Kalbin nöbetçisi - Sufi Zentrum Rabbaniyya

Transkript

Kalbin nöbetçisi - Sufi Zentrum Rabbaniyya
Kalbin nöbetçisi
Seyh Esref efendi ve Șeyh Abdulkadir efendi Saltuk Baba türbesi Blagaj-Bosna 2009
Euzubillahimineșșeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim
La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül aziym
Destur ya Seyyidi ya Mevlana ya Ricalallah!
Her hafta bu küçük mutevazi yerde bizi toplayan Allaha hamd ederiz. Bizi burda topluyor ki günlük
dünya telașesinde kalbimizi tamamen dünyaya vermeyelim ve zarar edicilerden olmayalım.
Allah bize bu meclislerde seçtiği Vekilleri üzerinden nasihat ediyor. Ne söylüyor?
Cenabı Hakkın emri sana: Ey kulum! Kalbine mukayyet ol.
Kalbini boș bırakma. Kalbini boșalttığın anında Șeytan içeriye girer. Kapıyı tut. Kapıyı gözet, nöbetçi
tut orda.
Nöbetçisi nedir kalbin? Zikrullahdır! Kalbinde Allah olan kimsenin kalbi muhafaza altındadır.
Şeytan bütün kabilesini toplayıp gelse o kalbi zorlayıp giremez. Kalbi Zikrullah bekliyor.
Zikrullahı yenecek kuvvetmi var Şeytanda?
İsterse milyarla Şeytan gelsin oraya, kapıyı Zikrullah bekledimi ancak uzaktan bakar o Şeytan,içeri
giremez.
Der ki; „buraya yaklaşamıyorum“
…Ben varken ne yaklaşması arkadaş!“ der Zikrullah ve Şeytanı elektrik tepmiş gibi teper geriye.
Hani merada otlayan davarlar için Avrupa da yola çıkmasınlar diye dokundunmu çarpan Elektrikli
teller vardır o tellerle çevirirler orada merayı ki hayvan yola kaçmasın.
Yahut içerisnde cevher olan kasaları binaları elektrikli ceryanla donatıyorlar ki ard niyetli bir kimse
dokunduğu vakitde tepsin, içeriye giremesin
Bunun gibi kalbinde Zikrullah olan kimsenin kalbinin kapısını Zikrullah manevi elektrik ile kuşatır
Şeytan içeri giremez. Teper.
Onun gibi kalbe kalbiyle zikreden adamın kalbine Şeytan yaklaşamaz mümkünü yok.
Şeytanın diyor Şeyh efendi hazretleri bir hortumu vardır, hortumu var da böyle tam bu kalbin hizasına
gelir durur her kimsenin.
Şeytan bakar gafillerdense şayet o adam, yani Allahın zikrinden gafil ise hemen hortumunu oraya takar
ve ne pislik varsa döker içeriye.
Çok insanları deli eder çünkü neler uydurur söyler. Şeytanın fısıltısı çok gürültülüdür Heavy metal
musiğe benzer adamın aklını beynini yer bitirir.
Doğru söz hak söz dinleyecek kulak bırakmaz insanda. Allah dedimi hemen çeker hortumu. Mecbur
çekecek çekmese o Allah Zikri bir değil bin hortum olsa keser atar Şeytanda hortum mortum
bırakmaz.
Hasılı ibadet etmese ve Allah demese bir insan, Şeytan bütün gün o hortum üzerinden adamın kalbine
dünyanın anonsunu yapar
O kimse bütün akıl ve fikrini ilgisini dünyaya verir Allahı unutur. Ahirete bakacak vakti kalmaz.
Acaba işim ne olacak, acaba bizim karı ne olacak? Acaba cocuk ne olacak, doktormu olacak çobanmı
olacak?
Acaba akşama yemekte ne olacak çorbamı olacak Pirzolamı olacak? Acaba ısmarladığım yeni mobilya
ne olacak haftayımı gelecek gelen aya mı yıla mı kalacak?
Acaba dolarmı düşecek Euromu çıkacak? Acaba gelecekte ne olacak? Altınmı kıymetli olacak ekmekmi
kıymetli olacak?
Yahu sen kafayı dünyaya taktığın vakit de bu acabalar bitmez ki, sürer gider ilanihaye…
Ne zaman ahireti düşüneceksin sen?
İşte ahirete öteki aleme doğru her geçen saat gidiyoruz görmezmisin?. Yürüyen kayışın üstüne
bindirilmiştir insan, sen istesende istemesende seni yürütüp atacaköteki tarafa,
Geri geri yürüyemezsin ki zaten onun üzerinde çünkü seni sürekli öne doğru atıyor o kayış nasıl geri
geri gidecen?
Dünya seni koluna takmış götürüyor. Ne doları ne Eurosu ne altıni yahu? Seni hiç biri bu akibetten
kurtaramaz ahirete doğru yürüyorsun kaçışı yok işte.
Şeytan ne fısıldarsa fısıldasın akibet öteki tarafa doğrudur. Kaçışı yok.Ne kadar sağlam binalar yaparsa
yapsın insan o yapılan her bina yıkılacaktır,
Zaman değirmeni o binaları alıp un gibi dişlerinde öğütecektir.
Ne kuvvetli kaleler ne kuvvetli saraylar vardı hangisi ayakta kaldı? Kendiliğinden yıkılmasa yerin
dibinden bir salladimı alıp götürecektir hiç kurtuluşu yok.
Adem Aleyhisselamdan bu yana milyarlarca insane geldi geçti bu dünyadan kendileri öldü çürüdü
toprak oldu yaptıkları sağlam binalarda yıkıldı kaldılar altında.
Yürüyoruz. Yürümesende yürütülüyorsun. Hani felçli kimseler vardır onlar kendiliğinden karşı tarafa
gecemezler onları yürütürler yardımcılar vardır.
Sen de ahirete doğru ayak diresen yürümek istemesen de seni zaman bekçileri vardır görünmez, onlar
kolundan çekip yürüteceklerdir öteki tarafa geçireceklerdir seni karşı tarafa.
Ey insanlar!
Bir gün gelecek senin arkanda sıra sıra konvoy olmuș arabalar yürüyecek.
Gören millet soracak:
“ Kim bu? Arkasına takmıș sıra sıra kalabalıkları kim gidiyor önde?
Holywood dan Star mı. yoksa meșhur Politikacımı? Bu kimdir yaHu?”
_ “ Yok be! Artık ne Star ne Politikacı.
Gerçi daha dün bu sokaklarda Starım diye fink ataıyordu lakin bugün onu önden çekiyorlar arkadan
itiyorlar gömüleceği çukura doğru götürüyorlar.
Ölünün biri O, ne Starı? Star dedinmi diridir o, gözlerinde fer vardır. „
_ „Bu șimdi onun ölüsüyse kendi nerede yaHu?“
Kendi kayboldu kaldı cenazesi. Filan kimse gidiyor demezler, filan kimsenin cenazesi gidiyor derler.
Yani ölüsü.
İnsanın ölüsü bașka dirisi bașkadır. Aynı olamaz.Peki bu ölüsü ise kendisi dirisi nerde? İnsan șașırıp
kalıyor öyle ya ölüsü burda dirisi nerde?
Bir gün senin hakkında da söyleyecekler. Diyecekler filan kimse öldü. Cenazesi filan yerden
kaldırılacaktir.
Hemen o insanın hüviyeti değișiyor, onun hüviyeti alınmıștır cenazesi kalmıștır yani dirisi kalmamıș
ölüsü kalmıștır herifin.
Onun için kalbinde dünyayı çok tutma.
Çok tutma tutarsan hastalıktır. Kalbin hastalığı dünya hastalığıdır.
Kalp ikidir; biri bildiğimiz bu yumruk kadar olan kalptir birde onu çalıștıran görünmeyen kalpte
vardır.
Sen ne zannedersin bu kalbin böyle atması kendiliğindendir?
Bir makinaya takta tecrübe yap bakalım.
Böyle efendim kanı pompalasın ve bütün vücuddaki kilometrelerce uzun damarlara yetiștirsin ve tekrar
döndürsün. Tak ta makinaya tecrübe yap bakalım.
Bu kalp öteki kalp olmasa çalıșmaz. Bir iș yapamaz.
Șimdi kușcukların kalpleri böyle küçücüktür. Efendim küçücük kalp böyle atmasıylen o kușu
uçurtmaya kanın üzerinden döndürmeye o kalpcik yetișirmi? Aklın ermezmi?
Lakin insanlar sașkın görüșlü olmușlar. O șașkın görüșle bakıyorlar ve zannediyorlarki vücudu hareket
ettiren bu yumruk kadar kalptir. İmkanı yok.
İmkanı yok. Kalp belki basıp atıyor lakin kalbi çalıștıran bașka. Kalp bünyeyi çalıștırıyor lakin kalbi
çalıștıran yine bașka bir kalptir.
Görünmeyen kalptir o. Görünmeyen kalp dünya muhabbetinden hasta olur.
Öteki kalp senin yaptığın ișe harekete yemene içmene göre o cismimizdeki olan kalp hasta olur.
Onun rahatsızlığı zahiridir. Hekim belki derki damar tıkandı. Kanca takalım belki geçer. Yahut balon
üfürelim belki genișler sonra balon inerse yeniden üfleriz.
Ötekisinin hastalığı efendim o manevidir, bu kalp ilen senin düșüneceğin bir șey yok.
Lakin öteki kalb ruhanidir ruhani kalp cismani kalbi çalıștırır.
Ruhani kalp yani görünmeyen kalbi ölüm meleği gelip aldımı senin vücudundaki kalp asıl o vakit
tıkanır ve hemen durur. Ölüm meselesi bundan ibaret.
Cereyan akımı durur melekuttan gelen. Akım senin bu kalbine aittir. Onu kapattımı bitmiștir onun iși.
Yukarıdan gelen cereyan kesildimi isterse bir kișinin isterse bin kișinin aynı anda ișini bitirebilir
vücudları karanlığa koyabilir.
Șimdi bir saray düșün ki, sarayda 100bin ampül var. 100 bin ampül var.
Birer birer de söndürebilirsin onu yahut kapı girișinde Șalter vardır bastınmı üzerine bir anda
söndürürsün hepsini.
Onun için Azrail Aleyhisselamın kuvveti çok.
Yani onun için güç değildir, Azrail as bir merkeze bağlıdır.
Vadesi doldumu anında bütün bir kainatın elektriğini kesebilir ve görünen varlığı elektrik kesintisi
misali karanlığa gömebilir.
Nitekim yakın geçmiște gördük duyduk amerikanın yarısı birden karanlığa gömüldü de kim nerede bu
karanlığa yakalandıysa orada kalakaldı.
Asansörde ișyerinde evde, mutfakta helada, arabada, yolda, yatakta. Kimi nerede yakaladıysa o elektrik
kesintisi onu orada karanlığa gömdü hareketsiz hale getirdi.
Hasılı kelam kalbi hastalandımı insan hemen hekime koșuyor. Kalp hekimleri o kadar dolu bu
zamanda 6 aydan evvel randevu veren yok.
Demek ki kalbi rahatsız olan çok bu dünyada. Bu dünya iyi bir yer olsa yasadığı hayat iyi bir hayat olsa
kalbi niye rahatsız olsun insanın.
Hekim ne yapsın? Sana en iyisinden tavsiye edeceği yine rejimdir yemden içmeden ve hareket tavsiye
edecektir.
Yahu sofradan doymadan kalksan, temiz pis diye yediğini içtiğini ayırsan, günde hiç olmazsa bir kere
Allahı hatırlasan alnını secdeye vursan hareketde var bereketde var sağlikta var sıhhatde var.
Ruhani kalbimizin hastalığı dünyadır. Dünyayı kalbimizden dışarıya atmadıktan sonra Mevla senin
kalbine gelmez.
Bütün evliyaların uğraştıkları nesne bu insanların ruhani kalblerindeki hastalığı almak.
Dünyayı kalbine koydunmu dünya seni Mevlaya hizmete bırakmaz ettiği eylediği hep dünyadır ve
günden güne seni daha ziyade sıkıştırır.
Daha ziyade seni yorar, daha ziyade umutsuz koyar, günden güne bitersin.
İnsan bu dünyaya geldi günden güne daha hayat bulmak için günden güne çökmek için değil, çünkü
ruhani kalbimiz bizi ayakta tuttuğu sürece biz zindeyiz.
Biz ferahlıyız biz rahatız biz huzurluyuz. Yaşımız ilerlesede asli yerine dönecek insanın gurbetteki
insan nasıl vatanına dönmeyi heyacanla beklemesi gibi sevinir.
Hapiste olan adam hapisten çıkacağı günleri sayar ve nasıl heyecanla o çıkış gününü bekler onun gibi o
insan ruhani kalbi ferahlanır ve ferah cismani kalbinede yetişir.
Öyleki o kimsenin kalbi ve vücudu o ruhani kalpten gelen tecelliden dirilir hakiki dirliğe ulaşır.
Kabirinde o kimse artık çürümez.
Peygamberlerin evliyaların vücudları çürümez. Onlar bu dünyadaki vücudlarıyla Allahın Huzuruna
çıkacaklardır.
Bu dünyadan kimse bir şey götüremez Allahın huzuruna lakin vücudlarını bu dünyada Allahın nuru
ilen nurlandıranlar burdaki vücudlarını İlahi Huzura taşırlar çünkü onların vücudları temizlenmiştir
daha bu dünyada iken Zikirlen.
Cenabı Hak bilir herşeyi bilen Allah bunu elbetteki bilir, bir kimse Kendi Huzuruna dünyadaki
vücuduyla geldimi o kimse tamamdır.
Vücudları çürüyen kemikleri çürüyen toprak olanlar bunlar yeni vucudlan gelecekler Allahın Huzuruna
her şeyi bilen Cenabı Hak bilecek ki bunlar dünyada iken bir nur alamadilar.
Nurlarını-tamamlayamadılar. Olgunlaşmadan nurlanmadan dünyadan çıktılar. Olgunlaşmadan
dalından düşen ağaçların meyvaları olur ya daha tamam olmadan dalından düşer o, dalında kalan
olgunlaşan kemale erer.
Makbul olan odur halk katında. Halk olmadan dalından düşene rağbet etmez. E Hak katında nasıl
düşünürsün Allahın Huzuruna olmadan geleni?
Sen ağacın üstünde olgun hale gelen yemiş gibi olacaksın. Bazı meyve ağaçtan düser bir şey olmaz bazı
meyve agaçtan düser camur olur.
Bir gün bizim vücud agacımızda böyle dökülecektir düşecektzir yemişi ne ise o yemiş kuruyacaktır.
Hepimiz öleceğiz ve bu dünyadan gidecğiz.
Hepimizin vücudu toprağın altına düşecek. Mühim olan hangi vücudun çürümeyen vücud olacağı Hak
katında makbul vücud o vücud. Mühim mesele bu.
Zahiri vücudu çürütme! Çürümesi nasıldır?
Ruhani kalbinin hastalanmasından vücud çürüyor.
Eski insanlar hastalanmazdı. Ne içün? Ruhani vücudu onun kendi cismani vücudunu kollardı ve
eskiden insanlar bu şimdikiler gibi ezilip gitmezdi. Her gün hekim kapısinı kollamazlardı kim evvel
gelecek de sıra kapacak.
Şimdi bizim bugünlerimize ruhani kalp oilen cismani kalbin arası açiktır. Ruhani kalp cismaniye der
ki: „ Allah de! Allah de ki, imdadına yetişeyim.“
Lakin Şeytan cismani kalbin hemen yanında yuvalanmış oturuyor hemen: „ deme“ diyor.
„İnanma“ der Şeytan ve Şeytanca nasihat eder. Böylece kalbi zikirden engeller ve çürütür.
Bir çürük meyve bir ambardaki meyveleri çürütür atar. Onun için sen yanında duracağın adamı seçesin.
Yalancıysa yanındaki sen de yalancı olacaksın hainse sen de hain olacaksın.
Kısa söyleyelim, yanındaki uyuzsa sen de uyuz olacaksın. Hayvanlarda olur ya uyuzluk sen de o
yanındaki hayvan gibi uyuz tutarsın tüylerin dökülür bir gecede dikkat et. İnsanla mı gezersin yoksa iki
ayaklı bir hayvanlamı.
21. asrın içersinde insanların çoğu uyuz hastalığına tutulmuştur çünkü yaşantıları hayvanlarınkini
aratmıyor ki. Temiz insane çok az kalmıştır.
Bad-one kimdir? Allahı unutandır! Good-one kimdir? Allahı hatırlayan iyi insandır.
Dikkat et!
Hangi cezbe alanına girersen o şeyin etkisi altına girer ona benzersin. İyi kullarlan gezen onların cezbe
alanına girer ve iyi etkilenir kötüylen gezen kötü etkilenir.
Dikkat et! Allah diyen adami bul, Allahtan diyen adamı bul. Şeytanı kendine Peygamber yapma ona
ümmet olma. Bunda bir şererf yok. Belki zillet var hem dünyada hem ahirette.

Benzer belgeler