Meteksan RetinarPTR haberini okumak için tıklayınız.

Transkript

Meteksan RetinarPTR haberini okumak için tıklayınız.
120
Yeni Nesil
Alan Tarama
Radarı
Retinar PTR
Basına
Tanıtıldı
Meteksan Savunma’nın tamamen
kendi öz kaynakları ile geliştirdiği
yeni nesil alan tarama radarı Retinar
PTR’nin Basın Tanıtım Toplantısı 21
Kasım 2o14 tarihinde gerçekleştirildi.
Toplantıda ilk olarak Retinar PTR
radarını tanıtıcı bir video film izlendi,
ardından Meteksan Savunma Genel
Müdürü Selim Murat ERCİYES ve
Genel Müdür Yardımcısı Selçuk
Kerem ALPARSLAN ürün tanıtımına
yönelik birer konuşma yaptı.
M
ETEKSAN Savunma hakkında bilgi
veren Meteksan Savunma Genel Müdürü Murat ERCİYES, “2oo6 yılında kurulmuş
genç bir şirket” olarak tanımladığı Metaksan Savunma’nın Türkiye’deki en yüksek teknolojik
ürünler ile ilgilenen ve bu ürünleri geliştiren bir
şirket olduğunu kaydetti. Bilkent Holding’in bir
parçası olan şirketin Holding bünyesindeki
diğer şirketlerde olduğu gibi Bilkent Üniversitesi’ne kaynak yaratma misyonuyla kurulduğunu ve bir anlamda şirket olarak kamusal bir
görev üstlendiklerini anlatan ERCİYES, konuşmasının ikinci bölümünde ise Türk Savunma
Sanayi ve Meteksan Savunma’nın sektördeki
konumu hakkında bilgi verdi. ERCİYES şunları
söyledi:
“Hepimizin bildiği gibi savunma sanayi,
temel olarak birkaç alt sektöre bölünmüş durumda bunlar; deniz sistemleri, kara sistemleri,
hava sistemleri, silah sistemleri. Netice olarak
elektronik ve yazılım alt sektörüdür. Elektronik
ve yazılım alt sektörü 2o12-2o13 yılları itibariyle
toplam savunma sektörünün üçte birini oluşturur. Biz elektronik ve yazılım alt sektörü içinde,
kamu hisseli şirketleri eğer bir kenara koyacak
olursak, özel sektör içinde her bakımdan en
büyük şirketiz. 2o1o yılından bugüne Meteksan
Savunma’nın büyüme rakamlarına baktığınız
zaman bilanço değerlerinde %9oo ve satışla-
rında %6oo büyüme varken, personelindeki büyüme sadece %35 olmuştur. Bunun sebebi de
savunma sanayinin düzenleyici kurumu vasfında olan Savunma Sanayi Müsteşarlığı
[SSM]’nın ortaya koyduğu, teknolojiyi ve sanayiyi yaygınlaştırma prensipleri çerçevesinde
oluşması. Çok sayıda alt yüklenicimiz, tedarikçimiz, iş ortağımız üniversite ve araştırma kurumları ile birlikte çalışmaktayız. Nitekim bugün
size, basın lansmanını yaptığımız Retinar PTR
gibi bir ürün, Meteksan ve Meteksan ile birlikte
hareket eden büyük bir paydaşlar kümesinin bir
eseri olarak size takdim etmiş oluyoruz.
Burada özellikle vurgulamak istediğim
konu, Türkiye’nin bir devlet politikası olarak
2o23 hedeflerine ilerlerken savunma sanayine
biçtiği rol ve bu rol dolayısıyla sektörün üzerine
aldığı görev ile ilgilidir. ABD$25 Milyar gibi bir
ihracat hedefinde, savunma, havacılık ve güvenlik sektörü de bir hedef almıştır, bu hedeflerin içinde de biz de kendimize bazı görevler
biçmiş bulunuyoruz. Özel sektör kavramı içinde
hızlı hareket edebilmek ve iddialı olmak özel
sektör karakterinin en belirgin özelliğidir. Biz
de bunu yerine getirmek için hareket ediyoruz.
Retinar PTR aslında tamamen Meteksan Savunma’nın yurtiçi ve bilhassa yurtdışındaki ihtiyaçlara yönelik olarak kendi yaptığı bir girişimdir.
Dolayısı ile bunun için önemli miktarda yatırım
yapılmıştır, önemli miktarda harcama yapılmıştır ve bunun karşılığı özellikle çok yüksek teknoloji bir Türk ürünü olarak yurtdışında
Üstte, Retinar PTR’nin geliştirilmesi sürecinde
Meteksan Savunma ile Emniyet Genel Müdürlüğü
Özel Harekat Daire Başkanlığı arasında bir iletişim
tesis edilmiş ve imzalanan protokol çerçevesinde
EGM Özel Harekat Daire Başkanlığı ile
gerçekleştirilen fikir alışverişi sonucunda onların
kullanım ihtiyaçlarını anlayan şirket, bu çerçevede bir
kavram ortaya koymuştur. Yanda ise Meteksan
Savunma Genel Müdürü ERCİYES ve Genel Müdür
Yardımcısı ALPARSLAN, konuşmaların ardından basın
mensuplarının sorularını yanıtlandı [Fotoğraflar:
Meteksan Savunma ve M. DEMİRKOL/S&H].
S AVUNMA VE H AVACILIK N O: 164
121
Mehmet DEMİRKOL
satabilmenin mutluluğunu hep birlikte yaşayacağımızı ümit ediyorum.
Bu düşüncelerle daha
fazla Meteksan Savunma
konusuna devam etmeyeyim, konuyu odağına
getirmek isterim. Teşekkür ederim.”
Daha sonra söz alan Meteksan Savunma
Genel Müdür Yardımcısı ALPARSLAN ise Retinar PTR radarı hakkında bilgi sundu. Retinar
PTR’nin bir çevre gözetleme radarı olduğuna
dikkat çeken ALPARSLAN, radarın konuşlandırıldığı pilot noktanın
etrafında 36o derece bir
bölgede, ya da operatör
tarafından seçilecek bir
bölgede radar taraması
yaparak bir koruma bandı, bir güvenlik bölgesi
oluşturduğunu anlattı. ALPARSLAN, “Bu şekilde
aslında Retinar PTR, koruduğu bölge içerisindeki bütün küçük hareketlilikleri bile tespit
eder, o hedef takibe alır ve seçilen hedefleri detaylı incelemek, teşhis etmek üzere çok özel algoritmalarla analizler yapar. Bu sayede insan ve
hayvan teşhisi ve tespiti dahil çok ciddi doneler
sunar” diye konuştu. Retinar PTR’nin karakol
güvenliği, sınır güvenliği, devriye gezen timlerin
kamp güvenliği, kıyı güvenliği ve kritik tesislerin güvenliği gibi yerlerde kullanılabilecek bir
sistem olduğuna dikkat çeken ALPARSLAN, radarın; boru hatları, enerji santralleri, havaalanları ve petrol rafinerileri gibi kritik tesisler için
üst kademe bir güvenlik konforu sağlayacak sistem olduğunu söyledi. ALPARSLAN konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Retinar PTR’nin tasarımı, küçük, kompakt,
hafif ve taşınabilir olarak yapıldı. Bu sayede aslında taktik saha kullanımı için son derece
uygun bir ürün. Taşınabilir olmasının yanı sıra
sabit konfigürasyonu, araca entegre konfigürasyonu ya da kameralarla bütünleştirilmiş konfigürasyonları söz konusu, bu şekilde aslında tam
bir güvenlik çarpanını yükseltecek, çarpan sağlayacak bir yapı olduğunu düşünüyoruz. Bu radarın farklılıklarından bahsetmek isterim.
Benzer radarlar dünyada var elbette, biz nasıl
fark yaratıyoruz onu anlatmak istiyorum. Şimdi
tabi öncelikle demin bahsettiğim gibi küçük,
hafif kompakt bir sistem olması sayesinde taşınabilir bir yapı. Taşınabilir olmasına çok önem
verdik. İki personel tarafından rahatlıkla taşınabiliyor. Hatta temel bir konfigürasyon ile tek kişi
bile taşıyabiliyor. Bunun yanında kullanım kavramının rahat olmasına gerçekten çok önem atfettik. Çok iyi, rahat kullanılan bir kullanıcı
arayüzü var. Sağlamlaştırılmış bir dizüstü bilgisayar ile kontrol ediyorsunuz, tabii ki başka bilgisayarlar ile de kontrol edebilirsiniz, Kullanıcı
arayüzü son derece rahat kullanılır, uzman bir
radar operatörü olmanıza gerek kalmıyor, hatta
tabletlerinizden, akıllı telefonlarınızdan kontrol
edebilirsiniz, uzak kontrol ara birimi ile uzak
mesafelerden kablosuz olarak kontrol edilebilirsiniz. Sonuçta güvenlik personelinin bir radar
operatörü gibi detaylı bir uzman olmasına gerek
bırakmamaya çalıştık, rahat ve konforlu bir enstrümanı olsun istedik. Bunların dışında deminden beri söylüyoruz, filmde de bahsediyoruz,
en önemli fark yarattığımız yerlerden bir tanesi,
bu radar insan, hayvan gibi özneleri tespit etmeye, teşhis etmeye yönelik çok ciddi algoritmalar içermekte. Radar prensibi ile insan tespit
etmek bilimsel literatürde son yıllarda üzerinde
sıkça uğraşılan bir konu. Çünkü termal kameraların, elektro optik sistemlerin bazı zafiyetleri
söz konusu, tabi hiçbir sensör diğerinin üzerine
geçer, onu yener demek istemiyorum ama bu
bağlamda çok sıkça çalışılan bir konu literatürde. Biz de Meteksan Savunma’da birkaç yıldır
bu alanda çok ciddi çalışmalar yürütüyoruz,
hatta literatürün önüne geçen çabalarımız var,
bu ürün de onun bir meyvesi. Sonuçta söyleyebilirim ki Retinar PTR insan tespit eden, insan
teşhis eden, insanı hayvandan ayırt eden üstün
nitelikli bir radardır.
Biraz nasıl geliştirdiğimizden bahsedersek,
ürün tamamıyla Meteksan mühendisleri tarafından ‘Milli’ olarak geliştirilmiştir, çok özgün bir
yapısı vardır. Donanımı, yazılımları algoritmaları tamamıyla Milli ve özgündür, sayısal tabanlı
bir mimariye sahiptir, bu aslında hani normal
hayatımızda son yıllarda sıkça duyduğumuz bir
cümle, sayısal tabanlı radar ya da sayısal tabanlı
telsiz. Hem Milli, hem sayısal tabanlı olması sayesinde mesela değişik kullanım alanlarına
göre uyarlanabilir, geliştirilebilir. Milli olduğu
için, bütün ‘Know How’ bizde olduğu için,
bunu çok rahatlıkla yapabiliyoruz. Bunun ötesinde çok net söyleyebilirim ki üretiminde dışa
bağımlılık sıfırdır, bu da bence çok önemli bir
konu.
Mesela bir kaç teknik parametresinde bahsedersek, muhakkak dikkat çekici hususlar var.
Bir kere radarın menzili, bu orta menzilli bir
radar, öyle adlandırıyoruz bunu, enstrümantal
olarak bilhassa menzilini 12km’ye reset ettik.
1okm’den araçları rahatlıkla tespit edebiliyor,
4km’ye kadar insan, hayvan gibi özneleri tespit
edebiliyor, tanıyabiliyor, teşhis edebiliyor.
Bunun dışında frekans bölgesi Ka-Bant yani
milimetre dalga şimdi bunun anlamı şu, aslında
radarlarda eskiden beri işte hava savunma radarları vs. kullanılan frekans bölgesi çok daha
aşağıdadır. Milimetre dalga o frekansların çok
daha üstünde bir bölgede. Bu da şunu getiriyor
size, biraz teknik olacak ama, frekans yükseldikçe dalga boyu küçülüyor, dalga boyu küçülünce siz daha kompakt hacimlere
sığabiliyorsunuz. Frekans yükseldikçe ayrışımınız çözünürlüğünüz artıyor. Fakat burada
başka bir zorluk var, bu kadar yüksek frekansta
mikron mertebesinde tasarım yapmanız gerekiyor yani çok ciddi zorlu bir tasarım bölgesi
milimetre dalga.
Meteksan Savunma MİLDAR Projesi ile başlayan yolculuğunda bu alanda çok büyük
‘Know How’ ve uzmanlık edindi, bu uzmanlıklarımızı teknolojilerimizi bu radarda yer buldurduk, bu anlamda da çok önemli buluyoruz bu
frekans bölgesinde olmayı. Onun dışında söyleyebilirim ki radarın çok düşük bir çıkış gücü
var, 1watt’ın altında bir averaj çıkış gücüyle aslında cep telefonlarınızdan bile daha az emisyon yapıyor. Bu biraz da şu anlama geliyor,
aslında radar dünyasında radarın sezinilmesi, algılanması istenmez. Hem frekans bandının yüksek oluşu, hem de düşük çıkış gücü yüzünden
algılanması zor, tespit edilmesi zor bir radardır.
Bunun dışında mesela vurgulayabileceğim, hani
dedik ya taşınabilir bir sistem, hani eminim
şimdi burada gerçekten asker birileri olsa der ki
kaç gidiyor bataryası, şimdi bunun için de güç
tüketiminin çok az olmasına önem ve çaba sarf
ettik. Radarımızın iki tane pil kartuşu ile 8 saat
normal bir operasyon yapabiliyorsunuz. Tabii
ki pilleri artırırsanız ya da şebekeden beslerseniz tabii ki limitsiz olabilir, bu da aslında son derece konforlu bir uygulama sağlıyor özellikle
taktik saha için çelik bir radar geliştirdiğimizi
düşünürsek. Yani genel olarak filmde anlatılanları ben özetlemeye çalıştım, yani çok heyecanlıyız, gururluyuz, bu radarımızı kullanıcıların
hizmetine sunmayı çok arzu ediyoruz, ve büyük
bir ihracat yapma motivasyonumuz var.
Soru/Cevap Bölümü
K
ONUŞMALARIN ardından soru/cevap bölümüne geçildi ve Genel Müdür ERCİYES
ile Genel Müdür Yardımcısı ALPARSLAN toplantıyı
takip eden basın mensuplarının sorularını yanıtlandı.
Bu proje için üretim ve ArGe aşamasında ne
kadarlık bir bütçe ayırdınız? Türkiye’de savunma sanayi alanında, yerli yabancı rekabetini
nasıl değerlendirdiğinizi merak ediyoruz çünkü
çok sıklıkla karşılaşılmayan projeler bunlar,
Milli tabanlı olarak yürütülen projeler. Türkiye’nin önümüzdeki dönemde savunma sanayi
ne kadar büyür? O savunma sanayi içinde siz ne
kadar bir pay alırsınız? Hangi projelerle devam
ediyor olacaksınız?
Selçuk K. ALPARSLAN: Şimdi 3 tane sorunuz
var, bu ilk soruyu Genel Müdürüm duymazsa olur mu.
Yani ben sürekli onu kandırdım aslında, çok az para
gidiyor diye ama öyle masraflar yaptık ki valla samimiyetle söyleyeceğim harcadığımız bütçeyi tam olarak sınırlarını çizip söylemem çok zor. Bu çünkü
2oo6-2oo7’den beri süre gelen reformların meyvelerini
bu şekilde tohumlarını ekme bilincidir. Yani çok net
olarak bir bütçeden bahsetmem mümkün değil. Sadece belki son dönemdeki faaliyetlerle yani 1 yıldır 1.5
yıldır yoğun bir efor sarf ediyoruz, müsaadenizle bu
kadarını söyleyeyim. Bir diğer soru rekabeti sordunuz,
yerli yabancı rekabeti. Rekabet aslında ayrı bir bilinç
yani pazarlamak. Biz şimdi belki ülkemizde iyi mühendislikler yaptığımızı düşünüyoruz ama gerçekten küresel anlamda ne kadar iyi bir aktörüz bu sorgulanır.
Biz sonuçta bir boşluk dolduran, fark yaratan bir sistem
S AVUNMA VE H AVACILIK N O: 164
122
ayaklı bir yaratık olduğuna dair, ya da birkaç kişi mi
olduğuna dair bir analiz yapabilecek duruma geliyorsunuz. Bu biraz şeye benziyor mesela tomografi çekmeye benziyor, siz normalde o tomografide bir şey
anlatıyor, yüzeyden bakınca bir resim ama altında detaylı bir bilgi yatıyor onun, biz de bu bilgileri kullanıyoruz. Burada da aslında çıktığımız frekans bölgesinin
de biraz avantajını kullanıyoruz. Yüksek çözünürlük
ayrışımı vs. hassasiyet açısından, dolayısıyla genel olarak prensip böyle, tabi daha teknik isterseniz bilahare
anlatabilirim grafiklerle. Mikro doppler spektrogram
analizi ile yapıyoruz.
yapmaya çalıştık, yoksa kimsenin yerine geçmeye uğraşmıyoruz. Tabii ki başka sistemlerle, özellikle gelişmiş ülkelerin sistemleri ile yani onlarda yapılan
çalışmalar malum, belli noktalarda rekabet etmemiz
gerekecek. Biz teknolojimizle, mühendisliğimizle belki
çevikliğimizle bu konularda rekabet etmeye azimliyiz.
Burada da tabi şöyle bir enerji de var içimizde, dediniz
ki geleceğe yönelik bundan sonra nasıl gideceğiz. Biz
açıkçası resmi şöyle okuyoruz. Türkiye bundan 1o-15
yıl evveline kadar savunma ürünleri ithal eden bir ülke
idi, sonra ciddi millileşme başladı ve savunma ürünlerini teknolojilerini yapan geliştiren bir ülke oldu. Şimdi
de Genel Müdürümün söylediği gibi 2o23 hedefleri
var, savunma ürünleri ihraç eden bir ülke olmak istiyoruz. Dolayısıyla biz de bütün motivasyonumuz bu
yönde. Bir özel sektör karakteri ile bir bilimsel kurum
kimliği ile bu yolda elimizden geleni yapacağız, sorumluluklarımızın bilincindeyiz.
Daha çok sivil korumaya yönelik bir ürün
gibi görünüyor? Bir de bu niye 12km? Eliniz değmişken niye 2okm değil?
Biz aslında rakam duymak istiyoruz.
S. Murat ERCİYES:
Meteksan Savunma bütçesinin yaklaşık %8’ini ArGe’ye
ayırıyor. Buradaki bahsettiğim rakam Meteksan’ın
kendi kaynaklarıyla yönelmeye çalıştığı çalışmalar,
yoksa Meteksan Savunma’nın, devletimizin, gerek
Savunma Sanayi Müsteşarlığı gerek Milli Savunma Bakanlığı üzerinden bize yükümlü kılmış olduğu çalışmalardaki ArGe’yi bir kenara koyuyorum. Orada
yaptığımız işler itibariyle şöyle bir özet yapabilirim.
Bugün Türkiye’de üretilen bütün füzelerin data link
tabir edilen veri bağlarını Meteksan geliştiriyor ve üretiyor ve bunlar dünya çapında rekabetçi ürünler,
dünya çapında rekabetçi ürünler altını çizerek söylüyorum. Aynı zamanda Meteksan Savunma, MilGem
korvetleri başta olmak üzere Deniz Kuvvetlerimizin
platformlarındaki sonarları geliştiriyor. Buna benzer
şekilde pek çok çalışmamız var. Bu ürünle ilgili baktığınız zaman, aslında bir ürüne yüklenerek bunun ArGe’sini yapıyım satıyım şeklinde olmuyor. Savunma
sanayide bir teknolojik altyapınız oluşuyor, o altyapının içinden dünyadaki ticari şartlara göre ‘spin-off’ dediğimiz olay gerçekleşmeye başlıyor. Bugün Meteksan
Savunma, gazetemizde de göreceksiniz, ATAK Helikopterini bir silah sistemi haline getirecek olan atış
kontrol radarını geliştiriyor, bu da milimetre dalga
radar, ama diğer taraftan bir ‘spin-off’ yapıyor ve böyle
bir radara geçiyor ve radarla yurtiçi ve bilhassa yurtdışı
pazarda iddialı olmayı hedefliyor. Bu başı ve sonu olmayan bir süreç, bugün Retinar PTR’yi çeşitli güvenli
bölge yaratmak için kara unsurları kullanırken ümit
ederiz ki 2 sene sonra Retinar Marine çıkacak, daha
sonra Retinar’ın başka modelleri çıkmaya başlayacak,
daha sonra belki de insansız hava araçlarında görmeye başlayacağız. Dediğim gibi bu başı ve sonu olmayan süre gelen bir süreç.
Savunma sanayi açıklanan rakamlarla, 2o12 itibariyle ABD$ 3.2 Milyar’lık bir iş hacmine sahip, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın yayınladığı bilgilerle
söylüyorum. Konuşmamın başında söylediğim 5 tane
alt sektör var. Bunlar deniz, hava ve kara platformları,
arkasından silah sistemleri ve elektronik ve yazılım alt
sektörü geliyor. Elektronik ve yazılım alt sektörü, bu
bahsettiğim ABD$3.2 Milyar’ın ABD$1.1 Milyar’ını
S AVUNMA VE H AVACILIK N O: 164
yani üçte birini oluşturur. Bunun böyle olmasının sebebi de aslında elektronik alt sektörü olmak üzere
bütün platformlara haberleşme cihazları yapar, radarlar yapar, çeşitli alt sistemler üretir. Bu payın aşağı-yukarı %8o kadarını kamu hissesi olan şirketlerin payı
olduğunu görüyoruz. Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın politikaları, sanayileşme politikaları, teknoloji
politikaları vs. bu çerçevede gittikçe özel sektör payının artmakta olduğunu görüyoruz. Şu anda özel sektör payının ve elektronik yazılım alt sektöründeki özel
sektör payının aşağı-yukarı üçte biri Meteksan’ındır ve
şu anda lider konumdadır.
Radarın insan ve hayvan ayrımı yaptığından
bahsettiniz, bunu biraz daha açabilir miyiz?
Selçuk K. ALPARSLAN: Radar biliyorsunuz bir
elektromanyetik dalganın yansıma prensibi ile bunu
algılama prensibi ile çalışan bir enstrüman. Burada radarın mesela görsel enstrümanlardan farkı, aynı zamanda açısal olarak hedefi konumlandırdığı gibi
menzilde ve hızında da ölçüm yapıyor. Burada doppler prensibini kullanıyor. İnsanın ya da hayvanın ürettiği doppler de eğer yüksek ayrışımlı analizler
yapabiliyorsanız, bazı mikro doppler saçılımları görüyorsunuz. Bu mikro doppler saçılımlarını kullanarak
onun mesela bir insan mı olduğuna dair, yoksa dört
Selçuk K. ALPARSLAN: Şimdi bütün tasarımlar, bir cihaz sistem
tasarlarken kullanım kavramını çok iyi gözetmek
lazım, çok basitçe bir şey
söyleyeyim sonra detaya gireceğim. Mesela 12 silindirli,
saatte 35okm yapan bir
araçla şehir içinde gezerseniz sadece ibreniz size
35okm’yi gösteriyor olur. Aslında siz şehir içinde gezmek istiyorsunuz, şimdi biz bunu biraz analiz ettik.
Dolayısıyla biraz boşluk olarak böyle orta menzilli
küçük kompakt bir tasarıma ihtiyaç olduğunu tahlil
ettik. Çalıştığımız teknolojiler de buna daha fazla müsaade ediyordu, bu yüzden dedik ki biz hava savunma
radarları gibi böyle uzun menzilli radarları yaparsak
yüksek güç tüketimi, büyüklük gibi bedeller ödeyeceğiz. Bunun yerine daha kompakt bir tasarımı daha
makul menzil aralığında kuralım. Hatta şöyle söyleyebilirim, şimdi tabi ürün askeri kontekstli bir ürün yani
çantası vs. çünkü taktik sahada taşınabilmesini ve o
taktik sahanın koşullarını düşünün, o çevikliği adreslesin istiyoruz.
Böyle taktik sahada da, engeli bir arazide aslında
biraz araziye çıkmak lazım gerçekten, broşüre baktığınız zaman bunun menzili 5km, bunun 1okm bunun
15km gibi, a 15km iyiymiş diyebilirsiniz ama arazide
durduğunuz zaman anlıyorsunuz ki aslında böyle
2okm’ler falan yok önünüzde çünkü zaten arazi engebeli, bu sefer hakim bir yere gitmeniz lazım ki bir
kere dünyanın yuvarlaklığını yenebilesiniz. Dolayısıyla esas ihtiyacın orta menzilde bir radarda olduğunu düşünerekten tasarımı ona göre biraz daha
tutucu yaptık, bu büyüklük, ağırlık ya da güç tüketimi
vs. açısından, bu alanda da rekabet etmeye çalışacağız. Bu tabi bize bir şey açtı, sivil kullanıma da çok
müsait. Çünkü bir kritik tesis dediğiniz zaman, diyelim
ki bir rafineriyi koruyacaksınız, rafinerilerin koruma
yaklaşımı iki kademeli oluyor yani iç kademede yani
böyle kritik tesislerin tabi ki çift güvenliği var, ama
onun arkasında bir bant güvenliği adresleniyor, o da
aslında 1km’yi falan geçmiyor. Ya da Atatürk Barajı’nı
korumak istiyorsanız, bir santralı korumak istiyorsanız, onun çevresindeki bölge sizin için birkaç kilometrenin içinde. Dolayısıyla böyle bir radarla oraya da
hitap etmeyi düşünüyoruz. Yoksa oraya çok uzun
menzilli bir X-Bant radar koymanın bu işi pahalılaştırmanın, yük bindirmenin anlamı yok diye düşündük,
bu sloganlarla önümüzdeki dönemde biraz çalışacağız, bu bilinci açmaya çalışacağız açıkçası S&H

Benzer belgeler

Projesi Süresinde ve Bütçesi İçinde Başarı ile Tamamlandı

Projesi Süresinde ve Bütçesi İçinde Başarı ile Tamamlandı kenara bırakacak olursak, METEKSAN’ın organizasyonunu şu şekilde tanımlayabiliriz: en üstte Müşterilerimiz, onların altında Program Yöneticilerimiz, Proje Yöneticilerimizin başında oldukları proje ...

Detaylı

PTR Hunter® PTR Hunter

PTR Hunter® PTR Hunter dünyada sınırların, kritik tesislerin ve altyapıların korunması her geçen gün daha fazla önem kazandı.

Detaylı