CC SAYI 58_baski.indd - Abone Girişi
Transkript
CC SAYI 58_baski.indd - Abone Girişi
bu sayıda... Eylül / Ekim 2015 4 14 Haber 20 Panel 24 Haber&Röportaj 28 Diyalog 32 Firma Profili 35 38 ÇATIDER Özel Bölümü 40 Ürün 42 Ürün 44 Makale Röportaj T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin 14 Röportaj T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin Sandviç Panel Satış Elemanlarının Bilgi Birikimi! Aldom Yeniden Türkiye’de Çatım Çatım, Güzel Çatım TİMAŞ Endüstriyel Ürünler A.Ş. Ürün Braas TegaLModerN Titanyum Gri Çelik Yağmur İndirme Sistemlerini Seçmeniz için 5 Neden Ytong Lentolar Biyoklimatik Mimari’nin Enerji Verimliliği Açısından Önemi ve Uygulama Örnekleri 2 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 24 Haber& Röportaj Aldom Yeniden Türkiye’de 32 Firma Profili TİMAŞ Endüstriyel Ürünler A.Ş. editör Sertaç Aytaç [email protected] Sıra “Ses”te... B u sayımızın önemli başlıklarından birisini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin ile yaptığımız röportaj oluşturdu. Son günlerde yaptığı çalışmalarla ahşap yapı iskelelerinin tasarım ilke, esas ve standartlarını geliştiren, çelik yapıların tasarım ve yapım kurallarının belirlenmesi yönetmeliğiyle ilgili taslak hazırlayan, Yangın Yönetmeliğini revize eden, İmar Yönetmeliği revizyonu çalışmalarını sürdüren, riskli gruptaki mesleklere sertifikalı olma zorunluluğu getiren, Yeşil Bina sertifikasyon sisteminin kılavuzunu hazırlayan, Binaların Gürültüye Karşı Korunumu Yönetmeliği’nin taslağını oluşturan Mesleki Hizmetler Genel ÇATI VE CEPHE SİSTEMLERİ DERGİSİ ISSN 1306-5335 www.cativecephe.com EYLÜL / EKİM 2015 YIL: 9 • SAYI: 58 • FİYATI: 10 TL. Müdürlüğü, önümüzdeki günlerde de çalışmalarına aynı tempoda devam edeceğe benziyor... Cephe sistemlerini ve bina kabuğunu yakından ilgilendiren yönetmelik ve düzenlemeler arasında Su Yalıtımı Yönetmeliği hazırlıklarıyla birlikte yürütülen “Binaların Gürültüye Karşı Korunumu Yönetmeliği” taslağı ise önemli gördüğümüz mevzuat çalışmalarının en başında geliyor. Binaların, iç ortam ses kalitesi açısından A, B, C, D, E ve F gibi sınıflandırılmasının öngörüldüğü taslağa göre yeni binalar en az C sınıfı olacaklar. Bilindiği gibi ülkemizde dış katmanların gürültü emme özellikleriyle ilgili herhangi bir hesaplama ve zorunluluk yok; fakat Yönetmeliğin yayınlanmasıyla birlikte İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. Adına Sahibi İsmail Ceyhan Reklam Müdürü İsmail Öner [email protected] Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İsmail Ceyhan [email protected] Grafik Ömer Duman Yayın Danışmanı Sadık Özkan [email protected] Yayın Yönetmeni Sertaç Aytaç [email protected] Yazı İşleri Müdürü Uğur Doğan [email protected] Abone Reyhan Toydemir [email protected] Tel: 0216 651 78 78 projeler artık fazla desibeli dış katmanlarda ve içeride absorbe edecek şekilde tasarlanmak zorunda kalacaklar. Yine konuyla ilgili diğer bir proje kapsamında ise otoban, yol, cadde, AVM ve hastane gibi şehirdeki mekanlar da kategorize edilecek ve söz konusu yerlerde yapılan ölçümler sonrası her ortam için öneri bir dış ortam gürültü seviyesi belirlenecek. Anlaşılan, cepheyle ilgili düzenlemelerde sıra nihayet “ses”e de geliyor. Cephe sistemleriyle ilgili düzenlemelerin tamamlanmasıyla ülkemizde de cepheler nihayet “cephe”ye benzeyecek, kendilerinden beklenen temel unsurları yerine getirebilecekler. Önümüzdeki sayıda görüşmek ümidiyle... Yönetim Yeri: Barbaros Mah. Uğur Sok No: 2/2 34662 Üsküdar / İstanbul Tel: 0216 651 78 78 Fax: 0216 651 78 98 www.cativecephe.com www.b2bmedya.com [email protected] Fiyatı: 10 TL. © 2015 İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. Baskı ve Cilt ISSN: 1306-5335 Altan Basım Ltd. Yüzyıl Matbaacılar Sitesi / Bağcılar 2 ayda bir yayımlanır. Tel: 0212 629 03 74 Tüm Türkiye’de dağıtılmaktadır. Basın Kanunu’na göre yerel süreli yayındır Yayınlayan İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 3 sektörden... Kılıçoğlu’ndan Çatılara Alaturka Estetik K ılıçoğlu, geleneksel mimaride kullanılan Alaturka kiremit modelini günümüzün teknolojisiyle geliştirerek çatılara uzun ömürlü bir çözüm kazandırıyor. Estetik görünümü kadar sağlamlığıyla da öne çıkan Kılıçoğlu Alaturka kiremit, her iki yanında bulunan ve kaymayı önleyen kenetli yapısıyla fark yaratıyor. Tarihi bina restorasyonlarında en çok tercih edilen kiremit modeli olarak ün yapan Kılıçoğlu Alaturka kiremit, çatı tasarımında nostaljiyi ve estetiği yaşamak isteyenlerin de yoğun olarak tercih ettiği bir model olarak öne çıkıyor. Birbirleri üzerine kapanarak döşenen Alaturka kiremit, daire şeklindeki zor çatı modellerinde bile kolaylıkla uygulanabiliyor. Kılıçoğlu Alaturka kiremit, yapı mimarisinde yaratıcı çözümlere en uygun yanıtı vermenin yanı sıra özellikle taş ve ahşap yapılarda yüksek bir estetik algı yaratıyor. Kılıçoğlu’ndan Çatı Yalıtımına İdeal Çözüm Kılıçoğlu, hayata geçirdiği Megaron Çatı Teknolojileri markası ile yeni nesil çatı teknolojisi çözümlerini tek çatı altında topluyor. Megaron Çatı Teknolojileri’nin ürün gamında yer alan Megaron Mineral Yün Tekno Yalıtım Sistemi ise çatılarda ısı ve su yalıtımını bir arada sağlayan yeni nesil yalıtım sistemi olarak en ideal çözümü sunuyor. Isı ve su yalıtımının yanı sıra yangına karşı mukavemetli, uzun ömürlü bir ürün olan Megaron Mineral Yün Tekno Yalıtım Sistemi, standartların 4 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 ötesinde sağlamlığı ve dayanıklılığı ile fark yaratıyor. Binalarda ısı kaybının yüzde 25’inin doğrudan çatılardan kaynaklandığını ifade eden Kılıçoğlu Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ali Osman Özaydemir, Megaron Mineral Yün Tekno Yalıtım Sistemi’nin kullanılması durumunda ısı kaybının yaşanmayacağına vurgu yapıyor. Megaron Mineral Yün, eğimli çatı- Ali Osman Özaydemir larda mertek üstü yalıtım uygulamaları için Kılıçoğlu tarafından özel olarak tasarlanmış bir ürün olarak ısı ve ses yalıtımı sağlamanın yanında yangına tepki sınıflandırmasında A1 sınıfında olmasıyla da öne çıkıyor. Özaydemir, ürünün kendi sınıfında en üst düzey (0,035-0,036) lamba değerine sahip ürünlerden biri olmasının yanı sıra yüksek ısı yalıtım özellikleriyle enerjinin bina içerisinde kalmasını sağladığını, özellikle çatıda yaşam alanı olan binalarda yaşam kalitesi ve konforunu en üst düzeye taşıdığını belirtiyor. Çatıları Renklendiren Yeni Nesil Çözümler Megaron Çatı Teknolojileri’nde Kılıçoğlu’nun hayata geçirdiği Megaron Çatı Teknolojileri, çatılara doğanın renklerini taşıyor. Dünyanın en gelişmiş yeni nesil çatı teknolojilerini sunan Megaron Çatı Teknolojileri, dünyaca kabul görmüş Kılıçoğlu kalitesinin bütünsel çatı sistemi çözümleri markası olarak fark yaratıyor. Tabanlıoğlu 12. Kez Cityscape Global’de T abanlıoğlu Mimarlık, gayrimenkul sektörünün dünyadaki en önemli buluşmalarından Cityscape Global 2015’te de gelenekselleşen varlığını sürdürüyor. Dubai’de gerçekleşen bu önemli global buluşmaya 12. kez katı- lacak Tabanlıoğlu Mimarlık, üç projesi ile üç farklı kategoride Cityscape Awards’da da finalistler arasında yer alıyor. Tabanlıoğlu imzasını taşıyan Astana Train Station “En İyi Ticari Proje”, Dakar Congress Center “En İyi Toplumsal, Kültür & Turizm Projesi” ve Qent İstinye ise “En İyi Konut Projesi” dallarında finale kaldı. TMB Genel Merkez Binası Cityscape Ödülleri Finalinde A vcı Architects tasarımı Türkiye Müteahhitler Birliği Genel Merkez Binası, 8-10 Eylül 2015 tarihlerinde Dubai’de gerçekleştirilecek olan Cityscape Global Fuarı 2015 kapsamında verilen mimarlık ve gayrimenkul ödüllerinde “En İyi Sürdürülebilir Yapı” kategorisinde finale kalan projelerden biri oldu. sektörden... Baumit’ten Özel Projelere Özel Çözümler B aumit Türkiye, kentsel dönüşüm projelerinin ağırlık kazandığı İstanbul’da başarılı çalışmalara imza atıyor. Bu projelerden biri olan Yıldız Residence, Baumit’in Türkiye’de ısı yalıtım uygulaması yaptığı projeler içerisinde 15 cm EPS kullanımı ile öne çıkıyor. 1960’lı yıllarda inşaa edilen Yıldız Apartmanı, Baraka Proje Geliştirme tarafından kentsel dönüşüm kapsamında yeniden projelendirildi ve 8 katlı bir ev-ofis konseptinde tasarlandı. Yenilenen adı ile Yıldız Residence, yaklaşık bir yılda tamamlanarak hizmet vermeye başladı. Baumit, Yıldız Residence için dış cephe ve iç mimari tasarımını yapan mimar Hande Köksal’ın öngörüleri ve yoğun bir trafiğe sahip Gayrettepe’de bulunan projenin ihtiyaçlarına uygun olarak ürün seçimini gerçekleştirdi. Baumit teknik danışmanlığında yürütülen çalışmalarda dış cephe tasarımının da ihtiyaçları gereği yalıtım için Baumit ısı yalıtım sistemleri içinde Türkiye’de ilk defa 15 cm’lik EPS kullanımı yapıldı. Projede, gelenekselliği ve gelişimi, sağlamlıkla birleştirerek uzun yıllar kullanım ve performans garantisi sunan Baumit’in en köklü sistemi Star Isı Yalıtım Sistemi tercih edildi. Avrupa Teknik Onay Normu ETAG 004’e göre belgelendirilmiş olan sistem, bir bütün olarak dayanıklılık, darbe dayanımı, alt yüzeye yapışma niteliği, katmanların arasındaki bağlar, dona karşı dayanıklılık ve yangına tepki sınıfı gibi birçok önemli parametreye yanıt veriyor. StarSistem elemanlarının (Baumit EPS levha 15 cm (16 kg/m3), StarContact White (Yapıştırıcı), StarContact White (Sıva), Startex (File), Çelik Çivili Dübel 220 mm, Gazbeton Dübeli 220 mm, PVC Fileli Köşe Profili, Uniprimer Astar, Classico Special) yanı sıra yüksek örtücülük özelliğine sahip Baumit SilikonColor dış cephe boyası kullanıldı. Bina dış cephe tasarımında ayrıca 3 camlı alüminyum doğrama ve kompozit panel malzemeler de tercih edildi. 6. Konut Konferansı, 24 Kasım’da Düzenlenecek Y apı-Endüstri Merkezi tarafından düzenlenen Konut Konferansı, Türkiye’de yapı, gayrimenkul, inşaat, tasarım ve mimarlık alanlarının önde gelen temsilcilerini buluşturmaya devam ediyor. 24 Kasım 2015’te Yapı Endüstri Merkezi’nde altıncı kez düzenlenecek olan Konut Konferansı’nda dünyaca ünlü konuşmacılar, uzmanlar ve çağdaş tasarımcılar, inşaat sektörünün yapıtaşı olan “konut” meselesini farklı coğrafyalar ve perspektifler çerçevesinde değerlendirecek. Konutun dünü, bugünü ve yarınının tüm boyutlarıyla küresel ve yerel ölçekte ele alındığı konferans, her yıl olduğu gibi bu yıl da pek çok sorunun ve tüm paydaşlara yol gösterecek yeniliklerin tartışılacağı eleştirel bir ortam hazırlıyor. 6 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 Canpa, Flexobit Membranı Pazara Sunuyor Y alıtım konusunda 30 yıllık tecrübesi ve uzmanlığıyla Türkiye’de inşaat sektörü devlerinin çözüm ortağı haline gelen Canpa, tedariğini yaptığı Flexobit membranı pazara sunuyor. Canpa Teknik Uygulama Yöneticisi Lezgin Günaydın’ın verdiği bilgiye göre, Canpa’nın distribütörlüğünü yaptığı ve yalıtım uygulamalarında kullandığı Flexobit membran, kendi kendini onarma (self healing) özelliğine sahip. Ravaber, Konforu ve Tasarufu Aynı Anda Sunuyor F aturaları neredeyse yarı yarıya düşüren ürünler sunan Ravaber, taşyünü yalıtım ürünleriyle konforu ve tasarrufu bir arada sunuyor. Yıllık 20 bin ton üretim kapasitesiyle yola çıkan İzoberrock, arkasında Beşler Tekstil Sanayi A.Ş.’nin gücüyle inşaat sektöründe bir marka haline geldi. 2013 yılında üretim kapasitesi 60 bin tona çıkan firmanın yurtiçi satış ve dağıtımını Belçika menşeili Ravago Holding iştiraki Mardav Yalıtım A.Ş. yürütüyor. Uzun süredir devam eden bu güçbirliği Ravago ile Beşler arasında atılan imzalarla yeni ismini aldı: RAVABER Yapı Ürünleri San. Tic. A.Ş. Ravaber taşyünü yalıtım ürünlerinin sadece ısı yalıtımı yapmakla kalmadığını, A1 sınıfı yanmazlık özelliği sayesinde can güvenliği de sağladığını belirten Ravaber Genel Müdürü Harun Hasyüncü, “Bunun yanında yapısındaki taş lifleri sayesinde sesi absorbe etme özelliğiyle kullanıcılarına konforlu bir hayat sunuyor. Nefes alabilen ve hava geçirgenliği yüksek olmasıyla nem yalıtımını sağlayarak bina ömrünü uzatıyor” diyor. sektörden... Antalya EXPO Alanı’na BTM İmzası E XPO 2016 Antalya’nın inşası devam ediyor. BTM’nin toplamda 51 bin metrekare ürünü projenin farklı bölümlerinde başarıyla uygulandı. Bu bölümler içinde Kopmaz İnşaat 7 coğrafi bölge temalı restoranlar bölümünde uygulamayı gerçekleştirirken, Avatar İnşaat Yağmur Ormanları serasının yalıtım uygulamalarını yaptı. Ekşioğlu İnşaat ise projenin içindeki lojistik tepe, büyük ve küçük anfi kısımlarını BTM ürünleri ile yalıttı. Temelfen İnşaat biyoçeşitlilik parkurunu, ADB İnşaat ise Tarım ve Biyolojik Çeşitlilik Müzesi yalıtımlarını tamamladı. BTM Yönetim Kurulu Üyesi Orkun Ürkmez projeyle ilgili olarak, “Bu mega projenin bir başarı hikayesi oluşturacağından hiç şüphemiz yok. Biz de bu mega projede ürünlerimize duyulan güveni bir kere daha deneyimlemekten ötürü gurur duyuyoruz” dedi. Ürkmez, “Önümüzdeki yıl NisanEkim ayları arasında düzenlenecek olan organizasyonun felsefesi ‘Gelecek Nesiller için Yeşil Bir Dünya’, teması ‘Çiçek ve Çocuk’, sloganı ise ‘Geleceği Yeşertmek’. BTM olarak biz de gelecek nesillere daha yaşanası, daha yeşil bir dünya bırakmak için çalışıyoruz. Bizim felsefemizle çok örtüşen bu proje içinde olmak bizi gururlandırıyor” dedi. Tarih, Biyo-çeşitlilik, Sürdürülebilirlik ve Yeşil Şehirler EXPO 2016 Antalya’nın alt temalarını oluşturuyor. Ulusal ve uluslararası kongrelerin, panellerin, toplantıların ve seminerlerin organize edileceği EXPO 2016 Antalya’da kültürel ve sanatsal etkinlikler de ziyaretçilerle buluşacak. 6 ay boyunca açık kalacak olan EXPO’ya bugüne kadar EXPO’lara yapılan en yüksek uluslararası katılım ve yerliyabancı 8 milyon ziyaret hedefleniyor. EXPO 2016 Antalya, Aksu’da toplam 1121 dekarlık alanda gerçekleşecek. BTM Grubu Kazakistan’da Büyüyor Sektörde 40. yılını dolduran BTM, yeni yatırımlarla hızla büyüyor. BTM Grubu şirketlerinden Polpan KZ’nin Kazakistan fabrikasının açılışı törenle yapıldı. Açılışa Kazakistan Ekonomi Bakanı, Ekonomi Bakan Yardımcısı, Almaata Şehri Valisi ve Belediye Başkanı da katıldı. BTM Grubunun tüm Yönetim Kurulu üyelerinin hazır bulunduğu açılışta BTM Heyeti, Kazakistan hükümetine ve hükümet yetkililerine sınırsız destekleri için teşekkürlerini sundular. Soldan sağa: Safa Ürkmez, Bülent Ürkmez, Murat Oran, Orkun Ürkmez, Fırat Oran, Mustafa Oran, Levent Ürkmez, Metin Oran / Kazakistan 8 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 R+T Turkey 12-15 Kasım’da Düzenlenecek P anjur, tente, kapı-geçiş sistemleri ve güneşten koruma sistemlerine dair Türkiye’deki tek ticari fuar olan ve ilk kez 2013 yılında düzenlenen R+T Turkey Fuarı’nın ikincisi, 12-15 Kasım 2015 tarihlerinde İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo’da düzenlenecek. 2013 yılında prömiyerini gerçekleştiren R+T Turkey, katılımcı ve ziyaretçilere büyük hizmet ve fırsatlar sunuyor. Fuar, Türkiye’de panjur, tente, kapı geçiş ve güneşten korunma sistemleri konusunda yeni ürünler ve endüstriyel gelişme eğilimleri için lider bir organizasyon olma özelliğine sahip. R+T Turkey aynı zamanda olağanüstü konumu sayesinde başta batı komşuları Yunanistan, Bulgaristan ve diğer balkan ülkelerinin yanı sıra Türkmenistan, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Özbekistan, İran, Irak, Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere bölgedeki potansiyel pazarlara da kapı açıyor. Baku Olimpiyat Stadyumu Cephesine Cuhadaroglu imzas1 zerbaycan' m ba§kenti Baku' de duzenlenen 1. Avrupa Oyunlan'nm gen;;ekle§tirildigi Baku Olimpiyat Stad- A lamlan interax marka otomatik kayar kap1lar da, tercih edilen <:;uhadaroglu urunlerinden oldu. ~ panelsan yumu, $or Galli yakmlannda toplam 496 bin metrekare alana konumlandmldL Turk in§aat firmas1 Tekfen tarafmdan yapilan projenin konsept mimarisi Koreli mimarhk ofisi Heerim Architects&Planners tarafmdan t;;izildi. Projelendirme ve yap1m suresi 24 ay olarak belirlenen proje , Azerbaycan petrol §irketi Socar tarafmdan finanse edilip, yaptmld1. Baku Olimpiyat Stadyumu projesinin , yakla§lk 15 bin metrekare alana sahip kapakh giydirme cephe sistemleri, aluminyum kap1 ve menfez dogramalan <:;uhadaroglu Aluminyum Sanayi tarafmdan <:;uhadaroglu sistemleri ile yap1ld1. Stadyumun yogun sirkulasyona sahip alanlanna yangm senaryosuna uygun olarak tasarlanan ve kullamcllann tahliyesine yard1mc1 olabilecek <:;uhadaroglu interax marka FPD 75 Serisi, El s1mf1 90 dakika yangma dayamkh dograma sistemi uyguland1. Stadyum it;;erisinde bulunan koridor boyunca odalar, pencereler ve ofis bolumleri yine FPD 75 Serisi yangma dayamkh dogramalarla yap1ld1. Aynca stadyumun t;;e§itli mekanlannda kul- Dumankaya Ritim istanbul' da da <;uhadaroglu Uriinleri Tercih Edildi istanbul Maltepe ' de yap1mma devam edilen Ritim istanbul projesinin d1§ cephe uygulamas1 Mayem , Gunpen ve Sima Aluminyum tarafmdan <:;uhadaroglu ST 80 HI ve MN 50 HI sistemleriyle yap1ld1. Dumankaya Ritim §artnamesinde tammlanan yuksek performans degerlerinin optimum maliyet ile saglanmas1 nedeniyle <:;uhadaroglu Sistemleri tercih edilen projede MN 50 HI mikro kondens kanalh, yuksek 1s1 yahtim performansh giydirme cephe sistemi ile 1,4 WI m 2 K; ST 80 HI 1s1 yahtimh dograma sistemi ile 1,6 W I m 2 K 1s1 iletim katsay1lan elde edildi. "' ftndullne® (i] RHEINZINK® tirfla-sliMA~ ENOOSTRiYEL ORONLER YALITIM iN~AAT SANAVi VE TiCARET A.~. 0312 35411 54 www.timas.net • [email protected] sektörden... Yingli Solar Panelleri Saray Çiftliği’nin Çatısında TGÜB, 25. Yılını Kutluyor Y ingli Solar Türkiye, 2005 yılından bu yana güneş enerjisi alanında faaliyet gösteren Grupo Asunim’in ülkemizdeki yapılanması olan Asunim Türkiye işbirliğiyle Türkiye’nin en büyük çatı üzeri güneş enerjisi santrallerinden birine imza attı. Kayseri Develi’de Saray Halı’ya ait, ülkemizin en büyük entegre hayvan çiftliği Saray Tarım ve Hayvancılık’ın çatısına toplam 1,15 MW gücüne sahip Yingli Solar panelleri yerleştirildi. rını belirten Yingli Solar Türkiye Ülke Müdürü Uğur Kılıç, şunları söyledi: “Saray Çiftliği’nin bulunduğu bölgede şiddetli rüzgarlar, yazın aşırı sıcak, kışın ise yoğun kar yağışı olabiliyor. Bu projede Yingli Solar panellerinin tercih edilmesinin en önemli nedeni, panellerimizin her türlü iklim koşulunda yüksek performans gösterdiğinin uluslararası kuruluşlarca test edilip kanıtlanmış olmasıdır”. Projeyi en verimli şekilde tamamla- T Projede, yıllık ortalama 1.800 MW saat üretim kapasitesine sahip 4 bin 675 adet yüksek verimli Yingli Solar paneli kullanıldı. Güneş panelleri ile üretilen elektrik sayesinde Develi’deki çiftlikte bulunan yaklaşık 5 bin büyükbaş hayvanın beslenmesi ve sütünün sağılması işlemleri gerçekleştiriliyor. Ayrıca üretilen elektriğin fazlası şebekeye satılıyor. Yingli Solar Türkiye olarak yine bir ilke imza atmanın gururunu yaşadıkla- mak için gereken güneş panellerini en hızlı şekilde tedarik ettiklerini belirten Kılıç, “Anadolu’daki kurum ve kuruluşlar elektrik ihtiyaçlarının yenilenebilir enerji ile karşılamanın yollarını arıyorlar ve güneş enerjisinin getirdiği avantajların farkındalar. Gün geçtikçe daha çok firma yenilenebilir enerji imkanlarını kullanarak elektrik faturalarında orta ve uzun vadede tasarruf yapmanın yolunu arıyor. Bunun için de en verimli çözüm güneş enerjisi” dedi. Kale Boya’dan Mermer Görünümlü Kaplama K alekim bünyesinde faaliyet gösteren Kale Boya, dekoratif kaplama malzemesi Artcrete ile mekanlara yeni bir soluk getiriyor. Yalın tasarıma ve esnek bir yapıya sahip kaplama malzemesi Artcrete, yüksek mukavemetli, darbelere, çizilmelere ve suya dayanıklı yapısıyla öne çıkıyor. Artcrete, hem duvar hem de zeminde kullanılabiliyor. 10 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 ürkiye İnşaat Sektörünün köklü ve saygın kurumlarından Türkiye Gazbeton Üreticileri Birliği (TGÜB), 25. yılını kutluyor. TGÜB bu kapsamda farklı şehirlerde çeşitli etkinlikler gerçekleştirilecek. TGÜB’ün 25. yılı ile ilgili açıklamalarda bulunan Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar, gazbeton sektörünün ekonomide ve inşaat sektöründe yarattığı değere dikkat çekerek, “Türkiye’de gazbeton üretiminin başlamasından bugüne, toplam 50 milyon metreküp gazbeton üretilerek yaklaşık 4 milyon sağlıklı ve çağdaş yapının inşasında kullanılmıştır. Bu yapıların sağladığı birikimli yakıt tasarrufu ise 20 milyar doların üzerindedir” dedi. TGÜB Yönetim Kurulu Başkanı Fethi Hinginar 25. yıl kutlamaları kapsamında çeşitli şehirlerde farklı etkinlikler gerçekleştireceklerini belirten Hinginar, “Kasım ayında, üyesi olduğumuz Avrupa Gazbeton Üreticileri Birliği (EAACA)’nin Yönetim Kurulu ve Teknik Komite toplantılarını TGÜB’ün ev sahipliğinde İstanbul’da gerçekleştireceğiz. Farklı şehirlerde yapı sektörü, kamu kurum/ kuruluşları ve öğrencilere yönelik kutlama organizasyonlarımız olacak. Ayrıca bu sene gazbetonun toplumda bilinirlik ve tanınırlığının artmasına özellikle önem veriyoruz. Halkımızın sağlıklı ve sağlam konut tercihlerinde bulunmasını istiyoruz” şeklinde konuştu. Ytong Mimari Fikir Marsilya'y1 Gezdi Yar1~mas1'nm urk Ytong'un duzenledigi "20 YII Sonra Ben Buradayken" konulu Mimari Fikir Yan§masi' nda kazanan 4 projenin ekip uyeleri, juri uyeleri ile birlikte mimarhk ve sanat deneyimlerinin payJa§Iidigi bir gezi iJe odullendiriJdi. Gezide MUCEM, Le Corbusier' in Marsilya Unite d 'habitation binas1 ve Aix en Provence Bolgesi'nde bulunan Chateau Ia Coste'u da ziyaret eden katihmCI!ar, dunyaca unlu mimar ve sanat<;;Ilar tarafmdan tasarlanan pek <;;ok eseri yakmdan gorme f1rsati yakaladilar. T USTA .. .. Kazananlar1 KULUBU Konuyla ilgili bir a<;;Iklama yapan Turk Ytong Yonetim Kurulu Uyesi Nukhet Demiren "Ytong Mimari Fikir Yan§masi ile gen<;; mimarlar ve mimar adaylanna disiplinler aras1 bir tarti§ma ve fikir uretim ortam1 sunmak bizleri heyecanlandmyor. Yan§mamiZin odUI gezisi olan Marsilya seyahatimizin, degerli juri uyelerimizin yorumu ile gezdigimiz onemli mimarhk eserlerinin , hepimizin ufkunu bir kat daha a<;;tigmi gormek mutluluk verici" ifadelerini kullandi. ._, S£!n de Kaydol I'Ayag1na Gelsin liMA~, marka gOcOnO ustalanmllln hizmetine sunarak yapt1klan i~lerin kalitesine referans oluyor. Oye ustalar, kulup ~at1s1 altmda egitim ve seminerlerden faydalanarak mesleki yeterliliklerini en Ost seviye sta.ndartlara ula~tmyor. Boylece, liMA~ Usta Kuliibii Oyelikleri sayesinde son kullaniCI tarafmdan tercih edilen ustalarm, i~ ayagma geliyor. Ba~vuru formlanmlla www.timas.net adresimizden ula~abilirsiniz. istanbul Bienali Polisan ile Canland1 olisan Boya, bu y1l "T uzlu Su" konve bir de tekneyi boyayarak yeniden canlandirdi. Sponsorluk kapsammda septiyle 14. kez duzenlenen istanbul Bienali' nin 2015-2024 (10 yilhk) Resmi i<;; cephesi boyanan mekanlarda Elegans Extra Yan Mat boyalan, teknede Boya Sponsoru oldu. Polisan Boya, sponsorluk kapsaMarine&Marine serisi deniz boyalan mmda bu yii36 mekanda 1500'un lizekullam!di. 14. istanbul Bienali' nin rinde eserin sergilenecegi istanbul Modern' de ger<;;ekmekanlardan istanbul Modern, Rum Okul , le§en a<;;Ih§ toreninde iKSV Tutun Deposu, Hrant adma Bulent Eczac1ba§I "'"' Polisan Dink Vakf1, Bogazkesen tarafmdan verilen plaketi J Garaj1 , italyan Lisesi "<> Polisan Holding Yonetim ELEGANS ile Rumelifeneri'nde 20 Kurulu Uyesi Emin Bitlis'i temsilen <:;igdem Bitlis ald1. ._, metrekarelik bir alan ~--~ P tinlcis- liMA~ ENOOSTRiYEL ORONLER YALITIM iN~AAT SANAVi VE TiCARET A.~. 0312 35411 54 www.timas.net • [email protected] ~ I Q· ~ !l.QQ.I;_R CATIDER sektörden... Saint-Gobain Weber, Öğrencilerle Buluştu S aint-Gobain Weber, ODTÜ Mimarlık Fakültesi tarafından düzenlenen 2015 Yapı Yaz Stajı kapsamında Mimarlık Bölümü 1. sınıf öğrencileri ile Weber Akademi bünyesinde gerçekleştirilen eğitimlerde biraraya geldi. Weber Akademi ekibi, öğrencilere teori ve uygulamadan oluşan iki aşamalı bir eğitim programı sundu. Programın ilk ayağında seramik uygulamaları, su yalıtım uygulamaları ve mantolama sistemleri üzerine teorik bilgiler aktarılırken, programın ikinci ayağı olan uygulama bölümünde ise uygulama uzmanlarıyla birlikte öğrenciler zemin, Y seramik, su yalıtım uygulamaları ve mantolama sistemleri üzerine uygulamalar yaptılar. Weber Akademi ekibi, eğitimin ikinci bölümünde ise uygulama ekipmanlarını, uygulama zeminlerini ve uygulanacak malzemeleri tanıttı. Çelik Yapı ile Deprem Korkusuna Son M armara Depremi’nin yıldönümünde Türkiye’de çelik yapı kullanımının yaygınlaşması ve sistemin teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekiliyor. Avrupa Yapısal Çelik Birliği (ECCS) ve Türk Yapısal Çelik Derneği Başkanı, 12 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 İzocam Çatılardaki Yangın Riskini Azaltıyor Yeditepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı Tiryakioğlu, dernek olarak çelik yapıların doğru kullanımını teşvik etmeyi amaçladıklarını kaydetti. Tiryakioğlu, “Çelik yapıların özellikleri göz önünde tutulduğunda, deprem bölgelerinde ya da çürük zeminlerde çelik kullanımı avantajlıdır. Bu bölgelerde güvenli betonarme yapılar da inşa edebilirsiniz, ancak çoğu kez bu yapı ekonomik olmaz ve deprem sırasında veya sonrasında acil kullanımı gerektiğinde kontrolü ya da güçlendirilmesi daha çok zaman alır” diye konuştu. Türkiye’nin hafif çelik sistemle üretilen ilk binasını kuran Steelife’ın Genel Müdürü Mimar Bülent Aydın da, çelik yapının Türkiye’de yaygınlaşması gerektiğinin altını çizdi. Hafif çelik yapının esnekliği ve hafifliği sayesinde depreme karşı güvenli bir yapı sistemi olduğunu kaydeden Aydın, “Çelik sistem ile üretilmiş binalarda yaşayanlara deprem anında evlerinde kalmalarının çok daha güvenli olduğunu söyleyebiliyoruz” dedi. angın yalıtımının önemini her fırsatta vurgulayan İzocam, Tekiz Taşyünü Çatı Panel ile “REI 120 Yangın Dayanımı Sertifikası” almaya hak kazandı. Gerçekleştirilen testler sonucunda 10 cm kalınlıktaki Taşyünü Çatı Paneli, taşıma, bütünlük ve yalıtım kriterlerinin tümünü başarıyla tamamlayarak 120 dakika yangın dayanımlı (REI120) panel sertifikasının sahibi oldu. Hilti, C2 Belgeli Dübelin Yasal Zorunluluk Olması Gerektiğine Dikkat Çekti H ilti, 17 Ağustos depreminin yıldönümü öncesinde düzenlediği basın toplantısında binaların güvenliğine yönelik hayati önem taşıyan konuları masaya yatırdı. Yapı elemanlarını sabitleyen dübellerin ve taşıyıcı sistemlerin yapı güvenliği konusunda ne kadar belirleyici olduğunun altını çizen Hilti, deprem ülkesi Türkiye’de C2 deprem performans sınıfında dübel kullanımının yasal zorunluluk olması gerektiğini vurguladı. Şehirlerde Ağaç Taşta Yetişecek İ TÜ ARI Teknokent’in yeni nesil girişimcilerin yetişmesine olanak tanıyan İTÜ Çekirdek projesinin final etabı olan Big Bang etkinliğinde, girişimci firmalar toplam 1 milyon TL değerindeki ödülden pay almaya çalışacak. 14 Kasım’da gerçekleşecek etkinlikte yarışacak firmalar arasında yer alan GreenCoat, doğal maden karışımının fiziksel ve kimyasal özelliklerinden yararlanarak ürettiği prekast blok ile yeşilin kaybolduğu kentlerde sürdürülebilir yeşilliği sağlayacak. Yeni Focus Membran Yuzde 35 Daha Fazla Performans Saghyor ryap, su yahtim1 markas1 Focus Membran'm arduazh urunlerinde urun geli§tirme (Ur-Ge) <;;ah§masi yaparak, urunJerin fizikseJ yapiSini gu<;;Jendirdi. Bir yuzeyinde renklendirilmi§ E bazalt granulleri kullamlarak uretilen arduazh membranlann uretimi artik geli§tirilmi§ granullerle yap1hyor. iyile§tirme yap1lan Focus Membran arduazh urun grubunda yuzeye tutunma ozelligi artmldi ve di§andan gelen su, ruzgar vb . etkilere kar§l urunun daha dayamkh hale gelmesi sagland1. Goruntu olarak da daha olumlu etki yarattig1 gozlenen bu geli§tirme sayesinde TS EN 12039-(:atilarda su yahtim1 ama<;;h bitumlu levhalar-Granullere Yapi§ma Tayini'ne gore yap1lan testlerde ylizde 35 daha olumlu sonu<;; elde edildi. ~ 3M Cam Filmleri ile UV l~mlarmdan Korunma ve Enerji Tasarrufu Bir Arada une§ kontrolu saglayan 3M Bina Cam Filmleri, gune§in fazla ISISini tutmanm yam s1ra solma, parlama ve yans1may1 azaltiyor. Zararh UVA ve UVB I§mlannm neredeyse tamamm1 bloke eden 3M Prestij serisi, ustun kaliteli bir cam filminin sagladigi ayncahklan, camlann gorunumunu degi§tirmeden sunuyor. ~ G Kara Kahptan Endustriyel Kahba • I Ge~ilmeli skele ve kahp sektorunun sadece urun tedarik edilen , uretip satilan bir sektor olmad1gmi belirten Doka Turkiye Gene! Muduru Ender Ozatay, ag1r teknik boyutu ile muhendislik hizmeti sunulan ve aslmda bu muhendislik <;;6zumunun uygulandigi bir sektor oldugunu vurguladi. Mimari yap1lann h1zla degi§imi ile alt yap1lannm da teknolojik <;;6zumlere ihtiya<;; duydugunu belirten Ozatay, daha guvenli, h1zh ve ekonomik yap1lar i<;;in kara kahp kullamm1 yerine endustriyel kahp sistemlerinin kullamlmasi gerektiginin altm1 <;;izdi. ~ tirllcls- liMA~ ENOOSTRiYEL ORONLER YALITIM iN~AAT SANAVi VE TiCARET A.~. 0312 35411 54 www.timas.net • [email protected] röportaj T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin: “Katılımcı ve Çözüm Odaklı Bir Anlayışı Benimsiyoruz” Son günlerde yaptığı çalışmalarla ahşap yapı iskelelerinin tasarım ilke, esas ve standartlarını geliştiren, çelik yapıların tasarım ve yapım kurallarının belirlenmesi yönetmeliğiyle ilgili taslak hazırlayan, Yangın Yönetmeliği’ni revize eden, İmar Yönetmeliği revizyonu çalışmalarını sürdüren, riskli gruptaki mesleklere sertifikalı olma zorunluluğu getiren, Yeşil Bina sertifikasyon sisteminin kılavuzunu hazırlayan, Binaların Gürültüye Karşı Korunumu Yönetmeliği’nin taslağını oluşturan Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü, önümüzdeki günlerde de çalışmalarına hız kesmeden devam edeceğe benziyor... Söz konusu gelişmelerle ilgili bilgi aldığımız T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mesleki Hizmetler Genel Müdürü Selami Merdin, “Yapı sektöründe boşluk olan noktaları tamamlamaya yönelik çalışmalarımız sürecek” diyor. 14 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 Çatı&Cephe: Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü’nün bugünlerde odaklandığı konular nelerdir? Gündeminizde neler var, özetleyebilir misiniz? Selami Merdin: Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü, 2012 yılında T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın kuruluşuyla beraber hayata geçen bir Genel Müdürlük. Bakanlığımızın “Yaşanabilir Çevre ve Marka Şehirler” vizyonu doğrultusunda mesleki hizmetleri düzenleyerek, erişilebilir kayıt ve denetim sistemleri desteğinde güvenli yapı malzemeleriyle nitelikli, enerji verimli, sürdürülebilir yerleşme ve yapılaşma ile marka şehirleri oluşturmayı amaçlıyoruz. Bunu yaparken de katılımcı, çözüm odaklı ve denetleyici bir anlayışı önemsiyoruz. Yapıların tasarım ilke ve esaslarını, projelendirilmesini, güvenli yapı malzemelerinin piyasaya arzını ön plana alan bir yapılanmaya sahibiz. Bu çerçevede son icraatlarımızdan bir tanesi, güvenli yapı iskelelerinin piyasaya arzını ve sonrasında uygulamasını sağlamak üzere bir tebliğ taslağı oluşturmak oldu. 2007 itibariyle çıkarılan yönetmelikte sadece çelik iskele zorunlu kılınmıştı ancak ülke gerçeğine baktığınızda bunun imkansız olduğunu gördük. Örneğin Çin’de bambudan iskeleler kullanılırken, ülkemizde herhangi bir malzemeyi yasaklamak veya önermek yerine devlet olarak kullanım açısından, güvenlik açısından kullanım kriterlerini ve limitleri koymamız gerektiğine inanıyoruz. Piyasanın, fayda-maliyet analizlerini yapıp malzemeye karar vermesi lazım. Biz, şurada kullanılacak olan malzeme yangına dayanıklı olacak, şurada kullanılacak malzeme 20 tona kadar yük taşıyabilecek, şurada kullanılacak malzemenin eğilme mukavemeti şu olacak gibi kriterleri belirleyeceğiz, gerisini sektör geliştirecek. Bu tebliğ taslağıyla ve Bakanlığımızın onayıyla beraber 1 Temmuz itibariyle güvenli yapı iskelelerinin kullanılması zorunlu hale geldi. Ahşap yapı iskelelerine ilişkin bir standart ve düzenleme yoktu. Gazi Üniversitesi ile yaptığımız protokol sonucunda ahşap yapı iskelelerinin tasarım ilke ve esaslarını, standartlarını geliştirdik. Geliştirilen standardı şu anda bir kitapçık olarak basıyoruz. Aynı zamanda bu projenin sonuçlarını TSE’ye gönderdik. Sonraki adım olarak TSE tarafından proje sonuçları standart olarak yayınlayacak. Onun dışında Çelik Yapıların Tasarım ve Yapım kurallarının belirlenmesi Yönetmeliği hakkında taslak metin şu anda bitmiş durumda. Bu metni, görüş almak için tüm sektöre ve üniversitelere göndermiş bulunmaktayız. Görüşlerin nihayetinde onu da bir lansman “ Devlet olarak herhangi bir malzemeyi yasaklamak yerine güvenlik açısından kullanım kriterlerini ve limitleri koymamız gerektiğine inanıyoruz ” toplantısıyla tanıtacağız. Bunun yanı sıra turizmde çok önemli yeri olan ve özellikle Nevşehir ve civarında ağırlıklı olarak görebildiğimiz, ancak ülkemizin birçok noktasında farklı kullanım amaçlarına göre işlevleri olan kayadan oyma yapılarımızın ruhsatlandırılmasında herhangi bir standart olmadığı için sorunlar yaşanıyordu. Hesap ilkeleri, metodolojileri yoktu. Bununla ilgili kayadan oyma yapıların tasarım ilke ve esaslarının belirlenmesine yönelik olarak Niğde Üniversitesi ile işbirliği içerisinde bir protokol hazırladık. Bu protokolün birinci bileşen raporu bitmiş olup, tarafımıza sunuldu. Şimdi ikinci bileşen raporunun hazırlanması süreci devam ediyor. Yönetmeliğe dönüştürülmesine yönelik çalışma yapıyoruz. Dolayısıyla özellikle yapı sektöründe çok ciddi anlamda boşluk olan noktaları tamamlamaya yönelik hızlı çalışmalarımız devam ediyor. Ülkemizin en büyük sorunlarından birisi de binalarda enerji verimliliği. Yaklaşık yüzde 80’ini ithal ettiğimiz enerjinin yüzde 37’sini konut sektöründe ısıtma ve soğutmada harcıyoruz. Dolayısıyla mevcut yapı kalitesini de gözönünde bulundurduğumuzda ciddi anlamda bir ısı ve enerji kaybı söz konusu. Yapılan araştırmalar, yıllık 10 milyar dolar gibi bir tasarruf yapılabileceğini gösteriyor. Bu çerçevede sektörde kullanılan malzemelerin disipline edilmesi şart. Yalıtım burada tabii ki önemli bir başlık teşkil ediyor. Fakat yalıtım sadece ısı yalıtımı anlamına gelmiyor. Yangın riskleri de önemli. Bu kapsamda tüm sektörlerle, üniversite camiasıyla, hatta uluslararası uzmanları da dinleyerek, bununla da yetinmeyip sektörle beraber büyük ölçekli binalarda yangın deneyleri yaparak Yangın Yönetmeliği’nde revizyona gittik. Bu da geçen ay yayımlandı ve yürürlüğe girdi. Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü bünyesinde İmar Yönetmeliği’nin revizyonu çalışmalarımız da devam ediyor. 100 kişilik komisyon Ankara’da ikinci çalışmasını yaptı. Yeni bakış açısıyla hazırlayacağımız İmar Yönetmeliği’ni yılsonuna kadar bitireceğiz ve yayınlayacağız. O da Yangın Yönetmeliği gibi ses getirecek ve gerçekten küçük hesaplardan arınmış, tamamen ilimin, fennin doğrultusunda, gelecek nesillere düzgün şehirler bırakabilmek adına kullanılabilecek bir yönetmelik olacak. Ayrıca yapı müteahhitlerini birinci adımda kayıt altına almış, ikinci adımda yetkilendirmiştik. Şimdi üçüncü adıma geçtik ve uygunsuz iş yapanların yasaklanması süreci başladı. Yerel yönetimlerden bize şikayet dosyaları geldiğinde, gerekli incelemenin sonucuna göre yapı müteahhitlerini 1,5 ve 10 sene yasaklayabiliyoruz. Bu yasaklı müteahhitleri Kamu İhale Kurumu (KİK)’na da bildiriyoruz. Onun dışında proje müellifleri mühendis ve mimarların çalışma usul esaslarıyla ilgili çalışma yürütüyoruz. Kayıt altına alamadığınız bir şeyi kontrol edemezsiniz, izleyemezsiniz ve denetleyemezsiniz. Onun için tüm proje müelliflerini kayıt altına alacağımız bir çalışma başlattık. Ayrıca piyasa gözetim ve denetim faaliyetlerimizi aktifleştirdik, burada kullandığımız yazılımımızı uygulama doğrultusunda güncelleyip güçlendiriyoruz. Yapı kooperatiflerinin izlenmesini ve denetlenmesini de yürütüyoruz. ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 15 röportaj devlet olarak elimizi taşın altına koyuyor ve bu çalışmaları kendimiz yapıyoruz. Çatı&Cephe: Gürültüyle ilgili de çalışmalarınızın olduğu bilgisini aldık... Çatı&Cephe: Zincirin bir halkası da mesleki yeterlilik ustalarının belgelendirilmesi... Selami Merdin: Bir proje başlattık ve bu proje çok kaydedeğer görülüp TBMM de harekete geçti ve yasa değişikliği hazırladı. Bu projede öngördüğümüz riskli gruptaki mesleklere bir yıl içerisinde sertifikalı olma zorunluluğu getirildi. Çıkan yasayla ilgili sürecin yol haritasını belirleme çalışmaları devam ediyor. Biz de bu aşamada inşaat sektöründeki yapı ustalarının birinci parti eğitimlerini gerçekleştirdik, ancak kanun çıktıktan sonra nasıl bir yol haritası oluşturacağımızı belirlemeye çalışıyoruz. Şu anda tüm yapı ustalarını kayıt altına aldık. Farklı branşlarda 400 bine yakın yapı ustamız var. Önemli olan bu arkadaşlarımızı nitelikli usta haline getirebilmek. Projemiz ilk etapta 10 meslek branşından oluşmakta olup, belgelendirme eğitim faaliyetlerimize devam edeceğiz. Enerji verimliliği konusunda da çalışmalar yürütüyoruz. 16 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 Çatı&Cephe: Yeşil Binalarla ilgili de çalışmalarınız var değil mi? Selami Merdin: Bu çalışmalara binalarda enerji verimliliği çalışmalarımız kapsamında devam ediyoruz. Yeşil Bina ve Yeşil Yerleşkeler konusunda mevzuat boşluğumuz vardı. “Daimi Komite” tanımlaması yaptık. Bu komite ilk toplantısını gerçekleştirdi ve Genel Müdürlüğümüze Yeşil Binaların değerlendirme kriterlerinin uygulama kılavuzunu oluşturma talimatını verdi. Bunun üzerine üniversitelerle görüşmeler devam etmektedir. Bu yıl içerisinde ekip kurup ulusal Yeşil Bina sertifikasyon sisteminin kılavuzunu hazırlayacağız. Kılavuz hazırlandıktan sonra faaliyet göstermek isteyen belgelendirme kuruluşları komiteye müracaat edecek. Avrupa’ya baktığınızda, düzenlemeleri yapanın devlet olmadığını görüyoruz. Dernekler gerekli Ar-Ge’yi hazırladıktan sonra ilgili kamu otoritesine getiriyorlar, onlar incelemelerini tamamlayıp yayınlıyor. Ancak bizde Ar-Ge çalışmaları tam oturmadığı için Selami Merdin: Bildiğiniz gibi binalarda su yalıtımına ve gürültüye ilişkin bir mevzuat eksikliğimiz var. Binalarda Su Yalıtımı Yönetmeliği ile ilgili İZODER ile beraber yürüttüğümüz çalışmalar devam etmekte. Sektör, bazı standartların yayınlanmasını bekliyor. TSE ile yürütülen standart çalışmaları yayınlandıktan sonra çalışmalar ivme kazanacak. Piyasada kullanılabilecek bazı ürünler var, ancak bu ürünlerin kullanımın geçerlilik kazanması için standardının olması lazım. O standart olmadığı zaman da sıkıntı olur. Belli bir seviyeye gelen çalışmayı şu anda kamuoyuyla paylaşacak durumda değiliz ancak binaların gürültüye karşı korunumu yönetmeliğinin taslağı hazır. Çatı&Cephe: Binaların Gürültüye Karşı Korunumu Yönetmeliği taslağında öngörülen ve göze çarpan unsurlar neler? Selami Merdin: Şu anda bir binayı yaparken gürültü hiçbir şekilde dikkate alınmayan bir husus. Özellikle taslakta atıksu borularında sessiz boru kullanılmasını önerdik. Ayrıca yapıların önem dereceleri belirleniyor. Bu önem derecelerine göre iç ortam ses kalitesi A, B, C, D, E ve F sınıfı olarak 6 kategoride toplanıyor. Yeni yapılacak olan yapılarda C sınıfını zorunlu kılmayı amaçlıyoruz. Yeni revize edilerek tadilat yapılanlarda da D sınıfı arayacağız. Şu anda projeler yapılırken dış katmanın ve ara bölmelerin gürültü emme özelliği yönünde herhangi bir hesaplama söz konusu değil. Dolayısıyla yönetmelikle birlikte bu uygulama da getirilmiş olacak. Proje, röportaj fazla desibeli absorbe edecek şekilde tasarlanmak zorunda. Hastanelerde koridor-oda arası ilişkisi, oda-oda arası ilişkisi, bağımsız bölümün diğer bağımsız bölüme olan etkisi, ticari ünitesi olan binalarda alttaki ticari ünitenin yukarı ile olan etkileşimi dikkate alınıyor. Bu yönetmelikle beraber ciddi anlamda yapılarda iç ortam gürültü kirliliğini de ortadan kaldırmış olacağız. Yapı, yapılmış olduğu konumdaki mümkün olan en üst seviyedeki gürültüye göre dizayn edilmeli. Konuyla ilgili bir projemiz de var. Proje kapsamında otoban, cadde, yol, AVM, pazar, hastane, otopark yanı gibi, şehirde bulunan mekanları da kategorize etmeyi planlıyoruz. Daha sonra bu kategorize edilmiş yerlerde ve yapılaşması tamamlanmış bu bölgelerde ölçümler yapıp, bu ölçümlerin gerekli istatistiksel çalışmalar sonrasındaki hatalı verilerin temizlenmesiyle beraber her ortam için bir öneri dış ortam gürültü seviyesi belirleyeceğiz. Dolayısıyla gürültü haritasının yanı sıra yer-konum-çevre ilişkisine bağlı olarak gürültü değerleri tespiti yapacağız. Çatı&Cephe: Yangın Yönetmeliği’ndeki düzenlemelerle ilgili yorumlarınızı da çok merak ediyoruz. Hazırlık sürecindeki çalışmalarınızdan ve o süreçten biraz bahsedebilir misiniz? Selami Merdin: Bize yapılan müracaatlar ve mevcut yönetmelikteki bazı boşluklar bizi Yangın Yönetmeliği’nde revizyon yapmaya mecbur kıldı... Bu kapsamda ilk etapta tüm sektör bileşenlerini bir araya getirdik. Belediyeler, üniversiteler, yalıtım üreticileri ve sektör temsilcilerinin taleplerini dinledik. Talepler değerlendirilip akademik makaleler tarandıktan sonra bir taslak hazırlandı. Bu taslak öncesinde Ticaret Odası vasıtasıyla sektörle 3 defa bir araya geldik. Problemleri, çözüm önerilerini ve bulu18 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 şulan noktaları masaya yatırdık. Sonrasında hazırlanan taslak bir araya geldiğimiz gruba dağıtıldı ve o incelemeler sonrasında tekrar bir araya geldiğimizde taslak olgunlaştı. Bununla da yetinmedik ve yurdışındaki uygulamaları araştırdık. AB’de yangınla ilgili standartları hazırlamadan sorumlu bir profesyoneli sektör Türkiye’ye davet etti. Birikimlerini, deneyimlerini, Avrupa’daki uygulamaların nereye gittiğiyle ilgili izlenimlerini paylaştı. Ayrıca Kayseri’de büyük ölçekli gerçek bir deney yapıldı. 2 farklı yalıtım sistemi, 4 farklı kombinasyonda kullanıldı. Bu deneyden elde ettiğimiz verilerle beraber Yangın Yönetmeliği’ne son halini verdik. Tüm yapı malzemeleri yapıda kullanılır ancak tek bir şartı vardır: yapıda kullanıldığı yerde asgari standartları sağlayacak. Bilimin, teknolojinin ve fennin hiçbir zaman önüne geçmeyiz. Bir malzeme yasaklandığı zaman o sektörde gelişecek Ar-Ge çalışmaları da otomatik olarak bloke edilmiş olur. Malzeme veya ürün yasaklamak yerine kullanım kriterlerini koyuyoruz. Malzemenin ismine-cismine hiçbir zaman karışmıyoruz. Dediğimiz gibi yaptık, bina cephesinde olması gereken sistemin niteliğini ortaya koyduk. Bunu can ve mal güvenliği için yaptık. Bunu sağlayan malzeme, adı ne olursa olsun, standardı sağlıyorsa kullanılabilir. Dünya nasıl bir yol izlediyse biz de o yoldan ayrılmadan, bir sistem tanımıyla beraber problemi çözmeye çalıştık. Çatı&Cephe: Yangın Yönetmeliği’nde en kaydadeğer değişiklik sizce neydi? Ya da önceki dönemden radikal olarak ayrılan kısım neydi? Selami Merdin: En önemli nokta 21,50 metre sınırının 28,50 metre olarak değişmesidir. Diğer bir nokta ise bina cephe sistemi tanımlarını revize etmemizdir. Yani dış cephe dediğimizde tek “ Dünya nasıl bir yol izlediyse, biz de o yoldan ayrılmadan bir ‘sistem’ tanımıyla problemi çözmeye çalıştık ” bir malzeme katmanı değil de tuğladan sonraki tüm cephe sistemini bir “sistem” olarak tanımlamamızdır. Çünkü tek bir malzeme yangına çok dayanıklı olabilir, örneğin taşyünü ateşe çok dayanıklıdır ancak siz taşyünüyle kurduğunuz mantolama sisteminde petrol ürünü bir file ile kaplama yaparsanız malzemenin tek başına yangına dayanıklı olmasının bir anlamı kalmaz. Onun için “dış cephe sistemi” kavramını dikkate aldık. Çünkü “Sistem”in yangına dayanım sertifikasının olmasını zorunlu kılmamız bizce çok önemli. Yönetmelikteki değişiklikler en azından belirsizliklerin ortadan kalkmasını ve bir istikamet kazanılmış olmasını sağladı. En önemlisi de herhangi bir sektörü düşünerek değil de bilimin, fennin ve dünyanın istikameti doğrultusunda düzenleme yapmış olmamız diyebiliriz. Çatı&Cephe: Isı Yalıtım Kılavuzu ile ilgili de çalışmalarınız vardı... Selami Merdin: Şu anda ısı yalıtımıyla ilgili taslak kılavuz hazır. Taslak kılavuzu web sayfamızdan isteyen alıp, bakıp, eleştiri yapabilir. Ayrıca enerji konusunda yerel yönetimlerin bilinçlenmesini istiyoruz. Hazırladığımız kılavuzları rehber doküman olarak belediyelere, yerel yönetimlere göndereceğiz. Bu kılavuzun onların rehber başucu kitapları olmasını istiyoruz. Ayrıca sektördeki uygulamacıların da bu kılavuz sayesinde görsel olarak konuyu öğrenmelerini amaçlıyoruz. TEKNOLOJİ ÇEŞİTLİLİK PROFESYONELLİK MÜŞTERİ ODAKLILIK panel CİHAN KALAY / Mimar [email protected] www.cihankalay.com Sandviç Panel Satış Elemanlarının Bilgi Birikimi! Y azıma bir soru ile başlıyorum... “Bir sandviç panel firmasının, satış veya yurtdışı satış bölümünde çalışacak personeli, hangi bilgi ve tecrübe birikiminde olmalıdır?”. İnanıyorum ki firma yöneticilerinin, bu basit gibi görünen soruyu (konuyu) ele alışları, o firmanın geleceğini belirleyen etkenlerin en önemlilerinden biridir. Yanlış anlaşılmasın, satış derken, para ile ilgili işlere bakılmasından daha çok, firmanın ürünlerini tanıtan ve müşteriyi (sanayici, inşaatçı vs.) niçin kendi firması ile çalışması gerektiğine ikna eden personelden bahsediyorum. Firmanın boyutu ve gelmiş olduğu aşama ne olursa olsun, satışta çalışan kişinin sahip olması gereken üç temel özellik vardır. İlk özellik, çalıştığı firmasını ve satacağı ürününü çok iyi tanıyor olmasıdır. Satışta çalışacak kişinin, firmasını ve ürünlerini tanıması için firmanın bölümlerinin her birinde en az iki hafta tam mesai ile çalışması gerekir. Üretimde çalışacağı süre ise bir ayı yaz mevsiminde, bir ayı kış mevsiminde olmak üzere minimum iki ay olmalıdır. Bazı yöneticilerin ve hızlı satıcıların, üretim 20 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 hattının yanından birkaç kez geçmekle ve ayaküstü biraz bilgi almayla sandviç panelin öğrenileceğinin ve piyasaya hemen çıkıp satış yapmaya başlanacağının düşünülebilmesi, bence firmanın gelişip büyümemesinin garantisi gibidir. İşe yeni başlayan bir kişinin tüm firmaya tanıtılmasını ve bu yeni elemana firmanın tüm bölümlerinde çalışanla- rın tanıtılması, bölümler hakkında bilgi verilmesi ve de ürünün anlatılmasını bir günde tamamlayabilen yöneticilerimizin varlığı, yurtdışı pazarlara niçin yeterince açılamadığımızı da çok iyi anlatmaktadır. İkinci özellik, ürünler ve uygulamaları ile ilgili olabildiğince değişik dallarda bilgi sahibi olması ve bu bilgisini dün- panel yada olan gelişmeler paralelinde sürekli yenilemesidir. Yönetim, satışta bulunan veya bulunacak elemanlarına verilecek bilgi ve eğitimlerin listesini oluşturmalı ve bu listenin her bir maddesinin ilgili elemanlarca eksiksiz öğrenilmesini sağlamalıdır. Bu listede yer alabilecek bazı başlıklar şunlar olabilir: Poliüretan, taşyünü dahil kullanılabilen tüm yalıtım malzemeleri, metal, boya ve kaplamalar, yani yapı malzemeleri kimyası, ısı, su, ses ve yangın yalıtımları detayları, yani yapı fiziği, yurtiçi ve yurtdışı tüm rakip ve benzer firmaların ürünleri hakkında bilgiler, yurtiçi ve yurtdışı malzeme (ve çevre) ile ilgili kanun ve yönetmelikler, satış yapmaya başlanacak ülkelerin kanun ve yönetmelikleri vs. firmanın satış düzeyi paralelinde bu listenin geliştirilmesinin sorumluluğu, yönetimin sorumluluğunda olduğu kadar çalışanın da sorumluluğundadır. Satışta çalışan kişilerin bir görevi de müşterilerden ve pazarda karşılaştığı rakip firmalardan aldığı bilgileri firmasının dağarcığına aktarmasıdır. Kişisel bilgi birikimini güçlendirmiş (firmanın da desteği ile) bir satış elemanı firmasından uzakta, genellikle tek başınadır. Bu tek başınalık yurtdışında daha da artar. Nasıl bir işle karşılaşacağı ve kimlerle görüşeceği önceden belirlenmiş olsa bile yeri ve boyutu önceden bilinmeyen işlerle karşılaşma ve önemli kararların alınacağı toplantılara katılıverme olasılığı her zaman vardır. Güncellenmiş bilgi birikiminin zenginliği, satış elemanının, dolayısıyla firmasının gücüdür. Burada bir anımdan bahsetmek istiyorum... Plevne’de katıldığımız bir fuarda standa üstü başı kirli bir kişi gelmiş ve hayvancılık binaları ile ilgili oldukça teknik birkaç soru sormuştu. Ben de “Fuarlarda, standa gelen her kişi önemsenmeli” düşüncesine inandığımdan, kağıt kalem ile çizerek cevap ver22 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 miştim. İngiliz olan bu kişi beş gün süren fuarda her gün standa geldi ve değişik detay sorular sordu. Ben de ona daha önceden yaptığımız benzer binalardan bahsettim ve önemsemesi gereken yapı fiziği ile ilgili detaylara dikkatini çektim. Sonuçta Londra’nın 300 km. kuzeyine 8 tır sandviç panel sattık. Bu kişi ile dostluğum halen devam etmekte. İkinci madde ile ilgili söylemek istediğim son şey, bizim Almanya, İtalya gibi zengin ve kendini ispat etmiş bir ülke olmamamız sebebiyle satışta çalışan kişilerin kendini (o ülke firmaları elemanlarından) çok daha iyi yetiştirmeleri gerektiğidir. Özellikle yurtdışında çalışanların “ben mimarım”, “ben mühendisim”, “ben finansçıyım” gibi bahanelere sığınmadan bilgi birikimini artırmaları gerekmektedir. Üçüncü ve en önemli özellik ise satış bölümünde çalışan kişinin, özü ve sözü ile doğru bir insan olmasıdır. Muhatap olunan kişiler genellikle birikimli ve tecrübelidir, en küçük bir ikircikli konuşmayı, bilgisizliği ve yalanı rahatça (ilk seferde olmasa bile) yakalarlar. Burada, beni etkileyen başka bir anım daha aklıma geldi. Sözleşme aşamasına geldiğimiz bir görüşmede firma sahibi yaşlı baba, benim doğru bir kişi olup olmadığımı, dolayısıyla firmamın güvenilir bir firma olup olmadığını anlamak için gözlerimin içine uzun uzun bakmıştı. Ben Türkçe ve İngilizce, o ise Bulgarca ve Rusça bilirken, gözlerime bakarak güvenip güvenmemesi gerektiğini gözlerimden anlamaya çalışması beni çok etkilemişti. İnanıyorum ki, bende veya firmamda bir problem olsaydı, anlardı. Sonuçta, panel sektörünü geliştirmek zorundayız. Hep söylediğim gibi yaklaşık üç firmamızın yıllık yirmi milyon metrekareyi yakalama kapasitesi var. Bu rakam ancak yurtdışı satışın artırılması ile yakalanır. Bu arada, biz yurtdışına açılmada yavaş davranmaya devam eder, etkin olamazsak, bu pazarları yabancılara kaptıracağımız gibi, onlar Türkiye pazarına da girebilirler. Zaten biliyorsunuz ki bir İngiliz firması da girmiş durumda. Dayanıklılık, tepePAN® ile Pratik Çözümlere Dönüșüyor! Suya Dayanıklılık A1 Yanmazlık Kolay Vidalanma Kolay Kesilebilme Yeni Nesil Fibercement Levha Degisimi gördügün an; Tepe Betopan... TEPE BETOPAN YAPI MALZEMELERİ SAN. VE TİC. A.Ș. haber & röportaj Aldom Yeniden Türkiye’de Tüm dünyada kırktan fazla ülkede 27 bin 500 çalışanı ile hizmet veren Sapa Group, bünyesindeki markalardan biri olan Aldom için Türkiye’de de bir ofis açarak ürünlerini geçtiğimiz mayıs ayında Türkiye pazarına yeniden sunmaya başlamıştı. 2013 yılına kadar Türkiye’de farklı bir distribütör aracılığıyla yaklaşık 15 yıldan fazla süredir satışı yapılan ve pazar tarafından aranan bir marka olan Aldom’un Türkiye’deki bu yeni yapılanmasıyla ilgili ayrıntıları Sapa Yapı Sistem Genel Müdürü Çağdaş Taylan ve Aldom Türkiye Satış Direktörü Abdullah Kara’dan aldık... ÇATI&CEPHE: Sapa hakkında bilgi alabilir miyiz? ÇAĞDAŞ TAYLAN: Bir İsveç firması olan Sapa, bugün dünyanın her coğrafyasında faaliyette bulunan en büyük alüminyum üreticilerinden birisi konumunda. 2013 yılı içerisinde Sapa’nın içerisinde bulunduğu Norveç merkezli Orkla ve yine Norveç merkezli Hydro firmaları alüminyum faaliyetlerini Sapa çatısı altında birleştirerek güç oluşturdular. Bugün 1,5 milyon tonluk alüminyum üretimi ve 27 bin 500 çalışanı ile bu sektördeki en büyük üretici konumundayız. Sapa, alüminyumun hayatımıza girdiği her alanda hizmet veren bir firma. Türkiye’de inşaat sektörü için “Mimari Alüminyum Sistemler” alanında çözüm sağlıyoruz. ÇATI&CEPHE: Türkiye’deki çalışmalarınızı özetleyebilir misiniz? ÇAĞDAŞ TAYLAN: Sapa Yapı Sistem Türkiye olarak 1997 yılında kurulduk ve şu anda 35 kişilik, konusunda uzman bir kadromuz bulu24 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 nuyor. Satış ofisi olarak faaliyet gösteriyoruz. Daha çok işin mühendisliği ve pazarlamasıyla uğraşıyoruz. Seçilmiş ve yoğun eğitimlerden geçirilmiş belirli sayıda uygulayıcı bayi ile çalışıyoruz. Fazla tabana yayıldığınızda kaliteyi kontrol edememe riskini göze almanız gerekiyor. Bu bizim arzu ettiğimiz bir çalışma şekli değil. Sapa tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de A+ projelerde belirgin şekilde tercih ediliyor. Varyap Meridian projesi ile şimdiye kadar yapılan en büyük panel cephe uygulamamızı gerçekleştirdik. Şimdi de Varyap Metropol’de çalışmalarımız benzer şekilde devam ediyor. Spine Tower, Dumankaya İkon, Palladium Tower, Akasya Acıbadem, Mermerler Plaza, Kar Plaza, Çiftçi Towers ve Vadi İstanbul-Bulvar Etabı gibi son dönemlerin en prestijli projelerinde yer alıyoruz. Bu projeler İstanbul’un siluetine de katkı sağlayan yüksek ölçekli özel projeler. Seçilmiş uygulayıcı bayilerimizle birlikte bir başarı hikayesi yaratıyoruz. İstanbul dışında Ege ve Akdeniz Bölgesi’ndeki prestijli projelerin yaklaşık yüzde 70’inde yer aldık ve yatırımcılar tarafından tercih edildik. Bodrum bölgesinde de pazar payımız yüzde 80’e yakın. Antalya’da yer aldığımız otel sayısı ise 150’yi aşmıştır. Sürme sistemlerimizin gerek teknik özellikleri gerekse performansları sektörde yer alan muadil sistemlerin üzerinde ve bu çözümlerimizi projelere adapte edebiliyoruz. Sistemlerimizin bu performans değerleri, söz konusu bölgelerde bizim tercih edilmemizin en büyük nedenlerinden birisi. ÇATI&CEPHE: Aldom hakkında da detaylı bir bilgi alabilir miyiz? Ve Aldom ile nasıl bir yol haritası izleyeceksiniz ve hedefleriniz ne olacak? ÇAĞDAŞ TAYLAN: Aldom, 1973 yılında İtalya’da kurulan ve şu an Avrupa başta olmak üzere tüm dünyaya yayılan satış ağı ile yatırımcıların ve karar vericilerin projelerinde tercih edilen uluslararası bir marka. Aldom markasını pazara sunarak iş ortaklarımıza ve müşterilerimize daha fazla çözüm alternatifi sunmayı hedefliyoruz. İnşaat sektörünün Türkiye’deki büyüme hızıyla birlikte pazarın taleplerini karşılamaya yönelik Aldom sistemlerini de ürün gamına ekleyen Sapa Yapı Sistem Türkiye ofisi olarak birkaç yıl içinde pazarda daha fazla projede çözüm ortağı olarak yer almak istiyoruz. Aldom markasını Türkiye’de lokal gereksinimlere göre uyarlamasını ve zenginleştirilmesini sağlayarak, güncel talepleri daha fazla karşılabilen bir marka haline getireceğiz. Türkiye’deki toplam alüminyum pazarı A+ projelerden ibaret değil. Kaliteli malzeme almak isteyen, fakat bu kadar yüksek maliyetlere katlanamayacak olan projeler de bulunuyor. Bu projeler için “projeye özel” çözüm üretmeden, Aldom ürünleri ile ithal bir malzemeden beklenen kaliteye, projeye adapte edebiliyoruz. Mimari açıdan bakarsak, sektörde yer alan diğer markaların ürünlerine göre daha estetik hatlara ve yüksek performanslara sahip ürünleri, Türkiye’de ilk defa distribütörler vasıtasıyla sunan bir firma olma hedefindeyiz. Bir yıldan uzun bir süredir bu konuda altyapı çalışmaları yapıyoruz. Distribütörlerimizi ilk önce İstanbul’un Avrupa ve Anadolu yakasında kurulu olmak üzere Marmara Bölgesi’nde belirledik. Bu sene içinde Ekim ayında Marmara Bölgesi Avrupa yakası distribütörü Simin Yapı ve Marmara Bölgesi Anadolu yakası distribütörü Optimal Alüminyum ile birlikte Aldom Türkiye’nin lansmanını yaparak iş ortaklarımıza ve karar vericilere ürünlerimizi sunmayı amaçlıyoruz. Önümüzdeki yıl itibariyle İç Anadolu ve Ege bölgeleri distribütörleri devreye girecek. Mart ayında da Akdeniz Bölgesi distribütörleri belirlenerek devreye Aldom TB 75 Garden Aldom Top TB 60/65 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 25 haber & röportaj girmesi planlanmakta. Sonrasında Karadeniz Bölgesi ve KKTC’de distribütörlükler verilecek. Türki Cumhuriyetler’deki yapılanmamız başladı. Azerbaycan distribütör adayı ile görüşmelerimiz devam ediyor. 2016’nın 6. ayı itibariyle hedefimiz tüm distribütör ağımızı tamamlamış olmaktır. ÇATI&CEPHE: Aldom ürünlerinden kısaca bahsedebilir misiniz? ÇAĞDAŞ TAYLAN: Cephe sistemimiz Mirror, piyasanın daha önceden tanıdığı bir ürün. Bu ürünü hem piyasanın bildiği ve talep ettiği şekliyle hem de yenilenmiş haliyle Mirror Plus olarak sektöre sunacağız. Pencere ve Kapı sistemlerimizi gözden geçirerek görüştüğümüz projelerin gereksinimlerini kolayca karşılayan sistemler haline getiriyoruz. Sürme sistemlerimizde de aynı çalışmaları yaparak sektörün talep ettiği ürünlerle yeni ürünleri bir araya getirip zengin bir içerik oluşturmayı amaçlıyoruz. ÇATI&CEPHE: Alüminyum sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Önümüzdeki yıllarda sistemlerde ne gibi yenilikler göreceğiz? ÇAĞDAŞ TAYLAN: Bildiğiniz gibi ülke olarak enerji konusunda dışa bağımlı bir ülkeyiz. Bu nedenle önümüzdeki dönemde enerji zengini olan ülkeler bile enerji verimliliği üzerine yoğunlaşırken, Türkiye’nin kendini bu trendin dışında bırakması söz konusu olamaz. Yalıtım değerlerinin iyileştirilmesi, enerji tüketimini azaltan sistemlerin geliştirilmesi Sapa’nın Ar-Ge departmanının önceliği. Ben 13 yıldır bu firmadayım ve çalışmaya başladığımız dönemdeki algıyla bugünkü algı arasında inanılmaz fark var. Daha önceleri bir ürünün kaliteli olduğunu müş26 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 Aldom Satış Direktörü Abdullah Kara: “Daha aktif ve daha rekabetçi fiyatlarla faaliyet göstereceğiz” “D aha önce farklı bir distribütör üzerinden sektöre sunulan Aldom’u Türkiye’de tekrar yapılandırmaya çalışıyoruz. Türkiye şartlarına uygun tasarımlarla daha aktif ve daha rekabetçi fiyatlarla faaliyet göstereceğiz. Şantiyelerde en çok ihtiyaç duyulan ürünlerimizle projelere hizmet vereceğiz. Bunu da bölgesel distribütörlük ağı ile yöneteceğiz. Bu distribütörlerimizden ikisi Marmara Bölgesi için hizmet vermeye hazır. Sistemlerimizin Türkiye’ye adaptasyonunu yapıyoruz. Hazırlıklarımız bitti. 16 Ekim’de de bir lansman yapacağız. Lansmanla beraber Marmara Bölgesi’nde bizimle çalışacak bayilerin yüzde 80’i belli olacak”. “Ürün gamımızda giydirme cephe, sürme, pencere ve kapı sistemleri yer alıyor. Türkiye’de birçok firma ürün özellikleri anlamında çıtayı yükseltse de özellikle kapıpencere sistemlerinde hala istenilen performans yakalanamadı. Aldom’un bünyesinde yer alan ürünler gerek performansları, gerekse kolay erişilebilir ve rekabetçi yapılarıyla bu boşluğu hızlı bir şekilde dolduracaklardır. Aldom, sektöre sunacağı yeni ürünleriyle beraber aranan bir marka olacak”. terilerimize anlatırken çok zorlanırdık. Fakat bugün tüketici çok daha bilinçli. Hem teknik olarak hem de estetik olarak ne istediğini daha iyi bilen ve bunu sizden talep eden bir müşteri portföyü bulunuyor. Bu değişim, kendimizi müşterilerimize daha rahat ifade edebilmemize olanak sağlıyor. Rakiplerimiz içerisinde yer alan yerli firmalar da ürünlerini teknik açıdan geliştirerek pazardan daha fazla pay almayı hedefliyorlar. İnşaat sektörü Türkiye için her zaman dinamik bir sektör olmuştur. Bunun sebebi, kendiyle birlikte 35 iş alanını daha besleyerek ekonomiyi yönlendiren bir yapısı olmasıdır. Sapa olarak geleceğe ve alüminyum sektörüne pozitif olarak bakıyoruz. Ülke içerisinde zaman zaman durağanlıklar olsa da ben Türkiye’nin genç nüfus potansiyelinin inşaat sektörünün büyümesini destekleyeceğine inanıyorum. Türkiye’de her sene 1.3 milyon insan evleniyor ve bu 650 bin konut ihtiyacı olduğu anlamına geliyor. ÇATI&CEPHE: Alüminyum sistemler yapılara ne tür avantajlar sağlıyor? ÇAĞDAŞ TAYLAN: Bir mimarın kafasında tasarlayabildiği her türlü şekil ve form alüminyum ile imal edilebiliyor. Dolayısıyla mimar projesini gerçekleştirirken, bu hafif ve güçlü malzeme ile kendisini çok daha özgür hissederek özgün eserler ortaya çıkartabiliyor. Üstelik alüminyumun doğası gereği tasarımları hayata geçirme maliyetleri de çok yüksek olmuyor. Alüminyumun bir diğer önemli avantajı da modern görünümlü olması, çok değişik yüzey ve renklerde kullanılabilmesi, tüm bunları sağlarken çevre dostu yapısı ile defalarca geri dönüştürülebilmesidir. diyalog DR. ERDENER ILDIZ Elektronik Yüksek Mühendisi Ildızbond Yön. Krl. Bşk. [email protected] Çatım Çatım, Güzel Çatım “G üzel Çatı” denilince ne anlıyoruz? Çatıların önemsenmediği ülkemizde güzel çatı ne anlama geliyor? Çatı altında oturmak birçok insan için kabus haline gelmişken, güzel çatıdan bahsedilebilir mi? Evet, güzel çatıdan bahsetmek mümkün; yeter ki bilinçli bir şekilde çatılarımızı yapalım, yeter ki detayları önceden tasarlanmış çatılar yapalım, yeter ki nasıl olsa bir şekilde çatıyı kapatırız diyerek, şantiyede ne kadar artık malzeme varsa onu çatıyı kapamak için kullanmayalım. Güzel çatı için önceden iyi düşünmek lazım. Çatının konstrüksiyonundan başlayıp tüm su, ısı yalıtımı, buharın dışarı atılması, çatının havalandırılması gibi konuları baştan hesaba katmak gerekiyor. Güzel çatı yapmak için dikkat edilmesi gereken noktalara biraz daha yakından bakalım. Güzel çatı yapmak için 5 ana noktanın çok iyi çözülmesi gerekir. 28 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 1. Çatı Alt Yapısı 2. Su Yalıtımı 3. Isı Yalıtımı 4. Buharın Dışarı Atılması 5. Çatı Katmanlarının Havalandırılması. Sırayla bu konuları biraz açmaya çalışalım. Çatı Alt Yapısı Çatı alt yapısı, çatı üzerine konulacak malzemelere alt yapı teşkil eder, bu nedenle bu malzemeleri taşıyacak özelliklerde olmalıdır. Ayrıca, rüzgar ve kar yükleri, alt yapıyı en çok etkileyen faktörlerdir. Alt yapının, çatının bulunduğu bölgedeki doğal olaylara karşı koyacak yapıda tasarlanması gerekir. Çatı alt yapısı tasarlanırken, üzerine konulacak malzemeler önceden belirlenirse, çatı alt yapısının maliyetinde de bazı tasarruflar yapmak mümkün hale gelebilir. ou a r e x gr w w w. p tr p. c o m . Yüksek Performans Modifiye Poliüretan Esaslı, Elastik Su Yalıtım Malzemesi • Yüksek yapışma mukavemeti • Su bazlı, çevre dostu • Donma, çözünme döngüsüne dayanıklı • Alkali ve tuz çözeltilerine karşı dayanıklı • Son derece elastik diyalog Su Yalıtımı Çatıda en önemli su yalıtımını, çatının en üst katına koyulan ve doğaya karşı doğrudan mücadele eden kiremit yapar. Kiremit en önemli su yalıtım malzemesidir. Bugün, çok değişik malzemelerden kiremitler üretilmektedir. Bunları kısaca kil, çimento, metal, bitüm, plastik, taş, ahşap esaslı kiremitler olarak özetleyebiliriz. Çatıda esas su yalıtımını sağlayan kiremit olmasına rağmen herhangi bir nedenle bu kaplamanın altına sızan suyu çatıdan atacak ilave su yalıtım tedbirlerini de almak gerekir. Dış kabuğa koyulan kiremidin altında, bitüm, alüminyum, polypropylen vb. esaslı su yalıtıcı malzemeler kullanılabilir. Bu malzemeler uygulanırken suyun oluğa kadar taşınmasını sağlayacak şekilde montajına dikkat edilmelidir. Çatıda en önemli husus, çatı üstündeki suyu hızla tahliye etmektir. Aynı durum, istenmeyen bir şekilde çatı üst kaplamasının altına giren suyu da çatı içinde tutmayı, hemen dışarı atılmasını sağlamaktır. Isı Yalıtımı Isı üç şekilde yayılmaktadır. 1. İletim yoluyla 2. Taşınım yoluyla 3. Işınım yoluyla Çatılarda ısının bu üç yolla da iletilmesine engel olacak tedbirler alınmalıdır. İletim yoluyla ısının yayılmasını önlemek için malzemelerin birbiriyle temasını kesmek gerekir. Bununda en kolay yolu, malzemeler arasında hava boşluğu yaratmaktır. Taşınım yolu ile ısının yayılmasını önlemek için içlerinde birbiriyle temas etmeyen, hava boşlukları bulunan camyünü, taşyünü, polistren gibi malzemeler kullanılır. Işınım yoluyla ısının yayılmasını 30 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 önlemek için güneşten gelen radyan enerjiyi yansıtacak alüminyum folyolar kullanılır. Buharın Dışarı Atılması Çatılarda en çok dikkat edilmesi gereken noktalardan birisi buharın dışarı atılmasıdır. Çünkü, çatı altında ısınan mekanlardan, çatı içine doğru hareketlenen ısınmış hava, çatı katmanları arasındaki soğuk hava ile karşılaşınca yoğunlaşır ve su haline gelir. Çatı dışarıdan su almasa da içeride meydana gelen su büyük sorunlar yaratır. Buna engel olmak için çatının katmanları arasında uygun hava boşlukları yaratılarak çatının nefes alması sağlanmalıdır. Bu boşluklarda yaratılan hava akımlarıyla katmanlar arasına gelen su buharları dışarı atılmalıdır. Çatı katmanlarına ulaşan buhar hava boşluklarına atılırken, soğuk hava ile karşılaşınca yoğunlaşıp su haline gelecektir. Bunu önlemek için buharın dengelenip hava boşluğuna verilmesi gerekir. Başka bir deyişle, belirli yerlerden yoğun bir şekilde buharı hava boşluğuna vermemek gerekir. Buharı çatı altına yayıp, yoğunluğunun düşürülüp hava boşluğuna verilmesi ve su haline gelmesinin önlenmesi gerekmektedir. Bu görevi yapacak tarzda üretilmiş malzemeler vardır. Bu malzemeler, buharı dengeleyerek geçirir. Yukarı geçen buhar herhangi bir şekilde yoğunlaşıp su haline gelirse, bu suyu aşağı geçirmez, hava boşluğundaki yüzeyde meydana gelen bu nem de kısa sürede hava akımlarıyla atılır. Çatı Katmanlarının Havalandırılması Güzel çatı yapmanın en önemli faktörlerinden birisi de çatı katmanlarının havalandırılmasına dikkat etmektir. Nefes almayan çatı katmanlarında her türlü sorun beklenebilir. Çatı katmanlarının uygun bölümlerinde hava boşlukları yaratılarak çatının nefes alması sağlanmalıdır. Nefes almayan çatılarda, su buharı nedeniyle meydana gelen nemi dışarı atmak mümkün değildir. Çatı katmanları arasında meydana gelen nem dışarı atılmayınca, hem bu katmanlarda kullanılan malzemeler zamanla işlevini yitirir, hem de çatı alt yapısı zarar görür. Evet, güzel çatıdan ne anlıyoruz, kısaca burada özetledik. Güzel çatılar altında, güzel, mutlu ve sağlıklı bir yaşam dilerim. firma profili TİMAŞ Endüstriyel Ürünler A.Ş. İki sene önce başlattığı kurumsallaşma süreciyle birlikte oluşturduğu kurum kültürü ve sahip olduğu köklü geçmişin sağladığı marka gücü, TİMAŞ’ı sektörde ayrıcalıklı kılan firmalardan birisi yapıyor. 1 999 yılında kurulan TİMAŞ Endüstriyel Ürünler A.Ş., o günden bu yana sektördeki ağırlığını, satış kabiliyetini, pazarlama gücünü, satın alma imkânlarını yeni yatırımlarıyla pekiştirerek büyümeye devam ediyor. İki sene önce başlattığı kurumsallaşma süreciyle birlikte oluşturduğu kurum kültürü ve sahip olduğu köklü geçmişin sağladığı marka gücü, TİMAŞ’ı sektörde ayrıcalıklı kılan fir- 32 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 malardan birisi yapıyor. İştigal konusu ağırlıklı olarak çatı ve cephe kaplamaları olan TİMAŞ’ın ürün grubunu ise metal kenetli çatı sistemleri, sandviç paneller ile ısı, ses, su ve yangın yalıtım malzemeleri oluşturuyor. Süren projeler ve sektörün özellikle uygulama alanında duyduğu ihtiyaçtan dolayı TİMAŞ, çatı ve cephe kaplama konusunda uygulama yaparak ihtisaslaşmayı tercih etmiş bir firma. Bununla ilgili olarak aldığı projelerin hem ürün bazında malzeme satışlarını hem de uygulamalı olarak montajlarını üstlenen firmanın ayrıca son dönemde sektörde kabul gören termoplastik membran kaplamaları, yine gerek kamu projelerinde gerekse özel sektör yatırımlarında tercih edilen ürünlerinden bir tanesi. TİMAŞ yıllık 500 bin metrekareye yakın uygulamalı çatı sistemleri montajı gerçekleştiriyor. Ürün stoklayabilme ve ürün alımı yapabilme kabiliyeti yüksek olan TİMAŞ, müşterilerin talepleri doğrultusunda hızlı malzeme temini, özel keşif, detaylandırma-uygulama ve uzman ekiplerle hizmet veriyor. Bu zamana kadar Türkiye çapında birçok önemli projeye imza atan TİMAŞ, Devlet Hava Meydanları’nın üstlendiği yeni havalimanlarında yönetim binalarının kenet çatı sistemleri işinde 3. Havaalanı kenet çatı sistemi işini bitirdi. 4. Havaalanı inşaatındaki çalışmaları ise hala devam ediyor. Firma ayrıca devlet hastanelerinde membran uygulamaları yapıyor. Balıkesir Kapalı Spor Salonu, Bursa Kapalı Spor Salonu, Diyarbakır Forum AVM, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın muhtelif hangar depolarının kaplama- ları, Selçuk Ecza Deposu’nun İstanbul ve Afyon depoları, Kırıkkale Hükümet Konağı, İzmir Aliağa Cezaevi Şantiyesi, Ankara Lojistik Üssü, Bingöl Havalimanı Yurt İçi Nakliyeciler İdare Binası, TİMAŞ’ın kenet çatı referansları arasında yer alıyor. Ankara Otonomi Yerleşkesi, Abdülkadir Özcan İş Merkezi, TCDD YHT yeni gar binaları, AFAD Van-Ankara depoları, ONPO Madencilik-Bala, M.F.Ş. İnşaat Ankara O.S.B. ve Konya-Çumra Şeker Fabrikası ise sandviç panel referansları arasında bulunuyor. TİMAŞ tüm bu ana işlerinin yanı sıra usta eğitimlerine de önem veriyor. “TİMAŞ Usta Kulübü” adı altında bir kulübü olan TİMAŞ, bu kulüp ile üye ustaların yaptığı işlerin önemini ortaya çıkarıyor, ustaların eğitim ve seminerlerle bilgi ve becerilerini geliştirmelerine yardımcı oluyor. Biz de hem nitelikli eleman sorunu hem de sektör hakkında yorumlarını almak üzere TİMAŞ Genel Müdürü Serhat Maşlak ile kısa bir röportaj yaptık... TİMAŞ GENEL MÜDÜRÜ SERHAT MAŞLAK: “Eğitime Önem Verilmeli” Birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de nitelikli eleman sorunu yaşandığının altını çizen Serhat Maşlak, bu sorunun çözümü için inşaat sektöründe de “Eğitim”e önem verilmesi gerektiğini vurguluyor. TİMAŞ olarak konuyla ilgili kendi üzerlerine düşeni fazlasıyla gerçekleştirdiklerini belirten Maşlak, “Üretim, satış, müşteri ilişkileri, iletişim gibi birçok alanda personel eğitimleri gerçekleştirerek çalışanlarımızın her alanda gelişimlerini destekliyoruz. 2013 yılında çalışanlarımızın 10 farklı alanda eğitim almalarını sağladık. Müşteri memnuniyeti, sunum teknikleri, zaman yönetimi, etkili konuşma, diksiyon ve toplantı eğitimi gibi farklı alan- larda oldukça kapsamlı seminerlerle personelimizin uzmanlık alanlarının gelişimine katkıda bulunarak personelin motivasyonunu artırmayı hedefliyoruz. Eğitim seminerlerimizi de sürekli hale getirerek kurum içinde gelişimi sürekli kılarak verimli sonuçlarının TİMAŞ’ı da sektörde bir adım ileriye taşıyacağı kanısındayım” diyor. Büyük bir potansiyel var Türkiye’de mevcut konut stoğunun çok küçük bir bölümünün yalıtımlı olduğunu hatırlatan Maşlak, Türkiye’nin yalıtım sektöründe büyük bir potansiyeli bulunduğunu vurguluyor ve şu yorumları yapıyor: “Yalıtım sektörü, inşaat sektörünün büyümesine paralel bir büyüme oranına sahip. 1 Ocak 2011 itibariyle de yeni inşa edilen binaların Enerji Kimlik Belgesi almasının zorunlu hale gelmesi, sektörel potansiyeli artırdı. Mevcut binaların da en geç 2017 yılına kadar bu belgeleri alması zorunlu. 25 Şubat’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Enerji Verimliliği Strateji Belgesi (EVSB) gereği, kullanım alanı 10 bin metrekarenin üzerindeki ticari bina ve hizmet binalarının tamamında, yürürlükteki standartları sağlayan ısı yalıtımı ve enerji verimli ısıtma sistemlerinin bulunması gerekiyor. Bu durum elbette ki sektördeki daimi büyümeyi beraberinde getirecek. Tüketicide de yalıtımın yapıyı koruduğu ve tasarruf sağladığı bilincinin yerleşmesi gerekiyor. Bunun maliyet yönünde çıktı değil, aksine kısa sürede kendini amorti eden bir girdi olduğunun bilincine varılması şart...” Hedeflerimiz yüksek “TİMAŞ olarak ise hedeflerimiz yüksek. 5-10 yıllık süreçte planladığımız ve gelmek istediğimiz noktayı biliyoruz. Mevcut konjonktür çerçevesinde, sektörümüzle ilgili gelişmeleri takip ederek faaliyetlerimizi sürdürmeyi hedefliyoruz. Ben ve ekibim yirmi yıla yaklaşan birikimimizle, sektörde sağladığımız güven duygusuyla çatı-cephe ve yalıtım sektöründe ülkenin her yerinde ilk aranılan ve önemli projelerin çözüm ortağı olacak olan TİMAŞ için çalışıyoruz”. ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 33 Çatınızı Bilinçli Kişi ve Uzman Kuruluşlara Yaptırtmak Yatırımınızı Korur Size ve Ekonomimize Kazanç Sağlar Üyelerimiz 3M A. Ş. 0216 538 0777 Ada Endüstri Ürünleri 0312 385 0096 Adakaya Panel 0264 378 0080 Akgün İnşaat 0212 325 4690 Antsim İnşaat 0242 259 3045 Alsim İnşaat 0216 327 0259 Arımeks Mimarlık 0262 729 3379 Armada Yalıtım 0212 452 2060 Assan Panel A.Ş. 0216 581 17 05 Atermit Endüstri 0262 641 7971 Atersan İnşaat 0232 469 0999 Avrasya İnşaat İzolasyon 0216 308 6162 Ayça İnşaat 0312 231 5553 Aykar İnşaat İzolasyon 0216 441 7912 Balcıoğlu Mümessillik 0212 444 8878 Başak Kiremit ve Tuğla 0222 315 0700 Bestel - Kılıçoğlu 0222 236 1141 Böcker Maschinenwerke 0212 593 9767 BTM 0216 473 3473 Canpa İzolasyon 0312 284 0600 Cema İnşaat 0326 225 0851 Çalışkanlar İnşaat 0216 364 9472 Çatı Market 0212 221 9950 Çatıcılar Çatı 0324 336 8840 Dupont Türkiye 0216 687 0400 Eftal Çiftçi 0262 354 3679 Engin İzolasyon 0212 442 1730 Esem Yapı 0312 395 6332 Finar Dış Ticaret 0212 225 7045 Gülyapan Yapı 0232 461 3600 Işıklar Kiremit Pazarlama 0216 537 0050 İstanbul İnşaat 0216 469 8500 İz İzolasyon İnşaat 0262 353 4875 İzonorm İzolasyon İnşaat 0242 325 4225 İzopoli Yapı Elemanları 0212 236 6032 Kros Yapı Emlak 0224 242 8880 Levent Çeki 0212 735 3595 Mardav Yalıtım 0216 571 3535 Me-Ce Metal 0232 486 5353 Mehmet Öztürk Fahri Üye Meta Dekorasyon 0312 468 1553 Metal Kiremit A.Ş 0212 875 7038 Modam Yapı Malzemeleri 0216 314 2200 Monier Yapı Çözümleri 0262 679 2511 MSK Metal 0232 433 2211 Multiplan Yalıtım 0262 751 5102 Murat Tiritoğlu 0312 349 3319 Naz Çatı İnşaat 0216 332 9852 Ni-Me İnşaat İzolasyon 0212 664 5758 Nuhpanel Yapı 444 4 684 Nupel Flooring 0212 540 0949 Onduline Avrasya 0216 384 1600 Panelsan Çatı 0312 342 0382 Persan Yapı Elemanları 0446 251 1060 Polen İnşaat 0412 237 2475 Radıus İnşaat 0212 588 2884 Remda İnşaat 0232 433 0093 Rheinzink Gmbh & Co.Kg. 0216 550 6292 Sita Bauelemente +49 252 28340179 Skyline Mimarlık 0216 471 2550 Standart Cıvata 0232 376 7560 Sultan Çatı 0216 329 4989 Sümer Plastik 0352 322 2223 Teknosel Teknolojik Yapı 0212 358 2244 Timaş Endüstriyel 0312 354 1154 Tiritoğlu A.Ş. 0312 351 4141 Turanlı Çatı İzolasyon 0216 383 1182 Türk Ytong A.Ş. 0216 396 6600 Ünar Yapı 0216 489 1317 Velux 0216 302 5410 Vista Yapı 0216 640 2296 Yazlar Pazarlama 0378 264 5555 Zet İzolasyon 0212 624 4937 Zet Yapı 0262 643 6222 ÇATI SANAYİCİ VE İŞ ADAMLARI DERNEĞİ Sahrayıcedid Mah. Halk Sok. Mist İş Merkezi K: 3 D: 5-6 Yenisahra-İstanbul Tel: 0216 416 55 13 - 0216 416 55 18 • Faks: 0216 416 54 06 • E-mail: [email protected] www.catider.org.tr ÇATIDER Özel Bölümü Başkan’dan Değerli Üyelerimiz, Büyük bölümünü geride bıraktığımız 2015 yılının artık son çeyreğine giriyoruz. Yaşanan zorluklara rağmen sektör olarak 2015’in de başarı hanemize eklenmesini umuyoruz. M. NAZIM YAVUZ ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Bir yandan dünya ve Avrupa ekonomilerinde yaşanan durgunluk, diğer yandan Türkiye’de yaşanan belirsizlikler nedeniyle içinde bulunduğumuz yıl zorlu geçti. Her şeye rağmen inşaat sektörünün, Türk ekonomisinin lokomotifi olarak hareketliliğini koruması ve bu hareketlilik içinde önemli bir paya sahip olmamız nedeniyle 2015 yılında da büyüme performansımızı koruduğumuzu söyleyebiliriz. ÇATIDER olarak 2015 yılını çok hareketli geçiriyoruz. Özellikle eğitim odaklı çalışmalarımızda önemli adımlar attık ve olumlu sonuçlarını görmekten mutluluk duyduk. AB desteğiyle yürüttüğümüz eğitim projemizi geçtiğimiz dönemde başarıyla tamamladık. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’nın “Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Operasyonu (IQVET)” isimli hibe projesinden faydalanarak yürüttüğümüz “Çatı ve Çatıcılık Eğitim Sisteminin Kurulması ve Geliştirilmesi Projesi”, sektörümüzün en başarılı eğitim çalışmalarından biri oldu. Sektörün teknik eleman ihtiyacını karşılamak ve gençlerin mesleki gelişimine katkı sağlamak için yürüttüğümüz proje kapsamında sektörümüzün duayenlerini, öğrenci ve öğretmenlerle bir araya getirdik. Meslek lisesi öğretmenlerine yönelik gerçekleştirdiğimiz etkinliklerle de öğretmenlerimizin sektördeki gelişme ve teknolojiler hakkında en güncel bilgilere sahip olmasına katkı sağladık. Çok verimli geçen eğitim çalışmalarıyla, gençlerin mesleğimize olan ilgisinin arttığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. Bu çalışmaları artırarak, yeterli bilgi sahibi olmadıkları için çatıcılık mesleğinden uzak duran gençlerimizi de sektöre kazandırmak, hepimizin hedefi olmalıdır. Tüm bunların yanı sıra yürüttüğümüz eğitim çalışmalarını çok daha geniş kitlelere ulaştırmak için önemli bir adım daha attık. “Çatı ve Çatıcılık Eğitim Sisteminin Kurulması ve Geliştirilmesi Projesi” kapsamında iqvet.catider.org. tr isimli sitemizi yayına açtık. ÇATIDER olarak böylece çatıcılık eğitiminde sınırları kaldırmış olduk. Sektör olarak yoğun bir yaz dönemini geride bıraktık. Önümüzdeki günlerin, beklenti ve hedeflerimizin gerçekleşmesi için verimli bir dönem olmasını diliyorum. Yeni sayıda görüşmek üzere. ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 35 ÇATIDER’den / Haber ÇATIDER, 17 Ağustos Depremi’nin Yıldönümünde Uyardı Ç ATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, 17 Ağustos Depremi’nin yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, büyük bölümü birinci derece deprem bölgesinde yer alan Türkiye’de yapı güvenliğinin hayati öneme sahip olduğunu söyledi. Yavuz, “Türkiye’de standartlardan uzak yapılmış yaklaşık 7 milyon çatı var. Konut stoğunun yüzde 60’ını 20 yaşın üstündeki binalar oluşturuyor ve kayıtsız konutlar var. Bu çatıların deprem, fırtına gibi doğal afetlerde risklere yol açmaması için uzman kuruluşlar tarafından kontrol edilmesi gerekir. Bununla birlikte çatılardaki plansız yükler de binalarımızın üzerinde büyük bir risk unsuru olarak bulunuyor” dedi. Yavuz, yapıların temelden çatıya kadar her bölümünün dikkatli projelendirilmesi ve inşa edilmesi gerektiğini vurgulayarak şunları söyledi: “Ana binanın taşıyıcı yapısı yıkılmadıkça çatılarda yıkılmadan söz edilemez. Ana binanın yapısının sağlam ve dayanıklı olması halinde, üzerinde yer alan çatıyı her şart altında taşıması gerekmektedir. Deprem ve fırtına gibi afetlerde yaşanabilen çatı uçma olaylarının önlenmesi için çatıların uzman kuruluşlar tarafından yapımı ve kontrolü gerekiyor. Çatı bütünü içindeki, özellikle kalkan duvar, parapet duvarlar, baca gibi ağır yapı bileşenleri deprem sırasında yıkılmayacak, yapıdan ayrılarak çevreye savrulmayacak şekilde projelendirilmeli ve projeye uygun olarak inşa edilmelidir. Depremlerde çatı yıkılmaları genelde bu sebeplerle yaşanmaktadır. Şiddetli rüzgârlı havalarda, fırtınalarda sıklıkla rastlanan çatı uçma olaylarının önüne geçilebilmesi için özellikle çatının binaya doğru bağlanmasına özen gösterilmelidir”. Çatı üzerindeki yüklere dikkat edilmeli Tehlikeli bir çatının çevresi için tehdit oluşturduğunu kaydeden M. Nazım Yavuz, “Çatılarımızın üzerine enerji panelleri, su depoları, çanak antenler, baz istasyonları yerleştiriyoruz. Bu yükler usulüne uygun olarak yerleştiriliyorsa problem yaşanmaz ama ülkemizde maalesef buna uymayan çok sayıda örnek var. İzinsiz ve plansız yapılan ilaveler, rüzgar, fırtına, deprem gibi durumlarda üzerinde bulundukları yapı ve çevredekiler için ciddi yaralanma ve ölümlere sebep olabiliyor. Çatının bu tip sistemleri taşımadığı görüldüğünde tedbir alınmadan çatı üzerine ilave yükler konulmamalıdır. Türkiye’de çatılar sadece düşey kuvvetler göz önüne alınarak, uzman olmayan kişiler tarafından yapılabiliyor. Depremdeki yatay yükleri karşılayan çapraz bağlantıların çatı, kolon, makas düzlemlerinde yapılmaması veya eksik yapılması deprem anında hasar ve yıkımlara sebep olabilir” ifadelerini kullandı. Çatıların binadaki durumları gereği sürekli basınç ve çekmeye maruz kaldığını hatırlatan Yavuz, “Çatıların betonarme malzemeye bağlantıları, her yönde gelebilecek yükleri alabilecek şekilde uygulanmalıdır. Sadece çivilerle yapılan bağlantılarda uzun vadede performans düşer. Vida ve ankraj sistemleri kullanılmayan, yani betonarme yapıya sabitlenmeyen yanlış uygulamalar, deprem açısından ciddi riskler oluşturur” uyarısında da bulundu. Türkiye’nin Teknikere İhtiyacı Var L ise ve üniversite tercihlerinin yapıldığı yaz aylarında öğrencilere ve ailelere verecekleri kararı çok iyi değerlendirmeleri uyarısında bulunan ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı M. Nazım Yavuz, birçok sektörde ihtiyaç duyulan vasıflı ara eleman ihtiyacı nedeniyle teknikerliğin istikrarlı bir gelecek vaat ettiğini söyledi. Türkiye’de tüm gençlerin üniversiteye yönlendirilmesinin hem gençleri, hem de nitelikli iş gücü açığı bulu36 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 nan sektörleri olumsuz etkilediğini dile getiren Yavuz şunları söyledi: “Türkiye’de son yıllarda üniversite sayısının hızla artması nedeniyle gençler için lisans eğitimi daha kolay ulaşılabilir hale geldi. Buna rağmen çok sayıda üniversite mezunu genç, idealindeki mesleğe sahip olmakta zorlanabiliyor. Diğer yandan da birçok sektörde tekniker açığı bulunuyor. Meslek liselerinde eğitim alan gençler, istikrarlı ve kazançlı bir meslek sahibi olma imkânına kavuşuyor. Gençler ve aileleri, bu tercih döneminde en doğru kararı vermelidir”. www.catider.org.tr ÇATIDER, AB Destekli Eğitim Projesini Başarıyla Tamamladı Ç ATIDER’in “İyi Eğitim, Doğru Çatı” sloganıyla çatıcılık eğitimi ve mesleğinin gelişmesine katkı sağlayacak kapsamlı eğitim projesi sona erdi. “Çatı ve Çatıcılık Eğitim Sisteminin Kurulması ve Geliştirilmesi Projesi”, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Avrupa Birliği Koordinasyon Dairesi Başkanlığı’nın “Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Artırılması Operasyonu (IQVET)” isimli hibe projesi kapsamında hayata geçirilmişti. Proje kapsamında hayata geçirilen çalışmalar ana başlıklarıyla şunlardı: “Almanya’ya çalışma gezisi”, “Eğitim içeriklerinin geliştirilmesi”, “Özel sektör temsilcileriyle öğrenci toplantıları”, “MEB onaylı sertifikalandırma”, “E-Öğrenme sisteminin geliştirilmesi”, “Uygulama standardı ve maketleri” ve “Hizmet içi eğitim kursları”. Projenin ilk adımı olarak, ÇATIDER yöneticileri ve projede yer alan meslek lisesi öğretmenleri, çatı eğitimi konusunda uluslararası saygınlığa sahip Almanya’yı ziyaret etti. Almanya’nın çatıcılık alanındaki en büyük kuruluşu Kuzey Rhein Eyaleti Çatıcılar Federasyonu ve Berufskolleg Goldern Meslek Koleji’nde bilgi alışverişinde bulunan Türk heyet, eğitim sistemi ile bölgedeki çatı ve yapıları inceledi. Ayrıca meslek ve teknik eğitim kurumlarında görev yapan öğretmenlere ve usta öğreticilere yönelik hizmet içi eğitim modeli belirlenerek eğitim materyalleri hazırlandı. Meslek duayenleri, öğretmenlerle buluşarak, sektörel bilgi paylaşımında bulundu. İSOV Zincirlikuyu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Ankara Yenimahalle Mimar Sinan Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde “Hizmet İçi Eğitim Kursu Etkinlik Programı” düzenlendi. Etkinliğe 12 teknik liseden toplam 114 öğretmen katıldı. Farklı konulardaki sunum ve uygulamalarla öğretmenlere sektördeki en yeni gelişme ve teknolojiler hakkında bilgi verildi. Öğrenciler, meslek duayenleriyle buluştu Öğrencilerin çatıcılık mesleği hakkında bilgi sahibi olması ve sektöre ilgisinin artırılması için, özel sektör temsilcilerinin katılacağı seminerler düzenlendi. Öğrencilerle özel sektör temsilcileri arasında rehberlik uygulaması gerçekleştirildi. Öğrenciler arasında farkındalığı artırmak için özel sektörün işbirliği ile teknik ve meslek liselerinde seminerler organize edildi. e-öğrenme materyalleri hazırlandı Uzaktan eğitime katkı sağlamak amacıyla proje kapsamında geliştirilen 19 adet eğitim içeriği esas alınarak e-öğrenme materyalleri hazırlandı. Mesleki ve teknik liselerde çatı eğitimine yönelik uygulamalı eğitim standardı hazırlandı ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 3. seviye eğitimlerinde kullanılmak üzere onaylandı. Onaylanan standarda uygun olarak proje ortağı liselerin çatı atölyelerinde kullanılacak maketler ÇATIDER üye firmaları tarafından hazırlanıp hibe edildi. Proje kapsamında Çatıcılık Belgesi olmayan ustalara yönelik mesleki teknik eğitim müfredatı da gözden geçirilerek güncellendi. Eğitimler sonucunda başarılı olanlara ÇATIDER’in 29 Mart 2013’te Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalamış olduğu protokol gereğince MEB onaylı Mesleki ve Teknik Eğitim hükümlerine göre Başarı Sertifikası düzenleniyor. ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 37 ürün Modern, Sıradışı ve Estetik Çatılar için Braas TegaLModerN Titanyum Gri B raas Çatı Sistemleri’nin tüm dünyada modern yapı tasarımlarına yönelik olarak geliştirdiği ve 2011 yılında Türkiye’de de üretmeye başladığı TegaLModerN kiremide, yeni ve çarpıcı bir renk seçeneği eklenerek ürün gamı genişletildi. TegaLModerN’in yeni Titanyum Gri renginin, sıradışı düz profili ve keskin geometrik çizgileri ile özellikle modern çizgilere sahip projelerde mimar ve son kullanıcılar tarafından tercih edilmesi bekleniyor. Bugüne kadar birçok önemli projede kullanılan Braas TegaLModerN, Evolution Innotech yüzey teknolojisi sayesinde de pürüzsüz ve ipeksi bir yüzeye sahip oluyor ve böylece çatıların estetik performansı en üst düzeye çıkarılabiliyor. TegaLModerN modeli, Braas’ın özellikle Avrupa’daki modern mimari çizgilere yönelik olarak geliştirdiği bir model. Üretim başlangıcından bugüne TegaLModerN, Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de mimar ve tasarımcıların beğenisini kazanıyor. Geometrik hatları ve sıradışı düz profili ile çatılarda fark yaratan TegaLModerN serisi, STAR yüzey teknolojisi ile üretilen Granit Gri ve Evolution Innotech yüzey teknolojisi ile üretilen Titanyum Gri renkleri ile sunuluyor. TegaLModerN ürün gamında, havalandırma, geçiş, şet ve yarım kiremit gibi birçok tamamlayıcı sistemik kiremit de bulunuyor. Daniş Navaro: “İnovasyon Çok Önemli” Braas Çatı Sistemleri Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Daniş Navaro, üretim hattından çıkan ilk TegaLModerN Titanyum Gri sonrasında Braas için “inovasyon” kavramının çok önemli olduğunu ve tüm dünyada inovasyonu temel strateji olarak benimsediklerini vurgulayarak, sadece eğimli çatılar üzerinde çalışan Braas’ın Türkiye’deki tüketicilerine de Avrupa’daki teknoloji ve trendlerle eş zamanlı ürün ve çözümler sunduğunu ifade ediyor ve şu bilgileri veriyor: “Günümüzde mimarlar tasarımlarında birçok farklı konuyu aynı anda ele almak durumundalar. Örneğin sürdürülebilirlik, yapının çevresiyle ve bulunduğu bölgeyle barışık olması ve o bölgenin mimari yapı kültürüne uygunluk, bunlardan sadece bazıları. Bu nedenle Braas olarak farklı renk, doku, model ve yüzey seçenekleri ile mimarlara tasarım özgürlüğü sunmayı amaçlıyoruz”. 38 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 EKB TALEP enerjikimlikbelgesi.com FORM U ürün Çelik Yağmur İndirme Sistemlerini Seçmeniz için 5 Neden KMT LTD. Lindap Türkiye Distribütörü B inalarımızın yağmur indirme sistemlerini seçerken aklımızda “Hangi malzemeden yapılmış oluk ve iniş borularını seçmeliyim” gibi sorular olur... Seçeneklerimiz arasında plastik, alüminyum olabilir. Bizim önerimiz ise her zaman çelikten yana olacaktır. PEKİ NEDEN ÇELİK? Bu yazımızda plastik ve alüminyuma karşı neden Lindab Çelik Olukları seçmenizi birkaç nedenle açıklamaya çalışacağız. Lindab 50 yılı aşkın süredir çeliği işleyerek inşaat materyalleri üretiyor. Her yıl 200 bin tondan fazla çelik, farklı kanallarla binalarda yerini alıyor. Kısacası Lindab çelik işlerken ne yaptığını çok iyi biliyor ve ürünlerini sürekli testlere tabi tutuyor. 1. Çelik diğer tüm yağmur indirme sistemleri malzemelerinden daha az karbon ayak izi bırakır Çelik yüzde 100 geri dönüştürülebilir 40 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 çevre dostu bir malzemedir. Sürdürülebilirlik için Lindab Yağmur İndirme Sistemleri doğal olan bu çelik saclardan üretilir. sayesinde ürüne kendini iyileştirme özelliği kazandırır. 2. Çeliğin şekli bozulmaz Çelik bütün modern yapılarda değişik noktalarda kullanılır. Çelik güçtür. Kar, dolu ağaçlardan düşen dal parçaları ve diğer dış etkiler kolayca alüminyum ya da plastikten yapılmış yağmur indirme sistemlerine zarar verebilir. Bu noktada çelik yağmur indirme sistemleri rakiplerine göre daha dayanıklı ve uzun ömürlüdür. Hemen hemen tüm malzemeler ısı farklılıklarından etkilenir, hava şartlarına bağlı olarak genleşir ya da büzüşür. Çelik, alüminyum ve plastik karşılaştırıldığında, çeliğin hareketi çok azdır. Bu durum şunu gösteriyor; diğer materyallere göre çelik yağmur indirme sistemleri kurulumu yaptığınız gibi kalacaktır, bağlantı ve sabitleme noktalarında genleşmeden kaynaklı bir problem olmayacaktır. 3. Lindab Yağmur İndirme Sistemleri uzun ömürlüdür Çelikten yapılmış yağmur oluk sistemi 70 yılı aşkın bir süre dayanabilir. Bu uzun ömür süresine yardımcı olması ve ürünlerin paslanmaması için çeliklerin üzerine 350 gr/m² çinko kaplama yapılır. Bu sistem, çinko iyonlarının çizik ve kesik yerlere doğru kararlı hareketi 4. Çelik gibi kuvvetli 5. Çelik aslında plastik ve alüminyumdan daha ucuzdur Çeliğin başlangıç maliyeti alüminyum ve plastiğe göre daha yüksektir. Lindab bunu kabul ediyor ancak çelik yağmur indirme sistemlerinin ömür süresini ve bakım maliyetini gözönüne aldığımızda rakiplerine göre çok daha avantajlı olduğu görülüyor. Bu doğrultuda çelik yağmur indirme sistemlerinin yaşam döngüsü çok daha fazla olduğundan maliyeti diğer materyallere göre daha düşüktür. Lindab KMT Çatı Güvenlik Ekipmanları “Çatı Profesyonellerinin Tercihi” LİNDAB ÇATI GÜVENLİK SİSTEMLERİ GÜVENLİĞİNİZ İÇİN BÜTÜN DETAYLARI SİZLERE SUNUYOR Lindab çatı güvenlik sistemleri, çatılarınız için yürüyüş yolları, çatı merdivenleri, güvenlik hatları baca platformları ve kar tutucular gibi detaylar sunuyor. Tüm çatı güvenlik detayları akıllı bağlantı noktaları sayesinde,metal kenetli çatılar, sandviç panel, kiremit, beton kiremit ve trapez sac çatılara kolaylıkla uygulanabilir. Kar tutucu ekipmanlarını mahya hattında uygulayarak, işi çatı ve çatıda olan profesyoneller için güvenlikli bağlanma hattı oluşturulabilir. Üst yüzeyi kaygan olan metal kenetli çatılarda yürüyüş yolları oluşturularak hem çatıda çalışanların güvenliği sağlanabilir hemde çatının görsel olarak zarar görmesi engellenebilir. KMT Ltd. - Lindab Türkiye Distribütörlüğü Barbaros Mah. Dereboyu Cad. No: 3 Uphill Towers A-Blok D. 55 34746, Ataşehir - İstanbul T: 0216. 441 83 09 • F: 0216 441 83 79 [email protected] • www.kmt.com.tr ürün Yapılarda Yoğuşma ve Küflenmeye Karşı Ytong Lentolar Duvarlardaki kapı ve pencere açıklıklarının geçilmesinde kullanılan Ytong lentolar, her tür duvar sisteminde kolaylıkla uygulanabiliyor. Y tong, kullanıma hazır donatılı lentoları ile inşaatlara hız kazandırıyor. Duvarlardaki kapı ve pencere açıklıklarının geçilmesinde kullanılan lentolar, her tür duvar sisteminde kolaylıkla uygulanabiliyor. Duvarlarda ısı köprüsü oluşturan beton lentoların neden olduğu yoğuşma ve küflenme, Ytong lentolar ile ortadan kalkıyor. İçerisinde çelik hasır donatı bulunan ve istenen boyutta üretilebilen Ytong 42 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 lentolar hafif ve kolaylıkla monte edilen kullanıma hazır bir yapı bileşeni olarak kalıp, beton vb. hazırlık gerektirmiyor. Bu özelliği ile duvar imalatına hız katarken, iş gücünden ve malzemeden de tasarruf sağlıyor. Yoğuşma ve küfe son Ytong lentolar, duvarların bünyesinde ısı köprüsü oluşturan beton lentoların yerine kullanılıyor. Dış cephe duvarlarındaki beton lentoların iç yüzeylerinde zaman içinde yoğuşma ve küflenme sonucu ortaya çıkan yapı hasarları Ytong lentoların kullanılması ile ortadan kalkarken, iç ortam kalitesi de artıyor. Yüksek ısı yalıtım özelliğine sahip Ytong lentoları, Ytong duvar blokları ile birlikte kullanıldığında ısı geçirgenliği, buhar geçirgenlik direnci ve hacim sabitliği açısından cephede bütünlük oluştururken, A1 sınıfı yanmaz cephe oluşumuna da katkı sağlıyor. EPS’in Yeni Adı Çocuklarınızın kafasını ve milyonlarca başka şeyi korur. Teşekkürler %98 havaya. Yaşamsal organlar nasıl nakledilir? %98 hava ile. Bu resimde Avrupa mühendisliğinin bir şaheserini görüyorsunuz. Ve bir TV. EPS’in %98’i durgun havadır, bu sayede çok az bir malzeme ile pek çok alanda insana hizmet eden bir mühendislik başarısı elde edilir. Tümsan San. Sit. 2. Kısım B Blok No: 5 Başakşehir / İSTANBUL Tel: 0212. 486 29 53 -54 • Faks: 0212 486 29 52 E-Posta: [email protected] www.epsder.org.tr makale Biyoklimatik Mimari’nin Enerji Verimliliği Açısından Önemi ve Uygulama Örnekleri Y. DOÇ. DR. SEMİHA KARTAL Araş. Gör. Şule Yılmaz Erten Y. MİMAR ÖMER CHOUSEIN Trakya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 1. GİRİŞ D ünya nüfusu ve teknolojinin hızlı bir şekilde gelişmesi, enerji talebinin artmasına, buna karşın enerji kaynaklarının hızla tükenmesine neden olmaktadır. Ülkelerin büyük bir çoğunluğu enerji gereksinimlerini karşılayabilmek için fosil yakıt tüketmekte ve gelirlerinin büyük bir kısmını enerji ithalatına ayırmaktadırlar. Özellikle 1970’li yıllarda yaşanan enerji krizi, bunun en somut örneklerindendir. Dünya genelinde tüketilen enerjinin yüzde 40’lık bir kısmının yapıların ısıtılması, soğutulması ve aydınlatılması için kullanıldığı gözönüne alındığında, sürdürülebilir mimari adına atılacak en önemli adımın, yapıların enerji etkin olarak tasarlanmaları olduğu anlaşılmaktadır. Binaların ısıtma, soğutma ve 44 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 aydınlatma gereksinimlerinin karşılanmasında güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından pasif olarak yararlanma yöntemleri biyoklimatik mimarinin ana hatlarını oluşturmaktadır. Biyoklimatik Mimari’de, dış ortam ile iç ortam arasında opak ve saydam bileşenlerden oluşan seçici bir kabuk oluşturulmakta ve bu sayede dış ortamın istenmeyen etkilerinden korunurken, gereksinim duyulan etkilerinden de yararlanılmaktadır. 2. BİYOKLİMATİK MİMARLIĞIN GELİŞİMİ İnsanoğlu ilk çağlardan beri çevresini denetim altına almak, amaçlarına ve etkinliklerine uygun olarak şekillendirmek çabasına girmiştir. İklimsel etmenler yapay çevreyi şekillendirmiştir. Tarihsel görünüm, insanın binlerce yıldır güneşten gelen yaşam ve enerji akışının bilincinde olduğunu ve güneş enerjisini kışın içeriye alan, yazın da dışarıda bırakan binalar yaptığını göstermektedir. Bu bağlamda biyoklimatik mimarinin yeni bir yaklaşım olmadığı, enerji verimliliği konusunun her dönem düşünülmüş olduğu, Sokrates’in “Güneş Evi” ile örneklendirilebilir. Sokrates’in, M.Ö. 470 yılında yapmış olduğu Güneş Evi ve Hipokrat’ın “Hava, Su ve Yerler Hakkında” adlı eserinde biyoklimatik mimarinin yaklaşımları açıklanmıştır. Başlıca ortak hedefleri, insan ile çevre arasında uyumlu bir ilişki kurulmasını sağlayan yapılar inşa etmektir [1]. Ayrıca bu bilincin mimariye yansıması olan Frank Lloyd Wright “Doğal Ev” (Natural House) kitabında, mimari tasarımın doğa ile organik bir bütün oluşturan ve yaşayan bir organizma oldu- Şimdi değişim zamanı: İnsanlar, binalar, şehirler değişiyor... İnsanlar günlük yaşamlarını kolaylaştırmak için yeni binalarda, yeni şehirlerde “akıllı” mimari konseptlerde yasamayı tercih ediyorlar. Teknoloji yeni bir yaşam kültürü yaratıyor. Bu yeni dünyada malzemeler de mimari trendlere ve gelişen teknolojiye uygun olarak geliştiriliyor. Katma değeri yüksek, inovatif ve çevre dostu malzemeler yeni yapılarda yerini alıyor. 7. Uluslararası İnşaatta Kalite Zirvesi, değişen dünyanın ve gelişen malzemenin yarınına ışık tutuyor. makale ğunu vurgulamıştır. Ayrıca konutun, çevresi ve kullanıcıları ile sürekli ilişki içinde olduğunu, kullanılan malzemelerle birlikte kullanıcıların bir bütünlük içerisinde olması gerektiğinin de altını çizmektedir. 2. Dünya Savaşı sonucunda atılan adımlar dünyanın hızlı bir sanayileşme sürecine girmesine sebep olmuş, bunun sonucunda da doğal kaynaklar hızla tüketilmiş ve oluşan atıklar doğayı kirletmeye başlamıştır. Bu duruma tepki olarak 1960’larda dünya çapında bir korumacılık anlayışı gelişmiş ve 1973 yılındaki petrol krizinden sonra enerji tasarrufu ve alternatif enerji kaynakları konusuna ilgi artmıştır. Bu ilgiyle beraber yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan Ar-Ge yatırımları, bu kaynakların küresel ölçekte tercih edilmesini, yatırım ve işletme maliyetlerinin düşürülmesini ve yeni teknolojilerin verimi artırma açısından kullanılabilir hale gelmesini hızlandırmıştır. Bu yeni anlayış ve teknik gelişim, kendini mimari alanda da hissettirmiş, çevreye duyarlı, enerji tasarrufu sağlayan ve yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanan tasarımların önünü açmıştır. İklimle uyumlu mimarlık konusunda 1950’lerde başlayan teorik çalışmaların dünyanın ve insanlığın geleceğine ilişkin endişelerin başlamasıyla paralellik oluşturması, tasarımcıları uygun teknoloji ve mimari çözümler konusunda araştırmaya yöneltmiştir [2]. 2.1. Biyoklimatik Mimari ve Tasarım Parametreleri Dünya genelinde bir kalkınma modeli olarak ilk defa 1987 yılında öne sürülen ve genel hedefi “bugünün ihtiyaçlarını, gelecek kuşakların da kendi ihtiyaçlarını karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin karşılamak” [3] olan, “Sürdürülebilir Kalkınma” modelinin ve buna paralel olarak gelişen, doğaya 46 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 Sürdürülebilir Kalkınma Ekolojik Tasarım Biyoklimatik Mimari Biyoklimatik mimarinin, ekoloji ve sürdürülebilirlik ile ilişkisi müdahale etmeden onu beraber yaşanılacak bir eş gibi gören, doğaya uyumlu tasarımların yapılmasını hedefleyen Biyoklimatik Mimari, “Ekolojik Tasarım” anlayışının bir parçasıdır. Biyoklimatik Mimari, güneş enerjisi ve diğer doğal kaynakların değerlendirilerek, bölgesel iklim koşullarının baz alındığı, ısısal ve görsel konfor şartlarının hedeflendiği, enerji tüketimi düşük iç ve dış mekan tasarımı olarak adlandırılmaktadır [4, 5, 6]. Kullanıcıların ısısal ve görsel konforunu sağlamak amacıyla yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanarak, bölgenin iklim verilerini ve bina topoğrafik konumunu dikkate alan ve geleneksel yakıt tüketiminin azaltılmasını hedefleyen çevreye uyumlu yapı tasarımı olarak tanımlanabilir [7, 8]. Biyoklimatik tasarım süreci, bölgesel iklim koşulları ve çevresel faktörler gözönünde bulundurularak, yapının çevreye uyumunun sağlanması ve çevre ile bütünleşmesidir. Ayrıca kullanıcıların konfor şartlarını etkilemeksizin, ısıtma, soğutma ve aydınlatmada, enerji tüketiminin azaltılmasını hedeflemelidir [9, 10, 11]. Sonuç olarak Biyoklimatik Mimari, fiziksel ve yapılı çevre etmenleri gözönünde bulundurarak, yapıda iç mekan konfor şartlarının sağlanması için ısıtma, soğutma ve aydınlatmada doğal ve yenilenebilir enerji (güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji) kaynaklarının kullanıldığı mimari anlayış olarak tanımlanabilir. Yapılarda kullanılan yenilenebilir enerji kazancı sistemleri kadar, yapının bulunduğu bölgedeki fiziksel ve yapılı çevre parametreleri ile iç mekana ve kullanıcıya ilişkin parametreler de önemlidir. Fiziksel çevre parametreleri, yapının bulunduğu bölgenin iklimi, topografik yapısı ve bitki örtüsüdür. Yapılı çevre parametreleri ise daha çok tasarım aşamasında belirlenen ve binanın araziye konumu, güneşe göre yönlenmesi, formu, çevredeki binalarla olan ilişkisi, bina kabuğu ve yalıtım özellikleri, bina açıklıkları ve mekan organizasyonudur. İç mekana ve kullanıcıya ilişkin parametreler de mekanı kullanan kişinin kendini rahat hissetmesini sağlayacak, sıcaklık, nem, hava akım hızı, hava kalitesi, ortalama ışıma sıcaklığı, aydınlatma, aktivite ve giyinme olarak tanımlanmaktadır. Biyoklimatik Mimari anlayışında bu parametrelerin değerlendirilmesinde yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanılmaktadır. 2.2. Biyoklimatik Mimaride Kullanılan Yenilenebilir Enerji Kaynakları ve Yararlanma Yöntemleri Yenilenebilir enerji kaynakları, herhangi bir üretim sürecine gereksinim duyulmadan sağlanan, kömür, petrol gibi fosil kaynaklı olmayan, çevreye olan zararı konvansiyonel enerji kaynaklarına göre daha düşük ve sürekli bir devinimle kullanılmaya hazır olan, hidrolik, rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, biyogaz, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git, hidrojen gibi enerji kaynaklarıdır. Biyoklimatik Mimari’de kullanılan yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma yöntemleri aktif, pasif ve karma (aktif+pasif) şeklindedir. Aktif (etken) yararlanma yöntemlerinde, enerji üretimi veya mekanın ısıtılması için ek enerjiye gereksinim söz Endüstriyel İnovasyon… Yapısal ve Kentsel Koruma… Çağdaş Tasarım… Teknik Çözümler… 23.Uluslararası Yapı Malzemeleri, İnşaat Teknolojileri, Yapı Yenileme ve Restorasyon Fuarı 18-21 Kasım 2015 Çarşamba-Cumartesi Antalya Expo Center Bilgi ve rezervasyonlarınız için: Antalya: +90 242 316 46 00 İstanbul: +90 216 455 75 88 www. yapex.com / [email protected] makale konusudur. Enerji üretiminde ek fanlar, pompalar ve akışkanlar kullanılmaktadır. Pasif (edilgen) yararlanma yöntemlerinde herhangi bir yardımcı sisteme gerek duymadan enerji kaynağından yararlanarak enerji üretimi söz konusudur. Karma (etken+edilgen) yararlanma yöntemler ise aktif ve pasif yöntemlerin birlikte kullanıldığı sistemlerdir. Bu sistemde, pasif sistemler aktif donanımlar ile birlikte kullanılmaktadır. Biyoklimatik mimari uygulamalarda yenilenebilir enerji kaynaklarından yararlanma yöntemleri çoğunlukla güneş, rüzgar, jeotermal ve biyokütle enerjisi kaynaklı olup; ısıtma, soğutma ve aydınlatmada yararlanılan yöntemler şeklinde değerlendirilmiştir. Isıtma enerjisi eldesinde, tasarlanan mekanların güneşe göre konumlanışı ile güneş ısısından yararlanılabilir ve enerji tüketimini aza indirerek tasarruf elde edilebilir. Kuzey yarımküre için güney yönü, kış döneminde mekanın ısıtılması, yaz döneminde ise güneş ışınlarından korunulması açısından önemlidir. Yapı kabuğunda bu durum göz önünde bulundurularak güney açıklıkları, çatı açıklıkları, güneş duvarları (Trombe duvarı + su duvarı + saydam yalıtımlı duvar), kış bahçesi, çatı havuzu, termosifon (sürekli dolaşım halkası) sistemleri ve çift kabuk gibi çeşitli yöntemlerin uygulanması mümkündür [12]. Konfor şartlarının sağlanması için binaların ısıtılması kadar soğutulması ve havalandırılması da önemlidir. Soğutmada amaç binanın öncelikle dış ortam sıcaklığından korunması ve içerideki kirli hava ile dışarıdaki temiz havanın yer değiştirmesidir. Bu durumun gerçekleşebilmesi için havalandırma, ışıma, buharlaşma ve toprakla soğutma şeklinde farklı yöntemlerin uygulanabilmesi mümkündür [12]. Aydınlatma enerjisi için yapıların günışığından yararlanmaları genellikle 48 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 pencereler ve diğer açıklıklar vasıtasıyla gerçekleşmektedir. Ancak mekanların büyüklükleri ve derinliklerine bağlı olarak bu açıklıklar tek başlarına yeterli olmayabilir. Pencere veya açıklıklardan uzaklaşıldıkça günışığının etkisi azalmakta ve yetersiz kalmaktadır. Bu gibi durumlarda günışığının etkisini artırmak için aktif yöntemlere alternatif olarak pasif yöntemlerden de yararlanmak mümkündür. Mekanların aydınlatılmasında güneş enerjisinden pasif olarak yararlanılan sistemler mevcuttur. Bu yöntemler doğal aydınlatmadan yararlanamayan mekanlara günışığını yönlendirerek, yansıtarak veya aktararak, o mekanın aydınlanmasını sağlamaktadır ve kullanımları giderek yaygınlaşmaktadır. Işık rafları, ışık panjurları, ışık tüpleri, heliostat, prizmatik sistemler ve özel camlar (fotokromik, termokromik, elektrokromik, gazokromik, sıvı kristal camlar) örnek gösterilebilir [12]. 3. YUNANİSTAN İKLİM ŞARTLARI ALTINDA BİYOKLİMATİK MİMARİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YAPI ÖRNEKLERİ Biyoklimatik Mimari eski çağlardan beri Yunan konut tasarımının temelini oluşturmuştur. Bölgenin iklimi ve Yunan halkının yaşam koşulları, tasarım kriterlerinin şekillenmesinde önemli rol üstlenmiştir. Antik çağda şehirler, birbirini dik kesen ve birbirine paralel dolaşım ağları şeklinde tasarlanmışlardır ve kentin merkezinde Agora denilen meydan, stoa, kütüphane, yönetim binaları ve sanat atölyeleri bulunmaktadır. Antik çağda, önemli yerleşmelerin büyük bir çoğunluğu kıyıda yer almıştır. Akdeniz kıyılarında yerleşen kentler, coğrafyanın özelliklerini değerlendirmişler ve deniz kıyısında ya da kıyıya koşut dağlar ile kıyı çizgisi arasındaki düzlük alanda konumlanmışlardır. Kıyıdan içeride ve yüksek bir tepede kurulan kentler hem deniz kontrolü ile güvenlik sorunlarını aşmış, hem de tarımsal faaliyetlerin denetimini sağlayan görsel bir egemenlik sağlamıştır. Bu kentlerin kıyıda inşa ettikleri yapılar arasında limanlar, antrepo ve depolar, tersane ve gemi tezgâhları, kaleler ve kara-deniz surları, sanayi tesisleri ve fabrikalar, konutlar, ticaret yapıları, kamu yapıları, anıtsal yapılar, kültür, dinlenme ve eğlence yapıları yer almaktadır [13]. Yunanistan’ın coğrafi konumu (3442° Kuzey enlemleri), Akdeniz ile olan yakınlığı, uzun sahil şeridi ve zengin yeryüzü şekilleri Yunanistan ikliminin belirlenmesinde etkin rol oynamaktadır. Kuzey bölgeleri Güneydoğu Avrupa iklim koşulları etkisi altında iken güney bölgeleri Akdeniz ikliminden etkilenmektedir [14]. Kış dönemleri ılıman ve nemli, yaz dönemleri ise sıcak ve kuru bir iklime sahiptir. Yılın büyük bir bölümü güneşli ve uzun süreli bulutlanma görülmemektedir. Yunanistan iklimi Akdeniz iklimi sınırları içinde kalmakla beraber farklı iklim tiplerine sahiptir. Bu durum farklı yüksekliğe sahip olan ülkenin topoğrafik oluşumlarından (ülke uzunluğu boyunca devam eden büyük sıradağlar) ve kara-deniz değişiminden kaynaklanmaktadır Bölgelerin birbirlerine göre farklı yükseklikte olmaları, denize olan uzaklıklarının az veya çok olması ve farklı güneşlenme oranlarına sahip olmaları iklimsel olarak değişimine neden olmaktadır. Bu nedenle Yunanistan iklimi Dağlık Yunanistan Bölgesi, Kuzey Yunanistan Bölgesi, Ion Bölgesi ve Ege Bölgesi şeklinde dört bölgeye ayrılmıştır [15]. Yunanistan iklim özellikleri ve coğrafi konumu, Biyoklimatik Mimari’nin gelişimi için önemli veriler sunmaktadır. Yunan halkı yaşam tarzının açık ve yarı açık mekanlar etrafında şekillenmesi, antik çağlardan beri biyokli- Yeni Ticaret Kapıları Açar | Key to Markets R+T TURKEY 2015 2. PANJUR, TENTE KAPI / GEÇİȘ SİSTEMLERİ VE GÜNEȘTEN KORUMA SİSTEMLERİ FUARI 2 nd ROLLER SHUTTERS DOORS / GATES AND SUN PROTECTION SYSTEMS FAIR 12.11 - 15.11.2015 İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo, Yeșilköy - İstanbul - Türkiye Istanbul Fair Center CNR Expo, Yeșilköy - Istanbul - Turkey www.rt-turkey.com Destekleyenler / Supported By ‘’BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR.’’ | THIS EXHIBITION IS ORGANIZED UNDER THE PERMISSION OF TOBB ACCORDING TO LAW 5174 makale Yunanistan İklim Bölgesi Dağlık Yunanistan Bölgesi Kuzey Yunanistan Bölgesi Ege Bölgesi İon Bölgesi Yunanistan iklim bölgeleri haritası [15] matik mimarinin Yunanlılar tarafından benimsenmiş olduğunun göstergesidir. Yunanistan’daki biyoklimatik mimari profilinin ortaya çıkarılması amacıyla çalışma kapsamında yaklaşık 40 adet yapı ele alınmıştır [12]. Ancak burada örnek teşkil etmesi anlamında 5 farklı yapı verilmiştir. 3.1. İrakleio’da Biyoklimatik “Akıllı” Ev 2010 yılında tamamlanmış olan yapı, 200 m2lik toplam kullanım alanına ve dikdörtgen plan şemasına sahip, arsanın merkezine konumlanmış, Biyoklimatik Mimari tasarım kriterleri baz alınarak tasarlanmış ve bazı otomasyonların eklenmesiyle “akıllı ev” olarak adlandırılmıştır. Yapıda kullanılan biyoklimatik öğeler; kış bahçesi, açıklıklarda betonarme gölgeleme elemanları, açık alanlarda ahşap pergole kullanımı, ısıtma ve soğutma için yatay jeotermal ısı pompası ve yerden ısıtma sistemi, buharlaşma yoluyla serinleme içi havuz kullanımı, yüksek derecede ısı yalıtımı ve tüm uygulamalar için merkezi kontrol sistemidir. Ayrıca atıksular biyolojik dönüşüm sistemi ile temizlenerek bitki ve ağaçların sulanmasında tekrar kullanılmaktadır [16]. 50 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 İraklioda biyoklimatik konut gündüz ve gece havalandırması [16] 3.2. Kifisia’da Çift Konut 2000 yılında tamamlanan yapı, 750 m2 arsaya ve 457 m2 toplam kullanım alanına sahip ve 4 katlıdır. Yapının taşıyıcı sistemi betonarme, duvarlar ise geleneksel tuğladan inşa edilmiştir. Kuzey cephesi ek yalıtım sağlamak ve nemden korunmak amaçlı doğal taş ile giydirilmiştir Topografyaya uygun yönlenme, doğal havalandırma ve aydınlatma, güneş bacası, güney açıklıkları, bitki örtüsü kullanımı, güneş ve rüzgar kırıcılar dikkate alınan başlıca biyoklimatik öğelerdir [17]. Arsanın topografik şeklinden dolayı güney cephesi 4 kat yüksekliğindeyken, kuzey cephesi 2 kat yüksekliğindedir. Kuzey-güney aksında büyük açıklıklar bırakılmıştır. Bu açıklıklar yapıyı yaz güneşinden koruyan yaprak döken ağaçlarla korunmuştur. 3.3. Biyoklimatik Apartman “OPIO 72” 2012 yılında tamamlanan yapı, 600.10 m2 kullanım alanına sahip, zemin ve bodrum katlarını kullanan iki adet dubleks daire, 1. ve 2. katlarda kat Kifisia’da Çift Konut - yaz ve kış dönemlerinde güneş bacasının çalışma şeması [17] dairesi ile 3 ve 4. katları kullanan geniş teras alanına sahip iki adet dubleks daireden oluşmaktadır. Yapının ana tasarım fikri, kullanıcı farklılığı düşünülerek, apartmandaki her kullanıcının kendini müstakil evde hissetmesine olanak tanıyan bir tasarım anlayışı şeklindedir. Tasarım ölçütü olarak yapının yönlenmesi, arsanın topografik özellikleri ve iklimsel veriler baz alınmıştır. Arsanın ana aksı, güney ve güneydoğu ile 30°lik bir açı yapmakta ve arsa orta yoğunluktaki bir yerleşim bölgesinde bulunmaktadır. Güneş ışınımından ve yeşil ile deniz manzarasından yararlanmak için tüm yaşam alanları güneye, banyo ve merdivenler gibi mekanlar kuzeye yönlendirilmiştir. Güney cephedeki Connecting Global Competence Daha Güvenli Bir Dünya İnşaa İçin... SeSa Build için şimdi başvurun www.sesa-build.com/application www.sesa-build.com Sürdürülebilir, güvenli şehirler için yapı malzemeleri ve teknolojileri fuarı 25–27 Şubat 2016 ICC – İstanbul, Türkiye Organizasyon MMI Eurasia Fuarcılık powered by supported by BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) DENETİMİNDE DÜZENLENMEKTEDİR. makale açıklıkların boyutları artmakta, doğu ve kuzey cephelerindeki açıklıklar ise doğal havalandırma ve aydınlatma amacıyla küçük boyutlarda tasarlanmışlardır. Batı cephesinde ise manzaraya yönlenme gereksimi nedeniyle büyük açıklıklar bırakılmıştır. Yapı düşey elemanlarında 5 cm, terasta 10 cm kalınlığında XPS yalıtım malzemesi, açıklıklarda ise düşük ısı geçirgenlik katsayısına sahip low-e camlar kullanılmıştır. Zemin döşemesinin büyük bir kısmı 80 cm derinliğinde ekilebilir döşeme olarak tasarlanmıştır. Böylece -1.00 kotundaki yaşam alanları yalıtılmış olmaktadır [18]. cam levhalardır. En üst katta ise gölgeleme elemanı olarak otomatik yatay güneş kırıcılar kullanılmıştır. Ayrıca kullanıcılar tarafından kontrol edilebilen iç güneş kırıcılar da bulunmaktadır. Isıtma ve soğutma sistemi yükseltilmiş döşemelerin altına yerleştirilmiş ve yükseltilmiş döşemeler temiz havanın işlenmesi ve gece havalandırması için hava deposu görevi görmektedir. Mekana hava girişi pencere seviyesine yerleştirilen menfezlerden (E), çıkış ise döşemedeki menfezlerden (ΣΤ) olmaktadır. Bunların yanı sıra tavan pervaneleri (A), hareketli güneş kırıcılar (B), iklimlendirme mekanizmaları (Γ) ve gece havalandırması mekanizmaları (Δ) bulunmaktadır [19]. 3.4. Attiki’de Biyoklimatik Şaraphane Yapı 2007 yılında tamamlanmış olup, 1700 m2 kullanım alanına sahiptir. Taşıyıcı sistem olarak betonarme ve çelik strüktür bir arada kullanılmıştır. Kuzey cephesi ve bodrum kat betonarme, çatı ve diğer kısımlar ise çelik strüktür olarak inşa edilmiştir. İç mekan duvarlarında kaplama olarak Markopoulou Bölgesi’nden elde edilen yaprak kayaç taşları kullanılmıştır. Yapıda uygun yönlenme, güney açıklıkları, çatı açıklıkları, karşılıklı havalandırma, gölgeleme elemanları, doğal aydınlatma ve yüksek ısı yalıtımı gibi biyoklimatik yaklaşımlar dikkate alınmıştır. Mevcut yapı için konfor şartları ve enerji tasarrufu açılarından farklı senaryolara göre farklı 52 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 Şaraphane binasının dış görünüşübiyoklimatik yaklaşımların yaz- kış çalışma prensibi [17] iklimlerde bilgisayar simülasyonları gerçekleştirilmiştir. Elde edilen sonuçlar geleneksel bir yapıya göre enerji gereksiniminde azalma ve konfor şartlarında iyileşme olduğunu göstermiştir [17]. 3.5. ABAX Ofis Binası Kullanım alanı 3050 m2 olan yapı, Atina’nın yoğun yapılaşmaya sahip bölgesinde bulunan 500 m2lik bir arsa üzerine kurulmuştur. Binanın ana cephesi doğu yönüne bakmakta ve sabah güneşinin etkisi altında kalmaktadır. Batı cephesi komşu yapılar tarafından gölgelenmekte, kuzey ve güney yönüne bakan kısa cepheler ise komşu yapılarla bitişik durumdadır. Yapının doğu cephesinde iç cepheyi ısı kazançlarından koruyan ve kontrollü bir doğal aydınlatma sağlayan bir dış katman kullanılmıştır. Çift katmanlı olarak tasarlanan cephenin en önemli özelliği yüzde 70 oranında gölgeleme sağlayan ve güneş ışınımına otomatik olarak tepki veren ABAX ofis binası dış görünüş - Isıtma ve soğutma sisteminin çalışma prensibi [19] 4. SONUÇLAR Sürdürülebilir kalkınma kavramının ortaya atıldığı günden beri enerji ve çevre konularına dünya genelinde makale özel bir duyarlılık oluşmuş, bu konuda ülkeler bazında strateji ve politikalar geliştirilmiştir. Biyoklimatik Mimari de, oluşan bu duyarlılığın bir ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Yapılarda tüketilen enerjinin, toplam enerji tüketimindeki payı yüzde 40 olduğu düşünüldüğünde, Biyoklimatik Mimarinin enerji ve çevre konularındaki sorunlara çözüm olma potansiyelinin çok yüksek olduğu anlaşılmaktadır. Yunanistan’daki biyoklimatik uygulamaları, bulundukları iklim bölgesine, yapıların işlevlerine, yapıların fiziksel ve yapılı çevre parametrelerine uygunluğuna ve yapılarda kullanılan etken ve edilgen yöntemlere göre değerlendiren bir çalışma yapılmıştır [12]. Çalışmada, Yunanistan iklim koşullarında Biyoklimatik Mimari profiline bir bakış açısı oluşturabilmek amacıyla 40 yapı incelenmiştir. Ancak bu çalışma kapsamı içerisinde temsili olarak birkaç yapı tanıtılmıştır. Çalışmaya göre incelenen biyoklimatik yapıların, Yunanistan iklim bölgesine göre dağılımı en fazla Ege Bölgesi’nde olup, işlevlerine göre en fazla konut ve daha sonra kamu yapıları olduğu belirlenmiştir. Ayrıca fiziksel çevre parametrelerinde iklimsel verilerin, yapılı çevre parametrelerinde de bina kabuğu ve bina aralıklarının yapıların tamamında dikkate alındığı görülmüştür. İncelenen yapılarda kullanılan pasif yöntemlerden ısıtma için güney açıklıkları, soğutma için havalandırma, aydınlatma için ise pencere ve çatı ışıklıkları en fazla tercih edilmiştir. Yenilenebilir enerji kaynakları içerisinde de en fazla sırasıyla biyokütle, güneş ve jeotermal enerjisi kullanılmıştır. Biyoklimatik Mimari’nin gelişimi ile birlikte Yunanistan’da yapılmış olan biyoklimatik uygulamaların incelendiği bu çalışmada, mimari uygulamalarda enerji verimli binaların oluşturulmasında biyoklimatik yaklaşımların önemi vurgulanmaya çalışılmıştır. Dünyanın temel sorunlarının kaynağı olan enerji konusunda yapılan bu çalışmaların önemi büyüktür. Ülke bazında enerji tüketim payına sahip her sektör kendi alanı ile ilgili çalışmalarında enerjiye dönük iyileştirmelerle katkı sağlayarak bu konunun önemine dikkat çekmektedir. Ayrıca yapılan bu çalışmanın diğer ülke potansiyellerine ve iklim koşullarına bağlı olarak değerlendirilebilmesi de mümkündür. KAYNAKLAR 1. www.prooikein.gr 2. Kısa Ovalı, P., “Türkiye İklim Bölgeleri Bağlamında Ekolojik Tasarım Ölçütleri Sistematiğinin Oluşturulması (Kayaköy Yerleşmesinde Örneklenmesi)”, Trakya Üniversitesi, Doktora Tezi, 2009 3. Özlüer, F., “Sürdürülebilir Kalkınmanın Ekonomi Politiği”, TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Bülten 51, Haziran 2007, Ankara 4. Axarli, Κ., “Γενικές Αρχές του Βιοκλιματικού Σχεδιασμού”, Τ.Ε.Ε. Τμήμα Κεντρικής Μακεδονίας, Selanik, 2009 5. Chrisomallidou, Ν., “Βιοκλιματικός Σχεδιασμός Κτιρίων”, ΚΤΊΡΙΟ Dergisi, sayı:136, s.31, 2001 6. Lazari, Ε., Α., “Βιοκλιματικός Σχεδιασμός Κτιρίων στην Ελλάδα”, ΚΤΊΡΙΟ Dergisi, sayı:146, s.45, 2002 7. Αrgiraki, Μ., “Βιοκληματικός Σχεδιασμός, Ηλιακά Παθητικά Συστήματα και Άλλες Τεχνικές Εξοικονόμησης Ενέργειας στον Κτηριακό Τομέα”, Ε.Μ.Π. Τμήμα Μηχανολόγων Μηχανικών, Τομέας Θερμότητας, Diploma tezi, Atina, 2008 8. Siampekou , C., “Λειτουργική και Αισθητική Ένταξη Συστημάτων Αξιοποίησης της Ηλιακής Ενέργειας στα Κτίρια”, Patra Üniversitesi, Pozitif Bilimler Fakültesi, Biyoloji Bölümü, Diploma Tezi, Patra, 2005 9. Zafeiropoulos, A., “Ενεργειακή Μελέτη Κτιρίου με Βιοκλιματικά Κριτήρια”, Patra Üniversitesi, Elektrik Mühendisliği ve Bilgisayar Teknolojileri Bölümü, Diploma 54 ÇATI & CEPHE • EYLÜL - EKİM 2015 Tezi, Patra, 2011 10. Μαρουλάς, Β., “Oδηγός Ενεργειακού Σχεδιασμου – Βιοκλιματική Αρχιτεκτονική & Εξοικονόμηση Ενέργειας”, Κτίριο Εκδόσεις Ε.Π.Ε., Selanik, 2011 11. Aravantinos, D., “Κλίμα & Βιοκλιματική Αρχιτεκτονκή”, ΚΤΙΡΙΟ, Aρχιτεκτονική & Ενέργεια, Τεχνικές Σελίδες, 2009 12. Chousein, Ö., “Biyoklimatik Mimari ve Yunanistan İklim Şartları Altında Değerlendirilmesi” T.Ü, FBE, Yüksek Lisans tezi, Edirne, 2013 13. Köksal, G, T., Kargın, H, H., “Akdeniz’de Suyla Gelen Kültürün ve Mimarinin İzleri”, İnternational Gazimagusa Symposium, Gazimagusa, 2004 14. www.greenbelt.gr 15. www.astakos-news.gr 16. KTIPIO, “Oδηγός Ενεργειακού Σχεδιασμου – Βιοκλιματική Αρχιτεκτονική & Εξοικονόμηση Ενέργειας”, Κτίριο Εκδόσεις Ε.Π.Ε., Selanik, 2011 17. Mantziou, L., “Βιοκλιματική Αρχιτεκτονική στην Ελλάδα”, ΕΡΓΟΝ ΙV Εκδόσεις Αρχιτεκτονικών Βιβλίων, Atina, 2009 18. Gavalas, A., “ΟΡΙΟ 72 – Βιοκλιματική Πολυκατοικία στη Γλυφάδα”, ΚΤΙΡΙΟ Dergisi, Αρχιτεκτονική & Ενέργεια, sayı: 6, 2012 19. Τombazis, A., “ΑΒΑΞ Α.Ε. Κτίριο Γραφειών”, Μελετιτική – Γραφείο Μελετών Αλέξανδρου Ν. Τομπαζή Ε.Π.Ε., THERMIE/EC-2000, 1998. Çatı ve cephe sektörünün dergisi Birbirini tamamlayan unsurlarıyla yapı kabuğunu ele alan iki alanı, çatıyı ve cepheyi birleştirdiğimiz, pazarın büyümesinde, sektörün markalaşmasında katkımız olduğu için gururluyuz... www.cativecephe.com www.facebook.com/CatiVeCephe twitter.com/CativeCephe T: 0216 651 78 78 • F: 0216 651 78 98 Abone Formu İŞ DÜNYASI YAYINCILIK TANITIM ve TİC. LTD. ŞTİ. ABONE SERVİSİ T.: (0216) 651 7878 F.: (0216) 651 7898 [email protected] Ayda bir yayınlanır İki ayda bir yayınlanır İki ayda bir yayınlanır 1 yıllık Abone Bedeli: 100 TL 1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL 1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL 2 yıllık Abone Bedeli: 180 TL. 2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL. 2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL. ONLINE ABONELİK İÇİN www.b2bmedya.com • Aboneliğini herhangi bir nedenden dolayı sürdürmek istemeyen okurların cayma hakkı bulunmaktadır. • Öğrenci aboneliği % 50 indirimlidir. • Faturanız 7 gün içinde adresinize postalanacaktır. • Dergilerimiz abonelerimize Aras Kargo ile gönderilmektedir. • Fiyatlar 31 Aralık 2015 tarihine kadar geçerlidir ÜÇ AYDA BİR YAYINLANIR • MART 2012 • YIL: 5 • SAYI: 24 • 6 TL • ISSN 1307-9204 Ayda bir yayınlanır İki ayda bir yayınlanır İki ayda bir yayınlanır 1 yıllık Abone Bedeli: 100 TL 1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL 1 yıllık Abone Bedeli: 50 TL 2 yıllık Abone Bedeli: 180 TL. 2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL. 2 yıllık Abone Bedeli: 90 TL. Yukarıda işaretlediğim dergiye/dergilere abone olmak istiyorum Adı Soyadı : ................................................................................................................................................................................................... Firma Adı : ................................................................................................................................................................................................... Adresi : ................................................................................................................................................................................................... ................................................................................................................................. Posta kodu: .................................................................. Tel: ......................................................... Fax: ......................................................... E-posta(*): ................................................................. (*) E-bültenlerimizi takip edebilmek için E-posta adresinizi yazmayı unutmayın. Lütfen faturayı ....................................... V.D. ...................................... no’lu hesaba kesiniz. ................................... TL. abone bededilini işaretlediğim banka hesabınıza havale ettim. Garanti Bankası Koşuyolu Şubesi (1016) - TR89 0006 2001 0160 0006 2997 18 nolu İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı İş Bankası Koşuyolu Şubesi (1170) - TR21 0006 4000 0011 1700 4684 13 nolu İş Dünyası Yayıncılık Ltd. Şti. hesabı Kredi kartı ile ödeme yapmak istiyorum (Kredi kartı talimat formu e-posta adresinize veya faksınıza gönderilecektir) Tarih: ..................................................... İmza: ..................................................... Bu formu banka dekontu ile birlikte 216 651 78 98 no’lu faksa gönderiniz.