ÇEVRECİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İÇİN

Transkript

ÇEVRECİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI İÇİN
ÇEVRECİ SİVİL TOPLUM
KURULUŞLARI
İÇİN
SAVUNUCULUK EL KİTABI
dmkfimtevflnAet
Kflninkruk der Ne deri an den
Kıfrusst/ oj thc Kiıitydoıii
oflheMetherMs
S
eae
D£RvN£Çİ
Çevreci Sivil Toplum Kuruluşları tçin
İÇİNDEKİLER
Savunuculuk El Kitabı
ONSOZ
7
8
ÖZET
Kasım 2010
9
GİRİŞ
Bu yayın, Ege Derneği tarafından bastırılmıştır. Kaynak
göstermek
suretiyle
alıntı yapılabilir.
Eserin
BÖLÜM I
tamamını
kullanmak için Ege Derneği'nin izni gerekmektedir.
ÇEVRECİ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI
SAVUNUCULUK KAPASİTESİ
Ege Derneği
14
ANALİZ RAPORU
Yüzbaşı Şerafettin Bey Cad.
1462 Sok. No:52 35220 Alsancak-İZMİR
1.1. Ege Bölgesi'nin Temel Çevre Problemleri
15
1.2. Egeli Çevreci Örgütlerin Sayısal Gelişimi
18
1.3. Egeli Çevreci Örgütlerin Niteliksel Sorunları
21
Tel-Faks. 0 232 463 54 32
www.egedernegi.org.tr
22
1.3.1. Altyapı Sorunları
[email protected]
1.3.2. Gönüllülük, Nitelikli ve Yetkin İnsan
Yayma Hazırlayan: Cem ALTIPARMAK
Kaynağına Duyulan İhtiyaç
2il
Kapak Grafiği: Tommy Thomdean, The Sinking, 2007
Baskı: Bilim Ofset Ltd. Şti. 0232.441 71 15
1.3.3. Kamu Kurumlarıyla İlişkiler
21
1.3.4. Örgütsel Süreklilik ve İstikrar
31
3
2
1.3.5. Örgütler Arası İlişkiler
1.3.6. Medyayla İlişkiler
1.4. Sonuç
33
36
37
11
3. Ne Zaman Harekete Geçilmelidir?
75
4. Sürecin İşlemesi Nasıl Sağlanacaktır?
75
5. Başvurduğumuzda Başımıza Ne Gelecek?
79
6. Hiçbir Şey Olmadı, Şimdi Ne olacak?
80
BÖLÜM II
II) Yargıya Başvuru Yol Haritası
ÇEVRE İHLALLARÎNE KARŞI SİVİL AKTİF
HUKUKİ SAVUNUCULUK AĞI
ATÖLYE ÇALIŞMASI
1. Davaya Hazırlik Aşaması
39
1 .Sorular-Cevaplar
39
2.Etkili Savunuculuk Örnekleri
47
3.Savunuculuk İletişim Ağı: www.egesav.org
71
HUKUKİ SAVUNUCULUK EL KİTABI
72
81
1.2. Mevzuat Taraması
82
1.3. Emsal Yargı Kararları
84
1.4. Davada Kullanılacak Belge ve
cevaplandırmamız gereken temel sorular
73
1 .Şikayet Ettiğimiz-İstemediğimiz Şey Nedir?
73
84
1.5. Dava Dilekçesinin Hazırlanması 86
2. Dava Aşaması
I) Yola çıkarken karşımıza çıkacak ve
81
1.1. Sürelere Riayet
Bilgilerin Toplanması
BÖLÜM III
81
89
2.1. İdari Davalar
89
2.2. Hukuk Davaları
90
2.3. Ceza Davaları/Şikayetler
90
2. Şikayet Konusu Durumdan Rahatsız Olanlar/
Menfaati Olanlar Kimlerdir?
4
74
ÖNSÖZ
3. Karar
3.1. Temyiz
Bu proje, Ege Bölgesi'nde
çevre alanında faaliyet
gösteren sivil toplum kuruluşlarının hukuki savunuculuk
3.2. Uluslararası Yargı Yetkisine
Sahip Merciler
3.2.1. Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesi
kapasitelerinin
mütevazı bir
katkı
koymak amacıyla yürütülmüştür. Bu amaçla, bölgede
çevre savunuculuğu yürüten sivil toplum kuruluşlarının
savunuculuk yöntemlerinin neler olduğu, birbirleriyle,
devlet
3.2.2. BM Ekonomik Sosyal ve
güçlendirilmesine
kurumlarıyla
ve
uluslararası
aktörlerle
olan
ilişkilerinin ne durumda olduğu incelenmiştir.
Kültürel Haklar Komitesi
Proje,
Hollanda
Ankara
Büyükelçiliği
tarafından,
3.2.3. BM İnsan Hakları Komitesi
MATRA-KAP Programı (Küçük Ölçekli Elçilik Projeleri
Programı ) kapsamında, flnansal olarak desteklenmiştir.
Ege Derneği,
hem desteklerinden, hem de değerli
zamanlarından vakit ayırarak ekibimizle bire bir görüşme
yapmalarından, bilgi ve belgelerini
paylaşmalarından
(Hürü, tüm kişi ve kuruluşlara teşekkürlerini sunar.
Mu çalışma kapsamında ortaya çıkan yazı ve görüşler,
herhangi bir kişi ya da kurumun resmi görüşü olmayıp,
Kiıılecc proje ekibini bağlamaktadır.
7
Çalışmanın sonuçlarının sadece Ege Bölgesi'nde yer alan
ÖZET
çevreci örgütler için değil, Türkiye genelindeki çevreci
Bu
proje,
Türkiye'de
çevresel
konularda
ilginin
hareket için de yol gösterici olması umut edilmektedir.
yoğunlaştığı ve farklı savunuculuk pratiklerinin yaşandığı
bir dönemde, Ege bölgesi'nde faaliyet gösteren çevreci
örgütlerin savunuculuk algısının ve bu algıya etki eden
faktörlerin, örgütlerin çevre savunuculuğu mücadelesinde
izlediği yol ve yöntemlerin
güncel bir fotoğrafım
çekmeyi amaçlamıştır.
GİRİŞ
Türkiye'de çevre ihlâllerine karşı hukukun etkili bir
savunuculuk yöntemi olarak kullanılmaya başlanması,
daha doğru bir tespitle bu yöntemin kamuoyunda görünür
Proje kapsamında, ilk adım olarak, Ege Bölgesi'ndeki
hale gelmesi, 1990'lı yıllara denk düşmektedir.
çevreci örgütlerin hukuki savunuculuk kapasitesinin bir
analizi yapılmış, akabinde, bu analiz üzerinden hareket
1990'lı
edilerek, bölgedeki
politikalarının
çevreci örgütler, hukukçular ve
yıllarla
birlikte
bir
Türkiye,
yansıması
küresel
eneıji
nükleer
eneıji
olarak
akademisyenlerle bir araya gelinmiş ve çevre ihlallerine
tartışmalarıyla, Mersin Akkuyu'da yapılacak
karşı etkili bir savunuculuk politikası ve sivil, aktif,
santralin ihale edilmesinin ardından tanıştı. Yine bu
hukuki
yıllarda
bir
savunuculuk
ağı
yaratmanın
yollarının
tartışıldığı bir atölye çalışması gerçekleştirilmiştir.
ağı kurulması ve çevreci örgütler için savuculuk el kitabı
yayınlanması faaliyetleri oluşturmuştur.
Kemerköy
(Gökova),
eden
uygulamalarına
ve
karşı
açılan
davalar;
.siyanürlü altın aramaya karşı çıkan Bergamalı köylülerin
Avrupa
İnsan
•savunuculuk
Haklan
mücadelesi,
Mahkemesi'ne
1990'lı
oturan davalardan bir kaçı oldu.
8
Yeniköy
Yatağan termik santrallerinin çevresel etki ve tahribatı
gözardı
Çalışmaların son ayağım, ortak bir savunuculuk iletişim
Muğla
nükleer
11
yıllarda
taşman
gündeme
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
gibi
uluslararası
Somut ihlalin ortaya çıkmasıyla bir araya gelen,
dava
Türkiye
açan veya açılan davaya taraf olup, uzun yıllar süren dava
aleyhindeki vermiş olduğu, özellikle sağlıklı bir çevrede
sürecinde, davaya ve ihlale ilgisini yitiren kamuoyu-
yaşama hakkının ihlali ve adil yargılanma hakkının ihlali
hukukçu-çevre örgütü birliktelikleri yaşanıyor.
nitelikli
mahkemelerin
bu
gibi
davalarda
gibi hak ihlâli kararları basm ve kamuoyunda yankı
buldu ve çevre ihlâllerine karşı hukuk ve dava yolunun
bir
savunuculuk
yöntemi
olarak
gelişmesine
katkı
sağladı.
Türkiye'de kurulan kimi ulusal ya da bölgesel çevre
platformları, yayınlamış oldukları açıklamalarda ya da
görev tanımlarında hukuki mücadeleye atıf yapsalar da
bu platformlar dâhilinde süreklilik kazanmış bir hukuki
Bununla birlikte, Türkiye'de çevre alanında faaliyet
danışmanlık ve aktif savunuculuk ağı, çevre ihlallerine
gösteren
yönelik
örgütlerin,
hukuku
aktif
bir
savunuculuk
Türkiye'de
yürütülen
hukuki
mücadeleyi,
yöntemi olarak kullanma girişimlerinin belirli bir sistem
savunuculuk araç ve yöntemlerim, yaşanılan deneyimi bir
ve
örgütlerin
araya toplayabilecek ve ihtiyaç duyan çevreci örgütlere
savunuculuk
aktaracak ortak bir bilgi havuzu, bir sanal kütüphane
işbirliği
çoğunun
içinde
çevre
yürüdüğünü,
ihlallerine
çevreci
yönelik
bir
stratejisi geliştirdiklerini söylemek, ne yazık ki mümkün
değil. Bugün itibariyle Türkiye'de çevre
ihlâllerine
yönelik dava süreçleri, ağırlıklı olarak kimi hukukçuların,
baro, çevre, şehir bölge planlama, ziraat gibi meslek
odalarının ve kimi yerel çevreci örgütlerin işbirliğinde
yürüyor
gözükse
de
süreç,
hukuki
sürdürülebilir bir sivil savunuculuk
benimsemesine çevrilemiyor.
10
mücadelenin
yöntemi
olarak
kurulamamış durumda.
Yukarıdaki açıklanan sorunları dikkate alan çalışma,
çevre ihlallerine karşı çıkan savunuculuk
çabalarım
birleştirmeyi ve ortak bir savunuculuk ağı yaratmayı,
kamuoyunun çevresel meselelere karşı dikkatini çekmeyi
ve bu sayede sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ile insan
luık ve özgürlükleri arasındaki temel ilişkiyi görünür
kılmayı amaçlamaktadır.
11
sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı tehlikeye girmiştir. Bu
Neden Ege Bölgesi ? :
olumsuz durum, Türkiye nüfusunun 1/8'ine sahip olan ve
Ege
Bölgesi,
zenginliklerinin
tarım,
bir
turizm,
arada
arkeoloji
bulunduğu
ve
bir
yeraltı
bölgedir.
Geçmiş medeniyetlerin Önemli eserlerine ev sahipliği
yapmaktadır. Yılda 8 ay denize girmeye imkân veren
iklimi, doğal sahilleri ve koyları, yat limanları ile ciddi
bir uluslararası turistik cazibe merkezi olmaktadır.
bu
nüfusun
%62' sinin
şehirlerde
yaşadığı
Ege
Bölgesi'nde, kent merkezli çevreci örgütlerin kurulması
sürecini de hızlandırmıştir. Yine bu süreç içerisinde, Ege
Bölgesi'nde
kamu
otoritelerinin
ve
kimi
sektör
temsilcilerinin çevre açısından tehdit yaratan, hukuka
aykırı uygulamaları, çevre hukukunda çalışma yürütmüş
Küçük-Büyük
hukukçuların, hak savunucularının ve çevreci örgütlerin
Menderes Nehirleri ve Dalaman Çayı gibi Türkiye'nin
ortaklığında dava konusu yapılmış, dava süreçleri Avrupa
önemli
İnsan Haklan Mahkemesi'ne kadar uzamıştır.
Bunların
yanında,
Gediz,
su havzalarına
Bakırçay,
sahiptir. Havzalardaki
tarım
faaliyetleri önemli yer tutmakta ve tarımsal endüstri bu
havzaların çevresinde konuşlanmaktadır. Aynı şekilde
Bölge, zengin linyit kömürü, demir, bor, cıva, krom,
manganez, altın gibi kaynaklarına sahiptir.
Bu gelişmeler, Ege Bölgesi'ni çevre ihlalleri ile hukukun
kesiştiği önemli bir bölge haline getirmiştir. Bu bölgede
ortaya çıkan, hukuku bir çevre savunuculuğu haline
getiren pratik, diğer bölgeler için de bir örnek teşkil
Yukarıda anılan bu dört ana sektör (tarım, turizm,
etmektedir. Bölgedeki bu pratik, yürütülecek çalışmadan
arkeoloji ve yeraltı kaynakları), bir yandan bölge için
amaçlanan
gelir ve istihdam üretirken, diğer yandan bölgenin çevre
kurulmasını kolaylaştıracağı gibi, bu ağın yaratacağı
kaynakları ve ekolojik sistemleri üzerinde ciddi baskılar
sonuçlar,
oluşturmaktadır.
lığlarının kurulmasına öncülük edebilecektir.
Kamu
otoritelerinin
bölgenin
çevre
de
hatalı
kaynakları
12
kararları
tahrip
olmuş,
sivil,
aktif, hukuki,
Türkiye'de
benzer
sonucunda,
insanların
13
savunuculuk
nitelikli
ağımn
savunuculuk
Siyasi politikaları yönlendirme gücü/lobi faaliyetleri,
BÖLÜM I
medya kullanımı, yerel, ulusal ve uluslararası işbirlikleri
Çevreci Sivil Toplum Kuruluşları
geliştirme kabiliyetleri, kampanyalar, proje yürütme ve
Savunuculuk Kapasitesi
sair
savunuculuk
araçlarıyla
olan
ilişikleri
dikkate
alınmıştır.
Analiz Raporu
Rapor,
Eğe
Bölgesi'ndeki
savunuculuk
engellerin
faaliyetleri
ve
bu
çevreci
örgütlerin
geliştirmelerinin
alandaki
ihtiyaçların
etkili
önündeki
tespitini
amaçlamaktadır.
1.1.Ege Bölgesi'nin Temel Çevre Problemleri
Ege Bölgesi'nin temel çevre sorunlarım havza bazlı çevre
sorunları olarak nitelemek mümkündür.
Rapor, Ege Bölgesi'ndeki 9 şehirde (İzmir, Denizli,
Manisa, Aydın, Muğla, Uşak, Afyon, Kütahya, Balıkesir)
çevre hukuku alanında çalışmalar yürütmüş, hukuki
süreçlerde yer almış hukukçularla,
akademisyenlerle,
Türkiye'nin
büyüklükleri ve çevresine olan etkileri açısından ilk
sıralarda gelen ve hayati öıleme sahip iki havzası: Gediz
ve
büyük
Menderes
havzaları,
Ege
Bölgesi'ne
bulunmaktadır.
barolar gibi hukuk örgütleri ve çevre alamnda faaliyet
Büyük Menderes Havzası, yaklaşık 25.000 km2' lik
gösteren örgütlerle yapılan 50 derinlemesine görüşme
alam ile ülke yüzölçümünün % 3.2'sini oluşturmaktadır.
sonucunda hazırlanmıştır.
584 km. uzunluğundaki Büyük Menderes Havzası'nda 3
Çevreci örgütlerin savunuculuk kapasiteleri araştırılırken,
sadece hukuki savunuculuk yönü ele alınmamış, bunun
yanında, çevre politikalarını etkilemeye yönelik diğer
savunuculuk yöntemlerini kullanıp kullanmadıkları da
¡1 merkezi tamamen (Uşak, Denizli, Aydın) iki il kısmen
(Afyon ve Muğla) yer almakta; 57 ilçe, 165 Belediye ve
1155 köy yerleşmesinde, yaklaşık 2.5 milyon nüfus
barınmaktadır.
araştırılmıştır.
14
11
Büyük Menderes Havzası'mn 2/3'si ( 19.846 km 2 ),
1. Yerleşim
Aydın il sınırlan içinde kalır. Aydın İli, merkez dahil 17
sular;
yerlerinden
kaynaklanan
evsel
atık
ilçe, 489 köy ve 54 belediye ile yerleşim alanlan daha
2. Sanayi kuruluşlarından kaynaklanan endüstriyel
çok
Büyük
Menderes
doğrultusunda
Nehri'nin
10 km2'lik
bir
kuzey
alana
ve
güney
yayılmıştır.Bu
özelliği ile Aydın, havzadaki problemlerden hem en çok
etkilenen,
hem
de
havzayı
en
çok
etkileyen
atık sular;
3. Aşırı, zamansız ve yanlış gübre-pestisit kullanımı.
il
konumundadır.
Görüleceği
Gediz Nehri, 400 km uzunlukta olup, havzaya adım
veren, en büyük su kaynağıdır. Toplama havzası, 17.220
knr
olarak hesaplanmıştır. Gediz Havzası,
Manisa,
üzere,
analiz
raporu
çalışması
için
görüşmelerin yapıldığı 9 ilin 8'i, bu iki havza sınırları
içinde yer almaktadır ve bu özelliği ile havzalar,
bölgedeki çevre ihlallerinin ve çevre savunuculuğunun
İzmir, Kütahya ve Uşak olmak üzere 4 ilin ve toplam 21
ana karakterini belirlemektedir.
ilçenin bölümlerini içine alır. Neredeyse tüm Manisa ili
havza içinde yer almaktadır ve ayrıca nüfus ve sosyo-
Bu iki havzamn yarattığı kronik çevre sorunlannm
ekonomik faaliyetler açısından bu il, havza için çok
yanında, yine Ege'nin bir turizm bölgesi olmasının
önemlidir.
getirdiği ve kronikleşmiş bir hale gelen bir diğer sorun:
Gediz ve Büyük Menderes havzalarmdaki illerin havza
Turizmin getirdiği rantın büyüklüğü ve bunun yol açtığı
su kaynaklarındaki kirlenmeye etkileri, illerdeki yerleşim
yapılaşma eğilimlerinin tarımsal ve ormanlık alanlarda,
yerlerinin büyüklüklerine, tarımsal, endüstriyel, ticari ve
Niıhil alanlarında yarattığı baskı, çarpık yapılaşma, tarım
turistik faaliyetlerin nitelik ve yoğunluğuna göre değişim
ıı m/ilerinin elden çıkması, koyların ve ormanlık alanların
göstermekle birlikte, havzada yaşanan kirlenmeyi üç
yıışııdığı geri dönülmez tahribatlardır.
temel başlık altında toplamak mümkündür:
16
17
Bunların yanında özellikle
Balıkesir'in
(Edremit-Kazdağlan-Çanakkale
hattı)
kıyı
uzun
hattını
Yapılan çalışma sonucunda elde edilen sonuçlar, çevreci
süredir
örgütlerin son yıllardaki sayısal yükselişinin gerçekte bir
meşgul eden maden arama faaliyetleri, Yine Muğla'nın
karşılığının
sahil bandında, özellikle Marmaris civarındaki maden
toplum kuruluşları hakkında veri tabanına sahip olan
arama faaliyetleri ve Köyceğiz Yuvarlakçay'da başlayan
kurumların istatistiklerinde yer alan
hidroelektrik santral (HES) inşaatı, Manisa'nın Turgutlu
örgütün, bu çalışma yürütüldüğü tarihte ya sivil toplum
İlçesi'nde Çal Dağı mevkiinde başlayan maden arama
hayatından çekilmiş olduğu ya da aktif olarak herhangi
faaliyetleri ile Aydın'm Kuşadası İlçesi Kirazlı Köyü
bir çevre savunuculuğu faaliyeti yürütmediği
civarında
edilmiştir.
başlayan
maden
arama
faaliyetleri,
son
bulunmadığım
ortaya
çıkarmıştır.
Sivil
birçok çevreci
tespit
dönemde Ege Bölgesi'nde ortaya çıkan ve belirli bir
çevreci reaksiyona yol açan çevre sorunları arasında
Örnek vermek gerekirse, Afyon ve Kütahya illerinde
yapmış olduğumuz araştırmalar,
sayılabilir.
dernekler müdürlüğü
veri tabanlarında "çevre derneği" olarak yer alan ya da
isimlerinde
1.2. Egeli Çevreci Örgütlerin Sayısal Gelişimi
"çevre"
kelimesi
bulunan
sivil
toplum
yapılarının çevre savunuculuğu temelli herhangi bir
Analiz
raporu
çalışmasının
bir
bölümünü,
çevreci
örgütlere ilişkin niceliksel verilerin sahadaki karşılığının
araştırılması oluşturmuştur. Bu amaçla, son dönemlerde
çevreci örgütlerin sayısındaki hızlı artışa işaret eden bazı
akademik
araştırmalardan
elde
edilen
veriler
faaliyetinin bulunmadığım ortaya çıkarmıştır. Bu tür
yapıların
tamamının
hayırseverlik,
yapma-yaşatma-
Uüzelleştirme faaliyeti temelli sivil toplum kuruluşları
oldukları tespit edilmiştir.
ile
Dernekler Dairesi Başkanlığı, STGM gibi sivil toplum
Aynı şekilde, yukarıdaki başlıkta ifade edildiği üzere,
örgütlerine ait veri tabanlarına sahip olan kurumların
Müyük Menderes Havzası'nm üçte ikisini il sınırlan
çevreci örgütlere ilişkin sayısal istatistiklerinin
İçimle
Bölgesi'ndeki karşılığı araştırılmıştır.
18
Ege
barındıran
ve
bu
özelliği
ile
havzadaki
pıohlemlcrden hem en çok etkilenen, hem de havzayı en
19
çok etkileyen il konumundaki Aydın kent merkezinde
11
Özet olarak, Ege'deki çevreci örgütlenmelerin sayısında,
aktif olarak faaliyet gösteren tek bir çevre derneği
geçmiş on yıllık süreye göre gözle görülür bir artış
bulunmamaktadır. Aydm'da etkili çevre savunuculuğu
olduğu kabul edilmekle birlikte, sayısal artışın aynı
yürütme potansiyeline sahip iki çevre derneğinden birisi
oranda
bir köy derneğidir. Diğeri ise Aydın'm turizm ilçesi
görülmüştür. Kaldı ki sayısal istatistiklere kendine yer
Kuşadası'nda faaliyet göstermektedir.
bulan birçok çevreci sivil toplum örgütünün, geçen süre
Aydın'dan sonra Büyük Menderes Havzası' için önem
taşıyan diğer kent Denizli'de ise havza kaynaklı çevre
sorunlarıyla ilgilenen tek sivil toplum kuruluşu, öncelikli
hedefini ağaçlandırma ve erozyonla mücadele olarak
niteliksel
bir
canlanmaya
yol
açmadığı
içinde sivil toplum sahnesinden tamamen çekildikleri ya
da işlevlerini ciddi ölçüde yitirdikleri de ayrı bir gerçek
olarak karşımızda durmaktadır.
1.3. Egeli Çevreci Örgütlerin Niteliksel Sorunları
belirlemiş bir vakıftır.
Proje, çalışma alanı olarak kendisini Ege Bölgesi'ndeki
Benzer
de
çevreci örgütler ile sınırlamış olduğu için, kullanılan dil
yaşanmaktadır. Havza illerinde -İzmir istisna olmak
ve çıkarımlar ağırlıklı olarak Ege Bölgesi'ne ve çevreci
kaydıyla- savunuculuk temelli faaliyet gösteren çevreci
örgütlere
sivil toplum kuruluşları sayısı oldukça azdır.
örgütlerindeki nitelik sorunu sadece çevreci örgütlerin
Genel
durum,
bir
Gediz
Havzası'na
değerlendirme
yapmak
dahil illerde
gerekirse;
Ege
Bölgesi'nde çevre savunuculuğu yürüten sivil toplum
örgütleri, ekseriyetle Ege sahil bandında yer almaktadır
yöneliktir. Bununla birlikte, sivil toplum
sorunu değildir. Bu çalışma ışığında ortaya
çıkan
sonuçlarm diğer sivil toplum örgütleri için de bir anlam
luşıdığmı söylemek yanlış olmasa gerekir.
ve sayısal olarak da başta İzmir olmak üzere, Bodrum,
Çevreci örgütlerin en çarpıcı sorunu niceliksel artış ile
Marmaris, Ayvalık, Edremit gibi sahil yerleşimlerinde
urımtılı bir niteliksel gelişim gösterememesidir. Başka bir
yoğunlaştığını söylemek mümkündür.
ılcyişle yaşanan niceliksel canlanmaya karşm çevreci
21
örgütlerin
siyasi
karar
alma
süreçlerinde
etkili
Ekonomik sorunların ciddi problemlere yol açtığı bir
olamadıklarını ve önemli kurumsal, yapisal, ideolojik
diğer
alan,
hukuki
savunuculuk
alanında
ortaya
sorunlara sahip olduklarını görmekteyiz.
çıkmaktadır. Çevre örgütleri tarafından açılan ya da
müdahil olunan davaların neredeyse tamamını, çevre
Çevreci örgütlerin yaşadığı sorunlar kısaca altı ana başlık
altında toplanabilir:
ihlaline yol açan bir işlemin durdurulmasına ve iptaline
yönelik olarak açılan idari davalar oluşturmaktadır.
1.3.1. Altyapı Sorunları: Çevreci örgütlerin karşı karşıya
olduğu en büyük sorunların başında ekonomik yetersizlik
ve kaynak yaratmakta yaşanan güçlük gelmektedir.
Bu tür davalar, süre yönünden ciddi takip gerektiren
davalardır. Süresi içinde mahkemece yapılmasına karar
verilen bir işin yerine getirilmemesi,
kaçırılmış
ve sabit ofis giderlerini karşılamaya yetecek bir parasal
açmaktadır. Bu süreli işlerin en önemlileri de ihlale yol
kaynağa
açan işlemin tespitini amaçlayan keşif ve
kullanımlarına
yoksutidur.
olmadıklarından
özgülenmiş
Birçoğunun
ötürü,
bağımsız
adres
ve
bir
kendi
ofisten
iletişim
de
davaların
sürenin
Ege Bölgesi'ndeki çevreci örgütlerin bir çoğu, aylık kira
sahip
olması,
yani
kaybedilmesine
yol
bilirkişi
incelemeleridir.
bilgileri
Kimi davanın Özelliği gereği bu masraflar, davayı açan
kurucuların iş ya da ev adresleridir. Toplantılar, kafelerde
ve yeterli ekonomik kaynağa sahip olmayan çevreci
ya da üyelerin evlerinde yapılmak zorunda kalınmaktadır.
Örgütlerin
Bu
durum,
aynı
amanda
örgütlerin
altından
kalamayacağı
bir
yük
ortaya
kurumsallaşma
çıkarmaktadır.
düzeyine ve kurumsal kültürün gelişmesine olumsuz etki
etmektedir. Bu olumsuzluğun en net ifadesi, kendisini
Hu masrafları süresi içinde karşılamayan çevreci Örgütler,
örgütün
açılan davaların sonuçsuz kalmasına yol açarak, hukuki
yazılı
dokümantasyon
kültürünün
ve
gelişmemesinde,
raporlamanın
arşiv,
eksikliklerinde
•ıııvunuculuk alanında başarısız olmaktadırlar.
göstermektedir.
22
23
Yapılan
görüşmelerde,
kaynak
yaratmadaki
çevreci
birinci
örgütlerin
çoğunun
11
Dava beraatle sonuçlanmış ve aradan 8 yıl geçmiş olsa da
araçlarının
gönüllü
yaratmış olduğu travma, çevreci örgütlerde etkisini halen
yardımlardan oluştuğu tespit edilmiştir. Bu yardımların
ise hem zaman hem de miktar açısmdaıı bir süreklilik ve
sürdürülebilirlik arz etmemesi ciddi problem olarak
ortaya çıkmaktadır.
göstermektedir.
Foncu kuruluşlardan fon kabul etmemenin bir diğer
ağırlıklı gerekçesi, Ege bölgesi'nde yükselişe
geçen
ulusalcı
çevre
muhalefetin,
bölgede
yürütülen
Alternatif kaynak yaratma yöntemleri ve özellikle foncu
mücadelesine yönelik algıyı ve stratejiyi de etkilemiş
kuruluşlardan fon kullanımı konusunda
olmasıdır. Buna ilişkin detaylı açıklama aşağıda kamu
çekingenlik,
Egeli çevreci örgütlerin temel karakteristiği olarak ortaya
çıkmaktadır.
1.3.2. Gönüllülük, Nitelikli ve Yetkin İnsan
Bu çekingenliğin dile getirilen gerekçeleri
Bergama'da
köylülerin
kurumlarıyla olan ilişkiler bahsinde ele alınacaktır.
siyanürle
aslında
bir
arasında,
Duyulan
İhtiyaç:
Yapılan
Kaynağına
görüşmelerde,
çevreci
altın
aranmasına
direnen
örgütlerin kendilerinin güçlü yanlarını tanımlarken en
Alman
komplosuna
kurman
çok
""gönüllülük"
yapması
çıkarları için, "çevre koruması" altında, Heinrich Böll,
çalışma kültüründe belirli bir sorumluluk sınırını ifade
Friedrich Ebert, Konrad Adeauner Vakfı gibi vakıflar
etmekten uzak oluşu ve bunun bir sonucu olarak üyelerin
aracılığı
ile kullandığı
ve
yılında,
köylüler,
köylerin
avukatları,
2002
köylülerin
gönüllülerin
kavramının
dikkat
çckiciyse
dayanılarak,
"gönüllülük"
vurgu
gittikleri, Almanya'nın bu köylüleri kendi ekonomik
iddiasına
de
üzerine
"sorumluluk"
muğlaklığı,
eksikliği,
çevreci
Örgütlenmelerin önemli sorunları arasında gelmektedir.
mücadelesini destekleyen aktivistler ve vakıf temsilcileri
(,'cvrc
mücadelesinin
sadece
gönüllülük
esasına
aleyhinde dönemin devlet güvenlik mahkemesinde açılan
casusluk davası yer almaktadır.
ılııyıındmlması, bir süre sonra gönüllüden beklentinin
nftıılmasına ve gönüllü üzerine aşırı yük binmesine yol
25
açmakta, bu durumda zaman içerisinde gönüllü kişinin
ve ortaya şirket mantığı ile işleyen farklı bir
maddi ve manevi olarak yıpranmasına ve mücadeleden
çevreci örgüt tipi çıktığı yargısına dayanmaktadır.
kopmasına yol açmaktadır.
2) Profesyonel
kadroların yönetici elite
dönüşmesi
Yapılan görüşmelerde, bir taraftan nitelik sahibi yetkin
riski: Yapılan görüşmelerde, profesyonelleşmeye
bir kadroya ve profesyonel çalışanlara duyulan ihtiyaç
dair kaygılar içinde ağırlıkla dile getirilen bir
sıklıkla dile getirilmiş, diğer yandan, gereğinden fazla
diğer husus, "elitizm " kaygısıdır.
profesyonelleşme eğilimlerinden duyulan kaygı
aynı
sıklıkla vurgulanmıştır.
Çevre örgütlerinde istihdam edilen profesyonel/
yan profesyonel kadroların, zaman içerisinde,
Gereğinden fazla profesyonelleşmeden duyulan kaygı iki
çevre mücadelesinin ürettiği bilgi ve tecrübeyi
noktada tezahür etmektedir:
kendilerinde
toplandıkları,
bilgi
üzerindeki
hâkimiyet kurduklart ve bu sayede gönüllüler ve
1) Çevre
örgütlerinin
ticari
yapılara
dönüşme
eğilimi: Bu eleştiri, ağırlıklı olarak fon kullanan
çevre örgütlerine yönelik bir eleştiri olarak ortaya
çıkmaktadır.
Fon
sağlayarak
savunuculuk
üyelerle olan ilişkilerinde, bilgiye sahip olmanın
yarattığı
hiyerarşinin
dönüştükleri
üreticisi
yargısı,
elit bir
ağırlıklı
sımfa
olarak
vurgulanmıştır.
çalışması yürüten tüm çevre örgütlerini kapsayan
genel bir itham olarak ortaya çıkmasa da üzerinde
1.3.3. Kamu Kurumlarıyla
durulmayı gerektiren bir olgu olduğu açıktır. Bu
devlet kurumlan ile yaşadıkları ilişki, çevreciler için en
eleştiri, fona bağlı olarak çalışma yürüten kimi
«orunlu alam
örgütlerin zamanla sadece fon alabilmek için
lopluma karşı takındığı şüpheci ve önemsizleştirici tavır,
proje
dcvlet-sivil toplum ilişkisinin karşıtlık ve karşılıklı inkâr
üreten
yapılar
haline
geldiği,
çevre
mücadelesinin gerçek sorunlarından uzaklaştığı
27
İlişkiler: Çevreci örgütlerin
oluşturmaktadır.
Devletin
II/,erinden inşa edilmesine yol açmaktadır.
11
halen
sivil
Bu tavrın çevre savunuculuğu üzerindeki en somut örneği
Görüleceği gibi çevre örgütleri ile devlet arasındaki ilişki
oldukça yakın bir tarihte, Trabzon Kültür ve Tabiat
en çatışmalı günlerini yaşamaktadır.
Varlıkları Koruma Bölge Kurulu'mm Rize'nin
İkizdere
Vadisi'ni doğal Sit alam olarak ilan etmesinin ardından
Bu kırılmanın yanında, özellikle Ege Bölgesi'nde çevreci
faaliyetler yürüten sivil toplum örgütlerinin savunuculuk
yaşanmıştır.
stratejilerini etkileyen bir diğer olgu, Ege Bölgesi'nde
İkizdere Vadisi'nde bundan sonra herhangi bir
HES
yükselen ulusalcı ideolojik hattın çevre mücadelesini de
inşaatının yapılamayacağı
karar
belirleme
anlamına gelen bu
sonrası Çevre ve Onnan Bakam, HES
karşıtlarının
gücüdür.
"çağdaşlık-gericilik"
Kendisini
"laik-anti
karşıtlığı üzerinden tanımlayan ve
Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığım sürdürmek isteyen
mevcut siyasal iktidara karşı "ikinci kurtuluş
'enerji lobilerinin etkisi altında hareket ettiklerini, eneıjı
retoriği üzerinden hareket eden ulusalcı
pastasından
pay
almak isteyenlerden
laik",
savaşı"
muhalefetin
maddi
destek
Ege'de güçlü olması, bu bölgedeki çevre mücadelesi
aldığım, onların piyonu olduğunu iddia etmiş,
"Bütün
pratiğini de etkilemiş, farklı bir düzlemde
üretilen
çevreci
çevreci gruplar
aynı görüşleri paylaşmıyor.
Ülkesini
"vatanseverlik-vatan
seven,
dışa bağımlılığın
isteyen,
mücadelede egemen olmasına yol açmıştır. Bu ideolojik
vatansever çevreciler de var" diyerek, HES'lere karşı
yuklaşım, bölgedeki çevre savunuculuğunun içe kapalı,
çıkan çevreci grupları adeta vatan hainliği ile itham
çok ortaklılığa ve özellikle uluslararası ittifaklara izin
etmiştir.
vermeyen, tutucu bir savunuculuk haline dönüşme riskini
enerjide
azalmasını
hainliği"
söyleminin
doğurmuştur.
Bu iddialara çevreci örgütlerden verilen cevap da aynı
setlikte olmuş; Bakan, uluslararası eneıji sektörünün
IMUÜn bunlara ek olarak, devletin sivil topluma standart
taşeronu haline gelmekle, HES şirketlerinin hamiliğini
Mr yaklaşımının olmaması, ya da başka bir ifade ile sivil
yapmakla suçlanmıştır.
loplıım konusunda bir norm oluşturmuş olmaması da
28
kay 11 uygulamaları beraberinde getirmektedir.
29
Devletin bir kara listesi olduğu, bazı çevre örgütleri ile
dikkate
daha yakın
savunuculuk yöntemidir.
yakın
ilişki kurduğu, kendi politikalarına
daha
örgütlerle çalışmayı tercih ettiği, görüşmelerde
sıklıkla dile getirilen yargılardır. Ayııı şekilde, devlet ile
alındığında,
daha
Sivil toplum jargonunda
sonuç
alınabilir
"lobicilik faaliyeti"
bir
olarak
adlandırılan bu savunuculuk yönteminin Egeli çevreci
çevre örgütünün daha en başta yanlış kurdukları karşıtlıkörgütler içinde yaygın olarak kullanılmadığı, yapılan
karşı olma ilişkisi,
çevre örgütünün de savunuculuk
görüşmelerde ifade edilmiştir.
alanım sınırlamakta, çevre örgütünün devlet ile olan
ilişkisini, devletçe alınmış kararların iptalini sağlamak
1.3.4.
için dava açmaktan
dahilinde yapılan görüşmelerde çevreci örgütlerde bir
ibaret bir savunuculuk
hattına
geriletmektedir.
diğer
Oysa çevre alanındaki devlet politikalarını daha en başta
çevreci sonuçlar yaratma yönünde etkilemeyi amaçlayan
ve bu sebeple kamu aktörlerini, parlamento üyelerini ve
siyasi partileri yakın takibe alan, farklı çözüm önerileri
getiren, mevzuatı çevreci bir bakış açısıyla değiştirmeye
yönelik alternatif yasa teklifleri sunan, bu amaçla kanun
koyucular üzerinde kamuoyu baskısı yaratan bir çevre
savunuculuğu hattı; yıllar süren dava süreçleri ve bu
Örgütsel
sorun
Süreklilik
alanının,
ve
İstikrar:
süreklilik
ve
Araştırma
istikrar
olduğu
görülmektedir. Süreklilik ve istikrardaki problemler hem
kurumsal,
hem
de
üye/gönüllü
temelinde
ortaya
çıkmaktadır. Çalışmanın başında da ifade edildiği gibi
çevreci
örgütlerin
kurumsal
süreklilikleri
oldukça
düşüktür. Dernekler Dairesi Başkanlığı verilerine göre
Ege Bölgesi'nde faaliyete geçen çevreci örgütlerin %68'i
ilk 2 yıl içinde kapanmakta ya da işlevlerini ciddi bir
şekilde yitirmektedir.
esnada geçen süre içerisinde çevresel tahribatın geri
Süreklilik ve istikrarın problemli olduğu bir diğer alan da
dönülemez noktaya gelmesi, davalann kazanılmasına
üye/gönüllü alanıdır. Çevreci örgütlerin üye/gönüllü sayı
rağmen
vc ilişkilerinde belirli bir istikrar
kararın
uygulanmasında
yaşanan
zorluklar
bulunmamaktadır.
Çevreci örgütler, üye/gönüllü sirkülâsyonunun yoğun
30
31
yaşandığı sivil toplum örgütlerinin başında gelmektedir.
Bunun nedeni olarak, çevreci örgütlenmelerin genellikle
bir "tepki örgütlenmesi"
ve sonuç yönelimli stratejik planlama yerine gündelik,
dar ve kısa vadeli politikalara öncelik veren çevre
örgütleri,geçen süreçte üyelerinin ilgisini kaybetmektedir
olduklarına vurgu yapılmıştır.
Ağırlıklı görüşe göre, çevreci hareketler, ekseriyetle
üyelerin/gönüllülerin yerleşim bölgelerinde ortaya çıkan
bir çevre ihlaline tepki gösterme amacıyla kurulmakta,
geçen süre içinde, üye/gönüllü kitlesinin iyi organize
edilmemesi, yönlendirilmemesi gibi nedenlerle, ihlale
Buna
ek
olarak,
gereğinden
fazla
profesyonelliğin
yarattığı hiyerarşi ve elitizmin, üye ve gönüllülerin
örgüte küsme riskini doğurması, üyeler ve gönüllüler
açısından
istikrarsızlık
ve
sivil toplum
örgütünden
kopuşun bir diğer nedeni olarak gösterilmiştir.
yönelik üye/gönüllü ilgisi sönmekte, bu durum ihlalle
Yine, örgüt içi kişisel çatışmalar ve anlaşmazlıklar,
mücadele etmek iddiasıyla yola çıkmış yapımn içinin
iletişim aksaklıkları, politik müdahaleler gibi örgüt içi
boşalmasına yol açmaktadır.Politika üretmede ve pratikte
deneyim kazanan eski üye ve gönüllülerin, yeni üye ve
sorunlar, birliktelik ve üretkenlik önünde önemli engeller
olarak ifade edilmiştir.
gönüllülere deneyimlerini aktarabileceği bir devamlılığın
yaratılamaması
da
doğurduğu
diğer
bir
üye/gönüllü
olumsuz
sirkülâsyonunun
sonuç
olarak
dile
1.3.5. Örgütler Arası İlişkiler: Yapılan görüşmelerde,
çevre örgütleri arası etkileşimin zayıflığı önemli bir diğer
sorun
getirilmiştir.
olarak
karşımıza
çıkmaktadır.
Yapılan
görüşmelerde, Ege Bölgesi'nde somut bir Çevre ihlali
Benzer şekilde,
savunuculuk
çevreci örgütlerin uzun erimli bir
stratejilerinin
olmayışı
da
istikrar
ve
çerçevesinde
çeşitli
çevreci
örgütlerin
bir
araya
gelmeleriyle oluşan birçok platformun varlığı tespit
süreklilik önündeki önemli engellerden biri olarak dile
edilse
getirilmiştir. Üyelerinin/gönüllülerinin aktif olarak içinde
savunuculuğuna kümülatif katkısı, kendi bilişenlerinin
yer
sayısal
alacağı
bir
stratejik
plana
ve
savunuculuk
de,
ne
yazık
çoğunluğu
ki
ile
platformların
doğru
perspektifine sahip olmayan, uzun vadeli amaçlar gütmek
32
bu
33
orantılı
çevre
olarak
artmamaktadır.
Bu
durumun
birinci nedeni
olarak,
yurt dışındaki çevreci örgütlerle işbirliği ya da ortaklığı
platform bileşenlerini oluşturan çevreci örgütlerin bir
bulunmamaktadır.
çoğunun zaten güçlü yapılar olmaması, zikredilmiştir.
Yapılan görüşmelerde, bölgedeki çevre ihlallerine yol
Platformun iş yükünü
paylaşmada
bileşenlerin
eşit
sorumluluk almaması, bu işlerin yürütülmesinin görece
diğerlerinden daha güçlü örgütlerin üzerine kalması, bu
örgütlerin üzerindeki iş yükünü sürdürülebilir olmaktan
çıkaran ve kaçınılmaz olarak platformun verimliliğini
açan aktörlerin başında çok uluslu madencilik ya da
enerji
şirketleri
sayılmıştır.
Bölge'nin
çevresel
kaynaklarına uluslararası bir saldırı olduğunu düşünen
Egeli çevrecilerin bu saldırıya karşı yine uluslararası bir
dayanışma ve evrensel bir çevre savunuculuğu hattı
geliştirme konusunda somut bir projeleri olmadığı da dile
düşüren bir neden olarak sayılmıştır.
getirilen görüşler arasındadır.
Çevreci
platformların
etkili
savunuculuk
yapmaları
önündeki diğer engeller; platformların zaman içinde
bürokratik yapılara dönüşmeisi, karar almada zorluk ve
hantallık, platform bileşenleri örgütler arasında politika
geliştirme ve uygulama konusundaki uyumsuzluk ve fikir
aykırılıkları olarak sayılmıştır.
Çevreci
örgütlerin
uluslararası
çevreci
örgütlerle
işbirliğinden uzak kalmalarının sebeplerinden biri olarak,
daha önce yukarıda da bahsedilen, Ege'de güçlenen
ulusalcı muhalefetin bölgedeki çevre savunuculuğunun
söylem ve eylemlerini de belirliyor olması ve bunun
sonucunda, içe kapalı, tutucu ve dışlayıcı bir çevrecilik
Egeli çevreci örgütlerin işbirliği ve ortaklıklar kurma
anlayışının bölgede yerleşiyor olması gösterilmektedir.
yolunda etkisiz kaldığı diğer bir alan, uluslararası alandır.
Ege bölgesi merkezli olmamakla birlikte Ege'de de
faaliyet yürüten geniş tabanlı bazı çevreci örgütler
haricinde, Ege merkezli çevreci örgütlerin çoğunluğunun
34
Bir
diğer
sebep
ise
çevreci
örgütlerin
altyapı
eksikliğinden kaynaklanmakta olup, uluslararası çevreci
ağlarla ilişki kurabilecek, bu ağlarla ortak işbirlikleri
35
geliştirecek donanıma ve vizyona sahip üye/gönüllü/
1.4. SONUÇ:
profesyonel kadronun eksikliğidir.
Bu analiz raporu, Ege Bölgesi'ndeki çevreci sivil toplum
1.3.6. Medyayla İlişkiler. Yapılan görüşmelerde ortaya
kuruluşlarının
çıkan, çevreci örgütlerin yerel ve ulusal medya ile olan
stratejisi
ilişkilerinde birden fazla sorunlu alandan bahsetmek
sorunları ortaya koymaktadır. Rapor, çevreci örgütlerin
mümkündür.
tüm
yaşadığı sorunların iki ana kategorik alanda toplandığını
çevreci örgütlere eşit mesafede davranmamasıdır. Buna
göstermektedir: Birinci alan, ortaya çıkmasında çevre
ek olarak medyanın çevre örgütlerinin aktivitelerini halen
örgütünün birinci dereceden sorumluluğun bulunmadığı,
ikincil ve önemsiz görmeleri de önemli bir sorun olarak
sistemsel sorun alam diyebileceğimiz alandır. Bu sorun
durmaktadır.
alanı, ağırlıklı olarak örgüt dışı aktörlerce belirlenen,
Bu
sorunların
bincisi,
medyanın
Bir diğer problem, çevre örgütlerinin ağırlık olarak
mücadele ettikleri eneıji ya da madencilik sektöründeki
şirketlerin
medyayı
etkileme
gücünün
çevreci
etkili
bir
savunuculuk
politikası
yaratmada
ve
uygulamada
karşılaştıkları
örgütün içine doğduğu alam oluşturmaktadır
ve
(örnek
olarak; toplumdaki örgütlülük seviyesinin düşük olması,
devletin sivil topluma yaklaşımı vb.);
örgütlerinden daha fazla olmasıdır. Hatta bunun da
İkinci sorun alam, çevre örgütünün savunucuk politikası
Ötesinde, son dönemlerde bu sektördeki bazı firmaların
ve stratejisindeki hata ya da eksiklikler nedeniyle karşı
medya dünyasındaki satın almalar ve el değiştirmeler
karşıya kaldığı, bir kısmı çevreci örgütlerin yeniden
yoluyla televizyon ve gazete sahibi olmaları, medya
yapılandırılması ve desteklenmesi ile aşılabilecek, bir
içindeki
aleyhine
kısmı ise ancak çevreci örgütler ile ulusal ve uluslararası
etkilemiştir. Bunların haricinde, çevreci örgütlerin medya
örgütlenmeler arasında karşılıklı iletişim ve işbirliği ile
kanallarından
çözülebilecek sorunlardır.
dengeleri
daha
de
çevreci
yoğun
örgütler
olarak
sanal
iletişim
kanallarım kullandıkları da araştırmalardan ortaya çıkan
bir diğer sonuçtur.
37
31
Bununla
birlikte
birbirlerinden
bu
bağımsız
iki kategorik
ve
sorun
birbirlerini
BOLUM II
alanının,
etkilemeyen
alanlar olduğunu söylemek mümkün değildir. Örnek
ÇEVRE İHLALLERİNE KARŞI SİVİL
vermek gerekirse, çevre örgütünün ulusal ve uluslararası
AKTİF HUKUKİ SAVUNUCLUK AĞI
ağlarda yer almasıyla ilgili problemler, kadroları ve
ATÖLYE ÇALIŞMASI
üyeleriyle yaşadığı problemler, aynı zamanda sistemsel
Savunuculuk
bir örgütsüzlüğün sonucudur.
kapasitesi
analiz
raporundan
çıkan
sonuçların değerlendirilmesi ve bu sonuçlar ışığında
Egeli çevreci örgütler özelinde dile getirilen bu gibi
niceliksel ve niteliksel sorunlar, hiç kuşku yok ki
Türkiye'nin diğer bölgelerinde, gerek çevre alanında
gerekse diğer alanlarda faaliyet gösteren tüm sivil toplum
örgütleri için de geçerlidir. Bu açıdan rapor, tüm sivil
toplum
kuruluşlarının
yararlanabileceği
bir
etkili bir çevre savunuculuğun yol ve yöntemlerinin
araştırılması amacıyla, Ege Bölgesi'nin farklı il ve
ilçelerinden
üzerinde
çevre
örgülü
aktivisti,
hukukçu ve akademisyen, Muğla'nın Dalyan İlçesi'nde
bir araya gelmiştir.
çalışma
23-24
özelliğine sahiptir.
40'm
Temmuz
2010
tarihinde
yapılan
atölye
yılışmasında, birçok soru ve sorun tartışılmış,
çözüm
aranmıştır. Atölye çalışmasında birbirimize sorduğumuz
Korular ve verdiğimiz cevaplar, temel başlıklar halinde
ıi!jıı£ıda sunulmuştur.
I, SORULAR-CEVAPLAR:
I. Hedeflediğimiz Değişim Nedir?
39 31
•
Doğanın
•
ve
insanın
sömürülmediği,
4. Hangi İşleri Yapmak İçin Bir araya Geldik?
bireylerin ekosistemin bir parçası olduğu,
•
Çevre ihlallerine engel olabilmek,
yaşanılabilir bir dünya,
•
Sorunu kaynağında çözebilmek,
•
Hukuksal süreçleri başlatabilmek,
Her
türlü
ayrımcılığa
dışlayan,
çok
ortaklıklı, katılımcı, küresel bir çevre
mücadelesi,
5. Birliktelik Kurmamızın Sebebi Nedir?
2. Bizi Bir Araya Getiren Ortak Değerler,
İlkeler
Nedir?
•
Evrenin bütünlüğüne saygı-tek canlı biz
•
Dayanışma sağlamak,
•
Güçlü olmak,
•
Sonuç almak,
değiliz-,
•
Katılımcı demokrasi,
•
Obj ektif bakış açısına sahip olma,
•
Birici derece mağdurlara,
•
Gönüllü çalışmayı benimseme,
•
Dezavantajlı
•
Yaşamı savunma,
•
Etki gruplarına,
•
Dayanışma,
•
Medyaya,
•
Dostluk,
•
Akademi çevrelerine, meslek gruplarına,
•
Bürokratik yapılara,
•
Yerel yönetimlere,
•
Sorunun
6. Kimlere Yönelik Çalışacağız?
3. Nasıl Bir Dünya Hayal Ediyoruz?
•
Her
bir
canlının
hakkını
eşit
gören,
doğayla barışık bir yaşam,
•
gruplara,
bir parçası
gruplara,
Sağlıklı, eşit olanaklardan faydalanan bir
dünya,
40
34
olan tüm
paydaş
7. En Güçlü Yönlerimiz, Avantajlarımız
Neleri
.
İnsan kaynağının güçsüzlüğü, üye/gönüllü
•
Sorunun farkında olmamız,
•
Çeşitliliğimiz,
•
Gönüllü olmamız,
•
Yaptığımız işe inanmamız,
•
Kişiselliğin ön plana çıktığı durumlar,
•
Azimli olmamamız,
•
Özeleştiri eksikliği,
•
Toplumun
çıkarlarını
sürekliğinin olmayışı,
•
Kim zaman çevre mücadelesinin kimi
zaman hedeflenen amaçtan sapması,
büyük
bir
savunuyoruz,
bölümünün
bu
anlamda
meşruyuz,
10. Hangi İşi Yaparken Zorlanıyoruz?
•
Finans ve insan kaynağı geliştirme,
•
Yerel yönetimlerle erişim,
•
Mücadele deneyimimiz,
•
Bürokrasi ile ilişkiler,
•
Ortak bakış açısına sahibiz,
•
Medyaya erişim,
Uzmanlık
•
Mağdur-dezavantajlı gruplarla iletişim,
Alanlarımız Açısından Güçlü Yanlarımız Neler?
.
bilgi
8. Becerilerimiz,
•
Kaynaklarımız,
Kişisel becerimizi ve mesleki bilgilerimizi
çevre mücadelesine aktarabilme gücümüz,
ortak hareket etme becerimiz var,
kaynaklarım
etkili
zorluk,
11. Hangi Özelliklerimizi Geliştirmek Gerekir?
•
Kaynak
oluşturmada
yöntemler yaratma,
9. En Önemli Dezavantajımız
•
•
Neler?
•
Etkili iletişim kurma,
Çevre hareketlerin birbirleriyle ve küresel
•
Teorik ve pratik eğitim,
çevreci hareketle iletişiminin zayıf olması,
•
İttifaklar geliştirme becerisi,
•
Etki gruplarına ulaşım,
Finans kaynaklarının zayıflığı,
43
kullanmada
31
sürdürülebilir
.
•
Uluslararası
deneyimlerden
Çevresel tahribat siyaset eliyle teşvik
daha fazla
ediliyor,
faydalanma,
.
12. Belirlenen Hedef Alanında Değişik
Yasal
engellemekte
Toplumsal
Mevcut ekonomik sosyal durum, çevre
savunucuların
yeterli
çevresel
değil,
kıyımı
aksin
çevre
ihlallerinin gerekçesi haline geliyor,
Kesimlerin Eğilimi Nelerdir?
•
düzenlemeler
hedefindeki
.
Hukuk,
grupların,
siyaset
tarafından
çevrenin
aleyhine kullanılıyor,
çevre ihlallerinden mağdur olanların çevre
savunuculuğu
zayıflatıyor,
ile
olan
ilgisini
sorunlarının birinci
rabıtasını
azaltıyor,
derecede
çevre
mağduru
U Hangi Güçlüklerle Mücadele Ediyoruz?
.
çevre
olan orta-alt sınıflar geçinmek mi?-çevre
sayısının
mi? ikileminde taraf olmaya zorlanıyor
•
Çevreci hareketler toplumsal
kesimlere
.
Sermaye
etmesi,
Çevre sorunlarının yerelin sorunu gibi
algılanıyor, bütünlükçü, küresel bir bakıl
artması
mağdur
olanların
karşısında
yeterli
desteğin sağlanamaması,
yanlış tanıtılıyor,
•
ihlallerinden
gruplarının
şirket
birlikte
çıkarlarının
ön
hareket
planda
olması,
.
Sendikaların,
açısı gelişmemiş,
siyasi
platformların sivil toplum
partilerin,
örgütlerinin
güçlü bir çevre politikasının olmaması,
13. Son Siyesi Gelişmeler Hedefi
Gerçekleştirmek
.
İçin Avantajlı mı?
Ekonomik geri kalmışlık
34
44
15. Belirlediğimiz
Hedefte
Devlet Politikaları
Ne
•
Durumda?
Sanal
ortamı
depolanacağı
etili
kullanmak,
ve
herkes
bilgini
tarafından
paylaşılacağı iletişim ağlan kurmak
• Devlet, çevreci Örgütlere karşı şüpheci ve
önemsizleştirici bir tavırda,
2. ETKİLİ SAVUNUCULUK ÖRNEKLERİ:
• Siyaset-çevreci örgüt ilişkisi düşmanlık ve
karşılıklı inkâr üzerinden inşa ediliyor,
Aşağıda, atölye çalışmasının bir diğer çıktısı olan, etkili
savunuculuk
16. Öncelikler Listemiz Nedir?
örneklerinden
iki
tanesini
aşağıda
sunuyoruz.
• İş bölümü, Koordinasyon (Hukuk, farklı
savunuculuk yöntemleri, akademi, medya)
• Kaynak
kaynağı,
yaratma-geliştirme
finansal
kaynak,
(İnsan
envanter-
Bu iki örneğin, Ege'de etkili ve sonuç alınabilir bir çevre
savunuculuğu yürütmenin ne demek olduğu bize bir kez
daha gösterdiği için, bu bölümde yer almasının önemli
dokümantasyon)
olduğunu düşünüyoruz.
• Kürsel hareketin bir parçası olmak,
• Eğitim çalışmaları (sahada ve torik)
Atölye çalışmasında bizlerle paylaştıkları deneyimlerini,
• Paydaşlarla
bu kitabın yazımı aşamasında bir kez daha ve yazılı
iletişim
ve
işbirliğinin
geliştirilmesi,
olarak bizlere ulaştıran Yuvarlakçay'ı Koruma Platformu
• Kamuoyuna erişim, medya ile iletişim,
aktivistlerine, Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği üyelerine
• Yerel yönetimleri ve yerelde etkili her
ve geleceklerine sahip çıkan köylüler başta olmak üzere,
türlü örgütlenmeyi sürece dahil etmek
emeği geçen herkese şükranlarımızı iletmeyi bir borç
(yerel sivil toplum örgütleri, esnaf-üretici
biliyoruz.
birlikleri vb.)
46
47
Yuvarlakçay Regülatörü ve Hidro-Elektrik
Santrali ProjesVne Yuvarlakçayhlar'm Cevabl
Bu ve benzeri özellikleriyle, Yuvarlakçay Özel Çevre
Koruma alanı içine alınmıştır. Ayrıca, suyun çıktığı yer
olan Topgözü mevkii, Anıt Ağaçlar Topluluğu Koruma
Alanıdır. Buna ilaveten, el değmemiş doğası, alabalık
restoranları ve alternatif turizm parkurlarıyla bu bölge,
yerli ve yabancı turistlerin yoğunlukla ziyaret ettiği, ekoI urizmin yapıldığı önemli bir merkezdir.
Muğla ili, Köyceğiz ilçesi, Beyobası beldesine bağh
|1
?mar köyü hudutları içinde doğan Yuvarlakçay deresine,
yöneticilerimiz ile beraber yöre halkı olarak bu projeye
3.4 MW kurulu güce sahip bir hidro-elektrik santralı
karşıyız. Regülatörün yapılmasıyla su kaynağının, tıpkı
(HES)
140 yıl önce olduğu gibi, geri kaçarak başka bir mecraya
kurulması
kurumlarınca
planlanmaktadır.
gereken
izinler
Devletin
verilmiş,
proje
ilgili
İÇİA
düğmeye basılmıştır.
sulama,
Meclisi
üyeleri
de
dahil
tüm
yerel
akması; kadimden gelen su haklarımızın verilmemesi ve
bunun sonucunda tarımın ve gelirlerimizin olumsuz
Yöredeki 6 köy ve bir beldede yaşayan 14000 kişi,
tarımsal
Genel
kullanma
ve
i Ç me
suyu
olarak
Yuvarlakçay'dan doğrudan yararlanmaktadır.
Yuvarlakçay, Köyceğiz-Dalyan havzasını besleyen en
etkilenmesi; bölgede yapılacak inşaat ve kazı çalışmaları
sebebiyle toprak kaymalarının yaşanması; doğanın geri
dönülmez biçimde katledilmesi gibi ciddi endişelerimiz
var.
önemli su kaynağıdır. Dere yatağı boyunca nesli tehlike
Bu sebeple, santral yapımı ve ağaç kesimi olacağı
altında olan Sığla ağaçları bulunmakta, özellikle kaynağa
haberlerini ilk duyduğumuz 3 Aralık 2009'dan beri
yakın kesimlerde ve Köyceğiz Gölü'ne döküldüğü yerde
Yuvarlakçay HES projesini yörede protesto ediyoruz.
yine nesli tehlike altında olan Su Samuru yaşamaktadır.
48
49
Yuvarlakçay
HES
Yuvarlakçay HES,
tipik
bir
Ağaç Kesimi İle köylü Ayağa Kalktı
kana]
kaynak bölgesi olan Topgözü mevkiinde
J J ^
Yuvarlakçay'da hidro-elektrik santralı yapılacağı 2009
yılı yazmda kulağımıza çalınmıştı. Ancak çok az su
m
k0tUndaki
yükleme havuzuna
taşınmasını, buradan 275 mm'lik
hir
, k •u
h k blr
,
cebri boruyla 77 m
düşürülerek 113 m kotundaki 3,4 M W
kunıhı
- „ ,
W KuruJu
santrpMo
••
'
gücündeki
santralda e n e , , üreri,meşini ve ardından s u y u n d e r e
yatağına geri bırakılmasını kapsıyor.
tfl
olduğu için ihtimal bile vermeyip üzerinde durmamıştık.
Daha sonra Pmarköylüler'in Aralık ayı başlarında ağaç
kesimi aşamasına gelindiği bilgisini Dalyan Turizm,
Kültür
ve
Çevre
Koruma
Derneği'ne
(DTKÇKD)
il etmesiyle projenin gerçek olduğunu anladık ve hemen
n î Tl !r
l a k W m suyu Devkt Su
'
İlk toplu eylemimiz, 12 Aralık'ta santralın yapılacağı
****
*«*>
«>»
da
Orman
Genel
MudiirJüğü'nden 48 yıl 2 aylığına kiralanmış durumda!
Devlet katında HES hiçbir koruma dinlemiyor. Burada da
enerçı üretimi" sihirli sözcükleriyle tüm kapılar HES'e
^
harekete geçtik.
ye r e J halkın d ^ c e l e r i , suyla olan ilişkisi gözardı
alanda köylülerle toplanıp protesto yürüyüşü yapmak
oldu.
Aym
mahallesine
gün,
geçtik
Müdürlüğü'nce
l'ınarköy
bu
Tarım
ve
eylemin
ardından
Köyceğiz
kendilerine
Kooperatifi
ağaç
Çokmaşat
Orman
kesim
Başkam
ile
işi
İşletme
verilen
görüştük,
ngaçlarm kesilmeyeceği yönünde söz aldık. Ne var ki, iki
^ e m n y ö n e l i k gereği
tutulmasıyla do g a da
Ç E D
2 t o
raporu kapsamı dışmda
kimsesiz bımkıldığı i ç i n
Projeye tüm izinler ardı ardına verildi.
y(ln sonra bir gece yarısı suyun çıktığı ve halk tarafından
mesire yeri olarak da kullanılan Topgözü mevkiindeki
asırlık anıt çınar ağaçlarının, bir iki gün içinde de santral
lıiııa alanındaki sığla ağaçlarının ve proje alanındaki 900
50
kınlar kızılçam ağacımn kesildiğini öğrendik.
51
19 Aralık'ta
bölgede tekrar
toplandığımızda
kimse
gözlerine inanamadı. Bir hafta önceki Topgözü ve
Yuvarlakçay gitmiş, ortalık bomba atılmış bir savaş
alanına dönmüştü. Bu insanların isyan etmesine sebep
oldu ve doğal bir içgüdü diye tarif edebileceğimiz bir
duyguyla köylüler ve onlara destek veren yöre halkı ve
sivil toplum kuruluşları projeye karşı direnişe geçti,
Yuvarlakçay'ı Koruma Platformu adı altında birleşti.
Diğer taraftan Dalyan, Ortaca, Köyceğiz, Fethiye, Göcek,
Marmaris, Dalaman ve Muğla'dan insanlar yapılan doğa
katliamını, projenin bölgeye getireceği zararları etrafa
duyurdular,
ettiler,
Topgözü'ne
kamp
için
geldiler,
erzak
köylülerle
getirdiler.
Tema
sohbet
Fethiye
karavanını getirdi, toplantı yeri olarak kullanılması için.
Milletvekilleri,
sanatçılar,
STK'lar,
bölgeyi
ziyaret
ettiler, konuşmalar yaptılar. Öğrenciler konser verdiler,
Yuvarlakçay Su Nöbeti
tiyatro oynadılar, araştırma yaptılar. Görsel ve yazılı
basın ilgi gösterdi, gazeteciler kampa gelerek haber
Aralık 2009'dan bugüne kadarki geçen sürede, özellikle
ilk 3 ay hemen hemen hergün olmak üzere projeye karşı
sayısız
etkinlikler
düzenledik:
protesto
yürüyüşleri,
yaptılar,
belgesel
çektiler,
fotoğraf
sergisi
açtılar.
Herkesin içten ve gönüllü olarak buluştuğu ortak payda
suya ve doğaya dokunulmaması oldu.
bilgilendirme toplantıları, yuvarlakçay'ı tanıma gezileri,
flora ve faunaya yönelik araştırma yürüyüşleri, kesilen
Hukuki Mücadele
anıt ağaçların tespiti, piknikler, konserler, tiyatrolar, vs.
Aralık ayının sonlarından itibaren kesilen ağaçlan ve
suyu
korumak
amacıyla
kamp
kurararak
sürekli
Topgözü'nde kalmaya başladık. Aramızda kurduğumuz
iş paylaşımıyla, kimimiz yemek yaptı, kimimiz kalacak
yerleri
hazırladı,
kimimiz
odun
topladı,
kimimiz
Bir
taraftan
Yuvarlakçay'ı
su
nöbeti
korumak
tutarken,
adına
diğer
hukuk
taraftan
mücadelesi
başlattık. Şu ana kadar 15 iptal davası açtık, 4 suç
duyurusunda bulunduk. Açtığımız bu davalardan şu ana
kadar üçünde yürütmeyi durdurma kararı verildi. Verilen
üç yürütmeyi durdurma kararı hepimizi memnun etti,
sorunlarla ilgilendi.
yaşanan zorlu bir sürecin ardından rahat nefes aldırdı.
52
53
Muğla 1. idare Mahkemesi, Muğla Valiliği'nin 21 Ocak
2008
tarihinde
ald l ğ l ,
'Yuvariakçay
Hidroelektrik
Santrah Projesi'nin 10 megawattan düşük olduğu ve
ÇED yönetmeliği dışında değerlendirilmesi gerektiği'
yönündeki karar ve i ş l e m i n yürütmesini 30 Mart 2010
imar
plammn iptali istemiyle açtıg, davada yürütmeyi
durdurma karan aldı; her iki karannda mahkeme, ilk
ıltıvada
ÇED
muafiyeti
işlemi
hakkmda
verdıgı
yürütmeyi durdurma kararını gerekçe gösterdi.
tanhı itibarıyla durdurmuştur. Taraflınızdan, Yuvariakçay
Halen, Muğla 1. îdare Mahkemesi'nin atadıg, bilirkişi
üzerinde yapUmas: planlanan 3,40 M W gücündeki HES
heyetinin konu hakkında sunacağı raporu ve bnna bağlı
projesinin,
faaliyet
olarak
olduğundan
ÇED
gücünün
10
Yönetmeliği
MW'den
düşük
^
kapsamı
değerlendirildiği ve faaliyetin gerçekleşmesinin
Yönetmeliği
21.01.2008
kapsamında
tarih
ve
uygun
262
oz
savıl,
sayılı
ÇED
olduğuna
id. •
işlemin
dair
•
iptali
ve
yürütmenin durdurulması istemiyle Muğla Valiliği'ne
karşı dava açılmıştı.
HES projesi için Orman Genel Müdürlüğü'nün
onnan
Akfen Proje'den Vazgeçti
Yuvariakçaylılar
olarak
snynmnza
sahip
çıkmak
umacıyla regülatörün yapılacağı
Topgözü'nde
kurmamız,
direnmemiz,
kararlı
bir
şekilde
kamp
en
az
mahkeme kararları kadar önemli bir sonuç dognrdu: proje
Bu karardan bir hafta sonra aym mahkeme, Ynvarlakçay
dekarlık
mahkemenin vereeegi kararı beklemekteyiz.
arazisini
48 y,l
2
aylana
138
Akfen
Holdıng'e bağh Beyobası Enerji üretim A.Ş.'ye «ahsis
ed.p izm vennesine karşı a ç ü ğ l m ı z
davada da
durdurma karar, verdi. Son olarak
1 Haziran
^
^
sahibi projesinden vazgeçti.
28 Nisan 2010 tarihinde Akfen Yönetim Kumlu Başkam
I lamdi Akuftın «çevrecilerden gelen tepkileri dikkate
alarak" Ynvarlakçay HES projesinden vazgeçme k a r n ı
yldığı yönünde medyada bir haber çıktı.
2010
memnuniyetle karşıladık.
tanhmde yine Muğla 1. İdare Mahkemesi, KöyceğizDalyan Çevre Koruma B i r i i ğ M n ÖÇKK'nm onayladığ,
54
52
Bu haber,
& g e r taraftan Akfen Holding'in hisselerinin halka
edilmesi siireeinin y a ş f f l l d l ğ l v e b u ^
medyada reklamlarının yer aldığı
bir
B
^
dönemde alman bn
karara temkinli yaklaştık. Bn nedenle, Akfen'in Enerii
Piyasası Düzenleme Kurımm'na e n e * üretim lisansmın
.ptalı isteminde bnlnnnp b u t a m a d ı ğ m ı öğrenmek için 30
Nısan'da E n e * P i y a s a s ı D ( l z e n k m e ^ ^
^
yapmadığım, koruma alanı olmasına rağmen hurasımn
korunmadığım, projenin kabıft görmesi için yanlış ve
Inraflı bilgiler içeren raporlara itibar edildiğini gördük,
v e tüm hu bilgileri, bazen adeta bir dedektif gibi sabırla
değerlendirip b n araya getirerek karşı hareketi başlattık.
Ulusal STK'lardan ve bn konuda uzmanlaşmış tecrübeli
dilekçe i,e başvuruda bnlnndnk. Gelen olumsuz cevap
avukatlardan
uzenne ikinci kez 9 Temmaz'da talebimizi yineledik ve
Derneği'nin desteği bizi güçlendirdi. Baz,lanmn desteği
bn kez Akfen'in lisans iptali başvurusunda bulnnduğnnu
teyid ettik.
fiiliyata geçemese de, çoğunun Topgözü'ne gelmesımn
EPDK-ya son dilekçemizi, Akfcn'e verilen cevabın ne
olduğunu öğrenmek i ç in gönderdik ve halen lisans i p t a ,
büyük
destek
ddık.
özellikle
Doğa
bize etkisi çok önemliydi. Çünkü, zor zamanlanmızda,
Yuvariakçay'm çok uzağında yaşayıp adını ilk defa
duymalarına rağmen buraya kadar gelip destek olanlar,
hatırladık, daha bir sanldık mücadeleye. Yurtdışına da
başvurasumaı sonucunu bekliyoruz.
sesimizi duyuranlar oldu, hala da devam ediyoruz onlan
HES'e Hayır Demenin Bedeli
Bu
süreçte
yaptıglmiz
en
ö n e m ] i
bilgilendirmeye.
^
Yuvarlakçay'da
HES'i
destekleyen
veya
tamamen
dmlemek ve onlardan güç almak oimuştnr. Davaları
tepkisiz kalan firma ve kuruluşlar da oldu. Sebeplen
açmadan
arasında,
'
Y
öncc
™
U
onlardan edindiğimiz bilginin en ç a k ı c ı
W »
hayatlarında
ne denli
önemli
HESlerin
kararlı
savnnuculuğnnu
hükümete yakınlık, hükümet ve AKP ile iş
yapan
i l i *
olduğudur. Davalardan önce ve dava sürecinde elimize
bozulması korkusu, bu direnişin siyasi olduğunun ıddıa
geçen bilgi,er,e, sorumlu kurumlan« görevlerini layıkıyla
edilmesi, HES'in sorun olarak görülmemesi, proje ve
56
genelde HES'ler hakkında yanlış bilgiye sahip olma ve
57
vurdumduymazlık
sayılabilir.
Bunların
bir
kısmını
anlayışla karşılayarak sabırla yapılan yanlışı göstermeye
işyerlerimize HES'e karşı çıkmayın, bu size gözdağı
çalıştık. Bazıları köylülerin kışkırtıldığını iddia etti; "bu
olsun, diyerek tutanaklar tutuldu; HES karşılı orman
köylüler durumu kendi kendilerine idrak edemezler"
köylüsü
demekti bu aslmda, bunu idrak ettik. "Dalyan'da yazın
muhalefetten Mahkemeye sevkedildik, yargılanıyoruz.
elektrik kesiliyor, elektriğe ihtiyacımız var ve bu sebeple
HES karşıtı olarak birçoğumuz, Yuvarlakçay'du devle!
HES'in yapılmasını istiyorum" diyen "çevreci" turizm
memuruna görevini yaptırmamaktan, izinsiz toplantı vr
firmaları bile oldu, yazın kuraklıkta bu santralda elektrik
gösteri
üretileceğini
Mahkemeye
ve
üretilecek
elektriğin
de
Dalyan'a
olarak
yapmaktan
olumsuzluklara
verileceğini sanarak; güldük geçtik.
birçoğumuz,
Orman
Savcılıkça
sevkediliyoruz,
rağmen
Konumum
soruşturuluyoruz
yargılanıyoruz.
doğru
şaşmıyoruz. Bir başka bedel de
bildiğimiz
Tllın
yoldmı
Yuvarlakçaylılar'ııı
Fiili mücadelede tek önemli unsur vardı. O da sudan
ceplerinden veriliyor. Bir tarafta hukuk masrafları, diğer
faydalananların suyuna ve doğasına sahip çıkması ve bu
tarafta sesimizi duyurmanın, kampta yaşamın bedeli.
amaçla suyun çıktığı ve regülatörün kurulacağı yere, yani
Topgözü'ne sonuç alana kadar yerleşmesidir. Bir başka
Kampa sürekli ayni yardım yapan, Platform için yaptığı
deyişle, suyun başını tutmamızdır, tüm işimiz gücümüz
işten para almayan, Yuvarlakçay adı geçince indirim
ve önceliklerimiz arasında Yuvarlakçay'ı
yapan gönüllülerin yanı sıra, bireysel bağış yapanlar
en tepeye
oldu. Zorlandığımız zamanlarda da, dayanışma yemeği,
koymamızdır.
kermes
düzenledik,
Yuvarlakçay
tişörtü
bastırdık.
Tabi herşeyin olduğu gibi bu sahiplenişin ve karşı
Soranlara hukuk masraflarımızı karşılamak üzere destek
duruşun da bir bedeli var. Temel hak ve hürriyetlerimizi
olabileceklerini söyledik, ama herhangi bir kurum veya
kullanıyoruz diye türlü baskı altındayız: Ormanda olduğu
kuruluştan yardım almadık.
halde 10-15 yıldan beri gözlerine çarpmayan evlerimize,
En önemlisi, gönüllülük ve şeffaflık esasıyla hareket
52
ettik.
59
Yuvarlakçay Geçilmez l
Diğer
taraftan, mücadelelerin
tek
sesi
olacak
bir
Ulusal kanun vc yönel melikle re gÖıe yrvıryl korumak
yapılanma da şart; çünkü, böyle bir yapılanma gerekli
için
yasal
kurulmuş
duymadan
kamu
bizim
kuruluşlun,
yerimi/e
bııııa
gereksinim
sııyıımıı/.u. doğıımızı
ve
düzenlemelerin
yapılmasında
ve
aksaklıkların
giderilmesinde daha etkili olabilecek; benzer problemler
geleceğimizi koruyana kadar kendi hakkımızı kendimiz
yaşayanlara
aramamız gerekiyor. Yuvarlakçay'da yaptığımız yerel
paylaşılması vasıtasıyla yol gösterecek, onlara zaman
mücadele bu bağlamda tam bir hak savunuculuğudur.
kazandıracak.
Yerel mücadelenin bu şekliyle en azından iki sebepten
dolayı iyi bir yol olduğunu düşünüyoruz: yerel mücadele
hem fiilen doğrudan bizi sonuca ulaştırıyor, hem de çevre
edinilen
Ama
tecrübe
daha
ve
da
bilgi
birikiminin
önemlisi,
böyle
bir
yapılanma, yerel mücadelelere özgüven ve güç verecek,
onlara
destek
olacak.
Bu
nedenlerle
Türkiye
Su
Meclisi'ne katıldık.
bilinci daha sağlam bir zemine oturmuş oluyor. Aslında
Biz Yuvarlakçay halkı olarak bu projenin ve olası benzer
mücadelelerin
yerel
projelerin Yuvarlakçay'ı ve halkını tehdit etmesini kesin
politikasındaki
aksaklıkların
kalması,
Türkiye'nin
eneıji
ve
olarak engelleyecek tedbirler, kararlar almana kadar
uygun bir şekilde düzeltilmesine yetmeli; çünkü, her
suyumuzu, ağacımızı, geleceğimizi savunmaya devam
bölgeyi
edeceğiz.
temsil
eden
farkına varılmasına
milletvekilleri
ve
onların
bu
mücadeleleri birleştireceği bir de meclis var. Ama,
pratikte - tıpkı birçok benzer problemde karşııiiıza çıktığı
Yuvarlakçay'ı Koruma
gibi - bu mekanizma işlemiyor.
52
61
Platformu
Kirazlı Köyü*nün Makus Talihini Nasıl
buğdaylarım öğütüp elde ettikleri undan pişbişirdikleri o mis
Yendik?
kokulu ekmekler de kayboldu.
Ya da
O zamanlar Kirazlı Köyü'nde köy meydaniamnda bulunan
Gölge Etme Başka İhsan İstemem Senden!
ve başka bir kaynaktan beslenen bir çeşme ne tüm köyün su
gereksinimini karşılıyordu.
Kirazlı köyü Kuşadası'na 10 km. uzaklıkta, sebze ve
meyvecilikle geçinen, 1000 nüfuslu, 300 haneli bir yayla
köyüdür. Dört tarafı dağlarla çevrili , bir meyve çanağı
gibi duran bu köy; temiz topraklan, kirlenmemiş havası
ve
doğal
güzellikleriyle
pek
çok
insanın
ilgisini
çekmektedir. Kuşadası gibi çarpık gelişmiş bir turizm
merkezinin yanıbaşında bulunması onun başına olmadık
Aradan zaman geçti, bu çeşme artık köjtcöyün ihtiyacını
karşılayamaz hale geldi. Aynı şekilde Kı Kuşadası'nm da
suya ihtiyacı vardı. Köy muhtarlığı ve Bel^elediye açılacak
olan bir kuyudan çıkacak olan suyun °A %10'unu köye
vermek üzere anlaştılar ve bir kuyu açılcbldı. Fakat daha
sonra Kuşadası Belediyesi köylüye halhaber vermeden
ikinci bir kuyu daha açıp suyun tamamırnmı Kuşadası'na
işler açtı.
götürdü. Ardından üçüncü bir kuyu açılmamaya çalışılırken
İlk olarak kocaman bir su değirmenini çalıştıran su
ve bunun ardından 5 kuyu daha açılacağı o:ı ortaya çıktıktan
kaynağına göz dikti Kuşadası Belediyesi.
sonra
Sorgusuz
köylüler
su
kaynaklanm
korun-urnak
amacıyla
sualsiz yapılan bir sondajla hem de Değirmendere diye
inanılmaz bir şekilde bir gecede örgütlrütlenip harekete
bilinen mevkide bulunan bir kilisenin tepesinde yapılan
geçtiler.
bir sondajla bu su alınıp Kuşadası'na götürüldü ve
ardından iki kayanın arasından fışkıran ve bir değirmeni
çalıştıran suyun kaybolmasıyla birlikte, köylülerin kendi
Yaklaşık 3 ay süren bir mücadeleden sorsonra 5 kuyunun
daha açılmasını engellediler açılan üçüiçüncü kuyu ise
yedek kuyu olarak kaldı. Bir yandan yedidfaden yetmişe fiili
52
63
bir
direniş
gösterirken
diğer
tarallun
yürüttükleri
Çiller'in çiftliği olduğu ortaya çıktı. (O zamanlar T. Çiller
hukuksal mücadeleyle sularını korumuyı buşardıkır.
Başbakandı).
Hakkında bir kitap yazılacak kadar derin ve grift bu
bu
kuyuların
Def-i bela defi kaza!... Daha suyumuzu yeni
açılmasıyla kendi geleceklerinin tehlikeye
gireceğini
şimdi de toprağımıza göz diktiler' diyen köylüler tekrar
yaparak
kollan sıvadılar. O zamanki muhtarları yoldan yana tavır
mücadelenin
gördüler
özeti
ve
bu
şudur:
Köylüler
topraklar
üzerinde
tarım
konusunda
almasına
rağmen,
anlaştılar ve bu konudaki kararlılıklarını gösterdiler.
mücadele
daha
Gerisi çorap söküğü gibi arkadan geldi. Köylüler bu
yürüttükleri bu mücadeleyi de kazandılar. Topraklarının
zaferlerini
pişirerek
parçalanıp yok olmasını engellediler. Çünkü tıpkı su
kutladılar. Çünkü bu mücadele sırasında bir kuyu da
mücadelesinde olduğu gibi topraklarının yok olmasıyla
kendileri kazanmıştı ve artık köyün her evinde çeşme
kendilerinin de yok olacaklarım biliyorlardı. Daha sonra
vardı ve sırtlarında su taşımaktan kurtulmuşlardı.
tekrar böyle bir olayla karşılaşmamak için de yollannm
yaşamlarını
idame
davul
ettirmek
zurna
çalıp
istedikleri
keşkekler
tekrar
Kurduklan
sulama
kooperatifi
üzerinden
damlama
Köy
bu
yolun
kurtardık
başladılar.
Hizmetleri'ne
Karayollannın
ne
yapacağı
yapılmaması
Büyük
bir
devrini
belli
de
için
bir
kararlılıkla
sağladılar.
olmazdı
çünkü!
sulama sistemiyle (Türkiye'de bir ilkti belki) suladıklan
Buradaki başarının öyküsü
topraklanndan daha fazla verim almaya başlamışlardı ki,
çıkmada gösterdikleri örgütlenme, soruna sahip çıkma,
Kirazlıdan geçip Kuşadası'ndan Çamlık Köyü'ne uzanan
farkmdalık ve kararlılık olarak özetlenebilir.
de
aynı
sularına
sahip
bir roro yol projesiyle karşı karşıya geldiler. Bu yol
Kirazlı Köyü'nün o verimli topraklannm
fazlasını yok
edecekti.
Biraz
yansından
kurcalayınca
bu
yol
Evet, artık sulan da var toprakları da. Tarıma devam
diyecekleri
anda
bir
de
taşocağı
işletmesi
çıktı
projesinin arkasında, Kuşadası Kirazlı Köyü arasında
karşılarına. Le havle ve la kuvvete 11 nedir bu köyün
kamuoyunda
başına gelenler?!
Pelitser
Çiftliği olarak
64
bilinen
Tansu
Hayır bu da olmazdı. Orada bu taş
ocağının açılması demek zeytinliklerin ve bağlann, tüm
65
bahçelerin toz içinde kalması demekti. ÇED raporu
çöplüğün
aşamasında var güçleriyle karşı çıktılar.
engellenmesi
için herhangi
bir
mücadele
verilemedi demek doğru olacak. Sadece mırıldanıldı.
'Taşacağına
ruhsat
verilse
bile taşıma
yaptırtmayız''
dediler. Nitekim öyle oldu. İşletme Bakanlıktan geçici
ruhsat aldı ama Kirazlı yolunu kullanamadı. Köye zarar
vermeyeceği
başka bir yol buldu kendisine.
Ama
Köylüler burada çöplükten uzun vadede
görecekleri
zararı anlayamadılar, göremediler ve bu yüzden de
tepkisiz kaldılar.
Kuşadası gibi bir turizm merkezinin dibinde taşocağımn
Bu arada Kirazlı Köyü'ne olan rağbet artmış yabancıların
ne işi vardı canım!... Bu taşocağımn açılmasına ve
köylülerden
işletilmesine Kuşadası Belediyesi'nin de karşı çıkması
kabarmaya başlamıştı. Dahası Kirazlı Köyü bir rant
gerekirdi derken bir de ne görelim; Kuşadası Belediyesi
kapısı olarak görülmeye başlanmıştı. Köyün toprak yapısı
de 'katı atık depolama'
küçük ve çok parçalı olduğu için ekonomik sıkıntı çeken
adı altında aynı mevkide bir
toprak
alıp
villalar
yapma
iştahları
çöplük yapmak istiyor. Kuşatak projesi bünyesinde
köylüler
Kuşadası, Davutlar, Güzelçamlı Belediyeleri'nin ortak
topraklarım satmaya başladılar. İşte en büyük tehlike
kullanacağı bu çöplük de uzun vadede köye zararı
buydu. Kaleyi içeriden fethetmek diye buna derlerdi.
dokunacak bir tesistir. Ama köylüler bu kez o kadar
Bireysel
uzağı göremediler. Bir de bazı köylülerin işe yaramaz
çıkarlardan çabucak vazgeçilebiliyordu. Köyde plansız
dedikleri toprakları istimlak nedeniyle 3 - 5 kuruş para
programsız, tıpkı Kuşadası'ndaki gibi çarpık bir gelişme
edecekti?!! . Velhasıl, biraz da yoruldular mı ne köylüler,
tehlikesi kapıda duruyordu. Evet kimse kimsenin elinden
bu defa atıl kaldılar. Î1 Çevre Müdürlüğü'nün şifai olarak
zorla tarla almıyordu ama köyün içinde de bir ikilik
verdiği bilgiye göre bu çöplük Kuşadası ve Kirazlı
oluşmaya başlamıştı. 'Bizim topraklarımız
Köyü'nün su kaynaklarım kirletici bir özelliğe sahip.
öyleyse köydeki
Güya
toprak alır, tarıma devam ederiz, üstüne cebimizde para
geçirgenliği
önleyici
66
tedbirler
alınmış!
Bu
gelir
getirmiyor
çıkarlar
kalır' diyenlerle,
diye
sözkonusu
topraklarımızı
gördükleri
olduğunda
67
toplumsal
değerlendi,
satar başka
' atalarımız yüzyıllardır
küçük
yerlerden
bu topraklar
bahçelerin toz içinde kalması demekti. ÇED raporu
çöplüğün
aşamasında var güçleriyle karşı çıktılar.
engellenmesi
için herhangi bir
mücadele
verilemedi demek doğru olacak. Sadece mırıldanıldı.
'Taşocağına
ruhsat
verilse
bile taşıma
yaptırtmayız'
dediler. Nitekim öyle oldu. İşletme Bakanlıktan geçici
ruhsat aldı ama Kirazlı yolunu kullanamadı. Köye zarar
vermeyeceği
başka bir
yol buldu
kendisine.
Ama
Köylüler burada çöplükten uzun vadede
görecekleri
zararı anlayamadılar, göremediler ve bu yüzden de
tepkisiz kaldılar.
Kuşadası gibi bir turizm merkezinin dibinde taşocağımn
Bu arada Kirazlı Köyü'ne olan rağbet artmış yabancıların
ne işi vardı canım!... Bu taşocağımn açılmasına ve
köylülerden
işletilmesine Kuşadası Belediyesi'nin de karşı çıkması
kabarmaya başlamıştı. Dahası Kirazlı Köyü bir rant
gerekirdi derken bir de ne görelim; Kuşadası Belediyesi
kapısı olarak görülmeye başlanmıştı. Köyün toprak yapısı
de 'katı atık depolama'
küçük ve çok parçalı olduğu için ekonomik sıkıntı çeken
adı altında aynı mevkide bir
toprak
alıp
villalar
yapma
iştahları
çöplük yapmak istiyor. Kuşatak projesi bünyesinde
köylüler
Kuşadası, Davutlar, Güzelçamlı Belediyeleri'nin ortak
topraklarım satmaya başladılar. İşte en büyük tehlike
kullanacağı bu çöplük de uzun vadede köye zararı
buydu. Kaleyi içeriden fethetmek diye buna derlerdi.
dokunacak bir tesistir. Ama köylüler bu kez o kadar
Bireysel
uzağı göremediler. Bir de bazı köylülerin işe yaramaz
çıkarlardan çabucak vazgeçilebiliyordu. Köyde plansız
dedikleri toprakları istimlak nedeniyle 3 - 5 kuruş para
programsız, tıpkı Kuşadası'ndaki gibi çarpık bir gelişme
edecekti?!! . Velhasıl, biraz da yoruldular mı ne köylüler,
tehlikesi kapıda duruyordu. Evet kimse kimsenin elinden
bu defa atıl kaldılar. İl Çevre Müdürlüğü'nün şifai olarak
zorla tarla almıyordu ama köyün içinde de bir ikilik
verdiği bilgiye göre bu çöplük Kuşadası ve Kirazlı
oluşmaya başlamıştı. 'Bizim topraklarımız
Köyü'nün su kaynaklarım kirletici bir özelliğe sahip.
öyleyse köydeki
Güya
toprak alır, tarıma devam ederiz, üstüne cebimizde para
geçirgenliği
önleyici
35
tedbirler
alınmış!
Bu
gelir
getirmiyor
çıkarlar
kalır' diyenlerle,
diye
sözkonusu
topraklarımızı
gördükleri
olduğunda
67
toplumsal
değerlendi,
satar başka
' atalarımız yüzyıllardır
küçük
yerlerden
bu topraklar
68
üzerinde
geçimlerini
davranırsak,
sağlamışlar,
topraklarımızı
biz
satmadan
de
akıllı
tarıma
dayalı
alternatif turizmi di geliştirerek
bu topraklar
oluşan
lehimize
değeri
bökece
kendi
üzerinde
çevirebiliriz'
projeyle güneş enerjisinden yararlanarak sebze meyve
kurutma fırınları yapıldı.
Bütün
bu
üretilen
organik
ve
doğal
ürünlerin
diyenler, muhtarlık seçimlerinde karşı karşıya geldiler.
pazarlanabileceği, haftada bir gün pazar günleri açılan,
İkinci fikri savunanlar büyük bir farkla seçimleri aldılar
Türkiye'nin ilk yerel eko köy ürünleri pazar yeri açıldı.
ve hemen bu fikir etrafında örgütlenmeye başludılar. Bir
Bu pazar yerinde
eko-köy projesi
ürettikleri ürünleri satıyorlar.
etrifmda bir araya geldiler.
Kirazlı
daha çok köylü kadınlar
kendi
Ekolojik Yaşam Demeği'ni kurdular, önce 10 köylü,
ailesiyle birlikte organik tarım uygulamasına başladı.
Daha sonraki yıllarca bu sayı 50'ye çıktı.Yenilenebilir
geleneksel tarım yöntemleriyle yerli tohum ve fidanlarım
korumak üzere bir ppje geliştirdiler. Birleşmiş Milletler
GEF-SGP
programından
hibe
destek
aldılar
bu
projelerine. Bu proje bünyesinde köyün ilk kuruluş adı
olan KÜPLÜCE'
$
köyün
üretim
markası
olarak
onaylattılar.
Adnan
Menderes
çalışmalar
kalmadı, aym zamanda kadınlar için bir sosyal faaliyet
alam da yarattı. İnsanların kendilerine olan güvenleri
arttı. 7 yıldır yürütülen bu çalışmalar köydeki toprak
satışlarım önemli ölçüde engeldi ve topraklar daha da
değerlendi.
Bu örgütlenme aracılığı ile bazı kazanımlar elde edildi
ancak bütün köyün bu çalışmaya katılması biraz zaman
Jniversitesi
Ziraat
Fakültesi'yle
işbirliği kurarak, orginik tarım ve tohumculuk üzerine
seminer
Bu pazar yeri sadece ekonomik bir girdi sağlamakla
yaparak,
yürüyecekler.
Bir
Başarının galebe çalabilmesi için yürütülen bu çalışmaya
paketleme atölyesi vurarak, şişeleme ve vakumlama
önce köylülerin inanması gerekiyor. Ondan sonra da
yaparak,
bilinçli
ürünlerine kalite
bilinçlendiler.
alacak. Başarılar ve başarısızlıklar, bir süre daha kol kola
kazandırdılar.
İkinci
bir
tüketicilerin,
çevrecilerin,
69
eko
sistem
koruyucuların, yerel yönetimlerin ve yerel yöneticilerin
3. Çevre İhlallerine Karşı Sivil Aktif Hukuki
bu çalışmalara destek vermesi gerekiyor.
Savunuculuk İletişim Ağı:
Köylüler örgütlü bir güç olmanın en büyük faydusını, tam
www.egesav.org
köyün başı belalardan kurtuldu derken ellerinde delici
/ " T EGESAV
aletleriyle
madencilerin
köyün
karşısında
gösterdikleri
refleksle
çevresinde
kömür
madeni
tepesine
gelmesi
gördüler.
aramak
Köyün
umucıylu
gelen
madenciler sert kayaya çarptılar. Artık iyice tecrübe
sahibi olan köylüler örgütlü olmanın du uvuntııjıylu kısa
zamanda
madencileri
Çevreden
gördükleri
bölgelerinden
destekle
de
u/ukluştırdılar.
mudeıı
urama
ruhsatlarının iptali için Aydın İdare Mahkemesi'ne dava
açtılar. Dava hala devam ediyor.
Kıssadan hisse: Başarmak
için
J j ^
inandığını
yapmak için de örgütlenmek her şeyin başıdır.
t ; * l o ^ n o r y W k 4WIVH1 A Ç f
Gerek analiz raporu çalışmalarında yapılan görüşmelerde,
gerekse atölye çalışmalarında, çevre örgütlerinin ortak bir
iletişim ağma sahip olamamaktan yakmılmıştır.
Bu
amaçla kurulan "www.egesav.org" isimli iletişim ağı,
çevre ihlallerine karşı yürütülen hukuki mücadeleyi,
savunuculuk araç ve yöntemlerini, yaşanılan hukuki ve
fiili pratiği,
kaybedilen
inanmak,
Fff*
elde edilen deneyimleri,
davaları-mücadeleleri,
kayıplardan
çıkarılacak
kazanılan
ve
kazanç
ve
bu
dersleri...
gelebilecek bütün bir aktif, sivil,
yani
aklımıza
hukuki
mücadele
birikimini bir araya toplayacak ortak bir bilgi havuzu
Kirazlı Ekolojik Yaşam Derneği
yaratmak
ve bu birikimi,
ihtiyaç
aktarmak amacıyla kurulmuştur.
duyan
STK'lara
Yine bu savunuculuk
iletişim ağı sayfasında, ağm çalışma alanına giren
konularda
52
internet
mümkün
kılan
verileceği
bir
ve
üzerinden
soru
yöneltilen
sorulara
hukuki
danışmanlık
almaktadır.
71
yöneltilmesini
cevapların
hizmete
yer
BÖLÜM III
Şüphesiz ki çevre duyarlılığı taşıyan herkesin, karşılaştığı
HUKUKİ SAVUNUCULUK EL KİTABI
çevre ihlaline karşı, ne istediğini anlatan bir dilekçeyi
yazma yetisine sahip olduğu bir gerçektir. Bu nedenle
üzerinde
durulması
gereken,
dilekçenin
nasıl
Bu el kitabı, çevre davalarında bir hukuki başvuru nasıl
yazılacağından çok, hukuki süreç başladıktan
hazırlanırı göstermenin ötesinde, çevre savunuculuğu
ortaya çıkan durumların takip ve denetiminin nasıl
adına ne istiyoruz? ve ne yapmalıyız? sorularına cevap
yönetileceğidir.
vermek için kaleme alınmıştır.
soma
Çevre savunuculuğu için yola çıkarken ulaşılmak istenen
Şüphesiz ki hukukçular çevre savunuculuğunun hukuki
hedefe ne zaman ve nasıl varılacağı/varılma ihtimali
boyutuyla ilgili olarak neyin nasıl yapılması gerektiğini
bulunduğunu yani savunuculuk yolumuzun kilometre
söylemek kuvvetine sahiptir ama yapma ve yaptırma
taşlarım gösteren, yer ve zaman işaret eden bir yol
kuvvetine sahip olan çevre savunucularıdır.
haritasının hazırlanması, hataları ve tekrarları önleme
adına faydalı olacaktır. Bu yol haritası ile her bir
Yani amaçlanan/istenilen şeyi sağlamak isteyen çevre
iş/olay/durum daha kolay dosyalanabilecek ve takip
savunucularının
edilebilecektir.
bu
yolda
gitmek
hususunda
gösterecekleri azim ve süreklilik yok ise sonuç almak da
I)
neredeyse imkânsız hale gelir.
Çevre
hukukçuları,
bu
mücadelede
mevcut
hukuk
sisteminin olanaklarım çevre savunucularına sunarlar ve
Yola
çıkarken
karşımıza
çıkacak
ve
cevaplandırmamız gereken temel sorular:
1- Şikayet Ettiğimiz-İstemediğimiz Şey Nedir?
başarılı olmaları için çaba harcarlar.
Öncelikle ; çevre ihlali diye nitelendirdiğimiz şeyin kamu
menfaatlerine,
72
hukuka
ve/veya
temel
ilkelere
(kanunlar,hukukun genel ilkeleri vb.) aykırı durumun ne
73
olduğunun doğru tespiti ile herkes tarafından net/açık
Bu gibi kişiler, ilk bakışta ihlalden menfaat sağlayan grup
olarak anlaşılabilir/anlatılabilir olması gerekir.
içinde yer almakta ise de aslında yaşam alanlarının yok
2- Şikayet
Konusu
Durumdan
Rahatsız
Olanlar/Menfaati Olanlar Kimlerdir?
edilecek olması nedeniyle, çevresel tahribattan en çok
mağdur olacak kesim arasındadır. Bu gruba doğru
Çevre ihlalini ortaya çıkaran durumdan etkilenen tarafları
doğru tespit etmek, hem açılacak olan davalarda davanın
yöntemlerle yaklaşıp, savunuculuk mücadelesinde doğru
alana çekmek oldukça önemlidir.
taraflarının kimler olduğunun belirlenmesi için önemlidir
3- İhlale Karşı Ne Zaman Harekete Geçilmelidir?
hem de ihlale karşı yürütülecek diğer
savunuculuk
HEMEN!!! Yoksa her geç kalma önü alınamayacak çevre
yöntemlerinin (ihale karşı kampanyaların örgütlenmesi,
ihlallerinin büyümesine ve artık engellenemeyecek hale
kamuoyu oluşturma çalışmaları, vs.), kimlerle birlikte
gelmesine
kime
geçirilirse davalar da sadece bu nedenle kaybedilebilir.
karşı
yürütüleceğinin
belirlenmesi
açısından
neden
olacaktır.
Ayrıca
yasal
süreler
önemlidir.
Menfaati
olanlar
kimler
sorusuna
verilecek
cevap;
4- Sürecin İşlemesi Nasıl Sağlanacaktır?
mücadelenin nasıl bir kızgınlık/yoğunluk içinde olacağım
Çevre ihlalinin ortadan kaldırılması için yapılacak tüm
da belirleyecektir. Bununla birlikte, ilk bakışta bazı
savunuculuk
grupların ihlalden menfaati olduğu gözükse de bu
Atılacak her adımdan bir milim bile geri gelmemek için
görünüşün
öncelikle atılan adımın doğrulundan emin olmak gerekir.
her
zaman
doğru
olmadığı
akıldan
çıkarılmamalıdır. Özellikle maden arama sahalarında,
mücadelesinin
tavizsiz
olması
gerekir.
Bunun için;
santral inşaatı alanlarında yaşayan kimi köylülerin, ihlale
yol açan iş sahalarında kendilerine iş verilme vaadi
sonucu yaşanılan ihlallere sessiz kaldığı bilinmektedir.
a- Yapılacaklar için uzun erimli plan ve politikalar
belirlenip, uygulanmalı,
52
75
b- Yapılacak işler ile ilgili gerekli bütçe tespit
edilmeli ve bu bütçenin ekonomik ve doğru
kullanılması
(gereksiz
gerekli
tüm
ise
harcama
bütçeyi
h- Konunun kamuoyuna anlatılabilmesi için basın,
yayın organları ile sağlam bağlar kurulmalı, haber
yapmamak,
harcamak
yapılması için gerekli belge ve bilgiler medyaya
gibi)
düzenli olarak ulaştırılmalı, Medya alanındaki
sağlanmalı,
birimler, köşe yazarları, muhabirler ile iletişimin
c- İşbölümü yapılarak, mümkün olduğunca her iş,
sürdürülmesi için ayrı bir çalışma ekibi kurulmalı,
alanında yetkin kişilere yaptırılmalı,
i- Yasal yollara başvuru için gerekli bilgilerin ve
d- Her işin zamanında yapılması temin edilmeli,
e- Her
türlü
teknolojik
donanımın
belgelerin
kullanılması
f- Miting, yürüyüş, toplantı, imza kampanyaları,
j- Delil yaratılması
gereken
için; tespit, tanık,
bilimsel
görevlendirilmeli ve/veya çevre savunucularmca
edilmeli, hedef kitle -örn. kadınlar, muhtarlar,
çiftçiler, işçiler,
öğrenciler
herkesçe
vb.-
ilgili
Mühendisleri,
sahiplenilmesinin
yol
Mühendisleri,
alınmalı,
ve
k- Konu ile ilgili tüm kişi ve kuruluşlar ile bilgi
meslek
Çevre
oluşturulmuş bu kurullardan danışmanlık hizmeti
belirlenerek,
yöntemleri yaratılmalı,
kuruluşları
Mühendisleri,
Jeoloji
Müh.odası,
alışverişinin yapılmasına uygun bir iletişim ağı
(Orman
kurulmalı, bir sanal merkez ve bilgi bankası
Maden
görevi görecek bir web sitesi kurulup, güncel
vb.),
tutulmalı,
üniversiteler ve konu üzerinde çalışan diğer sivil
toplum
için
verilerin toplanması için ayrı bir çalışma grupları
gezi, gibi süreçler düzenlenirken planlı hareket
g- Konuyla
toplanması
yazışmalar yapılmalı,
sağlanmalı,
konunun
eksiksiz
kuruluşlarıyla
görüş
bulunulmalı, işbirlikleri geliştirilmeli,
taleplere
yamt
çalışmalı,
alışverişinde
1-
YAPıLACAK BAŞVURULARDA;
76
77
verecek
şekilde
i.
Acele etmeden -ama hızlı- davranılmah,
vii.
yazım kurallarına uygun, açık, anlaşılır
Karara
zor
ii.
muhatabının,
ifadeleriniz nedeniyle,
durumun,
yasa
bitmediği hususları değerlendirilmeli,
anlaşılması
sadece
her
yollarının (temyiz / itiraz yollarının) bitip
ifadeler kullanılmasına dikkat edilmeli (
başvurunuzun
bağlanan
viii.
bu
Yasa yollan bitmiş durumlar için, ihlalin
nedenle olumsuz kararlar verebileceğini
uluslararası
mahkemelere
götürülüp
unutmayın)
götürülmeyeceği hususu değerlendirilmeli,
Her türlü delilin toplanması ve korunması
sağlanmalı,
iii.
iv.
v.
Başvuruya
hazırlanırken
5- Başvurduğumuzda Başımıza Ne Gelecek?
mümkün
oldukça; bu hususlarda daha önce benzer
Özellikle idari makamlara yapacağınız
mücadele içinde olmuş kişilerin görüşleri
dilekçelerinizin cevapsız kalma ya da istenildiği gibi
alınmalı ve buna göre hazırlık yapılmalı,
cevaplandırılmama ihtimali yüksektir. Yasal sürecin ağır
Resmi
işleyeceği,
yapılan
her
başvuru
metnine,
yargılamanın
uzun
süreceği
başvurularda,
de
dikkate
verildiği tarih ve sayının not edilmeli,
alındığında, bu sürecin savunucularda ilginin azalmasına
Konusu ile ilgili her evrak aym yerde
yol açması ve yılgınlık yaratması ihtimali her zaman için
dosyalanmalı,
vardır.
düzenli
bir
arşiv
yaratılmalı,
vi.
Bu
Elimizdeki bilgilerin, isteyen ve çalışma
yapacak
herkese
sunulabilmesi
için,
düzenli
efektif
nedenle,
çevre
savunuculuğu
sadece
savunucukla smırlanmamalı, ihlale karşı diğer etkili
olarak
savunuculuk yöntemleri de yasal süreçle eşgüdümlü
raporlama
olarak uygulanarak, ihlale olan kamusal ilginin ve insan
yöntemleri kullanılmalı,
kaynağının güncel kalmasına gayret edilmelidir.
78
hukuki
^
79
6- Hiçbir Şey Olmadı, Şimdi Ne olacak?
'Elimizden
gelen her şeyi yaptık.
II.) Yargıya Başvuru Yol Haritası:
Hiç bir şey
elde
edemedik ! '. Hiçbir şey elde edemedik demek hepimiz
1- DAVAYA HAZIRLIK AŞAMASI
için haksızlık olur. Bir başvurudan istediğimiz sonucu
1.1. Sürelere Riayet. Ortaya çıkan çevre ihlali, bir idari
alamamış, bir davayı kaybetmiş olabiliriz. Buna rağmen
makamın (Bakanlık, Valilik, Belediye, kamu kurumlan
çevre savunuculuğu için bir şeyler yapmış olmanın tarih
vb.) bir işleminin sonucu olarak ortaya çıkmış olabilir (
ve heyecanını yaşamış ve yaratmış olacağız. Her şey
Maden arama, taşocağı işletme izninin, ÇED olumlu
yeniden başlayacak ve devam edeceğiz. Başarılarımız,
raporunun verilmesi vb.). Bu gibi durumlarda, ihlale yol
başarısızlıklarımız, hayal kırıklıklarımız gelecek için ders
açan idari işlemin iptali için dava açmanız gerekir.
olacak.
Yazacaklarımız,
anlatacaklarımız
olacak.
Geçmişimizle gurur duyacak ve gelecek için yeniden
heyecanlanacağız.
Yaptıklarımız,
ürettiklerimiz,
dostluklarımız, sevgilerimiz, coşkularımız ile yaşayacak
İdari davalar ise, dava açma süresi yönünden kesin
koşullara bağlanmış davalardır. Kanunda yazılı dava
açma sürelerini kaçırmanız halinde, dava açma hakkınızı
da kaybedeceğinizden, bir çevre ihlali hakkında dava
ve böyle devam edeceğiz.
açmaya karar verdiğinizde, ilk önce dava açma sürenizi
doğru
tespit
etmeniz
gerekir.
Genel
olarak
idare
mahkemelerindeki dava açma süresi, ihlale yol açan
işlemi öğrendiğiniz tarihten itibaren 60 gündür.
Aşağıdaki diğer maddelerde yazılan süreçleri ne kadar
başarılı bir şekilde yerine getirseniz, davanız için ne
kadar başarılı bir ön hazırlık süreci yaşamış olsanız da,
dava
için
belirlenen
süre
80
81
içinde
başvuruda
bulunmadığınız takdirde, tüm bu çabalarınızın boşa
içermesi halinde sözleşme hükümlerinin geçerli olacağım
gideceği akıldan çıkarılmamalıdır.
düzenlemektedir:
(Not: Bu davalarda ; İdari dava türleri ve idari yargı
yetkisinin sının, İdari davaların açılması, Dilekçelerin
(Md.90/son-Usulüne
göre
Milletlerarası Andlaşmalar
verileceği yerler, Dava açma süresi, Sürelerle ilgili genel
esaslar,İdari
makamların
sükutu,Üst
makamlara
yürürlüğe
kanun
konulmuş
hükmündedir.
Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile
Anayasa 'Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre
başvurma,İptal ve tam yargı davaları,Dilekçeler üzerine
yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin
ilk inceleme, Dosyaların incelenmesi, Davaların karara
milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda
bağlanması gibi sorular için 2577 Savılı İdari Yargılama
farklı
Usulü Kanunu'nu incelemenizi öneririz).
uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri
hükümler
içermesi nedeniyle
çıkabilecek
esas alınır).
1.2. Mevzuat Taraması. Yargı yoluna taşıyacağınız çevre
ihlalinin hangi hukuki düzenlemeleri (yasa, yönetmelik,
Anayasa'nm bu maddesi, Türkiye'nin taraf olduğu, çevre
uluslararası sözleşmeler vs.) ihlal ettiğini doğru tespit
alanım ilgilendiren onlarca sözleşmenin, bir iç hukuk
etmek -davanızdaki yasal dayanağınızı oluşturacağından-
metni, yani davalarda kullanılacak yasal bir dayanak
önemlidir.
üzerinde
haline gelmesinin önünü açtığı için Önemlidir.Bu sebeple
ciddiyetle
mevzuat taraması yaparken, hem iç hukuk metinlerini
önemle
Bu
sebeple,
durulmalı
ve
mevzuat
hukuki
taraması
metinlerin
(yasa, yönetmelik vb.) hem de uluslararası sözleşmeleri
taranması gerekir.
aym anda dikkate almak gereklidir. Türkiye'nin taraf
Bu tarama aşamasında akıldan çıkarılmaması önemli bir
konu
da
Anayasa'nın
90.maddesidir.
Bu
madde,
Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerin yasa
olduğu uluslararası sözleşmelerin tamamı
Türkçe'ye
çevrilmiş durumdadır. İnternet üzerinden yapılacak bir
taramada bu metinlere kolayca ulaşmak mümkündür.
hükmünde olduğunu ve iç hukuk metinleri ile farklılıklar
82
80
1.3. Emsal Yargı Kararları. Mevzuat taraması yaparken,
sadece yasal düzenlemelerle yetinilmemeli,
davanızla
Bilgi İsteme Dilekçeleri. Konu/sorun
ile ilgili
benzerlik taşıyan başka davalarda verilmiş olan mahkeme
özellikle idari makamlardan bilgi almak için
kararlarından
yapılacak
da
yararlanılmalıdır.
Emsal
yargı
kararlarına ulaşacağınız yargı makamları şunlardır:
başvurulardır.
İhlalle
ilgili
tüm
kurumlara ayrı ayrı verilerek istenilen en fazla
bilginin alınması amaçlanacaktır. Kurumdan ne
•
Anayasa Mahkemesi,
istendiği,
•
Yargıtay,
muğlaklıktan uzak durulmalıdır.
•
Danıştay,
•
il idare mahkemeleri ve bölge idare mahkemeleri
tek,
Yazışmalara
açıkça
ifade
edilmeli,
Cevaplar.Bu
belgeler,
kurumlardan istediğiniz cevapları içirmektedir.
kararları
•
Avrupa însan Hakları Mahkemesi içtihatları
•
Birleşmiş Milletler însan Hakları Komitesi ve
Ekonomik,
Sosyal
Kültürel
Haklar
Komitesi
Kararları
1.4.Davada
Resmi
tek
İhlal konusu işlemler hakkında resmi bilgileri
içermesi ve dava konusunu belirleyecek cevaplar
olması nedeniyle çok önemlidirler.
Delil Tespitleri ve Bilirkişi Raporları. Her ne
Kullanılacak
Belge
ve
Bilgilerin
kadar
dava
açıldıktan
sonra,
yargılama
aşamasında, mahkemeden çevre ihlaline yol açan
Toplanması
durum
ile
ilgili
bilirkişi
incelemesi
talep
Açılacak davada, dava konusu yapılacak ihlalle ilgili
edilmekte ise de durumun aciliyetine göre ve
olarak farklı kurum tarafından verilmiş olan belge ve
imkan
bilgileri derleyip toplamak da davanızın sağlam delillerle
sözkonusu ihlal hakkında delil tespiti yaptırılması
desteklenmesi açısından önemlidir. Bu belgeler genel
ve bilirkişi incelemesi yaptırmak mümkündür.
ölçüsünde,
dava
olarak şunlardır:
80
85
açılmadan
önce
de
Bununu için ihlal konusu durumla ilgili uzmanlığı
olan kişilerin, üniversitelerin ilgili bölümlerinin
işbirliğinden faydalanmak mümkündür.
İhlalin
yaşandığı yerde yapılacak olan tespitlerde, ihlalin
nasıl meydana geldiği, son durum, uğranılan
zarar, vb. hususlar tespit edilmeli ve bir rapor
Açmış olduğunuz davada,
deliller ışığında,
iptalinizi istediğiniz idari işlemin,
aşağıda yer alan 5 unsurdan birini ya da birkaçım ihlal
ettiğini ispat etmeniz gerekecektir. Bu sebeple dava
dilekçenizde, bu beş unsurunun hangi birinin, nasıl ihlal
edildiği ve bunun
haline getirilmelidir.
topladığınız/toplayacağınız
sonucunda hangi çevre
ihlalinin
meydana geldiği, çok net, açık, anlaşılır ve tutarlı
•
İhtarnameler. Bazen bir şeyin yapılması ya da
ifadelerle
yapılan işten vazgeçilmesi
konulardan
için ilgilisine ihtar
çekmek gerekebilir. Bu ihtarnameler de davada
açıklanmalı,
uzak
davanın
durulmalı,
kafa
özü
ile
alakasız
karıştırıcı,
bilgi
kirliliğine yol açabilecek ifadelerden kaçınılmalıdır.
kullanılacak belgeler ıırıısındadır.
İptalini istediğiniz idari işlemin uymak zorunda olduğu
•
Diğer belgeler. Dııvn konusuna yardımcı her
unsurlar şunlardır:
türlü belge vc- bilgiyi sağlarlar. Konu ile ilgili
olıırıık yııpılmış nkıulemik araştırmalar, raporlar,
etütler, maKııleler, her türlü görsel ve yazılı
doküman bu alana girer.
•
Yetki unsuru: Hiçbir kamu personeli mevzuatın
kendisine vermediği yetkiyi kullanamaz. Bu idari
işleme karar vermeye Kim yetkilidir? Yetki kamu
düzenine ilişkin bir husustur. Yetkisiz makam
1.5. Dava Dilekçesinin
Hazırlanması
tarafından alman karar geçerli olmaz.
Yukarıda sayılan ön hazırlık işlemlerinin sonunda, dava
Yer bakımından yetkisizlik: İdarenin yetkileri yer
konusu yapacağınız çevre ihlalinin ortadan kaldırılması
bakımından
ve buna yol açan idari işlemin iptali için dava dilekçenizi
yetkilerinin görevi ülke çapındadır (bakanlıklar
hazırlayabilirsiniz.
gibi), bazıları da sınırlı coğrafi yapıdadır.
da
sınırlandırılmıştır.
80
87
Bazı
idare
Şekil Unsuru: Şekil idari işlemin yapılmasında
2- DAVA AŞAMASI
izlenecek prosedürü ifade eder. Bu durumda
öngörülen biçimde yapılmayan işlem, sakat bir
Gerekli ön hazırlığın tamamlanmasından sonra, dava
işlem olur.
dilekçenizin yetkili yer mahkemesine sunulması ile yargı
süreci başlamış olacaktır.
Sebep-Neden
gerekçesidir.
Unsuru:
İdari
İşlemin
işleme
sevk
bir
eden
tür
sebep,
Yine bu süreçte de mahkemece verilen ara kararların
süresi
hukuki bir işlem veya maddi olaylar olabilir.
içinde
yerine
getirilmesi,
incelemesi ve keşif için verilen
Konu Unsuru: idari işlemin konusu, bu işlemle
yaratılmak istenen sonuçtur, idari işlemin hukuka
uygun olması için, öngörülen sonucun dogması
gerekir,Sonucun
hukuka
aykırı
olması
bilirkişi
sürelere
uyulması
önemlidir. Sürelerin kaçırılması durumunda toplanmasını
istediğiniz
delillerin
toplanamaması
ve
bu
sebeple
davanın kaybedilmesi durumu ortaya çıkacaktır.
iptal
Açabileceğiniz davalar genel olarak üçe ayrılır:
gerekçesidir.
Amaç
özellikle
Unsuru:
Kunun koyucunun bir
idari
2.1.İdari Davalar
işlemde ulaşmak islediği nihai sonuçtur. Genel ve
İhlal somut bir olaya (örn. idarenin verdiği maden arama
özel
Kanunda
ruhsatının iptali vb) dayanıyorsa, dava, idari işlemin
öngörülen amaçtır. Kamu yararıdır. Özel amaç:
yapıldığı-ihlalin gerçekleştiği (maden arama faaliyetini
Kamu
yapıldığı) yerin bağlı bulunduğu idare mahkemelerinde
amaç
vardır.
yararını
Genel
amaç:
gerçekleştirmek
amaç.
için
konulan
aılacaktır. Bu davalar.
•
İdari işlemin (örn.maden arama ruhsatının) iptali
davası,
80
89
•
Ayrıca, doğmuş bir maddi zarar var ve bunun
tazminini de istiyorsanız tam yargı (tazminat)
İhlalde sorumluluğu olan kişi kamu görevlisi ise, kamu
görevlisinin bağlı bulunduğu idari makamlara da ayrıca
davası
şikâyette bulunabilirsiniz.
Davanızın konusu, idarenin düzenleyici bir işleminin
(yasa,
tüzük,
yönetmelik)
iptali
ise,
davanızın
(Not: Soruşturma izni yetkisi, izin vermeye yetkili
merciler
Danıştay'da açılması gerekir.
, olayın yetkili mercie iletilmesi,
işleme
konulmayacak ihbar ve şikayetler ,ön inceleme ,ön
2.2.Hukuk
Davaları
inceleme yapanların yetkisi ve rapor ,süre ,soruşturma
Çevre ihlaline yol açan durum, özel hukuk kişilerinin (bir
kişinin, şirketin ya da
idare hukuku alanının dışında
kalan kamu kuruluşlarının) eylemlerinden kaynaklanıyor
ise, bu durumda hukuk mahkemelerine başvurup, ihlalin
ortadan
kaldırılmasını,
müdahalenin
engellenmesini
amaçlayan hukuk davaları açmak gerekmektedir.
izninin kapsamı ,itiraz ,iştirak halinde işlenen suçlar
,soruşturma
izninin
soruşturmasını
mahkeme
gönderileceği
yapacak
,cumhuriyet
merciler,yetkili
başsavcılığınca
açılacak haller ilgili olarak 4483
Şikâyetler
Çevre ihlaline yol açan işlemin bir kişinin, bir şirketin
yetkilisinin bir kamu görevlisinin ihmali ya da görevi
kötüye kullanmasından kaynaklandığım düşünüyorsanız,
hukuk ve idare mahkemesi davalarının yanında, bu
kişiler
hakkında,
ihlalin
doğduğu
yer
Cumhuriyet
Savcılıklarına suç duyurusunda bulunmanız mümkündür.
90
91
,hazırlık
ve
re'sen
görevli
dava
Sayılı Memurlar ve
Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması
Kanun'ü incelemenizi öneririz.)
2.3. Ceza Davaları/
merci
Hakkında
3- KARAR
.?. I. Temyiz
Dava sonucunda verilecek karar, talebinizi tam olarak
karşılayıp,
İhlale
yol
açan
işlemin
iptali
yönünde
Danıştay
dava
daireleri
ve
idare
mahkemelerinde
olabileceği gibi, kısmen kabul, kısmen ret yönünde ya da
açtığınız davaların temyiz yeri Danıştay'dır.
Hukuk
tamamen ret yönünde bir kararla da karşılaşabilirsiniz.
davarında verilen davalar ise Yargıtay'ın konu ile ilgili
Bu durumda mahkeme kararını bir üst mahkemeye
hukuk dairesine yapılır. Ceza davalarında temyiz için
-temyiz mahkemesine- taşımanız gerekir.
başvuracağınız merci, yine Yargıtay'ın ilgili ceza dairesi
olmak zorundadır.
Yine bu bahiste eklenmesi gereken bir husus da şudur:
idare mahkemelerinin
oldukları
bazı
ara
dava devam
kararları,
ederken
özellikle
vermiş
yürütmenin
durdurulması talebinizin reddine dair ara kararlan, itiraz
edilebilen kararlardır.
3.2. Uluslararası Yargı Yetkisine Sahip Merciler
Temyiz dahil tüm iç hukuk yollarının tüketilmesine
rağmen
olumlu
uluslararası
bir
yargı
alamamanız
yetkisine
sahip
mercilere
başvuruda
dair bir karar verilmiş ise, bu karar
mercilerin vereceği kararlar, çevre savunuculuğu alanına
dairelerince verilmiş bir karar ise îdari Dava Daireleri
Genel Kurulu'na, bölge idare mahkemesi tarafından
verilmiş ise en yakın bölge idare mahkemesine, idare
mahkemeleri tarafından verilen kararlara karşı bölge
idare mahkemesine, kararın tebliğini izleyen günden
itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir.
hakkınız
olan
halinde
Bu nedenle, yürütmenin durdurulması talebinizin reddine
Danıştay dava
bulunma
netice
bulunmaktadır.
Bu
önemli etkiler yapan kararlardır.
Bu
uluslararası
Hakları
makamların
Mahkemesi
başında
gelmektedir.
Avrupa
Yine
însan
Birleşmiş
Milletler Ekonomik sosyal Kültürel Haklar Komitesi ve
Birleşmiş Milletler însan Haklan Komitesi de - bir yargı
organı olarak görev yapmamakla birlikte- bu alanda
anılmasında fayda görülen uluslararası mercilerdendir.
80
93
3.2.1.Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile
güvence
altına
alınmış
olan
temel
haklarının
çiğnenmesinden şikayetçi olan bireylerin başvurularını
belirli koşullar altında değerlendiren bir uluslararası
mahkemedir. Uluslararası bir antlaşma olan Avrupa İnsan
Haklan Sözleşmesi ile Avrupa devletlerinden bir çoğu,
bireylerin
bazı
temel
haklarına
saygı
gösterme
yükümlülüğü altına girmiştir. Bu haklar, Sözleşme'de ve
sadece bazı ülkelerce kabul edilmiş olan, Sözleşme'ye Ek
Sözleşme'nin
35.
maddesi
1.
paragrafı
gereğince,
Mahkeme'ye ancak iç hukuk yolları tüketildikten ve
nihai
karar
tarihinden
itibaren
altı
ay
içinde
başvurulabilir. Bu kabul edilirlik koşullarına uymayan bir
başvuru Mahkeme tarafından incelenemez. Başvurunuzla
ilgili bütün yazışmalar aşağıdaki adrese gönderilmelidir:
Monsieur le Greffier de la
Cour européenne des Droits de l'Homme
Conseil de l'Europe
F-67075 STRASBOURG CEDEX.
1, 4, 6, 7 ve 13 numaralı Protokollerde gösterilmiştir.
3.2.2. BM Ekonomik Sosyal ve Kültürel
Sözleşme'ye taraf bir devletçe, bu temel haklardan biri
veya birkaçının ihlalinden ötürü kendinizi şahsen ve
doğrudan
mağdur
olarak
değerlendiriyorsamz,
Mahkeme'ye şikayette bulunabilirsiniz.
Komitesi.
Ekonomik,
Sosyal
ve
Haklar
Kültürel
Haklar
Komitesi, BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar
Uluslararası Sözleşmesi'nin imzacı ülkeler tarafından
uygulanmasını izleyen bağımsız uzmanlardan oluşan bir
Mahkeme'ye ancak, bir kamu otoritesinin (Parlamento,
organdır.
idare,
giren
Konseyine verilen izleme fonksiyonunu yerine getirmek
işlemlerinden dolayı şikâyette bulunabilirsiniz. Mahkeme
için kurulmuştur. Sözleşmeye üye bütün imzacı ülkeler
özel kişi veya kuruluşlara karşı yapılan şikâyetlere
hakların nasıl uygulandığına dair düzenli raporlarım
bakmaz.
Komiteye
mahkeme
vb)
sorumluluk
alanına
Bu
Komite
sunmakla
BM
Ekonomik
yükümlüdürler.
Sözleşmeye taraf olduktan
iki yıl
sonra
ve
Sosyal
Devletler
başlangıç
raporunu ve bundan sonrada her beş yılda bir raporlarım
80
sunmak zorundadırlar.
95
Komite her raporu inceler ve ilgili üye devlete kaygılarım
ve tavsiyelerini "nihai izlenimler" şeklinde dile getirir.
Komiteye bireysel başvuruları ele alma hakkını tanıyan
Sözleşmeye ek bir taslak Tercihli Protokolün yapılması
hazırlıkları
yapılmasına
rağmen bu
Komite
şu
an
itibariyle bireysel şikâyetleri ele alıp inceleyemez.
3.2.3. BM İnsan Hakları Komitesi. BM İnsan Hakları
Komitesi, BM Medeni ve Siyasi Haklar
Uluslararası
S özleşmesi'nin imzacı ülkeler tarafından uygulanmasını
için aldıkları önlemlere dair belirli zamanlarda sunulan
raporları değerlendiren 18 üyelik bir komitedir.
Bu
komite ayrıca, Birinci Ek Protokole, taraf olan devletler
açısından, S özleşme'de öngörülen haklardan herhangi
birinin ihlal edilmesinden dolayı mağdur olduklarını ileri
süren bireylerden gelen şikâyetleri de ele almaktadır.
Komite bu tür şikâyetleri her tür belgenin gizli tutulduğu
kapalı oturumlarda ele almaktadır. Ancak, bu toplantılar
sonucunda
Komitenin
ulaşmış
olduğu
bulgular
kamuoyuna açıklanmakta ve Komitenin Genel Kurul'a
sunduğu yıllık raporlarda da yer almaktadır.
96

Benzer belgeler