Aile hekimine kayıt ve değiştirme işlemleri,İlaç

Transkript

Aile hekimine kayıt ve değiştirme işlemleri,İlaç
Aile
hekimine
kayıt
değiştirme işlemleri
ve
Aile hekiminiz yoksa, taşındınız veya mevcut aile hekiminizden
memnun değilseniz bulunduğunuz il veya ilçe sınırları
içerisinde istediğiniz aile hekimine geçiş yapabilirsiniz.
Bunun için ekte yer alan formu doldurarak kimlik fotokopinizle
birlikte geçmek istediğiniz aile hekimine veya bölgenizde
bulunan Toplum Sağlığı Merkezine ileterek aile hekimi kaydı
yaptırabilirsiniz. Aile hekimi kaydı ücretsiz olup, zorunlu
haller dışında üç ay süreyle değiştirilememektedir.
Aile Hekimi Kayıt formu indirmek için tıklayınız.
İlaç toplama kampanyaları
hakkında duyuru
Halkımız tarafından evde kullanılmayan ilaçlar Aile Sağlığı
merkezimize getirilerek bağışlanmaktadır. Ancak ilaçların evde
hangi şartlarda saklandığının bilinmemesi nedeniyle bu
ilaçların toplanması ve hastalara verilmesi sağlık açısından
ciddi zararlar verebilmektedir. Bu nedenle Aile sağlığı
merkezimize ilaç bağışı alınmamaktadır.
Sağlık bakanlığı Türkiye ilaç ve tıbbi cihaz kurumu tarafından
yapılan açıklamada: Tüketicinin elinde bulunan, açılmış,
kullanılmış, saklama koşulları bilinmeyen, dağıtım koşulları
kontrol edilemeyen ilaçların yardım amacıyla da olsa ihtiyaç
sahibine gönderilmesinin ve bu şekilde toplanan ilaçların
yeniden kullanılmasının hastaların sağlığını tehlikeye
sokabileceği belirtilmiştir.
Kullanılmayan veya miadı dolan ilaçları kesinlikle evsel atık
kutularına, çocukların ulaşabileceği boş alanlara veya akarsu
yataklarına atmayınız. Başka hastalara tedavi amacıyla
vermeyiniz. Sağlık kurumlarına götürmeyiniz.
Miadı dolmuş veya kullanmadığınız ilaçları Sivas Belediyesi
Tıbbi atık sterilizasyon birimine ileterek imha edilmesini
sağlayabilirsiniz.
İlaç yineletme ve
raporları hakkında
sağlık
Sağlık Bakanlığının 08.07.2011 tarih ve 29851 sayılı yazısına
istinaden kurumumuzda hastanın kendisi olmadan sağlık raporu
verilmesi ve ilaç reçete edilmesi yasaktır.
Bu nedenle hastalarımızın muayene, sağlık raporu ve ilaç
yineletme işlemleri için bizzat gelmeleri önemle duyurulur.
Evde Sağlık Hizmetleri
Evde bakım hizmetleri ilimizde Sivas Devlet Hastanesi ve
Numune Hastanesi bünyesinde oluşturulmuş yatağa tam bağlı ve
kendi ihtiyaçlarını gideremeyen hastalara hizmet veren
birimdir. Tuzlugöl Aile Sağlığı Merkezi bölgesi Sivas Devlet
Hastanesi Evde Sağlık Hizmetleri birimine bağlıdır. Evde
sağlık hizmetlerinden yararlanmak isteyen hastalarımız Sivas
Devlet hastanesi evde sağlık hizmetleri biriminin 0346 223 48
07 numaralı telefonunu arayarak 1132 dâhili numarasından
müracaat edebilirler.
Evde bakım hizmetleri nedir?
Evde Sağlık Hizmeti, yatağa tam bağımlı olan hastaların
ihtiyacı olan sağlık hizmetlerinin ev ortamında ve bu konuda
uzman bir kadro ile sunulmasıdır.
Hastaya tanı koymaktan ziyade tanısı
düzenlenmiş olan tedavisinin takibi,
konulmuş
hastanın
uygulanması ve eğitiminin sağlanmasıdır.
Evde sağlık hizmetleri biriminin amacı:
– Tedavinin takibi
– Tahliller
– Heyet raporlarının yenilenmesi
– Tıbbi Bakım ve Rehabilitasyon hizmetlerinin hastanın evinde
uygulanması
– Sosyal ve psikolojik destek verilmesi,
– Gerekli durumlarda (Acil durumlar hariç) hastanın evden
sağlık kurumuna veya sağlık kurumundan eve naklinin
sağlanması,
Kimler faydalanabilir?
Evde Sağlık Hizmetleri’nden kronik hastalığı nedeniyle
hastanede sürekli yatarak tedavi olması gereken, yürüyemeyen
ve yatağa bağımlı olup özel ihtiyaçlarını dahi gideremeyecek
durumda olan yatalak hastalar (örneğin alzheimer, demans, felç
gibi…) yararlanabilmektedir. Yatağa bağımlı olmayan, herhangi
bir sağlık kuruluşuna gidebilecek durumda olan hastalar Evde
Sağlık Hizmetleri’nden yararlanamamaktadır.
Nasıl başvurabilirim?
Sivas Devlet Hastanesi 223 48 07 numaralı telefonunu arayarak
1132 No’lu dâhili numaralı telefondan başvurunuzu
yapabilirsiniz. Sivas Devlet Hastanesi Evde Sağlık Hizmetleri
sadece hafta içi mesai saatlerinde ve randevu sistemi ile
hizmet vermektedir. İlk olarak hastanın muayenesi aile hekimi
tarafından yapılmaktadır. Evde Sağlık Hizmetleri’ne kayıt
yaptıran hasta yada hasta yakınlarının ikamet ettiği adrese
Evde Sağlık Ekibi giderek, hastanın genel kontrolünü yapmakta
ve Evde Sağlık Hizmetleri’nden yararlanıp yararlanamayacağına
karar vermektedir. Ayrıca hastanın yara pansumanlarının ve
gerekli tetkiklerinin yapılması, sürekli kullanılan
ilaçlarının ve tıbbi malzeme heyet raporlarının yenilenmesi
Evde Sağlık Hizmetleri tarafından yapılmaktadır. İhtiyacı olan
hastalarımıza psikolog ve diyetisyen desteği sağlanmaktadır.
*Acil durumlarda lütfen 112 Acil Servis’e başvurunuz!
Çocuğunuzda Disleksi olabilir
Disleksi dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile
matematik yeteneklerinin kazanılmasında ve kullanılmasında
önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur.
İlkokula
başlayan
disleksili
çocuklarda
eğitim
alabilecek
zihinsel gelişim henüz tamamlanmadıgı için
okuyamazlar,yazamazlar ve matematiksel işlemleri kavramada
zorluk çekerler. Ancak bu onların zeka düzeylerinde bir
sorun
olduğunu göstermez.
Hatta zeka düzeyi çok yüksek çocuklarda da görülmektedir. Faka
t
bazen
hastalık
fark
edilmeyebilir.
Disleksililer zeka düzeyleri düşük olmadığı gibi özel yetenek
lere
de
sahip
olabilirler.
Buna önemli kanıt disleksili olduğu bilinen bilim adamları ve
sanatçılardır: İzafiyet teorisini ortaya çıkaran büyük
bilgin
Albert
Einstein,
kalipso
müziğinin
kralı
Harry
Belafonte,
büyük
mimar, heykeltıraş ve Mona Lisa’yı resim dünyasına armağan
eden ressam Leonardo da Vinci, İrlandalı yazar Yeats, başta
“Düşünen adam”olmak üzere pek çok önemli eserin
sahibi heykeltıraş Rodin, sinema oyuncusu Tom Crouse, şarkıcı
ve sinema oyuncusu Cher disleksili ünlüler arasındadır.
Disleksi’li çocuklarda dikkat bozukluğu da görülür. Bu nedenle
bu çocuklara bir uzman tarafından sistemli bir dikkat eğitimi
verilmelidir.Sözel, işitsel, görsel eğitim metodları
seçilmelidir. Sınav sorularını çabuk okuyamazlar ve cevapları
yazamazlar.
Bu nedenle bu çocuklara sözlü sınav yapılması
daha etkin olur. Çoktan seçmeli sınavlarda (test) daha
başarılı olurlar.
DİSLEKSİ TÜRLERİ
Disleksi doğuştan gelen gelişimsel ve travmaya bağlı disleksi
olarak ikiye ayrılır. Doğuştan gelen disleksi doğum öncesi
,doğum sırasında ve doğum sonrası komplikasyonlara bağlı
olarak üçe ayrılır.
Doğum öncesi disleksiye, yetersiz ve dengesiz beslenme,
gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar ve bilinçsiz ilaç
kullanımı etken olabilir.Uzun ve zor doğum plesenta
anomalileri doğum sırasında oluşan disleksiye ,doğumdan sonra
bebeğin nefes almasındaki gecikme ve geçirdiği ateşli
hastalıklar da doğum sonrası oluşan disleksi sebeplerindendir.
Kalıtsal etmenlere bağlı olarakda disleksi ortaya çıkabilir.
BELİRTİLERİ
* b ve d, p ve q harflerini, 6 ve 9 gibi sayıları ters
algılama; kelimelerdeki harfleri
yada sayıları karışık
algılama, ne’yi en; 3’ü E; 12’yi 21 olarak algılamak gibi.
* Okurken kelime atlamak.
* Hecelerin seslerini karıştırmak ya da sessiz harflerin
yerini değiştirmek, sıklıkla yazım hatası yapmak.
* Yazı yazmada zorluk.
* Gecikmiş ya da yetersiz konuşma.
* Konuşurken anlama en uygun kelimeyi seçmede zorluk.
* Yön (yukarı, aşağı gibi) ve zaman (önce, sonra, dün, yarın
gibi) kavramları konusunda sorunlar.
*
Elleri kullanmada hantallık ve beceriksizlik.
Erken tanı bu çocukların gelecekte alacakları eğitimin tespiti
açısından çok önemlidir.Bu konuda çocuğa yardımcı ve destek
olunmalıdır. Bu da veli-öğretmen-psikolog işbirliği ile
olmalıdır.
Ek gıdalara başlama
Ek besinler
Çocuğu değişik tatlara ve kıvamlara alıştıran, ileri yaşlar
için kolay yeme alışkanlığı kazandıran, besleyici değeri
yüksek besinlerdir. Bu dönemde verilecek ek besinler meyve
püresi, sebze püresi, muhallebi, yoğurt, peynir, reçel
bisküvi, ekmek, yumurta gibi yiyecekleri içerir,
• Ek besinler kaşıkla veya bardakla az miktarlarda başlanarak
verilir, daha sonra öğün haline getirilir.
• Yeni deneyeceğiniz yiyecekleri çocuk aç iken alışık olduğu
yiyeceklerden önce veriniz.
• Ek besinlerin hepsine aynı haftada başlamayınız. Yeni
besinlerin en az birer hafta aralıklarla çocuğunuzun beslenme
programına ekleyiniz.
• Yeni verilecek yiyeceklerin alerji yapıp yapmadığına dikkat
ediniz. Şüphelenilen gıda çocuğa verilmediği zaman
belirtilerin geçip geçmediğini kontrol ediniz.
• Bebeğinize hiçbir zaman şekere veya reçele batırılmış
yalancı meme vermeyiniz.
• Çocuğunuzun hoşlanmadığı önemli yiyecekleri 2-3 haftalık
aralarla zaman zaman tekrar vermeyi deneyiniz.
• Bebeğinize vereceğiniz tüm yiyeceklerin temiz ve taze pişmiş
olmasına dikkat ediniz.
Mantar zehirlemeleri
Ülkemiz iklim koşulları nedeniyle yabani mantarlar yönünden
çok çeşitli cins ve tür zenginliğine sahiptir. Bir çok
yöremizde mantarlar toplanarak gıda olarak tüketilmekte, yerel
pazarlarda satılarak ekonomik kazanç sağlanmaktadır. Ülkemizde
her yıl özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında çok sayıda
mantar zehirlenmeleri meydana gelmekte ve bunların bir kısmı
ölümle sonuçlanmaktadır. Ulusal Zehir Danışma Merkezinin
(UZEM) kayıtları incelendiğinde 2012 yılında gelişen mevsimsel
özellikler nedeniyle mantarlardan kaynaklanan zehirlenme
olayları diğer yıllara kıyasla çok fazla artış göstermiştir.
Tanı ve tedavisi oldukça zor ekonomik olarak pahalı ve tedavi
sonuçları olarak her zaman başarılı olmayan mantar
zehirlenmelerinde
önemli
olan
halkın
bu
konuda
bilgilendirilmesidir. Halkın bilinçsizce doğadan yabani mantar
toplaması ve gıda olarak tüketmesinin önlenmesi koruyu sağlık
hizmetleri kapsamında önem arz etmektedir.
1. Mantar Zehirlenmesi Nasıl Oluşur?
Doğal alanlarda yetişen ve yapısında zehirli madde bulunan
şapkalı mantarların taze, kurutulmuş veya konserve olarak çiğ
veya pişirilerek yenmesi sonucunda gelişen ve ölümle de
sonuçlanabilen ciddi bir zehirlenmedir.
Mantar zehirlenmeleri, özellikle ilkbahar ve sonbahar
aylarında yağışların bol olduğu mevsimlerde görülür.
Ülkemizde doğal alanlarda yetişen zehirli mantarların da
bulunduğu unutulmamalıdır.
2. Mantar Zehirlenmesinin Belirtileri Nelerdir?
Zehirlenme belirtileri mantarda bulunan zehrin niteliğine göre
değişir. Belirtiler, bazı mantar türlerinin yenmesini takiben
2 saat sonra, bazı mantar türlerinin yenmesini müteakiben de 6
saat sonra ortaya çıkabilir.
Mantarın yenmesini takiben 2 saat gibi kısa bir sürede
zehirlenme
durumunda:
belirtilerine
sebep
olan
mantarların
yenmesi
Sersemlik,
Uykuya meyil,
Tansiyon düşüklüğü,
Bulanık görme,
Yüz ve boyunda kızarma,
Nabızda artış,
Ağızda metal tadı,
Bulantı ve kusma ile
Terleme görülebilir.
Mantarda bulunan zehirli maddenin özelliğine göre, yendikten 6
saat sonra gelişebilen zehirlenme belirtileri ise:
Bulantı, Kusma, İshal, Ateş, Nabız artışı, Kann ağrısı ile
Daha sonra karaciğer ve böbrek bozuklukları ile bu organların
bozukluklarına bağlı belirtiler şeklindedir.
Sonuçta koma ve ölüm de söz konusu olabilmektedir.
3. Mantar Zehirlenmesi Nasıl Teşhis Edilir?
Hastanın mantar yeme hikâyesi ile zehirlenme bulguları
birlikte değerlendirilerek mantar zehirlenmesi olup olmadığına
karar verilmeye çalışılır.
Yenen mantarın uzman kişilerce incelenmesi de zehirlenmenin
teşhisinde yardımcı olmaktadır.
Ancak, bu konuda yapılacak en doğru hareket, mantar yiyen bir
kişide yukarıda verilen belirtilerin görülmesi hâlinde en
yakın sağlık kuruluşuna başvurulmasıdır.
4. Mantar Zehirlenmesinin Tedavisi Var mıdır?
Zehirlenmeler konusunda 114 numaralı Ulusal Zehir Danışma
Merkezinden bilgi alınabilir.
Mantar zehirlenmelerinin tedavisi genel olarak meydana gelen
zehirlenme bulgularına yöneliktir.
Ancak, mantar zehirlenmelerinin tedavisine yardımcı olması
bakımından, Acil Sağlık Hİzmetleri Genel Müdürlüğü’nden (UZEM
– Ulusal Zehir Danışma Merkezi) temin edilecek bir antidot
(panzehir) bulunmaktadır.
5. Mantar Zehirlenmelerinden Nasıl Korunulmalıdır?
Zehirlenmelerin önemli bir kısmı esasında çok basit önlemlerle
engellenebilecek niteliktedir.
Bu çerçevede, mantar zehirlenmeleri de çok basit bir şekilde
önlenebilecek bir zehirlenme tipi olup zehirlenmenin
engellenmesindeki tek çare de doğal alanlarda yetişen
mantarların kesinlikle yenmemesi; bunun yerine kültür
mantarının tercih edilmesidir.
6. Kültür Mantarları Zehirler mi?
Kültür
mantarları
bünyelerinde
zehirli
maddeleri
bulundurmadığından bir zehirlenme görülmesi mümkün değildir.
Ancak, bu mantarların yetiştiği ortam itibarıyla, bazı
mikroorganizmalar mantarların üzerinde bulunabilir. Bu
mikroorganizmayla bulaşık mantarların çiğ olarak yenmesi
sonucunda çok hafif mide ve bağırsak şikâyetlerinin
gelişebileceği de unutulmamalıdır.
Bunlara ilaveten, mantar alırken ambalajlı olanlar tercih
edilmeli; ayrıca, ambalajda tüketiciyi bilgilendirmeye yönelik
bazı bilgilerin yer aldığı etiketlerin olup olmadığına da
dikkat edilmelidir.
7. Mantarlarla İlgili Doğru Olduğu Düşünülen Nelerdir?
Mantarlarla alakalı olarak halk arasında, aşağıdaki
belirtildiği biçimde ilmî değeri olmayan yaygın inanışlar da
vardır.
Yoğurtla yenen mantar zehirlemez.
Pişirilen mantarda zehir yok olur.
Sirkeli ve tuzlu suda kaynatmakla mantarın zehri alınır.
Kurutulmuş mantarın yenmesiyle zehirlenme olmaz.
Çayırlarda yetişen mantarlar zehirli değildir.
Mantar koparıldığında rengi değişmezse mantar zehirsizdir;
mantarın iç kısmı mavileşirse bu mantar zehirlidir.
Ağaçlardaki mantarlar zehirsizdir.
Zehirli mantar gümüş kaşıkla pişirilirse kaşık kararır.
Salyangozlar zehirli mantarları yemezler.

Benzer belgeler

Çocuğunuzda Disleksi olabilir

Çocuğunuzda Disleksi olabilir önemli güçlüklerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur. İlkokula başlayan disleksili çocuklarda eğitim alabilecek zihinsel gelişim henüz tamamlanmadıgı için okuyamazlar,yazamazlar ve matemati...

Detaylı