Doç. Dr. Hülagü Kaptan

Transkript

Doç. Dr. Hülagü Kaptan
n
e
d
’
r
ö
t
Edi
Gülcan Şahin
[email protected]
ETEĞİNİ EKSİK YERİNDEN KES GİTSİN
Evet, kadınlar kutsal varlıklardır, onlara özenle davranılmalıdır, onlar özel yaratıklardır. Erkekler kadınların üzerine titremelidir. Bunun gibi yüzlerce cümle ile dolu bir yazı kaleme almak isterdim
fakat, içimde bunların hiçbirinin artık öneminin olmadığını söyleyen biri var ve ben o birine diyorum
ki: Aslında senin bildiğin gibi değil biliyor musun? Bu cümlelerin her birinin sonuna bir mişli geçmiş zaman kipi eklediğinde gerçeğin ta kendisine ulaşırsın. Onlar eskidendi diyorum. Kutsanmış
kadının emeğine duyulan saygı azaldı, ona bir çiçek gibi davranmak niyeti ile uzanan eller toprak
altında kaldı. Kadının naifliğini sosyal ve siyasal anlamda göstergeleriyle ortaya koyan esas kadın
pek kalmadı diyor içimdeki ses. Aslında kendine güvenen bu hayatın bileşenlerinden biri de benim.
Sahnedeki aktörlerden biri de benim diyebilen kadın, kendini baştan yenik konumunda değerlendirdiği için bu cümleler mişli geçmiş zamanda kaldı. Bu kadınları kendi yaşadığımız zaman dilimine
taşımak için bir sihre mi ihtiyacımız var? Bir el biz kadınlara değecek ve altmışlardaki yetmişlerdeki hayatın içindeki kadın yeniden doğacak sanıyorsunuz? Hayır hayır ve de hayır. Kadının esas
gücü varlığından gelen güçtür. Her seferinde erkekler tarafından yaradılışına dair geribeslemelere
dayalı hafif gülüşlerle simgelenen bir adım geride kalmalısın tabirinden ayak sesleri bizleri durdurmamalı. Erkek dünyasında yaşayan bizler, çoğu zaman yarım akıllı ve eksik etek diye tabir edilen
bizler, bırakın eteğiniz eksik olsun. O eteği tam da orasından kesin ve de varsın hiç olmasın. Her
daim erkeğinin yanında olmaktan gurur uyan kadınlar, o erkek dünyasının bir figürü olan adam
seni her yere çaldığında onu tekrar tekrar yüceltmeyi bırak.
Editör sayfam belki nedenleri ve niçinleri uzun uzadıya sorgulamak için çok uygun bir mecra olmayacağından, sadece günlük hayattan bir örnekle yetinmek istiyorum. Kadının aşağılanışını ve
toplumsal hafızada onun hangi konumda sabitlenmeye çalışıldığını vurgulamak anlamında bir örnek vermek istiyorum. Televizyon dizilerini takip etmemekle birlikte, mesleki bir deformasyondan
kaynaklandığını düşündüğüm bir davranış neticesinde, her diziyi birkaç dakika izleyerek genel bir
kanıya varıyorum ve inanın çok fazla kafa yormama gerek kalmıyor. Hemen her dizide gözlemlediğim bir durum söz konusu. İkinci bir kadının ya da ikinci bir eşin varlığının diğer kadın tarafından
kabulleniş sürecinin vurgulanması. Diyeceksiniz ki, Shakespeare tiradlarında bile var olan son
derece doğal olabilecek bir kurgusal metinde bu tarz toplumsal olaylar işlenebilir. Evet elbette
olabilir, fakat her güne bir kadın cinayetinin düştüğü bir ülkede dizi yapımcılarının ve kanal yöneticilerinin biraz daha hassas olması gerektiğine inanıyorum. İnanın bir kadının, ikinci bir kadının
varlığına kafa yormasından daha önemli olan ve daha kümülatif sorunları var.
in
G
Şah
n
a
c
ül
04
8 Mart Dünya Emekçi
Kadınlar Günü
Bandanalar
Boyuna
06
15
Murat Yıldırım’ın
Bilinmeyenleri
2016’da “IN”
Olmak
Editörün
Seçimi
08
İlk Buluşmada Erkeği
Etkilemenin Yolları
Parfüm Seçerken Dikkat
Etmeniz Gerekenler
16
22
Test :
Nasıl Bir Çiftsiniz
Horlayan Eş
Artık Tahih Oluyor
2016 Deri
Modası
14
05
21
İçmesi En Güzel
10 Kokteyl
18
Doç. Dr. Hülagü Kaptan:
“Depresyon Bel Fıtığını Etkiliyor”
28
26
Işıl Işıl Bir Cildin Sırrı :
Değerli Yağlar
Eski Sevgiliyi
Geri Kazanma
30
24
29
Bu Yıl Culotte Modası
Sizi Bekliyor
Kadınların Pantolon
Giymemesi İçin 7 Neden
31
KÜNYE
32
34
Güzel Bir Gülüş
Yazı İşleri Müdürü ve Editör
Gülcan ŞAHİN
Tatil Planı Nasıl Yapılır
Duvar
Kağıtları
37
Sahibi
Memet ŞAHİN
36
Havalar Isınıyor Artık
Gezmek Gerek
“ İlkbaharda Gezilecek
Yerler ”
Genel Yayın Yönetmeni
Burhan Kıroğlu
Moda Editörü
Esin Oğraş
Hukuk Danışmanı
Av. Mehmet Karabıyık
Fotoğraf
NLife Stüdyo
Basım Yeri
Vatan Matbaacılık
Zübeyde Hanım Mah. Sebze Bahçeleri Cad.
Çavuşoğlu İşhanı No:107/42 Altındağ / ANKARA
Tel / Faks : 0 312 341 9080
Yönetim Yeri
Kıbrıs Cad.No:70/D
Çankaya/ANKARA
ISSN : 2149-9128.
44
facebook.com/NLife
Bugün Ne
Giysem ?
e-posta : [email protected]
İnternet Sitesi : www.nlifeankara.com
Basım Tarihi: 12.03.2016
Gözlük
Alırken
46
NLife Dergisi ücretsizdir.
Vatan Matbaacılık Sponsorluğunda Basılmaktadır
8MART
DÜNYA
EMEKÇİ
KADINLAR
GÜNÜ
6
BANDANALAR
BOYUNA
7
Doç. Dr. Hikmet Fırat
Gecenin bir vakti sizi tatlı
uykunuzdan
uyandıran,
adeta bir buldozer edasıyla
yeri
göğü
inleten
bir
partneriniz varsa bize kulak
verin derim. Horlamayla ilgili
merak ettiğiniz tüm soruları,
dünyada ve Türkiye’de uyku
ve uyku kalitesi konusunda
isim
yapmış
bir bilim
insanına, Doç. Dr. Hikmet
Fırat’a sizler için sorduk.
Horlayan Eş
Artık Tarİh Oluyor
NLife : İnsanlar Neden Horlar ?
Horlamanın birden fazla nedeni vardır. Fizyolojik
solunum; burundan başlar, akciğerlerin en uç
noktası olan alveollere (hava kesesi) kadar devam
eder. Horlamanın oluşması için nefes alıp verme
sırasında havanın daralan bir ortamdan geçmesi
veya gevşek bir dokuyu titretmesi gerekir. Yaş
ilerledikçe vücutta pek çok dokuda sarkma,
gevşeme, kas kitlesin de azalma görülebilir. Sırf
bu durum dahi horlamaya neden olsa bile, daha
önemli nedenlerin başında burun içi daralmalar
(et kalınlaşması veya burun kemik eğriliği), geniz
eti oluşumu, tonsil (bademcik) büyümesi veya
yumuşak damak/küçük dil sarkması gelir. Erkek
popülasyonda kadınlara göre horlama sıklığı
daha fazla rastlansa da, kadınlarda sıklık özellikle
menopoz sonrası ve kilo alımı ile artmaktadır. 65
yaş üzerinde ise her iki popülasyonda horlama
sıklık ve şiddetinin azaldığı belirlenmiştir.
Allerjik durumlar (saman nezlesi / astım vs)
veya klasik nezle / grip durumlarında da, yine
üst solunum yolunda daralma meydana gelip
horlama ortaya çıkar. Bu kişiler bir de sigara
kullanıyorsa, üst solunum yolunda ödem (şişkinlik)
daha fazla olabilmekte ve horlamaya katkıda
bulunabilmektedir.
Aşırı kilo alınması da en önemli horlama
nedenlerinden dir. Özellikle boyun çevresinin
kalınlaşması ile giden kilo alımlarında horlama
kaçınılmazdır. Bazı durumlarda ise normal
şartlarda kişi horlamadığı halde, alkol alımı sonrası
veya aşırı yorgunluk veya uykusuzluk sonrasında
8
üst solunum yolu kaslarında gevşemeyle birlikte
horlama ortaya çıkmaktadır. Bu durum geçicidir.
Bazı durumlarda horlama nedeni bulunamayabilir.
Horlayan bir kişinin öncelikle iyi bir endoskopik
kulak burun boğaz muayenesinden geçmesi
gerekir. Sadece bu muayene sonucu problemlerin
en az yarısı çözüm bulmuş olacaktır. Ardından,
bir gece yatırılarak yapılacak olan polisomnografi
(uyku takip testi) ile altta yatan olası “uyku
apne” hastalığının varlığı veya yokluğu mutlaka
belirlenmelidir.
NLife : Hangi Evrede Doktora Gitmek Gerekir ?
Horlama tek başına bir problemdir ve hastalık
belirtisidir, ciddiye alınmalıdır. Alkol alım sonrası
veya nezle/grip gibi durumlarda horlama geçici bir
durum olarak kabul edilebilir, ancak horlamanın
haftada 5 ve daha fazla gecede tespit edilmesi
patolojik olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda
mutlaka doktora gidilmelidir. Öncelikli olarak kulak
burun boğaz muayenesi yapılmalı, üst solunum
yolu iyice değerlendirilmelidir. Normal dışı görülen
durumların tedavisi yapılmalıdır. Ardından ise
uyku takip testi (polisomnografi) yaptırmak üzere
uyku bozuklukları konusunda sertifikalı uzman
hekimlere başvurmak gerekir.
NLife : Tedavi Süreci Ne Kadar Sürmekte ?
Geçici durumların tedavisi (ör alkol alımı /
nezle vs) çoğu zaman gerekmemektedir. Kalıcı
horlamalarda ise alttaki nedene yönelik tedavi
planlanır. Burun pasaj darlığı (et kalınlaşması)
veya kemik eğriliği (deviyasyon) gibi durumlarda
cerrahi girişim veya burun spreyleri ile bir süre
takip gerekebilir. Allerjik durumların varlığında da
yine ilaç tedavisi ön planda olmalıdır. Tonsillerin
(bademcik) çok büyük olduğu durumlarda derhal
ameliyat ile çıkarılmalıdır. Yumuşak damak
üzerine yapılacak operasyonlardan önce mutlaka
uyku takip testi yaptırılmalıdır. Ciddi (orta-ağır
derece) uyku apnesi olan kişilerde cerrahiden
fayda görme durumu düşüktür. Böyle hastalarda
öncelikle CPAP/BPAP gibi basınçlı hava veren
maske sistemleri kullanılmalıdır. Bu hastalar aksi
bir durum olmadığı sürece cihazlarını ömür boyu
kullanmak durumundadır, başka türlü de rahat
edemezler. Cihaz uyuncu (komplians) iyi olan
hastalar (haftada en az 4 gün ve gecede en az 4
saat kullanan) için alternatif tedavi düşünmeye
gerek yoktur. Uyku apne hastalığı olup cihazı
kullanamayan veya kullanmak istemeyen kişilerde
ise alternatif olarak uygun ise cerrahi veya ağız içi
aparat ile tedavi denenebilir. Yan yatma pozisyonu
da sırtüstü yatma pozisyonuna göre her zaman
tercih edilmelidir.
Son yıllarda denenen üst solunum kaslarının
elektriksel stimülasyon tekniği tedavisi ise henüz
ödeme kapsamında olmayıp, maliyet yüksektir. Bu
konuda yeterince araştırma da bulunmamaktadır.
NLife : Uyku Hijyeni Yaşam Kalitesi İçin Ne Derece
Önemli ?
Uyku kalitesi “uyku hijyeni” başlığı altında
incelenmelidir. Yaşam kalitesini arttırmak için ise
kaliteli bir uyku şarttır. Kaliteli bir uyku için her
şeyden önce uyku hijyenine uyulmalıdır. Bunların
başında da “yeme alışkanlıkları” gelir.
Akşam yemeklerinin bu konuda özel bir yeri
vardır. Akşam yemeklerinde yağlı ve aşırı şekerli
ağır yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Özellikle yatış
saatinden 4-5 saat önce yemek işlemi bitirilmelidir.
Yemekte alınacak alkol ünde yine üst solunum
tıkanmasına katkı sağlayacağı bilindiğinden,
mümkünse alınmamalı veya yine yatış saatinden
4-5 saat önceden alkol alımına son verilmelidir.
Akşam saatlerinde yapılacak ağır egzersizlerden
kaçınılmalı, ılık bir duş alınarak rahatlamalıdır.
Özellikle süt, yoğurt ve muz gibi (örneğin muzlu
süt) yiyeceklerin seratonin hormonu üzerinden
uykuyu erken getirmesi (özellikle uykusuzluk
çeken kişilerde) bu yiyeceklerin akşam saatlerinde
tüketilmesi durumunda belirli kişilere yardımcı
olacaktır.
Reflü, bu kişilerde sık karşılaşılan bir problemdir.
Yine, reflüyü artıracak durumlar (yemeğin geç
yenmesi, veya yatmadan önce tüketilecek kahve çay ve meyve gibi yiyecek içecekler) engellenmeli,
yastık sayısını artırarak biraz daha yüksek yatılması
sağlanmalıdır.
NLife : Horlama Boşanma Nedeni Bile Olabiliyor
Değil mi ?
Horlama ciddiye alınması gereken bir hastalık
belirtisi
olmakla
birlikte,
genel anlamda
sosyal bir problemdir. Eşler arasında öncelikle
yatak ayırmakla başlayıp, boşanmalara kadar
ilerleyebilen bir durumdur.
Horlamanın en önemli belirtilerinden biri olduğu
uyku apne hastalığında, cinsel isteksizlik ve
cinsel işlev bozukluklarına rastlanmakta, çok
ağır durumlarda ise çocuk sahibi olmakta dahi
zorlanmaktadırlar.
Horlayanın sadece zararı kendisine değil, aynı
zamanda yanında yatan kişiye de olmaktadır.
Horlayan kişilerle yatanlarda daha az uyku süresi
uyudukları belirlenmiştir. Bu durum ise kişiyi
stresli yapmakta, depresif davranış bozukluklarına
meyili artırmaktadır. Sesli bir ortamda uyumak
zaten uyku hijyenine de ters bir durumdur.
Tedavisi mümkün olduğu halde tedaviyi kabul
etmemek de bir boşanma nedenidir.
9
2016.
DERI
MODASI
10
Eskiden erkek giyiminin bir parçası olan deri
ceketler gün geçtikçe bayanlarında vazgeçilmez
parçalarından oldu. en çok mevsim geçişlerinde
kullanılan deri ceketler oldukça cool stilleri ile yeni
sezonda da vazgeçilmez olmaya devam ediyor.
Her kesin büyük küçük bay bayan gardrobunda
en azından bir tane deri ceketi olmasının altında
kesimleri renk ve modelleri ile denemeye değer
parçaların başında gelmesinde etkili. Kahverengi
ve tonlarının ağırlığı ile deri ceket modelleri ofis
şıklığını, siyah deri ceketler ise asi bir görünüm
verirken hafta sonu rahatlığında sizinle.
11
Genelde pantolonla bütünlenen deri ceketler eteklerden tutun abiye
elbiselerin üstlerine bile giyilecek kadar modele de sahiptirler. Bu
senenin modası olan daha vahşi ve özgürlükçü hava katan zımbalı
modeller revaşta olup havanıza hava katacağı garantisi vardır. Ayrıca
deri ceketler eski klasik renk seçeneklerinin yanı sıra her renkte
üretilmekte ve bu nedenle birçok kıyafetinizi tamamlamaya yetiyor.
Özellikle yeşil ve tonları lacivert ve tonları kırmızı ve tonları en çok
tüketilen siyah ve kahverenginden sonra bayanların kullanımına
hazırdırlar.
12
Deri insanın içinde yatan asi kadını dışa vurmada vazgeçilmez bir parçadır. 2015
sonbahar kış koleksiyonunda sizin dolabınızda bir deri ceketiniz yoksa mutlaka
edinmeniz gerekir. Eskiden klasik renk ve modelleri mevcut iken günümüzde
her renk ve modelde buluna deri ceketler şıklığınıza şıklık katmaya hazırlar.
Oldukça fazla renk ve modeli bulunan deri ceketlerden mutlaka size de hitap
eden bir parça vardır. Salaş modellerden klasik modellere, spor modellerden
abiye modellere kadar deride artık her kesime uygun model bulmak da zor değil.
Ne giyerseniz giyin mutlaka deri ceketinizle kıyafetinizi tamamlamanız mümkün
olmaktadır. Bu senenin modası olan yırtık kotunuzu giyip zımbalı veya püsküllü
ceketinizi giyerek akşam serinliğinde sıcacık bir tarz yaparak kendinizi hem şık
hem de dikkat çekici bir hale getirirsiniz.
13
14
15
İlk buluşmada
erkeğİ etkİlemenİn 4 yolu
Hoşlandığınız adamı ilk buluşmada kendinize âşık edecek 4 formül bahar aylarının başında iyi
bir başlangıç olacak umarım. Yaza hazırlık diyelim artık…
Basit ama önemli birkaç kural sizin kurtarıcınız olacaktır.
İşte ilk defa çıktığınız erkeği etkilemenin dört yolu:
Google ile yakın ilişki kurulacak
Yaş farkını önemseyin
Partneriniz sizden önce sizi Google’da arayacaktır.
Ama siz ondan önce davranın ve kendinizi Google’da
arayın. Daha önceki erkek arkadaşınızla ilgili çıkabilecek sorulara karşı hazırlıklı olmanız anlamında bu aşama iyi olacaktır. Tabii ki siz de aynı durumlar için
sorularınızı hazırlayın artık o düşünsün.
Partnerinizle aranızdaki yaş farkıyla ilgili endişeleriniz
varsa bu sorun hep aklınızın bir köşesinde olacak demektir. Uluslar arası kaynaklar ideal yaş farkının
+7 olduğunu savunuyorlar yani 35 yaşındaysanız 41-42 yaş aralığı sizin için
ideal yaş aralığındaki erkekleri
kapsıyor demektir.
Hemen aramak için can
atmayın, yalnızca uygun
zamanı bulun
Kaçın biraz. Unutmayın ki
kaçan kovalanır. Güzel bir
akşam geçirdiniz. Ertesi
gün hemen telefona sarılmayın. Bırakın bakayım o
telefonu elinizden. Biraz sabredin. Mutlaka geri dönecektir.
16
Sosyal medyada paylaşmayın
Güzel geçen bir akşamı tüm
arkadaşlarınızla paylaşmak istiyorsunuz içiniz
içinize sığmıyor. Fotoğrafı sayfanıza koydunuz
durumunuzu ilişkisi var
şeklinde
düzenlediniz.
Erkekler ilk günden böylesine ciddi bir adım atan
kadından korkar ve kaçarak
uzaklaşırlar. Zamanla her şey
kendiliğinden olur zaten. Tüm
sıfatlar yerini bulur.
PARFÜM
SEÇERKEN
DİKKAT
ETMENİZ
GEREKENLER
• Parfüm alışverişine çıkmadan önce herhangi bir
koku sürmeyin. Seçeceğiniz parfüm seçeneklerini
eleyinceye kadar üzerinize herhangi bir koku
sürmeyin. Hâlihazırda kullanmış olduğunuz parfümü
de kullanmamanızda fayda var tabii ki.
• Parfümü öncelikle deneme kağıtlarına sıkın. Kağıttaki
koku hoşunuza gitmediyse kesin üzerinizde de
beğenmeyeceksiniz demektir.
• Her tende farklıdır. Her kişinin farkılı bir pH dengesi
vardır. Dolayısıyla bir parfüm her tende farklı duruş
sergiler. Bir parfümün üst tonu beş dakikada alt tonu
ise 20 dakikada anlaşılır.
• Aynı anda çok fazla parfüm denemeyin. Tavsiye edilen
her kolunuza en fazla iki parfüm seçeneği Yani bir
demede en fazla dört parfüm denemeniz iyi olur.
• Deneme boylarını alın. Diyelim ki henüz emin değilsiniz.
Aklınızda kalan parfümlerin deneme boylarını isteyin
ve evde farklı zamanlarda deneyin.
• Kullanma zamanı önemlidir! Seçeceğiniz parfümü
hangi zaman dilimizde kullanacağınız önemli. İşe
giderken mi yoksa gece gezmesinde mi kullanacağınız
önemli.
• Yaşam tarzınız belirleyicidir. Gündüz için hafif ve taze
kokuları, gece dışarı çıkarken ise daha seksi ve sıcak
kokuları tercih edin.
• Araştırın. Çiçeksi gibi, baharatlı mı ya da daha soft bir
koku mu? Seçtiğiniz parfümün içeriğinde ne olduğunu
araştırın.
17
MURAT
YILDIRIM
BİLİNMEYENLERİ
Ekranların yakışıklı jönü Murat
Yıldırım kadınların son yıllarda
en beğendiği aktörlerin başında
geliyor. Şu sıralar Gecenin
Kraliçesi’ndeki performansıyla
yine göz dolduruyor. Çok sayıda
başarılı film ve dizi projesinde rol
alan Murat Yıldırım’ın bilinmeyen
yönlerini siz NLife okuyucuları
için araştırdık.
18
F İ L M O G R A F İ
Sinema
2005 Organize İşler
2006Araf
2009 Güz Sancısı
2014Kırımlı
2015 Kocan Kadar Konuş
2016 Kocan Kadar Konuş: Diriliş
Televizyon
1999
Ayrılsak da Beraberiz
2003
Hayat Bilgisi
Patron Kim?
Ölümsüz Aşk
2004
Bütün Çocuklarım
Büyük Yalan
2006-2007Fırtına
2008-2009Asi
2009
Ey Aşk Nerdesin
2009-2010 Aşk ve Ceza
2012
Suskunlar
2015
Gecenin Kraliçesi
Tiyatro
Kimsesizler
Salaklar sofrası
• Öğretmen bir baba ve ev hanımı bir annenin çocuğu.
• Mardinli fakat Konya doğumlu
• 18 yaşında İstanbul’a geldi. Oyunculuğa da birkaç yıl sonra başladı. Volkan Sümbül adındaki
bir arkadaşı vesile oldu diyebiliriz.
• Gürcistan halkını çok seviyor. Gürcistan’da çeşitli sosyal sorumluluk projelerinde yer
aldıktan sonra onlara karşı ayrı bir sempati duymaya başladı. Hatta Gürcistan’daki bir dans
yarışmasında üç bölüm konuk jüri üyesi olarak bulundu.
• Sinema camiasında yalnızca oyunculuk alanında değil senaryo yazarı olarak da varolmaya
hazırlanıyor. Hatta ünlü biri tarafından çalınan bir senaryosu bile var.
• Tiyatro, dizi ya da sinema oyunculuğunu birbirinden ayırt etmiyor.
• Hiç ekmek ve pilav yemiyor. Kilosuna dikkat ediyor. Et, protein ve sebze tüketiyor. Şeker ve
havuç ise bu listede yer almıyor.
• Asi dizisinden sonra özellikle Ortadoğu’da çok tanındı. Defalarca Lübnan’a gitti.
• Oyuncu Burçin Terzioğlu’ndan ayrıldı ve şu anda evliliği düşünmüyor.
19
16’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA
2016’DA “IN ” OLMAK...
2
il
ve yeş n
t
i
m
e
a kir
meyi
2016’d an vazgeç
rınd
tonla
20
İspa
İspa nyol Pa
ça
nyol
paça Modas
ı: Bu
pa
tren ntolonla yıl
d.
r çok
2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA
Crop top: Özellikle midi boy eteklerle
crop top büstiyerlerle uyumlu bir
kombin biçiminde.
21
2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK...2016’DA
2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK...
ntolonlar,
Kadifeler: Kadife pa
lın
kadife ceket bu yı
ında.
as
vazgeçilmezleri ar
2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK... 2016’DA “IN” OLMAK...
ekler:
Ekose gömlek ve et
’yı sarmış
İskoç esintisi 2016
durumda.
Bir bara veya gece kulübüne gittiğimizde kimi zaman yeni tatlar denemek isteyebiliriz fakat kokteyllerin
içinde ne olduğunu bilmediğimiz için seçim yapmak oldukça zordur. Yeni deneyimlerin işkenceye dönüşmesini engellemek amacıyla, bu yazımızda sizler için içimi en güzel kokteylleri derledik. İşte karşınızda en
lezzetli 10 kokteyl.
Margarita
Listemizin ilk sırasında
yer alan margaritanın
bir kadehinde 35 ml.
tekila 20 ml. portakal
likörü ve 15 ml. limon
suyu yer alır. Margarita
bardağın kenarlarında
tuz serpilmiş şekilde
servis edilir.
Cosmopolitan
Bir kadehinde 40
ml. vodka, 15 ml.
portakal likörü, 15
ml.
taze
sıkılmış
limon suyu ve 30 ml.
kızılcık suyu bulunur.
1970’lerde icat edilen
içki popülaritesini hala
korumaktadır.
Tequila Sunrise
İçinde 45 ml. tekila,
90 ml. portakal suyu
ve 15 ml. nar şurubu
bulunur. Bu kokteyl
Gene Sulit tarafından
1930 veya 1940’larda
icat edilmiştir. İlk servis
edildiği yer ise Arizona
Biltmore Hotel’ dir.
White Russian
50 ml vodka, 20 ml.
kahve likörü ve 30
ml. süt kreması içeren
kokteyl oldukça sert
bir içki olma özelliğine
sahiptir. İsminden de
anlaşılacağı
üzere
Rusya’ da icat edilen
içki
ilk
önceleri
black russian adıyla
anılıyordu.
Daha
sonra kremanın da
eklenmesiyle birlikte
white russian adını
almıştır.
Bloody Mary
45 ml vodka, 90 ml.
domates suyu ve 15
ml. limon suyunun
karışımıyla oluşturulan
içki çok sert bir
aromaya sahip değildir.
İstenirse vodka miktarı
artırılabilir.
Manhattan
Viski, apsent ve tatlı
vermut karıştırıldıktan
sonra içine bir tane
kiraz veya vişne atılarak
servis edilir. Bu kokteyl
1870’lerde New York’
taki Manhattan Bar’ da
keşfedilmiştir.
Mojito
60 ml. beyaz rom,
30 ml limon suyu, 6
nane yaprağı, 2 çay
kaşığı şeker ve soda ile
hazırlanır. Karışım en
az alkol oranına sahip
olan
kokteyllerden
biridir. Neredeyse %10
alkol oranı içerir.
Long Island Iced Tea
Vodka, tekila, rom,
portakal likörü, gin,
limon suyu, buzlu
çay, ve sakız şurubu
karıştırılarak
yapılır.
Yaklaşık %22 alkol
oranına
sahiptir.
Bir çok alkol türü
karıştırıldığı
için
içtiğinizde çok dikkatli
olamnız gereken bir
içki türüdür. Farkında
olmadan çarpabilir.
Martini
55 ml. gin ve 15
ml. sek vermutun
karıştırılmasıyla elde
edilir. Yanında dolma
zeytinle ikram edilir.
Sex On The Beach
Sex On The Beach
çok değişik tarzlarda
hazırlanan
bir
kokteyldir. Karıştırıcıda
buzla
beraber
karıştırıldıktan sonra
uzun bardakta servis
edilebildiği gibi küçük
şat bardaklarında da
servis edilebilir. İçinde
vodka, seftali, portakal
ve
kızılcık
suyu
bulunur.
23
T
Nasıl
bir çiftsiniz?
S
E
T
Sevgilinizle ömür boyu mutlu bir yaşam sürebilir misiniz? Testimizi çözün ve ne kadar uyumlu
bir çift olduğunuzu öğrenin.
Kadınlar için:
1- Başkalarında neye tahammül edemezsiniz?
a) Cimrilik (1 puan)
b) Laubalilik (2 puan)
c) Hiperaktiflik (3 puan)
2- Başucunuzda neler var?
a) Bitirilecek bir kitap (1 puan)
b) Bitirilecek birkaç kitap (2 puan)
c) Başlanacak kitaplar... (3 puan)
3- Eğer bir grafiker olsaydınız bir plajı belirtmek için nasıl bir imaj kullanırdınız?
a) Bir kürek (1 puan)
b) Bir şemsiye (2 puan)
c) Bir kamp ateşi (3 puan)
4- Hangi yazarı tercih edersiniz?
a) Steinback (1 puan)
b) Yaşar Kemal (2 puan)
c) Borges (3 puan)
5- Puzzle yapmaya kalkıştığınızda...
a) Sıkılıp bozarsınız (2 puan)
b) Sakince sonuna kadar yaparsınız (1 puan)
c) Bir solukta bitirirsiniz (3 puan)
6- Trenle seyahat edeceğiniz bir istasyona...
a) Zamanından önce gidersiniz (1 puan)
b) Zamanında (2 puan)
c) Son dakikada (3 puan)
7- Bir tabloda sizi çeken nedir?
a) Renkleri (2 puan)
b) Detayları(1 puan)
c) Bütünü (3 puan)
Hanımlar...
* 13 puana kadar: Hayatı çok ciddiye alıyor, her şeyi derinlemesine inceliyor ve kontrol altına almak istiyorsunuz.
* 14-18 puan arası: Beklenmeyen olayları kabullenmeyi biliyorsunuz. İyimserlikten hiç vazgeçmiyorsunuz. Hayal
kırıklıkları yaşıyorsunuz.
* 18 puan ve üzeri: Yüzeysel ve maymun iştahlı bir insansınız ama bu sizi rahatsız etmiyor.
24
Erkekler için
1- Ünlü bir müzeyi gezerken...
a) Eserler önünde uzun süre durursunuz (1 puan)
b) Yalnız bir salon üzerinde yoğunlaşırsınız (2 puan)
c) Her eseri görmeye çalışırsınız (3 puan)
2- Okulda hangi derste daha iyiydiniz?
a) Tarih (2 puan)
b) Coğrafya (3 puan)
c) Edebiyat (1 puan)
3- Pazar günleri en çok hoşunuza giden şey nedir?
a) Uzun bir gezi yapmak (3 puan)
b) Kendinizi ev işlerine adamak (1 puan)
c) Uzun uzun gazete ve dergi okumak (2 puan)
4- Yeni bir kitap alırken...
a) Sayfalarını karıştırırsınız (1 puan)
b) Baskı kalitesine bakarsınız (2 puan)
c) Kapağına bakarsınız (3 puan)
5- Hangi oyunu tercih edersiniz?
a) Satranç (2 puan)
b) Poker (3 puan)
c) Dama (1 puan)
6- Tatilleriniz için ne tür yerleri seçersiniz?
a) Sakin ve bilinmeyen yerleri(1 puan)
b) Arkadaşlarınızla birlikte olduğunuz herhangi bir yeri (2 puan)
c) Moda olan bir yeri (3 puan)
7- Seyahate çıkarken valizinizi...
a) Bir gece önce hazırlarsınız (1 puan)
b) Yola çıkmadan biraz önce (2 puan)
c) Ne zaman hazırladığınız belli olmaz (3 puan)
Beyler...
* 13 puana kadar: Aşırı detaycılığınız zaman zaman bunalmanıza yol açıyor.
* 14-18 puan arası: Dikkatli, düzenli ve kararlısınız ama bazen sorumluluklarınızdan kaçma eğilimi gösteriyorsunuz.
*18 puan ve üzeri: Biraz uçarı bir insansınız. Olayları fazla önemsemiyor ve kendinizden memnun olmayı başarıyorsunuz. Uyumu harfler bulsun!
Erkeğinizle ne kadar uyumlu olduğunuzu öğrenmek için, cevaplarını toplayın. Hangi harfler ikinizde de çoğunluktaysa ona göre durumunuzu değerlendirin...
* “a”lar çoğunluktaysa: Gerçekçi bir çiftsiniz. Zevk ve seçimleriniz aynı. Sürprizlerden uzak duruyorsunuz. Hayatı
hafife almaya çalışın.
* “b”ler çoğunluktaysa: Dengeli bir çiftsiniz. Birbirinizi tamamlıyorsunuz. Fikir ayrılıkları olsa bile ortak noktalarda
buluşuyorsunuz.
* “c”ler çoğunluktaysa: Hayalci bir çiftsiniz. İlişkiniz hayallere ve iyimserliğe dayanıyor. Sık sık kriz yaşama riskiniz yüksek. Gerçeklere daha fazla prim vermeye özen gösterin.
25
n
rü
ö
t
i
i
d
E çim
e
S
Marseilles duş jeli
Piyasada yeni yeni boy
göstermesine karşın,
kısa zamanda birçok kişi
tarafından sevilen duş
jelleri benim tarafımdan
da tam puan aldı!
Flormar maskara
Tek dokunuşla kirpikleri
hem uzatıyor hem de
hacim veriyor.
H&M Pudra
Özellikle gün
boyu kalıcılığı
ve tene uyumu
mükemmel.
Polaris Terlik
Yaza girmeye hazırlandığımız şu
günlerde ayağınızı rahatlatacak bir
öneri de benden.
26
Koska Tahin Pekmez
Besleyici, sağlıklı ve de tatlı.
Güne sağlıklı başlamak için
Diesel bayan bot
İster pantolon ister etekle
son derece güzel uyan
botlar Diesel’den
Organik çanta
Doğaya zarar vermeyen organik
çantalar, günlük kullanıma
oldukça uygun. Üstelik çok hafif.
Kırmızı Saçlı Kadın
Orhan Pamuk, Yapı Kredi Yayınları’ndan
çıkan yeni romanı Kırmızı Saçlı Kadın’da
bizi otuz yıl önce İstanbul yakınlarındaki bir
kasabada liseli bir gencin yaşadığı sarsıcı
bir aşk hikâyesiyle, büyük bir insani suçun
peşinden sürüklüyor.
27
Doç. Dr. Hülagü Kaptan
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Beyin ve Sinir Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Öğretim Üyesi
DEPRESYON BEL FITIĞINI TETİKLİYOR
Doç. Dr. Hülagü Kaptan, NLife Dergisi’ne
yaptığı açıklamada, bel ağrısı ve bel fıtığının
toplumun büyük bölümünü etkileyen yaygın
bir sağlık problemi olduğunu belirtti.
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülagü
Kaptan, işini sevmeyenlerin bel ağrısı nedeniyle hekime
başvurma oranının sevenlere göre 2,5 kat daha fazla
olduğuna dikkati çekerek, “İşinden memnun olmama,
takdir edilmeme, bel ağrısındaki risk faktörüdür” dedi.
Kaptan, Nlife Dergisi’ne yaptığı açıklamada, bel ağrısı ve
bel fıtığının toplumun büyük bölümünü etkileyen yaygın
bir sağlık problemi olduğunu belirtti.
İnsan omurgasının en çok yük binen ve hareket sistemi
ile ilgili rahatsızlıkların sık ortaya çıktığı alanın bel bölgesi olduğunu ifade eden Kaptan, rahatsızlığın, ayakta
tedavi için en sık hekime başvurulan 3 neden arasında
yer aldığına işaret etti.
Yetişkinlerin yüzde 80’inin yaşamının bir döneminde bel
ağrısından yakındığını dile getiren Kaptan, hastalığın
özellikle 35-45 yaş arası çalışan nüfusun önemli bir kısmını etkilediğini vurguladı.
Dizleri bükmeden ağırlık kaldırma, asimetrik kaldırma,
hareketin devamlı tekrarının bel ağrısına neden olduğunu dile getiren Kaptan, “iş memnuniyetsizliği” ve “stresin” de risk faktörleri arasında yer aldığının altını çizdi.
KADINLARDA DEPRESYON ETKİLİ
Bir dönem bel ağrısı şikayetiyle gelen kadın hasta sayısındaki artış üzerine 120 kişi üzerinde çalışma yaptıklarını ifade eden Kaptan, depresyonun hastalığa yol açtığı
28
bulgusuna rastladıklarını söyledi.
Kaptan, “Kadın hastalarımızın depresyon kaynaklı bel
ağrısı yaşadığını tespit ettik. Özellikle cerrahi müdahaleye ihtiyacı olmayan ve sadece ilaç kullanan kadın
hastaları psikiyatri servisine yönlendirdik. Burada yapılan depresyon tedavisinin ardından kadınlardaki bel ağrılarının geçtiğini gördük.
Depresyon ağrıyı tetikliyor” diye
konuştu.
olduğu saptanmıştır.”
İşinden memnun olmayanların bel ağrısı nedeniyle hekime başvurma oranının işini sevenlere göre 2,5 kat
daha fazla olduğunu aktaran Kaptan, şu değerlendirmede bulundu:
vibrasyona maruz kalma süresinin uzunluğu arasında ilişki bulunmuştur. Bel ağrısı ve
bel fıtığının görülme sıklığı titreşime sık maruz kalan
otobüs, kamyon şoförlerinde daha fazladır. Kamyon
şoförlerinde bel fıtığı görülme oranının 5 kat daha fazla
ması, eğilmek yerine çömelmenin tercih
edilmesi, yüksek topuklu ayakkabılardan sakınılması, belin dik tutularak destek ile oturulması tavsiyesinde bulundu.
“İşinden memnun olmama, takdir edilmeme, bel ağrısındaki risk faktörüdür. İşini sevmediği için kişide
depresyon oluşuyor. İşi var
ama mutlu değil. Stres nedeniyle dikkati toplayamama özellikle sanayide iş
kazalarından oluşan bel
ağrılarına yol açmakta
ve stres risk faktörü
olarak kabul edilmektedir. Kronik bel ağrısı
ile ilişkilendirilen bir diğer faktör iş tatminidir.
İş tatminin fazla olmasının psikolojik baskıyı,
ağrıyı ve sakatlığı azalttığı doğrulanmıştır.”
“İşinden memnun
olmama, takdir edilmeme, bel
İŞİNİ
SEVMEYENLERDE
DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
ağrısındaki risk faktörüdür. İşini sevBel ağrısının en sık gömediği için kişide depresyon oluşuyor. İşi var
rüldüğü grup arasında
ağır bedensel faaliyet
ama mutlu değil. Stres nedeniyle dikkati toplave uzun süreli ayakyamama özellikle sanayide iş kazalarından oluşan
ta durmayı gerektiren
mesleklerin
geldiğini
bel ağrılarına yol açmakta ve stres risk faktörü
belirten Kaptan, şöyle
konuştu:
olarak kabul edilmektedir. Kronik bel ağrısı ile
“Araba, kamyon ve benilişkilendirilen bir diğer faktör iş tatminidir. İş
zeri araç kullananlar yüktatminin fazla olmasının psikolojik bassek titreşime maruz kaldıklarından kas yorgunluğu
Kaptan, bel ağrısı ve fıtığınkıyı, ağrıyı ve sakatlığı azalttığı
yaşıyor. Otobüs şoförleri ve
dan korunmak için, yürüme,
tamircilerde yapılan bir araştıryüzmenin tercih edilmesi, ağır
doğrulanmıştır.”
mada, bel ağrısı sıklığı ile yaşam boyu
yüklerin kaldırılmasından kaçınıl-
29
Işıl ışıl bir
cildin sırrı
Değerli Yağlar
maddelerini
k a y b e d e r .
Artık
30’lu
yaşlarla
birlikte
cildin
düşmanları
güçlenir. Yaşın etkileri
gözlenmeye başlanır.
Bu yüzden de artık sadece
cildi nemlendirmek yetmez, cildi
derinlemesine beslemek gerekir.
İlk görüşte etkileyen ışıl ışıl parlak
bir görünümü olan bir cilde sahip
olmayı kim istemez ki? Cildimizin
temel yapı taşlarından olan yağlar
bu sorunun yanıtını oluşturuyor.
Bu değerli yağların gücüyle
derinlemesine beslenen cildinizin
başka bir şeye ihtiyacı olmadığını
göreceksiniz. Yapmanız gereken
tek şey, yüzünüzü her gün yağlarla
besleyerek nemlendirmek.
İçinin güzelliği yüzüne yansımış
derler ya aynen o misal
işte. Cildimiz iç dünyamızı
yansıtan
aynamızdır.
Adeta
hayatımız boyunca anlarımızı
biriktirdiğimiz
tablomuzdur
cildimiz. Cildimize ne kadar özen
göstersek de sahip olduğumuz
en değerli eseri istediğimiz gibi
koruyamayabiliriz. 20’li yaşlardan
sonra cildimiz özellikle ona ışıltı
ve canlılık veren temel besleyici
Cildin için en mucizevi bakımı
ne verebilir? Çözümü çok
uzaklarda aramaya gerek yok.
Değerli ve doğal yağlar yüzümüz
için en mucizevi bakımı bize
verebilirler. Sardunya, portakal
ve gül yağlarının rahatlatıcı ve
canlandırıcı etkileriyle istediğiniz
gibi ışıltılı bir cilde sahip
olabilirsiniz.
Peki
yüz
bakım
yağları
kullanmanın ne gibi avantajları
vardır? Yüzünüz için nemlendirici
kullansak bile bir süreden sonra
cildimiz yine gergin ve nemsiz
kalabilir. Bunun nedeni cildimizin
her
zaman
nem
oranını
optimum düzeyde tutamıyor
ve cilt korumasını destekleyen
yağları üretemiyor olması. Oysa
cilt bakımınız için doğal yağları
kullandığınızda yağlar cildin
kaybettiği besleyici aktifleri cilde
30
geri kazandırarak nem, sağlıklı
ışıltı ve yumuşaklığı en yüksek
düzeyde tutmasına yardımcı olur.
Yağlarla
yüz
bakımında
herkesin korkusu ise şu: Yağlar
yüzümüzde yağlı bir his bırakır
mı? Ama unutmayın her yağın
farklı özellikleri vardır. Bazıları
daha yoğun bazıları ise daha hafif
olabilir. Eğer seçtiğiniz üründe
içeriğinde yer alan yağların özel
olarak birbirleriyle en iyi dengede
olabilecek şekilde seçilmiş olması
gerekmektedir.
Doğal yağların gücüyle cildinizi
beslediğinizde siz de tazeliğini
ve canlılığını koruyan cildinizdeki
yumuşaklığı fark edeceksiniz.
Cildiniz, ihtiyacı olan en mucizevi
bakım yağları sayesinde her gün
sağlıkla ışıldayacak.
Özellikle son dönemlerde, hem
erkekler hem de kadınlar için
üretilmiş olan cilt bakım yağları
var. Bu yağlar hem cildin nem
dengesini sağlıyor hem de ışıl
ışıl parlayan sağlıklı bir görünüm
kazandırıyor cilde. Kendi cilt
tipinize uygun ve cildi doyuran
kolay
emilen yağları tercih
etmenizi öneriyoruz. 2016 da da
ışıl ışıl parlamanız dileğiyle…
SAKIN YALVARMAYIN !
Onu geri kazanmak için neler söyleyeceğinizi, hangi cümleleri
kuracağınızı iyice tartmanız ve ölçmeniz gerekmektedir. Geri kazanma
çabanızın ilk saniyesinden son saniyesine kadar ne söyleyeceğinizi
biliyor olmanız gerekir. İlk kurduğunuz cümle ile herşeyi baştan berbat
edebilirsiniz.. Yalvarmak, yakarmak sadece merhamet duygularını
kabartır. Onu sizden hiç düşünemeyeceğiniz kadar uzağa atabilir. Size
acıyabilir ya da üzülebilir. Peki bu sizin istediğiniz sonuç mu? Acımak
ya da üzülmek sevgi ve aşk ile aynı anlama gelmez maalesef.
PLANSIZ HAREKET ETMEYİN !
Plansız ve düşünmeden atılan adımlar geri dönüşü olmayan
hatalara sebep olur. Düzeltebileceğiniz sorunlar varken, sevgilinizi
geri kazanmak için atacağınız plansız adımlarla yeni ve çözümsüz
problemler yaratmayın. Sonunda üzülen, kızan, sinirlenen yine siz
olacaksınız ve yeni hatalar yapmak için kapıyı açmıç olacaksınız. Bu
iş kendini sorgulama ile başlar. Eski sevgilini sorumlu tutmadan önce
kendini sorgula ama ağır yargılama. Kendine ve eski sevgiline karşı
adil ol.
ZAMAN VERİN !
Bazı şeylerin ters gittiğini hissettiğin anda ona biraz zaman ver.
Hepimiz ilişkileri farklı şekillerde algılarız. Bakışlarımız farklı olabilir.
Sence ters giden birşeyler aslında onun için geri dönme fırsatı
ya da çabaları olabilir. İlişkinizde terslik olduğunu sadece sen
farketmiyorsun, O da bunları görüyor ve kendine biraz zaman ayırıp
bazı şeyleri kafasında çözmeye çalışıyor olabilir. Bu dönemde üzerine
gitmek, onun düşüncelerini engelleyebilir ve rahatsız eder. Kendi tamir
etmeye çalıştığı şeyleri senin bozduğunu düşünmeye başlayabilir.
Netice itibari ile sakın yalvarmayın, Diğer hatalar telafi edilebilir ancak
yalvarmak sadece o an etkili olur. 1 gün sonra, ya da 1 ay sonra
acınacak bir halde görünmeniz sizi onun alanının dışına iter.
31
BU YIL
CULOTTE
MODASI SİZİ BEKLİYOR
Culotte Nedir?
Culotte modasının kökeni aslında 19. yüzyıl
Avrupasına kadar dayanıyor. Culotte, o yıllarda üst sınıf erkekler
tarafından giyilen bir
kıyafetti.. Fransız Devrimi’nin simgeleşmiş,
devrime önayak olmuş
Sans Culottes (Pantolonsuzlar) adı verilen
tabakası, halkın emekçi
kesimi içinden çıkmıştı.
Culotte tarzının kadın
giyiminde yerini alması ise Viktoryen döneminde kadınların at
binmesiyle başlamıştı.
Doksanlı yıllarda görmeye alışkın olduğumuz bir Fransız akımı olan culotte, bizim
deyişimizle pantolon
etek modası bu sezon
da oldukça gündemde.
Culotte modasını ne şekilde takip edebileceğinizin ipuçları ise yazımızda. İşte başlıklar:
1. Ofiste culotte pantolon: Sürekli skinny ya da ispanyol paça pantolonlardan ya da kalem eteklerden
sıkıldıysanız işte size bir öneri:Hem şık bir görüntü
sergilemenizi hem de rahat etmenizi sağlayacak
bir culotte pantolon almanızın vakti gelmiş demektir.Özellikle uzun ceketlerle kombinlediğiniz anda
daha da trendy bir havaya sahip olacağınız kesin.
Çizgili üstler ise Fransız etkisini artırıyor
2. Jean culotte pantolon: Günlük ve rahat parçalar
özellikle 2016 sezonunda da çok moda. Hele denim culotte pantolon tercih edecekseniz, çok trendy
bir görüntü sergileyeceğinizden emin olabilirsiniz.
32
Diğer taraftan tok bir
denim kumaştan culotte sizi 1990’lara geri
döndürecek.
3.
Topukluyla culotte pantolon: Culotte
topluklu ayakkabılarla
tam bir kurtarıcı.Boyunuzun kısa olduğunu
düşünüyorsanız,
topuklu ayakkabılarla kullanmayı denemelisiniz.
İster stilettoyla ister
bilekten bağlı modellerle, kısacası hemen her
tarzda topukluyla giyebilirsiniz. Size küçük
bir ipucu, bileğe yakın
boylarda bir model sizi
çok daha zarif gösterir.
Bu nedenle hemen diz
altında olanlardan kaçınmanızı tavsiye ederiz.
4. Takım culotte pantolon: Takım giyinmenin eski moda
bir alışkanlık olduğunu sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Bilakis, altın ya da gümüş rengi renkli bir ayakkabı giyerek
oldukça iddialı görüneceğinizden emin olun. Tulum gibi
olanları da ayrıca çok tarz
göründüğünü de söylemeden geçemeyeceğiz..
5. Çizmeyle culotte pantolon:
Gardırobunuza bir culotte
pantolon eklemek için yaz
aylarını beklemenize gerek
yok. Çünkü bu modelleri, altına uzun çizme ve üzerine
yuvarlak yaka bir kazak
veya ceketle tamamlayabilirsiniz.
KADINLARIN PANTOLON
GİYMEMESİ İÇİN
7 NEDEN
“Pantolon mu etek mi?” Sorusuna çoğunuzun
pantolon diyeceğini duyar gibiyim. Pantolon
iyidir iyi olmasına fakat etekdir candır can. Hem
feminen hem çorap sektörüne inanlımmaz
derecede katkısı var.
İşte pantolonu terk etmeniz için YEDİ
GEÇERLİ nedeniniz:
1
Her yıkadığınızda daralır.
2
Kilo aldığınızda ne kadar
rahatsızlık verdiklerini biraz
daha fazla hissedersiniz.
3
Çok dar olan modellerde
giymesi ve çıkarması dakikalar
sürebilir.
4
Eteklerin
küçücük
cepleri yoktur.
5
Biraz bollaştıklarında sürekli
yukarı
çekmek
zorunda
kalırsınız.
6
Ceplerindeki her şey ezilir..
7
Güzel bir sofranın ardından o
ilk düğmeyi açmak için yer ve
zaman kollar olursunuz.
33
fıçıcık
GÜZEL
BİR
GÜLÜŞ
34
G
üzel bir gülüşe sahip olmak, her insanın
istediği bir durumdur. İstenmeyen diş çürükleri ya da ortodontik problemler genellikle bu isteğe ket vuran nedenler arasındadır. Bu gibi
durumlarda estetik diş hekimliği, gülüşlerinizi daha
güzel hale getirmek için iş başında.
daha uzun olması, erkeklerde ise dişlerin homojen
dağılması, dişlerin yanaklara desteğinin sağlanması
ile hem daha estetik hem de daha sağlıklı dişlere sahip olmak mümkündür.
Kişinin yüz şeklini, ten rengini, güldüğü zaman dudağının şeklini gibi bazı kriterlerini kaydedip hekim
Estetik Diş Hekimliği, sağlıklı ve güzel bir gülümse- buna göre bir ön çalışma yapar. O kişiye ait birkaç
meyi sağlamak amacı ile ağız ve diş bölgesini sağlık diş formu, diş boyu, birkaç diş dizilimi önceden tesve estetik açıdan yeniden düzenlenmesini ele alan pit edilir, laboratuar ortamında bazı çalışmalar yapılır.
diş hekimliği branşıdır. Estetik Diş Hekimliği hasta
açısından estetik yönden kabul edilebilir ve biyolo- Bilgisayar destekli gülüş tasarımı programları sayejik açıdan uyumlu bir diş dizisi meydana getirmeyi sinde dişlerinizde, öncesinde hiçbir işlem yapılmadan yapılacak işlemin sonunda yeni gülüşünüzün
amaçlar.
yüzünüzde nasıl duracağının tahmini sonuçlarını göDiş Estetiği tedavi hizmetleri kişinin cinsiyet, yaş, ten rebiliyorsunuz.
rengine ya da yüz şekli gibi kriterlere göre yapılan
porselen laminalar, metalsiz porselen kaplamalar ya Gülüş tasarımı ile kişinin yüzüne ve onun karakterine
da köprüler, diş beyazlatma yöntemleri, adeziv sis- en çok yakışan gülüş ve dizaynı hekimin hasta ile
temler (Bonding), onley dolgular, Cad-cam yöntemi beraber geçireceği vakitte birlikte beklentilerin de orile diş yapımı, Lazerle diş eti estetiği, zirkonyum köp- taya konulacağı bir muayene sonucunda belirlenerek
rüler ya da implant üstü porselenleri kapsamaktadır. uygulanabilmektedir.
• Gülüş tasarımı için öncelikle hastanın ağız hijyeni
ve dişeti sağlığı değerlendirilir. Ağız içinde varsa
çürüklerin temizlenmesi için tedavi planı yapılır.
• Kişinin dişetlerinin gülümserken görünen miktarı değerlendirilir. Ayrıca dişeti simetrisi için neler yapılması gerektiği belirlenir. Pembe estetik
denilen dişeti estetiği, diş estetiğinin temelini
oluşturur. Ancak kişi gülümserken dişetleri hiç
gözükmüyorsa dişetlerinin sağlıklı olması yeterli
olabilir.
• Dişler arasındaki boşluklar ve diş dişeti ilişkisi, dişlerin dişetine girerken en son noktalarının
doğru yerde olup olmadığı kontrol edilir.
• Dişlerin görünen boyutları ve en boy oranları,
dişlerin formları, karakterleri, yüzey dokusu incelenir.
• Kesici kenarlar arası ilişki ve en sonunda dudaklarla kesici kenar ilişkisi değerlendirilir.
• Alt dudak ve gülüşte dişlerle ilişkisine bakılır.
• Genel olarak yüz şekli, hastanın yüzünün karakGÜLÜŞ TASARIMI
teristik özellikleri, yaşı vs.. gibi özellikleri hem
tüm olarak, hem de dişlerle beraber değerlendiGülüş estetiği işleminde diş ve dişeti uyumu son derilir.
rece önemlidir. Dişleriniz ile diş etinin belli bir oranda görünmesi idealdir. Ön iki dişin bayanlarda biraz
• Diş, diş eti, dudak ilişkilerindeki oransal sapmalarda diş-dudak ilişkisinin diş eti görülmeksizin
ideal bir gülümseme ilişkisinin tekrar kazanılmasında
• İstenmeyen kazalar sonucu çeneler, dişlerin kayıpları, çene kırıkları ve oluşan madde kayıplarının tamirinde yine yüz estetiğine uygun olarak diş
– dudak ve çenelerin estetiğinin planlanılmasında
• Çürüklerle birlikte diş etleri çekilmelerinin oluşturduğu uzun ve kötü görünüme sahip dişleri
olan kişilerde
• Dişlerimizde doğuştan yada çocuk yaşlarda aşırı
antibiyotik kullanımından kaynaklanan renkleşmeler, aşırı flöre eksiklikleri yada fazlalıklardan
kaynaklanan
• Fazla büyümüş diş etleri tedavilerinden sonra
istenilen diş estetiği şekillendirilmesi amacı ile
estetik diş hekimliği uygulamalarından faydalanılabilir.
35
?
Tatil Nasıl
Planı Yapılır
Ülkemizde, tatil planı yapmak, yeni yeni
alışkanlık haline gelmeye başlayan bir
durum. Bu durum nedensiz değil elbette.
Artan televizyon kanalları, gazeteler,
filmler ve tabii ki internet sayesinde artık
her yer bize daha ulaşılır gözüküyor.
Geçmiş yıllara oranla çok daha fazla tur
acentesi ve tatil arama motoru olduğu bir
gerçek ve yolculuk fikri pek çok kişi için
daha cazip hale geldi. Her yıl aynı yazlığa
gitmek yerine yeni yerler keşfetmek fikri
yayılmaya başladı.
Nereye gideceksiniz?
Bu konuda kararsızlık yaşıyorsanız, sitemizdeki ankete bir göz atarak karar verme aşamasını
kolaylaştırabilirsiniz. Nereye gideceğiniz konusunda kararlı olmanız tatil planınızın diğer
adımlarına geçebilmeniz açısından önemli.
Eğer gideceğiniz yer belli değilse diğer adımları
uygulamak zorlaşacaktır.
Yolculuk Tarihiniz Nedir?
Burada sözünü ettiğimiz plan bir son dakika
planı değil. Bu sebeple gerekli düzenlemeleri
yapmak için yeterince zaman tanıdığınız var
sayıyoruz. Yola çıkış tarihinizi erken belirlemeniz erken rezervasyon yaptırabilmenizi sağlar.
Erken rezervasyon kuralının akıllara kazınmaya Böylece hem ulaşımda hem de konaklamada
başladığını söylemek yanlış olmaz. Belli ki ta- ucuz fiyatlar ve çeşitli fırsatlar yakalayabilirsiniz.
tilini planlayanlar bu işi diğerlerine göre daha Yurt dışına çıkacaklar pasaport ya da vize başucuza getirebiliyorlar.
vuruları için mutlaka zaman ayırmalılar.
Tam da ayaklarınızı uzatmaya karar vermişken
plan yapmak fikri size sıkıcı gelebilir. Ama bu
konuda önyargılı olmayın. Tatil planı yapmak
ay sonunu getirmek için uğraşmaktan çok daha
farklı ve zevkli bir uğraştır. Üstelik hem maddi
hem de manevi açıdan rahat edeceğinizi bilmek sizi plan yapmaya teşvik etmeli.
Bütçenizi Oluşturun
Uçağa mı bineceksiniz yoksa araba mı kiralayacaksınız? Otelde mi kalacaksınız çadır mı kuracaksınız? Tatilinizin ana hatlarını belirleyen bütçeniz olacak. Tatile ayıracağınız miktarı kesin
bir şekilde belirleyin. Tatilin orta yerinde ‘Acaba
bütçeyi aşıyor muyum?’ kuruntuları neşenizi
Şimdi sıra geldi iyi bir tatil planının nasıl yapıla- kaçırmasın.
cağına…
36
Rotanızı Çizin
Tatilde gideceğiniz yere karar verdikten sonra
bu tatilden ne beklediğinizi düşünün. Çevreyi
gezecek misiniz yoksa bütün gün kumsalda mı
olacaksınız? Tarihi yerleri görmek istiyor musunuz, merkeze yakın olmak sizin için önemli mi?
Haritadaki yerinizi tam olarak kesinleştirmeye
başlayın.
Rezervasyonunuzu Yaptırın
Son Dakikada Çanta Toplamayın
Gideceğiniz yeri iyice sınırlandıktan sonra şimdi
kalacak yer için otel rezervasyonunuzu yaptırabilirsiniz. Artık bütçeniz de belli ve bu çerçevede, kalacağınız yeri internet aracılığıyla kolayca
seçebilirsiniz. Eğer internet sizin için iyi bir yöntem değilse tanıdıklarınızdan, gezi dergilerinden, tur acentelerinden seçtiğiniz yerde kalabileceğiniz uygun konaklama yerlerini araştırın.
Yolculuk Yapacağınız Aracınızı Seçin
Bütçeniz aracınızı belirlemenizde yardımcı olacaktır. Kalabalık gruplar araba kiralamayı
düşünebilirler. Tatil günü az olanlar uçağı düşünmeliler. Gidilecek yerde araba lazım olabilir diyorsanız arabanızla yolculuk edebilirsiniz
ama bu durumda yol yorgunluğunu göze almalısınız. Herkesin tatile çıkacağı yaz tatili, bayram tatili vb dönemlerde çıkılacak tatiller için
erken davrananların hem yer bulma hem de
ucuz bilet alma şansı daha yüksektir.
Güneş gözlüklerinizi almamışsanız ya da şortunuz çantanızdan çıkmamışsa elbette dünya
duracak değil ama keyfinizin kaçacağı kesin.
Alış veriş imkanı olmayan bir yerde olabilirsiniz
ya da aradığınızı bulamayabilirsiniz. Çantanızı
tatilden birkaç gün önce çıkarıp göz önüne koyun. Yavaş yavaş doldurmaya başlayın. Aylarca
geri dönmeyecekmişsiniz gibi her şeyi yanınıza almaya ve yedeklemeye çalışmayın. Tatilde
bir gününüzü sabahtan akşama düşünerek size
nelerin lazım olacağını gözünüzde canlandırın.
Araştırıp Bilgi Edinin
Beklentileriniz tatilinizin nasıl geçeceği üzerinde çok etkilidir. Kötü sürprizleri engellemek ve
gideceğiniz yerin tadını çıkarabilmek adına önceden biraz bilgi toplamanız yerinde olur. Ayrıca nereleri gezmelisiniz, bölgenin en bilinen
özellikleri neler, mutlaka tavsiye edilen restoranlar var mı, en beğenilen plaj hangisi, ne tür
etkinliklerde bulunabilirsiniz benzeri bilgiler tatilinizden en iyi şekilde faydalanmanızı sağlar.
37
DUVARDAN DUVARA
Manzaralı Duvar Kağıtları
Sevdiğiniz herhangi bir mekânın fotoğrafını
tüm duvarınız boyunca görmek ne güzel
bir duygu olsa gerek. Duvarlarınızda tablo
kullanmaktan daha güzel görüneceği ise aşikâr.
İsterseniz fotoğrafını çektiğiniz bir mekânın
fotoğrafını bir duvar boyu büyütebilirsiniz.
İsterseniz hazır satılanlardan da alabilmeniz
mümkün.
algısını hissedebileceğiniz bu çeşit duvar
kâğıtları özellikle taş ve kaya görüntüleri ile
oldukça popüler.
Üç boyutlu duvar kâğıtları
Mekânlarınızda genişlik algısı oluşturmak adına
üç boyutlu duvar kağıtlarını tercih edebilirsiniz.
İsterseniz kendi fotoğrafınızla, üç boyutlu
olarak odanızın duvarını süsleyebilirsiniz.
Dijital duvar kâğıtları
Kabartmalı Duvar Kağıtları
Özel bir teknoloji ile üretilmekte olan dijital
duvar kâğıtları her ne kadar duvar kağıdı
şeklinde olsa da özel dokulu bir kumaşla
dijital ortamda gerçek gibi görünen bir resim
olarak basıldığından dolayı alışılmış duvar
kağıtlarından oldukça farklıdır. Gerçeklik
Vintage ve retro tarzını benimseyenler için
bulunmaz fırsat kabarta duvar kağıtları.
Özellikle daha çok açık tonların tercih edildiği
duvar kağıtları mekanınıza zarif bir görüntü
katacaktır.
38
HAVALAR ISINIYOR, ARTIK GEZMEK GEREK:
İLKBAHARDA GEZİLECEK YERLER
ASSOS
Assos (Grekçe: Άσσος, günümüzde Behramkale), Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde, Edremit Körfezi’nin kıyısında yer alan bir antik kent. Tarih boyunca Yunan, Makedon, Pers dönemlerinde yerleşim gören bölge Orta
Çağ’da terk edilmiştir. Assos, Pavlus tarafından ziyaret
edilmiştir ve kent bu nedenle Hıristiyanlarca kutsal olarak kabul edilir.
MÖ 900’lerde kurulan bu kentin en gözalıcı yeri en tepesine yapılmış olan, Dorik yapılı, Athena Tapınağı’dır.
Şehrin bir diğer turistik özelliği de tapınaktan görülen
muhteşem manzaralarıdır. Aktif olduğu zamanlarda
Assos, bulunduğu bölgedeki tek büyük limana sahip
olduğu için geçen gemiler sayesinde zengin olmuştur.
Kentin ayrıca büyük bir amfitiyatrosu da vardır.
Günümüzde, şehrin olduğu dağın eteklerinde ve yamaçlarındaki Behramkale kenti halen aktiftir.
AĞVA
Ağva, Latince “iki dere arasına kurulmuş köy” ve “su” anlamına geliyor. İstanbul’un kuzeyinde, Göksu ve
Yeşilçay derelerinin ortasında bir sahil kasabası. Göksu ve Yeşilçay dereleri Ağva’dan geçip Karadeniz’e dökülüyor. Yeşilçay balıkçı teknelerinin mekânı. Göksu kıyısında ise oteller var. Derelerde kano veya deniz
bisikleti ile gezinti yapılabiliyor. Motorlu teknelerle birkaç saatlik gezintiler organize edilebiliyor. 12 km.
uzaktaki Hacıllı köyü, mağara ve şelaleleri ile ünlü. Kilimli ve Kadırga koyları, yürüyüş için çok elverişli.
Ağva’nın nüfusu 3000 civarında. Ama yazın, özellikle hafta sonları bu rakam 10.000’e çıkıyor. Yazın denizde
ya da derede yüzmek için buraya gelenler de var, sadece lezzetli bir yemek için gelen de... Ağva’nın balıkları
tam damak tadınıza göre, çok taze ve lezzetli.
4 mevsim gidilebilecek bir belde Ağva. Yaz aylarında deniz keyfini sevenlere, 3 kilometrelik güzel plajı,
inle kumlarını açıyor. Tüm güzelliklerini yaşayabilmeniz için adım adım, kulaç kulaç, pedal pedal, kürek
kürek her yerini gezmelisiniz. 3 km uzunluğundaki altın sarısı, ince kumlu, pırıl pırıl Ağva sahili görülmeye
değer. Yerleşim, sahilden uzakta, çam ağaçlarının arkasında olduğu için deniz ve sahil her zaman tertemiz.
Ağva’ya sadece 10-15 dakika mesafede bulunan ve Kandıra yolundan sapılarak gidilen Kadırga ve Kimlikli
Koyları’nda piknik yapabilir, denize girebilirsiniz.
Ayrıca sadece denizden ulaşılabilen minik koylar da var Ağva’da. Teke yolu üzerinde bulunan şelale Ağva’ya
sadece 5 km uzaklıkta. Ağva’nın açık hava müzesi, denizden bakınca bembeyaz duvaklı bir gelini andırırken, Gelin Kayası da karadan bakınca bir ördeği andırıyor. Motorlu bir tekne tutup kıyıyı takip ederek bu
güzel yerleri yakından izleyebilirsiniz.
39
Kış aylarında yörenin özel mekânlarında, şömine başında dost sohbetleri bir ömre bedel
oluyor. Bahar aylarının güzellikleri ise tarif etmekle anlatılmaz. Çünkü bahar aylarında doğanın bütün renklerini Ağva’da görebilirsiniz,
büyüleyici bir manzara oluşuyor.Ağva, balık
tutmak isteyenler için de oldukça bereketli
bir yer. İki dere ve deniz, balıkçıların oltalarını
hiç boş bırakmıyor. Kaplumbağa, ceylan, kurt,
çakal, yaban domuzu, tilki, sincap, birçok kuş
türü özellikle yalıçapkını barındıran Ağva avlanmaya da çok uygun. Temiz havayı buram
buram solumak, romatizma hastalıklarına iyi
geldiği söylenen şifalı kumsalında yürümek de
Ağva’nın farklı güzellikleri.
Dere kenarında, ağaçlar altında minderlerde oturabilir, ırmaklarda kanoyla ve deniz bisikletleriyle gezebilir,
bungalov evlerde kuş sesleri arasında dinlenebilirsiniz... İstanbul’a en yakın ama şehrin karmaşasından bir
o kadar uzak cennet Ağva, siz doğaseverleri bekliyor.
CUNDA (ALİBEY ADASI)
Cunda’da görülmesi gereken çok yer var. Ada tarihine tanıklık eden, taş mimarisiyle görenleri büyüleyen
Taş Kahve. İsterseniz çay ya da kahveyle yetinin, isterseniz sabah kahvaltısına gelin. Akşam tavlaya, okeye
de gidebilirsiniz bu ada halkının buluşma noktasına. Adanın en görkemli yapısı Taksiyarhis Kilisesi. Yapım
tarihi 1873 olan metropol kilisesi içinde balık derisi üzerine işlenmiş Yunus Peygamber’in, Azrail, Cebrail
meleklerinin ikonları bulunmaktadır.
Mutlaka uğramanız gereken bir yer daha; Fahris’in Tepesi. Karşınızda masmavi deniz, yanı başınızda eski
Rum evleri, yemyeşil ağaçlar... Gönül Yolu... Cunda Adası aslında tam bir ada değil. Çünkü buraya Türkiye’nin ilk boğaz köprüsünden geçip varılıyor. Lale Adası, Cunda’yı karaya bağlayan yer. İşte bu geniş ve
asfalt yolun adı Gönül Yolu. Karadan geliyorsanız zaten geçeceksiniz Gönül Yolu’ndan.
Cunda’da aşıklara özel bir mekan da var. Aşıklar Tepesi adı verilen nokta, ada manzarasının ve denizin en
güzel izlenebildiği yer. Bir kilise yıkıntısının ve 2006’da restore edilen bir değirmenin bulunduğu Aşıklar Tepesi özellikle dolunaylı gecelerde aşıkların ya da aşık olmak isteyenlerin aradığı romantik ortamı fazlasıyla
sağlıyor...
40
Ay Işığı Manastırı, orjinal ismiyle Ai Dimitri Ta Salina, bölgedeki
manastırların en görkemlisi. Pateriça köyünden, zeytin ağaçlarıyla kaplı yürüyüş yolunu kullanarak yaklaşık bir saatte varabilirsiniz.
Cunda’da muhakkak yapılması gereken neler var derseniz
eğer; Arnavut kaldırımlarında gezmeden, Âşıklar Tepesi’nde
gün batımını izlemeden, şerbetli lokma tatlısı ve sakızlı dondurma yemeden, Cunda restoranlarında rakı, balık ve Ege otlarından yapılmış mezelerin tadına bakmadan, Taş kahvede ada
çayı içmeden, Pateriça köylerine gitmeden, II. Köyden Ai Dimitri
Ta Salina Manastırı’na kadar yürümeden, tarihi yel değirmenlerini görmeden, Taksiyarhis’a Çamya Manastırı’nda oturup manzarayı
seyretmeden, Sahilden Panayia Manastırı’na doğru yürüyüş yapmadan, bol bol fotoğraf çekmeden, önümüzdeki yıl için Ayvalık Cund rezervasyonlarını yaptırmadan, Cunda Adası’nın ıssız koylarında yüzmeden, küçük
gezi tekneleriyle ada turu yapmadan Cunda’dan dönmek olmaz.
Cunda Adası’nda diyetleri, rejimleri unutun. Zaten siz isteseniz de istemeseniz de adanın mis gibi bitki
örtüsünün ve denizinin iyot kokusu sizi balık lokantalarına doğru sürükleyecek. İşte size adları bile ağzınızı
sulandırmaya yetecek birkaç meşhur Cunda yemeği: Nohutlu mezgit, kuzu etli arapsaçı, sarmaşık ve kuşkonmaz, balıklı bamya, turp haşlaması, kabak çiçeği dolması, peynirli kabak.
Adanın merkezinde sıralanmış birçok balık lokantalarının leziz mezelerini, zeytinyağlılarını ve o meşhur
papalina (sardalyanın ufağına benzeyen Ayvalık’a özgü bir balık çeşidi), çipura, fangiri, mercani levrek,
barbun gibi birçok deniz ürününü yanına yakışan bir içki ile yiyebilirsiniz. Meşhur Cunda lokmasını, deniz
kenarında kurulu olan tost büfelerinden meşhur Ayvalık tostunu ve sakızlı Girit dondurmasını yemeden
dönmeyin.
EFES
Helenistik dönemden günümüze ulaşan
bu şehir zaman zaman büyük depremler
görmüş yıkılmış ve yeniden inşa edilmiştir.
Menderes nehrinin getirdiği alüvyonlardan dolayı liman kenti özelliğini yitirmiştir.
Efes gezi alanı olarak 2 km alanda yer almaktadır. Günümüzde Efes harabelerinin
%15 i gün ışığına çıkartılmıştır. Büyük gemiler ile Kuşadası limanına gelen turistler
Efes harabelerini ve Meryem Ana evini yıl
boyu ziyaret ederler.
Efes, Türkiye`nin bati kıyısında yer alan ve
İzmir`in Selçuk ilcesine bağlı Roma döneminden kalan tarihi bir Yunan kentidir. Klasik Yunan döneminde Ionya`nin 12 şehrinden biridir. Kurulusu
Cilalı Tas Devri M.O. 6000 yılına dayanır. Efes, Roma İmparatorluğu döneminde Asya Eyaleti başkentliğini
yapmıştır. Konumu dolayısıyla yine o dönemlerde bati ile doğu arasında köprü vazifesi gören önemli liman
kentlerinden biri olmuştur. Eskiden sahip olduğu gerek ticari gerek politik önemi dışında Efes, Artemis
Tapınağı`na da ev sahipliği yapması dolayısıyla yurdumuz için önemi oldukça büyüktür. Bilim, sanat ve
kültür alanlarında birçok unlunun yetiştiği yer olan Efes, ayni zamanda hristiyanlığın yayıldığı ilk yer olması
sebebiyle bugun Hristiyanlar tarafından Hac Yeri olarak benimsenmiştir.
41
HALFETİ
Fırat Nehri üzerinde önemli bir geçiş noktası olmasıyla tarih boyunca sürekli yerleşim merkezi olan Birecik’in tarihi İÖ 2. bin yıla kadar uzanıyor. Tarih boyu Kuzey Suriye, Mezopotamya ve Anadolu’dan gelen ticaret yollarının düğüm noktasıydı. İlçede 16. yüzyılda ırmak gemileri yapan tersane bulunuyordu. Bu tersane
daha sonraları önemini yitirdiyse de büyük yük kayıklarının yapımı devam etti.
İçkale: Fırat kıyısında yükselen kayalık bir tepeye kurulu İçkale çeşitli dönemlerde tamirat gördü. Memlûklar devrinde ilavelerle genişletildi ve onarıldı.
Dışkale (Şehir Surları): Kenti çevreleyen tarihi surların önemli bir kısmı yıkılmış olsa da duvar, burç ve kapı
kalıntıları hâlâ ayakta durmakta. Kalede Meydan Kapısı, Urfa Kapısı, Meçan Kapısı ve Bağlar Kapısı olmak
üzere dört kapı bulunur. Memlûk sultanlarından Kayıtbay tarafından 1482’de inşa ettirilen surlar kitabelerle
süslü. Urfa Kapısı kalenin tamamı ayakta kalabilmiş tek kapısı olup surların doğu duvarı üzerinde bulunur.
Alaburç (Meydan Kapısı) kentin güneybatısında, Meçan Kapısı ise surların doğu duvarları üzerinde yer alır.
Ulu Cami: Merkez Mahallesi’ndeki caminin inşa kitabesi bulunmadığından ne zaman ve kim tarafından
yaptırıldığı kesin olarak bilinmiyor. Mihrap önü kubbeli çok ayaklı ulu camiler arasındaki Birecik Ulu Camii’nde mihraba paralel dört nef bulunuyor.
Birecik Camileri: Urfa Kapısı yakınlarında Mahmut Paşa Camii, Bağlar Kapısı civarında Şeyh Sadeddin Camii, Saha Mahallesi’nde Abdi Kethüda Camii, Attar Pazarı’nda Çarşı Camii Birecik’in tarihi camileri arasında
yer alıyor. İslami dönemde mağaradan camiye çevrilen Mağara Camii yakın bir tarihte tekrar inşa edildi.
Ancak eski caminin minaresi korundu.
Hamamlar: Birecik’teki hamamların çoğu Osmanlı döneminde inşa edildi. Mahmut Paşa, Küçük Hamam
(Verdi Hamamı) ve Hasan Baba hamamları ziyarete açık.
Birecik Evleri: Halk arasında saçak diye bilinen köşkler ilçenin dar sokaklarına taşar. Evlerin bağdadi tekniğinde inşa edilen dış cepheleri “tutya” denilen çinko levhalarla kaplı.
Kelaynak Üretme İstasyonu: İlçe merkezinden Fırat kıyısı kuzeye doğru yaklaşık bir kilometre takip edildiğinde çiftliğe varılıyor. 1977 yılında üretime başlayan çiftlikte bugün 45 civarında kelaynak bulunuyor.
İlçede 1984’ten beridir her yıl mayıs ayında “Kelayanak Festivali” yapılıyor.
Halfeti: Halfeti´ye Birecik´ten 36 kilometrelik asalfalt yolla ulaşılır. Romalılar tarafından Ekamia adıyla Fırat
Nehri´nin doğusuna kurulan Halfeti Urartu metinlerinde Halpa ismiyle anılır. Eski kent merkezinde taş evler
ve civardaki mağaralar görülmeye değer.
Rumkale: Kale, Halfeti´nin 5 kilometre kuzeydoğusunda, Fırat´ın batı kıyısında yükselen kayalık bir tepe
üzerine kurulu. Rumkale 11. yüzyılda Haçlıların Şanlıurfa´da kurduğu Edessa Kontluğu´nun, 13.yüzyılda
ise Memlûkların eline geçti. Kaleye ortaçağda, Ermeniler Hromklay, Süryaniler Kala Rhomata adını verir.
42
13. yüzyılda ise Memlûklar tarafından Kal-at el Müslimin olarak isimlendirilir. Bu devirlerden kalan çok zarif
eserler, biraz yıpranmış olsa da bugün de görülebiliyor. Rumkale´ye Halfeti´den Fırat´ın karşı kıyısına geçip,
yaklaşık 3-4 kilometre yüründükten sonra ulaşabilirsiniz. Bir diğer alternatif de ilçeye 7 kilometre mesafedeki Savaşhan köyünden motorlu kayıklarla ulaşmak.
Tekne Turları: Eski Halfeti rıhtımında dolmuş tekneler Savaşan köyü ve Rumkale’ye servis yapıyor. Tekne
turları Rumkale, Kralın Kızı Mağarası, Eski Rum Mezarları, Batık Kent ve Kahtin köyüne uğruyor. Teknelerde
yemekli tur seçenekleri de mevcut
HATAY
Hatay Arkeoloji Müzesi: Çocukluk ziyaretimizde görmüştük, ancak 2014 ziyaretinde taşınmasına denk
geldik ve çok küçük bir kısmını görebildik. Eskiden şehrin tam ortasında bulunan müze, Hatay bölgesinin
arkeolojik kalıntılarını yeni modern binasında sergiliyor ve şehrin en önemli turistik değerlerinden biri.
Muazzam eserleri, kalıntıları ve birçok küçük tarihi parçayı görebileceğiniz müze Kültür Bakanlığı’na bağlı
olarak hizmet vermekte. Giriş ücreti sivil 10 TL olup, müze kart geçerlidir ve kartınız yoksa Hatay’da çıkarabileceğiniz yegane noktadır.
Hatay Ulu Cami: İnşasından bugüne sağlam kalmış olması nedeniyle Hatay’da inşa edilen ilk cami sayılmaktadır. 16. yy.’ın başlarında Selçuklu tarzıyla inşa edilmiştir. 1872 Büyük Hatay Depremi’nden sonra
önemli oranda tadilat geçirmiştir.
Hatay Uzun Çarşı: Geleneksel şehir çarşılarının önemli tarihi bir örneği olup şehrin merkezindedir.
43
Hatay Ulu Cami: İnşasından bugüne sağlam
kalmış olması nedeniyle Hatay’da inşa edilen ilk
cami sayılmaktadır. 16. yy.’ın başlarında Selçuklu
tarzıyla inşa edilmiştir. 1872 Büyük Hatay Depremi’nden sonra önemli oranda tadilat geçirmiştir.
Habib-i Neccar Camii: Anadolu’da yapılan ilk
cami özelliği taşıyan yapı, Roma dönemine ait bir
pagan tapınağın üzerine inşa edilmiştir.Osmanlı dönemi eseri olarak kültürel miraslarımızdan
olan Habib-i Neccar Camiii’nin arsasında İsa’nın
havarilerinden Yunus (Yuhanna) ve Yahya (Pavlos) ile onlara ilk inanan ve ilk şehit edilen kişi
olan Antakyalı Habib-i Neccar’ın türbesi de yer
alır. MS 636’da Halife Hz. Ömer’in komutanları tarafından fethedilip islamlaştırılan Hatay’a dini sembol olarak inşa edilen ilk camii olup, 1098’de Haçlıların fethi sırasında yıkılmış, 8 Mayıs 1268’de Mısır Türk Devleti komutanı Melik Zahir Baybars tarafından Antakya Prensliği’nin fethedilmesi ile tekrar inşa edildi. Tarih
boyu da defalarca depremler v.s. sebepleriyle yenilenmiş olan bu küçük cami, külliyesi ile birlikte ciddi bir
tarihi semboldür.
Saint Pier Kilisesi: Dünya’nın ilk kiliselerinden sayılan St. Pierre Kilisesi aynı zamanda Dünya’nın ilk katolik
kilisesi. Öyle kilise deyince gözünüzde çok büyütüp, aşırı bir beklentiye girmeden, bu küçük mağaranın
manevi ve tarihi değerinin bilinciyle yapılacak bir ziyaret keyif verecektir. Sivil giriş ücreti 10 TL olup, Müze
Kart geçerlidir.
Aziz Pavlus Ortodoks Kilisesi (Aziz Piyer ve Aziz Paul Kilisesi): Hürriyet Caddesi üzerindeki kilise, ülkemizin en şirin ve en küçük kiliselerinden biri. 1860’da yapımına başlanan yapı 1872 büyük Hatay Depremi’nde inşaat halindeyken yıkılmış, tekrar yapılarak 1900’de ibarete açılmıştır. Günümüzde de hâlâ faaldir.
Antakya Havrası: 1700’lü yıllarda yapıldığı tahmin edilen Havra, Hatay’daki Musevi Cemaatin en önemli
yapılarındandır. İçinde 500 yıllık bir tevratın da bulunduğu havrada özel bayram ve dini günlerde ayinler
düzenlenmektedir.
Hatay’dan bahsedip, Künefeden bahsetmemek elbette ki olmaz. Anavatanı Hatay olan künefe, kadayıf ve peynirden yapılan ve sıcak olarak servis edilen bir tatlı çeşididir.
Künefenin birden fazla çeşidi olmasına rağmen genel yapılış yöntemi aynıdır. İki katman kadayıf arasına tuzsuz bir cins peynir koyularak hafifçe pişirilir ve üzerine çok koyulaşmamış şeker şurubu katılır.
Yapılışındaki değişikler başlıca kadayıfın ve peynirin türünden kaynaklanır. Direk tel kadayıf kullanılabildiği
gibi, irmikle toklaştırılmış kadayıf da kullanılabilir. Peynir olarak Hatay peyniri, Lor peyniri, Antep peyniri,
Urfa peyniri gibi çiğ süte daha yakın, taze peynirler kullanılır. Bu tür
peynirlerin hem elde etmesi hem de yıkayıp taze tutması zor
olabileceği için kolaylaştırılmış ev tariflerinde dil peynirine de rastlanır.
Hatay künefesi istenilen porsiyon sayısına
göre çeşitli büyüklüklerdeki özel tepsilerde
kısık ateş üzerinde döndürülerek pişirilir.
Daha sonra maharetli bir şekilde ters çevrilerek diğer tarafının da aynı şekilde pişmesi
sağlanır. Ateşten alındıktan sonra üzerine şerbeti ve fıstığı eklenip sıcak olarak servis yapılır.
44
Çok Gezenden Tüyolar
• Assos’a gelmeden biraz önce “Öğretmenin Yeri”nde kuzu çevirme yemeden geçmeyin.
• Assos’ta bir sabah uyandığınızda Navigasyon sisteminizden Bektaş Köyü’nü ayarlayın. 20
kilometrelik sakin bir yolculuktan sonra sola sapıp denize doğru ineceksiniz. Ve kimsenin
olmadığı sakin bir koy sizi karşılayacak. Denize girmek çin Eren Konukevi’nin iskelesini
kullanabilir ve burada meyvenin suyuyla değil bizzat kendisiyle yapılmış buzlu kokteylleri
deneyebilirsiniz.
• Ben yazmayı unuttum ama siz Behramkale köyünü gezerken teyzelerden limon kekiği
almayı sakın unutmayın.
• Cunda’da, adanın arka sokaklarında Fofo & Engin Meyhane’ye uğramadan, Engin Hanımın
sesinden “Enginde yavaş yavaş” dinlemeden dönerseniz pişman olursunuz. Tam anlamıyla bir sokak meyhanesi. Evet iki masa arasından bazen araba geçmesine alışkın olmayabilirsiniz ama o araba her an durup içindekiler inip sizinle göbek de atabilir.
• Cunda Sahilinde dolaşırken bir çok lokmacı göreceksiniz. Peki bunların hepsi neredeyse
boşken neden Lokma İmparatoru’nun önünde kuyruk var ? Anladınız siz onu. İmparatoru
lokmayı dökerken izlemeyi hatta filmini çekmeyi sakın ihmal etmeyin. Yemeyi de tabi...
• Cunda’da denize girmek deyince sizi Ayvalık’a Sarmısaklı’ya yönlendirirler genellikle. Güzel
mi ? Evet. Ama Cunda’nın Pateriça Plajı’nın yanında lafını etmeye değmez. Eski yol denilen
yoldan ilerleyin, bu arada yolun eski olduğundan hiç şüpheniz olmasın, bir kaç defa “bu
kadar da uzak değildir, kesin kaybolduk, arabaya birşey olacak “ diye düşüneceksiniz. Evet
doğru yoldasınız. Plajda 3-4 farklı tesis var. İster sahilde, ister denizin üzerindeki köşklerde
uzanıp günün keyfini çıkarabilirsiniz. Ama mutlaka önceden herşeyin fiyatını konuşun.
• Cunda’da o tepedeki yel değirmeni ne kadar ilginç duruyor değil mi. Gidin de yakından
bakın, daha da ilginç : Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı
45
?
BUGÜN
NE
GİYSEM
Bahar aylarına girdiğimiz şu günlerde kışın
rehavetini ruhumuzdan atıp, parklara bahçelere
yani dışarılara atmak gelmiyor mu içinizden.
Birbirinden güzel davetlerde boy göstermek,
arkadaş toplantılarına katılmak, hafta sonu
gezilerine karılmak...İster günlük ister eğlencelik
kombinlerle bugün ne giysem derdine bir çare
olmak istedik bu sayıda.Bakalım kombinlerimiz
arasında neler varmış
1
1. Kot pantolon sandalet ve gömlek
uyumu: Her şeyden önce rahat bir
günlük kombin. Kot pantolon gün
içinde nereye giderseniz gidin rahatlıkla
kullanabileceğiniz bir ürün. ayağı fazla
yormayan bir sandalet ile birlikte oldukça
da şık duracaktır. üzerine hafif salaş bir
gömlekle hatta gömleğin içine giyeceğiniz
bir tişörtle harika görüneceksiniz.
46
2.Vazgeçilmez siyah beyaz uyumu: Son zamanlarda
vitrinlerde fazlasıyla gördüğümüz enine çizgili
siyah beyaz uzun etekler sanılanın aksine boyu kısa
göstermekten ziyade,kişiyi daha zayıf ve uzun boylu
gösteriyor. Üstüne giyeceğiniz beyaz ya da siyah bir
askılı ile bu kombini tamamlayabilir altına da düz
bir sandalet giyebilirsiniz.
3
3. Beyaz kot ve salaş
bluz: Yaz aylarının
vazgeçilmezi
beyaz
kotlat başka hangi
mevsimde daha güzel
olabilirdi ki?Beyazın
üzerine
toprak
tonlarında ya da bu
yılın rengi olan haki
yeşilinde salaş bir
bluzla
kombininizi
tamamlayabilirsiniz.
2
4.Gündüz daveti için: Büyük
çiçekli
elbiseler
bu
yılın
gözdelerinden. üzerine içindeki
renklerden oluşan bir ceketle
tamamlandığı takdirde topuklu
bir ayakkabı ile davetin en ilgi
çeken kadını olmaya adaysınız
demektir!
5
5.
Aksesuarlarımla
konuşurum diyenler için:
Sadece kıyafetler değil bazen
de
aksesuarlar
kombin
oluşturur. bunun içinde en
iddialı kombin kırmızının
büyüsünü
yakalayan
kombinlerdir. Ayakkabının
kırmızısı her zaman bir tık
öndedir unutmayın!
4
6
6.Kahverengi kombin:
Kahve
tonlarında
yakalayacağınız
uyum
sade bir makyajla çok
hoş görünecektir Deri bir
ceket ve deri bir ayakkabı
ile kahverengi sizi çok
güzel gösterecek.
47
GÖZLÜK ALIRKEN
DİKKAT EDİLMESİ
GEREKENLER
Yazın yaklaşmasıyla birlikte
güneş gözlükleri de ortaya
çıkmaya başladı. Yüzünüzün
şekline göre uygun bir model
gözlük sizi her ortamda güzel
gösterecektir. Yüz şeklinizden
emin
olun.Öncelikle
yüz
şeklinizin nasıl olduğunu
belirleyin. Bunun için şu
adımları izleyin:
Yüzünüz 3 yatay çizgiye ayırın;
alnınız ve gözleriniz, elmacık
kemikleriniz ve burnunuz ve
son olarak dudaklarınız ve
çeneniz.
Eğer
yüzünüzün
hiçbir
bölgesi
diğerinden
daha
geniş değilse yuvarlak bir
yüze
sahipsiniz
demektir.
Eğer yüzünüz mükemmel bir
yumurta şeklindeyse oval yüze
sahipsiniz demektir.
Eğer yüzünüzün orta bölümü
diğerlerinden daha genişse
(elmacık
kemikleriniz
belirgindir) ve alnınız ve çene
çizginiz daralıyorsa, elmas yüz
şekline sahipsiniz demektir.
Eğer çok geniş bir alnınız varsa ve düz elmacık
kemiklerine ve dar bir çeneye sahipseniz, kalp
şeklinde ya da üçgen şeklinde bir yüzünüz var
demektir. Eğer geniş bir alnınız ve geniş bir
çeneniz varsa ve yüzünüzün orta kısmı çıkıksa
kare bir yüzünüz var demektir. Eğer çok geniş
alnınız ve geniş bir çeneniz varsa ve yüzünüz
uzunsa, dikdörtgen yüze sahipsiniz demektir.
Oval bir yüzle, dikdörtgen bir yüzü birbirinden
ayıran şey alın kısmıdır.
48
Yüzünüze uygun çerçeveyi bulmak
Yüzünüzün şeklini doğru belirledikten sonra
bu iş çok kolay!
Yüz tipi Yuvarlak: Yuvarlak ya da oval
gözlükleri tercih etmeyin. Çerçevenin açıları
sizin yüzünüzün yuvarlaklığını dengelemelidir.
Elmacık kemiklerinizden daha büyük olan
geniş çerçeveler, yanaklarınızı daha zayıf
gösterirler.
Yüz tipi Oval: İstediğiniz her gözlük çerçevesini
kullanabilirsiniz. Bu konuda şanslısınız.
Yüz tipi Elmas: Küçük çerçeveler ve oval
dikdörtgenler size yakışacaklardır. Fakat
fazla büyük gözlüklerden kaçınmalısınız.
Gözlüğünüz elmacık kemiklerinizde bitmeli.
Yüz tipi Kalp: Pilot tipi gözlükler, kedi gözü
modelleri size çok yakışacaktır.
Yüz tipi Kare: Yumuşak, yuvarlak kenarlı,
narin, feminen çerçeveler size yakışır. Köşeli
modellerden uzak durmalısınız. Oval ve büyük
modelleri de tercih edebilirsiniz.
Yüz tipi Dikdörtgen: Büyük çerçeveleri, desenli
kenarları veya tepede detayları olan bir gözlük
size çok yakışır. Burada amaç, yüzünüzü
daha geniş ve kısa göstermektir. Bu nedenle
gözlük modelinden çok büyüklüğü sizin için
daha önemlidir. Küçük çerçeveli gözlüklerden
kaçının.
49
İlaçlar için Soğuk Zincir İndikatörü
Aşılar için Soğuk Zincir İndikatörü
Kan Torbaları için Soğuk Zincir İndikatörü
REN-ÇAĞ MEDİKAL İç ve Dış Tic. Ltd. Şti.
Rüzgarlı Caddesi No: 26/21 Ulus, ANKARA 06030
Tel: +90 312 309 31 96 • Faks: +90 312 309 31 92
www.rencag.com • [email protected][email protected]
50
EVİNİZ, YALNIZCA HAYALLERİNİZDE KALMASIN
ÇÖZÜM ORTAĞINIZ ŞAHİN EMLAK GÜVENCESİ
İLE;
EVİNİZ ELİNİZDE...
51
0533 323 05 01
0312 222 7 555
0312 223 44 88
52

Benzer belgeler