başarıyla kazandı. Empresyonist dönemi boyunca Renoir; Monet, Berthe Morisot, Sisley gibi bir bahçe içerisine yerleştirdiği gerek nü’ler gerekse portreler ve gruplarda ışık etkilerinin şiirsellikle canlandırılması üzerinde çalıştı. Tuval üzerinde renkleri karıştırmaya ve vernikle çalışmaya devam etmekle birlikte; 1876’dan sonra görsel karışıklığı da kullanmaktaydı. Renoir bu görsel karışıklığı; tuval üzerinde titreşim gücünü ayrı tutmakla beraber, izleyicinin birbirinden ayırt edemediği renkli virgülleri anımsatan aydınlık küçük fırça vuruşlarıyla yaratıyordu. Bu yöntemi sayesinde, büyük boyutlu tablolarında da ağaç yaprakları arasından sızarak modellerin giysilerinde ve yüzlerinde yaldızlı ya da beyaz lekeler oluşturan güneş ışığının etkilerini canlandırmayı başardı. Yapıtlarında bir göğsün hacmini, bir vücut kıvrımının hafif akışını, bir kolun kıvrılışını, bir vücudun canlılığını hissettirmek için çoğu kez tek bir çizgi sanatçıya yetiyordu. Renoir üstün sanatı sayesinde, saflık ve beğeniyi birleştirmeyi başarıyordu. 1885 ve 1886 tarihlerini taşıyan Annelik adlı yapıtının çeşitli şekillerde anlatımları, Renoir’in sanatındaki yeni yönelişi oldukça belirgin bir şekilde gösterir. Bu yapıtlarda sanatçı; Esseyes’de bir bankın üzerinde oğlu Pierre’i emziren genç karısını, taklit edilmesi olanaksız bir albeni ve doğallıkla canlandırmıştı. Karısının üzerinde mavi renkte bol bir etek ve başında hasırdan bir şapka bulunuyordu. Her şey yumuşatılmıştı: Anne ve çocuk, yaz güneşi altında olgunlaşmış meyveleri ya da dolu tohumları anımsatıyordu. Renoir; bu tür boyama, pastel ve resimlerde tebeşir kullanmayı alışkanlık haline getirmişti. Aline’in ilk anneliği, bu dönemde sanatçının esinlendiği önemli konuydu. Renoir, mesleğinin doruk noktasına ve sanatının en olgun dönemine ulaştığı sıralarda, 1900 yıllarına doğru amansız bir hastalığa yakalandı. Bu sanatçının hareket etmesine engelleyen ağır bir romatizmaydı. Ne var ki bu ağır hastalık, onun sanat çalışmalarını engelleyemedi. Tedavi olmak amacıyla Fransa’ya gitti. Fakat bir gün Les Collettes Parkı’nda tablosunu boyarken soğuk aldı. Sağlık durumu iyice kötüleşen Renoir 3 Aralık 1919’da hayata gözlerini kapadı. ŞAPKA YAPIMI Malzemeler Primo Akrilik boya, Monami tutkal, karton, mukavva, makas,, fırça, tüy, kurdele. Şapkanın alt çemberini mukavvadan kesiyoruz. Üst kısmına kullanacağımız kartonun rengini boyuyoruz. Daha önce kestiğimiz mukavvadan çıkan daireden ölçü alarak kartona çiziyoruz ve yarım santim dışından kesiyoruz. Şapkanın yüksekliğini oluşturacak dikdörtgeni silindir biçiminde yapıştırıyoruz. Yapıştırma olanağı sağlayacak yarım santim uzunluğunda kesitler yapıyoruz. Yuvarlak kartonumuzu silindirin düz yüzeyine yapıştırıyoruz. Silindirin diğer kesikli yüzünü çemberimize yapıştırıyoruz. Şapkamızı tüy ve kurdeleyle süslüyoruz. PRİMO İLE RESİM ÇERÇEVESİ Malzemeler Primo üçgen boya, Monami guaj boya, Monami stik yapıştırıcı, makas, fırça, mukavva, yaprak, resim kağıdı. Yapraklarımızı kesiyoruz. Çerçeve için mukavva kesiyoruz. Çerçevemizi boyuyoruz. İstediğimiz resmi içine yapıştırıyoruz. Kestiğimiz yapraklarla çerçevemizi süslüyoruz. Sonuç. KUŞ EVİ Malzemeler Primo metalik boya, Monami 3 boyutlu konfeti yapıştırıcı, Primo beyaz akrilik boya, Monami Likit yapıştırıcı boş oyun hamuru kutusu, makas, sünger fırça, kalem mukavva. Evin gövdesini çizip kesiyoruz. Çalışmamız kolay olsun diye iki gövdeyi boş hamur kutusuna yapıştırıyoruz. Kenar boşluklarını ölçüp mukavvamızı kesip yapıştırıyoruz. Çatımızı kesip yapıştırıyoruz. Renklerimizin tam gözükmesi için evimizi önce beyaza boyuyoruz. Ardından renklendiriyoruz. Evimizin kapı, pencere veya kuş yuvası şeklinde şekillendiriyoruz. Evimiz hazır. YAĞMUR ÇUBUĞU Malzemeler Monami Artist Akrilik boya, Monami beyaz tutkal, Monami likit yapıştırıcı, alüminyum folyo, kağıt rulo, prinç, bant, kağıt, çöp şiş Kağıt rulonun tek tarafını bant ile kapatıyoruz ve alüminyum folyaları buluşturup içine yerleştiriyoruz. İçine prinç dolduruyoruz. Açık olan tarafı kapatıp prinçlerin dökülmesini engelliyoruz. Kağıt üzerine tutkal döküyoruz ve çöp şişi istediğimiz renk boyanın içine banıp tutkalı kağıt üzerinde desen çıkartıyoruz. İşlem tamamlanınca kurumaya bırakıyoruz. Kağıdımızı rulo üzerine yapıştırıyoruz. Yağmur çubuğu hazır. EBRU SANATI NEDİR NASIL YAPILIR? Kâğıt süsleme sanatlarının en önemlilerinden biri. Bütün Osmanlı sanatlarında olduğu gibi usta-çırak usulü ile öğrenilen ve sanatçının iradesi dışında birçok değişkenden etkilenen bir sanattır. Ebru, kitreyle yoğunlaştırılmış su üstünde, özel hazırlamış boyalarla oluşturulan desenlerin kağıt üzerine geçirilmesi yoluyla yapılan bir süsleme sanatıdır ve en eski Türk kağıt süsleme sanatlarındandır. Zorlu ve emek isteyen bir sanat olan ebru, geri dönüşü olmayan, tekrarı olmayan, çok değişkenli bir sanattır. Ebru yapımında eskiden beri toprak boya denilen tabiattaki renkli kaya ve topraklardan elde edilenmadeni boyalarla, bitkisel asıllı suda erimez boyalar kullanılır. Tekne kitreli su ile doldurulur, uygun kıvam yakalanır. Hazırlanan sıvı ince bir tülbent ile süzülür ve bu şekilde temizlenmesi sağlanır. Değişik renklerdeki toprak boyalarımız ezilerek uygun hale getirilir. Bu işlemden sonra meydana gelen çamur benzeri boyaya sığır ödü katılarak 15 gün veya 1 ay dinlendirme işlemi yapılır. Bekleme işleminden sonra mamül sulandırma işlemiyle kullanıma hazırdır. Hazırlanan boyalar fırça veya metal çubuk yardımıyla daha önce hazırlanmış olan kitreli suyun üst yüzeyine damlatılır. Boyaların açılmasını ve şekillerin yuvarlaklığı kesin olarak bilmek imkansızdır ancak fikir sahibi olunabilir. Yapılan ebrunun tam olarak nasıl olacağını değil neye benzeyeceğini tahmin etmek mümkündür. Bu yüzden iki defa aynı ebruyu yapmak imkansızdır. Bir ebru tek seferde yapılabilir bu yüzden dikkat çok önemlidir. EBRU TARİHİ Ebru sanatının ilk kez ne zaman ve nerede yapıldığı tam olarak bilinememektedir. Tarihi ve kimin tarafından yapıldığı belli olmayan bazı eserler vardır. Bugün kayıtlardaki en eski ebru 1595 yılına aittir. Şebek Mehmed Efendi imzasını taşır. Orta Asya dillerinden Çağatayca’da “hare gibi, damarlı” anlamına gelen ‘Ebre’ kelimesi Ebru sanatının bilinen ilk adıdır. Kağıt üzerinde mermerdekine benzer damarlar görüldüğü için, Avrupalılar ebru kağıdına mermer kağıdı demeyi tercih etmişlerdir. Ebru sanatı önceleri başlı başına ana bir sanat dalı olarak kullanılmamış, ciltleme işlemlerinde yan kağıdı, hat ve teship çalışmalarında ise üzerinde çalışılan hafif ebrulu kağıt olarak kullanılmıştır. Ebru Sanatı’nın günümüze ulaşmasında, Üsküdarlı Şeyh Sadık’ın büyük payı vardır. Onun devamında, Hezarfen Edhem Efendi, Necmeddin Okyay ve Mustafa Düzgünman, bir yandan sanattaki geleneği korumuş, aynı zamanda da ebru çeşitlerini tanzim ederek Ebru’yu güçlü bir sanat haline getirmişlerdir. Osmanlı çağından bu yana Ebru sanatının bilinen başlıca ustaları; Şebek Mehmet Efendi, Hatip Mehmet Efendi, Şeyh Sadık Efendi, Hazarfen Edhem Efendi, Bekir Efendi ve günümüze doğru Necmettin Okyay, Mustafa Düzgünman ve Niyazi Sayın, Sacit Okyay, Sami Okyay,Fuat Başar, Alparslan Babaoğlu, Sabri Mandıracı, Sadreddin Özçimi, Sedat Altınöz, Hikmet Barutçugil, İsmail Dündar, Mahmut Peşteli yer almaktadır. EBRU ÇİŞİTLERİ Battal Ebru Kumlu Ebru Gelgit Ebru Hatip Ebru Bülbül Yuvası Çilekli Ebru Taraklı Ebru Şal Ebru Dalgalı Ebru Zemin Ebru Monami Permanant Markör Monami Guaj Boyalar Monami Stick Monami 3D Yapıştırıcı Monami Keçeli Kalem Monami 3D Konfetti Yapıştırıcı Primo Sulu Boyalar Monami Likit Jel Yapıştırıcı Primo Akrilik Boyalar Primo Metalik Akrilik Boyalar Monami Beyaz Tutkal Primo Üçgen Mum Boya