İmalât Sanayiinde İnovasyon Modelleri

Transkript

İmalât Sanayiinde İnovasyon Modelleri
Đmalat Sanayiinde Đnovasyon Modelleri ve
Uygulamaları
PROJE NO: SOBAG - 105K105
Proje No: SOBAG - 105K105
ĐMALAT SANAYĐĐNDE ĐNOVASYON MODELLERĐ VE
UYGULAMALARI PROJESĐ
Prof. Dr. Gündüz ULUSOY - Sabancı Üniversitesi (Proje Yürütücüsü)
Doç. Dr. Lütfihak ALPKAN - Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Yar. Doç. Dr. Kemal KILIÇ - Sabancı Üniversitesi
Yar. Doç. Dr. M. Atilla ÖNER - Yeditepe Üniversitesi
OCAK 2008
ĐSTANBUL
ii
ÖNSÖZ
Kısa bir zaman diliminde, Türkiye kendisini küresel rekabet ortamının içinde bulmuştur.
Küresel rekabetin sektörler üzerindeki etkileri şirketlerin stratejilerine yön vermektedir. Yeni
ürün geliştirme, ürün ve üretim teknolojilerinde gelişen yetenek, yeni pazarlar, dağıtım
kanalları, markalaşma, rekabetçi avantajın temelini oluşturmaya adaydır. Bu yüzden
inovasyon yönetimi dünyada ve Türkiye’de son yıllarda oldukça dikkat çekici bir alan
durumuna gelmiştir.
Geçtiğimiz on yıllık dilimde, inovasyon geniş anlamda rekabetçi ekonominin başlangıç
noktası olarak görülmektedir, zira firmaların ürettiği mevcut ürün ve hizmetlerin katma
değeri, hızla değişen teknolojiler ve şiddetli küresel rekabet yüzünden hızla tükenmektedir.
Bu sebeple, yenilikçilik firmaların idari anlamda yenilik yönetimine sıkı sıkıya bağlı olan
rekabetçi başarısının temeli haline dönüşmüştür. Özellikle son yirmi yıllık dönemde, yenilik
konusu firmaların rekabet avantajı kazanmak adına gösterdikleri çabalar sırasında
karşılaştıkları sorunları bertaraf etmek için birçok akademik ve endüstriyel araştırmanın odak
noktası olmuştur.
Đmalat Sanayiinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları Projesi, bir araştırma projesi
olarak TÜBĐTAK tarafından desteklenmiştir. Proje; tekstil ürünleri imalatı, kimyasal madde
ve ürünleri imalatı, metal eşya endüstrisi, makine imalatı, elektrikli ev aletleri ve ekipmanları
ve otomotiv endüstrisi sektörlerini kapsamış ve Türkiye’de imalatın önemli bir bölümünün
yapıldığı Đstanbul, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Kırklareli illerinin merkezlerini oluşturduğu
5 ilde uygulanmıştır. Projede hem firma düzeyinde inovasyon, hem de inovasyon ağları
(kümeler) üzerinde durulmuştur.
Proje sayesinde, imalat sanayiinin yenilikçilik kabiliyetinin ve potansiyelinin
değerlendirilmesi, imalat sanayiinin gerek teknik gerek organizasyonel ve yönetimsel
gelişmesinin bir veri tabanına dayanılarak takip edilmesine olanak sağlanması, yapılan
tespitlerin imalat sanayii ile paylaşılması ve bunun sonucunda inovasyon konusundaki
çalışmalara ivme kazandırılması, durum tespitinden hareketle imalat sanayiinin gelişimine
yönelik öneriler geliştirilmesi ve sonuçların ülkenin sanayi ve teknoloji politikaları ile ilgili
devlet kurumlarına ve meslek örgütlerine aktarılması faaliyetleri gerçekleştirilmiştir.
Çalışmaya katılan firmalar açısından sonuçları makro ve mikro düzeyde irdelemek
mümkündür. Ampirik bir metodolojiye ve derinlemesine mülakata dayanan bu çalışmayla,
iii
firmalara inovasyon ve performans bilgisi verilecek, katılımcı firmalar arasında nerede
olduğunu ve sektörün nerede olduğunu gösterecek, ayrıca da ileriye yönelik strateji ve
uygulamalar ile ilgili bilgi verip nereye odaklanılması gerektiğine yol gösterecek bilgiler
türetilmiştir. Yenilikçiliğin nasıl ortaya çıktığı ve yararlarına dair bir model de geliştirilmiştir.
Makro düzeyde, Organize Sanayi Bölgesi ve teknoparklar gibi oluşumlar bünyesinde
oluşacak küme(ler) hakkında bilgi sahibi olunmuş ve bu yöndeki araştırmaların derinleşmesi
için temel oluşturulmuştur. Mikro düzeyde ise firmaların ilişki ağını bir bütün olarak
görmelerine, kendi firmalarının bu ağdaki yerini irdelemelerine olanak sağlanmıştır. Ayrıca
firmalar kendi firmalarının özellik ve ilişkilerini işbirliği ağının geneli ile karşılaştırma fırsatı
bulabilmiştir.
Bu somut bilgilerin hem firma düzeyinde hem de sektörel düzeyde ileriye yönelik
strateji ve uygulamaları için nereye odaklanılması gerektiği konusunda yadsınamaz bir
avantaj sağlayacağı kanısındayız.
iv
ĐÇĐNDEKĐLER
ÖZET .................................................................................................................... xix
ABSTRACT .......................................................................................................... xx
I.
GĐRĐŞ ........................................................................................................... 21
1.
GĐRĐŞ ve KAPSAM .................................................................................... 21
2.
GENEL BĐLGĐLER ................................................................................. 24
2.1. Đnovasyon Tanımları...................................................................................... 24
2.2. Đnovasyonun Önemi ve Temel Termonoloji.................................................. 26
2.3. Đnovasyon Çeşitleri........................................................................................ 28
2.4. Firma Düzeyinde Đnovasyon ......................................................................... 29
2.5. Đnovasyon Kümeleri ...................................................................................... 31
2.6. Yenilikçilik ve Rekabetçilik .......................................................................... 32
II. FĐRMA DÜZEYĐNDE ĐNOVASYON ......................................... 35
3.
ĐNOVASYON TEKNĐK YAZINI TARAMASI ................................... 35
3.1. Đnovasyon Teknik Yazınına Giriş ................................................................... 35
3.2. Đnovasyon Teorisinin Geçmişi ve Gelişimi...................................................... 36
3.3. Đnovasyon Belirleyicileri.................................................................................. 37
3.3.1. Genel Firma Nitelikleri...................................................................... 38
3.3.2. Firma Yapısı ...................................................................................... 40
3.3.3. Firma Stratejileri................................................................................ 45
3.3.4. Sektörel Şartlar ve Đlişkiler ................................................................ 49
4.
ARAŞTIRMA METODOLOJĐSĐ ve UYGULAMA ........................... 51
4.1. Araştırma Soruları ve Amaçlar ....................................................................... 51
4.2. Araştırmanın Metodolojisi .............................................................................. 52
4.3. Đnovasyon Modeli............................................................................................ 53
4.3.1. Model Unsurları................................................................................. 53
4.3.2. Model Planı ve Đlişkiler ..................................................................... 55
4.4. Hipotezler ........................................................................................................ 59
4.5. Yenilikçilik ve Performans Ölçütleri .............................................................. 61
v
4.6. Analiz Metodolojisi......................................................................................... 64
4.7. Anket Dizaynı ................................................................................................. 69
4.8. Soru Formu...................................................................................................... 69
4.9. Veri Toplama Prosedürü ................................................................................. 72
4.10. Örneklem ......................................................................................................... 74
5.
PERFORMANS MODELĐ ANALĐZLERĐ ........................................... 80
5.1. Performans Modeli Analizleri ......................................................................... 80
5.1.1. Faktör Analizi.................................................................................... 80
5.1.2. Hipotez Testi ..................................................................................... 86
5.1.3. Đlişki Analizi...................................................................................... 87
5.2. Tamamlayıcı Analizler .................................................................................... 93
5.3. Sektörel Farklar .............................................................................................. 99
6.
ĐNOVASYON BELĐRLEYĐCĐLERĐ MODELĐ ANALĐZLERĐ .... 104
6.1. Đnovasyon Belirleyicileri Modeli Analizleri.................................................. 104
6.1.1. Firma Stratejileri ............................................................................... 104
6.1.1.1. Đşletme Stratejileri ............................................................... 104
6.1.1.2. Firma Dışındaki Đnovasyonların Đzlenmesi ......................... 110
6.1.1.3. Đşbirlikleri ............................................................................ 115
6.1.1.4. Đnovasyon Harcamaları ....................................................... 126
6.1.2. Firma Yapısı...................................................................................... 130
6.1.2.1. Entelektüel Sermaye............................................................ 130
6.1.2.2. Kurum Kültürü .................................................................... 135
6.1.3. Pazar Koşulları ve Đlişkileri............................................................... 141
6.1.3.1. Pazarın Yapısı ..................................................................... 141
6.1.3.2. Đnovasyon Engelleri............................................................. 145
6.1.3.3. Kamu Teşvikleri .................................................................. 150
6.1.4. Genel Firma Nitelikleri ..................................................................... 152
6.2. Tamamlayıcı Analizler................................................................................... 156
6.2.1. Planlama ............................................................................................ 157
6.2.2. Rekabet Stratejileri ............................................................................ 158
6.2.3. Pazar Stratejileri ................................................................................ 161
6.2.4. Teknoloji Stratejileri ......................................................................... 165
6.2.5. Yatırım Kararları ve Üst Yönetim Deneyim Birikim Alanı.............. 168
vi
6.2.6. Kurumsal El Kitapları ....................................................................... 171
6.2.7. Entelektüel Mülkiyet Koruması Araçları .......................................... 173
6.2.8. Ar-Ge Personeli................................................................................. 176
6.3. Sektörel Farklar.............................................................................................. 177
7.
SONUÇLAR ............................................................................................... 187
7.1. Bulguların Özeti ............................................................................................ 187
7.2. Sonuçların Yorumlanması ............................................................................ 195
7.2.1. Yenilik Performansı .......................................................................... 195
7.2.2. Yenilikçilik........................................................................................ 196
III. KÜMELER ve AĞLARDA ĐNOVASYON ............................. 204
8.
TEKNĐK YAZIN TARAMASI .............................................................. 208
8.1. Stratejik Đşbirlikleri ve Ortaklıklar................................................................. 208
8.2. Firma Ağları................................................................................................... 212
8.3. Kümeler ve Ortaklıklar .................................................................................. 214
8.4. Kümelerin Oluşma Mekanizmaları................................................................ 216
8.5. Kümelerin Firma Yenilikçilik Yeteneklerine Etkileri ................................... 218
8.6. Kümelerin Başarısnın Ölçümü....................................................................... 220
9.
KÜME/AĞLAR ARAŞTIRMA METODU ve UYGULAMA ........ 222
9.1. Araştırma Yöntemi ........................................................................................ 222
9.1.1. Yapılandırılmış Mülâkat ..................................................................... 223
9.1.2. Vaka Çalışmaları ................................................................................. 223
9.2. Hedef Kitle .................................................................................................... 224
9.3. Kümeler ve Ağlarda Yenilikçilik Modeli Önerisi ......................................... 224
10. ANALĐZ ve SONUÇLAR ........................................................................ 232
10.1. TAYSAD....................................................................................................... 233
10.1.1. TAYSAD Küme/Ağ Haritası ............................................................ 233
10.1.2. TAYSAD Küme/Ağ Aktörleri Özellikleri ........................................ 235
10.1.3. TAYSAD Küme/Ağ Aktörler Arası Đlişkiler .................................... 238
10.2. TĐAD ............................................................................................................. 242
10.2.1. TĐAD Küme Haritası ......................................................................... 242
10.2.2. TĐAD Aktörleri Özellikleri................................................................ 244
vii
10.2.3. TĐAD Aktörler Arası Đlişkiler............................................................ 247
10.3. IEIS................................................................................................................ 250
10.3.1. IEIS Küme/Ağ Haritası ..................................................................... 250
10.3.2. IEIS Küme/Ağ Aktörleri Özellikleri ................................................. 252
10.3.3. IEIS Küme/Ağ Aktörleri Arasındaki Đlişkiler ................................... 255
10.4. Küme Karşılaştırmaları ................................................................................. 259
10.5. Kümelerin Dinamiği Modeli Önerisi............................................................. 263
IV. GENEL DEĞERLENDĐRME ....................................................... 265
11. DEĞERLENDĐRME ve ÖNERĐLER .................................................. 265
11.1. Firma Yöneticilerine Öneriler ....................................................................... 265
11.2. Küme Yönetimlerine Yönelik Öneriler ......................................................... 271
11.3. Kamu Politikaları Önerileri ........................................................................... 274
KAYNAKÇA ...................................................................................................... 280
PROJE ÖZET BĐLGĐ FORMU...................................................................... 295
EKLER ................................................................................................................. 298
Ek A: Firma Düzeyinde Đnovasyon Anket Formunun Oluşturulması..................... A1
Ek B: Firma Düzeyinde Đnovasyon Anket Soru Formu ..................................... B1-16
Ek C: Firma Düzeyinde Đnovasyon Anketine Katılan Firmaların Listesi ............... C1
Ek D: SEIN Küme Araştırması Özet Tabloları .................................................... D1-8
Ek E: Kümeler Anketi Formu ............................................................................ E1-12
Ek F: Kümeler Anketine Katılan Firmaların Listesi ................................................ F1
Ek G: Örnek Firma Raporu ................................................................................ G1-12
viii
ŞEKĐL LĐSTESĐ
Şekil 1.1: Đnovasyon sürecindeki firma içi ilişkiler...........................................................30
Şekil 4.1: Đnovasyon modelinin temel unsurları................................................................54
Şekil 4.2: Bütünleşik inovasyon modeli............................................................................56
Şekil 4.3: Đnovasyon belirleyicileri modeli .......................................................................57
Şekil 4.4: Đnovasyon performans modeli...........................................................................58
Şekil 4.5: Đnovasyon çerçevesi ..........................................................................................59
Şekil 4.6: Posta anket dönüş sayısı....................................................................................75
Şekil 4.7: Örneklem toplama yöntemleri...........................................................................75
Şekil 4.8: Sektörlere göre örneklem dağılımı....................................................................76
Şekil 4.9: Sektörlere göre firmaların dağılımı...................................................................77
Şekil 4.10: Firma büyüklüğüne göre firmaların dağılımı..................................................78
Şekil 4.11: Firma yaşına göre firmaların dağılımı.............................................................78
Şekil 4.12: Yıllık cirolarına göre firmaların dağılımı........................................................79
Şekil 4.13: Katılımcıların görev dağılımı..........................................................................79
Şekil 5.1: Performans ve yenlikçilik için ikinci seviye teyit edici faktör analizi ..............84
Şekil 5.2: Son 3 yılda firma performansı değişimi............................................................85
Şekil 5.3: Son 3 yılda yapılan yenilikler ...........................................................................85
Şekil 5.4: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi ............................................88
Şekil 5.5: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi ............................................89
Şekil 5.6: Đnovasyon türlerinin imalat performansına etkisi .............................................90
Şekil 5.7: Genel firma performansı için patika analizi......................................................91
Şekil 5.8: Finansal performans üzerine diğer performans türlerinin etkileri.....................92
Şekil 5.9: Finansal performans için patika analizi.............................................................93
Şekil 5.10: Performans ve inovasyon türleri için genel patika analizi ..............................93
Şekil 5.11: Toplam satışlara ve ihracata göre firmaların dağılım .....................................94
Şekil 5.12: Toplam satışların dağılımı...............................................................................95
Şekil 5.13: Toplam ihracatın dağılımı ...............................................................................96
Şekil 5.14: Performans modeli için yapısal eşitlik modeli ................................................98
Şekil 5.15: Sektörlerin yenilikçilik düzeyleri .................................................................. 103
Şekil 6.1: Đşletme stratejileri ortalamaları ........................................................................ 107
ix
Şekil 6.2: Đşletme stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi ........................................................ 108
Şekil 6.3: Đşletme stratejileri için patika analizi............................................................... 109
Şekil 6.4: Kum piramidi modeli....................................................................................... 109
Şekil 6.5: Đşletme stratejileri ve inovasyon türleri için patika analizi.............................. 110
Şekil 6.6: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin katkı düzeyleri................. 113
Şekil 6.7: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin yenilikçilik üzerine etkisi 113
Şekil 6.8: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejileri için patika analizi ................. 114
Şekil 6.9: Firma dışı inovasyonların izlenmesi ve inovasyon türleri için patika analizi . 114
Şekil 6.10: Üniversite ve araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliği .................................. 115
Şekil 6.11: Rakiplerle Ar-Ge işbirliği .............................................................................. 116
Şekil 6.12: Diğer firmalarla Ar-Ge işbirliği..................................................................... 117
Şekil 6.13: Üretim işbirliği .............................................................................................. 118
Şekil 6.14: Satın alma işbirliği......................................................................................... 119
Şekil 6.15: Hizmet, satış, dağıtım işbirliği....................................................................... 120
Şekil 6.16: Firmalar ve/veya eğitim kurumları ile eğitim işbirliği .................................. 121
Şekil 6.17: Müşterilerle işbirliği ...................................................................................... 122
Şekil 6.18: Tedarikçilerle işbirliği ................................................................................... 123
Şekil 6.19: Tamamlayıcı işbirlikleri ................................................................................ 124
Şekil 6.20: Đnovasyon harcama kalemleri ........................................................................ 126
Şekil 6.21: Đnovasyon harcamasının yenilikçiliğe etkisi.................................................. 129
Şekil 6.22: Entelektüel sermaye unsurları........................................................................ 133
Şekil 6.23: Entelektüel sermayenin yenilikçiliğe etkisi ................................................... 133
Şekil 6.24: Entelektüel sermaye için patika analizi ......................................................... 134
Şekil 6.25: Entelektüel sermaye ve inovasyon türleri için patika analizi ........................ 135
Şekil 6.26: Kurum kültürü faktörleri önem düzeyi .......................................................... 138
Şekil 6.27: Kurum kültürünün yenilikçiliğe etkisi........................................................... 139
Şekil 6.28: Kurum kültürü patika analizi ......................................................................... 140
Şekil 6.29: Kurum kültürü ve inovasyon türleri için patika analizi ................................. 141
Şekil 6.30: Pazar koşulları ............................................................................................... 144
Şekil 6.31: Đnovasyon engelleri cevapları ........................................................................ 148
Şekil 6.32: Đnovasyon engellerinin yenilikçiliğe etkisi.................................................... 149
Şekil 6.33: Đnovasyon engelleri patika analizi. ................................................................ 149
Şekil 6.34: Đnovasyon engelleri ve inovasyon türleri için patika analizi ......................... 150
x
Şekil 6.35: Vergi indirimleri kullanımı............................................................................ 151
Şekil 6.36: Kamu teşvikleri kullanımı ............................................................................. 152
Şekil 6.37: Đlk üretim yılı ................................................................................................. 153
Şekil 6.38: Firma yaşı ...................................................................................................... 154
Şekil 6.39: Firma büyüklüğü............................................................................................ 154
Şekil 6.40: Aile firması .................................................................................................... 155
Şekil 6.41: Firma hukuki statüsü ..................................................................................... 155
Şekil 6.42: Yabancı sermaye............................................................................................ 156
Şekil 6.43: Yabancı sermaye oranı .................................................................................. 156
Şekil 6.44: Diğer ülkelerde üretim yatırımı ..................................................................... 157
Şekil 6.45: Stratejik yazılı plan ........................................................................................ 157
Şekil 6.46: Fiyat stratejisi ................................................................................................ 158
Şekil 6.47: Kalite stratejisi ............................................................................................... 159
Şekil 6.48: Odaklanma stratejisi ...................................................................................... 160
Şekil 6.49: Çeşitlendirme stratejisi .................................................................................. 160
Şekil 6.50: Mevcut pazar - küçük değişiklik.................................................................... 162
Şekil 6.51: Mevcut pazar - yeni ürün............................................................................... 162
Şekil 6.52: Yeni pazar - mevcut ürün .............................................................................. 163
Şekil 6.53: Yeni pazar - yeni ürün ................................................................................... 164
Şekil 6.54: Yeni teknoloji geliştirmek ............................................................................. 165
Şekil 6.55: Mevcut teknolojiyi iyileştirmek..................................................................... 166
Şekil 6.56: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri iyileştirmek........................................ 167
Şekil 6.57: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanmak .......................................... 168
Şekil 6.58: Büyük yatırım kararları.................................................................................. 169
Şekil 6.59: Ağırlıklı deneyim birikimi alanı yenilikçilik düzeyleri ................................. 171
Şekil 6.60: Kurumsal el kitabı varlığı .............................................................................. 172
Şekil 6.61: Yeni ürün geliştirme el kitabı varlığı............................................................. 172
Şekil 6.62: Sektörlere göre çalışanların eğitim düzeyleri karşılaştırması........................ 179
Şekil 6.63: Beyaz/mavi yaka ayrımına göre eğitim düzeyleri karşılaştırması................. 179
Şekil 6.64: Departmanlara göre sektörlerdeki beyaz yaka personel dağılımı.................. 181
Şekil 7.1: Regresyon analizi serpilme diyagramı ............................................................ 190
Şekil 7.2: Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkisi .............................................. 193
Şekil 7.3: Đnovasyon belirleyicileri patika analizi............................................................ 193
xi
Şekil 7.4: Yenilikçilik ve yenilik performansı arasındaki bağıntı ................................... 194
Şekil 7.5: Yenilik performansı unsurları.......................................................................... 195
Şekil 7.6: Firma büyüklüklerine göre yenilik performansı unsurları............................... 196
Şekil 8.1: Teknolojik ilişkiler ve inovasyonun yayılması (Pavitt, 1984) ....................... 210
Şekil 10.1 TAYSAD küme/ağ haritası............................................................................. 234
Şekil 10.2: TAYSAD boyutlar ortalaması ....................................................................... 238
Şekil 10.3 TĐAD küme/ağ haritası ................................................................................... 243
Şekil 10.4:TĐAD boyutlar ortalaması............................................................................... 246
Şekil 10.5: ĐEĐS küme/ağ haritası .................................................................................... 251
Şekil 10.6: ĐEĐS boyutlar ortalamaları ............................................................................. 254
Şekil 10.7: Kümelerdeki faaliyetleri etkileyen değişkenler arasındaki ilişkiler .............. 263
xii
TABLO LĐSTESĐ
Tablo 4.1: Đnovasyon belirleyicileri modeli hipotezleri ....................................................60
Tablo 4.2: Performans modeli hipotezleri .........................................................................60
Tablo 4.3: Teyit edici faktör analizi uygunluk endeksleri.................................................66
Tablo 4.4: Ankete katılan firmaların dağılımı...................................................................76
Tablo 5.1: Performans türlerinin keşifsel faktör analizi....................................................81
Tablo 5.2: Đnovasyon türlerinin keşifsel faktör analizi......................................................82
Tablo 5.3: Performans için teyit edici faktör analizi yükleri.............................................82
Tablo 5.4: Đnovasyon türleri için teyit edici faktör analizi yükleri....................................83
Tablo 5.5: Performans modeli için teyit edici faktör analizi .............................................83
Tablo 5.6: Güvenilirlik analizi sonuçları...........................................................................84
Tablo 5.7: Performans modeli için ilişki analizi ...............................................................86
Tablo 5.8: Rakiplerden önce yeni ürün sunma yeteneği için T- testi................................87
Tablo 5.9: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi ...........................................88
Tablo 5.10: Đnovasyon türlerinin imalat performansına etkisi ..........................................89
Tablo 5.11: Đnovasyon türlerinin pazar performansına etkisi............................................90
Tablo 5.12: Đnovasyon türlerinin genel performansa etkisi...............................................91
Tablo 5.13: Finansal performans üzerine etkiler...............................................................92
Tablo 5.14: Nicel firma performansı verileri ....................................................................94
Tablo 5.15: Nicel verilerin ilişki analizi............................................................................95
Tablo 5.16: Yüksek toplam satışların etkisi ......................................................................96
Tablo 5.17: Yüksek ihracatın etkisi...................................................................................97
Tablo 5.18: Yüksek yenilikçiliğin etkisi ...........................................................................97
Tablo 5.19: Performans modeli için yapısal eşitlik modeli sonuçları ...............................98
Tablo 5.20: Sektörlerin yenilikçilik düzeyleri...................................................................99
Tablo 5.21: Đnovasyon türlerinde sektörel farklar............................................................ 100
Tablo 5.22: Performans unsurlarında sektörel farklar ..................................................... 101
Tablo 5.23: Toplam satışlar, ihracat ve inovasyon harcamaları sektörel kıyaslaması..... 102
Tablo 6.1: Đşletme stratejilerinin faktör yapısı ................................................................. 105
Tablo 6.2: Đşletme stratejileri için teyit edici faktör analizi yükleri................................. 106
Tablo 6.3: Đşletme stratejileri faktörleri için uygunluk endeksleri................................... 106
xiii
Tablo 6.4: Đşletme stratejileri güvenilirlik analizi sonuçları ............................................ 106
Tablo 6.5: Đşletme stratejileri ilişki analizi ...................................................................... 107
Tablo 6.6: Đşletme stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi ....................................................... 108
Tablo 6.7: Firma dışı inovasyonların izlenmesi faktör yapısı.......................................... 111
Tablo 6.8: Firma dışı inovasyonların izlenmesi için teyit edici faktör analizi yükleri .... 111
Tablo 6.9: Firma dışı inovasyonların izlenmesi faktörleri için uygunluk endeksleri ...... 111
Tablo 6.10: Firma dışı inovasyonların izlenmesi güvenilirlik analizi sonuçlar............... 112
Tablo 6.11: Firma dışı inovasyonların izlenmesi için ilişki analizi ................................. 112
Tablo 6.12: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi........ 113
Tablo 6.13: Üniversite ve araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliğinin etkileri................ 116
Tablo 6.14: Rakiplerle Ar-Ge işbirliğinin etkileri ........................................................... 117
Tablo 6.15: Diğer firmalarla Ar-Ge işbirliğini etkileri .................................................... 118
Tablo 6.16: Üretim işbirliğinin etkileri ............................................................................ 119
Tablo 6.17: Satın alma işbirliğinin etkileri ...................................................................... 120
Tablo 6.18: Hizmet, satış, dağıtım işbirliğinin etkileri .................................................... 120
Tablo 6.19: Firmalar ve/veya eğitim kurumları ile eğitim işbirliğinin etkileri................ 121
Tablo 6.20: Müşterilerle işbirliğinin etkileri.................................................................... 122
Tablo 6.21: Tedarikçilerle işbirliğinin etkileri................................................................. 123
Tablo 6.22: Tamamlayıcı işbirliklerinin etkileri .............................................................. 124
Tablo 6.23: Đşbirliklerinin ilişki analizi ........................................................................... 125
Tablo 6.24: Đnovasyon harcama miktarları ...................................................................... 127
Tablo 6.25: Yenilikçilik düzeyi ve inovasyon harcaması ilişki analizi ........................... 127
Tablo 6.26: Đnovasyon harcamalarının etkileri ................................................................ 128
Tablo 6.27: Đnovasyon harcaması artışının etkileri.......................................................... 129
Tablo 6.28: Đnovasyon harcamasının yenilikçiliğe etkisi ................................................ 130
Tablo 6.29: Entelektüel sermayenin faktör yapısı ........................................................... 131
Tablo 6.30: Entelektüel sermaye için teyit edici faktör analizi yükleri ........................... 131
Tablo 6.31: Entelektüel sermaye faktör yapısı için uygunluk endeksleri ........................ 131
Tablo 6.32: Entelektüel sermaye güvenilirlik analizi sonuçları....................................... 132
Tablo 6.33: Entelektüel sermaye ilişki analizi ................................................................. 132
Tablo 6.34: Entelektüel sermayenin yenilikçiliğe etkisi.................................................. 133
Tablo 6.35: Kurum kültürü keşifsel faktör analizi........................................................... 136
Tablo 6.36: Kurum kültürü için teyit edici faktör analizi yükleri.................................... 137
xiv
Tablo 6.37: Kurum kültürü faktör yapısı için uygunluk endeksleri................................. 137
Tablo 6.38: Kurum kültürü güvenilirlik analizi sonuçları ............................................... 137
Tablo 6.39: Kurum kültürü ilişki analizi.......................................................................... 138
Tablo 6.40: Kurum kültürünün yenilikçiliğe etkisi.......................................................... 139
Tablo 6.41: Pazarın yapısı faktör analizi ......................................................................... 142
Tablo 6.42: Pazarın yapısı için teyit edici faktör analizi yükleri ..................................... 142
Tablo 6.43: Pazarın yapısı faktörleri için uygunluk endeksleri ....................................... 142
Tablo 6.44: Pazarın yapısı güvenilirlik analizi sonuçlar.................................................. 143
Tablo 6.45: Pazar yapısı ilişki analizi .............................................................................. 143
Tablo 6.46: Sektördeki egemen rakibin etkisi ................................................................. 143
Tablo 6.47: Sektördeki yüksek rekabet şiddetinin etkisi ................................................. 145
Tablo 6.48: Đnovasyon engelleri keşifsel faktör yapısı .................................................... 146
Tablo 6.49: Đnovasyon engelleri için teyit edici faktör analizi yükleri ............................ 147
Tablo 6.50: Đnovasyon engelleri faktörleri için uygunluk endeksleri .............................. 147
Tablo 6.51: Đnovasyon engelleri güvenilirlik analizi sonuçları........................................ 147
Tablo 6.52: Đnovasyon engelleri ilişki analizi.................................................................. 148
Tablo 6.53: Đnovasyon engellerinin yenilikçiliğe etkisi................................................... 149
Tablo 6.54: Vergi indirimi kullanımının etkileri ............................................................. 151
Tablo 6.55: Kamu teşvikleri yaygınlığı ........................................................................... 152
Tablo 6.56: Firma nitelikleri ilişki analizi ....................................................................... 153
Tablo 6.57: Fiyat stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi .............................................. 158
Tablo 6.58: Kalite stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi ............................................ 159
Tablo 6.59: Odaklanma stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi.................................... 160
Tablo 6.60: Çeşitlendirme stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi................................ 161
Tablo 6.61: Mevcut pazar - küçük değişiklik .................................................................. 162
Tablo 6.62: Mevcut pazar - yeni ürün.............................................................................. 163
Tablo 6.63: Yeni pazar - mevcut ürün ............................................................................. 164
Tablo 6.64: Yeni pazar - yeni ürün .................................................................................. 165
Tablo 6.65: Yeni teknoloji geliştirmek ............................................................................ 166
Tablo 6.66: Mevcut teknolojiyi iyileştirmek ................................................................... 166
Tablo 6.67: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri iyileştirmek....................................... 167
Tablo 6.68: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanmak ......................................... 168
Tablo 6.69: Büyük yatırımlar........................................................................................... 169
xv
Tablo 6.70: Üst yöneticilerin ağırlıklı deneyim birikimi ................................................. 170
Tablo 6.71: Ar-Ge ve üretim deneyim birikiminin karşılaştırması.................................. 171
Tablo 6.72: YÜG el kitabı varlığının etkisi ..................................................................... 172
Tablo 6.73: Patent ............................................................................................................ 173
Tablo 6.74: Patent başvurusu ........................................................................................... 174
Tablo 6.75: Tasarım tescili .............................................................................................. 174
Tablo 6.76: Marka Tescili................................................................................................ 175
Tablo 6.77: Faydalı model belgesi................................................................................... 175
Tablo 6.78: Gizlilik.......................................................................................................... 176
Tablo 6.79: Ar-Ge personeli ............................................................................................ 176
Tablo 6.80: Firmaların çalışanlarının sınıflandırması...................................................... 178
Tablo 6.81: Sektörel çalışan eğitim düzeyi farkları ......................................................... 180
Tablo 6.82: Beyaz yakalı çalışanların departmanlara dağılımı........................................ 181
Tablo 6.83: Ar-Ge çalışan oranının yenilikçiliğe etkisi................................................... 182
Tablo 6.84: Đşbirlikleri sektörel kıyaslaması.................................................................... 183
Tablo 6.85: Kurumsal yazılı dokümanlara göre sektörel kıyaslama................................ 184
Tablo 6.86: Beşeri ve örgütsel sermayeye göre sektörel kıyaslama ................................ 184
Tablo 6.87: Pazar stratejilerine göre sektörel kıyaslama ................................................. 185
Tablo 6.88: Personel çeşitliliği ve maliyet stratejisine göre sektörel kıyaslama ............. 186
Tablo 7.1: Performans modeli bulguları .......................................................................... 187
Tablo 7.2: Belirleyiciler modeli bulguları ....................................................................... 188
Tablo 7.3: Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkisi ............................................. 189
Tablo 7.4: Artık (residual) değerleri................................................................................ 190
Tablo 7.5: Đnovasyon belirleyicileri faktör yapısı............................................................ 191
Tablo 7.6: Đnovasyon belirleyicileri faktör yükleri .......................................................... 191
Tablo 7.7: Đnovasyon belirleyicileri faktörleri için uygunluk endeksleri ........................ 192
Tablo 7.8: Đnovasyon belirleyicileri güvenilirlik analizi sonuçları .................................. 192
Tablo 7.9: Đnovasyon belirleyicileri ilişki analizi ............................................................ 192
Tablo 8.1: Küme başarılarının ölçüm modeli (Christensen vd., 2002) ........................... 221
Tablo 9.1: Araştırma yöntemleri seçimi için açıklayıcı çerçeve (Meredith vd., 1989) ... 222
Tablo 9.2: Küme içindeki aktörler arasındaki ilişkilerin profili ...................................... 230
Tablo 10.1: TAYSAD F aktörler tarafından zikredilen P ve D aktörler listesi ............... 233
Tablo 10.2: TAYSAD kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri................................ 235
xvi
Tablo 10.3: TAYSAD kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri................................ 236
Tablo 10.4: TAYSAD kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri ............................... 237
Tablo 10.5: TAYSAD kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri ......................... 237
Tablo 10.6: TAYSAD kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri ..................... 238
Tablo 10.7: TAYSAD kümesi T aktörlerin ilişkileri ....................................................... 239
Tablo 10.8: TAYSAD kümesi F aktörlerin ilişkileri ....................................................... 240
Tablo 10.9: TAYSAD kümesi P aktörlerin ilişkileri ....................................................... 241
Tablo 10. 10: TAYSAD kümesi K aktörlerin ilişkileri.................................................... 241
Tablo 10.11: TAYSAD kümesi D aktörlerin ilişkileri..................................................... 242
Tablo 10.12: TĐAD Küme/Ağ F aktörler tarafından zikredilen P ve D aktörler listesi ... 242
Tablo 10.13: TĐAD kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri..................................... 244
Tablo 10.14: TĐAD kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri .................................... 244
Tablo 10.15: TĐAD kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri.................................... 245
Tablo 10.16: TĐAD kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri.............................. 245
Tablo 10.17: TĐAD kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri .......................... 246
Tablo 10.18: TĐAD kümesi T aktörlerin ilişkileri............................................................ 247
Tablo 10.19: TĐAD kümesi F aktörlerin ilişkileri ............................................................ 248
Tablo 10.20: TĐAD kümesi P aktörlerin ilişkileri ............................................................ 249
Tablo 10.21: TĐAD kümesi/ağı K aktörlerin ilişkileri ..................................................... 249
Tablo 10.22: TĐAD kümesi/ağı D aktörlerin ilişkileri ..................................................... 250
Tablo 10.23: ĐEĐS Küme/Ağ F aktörler tarafından zikredilen K, P ve D aktörler listesi. 250
Tablo 10.24: ĐEĐS kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri....................................... 252
Tablo 10.25: ĐEĐS kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri....................................... 252
Tablo 10.26: ĐEĐS kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri...................................... 253
Tablo 10.27: ĐEĐS kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri................................ 253
Tablo 10.28: ĐEĐS kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri ............................ 254
Tablo 10.29: ĐEĐS kümesi T aktörlerin ilişkileri .............................................................. 255
Tablo 10.30: ĐEĐS kümesi F aktörlerin ilişkileri .............................................................. 256
Tablo 10.31: ĐEĐS kümesi P aktörlerin ilişkileri .............................................................. 257
Tablo 10.32: ĐEĐS kümesi P aktörlerin ilişkileri .............................................................. 258
Tablo 10.33: ĐEĐS kümesi D aktörlerin ilişkileri.............................................................. 258
Tablo 10.34: Sektörlerin T aktör ilişkilerinin karşılaştırması .......................................... 259
Tablo 10.35: Sektörlerin F aktör ilişkilerinin karşılaştırması .......................................... 260
xvii
Tablo 10.36: Sektörlerin P aktör ilişkilerinin karşılaştırması .......................................... 261
Tablo 10.37: Sektörlerin K ve D aktör ilişkilerinin karşılaştırması................................. 262
Tablo Ek D.1: AB’de 4 kümedeki T aktörün ilişkileri .....................................................D1
Tablo Ek D.2: AB’de 4 kümedeki T aktörün özellikleri ..................................................D2
Tablo Ek D.3: AB’de 4 kümedeki F aktörün ilişkileri .....................................................D3
Tablo Ek D.4: AB’de 4 kümedeki F aktörün özellikleri ..................................................D3
Tablo Ek D.5: AB’de 4 kümedeki P aktörün ilişkileri .....................................................D5
Tablo Ek D.6: AB’de 4 kümedeki P aktörün özellikleri ..................................................D6
Tablo Ek D.7: AB’de 4 kümedeki K ve D aktörlerinin ilişkileri......................................D7
Tablo Ek D.8: AB’de 4 kümedeki K ve D aktörün özellikleri .........................................D8
xviii
ÖZET
Đmalat Sanayiinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları Projesi’nde, firma düzeyinde
inovasyonu modellemek, analiz etmek ve inovasyonun firma performansına ve rekabetçiliğine
etkilerini belirlemek için, 184 imalat firmasını içine alan gözlemsel bir araştırma çerçevesinde
metotlar ve stratejiler geliştirilmiştir. Böylece, günümüzde ve görünür gelecekte geçerli
ekonomik yapının önemli unsurlarından birisi olan inovasyon konusunda kavramsal ve
kuramsal boyutlarının yanında geniş saha çalışmalarına da yer veren bir araştırma yapılmış,
firmaların yenilikçilik becerisinin rekabetçiliklerini ve performanslarını nasıl etkilediğini
gösteren analizler sunulmuştur. Ayrıca, firma düzeyinde bir yenilikçilik modeli ortaya
koyulmuş, inovasyon geliştirme sürecinde anlamlı bir öneme haiz olan inovasyon
belirleyicilerinin etkilerinin analizini yapılmış; ülke, sektör ve firma bazında inovasyon
strateji ve politikalarının önerilmesinde önemli bir yol gösterici olabilecek bilgiler ortaya
çıkarılmıştır.
Projenin alt çalışması olan kümeler çalışması ile kümelerin inovasyon yaratma
üzerindeki etkileri araştırılmış ve küme içinde bulunmanın inovasyon süreçleri içinde
firmalara getirdiği avantajlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Böylece firmaların inovasyon
ortaya koymasını artıran ve hızlandıran kümeleşme ilişkilerine ve bu ilişkilerin altında yatan
dinamiklere ışık tutmak mümkün olmuştur. Kümelerde inovasyon önerisi temelde, ana firma,
tedarikçiler, müşteriler ve teknoloji sağlayıcılar arasındaki oluşan inovasyon kümeleri ve
üniversite-sanayi-hükümet işbirliklerini, bu iş birliklerinin içeriklerini, detaylarını, özellikleri
ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Ayrıca inovasyon birimlerinin aralarında oluşturdukları
kümelerde inovasyon yapıları incelenmiş ve Türk imalat sanayii ve firmalarında inovasyonun
kökleşmesi ve gelişmesi için gerekli strateji ve aksiyon planlarının ortaya koyulması
amaçlanmıştır.
Bu
tür
bir
modelleme
sonucu
inovasyon
ağlarının
ve
bunların
yapılanmalarının somutlaştırılması ile kümelerdeki ve kümeler dışındaki inovasyon
yapılanmalarının daha etkin yönlendirilmesi mümkün olabilecektir.
Anahtar Kelimeler: Đnovasyon, Yenilikçilik, Rekabetçilik, Đnovasyon Stratejileri,
Küme, Teknoloji, Firma Performansı, Đstatistiksel Analiz.
xix
ABSTRACT
Innovation Models and Implementations in Manufacturing Industry Project is about
developing methods and strategies for modelling and analysis of innovation at the firm level,
including its effect on the competitiveness and firm performance, based on an empirical study
covering 184 manufacturing firms. Thanks to extensive field studies, innovation -one of the
important component of today’s business life which shapes the current and future economic
structure- is discussed; and the analyses about how innovativeness competency of firms
influences their competitiveness and performance are presented. Besides, an integrated model
of innovativeness at the firm level is suggested and the effects of innovation determinants
which play a significant role on the success of innovation activities are analysed. Thus,
valuable findings at firm, sector and nationwide level are extracted in order to generate
innovation strategies and policies at the respective levels.
Innovation cluster sub-project deals with the effects of clustering and networking of
firms on their ability of generating innovations. Among other things, it aims to discover what
the advantages are for a firm resulting from its participation in a cluster. Hence, it is possible
to explain the dynamics of clustering relationships of firms, which increases their
innovativeness capabilities. Basically, innovation cluster part is about exploring the
relationships between firms, customers, suppliers, technology providers; and about identifying
the scope, the details and the characteristics of collaborations among academia-industrygovernment. Furthermore, innovation structures of clusters are examined to determine
necessary strategies and action plans in order to encourage and develop innovation activities
in manufacturing firms in Turkey. This kind of study also serves to clarify the structure of
innovation networks, which is expected to improve the effectiveness of the innovation
management in firms within and without clusters.
Keywords: Innovation, Innovativeness, Competitiveness, Innovation Strategies,
Cluster, Technology, Firm Performance, Statistical Analysis.
xx
I.
GĐRĐŞ
BÖLÜM 1:
GĐRĐŞ ve KAPSAM
Sürekli değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte gün geçtikçe şiddeti artan küresel rekabet
var olan ürün ve hizmetlerin katma değerlerini hızla tüketmekte, dolayısıyla da inovasyonlar
(yenilikler) organizasyonların can damarı haline gelmektedir. Bu nedenle yenilikçilik
(innovativeness) birçok firma için rekabet üstünlüğünün gizli kaynağıdır; riskleri olmasına
rağmen, günümüz firmalarının önemli başarılarının aracıdır. Đnovasyon terimi yalnız ürün ve
süreçle değil aynı zamanda pazarlama ve organizasyonla da ilgilidir. Akova vd. (1998)’nin
ifade ettiği üzere, inovasyon sürecindeki büyük risk yeni ürün veya hizmetlerin
geliştirilmesinde değil, değişen müşteri taleplerinin hızına ayak uyduramamaktan ortaya
çıkabilmektedir.
Đnovasyon aslında yeni bir olgu değildir; gelişme, yenileme ve iyileme gibi kavramlar,
icat ve keşiflere duyulan merak gibi, insan doğasının bir parçasıdır. Buna rağmen yenilikçilik,
küresel yarışta sürekli rekabet üstünlüğü elde etmek ve karşılaşılan çevresel problemlerin
üstesinden gelmek amacıyla firmalara stratejik avantaj sağladığından beri, yani özellikle son
yirmi yıldır, akademik ve sınaî çevrede popüler bir alan haline gelmiştir (Drucker, 1985; Hitt
vd., 2001; Kuratko vd., 2005). Ulusal çapta bakıldığında inovasyon sadece ülkelerin
gelişmesini ve büyümesini değil aynı zamanda vatandaşlarının hayat standartlarının da
yükselmesini destekleyen mevcut ekonominin temel unsurudur.
Avrupa Konseyi, araştırma ve inovasyonun AB ülkelerinin politik, finansal ve ticari
uygulamalarının kalbinde yer bulmasının gerekliliğini 23–24 Mart 2000’de Lizbon’daki
toplantısında belirtmiş; böylece Ar-Ge ve inovasyonun ülkelerin kalkınmasındaki önemli
rolüne işaret etmiştir. Bu toplantıda, AB’nin stratejileri arasında “Ar-Ge ve bilgi toplumu için
yeni politikalar oluşturmak”, “inovasyon ve rekabetçilik için yapısal reformlara ivme
kazandırmak”, “dünyadaki en rekabetçi ve en dinamik bilgi esaslı ekonomi olmak için bir iç
pazar tanımlamak” yer almıştır.
Yakın gelecekteki bilgi toplumunun refah düzeyini belirleyecek olan bilgi esaslı
ekonominin temellerini şöyle sıralayabiliriz.
i. Yerli-yabancı inovasyonları olgunlaştırmak ve ticari hale getirmek için uygulanan
inovasyon politikaları, kuralları ve teşvikleri,
21
ii. Beşeri sermayeyi ve özellikle teknoloji okuryazarlığını artırmak,
iii. Bilgi işlem teknolojileri,
iv. Bilgi esaslı ekonomiyi geliştirecek istihdamı yaratmak.
Böylece, bilgi esaslı toplumu kurmayı hedefleyen Lizbon bildirisinin anahtar
unsurlarından biri olarak, bugünün ve görünür geleceğin ekonomisinin temelinde yenilikçilik
öne çıkmıştır.
Đnovasyonu üç dal altında incelemek mümkündür. (1) Ulusal inovasyon sistemi. (2)
Bölgesel düzeyde inovasyon, ve (3) Firma düzeyinde inovasyon. Carlson’a göre (2006),
inovasyon ulusal refah için çok büyük öneme sahiptir ve ulusal anlamda zımnî (tacit) bilginin
paylaşımında pozitif etkisi de yadsınamaz. Đnovasyon çalışmaları son zamanlarda daha
küresel hale gelse de, ulusal koşulların, hükümet politikalarının ve ulusal inovasyon destek
süreçlerinin önemi azalmamıştır.
Bu araştırmada firma düzeyinde inovasyona odaklanılmış, kuramsal bir düzeyden
hareketle ampirik bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Türkiye imalat sanayinden seçilen firmalar
ileri sürülen hipotezlerin ve geliştirilen inovasyon modellerinin sınanması için gereken girdiyi
oluşturmuştur. Anket uygulaması ve analiz bölümü için aşağıdaki altı imalat sektörü
çalışmanın çekirdek unsurları olarak seçilmiştir.
Bu sektörler: Tekstil ürünleri imalatı, kimyasal madde ve ürünleri imalatı, metal eşya
endüstrisi, makine imalatı, elektrikli ev aletleri ve ekipmanları, ve otomotiv endüstrisidir.
Anket uygulaması için yararlanılan firmaların ayrıntılı seçim metodu dördüncü bölümde
açıklanmıştır. Saha çalışması, Kocaeli ve Đstanbul (Sakarya, Tekirdağ ve Kırklareli’ndeki
firmalara da anket için başvurulmuştur) şehirleri başta olmak üzere Türk imalat sanayinin
merkezi olan ve yıllık üretimin yarısından fazlasının gerçekleştiği Kuzey Marmara
Bölgesi’nde gerçekleştirilmiştir. Anket, firma düzeyinde inovasyon uygulamaları, inovasyon
belirleyicileri ve etkileri, kullanılan bilginin kaynakları ve maliyetler vs. gibi inovasyon süreci
ile ilgili çeşitli unsurlar hakkında bilgi edinmek üzere tasarlanmıştır. Toplanan verilerle Türk
işletmelerinin inovasyon profili çizilmektedir; ayrıca firmaların yenilikçilik yetenekleri ve
bunun rekabetçilik güçlerine olan etkisi de araştırılmaktadır.
Özetle, bu çalışma iki ana kısımdan oluşmaktadır.
1. Saha çalışması: Bu saha uygulaması, imalat sektöründe, anket yöntemi ve yüz yüze
mülakatlar şeklinde düşünülmüştür.
2. Firma düzeyinde inovasyonun modellenmesi: Analiz hem inovasyon sürecinin
modellenmesini hem de firma performansına inovasyonun etkisinin araştırılmasını
22
kapsamaktadır. Amaç yenilikçi firmaların elde edeceği rekabetçilik yeteneklerinin
öne çıkarılması ve belirginleştirilmesidir.
Yenilikçiliğin firmaların rekabet gücünü nasıl etkilediğini içeren çalışmalar akademik
yazında seyrek ve sonuçlar itibariyle de bulanık bir konudur. Aslında bu konudaki
çalışmalarda, zorluk rekabet gücünün zayıf tanımından kaynaklanmaktadır. Öte yandan, yeni
ürün geliştirme konusu ve ürün geliştirme sürecinin modellenmesi ise inovasyon yazınında
çok sayıda makalenin incelediği popüler konular arasında sayılabilir. Yakın geçmişte, katma
değer yaratma konusundaki katkıları nedeniyle orijinal tasarım ve pazarlama inovasyonu
konuları da oldukça dikkat çekmektedir. Ancak çoğunlukla saha çalışmaları ile desteklenen
benzer araştırmalar Türkiye’de nadirdir.
Bu çalışmanın araştırma bölümü sadece akademik açıdan değil, aynı zamanda Türk
imalat sektörünün yenilikçilik kapasitesinin betimlenmesi için de faydalı olduğu kanısındayız.
Ekonomik Đşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) araştırmalarına göre, 1970–1995 yıllarında
gerçekleştirilen inovasyon ve yenilikçilik çalışmaları, gelişmiş ülke ekonomilerinin büyüme
ve gelişmesinde %50’den fazla bir etkiye neden olmuştur. Bu nedenle Türkiye ekonomik
kalkınma için yenilikçilik konusuna daha çok önem vermelidir (Özçelik ve Taymaz, 2004).
Ama Türkiye’deki inovasyonlarla ilgili veriler oldukça azdır. Bu nedenle, bu çalışmada
önerilen inovasyon modeli, anket veritabanı ve araştırmanın bulguları gelecek araştırmacılar
için değerli bir veri kaynağı oluşturacaktır.
Bu çalışma, yenilikçiliğin oluşma süreci ve firmalar için taşıdığı değer ile beraber;
inovasyon yeteneği açısından Türk imalat sektörleri ve firmaları arasındaki farkların ortaya
çıkması konularına odaklanmıştır.
23
BÖLÜM 2:
2.1
GENEL BĐLGĐLER
Đnovasyon Tanımları
Bu çalışmada, inovasyon terimi Avrupa Birliği raporlarındaki tanıma benzer ele
alınacaktır. AB, 1996’da yenilikçiliği şöyle ifade etmiştir:
i.
Ürün, hizmet ve ilgili pazar yelpazesinin yenilenmesi ve geliştirilmesi,
ii.
Üretim, tedarik ve dağıtım için yeni tekniklerin geliştirilmesi,
iii.
Personel kapasitesi, çalışma organizasyonu, çalışma koşulları ve yönetim için
yeni ve verimli değişikliklerin uygulanması.
Biçimsel olarak, inovasyon yeni bilginin başarılı şekilde gelişimi ve uygulanması olarak
tanımlanmıştır (OECD, 1997). Đnovasyonun amacı ekonomik alanda iyileştirmeler
sağlamaktır. Metcalfe’a (1998) göre inovasyon akışı kuruduğunda, firmaların ekonomik
yapısı yetersiz büyümelerle pasif bir gidişata sürüklenecektir. Bu nedenle inovasyon uzun
vadeli ekonomik gelişmelerde kritik bir rol oynar. Firmalar, bölgeler ve ülkeler arasındaki
performans ve rekabet farklarının arkasında inovasyon, baskın aydınlatıcı bir sebep
olabilmektedir. Örneğin, Fagerberg vd.’nin (2004) çalışmasında açığa çıktığı üzere yenilikçi
ülkeler daha az yenilikçi olanlara göre daha yüksek üretim ve gelire sahiptir.
Güçlü rekabetçi çevrenin baskısı altındaki firmaların özellikle günümüzün yüksek
dinamik pazar koşullarında, rekabet avantajı kazanmak ve çalışma verimliliğini yükseltmek
için çalışma süreçlerini, hizmetlerini ve ürünlerini aralıksız değiştirmeleri inovasyonu ifade
eder (Elçi, 2006).
Oslo El Kitabı’nda (2005) (Oslo El Kitabı’nın alt başlığı “Teknolojik inovasyon verisi
toplama ve yorumlaması için teknolojik ve bilimsel aktivitelerin ölçümlenmesi”dir),
inovasyon, yeni veya önemli ölçüde geliştirilmiş bir ürün (mal ya da hizmet) ya da sürecin,
yeni bir pazarlama metodunun ya da çalışma hayatında, iş yeri organizasyonunda ya da dış
ilişkilerde yeni bir organizasyonel metodun uygulanması olarak tanımlanmaktadır. AB ve
OECD raporlarının açıkladığına göre inovasyon süreci, bir fikri pazarlanabilir bir ürün veya
hizmete veya iyileştirilmiş bir üretim ya da dağıtım yönetimine veya yeni bir sosyal hizmet
yönetimine dönüştüren değişikliklere işaret etmektedir. Daha somut olarak inovasyon (AB,
1996):
24
i.
Ürün, hizmet ve pazar çeşitlerinin yenilenmesi ve büyümesi,
ii.
Üretim, tedarik ve dağıtımla ilgili yeni metotların kurulması,
iii.
Yönetim, iş organizasyonu, çalışma şartları ve iş gücü becerilerindeki değişimin
tanımlanmasıdır.
Drucker (1985), çoğunlukla inovasyonu, yetenekleri geliştiren ya da faydayı artıran
yenileme ve iyileştirmelerin hazır hale gelme süreci olarak açıklamaktadır. Belirtilmelidir ki,
inovasyon bilim veya teknolojiye yaptığı katkılar ile değil, yaptığı çevresel etkiyle ölçülebilen
bir değerdir. Yönetimsel bakış açısıyla inovasyon yeni ya da geliştirilmiş bir ürün ya da
hizmetin iyileştirilmesi veya meydana getirilmesi olarak tarif edilebilir. Yeni müşteri
ihtiyaçları ya da mevcut ihtiyaçlar için yeni çözümler gibi gereklilikler inovasyon yaratımı
için uygun koşulları oluşturur (Doyle, 1998).
Đnovasyon bilginin ekonomik kâra dönüştürülmesi gibi de düşünülebilir. Firmalara yeni
pazarlara girme ve mevcut pazarlarda gelişmiş rekabet avantajı sağlama fırsatı yarattığından
beri inovasyon büyük bir ticari öneme sahiptir. Aynı zamanda firmaların kârlılığını ve
verimliliğini de yükseltmektedir. Aslında, Romer’in (2005) vurguladığı üzere, inovasyon,
başlangıç araştırmalarından prototiplerin gelişimine, icadın kaydı ve ticari başvuruların
sonuçlanmasına kadar ilerleyen ve farklı aktiviteleri kapsayan bir süreçtir.
Avrupa Komisyonu Rekabetçilik Kuruluna göre inovasyonun belli özellikleri aşağıdaki
gibi özetlenebilir (2004):
•
Đnovasyon artan bir hızla yayılmaktadır. Çok gelişmiş bilgi ve iletişim ağı ve
artan ekonomik, kültürel ve politik ilişkiler bu yayılma hızının çeşitli sebeplerindendir.
•
Đnovasyon gittikçe daha evrensel olmaktadır. Dünyanın farklı yerlerinde aynı
inovasyon benimsenebilmektedir. Örneğin Toyota’nın 70’lerde başlayan imalat modeli
oldukça kısa zamanda ABD otomotiv sanayisi tarafından benimsenmiş ve ardından dünya
çapındaki ilgili tüm diğer firmalar bu modeli kabul etmişlerdir (Womack vd., 1991).
•
Đnovasyon teknolojik olarak karmaşıktır. Đnovasyon çeşitli disiplinlerin farklı
boyutlarının birlikteliği ile biçimlenmiştir.
•
Đnovasyon gittikçe daha fazla yaratıcılık ister. Yenilikçiliğin günden güne daha
fazla yaratıcılık istemesinin baş nedeni inovasyonun aynı alanlarda başka firmalar tarafından
sürekli geliştirilmesi ve inovasyonlar ve küreselleşme arasındaki piyasaya sürüm zamanının
azalmasıdır. Bu bulgular daha yenilikçi olmak için kullanıcı ve üreticiler arasındaki iletişim
ve işbirliğinin önemini vurgulamaktadır.
25
Kısaca, inovasyon firma için yeni (veya önemli şekilde iyileştirilmiş) ürün, süreç,
pazarlama veya örgütsel metottur. Đnovasyon firmaların ilk kez geliştirdiği ve/veya diğer
firma veya işletmelerden benimseyip iyileştirdiği ürün, süreç ve metotları kapsamaktadır.
Bunun yanı sıra bir inovasyon tanımı gereği uygulanmış yani pazara sunulmuş olmalıdır.
2.2
Đnovasyonun Önemi ve Temel Terminoloji
Firmaların yeni pazarlara girmek, mevcut pazar payını artırmak ve rekabet üstünlüğü
sağlamak için kullandıkları çalışma stratejilerinin temel öğelerinden biri yenilikçiliktir.
Günümüzde yeniliği tetikleyen asıl amaç sadece maliyet azaltma ihtiyacı değildir. Aynı
zamanda, ürün ve servis kalitesini iyileştirme, daha iyi ürün tasarlama, kısaltılmış ürün
ömrünün devrinin devam ettirilmesi, müşteri talep ve ihtiyaçlarına cevap verme ve böylece
yeni servisler ve ürünler, yeni firma modelleri ve pazarlama teknikleri geliştirmek gibi
sebeplerin bulunduğu geniş bir yelpazedir. Çoğu araştırmacı, az ama çok, firmaların rekabete
dayanan sorunlarını inovasyonlar yoluyla aşabilecekleri fikrinde hemfikirdir (Evangelista vd.,
1998). Bunun içindir ki, modern firmalar kendi pazarlarında daha iyi rekabet edebilmek için
yenilikçi olma durumundadır.
Đlk olarak inovasyon ve icat arasındaki farka değinmek faydalı olabilir. Tanım olarak;
icat yeni bir ürün veya süreç için oluşan ilk fikir iken, inovasyon bu fikri pratiğe çevirmek
için ilk girişimdir. Benzer bir şekilde, Salavou (2004) yenilikçilik ve inovasyon arasındaki
farka dikkat çeker. Đnovasyon tercihen öznel yollarla tanımlanan “yeni”nin uygulanması
ve/veya benimsenmesini kapsamaktadır. Hâlbuki yenilikçilik, organizasyonların inovasyona
karşı eğilimlerine bağlı bazı ölçüm çeşitlerinin bir bütün halinde toplanması ve ortaya
çıkarılmasıdır. Akova vd. (1998)’nin görüşüne göre, yenilikçilik, sürekli gelişen pazar şartları
ve teknik koşullar altında rekabet edebilmek için firma çalışanlarının kendi firmalarını
çeşitlendirdikleri, adapte ettikleri ve hatta yeniden organize ettikleri kritik bir araçtır.
Bu tanım imitasyon ve inovasyon arasındaki farkı ifade ederken de işe yarar. Aslında bir
şeyi ilk defa ticarileştirmekle, onu kopyalayıp farklı bir konsept içinde sunmak arasında açık
bir fark vardır. Đkinci ifade mümkün olduğunca yüksek miktarda taklit veya teknoloji transferi
denilen davranışı içerir (Faderberg vd. 2004). Kısaca inovasyon hem pazara hem de firmaya
yeni olan bir ürün, süreç ve uygulamanın takdiminidir. Oysa imitasyon, ürün, süreç veya
uygulamanın pazar için değil, sadece firma için yeni olduğu bir hadisedir.
26
Öte yandan bazı kaynaklar ve otoriteler yenilikçiliği de iki farklı alt kategoriye
ayırmışlardır. Davranışsal yenilikçilik, firma çalışanları, takımları ve yöneticilerinin toplamı
tarafından oluşturulan entelektüel sermayenin bir yansımasıdır. Temel öğesi ise, önemli
yenilikçi çıktıları oluşturacak yeni fikirlere ve yeniliklere içten açık olmaktır. Buna karşın
Stratejik yenilikçiliğin odak noktası belirlenen organizasyon hedeflerinin üstesinden gelmek
için bir organizasyonun yeterliliklerinin değerlendirilmesi ve geliştirilmesidir (Wang ve
Ahmed, 2004).
Đnovasyon görünüşteki önemine rağmen her zaman hak ettiği akademik ilgiyi
toplayamamıştır. Ancak son yıllarda akademik araştırmalar, ekonomi ve sosyal değişim
alanındaki inovasyon çalışmaları, özellikle bütünleşik ve disiplinler arası araştırmalar ile
birlikte çoğalmaktadır. Đnovasyonun disiplinler arası yapısı, bu alanda daha çok akademik
çalışmayı gerektirmektedir ve bu durum tüm inovasyon açıları ile uğraşacak tek tip bir bilim
dalının olmadığını ortaya koymaktadır (Fagernberg vd. ,2004).
Schumpeter’in çalışmalarına dayalı teorik bir yaklaşıma göre, inovasyonların ne kadar
radikal olduklarını mevcut teknolojiyle mukayese etmek, onları sınıflandırmada yaygın bir
olgudur (Freeman ve Soete, 1997). Akademik ve bilimsel yazında inovasyon genellikle iki
kategori altında sıralanmaktadır: Radikal inovasyonlar ve adımsal inovasyonlar.
Radikal inovasyonlar genellikle büyük risk taşır ve ticari alana aktarılması zordur. Oysa
pazar başarısı, rekabet avantajı ve yüksek performans sonuçları açısından firmalara uzun
dönemde önemli kazançlar sağlar. Bazen de radikal inovasyonlar yeni teknolojik ilerlemeleri
ve pazar yapısını değiştirebilen teknolojik uygulamaları içerir. Öte yandan, adımsal
inovasyonlar tüketicinin daha çok tatmin ve daha az yardımla kolayca kullanacağı son
ürün/süreç için olan küçük iyileştirme ve değişimleri kapsamaktadır (Darroch ve
McNaughton, 2002; Hermann vd., 2006).
Çoğu durumda radikal inovasyonlardan ekonomik kazanç elde edebilmek için öncelikle
adımsal bir grup ilerlemeye gereksinim vardır. Bir inovasyon ne kadar radikalse öncesindeki
olası yatırım ihtiyacı ve/veya pazardaki başarı için gerekli örgütsel değişim o kadar büyüktür.
Özetle inovasyon ekonomik değişim için çok önemlidir ve adımsal inovasyon değişim
sürecini doldururken radikal inovasyon pazardaki büyük değişimleri oluşturmaktadır.
(Schumpeter, 1934).
Başka açıklamalardan evvel inovasyon tiplerinin tanımında kullanılan anahtar kelimeleri
açıklamak yararlı olabilir. Bu anahtar kelimeler teknolojik olarak yeni ve geliştirilmiştir. Oslo
El Kitabı (2005) teknolojik olarak yeniyi şöyle açıklar: Daha önceki ürün ve süreçlerden
27
oldukça farklı teknolojik karakteristiklerdir. Bazı inovasyonlar mevcut teknolojileri yeni
kullanım alanlarıyla birleştiren ya da yeni bilginin kullanımından türeyen yeni teknolojileri
gerektirmektedir. Diğer yandan teknolojik olarak geliştirilmiş, mevcut performansın önemli
ölçüde geliştirilmesi ve yükseltilmesi manasına gelmektedir. Yüksek performans materyalleri,
bileşenleri ve farklı süreçler kullanıldığı halde, basit bir ürün veya süreç daha düşük maliyet
ve iyi performansa göre geliştirilebilir.
2.3
Đnovasyon Çeşitleri
Schumpeter (1934) inovasyonun beş değişik çeşidi arasında farklılaşmaya gider: Yeni
ürünler, üretimdeki yeni metotlar, yeni tedarik kaynakları, yeni pazarlardan faydalanma ve
çalışmayı düzenlemek için yeni yöntemler. Yeni ürün ve yeni üretim metotları, ekonomi
çalışmalarında çoğunlukla odak noktada yer almıştır. Ürün inovasyonu ve süreç inovasyonu
ifadeleri sırasıyla; yeni ya da geliştirilmiş ürün ya da hizmetlerin gerçekleştirilmesini ve bu
ürün ve hizmetleri üreten süreçlerdeki gelişimi belirtmektedir.
Oslo El Kitabı’nda (2005) dört değişik inovasyon çeşidi tanımlanmıştır. Bunlar ürün
inovasyonu, süreç inovasyonu, pazarlama inovasyonu ve organizasyonel inovasyondur. Ürün
ve süreç inovasyonları teknolojik gelişme kavramına oldukça yakındır.
Ürün inovasyonu; teknik ayrıntılar, bileşenler ve materyaller, tüzel yazılımlar, kullanım
kolaylığı veya diğer işlevsel özellikler gibi niteliklerine ve planlanan kullanıma göre önemli
biçimde geliştirilmiş olan ya da tamamen yeni, ürün veya hizmetleri tarif etmektedir. (Oslo El
Kitabı, 2005). Ürün inovasyonu yeni bilgi ya da teknolojiden yararlanabilir, mevcut bilginin
ve teknolojinin yeni kullanımına veya kombinasyonlarına dayanabilir. Ürün terimi hem mal
hem hizmet kelimelerini kapsamaktadır.
Ürün inovasyonu; teknolojinin ilerlemesi, değişen tüketici ihtiyaçları, kısalan ürün hayat
eğrileri ve artan küresel rekabet ile birlikte zorlu bir süreç oluşturur. Başarı için ise firma
içinde ve dışında firmalarla müşterileri ve tedarikçileri arasında güçlü bir etkileşimi
kapsamalıdır (Akova vd, 1998). Ürün inovasyonunun girişim başarısının esas içeriği tasarım
olsa da küçük tasarım değişiklikleri ürünün pratik ayırt edici özelliği için gereken temel
değişikliği kapsamazlar. Đşte bu nedenle küçük tasarım değişiklikleri ürün inovasyonu olarak
kabul edilmez.
Süreç inovasyonu yeni ya da önemli şekilde iyileştirilmiş bir üretim veya dağıtım
metodunun uygulanmasıdır. Teknik alanda ekipman ve/veya yazılım alanındaki önemli
28
değişiklikleri de kapsar. Süreç inovasyonu; üretim ya da dağıtımın birim maliyetini azaltmak,
kaliteyi yükseltmek ya da yeni veya önemli şekilde iyileştirilmiş ürünler üretmek ve dağıtmak
için amaçlanabilir (Oslo El Kitabı, 2005). Fagerberg vd. (2004)’nin önemini vurguladığı gibi,
yeni bir ürün sunumunun gelir ve istihdamın büyümesi üstünde açık ve pozitif bir etki
oluşturacağı varsayılırken, süreç inovasyonu maliyet azaltma etkinliği gereği bulanık bir
etkiye sahip olabilir.
Pazarlama inovasyonu ürün tasarımı ya da ambalajında, ürün konumlandırmasında veya
ürün fiyatlandırılmasındaki önemli değişiklikleri kapsayan yeni bir pazarlama metodunun
uygulanmasıdır (Oslo El Kitabı, 2005). Pazarlama inovasyonları, hitap edilen tüketici
ihtiyaçlarını iyileştirmeyi, yeni pazarlar yaratmayı ya da firma satışlarının yükseltmek
amacıyla firmanın ürününü pazarda yeniden konumlandırmayı hedeflemektedir. Pazarlama
inovasyonu fiyatlandırma stratejileri, ürün ambalajı tasarım özellikleri, ürün yerleştirmesi ve
tutundurma aktiviteleri ile oldukça ilgilidir.
Son olarak organizasyonel inovasyon firmanın iş pratiklerinde, iş yeri organizasyonunda
veya dış ilişkilerinde uyguladığı yeni bir örgütsel metottur. Organizasyonel inovasyonlar idari
ve işlem maliyetlerini düşürerek, iş yeri tatminini (ve böylece iş gücü verimliliğini) artırarak,
satılamayan varlıklara (kodlanmış dış bilgiler gibi) erişerek veya gereçlerin maliyetini
azaltarak
firmanın
performansını
artırma
eğilimindedirler.
Bu
da
organizasyonel
inovasyonların iş pratikleriyle güçlü bir ilişkisi olduğunu göstermektedir.
Alternatif olarak, Amerikan yazınında iki farklı inovasyon tipi göze çarpar. ABD’nin
Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’ne (NIST) göre bunlar teknolojik ve ticari
inovasyonlardır. Teknolojik inovasyon ticarette veya yeni bir teknik fikrin yönetiminde
başarılı bir uygulamadır. Bir ticari inovasyon ise; pazara başarılı bir şekilde sunulmuş, yeni
veya geliştirilmiş ürün, süreç veya hizmetleri yaratmak için teknik pazar veya iş model
becerisinin uygulanmasının bir sonucudur.
2.4
Firma Düzeyinde Đnovasyon
Firma düzeyinde yenilikçilik kavramı ele alındığında, inovasyonların meydana geldiği
temel birimlerin firmalar olduğu görülür. Đnovasyon, iş pratiklerinin geniş yelpazesi içerisinde
yer almaktadır. Firmalar, sistem ve süreç dinamiklerini, yenilik ve pazar başarısına
dönüştürme yeteneğine sahip oldukları için, inovasyon süreçlerinin kalbinde yer alırlar. Oslo
El Kitabı’nda firma düzeyinde yenilik sürecinin, inovasyon becerisini ve ihtiyacını
29
şekillendiren ve inovasyon dinamosu olarak adlandırılan faktörlerin oluşturduğu bir sistem
gibi tanımlanmıştır. Bu dinamo gerçekte inovasyon belirleyicilerini ortaya çıkarmaktadır.
Organizasyonlar arası işbirlikleri sayesinde firmalar kolaylıkla rekabetçilik stratejilerini
kurabilmekte ve inovasyon yapılarını inşa edebilmektedir. Yenilikçilik, firmaları gruplaştırma
ve bir ağ yaratma eğilimi içerisindedir. Grup firmalarca inovasyon daha çabuk olgunlaşır ve
yenilik sürecindeki yapısal değişimler daha kolayca gerçekleşir.
Yenilikler firmalarda çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Teknik beceriler ve fikirler
üreten inovasyonun temel unsuru araştırma olduğu için inovasyon icat biçiminde olabilir.
Aynı zamanda düzenleme ve taklit etme de çok kullanışlı firma stratejileri olabilmektedir. Bir
işletme, diğer firma veya sektörlerden fikir alarak ve bunları kendi amacına uyarlayarak
yenilikçi olabilir. Aslında icatlar herhangi bir yerde gerçekleştirilebilir. Ancak inovasyonlar
genellikle firma içinde ortaya çıkar. Bir icadı inovasyona dönüştürebilmek için firma
genellikle belli bir sayıdaki değişik beceri, yetenek, bilgi ve kaynaklarını birleştirme ihtiyacı
duymaktadır (Fagerberg vd., 2004).
Đnovasyon, işletmelerin bölümleri arasındaki güçlü ilişkinin, çalışma ve işbirliğinin bir
sonucudur. Yeniliğin ortaya çıkmasında çoğunlukla Ar-Ge, pazarlama ve üretim
departmanları önemli rol oynar. Bu departmanlar ve diğer firma içi ilişkiler arasındaki
koordinasyon, yenilikçilik için gerekli olan beceri, yetenek, bilgi ve kaynakların elde edilmesi
için hayati önem taşımaktadır. Şekil 1.1 kabaca inovasyon yapım sürecindeki departmanlar
arasında olan firma içi ilişkileri göstermektedir.
Şekil 1.1: Đnovasyon sürecindeki firma içi ilişkiler
Olson vd. (2001) firmadaki departmanlar arası ilişkileri yenilikçiliğe katkıları açısından
incelemiştir. Elde ettikleri bulgulara göre, yenilikçi olmak için anlamlı düzeyde bir firma içi
işbirliği gereklidir. Bu işbirliğinin ve iletişimin kuvveti, yeniliğin türüne (pazar için yeni,
firma için yeni, vs.) ve çeşidine (ürün, süreç, pazarlama veya organizasyonel) göre değişiklik
göstermektedir.
30
Becheikh vd. (2006) 1993-2003 yılları arasında yayımlanan ve firma düzeyinde
gerçekleştirilen, imalat sektörü içerisinde bulunan teknolojik inovasyonların anlatıldığı
makalelerin sistematik revizyonunu gerçekleştirmiştir. Bu çalışmada amaç, inovasyonların
firmalarda nasıl meydana geldiğini ortaya koymak, inovasyon belirleyicilerinin bir listesini
oluşturmak ve yenilikçilik hakkındaki kararların nerede yaklaşıp ayrıldığı hakkında mevcut
boşluğu tamamlamaktır. Araştırmalarının, firmalardaki yenilikçilik hakkında birikmiş
bilgilerin ilerlemesine yardım edeceği öngörülmüştür.
OECD raporları inovasyonlarını çok daha kararlı ve hızlı bir şekilde geliştiren
firmaların, daha nitelikli çalışanlara sahip olduklarına, onlara daha yüksek maaş ödediklerine
ve çalışanları için daha kesin gelecek planları sağladıklarına dikkat çekmektedir.
Yenilikçiliğin, firma performansına etkileri satışlar, pazar payı ve kârlılıktan, verimlilik ve
etkinliğe uzanan geniş bir yelpazede farklılık gösterir. (Oslo El Kitabı, 2005).
2.5
Đnovasyon Kümeleri
Đmalat sanayiinde bölgelerin uzmanlaşması, firmalar arasındaki işbirlikleri, birbirleriyle
olan girdi çıktı ilişkileri aynı bölgede faaliyet gösteren firmaların rekabet gücünü artıran bir
etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bölgesel ilişkiler ve işbirlikleri içinde, ağ yapıları ve
kümeleşme faaliyetleri firmaların yenilik üretme ve buna bağlı olarak da gerek ulusal, gerekse
global pazarlarda rekabetçi olmaları konusunda firmalara avantaj sağlayan bir faktör olarak
gözükmektedir (Porter, 1998).
Kümeleşme faaliyetleri bölgelerin ekonomik olarak kalkınmasına fayda sağladığı gibi
küme içindeki firmalar, kümeleşme faaliyeti içinde bulunmayan firmalara göre rekabet
avantajı elde etmektedirler. Bu avantajı kullanan firmalar ayakları üstünde daha sağlam
durmakta ve karşılarına çıkan fırsatları değerlendirme konusunda başarılı oldukları gibi,
tehditlere karşı mücadele etmekte de küme dışındaki firmalara göre bir adım önde
durmaktalar (Rosenfeld, 1997).
Kümeleşme faaliyetleri gösteren özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, küme
içinde bulunmak ile çevresel etkenler tarafından yaratılan belirsizliğin etkilerini azaltma
konusunda avantaj elde etmektedirler (Doloreux, 2004). Buna bağlı olarak son yıllarda
kümeler üzerine yapılan çalışmalar artmış hem akademik çevrelerde, hem de gerek hükümet
bazında gerekse yerel yönetimler bazında küme oluşması için sarf edilen kaynak ve teşvikler
artmıştır. Kümeler üzerine yazılan Teknik yazındaki tanımlara dikkat edecek olursak,
31
karşımıza küme tanımlarının ortak özellikleri arasında coğrafi yakınlık veya coğrafi
konsantrasyon, sosyal yapı, güven, diyalog ve iletişim, kaynakların ortak kullanımı gibi
kavramların altı bir çok kaynak, yazar ve araştırmacı tarafından çizilmiştir (Porter, 1998;
Rosenfeld, 1997, 2001, 2003; Braun, 2004). Kümeler ve içinde bulunan firmaların önde gelen
amaçları arasında satış ve kârlılığın artması üzerine odaklanacak işbirliği ağları kurmayı
sayabiliriz. Bu husus, kümeler ile işbirliği ağları arasında yakın bir ilişki olduğunu ortaya
koymaktadır. Tabii ki firmalar arasında oluşan bölgesel ağlar ile kümeler arasında
karakteristik özellikler karşılaştırıldığında, farklılıklar göze çarpmaktadır. Kümeler ve
bölgesel ağlar, iç içe geçmiş kavramlar olarak incelenebileceği gibi farklı iki yapı olarak da
incelenebilir.
2.6
Yenilikçilik ve Rekabetçilik
Firmalar arasındaki rekabet, pazar koşullarını oluşturan ve pazardaki ürün ve hizmetler
için ideal fiyat ve kalite gibi önceliklerini belirleyen temel faktördür. Firmalar rekabet
yarışında lider olmak istediklerinden farklı olmaya, tüketicinin gözdesi olmaya ve pazara ilk
giren olmaya uğraşırlar. Firmalar kârlılık ve verimliliklerini sürekli artırmak için sadece
uygun metotları araştırmayı denemez, aynı zamanda tüketicinin daha farkına varmadığı
ihtiyaçlarını çözmeyi ve sonrasında bu ihtiyaçları karşılayacak yeni ürün ve hizmetleri
geliştirmeyi de denerler. Bu amaçla rekabetçilik politikaları ve ülkedeki yenilik düzenlemeleri
firmaların bu aktivitelerini desteklemeli ve pazarın rekabet yapısını dengede tutmalıdır (Elçi,
2006).
Yenilikçilik ve teknolojik gelişmeler, sanayi firmalarının tümü için sürekli büyümek ve
hem yerel hem de küresel pazarda rekabet üstünlüğü kazanmak için kritik ve güçlü
yaklaşımlardır. Günümüzde teknoloji, işletmelerin ekonomik büyümesinin başlangıç noktası
görünümündedir. Küresel rekabet; doğal kaynaklar ve ucuz iş gücü üzerinden artık daha fazla
yayılmayacak, teknolojik gelişmeler ve inovasyonlarla devam edecektir. Firma düzeyinde
daha iyi performans çıktıları edinmek için ve ayrıca sürekli ekonomik büyüme sağlayan
gelişmiş ülkeler düzeyine ulaşmak için temel metotlar teknolojik gelişmeler ve
inovasyonlardır.
Aslında rekabet çok geniş anlamda kullanılan bir terimdir ve birçok bağlam içinde
değişik manalar içerebilir. Ortak bir tanımı yoktur ve değişik düzeylerde yani firma, bölge,
ülke ve küresel anlamda farklı özellikler taşır. Bu çalışmada rekabet firma düzeyinde ele
32
alınmıştır; bu yüzden pazardaki ikame ürün ve hizmetlere karşı müşteriye tercih edeceği ürün
ve hizmetleri sağlamaya devam etme yeteneği, firmaların rekabet gücü olarak ifade edilebilir.
Firmaların bakış açısına göre rekabet müşteri çevresinde yayılmaktadır. Son dönemlerde
müşteri ilişkileri firma aktivitelerinin ilgi odağı olmuş, dolayısıyla firmaların pazarda rekabet
üstünlüğü sağlamak için müşteri odaklı organizasyonlar olarak yapılandırılmaları gerekmiştir.
Rekabetçilik o ürün için firmanın pazar payıdır denebilir. Genellikle finansal ve
ekonomik düzeyde ölçülür. Firmalar için rekabetin temel gücü üretim maliyetlerini azaltmak
ve teknolojik yeteneği geliştirmektir. Bu amaçlar firmaları yeni örgütsel ve yönetimsel
yapılara iter. Bunlar firma öz kaynaklarına odaklanma, onları geliştirme, yeni pazar şartlarına
ve müşteri taleplerine daha iyi tepki veren yeni yapılar geliştirme, farklı pazarlara yönelme,
diğer firmalarla işbirliklerini artırma ve inovasyonlara yatırım yapmadır (Ulusoy vd., 1999).
Farklı rekabet yaklaşımları akademik yazında tartışılmıştır. Ulusoy (2000) müşteri
odağı, kalite, esneklik, maliyet, inovasyon ve üstün performans sağlayan duyarlılıkla ilgili en
iyi uygulamaları araştırmayı, belirlemeyi, edinmeyi ve geliştirmeyi mühendislik yaklaşımıyla
rekabetçi olma yeteneği olarak tanımlamıştır. Bu yaklaşım firma üst yönetiminin belirlediği
ve hedef koyduğu rekabetçilikte çok iyi bir uygulama modeli önermektedir.
Taş (2006) bir firmanın rekabet gücünün ana faktörünün, onun Ar-Ge yatırımları ve
sürekli artan verimliliği olduğunu belirtmiştir. Yazar, etkili rekabet politikalarının, firmaların
rekabetçilik güçleri için kritik önem taşıdığını da not etmiştir. McAdam ve Keogh (2004)
firmaların genel performansı ile onların inovasyon ve araştırmaya yakınlığı arasındaki ilişkiyi
incelemiştir. Rekabete dayalı çevrelerde firmaların inovasyon eğilimi, yenilikçilik ile
rekabetçilik arasında bağlantı kurma manasına gelmekte ve hayati önem taşımaktadır.
Porter’a göre (1998) inovasyon, teknolojik ilerleme anlamına gelir ve daha iyi metot ve
süreçler vasıtasıyla firmaların faaliyetlerini iyileştirmeyi ifade eder. Bu nedenle firmalar, en
yeni teknolojileri ve modern üretim tekniklerini geliştirip yenilikçi olduklarında rekabet
üstünlüğünü ele geçirirler.
Taş (2006) küresel rekabetçi çevrelerde, firmaların ve de ülkelerin rekabet güçlerini
artırmak istedikleri için, yüksek Ar-Ge kapasitesine, daha yüksek inovasyon yeteneğine ve
dinamik rekabet üstünlüğüne dayalı katma değere sahip olmaları gerektiğini vurgulamaktadır.
Bu dinamik rekabet üstünlüğü, kaynak kazancı ve düşük maliyet avantajında uzmanlaşmayı
gerektirmektedir.
Artan verimlilikle ekonomik kalkınma arasındaki ilişki; teknoloji, bilgi birikimi ve de
etkili inovasyon stratejilerinin büyüme hızına dayalıdır. Günümüzde, üretimin maliyet ve
33
kalitesi, rekabet üstünlüğü için anahtar ayırt edici faktör olmaktan yavaş yavaş çıkarken,
yerini, yeni meydan okumaları üstlenme ve şüphesiz inovasyona dayalı yeni pazarlar
yaratmaya bırakmaktadır.
34
II. FĐRMA DÜZEYĐNDE ĐNOVASYON
BÖLÜM 3:
3.1
ĐNOVASYON TEKNĐK YAZINI TARAMASI
Đnovasyon Teknik Yazınına Giriş
Günümüzde firmalar ve ülkeler, küresel rekabetin artan zorlu mücadelesi içindedir. Đş
sektöründe, bu küresel rekabet firmaları yeni işletme stratejileri oluşturmaya zorlamaktadır.
Yeni ürün geliştirme, ürün ve üretim stratejilerinde artan beceriler, yeni pazarlar ve tedarik
zinciri yönetimi; firmaların sağlamaya çalıştığı rekabet üstünlüğünü şekillendiren aday
faktörlerden bazılarıdır. Yenilikçilik, firmaların rekabet üstünlüğüne olan açık katkısından ve
küreselleşmeden dolayı, firmaların stratejileri arasında kendi önemini giderek artırmaktadır.
Bu nedenle, inovasyon yönetimi araştırmaları son yıllarda dünya çapında çok önemli hale
gelmiştir.
Daha önceki akademik çalışmalarda inovasyon yönetimiyle ilgili birçok yaklaşım
tartışılmıştır. Bu çalışmalar inovasyon stratejilerini, rekabet ve işletme stratejileri ile
birleştirecek bir yapı kurmayı amaçlamıştır. Tüm sektör ve ekonomilerde önemi gittikçe artan
teknoloji yönetimi ise, bu inovasyon araştırmalarında odaklanılan konulardan biridir.
Teknoloji yönetim süreci, teknolojiye karar verme, teknolojiyi seçme, tedarik etme, kullanma
ve koruma gibi safhalardan oluşmaktadır (Probert ve Gregory, 1995; Ulusoy vd. 1998).
Teknoloji yönetimi için önerilen süreç yapısı aynı zamanda süreç temelli örgüt kültürünün
gelişimi/yayılımı için de çok uygundur (Pandya vd., 1997). Pavitt (1990) başarılı teknoloji
yönetimi için, firma kararlılığının bir gereklilik olduğunun altını çizmiştir. Teknoloji
planlarının işletmelerin esas iş planlarıyla birleştirilmesi firma düzeyinde teknolojiyi kritik bir
eleman yapmaktadır. Aslında organize inovasyon süreçlerine ve yenilikçiliğe eğilim,
firmalardaki teknoloji planlamasının etkilerini genişletmek için uygun bir yoldur (Metz,
1996).
Yeni ürün geliştirme (YÜG), pazarda rekabet üstünlüğü kazanmak için birçok büyük ve
saygı gören firmanın önemli iş pratiklerindendir. Önceki inovasyon yazını çoğunlukla bu
konuya ve artık iyi bilinen ve araştırılan imalat sanayiindeki YÜG sürecinin modellenmesine
odaklanmıştır. Cooper’a göre (1999) kritik yeni ürün başarı faktörleri, sürece başlamadan
yapılan ön etütler, müşterinin sesine kulak verme, müşteriye rakiplerden farklı ürünler sunma,
35
pazara ilk ürünü sunan olma, güçlü pazar ortaklıkları ve pazarı yakından gözetleme,
‘devam/tamam’ kararlarını sürecin kontrol noktalarında hızlı ve ciddi şekilde alma, birçok
otoriteden oluşan bir proje ekibine sahip olma ve güçlü bir proje yöneticisine sahip olmadır.
YÜG süreçlerindeki başlıca problem olarak, Payzın vd. (1998) teknoloji stratejilerinin
şekillendirilmesinde ve bu teknoloji stratejisinin işletme stratejisine dönüştürülmesindeki
eksikleri vurgulamıştır. Daha yenilikçi olmak için teknoloji, Ar-Ge ve yeni ürün süreç
geliştirme alanları arasındaki etkileşimi artırmak önemlidir. Özellikle firmaların tedarikçilerle,
müşterilerle, araştırma enstitüleri ve üniversitelerle çok fazla ilişkide olması inovasyon yapım
sürecinde çok faydalı olabilir.
3.2
Đnovasyon Teorisinin Geçmişi ve Gelişimi
Varsayıma dayanan çalışmalar inovasyon yazınının öncüleridir. Firma politikaları,
süreçleri
ve
aydınlatmayı
karakteristiklerinin
deneyen
tanımlanması
araştırmalar
sayesinde
vasıtasıyla
inovasyon
inovasyon
yazını
kavramlarını
gelişmekte
ve
olgunlaşmaktadır. Bu tanımlamalar firmaların ürünleri, süreçleri ve pazarları hakkındaki
yenilikler ve yaratıcı fikirler üretmek için kendi güçleri ve kapasitelerini test etmeleri
sonucunda ortaya çıkmıştır (Pinchot, 1985; Stevenson ve Jarillo, 1990; Hitt vd, 2001).
Ekonomi alanında inovasyon çalışmaları ilk olarak girişimciliğe dayanmaktadır.
Girişimcilik tabiri ilk olarak Fransız ekonomist Richard Cantillon (1755) tarafından genel
iktisat hakkındaki makalesinde kullanılmıştır. Bahsedilen ekonomik düzende tüccarlar ortak
bir fiyattan ürünler satın alırken risk almakta ve sonrasında ürünü önceden belirsiz bir fiyata
satmaktadır. Bu nedenle, Cantillon girişimciyi; kâr elde etmek için risk alan tüccar olarak
tanımlamıştır. Aslında girişimci terimi Fransızca “sorumluluğunu almak” anlamındaki
“entreprendre” fiilinden gelmektedir. Şimdilerde girişimcilik terimi Cantillo’nun tanımına
benzer kullanılmaktadır ama bu terimin yenilikçilik boyutu çoğunlukla unutulmuştur.
Aslında, 20. yüzyılın başlarında, risk alma ve belirsizlik gibi özelliklerine ek olarak
girişimcilik terimi yenilikçi bir boyutu da kapsamaktaydı. Bu olgu ilk olarak Schumpeter’in
(1934) “Ekonomik Kalkınma Teorisi” çalışmasında ortaya konulmasının sonrasında bilimsel
bir ilgiye kavuşmuştur. Bu eserinde, Schumpeter girişimciliğin ekonomik teorisinin temelini
kurmuştur. Onun bu fikirleri girişimcilik ve inovasyon araştırmaları için değerli bir kaynaktır
(Çetindamar, 2002).
36
Schumpeter’in girişimcilik tanımına göre tüccar pazardaki belirsiz talep yüzünden risk
alarak pazara yeni bir sistem, ürün, süreç veya bunların orijinal bileşimini sunan kişidir.
Girişimci tarafından sunulan yenilikler bir önceki sistem, süreç veya ürünlerden hayli gelişmiş
olmalıdır. Schumpeter (1950) her inovasyonun bir öncekini sonra erdirecek güce sahip olması
gerektiğini öne sürmüş ve bu halkayı, yaratıcı yıkım olarak adlandırmıştır. Bu nedenle
inovasyonlar ekonomik gelişmenin kilit noktasıdır.
Özellikle 1980 sonrasında oluşan katı küresel rekabet, işletmeleri değişik ve dinamik
çalışma stratejilerine, bilhassa inovasyonlara odaklanmaya zorlamıştır (Kurotko ve Hodgettes,
1998). Domanpour (1991) deneysel çalışmalara dayanarak inovasyonların bireysel
girişimcilerden ziyade, çoğunlukla işletmeler tarafından meydana getirildiğini vurgulamıştır.
Aslında günümüzde yenilikçilik, 3M (Fry, 1987) gibi bazı firmaların misyonunda kendine yer
edinen, başlıca iş stratejisi olmuştur. Ayrıca Silicon Valley gibi inovasyon merkezleri
kurulmuş; sonuç olarak, artan yatırımlar ve gelişen teknolojiyle beraber “yaratıcı yıkım”
küreselliği artırmıştır. Böylece küresel ekonominin büyümesi hız kazanmıştır.
Drucker (1984) firma düzeyinde hızlı ekonomik büyüme için dört temel görüş
önermiştir. Bu iş pratikleri: (1) Küresel iletişim ve teknolojinin hızlı gelişimi sayesinde artan
yatırımlar. (2) Kadınların iş hayatına daha fazla entegre olması, yetişkinlerin uzmanlık ve
eğitimlerindeki artış gibi demografik değişikliklerin kataliz etkileri (3) Risk sermayesi
mevcudiyeti nedeniyle girişimciler için fon bulmayı kolaylaştıran destek ve yardımlar. (4)
Amerikan sanayisi tarafından girişimcilik yönetiminin çalışmalarının öğrenilmesine ve
uygulanmasına başlanmasıdır. Günümüzde hem bireyler hem de firmalar rekabet üstünlüğü
sağlama amacı ile inovasyon stratejilerini ve girişimcilik yeteneklerini değerlendirmeye ve
uygulamaya başlamışlardır (Drucker, 1985, Hult vd, 2003).
3.3
Đnovasyon Belirleyicileri
Son yıllarda, inovasyon belirleyicileri konusu sık sık akademik düzeyde tartışılmış ve bu
etkenler inovasyon yazınında odak noktalardan biri olmuştur. Gelişen yazından yola çıkarak,
firma düzeyindeki yenilikçi yaklaşımın nasıl ortaya çıktığını anlamak, inovasyon
belirleyicilerini araştıran yazarlar için oldukça popüler bir konudur (Kanter, 1985; Pinchot,
1985; Kuratko ve Montagno, 1989). Bu çalışmalar, tüm boyutlarıyla inovasyon yapım
sürecinin anlaşılmasını kolaylaştırmak için çeşitli kültür ve sanayilerde deneysel çalışmaların
yer alması gerektiğini belirtmektedir (Hornsby vd., 2002; Kemelgor, 2002).
37
Aslında, inovasyon belirleyicilerinin iki alt başlıkta incelenmesi mümkündür. Firma içi
(iç kaynaklı) parametreler, genel firma özelliklerini (firmanın yaşı, büyüklüğü, sahiplik
statüsü vs. gibi), firma yapısını (entelektüel sermaye, kurum kültürü ve firma içi iletişim
kanallarının açıklığı, idari özellikler ve liderlik gibi) ve firma stratejilerini (üretim ve teknoloji
yönetimi, işbirlikleri, bilgi yönetimi, yatırım ve maliyet stratejileri, rekabet unsurlarının
baskısı gibi) içermektedir. Öte yandan, dış kaynaklı parametreler (sektör ve pazar yapısı,
kamu düzenleme ve teşvikleri, dışsal mali fonlar, yeniliği engelleyici unsurlar gibi) ise
sektörlerle ilgili koşullar ve ilişkilerdir.
3.3.1.
Firmaların
Genel Firma Nitelikleri
genel
nitelikleri,
geliştirilen
inovasyonları
ve
yapılan
aktiviteleri
somutlaştıran kurumsal girişimciliği oluşturmada katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle
kurumsal girişimcilik; örgütsel yenilenme, yenilikçilik aşaması, yeni iş kabiliyetlerinin
yaratılması ve gelişen finansal performans için önemlidir.
Deneysel çalışmalar, firmaların mülkiyet tiplerinin Ar-Ge fonksiyonlarını zayıf ölçüde
etkilediğini ortaya çıkarmıştır. Özellikle, yabancı sermayenin yenilikçiğe etkisi akademik
yazında belirsizdir. Örneğin, Bishop ve Wiseman’nın (1999) açıklamalarına göre, yabancı
sermaye, firmaların yenilikçilik kapasitelerini ve Ar-Ge fonksiyonlarını olumsuz yönde
etkilemektedir. Bu durum genellikle, daha ucuz işgücünün olduğu ülkelere üretim yatırımı
yapan uluslar arası büyük firmaların, Ar-Ge departmanlarını ana merkezlerinde bırakmaları ve
yenilik yönetimini sadece bu ana merkezden gerçekleştirmeleri nedeniyle ortaya çıkmaktadır.
Fakat Love ve Ashcroft (1999)’un iddiasına göre işletme büyüklüğü, yabancı sermaye ve ArGe’nin varlığı inovasyonlarla olumlu yönde ilişkilidir. Benzer şekilde, Taymaz (2006),
yabancı sermaye firmaların orta ve ileri teknoloji sanayiilerinde daha yenilikçi olduğunu ve
yabancı sermayeli firmaların yurt dışından teknoloji transfer etme eğiliminde olduğunu
belirtmiştir. Sonuç olarak, yabancı menşeli firmaların daha yenilikçi olduğunu saptayan
Teknik yazındaki birçok çalışmaya karşın; mülkiyet statüleri ile inovasyon arasındaki ilişkinin
yönü ve yoğunluğuna dair bulgular belirsizdir.
Mülkiyet statülerine benzer şekilde, firma büyüklüğü de firma yenilikçiliğine bulanık bir
etkide bulunur. George vd. (2005), küçük ve orta büyüklükteki firmalarda mülkiyet
yapılarının, risk alma eğilimlerini, faaliyet alanlarını ve yenilikçilik çabalarını artırma
eğiliminde olduğunu gözlemlemiştir. Peeters ve Van Pottelsberghe (2003), Belçikalı imalat
38
firmalarının inovasyon yeteneklerini ve performanslarını incelemiş; inovasyon yetenekleri
açısından büyük firmalar daha başarılı olsalar da, küçük firmaların yenilikçi projelere
kazançlarının daha büyük payını tahsis ettiklerini saptamıştır. Şaşırtıcı şekilde, büyük ve
küçük firmalar, orta büyüklüktekilere oranla daha çok patent başvurusuna ve Ar-Ge
yatırımına sahiptir. Yazarlar ayrıca küçük firmalarda adımsal inovasyonlardan kaynaklı iş
hacminin payının daha büyük olduğunu, ama büyük firmalarda teknolojik ilerlemeler ve
radikal inovasyonların daha büyük önem taşıdığını belirtmiştir. Öte yandan, yabancı
firmaların yerli firmalara oranla Ar-Ge çalışmalarına önemli ölçüde daha az yatırım
yaptıklarını da gözlemlemişlerdir.
Evangelista vd. (1998) Avrupa’daki değişik imalat sektörlerinde yer alan yenilikçi
firmaları ve firma büyüklüklerini incelemiş; büyük firmaların küçüklere kıyasla daha yüksek
yenilikçilik yüzdesine sahip olduğunu bulmuştur. Ayrıca Ar-Ge ve yatırım gibi inovasyon
girdilerinin firma büyüklüğü ile yakından ilgili olduğunu, ancak sektörler arasında ve benzer
şekilde ülkeler arasında büyük farklılıklar görülebildiğini ifade etmiştir.
Benavente (2006), büyük firmaların yenilikçi satış yüzdelerinin yüksek olduğunu ve
ayrıca büyük pazar payına sahip firmaların daha fazla Ar-Ge yoğunluğuna sahip olduğunu
keşfetmiştir. Bu sonuçlar, inovasyonun genellikle büyük firmalarda başlayan bir faaliyet
olduğunu ileri süren Schumpeter’in inovasyon yaklaşımına çok uygundur. Buna karşın, Lööf
ve Hesmati (2002) ekonometrik bir model kullanarak firma büyüklüğünün Ar-Ge
harcamalarına etkisini araştırmış ve sektör kontrol edilirse (sektörel farklardan kaynaklanan
farklar sabit tutulursa) firma büyüklüğüne paralel olarak inovasyon yoğunluğunun sabit
olmayacağını ama büyük ölçüde düşeceğini gözlemlemiştir.
Crepon vd. (1998) firma düzeyinde araştırma ile geliştirme eğiliminin (Ar-Ge), firma
büyüklüğü (çalışan sayısı), pazar payı ve farklılaşma stratejisi ile arttığını ileri sürmüştür.
Diğer yandan, bir firmanın araştırma faaliyetlerine yatırdığı sermaye ve ortaya çıkan araştırma
kapasitesi (birim sermaye başına düşen yenilik miktarı), büyüklük hariç (araştırmaya ayrılan
sermaye büyüklükle orantılı olmasına rağmen) diğer değişkenlerle artış göstermiştir.
Kazanılmış patentler ve yeni ürün satışları ile ölçülen firma inovasyon çıktılarının da benzer
şekilde, dolaylı veya dolaysız yoldan, araştırma gayreti, piyasa talebi ve teknoloji göstergeleri
ile arttığını ifade etmiştir. Ayrıca firma üretkenliğinin, yüksek inovasyon çıktısıyla pozitif
ilişkili olduğu belirtmiştir. Son olarak da Ar-Ge, yenilikçilik ve verimliliğin karşılıklı
ilişkilerini çıkarmak için basit bir ekonometrik model önermiştir.
39
Koberg vd (1996) formel şekilde yapısallaşmış genç firmaların daha az yenilikçi
olduğunu iddia etmiş, ve ayrıca yaşlı organizasyonlarda formelleşmenin yenilikçilik üstünde
herhangi bir negatif etkiye sahip olmadığını söylemiştir. Zahra vd. (2000) orta ölçekli imalat
firmalarını araştırmış ve yönetim kurulu başkanı ile CEO farklı kişilerse ve kurul orta
ölçekliyse, yenilikçiliğe bağlılığın yüksek olduğunu saptamıştır. Camison-Zornoza vd. (2004),
büyüklük ve yenilikçilik arasında anlamlı ve pozitif bir ilişkinin olduğunu belirtmiş; ancak
değişkenleri
analiz
etmede kullanılan
metodolojideki
farklılıklar
nedeniyle
çeşitli
araştırmalarda çelişkili sonuçlar çıktığını fark etmişlerdir.
Aslında, inovasyon belirleyicileri mikro ekonomik modellerden makro ekonomik
performansa kadar çok geniş bir yelpaze üzerinde yer almaktadır. Avermate vd.’nin (2003)
çalışmalarında, firmaların yenilikçilik düzeylerinin bazı açıları firmanın yaşına, firma
büyüklüğüne ve bölgesel ekonomik performansa bağlı olarak değiştiği gösterilmektedir.
Firma yaşı ile yenilikçilik arasındaki ilişki açısından araştırma iki yönlü olabilmektedir; yaşlı
firmalar yarıştıkları pazara yeni olan ürünleri sunarken, diğer taraftan genç firmalar firma iş
hacmine büyük etkisi olacak inovasyonları sunma eğilimindedirler. Ayrıca firmaların coğrafi
konumlarının yenilikçilik düzeylerini etkilediği de araştırmada belirtilmektedir.
Bugelsdijk ve Cornet (2002) inovasyon ile coğrafya arasındaki ilişkiyi incelemiş; bilgi
yayılımının (spillover effects) beklendiği şekilde uzaklık arttıkça azaldığını ifade etmiştir.
3.3.2.
Firma Yapısı
Çalışanların inovasyon yapma amacındaki bireysel çabaları firma yapısının etkisi altında
kurumun uygun yenilik atmosferine sahip olmasıyla ortaya çıkmaktadır. Bu kurumsal
atmosfer firmanın işletme stratejilerinde, görev ve sorumluluk dağıtımında, idari araçlar ve
firma içi iletişim denemelerinde kendini gösterir (Fry, 1987). Firma yapısının rekabetçi
yansıması, çalışanların ilgi çekici yeni fikirlerinin firma uygulamaları ve yatırımlarına
dönüşme başarısına bağlıdır (Pinchot, 1985; Kuratko vd., 1990; Hornsby vd., 2002). Bu
dönüşme firmaların çalışma metotlarına, uygulamalarına, stratejilerine ve girişimlerine
eklendiğinde firmanın inovasyon yeteneği gelişme gösterir (Sathe 1985; Canter 1996).
Akademik yazında çok sayıda araştırmacı firma yapısını incelemiş ve yenilikçilik için
uygun içsel çevre faktörlerini bulmayı amaçlamıştır. Bu faktörler iki kategoride özetlenebilir:
Kurum kültürü ve entelektüel sermaye. Temelde, kurum kültürü çalışanları daha yenilikçi
olmaya sevk edecek içsel alt faktörlerden oluşmaktadır. Bu alt faktörler şunlardır: Yeni
40
fikirlerin üretimi için yönetim desteği, kaynakların bölüşümü ve zaman tahsisi, sorumluluğun
dağıtılması ve özerklik, uygun teşvik ve ödül kullanımı ve yaratıcı görevler ile riskli proje
uygulamalarındaki hatalarda hoşgörü (Souder, 1981; Sathe, 1985; Drucker, 1985; Pinchot,
1985; Fry, 1987; Sykes ve Block, 1989; Kuratko vd., 1990; Damanpour, 1991; Hornsby vd.,
1993; Kanter, 1996; Sundbo, 1999; Hornsby vd., 2002).
Girişimcilik, tüm firma içi çalışma uygulamalarının, çalışanların yeni fikir üretmelerini
desteklediği bir firma karakteristiğidir. Açıkça, bu tüzel atmosfer üst yönetimin desteği
olmadan olmaz. Bu sebepten, yönetim çalışanların fikirlerini dikkate almalı ve yenilikçiliği
desteklemek için firma içi uygun bir atmosfer yaratmalıdır (Hornsby vd., 2002). Sundbo
(1999)’nun belirttiği gibi üst yönetim destekli örgütsel çevre ve araçlar, çalışanları yeni
fikirler üretmeye ve yenilikçi olmaya cesaretlendirmek için kritik bir önem ifade eder.
Montalvo (2004) yöneticilerin rolünün ve inovasyona istekliliklerinin firmanın
yenilikçilik düzeyi üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğunu vurgulamıştır. Yeni fikirler
üretmek, geliştirmek ve uygulamak için yönetim desteği büyük önem taşımaktadır (Kanter,
1985; Pinchot, 1985; Damanpour, 1991). Üst yönetim inovasyon sürecinin önündeki engelleri
kaldırarak, firma içindeki iletişim kanallarını iyileştirerek ve yeni ürün ve projeler üretmeye
destek olarak, inovasyon aktivitelerini desteklediğini kanıtlaması gereklidir. Yeni fikir ve
proje üretmek için sağlanan yönetim desteği aynı zamanda firma içindeki yenilikçi ruhu
canlandırmakta; böylece, inovasyonların ortaya çıkmasında karşılaşılan çevresel belirsizlikler
çalışanların bilgi ve yaratıcılıkları sayesinde bertaraf edilebilmektedir (Drucker, 1985; Sathe,
1985; Sykes ve Block, 1989; Kuratko ve Montagno, 1989).
Yöneticilerin desteği, yeni ürün üretmek ve bu üretime katılan çalışan sayısını artırmak
için de gereklidir. Üst yönetimin desteğini arkasında hisseden çalışanlar daha yaratıcı ve
yenilikçi olabilmek için risk alacak istekliliğe daha çok sahiptir. Dolayısıyla inovasyon
uğraşları hız kazanmaktadır (Tatikonda ve Rosenthal, 2000). Yeni fikirleri desteklemek,
gerekli kaynakları ve uzmanlaşmayı sağlamak ve firma için yenilikçi bir karakter kurmak, üst
yönetimin yenilikçiliği destekleme şekillerine örneklerdir. Üst yönetim yenilik sürecini
destekler ve uygun firma içi iklimi yaratırsa; yeni ürünler, hizmetler ve süreçler geliştirilerek,
yenilik süreci güçlendirilebilir ve firmaya rekabet üstünlüğü sağlanabilir (Schumpeter, 1934;
Hornsby vd., 2002).
Kaynak yaratımı, inovasyon aktiviteleri ile ilgili bir diğer önemli faktördür (Fry,1987).
Tüm yenilikçi girişimler; bilgi, iş gücü, materyaller, ekipman ve zaman gibi kaynakların
tahsisini talep eder (Barney, 1991). Aslında inovasyon sürecinde yöneticiler astlarından
41
yenilikçi olmalarını ister, ancak bu sadece çalışanlar inovasyonları geliştirmek için risk
aldıklarında mümkün olur. Bu nedenle yöneticiler, bu amaca yönelik gerekli kaynakları
sağlamalı; çalışanlar da, inovasyon girişimleri başarısız olur ise, yönetimin bu kaynakların
kaybını hoş göreceğini bilmelidir (Sykes ve Block, 1989; Hisrich ve Peters, 1986; Stopford ve
Baden-Fuller, 1994).
Finansal kaynaklara ek olarak; yeni ürün, proje ve araştırma üretmek için çalışma
saatlerinde fiziksel alan yaratımı ve boş zaman yaratımı da çok önemlidir. Zaman yaratmak,
çalışanlara, sürekli iyileştirme ve yeni ürünlerin başarısı için yeterince boş zamanın tahsis
edilmesi anlamına gelmektedir (Fry, 1987; Pinchot, 1985; Kuratko vd., 1990). Çalışma
saatlerinde esneklik çalışanların daha yenilikçi olmaları için sağlanan bir fırsattır (Sathe,
1985; Sykes ve Block, 1989; Hornsby vd., 2002). Sonuç olarak boş zaman tahsisi, çalışanların
yenilikçi görevleri için gereklidir.
Wan vd. (2003) yenilikçiliği, organizasyon içinde yeni fikirleri geliştirmeyi, edinmeyi
ve uygulamayı içeren bir süreç olarak ifade etmiştir. Artan iç iletişimin, orta ve alt kademe
yöneticilere sorumluluk vererek merkezileşmeden sıyrılmanın ve örgütsel kaynakların önemli
bir bölümünün inovasyonlar için ayrılmasının, firma yenilikçilik kapasitesiyle pozitif
bağlantısı olduğu ortaya konmuştur.
Moenaert vd. (1994) inovasyon başarısı için formelleşmenin, merkezileşmenin ve
görevlerdeki esnekliğinin etkilerini araştırmış, Ar-Ge ve pazarlama departmanları arasındaki
iletişim akışının bu faktörlerle paralel geliştiğini belirtmiştir. Walker vd. (1987) firma
performansına ilişkin işletme stratejilerinin rollerini incelemiş ve başarılı pazarlama
uygulamaları yapabilmek için formelleşmenin önemine özellikle dikkat çekmiştir. Jaworski
ve Kohli (1993) ve Menon vd. (1999) ‘nin çalışmaları yenilikçi kültürün, firmaların etkili
pazar stratejilerinin öncüsü olduğunu göstermiştir. Yazarlar, iletişim kalitesi, formelleşme ve
merkezileşme gibi firma yapısı bileşenlerinin ölçülen sonuçlar ve pazar performansı üzerinde
farklı ama dikkat çekici etkilere sahip olduklarını bulmuşlardır.
Teknik yazında çeşitli araştırmalar; firma yapısının, verimli bir yenilikçilik havası
oluşturmak için, yenilik stratejileri geliştirme sürecindeki önemini vurgulamıştır. Ayrıca iş
bölümü ve özerkliğin yenilikçilikle pozitif ilişki içinde olduğu da saptanmıştır. Özerklik,
çalışanların kendi işleri ile ilgili karar verme bağımsızlıkları hakkındadır (Slevin ve Covin,
1990; Honig, 2001; Hornsby vd., 2002). Kemelgor (2002), stratejik kararlara katılma ve
kararlarda görüş bildirebilme hakkına sahip olmanın, çalışanlar için finansal ödüllendirmeden
daha önemli olduğunu vurgulamıştır. Böylece, yönetimin çalışanların fikirlerine önem
42
vermesi ve onların fikirlerini sorarak motive etmesinin gerekliliği ortaya çıkmaktadır.
Çalışanlara daha fazla yetki verilmesi, onların işe ilişkin algılarını değiştirebilir ve onları daha
yenilikçi olmaya, risk almaya ve yenilikçi süreçlere katılmaya itebilir (Pinchot, 1985).
Ayrıca, çalışanlar işlerinde ödüllendirilmek istediklerinden yönetim, onları yenilikçi
aktivitelerinde motive ve tatmin etmek için bazı teşvikler sağlayarak bu isteğe cevap
vermelidirler (Antoncic ve Hisrich, 2001). Ödül sisteminin firmaların yaratıcılık ve
yenilikçiliği üzerinde önemli bir etkisi söz konusudur. Bu nedenle yöneticilerin çalışanların
performansını nasıl değerlendirileceğini önceden söylemesi gerekir. Aslında ödül para gibi
maddi veya övgü/takdir gibi manevi olabilir. Ödüller, çalışanları işlerine devam etmek ve
işlerinde başarılı olmak için cesaretlendirmelidir. Ödül sistemi, çalışanların kendi işlerindeki
devamsızlığını önlemek için ve onları periyodik işletme hedeflerine yönlendirmek için motive
eder (Lawler ve Porter, 1967).
Dolayısıyla, başarı karşılığında ödüllerin uygun kullanımı çalışanları daha yenilikçi
olmaya yönlendirmektedir (Soudor, 1981; Kanter, 1985; Fry, 1987; Harnsby vd., 2002). Kerr
(1975) ödülü; çalışanların bir görevi başardıktan, bir hizmeti veya sorumluluğu
tamamladıktan sonra elde ettikleri bir kazanç/kâr olarak tanımlamıştır. Çalışanlar bir
aktiviteye başlamadan önce, ödüllerinin ne olacağını ve eğer görevlerinde önemli başarılar
sağlarlarsa ne kazanacaklarını merak ederler. Eisenberger ve Armeli (1997) ödüllerin
işletmedeki
yaratıcılığı
kesinlikle
artıracağını
iddia
etmiştir.
Fakat
kritik
nokta
ödüllendirilecek tutumların neler olduğu ve bu ödüllerin nasıl paylaştırılacağıdır. Yazarlar
ödüllerin, idari mesajları firmanın personeline taşımak için bir tavır olabildiğini saptamıştır.
Bu mesajlar yaratıcılık ve yenilikçilik açısından önemli olabilirler. Đşletmelerin ödül sistemi
ancak adil olarak algılanıyorsa, kişisel performansa dayalıysa ve tatmin ediciyse etkili olur
(Lawler ve Porter, 1967; Cissell, 1987). Bu nedenle, yönetimsel teşvikler etkili bir ödül
sistemiyle zenginleştirilmelidir.
Öte yandan, yöneticilerin başarısızlıklara karşı gösterdikleri tolerans ve çalışanları
cesaretlendirme girişimleri firma içinde güvenilir bir yenilik atmosferi oluşumunda ilk
adımdır. Başarısızlık ve risk alma için gösterilen müsamaha, riskli projeleri sürdürmek için
çalışanları motive etmektedir (Miller ve Friesen, 1982; Zahra vd. 2000). Yöneticilerin risk
karşıtı yaklaşımları çalışanların yenilikçilik eğilimlerinde güvensizliğe neden olur. Böylece,
işletmenin yenilikçi başarısını düşürür (Zahra,1996). Yine de, Wan vd. (2003) risk alma ve
fikir alışverişi için büyük çaptaki istekliliğin, firmanın yenilikçi yeteneğiyle gerçekten
sanıldığı kadar yakından ilgili olmadığını belirtmiştir.
43
Tushman ve O’Reilly, firmaların stratejilerinin ve kültürlerinin çevresel değişikliklere
uyması gerektiğini açıklamışlardır. Bir firmanın uzun dönem başarısı sadece çevresiyle uyum
içinde olması ve iç dinamiklerinin çevresine entegrasyonu ile mümkündür (Yılmaz vd. 2005).
Benzer olarak, Boldwin ve Johnson (1996) firmaların yönetim yapılarının, kalite
prosedürlerinin
ve
sürekli
gelişim
stratejilerinin
yenilikçi
düzeyi
tanımladığını
vurgulamışlardır. Genel performansa bakıldığında, yenilikçi firmaların, yenilikçi olmayanlara
göre daha başarılı olduğu ifade edilmektedir. Veugelers ve Cassiman (1999) inovasyonun
yüksek algılanan risk ve maliyetlerinin yenilikçiliği yıldırmadığını aksine inovasyonun nasıl
destekleneceğini ve finanse edileceğini belirlediğini vurgulamıştır. Ayrıca yazarlar,
çalışanların değişime olan açıklıklarının firmanın yenilikçilik başarısını için önemli bir faktör
olduğunu söylemişlerdir.
Subramaniam ve Youndth (2005) yenilikçilik kapasitesine etkisi açısından bir firmanın
entelektüel sermayesinin önemini araştırmıştır. Entelektüel sermaye firmalar için inovasyon
aktivitelerinde değerli bir varlık oluşturmaktadır. Fikirler, yetenekler, projeler, çalışanların ve
yöneticilerin bilgileri olmadan yenilikçilik hakkında konuşmak anlamsızdır. Teknik yazında
entelektüel sermaye üç alt grup altında incelenmiştir: Beşeri, sosyal ve örgütsel sermaye
(Edvinson, 1977). Beşeri sermaye firmanın sahip olduğu insan kaynağının niteliği anlamını
gelmektedir. Örgütsel sermaye ise firmanın iş yapış şekillerindeki uzmanlığı ve bu uzmanlığı
çeşitli yazılı kaynaklar ve patentler gibi araçlarla somutlaştırmasıdır. Sosyal sermaye, beşeri
sermayeden örgütsel sermayeye geçişteki önemli bağdır ve çalışanlar arasında birbirinden
öğrenmenin yaygınlığı gibi firma içi bilgi ve birikimin paylaşılarak artırılmasını ifade eder.
Araştırmacılar entelektüel sermayenin adımsal ve radikal yenilikçilik kapasiteleri
oldukça yakından etkilediğini bulmuşlardır. Örgütsel sermayenin adımsal yenilikçilik
kapasitesini pozitif etkilediğini, sosyal ve beşeri sermayenin ise daha çok radikal yenilik
becerisini olumlu yönde etkilediğini vurgulamışlardır. Sosyal sermaye hem adımsal hem de
radikal inovasyonlar için önemli bir rol oynamaktadır.
Cohen ve Levinthal (1989) beşeri sermayenin bir firmanın yenilikçiliği için hayati önem
taşıdığını belirtmiştir. Beşeri sermaye, firmaya, diğer firmaların geliştirdiği yenilikleri ve ArGe aktivitelerinin sonuçlarını elde etme, uyarlama ve kullanma yeteneğini sağlamaktadır.
Ayrıca Hall ve Mairesse (2006) firma faaliyetleri ile yaratılan bilginin oldukça fazla bir
bölümünün bir ölçüde beşeri sermaye içine yerleştirildiğini bildirmişlerdir. Vinding (2006)
büyük ölçüde eğitimli çalışanlara sahip olan firmaların radikal yenilikçi ürün ve süreçleri
piyasaya sürmelerinin daha muhtemel olduğunu duyurmuşlardır.
44
Beşeri sermaye bir kurumdaki yeteneklerle, uzmanlıklarla, bireylerin yeni ve yaratıcı
fikirler geliştirme kapasitesi ile ilişkilidir. Sosyal sermaye organizasyon üyeleri arasında, bilgi
ve fikirlerin paylaşımı, beraber öğrenme veya birbirlerine öğretme yeteneği ve ortak
problemlerin saptanması, analizi ve çözümü yetenekleri arasındaki ilişkilerden oluşmaktadır.
Bunun yanı sıra firmalarda çalışanların uzmanlaşması, firmaların entelektüel sermayelerinin
önemli bir boyutunu oluşturur (Walker vd., 1987).
Örgütsel sermaye; yazılı ve kaydedilmiş kurum politikaları ve üretim süreçlerinden,
firma uygulamalarının el kitaplarıyla kayıt altına alınmasından ve geçmiş inovasyonlar
sonucu firmaların elde ettiği ya da satın aldığı patentler ve lisanslar gibi varlıkların
toplamından oluşmaktadır. Entelektüel varlık korumaları ve bununla ilgili yasaların firmaları
ne kadar daha yenilikçi olmaya teşvik ettiği halen tartışmaya açık kritik bir problemdir.
Entelektüel mülkiyet (EM) hakları ile ilgili yasal önlemler, yenilikçiliği canlandıran
yöntemler arasında kabul edilmiştir. EM elemanları, örneğin patentler ve telif hakkı, belli bir
zaman için mucitlere inovasyonların özel kullanımı için izin vermektedir. Bu zamandan sonra
tüm muhtemel kullanıcılar için icat ulaşılabilir olur (Jaumotte ve Pain, 2005). CIS
(Community Innovation Survey) anketlerine dayanan araştırmalar, bazı sektörlerde EM
korumasının en önemli yöntemlerden biri patent almak olmasına rağmen bunun yerine geçen,
gizlilik ve zaman avantajından yararlanma gibi koruma tutumlarının daha çok tercih edildiğini
saptamıştır. Yapılan çalışmalar, güçlü EM korumasının patent almayı teşvik ettiğini, ama ArGe yatırım ve çalışmaları üzerinde sınırlı bir etkiye sahip olduğu sonucuna varmıştır.
Gupta ve Wilemon (1990) iyileştirilmiş iç örgütlenme, artan müşteri ve tedarikçi ilişkisi,
algılanabilir üst yönetim desteği, çok kaynak ve iyileştirilmiş takım çalışması ile bir yenilikçi
atmosferin yaratılmasının başarılı inovasyon süreci için bir gereklilik olduğunu önermiştir.
Kluge vd.’nin (1996) keşfettiğine göre, özellikle inovasyon dostu bir atmosfer yaratılması
başarılı
firmaların
çevresel
şartlara
ve
pazar
değişimlerine
uyum
sağlamasını
kolaylaştırmaktadır.
3.3.3.
Firma Stratejileri
Bir işletmenin yenilikçilik kapasitesi, tüketici ihtiyacının anlaşılması, pazara ilgi, üretim
teknolojilerinin verimli şekilde geliştirilmesi ve üst yönetim liderliği gibi birçok faktöre
bağlıdır. Pazarı tanımak ve pazardaki müşteri ihtiyaçlarını keşfetmek inovasyon başarısıyla
oldukça alakalı olduğundan pazarı anlama önemli bir işletme felsefesi haline gelmiştir.
45
Ayrıca, Loch vd (1996) firmaların iç ve dış büyüme stratejilerinin inovasyon performansları
için önemli rollere sahip olduklarını ifade etmiştir. Artan firma verimliliği ve üretkenliği de,
işletme başarısının çok önemli göstergeleridir.
Firmaların teknoloji yönetimini nasıl kontrol ve idare ettiği, işletme uygulama ve
süreçlerine bunu nasıl entegre ettikleri yenilikçilikle ilgili diğer önemli araştırma konularıdır.
Böylece süreç analizleri ve yap/satın al stratejileri firmaların yenilikçilerine etkisi olan diğer
yöntemlerdir. Bu faktörler, diğer inovasyon etkenleriyle birleşerek, firmaların gelecek
inovasyon aktiviteleri için başvurdukları işletme stratejilerini oluşturmaktadır. Aslında işletme
stratejileri birçok farklı özelliğe ve kamu düzenlemeleri gibi dışsal faktörlere ya da son
finansal performans gibi içsel faktörlere bağımlıdır. Cainelli vd. (2005) inovasyonların
firmaların geçmiş finansal performansları tarafından pozitif etkilendiğini göstermiştir. Ayrıca
inovasyon aktiviteleri firmaların büyümesi ve verimliliğinde pozitif bir etkiye sahiptir.
Yazarlar verimlilik ve yenilikçiliğin ekonomik performansı büyüten ve destekleyen bir sistem
gibi çalıştığını da ifade etmiştir. Ayrıca rekabetçi öncelikler ve rakiplerin stratejileri firmaların
işletme stratejilerini kararlaştırmak için kritik faktörlerdir.
Özetle yenilikçiliğin kilit nedeni; firmaların artan işletme performansı ve artan rekabet
avantajı elde etme arzusudur. Pazarda galip gelmek için fiyat, kalite, esneklik ve zamanında
teslimat gibi imalat stratejilerine verdikleri önem düzeyine göre firmalar pazarlarında fazladan
rekabet avantajı ve pazar payı kazanmaktadır. Bunlar pazarda itibar kazanmaları ve
sonucunda da pazar paylarını artırmaları açısından firmalar için hayati faktörlerdir.
Drucker (1985) inovasyon geliştirmenin, girişimci firmaların stratejilerinin kalbinde yer
aldığını belirtmiştir. Firmadaki liderlik ve vizyon, yenilikçi bir ortam yaratacak olan
girişimcilikle ilişkili olmalıdır. Firma yapısı, girişimcinin liderlik tarzı, yalın organizasyon,
sahiplik yapısının etkisi ve firma içindeki en iyi iş uygulamalarını bulmak adına stratejilerin
belirlenmesi yenilikçilikle yakından ilgilidir. Bu konular ödüllendirme sistemi politikaları,
fikir üretimi ve projelere yönetimin desteği, zaman tahsisi, yenilikçilik için risk alımı gibi
kurum kültürü bileşenleri ile birlikte inovasyon belirleyicileri arasında değerlendirilmektedir.
Belderbos (2001), işletme stratejilerinin inovasyon performansına göre istatistiksel
etkilerini araştırmıştır. Firma büyüklüğü ve yenilikçilik arasında doğrusal olmayan bir ilişki
bulunmasına rağmen, bir firmanın inovasyon sayısının Ar-Ge yoğunluğu, ihracat yoğunluğu,
imalat yoğunluğu ve operasyon deneyimiyle olumlu ve belirgin bir şekilde ilişkili olduğunu
göstermektedir. Sonuçlar Ar-Ge yatırımları ve teknoloji kullanımının, yenilikçilik için
desteklenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. François vd (2002) firmaların finansal ve
46
kontrol stratejilerinin pazar başarısı ve inovasyon performansı için dikkatli yönetilmesi
gereken iş pratikleri olduğunu saptamıştır.
Roper ve Love (2002), firma düzeyindeki yenilikçilik ve ithalat performansı arasındaki
ilişkiyi analiz etmiş; yenilikçi firmaların daha fazla ihracat yaptığını ve ürün inovasyonunun
ihracat olasılığı ve eğilimi üstünde güçlü bir etkisi olduğunu bulmuştur. Benzer şekilde,
Geroski (1995) ihracata yönelik firmaların, içe yönelik rakiplerinden daha yenilikçi olduğunu
belirtmiştir. Fakat bu durum, ne kârlılık ne de büyüme açısından fark edilir bir performans
boşluğuna neden olacak gibi gözükmemektedir.
Yenilikçi ve yenilikçi olamayan işletmeler arasındaki önemli farklara yayılım (spillover)
etkilerinin izlenmesi ve emilimi de dâhildir. Roper ve Love (2002), yenilikçi firmaların kendi
sektörlerindeki diğer firmaların gerçekleştirdiği inovasyonları izlemede ve onlardan
yararlanmada daha başarılı olduklarını ifade etmiştir. Bu yararlanma kendini yeni pazarlara
girmedeki artan başarı ve ciro ile ihracattaki artış ile kendini gösterir. Bu nedenle hem
yenilikçilik hem yenilikleri izleme, hem de ürün inovasyonundaki başarı, ihracat üzerine
olumlu etkilere sahiptir.
Darroach ve Mcnaughton (2002) başarılı adımsal ve radikal inovasyonların genellikle
pazar bilgisine cevap veren veya etkili pazarlama fonksiyonuna sahip firmalardan ziyade
pazar değişiklikleri hakkındaki bilgilere duyarlı ve teknolojik bilgiye cevap veren firmalarda
yer aldığını belirtmiştir. Dahası, radikal inovasyonların oluşumunda, firmaların teknoloji
bilgisi ve kullanımı önemli yer tutmaktadır. Teknoloji kullanımı, firmaların yenilikçi
yeteneklerini geliştirirken tüketici ihtiyaçlarını da değiştirmektedir.
Çeşitlendirme, farklılaştırma ve maliyet azaltma stratejileri akademik yazında tartışılan
inovasyon belirleyicileri arasındadır (Motwani vd., 1999; Ahuja ve Katila, 2001). Galende ve
De la Fuenta (2003), farklılaşma tekniğinin bir işletmenin yenilikçilik kapasitesi üzerinde
kesinlikle olumlu bir etkisi olduğunu gözlemlemiştir. Hitt vd. (1997), daha iyi bir performans
için küreselleşmenin de faydalı bir strateji olduğunu belirtmişlerdir. Fakat bu strateji sadece
firma bulunduğu pazarda farklılaştırma stratejilerini de uygularsa rekabet üstünlüğü
sağlamaktadır. Burada küreselleşme, küresel pazarları ilk hedef olarak düşünmek ve işçileri
farklı ülkelerden seçmek anlamına gelmektedir.
Firmaların radikal inovasyonlar geliştirme gayretleri, üst yöneticilerin ve çalışanların
geçmiş beceri ve bilgi tabanından daha ziyade yeni beceriler geliştirme kabiliyetleriyle
ilgilidir. Bu nedenle, üstüne genel bir fikir birliği olmamasına karşın, üst yöneticiler ve firma
47
çalışanları yeni becerilerini geliştirerek, yenilikçi yeteneklerini sürdürmek için eski
metotlarını ve eski bilgilerini bir kenara bırakmalıdır (Hermann vd. 2006).
Etkili bilgi yönetimi de Teknik yazında yenilikçiliği ve performansı geliştirmek için bir
metot olarak sunulmuştur. Bilgi yönetimi terimi yeni bilgilere ulaşmak, firma içinde mevcut
bilgileri yeniden düzenlemek ve dağıtmak için kullanılan uygulamaları içermektedir. Bilgi
yönetimi ve inovasyon farklı kavramlardır. Bu gerçeğe rağmen inovasyon yeni bilginin ürünü
olarak yorumlanabildiği için bu terimler her nasılsa birbirleriyle bağdaştırılmıştır (Hall ve
Mainesse, 2006). Özellikle bilgi dağıtımı ve bilgiye cevap verme; güçlendirilebilir rekabet
üstünlüğünün (inovasyonlar gibi) yaratılışı üstünde en yüksek etkiye sahip olacak öğeler
arasında olarak tartışılmıştır. Heshmati’nin (2001) deneysel çalışmaları bilgi sermayesinin
firmaların performans heterojenliğini etkilediğini göstermiştir. Ayrıca, Liao ve Chuang (2006)
bilgi yönetiminin inovasyon hızı üzerindeki etkisini ve önemini ve aynı zamanda
inovasyonların firmanın performansı üzerindeki olumlu ilişkisini ifade etmiştir. Kısaca, bilgi
yönetimi ve bilgi paylaşımı inovasyon aktivitelerine liderlik eden ve onları destekleyen temel
uygulamalardır. Bu nedenle, bilgi yönetimi firma içi yöneticilerce üstlenilen stratejileri
etkileyen temel iş uygulamasıdır.
Souitaris (2002) firmaların yenilikçi kabiliyetlerini, işletme stratejilerine göre
sınıflandırarak araştırmıştır. Özelleşmiş bir tedarikçisi olan ve daha fazla Ar-Ge yapan
firmaların yenilikçiliğinin, tedarikçi egemen firmalardan daha yüksek başarılı olduğu
vurgulanmıştır. Daha da önemlisi, farklı değişkenlerin ve stratejilerin yenilikçilikle farklı
şekillerde bağlantılı olduğu söylenebilir. Örneğin yenilikçi kabiliyet; tedarikçi egemen
firmalar için rekabet çevresi, bilginin kazanımı, teknoloji stratejisi, risk tutumu ve iç
koordinasyonla ilgilidir. Aksine, büyük ölçekli firmalar için, inovasyon başarısı; artan
fonların, gelişen eğitimin ve işçilerin tecrübe düzeyinin kapasitesiyle alakalıdır.
Uzmanlaşmış tedarikçilere sahip firmalar için inovasyon, yüksek büyüme oranı ve
ihracatla bağlantılıdır, ayrıca inovasyonlara katkı da bulunmaları için çalışanlara sunulan
eğitim ve teşvikler de yenilikçilikle yakından ilişkilidir. Bilim temelli firmalarda, yenilikçilik
becerisi; teknoloji ile ilgili değişiklerle, personelin eğitim ve öğretimiyle, kârlılıktaki büyüme
ve öncü tüketiciler ile yapılan fikir alışverişleriyle daha çok ilgilidir.
Love vd. (1996) ihraç pazarlara girmenin, teknolojik fırsat ve Ar-Ge işbirliklerinin,
firmada Ar-Ge departmanının varlılığının, firmaların yenilikçiliği üstünde pozitif bir etkisinin
olduğunu belirtmiştir. Aslında işbirlikleri ve koordinasyonlar firmaların yenilikçilik
kapasitelerinin biçimlendirilmesinde önemli bir yol oynamaktadır. Sáez vd. (2002)
48
inovasyonu şu şekilde açıklamıştır: inovasyon çeşitli organizasyonlar örneğin rakipler,
müşteriler, tedarikçiler, araştırma merkezleri ve üniversiteler gibi tüm tamamlayıcı kaynaklar
arasındaki işbirliklerinden doğan fırsata dayalı bir sonuçtur.
Dahası Souitaris (2001), firmaların daha yenilikçi olmak için, diğer firmalarla
ortaklıklar ve lisans alma yolları ile işbirlikleri yaparak uluslar arası ilişkilerini geliştirmeye
yönelmeleri gerektiğini önermektedir. Tether’in (2002) bulgularına göre çoğu firma, diğer
organizasyonlarla inovasyon amaçlı işbirliği yapmadan yeni süreçler, ürünler ve ya hizmetler
geliştirmektedir. Yine de, Ar-Ge’ye önem veren, sadece firma için değil, pazar için de yeni
olan inovasyonlar geliştiren firmaların inovasyon amacıyla iş birlikleri ve ortaklık
düzenlemeleri yapma olasılıkları daha fazladır.
3.3.4.
Sektörel Şartlar ve Đlişkiler
Başarılı firmaların yapı ve stratejileri, çevreleri ile elverişli bir şekilde ilişki içinde
olmalıdır. Firmalar, istikrarlı bir inovasyon kültürü geliştirmek için kendi dış çevrelerini
gözlemlemelidir. Barringer ve Bludorn (1999) güçlü rekabet baskısı altında firmaların daha
yenilikçi ve pratik olmaya giriştiklerini belirtmiştir. Aslında genel çevre öğeleri örneğin pazar
dinamizmi ve rekabetçi yoğunluk gibi öğeler firmaların yapı ve performanslarını etkiler
(Miller ve Friesen, 1982; Covin ve Slevin, 1989; Pelham, 1999). Pazar dinamizmi çoğunlukla
müşterilerin talepleri ile bağlantılı rekabetçi koşullardaki değişimin oranı (hızı) olarak tarif
edilebilir (Simon vd., 2002). Rekabetçi yoğunluk ise, firmanın iş yapış süreçlerine rekabetin
etkisi olarak tarif edilmektedir. Keizer vd., (2002) yenilikçiliğin bilinçli olarak seçilen ve
uygulanan bir girişim olduğunu ileri sürmüştür. Ayrıca devlet kurumları ve sektörel
kuruluşların firmaları daha yenilikçi olmaya teşvik edebileceğini önermiştir.
Terwiesch vd. (1996) firma başarısında pazar koşullarının etkisini ve pazar
karakteristiklerinin inovasyon gelişim performansını ne kadar etkilediğini araştırmıştır.
Đnovasyon gelişim performansının, teknolojik anlamda dengeli ve olgun sektörlerde daha
yüksek olduğunu vurgulamışlardır. Buna ek olarak büyük firmalar inovasyon sayesinde kendi
finansal performanslarını oldukça yükseltebilirler, diğer taraftansa küçük firmaların kârlılığı
çoğunlukla sanayi koşulları tarafından belirlenmektedir. Rekabetçi çevredeki firmaların diğer
firmalara kıyasla yenilikçi aktivitelere karışmaları daha olasıdır (Geroski, 1995).
Müşterilerle düzenli müzakereler, pazar araştırması kullanımı ve rakip ürünlerin ve
süreçlerin izlenmesi yüksek inovasyon oranları ile bağlantılı uygulamalardır. Teknik bilginin
49
önemli bir kaynağı olduğu için, hammadde tedarikçileri ile ilişkiler de faydalıdır. Kappel ve
Rubenstein (1999) birleşmelerin değişen çevrelerde inovasyon riskini azaltmak ve pazar
konumları güçlendirmek için faydalı vasıtalar olduğunu tavsiye etmiştir.
Dış iletişimin önemi, doğru bilginin edinilmesi ve kullanımı, inovasyona karşı engeller,
kamu düzenlemeleri ve teşvikler ve son olarak pazar koşulları ve rekabet gücü Teknik yazında
inovasyonun etkenleri olarak araştırılmıştır. Firmaların kendi sektörlerinde yenilikçi olmaları
için ürünleri ve üretim süreçleri hakkında bilgiyi aramaları gerektiği belirtilmiştir.
Kamu veya özel kurumlardan sağlanan fonlar sayesinde ve Ar-Ge harcamaları için vergi
indirimleri vasıtasıyla, kamu düzenlemeleri ve teşvikler firmaları yenilikçi aktivitelere karşı
cesaretlendirir. Jaumotte ve Pain (2005) CIS’e göre kamu fonları ile firmaların yenilikçilik
düzeyleri arasında önemli pozitif bir ilişki olduğunu saptamıştır.
Fagerberg vd. (2004) organizasyonlarda yeni uygulamalar ve iş süreçleri yaratmak için
firma içi direnci önlemek gerektiğini iddia etmiştir. Aslında inovasyon firmadaki sürekli
mücadelenin bir sonucudur, bu sonuç belli problemlere yeni çözümler sağlamaktan
geçmektedir. Đnovasyonların hepsi mevcut fikirlerin, kapasitelerin, yeteneklerin ve
kaynakların yeni bir bileşiminden oluştuğu için, yeni fikir ve çözümlere açıklığın yenilikleri
ortaya çıkarmada önemi yadsınamaz. Nihayetinde, inovasyonların yoğun takım çalışması
kullanan ve iyi yapılanmış organizasyonlar içinde yer aldığı genellemesini yapmak
mümkündür.
Firmalardaki inovasyon aktiviteleri dış kaynaklara ve inovasyon sürecinde pozitif etkiye
sahip işbirlikçi uygulamalara da bağlıdır. Ne kadar çok firma dış kaynaklardan ve
işbirliklerinden yararlanma yoluna giderse, onları takip eden ve aynı imkânlardan
yararlanmak isteyen işletmelerin sayısı artar. Bu durum, hem bireysel olarak firmanın, hem de
bulunduğu kümenin yenilikçilik kapasitelerini gerçekten büyütmektedir.
Benzer şekilde kamu düzenlemeleri, teşvikleri ve politik destekler inovasyon yapım
aşaması için kaynak sağlama ve Ar-Ge aktivitelerinin desteklenmesi bakımından önemlidir.
Birkaç kelimeyle, kamu düzenlemeleri, teşviklerden, vergi düzenlemeleri ve indirimlerinden,
pazardaki finansal desteklerden ve entelektüel varlık koruma düzenlemelerinden oluşur; bu
bahsedilenler, pazar şartlarını oluşturan faktörlerdir. Diğer yandan pazar dinamizmi,
müşterilerin beklentileri, talepleri ve önerileri, pazardaki rekabet, rakipler, Ar-Ge yatırımları
ve rakip firmalarca yapılan diğer inovasyonlar; firmaların yenilikçi olma eğilimlerinin
artışında inkâr edilemez bir etkiye sahiptir.
50
BÖLÜM 4:
4.1
ARAŞTIRMA METODOLOJĐSĐ VE UYGULAMA
Araştırma Soruları ve Amaçlar
Firma düzeyinde inovasyon çalışmasının başlıca amacı, yeniliğin modellenmesi ve
analizi için, onun firmaların performansı ve rekabetçi gücüne etkisini de içeren stratejiler ve
metotlar geliştirmektir. Ayrıca firma düzeyinde bütünleşik bir yenilikçilik modeli önermek ve
inovasyon
geliştirme
sürecinin
başarısında
anlamlı
bir
öneme
sahip
inovasyon
belirleyicilerinin etkilerini analiz etmek de hedeflenmektedir.
Akademik yazın incelenerek ve yenilikçilik modeli aşağıda sıralanan üç temel araştırma
sorusuna bağlı olarak biçimlendirilmiştir:
1. Firma düzeyindeki inovasyon faktörleri nelerdir?
2. Đnovasyon nasıl ölçülebilir?
3. Đnovasyonların, özellikle rekabetçilik gücü ve performans açısından, firmalara
katkısı nedir?
Bu çalışmanın çıktılarından biri de, firmalara inovasyonla ilgili uygun politika ve
stratejiler geliştirmede yol gösterecek bir veritabanı oluşturmaktır. Sonuçlar, ayrıca, seçilen
bölgelerde sektörel düzeyde bir mukayese yürütebilmek için firmaların yenilikçilik
kapasitelerinin tanımlanmasında da faydalı olacaktır. Böylece amaç, firmaların yenilikçilik
gücünü artırmak için gerekli strateji ve hareket planlarını ortaya çıkarmaktır.
Bu amaçları başarmak ve uygulamak için çalışmanın ana hatları şöyle oluşturulmuştur:
i. Đmalat sanayinin yenilikçi beceri ve potansiyelini değerlendirmek,
ii. Đmalat sanayinin hem teknik hem örgütsel hem de yönetimsel gelişimini izlemek
için fırsat yaratmak ve imalat sanayinde yenilikçiliğe ilişkin yeni örgütsel,
yönetimsel ve teknik becerilerin belirlemek,
iii. Đmalat sanayiinde yenilikçiliğin geliştirilmesi için politikalar önermek.
Özetle bu çalışma, deneysel araştırma metodolojisinden yararlanılarak Türkiye imalat
sanayii firmalarında inovasyonun kavramsal ve teorik yönlerine ait sonuçlara ulaşmayı
hedeflemektedir. Ayrıca inovasyon sürecinin modellenmesi ve yenilikçiliğin imalat
sanayiinde firma rekabetçi gücüne etkisinin araştırılması, teknik yazın için de önemli katkılar
oluşturabilir.
51
4.2
Araştırma Metodolojisi
Bu çalışmada istenilen bilgilerin toplanması için saha çalışmasını da içeren deneysel
araştırma metodolojisinden yararlanılmıştır. Seçilen sanayilerin çeşitli büyüklükteki
işletmelerinde çalışan üst yöneticilerce doldurulması için bir anket soru formu hazırlanmıştır.
Bu soru formunun amacı firma rekabetçiliği ve performansına inovasyonların etkilerini
araştırmak ve inovasyonları meydana getiren belirleyicileri katkı düzeyleri ile birlikte
saptamaktır.
Bu çalışmada kullanılan veri, bu proje için özel olarak tasarlanan kapsamlı bir anket
çalışmasıyla elde edilmiştir. Anket soru formu ekonomik yapısının önemli bileşenlerinden biri
olan inovasyonu konu almış ve onun belirleyicileri ve firma performans verilerine
odaklanmıştır. Kullanılacak bilgiler, posta yoluyla anket uygulaması ve yüz yüze mülakatlar
yapılarak toplanmıştır.
Meredith vd. (1989) akademik araştırmalar için anket uygulama prosedürünün önemli
bir metodoloji olduğunu ileri sürmüştür. Anket yöntemi özellikle toplanan verilerin
istatistiksel metotla analizi ve de kantitatif (nicel) yollarla sonuçların genellenmesi için
oldukça yararlıdır. Anketleri posta yoluyla gerçekleştirmenin yüzyüze gerçekleştirmeye göre
daha az zahmetli ve daha az maliyetli olması anket metodunun popülerliğini artırmaktadır.
Ancak bu yöntemin zayıf noktası, ankete katılan kişinin anket formunu cevaplarken
anlamadığı sorular ve kavramlar için fazla yardım alamaması ve kendi algıladığı şekilde
cevaplamasıdır.
Soru formu, önceki benzer çalışmalar için kullanılan anket formlarını ve güncel Teknik
yazında karşılaşılan ölçüm ve faktörleri de dikkate alarak hazırlanmıştır. Anket araştırması
bilhassa firma düzeyindeki inovasyonun belirleyicilerini değerlendirmek, firmalardaki
yenilikçiliğin etkisinin ortaya çıkarmak ve yenilikçilik, rekabetçilik ve firma performansı
arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla kullanılmıştır. Veri toplandıktan sonra, sonuca
ulaşmak için istatistiksel metotlar, araçlar ve yazılımlar kullanılarak analizler yapılmıştır.
Bu araştırmada uygulanan metodolojinin temel aşamaları aşağıdaki gibi özetlenebilir:
•
Modelleme Konuları. Yenilikçiliğin modellenmesi teknik yazın araştırmasıyla
başlamıştır. Bu araştırma kuramsal bir model elde etmekte yararlı olmuştur. Kuramsal
modelin onaylanmasında ve modelde ortaya çıkan hipotezlerin sınanmasında (validation),
uygulanan anketin sonuçları kullanılmıştır.
52
•
Anket Uygulaması. Anket uygulaması öncelikle posta yardımıyla yapılmıştır.
Sektörler belirlendikten sonra soru formu parası ödenmiş geribildirim zarfı ve açıklayıcı bir
ön mektupla birlikte firmalara yollanmıştır. Firmalar soru formunu cevapladıklarında iade
adresine iletmişlerdir. Fakat anket katılımının sayısının yetersizliğini telafi için anket
uygulaması yüz yüze görüşmelerle de desteklenmiştir.
•
Veri Analizi. Anket yoluyla veriler toplandıktan sonra çoğunlukla SPSS v13 ve
AMOS v4 kullanılarak analizler yapılmıştır. Bu yazılımlarla hipotezler, uygun istatistiksel
metotlar tarafından sınanmıştır. Son olarak, analiz sonuçları irdelenerek, sonuçlar ve öneriler
geliştirilmiştir.
4.3
Đnovasyon Modeli
Firmaların en önde gelen amacı pazarlarında hayatta kalmak ve kâr etmeyi başarmaktır.
Đnovasyonların, firmaların yarattığı istihdam, büyümesine, finansal performansına ve rekabete
dayalı gücünü artırmaya katkıda bulunan en önemli kaynaklardan biri olmasından ötürü,
günümüzde firmaların yenilikçilik kapasiteleri kâr elde etmenin başlıca etmenleri arasında
görülmektedir. Đnovasyon teknik yazınındaki çalışmaların büyük bir kısmı işletmelerin
yenilikçiliğini hangi faktörlerin artırdığını ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Bu bölümde
firma düzeyinde inovasyon yapma sürecini açıklayan, yeniliğin belirleyicilerini ve sonuçlarını
özetleyen bir inovasyon modeli tartışılacaktır.
4.3.1
Model Unsurları
Önerilen inovasyon modeli, bahsedilen inovasyon belirleyicileri ve etkileri arasındaki
ilişkileri göstermektedir. Kabaca ifade etmek gerekirse, bu araştırmada, inovasyon
belirleyicileri, inovasyon aktiviteleri ve firmaların performansları incelenmektedir. Teknik
yazında yer alan önceki çalışmaların bulguları kullanılarak, firma düzeyinde inovasyonun
oluşumunun ve etkilerinin bir taslak modeli kurulmuştur. Đnovasyon yazının büyük
çoğunluğu, büyük veya küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki (KOBĐler) inovasyonu
desteklemek için idari araçların gerekli olduğunu açığa çıkarmaktadır. Bir önceki bölümdeki
teknik yazın taraması, inovasyon belirleyicilerini ortaya çıkarmaya ve yenilikçilik,
rekabetçilik düzeyi ve firma performansı arasındaki ilişkileri açıklayacak bir model önermeye
hizmet etmektedir.
53
Kısaca, firma içi ve firma dışı faktörler firmaların yenilikçilik kapasitelerini belirler. Bu
inovasyon yeteneği eninde sonunda firmanın pazardaki rekabetçiliğine ve dolayısıyla
firmanın genel, finansal, pazar ve üretim performansının başarısına doğrudan veya dolaylı
yollardan etki eder. Đnovasyon modelinin temel unsurları Şekil 4.1’de özetlenmiştir.
Şekil 4.1: Đnovasyon modelinin temel unsurları
Đnovasyon belirleyicileri, modeli şekillendirmede önemli rol oynamaktadır. Bu
belirleyiciler teknik yazın taramasında değinildiği üzere dört genel kategori altında
sunulmaktadır. Aslında bu faktörleri aşağıdaki gibi yeniden düzenlemek mümkündür:
•
Genel Firma Özellikleri
o Firma Büyüklüğü
o Firma Yaşı
o Hukuki/Sahiplik Statüsü
o Yabancı Sermaye
•
Firma Yapısı
o Kurum kültürü
Đletişim, Formelleşme, Merkezileşme,
Özerklik, Zaman Tahsisi, Ödüllendirme
Yönetim
Desteği,
Đşteki
o Entelektüel Sermaye
•
Beşeri Sermaye, Sosyal Sermaye, Örgütsel Sermaye
Firma Stratejileri
o Đşbirlikleri
o Đnovasyon Harcamaları
o Đşletme stratejileri
•
Pazar ve Teknoloji Stratejileri
Đmalat Stratejileri (Maliyet, Kalite, Esneklik, Zamanında Teslimat)
Yeniliklerin Đzlenmesi
Sektörel Şartlar ve Đlişkiler
o Pazar Dinamizmi ve Rekabet
o Kamu Teşvikleri
o Yenilik Engelleri (Firma içi ve Firma dışı engeller)
54
Đnovasyon süreci bir sistem olduğundan, kritik ve/veya tamamlayıcı bir bileşen eksik ya
da başarısız olursa bu durum tüm yenilik sürecini yavaşlatabilir hatta engelleyebilir. Böylece
bütün inovasyon belirleyicileri firmanın başarılı sonuçlar elde etmesini sağlayan yeniliklerin
ortaya çıkma sürecinde önemli bir role ve etkiye sahiptir. Đnovasyonun başarı düzeyi yenilik
sürecinde bu faktörlerin birbirlerini nasıl etkilediklerine dayanmaktadır. Yenilik sürecindeki
ilk araştırma, doğal olarak ki, inovasyonların nasıl meydana geldiğinin açıklanması olmalıdır.
Yenilikçilik firma yapısının, kültürünün ve stratejilerinin, çevresel faktörlerin birleşik
bir sonucudur. Firmanın uygun bir yenilikçi iklimi var olduğunda, kendi girişimcilik
yeteneklerini ortaya koyarak pazar şartlarının değişiminden yararlanabilmesi kolaylaşır.
Sonuçta inovasyonlar, firmanın sahip olduğu yenilik imkânları, varlıklar ve gelecekteki
yenilikler için yeni bilgi olasılıklarının karıştırılıp yeniden bir araya getirilmesidir ve böylece
yenilikçiliğin sürekliliği sağlanmış olur. Bir inovasyonun başarı düzeyi, firma performansının
nasıl etkilendiği ile ölçülebilir. Đnovasyonlar aslında genel firma performansı; daha özel
olarak daha fazla pazar payı ve itibar kazanılması, yani pazar performansı; kârın artırılması
yani finansal performans; ve/veya firmanın etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması gibi
üretim performans bakımından bir girişimciye birçok yarar sağlamaktadır.
4.3.2
Model Planı ve Đlişkiler
Şimdiye kadar akademik yazında, yenilikçiliğin eksiksiz bir modeli araştırmacılarca
neredeyse hiç oluşturulup sınanmamıştır. Bu nedenle, bütünleşik bir inovasyon modeli
konusunda çok az dikkate değer sonuç vardır. Eksiksiz bir inovasyon modeli önerilmemesinin
nedeni, firmalardan yenilikçilik stratejileri ve performansları hakkında detaylı bilgi elde etme
zorluğu olabilir.
Bu araştırmada, seçilen altı sektörde Türk imalat firmalarının inovasyon aktiviteleri,
işletme stratejileri ve uygulamaları, rekabetçi yetenekleri ve performans başarıları
incelenmiştir. Şekil 4.2’de bir önceki bölümde açıklanan inovasyon belirleyicileri
birleştirilmiş ve bir bütünleşik inovasyon modeli oluşturulmuştur.
55
Şekil 4.2: Bütünleşik inovasyon modeli
Önerilen yenilikçilik modeli iki adımı yansıtmaktadır. Birinci adım inovasyon
belirleyicilerinin, firmaların yenilikçilik düzeylerini ve yaptıkları yenilikleri oluşturan
inovasyon gelişim süreci hakkındadır. Bu ilk adım yenilikçilik modelinin dinamosu olarak
tanımlanabilir. Đkinci adım ise bir firmanın yenilikçiliğinin ve yaptığı yeniliklerin,
performansını nasıl etkilediği ile ilgilidir.
Đnovasyon belirleyicileri modeli Şekil 4.3’te görülebilir. Bu modele göre;
•
Genel firma özellikleri: firma büyüklüğü, firma yaşı, yabancı sermaye miktarı ve
hukuki statü,
56
•
Firma yapısı: entelektüel sermaye ve kurum kültürü
•
Firma stratejileri: işletme stratejileri, inovasyon harcamaları ve işbirlikleri
•
Sektörel koşullar ve ilişkiler: pazar dinamizmi ve rekabet yoğunluğu, kamu
düzenlemeleri ve teşvikleri ve inovasyon engelleri
firmaların yenilikçilik seviyesi üzerinde doğrudan etkilidir.
Şekil 4.3: Đnovasyon belirleyicileri modeli.
Bütünleşik inovasyon modelinin ikinci adımı inovasyonun performans modeli olarak
açıklanabilir (Şekil 4.4). Bu modele göre inovasyonlar (ürün, süreç, pazarlama veya
organizasyonel) veya yenilikçilik başarısı doğrudan firma performansını etkileyebilir. Bu da
bir sonraki bölümde detaylı olarak anlatılan performans göstergeleri tarafından ölçülebilir. Bu
performans göstergeleri dört alt gruba ayrılır; yenilik performansı, pazar performansı, finansal
performans ve üretim performansı. Buna rağmen finansal performans gerçekte diğer firma
57
performans göstergelerinin bir sonucudur. Đnovasyonlarla finansal etkileri arasında bir
gecikme olduğu kabul edilen bir gerçektir.
Đnovasyonlar
Firma
Performansı
Ürün Đnovasyonu
Yenilik
Performansı
Süreç Đnovasyonu
Üretim
Performansı
Finansal
Performans
Pazarlama
Đnovasyonu
Pazar Performansı
Organizasyonel
Đnovasyon
Şekil 4.4: Đnovasyon performans modeli.
Bu modellerin onaylanması iki aşamada olmaktadır. Đlk aşama inovasyon
belirleyicilerinin oluşturduğu inovasyonların başarı düzeyini (firmanın yenilikçilik düzeyini)
sınamakla ilgilidir. Đkinci aşamada, inovasyonun firma performansı ve rekabetçiliğine etkileri
de araştırılmıştır. Bir sonraki kısımda sunulan hipotezler, analiz ve bulgular için kritik bir
öneme sahiptir. Son aşamada ise elde edilen bulguların ışığında firma düzeyindeki başarılı
inovasyonlar için uygun öneriler geliştirilecektir.
Đnovasyon zaman çerçevesi, inovasyonun yer aldığı ve meydana gelmesi için
tasarlandığı bir süre zarfı olarak tanımlanabilir. Đşletmenin inovasyona yatırım yaparkenki
beklentilerini açıkça ortaya koymak gerekir. Aslında firmalar genellikle pazarda finansal ve
rekabetçi üstünlük yaratmak için yeni ürün, süreç ve stratejiler geliştirmeye odaklanmışlardır.
Đnovasyon süreçleri ve uygulamaları bir çıktı ile sona eren yerine getirilmiş bir seri
modifikasyon ve işlemler olarak tanımlanabilir. Đnovasyon sürecinin çıktıları elde edildiğinde,
inovasyonun
etkisi
yüzeye
çıkar.
Bu
çıktılar
58
çoğunlukla
firmaların
kazandıkları
inovasyonlardır. Örnek olarak bu, firmalara rekabet üstünlüğü sağlayan bir nihai ürün ya da
süreç olabilir. Şekil 4.5 inovasyon çerçevesini ve ilişkilerini özetlemektedir.
GĐRDĐLER
Đnovasyon etkenleri ve dış faktörler
GERÇEKLEŞTĐRME AŞAMASINDA ĐNOVASYON
ĐNOVASYON SÜRECĐ
ĐNOVASYONUN BAŞARISI
Ürün, Süreç, Pazarlama, Organizasyonel
ÇIKTILAR / SONUÇLAR
Đnovasyon ölçekleriyle ölçülen performans göstergeleri
Zaman Çizgisi
ZAMAN ÇERÇEVESĐ
ĐNOVASYONUN AMACI
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Şekil 4.5: Đnovasyon çerçevesi
4.4
Hipotezler
Đlk olarak inovasyon belirleyicileri modeli ışığında, bağımlı değişken yenilikçilik
alınarak Tablo 4.1’deki hipotezler oluşturulmuştur. Đkinci olarak, inovasyon performans
modeli kullanılarak bağımlı değişken firma performansı kabul edilmiş ve Tablo 4.2’deki
hipotezler ileri sürülmüştür.
Toplanan verinin analizi ve bu hipotezlerin sınanması için bir sonraki kısımda anlatılan
inovasyon ölçütleri kullanılmıştır.
59
Hipotezler
HY1
HY2
HY3
HY4
HY5
HY6
HY7
HY8
HY9
HY10
HY11
HY12
HY13
HY14
HY15
HY16
HY17
HY18
HY19
HY20
HY21
HY22
Đlişkinin
Đşareti
Firma Büyüklüğü
Firma Yaşı
Hukuki Statü
Yabancı Sermaye
Đletişim
Formelleşme
Merkezleştirme
Yönetim Desteği
Đşteki Özerklik
Zaman Tahsisi
Ödüllendirme
Beşeri Sermaye
Sosyal Sermaye
Örgütsel Sermaye
Đşletme Stratejileri
Yenilikleri Đzleme
Đşbirlikleri
Pazar Dinamizmi ve Rekabet Yoğunluğu
Kamu Düzenlemeleri ve Teşvikler
Firma Đçi Đnovasyon Engelleri
Firma Dışı Đnovasyon Engelleri
Đnovasyon Harcamaları
Bağımlı Değişken: Yenilikçilik
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
Tablo 4.1: Đnovasyon belirleyicileri modeli hipotezleri
Hipotezler
HP1
HP2
HP3
HP4
HP5
HP6
HP7
HP8
HP9
HP10
HP11
HP12
HP13
HP14
HP15
Ürün inovasyonları– Yenilikçi Performans
Süreç Đnovasyonları – Yenilikçi Performans
Pazarlama Đnovasyonları – Yenilikçi Performans
Organizasyonel Đnovasyonlar – Yenilikçi Performans
Ürün inovasyonları – Pazar Performansı
Süreç Đnovasyonları – Pazar Performansı
Pazarlama Đnovasyonları – Pazar Performansı
Organizasyonel Đnovasyonlar – Pazar Performansı
Ürün inovasyonları – Üretim Performansı
Süreç Đnovasyonları – Üretim Performansı
Pazarlama Đnovasyonları – Üretim Performansı
Organizasyonel Đnovasyonlar – Üretim Performansı
Yenilikçi Performans – Finansal Performans
Üretim Performansı – Finansal Performans
Pazar Performansı – Finansal Performans
Bağımlı Değişken: Firma Performansı
Tablo 4.2: Performans modeli hipotezleri
60
Đlişkinin
Đşareti
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
4.5
Yenilikçilik ve Performans Ölçütleri
Daha etkili ve daha verimli imalat süreçleri uygulamak, pazarda daha iyi olmak, müşteri
algısında iyi bir şöhret kazanmak ve rekabet avantajı elde etmek gibi birçok nedenden ötürü
firmalar için inovasyonlar gerekli ve vazgeçilmezdir. Halen akademik yazında yenilikçiliğin
firma performansı ve rekabetçilikle ilişkisini ortaya koyan deneysel fazlaca araştırma yoktur.
Ancak, başarılı inovasyonlar uzun dönemde firmaların performansı üstünde kaçınılmaz bir
pozitif etkiye sahiptir; yine de, kısa dönemde, başlatılan yatırımlar ve firmaların iç kaynak
kullanımları başlangıçta olası kayıplara neden olabilir. Başarılı inovasyonlar, firmaların
satışlarında ve pazar paylarında olası bir artış sağlar; sonrasında uzun vadede pazarda daha iyi
bir rekabetçi pozisyon almaları, daha yüksek finansal kazanç oluşturur.
Yenilikçiliğin nasıl ölçülebileceği tartışması tüm inovasyonla ilgili Teknik yazında
devam etmekte olan bir konudur. Firma performans ölçümü için çeşitli disiplinler farklı
ölçütler kullanmakta, çoğunlukla ROS (ciro kârlılığı), ROI (yatırım kârlılığı) ve ROA (aktif
kârlılığı) gibi finansal ölçütler performans değerlendirmesi için tercih edilmektedir. Oysa bazı
başarılı idari yenilikçi çabalar bunun gibi finansal performans göstergeleriyle ölçülemez
(Zahra, 1993).
Đnovasyon ve ekonomi araştırmaları yaratıcılık ve yenilikçi performansı ölçme amacı ile
patentlenmiş ya da patentlenebilir inovasyon sayısını (yeni süreç, ürün ya da teknoloji) önemli
bir faktör olarak dikkate alırlar (Hagedeoorn ve Cloodt, 2003). Jaumotte ve Pain (2005) kişi
başına düşen patent sayısının yüksek olduğu ülkelerin firmalarının Ar-Ge yoğunluğunun tipik
olarak yüksek düzeyde olduğunu belirtmişlerdir. Genel olarak kabul edilen inovasyon
performans ölçütleri: Ar-Ge harcamaları, patentlenen ya da patentlenebilir süreç ve ürünlerin
sayısı, ve pazara sunulan yeni ürün sayısıdır (Alpkan vd.2005).
Archibiugi ve Pianta (1996) inovasyon ölçümünü araştırmış ve yeniliklerin ya yatırım
malları, ürünler ve vasıflı çalışanlar içinde somutlaştığını ya da patentler, lisanslar, tasarımlar
ve Ar-Ge aktiviteleri dâhil teknik bilgi (know-how) içinde soyutlaştığını ifade etmiştir. Conte
(2002) inovasyon girdi ve çıktıları hakkında genel bir analiz önermiş, yenilikçi aktivitelerin
firmaların takip ettiği yatırım stratejileri ve davranışlara bağlı olduğunu belirtmiştir. Böylece
firmaların yenilikçi aktiviteleri ve ortaya çıkan inovasyonlar, Ar-Ge alanında yapılan
yatırımlar gibi çeşitli belirleyiciler vasıtası ile ölçülebilir.
Geroski (2005), gerçekleştirilen önemli inovasyon ve patentlerin, finansal kârlılık,
getirinin borsa oranlarına etkileri ve firma büyüme hızı gibi çeşitli firma performans
61
ölçümlerine olan etkilerini incelemiştir. Bulgularına göre firma performansında gözlenen
doğrudan inovasyon etkileri nispeten azdır ve inovasyonların yararları dolaylı gözükmektedir.
Ancak yenilikçi firmalar yenilikçi olmayanlara göre, döngüsel sektörel ve çevresel baskılara
karşı daha başarılı tepkiler vermektedir.
Jaumotte ve Pain (2005) çok fazla patentlenmemiş buluş olduğundan ötürü patentlerin,
inovasyon çıktılarının ancak bir bölümünü ifade edebildiğini belirtmiştir. Bazen firmalar
bilgiyi gizli tutmayı da tercih edebilmektedir. Ayrıca, inovasyonlar, telif hakları, ticari
markalar™ ve tasarım tescilleri tarafından da korunabilmektedir. Bu ölçütler yalnızca her bir
firma için inovasyonların adedi hakkındaki bilgiyi değil, ayrıca bulundukları pazar yapısı,
rekabet yoğunluğu ve inovasyon yayılım etkileri (spillover) ile ilgili çeşitliliği de
yansıtmaktadır.
Bu
araştırmada
firma
içi
yenilikçilik
kapasitesini
ve
firmaların
yenilikçi
performanslarını değerlendirmek için Hagedoorn ve Cloodt (2003)’a benzer bir yaklaşım
izlenmiştir. Bu yaklaşıma göre, yenilik çıktılarının ve etkilerinin incelenmesi belirli bir zaman
diliminde, örneğin son üç yılda ele alınmaktadır. Ar-Ge harcamaları, patentler, patent
başvuruları ve geliştirilen yeni ürün sayısı gibi ölçütlerden oluşan bir yenilikçilik ölçümü
kullanılmaktadır. Ayrıca işletme içindeki yeni fikir ve projelerin sayısı, üretim süreçlerindeki
iyileştirmeler, ürün ve hizmetler için daha yüksek kalite ve/veya daha düşük maliyet ve
patentlenmiş ürünlerin sayısı gibi farklı yenilik ölçütlerinden yararlanılmış; Salavou’nun
(2004), inovasyon ölçütlerini araştırarak, yenilikçiliği ölçmek için belirlediği kriterlerden de
faydalanılmıştır.
Geneli itibari ile bu araştırmada firma düzeyinde yenilikçilik sonuçlarını değerlendirmek
için çeşitli ölçütler dikkate alınmıştır. Özellikle dört değişik performans ölçeği üzerinde
inovasyonların etkileri araştırılmıştır. Yedi kriterden oluşan yenilik performansı ölçeği
Antoncic ve Hisrich (2001) ve Hagedoorn ve Cloodt (2003)’den uyarlanmıştır. Üretim
performansı, pazar performansı ve finansal performans ölçekleri sırasıyla 4, 3 ve 4 soruyla
mevcut akademik Teknik yazından uyarlanmıştır. Bu performans kriterleri için seçilen
soruların temeli çoğunlukla Barringer ve Bluedorn (1999), Hornsby vd. (2002), Narver ve
Slater (1990) ve Yılmaz vd. (2005)’nin araştırmalarına dayanmaktadır.
Yöneticilerin algılamalarına göre son üç yıllık performansın önceki geçmiş yıllarla
karşılaştırıldığı firma performansı hakkındaki sorular 5’li tip Likert ölçeği ile sorulmaktadır.
Ölçekte, 1 çok başarısızı ifade etmektedir. 2=başarısız, 3=aynı, 4=başarılı, 5=çok başarılı’dır.
Bu gibi öznel ölçümler yönetici önyargılarından kaynaklanan sapmalara imkân verse de
62
araştırmalarda kullanılan yaygın bir uygulamadır (Khazanchi vd. 2007). Bu öznel ölçeğin
kullanılmasındaki neden, firmaların performans kayıtlarını açığa vurmaya isteksiz olmaları ve
yöneticilerin tarafsız performans verilerini vermeye daha az gönüllü olmalarıdır (Boyer vd.
1997; Ward ve Duray, 2000). Aksine performans verilerine oldukça aşina olan üst yöneticiler
kesin bir öznel değerlendirmeyi rahatlıkla sunabilirler (Choi ve Eboch, 1998). Dahası nesnel
ölçümler cevapların karşılaştırılabilirliğini sınırlayabilmektedir (Dess ve Robinson, 1984;
Porter, 1979 ).
Yenilikçi performansı ölçmek için araştırmada kullanılan ölçütler şunlardır:
1.
Yeni ürünleri rakiplerden önce pazara sunabilme
2.
Mevcut ürün yelpazesinde yeni ürünlerin oranı
3.
Yeni ürün ve hizmet projelerinin sayısı
4.
Đş süreç ve yöntemlerine dair geliştirilen yenilikler
5.
Geliştirilen yeni ürün ve hizmetlerin kalitesi
6.
Fikri mülkiyet hakkı altına alınmış yeniliklerin sayısı
7.
Đdari yapı ve zihniyetin çevresel şartlara göre yenilenmesi
Üretim performansını ölçmek için araştırmada kullanılan kriterler;
1.
Đmalat kalitesi
2.
Đmalat maliyeti
3.
Đmalat esnekliği
4.
Üretim ve teslimat hızı
Pazar performansını ölçmek için araştırmada kullanılan kriterler;
1.
Müşteri memnuniyeti
2.
Toplam satışlar
3.
Toplam pazar payı
Finansal performansı ölçmek için araştırmada kullanılan kriterler;
1.
Ciro Kârlılığı (Kar/Toplam satışlar)
2.
Aktif Kârlılığı (Kar/Toplam varlıklar)
3.
Firmanın genel kârlılık durumu
4.
Yatırım dışı nakit akışı
63
4.6
Analiz Metodolojisi
Proje modeli oluşturulduktan, hipotezler belirlendikten ve analizler için hangi soruların
derleneceği ve nasıl ölçüleceği belirlendikten sonra; toplanacak verilerin hangi yöntemlerle
analiz edileceği, hangi yazılım ve metotların uygulanacağı düşünülmüştür. Bu çalışmada
değişkenler arası ilişkileri ortaya çıkarmak için istatistikî analiz yöntemleri kullanılacaktır.
Toplanan firma verileri önce açıklayıcı (descriptive) analizlerle tanımlanmış, sonra
istatistiksel yazılımlar SPSS v13 (Sosyal Bilimler için Đstatistiksel Paket) ve AMOS v4.0 ile
analizler gerçekleştirilmiştir.
Faktör analizleri, değişkenlerin içsel tutarlılığı için güvenilirlik analizi, faktörler
arasındaki birebir ilişkileri test etmek için korelasyon ve çoklu regresyon analizi, yapısal
eşitlik modelleri ve faktörler arasındaki kesin ilişkiyi resmetmek için patika analizi öncelikle
kullanılan yöntemlerdir. Bundan başka, kontrol değişkenlerinin etkilerini ortaya çıkarmak
için, F testleri, tek yönlü varyans (ANOVA) analizi ve Student t-testleri gibi ortalamaların
kıyaslamaları üzerinden hipotez testlerine de başvurulmuştur.
Bu çalışmada, yenilikçilik belirleyicileri, yenilikçilik ve firma performansı arasındaki
ilişkiyi göstermek, önerilen bütünleşik modeli sınamak ve saptanan hipotezleri sınamak
amacıyla istatistikî analizler ve testler gerçekleştirilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişkiyi
sayısal olarak inceleyebilmek için; faktör yapılarını ortaya çıkaran keşifsel faktör analizleri ile
başlamak sonrasında da yapıyı geçerli kılacak olan güvenilirlik testleri ve teyit edici faktör
analizleri (bu metot için AMOS yazılımı kullanılmıştır) uygulamak gereklidir. Faktörler;
gözlenen orijinal küme değişkenlerin minimum bilgi kaybı ile ifade edildiği gizil belli başlı
boyutları ifade etmektedir.
Faktör analizi veri indirgeme ve özetlemeyi temel amaç edinen çok değişkenli
istatistiksel metotlara verilen genel bir addır. Kendisini, çok sayıdaki değişken arasındaki
karşılıklı ilişkinin analizi ve sonrasında ortak faktörler açısından bu değişkenlerin açıklanması
problemine yönlendirmektedir.
Faktör analizi özellikle araştırmacılar tarafından karşılaşılan karmaşık ve çok boyutlu
problemlerin analizinde uygun olan bir yöntemdir. Eğer veri, mümkün olan en az veri
kaybıyla faktör ve bileşenlerin küçük bir kümesine indirgenebilir veya özetlenebilir ise, belli
başlı modellerin ya da çok sayıdaki değişkenin gözlenmesinde ve belirlenmesinde faktör
analizi yararlı olabilir. Faktör analitik tekniklerinin genel amacı belli sayıda değişken içeren
64
bilgiyi, en az kayıpla daha küçük bir dizi yeni karma boyuta (faktör) özetlemenin bir yolunu
bulmaktır.
Açıklayıcı faktör analizi; varimax rotasyonu seçilerek ve asal bileşenler analizi
kullanılarak SPSS v13 yazılımı ile uygulanmıştır. Đndirgenen faktör sayısını saptamak için,
çoğunlukla özdeğeri (eigenvalue) 1’den yüksek olma yöntemi göz önüne alınmıştır. Özdeğer,
bir faktör tarafından açıklanan değişkenlik (varyans) miktarını temsil etmektedir. Öte yandan,
teyit edici faktör analizi, en büyük olasılık tahmini (maximum likelihood estimation)
kullanılarak AMOS v4.0 yazılımı ile uygulanmıştır. Faktörler elde edilir edilmez, Cronbach α
değerlerine bakılmış ve faktörlerin içsel tutarlılığı için güvenilirlik analizi gerçekleştirilmiştir.
Modelleri sınamak ve değişkenler arasındaki ilişkileri araştırmak üzere yapılacak olan
analizler benzerdir; bu analizlerin içeriğini, nasıl yapıldığını ve metodolojisini bir örnek
üzerinden göstermek ve diğer analizlerin de benzeri şekilde yapıldığını söylemek, gelinen
noktada tekrardan kaçınmak için gerekli olacaktır. Böylece analiz bölümünde (bölüm 6 ve 7)
yöntemleri anlatan tekrarlardan ziyade, sonuçlara odaklanmak mümkün olacaktır.
SPSS ile uygulanan keşifsel faktör analizi uygulaması sonucunda değişkenlerin ortaya
koyduğu bir faktör yapısı belirlenir. Bu analizde, anket formunda yer alan tüm aynı konu
hakkındaki sorular birlikte temel bileşenler analizine sokulur ve özdeğeri 1’i aşan gizil
faktörler ortaya çıkarılır. Faktör yapısını bozan herhangi bir öğeye rastlandığı takdirde
analizden atılır; bir başka deyişle ortaya çıkan faktör yükleri yüksek (≥0,45), her bir soru
kendisiyle aynı öğeyi sorgulayan sorularla birlikte gruplanmış ve dolayısıyla internal face
validity sağlanmışsa, faktör yapısı kabul edilmiş olur. Elde edilen faktörler onları oluşturan
sorulara bakarak adlandırılır. Yine de, bu noktada teyit edici faktör analizinin faktör yapısını
sınamak amacıyla yapılması gereklidir. Bu yöntem, keşifsel faktör analizi bulguları ışığında
gerçekleştirilir.
Teyit edici faktör analizinde, keşifsel faktör analizi sonucunda gruplanan değişkenler,
tek bir üst faktöre bağlanır. Analiz sonucunda her bir değişkenin, bağlı olduğu üst değişkenle
arasındaki regresyon katsayısına (faktör yükleri) ve paylaştığı ortak varyansa bakılır. Faktör
yükleri yüksek (≥0,45) ve anlamlı (p≤0,05) çıkan değişkenlerin böylece bağlı olduğu üst
değişkenin bir öğesi olduğu kabul edilmiş olur. Ayrıca, teyit edici faktör analizinde modelin
uygunluğunu ölçmek için bakılan çeşitli indeksler vardır. Teyit edici faktör analizi, keşifsel
faktör analizinin çıktılarının ölçüm özelliklerini değerlendirmek ve teyit etmek amacıyla
uygulanır. Kullanılan uygunluk endeksleri Tablo 4.3’de görülmektedir.
65
Uygunluk Endeksleri
χ2 / serbestlik derecesi
CFI (Comparative Fit Index)
NFI (Normed Fit Index)
RFI (Relative Fit Index)
IFI (Incremental Fit Index)
TLI (Tucker-Lewis Fit Index)
RMSEA (Root Mean Square Error)
Referans
Değeri
1< χ2 / df <5
0.9<CFI<1
0.9<NFI<1
0.9<RFI<1
0.9<IFI<1
0.9<TLI<1
RMSEA<.08
Tablo 4.3: Teyit edici faktör analizi uygunluk endeksleri
χ2/serbestlik derecesi; serbestlik derecesine bölünen en küçük farktır (discrepency).
Wheaton vd. (1977) bu göreli derecenin yaklaşık 5 ve daha az olduğunda χ2’nin mantıklı
olmaya başlayacağını öne sürmüştür. Bu oran modelin veriye olan uygunluğunu gösterir.
Kıyaslamalı uyma indeksi (CFI; Bentler, 1990) modelin uygunluğunu test etmektedir;
değerler 1’e yaklaştıkça iyi bir uyum gösterecektir. Bentler-Borett (1980) standart uyma
indeksi (NFI), Bollen’in (1986) orantılı uyma indeksi (RFI) ve Bollen’in (1989) adımsal
uyma indeksleri (IFI) de değerler 1’e yaklaştıkça iyi bir uyum göstermektedir. Tucker-Lewis
katsayısı (TLI) zaman yapıları analizinin içeriğinde Bentler ve Bonett (1980) tarafından
tartışılmıştır ve aynı zamanda Bentler-Bonett standart olmayan uyma indeksi (NNFI) olarak
da bilinir. TLI için tipik aralık 0 ile 1 arasındadır, fakat bu aralıkta sınırlı değildir; TLI
değerinin 1’e yaklaşması çok iyi bir uyum göstermektedir. Browne ve Cudeck (1993)
RMSEA için 0,08 veya daha az bir değerin makul bir yaklaşım hatasını işaret ettiğini
belirtmişlerdir.
Faktör analizi, değişkenler bir tek faktör içine yüklendiğinde, faktör yapıları hakkında
bilgi vermektedir. Keşifsel faktör analizi tek boyutluluğu test eder, teyit edici faktör analizi
ise yakınsama (convergence) ve discriminant geçerliliğini test eder. Faktörlerin yakınsama
geçerliliği önceden sunulan yüksek faktör ağırlıklarıyla desteklenmektedir. Tek bir faktöre
yüklenen değişkenlerin anlamları göz önüne alınarak, faktörlerin ikili kombinasyonları
arasındaki ilişki içsel tutarlılığın (internal consistency) güvenilirliği hakkında bilgi
vermektedir (Hair vd., 2003).
Faktör yapısını onaylamak için son olarak, içsel tutarlılığı gözlemek, yani faktörleri
oluşturan değişkenlerin birlikte ortak geçinmesine bakmak için güvenilirlik testleri
yapılmaktadır (reliability analysis). Bu test için Cronbach α değeri kullanılmaktadır
(Cronbach ve Shavelson, 2004). α değeri 0,70'den büyük olduğunda, skala güvenilir kabul
edilir; fakat Teknik yazında bu değerin daha küçük olabileceğiyle ilgili tartışmalar vardır
66
(Streiner, 2003). Bu çalışmada, bir faktör, 0,60'dan büyük α değerleriyle, güvenilir kabul
edilecektir.
Tüm faktörlerin güvenirliği onaylandıktan sonra, faktörlerinin arasındaki birebir ilişkiyi
incelemek için korelasyon analizine geçilmiştir. Sonuçlar, faktörlerin ortalamaları ve standart
sapmaları ile beraber gösterilmiştir. Bu analizin bulguları iki değişken arasındaki basit
doğrusal regresyon analizini vermektedir. Böylece, değişkenler arasında anlamlı bir ilişki olup
olmadığı ve bu ilişkinin gücü hakkında fikir sahibi olunmaktadır.
Korelasyon katsayısı iki değişken arasındaki doğrusal birliğin bir ölçümüdür. -1 ile 1
arasında değişen bu değerin mutlak değeri ilişkinin kuvvetini haber vermektedir (Norusis,
2003). Eğer işaret pozitifse, bunun anlamı iki değişkenin değerlerinin beraber arttığı; eğer
işaret negatif ise bunun anlamı aralarında ters yönlü bir ilişkinin olduğu, yani bir değer
artarken diğerinin azalacağıdır. Korelasyon analizi oluşturulan faktörler arasındaki ilişkiyi
yansıtır. Yine de bu analiz ilişkinin yönü, yani nedensellik hakkında bir fikir vermemektedir.
Ancak, çoklu doğrusal regresyon analizi nedensellik açısından daha yardımcı olabilir.
Bağımlı değişken üzerinde, bağımsız değişkenlerin olası etkilerini sınamak amacıyla,
çoklu doğrusal regresyon metodu kullanılmaktadır. Basit doğrusal regresyon (korelasyon
analizi) birebir ilişkinin yönü ve kuvveti hakkında bilgi verirken, çoklu doğrusal regresyon
analizi iki ya da daha fazla bağımsız değişkenin bir bağımlı değişken üzerindeki etkisini
incelemeye olanak tanımaktadır (Hair vd., 2003). Bir başka deyişle, bu analiz bir (bağımlı)
değişkenin, diğer (bağımsız) değişkenlerce ne ölçüde başarılı ifade edilebildiğini ölçmektedir.
Regresyon analizi SPSS v13 ile yönetildikten sonra, nedenselliği (casuality) ortaya
çıkarabilmek için patika analizi AMOS v4.0 kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Regresyon
analizinde elde edilen p değeri, modellerin α=%99 (p<0,01) veya α=%95 (p<0,05) düzeyinde
anlamlı ya da anlamsız olup olmadığını gösterirken; R2 değeri, bağımlı değişkenlerin ne
kadarının bağımsız değişkenlerce açıklanabileceğini ifade etmektedir. Ayrıca her bir bağımsız
değişken için standart beta değeri (regresyon katsayısı), o değişkenin bağlı değişken
üzerindeki etki gücünü; p değeri ise o değişkenin diğer bağımsız değişkenler arasında ne
ölçüde anlamlı olduğunu belirtir.
Bu nedenle, regresyon modeli anlamlı olmasına, ve her bağımsız değişken bağlı
değişken ile birebir anlamlı ilişkiye (korelasyon/basit doğrusal regresyon) sahip olmasına
rağmen, çoklu regresyon analizinde bazı bağımsız değişkenlerin p değeri anlamsız
olabilmektedir. Bağımlı değişken üstünde dominant etkiye sahip bir inovasyon türü diğer
67
bağımsız değişkenlerin etkilerini azalttığında ya da bazen yok ettiğinde bu durum ortaya
çıkmaktadır. Bu durumda faktörler arasında aracı etkiler (mediating effects) vardır.
Aracı etkiler Barron ve Kenny (1986) tarafından akademik yazında tartışılmıştır. Aracı
etkiler; bir aracı değişkenin modele girişinden sonra değişkenler arasındaki ilişkinin
azalmasında ya da yok olmasıyla ortaya çıkar. Böyle bir durumda, aracı etkileri saptamak ve
ilişkilerin yönünü ortaya çıkarmak amacıyla yapısal eşitlik modeli ve patika analizi ile çoklu
regresyon analizine devam etmek gerekmektedir. Bilgiler ışığında faktörlerin patika analizi
modeli AMOS v4.0 kullanılarak oluşturulur ve yapısal eşitlik modeli indeksleri kullanılarak
analiz edilir. Bu modelde, bağımlı değişkenin, ne kadarının ifade edildiği de
söylenebilmektedir.
Patika (path) analizinde, tek başlı oklar üzerindeki ölçümler (sayılar) regresyon
ağırlıkları iken, kutuların köşelerindeki ölçümler aşağıdaki gibi yorumlanabilen korelasyon
katsayısı kareleridir. Örneğin bir değişken üzerindeki sayı, o değişkenin varyansının yüzde
kaçının kendisine bağlanan değişkenin varyansı tarafından açıklanabildiğini gösterir. Diğer
bir deyişle o değişkenin ne kadarının bağlandığı değişkene katkıda bulunduğu ortaya çıkar.
Sonuçta, yukarıdaki anlatılan analize benzer şekilde önerilen model kapsamında her bir
faktör yapısı için analizler yürütülecektir. Öte yandan, ikili (binary) değişkenler için (örneğin
firma özelliklerindeki, yabancı sermayenin varlığı, aile firması olup olmaması gibi evet/hayır
şeklinde cevaplanan sorular) ve bazı faktörler özelinde iki faktör grubunun etkisine bakılması
için Student-t testleri ve tek yönlü varyans analizleri (ANOVA) de kullanılacaktır.
Likert ölçeğiyle olmayan ve ikili formatta cevaplanan sorular faktör analizi için uygun
değildir. Bu öğeler, kalan diğer tüm değişkenler sabit tutulduktan sonra etkilerinin anlamlı bir
fark yaratıp yaratmadığı ile test edilen kontrol değişkenlerini oluşturur.
Student t-testi prosedürü 2 grubun ortalamalarını kıyaslamaktadır. Đdeal olarak bu test
için konular belirlenen bir özelliğe göre rasgele iki gruba atanır, böylece cevaplardaki
herhangi bir farkın özellikten dolayı mı kaynaklandığı test edilir. Öncelikle birbiriyle
kıyaslanacak gruplar belirlenir ve grupların ortalamaları arasında fark olmadığını söyleyen bir
başlangıç hipotezi seçilir H0: (µ1= µ2). Sonrasında, ortalamaların testi sonucunda farkın
anlamlı olup olmadığı, dolayısıyla H0‘ı kabul veya ret için anlamlı kanıtın bulunup
bulunmadığına bakılır.
Bazı durumlarda, 2 grup oluşturup ortalamalarındaki farka bakmak yerine, bir faktör bir
özelliğe göre 2’den fazla gruba ayrılması gerekebilir. Bu durumlar için tek yönlü varyans
(ANOVA) analizi uygulamak uygun düşmektedir. Student t-testine benzer şekilde bu analiz
68
içinde ortalamalar arasında anlamlı farkın olup olmadığını araştıran bir hipotez testi yürütülür.
Sonuç itibariyle, Student t-test 2 grup arasında anlamlı fark olup olmadığını test ederken,
ANOVA grupların bütününde anlamlı derece farklılaşma olup olmadığına bakmaktadır.
ANOVA analizi neticesinde eğer gruplar arasında anlamlı bir fark olmadığını öngören
H0 hipotezini reddetmek için yeterli kanıt var ise, hangi grubun diğer hangi gruplardan
farklılaştığını saptamak için Duncan prosedürünün uygulandığı post-hoc testi kullanılmıştır.
Bu test ile farklılaşan gruplar birbirinden ayırt edilmektedir.
Özet olarak, bu araştırmada anket yöntemi ile toplanan veriler SPSS ve AMOS
yazılımları kullanarak istatistiksel yöntemlerce analiz edilmiştir.
4.7
Anket Dizaynı
Bu çalışma temel olarak anket soru formunun uygulanması ve sonuçların
değerlendirilmesi üzerine kurulmuştur. Bir önceki bölümde sunulan inovasyon modeli, anket
uygulaması için hazırlanan soru formunun temelidir. Anket formundaki her soru model
içindeki ilgili öğenin etkisini ölçmek için gerekli verilerin toplanmasını amaçlamaktadır.
Inovasyon belirleyicileri modeli, inovasyon etkenlerinin firmanın yenilikçilik kapasitesi
üzerindeki etkileri hakkındadır, performans modeli ise gerçekleştirilen inovasyonların
firmaların pazardaki rekabetçilik gücü ve performansını nasıl etkilediğini tartışmaktadır.
Anket uygulaması bu çerçeveye göre kurulmuştur. Soru formu sadece firmaların kimliği,
yapıları, stratejileri ve sektörel ilişkileri ile ilgili soruları değil, firmalarda gerçekleştirilen
inovasyonların kalitesi, miktarı, performansı ve rekabetçilik gücü ile ilgili soruları da
kapsamıştır.
Ek A’da, model elemanlarının soru formuyla nasıl örtüştüğünü gösteren tablo
bulunabilir.
4.8
Soru Formu
Soru formu ürün, süreç, pazarlama ve organizasyonel inovasyonlara, bu yeniliklerin
nasıl oluştuklarına ve etkilerine odaklanmıştır. Soru formu üçüncü bölümde anlatılan
inovasyon teknik yazınının taraması dikkate alınarak hazırlanmıştır. Anket uygulaması
69
başlamadan önce, 10 adet pilot uygulama gerçekleştirilmiştir. Daha sonra pilot anketlerin
sonuçları temel alınarak soru formu yenilenmiştir. Sorular hipotezleri analiz ve test etmek için
doğru ve yararlı verileri toplamak amacıyla seçilmiştir.
Temel olarak anket yapısının amacı cevaplayıcının tipik yanlış anlamalardan
sıyrılmasını sağlamak ve analizlerde daha iyi hükümler verebilmek için tutarlı veri
edebilmektir. Ankette yer alan 1-5 Likert ölçeğine göre oluşturulan sorular, firma yapısı ve
stratejileri ve işletmelerin yenilikçi yeteneklerine ilişkin nitel bilgiyi kolayca almayı
amaçlamaktadır. Doğrudan finansal performans verisi toplamak için sayısal sorular da
sorulmuştur.
Soru formunun hazırlanma aşamasında aşağıdaki hususlara özen gösterilmiştir.
Bağımsız cevaplar elde etmek için önceki soru bir sonrakini manipüle etmeyecek şekilde
listelenmesi, soru formunun standart olmalısı, her yeni uygulama için aynı formun
kullanılması ve soruların her cevaplayıcıya diğer cevaplayıcılarla aynı sırada sorulması.
Hazırlanan soru formu 11 kısım altında özetlenebilir. Bunlar, Genel Firma Bilgileri,
Pazar Özellikleri ve Rekabet Yapısı, Firma Stratejileri, Đnovasyon Tiplerinin Uygulama
Düzeyi, Entelektüel Sermaye, Kamu teşvikleri, Kurum kültürü, Đnovasyon Engelleri,
Đşbirlikleri, Performans ve Sayısal Firma Bilgileri. Soru formu Ek B’de verilmiştir.
Her anket başlığı için amaç, firmalardaki inovasyonla ilgili aktivitelerin durumunu
öğrenmektedir. Nicel cevaplar çok bilgi içermesine rağmen, az sayıda nicel soru vardır.
Bunun nedeni gizlilik sebepleri yüzünden Türkiye’deki firmalardan sayısal veri toplamanın
zorluğudur. Kapalı uçlu soru tipleri için (bundan kastedilen soruları tamamlamaları için
cevaplayıcıyı teşvik eden çoktan seçmeli sorulardır) eşit aralıklı 5 maddeli Likert ölçeği tercih
edilmektedir, ölçekte 1 = kesinlikle katılmıyorum/son derece kötü ve 5 = kesinlikle
katılıyorum/son derece iyidir. Fakat aynı zamanda, firma yöneticilerinden spesifik inovasyon
örneklerini toplamak için de açık uçlu bir kaç soru vardır. Son olarak, gerekli verilerin
minimum soru sayısı ile nasıl toplanabileceği de dikkate alınmıştır. Soru formunun açıklığı ve
anlaşılırlığına da özen gösterilmiştir.
Genel Firma Bilgileri kısmında, firma kuruluş tarihi, başlıca ürün grubu, hukuki statü ve
yabancı sermaye varlığı gibi veriler toplanmaktadır. Bu sorular katılımcı firmaları
sınıflandırmak
ve
firmaların
büyüklüğü,
ömrü,
sahiplik
statüsü
vb.
gibi
genel
karakteristiklerin yenilikçilik üzerindeki etkisini gözlemlemek için önemlidir.
Pazar Özellikleri ve Rekabetin Yapısı kısmında, pazardaki rekabet ve sektördeki
rakiplerin rekabetçi güçleri hakkında yararlı bilgiyi almaya çalışmaktadır. Bu sorular pazar
70
koşullarının firmaları pazardaki pozisyonlarını geliştirmek için inovasyon yapmaya
sürükleyip sürüklemediğini analiz etmek için kullanılmıştır.
Firma stratejileri kısmı geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu bölümde, amaçlanan işletme
stratejileri ve yenilikçilik arasındaki ilişkiyi açıklayacak veriler elde etmektir. Sorular sadece
yatırımlar, rekabet ve pazar stratejileri, ürün gamı, teknoloji yönetimi ve benzeri hakkında
değil aynı zamanda imalat koşulları ve esnekliği, teslimat hızı, üretim maliyeti ve kalitesi
hakkındadır.
Đnovasyon Tiplerinin Uygulama Düzeyi kısmı, dört inovasyon tipinin (ürün, süreç,
pazarlama ve organizasyonel) firmalarda ne ölçüde gerçekleştirildiği ile ilgili veriyi toplamayı
amaçlamaktadır. Đnovasyon örneklerini toplamak için açık uçlu sorular da bulunmaktadır.
Entelektüel Sermaye kısmında firmaların sahip olduğu entelektüel varlıkların (patentler,
patent başvuruları, faydalı model belgesi, tesciller) sayısı öğrenilmeye çalışılmaktadır. Bu
sorular sayesinde firmaların entelektüel varlık elde etme eğilimleri, aynı zamanda da mevcut
kanun ve düzenlemelerde bu varlıkları korumada bir boşluk olup olmadığı araştırılmaktadır.
Öte yandan bu bölümde beşeri sermaye, sosyal sermaye ve örgütsel sermaye ile ilgili de
sorular bulunmaktadır. Bunun amacı güçlü entelektüel sermayeye sahip olmak ve yenilikçi
yetenek arasında gerçekten pozitif bir ilişkinin varlığının ortaya çıkarılmasıdır.
Kamu Düzenlemeleri ve Teşvikler kısmı Ar-Ge aktiviteleri ve inovasyon projelerinin,
kamu kuruluşları ve yasal düzenlemelerle ne ölçüde desteklenip desteklendiğini açıklamayı
amaçlar. Bu veri, yenilikçiliğin devlet düzenlemelerince ne kadar desteklendiğini incelemek
için yararlı olmaktadır.
Kurum kültürü kısmı organizasyonlardaki yenilikçi havayı belirlemeyi hedefleyen
sorular içerir. Çalışanları inovasyonlara karşı cesaretlendirmek, iç direnç, yöneticiler
çalışanlar arasındaki iletişim, liderlik biçimleri, fikir üretimini desteklemek, proje desteği
sağlamak, işteki özerklik, zaman tahsisi ve ödüllendirme sistemi gibi konular firmadaki
yenilikçi iklimin ne ölçüde var olduğunu ortaya çıkarmayı hedeflemektedir.
Đnovasyon Engelleri kısmı iki bölümden oluşur. Birinci bölümde firma içi inovasyon
engelleri keşfedilmeye çalışılır ve ikinci bölümde firma dışından kaynaklı inovasyon engelleri
araştırılır. Bu kısım inovasyon gerçekleştirme süreci için hangi faktörlerin kritik olduğunu
belirlemeye yardım etmektedir.
Đşbirlikleri kısmı yeni süreç ve teknolojiler geliştirirken firmaların müşterileri, rakipleri,
üniversiteler, tedarikçileri ve diğer ilişkili kurumlarla işbirliği ve ortaklık yapıp yapmadığı
hakkında soruları kapsamaktadır.
71
Performans kısmında sorular, yenilik performansı, üretim, pazar ve finansal performans
hakkında yararlı bilgilere ulaşmayı amaçlar. Bu sorular cevaplayıcılara kolaylık olması için
Likert ölçeğine uygun şekilde tasarlanmıştır. Bu veriler, inovasyonların firma performansına
etkilerini ölçmek için de hayati önem taşımaktadır.
Son olarak, Sayısal Firma Bilgileri kısmı firma satışları, pazar payı, ihracatlar, Ar-Ge
harcamaları, çalışanların sayısı ve onların eğitim seviyesi vs. hakkında sayısal cevaplar
isteyen soruları kapsamaktadır. Bu bölüm hem tanımsal hem de istatistiksel analiz için gerekli
nicel bilgileri toplaması nedeni ile önemlidir.
4.9
Firmanın
Veri Toplama Prosedürü
stratejik
hedeflerine
ilişkin
uygulamaların
nasıl
ölçüleceği
ve
değerlendirileceği tartışması hem araştırmacılar hem de firmaların yöneticileri için uzun
dönemli bir tartışma konusu olmuştur. Yönetim teknik yazınında, performans ölçümü için
firma aktivitelerinin etkinliğini belirlemek amacında iki tane değerlendirme metodu vardır.
Đlki verinin nasıl toplandığıyla; ikincisi veri tipleriyle yani nicel ve nitel veri olması ile
ilgilidir.
Birincil ve ikincil kaynaklardan veri toplanması mümkündür. Birincil kaynakları soru
formları ve firma yöneticileri ve çalışanları ile yapılan görüşmeler oluşturur. Đkincil
kaynaklarsa firmaların kendi raporları ve diğer açık kaynaklardan oluşur. Bazı çalışmalarda
performans analizi için hem birincil hem ikincil kaynaklar bir arada kullanılmış ve bu iki veri
kaynağı arasında güçlü bir ilişki bulunmuştur (Dess ve Robinson , 1984; Pearce vd., 1987).
Yine de her iki metodun da farklı avantaj ve dezavantajları vardır. Örneğin ikincil kaynak
verisi toplanmasının zorluğu ve birincil kaynak verisinin geçerliliği önemli tartışma
konularıdır (Venkatraman ve Ramanujan , 1986).
Birincil verilerin toplanmasında bazı endişeler vardır. Ilk olarak bireysel algılara bağlı
olması ve ikinci olarak, bu veriler yöneticiler tarafından gizli tutuluyorsa bazı gizlilik
kaygılarının olmasıdır. Ikincil kaynaklardan firma performans verisinin toplanmasının önemli
bir dezavantajı da, gizlilik konularından ötürü yanlış veri elde edilmesinin olasılığıdır.
Bundan başka borsada işlem görmeyen Kobiler için ikincil verilerin hesaplanması çok
karışıktır; ve bazen gerçeklikten çok uzak sonuçlar elde edilebilmektedir. Narver ve Slater’ in
(1990) çalışmalarında, birincil ve ikincil veri toplamada, her iki yöntemin arasında güçlü bir
istatistiksel ilişkinin olduğunu gösterilmiştir. Güvenilirlik için, aynı firmada birden fazla
72
yönetici ve/veya çalışanlardan bilgi toplanması iyi bir yöntemdir; ancak bu da zaman
kısıtlaması başta olmak üzere diğer dezavantaj ve zorluklara yol açmaktadır (Motowidlo,
2003). Sonuç olarak, anket ve görüşme metotları zaman ve maliyet bakımından avantajlı, veri
toplamada yaygın kullanılan yöntemlerdir.
Çalışmanın amacı ve süresine göre veri toplama metodu değişebilir. Bazı araştırmacılar
satışlardaki artış, satışların kârlılığı, yatırımların getirisinin oranları, ürün dağıtım devirleri
gibi nicel ölçülere önem vermektedir. Öte yandan diğer bazıları da çalışan tatmini, firmaya
bağlılığın derecesi, adalet algısı, müşterinin firmaya bağlılığı gibi nitel verileri
kullanmaktadır. Ancak finansal kriterlerdeki artış ve pazar payının büyümesi gibi daha nicel
veriler performans ölçümü için çoğunlukla tercih edilmektedir. Bu araştırmada hem nicel hem
nitel verilerden yararlanılmıştır. Odak nokta da ise firmaların kârlılığı, yenilikçi davranışların
etkinliği ve işletme stratejileri var olmuştur.
Firma stratejilerinin etkinliğini ölçmek için firmaların performansı bağımlı değişken
olarak analiz edilebilir. Son dönemlerde yapılan birçok araştırmada, performans çok değişik
boyutlarla ele alınmıştır. Finansal, pazar, üretim ve bazen inovasyon performansı nicel firma
performansını oluşturan bileşenler olabilir. Diğer yandan nicel performans; çalışanların
firmaya bağlılıkları, müşteri tatmini ve çalışanların işlerinden tatmini gibi firma içi süreçlerde
önemlidir.
Soru formunun hazırlanmasının ardından, araştırmaya katılacak firmaların ve sektörlerin
hedef örneklem sayısı belirlenmiştir. Bu belirlemede, analiz için tutarlı bir örnek elde
edebilmek amacıyla, ana kütleyi uygun şekilde temsil eden, sektörlere ve şehirlere göre
dağılımın yeterli homojenlikte olduğu bir örneklem elde edilmesi gereği göz önünde
tutulmuştur (Nardi, 2003).
Veri toplanması için, Türkiye’nin Kuzey Marmara Bölgesi’ndeki 6 imalat sektörüne ait
firmalar seçilmiştir. Pilot görüşmeler sonucunda anket uygulamasında başvurulacak posta
metodunun, anketin zorluğu ve uzunluğu sebebiyle, yeterli olamayacağı anlaşılmıştır. Bu
yüzden posta metoduna ek olarak anket, firmaların üst yöneticileriyle yüz yüze mülakatlar da
uygulanmıştır.
Mülakatlar, firmaların sektörlere dağılımı dikkate alınarak gerçekleştirilmiştir. Böylece
posta uygulamasındaki geri dönüşlerin sayısına göre yüz yüze mülakat yapılacak firmalar
ayarlanmıştır. Telefonla yapılan randevu alımı görüşmeleri sırasında, bazı cevaplayıcılar
anketi kendi başlarına doldurabileceklerini ve faks ya da e-mail yoluyla iletebileceklerini
73
belirtmişlerdir. Bu kişilerle soru formundaki anlamadıkları yerler için telefonla yardım
sağlanmıştır.
Sorular, cevaplayıcıları firmanın tüm süreçlerini kapsayan geniş bir yelpazede cevap
vermeye zorladığından üst yöneticiler bu anket görüşmeleri için daha uygundur.
Cevaplayıcılar firma aktiviteleri hakkında derin bir bilgiye ve deneyime sahip olmalı ve
ayrıca belli soruları cevaplamak için yetkili olmalıdırlar. Üst yöneticiler, yetkileri ve bilgileri
sayesinde kurum kültürünü ve stratejilerini şekillendiren kritik aktörlerdir. Yanı sıra
organizasyon içinde yenilikçi davranışların başlamasında ve yenilikçilik politikalarına destek
vermede hayati bir rol oynarlar. Bu nedenle organizasyonların gerçek yenilikçi iklimi üst
yöneticilerin davranış, destek ve tutumlarından izlenebilmektedir.
Öte yandan anketin posta uygulamasına firmaların posta adresleri ve telefon
numaralarının toplanması ile başlanmıştır. Bu nedenle TOBB’un (Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği) veri tabanları, Đstanbul, Kocaeli, Tekirdağ Çerkezköy ve Sakarya Sanayi Odaları, ve
çeşitli organize sanayi bölgelerinin üye listeleri kullanılmıştır. Soru formu bastırılmış, takdim
mektubu yazılmış ve son olarak 1857 anket paketi hazırlanmıştır. Anket paketi, soru
formlarını soru formunun dönüşü için parası ödenmiş zarflarını ve genel müdürler için
açıklayıcı bir takdim mektubunu içermektedir. Sonuçta bu paketler seçilen firmalara
yollanmıştır. Tamamlamayı teşvik amacıyla cevaplayıcılara araştırma bulgularının bir özeti
söz verilmiştir.
Paketler yollandıktan sonra firmalara telefon ya da e-mail yoluyla anketi tamamlamaları
hatırlatılmıştır. Dönüşler başladığında eğer soru formunda cevaplanmamış bazı sorular varsa,
telefon vasıtasıyla eksik girdiler tamamlanmaya çalışılmıştır. Her hafta geri gelen posta
sayıları düzenli olarak kaydedilmiştir.
4.10
Örneklem
Anket uygulamasına katılan firmaların tam listesi, firma adresleri, sektörleri, telefon
numaraları ve adları ile anketi cevaplayan yöneticinin pozisyonunu Ek C’de görülebilir.
Bu bölümde elde edilen örneklem kümesi ile ilgili bilgiler verilecektir. Bu bilgiler, veri
toplama istatistikleri, ankete katılan yöneticilerin görev dağılımı, firmaların sektörlere ve
şehirlere göre dağılımı gibi tanımsal analizleri içermektedir.
Posta uygulamasında, anketlerin kapsamı ve uzunluğu itibariyle, geri dönüş oranının
%5’den yüksek olması beklenmemiştir. Uygulama neticesinde, 83 adet doldurulmuş anket
74
dönüşü olmuştur; 138 anket ise adres değişiklikleri gibi nedenlerle yerine teslim edilemeden
geri gelmiştir. Böylece, toplamda 1857 farklı firmaya yollanan anketin geri dönüş oranı
83/(1857-138) yani %4.83 şeklinde gerçekleşmiştir. Şekil 4.6’de 31 Ekim 2006’da ilk
postanın yollanmasıyla başlayan haftalık soru formu geri dönüş rakamları gösterilmektedir.
Cevap alınamayan firmalara, anket paketi 27 Şubat 2007’de (ilk gönderimden sonraki 18.
haftada) ikinci defa yeniden yollanmıştır.
25
22
Adet
20
Adet
15
11
10
11
8
5
9
5
0
1
0 0
1
3
5
2
0
7
3
3
0
3
0
1 1
0 0
1
0
2
0
0 0 0 0 0 0 0 0
9 11 13 15 17 19 21 23 25 27 29 31
Hafta
Şekil 4.6: Posta anket dönüş sayısı
Özetle, anket formu 1857 imalat firmasına yollanmış fakat sadece 83 firmadan cevap
alınmıştır. Soruların çoğunluğu cevaplandığından tüm bu geri dönen soru formları
kullanılmıştır; eksik cevaplar için ise anket katılımcılarına telefon ile ulaşılarak eksikler
tamamlanmıştır. Ayrıca firmalara telefon edilerek alınan randevular sonrası mülakatlara
gidilmiş, bazı durumlarda ise yöneticiler e-mail ile mülakata gerek görmeksizin soru formunu
alıp, doldurduktan sonra faks veya yine e-mail ile geri göndermiştir. Şekil 4.7’de elde edilen
toplam 184 örneklemin toplama yöntemine ilişkin payları gösterilmektedir.
Şekil 4.7: Örneklem toplama yöntemleri
Tablo 4.4 sektör ve şehirlere göre ankete katılan firmaların dağılımını göstermektedir.
Şekil 4.8’de sektörlere göre örneklem yüzdeleri görülebilir:
75
Istanbul
Kocaeli
Tekirdag
Sakarya
Kirklareli
Toplam
Otomotiv
3
31
0
3
0
37
Tekstil
25
5
5
0
1
36
Kimya
10
21
2
0
0
33
Metal
9
21
4
1
0
35
Elektrik
6
6
2
1
0
15
Makine
13
13
0
2
0
28
Toplam
66
97
13
7
1
184
Tablo 4.4: Ankete katılan firmaların dağılımı
Şekil 4.8: Sektörlere göre örneklem dağılımı
Örnek kütlenin, ana kütleyi temsil etme derecesi; sektörlere ve şehirlere göre firma
dağılımlarına ilişkin bir dizi karşılaştırma testleri uygulanarak belirlenmektedir. Her
sektördeki örnek sayısı ve rastgeleleştirilmesi için, TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar
Birliği) firma listelerine göre seçilen 5 şehirdeki 6 sektörde yer alan toplam firma sayısı ile
karşılaştırılmıştır. Marmara bölgesinde tekstil sektörü, firma sayısı itibariyle büyük yer
kaplamaktadır. Bu sebeple, küçük ölçekli tekstil firmaları (çalışan sayısı 50’den az olanlar)
ağırlıklar belirlenirken dengeli bir dağılım elde etmek adına dikkate alınmamıştır. TOBB’ta
sektörlerin ağırlıkları şöyledir; tekstil %27,0, kimya %14,4, metal %25,6, makine %14,5, ev
aletleri %7,3 ve otomotiv %11,1. Şekil 4.9 sektörlere göre örneklemdeki firmaların dağılımını
göstermektedir.
76
Sektörlere Göre Dağılım
30%
Örneklem
27,0%
20,1%
20%
19,6%
25,7%
Anakütle
19,0%
17,9%
14,5%
15,2%14,5%
c
11,1%
8,2%7,3%
10%
0%
Otomotiv
Tekstil
Kimya
Metal
Elektrik
Makine
Sektörlere Göre Dağılım
Örneklem
60
40
50
37
36
Anakütle
47
35
33
28
27
20
15
20
27
13
0
Otomotiv
Tekstil
Kimya
Metal
Elektrik
Makine
Şekil 4.9: Sektörlere göre firmaların dağılımı
Şekil 4.9’de mavi sütunlar örnekteki firma sayılarını gösterirken, mor sütunlar seçilen 5
il için TOBB listesindeki sektör ağırlıklarına göre olması gereken firma sayısını ifade
etmektedir. Her sektör için ana kütle ve örneklem oranları arasında istatistiki açıdan anlamlı
bir fark olmadığından örneklem sayısının ana kütleyi temsil ettiği kabul edilmiştir (istatistiki
açından anlamlı fark olduğuna dair yeterli kanıt yok, p>0,1).
Son olarak, Şekil 4.10, Şekil 4.11 ve Şekil 4.12 firma büyüklüğü, yaşı ve örneklemdeki
firmaların yıllık ciroları açısından örneklem farklılıklarını resmeden bir profil sunmaktadır.
Firma büyüklüğü tam zamanlı çalışanların sayısı ile (50’ye kadar: küçük, 49<Orta<250; ≥250:
büyük); firma yaşı üretimin başladığı yıl ile (1975’e kadar: yaşlı, 1975<olgun<1992, ≥1992:
genç) belirlenmektedir. Firma büyüklüğü, firma yaşı, hukuki statü ve yabancı sermayeye göre
firma dağılımlarını kapsayan örnek kütlenin daha detaylı analizleri, genel firma özelliklerinin
incelendiği istatistikî analizler alt bölümünde sunulacaktır.
77
Şekil 4.10: Firma büyüklüğüne göre firmaların dağılımı
Şekil 4.11: Firma yaşına göre firmaların dağılımı
Milyon Euro cinsinden ifade edilen ciro büyüklüğüne göre firmalar 5 alt gruba
ayrılmıştır: Yıllık toplam satışları 1M€’dan küçük, 1-5M€ arasında, 5-20M€ arasında, 2050M€ arasında ve 50M€’dan fazla. Şekil 4.12 bu dağılımı göstermektedir.
78
Şekil 4.12: Yıllık cirolarına göre firmaların dağılımı
Anket üst düzey yönetime, özellikle genel müdür, fabrika müdürü, üretim müdürü ya da
Ar-Ge müdürü seviyesinde uygulanmıştır. 184 cevaplayıcıdan 21’i bayandır (%11). Şekil
4.13 cevaplayıcıların görevlerinin dağılımını göstermektedir.
Şekil 4.13: Katılımcıların görev dağılımı
79
BÖLÜM 5:
5.1
5.1.1
PERFORMANS MODELĐ ANALĐZLERĐ
Performans Modeli Analizleri
Faktör Analizi
Đnovasyon, yenilikçilik ve firma performansı arasındaki ilişkiyi inceleyebilmek için;
faktör yapılarını belirleyen keşifsel faktör analizleri ile başlamak sonrasında, bu yapıyı geçerli
kılacak olan teyit edici faktör analizleri uygulamak gereklidir. Böylece faktörler
oluşturulduktan sonra, ilişkiler analizi korelasyon ve regresyon testleri ile sürdürülebilir.
Đnovasyon performans modeli yenilikçiliğin bir firmanın başarısını nasıl etkilediği
hakkındadır. Amaç, inovasyonların firma performansına ve firma rekabet gücüne etkisini
ortaya çıkarmaktır. Bu modele göre; gerçekleştirilen inovasyonlar (ürün, süreç, pazarlama
veya organizasyonel) başarı ölçütleriyle ölçülebilen firma performansını etkilemektedir. Bu
başarı ölçütleri 4 alt gruba ayrılmakta ve üretim, pazar, yenilik performansı ve finansal
performanstan oluşan 4 boyut ile tartışılmaktadır.
Finansal performansın gerçekte diğer performans ölçütlerinin bir sonucu olduğunu not
etmekte fayda vardır. Đnovasyonların, firma performansına yansıması arasında bir gecikme
olması, iş dünyasında görülen kabul edilmiş bir durumdur. Bir inovasyon doğduğunda onun
yenilik, üretim ve pazar performansına etkisi tanımlanan bir zaman diliminde görülebilir; ama
finansal etkisi yenilik performansı, üretim ve pazar performansındaki iyileşmeden (ya da
kötüleşmeden) sonra gelmektedir.
Keşifsel faktör analizi prosedürünün SPSS ile uygulanmasından sonra firma
performansının ortaya çıkan faktör yapısı Tablo 5.1’de görülebilir. Bu analiz için anketteki
tüm performans soruları asal bileşenler analizinde bir arada getirilmiş ve önceden tahmin
edildiği gibi dört performans boyutu faktörü ortaya çıkmıştır.
Yenilik performansı sorularından biri olan “rakiplerden önce yeni ürünü sunma becerisi”
faktör yapısını bozduğundan analiz dışı bırakılmıştır. Fakat yenilik performansının ölçümünde
önemli bir kriter olduğundan, daha sonra sunulacak olan Student t-testi ile etkisi analiz
edilmiştir. Bütün diğer sorular beklendiği gibi ayrışmıştır.
80
Faktörler
Değişkenler
1
Finansal
Performans
Yenilik
Performansı
Đmalat
Performansı
Pazar
Performansı
Aktif Kârlılığı (Kâr / Toplam Varlıklar)
,918
Genel Firma Kârlılığı
,910
Ciro Kârlılığı (Kâr / Toplam Varlıklar)
,893
Yatırım Dışı Nakit Akışı
,777
2
Đdari Yapı ve Zihniyetin Çevresel Şartlara Göre Şekillenmesi
,755
Is Süreç ve Yöntemlerine Dair Geliştirilen Yenilikler
,736
Yeni Ürün ve Servislerin Kalitesi
,701
Yeni Ürün ve Projelerin Sayısı
,657
Yeni Ürünlerin Varolan Ürünlere Oranı
,651
Patenlenmis ya da Patenlenebilen Yenilik Sayısı
,562
3
Đmalat Esnekliği
,729
Đmalat Maliyeti
,697
Đmalat Kalitesi
,677
Đmalat ve Teslim Hızı
,661
4
Toplam Satışlar
,729
Pazar Payı
,727
Müşteri Memnuniyeti
,606
Toplam Açıklanan Varyans: %67,14
Tablo 5.1: Performans türlerinin keşifsel faktör analizi
Öte yandan, keşifsel faktör analizi sonucunda inovasyon soruları 5 faktöre
ayrıştırılmıştır. Bu faktörler Tablo 5.2’de sunulmuştur. Faktör yapısını bozan herhangi bir
faktör olmamıştır. Dahası, ürün inovasyonu 2 önemli faktör altında yani radikal ve adımsal
ürün inovasyonları altında gruplanmıştır. Yapılacak bazı analizler için bu iki faktör
birleştirilerek ürün inovasyonu adı altında sınıflandırılacaktır. Keşifsel faktör analizinin
sonucunda, anketteki tüm değişkenler beklenen faktörlerin altında yer almıştır.
Teyit edici faktör analizi faktörlerin yapısını sınamak için, keşifsel faktör analizi
bulguları kullanılarak ve gözlenen değişkenler (diğer bir deyişle sorular) sabit hata
terimleriyle gizli faktörlere bağlanarak uygulanmıştır. Tablo 5.3 ve 5.4 performans ve
yenilikçilik faktörleri için tek adımlı teyit edici faktör analizi sonuçlarını yansıtmaktadır.
81
Değişkenler
i
Organizasyonel
Đnovasyon
y21
y22
y23
,737
y16
,713
y19
,679
y18
,677
,629
,504
y17
y24
Pazar
Đnovasyonu
Süreç
Đnovasyonu
Adımsal Ürün
Đnovasyonu
Radikal Ürün
Đnovasyonu
1
,764
2
Faktörler
3
4
5
,735
y12
,720
y14
,708
y13
,701
y11
,638
,632
y15
y9
y10
,710
,681
y7
,679
y6
,644
,636
y8
y1
y3
y2
y4
y5
Toplam Açıklanan Varyans:%63,57
,669
,661
,655
,797
,716
Tablo 5.2: Đnovasyon türlerinin keşifsel faktör analizi
Performans Soruları
Finansal Performans
Aktif kârlılığı (kâr / toplam varlıklar)
Genel firma kârlılığı
Ciro kârlılığı (kâr / toplam varlıklar)
Yatırım dışı nakit akışı
Yenilik Performansı
Yeni ürünleri rakiplerden önce pazara sunabilme**
Đdari yapı ve zihniyetin çevresel şartlara göre şekillenmesi
Is süreç ve yöntemlerine dair geliştirilen yenilikler
Geliştirilen yeni ürün ve hizmetlerin kalitesi
Yeni ürün ve hizmet projelerin sayısı
Mevcut ürün yelpazesinde yeni ürünlerin oranı
Fikri mülkiyet hakkı altına alınmış yeniliklerin sayısı
Đmalat Performansı
Đmalat esnekliği
Đmalat maliyeti
Đmalat kalitesi
Đmalat ve teslimat hızı
Pazar Performansı
Toplam satışlar
Pazar payı büyüklüğü
Müşteri memnuniyeti
**Faktör Yapısını Bozduğu Đçin Analiz Dışında Tutulmuştur
Faktör Yükleri
0,948*
0,940*
0,902*
0,723*
--0,563*
0,659*
0,634*
0,845*
0,783*
0,461*
0,655*
0,579*
0,576*
0,682*
0,845*
0,915*
0,435*
*p<0,01
Tablo 5.3: Performans için teyit edici faktör analizi yükleri
i
: Değişkenler anket numaraları ile verilmiş ve içerikleri Ek B’de sunulmuştur.
82
Yenilikçilik Soruları
Faktör Yükleri
Adımsal Ürün Đnovasyonları
Y1, Y2, Y3
Radikal Ürün Đnovasyonları
Y4, Y5
Süreç Đnovasyonları
Y6, Y7, Y8, Y9, Y10
Pazarlama Đnovasyonları
Y11, Y12, Y13, Y14, Y15
Organizasyonel Đnovasyon
Y16, Y17, Y18, Y19
Y20, Y21, Y22, Y23, Y24
0,592*, 0,567*, 0,637*
0,633*, 0,680*
0,627*, 0,758*, 0,861*, 0,660*, 0,549
0,620*, 0,707*, 0,720*, 0,721*, 0,783*
0,761*, 0,723*, 0,785*, 0,714*
0,605*, 0,756*, 0,792*, 0,652*, 0,507*
*p<0,05
Tablo 5.4: Đnovasyon türleri için teyit edici faktör analizi yükleri
Bu analizlerin sonuçları uyum endeksleri ile ölçülmektedir. Bu indeksler Tablo 5.5’de
gösterilmektedir.
Bulgular
Referans
Değeri
Uygunluk Endeksleri
χ2 / degree of freedom
CFI (Comparative Fit Index)
NFI (Normed Fit Index)
RFI (Relative Fit Index)
IFI (Incremental Fit Index)
TLI (Tucker-Lewis Fit Index)
RMSEA (Root Mean Square Error)
Performans
Yenilikçilik
2,414
,984
,972
,963
,984
,978
,092
2,100
,968
,941
,928
,968
,961
,081
1< χ2 / df <5
0.9<CFI<1
0.9<NFI<1
0.9<RFI<1
0.9<IFI<1
0.9<TLI<1
RMSEA<.08
Tablo 5.5: Performans modeli için teyit edici faktör analizi
Performans ve yenilikçilik faktörleri için tüm uygunluk istatistikleri modelin kabul edilir
olduğunu göstermektedir, dolayısıyla faktör yapıları geçerlidir.
Teyit
edici
faktör
analizi,
keşifsel
faktör
analizinin
ölçme
özelliklerini
değerlendirmektedir. Tüm faktör ağırlıkları ikisi hariç (müşteri memnuniyeti, pe12 ve fikri
mülkiyet hakkı altına alınmış yeniliklerin sayısı, pe7) yüksek (>.50) ve anlamlı (p<0.05)
ağırlığa sahiptir (Chin,1998). Ancak pe12 ve pe7’nin de faktör ağırlığının görece yüksek
(0,435 ve 0,461) ve anlamlı (p<0,01) olmasından ötürü bu sorular dışarıda bırakılmamıştır.
Yapısal eşitlik modeli (SEM) yaklaşımı performans ve yenilikçilik faktörlerinin her
ikisinin üst faktör yapısını gözler önüne sermektedir (Şekil 5.1). Alt faktörler üst faktöre
ikinci seviye teyit edici faktör analiziyle birleştirilmekte ve dönüştürülmektedir. Böylece
83
genel performans ve yenilikçilik faktörleri elde edilmektedir. Bu metot Teknik yazındaki
birçok çalışmada kullanılmıştır (Oczkowski ve Farrel, 1998).
Şekil 5.1: Performans ve yenlikçilik için ikinci seviye teyit edici faktör analizi
Keşifsel ve teyit edici faktör analizlerinin bir sonucu olarak, genel firma performansı
faktörü 4 alt faktörden, yani finansal, yenilik, üretim ve pazar performansından oluşmuştur.
Benzer olarak yenilikçilik faktörü de 4 alt faktörden, yani ürün, süreç, pazarlama ve
organizasyonel inovasyonlardan oluşmaktadır.
Tablo 5.6 elde edilen performans ve inovasyon faktörlerinin Cronbach α değerlerini
göstermektedir. Güvenilirlik analizinin gösterdiğine göre faktörlerin Cronbach α değerleri
0,70'den büyük olduğundan içsel tutarlılığa sahip ve güvenilirdir.
Faktörler
Soru sayısı
Yenilik performansı
Đmalat performansı
Pazar performansı
Finansal performans
Adımsal ürün inovasyonu
Radikal ürün inovasyonu
Süreç inovasyonu
Pazarlama inovasyonu
Organizasyonel inovasyon
6
4
3
4
3
2
5
5
9
Cronbach
α değeri
0,816
0,711
0,766
0,930
0,699
0,802
0,819
0,833
0,896
Tablo 5.6: Güvenilirlik analizi sonuçları
84
80%
60%
40%
20%
0%
yenilik_per
üretim_per
çok başarılı
pazar_per
başarılı
finansal_per
başarısız
Şekil 5.2: Son 3 yılda firma performansı değişimi
Verilen cevapların ortalamalarına göz attığımızda, son 3 senede firmaların finansal
performans açısından yarıdan fazlasının kendilerini daha başarısız gördüğünü görmekteyiz
(Şekil 5.2). Ancak, diğer faktörlerde firmalar geçmiş yıllara nazaran son üç senede biraz daha
iyi performans göstermektedir.
75%
50%
25%
0%
adımsal ürün
radikal_ürün
orjinal inovasyon
iyileştirme
s üreç
imitasyon
pazarlama
organizas yonel
inovasyon yapılmadı
Şekil 5.3: Son 3 yılda yapılan yenilikler
Đnovasyonlara baktığımızda ise, firmaların çoğunlukla imitasyon düzeyinde yenilik
yaptığını söyleyebiliriz. Örneklemdeki firmalarda, inovasyonlarının yarısından fazlası
imitasyon yoluyla gerçekleştirilmekte ve inovasyonlar firma için çoğunlukla yeni olsa da
pazar için yeni olmamaktadır, bu yüzden firmalar dağılma (spillover) etkilerini kullandığı da
söylenebilir.
Radikal
ürünlere
kıyasla
adımsal
ürün
inovasyonlarının
çoğunlukla
iyileştirmelerle gerçekleştiği; pazarlama ve organizasyonel inovasyonlarda ise firmaların çok
büyük çoğunluğunun hiçbir orijinal inovasyon (pazar için yeni) ortaya çıkarmadığı Şekil
5.3’den anlaşılmaktadır.
85
Korelasyon analizi, faktörler arasındaki birebir ilişkiyi denetlemek amacıyla
kullanılmıştır. Sonuçlar faktörlerin ortalamalarıyla beraber Tablo 5.7'de gösterilmektedir. Đlk
hipotezlere doğrudan bağlı tüm faktörler (kırmızı ile gösterilenler) tahmin edildiği üzere
anlamlı şekilde ilişkilidir. Yenilikçilik ve performans faktörleri arasındaki pozitif korelasyon
(yenilik performansı p<0,01 , r:0,381; üretim performansı p<0,01, r:239; pazar performansı
p<0.1, r:0,149, finansal performans p<0.05, r:0,179) beklentileri ve performans modelinin
amacını desteklemektedir.
Tablo 5.7: Performans modeli için ilişki analizi
Korelasyon analizinin bulguları kümelenmiş faktörlerin anlamlı birebir pozitif ilişkisini
ortaya koymaktadır. Tüm inovasyon çeşitleri, inovasyon performansıyla anlamlı şekilde
ilişkilidir (ürün inovasyonu r:0,313; süreç inovasyonu r:0,292; pazarlama inovasyonu r:0,216
ve organizasyonel inovasyon r:0,405). Benzer şekilde, anlamlı korelasyon katsayıları şöyledir:
imalat performansı için ürün (r:0,227), süreç (r:0,198), pazarlama (r:0,153) ve organizasyonel
inovasyonlar (r:0,188). Son olarak, pazar performansı için, ürün (r:0,137), süreç (r:0,149) ve
organizasyonel inovasyonlar (r:0,126).
Kısaca, korelasyon analizi yenilikçilik ve firma performansı arasındaki pozitif ilişkiyi
ortaya koymuştur. Sonuçlar, yalnız pazarlama inovasyonları ile pazar performansı (H7)
arasındaki ilişki hariç, tüm performans modeli hipotezlerini desteklenmektedir. Diğer yandan
korelasyon analizi bu ilişkilerin yönü hakkında bir bilgi vermemektedir. Bu nedenle çoklu
regresyon analizi daha yararlı olabilir.
5.1.2
Hipotez testi
Regresyon analizine geçmeden önce, faktör yapısını bozduğundan analiz dışında
bırakılan yenilik performansı sorusunu (pe1) hipotez testi yaparak inceleyeceğiz. Bu soru,
86
yani "rakiplerden önce yeni ürünü sunabilme yeteneği" pazara sürüm zamanını ölçmek için
önemli bir maddedir. Student t-testi, bu yenilik performansı ölçümünün etkilerini analiz
etmek amacıyla uygulanmaktadır (Tablo 5.8).
yenilikçilik
adimsal ürün ino.
radikal ürün ino.
süreç ino.
pazarlama ino.
organizasyonel ino.
yenilik performansi
imalat performansi
pazar performansi
finansal performans
pe1
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
N
25
155
25
155
25
155
25
154
25
154
25
154
25
156
25
156
25
156
25
152
Ort.
3,19
2,76
3,41
3,14
3,36
2,51
3,26
2,83
2,83
2,52
3,29
2,79
4,19
3,51
4,34
3,82
4,43
3,81
3,50
3,23
p
,015
,214
,004
,053
,188
,019
,000
,000
,000
,300
Tablo 5.8: Rakiplerden önce yeni ürün sunma yeteneği için T- testi
Bu soru için geçmiş yıllara kıyasla son 3 yılda kendilerini çok başarılı gösteren firmalar
(ölçekte >5) diğer firmalara karşı kıyaslanmışlardır (ölçekte <5). Đstatistiksel analizlerin
sonucunda Ho(µçok
başarılı=
µdiğerleri) hipotezi birçok kriter için reddedilmektedir (p<0.1). Bu
yetenek için çok başarılı olan firmalar adımsal ürün ve pazarlama inovasyonu ile finansal
performans hariç, tüm performans ve inovasyon ölçeklerinde diğer firmalara göre yüksek
sonuçlar gerçekleştirmede daha iyi performans göstermiştir. Böylece rakiplerden önce yeni
ürün sunabilme yeteneği anlamlı bir fark yaratmaktadır ve bu konuda gelişmiş firmalar daha
yenilikçidir ve daha iyi performansa sahiptir denebilir.
5.1.3
Đlişki Analizi
Firma performansına inovasyonun olası etkilerini test etmek amacıyla, çoklu doğrusal
regresyon metodu kullanılmaktadır. Regresyon analizi SPSSv13 tarafından yönetilmiştir ve
87
sonrasında patika analizi nedensellik için AMOS v4.0 kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Yenilik performansına etki eden inovasyon çeşitlerini araştıran regresyon modeli Tablo
5.9‘da ve Şekil 5.4'de şema biçiminde görülebilir.
Şekil 5.4: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi
Standard
Beta
p
Ürün Đnovasyonu
,166
,058
Süreç Đnovasyonu
Pazarlama Đnovasyonu
Organizasyonel Đnovasyon
,031
-,077
,363
,728
,385
,000
Bağımsız Değişkenler
R2 =0,195 ; p=,000
Tablo 5.9: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi
Đnovasyon çeşitlerinin yenilik performansına etkisinin regresyon modeli istatistikî olarak
anlamlıdır (p<0,01) ve bu modele göre bağımsız değişkenler yenilik performansının
%19,5’ini (R2=0,195) açıklamaktadır. Ancak inovasyon çeşitleri çoklu regresyona beraber
girdiğinde, sadece ürün (β=0,166, p=0,058) ve organizasyonel inovasyonlar (β=0,363;
p<0,01) yenilik performansı üstünde anlamlı pozitif etkiye sahip olmaktadır. Fakat tek başına
girdiklerinde, tüm inovasyon çeşitleri yenilik performansına anlamlı ve pozitif biçimde bağlı
gözükmektedir.
Burada ürün ve organizasyonel inovasyonlar yenilik performansı üzerinde dominant
doğrudan etkiye sahip olanlardır; bu yüzden inovasyon çeşitleri arasında aracı etkiler vardır
diyebiliyoruz. O nedenle, bu bilgiler ışığında yenilik performansı için bir patika analizi
modeli AMOS v4.0 kullanılarak oluşturulmuştur ve yapısal eşitlik modeli kıstasına göre
analiz edilmiştir. Şekil 5.5 istatistiksel açıdan anlamlı bulgularıyla bu modeli sunmaktadır.
88
Şekil 5.5: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi
Burada, tek başlı oklar üzerindeki ölçümler regresyon ağırlıkları iken, kutuların
köşelerindeki ölçümler aşağıdaki gibi yorumlanabilen çoklu korelasyonların kareleridir.
Örneğin, ürün inovasyonunun varyansının %38’i yenilik performansının varyansı tarafından
açıklanabilir. Diğer bir deyişle, ürün inovasyonunun %38'i yenilik performansına katkıda
bulunmaktadır. Yenilik performansı kutusundaki ölçüm de şu anlama gelmektedir; yenilik
performansının %19'u bu model ile açıklanabilir.
Sonuç olarak, bulgular inovasyon tipleri ve yenilik performansı arasındaki pozitif
ilişkiyi ortaya çıkarmakta ve HP1, HP2, HP3 ve HP4 desteklenmektedir. Patika analizi,
yenilik performansının organizasyonel (temel rol oynayan) ve ürün inovasyonları tarafından
doğrudan etkilendiğini; pazarlama ve süreç inovasyonlarının ise ürün inovasyonlarını
doğrudan, ürün inovasyonları üzerinden yenilik performansını da dolaylı yoldan etkilediğini
göstermektedir.
Tablo 5.10 üretim performansı üzerinde inovasyon tiplerinin etkilerini inceleyen
regresyon modelini göstermektedir. Regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05)
fakat bu modele göre, bağımsız değişkenler ürün performansının %5,6'sını (R2=0,056) ifade
etmektedir.
Standard
Beta
Bağımsız Değişkenler
Ürün Đnovasyonu
,157
Süreç Đnovasyonu
,068
Pazarlama Đnovasyonu
-,016
Organizasyonel Đnovasyon
,069
2
R = 0,056 ; p=,040
p
,097
,481
,871
,505
Tablo 5.10: Đnovasyon türlerinin imalat performansına etkisi
89
Bulgular değişkenler arasında aracı olan etkilere rağmen inovasyon türleri ve üretim
performansı arasında önemsiz bir pozitif ilişki ortaya çıkarmaktadır; Şekil 5.6 patika modeli
ve onun anlamlı ve tutarlı sonuçlarını sunmaktadır. Üretim performansının %5'i bu modele
göre açıklanabilir. Hipotezler HP9, HP10, HP11 ve HP12 desteklenmektedir. patika
analizine göre üretim performansı üzerinde ürün inovasyonları doğrudan, diğer inovasyonlar
dolaylı etkiye sahiptir.
Şekil 5.6: Đnovasyon türlerinin imalat performansına etkisi
Đnovasyon tiplerinin pazar performansı üzerine etkilerini araştıran regresyon modeli
Tablo 5.11’da görülebilir. Bu regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlı (p=0,382) değildir.
Bu yüzden, pazar performansının inovasyonlar tarafından ifade edilebileceğine dair bir kanıt
bulunmamaktadır.
Standart
Beta
Bağımsız Değişkenler
Ürün Đnovasyonu
Süreç Đnovasyonu
Pazarlama Đnovasyonu
Organizasyonel Đnovasyon
R2 =0,024 ;
,080
,079
-,046
,055
p=,382
p
,403
,424
,635
,597
Tablo 5.11: Đnovasyon türlerinin pazar performansına etkisi
Çoklu regresyon analizi inovasyon tipleri ve pazar performansı arasında anlamlı bir
ilişki ortaya çıkaramasa da, korelasyon (basit doğrusal regresyon) analizi süreç inovasyonu ve
pazar performansının pozitif şekilde ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, HP5,
HP6, HP7 ve HP8'in desteklendiğini iddia etmek için yeterli kanıt yoktur. HP5, HP6 ve
90
HP8’in yenilikçilikle anlamlı korelasyona sahip olması bu hipotezlerin kısmen desteklendiği
anlamına gelebileceği gibi, yanıltıcı korelasyon (spurious correlation) durumunun var
olabileceği anlamına da gelmektedir.
Tablo 5.12 genel firma performansı üzerinde inovasyon türlerinin etkilerinin regresyon
modelini kontrol etmektedir. Bu regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,01) ve
bu modele göre, bağımsız değişkenler genel performansın %11,3'ünü (R2=0,113) ifade
etmektedir.
Standart
Beta
Bağımsız Değişkenler
Ürün Đnovasyonu
,164
Süreç Đnovasyonu
,074
Pazarlama Đnovasyonu
-,060
,206
Organizasyonel Đnovasyon
2
R =0,113 ; p=,000
p
,075
,429
,517
,040
Tablo 5.12: Đnovasyon türlerinin genel performansa etkisi
Bununla birlikte, inovasyon tipleri arasındaki aracı etkiler bu model için de geçerlidir.
Şekil 5.7 patika modeli ve onun anlamlı tutarlı bulgularını sunmaktadır. Genel performansın
%11'i bu modelle açıklanabilir. Genel performans üzerinde organizasyonel ve ürün
inovasyonları doğrudan, pazarlama ve süreç inovasyonları ise dolaylı etkilere sahiptirler.
Şekil 5.7: Genel firma performansı için patika analizi
91
Son olarak, yenilik, pazar ve üretim performanslarının finansal performans üzerindeki
etkilerini araştıran regresyon modeli Tablo 5.13 ve Şekil 5.8'de görülebilir.
Şekil 5.8: Finansal performans üzerine diğer performans türlerinin etkileri
Standard
Beta
Bağımsız Değişkenler
Yenilik Performansı
,080
Đmalat Performansı
,107
Pazar Performansı
,360
2
R =0,220 ; p=,000
p
,319
,168
,000
Tablo 5.13: Finansal performans üzerine etkiler
Finansal performans üzerindeki etkiler hakkındaki regresyon modeli istatistiksel olarak
çok anlamlıdır (p<0,01) ve bu modele göre, bağımsız değişkenler finansal performansın
%22'sini ifade etmektedir. Benzer şekilde, performans türleri arasında aracı etkiler söz
konusudur. Bu nedenle finansal performans için bir patika analizi modeli AMOS v4.0
kullanılarak oluşturulmuş ve yapısal eşitlik modelleme metoduna uygun olarak analiz
edilmiştir. Şekil 5.9 tutarlı bulgularıyla modeli sunmaktadır. Finansal performansın %21’i bu
modelle açıklanabilmektedir. Yenilik performansı, finansal performans ile doğrudan bağlı
olan pazarlama ve üretim performansını olumlu etkileyen modelin temeli gibi gözükmektedir.
Bulgular diğer performans türleri ve finansal performans arasındaki pozitif ilişkiyi
aralarındaki aracı etkilere rağmen resmetmektedir. Dolayısıyla baştaki hipotezlerimiz HP13,
HP14 ve HP15'in hepsi desteklenmektedir.
92
Şekil 5.9: Finansal performans için patika analizi
Performans modeli ile ilgili patika analizleri, bütün performans ve inovasyon türlerini
aynı düzlemde inceleyen ve aralarındaki ilişkileri yansıtan genel patika analizi ile
sonlandırılmıştır (Şekil 5.10). Bu model nihai unsur olan finansal performansın oluşmasında
rol oynayan performans ve inovasyon türleri arasındaki ilişkileri resmetmektedir. YEM
endeksleri itibariyle model geçerlidir.
Şekil 5.10: Performans ve inovasyon türleri için genel patika analizi
5.2
Tamamlayıcı Analizler
Bir önceki bölümde yer alan korelasyon ve regresyon analizleri, 5-likert ölçekli öznel
sorular tarafından şekillendirilen faktörlere dayandırılmaktadır. Burada, bazı nesnel ölçümler
yenilikçilik ve firma performansı arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmak amacıyla, inovasyonun
performans modeli için tamamlayıcı analizler gibi kullanılacaktır. Yöneticilerin toplam satış
ve pazar payı gibi firmalarının sayısal performans sonuçlarını göstermeye gönüllü
93
olmamalarından dolayı nesnel veri elde etmek zordur. Tablo 5.14'de elde edilen nicel
verilerin tanımsal istatistikleri özetlenmektedir.
N
Geçerli
Eksik
Ortalama
Medyan
Std. Sapma
Minimum
Maximum
Pazar
Payi
Pazar Payi
Artisi (%)
Kapasite
Kullanimi
91
93
,31
,27
,25
,00
1,00
88
96
,12
,00
,29
-,17
,31
135
49
,72
,77
,18
,05
,12
Kapasite
Kullanim
Artisi (%)
130
54
,05
,04
,13
-,23
,63
Ciro
(M€)
Ciro
Artisi
ihracat
(M€)
122
62
45,73
6,17
196,83
,23
2000,0
118
66
,24
,18
,30
-,29
1,87
115
69
15,20
1,10
72,71
,00
733,33
ihracat
Artisi
(%)
114
70
,18
,15
,33
-,64
1,83
Tablo 5.14: Nicel firma performansı verileri
Pazar payı verilerini paylaşan 91 (örneklemin %49’u) firma bulunmaktadır, ortalama
pazar payı %31 ve onun medyanı %27'dir; ortalama pazar payı bizim örneğimizde 2003'ten
2005'e %12 büyümüştür, fakat onun medyanı %0'dır. Firmalar ortalamada kapasitelerinin
%72'sinden yararlanmaktadır (%77 medyan) ve ortalama kapasite kullanımı 2003'ten 2005'e
%5 (%4 medyan) artmıştır. Öte yandan ortalama toplam satışlar 45,7M€, fakat medyan
6,2M€'dur. Aynı şekilde, ortalama ihracat 15,2M€ ve medyanı 1,1M€'dur.
Şekil 5.11 sektörlere göre firmaların toplam satışlar ve ihracat açısından çeşitliliğini
sunmaktadır. Toplam satışlara göre işletmeler beş kategoriye ayrılmıştır: <1M€, [1M€, 5M€[,
[5M€, 20M€[, [20M€, 50M€[ ve >50M€. Đhracata göre de işletmeler beş kategoriye
ayrılmıştır: <0,5M€, [0,5M€, 3M€[, [3M€, 10M€[, [10M€, 20M€[ ve >20M€.
Şekil 5.11: Toplam satışlara ve ihracata göre firmaların dağılım
94
Korelasyon analizi firmaların nicel performans verileri ve yenilikçilik düzeyleri
arasındaki birebir ilişkiyi denetlemek için uygulanmaktadır. Sonuçlar Tablo 5.15'de
gösterilmiştir. Faktörlerin ilişki katsayıları arasında sadece toplam satışlar (p<0,01; r:0,260),
ciro artışı (p<0,1; r:0,159) ve ihracat (p<0,05; r:0,233) yenilikçiliğe (kırmızı olarak gösterilen)
anlamlı bir şekilde bağlıdır. Yenilikçilik ve bu iki değişken arasındaki pozitif korelasyon
yüksek toplam satışa ve ihracata sahip olan firmaların yenilikçilik düzeyinin de yüksek
olduğuna işaret etmektedir. Ya da kısaca yenilikçi firmalar daha yüksek toplam satışa ve
ihracata sahiptirler.
Tablo 5.15: Nicel verilerin ilişki analizi
Yenilikçiliğin toplam satışlar üzerindeki etkisini sayısal olarak incelemek için,
beş aralıkta varyans analizi kullanılarak bir hipotez testi yürütülmüş ve firmaların yenilikçilik
düzeyi karşılaştırılmıştır (Şekil 5.12).
Yenilikçilik
<1M€
[1M€, 5M€[
[5M€, 20M€[
[20M€, 50M€[
>50M€
Toplam
N
10
43
34
20
13
120
Ort.
P
2,65 ,006
2,79
2,83
2,73
3,63
2,87
8%
11%
<1M€
[1M€, 5M€[
[5M€, 20M€[
[20M€, 50M€[
>50M€
17%
>50M€
3,63
[20M€, 50M€[
2,73
[5M€, 20M€[
2,83
[1M€, 5M€[
2,79
36%
<1M€
28%
2,65
1
2
3
4
Şekil 5.12: Toplam satışların dağılımı
Örnekte toplam satışlara göre hemen hemen dengeli bir dağılım vardır: %8 <1M€, %36
[1M€, 5M€[, %28 [5M€, 20 M€[, %17 [20M€, 50M€[ ve %11 >50M€. Tek yönlü ANOVA
analizinin bulguları, bu beş grup arasındaki yenilikçilik düzeyinin anlamlı bir farkı olduğunu
göstermektedir. Yıllık ortalama cirosu 50M€'nun üzerinde olan firmalar diğerlerine göre daha
yenilikçidirler. Aynı gerçek daha yenilikçi firmalar daha yüksek toplam satışa sahiptirler
şeklinde de yorumlanabilir.
95
5
Tablo 5.16 bağımsız Student t-testleri ile çeşitli yenilikçilik aktivitelerinde toplam
satışların etkilerini istatistiksel olarak incelemektedir. Analiz bulguları yüksek toplam
satışların yenilikçilik ve her inovasyon türü için önemli pozitif bir fark sağladığına işaret
etmektedir. Bu yüzden, daha yüksek toplam satışa sahip firmalar daha yenilikçidirler
denebilir. Bir eşik değer olarak toplam satışı 35 milyon Euro’nun üzerinde olan firmalar, tüm
yenilikçilik ve tüm inovasyon türlerinde diğer firmalara göre anlamlı derecede daha yüksek
düzeydedir.
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazar
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
ciro
>= 35,00 M€
< 35,00 M€
>= 35,00 M€
< 35,00 M€
N
22
99
22
Ort.
3,32
2,76
3,58
99
3,19
>= 35,00 M€
< 35,00 M€
>= 35,00 M€
< 35,00 M€
>= 35,00 M€
< 35,00 M€
>= 35,00 M€
< 35,00 M€
22
99
22
99
21
99
22
99
3,19
2,57
3,44
2,88
3,16
2,45
3,22
2,76
p
,003
,092
,098
,018
,007
,039
Tablo 5.16: Yüksek toplam satışların etkisi
Aynı şekilde, ihracatların etkilerini analiz etmek için, firmaların yenilikçilik düzeyleri
kıyaslanmış ve ortalama eşitliğinin ilk hipotezi tek yönlü ANOVA kullanılarak test edilmiştir
(Şekil 5.13). Örnekte ihracatlara göre hemen hemen dengeli bir dağılım vardır: %35 <0,5M€,
%25 [0,5M€, 3M€[ ve %19 [3M€, 10M€[, %11 [10M€, 20M€[ ve %10 >20M€. Bulgular
göstermektedir ki bu beş ihracat aralığı içerisindeki firmalar arasında yenilikçilik düzeyinin
anlamlı bir farkı vardır.
Yenilikçilik
<0,5M€
[0,5M€, 3M€[
[3M€, 10M€[
[10M€, 20M€[
>20M€
Toplam
N
41
28
21
12
11
113
Ort.
P
2,73 ,031
2,93
2,63
2,75
3,55
2,84
<0,5M€
[0,5M€, 3M€[
[3M€, 10M€[
[10M€, 20M€[
>20M€
10%
11%
35%
>20M€
3,55
[10M€, 20M€[
2,75
[3M€, 10M€[
2,63
[0,5M€, 3M€[
19%
2,93
<0,5M€
25%
Şekil 5.13: Toplam ihracatın dağılımı
96
2,73
1
2
3
4
5
Yıllık ihracatları 20 M€'dan daha yüksek olan firmalar diğerlerinden daha
yenilikçidirler. Aynı bulgu daha yenilikçi firmalar daha yüksek ihracata sahiptirler şeklinde de
yorumlanabilir. Tablo 5.17 ihracatların etkilerini istatistiksel olarak araştırmıştır. Student ttesti analizinin bulgularına göre, yüksek ihracat düzeyi yenilikçilik (p<0.01) için ve ayrıca
radikal ürün inovasyonu dışındaki her inovasyon türü için anlamlı bir pozitif fark
sağlamaktadır. Bu yüzden, daha yüksek ihracat düzeyine sahip olan firmalar daha yenilikçidir
diyebiliriz. Fakat yüksek ihracatın radikal ürün inovasyonunda anlamlı fark yaratmaması,
ihracatın radikal ürün yeniliklerine dayandırılmadığı şeklinde yorumlanabilir.
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
ihracat
>= 15,00 M€
< 15,00 M€
>= 15,00 M€
< 15,00 M€
>= 15,00 M€
< 15,00 M€
>= 15,00 M€
< 15,00 M€
>= 15,00 M€
< 15,00 M€
>= 15,00 M€
< 15,00 M€
N
14
99
14
99
14
99
14
99
13
99
14
99
Ort.
3,40
2,77
3,69
3,16
2,96
2,62
3,43
2,88
3,23
2,50
3,46
2,74
p
,007
,064
,388
,059
,033
,009
Tablo 5.17: Yüksek ihracatın etkisi
Son olarak firmaların objektif performans veri ölçeklerini onların yenilikçilik düzeyleri
açısından karşılaştırdık. Tablo 5.18 değişkenler üzerinde yüksek yenilikçiliğin etkilerine
ilişkin sonuçları içermektedir.
Tablo 5.18: Yüksek yenilikçiliğin etkisi
97
Bulgular göstermektedir ki yüksek yenilikçilik toplam satışlar, ihracatlar, yenilik
performansı, imalat performansı ve finansal performans için anlamlı pozitif fark
sağlamaktadır. Ayrıca Tablo 5.18’den görüleceği gibi, yenilikçi firmalar önemli derece daha
fazla inovasyon harcaması yapmaktadır. Sonuç olarak, daha yenilikçi firmalar, daha yüksek
toplam satışa ve ihracata ve ayrıca daha iyi performansa sahiptirler denebilir. Bu ise
yenilikçiliğin firmaların rekabet gücünü artırdığını kanıtlamaktadır.
Performans modeli tamamlayıcı analizleri sonlandırılmadan önce, yenilikçilik,
inovasyonlar ve performans türleri arasındaki ilişkiyi sınamak için tek adım yapısal eşitlik
modeli AMOS 4.0 kullanılarak düzenlenmiştir. (Şekil 5.14)
Şekil 5.14: Performans modeli için yapısal eşitlik modeli
Hipotez
Đlişki
H1
H2
H3
H4
H5
H6
H7
H8
H9
Ürün Đnovasyonu - Yenilikçilik
Süreç Đnovasyonu - Yenilikçilik
Pazarlama Đnovasyonu Yenilikçilik
Organizasyonel Đnovasyon Yenilikçilik
Yenilik Performansı - Firma Performansı
Üretim Performansı - Firma Performansı
Pazarlama Performansı - Firma Performansı
Finansal Performans - Firma Performansı
Yenilikçilik - Firma Performansı
Standart
Regresyon
Katsayısı
0,66
0,75
0,53
0,78
0,77
0,51
0,32
0,42
0,59
p
Sonuç
<0,01
<0,01
<0,01
<0,01
<0,01
<0,01
<0,01
<0,01
<0,01
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Tablo 5.19: Performans modeli için yapısal eşitlik modeli sonuçları
Bu model için Tablo 5.19 yenilikler ve firma performansı arasında anlamlı pozitif
ilişkiyi öngören temel hipotezleri (H1-H9), regresyon katsayılarını ve yapısal modeldeki
98
ilişkilerin anlam değerini göstermektedir. Bütün faktör ağırlıkları anlamlıdır (p<0.01). Bu
nedenle, temel hipotezlerin tümü (H1-H9) bu yapısal eşitlik modelince desteklenmektedir.
5.3
Sektörel Farklar
Önceki bölümde yer alan istatistikî analizler sektörel farklara bakılmaksızın çalışmaya
katılan tüm firmaları kapsamaktadır. Ancak, her sektör kendine has şartlara, stratejilere,
ihtiyaçlara ve kaynaklara sahiptir. Bu nedenle bir firmanın inovasyon eğilimi önemli ölçüde
ait olduğu sektöre göre farklılaşabilmektedir. Bu bölümde yenilikçilik ve performans
unsurları açısından örneklemdeki firmalar itibariyle sektörel farklılıklar incelenecek ve
sektörlerin yenilik eğilimleri karşılaştırılacaktır.
Tablo 5.20 sektörlerin yenilikçilik düzeylerinin kıyaslandığı tek yönlü ANOVA
analizini göstermektedir. Sektörler arasındaki yenilikçilik düzeyleri arasında istatistiksel
açıdan anlamlı bir fark olmamasına rağmen kimya ve elektrikli ev aletleri sanayilerinin
diğerlerine oranla ortalamada daha yenilikçi olduğu saptanmıştır.
makina
Yenilikçilik
Sektörler
N
otomotiv
37
tekstil
35
kimyasal
33
metal esya
35
elektrikli ev aletleri 15
makina
27
Toplam
182
Ort.
2,76
2,74
3,06
2,74
3,05
2,72
2,83
2,72
3,05
elektrikli ev aletleri
metal esya
2,74
3,06
kimyasal
tekstil
2,74
otomotiv
2,76
1
2
3
4
5
Tablo 5.20: Sektörlerin yenilikçilik düzeyleri
Tablo 5.21 inovasyon türleri için sektörel eğilimin kıyaslandığı tek yönlü ANOVA
analizini göstermektedir.
Aslında elektrikli ev aletleri sektörünün diğerlerine kıyasla daha yenilikçi olduğu
adımsal ürün inovasyonları haricinde (Tablo 5.21’den), inovasyon türleri için istatistiksel
açıdan anlamlı bir sektörel fark yoktur. Ancak hemen her inovasyon çeşidi için elektrikli ev
aletleri ve kimya sektörlerinin diğerlerinden ortalamada daha yüksek düzeylere sahip olduğu
da anlaşılmıştır. Ayrıca firmaların genellikle adımsal ürün inovasyonları uyguladıkları (ort:
99
3,17) ve radikal ürün (ort: 2,61) ve pazarlama (ort: 2,56) inovasyonlarıyla ise görece daha az
ilgilendikleri anlaşılmaktadır.
Sektörler
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Radikal Ürün
otomotiv
Inovasyonu
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Süreç
otomotiv
Inovasyonu
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Pazarlama
otomotiv
Inovasyonu
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Organizasyonel otomotiv
Inovasyon
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Adimsal Ürün
Inovasyonu
N
37
35
33
35
15
28
183
37
35
33
35
15
28
183
37
35
32
35
15
28
182
37
35
33
35
14
28
182
37
35
33
34
15
28
182
Ort.
3,17
3,02
3,21
2,97
3,91
3,14
3,17
2,34
2,61
2,88
2,54
2,63
2,75
2,61
2,95
2,65
3,21
2,85
3,17
2,68
2,89
2,21
2,63
2,91
2,53
2,80
2,41
2,56
3,06
2,83
3,04
2,76
2,73
2,62
2,86
p
,078
Adım sal Ürün Đnovasyonu
makina
3,14
elektrikli ev aletleri
3,91
metal esya
2,97
kimyasal
,712
3,21
tekstil
3,02
otomotiv
3,17
1
2
3
4
5
Süreç Đnovasyonu
,189
makina
2,68
elektrikli ev aletleri
3,17
metal esya
2,85
kimyasal
3,21
tekstil
,140
2,65
otomotiv
2,95
1
2
3
4
5
Pazarlam a Đnovasyonu
makina
,429
2,41
elektrikli ev aletleri
2,80
metal esya
2,53
kimyasal
2,91
tekstil
2,63
otomotiv
2,21
1
2
3
4
Tablo 5.21: Đnovasyon türlerinde sektörel farklar
Bulgular, otomotiv sektörünün en az radikal ürün ve pazarlama inovasyonlarında, en
çok organizasyonel inovasyonlarda yenilikçi olduğunu göstermiştir. Tekstil sektörünün ise
özellikle süreç inovasyonlarında daha belirgin şekilde olmak üzere genel anlamda en az
yenilikçi sektör olduğu ortaya çıkmıştır. Metal sektörünün özellikle adımsal ürün
100
5
inovasyonlarında, makine sektörünün ise organizasyonel inovasyonlarda (fakat ürün
inovasyonlarında başarılıdır) geride olduğu gözlenmektedir.
Tablo 5.22 sektörlerin performans kriterlerinin karşılaştırıldığı tek yönlü ANOVA
analizini göstermektedir. Sonuçlar anlamlı bir sektörel ayrımın var olmadığını göstermiştir.
Sadece finansal performansta, kimya, elektrikli ev aletleri ve metal sektörleri, tekstil ve
makinaya göre anlamlı derecede daha iyi durumdadır.
Genel
Performans
Yenilik
Performansi
Imalat
Performansi
Pazar
Performansi
Finansal
Performans
Sektör
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
N
36
36
33
35
15
27
182
36
36
33
35
15
27
182
36
36
33
35
15
27
182
36
36
33
35
15
27
182
35
36
32
34
15
26
178
Ort.
3,88
3,86
3,80
3,82
3,80
3,61
3,80
3,84
3,61
3,64
3,56
3,52
3,42
3,62
3,76
4,03
3,92
3,93
3,93
3,78
3,89
4,02
3,94
3,84
3,96
3,93
3,64
3,90
3,27
2,97
3,50
3,46
3,43
3,03
3,27
p
,403
,191
Finansal Perform ans
,331
makina
3,03
elektrikli ev aletleri
3,43
metal esya
3,46
kimyasal
3,50
tekstil
,367
2,97
otomotiv
3,27
1
,084
Tablo 5.22 Performans unsurlarında sektörel farklar
101
2
3
4
5
Tablo 5.23 sektörlerin inovasyon harcamaları, toplam satışları ve ihracatlarının
kıyaslanmasını sunmaktadır. Bulgular toplam satışlar ve ihracatlar için hatta inovasyon
giderleri için de, anlamlı sektörel ayrım olduğunu göstermektedir.
Inovasyon
Harcamalari
(M€)
Toplam
Satislar
(M€)
Ihracat
(M€)
Sektör
N
Ort.
otomotiv
21
1,04
tekstil
21
1,56
kimyasal
18
2,38
metal esya
21
,46
elektrikli ev aletleri 13
2,62
makina
17
,27
Toplam
111
1,31
otomotiv
26 37,63
tekstil
25 19,18
kimyasal
21 28,22
metal esya
19 14,11
elektrikli ev aletleri 11 270,91
makina
19
3,35
Toplam
121 44,32
otomotiv
23
6,92
tekstil
26 12,76
kimyasal
18
7,17
metal esya
19
5,27
elektrikli ev aletleri 10 100,61
makina
18
1,16
Toplam
114 15,32
p
,240
Đnovasyon Harcam ası (M€)
makina
,004
0,27
elektrikli ev aletleri
2,62
metal esya
0,46
kimyasal
2,38
tekstil
1,56
otomotiv
1,04
0
0,5
1
1,5
2
2,5
,007
Tablo 5.23 Toplam satışlar, ihracat ve inovasyon harcamaları sektörel kıyaslaması
Ortalamada elektrikli ev aletleri sektörü en yüksek ciroya (271M€) ve ihracata (101M€)
sahipken, makine en düşük ciroya (3,4 M€) ve ihracata (1,2 M€) sahiptir. Öte yandan,
elektrikli ev aletleri ve kimya sektörleri diğerlerine kıyasla daha yüksek yıllık inovasyon
harcaması gerçekleştirmektedir (sırasıyla 2,6 M€ ve 2,4 M€).
Özetlemek gerekirse sektörel ayrımlarla ilgili tüm bulgular ev aletleri ile kimya
sektörlerinin diğer sektörlere nazaran anlamlı biçimde daha yenilikçi olduklarını, öte
yandansa metal, makine ve tekstil sektörlerinin en az yenilikçi olanlar olduklarını açığa
çıkarmaktadır.
Şekil 5.15 firmaların sektörlere göre (x ekseni) yenilikçilik (y ekseni) düzeyleri
göstermektedir. Daireler, firmaları yaşlarına (renkler; kırmızı=yaşlı, sarı=olgun ve
yeşil=genç) ve büyüklüklerine göre (dairenin büyüklüğü) temsil etmektedir. Dairelerdeki
102
3
sayılar aynı yerde 1’den fazla firmanın yer aldığı anlamına gelmektedir ve dairelerin rengi bu
sebeple beyazdır.
Ortalama olarak elektrikli ev aletleri ile kimya sektörlerinin en yenilikçi sektörler
olduğu ve tekstil, metal ve makinenin en az yenilikçi sektörler olduğu saptamasını bu
canlandırma desteklemektedir. Dahası örneğimizde makine sektörünü, genellikle küçük ve
genç firmalardan oluştuğu bu grafikle belirmektedir.
Şekil 5.15: Sektörlerin yenilikçilik düzeyleri
103
BÖLÜM 6:
6.1
ĐNOVASYON BELĐRLEYĐCĐLERĐ MODELĐ ANALĐZLERĐ
Đnovasyon Belirleyicileri Modeli Analizleri
Đnovasyon belirleyicileri modeli işletmelerde inovasyonun nasıl ortaya çıktığı
hakkındadır. Bu model, inovasyon etkenlerinin oluşturulduğu ve firmaların inovasyon
yeteneklerinin belirlendiği inovasyon sürecinin simülasyonudur. Bu aşama yenilikçiliğin
doğumu olarak da tanımlanabilir. Belirleyiciler modeline göre, inovasyon belirleyicileri
(genel firma nitelikleri, firma yapısı, firma stratejileri ve sektörel koşullar ve ilişkiler)
firmaların yenilikçilik düzeyi üzerinde doğrudan etkilidirler. Đşletmelerdeki inovasyonun
başarı seviyesi (veya firmaların yenilikçilik düzeyi) inovasyon belirleyicilerinin beklenen
sonucudur.
Kısaca bu model, firmalarda uygulanan adımsal ürün, radikal ürün, süreç, pazarlama ve
organizasyonel inovasyon olarak adlandırılan beş inovasyon türünün inovasyon belirleyicileri
sayesinde ortaya çıkarılma sürecini yansıtmaktadır. Bu modelin analizi ve hipotezlerin testi
için, performans model analizindeki aynı metodoloji kullanılmıştır.
6.1.1.
Firma Stratejileri
Bir firmanın yenilikçilik kapasitesi müşterilerinin ihtiyaçlarına, üretim teknolojilerinde
ortaya çıkan gelişmelere ve firmanın faaliyetlerine göre değişir. Đnovasyonun belirleyici
faktörleri arasında firma stratejileri, içsel ve dışsal büyümenin ve imalat stratejilerinin yenilik
performansında temel rol oynaması açısından önemli bir yer teşkil etmektedir. Bunun yanında
yükselen verimlilik isletme başarısı için çok önemli bir itici kuvvettir.
6.1.1.1 Đşletme stratejileri
Tablo 6.1 işletme stratejilerinin keşifsel faktör analizi sonucunda elde edilen faktör
yapısını göstermektedir. Bu analize göre, anketteki tüm strateji değişkenleri temel bilesen
analizine konulmuş ve altı gizli faktör çıkmıştır. Elde edilen faktörler; imalat esnekliği,
güvenilirlik ve teslimat hızı, imalat kalitesi ve imalat maliyeti (bu dört faktör imalat
104
stratejileridir), pazar odağı ve teknoloji stratejileri’dir (bu son iki madde üst yönetim işletme
stratejileridir).
Tablo 6.1: Đşletme stratejilerinin faktör yapısı
Keşifsel faktör analizinin sonucu anketteki tüm değişkenlerin beklenen faktörler altında
yer aldığını onaylamıştır. ayni zamanda Faktörlerin yapısını test etmek için teyit edici faktör
analizi gerçekleştirilmiştir. Tablo 6.2 bu analiz sonucundaki faktör yüklerini yansıtmaktadır.
Bu analizin sonuçları uygunluk endeksleri ile değerlendirilmiştir (Tablo 6.3). Model
için uygunluk endeksleri kabul edilir düzeyini yansıtmaktadır.
105
Firma Stratejisi Soruları
Đmalat Maliyeti
S29, S30, S31, S28, S27, S26
Güvenilirlik ve Teslimat Hızı
S42, S41, S40, S33, S43, S44, S45
Đmalat Esnekliği
S36, S37, S38, S35, S34, S32
Đmalat Kalitesi
S22, S23, S25, S20, S21, S24
Teknoloji için Kaynak
S13, S14, S15, S16
Pazar Odağı
S9, S10, S11, S12
Faktör Yükleri
0,829*, 0,675*, 0,645*, 0,685*, 0,408*, 0,519*
0,716*, 0,699*, 0,722*, 0,522*, 0,731*, 0,666*, 0,576*
0,489*, 0,685*, 0,769*, 0,722*, 0,589*, 0,573*
0,541*, 0,841*, 0,612*, 0,466*, 0,610*, 0,778*
0,625*, 0,715*, 0,613*, 0,480*
0,486*, 0,824*, 0,269*, 0,629*
*p<0,05
Tablo 6.2: Đşletme stratejileri için teyit edici faktör analizi yükleri
Bulgular
Đşletme
stratejileri
Uygunluk Endeksleri
χ2 / serbestlik derecesi
CFI (Comparative Fit Index)
NFI (Normed Fit Index)
RFI (Relative Fit Index)
IFI (Incremental Fit Index)
TLI (Tucker-Lewis Fit Index)
RMSEA (Root Mean Square Error)
2,098
,975
,954
,946
,975
,971
,078
Referans
Değeri
2
1< χ / df <5
0.9<CFI<1
0.9<NFI<1
0.9<RFI<1
0.9<IFI<1
0.9<TLI<1
RMSEA<.08
Tablo 6.3: Đşletme stratejileri faktörleri için uygunluk endeksleri
Faktör yüklerinden altısı hariç (S27, S36, S25, S16, S9, S11) tümü yüksek (>.50) ve
anlamlıdır (p<0.01). Bu yedi madde de makul derecede yüksek ve anlamlı olduğundan
(p<0.05) geçerli sayılmıştır. Ek olarak Cronbach α güvenilirlik analizi oluşacak faktörlerin
güvenilir olduklarını göstermiştir. Tablo 6.4 işletme stratejileri faktörlerinin Cronbach α
değerlerini göstermektedir. Tüm Cronbach α değerleri 0,60’dan büyük olduğundan faktörler
geçerli ve güvenilirdir.
Faktörler
Soru sayısı
Đmalat Maliyeti
Güvenilirlik ve Teslimat Hızı
Đmalat Esnekliği
Đmalat Kalitesi
Pazar Odağı
Teknoloji için Kaynaklar
6
7
6
6
4
4
Cronbach
α değeri
0,788
0,836
0,806
0,821
0,625
0,707
Tablo 6.4: Đşletme stratejileri güvenilirlik analizi sonuçları
106
Faktörler onaylandıktan sonra korelasyon analizi uygulanmıştır. Bu analiz yenilikçilik
ve işletme stratejileri arasındaki birebir ilişkiyi araştırmak için kullanışlıdır. Sonuçlar
faktörlerin ortalamaları ile beraber Tablo 6.5'de gösterilmektedir.
Tablo 6.5: Đşletme stratejileri ilişki analizi
Hipotezlerle ilgili olan (kırmızı renkle gösterilen) faktörler anlamlı olarak ilişkilidirler.
Bu nedenle, yenilikçilik ve işletme stratejileri arasındaki pozitif korelasyon inovasyon
belirleyicileri modelinin hipotezlerini desteklemektedir. Yenilikçilikle pazar odağı stratejisi
daha yüksek korelasyon katsayısına (r:0,351) sahipken, imalat ve teslimat hızı daha düşük
korelasyon katsayısına (r:0,179) sahiptir.
Đşletme stratejilerinin ortalamaları örneklemdeki firmaların en fazla imalat kalitesine
önem verdiklerini kanıtlamaktadır. Buna karşın imalat önceliklerden görece en düşük önem
imalat esnekliğine verilmiştir (Şekil 6.1).
80%
60%
40%
20%
0%
Güvenilirlik
Maliyet
Esneklik
çok önemli
Kalite
önemli
Teknoloji
yatırımı
Pazar odağı
az önemli
Şekil 6.1: Đşletme stratejileri ortalamaları
Korelasyon analizi yenilikçilik ve işletme stratejisi arasındaki pozitif ilişkiyi
desteklemektedir. Ancak, bu analiz ilişkinin yönü hakkında bir şey söylemez. Bu amaç için,
107
çoklu regresyon analizi daha fazla bilgi sağlamaktadır. Tablo 6.6 ve Şekil 6.2 işletme
stratejilerinin yenilikçilik üstündeki etkilerine dair regresyon modelini göstermektedir.
Şekil 6.2: Đşletme stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi
Standard
Beta
0,121
Bağımsız Değişkenler
Đmalat maliyeti
Güvenilirlik ve teslimat hızı
-0,21
Đmalat esnekliği
0,09
Đmalat kalitesi
0,02
Pazar odağı
0,288
Teknoloji için kaynaklar
0,206
2
R =0,223 ; p=,000
p
0,146
0,811
0,261
0,813
0,000
0,004
Tablo 6.6: Đşletme stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi
Bu regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,01) ve bağımsız değişkenler
yenilikçiliğin %22,3'ünü (R2=0,223) ifade etmektedir. Ancak, firma stratejileri çoklu
regresyona birlikte girdiklerinde, sadece pazar odağı (β=0,288; p<0,01) ve teknoloji için
kaynaklar (β=0,206; p<0,05) yenilikçilik üstünde anlamlı pozitif etkilere sahiptir. Bu bulgu
firma stratejileri arasında aracı etkilerin var olduğunu göstermektedir.
Post hoc analizleri pazar odağı ve teknoloji için kaynak faktörlerinin imalat kalitesi,
esnekliği, maliyeti, ve güvenilirliğinin yenilikçilik üstündeki etkilerini gölgelediğini ortaya
çıkarmaktadır. Şekil 6.3 bu modeli anlamlı bulgularıyla sunmaktadır. Yenilikçiliğin %19'u bu
modelce açıklanmaktadır. %19’luk açıklama oranı işletme stratejilerinin yenilikçilik açısından
sahip olduğu büyük önemi vurgulamaktadır. Bu oran entelektüel sermayeden sonra en önemli
ikinci yenilikçilik bileşenin işletme stratejileri olduğuna işaret etmiştir. Yenilikçilik üzerinde
108
pazar odağı, teknoloji için kaynak ve imalat maliyeti doğrudan diğer imalat stratejileri ise
dolaylı etkilere sahiptir.
Şekil 6.3: Đşletme stratejileri için patika analizi
Bu
patika
modeli
aynı
zamanda
kum
piramidi
modelinin
rasyonelliğini
desteklediğinden işletme stratejileri için ilginçtir (Ferdows ve De Meyer, 1990). Kum
piramidi modeli (Şekil 6.4) imalat stratejileri arasında hiyerarşik bir yapı önermektedir.
Piramidin altındaki faktör üst unsurlar için temeldir. Tüm diğer katmanlar kalite tarafından
desteklenir. En son amaç ve imalat stratejilerinin en açık katmanı maliyet etkinliği konin en
üstünde yer alır.
Şekil 6.4: Kum piramidi modeli
Öte yandan, patika analizinde bağımlı değişken yenilikçilik faktörü yerine inovasyon
türlerinin her biri ayrı ayrı alındığında, her bir iş stratejisinin hangi inovasyon türü için nasıl
109
etki ettiğini ve ilişkiler ağının nasıl değiştiğini görmek adına önemli bilgi edinilmektedir
(Şekil 6.5). Patika analizlerinde, iş yapının (imalat stratejileri) değişmiyor olması dikkat
çekicidir. Đmalat maliyetinin organizasyonel inovasyonlarda, imalat esnekliğinin ürün
inovasyonlarında doğrudan etki sahibi olması, teknoloji yatırımı faktörünün ise pazarlama
inovasyonlarını doğrudan etkilemiyor olması saptanan ilginç noktalardır.
Şekil 6.5: Đşletme stratejileri ve inovasyon türleri için patika analizi
Bulgular işletme stratejileri, inovasyon türleri ve yenilikçilik arasındaki pozitif ilişkiyi
değişkenler arasındaki aracı etkilere rağmen ortaya çıkarmaktadır; böylece hipotez HY15
desteklenmektedir.
6.1.1.2 Firma Dışındaki Đnovasyonların Đzlenmesi
Firmalar kendi iletişim ağlarının yayılım etkilerinden yarar sağlamak için mücadele
etmektedirler. Tedarik zincirlerini gözlemlemek, yakın ve uzak çevrelerindeki inovasyonları
izlemek yenilikçilik için faydalı bir firma stratejisidir. Tablo 6.7 izleme stratejilerinin faktör
yapısını keşifsel faktör analizi sonucunu dikkate alarak göstermektedir. Elde edilen 3 faktör
110
sektör içi çevreyi izlemek (tedarikçiler, müşteriler, rakipler, bayiler ve satıcılar, fuarlar ve
sergiler), sektör dışı çevreyi izlemek (üniversiteler, başka sektörden firmalar, açıklanmış
patentler) ve teknik kaynakları (bilimsel ve teknik yayınlar, bilimsel ve mesleki toplantılar,
internet ve e-veri tabanları) izlemektir.
Sorular
Sektör Disi Çevreyi Izleme
Sektör Içi Çevreyi Izleme
Teknik Kaynaklari Izleme
i21k
i19k
i20k
i15k
i18k
i17k
i16k
i14k
i22k
i12k
i11k
i13k
1
,786
,726
,675
,580
Faktörler
2
3
,756
,680
,637
,613
,550
,805
,724
,627
Tablo 6.7: Firma dışı inovasyonların izlenmesi faktör yapısı
Doğrulayıcı faktör analizi sonucundaki faktör yükleri Tablo 6.8’de, analizin
sonuçlarının uygunluk endeksleri ise Tablo 6.9‘da gösterilmektedir.
Yeniliklerin Đzlenmesi Soruları
Sektör Đçi Çevreyi Đzleme
I18k, I17k, I14k, I16k, I22k
Sektör Dışı Çevreyi Đzleme
I15k, I19k, I20k, I21k
Teknik Kaynakları Đzleme
I11k, I12k, I13k
Faktör Yükleri
0,516*, 0,629*, 0,617*, 0,618*, 0,599*
0,712*, 0,753*, 0,655*, 0,578*
0,776*, 0,546*, 0,763*
*p<0,01
Tablo 6.8: Firma dışı inovasyonların izlenmesi için teyit edici faktör analizi yükleri
Bulgular
Uygunluk Endeksleri
Yenilikleri
Đzleme
χ2 / serbestlik derecesi
CFI (Comparative Fit Index)
NFI (Normed Fit Index)
RFI (Relative Fit Index)
IFI (Incremental Fit Index)
TLI (Tucker-Lewis Fit Index)
RMSEA (Root Mean Square Error)
2,061
,988
,978
,966
,988
,982
,076
Referans
Değeri
1< χ2 / df <5
0.9<CFI<1
0.9<NFI<1
0.9<RFI<1
0.9<IFI<1
0.9<TLI<1
RMSEA<.08
Tablo 6.9: Firma dışı inovasyonların izlenmesi faktörleri için uygunluk endeksleri
111
Bu model için uygunluk endeksleri izleme faktör yapısının geçerli ve tutarlı olduğunu
göstermektedir. Bütün faktör ağırlıkları yüksek (>0,50) ve anlamlı (p<0,01) ağırlıklara
sahiptirler. Faktörlerin güvenilirlik analizi için, Cronbach α metodu kullanılmıştır. Tablo 6.10
firma
dışı
inovasyonların
izlenmesi
faktörlerinin
Cronbach α
değerlerini
göstermektedir. Cronbach α değerleri 0,70'den büyük olduğu için bütün faktörlerin güvenilir
olduğu onaylanmıştır.
Faktörler
Soru sayısı
Sektör içi çevreyi izleme
Sektör dışı çevreyi izleme
Teknik kaynakları izleme
5
4
3
Cronbach α
değeri
0,731
0,761
0,738
Tablo 6.10: Firma dışı inovasyonların izlenmesi güvenilirlik analizi sonuçları
Đlişkileri ortaya koyan korelasyon analizi Tablo 6.11‘de görülmektedir. Đzleme stratejisi
faktörleri yenilikçilikle (kırmızı renkle işaretlenen) anlamlı bir şekilde pozitif ilişkilidir.
Sektör içi çevreyi izleme daha yüksek korelasyon katsayısına (r:0,347), ve teknik kaynakları
izleme daha düşük korelasyon katsayısına (r:0,273) sahiptir.
Tablo 6.11: Đzleme için ilişki analizi
Đzleme stratejilerinin ortalamasına göre, örneğimizdeki firmalar inovasyonları takip
etmek için esas olarak kendi tedarik zincirlerini, yani ortaklarını, müşterilerini, tedarikçilerini,
satıcılarını, rakiplerini ve de bilimsel bültenler gibi teknik kaynakları izlemekte ve en çok
buradan yararlanmaktadır. Ancak, firmalar sektör dışı çevrelerini, yani üniversiteleri ve diğer
sektörlerden firmaları izlemede pek gönüllü değillerdir (Şekil 6.6). Bu gerçek üniversitesanayi
ilişkisinin
Türkiye'de
olgunlaşmadığını
da
desteklemektedir. Bir
bölümde sunulacak işbirliği bulguları aynı durumu yansıtacaktır.
112
sonraki
75%
50%
25%
0%
Sektör Dışı
Çevreyi Đzleme
Sektör Đçi Çevreyi
Đzleme
çok katkı sağladı
katkı sağladı
Bilimsel
Kaynaklar
az katkı sağladı
Şekil 6.6: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin katkı düzeyleri
Şekil 6.7 ve Tablo 6.12 yenilikçilik üzerine izleme stratejilerinin etkilerini inceleyen
regresyon modelini göstermektedir.
Şekil 6.7: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin yenilikçilik üzerine etkisi
Standard
Beta
,260
Bağımsız Değişkenler
Sektör içi çevreyi izleme
Sektör dışı çevreyi izleme
,087
Teknik kaynakları izleme
,107
2
R =0,148 ; p=,000
p
,003
,350
,216
Tablo 6.12: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi
Đzleme stratejilerinin etkilerinin regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,01)
ve bu modele göre, bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %14,8'ini (R2=0,148) ifade etmektedir.
Ancak, izleme stratejileri çoklu regresyona birlikte girdiklerinde, sadece iç çevreyi izleme
(β=0,260; p<0,03) yenilikçilik üstünde anlamlı pozitif etkilere sahip olmakta, bu bulgu da
113
faktörler arasında aracı etkilerin var olduğu anlamına gelmektedir. Şekil 6.8 bu modeli
sunmaktadır. Yenilikçiliğin %14'ü bu modelce açıklanmaktadır.
Şekil 6.8: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejileri için patika analizi
Öte yandan, patika analizinde bağlı değişken yenilikçilik faktörü yerine inovasyon
türlerinin her biri ayrı ayrı alındığında, her bir inovasyon türünü izleme stratejisinin hangi
inovasyon türü için nasıl etki ettiğini ve ilişkiler ağının nasıl değiştiği hakkında önemli bilgi
edinilmektedir (Şekil 6.9).
Şekil 6.9: Firma dışı inovasyonların izlenmesi ve inovasyon türleri için patika analizi
Bulgular firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejileri, inovasyon türleri ve yenilikçilik
arasındaki pozitif ilişkiyi değişkenler arasındaki aracı etkilere rağmen ortaya çıkarmaktadır;
böylece hipotez HY16 desteklenmektedir.
114
6.1.1.3 Đşbirlikleri
Soru formundaki cevaplara dayanarak, firmalar işbirliği seviyelerine göre dört alt
kategoriye ayrıldılar: 1=hiç, 2=yerel, 3= ulusal, 4= uluslar arası işbirliği. Olası işbirliğinin
etkilerini çıkarmak için bağımsız Student t-testi ve tek yönlü ANOVA prosedürü
kullanılmıştır. Bu analiz için, yerel, ulusal ya da uluslar arası (ölçekte >2) seviyede işbirliği
yaptığı belirtilen firmalar işbirlikçi olmayan (ölçekte <2) firmalar ile kıyaslanmış ve başlangıç
hipotezi Ho (µişbirlikçi = µ diğerleri) her bir işbirliği faaliyeti için test edilmiştir.
On farklı işbirliği faaliyeti incelenmiştir: Üniversitelerle veya araştırma merkezleriyle
Ar-Ge işbirliği / rakiplerle Ar-Ge işbirliği / diğer firmalarla Ar-Ge işbirliği (müşteri ve
tedarikçi hariç) / üretim işbirliği / satın alma işbirliği / hizmet, satış, dağıtım işbirliği /
firmalarla veya eğitim merkezleriyle eğitim işbirliği / müşterilerle işbirliği / tedarikçilerle
işbirliği ve tamamlayıcı işbirlikleri.
Bu işbirliği çeşitlerinin tümü için firmaların yenilikçilik seviyeleri karşılaştırılmış ve
"işbirliği yapmayan ve işbirliği yapan firmaların yenilikçilik seviyesi aynıdır" hipotezi
Student t-testleri kullanılarak sınanmıştır. Şekil 6.10 üniversiteler veya araştırma
merkezleriyle Ar-Ge işbirliği bulgularını yansıtmaktadır.
Yenilikçilik
Hayır
Yerel
Ulusal
Uluslar arası
Toplam
N
118
17
28
14
177
Ort.
P
2,68 ,008
3,15
3,12
3,11
2,83
8%
hayır
yerel
ulusal
uluslararası
16%
10%
uluslararası
3,11
ulusal
3,12
yerel
3,15
2,68
hayır
66%
1
2
3
4
Şekil 6.10: Üniversite ve araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliği
Sonuçlar örneğimizdeki firmaların %34'ünün üniversiteler veya araştırma merkezleriyle
Ar-Ge işbirliği uyguladığını göstermektedir. Fakat, işbirlikçi firmalar daha yüksek yenilikçilik
seviyesine sahiptir. Tablo 6.13 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşitlerinin etkilerini
incelemektedir.
115
5
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inivasyon
Yenilikçilik
Performansi
Imalat
Performansi
Pazar
Performansi
Genel
Performans
Finansal
Performans
i1a
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
N
59
118
59
118
59
118
59
117
58
118
58
118
59
118
59
118
59
118
59
118
59
114
Ort.
3,12
2,68
3,45
3,03
2,97
2,47
3,20
2,78
2,83
2,40
3,18
2,72
3,77
3,53
4,00
3,85
4,05
3,82
3,94
3,73
3,48
3,15
p
,001
,011
,028
,009
,015
,003
,022
,083
,036
,010
,021
Tablo 6.13: Üniversite ve araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliğinin etkileri
Student t-testinin bulguları üniversiteler veya araştırma merkezleriyle yapılan Ar-Ge
işbirliğinin her inovasyon ve performans ölçeği için anlamlı bir fark sağladığını
göstermektedir. Sonuç olarak, bu işbirliği türünü kullanan firmalar daha yenilikçidir ve daha
iyi performansa sahiptir.
Şekil 6.11 rakiplerle Ar-Ge işbirliğinin bulgularını göstermektedir. Örneğimizdeki
firmaların sadece %7'si rakipleriyle bu işbirliği türünü uygulamaktadır.
Yenilikçilik
Hayır
Yerel
Ulusal
Uluslar arası
Toplam
N
166
5
3
3
177
Ort.
P
2,84 ,079
2,46
3,49
1,89
2,83
hayır
yerel
ulusal
uluslararası
3% 2%2%
uluslararası
1,89
ulusal
3,49
2,46
yerel
2,84
hayır
93%
Şekil 6.11: Rakiplerle Ar-Ge işbirliği
116
1
2
3
4
5
Tablo 6.14 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini incelemektedir. Student ttesti analizinin bulguları rakiplerle Ar-Ge işbirliğinin, firmanın yenilikçilik kapasitesi için
anlamlı bir fark sağlamadığı göstermektedir. Yine de, bu işbirliği türünü uygulayan firmalar
radikal ürün inovasyonları, yenilik, imalat, pazar ve genel firma performansı için daha yüksek
ortalamaya sahiptir. Öte yandan, süreç inovasyonlarında rakiplerle Ar-Ge işbirliği olumsuz
fark sağlamıştır. Bu işbirliği türünü uygulayan firmaların sayısı artırıldıkça, etkileri hakkında
daha kesin yargılara ulaşılabilir.
Radikal Ürün
Inovasyonu
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
Süreç
Inovasyonu
Yenilik
Performasni
Imalat
Performansi
Pazar
Performansi
Genel
Performans
N
11
166
11
165
11
166
11
166
11
166
11
166
Ort.
2,82
2,62
2,35
2,96
3,82
3,60
4,05
3,89
4,18
3,88
4,02
3,79
p
,660
,055
,292
,365
,162
,156
Tablo 6.14: Rakiplerle Ar-Ge işbirliğinin etkileri
Şekil 6.12 diğer firmalarla (müşteri ve tedarikçiler hariç) Ar-Ge işbirliğinin bulgularını
yansıtmaktadır. Örneklemdeki firmaların %20’si bu Ar-Ge işbirliğini gerçekleştirmiştir.
Yenilikçilik
Hayır
Yerel
Ulusal
Uluslar arası
Toplam
N
141
11
10
14
176
Ort.
P
2,81 ,849
2,78
3,05
2,79
2,82
6%
hayır
yerel
ulusal
uluslararası
8%
uluslararası
2,79
ulusal
6%
80%
Şekil 6.12: Diğer firmalarla Ar-Ge işbirliği
117
3,05
yerel
2,78
hayır
2,81
1
2
3
4
5
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Yenilik
Performansi
Imalat
Performansi
Pazarlama
Performansi
Genel
Perfromans
Finansal
Performans
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
N
35
141
35
141
35
141
35
140
34
141
35
140
35
141
35
141
35
141
35
141
34
138
Ort.
2,86
2,81
3,44
3,10
2,80
2,61
3,03
2,88
2,44
2,56
2,74
2,90
3,76
3,58
3,96
3,87
4,08
3,84
3,93
3,76
3,74
3,14
p
,758
,080
,470
,453
,553
,406
,147
,430
,076
,086
,001
Tablo 6.15 : Diğer firmalarla Ar-Ge işbirliğini etkileri
Tablo 6.15 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini incelemektedir. Student ttesti analizinin bulguları diğer firmalarla Ar-Ge işbirliği yapan firmaların finansal performans,
pazarlama ve genel firma performansı ile adımsal ürün inovasyonları için olumlu yönde
anlamlı bir fark sağladığını göstermektedir.
Şekil 6.13 genellikle ani siparişler yüzünden meydana genel kapasite açıklarını
eşleştirmek için uygulanan üretim işbirliğini hakkındadır. Örneklemde yer alan firmaların
%33'ünün üretim işbirliği uyguladığı gözlenmektedir. Bu alanda ulusal veya uluslar
arası derecedeki işbirlikçi firmalar daha yüksek yenilikçilik seviyesine sahiptir.
Yenilikçilik
Hayır
Yerel
Ulusal
Uluslar arası
Toplam
N
117
27
22
11
177
Ort.
P
2,79 ,020
2,54
3,17
3,23
2,82
12%
6%
hayır
yerel
ulusal
uluslararası
uluslararası
3,23
ulusal
3,17
2,54
yerel
15%
2,79
hayır
67%
1
Şekil 6.13: Üretim işbirliği
118
2
3
4
5
Yenilikçilik
Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyo
nel
Inovasyon
Yenilik
Performansi
N
60
117
60
117
59
117
60
116
60
116
61
116
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
Ort.
2,90
2,79
3,04
2,91
2,89
2,93
2,67
2,48
2,98
2,81
3,52
3,66
p
,407
,430
,831
,273
,282
,185
Tablo 6.16: Üretim işbirliğinin etkileri
Tablo 6.16 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini incelemektedir. Student ttesti analizinin bulguları üretim işbirliğinin hiç bir inovasyon türü için, anlamlı bir fark
sağlamadığını göstermektedir. Bu durum, üretim işbirliğinin önemli bir yenilikçilik yönünün
olmadığı ve daha çok pazara yönelik bir faaliyet türü olduğu fikrini akla getirmektedir.
Şekil 6.14 çoğunlukla yüksek sipariş maliyetini paylaşmak için firmaların yararlandığı
satın alma işbirliğinin bulgularını göstermektedir. Örneklemdeki firmaların sadece %26'sı
satın alma işbirliği uygulamaktadır. Bu alanda ulusal veya uluslar arası alanda işbirliği yapan
firmalar daha yüksek yenilikçilik seviyesine sahiptir. Satın alma işbirliklerinin etkili
olabilmesi için ulusal veya uluslar arası boyutta uygulanması gerektiği gözükmektedir.
Yenilikçilik
Hayır
Yerel
Ulusal
Uluslar arası
Toplam
N
131
18
14
14
177
Ort.
P
2,80 ,235
2,61
3,16
3,01
2,82
8%
8%
hayır
yerel
ulusal
uluslararası
uluslararası
3,01
ulusal
3,16
10%
2,61
yerel
2,80
hayır
74%
1
2
3
4
5
Şekil 6.14: Satın alma işbirliği
Tablo 6.17 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini incelemektedir. Student-t
testi bulguları satın alma işbirliğinin süreç inovasyonları ve yenilik performans açısından daha
yüksek bir düzey sağlasa da, hiçbir yenilik ve performans ölçütünde anlamlı bir fark
sağlamadığını göstermektedir.
119
N
Yenilikçilik
Süreç
Inovasyonu
Yenilik
Performansi
Genel
Performans
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
46
131
46
130
46
131
46
131
Ort.
2,90
2,80
3,13
2,84
3,72
3,57
3,87
3,78
p
,478
,110
,190
,292
Tablo 6.17: Satın alma işbirliğinin etkileri
Şekil 6.15 hizmet, satış, dağıtım işbirliğinin bulgularını göstermektedir. Sonuçlara
göre örneğimizdeki firmaların %30'u bu alanda işbirliği yapmaktadır. Ulusal veya uluslar
arası seviyedeki bu tür işbirliklerinin firmalara daha yüksek yenilikçilik becerisi sağladığı
söylenebilir.
Yenilikçilik
Hayır
Yerel
Ulusal
Uluslar arası
Toplam
N
123
16
22
16
177
Ort.
P
2,77 ,218 12%
2,69
3,01
3,14
9%
2,83
hayır
yerel
ulusal
uluslararası
9%
uluslararası
3,14
ulusal
3,01
yerel
2,69
hayır
2,77
70%
1
2
3
4
5
Şekil 6.15: Hizmet, satış, dağıtım işbirliği
Tablo 6.18 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini incelemektedir. Analizin
bulguları hizmet, satış ve dağıtım işbirliğinin pazarlama ve organizasyonel inovasyonlar ile
yenilik ve finansal performans için daha yüksek ortalamalar sağladığı, ancak anlamlı bir fark
yaratmadığını göstermektedir. Bu tür işbirliklerinin doğrudan pazara yönelik olma niteliği bu
sonucu beklendik kılmaktadır.
Yenilikçilik
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Yenilik
Performansi
Finansal
Performans
N
54
123
54
122
53
123
55
122
53
120
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
Ort.
2,95
2,77
2,76
2,45
3,03
2,80
3,58
3,63
3,33
3,23
p
,172
,117
,166
,701
,482
Tablo 6.18: Hizmet, satış, dağıtım işbirliğinin etkileri
120
Şekil 6.16 diğer firma veya eğitim merkezleriyle eğitim işbirliğinin bulgularını
göstermektedir. Örneklemdeki firmaların %56'sı bu işbirliği türünü gerçekleştirmektedir. Bu
alandaki ulusal veya uluslar arası seviyedeki işbirlikçi firmalar, anlamlı derecede daha yüksek
yenilikçilik düzeyine sahiptir. Tablo 6.19 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini
göstermektedir.
Yenilikçilik
Hayır
Yerel
Ulusal
Uluslar arası
Toplam
N
78
46
40
12
176
Ort.
P
2,64 ,000
2,69
3,10
3,57
2,82
hayır
yerel
ulusal
uluslararası
7%
uluslararası
3,57
ulusal
23%
3,10
44%
26%
yerel
2,69
hayır
2,64
1
2
3
4
5
Şekil 6.16: Firmalar ve/veya eğitim kurumları ile eğitim işbirliği
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazar
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Yenilik
Performansi
Imalat
Performansi
Pazar
Perfromansi
Genel
Performans
Finansal
Performans
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
N
98
78
98
78
98
78
98
77
97
78
97
78
97
79
97
79
97
79
97
79
96
76
Ort.
2,97
2,64
3,28
3,03
2,72
2,53
3,08
2,70
2,63
2,43
3,09
2,58
3,70
3,51
3,91
3,88
3,93
3,86
3,85
3,75
3,41
3,08
p
,009
,115
,358
,017
,228
,001
,056
,753
,485
,210
,018
Tablo 6.19: Firmalar ve/veya eğitim kurumları ile eğitim işbirliğinin etkileri
Buna göre eğitim işbirliğinin yenilikçilik, süreç ve organizasyonel inovasyonlar ile
finansal performans ve yenilik performansı için anlamlı bir fark sağladığı görülmektedir. Bu
121
nedenle bu işbirliği türünü kullanan firmalar daha yenilikçidir ve daha iyi performansa
sahiptir denebilir.
Şekil 6.17 müşterilerle işbirliği verisini yansıtmaktadır. Örneklemdeki firmaların %67'si
müşteriyle işbirliği yapmaktadır ve bu alanda ulusal veya uluslar arası seviyedeki işbirlikçi
firmalar daha yüksek yenilikçi seviyeye sahiptir.
Yenilikçilik
Hayır
Yerel
Ulusal
Uluslar arası
Toplam
N
57
36
47
36
176
Ort.
P
2,66 ,093
2,70
2,94
3,04
2,82
hayır
yerel
ulusal
uluslararası
20%
33%
uluslararası
ulusal
2,70
hayır
2,66
27%
1
Şekil 6.17: Müşterilerle işbirliği
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Imalat
Performansi
Pazar
Performansi
Genel
Performans
Finansal
Performans
2,94
yerel
20%
Yenilik
Performansi
3,04
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
N
119
57
119
57
119
57
118
57
118
57
118
57
119
57
119
57
119
57
119
57
115
57
Ort.
2,90
2,66
3,17
3,15
2,67
2,60
2,99
2,76
2,64
2,32
2,98
2,63
3,70
3,43
3,94
3,79
3,97
3,71
3,87
3,64
3,28
3,23
p
,075
,896
,755
,167
,076
,030
,010
,095
,017
,005
,746
Tablo 6.20: Müşterilerle işbirliğinin etkileri
122
2
3
4
5
Tablo 6.20 müşterilerle işbirliği yapan firmaların yenilikçilik, yenilik, üretim ve pazar
performansı, organizasyonel ve pazarlama inovasyonları için olumlu yönde anlamlı bir fark
yarattığını sergilemektedir.
Benzer biçimde, Şekil 6.18 tedarikçilerle olan işbirliğinin bulgularını göstermektedir.
Ankete katılan firmaların %70'i bu işbirliği türünü uygulamaktadır. Tablo 6.21’e göre
tedarikçilerle işbirliği yapmak, firmalara finansal performans dışında tablodaki tüm
unsurlarda anlamlı derecede yarar sağlamaktadır.
Yenilikçilik
Hayır
Yerel
Ulusal
Uluslar arası
Toplam
N
52
39
50
33
174
Ort.
P
2,37 ,000
2,87
3,14
3,05
2,83
hayır
yerel
ulusal
uluslararası
30%
19%
uluslararası
3,05
ulusal
3,14
2,87
yerel
2,37
hayır
29%
22%
1
Şekil 6.18: Tedarikçilerle işbirliği
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazar
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Yenilik
Performansi
Imalat
Performansi
Pazarlama
Performansi
Genel
Performans
Finansal
Perfromans
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
N
122
52
122
52
122
52
122
51
121
52
121
52
122
52
122
52
122
52
122
52
118
52
Ort.
3,03
2,37
3,37
2,72
2,83
2,28
3,12
2,44
2,73
2,14
3,11
2,33
3,73
3,38
3,98
3,72
3,97
3,72
3,89
3,61
3,33
3,14
p
,000
,000
,018
,000
,001
,000
,001
,005
,031
,001
,201
Tablo 6.21: Tedarikçilerle işbirliğinin etkileri
123
2
3
4
5
Son olarak, Şekil 6.19 farklı ihtisaslara sahip firmaların ortak bir proje/ürün için bir
araya gelmesi ve sadece kendi uzmanlıklarındaki işi yapmasıyla tanımlanan tamamlayıcı
işbirliklerine ilişkin bulguları göstermektedir. Firmaların %28'inin bu işbirliği türünü
uyguladığı gözlenmiştir. Ulusal ve uluslar arası düzeyde bu işbirliği türü daha yüksek
yenilikçilik kabiliyeti sağlamaktadır. Tablo 6.22’e göre bu işbirliği çeşidi organizasyonel ve
(radikal) ürün inovasyonları ve yenilikçilik için anlamlı pozitif fark yaratmaktadır.
Yenilikçilik
Hayır
Yerel
Ulusal
Uluslar arası
Toplam
N
52
39
50
33
173
Ort.
P
2,74 ,006
2,60
3,34
3,28
2,82
9%
hayır
yerel
ulusal
uluslararası
8%
uluslararası
3,28
ulusal
3,34
11%
2,60
yerel
2,74
hayır
72%
1
Şekil 6.19: Tamamlayıcı işbirlikleri
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Yenilik
Performansi
Imalat
Performansi
Pazar
Performansi
Genel
Peformans
Finansal
Performans
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
>= 2,00
< 2,00
N
47
126
47
126
47
126
47
125
47
125
47
125
48
125
48
125
48
125
48
125
46
123
Ort.
3,03
2,74
3,30
3,13
2,96
2,50
3,09
2,86
2,71
2,47
3,14
2,74
3,74
3,57
3,98
3,87
3,83
3,92
3,85
3,79
3,31
3,26
p
,047
,348
,061
,189
,191
,019
,133
,273
,455
,479
,734
Tablo 6.22: Tamamlayıcı işbirliklerinin etkileri
124
2
3
4
5
Özetle, istatistiksel analiz sonuçlarına göre; bazı işbirliği stratejileri daha yüksek
yenilikçilik ve daha iyi performans elde etme amacı güden firmalar için büyük öneme sahip
gözükmektedir. Özellikle üniversiteler ya da araştırma merkezleriyle yapılan Ar-Ge
işbirlikleri, diğer firmalar ve eğitim merkezleriyle yapılan eğitim işbirlikleri, müşterilerle
yapılan işbirliği, tedarikçilerle yapılan işbirliği ve tamamlayıcı işbirlikleri daha yüksek
inovasyon becerisi sağlamaktadır. Benzer bir şekilde çeşitli inovasyon ve performans
türlerinde farklı işbirliklerinin anlamlı pozitif etkisi söz konusu olmaktadır.
Đşbirliklerinin yenilikçilik ile ilişkisini ortaya koymak üzere, üniversiteler ya da
araştırma merkezleriyle olan Ar-Ge işbirlikleri, rakiplerle yapılan Ar-Ge işbirliği ve diğer
firmalarla (müşteriler ve tedarikçiler hariç) yapılan Ar-Ge işbirliklerinin birleştirilmesiyle bir
Ar-Ge işbirliği faktörü oluşturulmuştur. Bu birleştirme firmaların bu işbirliği çeşitlerinden en
azından bir tanesini uygulaması (1) ya da uygulamaması (0) şeklinde ikili ölçek kullanılarak
yapılmıştır. Aynı şekilde; üretim, satın alma, hizmet, satış, dağıtım işbirlikleri, diğer firmalar
ya da eğitim merkezleriyle yapılan eğitim işbirlikleri ve tamamlayıcı işbirliğinin
bütünleştirilmesi ile bir operasyonel işbirliği faktörü elde edilmiştir. Son olarak, müşterilerle
ve tedarikçilerle işbirliği toplanarak dikey işbirlikleri faktörü oluşturulmuştur. Tablo 6.23
yenilikçilik ile bu üç işbirliği faktörünün korelasyon analizini sergilemektedir.
Tablo 6.23: Đşbirliklerinin ilişki analizi
Đşbirliklerinin ölçeği 1 ile 2 arasındadır (1= işbirliği yok 2=işbirliği var). Örneklemdeki
firmaların Ar-Ge işbirliklerinin ölçek ortalaması 1,19, dikey işbirliklerinin 1,67 ve
operasyonel işbirliğininki ise 1,34'tür. Bu nedenle firmaların çoğunluğu dikey ve operasyonel
işbirliklerini gerçekleştirirken Ar-Ge işbirliğinin göreli az uygulandığı görülmektedir.
Korelasyon analizi işbirlikleri ve yenilikçilik faktörleri arasında pozitif bir ilişki olduğunu
açığa çıkarmaktadır. Sonuç itibariyle, işbirliği gerçekleştiren firmaların daha yenilikçi olduğu
hipotezi HY17 desteklenmektedir.
125
6.1.1.4 Đnovasyon Harcamaları
Đnovasyon harcamaları, Ar-Ge harcamalarını; lisans, patent, teknik bilgi ve teknik
danışmanlık harcamalarının alımını; yazılım, makine ve ekipmanların harcamalarının alımını
ve idari danışmanlık harcamalarını (finansal danışmanlık hariç) içermektedir. Ar-Ge
harcamaları yeni bilimsel ve teknolojik bilgi elde etmek ve/veya yeni ürün/süreç geliştirmek
ve tasarlamak için araştırma temelli giderlerdir. Bu harcamalar, Ar-Ge hizmetlerini dışardan
satın almayı ve firma içinde geliştirmeyi içermektedir. Şekil 6.20 inovasyon harcamaları
kalemlerinin oranlarını göstermektedir. Buna göre makine ve ekipman satın alımı en önemli
inovasyon harcaması unsuru iken, Ar-Ge faaliyetleri giderleri %35’lik kalemle ikinci önemli
kalemdir.
Makine ve ekipman satın alımı
Ar-Ge faaliyetleri
Patent, teknik bilgi ve lisans satın alımı
Đdari danışmanlık
5,4%
4,7%
34,9%
55,1%
Şekil 6.20: Đnovasyon harcama kalemleri
Đnovasyon harcamaları iki boyutta incelenebilir: 2003, 2004 ve 2005 yıllarındaki
ortalama inovasyon harcamalarının miktarı ve 2003’ten 2005’e inovasyon harcamalarındaki
artışın yüzdesi. Yüksek inovasyon yatırımı yapan, inovasyon harcaması yüksek firmaların,
daha yenilikçi olup olmadığı hakkındaki analiz için bağımsız Student t-testi, korelasyon ve
regresyon analizleri kullanılmıştır. Örneklemdeki firmaların inovasyon harcamalarının
tanımsal istatistiği Tablo 6.24’de verilmiştir.
126
N
Geçerli
Eksik
Ortalama
Medyan
Minimum
Maksimum
Inovasyon
Harcamasi
Artisi (%)
100
84
,32
,18
-1,00
3,47
Inovasyon
Harcamasi
(M€)
111
73
1,31
,21
,00
26,30
Inovasyon
Harcamasinin
Ciroya Orani
96
88
,09
,04
,00
1,51
Tablo 6.24: Đnovasyon harcama miktarları
Korelasyon analizi, firmaların inovasyon harcamaları ile yenilikçilik düzeyleri
arasındaki birebir ilişkiyi araştırmak için uygulanmıştır (Tablo 6.25).
Tablo 6.25: Yenilikçilik düzeyi ve inovasyon harcaması ilişki analizi
Ankete katılan ve ilgili veriyi veren firmaların (100 firma, örneklemin %54’ü) yıllık
ortalama inovasyon harcamasının 1,31M€ olduğu, medyanın 214K€ ve maksimum
harcamanın 26,3M€ olduğu görülmektedir. Öte yandan, inovasyon harcamalarındaki ortalama
artış (2003’ten 2005’e) %32 iken, medyanı %18 artmaktadır. Đnovasyon harcamasının ciroya
oranı ise örneklemdeki firmalar için ortalama % 9,4 çıkmıştır.
Sonuçlar inovasyon harcama miktarının yenilikçiliği anlamlı biçimde etkilediğini açığa
çıkarmaktadır.
Yüksek
inovasyon
gideri,
beraberinde
yüksek
yenilikçilik
düzeyi
getirmektedir. Ancak inovasyon harcamaları artış yüzdesinin anlamlı bir etkisi yoktur.
Öte yandan, 4 inovasyon harcaması kaleminden yalnızca danışmanlık harcamaları
yenilikçilik ile anlamlı korelasyona sahip değildir. Đnovasyon harcamalarının alt başlıklarını
ayrı ayrı incelediğimizde, ilişkiler analizi şu bulguları işaret etmektedir:
•
Ar-Ge harcamaları yenilikçilikle en yüksek pozitif korelasyon katsayısına sahiptir.
Tüm inovasyon çeşitleri ile anlamlı derecede pozitif ilişki içinde olan Ar-Ge harcamaları, en
fazla ürün inovasyonları ve en az ise süreç ve organizasyonel inovasyon türleri ile korelasyon
halindedir.
127
•
Patent, lisans, know-how, teknik bilgi satın alımı harcamaları, en yüksek
organizasyonel inovasyonlar olmak üzere, pazarlama hariç diğer inovasyon türleri ile anlamlı
derecede pozitif ilişki içindedir.
•
Makine ve ekipman satın alımı harcamaları, en yüksek organizasyonel inovasyonlar
olmak üzere süreç ve adımsal ürün inovasyon türleri ile anlamlı derecede pozitif ilişki
içindedir.
•
Danışmanlık harcamalarının ise 4 inovasyon türü ile de anlamlı derecede bir ilişki
içinde olmadığı saptanmıştır.
Tablo 6.26 inovasyon harcamalarının yenilikçiliğe etkilerini istatistiksel olarak
incelemektedir. Bu analiz için bir eşik değer olarak yıllık ortalama 750.000€ ‘dan daha fazla
inovasyon harcaması yaptığını belirten firmalar (2003’ten 2005’e) diğer firmalar ile
kıyaslanmış, bu iki grubun yenilikçilik düzeyinin eşit olduğu hipotezi sınanmıştır.
Hipotez testi sonucuna göre yüksek inovasyon harcamaları üretim, pazarlama, yenilik ve
finansal performans ile yenilikçilik, adımsal ürün, süreç ve organizasyonel inovasyonlar için
anlamlı pozitif bir fark yaratmaktadır. Fark sadece pazarlama inovasyonu ve radikal ürün
inovasyonu için anlamlı değildir. Özetle, daha yüksek inovasyon harcaması olan firmaların,
daha yenilikçi oldukları ve daha iyi performans sergiledikleri dile getirilebilir.
Tablo 6.26: Đnovasyon harcamalarının etkileri
128
Benzer şekilde Tablo 6.27 inovasyon giderlerindeki artışın etkilerini istatistiksel olarak
incelemektedir. 2003’ten 2005’e inovasyon giderlerinin en az %50 yükseldiğini belirten
firmalar diğer firmalarla kıyaslandığında korelasyon bulgularının önceden tespit ettiği gibi
yüksek inovasyon harcaması artışının ne performans kriterleri ne de inovasyon türleri için
anlamlı bir fark yaratmadığı görülmektedir.
Yüksek inovasyon harcaması artışı, düşük miktarlar için kolaydır; söz gelimi 2003’de
düşük inovasyon harcamasına sahip firmalarda nispeten ufak bir yatırım artışıyla daha yüksek
oranlar söz konusu olabilmektedir. Dolayısıyla, yenilikçiliğin önemli öğesi artış yüzdesi değil
inovasyona harcanın paranın miktarıdır diyebiliriz.
Tablo 6.27: Đnovasyon harcaması artışının etkileri
Son olarak, çoklu regresyona analizi de inovasyon harcaması ile yenilikçilik arasındaki
ilişkinin niteliği hakkında bilgi vermektedir. Đnovasyon harcamalarının yenilikçiliğe
etkilerinin incelendiği regresyon modeli Şekil 6.21 ve Tablo 6.28’de sunulmuştur.
Şekil 6.21: Đnovasyon harcamasının yenilikçiliğe etkisi
129
Standard
Beta
,335
,101
Bağımsız Değişkenler
Đnovasyon Harcaması
Đnovasyon Harcaması Artışı
R2 =0,112 ; p=,003
p
,001
,302
Tablo 6.28: Đnovasyon harcamasının yenilikçiliğe etkisi
Đnovasyon harcamalarının yenilikçiliğe etkisinin regresyon modeli istatistiksel olarak
anlamlıdır (p=0,03). Đnovasyon harcamalarının miktarı (β=0,335; p=0,01) anlamlı bir şekilde
yenilikçiliği pozitif etkilemektedir. Bu modele göre bağımsız değişkenler yenilikçiliğin
%11,2’unu (R2=0,112) açıklamaktadır. Sonuç olarak, inovasyon gideri ile yenilikçilik
arasında pozitif ilişkiyi belirlenmiş; böylece daha fazla inovasyon giderine sahip firmaların
daha yenilikçi olduğu saptanmıştır. Bu saptama hipotez HY22’i desteklenmektedir.
6.1.2.
Firma Yapısı
Firma yapısının rekabetçi yansıması ve bunun yenilikçi oryantasyonu, çalışanların yeni
fikirlerini firma içi uygulamalara ve yatırımlara dönüştürme başarısına bağlıdır. Akademik
Teknik yazında, yenilikçiliğin iki faktörü olarak entelektüel sermaye ve kurum kültürü
tanımlanmıştır.
6.1.2.1 Entelektüel Sermaye
Keşifsel faktör analizi sonucunda oluşan entelektüel sermaye faktör yapısı Tablo
6.29'da görülmektedir. Bu analiz için anketteki tüm entelektüel sermaye soruları asal bileşen
analizinde bir arada yer almıştır ve üç gizli faktör açığa çıkmıştır. Faktör yapısını bozan
herhangi bir soru yoktur. Gözlenen faktörler beşeri sermaye, sosyal sermaye ve örgütsel
sermayedir.
Tablo 6.30 teyit edici faktör analiziyle ortaya çıkan faktör yüklerini belirtmektedir.
Analiz sonuçları uygunluk endeksleri sayesinde değerlendirilmiştir. Bu değerler Tablo
6.31'de gösterilmiştir. Model için tüm uygunluk endeksleri entelektüel sermaye faktör
yapısının geçerli ve kabul edilir düzeyde olduğuna işaret etmektedir.
130
Tablo 6.29: Entelektüel sermayenin faktör yapısı
Entelektüel Sermaye Soruları
Beşeri Sermaye
e1, e2, e3, e4, e5
Sosyal Sermaye
e6, e7, e8, e9, e10
Örgütsel sermaye
e11, e12, e13, e14
Faktör Yükleri
0,724*, 0,635*, 0,802*, 0,717*, 0,719*
0,731*, 0,712*, 0,765*, 0,522*, 0,574*
0,328*, 0,687*, 0,844*, 0,857*
*p<0,01
Tablo 6.30: Entelektüel sermaye için teyit edici faktör analizi yükleri
Bulgular
Uygunluk Endeksleri
Entelektüel
Sermaye
χ2 / serbestlik derecesi
CFI (Comparative Fit Index)
NFI (Normed Fit Index)
RFI (Relative Fit Index)
IFI (Incremental Fit Index)
TLI (Tucker-Lewis Fit Index)
RMSEA (Root Mean Square Error)
2,111
,990
,981
,973
,990
,986
,078
Referans
Değeri
1< χ2 / df <5
0.9<CFI<1
0.9<NFI<1
0.9<RFI<1
0.9<IFI<1
0.9<TLI<1
RMSEA<.08
Tablo 6.31: Entelektüel sermaye faktör yapısı için uygunluk endeksleri
Biri hariç (e11) tüm faktör ağırlıkları yüksek (>0,50) ve anlamlı (p<0,01) ağırlıklara
sahiptir. Tablo 6.32 entelektüel sermaye faktörlerinin Cronbach α değerlerini sunmaktadır.
Güvenilirlik analizi tüm Cronbach α değerleri 0,60'dan büyük olduğundan tüm faktörlerin
tutarlı ve güvenilir olduğunu göstermektedir.
131
Faktörler
Soru sayısı
Beşeri sermaye
Sosyal sermaye
Örgütsel sermaye
5
5
4
Cronbach α
değeri
0,836
0,796
0,727
Tablo 6.32: Entelektüel sermaye güvenilirlik analizi sonuçları
Entelektüel sermaye faktörlerinin oluşturulması ve güvenilirliğinin tasdikinden sonra,
yenilikçilik ve entelektüel sermaye faktörleri arasındaki birebir ilişkiyi araştırmak amacıyla
korelasyon analizi uygulanmıştır. Faktörlerin ortalamalarıyla birlikte sonuçlar Tablo 6.33'de
gösterilmektedir.
Tablo 6.33: Entelektüel sermaye ilişki analizi
Hipotezlerle doğrudan ilişkili olan faktörler (kırmızı renkle işaretlenenler) beklendiği
üzere anlamlı biçimde ilişkilidir. Tüm entelektüel sermaye faktörleri p<0,01 ile yenilikçilik
ölçeğine anlamlı şekilde bağlıdır. Örgütsel sermayenin çok yüksek korelasyonu, daha
yenilikçi olmak isteyen firmalar için bu faktörün çok önemli olduğunu vurgulamaktadır.
Ortalamalar itibariyle örneklemdeki firmaların nispeten iyi ve yaratıcı çalışanlar
çalıştırdığı, dolayısıyla yüksek beşeri sermayeye sahip olduğu, yüksek sosyal sermayenin
işareti olarak meslektaşlardan öğrenmenin ve problem çözümünde çalışan yeteneklerinin
öneminin firmalarda yüksek olduğu saptanmıştır. Ancak nispeten daha düşük örgütsel
sermaye ortalama düzeyi firmaların beşeri ve sosyal sermayelerini örgütsel sermayeye
dönüştürmede zorluklar yaşadığının bir işaretidir (Şekil 6.22).
132
60%
40%
20%
0%
Beşeri sermaye
Sosyal sermaye
çok yüksek
yüksek
Örgütsel sermaye
yüksek değil
Şekil 6.22: Entelektüel sermaye unsurları
Yenilikçiliğe entelektüel sermayenin etkisini inceleyen regresyon modeli Şekil 6.23 ve
Tablo 6.34'de görülebilir.
Şekil 6.23: Entelektüel sermayenin yenilikçiliğe etkisi
Standard
Beta
,105
-,002
,468
Bağımsız Değişkenler
Beşeri Sermaye
Sosyal Sermaye
Örgütsel Sermaye
R2 =0,268 ; p=,000
p
,191
,984
,000
Tablo 6.34: Entelektüel sermayenin yenilikçiliğe etkisi
Entelektüel sermayenin yenilikçiliğe etkisinin regresyon modeli istatistiksel olarak
anlamlıdır (p<0,01) ve bu model ışığında, bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %26,8'ini
(R2=0,268) açıklamaktadır. Modelin yüksek R2'si ve örgütsel sermayenin yüksek regresyon
katsayısı, entelektüel sermaye ve bilhassa örgütsel sermayenin yenilikçilik kapasite için en
büyük öneme sahip olduğuna işaret etmektedir.
133
Ancak çoklu regresyona tüm faktörler birlikte girdiğinde yalnızca örgütsel sermayenin
yenilikçilik için (β=0,468; p<0,01) anlamlı bir pozitif etkiye sahip olduğu gözlenir. Bu
bulgulardan anlaşıldığı üzere; entelektüel sermaye değişkenleri arasında aracı etkiler vardır.
Post hoc analizi örgütsel sermayenin, beşeri ve sosyal sermayenin yenilikçiliğe etkilerini
gölgelediği öne sürmektedir. Bu nedenle entelektüel sermaye için bir patika analizi modeli
AMOS v4.0 kullanılarak oluşturulmuş ve yapısal eşitlik modellenmesi metoduna göre analiz
edilmiştir. Şekil 6.24 tutarlı bulgularıyla patika modelini sunmaktadır. Yenilikçiliğin %26’sı
bu modelle açıklanabilmektedir. %26’lık pay ile entelektüel sermaye en önemli yenilikçilik
becerisi olarak öne çıkmaktadır.
Şekil 6.24: Entelektüel sermaye için patika analizi
Öte yandan, patika analizinde bağımlı değişken yenilikçilik faktörü yerine inovasyon
türlerinin her biri ayrı ayrı alındığında, her bir entelektüel sermaye faktörünün hangi
inovasyon türü için nasıl etki ettiği ve ilişkiler ağının nasıl değiştiği hakkında önemli bilgi
edinilmektedir (Şekil 6.25). Patika yapısı her inovasyon türünde benzer olmakla beraber,
farklılaşma özellikle organizasyon inovasyon için olmuş ve beşeri sermaye etkisi örgütsel
sermayeye ek olarak doğrudan hale gelmiştir.
134
Şekil 6.25: Entelektüel sermaye ve inovasyon türleri için patika analizi
Aralarındaki aracı etkilere rağmen bulgular entelektüel sermaye ve yenilikçilik
arasındaki pozitif ilişkiyi ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla, hipotezler HY12, HY13 ve
HY14'ün hepsi desteklenmektedir. Yenilikçilik örgütsel sermaye ile doğrudan etkileşim
içindedir. Beşeri ve sosyal sermaye örgütsel sermayeyi oluşturan temel adımlardır, bu iki
faktör örgütsel sermayeyi ortaya çıkarmakta ve yenilikçiliğe etkileri dolaylı gelmektedir.
6.1.2.2 Kurum Kültürü
Kurum kültürü keşifsel faktör analizi sonucunda 7 faktöre ayrılmıştır (Tablo 6.35). Bu
faktörler: Đletişim, formelleşme, merkezileşme, yönetim desteği, zaman tahsisi, özerklik ve
ödüllendirmedir. Teyit edici faktör analizinin ortaya koyduğu faktör yükleri ise Tablo 6.36’da
verilmiştir. Faktör yapısının uygunluk endeksleri Tablo 6.37‘de görüldüğü üzere tutarlı ve
istatistikî olarak geçerlidir.
135
Tablo 6.35: Kurum kültürü keşifsel faktör analizi
136
Kurum Kültürü Soruları
Yönetim Desteği
k20, k21, k22, k23, k24, k25
k26, k27, k28, k30
Ödüllendirme
k40, k41, k42, k43, k44
Merkezileşme
k14, k15, k16, k17, k18, k19
Formelleşme
k8, k9, k10, k11, k12, k13
Đletişim
k3, k4, k5, k6, k7
Zaman Tahsisi
k37, k38, k39
Đşteki Özerklik
k31, k32, k34, k35
Faktör Yükleri
0,830*, 0,857*, 0,806*, 0,698*, 0,701*, 0,474*
0,509*, 0,531*, 0,660*, 0,760*
0,789*, 0,767*, 0,842*, 0,899*, 0,895*
0,489*, 0,688*, 0,756*, 0,795*, 0,833*, 0,626*
0,770*, 0,707*, 0,349* , 0,660*, 0,252*, 0,526*
0,800*, 0,822*, 0,704*, 0,557*, 0,458*
0,837*, 0,819*, 0,859*
0,738*, 0,744*, 0,521*, 0,496*
*p<0,03
Tablo 6.36: Kurum kültürü için teyit edici faktör analizi yükleri
Uygunluk Endeksleri
Bulgular
Kurum
Kültürü
χ2 / serbestlik derecesi
CFI (Comparative Fit Index)
NFI (Normed Fit Index)
RFI (Relative Fit Index)
IFI (Incremental Fit Index)
TLI (Tucker-Lewis Fit Index)
RMSEA (Root Mean Square Error)
1,942
,970
,940
,932
,970
,966
,072
Referans
Değeri
1< χ2 / df <5
0.9<CFI<1
0.9<NFI<1
0.9<RFI<1
0.9<IFI<1
0.9<TLI<1
RMSEA<.08
Tablo 6.37: Kurum kültürü faktör yapısı için uygunluk endeksleri
Altısı hariç tüm faktör yükleri (yani k25, k14, k10, k12, k7, k35) yüksek (>0,50) ve
anlamlı (p<0,03) ağırlıklara sahiptir. Bu altı unsur da faktör ağırlıkları görece yüksek ve
anlamlı olması sebebiyle dışarıda bırakılmamıştır (p<0,03). Buna ek olarak kurum kültürü
faktörlerinin Cronbach α değerleri Tablo 6.38'de gösterilmektedir. Tüm Cronbach α değerleri
0,70'den büyük olduğu için faktörler güvenilirdir.
Faktörler
Soru sayısı
Đletişim
Formelleşme
Merkezileşme
Yönetim Desteği
Đşteki Özerklik
Zaman Tahsisi
Ödüllendirme
5
6
6
10
5
3
5
Cronbach α
değeri
0,804
0,733
0,852
0,892
0,774
0,876
0,920
Tablo 6.38: Kurum kültürü güvenilirlik analizi sonuçları
137
Faktörlerin güvenilirlikleri sınanıp onaylandıktan sonra, yenilikçilik ve kurum kültürü
faktörleri arasındaki birebir ilişkiyi araştırmak amacıyla korelasyon analizi uygulanmıştır
(Tablo 6.39). Beklendiği üzere, yenilikçilikle anlamlı bir şekilde negatif ilişki içinde olan
merkezileşme faktörü hariç hipotezlerle doğrudan ilişkide olan bütün faktörler (kırmızı ile
gösterilenler) anlamlı şekilde pozitif korelasyona sahiptir. Yenilikçilik için yönetim desteği en
yüksek korelasyon katsayısına (r:0,351) sahip iken formelleşmenin korelasyon katsayısı
düşüktür (r:0,163). Yönetim desteğinin yüksek korelasyon katsayısı daha yenilikçi olmak için
fikir
üretimi
ve
yeni
projelerin
desteklenmesinde
yönetim
teşvikinin
önemini
vurgulamaktadır.
Tablo 6.39: Kurum kültürü ilişki analizi
Faktör ortalamalarına baktığımızda, firmaların başlıca önemi iletişim ve ödüllendirme
sistemine verdikleri, öte yandan özerklik, zaman tahsisi ve formelleşme konularında
eksikliklere sahip oldukları görülmektedir (Şekil 6.26).
80%
60%
40%
20%
0%
Đletişim
Formelleşme
Merkezileşme
çok önemli
Yönetim
desteği
önemli
Özerklik
Zaman tahsisi
Ödüllendirme
az önemli
Şekil 6.26: Kurum kültürü faktörleri önem düzeyi
Şekil 6.27 ve Tablo 6.40 kurum kültürünün yenilikçiliğe olan etkilerini inceleyen
regresyon modelini göstermektedir. Đstatistikî olarak anlamlı (p<0,01) olan bu model
138
yenilikçiliğin %15,7 (R2=0,157)’sinin kurum kültürü tarafından ifade edilebildiğini
önermektedir.
Şekil 6.27: Kurum kültürünün yenilikçiliğe etkisi
Bağımsız Değişkenler
Standard
Beta
,132
,032
,040
,169
,021
,076
,114
Đletişim
Formelleşme
Merkezileşme
Yönetim Desteği
Đşteki Özerklik
Zaman Tahsisi
Ödüllendirme
R2 =0,157 ; p=,000
p
,150
,686
,632
,132
,828
,354
,261
Tablo 6.40: Kurum kültürünün yenilikçiliğe etkisi
Korelasyon analizindeki faktörler arası anlamlı birebir ilişkilere rağmen, çoklu
regresyon analizinde yalnızca iletişim (β=0,132; p=0,150) ve yönetim desteğinin (β=0,169;
p=0,132) anlamlı etkilerinin çıkması, kurum kültürü faktörleri arasında yoğun aracı etkilerin
var olduğunu göstermektedir. Şekil 6.28’de tutarlı bulgularıyla birlikte organizasyon kültürü
için oluşturulan patika modeli resmedilmektedir. Yenilikçiliğin %15’i bu modelce
açıklanabilir.
139
Şekil 6.28: Kurum kültürü patika analizi
Öte yandan, patika analizinde bağımlı değişken yenilikçilik faktörü yerine inovasyon
türlerinin her biri ayrı ayrı alındığında, her bir kurum kültürü faktörünün hangi inovasyon türü
için nasıl etki ettiği ve ilişkiler ağının nasıl değiştiği hakkında önemli bilgi edinilmektedir
(Şekil 6.29). Yönetim desteği ve iletişim ödüllendirmeyi etkiledikleri gibi, inovasyon
türlerine de doğrudan katkı sağlamaktadır. Ödüllendirme yalnız pazarlama inovasyonu,
iletişim organizasyonel inovasyon ve yönetim desteği ürün, süreç ve organizasyonel
inovasyon için doğrudan anlamlı etkiye sahiptir.
140
Şekil 6.29: Kurum kültürü ve inovasyon türleri için patika analizi
Sonuçlar kurum kültürü ve yenilikçilik arasındaki pozitif ilişkiyi sergilemektedir.
Dolayısıyla hipotezler HY5, HY6, HY7, HY8, HY9, HY10 ve HY11’in hepsi
desteklenmiştir.
6.1.3.
Pazar Koşulları ve Đlişkileri
6.1.3.1 Pazarın Yapısı
Đnovasyonun önemli yönlerinden biri de piyasa talebi, sektörel şartlar, müşteri
beklentileri ve kamu politikalarını içeren sistematik bir dış çevre tarafından yönlendirilmesi
ve harekete geçmeye zorlanmasıdır. Başarılı firmaların yapı ve stratejileri çevrelerine uyum
sağlayacak şekilde oluşturulmuştur. Genel çevresel özellikler örneğin pazar dinamizmi ve
rekabet yoğunluğu, firmaların yapı ve performansını etkilemektedir. Pazar dinamizmi
çoğunlukla tüketicilerin talebiyle birleşen rekabetçi şartlardaki değişimlerin oranı olarak ifade
edilebilir. Rekabet yoğunluğu ise firmanın ait olduğu pazarlarda çevresindeki rekabetin
şiddeti olarak tanımlanabilir. Rekabetçi çevredeki firmaların, rakiplerine göre fark yaratmak
için yenilik faaliyetleriyle diğerlerine oranla daha fazla meşgul olması beklenebilir.
Tablo 6.41 keşifsel faktör analizi ile elde edilen pazar koşulları ve rekabet
yoğunluğunun faktör yapısını göstermektedir. Bu analiz için anketteki tüm ilgili sorular
SPSS’teki asal bileşen analizine birlikte katılmış ve 2 gizil faktör belirlenmiştir.
Pazar ve rekabet yoğunluğu sorularından ikisi (p4 “bu sektörde vasıflı eleman bulmak
ve bulundurmak çok zordur” ve p3 “bu sektörde mevcut ürünlere olan rağbet azalmaktadır”)
sorusu faktör yapısını bozduğundan analiz dışında bırakılmıştır. Ayrıca p6 “pazar payına
141
sahip egemen bir rakip vardır” önermesi tek başına bir faktör oluşturduğu ve rekabet
yoğunluğunu ölçmek için önemli bir kriter olduğundan hipotez testleri ile ayrı incelenmiştir.
Sorular
Pazar
dinamizmi
Rekabet
yogunlugu
Faktörler
1
2
,682
,662
,639
,637
,613
,557
,521
,509
,684
,564
,506
p13
p8
p14
p9
p7
p12
p11
p10
p5
p1
p2
Toplam Açiklanan Varyans: %41,68
Tablo 6.41: Pazarın yapısı faktör analizi
Elde edilen faktörler pazar dinamizmi ve rekabet yoğunluğudur. Faktörlerin tutarlılığını
sınamak amacıyla teyit edici faktör analizi uygulanmıştır. Tablo 6.42 tek adımlı teyit edici
faktör analizinin faktör yükleri, Tablo 6.43 modelin uygunluk endekslerini sergilemektedir.
Pazarın Yapısı Soruları
Pazar dinamizmi
p7, p8, p9, p10, p11
p12, p13, p14
Rekabet yoğunluğu
p1, p2, p5
Faktör Yükleri
0,597*, 0,605*, 0,666*, 0,517*, 0,471*
0,510*, 0,495*, 0,440*
0,409°, 0,571*, 0,182
*p<0,01, °p<0,05
Tablo 6.42: Pazarın yapısı için teyit edici faktör analizi yükleri
Bulgular
Uygunluk Endeksleri
Pazarın Yapısı
χ2 / serbestlik derecesi
CFI (Comparative Fit Index)
NFI (Normed Fit Index)
RFI (Relative Fit Index)
IFI (Incremental Fit Index)
TLI (Tucker-Lewis Fit Index)
RMSEA (Root Mean Square Error)
2,098
,990
,981
,971
,990
,985
,078
Referans
Değeri
1< χ2 / df <5
0.9<CFI<1
0.9<NFI<1
0.9<RFI<1
0.9<IFI<1
0.9<TLI<1
RMSEA<.08
Tablo 6.43: Pazarın yapısı faktörleri için uygunluk endeksleri
142
Teyit edici faktör analizi uygunluk endeksleri pazarın yapısı için kabul edilir
seviyededir. Ancak faktör yükleri ve anlamlılık seviyesine baktığımızda, iki unsurun (p1, p5)
faktör yükü düşüktür (<0,41). Ayrıca, p5 anlamlı değildir (p>0,1). Dolayısıyla, bu unsurlarla
bağlantılı faktör olan rekabet yoğunluğu yeterince iç tutarlığa sahip gözükmemektedir.
Tablo 6.44 pazar yapısı faktörlerinin Cronbach α değerlerini göstermektedir.
Güvenilirlik analizi sadece pazar dinamizminin güvenilir bir ölçek olduğunu, ancak pazar
yoğunluğunun güvenilir olmadığını (α<0,6) doğrulamaktadır. Bundan dolayı, rekabet
yoğunluğu faktörü tutarlı ve güvenilir olmadığı için analiz edilemez durumdadır. Ancak
rekabet yoğunluğu, “bu sektörde rekabet şiddetlidir” önermesi (p1) kullanılarak bu bölümde
daha sonra Student t-testi ile incelenecektir.
Faktörler
Soru sayısı
Pazar dinamizmi
Rekabet yoğunluğu
8
3
Cronbach α
değeri
0,766
0,334
Tablo 6.44: Pazarın yapısı güvenilirlik analizi sonuçları
Tablo 6.45: Pazar yapısı ilişki analizi
Tablo 6.45 yenilikçilik ile pazar dinamizmi arasındaki ilişki analizini göstermektedir.
Buna göre yüksek pazar dinamizminin yüksek yenilikçilikle bağlantılı olduğu söylenebilir.
Korelasyon analizi bulguları pazar dinamizmi ve yenilikçilik (r:0,347) arasında anlamlı
(p<0,01) birebir pozitif bir ilişki ortaya koymuştur. Bu ilişki firmaların dinamik sektörlerde
daha yenilikçi olduklarını göstermektedir.
Pazar
faktörlerine
verilen
yanıtlara
baktığımızda
örneklemimizdeki
firmalar
sektörlerinin çok dinamik olmadığını, pazarın değişme hızının düşük ve müşteri
beklentilerinin sürekli yeni ürünler talep etmediğini düşünmektedirler. Öte yandan pazardaki
rekabet şiddetini yüksek gördükleri anlaşılmıştır (Şekil 6.30). Sektörel bazda baktığımızda ise
verilen cevaplara göre en dinamik ve en rekabet yoğun sektörün tekstil olduğu, kimyanın da
her iki kategoride ikinci geldiği saptanmıştır.
143
Pazar_dinamizmi
çok yüksek
rekabet_şiddeti
yüksek
orta
Şekil 6.30: Pazar koşulları
Pazar ve rekabet yoğunluğunun yenilikçiliğe olası etkilerini araştırmak amacıyla Student
t-testi ile “büyük pazar payına sahip egemen rakip vardır” nermesinin (p6) analiz edilmesi
yararlı olabilir. Buna ek olarak “bu sektördeki rekabet yoğundur” önermesi (p1) aynı usul ile
analiz edilmektedir. Tablo 6.46 ve Tablo 6.47 p6 ve p1 soruları için sırasıyla Student ttestlerini göstermektedir. Đlk olarak p6 sorusu için sektörlerinde kesinlikle büyük pazar payına
sahip egemen rakip olduğunu (ölçekte >5) belirten firmalar diğer firmalarla (ölçekte <5)
yenilikçilik düzeyi açısından karşılaştırılmıştır. p1 sorusu için bu kez sektörlerinde rekabetin
şiddetli olduğunu belirten firmalar (ölçekte >4) diğer firmalarla kıyaslanmıştır.
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyon
el Inovasyon
Yenilik
Performansi
Imalat
Performansi
Pazar
Performansi
Finansal
Performans
p6
= 5,00
< 5,00
= 5,00
< 5,00
= 5,00
< 5,00
= 5,00
< 5,00
= 5,00
< 5,00
= 5,00
< 5,00
= 5,00
< 5,00
= 5,00
< 5,00
= 5,00
< 5,00
= 5,00
< 5,00
N
26
155
26
155
26
155
25
155
26
154
26
154
26
154
26
154
26
154
26
150
Ort.
2,83
2,82
3,22
3,16
2,44
2,64
3,09
2,88
2,46
2,57
2,84
2,87
3,53
3,63
3,91
3,89
3,79
3,92
3,34
3,27
p
,981
,803
,515
,356
,648
,891
,512
,862
,407
,717
Tablo 6.46: Sektördeki egemen rakibin etkisi
144
Egemen bir rakibin sektördeki varlığının yenilikçilik üzerinde hiç bir etkisi olmadığını
analiz bulguları göstermektedir. Diğer taraftan yüksek rekabet yoğunluğunun yenilikçiliği
tetiklediği ve özellikle rekabetçi sektörlerde bulunan firmaların özellikle pazarlama ve
organizasyonel inovasyon türlerinde için daha da yenilikçi oldukları görülmektedir.
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyone
l Inovasyon
Yenilik
Performansi
Imalat
Performansi
Pazar
Performansi
Finansal
Performans
p1
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
N
167
16
167
16
167
16
166
16
167
15
166
16
166
16
166
16
166
16
162
16
Ort.
2,86
2,40
3,19
2,96
2,60
2,75
2,93
2,51
2,62
1,89
2,93
2,17
3,63
3,46
3,90
3,84
3,90
3,83
3,27
3,25
p
,035
,398
,613
,122
,002
,003
,324
,705
,708
,943
Tablo 6.47: Sektördeki yüksek rekabet şiddetinin etkisi
Sonuç olarak, pazar dinamizmi ve rekabet yoğunluğunun yenilikçiliği anlamlı ve pozitif
bir şekilde etkilediği söylenebilir. Böylece hipotez HY18 desteklenmektedir.
6.1.3.2 Đnovasyon Engelleri
Đnovasyon engelleri iki kategoriye ayrılabilirler: firma içi engeller ve firma dışı engeller.
Keşifsel faktör analizi inovasyon engellerinin 5 faktöre ayrıldığını göstermiştir (Tablo 6.48).
Đnovasyon engellerinden ikisi (eg14 ve eg25), iç geçerlilik ve yüzeysel geçerliliğe göre
(internal ve face validity) faktör yapısını bozduklarından analiz dışında bırakılmıştır.
145
Tablo 6.48: Đnovasyon engelleri keşifsel faktör yapısı
Elde edilen faktörler iç direnç (inovasyon için uygun iklimin olmaması, yenilikçiliğe
karşı direnç bulunması, firmada sürekli iyileştirme yaklaşımına önem verilmemesi vs.), iç
eksik (teknik bilgi ve deneyim eksikliği, kalifiye eleman ve Ar-Ge yöneticisi eksikliği vs.), iç
kısıtlar (finansman kaynaklarının yetersizliği, yenilik maliyet ve riskinin yüksekliği, zaman
kısıtları vs.), dış limitler (devlet desteğinin ve teşviklerin yetersizliği, yasalar ve
yönetmeliklerle gelen kısıtlamalar vs.) ve dış güçlükler (gerekli malzeme ve parça bulmanın
zorluğu, teknolojik bilgi kaynaklarına ulaşmada güçlükler vs.) olarak adlandırılmıştır. Teyit
edici faktör analizi neticesindeki faktör yükleri Tablo 6.49’da yer almaktadır. Bu analizin
sonuçları uygunluk endeksleri ile değerlendirilmiş ve yapının tutarlı olduğu anlaşılmıştır
(Tablo 6.50).
146
Đnovasyon Engelleri Soruları
Đç Direnç
eg8, eg9, eg10, eg11
eg12, eg13, eg15, eg16
Đç Eksik
eg1, eg2, eg3, eg4, eg26
Đç Kısıtlar
eg6, eg7, eg17, eg18, eg5
Dış Kısıtlar
eg20, eg21, eg22, eg24
Dış Güçlükler
eg23, eg27, eg28, eg29, eg30
Faktör Yükleri
0,675*, 0,710*, 0,767*, 0,532*
0,697*, 0,761*, 0,804*, 0,763*
0,826*, 0,880*, 0,891*, 0,743*, 0,738*
0,704*, 0,788*, 0,732*, 0,630*, 0,659*
0,875*, 0,708*, 0,708*, 0,754*, 0,767*
0,792*, 0,918*, 0,825*, 0,844*, 0,719*
*p<0,01
Tablo 6.49: Đnovasyon engelleri için teyit edici faktör analizi yükleri
Bulgular
Uygunluk Endeksleri
Referans
Değeri
Đnovasyon
Engelleri
χ2 / serbestlik derecesi
CFI (Comparative Fit Index)
NFI (Normed Fit Index)
RFI (Relative Fit Index)
IFI (Incremental Fit Index)
TLI (Tucker-Lewis Fit Index)
RMSEA (Root Mean Square Error)
3,370
,943
,921
,906
,943
,932
,114
1< χ2 / df <5
0.9<CFI<1
0.9<NFI<1
0.9<RFI<1
0.9<IFI<1
0.9<TLI<1
RMSEA<.08
Tablo 6.50: Đnovasyon engelleri faktörleri için uygunluk endeksleri
Tüm soruların faktör yükleri yüksek (>0,50) ve anlamlı (p<0,01) ağırlıklara sahiptir.
Faktörlerin güvenilirliğini test etmek için, Cronbach α değerlerine bakılmıştır (Tablo 6.51).
Güvenilirlik analizi bütün Cronbach α değerleri 0,70'den büyük olduğu için tüm faktörlerin
içsel tutarlı ve güvenilir olduğunu göstermektedir.
Faktörler
Soru sayısı
Đç Direnç
Đç Eksikler
Đç Kısıtlar
Dış Kısıtlar
Dış Güçlükler
8
5
5
5
4
Cronbach α
değeri
0,870
0,874
0,796
0,769
0,784
Tablo 6.51: Đnovasyon engelleri güvenilirlik analizi sonuçları
Đnovasyon engellerinin ölçeklerinin güvenilirliği test edilip onaylanınca ilişkileri ortaya
koymak için korelasyon analizi uygulanmıştır (Tablo 6.52). Korelasyon analizinin bulguları
147
sadece iç direncin (r:0,203; p<0,01) ve iç kısıtların (r:0,179, p<0,05) yenilikçilikle anlamlı
şekilde pozitif ilişki kurduğunu işaret etmektedir (ölçek artıkça daha az engele / engel değil’e
gidildiğinden, yani ölçek ters olduğundan pozitif ilişki inovasyon engeli olduğuna işaret
etmektedir). Bu nedenle, korelasyon analizi, yenilik üretmede firmalara iç direnç ve iç
kısıtların engel olduğunu söylemekte, diğer unsurların anlamlı bir fark yaratmadığını
belirtmektedir.
Tablo 6.52: Đnovasyon engelleri ilişki analizi
Anket cevaplarından elde edilen ortalamalara göre firmalar inovasyon geliştirmede en
büyük engel olarak iç eksiklikler ve iç kısıtları görmektedir. Görece en az engel olarak
gördükleri ise iç direnç ve dış güçlüklerdir (Şekil 6.31).
75%
50%
25%
0%
Đç direnç
Đç eksikler
Đç kısıtlar
az engel
orta engel
Dış
güçlükler
Dış kısıtlar
büyük engel
Şekil 6.31: Đnovasyon engelleri cevapları
Yenilikçilik üstünde inovasyon engellerinin etkilerini inceleyen regresyon modeli Şekil
6.32 ve Tablo 6.53'de sunulmuştur. Bu model istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05) ve bu
modele göre, bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %7,2'sini (R2=0,072) ifade etmektedir.
148
Şekil 6.32: Đnovasyon engellerinin yenilikçiliğe etkisi
Bağımsız Değişkenler
Đç Direnç
Đç Eksikler
Đç Kısıtlar
Dış Güçlükler
Dış Kısıtlar
Standard
Beta
,197
-,022
,121
-,178
,036
2
R =0,72 ; p=,023
p
,032
,822
,230
,060
,710
Tablo 6.53: Đnovasyon engellerinin yenilikçiliğe etkisi
Şekil 6.33 oluşturulan patika modeli ve bulgularını sunmaktadır. Model tarafından
yenilikçiliğin %4'ü açıklanmaktadır.
Şekil 6.33: Đnovasyon engelleri patika analizi
Öte yandan, patika analizinde bağımlı değişken yenilikçilik faktörü yerine inovasyon
türlerinin her biri ayrı ayrı alındığında, her bir inovasyon engeli faktörünün hangi inovasyon
149
türü için nasıl etki ettiği ve ilişkiler ağının nasıl değiştiği hakkında önemli bilgi edinilmektedir
(Şekil 6.34). Đç eksiklerin ürün inovasyonlarını, iç kısıtların ise organizasyonel inovasyonları
doğrudan etkiler hale gelmesi anlamlı ve dikkat çekici bir saptamadır.
Şekil 6.34: Đnovasyon engelleri ve inovasyon türleri için patika analizi
Sonuçlar iç kaynaklı engellerin firmaların yenilikçilik kapasitelerini anlamlı ölçüde
aksattığını sergilemektedir. Fakat dış kaynaklı engellerin yenilikçiliği doğrudan engellediği
iddiasında bulunmak için yeterli bulgu bulunmamakta, ancak dış engeller, iç engellerin ortaya
çıkmasını sağlamakta ve/veya iç engellerin şiddetini artırmaktadır denebilir. Bu durumda,
hipotezlerden HY20 desteklenmekte, fakat HY21 desteklenmemektedir.
6.1.3.3 Kamu Teşvikleri
Sektörel koşullar ve ilişkiler bölümü tamamlanmadan önce, kamu teşvikleri ve
düzenlemelerinin yenilikçilik üzerindeki etkilerini de araştırmak gereklidir. Đnovasyon ve ArGe konularında kamu teşvikleri, ya devlet / özel kurumların yatırımı sayesinde ya da Ar-Ge
harcamaları için vergi teşvikleri yolu ile olmakta ve bu teşvikler firmaları yenilikçi
faaliyetlere karşı cesaretlendirmektedir. Türkiye'de imalat sektöründe bu konularda teşvikler
150
sağlayan birçok kurum olmasına karşın, bu bölümde, vergi indirimlerinin ve TTGV,
TUBITAK, KOSGEB, Halkbank ve AB Altıncı Çerçeve programının sağladığı desteklere
bakılmıştır. Firmalara anket formunda bu kurumların desteklerinden haberdar olup
olmadıkları sorulmuş ve 1=haberim yok, 2= haberim var ama kullanmadık, 3= kullandık
ölçeğinde cevaplamaları istenmiştir. Student t-tesleri bu teşviklerin etkilerini analiz etmek için
uygulanmıştır.
Ar-Ge
veya
inovasyon
geliştirmek için
vergi
indirimi
kullandığını
gösteren
firmalar, hipotez testi sayesinde yenilikçilik seviyesine göre bu destekleri kullanmadığını
belirten firmalarla kıyaslanmış ve arada anlamlı fark bulunup bulunmadığına bakılmıştır
(Şekil 6.35).
Şekil 6.35: Vergi indirimleri kullanımı
Sonuçlar örneğimizdeki firmaların %38'inin Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri için vergi
indiriminden
yararlandıklarını,
%23’ünün
ise
bu
destekten
haberdar
olmadığını
göstermektedir. Öte yandan Tablo 6.54 bu konudaki vergi indirimlerinin anlamlı ölçüde
yenilikçilik kapasitesi için faydalı olduğunu ve bu desteği kullanan firmaların anlamlı biçimde
daha yenilikçi olduğunu göstermektedir (p<0.05).
Tablo 6.54: Vergi indirimi kullanımının etkileri
Aynı şekilde, TTGV, TUBITAK, KOSGEB, Halkbank ve AB Altıncı Çerçeve
programından en az birinden Ar-Ge veya inovasyon desteği kullandığını belirten firmalar, bu
desteklerin hiç birinden yararlanmadığını belirten firmalarla yenilikçilik seviyesine göre
karşılaştırılmıştır. Şekil 6.36 firmaların %52’sinin bu desteklerden hiç birini kullanmadığını,
151
sadece %48'inin en azından kuruluşların birinden teşvik sağladığı, oysa destekten yararlanan
firmaların yenilikçilik düzeyinin anlamlı derecede (p<0,1) yüksek olduğunu göstermiştir.
Şekil 6.36: Kamu teşvikleri kullanımı
Tablo 6.55 ankete katılan firmaların, verilen bu desteklerden hangileri için ne kadar
haberdar olduğunu ve ne kadarının kullandığını özetlemektedir. Elde edilen sonuçlar
firmaların büyük çoğunluğunun bu teşviklerden haberdar dahi olmadığını göstermektedir. En
çok kullanılan destekler TÜBĐTAK-TEYDEB, TTGV ve KOSGEB’inkilerdir.
Haberi yok
Haberi var ama
kullanılmadı
Kullanıldı
TTGV
TÜBĐTAK - TEYDEB
KOSGEB - TEKMER
%51
%39
%40
%34
%38
%51
%15
%23
%9
KOSGEB - Girişimcilik Enstitüsü
%55
%42
%3
KOSGEB
Halkbank
AB 6. Çerçeve Programı
%28
%53
%58
%55
%38
%39
%17
%9
%3
Tablo 6.55: Kamu teşvikleri yaygınlığı
Bulgular kamu teşviklerinin Ar-Ge için firmaların yenilikçilik kapasitelerine destek
olduğunu ve inovasyon becerilerini anlamlı ölçüde artırdığını ortaya koymuştur. Böylece
hipotezlerden HY19 desteklenmiştir.
6.1.4. Genel Firma Nitelikleri
Genel firma nitelikleri firma yaşını (ilk üretim yılına göre), firma büyüklüğünü (tam
zamanlı çalışan işçi sayısına göre), firma sahiplik statüsünü ve yabancı sermaye varlığını
içermektedir. Bu niteliklerin yenilikçilik üzerindeki olası etkileri kontrol değişkeni gibi, tek
152
yönlü ANOVA ve bağımsız Student t-testleri vasıtasıyla diğer değişkenler sabit tutulurken
analiz edilecektir.
Tablo 6.56 firma nitelikleri ve yenilikçilik faktörleri arasındaki birebir ilişkiyi
denetlemek için de uygulanan korelasyon analizini yansıtmaktadır. Belirleyiciler modeli
hipotezi ile doğrudan bağlantılı faktörler içinden (kırmızı renkle işaretliler) sadece firma
büyüklüğünün (r:0,182; p<0,05) yenilikçiliği anlamlı biçimde pozitif yönde etkilediği
söylenebilir.
Tablo 6.56: Firma nitelikleri ilişki analizi
Şekil 6.37 örneklemdeki firmaların üretimlerinin ilk yılını göstermektedir. Đlk üretim
yılına göre firmaları 3 kategoriye ayırmak mümkündür. Yaşlı firmalar (1975’ten önce), olgun
firmalar (1975’ten 1992’ye) ve genç firmalar (1992’den günümüze).
Şekil 6.37: Đlk üretim yılı
153
Tek yönlü ANOVA’nın kullanımıyla firma yaşının etkilerini analiz için yaşlı, olgun ve
genç firmaların yenilikçilik düzeyleri karşılaştırılmakta ve ortalamaların eşitliği hipotezi test
edilmektedir (Şekil 6.38).
Yenilikçilik
Genç
Olgun
Yaşlı
Toplam
N
60
62
50
172
Ort.
P
2,86 ,785
2,79
2,89
2,82
genç
olgun
yaşlı
29%
yaşlı
35%
2,89
olgun
2,79
genç
36%
2,86
1
2
3
4
5
Şekil 6.38: Firma yaşı
Firma yaşlarına bağlı olarak örnekte dengeli bir firma dağılımı söz konusudur: Olgun
%36, yaşlı %29 ve genç %35. Tek yönlü ANOVA analizinin sonuçları bu üç grup ile
yenilikçilik düzeyi arasında anlamlı bir fark olmadığını göstermektedir. Bu nedenle daha yaşlı
firmaların daha yenilikçi olacağını öngören hipotez (HY2) desteklenmemektedir.
Büyüklüklerine göre firmaların sınıflandırılması için AB firma büyüklüğü ölçeği
kullanılmıştır. Tam zamanlı çalışanların sayısına göre firmalar 3’e ayrılmıştır: Küçük firmalar
(50 çalışana kadar), orta büyüklüktekiler (50 ile 250 arasında çalışan) ve büyük firmalar
(250+ çalışan). Tek yönlü ANOVA kullanımıyla firma büyüklüğünün etkilerini analiz etmek
için küçük, orta ve büyük firmaların yenilikçilik düzeyleri kıyaslanmış ve ortalamaların
eşitliği hipotezi (Ho: µküçük= µorta = µbüyük ) test edilmiştir (Şekil 6.39).
Yenilikçilik
Küçük
Orta
Büyük
Toplam
N
36
66
36
138
Ort.
P
2,60 ,086
2,89
3,03
2,85
küçük
orta
büyük
26%
büyük
3,03
26%
orta
2,89
küçük
48%
2,60
1
2
3
4
5
Şekil 6.39: Firma büyüklüğü
Örneklemde firma büyüklüğüne göre dağılım şu şekildedir: küçük %26, orta %48 ve
büyük %26. Tek yönlü ANOVA analizinin sonucu bu üç grubun yenilikçilik düzeylerinin
anlamlı şekilde farklılaştığını kanıtlamıştır. Dolayısıyla firma büyüklüğü ile yenilikçilik
düzeyi arasında anlamlı bir ilişki vardır. Post-hoc Duncan testi firma büyüklüğüne göre büyük
ve orta büyüklükteki firmaların, küçük firmalardan daha yenilikçi olduğunu belirlemektedir.
154
Sonuçlar inovasyon uygulamalarında büyük ve orta dereceli firmaların küçüklere
nazaran daha iyi sonuç aldığını açığa çıkarmıştır. Bu durumda, büyük firmaların daha
yenilikçi olduğunu ön gören HY1 hipotezi desteklenmektedir.
Firmanın sahiplik statüsü iki safhada incelenmektedir: birincisi firmanın bir aile
kuruluşu olup olmaması, ikincisi bir “anonim şirket” ya da “limited şirket” olup olmamasıdır.
Bağımsız Student t-testi kullanarak aile kuruluşu ve firma hukuki statüsünün analizi için
(sırasıyla Şekil 6.40 ve Şekil 6.41), firmaların yenilikçilik düzeyleri karşılaştırılmakta ve
ortalamaların eşitliği hipotezleri test edilmektedir.
hayır
evet
2,76
evet
Yenilikçilik
Hayır
Evet
Toplam
N
56
125
181
Ort.
P
2,95 ,152
2,76
2,82
31%
hayır
2,95
69%
1
2
3
4
5
Şekil 6.40: Aile firması
Ankete katılan firmaların %69’u aile firması olduklarını belirtmiştir. Aile firmalarının
daha az yenilikçilik düzeyi ortalamalarına rağmen, bulgular bu iki grup arasındaki yenilikçilik
düzeyinin anlamlı bir farka sahip olmadığını göstermektedir.
limited
anonim
Yenilikçilik
Limited
Anonim
Toplam
N
48
134
182
Ort.
P
2,72 ,317
2,86
2,82
2,86
anonim
26%
limited
2,72
74%
1
2
3
4
5
Şekil 6.41: Firma hukuki statüsü
Benzer şekilde, örneklemdeki firmaların %74’ü anonim şirkettir. Limited şirketlerin
daha az yenilikçilik düzeyi ortalamalarına rağmen, bulgular bu iki grup arasında yenilikçilik
düzeyleri anlamlı bir fark bulunmadığını ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle hem korelasyon hem
de Student t-testi analizlerinin bir sonucu olarak anonim/aileye ait olmayan firmaların daha
yenilikçi olduğunu öngören baştaki hipotez HY3 desteklenmemiştir.
Yabancı sermaye analizi de iki aşamada, firmanın yabancı sermayeye sahip olup
olmaması ve yabancı sermayeli firmalar arasında yabancı sermayenin payının %100 olup
olmamasına göre incelenmiştir. Yabancı sermayenin ve payının varlığının etkilerini (sırasıyla
Şekil 6.42 ve Şekil 6.43) bağımsız Student t-testi kullanarak analiz etmek için bu grupların
yenilikçilik düzeyleri karşılaştırılmış ve ortalamaların eşitliği hipotezleri test edilmiştir.
155
Hayır
Yenilikçilik
Hayır
Evet
Toplam
N
148
34
182
Ort.
P
2,80 ,334
2,95
2,82
Evet
2,95
Evet
19%
Hayır
81%
2,80
1
2
3
4
5
Şekil 6.42: Yabancı sermaye
Örneklemimizdeki firmaların %81’i, %100 oranında yerli sermayeye sahiptir. Yabancı
sermayenin var olduğu %19’luk kısımdaki firmalar, daha yenilikçi olmalarına karşın
yenilikçilik düzeylerinde bu iki grup arasında anlamlı bir fark olmadığını bulgular
göstermektedir.
100%
<%100
Yenilikçilik
%100
<%100
Toplam
N
20
14
34
Ort.
P
2,92 ,520
3,09
2,95
3,09
<%100
41%
100%
2,92
59%
1
2
3
4
5
Şekil 6.43: Yabancı sermaye oranı
Ayrıca, yabancı sermayeye sahip toplamda 32 firma içinde %59’unun yabancı sermaye
oranı %100’dür. %100 yabancı sermayeye sahip firmaların da diğerlerine göre daha yenilikçi
olduğuna dair bir kanıt bulunamamıştır.
Bu nedenle, hem korelasyon hem de Student t-testi analizlerinin bir sonucu olarak,
yabancı sermayeli firmaların anlamlı derecede daha yüksek ya da daha düşük yenilikçi
olmadığı görülmüştür, buna göre hipotez HY4 desteklenmemektedir.
6.2
Önceki
Tamamlayıcı Analizler
bölümdeki
istatistiksel
analizler inovasyon
belirleyicilerinin,
firmanın
yenilikçilik düzeyine etkilerini ele almaktaydı. Ne var ki, firma düzeyinde inovasyonların
ortaya çıkışını modellemek zorlu bir konudur. Bu konuda, bahsi geçen gerekli tetikleyicilere
ek olarak firmanın inovasyon becerisine katkıda bulunan ilave özellikler de vardır. Bu
bölümde bu özellikler tartışılacak ve yenilikçiliğe etkileri tek yönlü ANOVA ve Student ttesti analizleriyle incelenecektir. Diğer ülkelerdeki üretim yatırımları, yazılı bir stratejik
156
planın varlığı, rekabet stratejileri (fiyat, kalite, hedef pazarın genişliği, ürün yelpazesinin
genişliği) ve üst yönetim stratejileri idari stratejiler bu ek unsurlara örnek gösterilebilir.
6.2.1
Planlama
Diğer ülkelerde (Türkiye dışında) üretim yatırımlarına sahip firmaların daha iyi
performans sonuçları elde etmesi ve böylece daha yenilikçi olmaları beklenebilir. Üretim
yatırımlarının etkilerini analiz için firmalar ilgili iki gruba ayrılıp, hipotez testleri ile
yenilikçilik düzeyleri kıyaslanmıştır (Şekil 6.44).
hayır
evet
N
150
32
182
3,00
evet
18%
Yenilikçilik
Hayır
Evet
Toplam
Ort.
P
2,79 ,199
3,00
2,82
hayır
82%
2,79
1
2
3
4
5
Şekil 6.44: Diğer ülkelerde üretim yatırımı
Örneklemdeki firmaların 32’sinin (%18) diğer ülkelerde üretim yatırımı vardır. Bu
firmaların yenilikçilik düzeyleri diğerlerine oranla daha yüksekse de, bu fark istatistiksel
olarak anlamlı değildir. Ancak geriye kalan 150 firmadan 27’si 5 yıl içinde diğer ülkelerde
üretim yatırımı planlamaktadır. Diğer ülkelerde üretim yatırımına sahip firmalar ile bunu
planlayanlar beraber gruplandıktan sonra (%35) Student t- testi uygulandığında, bu pozitif
etki anlamlı hale gelmektedir (p<0,01)
Sadece yenilikçilik için değil, çok çeşitli başarı ölçümleri için de yazılı bir stratejik
planın varlığı firmalara büyük yarar sağlayabilmektedir. Şekil 6.45 bir firmadaki yenilikçiliğe
ilişkin stratejik plan varlığının etkisini göstermektedir. Ne yazık ki örneklemdeki firmaların
yalnızca %53’ünün yazılı stratejik plana sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Bulgular stratejik
planlı firmaların diğerlerine oranla anlamlı biçimde daha yenilikçi (p<0,01) olduklarını
desteklemektedir.
hayır
Yenilikçilik
Hayır
Evet
Toplam
N
85
97
182
evet
2,98
evet
Ort.
P
2,65 ,006
2,98
53%
2,82
47%
hayır
2,65
1
Şekil 6.45: Stratejik yazılı plan
157
2
3
4
5
Bunun yanında bu planın zaman ufku da önemlidir. Ortalama olarak firmalar, 3 (27
firma) ya da 5 yıllık (36 firma) dönemleri kapsayan stratejik planları tercih etmektedir. Zaman
tercihi anlamlı bir fark yaratmaktadır ve daha uzun vadeli plan daha yüksek yenilikçilik
kapasitesine denk gelmektedir. Örneklemde 10 yıl ve uzun vadeli için stratejik planlama
yapan 11 firma vardır.
6.2.2
Rekabet Stratejileri
Rekabet stratejileri çoğunlukla dört boyuta ayrılmaktadır: fiyat, kalite, odaklanma (hedef
pazarlar) ve ürün yelpazesi. Bir firmanın inovasyon eğilimi bu rekabet stratejilerini
tanımlamada önemli bir göstergedir. Bu bölümde, analizler hangi rekabet stratejisinin hangi
inovasyon çeşidine bağlı olduğunu açıklamaya yöneliktir. Şekil 6.46 örneklemdeki firmaların
fiyat stratejilerini göstermektedir.
Yenilikçilik
Düşük fiyat
Orta
Yüksek fiyat
Çok yüksek fiyat
Toplam
N
27
76
71
7
181
Ort.
P
2,70 ,023
2,86
2,76
3,72
2,83
4%
dusuk fiyat
orta
yüksek fiyat
cok yuksek fiyat
15%
cok yuksek fiyat
3,72
yüksek fiyat
2,76
39%
2,86
orta
2,70
dusuk fiyat
42%
1
2
3
4
5
Şekil 6.46: Fiyat stratejisi
Yenilikçi firmalar ürünlerini nispeten daha yüksek fiyata (%4’ü) satmaktadır. Diğer bir
deyişle ürünlerini nispeten daha yüksek fiyata satan firmalar, pazardaki rakiplerine oranla
anlamlı şekilde daha yenilikçidir. Tablo 6.57 bu firmaların tüm inovasyon çeşitlerinde daha
iyi olduklarını ve özellikle radikal ürün inovasyonlarında fark yarattıklarını göstermektedir.
Sorular
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Fiyat
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
>= 5,00
< 5,00
N
7
174
7
174
7
174
7
173
7
173
7
173
Ort.
3,72
2,79
3,95
3,15
4,21
2,54
3,57
2,88
3,71
2,52
3,56
2,85
p
,003
,043
,002
,081
,005
,064
Tablo 6.57: Fiyat stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi
158
Şekil 6.47 örneklemdeki kalite stratejilerini göstermektedir, firmaların %35’i
ürünlerinin çok yüksek kalite olduğunu belirtmektedir. Bulgulardan açığa çıkan ise nispeten
daha yüksek kaliteli ürünler imal eden firmaların diğerlerine oranla anlamlı şekilde daha
yenilikçi olduğudur. Tablo 6.58 bu firmaların özellikle süreç inovasyonları ile organizasyonel
inovasyonlarda daha iyi olduklarını göstermektedir. Ayrıca radikalden ziyade, adımsal ürün
inovasyonları gerçekleştirdikleri söylenebilir. Bu durum kalite stratejilerinin çoğunlukla ürün
iyileştirme ile ilişkili olduğunu ifade etmektedir.
Yenilikçilik
Orta kalite
Yüksek kalite
Çok yüksek kalite
Toplam
N
10
94
77
181
Ort.
P
2,84 ,070
2,68
2,99
2,83
orta kalite
yüksek kalite
çok yüksek kalite
çok yüksek
kalite
2,99
6%
43%
yüksek kalite
2,68
orta kalite
2,84
51%
1
2
3
4
Şekil 6.47: Kalite stratejisi
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Kalite
>= çok yüksek
< çok yüksek
>= çok yüksek
< çok yüksek
>= çok yüksek
< çok yüksek
>= çok yüksek
< çok yüksek
>= çok yüksek
< çok yüksek
>= çok yüksek
< çok yüksek
N
77
105
77
105
77
105
76
105
77
104
77
104
Ort.
2,99
2,71
3,32
3,07
2,71
2,54
3,06
2,79
2,66
2,49
3,15
2,67
p
,023
,109
,406
,078
,288
,001
Tablo 6.58: Kalite stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi
Şekil 6.48 ankete katılan firmaların, hedeflenen pazar stratejileri hakkındadır. Firmaların
yalnızca %21’ü dar bir hedef pazarı amaçladıklarını, yani sadece sektördeki az sayıdaki pazar
için uzmanlaştıklarını iddia etmektedir. Bulgular az sayıda pazara odaklanmanın yenilikçilik
için uygun olmayan bir strateji olduğunu açığa çıkarmaktadır. Hedeflenen pazar sayısının
fazlalığı daha yüksek yenilikçilik düzeyi sağlamaktadır. Sınırlı sayıda pazara odaklanan
firmaların daha az yenilikçi olduğu söylenebilir.
159
5
Yenilikçilik
Çok dar
Dar
Ne dar ne geniş
Geniş
Çok geniş
Toplam
N
5
17
48
80
32
182
Ort.
P
2,17 ,004
2,49
2,66
2,89
3,20
2,83
3%
18%
cokdar
dar
nedar negenis
genis
cokgenis
9%
cokgenis
3,20
genis
2,89
nedar negenis
2,66
dar
26%
2,49
cokdar
44%
2,17
1
2
3
4
5
Şekil 6.48: Odaklanma stratejisi
Tablo 6.59 çoklu pazarları hedefleyen firmaların diğer firmalara oranla tüm inovasyon
çeşitlerinde daha iyi olduklarını açığa çıkarmaktadır.
Yenilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Hedef
Pazarlar
>= çok genis
< çok genis
>= çok genis
< çok genis
>= çok genis
< çok genis
>= çok genis
< çok genis
>= çok genis
< çok genis
>= çok genis
< çok genis
N
32
150
32
150
32
150
32
149
32
149
32
149
Ort.
3,20
2,75
3,53
3,10
3,17
2,49
3,38
2,80
2,90
2,49
3,16
2,81
p
,004
,032
,013
,004
,059
,070
Tablo 6.59: Odaklanma stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi
Firmaların ürün yelpazelerinin genişliğine baktığımızda (Şekil 6.49),firmaların yalnızca
%7’sinin ürün yelpazesinin dar olduğunu, daha doğrusu pazar için çoğunlukla tek tip ürün
ürettiklerini görmekteyiz. Sonuçlar sadece birkaç ürüne odaklanmanın yenilikçilik için lehte
bir strateji olmadığını; ürün yelpazesinin genişliğinin daha yüksek yenilikçilik kapasitesi
sağladığını belirtmektedir.
Yenilikçilik
Çok dar
Dar
Ne dar ne geniş
Geniş
Çok geniş
Toplam
N
Ort.
4
10
38
67
63
182
2,27
2,34
2,68
2,74
3,12
2,83
P
,004
2% 5%
cokdar
dar
ne dar ne genis
genis
cokgenis
21%
35%
37%
Şekil 6.49: Çeşitlendirme stratejisi
160
3,12
cokgenis
genis
2,74
nedar negenis
2,68
dar
2,34
cokdar
2,27
1
2
3
4
5
Tablo 6.60 ürün yelpazesi çok geniş olan firmaların diğerlerine nazaran tüm inovasyon
çeşitlerinde daha iyi olduklarını göstermektedir.
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Ürün
Çesitlendirme
>= çok genis
< çok genis
>= çok genis
< çok genis
>= çok genis
< çok genis
>= çok genis
< çok genis
>= çok genis
< çok genis
>= çok genis
< çok genis
N
63
119
63
119
63
119
63
118
63
118
63
118
Ort.
3,12
2,67
3,38
3,07
3,27
2,26
3,10
2,79
2,95
2,35
3,07
2,77
p
,000
,052
,000
,053
,000
,047
Tablo 6.60: Çeşitlendirme stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi
Rekabet stratejilerini özetlersek, yenilikçi firmaların daha kaliteli ürünler imal ettiklerini
ve onları daha yüksek bir fiyata sattıklarını; ayrıca fazla sayıda pazarı hedefleyip, geniş ürün
yelpazelerine sahip oldukları bulunmuştur.
6.2.3
Pazar Stratejileri
Öte yandan, yeni pazarlara girme ya da mevcut pazardaki pozisyonu güçlendirme, yeni
ürün geliştirmeye odaklanma ya da mevcut ürünlerde değişiklikler yapma, yeni teknoloji
geliştirilmesine kaynak sağlama ya da mevcut teknolojiyi ilerletme, diğer firmaların
teknolojilerinden yararlanma ya da diğer firmalardan alınan teknolojileri geliştirme gibi üst
yönetim stratejileri firmanın yenilikçilik kapasitesi hakkında oldukça yararlı görüşler
sunabilmektedir.
Şekil 6.50 mevcut pazarlarda küçük değişiklikler içeren mevcut ürünlerle iş yapma
stratejisine ilişkin bulguları göstermektedir. Firmaların %22’si bu stratejiye pek önem
vermediklerini iddia ederken (önemli değil ve az önemli görüşünde olanlar); %22’si bu
stratejinin onlar için son derece önemli olduğunu belirtmiştir. Tablo 6.61, inovasyon çeşitleri
bakımından bu stratejinin etkilerini özetlemektedir.
161
Yenilikçilik
Önemli değil
Az önemli
Orta derecede
önemli
Çok önemli
Son derece önemli
Toplam
N
16
23
50
52
40
181
Ort.
P
2,40 ,030
2,48
2,92
2,90
2,97
2,82
onemli degil
az onemli
orta derecede onemli
cok onemli
son derece onemli
9%
son derece onemli
2,97
cok onemli
2,90
orta derecede onemli
2,92
13%
22%
28%
28%
az onemli
2,48
onemli degil
2,40
1
2
3
4
5
Şekil 6.50: Mevcut pazar - küçük değişiklik
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyon
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
>= Çok Önemli
< Çok Önemli
>= Çok Önemli
< Çok Önemli
>= Çok Önemli
< Çok Önemli
>= Çok Önemli
< Çok Önemli
>= Çok Önemli
< Çok Önemli
>= Çok Önemli
< Çok Önemli
N
92
89
92
89
92
89
92
88
91
89
92
89
Ort.
2,93
2,71
3,22
3,13
2,71
2,51
3,09
2,70
2,62
2,49
2,97
2,77
p
,076
,558
,354
,009
,453
,163
Tablo 6.61: Mevcut pazar - küçük değişiklik
Bulgular, mevcut ürünler için küçük iyileştirmeler yapılmasının çok önemli olduğunu
belirten firmaların, diğerlerine göre daha yenilikçi olduğunu ve bu firmaların diğerlerine
kıyasla özellikle süreç inovasyonlarında fark yarattıklarını açığa çıkarmaktadır.
Yeni ürün geliştirmenin önemi hakkında ise Şekil 6.51 bilgi vermektedir. Firmaların
%12’si bu stratejiye önem vermediğini iddia etmiş, %37’si de onlar için son derece önemli
olduğunu beyan etmiştir. Tablo 6.62 bu stratejinin inovasyon çeşitleri bakımından etkilerini
özetlemektedir.
Yenilikçilik
Önemli değil
Az önemli
Orta derecede
önemli
Çok önemli
Son derece önemli
Toplam
N
10
13
22
Ort.
P
2,23 ,000
2,15
2,49
70
67
182
2,86
3,12
2,83
onemli degil
az onemli
ortaderecede onemli
cokonemli
sondereceonemli
sondereceonemli
5%
cokonemli
7%
12%
37%
39%
Şekil 6.51: Mevcut pazar – yeni ürün
162
3,12
2,86
ortaderecedeonemli
2,49
az onemli
2,15
onemli degil
2,23
1
2
3
4
5
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
>= önemli
< önemli
>= önemli
< önemli
>= önemli
< önemli
>= önemli
< önemli
>= önemli
< önemli
>= önemli
< önemli
N
137
45
137
45
137
45
136
45
136
45
136
45
Ort.
2,99
2,33
3,32
2,74
2,97
1,51
3,00
2,61
2,78
1,90
2,97
2,57
p
,000
,001
,000
,029
,000
,017
Tablo 6.62: Mevcut pazar – yeni ürün
Bulgular, mevcut pazarları için yeni ürün geliştirmeye çok önem veren firmaların,
diğerlerine göre açık şekilde daha yenilikçi olduğunu ve bu firmaların diğer firmalara nazaran
tüm inovasyon türlerinde de daha başarılı olduğunu açığa çıkarmaktadır.
Şekil 6.52 mevcut ürünlerle yeni pazarlara girme stratejisinin ne ölçüde tercih edildiğini
göstermektedir. Firmaların %16’sı bu stratejiye önem vermediklerini ifade ederken, %21’i
onlar için bu stratejinin oldukça önemli olduğunu bildirmektedir. Tablo 6.63’da mevcut
ürünlerle yeni pazarlara girmeye önem verenlerin diğer firmalara göre daha yenilikçi
olmadıkları ve anlamlı fark yaratmadıklarını özetlemektedir. Yeni ürün geliştirmeksizin, eski
bir ürünle yeni bir pazarda rakiplerden farklılaşmanın imkânsız olmasından ötürü sonuçlar
tutarlıdır. Beklenebileceği gibi, sadece bu tür bir faaliyet süreçlerde bir gelişmeyi zorunlu
kılabilir.
Yenilikçilik
Önemli değil
Az önemli
Orta derecede
önemli
Çok önemli
Son derece önemli
Toplam
onemli degil
N
10
13
22
az onemli
Ort.
P
orta derecede onemli
onemli
2,23 ,000 cok
son derece onemli
2,15
21%
2,49
70
67
182
2,86
3,12
2,83
6%
10%
son derece onemli
2,93
cok onemli
2,84
orta derecede onemli
2,95
az onemli
2,57
22%
onemli degil
41%
2,38
1
Şekil 6.52: Yeni pazar - mevcut ürün
163
2
3
4
5
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasonel
Inovasyon
>= önemli
< önemli
>= önemli
< önemli
>= önemli
< önemli
>= önemli
< önemli
>= önemli
< önemli
>= önemli
< önemli
N
112
70
112
70
112
70
112
69
112
69
111
70
Ort.
2,87
2,76
3,19
3,16
2,65
2,55
2,98
2,77
2,58
2,54
2,93
2,77
p
,378
,832
,637
,176
,826
,293
Tablo 6.63: Yeni pazar – mevcut ürün
Şekil 6.53 yeni ürünlerle yeni pazarlara girmenin önem düzeyini göstermektedir.
Firmaların %14’ü bu stratejiye önem vermediğini belirtirken, %38’i için bu stratejinin son
derece önemli olduğu görülmektedir.
Tablo 6.64‘de yeni ürünlerle yeni pazarlara girmeye büyük önem firmaların,
diğerlerinden anlamlı derecede daha yenilikçi olduğunu, adımsal ürün ve süreç inovasyonları
dışında tüm inovasyon türleri için de daha yüksek inovasyon becerisine sahip olduğu
gözükmektedir. Yeni ürün geliştirmenin adımsal ürün inovasyonlarından ziyade radikal ürün
inovasyonlarında fark yaratması beklenen bir sonuçtur.
Yenilikçilik
Önemli değil
Az önemli
Orta derecede
önemli
Çok önemli
Son derece önemli
Toplam
N
10
15
38
Ort.
P
2,18 ,027
2,61
2,70
49
69
181
2,91
2,98
2,83
onemli degil
az onemli
ortaderecedeonemli
cokonemli
sondereceonemli
6%
8%
21%
38%
sondereceonemli
2,98
cokonemli
2,91
ortaderecedeonemli
2,70
az onemli
2,61
onemli degil
27%
Şekil 6.53: Yeni pazar – yeni ürün
164
2,18
1
2
3
4
5
Yenilikçilik
>önemli
< önemli
>önemli
< önemli
>önemli
< önemli
>önemli
< önemli
>önemli
< önemli
>önemli
< önemli
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
N
118
63
118
63
118
63
117
63
118
62
117
63
Ort.
2,95
2,60
3,23
3,09
2,93
2,05
2,95
2,81
2,75
2,23
2,99
2,64
p
,006
,399
,000
,371
,003
,022
Tablo 6.64: Yeni pazar - yeni ürün
6.2.4
Teknoloji Stratejileri
Yeni teknoloji geliştirmek için kaynak ayırmanın firmalarca ne oranda tercih edildiği
Şekil 6.54’de sunulmuştur. Firmaların %12’si bu konuda hiç kaynak tahsis etmediklerini
iddia ederken, %10’u çok fazla kaynağın ayrıldığını belirtmiştir.
Tablo 6.65 bu stratejinin inovasyon çeşitleri bakımından etkilerini özetlemektedir.
Bulgular yeni teknoloji geliştirilmesi için fazla kaynak ayıran firmaların diğerlerine nazaran
daha yenilikçi olduğunu ve tüm inovasyon türlerinde de daha başarılı sonuçlar elde ettiklerini
göstermiştir. Bu saptama teknoloji geliştirme ile yenilikçiliğin beklenen pozitif ilişkisini
güçlendirmektedir.
Yenilikçilik
Hiç kaynak
ayrılmadı
Az kaynak ayrıldı
Kaynak ayrıldı
Çok kaynak ayrıldı
Tüm kaynaklar
ayrıldı
Toplam
N
21
Ort.
P
2,06 ,000
47
63
32
18
2,63
2,95
3,22
3,20
181
2,84
Hic kaynak ayrilmadi
Az kaynak ayrildi
Kaynak ayrildi
Cok kaynak ayrildi
Tum10%
kaynaklar ayrildi
18%
12%
26%
Tumkaynaklar ayrildi
3,20
Cok kaynak ayrildi
3,22
Kaynak ayrildi
2,95
Az kaynak ayrildi
2,63
Hic kaynak ayrilmadi
34%
Şekil 6.54: Yeni teknoloji geliştirmek
165
2,06
1
2
3
4
5
Ayrilan
Kaynak
>= çok
<çok
>= çok
<çok
>= çok
<çok
>= çok
<çok
>= çok
<çok
>= çok
<çok
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
N
50
131
50
131
50
131
50
130
49
131
50
130
Ort.
3,21
2,69
3,49
3,08
3,04
2,46
3,33
2,75
2,89
2,45
3,29
2,73
p
,000
,015
,013
,001
,020
,000
Tablo 6.65: Yeni teknoloji geliştirmek
Şekil 6.55’de firmaların mevcut teknolojilerini ilerletmek için ne kadar kaynak ayırdığı
belirtilmektedir. Firmaların %3’ü hiç kaynak ayırmadıklarını söylerken, %9’u bu konu için
çok fazla kaynak ayırdıklarını beyan etmiştir. Tablo 6.66 bu stratejinin inovasyon türleri
bakımından etkilerini özetlemektedir.
Yenilikçilik
Hiç kaynak
ayrılmadı
Az kaynak ayrıldı
Kaynak ayrıldı
Çok kaynak ayrıldı
Tüm kaynaklar
ayrıldı
Toplam
N
6
35
57
66
16
Ort.
P
2,52 ,000
2,38
2,83
3,00
3,38
Hic kaynak ayrilmadi
Az kaynak ayrildi
Kaynak ayrildi
Cok kaynak ayrildi
Tumkaynaklar ayrildi
3,38
Tumkaynaklar ayrildi
9% 3%
3,00
Cok kaynak ayrildi
19%
Kaynak ayrildi
2,83
Az kaynak ayrildi
2,38
Hic kaynak ayrilmadi
37%
2,52
32%
180
1
2,84
Şekil 6.55: Mevcut teknolojiyi iyileştirmek
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Ayrilan
Kaynak
>= Çok
< Çok
>= Çok
< Çok
>= Çok
< Çok
>= Çok
< Çok
>= Çok
< Çok
>= Çok
< Çok
N
82
98
82
98
82
98
81
98
81
98
82
97
Ort.
3,07
2,65
3,51
2,94
2,80
2,48
3,19
2,70
2,65
2,52
3,20
2,63
p
,000
,000
,129
,001
,418
,000
Tablo 6.66: Mevcut teknolojiyi iyileştirmek
166
2
3
4
5
Sonuçlar mevcut teknolojilerini geliştirmek için çok fazla kaynak ayıran firmaların
diğerlerine göre daha yenilikçi olduğunu ve pazarlama ve radikal ürün inovasyonları
haricindeki tüm inovasyon türlerinde daha başarılı çıktı sağladığını göstermiştir.
Diğer firmalarca geliştirilen teknolojiyi iyileştirmek amacıyla firmaların %28’i hiç
kaynak ayırmazken, %4’ü çok fazla kaynak ayırdığını belirtmiştir (Şekil 6.56). Ancak bu
strateji için ayrılan kaynak firmalara yenilikçilik açısından anlamlı bir fark yaratmamıştır.
Tablo 6.67 bu stratejinin inovasyon çeşitleri bakımından etkilerini özetlemektedir.
Yenilikçilik
Hiç kaynak
ayrılmadı
Az kaynak ayrıldı
Kaynak ayrıldı
Çok kaynak ayrıldı
Tüm kaynaklar
ayrıldı
Toplam
N
50
Ort.
P
2,62 ,161
4%
15%
52
43
28
8
2,91
2,85
2,97
3,22
181
2,84
Hic kaynak ayrilmadi
Az kaynak ayrildi
Kaynak ayrildi
Cok kaynak ayrildi
Tumkaynaklar ayrildi
Tumkaynaklar ayrildi
3,22
Cok kaynak ayrildi
2,97
28%
Kaynak ayrildi
2,85
Az kaynak ayrildi
2,91
Hic kaynak ayrilmadi
24%
29%
2,62
1
2
3
4
Şekil 6.56: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri iyileştirmek
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Ayrilan
Kaynak
>= çok
< çok
>= çok
< çok
>= çok
< çok
>= çok
< çok
>= çok
< çok
>= çok
< çok
N
36
145
36
145
36
145
36
144
36
144
36
144
Ort.
3,03
2,79
3,44
3,13
2,79
2,58
3,26
2,83
2,59
2,57
3,10
2,83
p
,113
,093
,419
,024
,915
,140
Tablo 6.67: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri iyileştirmek
Bulgular diğerlerince geliştirilen teknolojiyi ilerletmek için fazla kaynak ayıran
firmaların diğerlerine göre daha fazla yenilikçi olmadıklarını açığa çıkardığı gibi, süreç ve
kısmen adımsal ürün inovasyonları hariç anlamlı bir inovasyon becerisi geliştiremediği
saptanmıştır. Bu nedenle firmaların kendine özgü teknolojilerin geliştirmeden, diğer
firmaların teknolojilerinin kullanma ve geliştirmeleri yenilikçilik kapasite için katkı sağlasa
da, anlamlı fark yaratmadığı söylenebilir.
167
5
Şekil 6.57 diğer firmalarca geliştirilen teknolojilerin kullanımı amacıyla ayrılan kaynak
durumunu göstermektedir. Firmaların %18’i hiç kaynak ayırmadığını, %5’i ise çok fazla
kaynak tahsis ettiklerini belirtmiştir. Yenilikçilik düzeyi için bu strateji anlamlı bir katkı
sağlamaktadır Tablo 6.68 bu stratejinin ayrıca, hiçbir inovasyon tipi için bir fark
yaratmadığını göstermektedir. Kendi teknolojisini geliştirmeden ya da herhangi bir geliştirme
yapmadan başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanmanın yenilikçilik kapasitesi açısından
firmalara hiçbir avantaj sunmadığı kanıtlanmıştır.
Yenilikçilik
Hiç kaynak
ayrılmadı
Az kaynak ayrıldı
Kaynak ayrıldı
Çok kaynak ayrıldı
Tüm kaynaklar
ayrıldı
Toplam
N
32
Ort.
P
2,92 ,326
5%
51
47
42
9
2,74
2,76
2,87
3,32
181
2,84
Hic kaynak ayrilmadi
Az kaynak ayrildi
Kaynak ayrildi
Cok kaynak ayrildi
Tumkaynaklar ayrildi
Tumkaynaklar ayrildi
3,32
Cok kaynak ayrildi
2,87
18%
23%
28%
Kaynak ayrildi
2,76
Az kaynak ayrildi
2,74
Hic kaynak ayrilmadi
26%
2,92
1
2
3
4
Şekil 6.57: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanmak
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Ayrilan
Kaynak
>= çok
< çok
>= çok
< çok
>= çok
< çok
>= çok
< çok
>= çok
< çok
>= çok
< çok
N
51
130
51
130
51
130
50
130
51
129
51
129
Ort.
2,95
2,79
3,25
3,16
2,69
2,60
3,11
2,84
2,62
2,55
3,05
2,82
p
,240
,591
,700
,112
,714
,156
Tablo 6.68: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanmak
6.2.5. Yatırım Kararları ve Üst Yönetim Deneyim Birikim Alanı
Öte yandan üst yönetimin yatırım kararları da yenilikçilik üzerinde yadsınamaz bir
etkiye sahiptir. “Bir yatırım kararlaştırılırken temel beklenti finansal getiri mi yoksa stratejik
önem midir?” sorusunun cevabı firmaların kısa ve uzun vadeli beklentileriyle ilgilidir.
168
5
Yenilikçilik
Tamamen finansal
Finansal
Eşit derecede
Stratejik
Tamamen stratejik
Toplam
N
16
26
71
51
17
181
Ort.
2,21
2,80
2,91
2,88
2,93
2,82
P
,037
9%
9%
Tamamen finansal
Finansal
Esit derecede
Stratejik
Tamamen stratejik
Tamamen stratejik
2,93
Stratejik
2,88
Esit derecede
2,91
14%
28%
Finansal
2,80
Tamamen finansal
40%
2,21
1
2
3
4
5
Şekil 6.58: Büyük yatırım kararları
Firmaların %18’i yatırım kararı alırken finansal getiri aradıklarını belirtmekteyken,
%54’sı stratejik öneme göre karar verdiklerini beyan etmektedir (Şekil 6.58). Yatırım
yaparken tamamen finansal getiri ile ilgilenen firmaların daha az yenilikçi olduğu, özellikle de
süreç ve organizasyonel inovasyonlar açısından daha düşük bir yenilik seviyesine haiz
oldukları belirlenmiştir. Ayrıca yenilik, pazar ve finansal performans türlerinde daha az
başarılı oldukları ortaya çıkmıştır (Tablo 6.69).
Yenilikçilik
Adimsal ürün
inovasyonu
Radikal ürün
inovasyonu
Süreç
inovasyonu
Pazarlama
inovasyonu
Organizasyonel
inovasyon
Yenilik
performansi
Imalat
performansi
Pazar
performansi
Finansal
performans
Yatirim
Karari
Stratejik
Finansal
Stratejik
Finansal
Stratejik
Finansal
Stratejik
Finansal
Stratejik
Finansal
Stratejik
Finansal
Stratejik
Finansal
Stratejik
Finansal
Stratejik
Finansal
Stratejik
Finansal
N
139
42
139
42
139
42
138
42
138
42
138
42
137
43
137
43
137
43
134
42
Ort.
2,90
2,57
3,25
2,95
2,67
2,37
3,00
2,56
2,62
2,40
2,94
2,62
3,66
3,47
3,92
3,81
3,99
3,62
3,39
2,90
p
,026
,102
,225
,031
,253
,062
,089
,300
,002
,002
Tablo 6.69: Büyük yatırımlar
Bu doğrultuda tüm tartışılan idari stratejiler, üst yönetimin firmaların yenilikçilik
kapasiteleri üzerinde önemli bir role sahip olduğunu göstermektedir. Đşletme ile ilgili ve
169
özellikle finansal konularda, karar odağı konumundaki üst yönetimin, kısa ve uzun vadeli
stratejileri ve faaliyet planlarını oluşturduğunu, bu nedenle sahip oldukları deneyim ve eğitim
düzeylerinin inovasyonu yakından ilgilendiren stratejik kararlarda hayati önem taşıdığını
söyleyebiliriz. Tablo 6.70 üst düzey yöneticilerinin ağırlıklı deneyim alanlarının inovasyon
türleri üzerinde yarattığı çeşitlilik gösterilmiştir. Şekil 6.59 ise ankete katılan bu yöneticilerin,
ağırlıklı iş tecrübesi birikiminin hangi departmanlardan geldiği resmedilmiştir.
Üst yöneticilerin %60’i üretim/satın alma, %10’u finans, %15’i Ar-Ge ve %15’i
pazarlama/satış geçmişine sahiptir. Analizler, üst düzey yöneticilerin eğitim geçmişinin
radikal ürün ve pazarlama inovasyonları için anlamlı bir fark sağladığına işaret etmektedir.
Ar-Ge ve finans geçmişli üst yöneticiler üretim/tedarik/pazarlama/satış geçmişli olanlara
kıyasla daha yenilikçi olduğu ve süreç ve organizasyonel inovasyonlar haricinde anlamlı
derecede daha yüksek yenilikçilik düzeyine sahip olduğu anlaşılmıştır (Tablo 6.71).
Tablo 6.70: Üst yöneticilerin ağırlıklı deneyim birikimi
170
pazarlama/satis
15%
uretim/satinalma
muhasebe/finans
Ar-Ge
pazarlama/satis
2,87
3,06
60%
uretim/satinalma
15%
10%
3,13
2,70
1
2
3
4
5
Şekil 6.59: Ağırlıklı deneyim birikimini alanı yenilikçilik düzeyleri
Tablo 6.71: Ar-Ge ve üretim deneyim birikiminin karşılaştırması
6.2.6. Kurumsal El Kitapları
Bulgular, yönetim stratejiler ile inovasyonlar arasındaki yakın ilişkiyi desteklemiş
benzer biçimde kurum kültürünün de yenilikçilik için önemli bir unsur olduğuna, dolayısıyla
organizasyon el kitabı ve yeni ürün geliştirme dokümanları gibi resmi yazılı firma
prosedürlerinin de yenilikçiliğe olan firma eğilimini ölçmede kullanışlı göstergeler olduğuna
işaret etmiştir.
Şekil 6.60 organizasyon el kitabı varlığının yenilikçilik kapasitesine etkisini
göstermektedir. Örneklemdeki firmaların %81’i resmi yazılmış organizasyon el kitabına
sahiptir. Bu el kitabına sahip olan firmalar anlamlı biçimde diğerlerine kıyasla daha
yenilikçidir.
171
Yenilikçilik
Hayır
Evet
Toplam
N
147
35
182
Ort.
P
2,45 ,002
2,92
2,82
Şekil 6.60: Kurumsal el kitabı varlığı
Buna benzer olarak Şekil 6.61 bir firmadaki yeni ürün geliştirme (YÜG) süreçleri için
yazılmış resmi bir el kitabının varlığının yenilikçilik açısından etkilerini göstermektedir.
Ankete katılan firmaların %64’ü resmi yazılmış bir YÜG el kitabına sahiptir, bu firmalar
anlamlı biçimde diğerlerine kıyasla daha yenilikçidir.
Yenilikçilik
Hayır
Evet
Toplam
N
116
66
182
Ort.
P
2,55 ,001
2,98
2,82
Şekil 6.61: Yeni ürün geliştirme el kitabı varlığı
YÜG El
Kitabi
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün Inovasyonu
Süreç Inovasyonu
Pazarlama Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
evet
hayir
Toplam
evet
hayir
Toplam
evet
hayir
Toplam
evet
hayir
Toplam
evet
hayir
Toplam
evet
hayir
Toplam
N
116
67
183
116
67
183
116
67
183
116
66
182
115
67
182
115
67
182
Ort.
2,98
2,53
2,82
3,42
2,74
3,17
2,83
2,24
2,61
3,08
2,56
2,89
2,61
2,46
2,56
3,04
2,57
2,86
Tablo 6.72: YÜG el kitabı varlığının etkisi
172
p
,000
,000
,006
,001
,375
,002
Tablo 6.72 inovasyon türleri için YÜG el kitabı katkısını incelemektedir; bulgular,
pazarlama inovasyonu dışındaki tüm inovasyon çeşitleri için bu tip bir dökümanın varlığının
anlamlı pozitif bir fark yarattığını ortaya çıkarmaktadır.
6.2.7. Entelektüel Mülkiyet Koruması Araçları
Tamamlayıcı analizlerin son bölümünde yapılan inovasyonları korumak için elde edilen
patentler, patent başvuruları, tasarım kayıtları, ticari marka kayıtları gibi inovasyon
çıktılarının etkileri analiz edilmiştir. Yenilik performansının patentli ya da patentlenebilir
süreç ve ürünlerin, tasarım tescilinin, ticari markaların ve pazara sunulan yeni ürünlerin
sayıları sayesinde ölçülebildiği bilinmektedir.
Teknik yazın taraması kısmında tartışıldığı üzere, bu inovasyon çıktıları yaratıcılık ve
yenilikçili performansı ölçmek için ve aynı zamanda yeni geliştirilmiş ürün ve süreçlerle elde
edilen rekabet üstünlüğünü korumak için önemli faktörlerdir. Tablo 6.73 en az bir patente
sahip olmanın çeşitli inovasyon kriterleri bakımından yarattığı farklılaşmayı yansıtmaktadır.
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Patent
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
N
25
72
25
72
25
72
25
71
24
72
25
72
Ort.
3,18
2,65
3,25
3,07
3,36
2,57
3,18
2,73
2,99
2,36
3,19
2,65
p
,004
,425
,010
,055
,014
,013
Tablo 6.73: Patent
Örneklemdeki firmaların %26’sı en az bir patente sahiptir. Ancak sadece 97 firma bu
bilgiyi bildirmiştir. Sonuçlar, patentlerin firmaların yenilikçilik kapasitelerini açığa çıkaran
kritik öneme sahip göstergeler olduğunu vurgulamaktadır. En az bir patente sahip firmalar,
tüm inovasyon türleri için (adımsal ürün inovasyonları hariç) daha yenilikçidir ve genel
performansları daha yüksektir. Patentlerin genellikle radikal ürün inovasyonları sonrasında
alınmasından ötürü adımsal üründe anlamlı bir farklılaşma olmaması normaldir.
173
Patent başvurusu için de hemen hemen benzer sonuçlar elde edilmiştir. Tablo 6.74 en az
bir tane süren patent başvurusuna sahip firmaların (%27) daha yenilikçi (adımsal ürün ve
süreç inovasyonları hariç) olduğunu ifade etmektedir.
Yeniliçilik
Adimsal
Inovasyon
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyon
el Inovasyon
Patent
Basvurusu
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
N
26
70
26
70
26
70
26
69
25
70
26
70
Ort.
3,27
2,66
3,40
3,07
3,48
2,56
3,06
2,77
3,19
2,37
3,35
2,60
p
,000
,122
,002
,211
,001
,000
Tablo 6.74: Patent başvurusu
En az bir tane tasarım tesciline sahip firmaların (%18) tüm inovasyon çeşitlerinde daha
yenilikçi oldukları da görülmektedir (Tablo 6.75). Benzer şekilde en az bir marka tesciline
sahip firmaların (%56) ürün inovasyonları hariç diğer inovasyon türlerinde daha başarılı
olduğu söylenebilir (Tablo 6.76).
Firmaların %21’inde bulunan faydalı model belgesi de pazarlama ve organizasyonel
inovasyonları hariç diğer yenilik düzeylerinde anlamlı fark yaratması itibariyle önemli bir
yenilikçilik çıktısıdır denebilir (Tablo 6.77).
Tablo 6.75: Tasarım tescili
174
Tablo 6.76: Marka tescili
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Faydali
Model
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
>= 1
<1
N
20
76
20
76
20
76
76
20
19
76
20
76
Ort.
3,20
2,73
3,48
3,08
3,58
2,67
3,22
2,77
2,89
2,49
3,11
2,73
p
,056
<1
,080
>=1
3,20
>=1
21%
,006
<1
2,73
,074
79%
,158
1
2
3
4
5
,199
Tablo 6.77: Faydalı model belgesi
Gizlilik, entelektüel mülkiyet koruması konusunda firmaların tercih ettiği alternatif bir
yöntemdir. Tablo 6.78 çeşitli inovasyon kriterleri bakımından firmaların gizlilik stratejisinin
yarattığı farklılık sunulmaktadır. Đşletmelerin %49’u, yenilikçilik kapasitelerini koruma
yöntemi olan gizlilik stratejisini verimli kullanmaktadır. Gizliliği seçen firmalar daha iyi
performansa sahiptirler ve özellikle radikal ürün, süreç, organizasyonel ve pazarlama
inovasyonlarında daha yenilikçilerdir (p<0.01).
175
Yenilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Gizlilik
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
>= 4,00
< 4,00
N
83
88
83
88
83
88
83
87
82
88
83
88
Ort.
3,08
2,65
3,29
3,09
2,91
2,41
3,13
2,75
2,83
2,40
3,20
2,62
p
,001
gizlilik etkin değil
,198
gizlilik etkin
3,08
gizlilik etkin
51%
,021
49%
,013
,011
gizlilik etkin
değil
2,65
1
2
3
4
,000
Tablo 6.78: Gizlilik
6.2.8. Ar-Ge Personeli
Bir firmada Ar-Ge departmanının varlığı da yenilikçilik kapasitesi için önemli bir
göstergedir. Ar-Ge departmanının var olup olmadığını belirlemek için bir varsayım geliştirip,
firmada en az beş Ar-Ge çalışanın bulunması eşik değer alınmıştır. Böylece, bir firmadaki ArGe departmanının yenilikçiliğe olası etkileri, Ar-Ge çalışan sayısı temel alınarak Student ttesti ile incelenmiştir (Tablo 6.79).
Yenilikçilik
Adimsal Ürün
Inovasyonu
Radikal Ürün
Inovasyonu
Süreç
Inovasyonu
Pazarlama
Inovasyonu
Organizasyonel
Inovasyon
Yenilik
Performansi
Imalat
Performansi
Pazarlama
Performansi
Finansal
Performans
Ar-Ge
personeli
>= 5
<5
>= 5
<5
>= 5
<5
>= 5
<5
>= 5
<5
>= 5
<5
>= 5
<5
>= 5
<5
>= 5
<5
>= 5
<5
N
60
87
60
87
60
87
60
87
59
87
59
87
60
87
60
87
60
87
60
86
Ort.
3,10
2,70
3,49
3,05
2,72
2,72
3,27
2,72
2,75
2,52
3,15
2,63
3,73
3,52
3,95
3,89
4,02
3,83
3,49
3,06
p
,004
,009
,994
,001
,238
,002
,048
,518
,099
,004
Tablo 6.79: Ar-Ge personeli
176
5
Örneklemdeki ortalama Ar-Ge çalışanı sayısı 10,55’dir, fakat medyan sadece 3’tür.
Ayrıca, 5’den fazla Ar-Ge çalışanına sahip olan firmalar oranı %41’dir.
En az beş tane Ar-Ge çalışanına sahip firmalar daha yüksek yenilik, pazarlama, finansal
performansa sahiptir (p<0,1). Ayrıca adımsal ürün, süreç ve organizasyonel inovasyon
seviyeleri de daha yüksektir (p<0,05). Bu nedenle de firmalardaki Ar-Ge aktivitelerinin
önemini yadsınamaz.
6.3
Sektörel Farklar
Bölüm 6’da yer alan istatistikî analizler sektörel farklara gözetmeden inovasyon
belirleyicilerini ve yenilikçiliği ortaya çıkaran belirleyicileri tartışmıştır. Buna karşın, her
sektörün kendine özgü koşullara, stratejilere, ihtiyaçlara ve kaynaklara sahip olması
nedeniyle, bir firmanın inovasyon eğilimi önemli ölçüde ait olduğu sektöre göre
farklılaşabilmektedir. Bu bölümde sektörel farklılıklar incelenecek ve sektörlerin yenilik
eğilimleri karşılaştırılacaktır.
Önceki analizler yenilikçiliğin anlamlı biçimde firma çalışan sayısından beslendiğini
ortaya koymuştur. Ayrıca çalışanların niteliği, eğitim ve uzmanlıkları ayırt edici etki
yaratmaktadır. Örneklemdeki firmaların çalışanlarının eğitim düzeyleri ve mavi/beyaz yaka
tanımına göre sınıflandırılması Tablo 6.80’de sunulmuştur.
Mavi yaka sınıflandırması genellikle endüstriyel faaliyetlerin kol gücüne dayananlarını
ifade etmektedir. Mavi yakalı iş, vasıflı ya da vasıfsız olabilir ve fabrika işini, inşaat makine
işini, bakım ya da teknik kurulumu kapsayabilir. Beyaz yakalı çalışan ise genellikle bir ofiste
fiziksel olmayan işleri yürüten ve müşteri etkileşimi, perakende ve harici satışlar, yönetim,
finans, planlama ve benzeri işleri uygulayan personeldir.
Eğitime göre sınıflandırmaya bakıldığında çalışanlar ilköğretim, lise ve üniversite
seviyelerine göre gruplandırılmaktadır.
177
Çalisan Siniflandirmasi
Ilkögretim (Beyaz Yaka)
% Ilkögretim (Beyaz Yaka)
Lise (Beyaz Yaka)
% Lise (Beyaz Yaka)
Üniversite (Beyaz Yaka)
% Üniversite (Beyaz Yaka)
Ilkögretim( Mavi Yaka)
% Ilkögretim (Mavi Yaka)
Lise (Mavi Yaka)
% Lise (Mavi Yaka)
Üniversite (Mavi Yaka)
% Üniversite (Mavi Yaka)
Toplam Beyaz Yaka
Toplam Mavi Yaka
% Beyaz Yaka
Toplam Üniversite Mezunu Çalisan
% Toplam Üniversite Mezunu Çalisan
N
142
142
142
142
142
142
137
136
182
136
182
136
183
183
143
142
142
Maksimum
62
100
457
100
709
100
1098
100
828
100
156
31
1590
7613
100
783
83
Ort.
3,49
4,19
23,01
34,66
39,08
60,47
80,88
45,68
75,97
50,46
4,69
3,18
59,58
182,37
32,17
45,10
20,88
Tablo 6.80: Firmaların çalışanlarının sınıflandırması
Tablo 6.80’den beyaz yakalıların %60’ının üniversiteli olduğu, %35’inin lise ve
%4’ünün ilköğretim mezunu olduğu görülmektedir. Benzer biçimde mavi yakalıların %46’sı
ilköğretim, %51’i lise ve %3’ü üniversite mezunudur. Firmalarda beyaz yakalıların yüzdesi
ortalama olarak %32 ve üniversite mezunu çalışanların oranı ortalama %21’dir. Şekil 6.62
sektörlere göre eğitim düzeylerinin ayrımını göstermektedir. Kimya sektörü üniversiteli
çalışan oranında (%33,8) en yüksek paya sahipken, tekstil sektörü en düşüğe sahiptir (%11,3).
Benzer olarak tekstil, ilköğretim mezunu çalışan yüzdesi en fazla olan iken (%45,6) kimya ve
ev aletleri en düşük orana sahiptirler (sırasıyla %21,5 ve % 22,6).
178
Yarı Kalifiye ve Düz Đşçiler
Lise Mezunu
Üniversite Mezunu
60
%
40
20
0
Otomotiv
Tekstil
Kimyasal
Metal Eşya
Elektrikli Aletler
Makine
Şekil 6.62: Sektörlere göre çalışanların eğitim düzeyleri karşılaştırması
Şekil 6.63 her sektör için hem beyaz hem mavi yakalı çalışanlar arasındaki eğitim
düzeylerinin dağılımını göstermektedir. Örneklemimizdeki tekstil ve makine sektörü firmaları
eğitim seviyesi açısından en düşük kalitede çalışana sahip iken kimya ve ev aletleri sektörü
firmaları ortalama olarak en yüksek eğitim düzeyli çalışlara sahiptir.
Beyaz Yaka
Mavi Yaka
Yarı Kalifiye ve Düz Đşçiler
Lise Mezunu
75
Yarı Kalifiye ve Düz Đşçiler
Lise Mezunu
75
Üniversite Mezunu
Üniversite Mezunu
50
%
%
50
25
25
0
0
Otomotiv
Tekstil
Kimyasal
Metal Eşya
Elektrikli Aletler
Makine
Otomotiv
Tekstil
Kimyasal
Metal Eşya
Elektrikli Aletler
Makine
Şekil 6.63: Beyaz/maki yaka ayrımına göre eğitim düzeyleri karşılaştırması
Tablo 6.81 tek yönlü ANOVA testi ile çalışanların niteliklerinin sektörel farklılıklarını
istatistiki biçimde incelemektedir. Sonuçlar, mavi yakalılar içindeki üniversitelilerin oranı ve
beyaz yakalılar içindeki lise mezunu oranı dışında sektörlerde çalışanların eğitim profilleri
arasında anlamlı bir fark olduğunu açığa çıkarmıştır. ANOVA sonucu da Tekstil sektörünün
en düşük, kimya sektörü ise en yüksek kalifiye eleman oranına sahip olduğunu
desteklemektedir. Kimya sektörü çalışanlarının %47’si beyaz yakalıdır ve çalışanların %32’si
üniversite derecesine sahiptir. Bu açıdan Kimya sektörü bütün sektörler arasında her ikisinde
de en yüksek orana sahiptir.
179
% Ilkögretim (Beyaz
Yaka)
% Lise (Beyaz
Yaka)
% Üniversite
(Beyaz Yaka)
% Ilkögretim (Mavi
Yaka)
% Lise (Mavi Yaka)
% Üniversite (Mavi
Yaka)
% Beyaz Yaka
% Toplam
Üniversite Mezunu
Çalisan
Sektörler
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
N
28
30
24
25
13
23
143
28
30
24
25
13
23
143
28
30
24
25
13
23
143
28
28
22
24
13
22
137
28
28
22
24
13
22
137
28
28
22
24
13
22
137
28
30
24
25
14
23
144
28
30
24
25
13
23
143
Ort.
,03
,10
,02
,03
,02
,03
,04
,27
,44
,31
,39
,29
,33
,35
,70
,46
,67
,59
,69
,59
,61
,39
,65
,38
,41
,40
,49
,46
,58
,34
,58
,56
,56
,43
,50
,03
,02
,04
,03
,04
,04
,03
,23
,28
,47
,30
,34
,33
,32
,18
,11
,32
,20
,28
,23
,21
p
,043
Tablo 6.81: Sektörel çalışan eğitim düzeyi farkları
180
,116
,006
,007
,006
,719
,008
,000
Şekil 6.64 ve Tablo 6.82 sektörlerdeki beyaz yakalıların departmanlarına göre
ayrımlarını göstermektedir. Bu ayrım sektörler bazında genel olarak benzerdir ve beyaz
yakalıların çoğu sektörlerden bağımsız olarak operasyonlarda çalışmaktadır. Tüm beyaz
yakalılar içindeki Ar-Ge çalışanlarının ortalama oranı %12,7’dir.
ARGE
Operasyonlar
Pazarlama
Finans/Muhasebe
Diğer
60
%
40
20
0
Otomotiv
Tekstil
Kimyasal
Metal Eşya
Elektrikli Aletler
Makine
Şekil 6.64: Departmanlara göre sektörlerdeki beyaz yaka personel dağılımı
% Ar-Ge
% Operasyon
% Finans
% Pazarlama
% Diğer
Toplam
Ort.
12,7
36,5
15,6
15,2
19,4
148
20%
13%
% Ar-Ge
% Operasyon
% Finans
% Pazarlama
% Diğer
15%
36%
16%
Tablo 6.82: Beyaz yakalı çalışanların departmanlara dağılımı
En az beş Ar-Ge çalışanına sahip firmaların daha iyi yenilik, pazarlama ve finansal
performansa (p<0,05) sahip olduklarını ve özellikle adımsal ürün, süreç ve organizasyonel
inovasyonlarda diğer firmalara kıyasla daha yenilikçi olduklarını gösterilmişti. Benzer
biçimde Tablo 6.83’de tüm beyaz yakalılar içinde Ar-Ge çalışanı oranı %5’ten büyük olan
firmaların
anlamlı
şekilde
tüm
inovasyon
desteklemektedir.
181
türlerinde
daha
yenilikçi
olduğunu
% Ar-Ge
(Beyaz Yaka)
Yenilikçilik
>= 5
<5
Adimsal Ürün
>= 5
Inovasyonu
<5
Radikal Ürün
>= 5
Inovasyonu
<5
Süreç
>= 5
Inovasyonu
<5
Pazarlama
>= 5
Inovasyonu
<5
Organizasyonel >= 5
Inovasyon
<5
N
105
41
105
41
105
41
105
41
104
41
105
41
Ort.
2,98
2,51
3,32
2,94
2,86
2,35
3,08
2,55
2,71
2,35
2,99
2,43
p
,008
,086
,050
,016
,090
,006
Tablo 6.83: Ar-Ge çalışan oranının yenilikçiliğe etkisi
Sektörlerdeki çalışanların dağılımlarının incelemesi, hem çalışanların eğitim düzeyleri
hem de mavi / beyaz yaka oranları arasında örneklemdeki farklılaşmaların olduğunu
göstermektedir.
Tablo 6.84 sektörlerin Ar-Ge, operasyonel ve dikey işbirliklerine göre (skalada 1=hayır,
2=evet) karşılaştırmasını göstermektedir. Bulgular işbirlikleri açısından anlamlı bir ayrım söz
konusu olmadığını işaret etmektedir. Ancak elektrikli ev aletleri ve kimya sektörleri en
yüksek Ar-Ge işbirliği eğilimine sahiptir.
182
Sektör
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Dikey
otomotiv
Isbirlikleri
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Operasyonel otomotiv
Isbirlikleri
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Ar-Ge
Isbirlikleri
N
37
36
33
35
15
27
183
37
36
33
35
15
27
183
37
36
33
35
15
27
183
Ort.
1,24
1,15
1,21
1,18
1,27
1,14
1,19
1,76
1,61
1,59
1,71
1,63
1,69
1,67
1,37
1,28
1,36
1,32
1,29
1,39
1,34
p
,310
Ar-Ge Đşbirlikleri
makina
,539
1,14
elektrikli ev aletleri
1,27
metal esya
1,18
kimyasal
1,21
tekstil
1,15
otomotiv
1,24
1
1,25
1,5
1,75
,506
Tablo 6.84: Đşbirlikleri sektörel kıyaslaması
Tablo 6.85 yazılmış resmi stratejik planın varlığı (ölçekte 1=evet,2=hayır), yazılmış
resmi bir organizasyon el kitabının varlığı (ölçekte 1=evet, 2=hayır) ve yeni ürün geliştirme
prosedürünü belirleyen yazılmış resmi bir el kitabının varlığının sektörlerdeki ayrımını
incelemektedir. Sektörel karşılaştırma bulguları her üç örgütsel dokümanın varlığı için
anlamlı bir sektörel farklılık olduğunu göstermektedir.
Elektrikli ev aletleri sektöründeki firmaların, örgütsel doküman ve el kitapları
yayınlamakta anlamlı biçimde daha iyi oldukları söylenebilir. Öte yandan tekstil, makine ve
metal eşya sektörlerinin yazılı sabit örgütsel dokümanlara sahiplik konusunda daha geride
oldukları ortaya çıkmıştır. Bu bulgu, bu üç sektörün neden örneklemimizdeki en az yenilikçi
olan sektörler olmalarına neden şaşırmamamız gerektiğini bir ölçüde açıklamaktadır.
183
2
Stratejik Plan
Yazili Stratejik
Plan
Organizasyon
El Kitabi
Yeni Ürün
Gelistirme El
Kitabi
Sektörler
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
N
37
36
33
35
15
27
183
37
36
33
35
15
27
183
37
36
33
35
15
27
183
Ort.
1,27
1,72
1,33
1,51
1,20
1,63
1,46
1,03
1,50
1,15
1,14
1,07
1,19
1,19
1,16
1,69
1,30
1,40
1,07
1,37
1,36
p
,000
makina
1,63
elektrikli ev aletleri
1,20
metal esya
1,51
kimyasal
1,33
tekstil
1,72
otomotiv
1,27
1
,000
1,25
1,5
1,75
2
YÜG El Kitabı
makina
1,37
elektrikli ev aletleri
1,07
metal esya
,000
1,40
kimyasal
1,30
tekstil
1,69
otomotiv
1,16
1
1,25
1,5
1,75
2
Tablo 6.85: Kurumsal yazılı dokümanlara göre sektörel kıyaslama
Tablo 6.86 farklı sektörlerdeki firmaların beşeri ve örgütsel sermayelerinin
karşılaştırmasını sunmaktadır.
Beseri
Sermaye
Örgütsel
Sermaye
Sektör
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
N
37
36
33
35
15
27
183
37
36
33
35
15
27
183
Ort.
3,66
3,56
3,79
3,57
3,64
3,50
3,62
3,43
3,26
3,67
3,33
3,77
3,23
3,42
p
,578
Örgütsel Serm aye
makina
3,23
elektrikli ev aletleri
3,77
metal esya
3,33
kimyasal
,154
3,67
tekstil
3,26
otomotiv
3,43
1
2
Tablo 6.86: Beşeri ve örgütsel sermayeye göre sektörel kıyaslama
184
3
4
5
Sektörlerdeki firmaların entelektüel sermayeleri için anlamlı bir sektörel fark olmadığı
söylenebilir. Yine de, elektrikli ev aletleri ve kimya sektörlerinin daha yüksek beşeri ve
örgütsel sermayeye sahip olduğu görülmektedir.
Tablo 6.87 pazar odaklanması ve teknoloji geliştirme için kaynak tahsisi hakkındaki
firma stratejilerinin karşılaştırmasını göstermektedir. Mevcut pazarlarda yeni ürün geliştirme
ve mevcut teknolojiyi iyileştirme konularında sektörel bir ayrımın söz konusu olduğu ve bu
alanlarda yine elektrikli ev aletleri ile kimya sektörlerinin diğerlerinden ayrılıp ön plana
çıktığı görülmektedir.
Sektör
otomotiv
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Mevcut pazarlar otomotiv
için yeni ürünler tekstil
gelistirmek
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Yeni teknoloji
otomotiv
gelistirmek
tekstil
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Toplam
Kendi mevcut
otomotiv
teknolojisini
tekstil
iyilestirmek
kimyasal
metal esya
elektrikli ev aletleri
makina
Mevcut pazarlar
için mevcut
ürünlerde küçük
degisiklikler
yapmak
Toplam
N
37
36
33
34
15
27
182
37
36
33
35
15
27
183
37
35
33
35
15
27
182
37
34
33
35
15
Ort.
3,30
3,58
3,67
3,38
3,60
2,96
3,41
3,54
4,17
4,21
3,86
4,40
3,59
3,92
2,92
2,66
3,06
3,03
3,00
2,74
2,90
3,46
3,00
3,61
3,20
3,67
27
2,96
181
3,29
p
,266
Mevcut Pazar - Yeni Ürün
makina
3,59
elektrikli ev aletleri
4,40
metal esya
,023
3,86
kimyasal
4,21
tekstil
4,17
otomotiv
3,54
1
2
3
4
5
,657
Mevcut Teknolojiyi Đyileştirm ek
makina
2,96
elektrikli ev aletleri
3,67
metal esya
3,20
kimyasal
,024
3,61
tekstil
3,00
otomotiv
3,46
1
2
Tablo 6.87: Pazar stratejilerine göre sektörel kıyaslama
185
3
4
5
Tablo 6.88 sektörlerdeki maliyet düşürme stratejisine verilen önemin kıyaslanmasını
göstermektedir. Sektörel karşılaştırma sonucunda bu üç unsur için de anlamlı bir
farklılaşmanın var olduğu anlaşılmıştır.
Maliyet Stratejisi
makina
4,31
elektrikli ev aletleri
4,12
metal esya
4,42
kimyasal
4,28
tekstil
4,66
otomotiv
4,26
4
4,25
4,5
4,75
Tablo 6.88: Personel çeşitliliği ve maliyet stratejisine göre sektörel kıyaslama
Đmalat maliyet stratejisinin öneminin (1=kesinlikle önemsiz, …, 5= kesinlikle önemli)
sektörlerdeki ayrımına baktığımızda tekstil sektörü firmalarının üretim maliyetlerini
azaltmaya odaklandığı görülmektedir. Tekstil sektörü çalışmadaki sektörler içinde yenilikçilik
açısından daha düşük seviyelerde olması, bu stratejinin pazarda ürün farklılaşmasına ters
düştüğü için, yenilikçiliği negatif etkilediği görüşünü desteklemektedir.
Sektörel kıyaslamalar sonucunda elde edilen bilgiler, elektrikli ev aletleri ve kimya
sektörlerinin
yenilik
eğilimini
ve
inovasyon
potansiyelini
artıracak
belirleyicileri
desteklemede ve yenilikçilik potansiyelini kuvvetlendirmede daha başarılı olduğu, buna
karşın özellikle tekstil, makine ve metal eşya sanayinde yenilikçiliği teşvik edecek koşulların
tam sağlanamadığı söylenebilir.
186
5
BÖLÜM 7:
7.1
SONUÇLAR
Bulguların Özeti
Bu çalışmadaki yenilikçilik modeli, inovasyon belirleyicileri modeli ve inovasyonun
performans modelinden oluşan iki aşamayı içermektedir. Belirleyiciler modeli, inovasyonların
firma düzeyinde nasıl doğdukları, inovasyon belirleyicilerinin firmaların yenilikçilik
kapasitelerini nasıl oluşturduklarına yöneliktir. Diğer yandan performans modeli bir firmanın
yenilikçilik kapasitesinin firma performansını nasıl etkilediğini, gerçekleşen inovasyonlar ile
firmaların yenilik, imalat, pazarlama ve finansal performansı arasında gerçekten pozitif bir
ilişki olup olmadığını araştırmıştır.
Analiz bölümünde ilk incelenen performans modeli bulguları, yenilikçilik ile firma
performansı arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştur; çalışmanın başındaki bütün hipotezlerimiz
HP5, HP6, HP7 ve HP8 dışında desteklenmektedir (Tablo 7.1).
Đlişki Yönü
Hipotezler
HP1
HP2
HP3
HP4
HP5
HP6
HP7
HP8
HP9
HP10
HP11
HP12
HP13
HP14
HP15
Sonuç
Ürün Đnovasyonları – Yenilik Performansı
Süreç Đnovasyonları – Yenilik Performansı
Pazarlama Đnovasyonları -Yenilik Performansı
Organizasyonel Đnovasyonlar -Yenilik Performansı
Ürün Đnovasyonları – Pazar Performansı
Süreç Đnovasyonları – Pazar Performansı
Pazarlama Đnovasyonları – Pazar Performansı
Organizasyonel Đnovasyonlar – Pazar Performansı
Ürün Đnovasyonları – Đmalat Performansı
Süreç Đnovasyonları – Đmalat Performansı
Pazarlama Đnovasyonları – Đmalat Performansı
Organizasyonel Đnovasyonlar – Đmalat Performansı
Yenilik Performansı - Finansal Performans
Đmalat Performansı – Finansal Performans
Pazar Performansı – Finansal Performans
Önce
Sonra
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
±
±
±
±
+
+
+
+
+
+
+
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklenmedi
Desteklenmedi
Desteklenmedi
Desteklenmedi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Tablo 7.1: Performans modeli bulguları
Firmalarda uygulanan inovasyonların (ürün süreç, pazarlama ve organizasyonel
inovasyonlar), bir firmanın yenilik ve üretim performansını pozitif etkilediğini sonuçlar
göstermektedir. Öte yandan, pazar performansını açıklamada, inovasyonların yetersiz kaldığı
187
anlaşılmıştır.
Son
olarak
finansal
performansının;
yenilik,
üretim
ve
pazarlama
performanslarının bir sonucu olduğu, bu üç performans unsurunun finansal performansı
anlamlı bir şekilde, pozitif yönde etkilediği bulunmuştur. Firma performansının çok boyutlu
bir son durum olmasından ötürü, onu sadece yeniliklerle açıklamaya çalışmak, modellerdeki
görece düşük R2’nin nedenidir. Bütün bunlara rağmen, bu çalışma, tek başına etkisi düşük de
olsa, firma performansının mutlak olarak inovasyonlarla yakından ilişkili olduğunu ortaya
çıkarması bakımından önemlidir.
Đkinci olarak inovasyon belirleyicileri bulguları, inovasyonların oluşma sürecinde etkili
olan unsurları ele almıştır. Çalışmanın sonucunda elde ettiğimiz bulgular, HY2, HY3 ve HY4
ve HY21 dışında bütün hipotezlerimizi desteklenmiştir (Tablo 7.2).
Đlişki Yönü
Hipotezler
HY1
HY2
HY3
HY4
HY5
HY6
HY7
HY8
HY9
HY10
HY11
HY12
HY13
HY14
HY15
HY16
HY17
HY18
HY19
HY20
HY21
HY22
Sonuç
Firma Büyüklüğü
Firma Yaşı
Hukuki Statü
Yabancı Sermaye
Đletişim
Formelleşme
Merkezileşme
Yönetim Desteği
Đşteki Özerklik
Zaman Tahsisi
Ödüllendirme
Beşeri Sermayesi
Sosyal Sermaye
Örgütsel Sermaye
Đşletme stratejileri
Yenilikleri Đzleme
Đşbirlikleri
Pazar Dinamizmi ve Yoğunluğu
Kamu Düzenleme ve Teşvikleri
Firma Đçi Đnovasyon Engelleri
Firma Dışı Đnovasyon Engelleri
Đnovasyon Harcamaları
Önce
Sonra
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
±
±
+
±
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
+
±
+
Desteklendi
Desteklenmedi
Desteklenmedi
Desteklenmedi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Destekledi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklendi
Desteklenmedi
Desteklendi
Tablo 7.2: Belirleyiciler modeli bulguları
Sonuçlar kurum kültürü, firma entelektüel sermayesi, firma stratejileri, işbirlikleri, pazar
koşulları ve kamu teşvikleri, firma büyüklüğü, inovasyon harcaması gibi inovasyonu
188
belirleyen öğelerin firma inovasyon becerisini anlamlı biçimde ve pozitif yönde, iç kaynaklı
engellerinin ise negatif yönde etkilediğini göstermektedir.
Öte yandan, çalışma sonucunda, firma yaşı, sahiplik statüsü gibi firma niteliklerinin ve
bir firmadaki yabancı sermaye varlığının yenilikçiliği anlamlı biçimde etkilediğine dair yeterli
kanıt bulunamamıştır. Aynı şekilde firma dışı inovasyon engelleri ile yenilikçilik arasındaki
ilişki de anlamlı değildir. Tablo 7.3’de tüm inovasyon belirleyicilerinin bir arada girdiği
çoklu doğrusal regresyon analizi tablosu ve değişkenlerin katsayıları verilmiştir.
Standard
Beta
Đletişim
-,007
Formelleşme
-,125
Merkezileşme
,257
Yönetim Desteği
-,124
Đşteki Özerklik
,190
Zaman Tahsisi
-,065
Ödüllendirme
-,007
Đnsan Sermayesi
,051
Sosyal Sermaye
-,080
Örgütsel Sermaye
,492
Pazar Dinamizmi
,110
Đmalat Kalitesi
-,080
Đmalat Maliyeti
,344
Đmalat Esnekliği
-,121
Đmalat ve Teslimat Hızı
,054
Pazar Odağı
,264
Teknoloji için Kaynak
,074
Đç Çevreyi Đzleme
-,151
Dış Çevreyi Đzleme
,154
Teknik Kaynakları Đzleme
,079
Ar-Ge Đşbirlikleri
,066
Operasyonel Đşbirlikleri
-,055
Dikey Đşbirlikleri
,290
Vergi Đndirimleri
,105
Đç Direnç
-,125
Đç Eksik
,257
Đç Limitler
-,124
Dış Limitler
,190
Dış Güçlükler
-,065
Firma Yaşı
,047
Firma Büyüklüğü
-,024
Đnovasyon Harcamaları (M€)
,138
Đnovasyon Harcamaları Artışı (%)
,147
Kamu Teşvikleri
-,098
R2 =0,757 ; p=,000
Bağımsız Değişkenler
p
,956
,246
,030
,373
,092
,587
,258
,648
,487
,000
,292
,479
,004
,274
,635
,007
,007
,249
,120
,495
,498
,583
,012
310
,790
,757
,815
,271
,159
,599
,846
,173
,096
,288
Tablo 7.3: Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkisi
189
Đnovasyon öğelerinin yenilikçiliğe etkilerinin regresyon modeli istatistiksel olarak
anlamlıdır. (p<0,01) ve bu modele göre bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %75,7’sini
(R2=0,757) açıklamaktadır. Tablo 7.4 modeldeki gözlenen ve tahmin edilen değerler
arasındaki farkı, yani modelin artık payını özetlemektedir.
Predicted Value
Residual
Minimum
1,39
-1,02
Maksimum
4,89
1,39
Ort.
2,91
,00
Std. Sapma
,67
,40
N
88
88
Tablo 7.4: Artık (residual) değerleri
Bu çoklu regresyon analizi 88 firma üzerine yürütülmüştür çünkü inovasyon
öğelerinden tüm bu veriye sahip olan sadece 88 firma vardır. Artık istatistiğine göre artıklar [1,82, 1,39] arasındayken, tahmin edilen inovasyon değerleri [1,39, 4,89] arasındadır.
Sonuç
olarak,
Şekil
7.1
standart
regresyon
tahmin
değerlerinin
dağılımını
göstermektedir.
Şekil 7.1: Regresyon analizi serpilme diyagramı
Serpilme diyagramı bir firmanın yenilikçilik seviyesinin tahminin oldukça başarılı
olduğunu göstermekte, dolayısıyla inovasyon belirleyicileri modelini gözle görülür biçimde
desteklemektedir.
Öte yandan inovasyon belirleyicilerinden tümünün birlikte çoklu regresyon analizine
girdiğinden, aralarında aracı etkilerin gösterimi için patika analizi uygulanması mümkün
değildir. Bu duruma bir çözüm getirmek için, elde edilen faktörlere uygulanan deneysel
keşifsel faktör analizi Tablo 7.5’de görülebilmektedir.
190
Bu analizde, ankette birbirine benzer ölçeklere sahip olan yenilikçilik faktörleri temel
bileşen analizine tabii tutulmuş ve dört gizil faktör ortaya çıkarılmıştır. Bu faktörler kurum
kültürü, inovasyon engelleri, entelektüel sermaye ve imalat stratejileridir. Tablo 7.6 teyit
edici faktör analizinin faktör yüklerini göstermektedir.
Faktör
Kurum
Kültürü
Inovasyon
Engelleri
Entelektüel
Sermaye
Imalat
Stratejileri
Isteki Ozerklik
Merkezilesme
Yönetim Destegi
Ödüllendirme
Iletisim
Zaman Tahsisi
Iç Eksikler
Dis Kisitlar
Dis Güclükler
Iç Kisitlar
Iç Direnç
Formellesme
Örgütsel Sermaye
Sosyal Sermaye
Beseri Sermaye
Imalat Hizi
Imalat Maliyeti
Imalat Esnekligi
Imalat Kalitesi
1
,801
,733
,721
,713
,625
,442
2
3
4
,774
,771
,765
,697
,589
,776
,743
,643
,502
,805
,754
,690
,682
Toplam açiklanan varyans: %57,76
Tablo 7.5: Đnovasyon belirleyicileri faktör yapısı
Performans Soruları
Kurum kültürü
Đşteki Özerklik
Yönetim Desteği
Ödüllendirme
Merkezileşme (r)
Đletişim
Zaman Tahsisi
Đnovasyon Engelleri
Dış Kısıtlar
Đç Eksik
Dış Güçlükler
Đç Kısıtlar
Đç Direnç
Faktör
Yükleri
0,655*
0,876*
0,767*
0,516*
0,664*
0,477*
0,611*
0,745*
0,588*
0,752*
0,630*
Performans Soruları
Faktör
Yükleri
Entelektüel Sermaye
Örgütsel Sermaye
Formelleşme
Sosyal Sermaye
Đnsan Sermayesi
0,716*
0,504*
0,738*
0,656*
Đmalat Stratejileri
Đmalat Hızı
Đmalat Maliyeti
Đmalat Kalitesi
Đmalat Esnekliği
0,663*
0,705*
0,685*
0,539*
*p<.01
Tablo 7.6: Đnovasyon belirleyicileri faktör yükleri
191
Bu
analizin
sonuçları
uygunluk
endeksleri
tarafından
kabul
edilir
olarak
değerlendirilmektedir (Tablo 7.7). Bu nedenle faktörler tutarlı ve geçerlidir.
Bulgular
Đnovasyon
Belirleyicileri
Uygunluk Endeksleri
χ2 / serbestlik derecesi
CFI (Comparative Fit Index)
NFI (Normed Fit Index)
RFI (Relative Fit Index)
IFI (Incremental Fit Index)
TLI (Tucker-Lewis Fit Index)
RMSEA (Root Mean Square Error)
2,057
,988
,976
,969
,988
,984
,076
Referans
Değeri
1< χ2 / df <5
0.9<CFI<1
0.9<NFI<1
0.9<RFI<1
0.9<IFI<1
0.9<TLI<1
RMSEA<.08
Tablo 7.7: Đnovasyon belirleyicileri faktörleri için uygunluk endeksleri
Biri hariç (zaman tahsisi) tüm faktör ağırlıkları yüksek (>0,50) ve anlamlıdır (p<0,01).
Zaman tahsisi faktör yükü yüksek sayılabilecek (0,477) ve anlamlı (p<0,01) olduğundan
dolayı dışarıda bırakılmamıştır.
Tablo 7.8 inovasyon belirleyicileri faktörlerinin Cronbach α değerlerini göstermektedir.
Güvenilirlik analizi bütün faktörlerin α değerlerinin 0,70’den yüksek olması sebebiyle içsel
tutarlı ve güvenilir olduğunu göstermektedir.
Faktörler
Soru sayısı
Kurum Kültürü
Entelektüel Sermaye
Đnovasyon Engelleri
Đmalat Stratejileri
6
4
5
4
Cronbach α
değeri
0,810
0,739
0,801
0,725
Tablo 7.8: Đnovasyon belirleyicileri güvenilirlik analizi sonuçları
Đnovasyon belirleyicileri ölçeklerinin güvenilirliklerinin test edilip onaylanmasından
sonra, ilişki (korelasyon) analizi yenilikçilik ile inovasyon belirleyicileri arasındaki birebir
ilişkiyi araştırmak için yapılmıştır. Đlişki analizinin sonuçları Tablo 7.9’da gösterilmektedir.
192
Tablo 7.9: Đnovasyon belirleyicileri ilişki analizi
Đlişki analizine göre, inovasyon engelleri hariç bütün faktörler yenilikçilik ile anlamlı
(p<0,01) ve pozitif yönde ilişkilidir. Entelektüel sermaye ise yenilikçilik ile diğer faktörlere
göre daha yüksek bir ilişki katsayısına (r:,434) sahiptir. Entelektüel sermayenin yüksek ilişki
değeri, daha yenilikçi olmak isteyen bir firmanın beşeri, sosyal ve örgütsel sermayesine önem
vermesi gerektiğini vurgulamaktadır.
Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkisinin incelendiği regresyon modeli Şekil
7.2’de sunulmuştur.
Şekil 7.2: Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkisi
Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkilerine ilişkin regresyon modeli istatistiki
olarak anlamlıdır. (p<0,01). Oluşturulan modeldeki bağımsız değişkenler yenilikçiliğin
%24’ünü (R2=0,240) açıklamaktadır. Çoklu regresyon analizi inovasyon engelleri dışındaki
faktörlerin (kurum kültürü (β=0,153; p=0,060), entelektüel sermaye (β=0,362; p=0,000),
imalat stratejileri (β=-0,141; p=0,044) yenilikçiliği anlamlı şeklide etkilediğini belirtmektedir.
Şekil 7.3 inovasyon belirleyicileri için patika analizi modelini tutarlı bulgularıyla
birlikte sunmaktadır. Yenilikçiliğin %22’si bu modelle açıklanabilmektedir. Bu modele göre,
inovasyon engelleri kurum kültürünü şekillendirmeye yardım eden entelektüel sermayeyi
etkilemektedir ve firma stratejileri bu kurum kültürünce tanımlanmaktadır.
193
Şekil 7.3: Đnovasyon belirleyicileri patika analizi
Özetlersek çeşitli istatistiksel testler inovasyon belirleyicileri, inovasyon çeşitleri,
yenilikçilik ve firma performansı arasındaki ilişkiyi çıkarmak amacıyla yürütülmüştür. Hem
belirleyiciler modelinin hem de performans modellerinin hipotezleri genel büyük çoğunlukla
ve genel anlamda desteklenmektedir.
Örnek kümemizdeki firmaların yenilikçilik ve yenilik performansı arasındaki bağıntıyı
x ve y eksenlerine yansıtıldığı durum Şekil 7.4’de gösterilmiştir. Her bir çember bir firmayı
göstermektedir, çemberin büyüklüğü firmanın büyüklüğünü ve rengi firmanın yaşını
(kırmızı= yaşlı, sarı= olgun, yeşil= genç) ifade eder. (Firma yaşını vermeyen firmalar gri ile
gösterilirken, firma çalışan sayısını bildirmeyen firmalar yazılım tarafından ufak firma olarak
algılanmaktadır). Bu şekil firma yenilikçi performansı ile yenilikçilik düzeyi arasındaki
pozitif ilişkiyi de (R2=0,259) yansıtmaktadır.
194
Şekil 7.4: Yenilikçilik ve yenilik performansı arasındaki bağıntı
7.2
7.2.1
Sonuçların Yorumlanması
Yenilik Performansı
Yapılan çalışmada yenilik performansı yedi inovasyon göstergesi ile ölçülmektedir.
Şekil 7.5, söz konusu yedi yenilik performans göstergeleri için 1’den 5’e devam eden Likert
ölçeğinde 5 (çok başarılı) cevabını veren firmaların yüzdesini göstermektedir.
195
Đdari yapı ve zihniyetin çevresel şartlara göre
yenilenmesi
Patentli ya da patentleşebilir inovasyonların
sayısı
Yeni ürünlerin ve hizmetlerin kalitesi
Đş süreç ve yöntemlerine dair geliştirilen
yenilikler
Yeni ürün ve hizmet projelerinin sayısı
Mevcut ürün yelpazesinde yeni ürünlerin oranı
Rakiplerden önce pazara yeni ürün sunma
yeteneği
0%
5%
10%
15%
20%
25%
30%
Şekil 7.5: Yenilik performansı unsurları
Firmaların %22,8’i son üç yılda yeni ürün ve hizmetlerin kalitesinde çok başarılı
olduklarını söylemiştir. Öte yandan firmaların sadece %9,5’i patentli ya da patentleşebilir
inovasyonların sayısında çok başarılı olduğu gözlenmektedir. Benzer bir şekilde, başlıca bir
inovasyon göstergesi olarak, mevcut ürün çeşitliliğinde yeni ürünlerin payı da oldukça
düşüktür. Firmaların yalnız %12,5’i bu gösterge açısından çok başarılı olduklarını beyan
etmektedir.
Öte yandan, önceki istatistiksel analizlerde, firma büyüklüğü yenilikçilik için önemli bir
gösterge olarak açıklanmıştı. Şekil 7.6, yenilik göstergelerinde firma büyüklüğünün etkisini
göz önüne alarak 1’den 5’e likert ölçeğinde 5 (çok başarılı) cevabını veren firmaların oranını
yansıtmaktadır. Oranlara göre, firma büyüklüğünün tüm yenilik performansı göstergesi için
açık bir doğrusal pozitif etki yarattığı söylenebilir.
30%
Küçük
Orta
Büyük
Ortalama
25%
20%
15%
10%
5%
0%
Rakiplerden önce
Mevcut ürün
Yeni ürün ve
Đş süreç ve
Yeni ürünlerin ve
pazara yeni ürün yelpazesinde yeni hizmet projelerinin yöntemlerine dair hizmetlerin kalitesi
sunma yeteneği
ürünlerin oranı
sayısı
geliştirilen yenilikler
Patentli ya da
patentleşebilir
inovasyonların
sayısı
Đdari yapı ve
zihniyetin çevresel
şartlara göre
yenilenmesi
Şekil 7.6: Firma büyüklüklerine göre yenilik performansı unsurları
196
Elde edilen bu sonuçlar büyük firmaların en yoğun inovasyon becerisine sahip olduğunu
söyleyen Schumpeter’in hipotezi ile uyumludur (Schumpeter, 1934). Ancak, muhtemelen
düzenlemelerin zorluğu ve entelektüel varlık yönetimi için yetersiz yürütmelere bağlı olarak
büyük firmalar bile patentli veya patentleşebilir inovasyonlar göstergesinde daha başarılı
değildir.
Özetlemek gerekirse, bilimsel yazında kabul edilmiş genel yenilik performansı ölçütleri
olan patentleşebilir ürünlerin sayısı ve mevcut ürün çeşitliliğindeki inovasyonların payı gibi
ölçütlerin de aralarında bulunduğu yedi adet yenilik performansı ölçülmüştür. Çalışmaya
katılan firmaların en az başarılı olduğu ölçüt, patentleşebilir ürünler ve mevcut ürün
çeşitliliğindeki yeni ürünlerin yüzdesi olmuştur. Yapılan çalışmanın sonucunda elde edilen
bulgular firma büyüklüğü ve yenilikçilik arasında doğrusal bir ilişki olduğunu açıkça
göstermektedir.
7.2.2
Yenilikçilik
Elde edilen bulgular, yenilikçilik ve firma performansı arasındaki olumlu ilişkiyi ortaya
çıkarmıştır. Organizasyonel ve süreç inovasyonları, ürün ve pazarlama inovasyonlarını
destekleyen temel inovasyon faaliyetleri gibi davranmaktadır. Đnovasyonların firma
performans ölçütleri üzerindeki olumlu yansıması için aradan bir miktar zaman geçmesi
gerekmektedir. Özellikle finansal performansa etkisi daha da geç bir zaman aralığında
olmaktadır. Bu nedenle finansal performansı yenilikçilikle açıklamak çok da gerçekçi
değildir. Aslında üst düzey yöneticiler de, yenilikçi gayretlerinin geri dönüşümünü hemen
alamamaları nedeniyle, yenilikçi çalışmalara daha tereddütle yaklaşıyor olmalarından
şikâyetçidirler. Yaptığımız çalışma üst düzey yöneticilerin bu yöndeki endişelerini bir nebze
giderebilecek sonuçlar sağlamıştır. Analiz sonuçları finansal performans ve yenilik, pazar,
imalat performansı arasındaki anlamlı pozitif ilişkiyi onaylamıştır. Öte yandan yenilikçilikle
firma performansları arasında da anlamlı ve pozitif ilişki ortaya çıkarılmıştır. Bu durum,
yenilikçi firmaların daha yüksek genel performansla ödüllendirildiğini ve nihayetinde bunu
finansal performansı da olumlu etkilediğini ortaya koymaktadır.
Ayrıca, yenilikçi firmaların daha yüksek toplam satış ve ihracata sahip olduğu
gözlenmektedir. Daha yüksek yenilikçilik toplam satışlarda, ihracatlarda, yenilik, imalat ve
finansal performansta anlamlı pozitif bir fark sağlamıştır. Ancak daha yüksek toplam ihracata
sahip firmaların, radikal ürün geliştirmede diğerlerinden anlamlı ölçüde daha iyi olmadığı da
197
görülmüştür.
Bu
durum,
yapılan
ihracatların,
radikal
ürün
inovasyonlarından
kaynaklanmadığı şeklinde algılanabilir.
Đnovasyon harcamaları, kesinlikle yenilik çıktılarıyla yakından bağlantılıdır. Yenilikçi
firmalar daha fazla inovasyon harcamasına sahiptir. Bu nedenle, Ar-Ge’ye yatırım ve
inovasyonlar için daha fazla para tahsis etmek açık bir şekilde yenilikçilik kapasiteyi ve
dolayısıyla firma performansını artırmaktadır. Aynı zamanda, inovasyon sürecinin merkezi
olan işletmelerin, firma içinde inovasyonu canlandıran, iletişime ve bilgi akışına izin veren,
araştırma ve geliştirmeyi kolaylaştıran ve yenilikçi aktiviteleri teşvik eden bir hava yaratması
yenilikçi olmaları için çok önemlidir.
Firma stratejileri (imalat, teknoloji, rekabet ve pazar stratejileri) yenilikçiliğe anlamlı ve
pozitif bir şekilde bağlıdır. Pazar odağı ve teknoloji geliştirme için kaynak ayrılması gibi
stratejiler yenilikçilikle yüksek derecede ilişkili olan hayati unsurlardır. Sonuçlar, firma imalat
stratejilerindeki hiyerarşiyi öneren kum piramidi modelini de desteklemektedir. Đmalat kalitesi
kapasiteye yöneliktir ve diğer faktörlerin temeli gibi hizmet eder. Tüm diğer tabakalar kalite
tarafından desteklenir. Maliyet etkinliği koninin en üstünde, imalat stratejisinin nihai tabakası
olarak gözlenmektedir.
Đnovasyonları izleme de inovasyona yönelimde artışa, teknik bilgi ve deneyimlere katkı
sağlar. Çalışmaya katlan firmalar, yenilikleri takip etmek için esasen tedarik zincirlerini, yani
ortaklarını, müşterilerini, tedarikçilerini, rakiplerini, satıcılarını; ve aynı zamanda bültenler, everitabanları ve internet gibi teknik kaynaklarını da izlemeye önem vermekte olduklarını
belirtmişlerdir. Öte yandan, en az önem verilen izleme stratejisi üniversiteleri ve diğer
endüstrilerden firmaları izlemek olduğu saptanmıştır.
Çalışmanın önemli bir sonucu firmaların geniş ölçüde işbirliği yapmayı tercih
etmedikleridir. Örneğin, firmaların sadece %34’ü üniversiteler ve araştırma merkezleriyle ArGe işbirliği yapmaktadır. Oysa çalışmadan edinilen sonuçlara göre, bu tip işbirliği bütün
inovasyon ve performans ölçekleri bazında anlamlı ve pozitif bir fark sağlamaktadır. Aynı
şekilde, örneklemdeki firmaların sadece %7’si rakipleriyle Ar-Ge işbirliği yapmaktadır. Öte
yandan, firmaların %20’si diğer firmalarla Ar-Ge işbirliği yapmakta, %33’ü üretim işbirliği,
%26’sı satın alma işbirliği , %30’u hizmet, satış, dağıtım işbirliği, %56’sı firmalar veya
eğitim merkezleriyle eğitim işbirliği, %67’si müşterilerle işbirliği, %70’i tedarikçileriyle
işbirliği ve %28’i tamamlayıcı işbirliği uygulamaktadır.
Dikey işbirlikleri (müşteriler ve tedarikçilerle yapılan) ve operasyonel işbirlikleri
nispeten yaygındır, fakat yenilikçilik için gerçek olumlu etki firmaların çoğunlukla
198
uygulamakta başarısız oldukları Ar-Ge işbirliklerinden gelmektedir. Ar-Ge işbirliklerini
uygulayan firmalar genelde daha yenilikçidir ve daha iyi performansa sahiptir. Ancak,
firmaların çoğunluğu operasyonel işbirliklerini gerçekleştirirken, yarıdan fazlası Ar-Ge
işbirliklerini uygulamamaktadır.
Đşletmeler dış işbirliklerini, özellikle araştırma merkezleri ve üniversitelerle yapılan ArGe işbirliklerini ilerletmedir. Türkiye’de üniversite-endüstri etkileşiminin oldukça düşük
olduğu bilinmektedir. Akademisyenler ve yöneticiler arasında deneyim paylaşılması sadece
inovasyon aktivitelerini değil girişimlerdeki her çalışma pratiğini de artıracaktır.
Analizler, entelektüel sermayenin yenilikçiliğin en önemli belirleyicisi olduğunu
göstermektedir. Örgütsel sermayenin yenilikçilik ile çok yüksek olan ilişki değeri
(korelasyonu) bu faktörün daha yenilikçi olmak adına başlıca önemini ortaya koymaktadır.
Becerileri, yaratıcılığı ve bireylerin deneyimlerini kapsayan beşeri sermaye, inovasyonun
değerli bir kaynağıdır. Đşletmeler eğitimi, eğitim ve öğrenim fırsatlarını artırarak insanlarına
yatırım yapmalı ve de çalışanların inovasyon becerilerini geliştirmelidir. Bu yüzden,
öncelikle, vasıflı ve yetenekli işçilerle çalışmak gerekmektedir. Böylece, yüksek insan
sermayesi daha yüksek sosyal sermayeyle sonuçlanarak, firmanın örgütsel sermayesini de
artıracaktır. Örneklemimizdeki en başarılı sektörler daha yüksek beşeri ve örgütsel
sermayesine sahip olanlar olmuşlardır.
Kurum kültürü bulgularına göre, işletmeler çoğunlukla iletişime ve ödüllendirme
sistemine önem vermektedir. Buna karşılık, formelleşme konusundaki eksiklikler göze
çarpmaktadır. Yönetim desteği yenilikçilik için en kritik unsurdur. Bu faktörün yenilikçilik ile
yüksek ilişki değeri, fikir üretimine yönetimsel teşvikin önemini ve işletmelerin yenilikçilik
kapasiteleri için yeni projelere desteklerinin gerekliliğini göstermektedir.
Çalışma sonuçlarına göre, dinamik sektörlerde firmalar daha yenilikçidir. Dinamizm
çoğunlukla müşterilerin taleplerine bağlı olan rekabetçi koşullardaki değişikliklerin oranı
olarak tanımlanmaktadır. Öte yandan, yüksek pazar dinamizmi yüksek yenilikçilikle ilişkili
olduğu halde, firmaların yoğun rekabetçi koşullarda daha yenilikçi olduğunu söylemek için
elimizde yeterli sonuç yoktur. Elimizdeki verilere göre, sadece, rekabetçi sektörde yer alan
firmaların pazarlama ve organizasyonel inovasyonlar açısından daha yenilikçi oldukları
söylenebilmektedir.
Đnovasyon engelleri firmaların yenilikçilik aktivitelerini olumsuz etkilemektedir.
Firmaların yakındığı temel sorunlar, iç kısıtlar (zaman sınırlamaları ve finansal sınırlamalar,
yüksek risk ve maliyet gibi) ve iç eksiklerdir (teknik bilgi ve deneyim eksikliği, vasıflı eleman
199
ve Ar-Ge yöneticisi eksikliği). Öte yandan, çalışmanın sonuçları, iç direncin istatistiksel
olarak en önemli engel olduğuna işaret etmektedir. Çalışmaya göre iç kaynaklı engeller
firmaların yenilikçilik kapasitelerini anlamlı ölçüde engellemektedir. Fakat dış kaynaklı
engellerin yenilikçiliği engellediğini iddia edecek yeterli sonuç elimizde yoktur. Dış engeller
daha ziyade iç engelleri ortaya çıkaran, arka plandaki güçlükler gibi algılanabilir. Yapılan
patika analizleri bu iddiayı desteklemektedir. Bu nedenle, firmalar daha yenilikçi olabilmek
için öncelikle iç problemlerini çözmeye yönelmelidirler.
Kamu teşvikleri ve vergi indirimleri inovasyon engellerinin etkilerini azaltıp Ar-Ge
girişimleri
için
finansal
fon
sağlayarak
yenilikçi
aktiviteleri
kolaylaştırmaktadır.
Örneklemimizdeki firmaların %39’u ilgili vergi indirimlerinden yararlanmaktadır. Benzer
şekilde, firmaların %46’sı TTGV, TUBITAK, KOSGEB, Halkbank ve AB altıncı çerçeve
programı kurumlarının en az birinin teşviklerinden yararlanmaktadır. Sonuçlar Ar-Ge için
kamu teşviklerinin, firmaların yenilikçilik kapasitelerini önemli ölçüde artırmakta olduğunu
göstermektedir. Ancak bu teşviklerin bilinirliği ve kullanılırlığını artırmak gerekmektedir.
Ankete katılan firmaların yıllık ortalama inovasyon harcamaları 1,31M€ iken medyanı
214K€ ve maksimum harcama 26,3M€’dur. Öte yandan, inovasyon giderinin ortalama artışı
(2003’ten 2005’e) %32 iken medyanı %18’dir. Örneklemdeki 100 firma (%54’ü) inovasyon
harcamalarını açıklamıştır. Bulgular inovasyon harcamalarının miktarının yenilikçilikle
anlamlı olarak ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Yüksek inovasyon harcaması
yenilikçilik, ürün inovasyonları, süreç inovasyonları ve organizasyonel inovasyonlar kadar
yenilik, imalat, pazarlama performansı için de anlamlı pozitif bir fark sağlamaktadır.
Örneklemimizdeki firmaların 32 tanesi (%18’i) diğer ülkelerde üretim yatırımlarına
sahiptir. Ancak, 27’si de 5 yıl içinde diğer ülkelerde üretime geçmeyi planlamaktadır. Diğer
ülkelerde üretim tesisi olan veya bunu planlayan 59 firmanın, diğerlerine göre daha yenilikçi
olduğu gözlenmektedir.
Firmaların %53’ü yazılı bir stratejik plana sahiptir. Çalışmanın sonucunda ortaya çıkan
bulgular, stratejik planı olan firmaların diğer firmalardan anlamlı ölçüde daha yenilikçi
olduğunu desteklemektedir. Bu planın zaman ufkunun da önemli olduğu gözlenmiştir.
Firmalar çoğunlukla 3 veya 5 yılık planlamayı tercih etmektedir. Öte yandan firmaların
stratejik planlarının zaman ufku arttıkça yenilikçilikleri de artmaktadır.
Firmaların rekabet ve pazarlama stratejilerini karşılaştırdığımızda, yenilikçi firmaların
ürünlerini nispeten yüksek fiyattan sattıklarını görmekteyiz. Diğer bir deyişle, ürünlerini
nispeten yüksek fiyattan satan firmalar pazardaki rakiplerinden anlamlı ölçüde daha çok
200
yenilikçidir. Aynı şekilde ürünlerinin çok yüksek kalitede olduğunu iddia eden 77 firma
(%43) bulunmaktadır. Örneklemdeki firmaların %21’i dar bir hedef pazarı amaçladıklarını,
yani az sayıdaki pazar için uzmanlaşmayı hedeflediklerini bildirmişlerdir. Buna karşın, sadece
birkaç pazara odaklanmak yenilikçilik için sakıncalı bir strateji olarak ortaya çıkmaktadır.
Hedeflenen pazarın büyüklüğü yüksek yenilikçilik kapasiteyi beraberinde getirmektedir.
Firmaların %7’si dar ürün yelpazesine sahiptir, bu onların sektörde çoğunlukla tek tip ürün
ürettikleri anlamına gelmektedir. Sadece birkaç ürüne odaklanmak da yenilikçilik için uygun
bir strateji değildir. Çeşitli tipte ürün üreten firmalar diğerlerinden anlamlı şekilde daha
yenilikçidirler. Rekabet stratejilerinin bir özeti olarak, yenilikçi firmalar daha kaliteli ürün
imal ettikleri ve daha yüksek fiyata sattıkları; ayrıca, birçok pazarı hedefledikleri ve ürün
yelpazelerinin geniş olduğu söylenebilir.
Öte yandan, mevcut ürünler için küçük düzeltmeler yapmanın kendileri açısından çok
önemli olduğunu belirten firmalar (%22) diğerlerine göre süreç inovasyonların da daha
iyidirler. Mevcut pazarları için yeni ürün geliştirmeye çok önem veren firmalar (%37) ise
diğerlerine kıyasla bütün inovasyon türlerinde önem vermeyen firmalara göre daha iyidirler.
Firmaların %21’i mevcut ürünlerle yeni pazarlara girme stratejisinin kendileri için son derece
önemli olduğunu belirtmiştir. Bu firmalar diğerlerine kıyasla hiçbir inovasyon türünde daha
iyi değillerdir. Yeni ürünlerle yeni pazarlara girme stratejisine çok önem veren firmalar (%38)
vermeyenlerle kıyaslandığında, diğerlerinden daha yenilikçi oldukları saptanmıştır.
Örneklemdeki firmaların %12’si yeni teknoloji geliştirmek için, %3’ü mevcut
teknolojilerini ilerletmek için, %28’i diğer firmalar tarafından geliştirilen teknolojiyi
ilerletmek için ve %18’i diğer firmalar tarafından geliştirilen teknolojiden yaralanmak için hiç
kaynak ayırmadığını ifade etmişlerdir. Çalışma sonucunda, teknoloji için kaynak ayırma
stratejileri arasından yeni teknoloji geliştirme ve kendi teknolojilerini iyileştirmek için kaynak
ayırma stratejilerini izlediklerini belirten firmalar diğerlerinde çok daha yenilikçi çıkmıştır.
Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanan firmalar ise hiçbir inovasyon türünde anlamlı
bir fark yaratmamayı başaramamıştır.
Firmaların %23’ü yatırım kararı alırken finansal dönüş aradıklarını bildirmiş ve %37’si
çoğunlukla stratejik öneme değer verdiklerini belirtmişlerdir. Yatırım kararı alırken
çoğunlukla stratejik önemi göz önüne alan firmalar diğerlerine göre daha yenilikçi çıkmıştır
ve özellikle süreç inovasyonları ve organizasyonel inovasyonlarda daha iyidirler.
Üst yönetimin ağırlıklı tecrübe ve bilgi birikimi kıyaslanması sonucunda, Ar-Ge ve
finans geçmişi olan üst yöneticilerin ağırlıklı olduğu firmaların, ağırlıklı olarak
201
üretim/alım/pazarlama/satış geçmişi olan üst yöneticileri bulunan firmalara göre daha
yenilikçi olduğu görülmüştür. Özellikle Ar-Ge geçmişine sahip üst yöneticileri olan firmalar
önemli ölçüde daha yenilikçidir ve özellikle radikal ürün ve pazarlama inovasyonlarına daha
fazla önem vermektedirler.
Kurum kültürü öğelerinden olan formelleşmenin, firmaların yenilikçilik faaliyetleri için
temel oluşturduğu ortaya çıkmıştır. Bu bulguyu destekleyecek bir başka bulgu ise resmi yazılı
organizasyon el kitabına sahip olan firmaların (%81) ve resmi yazılı bir yeni ürün geliştirme
el kitabına sahip olan firmaların (%6) diğerlerinden önemli derecede daha yenilikçi
olduklarıdır.
Entelektüel mülkiyet koruması inovasyon yönetiminde kritik bir konudur. Örneklemdeki
firmaların %28’i en azından bir patent bulundurmaktadır. Bulgulara göre patenti, patent
başvurusu, faydalı model belgesi, marka tescili ve/veya tasarım tescili olan firmalar daha
yenilikçidir ve daha iyi genel performansa sahiptir. Ayrıca, firmaların %46’sı rakiplerinden
önce üretime geçerek zaman avantajını verimli şekilde kullanmaktadır. Zaman avantajını
verimli şekilde kullanan firmalar daha iyi performansa sahiplerdir ve özellikle radikal ürün ve
pazarlama inovasyonlarında daha yenilikçilerdir. Benzer şekilde, firmaların %48’i gizlilik
stratejisini verimli şekilde kullanmaktadır.
Çalışmaya katılan firmalarda Ar-Ge personeli sayısı 10,6, medyan sadece 3’tür.
Firmaların sadece %41’i 5’ten fazla Ar-Ge çalışanına sahiptir: Bu firmalar daha iyi yenilik,
finansal ve pazarlama performansına sahiptirler ve özellikle adımsal ürün inovasyonunda,
süreç inovasyonunda ve organizasyonel inovasyonunda daha yenilikçidirler. Firmalardaki tüm
beyaz yakalı işçiler arasında Ar-Ge personeli oranlarının ortalaması, yaklaşık %13’tür. Bu
oranın yüzde %5’ten daha büyük olduğu firmalar bütün inovasyon çeşitleri açısından önemli
ölçüde daha yenilikçi bulunmuştur.
Đnovasyon firmalar, müşteriler, rakipler, tedarikçiler, araştırma merkezleri ve devlet
uygulamaları gibi birçok oyuncuyu içeren karmaşık ve çok boyutlu bir süreçtir. Başarılı bir
inovasyon süreci imalat sürecine değer katar, hizmetleri ve ürünleri geliştirir, büyüme, sağlar
ve firmaların iş sürecinde etkinlik yaratır. Bu çalışmanın genel bir bulgusu firmaların
yenilikçiliğin stratejik değeri ve öneminin farkında olduğunu fakat gerekli adımları atmada,
uygulamaya geçmede ve kaynakları atamada zayıf kaldığıdır. Đnovasyonlar üretkenliği,
rekabetçiliği ve modern ekonomilerde gelişen potansiyeli artırmak için firma faaliyetlerinin
en önemli elemanıdır.
202
Örneklemimizde doğrudan yabancı sermaye bulunduran 34 firma vardır. Bu firmaların
20’sinde yabancı sermaye payı %100’dür. Yabancı sermayeye sahip işletmeler (%19)
yenilikçilik açısından anlamlı ölçüde daha iyi seviyede değildir. Yabancı sermayeli firmaların,
Ar-Ge merkezlerinin genelde ana merkezde yer alması bu durumun nedenlerinden birisi
olarak sayılabilir.
Firma nitelikleri arasında, sadece firma büyüklüğü yenilikçilikle ilişkilidir. Araştırmada
elde edilen bulgular orta ve geniş büyüklükteki firmaların küçük olanlara göre daha yenilikçi
olduğunu göstermektedir. Firma yaşı, firma hukuki ve sahiplik statüsü, yabancı sermaye
mevcudiyeti gibi firma nitelikleri yenilikçilik üstünde anlamlı etkilere sahip olarak
görülmemektedir.
Ayrıca örneklemdeki yüksek teknolojili sektörler olan kimya ve elektrikli ev aletleri,
diğer sektörlere göre daha yenilikçi bulunmuştur. Bir firmanın inovasyon eğilimi ait olduğu
sektöre göre farklılaşmaktadır. Sektörel ayrımlarla ilgili bulgular metal, makine ve tekstil
sektörlerinin en az yenilikçi olan sektörler olduğunu ortaya koymaktadır.
Firmaların inovasyon harcamalarının en büyük bölümü, firmaların inovasyon
maliyetlerinin yaklaşık %55'ini kapsayan makine ve ekipman satın alımına ayrılmıştır. Ar-Ge
faaliyetleri, toplam inovasyon harcamalarının ortalama %35'ini kapsayan önemli bir diğer
bileşendir. Patent, teknik bilgi ve lisans satın alımının payı %5,4 ve yönetim danışmalığının
(finansal danışmanlık hariç) payı %5 olarak gözlenmiştir.
Đnovasyon engellerine ilişkin olarak iç direnç ile zaman ve finansman yetersizlikleri,
inovasyonun yüksek maliyeti ve yüksek riski gibi iç kısıtlar en önemli engellerdir. Kurum
kültürü, entelektüel sermaye, firma stratejileri, işbirlikleri, pazar dinamizmi ve kamu
teşvikleri, firma çalışan sayısı, inovasyon harcamaları gibi inovasyon belirleyicileri anlamlı
biçimde pozitif ve inovasyonun iç kaynaklı engelleri anlamlı şekilde negatif olarak
yenilikçilik kapasitesini etkilemektedir.
Aralarındaki yakın ilişkiye rağmen, inovasyonun sadece bir Ar-Ge konusu olmadığı
açıktır. Çoğu firma ürün ve süreç gibi teknolojik inovasyonlarla uğraşmaktadır fakat
organizasyonel ve pazarlama gibi iş metotları inovasyonları da son derece önemlidir. Genel
olarak, inovasyon uygulamalarındaki iyi niyetlere ve uzun dönemli girişimlere karşın,
firmalar
yenilikçi
uygulamalarını
çıktılara
görülmemektedir.
203
dönüştürmede
henüz
yeterince
başarılı
III. KÜMELER ve AĞLARDA ĐNOVASYON
Bu kısımda kümeler ve ağlar hakkındaki keşifsel teknik yazın taraması sonrasında
projede uygulanan “kendiliğinden oluşan inovasyon ağları” modelinin detayları ve üç
sektördeki uygulama sonuçları tartışılmaktadır. Kümelerin ve ağların hangi perspektiflerden
incelendikleri, önemli gördüğümüz bazı bulguları ve modelleri teknik yazın taraması
bölümünde değerlendirilmiştir. Bu bölüme geçmeden III. Kısımda sıkça tekrarlanacak olan
küme, firma ağları, sanayi bölgesi, serbest bölge ve teknopark terimlerinin teknik yazında
bulunan farklı tanımları aşağıda verilmektedir.
Kümeler:
Literatürde kümelerin farklı tanımlarına rastlamaktayız.
“Coğrafi bir yoğunlaşma içinde bulunan ve bu yoğunlaşmanın rekabet gücünü
etkilediği, bir ya da benzer birkaç ürünün birbirine bağlı üretim zincirleri” (Redman, 1994).
“Coğrafi olarak bir bölgede yığılmış, birbiriyle alakalı ve sinerji yaratma yeteneğine
sahip firmalar” (Rosenfeld, 1997, 2001).
“Coğrafi bir toparlanma içinde olan, bölgedeki diğer sanayilerle yakın bir alış-veriş
ilişkisine sahip, ortak teknolojileri kullanan veya ortak bir uzman iş gücü havuzundan
faydalanan, rekabetçi firmalar ya da aynı sanayi içindeki kurumlar” (Hill ve Brennan, 2000).
Bu tanımlarda anahtar kelime olarak “coğrafi yakınlık” göze çarpmaktadır. Sınırları
tanımlanmış ortak bir alanı paylaşmasalar da kümeler, firma ağlarından farklı olarak “coğrafi
yakınlık” içerisinde olan firmalardan oluşmaktadır.
Firma Ağları:
Günümüzde bir birinden yönetsel anlamda bağımsız olan firmaların oluşturduğu iş
ağları veya şebekeleri yaygın bir örgütlenme biçim olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yapılanma
türü, rekabet ortamının baskısıyla, bazı işletmelerin temel ve tamamlayıcı yeteneklerini başka
işletmelerle karşılıklı olarak paylaşmaya mecbur olduklarını kabul etmelerinin ve buna göre
orta veya uzun vadeli bir faaliyet ortaklığı geliştirmeye çalışmalarının doğal bir sonucu olarak
ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede temel yeteneklerinde uzmanlaşan firmalar faaliyet ortağı
olarak seçtikleri firmalardan tamamlayıcı yetenekler konusunda destek veya hizmet
alışverişinde bulunmakta ve böylece daha az kaynak harcayarak ortaklaşa daha çok katma
değer üretmek mümkün olabilmektedirler (Snow ve Miles, 1992; Alpkan, 1997). Örneğin
gelişmiş ülkelerin teknolojide lider firmaları gelişmekte olan ülkelerin teknoloji fakiri ancak
204
ucuz iş gücü ve yerel pazara hâkimiyet avantajlarına sahip firmaları ile kendilerine özgü
avantajlarını paylaşıp dezavantajlarını da ortadan kaldırmak için uzun vadeli faaliyet
ortaklıklarına gitmeyi küreselleşme stratejilerinin en önemli hamlesi olarak görmeye ve
uygulamaya başlamışlardır. Bu amaçla oluşturdukları her türlü işbirliği organizasyonu aslında
şebekeleşmekten başka bir şey değildir (Semolic ve Ostar, 2007).
Günümüzde bu tür ortak çıkarlar doğrultusunda işbirliği yapmak için aynı şebekenin
içinde yer alan iş birimleri arasında yatay veya dikey örgütlenmeye benzer iş ilişkileri
görülebilmektedir. Örneğin aynı masada yemek yiyen kardeşler gibi birbirine zarar vermeden
hatta birbirini tamamlayacak şekilde ortak bir havuzdan beslenen hizmet zincirleri, araştırma
konsorsiyumları ve ticaret ortaklıkları gibi yatay koordinasyon ağları ve/veya aynen kiracı-ev
sahibi ilişkisindeki gibi bir büyük aracı organizatörün etrafında kümelenerek hem ona
yardımcı olan hem de ondan beslenen tedarik ve üretim zincirleri gibi dikey-hiyerarşik
işbirliği ağları çok yaygınlaşmış durumdadır. Anglo-sakson kültüründe network adı verilen bu
tür işbirlikleri Japonya’da keiretsu, Latin Amerika'da grupos, Hindistan’da business houses,
Güney Kore'de ise chaebol terimleri ifade edilmektedirler (Baum ve Ingram, 2002). Özellikle
elektronik ticaret aktivitelerinde uzmanlaşmış küçük işletmelerle çalışan aracı organizatörlerin
enformasyon teknolojisindeki yenilikleri kullanarak mesafe tanımayan uzun vadeli örgütsel
bağlar kurabildikleri ve bu yolla karşılıklı örgütsel öğrenmeyi gerçekleştirmeye çalıştıkları
gözlemlenmektedir (Raymond, ve Blili, 2000). Tüm bu işbirliği çabaları faaliyet ortaklarına
bir yandan daha az kaynak harcayarak daha fazla üretme ve öğrenme imkânı sağlarken diğer
yandan bu güç artışı genellikle tarafların yönetsel bağımsızlığını da ortadan kaldırmamaktadır
(Podolny ve Page, 1998).
Sanayi Bölgeleri:
“Sanayi bölgeleri, belli bir coğrafya içerisindeki, homojen bir ürünün yapımında faklı
aşamalarda ve farklı yollarla katkı sağlayan çok sayıdaki firmayı içeren üretim sistemleridir”
(Pyke ve Spenberg, 2000).
“Sanayi bölgeleri, o ya da bu şekilde homojen bir şey üreten ve pazarda kendilerini
farklı konumlandıran firma kümeleşmelerinden oluşmaktadır” (Brusco, 1990).
“Bölgesel yoğunlaşan, sektörel uzmanlaşma içerisindeki firma kümelerine sanayi
bölgesi denir. Bu kümelenme içerisindeki firmalar, değer zincirinde ileri ya da geri yönde
kuvvetli bağlantılara sahip, ortak bir kültürü, sosyal geçmişi ve bazen açık ama çoğunlukla
zımni davranış biçimleri olan ve gerek kamu gerekse özel sektörden kurumlar tarafından
desteklenen bir yapı içerisinde bulunmaktadır” (Rabelotti, 1995).
205
“Coğrafi olarak toplanmış küçük ve orta ölçekteki firmaların oluşturdukları üretim
ağlarına sanayi bölgeleri denir” (Asheim, 1994).
“Sanayi bölgeleri, alansal olarak sınırlandırılmış, ticaret yönlü, ayırıcı ekonomik
uzmanlıkları bulunan aktiviteleri içerir ve 4 şekilde karşımıza çıkar:
1. Marshalsal sanayi bölgeleri
2. Merkezi sanayi bölgeleri
3. Uydu sanayi platformları
4. Devlet destekli sanayi bölgeleri” (Markusen, 1996).
“Coğrafi bir alanda toplanmış, birbirine bağlı belli bir alandaki firmalar ve kurumların
oluşturduğu, uzmanlaşmış tedarikçileri, uzmanlaşmış altyapıyı ve servis sağlayıcıları içeren
bölgeler, sanayi bölgesi olarak adlandırılır” (Porter, 1998, 1999).
Proje kapsamında kullanılacak olan sanayi bölgesi terimi kümeler ve firma ağlarından
farklı olarak “alansal olarak sınırlandırılmış” nitelikte bir araya gelen firmaları
kapsamaktadır.
Türkiye’de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tanımı - Organize Sanayi Bölgesi:
Türkiye’de 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kanununa göre OSB'ler,
sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, kentleşmeyi yönlendirmek, çevre
sorunlarını önlemek, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, imalat sanayi türlerinin
belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmeleri ve geliştirilmeleri amacıyla, sınırları tasdikli arazi
parçalarının gerekli alt yapı hizmetleriyle ve ihtiyaca göre tayin edilecek sosyal tesisler ve
teknoparklar ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis
edilmesiyle oluşturulan ve bu kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim
bölgelerini ifade eder.
Serbest Bölge:
McCalla’ya (1990) göre serbest bölge, özel olarak tasarlanmış, bir ülkeden diğerine
ticaretin gümrüksüz olarak yapılmasına imkân tanıyan, ulusal kanun ve düzenlemelerin bölge
içinde bulunan firmalar için esnetildiği özel bölgelerdir. Serbest bölge fikrinin yayılma
modelleri iki şekilde karşımıza çıkmaktadır: bulaşma veya hiyerarşik yayılma. McCalla’ya
göre serbest bölgeleri aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkündür.
Serbest Bölgeler:
1. Limanlarla bağlantılı
a. Tüm liman alanı
i. Serbest limanlar
206
b. Seçilmiş faaliyetler için liman bölgesi (imalât hariç)
i. Gümrüksüz alışveriş dükkânları (duty free shops)
ii. Transit bölgeleri
iii. Antrepolar
c. Đmalât liman bölgeleri
i. Đhracat için üretim bölgeleri (export processing)
ii. Dış ticaret bölgeleri
iii. Serbest ticaret bölgeleri
2. Diğer yerleşim noktalarında
a. Uzak veya ayrılmış bölgeler
i. Serbest kumar bölgeleri
ii. Serbest çevreler
b. Şehirler içindeki bölgeler
i. Serbest girişim bölgeleri
ii. Serbest bankacılık bölgeleri
iii. Uluslararası finans merkezleri
c. Ulus devletler içinde
i. Serbest bankacılık bölgeleri
ii. Vergi cennetleri
Teknoparklar:
Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde özellikle teknoloji temelli endüstrilerde
küme oluşumları konusunda doğal dinamikler yetersiz kaldığı için, devlet zaman zaman
teknoparklar ve bilim parkları kurarak veya kuruluşunu destekleyerek küme oluşma sürecini
destekleme ve hızlandırma yoluna gitmektedir.
Teknoparklar ortaya çıkış hedefleri, fonksiyonları, yerel gelişim ile ilişkileri, yöntemleri
ve yönetim şekilleri göze alındığında üç kategoride incelenebilirler: Đnovasyon/kuluçka
odaklı, Ar-Ge odaklı ve üretim odaklı.
Đnovasyon/kuluçka odaklı teknoparkların (ODTÜ Teknokent Kuluçka Merkezi, OSTĐM;
Cyberpark Kuluçka Merkezi, Bilkent) çabası temelde endüstriyel inovasyonu tetikleyecek
yeni teknolojilerin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Bu parklar, araştırma kurumlarındaki ve
üniversitelerdeki Ar-Ge personelini kendine çekecek ve temel bilimsel araştırmaların
sonuçlarını uygulamaya dönüştürecek kurumların oluşmasını kolaylaştırmaktadır. Bu süreçte
207
yeni teknoloji tabanlı firmaların doğuşu gerçekleşmekte ve bu tür parklar genelde üniversite
ve araştırma kurumlarının çevresinde kurulmaktadır.
Ar-Ge odaklı parklar endüstriyel teknolojilerin gelişmesine ve sektörel teknoloji
düzeylerinin yükselmesine yönelik çalışırlar. Bu parkların hedefi yerel firmaların ilgisini
çekmek ve Ar-Ge yapmalarını teşvik etmektir. Bu parklar da genellikle inovasyon/kuluçka
odaklı teknoparklar gibi üniversite ve araştırma kurumlarının çevresinde yer almaktadır.
Üçüncü tip olan üretim odaklı parklar bölgesel sanayinin gelişmesini ve ekonomik
büyümeyi hedeflemektedir. Üretim odaklı parklarda teknolojik ürünlerin montajı ve üretimi
gerçekleştirilmektedir. Buralarda üretilen ürünlerin ortak özellikleri arasında; büyük pazar
potansiyeli,
geniş
kullanım
alanı,
yüksek
katma değer ve teknoloji
yoğunluğu
sayılabilmektedir (Hu vd., 2005).
BÖLÜM 8:
TEKNĐK YAZIN TARAMASI
Kümelerin, firma ağlarının, sanayi bölgelerinin, serbest bölgelerin ve teknoparkların
tamamının ortaya çıkmasında en fazla etkisi olan kavram stratejik işbirlikleri ve ortaklıklardır.
Teknik yazın taraması bölümünde öncelikle stratejik işbirliklerine yönelik yapılan
araştırmalar ele alınmaktadır. Ardından firma ağlarının ve kümelerin oluşma ve gelişme
süreçlerine yönelik yapılan çalışmalar incelenmektedir. Firma ağlarının, kümelerin ve sanayi
bölgelerinin firmaların yenilikçiliğine etkilerine yönelik yapılan araştırmaların detaylı bir
taramasının ardından özellikle kümelerin başarılarının nasıl ölçüleceğine dair yapılmış olan
bir araştırmanın temel çıktısı olan bir tablonun sunulmasıyla bu bölüm tamamlanmaktadır
8.1
Stratejik Đşbirlikleri ve Ortaklıklar
Teknik yazında stratejik işbirliklerinin farklı tanımlarına rastlamak mümkündür.
Örneğin Gulati (1998) stratejik işbirliklerini, ürün, hizmet teknoloji değişimi, paylaşımı,
geliştirmesi yapan firmalar arasındaki gönüllü işbirlikleri olarak tanımlamaktadır. Bu
işbirliklerinin ortaya çıkma sebepleri birçok nedene dayandırılabilmekte, işbirlikleri farklı
yapılarda karşımıza çıkmakta ve endüstride gerek yatay gerekse dikey sınırlar boyunca
yayılma eğilimi göstermektedir.
208
Pavitt (1984) sektörel teknolojik yörüngeleri incelediği araştırmasında firmaları dört
farklı kategoriye ayırmaktadır: büyük tedarikçiler tarafından yönlendirilenler, büyük ölçekte
üretim üzerine yoğunlaşanlar, uzmanlaşmış özel üretim üzerine yoğunlaşanlar, bilim tabanlı
firmalar.
Tedarikçilerin yönlendirdiği firmalar tarım, inşaat, ev malzemeleri, tekstil, finansal ve
ticari hizmetler gibi sektörlerde karşımıza çıkmaktadır. Bu firmaların genel özellikleri küçük
ve firma içi Ar-Ge kapasitelerinin zayıf olmasıdır. Bu sebeple bu tip firmalar daha çok
maliyet düşürme üzerine odaklanmaktadır. Bu tip sektörlerden tekstil firmalarını
incelediğimizde süreç teknolojilerinde dış kaynaklara fazla derecede ihtiyaç duydukları,
yenilik aktivitelerinin az kısmını ürün yeniliklerine ayırdıkları, yenilikçi firmaların genelde
küçük ölçekli oldukları, teknolojik farklılaşmanın üretim teknolojisinde yoğunlaştığı ve diğer
ürün pazarlarına kayan bir yapı göstermediği, ana aktiviteleri tekstil dışında olan firmaların bu
sektördeki yenilik faaliyetlerine büyük katkıda bulundukları görülmektedir.
Büyük ölçekte üretim üzerine yoğunlaşan sektörler yiyecek üretimi, metal imalatı, gemi
inşası, motorlu taşıtlar, cam ve çimento olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sektördeki yenilikçi
firmaların genel özellikleri ise kendi süreç teknolojilerini kendilerinin üretmeleri, büyük
ölçekteki firmaların yenilikte başı çekmeleri, teknolojik farklılaşmanın kendi süreç
teknolojilerindeki ekipmanlar üzerine yoğunlaşması şeklinde özetlenmektedir.
Uzmanlaşma yoluna giden üretim firmaları makine mühendisliği alanında sıklıkla
karşımıza çıkmaktadır. Bu firmaların genel özellikleri ise kendi süreç teknolojilerinin çoğunu
kendileri geliştirmekte aynı zamanda diğer sektörlerdeki firmaların ürün yeniliklerine katkıda
bulunmalarıdır. Yenilikçi firmalar genelde küçük ölçekte olup, teknolojik olarak çok farklılık
göstermemektedir.
Bilim tabanlı firmalara daha çok kimya, elektrik ve elektronik sektörlerinde rastlanılır.
Bu firmalar kendi süreç teknolojilerinin çoğunu kendileri geliştirmekle beraber diğer
sektörlerde kullanılan ürün yeniliklerine de yüksek katkı sağlamaktadırlar. Genelde büyük
ölçekli firmalardır ve teknolojik farklılaşmaları başka alanlara doğru gerçekleşmektedir.
Kendi
sektörlerinde
kullanılan
yeniliklerin
büyük
çoğunluğunu
bu
firmalar
gerçekleştirmektedir.
Bu dört farklı kategori arasındaki teknolojik ilişkileri ve yeniliğin yayılmasını
özetlediğimizde karşımıza aşağıdaki şekilde bir ilişki yapısı çıkmaktadır.
209
Şekil 8.1: Teknolojik ilişkiler ve inovasyonun yayılması (Pavitt, 1984)
Stratejik ortaklıklara bir örnek olarak Ar-Ge işbirliğini verebiliriz. Ar-Ge’de işbirliği
ortaklıklarının oluşumunu ve başarısını etkileyen faktörler Doz vd. (2000) tarafından ortaya
konulmuştur. Bu faktörlerin ilk üçü başlangıç koşullarına denk gelmektedir. Diğer altı tanesi
ise stratejik ortaklıkların oluşum ve gelişim süreçlerini yansıtmaktadır. Aşağıda, bu faktörleri
mevcut projedeki örneklemimizi oluşturan sektörel dernekler bağlamında yorumlanmaktadır.
1. Karşılıklı bağımlılık: Sektörel dernek üyeleri aynı çatı altında toplandıklarına göre
karşılıklı bağımlılığın unsurlarının farkında olmalıdır.
a. Yeni pazara giriş,
b. Dış pazarda artan rekabet,
c. Teknolojide artan rekabet,
d. Kurumsal değişimler (mevzuat zorlamaları)
2. Benzer ilgiler, çıkarlar: Sektörel dernek üyeleri ürün geliştirme ve standartların
oluşturulması konularında işbirliği yapabilmektedir.
a. Yeni ürün geliştirme,
b. Yeni teknoloji süreçleri geliştirme,
c. Kaynak paylaşımı,
d. Kaynak geliştirme,
e. Teknik standart geliştirme,
f. Performans iyileştirme,
g. Aynı sektörde bulunma,
h. Benzer örgütsel özellikler,
210
i. Mevcut ilişkiler ve bağlar
3. Harekete geçirici kuruluş varlığı: Ortaklığın somutlaşabilmesi, proje başlatıcısının
hem sektörel dernek, hem de TÜBĐTAK olmasıyla çok kolaylaşabilecektir.
a. Projeyi sahiplenen kişinin varlığı,
b. Projeyi sahiplenen firmanın/derneğin varlığı,
c. Projeye sahiplenen kamu biriminin varlığı
4. Ortakların seçilmesi:
a. Temasa geçilen kuruluşlarda açıklık,
b. Temasın derinliği
5. Alan belirlenmesi: Merkezlerin kurulma aşamasında üye firmaların ortak araştırma
alanları ve araştırma sorularının üzerinde fikir birliği sağlamaları çok önemli. Bu uzlaşı için
gereken tüm zaman ayrılmalı ve süreç etkin bir şekilde yönetilmelidir.
a. Ortaklık yapısı hakkında başlangıçtaki benzer görüşler,
b. Amaçlar hakkında başlangıçtaki benzer görüşler,
c. Operasyonlar hakkında başlangıçtaki benzer görüşler,
d. Enformasyon paylaşım derecesi,
e. Đlk görüşmeler ve pazarlıklardaki çatışma düzeyi,
f. Araştırma için başka alternatiflerin düşünülmemesi
6. Beklentilerde süreklilik: Ortak çalışma süresi uzadıkça artacak karşılıklı güven
projenin, diğer bir deyişle merkezin, sürekliliğini güvence altına alacaktır.
a. Ortaklıktan ayrılamayacağını taahhüt eden kaynak sunumu,
b. Belirli bir süre için üyelik taahhüdü,
c. Ek kaynakların taahhüdü,
d. Faaliyetlere aktif katılan üye,
e. Cari alternatiflerin yokluğu
7. Formel yapı: Ortaklar arasındaki iletişim artıracak ve kolaylaştıracak bir formel yapı,
merkezin organik gelişmesini mümkün kılacaktır.
a. Büyüklük,
b. Üyelik sınırları – teknoloji transferi,
c. Üyelik sınırları – yabancı firma üyeliği,
d. Yönetim kurulu üye sayısı,
e. Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi prosedürünün varlığı,
211
f. Tek noktada yerleşik merkez (her üniversitedeki merkezin bağımsız olması
sonucunu çıkarabiliriz.).
8. Öğrenme: Sektörel dernek, tüm merkezlerdeki üye firmalarda gerçekleşecek öğrenme
ve yetenek gelişmelerinin yakın takipçisi olmalıdır. Öğrenmenin gerçekleşmemesi, merkezin
varlığını tehlikeye düşürmektedir.
a. Merkezin standart geliştirmesi ve hedefleri gerçekleştirmesi,
b. Merkezin yeni ürün ve süreç geliştirmesi,
c. Merkezin araştırma teknik bilgisini artırması,
d. Üye firmaların üyelik ile teknik ve stratejik getiri elde etmesi,
e. Üye firmalara teknoloji transferi mekanizmalarının etkinliği,
f. Üye firma çalışanlarına teknoloji transferi mekanizmalarının etkinliği.
9. Artan memnuniyet ve sahiplenme: Başarılı işbirliği, kendi kendini destekleyen bir
yapıya sahiptir. Ortaklar arasında gelişecek eşit paylaşım, verimlilik, etkinlik, artan uyum
kabiliyeti, merkezin yaşama şansını artıracaktır.
a. Çalışanlardaki memnuniyet artışı,
b. Üye sayısındaki artışlar,
c. Bütçedeki artışlar,
d. Kuruluşlar arası yeni ilişkilerin yaratılması,
e. Ortak araştırma merkezi yöneticilerinin üye kuruluşlarla ilişkilerden memnuniyeti,
f. Firma yöneticilerinin genel memnuniyet düzeyi.
Stratejik ortaklıklar firma ağlarının, kümelerin ve sanayi bölgelerinin ortaya çıkmasında
önemli bir etmen olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle coğrafi bir yakınlık gerektirmeyen
firma ağları, rekabet güçlerini artıracağı bilinciyle bir araya gelerek stratejik bir ortaklık yapan
firmalardan oluşmaktadır.
8.2
Firma Ağları
Ağ yapılarının oluşum sebepleri arasında sayılan faktörlerden ön plana çıkanlar; kaynak
bağımlılığı, önceki işbirliklerinin rolü ve iç Ar-Ge faaliyetlerindeki deneyim, yönetimlerin
gönüllü iradesi ve içinde bulunulan sektörde firmanın merkezi pozisyonudur. Ağ yapıları
dinamik bir yapıya sahiptir ve bu yapı zamanla değişim göstermektedir. Bu değişimi
tetikleyen faktörler arasında teknolojik değişim ve güç bölümünün etkisi, değişim
212
yönetiminin etkileri, meşru hakların ağ stratejisine etkileri, belirsizliğin ani ve dramatik
yükselişinden kaynaklanan harici şoklar sayılmaktadır.
Ağ yapılarında değişim iki şekilde gerçekleşmektedir. Birincisi, güçlendirici ve
yakınlaştırıcı değişim ki bu genelde merkezi oyuncular tarafından yapılır; ikincisi ise çözücü
ve uzaklaştırıcı değişimdir. Bu değişim üzerinde ikincil oyuncuların etkileri daha fazla
hissedilmektedir. Ağ içi güçlü bağlar, firmaları özellikle kriz zamanlarında bir arada tutucu
bir faktördür. Ağ yapıları ile firmalar arasındaki dolaysız ve dolaylı bağlar yenilik üretimini
pozitif, yapısal boşluklar ise olumsuz etkilemektedir. Ağ yapıları içinde yer alan firmaların
performansını etkileyen faktörler arasında, bilgi hacminin en etkili olduğu ve radikal
değişikliğin de oldukça önemli olduğu tespit edilmiştir (Knoben vd., 2006).
Rekabet açısından bilginin öneminin artması, bilgi yayılımının bölgesel alanda
gerçekleşmesi eğilimi sayesinde, bölgesel merkeziyetçiliğin ve bölgesel işbirliğinin önemini
artırmıştır. Yerel yoğunlaşma özellikle yüksek teknoloji sektörlerinde bilgi yaratılması,
üretilmesi ve paylaşımı yönünden büyük faydalar sağlamaktadır. Gelişen bilgi ve iletişim
teknolojileri sayesinde bölgesel yoğunlaşan işbirliği ağları küresel olarak birbirine
bağlanabilmiş ve bu sayede küresel üretim ağları ortaya çıkabilmiştir. Bu ağların başarısında
büyük küresel firmalar kadar, yerel küçük firmaların ve bunların işbirliğinin etkisi
yadsınmamalıdır. Bu bölgesel yapıların küresel arenada birleşip rekabet avantajı için işbirliği
sağlamalarına örnek olarak Finlandiya’nın Helsinki, Đrlanda’nın Dublin ve Đsrail’in Tel Aviv
şehirleri arasında kurulan işbirliği ağlarını saymak mümkündür (Roper ve Grimes, 2005).
Horwitch ve Thietart (1987) Ar-Ge-yoğun firmaların çok boyutlu karşılıklı bağımlılık
içeren ilişkilerinin (dikey entegrasyon, paylaşılan tesisler, ortak pazarlama) pazar payı ile
yatırım getiri oranına olumlu etkisine dikkat çekmektedir.
Firma ağlarının oluşumu üç aşamadan geçmektedir. Bu aşamalardan ilki olan kuruluş
aşamasında kapasite paylaşımına yönelik işbirliği gerçekleşmektedir. Bu aşamada bilgi
paylaşımı çok azdır ya da hiç gerçekleşmemektedir. Đkinci aşama olan gelişimde, bir ya da bir
kaç “merkez firma” dış dünya ile ağın bağlantılarına yön verir. Bu firmalar çekirdek
yeteneklerin gelişimini, taşeronluk kapasitelerini ve uzmanlaşmayı geliştirir. Son aşama olan
olgunlukta ise ağ yapıları lider firmaların içeri ya da dışarı odaklanma istekleri doğrultusunda
gelişmektedir. Đç odaklanma kendi firmasına yatırım ya da başka firmalar satın alma yoluyla
büyüme şeklinde gerçekleşmektedir. Esneklik ve ürün çeşitliliği, yerel taşeron firmalar ile
yürütülen yakın ve sıkı işbirlikleri ile elde tutulmaya devam edilmektedir. Buna karşılık dış
odaklanmayı seçen firmalar sadece kendi stratejik merkez yetenekleri üzerinde yoğunlaşırken,
213
taşeronların farklı konularda uzmanlaşmasına izin verir ve bu taşeronlar ile yürüttüğü yakın
ilişkileri sayesinde başarıyı yakalamaktadır. Her iki seçimde de merkez firma ağ yapısı ile dış
müşteri arasında bir arayüz görevini üstlenmektedir (Danilovic ve Winroth, 2005).
Gulati vd. (2000), sektörün yapısı, sektör içindeki konumlanma, taklit edilemeyen firma
kaynakları ve yetenekleri, sözleşme ve koordinasyon maliyetleri, dinamik ağ kısıtları ve
yararları boyutlarının incelenmesi ile stratejik ağların başarılarını anlamanın mümkün
olacağını vurgulamıştır.
Firma ağları gibi bir başka stratejik işbirliği ve ortaklık neticesinde ortaya çıkan oluşum
kümelerdir. Kümelerin firma ağlarından en temel farkı coğrafi bir yakınlık içermeleridir.
8.3
Kümeler ve Ortaklıklar
Coğrafi kümelenme ve uluslararası rekabet gücü arasındaki nedensel ilişkiyi açıklamak
için teknik yazında karşımıza birçok farklı yaklaşım çıkmaktadır. Bunlar arasında ön plana
çıkan disiplinler: Ekonomik coğrafya, Mekân teorisi, Bölgesel gelişim ve büyüme kutupları,
Şehir ekonomileri, Sosyal ağlar, Uluslararası ticaret, Uluslararası işletmecilik, Đşletme
stratejileridir.
Firmaların kümeleşme ile elde ettikleri başarıların temellerine baktığımızda iki önemli
unsur karşımıza çıkmaktadır. Birincisi Baden-Württemberg örneğinde olduğu gibi (Sabel vd.,
1989) ekonomik temeller, ikincisi ise Đtalya örneğinde olduğu gibi ekonomik olmayan
temellerdir (Porter, 1998).
Kümelerin nasıl rekabetçi olduğu ve bu rekabetçiliği koruduğu sorusunun cevabını üç
farklı sebebe dayandırmak mümkündür (Porter, 1998):
1. Üretim organizasyonu. Kümeler içindeki uzmanlaşmış küçük ve orta ölçekli firmalar
üretimde bir esneklik sağlamaktadır.
2. Sosyal ve politik içerik. Küme içinde oluşan zımnî bilgi, kurumlar, güven ve sosyal
sermaye sayesinde avantaj sağlamaktadır.
3. Küme içerisindeki ilişkiler. Bu ilişkiler inovasyonun, öğrenmenin ve karşılıklı
dayanışmanın önünü açmaktadır.
Öte yandan, kümeler rekabeti üç ana yoldan etkilemektedir (Porter, 1998);
1. Kümelenme içinde kurulmuş olan işletmelerin üretkenliğini artırarak,
2. Gelecekte verimliliği yükseltecek ve yeni ürünlerin oluşmasını sağlayacak
yenilikçiliği yönlendirerek,
214
3. Kümelenmenin kendisini genişleten ve güçlendiren yeni iş alanlarının ortaya
çıkmasını teşvik ederek.
Kümelenmeler, kümelenmeye dâhil olan işletmelere, kendi esnekliklerinden feragat
etmeden, büyük ölçekli ya da diğer işletmelerle resmî bağlantılara sahip işletmelermiş gibi
fayda elde etmelerini sağlamaktadır (Porter, 1998).
Porter’ın (1990) geliştirmiş olduğu Elmas Modeli’ndeki her nokta ve Elmas Modeli’nin
bütünü ulusal nispi avantajlara götürecek dört bileşeni etkilemektedir. Bunlar; kaynaklara ve
becerilere erişim; kuruluşun, bu kaynaklarla ve becerilerle hangi fırsatları değerlendireceği
kararı; birimlerin hedefleri; kuruluşlar üzerindeki inovasyon ve yatırım baskısıdır. Bu model,
firmaların rekabet avantajı geliştirmelerinde etkiye sahip dört faktörü modellemektedir.
Elmasın dört köşesinde “faktör koşulları”, “talep koşulları”, “firma stratejisi ve rekabet
yapısı” ve “ilgili ve destekleyici endüstrilerin varlığı” vardır. Porter’a göre (1998) “…a
cluster is the manifestation of the diamond at work. Proximity amplifies all of the pressures to
innovate and upgrade.” yani Porter’a göre kümeler Elmas Modelinin merkezinde yer alan ve
modelin işlerliğinin yaşayan kanıtıdır.
Elmas Modelini oluşturan faktörleri kümelere uyarlayacak olursak;
1. Girdi koşulları
a. Bir
küme
kaynaklar
ve
teknoloji
gibi
kendi
önemli
girdilerini
yaratabilmektedir.
b. Bölgesel
girdi
dezavantajları
kuruluşları
küme
için
nispi
avantaj
oluşturabilecek inovasyonlar ve yeni metotlar geliştirmeye zorlamaktadır.
2. Talep koşulları
a. Bir ürüne bölgesel talep, bölge dışındaki pazarlardaki talepten daha yüksek
olduğu zamanlarda, bölgesel kuruluşlar bu ürüne daha çok önem verirler. Bu
ürün ihraç edilmeye başlandığında, rekabet avantajını da beraberinde
getirmektedir.
b. Daha talepkâr bölgesel pazar, rekabet avantajı doğurmaktadır.
c. Güçlü ve değişimleri takip eden pazar, bölgesel firmaları küresel değişimleri
takibe zorlamaktadır.
3. Đlgili ve destekleyici endüstriler
a. Bölgesel destekleyici endüstriler rekabetçi ise, kuruluşlar maliyete etkili ve
yenilikçi girdilerin rahatlığını yaşamaktadır.
b. Bu etki tedarikçiler küresel rekabet yaşadığında güçlenmektedir.
215
4. Firma stratejisi ve rekabet Yapısı
a. Bölgesel şartlar firma stratejilerini etkilemektedir.
b. Sektördeki düşük rekabet o sektörü çekici kılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında
firmalar düşük rekabeti tercih ederler fakat bölgesel rekabet, firmaları yeniliğe
ve gelişmeye zorlamakta, sonuç olarak yüksek bölgesel rekabet, düşük küresel
rekabeti doğurmaktadır.
c. Bölgesel rekabet, firmaların temel avantajlardan öteye gitmeye zorlamaktadır.
Elmas Modeli’nde, bir bileşenin etkisi diğerlerine de bağlıdır. Örneğin, girdi
dezavantajları yeterli rekabet olmadıkça firmaları yenilikçi olmaya yönlendirmeyecektir. Öte
yandan, Elmas Modeli temelde kendi kendisini pozitif geri besleme ile güçlendiren bir yapıyı
yansıtır. Yüksek rekabet seviyesi firma için özelleşmiş girdilerin ortaya çıkmasına neden
olmaktadır.
8.4
Kümelerin Oluşma Mekanizmaları
Kümelerin oluştuğu yerleri etkileyen faktörler arasında tesadüfî ve kişisel nedenler
sayılabileceği gibi rasyonel ve ekonomik nedenler de bulunmaktadır. Örneğin doğal
kaynaklara yakınlık özellikle sanayi kümelerinin oluşumunda etkin olabilmektedir (Ross,
1896). Sanayinin ve kümeleşmenin oluşumunda ekonomik dalgalanmanın da etkisi
görülmektedir.
Kümeleşme eylemleri yönetim boyutunda incelendiğinde, temellerinin yeni-kurumsallık
teorisi (Neo-institutional), ya da topluluk ekolojisi (Population Ecology) gibi teorilere
dayandırmanın mümkün olduğu görülmektedir. Yeni-kurumsallık teorisine göre, firmalar
içinde bulunduğu topluluğun gözünde meşruiyet kazanabilmek için, kümeler kurma yoluna
gitmektedir. Ekolojik modellere göreyse, farklı büyüklükteki organizasyonlar farklı stratejiler
seçmekte, dolayısıyla büyüklüklerine göre farklı şekillerde yerelleşmektedir. Farklı
büyüklükteki organizasyonların bir arada bulunma sebebiyse birbiriyle rekabet etmek
değildir, bölgesel yığılmanın getirdiği ekonomik faydalardan yarar sağlamaktır.
Aslında kümeleşme çalışmaları teknik yazını, işbirliği ağları ve örgütler arası ilişkiler
teknik yazını ile paralellikler göstermektedir. Araştırmalarında bölgesel ağlardaki güven ve
kişisel kimlik ilişkileri üzerinde durulmaktadır. Bu araştırmalara göre organizasyonlar ne
kadar birbirlerine güvenirlerse, bir ağ kimliğinin ortaya çıkması ve kişilerin kendilerini o ağ
içinde tanımlamaları o kadar kolaylaşıyor. Bununla beraber de güven duygusu daha da artma
216
eğilimi gösteriyor. Bölgesel yakınlık ise bu sürecin hızlanmasını destekliyor. Đşlem
maliyetlerinin azaltılmasında bölgesel müşteri-tedarikçi ilişkilerini bu konu için örnek
göstermek mümkün.
Kümeleşme konusundaki yönetim bilimleri teknik yazınını özetlemek gerekirse,
araştırmacıların kümeleşmeye farklı açılardan baktıklarını görmekteyiz. Bu farklı açıların alt
unsurları arasında üretim organizasyonu, işlem maliyeti, bölgesel rekabetin doğası, firmaların
stratejileri ve pazarlama faaliyetleri, firmaların kümelere karşı farklı maliyet/kazanç algıları,
çok uluslu firmaların oynadıkları roller ve gerek global gerek yerel ağlar ile olan ilişkileri ve
firmaları kümeleşmeye iten motivasyon faktörlerini saymak mümkündür.
Hükümetler, küme oluşumlarında başlangıç ve sonraki süreçlerde farklı katkılar
sağlayabilme potansiyeline sahiptir. Özellikle, kümeleşmenin başlangıç aşamalarında yöresel
altyapıyı iyileştirip, dezavantajları ortadan kaldırabilirler. Takip eden aşamalarda ise
inovasyonun önüne geçen engelleri ortadan kaldırmak sureti ile küme oluşumuna katkı
sağlayabilirler.
Teknik yazını incelediğimizde çokuluslu firmalar ile yerel kümeler arasında karşılıklı
bir etkileşim karşımıza çıkmaktadır. Bunun nedeni, firma ne ölçüde çokuluslu olursa olsun
yerel kaynakların avantajlarından faydalanma isteğidir. Bölgesel düşük girdi maliyeti gibi
statik maliyetler, firmaların yeteneklerini ve kullandıkları teknolojilerini bir üst düzeye
taşımalarına olanak sağlayacağından inovasyon yaratılmasında etkili olmaktadır. Rekabet
avantajının anahtarlarının coğrafi olarak kümeleştiği bir sanayide, bölgesel toplanma
uluslararası rekabet gücünü de beraberinde getirmektedir.
Kümeleşmeye, sanayide olduğu gibi ticarette de rastlanabilmektedir. Bir sektöre hizmet
eden bakım/onarım atölyeleri, taşıma firmaları başka sektörlere de hizmet verebilmektedir.
Coğrafî konum veya uzmanlaşmanın yanı sıra fizikî ve kurumsal faktörlerin bölgenin ticarî
bağlarında etkili olduğu da tespit edilmiştir (Vining, 1946). Özellikle küçük çaptaki yüksek
teknoloji firmaları, girişimciliğe açık ve teknolojik kümelenmenin yoğun olduğu yerlerde
görülmektedir (Lin vd., 2006).
Sanayide ihracat merkezli yapılanma, ihracat endüstrileri ile bölge nüfusu arasındaki
bağı
kurmaktadır.
Bu
bağlamda,
ekonomik
yapı
mekân
faktörünü
içermektedir.
Büyüklüklerdeki değişim ile küme aktörlerinin karşılıklı bağımlılıklarındaki değişim bu
yapının işleyişini göstermektedir. Ekonomik yapının nasıl geliştiğinin gösterimi, sanayi
bölgelerinin oluşumu konusuna ışık tutmaktadır (Vining, 1949).
217
Pearce ve David (1983)’in firma içi kümelenmeyi inceleyen çalışmasının sonuçlarından
firmalar arasındaki kümelenme için de sonuçlar çıkarılabilir. Firmanın mekanik veya organik
yapıya sahip olması dış çevreleriyle olan ilişkileri ve kümeleşme isteğini ve yeteneklerini,
kümelerdeki ilişkilerinin başarı düzeyini etkileyebilmektedir.
Kümelerin içinde yer alan firmaların birbirine benzemesi veya birbirinden farklılaşması
tartışması hakkında Astley’in (1985) toplum içinde yer alan firmalar çalışmasını incelemek
yoluyla bilgi sahibi olmak mümkündür. Astley kümelerin içinde yer alan firmalardan yeni
alanlarda faaliyet çıkıyor mu sorusunu gündeme getirmektedir.
8.5
Kümelerin Firma Yenilikçilik Yeteneklerine Etkileri
Teknik yazında küme içerisinde yer almanın ve sanayi bölgelerinin, firmaların yenilik
faaliyetlerine etkisi üzerine farklı perspektiflerden yapılan araştırmalar bulunmaktadır. Bu
çalışmaların bir kısmında gerek kümelerin gerekse sanayi bölgelerinin firmalarının yenilik
yeteneklerini ve performanslarını olumlu yönde etkilediği gözlemlenmektedir.
Baptista ve Swan’ın (1998) çalışmasında yenilik performansındaki artış kümeler ile
ilişkilendirilmiş ve kümelerin başarısının arkasındaki ana faktörlerden birisinin, bilgi ve
bilginin yayılması olduğu ortaya atılmıştır. Özellikle yeni teknolojiler hakkındaki bilgi
yayılımı faaliyetlerinin bölgesel bir eğilim gösterdiği tespit edilmiştir. Bölgesel istihdam ile
ölçülen küme gücünün, kümenin yenilik ortaya çıkarma etkisini artırdığını, ancak bu etkinin
kümenin içinde bulunduğu endüstrinin merkezi olan bölgede oluşması ile anlam kazandığını
ortaya koymuşlardır.
Küçük firmalar küme içinde bulunmak suretiyle bilgi ve iletişim alt yapısından (örneğin
internet) faydalanmakta ve bu sayede küme dışındakilere oranla daha başarılı olmaktadırlar.
Küme içindeki firmalar “küme markası” sayesinde küresel e-ticaretin nimetlerinden daha
fazla faydalanabilmekte ve tek başlarına kuramayacakları uzak ortaklık ilişkileri
geliştirebilmektedirler (Steinfield ve Scupola, 2006). Sanayi kümelerinin etkilerini
açıklamaya yönelik Tayvan’da yapılan bir çalışma kavramsal modelleme aşamasında sadece
nedensel döngü diyagramlarının çizimiyle yetinmiştir (Lin vd., 2006). Bu projenin çıktısı
olarak daha detaylı bir çalışma ileride verilmektedir.
Đnovasyon politikalarını şekillendirmek için kullanılan araçlardan biri olarak son yıllarda
bölgesel yenilik sistemleri kavramı ortaya çıkmaktadır. Bu kavram, birçok akademisyen
tarafından araştırılmış ve pratisyenler tarafından defalarca uygulamaya konulmuştur.
218
Günümüzde bölgesel yenilik sistemlerinin popülerliğinin artması; uluslararası rekabetin
büyümesi, ekonomilerin hızla küreselleşmesi, geleneksel bölge gelişim modellerinin
eksikliklerinin ve dünya çapında başarılı sanayi ve firma kümelerinin ortaya çıkması ile
ilişkilendirilmektedir.
Araştırmacılar tarafından ortaya çıkarılmak istenen ana konulardan birisi, firmaların ve
bölgelerin yenilik kapasitelerinde bölgesel büyüklüğün ve faktörlerin ne derecede etkin
olduğudur. Bu bağlamda tartışılan konular arasında, firmaya özel yeteneklerinin ve öğrenme
süreçlerinin, ortak sosyal ve kültürel bağlar ile beraber bölgesel rekabet avantajı yaratıp
yaratmadığı bulunmaktadır. Bölgesel yenilik sistemleri teknik yazını bizlere bu konu
hakkında birçok tanım ve yenilik, öğrenme ve ekonomik performans ile ilgili ilişkileri
açıklamaya yönelik analiz sunmaktadır (Doloreux ve Parto, 2005).
Gulati vd.’ne (2000) göre kümeleşme ve stratejik iş ortaklıklarının firmalara ekonomik
etkisi olmaktadır. Bu etkinin temelleri iki noktada aranabilir. Birincisi, rekabet yüzünden
işbirliği içindeki firmalarda bir öğrenme yarışı başlamasıdır. Bu öğrenme yarışı ağ ya da küme
içinde bulunan firmaların diğer firmalardan alabileceği kadar bilgi ve yeteneği bir an önce
elde etme isteği sayesinde gerçekleşir. Küme ya da ağ içindeki ilişki rekabete ya da iş birliğine
dayansa da bu öğrenme yarışı, yarışın içindeki tarafların bilgi birikimini artıracak ve dolayısı
ile onlara ekonomik fayda sağlayacaktır.
Đkinci nokta ise bir küme ya da stratejik ortaklığa katılmakla ortaya çıkacak olan etkidir.
Gulati ve arkadaşlarına göre firmalar sınırlı sayıda iş birliği ağının içinde olabilirler. Zamanla
rekabetin etkisiyle ayakta kalma mücadelesi, firmalar arasından kümeler ya da ağlar arasına
kayar. Bu noktada kazanan ağın etrafındaki firmalar başarılı olacak ve ayakta kalacak, diğer
ağları destekleyen ve başka kümelerin içinde olanlar ise kaybedeceklerdir.
Teknik yazında küme içinde bulunmanın ve bölgelerin inovasyon faaliyetlerine etkisi
konusunda yapılan farklı araştırmalar karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırmalardan bazılarında
kümelerin ve bölgenin firmalarının inovasyon yeteneklerini ve performanslarını pozitif yönde
etkilediği gözlemlenmiştir.
Teknik yazındaki kümeler üzerine yapılan araştırmaların diğer bir kısmı ise kümelerin
yeniliği nasıl etkilediği üzerine gerçekleşmektedir. Bu araştırmalara göre güçlü kümelerin
içinde bulunan firmaların inovasyon üretimine daha yatkın oldukları öne sürülmektedir. Bu
inovasyon sadece bilginin yayılması sayesinde, üretim alanında gerçekleşen inovasyon ile
sınırlı olmayıp, pazarlama alanında işbirliği içinde olmanın getirdiği avantajları kullanıp,
pazarlama konusunda da inovasyonları tetiklediği belirtilmiştir.
219
Baptista ve Swan’ın (1998) çalışmasında inovasyon performansındaki artış kümeler ile
ilişkilendirilmiş ve kümelerin başarıları arkasındaki ana faktörlerden biri olarak bilgi ve
bilginin yayılması olduğu ortaya atılmıştır. Özellikle yeni teknolojiler hakkındaki bilgi
yayılımı faaliyetlerinin bölgesel bir eğilim gösterdiği tespit edilmiştir. Bölgesel istihdam ile
ölçülen küme gücünün, kümenin inovasyon ortaya çıkarma etkisinin artırdığını, ancak bu
etkinin kümenin içinde bulunduğu endüstrinin merkezi olan bölgede oluşması ile anlam
kazandığını ortaya koymuşlardır.
Küçük firmalar küme içinde bulunmak suretiyle bilgi ve iletişim alt yapısından (örneğin
internet) faydalanmakta ve bu sayede küme dışındakilere oranla daha başarılı olmaktadırlar.
Küme içindeki firmalar “küme markası” sayesinde küresel e-ticaretin nimetlerinden daha fazla
faydalanabilmekte ve tek başlarına kuramayacakları uzak ortaklık ilişkileri geliştirmektedirler
(Steinfield ve Scupola 2006).
Sanayi kümelerinin etkilerini açıklamaya yönelik bir sistem dinamik yaklaşımı,
Tayvan’da yapılan bir çalışmada nedensel döngü diyagramlarının çizilmesi aşamasında
sonuçlandırılmıştır (Lin vd., 2006).
8.6
Kümelerin Başarısının Ölçümü
Küme başarılarının nasıl ölçülebileceği hakkında Christensen vd. (2002)’nin önerdiği
modelin detayları Tablo 8.1’de verilmiştir.
220
Gösterge Tipi
Makro Ekonomik
Mikro Ekonomik
Topluma Etkisi
Spesifik Çıktı Ölçütü
• Kümenin toplam satış
ve kârlılığı
• Kümenin ulusal
ve/veya Pazar payı
• Bölge dışındaki satış
yüzdesi
• Kümedeki istihdam
toplamı
• Yeni patent miktarı
• Kümedeki sermaye
harcamaları
• Bölgedeki kümelerle
ilişkili firmaların
sayısı
• Küme içindeki yeni iş
oluşumlarının sayısı
• Küme içindeki
firmaların satış/kârlılık
oranlarındaki bireysel
artışlar
• Yeni joint
ventureların,
kooperatif kaynak elde
etme ve gelişme
projelerinin sayıları
• Küme içinde yaşanan
ticari hataların sayıları
• Ortalama ücret ve
imtiyaz (benefit)
seviyeleri
• Küme içi eğitim
programlarına kayıt ve
bitirme rakamları
• Onarılan, geliştirilen
ve yeni yapılan
binaların sayıları
• Şehir merkezinde
faaliyet gösteren küme
firmalarının yüzdesi
• Düşük / orta
seviyedeki gelir
düzeyinde istihdam
yüzdeleri
Verinin Muhtemel Kaynağı
• Hükümet verileri
• Ticaret odaları /
dernekleri
• Üniversite
araştırmaları
•
•
•
•
•
Firma incelemeleri
Üniversite
araştırmaları
Ticaret odaları
istatistikleri
Firma incelemeleri
Üniversite
araştırmaları
Tablo 8.1: Küme başarılarının ölçüm modeli (Christensen vd., 2002)
221
BÖLÜM 9:
9.1
KÜMELER/AĞLAR ARAŞTIRMA METODU ve UYGULAMA
Araştırma Yöntemi
Projede kümeleri incelemeye yönelik iki farklı yöntemden yararlanılmaktadır.
Bunlardan birincisi yapılandırılmış mülâkat çalışması, ikincisi ise vaka analizi çalışmasıdır.
Bu yöntemlerin seçiminde Meredith vd. (1989)’inin araştırma yöntemleri için geliştirdiği
çerçeveden (Tablo 9.1) faydalanılmıştır.
BĐLGĐNĐN KAYNAĞI
DOĞAL
SUNÎ
KĐŞĐLERĐN
ALGISINDAN
DEĞERLENDĐRME
RASYONEL
ÖNERME
(POSTULAT)
MANTIKSAL
POSĐTĐVĐST /
AMPRĐK
•
•
•
YORUMSAL
•
VAROLUŞÇU
ARAŞTIRMA SÜRECĐNĐN YAPISI
MÜDAHALESĐZ
GÖZLEM
ELEŞTĐREL
YAKLAŞIM
SAHA
ÇALIŞMASI
SAHA
DENEYLERĐ
• YAPILANDIRILMIŞ
MÜLAKAT
• ANKET
ARAŞTIRMASI
EYLEM
ARAŞTIRMASI
(ACTION
RESEARCH)
VAKA
ÇALIŞMASI
• TARĐHSEL/Arşiv
ANALĐZ
• DELPHĐ
• YOĞUN MÜLAKAT
• UZMAN PANELĐ
• GELECEK
SENARYOLARI
YAPAY OLARAK
KURGULAMA
• NEDEN / MANTIK
/ TEOREM
• NORMATĐF
MODELLEME
• TANIMSAL
MODELLEME
• PROTOTĐP
OLUŞTURMA
• FĐZĐKSEL
MODELLEME
• LABORATUAR
DENEYĐ
• SĐMULASYON
• KAVRAMSAL
MODELLEME
• HERMENEUSTIC
(TEXT ANALOG)
• ĐÇGÖZLEMSEL
YANSIMA
Tablo 9.1: Araştırma yöntemleri seçimi için açıklayıcı çerçeve (Meredith vd., 1989)
222
9.1.1. Yapılandırılmış Mülâkat
Yapılandırılmış mülakat, gözlem, görüşme süreci ve notlarla sınırlı olduğundan dolayı
alan ve vaka çalışmalarıyla benzeşmektedir. Yapılandırılmış mülakata, yani kişisel görüşmeye
ihtiyaç duyulmasındaki ana sebep, durumu ve yanıtları kontrol etmek, böylece analizlerin
düzgün yapılmasını sağlamaktır. Mülakatların sonuçları, daha sonra, nicel olmayan yollardan
sistematik olarak analiz edilebilmekte veya yoğun istatistiksel analizlerle faktörler, kümeler
ve istatistiksel yönden önemli diğer ilişkiler tanımlanabilmektedir.
9.1.2 Vaka Çalışmaları
Vaka çalışmaları belirli bir olgunun sınırlı bir alanda derinlemesine incelenmesine
dayanmaktadır. Genelde kapsamın genişliği sınırlıdır ve uzun bir zaman süresince detaylı
olarak incelenmektedir. Bu çalışmada ne bağımsız ne de müdahil değişkenler kontrol
edilmektedir. Muhtelif sonuçlar ve süreçler yaygın ve sistematik bir şekilde farklı kaynaklar
göze alınarak değerlendirilir. Vaka çalışmasını çarpıcı kılan yön, operasyonların yerinde ve
doğal ortamında gözlemlenmesi ve teoremlerin doğrudan veri üzerinden oluşturulmasına
dayanmaktadır. Nasıl ve niçin sorularına cevap aranmaktadır (Meredith vd.,1989).
Araştırma odaklı vaka çalışmaları belirli bir olguyu derinliğine incelediği için, konunun
iyice anlaşılmasından sonra hipotezler ve öneriler ortaya konulmaktadır. Vaka çalışmalarında
bir kaç farklı yaklaşımdan söz etmek mümkündür. Bu yaklaşımlar arasında firmalara dayalı
saha analizleri, bireyler üzerine gerçekleştirilen vaka analizleri, genel bilgi ve yayınlanmış
bilgi vaka çalışmaları sayılabilir. (Roberts, 2001) Bu proje kapsamında firmalar ve kümeler
üzerine bir saha çalışması gerçekleştirilmiştir.
Proje kapsamında gerçekleştirilecek vaka çalışmaları kümelerin içinden seçilecek
firmaların detaylı ve derinliğine analizini içermektedir. Vaka analizleri kapsamında küme
üyesi olan 6 – 9 firma seçildiii ve bu firmalar ile detaylı ve kapsamlı görüşmeler
gerçekleştirildi. Bu “örnek uygulamalar”ın analizi, kümeleşme ile inovasyon potansiyelini
açığa çıkarmak isteyen firmalara örnek teşkil etmesi bakımından detaylı bir şekilde ortaya
konacaktır.
ii
: Yin (2003), 6 – 10 örnek ile analitik genellemeye izin veren vaka analizi etüdünün yapılabileceğini ifade
ediyor.
223
9.2
Hedef Kitle
Bu proje kapsamında Đstanbul, Kocaeli, Tekirdağ ve Bursa illerinde, imalât sanayinden
seçilmiş olan sektörlerdeki (USSS 3522: Đlaç imalâtı; USSS 3824 Özel endüstriyel makine
imalatı; USSS 3843 Otomotiv endüstrisi) küme oluşumları incelenmiştir. Đlaç Endüstrisi
Đşverenleri Sendikası üyesi 5 firma, TAYSAD üyesi 10 firma ve TĐAD üyesi 9 firma ile 2’şer
saat süren derinlemesine mülâkatlar gerçekleştirilmiştir.
9.3
Kümeler ve Ağlarda Yenilikçilik Modeli Önerisi
Kümelerde yenilik modeli önerimiz temel amacı üniversite-sanayi-hükümet işbirliklerini
ve bu işbirliklerinin içeriklerini, detaylarını, özellikleri ortaya çıkarmak olan, Avrupa Birliği
Dördüncü Çerçeve kapsamında kurulan Tser programının bir parçası olan SEIN (1999, 2000)
konsorsiyumunun yaptığı çalışmalardan esinlenerek hazırlanmıştır.
Bu modele göre inovasyon ağının ana unsuru aktörlerdir. Aktörler Ar-Ge yapan
firmaların yanı sıra temel ve uygulamalı araştırma arasındaki bağı kuran siyasi aktörler,
girişim sermaye sahipleri, üniversiteler ve kamuya ait araştırma enstitüleridir. SEIN
çalışmasında bir aktörün dört özelliği aşağıdaki şekilde belirtilmiştir:
1. Otonomi: diğer aktörlerin kendi faaliyetleri ve iç yönetimi üzerinde doğrudan
kontrolü olmadan iş yapabilen.
2. Sosyal yetenek: diğer aktörler ile ilişkiye girme yeteneği.
3. Reaksiyon yeteneği: çevreyi algılama ve ona cevap verebilme yeteneği.
4. Proaktivite: inisiyatif alma ve amaç yönlendirilmeli davranışta bulunma yeteneği.
Bir aktörün teknoloji tabanının ölçütü olarak, farklı teknoloji alanlarındaki teknolojik
yetenekleri kullanılmıştır. Bu teknoloji tabanının boyutları değişebilmektedir. Aktörler ayrıca
özümseme kapasitesi, ağ kurma deneyimi ve işbirliği için ortak seçme konularında
deneyimler geliştirebilmektedirler.
Üniversite-sanayi-hükümet arasında ortaya çıkan işbirlikleri, bağlantılar ve bunlar
arasındaki ilişkilerin nasıl tespit edilebileceği takip eden sayfalarda sunulmaktadır. Bu
çalışmalarda her ne kadar merkezi faktör aktörler olsa da aktörlerin dışındaki faktörlerin
varlığı göz ardı edilmemiştir. Bu unsurların boyutları aşağıdaki gibi sıralanabilir.
224
Ustalık Boyutları
1. Teknik gerçekleştirilebilirlik bilgisi
2. Đş bilgisi
3. Strateji ve politik kontrol bilgisi
4. Toplumsal taleplerle ilgili bilgi
Vizyon Boyutları
1. Gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon
2. Gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon
3. Gelecekteki politik sistemler hakkındaki vizyon
4. Gelecekteki toplumsal yapı hakkındaki vizyon
Kaynak Boyutları
1. Bilginin meşruiyeti
2. Güç
3. Para
4. Var olan altyapı
Regülasyon boyutları
1. Politik regülasyon sistemi (ulusal, AB vs)
2. Hukuki regülasyon sistemi
3. Norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi
Model içinde yer alan aktörler, bireyler, bireylerin içinde bulundukları kurumlar ve bu
kurumların bir araya gelmesi ile oluşan topluluklardan meydana gelmektedir. Modelde aktör
sembolleri şöyle tanımlanmıştır: Teknoloji – Tedarikçi (T) Aktör, Firma (F) Aktör, Politika
(P) Aktör, Kullanıcı (K) Aktör, Diğer (D) Aktör.
Ustalık, vizyon, kaynak ve regülasyon boyutları aşağıdaki değerlendirmelerle
ölçülmektedir.
T/F/P/K/D Aktör – Teknik yapılabilirlik hakkındaki bilgi (Ana ustalık) (düşük - yüksek)
T/F/P/K/D Aktör – Đş bilgisi (yok – fazla)
T/F/P/K/D Aktör – Politik kontrol hakkında bilgi (yok – fazla)
T/F/P/K/D Aktör – Toplumsal talepler hakkında bilgi (yok – fazla)
T/F/P/K/D Aktör – Gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon (güçsüz – güçlü)
T/F/P/K/D Aktör – Gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon(güçsüz – güçlü)
T/F/P/K/D Aktör – Gelecekteki politik sistemler hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü)
T/F/P/K/D Aktör – Gelecekteki toplumsal yapı hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü)
225
T/F/P/K/D Aktör – Bilgi (ana kaynak, ana katkı sağlayan)
T/F/P/K/D Aktör – Yasallık (yok – fazla)
T/F/P/K/D Aktör – Güç (yok – fazla)
T/F/P/K/D Aktör – Kâr (para) (yok – fazla)
T/F/P/K/D Aktör – “Doğa”/var olan altyapı (yok – fazla)
T/F/P/K/D Aktör – Politik Regülasyon Sistemi / Ulusal, AB vs (ilgisiz - ilgili)
T/F/P/K/D Aktör – Hukuki Regülasyon Sistemi (ilgisiz - ilgili)
T/F/P/K/D Aktör - Norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi (ilgisiz - ilgili)
Yenilik ağlarındaki birimler arasındaki ilişki çeşitleri aşağıdaki gibi tanımlanmıştır:
T Aktör – T Aktör:
Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet (düşük – yüksek)
Ün ile ilgili rekabet (düşük – yüksek)
Kârla ilgili rekabet (para) (düşük – yüksek)
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği (düşük – yüksek)
Kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü)
Müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü)
Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz – güçlü)
Đletişime dayalı gayri-resmî ilişki (güçsüz – güçlü)
T Aktör – F Aktör:
Emek gücünün dağılımında işbirliği (düşük – yüksek)
Para ve Pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü)
Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü)
Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz – güçlü)
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü)
T Aktör – P Aktör:
Emek gücünün dağılımında işbirliği (düşük – yüksek)
Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü)
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü)
Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz – güçlü)
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü)
T Aktör – K Aktör:
Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü)
226
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü)
T Aktör – D Aktör:
Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü)
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü)
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü)
F Aktör – F Aktör:
Đş bilgisiyle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla (para) ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü)
F Aktör – T Aktör:
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü)
F Aktör – P Aktör:
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi
Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü)
F Aktör – K Aktör:
Ürün / hizmete dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü)
F Aktör – D Aktör:
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
227
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü)
P Aktör – P Aktör:
Strateji ve politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla (para) ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
P Aktör – T Aktör:
Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi
Strateji ve politik kontrol ve yasallık hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
P Aktör – F Aktör:
Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
P Aktör – K Aktör:
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
P Aktör – D Aktör:
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
K Aktör – K Aktör:
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
K Aktör – T Aktör:
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
228
K Aktör – P Aktör:
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
K Aktör – F Aktör:
Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
K Aktör – D Aktör
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
D Aktör – D Aktör:
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
D Aktör – T Aktör:
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
D Aktör – P Aktör:
Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
D Aktör – K Aktör:
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
D Aktör – F Aktör:
Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Yukarıda anlatılanlar “Küme içindeki aktörler arasındaki ilişkilerin profili” tablosunda
(Tablo 9.2) bir araya getirilmiştir.
229
Tedarikçi
Tedarikçi
Firma
• Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili
rekabet (düşük – yüksek)
• Ün ile ilgili rekabet (düşük – yüksek)
• Kârla ilgili rekabet (düşük – yüksek)
• Emek gücünün kullanımında ve
dağılımında işbirliği (düşük – yüksek)
• Kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü)
• Müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü)
• Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz –
güçlü)
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
(güçsüz – güçlü)
•
•
•
•
Politik
Kullanıcı
Diğer
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
Para ve iş bilgisine dayalı müşteri
ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
• Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi
• Strateji ve politik kontrol ve yasallık
hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri
ilişkisi
• Sözleşmeye dayalı ilişki
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
• Teknolojik bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
• Teknolojik bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
• Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye
dayalı müşteri ilişkisi
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Firma
Politik
• Emek gücünün dağılımında
işbirliği (düşük – yüksek)
• Para ve Pazar bilgisine dayalı
kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü)
• Teknolojik bilgiye dayalı müşteri
ilişkisi (güçsüz – güçlü)
• Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz –
güçlü)
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
(güçsüz – güçlü)
• Emek gücünün dağılımında işbirliği
(düşük – yüksek)
• Yasallık ve politik kontrol
hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak
ilişkisi (güçsüz – güçlü)
• Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
(güçsüz – güçlü)
• Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz –
güçlü)
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
(güçsüz – güçlü)
Đş bilgisiyle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla (para) ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve
dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Yasallık ve politik kontrol
hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri
ilişkisi
Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı
müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
• Emek gücünün dağılımında
işbirliği
• Yasallık ve politik kontrol
hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak
ilişkisi
• Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı
müşteri ilişkisi
• Sözleşmeye dayalı ilişki
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
• Strateji ve politik kontrol bilgisiyle
ilgili rekabet
• Ün ile ilgili rekabet
• Kârla ilgili rekabet
• Emek gücünün kullanımında ve
dağılımında işbirliği
• Kaynak ilişkisi
• Müşteri ilişkisi
• Sözleşmeye dayalı ilişki
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
• Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
• Sözleşmeye dayalı ilişki
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
• Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise
dayalı kaynak ilişkisi
• Toplumsal talepler hakkındaki
bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
• Yasallık ve politik kontrol
hakkındaki bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
• Toplumsal talepler hakkındaki
bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
• Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Kullanıcı
• Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
(güçsüz – güçlü)
• Đletişim/ resmi olmayan ilişki
(güçsüz – güçlü)
•
•
•
•
•
•
Ürün / servise dayalı müşteri
ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi
ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi
ilişki
•
Toplumsal taleplerle ilintili
kaynak ilişkisi (güçsüz –
güçlü)
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
(güçsüz – güçlü)
Đletişime dayalı gayri resmi
ilişki (güçsüz – güçlü)
•Toplumsal talepler hakkındaki
bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
•Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
•Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
•
•
•
Đletişime dayalı gayri resmi
ilişki
•
• Đletişime dayalı gayri resmi
ilişki
•
Tablo 9.2: Küme içindeki aktörler arasındaki ilişkilerin profili
230
Diğer
•
•
•
•
•
Toplumsal talepler hakkındaki
bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Yasallık ve politik kontrol
hakkındaki bilgiyle ilintili
müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi
ilişki
Toplumsal talepler hakkındaki
bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi
ilişki
Emek gücünün kullanımında ve
dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi
ilişki
SEIN modelinin AB bünyesindeki uygulamasında 4 farklı küme incelenmiştir. Bu
kümeler:
VCE: Virtual Center of Excellence
CHP: Combined Heat and Power
KIBS: Knowledge Intensive Business Systems
BIOTECH: Biotechnology
SEIN projesi altında incelenen kümelerin aktörleri ve bu aktörlerin gerek birbirleri ile
olana ilişkileri, gerekse sahip oldukları özellikler ortaya çıkarılmıştır. Küme aktörleri ile yüz
yüze görüşme yöntemi ile yapılan çalışmalarda kümelerin iş birliği ağları için farklı
tanımlamalarda bulundukları görülmüştür. SEIN modelinin yukarıda sözü geçen kümelerin
içindeki aktörlerin özellikleri ve bu aktörlerin arasındaki ilişkilerini gösteren ve proje
kapsamında hazırlanan raporlardaki bilgilerden derlenen örnekler EK D bölümünde ilgilenen
okuyucular için verilmektedir.
Bu örneklerin ışığında Türkiye içinde belirlenen sektörlerin içindeki kümelerin
ilişkilerini ortaya çıkarabilmek için EK E’deki anket tasarlanmıştır. Bu anket ile mevcut
ilişkiler ve bu ilişkilerin sıklığı ölçülmektedir. Ankete katılan firmaların listesi EK F’de
sunulmuştur.
231
BÖLÜM 10: ANALĐZ ve SONUÇLAR
Kümeler araştırması ile gerek anketlerden gerekse vaka çalışmalarında yüz yüze elde
edilen verilerin analizi iki ana başlıkta toplanmaktadır. Birincisi aktörlerin özellikleri üstüne
yapılan analizi kapsarken, ikinci analiz aktörler arası ilişkilere odaklanmaktadır. Veriler her
bir küme için ayrı ayrı analiz edilmiş ve seçilen sektörler arasındaki farkların
gözlemlenmesine olanak sağlanmıştır.
Verilerin analiz edilmesinde görüşülen kişilerden alınan cevapların istatistiksel
ortalamasının alınması yöntemine başvurulmuştur. Böylece söz konusu kümedeki görüşülen
farklı kişilerin görüşlerinden bir genelleme yapılmıştır. Verilerin analizi sırasında incelenen
kümelerin aktörleri arasındaki özelliklere ve ilişkilere dayanan, kümenin haritasının
çıkarılması sağlanmıştır. Bu harita Graphical Modelling System (GMS) programı kullanılarak
çizilmiştir. GMS, American Naval Research Center’dan ücretsiz edinilmiş görsel ifadeyi
kolaylaştıran bir yazılımdır. Şekil 10.2, 10.4 ve 10.6’da verilen haritalarda farklı aktörler
farklı renklerdeki geometrik şekillerle çizilmiştir. Aktörler arasındaki ilişki yoğunluğu iki
şekli birleştiren çizginin kalınlığı ile gösterilmiştir. Geometrik şeklin çevre çizgisinin
kalınlığı, “teknik yapılabilirlik hakkındaki bilgi düzeyi”ni göstermektedir.
Yapılan çalışmada aktörlerin sahip oldukları özellikler 4 boyutta incelenmiştir. Bu
boyutlar ustalık boyutu, vizyon boyutu, kaynak boyutu ve regülasyon boyutu olarak
sıralanmaktadır. Đlişki türleri çok değişik başlıklar altında incelenmiştir.
Aşağıda verilen tablolarda (Tablo 10.2-10.6, 10.13-10.17, 10.24-10.28) sol tarafta ilgili
boyuta ait özellikler ile ilişki türleri, sağ tarafta ise aktörlerin aldıkları skorlar görülmektedir.
Değerlendirmede:
1,00 - 2,00 arası değerler Az/Düşük/Zayıf/Gereksiz gibi sıfatlara tekabül ederken,
2,01 - 4,00 arası değerler Orta,
4,01 - 6,00 değerler ise Fazla/Yüksek/Güçlü/Gerekli gibi sıfatları tanımlamaktadır.
Proje kapsamında incelenen üç küme TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri
Derneği), TIAD (Takım Tezgâhları Đşadamları derneği) ve IEIS (Đlaç Endüstrisi Đşverenler
Sendikası) etrafında şekillenen kümelerdir. Verilerin analizinde küme odaklı yaklaşım uygun
görülmüştür.
232
Takip eden sayfalardaki tablolarda verilen kuruluş isimleri tüm üyeleri içeren bir
genelleme amacı taşımamaktadır. Sadece, görüşme yapılan az sayıdaki firmanın üyesi
oldukları kuruluş isimlerini göstermektedir
10.1
10.1.1.
TAYSAD
TAYSAD Küme/Ağ Haritası
F aktörlerin listeledikleri P aktörler ile D aktörler listeleri Tablo 10.1’de, tüm F
aktörlerin diğer aktörlerle olan ilişkilerini gösteren küme/ağ haritası ise Şekil 10.1’de
verilmiştir.
F aktörlerin yarısının TAYSAD’ı D aktörler arasında zikretmemesi üzerinde
düşünülmesi gereken bir noktadır.
KOSGEB üç firma tarafından, TÜBĐTAK ise 4 firma tarafından zikredilmiştir.
P Aktörler
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (Ç+SGB)
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (E+TKB)
Maliye Bakanlığı
Çevre ve Orman Bakanlığı (Ç+OB)
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı
Sanayi Odaları
Uludağ Đhracatçılar Birliği (Uludağ ihr brlg)
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM)
D Aktörler
TSE
Yurtdışı Sertifikasyon Kuruluşu
Meslek Odaları
Üniversiteler
TÜBĐTAK
Yurtdışı Fuar/sergi
Bireysel Danışman
OSD
Belediyeler
KOSGEB
TAYSAD
Tablo 10.1: TAYSAD F aktörler tarafından zikredilen P ve D aktörler listesi
233
Şekil 10.1: TAYSAD küme/ağ haritası
234
10.1.2.
TAYSAD Küme/Ağ Aktörleri Özellikleri
Ustalık Boyutu
Ustalık boyutunda TAYSAD üyesi firmaların değerlendirmeleri Tablo 10.2’de
verilmiştir. Dört kriterden üçünde TAYSAD üyelerinin kendilerini diğer aktörlere göre çok
olumlu bir şekilde değerlendirdikleri görülmektedir. Sektördeki strateji ve politik kontrol
hakkında bilgi açısından ise politik ve kullanıcı aktörleri kendilerinden daha yetkin
değerlendirmektedir. Ayrıca, firma aktörler kendileri dışındaki aktörlerin ustalıklarını
özellikler açısından yüksek olarak (>4) değerlendirmiştir. Bu durum, firmanın diğer aktörlere
olan güveninin işareti olarak değerlendirilebilir.
T aktörlerin 3. özellikteki düşük notu yabancı firmalar olmaları ile açıklanabilir. P
aktörlerin 3 özellikte en düşük notu almaları ise, politik aktörlere karşı bir güvensizliğin
işareti olarak değerlendirilmiştir. K aktörlerin çoğunluğunun otomotiv ana sanayi firmaları
olduğunu göz önüne alınca, sektörle ilgili iş bilgisi notlarının F aktör notlarından düşük
olması bir eleştiri olarak yorumlanılmıştır. 3. özellikteki düşük F notu TAYSAD’ın dernek
olarak üstlenmesi gereken bir göreve işaret etmektedir.
AKTÖRLER
USTALIK ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Teknik yapılabilirlik hakkındaki bilgi (Kendi işindeki Ana
ustalık derecesi) (düşük - yüksek)
5,12
5,23
4,27
5,09
4,77
Sektörle ilgili iş bilgisi (yok – fazla)
4,36
4,96
3,68
4,48
4,35
Sektördeki strateji ve politik kontrol hakkında bilgi (yok –
fazla)
3,20
4,08
4,27
4,26
4,04
Toplumsal talepler hakkında bilgi (yok – fazla)
4,36
4,62
3,95
4,52
4,15
Tablo 10.2: TAYSAD kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri
Vizyon Boyutu
Vizyon boyutundaki 4 kriterin (Tablo 10.3) 2’sinde TAYSAD üyelerinin kendilerini
çok olumlu değerlendirdikleri görülmektedir. Politik aktörlerin dört kriterden üçünde düşük
235
not almaları, geleceğin şekillenmesinde daha aktif katılımlarının beklendiği şeklinde
yorumlanılmaktadır.
Üniversiteler ve Ar-Ge kuruluşlarıyla yakın işbirliği yapmayan TAYSAD üyelerinin
gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon özelliğinde kendilerine en yüksek notu vermelerinin ise ilgi
çekici bir durum olduğu düşünülmektedir.
AKTÖRLER
VĐZYON ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon (güçsüz – güçlü)
4,64
5,00
3,77
4,65
4,15
Gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü)
4,32
4,77
3,68
4,65
4,00
Gelecekteki politik sistemler hakkındaki vizyon (güçsüz –
güçlü)
Gelecekteki toplumsal yapı hakkındaki vizyon (güçsüz –
güçlü)
3,28
3,96
4,14
3,52
3,92
2,88
2,81
3,82
3,83
3,92
Tablo 10.3: TAYSAD kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri
Kaynak Boyutu
Kaynak boyutundaki (Tablo 10.4) 5 kriterin ikisinde en iyi, diğer ikisinde ise tepeye
yakın bir değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Yan sanayi firmaları olan TAYSAD
üyelerinin otomotiv ana sanayi firmalarının küme içindeki gücünü yüksek olarak
değerlendirirken, bir anlamda da yan sanayi firmaları ile ana sanayi firmalarının kâr
ihtiyaçlarının yüksek olduğunu ifade etmektedirler.
Otomotiv ana sanayi firmalarının sektöre bilgi katkısı açısından ise olumsuz
değerlendirilmeleri söz konusudur. Bu bağlamda firma aktörler, ana sanayi firmalarının kendi
altyapılarına çok güvenmekte oldukları düşünmektedir.
P aktörlerin var olan altyapı açısından en düşük notu almaları, firma aktörlerin
iyileştirme talepleri olduğu şeklinde yorumlanılmıştır.
Türkiye’nin otomotiv sektöründe dünya çapındaki rekabet gücünü artırması amacıyla P
ve K aktörlerin sektördeki bilgi düzeyine katkıyı artırmaları söz konusudur.
236
AKTÖRLER
KAYNAK ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Sektördeki bilgi düzeyine katkı (ana kaynak, ana katkı
sağlayan)
4,52
4,27
2,77
3,30
3,73
Kendini meşru gösterme gayreti (yok – fazla)
4,32
4,77
4,55
4,52
4,31
Küme içindeki gücü (yok – fazla)
3,88
4,38
4,41
4,48
4,04
Kâr ihtiyacı (para) (yok – fazla)
4,04
4,54
3,00
4,57
2,62
Aktörün var olan altyapısı (yok – kuvvetli)
4,80
4,85
3,82
4,78
4,23
Tablo 10.4: TAYSAD kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri
Regülasyon Boyutu
Regülasyon boyutunun iki kriterinde TAYSAD üyesi firmaların kendilerini dibe yakın
değerlendirmeleri ilginç bir durum oluşturmaktadır. Bu değerlendirme, potansiyel etik
sorunların varlığını işaret etmektedir. Sektörel dernek olarak TAYSAD’ın bu üç regülasyon
özelliğindeki F aktör notlarının yükseltilmesi amacıyla bir inisiyatif başlatması iyi
olabilecektir.
AKTÖRLER
REGÜLASYON ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Politik Regülasyon Sistemi / Ulusal, AB vs (ilgisiz - ilgili)
2,68
4,00
5,27
3,35
3,69
Hukukî Regülasyon Sistemi (ilgisiz - ilgili)
3,72
3,85
5,36
3,91
4,50
Norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi
(ilgisiz - ilgili)
2,80
3,54
5,00
3,70
4,08
Tablo 10.5: TAYSAD kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri
Boyutlar Genel Tablo
Boyutlar ortalamalarını incelendiğinde (Tablo 10.6 ve Şekil 10.2) TAYSAD üyesi
firmaların, kendilerine verdikleri notlarda yüksekten düşüğe doğru ustalık, kaynak, vizyon ve
regülasyon sıralamasını yaptıkları görülmektedir. Regülasyon boyutu dışındaki tüm
boyutlarda P aktörlerin yetenek ve kapasite artırması talebinin kendileriyle paylaşılması
yararlı olabilecektir.
237
AKTÖRLER
BOYUTLAR
T
F
P
K
D
Ustalık Boyutu
4,26
4,72
4,05
4,59
4,33
Vizyon Boyutu
3,78
4,38
3,80
4,16
4,00
Kaynak Boyutu
4,31
4,56
3,71
4,33
3,78
Regülasyon Boyutu
3,07
3,79
5,21
3,65
4,09
Tablo 10.6: TAYSAD kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri
Şekil 10.2: TAYSAD boyutlar ortalaması
10.1.3.
TAYSAD Küme/Ağ Aktörler Arası Đlişkiler
A Aktörler arasındaki ilişkiler incelenirken her bir aktör ile diğer aktörler arasındaki
ilişkiler ayrı ayrı ele alınmıştır. Söz konusun aktörlerin kendileri ve diğer aktörler aralarında
oluşan ilişkilerin kuvvetleri saptanmaya çalışılmıştır. Bu derecelendirme sırasında özelliklerin
analizinde kullanılan yönteme başvurulmuştur.
T aktörler arasındaki ilişkilerin zayıf olarak değerlendirilmesi (Tablo 10.7), kendilerinin
farklı ülke firmaları olmaları ile farklı alanlarda teknoloji sağlayıcı olmaları ile açıklanabilir.
Daha detaylı gerçekleştirilecek gelecekteki bir araştırmada T aktörler ile görüşme yapılması
238
yararlı olacaktır. F-F ilişkilerinde rekabet dışı ilişkilerin zayıflığı (Tablo 10.8) dikkat
çekicidir. Gittikçe artan küreselleşme sürecinde uluslararası rekabet gücünün artması
isteniyorsa rekabet dışı ilişkilerin geliştirilmesi üzerinde düşünmek yararlı olacaktır. P
aktörlerin diğer aktörlerle olan ilişkilerinin zayıf olarak değerlendirilmesi (Tablo 10.9), farklı
boyutlarda olası yoğun ilişkilerin yaratabileceği avantajların ortaya çıkmasını engellediği için
olumsuz olarak değerlendirilebilinir. K ve D aktörlerin diğer aktörlerle farklı boyutlardaki
ilişkileri F aktörler tarafından zayıf olarak değerlendirilmektedir (Tablo 10.10 ve 10.11).
Gelecekte yapılacak çalışmada onların da görüşlerinin alınması yararlı olacaktır.
Teknoloji Sağlayıcı Aktörler
T-T
Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet
1,89
Ün ile ilgili rekabet
1,74
Kârla ilgili rekabet
1,74
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
1,56
Kaynak ilişkisi
1,48
Müşteri ilişkisi
2,00
Sözleşmeye dayalı ilişki
2,00
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
2,26
T-F
Emek gücünün dağılımında işbirliği
1,56
Para ve Pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi
1,97
Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
2,83
Sözleşmeye dayalı ilişki
2,44
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
2,53
T-P
Emek gücünün dağılımında işbirliği
1,00
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi
1,92
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
1,44
Sözleşmeye dayalı ilişki
1,41
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
1,50
T-K
Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
2,29
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
2,18
T-D
Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi
2,19
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
2,08
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
1,97
Tablo 10.7: TAYSAD kümesi T aktörlerin ilişkileri
239
Firma Aktörler
F-F
Đş bilgisiyle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
F-T
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
F-P
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak
ilişkisi
Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
F-K
Ürün / servise dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
F-D
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Tablo 10.8: TAYSAD kümesi F aktörlerin ilişkileri
240
3,48
3,33
3,33
1,26
1,85
2,00
1,70
2,07
3,03
2,47
1,00
2,92
1,13
1,78
1,38
1,94
1,88
3,15
3,06
2,38
3,25
Politik Aktörler
P-D
Politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
P-T
Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi
Politik kontrol ve Meşruiyet hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri ilişkisi
P-F
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Denetim ilişkisi
P-K
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Denetim ilişkisi
P-D
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
2,11
2,00
1,83
2,25
2,71
2,14
2,79
2,43
1,17
1,83
2,17
1,67
3,25
2,42
4,17
3,25
3,41
Tablo 10.9: TAYSAD kümesi P aktörlerin ilişkileri
Kullanıcılar ve Diğer Aktörler
K-K
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
K-T
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
K-P
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
K-F
Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
K-D
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
1,83
1,88
1,83
2,50
1,91
1,50
2,31
2,00
Tablo 10. 10: TAYSAD kümesi K aktörlerin ilişkileri
241
D-D
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
D-T
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
D-P
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
D-K
Müşteri ilişkisi
D-F
Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
To7plumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
2,17
2,00
2,00
2,00
1,19
1,13
3,50
3,17
1,75
2,92
2,38
Tablo 10.11: TAYSAD kümesi D aktörlerin ilişkileri
10.2
10.2.1.
TĐAD
TĐAD Küme Haritası
F aktörlerin listeledikleri P ve aktörler listeleri Tablo 10.12’de, tüm F aktörlerin diğer
aktörlerle olan ilişkilerini gösteren küme/ağ haritası ise Şekil 10.3’de verilmektedir.
9 adet F aktörden sadece 4’ünün TĐAD’ı D aktörler arasında zikretmesi üzerinde
düşünülmesi gereken bir nokta olarak yorumlanılmaktadır. KOSGEB’in ise hem P, hem de D
aktörler arasında zikredilmesi dikkat çekicidir.
P Aktörler
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (Ç+SGB)
Merkez Bankası
Maliye Bakanlığı
Çevre ve Orman Bakanlığı (Ç+OB)
KOSGEB
Belediyeler
TSE
Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM)
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (STB)
Gümrük Müsteşarlığı (GM)
Serbest Bölge Gümrük
Atatürk Havalimanı Gümrük (AHL Gümrük)
D Aktörler
TSE
Uludağ Üniversitesi
Đhracatçılar Odası
ĐTÜ
TÜBĐTAK
TEB
Gümrük Müşavirlik Firması
Sektörel yan sanayi firmaları
Makina Đmalatçıları Birliği
KOSGEB
TĐAD
Tablo 10.12: TĐAD Küme/Ağ F aktörler tarafından zikredilen P ve D aktörler listesi
242
Şekil 10.3: TĐAD küme/ağ haritası
243
10.2.2.
TĐAD Aktörleri Özellikleri
Ustalık Boyutu
Ustalık boyutunda TĐAD üyesi firmaların değerlendirmeleri Tablo 10.13’de
verilmektedir. Sektörle ilgili iş bilgisi özelliğinde kendilerini en iyi olarak değerlendirdikleri
görülmektedir. T aktörlerin çoğu yabancı firma olmakla birlikte 2., 3. ve 4. özellikte yüksek
not almaları, kendilerinin Türkiye’ye olan ilgi düzeylerinin yüksekliğine işaret etmektedir.
AKTÖRLER
USTALIK ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Teknik yapılabilirlik hakkındaki bilgi (Kendi işindeki Ana
ustalık derecesi) (düşük - yüksek)
5,33
4,85
4,00
5,36
4,96
Sektörle ilgili iş bilgisi (yok – fazla)
5,07
5,08
3,52
4,56
3,67
Sektördeki strateji ve politik kontrol hakkında bilgi (yok –
fazla)
4,67
4,65
3,93
3,76
3,67
Toplumsal talepler hakkında bilgi (yok – fazla)
4,52
4,35
3,81
3,80
4,22
Tablo 10.13: TĐAD kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri
Vizyon Boyutu
Vizyon boyutunun (Tablo 10.14) birinci kriterinde TĐAD üyesi firmalar kendilerini
zirveye çok yakın değerlendirmektedir. Firmalar, gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon
konusunda da kendilerine çok güvenmektedir. Diğer iki kriterin notu ise düşük verilmiştir. P
aktörler ile F aktörlerin yakınlaşması, geleceğin şekillendirilmesinde yararlı olacaktır.
AKTÖRLER
VĐZYON ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon (güçsüz – güçlü)
5,11
4,96
3,52
4,64
3,85
Gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü)
5,26
4,81
3,63
4,84
4,44
Gelecekteki politik sistemler hakkındaki vizyon (güçsüz –
güçlü)
Gelecekteki toplumsal yapı hakkındaki vizyon (güçsüz –
güçlü)
3,48
3,65
4,30
4,08
4,19
3,29
3,54
3,41
3,88
3,59
Tablo 10.14: TĐAD kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri
244
Kaynak Boyutu
TĐAD üyesi firmalar kaynak boyutunun tüm kriterlerinde (Tablo 10.15) kendilerine
yüksek not vermişlerdir. Bu değerlendirmenin firma performansları (dış ve iç pazardaki
rekabet gücü) açısından irdelenmesi yararlı olacaktır. Öte yandan, P ve K aktörler, sektördeki
bilgi düzeyine katkıda en düşük notu almışlardır. Bu aktörlerin bu durumu iyileştirmek üzere
kaynak ayırmaları iyi olacaktır. Bu bağlamda, F aktörlerin müşterileri olan K aktörler, Ar-Ge
bütçelerini artırarak eksikliği giderebileceklerdir.
AKTÖRLER
KAYNAK ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Sektördeki bilgi düzeyine katkı (ana kaynak, ana katkı
sağlayan)
4,59
4,54
2,56
3,52
4,00
Kendini meşru gösterme gayreti (yok – fazla)
4,30
4,65
3,96
4,12
4,33
Küme içindeki gücü (yok – fazla)
4,07
4,42
4,81
3,68
3,93
Kâr ihtiyacı (para) (yok – fazla)
4,70
4,85
4,93
4,48
3,96
Aktörün var olan altyapısı (yok – kuvvetli)
5,15
5,00
4,37
4,76
4,24
Tablo 10.15: TĐAD kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri
Regülasyon Boyutu
Regülasyon boyutunda (Tablo 10.16), TĐAD üyesi firmaların hukukî regülasyon sistemi
ile ilgi düzeyleri, norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemiyle olan ilgi
düzeylerinden yüksek olması, potansiyel etik sorunlara işaret ediyor olabilir. P aktörlerin
norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi ile olan ilgi düzeylerinin düşük
değerlendirilmesi ise dikkat çekicidir.
AKTÖRLER
REGÜLASYON ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Politik Regülasyon Sistemi / Ulusal, AB vs (ilgisiz - ilgili)
3,26
3,50
5,07
4,08
3,93
Hukukî Regülasyon Sistemi (ilgisiz - ilgili)
3,26
3,92
5,48
3,76
4,44
Norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi
(ilgisiz - ilgili)
3,67
3,73
3,63
4,20
3,41
Tablo 10.16: TĐAD kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri
245
Boyutlar Genel Tablo
TĐAD üyeleri, kendilerini diğer aktörlere göre ustalık ve kaynak boyutlarında daha güçlü
ve yeterli olarak değerlendirmektedir. Vizyon boyutundaki düşük not eksikliğin farkında
olduklarını göstermektedir (Tablo 10.17 ve Şekil 10.4).
P aktörlerin ustalık boyutu ve vizyon boyutu notlarının en düşük olması, ülkemizdeki
genel büyüme ve kapasite gelişmesini engelleyen faktörlerden biri olarak yorumlanılmaktadır.
AKTÖRLER
BOYUTLAR
T
F
P
K
D
Ustalık Boyutu
4,90
4,73
3,81
4,37
4,13
Vizyon Boyutu
4,29
4,24
3,71
4,36
4,02
Kaynak Boyutu
4,56
4,69
4,13
4,11
4,14
Regülasyon Boyutu
3,40
3,72
4,73
4,01
3,93
Tablo 10.17: TĐAD kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri
Şekil 10.4: TĐAD boyutlar ortalaması
246
10.2.3
TĐAD Aktörler Arası Đlişkiler
Teknoloji Sağlayıcı Aktörler
T-T
Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
T-F
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Para ve Pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi
Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
T-P
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili
kaynak ilişkisi
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
T-K
Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
T-D
Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Tablo 10.18: TĐAD kümesi T aktörlerin ilişkileri
247
2,19
2,41
2,52
1,74
1,19
1,52
1,30
1,74
1,26
1,61
1,71
1,20
1,62
1,08
1,47
1,78
1,00
1,47
1,81
1,64
2,00
2,06
1,75
Firma Aktörler
F-F
Đş bilgisiyle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
F-T
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
F-P
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle
ilintili kaynak ilişkisi
Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
F-K
Ürün / servise dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
F-D
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
4,00
3,93
4,04
1,33
1,89
1,67
1,15
2,07
2,00
1,28
1,33
1,94
1,72
1,72
1,11
2,26
1,14
1,25
1,86
1,44
1,47
Tablo 10.19: TĐAD kümesi F aktörlerin ilişkileri
248
Politik Aktörler
P-P
Politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
P-T
Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi
Politik kontrol ve Meşruiyet hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri ilişkisi
P-F
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Denetim ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
P-K
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Denetim ilişkisi
P-D
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Tablo 10.20: TĐAD kümesi P aktörlerin ilişkileri
Kullanıcılar ve Diğer Aktörler
K-K
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
K-T
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
K-P
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
K-F
Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
K-D
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Tablo 10.21: TĐAD kümesi/ağı K aktörlerin ilişkileri
249
1,70
1,74
2,03
2,39
1,75
1,76
1,92
1,94
2,74
2,37
2,89
2,93
3,11
2,89
3,89
3,81
2,08
2,64
1,25
2,09
2,19
2,42
2,97
3,22
3,14
2,58
D-D
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
D-T
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
D-P
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
D-K
Müşteri ilişkisi
D-F
Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
2,41
2,81
1,78
2,19
1,81
1,36
2,94
2,69
1,97
1,31
1,39
Tablo 10.22: TĐAD kümesi/ağı D aktörlerin ilişkileri
10.3
10.3.1
IEIS
IEIS Küme/Ağ Haritası
F aktörlerin listeledikleri K, P ve D aktörler listeleri Tablo 10.23’de, tüm F aktörlerin
diğer aktörlerle olan ilişkilerini gösteren küme/ağ haritası ise Şekil 10.5’de verilmektedir.
Sadece 2 F aktörün ĐEĐS’i D aktörler arasında zikretmesi üzerinde düşünülmesi gereken
bir noktadır. TTGV ve TÜBĐTAK birer F aktör tarafından dile getirilmiştir. Harita
incelendiğinde F12’nin K aktörlerle ilişkisinin zayıf, buna karşılık F01, F02, F05 ve F09’un
ilişkilerinin yoğun olduğu görülmektedir.
K Aktörler
Üniversite doktorları
Eczaneler
Ecza depoları
Devlet hastane doktorları
Hastaneler
Sosyal güvenlik kuruluşları
Sağlık ocakları
Askerî hastaneler
Muayenehanesi olan doktorlar
Onkoloji eczaneleri
P Aktörler
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
Sağlık Bakanlığı
SSK
Eczacılar Birliği
Maliye Bakanlığı
Belediyeler
DPT
Dış Ticaret Müsteşarlığı
Gümrükler Saha Genel Müdürlüğü
D Aktörler
Belediyeler
Patent avukatları
Öğretim üyeleri
ĐEĐS
Toraks Derneği
Türk Diyabet Cemiyeti
TÜBĐTAK
Yan sanayi firmaları
TTGV
Yurtdışı fuarlar
Üniversiteler
Bankalar
Gümrükleme Danışmanı
Tablo 10.23: ĐEĐS Küme/Ağ F aktörler tarafından zikredilen K, P ve D aktörler listesi
250
Şekil 10.5: ĐEĐS küme/ağ haritası
251
10.3.2
IEIS Küme/Ağ Aktörleri Özellikleri
Ustalık Boyutu
ĐEĐS üyesi firmalar ustalık boyutunun tüm kriterlerinde kendilerini çok üstün olarak
değerlendirmektedir. Firmaların görece büyük olmaları, bu güvenin nedeni olarak
yorumlanmıştır. Öte yandan P aktörlerin toplumsal talepler hakkındaki bilgi düzeyinin düşük
değerlendirilmesi dikkat çekici olarak değerlendirilmiştir.
AKTÖRLER
USTALIK ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Teknik yapılabilirlik hakkındaki bilgi (Kendi işindeki Ana
ustalık derecesi) (düşük - yüksek)
5,63
5,53
4,41
4,56
4,89
Sektörle ilgili iş bilgisi (yok – fazla)
4,81
5,47
4,47
4,72
4,33
Sektördeki strateji ve politik kontrol hakkında bilgi (yok –
fazla)
3,00
5,27
5,00
4,61
3,94
Toplumsal talepler hakkında bilgi (yok – fazla)
3,94
4,53
3,76
4,44
4,06
Tablo 10.24: ĐEĐS kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri
Vizyon Boyutu
ĐEĐS üyesi firmalar vizyon boyutunun da tüm kriterlerinde kendilerini çok üstün olarak
değerlendirmiştir. Firmaların görece büyük olmaları, bu güvenin nedenidir. Đlaç üretiminin
ileri teknoloji yönü de bunu açıklayabilecek bir başka nedendir. P aktörler 4 özellikte de
düşük not almıştır.
AKTÖRLER
VĐZYON ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon (güçsüz – güçlü)
4,69
5,07
2,82
3,61
4,11
Gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü)
5,00
5,00
2,82
4,00
3,89
Gelecekteki politik sistemler hakkındaki vizyon (güçsüz –
güçlü)
Gelecekteki toplumsal yapı hakkındaki vizyon (güçsüz –
güçlü)
3,00
4,80
3,82
3,83
3,78
3,50
4,27
3,53
3,50
3,72
Tablo 10.25: ĐEĐS kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri
252
Kaynak Boyutu
Đlk iki boyuttaki olumlu öz-değerlendirme kaynak boyutunda kaybolmuştur. Yüksek
ustalık ve vizyon özelliklerine sahip ilaç firmalarının sektördeki bilgi düzeyine katkı
açısından kendilerini diğer aktörlere göre daha olumlu değerlendirmekle birlikte önceki iki
boyutta verdikleri notlardan daha düşük not vermişlerdir. Kendi kâr ihtiyaçlarını da yüksek
olarak değerlendirmektedir. Bu sonuçların kârlılık/maliyet problemlerine işaret etmektedir. P
aktörlerin aktörün var olan altyapısı ile sektördeki bilgi düzeyine katkıda düşük not almaları
sektörün uluslararası rekabet gücünün artmasını engelleyen faktörlere işaret etmektedir.
AKTÖRLER
KAYNAK ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Sektördeki bilgi düzeyine katkı (ana kaynak, ana katkı
sağlayan)
3,63
4,13
2,82
3,89
3,72
Kendini meşru gösterme gayreti (yok – fazla)
3,81
5,13
4,29
5,11
4,61
Küme içindeki gücü (yok – fazla)
3,88
4,00
5,00
5,22
4,28
Kâr ihtiyacı (para) (yok – fazla)
5,19
4,93
2,53
4,89
4,33
Aktörün var olan altyapısı (yok – kuvvetli)
5,31
4,33
3,71
4,28
4,44
Tablo 10.26: ĐEĐS kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri
Regülasyon Boyutu
Regülasyon boyutunun tüm kriterlerinde tüm diğer aktörlere göre ilgi düzeyleri çok
yüksektir (Tablo 10.27). P aktörlerin norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi
ile olan ilgi düzeylerinin düşük olarak değerlendirilmeleri TĐAD küme/ağ F aktörleri
değerlendirmesi ile örtüşmektedir.
AKTÖRLER
REGÜLASYON ÖZELLĐKLERĐ
T
F
P
K
D
Politik Regülasyon Sistemi / Ulusal, AB vs (ilgisiz - ilgili)
3,81
5,20
4,65
4,39
4,50
Hukukî Regülasyon Sistemi (ilgisiz - ilgili)
4,13
5,67
5,06
4,78
5,06
Norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi
(ilgisiz - ilgili)
4,06
4,87
3,71
4,44
4,33
Tablo 10.27: ĐEĐS kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri
253
Boyutlar Genel Tablo
Boyutların ortalamalarını incelendiğinde (Tablo 10.28 ve Şekil 10.6) kaynak boyutunda
eksiklik olduğu görülmektedir. Regülasyon boyutunda kendilerini tüm aktörlerden (politik
aktörlerden bile) daha ilgili (duyarlı) olarak değerlendirmektedir.
AKTÖRLER
BOYUTLAR
T
F
P
K
D
Ustalık Boyutu
4,34
5,20
4,41
4,58
4,31
Vizyon Boyutu
4,05
4,78
3,25
3,74
3,88
Kaynak Boyutu
4,36
4,51
3,67
4,68
4,28
Regülasyon Boyutu
4,00
5,24
4,47
4,54
4,63
Tablo 10.28: ĐEĐS kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri
Şekil 10.6: ĐEĐS boyutlar ortalaması
254
10.3.3
IEIS Küme/Ağ Aktörleri Arasındaki Đlişkiler
Teknoloji Sağlayıcı Aktörler
T-T
Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
T-F
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Para ve Pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi
Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
T-P
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak
ilişkisi
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
T-K
Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
T-D
Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Tablo 10.29: ĐEĐS kümesi T aktörlerin ilişkileri
255
1,11
1,22
1,61
1,44
1,17
2,56
2,06
2,28
1,17
1,50
2,33
2,75
2,46
1,17
1,83
1,67
1,54
1,83
2,38
2,33
1,54
2,38
2,33
Firma Aktörler
F-F
Đş bilgisiyle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
F-T
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
F-P
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili
kaynak ilişkisi
Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
F-K
Ürün / servise dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
F-D
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Tablo 10.30: ĐEĐS kümesi F aktörlerin ilişkileri
256
4,28
3,44
3,28
1,39
1,06
1,33
1,00
2,06
1,54
1,83
1,13
4,13
2,25
3,17
4,75
5,21
2,96
4,92
2,38
4,42
4,46
Politik Aktörler
P-P
Politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
P-T
Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi
Politik kontrol ve yasallık hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri
ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Denetim ilişkisi
P-F
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili
müşteri ilişkisi
Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Denetim ilişkisi
P-K
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Müşteri Đlişkisi
Sözleşme ilişkisi
Kâr ile ilgili rekabet
Toplumsal taleplerle ilgili kaynak ilişkisi
Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Denetim Đlişkisi
P-D
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili
müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Tablo 10.31: ĐEĐS kümesi P aktörlerin ilişkileri
257
4,17
2,78
2,50
2,00
3,39
2,72
3,44
4,39
2,00
1,95
1,25
1,56
4,75
4,71
2,79
3,60
5,55
1,00
4,58
3,75
4,25
4,00
4,00
3,75
4,75
1,79
2,25
2,50
Kullanıcılar ve Diğer Aktörler
K-K
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
3,22
K-T
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Müşteri ilişkisi
K-P
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
K-F
Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
K-D
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Müşteri ilişkisi
2,42
1,65
2,17
3,50
1,63
3,75
4,58
3,25
5,19
2,08
2,08
2,50
Tablo 10.32: ĐEĐS kümesi P aktörlerin ilişkileri
D-D
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
D-T
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
D-P
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
D-K
Müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
D-F
Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Tablo 10.33: ĐEĐS kümesi D aktörlerin ilişkileri
258
1,61
1,39
2,83
2,06
1,38
1,00
1,13
2,04
1,88
2,88
3,50
1,88
3,00
2,25
3,88
2,38
4,58
10.4 Küme Karşılaştırmaları
Takip eden sayfalardaki tablolarda verilen sektörel dernek isimler tüm üyelerini temsil
amacıyla kullanılmamıştır. Sadece ankete katılan firmaların üyesi oldukları sektörel
dernekleri belirtmek için gösterilmektedir.
Teknoloji Sağlayıcı Aktörler
T aktör – T aktör
T aktör – F aktör
T aktör – P aktör
T aktör –K aktör
T aktör –D aktör
IEIS
TIAD
TAYSAD
Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet
Zayıf
Orta
Zayıf
Ün ile ilgili rekabet
Zayıf
Orta
Zayıf
Kârla ilgili rekabet
Zayıf
Orta
Zayıf
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Kaynak ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Müşteri ilişkisi
Orta
Zayıf
Zayıf
Sözleşmeye dayalı ilişki
Orta
Zayıf
Zayıf
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Orta
Zayıf
Orta
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Para ve pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Orta
Zayıf
Orta
Sözleşmeye dayalı ilişki
Orta
Zayıf
Orta
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Orta
Zayıf
Orta
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili
kaynak ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Sözleşmeye dayalı ilişki
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi
Orta
Zayıf
Orta
Đletişim/ resmi olmayan ilişki
Orta
Zayıf
Orta
Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Orta
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Orta
Orta
Orta
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Orta
Zayıf
Zayıf
Tablo 10.34: Sektörlerin T aktör ilişkilerinin karşılaştırması
Firma Aktörler
F aktör – F aktör
F aktör – T aktör
F aktör – P aktör
IEIS
TIAD
TAYSAD
Yüksek
Orta
Orta
Ün ile ilgili rekabet
Orta
Orta
Orta
Kârla ilgili rekabet
Orta
Yüksek
Orta
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Kaynak ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Müşteri ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Sözleşmeye dayalı ilişki
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Orta
Orta
Orta
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Orta
Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Orta
Emek gücünün dağılımında işbirliği
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Yüksek
Zayıf
Orta
Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi
Orta
Zayıf
Zayıf
Sözleşmeye dayalı ilişki
Orta
Zayıf
Zayıf
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Yüksek
Zayıf
Zayıf
Ürün / servise dayalı müşteri ilişkisi
Yüksek
Orta
Zayıf
Orta
Zayıf
Zayıf
Yüksek
Zayıf
Orta
Orta
Zayıf
Orta
Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi
Yüksek
Zayıf
Orta
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Yüksek
Zayıf
Orta
Đş bilgisiyle ilgili rekabet
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili
kaynak ilişkisi
F aktör – K aktör
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
F aktör – D aktör
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
Tablo 10.35: Sektörlerin F aktör ilişkilerinin karşılaştırması
260
Politik Aktörler
P aktör – P aktör
Strateji ve politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet
Ün ile ilgili rekabet
Kârla ilgili rekabet
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Kaynak ilişkisi
Müşteri ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
P aktör – F aktör
P aktör – K aktör
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili
müşteri ilişkisi
Denetim Đlişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Denetim Đlişkisi
P aktör – D aktör
P aktör – T aktör
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili
müşteri ilişkisi
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi
Politik kontrol ve meşruiyet hakkındaki bilgilerle ilgili
müşteri ilişkisi
IEIS
TIAD
TAYSAD
Yüksek
Orta
Orta
Orta
Orta
Zayıf
Orta
Orta
Zayıf
Zayıf
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Yüksek
Orta
Orta
Yüksek
Zayıf
Orta
Zayıf
Orta
Zayıf
Yüksek
Orta
Orta
Yüksek
Orta
Orta
Zayıf
Orta
Yüksek
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Zayıf
Orta
Zayıf
Zayıf
Orta
Zayıf
Tablo 10.36: Sektörlerin P aktör ilişkilerinin karşılaştırması
261
Kullanıcılar ve Diğer Aktörler
IEIS
TIAD
TAYSAD
K aktör – K aktör
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Zayıf
Zayıf
Zayıf
K aktör – T aktör
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Orta
Zayıf
Orta
Orta
Orta
Zayıf
Zayıf
Zayıf
K aktör – P aktör
Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
Sözleşmeye dayalı ilişki
K aktör – F aktör
Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
K aktör – D aktör
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
Orta
Zayıf
Orta
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği
Orta
Orta
Orta
Kaynak ilişkisi
Zayıf
Orta
Zayıf
Müşteri ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Đletişime dayalı gayri resmi ilişki
Zayıf
Orta
Zayıf
D aktör – T aktör
Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Zayıf
Zayıf
D aktör – P aktör
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak
ilişkisi
Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı
kaynak ilişkisi
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri
ilişkisi
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
Orta
D aktör – D aktör
D aktör – K aktör
Müşteri Đlişkisi
Zayıf
Zayıf
Zayıf
D aktör – F aktör
Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi
Orta
Zayıf
Orta
Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri
ilişkisi
Orta
Zayıf
Orta
Tablo 10.37: Sektörlerin K ve D aktör ilişkilerinin karşılaştırması
Önceki sayfalardaki tabloları incelendiğinde, 3 sektördeki firmaların içinde bulundukları
kümeler/ağlardan yeterli düzeyde yararlanmadıkları görülmektedir. Küreselleşen dünyada
rekabet güçlerini
artırmak isteyen firmaların kendilerini çevreleyen tüm aktörlerle olan
ilişkilerini çok boyutlu ve proaktif bir şekilde yönetmeleri gerektiği ihtiyacı açıktır. Gelecekte
yapılması planlanan çalışmalarda firma bazındaki ilişkiler yoğunluğu ile firma performansı
arasındaki ilişki incelenecektir.
262
10.5.
Kümelerin Dinamiği Modeli Önerisi
Yukarıdaki yazın taraması ve projede elde edilen deneyimlerden çıkarılan, kümelerdeki
faaliyetleri etkileyen değişkenler arasındaki ilişkileri gösteren bir nedensel döngü diyagramı
proje kapsamında geliştirilmiş ve Şekil 10.7’de önerilmiştir.
Şekil 10.7: Kümelerdeki faaliyetleri etkileyen değişkenler arasındaki ilişkiler
Bir değişken artarken veya azalırken etkilediği değişken de artar veya azalırsa ilişki
yeşil okla, biri artarken diğeri azalırsa veya azalırken diğeri artarsa ilişki kırmızı okla
gösterilmiştir. Nedensel döngü diyagramını incelediğimizde 5 ayrı döngü tanımlayabiliriz:
Firma Sayısı Döngüsü: Bir bölgede firma sayısı artmaya başladığında o bölgeye özel
satıcılar da gelmeye başlamaktadır. Özel satıcı firma sayısının artması bölgeye giriş riskini
azaltmaktadır. Azalan giriş riski de bölgeye gelen yeni firma sayısını artırmaktadır. Sonuçta
bölgedeki firma sayısı artmaktadır. Bu bağlamda kendisini besleyen bir döngü oluşmaktadır.
Firma Başarısı Döngüsü: Bölgedeki firma sayısı arttıkça firmalar arasındaki mekân
yakınlığı artmakta, bu ise ilişki yoğunluğunu artırmaktadır. Yoğunlaşan ilişkiler karşılaştırma
aracılığıyla hem ekonomik rekabete, hem de öğrenmeye yol açmaktadır. Öğrenme, yeniliği
aynı yönde etkilemektedir. Ekonomik rekabet ile yenilik firmalarda verimlilik artışına ve firma
başarısına yol açmaktadır. Firma başarısı ise birinci döngünün parçası olan giriş riskini
azaltmaktadır.
263
Firma başarısı aynı zamanda etrafta başarı hikâyelerinin dolaşmasına neden olmakta,
bunun sonucunda ise yetenekli bireyler bölgeye çekilmektedir. Bu da bölgeye giriş riskini
azaltmaktadır.
Bireysel ve Kurumsal Rekabet Döngüsü: Karşılaştırma, duygusal ve kişisel rekabete,
bu da iyi görünme ihtiyacının artmasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda fırsatçılık
azalmakta, bu da firma başarısını artırmaktadır. Ayrıca, ilişki yoğunluğu, enformasyon
yayılımını artırmakta, bu da ün artışını etkilemektedir. Ün artışı, iyi görünme ihtiyacını
artırmaktadır. Başarı hikâyeleri de ün artışına yol açmaktadır. Enformasyon yayılımı, grup
düşüncesine yol açmakta, grup düşüncesi ise, hem öğrenmeyi, hem de duygusal ve kişisel
rekabeti azaltmaktadır.
Ar-Ge ve Teknoloji Döngüsü: Firma başarısı, kaynak artışına, bu da Ar-Ge
yapılmasına neden olmaktadır. Ar-Ge ile yeni teknoloji geliştirilip inovasyon yapılması
sağlanmaktadır. Yeni teknoloji, öğrenmeyi ters yönde etkileyebilir. Burada sözü edilen
öğrenme mevcut kalıpların unutulması (unlearning) ve mevcut teknolojiye uygun yeni iş
yapış şekillerinin benimsenmesidir. Diğer firmalar da yeni teknoloji kaynağı olabilir ve
döngüyü dışarıdan etkileyebilmektedir.
Dernek ile Đşbirliği Döngüsü: Đlişki yoğunluğu, dernek kurulmasına yol açmaktadır.
Dernek, ortak eğitim tesisleri ve ortak Ar-Ge merkezi kurulmasına yol açmaktadır. Eğitim
tesislerinde yürütülecek eğitim programları yetenekli birey yaratmakta, yetenekli birey ve
ortak Ar-Ge merkezi, giriş riskini azaltmaktadır.
Gelecekte yapılması planlanan daha kapsamlı bir çalışmayla daha fazla sayıda
döngünün tanımlanması sağlanacaktır.
264
IV. GENEL DEĞERLENDĐRME
BÖLÜM 11: DEĞERLENDĐRME ve ÖNERĐLER
11.1. Firma Yöneticilerine Öneriler
Yapılmış olan bu çalışmayla firmalarda inovasyon belirleyicilerinin, yani firmaların
yenilikçiliğini etkileyen etmenlerin neler olduğu ortaya çıkarılmış ve yapılan inovasyonların
firma performansına olumlu etki yaptıkları gösterilmiştir. Kapsamlı ve bütünleşik bir model
geliştirilen bu çalışmayla, firma yöneticilerinin karar verirken dikkat etmeleri gereken çeşitli
sonuçlar üretilmiştir.
Çalışmanın en önemli sonuçlarından bir tanesi yenilikçiliğin gerek pazar ve imalat
performansları gerekse finansal performansa olumlu etki yaptığının, yapılmış olan saha
çalışmasından toplanmış olan verilere dayanarak yapılan istatistiksel analizlerle teyit edilmiş
olmasıdır. Firma karar vericileri için en önemli amacın firmanın kısa, orta ve uzun vadeli
finansal performansı olduğu düşünüldüğünde bu sonuç önem kazanmaktadır. Her ne kadar,
firma yöneticileri çoğunlukla yenilikçiliğin öneminin farkında olsalar da, yenilikçiliğin firma
performansına etkisinin daha uzun vadede görüldüğünü düşündükleri için, yenilikçilik
faaliyetlerine kaynak aktarmakta çoğu zaman tereddüt etmektedirler. Bu çalışmanın sonuçları
bu tereddüdün somut verilere dayanmadığını göstermektedir. Tam tersine, yenilikçiliğin
firmalar için, verimliliğin ve kârlılığın artırılması, mevcut pazarlarda rekabet avantajının
kazanılması ve yeni pazarlara girebilme olanağının sağlanması bakımından ne derecede
büyük önemi olduğu gösterilmiştir.
Çalışmaya katılan firmalarda en fazla yapılan yeniliklerin adımsal ürün inovasyonu ve
süreç inovasyonu olduğu gözlenmiştir. Öte yandan patika analizleri organizasyonel ve süreç
inovasyonlarının, ürün ve pazarlama inovasyonlarını destekleyen temel inovasyon faaliyetleri
gibi davranmakta olduğunu göstermektedir. Firma yöneticileri, kısıtlı kaynakların nerelerde
kullanacağına karar verirken bu sonucu dikkate almaları faydalı olacaktır.
Bu çalışmanın bir diğer sonucu ise firmaların yenilikçiliklerini artırmaları için nelere
dikkat etmeleri, üst düzey yöneticilerin hangi açılardan firmalarını geliştirmeleri gerektiğinin
işaret edilmesidir. Bu bağlamda, teknik yazına dayanarak geliştirilmiş olan ve istatistiksel
265
analizlerle doğrulanmış olan kapsamlı ve bütünleşik model, firma karar vericileri için yol
gösterici olarak kullanılabilir.
Kurulmuş
olan
modele
dayanarak
yapılan
analizler,
entelektüel
sermayenin
yenilikçiliğin en önemli belirleyicilerinden biri olduğunu göstermektedir. Entelektüel
sermayenin üç bileşeninden biri olan örgütsel sermayenin yenilikçilik ile çok yüksek olan
ilişki değeri (korelasyonu), özellikle bu faktörün yenilikçilik açısından taşımakta olduğu
önemi ortaya koymaktadır. Öte yandan, becerileri, yaratıcılığı ve bireylerin deneyimlerini
kapsayan beşeri sermaye, inovasyonun bir diğer önemli belirleyicisi olarak ortaya
çıkmaktadır. Yapılan patika analizi, çalışanlarının daha vasıflı ve yetenekli olduğu, yani
yüksek beşeri sermayesi olan firmalarda, daha yüksek sosyal sermaye ve bunların sonucu
olarak da daha yüksek örgütsel sermaye biriktiğini göstermektedir. Bu bağlamda, işe alma
süreçlerinde
daha
özenli
davranılması,
yaratıcı
ve
deneyimli
bireylerin
firmaya
kazandırılmasına dikkat edilmesi ve firma içi eğitim olanaklarının artırılarak çalışanlara
yatırım yapılması, firmaların yenilikçiliklerini artıracaktır. Elbette, yetiştirilen personelin
firmada devamlılığının sağlanması ve bağlılığın perçinlenmesi için uygun insan kaynakları
uygulamalarına da ihtiyaç olacaktır.
Yenilikçiliğe etkisi olan bir diğer öğe kurum kültürüdür. Çalışmaya katılmış olan
işletmelerin çoğunlukla kurum kültürünün öğeleri olan iletişime ve ödüllendirme sistemine
önem vermelerine karşılık, ademi merkeziyetçilik, özerklik, formelleşme ve zaman tahsisi
açısından eksiklikleri olduğu gözlenmiştir. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda kurum
kültürü kapsamında ele alınan bütün öğelerin yenilikçilik üzerinde anlamlı etkisi olduğu
ortaya çıkarılmıştır. Yöneticilerin kendi firmalarında eksik olduğunu düşündükleri öğelerdeki
açıklarını gidermeleri yenilikçiliklerini olumlu etkileyecektir. Öte yandan yapılan patika
analizleri özellikle yönetim desteğinin yenilikçilik ile doğrudan ilişkili olduğunu göstermiştir.
Bu faktörün yenilikçilik ile yüksek ilişki değeri, fikir üretimine yönetimsel teşvikin önemini
ve işletmelerin yenilikçilik kapasiteleri için yeni projelere destek vermelerinin gerekliliğine
işaret etmektedir.
Gene patika analizleri sonucunda formelleşmenin ve özerkliğin, kurum kültürünün diğer
bütün öğelerinin üzerinde etkisi olan temeller oldukları, bu açıdan ayrıca önem taşıdıkları
gözlenmiştir. Bu bağlamda, formelleşmenin göstergelerinden sayılabilecek olan resmi yazılı
organizasyon el kitabına ve resmi yazılı bir yeni ürün geliştirme el kitabına sahip olmak, firma
yöneticilerinin öncelikli gündemlerinden olmalıdır. Nitekim yapılan istatistiksel analizler
266
sonucunda bu iki el kitabına sahip olan firmaların olmayanlara göre anlamlı derecede daha
yenilikçi oldukları belirlenmiştir.
Đşletme stratejileri (imalat, teknoloji ve pazar stratejileri) yenilikçiliğe anlamlı ve pozitif
bir şekilde bağlıdır. Yapılan analizler imalat stratejilerinin kendi içerisinde dört faktörü
kapsamakta olduğunu göstermiştir. Bu faktörler, imalat esnekliği, güvenilirlik ve teslimat hızı,
imalat kalitesi ve imalat maliyeti olarak sınıflandırılmıştır. Yapılmış olan patika analiziyle,
firma imalat stratejileri arasında bir hiyerarşi olması gerektiğini öneren “kum piramidi
modeli”ni destekleyen bir sonuç elde edilmiştir. Buna göre imalat kalitesi kapasiteye
yöneliktir ve diğer faktörlerin temelini oluşturmaktadır. Tüm diğer tabakalar temelde yer alan
kalite tarafından desteklenmektedir. Maliyet etkinliği ise koninin en üstünde, imalat
stratejisinin nihai tabakası olarak gözlenmektedir. Bu sonuçlara göre firmalar kaynaklarını
öncelikle imalat kalitesini yakalamaya aktarmalı, bunun sağlanmasının ardından teslimat hızı
ve güvenilirlik, ardından ise esneklik sağlanmalıdır. Maliyet etkinliği tüm bunların sonucu
olarak ortaya çıkmaktadır.
Pazar odaklılık ve teknoloji geliştirme için kaynak ayrılması gibi stratejiler de
yenilikçilikle yüksek derecede ilişkili olan hayati unsurlardır. Pazar stratejileri bağlamında,
mevcut ürünler için küçük düzeltmeler yapmanın kendileri açısından çok önemli olduğunu
belirten firmaların diğerlerine göre özellikle süreç inovasyonlarında daha iyi oldukları
belirlenmiştir. Mevcut pazarları için yeni ürün geliştirmeye çok önem veren firmaların,
vermeyenlere kıyasla bütün inovasyon türlerinde daha yüksek performans sergiledikleri
belirlenmiştir. Mevcut ürünlerle yeni pazarlara girme stratejisine önem veren firmalar ise
vermeyenlere kıyasla hiçbir inovasyon türünde daha iyi değillerdir. Yeni ürünlerle yeni
pazarlara girme stratejisine çok önem veren firmaların diğerlerine göre daha yenilikçi
oldukları saptanmıştır. Bu sonuçlara göre firma yöneticileri sadece birkaç pazara
odaklanmanın yenilikçilik için sakıncalı bir strateji olduğunu dikkate almalıdırlar ve daha
yenilikçi bir firma olabilmek için mevcut pazarlarının ötesini hedeflemelidirler. Pazar
stratejileri açısından, sadece mevcut pazardaki konumunu dahi kuvvetlendirmek ve
sürdürülebilir rekabet avantajı elde edebilmek için inovasyona ağırlık vermenin önemi açıktır.
Çalışma sonucunda, teknoloji için kaynak ayırma stratejileri arasından yeni teknoloji
geliştirme ve kendi teknolojilerini iyileştirmek için kaynak ayırma stratejilerini izlediklerini
belirten firmalar diğerlerinde çok daha yenilikçi çıkmıştır. Başkalarınca geliştirilen
teknolojileri kullanan firmalar ise hiçbir inovasyon türünde anlamlı bir fark yaratamamıştır.
267
Firma yöneticileri yenilikçilik açısından başarılı olabilmek için bu konuda kaynak ayırmak
durumundadır.
Đşletme stratejileri kapsamında yapılmış olan patika analizleri imalat stratejilerinin
firmanın yenilikçilik performansı açısından temel oluşturduğu, pazar ve teknoloji
stratejilerinin, imalat stratejilerindeki iyileştirmelerden olumlu etkileneceğini ve bu
iyileştirmeleri doğrudan firma yenilikçiliğine aktaracağını ortaya çıkarmıştır.
Yapılmış olan çalışmada dört adet rekabet stratejisi temel alınmıştır. Bunlar fiyat, kalite,
odaklanma ve ürün yelpazesi başlıkları altında sınıflandırılmıştır. Đstatistiksel analizler
rakiplerine oranla daha pahalı, daha kaliteli, daha fazla pazara daha çok sayıda ürünle
girmekte olan firmaların daha yenilikçi olduklarını göstermiştir. Firma karar vericileri
firmalarını pazarda konumlandırırken bu sonuçları göz önünde bulundurmalı ve sadece
maliyet odaklı rekabet anlayışının firma yenilikçiliği açısından olumsuz sonuçları olacağını,
bunun ise firmanın sürdürülebilir rekabetçiliğini genellikle olumsuz etkileyeceğini
bilmelidirler. Sadece birkaç ürüne odaklanmanın da yenilikçilik için uygun bir strateji
olmadığı gözlenmiştir. Daha geniş ürün yelpazesine sahip olan ve çeşitli tipte ürün üreten
firmalar diğerlerinden anlamlı derecede daha yenilikçidir.
Yazılı stratejik planları olan firmaların diğerlerine göre istatistiksel olarak anlamlı
derecede daha yenilikçi oldukları ortaya çıkarılmıştır. Üstelik stratejik planın ufkunun da
yenilikçilik üzerinde istatistiksel olarak anlamlı etkisi olduğu gözlenmiştir. Daha uzun
stratejik plana sahip olan firmalar diğerlerinden daha yenilikçidir. Ne yazık ki çalışmaya
katılan firmaların sadece yarısının yazılı stratejik planı bulunmaktadır. Firma karar
vericilerinin stratejik planlarını yazılı olarak kayda geçirmeleri gerek firmanın yenilik yapma
potansiyeli gerekse rekabetçi gücü açısından elzemdir. Elimizdeki veri kümesinden yola
çıkarsak, ülkemizdeki firmaların bu konuda önemli bir eksikleri olduğunu dile getirmek
mümkün görülmektedir.
Stratejik hedeflerin firmanın önceliği olmasının yenilikçiliğe yapmakta olduğu katkıya
bir başka destek, yatırım kararı alırken çoğunlukla stratejik önemi göz önüne alan firmaların
diğerlerine göre daha yenilikçi oldukları, özellikle süreç inovasyonları ve organizasyonel
inovasyonlarda diğerlerine göre daha başarılı olduklarıdır.
Önemli inovasyon belirleyicilerinden bir diğerinin inovasyon harcamaları olduğu
belirlenmiştir. Đnovasyon harcamaları yükseldikçe firmaların yenilikçilikleri artmaktadır. Bu
nedenle, Ar-Ge’ye yatırım ve inovasyonlar için daha fazla para tahsis etmek firmaların
yenilikçiliğini, bunun sonucu olarak ise firma performansını artırmaktadır.
268
Đnovasyonları izleme de, inovasyona yönelimde artışa, teknik bilgi ve deneyimlere katkı
sağlar. Yapılan analiz sonucunda inovasyonları izleme üç faktöre ayrıştırılmıştır; sektör içi
çevreyi izlemek (tedarikçiler, müşteriler, rakipler, bayiler ve satıcılar, fuarlar ve sergiler),
sektör dışı çevreyi izlemek (üniversiteler, başka sektörden firmalar, açıklanmış patentler) ve
teknik kaynakları (bilimsel ve teknik yayınlar, bilimsel ve mesleki toplantılar, internet ve everi tabanları) izlemektir. Çalışmaya katılan firmalar, yenilikleri takip etmek için esasen
tedarik zincirlerini, yani ortaklarını, müşterilerini, tedarikçilerini, rakiplerini, satıcılarını ve everitabanlarıyla, internet üzerinden teknik kaynakları izlemeye önem vermekte olduklarını
belirtmişlerdir. En az önem verilen izleme stratejisinin üniversiteleri ve diğer endüstrilerden
firmaları izlemek olduğu saptanmıştır. Patika analizleri ürün ve pazarlama yeniliği açısından
sektör içi çevreyi izlemenin doğrudan etkili olduğunu, öte yandan süreç ve organizasyonel
inovasyon açısından ise teknik kaynakları izlemenin doğrudan etkili olduğunu göstermiştir.
Öte yandan, gerek pazarlama gerekse organizasyonel inovasyonlar açısından sektör dışı
çevreyi izlemek temel oluşturmaktadır. Bu nedenle, özellikle pazarlama ve organizasyonel
inovasyonların firma içerisinde daha fazla gerçekleşmesini hedefleyen firma yöneticileri,
sektör dışındaki kurumlar olan üniversiteler ve farklı sektörden firmaları yakından takip
etmeli, onların ortaya çıkardığı bilgi birikiminden daha sık faydalanmanın yollarını
bulmalıdır.
Sektör dışı çevreyi izleme açısından bir eksiklikleri olduğu görülen firmaların, dış
çevreyle işbirlikleri oluşturmada da başarısız oldukları görülmektedir. Saha çalışması, katılan
firmaların geniş ölçüde işbirliği yapmayı tercih etmediklerini göstermiştir. Katılan firmaların
çok az bir kısmı üniversiteler ve araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliği yapmaktadır. Dikey
işbirlikleri (müşteriler ve tedarikçilerle yapılan) ve operasyonel işbirlikleri nispeten yaygındır,
fakat yenilikçilik için gerçek olumlu etki firmaların çoğunlukla uygulamakta başarısız
oldukları Ar-Ge işbirliklerinden gelmektedir. Yapılan istatistiksel analizler Ar-Ge işbirliğinin
bütün inovasyon ve performans ölçekleri bazında anlamlı ve pozitif bir fark sağlamakta
olduğunu ortaya çıkarmıştır. Firmalar, dış işbirliklerini, özellikle araştırma merkezleri ve
üniversitelerle yapılan Ar-Ge işbirliklerini ilerletmelidir. Türkiye’de üniversite-sanayi
etkileşiminin oldukça düşük olduğu bilinmektedir. Akademisyenler ve yöneticiler arasında
deneyim paylaşılması sadece inovasyon aktivitelerini değil girişimlerdeki her çalışma
pratiğini de artıracaktır. Bu konuda sadece üniversitelere ve firmalara değil kamuya da
sorumluluk düşmektedir. Kamunun sorumluluklarına yönelik önerilerimiz ileride (bölüm
11.3) daha detaylı şekilde ele alınacaktır.
269
Đnovasyon engelleri firmaların yenilikçilik aktivitelerini olumsuz etkilemektedir.
Yapılan
istatistiksel
analizler
sonucunda
inovasyon
engelleri,
beş
alt
başlıkta
sınıflandırılmıştır; iç kısıtlar, iç eksiklikler, iç direnç, dış kısıtlar ve dış engeller. Saha
çalışmasında toplanmış olan verilere göre, firmaların yenilikçilik önünde öncelikli engel
olarak gördükleri temel sorunlar, iç kısıtlar (zaman sınırlamaları ve finansal sınırlamalar,
yüksek risk ve maliyet gibi) ve iç eksiklerdir (teknik bilgi ve deneyim eksikliği, vasıflı eleman
ve Ar-Ge yöneticisi eksikliği). Öte yandan, çalışmanın sonuçları, iç direncin istatistiksel
olarak en önemli engel olduğuna işaret etmektedir. Yapılan analizler iç kaynaklı güçlüklerin
firmaların yenilikçilik kapasitelerini anlamlı ölçüde engellemekte olduğunu göstermiştir.
Fakat çoğu zaman firmalar tarafından günah keçisi olarak ortaya sunulan dış kaynaklı
güçlüklerin (dış kısıtlar ve dış engeller) yenilikçiliği doğrudan engellediği iddiasını
destekleyen veri elimizde bulunmamaktadır. Görülen o ki, dış engeller daha ziyade iç
engellerin varlığının belirginleşmesini sağlayan, arka plandaki güçlüklerdir. Yapılan patika
analizleri de bu iddiayı desteklemiştir. Bu nedenle, firma yöneticilerinin öncelikle kendi iç
problemlerini çözmeye yönelmeleri gerekmektedir. Üstelik öncelikli olarak ele alınması
gereken problem, kaynak sıkıntısı (iç kısıtlar ve iç eksiklikler) değil, firma içerisinde
yenilikçiliğe yönelik olarak ortaya konulan iç direnç olarak görülmelidir.
Firmalarda Ar-Ge bölümlerinin olması ve Ar-Ge çalışanlarının sayısı da yenilikçilikle
doğrudan ilişkilidir. Bir eşik değer olarak beşten fazla Ar-Ge çalışanına sahip olan firmaların
özellikle adımsal ürün inovasyonunda, süreç inovasyonunda ve organizasyonel inovasyonda
daha yenilikçi oldukları belirlenmiştir. Gene bu firmaların diğerlerine göre daha yüksek
yenilik, finansal ve pazarlama performansına sahip oldukları yapılan analizlerde
görülmektedir. Firma yöneticilerinin, firma içerisindeki Ar-Ge veya benzeri faaliyetlerin
eşgüdüm içerisinde ve belli bir bütçe kullanarak yürütülebileceği bir bölüm kurmaları,
firmanın yenilikçiliğini olumlu yönde etkileyecektir.
Yenilikçiliğin sonucu olarak oluşan rekabet avantajını idame ettirmenin yollarından biri
yenilikçiliği kesintisiz bir süreç gibi ele alıp sürekli iyileştirme ve geliştirmelerle sürdürmek
ve böylece taklit edilmesini engellemektir. Diğer taraftan, entelektüel mülkiyetin korunması
inovasyon yönetiminde kritik bir konudur. Yapılan çalışmalar yenilikçiliği yüksek ve daha iyi
genel performansa sahip olan firmaların patent, patent başvurusu, faydalı model belgesi,
marka ve/veya tasarım tescili gibi entelektüel mülkiyet koruması araçlarında diğerlerinden
daha başarılı olduğunu ortaya koymuştur. Bu araçlar aynı zamanda şirketin yenilikçiliğini
gösteren ölçütler olarak da değerlendirilmektedir.
270
Ancak entelektüel mülkiyeti korumak için bu araçlar dışında başka çeşitli uygulamalar
da söz konusudur. Buna göre, örneklemdeki firmaların yarıya yakını gizlilik stratejisini etkin
şekilde kullanmaktadır. Benzer şekilde, firmaların yarıya yakını rakiplerinden önce üretime
geçerek zaman avantajını etkin şekilde kullanmaya çalışmaktadır. Zaman avantajını etkin
şekilde kullanan firmalar daha iyi performansa sahiptir ve özellikle radikal ürün ve pazarlama
inovasyonlarında daha yenilikçidir. Bu nedenlerle, firma yöneticileri, firma içerisinde
geliştirilen bilgi birikiminin tescil altına alınması için kaynak ayırmaktan kaçınmamalı ve
gerekli girişimleri zamanlı bir şekilde yapabilmelidir. Yenilikçilik konusunda ilgili personelin
firmaya bağlılığın sağlanması ve ürünün karmaşık doğasından gelen taklit edilebilme zorluğu
çeşitli sektörler ve firmalar için yararlı olan diğer entelektüel mülkiyet koruması
uygulamalarıdır.
Đnovasyonlar üretkenliği, rekabetçiliği ve modern ekonomilerde gelişen potansiyeli
artırmak için firma faaliyetlerinin önemli bir elemanıdır. Başarılı bir inovasyon süreci imalat
sürecine değer katar, hizmetleri ve ürünleri geliştirir, büyüme sağlar ve firmaların iş sürecinde
etkinlik yaratır. Bu çalışmanın genel bir bulgusu firmaların yenilikçiliğin önemimi çoğunlukla
zikrettikleri fakat gerekli adımları atmada, uygulamaya geçmede ve kaynakları atamada zayıf
kaldığıdır.
Öte yandan inovasyon, firmalar, müşteriler, rakipler, tedarikçiler, araştırma merkezleri
ve devlet uygulamaları gibi birçok oyuncuyu içeren karmaşık ve çok boyutlu bir süreçtir.
Firmalar yenilikçilik yeteneklerini geliştirmek üzere parçası oldukları değer zincirindeki diğer
kuruluşlarla ilişkilerini proaktif bir şekilde yönetebilmek üzere kendi içlerinde kapasite
geliştirebilmelidir. Sektörleriyle ilintili coğrafî kümeleri ve ilişki ağlarının farkında olmalı, bu
ağlarda yer alan aktörleri tanımalı ve onlarla işbirlikleri oluşturabilmelidir. Bu bağlamda
sektörel derneklerin de üzerine sorumluluklar düşmektedir. Aşağıdaki bölümde proje
kapsamında ortaya çıkarılmış olan sonuçlara dayanarak sektörel derneklere yönelik
önerilerimiz yer almaktadır.
11.2. Küme Yönetimlerine Yönelik Öneriler
Küme yönetimlerine yönelik önerilerin sunulacağı bu alt bölümde önerilerin muhatabı
olarak sektörel dernekler ve organize sanayi bölgeleri alınmaktadır. Öneriler geliştirilirken
öncelikle firmaların ihtiyaçlarından ve sektör bazında yaygın eksikliklerden hareket
edilmiştir.
271
Sektör bazında saptanmış önemli bir eksiklik işbirlikleridir. Đşbirlikleri araştırmada 10
alt başlık çerçevesinde irdelenmiştir. Korelasyon analizi işbirlikleri ve yenilikçilik faktörleri
arasında pozitif bir ilişki olduğunu açığa çıkarmaktadır. Sonuç olarak, işbirliği gerçekleştiren
firmaların daha yenilikçi olduğu gösterilmiştir.
Đşbirliklerinin yenilikçilik ile ilişkisini ortaya koymak üzere, üniversiteler ya da
araştırma merkezleriyle olan Ar-Ge işbirlikleri, rakiplerle yapılan Ar-Ge işbirliği ve diğer
firmalarla (müşteriler ve tedarikçiler hariç) yapılan Ar-Ge işbirliklerinin birleştirilmesiyle bir
Ar-Ge işbirliği faktörü oluşturulmuştur. Aynı şekilde; üretim, satın alma, hizmet, satış,
dağıtım işbirlikleri, diğer firmalar ya da eğitim merkezleriyle yapılan eğitim işbirlikleri ve
tamamlayıcı işbirliğinin bütünleştirilmesi ile bir operasyonel işbirliği faktörü elde edilmiştir.
Son olarak, müşterilerle ve tedarikçilerle işbirliği toplanarak dikey işbirlikleri faktörü
oluşturulmuştur. Örneklemdeki firmaların çoğunluğu dikey ve operasyonel işbirliklerini
gerçekleştirirken Ar-Ge işbirliğinin göreli az uygulandığı görülmektedir.
Đşbirliklerinin oluşmasında güven temel unsurdur (Fukuyama, 1998). Güven ortamının
oluşmasında yasal düzen ve yargının etkinliği önemli bir rol oynar. Rekabet öncesi işbirliği
olarak nitelendirilen rakiplerle yapılan Ar-Ge işbirliği diğer işbirliği türlerinden farklı bir
yapıya sahiptir. Burada işbirliği içinde yer alan firmaların özellikle fikri mülkiyet haklarının
korunması kritik bir noktadır.
Katma değere önemli bir katkısı olacağını öngörebileceğimiz Ar-Ge işbirliklerinin
geliştirilmesinde sektörel dernekler, üniversiteler ve araştırma kuruluşları ile ilişkilerin
geliştirilmesinde ve firmalarla bu kuruluşların biraraya getirilerek birbirlerinin yetenek ve
kapasitelerini daha iyi değerlendirebilecekleri ortamların oluşturulması ve müşterek
gündemlere ulaşılmasında aktif rol oynayabilirler. Sektörel dernekler firmaların yatay veya
dikey bağlamda veya rakip firmalarla ve üniversite ve araştırma kuruluşları ile proje
oluşturabilmelerine önayak olabilirler. Özellikle TÜBĐTAK-TEYDEP, TTGV ve KOSGEB
proje desteklerinin sağlanmasında, AB Yedinci Çerçeve Programı projelerinde yer alma gibi
konularda firmalara danışmanlık yapabilir, destek verebilirler.
Araştırma, beşeri sermayenin ve bu çerçevede insan kaynağının yenilikçilik kapasitesi
üzerine olumlu etkisini ortaya koymuştur. Sektör bazında yüksek kalitede insan kaynağına
sahip olmanın bir yolu yüksek kaliteli işgücünün sektöre cezbedilmesi ise diğer bir yolu
sektörde mevcut işgücünün kalitesinin yükseltilmesidir. Sektörel dernekler gerek kendi
bünyelerinde geliştirecekleri birimlerle gerekse bu konularda uzman kuruluşlarla birlikte
çalışarak sektörde çalışan işgücünün yeteneklerinin ve bilgi düzeyinin geliştirilmesine yönelik
272
eğitim programları uygulayabilir. Đşbirlikleri oluşturulmasına yönelik eğitimler de bu
çerçevede ele alınabilir. Bu işbaşı eğitimleri için teşvik desteğinden yararlanılmasını
sağlayabilirler. Daha yüksek nitelikli işgücünün sektöre cezbedilmesi için eğitim kurumları ile
ortak çalışmalar yürütebilirler. Gerek bu amaca yönelik olarak gerekse daha geniş bir
çerçevede bir imaj çalışması sürdürebilirler.
Đmalat kalitesinin işletme stratejileri içindeki önemi ve temel niteliği bu araştırmada
gösterilmiştir. Bu sonuç daha önce yapılmış araştırmalarla da uyum halindedir (örneğin,
Ulusoy, 2000). Sektörel dernekler sektörde kalite düzeyinin yükseltilmesi için önemli işlevler
yüklenebilir. Teknik standartların oluşturulmasında sektör firmalarının hem menfaatlerini
koruma hem de sektörün gelişmesinin önünü açma yönünde katkıda bulunabilir. Đthalatta ürün
ve hizmet kalitesi standartlarının doğru belirlenmesi ve uygulanmasının sağlanması bir kesim
sektör firmaları için yaşamsal öneme haiz olabilir. Kalite sertifikasyonunda -özellikle çevre
kalitesi sertifikasyonunda- firmalara özendirici ve yol gösterici rol oynayabilir.
Kalite ve maliyete önemli bir katkı da sektörel derneklerin geliştirilmesinde öncü rolü
oynayabileceği müşterek hizmetler yolu ile sağlanabilir. Örnek olarak ortak satın alma ve
ortak pazarlamayı gösterebiliriz.
Sektör içi çevreyi izleme, sektör dışı çevreyi izleme ve teknik kaynakları izleme
başlıkları altında derlediğimiz firma dışı inovasyonların izlenmesi işlevinin yenilikçilik
üzerine olumlu etkisi yine bu araştırma sonucunda saptanmıştır. Sektörel dernekler sektör
firmalarının izleme işlevini yerine getirmelerinde özellikle bilgi akışını sağlayarak ve ortamlar
yaratarak destek olabilir. Sektörel derneklerin bu yönde sağlayabileceği diğer bir destek de
sektörel kıyaslama çalışmaları ile sektör çapında ve dünya çapında en iyi uygulamaların
saptanarak sektör firmaları ile paylaşılmasıdır (örneğin, Ulusoy vd., 1999; Ulusoy, 2000).
Gerek teknoloji gerekse diğer tüm boyutları ile çevrenin izlenmesi, geleceği algılamaya
çalışmak, değişimleri öngörerek bunlara verilecek reaksiyon sürelerinin azaltılması yaşamsal
öneme haiz olabilmektedir. Bunun uç örneği yaratıcı yıkım (creative destruction) olarak
nitelendirilen fenomendir (Schumpeter, 1934; Hart ve Milstein, 1999). Bu çerçevede sektörel
uzgörü (foresight) çalışmalarının önemini vurgulamak gerekir (Öner ve Göl, 2007; Öner vd.,
2007; Öner ve Sarıtaş, 2005; Alsan ve Öner, 2004; Sarıtaş ve Öner, 2004; Alsan ve Öner,
2003).
Organize sanayi bölgelerinde ise yukarıdaki önerilerden farklı olarak getirilecek öneri
aynı fizikî ortamı kullanıyor olmanın avantajını kullanarak ortak kullanıma yönelik tesislerin
oluşturulmasıdır. Müşterek kullanıma açık test laboratuvarları ve tasarım merkezlerini bu
273
tesislere örnek olarak gösterebiliriz. Bazı firmaların tek başlarına altından kalkamayacakları
bu tür tesislerin müşterek kullanıma açık olarak kurulması olurlu olabilecektir.
11.3. Kamu Politikaları Önerileri
Đnovasyon belirleyicileri ve firma performansına etkileri üzerine yürütülen bu çalışma
kamu yönetimi açısından da ilginç sonuçlar üretmiştir. Bu sonuçları üç ana politika başlığı
altında ele almak mümkündür. Bunlar sırasıyla kamunun toplumdaki insan kalitesini
artırmaya yönelik politikaları, kamunun firma performansını artırmaya yönelik politikaları ve
kamunun sektörel ve bölgesel kalkınmayı artırmaya yönelik politikalarıdır. Kamu yönetiminin
ülkedeki insan kalitesini artırmak yoluyla ülke refahına yapacağı katkılar daha ziyade eğitim
ve öğretim politikaları ile ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede eğitim ve araştırma bütçesi ve
bütçenin doğrudan uzman iş gücü havuzunun genişletilmesi ve derinleştirilmesine hizmet
eden kalemlerinin payının artması gerektiği zaten bilinen bir gerçek olup, bizim yürüttüğümüz
çalışma bu noktaya yönelik yol gösterici bulgular üretmiştir.
Öncelikle, kümeler/ağlar çalışması firma bazında teşvikler yanında sektörel buluşmalar
ile sektör içi ilişkilerin gelişmesine destek verilmesi gerekliliği, böylece sektördeki katma
değer zincirindeki aktörlerin ortak yeteneklerin gelişmesi yönünde işbirliği yapmalarının
cesaretlendirilmesini sağlamanın önemini ortaya çıkarmıştır.
Beşeri, sosyal ve örgütsel sermaye bileşenlerinden oluşan entelektüel sermaye değişkeni
firma düzeyinde inovasyon performansına en büyük katkıyı yapan faktör olarak ortaya
çıkmıştır. Firma düzeyinde entelektüel sermayenin daha uzmanlaşması, daha yenilikçi ve
girişimci hale gelmesi için de yeterince kaynak ve zaman ayrılmadığı da yapılan çalışma
sonucunda ortaya çıkmıştır. Zira firmaların personellerine daha yenilikçi ve daha uzman
olabilmeleri için deneme-yanılma yapmak için mesai içinde pek zaman ve kaynak tahsis
etmedikleri anlaşılmıştır. Ayrıca yapılan görüşmelerde firma yöneticileri personellerinin
formel mesleki eğitim kalitelerinden pek memnun olmadıklarını da belirtmişlerdir. Ayrıca
makine ithalatı yoluyla teknoloji transferi veya firma yaşı (ve dolayısıyla tecrübe birikimi)
gibi faktörlerden daha ziyade personel sayısı ve özellikle firma yenilik bütçesine ayrılan
kaynaklardaki artış yenilik performansını artıran diğer önemli faktörler arasındadır- ki bunlar
da personel içindeki uzmanlaşmış kalifiye eleman oranı olmasa bile uzman sayısının
artırılmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
274
Mevcut duruma baktığımızda, kamunun üstlendiği orta ve yüksek eğitim hizmetinde
istenilen sayı ve kalitede beşeri sermaye üretilememekte olup, az sayıda ve kaliteli mezunlar
ülke içinde veya dışında daha cazip iş imkânları sağlayan yabancı sermayeli kurumlara veya
yerli büyük işletmelere yönelmektedir. Bu çok değerli beşeri sermayeyi ele geçirmek ve
kalitesini artırmak bu büyük işletmelere çok ciddi bir külfet getirmemekte iken onları
yetiştiren kamu kurumlarına da her hangi bir yetiştirme ücreti, transfer veya bağış gibi bir
katkı da üretmemektedir. Kamu eğitim kurumları da yenilikçi ve girişimci mezunlar
yetiştirme misyonuna veya bütçesine sahip olmadıklarından zaten mezunların sadece teorik
uzmanlık yanlarını güçlendirecek bir müfredat sunmaktadırlar. Büyük işletmeler de yabancı
sermayeli bile olsalar Türkiye'deki yatırımlarında pek fazla Ar-Ge bütçesi ayırmadıkları için
bu kalifiye elemanların yenilikçilik yönündeki uzmanlıklarına pek katkı yapmamakta, daha
ziyade onları rutin işlerde -en fazla yabancı teknolojiyi yerli pazarlara uyarlamak gibi uzmanlaştırmaktadırlar. Sadece -belki de büyük işletmelerce yeterince kaliteli bulunmadıkları
için- küçük işletmelerde işe başlayan mezunlar ise sipariş üzerine çalışan işletmelerin farklı
projelerinde farklı görevler alarak farkında olmadan daha yenilikçi ve araştırmacı bir kimlik
kazansalar bile biraz uzmanlaşınca ilk fırsatta daha cazip iş imkânı (daha yüksek maaşlı ve
daha rutin bir iş) sağlayan bir kuruma geçmektedirler. Örgütler arası öğrenme ve eleman
transferi ilişkilerinde milli inovasyon stratejilerinin bir yansıması olarak ortak bir sektörel
veya kamusal vizyon ve bilinçli bir kariyer planlaması çabası olmadığı için de çoğu aile
işletmesi olan ve sektörel bağlılıktan ziyade aile çıkarlarının yön verdiği işletmeler arasında
personel transferi ülkeyi daha yenilikçi hale getirmeye herhangi bilinçli bir katkı
yapmamaktadır. Bu çerçevede yetiştirme çabaları bilinçli olmadığı gibi yetiştirenlerin kalifiye
elemanı elinde tutması da pek mümkün olmamaktadır. Elde tutulabilen az sayıda uzman
elemanın da küçük firmalara maliyeti oldukça yüksek olmaktadır.
Çok az sayıda firma hariç, personelini yenilikçilik konusunda uzmanlaştıracak bilgi
birikimi ve eğitim yeteneği olan firmalara pek rastlanmamıştır. Bir başka ifade ile teknik
eğitimle oluşabilecek mesleki uzmanlık bilgisi ile iş tecrübesi ve deneme yanılma yoluyla
gelişebilecek sektöre özel yenilik bilgisini kaynaştırıp uygulamalı bir şekilde personeline
sunacak ve yetiştirdiği kalifiye elemanları elinden kaçırmayacak güçte çok sayıda Türk
firması mevcut değildir. Böylesine bir eğitimi sağlamak ise kamunun ne doğrudan görevidir
ne de uzmanlık sahasındadır.
Bu noktada kamu yöneticileri koordinasyon ve kontrol görevini üstlenerek, sektörde
veya katma değer zinciri üzerinde öğrenen örgütler arası ağlar kurmayı ve bu ağı organize
275
edecek şekilde bilgi üreten ve yayan öğreten örgütleri desteklemelidir. Bu öğreten örgütler
patent, faydalı model, doktoralı eleman ve ürün yelpazesindeki yeni ürün oranı gibi
göstergeler açısından seçilip kamu tarafından ödüllendirilmeli ve sektörü bir öğrenen
örgütlenme ağı çerçevesinde koordine etmelerine imkân verilmelidir. Bu aracı organizatörler
hem sektörde en fazla katma değer üreten, en dinamik ve en yenilikçi firmalar arasından hem
de katma değer zincirinde pazara da ham maddeye de yakın olan halkalar arasından
seçilmelidir. Örneğin, sektöründe en fazla patent veya doktoralı eleman istihdam eden büyük
ve bir uzman kuruluş, en çok yenilik projesi üreten bir KĐT veya yenilik performansı
sayesinde 500 büyük işletme arasına giren bir BĐT, ya da zaten hali hazırda katma değer
zincirindeki tüm büyük üretici veya satıcılar arasında veya uzak bölgelerdeki firmalar
arasında teknik veya lojistik işbirliğini sağlayan KOBĐ niteliğindeki esnek ve uzman bir
firma, bu aracılığı yürütmek üzere seçilebilirler.
Kamunun eğitim ve öğretim görevini üstlenen eğitim kurumları ile yine kamu veya özel
sektörün öğreten örgütleri arasında işbirliği sağlanacak şekilde ortak program komiteleri
kurularak en iyi mezunları seçme ve işe alma hakkı onlara verilmelidir. Bu seçim hem
yenilikçi fikir ve girişimci eğilimleri olan mezunları diğerlerinden ayırmak hem de geleceğin
bu yetenekli Ar-Ge uzmanları ile öğreten örgütleri buluşturmak açısından çok önemli olup
kamunun bu seçim ve yerleştirme konusunda uzmanlaşmasında fayda vardır.
Öğreten örgütlerde çalışarak yetişen uzman elemanların iş üzerinde eğitim ve kurs
almaları için okul sonrası yurt içi veya yurt dışındaki mesleki eğitim bursları ve yenilikçilik
için mesai içinde zaman ve kaynak tahsisinin mali külfeti kamuya yüklenmelidir. Kamu
gerekirse bu elemandan veya kariyeri boyunca çalışacağı firmalardan bu maliyeti zamana
yayarak geri alabilir. Böylece sürekli kalifiye eleman yetiştiren bir ortak sektörel sistem
oluşunca hem hali hazırdaki az sayıda uzmanın kurumlarına maliyeti azalır hem de
uzmanların elde tutma mecburiyeti düşer. Bunun karşılığında ise yetişmiş eleman transferi
için gerekirse ayrıca bir yetiştirme veya transfer ücreti ödenmesine gerek olmadan sektör
içinde ve katma değer zinciri üzerinde eleman transferi yoluyla bilgi ve tecrübe paylaşımı
sağlıklı yollardan güven ilişkisi içinde artmış olur. Eleman transferi haricinde sürekli güncel
bilgi ürettikleri için eski teknik bilgiyi saklama dertleri olmayan öğreten örgütler kendi
bünyelerinde açacakları uygun bedelli veya kamu destekli eğitim programları veya kursları
sayesinde uzmanlık bilgilerini sektör veya zincirdeki diğer firmalara yayma yoluyla da katma
değer üretebilirler. Böylece bilgiyi veya bilgili elemanı saklayarak değil paylaşarak da gelir
elde etmek mümkün olacaktır. Görüldüğü gibi ortak vizyon, karşılıklı güven ve bilgi gibi
276
soyut sermaye kaynaklarını bölmeden paylaşmak büyük bir sinerji yaratacaktır; ve bu bilinç
ve paylaşım ağını kurmak da kamunun görevidir.
Artan küresel rekabetin etkisiyle, Kamunun firma performansını artırmaya yönelik
politikaları ve kamunun ülke ekonomisini bölgesel ve sektörel teşvik ve işbirlikleri yoluyla
iyileştirmeye yönelik politikaları da en az eğitim politikaları kadar önemlidir. Özellikle ihraç
pazarlarında birçok alternatif rakip ürüne kolayca erişebilen bilinçli alıcılar hem kalite
standartlarına hem de uygun fiyata aynı ölçüde duyarlı olup yenilik içermeyen ürünlere çok
ucuz olmadıkça rağbet göstermemektedirler. Yenilikçiliğe yapılan bilinçli yatırımlar özellikle
üretim kalitesini artırırken maliyetleri azaltmakta, bir başka deyişle aynı anda hem verimlilik
hem de farklılık yaratmaktadır.
Đnovasyon performansı, yaptığımız çalışmanın sonuçlarına göre, firmanın genel
performansı ile doğrudan etkileşim halinde olup sürdürülebilir rekabet avantajına özellikle
imalat performansı yoluyla katkı yapmaktadır. Ancak yenilik performansının kendi iç
bileşenlerine ve bunların firma performansına yansımalarına baktığımızda bazı ilginç detaylar
ortaya konmuştur. Örneğin, pazar odaklılık yenilikçiliğe yön veren en önemli faktör olarak
ortaya çıkmıştır. Yeniliğin başlangıç noktası pazar odaklılık stratejisi ise ilk değişim alanı da
örgütsel yeniliklerdir. Bunların tetiklemesi ile ürün yenilikleri ortaya çıkmaktadır. Ancak
firmalarda yenilik performansı kriterlerinden sadece adımsal ürün yeniliklerinin orta düzeyin
biraz üstünde yapıldığı ancak radikal (daha riskli ve orijinal) ürün yeniliklerinin ve pazarlama
yeniliklerinin performansının oldukça düşük olduğu görülmüştür. Bu konularda hem pazarı
bilen hem de teknolojiye hâkim olan kalifiye personelin üretileceği yeni projelerin firma
performanslarına çok olumlu katkılar yapacağı da açıktır.
Çalışmamızın bir başka cephesi olan yenilikçiliğe katkı yapan firma-içi faktörlere
baktığımızda, iyi seçilmiş ve yetiştirilmiş uzman personele yönetimden proje desteği ve
zaman tahsisi sağlanması halinde başarının kaçınılmaz olduğu da görülmektedir. Firmalar
üretim politikalarını belirlerken kalite, maliyet ve hıza yüksek öncelik verme konusunda
bilinçli olsalar da yenilikçilik ve personelden gelen projelere destek konusunda çok risk almak
istememektedirler. Bu noktada Kamu politikaları riskli projelere başlayan KOBĐ'lere hem
proje desteği hem de sonuçta patent alınırsa veya yeniliğe dayalı bir uluslar arası pazar
başarısı elde edilirse ödül niteliğinde teşvikler üretebilmelidir. Bu çerçevede ürün ve
pazarlama yeniliği fikri konusunda firma içinde olduğu kadar firma dışında da kamunun
destekleyeceği iş fikri ve iş planı geliştirme forumları oluşturulmalı ve hazır iş planı
formatlarını uygun bir şekilde dolduran fikir sahibi uzmanların katılacağı ve başarılı görülen
277
iş planlarının desteklenen inovasyon projelerine dönüştürüleceği yarışma mekanizmalarının
kurumsallaştırılması gerekmektedir. Örgütsel inovasyonlar ve reorganizasyon konusunda da
kamunun mali dış denetimin ötesinde, firmalara performans ve etkinlik denetimi hizmeti
sunarak özdeğerleme, stratejik planlama, norm-kadro çalışmaları, stratejik ittifaklar vb. reorganizasyon önerileri hatta yaptırımları üreterek firma ve tabii ki ülke kaynaklarının özellikle
aile işletmelerinde daha liyakat sahibi yöneticilerce daha verimli bir şekilde yönetilmesine
zemin
sağlaması
gereklidir.
Girişimci
ailelerin
bu
noktada
kurumsallaşmaya,
profesyonelleşmeye, formelleşmeye ve uzmanlık bilgilerini paylaşmaya ikna edilebilmeleri
için kamunun da onların inovasyon projelerinin riskini azaltması veya paylaşması şartır. Bu
noktada toplam karları içinde faaliyet kârlarının payı yüksek olan firmalar ve bu faaliyet
karları içinde de yenilikçi fikirlerin etkisi yüksek olanlar (patentli olmasa da) fazlasıyla
ödüllendirilmelidir. Kâra başlamamış ancak uzun vadede kârlı olacağı bilirkişilerce öngörülen
projelere de uzun vadeli krediler tahsis edilebilir, ya da sektör veya meslek kuruluşlarına bu
destek konusunda görev verilebilir. Başarılı olan firmalardan uzun vadede bu desteğin
karşılığı olarak başka firmalara proje ve bilgi desteği sunmaları istenebilir.
Bu noktada kamu kaynaklarının da riske edilmesi ve firma bazında inovasyonun
desteklenebilmesi için kamu kurumları bazında da yenilikçi çözümlerin üretilebileceği bir
kararlılığın yerleştirilmesi gereklidir. Bu da hem zihniyet hem de yapılanma açısından kamu
yönetiminde de bir nevi örgütsel inovasyonlar silsilesine olan ihtiyacı ön plana çıkarmaktadır.
Bu çerçevede kamuya ait yeni koordinasyon kurumları oluşturarak eski kurumların
işleyişindeki atalet ve karmaşa azaltılamaz; bunun yerine mevcut kurumlarda zihniyet
değişikliğine gidilmesi yeterlidir. Zaten risk almaktan riskten kurtulmak ve statükoyu
koruyarak çözüm üretmek mümkün değildir. Dolayısıyla inovasyon projeleriyle risk alan
firmaları desteklemek kamuya belki aşırı bir risk ve külfet getirmekle beraber bunların
arasından birkaç tanesinin başarılı olması ve uluslar arası pazarda kâr ve pazar payı üretmesi
halinde oluşturulacak bir ortak havuz sayesinde bundan sonraki inovasyon projelerine beşeri
ve mali sermaye desteği üretilmiş ve sistemin sürdürülebilir hale gelmesi sağlanmış olur.
Firma bazında yenilik performansının ve dolayısıyla firma genel performansının
artırması da ülkenin genel refah seviyesinin artması da sektörel ve bölgesel bazda uygun bir
yenilikçilik ortamının oluşmasına bağlıdır. Bu çerçevede yaptığımız çalışmalar firmalar
arasında ve firmalarla kamu kurumları arasında işbirliklerinin çok sınırlı ve verimsiz
olduğunu göstermiştir. Çoğu firma ne işbirliği imkânlarından ne de kamu teşviklerinden
haberdar değildir. Yerinden yönetim felsefesiyle hayata geçirilmeye çalışılan Bölgesel
278
Kalkınma Ajansları vasıtasıyla yerel işbirliği kümelenmeleri tespit edilerek onların işleyişi ve
küme üyeleri arasındaki ortak vizyon, güven ve işbirliği geliştirilip Đl Özel Đdarelerinin
koordinasyonunda bu işbirlikleri kurumsallaştırılıp yerel kooperatif, dernek veya vakıflar
oluşturulabilir. Ayrıca aynı katma değer zincirini paylaşan firmalar arasındaki uzun vadeli
güvene dayalı alış-veriş ilişkileriyle kendiliğinden oluşan iş ağları/şebekeleri de Ar-Ge ve
bilgi yönetimi, Đnsan Kaynakları Yönetimi, Pazarlama Yönetimi vb. ortak çıkarlarına hizmet
eden bazı faaliyetlerini kamunun desteği ile birlikte yönetecek stratejik ittifak veya iş
ortaklıklarına dönüştürülebilirler. Bu tür resmi işbirliği ilişkisine giren firmalara Kamu hem
KOSGEB veya Üniversiteler gibi kurumlarınca işbirliği altyapısını oluşturmada destek
sağlayabilir, hem de bu işbirlikleri istihdama ve ihracata olumlu katkı sağladığı takdirde
çeşitli imkân ve muafiyetler sunarak yardımcı olabilir. Bu noktada firmaların tek başına
teşvikin muhatabı olmalarından ziyade yenilik takımı gibi çalışan firma gruplarının
ödüllendirilmeleri daha önemlidir.
Sonuçta, kamunun koyduğu kurallar ve yaptığı uygulamalar yoluyla örgütsel öğrenmeyi,
yenilikçiliği ve bu konuda risk alan firmaları ciddi bir şekilde desteklediğini imalatçı
firmaların sahip ve yöneticilerine açıkça göstermesi Türk imalat sektöründeki inovasyon
yapma ve patent alma çabalarına çok büyük bir ivme kazandıracak ve bunların da meyveleri
alındıkça artık geri dönülmez bir yenilikçilik çığırı açılmış olacaktır. Tabii ki bunu
başarabilmek için ilk önce kamu yöneticilerinin planlama ve uygulama yaklaşımlarında
zihniyet ve yapılanma açısından örgütsel inovasyonlar yapmaları şartır. Böylece Türk imalat
sektörünün ucuz işçilik ve çevreyi kirletmekten kaynaklanan sürdürülemez ve modası zaten
geçmiş rekabet avantajının, küresel pazarlara yeni ürün ve hizmetler vasıtasıyla entelektüel
katkılar yapmaya başlayarak, sürdürülebilir bir hale dönüşmesi mümkün olacaktır.
279
KAYNAKÇA
[1]
Ahuja, G., Katila, R., (2001). Technological Acquisitions and the Innovation
Performance of Acquiring Firms: A Longitudinal Study. Strategic Management
Journal, 22: (3), 197–220.
[2]
Akova, B., Ulusoy, G., Payzın, E., Kaylan, A.R., (1998). New Product Development
Capabilities of the Turkish Electronics Industry. Proceeding 5th International
Product Development Management Conference, Como, 863-876.
[3]
Alpkan, L., (1997). Şebeke Organizasyon Yapısı. Yüksek Lisans Tezi, Gebze
Yüksek Teknoloji Enstitüsü.
[4]
Alpkan, L., Ergün, E., Bulut, Ç., Yilmaz, C., (2005). Firma Girişimciliğinin Firma
Performansına Etkileri. Doğuş Üniversitesi Dergisi 6: (2).
[5]
Alsan, A., Öner, M.A., (2003). An Integrated View of Foresight: Integrated
Foresight Management Model. Foresight, 55: (3), 33-55.
[6]
Alsan, A., Öner, M.A., (2004). Comparison of National Foresight Studies by
Integrated Foresight Management Model. Futures, 36: (8), 889-902.
[7]
Antoncic, B., Hisrich, R.D., (2001). Entrepreneurship: Construct Refinement and
Cross-Cultural Validation. Journal of Business Venturing, 16, 495-527.
[8]
Archibiugi, D., And Pianta, M., (1996). Measuring Technological Change through
Patents and Innovation Surveys. Technovation, 16: (9), 451-468.
[9]
Astley, W.G. (1985). The Two Ecologies: Population and Community Perspectives
on Organizational Evolution. Administrative Science Quarterly, 30: (2), 224-241.
[10]
Avermaete, T., Viaene, J., Morgan, E.J., Crawford, N., (2003). Determinants of
Innovation in Small Food Firms. European Journal of Innovation Management, 6,
8-17.
[11]
Baldwin, J.R., Johnson, J., (1996). Business Strategies in More and Less Innovative
Firms in Canada. Research Policy, 25, 785–804.
[12]
Baptista, R., Swan, P., (1998). Do Firms in Clusters Innovate More? Research
Policy, 27, 525-540.
[13]
Barron, R., Kenny, D., (1986). The Moderator-Mediator Variable Distinction in
Social Psychological Research. Journal of Personality and Social Psychology, 51,
1173-1182.
[14]
Barringer, B.R., Bluedorn, A.C., (1999). The Relationship between Corporate
Entrepreneurship and Strategic Management. Strategic Management Journal, 20,
421-444.
280
[15]
Baum J.A.C., Ingram P., (2002). Interorganizational Learning and Network
Organization: Toward a Behavioral Theory of the Interfirm. The Economics of
Choice, Change, and Organization: Essays in Memory of Richard M.Cyert.
Cheltenham, UK: Edward Elgar, 191-218.
[16]
Becheikh, N., Landry, R., Amara, N., (2006). Lessons from Innovation Empirical
Studies in the Manufacturing Sector: A Systematic Review of the Literature from
1993–2003. Technovation, 26, 644–664.
[17]
Belderbos, R., (2001). Overseas Innovations by Japanese Firms: An Analysis of
Patent and Subsidiary Data. Research Policy, 30. 313–332.
[18]
Benavente, J.M., (2006). The Role of Research and Innovation in Promoting
Productivity in Chile. Economics of Innovation and New Technology, 15: (4), 301315.
[19]
Bentler, P.M., Bonett, D.G., (1980). Significance Tests and Goodness of Fit in the
Analysis of Covariance Structures. Psychological Bulletin, 88, 588–606.
[20]
Bentler, P.M., (1990). Comparative Fit Indexes in Structural Models. Psychological
Bulletin, 107, 238–246.
[21]
Bishop, P., Wiseman, N., (1999). External Ownership and Innovation in the United
Kingdom. Applied Economics, 31, 443–450.
[22]
Bollen, K.A., (1986). Sample Size and Bentler and Bonett’s Nonnormed Fit Index.
Psychometrika, 51, 375–377.
[23]
Bollen, K.A., (1989). Structural Equations with Latent Variables. John Wiley &
Sons, New York, NY.
[24]
Bollen, K.A., (1989). A New Incremental Fit Index for General Structural Equation
Models. Sociological Methods and Research, 17, 303–316.
[25]
Boyer, K.K., Leong, G., Ward, P.T., Krajewski, L., (1997). Unlocking the Potential
of Advanced Manufacturing Technologies. Journal of Operations Management, 15:
(4), 331–347.
[26]
Braun, P., (2004). Regional Innovation and Tourism Networks: The Nexus between
ICT Diffusion and Change in Australia. Information Technology and Tourism, 6:
(4).
[27]
Browne, M.W., Cudeck, R., (1993). Alternative Ways of Assessing Model Fit. In
Bollen, Testing Structural Equation Models. Newbury Park, California: Sage, 136–
162.
[28]
Bugelsdijk, S., Cornet, M., (2002). A Far Friend Is Worth More than a Good
Neighbor: Proximity and Innovation in a Small Country. Journal of Management
and Governance, 6: (2), 169.
281
[29]
Cainelli, G., Evangelista, R., Savona, M., (2005). Innovation and Economic
Performance in Services: A Firm-Level Analysis. Cambridge Journal of Economics.
August, 1-26.
[30]
Camison-Zornoza, C., Lapiedra-Alcami, R., Segarra-Cipres, M., Boronat-Navarro,
M., (2004). A Meta-Analysis of Innovation and Organizational Size. Organization
Studies, 25: (3), 331-361.
[31]
Cantillon, R., (1755). Essai sur la Nature du Commerce en General (Essay on the
Nature of Trade in General). http://cepa.newschool.edu/het/profiles/cantillon.html.
[32]
Carlsson, B., (2006). Internationalization of Innovation Systems: A Survey of the
Literature. Research Policy, 35, 56–67.
[33]
Chin, W.W, (1998). Issues and Opinion on Structural Equation Modeling. MIS
Quarterly, 22: (1), 7-16.
[34]
Choi, T.Y., Eboch, K., (1998). The TQM Paradox: Relations among TQM Practices,
Plant Performance and Customer Satisfaction. Journal of Operation Management,
17: (1), 59-75.
[35]
Cissell, M.J., (1987). Designing Effective Reward Systems. Compensation and
Benefits Review, 19: (6), 49-55.
[36]
Cohen, W.M., Levinthal, D.A., (1989). Innovation and Learning, the Two Faces of
R&D. Economic Journal, 99, 569-96.
[37]
Conte, A., (2002). Innovation in Italian Industry: A Firm-Level Analysis. University
of Turin Research Paper.
[38]
Cooper, R.G., (1999). From Experience: The Invisible Success Factors in Product
Innovation. Journal of Product Innovation Management, 16, 115-133.
[39]
Covin, J.G., Slevin, D.P., (1989). Strategic Management of Small Firms in Hostile
and Benign Environments. Strategic Management Journal, 10: (1), 75–87.
[40]
Crépon, B., Duguet, E., Mairesse, J., (1998). Research, Innovation and Productivity:
An Econometric Analysis at the Firm Level. NBER Working Paper, 6696.
[41]
Christensen, P., McIntyre, N., Pikholz, L. (2002). Bridging Community and
Economic Development: A Strategy for Using Industry Clusters to Link
Neighborhoods to the Regional Economy. Report for Shorebank Enterprise Group.
Cleveland.
[42]
Cronbach, L.J. Shavelson, R.J., (2004). My Current Thoughts on Coefficient Alpha
and Successor Procedures. Educational and Psychological Measurement Review,
24: (3), 522-537.
282
[43]
Çetindamar, D., (2002). Türkiye’de Girişimcilik. TÜSĐAD: Đstanbul.
[44]
Damanpour, F., (1991). Organizational Innovation: A Meta-Analysis of the Effects
of Determinants and Moderators. Academy of Management Journal, 14: (4), 555590.
[45]
Danilovic, M., Winroth, M. (2005). A Tentative Framework for Analyzing
Integration in Collaborative Manufacturing Network Settings: A Case Study.
Journal of Engineering and Technology Management. 22, 141-158.
[46]
Darroch, J., McNaughton, R., (2002). Examining the Link between Knowledge
Management Practices and Types of Innovation. Journal of Intellectual Capital, 3:
(3), 210–222.
[47]
Dess, G.G., Robinson, R.B., (1984). Measuring Organizational Performance in the
Absence of Objective Measures: The Case of the Privately-Held Firm and
Conglomerate Business Unit. Strategic Management Journal, 5: (3), 265-273.
[48]
Doloreux, D., (2004). Regional Networks of Small and Medium Sized Enterprises:
Evidence from the Metropolitan Area of Ottawa in Canada. European Planning
Studies, 12: (2), 173-189.
[49]
Doloreux, D., Parto, S., (2005). Regional Innovation Systems: Current Discourse
and Unresolved Issues. Technology in Society, 27, 133–153
[50]
Doyle, P., (1998). Marketing, Management and Strategy. Prentice Hall Europe.
[51]
Doz, Y.L, Olk, P.M., Ring, P.S., (2000). Formation Processes of R&D Consortia:
Which Path to Take? Where Does It Lead? Strategic Management Journal, 21: (3),
239-266.
[52]
Drucker, P.F., (1984). Our Entrepreneurial Economy. Harvard Business Review,
84105.
[53]
Drucker, P.F., (1985). Innovation and Entrepreneurship. Oxford, ButterworthHeinemann.
[54]
Elçi, Ş., (2006). Đnovasyon: Kalkınmanın
http://www.focusinnovation.net/InnoBook.aspx.
[55]
Edvinson, L., (1997). Developing Intellectual Capital at Scandia. Long Range
Planning, 30: (3), 366 - 373.
[56]
European Commission Communication, (1996). Living and Working in the
Information Society: People First. COM, (Green Paper), Jul, 389.
[57]
European Commission Communication, (1996). The Way Forward: Advanced
Communications, Economic Growth and Social Development in Europe. Project
FAIR (ACTS), Annual Reports, June.
283
ve
Rekabetin
Anahtarı.
[58]
Evangelista, R., Sandven, T., Sirilli G., Smith, K., (1998). Measuring Innovation in
European Industry. International Journal of the Economics of Business, 5: (3), 311333.
[59]
Fagerberg, J., Mowery, D.C., Nelson, R.R., (2004). The Oxford Handbook of
Innovation. Oxford University Press, USA.
[60]
Ferdows, K., De Meyer, A., (1990). Lasting Improvements in Manufacturing
Performance. Journal of Operations Management, 9: (2), 168-184.
[61]
François, J.P., Favre, F., Negassi, S., (2002). Competence and Organization: Two
Drivers of Innovation. A Micro-Econometric Study. Economics of Innovation and
New Technology, 11: (3), 249–270.
[62]
Freeman, C., Soete, L., (1997). The Economics of Industrial Innovation. London,
Washington.
[63]
Fry, A.S., (1987). The Post It Note: An Intrapreneurial Success. SAM Advanced
Management Journal, 52: (3), 4-9.
[64]
Fukuyama, F., (1998). Güven: Sosyal Erdemler ve Refahın Yaratılması, Türkiye Đş
Bankası Kültür Yayınları, Ankara.
[65]
Galende, J., De la Fuente, J.M., (2003). Internal Factors Determining a Firm’s
Innovative Behavior. Research Policy, 32, 715–736.
[66]
George, G., Zahra, S., Wiklund, J., (2005). Ownership and the Internationalization
of Small Firms. Journal of Management, 31, 210-233.
[67]
Geroski, P., (1995). Innovation and Competitive Advantage. OECD Working Paper.
[68]
Gulati, R., (1998). Alliances and Networks. Strategic Management Journal, 19, 293317.
[69]
Gulati, R., Nohria, N., Zaheer, A., (2000). Strategic Networks. Strategic
Management Journal, 21, 203-215.
[70]
Gupta, A.K., Wilemon, D.L., (1990). Accelerating the Development of TechnologyBased New Products. California Management Review, 32, 24-44.
[71]
Hair, J.F.Jr., Bush, R.P., Ortinau, D.J., (2003). Marketing Research within a
Changing Information Environment. McGraw-Hill/Irwin: New York.
[72]
Hall, B.H., Mairesse, J., (2006). Empirical Studies of Innovation in the Knowledge
Driven Economy. United Nations University Working Paper, 28.
[73]
Hagedoorn, J., Cloodt, M., (2003). Measuring Innovative Performance: Is There an
Advantage in Using Multiple Indicators? Research Policy, 32, 1365–1379.
284
[74]
Hart, S.L., Milstein, M.B., (1999). Global sustainability and the creative destruction
of industries, Sloan Management Review, 41, 1, 23-33.
[75]
Hermann, A., Tomczak, T., Befurt, R., (2006). Determinants of Radical Product
Innovations. European Journal of Innovation Managment, 9, 20–43.
[76]
Hisrich, R.D., Peters, M.P., (1986). Establishing a New Business Venture Unit
within a Firm. Journal of Business Venturing, 1, 307-322.
[77]
Hitt, M.A., Hoskisson, R.E., Kim, H., (1997). International Diversification: Effects
on Innovation and Firm Performance in Product-Diversified Firms. Academy of
Management Journal, 40: (4), 767–798.
[78]
Hitt, M.A., Ireland, R.D., Camp, S.M., Sexton, D.L. (2001). Guest Editors’
Introduction to the Special Issue Strategic Entrepreneurship: Entrepreneurial
Strategies for Wealth Creation. Strategic Management Journal, 22, 479–491.
[79]
Honig, B., (2001). Learning Strategies and Resources for Entrepreneurs and
Intrapreneurs. Entrepreneurship Theory and Practice, 26: (1), 21-35.
[80]
Hornsby, J.S., Naffziger, D.W., Kuratko, D.F., Montagno, R.V., (1993). An
Interactive Model of the Corporate Entrepreneurship Process. Entrepreneurship
Theory Practice, 17: (2), 29-37.
[81]
Hornsby, J.S., Kuratko, D.F., Zahra, S.A., (2002). Middle Managers’ Perception of
the Internal Environment for Corporate Entrepreneurship: Assessing a Measurement
Scale. Journal of Business Venturing, 17, 253–273.
[82]
Horwitch, M., Thietart, R.A. (1987). The Effect of Business Interdependencies on
Product R&D-Intensive Business Performance. Management Science, 33: (2), 178197.
[83]
Hu, T., Lin, C., Chang, S., (2005). Technology-Based Regional Development
Strategies and the Emergence of Technological Communities: A Case Study of
HSIP, Taiwan. Technovation, 25, 367-380.
[84]
Hult, G.T.M., Snow, C.C., Kandemir, D., (2003). The Role of Entrepreneurship in
Building Cultural Competitiveness in Different Organizational Types. Journal of
Management, 29: (3), 401–426.
[85]
Institute of Standards and Technology, (2003). Between Invention and Innovation,
An Analysis of Funding for Early-Stage Technology Development.
http://www.atp.nist.gov/eao/gcr02-841/chapt2.htm.
[86]
Jaumotte, F., Pain, N., (2005). Innovation in the Business Sector. OECD Economics
Department Working Papers, 459.
285
[87]
Jaworski, B., Kohli A., (1993). Market Orientation: Antecedents and Consequences.
Journal of Marketing, 57: (3), 53.
[88]
Kanter, R.M., (1985). Supporting Innovation and Venture Development in
Established Companies. Journal of Business Venturing, 1: (1), 47-60.
[89]
Kappel T.A., Rubenstein A.H., (1999). Creativity in Design: The Contribution of
Information Technology. IEEE Transactions on Engineering Management, 46, 132143.
[90]
Khazanchi, S., Lewis M.W., Boyer K.K., (2007). Innovation-Supportive Culture:
The Impact of Organizational Values on Process Innovation. Journal of Operations
Management, 25, 871–884.
[91]
Keizer, J.A., Dijkstra, L., Halman, J.I.M., (2002). Explaining Innovative Efforts of
SMEs. An Exploratory Survey among SMEs in the Mechanical and Electrical
Engineering Sector in the Netherlands. Technovation, 22, 1-13.
[92]
Kemelgor, B., (2002). A Comparative Analysis of Corporate Entrepreneurial
Orientatation between Selected Firms in the Netherlands and the USA.
Entrepreneurship and Regional Development, 14, 67-87.
[93]
Kerr, S., (1975). On the Folly of Rewarding A, While Hoping For B. Academy of
Management Review, 18: (4), 769-783
[94]
Kluge, J., Beyer, I., Deger, R., Düsedaui, D. (1996). Shrink To Grow. McKinsey &
Company, Macmillan Press, London,
[95]
Knoben, J., Orlemans, L.A.G., Rutten, R.P.J.H. (2006). Radical Changes in InterOrganizational Network Structures: The Longitudinal Gap. Technological
Forecasting and Social Change, 73, 390–404.
[96]
Koberg, C.S., Uhlenbruck, N., Sarason, Y., (1996). Facilitators of Organizational
Innovation: Role of Life-Cycle Stage. Journal of Business Venturing, 11, 133-149.
[97]
Kuratko, D.F., Montagno, R.V., (1989). The Intrapreneurial Spirit. Training and
Development Journal, 43: (10), 83-87.
[98]
Kuratko, D.F., Montagno, R.V., Hornsby, J.S., (1990). Developing an
Intrapreneurial Assessment Instrument for an Effective Corporate Entrepreneurship.
Strategic Management Journal, 11: (5), 49-58.
[99]
Kuratko, D.F., Hodgetts, R.M., (1998). Entrepreneurship: A Contemporary
Approach. Dryden Press, London.
[100] Kuratko, D.F., Ireland, R.D., Covin, J.G., Hornsby, J.S. (2005). A Model of MiddleLevel Managers’ Entrepreneurial Behavior. Entrepreneurship Theory and Practice,
29: (6), 699-716.
286
[101] Lawler, E.A., Porter L.W., (1967). The Effect of Performance on Job Satisfaction.
Industrial Relations, 7, 20-28.
[102] Liao, C., Chuang, S., (2006). Exploring the Role of Knowledge Management for
Enhancing Firm’s Innovation and Performance. Proceedings of the 39th Hawaii
International Conference on System Sciences.
[103] Lin, B., Li P., Chen, J., (2006). Social Capital, Capabilities, and Entrepreneurial
Strategies: A Study of Taiwanese High-Tech New Ventures. Technological
Forecasting and Social Change, 73, 168-181.
[104] Lin, C., Thung, C., Huan, C. (2006). Elucidating the Industrial Cluster Effect from a
System Dynamics Perspective. Technovation, 26, 473-482.
[105] Loch, C., Stein, L., Terwiesch, C., (1996). Measuring Development Performance in
the Electronics Industry. Journal of Product Innovation Management, 13, 3-20.
[106] Love, J.H., Ashcroft, B., Dunlop, S., (1996). Corporate Structure, Ownership and the
Likelihood Of Innovation. Applied Economics, 28, 737–746.
[107] Love, J.H., Ashcroft, B., (1999). Market versus Corporate Structure in Plant-Level
Innovation Performance. Small Business Economics, 13:(2), 97-109.
[108] Lööf, H., Heshmati, A., (2002). Knowledge Capital and Performance Heterogeneity:
A Firm-Level Innovation Study. International Journal of Production Economics, 76:
(1), 61-85.
[109] McAdam, R., Keogh, K., (2004). Transitioning Towards Creativity and Innovation
Measurement in SMEs. Creativity and Innovation Management, 13: (2), 126-141.
[110] McCalla, R.J. (1990). The Geographical Spread of Free Zones Associated with
Ports. Geoforum, 21: (1), 121-134.
[111] Menon, A., Bharadwaj, S., Adidam, P., Edison S., (1999). Antecedents and
Consequences of Marketing Strategy Making. Journal of Marketing, 63: (2), 18–40.
[112] Meredith, J.R., Raturi, A., Amoako-Gyampah, K., Kaplan, B., (1989). Alternative
Research Paradigms in Operations. Journal of Operations Management, 8: (4), 297 326.
[113] Metcalfe, J.S., (1998). Evolutionary Economics and Creative Destruction. London:
Routledge.
[114] Metz, P.D., (1996). Integrating Technology Planning with Business Planning.
Research Technology Management, 39: (3), 19-22.
[115] Miller, D., Friesen, P.H. (1982). Innovation in Conservative and Entrepreneurial
Firms: Two Models of Strategic Momentum. Strategic Management Journal, 3: (1),
1-25.
287
[116] Moenaert, R.K., Souder, W.E., De Meyer, A., Deschoolmeester, D., (1994). R&DMarketing Integration Mechanisms, Communication Flows, and Innovation Success.
Journal of Product Innovation Management, 11, 31-45.
[117] Montalvo, C., (2004). What Triggers Change and Innovation? Technovation, 26,
312–323.
[118] Motowidlo, S.J., (2003). Job Performance. In Comprehensive Handbook of
Psychology. Industrial and Organizational Psychology. New York, NY: Wiley, 12,
39-53.
[119] Motwani, J., Dandridge, T., Jiang, J., Soderquist, K., (1999). Managing Innovation
in French Small and Medium-Sized Enterprises. Journal of Small Business
Management, 37: (2), 106–114.
[120] Nardi, P.M., (2003). Doing Survey Research: A Guide to Quantitative Methods.
Boston: Pearson Education.
[121] Narver, J.C., Slater S.F., (1990). The Effect of a Market Orientation on Business
Profitability. Journal of Marketing. 54, 20-35.
[122] Norusis, M.J., (2003). SPSS 12.0 Statistical Procedures Companion. Prentice Hall,
Inc., New Jersey.
[123] Oczkowski, E., Farrell, M., (1998). Discriminating between Measurement Scales
Using Non-Nested Tests and Two Stages Least Squares: The Case of Market
Orientation. International Journal of Research in Marketing, 15: (4), 349-366.
[124] OECD, (1997). Oslo Manual: Proposed Guidelines for Collecting and Interpreting
Technological Innovation Data. Paris.
[125] OECD, (2005). Oslo Manual: Proposed Guidelines for Collecting and Interpreting
Technological Innovation Data. Paris.
[126] Olson, E.M., Walker, O.C., Ruekert, R.W., Bonner, J., (2001). Patterns of
Cooperation during New Product Development among Marketing, Operations and
R&D: Implications for Project Performance. The Journal of Product Innovation
Management, 18, 258-271.
[127] Öner, M.A., (2006). Ar-Ge Yönetimi. Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi.
[128] Öner, M.A., Başoğlu, A.N., Kök, M.S., (2007). Megatrends as Perceived in Turkey
in Comparison to Austria and Germany. Technological Forecasting and Social
Change, 74: (4), 538-557.
[129] Öner, M.A., Göl, S., (2007). Pitfalls in and Success Factors of Corporate Foresight
Projects. International Journal of Foresight and Innovation Policy, 3: (4), 447 –
471.
288
[130] Öner, M.A., Sarıtaş, Ö., (2005). A Systems Approach to Policy Analysis and
Development Planning - Construction Sector in the Turkish Five-Year Development
Plans. Technological Forecasting and Social Change, 72: (7), 886 - 911.
[131] Özçelik, E., Taymaz, E., (2004). Does Innovativeness Matter for International
Competitiveness in Developing Countries? The Case of Turkish Manufacturing
Industries. Research Policy, 33, 409-424.
[132] Pavitt, K., (1984). Sectoral Patterns of Technical Change: Towards a Taxonomy and
a Theory. Research Policy, 13, 343 - 373.
[133] Pavitt, K., (1990). What We Know about the Strategic Management of Technology?
California Management Review, 52: (3): 17-26.
[134] Payzın E., Ulusoy G., Kaylan A.R., Akova B., (1998). New Product Development
Capabilities of the Turkish Electronics Industry. Proceedings of the 5th International
Product Development Management Conference, Como: 863-876.
[135] Pearce, J.A., David, F.R. (1983). A Social Network Approach to Organizational
Design Performance. The Academy of Management Review, 8: (3), 436 – 444.
[136] Pearce, J.A., Robbins, D.K., Robinson, R.B., (1987). The Impact of Grand Strategy
and Planning Formality on Financial Performance. Strategic Management Journal,
8: (March-April), 125-134.
[137] Pandya, K.V., Karlsson, A., Sega, S., Carrie, A., (1997). Towards the Manufacturing
Enterprise of the Future. International Journal of Operation and Production
Management, 17: (5), 502-521.
[138] Peeters, C., Van Pottelsberghe, B., (2003). Measuring Innovation Competencies and
Performances: A Survey of R&D Firms in Belgium. Working Papers, CEB 04-05.
Université Libre de Bruxelles, Solvay Business School, Centre Emile Bergheim
(CEB).
[139] Pelham, A.E., (1999). Influence of Environment, Strategy, and Market Orientation
on Performance in Small Manufacturing Firms. Journal of Business Research, 45,
33-46.
[140] Pinchot, G., (1985). Intrapreneuring: Why You Don't Have to Leave the Corporation
to Become and Entrepreneur. New York, NY Harper and Row Publishers.
[141] Podolny, J., Page, K., (1998). Network Forms of Organization. Annual Review of
Sociology, 24: (1), 57-76.
[142] Porter, M.E., (1979). The Structure within Industries and Companies’ Performance.
Review of Economics and Statistics, 61, 214–227.
289
[143] Porter, M.E., (1990). The Competitive Advantage of Nations, Basic Books, New
York.
[144] Porter, M.E., (1998). Clusters and the New Economics of Competition. Harvard
Business Review, 76: (6), 77-90.
[145] Porter, M.E., (1999). Clusters and Competition: New Agendas for Companies,
Governments and Institutions, On Competition içinde bölüm, Harvard Business
School Press,Boston, Mass.
[146] Probert, D. Gregory, M., (1995). A Process Model for the Management of
Technology: Mapping Techniques and Sectoral Characteristics. Proceedings of the
International Association for Management of Technology Conference, Aston, 431438.
[147] Raymond, L., Blili, S., (2000). Organizational Learning as a Foundation of
Electronic Commerce in the Network Organization. International Journal of
Electronic Commerce, 5: (2), 29-45.
[148] Romer, P., (2005). The Arc of Science. Paper presented at World Bank/CREI
conference on R&D and Innovation in the Development Process. A New Look at
Theory, Evidence and Policies, Universitat Pompeu Fabra, Barcelona.
[149] Roper, S., Love, J.H., (2002). Innovation and Export Performance: Evidence from
the UK and German Manufacturing Plants. Research Policy, 31: (7), 1087-1102.
[150] Roper, S., Grimes, S., (2005). Wireless Valley, Silicon Valley and Digital IslandHelsinki, Tel Aviv and Dublin and the ICT Global Production Network. Gepforum,
36, 297-313
[151] Rosenfeld, S., (1997). Bringing Business Clusters into the Mainstream of Economic
Development. European Planning Studies, 5: (1), 3-23.
[152] Rosenfeld, S., (2001). Backing into Clusters: Retrofitting Public Policies; Integration
Pressures: Lessons From Around The World. John F. Kennedy School Symposium,
Harvard Üniversitesi’nde Sunulan Bildiri.
[153] Rosenfeld, S., (2003). Clusters of Creativity: Innovation and Growth in Montana.
Montana Belediyesi Ekonomik Fırsatlar Ofisine Sunulan Rapor.
[154] Ross, E.A., (1896). The Location of Industries. The Quarterly Journal of
Economics, 10: (3), 247-268.
[155] Sabel, C.F., Herrigel, G.B., Deeg, R., Kazis, R., (1989). Regional Prosperities
Compared: Massachusetts and Baden-Württemberg in the 1980s. Economy and
Society, 18: (4), 374 – 404.
290
[156] Sáez, C.B., Marco, T.G., Arribas, E.H., (2002). Collaboration in R&D with
Universities and Research Centres: An Empirical Study of Spanish Firms. R&D
Management, 32: (4), 321–341.
[157] Salavou, H., (2004). The Concept of Innovativeness: Should We Need to Focus?
European Journal of Innovation Management, 7, 33-44.
[158] Sarıtaş, Ö., Öner, M.A., (2004). Systemic Analysis of UK Technology Foresight
Results - Joint Application of Integrated Management Model and Roadmapping.
Technological Forecasting and Social Change, 71, 27 – 65.
[159] Sathe, V., (1985). Managing an Entrepreneurial Dilemma; Nurturing
Entrepreneurship and Control in R&D Corporations. Frontiers of Entrepreneurship
Research 37: (2), 636-656.
[160] Schumpeter, J.A., (1934). The Theory of Economic Development: An Inquiry into
Profits, Capital, Credit, Interest, and the Business Cycle. Cambridge, Harvard
University Press.
[161] Schumpeter, J.A., (1950). Capitalism, Socialism and Democracy. Third Expanded
Edition, New York: Harper.
[162] SEIN, (2000). Development of a Generic Innovation Network Simulation Platform.
May.
[163] SEIN Consortium, (1999). Communalities and Differences in the SEIN Case
Studies. Third Presentation of Progress, Grenobal Meeting, September.
[164] Semolic, B., Ostar A., (2007). Network Organizations - A New Paradigm of the 21st
Century. Strojniski Vestnik-Journal Of Mechanical Engineering, 53: (3), 193-211.
[165] Simon, M., Elango, B., Houghton, S. M., Savelli, S., (2002). The Successful Product
Pioneer: Maintaining Commitment while Adapting to Change. Journal of Small
Business Management, 40: (3), 187-203.
[166] Slevin, D.P., Covin, J.G., (1990). Juggling Entrepreneurial Style and Organizational
Structure. Sloan Management Review, 31: (2), 43-53.
[167] Snow, C., Miles, R., Coleman, H., (1992). Managing 21st Century Network
Organizations. Organizational Dynamics, 20: (3), 5-20.
[168] Souder, W.E., (1981). Encouraging Entrepreneurship in R&D Corporations.
Research Management, 24: (3), 18-22.
[169] Souitaris, V., (2001). External Communication Determinants of Innovation in the
Context of a Newly Industrialized Country: A Comparison of Objective and
Perceptual Results from Greece. Technovation, 21, 25–34.
291
[170] Souitaris, V., (2002). Technological Trajectories as Moderators of Firm-Level
Determinants of Innovation. Research Policy, 31, 877–898.
[171] Steinfield, C., Scupola, A., (2006). Explaining ICT Infrastructure and e-Commerce
Uses and Benefits in Industrial Clusters. 39, Hawai Uluslararası Sistem Bilimleri
Konferansı’nda Sunulan Bildiri.
[172] Streiner, D.L., (2003). Starting at the Beginning: An Introduction to Coefficient
Alpha and Internal Consistency. Journal of Personality Assessment, 80: (1), 99-103.
[173] Stevenson, H.H., Jarillo, C.J. (1990). A Paradigm of Entrepreneurship:
Entrepreneurial Management. Strategic Management Journal, 11: (5), 17-27.
[174] Subramaniam, M., Youndth, R.A., (2005). The Influence of Intellectual Capital on
the Types of Innovative Capabilities. Academy of Management Journal, 48: (3),
450–463.
[175] Stopford, J., Baden-Fuller, C., (1994). Creating Corporate Entrepreneurship.
Strategic Management Journal, 15, 521-536.
[176] Sundbo, J., (1999). Empowerment of Employees in Small and Medium-Sized
Service Firms. Employee Relations, 21: (2), 105-127.
[177] Sykes, H.B., Block, Z., (1989). Corporate Venturing Obstacles: Sources and
Solutions. Journal of Business Venturing, 4: (3), 159-167.
[178] Taş, R. (2006). Ar-Ge Yoğunluğu - Rekabet Gücü Đlişkisi Açısından Türkiye - AB
Karşılaştırmalı Analizi. Pamukkale Üniversitesi Maliye Sempozyumu Bildirisi.
[179] Tatikonda, M.V., Rosenthal, S.R., (2000). Successful Execution of Product
Development Projects: Balancing Firmness and Flexibility in the Innovation
Process. Journal of Operations Management, 18, 401–425.
[180] Taymaz, E., (2006). Yenilik, Rekabet Gücü ve Doğrudan Yabancı Yatırımlar. II.
Rekabet Çalıştayı, Sabancı Üniversitesi, 7 Ekim. www.ref.sabanciuniv.edu.
[181] Terwiesch, C., Loch, C., Niederkofler, M., (1996). Does Product Development
Make A Difference? INSEAD Working Paper, June.
[182] Tether, B.S., (2002). Who Co-Operates for Innovation, and Why: An Empirical
Analysis. Research Policy, 31, 947-967.
[183] Ulusoy, G., Payzın, E., Bilgiç, T., Kaylan, A.R., Özgür A., (1998). Taşıt Araçları
Yan Sanayiinde Teknoloji ve Yeni Ürün Geliştirme Yönetimi, TÜSĐAD, Đstanbul.
[184] Ulusoy, G., Toker, A., Karabatı, S., Barbarosoğlu, G., Đkiz, Đ., (1999). Beyaz Eşya
Yan Sanayiinde Rekabet Stratejileri ve iş Mükemmelliği, TÜSĐAD, Đstanbul.
292
[185] Ulusoy, G., (2000). Moving Forward: Assessment of Competitive Strategies and
Business Excellence In the Turkish Manufacturing Industry: A Benchmarking
Study, TÜSĐAD, Đstanbul.
[186] Venkatraman, N., Ramanujam, V., (1986). Measurement of Business Performance
in Strategy Research: A Comparison of Approaches. The Academy of Management
Review, 11: (4), 801-814.
[187] Veugelers, R., Cassiman, B., (1999). Make and Buy in Innovation Strategies:
Evidence from Belgian Manufacturing Firms. Research Policy, 28, 63–80.
[188] Vinding, A.L., (2006). Absorptive Capacity and Innovative Performance: A Human
Capital Approach. Economics of Innovation and New Technology, 15: (4), 507-517.
[189] Vining, R., (1946). Location of Industry and Regional Patterns of Business-Cycle
Behavior. Econometrica, 14: (1), 37-68.
[190] Vining, R., (1949). Region as an Economic Entity and Certain Variations to Be
Observed in the Study of Systems of Regions. The American Economic Review, 39:
(3), 89-104.
[191] Walker, O.C., Ruekert R.W., (1987). Marketing’s Role in the Implementation of
Business Strategies: A Critical Review and Conceptual Framework. Journal of
Marketing, 51: (July), 15–33.
[192] Wan, D., Ong, C.H., Lee, F., (2003). Determinants of Firm Innovation in Singapore.
Technovation, 25: 261–268.
[193] Wang, C., Ahmed, P., (2004). Development and Validation of the Organizational
Innovativeness. European Journal of Innovation Management, 7: (4), 303-313.
[194] Ward, P.T., Duray, R., (2000). Manufacturing Strategy in Context: Environment
Competitive Strategy and Manufacturing Strategy. Journal of Operations
Management, 18: (3), 123-138.
[195] Wheaton, B., Muthén, B., Alwin, D.F., Summers, G.F., (1977). Assessing Reliability
and Stability in Panel Models. Sociological methodology, San Francisco: JosseyBass, 84–136.
[196] Womack, P.J., Jones, D.T., Roos, D., (1991).The Machine that Changed the World:
How Japan’s Secret Weapon in the Global Auto Wars Will Revolutionize Western
Industry. Harper Perennial, New York.
[197] Yılmaz, C., Alpkan, L., Ergun, E., (2005). Cultural Determinants of Customer - and
Learning- Oriented Value Systems and Their Joint Effects on Firm Performance.
Journal of Business Research, 58: 1340-1352.
[198] Yin, R.K., (2003). Case Study Research - Design and Methods. Third Edition, Sage
Publications, USA.
293
[199] Zahra, S.A., (1993). Environment, Corporate Entrepreneurship and Financial
Performance: A Taxonomic Approach. Journal of Business Venturing, 8: (4), 319340.
[200] Zahra, S.A., (1996). Technology Strategy and Financial Performance: Examining
the Moderating Role of the Firm’s Competitive Environment. Journal of Business
Venturing, 11: (3), 189–219.
[201] Zahra, S.A., Neubaum, D.O., Huse, M., (2000). Entrepreneurship in Medium-Size
Companies: Exploring the Effects of Ownership and Governance Systems. Journal
of Management, 26: (5), 947–976.
294
TÜBĐTAK PROJE ÖZET BĐLGĐ FORMU
Proje No:
SOBAG-105K105
Proje Başlığı:
ĐMALAT SANAYĐĐNDE ĐNOVASYON MODELLERĐ VE UYGULAMALARI
PROJESĐ
Proje Yürütücüsü ve Araştırmacılar:
Prof. Dr. Gündüz ULUSOY - Sabancı Üniversitesi (Proje Yürütücüsü)
Doç. Dr. Lütfihak ALPKAN - Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü
Yar. Doç. Dr. Kemal KILIÇ - Sabancı Üniversitesi
Yar. Doç. Dr. M. Atilla ÖNER - Yeditepe Üniversitesi
Projenin Yürütüldüğü Kuruluş ve Adresi:
SABANCI ÜNĐVERSĐTESĐ
Orhanlı - Tuzla, 34956 Đstanbul
Destekleyen Kuruluş(ların) Adı ve Adresi:
Projede Sabancı Üniversitesi dışında Yeditepe Üniversitesi ve Gebze Yüksek Teknoloji
Enstitüsü’nden öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri yer alacaktır.
•
Yeditepe Üniversitesi, Đnönü Mah. Kayışdağı Cad. 26 Ağustos Yerleşimi, 34755
Kadıköy - Đstanbul
•
GYTE, Muallimköy Kampusu PK:141 41400 Gebze/KOCAELĐ
Projeyi destekleyen diğer bir taraf da Sektörel Dernekler Federasyonu SEDEFED'dir.
Yönetim Kurulunda 12 meslek derneğinin yer aldığı SEDEFED projeye ayni yardım
sağlamaktadır.
•
SEDEFED - Sektörel Dernekler Federasyonu, Barbaros Bulvarı No:24 Kat:1 D:2
Çınar Apt. Balmumcu - Beşiktaş, 34349, Đstanbul.
Projenin Başlangıç ve Bitiş Tarihleri:
Ocak 2006 – Ocak 2008
295
Öz
Firma düzeyinde inovasyonu modellemek ve inovasyonun performansa etkilerini
saptamak için, 184 imalat firmasını içeren gözlemsel bir araştırma gerçekleştirilmiştir.
Yenilikçilik modeli oluşturulmuş, inovasyon geliştirme sürecindeki belirleyicilerin analizi
yapılmış, ülke, sektör ve firma bazında inovasyon strateji ve politikalarının önerilmesinde
yol gösterebilecek bilgiler derlenmiştir.
Kümeler çalışmasıyla, kümelerin yenilikçilik üzerindeki etkileriyle, küme içinde
bulunmanın yenilik süreçlerinde firmalara getirdiği avantajlar belirlenmiştir. Böylece
firmaların daha yenilikçi olmalarına yol açan kümeleşme ilişkileri ve dinamiklerine ışık
tutulmuştur.
Anahtar Kelimeler:
Đnovasyon, Yenilikçilik, Rekabetçilik, Đnovasyon Stratejileri, Küme, Teknoloji, Firma
Performansı, Đstatistiksel Analiz.
Projeden Yapılan Yayınlar:
Gündüz Ulusoy, Rekabetçilik ve Đnovasyon, USĐS 2007 Bildiriler Kitabı, 28-33, Sakarya
Üniversitesi, 2007.
Gündüz Ulusoy, Türk Đmalat Sanayii Kuruluşlarında Đnovasyon, Önce Kalite, 116, 26-32,
2007.
Gürhan Günday, Gündüz Ulusoy, Kemal Kılıç, Lütfihak Alpkan, Effects of Innovation on
Firm Performance, Taslak Makale, Sabancı Üniversitesi, 2007.
Proje Bağlamında Gerçekleştirilen Sunumlar ve Diğer Faaliyetler:
1. Marka, Kalite ve Teknoloji Yönetimi Sempozyumu. Đnovasyon ve Ar-Ge Yönetimi
Paneli. TMMOB, Gaziantep, 18-19 Mayıs 2007.
2. Innovation Models and Implementations at Firm Level in Manufacturing Industry,
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Seminerleri, 30 Mayıs 2007.
3. Yenilik ve Rekabet, Yenilik, Patent, Marka ve Rekabet Stratejileri Sempozyumu,
ATSO, Adapazarı, 5-7 Haziran 2007.
4. Proje Sonuçlarının Bir Sanayici Grubu Đle Tartışılarak Geribesleme Alınması, 21 Eylül
2007.
5. Türkiye Đmalat Sanayiinde Firma Düzeyinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları,
296
Fruili Venezia Giulia Bölgesinde Sanayi ve Đnovasyon, Istanbul Sanayi Odası, 23 Ekim
2007.
6. Innovation Models and Implementations at Firm Level in Manufacturing Industry,
INFORMS, 4 -7 Kasım 2007, Seattle, ABD.
7. Firma Düzeyinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları, Rekabet Kongresi 2007, 8
Kasım 2007, Istanbul.
8. Đmalat Sanayiinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları Kümeler Alt Projesi, 16.
Kalite Kongresi, Istanbul, 13-14 Kasım 2007.
9. Đmalat Sanayiinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları Araştırması 2006/07 Veri
Sağlayan Firmalarla Değerlendirme Toplantısı, Sabancı Üniversitesi, 28 Kasım 2007.
10. Firmalara Yollanan Raporlar: EK G’de Firma Rapor Örneği verilmiştir.
11. Yedi Şirket Đle Vaka Çalışması, 24 Ekim 2007, 2 Kasım 2007, 9 Kasım 2007, Sabancı
Üniversitesi
12. An Integrated Innovation Model: How Innovations Are Born And What Are Their
Impacts On Firm Performance?, EUROMA 2008, 15-18 Haziran 2008, Hollanda.
297