orta gelir tuzağı, makro problemin bölgesel analizi

Transkript

orta gelir tuzağı, makro problemin bölgesel analizi
Kapak tasarýmý: Türkiye’nin “Ürün Uzayý“ (2008)
The Atlas of Economic Complexity
| Ricardo Hausmann | César A. Hidalgo | Sebastián Bustos | Michele Coscia |
| Sarah Chung | Juan Jimenez | Alexander Simoes | Muhammed A. Yýldýrým |
http://www.cid.harvard.edu/documents/complexityatlas.pdf - the Atlas of Economic Complexity
ORTA GELÝR TUZAÐI’NDAN ÇIKIÞ: HANGÝ TÜRKÝYE?
TASARIM: SÝS MATBAACILIK
KAPAK TASARIMI & SAYFA UYGULAMA:
KAMBER ERTEM
BASKI ÖNCESÝ HAZIRLIK KOORDÝNASYONU:
ATÝYE GAMZE SAHBAZ
BASKI: SÝS MATBAACILIK LTD. ÞTÝ.
TEL: 0216 450 46 38
http://www.ersis.com.tr
ISBN: 978-9944-0172-7-5
ÝSTANBUL, ARALIK 2012
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
ÖNSÖZ
TÜRKONFED (Türk Giriþim ve Ýþ Dünyasý Konfederasyonu), bünyesindeki 17 federasyon, 134 dernek
ile yaklaþýk 208 milyar dolarlýk bir iþ hacmine sahip, 1 milyonu aþkýn kiþiye istihdam saðlayan, 65 milyar
dolardan fazla ihracat yapan on bini aþkýn iþ insanýný bünyesinde barýndýran; üyeliði tamamen gönüllülük
esasýna dayanan iþ dünyasý temsil örgütlerinden biridir. Konfederasyon'un amacý, Türkiye sýnýrlarý içerisinde
faaliyet gösteren, ortak amaç, ilke ve hedefleri benimseyen, bölgesel ve sektörel sanayici ve iþadamlarý
federasyonlarýnýn ortak sesi olarak bölgesel, sektörel ve ulusal ekonomi politikalarýnýn oluþturulmasýna
katkýda bulunmak; bölgesel ve sektörel kalkýnma vizyonlarý geliþtirerek uluslararasý entegrasyona ve rekabet
gücünün artýrýlmasýna yardýmcý olmak; projeler geliþtirmek, iþ dünyasýný ilgilendiren sorunlarý ve çözüm
önerilerini kamuoyuna, yetkili kurumlara duyurmak amacýyla, üyeleri arasýnda güç birliði saðlayarak ortak
çalýþma zemini oluþturmaktýr. Ülkemizin ekonomik ve sosyal kalkýnmasýna katkýda bulunmak üzere, Atatürk'ün
çizdiði Türkiye Cumhuriyeti vizyonu ve çaðdaþ uygarlýk hedefini esas alarak bölgesel ve sektörel potansiyellerin
en iyi þekilde deðerlendirilmesi için faaliyetlerde bulunmak; demokratik, laik bir hukuk devleti anlayýþý içinde,
sivil toplumun kurumsallaþmasý ve özel giriþimciliðin yaygýnlaþmasýna çalýþmak; sanayici ve iþadamlarýnýn
sorunlarýna sahip çýkarak toplumdaki öncü ve giriþimci niteliklerini geliþtirmek üzere baðýmsýz bir platformda,
temsil tabaný geniþ, güçlü bir örgütlenme gerçekleþtirmektir.
TÜRKONFED, temel düsturu olan þeffaflýk, tarafsýzlýk, baðýmsýzlýk ilkeleri doðrultusunda ve faaliyetlerinin
dayandýðý temel güç olan gönüllülük prensibiyle, üyelerinin gündemdeki konularla ilgili görüþlerini ve ayný
konulardaki akademik ve bilimsel çalýþmalarý kamuoyuna duyurmaya çalýþmaktadýr.
Türkiye önümüzdeki 10-15 yýl içinde gelir seviyesini artýrýp yüksek gelirli ülkeler arasýnda yer almak
istemektedir. Ancak, bunun için tarihsel ortalamalarýn bir hayli üzerine çýkan bir büyüme hýzýný tüm bu
dönem boyunca korumak zorundadýr. Oysa, büyüme hýzý, tasarruf yetersizliði, teknoloji yetersizliði, kalifiye
iþgücü yetersizliði, kurumsal yönetim yetersizliði gibi nedenlerle, tarihsel ortalamalarýn üzerinde tutunmakta
zorlanmaktadýr. Bu durum, Türkiye'nin "Orta Gelir Tuzaðý"na düþebileceðine iþaret etmektedir. TÜRKONFED
Türkiye'nin ekonomik hedefleri doðrultusunda, bu olguyu irdelemek için Orta Gelir Tuzaðý'ndan Çýkýþ:
Hangi Türkiye? raporunu hazýrlatmýþtýr. Raporun, yayýnladýðýmýz bu ilk bölümü olan "Cilt 1:
Makro/Bölgesel/Sektörel Analiz" kýsmýný, Haziran 2013'de "Cilt 2: Yapýsal Model/Politika
Simülasyonlarý/Çözüm Önerileri" baþlýklý ikinci bölüm izleyecektir.
Rapor, Yaþar Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari Bilimler Fakültesi Dekaný Prof. Dr. Erinç Yeldan, Kalkýnma
Bakanlýðý Bölgesel Geliþme ve Yapýsal Uyum Genel Müdürlüðü Ýzleme, Deðerlendirme ve Analiz Dairesi
Baþkaný Kamil Taþcý, Ortadoðu Teknik Üniversitesi Öðretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Voyvoda, Kalkýnma Bakanlýðý
Bölgesel Geliþme ve Yapýsal Uyum Genel Müdürlüðü Ýzleme, Deðerlendirme ve Analiz Dairesi Planlama
Uzmaný Mehmet Emin Özsan tarafýndan hazýrlanmýþtýr. Raporun hazýrlanýþ ve deðerlendirme sürecinde
Sabancý Üniversitesi Öðretim Üyesi Dr. Hasan Ersel'in, Bahçeþehir Üniversitesi Öðretim Üyesi Prof. Dr.
Seyfettin Gürsel'in, TÜRKONFED Yüksek Danýþma Kurulu Üyesi Dr. Haluk Tükel'in ve TÜRKONFED Ekonomi
Danýþmaný Doç. Dr. Ümit Ýzmen'in katkýlarý çok deðerlidir.
Raporun oluþum sürecinde TÜRKONFED Genel Sekreterliði'ne çalýþmalarý için teþekkür ederiz.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
3
SUNUÞ
Geliþmekte olan ülkeler, geliþmiþ ülkelerle aralarýndaki gelir farkýný kapatmayý hedefler. Türkiye de,
büyümesini hýzlandýrmayý ve kiþi baþýna gelir seviyesini artýrmayý kendisine hedef olarak belirlemiþtir. Ancak
bu hedefe kendiliðinden ulaþýlamayacaðý açýktýr. Bunun için ülke içindeki izlenen politikalarýn önemi kadar,
mevcut uluslararasý konjonktürü de iyi deðerlendirmek gerektiði bir gerçektir. Türkiye'nin AB ile 1996 yýlýnda
gerçekleþen Gümrük Birliði ve 2005 yýlýnda baþlayan tam üyelik müzakereleri bu açýdan Türkiye için önemli
bir fýrsat oluþturmaktadýr.
Çok sayýda ülke, geliþmiþ ülke sýnýrýný aþamadan orta gelirli ülke kategorisinde kalmaktadýr. Ekonomi
yazýnýnda "Orta Gelir Tuzaðý" olarak adlandýrýlan bu durum, uygun politikalarýn devreye sokulamamasý
halinde Türkiye için de geçerli olacaktýr. Kaldý ki, Türkiye içinde mevcut olan farklýlýklar nedeniyle orta gelir
tuzaðý genel bir sorun olmakla beraber bazý bölgelerin daha þimdiden yüksek gelir kategorisine çýkmýþ
olduðu, buna karþýlýk bazý bölgelerin ise "Düþük Gelir Tuzaðý" riski ile karþý karþýya olduðu gözlemlenmektedir.
Tarih boyunca, gelir seviyesini sürekli artýrarak geliþmiþ ülkelerle farký azaltan ve geliþmiþ ülke seviyesine
ulaþabilen ülke sayýsý çok sýnýrlýdýr. Dünya Bankasý'nýn 2012 yýlý tahminlerine göre, 1960 yýlýnda sayýsý 101
olan orta gelirli ülkeden, 2008 yýlýnda, 2005 satýnalma gücü paritesine (SAGP) göre kiþi baþýna 17.000 ABD
dolarý seviyesini aþabilmiþ, yani orta gelir tuzaðý’ndan kurtulmuþ ülke sayýsý sadece 13'tür. Bunlar: Ekvator
Ginesi, Yunanistan, Hong Kong, Ýrlanda, Ýsrail, Japonya, Mauritius, Portekiz, Porto Riko, Kore, Singapur,
Ýspanya ve Taiwan'dýr. Görüldüðü gibi, Ýrlanda hariç AB örnekleri, "Portekiz, Ýspanya, Yunanistan", yani
Ýtalya dýþýndaki Akdeniz ülkeleridir. Bu ülkelerin, AB üyeliðinin, orta gelir tuzaðýndan kurtulmakta temel
bir rol oynadýðý açýktýr. Nitekim, AB’nin yeni üyelerinden Çek Cumhuriyeti, Slovakya ve Slovenya bu tuzaktan
hýzlý bir þekilde kurtulmuþ, Macaristan, Polonya ve Hýrvatistan kurtulma sýnýrýna gelmiþ, Türkiye, Romanya
ve Bulgaristan ise henüz bu sýnýrý aþamamýþtýr. Ayrýca, Rusya’nýn da orta gelir tuzaðýndan kurtulma noktasýnda
olduðunu vurgulamamýz gerekir.
2005 Sabit Fiyatlarýyla Satýn Alma Gücü Paritesi Kiþi Baþýna GSYH
2010 Yýlý Deðerleri (ABD Dolarý)
Kaynak: World Penn Tables 7.1
4
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Bu çerçevede, TÜRKONFED, Orta Gelir Tuzaðý'ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? raporu daha bir anlam
kazanmaktadýr. Nitekim, Türkiye’nin bugün bulunduðu kiþi baþýna 2005 SAGP 10.000 ABD dolarý gelirden
17.000 ABD dolarý gelir düzeyine çýkmasý için kapsamlý bir strateji gerekmektedir. Bu stratejinin uygulanma
baþarýsýna göre, 2023-2033 döneminde bir noktada bu sýnýrýn aþýlmasý mümkün görülmektedir.
Bu çalýþma iki ciltten oluþmaktadýr. Çalýþmanýn "Cilt 1: Makro/Bölgesel/Sektörel Analiz" baþlýklý
ilk bölümü ile orta gelir tuzaðý baðlamýnda Türkiye'nin bölgesel ve sektörel dinamiklerinin ortaya konmasý
hedeflenmektedir. Amaç, Türkiye'nin tüm birikimli - kronik sorularýna bir çýrpýda çözüm önerisi getirmek
deðil, bu çözüm önerilerine zemin oluþturacak analiz çerçevesini ortaya koymak ve elde edilen bulgulara
göre bölgesel ve sektörel anlamda sorunu net bir þekilde "teþhis" etmektir.
Çalýþmanýn devamý olacak ve Haziran 2013'de yayýnlanacak olan "Cilt 2: Yapýsal Model/Politika
Simülasyonlarý/Çözüm Önerileri" ise, ekonomik hedeflere nasýl ulaþýlabileceðini araþtýrarak öncelikle
çýktý açýðý analizi yapmayý, buna göre "tedavi" yöntemlerini karþýlaþtýrmalý olarak ortaya koymayý, bölgesel
hesaplanabilir genel denge modelleri marifetiyle iktisadi etki analizlerine dayalý politika seçenekleri geliþtirmeyi
hedeflemektedir. Daha somut olarak, bu aþamada çalýþmanýn ana amacý Türkiye ekonomisinin geliþme
seyrinin izlenmesine imkân verecek dinamik bir büyüme modeli ile orta ve uzun vadede ülkenin büyüme
kaynaklarýný tespit etmek ve bunlarýn etki düzeylerini belirleyerek, Türkiye'nin orta gelir tuzaðýna düþüp
düþmeyeceði hususunu tartýþmaktýr. Bu çerçevede, gelirin bölgeler ve kesimler arasýndaki daðýlýmý da
incelenecektir.
Orta Gelir Tuzaðý'ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye? CÝLT 1: Makro/ Bölgesel/ Sektörel Analiz raporu,
Türkiye'nin önümüzdeki dönem kalkýnma politikalarýnda yol gösterici olur; kamu, iþ örgütleri ve akademi
çevrelerince hak ettiði düzeyde tartýþýlýrsa, amacýna ulaþmýþ olacaktýr.
Kamuoyuna saygýyla arz ederiz.
Aralýk 2012
Süleyman Onatça
TÜRKONFED Yönetim Kurulu Baþkaný
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
5
ÖZGEÇMÝÞLER
Prof. Dr. Erinç YELDAN
1960 yýlýnda Ýzmit'te doðdu. Boðaziçi Üniversitesi Ýktisat Bölümü'nden mezun oldu. Ýktisat Doktorasý
derecesini 1988 yýlýnda Minnesota Üniversitesi'nde tamamladýktan sonra Bilkent Üniversitesi'ne katýldý.
Ayný Üniversite'de 1990'da Doçent; 1998'de de Profesör ünvanýný aldý ve 1998-2003 yýllarý arasýnda Ýktisat
Bölüm Baþkaný olarak görev yaptý. 2002 yýlýnda Avrupa Ýktisatçýlar Birliði tarafýndan yapýlan bir araþtýrmada
dünyanýn ilk 500 iktisatçýsý arasýnda yer aldý. 2012 yýlýnda Yaþar Üniversitesi Ýktisadi ve Ýdari bilimler fakültesi
dekaný olarak katýlan Profesör Yeldan, uluslararasý ekonomi, kalkýnma ekonomisi ve makroekonomik
modeller üzerinde çalýþmaktadýr. Merkezi Yeni Delhi'de olan Uluslararasý Kalkýnma Ýktisatçýlarý Birliði (IDEAs)
kurucu-direktörlerinden olan Profesör Yeldan, 1998 yýlýnda Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) bilim teþvik
ödülü sahibidir.
Kamil TAÞCI
1978 yýlýnda Ankara'da doðdu. 2001 yýlýnda Mersin Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliðinden mezun oldu
ve Devlet Planlama Teþkilatý'nda uzman yardýmcýsý olarak kamu görevine baþladý. 2007 yýlýnda Planlama
Uzmanlýðýna atandý. 2009 yýlýnda Cornell Üniversitesi'nden Prof. Iwan J. AZIS danýþmanlýðýnda "Küresel
Krizin Türk Ekonomisi Üzerine Etkileri: Kýrýlganlýk Analizi, Yapýsal Yol Analizi ve Hesaplanabilir Genel Denge
Modeli" teziyle MPA-Uluslararasý Kalkýnma Politikasý alanýnda yüksek lisans derecesi (Phi Alpha Alpha onur
derecesi) almýþtýr. Taþcý, Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliði Bölümde Yüksek Lisans, Ankara Üniversitesi
Ýktisadi Coðrafya Bölümünde Doktora eðitimini sürdürmektedir. Çalýþmalarýný teknoloji politikalarý, bölgesel
analizler, iktisadi etki analizleri ve hesaplanabilir genel denge modelleri konusunda yoðunlaþtýran Taþcý,
halen Kalkýnma Bakanlýðýnda Ýzleme, Deðerlendirme ve Analiz Dairesi Baþkanlýðý görevini yürütmektedir.
Doç. Dr. Ebru VOYVODA
Ebru VOYVODA Yüksek Lisans ve Doktora derecelerini 1998 ve 2003 yýllarýnda Bilkent Üniversitesi'nden
aldý. 2003-2004 arasýnda ABD'de University of Utah'da misafir araþtýrmacý olarak çalýþtý. Eylül 2004'den
bu yana Orta Doðu Teknik Üniversitesi Ýktisat Bölümü'nde öðretim üyesidir. Dr. Voyvoda 2011-2012 akademik
döneminde Almanya'da Center for European Economic Research (ZEW)'de konuk öðretim üyesi
olarak bulunmuþtur.
Mehmet Emin ÖZSAN
1980 yýlýnda Ankara'da doðdu. 2002 yýlýnda ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümünden mezun
oldu. Ayný yýl içerisinde Gümrük Müsteþarlýðý'nda uzman yardýmcýsý olarak göreve baþladý. 2003 yýlýnda
Devlet Planlama Teþkilatý'na geçti. 2009 yýlýnda Cornell Üniversitesi'nde MPA-Uluslararasý Kalkýnma Politikasý
alanýnda yüksek lisansýný tamamladý. Bir dönem, Ýtalya'da kamu idareleri için araþtýrma, danýþmanlýk ve
eðitim hizmeti sunan FormezItalia Enstitüsünde görev yaptý. Çalýþmalarý özellikle bölgesel geliþme, bölgesel
analiz ve modelleme ile kamu politikalarý alanýnda yoðunlaþmaktadýr. Halen Kalkýnma Bakanlýðý Ýzleme,
Deðerlendirme ve Analiz Dairesinde planlama uzmaný olarak çalýþmaktadýr.
6
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
ÝÇÝNDEKÝLER
YÖNETÝCÝ ÖZETÝ .................................................................................................................................................13
1. GÝRÝÞ ............................................................................................................................................................... 25
2. ORTA GELÝR TUZAÐI ........................................................................................................................................31
2.1 Kavramsal Çerçeve ve Kuramsal Kökenler...................................................................................................31
2.2 Orta Gelir Tuzaðýnýn Bir Uzantýsý Olarak Yakýnsama Hipotezi ......................................................................33
2.3 Ampirik Bulgular ........................................................................................................................................35
3. TÜRKÝYE EKONOMÝSÝNDE BÜYÜME VE BÜYÜMENÝN KAYNAKLARI..................................................................41
3.1 Türkiye'nin Dönemler Ýtibarýyla Büyüme Serüveni........................................................................................41
3.2 Toplam Faktör Verimliliði Büyüme Hýzý........................................................................................................43
3.3 Ortalama Büyüme Hýzlarý ve Büyümeye Katkýlar .........................................................................................47
4. ORTA GELÝR TUZAÐI: YAPISAL DÖNÜÞÜM, DIÞ TÝCARET VE "ÜRÜN TUZAÐI" ...................................................51
4.1 Türkiye'de Dýþ Ticaretin Genel Görünümü...................................................................................................52
4.2 Türkiye'de Üretim Süreçlerine Göre Dýþ Ticarette Rekabet ve Yapýsal Dönüþüm ..........................................55
4.3 Düþük Teknolojili Sektörler .........................................................................................................................60
4.4 Orta Teknolojili Sektörler ...........................................................................................................................61
4.5 Yüksek Teknolojili Sektörler .......................................................................................................................64
5. HANGÝ TÜRKÝYE? ORTA GELÝR TUZAÐI, MAKRO PROBLEMÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ............................................69
5.1 Mezo-iktisadi Politikanýn Yükseliþi: Neden Bölgesel Kalkýnma? ....................................................................69
5.2 Kuramsal Çerçeve ......................................................................................................................................72
5.3 Yýðýlma Ekonomilerine Göre Bölgeler..........................................................................................................74
5.4 Kiþibaþýna Düþen Gayrisafi Bölgesel Hasýla (kbGSBH) Geliþim Seyri ..............................................................77
5.5 Orta-Gelir Tuzaðý Bakýmýndan Bölgelerin Sýnýflandýrmasý .............................................................................78
5.6 Bölgelerin Tarým-Sanayi ve Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Analizi .................................................................80
5.6.1 Tarýmsal Katma Deðerin Bölgesel Komposizyonu ..............................................................................80
5.6.2 Sanayi Katma Deðerinin Bölgesel Komposizyonu...............................................................................81
5.6.3 Hizmetler Sektörü Katma Deðerinin Bölgesel Komposizyonu.............................................................82
5.7 Bölgelerin Tarým-Sanayi-Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Orta-Gelir Tuzaðý Risk Deðerlendirmesi .....................85
6. BÖLGELERÝN TEKNOLOJÝ DÜZEYLERÝNÝN ORTA-GELÝR TUZAÐI BAKIMINDAN ANALÝZÝ ......................................91
6.1 Bölgelerin Üretim Yapýlarýnýn Teknoloji Düzeylerinin Tespiti.........................................................................91
6.1.1 Birinci Düzey .....................................................................................................................................92
6.1.2 Ýkinci Düzey ......................................................................................................................................92
6.1.3 Üçüncü Düzey ..................................................................................................................................92
6.1.4 Dördüncü Düzey...............................................................................................................................93
6.1.5 Beþinci Düzey....................................................................................................................................93
6.2 Üretim Yapýsý Bakýmýndan Bölgelerin Geliþmiþlik Düzeyi Taksonomisi ..........................................................93
6.3 Türkiye'de Bölgelerin Üretim Yapýsý Bakýmýndan Teknoloji Düzeyinin Tespiti ................................................94
7. DIÞ TÝCARETÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ ................................................................................................................105
7.1 Bölgelerin Dýþ Ticaret Yapýsý - Firma Sayýsý ve Dýþ Ticaret Açýðý ...................................................................105
7.2 Ýhracatçý ve Ýthalatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý ......................................................................................108
7.3 Bölgelerin Dýþ Ticaret Performansý ............................................................................................................110
7.4 Bölgesel Dýþ Ticaretin Teknoloji Seviyeleri..................................................................................................113
7.5 Bölgesel Dýþ Ticaretin Teknoloji Dengesi: Teknoloji Açýðý ...........................................................................115
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
7
8. HANGÝ TÜRKÝYE? ÝNSAN: ÝSTÝHDAM, EÐÝTÝM, ÝÞGÜCÜ, ORTA GELÝR TUZAÐI ÝLÝÞKÝSÝ ....................................119
8.1 Bölgelerin Gelir Düzeyleri: Genel Görünüm...............................................................................................119
8.2 Bölgesel Nüfus Hareketleri ve Orta Gelir Tuzaðý Ýliþkisi ..............................................................................121
8.3 Bölgelerin Gelir Düzeyi ile Kentleþme Ýliþkisi ..............................................................................................127
8.4 Bölgeler Ýtibarýyla Eðitim Düzeyi ve Ýþgücü Stokunun Niteliði.....................................................................129
9. ULAÞTIRMA ALTYAPISI - BÖLGESEL GELÝÞME ÝLÝÞKÝSÝ ....................................................................................139
9.1 Türkiye'de Karayollarý Altyapýsý ve Bölgesel Geliþme ..................................................................................139
9.2 Türkiye'de Demiryolu ve Havayolu Altyapýsýnýn Bölgesel Analizi .................................................................145
10. SONUÇ ve DEÐERLENDÝRME........................................................................................................................153
KAYNAKÇA........................................................................................................................................................159
EKLER ................................................................................................................................................................ 162
8
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
TABLOLAR
Tablo 1:
Tablo 2:
Tablo 3:
Tablo 4:
Tablo 5:
Tablo 6:
Tablo 7:
Tablo 8:
Tablo 9:
Tablo 10:
Tablo 11:
Tablo 12:
Dünya'da Fert Baþýna Milli Gelirin Geliþimi (1970-2000)........................................................................34
Düþük Gelir Tuzaðýndaki Ülkeler (1950-2010) ......................................................................................35
1950 Sonrasýnda Düþük-Orta Gelirli Olup; Yüksek Orta Gelir Düzeyine Ulaþan Ülkeler .........................36
1950 Sonrasýnda Yüksek-Orta Gelirli Olup, Yüksek Gelir Düzeyine Ulaþan Ülkeler ................................36
Dünya Ekonomisinde Gelirler Ýtibarýyla Büyümenin Nitelikleri................................................................37
Türkiye Ekonomisinde Dönemler Ýtibarýyla Büyüme Hýzlarý (1923-2012)................................................41
Sektörlere Göre Yatýrýmlarýn Ýktisadi Ömür Varsayýmlarý .......................................................................44
Ortalama Büyüme Hýzlarý ve Büyümeye Katkýlar, Türkiye: 1980-2010 ...................................................47
Geniþ Ekonomik Gruplarýn Sýnýflandýrmasýna Göre Dýþ Ticaret - Ýhracat, 2000-2011..............................52
Geniþ Ekonomik Gruplarýn Sýnýflandýrmasýna Göre Dýþ Ticaret - Ýthalat, 2000-2011...............................53
Üretim Sürecine Göre Dýþ Ticaret Paylarý ve Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1995-2009...............54
Düþük-Teknoloji - Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký,
Türkiye, 1998-2009 .............................................................................................................................56
Tablo 13: Orta-Düþük Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine
Katký, Türkiye, 1998-2009 ...................................................................................................................56
Tablo 14: Orta-Yüksek Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký, .
Türkiye, 1998-2009 .............................................................................................................................57
Tablo 15: Yüksek Teknoloji-Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký,
Türkiye, 1998-2009 .............................................................................................................................57
Tablo 16: Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 .....................60
Tablo 17: Orta Teknoloji Sektörler - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler,
1998-2009 ..........................................................................................................................................62
Tablo 18: Yüksek Teknolojili Sektörler (Isic Rev.3) - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi,
Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 .....................................................................................................65-66
Tablo 19: Gayrisafi Bölgesel Hasýla (x 1000 $) .....................................................................................................75
Tablo 20: Kiþibaþý Gayrisafi Bölgesel Hasýla ( cari yýl fiyatlarýyla ABD dolarý $) .......................................................77
Tablo 21: Türkiye'de Bölgelerin Kiþibaþý Gelirlerinin ABD Kiþibaþý Milli Gelirine Oraný (%) ......................................78
Tablo 22: Bölgelerin Tarým-Sanayi-Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Orta-Gelir Tuzaðý Risk Deðerlendirmesi...............86
Tablo 23: Düzey 2 Bölgeler Bazýnda Dýþ Ticaret Hacmi (Milyon ABD Dolarý) .......................................................105
Tablo 24: Düzey 2 Bölgeler Bazýnda Ýhracatýn Ýthalatý Karþýlama Oraný (%) ........................................................107
Tablo 25: Bölgelerin Dýþ Ticaret Yapýsý - Firma Sayýsý ve Dýþ Ticaret Açýðý ............................................................108
Tablo 26: Ýhracatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý.................................................................................................109
Tablo 27: Ýthalatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý..................................................................................................110
Tablo 28 : Bölgelerin Firma Baþýna Ýhracat Deðeri ( x 1000 $).............................................................................112
Tablo 29 : Bölgelerin Firma Baþýna Ýthalat Deðeri ( x 1000 $)..............................................................................113
Tablo 30: Bölgelerin Ýhracatýnýn Teknoloji Seviyesi (2002,2011) .........................................................................114
Tablo 31: Bölgelerin Ýthalatýnýn Teknoloji Seviyesi (2002,2011) ..........................................................................115
Tablo 32: Teknoloji Açýðý: Bölgelerin Ýhracat ve Ýthalatý Teknoloji Seviyeleri Farký (2002, 2011) ..........................115
Tablo 33: Bölgesel Dýþ Ticaret Açýðý - Teknoloji Açýðý Ýliþkisi (2002,2011)............................................................116
Tablo 34 : Son 40 Yýllýk Dönemde Ýstanbul - Türkiye Nüfus Oraný (%).................................................................123
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
9
ÞEKÝLLER
Þekil 1: Ana Ýktisat Kuramýnda Uzun Dönem Dengesi ...........................................................................................32
Þekil 2: Ana Ýktisat Kuramýnda Uzun Dönem Dengesine Giden Süreç....................................................................32
Þekil 3: ABD'ye Göreceli Olarak En Yoksul %10 Ülke Grubunun Ortalama Geliri ...................................................34
Þekil 4: Türkiye, 5-Yýllýk Hareketli Ortalama Büyüme (%).......................................................................................42
Þekil 5: Toplam Faktör Verimliliði Büyüme Hýzý (1980-2010) .................................................................................44
Þekil 6: Türkiye'de Toplam Faktör Üretkenliði Endeksi (1979-2010) ......................................................................45
Þekil 7: Türkiye'de Sermaye Hasýla Oraný (K/Y), 1998 yýlý sabit TL fiyatlarýyla .........................................................46
Þekil 8: Türkiye'de Sermaye - Emek Oraný (K/L), 1998 yýlý sabit TL fiyatlarýyla ........................................................46
Þekil 9: Ürün Pazar Etkisi, Düþük Teknoloji (2000-2011) .......................................................................................58
Þekil 10: Ürün Pazar Etkisi, Orta-Düþük Teknoloji (2000-2011) .............................................................................59
Þekil 11: Ürün Pazar Etkisi, Orta-Yüksek Teknoloji (2000-2011) ............................................................................59
Þekil 12: Ürün Pazar Etkisi, Yüksek Teknoloji (2000-2011)....................................................................................59
Þekil 13: Düzey-2 Bölgeleri 2011 yýlý GSBH Deðerleri (milyar $) .............................................................................76
Þekil 14: Bölgelerin Gelir Gruplarýna Göre Sýnýflandýrmasý (2004, 2008, 2011)......................................................79
Þekil 15: Bölgelerin Tarým Sektörü Katma Deðeri Payý/Nüfus Oraný (%) ................................................................81
Þekil 16: Bölgelerin Sanayi Sektörü Katma Deðeri Payý/Nüfus Oraný (%) ...............................................................82
Þekil 17: Bölgelerin Hizmetler Sektörü Katma Deðeri Payý/Nüfus Oraný (%) ..........................................................83
Þekil 18: Bölgelerin Toplam Katma Deðer Oraný/Nüfus Oraný ...............................................................................83
Þekil 19: Bölgelerin Tarým-Sanayi ve Hizmetler Sektörlerinde Nüfus Baþýna Katma Deðer Oranlarýndaki Deðiþim....84
Þekil 20: Grafik Üretim Yapýsý Bakýmýndan Bölgelerin Geliþmiþlik Düzeyleri ...........................................................94
Þekil 21: Teknoloji Düzeyinin Hesaplanma Yöntemi..............................................................................................94
Þekil 22: Ýþletmeler/Yerel Birim Sayýsý Bakýmýndan Bölgelerin Teknoloji Seviyesi .....................................................95
Þekil 23: Çalýþan Sayýlarý Bakýmýndan Bölgelerin Teknoloji Düzeyleri ......................................................................96
Þekil 24: Ýþgücü Ödemeleri (Maaþlar ve Ücretler) Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri .................................................97
Þekil 25: Ýþletmelerin Yýllýk Toplam Cirosu Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri ............................................................98
Þekil 26: Maddi Mallara Ýliþkin Brüt Yatýrýmlar Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri ......................................................99
Þekil 27: Bölgelerin Teknoloji Düzeyleri...............................................................................................................100
Þekil 28: Kiþibaþý GSKD - Bölgesel Teknoloji Seviyesi Ýliþkisi (2004-2008) .............................................................101
Þekil 29: Bölgelerin Teknoloji Seviyelerinin Sýnýflandýrýlmasý .................................................................................102
Þekil 30: Ýhracatýn Ýthalatý Karþýlama Oraný (Türkiye, %)......................................................................................106
Þekil 31: Seçilen Ýllerin Ýhracat Performansý (1996-2011).....................................................................................111
Þekil 32: Kiþi Baþýna Düþen GSYH (1987 - 2001).................................................................................................120
Þekil 33: Kiþi Baþý GSKD Geliþimi ........................................................................................................................121
Þekil 34: Düzey-2 Bölgeleri Yýllýk Nüfus Artýþ Hýzý (binde).....................................................................................122
Þekil 35: Yüzbin Kiþiye Düþen Patent Baþvuru Sayýsý (2011) ................................................................................125
Þekil 36: Yüzbin Kiþiye Düþen Marka Baþvuru Sayýsý (2011) ................................................................................125
Þekil 37 : Düzey 2 Bazýnda Ýþgücü Göstergeleri ..................................................................................................126
Þekil 38: Gelir - Kentleþme Ýliþkisi........................................................................................................................128
Þekil 39: Okuryazar Nüfus Oranýnýn En Yüksek Olduðu 10 Ýl (2011) ...................................................................129
Þekil 40: Okuryazar Nüfus Oranýnýn En Düþük Olduðu 10 Ýl (2011).....................................................................129
Þekil 41: Düzey-2 Bölgeleri Baðýmlýlýk Oranlarý ile Tarýmsal Ýstihdam ....................................................................130
Þekil 42: Yüksek Lisans ve Doktora Sahibi Nüfusun +30 Yaþ Nüfusa Oraný (Onbinde) .........................................131
Þekil 43: Yüksek Okul veya Fakülte Mezunu Nüfusun 22+ Yaþ Nüfusa Oraný (Yüzde)..........................................131
Þekil 44: Türkiye'de Kiþi Baþýna Ortalama Eðitim Süresi ( yýl) ................................................................................132
Þekil 45: Seçilmiþ Bazý Ülkelerde Ortalama Eðitim Süresi ....................................................................................133
Þekil 46: Düzey-2 Bölgelerinde Ortalama Eðitim Süresi ( yýl). ...............................................................................134
Þekil 47: Ýllerin Ortalama Eðitim Süresi, 2011 .....................................................................................................135
Þekil 48: Türkiye'de Ýller Bazýnda Asfalt Yol Oranlarý ( yüzde) ...............................................................................140
Þekil 49: Karayollarý Çeþitlerinin Bölgelere Göre Daðýlýmý (2010) .........................................................................141
Þekil 50: Bin kiþi Baþýna Düþen Özel Otomobil Sayýsý ...........................................................................................142
Þekil 51: Ekonomik Geliþme-Hareketlilik Ýliþkisi....................................................................................................142
Þekil 52: Ýl Bazýnda Taþýt-Km Deðerleri (2010) ....................................................................................................143
10
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 53: Kiþi Baþýna Düþen GSKD ($) ve Taþýt-Km Ýliþkisi (2008) ..........................................................................144
Þekil 54: Bölge Bazýnda Ton-Km Deðerleri (2010) ...............................................................................................144
Þekil 55: Ulaþým Altyapýsý Yatýrýmlarý ve Ekonomik Etkileri ...................................................................................145
Þekil 56: Türkiye'deki Bölgeler Bazýnda Demiryolu Uzunluklarý.............................................................................147
Þekil 57: Türkiye'deki Havalimanlarý ....................................................................................................................147
Þekil 58: Ýniþ-Kalkýþ Yapan Uçak Sayýsý (Türk) ......................................................................................................148
Þekil 59: Ýniþ-Kalkýþ Yapan Uçak Sayýsý (Yabancý) .................................................................................................148
Þekil 60: Hava Meydanlarýnda Taþýnan Yük (Ýç Hatlar, Gelen-2011) .....................................................................149
Þekil 61: Hava Meydanlarýnda Taþýnan Yük (Dýþ Hatlar, Gelen-2011) ...................................................................149
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
11
KISALTMALAR
AB
ABD
AEY
Ampirik
Ar-Ge
ASEAN
BM
BYBO
COMTRADE
Çevre Bölge
Düzey-2 Bölgeleri
EUROSTAT
GaWC
GEGS
GSBH
GSKD
GSYH
IMF
ISIC
KGM
KOBÝ
Merkez Bölge
NACE
NSM
NTM
OECD
OVP
RCA
SGP
TFÜ
TFV
TM
TÜÝK
YM
12
: Avrupa Birliði
: Amerika Birleþik Devletleri
: Aralýksýz Envanter Yöntemi
: Deneysel ve ölçmeye dayalý
: Araþtýrma ve Geliþtirme
: Association of Southeast Asian Nations) Güneydoðu Asya Uluslar Birliði
: Birleþmiþ Milletler
: Bileþik Yýllýk Büyüme Oraný
: Birleþmiþ Milletler - Uluslararasý Ticaret Veritabaný
: Ekonomisinde birincil sektörlerin aðýrlýklý olduðu az-geliþmiþ bölge
: Türkiye Ýstatistik Kurumu Ýstatistiki Bölge Birimleri Sýnýflandýrmasýna göre 26 Düzey -2 bölgesi
: Avrupa Birliði Ýstatistik Ofisi
: Küreselleþme ve Dünya Kentleri Çalýþma Grubu ve Aðý (Globalization and World Cities Study ....
Group and Network)
: Birleþmiþ Milletler - Geniþ Ekonomik Gruplarýn Sýnýflandýrmasý
: Gayri Safi Bölgesel Hasýla
: Gayri Safi Katma Deðer
: Gayri Safi Yurtiçi Hasýla
: Uluslararasý Para Fonu
: Uluslararasý Standart Sanayi Sýnýflamasý (International Standard Industrial Classification)
: Karayollarý Genel Müdürlüðü
: Küçük ve Orta Ölçekli Ýþletme
: Ekonomisi büyük ölçüde sanayiye dayalý geliþmiþ bölge
: Ekonomik Faaliyetlerin Ýstatistiki Sýnýflandýrmasý (Nomenclature statistique des Activités
économiques dans la Communauté Européenne)
: Nihai Sermaye Mallarý
: Nihai Tüketim Mallarý
: Ýktisadi Ýþbirliði ve Geliþme Teþkilatý
: Orta Vadeli Plan
: Açýklanmýþ Karþýlaþtýrmalý Üstünlük (Revealed Comparative Advantage)
: Satýn Alma Gücü Paritesi
: Toplam Faktör Üretkenliði
: Toplam Faktör Verimliliði
: Temel Mallar
: Türkiye Ýstatistik Kurumu
: Yarý Mamüller
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
YÖNETÝCÝ ÖZETÝ
Ülkelerin ve bölgelerin kalkýnma serüvenleri oldukça karmaþýk, fakat belirli ölçüde açýklanabilir bir süreçtir.
Bu süreç, düþük üretkenlik düzeyindeki iktisadi aktivitelerde kullanýlan iþgücü ve sermayenin yüksek üretkenlik
seviyesindeki sanayi ve hizmet sektörlerine transferini, sermaye birikimini, sanayileþmeyi, yeni üretim teknikleri
kullanýlarak yeni üretim yapýsýna dönüþümü, kentleþmeyi ve sosyal kurumlar ile kültürel deðiþimleri
içermektedir. Ülkelerin kalkýnma serüvenleri ve bunlarý hangi iktisadi politikalarý uygulayarak, hangi evrelerden
nasýl ve ne þekilde geçtikleri iktisatçýlar için yeni teoriler ve yaklaþýmlar ortaya atýlsa bile deðiþmeyen araþtýrma
alanýdýr.
Kalkýnma yolunda ilerleyen her ülke için temel hedef, halkýnýn refah düzeyinin artýrýlmasý, daha açýk bir
ifadeyle kiþibaþýna düþen milli gelirin istikrarlý bir þekilde yükseltilmesidir. Ancak, son dönemde ortaya yapýlan
bazý çalýþmalarda bu istikrarlý artýþ seyrinin her ülke ve bölge için mümkün olmadýðý, öyle ki bazý ülkelerde
kiþibaþý milli gelirin geriye gittiði gözlenmiþtir. Sahra-altý Afrika bölgesini bir kenara býrakýrsak, Türkiye,
Brezilya, Hindistan, Çin, Tayland ve Polonya gibi belirli bir nüfusun üzerinde olan geliþmekte olan ülkeler
için gelir düzeyindeki artýþla ilgili olarak “Orta-Gelir Tuzaðý” riskinden bahsedilmektedir.
Orta gelir tuzaðýna yakalanan ülkelerin kiþi baþýna gelir artýþý ortalama 3,5 puan düþmekte...
Orta Gelir Tuzaðý nedir? Orta-Gelir tuzaðý; geliþmekte olan ülkelerin bir sorunudur. Ülkenin büyüme
performansýyla ilgili bir konudur. Basit tarifiyle, kiþibaþýna düþen GSYH bakýmýndan orta gelir seviyesine
gelmiþ ülkelerin ve/veya bölgelerin belirli bir gelir bandýnda sýkýþýp kalma, yani üst gelir seviyesine geçememe
durumudur. Kesin bir tanýmý olmamakla birlikte, ABD'de kiþi baþý gelirin yüzde 58'ini geçememesi, veya kiþi
baþýna gelirin 2005 SAGP 17.000 ABD dolarý aþamamasý sýkça kullanýlmaktadýr. Burada bir ülke orta-gelir
seviyesine nasýl çýkar? Bu evreyi ne kadar sürede geçer, nasýl geçmelidir, iktisadi yapýsýný nasýl dönüþtürmelidir?
Ýnsan kaynaðý ve dýþ politikasýnda, ürün deseninde, küresel rekabetçilik pozisyonu için ne tip tedbirler
almalýdýr?
Bir ülke veya bölge için orta-gelir tuzaðý riskinden söz edebilmek için öncelikle bu ekonomide birincil
endüstrilerin hakim olduðu, geçim ekonomisinden iktisadi faaliyet olarak üretimin yapýldýðý bir durumdan,
düþük teknolojili üretim yapma kapasitesine sahip ve emek yoðun bir imalat sanayinin aðýrlýklý olduðu yapýya
dönüþümün var olmasý gerekmektedir. Ýmalat sanayii dýþ ticaretinde rekabet edebilir olunmasý da orta gelir
düzeyine eriþmede gerekli unsurlar arasýnda yer almaktadýr.
Orta-gelir tuzaðý bir büyüme problemi olduðu için ülkenin ve ülke altý bölgelerin üretim yapýlarýyla
doðrudan alakalý bir konudur. Bu nedenle üretim yapýsýnýn bileþenleri, iþletmeler, iþgücü, istihdam, sektörler,
bölgeler, teknoloji düzeyleri, dýþ ticaret yapýsý, ürün deseni, teþvik ve destek mekanizmalarý gibi unsurlar
problemin tanýmlanmasýnda ve çözüm önerileri geliþtirilmesinde detaylý analiz edilmesi gereken bileþenlerdir.
Elinizdeki bu çalýþma öncelikle sorunu, ulusal ölçekte etraflýca tanýmlamakta, Türkiye'nin dünyadaki
pozisyonunu ortaya koymakta ve dýþ ticaret deseni bakýmýndan "Ürün Tuzaðý" riskinin varlýðýný araþtýrmaktadýr.
"Hangi Türkiye?" sorusunun öncelikle gerekçesini ortaya koymakta ve cevabýný araþtýrarak dünyadaki ve
diðer çalýþmalardan farklýlaþmaktadýr. Türkiye'de ilk kez bölgeleri, üretim yapýlarý, sektörlerin teknoloji
düzeyleri, dýþ ticaret desenine göre kalkýnma evrelerini tespit etmekte ve bununla iliþkili olarak Orta-Gelir
Tuzaðýnýn riskinin bölgeler bazýnda bir deðerlendirmesini yapmaktadýr. Bu araþtýrma süreci içinde, "Hangi
Türkiye" sorusunun yanýtlarý içinde hem ülkenin geliþmiþ bölgeleri için umut verici, hem de geri-kalmýþ
bölgeleri için ise iyimser olmayan önemli bulgular ortaya konulmaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
13
Cilt-1'in amacý Türkiye'nin tüm birikimli - kronik sorularýna bir çýrpýda çözüm önerisi getirmek deðil, bu
çözüm önerilerine zemin oluþturacak analiz çerçevesini ortaya koymak ve elde edilen bulgulara göre bölgesel
ve sektörel anlamda sorunu net bir þekilde "teþhis" etmektir.
Türkiye kiþi baþý gelir artýþý sürecinde çok yavaþ yol alma geçmiþine sahip...
• Türkiye ekonomisi tüm Cumhuriyet dönemi boyunca (1923-2011) yýllýk yüzde 4,5 reel büyüme
yaþamýþtýr. Dönemler itibarýyla büyüme oranlarý 1980-88 arasý Özal'lý yýllar (%5,2); 1989-1997 denetimsiz
finansal serbestleþtirme; 1998-2012 IMF yakýndan izleme (%3,8); ve onun bir alt-alt dönemi olan
2003 sonrasý dönem (%4,8) olarak gerçekleþmiþtir.
• Düþük orta gelirli düzeyde kalma süresi Çin Halk Cumhuriyeti'nde 17 yýl iken, Bulgaristan ve Türkiye'de
50 senenin üstünde görülmektedir. Türkiye düþük-orta gelir düzeyine 1955'te ulaþmýþ ancak, 50
yýl sonra 2005'te yüksek-orta gelir düzeyini yakalayabilmiþtir. Türkiye'nin orta gelir bandý içindeki
serüveni göreceli olarak en uzun süre almýþ olan üç ülkeden (Bulgaristan ve Kosta Rika ile birlikte)
birisidir.
Türkiye toplam faktör verimliliðinde yeterli artýþ hýzýný saðlayamýyor...
• Türkiye için Toplam Faktör Üretkenliði artýþlarý 1980-89 döneminde pozitif görünümdedir. 1990-1999
döneminde TFÜ tamamen dalgalý ve oynak seyretmiþ, 2000 sonrasý dönemde de TFÜ'nün bir düþüþ
içinde olduðu gözlenmektedir. Bulgularýmýz Türkiye'nin 1990'lardaki dalgalanmanýn aþýlmasýna karþýn,
2000'lerde bir üretkenlik yorgunluðu yaþamakta olduðunu göstermekte midir?
• Ýktisat teorisi, sermaye birikimi önündeki en önemli engelin azalan getiri oranlarý olduðunu ortaya
koymaktadýr. Altuð, Filiztekin ve Pamuk (2006) ise temel sorunun Türkiye'nin aþýrý sermaye yoðun
büyümesinde deðil, genelde sermaye stoku artýþýndaki yavaþ büyümeden kaynaklandýðýný vurgulamaktadýr.
• Nitekim yeni-iktisadi büyüme yazýný eðitim, bilgi (Ar-Ge) ve diðer sosyal altyapý harcamalarý ile milli
gelirin büyümesi arasýnda doðrudan ve kuvvetli iliþkiler bulunduðunu göstermektedir. Eðitim yatýrýmlarý
iþgücünün verimliliðini doðrudan yükseltmekte ve sürdürülebilir bir büyüme için önemli dýþsallýklar
saðlamaktadýr. Buna ek olarak, özel ve kamu sektörleri tarafýndan yürütülen Ar-Ge faaliyetleri, bilgi
donanýmýný yükselterek sermaye birikimine yol açmaktadýr. Böylece iktisadi büyüme birbirini besleyen
iki kaynaktan beslenmektedir: Eðitim ve Ar-Ge sermayesi birikimi. Ýþgücünün verimliliðinin artýrýlmasý
için, nitelikli iþgücü stokunu saðlayacak olan eðitim yatýrýmlarý vazgeçilmez bir unsurdur.
• Orta gelir grubunda kalýþ ve bu gruptan çýkýþ sürecinin niteliði ve zamaný ile ilgili olarak çeþitli
belirleyicilerden (makroekonomik stabilite, yapýsal koþullar, kurumlarýn niteliði, vs.) bahsetmek mümkün
olmakla birlikte düþük üretkenlik aktivitelerinden yüksek üretkenlik aktivitelerine geçiþin kritik önemini
vurgulamak gerekir.
Üretim ve ihracatta ürün çeþitliliði þart...
• Hidalgo ve Hausmann (2009), Hausmann vd. (2007) ve Hidalgo vd. (2007) çalýþmalarýnda vurgulandýðý
üzere iktisadi geliþme ile birlikte yüksek gelir düzeyine çýkýþta ayný ürün grubunun sürekli bir biçimde
daha etkin üretilmesinden çok ürün çeþitliliði ve daha üretken aktiviteler sonucunda üretken ürün
grubuna geçiþin önemi vurgulanmaktadýr.
14
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
• Türkiye ekonomisinin dünya mal ve hizmet piyasalarý ile eklemlenmeye baþladýðý 1970'lerden itibaren
ilk dönemlerde cýlýz artýþlar gösteren dýþ ticaret hacmindeki deðiþim 1990'larda ve özellikle 2000'lerde
ciddi ivmelenme kaydetmiþtir. Bununla birlikte 1970'lerde büyük kýsmý tarýmsal ürünlerden oluþan
ihracat deseni 1980'lerde tekstil ve hazýr giyime kaymýþ ve bu kalem 1990'larýn ortalarýna dek
Türkiye'nin dünya ekonomileri ile eklemlenmesinde temel kalem olarak aðýrlýðýný korumuþtur. 2000'li
yýllarda ise ihracat paylarý önemli artýþlar gösteren ürün gruplarý arasýnda makine, otomotiv ve
elektronik sayýlmaktadýr.
• Türkiye ekonomisinin 1970'lerdeki aðýrlýklý olarak tarýmsal ürün yapýsýndan, 1980'lerde emek-yoðun,
geleneksel sektörlere ve 1990'larda "orta-düþük", "orta-yüksek" teknolojili sektörlere kayan ihracat
yapýsý, ekonomideki üretici sektörlerin geçirdiði dönüþümü de temsil etmektedir.
• Sermaye malý, ara mal ve tüketim malý kategorileri için 1996-2011 döneminde toplam ithalat paylarý
ortalamasý sýrasýyla %17,5, %70,6 ve %11,4'tür. Bu dönemde toplam ithalatta sermaye malý payýnýn
sürekli azalýþ, buna karþýn ara malý ve tüketim mallarý paylarýnýn sürekli artýþ göstermesi, ara malý
ihracat payýndaki artýþ ile birlikte deðerlendirildiðinde dýþ ticaretin, dolayýsý ile katma deðerin üretiminin
yapýsýnda kaymalara iþaret eder niteliktedir.
• Tekstil (17) sektörü için üretim süreçlerinin farklý aþamalarýnda seçilmiþ ekonomilerin karþýlaþtýrmalý
üstünlük göstergesinin zaman içerisindeki deðiþimini sunmaktadýr. Türkiye geleneksel olarak uzmanlaþtýðý
bu sektörde gerek ara mal-yarý mamul gerekse nihai tüketim malý ihracatýndaki karþýlaþtýrmalý
üstünlüðünü, artan rekabet ile birlikte yitiriyor görünümündedir.
• Genel bir gözlem olarak düþük teknolojili ürün grubunda Türkiye'nin pazar payý, yüksek büyüme
gösteren sektörler açýsýndan artýþ göstermektedir. Ele alýnan ülke grubunda AB-15 ülkelerinin payýnýn
yüksekliði göz önünde bulundurulduðunda Türkiye'nin geliþmiþ ülkelere düþük teknolojili ürün
ihracatýnda uzmanlaþmaya devam ettiði deðerlendirmesini yapmak mümkündür.
• Bunun yanýnda üretimin her aþamasýnda talebi yüksek görünen Kimyasal Madde (24) ürün grubunda
Türkiye'nin pazar payý son derece düþüktür. Orta-yüksek teknolojili ürün grubu açýsýndan ise Türkiye
için önemli pazarlarda Türkiye'nin ciddi pazar payý sahibi olduðu ürün grubunun çok kýsýtlý olduðu
dikkat çekmektedir.
• Dünya dýþ ticaretinde daha çok geliþmiþ ekonomilerin söz sahibi olduðu yüksek teknolojili sektörlerden
Týbbi Aletler; Hassas Optik Aletler ve Saatler (33) sektöründe, Türkiye ekonomisi için dýþ ticaret payý
son derece düþük (toplam ihracattaki payý 2000'ler ortalamasý %0.29, toplam ithalat payý 2000'ler
ortalamasý %2,1) bu sektör için küresel pazarda Türkiye üretimin her aþamasýnda dezavantajlý
konumdadýr.
Bölgesel geliþme politikalarýnda ulusal boyutun yaný sýra küresel boyut da dikkate alýnmalý...
• Bölgesel kalkýnmanýn iktisadi bir bakýþla ele alýnmasý gerektiði, sosyal olumsuz olgularýn ise iktisadi
bakýþ eksikliðinin bir sonucu olduðu gerçeði kabul edilmelidir. Bununla ilintili olarak, bölgesel geliþme
politikalarýnda istenilen baþarýnýn yakalanamamasýnýn bir diðer nedeni ise bölgesel geliþmenin tarýmsal
kalkýnma, sanayinin yer seçimi kararlarý ve ulaþtýrma, sermaye hareketleri, para politikasý ve finans
sistemi, dýþ ticaret ve uluslar arasý iliþkiler gibi farklý alanlardan yeterince beslenememesidir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
15
• Türkiye ekonomisi homojen bir yapý arz etmemekte, bu heterojenlik içinde merkez-çevre iliþkileri
baðlamýnda itme ve çekme etkileri (centrifugal-centripetal effects) merkez ve çevresi bölgeler arasýndaki
uzaklýk ile iliþkisellik göstermektedir. Öyle ki, birbirine komþu iki il olan Diyarbakýr ve Þanlýurfa arasýndaki
iktisadi iliþki, bu iki ilin Ýstanbul ile olan iliþkisinden daha azdýr.
• 2004 yýlýnda gayri safi bölgesel hasýla bakýmýndan 10 milyar $ sýnýrýný geçen sadece 10 Düzey-2 bölgesi
varken, 2011 yýlý itibarýyla bu sayý 21'e yükselmiþtir. Bu 21 bölgeden 5'i 50 milyar $ ve üzerinde GSBH'ya
sahiptir. Bu bölgeler ayný zamanda sanayi üretimi güçlü olan, dýþ yatýrým çeken bölgelerdir. 10-30
milyar $ aralýðýnda ise 16 bölge yer alýrken, 10 milyar $ ve altý GSBH büyüklüðüne sahip 5 bölge yer
almaktadýr. GSBH düzeylerine göre bölgeler 5 geliþmiþ, 16 geliþmekte olan 5 az geliþmiþ olarak
sýnýflandýrýlabilir.
• Ancak, küresel krizin etkisiyle 2008-2011 dönemindeki gayri safi bölgesel hasýlanýn artýþ hýzýnýn
yavaþladýðý görülmektedir. ABD, AB ülkeleri gibi geliþmiþ ekonomiler ile kýyaslandýðýnda gerileme
olmamasý, bu dönemde hiçbir bölgenin GSBH deðeri bakýmýndan konumunu korumasý ve gerilememesi
olumlu bir geliþme olarak deðerlendirilmektedir.
Ülkenin batýsýnda yer alan 12 Düzey 2 bölgesi, üretimin %78’ini gerçekleþtirmekte...
• 6 Nisan 2012 tarihinde ilan edilen Yeni Teþvik Sistemi Bölge Kademeleri haritasý üzerine düzey-2
bölgelerinin GSBH deðerleri iþlenmiþtir. Haritada Zonguldak-Hatay arasýnda bir eksen çizildiðinde
772,3 milyar $'lýk ulusal hasýlanýn %78'ine karþýlýk gelen 601 milyar $'lýk kýsmý 30 ili kapsayan ve ülkenin
batýsýnda yer alan 12 bölgesi tarafýndan, geriye kalan 171,3 milyar $'lýk kýsmý da 51 ili kapsayan 14
doðu bölgesi tarafýndan karþýlanmaktadýr. 2011 yýlýnda, TR10 Ýstanbul ve TR51 Ankara hattýnda bu
iki bölge de dahil olmak üzere TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ile TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce,
Yalova'dan oluþan 4 bölgenin toplam ulusal hasýlaya katkýsý 376 milyar $ olarak gerçeklemiþtir.
• Daha açýk bir ifadeyle, bu büyüklüðün önemini vurgulamak amacýyla bu 4 bölgeyi ayný dönem için
bazý ülkeler ile karþýlaþtýrma yerinde olacaktýr. 376 milyar $'lýk ekonomik büyüklük;
•
Finlandiya (194 milyar $) ve Macaristan (196 milyar $)'ýn yaklaþýk toplamý kadar,
•
Irak (139 milyar $) ve Ýsrail (237 milyar $)'in toplamýndan daha fazla,
•
Yunanistan (294 milyar $), Norveç (266 milyar $), Romanya (267 milyar $), Singapur (315 milyar
$) ve Ýsviçre (354 milyar $)'den daha fazladýr.
• Ýkinci bir yýðýnlaþma alaný olarak TR31 Ýzmir, TR33 Manisa, Kütahya, Afyon, Uþak ve TR33 Denizli,
Aydýn, Muðla üçgeni ise ulusal hasýlaya 2011 yýlýnda 115 milyar $ katký saðlamýþtýr. 50 milyar $'ý geçen
üçüncü yýðýnlaþmayý toplam 79 milyar $ ile TR61 Antalya, Isparta, Burdur, TR51 Konya, Karaman ve
TR62 Adana, Mersin bölgesi oluþturmaktadýr.
• Batý bölgelerindeki bu sevindirici geliþmelere karþýn Doðu Bölgelerinde yaþanan yavaþ büyüme hýzý
ise dikkat çekmektedir. Birkaç sanayileþme yolunda ilerleyen Kayseri, Gaziantep, Kahramanmaraþ gibi
yarý-merkez illeri dýþarýda býraktýðýmýz zaman düþük büyüme hýzý ve kiþi baþý gelir bakýmýndan refah
düzeyinin yavaþ artýþý baþta göç ve buna baðlý birçok sosyal sorun alanýnýn gündemde kalmaya devam
edeceðinin bir göstergesi olarak algýlanmalýdýr.
• Bu nedenle, hýzlý geliþen, dünyaya entegre ve rekabetçi bölgelerimizin baþarýsýný gözardý etmeden,
yavaþ geliþen ve geri kalmýþ bölgelerimiz için farklýlaþtýrýlmýþ kalkýnma reçeteleri oluþturmak Vizyon
2023 yolundaki Türkiye için elzemdir.
16
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
• 2004, 2008 ve 2011 yýllarý için tahmin edilen GSBH verilerine göre TR10 Ýstanbul bölgesinde kiþi baþý
gelir 2004 yýlýnda $8.974 iken, bu deðer 8 yýllýk dönemde yaklaþýk 2 kat artarak 2011 sonu itibarýyla
$15.674'e ulaþmýþtýr. Ülke ortalamasý ise ayný dönemde $5.764'ten $10.335'e eriþmiþtir.
• 2004-2008 döneminde tüm bölgelerin ABD kiþibaþý gelirine oraný çarpýcý bir þekilde artmýþ, aradaki
fark önemli ölçüde azalmýþtýr. Ancak, 2008-2011 döneminde küresel krizin etkisiyle artýþ hýzý
yavaþlamýþtýr. Bu tabloya göre, bölgeleri ABD kiþi baþý gelirinin %30'unu aþanlar, %29-%19'u arasýndakiler
ve diðerleri olarak sýnýflandýrmak mümkündür. Bu yaklaþýma göre, Orta-Gelir Tuzaðý bakýmýndan bölge
gruplarý aþaðýdaki sunulmuþtur.
2011 yýlý itibarýyla;
(i) Orta-Gelir Tuzaðý riski olmayan 6 bölge;
TR10 Ýstanbul,
TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova,
TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik,
TR51 Ankara,
TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli
TR31 Ýzmir,
(ii) Orta-Gelir Tuzaðý riski olan 12 bölge;
TR61 Antalya, Isparta, Burdur,
TR22 Balýkesir, Çanakkale,
TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn,
TR32 Aydýn, Denizli, Muðla,
TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak,
TR62 Adana, Mersin,
TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane,
TR52 Konya, Karaman,
TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya,
TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir,
TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat,
TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop
(iii) Orta-Düþük Gelir Grubunda olan 8 bölge ise;
TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt
TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli
TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis
TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt
TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan
TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr
TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari yer almaktadýr.
Türkiye orta gelir tuzaðý riski olan bir ülke konumunda...
• Türkiye ortalamasý ise Orta-Gelir riski olan bölgeler grubundadýr. 2004 yýlýna göre kýyaslandýðýnda ise;
2004 yýlýnda Türkiye'nin Orta-Düþük Gelir grubunda yer alan 22 bölgesinden 12 tanesi 2011 sonu
itibarýyla bir üst gelir grubuna, 2'si de orta-gelir tuzaðý olmayan birinci gruba sýçramýþtýr. 2004 yýlýnda
Orta- Gelir riski olan grupta yer alan TR10 Ýstanbul, TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova, TR41
Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR51 Ankara bölgeleri ise birinci gruba geçiþ yapmýþtýr. 2004 yýlýnda OrtaDüþük gelir grubunda yer alan 8 bölge ise kiþi baþý GSBH deðerlerini önemli ölçüde artýrmalarýna
karþýn, gelir gruplarý deðiþmemiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
17
• Tarýmsal katma deðer payýnýn nüfusa oraný en düþük olan bölgelerin listesinde son sýralarda kýrsal
nüfus aðýrlýðýnýn fazla olduðu doðu illerinin yer almasý, bu bölgeler için kullanýlan "ekonomisi tarýma
dayanmaktadýr" genel söylemi ile çeliþmektedir. Oysa bu bölgeler piyasalaþma sorunu yaþayan, üretimin
iktisadi bir faaliyet olarak deðil, geçimlik olarak yapýldýðý ve birtakým sosyal transfer mekanizmalarý
ile desteklenen bir yapý arz etmektedir.
• Birim nüfus baþýna sanayi sektörü hasýlasý önde olan bölgeler sýrasýyla TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik,
TR42 Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bolu, Düzce, TR21 Tekirdað, Kýrklareli, Edirne olduðu görülmektedir.
Bunda bu bölgelerin kendi geliþme dinamiklerinin yaný sýra, 2011 yýlý sonu itibarýyla ulusal hasýlaya
213 milyar $'lýk katký saðlayan, toplam 181 milyar $'lýk dýþ ticaret hacmine sahip TR10 Ýstanbul
bölgesine yakýnlýk yatmaktadýr. Krugman'ýn itme kuvveti olarak ifade ettiði bu etkinin kendisini özellikle
TR21 Tekirdað, Kýrklareli, Edirne bölgesi üzerinde gösterdiði bu bölgeye ait 2004 ve 2008 deðerlerinden
de net bir þekilde görülmektedir. Bu dönem için, TR10 Ýstanbul bölgesindeki gerilemede bölgenin
mevcut sanayi yapýsý bakýmýndan sýnýra dayandýðýný ve gelen ilave üretim talebini yakýn-çevre bölgeleri
üzerine daðýttýðýný göstermektedir.
• Ayný dönemde, TR31 Ýzmir bölgesinin gerilediði ve TR51 Ankara bölgesinin ise konumunu koruduðu
gözlenmektedir. Sanayileþme konusunda ise son 6 bölgenin ülkenin geri-kalmýþ doðu üçgeninde yer
alan ve yeni teþvik sisteminde 6'ýncý kademede yer alan bölgeler olduðu görülmektedir.
• Hizmetler sektörü bakýmýndan bölgesel refaha katkýsý en fazla olan bölge TR10 Ýstanbul bölgesidir.
Ýstanbul'u kamu çalýþanlarýnýn yoðun olarak yaþadýðý TR51 Ankara ile TR31 Ýzmir izlemektedir. Bu
durum, 772,3 milyar $'lýk bir ekonomi olan Türkiye'nin ulusal iktisadi "merkezi" TR10 Ýstanbul, kamu
kurumlarý, güçlü üniversite-araþtýrma merkezleri-ileri teknoloji altyapýsý, nitelikli insan kaynaðý ile öne
çýkan politika ve akýl üretim yeri olarak "kamusal merkez" TR51 Ankara ve dýþ ticaret ve sanayi altyapýsý
ile tarihsel konumunu koruyan ticari merkez olan TR31 Ýzmir için doðal bir durumdur.
• Ýleri düzeyde sanayileþmiþ TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesinde ise az dahi olsa
Hizmetlere olan kayma da sanayi sektöründe yaþanan doygunluk nedeniyle tamamlayýcý hizmet
sektörlerine geçiþ sürecinin bir sonucu olarak deðerlendirilebilir. Sanayi sektörü ile benzer þekilde,
hizmetler sektörünün bölgesel refaha en az katký saðladýðý bölgeler doðu ve güneydoðu bölgeleridir.
• Orta-Gelir tuzaðý riskini deðerlendirmek için sadece kiþibaþý gelir deðerlerinin analiz edilmesinin yeterli
olmayacaðý açýktýr. Orta-gelir tuzaðýnýn nedenleri ülkenin ve bölgelerin ekonomik yapýsýnda saklýdýr.
Bu nedenle, Türkiye'de bölgelerin ekonomik yapýsýnýn detaylý analiz edilmesi yerinde olacaktýr. Ekonomik
yapýnýn analizinde geleneksel ekonominin devresel akým þemasýnda her alan üretim, iþgücü ve finans
piyasalarý ile bunlar arasýndaki etkileþimin dýþ alem (mal ve hizmet üretimi bakýmýndan ithalat-ihracat,
iþgücü bakýmýndan göç akýmlarý, finans piyasasý bakýmýndan yabancý doðrudan ve dolaylý yatýrýmlar)
ile olan iliþkilerinin incelenmesi kastedilmektedir.
“Bölgesel Teknoloji Düzeyi Endeksi” önemli bir ekonomik gösterge niteliðinde...
• Teknoloji seviyelerinin tespiti yaklaþýmý, TÜÝK'in 2003-2008 dönemini kapsayan Bölgesel Yýllýk Ýþ
Ýstatistiklerinden faydalanarak bölgelerin teknoloji düzeylerine göre sektörel toplulaþtýrmasýna dayalý
bir endeks üretilmesine dayanmaktadýr.
18
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
• Agénor ve ark.(2012)'a göre ise bir ülke veya bölgenin Orta-Gelir Tuzaðýna yakalanma süreci þu þekilde
özetlenmektedir.
°
°
°
°
°
Ülkeler düþük gelir grubundan orta gelir grubuna geçtiðinde, iþgücü tarým sektöründen emek
yoðun ve düþük maliyetli imalat sanayi sektörlerine kaymaktadýr.
Gecikmiþ kalkýnma sürecini yaþayan bu ekonomik yapý, Ýthal teknolojilerin kullanýlmasý suretiyle,
iþgücünde verimlilik artýþý saðlar ve tarým sektöründeki iþgücü imalat sanayine geçmiþ olur.
Belirli bir dönem sonunda, düþük nitelikli iþgücü havuzunun diðer sektörlere geçiþ imkanlarý
daralýr, bu alandaki istihdam zirveye ulaþýr ve ekonominin istihdam yaratma kabiliyeti zayýflar.
Bu tür ülkeler ve bölgeler orta-gelir seviyesine eriþtiðinde, kentsel bölgelerdeki imalat sanayindeki
reel ücretler yükselir, iþgücü maliyetleri artar, üreticinin rekabet gücü azalýr ve ithal edilen yabancý
teknolojinin getirisi de düþer.
Üretim yapýsýndan sektörel deðiþim ve ithal teknolojiden elde edilen üretkenlik artýþý tükenir,
uluslararasý rekabetçilik erir, çýktý artýþý ve büyüme yavaþlar ve ekonomi orta-gelir tuzaðýna düþer.
Bu sarmal nedeniyle üst gelir grubuna geçiþi gerçekleþtiremez.
• Bu çalýþma için geliþtirilen taksonomi; bir bölgenin geliþme evresini üretim yapýsýnýn aðýrlýðý olan
sektörlerdeki teknoloji yoðunluðuna göre 5 düzeyde sýnýflandýrmaktadýr.
• Ýþletme sayýsý ve yerel birim sayýsýna göre teknoloji düzeyi ileri olan bölgeler TR51 Ankara, TR10
Ýstanbul, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR31 Ýzmir, TR81
Zonguldak, Karabük, Bartýn, TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat ve TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli bölgeleridir.
• Çalýþan sayýlarý bakýmýndan TR51 Ankara bölgesi ilk sýrada gelmektedir. Ankara'yý sanayisi geliþmiþ
TR41 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR10 Ýstanbul ve TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, izlemektedir.
Türkiye ortalamasýnýn altýnda kalmakla birlikte TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat bölgesinin ilk sýralarda yer
almasý dikkat çekmektedir.
• Maaþlar ve ücret ödemelerine göre teknoloji düzeyi en ileri olan bölgeler TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul,
TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR31 Ýzmir'dir. Maaþ ve
ücretler iþletmelerin yer seçimi ve iþgücü mobilitesi bakýmýndan temel unsurlardan birisidir. Nitelikli
iþgücünün ücret esnekliði diðer iþgücü gruplarýna göre daha yüksektir. Ankara'da ileri iþgücüne
ödenen ücretler istihdam oranýnýn üzerindedir. Sanayileþmiþ illerimiz olan Ýzmir, Kocaeli, Bursa'da ileri
teknoloji alanýnda çalýþanlar Ankara'ya göre daha düþük düzeylerde ücret almaktadýr.
• Ýþletmelerin yýllýk toplam cirosuna göre teknoloji seviyesi önde olan bölgeler TR42 Kocaeli, Sakarya,
Düzce, Bolu, Yalova, TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul ve TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik'tir. Son sýralardaki
bölgeler ise iþletme sayýsýndakiler ile aynýdýr. Bu bölgelerin diðer bir ortak özelliði ise göç veren bölgeler
olmalarýdýr.
• Yatýrýmlar bakýmýndan teknoloji seviyesi önde gelen bölgeler TR10 Ýstanbul, TR41 Bursa, Eskiþehir,
Bilecik, TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ve TR51 Ankara'dýr. Ýþletme ölçeði büyük olan
bölgelerin maddi mallara iliþkin brüt yatýrýmlada önce olmalarý doðaldýr. Yatýrýmlar ile iþletme ve ciro
arasýndaki fark bu bölgelerdeki büyük ölçekli iþletmelerin üretim yapýlarýna göre daha ileri teknoloji
seviyesinde mallar ithal eden ve göreli olarak düþük teknolojili mallar arz eden konumda olmalarýndan
kaynaklanmaktadýr. Ankara ise göreli olarak küçük ölçekli iþletmelerde nitelikli istihdam yapýsýna sahip
ve bu istihdama diðer bölgelerden daha yüksek ücret sunan bir yapý arz etmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
19
• Türkiye'de düzey-2 bölgeleri arasýnda teknoloji seviyesi en yüksek bölge TR51 Ankara bölgesidir.
Ankara'yý, TR10 Ýstanbul ve TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgeleri izlemektedir. Endeks
deðeri 2,5 üzerinde olan diðer bölgeler ise TR31 Ýzmir, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ve TR81 Zonguldak,
Karabük, Bartýn'dýr. Türkiye ortalamasý ise 2003-2008 döneminde 2,26'dan 2,43'e yükselmiþtir. Son
sýralardaki bölgelerin baþýnda TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan bölgesi ile TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari
yer almaktadýr.
• Kiþibaþýna düþen GSBH deðerini en fazla artýran bölgelerin teknoloji seviyeleri ilerde olan bölgeler
olduðu görülmektedir. Aþaðýdaki grafikten görüleceði üzere, bu bölgeler 2008 verilerine göre ortadüþük teknolojili üretim yapýsýna sahip bölgeler olmakla birlikte orta-ileri teknolojili üretim yapýsýna
geçiþ sýnýrýna dayandýklarý görülmektedir. Bu bölgelerin, 2011 yýlý kiþi baþýna GSBH verilerine göre ayný
zamanda orta-gelir tuzaðý riski olmayan bölgeler arasýnda yer almasý þaþýrtýcý bir durum deðildir.
• 2003-2008 döneminde ülke milli gelir ortalamasý, bölgelerin kiþi baþý gelirleri ile teknoloji seviyelerinin
artýþý bu dönemde yaþanan hýzlý geliþmeyi üretim yapýsýnýn dönüþümü bakýmýndan açýklamaktadýr.
Türkiye’nin geliþmiþ bölgelerinde dahi ihracat teknolojisi duraðan nitelikte...
• Verilerden görüleceði üzere TR10 Ýstanbul bölgesi her ne kadar ülke vergi gelirlerinin %40'ýný saðlasa
da Türkiye'de dýþ ticaret açýðýnýn da ana kaynaðýdýr. 2011 yýlýnda Türkiye'nin dýþ ticaret açýðý 104
milyar $ iken, Ýstanbul'un dýþ ticaret açýðý 62,3 milyar $ olarak gerçekleþmiþtir. Son 10 yýl dikkate
alýndýðýnda Ýstanbul'un dýþ ticaret yapýsýnýn maliyeti ülkeye 316,5 milyar $ olmuþtur. Ýstanbul'u 26,3
milyar $ ile TR51 Ankara, 12,6 milyar $ ile TR63 (Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraþ), 12,3 milyar $
ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn) ve 5,8 milyar $ ile TR31 Ýzmir Bölgesi izlemektedir.
• Türkiye'de ihracat yapan firma sayýsý ile ithalat yapan firma sayýsý arasýnda ciddi bir fark bulunmaktadýr.
2011 yýlýnda 54,553 ihracatçý firmaya karþýlýk, 66,872 ithalatçý firma bulunmaktadýr.
• Türkiye'de ihracat teknoloji seviyesi 3,702 endeks deðeri ile orta-ileri teknoloji seviyesine en fazla
yakýnsayan ihracatçý bölge TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak bölgesi olmuþtur. Bunda bölgede
kurulu ileri teknoloji iþletmelerinin rolü büyüktür. Bu bölgeyi otomotiv sanayiinin aðýrlýklý olduðu TR41
Bursa, Eskiþehir, Bilecik bölgesi 3,486, otomotiv, kimya, tekstil vd. güçlü sanayi altyapýsý ile öne çýkan
TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesi 3,465 ve büyük ölçekli ileri teknoloji iþletmeleriyle
ve güçlü teknoloji geliþtirme bölgelerine sahip TR51 Ankara 3,282 endeks deðeri ile takip etmektedir.
Bu çalýþmada sadece bölgeden yapýlan ihracat verileri temel alýndýðýndan, TRA1, TRA2, TRB2 ve TR71
gibi bölgeler ihracat hacmi çok düþük olsa bile mevcut ihracatçý sektörleri itibarýyla öne çýkabilmektedir.
Bu 4 bölgedeki 16 ilin toplam ihracat tutarý 2011 yýlý için 2 milyar $'ýn altýndadýr.
• Ýstanbul'un dýþ ticaretinin teknoloji dengesi 2002-2011 döneminde duraðan kalmýþtýr. Mevcut
yapýnýn ihracat ve ithalat seviyeleri arasýndaki farkýn korunduðu, diðer bir ifadeyle Ýstanbul'un ortadüþük teknoloji ihraç eden orta-ileri teknoloji ithal eden yapýsýnýn deðiþmediði görülmektedir. Bunun
maliyeti ise 2011 yýlý için 62,5 milyar $'lýk dýþ ticaret açýðýdýr. Ayný farka raðmen, 2002 yýlýndaki az
2011 yýlýnda çok dýþ ticaret açýðýnýn nedeni ise, üretim kapasitesi artýþý ve dýþ ticaret hacminin
geniþlemesidir.
• Kalkýnma yalnýzca ulusal düzeyde makroekonomik göstergelerde saðlanan istikrardan ibaret deðildir.
Her ülke, tarihsel geliþiminin sonucu ortaya çýkan farklý toplumsal yapýlarý, içsel dinamikleri, öne çýkan
rekabetçi sektörleri ile birbiriyle iliþkili ancak birbirinden farklý yapý ve karakterde yerel ve bölgesel
dinamiklere sahiptir.
20
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
• Toplamda olduðu gibi, kiþi baþýna düþen katma deðer miktarýnda da Ýstanbul ilk sýradadýr. Bunu
yanýnda Ýstanbul yüzde 99 kentleþme oraný ile de ilk sýrada yer almaktadýr. Kiþi baþýna düþen GSKD
miktarý en düþük olan bölge TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) Düzey-2 bölgesidir. Ýstanbul TRB2
bölgesinin dört katýndan fazla miktarda kiþi baþýna katma deðer üretmektedir. Kentleþme düzeyi en
düþük iki bölge olan TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan) ve TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) bölgeleri,
kiþi baþýna düþen gelir miktarý bakýmýndan da son iki sýrada yer almaktadýr. Her iki bölgenin geliri
3.500 dolar civarýnda iken kentleþme oraný yüzde 50'nin altýnda kalmýþtýr.
• Ýstanbul'un ardýndan kentleþme oraný en yüksek olan bölgeler Ýzmir, Ankara ve TR41 (Bursa, Eskiþehir,
Bilecik) Düzey-2 bölgeleridir. Ülke toplam katma deðeri içerisinde de en yüksek deðerlere sahip olan
bu bölgeler kiþi baþýna GSKD miktarý bakýmýndan bazý bölgelerin gerisinde kalmýþtýr. Kiþi baþýna düþen
katma deðer miktarý itibarýyla TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgesi üçüncü, Ankara dördüncü
ve Ýzmir altýncý sýrada yer almaktadýr. TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) Düzey-2 bölgesi
ikinci sýrada bulunmakla birlikte kentleþme oraný yüzde 80 seviyesindedir.
• OECD ülkeleri üzerine yapýlan araþtýrmalar, lisans ve üzeri eðitim almýþ nüfusun istihdam edilme
olasýlýðýnýn daha düþük eðitim seviyelerindeki iþgücü gruplarýna göre daha yüksek olduðunu
göstermektedir. Ortalama olarak, OECD ülkelerinde lisans ve üzeri eðitim seviyesine sahip her 100
kiþiden 84'ü istihdam edilmektedir. Norveç, Ýsveç gibi geliþmiþ Kuzey Avrupa ülkelerinde bu oran
yüzde 90'lar düzeyinde iken Türkiye'de yüzde 70'ler seviyesindedir.
• Türkiye'nin orta gelir seviyesinden çýkýp üst gelir grubunda yer alan ülkeler arasýna girememesinin
önemli nedenlerinden birisi iþgücünün nitelik düzeyine baðlý olarak iþgücü verimliliðinin düþük olmasýdýr.
Türkiye ekonomisine yön veren büyük kentlerimizde iþgücü verimliliði dünya kentlerinin oldukça
gerisindedir.
• 1960 yýlýnda ülkemizde ortalama eðitim süresi 2,14 yýl iken 1990'lý yýllarýn sonunda 6 yýla çýkmýþtýr.
2011 yýlýnda ise kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süresi 7,2 yýla yükselmiþtir. 1960'lý yýllarda Türkiye
gibi orta gelir tuzaðýnda yer alan ülkelerden Güney Kore eðitim sisteminde saðladýðý geliþmelerle,
ortalama eðitim süresini yaklaþýk beþ yýldan 2010 yýlýnda 13,34 yýla çýkarmýþtýr.
• Güney Kore gibi Yunanistan da eðitim düzeyinde saðladýðý ilerlemeler ile orta gelir tuzaðýndan kurtulan
ülkeler arasýnda yer almýþtýr. Ülkemiz ile benzer ekonomik geliþme seyri olan Arjantin ve Meksika ise
sýrasýyla 9,8 yýl ve 8,4 yýl ortalama eðitim süresi ile düþük bir performans sergileyerek Türkiye gibi
orta gelir tuzaðýnda kalan ülkeler olmuþtur.
Buna göre, 2008 yýlýnda;
• TR51 (Ankara), TR31 (Ýzmir) ve TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgeleri ortalama eðitim
süresinin en yüksek olduðu bölgelerdir. Bu bölgelerde ortalama eðitim süresi sýrasýyla 7,67 yýl; 6,81
yýl ve 6,7 yýl olarak gerçekleþmiþtir.
• Ülke genelinde ortalama eðitim süresi 6,11 yýl olurken 11 bölgenin eðitim süresi ülke ortalamasýnýn
üzerinde, geriye kalan 15 düzey-2 bölgesinin ise ülke ortalamasýnýn gerisinde kaldýðý görülmektedir.
• Tüm bu analizler neticesinde 3 farklý Türkiye'nin olduðu, geliþmiþ ve sanayileþmiþ birincisi için OrtaGelir Tuzaðý riskinin olmadýðý, ikinci grup için böyle bir riskin mevcut olduðu, fakat üçüncü grup için
ise sadece orta-gelir deðil, ayný zamanda bir yoksulluk riskinden söz edilebileceði söylenebilir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
21
Birinci grup hem ulusal hasýla, hem de nüfusun büyük bölümünü barýndýran idari, siyasal, ekonomik,
ticari, medya ve sanayi güç merkezlerini barýndýrdýðý için geri kalan bölgelerin sorunlarýnýn bu
merkezlerden duyulmasýnda ve sorunlarýnýn çözümü hususunda gecikmeler yaþanabileceði beklenebilir.
Farklý bölge kategorilerine farklý geliþme politikalarý tasarlamak þart...
Bu nedenle, farklý gelir seviyelerinde ve geliþme evresinde olan bölgeler için farklý politika tasarýmlarýna
ihtiyaç kaçýnýlmaz olmuþtur.
• Orta gelir tuzaðý riski olmayan bölgelerde teknoloji yoðun alanlara odaklanýlmasý, arz yanlý teþvik
politikalarýnýn tercih edilmesi,
• Orta gelir tuzaðý riski olan bölgelerin yüksek gelirli bölgelerle olan ulaþým altyapýlarýnýn geliþtirilmesi
ve orta-düþük, orta-ileri teknolojili üretimin desteklenmesi,
• Diðer bölgelerde ise tarýmda ölçek sorununun çözülmesi yönünde tedbirlerin alýnmasý ve geçimlik
ekonomiden endüstriyel üretime geçiþin saðlanarak bu bölgeler tarafýndan üretilen ürünlere yönelik
talep yönlü teþviklerin saðlanmasý
• Kalkýnma ajanslarý gibi bölgesel kurumsal yapýlarýn bölgenin üretim karakterine uygun þekilde
yapýlanmasý gerekmektedir. Bu itibarla, farklý bölgelerde farklý yapýda kalkýnma ajanslarý kurulabilir.
Örneðin, Ýstanbul'da finans sektörüne hizmet vermek üzere finansal kalkýnma ajansý, Bursa ve Kocaeli
gibi otomotiv sektörünün aðýrlýklý olduðu bölgelerde sektörün ihtiyaçlarýna cevap verebilecek bir kalkýnma
ajansý, Ankara'da biliþim sektörüne hizmet verecek bir ajans yapýsýnýn oluþturulmasý uygun olacaktýr.
Haziran 2013'de yayýnlanacak olan "Cilt 2: Yapýsal Model/Politika Simülasyonlarý/Çözüm
Önerileri" ekonomik hedeflere nasýl ulaþýlabileceðini araþtýrýyor olacak...
Çalýþmanýn devamý olacak Cilt-2 ise, 2023 hedeflerine nasýl ulaþýlabileceðini araþtýrmak amacýyla öncelikle
açýk analizi ( gap analysis) yapmayý buna göre "tedavi" yöntemlerini karþýlaþtýrmalý olarak ortaya koymayý,
bölgesel hesaplanabilir genel denge modelleri marifetiyle iktisadi etki analizlerine dayalý politika seçenekleri
geliþtirmeyi hedeflemektedir. Daha somut olarak, bu aþamada çalýþmanýn ana amacý Türkiye ekonomisinin
geliþme seyrinin izlenmesine imkân verecek dinamik bir büyüme modeli ile orta ve uzun vadede ülkenin
büyüme kaynaklarýný tespit etmek ve bunlarýn etki düzeylerini belirleyerek, Türkiye'nin orta gelir tuzaðýna
düþüp düþmeyeceði hususunu tartýþmaktýr. Bu çerçevede, gelirin bölgeler ve kesimler arasýndaki daðýlýmý
da incelenecektir.
Türkiye'de iktisadi politika üretme sürecinde önemli bir boþluðu dolduracaðýný düþündüðümüz bu çalýþma,
büyük çoðunluðu KOBÝ'ler olan özel sektörde faaliyet gösteren iþletmelerimize ülkenin genel gidiþatý
hususunda ufuk-açýcý bilgiler sunmakta, kamu tarafýndaki karar vericiler için ise önemli ipuçlarý sunmaktadýr.
22
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
1 GÝRÝÞ
1 GÝRÝÞ
"Ekonomik büyüme" ve "büyümenin kaynaklarý" iktisatçýlarýn çok iyi açýklayamadýklarý olgular. Ülkelerin
tarihçelerinden elde edilen ve genel kabul gören yorumlara göre, ekonomik büyümenin ilk evreleri görece
hýzlý ve kolay aþýlmaktadýr. Geleneksel tarýmdan hafif tüketim malý sanayilerine geçiþ göreceli olarak hýzlý
büyüme saðlanarak gerçekleþmektedir. Bu süreçte kýrsal ekonomideki "iþgücü fazlasý", kent ekonomisine
neredeyse "sýnýrsýz" bir kaynak transferi anlamýna geliyor. Kent ekonomisinin yüksek karlarý sermaye birikimini
özendiriyor; sermaye yoðunlaþtýkça büyüme temposu ivmeleniyor.
Ancak, ekonomiler "orta gelir" düzeyine yaklaþtýkça, artýk tarýmdan kente iþgücü transferine ve sermaye
yatýrýmlarýnýn uyardýðý yüksek karlara dayanan görece "kolay" büyüme kaynaklarý uyarýcý gücünü yitiriyor;
teknolojiler olgunlaþýyor, giderek eskiyor. Sermayenin karlýlýðý düþüyor; iþgücü ve doðal kaynaklarýn
sömürülmesine dayanan ilkel sermaye birikimi ivme kaybediyor. Bu noktadan sonra büyümenin kaynaklarý
artýk sermayenin yeni yatýrýmlarýndan deðil, üretkenlik kazanýmlarýndan gelmek zorunda. Üretkenliðin
artýrýlmasý ise beþeri sermayeye eðitim ve araþtýrma-geliþtirme (Ar-Ge) yatýrýmlarýyla ve kurumsal reformlarla
olasý.
Ýktisatçýlar, orta gelir düzeyinde yaþanan bu týkanýklýðý aþmanýn kolay olmadýðýný vurguluyor ve bu noktayý
"orta gelir tuzaðý" olarak yorumluyor. Ýktisat tarihi, sanayi devriminin ilk öncüleri olan kýta Avrupasý ve
"yavrularý" olan ABD, Kanada ve Avustralya dýþýnda geç sanayileþen ülkelerden sadece Japonya ve Kore'yi
orta gelir tuzaðýndan çýkabilen ülkeler olarak deðerlendirmekte.
Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley ekonomi profesörü Barry Eichengreen ve arkadaþlarý1 orta gelir tuzaðýný
üç ana kýstas aracýlýðýyla deðerlendiriyor: (1) fert baþýna gelir düzeyinin (2005 sabit fiyatlarýyla) 16,000
dolara yükselmesi; (2) fert baþýna gelirin ABD düzeyinin yüzde 58'ine ulaþmasý; ve (3) ülke içinde imalat
sanayinin toplam milli gelirin yüzde 23'üne ulaþmasý.
Kavramýn Türkiye açýsýndan sadece niceliksel bir eþiðin belirlenmesi ve bu eþiðin nasýl atlatýlabileceði
konularýndan ibaret basit bir nicelik egzersizinden ibaret olamayacaðý açýktýr. Orta Gelir Tuzaðýndan çýkýþýn
almaþýk stratejik öðelerini belirlemeden önce sorunun þu somut bileþenlerini göz önünde bulundurmamýz
doðru olacaktýr: hangi Türkiye'nin, hangi gelir eþikleri ve tuzaklarý? hangi teknoloji ve hangi ürün deseni ile?
Türkiye ekonomisinin bölgesel daðýlýmýný incelemekle baþlamak doðru bir seçenek olacaktýr. Ýktisadi
büyüklüðün temel ölçütü Gayri Safi Bölgesel Hasýla bakýmýndan, 2004 yýlýnda 10 milyar $ sýnýrýný geçen
sadece 10 Düzey-2 bölgesi varken, 2011 yýlý itibarýyla bu sayý 21'e yükselmiþtir. Bu 21 bölgeden 5'i 50 milyar
$ ve üzerinde GSBH'ya sahiptir. Bu bölgeler ayný zamanda sanayi üretimi güçlü olan, dýþ yatýrým çeken
bölgelerdir. 10-30 milyar $ aralýðýnda ise 16 bölge yer alýrken, 10 milyar $ ve altý GSBH büyüklüðüne sahip
5 bölge yer almaktadýr. GSBH düzeylerine göre bölgeler 5 geliþmiþ, 16 geliþmekte olan 5 az geliþmiþ olarak
sýnýflandýrýlabilir. Ancak, küresel krizin etkisiyle 2008-2011 dönemindeki gayri safi bölgesel hasýlanýn artýþ
hýzýnýn yavaþladýðý görülmektedir. Bu dönemde hiçbir bölgenin GSBH deðeri bakýmýndan konumunu korumasý
ve gerilememesi olumlu bir geliþme olarak deðerlendirilmektedir.
Zonguldak-Hatay arasýnda bir eksen çizildiðinde 2011 yýlý için 772,3 milyar $'lýk ulusal hasýlanýn, yüzde
78'ine karþýlýk gelen 601 milyar $'lýk kýsmý 30 ili kapsayan ve ülkenin batýsýnda yer alan 12 Düzey-2 bölgesi
tarafýndan, geriye kalan 171,3 milyar $'lýk kýsmý 51 ili kapsayan 14 doðu Düzey-2 bölgesi tarafýndan
karþýlanmaktadýr.
1
Eichengreen ve ark. (2011)
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
25
2011 yýlýnda, TR10 (Ýstanbul) ve TR51 (Ankara) hattýnda, bu iki bölge de dâhil olmak üzere, TR41 (Bursa,
Eskiþehir, Bilecik) ile TR42 (Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova) bölgeleri ile birlikte bu 4 bölgenin toplam
ulusal hasýlaya katkýsý 376 milyar $ olarak gerçekleþmiþtir.
Daha açýk bir ifadeyle, bu 4 bölgenin 376 milyar $'lýk ekonomik büyüklüðü;
• Finlandiya (194 milyar $) ve Macaristan (196 milyar $)'ýn yaklaþýk toplamý kadar,
• Irak (139 milyar $) ve Ýsrail'in (237 milyar $) toplamýndan daha yüksek,
• Yunanistan (294 milyar $), Norveç (266 milyar $), Romanya (267 milyar $), Singapur (315 milyar $)
ve Ýsviçre (354 milyar $)'den daha fazladýr.
Ýkinci bir yýðýnlaþma alaný olarak, TR31 (Ýzmir), TR33 (Manisa, Kütahya, Afyon, Uþak) ve TR32 (Denizli,
Aydýn, Muðla) üçgeni ise ulusal hasýlaya 2011 yýlýnda 115 milyar $ katký saðlamýþtýr. 50 milyar $'ý geçen
üçüncü yýðýnlaþmayý toplam 79 milyar $ ile TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR52 (Konya, Karaman) ve
TR62 (Adana, Mersin) düzey-2 bölgeleri oluþturmaktadýr.
Bu temel ölçüte göre sýnýflandýrmada bile üç farklý Türkiye'nin var olduðunu görüyoruz. Bunlarýn büyüme
performanslarý ise ayrý bir inceleme konusu olmalýdýr. Ana akým iktisadýn "Yakýnsama" olarak ifade edilen,
geri kalmýþ bölgelerin zaman için geliþmiþ olanlara göre daha hýzlý büyümesi, geliþmiþ bölgelerin ise sermayenin
azalan getirisi sonucu büyümenin yavaþlamasý nedeniyle belirli bir dönem sonunda arayý kapatacaðý varsayýmý
geçerli midir?
Konuya sadece bölgesel gelir farklarý açýsýndan deðil, bir de Türkiye('lerin) üretmekte olduðu ürün deseni
açýsýndan bakýlabilir. Hangi ürünler üretilmeli ve ihraç edilmelidir? Bugün Çin gibi oyuncularýn küresel
piyasada örneðin Tekstil ve Dokuma sektöründe daha aktif olmalarýyla, uluslararasý pazarlarda yaþanan
göreli rekabetçi üstünlüðün erimesi "Hangi Türkiye"nin sorunudur?
Türkiye Bankalar Birliði’nin verilerine göre; mevduatýn türleri analiz edildiðinde Denizli örneðinde 1996
yýlýnda tasarruf mevduatý %34,6 ve Ticari Kuruluþlar Mevduatý %3,4 iken (toplam %37,9), 2002 yýlýnda
bu deðerler sýrasýyla %36,3 ve %5,1'e (toplam %41,4) ve 2011 yýlý sonu itibarýyla ise %57,5 ile %9,8'e
(toplam %67,3) yükselmiþtir. Bu sonuç; Denizli'de Tekstil ve Dokuma sektöründen yavaþ yavaþ çýkmaya
devam eden ve likit kalmayý tercih eden KOBÝ'lerimizin varlýðýný iþaret etmektedir. Benzer durumun, bu
sektör özelinde Bursa, Kocaeli ve Adana için geçerli olduðunu söylemek bir kehanet olmayacaktýr. Diðer
taraftan, Kahramanmaraþ bölgesinde ise bu sektörde ciddi geliþme gözlenmektedir. Bir bölge için bölgesel
geliþme ve refah üretme bakýmýndan bir sektörün geliþmesinin desteklenmesi önemli iken, baþka bir bölge
için piyasa dinamikleri gereði sektör týkanma yaþayabilmektedir. Özetle, "Hangi ürün deseni" ve "hangi
Türkiye" soru(n)larýnýn yanýtý, KOBÝ'lerimiz ve bölgesel geliþme yönüyle son derece kritiktir. "Hangi yöne
gitmelidir?" sorusu ise bu bölgelerin kalkýnma evreleri ile doðrudan iliþkilidir.
Rodrik ve Imb (2007) 'e göre ülkelerin ihraç ettikleri mallar ile büyüme performanslarý açýsýndan önemli
pozitif iliþkiler mevcuttur. "Patates çipsi mi, bilgisayar çipi mi?" metaforuyla betimlenen "doðru ürün tercihi"
sorunsalý, ülkelerin hangi mal ve teknoloji deseni kullanarak ürün tuzaðýna düþmeden büyüme performanslarýný
geliþtirebilecekleri sorusuna da dikkat çekmektedir.
Özetlemek gerekirse, orta gelir tuzaðý sorunu sadece bir ülke gelir ortalamasý meselesi deðil, yüksekorta gelirli ve düþük-orta gelirli bölgesel eþitsizliklerin ayýrdýnda olunmasý gereken bir sorundur. Bölgesel
gelir farklarý yanýnda ürün tuzaðýna düþmeden ileri teknoloji ürünlerine çýkýþ saðlanabilmesi için "doðru"
ürünlerin üretimi ve ihracatýna yönelinmesi gereði, konunun ikinci bir boyutunu oluþturmaktadýr.
26
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Bu çalýþmanýn amacý, Türkiye ekonomisinde orta gelir tuzaðýndan çýkýþý ve orta-uzun dönemde sürdürülebilir
kalkýnma seçeneklerinin belirlenmesidir. Gerek analitik, gerekse ampirik düzeyde kurgulanacak bu çalýþma
iki ana aþamada tasarlanmýþtýr. Elinizde bulunan bu Birinci Cilt dâhilinde, büyümenin kaynaklarýnýn nüfus
hareketleri, insan kaynaklarý, teknoloji ve yenilikçilik kapasitesi, dýþ ticaret, ulaþtýrma altyapýsý, coðrafi
dýþsallýklar gibi pek çok boyutu ele alýnmakta ve Türkiye'nin orta gelir tuzaðýna düþen ülkeler arasýnda yer
alýp almayacaðý konusunda analizler sunulmaktadýr.
Bu çalýþmanýn ikinci aþamasýndaki (Cilt-II) amaç ise, Türkiye ekonomisinin dinamiklerinin orta/uzun
dönemde izlenmesine olanak saðlayacak bir büyüme modelinin kurgulanmasýdýr. Model, büyümenin
kaynaklarýný beþeri sermaye birikimi ve bilgi sermayesi (Ar-Ge) birikimi olarak ayrýþtýrmak üzere kurgulanacaktýr.
Model çalýþmasýnýn temel vurgusu kamunun eðitim ve diðer bilgi sermayesi yatýrým harcamalarýyla, özel
sermaye gruplarý tarafýndan yürütülen bilgi sermayesi ve araþtýrma/geliþtirme yatýrým davranýþlarý arasýndaki
tamamlayýcýlýk iliþkisine dayanmakta ve Türkiye ekonomisinin büyüme dinamiklerini ayrýþtýrmayý amaçlamaktadýr.
Çalýþmanýn birinci kýsmý olan bu rapor (Cilt-I): "Orta Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ Yolunda Türkiye: Hangi Türkiye?
Makro Bölgesel Sektörel Analiz" dokuz bölümde tasarlanmýþtýr. Bundan sonraki ikinci bölümde, orta gelir
tuzaðýna iliþkin kavramsal çerçeve ile yakýnsama hipotezi üzerinde durulacaktýr. Üçüncü bölümde Türkiye
ekonomisinde büyümenin kaynaklarý tartýþýlacak, dördüncü bölümde ise ürün tuzaðý baðlamýnda konu ele
alýnacaktýr. Beþinci, altýncý ve yedinci bölümlerde bölgesel analizlere yer verilerek, orta gelir tuzaðý riski
yýðýnlaþma ekonomileri, bölgesel teknolojik geliþme ve bölgesel dýþ ticaret baðlamýnda incelenecektir.
Sekizinci bölümde konunun "insan" boyutu ele alýnarak beþeri sermayenin gelir ve verimlilik ile iliþkisi
kurulacaktýr. Dokuzuncu ve son bölümde ise ulaþtýrma altyapýsýnýn iktisadi sonuçlarý üzerinde durulacaktýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
27
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
2 ORTA GELÝR TUZAÐI
2 ORTA GELÝR TUZAÐI
2.1 Kavramsal Çerçeve ve Kuramsal Kökenler
Solow'dan bu yana yapýlan çalýþmalar ile birlikte, sadece fiziksel sermaye birikimine dayalý bir büyüme
modelinin sürdürülebilir nitelikte olmadýðý artýk bilinen bir gerçektir. Solow’un (1956) çalýþmasýndan bu
yana bilinen bu gerçek, sermaye birikimi önündeki en önemli engelin azalan getiri oranlarý olduðunu ortaya
koymaktadýr. Nitekim yeni-iktisadi büyüme yazýný eðitim, bilgi (Ar-Ge) ve diðer sosyal altyapý harcamalarý
ile milli gelirin büyümesi arasýnda doðrudan ve kuvvetli iliþkiler bulunduðunu göstermektedir. Eðitim yatýrýmlarý
iþgücünün verimliliðini doðrudan yükseltmekte ve sürdürülebilir bir büyüme için önemli dýþsallýklar
saðlamaktadýr. Buna ek olarak, özel ve kamu sektörleri tarafýndan yürütülen Ar-Ge faaliyetleri, bilgi donanýmýný
yükselterek sermaye birikimine yol açmaktadýr. Böylece iktisadi büyüme birbirini besleyen iki kaynaktan
beslenmektedir: Eðitim ve Ar-Ge sermayesi birikimi. Ýþgücünün verimliliðinin artýrýlmasý için, nitelikli iþgücü
stokunu saðlayacak olan eðitim yatýrýmlarý vazgeçilmez bir unsurdur. Kamu ve özel kesimin Ar-Ge faaliyetleri
bilgi donanýmýný yükselterek sermaye birikimine yol açmaktadýr. Ýktisadi büyümenin iki önemli kaynaðý olan
eðitim ile Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesi ile artan verimliliði saðlayacak olan dýþsallýklar da üretilmiþ olacaktýr.
Orta gelir tuzaðýnýn kuramsal kökenleri aslýnda ana akým iktisadýnýn standart büyüme modelinin doðal
bir uzantýsý olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Neoklasik ana akým iktisat paradigmanýn üretim fonksiyonu
yaklaþýmýna dayanmaktadýr. Bu yaklaþýmda, bir ülkenin toplam milli geliri tek bir ürün, Y, olarak deðerlendirilirse,
üretim faktörleri olan sermaye, K, emek, L ve teknoloji düzeyi üretim fonksiyonu aracýlýðýyla üretimin
düzeyini vermektedir:
F(.,.,.) sürekli ve türevlenebilir bir fonksiyon olarak belirlenmiþtir. Neoklasik paradigma üretim fonksiyonunu
teknoloji ve emek girdileri sabit iken, sermaye girdisi artýrýldýðýnda üretim düzeyinin artacaðýný; ancak bu
artýþýn giderek azalan oranda olacaðýný varsayar. Sermayeye göre azalan getiri varsayýmý üretim fonksiyonunun
temel neoklasik özelliði olarak standart yaklaþýmýn ana kurgusunu oluþturur.
Bu aþamada neoklasik paradigma bir hipotez daha geliþtirmektedir: üretim faktörlerinin net fiyatý (ücret
ve kar oraný) o üretim faktörünün üretim sürecine nihai net katkýsý olarak deðerlendirilir. Yani, sermaye
girdisi bir birim daha artýrýldýðýnda üretim miktarýnda elde edilen net artýþ, sermayenin fiyatýna (kar oranýna)
eþittir. Ýktisatta bu hipotez, kar oranýnýn sermayenin marjinal hasýlasýna eþit olduðunu; yani, matematiksel
olarak ifade edilirse:
eþitliði olarak gösterilir.
Eðer F(.,.,.) fonksiyonu sermaye girdisine baðlý olarak azalan bir oranda artýþ saðlýyorsa, bu hipotezin
doðal sonucu olarak uzun dönemde azalan marjinal hasýlaya baðlý olarak kar oranýnýn da düþüyor olmasý
gerekir. Böyle bir kurgu altýnda fert baþýna üretim düzeyi iþçi baþýna sermaye girdisi arttýkça azalarak
yükselir. Nihayetinde, yeni sermaye yatýrýmlarý sermayenin aþýnmasý (dk.) ancak karþýlayabilecek düzeyde
kalýr. Yani, iþçi baþýna sermayeye olan yatýrýmlar, sermayenin aþýnmasýna eþit hale gelir. Bu noktaya ana akým
iktisadýnca uzun dönem büyüme dengesi, ya da duraðan hal dengesi adý verilmektedir. Ýktisat ders kitaplarýnda
standart olarak aktarýlan bu model aþaðýdaki þekilde dile getirilmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
31
Þekil 1: Ana Ýktisat Kuramýnda Uzun Dönem Dengesi
Ýþçi baþýna
üretim
Ýþçi baþýna
sermaye
Þekilde uzun dönem dengesinde (iþçi baþýna) sermaye k* ile buna tekabül eden iþçi baþýna üretim ise
y* ile gösterilmektedir. (k*, y*) dengesine ulaþýlýr iken Þekil-2'de gösterildiði üzere, k1'den k2 düzeyine
çýkartýlýrken, sermayenin marjinal hasýlasý f'(k1)'den f'(k2) düzeyine gerilemekte ve sonuçta kar oraný
düþmektedir.
Þekil 2: Ana Ýktisat Kuramýnda Uzun Dönem Dengesine Giden Süreç
32
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 2'de C1 ve C2 düzeyleri üretimden sermaye için yapýlan tasarruf ve yatýrým miktarý düþtükten sonra
elde edilen kiþi baþýna tüketim miktarlarýný göstermektedir.
Standart büyüme kuramýnýn ana mesajý açýktýr: bir ekonomide sermaye yatýrýmý, kar oraný pozitif olduðu
sürece devam eder; ancak kar oraný sermayenin azalan getiri yasasý hipotezine baðlý olarak geriler ve
nihayetinde sermaye yatýrýmý ancak aþýnma oranýný karþýlayacak düzeye geriler. Bu noktada net kar oraný
sýfýrdýr ve sermaye birikimini sürdürmenin, ya da bir baþka deyiþle, üretimin büyümesinin sürdürülmesinin
olanaðý kalmamýþtýr ( y* miktarý).
Bu dengeyi sarsacak ve büyümeyi yeniden ivmelendirecek biricik olanak teknolojik/kurumsal ilerleme
yani A'nýn artýrýlmasýdýr. Bu çalýþmaya söz konusu olan terminolojiyle ifade edersek, sadece sermaye birikimine
dayalý bir üretim modeli, nihayetinde sýfýr büyüme ile dengelenmektedir. Bu dengeyi orta gelir tuzaðý
þeklinde betimlersek, tuzaktan çýkýþýn daha çok sermaye yatýrýmý ile deðil, ancak ve ancak Ar-Ge, eðitim
ve kurumsal inovasyon aracýlýðýyla, yani teknolojik ilerlemeyle mümkün olabileceðini görebiliriz.
2.2 Orta Gelir Tuzaðýnýn Bir Uzantýsý Olarak Yakýnsama Hipotezi
Eichengreen, Park ve Sin (2011), orta gelir tuzaðýný fert baþýna milli gelirin 16,000$ düzeyine ulaþtýðý
eþik olarak belirlemektedir. Bunun dýþýnda, ülkenin fert baþýna gelirinin dünyanýn hegemonik lideri
Amerikan ekonomisindeki gelirin %58'ine ulaþmasý ve ülke içerisinde imalat sanayi payýnýn %23'ü
bulmasý da orta gelir tuzaðýný betimleyen unsurlar arasýnda sayýlmaktadýr.
Dolayýsýyla, orta gelir tuzaðý betimlemesi aslýnda neoklasik standart büyüme modelindeki kuramsal
kurgunun güncel ampirik yazýna yansýmasýndan baþka bir yenilik getirmemektedir. Ancak, konunun
güncel iktisat siyasasý önermeleri açýsýndan bu tespitin mantýksal uzantýlarýný irdelemekte yarar
görüyoruz.
Ele aldýðýmýz kuramsal çerçeve dâhilinde, sermayenin giderek azalan getirisi þeklindeki neoklasik
mekanizma ile baþladýðýmýzda ve kiþi baþý gelirdeki farklarýn sermaye kullanýmýndaki farklardan
kaynakladýðý hipotezini öne sürdükten sonra, sermayesi az olan ( yoksul) ülkelerin sermaye birikimi
eðiliminde olacaðý ve daha hýzlý büyüyeceði hemen görülebilir. Zaman içinde, baþlangýçtaki gelir
durumlarýndan baðýmsýz olarak, kararlý duruma yaklaþtýkça onlarýn büyüme oranlarý da azalacaktýr.
Bu doðrultuda neoklasik standart kuramsal büyüme dinamiðinin temel mesajý, ülkeler arasýndaki kiþi
baþý gelir farklarýnýn zaman içinde kapanacaðý þeklindedir.
Yani zaman içinde eðer teknolojik ilerlemeyi adapte edemezler ise, bütün ülkeler orta gelir tuzaðýnda
tutulacak ve birbirlerine yakýnsayacaklardýr. Kuþkusuz bunlarýn tümü kuramsal olarak ilgi çekici
önermelerdir. Peki, bunlarýn ampirik kanýtlarý nelerdir? Örneðin, dünya ekonomilerinin savaþ sonrasý
dönemine ait ampirik verileri ile karþýlaþtýrýldýðýnda yakýnsama hipotezi nerede durmaktadýr?
Elimizdeki verilerden elde edilen gözlemler ayýrt edici bir eðim oluþturmuyor. Belli bazý ülkeler bu
"kurala uyuyor" ve bir çeþit yakalama etkisi yaratýyor; belli bazýlarýysa kuvvetli bir þekilde kuraldan
ayrýlýyor. Ham verilerin, yakýnsama bakýmýndan buraya kadar iddia edilenleri çok da teyit etmediði iktisadi
büyüme yazýnýný meþgul eden konularýn baþýnda geliyor.
Þekil-3 bu argümaný daha net olarak sergiliyor. Bu þekil dünyanýn en yoksul %10'luk ülkelerine odaklanýyor.
Kurama göre bu ülkelerde sermaye getirileri yeterince yüksek olmalý ve yüksek büyüme oranlarý gözlenmeliydi.
Þekil, yirminci yüzyýlýn ikinci yarýsýnda, en yoksul %10'luk dilimdeki ülkelerin kiþi baþý gelirlerini ABD kiþi baþý
GSMH düzeyi ile karþýlaþtýrýyor. ABD gelir düzeyi ile karþýlaþtýrýrken, yarým yüzyýldan fazla bir süredeki büyüme
ve birikime karþýn hiçbir þekilde bir yakalama eðilimi gözlenmiyor.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
33
Þekil 3: ABD’ye Göreceli Olarak, En Yoksul %10 Ülke Grubunun Ortalama Geliri
Kaynak: : IMF veri tabaný
Þimdi daha ileri gitmek için, IMF'nin Afrika Bölümü'ndeki bazý araþtýrmacýlarýn yakýnlaþanlara ve uzaklaþanlara
iliþkin yaptýðý bir araþtýrmaya bakalým. IMF'nin son otuz yýldaki "Dünya Ekonomisine Bakýþ" raporlarýna
dayanan bu çalýþmada, Philippe Beaugrand'ýn baþýný çektiði araþtýrmacýlar þu sonuca varýyor: "1970-2000
yýllarý arasýnda, ekonomik büyüme terimleri bakýmýndan en kuvvetli ve en zayýf performanslarý gösteren
ülkelere baktýðýmýzda, ortak bazý kalýplarý göstermek zordur" (Beaugrand ve arkadaþlarý, 2004, sayfa 6).
Hepsi de 1990'larda hasýlada keskin düþüþler yaþayan geçiþ aþamasýndaki ülkeler bir kenara býrakýlýrsa
(düþüþlerin nedeni bu kitabýn konusu dýþýnda kalmaktadýr), Beaugrand ve arkadaþlarýnýn bulabildiði tek
belirgin kalýp yakýnsamadan çok "uzaklaþmadýr". Beaugrand'ýn sözleriyle,
"Tablo 1'deki veriler, son otuz yýlda yoksul ülkelerin büyüme çabalarýnýn sonuçsuz kaldýðý yolundaki
saptamayý doðrulamaktadýr. Yeni endüstrileþen Asya ülkelerinin parýltýlý örnekleri bir kenara býrakýlýrsa, gelir
en hýzlý olarak geliþmiþ ülkelerde artmýþ, "geliþmekte" olan ülkelerinin çoðunda neredeyse sabit kalmýþtýr.
Sýk sýk ortaya çýkan çatýþmalar, sürekli olarak yüksek nüfus artýþý, azalan yardýmlar gibi özel etmenleri göz
önünde tutsak da sonuç deðiþmiyor: yoksul ülkeler daha yoksullaþmýþ, zengin ülkeler daha zenginleþmiþtir."
(age, sayfa 10).
Tablo 1: Dünya’da Fert Baþýna Milli Gelirin Geliþimi, 1970 - 2000
Fert Baþýna Milli Gelir (2000 ABD Dolarý)
Geliþmiþ Ülkeler
Geliþmekte Olan Ülkeler
Sahra-Altý Afrika
En-Az Geliþmiþ Ülkeler
Göreceli Fert Baþýna Gelir (%)
Geliþmiþ Ülkeler
Geliþmekte Olan Ülkeler
Sahra-Altý Afrika
En az Geliþmiþ Ülkeler
Yüksek Borçlu Ülkeler
11.001
884
757
410
16.323
936
675
366
26.843
1.162
493
306
100,0
7,0
6,0
3,2
4,4
100,0
5,0
3,6
1,9
2,5
100,0
3,9
1,6
1,0
1,0
Kaynak: Beaugrand, Phillippe (2004) "And Schumpeter Said, "This is How Thou Shalt Grow", IMF Working Paper, March.
Demek ki "orta gelir tuzaðý" bütün ülkeler için geçerli bir sýnýrlama deðildir...
34
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
2.3 Ampirik Bulgular
Orta gelir tuzaðý yazýný bu doðrultuda yeni ampirik çalýþmalar ile zenginleþtirilmiþtir. Bunlar arasýnda
görece yeni bir çalýþma Felipe, Abdon ve Kumar'ýn (2012) tarihli katkýsýdýr. Felipe ve arkadaþlarý orta gelir
tuzaðý kavramýný inceleyebilmek için öncelikle "tuzaðýn" hangi gelir eþiklerinde söz konusu olduðunu; daha
sonra da tuzaktan çýkýþýn kaç sene geciktiðinde sorun olarak algýlanmasý gerektiðini tartýþmaktadýr.
Felipe vd.'nin metodolojisi ve bulgularý kýsaca þöyle özetlenebilir: birinci olarak ülkeler dört gelir eþiðine
baðlý olarak, dört gruba ayrýlmaktadýr. Buna göre, 1990 satýn alma gücü paritesine (SGP'ne) göre geliri
2.000$'dan daha az olan ülkeler düþük gelirli; 2.000$ ile 7.250$ arasýnda olanlar düþük-orta gelirli; 7.250$
ile 11.750$ arasýnda yüksek-orta gelirli; 11.750$ üstünde ise yüksek gelirli olarak tespit edilmektedir.
Bu ayýrýma göre, 1950'de incelenen 124 ülke arasýndan 82'si (%66'sý) düþük gelir düzeyinde; 33 ülke
(%77'si) düþük-orta gelir düzeyinde; 6 ülke (%5'i) yüksek-orta gelirli; ve sadece petrol zengini üç ülke
(Kuveyt, Katar ve Birleþik Arap Emirlikleri) yüksek gelir grubundaydý. Bulgulara göre, Amerika yüksek gelir
grubuna 1944'te geçmiþ, ama 1945 sonrasýnda bu konumunu yitirmiþti. ABD tekrar yüksek gelir grubuna
1962'de ulaþabilmiþtir.
Düþük gelirli ülkelerin sayýsý 1950'den 1980'e deðin azalma göstermiþtir (toplam 35 ülke). Ancak 1980'den
sonra bu süreç yavaþlamýþ ve 1980-2000 arasýnda toplam içinde yoksul ülkelerin adedi 48 olarak sabit
kalmýþtýr. Bu ülkelerin 31'i Sahra-altý Afrika'da, 5'i Asya'da gözükmektedir. 1 no'lu Tablo yoksulluk tuzaðýndan
henüz kurtulamamýþ söz konusu ülkeleri sergilemektedir.
Tablo 2: Düþük Gelir Tuzaðýndaki Ülkeler, 1950-2010
Asya
Sahra-Altý Afrika
Sahra-Altý Afrika
Afganistan (1.068)
Çad (708)
Nijer (516)
Bangladeþ (1.250)
Kongo (259)
Nijerya (1.674)
Lao (1.864)
Eritrea (866)
Rwanda (1.085)
Mongolya (1.015)
Gambiya (1.099)
Senegal (1.479)
Nepal (1.219)
Gana (1.736)
Sierra Leone (707)
Karayipler
Gine (607)
Sudan (1.612)
Haiti (664)
Kenya (1.115)
Tanzanya (813)
Sahra-Altý Afrika
Lesotho (1.987)
Togo (615)
Angola (1.658)
Liberya (806)
Uganda (1.059)
Benin (1.387)
Madagaskar (654)
Zambia (921)
Burkina Faso (1.110)
Malawi (807)
Zimbabve (900)
Burundi (495)
Mali (1.185)
-
Kamerun (1.208)
Mauritanya (1.281)
-
Kaynak: Felipe, Abdon ve Kumar (2012)
Bu ülkeler en-az geliþmiþ ülke grubunun içinde anýlmakta ve "en dipteki 1 milyar insan" olarak
betimlenmektedir. Buradaki ülkelerin ana sorunun sermaye birikimini baþlatmaktan ibaret olmadýðý; savaþlar,
kýtlýklar ve kurumsal yetersizlikler gibi bir dizi sosyo-ekonomik faktörü aþmalarý gerektiði bilinmektedir.
Diðer yandan 2010 yýlýna gelindiðinde, Felipe vd.nin metodolojik bulgularý ülkeler grubunu þöyle
sýnýflandýrmaktadýr: 40 ülke düþük gelirli; 38 ülke düþük-orta gelirli; 14 yüksek-orta gelirli ve 32 yüksek
gelirli. Burada ülke gruplarý arasýndaki geçiþkenlik, "yoksulluk" ya da "orta gelir tuzaðýndan" çýkýþýn göreceli
olarak yavaþ ya da hýzlý olarak nitelendirilmesi hususunda bilgi sunulmaktadýr. Eichengreen'in kýstaslarýný
da göz önünde tutan Felipe vd. ülkemizin içerisinde bulunduðu orta gelir grubunun, düþük gelirden yüksekorta gelirliliðe geçiþ sürelerini ve büyüme hýzlarýný saptamýþlardýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
35
Tablo 3: 1950-Sonrasýnda Düþük-Orta Gelirli Olup; Yüksek Orta Gelir Düzeyine Ulaþan Ülkeler
Ülke
Düþük-Orta
Gelir Düzeyine
Ulaþýldýðý Yýl
Yüksek Orta
Gelir Düzeyine
Ulaþýldýðý Yýl
Düþük Orta
Gelir Düzeyinde
Geçirilen Süre
( yýl)
Geçiþ Dönemi
Boyunca
Ortalama
Büyüme Hýzý (%)
Çin Halk Cumh.
1992
2009
17
7,5
Malezya
1969
1996
27
5,1
Kore
1969
1988
19
7,2
Milliyetçi Çin (Taypei)
1967
1986
19
7,0
Tayland
1976
2004
28
4,7
Bulgaristan
1953
2006
53
2,5
Türkiye
1955
2005
50
2,6
Kosta Rika
1952
2006
54
2,4
Oman
1968
2001
33
2,7
Kaynak: Felipe, Abdon ve Kumar (2012) "Tracking the Middle Income Trap: What Is It, Who Is In It, and Why?" Levy Economics Institute Working
Paper No 715.
Tablo 3 bu bulgularý sergilemektedir. Düþük orta gelirli düzeyde kalma süresi Çin H. Cumhuriyeti'nde
17 yýl iken, Bulgaristan ve Türkiye'de 50 senenin üstünde görülmektedir. Türkiye düþük-orta gelir düzeyine
1955'te ulaþmýþ ve ancak 50 yýl sonra 2005'te yüksek-orta gelir düzeyini yakalayabilmiþtir. Türkiye'nin orta
gelir bandý içindeki serüveni göreceli olarak en uzun süre almýþ olan üç ülkeden (Bulgaristan ve Kosta Rika
ile birlikte) birisidir.
Resmi tamamlayabilmek için Tablo 4 yüksek orta gelir eþiðinden yüksek gelir düzeyine çýkmýþ olan ülkeleri
göstermektedir. Burada Güney Kore (7 yýl), Japonya (9 yýl), Taypei (7 yýl) gibi mucize örnekleri yanýnda,
göreceli geç kalýnmýþ örnekler de (Arjantin, 40 yýl; Yunanistan 28 yýl) mevcuttur.
Tablo 4: 1950-Sonrasýnda Yüksek-Orta Gelirli Olup; Yüksek Gelir Düzeyine Ulaþan Ülkeler
Ülke
Yüksek-Orta
Gelir Düzeyine
Ulaþýldýðý Yýl
Yüksek Orta
Gelir Düzeyine
Ulaþýldýðý Yýl
Japonya
1976
1983
Kore
1988
Singapur
1978
Geçiþ Dönemi
Boyunca
Ortalama
Büyüme Hýzý (%)
7
4,7
1995
7
6,5
1988
10
5,1
Milliyetçi Çin (Taypei)
1986
1993
7
6,9
Avusturya
1964
1976
12
4,1
Belçika
1961
1973
12
4,4
Danimarka
1953
1968
15
3,3
Finlandiya
1964
1979
15
3,6
Fransa
1960
1971
11
4,4
Almanya
1960
1973
13
3,4
Yunanistan
1972
2000
28
1,8
Ýrlanda
1975
1990
15
3,2
Ýtalya
1963
1978
15
3,4
Hollanda
1955
1970
15
3,3
Norveç
1961
1975
14
3,5
Portekiz
1978
1996
18
2,8
Ýspanya
1973
1990
17
2,7
Arjantin
1970
2010
40
1,2
Þili
1992
2005
13
3,7
Ýsrail
1969
1986
17
2,6
Mauritus
1991
2003
12
4,0
Kaynak: Felipe, Abdon ve Kumar (2012)
36
Yüksek Orta
Gelir Düzeyinde
Geçirilen Süre
( yýl)
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Dolayýsýyla düþük gelir, orta gelir, yüksek gelir patikasýnda bazý ülkeler göreceli olarak hýzlý, bazýlarý yavaþ,
bazýlarý ise sabit konumda görünmektedir. Bu ayrýma benzer bir özel tabloyla orta gelir tuzaðýnýn özellikleri
Tablo 5'te tartýþýlabilir. Tablo, Felipe vd.nin ana veri kaynaðý olan Summers-Heston veri setine atýfta bulunarak
dünya ekonomilerini kabaca üç bloka ayýrmaktadýr: zengin ülkeler, orta dereceli gelirdeki ülkeler ve yoksul
ülkeler.
Tablo 5: Dünya Ekonomisinde Gelirler Ýtibariyle Büyümenin Nitelikleri
Fert Baþýna
Milli Gelir
(PPP $)
Fert Baþýna
Milli Gelir
Büyüme Hýzý
(%)
Sermaye
Birikimi
(I/GDP)
Dýþa Açýklýk
(X+M)/GDP
1950-1973
10.957,21
3,6
24,1
37,8
1974-1989
18.595,53
2,1
23,6
54,2
1990-1999
23.808,84
1,8
22,8
69,6
2000-2004
28.080,89
1,8
23,6
85,4
1950-1973
4.109,03
3,2
15,9
40,4
1974-1989
6.649,09
1,5
16,7
50,2
1990-1999
8.440,63
2,3
17,3
70,9
2000-2004
10.107,18
1,8
15,9
79,8
1950-1973
1.205,92
2,4
16,7
92,0
1974-1989
1.652,48
1,3
12,5
53,7
1990-1999
2.035,82
1,8
10,3
54,7
2000-2004
2.320,10
1,7
10,5
61,0
Zengin Ülkeler
Orta-Dereceli Ülkeler
Yoksul Ülkeler
Not: Bütün alt-dönemlerde, ZENGÝN ülke grubu en yüksek gelirli 20% grubuna; YOKSUL ülke grubu en alt 20% gelir grubuna;
Orta-Dereceli gup se geri kalan ülkelere aittir.
Kaynak: Summers-Heston, Penn Tables, 2007
Tablodaki ortalama veriler geliþmiþlik düzeyine etki edeceði düþünülen üç ayrý kýstas getirmektedir:
sermaye yatýrýmlarýnýn milli gelire (GSYH'ye) oraný yoksul ülkelerde çok düþüktür. Zengin ülkelerde bu oran
%23,4 iken, orta-gelir düzeyindekilerde %15,9, yoksul ülkeler grubunda ise %10,5 olarak hesaplanmaktadýr.
Dolayýsýyla, sermaye yatýrýmlarýnýn düþüklüðü yoksulluk tuzaðýnýn açýklayýcý bir deðiþkeni olarak
deðerlendirilmelidir. Dýþa açýklýk (ihracat artý ithalatýn milli gelire oraný) da benzer bir sýralama izlemektedir.
2000 senesinde zengin ülkelerin dýþa açýklýk oraný %85,4; orta dereceli ülkelerde %79,8; yoksul ülkelerde
ise %61 gözükmektedir.
Demek ki, orta veya düþük gelir tuzaðý sadece bir teknoloji ve kaynak kullanýmý meselesi deðil, iktisat
siyasasý, ticaret ve ürün deseni ile kurumsal niteliklerini de içeren karmaþýk bir olgudur. Þimdi bu karmaþýk
olgunun daha detaylý yansýmalarýný Türkiye örneðinde inceleyeceðiz.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
37
38
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
3 TÜRKÝYE EKONOMÝSÝNDE BÜYÜME VE
BÜYÜMENÝN KAYNAKLARI
3 TÜRKÝYE EKONOMÝSÝNDE BÜYÜME VE
BÜYÜMENÝN KAYNAKLARI
3.1
Türkiye'nin Dönemler Ýtibarýyla Büyüme Serüveni
Türkiye ekonomisi tüm Cumhuriyet dönemi boyunca (1923-2011) yýllýk yüzde 4,5 reel büyüme yaþamýþtýr.
Dönemi kabaca üç alt döneme ayýrmak olasýdýr: Bunlardan birincisi II. Dünya Savaþý öncesi ve sonrasý olarak
1923 - 1960 arasý; ikincisi planlý kalkýnma ve yurt içi pazarýn ithalat kotalarýyla korunma altýna alýndýðý ithal
ikameci sanayileþme dönemi (1961 - 1979); üçüncüsü ise 1980 sonrasý dýþa açýlým ve yapýsal uyum dönemidir.
Türkiye ekonomisinin ortalama büyüme hýzlarý bu üç dönemin ilkinde %4,6 ikincisinde %5,2 ve 1980
sonrasýnda ise %4,2 olmuþtur.
Tablo 6: Türkiye Ekonomisi'nde Dönemler Ýtibariyle Büyüme Hýzlarý, 1923-2012
Dönemin Yapýsal Nitelikleri
Kapsanan
Yýllar
Ortalama
Yýllýk
Büyüme,
%
Tüm Cumhuriyet Sonrasý Dönem
1923-2012
4,5
1. II. Dünya Savaþý Öncesi ve Sonrasý
1923-1960
4,6
2. Planlamacý ve Ýthal Ýkameci Sanayileþme
1961-1979
5,2
3. Dýþa Açýlým ve Yeniden Yapýlanma
a. Özal'lý Yýllar
1980-2012
4,2
1980-1988
5,2
b. Finansal Serbestleþtirme ve Denetimsiz Kamu Açýklarý
1989-1997
4,8
c. IMF Yakýndan Ýzleme ve Sonrasý
1998-2012
3,8
d. AKP dönemi
2003-2012
4,8
Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz.
Tablo 6 söz konusu verileri sergilemektedir. Tablo, ayrýca son dönemi de kendi içinde dört alt döneme
ayrýþtýrmaktadýr: 1980-88 arasý Özal'lý yýllar (%5,2); 1989-1997 denetimsiz finansal serbestleþtirme; 19982012 IMF yakýndan izleme (%3,8); ve onun bir alt-alt dönemi olan 2003 sonrasý dönem (%4,8).
Türkiye ekonomisinin yaklaþýk 90 yýllýk iniþli çýkýþlý büyüme serüveni Þekil-4'te daha açýk olarak
betimlenmektedir. Þekil Türkiye'nin yýllýk reel büyüme oranlarýný beþer yýllýk ortalamalar halinde sunmakta
ve yýllýk bazdaki dalgalanmalarýn ortalamalarýný izleyerek, "yumuþatmaktadýr". Elde edilen ortalama eðilim,
Türkiye ekonomisinde 1926 - 1952 arasýnda derin çalkantýlarýn ardýndan bir dizi iþ çevrimiyle genel anlamda
düþen bir büyüme trendine sahip olduðudur. 2002 sonrasýnda büyüme hýzýndaki yükselme 2008 kriziyle
birlikte dengelenmiþ ve büyüme hýzýnýn genel anlamda yavaþlamasý süregelmiþtir. Bu tespit, Türkiye'nin genel
anlamda bir durgunluða sürüklendiði ve orta gelir tuzaðý sarmalýnda olduðu anlamýna gelir mi?
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
41
Þekil 4: Türkiye, 5-Yýllýk Hareketli Ortalama Büyüme (%)
Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz.
Bu sorunun yanýtýný Türkiye ekonomisinde büyümenin reel kaynaklarýný sorgulayarak arayacaðýz. Büyümenin
kaynaklarýnýn ayrýþtýrýlmasý ya da daha teknik ifadesiyle "büyüme muhasebesi yaklaþýmý", temel olarak
ekonomik büyümede kullanýlan faktörlerin artýþ hýzlarý çýkarýldýðýnda geri kalan açýklanmayan kýsmýn
"teknolojik ilerleme" olarak yorumlanmasýna dayanýr.
Yukarýdaki büyüme modelinin standart formülasyonunu kulanýrsak:
Y = F(A, K, L)
(2)
Milli gelir, Y'nin büyümesini üç kaynaða ayrýþtýrýlabileceðini görürüz:
(3)
burada
faktörlerin marjinal hasýlalarýný vermektedir.
(3) no'lu denklem ekonomik büyümenin kaynaklarýný üç unsura ayýrýr:
,
1) Toplam sermaye stokundaki büyüme,
2) Emek arzýndaki büyüme, ,
3) Teknolojik ilerleme, .
Yukarýdaki formülasyonda, hasýladaki büyüme kadar faktör arzlarýndaki büyüme de ekonomik verilerden
alýnabilmektedir ancak teknolojik ilerleme üzerine miktarsal veri bulunmamaktadýr. Ama tersinden gitmek
her zaman mümkündür: Elimizdeki verilerden, hasýladaki büyüme oranlarý olan K ve L ile hasýladaki sermaye
'nýn gA = gY - agK - (1-a) gL þeklinde olduðu sonucunu çýkartabiliriz;
payý bulunabilir. Sonra da (3)’ten
yani, teknolojik ilerlemenin büyüme oranýný "arta kalan, artýk" (residually) olarak bulabiliriz. Bu oran genelde
"toplam faktör verimliliði" olarak adlandýrýlýr ve geride kalan artýðý bularak hesaplandýðý için sýklýkla "Solow
artýðý" olarak da geçer. Ama bu deðere iliþkin pek de bir þey bilmediðimiz için "cehaletimizin bir ölçüsü"
42
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
olarak da görülebilir. Bu deðer yalnýzca bilgisizliðimizi ölçmekle kalmaz, tek sektör, tam rekabet, tam
istihdam, sabit getiri vb. gibi üzerinde oluþturulduðu varsayýmlardan sapmanýn da bir ölçüsü durumuna
gelir. Ciddi kuramsal zayýflýklarýna karþýn TFÜ ekonometrikleri yine de ampirik büyüme literatürünün geliþen
bir dalý durumuna gelmiþtir.
Solow (1957) tarihli çýðýr açýcý çalýþmasýnda Amerika özel sektör büyümesinin kaynaklarýný incelerken
(3) no'lu özdeþlikten yararlanmýþ ve F(A, K, L) için Cobb-Douglas türü bir fonksiyon kullanmýþ idi.
(4)
(4) no'lu denklemde gösterilen Cobb-Douglas üretim fonskiyonu ölçeðe göre sabit getiri varsayýmýný
(a+(1-a)=1) sermayeye göre azalan getiri varsayýmý (a<1) ile birlikte kullanmaktadýr. Denklemde geçen a
katsayýsý sermayenin milli gelir payýný vermektedir.
Bu nitelikleri altýnda Cobb-Douglas tipi üretim fonksiyonu ampirik büyüme yazýnýnýn sýkça kullanýlan bir
prototipidir. Eðer (3) no'lu büyüme kaynaklarý muhasebe eþitliðini Cobb Douglas fonksiyonu aracýlýðýyla
kullanýrsak,
eþitliðini elde ederiz. Buradan da teknolojik geliþmenin büyüme hýzýna katkýsý bir artýk olarak elde edilebilir:
(5)
Türkiye ekonomisi için benzer büyüme muhasebesi egzersizlerini Saygýlý, Cihan ve Yurtoðlu (2005),
Taymaz, Voyvoda ve Yýlmaz (2008), Altuð, Filiztekin ve Pamuk (2007), Filiztekin (2001) ve Özmucur (1992)
çalýþmalarýnda kullanmýþtýr.
Biz de burada Türkiye ekonomisi için 5 no'lu denklem üzerinden Türkiye ekonomisinin özellikle son
dönem (1980-sonrasý) boyunca büyüme niteliklerini irdelemeye çalýþacaðýz. Bu teknik çalýþma boyunca milli
gelir ve iþ gücü verileri Kalkýnma Bakanlýðý (DPT) Ekonomik ve Sosyal Göstergeler veri tabanýndan 1998
bazlý serinin geriye doðru uyumlaþtýrýlmýþ biçimini kullanacaðýz. Sermayenin faktör payý, Köse ve Yeldan
(1998), Voyvoda ve Yeldan'a (2001) dayanarak 0.55 olarak kabul edilecektir.
3.2 Toplam Faktör Verimliliði Büyüme Hýzý
Ampirik büyüme muhasebesi konusunda en büyük veri sorunu sermaye stokunun hesaplanmasýna
iliþkindir. Bu doðrultuda Türkiye ekonomisinde sermaye stokunun belirlenmesine iliþkin en doyurucu çalýþma
Saygýlý ve ark. (2005) ile Maraþlýoðlu ve Týktýk (1991) çalýþmalarýdýr. Yazarlar sermaye stokunun belirlenmesinde
Aralýksýz Envanter Yöntemi (AEY) kullanmaktadýrlar. AEY'ye göre sermaye stokunun belirlenmesinde
sermayeye olan yatýrýmlar sermayenin kullaným ömrüyle yýpranmasýndan doðan net artýþlarla düzeltilmekte
ve net sermaye stokuna ulaþýlmaktadýr. Sermaye stokunun belirlenmesinde en ciddi unsur, yatýrýmlarýn
iktisadi ömürlerinin belirlenmesidir. Bu çalýþmada Saygýlý vd.nin yaklaþýmý izlenerek, konut hariç tüm sektörlerde
OECD'de (1998) geçen iktisadi ömür varsayýmlarý (OECD ülkeler ortalamasý) kullanýlmýþtýr (Bkz Tablo 7).
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
43
Tablo 7: Sektörlere Göre Yatýrýmlarýn Ýktisadi Ömür Varsayýmlarý
Yatýrým
Ömrü ( yýl)
Dönemin Yapýsal Nitelikleri
Tarým
23
Madencilik
23
Ýmalat sanayi
26
Enerji
31
Ulaþtýrma
25
Turizm
29
Konut
33
Eðitim
29
Saðlýk
29
Diðer Hizmetler
26
5 No'lu denklem aracýlýðýyla Türkiye ekonomisinde büyümenin muhasebesi sonucunda Toplam Faktör
Üretkenliði (Verimliliði) (TFÜ ya da TFV) artýk olarak elde edilmiþ ve 1980 sonrasýnda üç 10'ar yýllýk dönemdeki
büyüme hýzlarý Þekil 5 no'lu sergilenmiþtir.
Þekil 5: Toplam Faktör Verimliliði Büyüme Hýzý (1980-2010)
TFP Büyüme Hýzý, 1980-89
TFP Büyüme Hýzý, 1990-99
44
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
TFP Büyüme Hýzý, 2000-2010
Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz.
TFÜ artýþlarý 1980-89 döneminde daha düzgün bir pozitif görünümdedir. 1990-1999 döneminde TFÜ
tamamen dalgalý ve oynak seyretmiþtir. 2000 sonrasý dönemde de TFÜ'nün bir düþüþ içinde olduðu
gözlenmektedir. Daha uzun dönem boyunca, 1980-2010 arasý deðerlendirildiðinde TFÜ endeksinin de
benzer seyrettiði görülmektedir. 1980 düzeyini 100 kabul edersek, 1990'a kadar TFÜ birikimli olarak %20
artmýþ; 1990'lar þiddetlenen oynaklýk ile geçilmiþ; 2000 sonrasýnýn baþlarýndaki kazanýmlar 2005 sonrasýnda
yitirilmiþ ve Türkiye'nin TFÜ stoku 1990 düzeyinin sadece 5 endeks puaný üzerinde kapatýlabilmiþtir (Bkz
Þekil 6).
Þekil 6: Toplam Faktör Üretkenliði Endeksi: Türkiye, 1979-2010
Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz.
Bulgularýmýz Türkiye'nin 1990'lardaki dalgalanmanýn aþýlmasýna karþýn, 2000'lerde bir üretkenlik yorgunluðu
yaþamakta olduðunu göstermekte midir? Bu sorunun yanýtýný tartýþabilmek için üretim faktörlerinin
geliþimine bakmamýz gerekecektir. Ýlk olarak sermayenin üretim deðerine görece payýný (sermaye hâsýla
oraný) izlersek, Türkiye'nin birim milli gelir baþýna sermaye kullanýmýnýn 1980'lerde düþtüðünü (dolayýsýyla
sermaye üretkenliðinin yükseldiðini) ancak 2005'ten sonra sermaye kullanýmýnda çok ciddi bir yükselme
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
45
olduðunu gözlemekteyiz. Þekil 7 sermaye kullanýmýndaki artýþý dile getirmektedir. Þekil 8 ise emek baþýna
sermaye kullanýmýnýn (sermaye-emek oraný) özellikle 1993'ten sonra artýþa geçtiðini, 2005'te ise ikinci bir
kýrýlmayla ivmelendiðini izlemekteyiz. 2010 sermaye-emek oraný, 1980 düzeyinin sabit fiyatlarla neredeyse
2,5 mislidir.
Þekil 7: Türkiye’de Sermaye - Hasýla Oraný (K/Y) (1998 Sabit Fiy. TL)
Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz.
Þekil 8: Türkiye’de Sermaye - Emek Oraný (K/L) (1998 Sabit Fiy. TL)
Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz.
46
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Türkiye ekonomisinde sermaye faktörünün aþýrý yoðun kullanýmý ve göreceli verim düþüklüðü ampirik
yazýnýmýzda genel kabul gören ve sýk vurgulanan bir olgudur. TFÜ'nün büyümeye katkýsý genel olarak sadece
1980-89 aralýðýnda görece olarak kýsa bir süre için anlamlý düzeyde olmuþtur. Ekonominin yeniden bir
yapýlanma içine girdiði, ticaretin ve faktör piyasalarýnýn konsolide edildiði bu dönemi 1990'larýn denetimsiz
finansal serbestleþtirilmesi altýnda geçirilen oynaklýk ve belirsizlik ortamý izlemiþtir. Türkiye'nin 2005 sonrasý
büyüme yolaðý ise göreceli olarak çok yüksek dýþ açýk ve ucuz ithalat olanaðýnýn saðladýðý aþýrý sermaye
yoðun teknolojilere sürüklenmesi sonucunu doðurmuþtur.
3.3 Ortalama Büyüme Hýzlarý ve Büyümeye Katkýlar
Büyüme patikasýna katkýlar açýsýndan tüm 1980-2010 boyunca sermaye yatýrýmlarýnýn payýnýn %58,
emeðinkinin ise %23 düzeyinde gerçekleþtiðini hesaplamaktayýz. Artýk olarak hesaplanan TFÜ payý ise
%18'de kalmaktadýr. 2000-2010 arasýnda sermayenin büyümeye katkýsý %66,6'dýr. Toplam faktör üretkenliðinin
payý %20,2; emeðin payý ise %13,1'e gerilemektedir. Kanýmýzca 2000 sonrasý dönemin istihdam dostu
olmayan ve aþýrý sermaye yoðun niteliklerini sergilemesi bakýmýndan bu bulgular önemlidir. Tablo 8 bu
hesaplamalarý özetlemektedir.
Tablo 8: Ortalama Büyüme Hýzlarý ve Büyümeye Katkýlar, Türkiye: 1980-2010
Ortalama Büyüme Hýzý (%)
GSYH Büyümeye Katkýlar (%)
GSYH
Sermaye
Emek
TFV
Sermaye
Emek
TFV
1980-1988
5,34
4,00
3,16
1,72
50,29
33,33
16,38
1990-1999
4,02
5,10
2,53
0,08
55,31
25,80
18,89
2000-2010
4,24
4,45
0,27
1,67
66,65
13,13
20,22
1980-2010
4,16
4,55
1,69
0,89
58,23
23,07
18,70
Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz.
Altuð, Filiztekin ve Pamuk (2006) ise temel sorunun Türkiye'nin aþýrý sermaye yoðun büyümesinde deðil,
genelde sermaye stoku artýþýndaki yavaþ büyümeden kaynaklandýðýný vurgulamaktadýr. Toplam faktör
üretkenliðindeki oynaklýðýn yüksek oluþu ise makroekonomik belirsizlikler ve dalgalanmalarýn doðal uzantýsý
olarak deðerlendirilmektedir. Bu tür bir ekonomik yapýnýn makro anlamda orta gelir tuzaðý diye anýlan
durgunluk ortamýný aþabilmesi için teknolojik ve kurumsal ivmelenmelere daha fazla gereksinim duyacaðý
açýktýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
47
48
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
4 ORTA GELÝR TUZAÐI: YAPISAL DÖNÜÞÜM,
DIÞ TÝCARET VE "ÜRÜN TUZAÐI"
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
4 ORTA GELÝR TUZAÐI: YAPISAL2DÖNÜÞÜM,
DIÞ TÝCARET VE "ÜRÜN TUZAÐI"
Raporun ilk bölümlerinde tartýþýldýðý üzere alt gelir grubundan orta gelir grubuna geçiþ periyodu farklý
ülkeler için farklý uzunlukta olabilir. Orta gelir grubunda kalýþ ve bu gruptan çýkýþ sürecinin niteliði ve zamaný
ile ilgili olarak çeþitli belirleyicilerden (makroekonomik stabilite, yapýsal koþullar, kurumlarýn niteliði, vs.)
bahsetmek mümkün olmakla birlikte düþük üretkenlik aktivitelerinden yüksek üretkenlik aktivitelerine geçiþin
kritikliðini vurgulamak gerekir. Bu noktada artýk olgunlaþmýþ teknolojiler üzerinde sermaye birikimi ekonominin
büyümesine ancak kýsýtlý etki yaparken, üretkenlik kazanýmlarý, ürün yelpazesi ve ekonominin dünya üretim
aðlarý ve süreçleri ile ne þekilde eklemlendiði sorularý giderek daha önem kazanmaktadýr.
Bu nedenlerle ekonominin geçirdiði yapýsal dönüþüm - neyi üretip neyi üretemediði ve baðlantýlý olarak
neyi ihraç edip neyi edemediði - kritiktir. Bu baðlamda kiþi baþý gelirdeki büyüme, alt gelir grubundan orta
gelir grubuna geçiþin temel belirleyicisi olan sermaye birikiminin ötesinde yapýsal dönüþüm sürecinin bir
sonucu olarak ortaya çýkmaktadýr. Bu dönüþüm sürecinde bazý "ürünler" yüksek üretkenlik aktiviteleri
sonucunda üretilirler; bu ürünlerde talebin gelir esnekliði yüksektir. Rodrik (2011) bu ürün gruplarýnýn
üretim aðlarýna/süreçlerine dahil olan ülkeler için "otomatik yükselme trendi" oluþumunu vurgulamaktadýr.
Hidalgo ve Hausmann (2009), Hausmann vd. (2007) ve Hidalgo vd. (2007) çalýþmalarýnda vurgulandýðý
üzere iktisadi geliþme ile birlikte yüksek gelir düzeyine çýkýþta ayný ürün grubunun sürekli bir biçimde daha
etkin üretilmesinden çok ürün çeþitliliði ve daha üretken aktiviteler sonucunda üretken ürün grubuna
geçiþin önemi vurgulanmaktadýr. Çalýþmanýn bu bölümünde Türkiye ekonomisinin dýþ ticaret performansý
ve paralel olarak yapýsal dönüþümün niteliði irdelenmektedir3.
Türkiye ekonomisinin dünya mal ve hizmet piyasalarý ile eklemlenmeye baþladýðý 1970'lerden itibaren ilk
dönemlerde cýlýz artýþlar gösteren dýþ ticaret hacmindeki deðiþim 1990'larda ve özellikle 2000'lerde ciddi
ivmelenme kaydetmiþtir. Bununla birlikte 1970'lerde büyük kýsmý tarýmsal ürünlerden oluþan ihracat deseni
1980'lerde tekstil ve hazýr giyime kaymýþ ve bu kalem 1990'larýn ortalarýna dek Türkiye'nin dünya ekonomileri
ile eklemlenmesinde temel kalem olarak aðýrlýðýný korumuþtur. 2000'li yýllarda ise ihracat paylarý önemli
artýþlar gösteren ürün gruplarý arasýnda makine, otomotiv ve elektronik sayýlmaktadýr.
Türkiye ekonomisinin 1970'lerdeki aðýrlýklý olarak tarýmsal ürün yapýsýndan, 1980'lerde emek-yoðun,
geleneksel sektörlere ve 1990'larda "orta-düþük", "orta-yüksek" teknolojili sektörlere kayan ihracat yapýsý,
ekonomideki üretici sektörlerin geçirdiði dönüþümü de temsil etmektedir. Bu anlamda ekonominin dünya
üretim aðlarý ile ne þekilde eklemlendiðinin irdelenmesi ve Türkiye ekonomisinin "göreli" konumunun
belirlenmesi, orta gelir tuzaðý ile baðlantýlý olarak cevabý aranan "ürün tuzaðý" sorusu için de aydýnlatýcý
olacaktýr. Örneðin dýþ ticarette uzmanlaþýlan ürünlerin üretim aktivitelerinin düþük üretkenlikte/düþük katma
deðerli olmasý ekonominin göreli konumunun deðiþmemesine ya da düþmesine yol açabilir.
Yine geliþmiþ ekonomilerde yüksek üretkenlik aktivitelerinin ortaya konmasý ve geliþtirilmesi ve bu ürünlerin
üretimde uzmanlaþýlmasý, bu süreçte, Türkiye ekonomisi gibi ekonomilerin de teknolojisi standartlaþmýþ,
ancak ve ancak düþük maliyet temelinde rekabetçi olunabilecek orta/düþük üretkenlikteki aktivitelerde
uzmanlaþmasý, yapýsal dönüþümü pozitif yönde etkilese de ekonominin göreli konumunu deðiþtirmeyebilir
ve istikrarlý büyüme patikasýný zorlayabilir. Bu açýdan üretim süreçlerine göre dýþ yapýlarý Türkiye'ye benzeyen
(rekabet iliþkisi) ve benzemeyen (tamamlayýcý iliþki) ülkelerin tanýmlanmasý, dýþ ticaret iliþkilerinin niteliðini
anlamak açýsýndan önemlidir.
2 Bu bölüm kýsmen Taymaz, Voyvoda ve Yýlmaz (2011), Bölüm 3'e dayanmaktadýr.
3 Türkiye ekonomisi için yayýnlanmýþ Girdi-Çýktý Tablolarý 2000'li yýllarý analiz etmeye izin vermediði için bu bölümdeki deðerlendirme dýþ
ticaret deðiþkenleri üzerinden yürütülmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
51
Türkiye toplam ihracatýnýn yaklaþýk %95'ini oluþturan imalat sanayii dýþ ticaret iliþkilerinin üretim süreçlerine
göre deðerlendirilmesi, gerek ekonomideki yapýsal dönüþümü anlamak gerekse orta gelir tuzaðýndan çýkýþ
politikalarý oluþturabilmek açýsýndan kritik sektör olarak ortaya çýkmaktadýr.
4.1
Türkiye'de Dýþ Ticaretin Genel Görünümü
4
Tablo 9 ve 10, 1996-2011 dönemi için GEGS altýnda toplam ihracat ve ithalat deðerlerini ve bu toplam
içerisinde yatýrým mallarý, ara mallar ve tüketim mallarý paylarýný sunmaktadýr. Tabloya göre, 1996 yýlýnda
cari dolar fiyatlarý ile 23,2 milyar dolar olarak gerçekleþen Türkiye toplam ihracatý, bu dönemde yýlda
ortalama %16,1 oranýnda artarak 2008 yýlýnda 132,0 milyar dolara ulaþmýþ, 2009 yýlýnda ise 102,1 milyar
dolara gerilemiþtir. 2011 yýlý sonu itibariyle Türkiye toplam ihracatý 134,9 milyar dolar olarak izlenmektedir.
Buna karþýlýk 1996 yýlýnda cari dolar fiyatlarý ile 43,6 milyar dolar olarak kaydedilen Türkiye toplam ithalatý,
yýlda ortalama %15,3 oranýnda artarak 2008 yýlýnda 202 milyar dolara yükselmiþ, 2009 yýlýnda ise ciddi
bir gerileme ile 141 milyar dolar seviyesine düþmüþtür.
Tablo 9: Geniþ Ekonomik Gruplarýn Sýnýflandýrmasýna Göre Dýþ Ticaret - Ýhracat, 2000-2011
1996
1998
TOPLAM (Milyon Dolar)
23.224
26.974 27.775
31.334 36.059 47.253 63.167
Yatýrým Mallarý (%)
4,82
4,98
7,83
8,48
7,74
9,19 10,34 10,88 11,02 12,82 12,67 10,88 10,34 10,52
Sermaye Mallarý (Taþýmacýlýk araçlarý hariç) 2,91
3,20
3,67
3,89
3,71
4,11
4,36
4,64
4,77
5,22
5,21
5,70
5,63
5,74
Sanayi ile ilgili taþýmacýlýk araç ve gereçleri
1,77
4,16
4,59
4,03
5,08
5,98
6,25
6,24
7,60
7,45
5,19
4,70
4,78
Ara Mallar (%)
1,91
2000
2001
2002 2003
2004
2005 2006
2007
2008
2009
2010
2011
73.476 85.535 107.272 132.027 102.143 113.883 134.907
42,06 41,71 41,64 42,66 40,65 39,14 41,07 41,22 44,18 46,05 51,30 48,69 49,51 50,36
Sanayi için iþlem görmemiþ hammaddeler
5,28
Sanayi için iþlem görmüþ hammaddeler
28,88 27,86 28,98 30,30 29,05 27,26 29,54 28,14 30,05 30,48 35,74 34,43 33,73 33,89
4,28
3,61
3,00
2,63
2,54
2,34
2,33
2,65
2,61
2,43
2,58
3,22
2,99
Ýþlem görmemiþ yakýt ve yaðlar
0,00
0,01
0,02
0,02
0,01
0,01
0,00
0,02
0,00
0,01
0,06
0,10
0,09
0,10
Yatýrým mallarýnýn aksam ve parçalarý
1,65
2,09
2,07
2,08
2,02
2,06
2,15
2,36
2,61
2,95
2,81
2,86
3,03
3,29
Taþýmacýlýk araçlarýnýn aksam ve parçalarý
2,94
3,96
4,35
4,97
4,99
5,19
4,90
5,08
5,33
5,74
5,26
4,85
5,56
5,92
0,65
1,41
0,93
0,78
0,39
0,25
0,12
0,25
0,33
0,17
0,10
0,25
0,39
0,15
Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmemiþ
hammaddeler
Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmiþ
hammaddeler
1,69
1,34
0,89
0,65
0,66
0,74
0,75
1,00
0,76
0,79
1,00
1,12
1,02
1,36
Ýþlem görmüþ diðer yakýt ve yaðlar
0,95
0,77
0,78
0,87
0,90
1,09
1,27
2,05
2,43
3,29
3,90
2,50
2,46
2,67
Tüketim mallarý (%)
53,04 53,26 50,36 48,71 51,21 51,06 48,29 47,41 44,18 40,73 35,66 39,88 39,80 38,71
Binek otomobilleri
1,16
0,52
2,26
3,10
3,60
4,65
6,23
5,95
6,60
6,38
5,66
5,96
5,45
4,81
Dayanýklý tüketim mallarý
4,10
6,37
7,40
7,01
9,08
9,21
9,50
9,40
8,87
7,98
6,78
7,69
7,83
7,76
Yarý dayanýklý tüketim mallarý
23,35 23,15 20,65 19,01 20,01 18,71 15,57 14,03 12,28 11,60 9,48 10,43 10,36 9,69
Dayanýksýz tüketim mallarý
9,74
10,59 10,51
9,13
9,44
9,33
8,22
7,94
7,23
6,37
5,40
6,22
6,28
5,84
7,28
6,70
4,91
5,30
4,57
4,30
4,08
4,41
3,85
3,55
3,20
4,30
4,36
4,09
tüketim mallarý
7,09
5,65
4,16
4,52
3,40
3,76
3,57
3,99
3,47
3,25
3,19
3,80
3,96
4,37
Motor benzini ve diðer hafif yaðlar
0,22
0,18
0,35
0,50
0,99
0,95
0,98
1,49
1,66
1,45
1,71
1,21
1,33
1,94
0,09
0,10
0,10
0,14
0,12
0,14
0,15
0,20
0,22
0,16
0,24
0,27
0,22
0,22
0,08
0,06
0,17
0,15
0,41
0,61
0,30
0,48
0,62
0,39
0,37
0,55
0,36
0,41
Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmemiþ
tüketim mallarý
Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmiþ
Sanayii ile ilgili olmayan taþýma araç
ve gereçleri
Diðer
Kaynak: TÜÝK
52
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 10: Geniþ Ekonomik Gruplarýn Sýnýflandýrmasýna Göre Dýþ Ticaret - Ýthalat, 2000-2011
1996
1998 2000
2001
2002 2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010 2011
TOPLAM (Milyon Dolar)
43.627
45.921 54.503 41.399
Yatýrým Mallarý (%)
23,50 23,21 20,85 16,76 16,29 16,33 17,84 17,44 16,73 15,91 13,87 15,23 15,53 15,48
51.554 69.340 97.540 116.774 139.577 170.063 201.964 140.928 185.544 240.842
Sermaye Mallarý (Taþýmacýlýk araçlarý hariç) 19,14 19,45 17,00 14,21 14,69 14,17 13,83 14,66 14,07 13,74 11,51 13,05 12,53 12,29
Sanayi ile ilgili taþýmacýlýk araç ve gereçleri
Ara Mallar (%)
4,36
3,77
3,86
2,56
1,61 2,17
4,00
2,78
2,64
2,17
2,36
2,18
3,00
3,18
66,73 65,13 66,07 73,19 73,04 71,73 69,25 70,11 71,36 72,70 75,14 70,61 70,84 71,89
Sanayi için iþlem görmemiþ hammaddeler
7,35
Sanayi için iþlem görmüþ hammaddeler
31,60 32,61 29,54 33,54 34,98 34,76 34,25 33,87 33,30 34,63 32,52 30,86 31,65 31,34
6,36
5,11
4,92
5,73 6,19
5,92
5,16
5,24
5,90
6,78
5,67
6,61
6,71
Ýþlem görmemiþ yakýt ve yaðlar
10,37
5,57
8,87 10,10
9,62 8,25
7,51
12,59 14,17 13,42 15,97 12,61
0,63
0,54
Yatýrým mallarýnýn aksam ve parçalarý
6,68
8,06
7,24
7,64
8,09 6,98
6,59
5,78
5,46
5,34
4,68
5,88
4,89
4,51
Taþýmacýlýk araçlarýnýn aksam ve parçalarý
4,86
6,23
5,80
5,96
5,24 5,69
6,71
6,36
6,22
6,15
5,58
5,56
5,70
5,12
2,11
1,49
0,95
0,73
1,03 1,38
0,97
0,74
0,56
0,99
1,56
1,47
1,51
1,82
Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmemiþ
hammadeler
Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmiþ
hammaddeler
1,06
1,00
0,61
0,72
0,78 0,76
0,64
0,65
0,68
0,50
0,86
0,86
0,60
0,74
Ýþlem görmüþ diðer yakýt ve yaðlar
2,70
3,80
7,96
9,59
7,58 7,72
6,66
4,96
5,70
5,76
7,18
7,70
6,59
6,82
Tüketim mallarý (%)
9,22
10,90 12,71 9,21
9,50 11,27 12,41 11,97 11,55 10,99 10,64 13,69 13,33 12,33
Binek otomobilleri
2,34
3,03
1,58 3,20
4,32
3,68
3,06
2,79
2,25
3,03
3,68
3,52
1,80
4,76
1,42
Dayanýklý tüketim mallarý
1,42
1,97
2,07
1,53
1,33 1,32
1,48
1,57
1,64
1,78
1,75
1,86
1,89
Yarý dayanýklý tüketim mallarý
1,75
1,98
1,71
1,75
1,69 1,82
1,96
2,15
2,33
2,30
2,38
2,90
2,86
2,68
Dayanýksýz tüketim mallarý
1,68
2,23
2,51
3,18
3,37 3,40
3,26
2,92
2,67
2,56
2,62
3,51
2,98
2,45
0,21
0,35
0,33
0,28
0,25 0,17
0,15
0,23
0,23
0,24
0,37
0,42
0,36
0,34
tüketim mallarý
1,30
0,75
0,58
0,58
0,58 0,58
0,54
0,55
0,54
0,56
0,56
0,71
0,74
0,75
Motor benzini ve diðer hafif yaðlar
0,40
0,42
0,63
0,40
0,64 0,71
0,57
0,61
0,78
0,69
0,65
0,84
0,72
0,69
0,13
0,16
0,12
0,09
0,07 0,06
0,12
0,25
0,29
0,07
0,06
0,41
0,11
0,10
0,55
0,76
0,37
0,83
1,16 0,67
0,51
0,49
0,36
0,40
0,35
0,47
0,29
0,31
Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmemiþ
tüketim mallarý
Esasý yiyecek ve içecek olan iþlenmiþ
Sanayii ile ilgili olmayan taþýma araç
ve gereçleri
Diðer
Kaynak: TÜÝK
Genel bir gözlem olarak gerek ihracat gerekse ithalat artýþlarý 2000 sonrasýnda ivme kazanmýþtýr. Özellikle
2002-2008 döneminde yýllýk ortalama ihracat artýþý %23,0 olarak gerçekleþirken, ayný dönemde yýllýk
ortalama ihracat artýþý %25,7 seviyesinde seyretmiþtir. 2008-2009 küresel çalkantýsýnýn Türkiye reel ekonomisi
üzerindeki yýkýcý etkilerini hem iç hem de dýþ talep deðiþkenlerinde izlemek mümkündür. Türkiye toplam
ihracatý 2007'de %25,4 oranýnda bir artýþ kaydederken bu oran 2008'de %23,1'e gerilemiþ, 2009'da ise
%22,6'lýk keskin bir düþüþ yaþanmýþtýr. Toplam ithalat artýþ oraný 2007 için %21,8, 2008 için %18,8'dir.
2009 için ise üretimdeki sert gerileme ile birlikte ithalat %30,2 oranýnda azalmýþtýr. Küresel çalkantý dönemi
sonrasýnda 2010 ve 2011 yýllarýnda %31,7 ve %29,8 oranlarýnda artýþ gösteren ithalat, 2011 sonunda
240,8 milyar dolar düzeyindedir. Ayný dönemde yýllýk ortalama ihracat artýþ oranlarý ise %11,5 ve %18,5
seviyesindedir.
Toplam dýþ ticaret verileri, GEGS'e göre ayrýþtýrýlmýþ alt kalemleri itibariyle Tablo 9 ve 10'nun yanýnda
Tablo 11'de de daha detaylý (dikey ayrýþma altýnda) sunulmaktadýr. Tablodan Türkiye ekonomisinin uluslararasý
iþbölümü ve ticaret iliþkileri yapýsý içerisinde gösterdiði deðiþimin genel hatlarýný gözlemlemek mümkündür.
Buna göre Türkiye dýþ ticareti temel olarak ara mal ve sermaye ( yatýrým) malý ithal eden, buna karþýlýk daha
çok yine ara mal ve tüketim malý ihracatý gerçekleþtiren bir ekonomi konumundadýr. Sermaye malý, ara mal
ve tüketim malý kategorileri için 1996-2011 döneminde toplam ihracat paylarý ortalamasý sýrasýyla %9,5,
%44,3 ve %45,8'dir. Burada çarpýcý bir baþka nokta da Tüketim mallarýnýn toplam ihracattaki payýnýn
1996'dan bu yana sürekli azalmasý ve 1996'da %53,0 olan tüketim mallarýnýn toplam ihracat içerisindeki
payýnýn 2011 itibariyle %38,7'e düþmesidir. Bu düþüþ, özellikle 2004 sonrasý dönemde belirgindir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
53
Tablo 11: Üretim Sürecine Göre Dýþ Ticaret Paylarý ve Dýþ Ticaret Dengesine Katký, Türkiye, 1995-2009
Yýllar
1995
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
Yýllar
1995
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
Yýllar
1995
1998
1999
2000
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
Temel
Mallar
4,96
5,30
5,35
4,24
3,54
2,85
2,66
2,35
2,48
2,88
2,69
2,48
2,87
ÝHRACAT PAYLARI
Ara Mallar
Ara Mallar-Yarý Ara Mallar-Parça
Mamul
ve Bileþenler
32,30
3,96
29,99
5,87
29,88
5,97
30,65
6,54
32,07
7,12
31,28
7,11
29,81
7,36
32,18
7,13
32,49
7,43
34,72
8,07
35,83
8,64
42,25
8,13
39,09
7,78
Nihai Mallar
Nihai MallarNihai MallarSermaye
Tüketim
3,94
54,84
5,19
53,65
6,86
51,94
7,83
50,74
8,57
48,70
7,85
50,90
9,33
50,84
10,46
47,87
11,04
46,57
11,18
43,16
12,83
40,01
12,74
34,40
11,00
39,25
Temel
Mallar
20,66
13,79
15,61
15,63
16,81
17,29
16,68
15,01
15,53
15,96
16,40
19,30
15,02
ÝTHALAT PAYLARI
Ara Mallar
Ara Mallar-Yarý Ara Mallar-Parça
Mamul
ve Bileþenler
39,77
10,34
36,93
14,58
37,58
14,02
36,46
13,56
41,36
14,52
42,03
14,08
41,59
13,36
40,21
13,86
41,24
12,80
42,05
12,53
43,40
12,03
43,64
10,98
42,30
12,15
Nihai Mallar
Nihai MallarNihai MallarSermaye
Tüketim
22,83
6,40
23,94
10,76
21,59
11,19
21,73
12,62
17,90
9,41
17,22
9,37
17,23
11,14
18,58
12,33
18,41
12,02
17,92
11,54
16,96
11,21
15,08
11,00
16,46
14,07
Temel
Mallar
-7,38
-3,98
-4,91
-5,14
-6,56
-7,04
-6,81
-6,08
-6,25
-6,24
-6,58
-8,16
-5,98
DIÞ TÝCARET DENGESÝNE KATKI
Ara Mallar
Nihai Mallar
Ara Mallar-Yarý
Ara Mallar-Parça
Nihai MallarNihai MallarMamul
ve Bileþenler
Sermaye
Tüketim
-3,51
-3,00
-8,88
22,76
-3,25
-4,07
-8,77
20,07
-3,69
-3,85
-7,05
19,50
-2,62
-3,16
-6,27
17,19
-4,59
-3,65
-4,61
19,40
-5,24
-3,40
-4,57
20,24
-5,72
-2,91
-3,84
19,27
-3,85
-3,23
-3,90
17,06
-4,19
-2,57
-3,53
16,53
-3,50
-2,13
-3,22
15,08
-3,63
-1,63
-1,98
13,82
-0,67
-1,38
-1,13
11,35
-1,58
-2,15
-2,69
12,39
Kaynak: Taymaz, Voyvoda ve Yýlmaz (2008)
54
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Sermaye malý, ara mal ve tüketim malý kategorileri için 1996-2011 döneminde toplam ithalat paylarý
ortalamasý sýrasýyla %17,5, %70,6 ve %11,4'dir. Bu dönemde toplam ithalatta sermaye malý payýnýn sürekli
azalýþ, buna karþýn ara malý ve tüketim mallarý paylarýnýn sürekli artýþ göstermesi, ara malý ihracat payýndaki
artýþ ile birlikte deðerlendirildiðinde dýþ ticaretin, dolayýsý ile katma deðerin üretiminin yapýsýnda kaymalara
iþaret eder niteliktedir.
Tablo 11'e göre Türkiye ekonomisi için 1995-2009 döneminde gözlemlenen toplam ihracatta tüketim
mallarý payýndaki azalýþa paralel sermaye mallarý ve ara mallar ihracat paylarýndaki artýþ temel olarak nihai
sermaye mallarý ve özellikle yarý-mamul formundaki ara mallarý ihracatýndaki artýþtan kaynaklanmaktadýr.
Toplam ithalattaki payý 2000'ler boyunca %70'lerin üzerinde seyreden ara mallar kalemi içerisinde aðýrlýðý
%60'ý bulan yarý-mamul formundaki ara mallar temel olarak sanayi için iþlem görmüþ hammaddeler ve
iþlem görmemiþ yakýt ve yaðlardan oluþmaktadýr. Ýzlenen dönemde yarý-mamul formunda ara mallarýn,
özellikle sanayi için iþlem görmüþ ara mallarýn ihracat ve ithalatýnda gözlemlenen bu artýþlar, Türkiye
ekonomisi için sýklýkla dile getirilen "ithalata dayalý ihracat ve üretim modelinde ithalatlaþma" tartýþmalarý
açýsýndan kritik görünmektedir.
1995-2009 döneminde parça ve bileþen formunda ara mallar, yarý-mamul formunda ara mallar ve nihai
sermaye mallarýnýn ihracat paylarýnda önemli artýþlar, nihai tüketim mallarý ihracat payýnda da önemli azalýþlar
gözlemlememize raðmen bu dönemde tutarlý bir biçimde dýþ ticaret dengesine katkýsý pozitif tek kategori
nihai tüketim mallarý kategorisi olmuþtur. Bu gözlem Türkiye ekonomisi için, 1990 ve 2000'li yýllarda ihracat
ve ithalat paylarýnda gözlemlenen kaymalara raðmen üretim yapýsýnýn ve ihracatýn ithalat bileþenlerindeki
aðýrlýðýn ciddi bir biçimde devam ettiðini vurgulamaktadýr.
4.2 Türkiye'de Üretim Süreçlerine Göre Dýþ Ticarette Rekabet ve Yapýsal Dönüþüm
Uluslararasý ticaret teorisi ekonomilerin küresel iþbölümü çerçevesinde "uzmanlaþmalarýný" "karþýlaþtýrmalý
üstünlük" göstergeleri ile belirlemektedir. Buna göre örneðin 1980 ve 1990'lar boyunca önemli iktisadi
geliþme gösteren Doðu Asya ülkelerinin küresel ekonomiye eklemlenmeleri öncelikle tekstil, ayakkabý gibi
emek-yoðun, kaynak temelli sektörler üzerinden temin edilmiþken, daha sonra bu eklemlenme elektronik,
telekomünikasyon gibi daha yüksek teknoloji içeren ürünler yolu ile devam etmiþtir. Bu durumda "karþýlaþtýrmalý
üstünlük" göstergelerinin üretim süreçlerindeki ve dýþ ticaret performansýndaki bu yapýsal deðiþimi
yansýtabilmesi beklenmektedir. Ancak elbette üretim ve dýþ ticaret süreçlerinde yukarýdaki örnekte olduðu
gibi sektörel kaymalar yaþanabileceði gibi eþ anlý olarak her sektör için üretim sürecinin farklý aþamalarý
arasýnda kaymalar da gerçekleþebilir ya da ayný sektör sýnýflandýrmasý içerisinde farklý ekonomilerin ihraç
ettiði ürünler teknolojik olarak tamamen farklý üretim süreçlerine karþýlýk gelebilir.
Bu nedenlerle çalýþmada kullanýlan üretimin farklý aþamalarýnýn dikey ayrýþtýrýlmasýna yönelik yaklaþým
altýnda üretimin her aþamasý farklý bir üretim fonksiyonu ile temsil edilmektedir. Böylelikle ele alýnan ekonomi
için her aþamada "dýþ ticarette üstünlük"ten bahsedilebileceði gibi farklý aþamalarda "dýþ ticarette avantaj"
ya da "dýþ ticarette dezavantaj"dan bahsetmek de mümkün olabilir. Üretimin hemen tüm süreçlerinde "dýþ
ticarette avantaj" gösteren bir ekonomide yatay uzmanlaþma ve yoðun bir katma deðer üretimi söz
konusudur. Üretimin dikey süreçlerinin bazýlarýnda avantajlý bazýlarýnda ise dezavantajlý ekonomiler içinse
sanayi temeli eksikliðinden ya da ihracatýn ithalat bileþeninin yüksekliðinden ya da yerel sanayiinin geri
baðlarýnýn kopuþundan bahsetmek mümkün hale gelmektedir.
Bu nedenle örneðin ara mal ithalatý bir aþamada yerel üretim sürecinin dikey akýþýnda kesinti anlamýna
geldiði ve örneðin genel olarak "montaj sanayii" olarak adlandýrýlan üretim süreçlerinin sonraki aþamalarýnda
uzmanlaþma durumuna iþaret edebileceðinden önemlidir. Dünya ekonomilerinin geliþme patikalarý üzerine
bir gözlem sürece "geç katýlanlar"ýn (late-comers) üretim sürecinin en emek-yoðun son aþamalarýnda
uzmanlaþtýklarý, geliþmiþ ekonomilerin ise daha önceki sermaye ve teknoloji yoðun aþamalarda pozitif dýþ
ticaret denge katkýsý gösterdikleri de bir gözlem olarak sunulmaktadýr (Lemoire ve Ünal-Kesenci, 2004).
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
55
Tablo 12: Düþük-Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký,
Türkiye, 1998-2009
Kaynak: COMTRADE’den yazarlarýn kendi hesaplamalarý
Tablo 13: Orta-Düþük Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký,
Türkiye, 1998-2009
Kaynak: COMTRADE’den yazarlarýn kendi hesaplamalarý
56
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 14: Orta-Yüksek Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký,
Türkiye, 1998-2009
Kaynak: COMTRADE’den yazarlarýn kendi hesaplamalarý
Tablo 15: Yüksek Teknoloji Üretim Sürecine ve Sektöre Göre Ýmalat Sanayiinde Dýþ Ticaret Dengesine Katký,
Türkiye, 1998-2009
Kaynak: COMTRADE’den yazarlarýn kendi hesaplamalarý
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
57
Çalýþmada kullanýlan üretim süreçlerinin dikey ayrýþtýrýlmasý metodu altýnda dýþ ticaret dengesine katký
göstergesinin genel olarak zaman içerisinde ve daha sonra sektörel düzeyde takibi Türkiye ekonomisinin
küresel iþ bölümü çerçevesinde ve kendi geliþme patikasýnda hangi noktada olduðuna dair ipuçlarý taþýmasý
açýsýndan önemlidir. Ýmalat sanayii sektörlerinin küresel iþ bölümü çerçevesinde üretim süreçleri açýsýndan
ekonominin geneline paralel olarak yapýsal bir dönüþüm gerçekleþtirip gerçekleþtirmedikleri sorusunun
cevabýný Tablo 12-15'den analiz etmek mümkündür. Tablolar farklý teknolojik üretim düzeyleri için belirlenen
beþ dikey ayrýþma kategorisinde tüm dünya ekonomileri ve Türkiye ekonomisi için dýþ ticaret dengesinde
katký göstergesini sergilemektedir5. Tablo 12-15'te toplam üretim süreçleri göz önünde bulundurulduðunda
dýþ ticaret dengesine pozitif katký gösteren sektörler koyu renk ile, katkýsý pozitif olan aþamalar ise koyu
renk ile iþaretlenmiþtir. Tablolarda dýþ ticarete katký göstergesinin her sektör için zaman içerisindeki deðiþimi
de o sektörün üretim teknolojisinde bir farklýlaþmaya gidip gitmediðinin göstergesi olarak yorumlanabilir.
Bu bölümdeki analizi tamamlayýcý olmasý açýsýndan Tablo 8-10 farklý ekonomilerin üretimin farklý süreçlerinde
dýþ ticaret üstünlüklerini karþýlaþtýrmak ve Türkiye'nin göreli konumunu belirlemek üzere hazýrlanmýþtýr.
Burada Lederman, Olarreaga ve Rubiano (2008) tarafýndan geliþtirilen bir açýklanmýþ karþýlaþtýrmalý üstünlük
göstergesinden (revealed comparative advantage - RCA) yararlanýlmaktadýr6. Bu gösterge imalat sanayii
ISIC Rev.3 sýnýflandýrmasý altýnda farklý teknolojik düzeyindeki seçilmiþ sektörler için üretim süreçlerinin dikey
ayrýmý altýnda (i) temel mallar, ii) ara mallar-yarý mamul, iii) ara mallar-parça ve bileþenler, iv) nihai tüketim
mallarý ve v) nihai sermaye mallarý) seçilmiþ (geliþmekte olan) ekonomiler için hesaplanmakta ve Türkiye'nin
üretim süreçlerine göre dýþ ticarette rekabet pozisyonu ülkeler arasý ve zaman içerisinde incelenmektedir.
Þekil 9: Ürün Pazar Etkisi, Düþük Teknoloji (2000-2011)
Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz.
5
Genel olarak "dýþ ticarette üstünlük" göstergesi için temel veri olarak kabul edilen ihracat deðerleri ya da ihracat paylarýnýn yanýnda
ithalat deðerleri ve ithalat paylarýný da kullanan bu gösterge ihracat yapýsýndaki deðiþimleri "net" olarak sergileyen bir gösterge olarak
düþünülebilir. Hesaplama detaylarý Ek'te sunulan "dýþ ticaret dengesine katký" göstergesi, ekonomide dýþ ticarete konu olan sektörlerin dýþ
ticaret performanslarýný ekonominin makroekonomik konjonktürünün iþaret ettiði düzeyden ne yönde ve ne kadar farklýlaþtýðýný ifade eden
bir göstergedir.
6
58
Bu bölümde kullanýlan RCA göstergesinin hesaplanmasý ve özellikleri için Ek'e bakýnýz.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 10: Ürün Pazar Etkisi, Orta-Düþük Teknoloji (2000-2011)
Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz.
Þekil 11: Ürün Pazar Etkisi, Orta-Yüksek Teknoloji (2000-2011)
Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz.
Þekil 12: Ürün Pazar Etkisi, Yüksek Teknoloji (2000-2011)
Kaynak: Kendi hesaplamalarýmýz.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
59
Son olarak Þekil 9-12'de incelenen sektörler/üretim süreçleri için ele alýnan ürün gruplarý ticareti için
ayný dönemde yýllýk ortalama büyüme hýzýna karþýlýk o ürün grubunda Türkiye'nin ortalama pazar payýný
vermektedir7. Böylece Türkiye ihracatýnýn ne tür ürün grubunda uzmanlaþýp hangi nitelikte ihracat artýþýna
katký saðladýðýný anlamak mümkün olmaktadýr.
4.3 Düþük Teknolojili Sektörler
Tablo 12 düþük teknolojili sektörler için 1998-2009 döneminde Uluslararasý Standart Sanayi Sýnýflamasýna
(USSS, Rev3. International Standard Industrial Classification, ISIC- 15, 16, 17, 18, 20, 21, 22, 36) göre
üretim süreçleri boyunca dýþ ticarete katkýlarý sunmaktadýr.
Öncelikle belirtilmelidir ki Tablo 12'de yer alan tekstil, giyim, gýda gibi emek-yoðun, geleneksel sektörlerin
1996-2009 döneminde yýllýk ortalama ihracat artýþ hýzlarý (sýrasýyla toplam üretim süreçleri açýsý %7,8, %6,0
ve %8,4) ayný dönemde %13,6 olarak gerçekleþen imalat sanayii ortalamasýnýn oldukça altýndadýr. Yine
ayný dönem için bu sektörlerin yýllýk ithalat artýþ oranlarý da imalat sanayii ortalamasýnýn altýndadýr.
Tablo 12'ye göre düþük teknolojili sektörler Türkiye ekonomisinde 1998'den bu yana tutarlý bir biçimde
dýþ ticaret dengesine pozitif katký sunmaktadýr. Burada Türkiye ekonomisi için gelenekselleþmiþ Tütün (16),
Tekstil (17), Giyim (18) ve Mobilya (36) sektörleri göze çarpmaktadýr (koyu renk). Uzun dönem Türkiye
ekonomisi için dýþ ticarete katkýsý pozitif olmuþ bu sektörlerin katkýlarýndaki düþüþün yanýnda üretim
yapýlarýnda da ciddi bir deðiþiklik olmamasý, örneðin Tekstil (17) ya da Giyim (18) sektöründe Türkiye
firmalarýnýn düzenli olarak ara mal ithalatçýsý ve nihai tüketim malý ihracatçýsý olarak kalmaya devam etmeleri
tespiti de önemlidir.
Tablo 16: Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009
(17) Tekstil
Ürünleri
Kaynak: COMTRADE’den yazarlarýn kendi hesaplamalarý
7
60
Þekil-1 ve Þekil-2 oluþturulurken Türkiye'nin en fazla ihracat yaptýðý 20 ekonomi ele alýnmýþtýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 16 Tekstil (17) sektörü için üretim süreçlerinin farklý aþamalarýnda seçilmiþ ekonomilerin karþýlaþtýrmalý
üstünlük göstergesinin zaman içerisindeki deðiþimini sunmaktadýr. Buna göre bu sektörde Türkiye'nin dýþ
ticaret dengesine katkýsý ciddi pozitif olan üretim sürecinin nihai aþamasý (nihai tüketim mallarý) için ciddi
bir rekabet olduðu gözlemlenmektedir. Bu sektörde geleneksel olarak en rekabetçi ekonomilerden biri olan
Hindistan göreli olarak rekabetçi konumunu kaybederken Çin'in üretimin nihai aþamasýnda olduðu kadar
ara mal-yarý mamul aþamasýnda da önem kazanmaya baþladýðý görülmektedir. Bununla birlikte Arjantin,
Brezilya gibi ülkelerin üretimin tüm aþamalarýnda rekabetçi pozisyon edinmeye çalýþtýklarý da tespit edilmelidir.
Türkiye geleneksel olarak uzmanlaþtýðý bu sektörde gerek ara mal-yarý mamul gerekse nihai tüketim malý
ihracatýndaki karþýlaþtýrmalý üstünlüðünü, artan rekabet ile birlikte yitiriyor görünümündedir.
Türkiye'nin ihracat yaptýðý en önemli pazarlar açýsýndan düþük teknolojili sektörlerin durumu ve Türkiye'nin
bu sektörlerde göreli konumunu anlamak için Þekil 1'e bakabiliriz. Þekilde Tütün (16), Tekstil (17) ve Kaðýt
Ürünleri (21) nihai tüketim mallarý açýsýndan en yüksek büyüme gösteren sektörler arasýnda iken Türkiye'nin
bu ürün gruplarý açýsýndan pazar payý da yüksektir. Bununla birlikte örneðin yarý-mamul ürün grubu açýsýndan
talebi hýzla büyüyen Mobilya (36) ve Gýda (15) sektörlerinde Türkiye'nin ele alýnan ekonomilerdeki pazar
payý oldukça cýlýzdýr.
Genel bir gözlem olarak düþük teknolojili ürün grubunda Türkiye'nin pazar payý yüksek büyüme gösteren
sektörler açýsýndan artýþ göstermektedir. Ele alýnan ülke grubunda AB-15 ülkelerinin payýnýn yüksekliði göz
önünde bulundurulduðunda Türkiye'nin geliþmiþ ülkelere düþük teknolojili ürün ihracatýnda uzmanlaþmaya
devam ettiði deðerlendirmesini yapmak mümkündür.
4.4 Orta Teknolojili Sektörler
Tablo 13-14, 17 ve Þekil 10-11'den takip edilebilecek bu sektörler açýsýndan en önemli gözlem Türkiye'nin
üretim ve dýþ ticaret deseninde özellikle orta-düþük sektörlerin göze çarpmasýdýr. Türkiye ekonomisinde
dýþ ticaret dengesine katkýsý pozitif olan orta-ileri teknoloji grubundaki tek sektör Motorlu Taþýtlar’dýr (34).
Bu yapý içerisinde 1998-2009 döneminde önemli farklýlaþma göstermiþ tek sektör de Motorlu Taþýtlar
sektörüdür. 1998 yýlýnda üretimin her aþamasýnda dýþ ticaret katkýsý negatif olarak belirlenen bu sektör
için bu tarihten sonra üretimin nihai aþamalarý için dýþ ticaret katkýsý artan düzeyde pozitife dönüþmüþtür.
Bununla birlikte bu sektör için üretimin önceki aþamalarýnda dýþ ticaret katkýsý artan oranda negatiftir. 1998sonrasý dönemde Türkiye imalat sanayiinde dýþ ticarete katkýsý pozitif olan sektörler içerisinde üretim
süreçlerinde ciddi yapýsal deðiþim göstermiþ baþka bir sektörün varlýðý gözlemlenmemektedir. Bu sektörlerin
üretim süreci açýsýndan da Türkiye genellikle üretimin sadece son aþamalarýnda (nihai tüketim malý)
uzmanlaþmýþ görünmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
61
Tablo 17: Orta Teknoloji Sektörler - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009
(24) Kimyasal Madde ve Ürünler
(29) Baþka Yerde Sýnýflandýrýlmamýþ Makina Teçhizat
Sermaye
(31) Baþka Yerde Sýnýflandýrýlmamýþ Elektrikli Makina ve Cihazlar
Sermaye
62
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 17: Orta Teknoloji Sektörler - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi, Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 (devamý)
(31) Baþka Yerde Sýnýflandýrýlmamýþ Elektrikli Makina ve Cihazlar (devamý)
(34) Motorlu Kara Taþýtý ve Römorklar
Sermaye
Kaynak: COMTRADE’den yazarlarýn kendi hesaplamalarý
Orta-düþük teknolojili sektörler arasýnda ise Ana Metal Sanayii (27) yapýsal olarak farklýlaþma göstermiþtir.
Ara malý-yarý mamul ürün grubu açýsýndan 1998 ve 2002 yýllarýnda dýþ ticaret dengesine katkýsý negatif
olan bu sektör için 2009 yýlý katkýsý önemli ölçüde pozitiftir. Bununla birlikte Türkiye ekonomisi için geleneksel
olarak üretimin çeþitli aþamalarýnda dýþ ticaret dengesine katkýsý pozitif olan Plastik ve Kauçuk (25) ve
Mineral Ürünleri (26) sektörleri için dýþ ticaret katkýsýna pozitif katkýnýn zaman içerisindeki azalýþý yoðun
rekabet altýnda Türkiye'nin bu sektörler için göreli konunun kaybý anlamýna da gelebilmektedir.
Orta-yüksek teknolojili sektörlerden Kimyasal Madde ve Ürünler (24), Makina Teçhizat (29), Elektrikli
Makina ve Cihazlar (31) ve Motorlu Kara Taþýtý ve Römorklar (34) için üretim süreçlerine göre dýþ ticarete
konu olan mallar için karþýlaþtýrmalý üstünlük endeksi analizleri Tablo 9'da verilmektedir. Buna göre Türkiye
için küresel pazarda orta teknolojili sektörler arasýnda üretimin farklý aþamalarýnda ticaret avantajýna sahip
olduðu söylenebilecek sektörler Elektrikli Makina ve Cihazlar (31) ve Motorlu Kara Taþýtý (34) sektörleridir.
Bu kümeye yarý mamul formundaki pozitif katkýdan dolayý kýsmen Makina Teçhizat (29) sektörü de
eklenebilir.
Makina Teçhizat (29) sektörü dýþ ticareti, örneðin Kimyasal Madde ve Ürünler (24) sektörü ile
karþýlaþtýrýldýðýnda daha geniþ coðrafyaya yayýlmýþ görünmektedir. Çalýþmanýn bu bölümünde ele alýnan
geliþmekte olan ekonomiler kümesi için bu sektör genel olarak dýþ ticarette avantajlý konumda olduklarý
bir sektör olarak gözlemlenmektedir. Avrupa coðrafyasýnda Türkiye'nin bu sektörde üretimin ilk ve son
aþamalarýnda gösterdiði avantaja karþýlýk Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Slovenya ve Ukrayna
üretimin hemen her aþamasýnda avantajlý konumdadýr.
2009 yýlý için küresel ekonomideki çalkantý ile birlikte nihai tüketim mallarý için Türkiye'nin düþen üstünlük
endeksine karþýn Slovenya ve Ukrayna artýþ kaydetmektedir. Bu sektörde Hindistan, Brezilya ve Meksika
yarý mamul formunda ara mal için pozitif dýþ ticaret katkýsý sergilerken nihai tüketim malý için Latin Amerika'da
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
63
Brezilya, Asya'da ise Çin, Güney Kore, Tayland ve Malezya önemli düzeyde avantaja sahiptir. Türkiye'nin
görece dýþ ticarette üstünlük gösterdiði nihai tüketim mallarý kategorisinde rekabetin büyük bir coðrafyaya
yayýldýðý, bu pazarda Türkiye'nin görece avantajýný zaman içerisinde korumayý baþardýðý anlaþýlmaktadýr.
Elektrikli Makina ve Cihazlar (31) sektöründe küresel pazarda dýþ ticaret iliþkileri açýsýndan Türkiye üretimin
ilk aþamalarýnda (ara mal-yarý mamul), Macaristan ve Polonya, Ukrayna ve Çin ise son aþamalarýnda (nihai
tüketim malý) ve Ukrayna ve Polonya üretimin ara aþamalarýnda görece avantajlý görünmektedir. Polonya
ve Ukrayna (kýsmen ve daha düþük ölçekte Rusya) dýþ ticaret üstünlüklerini üretimin hemen tüm süreçlerine
taþýmýþ olmalarý dolayýsý ile bu kategoride öne çýkmaktadýr. Bu sektörde kýsmen Meksika da dýþ ticarette
avantajlý geliþmekte olan ekonomi konumundadýr.
Türkiye ekonomisi için 2000'li yýllarda gerek üretkenlik ve üretim gerekse ihracat artýþlarý dolayýsý ile özel
bir sektör halini almýþ Motorlu Kara Taþýtý (34) sektöründe karþýlaþtýrmalý üstünlükler endeksinin zaman
içerisindeki geliþimi bu sektör için þu ana dek ortaya konan yorumlarý destekler niteliktedir. Bu sektörde
Türkiye ekonomisi özellikle üretimin son aþamalarýnda avantaj inþa etmiþ, özellikle 2000'li yýllarda bu avantajlý
konumunu pekiþtirmiþtir. Bu sektörde nihai sermaye ve nihai tüketim mallarý açýsýndan göreceli üstünlüðü
en yüksek ülkeler Güney Kore ve Hindistan'dýr. Dünya pazarýnda görece avantajlý olan Arjantin, Brezilya
ve Meksika grubundan AB pazarýnda Meksika ve kýsmen Brezilya söz sahibi görünmektedir. Bu sektörde
Avrupa coðrafyasýnda üretim ve dýþ ticaret yapýsý açýsýndan Türkiye'ye benzer ülkeler ara mallar kategorisinde
Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya iken nihai sermaye mallarý kategorisinde Türkiye hala en avantajlý
konumdadýr.
Þekil 10-11 Türkiye'nin ihracat yaptýðý en önemli pazarlar açýsýndan orta-düþük ve orta-yüksek teknolojili
sektörlerin durumu ve Türkiye'nin bu sektörlerdeki pazar payýný (2009 itibarýyla) vermektedir. Buna göre
her iki ürün grubu için de Türkiye açýsýndan genel görünüm görece talebi yavaþ artýþ gösteren ürün
gruplarýnda Türkiye'nin pazar payýnýn daha yüksek olduðudur. Bu açýdan Türkiye'nin dýþ ticaretinde
gözlemlenen yapýsal deðiþim, görece geliþimi yavaþ olan ürün gruplarýnýn payýnda artýþ yönünde iþlemektedir
ki bu durum genel rekabet süreci açýsýndan dikkatle irdelenmelidir. Þekil 10'a göre Türkiye açýsýndan önemli
pazarlarda talep artýþ oranlarý düþük seyreden Mineral Ürünler (26) ve Metal Eþya (28) nihai mallar ve yarýmamul ürün gruplarýnda Türkiye'nin pazar payý yüksek görünmektedir.
Bunun yanýnda üretimin her aþamasýnda talebi yüksek görünen Kimyasal Madde (24) ürün grubunda
Türkiye'nin pazar payý son derece düþüktür. Orta-yüksek teknolojili ürün grubu açýsýndan ise Türkiye için
önemli pazarlarda Türkiye'nin ciddi pazar payý sahibi olduðu ürün grubunun çok kýsýtlý olduðu dikkat
çekmektedir (Þekil 11). Burada Motorlu Taþýtlar (34) nihai sermaye malý ve nihai tüketim malý ve Makine
Teçhizat (29) nihai tüketim malý ürünleri haricinde Türkiye'nin önemli pazar payý sahibi olduðu bir ürün
grubu yoktur. Bununla birlikte Türkiye açýsýndan önemli dýþ pazarlar için Motorlu Taþýtlar (34) ara mal-parça
bileþen ve Makine Teçhizat (29), Elektrikli Makine ve Cihazlar (31), ve Diðer Ulaþým Araçlarý (35) nihai
sermaye malý gruplarý ithalatýn görece yüksek artýþ gösterdiði ürün gruplarýdýr.
4.5 Yüksek Teknolojili Sektörler
Yüksek teknolojili sektörlerin analizi için Tablo 15, 18 ve Þekil 12 bilgilendiricidir. Tablo 15 Türkiye
ekonomisi için Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý (32) üretimin son aþamasý hariç bu
sektörlerin dýþ ticaret dengesine katkýsýný negatif vermektedir. Türkiye ekonomisi için 2000'li yýllarda gerek
üretkenlik ve üretim gerekse ihracat artýþlarý dolayýsý ile Motorlu Kara Taþýtý (34) sektörü ile birlikte özel
bir konumda bulunan Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý (32) bu dönemde toplam
ihracatýn %3,2'sini, toplam ithalatýn da %4,1'ini oluþturmuþtur. Bu sektör için Tablo 15 üretimin sadece
son aþamasý için ve 2000'li yýllar boyunca gittikçe azalan bir dýþ ticarete pozitif katký belirlemektedir. Tablo
18’deki göstergeler de Türkiye'nin zaman içerisinde üretimin sadece son aþamasýnda avantajlý konumunu
koruyabildiðini vurgulamaktadýr. Avrupa coðrafyasýnda bu sektörde üretimin son aþamasýnda Türkiye ile
64
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
rekabet eder görünen Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya'dan ilk ikisinin 2000'li yýllar boyunca bu
sektörde katma deðer üretimini farklý aþamalarýna yayabilmiþ ve dezavantajlý konumlarýný avantaja çevirebilmiþ
olmalarý dikkat çekicidir. Elbette bu sektörde Güney Kore, Malezya, Çin ve Tayland üstünlük sergilemektedirler.
ISIC Rev3 sýnýflandýrmasý altýnda yüksek teknolojili sektörler kategorisine giren Büro, Muhasebe ve Bilgi
Ýþlem Makinalarý (30), Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý (32) Týbbi Aletler; Hassas Optik
Aletler ve Saatler (33) için yapýlabilecek ilk gözlem bu sektörlerin ticaret desenlerinin orta teknolojili sektörlere
göre daha dar bir coðrafyaya ( genellikle Asya) yayýldýðýdýr. Büro, Muhasebe ve Bilgi Ýþlem Makinalarý (30)
sektöründe Singapur ve Tayland üretim sürecinin ilk aþamalarýnda ve dýþ ticarette avantaj saðlamýþ görünürken
Çin, Güney Kore ve Malezya bu sektörde katma deðer üretiminin her aþamasýnda 2000'li yýllarda giderek
artan üstünlük sergilemektedir. Bu sektörde ara mallar ve nihai mallar kategorisinde Çin'in ezici üstünlüðü
öne çýkmaktadýr.
Dünya dýþ ticaretinde daha çok geliþmiþ ekonomilerin söz sahibi olduðu yüksek teknolojili sektörlerden
Týbbi Aletler; Hassas Optik Aletler ve Saatler (33) sektöründe geliþmekte olan ekonomilerin varlýðý da son
derece sýnýrlý görünmektedir. Çin, Malezya ve kýsmen Tayland üretimin nihai tüketim malý aþamasýnda
uzmanlaþmýþ görünürken nihai sermaye malý dýþ ticaretinde avantajlý görünen tek ekonomi Slovenya,
üretimin ara-mallar aþamasý için ise Rusya, Slovenya ve Tayland cýlýz da olsa varlýk göstermektedir. Türkiye
ekonomisi için dýþ ticaret payý son derce düþük (toplam ihracattaki payý 2000'ler ortalamasý %0.29, toplam
ithalat payý 2000'ler ortalamasý %2,1) bu sektör için küresel pazarda Türkiye üretimin her aþamasýnda
dezavantajlý konumdadýr.
Tablo 18: Yüksek Teknolojili Sektörler (Isic Rev.3) - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi,
Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009
(30) Büro, Muhasebe ve Bilgi Ýþlem Makinalarý
(32) Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
65
Tablo 18: Yüksek Teknolojili Sektörler (Isic Rev.3) - Üretim Sürecine Göre Karþýlaþtýrmalý Üstünlük Endeksi,
Seçilmiþ Ekonomiler, 1998-2009 (devamý)
(33) Týbbi Aletler; Hassas Optik Aletler ve Saat
Kaynak: COMTRADE’den yazarlarýn kendi hesaplamalarý
66
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
5 HANGÝ TÜRKÝYE? ORTA GELÝR TUZAÐI,
MAKRO PROBLEMÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ
5 HANGÝ TÜRKÝYE? ORTA GELÝR TUZAÐI,
MAKRO PROBLEMÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ
5.1 Mezo-iktisadi Politikanýn Yükseliþi: Neden Bölgesel Kalkýnma?8
Ülkemizde planlý dönemi boyunca çok çeþitli bölgesel geliþme politikalarý uygulanmýþtýr. Bölgesel geliþme
projeleri, il ve bölge planý deneyimleri, kalkýnmada öncelikli yöreler politikasý ve bölgesel teþvikler gibi deðiþik
politika araçlarý ile istenen düzeyde sonuçlar elde edemediði görülmektedir. Bunun nedenlerinden birisi,
bölgesel az geliþmiþliðin nedenleri üzerinde deðil sonuçlarý üzerinde odaklanýlmasýdýr. Yoksulluk ve gelir
daðýlýmýndaki dengesizlikler, iþgücü niteliðinin düþük olmasý, yerelde kurumsal kapasitenin geliþememesi,
köyden kente göç ve iller arasýndaki nüfus hareketleri, çarpýk kentleþme gibi konular aslýnda Türkiye'nin
iktisadi yapýsýndaki temel sorunlarýn sosyal alana yansýmasý ile oluþmaktadýr. Bölgesel kalkýnmanýn iktisadi
bir bakýþla ele alýnmasý gerektiði, sosyal olumsuz olgularýn ise iktisadi bakýþ eksikliðinin bir sonucu olduðu
gerçeði kabul edilmelidir. Bununla ilintili olarak, bölgesel geliþme politikalarýnda istenilen baþarýnýn
yakalanamamasýnýn bir diðer nedeni ise bölgesel geliþmenin tarýmsal kalkýnma, sanayinin yer seçimi kararlarý
ve ulaþtýrma, sermaye hareketleri, para politikasý ve finans sistemi, dýþ ticaret ve uluslararasý iliþkiler gibi
farklý alanlardan yeterince beslenememesidir.
Ýktisat politikalarýnýn belirlenmesinde, bölgesel kalkýnmaya verilen önemin artmasýyla birlikte etkisini halen
sürdüren belki de en önemli sorun ise bu politikalarýn sektör veya kurum odaklý olarak tekdüze bir bakýþ
açýsýyla ele alýnmasýdýr. Oysaki ülkemiz, bölgeleri itibarýyla kalkýnmanýn farklý evrelerinde bulunmaktadýr.
Ülkeler arasýnda olduðu gibi bir ülkenin iç bölgeleri arasýnda da eþitsizlikler, iktisadi ve doðal kaynaklarýn
daðýlýmýnda farklýlýklar bulunmaktadýr. Türkiye'yi tek bir homojen bölge olarak ele alan veya bölgesel
karakteristikleri göz ardý ederek uygulamaya geçirilen politikalarýn beklenen sonuçlarý doðurmayacaðý açýktýr.
Krugman'ýn Ýktisadi Coðrafya teorisi kalkýnma planlamasýnda homojenliði reddetmekte, ülke-içi coðrafi
farklýlýklarýn iktisadi yönden ele alýnmasýný zorunlu görmektedir. Bir ülkenin küresel düzeyde rekabetçiliðini
tahlil etmenin en doðru yolu, ülke-içi bölgelerin sektörel olarak küresel rekabetçiliðini uluslararasý iktisattan
faydalanarak incelemek ve ülke içinde ne olup bittiðinin farkýna varmaktýr. Bunun da en basit ve açýklayýcý
göstergeleri, bölgelerin Gayrisafi Bölgesel Hasýla (GSBH) büyüme hýzlarý ile sektörel, firma seviyesinde ve
iþgücü niteliði bakýmýndan yerel uzmanlaþma düzeyleridir. Oysa ki, uluslararasý ticaret analizlerinin iktisadi
coðrafya veya konum teorisinden faydalandýðýný söylemek güçtür. Bu tür analizlerde ülkeler boyutsuz olarak
düþünülür ve coðrafi konumlarý ve özellikleri neredeyse hiç dikkate alýnmaz. Ancak, ülke içinde bir bölgeye
eþit mesafede komþu diðer iki bölge için bile ulaþtýrma maliyetleri farklýlýk gösterebilir. Mesela bu komþu
bölgelerden birisi ile merkez bölge arasýndaki ulaþtýrma altyapýsý daha iyi olabilir, buna baðlý olarak bu
bölgeler arasýndaki mesafe zaman cinsinden daha kýsa olabilir. Pazara hýzlý ulaþým nedeniyle ulaþtýrma ve
lojistik maliyetleri düþer, bu da ticareti yapýlan malýn maliyetine yansýr ve bu malý satan iþletme rekabet
avantajý elde eder.
Rostow'un tanýmladýðý ''Kalkýþ Aþamasý (take-off )'' olarak adlandýrýlan dönemde bulunan Bursa, Kocaeli,
Sakarya, Eskiþehir, Gaziantep, Denizli ve Kayseri gibi þehirler ise erken sanayileþme dönemini yaþamaktadýr.
Bu illerin gelecek yýllarda dýþ ticaret hadlerinde önemli oranda artýþ görülmesi ve hizmet sektörlerinin aðýrlýk
kazanmasý beklenebilir. Küresel piyasalarda rekabet edebilme potansiyeli yüksek olan bu iller için ise bilgi
ekonomilerinin geliþebileceði arz yanlý politikalarýn uygulanmasý önemli olabilir. Türkiye ekonomisi homojen
bir yapý sergilememektedir.
8
TAÞCI, Kamil, Mezo-iktisadi Politikanýn Yükseliþi:Neden Bölgesel Kalkýnma?, Martý Dergisi, Zafer Kalkýnma Ajansý, Kasým 2011
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
69
Ulusal düzeyde, "bölge" yani üretimin gerçekleþtiði, insanýn yaþadýðý "coðrafya" dikkate alýnmaksýzýn
hazýrlanan ve uygulanan "ulusal" nitelikli strateji, plan ve programlarýn etkisi büyük ölçüde merkez (siyasal
merkez Ankara, ekonomik merkez Ýstanbul, yarý-merkez veya bölgesel merkezler Ýzmir, Gaziantep, Bursa,
Konya, Kayseri, Denizli, Adana)'lerde hissedilmekte, geriye kalan yarý-merkez ve çevre illerde kalkýnma
düzeylerine göre sýfýra yakýnsayan bir oranda hissedilmektedir. Bu duruma en çarpýcý örnekler, Taþcý ve
Özsan(2011)9 tarafýndan geliþtirilen Bölgesel Hoþnutsuzluk Endeksi çerçevesinde elde edilen bulgulardan
verilebilir. Bu çalýþmada, istatistiki yöntem olarak Temel Bileþenler Analizi tekniði ile 26 Bölge için iktisadi
hoþnutsuzluk göstergeleri olarak, enflasyon ve iþsizlik oranlarý; sosyal hoþnutsuzluk göstergeleri olarak net
göç hýzý, kaba boþanma oraný, kaba intihar oraný, suç oranlarý ve genel seçimlere katýlým oraný kullanýlmýþtýr.
2007-2010 döneminde Türkiye’de hoþnutsuzluk düzeyi en yüksek bölgelerdeki sýralama deðiþmemiþ,
TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt, TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari ve TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr
bölgeleri iktisadi ve sosyal olarak hoþnutsuzluk düzeyi en yüksek bölgeler olmuþtur. Daha net bir
ifadeyle, somut örnekler olarak faiz-kur politikalarý, asgari ücret, vergi, teþvik politikalarý bu bölgelerde
besleme ve uyarma etkileri meydana getirememiþtir. Bu bölgelerin merkezin gündeminden kopuk
olduðu, baþka bir gündeme sahip olduðu çýkarýmý yapýlabilir. Bölgesel kalkýnma programlarý ülke içi
bölgeler arasýnda ekonomik entegrasyonu da hedeflemektedir. Merkezden, uzaktan ve tek homojen
bölge (Türkiye) odaklý olarak hazýrlanan, organize edilen ve uygulanan kalkýnma programlarý sonucu
idari olarak Ankara'ya, fakat ekonomik olarak Ýstanbul'a baðlý birbirlerinden kopuk bölgesel desene
sahip bir ülke görünümü ortaya çýkmýþtýr.
Türkiye ekonomisi homojen bir yapý arz etmemekte, bu heterojenlik içinde merkez-çevre iliþkileri
baðlamýnda itme ve çekme etkileri (centrifugal-centripetal effects) merkez ve çevresi bölgeler arasýndaki
uzaklýk ile iliþkisellik göstermektedir. Öyle ki birbirine komþu iki il olan Diyarbakýr ve Þanlýurfa arasýndaki
iktisadi iliþki, bu iki ilin Ýstanbul ile olan iliþkisinden daha azdýr.
Bir diðer manada, çevre merkez'in iktisadi gündeminden büyük ölçüde kopuktur ve merkezden
alýnan kararlar ile ulusal düzeyde uygulanan politikalar ne merkezin küresel politik ve ekonomik rekabet
gücünü tam olarak desteklemekte, ne de çevrede beklenen etkiyi göstermektedir. Çevre merkezin
uyarma etkisi sonucu sadece dolaylý olarak bu politikalardan faydalanmaktadýr. Arada yaþanan gecikme
çevreden merkeze doðru göç gibi þekillerde kendisini gösterebilmektedir.
Göç ise sadece ekonomik bir kopuþ deðil, telafi edilmediðinde veya önlemler alýnmadýðýnda birikimli
sosyal yýkýmlara neden olabilecek sorunlu bir süreç olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Örneðin, ulusal
stratejilerde istisnasýz her dönem kendine yer bulan "giriþimciliðin geliþtirilmesi, gelir daðýlýmýndaki
dengesizliklerin düzeltilmesi" gibi genel niyetlerin, gerçekçi bir zemine oturmasýna ve her bölgenin
kendi dinamiklerini göz önüne alacak þekilde bölgesel somut politika adýmlarýnýn tanýmlanmasýna
ihtiyaç duyulmaktadýr.
Bu politika adýmlarýnýn ne olacaðý bölgesel teknokratlarýn hassas ve bilimsel namusu gözeterek ciddi
analiz ve iyi tasarlanmýþ bir yönetiþim süreci uygulayarak elde edecekleri sentez çalýþmalarý sonucu ortaya
çýkacaktýr. Ýçinde sorun tespitine yönelik ön analiz (teþhis), bunu bertaraf edecek yöntemler (sentez),
bunlarýn çeþitli senaryolar çerçevesinde duyarlýlýðýnýn gösterilmesini etki analizleri ile politika önerileri iktisatçý
titizliði ve teknokrat pratikliði ile test edilmesine ihtiyaç duyulmaktadýr.
Diðer yandan, bölgesel teþvikler belirlenirken desteklenecek sektörlerin iktisadi niteliði iyi analiz edilmelidir.
Tarýmsal üretimin hâkim olduðu bölgelerde salt üretime odaklý bir teþvik tedbirinin baþarý saðlamadýðý ve
saðlayamayacaðý açýktýr. Düþük kalitede insan gücü ve teknoloji kullanýlarak üretilen tarýmsal ürünlerde asýl
sorun pazara eriþimin kýsýtlý olmasý ve bu ürünlerde talep esnekliðinin yüksek oluþudur. Talep kanallarýnýn
açýlmasýna yönelik tedbirler üretim teþvikinden daha faydalý sonuçlar saðlayacaktýr.
9 TAÞCI, Kamil ve Mehmet Emin ÖZSAN, "Bölgesel Hoþnutsuzluk Endeksi", 12. Uluslararasý Ekonometri, Yöneylem Araþtýrmasý ve Ýstatistik
Sempozyumu, 26-29 Mayýs 2011, Pamukkale Üniversitesi-DENÝZLÝ, http://eyi.pau.edu.tr
70
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Ayrýca, ileri teknoloji ve kalifiye iþgücü gerektiren ürünlerin üretildiði bölgelerde ise arz yanlý bir teþvik
sistemi baþarýlý olacaktýr. Yenilikçi ürünler kendi talebini yaratabilecektir, zira bu ürünlerin talep esnekliði
düþüktür ve kýsa dönemli tekelci karý elde edilmesi mümkündür.
Yukarýda belirtilen iki husus göstermektedir ki ne genel ne de bölgesel düzlemde iktisadi politikalar
bölgeler arasý geliþmiþlik farklýlýklarýnýn azaltýlmasý hususunda baþarýlý sonuçlar vermektedir. Çünkü; Türkiye
ekonomisi homojen bir yapý arz etmemektedir. Bu nedenle Türkiye'yi tek bir homojen bölge gibi kabul
ederek buna göre ulusal politika belirleme anlayýþý ülkenin gerçekleriyle uyuþmamaktadýr. Geliþmiþ ülkelerin
kalkýnma süreçleri dikkatle incelendiðinde makroekonomik politikalarýn uygulanmasýnda bölgesel yaklaþýmýn
aðýrlýklý olduðu görülmektedir. Çünkü bir ülkede iktisadi zemini ince-zayýf olan bölgelerde toplumsal diðer
sorunlarýn ortaya çýkmasý daha sýk görülen bir olgudur. Bu tür sorunlu bölgelerde ekonomik zemini güçlenmesi,
refah artýþý saðlanmasý tabii ki tek baþýna tüm birikimli sosyal sorunlarýn çözümü için yeterli olmayacaktýr.
Ancak, çözüm için mesafe kat edilmesine katký saðlayacaðý aþikardýr.
Bu çerçevede, bölgesel geliþmiþlik farklýlýklarýnýn azaltýlmasýnýn artýk ülkemizin bölgesel geliþme politikalarýnýn
tek baþýna - temel hedefi olmaktan çýkarýlmasý gerekmektedir. Bunun yerine, her bir bölgede asgari düzeyde
insani yaþam standartlarýnýn yakalanmasý ve bölgelerin kendi geliþme evresine uygun farklýlaþtýrýlmýþ politika
açýlýmlarýnýn yapýlmasý uygun olacaktýr.
Bölgesel politikalarýn geliþtirilmesinde veya bölgeyi dikkate alan ulusal politikalarýn belirlenmesi sürecinde
en önemli hususlardan birisi "bölgeyi anlama" kanallarýnda yaþanan sorunlardýr. Burada bölgeyi anlamaktan
kastedilen husus, bir bölgenin iktisadi, sosyal ve kültürel dinamiklerini anlamaya imkan verecek göstergeler
setinden müteþekkil bir izleme, deðerlendirme ve analiz çerçevesidir. Çünkü bir ülkede iktisadi geliþme ayný
zaman dilimi içinde ülkenin tüm bölgelerinde ayný düzeyde gerçekleþmemektedir. Bunun neden ve sonuçlarý
üzerinde araþtýrmalar yapýlmasý politika geliþtirme ve karar sürecinin niteliðini artýcý yönde olumlu katký
saðlayacaktýr.
Felsefi manada bilgi toplumunu sanayi toplumundan ayýran en temel yaklaþým tez-antitez, siyah-beyaz
gibi keskin ayrýmlar yerine ara deðerler, yorumlar ve yaklaþýmlarýn mümkün olduðunu kabul eden, tektipliði, homojenliði reddeden kuantum düþüncesidir. Bölgesel kalkýnma için ise bölgesel yaklaþýmýn doðasý
gereði tek ve mükemmel bir kalkýnma reçete yoktur. Bu baðlamda, ülkenin alt bölgelerinin tümünü homojen
olarak görmeyen yaklaþým, bir bakýma bilgi toplumunun, kalkýnma yaklaþýmý olarak da ifade edilebilir. Ýktisat
bilimi açýsýndan ise, bugün geliþme dinamikleri bakýmýndan endojen büyüme teorisinin merkeze alýndýðý
bir iktisat politikasý örneðin Ankara, Ýstanbul, Ýzmir, Kocaeli ve Bursa gibi sanayileþmiþ merkezlerde daha
baþarýlý sonuç üretebileceði varsayýlabilirken, geri kalmýþ ve sanayi tabaný kurulmasýnda ve piyasalaþma
sürecinde sorun yaþanan eðitim düzeyi çok düþük ve sürekli göç veren bölgelerde istihdam odaklý,
farklýlaþtýrýlmýþ kamu müdahalesini temel alan neo-keynezyen politikalarýn uygulanmasý seçeneði
deðerlendirilebilir.
2023 vizyonu hedeflerinin ülkenin tüm kurumlarý ve kesimleri tarafýndan benimsendiði, Onuncu Kalkýnma
Planý hazýrlýklarýnýn hýz kazandýðý bir dönemde 2023 hedeflerinden uzaklaþtýracak risklerin detaylý bir þekilde
analiz edilmesi ve hedeflere ulaþtýracak alternatif çözüm setlerinin ortaya konulmasý elzemdir. Bunun için
bölgesel analizin hassas ve geliþme paradigmalarýyla uyumlu bir þekilde ortaya konulmasý gerekmektedir.
Türkiye'de tüm bölgeler az ya da çok ulusal büyümeye katký saðlamaktadýr. Bugün Yeni Bölgesel Geliþme
paradigmasýyla birlikte, bölgelerin ulusal büyümede hangi düzeyde katký sahibi olduðunun araþtýrýlmasý
politika-belirleyicilerin temel sorusu olmaya baþlamýþtýr. Bunda son dönemde Krugman'ýn yeni iktisadi
coðrafyasý ile özellikle, dünyayý etkisi altýna alan ve çýkýþ için kesin bir tarih verilemeyen, kimilerine göre çift
dipli olma ihtimali yüksek olan küresel krizin etkisi büyüktür.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
71
Ulusal büyümeyi azamileþtirmek amacýyla, alt bölgelerde gerçekleþen iktisadi faaliyetleri, üretim yapýlarýný
ve dýþ ticaret desenini çok iyi analiz edilmesi gerekmektedir. Bu analizler neticesinde her bir bölgeyi kendi
dinamikleri içinde ele alýp, verimlilik artýþýna dayalý, ar-ge ve yenilikçiliði destekleyen, bölgesel dýþ ticaret ve
teknoloji açýðýný düþürmeyi hedefleyen sentez politikalarý geliþtirmeleri mümkün olabilecektir.
Burada temel soru; "araþtýrma ve analiz çerçevesi nasýl olmalýdýr?" ve "bu analiz neticesinde hangi bulgular,
hangi tür politikalarýn geliþtirilmesine zemin hazýrlayacak?" olacaktýr.
Her bir analizin veya analiz setinin dayandýðý bir teorik çerçeve ve felsefesi bulunmaktadýr. Türkiye'de
orta-gelir tuzaðý bakýmýndan bölgesel riskleri analiz etmeden evvel iktisadi coðrafya yaklaþýmý ve buna iliþkin
analitik çerçeveyi ortaya koymakta fayda mülahaza edilmektedir.
5.2 Kuramsal Çerçeve
Ýktisadi manada her bir üretim süreci ile anlýk olarak fiyatýn oluþtuðu arz ve talep geliþmiþ veya geliþmemiþ
bir piyasa mekanizmasý içinde ve bir coðrafi bir lokasyonda gerçekleþmektedir. Üretimin yer seçimiyle ilgili
"Ýktisadi Coðrafya" bilimi içinde geniþ bir literatür bulunmaktadýr. Modern manada iktisadýn kurucusu olarak
kabul edilen Adam Smith'in Uluslarýn Zenginliði (The Wealth of the Nations) kitabýnýn iki temel vurgusu
bulunmaktadýr. Bunlardan birincisi, fayda teorisine dayalý iktisadi sistemi kendiliðinden bir þekilde düzenleyen
"görünmez el"dir. Buna göre, her bir bireyin veya iþletmenin faydasýnýn toplamý toplumsal faydayý oluþturur.
Adam Smith'in ikinci önemli hipotezi ise bir ülkenin iktisadi performansýnda fiziksel coðrafyanýn etkisidir.
Klasik ekonominin baþyapýtý olan kitabýnda kýyý bölgelerinin deniz ticaretine kolay eriþimi sayesinde iç
bölgelerden daha iyi ekonomik performans göstereceðini ifade etmektedir. Bu kýsaca þu anlama gelmektedir:
"coðrafya önemlidir". Ancak, günümüz iktisatçýlarýnýn birçoðu Smith'in özellikle serbest pazar-refah yaklaþýmýný
ortaya koyarken, coðrafya ile ilgili bu hipotezini göz ardý etmektedir.
Ýktisat biliminde coðrafya/bölge/mekanýn nasýl yer alacaðý veya iktisadýn coðrafyaya nasýl uyarlanacaðý
sorunu iktisatçý ve bölge bilimcileri uzun süre meþgul etmiþtir. Bu nedenle, diðer bir parametre olarak
"zaman" neoklasik iktisadýn genel denge modellerinde yerini alýrken, coðrafya ikinci planda kalmýþtýr. Neoklasik
iktisadýn; iþletmeler ile gerek tüketici gerekse üretici olarak bireylerin, bütün iktisadi faaliyetlerin homojen
bir bölgede cereyan ettiði, tam rekabet koþullarýnda bir piyasa yapýsýnda, bilgi asimetrisi olmaksýzýn, kar
ve fayda maksimizasyonu saikiyle karar aldýðý varsayýmlarýna karþý, Walter Isard neoklasik iktisadý "mekansýz
harikalar diyarý" olarak tanýmlayarak bölge bilimini kurmuþtur. Isard tarafýndan 1954 yýlýnda yeni bir disiplin
olarak ortaya konulan "Bölge Biliminin" geliþmesi ve mekânsal bilginin ölçülebilirliðine olan ihtiyacýn artmasý
nedeniyle pozitivist paradigmaya olan ilgi artmýþ, firmalarýn karýný azamileþtirme isteði sonucu, mekan
tercihleri ve bunlarýn bölgesel kalkýnma etkilerinin sayýsal modeller yoluyla nomotetik bir yaklaþýmla
hesaplanma yaklaþýmý plancýlarýn gündemine girmiþtir.
Uzunca bir süre geliþmiþ ülkelerin kalkýnma sürecinin bir parçasý olarak bu pozitivist modeller plancýlar
tarafýndan uygulanmýþ, bu ülkeler belirli bir evreye geldiklerinde ise yeni sorunlara baðlý ihtiyaçlarýn da
deðiþmesinin etkisiyle farklý paradigma arayýþlarýna tanýk olunmuþtur10.
Ana akým iktisat kuramýnýn Walrascý genel denge modeli üzerine kurgulandýðýný söylemek yanlýþ olmaz.
Bu model belirli varsayýmlar ile koþullar altýnda iktisadi faaliyetleri genel bir dengede gerçekleþtiðini ve bunun
kararlýlýðýný ispatlama amacý gütmektedir. Fiyatýn oluþtuðu denge aný olan piyasanýn temizlenmesi (market
clearance) arz ve talep eþitliðinin anlýk gerçekleþmesi sonucu ortaya çýkar. Yani piyasa her an, yeniden
dengeye gelir. Isard Walrascý genel denge modeline "bölge"yi dahil ederek ilk defa iktisatçýlarýn kabul
edebileceði bir analitik ve bilimsel bir çerçevede coðrafyayý dikkate alan süreç baþlatmýþtýr.
Ancak, neoklasik iktisadýn farklý geliþme evrelerinde olan ülkelerin ve bölgelerin zaman içinde mutlak olarak
10 Kaygalak, Ý, Bölüm 1 SANAYÝ COÐRAFYASINDA BÝLGÝKURAMSAL YAKLAÞIMLAR içinde Türkiye'de Sanayi Kümeleri: Uþak Örneði, Doktora
Tezi, Ýzmir, 2011(sf. 1-30)
72
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
yakýnsayacaklarý varsayýmýna dayalý her ülke ve dönem için geçerli olan sürtünmesiz ortamý zaman içinde
tartýþma konusu olmuþtur. Neoklasik iktisat bünyesinde ortaya çýkan ve teknolojinin büyüme üzerindeki
etkisini vurgulayan Solow modeli de iktisadi büyümeyi bir üretim fonksiyonuna dayalý model çerçevesinde
ele almýþtýr. Barro ve Sala-i Martin (1995)'e göre bir ülke veya bölgede refah artýþýnýn temel unsuru olan
iktisadi büyümenin kaynaklarý sermaye birikimi ile teknolojik geliþmedir. Azalan getiriler yani sermayenin
büyümeye katkýsýnýn zaman içinde azalmasý, ülkelerin ve bölgelerin geliþmesinde salt sermaye birikimine
dayalý kalkýnma modelini geçersiz hale getirmektedir11.
Eser (2011)'e göre; iktisadýn bölge-mekan ilgisinin artýþýnda ülkeler ve bölgeler arasýndaki eþitsizliklerin
devam ediyor olmasý ( yakýnsama yok veya çok az ülke ve bölgelerde farklý dinamiklere göre var) ve bu
eþitsizliklerin bölge ve ülke refah artýþýnýn önünde önemli bir engel olmasýdýr. Diðer bir neden ise; kent ve
kentsel bölgelerin ekonomik büyüme ve kalkýnma süreçlerinde oynadýðý roldür.
Üretim teknolojilerinde yaþanan teknolojiye baðlý verimlilik artýþý ve üretimin küreselleþmesi nedeniyle
arz ve talep küresel zemine kaymýþ, bu durum neoklasik yaklaþýmýn mekansýz/tek mükemmel mekanlý (arz
ve talep bakýmýndan) piyasa yapýsýnýn algýlanýþýnda deðiþikliðe yol açmýþtýr. En belirgin deðiþiklikler artan
getiriler (Increasing returns to scale), dýþsallýklar (Marshall'ýn yýðýlma ekonomilerindeki pozitif ve negatif
dýþsallýklarýndan farklý olarak Romer ve Lucas'ýn bilgi taþmalarý yoluyla daha çok pozitif dýþsallýklara olan
vurgu), asimetrik bilgi (özellikle piyasa yapýsý-fiyat-talep konusunda) ve eksik rekabetin kabullenilmesi ve
modellenmesi olarak sýralanabilir. Ýçsel büyüme modellerinde insan-bilgi stoðu-nitelik bir üretim faktörü
olarak üretim fonksiyonunda içselleþtirilmiþtir. Krugman'ýn yeni ekonomik coðrafyasý ve içsel büyüme
modelleri coðrafyanýn içselleþtirilmesinde/dikkate alýnmasýnda önemli bir itici güç olmuþtur. Tüm iktisadi
faaliyetler coðrafi bir mekanda meydana gelmektedir. Nobelli iktisatçý Paul Krugman'a göre ekonomik
coðrafya alanýnda çalýþmak için 3 temel neden vardýr:
(1) Ýktisadi faaliyetler bakýmýndan konum/yer/coðrafya önemlidir,
(2) Uluslararasý iktisat ve bölgesel iktisat arasýndaki ayrým (üretim-tüketim-pazar-iþgücü-Ar-Ge-sermaye
akýmlarýnýn giderek daha fazla küreselleþmesi bakýmýndan) giderek belirsizleþmektedir,
(3) Araþtýrmacýlar için geniþ ve bakir bir deneye dayalý araþtýrma laboratuvarý imkaný saðlamaktadýr.
Krugman'ýn aslýnda geliþmiþ bir yerleþim teorisi olarak da tanýmlanabilecek Yeni Ekonomik Coðrafyasýný
yeni yapan temel husus, artan getiriler ve eksik rekabet'in analitik bir düzlemde coðrafyayý içerecek
þekilde sýnanabilir bilimsel bir çerçevede ortaya koymasýdýr. Yeni iktisadý coðrafyanýn dikkat çeken diðer
hususlarý ise merkez-çevre modeli ile dýþ ticaret modelleridir. Yeni Ekonomik Coðrafya'da sanayi altyapýsý
güçlü "merkez"ler ile birincil endüstrilere dayalý "çevre" arasýndaki etkileþimin ve farkýn kapanmasýnýn
temel dinamiði ölçek ekonomileri ve ulaþtýrma maliyetlerinin etkileþimi ile insan kaynaðý yapýsýnda ve
niteliðindeki deðiþimdir. Bölgeler arasýnda merkez-çevre oluþumuna neden olan dýþsallýklar sadece
üretimin teknolojik yapýsýndan ve düzeyinde ileri gelmemekte, ayný zamanda arz ve talep ile iliþkili
parasal dýþsallýklardan etkilenmekte ve bölgedeki piyasalaþma sürecinden de etkilenmektedir. Sanayi
üretim merkezi bölgeler ile tarýmsal üretimin yapýldýðý çevre bölgeler arasýndaki etkileþim itme (centrifugal)
ve çekme (centripetal) kuvvetleri ile açýklanmaktadýr. Merkezin çekme kuvvetine örnek olarak; iþçilerin
tüketim mallarý üreticilerine yakýn olma isteði (Ýleri baðlantý-uyarma) ile üreticilerin pazarýn büyük
olduðu yerde toplanma isteði ( geri baðlantý-besleme) verilebilir. Ýtme kuvveti ise belirli bir doygunluða
ulaþmýþ olan merkezin belirli talepleri çevre bölgelere doðru itmesidir. Örneðin, düþük nitelikli istihdam
gerektiren iþlerin merkezin dýþýna çýkmasý ve ucuz iþgücü olan bölgelere yönelmesi verilebilir.
Bölgesel geliþme bakýmýndan, yeni ekonomik coðrafyanýn bir alt alaný olan dýþ ticaret modellerinde
ise merkez-çevre etkileþimi Arýcýoðlu (2011) þu þekilde ifade etmektedir:
11 Eser (2011)
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
73
"Sanayi sektörleri birbirleriyle ve diðer sektörlerle girdi-çýktý iliþkilerine dayalý besleme ve uyarma
etkilerine odaklanmaktadýr. Farklý sektörler arasýndaki talep ve maliyet baðlantýlarý gerektiren
güçleri ortaya koyarken, hareketsiz üretim faktörleri ve nihai tüketim talebinin yerleþimi yýðýlmaya
karþý güçleri meydana getirmektedir. Bu merkezcil ve merkez kaç güçler arasý denge sanayiler iç
ve sanayiler arasýndaki iliþkinin yapýsýna baðlýdýr."12
Bu bölümde, öncelikle yýðýlma ekonomilerine göre bölgelerin ulusal hasýladaki konumlarý ortaya
konulduktan sonra, Orta-Gelir Tuzaðý bakýmýndan konumlarý deðerlendirilecek, bölgesel geliþmenin
sektörel analizi yapýlacaktýr. Sektörel analiz için, bölgesel düzeyde üretim ve refah arasýndaki iliþkiyi
ortaya koyabilmek amacýyla iki tür analiz yaklaþýmý benimsenmiþtir. Her ikisi de üretim yönüyle bölgesel
hasýlanýn sektörel sýnýflandýrmasýna dayanmaktadýr.
Birincisi, geleneksel Tarým-Sanayi ve Hizmetler sektörleriyle bölgesel hasýlanýn çözümlemesini kapsamakta,
Gayri-Safi Katma-Deðer (GSKD) içindeki paylarý ile nüfus payý arasýnda iliþki kurularak refah yaratmada bu
üç sektörün bölgesel katkýlarý irdelenecektir.
Ýkincisi ise yüksek katma deðer-rekabetçi ekonomik yapý gibi kýyaslamalý analizlere ve somut politika
seçeneklerinin çeþitlendirmesine imkan saðlayan daha yenilikçi bir sýnýflandýrma olan bölgelerin üretim
yapýlarýnýn geliþmiþlik düzeylerini ortaya koymayý amaçlayan teknoloji seviyesi yaklaþýmýdýr. Bu yöntemin,
özünde Rostow'un kalkýnma evreleri yaklaþýmýna dayanmakla birlikte, bölgelerin farklý iktisadi ve sosyal
geliþmiþlik evrelerinde bulunmalarý nedeniyle diðer teorileri de dýþlamayan bir anlayýþla, güncel çalýþmalardan
faydalanýlarak özgün bir deðerlendirme çerçevesi sunduðu düþünülmektedir.
5.3 Yýðýlma Ekonomilerine Göre Bölgeler
Bölgelerin detaylý sektörel yapýsal analizine ve orta-gelir riski bakýmýndan analizine geçmeden evvel
Türkiye'de bölgelerin ulusal gayrisafi yurtiçi hasýlaya olan katkýlarýný ortaya koymak faydalý olacaktýr. Eldeki
son verilere göre, GSKD verilerinden yararlanarak 2004, 2008 ve 2011 yýllarý için düzey-2 bölgeleri bazýnda
cari yýl fiyatlarýyla ABD $ cinsinden gayri-safi bölgesel hasýla (GSBH) verileri tahmin edilmiþtir. 2004 ve 2008
yýllarý için TÜÝK'in bölgesel düzeydeki GSKD paylarýnýn oranlarý kullanýlarak GSBH deðerleri türetilmiþtir. Kiþi
baþýna GSBH deðerleri için de TÜÝK'in kiþi baþý GSKD istatistiklerinde kullandýðý nüfus verileri ( yýl ortasý)
referans alýnmýþtýr. 2011 yýlý GSBH hesaplanmasýnda 2008 yýlýnda GSKD paylarýnýn bölgesel daðýlýmý
kullanýlmýþtýr. Bu hesaplamalara göre elde edilen GSBH deðerleri aþaðýdaki tabloda yer almaktadýr.
12 Arýcýoðlu, Ebru, "Ýktisat Teorisinde Unutulmuþ Bir Kavram: Mekan", Ekonomik Yaklaþým, Cilt 22, Sayý 81, 2011
74
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 19: Gayri Safi Bölgesel Hasýla (x 1000 $)
Kodu
Bölge
TR10
Ýstanbul
2004
2008
2011
$108.430.481
$205.185.630
$213.540.645
TR51
Ankara
$32.915.996
$63.202.774
$65.776.347
TR41
Bursa, Eskiþehir, Bilecik
$24.637.040
$49.209.880
$51.213.672
TR31
Ýzmir
$26.401.754
$48.505.424
$50.480.531
TR42
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova
$22.837.302
$45.654.763
$47.513.793
TR62
Adana, Mersin
$15.872.985
$29.628.281
$30.834.724
TR61
Antalya, Isparta, Burdur
$15.325.568
$28.605.155
$29.769.937
TR33
Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak
$13.568.623
$26.893.105
$27.988.173
TR32
Aydýn, Denizli, Muðla
$14.951.187
$26.744.157
$27.833.161
TR83
Samsun, Tokat, Çorum, Amasya
$10.987.421
$20.962.939
$21.816.535
TR21
Tekirdað, Edirne, Kýrklareli
$9.783.777
$20.169.848
$20.991.150
TR90
Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, , Gümüþhane
$9.798.800
$19.624.761
$20.423.867
TR63
Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
$9.495.117
$19.000.385
$19.774.067
TR52
Konya, Karaman
$9.384.685
$17.601.827
$18.318.561
TR72
Kayseri, Sivas, Yozgat
$9.293.681
$17.418.493
$18.127.762
TR22
Balýkesir, Çanakkale
$8.004.011
$16.024.417
$16.676.920
TRC2
Þanlýurfa, Diyarbakýr
$7.379.908
$12.539.894
$13.050.509
TRC1
Gaziantep, Adýyaman, Kilis
$6.339.000
$11.713.671
$12.190.643
TR71
Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir
$6.037.825
$11.236.107
$11.693.634
TR81
Zonguldak, Karabük, Bartýn
$5.937.480
$9.901.212
$10.304.382
TRB1
Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli
$5.338.387
$9.893.149
$10.295.991
TRC3
Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt
$3.905.890
$8.253.474
$8.589.549
TRB2
Van, Muþ, Bitlis, Hakkari
$3.995.233
$7.522.283
$7.828.585
TRA1
Erzurum, Erzincan, Bayburt
$3.736.116
$6.562.661
$6.829.888
TR82
Kastamonu, Çankýrý, Sinop
$3.383.260
$5.461.382
$5.683.765
TRA2
Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan
TR00
Türkiye
$2.671.165
$4.565.313
$4.751.210
$390.412.690
$742.080.982
$772.298.000
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr.
Yukarýdaki tablo Türkiye'deki 2000'li yýllarda yaþanan hýzlý geliþim sürecinin ve baþarýlý ekonomi
performansýnýn bir yansýmasýdýr. 2004 yýlýnda 10 milyar $ sýnýrýný geçen sadece 10 Düzey-2 bölgesi
varken, 2011 yýlý itibarýyla bu sayý 21'e yükselmiþtir. Bu 21 bölgeden 5'i 50 milyar $ ve üzerinde GSBH'ye
sahiptir. Bu bölgeler ayný zamanda sanayi üretimi güçlü olan, dýþ yatýrým çeken bölgelerdir. 10-30 milyar
$ aralýðýnda ise 16 bölge yer alýrken, 10 milyar $ ve altý GSBH büyüklüðüne sahip 5 bölge yer almaktadýr.
GSBH düzeylerine göre bölgeler 5 geliþmiþ, 16 geliþmekte olan 5 az geliþmiþ olarak sýnýflandýrýlabilir.
Ulusal hasýlanýn mekânsal daðýlýmýný net olarak görebilmek açýsýndan aþaðýdaki haritayý incelemek
faydalý olacaktýr.
Ancak, küresel krizin etkisiyle 2008-2011 dönemindeki gayri safi bölgesel hasýlanýn artýþ hýzýnýn
yavaþladýðý görülmektedir. ABD, AB ülkeleri gibi geliþmiþ ekonomiler ile kýyaslandýðýnda gerileme
olmamasý, bu dönemde hiçbir bölgenin GSBH deðeri bakýmýndan konumunu korumasý ve gerilememesi
olumlu bir geliþme olarak deðerlendirilmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
75
Þekil 13: Düzey-2 Bölgeleri 2011 yýlý GSBH Deðerleri (milyar $)
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr.
6 Nisan 2012 tarihinde ilan edilen Yeni Teþvik Sistemi Bölge Kademeleri haritasý üzerine Düzey-2 bölgelerin
GSBH deðerleri iþlenmiþtir. Haritada Zonguldak-Hatay arasýnda bir eksen çizildiðinde 772,3 milyar $'lýk ulusal
hasýlanýn %78'sine karþýlýk genel 601 milyar $'lýk kýsmý 30 ili kapsayan ve ülkenin batýsýnda yer alan 12
bölgesi tarafýndan, geriye kalan 171,3 milyar $'lýk kýsmý da 51 ili kapsayan 14 doðu bölgesi tarafýndan
karþýlanmaktadýr.
2011 yýlýnda, TR10 Ýstanbul ve TR51 Ankara hattýnda bu iki bölge de dahil olmak üzere TR41 Bursa,
Eskiþehir, Bilecik ile TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova'dan oluþan 4 bölgenin toplam ulusal hasýlaya
katkýsý 376 milyar $ olarak gerçeklemiþtir.
Daha açýk bir ifadeyle, bu büyüklüðün önemini vurgulamak amacýyla bu 4 bölgeyi ayný dönem için bazý
ülkeler ile karþýlaþtýrma yerinde olacaktýr. 376 milyar $'lýk ekonomik büyüklük;
• Finlandiya (194 milyar $) ve Macaristan (196 milyar $)'ýn yaklaþýk toplamý kadar,
• Irak (139 milyar $) ve Ýsrail (237 milyar $)'in toplamýndan daha fazla,
• Yunanistan (294 milyar $), Norveç (266 milyar $), Romanya (267 milyar $), Singapur (315 milyar $)
ve Ýsviçre (354 milyar $)'den daha fazladýr.
Ýkinci bir yýðýnlaþma alaný olarak TR31 Ýzmir, TR33 Manisa, Kütahya, Afyon, Uþak ve TR33 Denizli, Aydýn,
Muðla üçgeni ise ulusal hasýlaya 2011 yýlýnda 115 milyar $ katký saðlamýþtýr. 50 milyar $'ý geçen üçüncü
yýðýnlaþmayý toplam 79 milyar $ ile TR61 Antalya, Isparta, Burdur, TR51 Konya, Karaman ve TR62 Adana,
Mersin bölgesi oluþturmaktadýr.
Batý bölgelerindeki bu sevindirici geliþmelere karþýn Doðu Bölgelerinde yaþanan yavaþ büyüme hýzý ise
dikkat çekmektedir. Birkaç sanayileþme yolunda ilerleyen Kayseri, Gaziantep, Kahramanmaraþ gibi yarýmerkez illeri dýþarýda býraktýðýmýz zaman düþük büyüme hýzý ve kiþi baþý gelir bakýmýndan refah düzeyinin
yavaþ artýþý baþta göç ve buna baðlý birçok sosyal sorun alanýný gündemde kalmaya devam edeceðinin bir
göstergesi olarak algýlanmalýdýr. Bu nedenle, hýzlý geliþen, dünyaya entegre ve rekabetçi bölgelerimizin
baþarýsýný göz ardý etmeden, yavaþ geliþen ve geri kalmýþ bölgelerimiz için farklýlaþtýrýlmýþ kalkýnma reçeteleri
oluþturmak Vizyon 2023 yolundaki Türkiye için elzemdir.
76
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Burada "Hangi Türkiye?" sorusunun cevabýný Orta-Gelir tuzaðý bakýmýndan en eski ve temel refah göstergesi
olarak Kiþi Baþý Gayrisafi Bölgesel Hasýla üzerinden açýklamakla baþlamak yerinde olacaktýr.
5.4 Kiþi Baþýna Düþen Gayrisafi Bölgesel Hasýla (kbGSBH) Geliþim Seyri
2023 yýlý için iddialý hedefler koyan bir Türkiye için istatistik ve veri üretimi hala önemli bir sorundur. 1960
yýlýnda dönemin doktora öðrencisi Uður Korum'a 1959 yýlý için yaptýrýlan girdi-çýktý tablolarý ilk Nobel ödüllü
iktisatçý Tinbergen danýþmanlýðýnda yürütülen planlý kalkýnma döneminin analiz çalýþmalarýnda önemli yer
tutmaktadýr. O dönemler de girdi-çýktý tablolarý her 4-5 yýlda bir yenilenebilmektedir. 2012 Türkiye'sinde
ise en güncel tablolar 2002 yýlýna aittir. Geliþmiþ ekonomiler ve geliþmiþ olma yolunda hýzla ilerleyen ülkelerde
bölgesel çok sektörlü, bölgeler arasý girdi-çýktý tablolarý kalkýnma planlamasý, yönetimi ve yönlendirmesinde
halen önemli bir araç olarak kullanýlmaktayken, Türkiye'de ulusal düzeyde her tablo üretildiðinde farklý bir
istatistiki sýnýflandýrmaya geçilen girdi-çýktý tablolarýnýn üretilememesi iktisat politikasý araþtýrmacýlarý için
önemli bir engeldir. Çünkü, "ölçemezseniz yönetemezsiniz, yönetemezseniz baþarýlý olamazsýnýz".
Bu bölümdeki analizle eski ve ölçek olarak zayýf da olsa, 2004-2008 dönemine iliþkin gayrisafi bölgesel
katma deðer istatistiklerine dayanmaktadýr. Bölgesel ekonomileri ölçmek için kullanýlabilecek en güncel veri
5 yýl öncesine aittir. Tüm bu kýsýtlara raðmen, imkanlar elverdiðince bölgelerin yapýsal analizini yapmayý
öngörüyoruz.
26 düzey-2 bölgesi için 2004, 2008 ve 2011 dönemlerine iliþkin kiþibaþýna düþen gayrisafi bölgesel
hasýlanýn hesaplanmasýnda gayrisafi katma deðerin (GSKD) bölgesel daðýlýmýndaki oranlar kullanýlmýþ, 2011
yýlý için 2008 dönemindeki oranýn deðiþmediði varsayýlmýþtýr. Yani 2011 ulusal hasýlasý bölgesel düzeye
indirgenirken 2008 GSKD oranlarý temel alýnmýþtýr. Kiþi baþýna düþen GSBH deðerlerinin bölgesel daðýlýmý
ise aþaðýdaki tabloda yer almaktadýr.
Tablo 20: Kiþi Baþý Gayrisafi Bölgesel Hasýla ( cari yýl fiyatlarýyla ABD dolarý $)
2004
2008
2011
TR10
Bölge
Ýstanbul
$8.974
$16.160
$15.674
TR42
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova
$8.115
$14.556
$14.331
TR41
Bursa, Eskiþehir, Bilecik
$7.828
$14.293
$14.080
TR51
Ankara
$7.883
$13.894
$13.449
TR21
Tekirdað, Edirne, Kýrklareli
$7.117
$13.425
$13.375
TR31
Ýzmir
$7.454
$12.778
$12.731
TR61
Antalya, Isparta, Burdur
$6.833
$11.378
$11.004
TR00
Türkiye
$5.764
$10.376
$10.335
TR22
Balýkesir, Çanakkale
$5.100
$9.984
$10.164
TR81
Zonguldak, Karabük, Bartýn
$5.884
$9.700
$10.108
TR32
Aydýn, Denizli, Muðla
$6.010
$9.999
$10.013
TR33
Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak
$4.567
$9.229
$9.511
TR62
Adana, Mersin
$4.592
$8.164
$8.164
TR90
Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane
$4.004
$7.827
$8.127
TR52
Konya, Karaman
$4.392
$8.001
$8.061
TR83
Samsun, Tokat, Çorum, Amasya
$4.010
$7.707
$8.028
TR71
Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir
$4.151
$7.527
$7.819
TR72
Kayseri, Sivas, Yozgat
$4.106
$7.574
$7.720
TR82
Kastamonu, Çankýrý, Sinop
$4.721
$7.407
$7.681
TR63
Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
$3.564
$6.535
$6.561
TRA1
Erzurum, Erzincan, Bayburt
$3.361
$6.184
$6.366
TRB1
Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli
$3.408
$6.092
$6.188
TRC1
Gaziantep, Adýyaman, Kilis
$3.025
$5.053
$4.932
TRC3
Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt
$2.093
$4.199
$4.176
TRA2
Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan
$2.314
$4.003
$4.105
TRC2
Þanlýurfa, Diyarbakýr
$2.685
$4.089
$3.970
TRB2
Van, Muþ, Bitlis, Hakkari
$2.121
$3.772
$3.826
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
77
2004, 2008 ve 2011 yýllarý için tahmin edilen GSBH verilerine göre TR10 Ýstanbul bölgesinde kiþi baþý
gelir 2004 yýlýnda $8.974 iken, bu deðer 8 yýllýk dönemde yaklaþýk 2 kat artarak 2011 sonu itibarýyla
$15.674'e ulaþmýþtýr. Ülke ortalamasý ise ayný dönemde $5.764'ten $10.335'e eriþmiþtir.
Türkiye ve tüm bölgeler için kiþi baþý GSBH deðerinde küresel krizin etkisi nedeniyle 2008-2011 dönemi
için duraðanlýk söz konusudur. Türkiye ortalamasýnýn üzerindeki tüm geliþmiþ bölgelerimiz olan TR10 Ýstanbul,
TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR51 Ankara, TR21 Tekirdað,
Edirne, Kýrklareli, TR31 Ýzmir, TR61 Antalya, Isparta, Burdur bölgelerinin bu dönemde az da olsa kiþi baþý
GSBH deðerinde azalma gözlenmiþtir. Bunun sebebi en fazla göç alan bölgelerimiz olan geliþmiþ ve ekonomik
aktivitelerin yoðun olduðu bu merkez ve yarý-merkezlerin istihdam yaratma kapasitesinin kýsýtlý olmasýndan
kaynaklanmaktadýr.
5.5 Orta-Gelir Tuzaðý Bakýmýndan Bölgelerin Sýnýflandýrmasý
Orta-gelir tuzaðýna iliþkin üzerinde uzlaþýlmýþ net bir taným yoktur. Felipe ve ark. (2012) 124 ülkeyi
kýyasladýklarý çalýþmalarýnda aþaðýdaki sýnýflandýrmayý kullanmýþtýr. Bu sýnýflandýrmaya göre kiþi baþýna düþen
GSYH'sý 2000 $'ýn altýnda olan bölgeler Düþük-Gelir grubunda, 2.000 $ ile 7.250 $ arasýnda olan bölgeler
Orta-Düþük gelir grubunda, 7.250 $ ile 11.250 $ arasýnda olan bölgeler Orta-Yüksek gelir grubunda ve
11.250 $'dan olan bölgeler ise Yüksek-Gelir grubunda yer almaktadýr. Ancak, Felipe ve ark. (2012)'nýn
sýnýflandýrmasýnda, 124 ülkeyi kapsadýðý ve bu ülkelerin birçoðu güney yarým kürede yer alan az geliþmiþ
ülkeler olduðu için gelir gruplarý arasýndaki kiþi baþý gelir bakýmýndan fark yakýn tutulduðu göz önüne
alýndýðýnda, bu sýnýflandýrmanýn diðer araþtýrmacýlarýn çalýþmalarýna göre "iyimser" kaldýðý çýkarýmý yapýlabilir.
Tablo 21: Türkiye'de Bölgelerin Kiþi Baþý Gelirlerinin ABD Kiþi Baþý Milli Gelirine Oraný (%)
Bölge
2004
2011
2008-2011 farký
TR10
Ýstanbul
22,29%
34,59%
38,93%
16,64%
TR42
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova
20,16%
31,16%
35,60%
15,44%
TR41
Bursa, Eskiþehir, Bilecik
19,44%
30,60%
34,97%
15,53%
TR51
Ankara
19,58%
29,74%
33,41%
13,82%
TR21
Tekirdað, Edirne, Kýrklareli
17,68%
28,74%
33,22%
15,54%
TR31
Ýzmir
18,51%
27,35%
31,62%
13,11%
TR61
Antalya, Isparta, Burdur
16,97%
24,35%
27,33%
10,36%
TR00
Türkiye
14,32%
22,21%
25,67%
11,35%
TR22
Balýkesir, Çanakkale
12,67%
21,37%
25,25%
12,58%
10,49%
TR81
Zonguldak, Karabük, Bartýn
14,62%
20,76%
25,11%
TR32
Aydýn, Denizli, Muðla
14,93%
21,40%
24,87%
9,94%
TR33
Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak
11,34%
19,75%
23,62%
12,28%
TR62
Adana, Mersin
11,41%
17,48%
20,28%
8,87%
TR90
Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane
9,95%
16,75%
20,19%
10,24%
TR52
Konya, Karaman
10,91%
17,13%
20,02%
9,11%
TR83
Samsun, Tokat, Çorum, Amasya
9,96%
16,50%
19,94%
9,98%
TR71
Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir
10,31%
16,11%
19,42%
9,11%
TR72
Kayseri, Sivas, Yozgat
10,20%
16,21%
19,18%
8,98%
TR82
Kastamonu, Çankýrý, Sinop
11,73%
15,86%
19,08%
7,35%
TR63
Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
8,85%
13,99%
16,30%
7,44%
TRA1
Erzurum, Erzincan, Bayburt
8,35%
13,24%
15,81%
7,47%
TRB1
Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli
8,47%
13,04%
15,37%
6,91%
TRC1
Gaziantep, Adýyaman, Kilis
7,51%
10,82%
12,25%
4,73%
TRC3
Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt
5,20%
8,99%
10,37%
5,17%
TRA2
Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan
5,75%
8,57%
10,20%
4,45%
TRC2
Þanlýurfa, Diyarbakýr
6,67%
8,75%
9,86%
3,19%
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr.
78
2008
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Orta-Gelir tuzaðýnýn bölgeler için tespitinde Eichengreen ve ark.(2011),'nýn çalýþmasýnda tespit ettikleri
ABD milli gelirinin %58'si kriteri de kullanýlabilir. Bu sýnýflandýrmaya göre Türkiye'de bölgelerin ABD 2004,
2008 ve 2010 kiþi baþý gelirlerine oraný hesaplanmýþtýr. Bu yönteme göre Türkiye için elde edilmiþ, bölgelerin
bulunduklarý gelir gruplarý Tablo 21’de verilmiþtir.
Tablo 21’de görüleceði üzere 2004-2008 döneminde tüm bölgelerin ABD kiþi baþý gelirine oraný çarpýcý
bir þekilde artmýþ, aradaki fark önemli ölçüde azalmýþtýr. Ancak, 2008-2011 döneminde küresel krizin
etkisiyle artýþ hýzý yavaþlamýþtýr. Bu tabloya göre, bölgeleri ABD kiþibaþý gelirinin %30'unu aþanlar, %29%19'u arasýndakiler ve diðerleri olarak sýnýflandýrmak mümkündür. Bu yaklaþýma göre, Orta-Gelir Tuzaðý
bakýmýndan bölge gruplarý aþaðýdaki grafikte sunulmuþtur.
Þekil 14: Bölgelerin Gelir Gruplarýna Göre Sýnýflandýrmasý (2004, 2008, 2011)
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr.
Yukarýdaki grafikten görüleceði üzere 2011 yýlý itibarýyla;
(iv) Orta-Gelir Tuzaðý riski olmayan 6 bölge;
TR10 Ýstanbul,
TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova,
TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik,
TR51 Ankara,
TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli
TR31 Ýzmir,
(v) Orta-Gelir Tuzaðý riski olan 12 bölge;
TR61 Antalya, Isparta, Burdur,
TR22 Balýkesir, Çanakkale,
TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn,
TR32 Aydýn, Denizli, Muðla,
TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak,
TR62 Adana, Mersin,
TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane,
TR52 Konya, Karaman,
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
79
TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya,
TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir,
TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat,
TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop
(vi) Orta-Düþük Gelir Grubunda olan 8 bölge ise;
TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt
TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli
TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis
TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt
TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan
TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr
TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari yer almaktadýr.
Türkiye ortalamasý ise Orta-Gelir riski olan bölgeler grubundadýr. 2004 yýlýna göre kýyaslandýðýnda ise;
2004 yýlýnda Türkiye'nin Orta-Düþük Gelir grubunda yer alan 22 bölgesinden 12 tanesi 2011 sonu itibarýyla
bir üst gelir grubuna, 2'si de orta-gelir tuzaðý olmayan birinci gruba sýçramýþtýr. 2004 yýlýnda Orta- Gelir
riski olan grupta yer alan TR10 Ýstanbul, TR42 Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova, TR41 Bursa, Eskiþehir,
Bilecik, TR51 Ankara bölgeleri ise birinci gruba geçiþ yapmýþtýr. 2004 yýlýnda Orta-Düþük gelir grubunda
yer alan 8 bölge ise kiþi baþý GSBH deðerlerini önemli ölçüde artýrmalarýna karþýn, gelir gruplarý deðiþmemiþtir.
Genel çerçeveyi ortaya koyduktan sonra, bu sonucu doðuran nedenleri araþtýrmak üzere bölgelerin
sektörel yapýsýnýn klasik tarým sanayi hizmetler ile teknoloji düzeyleri üzerinden analiz edilmesi faydalý
olacaktýr. Bunun dýþýnda sektörel ve teknolojik deðiþim sürecinin "insan" ve "refah" üzerindeki etkilerini daha
iyi anlayabilmek açýsýndan bölgeler arasý nüfus hareketleri ve iþgücü niteliðinin detaylarý incelenmesinde
fayda görülmüþtür. Tüm farklý analizler arasýnda Yeni Ekonomik Coðrafya yaklaþýmýnýn etkisinin aðýr bastýðý
söylenebilir. Bu kapsamda, bölgesel düzeyde sektörel-teknolojik ve iþgücü hareketleri bakýmýndan ulaþtýrma
altyapýsýnýn incelenmeye deðer bir husustur.
5.6 Bölgelerin Tarým-Sanayi ve Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Analizi
Türkiye Ýstatistik Kurumu tarafýndan bölgelerin üretim yapýsýna iliþkin en güncel veriler 2003, 2004-2008
dönemine iliþkin ortaya konulan Gayri Safi Katma Deðer verileri ile Ýþ Ýstatistikleri'dir. Özellikle en temel
iktisadi göstergeler olan enflasyon, gayrisafi bölgesel hasýla, iþsizlik oraný, toplam arz, sektörel üretim
düzeylerine iliþkin il bazýnda veri üretilmemekte, mevcut veriler ise düzenli üretilmediði için bilimsel analiz
çalýþmalarýna imkan tanýyabilecek zaman serilerine sahip deðildir. Bu bölümdeki analizler, bu kýsýtlar altýnda
yapýlmýþ olmakla birlikte, Türkiye'nin 2002-2011 döneminde yaþadýðý hýzlý dönüþüm sürecini bölgesel düzeyde
karþýlaþtýrmalý olarak 2003 ve 2008 yýllarý için ortaya koyabilecek ipuçlarýný sunabilmektedir.
Birinci analiz yönteminde, bölgelerin sektörel Gayri Safi Katma Deðeri paylarýnýn nüfusa oranýna göre
aþaðýdaki sektörel grafikler elde edilmiþtir.
5.6.1 Tarýmsal Katma Deðerin Bölgesel Komposizyonu
Tarýmsal GSKD payýnýn nüfusa oraný en yüksek olan bölgeler TR22 (Balýkesir, Çanakkale), TR33 (Manisa,
Afyon, Kütahya, Uþak), TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) ve TR52 (Konya,
Karaman)'dir. Tüm bu bölgelerin ülkenin batýsýnda yer almasý ve TR52 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) bölgesi
dýþýnda kalan bölgelerde 2004-2008 döneminde verimliliðe dayalý bir artýþ yaþanmasý dikkat çekmektedir.
Bu husus literatürde de yer alan "sanayileþmiþ ve iktisadi yapý olarak geliþmiþ bölgelerde tarýmsal üretim
ve verimlilik düzeyi geride kalmýþ bölgelere göre daha yüksektir13" tespitiyle de uyumlu görünmektedir.
Çünkü, bir bölgedeki sanayileþme ve kentsel dönüþüm düþük tarýmsal verimlilik sorununu çözmekte önemli
bir umut olmaktadýr.
13 Nicholls (1961)
80
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 15: Bölgelerin Tarým Sektörü Katma Deðeri Payý/Toplam Nüfustaki Payý (%)
Kaynak: TUÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz.
Bu oranýn 1'e eþit olmasý bölgenin katma deðerden adil pay aldýðýný gösterir.
Tarýmsal katma deðer payýnýn nüfusa oraný en düþük olan bölgelerin baþýnda tam bir sanayi ve hizmet
ekonomisi olan TR10 (Ýstanbul) bölgesi yer almaktadýr. Ýstanbul'u yine hizmetler sektörüyle öne çýkan TR51
(Ankara) takip etmektedir. TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn) bölgesi ise bölgede yer alan büyük sanayi
kuruluþlarý ile yaþlý baðýmlý nüfusun fazla olmasýnýn etkisiyle üçüncü sýrada konumlanmýþtýr. Son sýralarda
kýrsal nüfus aðýrlýðýnýn fazla olduðu doðu illerinin yer almasý, bu bölgeler için kullanýlan "ekonomisi tarýma
dayanmaktadýr" genel söylemi ile çeliþmektedir. Oysa bu bölgeler piyasalaþma sorunu yaþayan, üretimin
iktisadi bir faaliyet olarak deðil, geçimlik olarak yapýldýðý ve birtakým sosyal transfer mekanizmalarý ile
desteklenen bir yapý arz etmektedir.
5.6.2 Sanayi Katma Deðerinin Bölgesel Komposizyonu
Birim nüfus baþýna sanayi sektörü hasýlasý önde olan bölgeler sýrasýyla TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42
Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bolu, Düzce, TR21 Tekirdað, Kýrklareli, Edirne olduðu görülmektedir. Bunda bu
bölgelerin kendi geliþme dinamiklerinin yaný sýra, 2011 yýlý sonu itibarýyla ulusal hasýlaya 213 milyar $'lýk
katký saðlayan, toplam 181 milyar $'lýk dýþ ticaret hacmine sahip TR10 Ýstanbul bölgesine yakýnlýk yatmaktadýr.
Krugman'ýn itme kuvveti olarak ifade ettiði bu etkinin kendisini özellikle TR21 Tekirdað, Kýrklareli, Edirne
bölgesi üzerinde gösterdiði bu bölgeye ait 2004 ve 2008 deðerlerinden de net bir þekilde görülmektedir.
Bu dönem için, TR10 Ýstanbul bölgesindeki gerilemede bölgenin mevcut sanayi yapýsý bakýmýndan sýnýra
dayandýðýný ve gelen ilave üretim talebini yakýn-çevre bölgeleri üzerine daðýttýðýný göstermektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
81
Þekil 16: Bölgelerin Sanayi Sektörü Katma Deðeri Payý/ Toplam Nüfustaki Payý (%)
Kaynak: TUÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz.
Bu oranýn 1'e eþit olmasý bölgenin katma deðerden adil pay aldýðýný gösterir.
Ayný dönemde, TR31 Ýzmir bölgesinin gerilediði ve TR51 Ankara bölgesinin ise konumunu koruduðu
gözlenmektedir. Sanayileþme konusunda ise son 6 bölgenin ülkenin geri-kalmýþ doðu üçgeninde yer alan
ve yeni teþvik sisteminde altýncý kademede yer alan bölgeler olduðu görülmektedir.
5.6.3 Hizmetler Sektörü Katma Deðerinin Bölgesel Komposizyonu
Hizmetler sektörü bakýmýndan bölgesel refaha katkýsý en fazla olan bölge TR10 Ýstanbul bölgesidir.
Ýstanbul'u kamu çalýþanlarýnýn yoðun olarak yaþadýðý TR51 Ankara ile TR31 Ýzmir izlemektedir. Bu durum,
772,3 milyar $'lýk bir ekonomi olan Türkiye'nin ulusal iktisadi "merkezi" TR10 Ýstanbul, kamu kurumlarý,
güçlü üniversite-araþtýrma merkezleri-ileri teknoloji altyapýsý, nitelikli insan kaynaðý ile öne çýkan politika ve
akýl üretim yeri olarak "kamusal merkez" TR51 Ankara ve dýþ ticaret ve sanayi altyapýsý ile tarihsel konumunu
koruyan ticari merkez olan TR31 Ýzmir için doðal bir durumdur.
82
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 17: Bölgelerin Hizmetler Sektörü Katma Deðeri Payý/ Toplam Nüfustaki Payý (%)
Kaynak: TUÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz.
Bu oranýn 1'e eþit olmasý bölgenin katma deðerden adil pay aldýðýný gösterir.
Ýleri düzeyde sanayileþmiþ TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesinde ise az dahi olsa
Hizmetlere olan kayma da sanayi sektöründe yaþanan doygunluk nedeniyle tamamlayýcý hizmet sektörlerine
geçiþ sürecinin bir sonucu olarak deðerlendirilebilir. Sanayi sektörü ile benzer þekilde, hizmetler sektörünün
bölgesel refaha en az katký saðladýðý bölgeler doðu ve güneydoðu bölgeleridir.
Þekil 18: Bölgelerin Toplam Katma Deðer Oraný/Nüfus Oraný
Kaynak: TUÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz.
Bu oranýn 1'e eþit olmasý bölgenin katma deðerden adil pay aldýðýný gösterir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
83
Þekil 19: Bölgelerin Tarým-Sanayi ve Hizmetler Sektörlerinde Nüfus Baþýna
Katma Deðer Oranlarýndaki Deðiþim
2008 TARIM
2004 TARIM
2008 SANAYÝ
2004 SANAYÝ
2008 HÝZMETLER
2004 HÝZMETLER
Kaynak: TUÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz.
Bir bölgenin sektörel üretim yapýsý o bölgenin gelir düzeyini etkileyen en önemli unsurlardandýr. Genel
itibariyle bölgeler geçimlik tarýmsal faaliyetlerin akabinde sanayi üretimine geçmekte, belirli bir sanayileþme
seviyesinin ardýndan ise hizmet sektörleri geliþme kaydetmektedir. Elbette her bölgede bu üç sektör de
üretim faaliyetlerine devam edebilmekte, ileri teknoloji kullanan ülkelerde de tarýmsal üretim önemli gelir
kaynaðý olma rolünü sürdürebilmektedir. Burada önemli olan sektörel üretim verimliliðinin ne düzeyde
olduðudur. Türkiye'de tarýmsal üretim geçimlik ekonomiden piyasa mekanizmalarýna dayalý sektörel üretime
geçememesi nedeniyle yoðun olarak kentleþme düzeyi düþük bölgelerde yürütülmektedir. Bölgesel çekim
merkezi konumundaki kentlerde tarýmsal üretimin yerini hizmetler sektörü almakta, ancak bölgenin
sanayileþme düzeyinde beklenen geliþme görülmemektedir.
84
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tarýmsal üretimde kiþi baþýna düþen katma deðer oranýnýn en düþük olduðu bölge TR10 (Ýstanbul) Düzey2 bölgesidir. Ýstanbul ekonomisinin yüzde 75'ini hizmetler sektörü oluþturmaktadýr. Sanayi sektörünün
toplam katma deðer içerisindeki payý yýllar geçtikçe azalmaktadýr. 2004 yýlýnda, Ýstanbul GSKD'sinin yüzde
29'u sanayi sektöründen gelmekte iken 2008 yýlýnda bu oran yüzde 26,7'ye düþmüþtür. Buna paralel olarak
sanayi sektörü istihdamýnda azalma görülürken hizmetler sektörü istihdamýnda artýþ kaydedilmiþtir. Bu
dönemde sanayi sektörü istihdamý yüzde 42 seviyesinden yüzde 38'e gerilemiþtir. Ýstanbul'da her üç sektörün
kiþi baþýna düþen GSKD oranlarý düþme eðilimindedir. Bu durum Ýstanbul'un ekonomik olarak gerilediðini
göstermemekte, diðer bölgelerin ülke içerisindeki sektörel aðýrlýklarýnýn artmaya baþladýðýný göstermektedir.
Ýstanbul gibi TR51 (Ankara) Düzey-2 bölgesinin de sektörler itibarýyla nüfus baþýna düþen katma deðer
oranlarý azalmaktadýr. Ankara'da tarým ve sanayi sektörlerinin aðýrlýklarý çok az miktarda düþerken hizmetler
sektöründe daha yüksek bir düþüþ görülmektedir. Ancak yine de Ankara, Ýstanbul'un ardýndan hizmetler
sektörünün en yoðun olduðu bölgedir. TR31 (Ýzmir) Düzey-2 bölgesinin tarýmsal aðýrlýðýnda fazla bir deðiþim
görülmezken sanayi sektörü oranýnda önemli bir düþüþ mevcuttur. 2004 yýlýnda Ýzmir'de sanayi sektörü
nüfus baþýna düþen katma deðer oraný 1,4 iken 2008 yýlýnda 1,2'ye düþmüþtür. Bu dönemde sanayi
istihdamýnýn yüzde 10 oranýnda düþmesi, bunun yerine hizmetler sektörü istihdamýnda yüzde 10'un üzerinde
artýþla birlikte düþünüldüðünde, hizmetler sektörü bu boþluðu kapatma konusunda yeterli performans
gösterememektedir.
Tarýmsal üretimde kiþi baþýna düþen katma deðer oranýnýn en yüksek olduðu bölgeler TR22 (Balýkesir,
Çanakkale), TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak) ve TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) Düzey-2 bölgeleri
olmuþtur. Bu üç bölge de beþ yýllýk dönemde tarýmsal üretimde ilerleme kaydetmiþtir. TR22 ve TR33 Düzey2 bölgelerinde tarýmsal istihdamý azalýrken TR61 Düzey-2 bölgesinde tarýmsal istihdam artýþ görülmektedir.
Bu bölgede, diðer bölgelerden farklý olarak, sanayi istihdamýndaki artýþ hizmetler sektörü yerine tarým
sektörüne kaymaktadýr. Bu üç bölgenin ardýndan tarýmsal üretimin en yoðun olduðu bölge TR82 (Kastamonu,
Çankýrý, Sinop) Düzey-2 bölgesidir. Ancak bu bölge tarýmsal üretimdeki aðýrlýðýný da kaybetmeye baþlamýþ,
diðer sektörlerde de aðýrlýðýný artýramamýþtýr.
GSKD içerisinde tarýmsal üretimin önemli bir payý olan Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgeleri nüfus
baþýna düþen katma deðer oraný bakýmýndan ilk 10 düzey-2 bölgesi içerisinde yer almamaktadýr. Tarýmsal
istihdam düzeyi yüzde 60'ýn üzerinde olan TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan) Düzey-2 bölgesi bu sýralamada
ancak 14 üncü olabilmiþtir. Güneydoðu Anadolu Projesinin yürütüldüðü bölgelerden TRC2 (Þanlýurfa,
Diyarbakýr) Düzey-2 bölgesi 17’nci, TRC1 (Gaziantep, Adýyaman, Kilis) Düzey-2 bölgesi 23’üncü, TRC3
(Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt) Düzey-2 bölgesi 22’nci sýrada yer almýþtýr.
Sanayi sektöründe nüfus baþýna düþen katma deðer oraný en yüksek olan bölgeler TR42 (Kocaeli, Sakarya,
Düzce, Bolu, Yalova), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) ve TR10 (Ýstanbul) Düzey-2 bölgeleridir. Türkiye'de
sanayi sektörü Ýstanbul ve hinterlandýnda yýðýnlaþmýþtýr. Kuzeydoðu Anadolu sanayileþmenin en düþük
düzeyde olduðu bölgelerdir. Hizmetler sektöründe ise büyükþehirlerin olduðu düzey-2 bölgeleri önde
gelmekte, Güneydoðu Anadolu bölgesinin aðýrlýðý düþük düzeyde kalmaktadýr.
5.7 Bölgelerin Tarým-Sanayi-Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Orta-Gelir Tuzaðý Risk
Deðerlendirmesi
Bu bölümde, bir ekonominin sektörel analizlerinde geleneksel olarak kullanýlan tarým-sanayi ve hizmetler
sektörleri bakýmýndan bir kýyaslamasý yapýlmýþtýr. Bu üç sektör ile bölgeleri parametreler ile orta-gelir tuzaðý
iliþkiselliðini kurabilmek ve toparlamak açýsýndan konsolide bir tabloya ihtiyaç duyulmaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
85
Tablo 22: Bölgelerin Tarým-Sanayi-Hizmetler Sektörleri Ýtibarýyla Orta-Gelir Tuzaðý Risk Deðerlendirmesi
Kaynak: TÜÝK kaynaklý verilerden kendi hesaplamalarýmýz.
86
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 22’de, Düzey-2 bölgeleri GSKD'lerinin sektörel bazda sýralamalarý ile kiþi baþýna düþen GSBH
deðerleri verilmektedir. Buna göre, orta gelir tuzaðý riski olmayan bölgeler; TR10 (Ýstanbul), TR21 (Tekirdað,
Edirne, Kýrklareli), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik), TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova), TR31 (Ýzmir)
ve TR51 (Ankara) Düzey-2 bölgeleridir. Bu bölgeler beþ yýllýk dönemde gelir düzeylerini 10 bin dolar seviyesinin
üzerine çýkarmýþlardýr.
Bu bölgelerde tarýmsal üretimin GSKD içerisindeki payý azalmakta, hizmetler sektöründe yýðýnlaþma
görülmektedir. Tarým-dýþý sektörlerde istihdam oraný da artýþ göstermektedir. TR61 (Antalya, Isparta, Burdur),
TR22 (Balýkesir, Çanakkale) ve TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak) Düzey-2 bölgeleri orta-yüksek gelir
seviyesine çýkmakla birlikte tarýmsal istihdam oranýnýn yüksek olmasý orta gelir düzeyinden çýkýþ konusunda
þüphe uyandýrmaktadýr. TR61 (Antalya, Isparta, Burdur) bölgesinin kýrýlgan hizmet sektörü (turizm) ve doðal
çevreden etkilenen tarým sektörüne baðýmlý oluþu, Konya, Kayseri, Adana, Mersin, Gaziantep, Denizli gibi
illerin yer aldýðý Düzey-2 bölgelerinde de yüksek tarýmsal istihdam ve sanayileþmenin belirli bir olgunluða
eriþememesi nedeniyle orta gelir seviyesinin üzerine çýkmasý zaman alacaktýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
87
88
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
6 BÖLGELERÝN TEKNOLOJÝ DÜZEYLERÝNÝN
ORTA-GELÝR TUZAÐI BAKIMINDAN ANALÝZÝ
6 BÖLGELERÝN TEKNOLOJÝ DÜZEYLERÝNÝN
ORTA-GELÝR TUZAÐI BAKIMINDAN ANALÝZÝ
6.1 Bölgelerin Üretim Yapýlarýnýn Teknoloji Düzeylerinin Tespiti
Orta-Gelir tuzaðý riskini deðerlendirmek için sadece kiþi baþý gelir deðerlerinin analiz edilmesinin yeterli
olmayacaðý açýktýr. Orta-gelir tuzaðýnýn nedenleri ülkenin ve bölgelerin ekonomik yapýsýnda saklýdýr. Bu
nedenle, Türkiye'de bölgelerin ekonomik yapýsýnýn detaylý analiz edilmesi yerinde olacaktýr. Ekonomik yapýnýn
analizinde geleneksel ekonominin devresel akým þemasýnda her alan üretim, iþgücü ve finans piyasalarý
ile bunlar arasýndaki etkileþimin dýþ alem (mal ve hizmet üretimi bakýmýndan ithalat-ihracat, iþgücü bakýmýndan
göç akýmlarý, finans piyasasý bakýmýndan yabancý doðrudan ve dolaylý yatýrýmlar) ile olan iliþkilerinin incelenmesi
kastedilmektedir. Bir bölgede yaþayan insanlarýn kiþi baþý gelirlerini doðrudan etkilemesi bakýmýndan bu
bölümde üretim sektörlerinin yapýsýnýn analiz edilmesi ilk aþamada yeterli görülmektedir. Çünkü Türkiye'nin
bölgesel üretim deseni dikkate alýndýðýnda maaþ ve ücret ödemeleri bölgelerdeki bireysel refah düzeyini
etkileyen temel unsurdur. Önceki bölümde tarým, sanayi ve hizmetler olmak üzere ana sektörler itibarýyla
bölge-sektör ve bireysel refaha iliþkin bir analiz yapýlmýþtýr. Bu bölümde ise bölgelerin geliþmiþlik düzeyine
iliþkin açýklanan teorik çerçeveden de faydalanarak 26 Düzey-2 bölgesinin üretim yapýlarýnýn teknoloji
seviyeleri incelenecektir.
Teknoloji seviyelerinin tespiti yaklaþýmý, TÜÝK'in 2003-2008 dönemini kapsayan Bölgesel Yýllýk Ýþ
Ýstatistiklerinden faydalanarak bölgelerin teknoloji düzeylerine göre sektörel toplulaþtýrmasýna dayalý bir
endeks üretilmesine dayanmaktadýr. Bu endekse göre bölgeler veya ülkeler 1-5 arasýnda bir deðer almaktadýr.
Bu yöntem, literatürde Rostow'un kalkýnma evreleri yaklaþýmýna dayanmakla birlikte bu alanda ortaya çýkmýþ
diðer güncel çalýþmalardan faydalanýlarak özgün bir deðerlendirme çerçevesi sunmaktadýr.
Ohno (2009)'nun ASEAN ülkeleri için yapmýþ olduðu "Orta-Gelir Tuzaðýndan Kaçýþ (Avoiding the Middle
Income Trap)" baþlýklý çalýþmasýnda ortaya koyduðu "Sanayileþmeyi Yakalamanýn Aþamalarý (Stages of
Catching-up Industrialization)" ile Taþcý (2009)'nýn Türkiye'nin 1996-2009 döneminde dýþ ticaretin teknoloji
düzeyini belirlemek üzere kullandýðý "kalkýnma evreleri"ne dayanmaktadýr. Orta-gelir tuzaðý ile bölgelerin
teknoloji düzeylerinin iliþkiselliðini kurmak bakýmýndan þu hususlarý hatýrlamak yerinde olacaktýr:
Öz(2012)'ye göre; "bir ülkenin orta gelir seviyesine ulaþabilmesi için; düþük teknolojili üretim yapma
kapasitesine eriþmiþ olmasý ve imalat sanayiine emek yoðun bir üretimin hâkim olmasý gerekmektedir.
Ýmalat sanayii dýþ ticaretinde rekabet edebilir olunmasý da orta gelir düzeyine eriþmede gerekli unsurlar
arasýnda yer almaktadýr.14"
Agénor ve ark.(2012)'a göre ise bir ülke veya bölgenin Orta-Gelir Tuzaðýna yakalanma süreci þu þekilde
özetlenmektedir.
• Ülkeler düþük gelir grubundan orta gelir grubuna geçtiðinde, iþgücü tarým sektöründen emek yoðun
ve düþük maliyetli imalat sanayi sektörlerine kaymaktadýr.
• Gecikmiþ kalkýnma sürecini yaþayan bu ekonomik yapý, Ýthal teknolojilerin kullanýlmasý suretiyle,
iþgücünde verimlilik artýþý saðlar ve tarým sektöründeki iþgücü imalat sanayine geçmiþ olur.
• Belirli bir dönem sonunda, düþük nitelikli iþgücü havuzunun diðer sektörlere geçiþ imkanlarý daralýr,
bu alandaki istihdam zirveye ulaþýr ve ekonominin istihdam yaratma kabiliyeti zayýflar.
• Bu tür ülkeler ve bölgeler orta-gelir seviyesinde eriþtiðinde, kentsel bölgelerdeki imalat sanayindeki
reel ücretler yükselir, iþgücü maliyetleri artar, üreticinin rekabet gücü azalýr ve ithal edilen yabancý
teknolojinin getirisi de düþer.
14 Öz, Sumru "Orta Gelir Tuzaðý", Ekonomik Araþtýrma Forumu Politika Notu 12-06, Aðustos 2012
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
91
• Üretim yapýsýndan sektörel deðiþim ve ithal teknolojiden elde edilen üretkenlik artýþý tükenir, uluslararasý
rekabetçilik erir, çýktý artýþý ve büyüme yavaþlar ve ekonomi orta-gelir tuzaðýna düþer. Bu sarmal
nedeniyle üst gelir grubuna geçiþi gerçekleþtiremez.
Bu çalýþma için geliþtirilen taksonomi; bir bölgenin geliþme evresini üretim yapýsýnýn aðýrlýðý olan sektörlerdeki
teknoloji yoðunluðuna göre 5 düzeyde sýnýflandýrmaktadýr.
6.1.1 Birinci Düzey
Bu düzeyde olan bir ülke veya bölgede gayrisafi bölgesel hasýlada doðrudan doðal çevreden alýnan
kaynaklara dayalý birincil endüstrilerin aðýrlýðý fazladýr. Bu evre, geçimlik ekonomiden henüz iktisadi faaliyet
olarak tarým, ormancýlýk, madencilik sektörlerine geçiþi ifade etmektedir. Sermaye birikimi yavaþtýr ve iþgücü
düþük niteliklidir. Akpýnar, Özsan ve Taþcý (2012)15'ya göre; bu düzeyde yer alan bölgelerde, istatistiki olarak
tarým sektörü içinde kabul edilen aktiviteler aslýnda iktisadi sektör mantýðýndan uzak bireylerin gündelikgeçimlik faaliyetleridir.
Herhangi bir faaliyetin iktisadi sektör çerçevesinde deðerlendirilebilmesi için öncelikle üretim faaliyetinde
bulunan kiþilerin giriþimci, yani o endüstri koluna kar saikiyle girmesi gerekmektedir. Ülkemizde az geliþmiþ
bölgelerde yürütülen tarýmsal faaliyetler, insanlarýn babadan kalma üretim faaliyetini devam ettirmesi
þeklindedir. Çoðu zaman tarýmsal üretim bireylerin bilinçli tercihleri ile seçtikleri bir alan deðildir. Üretim
faaliyeti sektörel uzmanlaþma ve iþ bölümüne imkan tanýyacak dinamikleri geliþtirmekte zorlanmaktadýr.
Sektörde çalýþan bireyler daha çok kendi ihtiyaçlarýný karþýlamak amacýyla üretim yapmakla birlikte piyasa
için mal ve hizmet üretiminde bilinci yeni geliþmeye baþlamýþtýr.
Bu düzeydeki bölgelerde tarýmsal üretimin verimlilik düzeyi de düþüktür. Tek ürün veya sektöre baðlý,
sübvansiyon vb. çeþitli destek mekanizmalarý ile bölgeye dýþarýdan gelen kamu çalýþanlarý, güvenlik görevlileri,
öðrenci vb. kiþilerin tüketim harcamalarýna dayalý bir ekonomik yapý arz etmektedir. Bu düzeydeki bölgeler,
diðer yarý-merkez veya ulusal merkez bölgelere baðýmlý çevre bölgelerdir.
6.1.2 Ýkinci Düzey
Bu tür bölgelerde aðýrlýklý üretim yapýsý düþük teknolojili imalat sanayi sektörleridir. Bu düzeyin özelliði
olan Yýðýnlaþma (Agglomeration) ekonomileri, belirli coðrafi bölgede imalat sanayi iþletmelerinin ölçek
ekonomilerine ulaþmak ve dýþsallýklardan faydalanmak amacýyla yoðunlaþmasý anlamýna gelmektedir.
Agenor ve ark. (2012)'ye göre ülkeler düþük gelir grubundan orta gelir grubuna geçtiðinde, iþgücü tarým
sektöründen emek yoðun ve düþük maliyetli imalat sanayi sektörlerine kaymaktadýr. Bu seviyedeki imalat
sanayi sektörleri Düþük-Teknoloji yoðunluðuna sahiptir. Örneðin, Gýda, Ýçecek, Tütün Ýmalatý, TekstilKonfeksiyon, Mobilya Ýmalatý, Kaðýt ve Kaðýt Ürünleri vd. sektörleri bu grupta yer almaktadýr. Ekonomik
yapýsýnda bu sektörlerin aðýrlýklý olduðu bölgeler Yarý-Çevre bölgeler olarak ifade edilebilir.
Bu tür ekonomik yapýda, finans piyasasý geliþmemiþ, mal ve iþgücü piyasasý yeni oluþmaya baþlamýþ, diðer
bölgelere yarý baðýmlý ve piyasalaþma süreci devam etmektedir. Üretim için ithal teknoloji ihtiyacý üst
seviyededir.
6.1.3 Üçüncü Düzey
Bu düzeyde yer alan ekonomik yapýda aðýrlýklý üretim orta-düþük teknolojili imalat sanayi sektörleridir.
Teknoloji yoðunluðu bir önceki düzeye göre artmýþ, buna baðlý olarak verimlilik artýþý da gözlenmektedir.
15 AKPINAR, Rasim, M.E. ÖZSAN, K.TAÞCI, "Doðu Anadolu Bölgesinde Hayvancýlýk Sektörünün Rekabet edebilirliðinin Analizi", Gümüþhane
Üniversitesi, Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi Sayý 5, Ocak 2012
92
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Emek yoðun sanayilerden keskin bir kopuþ görülmemekte ve tarýmsal istihdamýn seviyesi azalmakla
birlikte ekonomi içindeki aðýrlýðý devam etmektedir. Agenor ve ark.'na (2012) göre; gecikmiþ kalkýnma
sürecini yaþayan bu ekonomik yapý, iþgücünde verimlilik artýþýný ithal teknolojilerin kullanýlmasý suretiyle
saðlamakta, imalat sanayi tarým sektöründen kopan iþgücü için yeni istihdam alaný oluþturmaktadýr. Bu
seviyedeki sektörler; "Kok kömürü, rafine edilmiþ petrol ürünleri ve nükleer yakýt imalatý, Plastik ve kauçuk
ürünleri imalatý, Metalik olmayan diðer mineral ürünlerin imalatý, Ana metal sanayii vd." dir.
Yarý-merkez olarak tanýmlayabileceðimiz bu bölge; küresel ve ulusal merkez bölgelere baðlý, belirli düzeyde
piyasa mekanizmasýnýn iþlediði ve küresel iktisadi ve finans sistemindeki kurallara uyma yolunda mesafe
kat etmiþ, belirli düzeyde sermaye derinliðine ulaþmýþ bölgelerdir.
6.1.4 Dördüncü Düzey
Bu düzeydeki bölgeler uluslararasý alanda rekabetçi bir sanayi ekonomisine sahiptir. Aðýrlýklý üretim yapýsý
ise orta-ileri teknoloji yoðunluðuna sahip imalat sanayi sektörleridir. Bu sektörler; kimyasal madde ve
ürünlerin imalatý, makine ve teçhizat imalatý, elektrikli makine ve cihazlarýn imalatý, motorlu kara taþýtý
vd.’dir. Ýþgücünün niteliði ve verimliliði bir önceki düzeye göre yüksek, buna baðlý olarak ücretler ve üretim
maliyetleri artmýþtýr.
Kentleþme ekonomilerinin üretilebildiði bu bölgelerde, kentleþme oraný %75'in üzerindedir. Bu tür bölgeler
"ulusal merkez"lerdir. Küresel piyasa ile tam entegre ve kurallara uygun rekabet yeteneðine sahip çekim
merkezleridir.
6.1.5 Beþinci Düzey
Ar-Ge & yeniliðe dayalý, küresel rekabetçi bilgi ekonomisi özelliði gösteren bölgelerdir. Üretim yapýsý
yüksek katma deðerli ileri teknoloji yoðunluðuna sahip imalat sanayi sektörleri ile bilgiye dayalý yaratýcý
endüstrilerdir. Tarýmsal katma deðerin ve istihdamýn toplam ekonomi içindeki aðýrlýðý çok düþük düzeydedir.
Bu bölgeler küresel merkezlerdir. Küresel iktisadi sistemin kurallarýný belirleyen bölgelerdir. Hizmet sektörleri
oldukça geliþmiþ düzeydedir. Uluslararasý finansal ve iþgücü akýmlarý için düðüm noktasý olan bu bölgeler
yüksek düzeyde uluslararasý göç (nitelikli) almaktadýr. Öne çýkan sektörler; bilgi ve iletiþim teknolojileri,
nanoteknoloji, biyoteknoloji, kimyasal madde ve ürünlerin imalatý, (Ýlaç, týbbi kimyasallar ve botanik ürünleri)
büro, muhasebe ve bilgi iþlem makineleri imalatý, radyo, televizyon, haberleþme teçhizatý ve cihazlarý imalatý,
týbbi aletler; hassas ve optik aletler ile saat imalatý, diðer ulaþým araçlarýnýn imalatý (Uçak ve uzay aracý)'dýr.
6.2 Üretim Yapýsý Bakýmýndan Bölgelerin Geliþmiþlik Düzeyi Taksonomisi
Önceki bölümlerde açýklanan teori ve analiz çerçevesine göre bir bölge veya ülkenin üretim yapýsý
bakýmýndan geliþmiþlik düzeylerini tespit etmek üzere aþaðýdaki þekilde yer alan aþamalarýn bölgelerin ulusal
veya küresel ölçekte konumunu anlamak bakýmýndan faydalý olacaðý deðerlendirilmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
93
Þekil 20: Grafik Üretim Yapýsý Bakýmýndan Bölgelerin Geliþmiþlik Düzeyleri
Kaynak: Ohno(2009) ve Taþcý (2009)'dan yararlanýlarak yazar tarafýndan geliþtirilmiþtir.
Ýstatistiki Bölge Birimleri Sýnýflandýrmasý (ÝBBS) 26 Düzey-2 bölgesine seviyesinde yapýlacak analiz
çalýþmasýnda, Türkiye Ýstatistik Kurumu tarafýndan yayýmlanan 2003-2008 dönemine ait Ýþ Ýstatistikleri,
2004-2008 dönemine ait Gayri Safi Bölgesel Katma Deðer verileri ile 1996-2011 dönemine ait Ýthalat ve
Ýhracat verileri kullanýlmýþtýr.
6.3 Türkiye'de Bölgelerin Üretim Yapýsý Bakýmýndan Teknoloji Düzeyinin Tespiti
Bölgelerin sektörel Gayrisafi Katma Deðer verileri Birincil Endüstriler ile Sanayi Sektörünün ifade eden
imalat sanayi verileri temel alýnmýþ, hizmet sektörü kapsam dýþý býrakýlmýþtýr. Çalýþmada ifade edilen üretim
yapýsý birincil endüstriler ile sanayi sektörü altýnda yapýlan üretimi kapsamaktadýr.
Þekil 21: Teknoloji Düzeyinin Hesaplanma Yöntemi
94
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 21’de analizde kullanýlan sektörlerinin aðýrlýðýnýn seviye deðerini göstermektedir. Bölgenin Gayrisafi
Katma Deðerinin Tarým ve Sanayi sektörleri içinde teknoloji düzeyine göre üretim yapýsýnýn geliþmiþlik
düzeyine sýnýflandýrýlmasý amaçlanmaktadýr.
Bölgesel-sektörel analizde imalat sanayi sektörleri EUROSTAT'ýn NACE Rev.1.1 sýnýflandýrmasýna göre ileri
teknoloji, orta-ileri teknoloji, orta-düþük teknoloji ve düþük teknoloji olmak üzere 4 seviyede sýnýflandýrýlmýþtýr16.
Birincil endüstrilerde dahil edildiðinde bu çalýþmada 5 seviye temel alýnmýþtýr.
Örneðin, TR21 Tekirdað-Edirne ve Kýrklareli bölgesinin toplam tarým ve sanayi GSKD deðeri içinde tarýmýn
payý 2004 yýlý için %33,4 iken 2008 yýlý için bu deðer %24,5'e düþmüþtür. Sanayinin payý ise 2004 yýlý için
%66,4'den 2008 yýlýnda %75,5'e yükselmiþtir. Bu durumda, bölgenin 2008 yýlý için sýrasýyla yýllýk ciro
bakýmýndan imalat sanayi sektöründe düþük teknoloji %62,1, orta-düþük teknoloji %27,8, orta-ileri teknoloji
%9,7 ve ileri teknoloji %0,3 olduðu için bölgenin 2008 yýlý için teknoloji seviyesi %24,5x1 + %75,5x%62,1x2
+ %75,5x%27,8x3+%75,5x%9,7x4+%75,5x%0,3x5 = 2,2164 olacaktýr.
2008 yýlý için iþletmelerin ciro deðeri bakýmýndan bu bölgenin teknoloji düzeyi orta-düþük teknoloji
seviyesindedir. 26 düzey 2 bölgesi için ayný yöntemle elde edilen teknoloji düzeylerine iliþkin bulgular aþaðýda
sunulmuþtur.
Þekil 22: : Ýþletmeler/Yerel Birim Sayýsý Bakýmýndan Bölgelerin Teknoloji Seviyesi
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý
16 EUROSTAT, Aggregations of manufacturing based on NACE Rev 1.1 , http://epp.eurostat.ec.europa.eu/
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
95
Ýþletme sayýsý ve yerel birim sayýsýna göre teknoloji düzeyi ileri olan bölgeler TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul,
TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42. Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR31 Ýzmir, TR81 Zonguldak,
Karabük, Bartýn, TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat ve TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli bölgeleridir.
Burada TR81 bölgesinin yer almasýnýn nedeni bölgenin ölçeðinin küçük olmasý ve bölgedeki az sayýda
olan iþletmelerden aðýr sanayili iþletmelerinin sayýlarýnýn aðýrlýklý olmasýdýr. TR72 Kayseri bölgesinin üst
sýralarda yer almasý dikkat çekicidir. En düþük seviyedeki 5 bölge ise TR22 Balýkesir, Çanakkale, TRA1 Erzurum,
Erzincan, Bayburt, TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari, TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr, TR82 Kastamonu, Çankýrý,
Sinop ve TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan bölgeleridir. Bu bölgelerin ortak özelliði, giriþimci sayýsýnýn düþük
olmasýnda temel neden olan genç ve yaþlý baðýmlý nüfusun yüksek olmasý ve sermaye derinliðinin görece
zayýf olmasýdýr.
Þekil 23: Çalýþan Sayýlarý Bakýmýndan Bölgelerin Teknoloji Düzeyleri
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý
Çalýþan sayýlarý bakýmýndan TR51 Ankara bölgesi ilk sýrada gelmektedir. Ankara'yý sanayisi geliþmiþ TR41
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR10 Ýstanbul ve TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik izlemektedir. Türkiye
ortalamasýnýn altýnda kalmakla birlikte TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat bölgesinin ilk sýralarda yer almasý dikkat
çekmektedir.
96
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 24: Ýþgücü Ödemeleri (Maaþlar ve Ücretler) Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý
Maaþlar ve ücret ödemelerine göre teknoloji düzeyi en ileri olan bölgeler TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul,
TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42. Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR31 Ýzmir, TR81 Zonguldak,
Karabük, Bartýn ve TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat bölgeleridir. Burada TR81 bölgesinin yer almasýnýn nedeni
bölgenin ölçeðinin küçük olmasý ve bölgedeki az sayýda olan iþletmelerden aðýr sanayi iþletmelerinin sayýlarýnýn
aðýrlýklý olmasýdýr. TR72 Kayseri bölgesinin üst sýralarda yer almasý dikkat çekicidir.
Maaþ ve ücretler iþletmelerin yer seçimi ve iþgücü mobilitesi bakýmýndan temel unsurlardan birisidir.
Nitelikli iþgücünün ücret esnekliði diðer iþgücü gruplarýna göre daha yüksektir. Ankara'da ileri iþgücüne
ödenen ücretler istihdam oranýnýn üzerindedir. Sanayileþmiþ illerimiz olan Ýzmir, Kocaeli, Bursa'da ileri
teknoloji alanýnda çalýþanlar Ankara'ya göre daha düþük düzeylerde ücret almaktadýr.
Grafikten de görüleceði üzere iþgücü ödemeleri (maaþlar ve ücretler) bakýmýndan tüm bölgelerin teknoloji
düzeyleri 2003-2008 döneminden hýzlý bir artýþ göstermiþtir. Bu durumun mevcut üretim yapýsýnýn yüksek
nitelikli istihdam yaratabildiðini ve dönüþen üretim yapýsýnýn salt geliþmiþ bölgelerde deðil, az ya da çok
tüm bölgelerde gerçekleþtiðinin bir kanýtý olmuþtur.
En düþük artýþ hýzý ise TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr ve Ardahan bölgesinde olmuþtur. Düþük ölçek, düþük
sermaye birikimine baðlý düþük giriþimcilik düzeyi, dar piyasa imkanlarý, geçimlik ekonominin aðýrlýkta olmasý
bölgenin iktisadi geliþimini etkileyen en önemli sorunlardýr. Bu tür bölgeleri ulusal pazarlar olan Ýstanbul,
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
97
Ankara, Ýzmir yerine coðrafi olarak yakýn olan sýnýr komþularý örneðin, 2 milyon'luk Ýran-Tebriz pazarýna
eklemeyecek seçeneklerin deðerlendirilmesi, her bölgede dev yaratma (iþletme) yaklaþýmýnýn benimsenerek
geliþme potansiyeli ve besleme etkisi güçlü iþ-ekosistemi yaratabilecek KOBÝ'lerin seçimi ve desteklenmesi,
sadece arz yönlü deðil, talep yönlü teþvik ve destek mekanizmalarýnýn geliþtirilmesi seçenekleri de
deðerlendirilmelidir.
Þekil 25: Ýþletmelerin Yýllýk Toplam Cirosu Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý
Ýþletmelerin yýllýk toplam cirosuna göre teknoloji seviyesi önde olan bölgeler TR42 Kocaeli, Sakarya,
Düzce, Bolu, Yalova, TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul ve TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik'tir. Son sýralardaki bölgeler
ise iþletme sayýsýndakiler ile aynýdýr. Bu bölgelerin diðer bir ortak özelliði ise göç veren bölgeler olmalarýdýr.
Belirli bir ekonomik büyüklüðe sahip ve ayný zamanda teknoloji seviyesini iþletme cirosu bakýmýndan hýzlý
artýran bölgelerin baþýnda TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR51 Ankara ve TR33 Manisa, Afyon, Kütahya
Uþak bölgeleri gelmektedir.
TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgesi dýþýndaki tüm bölgelerde ise 2003-2008 döneminde
iþletme cirosu bakýmýndan artýþ söz konusu olmuþtur. Ülkenin üretim yapýsýnýn mikro katmaný olan iþletmeler
bakýmýndan bu ciro seviyesindeki artýþ sevindirici bir geliþmedir.
98
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 26: Maddi Mallara Ýliþkin Brüt Yatýrýmlar Bakýmýndan Teknoloji Düzeyleri
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý
Yatýrýmlar bakýmýndan teknoloji seviyesi önde gelen bölgeler TR10 Ýstanbul, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik,
TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ve TR51 Ankara'dýr. Ýþletme ölçeði büyük olan bölgelerin maddi
mallara iliþkin brüt yatýrýmlarda önce olmalarý doðaldýr. Yatýrýmlar ile iþletme ve ciro arasýndaki fark bu
bölgelerdeki büyük ölçekli iþletmelerin üretim yapýlarýna göre daha ileri teknoloji seviyesinde mallar ithal
eden ve göreli olarak düþük teknolojili arz eden konumda olmalarýndan kaynaklanmaktadýr. Ankara ise
göreli olarak küçük ölçekli iþletmelerde nitelikli istihdam yapýsýna sahip ve bu istihdama diðer bölgelerden
daha yüksek ücret sunan bir yapý arz etmektedir.
Yukarýda ifade edilen iþletme yerel birim sayýsý, çalýþan sayýsý, maaþlar ve ücretler, ciro ve maddi mallara
yapýlan brüt yatýrýmlar için üretilen endeks deðerlerinin ortalamasý alýnarak tüm bölgeler için genel bir
endeks türetilmiþtir. Bu genel endeks deðerlerine göre bölgelerin teknoloji seviyeleri aþaðýda sunulmaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
99
Þekil 27: Bölgelerin Teknoloji Düzeyleri
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý
Türkiye'de düzey-2 bölgeleri arasýnda teknoloji seviyesi en yüksek bölge TR51 Ankara bölgesidir. Ankara'yý,
TR10 Ýstanbul ve TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova bölgeleri izlemektedir. Endeks deðeri 2,5
üzerinde olan diðer bölgeler ise TR31 Ýzmir, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ve TR81 Zonguldak, Karabük,
Bartýn'dýr. Türkiye ortalamasý ise 2003-2008 döneminde 2,26'dan 2,43'e yükselmiþtir. Son sýralardaki
bölgelerin baþýnda TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan bölgesi ile TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari yer almaktadýr.
Bu endeks çalýþmasýnda bölgelerin ölçeði dikkate alýnmadýðý sadece mevcut 2003-2008 dönemi TÜÝK
Yýllýk Ýþ Ýstatistiklerinde yer alan sektörel bölgesel deðerler referans alýndýðý için var olan veriler ile sýnýrlý
bir hesaplama yapýlmýþtýr. Bu nedenle, bazý küçük ölçekli bölgelerin hem tarýmsal üretimdeki düþük verimi
ve ulusal katma deðere düþük katkýsý hem de imalat sanayi alanýnda az sayýda iþletme ile göreli olarak ileri
düzeyde yapýlan üretim, bölgeyi endeks deðerinde yukarý düzeye çekebilmektedir. Buna örnek olarak az
sayýda fakat büyük ölçekli orta-ileri teknoloji yatýrým yoðun iþletmelerin ekonomik yapýsýnda aðýrlýklý olduðu
Zonguldak ve Batman bölgesi verilebilir. Bu iki aþýrý deðere sahip gözlem (outlier) dýþýnda geri kalan bölgeler
için endeks deðerinin tutarlý olduðu, özellikle belirli bir ölçeðin üzerinde olan bölgelerde daha tutarlý bir
tespit yapýldýðýný söylemek mümkündür.
100
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 28: Kiþi Baþý GSKD - Bölgesel Teknoloji Seviyesi Ýliþkisi (2004-2008)
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý
Yukarýdaki grafikten görüleceði üzere 2004 yýlýnda kiþibaþý GSKD ve Teknoloji düzeyleri bakýmýndan
bölgeler birbirlerine daha yakýn konumda bulunurken, 2008 yýlýnda baþta TR10 Ýstanbul olmak üzere sanayisi
geliþmiþ, 2011 GSBH deðerine göre 50 milyar$ ölçeðin üzerinde olan TR51 Ankara, TR42 Kocaeli, Sakarya,
Düzce, Bolu, Yalova, TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ve TR31 Ýzmir bölgeleri diðerleri ile arayý açmýþtýr. Küçük
ve geri kalmýþ bölgelerde en temel bireysel refah göstergesi olan kiþi baþýna gelir artýþý kýsýtlý kalmaktadýr.
Kiþi baþýna düþen GSBH deðerini en fazla artýran bölgelerin teknoloji seviyeleri ileride olan bölgeler olduðu
görülmektedir. Aþaðýdaki grafikten görüleceði üzere, bu bölgeler 2008 verilerine göre orta-düþük teknolojili
üretim yapýsýna sahip bölgeler olmakla birlikte orta-ileri teknolojili üretim yapýsýna geçiþ sýnýrýna dayandýklarý
görülmektedir. Bu bölgelerin, 2011 yýlý kiþi baþýna GSBH verilerine göre ayný zamanda orta-gelir tuzaðý riski
olmayan bölgeler arasýnda yer almasý þaþýrtýcý bir durum deðildir.
2003-2008 döneminde ülke milli gelir ortalamasý, bölgelerin kiþi baþý gelirleri ile teknoloji seviyelerinin
artýþý bu dönemde yaþanan hýzlý geliþmeyi üretim yapýsýnýn dönüþümü bakýmýndan açýklamaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
101
Þekil 29: Bölgelerin Teknoloji Seviyelerinin Sýnýflandýrýlmasý
Kaynak: Ohno(2009) ve Taþcý (2009)'dan yararlanýlarak geliþtirilmiþtir.
102
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
7
DIÞ TÝCARETÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ
7
DIÞ TÝCARETÝN BÖLGESEL ANALÝZÝ
Türkiye açýsýndan üretim yapýsýnýn bölgesel çeþitliliði de orta gelir tuzaðý deðerlendirmesi açýsýndan kritiktir.
Buna göre örneðin Ýstanbul ve yakýn çevresinin orta gelir tuzaðýndan çýkýþ yolunda önemli kazanýmlara
sahip olduðunu; tuzaðýn daha belirgin biçimde orta gelir grubuna dahil olan bölgeler için ciddi bir sorun
olabileceði düþünülebilir. Bununla birlikte Türkiye'nin az geliþmiþ bölgelerinde ise bir yoksulluk tuzaðý
tehdidinin varlýðýndan söz etmek olasý durmaktadýr. Orta-Gelir tuzaðý riski olmayan bölgelerin ise daha çok
küresel piyasalar ile entegre olmuþ, sanayileþmiþ ve ürettikleri mallarý uluslararasý piyasalara sunabilen ve
rekabet edebilenler olduðunu görüyoruz. Burada sanayileþme ve ihracata dayalý sektörlerin geliþtirilmesi
hususlarýnýn bu bölgelerin refah yaratma kapasiteleri bakýmýndan önemli olduðu deðerlendirmesi yapýlabilir.
Bu nedenle ülke dýþ ticaretinin bölgesel analizinin yapýlmasýnda fayda görüyoruz.
7.1 Bölgelerin Dýþ Ticaret Yapýsý - Firma Sayýsý ve Dýþ Ticaret Açýðý
Dýþ ticaret hacmi ve büyüme hýzlarý Düzey 2 bölgeleri bazýnda incelendiðinde (Tablo 23) toplam dýþ
ticaret hacminin yarýsýndan fazlasýnýn Ýstanbul'da gerçekleþtiði görülmektedir. Ýstanbul dýþ ticaret hacminin
toplam içindeki payý 2002 yýlýnda yüzde 61,6 iken 2011 yýlýnda yüzde 54,3 olarak gerçekleþmiþtir. Devamýnda,
TR41 (Bursa, Bilecik, Eskiþehir), TR51 (Ankara), TR31 (Ýzmir) ve TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova)
bölgeleri diðer bölgelerden yüksek ve birbirine yakýn deðerler göstererek dýþ ticaret büyüklüðü bakýmýndan
ikinci grup bölgeler olarak yorumlanabilmektedir. Bunun yanýnda, TR32, TR62, TR63 ve TRC1 bölgelerinin
dýþ ticaret büyüklükleri 2002-2011 yýlý boyunca artýþ göstermiþ ve yüksek deðerlere ulaþmýþtýr.
Tablo 23: Düzey 2 Bölgeler Bazýnda Dýþ Ticaret Hacmi (Milyon ABD Dolarý)
Bölge
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
TR10
49.899
69.002
97.651
111.852
128.277
158.622
184.814
134.296
151.604
185.359
TR21
665
817
899
994
1.054
1.309
1.682
1.264
1.617
1.955
TR22
248
327
408
498
534
752
1.011
782
922
1.154
TR31
5.066
6.781
8.804
9.632
10.908
13.465
16.136
12.387
15.102
18.693
TR32
1.268
1.672
2.131
2.708
3.378
4.269
4.884
3.621
4.938
6.268
TR33
775
988
1.294
1.452
1.692
2.154
2.538
2.125
7.202
8.815
TR41
6.369
8.190
10.862
11.581
14.337
17.720
21.177
17.188
21.955
25.222
TR42
3.515
5.050
8.464
11.086
14.187
17.160
20.754
12.416
23.001
28.936
TR51
5.890
5.491
6.180
7.368
9.076
11.060
13.231
12.214
14.676
18.515
TR52
343
494
732
934
1.181
1.577
1.854
1.508
2.052
2.692
TR61
391
624
1.026
959
1.038
1.408
1.707
1.407
2.097
2.102
TR62
1.563
2.180
2.781
3.176
3.641
4.711
5.488
4.567
5.844
7.307
TR63
1.098
1.354
1.855
2.430
3.382
4.861
6.072
5.151
6.570
9.514
TR71
91
102
150
186
236
365
485
381
627
839
TR72
785
989
1.505
1.701
1.961
2.393
2.620
2.113
2.779
3.382
TR81
511
767
1.111
1.698
2.069
2.007
2.996
2.125
2.313
2.651
TR82
53
48
73
143
144
202
381
172
115
162
TR83
180
280
483
512
642
928
1.522
1.021
1.204
1.873
TR90
639
805
1.266
1.851
1.651
1.972
2.109
1.659
2.165
2.344
TRA1
16
40
37
39
42
72
78
94
79
108
TRA2
36
51
82
118
128
214
219
175
250
260
TRB1
130
179
185
263
354
320
388
337
486
493
TRB2
22
30
44
68
99
220
238
452
390
452
TRC1
1.311
1.917
2.685
3.402
3.797
4.846
6.184
5.215
7.179
9.706
TRC2
85
119
160
221
280
401
498
464
625
670
TRC3
67
121
256
524
505
812
951
1.271
1.394
1.991
Kaynak: TÜÝK verilerinden hesaplanmýþtýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
105
Dýþ ticaret hacminin yýllar itibarýyla büyüme hýzlarýna bakýldýðýnda ise TR33 bölgesinde büyüme deðerleri
yakýn seyrederken kriz sonrasý dönem olan 2010 yýlýnda yüzde 238,86 oranýnda büyüme gerçekleþtiði
görülmektedir. Benzer þekilde, TRB2 bölgesi kriz öncesi ve sonrasýna denk gelen 2007 ve 2009 yýllarýnda
yüksek büyüme hýzý kaydetmiþtir.
TRB2 bölgesi dýþýnda, 2009 yýlýnda, dýþ ticaretin büyüme gösterdiði bölgeler TRC3 ve TRA1 bölgeleridir.
Bu bölgelerden TRA1 ve TRB2'de dýþ ticaret hacmi 2010 yýlýnda azalmýþ; TRC3'te ise düþük bir büyüme
göstermiþtir. Bu durum, söz konusu bölgelerin krizden gecikmeli etkilendiði þeklinde yorumlanabilir. Ayrýca,
TR82 bölgesinde, 2009'da kriz dolayýsýyla görülen küçülmenin 2010 yýlýnda da devam ettiði görülmektedir.
Ancak, 2011 yýlýnda tüm bölgelerde dýþ ticaret hacminde büyüme kaydedilmiþtir.
2003-2011 dönemi genelinde ise dýþ ticaret hacmi TRC3, TRB2 ve TR33 bölgeleri yüksek büyüme hýzý
göstermiþtir. Devamýnda TR83, TR63, TR71 ve TR42 bölgeleri de görece yüksek büyüme gösteren bölgeler
olarak görülmektedir.
Bölgeler bazýnda kiþi baþýna ihracat rakamlarýna göre, en yüksek deðer TR10 (Ýstanbul) bölgesine aittir.
Ýstanbul'u takiben TR42, TR42, TR3, TR32 ve TRC1 bölgeleri 1,000 ABD dolarý üzerinde deðerlere sahiptir.
Yüksek ihracat büyüme oraný gösteren TRC3 ve TR81 bölgeleri için kiþi baþýna ihracat 1,000 ABD dolarý
seviyesine yaklaþýrken, TRB2 ve TRC3 bölgelerinde oldukça düþük seviyelerdedir.
Türkiye için ihracatýn ithalatý karþýlama oraný 2002-2011 dönemi genelinde azalma eðiliminde olup 20062008 yýllarýnda düþük artýþlar göstermiþtir. 2009 yýlýnda ise, kriz döneminde ithalatýn ihracata kýyasla daha
fazla azalmasý sonucu en yüksek seviyeye ulaþmýþtýr. 2011 yýlýnda ihracatýn ithalatý karþýlama oraný 2002
yýlýndaki yaklaþýk 14 puan küçüktür.
Þekil 30: Ýhracatýn Ýthalatý Karþýlama Oraný (Türkiye, %)
Kaynak: TUÝK
Ýhracatýn ithalatý karþýlama oraný 2002 yýlýnda %70 düzeyindeyken 2011 yýlý sonunda oran %56'ya
gerilemiþtir. 2002-2011 döneminde 2009 kriz yýlý dýþýnda bu oran %65 seviyesini geçememiþtir. Düzey 2
bölgeler bazýnda ihracatýn ithalatý karþýlama oranlarýnda ise 2002-2011 dönemi genelinde en yüksek deðerler
ihracatýn yüksek büyüme hýzý gösterdiði TRB2 ve TRC3 bölgelerine aittir. TR90 bölgesi de söz konusu iki
bölgeye yakýn oranlara sahiptir ve bu üç bölgenin oranlarý diðer bölgelere oranla oldukça yüksektir. Ýhracatýn
ithalatý karþýlama oranýnýn en düþük olduðu bölgeler ise sýrasýyla TR81, TR63, TR51, TR10 ve TR83 bölgeleridir.
106
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 24: Düzey 2 Bölgeler Bazýnda Ýhracatýn Ýthalatý Karþýlama Oraný (%)
Bölge
2002
2003
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
TR10
72,49
66,66
60,57
59,48
57,85
60,26
66,03
70,52
53,98
49,57
TR21
108,87
95,40
91,92
78,04
95,19
101,07
79,64
104,18
80,19
72,54
TR22
135,17
128,41
124,28
140,02
162,94
122,34
98,94
136,05
126,27
91,97
TR31
121,39
105,05
87,57
93,16
99,81
91,43
94,11
97,62
79,37
76,00
TR32
224,01
199,05
254,19
204,64
166,40
166,65
156,46
155,78
141,27
133,43
TR33
143,55
158,20
153,84
147,86
146,61
142,52
141,58
163,65
117,98
117,14
TR41
131,73
125,16
108,93
108,81
117,58
119,23
125,20
127,93
107,16
98,48
TR42
105,47
98,97
107,02
123,72
129,10
123,86
125,78
107,89
97,10
101,38
TR51
34,63
56,39
56,36
56,01
65,65
62,19
68,13
67,25
62,10
55,36
TR52
93,75
86,06
83,61
107,12
97,54
108,59
124,83
140,67
129,27
108,40
TR61
157,40
199,46
123,16
120,40
123,42
145,84
142,18
173,00
130,77
152,53
TR62
99,84
95,06
90,82
90,02
90,94
77,62
76,57
91,69
76,58
73,50
TR63
72,30
80,04
86,71
67,12
56,55
45,84
54,76
56,44
54,05
43,72
TR71
140,75
143,01
109,62
88,43
114,47
103,90
101,75
154,80
124,00
105,50
TR72
87,34
95,80
79,07
75,30
66,39
76,19
81,35
91,72
79,02
84,45
TR81
9,05
10,65
10,55
8,19
9,71
14,01
21,29
31,67
23,73
34,51
136,33
TR82
91,01
96,98
112,19
91,89
112,47
218,76
322,76
239,44
107,78
TR83
65,02
48,61
50,70
64,09
59,53
57,18
68,65
77,71
63,09
57,87
TR90
384,86
325,94
453,72
701,06
594,92
658,61
536,12
649,44
768,00
729,11
TRA1
87,06
37,34
73,05
139,02
105,08
69,03
105,57
57,62
115,67
35,73
TRA2
238,69
267,73
279,05
160,55
184,67
255,39
173,92
259,61
267,70
218,75
TRB1
282,30
226,28
321,11
183,79
164,50
298,45
350,85
298,68
195,70
198,74
TRB2
43,78
66,33
143,84
639,69
744,05
982,11
1.434,84
1.632,86
801,08
445,23
TRC1
92,60
85,03
96,62
97,50
99,09
105,69
115,92
138,40
101,34
99,94
TRC2
19,31
22,92
44,64
68,58
67,35
73,64
92,68
111,37
117,77
90,40
TRC3
215,11
218,33
338,31
922,20
498,10
340,20
689,85
1.210,53
740,58
822,63
Kaynak: TÜÝK verilerinden hesaplanmýþtýr.
Dýþ ticaret açýðý verilerine bakýldýðýnda ise, ulusal düzeyde 2002-2011 döneminde dýþ ticaret açýðý 15,5
milyar $'dan 105,9 milyar $'a çýkarak yaklaþýk yedi kat artmýþtýr. Bölgesel düzeyde ise, 11 Düzey 2 bölgesinin
dýþ ticaret açýðý, 15'inin ise dýþ ticaret fazlasý verdiði görülmektedir. Dýþ ticaret açýðýnýn en yüksek deðer
aldýðý bölge TR10 bölgesi olup söz konusu deðer diðer bölgelere oranla oldukça yüksektir. TR10 Ýstanbul
bölgesinin, gerek toplam dýþ ticaret gerekse dýþ ticaret açýðý bakýmýndan diðer bölgelerden bu þekilde
farklýlaþmasýnda faaliyetlerin Ýstanbul'da yoðunlaþmasýnýn yanýnda, diðer bölgelerde faaliyet gösteren
firmalarýn bir kýsmýnýn Ýstanbul'da kayýtlý olmasý da rol oynamaktadýr. Dýþ ticaret açýðýnýn en yüksek olduðu
(Ýstanbul dýþýnda) diðer bölgeler TR51, TR63 ve TR81 bölgeleridir. Bu bölgelerden TR81 ihracatýn, TR63 ise
ithalatýn yüksek büyüme hýzý gösterdiði bölgeler arasýnda yer almaktadýr. En fazla dýþ ticaret fazlasý veren
bölgeler ise TR90, TR41, TR32 ve TR42 bölgeleridir. Ayrýca, 2003-2011 dönemi genelinde ithalat artýþýnýn
en yüksek olduðu bölgelerden TR33 ve TR71; ihracat artýþýnýn en yüksek olduðu bölgelerden ise TRB2 ve
TRC3 bölgeleri dýþ ticaret fazlasý vermektedir. Benzer þekilde, ithalat artýþýnýn en yüksek olduðu bölgelerden
TR63 ve TR83 ile ihracat artýþýnýn en yüksek olduðu bölgelerden ise TRC2 ve TR81 bölgelerinde dýþ ticaret
açýðý görülmektedir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
107
Tablo 25: Bölgelerin Dýþ Ticaret Yapýsý - Firma Sayýsý ve Dýþ Ticaret Açýðý
Ýhracatçý-Ýthalatçý Firma Sayýsý Farký
Ýhracat-Ýthalat Tutarý Farký (x 1000 ABD $)
Kaynak: Ekonomi Bakanlýðý verilerinden oluþturulmuþtur.
Verilerden görüleceði üzere TR10 Ýstanbul bölgesi her ne kadar ülke vergi gelirlerinin %40'ýný saðlasa
da Türkiye'de dýþ ticaret açýðýnýn da ana kaynaðýdýr. 2011 yýlýnda Türkiye'nin dýþ ticaret açýðý 104 milyar $
iken, Ýstanbul'un dýþ ticaret açýðý 62,3 milyar $ olarak gerçekleþmiþtir. Son 10 yýl dikkate alýndýðýnda
Ýstanbul'un dýþ ticaret yapýsýnýn maliyeti ülkeye 316,5 milyar $ olmuþtur. Ýstanbul'u 26,3 milyar $ ile TR51
Ankara, 12,6 milyar $ ile TR63 (Hatay, Osmaniye, Kahramanmaraþ), 12,3 milyar $ ile TR81 (Zonguldak,
Karabük, Bartýn) ve 5,8 milyar $ ile TR31 Ýzmir Bölgesi izlemektedir.
7.2 Ýhracatçý ve Ýthalatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý
Türkiye'de ihracat yapan firma sayýsý ile ithalat yapan firma sayýsý arasýnda ciddi bir fark bulunmaktadýr.
2011 yýlýnda 54,553 ihracatçý firmaya karþýlýk, 66,872 ithalatçý firma bulunmaktadýr. 1996 yýlýnda TR10
Ýstanbul bölgesinde 12.754 ihracatçý firmaya karþýlýk 28.835 ithalatçý firma bulunurken, bu deðerler 2011
yýlýnda 28.375 ihracatçý firma ve 37.458 ithalatçý firma olarak gerçekleþmiþtir. Ýstanbul tek baþýna ihracatçý
firmalarýn %52'si ile ithalatçý firmalarýn %56'sýna ev sahipliði yapmaktadýr. Aþaðýdaki tablolarda bölgeler
itibarýyla ihracatçý ve ithalatçý firma sayýlarý ile 1996-2011 döneminde bunlarýn artýþ hýzý yer almaktadýr.
108
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 26: Ýhracatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý
Bölge
1996
2002
2007
2011
1996-2011 Yýllýk Artýþ Hýzý
2002-2011 Yýllýk Artýþ Hýzý
TR10
12.754
17.588
26.067
28.375
5,12%
5,46%
TR21
190
305
426
442
5,42%
4,21%
TR22
133
191
264
298
5,17%
5,07%
TR31
2.232
2.979
4.204
4.190
4,01%
3,86%
5,31%
TR32
589
806
1.272
1.284
4,99%
TR33
279
431
723
873
7,39%
8,16%
TR41
1.098
1.902
3.226
3.719
7,92%
7,74%
TR42
545
836
1.346
1.663
7,22%
7,94%
TR51
1.521
1.783
2.952
3.768
5,83%
8,67%
TR52
303
563
906
1.328
9,68%
10,00%
TR61
426
511
831
1.035
5,71%
8,16%
TR62
904
942
1.548
1.849
4,57%
7,78%
TR63
475
618
840
990
4,70%
5,38%
TR71
94
118
163
220
5,46%
7,17%
TR72
179
449
752
828
10,05%
7,04%
TR81
45
64
98
102
5,25%
5,32%
6,79%
TR82
35
36
38
65
3,94%
TR83
217
206
324
385
3,65%
7,20%
TR90
530
364
412
472
-0,72%
2,93%
TRA1
54
32
34
48
-0,73%
4,61%
TRA2
133
86
108
176
1,77%
8,28%
TRB1
78
83
182
216
6,57%
11,21%
14,85%
TRB2
91
44
112
153
3,30%
TRC1
369
597
975
1.267
8,02%
8,72%
TRC2
147
69
216
376
6,05%
20,73%
TRC3
160
116
246
431
6,39%
15,70%
TR00
23.581
31.719
48.265
54.553
5,38%
6,21%
Kaynak: TÜÝK verilerinden hesaplanmýþtýr.
Türkiye'de 26 Düzey-2 bölgesinde 1.000'den fazla ihracatçý firmasý olan bölge sayýsý 10'dur. TR33, TR63
ve TR72 bölgeleri ise bin sýnýrýna dayanmýþtýr. 1996-2011 ile 2002-2011 dönemleri ihracatçý firma sayýsý artýþ
hýzlarý bakýmýndan karþýlaþtýrýldýðýnda son 10 yýlda TRC2, TRC1, TRB2, TRB1 ve TR52 bölgeleri yýllýk %10'dan
fazla artýþ deðeri ile ilk sýralarý paylaþmaktadýr. Özellikle TRC2 Gaziantep, Adýyaman, Kilis bölgesi performansý
en yüksek bölgedir. Son 10 yýlda TR21 Edirne, Tekirdað, Kýrklareli ve TR31 Ýzmir bölgeleri dýþýndaki 24
bölgenin tamamýnda 1996-2002 dönemine göre artýþ sözkonusudur.
Türkiye'de 26 Düzey-2 bölgesinde 1.000'den fazla ithalatçý firmasý olan bölge sayýsý 10'dur. Ýthalatçý firma
sayýsý en fazla artan bölgeler ise ulaþtýrma yatýrýmlarýnýn ve sýnýr ticaretinin etkisi nedeniyle 2002-2011
döneminde ithalatçý firma sayýsýnýn yýllýk ortalama %27,5 ile TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari bölgesidir. Bu
bölgeyi TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt (%14,8) ve TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop (%13,1) izlemektedir.
Yukarýdaki tabloda en çok dikkat çeken hususlardan birisi de TR51 Ankara bölgesinin ithalatçý firma sayýsýnýn
ihracatçý firma sayýsýnýn 1.7 katý olmasýdýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
109
Tablo 27: Ýthalatçý Firmalarýn Bölgesel Daðýlýmý
Bölge
1996
2002
2007
2011
1996-2011 Yýllýk Artýþ Hýzý
2002-2011 Yýllýk Artýþ Hýzý
TR10
23.835
23.657
34.715
37.458
2,87%
5,24%
TR21
350
318
464
641
3,85%
8,10%
TR22
244
169
285
351
2,30%
8,46%
TR31
3.066
2.793
4.251
4.835
2,89%
6,29%
5,29%
TR32
859
706
1.036
1.123
1,69%
TR33
505
445
653
849
3,30%
7,44%
TR41
1.579
1.688
2.850
3.387
4,89%
8,05%
TR42
943
1.003
1.637
2.018
4,87%
8,08%
TR51
3.909
3.618
5.495
6.446
3,18%
6,63%
TR52
363
459
886
1.219
7,87%
11,46%
9,41%
TR61
596
570
1.007
1.281
4,90%
TR62
1.032
886
1.520
1.777
3,45%
8,04%
TR63
422
379
537
638
2,62%
5,96%
TR71
99
128
187
277
6,64%
8,96%
TR72
306
352
553
695
5,26%
7,85%
TR81
95
95
131
139
2,41%
4,32%
TR82
39
26
55
79
4,51%
13,14%
TR83
263
238
416
440
3,27%
7,07%
TR90
400
228
304
302
-1,74%
3,17%
TRA1
43
26
50
90
4,72%
14,79%
TRA2
104
95
104
185
3,67%
7,69%
TRB1
130
98
143
215
3,19%
9,12%
TRB2
57
59
66
525
14,89%
27,49%
6,48%
TRC1
494
697
997
1.226
5,85%
TRC2
261
196
377
439
3,30%
9,37%
TRC3
118
113
182
237
4,45%
8,58%
TR00
40.112
39.042
58.901
66.872
3,25%
6,16%
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr.
7.3 Bölgelerin Dýþ Ticaret Performansý
1996 yýlýnda 100'den fazla ihracatçý iþletmeye sahip olan 22 il varken, 2002 yýlýnda 25'e ve 2011 yýlý sonu
itibarýyla 33'e yükselmiþtir. 1996 yýlýnda sadece 500'den fazla ihracatçý firmasý olan iller Ankara Bursa,
Ýstanbul ve Ýzmir iken, 2002 yýlýnda bu illere Denizli, Gaziantep, Mersin, Kocaeli ve Konya eklenerek 9'a
yükselmiþ, 2011 yýlý sonu itibarýyla bu gruba 4 il daha katýlarak 13'e yükselmiþtir. Bu iller Adana, Antalya,
Hatay ve Kayseri'dir. 2011 yýlý sonu itibarýyla Türkiye'deki toplam 54.566 ihracatý firmadan %88'ine tekabül
eden 48.306'sý bu 13 ilde faaliyet gösterirken, geri kalan 68 ilde sadece 6.260 ihracatçý iþletme faaliyet
göstermektedir.
1996 yýlýnda 1000'den fazla ihracatçý iþletmeye sahip olan Ankara, Ýstanbul ve Ýzmir olmak üzere il sayýsý
3 iken, 2002 yýlýnda bu sayý Bursa'nýn da dahil olmasýyla 4'e, 2011 yýlý sonu itibarýyla ise Gaziantep, Kocaeli
ve Konya ile birlikte 7'ye yükselmiþtir. 2011 yýlý sonu itibarýyla Türkiye'deki toplam 54.566 ihracatý firmadan
%80'ine tekabül eden 43.322'si bu 7 ilde faaliyet gösterirken, geri kalan 74 ilde sadece 11.244 ihracatçý
iþletme faaliyet göstermektedir.
110
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 31: Seçilen Ýllerin Ýhracat Performansý (1996-2011)
Kaynak: Ekonomik Bakanlýðý Dýþ Ticaret verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir. Bu firmalarýn yýllýk ortalama ihracat ve ithalat deðerleri ise aþaðýdaki tablolarda
yer almaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
111
Tablo 28 : Bölgelerin Firma Baþýna Ýhracat Deðeri ( x 1000 $)
D2 Kodu
1996
2002
2007
2011
1996-2011 BYBO
2002-2011 BYBO
TR10
1.080
1.192
2.288
2.165
4,44%
6,85%
TR21
1.092
1.137
1.545
1.859
3,38%
5,62%
10,63%
TR22
1.546
748
1.567
1.856
1,15%
TR31
1.434
932
1.530
1.926
1,86%
8,40%
TR32
416
1.088
2.097
2.790
12,64%
11,03%
19,94%
TR33
860
1.060
1.751
5.447
12,23%
TR41
1.301
1.904
2.987
3.365
6,12%
6,53%
TR42
1.089
2.158
7.054
8.759
13,92%
16,84%
TR51
512
850
1.437
1.751
7,98%
8,36%
TR52
351
295
906
1.054
7,12%
15,21%
TR61
389
468
1.005
1.227
7,45%
11,30%
TR62
749
829
1.330
1.674
5,15%
8,12%
TR63
652
745
1.819
2.923
9,83%
16,40%
TR71
440
452
1.141
1.957
9,78%
17,67%
TR72
1.209
816
1.376
1.870
2,76%
9,66%
TR81
522
662
2.516
6.669
17,26%
29,25%
TR82
381
697
3.644
1.440
8,66%
8,39%
TR83
358
345
1.042
1.783
10,55%
20,02%
TR90
785
1.393
4.156
4.366
11,32%
13,54%
TRA1
115
238
867
590
10,77%
10,62%
14,55%
TRA2
389
299
1.426
1.014
6,17%
TRB1
1.332
1.156
1.316
1.519
0,83%
3,08%
TRB2
182
150
1.783
2.415
17,54%
36,21%
TRC1
643
1.055
2.554
3.829
11,79%
15,39%
TRC2
307
406
1.615
2.873
15,01%
24,30%
TRC3
234
270
1.823
2.351
15,52%
27,18%
TR00
985
1.136
2.222
2.473
5,92%
9,02%
BYBO: Bileþik yýllýk büyüme oraný.
Kaynak: Ekonomi Bakanlýðý Dýþ Ticaret verileri kullanýlarak üretilmiþtir.
Firma baþýna ihracat deðeri 1996 yýlýnda 985 bin $ düzeyinde iken, bu deðer 2011 yýlý sonu itibarýyla
2,5 milyon $ seviyesine ulaþmýþtýr. 2002-2011 döneminde firma baþýna ihracat deðerinin yýllýk artýþ hýzý
ortalama %9,02 olarak gerçekleþmiþtir. Ancak, ayný oran firma baþýna ithalatta %11,6'dýr. Firma baþýna
ithalat deðeri ise 3,1 milyon $'dýr.
112
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 29 : Bölgelerin Firma Baþýna Ýthalat Deðeri ( x 1000 $)
D2 Kodu
1996
2002
2007
2011
1996-2011 BYBO
2002-2011 BYBO
TR10
1.040
1.223
2.851
3.308
7,50%
11,69%
TR21
991
1.001
1.403
1.768
3,69%
6,52%
TR22
633
625
1.186
1.713
6,42%
11,86%
TR31
945
819
1.655
2.197
5,41%
11,58%
TR32
559
554
1.545
2.391
9,50%
17,63%
TR33
726
715
1.360
4.782
12,50%
23,50%
TR41
1.223
1.628
2.836
3.752
7,26%
9,72%
TR42
5.528
1.706
4.683
7.120
1,59%
17,21%
TR51
755
1.209
1.241
1.849
5,75%
4,83%
11,88%
TR52
530
386
853
1.060
4,43%
TR61
232
267
569
650
6,66%
10,41%
TR62
1.698
883
1.745
2.370
2,10%
11,60%
TR63
995
1.681
6.207
10.376
15,78%
22,41%
TR71
477
296
957
1.474
7,30%
19,51%
TR72
1.239
1.191
2.456
2.638
4,84%
9,24%
TR81
5.427
4.930
13.438
14.179
6,19%
12,45%
TR82
963
1.061
1.151
869
-0,64%
-2,19%
TR83
404
459
1.420
2.696
12,60%
21,73%
TR90
368
578
855
936
6,01%
5,51%
TRA1
189
336
854
881
10,10%
11,29%
TRA2
233
113
580
441
4,07%
16,30%
TRB1
434
347
561
768
3,63%
9,23%
TRB2
458
255
308
158
-6,43%
-5,17%
TRC1
1.025
976
2.363
3.960
8,81%
16,83%
TRC2
425
364
613
801
4,04%
9,16%
TRC3
186
187
1.013
911
10,45%
19,21%
TR00
1.088
1.152
2.488
3.089
6,74%
11,58%
BYBO: Bileþik yýllýk büyüme oraný.
Kaynak: Ekonomi Bakanlýðý Dýþ Ticaret verileri kullanýlarak üretilmiþtir.
Ayný dönem için, ithalatçý firmasý ihracatçý firmasýndan fazla olan 3 bölge sýrasýyla TR10 Ýstanbul (9.083),
TR51 Ankara (2.678) ve TR31 Ýzmir (635)'dir. Ýhracatçý firmasý fazla olan bölgeler ise TR63 Hatay,
Kahramanmaraþ, Osmaniye (352), TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik (332) ve TR90 Trabzon, Ordu, Giresun,
Rize, Artvin, Gümüþhane (170) dir.
7.4 Bölgesel Dýþ Ticaretin Teknoloji Seviyeleri
2002 ve 2011 dönemi düzey-2 bölgeleri bazýnda yayýmlanan sektörel dýþ ticaret verileri kullanýlarak 26
düzey-2 bölgesinin ihracat ve ithalatý bakýmýndan teknoloji seviyeleri birer endeks deðeri hesaplanmak
suretiyle tespit edilmiþtir. Birincil endüstriler olan Tarým-Ormancýlýk-Madencilik sektörlerinin toplam bölge
ihracatýna oraný 1 katsayýsý ile düþük-teknoloji 2, orta-düþük 3, orta-ileri 4 ve ileri teknolojili imalat sanayi
ihracatýnýn oraný ise 5 ile çarpýlarak toplanmýþ ve bölgesel ihracat ve ithalat için birer teknoloji endeks deðeri
elde edilmiþtir.
Türkiye'de ihracat teknoloji seviyesi 3,702 endeks deðeri ile orta-ileri teknoloji seviyesine en fazla yakýnsayan
ihracatçý bölge TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak bölgesi olmuþtur. Bunda bölgede kurulu ileri teknoloji
iþletmelerinin rolü büyüktür. Bu bölgeyi otomotiv sanayiinin aðýrlýklý olduðu TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik
bölgesi 3,486, otomotiv, kimya, tekstil vd. güçlü sanayi altyapýsý ile öne çýkan TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce,
Bolu, Yalova bölgesi 3,465 ve büyük ölçekli ileri teknoloji iþletmeleriyle ve güçlü teknoloji geliþtirme bölgelerine
sahip TR51 Ankara 3,282 endeks deðeri ile takip etmektedir. Bu çalýþmada sadece bölgeden yapýlan ihracat
verileri temel alýndýðýndan, TRA1, TRA2, TRB2 ve TR71 gibi bölgeler ihracat hacmi çok düþük olsa bile
mevcut ihracatçý sektörleri itibarýyla öne çýkabilmektedir. Bu 4 bölgedeki 16 ilin toplam ihracat tutarý 2011
yýlý için 2 milyar $'ýn altýndadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
113
Tablo 30: Bölgelerin Ýhracatýnýn Teknoloji Seviyesi (2002,2011)
D2 KODU
2002
2011
2,737
3,702
TR33
Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak
TR41
Bursa, Eskiþehir, Bilecik
3,305
3,486
TR42
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova
3,247
3,465
TR51
Ankara
3,139
3,282
TR81
Zonguldak, Karabük, Bartýn
2,752
3,014
TRA1
Erzurum, Erzincan, Bayburt
3,188
3,005
TRB2
Van, Muþ, Bitlis, Hakkari
2,987
2,977
TR52
Konya, Karaman
2,979
2,911
TR71
Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir
2,539
2,887
TR10
Ýstanbul
2,839
2,884
TR83
Samsun, Tokat, Çorum, Amasya
2,643
2,770
TR72
Kayseri, Sivas, Yozgat
2,851
2,768
TR31
Ýzmir
2,363
2,754
TRA2
Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan
2,592
2,719
TR21
Tekirdað, Edirne, Kýrklareli
2,915
2,668
TRC3
Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt
2,755
2,639
TR32
Aydýn, Denizli, Muðla
2,110
2,537
TRC2
Þanlýurfa, Diyarbakýr
2,020
2,446
TR22
Balýkesir, Çanakkale
1,999
2,445
TR62
Adana, Mersin
2,178
2,311
TR63
Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
1,860
2,306
TRC1
Gaziantep, Adýyaman, Kilis
2,200
2,274
TR61
Antalya, Isparta, Burdur
1,887
2,055
TRB1
Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli
2,183
2,014
TR82
Kastamonu, Çankýrý, Sinop
1,813
1,802
TR90
Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane
1,446
1,561
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý
Bölgelerin ithalatýnýn teknoloji seviyesi incelendiðinde TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak Bölgesi yine
öne çýkmaktadýr. Manisa'da kurulu teknoloji iþletmeleri ile Uþak'taki tekstil fabrikalarý ileri teknoloji ürünlere
ihtiyaç duymaktadýr. Bu bölgeyi ayný endeks deðerine sahip TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ile TR51 Ankara
takip etmektedir. TR51 Ankara bölgesini ise TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova ve TR10 Ýstanbul
bölgeleri izlemektedir.
114
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 31: Bölgelerin Ýthalatýnýn Teknoloji Seviyesi (2002,2011)
D2 KODU
TR33
TR41
TR51
TR42
TR10
TRB2
TRC1
TR61
TR82
TR72
TR31
TR62
TRC3
TR52
TR32
TR71
TRC2
TRB1
TR22
TR21
TRA1
TRA2
TR90
TR81
TR63
TR83
2002
3,350
3,588
3,733
3,079
3,323
3,382
3,358
3,147
2,269
3,238
2,965
2,919
2,979
3,172
2,958
2,926
3,007
2,871
3,134
2,928
3,728
2,077
1,931
1,906
1,914
1,713
Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak
Bursa, Eskiþehir, Bilecik
Ankara
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova
Ýstanbul
Van, Muþ, Bitlis, Hakkari
Gaziantep, Adýyaman, Kilis
Antalya, Isparta, Burdur
Kastamonu, Çankýrý, Sinop
Kayseri, Sivas, Yozgat
Ýzmir
Adana, Mersin
Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt
Konya, Karaman
Aydýn, Denizli, Muðla
Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir
Þanlýurfa, Diyarbakýr
Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli
Balýkesir, Çanakkale
Tekirdað, Edirne, Kýrklareli
Erzurum, Erzincan, Bayburt
Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan
Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane
Zonguldak, Karabük, Bartýn
Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
Samsun, Tokat, Çorum, Amasya
2011
3,658
3,519
3,519
3,249
3,226
3,088
3,024
3,005
2,975
2,972
2,937
2,936
2,903
2,872
2,865
2,837
2,750
2,649
2,644
2,629
2,539
2,184
2,039
1,529
1,402
1,255
Kaynak: Yazarýn çalýþmasý
7.5 Bölgesel Dýþ Ticaretin Teknoloji Dengesi: Teknoloji Açýðý
Teknoloji açýðý; ihracat ile ithalatýn teknoloji seviyeleri arasýndaki fark olarak tanýmlanmaktadýr. Bu açýðýn
bölgesel düzeyde hesaplanmasýnda hizmet sektörleri ihracatý kapsam dýþýnda býrakýlmýþtýr. Ýhracat ve ithalat
teknoloji seviye endeks deðerleri birbirlerinden çýkarýlarak aþaðýdaki tablodaki deðerler elde edilmiþtir.
Tablo 32: Teknoloji Açýðý: Bölgelerin Ýhracat ve Ýthalatý Teknoloji Seviyeleri Farký (2002, 2011)
D2 KODU
TR10
TR21
TR22
TR31
TR32
TR33
TR41
TR42
TR51
TR52
TR61
TR62
TR63
TR71
TR72
TR81
TR82
TR83
TR90
TRA1
TRA2
TRB1
TRB2
TRC1
TRC2
TRC3
Ýstanbul
Tekirdað, Edirne, Kýrklareli
Balýkesir, Çanakkale
Ýzmir
Aydýn, Denizli, Muðla
Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak
Bursa, Eskiþehir, Bilecik
Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova
Ankara
Konya, Karaman
Antalya, Isparta, Burdur
Adana, Mersin
Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir
Kayseri, Sivas, Yozgat
Zonguldak, Karabük, Bartýn
Kastamonu, Çankýrý, Sinop
Samsun, Tokat, Çorum, Amasya
Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane
Erzurum, Erzincan, Bayburt
Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan
Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli
Van, Muþ, Bitlis, Hakkari
Gaziantep, Adýyaman, Kilis
Þanlýurfa, Diyarbakýr
Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt
2002
-0,484
-0,013
-1,135
-0,602
-0,847
-0,612
-0,283
0,168
-0,594
-0,193
-1,260
-0,742
-0,054
-0,386
-0,387
0,847
-0,456
0,930
-0,485
-0,540
0,516
-0,688
-0,395
-1,158
-0,987
-0,224
2011
-0,342
0,039
-0,199
-0,183
-0,327
0,044
-0,034
0,216
-0,237
0,039
-0,950
-0,625
0,903
0,050
-0,205
1,485
-1,173
1,515
-0,478
0,466
0,535
-0,635
-0,111
-0,750
-0,305
-0,263
2011-2002 Farký
0,142
0,052
0,936
0,419
0,520
0,657
0,250
0,048
0,357
0,232
0,310
0,117
0,958
0,437
0,182
0,639
-0,718
0,585
0,007
1,006
0,019
0,053
0,284
0,408
0,682
-0,039
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
115
2002 yýlý için 21 düzey-2 bölgesinin teknoloji açýðý verirken, 2011 yýlýnda 18 bölgede durum negatiftir.
2002-2011 döneminde teknoloji açýðý 26 bölgenin 24'ünde daralmýþtýr. Özellikle, 2011 yýlý için sanayisi
geliþmiþ ve belirli bir ölçeðin üzerinde olan bölgelerden TR21 (Tekirdað, Edirne, Kýrklareli), TR33 (Manisa,
Afyon, Kütahya, Uþak), TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova), TR52 (Konya, Karaman) bölgelerinin
pozitif duruma geçmesi sevindiricidir.
Bölgesel düzeyde dýþ ticaret açýðý ile teknoloji açýðý arasýndaki iliþkiyi incelemek üzere aþaðýdaki tabloya
göz atýlmasý yerinde olacaktýr. Tablodan görüleceði üzere Ýstanbul'un dýþ ticaretinin teknoloji dengesinin
2002-2011 döneminde duraðan kalmýþtýr. Mevcut yapýnýn ihracat ve ithalat seviyeleri arasýndaki farkýn
korunduðu, diðer bir ifadeyle Ýstanbul'un orta-düþük teknoloji ihraç eden orta-ileri teknoloji ithal eden
yapýsýnýn deðiþmediði görüþmektedir. Bunun maliyeti ise 2011 yýlý için 62,5 milyar $'lýk dýþ ticaret açýðýdýr.
Ayný farka raðmen, 2002 yýlýndaki az 2011 yýlýnda çok dýþ ticaret açýðýnýn nedeni ise, üretim kapasitesi artýþý
ve dýþ ticaret hacminin geniþlemesidir.
Tablo 33: Bölgesel Dýþ Ticaret Açýðý - Teknoloji Açýðý Ýliþkisi (2002,2011)
Ýhracatýn
Teknoloji Düzeyi
2002
2011
Ýthalatýn
Teknoloji Düzeyi
2002
2011
Dýþ Ticaretin
Teknoloji Dengesi
2002
2011
Dýþ Ticaret Açýðý
( x bin $)
2002
2011
TR10 Ýstanbul
2,839
2,884
3,323
3,226
-0,484
-0,342
TR21 Tekirdað, Edirne, Kýrklareli
2,915
2,668
2,928
2,629
-0,013
0,039
-7.958.927 -62.491.570
28.242
TR22 Balýkesir, Çanakkale
1,999
2,445
3,134
2,644
-1,135
-0,199
37.147
-48.304
TR31 Ýzmir
2,363
2,754
2,965
2,937
-0,602
-0,183
489.438
-2.549.510
-311.139
TR32 Aydýn, Denizli, Muðla
2,110
2,537
2,958
2,865
-0,847
-0,327
485.318
897.617
TR33 Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak
2,737
3,702
3,350
3,658
-0,612
0,044
138.659
695.969
TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik
3,305
3,486
3,588
3,519
-0,283
-0,034
872.110
-192.749
TR42 Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova
3,247
3,465
3,079
3,249
0,168
0,216
93.573
197.817
TR51 Ankara
3,139
3,282
3,733
3,519
-0,594
-0,237
TR52 Konya, Karaman
2,979
2,911
3,172
2,872
-0,193
0,039
-11.071
TR61 Antalya, Isparta, Burdur
1,887
2,055
3,147
3,005
-1,260
-0,950
87.205
437.301
TR62 Adana, Mersin
2,178
2,311
2,919
2,936
-0,742
-0,625
-1.284
-1.115.934
-2.859.912 -5.320.284
108.571
TR63 Hatay, Kahramanmaraþ, Osmaniye
1,860
2,306
1,914
1,402
-0,054
0,903
TR71 Kýrýkkale, Aksaray, Niðde, Nevþehir, Kýrþehir
2,539
2,887
2,926
2,837
-0,386
0,050
-176.492 -3.725.779
15.457
22.453
TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat
2,851
2,768
3,238
2,972
-0,387
-0,205
-53.058
-285.082
TR81 Zonguldak, Karabük, Bartýn
2,752
3,014
1,906
1,529
0,847
1,485
-425.991 -1.290.719
TR82 Kastamonu, Çankýrý, Sinop
1,813
1,802
2,269
2,975
-0,456
-1,173
-2.480
24.941
TR83 Samsun, Tokat, Çorum, Amasya
2,643
2,770
1,713
1,255
0,930
1,515
-38.233
-499.723
TR90 Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane
1,446
1,561
1,931
2,039
-0,485
-0,478
375.210
1.778.246
TRA1 Erzurum, Erzincan, Bayburt
3,188
3,005
3,728
2,539
-0,540
0,466
-1.131
-50.941
TRA2 Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan
2,592
2,719
2,077
2,184
0,516
0,535
14.923
96.883
TRB1 Malatya, Elazýð, Bingöl, Tunceli
2,183
2,014
2,871
2,649
-0,688
-0,635
61.977
163.062
286.468
TRB2 Van, Muþ, Bitlis, Hakkari
2,987
2,977
3,382
3,088
-0,395
-0,111
-8.450
TRC1 Gaziantep, Adýyaman, Kilis
2,200
2,274
3,358
3,024
-1,158
-0,750
-50.363
-2.974
TRC2 Þanlýurfa, Diyarbakýr
2,020
2,446
3,007
2,750
-0,987
-0,305
-43.353
728.385
TRC3 Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt
2,755
2,639
2,979
2,903
-0,224
-0,263
10.163
797.277
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr.
Ancak, ölçek etkisi burada göz ardý edilmemelidir. 62 milyar $ dýþ ticaret açýðý veren Ýstanbul için 0,342'lük bir teknoloji açýðý çok ciddi bir deðer iken, sadece 25 milyon $ dýþ ticaret açýðý veren TR82
Kastamonu, Çankýrý Sinop bölgesinin -1,173'lük ihracat-ithalat endeks farký bölgeyi ve ülke için önemli bir
risk oluþturmaktadýr. Benzer þekilde TR51 Ankara ve TR31 Ýzmir illeri içinde benzer sorun söz konusudur.
116
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
8 HANGÝ TÜRKÝYE? ÝNSAN: ÝSTÝHDAM, EÐÝTÝM,
ÝÞGÜCÜ, ORTA GELÝR TUZAÐI ÝLÝÞKÝSÝ
8 HANGÝ TÜRKÝYE? ÝNSAN: ÝSTÝHDAM, EÐÝTÝM,
ÝÞGÜCÜ, ORTA GELÝR TUZAÐI ÝLÝÞKÝSÝ
Kalkýnma yalnýzca ulusal düzeyde makroekonomik göstergelerde saðlanan istikrardan ibaret deðildir.
Her ülke, tarihsel geliþiminin sonucu ortaya çýkan farklý toplumsal yapýlarý, içsel dinamikleri, öne çýkan
rekabetçi sektörleri ile birbiriyle iliþkili ancak birbirinden farklý yapý ve karakterde yerel ve bölgesel dinamiklere
sahiptir. Bu itibarla, ülkelerin rekabet gücünün sürdürülebilirliði ülke içerisinde yer alan farklý geliþme
düzeyinde bulunan bölgelerin kaynaklarýný ne kadar verimli kullandýðý ile iliþkilidir. Ýþgücü, sermaye ve
teknolojiyi etkin biçimde kullanan bölgelerde verimlilik artýþý ekonomik ve sosyal geliþmenin düzeyini
belirlemektedir. Devletin altyapý yatýrýmlarýný artýrmasý bölgenin rekabet gücünün tek belirleyicisi olmamakta,
iþgücünün niteliði ve bölgenin yenilikçilik kapasitesi de rekabet edebilirliði etkilemektedir.
Bugün bölgeler ulusal düzeyde oluþturulan politikalarýn uygulanma zemini olan edilgen yapýlar deðildir.
Bölgeler ulusal politikalara aktif katký saðlayan birimler haline gelmiþtir. Bu süreçte bölgeler arasý geliþmiþlik
farklarýnýn azaltýlmasý amacý, yerini ulusal geliþmeye etki eden içsel dinamiklere dayalý sürdürülebilir bölgesel
geliþmeye býrakmýþtýr. Bölgelerin ulusal sýnýrlarý aþarak küresel pazarda rekabete girmesi uluslararasý rekabete
yepyeni bir boyut katmýþtýr. Günümüzde her bir bölge yalnýzca ülke içerisindeki diðer bölgeler ile deðil,
dünyanýn diðer tüm bölgeleri ile rekabet etmek durumundadýr. Uluslararasý alanda bölgelerin rekabete
maruz kalmasý ile birlikte bazý bölgeler yoksulluk tuzaðýna bazýlarý ise orta gelir tuzaðýna saplanmaktadýr.
Diðer yandan, küresel sisteme eklemlenebilen bölgeler üst gelir grubunda yer alan bölge sýnýfýna yükselmektedir.
Bu durum, her üç kategoride yer alan bölgeleri bünyesinde barýndýran ülkeleri ortaya çýkarmaktadýr.
Türkiye 1980'li yýllarda yaþanan dýþa açýlma süreci ile ekonomik büyüme açýsýndan önemli ilerleme
kaydetmiþtir. 1970'li yýllarda, ülkemizde 500 dolar düzeyinde olan kiþi baþýna düþen GSYH miktarý 1980'li
yýllara gelindiðinde 1.500 dolar seviyesine eriþmiþ, 1990'lý yýllarda 2.500-3.000 dolar aralýðýnda deðiþirken
2000'li yýllarýn baþýnda 3.000 dolar düzeyine gelmiþtir. 2011 yýlýnda ise kiþi baþýna düþen gelir miktarý yaklaþýk
olarak 10 bin 400 dolar düzeyine ulaþmýþtýr. Ancak, ülkemizde bölgeler arasýnda geliþmiþlik farklarýnýn
yüksek olmasý nedeniyle her bölge ulusal geliþmeye ayný oranda katký saðlayamamýþtýr. Nitelikli iþgücünün
belli bölgelerde yoðunlaþmasý ve teknoloji yoðun üretimin bu bölgelerde yapýlmasý nedeniyle, sýnýrlý sayýda
birkaç bölge dýþýnda hem ülke içerisinde hem de uluslararasý alanda rekabet edebilecek il veya bölgeler
ortaya çýkamamýþtýr. Yalnýzca Ýstanbul dünya kentleri üzerine yapýlan çalýþmalarda ulusal alanda rekabetçi
bölge sýralamalarýna girebilmektedir.
Örneðin, bu alanda yapýlan en önemli çalýþmalardan birisi Küreselleþme ve Dünya Kentleri Çalýþma Grubu
ve Aðý (Globalization and World Cities Study Group and Network - GaWC) yazarlarýna aittir. GaWC tarafýndan
yapýlan çalýþmalarda, Ýstanbul dýþýndaki ülkemiz metropollerinden hiçbirisi dünya kentleri kategorisi içerisinde
yer almamaktadýr. Ýstanbul araþtýrmada "Küçük Dünya Kentleri" olarak nitelenen Üçüncü Derecede Dünya
Kentleri arasýnda yer almaktadýr17. Taylor (2010) tarafýndan yapýlan daha güncel bir çalýþmada ise Ýstanbul
hem genel endeks hem de finansal endeks sýralamasýnda ilk 30 dünya kenti arasýnda gösterilmektedir.
8.1 Bölgelerin Gelir Düzeyleri: Genel Görünüm
Günümüz geliþme teorileri ülkelerin ve bölgelerin farklý gelir düzeyleri ile yaþam koþullarýna sahip olmasýnda
baþat unsurun, sermaye birikimi ile verimlilik farklarýndan kaynaklandýðýný belirtmektedir. Uzun dönemde
verimlilik farklarý teknolojik deðiþim ve ekonominin yapýsal dönüþümü ile iliþkilidir. Ekonomik dönüþüm ise
bilginin daha etkin kullanýmý ve doðal, beþeri ve finansal kaynaklarýn düþük katma deðerli üretimden daha
yüksek katma deðerli ürünlere geçiþiyle mümkün olabilmektedir18.
17 Beaverstock, J.V. ve ark. ; "A Roster of World Cities", Cities (The International Journal of Urban Policy and Planning), 1999.
18 Lin J.Y. ve Volker Treichel, Leraning from China's Rise to Escape the Middle-Income Trap, Dünya Bankasý, 2012.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
119
Þekil 32: Kiþi Baþýna Düþen GSYH (1987 - 2001)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanmaktadýr
Ülkemizde bölgeler arasýndaki geliþmiþlik farkýný tarihsel bir süreç içerisinde incelemek oldukça güçtür.
Zira iller ve bölgeler itibarýyla toplam ve kiþi baþýna düþen gelir rakamlarý oldukça eskidir. Ýl bazýnda Gayri
Safi Yurtiçi Hâsýla (GSYH) deðerleri en son 2001 yýlý için hesaplanmýþtýr. TÜÝK tarafýndan 1987-2001 dönemine
iliþkin üretilen kiþi baþýna düþen GSYH deðerlerine göre, Kocaeli en yüksek gelire sahip olan ildir. Dönem
baþýnda Kocaeli'nin kiþi baþýna düþen geliri 4.757 dolar iken, dönem sonu olan 2001 yýlýnda 6.165 dolara
yükselmiþtir. 14 yýllýk dönemde Kocaeli'nin kiþi baþýna düþen geliri yüzde 30 oranýnda artýþ göstermiþtir. Bu
dönemde kiþi baþýna düþen geliri en düþük olan iller Aðrý ve Muþ'tur. Aðrý'nýn 1987 yýlýndaki geliri yalnýzca
316 dolar iken 14 yýllýk dönemde yüzde 80 oranýnda bir artýþla ilin geliri 568 dolara çýkmýþtýr. Dönem
boyunca Türkiye ortalama kiþi baþýna düþen gelir miktarý Kocaeli ile paralel biçimde yüzde 32 oranýnda artýþ
göstermiþtir. Bu dönemde Türkiye'nin kiþi baþýna düþen ortalama geliri Kocaeli'nin yüzde 35 - yüzde 45'i
kadar bir deðere sahip olmuþtur. 1987 yýlýnda Aðrý'nýn kiþi baþýna düþen geliri ülke ortalama gelirinin yüzde
20'si düzeyinde iken bu oran 2001 yýlýnda yüzde 26'ya çýkmýþtýr. Kocaeli'nin kiþi baþýna düþen geliri 1987
yýlýnda Aðrý'nýn 15 katý iken 2001 yýlýnda 11 katý olmuþtur. Bu itibarla, iller arasýnda göreli bir yakýnsama
olmakla birlikte mutlak yakýnsama görülmemektedir. Dönem baþýnda iki ilin geliri arasýndaki fark 4.440
dolar, dönem sonunda ise yaklaþýk 5.600 dolar olmuþtur.
Günümüz bölgesel geliþme literatüründe önemli bir yeri olan içsel büyüme teorisi bölgeler arasýnda
mutlak yakýnsamanýn mümkün olmadýðýný iddia etmektedir. Ýçsel büyüme teorisinde bilgi ve insan kaynaklarý
geliþmenin itici gücüdür. Bilgi birikimi ve yetiþmiþ insan kaynaðýnýn saðlayacaðý sinerji geliþme için gerekli
destekleyici ortamý (enabling environment) yaratmaktadýr. Fiziki sermaye ve insan sermayesi arasýndaki
etkileþim artan oranlý bir verimlilik saðlayabilmektedir19. Benzer þekilde, artan ölçek ekonomilerinin mümkün
olduðunu belirten yeni ekonomik coðrafya teorisi de iç pazarýn oluþtuðu tüketim merkezlerine yakýn yerlerde
imalat sanayinin yoðunlaþtýðýný, bu nedenle merkez ile çevre kentler arasýnda sürekli ve artan bir geliþmiþlik
farkýnýn bulunacaðýný belirtmektedir.
Ülkemiz Düzey-2 bölgelerinin kiþi baþýna düþen GSKD miktarlarý içsel büyüme teorisini ile yeni ekonomik
coðrafya teorisini destekler sonuçlar vermektedir.
19 Yeldan, The Economics of Growth and Distribution, Eflatun Publishing House, 1. Edition, Ankara, Ekim-2009.
120
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
2001 yýlýndan bu yana TÜÝK tarafýndan il bazýnda GSYH deðerleri üretilmemiþ, bunun yerine 2004-2008
dönemine iliþkin düzey-2 bölgeleri itibarýyla Gayri Safi Katma Deðer (GSKD) rakamlarý yayýnlanmýþtýr. Kiþi
baþýna düþen GSKD miktarlarý itibarýyla TR10 (Ýstanbul) Düzey-2 bölgesi yine ilk sýradadýr. 2004-2008
döneminde Ýstanbul'un kiþi baþýna katma deðer miktarý 1,8 kat artýþ göstererek 15 bin dolar seviyesine
yaklaþmýþtýr. Ayný dönemde, kiþi baþýna GSKD deðeri en düþük bölge olan TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri)
Düzey-2 bölgesinin katma deðer miktarý da 1,8 kat artarak 1.877 dolardan yaklaþýk 3.500 dolar düzeyine
gelmiþtir. Ülke ortalamasý da ayný oranda artýþ göstererek 5.000 dolar seviyesinden yaklaþýk 9.400 dolar
düzeyine çýkmýþtýr.
Þekil 33: Kiþi Baþý GSKD Geliþimi
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanmaktadýr
Oransal olarak bölgeler arasýnda gelir daðýlýmýnda bir deðiþim görülmezken, mutlak deðerler incelendiðinde
Ýstanbul ile az geliþmiþ bölgeler, Ýstanbul ile ülke ortalamasý arasýndaki gelir farký açýlmaktadýr. Ýstanbul ile
TRB2 Düzey-2 bölgesi arasýndaki kiþi baþýna düþen GSKD farký 2004 yýlýnda 6.066 dolar iken 2008 yýlýnda
bu rakam 11.172 dolara çýkmýþtýr. Keza, Ýstanbul ile ülke geneli arasýndaki kiþi baþýna düþen GSKD farký
2004 yýlýnda 2.840 dolar iken 2008 yýlýnda bu rakam 5.207 dolara çýkmýþtýr.
2004-2008 dönemi boyunca, 26 Düzey-2 bölgesinin kiþi baþýna düþen GSKD miktarý ile ülke ortalamasý
karþýlaþtýrýldýðýnda, TR22 (Balýkesir, Çanakkale) Düzey-2 bölgesi dýþýndaki tüm bölgelerde farkýn arttýðý yani
yakýnsamanýn olmadýðý görülmektedir. Yedi düzey-2 bölgesinin kiþi baþýna düþen GSKD miktarý ülke
ortalamasýnýn üzerinde iken fark daha da açýlmýþ, 16 bölgede ülke ortalamasýnýn gerisinde iken fark
yükselmiþtir. TR32 (Aydýn, Denizli, Muðla) ile TR81 (Zonguldak, Karabük, Bartýn) Düzey-2 bölgelerinin kiþi
baþýna düþen GSKD deðerleri ise ülke ortalamasýnýn üzerindeyken dönem sonunda ortalamanýn gerisinde
kalmýþtýr.
8.2 Bölgesel Nüfus Hareketleri ve Orta Gelir Tuzaðý Ýliþkisi
Bölgelerin insan kaynaklarý kapasitesi gelir düzeyini etkileyen baþat unsurlardandýr. Bölgesel insan
sermayesinin nitelik düzeyi dýþsal faktörlerden baðýmsýz þekilde düþünülemez. Bölgeler çekim düzeyi yüksek
diðer bölgelere göç verirken, etkisi altýnda bulundurduðu diðer bölgelerden göç almaktadýr. Bu itibarla,
bölgelerin insan sermayesi stoku deðiþen sosyo-ekonomik þartlarla yeniden þekillenen dinamik nüfus
hareketlerinin sonucu oluþmaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
121
Her bölge farklý sayý ve nitelikte insan kaynaklarýna sahip olduðundan farklý üretkenlik düzeyindedir.
Geliþme düzeyi ülke genelinin ilerisinde olan bölgeler göç akýmlarýna maruz kalýrken, az geliþmiþ bölgelerin
kýsýtlý düzeyde olan nitelikli beþeri kaynaklarý da daha geliþmiþ bölgelere gitme eðilimindedir. Ancak, geliþmiþ
bölgelerin düþük nitelik gerektiren iþ imkânlarý sunmasý nedeniyle, bu bölgeler niteliksiz iþgücü için de çekim
merkezi olma iþlevlerini sürdürmektedir.
Bölgeler arasý göç akýmlarýnda, iktisadi gerekçeler göçü tetikleyen önde gelen nedenler arasýndadýr. Düþük
nitelikli iþgücünün göç etme tercihlerinde iþgücü arzý önemli bir etken iken, yüksek nitelikli iþgücünün göç
etme nedenleri arasýnda, iþin sunduðu imkânlarýn yanýnda göç edilen bölgenin konut, eðitim, saðlýk hizmeti
altyapýsý, sosyal çevre ve iklim koþullarý gibi iþ dýþý nedenlerin de büyük etkisi bulunmaktadýr. Bunun yanýnda,
yüksek nitelikli iþgücü için mevcut iþgücü stoku içerisinde nitelikli iþgücünün bulunup bulunmamasý ile yerel
iþgücü piyasasýnýn durumu gibi etkenler de önemlidir20.
Þekil 34: Düzey-2 Bölgeleri Yýllýk Nüfus Artýþ Hýzý (binde)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanmaktadýr
Türkiye GSKD'sinin yarýsýný yalnýzca dört bölge üretmektedir. Ýstanbul, Ankara, Ýzmir ile TR41 (Bursa,
Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgesi ülke gelirinin yarýsýna sahiptir. 2010 yýlý verilerine göre, bu dört Düzey-2
bölgesinin nüfusu (25,6 milyon) ülke nüfusunun yaklaþýk yüzde 35'ine tekabül etmektedir. Nüfusu en düþük
beþ bölge ülke nüfusunun yüzde 7,5'una sahipken bu bölgeler gelirden yüzde 5 pay almaktadýr. Kuzeydoðu
Anadolu, Batý Karadeniz ve Orta Anadolu'da konumlanan bu Düzey-2 bölgeleri geliþmiþ bölgelere göç
vermeye devam etmektedir.
En yüksek katma deðer üretebilme kapasitesine sahip olan Ýstanbul ile en düþük katma deðer üreten
TRA2 Düzey-2 bölgesi arasýndaki gelir farký 2004 yýlýndan 2008 yýlýna gelindiðinde daha da açýlmýþtýr. 2004
yýlýnda TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr ve Ardahan) Düzey-2 bölgesi Ýstanbul'un 40'ta biri oranýnda katma deðer
üretebilmekte iken 2008 yýlýnda ancak 45'te biri oranýnda gelir üretebilir durumdadýr. Kuþkusuz Ýstanbul'un
gelirindeki artýþ ile TRA2 Düzey-2 bölgesindeki azalmada nüfus hareketlerinin de önemli bir payý bulunmaktadýr.
20 Brezzi ve ark., "Determinants of Localization of Recent Immigrants Across OECD Regions" OECD workshop "Migration and Regional
Development", OECD Publishing, Paris, Haziran - 2010
122
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Tablo 34 : Son 40 Yýllýk Dönemde Ýstanbul - Türkiye Nüfus Oraný (%)
Yýllar
Türkiye
1970
35.605.176
Ýstanbul
3.019.032
Ýstanbul/Türkiye Oraný
8,48
1975
40.347.719
3.904.588
9,68
1980
44.736.957
4.741.890
10,60
1985
50.664.458
5.842.985
11,53
1990
56.473.035
7.309.190
12,94
2000
67.803.927
10.018.735
14,78
2010
73.722.988
13.255.685
17,98
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak hesaplanmýþtýr.
Son 40 yýllýk dönemde, Ýstanbul nüfusunun ülke içerisindeki payý sürekli artýþ göstermektedir. 1970 yýlýnda
Ýstanbul'un nüfusu ülke içerisinde yaklaþýk yüzde 8,5'lik paya sahip iken 2010 yýlýnda bu oran yüzde 18'e
yükselmiþtir. Son 40 yýlda Ýstanbul'un nüfusu yüzde 317 oranýnda artýþ göstermiþtir. Ülke nüfusu ise ayný
dönemde yüzde 98 oranýnda yükselmiþtir. 1950'li yýllarda Marmara ve Ege Bölgesi doðumlularýn Ýstanbul
nüfusu içerisindeki oraný yüzde 75'ler civarýndadýr. Bu oran 1990'da yüzde 50'ye, 2000'de ise yüzde 40'a
düþmüþtür. Ýstanbul en fazla göçü sýrasýyla Batý Karadeniz, Doðu Karadeniz ve Güneydoðu Anadolu
Bölgelerinden almaktadýr. 1985-1990 döneminde, Ýstanbul Kocaeli ile birlikte en yüksek göç hýzýna sahip
iller iken, 1995-2000 döneminde Ýstanbul ve Tekirdað en yüksek göç hýzýna sahip iller olmuþtur21.
2008-2010 döneminde Ýstanbul'un nüfusu düzenli ve yükselen oranlarda artýþ gösterirken TRA2 (Aðrý,
Kars, Iðdýr ve Ardahan) Düzey-2 bölgesinin nüfusu azalma eðilimine girmiþtir. Bu üç yýllýk dönemde nüfusu
azalan iki düzey-2 bölgesi bulunmaktadýr. Bunlardan ilki TRA2 Düzey-2 bölgesi iken diðeri TRA1 (Erzurum,
Erzincan, Bayburt) Düzey-2 bölgesidir. Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesinde yer alan diðer düzey-2
bölgelerinde yüksek doðurganlýk hýzýnýn bir sonucu olarak nüfus artmakta iken, bu iki bölgede doðurganlýk
hýzýnýn yüksek olmasýna raðmen nüfusun azalmasýna neden olacak kadar göç yoðun olarak yaþanmaktadýr.
Nüfusun hýzla artýþ gösterdiði ülkemizde iþgücü stokunda da doðal olarak artýþ görülmektedir. 1990
yýlýnda iþgücü arzý 20,5 milyon, 2000 yýlýnda 23 milyon, 2010 yýlýnda ise 25 milyon olmuþtur. Ýstanbul,
Ankara ve Ýzmir ülke nüfusunun yüzde 30'una sahipken toplam iþgücü stokunun yüzde 32'sini barýndýrmaktadýr.
Bu üç metropolün halen görece istihdama eriþilebilirliðinin diðer bölgelerden yüksek olmasý nüfusun bu
illerde yoðunlaþmasýný da tetiklemektedir.
Ülkemizde tarýmsal üretimin yoðun olduðu bölgelerde yerel iþgücü piyasasýnýn geliþmemiþ olmasý, bu
bölgelerde istihdam dýþýnda kalan nüfusun diðer bölgelere göç etmesi, bir diðer ifadeyle iþsizliðin ya
büyükþehirlerde veyahut bölge merkezi konumundaki illerde birikmesine neden olmaktadýr. Bir anlamda
belirli bir ekonomik büyüklük düzeyine oluþmuþ il ve bölgeler çekim merkezi olma konumlarý sebebiyle
"iþsizlik çekim merkezleri" haline gelmiþtir. Ýþsizliðin küçük kentler yerine büyükþehirlerde birikmesi bu
þehirlerin sosyal dokusunun yanýnda iktisadi üretim karakterini de etkilemektedir. Ülkemiz metropolleri
imalat sanayiinde düþük teknolojili üretimden daha ileri teknolojik üretime geçilememesinde nüfus
hareketlerinin neden olduðu negatif dýþsallýklarýn önemli payý bulunmaktadýr.
Az geliþmiþ bölgelerde yaþayan yüksek nitelikli iþgücü daha uygun çalýþma ve yaþam koþullarýna eriþebilmek
amacýyla geliþmiþ bölgelere göç etmektedir. Bu nüfus hareketleri sonucu, geliþmiþ bölgelerde daha nitelikli
bir yetenek havuzu oluþmakta, bölgenin bilimsel ve teknolojik kabiliyetlerinde geliþme ile giriþimcilik
kapasitesinde güçlenme meydana gelmektedir. Bu iþgücünü kaybeden bölgelerin kazancý ise ancak geliþmiþ
bölgelere göç eden iþgücünün teknoloji veya giriþimcilik açýsýndan kazandýðý yeni yetenekleri ile bölgeye
geri dönmesi, kurduðu yeni sosyal að iliþkileri ya da bölgesine yaptýðý yatýrým veyahut finansal kaynak
21 Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, 1/100.000 ölçekli Ýstanbul Çevre Düzeni Planý ve Plan Raporu, Ýstanbul, 2009.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
123
transferi ile mümkün olmaktadýr. Tersi bir durumda ise geliþme yolunda sýkýntý çeken bölgelerde insan
kaynaklarýna yapýlan yatýrýmlarýn göç ile beraber geliþmiþ bölgelere aktarýlmasý ve yerelde nitelikli iþgücü
stokunun azalmasý sonucu ortaya çýkmaktadýr22.
Nitelikli iþgücü sýnýfýnda olan tam-zamanlý eþdeðer araþtýrmacý sayýsý dýþýnda en temel Ar-Ge ve yenilik
kapasitesi göstergeleri Marka ve Patent baþvuru sayýsýdýr. Bu göstergelere göre Türkiye'de her ilde neredeyse
Marka baþvurusu yapýlmaktadýr. Ancak, patent baþvurularýnda 2011 yýlý itibarýyla 15 il sýfýr çekmiþtir. Ýlk
sýralardaki iller ise belirli ölçeðin üzerinde nüfusa ve ekonomik büyüklüðe sahip illerdir. Patent baþvuru
sayýsýnda ihracat ve ithalat teknoloji düzeyi ilk sýralarda yer alan Manisa'nýn yer almasý þaþýrtýcý deðildir.
Benzer þekilde ülkenin ekonomik merkezi Ýstanbul'un marka baþvurusu sýralamasýnda ilk sýrada yer almasý
da beklenen bir durumdur. Aþaðýdaki iki grafikten de görüleceði üzere, gelir düzeyi bakýmýndan son sýralarda
yer alan bölgelerin neredeyse tamamý ayný zamanda "bilgi üretme" ve "yenilikçilik" bakýmýndan da sorun
yaþamaktadýr.
22 Dominique Guellec ve Mario Cervantes, International Mobility of Highly Skilled Workers: From Statistical Analysis to Policy Formulation,
OECD Publishing, Paris, 2001.
124
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 35: Yüzbin Kiþiye Düþen Patent Baþvuru Sayýsý
(2011)
Þekil 36: Yüzbin Kiþiye Düþen Marka Baþvuru Sayýsý
(2011)
Kaynak: Türk Patent Enstitüsü ve TÜÝK verilerinden yazar tarafýndan üretilmiþtir.
Kaynak: Türk Patent Enstitüsü ve TÜÝK verilerinden yazar tarafýndan üretilmiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
125
Aþaðýdaki grafikte düzey-2 bölgeleri itibarýyla iþgücüne katýlma oraný ile iþsizlik oranlarý verilmektedir.
2011 yýlý verilerine göre Türkiye'de iþsizlik oraný yüzde 9,8 iþgücüne katýlma oraný ise yüzde 50 düzeyindedir.
Düzey-2 bölgeleri içerisinde iþgücüne katýlma oraný en yüksek olan bölge TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop)
düzey-2 bölgesidir. Bölgenin iþgücüne katýlma oraný yüzde 59,5'dir. Ayný zamanda bölge yüzde 5,7 ile iþsizlik
oranýnýn en düþük olduðu bölgelerden birisidir. Bölge kiþi baþýna düþen GSKD miktarý itibarýyla 26 düzey-2
bölgesi içerisinde 18 inci sýrada gelmektedir. 2010 yýlý verilerine göre de net göç veren bölgeler arasýnda
yer almaktadýr.
Þekil 37: Düzey 2 Bazýnda Ýþgücü Göstergeleri
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanmaktadýr
Yüksek iþgücüne katýlma oraný, düþük iþsizlik oraný görülen Kuzeydoðu Anadolu ile Doðu Karadeniz
bölgeleri de ayný þekilde göç veren bölgeler arasýndadýr. Bu bölgelerde yerel ekonomilerin duraðanlýðý
istihdam piyasasýnda da iþgücü arzýna uygun talebin oluþmasýný engellemekte, bu durum iþsizliðin göç
yoluyla büyük kentlerde yoðunlaþmasýna neden olmaktadýr. Ýmalat sanayiinin düþük teknoloji seviyesinde
dahi geliþmemiþ olduðu bölgelerde tarýma dayalý ekonomik yapýdan kaynaklý iþgücü göstergelerinde "olumlu
yönde bir þiþkinlik" göze çarpmaktadýr.
Büyükþehirlerin iþgücüne katýlma oranlarýna bakýldýðýnda durum daha da netleþmektedir. Ýl bazýnda
deðerlendirildiðinde, 2010 yýlý verilerine göre Ýstanbul'un iþgücüne katýlma oraný yüzde 47,8'dir. Bu oran
Ankara için yüzde 46,7; Ýzmir için yüzde 50,1 ve Bursa için yüzde 48,4'tür. Bu gösterge itibarýyla, Ýstanbul
81 il içerisinde 53 üncü, Ýzmir 39 uncu, Ankara 61 inci ve Bursa 51 inci sýrada yer almaktadýr. Ýþsizlik oranlarý
itibarýyla ise Ýstanbul yüzde 14,3 ile dokuzuncu, Ýzmir yüzde 15,1 ile altýncý, Ankara yüzde 12,1 ile 25 inci
sýrada yer almaktadýr. Yoðun göç akýmlarýna maruz kalan Adana, Mersin, Diyarbakýr, Þanlýurfa, Gaziantep
gibi bölgesel çekim merkezlerinde iþsizlik oranlarý yüzde 19 ile yüzde 12,4 arasýnda deðiþkenlik göstermektedir.
Bu sekiz il iþsizlik oranýnýn en yüksek olduðu 25 il içerisinde yer almaktadýr. Bayburt, Artvin, Gümüþhane,
Ordu, Rize ve Giresun illeri yüzde 6 ve altýndaki iþsizlik oranlarý ile en düþük deðerlere sahiptir.
126
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
8.3 Bölgelerin Gelir Düzeyi ile Kentleþme Ýliþkisi
Ýnsanlar, firmalar, iþ imkânlarý, hizmetler sektörü ve yaþam fýrsatlarý belli bölgelerde yoðunlaþma
eðilimindedir. Örneðin, ABD'de ulusal gelirin yaklaþýk yarýsý ülke yüzölçümünün yüzde dörtlük bölümünde
üretilmektedir. Ekonomik faaliyetlerin belirli alanlarda yoðunlaþmasýnýn en önemli nedeni ölçek ekonomileridir.
Ölçek ekonomileri firma ve bireyler için dýþsal olabileceði gibi içsel de olabilir. Ýçsel ölçek ekonomileri,
firmalarýn optimum ölçekte üretimlerini yapacaklarý kapasite büyüklüðünde üretim tesisleri kurmalarýna
neden olmuþtur. Ancak, içsel ölçek ekonomileri tek baþýna kentleþmeyi ve üretilen gelirin belirli bölgelerde
yoðunlaþmasýný açýklayamamaktadýr. Pek çok firmanýn belirli bölgelerde yoðunlaþmasý, yerelleþme ve
kentleþme ekonomilerinden de faydalanma imkânýný doðurmaktadýr. Kentleþme ile beraber hem kent
içerisinde hem de kent sistemleri arasýndaki etkileþimle farklý yýðýnlaþma düzeyleri ortaya çýkmaktadýr. Ýnsan
sermayesine dayalý dýþsallýklarýn üretildiði kentlerde, Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesindeki artýþla birlikte artan
ölçek ekonomileri oluþmakta, bu durum farklý kentleþme seviyesinde olan bölgeler arasýnda gelir düzeylerinin
de farklýlaþmasýna neden olmaktadýr23.
Kentleþme oraný yüzde 25'ten daha düþük olan yerleþim yerlerinde tarýmsal üretim veya doðal kaynaklara
dayalý ekonomik faaliyetler yoðunluktadýr. Bu yerlerde, firmalarýn içsel ölçek ekonomilerinin desteklenmesi
ve üretim ölçeðinin büyütülmesi gerekmektedir. Yüzde 50 seviyesinde kentleþme düzeyine eriþmiþ yerlerde
dýþsal ekonomilerin geliþmesiyle belirli birkaç sektördeki firmalar ayný mekânda üretim yapma eðiliminde
olmaktadýr. Sektörel kümelenmeler ve yerelleþme ekonomileri bu bölgelerde desteklenmelidir. Ýleri kentleþme
düzeyine, yani yüzde 75 ve üzerinde kentleþme oranýna sahip olan bölgelerde ise kentleþme ekonomileri
ön plana çýkmaktadýr. Bu bölgelerde sektörel farklýlaþmaya gidilmesi ve hizmet sektörlerinin yoðunlaþmasý
desteklenmelidir.
Türkiye gibi sanayileþme sürecinde olan ülkelerde sanayi merkezleri ayný zamanda kentleþme düzeyinin
yüksek olduðu yerlerdir. Ýmalat sanayiinin mekânsal daðýlýmý ile bölgelerin nüfusu ve göç dinamikleri arasýnda
yakýn bir iliþki bulunmaktadýr. 1990'lý yýllara kadar Ýstanbul, Ankara, Ýzmir, Adana gibi iller imalat sanayiinin
en geliþmiþ merkezleri olarak nüfus için de önemli çekim noktalarý konumundaydýlar. Nitekim, 1982 yýlýnda
yayýnlanan "Türkiye'de Yerleþme Merkezlerinin Kademelenmesi" çalýþmasýnda da bu dört kent ile birlikte
Gaziantep ülkenin beþ önemli çekim merkezi arasýnda gösterilmektedir.
Ancak 20 yýllýk dönemde ülkenin dýþ ticaretinde yaþanan hýzlý artýþ trendi, buna paralel olarak hizmet
sektörünün geliþme ivmesini yükseltmesiyle birlikte geleneksel büyüme kutuplarýna ek olarak Kocaeli,
Sakarya, Bursa, Tekirdað, Kýrklareli, Manisa ve Mersin illeri de geliþme merkezleri haline gelmiþtir. Diðer
yandan, merkez illerde sanayi üretiminin doðal sýnýrlarýna ulaþmasý ile birlikte imalat sanayiinin mekânsal
yeniden organizasyonu da zorunlu hale gelmiþtir. Bu süreçte Denizli, Kayseri, Çorum ve Kahramanmaraþ
gibi iller "Yeni Sanayi Odaðý" olarak ortaya çýkmýþtýr24.
23 Gill, I.S. ve C. Goh, Scale Economies and Cities, Dünya Bankasý, 2010.
24 Özsan, Mehmet Emin ve Dr. Metin Özaslan, "Küresel Kentler ve Ülkemiz Metropollerinin Küresel Kent Hiyerarþisindeki Yeri", Ankara,
2010.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
127
Þekil 38: Gelir - Kentleþme Ýliþkisi
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir.
Yukarýdaki grafikte, 2007 ve 2008 yýllarý düzey-2 bazýnda kiþi baþýna düþen katma deðer miktarlarý ile
2008 yýlý kentleþme oranlarý verilmektedir. Toplamda olduðu gibi, kiþi baþýna düþen katma deðer miktarýnda
da Ýstanbul ilk sýradadýr. Bunun yanýnda Ýstanbul yüzde 99 kentleþme oraný ile de ilk sýrada yer almaktadýr.
Kiþi baþýna düþen GSKD miktarý en düþük olan bölge TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) Düzey-2 bölgesidir.
Ýstanbul TRB2 bölgesinin dört katýndan fazla miktarda kiþi baþýna katma deðer üretmektedir. Kentleþme
düzeyi en düþük iki bölge olan TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan) ve TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) bölgeleri,
kiþi baþýna düþen gelir miktarý bakýmýndan da son iki sýrada yer almaktadýr. Her iki bölgenin geliri 3.500
dolar civarýnda iken kentleþme oraný yüzde 50'nin altýnda kalmýþtýr.
Ýstanbul'un ardýndan kentleþme oraný en yüksek olan bölgeler Ýzmir, Ankara ve TR41 (Bursa, Eskiþehir,
Bilecik) Düzey-2 bölgeleridir. Ülke toplam katma deðeri içerisinde de en yüksek deðerlere sahip olan bu
bölgeler kiþi baþýna GSKD miktarý bakýmýndan bazý bölgelerin gerisinde kalmýþtýr. Kiþi baþýna düþen katma
deðer miktarý itibarýyla TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgesi üçüncü, Ankara dördüncü ve Ýzmir
altýncý sýrada yer almaktadýr. TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) Düzey-2 bölgesi ikinci sýrada
bulunmakla birlikte kentleþme oraný yüzde 80 seviyesindedir.
Ülkemizin kentleþme serüveni yeni ekonomik coðrafya teorisi öngörülerine uygun biçimde geliþmektedir.
Teoriye göre geliþmekte olan ülkelerde metropollerin oluþmasýnýn baþat nedeni iç talep odaklý üretimin
neden olduðu yüksek geri-ileri baðlantýlý sektörel yapýdýr. Teori bu durumu merkezcil kuvvetler (centripetal
forces) ve merkezkaç kuvvetler (centrifugal forces) etkisi ile kavramlaþtýrmaktadýr. Merkezcil kuvvetler dýþsal
ekonomiler ile geri-ileri baðlantýlarý, tüketicilerin mekânda yoðunlaþmasý gibi piyasa etkilerinden oluþmaktadýr.
Merkezkaç kuvvetler ise sýkýþýklýk, çevre kirliliði, arazi fiyatlarýnýn yükselmesi ve daha düþük rekabetin
yaþandýðý bölgelerin çekici hale gelmesi gibi faktörlerden oluþmaktadýr25.
Türkiye'de merkezcil kuvvetlerin etkisi hýzlý bir kentleþme sonucunu doðurmuþtur. Tüm düzey-2 bölgelerinde
kentleþme oraný yüzde 50 ve üzerinde gerçekleþmiþtir. 2011 yýlý kentleþme oranlarýna göre, dokuz düzey2 bölgesi yüzde 75 ve üzerinde kentleþme oranýna ulaþmýþtýr. Gaziantep ve Kayseri illerinin yer aldýðý düzey2 bölgeleri dýþýndaki diðer yüksek kentleþme oranýna sahip bölgeler ülkenin batý kesiminde yoðunlaþmaktadýr.
En az bir büyükþehrin bulunduðu bu bölgeler sanayide uzmanlaþmanýn saðlanabileceði ve bilgi ekonomilerinin
geliþebileceði bölgelerdir.
25 Krugman ve Elizondo, "Trade Policy and the Third World Metropolises", Journal of Development Economics, 1996.
128
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Geriye kalan 16 düzey-2 bölgesinde ise kentleþme oraný yüzde 50 ila yüzde 70 arasýnda deðiþkenlik
göstermektedir. Bu bölgelerde sektörel yýðýnlaþma ve yerelleþme ekonomileri yaratýlmalýdýr. Bunlarýn öncelikle
düþük gelir seviyesinde orta gelir düzeyine yükseltilmesi için rekabetçi sektörlerinin desteklenmesi ve yerel
üretim, iþgücü ve finans piyasalarýnýn oluþmasý gerekmektedir.
8.4 Bölgeler Ýtibarýyla Eðitim Düzeyi ve Ýþgücü Stokunun Niteliði
Bölgelerin nitelikli iþgücü stokuna sahip olmasýna iliþkin temel gösterge okuryazar nüfus oranýdýr. Yüksek
okuryazar nüfusun varlýðý, bölgede iþgücü piyasasýna katýlma konusunda bireylerin daha bilinçli ve istekli
olmasýna katký saðlamaktadýr. Özellikle kadýn okuryazarlýðýnýn yüksek olmasý, kadýnlarýn istihdam piyasasýna
etkin katýlýmýnýn en önemli þartýnýn saðlandýðýný göstermesi bakýmýndan önemlidir. Aþaðýdaki iki grafik,
2011 yýlý itibarýyla ülkemizde erkek ve kadýnlarda okuryazar nüfusunun en yüksek ve en düþük olduðu illere
iliþkin verileri içermektedir.
Þekil 39: Okuryazar Nüfus Oranýnýn En Yüksek Olduðu 10 Ýl (2011)
Yüzde oraný
100
95
90
85
80
Antalya Tekirdað
Ýzmir
Çanakkale Muðla
Eskiþehir
Ankara
Denizli
Ýstanbul
Yalova
Türkiye
Ýller
Erkek
Kadýn
Toplam
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir.
Þekil 40: Okuryazar Nüfus Oranýnýn En Düþük Olduðu 10 Ýl (2011)
Yüzde oraný
100
95
90
85
80
Adýyaman
Aðrý
Van
Bingöl
Diyarbakýr
Þýrnak
Þanlýurfa
Siirt
Muþ
Mardin
Ýller
Erkek
Kadýn
Toplam
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
129
2011 yýlý verilerine göre, ülkemizde okuryazar nüfusun toplam nüfus içerisindeki payý yüzde 95 seviyesindedir.
Erkek ve kadýn nüfusu farklý okuryazarlýk düzeylerine sahiptir. Ülke genelinde okuryazarlýk oraný erkeklerde
yüzde 98,3 iken kadýnlarda yüzde 92 olmuþtur. Antalya, Tekirdað ve Ýzmir illeri toplamda okuryazarlýk
oranýnýn en yüksek olduðu üç ildir. Antalya, Ankara ve Eskiþehir erkeklerde okuryazar nüfusun en yüksek
olduðu illerdir. Kadýn okuryazarlýk oranlarýnda ise Antalya, Tekirdað ve Ýzmir ilk üç sýrayý paylaþmaktadýr.
Okuryazar nüfus oranýnýn en düþük olduðu illerde bu oran yüzde 90'ýn altýna düþmektedir. Mardin, Muþ
ve Siirt illerinde okuryazar nüfus oraný yüzde 89 ile ülke içerisinde en düþük deðerlere sahiptir. Doðu ve
Güneydoðu Anadolu Bölgesindeki pek çok ilde kadýn okuryazarlýðý yüzde 80'ler düzeyine gerilemektedir.
Þýrnak, Siirt ve Muþ illeri kadýn okuryazarlýðýnýn en düþük olduðu illerdir.
Ülkemizin tüm illerinde erkek okuryazar nüfus oraný yüzde 95'in üzerinde gerçekleþmiþtir. Kadýn okuryazar
nüfus oranýnda ise 38 ilin oraný yüzde 90'ýn altýnda kalmaktadýr. Toplamda okuryazar nüfus oranýnýn en
yüksek olduðu 10 ilde kadýn okuryazar nüfus oraný yüzde 95'in üzerine çýkabilmiþtir. Geri kalan 71 ilde
kadýn okuryazar nüfus oraný yüzde 95 ile yüzde 81 aralýðýnda deðer almaktadýr. Erkek okuryazarlýk oraný
en yüksek ve en düþük olan illerde oransal fark yüksek olmamakla birlikte kadýnlarda bu farkýn açýldýðý
söylenebilir. Erkeklerde oransal fark yüzde 3'ler düzeyinde iken kadýnlarda bu fark yüzde 14'ler seviyesine
çýkmaktadýr. Bu itibarla, erkeklerde okuryazarlýk oraný bölgeler arasýnda dengeli þekilde daðýlýrken kadýn
okuryazarlýðýnda dengesiz bir daðýlým söz konusudur.
Þekil 41: Düzey-2 Bölgeleri Baðýmlýlýk Oranlarý ile Tarýmsal Ýstihdam
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir.
Yukarýdaki grafikte genç ve yaþlý baðýmlýlýk oranlarý ile tarýmsal istihdam oranlarý birlikte verilmektedir.
Yüksek gelir ve kentleþme oranlarýna sahip olan Ýstanbul, Ankara, Ýzmir ile TR41 (Bursa, Bilecik, Eskiþehir)
Düzey-2 bölgeleri tarýmsal istihdam oranlarýnda da en düþük deðerlere sahiptir. Ýstanbul'da tarýmsal istihdam
oraný yüzde 0,3, Ankara'da yüzde 1,8 Ýzmir'de ise yüzde 8,5 düzeyindedir. Tarýmsal istihdamýn en yüksek
olduðu bölge, toplam katma deðerin en düþük olduðu TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr ve Ardahan) Düzey-2
bölgesidir. TRA2 bölgesinde istihdam edilen her 100 kiþiden 64'ü tarým sektöründe çalýþmaktadýr. TRA1
(Erzurum, Erzincan, Bayburt) ile TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane) Düzey-2 bölgeleri
yüzde 50'nin üzerinde tarýmsal istihdam oraný ile ikinci ve üçüncü sýrada bulunmaktadýr.
130
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Genç baðýmlýlýk oranýnýn yüksek olmasý, bölgede doðurganlýk hýzýnýn yüksek olduðunu ve/veya çalýþma
çaðý nüfusu olarak ifade edilen 15-64 yaþ grubundaki nüfusun bölge içerisinde tutulamadýðýný göstermektedir.
Genel itibarýyla Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgelerinde bu oran yüksek iken Ege ve Marmara bölgelerinde
düþük seviyededir. 0-14 yaþ arasý genç baðýmlýlýk oranlarýnda TRC3 (Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt) Düzey2 bölgesi ilk sýrada gelmektedir. Bu bölgeyi TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) ile TRC2 (Þanlýurfa, Diyarbakýr)
Düzey-2 bölgeleri takip etmektedir. TR21 (Tekirdað, Edirne, Kýrklareli) ve TR22 (Balýkesir, Çanakkale) Düzey2 bölgeleri genç baðýmlýlýk oranlarýnýn en düþük olduðu bölgelerdir.
Yaþlý baðýmlýlýk oranýnýn yüksek olmasý ise 65 ve üzeri yaþ nüfusun bölgede yoðunlaþmakta olduðunu
ve/veya çalýþma çaðýndaki nüfusun bölgeden göç etmekte olduðunu göstermektedir. Bu oran itibarýyla
TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) Düzey-2 bölgesi birinci, TR22 (Balýkesir, Çanakkale) Düzey-2 bölgesi ikinci,
TR90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane) Düzey-2 bölgesi ise üçüncü sýrada gelmektedir.
Genç baðýmlýlýk oranlarýnda en yüksek deðerlere sahip olan TRC3 (Mardin, Batman, Þýrnak, Siirt), TRB2
(Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) ve TRC2 (Þanlýurfa, Diyarbakýr) Düzey-2 bölgeleri yaþlý baðýmlýlýk oranlarýnda en
düþük deðerlere sahip olmuþtur.
Þekil 42: Yüksek Lisans ve Doktora Sahibi Nüfusun +30 Yaþ Nüfusa Oraný (Onbinde)
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir.
Þekil 43: Yüksek Okul veya Fakülte Mezunu Nüfusun 22+ Yaþ Nüfusa Oraný (Yüzde)
Kaynak: TÜÝK verileri kullanýlarak yazar tarafýndan üretilmiþtir.
OECD ülkeleri üzerine yapýlan araþtýrmalar, lisans ve üzeri eðitim almýþ nüfusun istihdam edilme olasýlýðýnýn
daha düþük eðitim seviyelerindeki iþgücü gruplarýna göre daha yüksek olduðunu göstermektedir. Ortalama
olarak, OECD ülkelerinde lisans ve üzeri eðitim seviyesine sahip her 100 kiþiden 84'ü istihdam edilmektedir.
Norveç, Ýsveç gibi geliþmiþ Kuzey Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 90'lar düzeyinde iken Türkiye'de yüzde
70'ler seviyesindedir26.
Yukarýdaki grafiklerde, 2011 yýlý yüksekokul veya fakülte mezunu nüfusun 22 ve yaþ üzeri nüfus içerisindeki
oraný ile on bin kiþiye düþen doktora sahibi nüfusun iller bazýndaki daðýlýmý verilmektedir. Doktora sahibi
nüfusun il içerisindeki yoðunluðu itibarýyla Ankara, Erzurum, Isparta, Eskiþehir ve Elazýð illeri ilk beþ
26 OECD, Education at a Glance, 2011.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
131
sýrada yer almaktadýr. Türkiye geneli için 30 ve yaþ üzeri nüfus içerisinde her on bin kiþide 20,4 kiþi doktora
derecesine sahiptir. Bu oran, Ankara için 48,7 kiþi, Erzurum için 39,8 ve Isparta için 35,9 kiþidir. Doktora
sahibi nüfus yoðunluðunun en düþük olduðu iller Mardin, Hakkâri, Bayburt, Osmaniye ve Amasya olmuþtur.
Bu illerde on bin kiþiye düþen doktora sahibi kiþi sayýsý 5,8 ile 7 arasýnda deðiþmektedir. Ülke geneli
incelendiðinde, tam 25 ilde doktora sahibi nüfus yoðunluðu on binde 10 kiþinin altýnda kaldýðý görülmektedir.
Yüksekokul veya fakülte mezunu nüfusun 22 ve yaþ üzeri nüfus içerisindeki oraný itibarýyla Ankara, Eskiþehir,
Ýzmir, Ýstanbul ve Antalya ilk beþ sýrayý paylaþmaktadýr. 22 ve üzeri yaþ nüfus içerisinde her 100 kiþiden
17,4'ü Ankara'da yüksekokul veya fakülte mezunu iken Eskiþehir ve Ýzmir'de 13 kiþi yükseköðrenim görmüþtür.
Ülke geneli itibarýyla her yüz kiþiden 10'u yükseköðrenim derecesine sahiptir. Yükseköðrenim gören nüfus
yoðunluðunun en düþük olduðu iller Aðrý, Þanlýurfa, Muþ, Van ve Mardin illeri olmuþtur. Bu illerde her yüz
kiþiden ancak beþi yükseköðrenim seviyesinde eðitim görmüþtür.
Türkiye'nin orta gelir seviyesinden çýkýp üst gelir grubunda yer alan ülkeler arasýna girememesinin önemli
nedenlerinden birisi iþgücünün nitelik düzeyine baðlý olarak iþgücü verimliliðinin düþük olmasýdýr. Türkiye
ekonomisine yön veren büyük kentlerimizde iþgücü verimliliði dünya kentlerinin oldukça gerisindedir. New
York'ta kiþi baþýna düþen iþgücü verimliliði 119 bin dolar düzeyinde iken, Ýstanbul, Ankara ve Ýzmir'in iþgücü
verimliliði 30 bin dolar civarýnda, bir diðer ifadeyle ABD metropollerinin 3,5'te biri oranýnda seyretmektedir.
ABD'yi Avrupa ülkeleri karþýsýnda daha rekabetçi kýlan unsurlardan birisi de iþgücü verimliliðindeki yüksek
fark gelmektedir. Yalnýzca Paris ve Londra ABD düzeyinde üretken olabilmekteyken, Avrupa'da yer alan
önemli üretim merkezlerinden Münih 71 bin dolar, Randstad metropoliten alaný ise 65 bin dolar iþgücü
verimliliðine sahiptir27.
Þekil 44: Türkiye'de Kiþi Baþýna Ortalama Eðitim Süresi ( yýl)
Kaynak: Kavak, Prof. Dr. Yusuf, 2010, sf. 94
27 OECD, 2006: 38
132
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 45: Seçilmiþ Bazý Ülkelerde Ortalama Eðitim Süresi
Kaynak: Kavak, Prof. Dr. Yusuf, 2010, sf. 94
Yukarýdaki grafiklerde, son 20 yýllýk dönemde Türkiye'de kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süresindeki
geliþmeler ile 1960 yýlýnda Türkiye ile ayný gelir düzeyinde olan seçilmiþ bazý ülkelerdeki ortalama eðitim
sürelerinin 50 yýl sonraki durumu verilmektedir. 1960 yýlýnda ülkemizde ortalama eðitim süresi 2,14 yýl iken
1990'lý yýllarýn sonunda 6 yýla çýkmýþtýr. 2011 yýlýnda ise kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süresi 7,2 yýla
yükselmiþtir. 1960'lý yýllarda Türkiye gibi orta gelir tuzaðýnda yer alan ülkelerden Güney Kore eðitim
sisteminde saðladýðý geliþmelerle, ortalama eðitim süresini yaklaþýk beþ yýldan 2010 yýlýnda 13,34 yýla
çýkarmýþtýr. Güney Kore gibi Yunanistan da eðitim düzeyinde saðladýðý ilerlemeler ile orta gelir tuzaðýndan
kurtulan ülkeler arasýnda yer almýþtýr. Ülkemiz ile benzer ekonomik geliþme seyri olan Arjantin ve Meksika
ise sýrasýyla 9,8 yýl ve 8,4 yýl ortalama eðitim süresi ile düþük bir performans sergileyerek Türkiye gibi orta
gelir tuzaðýnda kalan ülkeler olmuþtur.
Bölgelerin insan sermayesinin ölçülmesi bölgesel büyümenin kaynaklarýný tespit etme konusunda oldukça
önemlidir. Teknolojik ilerlemeler ancak yeterli beþeri kaynaklarla tamamlandýðýnda sürdürülebilir ekonomik
geliþmeye dönüþebilir. OECD tarafýndan yapýlan çalýþmalarda Ýnsan kaynaklarý sermayesinin ölçümlenmesinde
üç farklý yöntemden faydalanýlmaktadýr. Birincisi, bireylerin tamamlamýþ olduðu eðitim düzeyine göre
ortalama eðitime eriþim süreleri hesaplanarak, bir ülke ya da bölgede insan sermayesi stokunun nitelik
düzeyinin ortaya konulmasýna dayanmaktadýr. Ýkincisi, bireylere doðrudan testler uygulayarak belirli iktisadi
faaliyetleri yürütebilme kapasitesine göre düzeyleri belirlenmektedir. Üçüncüsü ise kiþilerin ücret düzeylerini
kullanarak yeteneklerinin piyasa deðerini ölçmek suretiyle toplam insan sermayesi stokunun deðerini
ölçmeye çalýþmaktýr28.
Türkiye'deki düzey-2 bölgelerinin beþeri sermaye stokunun niteliðinin ölçülmesinde birinci yöntem olan
kiþi baþýna düþen ortalama eðitim sürelerinin hesaplanmasý yöntemi kullanýlmýþtýr. Bu yöntem çerçevesinde,
2008-2011 dönemine iliþkin TÜÝK eðitim verileri esas alýnarak ilkokul, ilköðretim, ortaöðretim, lise ve dengi
okul mezunu ile lisans, yüksek lisans ve doktora mezunu sayýlarý üzerinden düzey-2 bölgeleri itibarýyla toplam
eðitim süreleri hesaplanmýþtýr. Toplam bölgesel eðitim stokunun 15 ve üzeri yaþ nüfusuna oranlanmasýyla
birlikte kiþi baþýna düþen eðitim süreleri elde edilmiþtir.
28 OECD, Human Capital Investment An International Comparison, Centre For Educational Research and Innovatýon, Paris, 1998.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
133
Buna göre, 2008 yýlýnda;
• TR51 (Ankara), TR31 (Ýzmir) ve TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) Düzey-2 bölgeleri ortalama eðitim
süresinin en yüksek olduðu bölgelerdir. Bu bölgelerde ortalama eðitim süresi sýrasýyla 7,67 yýl; 6,81
yýl ve 6,7 yýl olarak gerçekleþmiþtir.
• Ülke genelinde ortalama eðitim süresi 6,11 yýl olurken 11 bölgenin eðitim süresi ülke ortalamasýnýn
üzerinde, geriye kalan 15 düzey-2 bölgesinin ise ülke ortalamasýnýn gerisinde kaldýðý görülmektedir.
• Son beþ sýrada yer alan tüm düzey-2 bölgeleri Doðu ve Güneydoðu Anadolu bölgelerinde yer almaktadýr.
• Son üç sýrada bulunan TRC2 (Diyarbakýr, Þanlýurfa), TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkâri) ve TRA2 (Aðrý,
Kars, Iðdýr, Ardahan) düzey-2 bölgelerinde ortalama eðitim süresi 4 yýldan daha düþük düzeyde
kalmýþtýr.
• En yüksek deðere sahip olan Ankara ile ülke ortalamasý arasýndaki fark 1,55 yýl olurken en düþük
deðere sahip olan TRC2 Düzey-2 bölgesi ile ülke ortalamasý arasýndaki fark -2,34 yýl olmuþtur.
Þekil 46: Düzey-2 Bölgelerinde Ortalama Eðitim Süresi ( yýl).
Kaynak: TÜÝK verilerinden yazar tarafýndan hesaplanmýþtýr.
2009 yýlýnda Ankara ve Ýzmir ilk iki sýradaki yerini korurken TR41 Düzey-2 bölgesinin yerini TR10 (Ýstanbul)
Düzey-2 bölgesi almýþtýr. Ankara'nýn ortalama eðitim süresi 8 yýla yaklaþýrken Ýzmir'de 7,12 yýl, Ýstanbul'da
ise 7,05 yýl ortalama eðitim süresi kaydedilmiþtir. Ülkede kiþi baþýna düþen ortalama süresi 6,45 yýla çýkmýþtýr.
Dokuz düzey-2 bölgesi ülke ortalamasýnýn üzerinde deðer alýrken 17 bölge ülke ortalamasýnýn gerisinde
kalmýþtýr. TR32 (Aydýn, Denizli, Muðla) ve TR52 (Konya, Karaman) Düzey-2 bölgeleri 2008 yýlýnda ülke
ortalamasýnýn üzerinde iken 2009 yýlýnda geriye düþmüþtür. Son beþ sýrada yer alan bölgeler deðiþmezken
ortalama eðitim süreleri 4 yýlýn üzerine çýkmýþtýr. Ankara ile ülke ortalamasý arasýndaki fark 1,53 yýl ile 2008
yýlýna nazaran fazla bir deðiþim göstermezken TRC2 Düzey-2 bölgesi ile ülke ortalamasý arasýndaki fark 2,18 yýla düþmüþtür. Böylece bölgeler arasýndaki ortalama eðitim sürelerinde bir miktar da olsa düzelme
görülmüþtür.
134
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
2010 yýlý itibarýyla, hem ilk üç sýrada hem de son beþ sýrada bir önceki yýla göre herhangi bir deðiþim
görülmemektedir. Ülke ortalama eðitim süresi 6,9 yýla çýkarken 8 düzey- bölgesi ülke ortalamasýnýn üzerinde
deðer alýrken 18 bölgenin ortalama eðitim süresi ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr. Bir önceki yýlda
ülke ortalamasýnýn üzerinde deðer alan TR22 (Balýkesir, Çanakkale) Düzey-2 bölgesi de bu yýlda ülke
ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr. Ülke ortalama eðitim süresinin Ankara'dan daha hýzlý bir artýþ göstermesi
nedeniyle fark 1,4 yýla düþmüþtür. Diðer yandan, TRC2 Düzey-2 bölgesinde ortalama eðitim süresinin 4,9
yýla çýkmasýyla birlikte ülke ortalamasýna bir miktar daha yakýnsama saðlanmýþtýr.
2011 yýlýnda ülke ortalama eðitim süresi 7 yýlý aþmýþtýr. Bu yýlda tüm düzey-2 bölgeleri beþ yýllýk ortalama
eðitim düzeyinin üzerine çýkmýþtýr. Ankara, Ýzmir ve Ýstanbul'un ortalama eðitim süreleri sýrasýyla 8,55 yýl,
7,9 yýl ve 7,75 yýl olmuþtur. TR32 (Aydýn, Denizli, Muðla) Düzey-2 bölgesinin ülke ortalamasýnýn üzerine
çýkmasýyla birlikte dokuz bölgenin kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süresi ülke genelinden daha iyi konuma
gelmiþtir. Bölgeler arasý eðitim düzeyinde yakýnsama 2011 yýlýnda da devam etmektedir. Ankara ile ülke
ortalamasý arasýndaki fark 1,33 yýla düþerken TRC2 Düzey-2 bölgesi ile ülke ortalamasý arasýndaki fark ise
-1,92 yýla inmiþtir.
Þekil 47: : Ýllerin Ortalama Eðitim Süresi, 2011
Kaynak: TÜÝK verilerinden yazar tarafýndan hesaplanmýþtýr.
2011 yýlý verilerine göre kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süreleri il bazýnda incelendiðinde, ilk üç sýrada
yer alan iller Ankara (8,55 yýl), Eskiþehir (8,13 yýl) ve Ýzmir (7,9 yýl) olmuþtur. 28 ilin ortalama eðitim süresi
ülke ortalamasýnýn üzerinde deðer alýrken 53 ilin deðeri ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr. Aðrý, Þanlýurfa
ve Muþ illeri ortalama eðitim süresinin en düþük olduðu üç ildir. Aðrý ve Þanlýurfa'da bu süre 5 yýlýn altýnda
deðerlere sahiptir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
135
136
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
9 ULAÞTIRMA ALTYAPISI - BÖLGESEL GELÝÞME
ÝLÝÞKÝSÝ
9 ULAÞTIRMA ALTYAPISI - BÖLGESEL GELÝÞME
ÝLÝÞKÝSÝ
Ýktisadi coðrafya'da ulaþtýrma altyapýsý hem sanayinin yer seçimi hemde kentleþme bakýmýndan önemli
bir konudur. Ulaþtýrma altyapýsýnýn bölgesel geliþme ile iliþkisine dair geniþ bir literatür bulunmaktadýr.
Ulaþtýrma, sosyoekonomik geliþme ile yakýndan iliþkilidir. Bu iliþkinin özünde ise, insanlarýn ve eþyalarýn rahat
dolaþýmý ve herhangi bir bölgeye ulaþým kolaylýðý vardýr. Bir bölgenin ulaþým altyapýsýnýn, dolaþým serbestliðini
ve istenen yere kolay ulaþýmý saðladýðý ölçüde, ekonomik fýrsatlar ortaya çýkmaktadýr29. Ýnsanlara ve
iþletmelere etkili ve verimli bir þekilde hizmet veren ulaþtýrma sistemleri, yeni yatýrýmlar, tedarikçiler, pazarlar,
istihdam kaynaklarýna daha iyi ve daha ucuz eriþim saðlamaktadýr. Dolayýsýyla ekonomik ve sosyal fýrsatlar
sunmakta ve refah seviyesine katký yapmaktadýr30.
Ulaþtýrma sistemlerinin mekansal daðýlýmýna bakýldýðýnda ise þu görülmektedir: bazý bölgeler ulaþtýrma
sistemlerinin geliþmesinden fayda saðlarken bazý bölgeler ulaþtýrma sistemlerinin eksikliði veya yeterince
geliþmemesinden dolayý göreceli olarak daha az geliþme göstermektedir. Dolayýsýyla ulaþtýrma altyapý
yatýrýmlarý, özellikle geliþmekte olan ülkelerde bir bölgesel geliþme aracý olarak görülmektedir. Ancak yine
de ulaþtýrmaya ekonomik geliþme için kendi baþýna yeterli bir faktör olarak deðil, yetersiz olduðu durumlarda
geliþmeyi engelleyici bir faktör gözüyle bakýlmalýdýr.
Ulaþtýrma, geniþ bir yelpazede ekonomik getiriler saðlamaktadýr. Bunlarýn bazýlarýnýn ( gelirle ilgili olanlar)
etkileri direk olurken, bazýlarýnýn (eriþilebilirlikle ilgili olanlar) etkileri dolaylý olarak hissedilmektedir31.
Karayolu çeþitleri bölgenin geliþmiþlik düzeyini etkileyen faktörlerden biridir. Kalkýnmýþlýk ve ulaþtýrma altyapý
iyileþtirmeleri birbirlerini besleyen ve büyümeye etki iki deðiþken þeklinde ilerlemektedir.
Özellikle geliþen bölgelerdeki ulaþtýrma sistemlerinde yapýlan iyileþtirmeler yerel piyasalarý etkileme gücüne
sahiptir. Temel olarak, ulaþtýrma sistem aðýnda yapýlan bir iyileþtirme onunla iliþkili bölgenin baþka bir
özelliðini etkiler. Yapýlan iyileþtirmelerin sýnýfýna göre (aða yeni bir baðlantý eklemek, var olan baðlantýnýn
kapasitesini artýrmak veya baðlantý standardýný yükseltmek) meydana gelen fayda, kendini seyahat zaman
maliyetlerinde veya benzin sarfiyatý ve araçta yapýlan kilometreye baðlý olarak meydana gelen aþýnmalar
gibi diðer deðiþken maliyetlerinde azalmalar olarak kendini göstermektedir. Ayný zamanda bölgenin ulaþým
aðýnýn eriþebilirlik seviyesinin artmasý anlamýna da gelmektedir32. Sonuç olarak ulaþtýrma aðýnda yapýlan
iyileþtirme, bölgeye diðer bölgelere göre rekabet avantajý getirmektedir.
9.1 Türkiye'de Karayollarý Altyapýsý ve Bölgesel Geliþme
Türkiye'deki karayollarý çeþitleri incelendiðinde temel olarak otoyol, il ve devlet yolu ile köy yollarý
sýnýflandýrmasý yapýlabilir. Otoyol, özellikle transit trafiðe tahsis edilen belirli yerler ve þartlar dýþýnda giriþ
ve çýkýþýn yasaklandýðý yaya, hayvan, motorsuz taþýt ve araçlarýn giremediði ancak izin verilen motorlu
taþýtlarýn yararlandýðý ve trafiðin özel kontrole tabi tutulduðu karayoludur. Ýl ve devlet yolu, önemli bölge
ve il merkezlerini, deniz, hava ve demiryolu istasyon, iskele, liman ve alanlarýný birbirine baðlayan birinci
derecede ana yollardýr. Ayný zamanda ülkeyi komþu ülkelere baðlayan yollardýr. Köy yolu ise köyleri birbirlerine
ve daha büyük yerleþme merkezlerine baðlayan standartlarý daha düþük olan yollardýr. Otoyollar, il ve devlet
yollarýnýn plan, proje, yapým, bakým ve iþletilmesi Karayollarý Genel Müdürlüðü'nün sorumluluðu altýndadýr.
Köy yollarý ise Ýl Özel Ýdare Müdürlüklerinin sorumluluklarýndadýr33.
29
30
31
Rodrigue ve ark. (2009)
Kara, M. (2008)
Rodrigue ve ark. (2009)
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
139
Þekil 48: Türkiye'de Ýller Bazýnda Asfalt Yol Oranlarý ( yüzde)
Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz.
Yýllara göre Türkiye'deki otoyollarýnýn, il ve devlet yollarýnýn uzunluklarý ve tipleri aþaðýda verilmiþtir.
Otoyollar yüksek standartlara sahip ve asfalt kaplama yollardýr. Türkiye'de 2006 yýlýndan beri yollar için
yapýlan yatýrýmlar ile asfalt yol oraný yüzde 60 artmýþtýr. Asfalt yol oraný Dünya Bankasýnýn geliþmiþlik
göstergelerinden biridir.
Yýl serileri incelendiðinde otoyol uzunluklarýnda çok büyük deðiþiklikler göze çarpmamaktadýr. 2006
yýlýndan bu yana 211 km otoyol aðýna eklenmiþtir. Ancak 2023 yýlýna kadar 5.550 km'lik otoyol yatýrýmý
planlanmaktadýr.
Ulaþtýrma altyapýsý yatýrýmlarýnda son yýllarda öne çýkan bölünmüþ yollarýn daðýlýmý ise devlet yolu 17.033
km, il yolu, 1.121 devlet yolu olmak üzere toplam 18.154 km'dir. Bu rakamlara otoyollarda eklenince
20.273 km toplam bölünmüþ yol aðýna sahiptir.
Karayollarýnýn çeþitlerinin bölgelere göre daðýlýmýna bakýldýðýnda en uzun il ve devlet yolu aðýna sahip
iki bölge TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) ve TR 90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane) Düzey2 bölgeleri olduðu görülmektedir. TR10 (Ýstanbul) Düzey-2 Bölgesinde ise yollar genel olarak belediye
sýnýrlarýnda yer aldýðýndan tabloda verilen yol aðý uzunluklarý diðer bölgelere nazaran azdýr. Köy yollarýnda
TR 90 (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüþhane) Düzey-2 Bölgesi 43.671 km'lik yol aðýyla ilk sýrada
yer almaktadýr.
140
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 49: Karayollarý Çeþitlerinin Bölgelere Göre Daðýlýmý (2010)
Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz.
Bir bölgede yol aðýnýn geniþlemesi ve standartlarý, o bölgedeki yükselti, iklim koþullarý, araç yoðunluklarý
gibi birçok deðiþkenden etkilenmektedir. Örneðin yükselti ve yer þekillerinin önemli bir etken olduðu TR90
Bölgesinde yol aðýnýn %91.40'ýný köy yollarý oluþturmaktadýr.
Ulaþtýrma hizmetlerinin katma deðer ve istihdam etkisi salt olarak bu iki deðiþken üzerinde deðil
ekonominin farklý alanlarýný etkilemektedir. Yani deðiþimin dolaylý etkileri belirgin olmaktadýr. Örneðin nakliye
firmalarý yerel piyasadan hammadde ihtiyaçlarýnýn bir kýsmýný temin ederler. Bu hammadden yapýlan üretimle,
yerel ekonomide katma deðer ve yeni istihdam sahalarý oluþmaktadýr. Sonrasýnda hammadde tedarikçileri
yereldeki diðer üreticilerden mal ve hizmet satýn alýmý gerçekleþtirir. Yereldeki bu harcamalar daha fazla
katma deðer ve istihdam saðlar. Buna benzer olarak ulaþtýrma hizmetlerinden gelir elde eden hanehalký
bunu yerel piyasada daha fazla katma deðer ve istihdam saðlayýcý faaliyet olan, mal ve hizmet alýmý için
kullanýr. Sonuç olarak yerelde gerçekleþen harcama akýmlarýnýn ekonomiye olan etkisi sadece yolcu ve kargo
taþýmacýlýðý faaliyetinin oluþturduðu çýktý miktarý, gelir ve istihdam seviyesi ile sýnýrlý kalmamaktadýr. Ýkincil
etkileri açýk olarak görülmektedir.
Ulaþtýrma, ekonomiye olan etkilerini doðrudan, dolaylý ve iliþkili ekonomik etkiler olmak üzere üç ana
baþlýk altýnda gösterir.
Doðrudan Ekonomik Etkiler: Ulaþtýrmanýn saðladýðý eriþilebilirlik seviyesinin çýktýsý olarak istihdam, katma
deðer, pazar geniþlemesi, zaman ve maliyet tasarruflarý.
Dolaylý Ekonomik Etkiler: Ekonomik çarpan olarak etkinin çýktýsý olarak emtia, mal ve hizmet fiyatlarýnda
düþüþ veya çeþitliliklerinin artmasý, ulaþým faaliyetinin harcamalarýna baðlý olarak ortaya çýkan katma deðer
ve istihdam gibi ikincil etkilerin ortaya çýkmasý (Ulaþtýrma faaliyetleri birçok iktisadi sektör ile baðlantýsý
olmasýndan bu ikincil etkiler çok geniþ alanda oluþmaktadýr. Örneðin: ofis malzemeleri, ekipman ve parça
tedarikçileri, bakým ve onarým servisleri, sigorta þirketleri).
Ýliþkili Ekonomik Etkiler: Ekonomik faaliyetlerin ve iþlerinin büyük bir kýsmý verimli ulaþým hizmetleri üzerine
kurulu firmalarýn faaliyetlerinin çýktýsý olan etkiler. Örneðin demir çelik sektörü yüksek fýrýnda kullanacaðý
demir cevherini ithal ederken ve son mamul ihracatý gerçekleþtirirken rekabet koþullarýný saðlamak için
maliyet etkin bir politika izlemedir. Bu faaliyetler verimli nakliye ve liman iþlemleri gerektirmektedir34.
34 Rodrigue, J-P., Comtois, C., Slack, B., "The Geography of Transport Systems", Hofstra University, Department of Global Studies &
Geography, http://people.hofstra.edu/geotrans, (2009)
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
141
Yolcular, yükler ve bilgi için ortak bir gereksinim olan, bir yerden baþka bir yere gitme ihtiyacýný karþýlayan,
hareketlilik, ekonomik bir faaliyetin en temel ve en önemli karakteristiðinden biridir.
Þekil 50: Bin Kiþi Baþýna Düþen Özel Otomobil Sayýsý
Kaynak: TÜÝK ve kendi hesaplamalarýmýz.
Bin kiþi baþýna düþen özel otomobil sayýsý bir bölgenin hareketlilik ve geliþmiþlik seviyesi göstergelerinden
biridir. Ekonomik olarak geliþmiþle doðru orantýlý olarak artan hareketlilik ve ulaþým talebi neticesinde
otomobil sayýsýnda artýþ görülmektedir. Türkiye'deki Düzey 2 bölgeleri incelendiðinde otomobil sayýsýnýn kiþi
baþýna düþen GSKD verileri ile paralellik gösterdiði görülmektedir. Her ekonomi ve bölge ayný hareketlilik
seviyelerinde yer almaz. Çünkü çoðu bölge ve ekonomi, ulaþýmýn daha motorize haline doðru geçiþ
aþamalarýnýn farklý seviyelerinde yer almaktadýr.
Þekil 51: Ekonomik Geliþme-Hareketlilik Ýliþkisi
Kaynak: Narayanan, V. K (2001)
142
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 52: Ýl Bazýnda Taþýt-Km Deðerleri (2010)
Kaynak: Karayollarý Genel Müdürlüðü verilerine dayanarak hazýrlanmýþtýr.
Taþýt-km taþýt hareketliliðinin ve yollarýn ne kadar kullanýldýðýnýn bir göstergesidir. Hareketlilik seviyesi
yüksek olan ekonomiler, hareketlilik seviyesi sýnýrlý olan ekonomilere göre kalkýnmýþlýk düzeyinin artmasý
için daha fazla fýrsata sahip olmaktadýrlar. Hareketliliðin sýnýrlý kalmasý kalkýnmanýn önünde engel oluþtururken
hareketlilik seviyesinin yükselmesi kalkýnmaya katalizör etkisi yapmaktadýr. Bu sebeple hareketlilik kalkýnmýþlýðýn
güvenilir göstergelerinden biridir. Bu kapsamda hareketlilik, müþterilerine hizmet veren, insanlarý istihdam
eden ve onlara ücret ödeyen ayrýca sermaye yatýrýmý yapýp gelir elde eden bir endüstri olarak deðerlendirilebilir.
Ulaþým sektörünün ekonomik olarak önemi bu çerçeveden bakýldýðýnda makroekonomik ve mikroekonomik
yönden deðerlendirilirse;
Makroekonomik düzeyde (tüm bölge ekonomisi açýsýndan ulaþtýrmanýn önemi) ulaþtýrma ve hareketlilik
üretilen çýktý düzeyi, istihdam ve ulusal gelirle baðlantýlýdýr. Çoðu geliþmiþ ülkede ulaþtýrmanýn GSYH'deki
oraný %6 -%12 arasý deðiþmektedir.
Mikroekonomik düzeyde (ekonominin belirli bir bölümü açýsýndan ulaþtýrmanýn önemi) ulaþtýrma üretici,
tüketici ve üretim maliyetleri ile baðlantýlýdýr. Her sektör için ulaþtýrma yatýrýmlarýnýn etkisini ayrý ayrý
deðerlendirmek mümkündür. Ortalama olarak hanehalký harcamalarýnýn %10 ila %15 i arasý ulaþtýrma
harcamalarý olmaktadýr Ýmalat sanayi de her birim çýktýnýn maliyetinin %4'ü ulaþtýrma maliyeti olmaktadýr.
Ancak alt sektörlere inildikçe bu oran büyük ölçüde deðiþmektedir.
"Orta Gelir Tuzaðý"ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
143
Þekil 53: Kiþi Baþýna Düþen GSKD ($) ve Taþýt-Km Ýliþkisi (2008)
Kaynak: TÜÝK ve Karayollarý Genel Müdürlüðü verilerine dayanarak yazar tarafýndan hazýrlanmýþtýr.
Yukarýdaki grafikte gösterilen taþýt-km deðerleri yüksek olan bölgelerin kiþi baþýna düþen Gayri Safi Katma
Deðer (GSKD) verileri incelendiðinde, hareketlilikle doðru orantýlý olarak kiþi baþýna düþen GSKD verilerinin
yüksek olduðu görülmektedir. TR10 (Ýstanbul) ve TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgelerinin
kiþi baþýna düþen GSKD'leri sýrasý ile 14.591 $ ve 13.265 $ ve taþýt-km deðerleri 5.784.628 ve 6.629.535
olurken, TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan)'nin hem 3.601 $ olan kiþi baþýna düþen GSKD hem de 593.552
olan taþýt-km'sinin düþük kaldýðý görülmektedir.
Þekil 54: Bölge Bazýnda Ton-Km Deðerleri (2010)
Kaynak: Karayollarý Genel Müdürlüðü verilerine dayanarak yazar tarafýndan hazýrlanmýþtýr.
144
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Ton-Km deðerleri hareketliliðin ve ticaret hacminin göstergelerinden biridir. TR10 ve TR42 Bölgesi yükkm deðerleri bakýmýndan en üst sýralardadýr. TR83 ve TR62 Bölgelerinde bulunan limanlar ise bu bölgelerin
ton-km deðerlerinin yüksek olmasýný saðlamýþtýr.
9.2 Türkiye'de Demiryolu ve Havayolu Altyapýsýnýn Bölgesel Analizi
Aþaðýdaki Þekil'de ulaþtýrma altyapýsý yatýrýmlarýnýn geniþ ekonomik etkilerinin iþleyiþ mekanizmasý ve
süreçleri üzerine bir bakýþ açýsý sunmaktadýr. Bu þekil Williamson (1974)35 ve O'brain (1983)'nýn36 "Ulaþtýrma
Altyapýsý Ýleri Baðlantýlarý" çalýþmalarýnýn günümüz þartlarýna uyarlanmýþ halidir. Ulaþým altyapýsýnýn iyileþtirilmesi
ile saðlanan düþük maliyetler ve artan eriþilebilirlik, ulaþým sektörünün üretim tarafýnda bulunan iþletmelerin
marjinal maliyetlerinde, hanehalkýnýn mobilitesinde, mal ve hizmet talep miktarýnda olumlu yönde deðiþimleri
getirmektedir.
Kýsa dönemde bu deðiþim piyasa mekanizmasý içinde içsel dalgalar ile istihdamý, girdi ve çýktý miktarýný
etkiler. Zaman içinde piyasa iþleyiþ mekanizmasýndan kaynaklý dinamik büyüme etkisi ile ulaþým hizmetlerindeki
deðiþim birbirleri ile baðlantýlý olan bir çok iktisadi süreci harekete geçirerek sektörel, mekansal ve bölgesel
etkiler ortaya çýkartýr ki bu süreç toplam verimliliði arttýrýr.
Þekil 55: Ulaþým Altyapýsý Yatýrýmlarý ve Ekonomik Etkileri
Kaynak: Karayollarý Genel Müdürlüðü verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr.
35 Williamson, Jeffrey G. 1974.Late Nineteenth-Century American Development: A General Equilibrium
History.London: Cambridge University Press.
36 O'Brien, Patrick 1983. "Transport and Economic Development in Europe, 1789-1914" in Railways and the
Economic Growth of Western Europe,(ed.) Patrick O'Brien, 1-27, London: Macmillan.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
145
Ulaþtýrma yatýrýmlarýnýn saðladýðý maliyet avantajlarý ve artan eriþilebilirlik özellikleri ve hizmetler sektöründeki
geliþmeler ile nakliye aðlarýný kullanan þirketlerin daha geniþ piyasalara ulaþýmlarý kolaylaþmaktadýr. Piyasadaki
bu geniþleme farklý özelliklere sahip ekonomiler ve bölgeler arasýndaki etkileþimi arttýrmakta, bu etkileþim
ticaret düzeyini ve uzmanlaþmayý tetiklemekte ve toplam üretim artýþýný getirmektedir. Uzmanlaþma
seviyesinin ve ticaret hacminin artýþý ile büyüme ortaya çýkmaktadýr. Mallarýn ihracatý ve ithalatý için fýrsatlar
çoðaldýkça, hem üretim hem de faktör piyasalarý için, vergi indirimi ve ticaret alan hacmi geniþlemesi ile
benzer etkilere sahip37, farklý ekonomik kanallardan etkiler gündeme gelir.
Öncelikle ihracatýn artmasý, daha fazla çýktý üretimini getirmekte bu da sabit operasyonel maliyetlerde
azalmayý ve verimlilik artýþýný saðlar. Ýkincil olarak artan ithalat düzeyi ile birlikte yerel fiyatlar üzerinde
rekabet baskýsý oluþur. Bu baský tekel rantýný ortadan kaldýrmasý yanýnda verimlilik artýþýný getirir. Üreticiler,
yalýn üretim süreçlerini hayata geçirdikçe üretim maliyetlerinde azalma ile birlikte verim artýþýný saðlayarak
ekonominin þeklini deðiþtirirler. Üçüncü olarak düþük nakliye masraflarý ve eriþilebilirlikteki artýþ ile piyasadaki,
iþ ve faktör girdileri miktarýn da artýþ saðlanýr. Üretici firmalar daha uzak yerlerden daha kalifiye ve özellikli
elemaný daha kolay istihdam edebilirken daha az maliyete katlanmak zorunda kalýrlar. Yani artan iþgücü
arzý meydana gelir. Ayný etkiler arazi kullanýmý ve faktör piyasalarý içinde geçerlidir. Ulaþým altyapýsýnýn
geliþmesi yeni arazileri ekonomik olarak kullanýma açmaktadýr.
Son olarak Þekil-2'de, ulaþtýrma yatýrýmlarýnýn etkileri ile ilgili olarak oval kutucuklarda iki mekanizma yer
almaktadýr. Birisi ekonomide "inovasyon ve teknolojik difüzyon"u diðeri ise mekansal düzenlemeleri ele
almaktadýr. Bu iki mekanizma, ulaþým altyapýsýndaki geliþme penceresinden, ekonominin genel performansýný
artýran, toplam faktör verimliliðini ve içsel büyümeyi arttýran koþullarý meydana getirir.
Ulaþtýrma iyileþtirmelerinin içsel büyüme etkisi, geliþmelerden yeni bilgiler üretilebilmesi ve o bilgilerin
ticarileþtirilebilmesi derecesindedir. Çaðdaþ bilgi ekonomisinde, firmalarýn ortaya çýkan yeni maliyetler ile
baþ etmeleri gerekmektedir. Üreticiler þartlarýn deðiþimi ile ortaya çýkan bu maliyetlere, ürünlerde ve teknoloji
seviyelerindeki deðiþimleri izleyerek, yeni rekabetçi stratejiler belirleyerek ve belirlediði stratejileri piyasa
pazar payýný korumak ve arttýrmak için olabildiðince hýzlý uygulayarak çözümler üretirler. Örneðin üreticiler
kümelenme yapýlarý içinde yer alarak deðiþken maliyetlerini azaltmaya çalýþýyorlar. Bu iktisadi yapýlar ise
ulaþtýrma altyapý iyileþtirmeleri ile mümkün olmaktadýr.
Ulaþtýrma sistemlerinin diðer bir modu olan demiryolu sistemleri bir endüstri çaðý ürünüdür. Batý Avrupa,
Kuzey Amerika ve Japonya'nýn ekonomik olarak geliþmesinde baþrol oynamýþtýr. Karayolu taþýmacýlýk
teknolojisinde çok önemli bir geliþme olan demiryolu sistemleri, yolcu ve kargo taþýmacýlýðýnda yenilikler
getirmiþtir. Demiryolu taþýmacýlýðýnýn getirdiði en önemli yenilik zaman deðiþkenindedir. Deniz yolu ile de
aðýr yük taþýmacýlýðý yapýlýrken zamanýnda ulaþým ciddi bir problem olarak ortaya çýkmaktaydý. Ancak demir
yollarý seyahat süresinde önemli ölçüde kýsalma saðladý. Güvenilir ve tutarlý zaman çizelgeleri ile üretim ve
daðýtým gibi ekonomik faaliyetlerin planlanmasýný kolaylaþtýrdý38.
Sanayi devriminden bu yana efektif þekilde kullanýlan demiryollarýnýn karayollarýna göre bazý üstünlükleri
vardýr. Güvenli olmasý en baþta gelen özelliðidir. Demiryollarýnýn raya baðlý olmasý ve iklim koþullarýndan
(kar, don, sis, yaðmur vb.) karayoluna göre daha az etkilenmesi, sistemin güven, konfor ve rahatlýðýný
artýrmaktadýr. Çevreye daha az zarar verir. Araçlarýn hareketinin saðlanmasý için kullandýklarý yakýtlardan
çýkan gazlar ve sektörlerdeki sanayi atýklarý çevreyi kirletmektedir. Demiryollarýnýn hava kirliliðindeki payý
dizelli çekim nedeniyle % 5 iken karayollarýnýn payý % 85 düzeyindedir. Enerji tüketimi ise diðer bir farktýr.
Türkiye'de ulaþtýrma sektörünün kullandýðý enerji, toplam enerjinin yaklaþýk %20'sidir. Demiryolunda birim
iþe düþen enerji tüketimi karayoluna göre 1/4-7 oranýnda daha azdýr39.
36 Hage, J. and C. Alter 1997. "A Typology of Interorganizational Relationships and Networks" in Contemporary
Capitalism,(eds.) J.R. Hollingsworth and R. Boyer, New York; Cambridge University Press. 94-126.
38 Rodrigue, J-P., Comtois, C., Slack, B., "The Geography of Transport Systems", Hofstra University, Department of Global Studies &
Geography, http://people.hofstra.edu/geotrans, (2009)
39 Sekizinci Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý , Ulaþtýrma Özel Ýhtisas Komisyonu Raporu Demiryolu Ulaþtýrmasý Alt Komisyonu Raporu
146
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 56: Türkiye'deki Bölgeler Bazýnda Demiryolu Uzunluklarý
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr.
Bölgelerdeki demiryolu að uzunluklar incelendiðinde TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) ve TR33 (Manisa,
Afyon, Kütahya, Uþak) Bölgelerinde tren yolu aðý uzunluðunun en fazla olduðu görülmektedir. En az aða
sahip olan bölge TR90 bölgesidir.
Günümüzde karayollarý yük taþýmacýlýðý % 94 pay alýrken, demiryollarý ancak % 4 dolaylarýnda pay
alabilmektedir. Oysa bu oran AB ülkelerinde % 8 dolaylarýndadýr. Ancak, AB ülkeleri bu paydan memnun
deðildir. 2010 yýlýnda hedef bu payýn %16 - 20 aralýðýna çekilmesidir40.
Þekil 57: Türkiye'deki Havalimanlarý
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr.
40
Acer A. (2004),"Türkiye' de Demiryolu Taþýmacýlýðý ", Logistical , Sayý 2,
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
147
Havayolu taþýmacýlýðý, kargo ve yüklerin özelliðinden kaynaklanan ve önceliðin zaman, güvenlik ve hareket
olmasý durumunda; hýz, hareket etkinliði, kullaným kolaylýðý, hýzlý teslimat ve hýzlý dönüþüm açýsýndan diðer
taþýma modlarýna oranla en iyi seçenek konumuna gelmektedir. Ancak buna karþýn özellikle taþýma ücretleri
ve yakýt maliyetleri en yüksek mod konumundadýr41.
Þekil 58: Ýniþ-Kalkýþ Yapan Uçak Sayýsý (Türk)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr.
Þekil 59: : Ýniþ-Kalkýþ Yapan Uçak Sayýsý (Yabancý)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr.
Bölgeler bazýnda hava alanlarýna iniþ kalkýþ yapan uçak sayýsýnda son yýllarda havacýlýk sektörüne yapýlan
yatýrýmlarýn ve sektörün serbestleþmesinin etkileri görülmektedir. TR61 ve TR32 bölgelerindeki iniþ kalkýþ
yapan yabancý uçak sayýsý Ýstanbul dýþýndaki diðer bölgelere göre yüksektir. Turizm sektörünün bu bölgelerdeki
önemli bir sektör olmasý nedeniyle bu bölgelerdeki hareketlilik üst düzeydedir. TR51 ve TR31 bölgeleri
havayolu trafiði açýsýndan dikkat çeken diðer bölgelerdir.
41
148
Karadoðan(2012)
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Þekil 60: Hava Meydanlarýnda Taþýnan Yük (Ýç Hatlar, Gelen-2011)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr.
Þekil 61: Hava Meydanlarýnda Taþýnan Yük (Dýþ Hatlar, Gelen-2011)
Kaynak: TÜÝK verilerine dayanýlarak hazýrlanmýþtýr.
42
Baki B., (2004), Lojistik Yönetimi ve Lojistik Sektör Analizi, Volkan, Ankara
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
149
En temel tercih edilme sebebi hýz faktörüdür. Bunun yanýnda birim taþýma maliyetleri, diðer taþýma
türlerine nazaran oldukça yüksektir. 500 kilometreden daha uzak mesafeler için elveriþlidir. Fakat havayolu
nakliyesinin saðladýðý hýz avantajý ayný zamanda depolama maliyetlerini azaltýcý bir etken olarak düþünülebilir42.
Bununla beraber, küreselleþme ile birlikte global þirketler için maliyet ile birlikte zaman ve hýz kavramlarý
da önem kazanmýþtýr. Bu sebeple havayolu taþýmacýlýðýnýn, entegre taþýma içerisinde rolü her geçen gün
artmaktadýr. Son on yýlýn istatistiklerine göre, dünyada taþýnan toplam kargonun tonaj olarak sadece %2'si
havayolu taþýmacýlýðý ile gerçekleþtirilmiþtir. Diðer yandan, havayolu ile taþýmalarýn dolar olarak deðeri toplam
kargonun dolar olarak deðeri içinde %33' lük paya ulaþmýþtýr. Bu veri, havayolu taþýmacýlýðýndaki yüksek
maliyete raðmen buna katlanýldýðýný göstermektedir.
Ülkemizde hava ulaþtýrmasýndaki hareketlilik ile paralellik gösteren taþýnan yük miktarý en fazla TR10
Bölgesinde olmuþtur. Daha güvenli olan ve zaman tasarrufu saðlayan hava taþýmacýlýðý son yýllarda daha
fazla önem kazanmýþtýr.
150
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
10 SONUÇ VE DEÐERLENDÝRME
10 SONUÇ VE DEÐERLENDÝRME
Günümüzde büyüme, kalkýnma ve geliþme kavramlarý farklý þeyler ifade etmektedir. Gerek ülkelerin
gerekse bölgelerin geliþmesi, sürdürülebilirlik ve bireysel refahý artýran þekilde saðlandýðý ölçüde anlam
kazanmaktadýr. Neoklasik iktisadýn temelini oluþturan fiziki sermaye birikimine dayalý büyüme anlayýþý, azalan
ölçek getirileri sonucunu doðurmuþ, geliþmenin sürdürülebilirliðini saðlayamamýþtýr. Ýþgücü verimliliðinin
yükseltilmesi, Ar-Ge ve yenilikçilik kapasitesindeki artýþ ile sosyal altyapý harcamalarý önemli dýþsallýklar
üretmekte, azalan ölçek ekonomileri yerine artan getirileri mümkün kýlmaktadýr.
Orta gelir tuzaðýnýn kuramsal anlamda dayandýðý nokta, neoklasik iktisadýn teknoloji ve emek girdileri
sabit iken, sermaye girdisi artýrýldýðýnda üretim düzeyinin artacaðýný; ancak bu artýþýn giderek azalan oranda
olacaðýný varsayýmýnýn bir sonucudur. Ancak, içsel büyüme teorilerinin de ortaya koyduðu gibi, iþgücü
verimliliðindeki artýþ ve teknolojinin içsel bir unsur olarak modellenmesi, geliþmenin artan getiri çerçevesinde
mümkün olacaðýný göstermektedir.
Orta gelir tuzaðýna iliþkin yapýlan pek çok ampirik çalýþma bulunmaktadýr. Felipe ve arkadaþlarý orta gelir
tuzaðý kavramýný inceleyebilmek için öncelikle "tuzaðýn" hangi gelir eþiklerinde söz konusu olduðunu; daha
sonra da tuzaktan çýkýþýn kaç sene geciktiðinde sorun olarak algýlanmasý gerektiðini tartýþmaktadýr. Buna
göre ülkeler dört gruba ayrýlmaktadýr. 1990 satýn alma gücü paritesine (SGP'ne) göre geliri 2,000$'dan
daha az olan ülkeler düþük gelirli; 2,000$ ile 7,250$ arasýnda olanlar düþük-orta gelirli; 7,250$ ile 11,750$
arasýnda yüksek-orta gelirli; 11,750$ üstünde ise yüksek gelirli olarak tespit edilmektedir.
Bu ayrým çerçevesinde 1950'de incelenen 124 ülkeden 82'si (%66'sý) düþük gelir düzeyinde; 33 ülke
(%77'si) düþük-orta gelir düzeyinde; 6 ülke (%5'i) yüksek-orta gelirli; ve sadece petrol zengini üç ülke
(Kuveyt, Katar ve Birleþik Arap Emirlikleri) yüksek gelir grubunda yer almaktadýr.
Düþük orta gelirli düzeyde kalma süresi Çin Halk Cumhuriyeti'nde 17 yýl iken, Bulgaristan ve Türkiye'de
50 senenin üstünde görülmektedir. Türkiye düþük-orta gelir düzeyine 1955'te ulaþmýþ ve ancak 50 yýl sonra
2005'te yüksek-orta gelir düzeyini yakalayabilmiþtir. Türkiye'nin orta gelir bandý içindeki serüveni göreceli
olarak en uzun süre almýþ olan üç ülkeden (Bulgaristan ve Kosta Rika ile birlikte) birisidir.
Geliþmenin ölçülmesi konusunda yapýlan çalýþmalardan birisi toplam faktör üretkenliðinin (TFÜ) yýllar
itibarýyla geliþimini gözlemlemektir. Türkiye'de TFÜ artýþlarý 1980-89 döneminde daha düzgün bir pozitif
görünümdedir. 1990-1999 döneminde TFÜ tamamen dalgalý ve oynak seyretmiþ, 2000 sonrasý dönemde
de TFÜ'nün bir düþüþ içinde olduðu gözlenmektedir. Daha uzun dönem boyunca, 1980-2010 arasý
deðerlendirildiðinde TFÜ endeksinin de benzer seyrettiði görülmektedir. 1980 düzeyini 100 kabul edersek,
1990'a kadar TFÜ birikimli olarak %20 artmýþ; 1990'lar þiddetlenen oynaklýk ile geçilmiþ; 2000 sonrasýnýn
baþlarýndaki kazanýmlar 2005 sonrasýnda yitirilmiþ ve Türkiye'nin TFÜ stoku 1990 düzeyinin sadece 5 endeks
puaný üzerinde kapatýlabilmiþtir.
TFÜ'nün büyümeye katkýsý genel olarak sadece 1980-89 aralýðýnda görece olarak kýsa bir süre için anlamlý
düzeyde olmuþtur. Ekonominin yeniden bir yapýlanma içine girdiði, ticaretin ve faktör piyasalarýný konsolide
edildiði bu dönemi 1990'larýn denetimsiz finansal serbestleþtirilmesi altýnda geçirilen oynaklýk ve belirsizlik
ortamý izlemiþtir. Türkiye'nin 2005 sonrasý büyüme yolaðý ise göreceli olarak çok yüksek dýþ açýk ve ucuz
ithalat olanaðýnýn saðladýðý aþýrý sermaye yoðun teknolojilere sürüklenmesi sonucunu doðurmuþtur.
Türkiye ekonomisinin 1970'lerdeki aðýrlýklý olarak tarýmsal ürün yapýsýndan, 1980'lerde emek-yoðun,
geleneksel sektörlere ve 1990'larda "orta-düþük", "orta-yüksek" teknolojili sektörlere kayan ihracat yapýsý,
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
153
ekonomideki üretici sektörlerin geçirdiði dönüþümü de temsil etmektedir. Bu anlamda ekonominin dünya
üretim aðlarý ile ne þekilde eklemlendiðinin irdelenmesi ve Türkiye ekonomisinin "göreli" konumunun
belirlenmesi, orta gelir tuzaðý ile baðlantýlý olarak cevabý aranan "ürün tuzaðý" sorusu için de aydýnlatýcý
olacaktýr. Örneðin dýþ ticarette uzmanlaþýlan ürünlerin üretim aktivitelerinin düþük üretkenlikte/düþük katma
deðerli olmasý ekonominin göreli konumunun deðiþmemesine ya da düþmesine yol açabilir.
1996 yýlýnda cari dolar fiyatlarý ile 23,2 milyar dolar olarak gerçekleþen Türkiye toplam ihracatý, bu
dönemde yýlda ortalama %16,1 oranýnda artarak 2008 yýlýnda 132,0 milyar dolara ulaþmýþ, 2009 yýlýnda
ise 102,1 milyar dolara gerilemiþtir. 2011 yýlý sonu itibariyle Türkiye toplam ihracatý 134,9 milyar dolar olarak
izlenmektedir. Buna karþýlýk 1996 yýlýnda cari dolar fiyatlarý ile 43,6 milyar dolar olarak kaydedilen Türkiye
toplam ithalatý, yýlda ortalama %15,3 oranýnda artarak 2008 yýlýnda 202 milyar dolara yükselmiþ, 2009
yýlýnda ise ciddi bir gerileme ile 141 milyar dolar seviyesine düþmüþtür.
Türkiye dýþ ticareti temel olarak ara mal ve sermaye ( yatýrým) malý ithal eden, buna karþýlýk daha çok
yine ara mal ve tüketim malý ihracatý gerçekleþtiren bir ekonomi konumundadýr. Sermaye malý, ara mal ve
tüketim malý kategorileri için 1996-2011 döneminde toplam ihracat paylarý ortalamasý sýrasýyla %9,5, %44,3
ve %45,8'dir. Burada çarpýcý bir baþka nokta da Tüketim mallarýnýn toplam ihracattaki payýnýn 1996'dan
bu yana sürekli azalmasý ve 1996'da %53,0 olan tüketim mallarýnýn toplam ihracat içerisindeki payýnýn 2011
itibariyle %38,7'e düþmesidir. Bu düþüþ, özellikle 2004 sonrasý dönemde belirgindir.
Düþük teknolojili sektörler Türkiye ekonomisinde 1998'den bu yana tutarlý bir biçimde dýþ ticaret dengesine
pozitif katký sunmaktadýr. Burada Türkiye ekonomisi için gelenekselleþmiþ Tütün, Tekstil, Giyim ve Mobilya
sektörleri göze çarpmaktadýr. Uzun dönem Türkiye ekonomisi için dýþ ticarete katkýsý pozitif olmuþ bu
sektörlerin katkýlarýndaki düþüþün yanýnda üretim yapýlarýnda da ciddi bir deðiþiklik olmamasý, örneðin
Tekstil ya da Giyim sektöründe Türkiye firmalarýnýn düzenli olarak ara mal ithalatçýsý ve nihai tüketim malý
ihracatçýsý olarak kalmaya devam etmeleri tespiti de önemlidir. Türkiye geleneksel olarak uzmanlaþtýðý tekstil
sektöründe, gerek ara mal-yarý mamul gerekse nihai tüketim malý ihracatýndaki karþýlaþtýrmalý üstünlüðünü
aratan rekabet ile birlikte yitiriyor görünümündedir.
Orta-düþük teknolojili sektörler arasýnda Ana Metal Sanayii yapýsal olarak farklýlaþma göstermiþtir. Ara
malý-yarý mamul ürün grubu açýsýndan 1998 ve 2002 yýllarýnda dýþ ticaret dengesine katkýsý negatif olan
bu sektör için 2009 yýlý katkýsý önemli ölçüde pozitiftir. Bununla birlikte Türkiye ekonomisi için geleneksel
olarak üretimin çeþitli aþamalarýnda dýþ ticaret dengesine katkýsý pozitif olan Plastik ve Kauçuk ve Mineral
Ürünleri sektörleri için dýþ ticaret katkýsýna pozitif katkýnýn zaman içerisindeki azalýþý yoðun rekabet altýnda
Türkiye'nin bu sektörler için göreli konunun kaybý anlamýna da gelebilmektedir.
Türkiye için küresel pazarda orta teknolojili sektörler arasýnda üretimin farklý aþamalarýnda ticaret
avantajýna sahip olduðu söylenebilecek sektörler Elektrikli Makina ve Cihazlar ve Motorlu Kara Taþýtý
sektörleridir. Bu kümeye yarý mamul formundaki pozitif katkýdan dolayý kýsmen Makina Teçhizat sektörü
de eklenebilir.
Türkiye ekonomisinde dýþ ticaret dengesine katkýsý pozitif olan orta-ileri teknoloji grubundaki tek sektör
Motorlu Taþýtlardýr (34). Bu yapý içerisinde 1998-2009 döneminde önemli farklýlaþma göstermiþ tek sektör
de Motorlu Taþýtlar sektörüdür. 1998 yýlýnda üretimin her aþamasýnda dýþ ticaret katkýsý negatif olarak
belirlenen bu sektör için bu tarihten sonra üretimin nihai aþamalarý için dýþ ticaret katkýsý artan düzeyde
pozitife dönüþmüþtür.
Türkiye ekonomisi için 2000'li yýllarda gerek üretkenlik ve üretim gerekse ihracat artýþlarý dolayýsý ile
Motorlu Kara Taþýtý sektörü ile birlikte özel bir konumda bulunan Radyo, Televizyon Haberleþme Teçhizatý
ve Cihazlarý bu dönemde toplam ihracatýn %3,2'sini, toplam ithalatýn da %4,1'ini oluþturmuþtur. Radyo,
Televizyon Haberleþme Teçhizatý ve Cihazlarý üretimin son aþamasý hariç bu sektörlerin dýþ ticaret dengesine
katkýsýný negatif vermektedir.
154
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Zonguldak-Hatay arasýnda bir eksen çizildiðinde 772,3 milyar $'lýk ulusal hasýlanýn %78'ine karþýlýk genel
601 milyar $'lýk kýsmý 30 ili kapsayan ve ülkenin batýsýnda yer alan 12 bölgesi tarafýndan, geriye kalan 171,3
milyar $'lýk kýsmý da 51 ili kapsayan 14 doðu bölgesi tarafýndan karþýlanmaktadýr. 2011 yýlýnda, TR10 Ýstanbul
ve TR51 Ankara hattýnda bu iki bölge de dahil olmak üzere TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik ile TR42 Kocaeli,
Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova'dan oluþan 4 bölgenin toplam ulusal hasýlaya katkýsý 376 milyar $ olarak
gerçeklemiþtir.
Daha açýk bir ifadeyle, bu 4 bölgenin 376 milyar $'lýk ekonomik büyüklüðü;
• Finlandiya (194 milyar $) ve Macaristan (196 milyar $)'ýn yaklaþýk toplamý kadar,
• Irak (139 milyar $) ve Ýsrail (237 milyar $)'in toplamýndan ve,
• Yunanistan (294 milyar $), Norveç (266 milyar $), Romanya (267 milyar $), Singapur (315 milyar $)
ve Ýsviçre (354 milyar $)'den daha fazladýr.
Ýkinci bir yýðýnlaþma alaný olarak TR31 Ýzmir, TR33 Manisa, Kütahya, Afyon, Uþak ve TR33 Denizli, Aydýn,
Muðla üçgeni ise ulusal hasýlaya 2011 yýlýnda 115 milyar $ katký saðlamýþtýr. 50 milyar $'ý geçen üçüncü
yýðýnlaþmayý toplam 79 milyar $ ile TR61 Antalya, Isparta, Burdur, TR51 Konya, Karaman ve TR62 Adana,
Mersin bölgesi oluþturmaktadýr.
Türkiye'de Orta Gelir Tuzaðý riski olmayan 6 düzey-2 bölgesi bulunmaktadýr. Bunlar, TR10 (Ýstanbul), TR42
(Kocaeli, Sakarya, Bolu, Düzce, Yalova), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik), TR51 (Ankara), TR21 (Tekirdað,
Edirne, Kýrklareli), TR31 (Ýzmir) Düzey-2 bölgeleridir. 12 bölgenin Orta Gelir Tuzaðý riski bulunurken, 8
düzey-2 bölgesi Orta Düþük Gelir grubunda yer almaktadýr.
Tarýmsal GSKD payýnýn nüfusa oraný en yüksek olan bölgeler TR22 (Balýkesir, Çanakkale), TR33 (Manisa,
Afyon, Kütahya, Uþak), TR61 (Antalya, Isparta, Burdur), TR82 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) ve TR52 (Konya,
Karaman)'dir. Tüm bu bölgelerin ülkenin batýsýnda yer almasý ve TR52 (Kastamonu, Çankýrý, Sinop) bölgesi
dýþýnda kalan bölgelerde 2004-2008 döneminde verimliliðe dayalý bir artýþ yaþanmasý dikkat çekmektedir.
Bu husus literatürde de yer alan "sanayileþmiþ ve iktisadi yapý olarak geliþmiþ bölgelerde tarýmsal üretim
ve verimlilik düzeyi geride kalmýþ bölgelere göre daha yüksektir" tespitiyle de uyumlu görünmektedir.
Birim nüfus baþýna sanayi sektörü hasýlasý önde olan bölgeler sýrasýyla TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik),
TR42 (Kocaeli, Sakarya, Yalova, Bolu, Düzce), TR21 (Tekirdað, Kýrklareli, Edirne) olduðu görülmektedir.
Bunda bu bölgelerin kendi geliþme dinamiklerinin yaný sýra, 2011 yýlý sonu itibarýyla ulusal hasýlaya 213
milyar $'lýk katký saðlayan, toplam 181 milyar $'lýk dýþ ticaret hacmine sahip TR10 Ýstanbul bölgesine yakýnlýk
yatmaktadýr.
Hizmetler sektörü bakýmýndan bölgesel refaha katkýsý en fazla olan bölge TR10 Ýstanbul bölgesidir.
Ýstanbul'u kamu çalýþanlarýnýn yoðun olarak yaþadýðý TR51 Ankara ile TR31 Ýzmir izlemektedir. Bu durum,
772 milyar $'lýk bir ekonomi olan Türkiye'nin ulusal iktisadi "merkezi" TR10 Ýstanbul, kamu kurumlarý, güçlü
üniversite-araþtýrma merkezleri-ileri teknoloji altyapýsý, nitelikli insan kaynaðý ile öne çýkan politika ve akýl
üretim yeri olarak "kamusal merkez" TR51 Ankara ve dýþ ticaret ve sanayi altyapýsý ile tarihsel konumunu
koruyan ticari merkez olan TR31 Ýzmir için doðal bir durumdur.
Türkiye'de düzey-2 bölgeleri arasýnda teknoloji seviyesi en yüksek bölge TR51 (Ankara) bölgesidir. Ankara'yý,
TR10 (Ýstanbul) ve TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova) bölgeleri izlemektedir. Endeks deðeri 2,5
üzerinde olan diðer bölgeler ise TR31 (Ýzmir), TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) ve TR81 (Zonguldak, Karabük,
Bartýn)'dýr. Türkiye ortalamasý ise 2003-2008 döneminde 2,26'dan 2,43'e yükselmiþtir. Son sýralardaki
bölgelerin baþýnda TRA2 (Aðrý, Kars, Iðdýr, Ardahan) bölgesi ile TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) yer almaktadýr.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
155
Ýþletme sayýsý ve yerel birim sayýsýna göre teknoloji düzeyi ileri olan bölgeler TR51 (Ankara), TR10 (Ýstanbul),
TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik), TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova), TR31 (Ýzmir), TR81 (Zonguldak,
Karabük, Bartýn), TR72 (Kayseri, Sivas, Yozgat) ve TR21 (Tekirdað, Edirne, Kýrklareli) bölgeleridir. Çalýþan
sayýlarý bakýmýndan en ileri teknolojik alanlarda istihdam saðlayan bölge TR51 (Ankara) bölgesi ilk sýrada
gelmektedir. Ankara'yý sanayisi geliþmiþ TR41 (Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova), TR10 (Ýstanbul) ve
TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik) izlemektedir. Türkiye ortalamasýnýn altýnda kalmakla birlikte TR72 (Kayseri,
Sivas, Yozgat) bölgesinin ilk sýralarda yer almasý dikkat çekmektedir.
Maaþlar ve ücret ödemelerine göre en ileri teknoloji düzeyi olan bölgeler TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul,
TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik, TR42. Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova, TR31 Ýzmir, TR81 Zonguldak,
Karabük, Bartýn ve TR72 Kayseri, Sivas, Yozgat bölgeleridir. Burada TR81 bölgesinin yer almasýnýn nedeni
bölgenin ölçeðinin küçük olmasý ve bölgedeki az sayýda olan iþletmelerden aðýr sanayi iþletmelerinin sayýlarýnýn
aðýrlýklý olmasýdýr. TR72 K ayseri bölgesinin üst sýralar da yer almasý dikkat çekicidir.
Ýþletmelerin yýllýk toplam cirosuna göre teknoloji seviyesi önde olan bölgeler TR42 Kocaeli, Sakarya,
Düzce, Bolu, Yalova, TR51 Ankara, TR10 Ýstanbul ve TR41 Bursa, Eskiþehir, Bilecik'tir. Son sýralardaki bölgeler
ise iþletme sayýsýndakiler ile aynýdýr. Bu bölgelerin diðer bir ortak özelliði ise göç veren bölgeler olmalarýdýr.
Türkiye'de ihracat teknoloji seviyesi 3,702 endeks deðeri ile orta-ileri teknoloji seviyesine en fazla yakýnsayan
ihracatçý bölge TR33 (Manisa, Afyon, Kütahya, Uþak) bölgesi olmuþtur. Bunda bölgede kurulu ileri teknoloji
iþletmelerinin rolü büyüktür. Bu bölgeyi otomotiv sanayiinin aðýrlýklý olduðu TR41 (Bursa, Eskiþehir, Bilecik)
bölgesi 3,486, otomotiv, kimya, tekstil vd. güçlü sanayi altyapýsý ile öne çýkan TR42 (Kocaeli, Sakarya, Düzce,
Bolu, Yalova) bölgesi 3,465 ve büyük ölçekli ileri teknoloji iþletmeleriyle ve güçlü teknoloji geliþtirme
bölgelerine sahip TR51 (Ankara) 3,282 endeks deðeri ile takip etmektedir.
2008-2010 döneminde Ýstanbul'un nüfusu düzenli ve yükselen oranlarda artýþ gösterirken TRA2 (Aðrý,
Kars, Iðdýr ve Ardahan) Düzey-2 bölgesinin nüfusu azalma eðilimine girmiþtir. Bu üç yýllýk dönemde nüfusu
azalan iki düzey-2 bölgesi bulunmaktadýr. Bunlardan ilki TRA2 Düzey-2 bölgesi iken diðeri TRA1 (Erzurum,
Erzincan, Bayburt) Düzey-2 bölgesidir. Doðu ve Güneydoðu Anadolu Bölgesinde yer alan diðer düzey-2
bölgelerinde yüksek doðurganlýk hýzýnýn bir sonucu olarak nüfus artmakta iken, bu iki bölgede doðurganlýk
hýzýnýn yüksek olmasýna raðmen nüfusun azalmasýna neden olacak kadar göç yoðun olarak yaþanmaktadýr.
Toplamda olduðu gibi, kiþi baþýna düþen katma deðer miktarýnda da Ýstanbul ilk sýradadýr. Bunun yanýnda
Ýstanbul yüzde 99 kentleþme oraný ile de ilk sýrada yer almaktadýr. Kiþi baþýna düþen GSKD miktarý en düþük
olan bölge TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) Düzey-2 bölgesidir. Ýstanbul TRB2 bölgesinin dört katýndan fazla
miktarda kiþi baþýna katma deðer üretmektedir. Kentleþme düzeyi en düþük iki bölge olan TRA2 (Aðrý, Kars,
Iðdýr, Ardahan) ve TRB2 (Van, Muþ, Bitlis, Hakkari) bölgeleri, kiþi baþýna düþen gelir miktarý bakýmýndan
da son iki sýrada yer almaktadýr. Her iki bölgenin geliri 3.500 dolar civarýnda iken kentleþme oraný yüzde
50'nin altýnda kalmýþtýr.
Doktora sahibi nüfusun il içerisindeki yoðunluðu itibarýyla Ankara, Erzurum, Isparta, Eskiþehir ve Elazýð
illeri ilk beþ sýrada yer almaktadýr. Türkiye geneli için 30 ve yaþ üzeri nüfus içerisinde her on bin kiþide 20,4
kiþi doktora derecesine sahiptir. Bu oran, Ankara için 48,7 kiþi, Erzurum için 39,8 ve Isparta için 35,9 kiþidir.
Doktora sahibi nüfus yoðunluðunun en düþük olduðu iller Mardin, Hakkâri, Bayburt, Osmaniye ve Amasya
olmuþtur. Bu illerde on bin kiþiye düþen doktora sahibi kiþi sayýsý 5,8 ile 7 arasýnda deðiþmektedir. Ülke
geneli incelendiðinde, tam 25 ilde doktora sahibi nüfus yoðunluðu on binde 10 kiþinin altýnda kaldýðý
görülmektedir.
Yüksekokul veya fakülte mezunu nüfusun 22 ve yaþ üzeri nüfus içerisindeki oraný itibarýyla Ankara,
Eskiþehir, Ýzmir, Ýstanbul ve Antalya ilk beþ sýrayý paylaþmaktadýr. 22 ve üzeri yaþ nüfus içerisinde her 100
156
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
kiþiden 17,4'ü Ankara'da yüksekokul veya fakülte mezunu iken Eskiþehir ve Ýzmir'de 13 kiþi yükseköðrenim
görmüþtür. Ülke geneli itibarýyla her yüz kiþiden 10'u yükseköðrenim derecesine sahiptir. Yükseköðrenim
gören nüfus yoðunluðunun en düþük olduðu iller Aðrý, Þanlýurfa, Muþ, Van ve Mardin illeri olmuþtur. Bu
illerde her yüz kiþiden ancak beþi yükseköðrenim seviyesinde eðitim görmüþtür.
2011 yýlý verilerine göre kiþi baþýna düþen ortalama eðitim süreleri il bazýnda incelendiðinde, ilk üç sýrada
yer alan iller Ankara (8,55 yýl), Eskiþehir (8,13 yýl) ve Ýzmir (7,9 yýl) olmuþtur. 28 ilin ortalama eðitim süresi
ülke ortalamasýnýn üzerinde deðer alýrken 53 ilin deðeri ülke ortalamasýnýn gerisinde kalmýþtýr. Aðrý, Þanlýurfa
ve Muþ illeri ortalama eðitim süresinin en düþük olduðu üç ildir. Aðrý ve Þanlýurfa'da bu süre 5 yýlýn altýnda
deðerlere sahiptir.
DEÐERLENDÝRME
Tüm bu analizler neticesinde ulusal anlamda Türkiye için Orta-Gelir Tuzaðý riski yoktur deðerlendirilmesi
yapýlabilir. Bu deðerlendirmeye karþýlýk "Hangi Türkiye?" sorusu sorulacaktýr. Buna soruya cevaben ise, 3
farklý Türkiye'nin olduðu, geliþmiþ ve sanayileþmiþ birincisi için Orta-Gelir Tuzaðý riskinin olmadýðý, ikinci grup
için böyle bir riskin mevcut olduðu, fakat üçüncü grup için ise sadece orta-gelir deðil, ayný zamanda bir
yoksulluk riskinden söz edilebileceði söylenebilir. Birinci grup hem ulusal hasýla hem de nüfusun büyük
bölümünü barýndýran idari, siyasal, ekonomik, ticari, medya ve sanayi güç merkezlerini barýndýrdýðý için geri
kalan bölgelerin sorunlarýnýn bu merkezlerden duyulmasýnda ve sorunlarýnýn çözümü hususunda gecikmeler
yaþanabileceði beklenebilir.
Yapýlan bu deðerlendirmeler çerçevesinde, önümüzdeki dönemde nasýl bir bölgesel geliþme politikasý
izlenmeli? Türkiye'de 2000'li yýllara deðin bölgesel kalkýnma politikalarýnda yerelde kurumsal kapasite ve
nitelikli iþgücünün eksikliði hissedilirken, AB bölgesel programlarýnýn uygulanmasý, kalkýnma ajanslarýnýn
kurulmasý ve teknik kapasitesi yüksek personelin bölgelerde istihdam edilmesiyle önemli bir aþama
kaydedilmiþtir. Ancak, bölgesel kalkýnma politikalarýnda farklýlaþmanýn olmamasý bölgelerin geliþmesine de
ket vurmaktadýr.
Bu nedenle, farklý gelir seviyelerinde ve geliþme evresinde olan bölgeler için farklý politika tasarýmlarýna
ihtiyaç kaçýnýlmaz olmuþtur.
• Orta gelir tuzaðý riski olmayan bölgelerde teknoloji yoðun alanlara odaklanýlmasý, arz yanlý teþvik
politikalarýnýn tercih edilmesi,
• Orta gelir tuzaðý riski olan bölgelerin yüksek gelirli bölgelerle olan ulaþým altyapýlarýnýn geliþtirilmesi
ve orta-düþük, orta-ileri teknolojili üretimin desteklenmesi,
• Diðer bölgelerde ise tarýmda ölçek sorununun çözülmesi yönünde tedbirlerin alýnmasý ve geçimlik
ekonomiden endüstriyel üretime geçiþin saðlanarak bu bölgeler tarafýndan üretilen ürünlere yönelik
talep yönlü teþviklerin saðlanmasý
ve kalkýnma ajanslarý gibi bölgesel kurumsal yapýlarýn bölgenin üretim karakterine uygun þekilde yapýlanmasý
gerekmektedir. Bu itibarla, farklý bölgelerde farklý yapýda kalkýnma ajanslarý kurulabilir. Örneðin, Ýstanbul'da
finans sektörüne hizmet vermek üzere finansal kalkýnma ajansý, Bursa ve Kocaeli gibi otomotiv sektörünün
aðýrlýklý olduðu bölgelerde sektörün ihtiyaçlarýna cevap verebilecek bir kalkýnma ajansý, Ankara'da biliþim
sektörüne hizmet verecek bir ajans yapýsýnýn oluþturulmasý uygun olacaktýr.
Bölgesel geliþmenin temel politika dokümaný olan bölge planlarýnýn hazýrlanmasý aþamalarýnda da köklü
deðiþikliklere gidilmelidir. Merkezi kurum ve kuruluþlar, bölgesel düzeydeki vizyon, amaç ve hedeflerini
ortaya koymak üzere bölgesel düzeyde stratejiler hazýrlamalý, kalkýnma ajanslarý bu stratejilere dayanarak,
ulusal Orta Vadeli Program (OVP) mantýðýnda "bölgesel orta vadeli programlar" üretmelidir. Böylece her
bölgenin ulusal kalkýnmaya ne ölçüde hizmet edeceði görülebilecek, kamu kurum ve kuruluþlarýnýn mekânsal
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
157
düzeyde politika tasarýmlarý ve bunlarýn uygulama sonuçlarý izlenebilir ve kamuoyu tarafýndan da takip
edilebilir olacaktýr. Kalkýnma ajanslarý kamu kurumlarýna saðlayacaklarý teknik destek ve bölgesel OVP
çerçevesinde yürütecekleri izleme, deðerlendirme ve etki analizi çalýþmalarý ile kurumlar arasý koordinasyonu
saðlayacak ve uygulamaya yön vereceklerdir.
Francis Fukuyama, ülkelerin kalkýnmasýnda devletin rolünü tartýþtýðý ünlü eseri "Devlet Ýnþaasý"nda ifade
ettiði "… yoksulluktan AIDS'e, uyuþturucudan terörizme kadar uzanan önemli dünya sorunlarýnýn pek
çoðunun kaynaðýnda zayýf ya da baþarýsýz devletler vardýr" sözü bölgesel kalkýnma bakýmýndan da üzerinde
düþünülmesi gereken bir çýkarýmdýr. Küresel kriz tüm geliþmiþ ve geliþmekte olan ekonomilere göstermiþtir
ki, salt liberal ve kamu müdahalesini dýþlayan, devletin sadece düzenleyici olduðu iktisadi sistemler de
krizlere karþý kýrýlgandýr. Tüm bu deðerlendirmeleri Francis Fukuyama'nýn bir sözü ile tamamlamak uygun
olacaktýr: " Devletin Kalkýnmadaki rolünü analiz etmeye þu soruyu sorarak baþlýyorum: ABD güçlü bir devlete
mi, yoksa zayýf bir devlete mi sahip?"…
158
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
KAYNAKÇA
ACER A. , Türkiye' de Demiryolu Taþýmacýlýðý ", Logistical , Sayý 2, 2004
AGENOR, Pierre-Richard, Otaviano Canuto, and Michael Jelenic, "Avoiding Middle-Income Growth Traps", Economic
Premise, NOVEMBER 2012 o Number 98, http://siteresources.worldbank.org/EXTPREMNET/Resources/EP98.pdf
AKPINAR, Rasim, M.E. ÖZSAN, K.TAÞCI, "Doðu Anadolu Bölgesinde Hayvancýlýk Sektörünün Rekabet edebilirliðinin
Analizi", Gümüþhane Üniversitesi, Sosyal Bilimler Elektronik Dergisi Sayý 5, Ocak 2012
AKPINAR, Rasim, Mehmet Emin ÖZSAN, Kamil TAÞCI, Teoride ve Uygulamada Bölgesel Kalkýnma Politikalarý, Seçkin
Yayýnevi, Aðustos 2011
ALTUÐ, Sumru, Alpay Filiztekin ve Þevket Pamuk (2007) "The Sources of Long Term Economic Growth for Turkey:
1880-2005" Center for Economic Policy Research Discussion Paper No 6563.
ARICIOÐLU, Ebru, "Ýktisat Teorisinde Unutulmuþ Bir Kavram: Mekan", Ekonomik Yaklaþým, Cilt 22, Sayý 81, 2011
BAKÝ B., (2004), Lojistik Yönetimi ve Lojistik Sektör Analizi, Volkan, Ankara
BEAUGRAND, Phillippe, "And Schumpeter Said: This is How Thou Shalt Grow", IMF Working Paper, March,
2004
BEAVERSTOCK, J.V., R.G. SMITH; P.J. TAYLOR; "A Roster of World Cities", Cities (The International Journal of Urban
Policy and Planning), 1999.
BREZZI, Monica, Jean-Christophe DUMONT, Mario PIACENTINI and Cécile THOREAU, Determinants of Localization
of Recent Immigrants Across OECD Regions, OECD Workshop "Migration and Regional Development", Haziran - 2010,
Paris.
Devlet Planlama Teþkilatý, Türkiye'de Yerleþme Merkezlerinin K ademelenmesi, Ankara, 1984.
DIEWERT, W.E. & Lawrence, D.A. (1999):Progress in Measuring the Price and Quantity of Capital, paper "published"
on the Canberra-group's (expert group on capital measurement) Electronic Discussion Group.
EICHENGREEN, Barry, Donghyun Park ve Kwanho Sin (2011) "When Fast Growing Economies Slow Down: International
Evidence and Implications for China" NBER Economic papers, No 16919, Mart.
ESER, Uður, "Mekan Yeniden Keþfedilirken Ýktisadýn Mekanla Ýmtihaný", KBAM 2. Kentsel ve Bölgesel Araþtýrmalar
Sempozyumu, ODTÜ , Haziran 2011
ERKAL, Mustafa, Bölge Açýsýndan Az Geliþmiþlik, Der Yayýnlarý, Ýstanbul 1990
EUROSTAT, Aggregations of manufacturing based on NACE Rev 1.1 , http://epp.eurostat.ec.europa.eu/
FELIPE, Abdon ve Kumar (2012) "Tracking the Middle Income Trap: What Is It, Who Is In It, and Why?" Levy Economics
Institute Working Paper No 715.
FÝLÝZTEKÝN, Alpay (2001) "Openness and Productivity Growth in Turkish Manufacturing" Sabancý University Discussion
paper Series in Economics No 2001-4.
FUKUYAMA, Francis, Devlet Ýnþaasý: 21.yüzyýlda Dünya Düzeni ve Yönetiþim, Remzi Kitabevi, 2005
GILL, Indermit S., Chor-Cing GOH, Scale Economies and Cities, Dünya Bankasý, 2010.
GUELLEC, Dominique,Mario CERVANTES, International Mobility of Highly Skilled Workers: From Statistical Analysis
to Policy Formulation, International Mobility of the Highly Skilled, OECD Publishing,Paris, 2001.
HAGE, J. and C. Alter 1997. "A Typology of Interorganizational Relationships and Networks" in Contemporary
HATHAWAY, Dale E., "Migration from Agriculture : The Historical Record and Its Meaning", American Economic Review,
Vol 49, 1960
HAUSMANN, Ricardo., Jason Hwang and Dani Rodrik (2007) "What You Export Matters", Journal of Economic Growth,
12:1-25.
HIDALGO, Cesar and Ricardo Hausmann (2009) "The Building Blocks of Economic Complexity", Proceedings of the
National Academy of Sciences, 106: 10570-10575.
HIDALGO, Cesar, Bailey Klinger, Albert-Laszlo Barabasi and Ricardo Hausmann (2007) "The Product Space Conditions
the Development of Nations", Science, 317:482-487.
HOLLINGSWORTH J.R. and R. Boyer, Capitalism,(eds.) New York; Cambridge University Press. 94-126.
TIME, Escaping The Middle Income Trap, http://business.time.com/2010/08/10/escaping-the-middle-income-trap/
KARADOÐAN, Dr.Doðan, "Havayolu Lojistik Hizmetleri [ Havayolu/Kargo Yük Taþýmacýlýðý ]", Mart 2013,
http://www.trakya.org.tr/makale/132/17/
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
159
KUZNETS, S. Economic Growth of Nations: Total Output and Production Structure. Cambridge: Belknap Press of
Harvard University Press., 1971.
IACONO, Michael ve Davis Levinson, The Economic Ýmpact of Upgrading Roads, 2009
Ýstanbul Büyükþehir Belediyesi, 1/100.000 ölçekli Ýstanbul Çevre Düzeni Planý ve Plan Raporu, Ýstanbul, 2009.
JALAVA, J. & Pohjola, M. (2001):"Economic Growth in the New Economy, Evidence from Advanced Economies",
UNU/WIDER Discussion Paper No. 2001/5.
JORGENSON, D.W. & Stiroh, K.J. (2000):"Estimating Capital Services for the United States", in Industry-level Productivity
and International Competitiveness Between Canada and the United States edited by Jorgenson, D.W. & Lee, F.C.,
Industry Canada Research Monograph.
JORGENSON, D.W., Gollop, F. & Fraumeni, B. (1987):Productivity and U.S. Economic Growth, Cambridge,
Massachusetts:Harvard University Press.
Kara Yollarý Genel Müdürlüðü, Yýllýk Ýstatistikler, 2012
KARA, M., Bölgesel Rekabet Edebilirlik Kavramý ve Bölgesel Kalkýnma Politikalarýna Yansýmalarý, DPT Uzmanlýk Tezleri,
Ankara, (2008)
KAVAK, Prof. Dr. Yusuf, 2050'ye Doðru Nüfusbilim ve Yönetim: Eðitim Sistemine Bakýþ, Türk Sanayicileri ve Ýþadamlarý
Der neði o Birleþmiþ Milletler Nüfus Fonu, Yayýn No. TÜSÝAD-T/2010/11/506, K asým-2010
KAYGALAK, Ý, Bölüm 1 SANAYÝ COÐRAFYASINDA BÝLGÝKURAMSAL YAKLAÞIMLAR içinde Türkiye'de Sanayi Kümeleri:
Uþak Örneði, Doktora Tezi, Ýzmir, 2011(sf. 1-30)
KÖSE, Ahmet ve Erinç Yeldan (1998) "Turkish Economy in the 1990's: An Assessment of Fiscal Policies, Labor Markets
and Foreign Trade" New Perspectives on Turkey, 18: 51-78, Spring
KRUGMAN, Paul, ve Elizondo, "Trade Policy and the Third World Metropolises", Journal of Development Economics,
1996.
KRUGMAN, Paul , Geography and Trade, MIT Press, 1991
KRUGMAN, Paul, Raul Livas ELIZONDO, "Trade Policy and the Third World Metropolises", Journal of Development
Economics, Vol. 49, 1996.
LEDERMAN, Daniel, Marcelo Olarreaga ve Eliana Rubiano (2008) "Trade Specialization in Latin America: The Impact
of China and India", Review of World Economics, 144(2): 248-271.
LEMOIRE, Francoise ve Deniz Ünal-Kesenci (2004), "Assembly Trade and Technology Transfer: The Case of China,"
World Development, 32(5): 829-850.
LIN J.Y., Volker TREICHEL, "Learning from China's Rise to Escape the Middle-Income Trap: A New Structural Approach
to Latin America", Policy Research Working Paper, Dünya Bankasý, 2012.
NARAYANAN, V. K (2001) Managing technology and innovation for Competitive Advantage, Englewood Cliffs, NJ:
Prentice Hall.
NICHOLLS, William H., "Industrialization and Agricultural Development",
O'BRÝEN, Patrick 1983. "Transport and Economic Development in Europe, 1789-1914" in Railways and the Economic
Growth of Western Europe ,(ed.) 1-27, London: Macmillan.
NICHOLLS, William H., "Industrialization, factor markets, and agricultural development", Journal of Political Economy,
Vol. 69.1961, 4, p. 319-340
OECD (2001):OECD Productivity Manual:A Guide to the Measurement of Industry-level and Aggregate Productivity
Growth. Paris:OECD.
OECD, Competitive Cities in the Global Economy, OECD Publishing, Paris, 2006.
OECD, Education at a Glance, OECD Publishing, Paris, 2011.
OECD, Human Capital Investment An International Comparison, Centre For Educational Research and Innovatýon,
Paris, 1998.
OECD, Regional Outlook: Building Resilient Regions For Stronger Economies, 2011
OHNO, Kenichi,"Avoiding the Middle-Income Trap Renovating Industrial Policy Formulation in Vietnam", ASEAN
Economic Bulletin Vol. 26, No. 1 (2009), pp. 25-43
ÖZ, Sumru "Orta Gelir Tuzaðý", Ekonomik Araþtýrma Forumu Politika Notu 12-06, Aðustos 2012.
ÖZMUCUR, Süleyman (1992) "Productivity and Profitability: The Turkish Case" Ýstanbul: Boðaziçi University Pub.
ÖZSAN, Mehmet Emin ve Kamil TAÞCI, Türkiye'de Ýstihdam - Büyüme Ýliþkisi Üzerine Bölgesel Hesaplanabilir Genel
Denge Modeli Uygulamasý (Sunum), Kalkýnma Bakanlýðý Ýstihdam Deðerlendirme Toplantýlarý, 31 Temmuz 2012,
Ankara
ÖZSAN, Mehmet Emin, Dr. Metin ÖZASLAN, "Küresel Kentler ve Ülkemiz Metropollerinin Küresel Kent Hiyerarþisindeki
Yeri", TÜCAUM, VI. Ulusal Coðrafya Sempozyumu, Ankara, 2010.
160
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
ÖZSAN, Mehmet Emin, Kamil TAÞCI ve Erinç YELDAN, "SÜTAÞ Aksaray Yatýrýmýnýn Bölgesel Ýktisadi Etki Analizi Raporu",
SÜTAÞ Ekonomik Araþtýrmalar Serisi, Haziran 2012
ÖZSAN, Mehmet Emin, Kamil TAÞCI ve Rasim AKPINAR, "Metropoliten Bölgelerin Rekabet Gücünü Etkileyen Faktörlere
Teorik Bir Bakýþ"", Akademik Bakýþ Dergisi, , (2011)
ÖZSAN, Mehmet Emin, Kamil TAÞCI ve Rasim AKPINAR, "Doðu Anadolu Bölgesi'nde Hayvancýlýk Sektörünün Rekabet
Edebilirliðinin Analizi", Gümüþhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Vol. 3, (2012)
RODRIGUE, J-P., Comtois, C., Slack, B., "The Geography of Transport Systems", Hofstra University, Department of
Global Studies & Geography, http://people.hofstra.edu/geotrans, (2009)
RODRÝK, Dani (2011) "T he Future of Economic Convergence", NBER Working Paper, No: 17400.
SAYGILI, Þ., C. Cihan ve H. Yurtoðlu (2005) "Türkiye Ekonomisinde Sermaye Birikimi, Büyüme ve Verimlilik, 1972-2003"
Ankara: Devlet planlama Teþkilatý No 2686.
SCHULTZ S., "Approaches to Identifying Key Sectors Empirically by Means of Input-OutputAnalysis", Journal of
Development Studies, 14, 77-96, (1977).
Sekizinci Beþ Yýllýk Kalkýnma Planý , Ulaþtýrma Özel Ýhtisas Komisyonu Raporu Demiryolu Ulaþtýrmasý Alt Komisyonu
Raporu
SOLOW, Robert, "A Contribution to the Theory of Economic Growth", Quarterly Journal of Economics, Vol 70, pp
65-94., 1956
SOLOW, Robert, "Technical Change and the Aggregate Production Function", The Review of Economics and Statistics,
Vol 39, pp 312-320, 1957
TAÞCI, Kamil ve Mehmet Emin ÖZSAN, "Bölgesel Hoþnutsuzluk Endeksi", 12. Uluslararasý Ekonometri, Yöneylem
Araþtýrmasý ve Ýstatistik Sempozyumu, 26-29 Mayýs 2011, Pamukkale Üniversitesi-DENÝZLÝ, http://eyi.pau.edu.tr
TAÞCI, Kamil ve Mehmet Emin ÖZSAN, "Innovative and Competitive Structure of Regional Economies in Turkey",
International Conference for Entrepreneurship, Innovation and Regional Development ICEIRD 2011, Macedonia 5-7
Mayýs 2011
TAÞCI, Kamil ve Mehmet Emin ÖZSAN, "Vulnerability Analysis of Turkish Manufacturing Industry: Foreign Trade and
Technology Perspective", Uluslararasý 7. Bilgi, Ekonomi ve Yönetim Kongresi, Yalova Üniversitesi-Ýstanbul Üniversitesi,
30-31 Ekim-1 Kasým 2009 / Yalova (Bildiriler kitabý ss 1026-1040)
TAÞCI, Kamil ve Mehmet Emin ÖZSAN, Orta-Gelir Tuzaðý: Mezoekonomik Bakýþ (Sunum), Ankara Düþünce ve Araþtýrma
Merkezi (ADAM) Konferansý, 13 Ekim 2012, Ankara
TAÞCI, Kamil, "Biliþim Vadisi Nerede Kurulmalýdýr?", ASO Medya Dergisi, Ankara Sanayi Odasý, Eylül-Ekim 2011,
http://www.aso.org.tr/b2b/asobilgi/sayilar/buyuteceylulekim2011.pdf
TAÞCI, Kamil, "Ýleri Teknoloji Rekabetçiliðinde Teknoloji Kümelerinin Rolü", Ýzmir'de Sinerji, Ýzmir Bilim, Sanayi ve
Teknoloji Ýl Müdürlüðü Dergisi, Ocak- Þubat-Mart 2012, Yýl:1 Sayý:1
TAÞCI, Kamil, "Orta-Gelir Tuzaðýndan Çýkýþ için Yeni Teþvik Sistemi ve Kalkýnma Ajansý Desteklerinin Rolü: Mezo-Analiz"
(Sunum), KOBÝ'lere Yönelik Destekler ve Finansal Araçlar Zir vesi, 15 K asým 2012, Zonguldak
TAÞCI, Kamil, Impacts of Global Subprime Crisis on Turkish Economy: Vulnerability Analysis, Structural PathAnalysis
and a Computable General Equilibrium Model, MPA International Development Thesis, Cornell University, New York,
2009
TAYLOR, P.J, ve ark., "Advanced Producer Service Centres in the World Economy", Global Urban Analysis: A Survey
of Cities in Globalization, London: Earthscan, 2010
TAYMAZ, Erol, Ebru Voyvoda and Kamil Yýlmaz (2011) Uluslararasý Üretim Zincirlerinde Dönüþüm ve Türkiye'nin
Konumu, KOÇ-EAF Çalýþma Raporu.
TAYMAZ, Erol, Ebru Voyvoda ve Kamil Yýlmaz (2008) "Türkiye Ýmalat sanayinde Yapýsal Dönüþüm, Üretkenlik ve
Teknolojik Deðiþme Dinamikleri" METU ERC Working Papers in Economics, No 08/04.
WILLIAMSON, Jeffrey G. Late Nineteenth-Century American Development: A General Equilibrium Model,1974
YAVAN, Nuri, Türkiye'de Doðrudan Yabancý Yatýrýmlarýn Lokasyon Seçimi, Doktora Tezi, Ýktisadi Araþtýrmalar Vakfý,
Ýstanbul, 2006
YELDAN, Erinç Mehmet Emin ÖZSAN ve Kamil TAÞCI, "Türkiye'de Ýstihdam-Büyüme Ýliþkisi Üzerine Bölgesel Hesaplanabilir
Genel Denge Modeli Uygulamasý", Çalýþma ve Toplum ekonomi ve hukuk dergisi, Vol. 32, 2012
YELDAN, Erinç, The Economics of Growth and Distribution, Eflatun Publishing House, 1. Edition, Ankara, Ekim-2009.
YELDAN, Erinç, Küreselleþme Sürecinde Türkiye Ekonomisi: Bölüþüm, Birikim ve Büyüme, Ýletiþim Yayýnlarý, 2001
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
161
EKLER
Üretim Süreçlerine Göre Dikey Sýnýflandýrma
Kaynak: Lemoine ve Ünal-Kesenci (2004)
Dýþ Ticaret Dengesine Katký:
Çalýþmada kullanýlan farklý "dýþ ticarette karþýlaþtýrmalý üstünlük" göstergelerinden biri dýþ ticaret dengesine
katký (contribution to trade balance- CTB) göstergesidir. Temel olarak hem ihracat hem de ithalat dengelerini
göz önünde bulunduran bu dýþ ticaret göstergesi Centre d'Etudes Prospectives et d'Informations Internationales
(CEPII) tarafýndan geliþtirilmiþtir:
Buna göre, gösterge, c ekonomisi için t döneminde s sektöründe aþaðýdaki deðeri almaktadýr:
c : ülke
s : sektor
t : dönem
Denklemde ilk terim toplam ticaret hacmi ile aðýrlýklandýrýlmýþ dýþ ticaret dengesini vermektedir. Temel
olarak "dýþ ticarette üstünlük" kavramýnýn ele alýnan ekonominin yapýsal niteliklerine de baðlý olduðu göz
önünde bulundurulduðunda, ifadedeki ikinci terim "kýsa dönemli iþ çevrimleri etkisi"ni netleþtiren bir katký
olarak düþünülebilir. Bu terim, her sektörün toplam dýþ ticaret dengesine katkýsýnýn o sektörün toplam dýþ
ticaretteki aðýrlýðý kadar olacaðý varsayýmý ile bir anlamda ilgili sektörün (makroekonomik deðiþimler göz
önünde bulundurulduðunda) "beklenen" katkýsýný hesaplamaktadýr. Bu iki terim arasýndaki fark, c ekonomisi
için t döneminde s sektörü için dýþ ticaret dengesine sektörün "gerçek" katkýsý ile "beklenen" katkýsýnýn
karþýlaþtýrmasýný vermektedir. Böylelikle her sektör için dýþ ticaret dengesine "spesifik" katkýyý belirlemek
mümkün hale gelmektedir.
162
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
Dýþ Ticarette Rekabet Gücü:
Çalýþmada farklý ekonomilerin üretimin farklý süreçlerinde dýþ ticaret üstünlüklerini karþýlaþtýrabilmek
üzere zaman üzerinde ve ülkeler arasý karþýlaþtýrýlabilir bir gösterge olmasý açýsýndan açýklanmýþ karþýlaþtýrmalý
üstünlükler (revealed comparative advantage - RCA) göstergelerinden yararlanýlmaktadýr.
Buna göre
t zamanýnda c ekonomisinin s sektörü ihracatý;
t zamanýnda c ekonomisinin s sektörü
hariç toplam ihracatý,
t zamanýnda c ekonomisi hariç dünya toplam s sektörü ihracatý ve
toplam dünya ihracatý -(
+
) terimini ifade etmek üzere:
Lederman, Olarreaga ve Rubiano (2008) ise göstergeyi zaman üzerinde ülkeler arasý karþýlaþtýrýlabilir kýlmak
üzere, aþaðýdaki modifikasyonu önermiþtir:
Bu çalýþmada kullanýlan açýklanmýþ karþýlaþtýrmalý üstünlükler göstergesi Lederman, Olarreaga ve Rubiano
- RCA göstergesidir.
Orta Gelir Tuzaðý’ndan Çýkýþ: Hangi Türkiye?
163

Benzer belgeler