GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT - Your Pocket Library
Transkript
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT - Your Pocket Library
01 1. Ünite GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 1. Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri .............................................................................. 6 2. Edebiyatın Bilimlerle İlişkisi ....................................................................................... 12 3. Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi ................................................... 20 4. Metin ........................................................................................................................... 21 5. Edebî (Sanatsal) Metin ............................................................................................... 25 Konu Değerlendirme Testi - 1 ...................................................................................... 32 Konu Değerlendirme Testi - 2 ...................................................................................... 34 5 Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri 02 03 a. Güzel Sanatlar Sanat, güzeli anlatma, oluşturma çabasıdır. Güzellik Sanat, insanlık tarihi kadar eskidir. Evrensellik Sanat hava, su gibi somut bir ihtiyaç olmasa da sanatsız bir coğrafya var olmamıştır. GÜZEL SANATLARIN TEMEL NİTELİKLERİ Sanat, insanın kendini ifade etme ihtiyacından Özgünlük doğmuştur. Sanat bir dışavurumdur. Etkileyicilik Yaratıcılık Sanat en ilkel toplumlardan en ilkel toplumlara kadar her kültürde vardır. etkinlik Güzel Sanatların Sınıflandırılması Fonetik (işitsel) Sanatlar Görsel (Plastik) Sanatlar Ritmik (Dramatik) Sanatlar Edebiyat Tabiattaki malzemelere dayalıdır. (Boya, taş, mer- mer, kıl, tahta gibi) İnsan hareketlerine, gös- terime dayalıdır. Müzik Heykel Sese ve söze dayalıdır. Tiyatro Sinema Resim Opera Minyatür Bale Hat Dans Mimari Ebru Kaat'ı etkinlik video 6 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 04 b. Sanat ve Zanaat Sanat ve zanaat çok uzun zaman ayn› kavramlar olarak görülmüfltür. 19. yüzy›la kadar bu böyle devam etmifltir. Oysa sanat ve zanaat birçok noktada ayr›l›r: 1 Sanat yarar gözetmezken zanaat›n temelinde yararl›l›k ilkesi vard›r. 2 Sanat eserinin efli benzeri yokken zanaatkâr›n ortaya koyduklar› birbirine benzer. 05 NOT Tahtadan çar›k yontan bir zanaatkar, o üründe önce “kullan›fll›l›k” arayacakt›r. Güzel olmas›, bu özelli€inden sonra gelir. Öncelikle çar›€›n rahat, kullan›fll› olmas› gerekir ki amac›na hizmet etsin. Bir heykelin ise böyle bir amaca hizmet etmesi gerekmez. Onun güzel olmaktan öte bir amac› yoktur. 3 Sanatta fayda soyut anlamda de€erlendirilirken, zanaatta somut bir fayda söz konusudur, ifle yararl›l›k esast›r. 4 Sanatta yarat›c›l›k ön planda iken zanaatta ortaya konan yap›t bir el becerisinin ürünüdür. 5 Zanaatta usta-ç›rak iliflkisi ile bir becerinin sonra gelene kazand›r›lmas› söz konusudur. Sanat alan›nda belli ö€retim çal›flmalar› yap›lsa da sanatç›n›n ö€rendi€i fleye yeni bir ruh, farkl› bir bak›fl eklenmesi gerekir. etkinlik c. Güzel Sanatlar›n S›n›fland›r›lmas› Güzel sanatların sınıflandırılmasında belirlenen geleneksel ölçüt sanat eserinin yapılmasında kullanılan malzemedir. Sanat eserinde estetik kurallar ve hayal gücü temel unsurdur. Sanat eseri tarihsel dönemden bağımsız değildir. Aşağıdaki tabloya uygun kelimeleri yazalım. Güzel Sanatlar Malzemesi Edebiyat Dil Mimarlık Taş Müzik Melodi, nota, ses Heykel Kil, mermer Resim Fırça, boya, tuval Tiyatro dekor, kostüm video 7 06 07 Şimdi Okuma Zamanı ARARKEN Sanat adam› içinde yaflad›€› dünya ile, gerçekle çal›flmaktan kaç›namaz. ‹sterse Ahmet Haflim gibi: “Seyreyledim eflkâl-i hayat› - Ben havz-› hayalin sular›nda” desin, ancak kendi düflünde var olan bir âleme dald›€›n› sans›n, gene bu dünyay› anlat›r. Ahmet Haflim de söylüyor zaten: “Bir aks-i mülevvendir an›nçün – Arz›n bana eflcâr ü nebat›”; yani düflünün sular›na e€ilince gördü€ü gene bu topra€›n bitkileridir, yeryüzünde olanlar›n belki daha renkli birer yank›s›d›r. (Do€rusu, hiç de iyi söyleyememifl! Diyece€i kendili€inden vezinli, kafiyeli olarak bir heyecan›n musikisiyle gelmiyor. Ahmet Haflim bir fliir edebilmek için çal›fl›yor, didiniyor; u€raflt›€›n› da belli ediyor; temiz, güzel bir dil kayg›s› duymad›€›n› da belli ediyor.) Nurullah Ataç Sanat adam› gerçekle çal›flmaktan, eserini gerçekle yo€urmaktan kaç›namaz çünkü duyu, duygu, düflünce, nesi varsa hepsini bu dünyadan, kendisine verilmifl olan dünyadan alm›flt›r. Ellerimizin de€diklerini küçümseyip ruhun yüce a€›nlar›n› (aflk, sevda), bildirdiklerini uman zavall›lar bile gene topra€a ba€l›d›rlar. Ancak insanlar iki türlüdür: Kimi kendine verilmifl olan› be€enir, onunla yetinir, kimi de onu düzeltmek, kendince daha güzellefltirmek ister. Bunlar birbirinden kesin s›n›rlarla ayr›lm›flt›r demiyorum. Hemen her insan›n gördükleriyle yetindi€i günleri oldu€u gibi gördü€ünü ifllemeye kalkt›€› günleri de olur. Ancak kiminde hayranl›k, kiminde düzeltme dile€i daha güçlü olur. Nurullah Ataç / Karalama Defteri d. Edebiyat Edebiyatın ana malzemesi dildir . Dil , edebiyat eserinde bir ressamın tuvali işlemesi, bir bestecinin sesleri düzenlemesi gibi, edebiyatçı tarafından işlenir, biçimlendirilir. Dil, düz anlamının dışında kullanılır. Söz sanatları ve çağrışımlar kullanılır. Edebiyatın kendine ait dil ve anlatım tarzına edebî dil denir. Bir yazıya edebî olma özelliğini katan üsluptur Uslup, sanatçının dil ve anlatım . özelliğidir. Edebiyat sanatı kullanılarak ortaya konan esere edebî metin denir. Her edebî eser yazarından izler taşır. Osman Hamdi Bey 8 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 08 09 Resimleri karşılaştırmalı olarak ele aldığımızda sanat eseri ile oluşturulduğu toplum ve tarihsel dönem arasındaki ilişkiye açıklık kazandırabiliriz. Şimdi bu resimleri inceleyelim. II. resim I. resim III. resim video etkinlik Resimlerin karşılaştırmalarını yazalım. ‹lk resim, Osmanl› ‹mparatorlu€u Dönemi'nde hâkim olan minyatür sanat›n›n örne€idir. Bu resim anlay›fl›nda, Rönesans’tan sonra resmin en temel özelli€i olan perspektifi göremeyiz. Resme tepeden bakan ve her fleyi gören bir göz hâkimdir sanki. Çünkü minyatür sanat›n›n icra edildi€i toplum bir ‹slâm toplumudur; tek ve hâkim bak›fl aç›s› Tanr›’ya aittir. Bu nedenle minyatür örne€inde, insan›n hâkim oldu€u bir bak›fl aç›s›n›n ürünü olan perspektif özelli€ini aramak anlaml› de€ildir. İkinci resim, Pablo Picasso’nun “Guernica” adl› eseridir. Bu eser, ‹spanya iç savafl›n› anlatmaktad›r. Savafl›n fliddetini resmin içerdi€i ögelerin parçalanm›fll›€›nda rahatl›kla görebiliriz. Di€er yandan Rönesans ve sonras›n›n etkin tekni€i olan perspektiften eser yoktur. Çünkü 20. yüzy›l›n bafl›nda Rönesans, aydınlan- ma ve modernizmin insan› ve insan akl›n› merkeze alan anlay›fl› çökmüfltür. 9 Üçüncü resim, Rönesans’la birlikte insan›n merkeze kondu€u ve insan›n bak›fl aç›s›n›n ön plana ç›kt›€› dönemin bir ürünüdür. Leonardo da Vinci’ye ait “Mona Lisa” adl› bu eserde insan› merkez alan bak›flın ürünü olan perspektifi görebiliriz. Bunun yan›nda resmin merkezinde insan›n oluflu da, Rönesans’›n insan› evrenin merkezine koyan anlay›fl›n›n resme yans›y›fl›n› gösterir. Modernizmin ilerlemeci anlay›fl› insana yarar sa€lamam›fl, tam tersine sanayi devriminin etkileri ile birleflti€inde insanl›€a felaket ve savafl getirmifltir. Ayd›nlanman›n ürünü Newton fizi€i de, Einstein’›n görecelilik kuram›yla sars›lm›flt›r. Art›k sabit, güvenilir ve tek bir do€rudan bahsetmek pek olas› de€ildir. Bu durumun etkisini Picasso ve di€er sanat dallar›ndaki sanatç›lar›n eserlerinde görebiliriz. Art›k gerçekli€e farkl› bak›fl aç›lar›ndan ve bir bütün olarak bakmak gerekmektedir. 10 etkinlik Afla€›daki fotoğrafların ait olduğu sanat kolunu yazalım. C B B A İşitsel Sanatlar C A C Dramatik Sanatlar B Görsel Sanatlar C etkinlik Afla€›daki sanatlar›n hangi sanat koluna dâhil olduklar›n› yanlar›na yazalım. 1 Hat Plastik 2 Opera Dramatik 3 Müzik Fonetik 11 Edebiyat Fonetik 4 Pandomim Dramatik 12 Resim Plastik 5 Tiyatro Dramatik 13 Dans Dramatik 6 Mimari Plastik 14 Bale Dramatik 7 Ebru Plastik 15 Minyatür Plastik 8 Kaat'ı Plastik 16 Kabartma Plastik 9 Heykel 10 Tezhip 10 Plastik Plastik 11 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 12 13 etkinlik Tablonun güzel sanatların bir ürününün olmasının nedeni aşağıdakilerden hangileri olabilir, bunları ( 3) işareti ile belirtelim. Biriciktir, Özgündür.( 3 ) 1 İstenilen ebatlara sahiptir.( ✗ ) 2 Kullanışlıdır.( ✗ ) 3 4 Toplumsal fayda gözetilmiştir. (✗) 5 Estetik, zevk ve heyacan uyandırmaktadır. (3) Üretim amaçlanmıştır.( ✗ ) 6 7 Yapanın hayal gücünü yansıtmıştır. (3) 8 Ticari kaygılarla, ekonomik bir nedenle üretilmiştir. (✗) 9 İnsanda hayranlık uyandırmaktadır. ( 3) 10 Kişilerde farklı duyguları oluşturmaktadır. (3) etkinlik I II III IV V Yukarıdaki fotoğraflardan hangisi diğerlerinden farklı bir sanat dalına aittir? A) I. B) II. C) III. D) IV. 11 E) V. 14 Şimdi Okuma Zamanı 15 SERENAD Yeflil pencerenden bir gül at bana, Aç›lan bir gülsün sen yaprak yaprak Ifl›klarla dolsun kalbimin içi. Ben aflk›mla bahar getirdim sana; Geldim iflte mevsim gibi kap›na Tozlu yollar›ndan geçti€im uzak Gözlerimde bulut, saçlar›mda çi€. ‹klimden flark›lar getirdim sana. fieffaf damlalarla titreyen, a€›r Bir kufl sesi gelir dudaklar›ndan; Koncan›n alt›nda bükülmüfl her sak. Gözlerin, gönlümde açan nergisler. Seninçin dallardan süzülen ›t›r, Düflen öpüfllerdir dudaklar›ndan Senin için karanfil, yasemin, zambak... Mor akasyalarda ürperen seher. Pencerenden bir gül att›€›n zaman Ifl›kla dolacak kalbimin içi. Geçiyorum mevsim gibi kap›ndan Gözlerimde bulut, saçlar›mda çi€. e. Bilim ve Sanat Bilim , gerçe€i aray›p bulmaya ve ona aç›kl›k kazand›rmaya dayan›r. Sanatsa gerçe€e estetik aç›dan yönelir. Onu aç›klamaz ; ö€retmeye, kavratmaya çal›flmaz, yaln›zca sezdirir. Caudwel flöyle der: “Sanat, duygunun bilimidir; bilimse bilginin sanat›d›r.” NOT Edebiyat, hayal gücüne dayanır. Bu özelliğiyle bazı buluşların ortaya çıkmasında kaynaklık eder. Bilim alanında yapılan gelişmeler edebiyatı doğrudan etkiler. Ahmet Muhip D›ranas Bilim ve sanat aras›ndaki farkl›l›klar› flu flekilde s›ralamam›z mümkündür: 1 Bilim objektiflik gerektirir, sanat ise subjektiftir. 2 Bilim somut bir yararl›l›k tafl›r, sanatta ise fayda arka plandad›r. 3 Bilim terimlere dayan›r, sanat ise imgelere dayan›r. 4 Bilimin amac› bilgiye ulaflmakt›r, sanat ise var olan› sanatç›n›n bak›fl aç›s›yla farkl› bir flekilde yans›tmay› amaçlar. 5 Bilim düflüncenin ard›ndan koflar, sanat duygunun, sezginin önderli€ini tercih eder. 6 Bilim do€ruyu, sanat güzeli arar. 7 Bilim netli€i ye€lerken sanat kesinli€in ç›plakl›€›ndan kaçar. etkinlik 12 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 16 17 f. Edebiyat ve Güzel Sanatlar Bu özellikleriyle de evrensellik tafl›r. Ancak edebî eserin malzemesi dil oldu€u için; ancak o dili bilenler do€rudan edebî esere ulaflabilir. Bu dili bilmeyenler içinse çeviri vazgeçilmez olur. Çevrilirken de baz› edebî ürünler, oluflturulduklar› dilin kimi anlamsal, ritimsel özelliklerini kaybeder. Bu, edebî ürünün en büyük flanss›zl›€›d›r. Edebiyat malzemesi dil olan fonetik bir sanatt›r. ‹nsan›n kendini, gördüklerini, fikirlerini veya hayallerini güzel bir formda anlatmas›n› sa€layan bu sanat, söze yeni bir biçim vermeye dayan›r. Müzik de bir fonetik sanatt›r. Edebiyata en yak›n sanat türü de odur. Zaten edebiyat ile müzik çok eski ça€larda bile bir arada olmufltur. Eski Türkler fliirlerini “kopuz” ad› verilen bir saz eflli€inde söylemifllerdir. Eski Yunan’da da “lyr” adl› saz eflli€inde fliirler söylenmifltir. fiiirdeki ahenkli söyleyifller ve ritim , müzikle benzerlik tafl›r. Edebiyat, baz› sanatlara da destek sunar. Örne€in tiyatro ve sineman›n metinleri söze dayan›r, bu noktada yollar›n›n kesiflti€ini söyleyebiliriz. Bir heykel, bir tablo veya mimari bir eser, al›c›s›na herhangi bir arac› olmaks›z›n do€rudan ulafl›r. etkinlik etkinlik Aşağıda verilen cümlelerdeki boşlukları dolduralım. 1 Sanatın temelinde insan sevgisi , hoşgörü 2 İnsanın olduğu her yerde sanat 3 İnsan, yazıyla edebiyata mimarlığa yönelmiştir. 4 Edebiyatı, insanın içindeki iyi vardır. , sesiyle müziğe ve güzeli , renkleriyle resime ortaya çıkarmaya yarar. 5 Dış dünyada var olanları olduğu gibi aktarmak sanat 6 Sanat eseri bir kurgudur 8 Sanat her zaman gelişmekte 10 Sanat eseri biriciktir etkinliği değildir. , sanatçısının hayal gücüyle sınırlıdır. 7 Sanat eseri bilgileri doğrudan 9 Sanatçı doğayı vardır. vermez, sezdirerek ve değişmektedir. olduğu gibi taklit etmez. , özgündür , aynısı yapılamaz. 13 verir. , yaşadığı yerle Edebiyatın Bilimlerle ilişkisi 18 Edebiyat ile bilim dallar› aras›ndaki ba€ ilk bak›flta kolayca fark edilmez asl›nda. Ancak bilim de edebiyat da insan içindir. Eksenlerinin ayn› olmas› onlar› organik bir ba€la yak›nlaflt›r›r birbirine. Edebiyatç› bir birey olarak bir co€rafyada, bir topluluk içinde yaflar ve yaflad›€› dönemin çalkant›lar›ndan o da nasibini al›r. Dolay›s›yla tarih, co€rafya, psikoloji, felsefe, sosyoloji, bilim ve teknik gibi alanlarla edebiyat›n az veya çok iliflkili oldu€u söylenebilir. 19 a. Edebiyat ve Sosyoloji Edebiyat insanı ve onun yaşadığı toplumu ele alır. Sosyoloji de toplumu inceleyen bir bilim dalıdır. Sosyologlar, edebî eserlerde yazıldığı toplumun sosyal yapısını bulabilir. Edebiyatçılar da sosyologların gözlemlerinden, verilerinden yararlanarak eserleri ortaya koyabilir. Orhan Kemal’in, Yaflar Kemal’in romanlar›nda Çukurova insan› farkl› yönleriyle anlat›l›r. Kimi yerde a€aköylü iliflkisi, kimi yerde sanayileflmenin oluflturdu€u yeni iflçi s›n›f›, mevsimlik toprak iflçilerinin durumu anlat›l›r. Kimi yerde de bat›l inançlar›, cahillikleriyle köylüler ayr›nt›lar›yla aktar›l›r. Yazarlar gözlemlerini aktar›rken sosyal yap›y› daha yak›ndan tan›mak veya ç›kar›mlar›n› sosyolojik bulgularla k›yaslamak f›rsat›n› yakalayabilirler. etkinlik Şimdi Okuma Zamanı TAAfifiUK-I TALAT VE F‹TNAT’TAN – ‹smim Rag›be’dir. Bir müderris k›z›y›m. Anam on befl sene evvel ölmüfl, beni ufak b›rakm›flt›r. Pederim beni okumaya, yazmaya çal›flt›r›r. Nak›fla, dikifle çok sevdam vard›r. Ama b›rakm›yor: “Onlar bir ifle yaramaz, sen okumaya, yazmaya bak!” diyor. – Suphanallah! ... Kar›, müderris olmayacak, kâtip olmayacak. K›za o kadar okumak yazmak ne lâz›m? K›zlara birinci laz›m olan fleyler dikifl dikmek, nak›fl ifllemek vesair böyle fleylerdir. Yaz› da fena de€il. Demem ama…” fiemsettin Sami Metni Değerlendirelim fiemsettin Sami, Taaflfluk-› Talat ve Fitnat’› 1872 yılında yay›mlam›flt›r. Türk edebiyat›n›n ilk roman› olan bu edebiyat metni “görücü usulü evlenme”ye karfl› gençlerin birbirini tan›yarak evlenmesi gerekti€ine vurgu yapar. Osmanl›’da kad›n›n eğitimi üzerinde durur. Bu parçadan da anlafl›laca€› üzere geleneksel Osmanl› toplumunda kad›n›n toplumsal kimli€i bellidir. Okuma, ö€renme ve bilme eylemleri kad›nla de€il, erkekle ilgilidir. Roman›n yaz›ld›€› yıl olan 1872, Osmanl› toplumunun Bat› de€erleri ve bilgisi ile karfl›laflt›€› Tanzimat Dönemi içinde bir tarihtir. ‹mparatorlu€un Bat›l›laflma süreci içinde oldu€u bu dönemde toplumsal bir dönüflüm yaflanmaktad›r. Bu toplumsal dönüflümün, var olan toplumsal yapı özelliklerini dönüştürdü€ünü, dönüfltürmesi gerekti€ini dile getirir dönemin ayd›nlar›. Daha ileri bir toplum için kad›n sadece nak›fl dikiflle ilgilenmemeli, bunun yan›nda okumay›, yazmay› ö€renmeli, e€itimli olmal›d›r. Çünkü kad›nlar gelecek nesilleri yetifltirecek “anneler”dir. Bu romanda toplumsal dönüflümün, de€erlerin ve kimliklerin de€ifliminin izlerini görmekteyiz. 14 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 20 21 b. Edebiyat ve Tarih Edebiyat ürünleri oluşturdukları dönemin izlerini açık veya gizli Dönemin siyasî , kültürel eserlerde kendini gösterir. taşır. , sosyal olayları Bazı edebî ürünlerde dönem, doğrudan doğruya aktarılabilir. Edebiyatçı tarihsel gerçeklerden yola çıksa da tarihî gerçeklere bire bir sadık kalmayabilir. Edebiyatçı, tarihten aldığı bir ana olayı kurgusal küçük olaylarla , diyaloglar yarattığı kahramanlarla ve kendi anlatabilir. Edebî eserlerden bazıları tarihe kaynak oluşturabilir. Anı kitapları buna örnektir. Şimdi Okuma Zamanı ABDÜLHAM‹D DÜfiERKEN’DEN (…) -Ahmet R›za Bey'le Talât, beraber Meclisten arabaya binip Y›ld›z’a gittiler. Kâmil Pafla’n›n ittifaka yak›n bir ekseriyetle ademi itimat reyi ald›€›n› söyleyip sadaretin Hüseyin Hilmi Pafla’ya tevcih edilmesini isteyecekler. Hünkâr tabii kabul edecektir. Genç kad›n bir an “Zavall› Sultan Hamit! Koca Padiflah› elinizde bir kuklaya çevirdiniz!’ diye düflündü. Sonra geçmiflle ilgili duygu ve düflüncelerinden bir kere daha s›yr›larak bugüne, günün ç›karlar›na dönüp sordu: – Son içtimada ve sadrazam›n düflmesinde de tesirin oldu, de€il mi? Nahid S›rr› Örik Metni Değerlendirelim Yukar›da bir bölümü al›nt›lanan “Abdülhamit Düflerken” adl› roman, bir dönemin genel görünümünü vermesi aç›s›ndan son derece önemli bir edebî eserdir. Politik iktidar›n el de€ifltirmesinin ele al›nd›€› ve romanda, ‹ttihat ve Terakki Partisi’nin yönetimdeki yetersizli€i , Abdülhamit’in zay›fl›€ı , devlet içindeki güç ve iktidar kavgalar› tüm aç›kl›€› ile olabildi€ince tarafs›z biçimde okura sunulur. Ön planda Abdülhamit’in vezirlerinden birinin k›z› olan Nimet ile parti içinde genç bir subay olan fiefik’in aflklar› ve bu aflk›n dönemin iktidar iliflkileri ve dönüflümüyle paralelli€i yer al›r. Bu aç›dan bak›ld›€›nda, “Abdülhamit Düflerken” baflar›l› bir tarihî romand›r. 15 22 c. Edebiyat ve Felsefe 23 d. Edebiyat ve Bilim-Teknik Bilimin ve teknolojinin hayat›m›z›n hemen her alan›na girdi€i günümüzde edebiyat›n onu konu edinmemesi düflünülemez. Jules Verne ise yap›tlar› ile asl›nda bilim adamlar›ndan bir ad›m öndedir. “Denizler Alt›nda Yirmi Bin Fersah”, “Aya Yolculuk” gibi eserlerini yazd›€›nda daha ne denizalt› icat edilmiflti ne de ay yüzeyine ç›k›lm›flt›. Edebiyat adam›n›n hayal gücü kimi kez bilim adam›na esin oluflturabilir. Bilim-kurgu romanlar›, bilimin imkânlar›n›n çok ötesini hayal eden yazarlar›n ürünleridir. Edebî eserler, kimi kez do€rudan kimi kez de dolayl› olarak bir düflünceye dayanabilir. Edebî eserde düflünce, metnin geneline yay›larak okurun sezip yorumlayarak ulaflabilece€i flekilde aktar›labilir. Bazen bir roman kahraman›n›n felsefî düflünceleri de romana yön verebilir. e. Edebiyat ve Psikoloji Edebî eserlerde insan ruh dünyas› aç›s›ndan da ele al›n›r. ‹nsanlar›n olaylar ve durumlar karfl›s›ndaki tepkileri, içine girdikleri psikolojik durumlar, roman ve öykülerde ruh çözümlemeleri yoluyla aktar›lmaya çal›fl›l›r. NOT Bizim edebiyat›m›zda Mehmet Rauf’un “Eylül” , Peyami Safa’n›n “Dokuzuncu Hariciye Ko€uflu” ; Nabizade Naz›m’›n “Zehra” , Yusuf At›lgan’›n “Aylak Adam” adl› romanlar› insan psikolojisinin edebiyatta değerlen- dirilifline güzel örnekler olarak gösterilebilir. Dostoyevski’nin ünlü kahraman› “Raskolnikof” h›rs›, suça meyli, suçluluk psikolojisi, gelgitleri, vicdan muhasebesi gibi yönleriyle baflar›yla yans›t›lm›fl bir edebî karakter olarak karfl›m›za ç›kar. Bu yönüyle “Suç ve Ceza” adl› roman psikoloji ile edebiyat›n ba€lant›s›n› aç›kça gözler önüne serecek niteliktedir. 16 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 24 25 Şimdi Okuma Zamanı EYLÜL’DEN Evet, ne olacakt›? Burada dursa ne olacakt›? Bu kesin ve yan›ts›z soruyu belki bin kere kendi nefsine sormufl, azap ve ihanetten baflka bir fley olmayan bu hayat›n sonu olmad›€›n› daima düflünmüfltü. fiimdi gittikçe elinden kaçan özdenetiminin, daima artan sersemli€inin sonucunda onar›lamayacak bir fley yapmak, istemeyerek, bilmeyerek a€z›ndan kaç›raca€› bir söz ya da bak›flla her fleyi keflfettirip hakl› bir nefret ve i€renmeye hedef olmamak, o kadar saf ve temiz bak›fl› bir nefret titreyifliyle kendi üstünde görmemek için bir çare varsa onun da kaçmak oldu€una karar verince, rahat etmiflti. Çünkü son zamanlar onun önünde dururken içinde kaynayan feryat arzular›na dayanmak pek güç oluyor, bunun her fleyi göze ald›racak bir taflk›nl›k oluvermesinden korkuyordu. Mehmet Rauf Metni Değerlendirelim Mehmet Rauf’un “Eylül” (1901) roman› Bat›l› an- olmas›na ve Suat’›n da buna lamda ilk psikolojik roman›m›z olarak kabul edilir. kay›ts›z kalmamas›na neden Bu romanda, aflk üçgeninin yaratt›€› gerilimin insan›n ruh hâli üzerindeki etkisi rahatl›kla görülebilir. Suat ve Süreyya evlidirler. Süreyya memur olarak görev yapt›€›ndan mali aç›dan babas›na ba€›ml›d›r. Bu nedenle çift ayr› bir eve ç›kamaz ve yazlar› Süreyya’n›n ailesinin ba€ evinde geçirmek zorunda kal›rlar. Bu durum onlar›n can›n› çok s›kmaktad›r. Sonunda Suat kocas›n› mutlu olacakt›r. Bu sars›c› durum ve bu durumunun Suat’ta yarattığı pikoloji, roman boyunca bütün incelikleriyle betimlenir. Roman eylül ay›nda dönülen konakta yang›n ç›kmas› ve yang›nda gençlerin ölmesiyle son bulur. etmek için kendi babas›ndan para alarak bir yal› Bu romanda oldu€u gibi her romanda karakterle- kiralar. Süreyya çok sevdi€i denize kavuflmufltur. ri ve karakterler aras›ndaki iliflkiyi anlayabilmek Bütün gününü yelkenle ve bal›k tutmakla geçirir. için psikolojinin yard›m›na ihtiyac›m›z vard›r. Bu arada Süreyya’n›n akrabas› Necip de onlarla yaflamaya bafllar. Bu durum Necip’in Suat’a âfl›k 17 26 27 f. Edebiyat ve Co€rafya Edebiyat, insan›, yaflad›€› fiziksel ortam aç›s›ndan da ele al›r. Roman ve öykülerin ana unsurlar›ndan biri de “mekân” d›r. Bu aç›dan co€rafya-edebiyat kaç›n›lmazd›r. iliflkisi Gezi yaz›lar› , gezilip görülen bir yerin okura kültürü, dili, gelenek ve görenekleri, tarihi yap›lar›, co€rafik özellikleri, tar›m›, sanat› aç›s›ndan tan›t›ld›€› edebî ürünlerdir. Bu eserlerde yazar, co€rafi bilgilerden yararlanabildi€i gibi, co€rafyayla ilgilenenler içinde bu eserler yard›mc› kaynak olabilmektedir. Şimdi Okuma Zamanı (…) fiimdi ne görüyorum? Anadolu… Düflmana ak›l ö€reten müftülerin, düflmana yol gösteren köy a€alar›n›n, her gas›pla bir olup komflusunun mal›n› talan eden kasaba eflraf›n›n, asker kaça€›n› koyunda saklayan zinac› kad›nlar›n, frengiden burnu çökmüfl sahte sofular›n, cami avlusunda o€lan kovalayan softalar›n türedi€i yer buras›d›r. Burada, b›y›klar›n› makasla k›rpt› diye nice fikir ve ümit dolu Türk gencinin kafas› tafl alt›nda ezildi. Burada, yüzü düflmana dönük, nice vatan mücahitleri savunduklar› kimselerin eliyle arkadan vuruldu. Burada, millî timsalin, millî ba€›ms›zl›k sembolünün yolu kaç defa kesildi ve kaç defa oturdu€u flehrin etraf› isyan silahlar›yla çevrildi. Burada, ben vatan delisi millet divanesi; burada, ben harp malulü Ahmet Celal yapayaln›z›m. Bunun nedeni, Türk ayd›n›, gene sensin! Bu viran ülke ve yoksul insan kitlesi için ne yapt›n? Y›llarca, yüzy›llarca onun kan›n› emdikten ve onu bir posa halinde kat› toprak üstüne att›ktan sonra, flimdi de gelip ondan tiksinmek hakk›n› kendinde buluyorsun. Anadolu halk›n›n bir ruhu vard›, nüfuz edemedin. Bir kafas› vard›; ayd›nlatamad›n. Bir vücudu vard›; besleyemedin. Üstünde yaflad›€› bir toprak vard›! ‹flletemedin. Onu b›rakt›n. O, kat› toprakla kuru gö€ün aras›nda bir yabani et gibi bitti. fiimdi, elinde orak, buraya hasada gelmiflsin. Ne ektin ki ne biçeceksin? 18 Yaban / Y. Kadri Karaosmanoğlu GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 28 29 etkinlik Metin "Yaban" roman›ndan al›nm›flt›r. Söz konusu roman›n yay›mlan›fl yılı 1933 ’tür. Fakat romanda anlat›lan zaman Kurtulufl Savafl› Dönemi'dir. Bu noktada, 1933 y›l›ndan Kurtulufl Savafl› Dönemi'ne bak›lmaktad›r. 1 Verilen al›nt›y› edebiyat – tarih iliflkisi çerçevesinde inceleyelim. Sanatçı tarihî bir olaydan yola çıkarak gerçeği eserine konu edinmiştir. Eserin yazılması için tarihî bilgilere ihtiyaç duyulmuştur. 2 Yukar›daki metin neden bir edebiyat eserine ait bir parça olarak kabul edilmektedir? Hayattaki gerçek alınmış, kurgulanarak edebî gerçeklik hâline dönüştürülmüştür. etkinlik 3 Metinde kurgu içinde ele al›nan dönemin toplumsal gerçeklikleriyle karfl›lafl›yor muyuz? Konu edilen dönemdeki toplumsal gerçeklere bakıldığında yaşananların esere yansıdığını görebiliriz. 4 Karakterin Anadolu’ya ve Anadolu insan›na bak›fl› nas›ld›r? Bu bak›fl, sizce dönemin hangi sosyolojik gerçekli€ini görünür k›lmaktad›r? Karakter, Anadolu'ya ve Anadolu insanına tepkilidir. Savaş atmosferinde Ahmet Celal'in yalnızlığı vurgulanmıştır. Ahmet Celal'in Anadolu insanını nasıl gördüğü anlatılmıştır. 19 Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi 30 31 Dil, insan ve toplum hayatında önemlidir, şöyle ki: Dil, onu kullanan insanlar aras›nda çok uzun zaman öncesine dayanan bir anlaflma arac›d›r. Dil, canl›d›r; geliflir, de€iflir, yenilenir ve bunlar olmazsa yok olup gidebilir. Dil, bir ulusun kültürünün temel tafl›d›r. Dil, geçmiflin birikimini bugüne ve gelece€e tafl›ma gücüne sahiptir. Dil, ö€renmeyi, anlamay›, bilgi aktar›m›n› kolaylaflt›r›r. Dil, insanlar›n sosyalleflmesinde önemli bir araçt›r. Ulus kavram›n›n temelinde, ulusu oluflturan birey- lerin ayn› dili konuflmas› vard›r. Uluslar›n birlik içinde olmalar› anlaflmalar›na, anlaflmalar› da kulland›klar› dile s›k› s›k›ya ba€l›d›r. etkinlik Bu şema, kültürün unsurlarını göstermektedir. Kültür bir milletin ruhu, yani temel de€erleridir. Dil, kültürün hem bir parças› hem de tafl›y›c›s›d›r. Yaşayış Biçimi Dil Din KÜLTÜR Gelenek ve Görenek Düşünce Sanat Dil, Kültürün Tafl›y›c›s›d›r Bir milletin yaflay›fl flekli, inanç sistemi, gelenek ve görenekleri, sanata yaklafl›m› diline flekil verir, diline yans›r. Bunlar yeni nesillere sözlü veya yaz›l› olarak kazand›r›l›r. Deyimler ve atasözleri kültürel ögeleri yans›tan en güzel örneklerdir. “Bir fincan kahvenin k›rk y›l hat›r› vard›r.”, “K›z beflikte çeyiz sand›kta.” gibi atasözlerinde gelenek ve göreneklere ait ipuçlar›n› aç›kça görmekteyiz. Dilsel ürünler bir milletin kültürünün ipuçlar›n› içerir. Destanlar›ndan masallar›na, efsanelerinden fliirlerine kadar tüm ürünlerde o milletin özellikleri kendilerine yer bulur. Bunlar gerek halk›n sözlü anlat›mlar›yla gerekse yaz›l› anlat›mlarla kuflaktan kufla€a aktar›l›r. video 20 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 32 Dilin Bireye ve Alanlara Göre Kullanımı 33 Bir edebî metindeki dil ile bilimsel metindeki dil de ayn› de€ildir. Dil, bireyin kendini ifade etmesine, çevresiyle iletiflime girmesine, düflünmesine yard›mc› olur. Dilin Özellikleri Bir toplumu oluflturan bireyler ayn› dili kullansalar bile o dili kullan›m tarzlar› kendilerine özgüdür. Kültürü Oluşturur. Kiflilerin kulland›klar› sözcükler , bu sözcüklere yükledikleri anlamlar , cümlelerinin özellikleri, söyleyiflteki tonlamalar onun e€itiminin , kültürünün de bir göstergesi kabul edilir. DİL “Kifli elbisesiyle karfl›lan›r, sohbetiyle u€urlan›r.” sözü de, d›fl görünüfl ilk izlenimi verse de kiflinin konuflmas› onun de€erini ortaya koyar fikrini desteklemektedir. Bireyin kulland›€› dil ifl yerinde daha ciddi , iflinin terimleriyle yüklü; arkadafl ortam›nda daha yal›n ve do€rudan ; tribünde futbol maç› izlerken daha argoya yak›n bir özellikte olur. Kültürü taşır. Kültürü yansıtır. Kültürün devamlılığını sağlar. etkinlik etkinlik Afla€›daki cümlelerin do€ru olanlar›n› D, yanl›fl olanlar›n› Y ile gösterelim. 1 Sanatsal metinlerde dil, sadece göndergesel işlevde kullanılır. Y 2 Kültürün varlığını sürdürebilmesi kuşaktan kuşağa aktarılmasıyla mümküdür. D 3 Dil, milletlerin, toplumların tarihsel sürecinin tanığıdır. D 4 Dil, ulusal değil evrenseldir. Y 5 Dil ve düşünce ayrılmaz bir bütündür. D Y 6 Dil, doğuştan bilinen bir olgudur. D 7 Bir milletin dili, o toplumun manevi değerlerinin oluşturmaya yarar. 8 Milletlerin kültürel değerleri olan müzik, tarih, sanat gibi türlerin aktarılmasının tek yolu dildir. Y 9 Dil, kültürel değerlerin korunmasını sağlar. D 10 Toplumun kültürel kazanımları ve birikimleri dilin gelişip zenginleşmesini sağlar. D etkinlik 21 34 35 Şimdi Okuma Zamanı I. METİN Afliyân-› mürg-i dil zülf-i periflan›ndad›r Kande olsan ey peri gönlüm senin yan›ndad›r Aflk derdiyle hoflem el çek ilac›mdan tabib K›lma derman kim helâkim zerhr-i derman›ndad›r (…) Fuzuli II. METİN Sürüden koyunlar hep tak›m tak›m Yüce da€lar çökmüfl, belleri kalm›fl, Ayr›lm›fl, sürüde kalmam›fl bak›m; Coflkun ›rmaklar›n selleri kalm›fl, Asman›n üzümü da€›lm›fl; salk›m Hanlar yok meydanda, illeri kalm›fl, Olmak ister fakat ba€ban nerede? Düflenler çok ama kalkan nerede? Gideyim, aray›m, çoban nerede? Gideyim aray›m, Hakan nerede? (…) Ziya Gökalp etkinlik 1 Yukar›da verilmifl olan iki fliirden hangisini anlamakta zorluk çektiniz? Neden? I. metin kullanılan kelime ve kelime gruplarının yabancı olmasından anlaşılamamıştır. 2 Dil ile kültür aras›ndaki iliflkiyi göz önünde bulundurarak yukar›daki fliirlerin hangi dönemlerde ve nas›l bir kültür dönüflümü sonucu oluflmufl bir dilin ürünü oldu€unu saptamaya çal›fl›n›z. I. metin İslamiyet'in etkisiyle edebiyatımıza giren Arapçanın etkisiyle oluşmuş bir edebiyat olan divan edebiyatı kültürüyle yazılmıştır. II. metin ise halkın günlük dilinin kullanıldığı halk kültürüyle yazılmıştır. 22 Metin 36 ‹nsanlar›n bir durumu, olguyu, duygu ya da düflünceyi anlatmak amac›yla bir araya getirdikleri cümle toplulu€una metin denir. 37 Metni oluflturan cümleler anlamca birbirileriyle tutarl›l›k tafl›mal›, kullan›lan sözcükler anlam inceli€ine dikkat edilerek kullan›lmal›d›r. Bu, metnin “ba€dafl›kl›k” ilkesinin özelli€idir. “Topluluktakilere kendisini tan›flt›rd›.” cümlesinde “tan›flt›rmak” fiili anlam inceli€ine dikkat edilmeden kullan›lm›flt›r. Bu ba€dafl›kl›k ilkesine ayk›r› bir kullan›m oldu€undan anlat›mca bozukluk içerir. Do€ru cümle flöyle olmal›d›r: “Topluluktakilere kendisini tan›tt›.” Özellikleri ‹çerdi€i cümleler anlamca tutarl›, birbirini des tekleyen özellikler tafl›r. Üç befl cümlelik de olabilir, uzun da olabilir. Sözlü veya yaz›l› ifadelerden oluflabilir. Kendi içinde bir bütünsellik tafl›r. ‹çeri€ine göre bilimsel, edebî, felsefî özellikler tafl› yabilir. Metni oluflturan cümleler neden-sonuç, aç›klay›c›l›k, karfl›laflt›rma, iliflki kurma gibi ilgilerle birbirini tamamlayan anlamsal birliklerdir. Metin, dil bilgisi yönünden de uyumlu ve do€ru olmal›d›r. Dil bilgisine ayk›r› bir kullan›m “ba€lafl›kl›k” ilkesine ters düfler. “Bu konuda birçok tedbirler al›nd›.” cümlesinde “-ler” ço€ul eki gereksiz kullan›lm›flt›r. Do€ru kullan›m flöyle olmal›d›r: “Bu konuda birçok tedbir al›nd›.” etkinlik Metinler Neye Göre Sınıflandırılır? Anlatım biçimlerine Hitap Yazılış ettikleri kitleye amaçlarına METİNLER Dili kullanma Gerçeğe biçimlerine yaklaşımlarına 23 38 39 Şimdi Okuma Zamanı I. MET‹N II. MET‹N Gözün ›fl›€a duyarl›l›€›, çok sönük cisimleri gör- Gözleri, onun içinin aynalar›yd›. Kahverengi, içi hâ- meye çal›flt›€›m›z için biz amatör gökbilimci- reli gözleri üzüntülü oldu€unda koyulafl›r, siyaha leri fazlas›yla ilgilendirir. Rengi insandan insa- çalard›. Nefleliyken hâreleri daha bir belirginleflir, na de€iflen iris, ›fl›€›n içeri girmesini sa€layan ›fl›klan›rd›. Otuz y›ld›r d›fl dünyan›n ›fl›klar›na, renk- gözbebe€ini t›pk› foto€raf makinesinin diyafram› lerine, biçimlerine küsen gözleri, kör biri gibi de€il gibi büyütüp küçültmeye yarayan kas lifleri içerir. de görebilen biri gibi bakard›. Hatta bazen bizim E€er ortam çok ayd›nl›ksa gözbebe€inin çap› 0,5 göremediklerimizi de görebilen biri gibi bakard›. mm’ye kadar küçülebilir. Çok kar›n›ktaysa 7 mm’yi bulabilir. ‹risin en kapal› ve en aç›k oldu€u durumlarda içeri giren ›fl›k miktarlar› aras›nda 200 kat fark vard›r. etkinlik Yukarıdaki metinleri dil, yaklaşım ve gerçeklik yönünden karşılaştırınız. I. METİN II. METİN Sözcükler gerçek anlamda ve yer yer terim an- Sözcükler genellikle mecaz anlamdadır. Öznel lamda nesnel yani kanıtlanabilirlik özelliği taşıyani kişisel değerlendirmelerle oluşturulma varyan yaklaşım söz konusudur. Gerçeklik olduğu dır. gibi aktarılmıştır.Gerçeklik sanatçının gözüyle yeniden kurgulanmıştır. 24 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 40 41 METİN TÜRLERİ EDEBî METİNLER (Sanatsal Metinler) ÖĞRETİCİ METİNLER Gazete Çevresinde Gelişen Metinler Kişisel Hayatı Konu Alan Metinler Olay Çevresinde Gelişen Metinler Coşku ve Heyecanı Dile Getiren Metinler Şiir Makale Sohbet Anlatmaya Bağlı Metinler Anı Gezi Yazısı Deneme Biyografi Roman Fıkra Otobiyografi Destan Röportaj Günlük Öykü Eleştiri Mektup Göstermeye Bağlı Metinler Geleneksel Tiyatro Modern Tiyatro Manzum Hikâye Karagöz Trajedi Masal Meddah Komedi Halk Hikâyesi Orta Oyunu Dram Mesnevi Köy Seyirlik Oyunları etkinlik Oluflturulma Amaçlar›na Göre Metinler Bilimsel Metin Dil, terimlere dayal›d›r Edebî Metin . Sözcükler gerçek anlamlar›n›n d›fl›nda kulla- n›labilir . O alanla ilgili özel bir bilgi birikimine sahip kiflilerce kolayca anlafl›labilir. . Ö€retme, kavratma, aç›klama amaçlan›r . Nesnellik esast›r. . Mecazl› söyleyifllerden kaç›n›l›r. . İmge a€›rl›kl›d›r. . Bilgi vermek ve ö€retmekten ziyade okuyucuda estetik bir haz uyand›rmak amaçlan›r . Öznel ifadelere yer verilebilir. . Ciddi, do€rudan, süssüz bir anlat›m ye€lenir . Yazar, güzel yazmaktan ziyade dili do€ru kullanma kayg›s›n› tafl›r . etkinlik 25 42 43 Şimdi Okuma Zamanı Bir Baflka Tepeden Sana dün bir tepeden bakt›m aziz ‹stanbul! Görmedim gezmedi€im, sevmedi€im hiçbir yer. Ömrüm oldukça gönül taht›ma keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre de€er. Nice revnakl› flehirler görülür dünyada, Lakin efsunlu güzellikleri sensin yaratan. Yaflam›flt›r derim en hofl ve uzun rüyada Sende çok y›l yaflayan, sende ölen, sende yatan. Revnak: Parlaklık, göz alıcılık Efsun: Büyü Yahya Kemal BEYATLI etkinlik Yukar›daki şiirde ‹stanbul nas›l aktar›lm›fl, anlat›lm›flt›r? Güzelliklerine hayran olunan, ömrün bile onu sevmeye yetmediği düşünülen güzel bir şehir olarak aktarılmıştır. Yukar›daki fliirde ‹stanbul’un güzellikleri hangi yönüyle anlat›lm›flt›r? İstanbul'un güzellikleri insanda uyandırdığı duygular yönüyle aktarılmıştır. Yukar›daki foto€raf ve fliiri karfl›laflt›r›rsan›z ayn› konunun farkl› sanat kollar›nda ifllenmesi hakk›nda neler söyleyebilirsiniz? Metinde sözcüklerle şairin duygularına doğrudan ulaşırken fotoğrafta, bakan kişinin ayrıntıları görmesiyle değişebilen ayrıntılar söz konusudur. 26 Edebî (Sanatsal) Metin 44 Edebî metinlerin ana malzemesi dildir. Ancak bu metinlerde dil, estetik haz uyand›racak flekilde kullan›l›r. Gündelik dilden uzaklaflt›r›larak yan ve mecaz anlamlar›n›n farkl› kullan›mlar›yla zenginlefltirilmifl bir dildir bu. Dil a€›rl›kl› olarak fliirsel ifllevde kullan›lsa da bu, baflka ifllevlerinde kullan›lmas›n› engellemez. Edebî metinler kurmacaya Yazar gerçek dünyay› bire bir yerine zihninde flekliyle anlatmaya çal›fl›r. 45 Edebî metinler, oluflturulduklar› toplumun sanatsal gelene€inden, kültürel zenginli€inden yararlan›la rak ortaya konur. Gelene€in devam› ve bir parças› say›l›r. Edebî metinler yorumlamaya metinlerdir. aç›k Her okuyanda veya her okunuflunda farkl› ça€r›fl›mlar uyand›ran metinler sanatsal yönden üstün ve zengin kabul edilir. Güzel sanatlar›n bir alt birimi say›lan edebî metinlerde fayda , arka planda olan bir unsurdayan›r. dur. anlatmak tasarlad›€› Bir iletiflim arac› olan dile dayanan edebî metin de özel bir anlam al›flverifline dayan›r. , Edebî metinler, yarat›c›s›n›n ruh dünyas›ndan oluflturuldu€u dönemin siyasî, sosyal, kültürel ortam›ndan izler tafl›r. etkinlik etkinlik Öğretici ve edebî metinleri karşılaştıralım. METİN EDEBî METİN (Sanatsal Metin) ÖĞRETİCİ METİNLER Okuyucuya bilgi vermek, bir konuyu aç›klay›p kavratmak amac›yla yaz›lan metinlerdir. Okurda estetik haz uyand›rmak amacıy- la yaz›lan metinlerdir. Dil genellikle fliirsel ifllevde kullan›l›r. Dil genel olarak göndergesel ifllevde kullan›l›r. ‹mgelere, dolayl› ifadelere, söz oyunlar›na yer verilir. Mecazlardan, süslü, dolayl› ifadelerden kaç›n›l›r. Yoruma aç›kt›r. Nesnel bir anlat›m söz konusudur. Okuyan her kiflide farkl› etkiler uyand›rabilen öznellik söz konusudur. etkinlik 27 46 47 Şimdi Okuma Zamanı I. MET‹N II. MET‹N Gezegenimizde 2.150 x 1018 litre su bulundu€u Dalgalar›n nazl› sal›n›fl›yla uykuya varmaya haz›r- hesaplan›yor. Tüm okyanuslar, denizler, göller, lanan Adrasan - ince kumlar, da€lar›n aras›na akarsular ve yeralt› sular› buna dahil. Bunu gözde saklanmaya çal›flan bu koyu çepeçevre sarm›fl. Za- canland›rmak zor. fiu flekilde ifade edilirse daha ti’nin beyitlerini hat›rlatan inci yüklü istiridyeleri- anlaml› olabilir: Dünya’daki suyun tamam›n› uzay- ni koynunda gizleyen deniz, az ilerde gö€e bafl da bir küre içinde toplayabilseydik, bu kürenin kald›ran çam a€açlar›na ulaflmak ister gibi. Bulut- çap› yaklafl›k 1600 km olurdu. Kuyrukluy›ld›zlar›n tan perçemini kald›ran ay, tüm koyu gümüflî bir geldi€i bölgelerde bundan daha büyük gökcisim- ayd›nl›€a bo€acak birazdan. leri var. Örne€in Plüton’un çap› yaklafl›k 2300 km ve yüzeyini oluflturan ince kabu€unun alt›nda 100 - 180 km kal›nl›€›nda bir buz katman› oldu€u tahmin ediliyor. etkinlik Yukarıdaki I ve II. metinleri dil, amaç, yazarın tavrı bakımından karşılaştıralım. I. METİN Dil, göndergesel ifllevde II. METİN kullan›lm›flt›r. Amaç, okura bilgi verme, bir konuyu kavrat- makt›r. Dilde süslemelerden, dolayl› ifadelerden uzak durulmufltur. Dil, sanatsal ifllevde kullan›lm›flt›r. Amaç, okura izlenim kazand›rmakt›r. Dil, mecazl› söyleyifller, imgeler kullan›larak oluflturulmufltur. Var olanı, yazar kendi bak›fl aç›s›yla Var olan, oldu€u gibi aktar›lm›fl, nesnel bir yans›tmıştır. tavır sergilenmiştir. 28 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 48 Edebî (Sanatsal) Metinler Nasıl Oluşur? Edebî metnin konusu insand›r. ‹nsan›n hayatla, do€ayla, di€er insanlarla ve hatta kendisiyle mücadelesini ele al›r. ‹nsan›n duygular›, düflünceleri, eylemleri, içine girdi€i durumlar farkl› biçimlerde edebî metne konu olur. Yaprak Dökümü roman›nda yanl›fl Bat›l›laflma ekseninde bir ailenin da€›l›fl› ele al›n›r. "Sessiz Gemi" adl› fliirde insan›n ölüme bak›fl› sorgulan›r. 49 Bir yazarın yazdıklarıyla oluşan eser edebî eser özelliği taşır. Edebî eserin amacı bilgi aktarmak, bir şeyleri öğretmek değildir. Sanat eserleri öğretmez sezdirir. Edebî eserler her okunduğunda farklı lamlar kazanır. Edebî metinlerde kişisel an- görüşler ağır basar. Edebî eserde yazarın dünya görüşü duygu, düşünKeflanl› Ali Destan› adl› oyunda ise kenar mahalle ile ce, hayal gücü önemlidir. zengin semtler aras›ndaki s›n›fsal uçurumun yan› s›ra küçük insanlar›n cahilane, saf, umut yüklü dünyalar› Edebî eserde dil, heyecana bağlı, şiirsel (poetik) sergilenir. işlevdedir. kullanır. Edebî eser geçmişin birikimlerini , eserin Edebî eserin yazıldığı dönem içeriğini etkiler. Edebî metinlerin oluflumunda üç farkl› teknik vard›r: 1) Coflku ve Heyecana Ba€l› Oluflabilir Elif kara tafltan bir köyde yafl›yor. Bir dam›n saz›, bir oca€›n atefli; Her akflam kanlarla batan bir günefli Bafl›nda a€›r bir taç gibi tafl›yor. : : M. Jourdain – Hay›r, hay›r naz›m istemem. Ö€retmen – Nesir mi istiyorsunuz? M. Jourdain – Hay›r, ne naz›m ne nesir ister. : Ö€retmen – Bir zaman sustular. ‹lerde çamurlar›n içinde yatan Koca öküzün baflucunda, iki kartal, alçaktan dönüp dolafl›yordu. Hafiften esen rüzgâr, lefl kokusunu baba o€ulun burnuna kadar getiriyordu. ‹htiyar toparlan›r gibi oldu. Sakal›n› s›vazlad›. “Ne de olsa kötü ölüm bu.” diye m›r›ldand›. “Çamurlara yuvarlan›p batmak… Ç›kay›m dedikçe batmak, ç›kamamak. Düflmanlar›na karfl› kendini koruyamamak… En sonunda gözlerine baka baka düflman›na kendini yedirmek… Ö€retmen – Bu han›ma naz›m m› yazd›rmak istiyorsunuz? Ahmet Muhip D›ranas 2) Anlatmaya Dayal› Oluflabilir 3) Göstermeye Ba€l› Oluflabilir Samim Kocagöz 29 ‹yi ama ya nesir ya naz›m olacak. M. Jourdain – Neden? Ö€retmen – Çünkü meram›m› söylemek için naz›m ve nesirden baflka flekil yoktur. M. Jourdain – Naz›mla nesirden baflka bir flekil yok mudur? Ö€retmen – Nesir olmayan söz naz›md›r, naz›m olmayan söz nesirdir.” Moliere 50 51 etkinlik Afla€›daki cümlelerin do€ru olanlar›n› D, yanl›fl olanlar›n› Y ile gösteriniz. 1 Güzel sanatlar›n temelinde insanda estetik haz oluflturmak vard›r. D 6 Ba€lafl›kl›k ilkesi metnin anlamca tutarl› ve birbirini tamamlay›c› cümle ve sözcüklerle kurulmas›na dayan›r. Y 2 Zanaat›n güzel sanatlardan ayr›lan yönü yararl›l›k ilkesidir. D 7 Mimari plastik sanatlardand›r. D 8 Edebiyat›n bilimlerle iliflkisi yok denecek kadar azd›r. Y Y 9 Göktürk Yaz›tlar› hem edebiyat tarihçileri hem de tarihçiler için bir kaynak niteli€indedir. D Y 10 Edebî eserlerde dil, genellikle göndergesel ifllevde kullan›l›r. Y 3 Bilim ve sanat eserleri insan için vard›r. 4 Opera hem sese hem görüntüye dayand›€› için karma sanatlara örnek gösterilebilir. 5 Fonetik sanatlar tiyatro ve müziktir. D etkinlik Afla€›daki yarg›lar› anlamlar›na uygun bir flekilde tamamlay›n›z. 1 Zihniyet , bir milletin dil, inanç sistemi, yaflay›fl tarz›, gelenek görenek gibi unsurlar›ndan oluflur. 2 Müzik ve edebiyat fonetik içinde ele al›n›r. 3 4 5 6 Edebî metinlerde gerçek hayat de€ifltirilip dönüfltürülerek yans›t›l›r, yazar kafas›nda tasarlad›€› bir dünyay› yans›tt›€› için bu metinler kurmaca kabul edilir. 7 Ses ve kelimelerin kullan›lmas›yla oluflturulan sanatlara fonetik sanatlar denir. 8 Sanatsal bir anlat›mla oluflturulan, okuyucuda haz, coflku ve heyecan uyand›ran eserlere edebî denir. 9 Anlaml› birimler olan kelimelerin bir araya gelmesiyle cümleler, bu cümlelerin bir araya gelmesiyle metin oluflur. sanatlar Metinler ele ald›klar› konu, konuya yaklafl›m biçimi, anlat›m tarz›, dili kullanma tarz› aç›s›ndan edebî ve öğretici metinler olarak ikiye ayr›l›r. Ritmik sanatların diğer adı dramatik sanatlarıd›r. Emile Zola’n›n Germinal roman› Fransa’da sanayileflmeyle ortaya ç›kan iflçi s›n›f›n› anlat›r, bu bak›mdan eser sosyoloji bilimine kaynakl›k etme özelli€i tafl›r. Edebî metinler yaz›ld›€› döne10 min dil özelliklerini yans›t›r. 30 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 52 etkinlik Afla€›daki cümlelerde kendilerini tan›tan sanatç›lar›n ürün verdikleri sanat dal›n› yanlar›na yaz›n›z. Benim iflim flark› söylemek ama hikâyesi olan flark›lar› sahnede bana efllik eden arkadafllar›mla birlikte sunar›m. Ben seslerle oynar›m, seslerin uyumla bir araya gelmesi için u€rafl›r dururum. Müzik Opera Benim alan›ma “7. sanat” da diyorlar. Teknolojinin geliflmesi ile ortaya ç›kt›m; ses ve görüntüyü bir arada sunar›m. Ben suyun üzerine desenler çizer, bunlar› da bir ka€›da aktar›r›m. Sinema Ebru Ben harflere tutkunum. Güzel yaz› yazmak, onlar› tablo gibi sunmak için u€rafl›r›m. Ben insanlar›n kelimelerini al›yorum ama onlara geri sundu€umda bu kelimeler onlar›n kelimeleri olmuyor. Hat Edebiyat etkinlik Afla€›daki cümlelerde kendilerini tan›tan sanatç›lar›n ürün verdikleri sanat dal›n› yanlar›na yaz›n›z. Ben, müzi€in temposuna uyularak bir düzen çerçevesinde yap›lan ve estetik de€er tafl›yan vücut hareketleri ile kendimi ifade ediyorum. Ben müzik eflli€inde bedenime farkl› hareketlerle biçim vererek insanlara bir öykü anlat›r›m. Bale Dans Ben farkl› malzemelerle, üç boyutlu flekilde, estetik bir fiziksel yap› tasarlama ve kurma sanat›yla uğraşıyorum. Ben, kalemi aldım mı okuyucumun önüne hayal gücümün tüm sınırlarını koyar, onu kendi evrenimde yaşatırım. Mimarî Edebiyat Ben malzemesi boya ve çeflitli yüzeyler olan bir sanat dalını ve soyut-somut flekiller çizerek icra ediyorum. Ben, bir taşı alır, onun üstündeki fazlalıkları alır yepyeni bir eşya vücuda getiririm. Resim Heykel 31 53 Konu Değerlendirme Testi - 1 1. fiah ‹smail’in karfl›s›nda satranç oynayan bu sa- 63 3. “Ben tafltaki fazlal›klar› at›yorum, geriye heykel kall›, yafll› abdal, Sultan Selim’den baflkas› de€ildi. Tebdil-i k›yafet girdi€i bu salondan sa€ ç›k›p ç›kamayaca€›n› düflünürken oyunun tad› daha da art›yordu. ‹ki oyun iç içe geçmiflti. fiah ‹smail’in zihni sadece satranca yönelmiflken onun zihni hem satranç hamlelerine, hem fiah ‹smail’in hareketlerine hem de kendi kimli€ini ortaya ç›karmama hilelerine yönelmiflti. Hem korku hem heyecan hem h›rs… 54 kal›yor. ‹flte benim yapt›€›m sadece budur.” diyen bir heykelt›rafl güzel sanatlarla ilgili afla€›dakilerden hangisini vurgulam›fl olur? A)Güzel sanatlar da insanlar aras› iletiflimin bir arac›d›r. B) Sanat, güzellik oluflturmak için yap›lan bir eylemdir. C)Sanat taklide de€il, yeniden oluflturmaya dayan›r. Yukar›daki metin için afla€›dakilerden hangisi söylenemez? D)Sanat eseri, seçme, ay›klama, de€ifltirme, yorumlama ürünüdür. A)Yazar, eserini felsefeyle iliflkilendirerek oluflturmufltur. E)Sanat eseri, sanatç›n›n kifliselli€ini ön plana ç›kard›€› bir süreçte oluflur. B) Bir edebî metinden al›nm›flt›r. C) Sultan Selim anlat›l›rken psikoloji bilimine ait unsurlardan yararlan›lm›flt›r. D) Eser tarihle iliflkilendirilerek oluflturulmufltur. E)Gerçek ve mecaz anlaml› sözcükler birlikte kullan›lm›flt›r. 4. “Bir gün bir kitap okudum ve tüm hayat›m de€iflti.” Orhan Pamuk’un “Yeni Hayat” adl› roman›n›n girifli böyledir. ‹nsanlar› cezbeden bu cümle roman›n tan›t›m›nda kullan›lm›flt›r. Öyle ya! Nas›l bir kitap okumufltur da tüm hayat› de€iflmifltir? Bilinçalt›m›zda, bizi de böylesine de€ifltirip dönüfltürecek bir kitap aray›fl› vard›r asl›nda. Bir sanat yap›t› hayat›m›za girdi€i andan itibaren bizi önceki bizden farkl› k›labiliyorsa görevini lay›k› ile yerine getirmifl olur. Parçaya göre, bir esere gerçek sanat eseri niteli€ini kazand›ran yönü afla€›dakilerden hangisidir? A) Güzellik B) Özgünlük D) Ö€reticilik C) Etkileyicilik E) Gerçeklik 5. Eskimo dilinde karla ilgili onlarca sözcük vard›r. Ayn› flekilde Arapçada çöl ve kumla, ‹talyanca ve Yunancada da denizle ilgili sözcük say›s›n›n çok fazla oldu€u görülür. Bu durum .......................... . 2. Afla€›dakilerden hangisi güzel sanatlar›n bir özelli€i olamaz? Bu parça afla€›dakilerin hangisiyle tamamlanabilir? A)insanlar›n yaflad›klar› co€rafyan›n dillerini etkiledi€ini gösterir A) ‹nsana yararl› olma amac›yla do€mufltur. B)‹nsan›n kendini farkl› malzemelerle anlatmas›na dayan›r. B) insanlar›n dilleriyle ile yaflam tarzlar›n›n birbirini etkiledi€ini gösterir C) Sanatç›n›n do€aya, hayata, topluma ve kendisine yönelik görüflünü, duruflunu, yorumunu yans›t›r. C)insanlar›n dillerinin, kültürlerinin bir parças› oldu€unu gösterir D) ‹fade etme biçimine ve kulland›€› malzemeye göre alt dallara ayr›l›r. D)dil ile düflünce aras›ndaki etkileflimi ispatlar niteliktedir E) Ayn› temay› ayn› güzel sanat dal›yla birden çok sanatç› ifllese de ürünler birbirinden farkl›d›r. E) dilin insan›n duygu ve düflüncelerini yans›tmadaki gücünü gösterir 32 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 6. Zanaat, insano€lunun günlük ihtiyaçlar›n› karfl›la- 8.“‹nsan yaflad›€› yere benzer maya yönelik bir u€rafl alan›d›r. Zanaat el iflçili€ine dayan›r. Bak›r ifllemecili€i, tahta oymac›l›€›, hal›c›l›k, çinicilik zanaat›n alt dallar›d›r. Bu ürünler oluflturulurken zanaatkâr›n öncelik verdi€i husus, ortaya koydu€u ürünün ifle yarar olmas›d›r. Bu ürünler hayat›m›z› kolaylaflt›r›rken çevremizi de güzellefltiren unsurlard›r. Zanaatkâr ortaya koydu€u ürünün ayn›s›n› üretebilir. Oran›n havas›na suyuna benzer.” Edip Cansever’den al›nan bu dizeler edebiyat ile, afla€›da verilen bilim dallar›ndan hangisi aras›ndaki iliflkiye iflaret etmektedir? A)Co€rafya B) Tarih D) Psikoloji C) Sosyoloji E) Felsefe Parçadan haraketle güzel sanatlar ile zanaat›n ortak noktas› olarak afla€›dakilerin hangisi söylenebilir? A) Hayat› kolaylaflt›rmalar› B) El becerisine dayanmalar› C) ‹fle yararl›€› ilke edinmeleri D)‹nsanlar›n günlük ihtiyaçlar›na yönelik olmalar› E) Ürünlerinin güzellik niteli€ini de taflamas› 9. Afla€›dakilerin hangisi bir edebî eserde olmas› gereken özellikler aras›nda yer almaz? A) Tutarl›l›k B) Etkileyicilik C) Özgünlük D) Nesnellik E) Yarat›c›l›k 7. Beyaz Kale, Orhan Pamuk’un Osmanl› Dönemi'nde, biri Venedikli, di€eri Türk iki bilim insan›n› yan yana getirdi€i bir eseridir. Roman›n sonunda yazar, uzun zaman bir arada çal›flan, birlikte yaflayan bu iki insan›n birbirleriyle neredeyse özdefllefltikleri gerçe€ini vurgular. D›flar› ç›kan bu iki insandan hangisinin Venedikli hangisi Türk oldu€u art›k ay›rt edilemez olmufltur. Afla€›dakilerin hangisinde parçada tan›t›lan romanda edebiyatla iliflkilendirilen bilim dallar› do€ru verilmifltir? 10.Afla€›dakilerin hangisinde ayn› malzemeyle oluflturulan sanat dallar› bir arada verilmemifltir? A) Psikoloji – Felsefe B) Tarih – Psikoloji A) Mimari – Heykel B) Tiyatro – Opera C) Co€rafya – Tarih D) Sosyoloji – Co€rafya C) Hat – Resim D) Edebiyat – Sinema E) Felsefe – Sosyoloji 33 E) Müzik – Edebiyat Konu Değerlendirme Testi - 2 1. Afla€›dakilerin hangisinde bilim ile güzel sanat- 73 4. Afla€›dakilerin hangisinde “metin”le ilgili bir bil- lar›n karfl›laflt›r›lmas›nda bir yanl›fll›k söz konusudur? gi yanl›fl› vard›r? A) Birbirini takip eden, tamamlayan, bütünleyen cümlelerden oluflur. A) Bilim de güzel sanatlar da insan için vard›r. B)Güzel sanatlar da bilim gibi gerçe€i aynen yans›tmay› amaçlar. B)Ba€dafl›kl›k ve ba€lafl›kl›k aç›s›ndan do€ru olmal›d›r. C) Bilimde do€ruluk, güzel sanatlarda ise güzellik ön plandad›r. C) Yaz›l› anlat›ma dayan›r. D) Ö€retici ve edebî olmak üzere iki gruba ayr›l›r. D) Sanat bir canland›rma, yeni ve güzel bir biçimle ortaya koyma iken bilim aç›klamad›r. E)Metinlerin s›n›fland›r›lmas›nda dil, konuya yaklafl›m, anlat›m tarz›, hitap edilen kitle etkindir. E) Bilim de güzel sanatlar da yenili€e, geliflmeye aç›kt›r. 5. Afla€›dakilerin hangisi bir edebî metin olabilir? 2. “Bilimin güzel sanatlardan ayr›lan bir özelli€i de ------ .” 64 A) Sonbahar›n geliflinden duyulan mutlulu€u anlatan bir metin Bu cümlede afla€›dakilerin hangisi ile tamamlanamaz? B) Ay’a ilk ç›k›fl› anlatan bir metin C) Akdeniz Bölgesi’nin bitki örtüsünü anlatan bir metin A) nesnelli€i ön planda tutmas›d›r B) yararl›l›k ilkesine sahip olmas›d›r D) “Tiramisu” tatl›s›n›n yap›l›fl›n› anlatan bir metin C) aç›klamaya yönelik olmas›d›r D) etkileyici bir anlat›mla oluflturulmas›d›r E)Partilerin seçmen da€›l›m›n› analiz eden bir metin E) güzele de€il, gerçe€e yönelik olmas›d›r 6. Afla€›dakilerden hangisi ö€retici bir metinden al›nm›fl olabilir? A)Bir s›rtl›k evleriyle bu kente güçüp gelmifl, yoksullu€u bir muska gibi boyunlar›na asm›fllard›. 3. Tiyatro – Bale – Sinema B) Ben Nuh’un gemisi olsayd›m, tek yüküm umut olurdu. Bu üç sanat dal› için afla€›dakilerin hangisi söylenemez? C)Dire€e t›rmanan genç, ötelerde bir yeri parma€›yla göstererek ba€›rd›: “Özgürlük göründü!” A) Üçü de ritmik (dramatik) sanatlard›r. B) Üçü de sanat al›c›s›na gürüntüler, haraketlerle ulafl›r. D)Naylon bir le€ende y›kard› annem bizi, gün boyu yapt›€›m›z yaramazl›klar›n öcünü de bu le€ende al›rd›. C) Üçü de söz ve hareketin bilefliminden oluflur. D)Tiyatro ve bale seyirciye do€rudan ulafl›rken sinema kamera arac›l›€›yla ulafl›r. E)Maupassant realist anlay›fl›n devam›n›, naturalizmi benimsemekle birlikte hayat›n ço€unlukla güzel yanlar›n› anlatt›€› için E. Zola’dan ayr›l›r. E)Baleyi di€erlerinden ay›ran temel özellik müzi€in harekete yön vermesidir. 34 GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 7. Bir taraftan gururun, bir taraftan namus duy- 9. Heykel, insan›n görme duyusuna seslenir, mü- gusunun uyand›rd›€› vicdan azaplar› o sabah Mathilde’i pek mutsuz ediyordu. Bir papaz parças›na bir köylü o€luna kendi üzerinde birtak›m haklar verdi€i, bu müthifl fley, akl›na geldikçe yerin dibine geçiyordu. Felaketini gözünde büyüttü€ü anlarda: “Ha uflaklardan birine güçsüzlük göstermiflim, ha ona: Ne fark› var ki?” diyordu. Yarat›l›fltan gözü pek gururlu kimseler kendi kendilerine k›zd›lar m›, hemen baflkalar›na da sald›r›rlar; öyle anlar öfkeyle heyecana gelmek onlar için büyük bir zevk olur. zik ise iflitme duyusuna. Oysa edebiyat, kelimeler arac›l›€›yla tüm duyulara seslenme imkan› sunar. Kelimelerin yard›m›yla tatt›r›r, koklat›r, iflittirir, dokundurur… “yumuflac›k bir yast›k” tamlamas›nda okur yast›€a dokunmuflcas›na yumuflakl›€› alg›lar. Bazen “Geceyi dolduran 盀l›klar yükseldi.” diyerek okurun kulaklar›n› 盀l›k sesiyle doldurur. Afla€›dakilerin hangisinde yazar okurun birden fazla duyusuna seslenmifltir? A)Gökyüzü o gece ›fl›l ›fl›ld›, orman y›ld›zlar›n ›fl›€›yla ayd›nlan›vermiflti. Bu parça için afla€›dakilerden hangisi söylenemez? B) Edebî metin örne€idir. B) Kar giderek fliddetini artt›r›yor, sert esen rüzgâr köy evlerinin derme çatma kap›lar›n›, pencerelerini zorluyordu. C) Sanatç› eserini olufltururken psikoloji biliminden yararlanm›flt›r. C)Pencereden onlar› izliyordum, konuflmuyor, birbirlerinin yüzüne h›nçla bak›yorlard›. D) Dil, gündelik kullan›m›n d›fl›nda yeni anlamlar yüklenerek kullan›lm›flt›r. D)Dalgalar›n köpük köpük da€›l›fl›n›n ard›ndan gözlerini ufka dikti, günefl az sonra denizi kanata kanata batacakt›. A) Fonetik sanatlara ait bir üründen al›nm›flt›r. E) Nesnel de€erlendirilmelerle bir duruma aç›kl›k getirilmifltir. E)Kar›n ard›ndan koca ova, çi€ bir beyazl›€a bürünüvermiflti o gün, evlerin damlar› kardan gürünmez olmufltu. 10. Destanlar, sözlü edebiyat ürünü olarak do€up sonradan yaz›ya aktar›lan edebî ürünlerdendir. Eski Türklere ait birçok destan vard›r: Alp Er Tunga Destan›, O€uz Ka€an Destan›, Ergenekon ve Göç Destan› gibi. Bu destanlara bakarak eski Türklere dair birçok bilgi edinebiliriz. ‹nan›fllar›na, kad›na verdikleri öneme, savaflç› bir millet olduklar›na; müzik, din ve sanat› bir arada ele ald›klar›na yönelik birçok veri bulabilmekteyiz. 8. Afla€›dakilerin hangisi edebî bir metinden al›nm›fl olamaz? A)Kaya gibi sert bir ifadeye bürünen yüzünde k›zg›nl›kla nefret kol kola girmifl gibiydi. B)Eflyalar› da onun gibi ruhsuzdu; her fley buz beyaz, so€uk metal… Bu parçadan hareketle edebi metinlerle ilgili olarak afla€dakilerden hangisine ulafl›lamaz? A)Edebî metinler dil arac›l›€›yla kültür tafl›y›c›l›€›na hizmet eder. C) Memnuniyetsizlik yaflama ilkesi olmufltu adeta, “be€endim”, “güzelmifl” dedi€i hiç duyulmam›flt›r. B) Edebî metinler sözlü ya da yaz›l› olabilir. C) Edebî metinlerin ö€retici özellikleri önceliklidir. D)Agorafobi, kapal› alanda kalma korkusudur; agorafobisi olanlar asansörlere binmez, bodrumlara asla inmezler. D)Edebî metinlerin geçmifli çok eskiye dayanmaktad›r. E) Dudaklar›nda sessiz bir dua, gözleri kapal› öylece dikiliyordu mezar bafl›nda. E)Edebî metinler yarat›ld›klar› dönemden ve toplumdan izler tafl›yabilir. 35 Benim Sayfam 36