İmalât Sanayiinde İnovasyon Modelleri
Transkript
İmalât Sanayiinde İnovasyon Modelleri
Đmalat Sanayiinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları PROJE NO: SOBAG - 105K105 Proje No: SOBAG - 105K105 ĐMALAT SANAYĐĐNDE ĐNOVASYON MODELLERĐ VE UYGULAMALARI PROJESĐ Prof. Dr. Gündüz ULUSOY - Sabancı Üniversitesi (Proje Yürütücüsü) Doç. Dr. Lütfihak ALPKAN - Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Yar. Doç. Dr. Kemal KILIÇ - Sabancı Üniversitesi Yar. Doç. Dr. M. Atilla ÖNER - Yeditepe Üniversitesi OCAK 2008 ĐSTANBUL ii ÖNSÖZ Kısa bir zaman diliminde, Türkiye kendisini küresel rekabet ortamının içinde bulmuştur. Küresel rekabetin sektörler üzerindeki etkileri şirketlerin stratejilerine yön vermektedir. Yeni ürün geliştirme, ürün ve üretim teknolojilerinde gelişen yetenek, yeni pazarlar, dağıtım kanalları, markalaşma, rekabetçi avantajın temelini oluşturmaya adaydır. Bu yüzden inovasyon yönetimi dünyada ve Türkiye’de son yıllarda oldukça dikkat çekici bir alan durumuna gelmiştir. Geçtiğimiz on yıllık dilimde, inovasyon geniş anlamda rekabetçi ekonominin başlangıç noktası olarak görülmektedir, zira firmaların ürettiği mevcut ürün ve hizmetlerin katma değeri, hızla değişen teknolojiler ve şiddetli küresel rekabet yüzünden hızla tükenmektedir. Bu sebeple, yenilikçilik firmaların idari anlamda yenilik yönetimine sıkı sıkıya bağlı olan rekabetçi başarısının temeli haline dönüşmüştür. Özellikle son yirmi yıllık dönemde, yenilik konusu firmaların rekabet avantajı kazanmak adına gösterdikleri çabalar sırasında karşılaştıkları sorunları bertaraf etmek için birçok akademik ve endüstriyel araştırmanın odak noktası olmuştur. Đmalat Sanayiinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları Projesi, bir araştırma projesi olarak TÜBĐTAK tarafından desteklenmiştir. Proje; tekstil ürünleri imalatı, kimyasal madde ve ürünleri imalatı, metal eşya endüstrisi, makine imalatı, elektrikli ev aletleri ve ekipmanları ve otomotiv endüstrisi sektörlerini kapsamış ve Türkiye’de imalatın önemli bir bölümünün yapıldığı Đstanbul, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Kırklareli illerinin merkezlerini oluşturduğu 5 ilde uygulanmıştır. Projede hem firma düzeyinde inovasyon, hem de inovasyon ağları (kümeler) üzerinde durulmuştur. Proje sayesinde, imalat sanayiinin yenilikçilik kabiliyetinin ve potansiyelinin değerlendirilmesi, imalat sanayiinin gerek teknik gerek organizasyonel ve yönetimsel gelişmesinin bir veri tabanına dayanılarak takip edilmesine olanak sağlanması, yapılan tespitlerin imalat sanayii ile paylaşılması ve bunun sonucunda inovasyon konusundaki çalışmalara ivme kazandırılması, durum tespitinden hareketle imalat sanayiinin gelişimine yönelik öneriler geliştirilmesi ve sonuçların ülkenin sanayi ve teknoloji politikaları ile ilgili devlet kurumlarına ve meslek örgütlerine aktarılması faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya katılan firmalar açısından sonuçları makro ve mikro düzeyde irdelemek mümkündür. Ampirik bir metodolojiye ve derinlemesine mülakata dayanan bu çalışmayla, iii firmalara inovasyon ve performans bilgisi verilecek, katılımcı firmalar arasında nerede olduğunu ve sektörün nerede olduğunu gösterecek, ayrıca da ileriye yönelik strateji ve uygulamalar ile ilgili bilgi verip nereye odaklanılması gerektiğine yol gösterecek bilgiler türetilmiştir. Yenilikçiliğin nasıl ortaya çıktığı ve yararlarına dair bir model de geliştirilmiştir. Makro düzeyde, Organize Sanayi Bölgesi ve teknoparklar gibi oluşumlar bünyesinde oluşacak küme(ler) hakkında bilgi sahibi olunmuş ve bu yöndeki araştırmaların derinleşmesi için temel oluşturulmuştur. Mikro düzeyde ise firmaların ilişki ağını bir bütün olarak görmelerine, kendi firmalarının bu ağdaki yerini irdelemelerine olanak sağlanmıştır. Ayrıca firmalar kendi firmalarının özellik ve ilişkilerini işbirliği ağının geneli ile karşılaştırma fırsatı bulabilmiştir. Bu somut bilgilerin hem firma düzeyinde hem de sektörel düzeyde ileriye yönelik strateji ve uygulamaları için nereye odaklanılması gerektiği konusunda yadsınamaz bir avantaj sağlayacağı kanısındayız. iv ĐÇĐNDEKĐLER ÖZET .................................................................................................................... xix ABSTRACT .......................................................................................................... xx I. GĐRĐŞ ........................................................................................................... 21 1. GĐRĐŞ ve KAPSAM .................................................................................... 21 2. GENEL BĐLGĐLER ................................................................................. 24 2.1. Đnovasyon Tanımları...................................................................................... 24 2.2. Đnovasyonun Önemi ve Temel Termonoloji.................................................. 26 2.3. Đnovasyon Çeşitleri........................................................................................ 28 2.4. Firma Düzeyinde Đnovasyon ......................................................................... 29 2.5. Đnovasyon Kümeleri ...................................................................................... 31 2.6. Yenilikçilik ve Rekabetçilik .......................................................................... 32 II. FĐRMA DÜZEYĐNDE ĐNOVASYON ......................................... 35 3. ĐNOVASYON TEKNĐK YAZINI TARAMASI ................................... 35 3.1. Đnovasyon Teknik Yazınına Giriş ................................................................... 35 3.2. Đnovasyon Teorisinin Geçmişi ve Gelişimi...................................................... 36 3.3. Đnovasyon Belirleyicileri.................................................................................. 37 3.3.1. Genel Firma Nitelikleri...................................................................... 38 3.3.2. Firma Yapısı ...................................................................................... 40 3.3.3. Firma Stratejileri................................................................................ 45 3.3.4. Sektörel Şartlar ve Đlişkiler ................................................................ 49 4. ARAŞTIRMA METODOLOJĐSĐ ve UYGULAMA ........................... 51 4.1. Araştırma Soruları ve Amaçlar ....................................................................... 51 4.2. Araştırmanın Metodolojisi .............................................................................. 52 4.3. Đnovasyon Modeli............................................................................................ 53 4.3.1. Model Unsurları................................................................................. 53 4.3.2. Model Planı ve Đlişkiler ..................................................................... 55 4.4. Hipotezler ........................................................................................................ 59 4.5. Yenilikçilik ve Performans Ölçütleri .............................................................. 61 v 4.6. Analiz Metodolojisi......................................................................................... 64 4.7. Anket Dizaynı ................................................................................................. 69 4.8. Soru Formu...................................................................................................... 69 4.9. Veri Toplama Prosedürü ................................................................................. 72 4.10. Örneklem ......................................................................................................... 74 5. PERFORMANS MODELĐ ANALĐZLERĐ ........................................... 80 5.1. Performans Modeli Analizleri ......................................................................... 80 5.1.1. Faktör Analizi.................................................................................... 80 5.1.2. Hipotez Testi ..................................................................................... 86 5.1.3. Đlişki Analizi...................................................................................... 87 5.2. Tamamlayıcı Analizler .................................................................................... 93 5.3. Sektörel Farklar .............................................................................................. 99 6. ĐNOVASYON BELĐRLEYĐCĐLERĐ MODELĐ ANALĐZLERĐ .... 104 6.1. Đnovasyon Belirleyicileri Modeli Analizleri.................................................. 104 6.1.1. Firma Stratejileri ............................................................................... 104 6.1.1.1. Đşletme Stratejileri ............................................................... 104 6.1.1.2. Firma Dışındaki Đnovasyonların Đzlenmesi ......................... 110 6.1.1.3. Đşbirlikleri ............................................................................ 115 6.1.1.4. Đnovasyon Harcamaları ....................................................... 126 6.1.2. Firma Yapısı...................................................................................... 130 6.1.2.1. Entelektüel Sermaye............................................................ 130 6.1.2.2. Kurum Kültürü .................................................................... 135 6.1.3. Pazar Koşulları ve Đlişkileri............................................................... 141 6.1.3.1. Pazarın Yapısı ..................................................................... 141 6.1.3.2. Đnovasyon Engelleri............................................................. 145 6.1.3.3. Kamu Teşvikleri .................................................................. 150 6.1.4. Genel Firma Nitelikleri ..................................................................... 152 6.2. Tamamlayıcı Analizler................................................................................... 156 6.2.1. Planlama ............................................................................................ 157 6.2.2. Rekabet Stratejileri ............................................................................ 158 6.2.3. Pazar Stratejileri ................................................................................ 161 6.2.4. Teknoloji Stratejileri ......................................................................... 165 6.2.5. Yatırım Kararları ve Üst Yönetim Deneyim Birikim Alanı.............. 168 vi 6.2.6. Kurumsal El Kitapları ....................................................................... 171 6.2.7. Entelektüel Mülkiyet Koruması Araçları .......................................... 173 6.2.8. Ar-Ge Personeli................................................................................. 176 6.3. Sektörel Farklar.............................................................................................. 177 7. SONUÇLAR ............................................................................................... 187 7.1. Bulguların Özeti ............................................................................................ 187 7.2. Sonuçların Yorumlanması ............................................................................ 195 7.2.1. Yenilik Performansı .......................................................................... 195 7.2.2. Yenilikçilik........................................................................................ 196 III. KÜMELER ve AĞLARDA ĐNOVASYON ............................. 204 8. TEKNĐK YAZIN TARAMASI .............................................................. 208 8.1. Stratejik Đşbirlikleri ve Ortaklıklar................................................................. 208 8.2. Firma Ağları................................................................................................... 212 8.3. Kümeler ve Ortaklıklar .................................................................................. 214 8.4. Kümelerin Oluşma Mekanizmaları................................................................ 216 8.5. Kümelerin Firma Yenilikçilik Yeteneklerine Etkileri ................................... 218 8.6. Kümelerin Başarısnın Ölçümü....................................................................... 220 9. KÜME/AĞLAR ARAŞTIRMA METODU ve UYGULAMA ........ 222 9.1. Araştırma Yöntemi ........................................................................................ 222 9.1.1. Yapılandırılmış Mülâkat ..................................................................... 223 9.1.2. Vaka Çalışmaları ................................................................................. 223 9.2. Hedef Kitle .................................................................................................... 224 9.3. Kümeler ve Ağlarda Yenilikçilik Modeli Önerisi ......................................... 224 10. ANALĐZ ve SONUÇLAR ........................................................................ 232 10.1. TAYSAD....................................................................................................... 233 10.1.1. TAYSAD Küme/Ağ Haritası ............................................................ 233 10.1.2. TAYSAD Küme/Ağ Aktörleri Özellikleri ........................................ 235 10.1.3. TAYSAD Küme/Ağ Aktörler Arası Đlişkiler .................................... 238 10.2. TĐAD ............................................................................................................. 242 10.2.1. TĐAD Küme Haritası ......................................................................... 242 10.2.2. TĐAD Aktörleri Özellikleri................................................................ 244 vii 10.2.3. TĐAD Aktörler Arası Đlişkiler............................................................ 247 10.3. IEIS................................................................................................................ 250 10.3.1. IEIS Küme/Ağ Haritası ..................................................................... 250 10.3.2. IEIS Küme/Ağ Aktörleri Özellikleri ................................................. 252 10.3.3. IEIS Küme/Ağ Aktörleri Arasındaki Đlişkiler ................................... 255 10.4. Küme Karşılaştırmaları ................................................................................. 259 10.5. Kümelerin Dinamiği Modeli Önerisi............................................................. 263 IV. GENEL DEĞERLENDĐRME ....................................................... 265 11. DEĞERLENDĐRME ve ÖNERĐLER .................................................. 265 11.1. Firma Yöneticilerine Öneriler ....................................................................... 265 11.2. Küme Yönetimlerine Yönelik Öneriler ......................................................... 271 11.3. Kamu Politikaları Önerileri ........................................................................... 274 KAYNAKÇA ...................................................................................................... 280 PROJE ÖZET BĐLGĐ FORMU...................................................................... 295 EKLER ................................................................................................................. 298 Ek A: Firma Düzeyinde Đnovasyon Anket Formunun Oluşturulması..................... A1 Ek B: Firma Düzeyinde Đnovasyon Anket Soru Formu ..................................... B1-16 Ek C: Firma Düzeyinde Đnovasyon Anketine Katılan Firmaların Listesi ............... C1 Ek D: SEIN Küme Araştırması Özet Tabloları .................................................... D1-8 Ek E: Kümeler Anketi Formu ............................................................................ E1-12 Ek F: Kümeler Anketine Katılan Firmaların Listesi ................................................ F1 Ek G: Örnek Firma Raporu ................................................................................ G1-12 viii ŞEKĐL LĐSTESĐ Şekil 1.1: Đnovasyon sürecindeki firma içi ilişkiler...........................................................30 Şekil 4.1: Đnovasyon modelinin temel unsurları................................................................54 Şekil 4.2: Bütünleşik inovasyon modeli............................................................................56 Şekil 4.3: Đnovasyon belirleyicileri modeli .......................................................................57 Şekil 4.4: Đnovasyon performans modeli...........................................................................58 Şekil 4.5: Đnovasyon çerçevesi ..........................................................................................59 Şekil 4.6: Posta anket dönüş sayısı....................................................................................75 Şekil 4.7: Örneklem toplama yöntemleri...........................................................................75 Şekil 4.8: Sektörlere göre örneklem dağılımı....................................................................76 Şekil 4.9: Sektörlere göre firmaların dağılımı...................................................................77 Şekil 4.10: Firma büyüklüğüne göre firmaların dağılımı..................................................78 Şekil 4.11: Firma yaşına göre firmaların dağılımı.............................................................78 Şekil 4.12: Yıllık cirolarına göre firmaların dağılımı........................................................79 Şekil 4.13: Katılımcıların görev dağılımı..........................................................................79 Şekil 5.1: Performans ve yenlikçilik için ikinci seviye teyit edici faktör analizi ..............84 Şekil 5.2: Son 3 yılda firma performansı değişimi............................................................85 Şekil 5.3: Son 3 yılda yapılan yenilikler ...........................................................................85 Şekil 5.4: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi ............................................88 Şekil 5.5: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi ............................................89 Şekil 5.6: Đnovasyon türlerinin imalat performansına etkisi .............................................90 Şekil 5.7: Genel firma performansı için patika analizi......................................................91 Şekil 5.8: Finansal performans üzerine diğer performans türlerinin etkileri.....................92 Şekil 5.9: Finansal performans için patika analizi.............................................................93 Şekil 5.10: Performans ve inovasyon türleri için genel patika analizi ..............................93 Şekil 5.11: Toplam satışlara ve ihracata göre firmaların dağılım .....................................94 Şekil 5.12: Toplam satışların dağılımı...............................................................................95 Şekil 5.13: Toplam ihracatın dağılımı ...............................................................................96 Şekil 5.14: Performans modeli için yapısal eşitlik modeli ................................................98 Şekil 5.15: Sektörlerin yenilikçilik düzeyleri .................................................................. 103 Şekil 6.1: Đşletme stratejileri ortalamaları ........................................................................ 107 ix Şekil 6.2: Đşletme stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi ........................................................ 108 Şekil 6.3: Đşletme stratejileri için patika analizi............................................................... 109 Şekil 6.4: Kum piramidi modeli....................................................................................... 109 Şekil 6.5: Đşletme stratejileri ve inovasyon türleri için patika analizi.............................. 110 Şekil 6.6: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin katkı düzeyleri................. 113 Şekil 6.7: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin yenilikçilik üzerine etkisi 113 Şekil 6.8: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejileri için patika analizi ................. 114 Şekil 6.9: Firma dışı inovasyonların izlenmesi ve inovasyon türleri için patika analizi . 114 Şekil 6.10: Üniversite ve araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliği .................................. 115 Şekil 6.11: Rakiplerle Ar-Ge işbirliği .............................................................................. 116 Şekil 6.12: Diğer firmalarla Ar-Ge işbirliği..................................................................... 117 Şekil 6.13: Üretim işbirliği .............................................................................................. 118 Şekil 6.14: Satın alma işbirliği......................................................................................... 119 Şekil 6.15: Hizmet, satış, dağıtım işbirliği....................................................................... 120 Şekil 6.16: Firmalar ve/veya eğitim kurumları ile eğitim işbirliği .................................. 121 Şekil 6.17: Müşterilerle işbirliği ...................................................................................... 122 Şekil 6.18: Tedarikçilerle işbirliği ................................................................................... 123 Şekil 6.19: Tamamlayıcı işbirlikleri ................................................................................ 124 Şekil 6.20: Đnovasyon harcama kalemleri ........................................................................ 126 Şekil 6.21: Đnovasyon harcamasının yenilikçiliğe etkisi.................................................. 129 Şekil 6.22: Entelektüel sermaye unsurları........................................................................ 133 Şekil 6.23: Entelektüel sermayenin yenilikçiliğe etkisi ................................................... 133 Şekil 6.24: Entelektüel sermaye için patika analizi ......................................................... 134 Şekil 6.25: Entelektüel sermaye ve inovasyon türleri için patika analizi ........................ 135 Şekil 6.26: Kurum kültürü faktörleri önem düzeyi .......................................................... 138 Şekil 6.27: Kurum kültürünün yenilikçiliğe etkisi........................................................... 139 Şekil 6.28: Kurum kültürü patika analizi ......................................................................... 140 Şekil 6.29: Kurum kültürü ve inovasyon türleri için patika analizi ................................. 141 Şekil 6.30: Pazar koşulları ............................................................................................... 144 Şekil 6.31: Đnovasyon engelleri cevapları ........................................................................ 148 Şekil 6.32: Đnovasyon engellerinin yenilikçiliğe etkisi.................................................... 149 Şekil 6.33: Đnovasyon engelleri patika analizi. ................................................................ 149 Şekil 6.34: Đnovasyon engelleri ve inovasyon türleri için patika analizi ......................... 150 x Şekil 6.35: Vergi indirimleri kullanımı............................................................................ 151 Şekil 6.36: Kamu teşvikleri kullanımı ............................................................................. 152 Şekil 6.37: Đlk üretim yılı ................................................................................................. 153 Şekil 6.38: Firma yaşı ...................................................................................................... 154 Şekil 6.39: Firma büyüklüğü............................................................................................ 154 Şekil 6.40: Aile firması .................................................................................................... 155 Şekil 6.41: Firma hukuki statüsü ..................................................................................... 155 Şekil 6.42: Yabancı sermaye............................................................................................ 156 Şekil 6.43: Yabancı sermaye oranı .................................................................................. 156 Şekil 6.44: Diğer ülkelerde üretim yatırımı ..................................................................... 157 Şekil 6.45: Stratejik yazılı plan ........................................................................................ 157 Şekil 6.46: Fiyat stratejisi ................................................................................................ 158 Şekil 6.47: Kalite stratejisi ............................................................................................... 159 Şekil 6.48: Odaklanma stratejisi ...................................................................................... 160 Şekil 6.49: Çeşitlendirme stratejisi .................................................................................. 160 Şekil 6.50: Mevcut pazar - küçük değişiklik.................................................................... 162 Şekil 6.51: Mevcut pazar - yeni ürün............................................................................... 162 Şekil 6.52: Yeni pazar - mevcut ürün .............................................................................. 163 Şekil 6.53: Yeni pazar - yeni ürün ................................................................................... 164 Şekil 6.54: Yeni teknoloji geliştirmek ............................................................................. 165 Şekil 6.55: Mevcut teknolojiyi iyileştirmek..................................................................... 166 Şekil 6.56: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri iyileştirmek........................................ 167 Şekil 6.57: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanmak .......................................... 168 Şekil 6.58: Büyük yatırım kararları.................................................................................. 169 Şekil 6.59: Ağırlıklı deneyim birikimi alanı yenilikçilik düzeyleri ................................. 171 Şekil 6.60: Kurumsal el kitabı varlığı .............................................................................. 172 Şekil 6.61: Yeni ürün geliştirme el kitabı varlığı............................................................. 172 Şekil 6.62: Sektörlere göre çalışanların eğitim düzeyleri karşılaştırması........................ 179 Şekil 6.63: Beyaz/mavi yaka ayrımına göre eğitim düzeyleri karşılaştırması................. 179 Şekil 6.64: Departmanlara göre sektörlerdeki beyaz yaka personel dağılımı.................. 181 Şekil 7.1: Regresyon analizi serpilme diyagramı ............................................................ 190 Şekil 7.2: Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkisi .............................................. 193 Şekil 7.3: Đnovasyon belirleyicileri patika analizi............................................................ 193 xi Şekil 7.4: Yenilikçilik ve yenilik performansı arasındaki bağıntı ................................... 194 Şekil 7.5: Yenilik performansı unsurları.......................................................................... 195 Şekil 7.6: Firma büyüklüklerine göre yenilik performansı unsurları............................... 196 Şekil 8.1: Teknolojik ilişkiler ve inovasyonun yayılması (Pavitt, 1984) ....................... 210 Şekil 10.1 TAYSAD küme/ağ haritası............................................................................. 234 Şekil 10.2: TAYSAD boyutlar ortalaması ....................................................................... 238 Şekil 10.3 TĐAD küme/ağ haritası ................................................................................... 243 Şekil 10.4:TĐAD boyutlar ortalaması............................................................................... 246 Şekil 10.5: ĐEĐS küme/ağ haritası .................................................................................... 251 Şekil 10.6: ĐEĐS boyutlar ortalamaları ............................................................................. 254 Şekil 10.7: Kümelerdeki faaliyetleri etkileyen değişkenler arasındaki ilişkiler .............. 263 xii TABLO LĐSTESĐ Tablo 4.1: Đnovasyon belirleyicileri modeli hipotezleri ....................................................60 Tablo 4.2: Performans modeli hipotezleri .........................................................................60 Tablo 4.3: Teyit edici faktör analizi uygunluk endeksleri.................................................66 Tablo 4.4: Ankete katılan firmaların dağılımı...................................................................76 Tablo 5.1: Performans türlerinin keşifsel faktör analizi....................................................81 Tablo 5.2: Đnovasyon türlerinin keşifsel faktör analizi......................................................82 Tablo 5.3: Performans için teyit edici faktör analizi yükleri.............................................82 Tablo 5.4: Đnovasyon türleri için teyit edici faktör analizi yükleri....................................83 Tablo 5.5: Performans modeli için teyit edici faktör analizi .............................................83 Tablo 5.6: Güvenilirlik analizi sonuçları...........................................................................84 Tablo 5.7: Performans modeli için ilişki analizi ...............................................................86 Tablo 5.8: Rakiplerden önce yeni ürün sunma yeteneği için T- testi................................87 Tablo 5.9: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi ...........................................88 Tablo 5.10: Đnovasyon türlerinin imalat performansına etkisi ..........................................89 Tablo 5.11: Đnovasyon türlerinin pazar performansına etkisi............................................90 Tablo 5.12: Đnovasyon türlerinin genel performansa etkisi...............................................91 Tablo 5.13: Finansal performans üzerine etkiler...............................................................92 Tablo 5.14: Nicel firma performansı verileri ....................................................................94 Tablo 5.15: Nicel verilerin ilişki analizi............................................................................95 Tablo 5.16: Yüksek toplam satışların etkisi ......................................................................96 Tablo 5.17: Yüksek ihracatın etkisi...................................................................................97 Tablo 5.18: Yüksek yenilikçiliğin etkisi ...........................................................................97 Tablo 5.19: Performans modeli için yapısal eşitlik modeli sonuçları ...............................98 Tablo 5.20: Sektörlerin yenilikçilik düzeyleri...................................................................99 Tablo 5.21: Đnovasyon türlerinde sektörel farklar............................................................ 100 Tablo 5.22: Performans unsurlarında sektörel farklar ..................................................... 101 Tablo 5.23: Toplam satışlar, ihracat ve inovasyon harcamaları sektörel kıyaslaması..... 102 Tablo 6.1: Đşletme stratejilerinin faktör yapısı ................................................................. 105 Tablo 6.2: Đşletme stratejileri için teyit edici faktör analizi yükleri................................. 106 Tablo 6.3: Đşletme stratejileri faktörleri için uygunluk endeksleri................................... 106 xiii Tablo 6.4: Đşletme stratejileri güvenilirlik analizi sonuçları ............................................ 106 Tablo 6.5: Đşletme stratejileri ilişki analizi ...................................................................... 107 Tablo 6.6: Đşletme stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi ....................................................... 108 Tablo 6.7: Firma dışı inovasyonların izlenmesi faktör yapısı.......................................... 111 Tablo 6.8: Firma dışı inovasyonların izlenmesi için teyit edici faktör analizi yükleri .... 111 Tablo 6.9: Firma dışı inovasyonların izlenmesi faktörleri için uygunluk endeksleri ...... 111 Tablo 6.10: Firma dışı inovasyonların izlenmesi güvenilirlik analizi sonuçlar............... 112 Tablo 6.11: Firma dışı inovasyonların izlenmesi için ilişki analizi ................................. 112 Tablo 6.12: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi........ 113 Tablo 6.13: Üniversite ve araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliğinin etkileri................ 116 Tablo 6.14: Rakiplerle Ar-Ge işbirliğinin etkileri ........................................................... 117 Tablo 6.15: Diğer firmalarla Ar-Ge işbirliğini etkileri .................................................... 118 Tablo 6.16: Üretim işbirliğinin etkileri ............................................................................ 119 Tablo 6.17: Satın alma işbirliğinin etkileri ...................................................................... 120 Tablo 6.18: Hizmet, satış, dağıtım işbirliğinin etkileri .................................................... 120 Tablo 6.19: Firmalar ve/veya eğitim kurumları ile eğitim işbirliğinin etkileri................ 121 Tablo 6.20: Müşterilerle işbirliğinin etkileri.................................................................... 122 Tablo 6.21: Tedarikçilerle işbirliğinin etkileri................................................................. 123 Tablo 6.22: Tamamlayıcı işbirliklerinin etkileri .............................................................. 124 Tablo 6.23: Đşbirliklerinin ilişki analizi ........................................................................... 125 Tablo 6.24: Đnovasyon harcama miktarları ...................................................................... 127 Tablo 6.25: Yenilikçilik düzeyi ve inovasyon harcaması ilişki analizi ........................... 127 Tablo 6.26: Đnovasyon harcamalarının etkileri ................................................................ 128 Tablo 6.27: Đnovasyon harcaması artışının etkileri.......................................................... 129 Tablo 6.28: Đnovasyon harcamasının yenilikçiliğe etkisi ................................................ 130 Tablo 6.29: Entelektüel sermayenin faktör yapısı ........................................................... 131 Tablo 6.30: Entelektüel sermaye için teyit edici faktör analizi yükleri ........................... 131 Tablo 6.31: Entelektüel sermaye faktör yapısı için uygunluk endeksleri ........................ 131 Tablo 6.32: Entelektüel sermaye güvenilirlik analizi sonuçları....................................... 132 Tablo 6.33: Entelektüel sermaye ilişki analizi ................................................................. 132 Tablo 6.34: Entelektüel sermayenin yenilikçiliğe etkisi.................................................. 133 Tablo 6.35: Kurum kültürü keşifsel faktör analizi........................................................... 136 Tablo 6.36: Kurum kültürü için teyit edici faktör analizi yükleri.................................... 137 xiv Tablo 6.37: Kurum kültürü faktör yapısı için uygunluk endeksleri................................. 137 Tablo 6.38: Kurum kültürü güvenilirlik analizi sonuçları ............................................... 137 Tablo 6.39: Kurum kültürü ilişki analizi.......................................................................... 138 Tablo 6.40: Kurum kültürünün yenilikçiliğe etkisi.......................................................... 139 Tablo 6.41: Pazarın yapısı faktör analizi ......................................................................... 142 Tablo 6.42: Pazarın yapısı için teyit edici faktör analizi yükleri ..................................... 142 Tablo 6.43: Pazarın yapısı faktörleri için uygunluk endeksleri ....................................... 142 Tablo 6.44: Pazarın yapısı güvenilirlik analizi sonuçlar.................................................. 143 Tablo 6.45: Pazar yapısı ilişki analizi .............................................................................. 143 Tablo 6.46: Sektördeki egemen rakibin etkisi ................................................................. 143 Tablo 6.47: Sektördeki yüksek rekabet şiddetinin etkisi ................................................. 145 Tablo 6.48: Đnovasyon engelleri keşifsel faktör yapısı .................................................... 146 Tablo 6.49: Đnovasyon engelleri için teyit edici faktör analizi yükleri ............................ 147 Tablo 6.50: Đnovasyon engelleri faktörleri için uygunluk endeksleri .............................. 147 Tablo 6.51: Đnovasyon engelleri güvenilirlik analizi sonuçları........................................ 147 Tablo 6.52: Đnovasyon engelleri ilişki analizi.................................................................. 148 Tablo 6.53: Đnovasyon engellerinin yenilikçiliğe etkisi................................................... 149 Tablo 6.54: Vergi indirimi kullanımının etkileri ............................................................. 151 Tablo 6.55: Kamu teşvikleri yaygınlığı ........................................................................... 152 Tablo 6.56: Firma nitelikleri ilişki analizi ....................................................................... 153 Tablo 6.57: Fiyat stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi .............................................. 158 Tablo 6.58: Kalite stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi ............................................ 159 Tablo 6.59: Odaklanma stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi.................................... 160 Tablo 6.60: Çeşitlendirme stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi................................ 161 Tablo 6.61: Mevcut pazar - küçük değişiklik .................................................................. 162 Tablo 6.62: Mevcut pazar - yeni ürün.............................................................................. 163 Tablo 6.63: Yeni pazar - mevcut ürün ............................................................................. 164 Tablo 6.64: Yeni pazar - yeni ürün .................................................................................. 165 Tablo 6.65: Yeni teknoloji geliştirmek ............................................................................ 166 Tablo 6.66: Mevcut teknolojiyi iyileştirmek ................................................................... 166 Tablo 6.67: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri iyileştirmek....................................... 167 Tablo 6.68: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanmak ......................................... 168 Tablo 6.69: Büyük yatırımlar........................................................................................... 169 xv Tablo 6.70: Üst yöneticilerin ağırlıklı deneyim birikimi ................................................. 170 Tablo 6.71: Ar-Ge ve üretim deneyim birikiminin karşılaştırması.................................. 171 Tablo 6.72: YÜG el kitabı varlığının etkisi ..................................................................... 172 Tablo 6.73: Patent ............................................................................................................ 173 Tablo 6.74: Patent başvurusu ........................................................................................... 174 Tablo 6.75: Tasarım tescili .............................................................................................. 174 Tablo 6.76: Marka Tescili................................................................................................ 175 Tablo 6.77: Faydalı model belgesi................................................................................... 175 Tablo 6.78: Gizlilik.......................................................................................................... 176 Tablo 6.79: Ar-Ge personeli ............................................................................................ 176 Tablo 6.80: Firmaların çalışanlarının sınıflandırması...................................................... 178 Tablo 6.81: Sektörel çalışan eğitim düzeyi farkları ......................................................... 180 Tablo 6.82: Beyaz yakalı çalışanların departmanlara dağılımı........................................ 181 Tablo 6.83: Ar-Ge çalışan oranının yenilikçiliğe etkisi................................................... 182 Tablo 6.84: Đşbirlikleri sektörel kıyaslaması.................................................................... 183 Tablo 6.85: Kurumsal yazılı dokümanlara göre sektörel kıyaslama................................ 184 Tablo 6.86: Beşeri ve örgütsel sermayeye göre sektörel kıyaslama ................................ 184 Tablo 6.87: Pazar stratejilerine göre sektörel kıyaslama ................................................. 185 Tablo 6.88: Personel çeşitliliği ve maliyet stratejisine göre sektörel kıyaslama ............. 186 Tablo 7.1: Performans modeli bulguları .......................................................................... 187 Tablo 7.2: Belirleyiciler modeli bulguları ....................................................................... 188 Tablo 7.3: Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkisi ............................................. 189 Tablo 7.4: Artık (residual) değerleri................................................................................ 190 Tablo 7.5: Đnovasyon belirleyicileri faktör yapısı............................................................ 191 Tablo 7.6: Đnovasyon belirleyicileri faktör yükleri .......................................................... 191 Tablo 7.7: Đnovasyon belirleyicileri faktörleri için uygunluk endeksleri ........................ 192 Tablo 7.8: Đnovasyon belirleyicileri güvenilirlik analizi sonuçları .................................. 192 Tablo 7.9: Đnovasyon belirleyicileri ilişki analizi ............................................................ 192 Tablo 8.1: Küme başarılarının ölçüm modeli (Christensen vd., 2002) ........................... 221 Tablo 9.1: Araştırma yöntemleri seçimi için açıklayıcı çerçeve (Meredith vd., 1989) ... 222 Tablo 9.2: Küme içindeki aktörler arasındaki ilişkilerin profili ...................................... 230 Tablo 10.1: TAYSAD F aktörler tarafından zikredilen P ve D aktörler listesi ............... 233 Tablo 10.2: TAYSAD kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri................................ 235 xvi Tablo 10.3: TAYSAD kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri................................ 236 Tablo 10.4: TAYSAD kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri ............................... 237 Tablo 10.5: TAYSAD kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri ......................... 237 Tablo 10.6: TAYSAD kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri ..................... 238 Tablo 10.7: TAYSAD kümesi T aktörlerin ilişkileri ....................................................... 239 Tablo 10.8: TAYSAD kümesi F aktörlerin ilişkileri ....................................................... 240 Tablo 10.9: TAYSAD kümesi P aktörlerin ilişkileri ....................................................... 241 Tablo 10. 10: TAYSAD kümesi K aktörlerin ilişkileri.................................................... 241 Tablo 10.11: TAYSAD kümesi D aktörlerin ilişkileri..................................................... 242 Tablo 10.12: TĐAD Küme/Ağ F aktörler tarafından zikredilen P ve D aktörler listesi ... 242 Tablo 10.13: TĐAD kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri..................................... 244 Tablo 10.14: TĐAD kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri .................................... 244 Tablo 10.15: TĐAD kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri.................................... 245 Tablo 10.16: TĐAD kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri.............................. 245 Tablo 10.17: TĐAD kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri .......................... 246 Tablo 10.18: TĐAD kümesi T aktörlerin ilişkileri............................................................ 247 Tablo 10.19: TĐAD kümesi F aktörlerin ilişkileri ............................................................ 248 Tablo 10.20: TĐAD kümesi P aktörlerin ilişkileri ............................................................ 249 Tablo 10.21: TĐAD kümesi/ağı K aktörlerin ilişkileri ..................................................... 249 Tablo 10.22: TĐAD kümesi/ağı D aktörlerin ilişkileri ..................................................... 250 Tablo 10.23: ĐEĐS Küme/Ağ F aktörler tarafından zikredilen K, P ve D aktörler listesi. 250 Tablo 10.24: ĐEĐS kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri....................................... 252 Tablo 10.25: ĐEĐS kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri....................................... 252 Tablo 10.26: ĐEĐS kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri...................................... 253 Tablo 10.27: ĐEĐS kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri................................ 253 Tablo 10.28: ĐEĐS kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri ............................ 254 Tablo 10.29: ĐEĐS kümesi T aktörlerin ilişkileri .............................................................. 255 Tablo 10.30: ĐEĐS kümesi F aktörlerin ilişkileri .............................................................. 256 Tablo 10.31: ĐEĐS kümesi P aktörlerin ilişkileri .............................................................. 257 Tablo 10.32: ĐEĐS kümesi P aktörlerin ilişkileri .............................................................. 258 Tablo 10.33: ĐEĐS kümesi D aktörlerin ilişkileri.............................................................. 258 Tablo 10.34: Sektörlerin T aktör ilişkilerinin karşılaştırması .......................................... 259 Tablo 10.35: Sektörlerin F aktör ilişkilerinin karşılaştırması .......................................... 260 xvii Tablo 10.36: Sektörlerin P aktör ilişkilerinin karşılaştırması .......................................... 261 Tablo 10.37: Sektörlerin K ve D aktör ilişkilerinin karşılaştırması................................. 262 Tablo Ek D.1: AB’de 4 kümedeki T aktörün ilişkileri .....................................................D1 Tablo Ek D.2: AB’de 4 kümedeki T aktörün özellikleri ..................................................D2 Tablo Ek D.3: AB’de 4 kümedeki F aktörün ilişkileri .....................................................D3 Tablo Ek D.4: AB’de 4 kümedeki F aktörün özellikleri ..................................................D3 Tablo Ek D.5: AB’de 4 kümedeki P aktörün ilişkileri .....................................................D5 Tablo Ek D.6: AB’de 4 kümedeki P aktörün özellikleri ..................................................D6 Tablo Ek D.7: AB’de 4 kümedeki K ve D aktörlerinin ilişkileri......................................D7 Tablo Ek D.8: AB’de 4 kümedeki K ve D aktörün özellikleri .........................................D8 xviii ÖZET Đmalat Sanayiinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları Projesi’nde, firma düzeyinde inovasyonu modellemek, analiz etmek ve inovasyonun firma performansına ve rekabetçiliğine etkilerini belirlemek için, 184 imalat firmasını içine alan gözlemsel bir araştırma çerçevesinde metotlar ve stratejiler geliştirilmiştir. Böylece, günümüzde ve görünür gelecekte geçerli ekonomik yapının önemli unsurlarından birisi olan inovasyon konusunda kavramsal ve kuramsal boyutlarının yanında geniş saha çalışmalarına da yer veren bir araştırma yapılmış, firmaların yenilikçilik becerisinin rekabetçiliklerini ve performanslarını nasıl etkilediğini gösteren analizler sunulmuştur. Ayrıca, firma düzeyinde bir yenilikçilik modeli ortaya koyulmuş, inovasyon geliştirme sürecinde anlamlı bir öneme haiz olan inovasyon belirleyicilerinin etkilerinin analizini yapılmış; ülke, sektör ve firma bazında inovasyon strateji ve politikalarının önerilmesinde önemli bir yol gösterici olabilecek bilgiler ortaya çıkarılmıştır. Projenin alt çalışması olan kümeler çalışması ile kümelerin inovasyon yaratma üzerindeki etkileri araştırılmış ve küme içinde bulunmanın inovasyon süreçleri içinde firmalara getirdiği avantajlar tespit edilmeye çalışılmıştır. Böylece firmaların inovasyon ortaya koymasını artıran ve hızlandıran kümeleşme ilişkilerine ve bu ilişkilerin altında yatan dinamiklere ışık tutmak mümkün olmuştur. Kümelerde inovasyon önerisi temelde, ana firma, tedarikçiler, müşteriler ve teknoloji sağlayıcılar arasındaki oluşan inovasyon kümeleri ve üniversite-sanayi-hükümet işbirliklerini, bu iş birliklerinin içeriklerini, detaylarını, özellikleri ortaya çıkarmayı amaçlamıştır. Ayrıca inovasyon birimlerinin aralarında oluşturdukları kümelerde inovasyon yapıları incelenmiş ve Türk imalat sanayii ve firmalarında inovasyonun kökleşmesi ve gelişmesi için gerekli strateji ve aksiyon planlarının ortaya koyulması amaçlanmıştır. Bu tür bir modelleme sonucu inovasyon ağlarının ve bunların yapılanmalarının somutlaştırılması ile kümelerdeki ve kümeler dışındaki inovasyon yapılanmalarının daha etkin yönlendirilmesi mümkün olabilecektir. Anahtar Kelimeler: Đnovasyon, Yenilikçilik, Rekabetçilik, Đnovasyon Stratejileri, Küme, Teknoloji, Firma Performansı, Đstatistiksel Analiz. xix ABSTRACT Innovation Models and Implementations in Manufacturing Industry Project is about developing methods and strategies for modelling and analysis of innovation at the firm level, including its effect on the competitiveness and firm performance, based on an empirical study covering 184 manufacturing firms. Thanks to extensive field studies, innovation -one of the important component of today’s business life which shapes the current and future economic structure- is discussed; and the analyses about how innovativeness competency of firms influences their competitiveness and performance are presented. Besides, an integrated model of innovativeness at the firm level is suggested and the effects of innovation determinants which play a significant role on the success of innovation activities are analysed. Thus, valuable findings at firm, sector and nationwide level are extracted in order to generate innovation strategies and policies at the respective levels. Innovation cluster sub-project deals with the effects of clustering and networking of firms on their ability of generating innovations. Among other things, it aims to discover what the advantages are for a firm resulting from its participation in a cluster. Hence, it is possible to explain the dynamics of clustering relationships of firms, which increases their innovativeness capabilities. Basically, innovation cluster part is about exploring the relationships between firms, customers, suppliers, technology providers; and about identifying the scope, the details and the characteristics of collaborations among academia-industrygovernment. Furthermore, innovation structures of clusters are examined to determine necessary strategies and action plans in order to encourage and develop innovation activities in manufacturing firms in Turkey. This kind of study also serves to clarify the structure of innovation networks, which is expected to improve the effectiveness of the innovation management in firms within and without clusters. Keywords: Innovation, Innovativeness, Competitiveness, Innovation Strategies, Cluster, Technology, Firm Performance, Statistical Analysis. xx I. GĐRĐŞ BÖLÜM 1: GĐRĐŞ ve KAPSAM Sürekli değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte gün geçtikçe şiddeti artan küresel rekabet var olan ürün ve hizmetlerin katma değerlerini hızla tüketmekte, dolayısıyla da inovasyonlar (yenilikler) organizasyonların can damarı haline gelmektedir. Bu nedenle yenilikçilik (innovativeness) birçok firma için rekabet üstünlüğünün gizli kaynağıdır; riskleri olmasına rağmen, günümüz firmalarının önemli başarılarının aracıdır. Đnovasyon terimi yalnız ürün ve süreçle değil aynı zamanda pazarlama ve organizasyonla da ilgilidir. Akova vd. (1998)’nin ifade ettiği üzere, inovasyon sürecindeki büyük risk yeni ürün veya hizmetlerin geliştirilmesinde değil, değişen müşteri taleplerinin hızına ayak uyduramamaktan ortaya çıkabilmektedir. Đnovasyon aslında yeni bir olgu değildir; gelişme, yenileme ve iyileme gibi kavramlar, icat ve keşiflere duyulan merak gibi, insan doğasının bir parçasıdır. Buna rağmen yenilikçilik, küresel yarışta sürekli rekabet üstünlüğü elde etmek ve karşılaşılan çevresel problemlerin üstesinden gelmek amacıyla firmalara stratejik avantaj sağladığından beri, yani özellikle son yirmi yıldır, akademik ve sınaî çevrede popüler bir alan haline gelmiştir (Drucker, 1985; Hitt vd., 2001; Kuratko vd., 2005). Ulusal çapta bakıldığında inovasyon sadece ülkelerin gelişmesini ve büyümesini değil aynı zamanda vatandaşlarının hayat standartlarının da yükselmesini destekleyen mevcut ekonominin temel unsurudur. Avrupa Konseyi, araştırma ve inovasyonun AB ülkelerinin politik, finansal ve ticari uygulamalarının kalbinde yer bulmasının gerekliliğini 23–24 Mart 2000’de Lizbon’daki toplantısında belirtmiş; böylece Ar-Ge ve inovasyonun ülkelerin kalkınmasındaki önemli rolüne işaret etmiştir. Bu toplantıda, AB’nin stratejileri arasında “Ar-Ge ve bilgi toplumu için yeni politikalar oluşturmak”, “inovasyon ve rekabetçilik için yapısal reformlara ivme kazandırmak”, “dünyadaki en rekabetçi ve en dinamik bilgi esaslı ekonomi olmak için bir iç pazar tanımlamak” yer almıştır. Yakın gelecekteki bilgi toplumunun refah düzeyini belirleyecek olan bilgi esaslı ekonominin temellerini şöyle sıralayabiliriz. i. Yerli-yabancı inovasyonları olgunlaştırmak ve ticari hale getirmek için uygulanan inovasyon politikaları, kuralları ve teşvikleri, 21 ii. Beşeri sermayeyi ve özellikle teknoloji okuryazarlığını artırmak, iii. Bilgi işlem teknolojileri, iv. Bilgi esaslı ekonomiyi geliştirecek istihdamı yaratmak. Böylece, bilgi esaslı toplumu kurmayı hedefleyen Lizbon bildirisinin anahtar unsurlarından biri olarak, bugünün ve görünür geleceğin ekonomisinin temelinde yenilikçilik öne çıkmıştır. Đnovasyonu üç dal altında incelemek mümkündür. (1) Ulusal inovasyon sistemi. (2) Bölgesel düzeyde inovasyon, ve (3) Firma düzeyinde inovasyon. Carlson’a göre (2006), inovasyon ulusal refah için çok büyük öneme sahiptir ve ulusal anlamda zımnî (tacit) bilginin paylaşımında pozitif etkisi de yadsınamaz. Đnovasyon çalışmaları son zamanlarda daha küresel hale gelse de, ulusal koşulların, hükümet politikalarının ve ulusal inovasyon destek süreçlerinin önemi azalmamıştır. Bu araştırmada firma düzeyinde inovasyona odaklanılmış, kuramsal bir düzeyden hareketle ampirik bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Türkiye imalat sanayinden seçilen firmalar ileri sürülen hipotezlerin ve geliştirilen inovasyon modellerinin sınanması için gereken girdiyi oluşturmuştur. Anket uygulaması ve analiz bölümü için aşağıdaki altı imalat sektörü çalışmanın çekirdek unsurları olarak seçilmiştir. Bu sektörler: Tekstil ürünleri imalatı, kimyasal madde ve ürünleri imalatı, metal eşya endüstrisi, makine imalatı, elektrikli ev aletleri ve ekipmanları, ve otomotiv endüstrisidir. Anket uygulaması için yararlanılan firmaların ayrıntılı seçim metodu dördüncü bölümde açıklanmıştır. Saha çalışması, Kocaeli ve Đstanbul (Sakarya, Tekirdağ ve Kırklareli’ndeki firmalara da anket için başvurulmuştur) şehirleri başta olmak üzere Türk imalat sanayinin merkezi olan ve yıllık üretimin yarısından fazlasının gerçekleştiği Kuzey Marmara Bölgesi’nde gerçekleştirilmiştir. Anket, firma düzeyinde inovasyon uygulamaları, inovasyon belirleyicileri ve etkileri, kullanılan bilginin kaynakları ve maliyetler vs. gibi inovasyon süreci ile ilgili çeşitli unsurlar hakkında bilgi edinmek üzere tasarlanmıştır. Toplanan verilerle Türk işletmelerinin inovasyon profili çizilmektedir; ayrıca firmaların yenilikçilik yetenekleri ve bunun rekabetçilik güçlerine olan etkisi de araştırılmaktadır. Özetle, bu çalışma iki ana kısımdan oluşmaktadır. 1. Saha çalışması: Bu saha uygulaması, imalat sektöründe, anket yöntemi ve yüz yüze mülakatlar şeklinde düşünülmüştür. 2. Firma düzeyinde inovasyonun modellenmesi: Analiz hem inovasyon sürecinin modellenmesini hem de firma performansına inovasyonun etkisinin araştırılmasını 22 kapsamaktadır. Amaç yenilikçi firmaların elde edeceği rekabetçilik yeteneklerinin öne çıkarılması ve belirginleştirilmesidir. Yenilikçiliğin firmaların rekabet gücünü nasıl etkilediğini içeren çalışmalar akademik yazında seyrek ve sonuçlar itibariyle de bulanık bir konudur. Aslında bu konudaki çalışmalarda, zorluk rekabet gücünün zayıf tanımından kaynaklanmaktadır. Öte yandan, yeni ürün geliştirme konusu ve ürün geliştirme sürecinin modellenmesi ise inovasyon yazınında çok sayıda makalenin incelediği popüler konular arasında sayılabilir. Yakın geçmişte, katma değer yaratma konusundaki katkıları nedeniyle orijinal tasarım ve pazarlama inovasyonu konuları da oldukça dikkat çekmektedir. Ancak çoğunlukla saha çalışmaları ile desteklenen benzer araştırmalar Türkiye’de nadirdir. Bu çalışmanın araştırma bölümü sadece akademik açıdan değil, aynı zamanda Türk imalat sektörünün yenilikçilik kapasitesinin betimlenmesi için de faydalı olduğu kanısındayız. Ekonomik Đşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) araştırmalarına göre, 1970–1995 yıllarında gerçekleştirilen inovasyon ve yenilikçilik çalışmaları, gelişmiş ülke ekonomilerinin büyüme ve gelişmesinde %50’den fazla bir etkiye neden olmuştur. Bu nedenle Türkiye ekonomik kalkınma için yenilikçilik konusuna daha çok önem vermelidir (Özçelik ve Taymaz, 2004). Ama Türkiye’deki inovasyonlarla ilgili veriler oldukça azdır. Bu nedenle, bu çalışmada önerilen inovasyon modeli, anket veritabanı ve araştırmanın bulguları gelecek araştırmacılar için değerli bir veri kaynağı oluşturacaktır. Bu çalışma, yenilikçiliğin oluşma süreci ve firmalar için taşıdığı değer ile beraber; inovasyon yeteneği açısından Türk imalat sektörleri ve firmaları arasındaki farkların ortaya çıkması konularına odaklanmıştır. 23 BÖLÜM 2: 2.1 GENEL BĐLGĐLER Đnovasyon Tanımları Bu çalışmada, inovasyon terimi Avrupa Birliği raporlarındaki tanıma benzer ele alınacaktır. AB, 1996’da yenilikçiliği şöyle ifade etmiştir: i. Ürün, hizmet ve ilgili pazar yelpazesinin yenilenmesi ve geliştirilmesi, ii. Üretim, tedarik ve dağıtım için yeni tekniklerin geliştirilmesi, iii. Personel kapasitesi, çalışma organizasyonu, çalışma koşulları ve yönetim için yeni ve verimli değişikliklerin uygulanması. Biçimsel olarak, inovasyon yeni bilginin başarılı şekilde gelişimi ve uygulanması olarak tanımlanmıştır (OECD, 1997). Đnovasyonun amacı ekonomik alanda iyileştirmeler sağlamaktır. Metcalfe’a (1998) göre inovasyon akışı kuruduğunda, firmaların ekonomik yapısı yetersiz büyümelerle pasif bir gidişata sürüklenecektir. Bu nedenle inovasyon uzun vadeli ekonomik gelişmelerde kritik bir rol oynar. Firmalar, bölgeler ve ülkeler arasındaki performans ve rekabet farklarının arkasında inovasyon, baskın aydınlatıcı bir sebep olabilmektedir. Örneğin, Fagerberg vd.’nin (2004) çalışmasında açığa çıktığı üzere yenilikçi ülkeler daha az yenilikçi olanlara göre daha yüksek üretim ve gelire sahiptir. Güçlü rekabetçi çevrenin baskısı altındaki firmaların özellikle günümüzün yüksek dinamik pazar koşullarında, rekabet avantajı kazanmak ve çalışma verimliliğini yükseltmek için çalışma süreçlerini, hizmetlerini ve ürünlerini aralıksız değiştirmeleri inovasyonu ifade eder (Elçi, 2006). Oslo El Kitabı’nda (2005) (Oslo El Kitabı’nın alt başlığı “Teknolojik inovasyon verisi toplama ve yorumlaması için teknolojik ve bilimsel aktivitelerin ölçümlenmesi”dir), inovasyon, yeni veya önemli ölçüde geliştirilmiş bir ürün (mal ya da hizmet) ya da sürecin, yeni bir pazarlama metodunun ya da çalışma hayatında, iş yeri organizasyonunda ya da dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel metodun uygulanması olarak tanımlanmaktadır. AB ve OECD raporlarının açıkladığına göre inovasyon süreci, bir fikri pazarlanabilir bir ürün veya hizmete veya iyileştirilmiş bir üretim ya da dağıtım yönetimine veya yeni bir sosyal hizmet yönetimine dönüştüren değişikliklere işaret etmektedir. Daha somut olarak inovasyon (AB, 1996): 24 i. Ürün, hizmet ve pazar çeşitlerinin yenilenmesi ve büyümesi, ii. Üretim, tedarik ve dağıtımla ilgili yeni metotların kurulması, iii. Yönetim, iş organizasyonu, çalışma şartları ve iş gücü becerilerindeki değişimin tanımlanmasıdır. Drucker (1985), çoğunlukla inovasyonu, yetenekleri geliştiren ya da faydayı artıran yenileme ve iyileştirmelerin hazır hale gelme süreci olarak açıklamaktadır. Belirtilmelidir ki, inovasyon bilim veya teknolojiye yaptığı katkılar ile değil, yaptığı çevresel etkiyle ölçülebilen bir değerdir. Yönetimsel bakış açısıyla inovasyon yeni ya da geliştirilmiş bir ürün ya da hizmetin iyileştirilmesi veya meydana getirilmesi olarak tarif edilebilir. Yeni müşteri ihtiyaçları ya da mevcut ihtiyaçlar için yeni çözümler gibi gereklilikler inovasyon yaratımı için uygun koşulları oluşturur (Doyle, 1998). Đnovasyon bilginin ekonomik kâra dönüştürülmesi gibi de düşünülebilir. Firmalara yeni pazarlara girme ve mevcut pazarlarda gelişmiş rekabet avantajı sağlama fırsatı yarattığından beri inovasyon büyük bir ticari öneme sahiptir. Aynı zamanda firmaların kârlılığını ve verimliliğini de yükseltmektedir. Aslında, Romer’in (2005) vurguladığı üzere, inovasyon, başlangıç araştırmalarından prototiplerin gelişimine, icadın kaydı ve ticari başvuruların sonuçlanmasına kadar ilerleyen ve farklı aktiviteleri kapsayan bir süreçtir. Avrupa Komisyonu Rekabetçilik Kuruluna göre inovasyonun belli özellikleri aşağıdaki gibi özetlenebilir (2004): • Đnovasyon artan bir hızla yayılmaktadır. Çok gelişmiş bilgi ve iletişim ağı ve artan ekonomik, kültürel ve politik ilişkiler bu yayılma hızının çeşitli sebeplerindendir. • Đnovasyon gittikçe daha evrensel olmaktadır. Dünyanın farklı yerlerinde aynı inovasyon benimsenebilmektedir. Örneğin Toyota’nın 70’lerde başlayan imalat modeli oldukça kısa zamanda ABD otomotiv sanayisi tarafından benimsenmiş ve ardından dünya çapındaki ilgili tüm diğer firmalar bu modeli kabul etmişlerdir (Womack vd., 1991). • Đnovasyon teknolojik olarak karmaşıktır. Đnovasyon çeşitli disiplinlerin farklı boyutlarının birlikteliği ile biçimlenmiştir. • Đnovasyon gittikçe daha fazla yaratıcılık ister. Yenilikçiliğin günden güne daha fazla yaratıcılık istemesinin baş nedeni inovasyonun aynı alanlarda başka firmalar tarafından sürekli geliştirilmesi ve inovasyonlar ve küreselleşme arasındaki piyasaya sürüm zamanının azalmasıdır. Bu bulgular daha yenilikçi olmak için kullanıcı ve üreticiler arasındaki iletişim ve işbirliğinin önemini vurgulamaktadır. 25 Kısaca, inovasyon firma için yeni (veya önemli şekilde iyileştirilmiş) ürün, süreç, pazarlama veya örgütsel metottur. Đnovasyon firmaların ilk kez geliştirdiği ve/veya diğer firma veya işletmelerden benimseyip iyileştirdiği ürün, süreç ve metotları kapsamaktadır. Bunun yanı sıra bir inovasyon tanımı gereği uygulanmış yani pazara sunulmuş olmalıdır. 2.2 Đnovasyonun Önemi ve Temel Terminoloji Firmaların yeni pazarlara girmek, mevcut pazar payını artırmak ve rekabet üstünlüğü sağlamak için kullandıkları çalışma stratejilerinin temel öğelerinden biri yenilikçiliktir. Günümüzde yeniliği tetikleyen asıl amaç sadece maliyet azaltma ihtiyacı değildir. Aynı zamanda, ürün ve servis kalitesini iyileştirme, daha iyi ürün tasarlama, kısaltılmış ürün ömrünün devrinin devam ettirilmesi, müşteri talep ve ihtiyaçlarına cevap verme ve böylece yeni servisler ve ürünler, yeni firma modelleri ve pazarlama teknikleri geliştirmek gibi sebeplerin bulunduğu geniş bir yelpazedir. Çoğu araştırmacı, az ama çok, firmaların rekabete dayanan sorunlarını inovasyonlar yoluyla aşabilecekleri fikrinde hemfikirdir (Evangelista vd., 1998). Bunun içindir ki, modern firmalar kendi pazarlarında daha iyi rekabet edebilmek için yenilikçi olma durumundadır. Đlk olarak inovasyon ve icat arasındaki farka değinmek faydalı olabilir. Tanım olarak; icat yeni bir ürün veya süreç için oluşan ilk fikir iken, inovasyon bu fikri pratiğe çevirmek için ilk girişimdir. Benzer bir şekilde, Salavou (2004) yenilikçilik ve inovasyon arasındaki farka dikkat çeker. Đnovasyon tercihen öznel yollarla tanımlanan “yeni”nin uygulanması ve/veya benimsenmesini kapsamaktadır. Hâlbuki yenilikçilik, organizasyonların inovasyona karşı eğilimlerine bağlı bazı ölçüm çeşitlerinin bir bütün halinde toplanması ve ortaya çıkarılmasıdır. Akova vd. (1998)’nin görüşüne göre, yenilikçilik, sürekli gelişen pazar şartları ve teknik koşullar altında rekabet edebilmek için firma çalışanlarının kendi firmalarını çeşitlendirdikleri, adapte ettikleri ve hatta yeniden organize ettikleri kritik bir araçtır. Bu tanım imitasyon ve inovasyon arasındaki farkı ifade ederken de işe yarar. Aslında bir şeyi ilk defa ticarileştirmekle, onu kopyalayıp farklı bir konsept içinde sunmak arasında açık bir fark vardır. Đkinci ifade mümkün olduğunca yüksek miktarda taklit veya teknoloji transferi denilen davranışı içerir (Faderberg vd. 2004). Kısaca inovasyon hem pazara hem de firmaya yeni olan bir ürün, süreç ve uygulamanın takdiminidir. Oysa imitasyon, ürün, süreç veya uygulamanın pazar için değil, sadece firma için yeni olduğu bir hadisedir. 26 Öte yandan bazı kaynaklar ve otoriteler yenilikçiliği de iki farklı alt kategoriye ayırmışlardır. Davranışsal yenilikçilik, firma çalışanları, takımları ve yöneticilerinin toplamı tarafından oluşturulan entelektüel sermayenin bir yansımasıdır. Temel öğesi ise, önemli yenilikçi çıktıları oluşturacak yeni fikirlere ve yeniliklere içten açık olmaktır. Buna karşın Stratejik yenilikçiliğin odak noktası belirlenen organizasyon hedeflerinin üstesinden gelmek için bir organizasyonun yeterliliklerinin değerlendirilmesi ve geliştirilmesidir (Wang ve Ahmed, 2004). Đnovasyon görünüşteki önemine rağmen her zaman hak ettiği akademik ilgiyi toplayamamıştır. Ancak son yıllarda akademik araştırmalar, ekonomi ve sosyal değişim alanındaki inovasyon çalışmaları, özellikle bütünleşik ve disiplinler arası araştırmalar ile birlikte çoğalmaktadır. Đnovasyonun disiplinler arası yapısı, bu alanda daha çok akademik çalışmayı gerektirmektedir ve bu durum tüm inovasyon açıları ile uğraşacak tek tip bir bilim dalının olmadığını ortaya koymaktadır (Fagernberg vd. ,2004). Schumpeter’in çalışmalarına dayalı teorik bir yaklaşıma göre, inovasyonların ne kadar radikal olduklarını mevcut teknolojiyle mukayese etmek, onları sınıflandırmada yaygın bir olgudur (Freeman ve Soete, 1997). Akademik ve bilimsel yazında inovasyon genellikle iki kategori altında sıralanmaktadır: Radikal inovasyonlar ve adımsal inovasyonlar. Radikal inovasyonlar genellikle büyük risk taşır ve ticari alana aktarılması zordur. Oysa pazar başarısı, rekabet avantajı ve yüksek performans sonuçları açısından firmalara uzun dönemde önemli kazançlar sağlar. Bazen de radikal inovasyonlar yeni teknolojik ilerlemeleri ve pazar yapısını değiştirebilen teknolojik uygulamaları içerir. Öte yandan, adımsal inovasyonlar tüketicinin daha çok tatmin ve daha az yardımla kolayca kullanacağı son ürün/süreç için olan küçük iyileştirme ve değişimleri kapsamaktadır (Darroch ve McNaughton, 2002; Hermann vd., 2006). Çoğu durumda radikal inovasyonlardan ekonomik kazanç elde edebilmek için öncelikle adımsal bir grup ilerlemeye gereksinim vardır. Bir inovasyon ne kadar radikalse öncesindeki olası yatırım ihtiyacı ve/veya pazardaki başarı için gerekli örgütsel değişim o kadar büyüktür. Özetle inovasyon ekonomik değişim için çok önemlidir ve adımsal inovasyon değişim sürecini doldururken radikal inovasyon pazardaki büyük değişimleri oluşturmaktadır. (Schumpeter, 1934). Başka açıklamalardan evvel inovasyon tiplerinin tanımında kullanılan anahtar kelimeleri açıklamak yararlı olabilir. Bu anahtar kelimeler teknolojik olarak yeni ve geliştirilmiştir. Oslo El Kitabı (2005) teknolojik olarak yeniyi şöyle açıklar: Daha önceki ürün ve süreçlerden 27 oldukça farklı teknolojik karakteristiklerdir. Bazı inovasyonlar mevcut teknolojileri yeni kullanım alanlarıyla birleştiren ya da yeni bilginin kullanımından türeyen yeni teknolojileri gerektirmektedir. Diğer yandan teknolojik olarak geliştirilmiş, mevcut performansın önemli ölçüde geliştirilmesi ve yükseltilmesi manasına gelmektedir. Yüksek performans materyalleri, bileşenleri ve farklı süreçler kullanıldığı halde, basit bir ürün veya süreç daha düşük maliyet ve iyi performansa göre geliştirilebilir. 2.3 Đnovasyon Çeşitleri Schumpeter (1934) inovasyonun beş değişik çeşidi arasında farklılaşmaya gider: Yeni ürünler, üretimdeki yeni metotlar, yeni tedarik kaynakları, yeni pazarlardan faydalanma ve çalışmayı düzenlemek için yeni yöntemler. Yeni ürün ve yeni üretim metotları, ekonomi çalışmalarında çoğunlukla odak noktada yer almıştır. Ürün inovasyonu ve süreç inovasyonu ifadeleri sırasıyla; yeni ya da geliştirilmiş ürün ya da hizmetlerin gerçekleştirilmesini ve bu ürün ve hizmetleri üreten süreçlerdeki gelişimi belirtmektedir. Oslo El Kitabı’nda (2005) dört değişik inovasyon çeşidi tanımlanmıştır. Bunlar ürün inovasyonu, süreç inovasyonu, pazarlama inovasyonu ve organizasyonel inovasyondur. Ürün ve süreç inovasyonları teknolojik gelişme kavramına oldukça yakındır. Ürün inovasyonu; teknik ayrıntılar, bileşenler ve materyaller, tüzel yazılımlar, kullanım kolaylığı veya diğer işlevsel özellikler gibi niteliklerine ve planlanan kullanıma göre önemli biçimde geliştirilmiş olan ya da tamamen yeni, ürün veya hizmetleri tarif etmektedir. (Oslo El Kitabı, 2005). Ürün inovasyonu yeni bilgi ya da teknolojiden yararlanabilir, mevcut bilginin ve teknolojinin yeni kullanımına veya kombinasyonlarına dayanabilir. Ürün terimi hem mal hem hizmet kelimelerini kapsamaktadır. Ürün inovasyonu; teknolojinin ilerlemesi, değişen tüketici ihtiyaçları, kısalan ürün hayat eğrileri ve artan küresel rekabet ile birlikte zorlu bir süreç oluşturur. Başarı için ise firma içinde ve dışında firmalarla müşterileri ve tedarikçileri arasında güçlü bir etkileşimi kapsamalıdır (Akova vd, 1998). Ürün inovasyonunun girişim başarısının esas içeriği tasarım olsa da küçük tasarım değişiklikleri ürünün pratik ayırt edici özelliği için gereken temel değişikliği kapsamazlar. Đşte bu nedenle küçük tasarım değişiklikleri ürün inovasyonu olarak kabul edilmez. Süreç inovasyonu yeni ya da önemli şekilde iyileştirilmiş bir üretim veya dağıtım metodunun uygulanmasıdır. Teknik alanda ekipman ve/veya yazılım alanındaki önemli 28 değişiklikleri de kapsar. Süreç inovasyonu; üretim ya da dağıtımın birim maliyetini azaltmak, kaliteyi yükseltmek ya da yeni veya önemli şekilde iyileştirilmiş ürünler üretmek ve dağıtmak için amaçlanabilir (Oslo El Kitabı, 2005). Fagerberg vd. (2004)’nin önemini vurguladığı gibi, yeni bir ürün sunumunun gelir ve istihdamın büyümesi üstünde açık ve pozitif bir etki oluşturacağı varsayılırken, süreç inovasyonu maliyet azaltma etkinliği gereği bulanık bir etkiye sahip olabilir. Pazarlama inovasyonu ürün tasarımı ya da ambalajında, ürün konumlandırmasında veya ürün fiyatlandırılmasındaki önemli değişiklikleri kapsayan yeni bir pazarlama metodunun uygulanmasıdır (Oslo El Kitabı, 2005). Pazarlama inovasyonları, hitap edilen tüketici ihtiyaçlarını iyileştirmeyi, yeni pazarlar yaratmayı ya da firma satışlarının yükseltmek amacıyla firmanın ürününü pazarda yeniden konumlandırmayı hedeflemektedir. Pazarlama inovasyonu fiyatlandırma stratejileri, ürün ambalajı tasarım özellikleri, ürün yerleştirmesi ve tutundurma aktiviteleri ile oldukça ilgilidir. Son olarak organizasyonel inovasyon firmanın iş pratiklerinde, iş yeri organizasyonunda veya dış ilişkilerinde uyguladığı yeni bir örgütsel metottur. Organizasyonel inovasyonlar idari ve işlem maliyetlerini düşürerek, iş yeri tatminini (ve böylece iş gücü verimliliğini) artırarak, satılamayan varlıklara (kodlanmış dış bilgiler gibi) erişerek veya gereçlerin maliyetini azaltarak firmanın performansını artırma eğilimindedirler. Bu da organizasyonel inovasyonların iş pratikleriyle güçlü bir ilişkisi olduğunu göstermektedir. Alternatif olarak, Amerikan yazınında iki farklı inovasyon tipi göze çarpar. ABD’nin Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü’ne (NIST) göre bunlar teknolojik ve ticari inovasyonlardır. Teknolojik inovasyon ticarette veya yeni bir teknik fikrin yönetiminde başarılı bir uygulamadır. Bir ticari inovasyon ise; pazara başarılı bir şekilde sunulmuş, yeni veya geliştirilmiş ürün, süreç veya hizmetleri yaratmak için teknik pazar veya iş model becerisinin uygulanmasının bir sonucudur. 2.4 Firma Düzeyinde Đnovasyon Firma düzeyinde yenilikçilik kavramı ele alındığında, inovasyonların meydana geldiği temel birimlerin firmalar olduğu görülür. Đnovasyon, iş pratiklerinin geniş yelpazesi içerisinde yer almaktadır. Firmalar, sistem ve süreç dinamiklerini, yenilik ve pazar başarısına dönüştürme yeteneğine sahip oldukları için, inovasyon süreçlerinin kalbinde yer alırlar. Oslo El Kitabı’nda firma düzeyinde yenilik sürecinin, inovasyon becerisini ve ihtiyacını 29 şekillendiren ve inovasyon dinamosu olarak adlandırılan faktörlerin oluşturduğu bir sistem gibi tanımlanmıştır. Bu dinamo gerçekte inovasyon belirleyicilerini ortaya çıkarmaktadır. Organizasyonlar arası işbirlikleri sayesinde firmalar kolaylıkla rekabetçilik stratejilerini kurabilmekte ve inovasyon yapılarını inşa edebilmektedir. Yenilikçilik, firmaları gruplaştırma ve bir ağ yaratma eğilimi içerisindedir. Grup firmalarca inovasyon daha çabuk olgunlaşır ve yenilik sürecindeki yapısal değişimler daha kolayca gerçekleşir. Yenilikler firmalarda çeşitli şekillerde ortaya çıkabilir. Teknik beceriler ve fikirler üreten inovasyonun temel unsuru araştırma olduğu için inovasyon icat biçiminde olabilir. Aynı zamanda düzenleme ve taklit etme de çok kullanışlı firma stratejileri olabilmektedir. Bir işletme, diğer firma veya sektörlerden fikir alarak ve bunları kendi amacına uyarlayarak yenilikçi olabilir. Aslında icatlar herhangi bir yerde gerçekleştirilebilir. Ancak inovasyonlar genellikle firma içinde ortaya çıkar. Bir icadı inovasyona dönüştürebilmek için firma genellikle belli bir sayıdaki değişik beceri, yetenek, bilgi ve kaynaklarını birleştirme ihtiyacı duymaktadır (Fagerberg vd., 2004). Đnovasyon, işletmelerin bölümleri arasındaki güçlü ilişkinin, çalışma ve işbirliğinin bir sonucudur. Yeniliğin ortaya çıkmasında çoğunlukla Ar-Ge, pazarlama ve üretim departmanları önemli rol oynar. Bu departmanlar ve diğer firma içi ilişkiler arasındaki koordinasyon, yenilikçilik için gerekli olan beceri, yetenek, bilgi ve kaynakların elde edilmesi için hayati önem taşımaktadır. Şekil 1.1 kabaca inovasyon yapım sürecindeki departmanlar arasında olan firma içi ilişkileri göstermektedir. Şekil 1.1: Đnovasyon sürecindeki firma içi ilişkiler Olson vd. (2001) firmadaki departmanlar arası ilişkileri yenilikçiliğe katkıları açısından incelemiştir. Elde ettikleri bulgulara göre, yenilikçi olmak için anlamlı düzeyde bir firma içi işbirliği gereklidir. Bu işbirliğinin ve iletişimin kuvveti, yeniliğin türüne (pazar için yeni, firma için yeni, vs.) ve çeşidine (ürün, süreç, pazarlama veya organizasyonel) göre değişiklik göstermektedir. 30 Becheikh vd. (2006) 1993-2003 yılları arasında yayımlanan ve firma düzeyinde gerçekleştirilen, imalat sektörü içerisinde bulunan teknolojik inovasyonların anlatıldığı makalelerin sistematik revizyonunu gerçekleştirmiştir. Bu çalışmada amaç, inovasyonların firmalarda nasıl meydana geldiğini ortaya koymak, inovasyon belirleyicilerinin bir listesini oluşturmak ve yenilikçilik hakkındaki kararların nerede yaklaşıp ayrıldığı hakkında mevcut boşluğu tamamlamaktır. Araştırmalarının, firmalardaki yenilikçilik hakkında birikmiş bilgilerin ilerlemesine yardım edeceği öngörülmüştür. OECD raporları inovasyonlarını çok daha kararlı ve hızlı bir şekilde geliştiren firmaların, daha nitelikli çalışanlara sahip olduklarına, onlara daha yüksek maaş ödediklerine ve çalışanları için daha kesin gelecek planları sağladıklarına dikkat çekmektedir. Yenilikçiliğin, firma performansına etkileri satışlar, pazar payı ve kârlılıktan, verimlilik ve etkinliğe uzanan geniş bir yelpazede farklılık gösterir. (Oslo El Kitabı, 2005). 2.5 Đnovasyon Kümeleri Đmalat sanayiinde bölgelerin uzmanlaşması, firmalar arasındaki işbirlikleri, birbirleriyle olan girdi çıktı ilişkileri aynı bölgede faaliyet gösteren firmaların rekabet gücünü artıran bir etken olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bölgesel ilişkiler ve işbirlikleri içinde, ağ yapıları ve kümeleşme faaliyetleri firmaların yenilik üretme ve buna bağlı olarak da gerek ulusal, gerekse global pazarlarda rekabetçi olmaları konusunda firmalara avantaj sağlayan bir faktör olarak gözükmektedir (Porter, 1998). Kümeleşme faaliyetleri bölgelerin ekonomik olarak kalkınmasına fayda sağladığı gibi küme içindeki firmalar, kümeleşme faaliyeti içinde bulunmayan firmalara göre rekabet avantajı elde etmektedirler. Bu avantajı kullanan firmalar ayakları üstünde daha sağlam durmakta ve karşılarına çıkan fırsatları değerlendirme konusunda başarılı oldukları gibi, tehditlere karşı mücadele etmekte de küme dışındaki firmalara göre bir adım önde durmaktalar (Rosenfeld, 1997). Kümeleşme faaliyetleri gösteren özellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmeler, küme içinde bulunmak ile çevresel etkenler tarafından yaratılan belirsizliğin etkilerini azaltma konusunda avantaj elde etmektedirler (Doloreux, 2004). Buna bağlı olarak son yıllarda kümeler üzerine yapılan çalışmalar artmış hem akademik çevrelerde, hem de gerek hükümet bazında gerekse yerel yönetimler bazında küme oluşması için sarf edilen kaynak ve teşvikler artmıştır. Kümeler üzerine yazılan Teknik yazındaki tanımlara dikkat edecek olursak, 31 karşımıza küme tanımlarının ortak özellikleri arasında coğrafi yakınlık veya coğrafi konsantrasyon, sosyal yapı, güven, diyalog ve iletişim, kaynakların ortak kullanımı gibi kavramların altı bir çok kaynak, yazar ve araştırmacı tarafından çizilmiştir (Porter, 1998; Rosenfeld, 1997, 2001, 2003; Braun, 2004). Kümeler ve içinde bulunan firmaların önde gelen amaçları arasında satış ve kârlılığın artması üzerine odaklanacak işbirliği ağları kurmayı sayabiliriz. Bu husus, kümeler ile işbirliği ağları arasında yakın bir ilişki olduğunu ortaya koymaktadır. Tabii ki firmalar arasında oluşan bölgesel ağlar ile kümeler arasında karakteristik özellikler karşılaştırıldığında, farklılıklar göze çarpmaktadır. Kümeler ve bölgesel ağlar, iç içe geçmiş kavramlar olarak incelenebileceği gibi farklı iki yapı olarak da incelenebilir. 2.6 Yenilikçilik ve Rekabetçilik Firmalar arasındaki rekabet, pazar koşullarını oluşturan ve pazardaki ürün ve hizmetler için ideal fiyat ve kalite gibi önceliklerini belirleyen temel faktördür. Firmalar rekabet yarışında lider olmak istediklerinden farklı olmaya, tüketicinin gözdesi olmaya ve pazara ilk giren olmaya uğraşırlar. Firmalar kârlılık ve verimliliklerini sürekli artırmak için sadece uygun metotları araştırmayı denemez, aynı zamanda tüketicinin daha farkına varmadığı ihtiyaçlarını çözmeyi ve sonrasında bu ihtiyaçları karşılayacak yeni ürün ve hizmetleri geliştirmeyi de denerler. Bu amaçla rekabetçilik politikaları ve ülkedeki yenilik düzenlemeleri firmaların bu aktivitelerini desteklemeli ve pazarın rekabet yapısını dengede tutmalıdır (Elçi, 2006). Yenilikçilik ve teknolojik gelişmeler, sanayi firmalarının tümü için sürekli büyümek ve hem yerel hem de küresel pazarda rekabet üstünlüğü kazanmak için kritik ve güçlü yaklaşımlardır. Günümüzde teknoloji, işletmelerin ekonomik büyümesinin başlangıç noktası görünümündedir. Küresel rekabet; doğal kaynaklar ve ucuz iş gücü üzerinden artık daha fazla yayılmayacak, teknolojik gelişmeler ve inovasyonlarla devam edecektir. Firma düzeyinde daha iyi performans çıktıları edinmek için ve ayrıca sürekli ekonomik büyüme sağlayan gelişmiş ülkeler düzeyine ulaşmak için temel metotlar teknolojik gelişmeler ve inovasyonlardır. Aslında rekabet çok geniş anlamda kullanılan bir terimdir ve birçok bağlam içinde değişik manalar içerebilir. Ortak bir tanımı yoktur ve değişik düzeylerde yani firma, bölge, ülke ve küresel anlamda farklı özellikler taşır. Bu çalışmada rekabet firma düzeyinde ele 32 alınmıştır; bu yüzden pazardaki ikame ürün ve hizmetlere karşı müşteriye tercih edeceği ürün ve hizmetleri sağlamaya devam etme yeteneği, firmaların rekabet gücü olarak ifade edilebilir. Firmaların bakış açısına göre rekabet müşteri çevresinde yayılmaktadır. Son dönemlerde müşteri ilişkileri firma aktivitelerinin ilgi odağı olmuş, dolayısıyla firmaların pazarda rekabet üstünlüğü sağlamak için müşteri odaklı organizasyonlar olarak yapılandırılmaları gerekmiştir. Rekabetçilik o ürün için firmanın pazar payıdır denebilir. Genellikle finansal ve ekonomik düzeyde ölçülür. Firmalar için rekabetin temel gücü üretim maliyetlerini azaltmak ve teknolojik yeteneği geliştirmektir. Bu amaçlar firmaları yeni örgütsel ve yönetimsel yapılara iter. Bunlar firma öz kaynaklarına odaklanma, onları geliştirme, yeni pazar şartlarına ve müşteri taleplerine daha iyi tepki veren yeni yapılar geliştirme, farklı pazarlara yönelme, diğer firmalarla işbirliklerini artırma ve inovasyonlara yatırım yapmadır (Ulusoy vd., 1999). Farklı rekabet yaklaşımları akademik yazında tartışılmıştır. Ulusoy (2000) müşteri odağı, kalite, esneklik, maliyet, inovasyon ve üstün performans sağlayan duyarlılıkla ilgili en iyi uygulamaları araştırmayı, belirlemeyi, edinmeyi ve geliştirmeyi mühendislik yaklaşımıyla rekabetçi olma yeteneği olarak tanımlamıştır. Bu yaklaşım firma üst yönetiminin belirlediği ve hedef koyduğu rekabetçilikte çok iyi bir uygulama modeli önermektedir. Taş (2006) bir firmanın rekabet gücünün ana faktörünün, onun Ar-Ge yatırımları ve sürekli artan verimliliği olduğunu belirtmiştir. Yazar, etkili rekabet politikalarının, firmaların rekabetçilik güçleri için kritik önem taşıdığını da not etmiştir. McAdam ve Keogh (2004) firmaların genel performansı ile onların inovasyon ve araştırmaya yakınlığı arasındaki ilişkiyi incelemiştir. Rekabete dayalı çevrelerde firmaların inovasyon eğilimi, yenilikçilik ile rekabetçilik arasında bağlantı kurma manasına gelmekte ve hayati önem taşımaktadır. Porter’a göre (1998) inovasyon, teknolojik ilerleme anlamına gelir ve daha iyi metot ve süreçler vasıtasıyla firmaların faaliyetlerini iyileştirmeyi ifade eder. Bu nedenle firmalar, en yeni teknolojileri ve modern üretim tekniklerini geliştirip yenilikçi olduklarında rekabet üstünlüğünü ele geçirirler. Taş (2006) küresel rekabetçi çevrelerde, firmaların ve de ülkelerin rekabet güçlerini artırmak istedikleri için, yüksek Ar-Ge kapasitesine, daha yüksek inovasyon yeteneğine ve dinamik rekabet üstünlüğüne dayalı katma değere sahip olmaları gerektiğini vurgulamaktadır. Bu dinamik rekabet üstünlüğü, kaynak kazancı ve düşük maliyet avantajında uzmanlaşmayı gerektirmektedir. Artan verimlilikle ekonomik kalkınma arasındaki ilişki; teknoloji, bilgi birikimi ve de etkili inovasyon stratejilerinin büyüme hızına dayalıdır. Günümüzde, üretimin maliyet ve 33 kalitesi, rekabet üstünlüğü için anahtar ayırt edici faktör olmaktan yavaş yavaş çıkarken, yerini, yeni meydan okumaları üstlenme ve şüphesiz inovasyona dayalı yeni pazarlar yaratmaya bırakmaktadır. 34 II. FĐRMA DÜZEYĐNDE ĐNOVASYON BÖLÜM 3: 3.1 ĐNOVASYON TEKNĐK YAZINI TARAMASI Đnovasyon Teknik Yazınına Giriş Günümüzde firmalar ve ülkeler, küresel rekabetin artan zorlu mücadelesi içindedir. Đş sektöründe, bu küresel rekabet firmaları yeni işletme stratejileri oluşturmaya zorlamaktadır. Yeni ürün geliştirme, ürün ve üretim stratejilerinde artan beceriler, yeni pazarlar ve tedarik zinciri yönetimi; firmaların sağlamaya çalıştığı rekabet üstünlüğünü şekillendiren aday faktörlerden bazılarıdır. Yenilikçilik, firmaların rekabet üstünlüğüne olan açık katkısından ve küreselleşmeden dolayı, firmaların stratejileri arasında kendi önemini giderek artırmaktadır. Bu nedenle, inovasyon yönetimi araştırmaları son yıllarda dünya çapında çok önemli hale gelmiştir. Daha önceki akademik çalışmalarda inovasyon yönetimiyle ilgili birçok yaklaşım tartışılmıştır. Bu çalışmalar inovasyon stratejilerini, rekabet ve işletme stratejileri ile birleştirecek bir yapı kurmayı amaçlamıştır. Tüm sektör ve ekonomilerde önemi gittikçe artan teknoloji yönetimi ise, bu inovasyon araştırmalarında odaklanılan konulardan biridir. Teknoloji yönetim süreci, teknolojiye karar verme, teknolojiyi seçme, tedarik etme, kullanma ve koruma gibi safhalardan oluşmaktadır (Probert ve Gregory, 1995; Ulusoy vd. 1998). Teknoloji yönetimi için önerilen süreç yapısı aynı zamanda süreç temelli örgüt kültürünün gelişimi/yayılımı için de çok uygundur (Pandya vd., 1997). Pavitt (1990) başarılı teknoloji yönetimi için, firma kararlılığının bir gereklilik olduğunun altını çizmiştir. Teknoloji planlarının işletmelerin esas iş planlarıyla birleştirilmesi firma düzeyinde teknolojiyi kritik bir eleman yapmaktadır. Aslında organize inovasyon süreçlerine ve yenilikçiliğe eğilim, firmalardaki teknoloji planlamasının etkilerini genişletmek için uygun bir yoldur (Metz, 1996). Yeni ürün geliştirme (YÜG), pazarda rekabet üstünlüğü kazanmak için birçok büyük ve saygı gören firmanın önemli iş pratiklerindendir. Önceki inovasyon yazını çoğunlukla bu konuya ve artık iyi bilinen ve araştırılan imalat sanayiindeki YÜG sürecinin modellenmesine odaklanmıştır. Cooper’a göre (1999) kritik yeni ürün başarı faktörleri, sürece başlamadan yapılan ön etütler, müşterinin sesine kulak verme, müşteriye rakiplerden farklı ürünler sunma, 35 pazara ilk ürünü sunan olma, güçlü pazar ortaklıkları ve pazarı yakından gözetleme, ‘devam/tamam’ kararlarını sürecin kontrol noktalarında hızlı ve ciddi şekilde alma, birçok otoriteden oluşan bir proje ekibine sahip olma ve güçlü bir proje yöneticisine sahip olmadır. YÜG süreçlerindeki başlıca problem olarak, Payzın vd. (1998) teknoloji stratejilerinin şekillendirilmesinde ve bu teknoloji stratejisinin işletme stratejisine dönüştürülmesindeki eksikleri vurgulamıştır. Daha yenilikçi olmak için teknoloji, Ar-Ge ve yeni ürün süreç geliştirme alanları arasındaki etkileşimi artırmak önemlidir. Özellikle firmaların tedarikçilerle, müşterilerle, araştırma enstitüleri ve üniversitelerle çok fazla ilişkide olması inovasyon yapım sürecinde çok faydalı olabilir. 3.2 Đnovasyon Teorisinin Geçmişi ve Gelişimi Varsayıma dayanan çalışmalar inovasyon yazınının öncüleridir. Firma politikaları, süreçleri ve aydınlatmayı karakteristiklerinin deneyen tanımlanması araştırmalar sayesinde vasıtasıyla inovasyon inovasyon yazını kavramlarını gelişmekte ve olgunlaşmaktadır. Bu tanımlamalar firmaların ürünleri, süreçleri ve pazarları hakkındaki yenilikler ve yaratıcı fikirler üretmek için kendi güçleri ve kapasitelerini test etmeleri sonucunda ortaya çıkmıştır (Pinchot, 1985; Stevenson ve Jarillo, 1990; Hitt vd, 2001). Ekonomi alanında inovasyon çalışmaları ilk olarak girişimciliğe dayanmaktadır. Girişimcilik tabiri ilk olarak Fransız ekonomist Richard Cantillon (1755) tarafından genel iktisat hakkındaki makalesinde kullanılmıştır. Bahsedilen ekonomik düzende tüccarlar ortak bir fiyattan ürünler satın alırken risk almakta ve sonrasında ürünü önceden belirsiz bir fiyata satmaktadır. Bu nedenle, Cantillon girişimciyi; kâr elde etmek için risk alan tüccar olarak tanımlamıştır. Aslında girişimci terimi Fransızca “sorumluluğunu almak” anlamındaki “entreprendre” fiilinden gelmektedir. Şimdilerde girişimcilik terimi Cantillo’nun tanımına benzer kullanılmaktadır ama bu terimin yenilikçilik boyutu çoğunlukla unutulmuştur. Aslında, 20. yüzyılın başlarında, risk alma ve belirsizlik gibi özelliklerine ek olarak girişimcilik terimi yenilikçi bir boyutu da kapsamaktaydı. Bu olgu ilk olarak Schumpeter’in (1934) “Ekonomik Kalkınma Teorisi” çalışmasında ortaya konulmasının sonrasında bilimsel bir ilgiye kavuşmuştur. Bu eserinde, Schumpeter girişimciliğin ekonomik teorisinin temelini kurmuştur. Onun bu fikirleri girişimcilik ve inovasyon araştırmaları için değerli bir kaynaktır (Çetindamar, 2002). 36 Schumpeter’in girişimcilik tanımına göre tüccar pazardaki belirsiz talep yüzünden risk alarak pazara yeni bir sistem, ürün, süreç veya bunların orijinal bileşimini sunan kişidir. Girişimci tarafından sunulan yenilikler bir önceki sistem, süreç veya ürünlerden hayli gelişmiş olmalıdır. Schumpeter (1950) her inovasyonun bir öncekini sonra erdirecek güce sahip olması gerektiğini öne sürmüş ve bu halkayı, yaratıcı yıkım olarak adlandırmıştır. Bu nedenle inovasyonlar ekonomik gelişmenin kilit noktasıdır. Özellikle 1980 sonrasında oluşan katı küresel rekabet, işletmeleri değişik ve dinamik çalışma stratejilerine, bilhassa inovasyonlara odaklanmaya zorlamıştır (Kurotko ve Hodgettes, 1998). Domanpour (1991) deneysel çalışmalara dayanarak inovasyonların bireysel girişimcilerden ziyade, çoğunlukla işletmeler tarafından meydana getirildiğini vurgulamıştır. Aslında günümüzde yenilikçilik, 3M (Fry, 1987) gibi bazı firmaların misyonunda kendine yer edinen, başlıca iş stratejisi olmuştur. Ayrıca Silicon Valley gibi inovasyon merkezleri kurulmuş; sonuç olarak, artan yatırımlar ve gelişen teknolojiyle beraber “yaratıcı yıkım” küreselliği artırmıştır. Böylece küresel ekonominin büyümesi hız kazanmıştır. Drucker (1984) firma düzeyinde hızlı ekonomik büyüme için dört temel görüş önermiştir. Bu iş pratikleri: (1) Küresel iletişim ve teknolojinin hızlı gelişimi sayesinde artan yatırımlar. (2) Kadınların iş hayatına daha fazla entegre olması, yetişkinlerin uzmanlık ve eğitimlerindeki artış gibi demografik değişikliklerin kataliz etkileri (3) Risk sermayesi mevcudiyeti nedeniyle girişimciler için fon bulmayı kolaylaştıran destek ve yardımlar. (4) Amerikan sanayisi tarafından girişimcilik yönetiminin çalışmalarının öğrenilmesine ve uygulanmasına başlanmasıdır. Günümüzde hem bireyler hem de firmalar rekabet üstünlüğü sağlama amacı ile inovasyon stratejilerini ve girişimcilik yeteneklerini değerlendirmeye ve uygulamaya başlamışlardır (Drucker, 1985, Hult vd, 2003). 3.3 Đnovasyon Belirleyicileri Son yıllarda, inovasyon belirleyicileri konusu sık sık akademik düzeyde tartışılmış ve bu etkenler inovasyon yazınında odak noktalardan biri olmuştur. Gelişen yazından yola çıkarak, firma düzeyindeki yenilikçi yaklaşımın nasıl ortaya çıktığını anlamak, inovasyon belirleyicilerini araştıran yazarlar için oldukça popüler bir konudur (Kanter, 1985; Pinchot, 1985; Kuratko ve Montagno, 1989). Bu çalışmalar, tüm boyutlarıyla inovasyon yapım sürecinin anlaşılmasını kolaylaştırmak için çeşitli kültür ve sanayilerde deneysel çalışmaların yer alması gerektiğini belirtmektedir (Hornsby vd., 2002; Kemelgor, 2002). 37 Aslında, inovasyon belirleyicilerinin iki alt başlıkta incelenmesi mümkündür. Firma içi (iç kaynaklı) parametreler, genel firma özelliklerini (firmanın yaşı, büyüklüğü, sahiplik statüsü vs. gibi), firma yapısını (entelektüel sermaye, kurum kültürü ve firma içi iletişim kanallarının açıklığı, idari özellikler ve liderlik gibi) ve firma stratejilerini (üretim ve teknoloji yönetimi, işbirlikleri, bilgi yönetimi, yatırım ve maliyet stratejileri, rekabet unsurlarının baskısı gibi) içermektedir. Öte yandan, dış kaynaklı parametreler (sektör ve pazar yapısı, kamu düzenleme ve teşvikleri, dışsal mali fonlar, yeniliği engelleyici unsurlar gibi) ise sektörlerle ilgili koşullar ve ilişkilerdir. 3.3.1. Firmaların Genel Firma Nitelikleri genel nitelikleri, geliştirilen inovasyonları ve yapılan aktiviteleri somutlaştıran kurumsal girişimciliği oluşturmada katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle kurumsal girişimcilik; örgütsel yenilenme, yenilikçilik aşaması, yeni iş kabiliyetlerinin yaratılması ve gelişen finansal performans için önemlidir. Deneysel çalışmalar, firmaların mülkiyet tiplerinin Ar-Ge fonksiyonlarını zayıf ölçüde etkilediğini ortaya çıkarmıştır. Özellikle, yabancı sermayenin yenilikçiğe etkisi akademik yazında belirsizdir. Örneğin, Bishop ve Wiseman’nın (1999) açıklamalarına göre, yabancı sermaye, firmaların yenilikçilik kapasitelerini ve Ar-Ge fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilemektedir. Bu durum genellikle, daha ucuz işgücünün olduğu ülkelere üretim yatırımı yapan uluslar arası büyük firmaların, Ar-Ge departmanlarını ana merkezlerinde bırakmaları ve yenilik yönetimini sadece bu ana merkezden gerçekleştirmeleri nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Fakat Love ve Ashcroft (1999)’un iddiasına göre işletme büyüklüğü, yabancı sermaye ve ArGe’nin varlığı inovasyonlarla olumlu yönde ilişkilidir. Benzer şekilde, Taymaz (2006), yabancı sermaye firmaların orta ve ileri teknoloji sanayiilerinde daha yenilikçi olduğunu ve yabancı sermayeli firmaların yurt dışından teknoloji transfer etme eğiliminde olduğunu belirtmiştir. Sonuç olarak, yabancı menşeli firmaların daha yenilikçi olduğunu saptayan Teknik yazındaki birçok çalışmaya karşın; mülkiyet statüleri ile inovasyon arasındaki ilişkinin yönü ve yoğunluğuna dair bulgular belirsizdir. Mülkiyet statülerine benzer şekilde, firma büyüklüğü de firma yenilikçiliğine bulanık bir etkide bulunur. George vd. (2005), küçük ve orta büyüklükteki firmalarda mülkiyet yapılarının, risk alma eğilimlerini, faaliyet alanlarını ve yenilikçilik çabalarını artırma eğiliminde olduğunu gözlemlemiştir. Peeters ve Van Pottelsberghe (2003), Belçikalı imalat 38 firmalarının inovasyon yeteneklerini ve performanslarını incelemiş; inovasyon yetenekleri açısından büyük firmalar daha başarılı olsalar da, küçük firmaların yenilikçi projelere kazançlarının daha büyük payını tahsis ettiklerini saptamıştır. Şaşırtıcı şekilde, büyük ve küçük firmalar, orta büyüklüktekilere oranla daha çok patent başvurusuna ve Ar-Ge yatırımına sahiptir. Yazarlar ayrıca küçük firmalarda adımsal inovasyonlardan kaynaklı iş hacminin payının daha büyük olduğunu, ama büyük firmalarda teknolojik ilerlemeler ve radikal inovasyonların daha büyük önem taşıdığını belirtmiştir. Öte yandan, yabancı firmaların yerli firmalara oranla Ar-Ge çalışmalarına önemli ölçüde daha az yatırım yaptıklarını da gözlemlemişlerdir. Evangelista vd. (1998) Avrupa’daki değişik imalat sektörlerinde yer alan yenilikçi firmaları ve firma büyüklüklerini incelemiş; büyük firmaların küçüklere kıyasla daha yüksek yenilikçilik yüzdesine sahip olduğunu bulmuştur. Ayrıca Ar-Ge ve yatırım gibi inovasyon girdilerinin firma büyüklüğü ile yakından ilgili olduğunu, ancak sektörler arasında ve benzer şekilde ülkeler arasında büyük farklılıklar görülebildiğini ifade etmiştir. Benavente (2006), büyük firmaların yenilikçi satış yüzdelerinin yüksek olduğunu ve ayrıca büyük pazar payına sahip firmaların daha fazla Ar-Ge yoğunluğuna sahip olduğunu keşfetmiştir. Bu sonuçlar, inovasyonun genellikle büyük firmalarda başlayan bir faaliyet olduğunu ileri süren Schumpeter’in inovasyon yaklaşımına çok uygundur. Buna karşın, Lööf ve Hesmati (2002) ekonometrik bir model kullanarak firma büyüklüğünün Ar-Ge harcamalarına etkisini araştırmış ve sektör kontrol edilirse (sektörel farklardan kaynaklanan farklar sabit tutulursa) firma büyüklüğüne paralel olarak inovasyon yoğunluğunun sabit olmayacağını ama büyük ölçüde düşeceğini gözlemlemiştir. Crepon vd. (1998) firma düzeyinde araştırma ile geliştirme eğiliminin (Ar-Ge), firma büyüklüğü (çalışan sayısı), pazar payı ve farklılaşma stratejisi ile arttığını ileri sürmüştür. Diğer yandan, bir firmanın araştırma faaliyetlerine yatırdığı sermaye ve ortaya çıkan araştırma kapasitesi (birim sermaye başına düşen yenilik miktarı), büyüklük hariç (araştırmaya ayrılan sermaye büyüklükle orantılı olmasına rağmen) diğer değişkenlerle artış göstermiştir. Kazanılmış patentler ve yeni ürün satışları ile ölçülen firma inovasyon çıktılarının da benzer şekilde, dolaylı veya dolaysız yoldan, araştırma gayreti, piyasa talebi ve teknoloji göstergeleri ile arttığını ifade etmiştir. Ayrıca firma üretkenliğinin, yüksek inovasyon çıktısıyla pozitif ilişkili olduğu belirtmiştir. Son olarak da Ar-Ge, yenilikçilik ve verimliliğin karşılıklı ilişkilerini çıkarmak için basit bir ekonometrik model önermiştir. 39 Koberg vd (1996) formel şekilde yapısallaşmış genç firmaların daha az yenilikçi olduğunu iddia etmiş, ve ayrıca yaşlı organizasyonlarda formelleşmenin yenilikçilik üstünde herhangi bir negatif etkiye sahip olmadığını söylemiştir. Zahra vd. (2000) orta ölçekli imalat firmalarını araştırmış ve yönetim kurulu başkanı ile CEO farklı kişilerse ve kurul orta ölçekliyse, yenilikçiliğe bağlılığın yüksek olduğunu saptamıştır. Camison-Zornoza vd. (2004), büyüklük ve yenilikçilik arasında anlamlı ve pozitif bir ilişkinin olduğunu belirtmiş; ancak değişkenleri analiz etmede kullanılan metodolojideki farklılıklar nedeniyle çeşitli araştırmalarda çelişkili sonuçlar çıktığını fark etmişlerdir. Aslında, inovasyon belirleyicileri mikro ekonomik modellerden makro ekonomik performansa kadar çok geniş bir yelpaze üzerinde yer almaktadır. Avermate vd.’nin (2003) çalışmalarında, firmaların yenilikçilik düzeylerinin bazı açıları firmanın yaşına, firma büyüklüğüne ve bölgesel ekonomik performansa bağlı olarak değiştiği gösterilmektedir. Firma yaşı ile yenilikçilik arasındaki ilişki açısından araştırma iki yönlü olabilmektedir; yaşlı firmalar yarıştıkları pazara yeni olan ürünleri sunarken, diğer taraftan genç firmalar firma iş hacmine büyük etkisi olacak inovasyonları sunma eğilimindedirler. Ayrıca firmaların coğrafi konumlarının yenilikçilik düzeylerini etkilediği de araştırmada belirtilmektedir. Bugelsdijk ve Cornet (2002) inovasyon ile coğrafya arasındaki ilişkiyi incelemiş; bilgi yayılımının (spillover effects) beklendiği şekilde uzaklık arttıkça azaldığını ifade etmiştir. 3.3.2. Firma Yapısı Çalışanların inovasyon yapma amacındaki bireysel çabaları firma yapısının etkisi altında kurumun uygun yenilik atmosferine sahip olmasıyla ortaya çıkmaktadır. Bu kurumsal atmosfer firmanın işletme stratejilerinde, görev ve sorumluluk dağıtımında, idari araçlar ve firma içi iletişim denemelerinde kendini gösterir (Fry, 1987). Firma yapısının rekabetçi yansıması, çalışanların ilgi çekici yeni fikirlerinin firma uygulamaları ve yatırımlarına dönüşme başarısına bağlıdır (Pinchot, 1985; Kuratko vd., 1990; Hornsby vd., 2002). Bu dönüşme firmaların çalışma metotlarına, uygulamalarına, stratejilerine ve girişimlerine eklendiğinde firmanın inovasyon yeteneği gelişme gösterir (Sathe 1985; Canter 1996). Akademik yazında çok sayıda araştırmacı firma yapısını incelemiş ve yenilikçilik için uygun içsel çevre faktörlerini bulmayı amaçlamıştır. Bu faktörler iki kategoride özetlenebilir: Kurum kültürü ve entelektüel sermaye. Temelde, kurum kültürü çalışanları daha yenilikçi olmaya sevk edecek içsel alt faktörlerden oluşmaktadır. Bu alt faktörler şunlardır: Yeni 40 fikirlerin üretimi için yönetim desteği, kaynakların bölüşümü ve zaman tahsisi, sorumluluğun dağıtılması ve özerklik, uygun teşvik ve ödül kullanımı ve yaratıcı görevler ile riskli proje uygulamalarındaki hatalarda hoşgörü (Souder, 1981; Sathe, 1985; Drucker, 1985; Pinchot, 1985; Fry, 1987; Sykes ve Block, 1989; Kuratko vd., 1990; Damanpour, 1991; Hornsby vd., 1993; Kanter, 1996; Sundbo, 1999; Hornsby vd., 2002). Girişimcilik, tüm firma içi çalışma uygulamalarının, çalışanların yeni fikir üretmelerini desteklediği bir firma karakteristiğidir. Açıkça, bu tüzel atmosfer üst yönetimin desteği olmadan olmaz. Bu sebepten, yönetim çalışanların fikirlerini dikkate almalı ve yenilikçiliği desteklemek için firma içi uygun bir atmosfer yaratmalıdır (Hornsby vd., 2002). Sundbo (1999)’nun belirttiği gibi üst yönetim destekli örgütsel çevre ve araçlar, çalışanları yeni fikirler üretmeye ve yenilikçi olmaya cesaretlendirmek için kritik bir önem ifade eder. Montalvo (2004) yöneticilerin rolünün ve inovasyona istekliliklerinin firmanın yenilikçilik düzeyi üzerinde pozitif bir etkiye sahip olduğunu vurgulamıştır. Yeni fikirler üretmek, geliştirmek ve uygulamak için yönetim desteği büyük önem taşımaktadır (Kanter, 1985; Pinchot, 1985; Damanpour, 1991). Üst yönetim inovasyon sürecinin önündeki engelleri kaldırarak, firma içindeki iletişim kanallarını iyileştirerek ve yeni ürün ve projeler üretmeye destek olarak, inovasyon aktivitelerini desteklediğini kanıtlaması gereklidir. Yeni fikir ve proje üretmek için sağlanan yönetim desteği aynı zamanda firma içindeki yenilikçi ruhu canlandırmakta; böylece, inovasyonların ortaya çıkmasında karşılaşılan çevresel belirsizlikler çalışanların bilgi ve yaratıcılıkları sayesinde bertaraf edilebilmektedir (Drucker, 1985; Sathe, 1985; Sykes ve Block, 1989; Kuratko ve Montagno, 1989). Yöneticilerin desteği, yeni ürün üretmek ve bu üretime katılan çalışan sayısını artırmak için de gereklidir. Üst yönetimin desteğini arkasında hisseden çalışanlar daha yaratıcı ve yenilikçi olabilmek için risk alacak istekliliğe daha çok sahiptir. Dolayısıyla inovasyon uğraşları hız kazanmaktadır (Tatikonda ve Rosenthal, 2000). Yeni fikirleri desteklemek, gerekli kaynakları ve uzmanlaşmayı sağlamak ve firma için yenilikçi bir karakter kurmak, üst yönetimin yenilikçiliği destekleme şekillerine örneklerdir. Üst yönetim yenilik sürecini destekler ve uygun firma içi iklimi yaratırsa; yeni ürünler, hizmetler ve süreçler geliştirilerek, yenilik süreci güçlendirilebilir ve firmaya rekabet üstünlüğü sağlanabilir (Schumpeter, 1934; Hornsby vd., 2002). Kaynak yaratımı, inovasyon aktiviteleri ile ilgili bir diğer önemli faktördür (Fry,1987). Tüm yenilikçi girişimler; bilgi, iş gücü, materyaller, ekipman ve zaman gibi kaynakların tahsisini talep eder (Barney, 1991). Aslında inovasyon sürecinde yöneticiler astlarından 41 yenilikçi olmalarını ister, ancak bu sadece çalışanlar inovasyonları geliştirmek için risk aldıklarında mümkün olur. Bu nedenle yöneticiler, bu amaca yönelik gerekli kaynakları sağlamalı; çalışanlar da, inovasyon girişimleri başarısız olur ise, yönetimin bu kaynakların kaybını hoş göreceğini bilmelidir (Sykes ve Block, 1989; Hisrich ve Peters, 1986; Stopford ve Baden-Fuller, 1994). Finansal kaynaklara ek olarak; yeni ürün, proje ve araştırma üretmek için çalışma saatlerinde fiziksel alan yaratımı ve boş zaman yaratımı da çok önemlidir. Zaman yaratmak, çalışanlara, sürekli iyileştirme ve yeni ürünlerin başarısı için yeterince boş zamanın tahsis edilmesi anlamına gelmektedir (Fry, 1987; Pinchot, 1985; Kuratko vd., 1990). Çalışma saatlerinde esneklik çalışanların daha yenilikçi olmaları için sağlanan bir fırsattır (Sathe, 1985; Sykes ve Block, 1989; Hornsby vd., 2002). Sonuç olarak boş zaman tahsisi, çalışanların yenilikçi görevleri için gereklidir. Wan vd. (2003) yenilikçiliği, organizasyon içinde yeni fikirleri geliştirmeyi, edinmeyi ve uygulamayı içeren bir süreç olarak ifade etmiştir. Artan iç iletişimin, orta ve alt kademe yöneticilere sorumluluk vererek merkezileşmeden sıyrılmanın ve örgütsel kaynakların önemli bir bölümünün inovasyonlar için ayrılmasının, firma yenilikçilik kapasitesiyle pozitif bağlantısı olduğu ortaya konmuştur. Moenaert vd. (1994) inovasyon başarısı için formelleşmenin, merkezileşmenin ve görevlerdeki esnekliğinin etkilerini araştırmış, Ar-Ge ve pazarlama departmanları arasındaki iletişim akışının bu faktörlerle paralel geliştiğini belirtmiştir. Walker vd. (1987) firma performansına ilişkin işletme stratejilerinin rollerini incelemiş ve başarılı pazarlama uygulamaları yapabilmek için formelleşmenin önemine özellikle dikkat çekmiştir. Jaworski ve Kohli (1993) ve Menon vd. (1999) ‘nin çalışmaları yenilikçi kültürün, firmaların etkili pazar stratejilerinin öncüsü olduğunu göstermiştir. Yazarlar, iletişim kalitesi, formelleşme ve merkezileşme gibi firma yapısı bileşenlerinin ölçülen sonuçlar ve pazar performansı üzerinde farklı ama dikkat çekici etkilere sahip olduklarını bulmuşlardır. Teknik yazında çeşitli araştırmalar; firma yapısının, verimli bir yenilikçilik havası oluşturmak için, yenilik stratejileri geliştirme sürecindeki önemini vurgulamıştır. Ayrıca iş bölümü ve özerkliğin yenilikçilikle pozitif ilişki içinde olduğu da saptanmıştır. Özerklik, çalışanların kendi işleri ile ilgili karar verme bağımsızlıkları hakkındadır (Slevin ve Covin, 1990; Honig, 2001; Hornsby vd., 2002). Kemelgor (2002), stratejik kararlara katılma ve kararlarda görüş bildirebilme hakkına sahip olmanın, çalışanlar için finansal ödüllendirmeden daha önemli olduğunu vurgulamıştır. Böylece, yönetimin çalışanların fikirlerine önem 42 vermesi ve onların fikirlerini sorarak motive etmesinin gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Çalışanlara daha fazla yetki verilmesi, onların işe ilişkin algılarını değiştirebilir ve onları daha yenilikçi olmaya, risk almaya ve yenilikçi süreçlere katılmaya itebilir (Pinchot, 1985). Ayrıca, çalışanlar işlerinde ödüllendirilmek istediklerinden yönetim, onları yenilikçi aktivitelerinde motive ve tatmin etmek için bazı teşvikler sağlayarak bu isteğe cevap vermelidirler (Antoncic ve Hisrich, 2001). Ödül sisteminin firmaların yaratıcılık ve yenilikçiliği üzerinde önemli bir etkisi söz konusudur. Bu nedenle yöneticilerin çalışanların performansını nasıl değerlendirileceğini önceden söylemesi gerekir. Aslında ödül para gibi maddi veya övgü/takdir gibi manevi olabilir. Ödüller, çalışanları işlerine devam etmek ve işlerinde başarılı olmak için cesaretlendirmelidir. Ödül sistemi, çalışanların kendi işlerindeki devamsızlığını önlemek için ve onları periyodik işletme hedeflerine yönlendirmek için motive eder (Lawler ve Porter, 1967). Dolayısıyla, başarı karşılığında ödüllerin uygun kullanımı çalışanları daha yenilikçi olmaya yönlendirmektedir (Soudor, 1981; Kanter, 1985; Fry, 1987; Harnsby vd., 2002). Kerr (1975) ödülü; çalışanların bir görevi başardıktan, bir hizmeti veya sorumluluğu tamamladıktan sonra elde ettikleri bir kazanç/kâr olarak tanımlamıştır. Çalışanlar bir aktiviteye başlamadan önce, ödüllerinin ne olacağını ve eğer görevlerinde önemli başarılar sağlarlarsa ne kazanacaklarını merak ederler. Eisenberger ve Armeli (1997) ödüllerin işletmedeki yaratıcılığı kesinlikle artıracağını iddia etmiştir. Fakat kritik nokta ödüllendirilecek tutumların neler olduğu ve bu ödüllerin nasıl paylaştırılacağıdır. Yazarlar ödüllerin, idari mesajları firmanın personeline taşımak için bir tavır olabildiğini saptamıştır. Bu mesajlar yaratıcılık ve yenilikçilik açısından önemli olabilirler. Đşletmelerin ödül sistemi ancak adil olarak algılanıyorsa, kişisel performansa dayalıysa ve tatmin ediciyse etkili olur (Lawler ve Porter, 1967; Cissell, 1987). Bu nedenle, yönetimsel teşvikler etkili bir ödül sistemiyle zenginleştirilmelidir. Öte yandan, yöneticilerin başarısızlıklara karşı gösterdikleri tolerans ve çalışanları cesaretlendirme girişimleri firma içinde güvenilir bir yenilik atmosferi oluşumunda ilk adımdır. Başarısızlık ve risk alma için gösterilen müsamaha, riskli projeleri sürdürmek için çalışanları motive etmektedir (Miller ve Friesen, 1982; Zahra vd. 2000). Yöneticilerin risk karşıtı yaklaşımları çalışanların yenilikçilik eğilimlerinde güvensizliğe neden olur. Böylece, işletmenin yenilikçi başarısını düşürür (Zahra,1996). Yine de, Wan vd. (2003) risk alma ve fikir alışverişi için büyük çaptaki istekliliğin, firmanın yenilikçi yeteneğiyle gerçekten sanıldığı kadar yakından ilgili olmadığını belirtmiştir. 43 Tushman ve O’Reilly, firmaların stratejilerinin ve kültürlerinin çevresel değişikliklere uyması gerektiğini açıklamışlardır. Bir firmanın uzun dönem başarısı sadece çevresiyle uyum içinde olması ve iç dinamiklerinin çevresine entegrasyonu ile mümkündür (Yılmaz vd. 2005). Benzer olarak, Boldwin ve Johnson (1996) firmaların yönetim yapılarının, kalite prosedürlerinin ve sürekli gelişim stratejilerinin yenilikçi düzeyi tanımladığını vurgulamışlardır. Genel performansa bakıldığında, yenilikçi firmaların, yenilikçi olmayanlara göre daha başarılı olduğu ifade edilmektedir. Veugelers ve Cassiman (1999) inovasyonun yüksek algılanan risk ve maliyetlerinin yenilikçiliği yıldırmadığını aksine inovasyonun nasıl destekleneceğini ve finanse edileceğini belirlediğini vurgulamıştır. Ayrıca yazarlar, çalışanların değişime olan açıklıklarının firmanın yenilikçilik başarısını için önemli bir faktör olduğunu söylemişlerdir. Subramaniam ve Youndth (2005) yenilikçilik kapasitesine etkisi açısından bir firmanın entelektüel sermayesinin önemini araştırmıştır. Entelektüel sermaye firmalar için inovasyon aktivitelerinde değerli bir varlık oluşturmaktadır. Fikirler, yetenekler, projeler, çalışanların ve yöneticilerin bilgileri olmadan yenilikçilik hakkında konuşmak anlamsızdır. Teknik yazında entelektüel sermaye üç alt grup altında incelenmiştir: Beşeri, sosyal ve örgütsel sermaye (Edvinson, 1977). Beşeri sermaye firmanın sahip olduğu insan kaynağının niteliği anlamını gelmektedir. Örgütsel sermaye ise firmanın iş yapış şekillerindeki uzmanlığı ve bu uzmanlığı çeşitli yazılı kaynaklar ve patentler gibi araçlarla somutlaştırmasıdır. Sosyal sermaye, beşeri sermayeden örgütsel sermayeye geçişteki önemli bağdır ve çalışanlar arasında birbirinden öğrenmenin yaygınlığı gibi firma içi bilgi ve birikimin paylaşılarak artırılmasını ifade eder. Araştırmacılar entelektüel sermayenin adımsal ve radikal yenilikçilik kapasiteleri oldukça yakından etkilediğini bulmuşlardır. Örgütsel sermayenin adımsal yenilikçilik kapasitesini pozitif etkilediğini, sosyal ve beşeri sermayenin ise daha çok radikal yenilik becerisini olumlu yönde etkilediğini vurgulamışlardır. Sosyal sermaye hem adımsal hem de radikal inovasyonlar için önemli bir rol oynamaktadır. Cohen ve Levinthal (1989) beşeri sermayenin bir firmanın yenilikçiliği için hayati önem taşıdığını belirtmiştir. Beşeri sermaye, firmaya, diğer firmaların geliştirdiği yenilikleri ve ArGe aktivitelerinin sonuçlarını elde etme, uyarlama ve kullanma yeteneğini sağlamaktadır. Ayrıca Hall ve Mairesse (2006) firma faaliyetleri ile yaratılan bilginin oldukça fazla bir bölümünün bir ölçüde beşeri sermaye içine yerleştirildiğini bildirmişlerdir. Vinding (2006) büyük ölçüde eğitimli çalışanlara sahip olan firmaların radikal yenilikçi ürün ve süreçleri piyasaya sürmelerinin daha muhtemel olduğunu duyurmuşlardır. 44 Beşeri sermaye bir kurumdaki yeteneklerle, uzmanlıklarla, bireylerin yeni ve yaratıcı fikirler geliştirme kapasitesi ile ilişkilidir. Sosyal sermaye organizasyon üyeleri arasında, bilgi ve fikirlerin paylaşımı, beraber öğrenme veya birbirlerine öğretme yeteneği ve ortak problemlerin saptanması, analizi ve çözümü yetenekleri arasındaki ilişkilerden oluşmaktadır. Bunun yanı sıra firmalarda çalışanların uzmanlaşması, firmaların entelektüel sermayelerinin önemli bir boyutunu oluşturur (Walker vd., 1987). Örgütsel sermaye; yazılı ve kaydedilmiş kurum politikaları ve üretim süreçlerinden, firma uygulamalarının el kitaplarıyla kayıt altına alınmasından ve geçmiş inovasyonlar sonucu firmaların elde ettiği ya da satın aldığı patentler ve lisanslar gibi varlıkların toplamından oluşmaktadır. Entelektüel varlık korumaları ve bununla ilgili yasaların firmaları ne kadar daha yenilikçi olmaya teşvik ettiği halen tartışmaya açık kritik bir problemdir. Entelektüel mülkiyet (EM) hakları ile ilgili yasal önlemler, yenilikçiliği canlandıran yöntemler arasında kabul edilmiştir. EM elemanları, örneğin patentler ve telif hakkı, belli bir zaman için mucitlere inovasyonların özel kullanımı için izin vermektedir. Bu zamandan sonra tüm muhtemel kullanıcılar için icat ulaşılabilir olur (Jaumotte ve Pain, 2005). CIS (Community Innovation Survey) anketlerine dayanan araştırmalar, bazı sektörlerde EM korumasının en önemli yöntemlerden biri patent almak olmasına rağmen bunun yerine geçen, gizlilik ve zaman avantajından yararlanma gibi koruma tutumlarının daha çok tercih edildiğini saptamıştır. Yapılan çalışmalar, güçlü EM korumasının patent almayı teşvik ettiğini, ama ArGe yatırım ve çalışmaları üzerinde sınırlı bir etkiye sahip olduğu sonucuna varmıştır. Gupta ve Wilemon (1990) iyileştirilmiş iç örgütlenme, artan müşteri ve tedarikçi ilişkisi, algılanabilir üst yönetim desteği, çok kaynak ve iyileştirilmiş takım çalışması ile bir yenilikçi atmosferin yaratılmasının başarılı inovasyon süreci için bir gereklilik olduğunu önermiştir. Kluge vd.’nin (1996) keşfettiğine göre, özellikle inovasyon dostu bir atmosfer yaratılması başarılı firmaların çevresel şartlara ve pazar değişimlerine uyum sağlamasını kolaylaştırmaktadır. 3.3.3. Firma Stratejileri Bir işletmenin yenilikçilik kapasitesi, tüketici ihtiyacının anlaşılması, pazara ilgi, üretim teknolojilerinin verimli şekilde geliştirilmesi ve üst yönetim liderliği gibi birçok faktöre bağlıdır. Pazarı tanımak ve pazardaki müşteri ihtiyaçlarını keşfetmek inovasyon başarısıyla oldukça alakalı olduğundan pazarı anlama önemli bir işletme felsefesi haline gelmiştir. 45 Ayrıca, Loch vd (1996) firmaların iç ve dış büyüme stratejilerinin inovasyon performansları için önemli rollere sahip olduklarını ifade etmiştir. Artan firma verimliliği ve üretkenliği de, işletme başarısının çok önemli göstergeleridir. Firmaların teknoloji yönetimini nasıl kontrol ve idare ettiği, işletme uygulama ve süreçlerine bunu nasıl entegre ettikleri yenilikçilikle ilgili diğer önemli araştırma konularıdır. Böylece süreç analizleri ve yap/satın al stratejileri firmaların yenilikçilerine etkisi olan diğer yöntemlerdir. Bu faktörler, diğer inovasyon etkenleriyle birleşerek, firmaların gelecek inovasyon aktiviteleri için başvurdukları işletme stratejilerini oluşturmaktadır. Aslında işletme stratejileri birçok farklı özelliğe ve kamu düzenlemeleri gibi dışsal faktörlere ya da son finansal performans gibi içsel faktörlere bağımlıdır. Cainelli vd. (2005) inovasyonların firmaların geçmiş finansal performansları tarafından pozitif etkilendiğini göstermiştir. Ayrıca inovasyon aktiviteleri firmaların büyümesi ve verimliliğinde pozitif bir etkiye sahiptir. Yazarlar verimlilik ve yenilikçiliğin ekonomik performansı büyüten ve destekleyen bir sistem gibi çalıştığını da ifade etmiştir. Ayrıca rekabetçi öncelikler ve rakiplerin stratejileri firmaların işletme stratejilerini kararlaştırmak için kritik faktörlerdir. Özetle yenilikçiliğin kilit nedeni; firmaların artan işletme performansı ve artan rekabet avantajı elde etme arzusudur. Pazarda galip gelmek için fiyat, kalite, esneklik ve zamanında teslimat gibi imalat stratejilerine verdikleri önem düzeyine göre firmalar pazarlarında fazladan rekabet avantajı ve pazar payı kazanmaktadır. Bunlar pazarda itibar kazanmaları ve sonucunda da pazar paylarını artırmaları açısından firmalar için hayati faktörlerdir. Drucker (1985) inovasyon geliştirmenin, girişimci firmaların stratejilerinin kalbinde yer aldığını belirtmiştir. Firmadaki liderlik ve vizyon, yenilikçi bir ortam yaratacak olan girişimcilikle ilişkili olmalıdır. Firma yapısı, girişimcinin liderlik tarzı, yalın organizasyon, sahiplik yapısının etkisi ve firma içindeki en iyi iş uygulamalarını bulmak adına stratejilerin belirlenmesi yenilikçilikle yakından ilgilidir. Bu konular ödüllendirme sistemi politikaları, fikir üretimi ve projelere yönetimin desteği, zaman tahsisi, yenilikçilik için risk alımı gibi kurum kültürü bileşenleri ile birlikte inovasyon belirleyicileri arasında değerlendirilmektedir. Belderbos (2001), işletme stratejilerinin inovasyon performansına göre istatistiksel etkilerini araştırmıştır. Firma büyüklüğü ve yenilikçilik arasında doğrusal olmayan bir ilişki bulunmasına rağmen, bir firmanın inovasyon sayısının Ar-Ge yoğunluğu, ihracat yoğunluğu, imalat yoğunluğu ve operasyon deneyimiyle olumlu ve belirgin bir şekilde ilişkili olduğunu göstermektedir. Sonuçlar Ar-Ge yatırımları ve teknoloji kullanımının, yenilikçilik için desteklenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır. François vd (2002) firmaların finansal ve 46 kontrol stratejilerinin pazar başarısı ve inovasyon performansı için dikkatli yönetilmesi gereken iş pratikleri olduğunu saptamıştır. Roper ve Love (2002), firma düzeyindeki yenilikçilik ve ithalat performansı arasındaki ilişkiyi analiz etmiş; yenilikçi firmaların daha fazla ihracat yaptığını ve ürün inovasyonunun ihracat olasılığı ve eğilimi üstünde güçlü bir etkisi olduğunu bulmuştur. Benzer şekilde, Geroski (1995) ihracata yönelik firmaların, içe yönelik rakiplerinden daha yenilikçi olduğunu belirtmiştir. Fakat bu durum, ne kârlılık ne de büyüme açısından fark edilir bir performans boşluğuna neden olacak gibi gözükmemektedir. Yenilikçi ve yenilikçi olamayan işletmeler arasındaki önemli farklara yayılım (spillover) etkilerinin izlenmesi ve emilimi de dâhildir. Roper ve Love (2002), yenilikçi firmaların kendi sektörlerindeki diğer firmaların gerçekleştirdiği inovasyonları izlemede ve onlardan yararlanmada daha başarılı olduklarını ifade etmiştir. Bu yararlanma kendini yeni pazarlara girmedeki artan başarı ve ciro ile ihracattaki artış ile kendini gösterir. Bu nedenle hem yenilikçilik hem yenilikleri izleme, hem de ürün inovasyonundaki başarı, ihracat üzerine olumlu etkilere sahiptir. Darroach ve Mcnaughton (2002) başarılı adımsal ve radikal inovasyonların genellikle pazar bilgisine cevap veren veya etkili pazarlama fonksiyonuna sahip firmalardan ziyade pazar değişiklikleri hakkındaki bilgilere duyarlı ve teknolojik bilgiye cevap veren firmalarda yer aldığını belirtmiştir. Dahası, radikal inovasyonların oluşumunda, firmaların teknoloji bilgisi ve kullanımı önemli yer tutmaktadır. Teknoloji kullanımı, firmaların yenilikçi yeteneklerini geliştirirken tüketici ihtiyaçlarını da değiştirmektedir. Çeşitlendirme, farklılaştırma ve maliyet azaltma stratejileri akademik yazında tartışılan inovasyon belirleyicileri arasındadır (Motwani vd., 1999; Ahuja ve Katila, 2001). Galende ve De la Fuenta (2003), farklılaşma tekniğinin bir işletmenin yenilikçilik kapasitesi üzerinde kesinlikle olumlu bir etkisi olduğunu gözlemlemiştir. Hitt vd. (1997), daha iyi bir performans için küreselleşmenin de faydalı bir strateji olduğunu belirtmişlerdir. Fakat bu strateji sadece firma bulunduğu pazarda farklılaştırma stratejilerini de uygularsa rekabet üstünlüğü sağlamaktadır. Burada küreselleşme, küresel pazarları ilk hedef olarak düşünmek ve işçileri farklı ülkelerden seçmek anlamına gelmektedir. Firmaların radikal inovasyonlar geliştirme gayretleri, üst yöneticilerin ve çalışanların geçmiş beceri ve bilgi tabanından daha ziyade yeni beceriler geliştirme kabiliyetleriyle ilgilidir. Bu nedenle, üstüne genel bir fikir birliği olmamasına karşın, üst yöneticiler ve firma 47 çalışanları yeni becerilerini geliştirerek, yenilikçi yeteneklerini sürdürmek için eski metotlarını ve eski bilgilerini bir kenara bırakmalıdır (Hermann vd. 2006). Etkili bilgi yönetimi de Teknik yazında yenilikçiliği ve performansı geliştirmek için bir metot olarak sunulmuştur. Bilgi yönetimi terimi yeni bilgilere ulaşmak, firma içinde mevcut bilgileri yeniden düzenlemek ve dağıtmak için kullanılan uygulamaları içermektedir. Bilgi yönetimi ve inovasyon farklı kavramlardır. Bu gerçeğe rağmen inovasyon yeni bilginin ürünü olarak yorumlanabildiği için bu terimler her nasılsa birbirleriyle bağdaştırılmıştır (Hall ve Mainesse, 2006). Özellikle bilgi dağıtımı ve bilgiye cevap verme; güçlendirilebilir rekabet üstünlüğünün (inovasyonlar gibi) yaratılışı üstünde en yüksek etkiye sahip olacak öğeler arasında olarak tartışılmıştır. Heshmati’nin (2001) deneysel çalışmaları bilgi sermayesinin firmaların performans heterojenliğini etkilediğini göstermiştir. Ayrıca, Liao ve Chuang (2006) bilgi yönetiminin inovasyon hızı üzerindeki etkisini ve önemini ve aynı zamanda inovasyonların firmanın performansı üzerindeki olumlu ilişkisini ifade etmiştir. Kısaca, bilgi yönetimi ve bilgi paylaşımı inovasyon aktivitelerine liderlik eden ve onları destekleyen temel uygulamalardır. Bu nedenle, bilgi yönetimi firma içi yöneticilerce üstlenilen stratejileri etkileyen temel iş uygulamasıdır. Souitaris (2002) firmaların yenilikçi kabiliyetlerini, işletme stratejilerine göre sınıflandırarak araştırmıştır. Özelleşmiş bir tedarikçisi olan ve daha fazla Ar-Ge yapan firmaların yenilikçiliğinin, tedarikçi egemen firmalardan daha yüksek başarılı olduğu vurgulanmıştır. Daha da önemlisi, farklı değişkenlerin ve stratejilerin yenilikçilikle farklı şekillerde bağlantılı olduğu söylenebilir. Örneğin yenilikçi kabiliyet; tedarikçi egemen firmalar için rekabet çevresi, bilginin kazanımı, teknoloji stratejisi, risk tutumu ve iç koordinasyonla ilgilidir. Aksine, büyük ölçekli firmalar için, inovasyon başarısı; artan fonların, gelişen eğitimin ve işçilerin tecrübe düzeyinin kapasitesiyle alakalıdır. Uzmanlaşmış tedarikçilere sahip firmalar için inovasyon, yüksek büyüme oranı ve ihracatla bağlantılıdır, ayrıca inovasyonlara katkı da bulunmaları için çalışanlara sunulan eğitim ve teşvikler de yenilikçilikle yakından ilişkilidir. Bilim temelli firmalarda, yenilikçilik becerisi; teknoloji ile ilgili değişiklerle, personelin eğitim ve öğretimiyle, kârlılıktaki büyüme ve öncü tüketiciler ile yapılan fikir alışverişleriyle daha çok ilgilidir. Love vd. (1996) ihraç pazarlara girmenin, teknolojik fırsat ve Ar-Ge işbirliklerinin, firmada Ar-Ge departmanının varlılığının, firmaların yenilikçiliği üstünde pozitif bir etkisinin olduğunu belirtmiştir. Aslında işbirlikleri ve koordinasyonlar firmaların yenilikçilik kapasitelerinin biçimlendirilmesinde önemli bir yol oynamaktadır. Sáez vd. (2002) 48 inovasyonu şu şekilde açıklamıştır: inovasyon çeşitli organizasyonlar örneğin rakipler, müşteriler, tedarikçiler, araştırma merkezleri ve üniversiteler gibi tüm tamamlayıcı kaynaklar arasındaki işbirliklerinden doğan fırsata dayalı bir sonuçtur. Dahası Souitaris (2001), firmaların daha yenilikçi olmak için, diğer firmalarla ortaklıklar ve lisans alma yolları ile işbirlikleri yaparak uluslar arası ilişkilerini geliştirmeye yönelmeleri gerektiğini önermektedir. Tether’in (2002) bulgularına göre çoğu firma, diğer organizasyonlarla inovasyon amaçlı işbirliği yapmadan yeni süreçler, ürünler ve ya hizmetler geliştirmektedir. Yine de, Ar-Ge’ye önem veren, sadece firma için değil, pazar için de yeni olan inovasyonlar geliştiren firmaların inovasyon amacıyla iş birlikleri ve ortaklık düzenlemeleri yapma olasılıkları daha fazladır. 3.3.4. Sektörel Şartlar ve Đlişkiler Başarılı firmaların yapı ve stratejileri, çevreleri ile elverişli bir şekilde ilişki içinde olmalıdır. Firmalar, istikrarlı bir inovasyon kültürü geliştirmek için kendi dış çevrelerini gözlemlemelidir. Barringer ve Bludorn (1999) güçlü rekabet baskısı altında firmaların daha yenilikçi ve pratik olmaya giriştiklerini belirtmiştir. Aslında genel çevre öğeleri örneğin pazar dinamizmi ve rekabetçi yoğunluk gibi öğeler firmaların yapı ve performanslarını etkiler (Miller ve Friesen, 1982; Covin ve Slevin, 1989; Pelham, 1999). Pazar dinamizmi çoğunlukla müşterilerin talepleri ile bağlantılı rekabetçi koşullardaki değişimin oranı (hızı) olarak tarif edilebilir (Simon vd., 2002). Rekabetçi yoğunluk ise, firmanın iş yapış süreçlerine rekabetin etkisi olarak tarif edilmektedir. Keizer vd., (2002) yenilikçiliğin bilinçli olarak seçilen ve uygulanan bir girişim olduğunu ileri sürmüştür. Ayrıca devlet kurumları ve sektörel kuruluşların firmaları daha yenilikçi olmaya teşvik edebileceğini önermiştir. Terwiesch vd. (1996) firma başarısında pazar koşullarının etkisini ve pazar karakteristiklerinin inovasyon gelişim performansını ne kadar etkilediğini araştırmıştır. Đnovasyon gelişim performansının, teknolojik anlamda dengeli ve olgun sektörlerde daha yüksek olduğunu vurgulamışlardır. Buna ek olarak büyük firmalar inovasyon sayesinde kendi finansal performanslarını oldukça yükseltebilirler, diğer taraftansa küçük firmaların kârlılığı çoğunlukla sanayi koşulları tarafından belirlenmektedir. Rekabetçi çevredeki firmaların diğer firmalara kıyasla yenilikçi aktivitelere karışmaları daha olasıdır (Geroski, 1995). Müşterilerle düzenli müzakereler, pazar araştırması kullanımı ve rakip ürünlerin ve süreçlerin izlenmesi yüksek inovasyon oranları ile bağlantılı uygulamalardır. Teknik bilginin 49 önemli bir kaynağı olduğu için, hammadde tedarikçileri ile ilişkiler de faydalıdır. Kappel ve Rubenstein (1999) birleşmelerin değişen çevrelerde inovasyon riskini azaltmak ve pazar konumları güçlendirmek için faydalı vasıtalar olduğunu tavsiye etmiştir. Dış iletişimin önemi, doğru bilginin edinilmesi ve kullanımı, inovasyona karşı engeller, kamu düzenlemeleri ve teşvikler ve son olarak pazar koşulları ve rekabet gücü Teknik yazında inovasyonun etkenleri olarak araştırılmıştır. Firmaların kendi sektörlerinde yenilikçi olmaları için ürünleri ve üretim süreçleri hakkında bilgiyi aramaları gerektiği belirtilmiştir. Kamu veya özel kurumlardan sağlanan fonlar sayesinde ve Ar-Ge harcamaları için vergi indirimleri vasıtasıyla, kamu düzenlemeleri ve teşvikler firmaları yenilikçi aktivitelere karşı cesaretlendirir. Jaumotte ve Pain (2005) CIS’e göre kamu fonları ile firmaların yenilikçilik düzeyleri arasında önemli pozitif bir ilişki olduğunu saptamıştır. Fagerberg vd. (2004) organizasyonlarda yeni uygulamalar ve iş süreçleri yaratmak için firma içi direnci önlemek gerektiğini iddia etmiştir. Aslında inovasyon firmadaki sürekli mücadelenin bir sonucudur, bu sonuç belli problemlere yeni çözümler sağlamaktan geçmektedir. Đnovasyonların hepsi mevcut fikirlerin, kapasitelerin, yeteneklerin ve kaynakların yeni bir bileşiminden oluştuğu için, yeni fikir ve çözümlere açıklığın yenilikleri ortaya çıkarmada önemi yadsınamaz. Nihayetinde, inovasyonların yoğun takım çalışması kullanan ve iyi yapılanmış organizasyonlar içinde yer aldığı genellemesini yapmak mümkündür. Firmalardaki inovasyon aktiviteleri dış kaynaklara ve inovasyon sürecinde pozitif etkiye sahip işbirlikçi uygulamalara da bağlıdır. Ne kadar çok firma dış kaynaklardan ve işbirliklerinden yararlanma yoluna giderse, onları takip eden ve aynı imkânlardan yararlanmak isteyen işletmelerin sayısı artar. Bu durum, hem bireysel olarak firmanın, hem de bulunduğu kümenin yenilikçilik kapasitelerini gerçekten büyütmektedir. Benzer şekilde kamu düzenlemeleri, teşvikleri ve politik destekler inovasyon yapım aşaması için kaynak sağlama ve Ar-Ge aktivitelerinin desteklenmesi bakımından önemlidir. Birkaç kelimeyle, kamu düzenlemeleri, teşviklerden, vergi düzenlemeleri ve indirimlerinden, pazardaki finansal desteklerden ve entelektüel varlık koruma düzenlemelerinden oluşur; bu bahsedilenler, pazar şartlarını oluşturan faktörlerdir. Diğer yandan pazar dinamizmi, müşterilerin beklentileri, talepleri ve önerileri, pazardaki rekabet, rakipler, Ar-Ge yatırımları ve rakip firmalarca yapılan diğer inovasyonlar; firmaların yenilikçi olma eğilimlerinin artışında inkâr edilemez bir etkiye sahiptir. 50 BÖLÜM 4: 4.1 ARAŞTIRMA METODOLOJĐSĐ VE UYGULAMA Araştırma Soruları ve Amaçlar Firma düzeyinde inovasyon çalışmasının başlıca amacı, yeniliğin modellenmesi ve analizi için, onun firmaların performansı ve rekabetçi gücüne etkisini de içeren stratejiler ve metotlar geliştirmektir. Ayrıca firma düzeyinde bütünleşik bir yenilikçilik modeli önermek ve inovasyon geliştirme sürecinin başarısında anlamlı bir öneme sahip inovasyon belirleyicilerinin etkilerini analiz etmek de hedeflenmektedir. Akademik yazın incelenerek ve yenilikçilik modeli aşağıda sıralanan üç temel araştırma sorusuna bağlı olarak biçimlendirilmiştir: 1. Firma düzeyindeki inovasyon faktörleri nelerdir? 2. Đnovasyon nasıl ölçülebilir? 3. Đnovasyonların, özellikle rekabetçilik gücü ve performans açısından, firmalara katkısı nedir? Bu çalışmanın çıktılarından biri de, firmalara inovasyonla ilgili uygun politika ve stratejiler geliştirmede yol gösterecek bir veritabanı oluşturmaktır. Sonuçlar, ayrıca, seçilen bölgelerde sektörel düzeyde bir mukayese yürütebilmek için firmaların yenilikçilik kapasitelerinin tanımlanmasında da faydalı olacaktır. Böylece amaç, firmaların yenilikçilik gücünü artırmak için gerekli strateji ve hareket planlarını ortaya çıkarmaktır. Bu amaçları başarmak ve uygulamak için çalışmanın ana hatları şöyle oluşturulmuştur: i. Đmalat sanayinin yenilikçi beceri ve potansiyelini değerlendirmek, ii. Đmalat sanayinin hem teknik hem örgütsel hem de yönetimsel gelişimini izlemek için fırsat yaratmak ve imalat sanayinde yenilikçiliğe ilişkin yeni örgütsel, yönetimsel ve teknik becerilerin belirlemek, iii. Đmalat sanayiinde yenilikçiliğin geliştirilmesi için politikalar önermek. Özetle bu çalışma, deneysel araştırma metodolojisinden yararlanılarak Türkiye imalat sanayii firmalarında inovasyonun kavramsal ve teorik yönlerine ait sonuçlara ulaşmayı hedeflemektedir. Ayrıca inovasyon sürecinin modellenmesi ve yenilikçiliğin imalat sanayiinde firma rekabetçi gücüne etkisinin araştırılması, teknik yazın için de önemli katkılar oluşturabilir. 51 4.2 Araştırma Metodolojisi Bu çalışmada istenilen bilgilerin toplanması için saha çalışmasını da içeren deneysel araştırma metodolojisinden yararlanılmıştır. Seçilen sanayilerin çeşitli büyüklükteki işletmelerinde çalışan üst yöneticilerce doldurulması için bir anket soru formu hazırlanmıştır. Bu soru formunun amacı firma rekabetçiliği ve performansına inovasyonların etkilerini araştırmak ve inovasyonları meydana getiren belirleyicileri katkı düzeyleri ile birlikte saptamaktır. Bu çalışmada kullanılan veri, bu proje için özel olarak tasarlanan kapsamlı bir anket çalışmasıyla elde edilmiştir. Anket soru formu ekonomik yapısının önemli bileşenlerinden biri olan inovasyonu konu almış ve onun belirleyicileri ve firma performans verilerine odaklanmıştır. Kullanılacak bilgiler, posta yoluyla anket uygulaması ve yüz yüze mülakatlar yapılarak toplanmıştır. Meredith vd. (1989) akademik araştırmalar için anket uygulama prosedürünün önemli bir metodoloji olduğunu ileri sürmüştür. Anket yöntemi özellikle toplanan verilerin istatistiksel metotla analizi ve de kantitatif (nicel) yollarla sonuçların genellenmesi için oldukça yararlıdır. Anketleri posta yoluyla gerçekleştirmenin yüzyüze gerçekleştirmeye göre daha az zahmetli ve daha az maliyetli olması anket metodunun popülerliğini artırmaktadır. Ancak bu yöntemin zayıf noktası, ankete katılan kişinin anket formunu cevaplarken anlamadığı sorular ve kavramlar için fazla yardım alamaması ve kendi algıladığı şekilde cevaplamasıdır. Soru formu, önceki benzer çalışmalar için kullanılan anket formlarını ve güncel Teknik yazında karşılaşılan ölçüm ve faktörleri de dikkate alarak hazırlanmıştır. Anket araştırması bilhassa firma düzeyindeki inovasyonun belirleyicilerini değerlendirmek, firmalardaki yenilikçiliğin etkisinin ortaya çıkarmak ve yenilikçilik, rekabetçilik ve firma performansı arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla kullanılmıştır. Veri toplandıktan sonra, sonuca ulaşmak için istatistiksel metotlar, araçlar ve yazılımlar kullanılarak analizler yapılmıştır. Bu araştırmada uygulanan metodolojinin temel aşamaları aşağıdaki gibi özetlenebilir: • Modelleme Konuları. Yenilikçiliğin modellenmesi teknik yazın araştırmasıyla başlamıştır. Bu araştırma kuramsal bir model elde etmekte yararlı olmuştur. Kuramsal modelin onaylanmasında ve modelde ortaya çıkan hipotezlerin sınanmasında (validation), uygulanan anketin sonuçları kullanılmıştır. 52 • Anket Uygulaması. Anket uygulaması öncelikle posta yardımıyla yapılmıştır. Sektörler belirlendikten sonra soru formu parası ödenmiş geribildirim zarfı ve açıklayıcı bir ön mektupla birlikte firmalara yollanmıştır. Firmalar soru formunu cevapladıklarında iade adresine iletmişlerdir. Fakat anket katılımının sayısının yetersizliğini telafi için anket uygulaması yüz yüze görüşmelerle de desteklenmiştir. • Veri Analizi. Anket yoluyla veriler toplandıktan sonra çoğunlukla SPSS v13 ve AMOS v4 kullanılarak analizler yapılmıştır. Bu yazılımlarla hipotezler, uygun istatistiksel metotlar tarafından sınanmıştır. Son olarak, analiz sonuçları irdelenerek, sonuçlar ve öneriler geliştirilmiştir. 4.3 Đnovasyon Modeli Firmaların en önde gelen amacı pazarlarında hayatta kalmak ve kâr etmeyi başarmaktır. Đnovasyonların, firmaların yarattığı istihdam, büyümesine, finansal performansına ve rekabete dayalı gücünü artırmaya katkıda bulunan en önemli kaynaklardan biri olmasından ötürü, günümüzde firmaların yenilikçilik kapasiteleri kâr elde etmenin başlıca etmenleri arasında görülmektedir. Đnovasyon teknik yazınındaki çalışmaların büyük bir kısmı işletmelerin yenilikçiliğini hangi faktörlerin artırdığını ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Bu bölümde firma düzeyinde inovasyon yapma sürecini açıklayan, yeniliğin belirleyicilerini ve sonuçlarını özetleyen bir inovasyon modeli tartışılacaktır. 4.3.1 Model Unsurları Önerilen inovasyon modeli, bahsedilen inovasyon belirleyicileri ve etkileri arasındaki ilişkileri göstermektedir. Kabaca ifade etmek gerekirse, bu araştırmada, inovasyon belirleyicileri, inovasyon aktiviteleri ve firmaların performansları incelenmektedir. Teknik yazında yer alan önceki çalışmaların bulguları kullanılarak, firma düzeyinde inovasyonun oluşumunun ve etkilerinin bir taslak modeli kurulmuştur. Đnovasyon yazının büyük çoğunluğu, büyük veya küçük ve orta ölçekli işletmelerdeki (KOBĐler) inovasyonu desteklemek için idari araçların gerekli olduğunu açığa çıkarmaktadır. Bir önceki bölümdeki teknik yazın taraması, inovasyon belirleyicilerini ortaya çıkarmaya ve yenilikçilik, rekabetçilik düzeyi ve firma performansı arasındaki ilişkileri açıklayacak bir model önermeye hizmet etmektedir. 53 Kısaca, firma içi ve firma dışı faktörler firmaların yenilikçilik kapasitelerini belirler. Bu inovasyon yeteneği eninde sonunda firmanın pazardaki rekabetçiliğine ve dolayısıyla firmanın genel, finansal, pazar ve üretim performansının başarısına doğrudan veya dolaylı yollardan etki eder. Đnovasyon modelinin temel unsurları Şekil 4.1’de özetlenmiştir. Şekil 4.1: Đnovasyon modelinin temel unsurları Đnovasyon belirleyicileri, modeli şekillendirmede önemli rol oynamaktadır. Bu belirleyiciler teknik yazın taramasında değinildiği üzere dört genel kategori altında sunulmaktadır. Aslında bu faktörleri aşağıdaki gibi yeniden düzenlemek mümkündür: • Genel Firma Özellikleri o Firma Büyüklüğü o Firma Yaşı o Hukuki/Sahiplik Statüsü o Yabancı Sermaye • Firma Yapısı o Kurum kültürü Đletişim, Formelleşme, Merkezileşme, Özerklik, Zaman Tahsisi, Ödüllendirme Yönetim Desteği, Đşteki o Entelektüel Sermaye • Beşeri Sermaye, Sosyal Sermaye, Örgütsel Sermaye Firma Stratejileri o Đşbirlikleri o Đnovasyon Harcamaları o Đşletme stratejileri • Pazar ve Teknoloji Stratejileri Đmalat Stratejileri (Maliyet, Kalite, Esneklik, Zamanında Teslimat) Yeniliklerin Đzlenmesi Sektörel Şartlar ve Đlişkiler o Pazar Dinamizmi ve Rekabet o Kamu Teşvikleri o Yenilik Engelleri (Firma içi ve Firma dışı engeller) 54 Đnovasyon süreci bir sistem olduğundan, kritik ve/veya tamamlayıcı bir bileşen eksik ya da başarısız olursa bu durum tüm yenilik sürecini yavaşlatabilir hatta engelleyebilir. Böylece bütün inovasyon belirleyicileri firmanın başarılı sonuçlar elde etmesini sağlayan yeniliklerin ortaya çıkma sürecinde önemli bir role ve etkiye sahiptir. Đnovasyonun başarı düzeyi yenilik sürecinde bu faktörlerin birbirlerini nasıl etkilediklerine dayanmaktadır. Yenilik sürecindeki ilk araştırma, doğal olarak ki, inovasyonların nasıl meydana geldiğinin açıklanması olmalıdır. Yenilikçilik firma yapısının, kültürünün ve stratejilerinin, çevresel faktörlerin birleşik bir sonucudur. Firmanın uygun bir yenilikçi iklimi var olduğunda, kendi girişimcilik yeteneklerini ortaya koyarak pazar şartlarının değişiminden yararlanabilmesi kolaylaşır. Sonuçta inovasyonlar, firmanın sahip olduğu yenilik imkânları, varlıklar ve gelecekteki yenilikler için yeni bilgi olasılıklarının karıştırılıp yeniden bir araya getirilmesidir ve böylece yenilikçiliğin sürekliliği sağlanmış olur. Bir inovasyonun başarı düzeyi, firma performansının nasıl etkilendiği ile ölçülebilir. Đnovasyonlar aslında genel firma performansı; daha özel olarak daha fazla pazar payı ve itibar kazanılması, yani pazar performansı; kârın artırılması yani finansal performans; ve/veya firmanın etkinliğinin ve verimliliğinin artırılması gibi üretim performans bakımından bir girişimciye birçok yarar sağlamaktadır. 4.3.2 Model Planı ve Đlişkiler Şimdiye kadar akademik yazında, yenilikçiliğin eksiksiz bir modeli araştırmacılarca neredeyse hiç oluşturulup sınanmamıştır. Bu nedenle, bütünleşik bir inovasyon modeli konusunda çok az dikkate değer sonuç vardır. Eksiksiz bir inovasyon modeli önerilmemesinin nedeni, firmalardan yenilikçilik stratejileri ve performansları hakkında detaylı bilgi elde etme zorluğu olabilir. Bu araştırmada, seçilen altı sektörde Türk imalat firmalarının inovasyon aktiviteleri, işletme stratejileri ve uygulamaları, rekabetçi yetenekleri ve performans başarıları incelenmiştir. Şekil 4.2’de bir önceki bölümde açıklanan inovasyon belirleyicileri birleştirilmiş ve bir bütünleşik inovasyon modeli oluşturulmuştur. 55 Şekil 4.2: Bütünleşik inovasyon modeli Önerilen yenilikçilik modeli iki adımı yansıtmaktadır. Birinci adım inovasyon belirleyicilerinin, firmaların yenilikçilik düzeylerini ve yaptıkları yenilikleri oluşturan inovasyon gelişim süreci hakkındadır. Bu ilk adım yenilikçilik modelinin dinamosu olarak tanımlanabilir. Đkinci adım ise bir firmanın yenilikçiliğinin ve yaptığı yeniliklerin, performansını nasıl etkilediği ile ilgilidir. Đnovasyon belirleyicileri modeli Şekil 4.3’te görülebilir. Bu modele göre; • Genel firma özellikleri: firma büyüklüğü, firma yaşı, yabancı sermaye miktarı ve hukuki statü, 56 • Firma yapısı: entelektüel sermaye ve kurum kültürü • Firma stratejileri: işletme stratejileri, inovasyon harcamaları ve işbirlikleri • Sektörel koşullar ve ilişkiler: pazar dinamizmi ve rekabet yoğunluğu, kamu düzenlemeleri ve teşvikleri ve inovasyon engelleri firmaların yenilikçilik seviyesi üzerinde doğrudan etkilidir. Şekil 4.3: Đnovasyon belirleyicileri modeli. Bütünleşik inovasyon modelinin ikinci adımı inovasyonun performans modeli olarak açıklanabilir (Şekil 4.4). Bu modele göre inovasyonlar (ürün, süreç, pazarlama veya organizasyonel) veya yenilikçilik başarısı doğrudan firma performansını etkileyebilir. Bu da bir sonraki bölümde detaylı olarak anlatılan performans göstergeleri tarafından ölçülebilir. Bu performans göstergeleri dört alt gruba ayrılır; yenilik performansı, pazar performansı, finansal performans ve üretim performansı. Buna rağmen finansal performans gerçekte diğer firma 57 performans göstergelerinin bir sonucudur. Đnovasyonlarla finansal etkileri arasında bir gecikme olduğu kabul edilen bir gerçektir. Đnovasyonlar Firma Performansı Ürün Đnovasyonu Yenilik Performansı Süreç Đnovasyonu Üretim Performansı Finansal Performans Pazarlama Đnovasyonu Pazar Performansı Organizasyonel Đnovasyon Şekil 4.4: Đnovasyon performans modeli. Bu modellerin onaylanması iki aşamada olmaktadır. Đlk aşama inovasyon belirleyicilerinin oluşturduğu inovasyonların başarı düzeyini (firmanın yenilikçilik düzeyini) sınamakla ilgilidir. Đkinci aşamada, inovasyonun firma performansı ve rekabetçiliğine etkileri de araştırılmıştır. Bir sonraki kısımda sunulan hipotezler, analiz ve bulgular için kritik bir öneme sahiptir. Son aşamada ise elde edilen bulguların ışığında firma düzeyindeki başarılı inovasyonlar için uygun öneriler geliştirilecektir. Đnovasyon zaman çerçevesi, inovasyonun yer aldığı ve meydana gelmesi için tasarlandığı bir süre zarfı olarak tanımlanabilir. Đşletmenin inovasyona yatırım yaparkenki beklentilerini açıkça ortaya koymak gerekir. Aslında firmalar genellikle pazarda finansal ve rekabetçi üstünlük yaratmak için yeni ürün, süreç ve stratejiler geliştirmeye odaklanmışlardır. Đnovasyon süreçleri ve uygulamaları bir çıktı ile sona eren yerine getirilmiş bir seri modifikasyon ve işlemler olarak tanımlanabilir. Đnovasyon sürecinin çıktıları elde edildiğinde, inovasyonun etkisi yüzeye çıkar. Bu çıktılar 58 çoğunlukla firmaların kazandıkları inovasyonlardır. Örnek olarak bu, firmalara rekabet üstünlüğü sağlayan bir nihai ürün ya da süreç olabilir. Şekil 4.5 inovasyon çerçevesini ve ilişkilerini özetlemektedir. GĐRDĐLER Đnovasyon etkenleri ve dış faktörler GERÇEKLEŞTĐRME AŞAMASINDA ĐNOVASYON ĐNOVASYON SÜRECĐ ĐNOVASYONUN BAŞARISI Ürün, Süreç, Pazarlama, Organizasyonel ÇIKTILAR / SONUÇLAR Đnovasyon ölçekleriyle ölçülen performans göstergeleri Zaman Çizgisi ZAMAN ÇERÇEVESĐ ĐNOVASYONUN AMACI | | | | | | | | | | | | | | | | | | Şekil 4.5: Đnovasyon çerçevesi 4.4 Hipotezler Đlk olarak inovasyon belirleyicileri modeli ışığında, bağımlı değişken yenilikçilik alınarak Tablo 4.1’deki hipotezler oluşturulmuştur. Đkinci olarak, inovasyon performans modeli kullanılarak bağımlı değişken firma performansı kabul edilmiş ve Tablo 4.2’deki hipotezler ileri sürülmüştür. Toplanan verinin analizi ve bu hipotezlerin sınanması için bir sonraki kısımda anlatılan inovasyon ölçütleri kullanılmıştır. 59 Hipotezler HY1 HY2 HY3 HY4 HY5 HY6 HY7 HY8 HY9 HY10 HY11 HY12 HY13 HY14 HY15 HY16 HY17 HY18 HY19 HY20 HY21 HY22 Đlişkinin Đşareti Firma Büyüklüğü Firma Yaşı Hukuki Statü Yabancı Sermaye Đletişim Formelleşme Merkezleştirme Yönetim Desteği Đşteki Özerklik Zaman Tahsisi Ödüllendirme Beşeri Sermaye Sosyal Sermaye Örgütsel Sermaye Đşletme Stratejileri Yenilikleri Đzleme Đşbirlikleri Pazar Dinamizmi ve Rekabet Yoğunluğu Kamu Düzenlemeleri ve Teşvikler Firma Đçi Đnovasyon Engelleri Firma Dışı Đnovasyon Engelleri Đnovasyon Harcamaları Bağımlı Değişken: Yenilikçilik + + + + + + + + + + + + + + + + + + Tablo 4.1: Đnovasyon belirleyicileri modeli hipotezleri Hipotezler HP1 HP2 HP3 HP4 HP5 HP6 HP7 HP8 HP9 HP10 HP11 HP12 HP13 HP14 HP15 Ürün inovasyonları– Yenilikçi Performans Süreç Đnovasyonları – Yenilikçi Performans Pazarlama Đnovasyonları – Yenilikçi Performans Organizasyonel Đnovasyonlar – Yenilikçi Performans Ürün inovasyonları – Pazar Performansı Süreç Đnovasyonları – Pazar Performansı Pazarlama Đnovasyonları – Pazar Performansı Organizasyonel Đnovasyonlar – Pazar Performansı Ürün inovasyonları – Üretim Performansı Süreç Đnovasyonları – Üretim Performansı Pazarlama Đnovasyonları – Üretim Performansı Organizasyonel Đnovasyonlar – Üretim Performansı Yenilikçi Performans – Finansal Performans Üretim Performansı – Finansal Performans Pazar Performansı – Finansal Performans Bağımlı Değişken: Firma Performansı Tablo 4.2: Performans modeli hipotezleri 60 Đlişkinin Đşareti + + + + + + + + + + + + + + + 4.5 Yenilikçilik ve Performans Ölçütleri Daha etkili ve daha verimli imalat süreçleri uygulamak, pazarda daha iyi olmak, müşteri algısında iyi bir şöhret kazanmak ve rekabet avantajı elde etmek gibi birçok nedenden ötürü firmalar için inovasyonlar gerekli ve vazgeçilmezdir. Halen akademik yazında yenilikçiliğin firma performansı ve rekabetçilikle ilişkisini ortaya koyan deneysel fazlaca araştırma yoktur. Ancak, başarılı inovasyonlar uzun dönemde firmaların performansı üstünde kaçınılmaz bir pozitif etkiye sahiptir; yine de, kısa dönemde, başlatılan yatırımlar ve firmaların iç kaynak kullanımları başlangıçta olası kayıplara neden olabilir. Başarılı inovasyonlar, firmaların satışlarında ve pazar paylarında olası bir artış sağlar; sonrasında uzun vadede pazarda daha iyi bir rekabetçi pozisyon almaları, daha yüksek finansal kazanç oluşturur. Yenilikçiliğin nasıl ölçülebileceği tartışması tüm inovasyonla ilgili Teknik yazında devam etmekte olan bir konudur. Firma performans ölçümü için çeşitli disiplinler farklı ölçütler kullanmakta, çoğunlukla ROS (ciro kârlılığı), ROI (yatırım kârlılığı) ve ROA (aktif kârlılığı) gibi finansal ölçütler performans değerlendirmesi için tercih edilmektedir. Oysa bazı başarılı idari yenilikçi çabalar bunun gibi finansal performans göstergeleriyle ölçülemez (Zahra, 1993). Đnovasyon ve ekonomi araştırmaları yaratıcılık ve yenilikçi performansı ölçme amacı ile patentlenmiş ya da patentlenebilir inovasyon sayısını (yeni süreç, ürün ya da teknoloji) önemli bir faktör olarak dikkate alırlar (Hagedeoorn ve Cloodt, 2003). Jaumotte ve Pain (2005) kişi başına düşen patent sayısının yüksek olduğu ülkelerin firmalarının Ar-Ge yoğunluğunun tipik olarak yüksek düzeyde olduğunu belirtmişlerdir. Genel olarak kabul edilen inovasyon performans ölçütleri: Ar-Ge harcamaları, patentlenen ya da patentlenebilir süreç ve ürünlerin sayısı, ve pazara sunulan yeni ürün sayısıdır (Alpkan vd.2005). Archibiugi ve Pianta (1996) inovasyon ölçümünü araştırmış ve yeniliklerin ya yatırım malları, ürünler ve vasıflı çalışanlar içinde somutlaştığını ya da patentler, lisanslar, tasarımlar ve Ar-Ge aktiviteleri dâhil teknik bilgi (know-how) içinde soyutlaştığını ifade etmiştir. Conte (2002) inovasyon girdi ve çıktıları hakkında genel bir analiz önermiş, yenilikçi aktivitelerin firmaların takip ettiği yatırım stratejileri ve davranışlara bağlı olduğunu belirtmiştir. Böylece firmaların yenilikçi aktiviteleri ve ortaya çıkan inovasyonlar, Ar-Ge alanında yapılan yatırımlar gibi çeşitli belirleyiciler vasıtası ile ölçülebilir. Geroski (2005), gerçekleştirilen önemli inovasyon ve patentlerin, finansal kârlılık, getirinin borsa oranlarına etkileri ve firma büyüme hızı gibi çeşitli firma performans 61 ölçümlerine olan etkilerini incelemiştir. Bulgularına göre firma performansında gözlenen doğrudan inovasyon etkileri nispeten azdır ve inovasyonların yararları dolaylı gözükmektedir. Ancak yenilikçi firmalar yenilikçi olmayanlara göre, döngüsel sektörel ve çevresel baskılara karşı daha başarılı tepkiler vermektedir. Jaumotte ve Pain (2005) çok fazla patentlenmemiş buluş olduğundan ötürü patentlerin, inovasyon çıktılarının ancak bir bölümünü ifade edebildiğini belirtmiştir. Bazen firmalar bilgiyi gizli tutmayı da tercih edebilmektedir. Ayrıca, inovasyonlar, telif hakları, ticari markalar™ ve tasarım tescilleri tarafından da korunabilmektedir. Bu ölçütler yalnızca her bir firma için inovasyonların adedi hakkındaki bilgiyi değil, ayrıca bulundukları pazar yapısı, rekabet yoğunluğu ve inovasyon yayılım etkileri (spillover) ile ilgili çeşitliliği de yansıtmaktadır. Bu araştırmada firma içi yenilikçilik kapasitesini ve firmaların yenilikçi performanslarını değerlendirmek için Hagedoorn ve Cloodt (2003)’a benzer bir yaklaşım izlenmiştir. Bu yaklaşıma göre, yenilik çıktılarının ve etkilerinin incelenmesi belirli bir zaman diliminde, örneğin son üç yılda ele alınmaktadır. Ar-Ge harcamaları, patentler, patent başvuruları ve geliştirilen yeni ürün sayısı gibi ölçütlerden oluşan bir yenilikçilik ölçümü kullanılmaktadır. Ayrıca işletme içindeki yeni fikir ve projelerin sayısı, üretim süreçlerindeki iyileştirmeler, ürün ve hizmetler için daha yüksek kalite ve/veya daha düşük maliyet ve patentlenmiş ürünlerin sayısı gibi farklı yenilik ölçütlerinden yararlanılmış; Salavou’nun (2004), inovasyon ölçütlerini araştırarak, yenilikçiliği ölçmek için belirlediği kriterlerden de faydalanılmıştır. Geneli itibari ile bu araştırmada firma düzeyinde yenilikçilik sonuçlarını değerlendirmek için çeşitli ölçütler dikkate alınmıştır. Özellikle dört değişik performans ölçeği üzerinde inovasyonların etkileri araştırılmıştır. Yedi kriterden oluşan yenilik performansı ölçeği Antoncic ve Hisrich (2001) ve Hagedoorn ve Cloodt (2003)’den uyarlanmıştır. Üretim performansı, pazar performansı ve finansal performans ölçekleri sırasıyla 4, 3 ve 4 soruyla mevcut akademik Teknik yazından uyarlanmıştır. Bu performans kriterleri için seçilen soruların temeli çoğunlukla Barringer ve Bluedorn (1999), Hornsby vd. (2002), Narver ve Slater (1990) ve Yılmaz vd. (2005)’nin araştırmalarına dayanmaktadır. Yöneticilerin algılamalarına göre son üç yıllık performansın önceki geçmiş yıllarla karşılaştırıldığı firma performansı hakkındaki sorular 5’li tip Likert ölçeği ile sorulmaktadır. Ölçekte, 1 çok başarısızı ifade etmektedir. 2=başarısız, 3=aynı, 4=başarılı, 5=çok başarılı’dır. Bu gibi öznel ölçümler yönetici önyargılarından kaynaklanan sapmalara imkân verse de 62 araştırmalarda kullanılan yaygın bir uygulamadır (Khazanchi vd. 2007). Bu öznel ölçeğin kullanılmasındaki neden, firmaların performans kayıtlarını açığa vurmaya isteksiz olmaları ve yöneticilerin tarafsız performans verilerini vermeye daha az gönüllü olmalarıdır (Boyer vd. 1997; Ward ve Duray, 2000). Aksine performans verilerine oldukça aşina olan üst yöneticiler kesin bir öznel değerlendirmeyi rahatlıkla sunabilirler (Choi ve Eboch, 1998). Dahası nesnel ölçümler cevapların karşılaştırılabilirliğini sınırlayabilmektedir (Dess ve Robinson, 1984; Porter, 1979 ). Yenilikçi performansı ölçmek için araştırmada kullanılan ölçütler şunlardır: 1. Yeni ürünleri rakiplerden önce pazara sunabilme 2. Mevcut ürün yelpazesinde yeni ürünlerin oranı 3. Yeni ürün ve hizmet projelerinin sayısı 4. Đş süreç ve yöntemlerine dair geliştirilen yenilikler 5. Geliştirilen yeni ürün ve hizmetlerin kalitesi 6. Fikri mülkiyet hakkı altına alınmış yeniliklerin sayısı 7. Đdari yapı ve zihniyetin çevresel şartlara göre yenilenmesi Üretim performansını ölçmek için araştırmada kullanılan kriterler; 1. Đmalat kalitesi 2. Đmalat maliyeti 3. Đmalat esnekliği 4. Üretim ve teslimat hızı Pazar performansını ölçmek için araştırmada kullanılan kriterler; 1. Müşteri memnuniyeti 2. Toplam satışlar 3. Toplam pazar payı Finansal performansı ölçmek için araştırmada kullanılan kriterler; 1. Ciro Kârlılığı (Kar/Toplam satışlar) 2. Aktif Kârlılığı (Kar/Toplam varlıklar) 3. Firmanın genel kârlılık durumu 4. Yatırım dışı nakit akışı 63 4.6 Analiz Metodolojisi Proje modeli oluşturulduktan, hipotezler belirlendikten ve analizler için hangi soruların derleneceği ve nasıl ölçüleceği belirlendikten sonra; toplanacak verilerin hangi yöntemlerle analiz edileceği, hangi yazılım ve metotların uygulanacağı düşünülmüştür. Bu çalışmada değişkenler arası ilişkileri ortaya çıkarmak için istatistikî analiz yöntemleri kullanılacaktır. Toplanan firma verileri önce açıklayıcı (descriptive) analizlerle tanımlanmış, sonra istatistiksel yazılımlar SPSS v13 (Sosyal Bilimler için Đstatistiksel Paket) ve AMOS v4.0 ile analizler gerçekleştirilmiştir. Faktör analizleri, değişkenlerin içsel tutarlılığı için güvenilirlik analizi, faktörler arasındaki birebir ilişkileri test etmek için korelasyon ve çoklu regresyon analizi, yapısal eşitlik modelleri ve faktörler arasındaki kesin ilişkiyi resmetmek için patika analizi öncelikle kullanılan yöntemlerdir. Bundan başka, kontrol değişkenlerinin etkilerini ortaya çıkarmak için, F testleri, tek yönlü varyans (ANOVA) analizi ve Student t-testleri gibi ortalamaların kıyaslamaları üzerinden hipotez testlerine de başvurulmuştur. Bu çalışmada, yenilikçilik belirleyicileri, yenilikçilik ve firma performansı arasındaki ilişkiyi göstermek, önerilen bütünleşik modeli sınamak ve saptanan hipotezleri sınamak amacıyla istatistikî analizler ve testler gerçekleştirilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişkiyi sayısal olarak inceleyebilmek için; faktör yapılarını ortaya çıkaran keşifsel faktör analizleri ile başlamak sonrasında da yapıyı geçerli kılacak olan güvenilirlik testleri ve teyit edici faktör analizleri (bu metot için AMOS yazılımı kullanılmıştır) uygulamak gereklidir. Faktörler; gözlenen orijinal küme değişkenlerin minimum bilgi kaybı ile ifade edildiği gizil belli başlı boyutları ifade etmektedir. Faktör analizi veri indirgeme ve özetlemeyi temel amaç edinen çok değişkenli istatistiksel metotlara verilen genel bir addır. Kendisini, çok sayıdaki değişken arasındaki karşılıklı ilişkinin analizi ve sonrasında ortak faktörler açısından bu değişkenlerin açıklanması problemine yönlendirmektedir. Faktör analizi özellikle araştırmacılar tarafından karşılaşılan karmaşık ve çok boyutlu problemlerin analizinde uygun olan bir yöntemdir. Eğer veri, mümkün olan en az veri kaybıyla faktör ve bileşenlerin küçük bir kümesine indirgenebilir veya özetlenebilir ise, belli başlı modellerin ya da çok sayıdaki değişkenin gözlenmesinde ve belirlenmesinde faktör analizi yararlı olabilir. Faktör analitik tekniklerinin genel amacı belli sayıda değişken içeren 64 bilgiyi, en az kayıpla daha küçük bir dizi yeni karma boyuta (faktör) özetlemenin bir yolunu bulmaktır. Açıklayıcı faktör analizi; varimax rotasyonu seçilerek ve asal bileşenler analizi kullanılarak SPSS v13 yazılımı ile uygulanmıştır. Đndirgenen faktör sayısını saptamak için, çoğunlukla özdeğeri (eigenvalue) 1’den yüksek olma yöntemi göz önüne alınmıştır. Özdeğer, bir faktör tarafından açıklanan değişkenlik (varyans) miktarını temsil etmektedir. Öte yandan, teyit edici faktör analizi, en büyük olasılık tahmini (maximum likelihood estimation) kullanılarak AMOS v4.0 yazılımı ile uygulanmıştır. Faktörler elde edilir edilmez, Cronbach α değerlerine bakılmış ve faktörlerin içsel tutarlılığı için güvenilirlik analizi gerçekleştirilmiştir. Modelleri sınamak ve değişkenler arasındaki ilişkileri araştırmak üzere yapılacak olan analizler benzerdir; bu analizlerin içeriğini, nasıl yapıldığını ve metodolojisini bir örnek üzerinden göstermek ve diğer analizlerin de benzeri şekilde yapıldığını söylemek, gelinen noktada tekrardan kaçınmak için gerekli olacaktır. Böylece analiz bölümünde (bölüm 6 ve 7) yöntemleri anlatan tekrarlardan ziyade, sonuçlara odaklanmak mümkün olacaktır. SPSS ile uygulanan keşifsel faktör analizi uygulaması sonucunda değişkenlerin ortaya koyduğu bir faktör yapısı belirlenir. Bu analizde, anket formunda yer alan tüm aynı konu hakkındaki sorular birlikte temel bileşenler analizine sokulur ve özdeğeri 1’i aşan gizil faktörler ortaya çıkarılır. Faktör yapısını bozan herhangi bir öğeye rastlandığı takdirde analizden atılır; bir başka deyişle ortaya çıkan faktör yükleri yüksek (≥0,45), her bir soru kendisiyle aynı öğeyi sorgulayan sorularla birlikte gruplanmış ve dolayısıyla internal face validity sağlanmışsa, faktör yapısı kabul edilmiş olur. Elde edilen faktörler onları oluşturan sorulara bakarak adlandırılır. Yine de, bu noktada teyit edici faktör analizinin faktör yapısını sınamak amacıyla yapılması gereklidir. Bu yöntem, keşifsel faktör analizi bulguları ışığında gerçekleştirilir. Teyit edici faktör analizinde, keşifsel faktör analizi sonucunda gruplanan değişkenler, tek bir üst faktöre bağlanır. Analiz sonucunda her bir değişkenin, bağlı olduğu üst değişkenle arasındaki regresyon katsayısına (faktör yükleri) ve paylaştığı ortak varyansa bakılır. Faktör yükleri yüksek (≥0,45) ve anlamlı (p≤0,05) çıkan değişkenlerin böylece bağlı olduğu üst değişkenin bir öğesi olduğu kabul edilmiş olur. Ayrıca, teyit edici faktör analizinde modelin uygunluğunu ölçmek için bakılan çeşitli indeksler vardır. Teyit edici faktör analizi, keşifsel faktör analizinin çıktılarının ölçüm özelliklerini değerlendirmek ve teyit etmek amacıyla uygulanır. Kullanılan uygunluk endeksleri Tablo 4.3’de görülmektedir. 65 Uygunluk Endeksleri χ2 / serbestlik derecesi CFI (Comparative Fit Index) NFI (Normed Fit Index) RFI (Relative Fit Index) IFI (Incremental Fit Index) TLI (Tucker-Lewis Fit Index) RMSEA (Root Mean Square Error) Referans Değeri 1< χ2 / df <5 0.9<CFI<1 0.9<NFI<1 0.9<RFI<1 0.9<IFI<1 0.9<TLI<1 RMSEA<.08 Tablo 4.3: Teyit edici faktör analizi uygunluk endeksleri χ2/serbestlik derecesi; serbestlik derecesine bölünen en küçük farktır (discrepency). Wheaton vd. (1977) bu göreli derecenin yaklaşık 5 ve daha az olduğunda χ2’nin mantıklı olmaya başlayacağını öne sürmüştür. Bu oran modelin veriye olan uygunluğunu gösterir. Kıyaslamalı uyma indeksi (CFI; Bentler, 1990) modelin uygunluğunu test etmektedir; değerler 1’e yaklaştıkça iyi bir uyum gösterecektir. Bentler-Borett (1980) standart uyma indeksi (NFI), Bollen’in (1986) orantılı uyma indeksi (RFI) ve Bollen’in (1989) adımsal uyma indeksleri (IFI) de değerler 1’e yaklaştıkça iyi bir uyum göstermektedir. Tucker-Lewis katsayısı (TLI) zaman yapıları analizinin içeriğinde Bentler ve Bonett (1980) tarafından tartışılmıştır ve aynı zamanda Bentler-Bonett standart olmayan uyma indeksi (NNFI) olarak da bilinir. TLI için tipik aralık 0 ile 1 arasındadır, fakat bu aralıkta sınırlı değildir; TLI değerinin 1’e yaklaşması çok iyi bir uyum göstermektedir. Browne ve Cudeck (1993) RMSEA için 0,08 veya daha az bir değerin makul bir yaklaşım hatasını işaret ettiğini belirtmişlerdir. Faktör analizi, değişkenler bir tek faktör içine yüklendiğinde, faktör yapıları hakkında bilgi vermektedir. Keşifsel faktör analizi tek boyutluluğu test eder, teyit edici faktör analizi ise yakınsama (convergence) ve discriminant geçerliliğini test eder. Faktörlerin yakınsama geçerliliği önceden sunulan yüksek faktör ağırlıklarıyla desteklenmektedir. Tek bir faktöre yüklenen değişkenlerin anlamları göz önüne alınarak, faktörlerin ikili kombinasyonları arasındaki ilişki içsel tutarlılığın (internal consistency) güvenilirliği hakkında bilgi vermektedir (Hair vd., 2003). Faktör yapısını onaylamak için son olarak, içsel tutarlılığı gözlemek, yani faktörleri oluşturan değişkenlerin birlikte ortak geçinmesine bakmak için güvenilirlik testleri yapılmaktadır (reliability analysis). Bu test için Cronbach α değeri kullanılmaktadır (Cronbach ve Shavelson, 2004). α değeri 0,70'den büyük olduğunda, skala güvenilir kabul edilir; fakat Teknik yazında bu değerin daha küçük olabileceğiyle ilgili tartışmalar vardır 66 (Streiner, 2003). Bu çalışmada, bir faktör, 0,60'dan büyük α değerleriyle, güvenilir kabul edilecektir. Tüm faktörlerin güvenirliği onaylandıktan sonra, faktörlerinin arasındaki birebir ilişkiyi incelemek için korelasyon analizine geçilmiştir. Sonuçlar, faktörlerin ortalamaları ve standart sapmaları ile beraber gösterilmiştir. Bu analizin bulguları iki değişken arasındaki basit doğrusal regresyon analizini vermektedir. Böylece, değişkenler arasında anlamlı bir ilişki olup olmadığı ve bu ilişkinin gücü hakkında fikir sahibi olunmaktadır. Korelasyon katsayısı iki değişken arasındaki doğrusal birliğin bir ölçümüdür. -1 ile 1 arasında değişen bu değerin mutlak değeri ilişkinin kuvvetini haber vermektedir (Norusis, 2003). Eğer işaret pozitifse, bunun anlamı iki değişkenin değerlerinin beraber arttığı; eğer işaret negatif ise bunun anlamı aralarında ters yönlü bir ilişkinin olduğu, yani bir değer artarken diğerinin azalacağıdır. Korelasyon analizi oluşturulan faktörler arasındaki ilişkiyi yansıtır. Yine de bu analiz ilişkinin yönü, yani nedensellik hakkında bir fikir vermemektedir. Ancak, çoklu doğrusal regresyon analizi nedensellik açısından daha yardımcı olabilir. Bağımlı değişken üzerinde, bağımsız değişkenlerin olası etkilerini sınamak amacıyla, çoklu doğrusal regresyon metodu kullanılmaktadır. Basit doğrusal regresyon (korelasyon analizi) birebir ilişkinin yönü ve kuvveti hakkında bilgi verirken, çoklu doğrusal regresyon analizi iki ya da daha fazla bağımsız değişkenin bir bağımlı değişken üzerindeki etkisini incelemeye olanak tanımaktadır (Hair vd., 2003). Bir başka deyişle, bu analiz bir (bağımlı) değişkenin, diğer (bağımsız) değişkenlerce ne ölçüde başarılı ifade edilebildiğini ölçmektedir. Regresyon analizi SPSS v13 ile yönetildikten sonra, nedenselliği (casuality) ortaya çıkarabilmek için patika analizi AMOS v4.0 kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Regresyon analizinde elde edilen p değeri, modellerin α=%99 (p<0,01) veya α=%95 (p<0,05) düzeyinde anlamlı ya da anlamsız olup olmadığını gösterirken; R2 değeri, bağımlı değişkenlerin ne kadarının bağımsız değişkenlerce açıklanabileceğini ifade etmektedir. Ayrıca her bir bağımsız değişken için standart beta değeri (regresyon katsayısı), o değişkenin bağlı değişken üzerindeki etki gücünü; p değeri ise o değişkenin diğer bağımsız değişkenler arasında ne ölçüde anlamlı olduğunu belirtir. Bu nedenle, regresyon modeli anlamlı olmasına, ve her bağımsız değişken bağlı değişken ile birebir anlamlı ilişkiye (korelasyon/basit doğrusal regresyon) sahip olmasına rağmen, çoklu regresyon analizinde bazı bağımsız değişkenlerin p değeri anlamsız olabilmektedir. Bağımlı değişken üstünde dominant etkiye sahip bir inovasyon türü diğer 67 bağımsız değişkenlerin etkilerini azalttığında ya da bazen yok ettiğinde bu durum ortaya çıkmaktadır. Bu durumda faktörler arasında aracı etkiler (mediating effects) vardır. Aracı etkiler Barron ve Kenny (1986) tarafından akademik yazında tartışılmıştır. Aracı etkiler; bir aracı değişkenin modele girişinden sonra değişkenler arasındaki ilişkinin azalmasında ya da yok olmasıyla ortaya çıkar. Böyle bir durumda, aracı etkileri saptamak ve ilişkilerin yönünü ortaya çıkarmak amacıyla yapısal eşitlik modeli ve patika analizi ile çoklu regresyon analizine devam etmek gerekmektedir. Bilgiler ışığında faktörlerin patika analizi modeli AMOS v4.0 kullanılarak oluşturulur ve yapısal eşitlik modeli indeksleri kullanılarak analiz edilir. Bu modelde, bağımlı değişkenin, ne kadarının ifade edildiği de söylenebilmektedir. Patika (path) analizinde, tek başlı oklar üzerindeki ölçümler (sayılar) regresyon ağırlıkları iken, kutuların köşelerindeki ölçümler aşağıdaki gibi yorumlanabilen korelasyon katsayısı kareleridir. Örneğin bir değişken üzerindeki sayı, o değişkenin varyansının yüzde kaçının kendisine bağlanan değişkenin varyansı tarafından açıklanabildiğini gösterir. Diğer bir deyişle o değişkenin ne kadarının bağlandığı değişkene katkıda bulunduğu ortaya çıkar. Sonuçta, yukarıdaki anlatılan analize benzer şekilde önerilen model kapsamında her bir faktör yapısı için analizler yürütülecektir. Öte yandan, ikili (binary) değişkenler için (örneğin firma özelliklerindeki, yabancı sermayenin varlığı, aile firması olup olmaması gibi evet/hayır şeklinde cevaplanan sorular) ve bazı faktörler özelinde iki faktör grubunun etkisine bakılması için Student-t testleri ve tek yönlü varyans analizleri (ANOVA) de kullanılacaktır. Likert ölçeğiyle olmayan ve ikili formatta cevaplanan sorular faktör analizi için uygun değildir. Bu öğeler, kalan diğer tüm değişkenler sabit tutulduktan sonra etkilerinin anlamlı bir fark yaratıp yaratmadığı ile test edilen kontrol değişkenlerini oluşturur. Student t-testi prosedürü 2 grubun ortalamalarını kıyaslamaktadır. Đdeal olarak bu test için konular belirlenen bir özelliğe göre rasgele iki gruba atanır, böylece cevaplardaki herhangi bir farkın özellikten dolayı mı kaynaklandığı test edilir. Öncelikle birbiriyle kıyaslanacak gruplar belirlenir ve grupların ortalamaları arasında fark olmadığını söyleyen bir başlangıç hipotezi seçilir H0: (µ1= µ2). Sonrasında, ortalamaların testi sonucunda farkın anlamlı olup olmadığı, dolayısıyla H0‘ı kabul veya ret için anlamlı kanıtın bulunup bulunmadığına bakılır. Bazı durumlarda, 2 grup oluşturup ortalamalarındaki farka bakmak yerine, bir faktör bir özelliğe göre 2’den fazla gruba ayrılması gerekebilir. Bu durumlar için tek yönlü varyans (ANOVA) analizi uygulamak uygun düşmektedir. Student t-testine benzer şekilde bu analiz 68 içinde ortalamalar arasında anlamlı farkın olup olmadığını araştıran bir hipotez testi yürütülür. Sonuç itibariyle, Student t-test 2 grup arasında anlamlı fark olup olmadığını test ederken, ANOVA grupların bütününde anlamlı derece farklılaşma olup olmadığına bakmaktadır. ANOVA analizi neticesinde eğer gruplar arasında anlamlı bir fark olmadığını öngören H0 hipotezini reddetmek için yeterli kanıt var ise, hangi grubun diğer hangi gruplardan farklılaştığını saptamak için Duncan prosedürünün uygulandığı post-hoc testi kullanılmıştır. Bu test ile farklılaşan gruplar birbirinden ayırt edilmektedir. Özet olarak, bu araştırmada anket yöntemi ile toplanan veriler SPSS ve AMOS yazılımları kullanarak istatistiksel yöntemlerce analiz edilmiştir. 4.7 Anket Dizaynı Bu çalışma temel olarak anket soru formunun uygulanması ve sonuçların değerlendirilmesi üzerine kurulmuştur. Bir önceki bölümde sunulan inovasyon modeli, anket uygulaması için hazırlanan soru formunun temelidir. Anket formundaki her soru model içindeki ilgili öğenin etkisini ölçmek için gerekli verilerin toplanmasını amaçlamaktadır. Inovasyon belirleyicileri modeli, inovasyon etkenlerinin firmanın yenilikçilik kapasitesi üzerindeki etkileri hakkındadır, performans modeli ise gerçekleştirilen inovasyonların firmaların pazardaki rekabetçilik gücü ve performansını nasıl etkilediğini tartışmaktadır. Anket uygulaması bu çerçeveye göre kurulmuştur. Soru formu sadece firmaların kimliği, yapıları, stratejileri ve sektörel ilişkileri ile ilgili soruları değil, firmalarda gerçekleştirilen inovasyonların kalitesi, miktarı, performansı ve rekabetçilik gücü ile ilgili soruları da kapsamıştır. Ek A’da, model elemanlarının soru formuyla nasıl örtüştüğünü gösteren tablo bulunabilir. 4.8 Soru Formu Soru formu ürün, süreç, pazarlama ve organizasyonel inovasyonlara, bu yeniliklerin nasıl oluştuklarına ve etkilerine odaklanmıştır. Soru formu üçüncü bölümde anlatılan inovasyon teknik yazınının taraması dikkate alınarak hazırlanmıştır. Anket uygulaması 69 başlamadan önce, 10 adet pilot uygulama gerçekleştirilmiştir. Daha sonra pilot anketlerin sonuçları temel alınarak soru formu yenilenmiştir. Sorular hipotezleri analiz ve test etmek için doğru ve yararlı verileri toplamak amacıyla seçilmiştir. Temel olarak anket yapısının amacı cevaplayıcının tipik yanlış anlamalardan sıyrılmasını sağlamak ve analizlerde daha iyi hükümler verebilmek için tutarlı veri edebilmektir. Ankette yer alan 1-5 Likert ölçeğine göre oluşturulan sorular, firma yapısı ve stratejileri ve işletmelerin yenilikçi yeteneklerine ilişkin nitel bilgiyi kolayca almayı amaçlamaktadır. Doğrudan finansal performans verisi toplamak için sayısal sorular da sorulmuştur. Soru formunun hazırlanma aşamasında aşağıdaki hususlara özen gösterilmiştir. Bağımsız cevaplar elde etmek için önceki soru bir sonrakini manipüle etmeyecek şekilde listelenmesi, soru formunun standart olmalısı, her yeni uygulama için aynı formun kullanılması ve soruların her cevaplayıcıya diğer cevaplayıcılarla aynı sırada sorulması. Hazırlanan soru formu 11 kısım altında özetlenebilir. Bunlar, Genel Firma Bilgileri, Pazar Özellikleri ve Rekabet Yapısı, Firma Stratejileri, Đnovasyon Tiplerinin Uygulama Düzeyi, Entelektüel Sermaye, Kamu teşvikleri, Kurum kültürü, Đnovasyon Engelleri, Đşbirlikleri, Performans ve Sayısal Firma Bilgileri. Soru formu Ek B’de verilmiştir. Her anket başlığı için amaç, firmalardaki inovasyonla ilgili aktivitelerin durumunu öğrenmektedir. Nicel cevaplar çok bilgi içermesine rağmen, az sayıda nicel soru vardır. Bunun nedeni gizlilik sebepleri yüzünden Türkiye’deki firmalardan sayısal veri toplamanın zorluğudur. Kapalı uçlu soru tipleri için (bundan kastedilen soruları tamamlamaları için cevaplayıcıyı teşvik eden çoktan seçmeli sorulardır) eşit aralıklı 5 maddeli Likert ölçeği tercih edilmektedir, ölçekte 1 = kesinlikle katılmıyorum/son derece kötü ve 5 = kesinlikle katılıyorum/son derece iyidir. Fakat aynı zamanda, firma yöneticilerinden spesifik inovasyon örneklerini toplamak için de açık uçlu bir kaç soru vardır. Son olarak, gerekli verilerin minimum soru sayısı ile nasıl toplanabileceği de dikkate alınmıştır. Soru formunun açıklığı ve anlaşılırlığına da özen gösterilmiştir. Genel Firma Bilgileri kısmında, firma kuruluş tarihi, başlıca ürün grubu, hukuki statü ve yabancı sermaye varlığı gibi veriler toplanmaktadır. Bu sorular katılımcı firmaları sınıflandırmak ve firmaların büyüklüğü, ömrü, sahiplik statüsü vb. gibi genel karakteristiklerin yenilikçilik üzerindeki etkisini gözlemlemek için önemlidir. Pazar Özellikleri ve Rekabetin Yapısı kısmında, pazardaki rekabet ve sektördeki rakiplerin rekabetçi güçleri hakkında yararlı bilgiyi almaya çalışmaktadır. Bu sorular pazar 70 koşullarının firmaları pazardaki pozisyonlarını geliştirmek için inovasyon yapmaya sürükleyip sürüklemediğini analiz etmek için kullanılmıştır. Firma stratejileri kısmı geniş bir yelpazeye sahiptir. Bu bölümde, amaçlanan işletme stratejileri ve yenilikçilik arasındaki ilişkiyi açıklayacak veriler elde etmektir. Sorular sadece yatırımlar, rekabet ve pazar stratejileri, ürün gamı, teknoloji yönetimi ve benzeri hakkında değil aynı zamanda imalat koşulları ve esnekliği, teslimat hızı, üretim maliyeti ve kalitesi hakkındadır. Đnovasyon Tiplerinin Uygulama Düzeyi kısmı, dört inovasyon tipinin (ürün, süreç, pazarlama ve organizasyonel) firmalarda ne ölçüde gerçekleştirildiği ile ilgili veriyi toplamayı amaçlamaktadır. Đnovasyon örneklerini toplamak için açık uçlu sorular da bulunmaktadır. Entelektüel Sermaye kısmında firmaların sahip olduğu entelektüel varlıkların (patentler, patent başvuruları, faydalı model belgesi, tesciller) sayısı öğrenilmeye çalışılmaktadır. Bu sorular sayesinde firmaların entelektüel varlık elde etme eğilimleri, aynı zamanda da mevcut kanun ve düzenlemelerde bu varlıkları korumada bir boşluk olup olmadığı araştırılmaktadır. Öte yandan bu bölümde beşeri sermaye, sosyal sermaye ve örgütsel sermaye ile ilgili de sorular bulunmaktadır. Bunun amacı güçlü entelektüel sermayeye sahip olmak ve yenilikçi yetenek arasında gerçekten pozitif bir ilişkinin varlığının ortaya çıkarılmasıdır. Kamu Düzenlemeleri ve Teşvikler kısmı Ar-Ge aktiviteleri ve inovasyon projelerinin, kamu kuruluşları ve yasal düzenlemelerle ne ölçüde desteklenip desteklendiğini açıklamayı amaçlar. Bu veri, yenilikçiliğin devlet düzenlemelerince ne kadar desteklendiğini incelemek için yararlı olmaktadır. Kurum kültürü kısmı organizasyonlardaki yenilikçi havayı belirlemeyi hedefleyen sorular içerir. Çalışanları inovasyonlara karşı cesaretlendirmek, iç direnç, yöneticiler çalışanlar arasındaki iletişim, liderlik biçimleri, fikir üretimini desteklemek, proje desteği sağlamak, işteki özerklik, zaman tahsisi ve ödüllendirme sistemi gibi konular firmadaki yenilikçi iklimin ne ölçüde var olduğunu ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Đnovasyon Engelleri kısmı iki bölümden oluşur. Birinci bölümde firma içi inovasyon engelleri keşfedilmeye çalışılır ve ikinci bölümde firma dışından kaynaklı inovasyon engelleri araştırılır. Bu kısım inovasyon gerçekleştirme süreci için hangi faktörlerin kritik olduğunu belirlemeye yardım etmektedir. Đşbirlikleri kısmı yeni süreç ve teknolojiler geliştirirken firmaların müşterileri, rakipleri, üniversiteler, tedarikçileri ve diğer ilişkili kurumlarla işbirliği ve ortaklık yapıp yapmadığı hakkında soruları kapsamaktadır. 71 Performans kısmında sorular, yenilik performansı, üretim, pazar ve finansal performans hakkında yararlı bilgilere ulaşmayı amaçlar. Bu sorular cevaplayıcılara kolaylık olması için Likert ölçeğine uygun şekilde tasarlanmıştır. Bu veriler, inovasyonların firma performansına etkilerini ölçmek için de hayati önem taşımaktadır. Son olarak, Sayısal Firma Bilgileri kısmı firma satışları, pazar payı, ihracatlar, Ar-Ge harcamaları, çalışanların sayısı ve onların eğitim seviyesi vs. hakkında sayısal cevaplar isteyen soruları kapsamaktadır. Bu bölüm hem tanımsal hem de istatistiksel analiz için gerekli nicel bilgileri toplaması nedeni ile önemlidir. 4.9 Firmanın Veri Toplama Prosedürü stratejik hedeflerine ilişkin uygulamaların nasıl ölçüleceği ve değerlendirileceği tartışması hem araştırmacılar hem de firmaların yöneticileri için uzun dönemli bir tartışma konusu olmuştur. Yönetim teknik yazınında, performans ölçümü için firma aktivitelerinin etkinliğini belirlemek amacında iki tane değerlendirme metodu vardır. Đlki verinin nasıl toplandığıyla; ikincisi veri tipleriyle yani nicel ve nitel veri olması ile ilgilidir. Birincil ve ikincil kaynaklardan veri toplanması mümkündür. Birincil kaynakları soru formları ve firma yöneticileri ve çalışanları ile yapılan görüşmeler oluşturur. Đkincil kaynaklarsa firmaların kendi raporları ve diğer açık kaynaklardan oluşur. Bazı çalışmalarda performans analizi için hem birincil hem ikincil kaynaklar bir arada kullanılmış ve bu iki veri kaynağı arasında güçlü bir ilişki bulunmuştur (Dess ve Robinson , 1984; Pearce vd., 1987). Yine de her iki metodun da farklı avantaj ve dezavantajları vardır. Örneğin ikincil kaynak verisi toplanmasının zorluğu ve birincil kaynak verisinin geçerliliği önemli tartışma konularıdır (Venkatraman ve Ramanujan , 1986). Birincil verilerin toplanmasında bazı endişeler vardır. Ilk olarak bireysel algılara bağlı olması ve ikinci olarak, bu veriler yöneticiler tarafından gizli tutuluyorsa bazı gizlilik kaygılarının olmasıdır. Ikincil kaynaklardan firma performans verisinin toplanmasının önemli bir dezavantajı da, gizlilik konularından ötürü yanlış veri elde edilmesinin olasılığıdır. Bundan başka borsada işlem görmeyen Kobiler için ikincil verilerin hesaplanması çok karışıktır; ve bazen gerçeklikten çok uzak sonuçlar elde edilebilmektedir. Narver ve Slater’ in (1990) çalışmalarında, birincil ve ikincil veri toplamada, her iki yöntemin arasında güçlü bir istatistiksel ilişkinin olduğunu gösterilmiştir. Güvenilirlik için, aynı firmada birden fazla 72 yönetici ve/veya çalışanlardan bilgi toplanması iyi bir yöntemdir; ancak bu da zaman kısıtlaması başta olmak üzere diğer dezavantaj ve zorluklara yol açmaktadır (Motowidlo, 2003). Sonuç olarak, anket ve görüşme metotları zaman ve maliyet bakımından avantajlı, veri toplamada yaygın kullanılan yöntemlerdir. Çalışmanın amacı ve süresine göre veri toplama metodu değişebilir. Bazı araştırmacılar satışlardaki artış, satışların kârlılığı, yatırımların getirisinin oranları, ürün dağıtım devirleri gibi nicel ölçülere önem vermektedir. Öte yandan diğer bazıları da çalışan tatmini, firmaya bağlılığın derecesi, adalet algısı, müşterinin firmaya bağlılığı gibi nitel verileri kullanmaktadır. Ancak finansal kriterlerdeki artış ve pazar payının büyümesi gibi daha nicel veriler performans ölçümü için çoğunlukla tercih edilmektedir. Bu araştırmada hem nicel hem nitel verilerden yararlanılmıştır. Odak nokta da ise firmaların kârlılığı, yenilikçi davranışların etkinliği ve işletme stratejileri var olmuştur. Firma stratejilerinin etkinliğini ölçmek için firmaların performansı bağımlı değişken olarak analiz edilebilir. Son dönemlerde yapılan birçok araştırmada, performans çok değişik boyutlarla ele alınmıştır. Finansal, pazar, üretim ve bazen inovasyon performansı nicel firma performansını oluşturan bileşenler olabilir. Diğer yandan nicel performans; çalışanların firmaya bağlılıkları, müşteri tatmini ve çalışanların işlerinden tatmini gibi firma içi süreçlerde önemlidir. Soru formunun hazırlanmasının ardından, araştırmaya katılacak firmaların ve sektörlerin hedef örneklem sayısı belirlenmiştir. Bu belirlemede, analiz için tutarlı bir örnek elde edebilmek amacıyla, ana kütleyi uygun şekilde temsil eden, sektörlere ve şehirlere göre dağılımın yeterli homojenlikte olduğu bir örneklem elde edilmesi gereği göz önünde tutulmuştur (Nardi, 2003). Veri toplanması için, Türkiye’nin Kuzey Marmara Bölgesi’ndeki 6 imalat sektörüne ait firmalar seçilmiştir. Pilot görüşmeler sonucunda anket uygulamasında başvurulacak posta metodunun, anketin zorluğu ve uzunluğu sebebiyle, yeterli olamayacağı anlaşılmıştır. Bu yüzden posta metoduna ek olarak anket, firmaların üst yöneticileriyle yüz yüze mülakatlar da uygulanmıştır. Mülakatlar, firmaların sektörlere dağılımı dikkate alınarak gerçekleştirilmiştir. Böylece posta uygulamasındaki geri dönüşlerin sayısına göre yüz yüze mülakat yapılacak firmalar ayarlanmıştır. Telefonla yapılan randevu alımı görüşmeleri sırasında, bazı cevaplayıcılar anketi kendi başlarına doldurabileceklerini ve faks ya da e-mail yoluyla iletebileceklerini 73 belirtmişlerdir. Bu kişilerle soru formundaki anlamadıkları yerler için telefonla yardım sağlanmıştır. Sorular, cevaplayıcıları firmanın tüm süreçlerini kapsayan geniş bir yelpazede cevap vermeye zorladığından üst yöneticiler bu anket görüşmeleri için daha uygundur. Cevaplayıcılar firma aktiviteleri hakkında derin bir bilgiye ve deneyime sahip olmalı ve ayrıca belli soruları cevaplamak için yetkili olmalıdırlar. Üst yöneticiler, yetkileri ve bilgileri sayesinde kurum kültürünü ve stratejilerini şekillendiren kritik aktörlerdir. Yanı sıra organizasyon içinde yenilikçi davranışların başlamasında ve yenilikçilik politikalarına destek vermede hayati bir rol oynarlar. Bu nedenle organizasyonların gerçek yenilikçi iklimi üst yöneticilerin davranış, destek ve tutumlarından izlenebilmektedir. Öte yandan anketin posta uygulamasına firmaların posta adresleri ve telefon numaralarının toplanması ile başlanmıştır. Bu nedenle TOBB’un (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) veri tabanları, Đstanbul, Kocaeli, Tekirdağ Çerkezköy ve Sakarya Sanayi Odaları, ve çeşitli organize sanayi bölgelerinin üye listeleri kullanılmıştır. Soru formu bastırılmış, takdim mektubu yazılmış ve son olarak 1857 anket paketi hazırlanmıştır. Anket paketi, soru formlarını soru formunun dönüşü için parası ödenmiş zarflarını ve genel müdürler için açıklayıcı bir takdim mektubunu içermektedir. Sonuçta bu paketler seçilen firmalara yollanmıştır. Tamamlamayı teşvik amacıyla cevaplayıcılara araştırma bulgularının bir özeti söz verilmiştir. Paketler yollandıktan sonra firmalara telefon ya da e-mail yoluyla anketi tamamlamaları hatırlatılmıştır. Dönüşler başladığında eğer soru formunda cevaplanmamış bazı sorular varsa, telefon vasıtasıyla eksik girdiler tamamlanmaya çalışılmıştır. Her hafta geri gelen posta sayıları düzenli olarak kaydedilmiştir. 4.10 Örneklem Anket uygulamasına katılan firmaların tam listesi, firma adresleri, sektörleri, telefon numaraları ve adları ile anketi cevaplayan yöneticinin pozisyonunu Ek C’de görülebilir. Bu bölümde elde edilen örneklem kümesi ile ilgili bilgiler verilecektir. Bu bilgiler, veri toplama istatistikleri, ankete katılan yöneticilerin görev dağılımı, firmaların sektörlere ve şehirlere göre dağılımı gibi tanımsal analizleri içermektedir. Posta uygulamasında, anketlerin kapsamı ve uzunluğu itibariyle, geri dönüş oranının %5’den yüksek olması beklenmemiştir. Uygulama neticesinde, 83 adet doldurulmuş anket 74 dönüşü olmuştur; 138 anket ise adres değişiklikleri gibi nedenlerle yerine teslim edilemeden geri gelmiştir. Böylece, toplamda 1857 farklı firmaya yollanan anketin geri dönüş oranı 83/(1857-138) yani %4.83 şeklinde gerçekleşmiştir. Şekil 4.6’de 31 Ekim 2006’da ilk postanın yollanmasıyla başlayan haftalık soru formu geri dönüş rakamları gösterilmektedir. Cevap alınamayan firmalara, anket paketi 27 Şubat 2007’de (ilk gönderimden sonraki 18. haftada) ikinci defa yeniden yollanmıştır. 25 22 Adet 20 Adet 15 11 10 11 8 5 9 5 0 1 0 0 1 3 5 2 0 7 3 3 0 3 0 1 1 0 0 1 0 2 0 0 0 0 0 0 0 0 0 9 11 13 15 17 19 21 23 25 27 29 31 Hafta Şekil 4.6: Posta anket dönüş sayısı Özetle, anket formu 1857 imalat firmasına yollanmış fakat sadece 83 firmadan cevap alınmıştır. Soruların çoğunluğu cevaplandığından tüm bu geri dönen soru formları kullanılmıştır; eksik cevaplar için ise anket katılımcılarına telefon ile ulaşılarak eksikler tamamlanmıştır. Ayrıca firmalara telefon edilerek alınan randevular sonrası mülakatlara gidilmiş, bazı durumlarda ise yöneticiler e-mail ile mülakata gerek görmeksizin soru formunu alıp, doldurduktan sonra faks veya yine e-mail ile geri göndermiştir. Şekil 4.7’de elde edilen toplam 184 örneklemin toplama yöntemine ilişkin payları gösterilmektedir. Şekil 4.7: Örneklem toplama yöntemleri Tablo 4.4 sektör ve şehirlere göre ankete katılan firmaların dağılımını göstermektedir. Şekil 4.8’de sektörlere göre örneklem yüzdeleri görülebilir: 75 Istanbul Kocaeli Tekirdag Sakarya Kirklareli Toplam Otomotiv 3 31 0 3 0 37 Tekstil 25 5 5 0 1 36 Kimya 10 21 2 0 0 33 Metal 9 21 4 1 0 35 Elektrik 6 6 2 1 0 15 Makine 13 13 0 2 0 28 Toplam 66 97 13 7 1 184 Tablo 4.4: Ankete katılan firmaların dağılımı Şekil 4.8: Sektörlere göre örneklem dağılımı Örnek kütlenin, ana kütleyi temsil etme derecesi; sektörlere ve şehirlere göre firma dağılımlarına ilişkin bir dizi karşılaştırma testleri uygulanarak belirlenmektedir. Her sektördeki örnek sayısı ve rastgeleleştirilmesi için, TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) firma listelerine göre seçilen 5 şehirdeki 6 sektörde yer alan toplam firma sayısı ile karşılaştırılmıştır. Marmara bölgesinde tekstil sektörü, firma sayısı itibariyle büyük yer kaplamaktadır. Bu sebeple, küçük ölçekli tekstil firmaları (çalışan sayısı 50’den az olanlar) ağırlıklar belirlenirken dengeli bir dağılım elde etmek adına dikkate alınmamıştır. TOBB’ta sektörlerin ağırlıkları şöyledir; tekstil %27,0, kimya %14,4, metal %25,6, makine %14,5, ev aletleri %7,3 ve otomotiv %11,1. Şekil 4.9 sektörlere göre örneklemdeki firmaların dağılımını göstermektedir. 76 Sektörlere Göre Dağılım 30% Örneklem 27,0% 20,1% 20% 19,6% 25,7% Anakütle 19,0% 17,9% 14,5% 15,2%14,5% c 11,1% 8,2%7,3% 10% 0% Otomotiv Tekstil Kimya Metal Elektrik Makine Sektörlere Göre Dağılım Örneklem 60 40 50 37 36 Anakütle 47 35 33 28 27 20 15 20 27 13 0 Otomotiv Tekstil Kimya Metal Elektrik Makine Şekil 4.9: Sektörlere göre firmaların dağılımı Şekil 4.9’de mavi sütunlar örnekteki firma sayılarını gösterirken, mor sütunlar seçilen 5 il için TOBB listesindeki sektör ağırlıklarına göre olması gereken firma sayısını ifade etmektedir. Her sektör için ana kütle ve örneklem oranları arasında istatistiki açıdan anlamlı bir fark olmadığından örneklem sayısının ana kütleyi temsil ettiği kabul edilmiştir (istatistiki açından anlamlı fark olduğuna dair yeterli kanıt yok, p>0,1). Son olarak, Şekil 4.10, Şekil 4.11 ve Şekil 4.12 firma büyüklüğü, yaşı ve örneklemdeki firmaların yıllık ciroları açısından örneklem farklılıklarını resmeden bir profil sunmaktadır. Firma büyüklüğü tam zamanlı çalışanların sayısı ile (50’ye kadar: küçük, 49<Orta<250; ≥250: büyük); firma yaşı üretimin başladığı yıl ile (1975’e kadar: yaşlı, 1975<olgun<1992, ≥1992: genç) belirlenmektedir. Firma büyüklüğü, firma yaşı, hukuki statü ve yabancı sermayeye göre firma dağılımlarını kapsayan örnek kütlenin daha detaylı analizleri, genel firma özelliklerinin incelendiği istatistikî analizler alt bölümünde sunulacaktır. 77 Şekil 4.10: Firma büyüklüğüne göre firmaların dağılımı Şekil 4.11: Firma yaşına göre firmaların dağılımı Milyon Euro cinsinden ifade edilen ciro büyüklüğüne göre firmalar 5 alt gruba ayrılmıştır: Yıllık toplam satışları 1M€’dan küçük, 1-5M€ arasında, 5-20M€ arasında, 2050M€ arasında ve 50M€’dan fazla. Şekil 4.12 bu dağılımı göstermektedir. 78 Şekil 4.12: Yıllık cirolarına göre firmaların dağılımı Anket üst düzey yönetime, özellikle genel müdür, fabrika müdürü, üretim müdürü ya da Ar-Ge müdürü seviyesinde uygulanmıştır. 184 cevaplayıcıdan 21’i bayandır (%11). Şekil 4.13 cevaplayıcıların görevlerinin dağılımını göstermektedir. Şekil 4.13: Katılımcıların görev dağılımı 79 BÖLÜM 5: 5.1 5.1.1 PERFORMANS MODELĐ ANALĐZLERĐ Performans Modeli Analizleri Faktör Analizi Đnovasyon, yenilikçilik ve firma performansı arasındaki ilişkiyi inceleyebilmek için; faktör yapılarını belirleyen keşifsel faktör analizleri ile başlamak sonrasında, bu yapıyı geçerli kılacak olan teyit edici faktör analizleri uygulamak gereklidir. Böylece faktörler oluşturulduktan sonra, ilişkiler analizi korelasyon ve regresyon testleri ile sürdürülebilir. Đnovasyon performans modeli yenilikçiliğin bir firmanın başarısını nasıl etkilediği hakkındadır. Amaç, inovasyonların firma performansına ve firma rekabet gücüne etkisini ortaya çıkarmaktır. Bu modele göre; gerçekleştirilen inovasyonlar (ürün, süreç, pazarlama veya organizasyonel) başarı ölçütleriyle ölçülebilen firma performansını etkilemektedir. Bu başarı ölçütleri 4 alt gruba ayrılmakta ve üretim, pazar, yenilik performansı ve finansal performanstan oluşan 4 boyut ile tartışılmaktadır. Finansal performansın gerçekte diğer performans ölçütlerinin bir sonucu olduğunu not etmekte fayda vardır. Đnovasyonların, firma performansına yansıması arasında bir gecikme olması, iş dünyasında görülen kabul edilmiş bir durumdur. Bir inovasyon doğduğunda onun yenilik, üretim ve pazar performansına etkisi tanımlanan bir zaman diliminde görülebilir; ama finansal etkisi yenilik performansı, üretim ve pazar performansındaki iyileşmeden (ya da kötüleşmeden) sonra gelmektedir. Keşifsel faktör analizi prosedürünün SPSS ile uygulanmasından sonra firma performansının ortaya çıkan faktör yapısı Tablo 5.1’de görülebilir. Bu analiz için anketteki tüm performans soruları asal bileşenler analizinde bir arada getirilmiş ve önceden tahmin edildiği gibi dört performans boyutu faktörü ortaya çıkmıştır. Yenilik performansı sorularından biri olan “rakiplerden önce yeni ürünü sunma becerisi” faktör yapısını bozduğundan analiz dışı bırakılmıştır. Fakat yenilik performansının ölçümünde önemli bir kriter olduğundan, daha sonra sunulacak olan Student t-testi ile etkisi analiz edilmiştir. Bütün diğer sorular beklendiği gibi ayrışmıştır. 80 Faktörler Değişkenler 1 Finansal Performans Yenilik Performansı Đmalat Performansı Pazar Performansı Aktif Kârlılığı (Kâr / Toplam Varlıklar) ,918 Genel Firma Kârlılığı ,910 Ciro Kârlılığı (Kâr / Toplam Varlıklar) ,893 Yatırım Dışı Nakit Akışı ,777 2 Đdari Yapı ve Zihniyetin Çevresel Şartlara Göre Şekillenmesi ,755 Is Süreç ve Yöntemlerine Dair Geliştirilen Yenilikler ,736 Yeni Ürün ve Servislerin Kalitesi ,701 Yeni Ürün ve Projelerin Sayısı ,657 Yeni Ürünlerin Varolan Ürünlere Oranı ,651 Patenlenmis ya da Patenlenebilen Yenilik Sayısı ,562 3 Đmalat Esnekliği ,729 Đmalat Maliyeti ,697 Đmalat Kalitesi ,677 Đmalat ve Teslim Hızı ,661 4 Toplam Satışlar ,729 Pazar Payı ,727 Müşteri Memnuniyeti ,606 Toplam Açıklanan Varyans: %67,14 Tablo 5.1: Performans türlerinin keşifsel faktör analizi Öte yandan, keşifsel faktör analizi sonucunda inovasyon soruları 5 faktöre ayrıştırılmıştır. Bu faktörler Tablo 5.2’de sunulmuştur. Faktör yapısını bozan herhangi bir faktör olmamıştır. Dahası, ürün inovasyonu 2 önemli faktör altında yani radikal ve adımsal ürün inovasyonları altında gruplanmıştır. Yapılacak bazı analizler için bu iki faktör birleştirilerek ürün inovasyonu adı altında sınıflandırılacaktır. Keşifsel faktör analizinin sonucunda, anketteki tüm değişkenler beklenen faktörlerin altında yer almıştır. Teyit edici faktör analizi faktörlerin yapısını sınamak için, keşifsel faktör analizi bulguları kullanılarak ve gözlenen değişkenler (diğer bir deyişle sorular) sabit hata terimleriyle gizli faktörlere bağlanarak uygulanmıştır. Tablo 5.3 ve 5.4 performans ve yenilikçilik faktörleri için tek adımlı teyit edici faktör analizi sonuçlarını yansıtmaktadır. 81 Değişkenler i Organizasyonel Đnovasyon y21 y22 y23 ,737 y16 ,713 y19 ,679 y18 ,677 ,629 ,504 y17 y24 Pazar Đnovasyonu Süreç Đnovasyonu Adımsal Ürün Đnovasyonu Radikal Ürün Đnovasyonu 1 ,764 2 Faktörler 3 4 5 ,735 y12 ,720 y14 ,708 y13 ,701 y11 ,638 ,632 y15 y9 y10 ,710 ,681 y7 ,679 y6 ,644 ,636 y8 y1 y3 y2 y4 y5 Toplam Açıklanan Varyans:%63,57 ,669 ,661 ,655 ,797 ,716 Tablo 5.2: Đnovasyon türlerinin keşifsel faktör analizi Performans Soruları Finansal Performans Aktif kârlılığı (kâr / toplam varlıklar) Genel firma kârlılığı Ciro kârlılığı (kâr / toplam varlıklar) Yatırım dışı nakit akışı Yenilik Performansı Yeni ürünleri rakiplerden önce pazara sunabilme** Đdari yapı ve zihniyetin çevresel şartlara göre şekillenmesi Is süreç ve yöntemlerine dair geliştirilen yenilikler Geliştirilen yeni ürün ve hizmetlerin kalitesi Yeni ürün ve hizmet projelerin sayısı Mevcut ürün yelpazesinde yeni ürünlerin oranı Fikri mülkiyet hakkı altına alınmış yeniliklerin sayısı Đmalat Performansı Đmalat esnekliği Đmalat maliyeti Đmalat kalitesi Đmalat ve teslimat hızı Pazar Performansı Toplam satışlar Pazar payı büyüklüğü Müşteri memnuniyeti **Faktör Yapısını Bozduğu Đçin Analiz Dışında Tutulmuştur Faktör Yükleri 0,948* 0,940* 0,902* 0,723* --0,563* 0,659* 0,634* 0,845* 0,783* 0,461* 0,655* 0,579* 0,576* 0,682* 0,845* 0,915* 0,435* *p<0,01 Tablo 5.3: Performans için teyit edici faktör analizi yükleri i : Değişkenler anket numaraları ile verilmiş ve içerikleri Ek B’de sunulmuştur. 82 Yenilikçilik Soruları Faktör Yükleri Adımsal Ürün Đnovasyonları Y1, Y2, Y3 Radikal Ürün Đnovasyonları Y4, Y5 Süreç Đnovasyonları Y6, Y7, Y8, Y9, Y10 Pazarlama Đnovasyonları Y11, Y12, Y13, Y14, Y15 Organizasyonel Đnovasyon Y16, Y17, Y18, Y19 Y20, Y21, Y22, Y23, Y24 0,592*, 0,567*, 0,637* 0,633*, 0,680* 0,627*, 0,758*, 0,861*, 0,660*, 0,549 0,620*, 0,707*, 0,720*, 0,721*, 0,783* 0,761*, 0,723*, 0,785*, 0,714* 0,605*, 0,756*, 0,792*, 0,652*, 0,507* *p<0,05 Tablo 5.4: Đnovasyon türleri için teyit edici faktör analizi yükleri Bu analizlerin sonuçları uyum endeksleri ile ölçülmektedir. Bu indeksler Tablo 5.5’de gösterilmektedir. Bulgular Referans Değeri Uygunluk Endeksleri χ2 / degree of freedom CFI (Comparative Fit Index) NFI (Normed Fit Index) RFI (Relative Fit Index) IFI (Incremental Fit Index) TLI (Tucker-Lewis Fit Index) RMSEA (Root Mean Square Error) Performans Yenilikçilik 2,414 ,984 ,972 ,963 ,984 ,978 ,092 2,100 ,968 ,941 ,928 ,968 ,961 ,081 1< χ2 / df <5 0.9<CFI<1 0.9<NFI<1 0.9<RFI<1 0.9<IFI<1 0.9<TLI<1 RMSEA<.08 Tablo 5.5: Performans modeli için teyit edici faktör analizi Performans ve yenilikçilik faktörleri için tüm uygunluk istatistikleri modelin kabul edilir olduğunu göstermektedir, dolayısıyla faktör yapıları geçerlidir. Teyit edici faktör analizi, keşifsel faktör analizinin ölçme özelliklerini değerlendirmektedir. Tüm faktör ağırlıkları ikisi hariç (müşteri memnuniyeti, pe12 ve fikri mülkiyet hakkı altına alınmış yeniliklerin sayısı, pe7) yüksek (>.50) ve anlamlı (p<0.05) ağırlığa sahiptir (Chin,1998). Ancak pe12 ve pe7’nin de faktör ağırlığının görece yüksek (0,435 ve 0,461) ve anlamlı (p<0,01) olmasından ötürü bu sorular dışarıda bırakılmamıştır. Yapısal eşitlik modeli (SEM) yaklaşımı performans ve yenilikçilik faktörlerinin her ikisinin üst faktör yapısını gözler önüne sermektedir (Şekil 5.1). Alt faktörler üst faktöre ikinci seviye teyit edici faktör analiziyle birleştirilmekte ve dönüştürülmektedir. Böylece 83 genel performans ve yenilikçilik faktörleri elde edilmektedir. Bu metot Teknik yazındaki birçok çalışmada kullanılmıştır (Oczkowski ve Farrel, 1998). Şekil 5.1: Performans ve yenlikçilik için ikinci seviye teyit edici faktör analizi Keşifsel ve teyit edici faktör analizlerinin bir sonucu olarak, genel firma performansı faktörü 4 alt faktörden, yani finansal, yenilik, üretim ve pazar performansından oluşmuştur. Benzer olarak yenilikçilik faktörü de 4 alt faktörden, yani ürün, süreç, pazarlama ve organizasyonel inovasyonlardan oluşmaktadır. Tablo 5.6 elde edilen performans ve inovasyon faktörlerinin Cronbach α değerlerini göstermektedir. Güvenilirlik analizinin gösterdiğine göre faktörlerin Cronbach α değerleri 0,70'den büyük olduğundan içsel tutarlılığa sahip ve güvenilirdir. Faktörler Soru sayısı Yenilik performansı Đmalat performansı Pazar performansı Finansal performans Adımsal ürün inovasyonu Radikal ürün inovasyonu Süreç inovasyonu Pazarlama inovasyonu Organizasyonel inovasyon 6 4 3 4 3 2 5 5 9 Cronbach α değeri 0,816 0,711 0,766 0,930 0,699 0,802 0,819 0,833 0,896 Tablo 5.6: Güvenilirlik analizi sonuçları 84 80% 60% 40% 20% 0% yenilik_per üretim_per çok başarılı pazar_per başarılı finansal_per başarısız Şekil 5.2: Son 3 yılda firma performansı değişimi Verilen cevapların ortalamalarına göz attığımızda, son 3 senede firmaların finansal performans açısından yarıdan fazlasının kendilerini daha başarısız gördüğünü görmekteyiz (Şekil 5.2). Ancak, diğer faktörlerde firmalar geçmiş yıllara nazaran son üç senede biraz daha iyi performans göstermektedir. 75% 50% 25% 0% adımsal ürün radikal_ürün orjinal inovasyon iyileştirme s üreç imitasyon pazarlama organizas yonel inovasyon yapılmadı Şekil 5.3: Son 3 yılda yapılan yenilikler Đnovasyonlara baktığımızda ise, firmaların çoğunlukla imitasyon düzeyinde yenilik yaptığını söyleyebiliriz. Örneklemdeki firmalarda, inovasyonlarının yarısından fazlası imitasyon yoluyla gerçekleştirilmekte ve inovasyonlar firma için çoğunlukla yeni olsa da pazar için yeni olmamaktadır, bu yüzden firmalar dağılma (spillover) etkilerini kullandığı da söylenebilir. Radikal ürünlere kıyasla adımsal ürün inovasyonlarının çoğunlukla iyileştirmelerle gerçekleştiği; pazarlama ve organizasyonel inovasyonlarda ise firmaların çok büyük çoğunluğunun hiçbir orijinal inovasyon (pazar için yeni) ortaya çıkarmadığı Şekil 5.3’den anlaşılmaktadır. 85 Korelasyon analizi, faktörler arasındaki birebir ilişkiyi denetlemek amacıyla kullanılmıştır. Sonuçlar faktörlerin ortalamalarıyla beraber Tablo 5.7'de gösterilmektedir. Đlk hipotezlere doğrudan bağlı tüm faktörler (kırmızı ile gösterilenler) tahmin edildiği üzere anlamlı şekilde ilişkilidir. Yenilikçilik ve performans faktörleri arasındaki pozitif korelasyon (yenilik performansı p<0,01 , r:0,381; üretim performansı p<0,01, r:239; pazar performansı p<0.1, r:0,149, finansal performans p<0.05, r:0,179) beklentileri ve performans modelinin amacını desteklemektedir. Tablo 5.7: Performans modeli için ilişki analizi Korelasyon analizinin bulguları kümelenmiş faktörlerin anlamlı birebir pozitif ilişkisini ortaya koymaktadır. Tüm inovasyon çeşitleri, inovasyon performansıyla anlamlı şekilde ilişkilidir (ürün inovasyonu r:0,313; süreç inovasyonu r:0,292; pazarlama inovasyonu r:0,216 ve organizasyonel inovasyon r:0,405). Benzer şekilde, anlamlı korelasyon katsayıları şöyledir: imalat performansı için ürün (r:0,227), süreç (r:0,198), pazarlama (r:0,153) ve organizasyonel inovasyonlar (r:0,188). Son olarak, pazar performansı için, ürün (r:0,137), süreç (r:0,149) ve organizasyonel inovasyonlar (r:0,126). Kısaca, korelasyon analizi yenilikçilik ve firma performansı arasındaki pozitif ilişkiyi ortaya koymuştur. Sonuçlar, yalnız pazarlama inovasyonları ile pazar performansı (H7) arasındaki ilişki hariç, tüm performans modeli hipotezlerini desteklenmektedir. Diğer yandan korelasyon analizi bu ilişkilerin yönü hakkında bir bilgi vermemektedir. Bu nedenle çoklu regresyon analizi daha yararlı olabilir. 5.1.2 Hipotez testi Regresyon analizine geçmeden önce, faktör yapısını bozduğundan analiz dışında bırakılan yenilik performansı sorusunu (pe1) hipotez testi yaparak inceleyeceğiz. Bu soru, 86 yani "rakiplerden önce yeni ürünü sunabilme yeteneği" pazara sürüm zamanını ölçmek için önemli bir maddedir. Student t-testi, bu yenilik performansı ölçümünün etkilerini analiz etmek amacıyla uygulanmaktadır (Tablo 5.8). yenilikçilik adimsal ürün ino. radikal ürün ino. süreç ino. pazarlama ino. organizasyonel ino. yenilik performansi imalat performansi pazar performansi finansal performans pe1 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 N 25 155 25 155 25 155 25 154 25 154 25 154 25 156 25 156 25 156 25 152 Ort. 3,19 2,76 3,41 3,14 3,36 2,51 3,26 2,83 2,83 2,52 3,29 2,79 4,19 3,51 4,34 3,82 4,43 3,81 3,50 3,23 p ,015 ,214 ,004 ,053 ,188 ,019 ,000 ,000 ,000 ,300 Tablo 5.8: Rakiplerden önce yeni ürün sunma yeteneği için T- testi Bu soru için geçmiş yıllara kıyasla son 3 yılda kendilerini çok başarılı gösteren firmalar (ölçekte >5) diğer firmalara karşı kıyaslanmışlardır (ölçekte <5). Đstatistiksel analizlerin sonucunda Ho(µçok başarılı= µdiğerleri) hipotezi birçok kriter için reddedilmektedir (p<0.1). Bu yetenek için çok başarılı olan firmalar adımsal ürün ve pazarlama inovasyonu ile finansal performans hariç, tüm performans ve inovasyon ölçeklerinde diğer firmalara göre yüksek sonuçlar gerçekleştirmede daha iyi performans göstermiştir. Böylece rakiplerden önce yeni ürün sunabilme yeteneği anlamlı bir fark yaratmaktadır ve bu konuda gelişmiş firmalar daha yenilikçidir ve daha iyi performansa sahiptir denebilir. 5.1.3 Đlişki Analizi Firma performansına inovasyonun olası etkilerini test etmek amacıyla, çoklu doğrusal regresyon metodu kullanılmaktadır. Regresyon analizi SPSSv13 tarafından yönetilmiştir ve 87 sonrasında patika analizi nedensellik için AMOS v4.0 kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Yenilik performansına etki eden inovasyon çeşitlerini araştıran regresyon modeli Tablo 5.9‘da ve Şekil 5.4'de şema biçiminde görülebilir. Şekil 5.4: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi Standard Beta p Ürün Đnovasyonu ,166 ,058 Süreç Đnovasyonu Pazarlama Đnovasyonu Organizasyonel Đnovasyon ,031 -,077 ,363 ,728 ,385 ,000 Bağımsız Değişkenler R2 =0,195 ; p=,000 Tablo 5.9: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi Đnovasyon çeşitlerinin yenilik performansına etkisinin regresyon modeli istatistikî olarak anlamlıdır (p<0,01) ve bu modele göre bağımsız değişkenler yenilik performansının %19,5’ini (R2=0,195) açıklamaktadır. Ancak inovasyon çeşitleri çoklu regresyona beraber girdiğinde, sadece ürün (β=0,166, p=0,058) ve organizasyonel inovasyonlar (β=0,363; p<0,01) yenilik performansı üstünde anlamlı pozitif etkiye sahip olmaktadır. Fakat tek başına girdiklerinde, tüm inovasyon çeşitleri yenilik performansına anlamlı ve pozitif biçimde bağlı gözükmektedir. Burada ürün ve organizasyonel inovasyonlar yenilik performansı üzerinde dominant doğrudan etkiye sahip olanlardır; bu yüzden inovasyon çeşitleri arasında aracı etkiler vardır diyebiliyoruz. O nedenle, bu bilgiler ışığında yenilik performansı için bir patika analizi modeli AMOS v4.0 kullanılarak oluşturulmuştur ve yapısal eşitlik modeli kıstasına göre analiz edilmiştir. Şekil 5.5 istatistiksel açıdan anlamlı bulgularıyla bu modeli sunmaktadır. 88 Şekil 5.5: Đnovasyon türlerinin yenilik performansına etkisi Burada, tek başlı oklar üzerindeki ölçümler regresyon ağırlıkları iken, kutuların köşelerindeki ölçümler aşağıdaki gibi yorumlanabilen çoklu korelasyonların kareleridir. Örneğin, ürün inovasyonunun varyansının %38’i yenilik performansının varyansı tarafından açıklanabilir. Diğer bir deyişle, ürün inovasyonunun %38'i yenilik performansına katkıda bulunmaktadır. Yenilik performansı kutusundaki ölçüm de şu anlama gelmektedir; yenilik performansının %19'u bu model ile açıklanabilir. Sonuç olarak, bulgular inovasyon tipleri ve yenilik performansı arasındaki pozitif ilişkiyi ortaya çıkarmakta ve HP1, HP2, HP3 ve HP4 desteklenmektedir. Patika analizi, yenilik performansının organizasyonel (temel rol oynayan) ve ürün inovasyonları tarafından doğrudan etkilendiğini; pazarlama ve süreç inovasyonlarının ise ürün inovasyonlarını doğrudan, ürün inovasyonları üzerinden yenilik performansını da dolaylı yoldan etkilediğini göstermektedir. Tablo 5.10 üretim performansı üzerinde inovasyon tiplerinin etkilerini inceleyen regresyon modelini göstermektedir. Regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05) fakat bu modele göre, bağımsız değişkenler ürün performansının %5,6'sını (R2=0,056) ifade etmektedir. Standard Beta Bağımsız Değişkenler Ürün Đnovasyonu ,157 Süreç Đnovasyonu ,068 Pazarlama Đnovasyonu -,016 Organizasyonel Đnovasyon ,069 2 R = 0,056 ; p=,040 p ,097 ,481 ,871 ,505 Tablo 5.10: Đnovasyon türlerinin imalat performansına etkisi 89 Bulgular değişkenler arasında aracı olan etkilere rağmen inovasyon türleri ve üretim performansı arasında önemsiz bir pozitif ilişki ortaya çıkarmaktadır; Şekil 5.6 patika modeli ve onun anlamlı ve tutarlı sonuçlarını sunmaktadır. Üretim performansının %5'i bu modele göre açıklanabilir. Hipotezler HP9, HP10, HP11 ve HP12 desteklenmektedir. patika analizine göre üretim performansı üzerinde ürün inovasyonları doğrudan, diğer inovasyonlar dolaylı etkiye sahiptir. Şekil 5.6: Đnovasyon türlerinin imalat performansına etkisi Đnovasyon tiplerinin pazar performansı üzerine etkilerini araştıran regresyon modeli Tablo 5.11’da görülebilir. Bu regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlı (p=0,382) değildir. Bu yüzden, pazar performansının inovasyonlar tarafından ifade edilebileceğine dair bir kanıt bulunmamaktadır. Standart Beta Bağımsız Değişkenler Ürün Đnovasyonu Süreç Đnovasyonu Pazarlama Đnovasyonu Organizasyonel Đnovasyon R2 =0,024 ; ,080 ,079 -,046 ,055 p=,382 p ,403 ,424 ,635 ,597 Tablo 5.11: Đnovasyon türlerinin pazar performansına etkisi Çoklu regresyon analizi inovasyon tipleri ve pazar performansı arasında anlamlı bir ilişki ortaya çıkaramasa da, korelasyon (basit doğrusal regresyon) analizi süreç inovasyonu ve pazar performansının pozitif şekilde ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Sonuç olarak, HP5, HP6, HP7 ve HP8'in desteklendiğini iddia etmek için yeterli kanıt yoktur. HP5, HP6 ve 90 HP8’in yenilikçilikle anlamlı korelasyona sahip olması bu hipotezlerin kısmen desteklendiği anlamına gelebileceği gibi, yanıltıcı korelasyon (spurious correlation) durumunun var olabileceği anlamına da gelmektedir. Tablo 5.12 genel firma performansı üzerinde inovasyon türlerinin etkilerinin regresyon modelini kontrol etmektedir. Bu regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,01) ve bu modele göre, bağımsız değişkenler genel performansın %11,3'ünü (R2=0,113) ifade etmektedir. Standart Beta Bağımsız Değişkenler Ürün Đnovasyonu ,164 Süreç Đnovasyonu ,074 Pazarlama Đnovasyonu -,060 ,206 Organizasyonel Đnovasyon 2 R =0,113 ; p=,000 p ,075 ,429 ,517 ,040 Tablo 5.12: Đnovasyon türlerinin genel performansa etkisi Bununla birlikte, inovasyon tipleri arasındaki aracı etkiler bu model için de geçerlidir. Şekil 5.7 patika modeli ve onun anlamlı tutarlı bulgularını sunmaktadır. Genel performansın %11'i bu modelle açıklanabilir. Genel performans üzerinde organizasyonel ve ürün inovasyonları doğrudan, pazarlama ve süreç inovasyonları ise dolaylı etkilere sahiptirler. Şekil 5.7: Genel firma performansı için patika analizi 91 Son olarak, yenilik, pazar ve üretim performanslarının finansal performans üzerindeki etkilerini araştıran regresyon modeli Tablo 5.13 ve Şekil 5.8'de görülebilir. Şekil 5.8: Finansal performans üzerine diğer performans türlerinin etkileri Standard Beta Bağımsız Değişkenler Yenilik Performansı ,080 Đmalat Performansı ,107 Pazar Performansı ,360 2 R =0,220 ; p=,000 p ,319 ,168 ,000 Tablo 5.13: Finansal performans üzerine etkiler Finansal performans üzerindeki etkiler hakkındaki regresyon modeli istatistiksel olarak çok anlamlıdır (p<0,01) ve bu modele göre, bağımsız değişkenler finansal performansın %22'sini ifade etmektedir. Benzer şekilde, performans türleri arasında aracı etkiler söz konusudur. Bu nedenle finansal performans için bir patika analizi modeli AMOS v4.0 kullanılarak oluşturulmuş ve yapısal eşitlik modelleme metoduna uygun olarak analiz edilmiştir. Şekil 5.9 tutarlı bulgularıyla modeli sunmaktadır. Finansal performansın %21’i bu modelle açıklanabilmektedir. Yenilik performansı, finansal performans ile doğrudan bağlı olan pazarlama ve üretim performansını olumlu etkileyen modelin temeli gibi gözükmektedir. Bulgular diğer performans türleri ve finansal performans arasındaki pozitif ilişkiyi aralarındaki aracı etkilere rağmen resmetmektedir. Dolayısıyla baştaki hipotezlerimiz HP13, HP14 ve HP15'in hepsi desteklenmektedir. 92 Şekil 5.9: Finansal performans için patika analizi Performans modeli ile ilgili patika analizleri, bütün performans ve inovasyon türlerini aynı düzlemde inceleyen ve aralarındaki ilişkileri yansıtan genel patika analizi ile sonlandırılmıştır (Şekil 5.10). Bu model nihai unsur olan finansal performansın oluşmasında rol oynayan performans ve inovasyon türleri arasındaki ilişkileri resmetmektedir. YEM endeksleri itibariyle model geçerlidir. Şekil 5.10: Performans ve inovasyon türleri için genel patika analizi 5.2 Tamamlayıcı Analizler Bir önceki bölümde yer alan korelasyon ve regresyon analizleri, 5-likert ölçekli öznel sorular tarafından şekillendirilen faktörlere dayandırılmaktadır. Burada, bazı nesnel ölçümler yenilikçilik ve firma performansı arasındaki ilişkiyi ortaya çıkarmak amacıyla, inovasyonun performans modeli için tamamlayıcı analizler gibi kullanılacaktır. Yöneticilerin toplam satış ve pazar payı gibi firmalarının sayısal performans sonuçlarını göstermeye gönüllü 93 olmamalarından dolayı nesnel veri elde etmek zordur. Tablo 5.14'de elde edilen nicel verilerin tanımsal istatistikleri özetlenmektedir. N Geçerli Eksik Ortalama Medyan Std. Sapma Minimum Maximum Pazar Payi Pazar Payi Artisi (%) Kapasite Kullanimi 91 93 ,31 ,27 ,25 ,00 1,00 88 96 ,12 ,00 ,29 -,17 ,31 135 49 ,72 ,77 ,18 ,05 ,12 Kapasite Kullanim Artisi (%) 130 54 ,05 ,04 ,13 -,23 ,63 Ciro (M€) Ciro Artisi ihracat (M€) 122 62 45,73 6,17 196,83 ,23 2000,0 118 66 ,24 ,18 ,30 -,29 1,87 115 69 15,20 1,10 72,71 ,00 733,33 ihracat Artisi (%) 114 70 ,18 ,15 ,33 -,64 1,83 Tablo 5.14: Nicel firma performansı verileri Pazar payı verilerini paylaşan 91 (örneklemin %49’u) firma bulunmaktadır, ortalama pazar payı %31 ve onun medyanı %27'dir; ortalama pazar payı bizim örneğimizde 2003'ten 2005'e %12 büyümüştür, fakat onun medyanı %0'dır. Firmalar ortalamada kapasitelerinin %72'sinden yararlanmaktadır (%77 medyan) ve ortalama kapasite kullanımı 2003'ten 2005'e %5 (%4 medyan) artmıştır. Öte yandan ortalama toplam satışlar 45,7M€, fakat medyan 6,2M€'dur. Aynı şekilde, ortalama ihracat 15,2M€ ve medyanı 1,1M€'dur. Şekil 5.11 sektörlere göre firmaların toplam satışlar ve ihracat açısından çeşitliliğini sunmaktadır. Toplam satışlara göre işletmeler beş kategoriye ayrılmıştır: <1M€, [1M€, 5M€[, [5M€, 20M€[, [20M€, 50M€[ ve >50M€. Đhracata göre de işletmeler beş kategoriye ayrılmıştır: <0,5M€, [0,5M€, 3M€[, [3M€, 10M€[, [10M€, 20M€[ ve >20M€. Şekil 5.11: Toplam satışlara ve ihracata göre firmaların dağılım 94 Korelasyon analizi firmaların nicel performans verileri ve yenilikçilik düzeyleri arasındaki birebir ilişkiyi denetlemek için uygulanmaktadır. Sonuçlar Tablo 5.15'de gösterilmiştir. Faktörlerin ilişki katsayıları arasında sadece toplam satışlar (p<0,01; r:0,260), ciro artışı (p<0,1; r:0,159) ve ihracat (p<0,05; r:0,233) yenilikçiliğe (kırmızı olarak gösterilen) anlamlı bir şekilde bağlıdır. Yenilikçilik ve bu iki değişken arasındaki pozitif korelasyon yüksek toplam satışa ve ihracata sahip olan firmaların yenilikçilik düzeyinin de yüksek olduğuna işaret etmektedir. Ya da kısaca yenilikçi firmalar daha yüksek toplam satışa ve ihracata sahiptirler. Tablo 5.15: Nicel verilerin ilişki analizi Yenilikçiliğin toplam satışlar üzerindeki etkisini sayısal olarak incelemek için, beş aralıkta varyans analizi kullanılarak bir hipotez testi yürütülmüş ve firmaların yenilikçilik düzeyi karşılaştırılmıştır (Şekil 5.12). Yenilikçilik <1M€ [1M€, 5M€[ [5M€, 20M€[ [20M€, 50M€[ >50M€ Toplam N 10 43 34 20 13 120 Ort. P 2,65 ,006 2,79 2,83 2,73 3,63 2,87 8% 11% <1M€ [1M€, 5M€[ [5M€, 20M€[ [20M€, 50M€[ >50M€ 17% >50M€ 3,63 [20M€, 50M€[ 2,73 [5M€, 20M€[ 2,83 [1M€, 5M€[ 2,79 36% <1M€ 28% 2,65 1 2 3 4 Şekil 5.12: Toplam satışların dağılımı Örnekte toplam satışlara göre hemen hemen dengeli bir dağılım vardır: %8 <1M€, %36 [1M€, 5M€[, %28 [5M€, 20 M€[, %17 [20M€, 50M€[ ve %11 >50M€. Tek yönlü ANOVA analizinin bulguları, bu beş grup arasındaki yenilikçilik düzeyinin anlamlı bir farkı olduğunu göstermektedir. Yıllık ortalama cirosu 50M€'nun üzerinde olan firmalar diğerlerine göre daha yenilikçidirler. Aynı gerçek daha yenilikçi firmalar daha yüksek toplam satışa sahiptirler şeklinde de yorumlanabilir. 95 5 Tablo 5.16 bağımsız Student t-testleri ile çeşitli yenilikçilik aktivitelerinde toplam satışların etkilerini istatistiksel olarak incelemektedir. Analiz bulguları yüksek toplam satışların yenilikçilik ve her inovasyon türü için önemli pozitif bir fark sağladığına işaret etmektedir. Bu yüzden, daha yüksek toplam satışa sahip firmalar daha yenilikçidirler denebilir. Bir eşik değer olarak toplam satışı 35 milyon Euro’nun üzerinde olan firmalar, tüm yenilikçilik ve tüm inovasyon türlerinde diğer firmalara göre anlamlı derecede daha yüksek düzeydedir. Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazar Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon ciro >= 35,00 M€ < 35,00 M€ >= 35,00 M€ < 35,00 M€ N 22 99 22 Ort. 3,32 2,76 3,58 99 3,19 >= 35,00 M€ < 35,00 M€ >= 35,00 M€ < 35,00 M€ >= 35,00 M€ < 35,00 M€ >= 35,00 M€ < 35,00 M€ 22 99 22 99 21 99 22 99 3,19 2,57 3,44 2,88 3,16 2,45 3,22 2,76 p ,003 ,092 ,098 ,018 ,007 ,039 Tablo 5.16: Yüksek toplam satışların etkisi Aynı şekilde, ihracatların etkilerini analiz etmek için, firmaların yenilikçilik düzeyleri kıyaslanmış ve ortalama eşitliğinin ilk hipotezi tek yönlü ANOVA kullanılarak test edilmiştir (Şekil 5.13). Örnekte ihracatlara göre hemen hemen dengeli bir dağılım vardır: %35 <0,5M€, %25 [0,5M€, 3M€[ ve %19 [3M€, 10M€[, %11 [10M€, 20M€[ ve %10 >20M€. Bulgular göstermektedir ki bu beş ihracat aralığı içerisindeki firmalar arasında yenilikçilik düzeyinin anlamlı bir farkı vardır. Yenilikçilik <0,5M€ [0,5M€, 3M€[ [3M€, 10M€[ [10M€, 20M€[ >20M€ Toplam N 41 28 21 12 11 113 Ort. P 2,73 ,031 2,93 2,63 2,75 3,55 2,84 <0,5M€ [0,5M€, 3M€[ [3M€, 10M€[ [10M€, 20M€[ >20M€ 10% 11% 35% >20M€ 3,55 [10M€, 20M€[ 2,75 [3M€, 10M€[ 2,63 [0,5M€, 3M€[ 19% 2,93 <0,5M€ 25% Şekil 5.13: Toplam ihracatın dağılımı 96 2,73 1 2 3 4 5 Yıllık ihracatları 20 M€'dan daha yüksek olan firmalar diğerlerinden daha yenilikçidirler. Aynı bulgu daha yenilikçi firmalar daha yüksek ihracata sahiptirler şeklinde de yorumlanabilir. Tablo 5.17 ihracatların etkilerini istatistiksel olarak araştırmıştır. Student ttesti analizinin bulgularına göre, yüksek ihracat düzeyi yenilikçilik (p<0.01) için ve ayrıca radikal ürün inovasyonu dışındaki her inovasyon türü için anlamlı bir pozitif fark sağlamaktadır. Bu yüzden, daha yüksek ihracat düzeyine sahip olan firmalar daha yenilikçidir diyebiliriz. Fakat yüksek ihracatın radikal ürün inovasyonunda anlamlı fark yaratmaması, ihracatın radikal ürün yeniliklerine dayandırılmadığı şeklinde yorumlanabilir. Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon ihracat >= 15,00 M€ < 15,00 M€ >= 15,00 M€ < 15,00 M€ >= 15,00 M€ < 15,00 M€ >= 15,00 M€ < 15,00 M€ >= 15,00 M€ < 15,00 M€ >= 15,00 M€ < 15,00 M€ N 14 99 14 99 14 99 14 99 13 99 14 99 Ort. 3,40 2,77 3,69 3,16 2,96 2,62 3,43 2,88 3,23 2,50 3,46 2,74 p ,007 ,064 ,388 ,059 ,033 ,009 Tablo 5.17: Yüksek ihracatın etkisi Son olarak firmaların objektif performans veri ölçeklerini onların yenilikçilik düzeyleri açısından karşılaştırdık. Tablo 5.18 değişkenler üzerinde yüksek yenilikçiliğin etkilerine ilişkin sonuçları içermektedir. Tablo 5.18: Yüksek yenilikçiliğin etkisi 97 Bulgular göstermektedir ki yüksek yenilikçilik toplam satışlar, ihracatlar, yenilik performansı, imalat performansı ve finansal performans için anlamlı pozitif fark sağlamaktadır. Ayrıca Tablo 5.18’den görüleceği gibi, yenilikçi firmalar önemli derece daha fazla inovasyon harcaması yapmaktadır. Sonuç olarak, daha yenilikçi firmalar, daha yüksek toplam satışa ve ihracata ve ayrıca daha iyi performansa sahiptirler denebilir. Bu ise yenilikçiliğin firmaların rekabet gücünü artırdığını kanıtlamaktadır. Performans modeli tamamlayıcı analizleri sonlandırılmadan önce, yenilikçilik, inovasyonlar ve performans türleri arasındaki ilişkiyi sınamak için tek adım yapısal eşitlik modeli AMOS 4.0 kullanılarak düzenlenmiştir. (Şekil 5.14) Şekil 5.14: Performans modeli için yapısal eşitlik modeli Hipotez Đlişki H1 H2 H3 H4 H5 H6 H7 H8 H9 Ürün Đnovasyonu - Yenilikçilik Süreç Đnovasyonu - Yenilikçilik Pazarlama Đnovasyonu Yenilikçilik Organizasyonel Đnovasyon Yenilikçilik Yenilik Performansı - Firma Performansı Üretim Performansı - Firma Performansı Pazarlama Performansı - Firma Performansı Finansal Performans - Firma Performansı Yenilikçilik - Firma Performansı Standart Regresyon Katsayısı 0,66 0,75 0,53 0,78 0,77 0,51 0,32 0,42 0,59 p Sonuç <0,01 <0,01 <0,01 <0,01 <0,01 <0,01 <0,01 <0,01 <0,01 Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Tablo 5.19: Performans modeli için yapısal eşitlik modeli sonuçları Bu model için Tablo 5.19 yenilikler ve firma performansı arasında anlamlı pozitif ilişkiyi öngören temel hipotezleri (H1-H9), regresyon katsayılarını ve yapısal modeldeki 98 ilişkilerin anlam değerini göstermektedir. Bütün faktör ağırlıkları anlamlıdır (p<0.01). Bu nedenle, temel hipotezlerin tümü (H1-H9) bu yapısal eşitlik modelince desteklenmektedir. 5.3 Sektörel Farklar Önceki bölümde yer alan istatistikî analizler sektörel farklara bakılmaksızın çalışmaya katılan tüm firmaları kapsamaktadır. Ancak, her sektör kendine has şartlara, stratejilere, ihtiyaçlara ve kaynaklara sahiptir. Bu nedenle bir firmanın inovasyon eğilimi önemli ölçüde ait olduğu sektöre göre farklılaşabilmektedir. Bu bölümde yenilikçilik ve performans unsurları açısından örneklemdeki firmalar itibariyle sektörel farklılıklar incelenecek ve sektörlerin yenilik eğilimleri karşılaştırılacaktır. Tablo 5.20 sektörlerin yenilikçilik düzeylerinin kıyaslandığı tek yönlü ANOVA analizini göstermektedir. Sektörler arasındaki yenilikçilik düzeyleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark olmamasına rağmen kimya ve elektrikli ev aletleri sanayilerinin diğerlerine oranla ortalamada daha yenilikçi olduğu saptanmıştır. makina Yenilikçilik Sektörler N otomotiv 37 tekstil 35 kimyasal 33 metal esya 35 elektrikli ev aletleri 15 makina 27 Toplam 182 Ort. 2,76 2,74 3,06 2,74 3,05 2,72 2,83 2,72 3,05 elektrikli ev aletleri metal esya 2,74 3,06 kimyasal tekstil 2,74 otomotiv 2,76 1 2 3 4 5 Tablo 5.20: Sektörlerin yenilikçilik düzeyleri Tablo 5.21 inovasyon türleri için sektörel eğilimin kıyaslandığı tek yönlü ANOVA analizini göstermektedir. Aslında elektrikli ev aletleri sektörünün diğerlerine kıyasla daha yenilikçi olduğu adımsal ürün inovasyonları haricinde (Tablo 5.21’den), inovasyon türleri için istatistiksel açıdan anlamlı bir sektörel fark yoktur. Ancak hemen her inovasyon çeşidi için elektrikli ev aletleri ve kimya sektörlerinin diğerlerinden ortalamada daha yüksek düzeylere sahip olduğu da anlaşılmıştır. Ayrıca firmaların genellikle adımsal ürün inovasyonları uyguladıkları (ort: 99 3,17) ve radikal ürün (ort: 2,61) ve pazarlama (ort: 2,56) inovasyonlarıyla ise görece daha az ilgilendikleri anlaşılmaktadır. Sektörler otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Radikal Ürün otomotiv Inovasyonu tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Süreç otomotiv Inovasyonu tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Pazarlama otomotiv Inovasyonu tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Organizasyonel otomotiv Inovasyon tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Adimsal Ürün Inovasyonu N 37 35 33 35 15 28 183 37 35 33 35 15 28 183 37 35 32 35 15 28 182 37 35 33 35 14 28 182 37 35 33 34 15 28 182 Ort. 3,17 3,02 3,21 2,97 3,91 3,14 3,17 2,34 2,61 2,88 2,54 2,63 2,75 2,61 2,95 2,65 3,21 2,85 3,17 2,68 2,89 2,21 2,63 2,91 2,53 2,80 2,41 2,56 3,06 2,83 3,04 2,76 2,73 2,62 2,86 p ,078 Adım sal Ürün Đnovasyonu makina 3,14 elektrikli ev aletleri 3,91 metal esya 2,97 kimyasal ,712 3,21 tekstil 3,02 otomotiv 3,17 1 2 3 4 5 Süreç Đnovasyonu ,189 makina 2,68 elektrikli ev aletleri 3,17 metal esya 2,85 kimyasal 3,21 tekstil ,140 2,65 otomotiv 2,95 1 2 3 4 5 Pazarlam a Đnovasyonu makina ,429 2,41 elektrikli ev aletleri 2,80 metal esya 2,53 kimyasal 2,91 tekstil 2,63 otomotiv 2,21 1 2 3 4 Tablo 5.21: Đnovasyon türlerinde sektörel farklar Bulgular, otomotiv sektörünün en az radikal ürün ve pazarlama inovasyonlarında, en çok organizasyonel inovasyonlarda yenilikçi olduğunu göstermiştir. Tekstil sektörünün ise özellikle süreç inovasyonlarında daha belirgin şekilde olmak üzere genel anlamda en az yenilikçi sektör olduğu ortaya çıkmıştır. Metal sektörünün özellikle adımsal ürün 100 5 inovasyonlarında, makine sektörünün ise organizasyonel inovasyonlarda (fakat ürün inovasyonlarında başarılıdır) geride olduğu gözlenmektedir. Tablo 5.22 sektörlerin performans kriterlerinin karşılaştırıldığı tek yönlü ANOVA analizini göstermektedir. Sonuçlar anlamlı bir sektörel ayrımın var olmadığını göstermiştir. Sadece finansal performansta, kimya, elektrikli ev aletleri ve metal sektörleri, tekstil ve makinaya göre anlamlı derecede daha iyi durumdadır. Genel Performans Yenilik Performansi Imalat Performansi Pazar Performansi Finansal Performans Sektör otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam N 36 36 33 35 15 27 182 36 36 33 35 15 27 182 36 36 33 35 15 27 182 36 36 33 35 15 27 182 35 36 32 34 15 26 178 Ort. 3,88 3,86 3,80 3,82 3,80 3,61 3,80 3,84 3,61 3,64 3,56 3,52 3,42 3,62 3,76 4,03 3,92 3,93 3,93 3,78 3,89 4,02 3,94 3,84 3,96 3,93 3,64 3,90 3,27 2,97 3,50 3,46 3,43 3,03 3,27 p ,403 ,191 Finansal Perform ans ,331 makina 3,03 elektrikli ev aletleri 3,43 metal esya 3,46 kimyasal 3,50 tekstil ,367 2,97 otomotiv 3,27 1 ,084 Tablo 5.22 Performans unsurlarında sektörel farklar 101 2 3 4 5 Tablo 5.23 sektörlerin inovasyon harcamaları, toplam satışları ve ihracatlarının kıyaslanmasını sunmaktadır. Bulgular toplam satışlar ve ihracatlar için hatta inovasyon giderleri için de, anlamlı sektörel ayrım olduğunu göstermektedir. Inovasyon Harcamalari (M€) Toplam Satislar (M€) Ihracat (M€) Sektör N Ort. otomotiv 21 1,04 tekstil 21 1,56 kimyasal 18 2,38 metal esya 21 ,46 elektrikli ev aletleri 13 2,62 makina 17 ,27 Toplam 111 1,31 otomotiv 26 37,63 tekstil 25 19,18 kimyasal 21 28,22 metal esya 19 14,11 elektrikli ev aletleri 11 270,91 makina 19 3,35 Toplam 121 44,32 otomotiv 23 6,92 tekstil 26 12,76 kimyasal 18 7,17 metal esya 19 5,27 elektrikli ev aletleri 10 100,61 makina 18 1,16 Toplam 114 15,32 p ,240 Đnovasyon Harcam ası (M€) makina ,004 0,27 elektrikli ev aletleri 2,62 metal esya 0,46 kimyasal 2,38 tekstil 1,56 otomotiv 1,04 0 0,5 1 1,5 2 2,5 ,007 Tablo 5.23 Toplam satışlar, ihracat ve inovasyon harcamaları sektörel kıyaslaması Ortalamada elektrikli ev aletleri sektörü en yüksek ciroya (271M€) ve ihracata (101M€) sahipken, makine en düşük ciroya (3,4 M€) ve ihracata (1,2 M€) sahiptir. Öte yandan, elektrikli ev aletleri ve kimya sektörleri diğerlerine kıyasla daha yüksek yıllık inovasyon harcaması gerçekleştirmektedir (sırasıyla 2,6 M€ ve 2,4 M€). Özetlemek gerekirse sektörel ayrımlarla ilgili tüm bulgular ev aletleri ile kimya sektörlerinin diğer sektörlere nazaran anlamlı biçimde daha yenilikçi olduklarını, öte yandansa metal, makine ve tekstil sektörlerinin en az yenilikçi olanlar olduklarını açığa çıkarmaktadır. Şekil 5.15 firmaların sektörlere göre (x ekseni) yenilikçilik (y ekseni) düzeyleri göstermektedir. Daireler, firmaları yaşlarına (renkler; kırmızı=yaşlı, sarı=olgun ve yeşil=genç) ve büyüklüklerine göre (dairenin büyüklüğü) temsil etmektedir. Dairelerdeki 102 3 sayılar aynı yerde 1’den fazla firmanın yer aldığı anlamına gelmektedir ve dairelerin rengi bu sebeple beyazdır. Ortalama olarak elektrikli ev aletleri ile kimya sektörlerinin en yenilikçi sektörler olduğu ve tekstil, metal ve makinenin en az yenilikçi sektörler olduğu saptamasını bu canlandırma desteklemektedir. Dahası örneğimizde makine sektörünü, genellikle küçük ve genç firmalardan oluştuğu bu grafikle belirmektedir. Şekil 5.15: Sektörlerin yenilikçilik düzeyleri 103 BÖLÜM 6: 6.1 ĐNOVASYON BELĐRLEYĐCĐLERĐ MODELĐ ANALĐZLERĐ Đnovasyon Belirleyicileri Modeli Analizleri Đnovasyon belirleyicileri modeli işletmelerde inovasyonun nasıl ortaya çıktığı hakkındadır. Bu model, inovasyon etkenlerinin oluşturulduğu ve firmaların inovasyon yeteneklerinin belirlendiği inovasyon sürecinin simülasyonudur. Bu aşama yenilikçiliğin doğumu olarak da tanımlanabilir. Belirleyiciler modeline göre, inovasyon belirleyicileri (genel firma nitelikleri, firma yapısı, firma stratejileri ve sektörel koşullar ve ilişkiler) firmaların yenilikçilik düzeyi üzerinde doğrudan etkilidirler. Đşletmelerdeki inovasyonun başarı seviyesi (veya firmaların yenilikçilik düzeyi) inovasyon belirleyicilerinin beklenen sonucudur. Kısaca bu model, firmalarda uygulanan adımsal ürün, radikal ürün, süreç, pazarlama ve organizasyonel inovasyon olarak adlandırılan beş inovasyon türünün inovasyon belirleyicileri sayesinde ortaya çıkarılma sürecini yansıtmaktadır. Bu modelin analizi ve hipotezlerin testi için, performans model analizindeki aynı metodoloji kullanılmıştır. 6.1.1. Firma Stratejileri Bir firmanın yenilikçilik kapasitesi müşterilerinin ihtiyaçlarına, üretim teknolojilerinde ortaya çıkan gelişmelere ve firmanın faaliyetlerine göre değişir. Đnovasyonun belirleyici faktörleri arasında firma stratejileri, içsel ve dışsal büyümenin ve imalat stratejilerinin yenilik performansında temel rol oynaması açısından önemli bir yer teşkil etmektedir. Bunun yanında yükselen verimlilik isletme başarısı için çok önemli bir itici kuvvettir. 6.1.1.1 Đşletme stratejileri Tablo 6.1 işletme stratejilerinin keşifsel faktör analizi sonucunda elde edilen faktör yapısını göstermektedir. Bu analize göre, anketteki tüm strateji değişkenleri temel bilesen analizine konulmuş ve altı gizli faktör çıkmıştır. Elde edilen faktörler; imalat esnekliği, güvenilirlik ve teslimat hızı, imalat kalitesi ve imalat maliyeti (bu dört faktör imalat 104 stratejileridir), pazar odağı ve teknoloji stratejileri’dir (bu son iki madde üst yönetim işletme stratejileridir). Tablo 6.1: Đşletme stratejilerinin faktör yapısı Keşifsel faktör analizinin sonucu anketteki tüm değişkenlerin beklenen faktörler altında yer aldığını onaylamıştır. ayni zamanda Faktörlerin yapısını test etmek için teyit edici faktör analizi gerçekleştirilmiştir. Tablo 6.2 bu analiz sonucundaki faktör yüklerini yansıtmaktadır. Bu analizin sonuçları uygunluk endeksleri ile değerlendirilmiştir (Tablo 6.3). Model için uygunluk endeksleri kabul edilir düzeyini yansıtmaktadır. 105 Firma Stratejisi Soruları Đmalat Maliyeti S29, S30, S31, S28, S27, S26 Güvenilirlik ve Teslimat Hızı S42, S41, S40, S33, S43, S44, S45 Đmalat Esnekliği S36, S37, S38, S35, S34, S32 Đmalat Kalitesi S22, S23, S25, S20, S21, S24 Teknoloji için Kaynak S13, S14, S15, S16 Pazar Odağı S9, S10, S11, S12 Faktör Yükleri 0,829*, 0,675*, 0,645*, 0,685*, 0,408*, 0,519* 0,716*, 0,699*, 0,722*, 0,522*, 0,731*, 0,666*, 0,576* 0,489*, 0,685*, 0,769*, 0,722*, 0,589*, 0,573* 0,541*, 0,841*, 0,612*, 0,466*, 0,610*, 0,778* 0,625*, 0,715*, 0,613*, 0,480* 0,486*, 0,824*, 0,269*, 0,629* *p<0,05 Tablo 6.2: Đşletme stratejileri için teyit edici faktör analizi yükleri Bulgular Đşletme stratejileri Uygunluk Endeksleri χ2 / serbestlik derecesi CFI (Comparative Fit Index) NFI (Normed Fit Index) RFI (Relative Fit Index) IFI (Incremental Fit Index) TLI (Tucker-Lewis Fit Index) RMSEA (Root Mean Square Error) 2,098 ,975 ,954 ,946 ,975 ,971 ,078 Referans Değeri 2 1< χ / df <5 0.9<CFI<1 0.9<NFI<1 0.9<RFI<1 0.9<IFI<1 0.9<TLI<1 RMSEA<.08 Tablo 6.3: Đşletme stratejileri faktörleri için uygunluk endeksleri Faktör yüklerinden altısı hariç (S27, S36, S25, S16, S9, S11) tümü yüksek (>.50) ve anlamlıdır (p<0.01). Bu yedi madde de makul derecede yüksek ve anlamlı olduğundan (p<0.05) geçerli sayılmıştır. Ek olarak Cronbach α güvenilirlik analizi oluşacak faktörlerin güvenilir olduklarını göstermiştir. Tablo 6.4 işletme stratejileri faktörlerinin Cronbach α değerlerini göstermektedir. Tüm Cronbach α değerleri 0,60’dan büyük olduğundan faktörler geçerli ve güvenilirdir. Faktörler Soru sayısı Đmalat Maliyeti Güvenilirlik ve Teslimat Hızı Đmalat Esnekliği Đmalat Kalitesi Pazar Odağı Teknoloji için Kaynaklar 6 7 6 6 4 4 Cronbach α değeri 0,788 0,836 0,806 0,821 0,625 0,707 Tablo 6.4: Đşletme stratejileri güvenilirlik analizi sonuçları 106 Faktörler onaylandıktan sonra korelasyon analizi uygulanmıştır. Bu analiz yenilikçilik ve işletme stratejileri arasındaki birebir ilişkiyi araştırmak için kullanışlıdır. Sonuçlar faktörlerin ortalamaları ile beraber Tablo 6.5'de gösterilmektedir. Tablo 6.5: Đşletme stratejileri ilişki analizi Hipotezlerle ilgili olan (kırmızı renkle gösterilen) faktörler anlamlı olarak ilişkilidirler. Bu nedenle, yenilikçilik ve işletme stratejileri arasındaki pozitif korelasyon inovasyon belirleyicileri modelinin hipotezlerini desteklemektedir. Yenilikçilikle pazar odağı stratejisi daha yüksek korelasyon katsayısına (r:0,351) sahipken, imalat ve teslimat hızı daha düşük korelasyon katsayısına (r:0,179) sahiptir. Đşletme stratejilerinin ortalamaları örneklemdeki firmaların en fazla imalat kalitesine önem verdiklerini kanıtlamaktadır. Buna karşın imalat önceliklerden görece en düşük önem imalat esnekliğine verilmiştir (Şekil 6.1). 80% 60% 40% 20% 0% Güvenilirlik Maliyet Esneklik çok önemli Kalite önemli Teknoloji yatırımı Pazar odağı az önemli Şekil 6.1: Đşletme stratejileri ortalamaları Korelasyon analizi yenilikçilik ve işletme stratejisi arasındaki pozitif ilişkiyi desteklemektedir. Ancak, bu analiz ilişkinin yönü hakkında bir şey söylemez. Bu amaç için, 107 çoklu regresyon analizi daha fazla bilgi sağlamaktadır. Tablo 6.6 ve Şekil 6.2 işletme stratejilerinin yenilikçilik üstündeki etkilerine dair regresyon modelini göstermektedir. Şekil 6.2: Đşletme stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi Standard Beta 0,121 Bağımsız Değişkenler Đmalat maliyeti Güvenilirlik ve teslimat hızı -0,21 Đmalat esnekliği 0,09 Đmalat kalitesi 0,02 Pazar odağı 0,288 Teknoloji için kaynaklar 0,206 2 R =0,223 ; p=,000 p 0,146 0,811 0,261 0,813 0,000 0,004 Tablo 6.6: Đşletme stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi Bu regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,01) ve bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %22,3'ünü (R2=0,223) ifade etmektedir. Ancak, firma stratejileri çoklu regresyona birlikte girdiklerinde, sadece pazar odağı (β=0,288; p<0,01) ve teknoloji için kaynaklar (β=0,206; p<0,05) yenilikçilik üstünde anlamlı pozitif etkilere sahiptir. Bu bulgu firma stratejileri arasında aracı etkilerin var olduğunu göstermektedir. Post hoc analizleri pazar odağı ve teknoloji için kaynak faktörlerinin imalat kalitesi, esnekliği, maliyeti, ve güvenilirliğinin yenilikçilik üstündeki etkilerini gölgelediğini ortaya çıkarmaktadır. Şekil 6.3 bu modeli anlamlı bulgularıyla sunmaktadır. Yenilikçiliğin %19'u bu modelce açıklanmaktadır. %19’luk açıklama oranı işletme stratejilerinin yenilikçilik açısından sahip olduğu büyük önemi vurgulamaktadır. Bu oran entelektüel sermayeden sonra en önemli ikinci yenilikçilik bileşenin işletme stratejileri olduğuna işaret etmiştir. Yenilikçilik üzerinde 108 pazar odağı, teknoloji için kaynak ve imalat maliyeti doğrudan diğer imalat stratejileri ise dolaylı etkilere sahiptir. Şekil 6.3: Đşletme stratejileri için patika analizi Bu patika modeli aynı zamanda kum piramidi modelinin rasyonelliğini desteklediğinden işletme stratejileri için ilginçtir (Ferdows ve De Meyer, 1990). Kum piramidi modeli (Şekil 6.4) imalat stratejileri arasında hiyerarşik bir yapı önermektedir. Piramidin altındaki faktör üst unsurlar için temeldir. Tüm diğer katmanlar kalite tarafından desteklenir. En son amaç ve imalat stratejilerinin en açık katmanı maliyet etkinliği konin en üstünde yer alır. Şekil 6.4: Kum piramidi modeli Öte yandan, patika analizinde bağımlı değişken yenilikçilik faktörü yerine inovasyon türlerinin her biri ayrı ayrı alındığında, her bir iş stratejisinin hangi inovasyon türü için nasıl 109 etki ettiğini ve ilişkiler ağının nasıl değiştiğini görmek adına önemli bilgi edinilmektedir (Şekil 6.5). Patika analizlerinde, iş yapının (imalat stratejileri) değişmiyor olması dikkat çekicidir. Đmalat maliyetinin organizasyonel inovasyonlarda, imalat esnekliğinin ürün inovasyonlarında doğrudan etki sahibi olması, teknoloji yatırımı faktörünün ise pazarlama inovasyonlarını doğrudan etkilemiyor olması saptanan ilginç noktalardır. Şekil 6.5: Đşletme stratejileri ve inovasyon türleri için patika analizi Bulgular işletme stratejileri, inovasyon türleri ve yenilikçilik arasındaki pozitif ilişkiyi değişkenler arasındaki aracı etkilere rağmen ortaya çıkarmaktadır; böylece hipotez HY15 desteklenmektedir. 6.1.1.2 Firma Dışındaki Đnovasyonların Đzlenmesi Firmalar kendi iletişim ağlarının yayılım etkilerinden yarar sağlamak için mücadele etmektedirler. Tedarik zincirlerini gözlemlemek, yakın ve uzak çevrelerindeki inovasyonları izlemek yenilikçilik için faydalı bir firma stratejisidir. Tablo 6.7 izleme stratejilerinin faktör yapısını keşifsel faktör analizi sonucunu dikkate alarak göstermektedir. Elde edilen 3 faktör 110 sektör içi çevreyi izlemek (tedarikçiler, müşteriler, rakipler, bayiler ve satıcılar, fuarlar ve sergiler), sektör dışı çevreyi izlemek (üniversiteler, başka sektörden firmalar, açıklanmış patentler) ve teknik kaynakları (bilimsel ve teknik yayınlar, bilimsel ve mesleki toplantılar, internet ve e-veri tabanları) izlemektir. Sorular Sektör Disi Çevreyi Izleme Sektör Içi Çevreyi Izleme Teknik Kaynaklari Izleme i21k i19k i20k i15k i18k i17k i16k i14k i22k i12k i11k i13k 1 ,786 ,726 ,675 ,580 Faktörler 2 3 ,756 ,680 ,637 ,613 ,550 ,805 ,724 ,627 Tablo 6.7: Firma dışı inovasyonların izlenmesi faktör yapısı Doğrulayıcı faktör analizi sonucundaki faktör yükleri Tablo 6.8’de, analizin sonuçlarının uygunluk endeksleri ise Tablo 6.9‘da gösterilmektedir. Yeniliklerin Đzlenmesi Soruları Sektör Đçi Çevreyi Đzleme I18k, I17k, I14k, I16k, I22k Sektör Dışı Çevreyi Đzleme I15k, I19k, I20k, I21k Teknik Kaynakları Đzleme I11k, I12k, I13k Faktör Yükleri 0,516*, 0,629*, 0,617*, 0,618*, 0,599* 0,712*, 0,753*, 0,655*, 0,578* 0,776*, 0,546*, 0,763* *p<0,01 Tablo 6.8: Firma dışı inovasyonların izlenmesi için teyit edici faktör analizi yükleri Bulgular Uygunluk Endeksleri Yenilikleri Đzleme χ2 / serbestlik derecesi CFI (Comparative Fit Index) NFI (Normed Fit Index) RFI (Relative Fit Index) IFI (Incremental Fit Index) TLI (Tucker-Lewis Fit Index) RMSEA (Root Mean Square Error) 2,061 ,988 ,978 ,966 ,988 ,982 ,076 Referans Değeri 1< χ2 / df <5 0.9<CFI<1 0.9<NFI<1 0.9<RFI<1 0.9<IFI<1 0.9<TLI<1 RMSEA<.08 Tablo 6.9: Firma dışı inovasyonların izlenmesi faktörleri için uygunluk endeksleri 111 Bu model için uygunluk endeksleri izleme faktör yapısının geçerli ve tutarlı olduğunu göstermektedir. Bütün faktör ağırlıkları yüksek (>0,50) ve anlamlı (p<0,01) ağırlıklara sahiptirler. Faktörlerin güvenilirlik analizi için, Cronbach α metodu kullanılmıştır. Tablo 6.10 firma dışı inovasyonların izlenmesi faktörlerinin Cronbach α değerlerini göstermektedir. Cronbach α değerleri 0,70'den büyük olduğu için bütün faktörlerin güvenilir olduğu onaylanmıştır. Faktörler Soru sayısı Sektör içi çevreyi izleme Sektör dışı çevreyi izleme Teknik kaynakları izleme 5 4 3 Cronbach α değeri 0,731 0,761 0,738 Tablo 6.10: Firma dışı inovasyonların izlenmesi güvenilirlik analizi sonuçları Đlişkileri ortaya koyan korelasyon analizi Tablo 6.11‘de görülmektedir. Đzleme stratejisi faktörleri yenilikçilikle (kırmızı renkle işaretlenen) anlamlı bir şekilde pozitif ilişkilidir. Sektör içi çevreyi izleme daha yüksek korelasyon katsayısına (r:0,347), ve teknik kaynakları izleme daha düşük korelasyon katsayısına (r:0,273) sahiptir. Tablo 6.11: Đzleme için ilişki analizi Đzleme stratejilerinin ortalamasına göre, örneğimizdeki firmalar inovasyonları takip etmek için esas olarak kendi tedarik zincirlerini, yani ortaklarını, müşterilerini, tedarikçilerini, satıcılarını, rakiplerini ve de bilimsel bültenler gibi teknik kaynakları izlemekte ve en çok buradan yararlanmaktadır. Ancak, firmalar sektör dışı çevrelerini, yani üniversiteleri ve diğer sektörlerden firmaları izlemede pek gönüllü değillerdir (Şekil 6.6). Bu gerçek üniversitesanayi ilişkisinin Türkiye'de olgunlaşmadığını da desteklemektedir. Bir bölümde sunulacak işbirliği bulguları aynı durumu yansıtacaktır. 112 sonraki 75% 50% 25% 0% Sektör Dışı Çevreyi Đzleme Sektör Đçi Çevreyi Đzleme çok katkı sağladı katkı sağladı Bilimsel Kaynaklar az katkı sağladı Şekil 6.6: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin katkı düzeyleri Şekil 6.7 ve Tablo 6.12 yenilikçilik üzerine izleme stratejilerinin etkilerini inceleyen regresyon modelini göstermektedir. Şekil 6.7: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin yenilikçilik üzerine etkisi Standard Beta ,260 Bağımsız Değişkenler Sektör içi çevreyi izleme Sektör dışı çevreyi izleme ,087 Teknik kaynakları izleme ,107 2 R =0,148 ; p=,000 p ,003 ,350 ,216 Tablo 6.12: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejilerinin yenilikçiliğe etkisi Đzleme stratejilerinin etkilerinin regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,01) ve bu modele göre, bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %14,8'ini (R2=0,148) ifade etmektedir. Ancak, izleme stratejileri çoklu regresyona birlikte girdiklerinde, sadece iç çevreyi izleme (β=0,260; p<0,03) yenilikçilik üstünde anlamlı pozitif etkilere sahip olmakta, bu bulgu da 113 faktörler arasında aracı etkilerin var olduğu anlamına gelmektedir. Şekil 6.8 bu modeli sunmaktadır. Yenilikçiliğin %14'ü bu modelce açıklanmaktadır. Şekil 6.8: Firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejileri için patika analizi Öte yandan, patika analizinde bağlı değişken yenilikçilik faktörü yerine inovasyon türlerinin her biri ayrı ayrı alındığında, her bir inovasyon türünü izleme stratejisinin hangi inovasyon türü için nasıl etki ettiğini ve ilişkiler ağının nasıl değiştiği hakkında önemli bilgi edinilmektedir (Şekil 6.9). Şekil 6.9: Firma dışı inovasyonların izlenmesi ve inovasyon türleri için patika analizi Bulgular firma dışı inovasyonların izlenmesi stratejileri, inovasyon türleri ve yenilikçilik arasındaki pozitif ilişkiyi değişkenler arasındaki aracı etkilere rağmen ortaya çıkarmaktadır; böylece hipotez HY16 desteklenmektedir. 114 6.1.1.3 Đşbirlikleri Soru formundaki cevaplara dayanarak, firmalar işbirliği seviyelerine göre dört alt kategoriye ayrıldılar: 1=hiç, 2=yerel, 3= ulusal, 4= uluslar arası işbirliği. Olası işbirliğinin etkilerini çıkarmak için bağımsız Student t-testi ve tek yönlü ANOVA prosedürü kullanılmıştır. Bu analiz için, yerel, ulusal ya da uluslar arası (ölçekte >2) seviyede işbirliği yaptığı belirtilen firmalar işbirlikçi olmayan (ölçekte <2) firmalar ile kıyaslanmış ve başlangıç hipotezi Ho (µişbirlikçi = µ diğerleri) her bir işbirliği faaliyeti için test edilmiştir. On farklı işbirliği faaliyeti incelenmiştir: Üniversitelerle veya araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliği / rakiplerle Ar-Ge işbirliği / diğer firmalarla Ar-Ge işbirliği (müşteri ve tedarikçi hariç) / üretim işbirliği / satın alma işbirliği / hizmet, satış, dağıtım işbirliği / firmalarla veya eğitim merkezleriyle eğitim işbirliği / müşterilerle işbirliği / tedarikçilerle işbirliği ve tamamlayıcı işbirlikleri. Bu işbirliği çeşitlerinin tümü için firmaların yenilikçilik seviyeleri karşılaştırılmış ve "işbirliği yapmayan ve işbirliği yapan firmaların yenilikçilik seviyesi aynıdır" hipotezi Student t-testleri kullanılarak sınanmıştır. Şekil 6.10 üniversiteler veya araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliği bulgularını yansıtmaktadır. Yenilikçilik Hayır Yerel Ulusal Uluslar arası Toplam N 118 17 28 14 177 Ort. P 2,68 ,008 3,15 3,12 3,11 2,83 8% hayır yerel ulusal uluslararası 16% 10% uluslararası 3,11 ulusal 3,12 yerel 3,15 2,68 hayır 66% 1 2 3 4 Şekil 6.10: Üniversite ve araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliği Sonuçlar örneğimizdeki firmaların %34'ünün üniversiteler veya araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliği uyguladığını göstermektedir. Fakat, işbirlikçi firmalar daha yüksek yenilikçilik seviyesine sahiptir. Tablo 6.13 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşitlerinin etkilerini incelemektedir. 115 5 Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inivasyon Yenilikçilik Performansi Imalat Performansi Pazar Performansi Genel Performans Finansal Performans i1a >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 N 59 118 59 118 59 118 59 117 58 118 58 118 59 118 59 118 59 118 59 118 59 114 Ort. 3,12 2,68 3,45 3,03 2,97 2,47 3,20 2,78 2,83 2,40 3,18 2,72 3,77 3,53 4,00 3,85 4,05 3,82 3,94 3,73 3,48 3,15 p ,001 ,011 ,028 ,009 ,015 ,003 ,022 ,083 ,036 ,010 ,021 Tablo 6.13: Üniversite ve araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliğinin etkileri Student t-testinin bulguları üniversiteler veya araştırma merkezleriyle yapılan Ar-Ge işbirliğinin her inovasyon ve performans ölçeği için anlamlı bir fark sağladığını göstermektedir. Sonuç olarak, bu işbirliği türünü kullanan firmalar daha yenilikçidir ve daha iyi performansa sahiptir. Şekil 6.11 rakiplerle Ar-Ge işbirliğinin bulgularını göstermektedir. Örneğimizdeki firmaların sadece %7'si rakipleriyle bu işbirliği türünü uygulamaktadır. Yenilikçilik Hayır Yerel Ulusal Uluslar arası Toplam N 166 5 3 3 177 Ort. P 2,84 ,079 2,46 3,49 1,89 2,83 hayır yerel ulusal uluslararası 3% 2%2% uluslararası 1,89 ulusal 3,49 2,46 yerel 2,84 hayır 93% Şekil 6.11: Rakiplerle Ar-Ge işbirliği 116 1 2 3 4 5 Tablo 6.14 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini incelemektedir. Student ttesti analizinin bulguları rakiplerle Ar-Ge işbirliğinin, firmanın yenilikçilik kapasitesi için anlamlı bir fark sağlamadığı göstermektedir. Yine de, bu işbirliği türünü uygulayan firmalar radikal ürün inovasyonları, yenilik, imalat, pazar ve genel firma performansı için daha yüksek ortalamaya sahiptir. Öte yandan, süreç inovasyonlarında rakiplerle Ar-Ge işbirliği olumsuz fark sağlamıştır. Bu işbirliği türünü uygulayan firmaların sayısı artırıldıkça, etkileri hakkında daha kesin yargılara ulaşılabilir. Radikal Ürün Inovasyonu >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 Süreç Inovasyonu Yenilik Performasni Imalat Performansi Pazar Performansi Genel Performans N 11 166 11 165 11 166 11 166 11 166 11 166 Ort. 2,82 2,62 2,35 2,96 3,82 3,60 4,05 3,89 4,18 3,88 4,02 3,79 p ,660 ,055 ,292 ,365 ,162 ,156 Tablo 6.14: Rakiplerle Ar-Ge işbirliğinin etkileri Şekil 6.12 diğer firmalarla (müşteri ve tedarikçiler hariç) Ar-Ge işbirliğinin bulgularını yansıtmaktadır. Örneklemdeki firmaların %20’si bu Ar-Ge işbirliğini gerçekleştirmiştir. Yenilikçilik Hayır Yerel Ulusal Uluslar arası Toplam N 141 11 10 14 176 Ort. P 2,81 ,849 2,78 3,05 2,79 2,82 6% hayır yerel ulusal uluslararası 8% uluslararası 2,79 ulusal 6% 80% Şekil 6.12: Diğer firmalarla Ar-Ge işbirliği 117 3,05 yerel 2,78 hayır 2,81 1 2 3 4 5 Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Yenilik Performansi Imalat Performansi Pazarlama Performansi Genel Perfromans Finansal Performans >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 N 35 141 35 141 35 141 35 140 34 141 35 140 35 141 35 141 35 141 35 141 34 138 Ort. 2,86 2,81 3,44 3,10 2,80 2,61 3,03 2,88 2,44 2,56 2,74 2,90 3,76 3,58 3,96 3,87 4,08 3,84 3,93 3,76 3,74 3,14 p ,758 ,080 ,470 ,453 ,553 ,406 ,147 ,430 ,076 ,086 ,001 Tablo 6.15 : Diğer firmalarla Ar-Ge işbirliğini etkileri Tablo 6.15 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini incelemektedir. Student ttesti analizinin bulguları diğer firmalarla Ar-Ge işbirliği yapan firmaların finansal performans, pazarlama ve genel firma performansı ile adımsal ürün inovasyonları için olumlu yönde anlamlı bir fark sağladığını göstermektedir. Şekil 6.13 genellikle ani siparişler yüzünden meydana genel kapasite açıklarını eşleştirmek için uygulanan üretim işbirliğini hakkındadır. Örneklemde yer alan firmaların %33'ünün üretim işbirliği uyguladığı gözlenmektedir. Bu alanda ulusal veya uluslar arası derecedeki işbirlikçi firmalar daha yüksek yenilikçilik seviyesine sahiptir. Yenilikçilik Hayır Yerel Ulusal Uluslar arası Toplam N 117 27 22 11 177 Ort. P 2,79 ,020 2,54 3,17 3,23 2,82 12% 6% hayır yerel ulusal uluslararası uluslararası 3,23 ulusal 3,17 2,54 yerel 15% 2,79 hayır 67% 1 Şekil 6.13: Üretim işbirliği 118 2 3 4 5 Yenilikçilik Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyo nel Inovasyon Yenilik Performansi N 60 117 60 117 59 117 60 116 60 116 61 116 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 Ort. 2,90 2,79 3,04 2,91 2,89 2,93 2,67 2,48 2,98 2,81 3,52 3,66 p ,407 ,430 ,831 ,273 ,282 ,185 Tablo 6.16: Üretim işbirliğinin etkileri Tablo 6.16 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini incelemektedir. Student ttesti analizinin bulguları üretim işbirliğinin hiç bir inovasyon türü için, anlamlı bir fark sağlamadığını göstermektedir. Bu durum, üretim işbirliğinin önemli bir yenilikçilik yönünün olmadığı ve daha çok pazara yönelik bir faaliyet türü olduğu fikrini akla getirmektedir. Şekil 6.14 çoğunlukla yüksek sipariş maliyetini paylaşmak için firmaların yararlandığı satın alma işbirliğinin bulgularını göstermektedir. Örneklemdeki firmaların sadece %26'sı satın alma işbirliği uygulamaktadır. Bu alanda ulusal veya uluslar arası alanda işbirliği yapan firmalar daha yüksek yenilikçilik seviyesine sahiptir. Satın alma işbirliklerinin etkili olabilmesi için ulusal veya uluslar arası boyutta uygulanması gerektiği gözükmektedir. Yenilikçilik Hayır Yerel Ulusal Uluslar arası Toplam N 131 18 14 14 177 Ort. P 2,80 ,235 2,61 3,16 3,01 2,82 8% 8% hayır yerel ulusal uluslararası uluslararası 3,01 ulusal 3,16 10% 2,61 yerel 2,80 hayır 74% 1 2 3 4 5 Şekil 6.14: Satın alma işbirliği Tablo 6.17 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini incelemektedir. Student-t testi bulguları satın alma işbirliğinin süreç inovasyonları ve yenilik performans açısından daha yüksek bir düzey sağlasa da, hiçbir yenilik ve performans ölçütünde anlamlı bir fark sağlamadığını göstermektedir. 119 N Yenilikçilik Süreç Inovasyonu Yenilik Performansi Genel Performans >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 46 131 46 130 46 131 46 131 Ort. 2,90 2,80 3,13 2,84 3,72 3,57 3,87 3,78 p ,478 ,110 ,190 ,292 Tablo 6.17: Satın alma işbirliğinin etkileri Şekil 6.15 hizmet, satış, dağıtım işbirliğinin bulgularını göstermektedir. Sonuçlara göre örneğimizdeki firmaların %30'u bu alanda işbirliği yapmaktadır. Ulusal veya uluslar arası seviyedeki bu tür işbirliklerinin firmalara daha yüksek yenilikçilik becerisi sağladığı söylenebilir. Yenilikçilik Hayır Yerel Ulusal Uluslar arası Toplam N 123 16 22 16 177 Ort. P 2,77 ,218 12% 2,69 3,01 3,14 9% 2,83 hayır yerel ulusal uluslararası 9% uluslararası 3,14 ulusal 3,01 yerel 2,69 hayır 2,77 70% 1 2 3 4 5 Şekil 6.15: Hizmet, satış, dağıtım işbirliği Tablo 6.18 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini incelemektedir. Analizin bulguları hizmet, satış ve dağıtım işbirliğinin pazarlama ve organizasyonel inovasyonlar ile yenilik ve finansal performans için daha yüksek ortalamalar sağladığı, ancak anlamlı bir fark yaratmadığını göstermektedir. Bu tür işbirliklerinin doğrudan pazara yönelik olma niteliği bu sonucu beklendik kılmaktadır. Yenilikçilik Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Yenilik Performansi Finansal Performans N 54 123 54 122 53 123 55 122 53 120 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 Ort. 2,95 2,77 2,76 2,45 3,03 2,80 3,58 3,63 3,33 3,23 p ,172 ,117 ,166 ,701 ,482 Tablo 6.18: Hizmet, satış, dağıtım işbirliğinin etkileri 120 Şekil 6.16 diğer firma veya eğitim merkezleriyle eğitim işbirliğinin bulgularını göstermektedir. Örneklemdeki firmaların %56'sı bu işbirliği türünü gerçekleştirmektedir. Bu alandaki ulusal veya uluslar arası seviyedeki işbirlikçi firmalar, anlamlı derecede daha yüksek yenilikçilik düzeyine sahiptir. Tablo 6.19 istatistiksel olarak bu işbirliği çeşidinin etkilerini göstermektedir. Yenilikçilik Hayır Yerel Ulusal Uluslar arası Toplam N 78 46 40 12 176 Ort. P 2,64 ,000 2,69 3,10 3,57 2,82 hayır yerel ulusal uluslararası 7% uluslararası 3,57 ulusal 23% 3,10 44% 26% yerel 2,69 hayır 2,64 1 2 3 4 5 Şekil 6.16: Firmalar ve/veya eğitim kurumları ile eğitim işbirliği Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazar Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Yenilik Performansi Imalat Performansi Pazar Perfromansi Genel Performans Finansal Performans >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 N 98 78 98 78 98 78 98 77 97 78 97 78 97 79 97 79 97 79 97 79 96 76 Ort. 2,97 2,64 3,28 3,03 2,72 2,53 3,08 2,70 2,63 2,43 3,09 2,58 3,70 3,51 3,91 3,88 3,93 3,86 3,85 3,75 3,41 3,08 p ,009 ,115 ,358 ,017 ,228 ,001 ,056 ,753 ,485 ,210 ,018 Tablo 6.19: Firmalar ve/veya eğitim kurumları ile eğitim işbirliğinin etkileri Buna göre eğitim işbirliğinin yenilikçilik, süreç ve organizasyonel inovasyonlar ile finansal performans ve yenilik performansı için anlamlı bir fark sağladığı görülmektedir. Bu 121 nedenle bu işbirliği türünü kullanan firmalar daha yenilikçidir ve daha iyi performansa sahiptir denebilir. Şekil 6.17 müşterilerle işbirliği verisini yansıtmaktadır. Örneklemdeki firmaların %67'si müşteriyle işbirliği yapmaktadır ve bu alanda ulusal veya uluslar arası seviyedeki işbirlikçi firmalar daha yüksek yenilikçi seviyeye sahiptir. Yenilikçilik Hayır Yerel Ulusal Uluslar arası Toplam N 57 36 47 36 176 Ort. P 2,66 ,093 2,70 2,94 3,04 2,82 hayır yerel ulusal uluslararası 20% 33% uluslararası ulusal 2,70 hayır 2,66 27% 1 Şekil 6.17: Müşterilerle işbirliği Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Imalat Performansi Pazar Performansi Genel Performans Finansal Performans 2,94 yerel 20% Yenilik Performansi 3,04 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 N 119 57 119 57 119 57 118 57 118 57 118 57 119 57 119 57 119 57 119 57 115 57 Ort. 2,90 2,66 3,17 3,15 2,67 2,60 2,99 2,76 2,64 2,32 2,98 2,63 3,70 3,43 3,94 3,79 3,97 3,71 3,87 3,64 3,28 3,23 p ,075 ,896 ,755 ,167 ,076 ,030 ,010 ,095 ,017 ,005 ,746 Tablo 6.20: Müşterilerle işbirliğinin etkileri 122 2 3 4 5 Tablo 6.20 müşterilerle işbirliği yapan firmaların yenilikçilik, yenilik, üretim ve pazar performansı, organizasyonel ve pazarlama inovasyonları için olumlu yönde anlamlı bir fark yarattığını sergilemektedir. Benzer biçimde, Şekil 6.18 tedarikçilerle olan işbirliğinin bulgularını göstermektedir. Ankete katılan firmaların %70'i bu işbirliği türünü uygulamaktadır. Tablo 6.21’e göre tedarikçilerle işbirliği yapmak, firmalara finansal performans dışında tablodaki tüm unsurlarda anlamlı derecede yarar sağlamaktadır. Yenilikçilik Hayır Yerel Ulusal Uluslar arası Toplam N 52 39 50 33 174 Ort. P 2,37 ,000 2,87 3,14 3,05 2,83 hayır yerel ulusal uluslararası 30% 19% uluslararası 3,05 ulusal 3,14 2,87 yerel 2,37 hayır 29% 22% 1 Şekil 6.18: Tedarikçilerle işbirliği Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazar Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Yenilik Performansi Imalat Performansi Pazarlama Performansi Genel Performans Finansal Perfromans >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 N 122 52 122 52 122 52 122 51 121 52 121 52 122 52 122 52 122 52 122 52 118 52 Ort. 3,03 2,37 3,37 2,72 2,83 2,28 3,12 2,44 2,73 2,14 3,11 2,33 3,73 3,38 3,98 3,72 3,97 3,72 3,89 3,61 3,33 3,14 p ,000 ,000 ,018 ,000 ,001 ,000 ,001 ,005 ,031 ,001 ,201 Tablo 6.21: Tedarikçilerle işbirliğinin etkileri 123 2 3 4 5 Son olarak, Şekil 6.19 farklı ihtisaslara sahip firmaların ortak bir proje/ürün için bir araya gelmesi ve sadece kendi uzmanlıklarındaki işi yapmasıyla tanımlanan tamamlayıcı işbirliklerine ilişkin bulguları göstermektedir. Firmaların %28'inin bu işbirliği türünü uyguladığı gözlenmiştir. Ulusal ve uluslar arası düzeyde bu işbirliği türü daha yüksek yenilikçilik kabiliyeti sağlamaktadır. Tablo 6.22’e göre bu işbirliği çeşidi organizasyonel ve (radikal) ürün inovasyonları ve yenilikçilik için anlamlı pozitif fark yaratmaktadır. Yenilikçilik Hayır Yerel Ulusal Uluslar arası Toplam N 52 39 50 33 173 Ort. P 2,74 ,006 2,60 3,34 3,28 2,82 9% hayır yerel ulusal uluslararası 8% uluslararası 3,28 ulusal 3,34 11% 2,60 yerel 2,74 hayır 72% 1 Şekil 6.19: Tamamlayıcı işbirlikleri Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Yenilik Performansi Imalat Performansi Pazar Performansi Genel Peformans Finansal Performans >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 >= 2,00 < 2,00 N 47 126 47 126 47 126 47 125 47 125 47 125 48 125 48 125 48 125 48 125 46 123 Ort. 3,03 2,74 3,30 3,13 2,96 2,50 3,09 2,86 2,71 2,47 3,14 2,74 3,74 3,57 3,98 3,87 3,83 3,92 3,85 3,79 3,31 3,26 p ,047 ,348 ,061 ,189 ,191 ,019 ,133 ,273 ,455 ,479 ,734 Tablo 6.22: Tamamlayıcı işbirliklerinin etkileri 124 2 3 4 5 Özetle, istatistiksel analiz sonuçlarına göre; bazı işbirliği stratejileri daha yüksek yenilikçilik ve daha iyi performans elde etme amacı güden firmalar için büyük öneme sahip gözükmektedir. Özellikle üniversiteler ya da araştırma merkezleriyle yapılan Ar-Ge işbirlikleri, diğer firmalar ve eğitim merkezleriyle yapılan eğitim işbirlikleri, müşterilerle yapılan işbirliği, tedarikçilerle yapılan işbirliği ve tamamlayıcı işbirlikleri daha yüksek inovasyon becerisi sağlamaktadır. Benzer bir şekilde çeşitli inovasyon ve performans türlerinde farklı işbirliklerinin anlamlı pozitif etkisi söz konusu olmaktadır. Đşbirliklerinin yenilikçilik ile ilişkisini ortaya koymak üzere, üniversiteler ya da araştırma merkezleriyle olan Ar-Ge işbirlikleri, rakiplerle yapılan Ar-Ge işbirliği ve diğer firmalarla (müşteriler ve tedarikçiler hariç) yapılan Ar-Ge işbirliklerinin birleştirilmesiyle bir Ar-Ge işbirliği faktörü oluşturulmuştur. Bu birleştirme firmaların bu işbirliği çeşitlerinden en azından bir tanesini uygulaması (1) ya da uygulamaması (0) şeklinde ikili ölçek kullanılarak yapılmıştır. Aynı şekilde; üretim, satın alma, hizmet, satış, dağıtım işbirlikleri, diğer firmalar ya da eğitim merkezleriyle yapılan eğitim işbirlikleri ve tamamlayıcı işbirliğinin bütünleştirilmesi ile bir operasyonel işbirliği faktörü elde edilmiştir. Son olarak, müşterilerle ve tedarikçilerle işbirliği toplanarak dikey işbirlikleri faktörü oluşturulmuştur. Tablo 6.23 yenilikçilik ile bu üç işbirliği faktörünün korelasyon analizini sergilemektedir. Tablo 6.23: Đşbirliklerinin ilişki analizi Đşbirliklerinin ölçeği 1 ile 2 arasındadır (1= işbirliği yok 2=işbirliği var). Örneklemdeki firmaların Ar-Ge işbirliklerinin ölçek ortalaması 1,19, dikey işbirliklerinin 1,67 ve operasyonel işbirliğininki ise 1,34'tür. Bu nedenle firmaların çoğunluğu dikey ve operasyonel işbirliklerini gerçekleştirirken Ar-Ge işbirliğinin göreli az uygulandığı görülmektedir. Korelasyon analizi işbirlikleri ve yenilikçilik faktörleri arasında pozitif bir ilişki olduğunu açığa çıkarmaktadır. Sonuç itibariyle, işbirliği gerçekleştiren firmaların daha yenilikçi olduğu hipotezi HY17 desteklenmektedir. 125 6.1.1.4 Đnovasyon Harcamaları Đnovasyon harcamaları, Ar-Ge harcamalarını; lisans, patent, teknik bilgi ve teknik danışmanlık harcamalarının alımını; yazılım, makine ve ekipmanların harcamalarının alımını ve idari danışmanlık harcamalarını (finansal danışmanlık hariç) içermektedir. Ar-Ge harcamaları yeni bilimsel ve teknolojik bilgi elde etmek ve/veya yeni ürün/süreç geliştirmek ve tasarlamak için araştırma temelli giderlerdir. Bu harcamalar, Ar-Ge hizmetlerini dışardan satın almayı ve firma içinde geliştirmeyi içermektedir. Şekil 6.20 inovasyon harcamaları kalemlerinin oranlarını göstermektedir. Buna göre makine ve ekipman satın alımı en önemli inovasyon harcaması unsuru iken, Ar-Ge faaliyetleri giderleri %35’lik kalemle ikinci önemli kalemdir. Makine ve ekipman satın alımı Ar-Ge faaliyetleri Patent, teknik bilgi ve lisans satın alımı Đdari danışmanlık 5,4% 4,7% 34,9% 55,1% Şekil 6.20: Đnovasyon harcama kalemleri Đnovasyon harcamaları iki boyutta incelenebilir: 2003, 2004 ve 2005 yıllarındaki ortalama inovasyon harcamalarının miktarı ve 2003’ten 2005’e inovasyon harcamalarındaki artışın yüzdesi. Yüksek inovasyon yatırımı yapan, inovasyon harcaması yüksek firmaların, daha yenilikçi olup olmadığı hakkındaki analiz için bağımsız Student t-testi, korelasyon ve regresyon analizleri kullanılmıştır. Örneklemdeki firmaların inovasyon harcamalarının tanımsal istatistiği Tablo 6.24’de verilmiştir. 126 N Geçerli Eksik Ortalama Medyan Minimum Maksimum Inovasyon Harcamasi Artisi (%) 100 84 ,32 ,18 -1,00 3,47 Inovasyon Harcamasi (M€) 111 73 1,31 ,21 ,00 26,30 Inovasyon Harcamasinin Ciroya Orani 96 88 ,09 ,04 ,00 1,51 Tablo 6.24: Đnovasyon harcama miktarları Korelasyon analizi, firmaların inovasyon harcamaları ile yenilikçilik düzeyleri arasındaki birebir ilişkiyi araştırmak için uygulanmıştır (Tablo 6.25). Tablo 6.25: Yenilikçilik düzeyi ve inovasyon harcaması ilişki analizi Ankete katılan ve ilgili veriyi veren firmaların (100 firma, örneklemin %54’ü) yıllık ortalama inovasyon harcamasının 1,31M€ olduğu, medyanın 214K€ ve maksimum harcamanın 26,3M€ olduğu görülmektedir. Öte yandan, inovasyon harcamalarındaki ortalama artış (2003’ten 2005’e) %32 iken, medyanı %18 artmaktadır. Đnovasyon harcamasının ciroya oranı ise örneklemdeki firmalar için ortalama % 9,4 çıkmıştır. Sonuçlar inovasyon harcama miktarının yenilikçiliği anlamlı biçimde etkilediğini açığa çıkarmaktadır. Yüksek inovasyon gideri, beraberinde yüksek yenilikçilik düzeyi getirmektedir. Ancak inovasyon harcamaları artış yüzdesinin anlamlı bir etkisi yoktur. Öte yandan, 4 inovasyon harcaması kaleminden yalnızca danışmanlık harcamaları yenilikçilik ile anlamlı korelasyona sahip değildir. Đnovasyon harcamalarının alt başlıklarını ayrı ayrı incelediğimizde, ilişkiler analizi şu bulguları işaret etmektedir: • Ar-Ge harcamaları yenilikçilikle en yüksek pozitif korelasyon katsayısına sahiptir. Tüm inovasyon çeşitleri ile anlamlı derecede pozitif ilişki içinde olan Ar-Ge harcamaları, en fazla ürün inovasyonları ve en az ise süreç ve organizasyonel inovasyon türleri ile korelasyon halindedir. 127 • Patent, lisans, know-how, teknik bilgi satın alımı harcamaları, en yüksek organizasyonel inovasyonlar olmak üzere, pazarlama hariç diğer inovasyon türleri ile anlamlı derecede pozitif ilişki içindedir. • Makine ve ekipman satın alımı harcamaları, en yüksek organizasyonel inovasyonlar olmak üzere süreç ve adımsal ürün inovasyon türleri ile anlamlı derecede pozitif ilişki içindedir. • Danışmanlık harcamalarının ise 4 inovasyon türü ile de anlamlı derecede bir ilişki içinde olmadığı saptanmıştır. Tablo 6.26 inovasyon harcamalarının yenilikçiliğe etkilerini istatistiksel olarak incelemektedir. Bu analiz için bir eşik değer olarak yıllık ortalama 750.000€ ‘dan daha fazla inovasyon harcaması yaptığını belirten firmalar (2003’ten 2005’e) diğer firmalar ile kıyaslanmış, bu iki grubun yenilikçilik düzeyinin eşit olduğu hipotezi sınanmıştır. Hipotez testi sonucuna göre yüksek inovasyon harcamaları üretim, pazarlama, yenilik ve finansal performans ile yenilikçilik, adımsal ürün, süreç ve organizasyonel inovasyonlar için anlamlı pozitif bir fark yaratmaktadır. Fark sadece pazarlama inovasyonu ve radikal ürün inovasyonu için anlamlı değildir. Özetle, daha yüksek inovasyon harcaması olan firmaların, daha yenilikçi oldukları ve daha iyi performans sergiledikleri dile getirilebilir. Tablo 6.26: Đnovasyon harcamalarının etkileri 128 Benzer şekilde Tablo 6.27 inovasyon giderlerindeki artışın etkilerini istatistiksel olarak incelemektedir. 2003’ten 2005’e inovasyon giderlerinin en az %50 yükseldiğini belirten firmalar diğer firmalarla kıyaslandığında korelasyon bulgularının önceden tespit ettiği gibi yüksek inovasyon harcaması artışının ne performans kriterleri ne de inovasyon türleri için anlamlı bir fark yaratmadığı görülmektedir. Yüksek inovasyon harcaması artışı, düşük miktarlar için kolaydır; söz gelimi 2003’de düşük inovasyon harcamasına sahip firmalarda nispeten ufak bir yatırım artışıyla daha yüksek oranlar söz konusu olabilmektedir. Dolayısıyla, yenilikçiliğin önemli öğesi artış yüzdesi değil inovasyona harcanın paranın miktarıdır diyebiliriz. Tablo 6.27: Đnovasyon harcaması artışının etkileri Son olarak, çoklu regresyona analizi de inovasyon harcaması ile yenilikçilik arasındaki ilişkinin niteliği hakkında bilgi vermektedir. Đnovasyon harcamalarının yenilikçiliğe etkilerinin incelendiği regresyon modeli Şekil 6.21 ve Tablo 6.28’de sunulmuştur. Şekil 6.21: Đnovasyon harcamasının yenilikçiliğe etkisi 129 Standard Beta ,335 ,101 Bağımsız Değişkenler Đnovasyon Harcaması Đnovasyon Harcaması Artışı R2 =0,112 ; p=,003 p ,001 ,302 Tablo 6.28: Đnovasyon harcamasının yenilikçiliğe etkisi Đnovasyon harcamalarının yenilikçiliğe etkisinin regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır (p=0,03). Đnovasyon harcamalarının miktarı (β=0,335; p=0,01) anlamlı bir şekilde yenilikçiliği pozitif etkilemektedir. Bu modele göre bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %11,2’unu (R2=0,112) açıklamaktadır. Sonuç olarak, inovasyon gideri ile yenilikçilik arasında pozitif ilişkiyi belirlenmiş; böylece daha fazla inovasyon giderine sahip firmaların daha yenilikçi olduğu saptanmıştır. Bu saptama hipotez HY22’i desteklenmektedir. 6.1.2. Firma Yapısı Firma yapısının rekabetçi yansıması ve bunun yenilikçi oryantasyonu, çalışanların yeni fikirlerini firma içi uygulamalara ve yatırımlara dönüştürme başarısına bağlıdır. Akademik Teknik yazında, yenilikçiliğin iki faktörü olarak entelektüel sermaye ve kurum kültürü tanımlanmıştır. 6.1.2.1 Entelektüel Sermaye Keşifsel faktör analizi sonucunda oluşan entelektüel sermaye faktör yapısı Tablo 6.29'da görülmektedir. Bu analiz için anketteki tüm entelektüel sermaye soruları asal bileşen analizinde bir arada yer almıştır ve üç gizli faktör açığa çıkmıştır. Faktör yapısını bozan herhangi bir soru yoktur. Gözlenen faktörler beşeri sermaye, sosyal sermaye ve örgütsel sermayedir. Tablo 6.30 teyit edici faktör analiziyle ortaya çıkan faktör yüklerini belirtmektedir. Analiz sonuçları uygunluk endeksleri sayesinde değerlendirilmiştir. Bu değerler Tablo 6.31'de gösterilmiştir. Model için tüm uygunluk endeksleri entelektüel sermaye faktör yapısının geçerli ve kabul edilir düzeyde olduğuna işaret etmektedir. 130 Tablo 6.29: Entelektüel sermayenin faktör yapısı Entelektüel Sermaye Soruları Beşeri Sermaye e1, e2, e3, e4, e5 Sosyal Sermaye e6, e7, e8, e9, e10 Örgütsel sermaye e11, e12, e13, e14 Faktör Yükleri 0,724*, 0,635*, 0,802*, 0,717*, 0,719* 0,731*, 0,712*, 0,765*, 0,522*, 0,574* 0,328*, 0,687*, 0,844*, 0,857* *p<0,01 Tablo 6.30: Entelektüel sermaye için teyit edici faktör analizi yükleri Bulgular Uygunluk Endeksleri Entelektüel Sermaye χ2 / serbestlik derecesi CFI (Comparative Fit Index) NFI (Normed Fit Index) RFI (Relative Fit Index) IFI (Incremental Fit Index) TLI (Tucker-Lewis Fit Index) RMSEA (Root Mean Square Error) 2,111 ,990 ,981 ,973 ,990 ,986 ,078 Referans Değeri 1< χ2 / df <5 0.9<CFI<1 0.9<NFI<1 0.9<RFI<1 0.9<IFI<1 0.9<TLI<1 RMSEA<.08 Tablo 6.31: Entelektüel sermaye faktör yapısı için uygunluk endeksleri Biri hariç (e11) tüm faktör ağırlıkları yüksek (>0,50) ve anlamlı (p<0,01) ağırlıklara sahiptir. Tablo 6.32 entelektüel sermaye faktörlerinin Cronbach α değerlerini sunmaktadır. Güvenilirlik analizi tüm Cronbach α değerleri 0,60'dan büyük olduğundan tüm faktörlerin tutarlı ve güvenilir olduğunu göstermektedir. 131 Faktörler Soru sayısı Beşeri sermaye Sosyal sermaye Örgütsel sermaye 5 5 4 Cronbach α değeri 0,836 0,796 0,727 Tablo 6.32: Entelektüel sermaye güvenilirlik analizi sonuçları Entelektüel sermaye faktörlerinin oluşturulması ve güvenilirliğinin tasdikinden sonra, yenilikçilik ve entelektüel sermaye faktörleri arasındaki birebir ilişkiyi araştırmak amacıyla korelasyon analizi uygulanmıştır. Faktörlerin ortalamalarıyla birlikte sonuçlar Tablo 6.33'de gösterilmektedir. Tablo 6.33: Entelektüel sermaye ilişki analizi Hipotezlerle doğrudan ilişkili olan faktörler (kırmızı renkle işaretlenenler) beklendiği üzere anlamlı biçimde ilişkilidir. Tüm entelektüel sermaye faktörleri p<0,01 ile yenilikçilik ölçeğine anlamlı şekilde bağlıdır. Örgütsel sermayenin çok yüksek korelasyonu, daha yenilikçi olmak isteyen firmalar için bu faktörün çok önemli olduğunu vurgulamaktadır. Ortalamalar itibariyle örneklemdeki firmaların nispeten iyi ve yaratıcı çalışanlar çalıştırdığı, dolayısıyla yüksek beşeri sermayeye sahip olduğu, yüksek sosyal sermayenin işareti olarak meslektaşlardan öğrenmenin ve problem çözümünde çalışan yeteneklerinin öneminin firmalarda yüksek olduğu saptanmıştır. Ancak nispeten daha düşük örgütsel sermaye ortalama düzeyi firmaların beşeri ve sosyal sermayelerini örgütsel sermayeye dönüştürmede zorluklar yaşadığının bir işaretidir (Şekil 6.22). 132 60% 40% 20% 0% Beşeri sermaye Sosyal sermaye çok yüksek yüksek Örgütsel sermaye yüksek değil Şekil 6.22: Entelektüel sermaye unsurları Yenilikçiliğe entelektüel sermayenin etkisini inceleyen regresyon modeli Şekil 6.23 ve Tablo 6.34'de görülebilir. Şekil 6.23: Entelektüel sermayenin yenilikçiliğe etkisi Standard Beta ,105 -,002 ,468 Bağımsız Değişkenler Beşeri Sermaye Sosyal Sermaye Örgütsel Sermaye R2 =0,268 ; p=,000 p ,191 ,984 ,000 Tablo 6.34: Entelektüel sermayenin yenilikçiliğe etkisi Entelektüel sermayenin yenilikçiliğe etkisinin regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,01) ve bu model ışığında, bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %26,8'ini (R2=0,268) açıklamaktadır. Modelin yüksek R2'si ve örgütsel sermayenin yüksek regresyon katsayısı, entelektüel sermaye ve bilhassa örgütsel sermayenin yenilikçilik kapasite için en büyük öneme sahip olduğuna işaret etmektedir. 133 Ancak çoklu regresyona tüm faktörler birlikte girdiğinde yalnızca örgütsel sermayenin yenilikçilik için (β=0,468; p<0,01) anlamlı bir pozitif etkiye sahip olduğu gözlenir. Bu bulgulardan anlaşıldığı üzere; entelektüel sermaye değişkenleri arasında aracı etkiler vardır. Post hoc analizi örgütsel sermayenin, beşeri ve sosyal sermayenin yenilikçiliğe etkilerini gölgelediği öne sürmektedir. Bu nedenle entelektüel sermaye için bir patika analizi modeli AMOS v4.0 kullanılarak oluşturulmuş ve yapısal eşitlik modellenmesi metoduna göre analiz edilmiştir. Şekil 6.24 tutarlı bulgularıyla patika modelini sunmaktadır. Yenilikçiliğin %26’sı bu modelle açıklanabilmektedir. %26’lık pay ile entelektüel sermaye en önemli yenilikçilik becerisi olarak öne çıkmaktadır. Şekil 6.24: Entelektüel sermaye için patika analizi Öte yandan, patika analizinde bağımlı değişken yenilikçilik faktörü yerine inovasyon türlerinin her biri ayrı ayrı alındığında, her bir entelektüel sermaye faktörünün hangi inovasyon türü için nasıl etki ettiği ve ilişkiler ağının nasıl değiştiği hakkında önemli bilgi edinilmektedir (Şekil 6.25). Patika yapısı her inovasyon türünde benzer olmakla beraber, farklılaşma özellikle organizasyon inovasyon için olmuş ve beşeri sermaye etkisi örgütsel sermayeye ek olarak doğrudan hale gelmiştir. 134 Şekil 6.25: Entelektüel sermaye ve inovasyon türleri için patika analizi Aralarındaki aracı etkilere rağmen bulgular entelektüel sermaye ve yenilikçilik arasındaki pozitif ilişkiyi ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla, hipotezler HY12, HY13 ve HY14'ün hepsi desteklenmektedir. Yenilikçilik örgütsel sermaye ile doğrudan etkileşim içindedir. Beşeri ve sosyal sermaye örgütsel sermayeyi oluşturan temel adımlardır, bu iki faktör örgütsel sermayeyi ortaya çıkarmakta ve yenilikçiliğe etkileri dolaylı gelmektedir. 6.1.2.2 Kurum Kültürü Kurum kültürü keşifsel faktör analizi sonucunda 7 faktöre ayrılmıştır (Tablo 6.35). Bu faktörler: Đletişim, formelleşme, merkezileşme, yönetim desteği, zaman tahsisi, özerklik ve ödüllendirmedir. Teyit edici faktör analizinin ortaya koyduğu faktör yükleri ise Tablo 6.36’da verilmiştir. Faktör yapısının uygunluk endeksleri Tablo 6.37‘de görüldüğü üzere tutarlı ve istatistikî olarak geçerlidir. 135 Tablo 6.35: Kurum kültürü keşifsel faktör analizi 136 Kurum Kültürü Soruları Yönetim Desteği k20, k21, k22, k23, k24, k25 k26, k27, k28, k30 Ödüllendirme k40, k41, k42, k43, k44 Merkezileşme k14, k15, k16, k17, k18, k19 Formelleşme k8, k9, k10, k11, k12, k13 Đletişim k3, k4, k5, k6, k7 Zaman Tahsisi k37, k38, k39 Đşteki Özerklik k31, k32, k34, k35 Faktör Yükleri 0,830*, 0,857*, 0,806*, 0,698*, 0,701*, 0,474* 0,509*, 0,531*, 0,660*, 0,760* 0,789*, 0,767*, 0,842*, 0,899*, 0,895* 0,489*, 0,688*, 0,756*, 0,795*, 0,833*, 0,626* 0,770*, 0,707*, 0,349* , 0,660*, 0,252*, 0,526* 0,800*, 0,822*, 0,704*, 0,557*, 0,458* 0,837*, 0,819*, 0,859* 0,738*, 0,744*, 0,521*, 0,496* *p<0,03 Tablo 6.36: Kurum kültürü için teyit edici faktör analizi yükleri Uygunluk Endeksleri Bulgular Kurum Kültürü χ2 / serbestlik derecesi CFI (Comparative Fit Index) NFI (Normed Fit Index) RFI (Relative Fit Index) IFI (Incremental Fit Index) TLI (Tucker-Lewis Fit Index) RMSEA (Root Mean Square Error) 1,942 ,970 ,940 ,932 ,970 ,966 ,072 Referans Değeri 1< χ2 / df <5 0.9<CFI<1 0.9<NFI<1 0.9<RFI<1 0.9<IFI<1 0.9<TLI<1 RMSEA<.08 Tablo 6.37: Kurum kültürü faktör yapısı için uygunluk endeksleri Altısı hariç tüm faktör yükleri (yani k25, k14, k10, k12, k7, k35) yüksek (>0,50) ve anlamlı (p<0,03) ağırlıklara sahiptir. Bu altı unsur da faktör ağırlıkları görece yüksek ve anlamlı olması sebebiyle dışarıda bırakılmamıştır (p<0,03). Buna ek olarak kurum kültürü faktörlerinin Cronbach α değerleri Tablo 6.38'de gösterilmektedir. Tüm Cronbach α değerleri 0,70'den büyük olduğu için faktörler güvenilirdir. Faktörler Soru sayısı Đletişim Formelleşme Merkezileşme Yönetim Desteği Đşteki Özerklik Zaman Tahsisi Ödüllendirme 5 6 6 10 5 3 5 Cronbach α değeri 0,804 0,733 0,852 0,892 0,774 0,876 0,920 Tablo 6.38: Kurum kültürü güvenilirlik analizi sonuçları 137 Faktörlerin güvenilirlikleri sınanıp onaylandıktan sonra, yenilikçilik ve kurum kültürü faktörleri arasındaki birebir ilişkiyi araştırmak amacıyla korelasyon analizi uygulanmıştır (Tablo 6.39). Beklendiği üzere, yenilikçilikle anlamlı bir şekilde negatif ilişki içinde olan merkezileşme faktörü hariç hipotezlerle doğrudan ilişkide olan bütün faktörler (kırmızı ile gösterilenler) anlamlı şekilde pozitif korelasyona sahiptir. Yenilikçilik için yönetim desteği en yüksek korelasyon katsayısına (r:0,351) sahip iken formelleşmenin korelasyon katsayısı düşüktür (r:0,163). Yönetim desteğinin yüksek korelasyon katsayısı daha yenilikçi olmak için fikir üretimi ve yeni projelerin desteklenmesinde yönetim teşvikinin önemini vurgulamaktadır. Tablo 6.39: Kurum kültürü ilişki analizi Faktör ortalamalarına baktığımızda, firmaların başlıca önemi iletişim ve ödüllendirme sistemine verdikleri, öte yandan özerklik, zaman tahsisi ve formelleşme konularında eksikliklere sahip oldukları görülmektedir (Şekil 6.26). 80% 60% 40% 20% 0% Đletişim Formelleşme Merkezileşme çok önemli Yönetim desteği önemli Özerklik Zaman tahsisi Ödüllendirme az önemli Şekil 6.26: Kurum kültürü faktörleri önem düzeyi Şekil 6.27 ve Tablo 6.40 kurum kültürünün yenilikçiliğe olan etkilerini inceleyen regresyon modelini göstermektedir. Đstatistikî olarak anlamlı (p<0,01) olan bu model 138 yenilikçiliğin %15,7 (R2=0,157)’sinin kurum kültürü tarafından ifade edilebildiğini önermektedir. Şekil 6.27: Kurum kültürünün yenilikçiliğe etkisi Bağımsız Değişkenler Standard Beta ,132 ,032 ,040 ,169 ,021 ,076 ,114 Đletişim Formelleşme Merkezileşme Yönetim Desteği Đşteki Özerklik Zaman Tahsisi Ödüllendirme R2 =0,157 ; p=,000 p ,150 ,686 ,632 ,132 ,828 ,354 ,261 Tablo 6.40: Kurum kültürünün yenilikçiliğe etkisi Korelasyon analizindeki faktörler arası anlamlı birebir ilişkilere rağmen, çoklu regresyon analizinde yalnızca iletişim (β=0,132; p=0,150) ve yönetim desteğinin (β=0,169; p=0,132) anlamlı etkilerinin çıkması, kurum kültürü faktörleri arasında yoğun aracı etkilerin var olduğunu göstermektedir. Şekil 6.28’de tutarlı bulgularıyla birlikte organizasyon kültürü için oluşturulan patika modeli resmedilmektedir. Yenilikçiliğin %15’i bu modelce açıklanabilir. 139 Şekil 6.28: Kurum kültürü patika analizi Öte yandan, patika analizinde bağımlı değişken yenilikçilik faktörü yerine inovasyon türlerinin her biri ayrı ayrı alındığında, her bir kurum kültürü faktörünün hangi inovasyon türü için nasıl etki ettiği ve ilişkiler ağının nasıl değiştiği hakkında önemli bilgi edinilmektedir (Şekil 6.29). Yönetim desteği ve iletişim ödüllendirmeyi etkiledikleri gibi, inovasyon türlerine de doğrudan katkı sağlamaktadır. Ödüllendirme yalnız pazarlama inovasyonu, iletişim organizasyonel inovasyon ve yönetim desteği ürün, süreç ve organizasyonel inovasyon için doğrudan anlamlı etkiye sahiptir. 140 Şekil 6.29: Kurum kültürü ve inovasyon türleri için patika analizi Sonuçlar kurum kültürü ve yenilikçilik arasındaki pozitif ilişkiyi sergilemektedir. Dolayısıyla hipotezler HY5, HY6, HY7, HY8, HY9, HY10 ve HY11’in hepsi desteklenmiştir. 6.1.3. Pazar Koşulları ve Đlişkileri 6.1.3.1 Pazarın Yapısı Đnovasyonun önemli yönlerinden biri de piyasa talebi, sektörel şartlar, müşteri beklentileri ve kamu politikalarını içeren sistematik bir dış çevre tarafından yönlendirilmesi ve harekete geçmeye zorlanmasıdır. Başarılı firmaların yapı ve stratejileri çevrelerine uyum sağlayacak şekilde oluşturulmuştur. Genel çevresel özellikler örneğin pazar dinamizmi ve rekabet yoğunluğu, firmaların yapı ve performansını etkilemektedir. Pazar dinamizmi çoğunlukla tüketicilerin talebiyle birleşen rekabetçi şartlardaki değişimlerin oranı olarak ifade edilebilir. Rekabet yoğunluğu ise firmanın ait olduğu pazarlarda çevresindeki rekabetin şiddeti olarak tanımlanabilir. Rekabetçi çevredeki firmaların, rakiplerine göre fark yaratmak için yenilik faaliyetleriyle diğerlerine oranla daha fazla meşgul olması beklenebilir. Tablo 6.41 keşifsel faktör analizi ile elde edilen pazar koşulları ve rekabet yoğunluğunun faktör yapısını göstermektedir. Bu analiz için anketteki tüm ilgili sorular SPSS’teki asal bileşen analizine birlikte katılmış ve 2 gizil faktör belirlenmiştir. Pazar ve rekabet yoğunluğu sorularından ikisi (p4 “bu sektörde vasıflı eleman bulmak ve bulundurmak çok zordur” ve p3 “bu sektörde mevcut ürünlere olan rağbet azalmaktadır”) sorusu faktör yapısını bozduğundan analiz dışında bırakılmıştır. Ayrıca p6 “pazar payına 141 sahip egemen bir rakip vardır” önermesi tek başına bir faktör oluşturduğu ve rekabet yoğunluğunu ölçmek için önemli bir kriter olduğundan hipotez testleri ile ayrı incelenmiştir. Sorular Pazar dinamizmi Rekabet yogunlugu Faktörler 1 2 ,682 ,662 ,639 ,637 ,613 ,557 ,521 ,509 ,684 ,564 ,506 p13 p8 p14 p9 p7 p12 p11 p10 p5 p1 p2 Toplam Açiklanan Varyans: %41,68 Tablo 6.41: Pazarın yapısı faktör analizi Elde edilen faktörler pazar dinamizmi ve rekabet yoğunluğudur. Faktörlerin tutarlılığını sınamak amacıyla teyit edici faktör analizi uygulanmıştır. Tablo 6.42 tek adımlı teyit edici faktör analizinin faktör yükleri, Tablo 6.43 modelin uygunluk endekslerini sergilemektedir. Pazarın Yapısı Soruları Pazar dinamizmi p7, p8, p9, p10, p11 p12, p13, p14 Rekabet yoğunluğu p1, p2, p5 Faktör Yükleri 0,597*, 0,605*, 0,666*, 0,517*, 0,471* 0,510*, 0,495*, 0,440* 0,409°, 0,571*, 0,182 *p<0,01, °p<0,05 Tablo 6.42: Pazarın yapısı için teyit edici faktör analizi yükleri Bulgular Uygunluk Endeksleri Pazarın Yapısı χ2 / serbestlik derecesi CFI (Comparative Fit Index) NFI (Normed Fit Index) RFI (Relative Fit Index) IFI (Incremental Fit Index) TLI (Tucker-Lewis Fit Index) RMSEA (Root Mean Square Error) 2,098 ,990 ,981 ,971 ,990 ,985 ,078 Referans Değeri 1< χ2 / df <5 0.9<CFI<1 0.9<NFI<1 0.9<RFI<1 0.9<IFI<1 0.9<TLI<1 RMSEA<.08 Tablo 6.43: Pazarın yapısı faktörleri için uygunluk endeksleri 142 Teyit edici faktör analizi uygunluk endeksleri pazarın yapısı için kabul edilir seviyededir. Ancak faktör yükleri ve anlamlılık seviyesine baktığımızda, iki unsurun (p1, p5) faktör yükü düşüktür (<0,41). Ayrıca, p5 anlamlı değildir (p>0,1). Dolayısıyla, bu unsurlarla bağlantılı faktör olan rekabet yoğunluğu yeterince iç tutarlığa sahip gözükmemektedir. Tablo 6.44 pazar yapısı faktörlerinin Cronbach α değerlerini göstermektedir. Güvenilirlik analizi sadece pazar dinamizminin güvenilir bir ölçek olduğunu, ancak pazar yoğunluğunun güvenilir olmadığını (α<0,6) doğrulamaktadır. Bundan dolayı, rekabet yoğunluğu faktörü tutarlı ve güvenilir olmadığı için analiz edilemez durumdadır. Ancak rekabet yoğunluğu, “bu sektörde rekabet şiddetlidir” önermesi (p1) kullanılarak bu bölümde daha sonra Student t-testi ile incelenecektir. Faktörler Soru sayısı Pazar dinamizmi Rekabet yoğunluğu 8 3 Cronbach α değeri 0,766 0,334 Tablo 6.44: Pazarın yapısı güvenilirlik analizi sonuçları Tablo 6.45: Pazar yapısı ilişki analizi Tablo 6.45 yenilikçilik ile pazar dinamizmi arasındaki ilişki analizini göstermektedir. Buna göre yüksek pazar dinamizminin yüksek yenilikçilikle bağlantılı olduğu söylenebilir. Korelasyon analizi bulguları pazar dinamizmi ve yenilikçilik (r:0,347) arasında anlamlı (p<0,01) birebir pozitif bir ilişki ortaya koymuştur. Bu ilişki firmaların dinamik sektörlerde daha yenilikçi olduklarını göstermektedir. Pazar faktörlerine verilen yanıtlara baktığımızda örneklemimizdeki firmalar sektörlerinin çok dinamik olmadığını, pazarın değişme hızının düşük ve müşteri beklentilerinin sürekli yeni ürünler talep etmediğini düşünmektedirler. Öte yandan pazardaki rekabet şiddetini yüksek gördükleri anlaşılmıştır (Şekil 6.30). Sektörel bazda baktığımızda ise verilen cevaplara göre en dinamik ve en rekabet yoğun sektörün tekstil olduğu, kimyanın da her iki kategoride ikinci geldiği saptanmıştır. 143 Pazar_dinamizmi çok yüksek rekabet_şiddeti yüksek orta Şekil 6.30: Pazar koşulları Pazar ve rekabet yoğunluğunun yenilikçiliğe olası etkilerini araştırmak amacıyla Student t-testi ile “büyük pazar payına sahip egemen rakip vardır” nermesinin (p6) analiz edilmesi yararlı olabilir. Buna ek olarak “bu sektördeki rekabet yoğundur” önermesi (p1) aynı usul ile analiz edilmektedir. Tablo 6.46 ve Tablo 6.47 p6 ve p1 soruları için sırasıyla Student ttestlerini göstermektedir. Đlk olarak p6 sorusu için sektörlerinde kesinlikle büyük pazar payına sahip egemen rakip olduğunu (ölçekte >5) belirten firmalar diğer firmalarla (ölçekte <5) yenilikçilik düzeyi açısından karşılaştırılmıştır. p1 sorusu için bu kez sektörlerinde rekabetin şiddetli olduğunu belirten firmalar (ölçekte >4) diğer firmalarla kıyaslanmıştır. Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyon el Inovasyon Yenilik Performansi Imalat Performansi Pazar Performansi Finansal Performans p6 = 5,00 < 5,00 = 5,00 < 5,00 = 5,00 < 5,00 = 5,00 < 5,00 = 5,00 < 5,00 = 5,00 < 5,00 = 5,00 < 5,00 = 5,00 < 5,00 = 5,00 < 5,00 = 5,00 < 5,00 N 26 155 26 155 26 155 25 155 26 154 26 154 26 154 26 154 26 154 26 150 Ort. 2,83 2,82 3,22 3,16 2,44 2,64 3,09 2,88 2,46 2,57 2,84 2,87 3,53 3,63 3,91 3,89 3,79 3,92 3,34 3,27 p ,981 ,803 ,515 ,356 ,648 ,891 ,512 ,862 ,407 ,717 Tablo 6.46: Sektördeki egemen rakibin etkisi 144 Egemen bir rakibin sektördeki varlığının yenilikçilik üzerinde hiç bir etkisi olmadığını analiz bulguları göstermektedir. Diğer taraftan yüksek rekabet yoğunluğunun yenilikçiliği tetiklediği ve özellikle rekabetçi sektörlerde bulunan firmaların özellikle pazarlama ve organizasyonel inovasyon türlerinde için daha da yenilikçi oldukları görülmektedir. Yenilikçilik Adimsal Ürün Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyone l Inovasyon Yenilik Performansi Imalat Performansi Pazar Performansi Finansal Performans p1 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 N 167 16 167 16 167 16 166 16 167 15 166 16 166 16 166 16 166 16 162 16 Ort. 2,86 2,40 3,19 2,96 2,60 2,75 2,93 2,51 2,62 1,89 2,93 2,17 3,63 3,46 3,90 3,84 3,90 3,83 3,27 3,25 p ,035 ,398 ,613 ,122 ,002 ,003 ,324 ,705 ,708 ,943 Tablo 6.47: Sektördeki yüksek rekabet şiddetinin etkisi Sonuç olarak, pazar dinamizmi ve rekabet yoğunluğunun yenilikçiliği anlamlı ve pozitif bir şekilde etkilediği söylenebilir. Böylece hipotez HY18 desteklenmektedir. 6.1.3.2 Đnovasyon Engelleri Đnovasyon engelleri iki kategoriye ayrılabilirler: firma içi engeller ve firma dışı engeller. Keşifsel faktör analizi inovasyon engellerinin 5 faktöre ayrıldığını göstermiştir (Tablo 6.48). Đnovasyon engellerinden ikisi (eg14 ve eg25), iç geçerlilik ve yüzeysel geçerliliğe göre (internal ve face validity) faktör yapısını bozduklarından analiz dışında bırakılmıştır. 145 Tablo 6.48: Đnovasyon engelleri keşifsel faktör yapısı Elde edilen faktörler iç direnç (inovasyon için uygun iklimin olmaması, yenilikçiliğe karşı direnç bulunması, firmada sürekli iyileştirme yaklaşımına önem verilmemesi vs.), iç eksik (teknik bilgi ve deneyim eksikliği, kalifiye eleman ve Ar-Ge yöneticisi eksikliği vs.), iç kısıtlar (finansman kaynaklarının yetersizliği, yenilik maliyet ve riskinin yüksekliği, zaman kısıtları vs.), dış limitler (devlet desteğinin ve teşviklerin yetersizliği, yasalar ve yönetmeliklerle gelen kısıtlamalar vs.) ve dış güçlükler (gerekli malzeme ve parça bulmanın zorluğu, teknolojik bilgi kaynaklarına ulaşmada güçlükler vs.) olarak adlandırılmıştır. Teyit edici faktör analizi neticesindeki faktör yükleri Tablo 6.49’da yer almaktadır. Bu analizin sonuçları uygunluk endeksleri ile değerlendirilmiş ve yapının tutarlı olduğu anlaşılmıştır (Tablo 6.50). 146 Đnovasyon Engelleri Soruları Đç Direnç eg8, eg9, eg10, eg11 eg12, eg13, eg15, eg16 Đç Eksik eg1, eg2, eg3, eg4, eg26 Đç Kısıtlar eg6, eg7, eg17, eg18, eg5 Dış Kısıtlar eg20, eg21, eg22, eg24 Dış Güçlükler eg23, eg27, eg28, eg29, eg30 Faktör Yükleri 0,675*, 0,710*, 0,767*, 0,532* 0,697*, 0,761*, 0,804*, 0,763* 0,826*, 0,880*, 0,891*, 0,743*, 0,738* 0,704*, 0,788*, 0,732*, 0,630*, 0,659* 0,875*, 0,708*, 0,708*, 0,754*, 0,767* 0,792*, 0,918*, 0,825*, 0,844*, 0,719* *p<0,01 Tablo 6.49: Đnovasyon engelleri için teyit edici faktör analizi yükleri Bulgular Uygunluk Endeksleri Referans Değeri Đnovasyon Engelleri χ2 / serbestlik derecesi CFI (Comparative Fit Index) NFI (Normed Fit Index) RFI (Relative Fit Index) IFI (Incremental Fit Index) TLI (Tucker-Lewis Fit Index) RMSEA (Root Mean Square Error) 3,370 ,943 ,921 ,906 ,943 ,932 ,114 1< χ2 / df <5 0.9<CFI<1 0.9<NFI<1 0.9<RFI<1 0.9<IFI<1 0.9<TLI<1 RMSEA<.08 Tablo 6.50: Đnovasyon engelleri faktörleri için uygunluk endeksleri Tüm soruların faktör yükleri yüksek (>0,50) ve anlamlı (p<0,01) ağırlıklara sahiptir. Faktörlerin güvenilirliğini test etmek için, Cronbach α değerlerine bakılmıştır (Tablo 6.51). Güvenilirlik analizi bütün Cronbach α değerleri 0,70'den büyük olduğu için tüm faktörlerin içsel tutarlı ve güvenilir olduğunu göstermektedir. Faktörler Soru sayısı Đç Direnç Đç Eksikler Đç Kısıtlar Dış Kısıtlar Dış Güçlükler 8 5 5 5 4 Cronbach α değeri 0,870 0,874 0,796 0,769 0,784 Tablo 6.51: Đnovasyon engelleri güvenilirlik analizi sonuçları Đnovasyon engellerinin ölçeklerinin güvenilirliği test edilip onaylanınca ilişkileri ortaya koymak için korelasyon analizi uygulanmıştır (Tablo 6.52). Korelasyon analizinin bulguları 147 sadece iç direncin (r:0,203; p<0,01) ve iç kısıtların (r:0,179, p<0,05) yenilikçilikle anlamlı şekilde pozitif ilişki kurduğunu işaret etmektedir (ölçek artıkça daha az engele / engel değil’e gidildiğinden, yani ölçek ters olduğundan pozitif ilişki inovasyon engeli olduğuna işaret etmektedir). Bu nedenle, korelasyon analizi, yenilik üretmede firmalara iç direnç ve iç kısıtların engel olduğunu söylemekte, diğer unsurların anlamlı bir fark yaratmadığını belirtmektedir. Tablo 6.52: Đnovasyon engelleri ilişki analizi Anket cevaplarından elde edilen ortalamalara göre firmalar inovasyon geliştirmede en büyük engel olarak iç eksiklikler ve iç kısıtları görmektedir. Görece en az engel olarak gördükleri ise iç direnç ve dış güçlüklerdir (Şekil 6.31). 75% 50% 25% 0% Đç direnç Đç eksikler Đç kısıtlar az engel orta engel Dış güçlükler Dış kısıtlar büyük engel Şekil 6.31: Đnovasyon engelleri cevapları Yenilikçilik üstünde inovasyon engellerinin etkilerini inceleyen regresyon modeli Şekil 6.32 ve Tablo 6.53'de sunulmuştur. Bu model istatistiksel olarak anlamlıdır (p<0,05) ve bu modele göre, bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %7,2'sini (R2=0,072) ifade etmektedir. 148 Şekil 6.32: Đnovasyon engellerinin yenilikçiliğe etkisi Bağımsız Değişkenler Đç Direnç Đç Eksikler Đç Kısıtlar Dış Güçlükler Dış Kısıtlar Standard Beta ,197 -,022 ,121 -,178 ,036 2 R =0,72 ; p=,023 p ,032 ,822 ,230 ,060 ,710 Tablo 6.53: Đnovasyon engellerinin yenilikçiliğe etkisi Şekil 6.33 oluşturulan patika modeli ve bulgularını sunmaktadır. Model tarafından yenilikçiliğin %4'ü açıklanmaktadır. Şekil 6.33: Đnovasyon engelleri patika analizi Öte yandan, patika analizinde bağımlı değişken yenilikçilik faktörü yerine inovasyon türlerinin her biri ayrı ayrı alındığında, her bir inovasyon engeli faktörünün hangi inovasyon 149 türü için nasıl etki ettiği ve ilişkiler ağının nasıl değiştiği hakkında önemli bilgi edinilmektedir (Şekil 6.34). Đç eksiklerin ürün inovasyonlarını, iç kısıtların ise organizasyonel inovasyonları doğrudan etkiler hale gelmesi anlamlı ve dikkat çekici bir saptamadır. Şekil 6.34: Đnovasyon engelleri ve inovasyon türleri için patika analizi Sonuçlar iç kaynaklı engellerin firmaların yenilikçilik kapasitelerini anlamlı ölçüde aksattığını sergilemektedir. Fakat dış kaynaklı engellerin yenilikçiliği doğrudan engellediği iddiasında bulunmak için yeterli bulgu bulunmamakta, ancak dış engeller, iç engellerin ortaya çıkmasını sağlamakta ve/veya iç engellerin şiddetini artırmaktadır denebilir. Bu durumda, hipotezlerden HY20 desteklenmekte, fakat HY21 desteklenmemektedir. 6.1.3.3 Kamu Teşvikleri Sektörel koşullar ve ilişkiler bölümü tamamlanmadan önce, kamu teşvikleri ve düzenlemelerinin yenilikçilik üzerindeki etkilerini de araştırmak gereklidir. Đnovasyon ve ArGe konularında kamu teşvikleri, ya devlet / özel kurumların yatırımı sayesinde ya da Ar-Ge harcamaları için vergi teşvikleri yolu ile olmakta ve bu teşvikler firmaları yenilikçi faaliyetlere karşı cesaretlendirmektedir. Türkiye'de imalat sektöründe bu konularda teşvikler 150 sağlayan birçok kurum olmasına karşın, bu bölümde, vergi indirimlerinin ve TTGV, TUBITAK, KOSGEB, Halkbank ve AB Altıncı Çerçeve programının sağladığı desteklere bakılmıştır. Firmalara anket formunda bu kurumların desteklerinden haberdar olup olmadıkları sorulmuş ve 1=haberim yok, 2= haberim var ama kullanmadık, 3= kullandık ölçeğinde cevaplamaları istenmiştir. Student t-tesleri bu teşviklerin etkilerini analiz etmek için uygulanmıştır. Ar-Ge veya inovasyon geliştirmek için vergi indirimi kullandığını gösteren firmalar, hipotez testi sayesinde yenilikçilik seviyesine göre bu destekleri kullanmadığını belirten firmalarla kıyaslanmış ve arada anlamlı fark bulunup bulunmadığına bakılmıştır (Şekil 6.35). Şekil 6.35: Vergi indirimleri kullanımı Sonuçlar örneğimizdeki firmaların %38'inin Ar-Ge ve inovasyon faaliyetleri için vergi indiriminden yararlandıklarını, %23’ünün ise bu destekten haberdar olmadığını göstermektedir. Öte yandan Tablo 6.54 bu konudaki vergi indirimlerinin anlamlı ölçüde yenilikçilik kapasitesi için faydalı olduğunu ve bu desteği kullanan firmaların anlamlı biçimde daha yenilikçi olduğunu göstermektedir (p<0.05). Tablo 6.54: Vergi indirimi kullanımının etkileri Aynı şekilde, TTGV, TUBITAK, KOSGEB, Halkbank ve AB Altıncı Çerçeve programından en az birinden Ar-Ge veya inovasyon desteği kullandığını belirten firmalar, bu desteklerin hiç birinden yararlanmadığını belirten firmalarla yenilikçilik seviyesine göre karşılaştırılmıştır. Şekil 6.36 firmaların %52’sinin bu desteklerden hiç birini kullanmadığını, 151 sadece %48'inin en azından kuruluşların birinden teşvik sağladığı, oysa destekten yararlanan firmaların yenilikçilik düzeyinin anlamlı derecede (p<0,1) yüksek olduğunu göstermiştir. Şekil 6.36: Kamu teşvikleri kullanımı Tablo 6.55 ankete katılan firmaların, verilen bu desteklerden hangileri için ne kadar haberdar olduğunu ve ne kadarının kullandığını özetlemektedir. Elde edilen sonuçlar firmaların büyük çoğunluğunun bu teşviklerden haberdar dahi olmadığını göstermektedir. En çok kullanılan destekler TÜBĐTAK-TEYDEB, TTGV ve KOSGEB’inkilerdir. Haberi yok Haberi var ama kullanılmadı Kullanıldı TTGV TÜBĐTAK - TEYDEB KOSGEB - TEKMER %51 %39 %40 %34 %38 %51 %15 %23 %9 KOSGEB - Girişimcilik Enstitüsü %55 %42 %3 KOSGEB Halkbank AB 6. Çerçeve Programı %28 %53 %58 %55 %38 %39 %17 %9 %3 Tablo 6.55: Kamu teşvikleri yaygınlığı Bulgular kamu teşviklerinin Ar-Ge için firmaların yenilikçilik kapasitelerine destek olduğunu ve inovasyon becerilerini anlamlı ölçüde artırdığını ortaya koymuştur. Böylece hipotezlerden HY19 desteklenmiştir. 6.1.4. Genel Firma Nitelikleri Genel firma nitelikleri firma yaşını (ilk üretim yılına göre), firma büyüklüğünü (tam zamanlı çalışan işçi sayısına göre), firma sahiplik statüsünü ve yabancı sermaye varlığını içermektedir. Bu niteliklerin yenilikçilik üzerindeki olası etkileri kontrol değişkeni gibi, tek 152 yönlü ANOVA ve bağımsız Student t-testleri vasıtasıyla diğer değişkenler sabit tutulurken analiz edilecektir. Tablo 6.56 firma nitelikleri ve yenilikçilik faktörleri arasındaki birebir ilişkiyi denetlemek için de uygulanan korelasyon analizini yansıtmaktadır. Belirleyiciler modeli hipotezi ile doğrudan bağlantılı faktörler içinden (kırmızı renkle işaretliler) sadece firma büyüklüğünün (r:0,182; p<0,05) yenilikçiliği anlamlı biçimde pozitif yönde etkilediği söylenebilir. Tablo 6.56: Firma nitelikleri ilişki analizi Şekil 6.37 örneklemdeki firmaların üretimlerinin ilk yılını göstermektedir. Đlk üretim yılına göre firmaları 3 kategoriye ayırmak mümkündür. Yaşlı firmalar (1975’ten önce), olgun firmalar (1975’ten 1992’ye) ve genç firmalar (1992’den günümüze). Şekil 6.37: Đlk üretim yılı 153 Tek yönlü ANOVA’nın kullanımıyla firma yaşının etkilerini analiz için yaşlı, olgun ve genç firmaların yenilikçilik düzeyleri karşılaştırılmakta ve ortalamaların eşitliği hipotezi test edilmektedir (Şekil 6.38). Yenilikçilik Genç Olgun Yaşlı Toplam N 60 62 50 172 Ort. P 2,86 ,785 2,79 2,89 2,82 genç olgun yaşlı 29% yaşlı 35% 2,89 olgun 2,79 genç 36% 2,86 1 2 3 4 5 Şekil 6.38: Firma yaşı Firma yaşlarına bağlı olarak örnekte dengeli bir firma dağılımı söz konusudur: Olgun %36, yaşlı %29 ve genç %35. Tek yönlü ANOVA analizinin sonuçları bu üç grup ile yenilikçilik düzeyi arasında anlamlı bir fark olmadığını göstermektedir. Bu nedenle daha yaşlı firmaların daha yenilikçi olacağını öngören hipotez (HY2) desteklenmemektedir. Büyüklüklerine göre firmaların sınıflandırılması için AB firma büyüklüğü ölçeği kullanılmıştır. Tam zamanlı çalışanların sayısına göre firmalar 3’e ayrılmıştır: Küçük firmalar (50 çalışana kadar), orta büyüklüktekiler (50 ile 250 arasında çalışan) ve büyük firmalar (250+ çalışan). Tek yönlü ANOVA kullanımıyla firma büyüklüğünün etkilerini analiz etmek için küçük, orta ve büyük firmaların yenilikçilik düzeyleri kıyaslanmış ve ortalamaların eşitliği hipotezi (Ho: µküçük= µorta = µbüyük ) test edilmiştir (Şekil 6.39). Yenilikçilik Küçük Orta Büyük Toplam N 36 66 36 138 Ort. P 2,60 ,086 2,89 3,03 2,85 küçük orta büyük 26% büyük 3,03 26% orta 2,89 küçük 48% 2,60 1 2 3 4 5 Şekil 6.39: Firma büyüklüğü Örneklemde firma büyüklüğüne göre dağılım şu şekildedir: küçük %26, orta %48 ve büyük %26. Tek yönlü ANOVA analizinin sonucu bu üç grubun yenilikçilik düzeylerinin anlamlı şekilde farklılaştığını kanıtlamıştır. Dolayısıyla firma büyüklüğü ile yenilikçilik düzeyi arasında anlamlı bir ilişki vardır. Post-hoc Duncan testi firma büyüklüğüne göre büyük ve orta büyüklükteki firmaların, küçük firmalardan daha yenilikçi olduğunu belirlemektedir. 154 Sonuçlar inovasyon uygulamalarında büyük ve orta dereceli firmaların küçüklere nazaran daha iyi sonuç aldığını açığa çıkarmıştır. Bu durumda, büyük firmaların daha yenilikçi olduğunu ön gören HY1 hipotezi desteklenmektedir. Firmanın sahiplik statüsü iki safhada incelenmektedir: birincisi firmanın bir aile kuruluşu olup olmaması, ikincisi bir “anonim şirket” ya da “limited şirket” olup olmamasıdır. Bağımsız Student t-testi kullanarak aile kuruluşu ve firma hukuki statüsünün analizi için (sırasıyla Şekil 6.40 ve Şekil 6.41), firmaların yenilikçilik düzeyleri karşılaştırılmakta ve ortalamaların eşitliği hipotezleri test edilmektedir. hayır evet 2,76 evet Yenilikçilik Hayır Evet Toplam N 56 125 181 Ort. P 2,95 ,152 2,76 2,82 31% hayır 2,95 69% 1 2 3 4 5 Şekil 6.40: Aile firması Ankete katılan firmaların %69’u aile firması olduklarını belirtmiştir. Aile firmalarının daha az yenilikçilik düzeyi ortalamalarına rağmen, bulgular bu iki grup arasındaki yenilikçilik düzeyinin anlamlı bir farka sahip olmadığını göstermektedir. limited anonim Yenilikçilik Limited Anonim Toplam N 48 134 182 Ort. P 2,72 ,317 2,86 2,82 2,86 anonim 26% limited 2,72 74% 1 2 3 4 5 Şekil 6.41: Firma hukuki statüsü Benzer şekilde, örneklemdeki firmaların %74’ü anonim şirkettir. Limited şirketlerin daha az yenilikçilik düzeyi ortalamalarına rağmen, bulgular bu iki grup arasında yenilikçilik düzeyleri anlamlı bir fark bulunmadığını ortaya çıkarmıştır. Bu nedenle hem korelasyon hem de Student t-testi analizlerinin bir sonucu olarak anonim/aileye ait olmayan firmaların daha yenilikçi olduğunu öngören baştaki hipotez HY3 desteklenmemiştir. Yabancı sermaye analizi de iki aşamada, firmanın yabancı sermayeye sahip olup olmaması ve yabancı sermayeli firmalar arasında yabancı sermayenin payının %100 olup olmamasına göre incelenmiştir. Yabancı sermayenin ve payının varlığının etkilerini (sırasıyla Şekil 6.42 ve Şekil 6.43) bağımsız Student t-testi kullanarak analiz etmek için bu grupların yenilikçilik düzeyleri karşılaştırılmış ve ortalamaların eşitliği hipotezleri test edilmiştir. 155 Hayır Yenilikçilik Hayır Evet Toplam N 148 34 182 Ort. P 2,80 ,334 2,95 2,82 Evet 2,95 Evet 19% Hayır 81% 2,80 1 2 3 4 5 Şekil 6.42: Yabancı sermaye Örneklemimizdeki firmaların %81’i, %100 oranında yerli sermayeye sahiptir. Yabancı sermayenin var olduğu %19’luk kısımdaki firmalar, daha yenilikçi olmalarına karşın yenilikçilik düzeylerinde bu iki grup arasında anlamlı bir fark olmadığını bulgular göstermektedir. 100% <%100 Yenilikçilik %100 <%100 Toplam N 20 14 34 Ort. P 2,92 ,520 3,09 2,95 3,09 <%100 41% 100% 2,92 59% 1 2 3 4 5 Şekil 6.43: Yabancı sermaye oranı Ayrıca, yabancı sermayeye sahip toplamda 32 firma içinde %59’unun yabancı sermaye oranı %100’dür. %100 yabancı sermayeye sahip firmaların da diğerlerine göre daha yenilikçi olduğuna dair bir kanıt bulunamamıştır. Bu nedenle, hem korelasyon hem de Student t-testi analizlerinin bir sonucu olarak, yabancı sermayeli firmaların anlamlı derecede daha yüksek ya da daha düşük yenilikçi olmadığı görülmüştür, buna göre hipotez HY4 desteklenmemektedir. 6.2 Önceki Tamamlayıcı Analizler bölümdeki istatistiksel analizler inovasyon belirleyicilerinin, firmanın yenilikçilik düzeyine etkilerini ele almaktaydı. Ne var ki, firma düzeyinde inovasyonların ortaya çıkışını modellemek zorlu bir konudur. Bu konuda, bahsi geçen gerekli tetikleyicilere ek olarak firmanın inovasyon becerisine katkıda bulunan ilave özellikler de vardır. Bu bölümde bu özellikler tartışılacak ve yenilikçiliğe etkileri tek yönlü ANOVA ve Student ttesti analizleriyle incelenecektir. Diğer ülkelerdeki üretim yatırımları, yazılı bir stratejik 156 planın varlığı, rekabet stratejileri (fiyat, kalite, hedef pazarın genişliği, ürün yelpazesinin genişliği) ve üst yönetim stratejileri idari stratejiler bu ek unsurlara örnek gösterilebilir. 6.2.1 Planlama Diğer ülkelerde (Türkiye dışında) üretim yatırımlarına sahip firmaların daha iyi performans sonuçları elde etmesi ve böylece daha yenilikçi olmaları beklenebilir. Üretim yatırımlarının etkilerini analiz için firmalar ilgili iki gruba ayrılıp, hipotez testleri ile yenilikçilik düzeyleri kıyaslanmıştır (Şekil 6.44). hayır evet N 150 32 182 3,00 evet 18% Yenilikçilik Hayır Evet Toplam Ort. P 2,79 ,199 3,00 2,82 hayır 82% 2,79 1 2 3 4 5 Şekil 6.44: Diğer ülkelerde üretim yatırımı Örneklemdeki firmaların 32’sinin (%18) diğer ülkelerde üretim yatırımı vardır. Bu firmaların yenilikçilik düzeyleri diğerlerine oranla daha yüksekse de, bu fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Ancak geriye kalan 150 firmadan 27’si 5 yıl içinde diğer ülkelerde üretim yatırımı planlamaktadır. Diğer ülkelerde üretim yatırımına sahip firmalar ile bunu planlayanlar beraber gruplandıktan sonra (%35) Student t- testi uygulandığında, bu pozitif etki anlamlı hale gelmektedir (p<0,01) Sadece yenilikçilik için değil, çok çeşitli başarı ölçümleri için de yazılı bir stratejik planın varlığı firmalara büyük yarar sağlayabilmektedir. Şekil 6.45 bir firmadaki yenilikçiliğe ilişkin stratejik plan varlığının etkisini göstermektedir. Ne yazık ki örneklemdeki firmaların yalnızca %53’ünün yazılı stratejik plana sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Bulgular stratejik planlı firmaların diğerlerine oranla anlamlı biçimde daha yenilikçi (p<0,01) olduklarını desteklemektedir. hayır Yenilikçilik Hayır Evet Toplam N 85 97 182 evet 2,98 evet Ort. P 2,65 ,006 2,98 53% 2,82 47% hayır 2,65 1 Şekil 6.45: Stratejik yazılı plan 157 2 3 4 5 Bunun yanında bu planın zaman ufku da önemlidir. Ortalama olarak firmalar, 3 (27 firma) ya da 5 yıllık (36 firma) dönemleri kapsayan stratejik planları tercih etmektedir. Zaman tercihi anlamlı bir fark yaratmaktadır ve daha uzun vadeli plan daha yüksek yenilikçilik kapasitesine denk gelmektedir. Örneklemde 10 yıl ve uzun vadeli için stratejik planlama yapan 11 firma vardır. 6.2.2 Rekabet Stratejileri Rekabet stratejileri çoğunlukla dört boyuta ayrılmaktadır: fiyat, kalite, odaklanma (hedef pazarlar) ve ürün yelpazesi. Bir firmanın inovasyon eğilimi bu rekabet stratejilerini tanımlamada önemli bir göstergedir. Bu bölümde, analizler hangi rekabet stratejisinin hangi inovasyon çeşidine bağlı olduğunu açıklamaya yöneliktir. Şekil 6.46 örneklemdeki firmaların fiyat stratejilerini göstermektedir. Yenilikçilik Düşük fiyat Orta Yüksek fiyat Çok yüksek fiyat Toplam N 27 76 71 7 181 Ort. P 2,70 ,023 2,86 2,76 3,72 2,83 4% dusuk fiyat orta yüksek fiyat cok yuksek fiyat 15% cok yuksek fiyat 3,72 yüksek fiyat 2,76 39% 2,86 orta 2,70 dusuk fiyat 42% 1 2 3 4 5 Şekil 6.46: Fiyat stratejisi Yenilikçi firmalar ürünlerini nispeten daha yüksek fiyata (%4’ü) satmaktadır. Diğer bir deyişle ürünlerini nispeten daha yüksek fiyata satan firmalar, pazardaki rakiplerine oranla anlamlı şekilde daha yenilikçidir. Tablo 6.57 bu firmaların tüm inovasyon çeşitlerinde daha iyi olduklarını ve özellikle radikal ürün inovasyonlarında fark yarattıklarını göstermektedir. Sorular Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Fiyat >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 >= 5,00 < 5,00 N 7 174 7 174 7 174 7 173 7 173 7 173 Ort. 3,72 2,79 3,95 3,15 4,21 2,54 3,57 2,88 3,71 2,52 3,56 2,85 p ,003 ,043 ,002 ,081 ,005 ,064 Tablo 6.57: Fiyat stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi 158 Şekil 6.47 örneklemdeki kalite stratejilerini göstermektedir, firmaların %35’i ürünlerinin çok yüksek kalite olduğunu belirtmektedir. Bulgulardan açığa çıkan ise nispeten daha yüksek kaliteli ürünler imal eden firmaların diğerlerine oranla anlamlı şekilde daha yenilikçi olduğudur. Tablo 6.58 bu firmaların özellikle süreç inovasyonları ile organizasyonel inovasyonlarda daha iyi olduklarını göstermektedir. Ayrıca radikalden ziyade, adımsal ürün inovasyonları gerçekleştirdikleri söylenebilir. Bu durum kalite stratejilerinin çoğunlukla ürün iyileştirme ile ilişkili olduğunu ifade etmektedir. Yenilikçilik Orta kalite Yüksek kalite Çok yüksek kalite Toplam N 10 94 77 181 Ort. P 2,84 ,070 2,68 2,99 2,83 orta kalite yüksek kalite çok yüksek kalite çok yüksek kalite 2,99 6% 43% yüksek kalite 2,68 orta kalite 2,84 51% 1 2 3 4 Şekil 6.47: Kalite stratejisi Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Kalite >= çok yüksek < çok yüksek >= çok yüksek < çok yüksek >= çok yüksek < çok yüksek >= çok yüksek < çok yüksek >= çok yüksek < çok yüksek >= çok yüksek < çok yüksek N 77 105 77 105 77 105 76 105 77 104 77 104 Ort. 2,99 2,71 3,32 3,07 2,71 2,54 3,06 2,79 2,66 2,49 3,15 2,67 p ,023 ,109 ,406 ,078 ,288 ,001 Tablo 6.58: Kalite stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi Şekil 6.48 ankete katılan firmaların, hedeflenen pazar stratejileri hakkındadır. Firmaların yalnızca %21’ü dar bir hedef pazarı amaçladıklarını, yani sadece sektördeki az sayıdaki pazar için uzmanlaştıklarını iddia etmektedir. Bulgular az sayıda pazara odaklanmanın yenilikçilik için uygun olmayan bir strateji olduğunu açığa çıkarmaktadır. Hedeflenen pazar sayısının fazlalığı daha yüksek yenilikçilik düzeyi sağlamaktadır. Sınırlı sayıda pazara odaklanan firmaların daha az yenilikçi olduğu söylenebilir. 159 5 Yenilikçilik Çok dar Dar Ne dar ne geniş Geniş Çok geniş Toplam N 5 17 48 80 32 182 Ort. P 2,17 ,004 2,49 2,66 2,89 3,20 2,83 3% 18% cokdar dar nedar negenis genis cokgenis 9% cokgenis 3,20 genis 2,89 nedar negenis 2,66 dar 26% 2,49 cokdar 44% 2,17 1 2 3 4 5 Şekil 6.48: Odaklanma stratejisi Tablo 6.59 çoklu pazarları hedefleyen firmaların diğer firmalara oranla tüm inovasyon çeşitlerinde daha iyi olduklarını açığa çıkarmaktadır. Yenilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Hedef Pazarlar >= çok genis < çok genis >= çok genis < çok genis >= çok genis < çok genis >= çok genis < çok genis >= çok genis < çok genis >= çok genis < çok genis N 32 150 32 150 32 150 32 149 32 149 32 149 Ort. 3,20 2,75 3,53 3,10 3,17 2,49 3,38 2,80 2,90 2,49 3,16 2,81 p ,004 ,032 ,013 ,004 ,059 ,070 Tablo 6.59: Odaklanma stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi Firmaların ürün yelpazelerinin genişliğine baktığımızda (Şekil 6.49),firmaların yalnızca %7’sinin ürün yelpazesinin dar olduğunu, daha doğrusu pazar için çoğunlukla tek tip ürün ürettiklerini görmekteyiz. Sonuçlar sadece birkaç ürüne odaklanmanın yenilikçilik için lehte bir strateji olmadığını; ürün yelpazesinin genişliğinin daha yüksek yenilikçilik kapasitesi sağladığını belirtmektedir. Yenilikçilik Çok dar Dar Ne dar ne geniş Geniş Çok geniş Toplam N Ort. 4 10 38 67 63 182 2,27 2,34 2,68 2,74 3,12 2,83 P ,004 2% 5% cokdar dar ne dar ne genis genis cokgenis 21% 35% 37% Şekil 6.49: Çeşitlendirme stratejisi 160 3,12 cokgenis genis 2,74 nedar negenis 2,68 dar 2,34 cokdar 2,27 1 2 3 4 5 Tablo 6.60 ürün yelpazesi çok geniş olan firmaların diğerlerine nazaran tüm inovasyon çeşitlerinde daha iyi olduklarını göstermektedir. Yenilikçilik Adimsal Ürün inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Ürün Çesitlendirme >= çok genis < çok genis >= çok genis < çok genis >= çok genis < çok genis >= çok genis < çok genis >= çok genis < çok genis >= çok genis < çok genis N 63 119 63 119 63 119 63 118 63 118 63 118 Ort. 3,12 2,67 3,38 3,07 3,27 2,26 3,10 2,79 2,95 2,35 3,07 2,77 p ,000 ,052 ,000 ,053 ,000 ,047 Tablo 6.60: Çeşitlendirme stratejilerinin inovasyon türlerine etkisi Rekabet stratejilerini özetlersek, yenilikçi firmaların daha kaliteli ürünler imal ettiklerini ve onları daha yüksek bir fiyata sattıklarını; ayrıca fazla sayıda pazarı hedefleyip, geniş ürün yelpazelerine sahip oldukları bulunmuştur. 6.2.3 Pazar Stratejileri Öte yandan, yeni pazarlara girme ya da mevcut pazardaki pozisyonu güçlendirme, yeni ürün geliştirmeye odaklanma ya da mevcut ürünlerde değişiklikler yapma, yeni teknoloji geliştirilmesine kaynak sağlama ya da mevcut teknolojiyi ilerletme, diğer firmaların teknolojilerinden yararlanma ya da diğer firmalardan alınan teknolojileri geliştirme gibi üst yönetim stratejileri firmanın yenilikçilik kapasitesi hakkında oldukça yararlı görüşler sunabilmektedir. Şekil 6.50 mevcut pazarlarda küçük değişiklikler içeren mevcut ürünlerle iş yapma stratejisine ilişkin bulguları göstermektedir. Firmaların %22’si bu stratejiye pek önem vermediklerini iddia ederken (önemli değil ve az önemli görüşünde olanlar); %22’si bu stratejinin onlar için son derece önemli olduğunu belirtmiştir. Tablo 6.61, inovasyon çeşitleri bakımından bu stratejinin etkilerini özetlemektedir. 161 Yenilikçilik Önemli değil Az önemli Orta derecede önemli Çok önemli Son derece önemli Toplam N 16 23 50 52 40 181 Ort. P 2,40 ,030 2,48 2,92 2,90 2,97 2,82 onemli degil az onemli orta derecede onemli cok onemli son derece onemli 9% son derece onemli 2,97 cok onemli 2,90 orta derecede onemli 2,92 13% 22% 28% 28% az onemli 2,48 onemli degil 2,40 1 2 3 4 5 Şekil 6.50: Mevcut pazar - küçük değişiklik Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyon Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon >= Çok Önemli < Çok Önemli >= Çok Önemli < Çok Önemli >= Çok Önemli < Çok Önemli >= Çok Önemli < Çok Önemli >= Çok Önemli < Çok Önemli >= Çok Önemli < Çok Önemli N 92 89 92 89 92 89 92 88 91 89 92 89 Ort. 2,93 2,71 3,22 3,13 2,71 2,51 3,09 2,70 2,62 2,49 2,97 2,77 p ,076 ,558 ,354 ,009 ,453 ,163 Tablo 6.61: Mevcut pazar - küçük değişiklik Bulgular, mevcut ürünler için küçük iyileştirmeler yapılmasının çok önemli olduğunu belirten firmaların, diğerlerine göre daha yenilikçi olduğunu ve bu firmaların diğerlerine kıyasla özellikle süreç inovasyonlarında fark yarattıklarını açığa çıkarmaktadır. Yeni ürün geliştirmenin önemi hakkında ise Şekil 6.51 bilgi vermektedir. Firmaların %12’si bu stratejiye önem vermediğini iddia etmiş, %37’si de onlar için son derece önemli olduğunu beyan etmiştir. Tablo 6.62 bu stratejinin inovasyon çeşitleri bakımından etkilerini özetlemektedir. Yenilikçilik Önemli değil Az önemli Orta derecede önemli Çok önemli Son derece önemli Toplam N 10 13 22 Ort. P 2,23 ,000 2,15 2,49 70 67 182 2,86 3,12 2,83 onemli degil az onemli ortaderecede onemli cokonemli sondereceonemli sondereceonemli 5% cokonemli 7% 12% 37% 39% Şekil 6.51: Mevcut pazar – yeni ürün 162 3,12 2,86 ortaderecedeonemli 2,49 az onemli 2,15 onemli degil 2,23 1 2 3 4 5 Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon >= önemli < önemli >= önemli < önemli >= önemli < önemli >= önemli < önemli >= önemli < önemli >= önemli < önemli N 137 45 137 45 137 45 136 45 136 45 136 45 Ort. 2,99 2,33 3,32 2,74 2,97 1,51 3,00 2,61 2,78 1,90 2,97 2,57 p ,000 ,001 ,000 ,029 ,000 ,017 Tablo 6.62: Mevcut pazar – yeni ürün Bulgular, mevcut pazarları için yeni ürün geliştirmeye çok önem veren firmaların, diğerlerine göre açık şekilde daha yenilikçi olduğunu ve bu firmaların diğer firmalara nazaran tüm inovasyon türlerinde de daha başarılı olduğunu açığa çıkarmaktadır. Şekil 6.52 mevcut ürünlerle yeni pazarlara girme stratejisinin ne ölçüde tercih edildiğini göstermektedir. Firmaların %16’sı bu stratejiye önem vermediklerini ifade ederken, %21’i onlar için bu stratejinin oldukça önemli olduğunu bildirmektedir. Tablo 6.63’da mevcut ürünlerle yeni pazarlara girmeye önem verenlerin diğer firmalara göre daha yenilikçi olmadıkları ve anlamlı fark yaratmadıklarını özetlemektedir. Yeni ürün geliştirmeksizin, eski bir ürünle yeni bir pazarda rakiplerden farklılaşmanın imkânsız olmasından ötürü sonuçlar tutarlıdır. Beklenebileceği gibi, sadece bu tür bir faaliyet süreçlerde bir gelişmeyi zorunlu kılabilir. Yenilikçilik Önemli değil Az önemli Orta derecede önemli Çok önemli Son derece önemli Toplam onemli degil N 10 13 22 az onemli Ort. P orta derecede onemli onemli 2,23 ,000 cok son derece onemli 2,15 21% 2,49 70 67 182 2,86 3,12 2,83 6% 10% son derece onemli 2,93 cok onemli 2,84 orta derecede onemli 2,95 az onemli 2,57 22% onemli degil 41% 2,38 1 Şekil 6.52: Yeni pazar - mevcut ürün 163 2 3 4 5 Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasonel Inovasyon >= önemli < önemli >= önemli < önemli >= önemli < önemli >= önemli < önemli >= önemli < önemli >= önemli < önemli N 112 70 112 70 112 70 112 69 112 69 111 70 Ort. 2,87 2,76 3,19 3,16 2,65 2,55 2,98 2,77 2,58 2,54 2,93 2,77 p ,378 ,832 ,637 ,176 ,826 ,293 Tablo 6.63: Yeni pazar – mevcut ürün Şekil 6.53 yeni ürünlerle yeni pazarlara girmenin önem düzeyini göstermektedir. Firmaların %14’ü bu stratejiye önem vermediğini belirtirken, %38’i için bu stratejinin son derece önemli olduğu görülmektedir. Tablo 6.64‘de yeni ürünlerle yeni pazarlara girmeye büyük önem firmaların, diğerlerinden anlamlı derecede daha yenilikçi olduğunu, adımsal ürün ve süreç inovasyonları dışında tüm inovasyon türleri için de daha yüksek inovasyon becerisine sahip olduğu gözükmektedir. Yeni ürün geliştirmenin adımsal ürün inovasyonlarından ziyade radikal ürün inovasyonlarında fark yaratması beklenen bir sonuçtur. Yenilikçilik Önemli değil Az önemli Orta derecede önemli Çok önemli Son derece önemli Toplam N 10 15 38 Ort. P 2,18 ,027 2,61 2,70 49 69 181 2,91 2,98 2,83 onemli degil az onemli ortaderecedeonemli cokonemli sondereceonemli 6% 8% 21% 38% sondereceonemli 2,98 cokonemli 2,91 ortaderecedeonemli 2,70 az onemli 2,61 onemli degil 27% Şekil 6.53: Yeni pazar – yeni ürün 164 2,18 1 2 3 4 5 Yenilikçilik >önemli < önemli >önemli < önemli >önemli < önemli >önemli < önemli >önemli < önemli >önemli < önemli Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon N 118 63 118 63 118 63 117 63 118 62 117 63 Ort. 2,95 2,60 3,23 3,09 2,93 2,05 2,95 2,81 2,75 2,23 2,99 2,64 p ,006 ,399 ,000 ,371 ,003 ,022 Tablo 6.64: Yeni pazar - yeni ürün 6.2.4 Teknoloji Stratejileri Yeni teknoloji geliştirmek için kaynak ayırmanın firmalarca ne oranda tercih edildiği Şekil 6.54’de sunulmuştur. Firmaların %12’si bu konuda hiç kaynak tahsis etmediklerini iddia ederken, %10’u çok fazla kaynağın ayrıldığını belirtmiştir. Tablo 6.65 bu stratejinin inovasyon çeşitleri bakımından etkilerini özetlemektedir. Bulgular yeni teknoloji geliştirilmesi için fazla kaynak ayıran firmaların diğerlerine nazaran daha yenilikçi olduğunu ve tüm inovasyon türlerinde de daha başarılı sonuçlar elde ettiklerini göstermiştir. Bu saptama teknoloji geliştirme ile yenilikçiliğin beklenen pozitif ilişkisini güçlendirmektedir. Yenilikçilik Hiç kaynak ayrılmadı Az kaynak ayrıldı Kaynak ayrıldı Çok kaynak ayrıldı Tüm kaynaklar ayrıldı Toplam N 21 Ort. P 2,06 ,000 47 63 32 18 2,63 2,95 3,22 3,20 181 2,84 Hic kaynak ayrilmadi Az kaynak ayrildi Kaynak ayrildi Cok kaynak ayrildi Tum10% kaynaklar ayrildi 18% 12% 26% Tumkaynaklar ayrildi 3,20 Cok kaynak ayrildi 3,22 Kaynak ayrildi 2,95 Az kaynak ayrildi 2,63 Hic kaynak ayrilmadi 34% Şekil 6.54: Yeni teknoloji geliştirmek 165 2,06 1 2 3 4 5 Ayrilan Kaynak >= çok <çok >= çok <çok >= çok <çok >= çok <çok >= çok <çok >= çok <çok Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon N 50 131 50 131 50 131 50 130 49 131 50 130 Ort. 3,21 2,69 3,49 3,08 3,04 2,46 3,33 2,75 2,89 2,45 3,29 2,73 p ,000 ,015 ,013 ,001 ,020 ,000 Tablo 6.65: Yeni teknoloji geliştirmek Şekil 6.55’de firmaların mevcut teknolojilerini ilerletmek için ne kadar kaynak ayırdığı belirtilmektedir. Firmaların %3’ü hiç kaynak ayırmadıklarını söylerken, %9’u bu konu için çok fazla kaynak ayırdıklarını beyan etmiştir. Tablo 6.66 bu stratejinin inovasyon türleri bakımından etkilerini özetlemektedir. Yenilikçilik Hiç kaynak ayrılmadı Az kaynak ayrıldı Kaynak ayrıldı Çok kaynak ayrıldı Tüm kaynaklar ayrıldı Toplam N 6 35 57 66 16 Ort. P 2,52 ,000 2,38 2,83 3,00 3,38 Hic kaynak ayrilmadi Az kaynak ayrildi Kaynak ayrildi Cok kaynak ayrildi Tumkaynaklar ayrildi 3,38 Tumkaynaklar ayrildi 9% 3% 3,00 Cok kaynak ayrildi 19% Kaynak ayrildi 2,83 Az kaynak ayrildi 2,38 Hic kaynak ayrilmadi 37% 2,52 32% 180 1 2,84 Şekil 6.55: Mevcut teknolojiyi iyileştirmek Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Ayrilan Kaynak >= Çok < Çok >= Çok < Çok >= Çok < Çok >= Çok < Çok >= Çok < Çok >= Çok < Çok N 82 98 82 98 82 98 81 98 81 98 82 97 Ort. 3,07 2,65 3,51 2,94 2,80 2,48 3,19 2,70 2,65 2,52 3,20 2,63 p ,000 ,000 ,129 ,001 ,418 ,000 Tablo 6.66: Mevcut teknolojiyi iyileştirmek 166 2 3 4 5 Sonuçlar mevcut teknolojilerini geliştirmek için çok fazla kaynak ayıran firmaların diğerlerine göre daha yenilikçi olduğunu ve pazarlama ve radikal ürün inovasyonları haricindeki tüm inovasyon türlerinde daha başarılı çıktı sağladığını göstermiştir. Diğer firmalarca geliştirilen teknolojiyi iyileştirmek amacıyla firmaların %28’i hiç kaynak ayırmazken, %4’ü çok fazla kaynak ayırdığını belirtmiştir (Şekil 6.56). Ancak bu strateji için ayrılan kaynak firmalara yenilikçilik açısından anlamlı bir fark yaratmamıştır. Tablo 6.67 bu stratejinin inovasyon çeşitleri bakımından etkilerini özetlemektedir. Yenilikçilik Hiç kaynak ayrılmadı Az kaynak ayrıldı Kaynak ayrıldı Çok kaynak ayrıldı Tüm kaynaklar ayrıldı Toplam N 50 Ort. P 2,62 ,161 4% 15% 52 43 28 8 2,91 2,85 2,97 3,22 181 2,84 Hic kaynak ayrilmadi Az kaynak ayrildi Kaynak ayrildi Cok kaynak ayrildi Tumkaynaklar ayrildi Tumkaynaklar ayrildi 3,22 Cok kaynak ayrildi 2,97 28% Kaynak ayrildi 2,85 Az kaynak ayrildi 2,91 Hic kaynak ayrilmadi 24% 29% 2,62 1 2 3 4 Şekil 6.56: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri iyileştirmek Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Ayrilan Kaynak >= çok < çok >= çok < çok >= çok < çok >= çok < çok >= çok < çok >= çok < çok N 36 145 36 145 36 145 36 144 36 144 36 144 Ort. 3,03 2,79 3,44 3,13 2,79 2,58 3,26 2,83 2,59 2,57 3,10 2,83 p ,113 ,093 ,419 ,024 ,915 ,140 Tablo 6.67: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri iyileştirmek Bulgular diğerlerince geliştirilen teknolojiyi ilerletmek için fazla kaynak ayıran firmaların diğerlerine göre daha fazla yenilikçi olmadıklarını açığa çıkardığı gibi, süreç ve kısmen adımsal ürün inovasyonları hariç anlamlı bir inovasyon becerisi geliştiremediği saptanmıştır. Bu nedenle firmaların kendine özgü teknolojilerin geliştirmeden, diğer firmaların teknolojilerinin kullanma ve geliştirmeleri yenilikçilik kapasite için katkı sağlasa da, anlamlı fark yaratmadığı söylenebilir. 167 5 Şekil 6.57 diğer firmalarca geliştirilen teknolojilerin kullanımı amacıyla ayrılan kaynak durumunu göstermektedir. Firmaların %18’i hiç kaynak ayırmadığını, %5’i ise çok fazla kaynak tahsis ettiklerini belirtmiştir. Yenilikçilik düzeyi için bu strateji anlamlı bir katkı sağlamaktadır Tablo 6.68 bu stratejinin ayrıca, hiçbir inovasyon tipi için bir fark yaratmadığını göstermektedir. Kendi teknolojisini geliştirmeden ya da herhangi bir geliştirme yapmadan başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanmanın yenilikçilik kapasitesi açısından firmalara hiçbir avantaj sunmadığı kanıtlanmıştır. Yenilikçilik Hiç kaynak ayrılmadı Az kaynak ayrıldı Kaynak ayrıldı Çok kaynak ayrıldı Tüm kaynaklar ayrıldı Toplam N 32 Ort. P 2,92 ,326 5% 51 47 42 9 2,74 2,76 2,87 3,32 181 2,84 Hic kaynak ayrilmadi Az kaynak ayrildi Kaynak ayrildi Cok kaynak ayrildi Tumkaynaklar ayrildi Tumkaynaklar ayrildi 3,32 Cok kaynak ayrildi 2,87 18% 23% 28% Kaynak ayrildi 2,76 Az kaynak ayrildi 2,74 Hic kaynak ayrilmadi 26% 2,92 1 2 3 4 Şekil 6.57: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanmak Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Ayrilan Kaynak >= çok < çok >= çok < çok >= çok < çok >= çok < çok >= çok < çok >= çok < çok N 51 130 51 130 51 130 50 130 51 129 51 129 Ort. 2,95 2,79 3,25 3,16 2,69 2,60 3,11 2,84 2,62 2,55 3,05 2,82 p ,240 ,591 ,700 ,112 ,714 ,156 Tablo 6.68: Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanmak 6.2.5. Yatırım Kararları ve Üst Yönetim Deneyim Birikim Alanı Öte yandan üst yönetimin yatırım kararları da yenilikçilik üzerinde yadsınamaz bir etkiye sahiptir. “Bir yatırım kararlaştırılırken temel beklenti finansal getiri mi yoksa stratejik önem midir?” sorusunun cevabı firmaların kısa ve uzun vadeli beklentileriyle ilgilidir. 168 5 Yenilikçilik Tamamen finansal Finansal Eşit derecede Stratejik Tamamen stratejik Toplam N 16 26 71 51 17 181 Ort. 2,21 2,80 2,91 2,88 2,93 2,82 P ,037 9% 9% Tamamen finansal Finansal Esit derecede Stratejik Tamamen stratejik Tamamen stratejik 2,93 Stratejik 2,88 Esit derecede 2,91 14% 28% Finansal 2,80 Tamamen finansal 40% 2,21 1 2 3 4 5 Şekil 6.58: Büyük yatırım kararları Firmaların %18’i yatırım kararı alırken finansal getiri aradıklarını belirtmekteyken, %54’sı stratejik öneme göre karar verdiklerini beyan etmektedir (Şekil 6.58). Yatırım yaparken tamamen finansal getiri ile ilgilenen firmaların daha az yenilikçi olduğu, özellikle de süreç ve organizasyonel inovasyonlar açısından daha düşük bir yenilik seviyesine haiz oldukları belirlenmiştir. Ayrıca yenilik, pazar ve finansal performans türlerinde daha az başarılı oldukları ortaya çıkmıştır (Tablo 6.69). Yenilikçilik Adimsal ürün inovasyonu Radikal ürün inovasyonu Süreç inovasyonu Pazarlama inovasyonu Organizasyonel inovasyon Yenilik performansi Imalat performansi Pazar performansi Finansal performans Yatirim Karari Stratejik Finansal Stratejik Finansal Stratejik Finansal Stratejik Finansal Stratejik Finansal Stratejik Finansal Stratejik Finansal Stratejik Finansal Stratejik Finansal Stratejik Finansal N 139 42 139 42 139 42 138 42 138 42 138 42 137 43 137 43 137 43 134 42 Ort. 2,90 2,57 3,25 2,95 2,67 2,37 3,00 2,56 2,62 2,40 2,94 2,62 3,66 3,47 3,92 3,81 3,99 3,62 3,39 2,90 p ,026 ,102 ,225 ,031 ,253 ,062 ,089 ,300 ,002 ,002 Tablo 6.69: Büyük yatırımlar Bu doğrultuda tüm tartışılan idari stratejiler, üst yönetimin firmaların yenilikçilik kapasiteleri üzerinde önemli bir role sahip olduğunu göstermektedir. Đşletme ile ilgili ve 169 özellikle finansal konularda, karar odağı konumundaki üst yönetimin, kısa ve uzun vadeli stratejileri ve faaliyet planlarını oluşturduğunu, bu nedenle sahip oldukları deneyim ve eğitim düzeylerinin inovasyonu yakından ilgilendiren stratejik kararlarda hayati önem taşıdığını söyleyebiliriz. Tablo 6.70 üst düzey yöneticilerinin ağırlıklı deneyim alanlarının inovasyon türleri üzerinde yarattığı çeşitlilik gösterilmiştir. Şekil 6.59 ise ankete katılan bu yöneticilerin, ağırlıklı iş tecrübesi birikiminin hangi departmanlardan geldiği resmedilmiştir. Üst yöneticilerin %60’i üretim/satın alma, %10’u finans, %15’i Ar-Ge ve %15’i pazarlama/satış geçmişine sahiptir. Analizler, üst düzey yöneticilerin eğitim geçmişinin radikal ürün ve pazarlama inovasyonları için anlamlı bir fark sağladığına işaret etmektedir. Ar-Ge ve finans geçmişli üst yöneticiler üretim/tedarik/pazarlama/satış geçmişli olanlara kıyasla daha yenilikçi olduğu ve süreç ve organizasyonel inovasyonlar haricinde anlamlı derecede daha yüksek yenilikçilik düzeyine sahip olduğu anlaşılmıştır (Tablo 6.71). Tablo 6.70: Üst yöneticilerin ağırlıklı deneyim birikimi 170 pazarlama/satis 15% uretim/satinalma muhasebe/finans Ar-Ge pazarlama/satis 2,87 3,06 60% uretim/satinalma 15% 10% 3,13 2,70 1 2 3 4 5 Şekil 6.59: Ağırlıklı deneyim birikimini alanı yenilikçilik düzeyleri Tablo 6.71: Ar-Ge ve üretim deneyim birikiminin karşılaştırması 6.2.6. Kurumsal El Kitapları Bulgular, yönetim stratejiler ile inovasyonlar arasındaki yakın ilişkiyi desteklemiş benzer biçimde kurum kültürünün de yenilikçilik için önemli bir unsur olduğuna, dolayısıyla organizasyon el kitabı ve yeni ürün geliştirme dokümanları gibi resmi yazılı firma prosedürlerinin de yenilikçiliğe olan firma eğilimini ölçmede kullanışlı göstergeler olduğuna işaret etmiştir. Şekil 6.60 organizasyon el kitabı varlığının yenilikçilik kapasitesine etkisini göstermektedir. Örneklemdeki firmaların %81’i resmi yazılmış organizasyon el kitabına sahiptir. Bu el kitabına sahip olan firmalar anlamlı biçimde diğerlerine kıyasla daha yenilikçidir. 171 Yenilikçilik Hayır Evet Toplam N 147 35 182 Ort. P 2,45 ,002 2,92 2,82 Şekil 6.60: Kurumsal el kitabı varlığı Buna benzer olarak Şekil 6.61 bir firmadaki yeni ürün geliştirme (YÜG) süreçleri için yazılmış resmi bir el kitabının varlığının yenilikçilik açısından etkilerini göstermektedir. Ankete katılan firmaların %64’ü resmi yazılmış bir YÜG el kitabına sahiptir, bu firmalar anlamlı biçimde diğerlerine kıyasla daha yenilikçidir. Yenilikçilik Hayır Evet Toplam N 116 66 182 Ort. P 2,55 ,001 2,98 2,82 Şekil 6.61: Yeni ürün geliştirme el kitabı varlığı YÜG El Kitabi Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon evet hayir Toplam evet hayir Toplam evet hayir Toplam evet hayir Toplam evet hayir Toplam evet hayir Toplam N 116 67 183 116 67 183 116 67 183 116 66 182 115 67 182 115 67 182 Ort. 2,98 2,53 2,82 3,42 2,74 3,17 2,83 2,24 2,61 3,08 2,56 2,89 2,61 2,46 2,56 3,04 2,57 2,86 Tablo 6.72: YÜG el kitabı varlığının etkisi 172 p ,000 ,000 ,006 ,001 ,375 ,002 Tablo 6.72 inovasyon türleri için YÜG el kitabı katkısını incelemektedir; bulgular, pazarlama inovasyonu dışındaki tüm inovasyon çeşitleri için bu tip bir dökümanın varlığının anlamlı pozitif bir fark yarattığını ortaya çıkarmaktadır. 6.2.7. Entelektüel Mülkiyet Koruması Araçları Tamamlayıcı analizlerin son bölümünde yapılan inovasyonları korumak için elde edilen patentler, patent başvuruları, tasarım kayıtları, ticari marka kayıtları gibi inovasyon çıktılarının etkileri analiz edilmiştir. Yenilik performansının patentli ya da patentlenebilir süreç ve ürünlerin, tasarım tescilinin, ticari markaların ve pazara sunulan yeni ürünlerin sayıları sayesinde ölçülebildiği bilinmektedir. Teknik yazın taraması kısmında tartışıldığı üzere, bu inovasyon çıktıları yaratıcılık ve yenilikçili performansı ölçmek için ve aynı zamanda yeni geliştirilmiş ürün ve süreçlerle elde edilen rekabet üstünlüğünü korumak için önemli faktörlerdir. Tablo 6.73 en az bir patente sahip olmanın çeşitli inovasyon kriterleri bakımından yarattığı farklılaşmayı yansıtmaktadır. Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Patent >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 N 25 72 25 72 25 72 25 71 24 72 25 72 Ort. 3,18 2,65 3,25 3,07 3,36 2,57 3,18 2,73 2,99 2,36 3,19 2,65 p ,004 ,425 ,010 ,055 ,014 ,013 Tablo 6.73: Patent Örneklemdeki firmaların %26’sı en az bir patente sahiptir. Ancak sadece 97 firma bu bilgiyi bildirmiştir. Sonuçlar, patentlerin firmaların yenilikçilik kapasitelerini açığa çıkaran kritik öneme sahip göstergeler olduğunu vurgulamaktadır. En az bir patente sahip firmalar, tüm inovasyon türleri için (adımsal ürün inovasyonları hariç) daha yenilikçidir ve genel performansları daha yüksektir. Patentlerin genellikle radikal ürün inovasyonları sonrasında alınmasından ötürü adımsal üründe anlamlı bir farklılaşma olmaması normaldir. 173 Patent başvurusu için de hemen hemen benzer sonuçlar elde edilmiştir. Tablo 6.74 en az bir tane süren patent başvurusuna sahip firmaların (%27) daha yenilikçi (adımsal ürün ve süreç inovasyonları hariç) olduğunu ifade etmektedir. Yeniliçilik Adimsal Inovasyon Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyon el Inovasyon Patent Basvurusu >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 N 26 70 26 70 26 70 26 69 25 70 26 70 Ort. 3,27 2,66 3,40 3,07 3,48 2,56 3,06 2,77 3,19 2,37 3,35 2,60 p ,000 ,122 ,002 ,211 ,001 ,000 Tablo 6.74: Patent başvurusu En az bir tane tasarım tesciline sahip firmaların (%18) tüm inovasyon çeşitlerinde daha yenilikçi oldukları da görülmektedir (Tablo 6.75). Benzer şekilde en az bir marka tesciline sahip firmaların (%56) ürün inovasyonları hariç diğer inovasyon türlerinde daha başarılı olduğu söylenebilir (Tablo 6.76). Firmaların %21’inde bulunan faydalı model belgesi de pazarlama ve organizasyonel inovasyonları hariç diğer yenilik düzeylerinde anlamlı fark yaratması itibariyle önemli bir yenilikçilik çıktısıdır denebilir (Tablo 6.77). Tablo 6.75: Tasarım tescili 174 Tablo 6.76: Marka tescili Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Faydali Model >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 >= 1 <1 N 20 76 20 76 20 76 76 20 19 76 20 76 Ort. 3,20 2,73 3,48 3,08 3,58 2,67 3,22 2,77 2,89 2,49 3,11 2,73 p ,056 <1 ,080 >=1 3,20 >=1 21% ,006 <1 2,73 ,074 79% ,158 1 2 3 4 5 ,199 Tablo 6.77: Faydalı model belgesi Gizlilik, entelektüel mülkiyet koruması konusunda firmaların tercih ettiği alternatif bir yöntemdir. Tablo 6.78 çeşitli inovasyon kriterleri bakımından firmaların gizlilik stratejisinin yarattığı farklılık sunulmaktadır. Đşletmelerin %49’u, yenilikçilik kapasitelerini koruma yöntemi olan gizlilik stratejisini verimli kullanmaktadır. Gizliliği seçen firmalar daha iyi performansa sahiptirler ve özellikle radikal ürün, süreç, organizasyonel ve pazarlama inovasyonlarında daha yenilikçilerdir (p<0.01). 175 Yenilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Gizlilik >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 >= 4,00 < 4,00 N 83 88 83 88 83 88 83 87 82 88 83 88 Ort. 3,08 2,65 3,29 3,09 2,91 2,41 3,13 2,75 2,83 2,40 3,20 2,62 p ,001 gizlilik etkin değil ,198 gizlilik etkin 3,08 gizlilik etkin 51% ,021 49% ,013 ,011 gizlilik etkin değil 2,65 1 2 3 4 ,000 Tablo 6.78: Gizlilik 6.2.8. Ar-Ge Personeli Bir firmada Ar-Ge departmanının varlığı da yenilikçilik kapasitesi için önemli bir göstergedir. Ar-Ge departmanının var olup olmadığını belirlemek için bir varsayım geliştirip, firmada en az beş Ar-Ge çalışanın bulunması eşik değer alınmıştır. Böylece, bir firmadaki ArGe departmanının yenilikçiliğe olası etkileri, Ar-Ge çalışan sayısı temel alınarak Student ttesti ile incelenmiştir (Tablo 6.79). Yenilikçilik Adimsal Ürün Inovasyonu Radikal Ürün Inovasyonu Süreç Inovasyonu Pazarlama Inovasyonu Organizasyonel Inovasyon Yenilik Performansi Imalat Performansi Pazarlama Performansi Finansal Performans Ar-Ge personeli >= 5 <5 >= 5 <5 >= 5 <5 >= 5 <5 >= 5 <5 >= 5 <5 >= 5 <5 >= 5 <5 >= 5 <5 >= 5 <5 N 60 87 60 87 60 87 60 87 59 87 59 87 60 87 60 87 60 87 60 86 Ort. 3,10 2,70 3,49 3,05 2,72 2,72 3,27 2,72 2,75 2,52 3,15 2,63 3,73 3,52 3,95 3,89 4,02 3,83 3,49 3,06 p ,004 ,009 ,994 ,001 ,238 ,002 ,048 ,518 ,099 ,004 Tablo 6.79: Ar-Ge personeli 176 5 Örneklemdeki ortalama Ar-Ge çalışanı sayısı 10,55’dir, fakat medyan sadece 3’tür. Ayrıca, 5’den fazla Ar-Ge çalışanına sahip olan firmalar oranı %41’dir. En az beş tane Ar-Ge çalışanına sahip firmalar daha yüksek yenilik, pazarlama, finansal performansa sahiptir (p<0,1). Ayrıca adımsal ürün, süreç ve organizasyonel inovasyon seviyeleri de daha yüksektir (p<0,05). Bu nedenle de firmalardaki Ar-Ge aktivitelerinin önemini yadsınamaz. 6.3 Sektörel Farklar Bölüm 6’da yer alan istatistikî analizler sektörel farklara gözetmeden inovasyon belirleyicilerini ve yenilikçiliği ortaya çıkaran belirleyicileri tartışmıştır. Buna karşın, her sektörün kendine özgü koşullara, stratejilere, ihtiyaçlara ve kaynaklara sahip olması nedeniyle, bir firmanın inovasyon eğilimi önemli ölçüde ait olduğu sektöre göre farklılaşabilmektedir. Bu bölümde sektörel farklılıklar incelenecek ve sektörlerin yenilik eğilimleri karşılaştırılacaktır. Önceki analizler yenilikçiliğin anlamlı biçimde firma çalışan sayısından beslendiğini ortaya koymuştur. Ayrıca çalışanların niteliği, eğitim ve uzmanlıkları ayırt edici etki yaratmaktadır. Örneklemdeki firmaların çalışanlarının eğitim düzeyleri ve mavi/beyaz yaka tanımına göre sınıflandırılması Tablo 6.80’de sunulmuştur. Mavi yaka sınıflandırması genellikle endüstriyel faaliyetlerin kol gücüne dayananlarını ifade etmektedir. Mavi yakalı iş, vasıflı ya da vasıfsız olabilir ve fabrika işini, inşaat makine işini, bakım ya da teknik kurulumu kapsayabilir. Beyaz yakalı çalışan ise genellikle bir ofiste fiziksel olmayan işleri yürüten ve müşteri etkileşimi, perakende ve harici satışlar, yönetim, finans, planlama ve benzeri işleri uygulayan personeldir. Eğitime göre sınıflandırmaya bakıldığında çalışanlar ilköğretim, lise ve üniversite seviyelerine göre gruplandırılmaktadır. 177 Çalisan Siniflandirmasi Ilkögretim (Beyaz Yaka) % Ilkögretim (Beyaz Yaka) Lise (Beyaz Yaka) % Lise (Beyaz Yaka) Üniversite (Beyaz Yaka) % Üniversite (Beyaz Yaka) Ilkögretim( Mavi Yaka) % Ilkögretim (Mavi Yaka) Lise (Mavi Yaka) % Lise (Mavi Yaka) Üniversite (Mavi Yaka) % Üniversite (Mavi Yaka) Toplam Beyaz Yaka Toplam Mavi Yaka % Beyaz Yaka Toplam Üniversite Mezunu Çalisan % Toplam Üniversite Mezunu Çalisan N 142 142 142 142 142 142 137 136 182 136 182 136 183 183 143 142 142 Maksimum 62 100 457 100 709 100 1098 100 828 100 156 31 1590 7613 100 783 83 Ort. 3,49 4,19 23,01 34,66 39,08 60,47 80,88 45,68 75,97 50,46 4,69 3,18 59,58 182,37 32,17 45,10 20,88 Tablo 6.80: Firmaların çalışanlarının sınıflandırması Tablo 6.80’den beyaz yakalıların %60’ının üniversiteli olduğu, %35’inin lise ve %4’ünün ilköğretim mezunu olduğu görülmektedir. Benzer biçimde mavi yakalıların %46’sı ilköğretim, %51’i lise ve %3’ü üniversite mezunudur. Firmalarda beyaz yakalıların yüzdesi ortalama olarak %32 ve üniversite mezunu çalışanların oranı ortalama %21’dir. Şekil 6.62 sektörlere göre eğitim düzeylerinin ayrımını göstermektedir. Kimya sektörü üniversiteli çalışan oranında (%33,8) en yüksek paya sahipken, tekstil sektörü en düşüğe sahiptir (%11,3). Benzer olarak tekstil, ilköğretim mezunu çalışan yüzdesi en fazla olan iken (%45,6) kimya ve ev aletleri en düşük orana sahiptirler (sırasıyla %21,5 ve % 22,6). 178 Yarı Kalifiye ve Düz Đşçiler Lise Mezunu Üniversite Mezunu 60 % 40 20 0 Otomotiv Tekstil Kimyasal Metal Eşya Elektrikli Aletler Makine Şekil 6.62: Sektörlere göre çalışanların eğitim düzeyleri karşılaştırması Şekil 6.63 her sektör için hem beyaz hem mavi yakalı çalışanlar arasındaki eğitim düzeylerinin dağılımını göstermektedir. Örneklemimizdeki tekstil ve makine sektörü firmaları eğitim seviyesi açısından en düşük kalitede çalışana sahip iken kimya ve ev aletleri sektörü firmaları ortalama olarak en yüksek eğitim düzeyli çalışlara sahiptir. Beyaz Yaka Mavi Yaka Yarı Kalifiye ve Düz Đşçiler Lise Mezunu 75 Yarı Kalifiye ve Düz Đşçiler Lise Mezunu 75 Üniversite Mezunu Üniversite Mezunu 50 % % 50 25 25 0 0 Otomotiv Tekstil Kimyasal Metal Eşya Elektrikli Aletler Makine Otomotiv Tekstil Kimyasal Metal Eşya Elektrikli Aletler Makine Şekil 6.63: Beyaz/maki yaka ayrımına göre eğitim düzeyleri karşılaştırması Tablo 6.81 tek yönlü ANOVA testi ile çalışanların niteliklerinin sektörel farklılıklarını istatistiki biçimde incelemektedir. Sonuçlar, mavi yakalılar içindeki üniversitelilerin oranı ve beyaz yakalılar içindeki lise mezunu oranı dışında sektörlerde çalışanların eğitim profilleri arasında anlamlı bir fark olduğunu açığa çıkarmıştır. ANOVA sonucu da Tekstil sektörünün en düşük, kimya sektörü ise en yüksek kalifiye eleman oranına sahip olduğunu desteklemektedir. Kimya sektörü çalışanlarının %47’si beyaz yakalıdır ve çalışanların %32’si üniversite derecesine sahiptir. Bu açıdan Kimya sektörü bütün sektörler arasında her ikisinde de en yüksek orana sahiptir. 179 % Ilkögretim (Beyaz Yaka) % Lise (Beyaz Yaka) % Üniversite (Beyaz Yaka) % Ilkögretim (Mavi Yaka) % Lise (Mavi Yaka) % Üniversite (Mavi Yaka) % Beyaz Yaka % Toplam Üniversite Mezunu Çalisan Sektörler otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam N 28 30 24 25 13 23 143 28 30 24 25 13 23 143 28 30 24 25 13 23 143 28 28 22 24 13 22 137 28 28 22 24 13 22 137 28 28 22 24 13 22 137 28 30 24 25 14 23 144 28 30 24 25 13 23 143 Ort. ,03 ,10 ,02 ,03 ,02 ,03 ,04 ,27 ,44 ,31 ,39 ,29 ,33 ,35 ,70 ,46 ,67 ,59 ,69 ,59 ,61 ,39 ,65 ,38 ,41 ,40 ,49 ,46 ,58 ,34 ,58 ,56 ,56 ,43 ,50 ,03 ,02 ,04 ,03 ,04 ,04 ,03 ,23 ,28 ,47 ,30 ,34 ,33 ,32 ,18 ,11 ,32 ,20 ,28 ,23 ,21 p ,043 Tablo 6.81: Sektörel çalışan eğitim düzeyi farkları 180 ,116 ,006 ,007 ,006 ,719 ,008 ,000 Şekil 6.64 ve Tablo 6.82 sektörlerdeki beyaz yakalıların departmanlarına göre ayrımlarını göstermektedir. Bu ayrım sektörler bazında genel olarak benzerdir ve beyaz yakalıların çoğu sektörlerden bağımsız olarak operasyonlarda çalışmaktadır. Tüm beyaz yakalılar içindeki Ar-Ge çalışanlarının ortalama oranı %12,7’dir. ARGE Operasyonlar Pazarlama Finans/Muhasebe Diğer 60 % 40 20 0 Otomotiv Tekstil Kimyasal Metal Eşya Elektrikli Aletler Makine Şekil 6.64: Departmanlara göre sektörlerdeki beyaz yaka personel dağılımı % Ar-Ge % Operasyon % Finans % Pazarlama % Diğer Toplam Ort. 12,7 36,5 15,6 15,2 19,4 148 20% 13% % Ar-Ge % Operasyon % Finans % Pazarlama % Diğer 15% 36% 16% Tablo 6.82: Beyaz yakalı çalışanların departmanlara dağılımı En az beş Ar-Ge çalışanına sahip firmaların daha iyi yenilik, pazarlama ve finansal performansa (p<0,05) sahip olduklarını ve özellikle adımsal ürün, süreç ve organizasyonel inovasyonlarda diğer firmalara kıyasla daha yenilikçi olduklarını gösterilmişti. Benzer biçimde Tablo 6.83’de tüm beyaz yakalılar içinde Ar-Ge çalışanı oranı %5’ten büyük olan firmaların anlamlı şekilde tüm inovasyon desteklemektedir. 181 türlerinde daha yenilikçi olduğunu % Ar-Ge (Beyaz Yaka) Yenilikçilik >= 5 <5 Adimsal Ürün >= 5 Inovasyonu <5 Radikal Ürün >= 5 Inovasyonu <5 Süreç >= 5 Inovasyonu <5 Pazarlama >= 5 Inovasyonu <5 Organizasyonel >= 5 Inovasyon <5 N 105 41 105 41 105 41 105 41 104 41 105 41 Ort. 2,98 2,51 3,32 2,94 2,86 2,35 3,08 2,55 2,71 2,35 2,99 2,43 p ,008 ,086 ,050 ,016 ,090 ,006 Tablo 6.83: Ar-Ge çalışan oranının yenilikçiliğe etkisi Sektörlerdeki çalışanların dağılımlarının incelemesi, hem çalışanların eğitim düzeyleri hem de mavi / beyaz yaka oranları arasında örneklemdeki farklılaşmaların olduğunu göstermektedir. Tablo 6.84 sektörlerin Ar-Ge, operasyonel ve dikey işbirliklerine göre (skalada 1=hayır, 2=evet) karşılaştırmasını göstermektedir. Bulgular işbirlikleri açısından anlamlı bir ayrım söz konusu olmadığını işaret etmektedir. Ancak elektrikli ev aletleri ve kimya sektörleri en yüksek Ar-Ge işbirliği eğilimine sahiptir. 182 Sektör otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Dikey otomotiv Isbirlikleri tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Operasyonel otomotiv Isbirlikleri tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Ar-Ge Isbirlikleri N 37 36 33 35 15 27 183 37 36 33 35 15 27 183 37 36 33 35 15 27 183 Ort. 1,24 1,15 1,21 1,18 1,27 1,14 1,19 1,76 1,61 1,59 1,71 1,63 1,69 1,67 1,37 1,28 1,36 1,32 1,29 1,39 1,34 p ,310 Ar-Ge Đşbirlikleri makina ,539 1,14 elektrikli ev aletleri 1,27 metal esya 1,18 kimyasal 1,21 tekstil 1,15 otomotiv 1,24 1 1,25 1,5 1,75 ,506 Tablo 6.84: Đşbirlikleri sektörel kıyaslaması Tablo 6.85 yazılmış resmi stratejik planın varlığı (ölçekte 1=evet,2=hayır), yazılmış resmi bir organizasyon el kitabının varlığı (ölçekte 1=evet, 2=hayır) ve yeni ürün geliştirme prosedürünü belirleyen yazılmış resmi bir el kitabının varlığının sektörlerdeki ayrımını incelemektedir. Sektörel karşılaştırma bulguları her üç örgütsel dokümanın varlığı için anlamlı bir sektörel farklılık olduğunu göstermektedir. Elektrikli ev aletleri sektöründeki firmaların, örgütsel doküman ve el kitapları yayınlamakta anlamlı biçimde daha iyi oldukları söylenebilir. Öte yandan tekstil, makine ve metal eşya sektörlerinin yazılı sabit örgütsel dokümanlara sahiplik konusunda daha geride oldukları ortaya çıkmıştır. Bu bulgu, bu üç sektörün neden örneklemimizdeki en az yenilikçi olan sektörler olmalarına neden şaşırmamamız gerektiğini bir ölçüde açıklamaktadır. 183 2 Stratejik Plan Yazili Stratejik Plan Organizasyon El Kitabi Yeni Ürün Gelistirme El Kitabi Sektörler otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam N 37 36 33 35 15 27 183 37 36 33 35 15 27 183 37 36 33 35 15 27 183 Ort. 1,27 1,72 1,33 1,51 1,20 1,63 1,46 1,03 1,50 1,15 1,14 1,07 1,19 1,19 1,16 1,69 1,30 1,40 1,07 1,37 1,36 p ,000 makina 1,63 elektrikli ev aletleri 1,20 metal esya 1,51 kimyasal 1,33 tekstil 1,72 otomotiv 1,27 1 ,000 1,25 1,5 1,75 2 YÜG El Kitabı makina 1,37 elektrikli ev aletleri 1,07 metal esya ,000 1,40 kimyasal 1,30 tekstil 1,69 otomotiv 1,16 1 1,25 1,5 1,75 2 Tablo 6.85: Kurumsal yazılı dokümanlara göre sektörel kıyaslama Tablo 6.86 farklı sektörlerdeki firmaların beşeri ve örgütsel sermayelerinin karşılaştırmasını sunmaktadır. Beseri Sermaye Örgütsel Sermaye Sektör otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam N 37 36 33 35 15 27 183 37 36 33 35 15 27 183 Ort. 3,66 3,56 3,79 3,57 3,64 3,50 3,62 3,43 3,26 3,67 3,33 3,77 3,23 3,42 p ,578 Örgütsel Serm aye makina 3,23 elektrikli ev aletleri 3,77 metal esya 3,33 kimyasal ,154 3,67 tekstil 3,26 otomotiv 3,43 1 2 Tablo 6.86: Beşeri ve örgütsel sermayeye göre sektörel kıyaslama 184 3 4 5 Sektörlerdeki firmaların entelektüel sermayeleri için anlamlı bir sektörel fark olmadığı söylenebilir. Yine de, elektrikli ev aletleri ve kimya sektörlerinin daha yüksek beşeri ve örgütsel sermayeye sahip olduğu görülmektedir. Tablo 6.87 pazar odaklanması ve teknoloji geliştirme için kaynak tahsisi hakkındaki firma stratejilerinin karşılaştırmasını göstermektedir. Mevcut pazarlarda yeni ürün geliştirme ve mevcut teknolojiyi iyileştirme konularında sektörel bir ayrımın söz konusu olduğu ve bu alanlarda yine elektrikli ev aletleri ile kimya sektörlerinin diğerlerinden ayrılıp ön plana çıktığı görülmektedir. Sektör otomotiv tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Mevcut pazarlar otomotiv için yeni ürünler tekstil gelistirmek kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Yeni teknoloji otomotiv gelistirmek tekstil kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Toplam Kendi mevcut otomotiv teknolojisini tekstil iyilestirmek kimyasal metal esya elektrikli ev aletleri makina Mevcut pazarlar için mevcut ürünlerde küçük degisiklikler yapmak Toplam N 37 36 33 34 15 27 182 37 36 33 35 15 27 183 37 35 33 35 15 27 182 37 34 33 35 15 Ort. 3,30 3,58 3,67 3,38 3,60 2,96 3,41 3,54 4,17 4,21 3,86 4,40 3,59 3,92 2,92 2,66 3,06 3,03 3,00 2,74 2,90 3,46 3,00 3,61 3,20 3,67 27 2,96 181 3,29 p ,266 Mevcut Pazar - Yeni Ürün makina 3,59 elektrikli ev aletleri 4,40 metal esya ,023 3,86 kimyasal 4,21 tekstil 4,17 otomotiv 3,54 1 2 3 4 5 ,657 Mevcut Teknolojiyi Đyileştirm ek makina 2,96 elektrikli ev aletleri 3,67 metal esya 3,20 kimyasal ,024 3,61 tekstil 3,00 otomotiv 3,46 1 2 Tablo 6.87: Pazar stratejilerine göre sektörel kıyaslama 185 3 4 5 Tablo 6.88 sektörlerdeki maliyet düşürme stratejisine verilen önemin kıyaslanmasını göstermektedir. Sektörel karşılaştırma sonucunda bu üç unsur için de anlamlı bir farklılaşmanın var olduğu anlaşılmıştır. Maliyet Stratejisi makina 4,31 elektrikli ev aletleri 4,12 metal esya 4,42 kimyasal 4,28 tekstil 4,66 otomotiv 4,26 4 4,25 4,5 4,75 Tablo 6.88: Personel çeşitliliği ve maliyet stratejisine göre sektörel kıyaslama Đmalat maliyet stratejisinin öneminin (1=kesinlikle önemsiz, …, 5= kesinlikle önemli) sektörlerdeki ayrımına baktığımızda tekstil sektörü firmalarının üretim maliyetlerini azaltmaya odaklandığı görülmektedir. Tekstil sektörü çalışmadaki sektörler içinde yenilikçilik açısından daha düşük seviyelerde olması, bu stratejinin pazarda ürün farklılaşmasına ters düştüğü için, yenilikçiliği negatif etkilediği görüşünü desteklemektedir. Sektörel kıyaslamalar sonucunda elde edilen bilgiler, elektrikli ev aletleri ve kimya sektörlerinin yenilik eğilimini ve inovasyon potansiyelini artıracak belirleyicileri desteklemede ve yenilikçilik potansiyelini kuvvetlendirmede daha başarılı olduğu, buna karşın özellikle tekstil, makine ve metal eşya sanayinde yenilikçiliği teşvik edecek koşulların tam sağlanamadığı söylenebilir. 186 5 BÖLÜM 7: 7.1 SONUÇLAR Bulguların Özeti Bu çalışmadaki yenilikçilik modeli, inovasyon belirleyicileri modeli ve inovasyonun performans modelinden oluşan iki aşamayı içermektedir. Belirleyiciler modeli, inovasyonların firma düzeyinde nasıl doğdukları, inovasyon belirleyicilerinin firmaların yenilikçilik kapasitelerini nasıl oluşturduklarına yöneliktir. Diğer yandan performans modeli bir firmanın yenilikçilik kapasitesinin firma performansını nasıl etkilediğini, gerçekleşen inovasyonlar ile firmaların yenilik, imalat, pazarlama ve finansal performansı arasında gerçekten pozitif bir ilişki olup olmadığını araştırmıştır. Analiz bölümünde ilk incelenen performans modeli bulguları, yenilikçilik ile firma performansı arasındaki ilişkiyi ortaya koymuştur; çalışmanın başındaki bütün hipotezlerimiz HP5, HP6, HP7 ve HP8 dışında desteklenmektedir (Tablo 7.1). Đlişki Yönü Hipotezler HP1 HP2 HP3 HP4 HP5 HP6 HP7 HP8 HP9 HP10 HP11 HP12 HP13 HP14 HP15 Sonuç Ürün Đnovasyonları – Yenilik Performansı Süreç Đnovasyonları – Yenilik Performansı Pazarlama Đnovasyonları -Yenilik Performansı Organizasyonel Đnovasyonlar -Yenilik Performansı Ürün Đnovasyonları – Pazar Performansı Süreç Đnovasyonları – Pazar Performansı Pazarlama Đnovasyonları – Pazar Performansı Organizasyonel Đnovasyonlar – Pazar Performansı Ürün Đnovasyonları – Đmalat Performansı Süreç Đnovasyonları – Đmalat Performansı Pazarlama Đnovasyonları – Đmalat Performansı Organizasyonel Đnovasyonlar – Đmalat Performansı Yenilik Performansı - Finansal Performans Đmalat Performansı – Finansal Performans Pazar Performansı – Finansal Performans Önce Sonra + + + + + + + + + + + + + + + + + + + ± ± ± ± + + + + + + + Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklenmedi Desteklenmedi Desteklenmedi Desteklenmedi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Tablo 7.1: Performans modeli bulguları Firmalarda uygulanan inovasyonların (ürün süreç, pazarlama ve organizasyonel inovasyonlar), bir firmanın yenilik ve üretim performansını pozitif etkilediğini sonuçlar göstermektedir. Öte yandan, pazar performansını açıklamada, inovasyonların yetersiz kaldığı 187 anlaşılmıştır. Son olarak finansal performansının; yenilik, üretim ve pazarlama performanslarının bir sonucu olduğu, bu üç performans unsurunun finansal performansı anlamlı bir şekilde, pozitif yönde etkilediği bulunmuştur. Firma performansının çok boyutlu bir son durum olmasından ötürü, onu sadece yeniliklerle açıklamaya çalışmak, modellerdeki görece düşük R2’nin nedenidir. Bütün bunlara rağmen, bu çalışma, tek başına etkisi düşük de olsa, firma performansının mutlak olarak inovasyonlarla yakından ilişkili olduğunu ortaya çıkarması bakımından önemlidir. Đkinci olarak inovasyon belirleyicileri bulguları, inovasyonların oluşma sürecinde etkili olan unsurları ele almıştır. Çalışmanın sonucunda elde ettiğimiz bulgular, HY2, HY3 ve HY4 ve HY21 dışında bütün hipotezlerimizi desteklenmiştir (Tablo 7.2). Đlişki Yönü Hipotezler HY1 HY2 HY3 HY4 HY5 HY6 HY7 HY8 HY9 HY10 HY11 HY12 HY13 HY14 HY15 HY16 HY17 HY18 HY19 HY20 HY21 HY22 Sonuç Firma Büyüklüğü Firma Yaşı Hukuki Statü Yabancı Sermaye Đletişim Formelleşme Merkezileşme Yönetim Desteği Đşteki Özerklik Zaman Tahsisi Ödüllendirme Beşeri Sermayesi Sosyal Sermaye Örgütsel Sermaye Đşletme stratejileri Yenilikleri Đzleme Đşbirlikleri Pazar Dinamizmi ve Yoğunluğu Kamu Düzenleme ve Teşvikleri Firma Đçi Đnovasyon Engelleri Firma Dışı Đnovasyon Engelleri Đnovasyon Harcamaları Önce Sonra + + + + + + + + + + + + + + + + + + + ± ± + ± + + + + + + + + + + + + + + ± + Desteklendi Desteklenmedi Desteklenmedi Desteklenmedi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Destekledi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklendi Desteklenmedi Desteklendi Tablo 7.2: Belirleyiciler modeli bulguları Sonuçlar kurum kültürü, firma entelektüel sermayesi, firma stratejileri, işbirlikleri, pazar koşulları ve kamu teşvikleri, firma büyüklüğü, inovasyon harcaması gibi inovasyonu 188 belirleyen öğelerin firma inovasyon becerisini anlamlı biçimde ve pozitif yönde, iç kaynaklı engellerinin ise negatif yönde etkilediğini göstermektedir. Öte yandan, çalışma sonucunda, firma yaşı, sahiplik statüsü gibi firma niteliklerinin ve bir firmadaki yabancı sermaye varlığının yenilikçiliği anlamlı biçimde etkilediğine dair yeterli kanıt bulunamamıştır. Aynı şekilde firma dışı inovasyon engelleri ile yenilikçilik arasındaki ilişki de anlamlı değildir. Tablo 7.3’de tüm inovasyon belirleyicilerinin bir arada girdiği çoklu doğrusal regresyon analizi tablosu ve değişkenlerin katsayıları verilmiştir. Standard Beta Đletişim -,007 Formelleşme -,125 Merkezileşme ,257 Yönetim Desteği -,124 Đşteki Özerklik ,190 Zaman Tahsisi -,065 Ödüllendirme -,007 Đnsan Sermayesi ,051 Sosyal Sermaye -,080 Örgütsel Sermaye ,492 Pazar Dinamizmi ,110 Đmalat Kalitesi -,080 Đmalat Maliyeti ,344 Đmalat Esnekliği -,121 Đmalat ve Teslimat Hızı ,054 Pazar Odağı ,264 Teknoloji için Kaynak ,074 Đç Çevreyi Đzleme -,151 Dış Çevreyi Đzleme ,154 Teknik Kaynakları Đzleme ,079 Ar-Ge Đşbirlikleri ,066 Operasyonel Đşbirlikleri -,055 Dikey Đşbirlikleri ,290 Vergi Đndirimleri ,105 Đç Direnç -,125 Đç Eksik ,257 Đç Limitler -,124 Dış Limitler ,190 Dış Güçlükler -,065 Firma Yaşı ,047 Firma Büyüklüğü -,024 Đnovasyon Harcamaları (M€) ,138 Đnovasyon Harcamaları Artışı (%) ,147 Kamu Teşvikleri -,098 R2 =0,757 ; p=,000 Bağımsız Değişkenler p ,956 ,246 ,030 ,373 ,092 ,587 ,258 ,648 ,487 ,000 ,292 ,479 ,004 ,274 ,635 ,007 ,007 ,249 ,120 ,495 ,498 ,583 ,012 310 ,790 ,757 ,815 ,271 ,159 ,599 ,846 ,173 ,096 ,288 Tablo 7.3: Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkisi 189 Đnovasyon öğelerinin yenilikçiliğe etkilerinin regresyon modeli istatistiksel olarak anlamlıdır. (p<0,01) ve bu modele göre bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %75,7’sini (R2=0,757) açıklamaktadır. Tablo 7.4 modeldeki gözlenen ve tahmin edilen değerler arasındaki farkı, yani modelin artık payını özetlemektedir. Predicted Value Residual Minimum 1,39 -1,02 Maksimum 4,89 1,39 Ort. 2,91 ,00 Std. Sapma ,67 ,40 N 88 88 Tablo 7.4: Artık (residual) değerleri Bu çoklu regresyon analizi 88 firma üzerine yürütülmüştür çünkü inovasyon öğelerinden tüm bu veriye sahip olan sadece 88 firma vardır. Artık istatistiğine göre artıklar [1,82, 1,39] arasındayken, tahmin edilen inovasyon değerleri [1,39, 4,89] arasındadır. Sonuç olarak, Şekil 7.1 standart regresyon tahmin değerlerinin dağılımını göstermektedir. Şekil 7.1: Regresyon analizi serpilme diyagramı Serpilme diyagramı bir firmanın yenilikçilik seviyesinin tahminin oldukça başarılı olduğunu göstermekte, dolayısıyla inovasyon belirleyicileri modelini gözle görülür biçimde desteklemektedir. Öte yandan inovasyon belirleyicilerinden tümünün birlikte çoklu regresyon analizine girdiğinden, aralarında aracı etkilerin gösterimi için patika analizi uygulanması mümkün değildir. Bu duruma bir çözüm getirmek için, elde edilen faktörlere uygulanan deneysel keşifsel faktör analizi Tablo 7.5’de görülebilmektedir. 190 Bu analizde, ankette birbirine benzer ölçeklere sahip olan yenilikçilik faktörleri temel bileşen analizine tabii tutulmuş ve dört gizil faktör ortaya çıkarılmıştır. Bu faktörler kurum kültürü, inovasyon engelleri, entelektüel sermaye ve imalat stratejileridir. Tablo 7.6 teyit edici faktör analizinin faktör yüklerini göstermektedir. Faktör Kurum Kültürü Inovasyon Engelleri Entelektüel Sermaye Imalat Stratejileri Isteki Ozerklik Merkezilesme Yönetim Destegi Ödüllendirme Iletisim Zaman Tahsisi Iç Eksikler Dis Kisitlar Dis Güclükler Iç Kisitlar Iç Direnç Formellesme Örgütsel Sermaye Sosyal Sermaye Beseri Sermaye Imalat Hizi Imalat Maliyeti Imalat Esnekligi Imalat Kalitesi 1 ,801 ,733 ,721 ,713 ,625 ,442 2 3 4 ,774 ,771 ,765 ,697 ,589 ,776 ,743 ,643 ,502 ,805 ,754 ,690 ,682 Toplam açiklanan varyans: %57,76 Tablo 7.5: Đnovasyon belirleyicileri faktör yapısı Performans Soruları Kurum kültürü Đşteki Özerklik Yönetim Desteği Ödüllendirme Merkezileşme (r) Đletişim Zaman Tahsisi Đnovasyon Engelleri Dış Kısıtlar Đç Eksik Dış Güçlükler Đç Kısıtlar Đç Direnç Faktör Yükleri 0,655* 0,876* 0,767* 0,516* 0,664* 0,477* 0,611* 0,745* 0,588* 0,752* 0,630* Performans Soruları Faktör Yükleri Entelektüel Sermaye Örgütsel Sermaye Formelleşme Sosyal Sermaye Đnsan Sermayesi 0,716* 0,504* 0,738* 0,656* Đmalat Stratejileri Đmalat Hızı Đmalat Maliyeti Đmalat Kalitesi Đmalat Esnekliği 0,663* 0,705* 0,685* 0,539* *p<.01 Tablo 7.6: Đnovasyon belirleyicileri faktör yükleri 191 Bu analizin sonuçları uygunluk endeksleri tarafından kabul edilir olarak değerlendirilmektedir (Tablo 7.7). Bu nedenle faktörler tutarlı ve geçerlidir. Bulgular Đnovasyon Belirleyicileri Uygunluk Endeksleri χ2 / serbestlik derecesi CFI (Comparative Fit Index) NFI (Normed Fit Index) RFI (Relative Fit Index) IFI (Incremental Fit Index) TLI (Tucker-Lewis Fit Index) RMSEA (Root Mean Square Error) 2,057 ,988 ,976 ,969 ,988 ,984 ,076 Referans Değeri 1< χ2 / df <5 0.9<CFI<1 0.9<NFI<1 0.9<RFI<1 0.9<IFI<1 0.9<TLI<1 RMSEA<.08 Tablo 7.7: Đnovasyon belirleyicileri faktörleri için uygunluk endeksleri Biri hariç (zaman tahsisi) tüm faktör ağırlıkları yüksek (>0,50) ve anlamlıdır (p<0,01). Zaman tahsisi faktör yükü yüksek sayılabilecek (0,477) ve anlamlı (p<0,01) olduğundan dolayı dışarıda bırakılmamıştır. Tablo 7.8 inovasyon belirleyicileri faktörlerinin Cronbach α değerlerini göstermektedir. Güvenilirlik analizi bütün faktörlerin α değerlerinin 0,70’den yüksek olması sebebiyle içsel tutarlı ve güvenilir olduğunu göstermektedir. Faktörler Soru sayısı Kurum Kültürü Entelektüel Sermaye Đnovasyon Engelleri Đmalat Stratejileri 6 4 5 4 Cronbach α değeri 0,810 0,739 0,801 0,725 Tablo 7.8: Đnovasyon belirleyicileri güvenilirlik analizi sonuçları Đnovasyon belirleyicileri ölçeklerinin güvenilirliklerinin test edilip onaylanmasından sonra, ilişki (korelasyon) analizi yenilikçilik ile inovasyon belirleyicileri arasındaki birebir ilişkiyi araştırmak için yapılmıştır. Đlişki analizinin sonuçları Tablo 7.9’da gösterilmektedir. 192 Tablo 7.9: Đnovasyon belirleyicileri ilişki analizi Đlişki analizine göre, inovasyon engelleri hariç bütün faktörler yenilikçilik ile anlamlı (p<0,01) ve pozitif yönde ilişkilidir. Entelektüel sermaye ise yenilikçilik ile diğer faktörlere göre daha yüksek bir ilişki katsayısına (r:,434) sahiptir. Entelektüel sermayenin yüksek ilişki değeri, daha yenilikçi olmak isteyen bir firmanın beşeri, sosyal ve örgütsel sermayesine önem vermesi gerektiğini vurgulamaktadır. Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkisinin incelendiği regresyon modeli Şekil 7.2’de sunulmuştur. Şekil 7.2: Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkisi Đnovasyon belirleyicilerinin yenilikçiliğe etkilerine ilişkin regresyon modeli istatistiki olarak anlamlıdır. (p<0,01). Oluşturulan modeldeki bağımsız değişkenler yenilikçiliğin %24’ünü (R2=0,240) açıklamaktadır. Çoklu regresyon analizi inovasyon engelleri dışındaki faktörlerin (kurum kültürü (β=0,153; p=0,060), entelektüel sermaye (β=0,362; p=0,000), imalat stratejileri (β=-0,141; p=0,044) yenilikçiliği anlamlı şeklide etkilediğini belirtmektedir. Şekil 7.3 inovasyon belirleyicileri için patika analizi modelini tutarlı bulgularıyla birlikte sunmaktadır. Yenilikçiliğin %22’si bu modelle açıklanabilmektedir. Bu modele göre, inovasyon engelleri kurum kültürünü şekillendirmeye yardım eden entelektüel sermayeyi etkilemektedir ve firma stratejileri bu kurum kültürünce tanımlanmaktadır. 193 Şekil 7.3: Đnovasyon belirleyicileri patika analizi Özetlersek çeşitli istatistiksel testler inovasyon belirleyicileri, inovasyon çeşitleri, yenilikçilik ve firma performansı arasındaki ilişkiyi çıkarmak amacıyla yürütülmüştür. Hem belirleyiciler modelinin hem de performans modellerinin hipotezleri genel büyük çoğunlukla ve genel anlamda desteklenmektedir. Örnek kümemizdeki firmaların yenilikçilik ve yenilik performansı arasındaki bağıntıyı x ve y eksenlerine yansıtıldığı durum Şekil 7.4’de gösterilmiştir. Her bir çember bir firmayı göstermektedir, çemberin büyüklüğü firmanın büyüklüğünü ve rengi firmanın yaşını (kırmızı= yaşlı, sarı= olgun, yeşil= genç) ifade eder. (Firma yaşını vermeyen firmalar gri ile gösterilirken, firma çalışan sayısını bildirmeyen firmalar yazılım tarafından ufak firma olarak algılanmaktadır). Bu şekil firma yenilikçi performansı ile yenilikçilik düzeyi arasındaki pozitif ilişkiyi de (R2=0,259) yansıtmaktadır. 194 Şekil 7.4: Yenilikçilik ve yenilik performansı arasındaki bağıntı 7.2 7.2.1 Sonuçların Yorumlanması Yenilik Performansı Yapılan çalışmada yenilik performansı yedi inovasyon göstergesi ile ölçülmektedir. Şekil 7.5, söz konusu yedi yenilik performans göstergeleri için 1’den 5’e devam eden Likert ölçeğinde 5 (çok başarılı) cevabını veren firmaların yüzdesini göstermektedir. 195 Đdari yapı ve zihniyetin çevresel şartlara göre yenilenmesi Patentli ya da patentleşebilir inovasyonların sayısı Yeni ürünlerin ve hizmetlerin kalitesi Đş süreç ve yöntemlerine dair geliştirilen yenilikler Yeni ürün ve hizmet projelerinin sayısı Mevcut ürün yelpazesinde yeni ürünlerin oranı Rakiplerden önce pazara yeni ürün sunma yeteneği 0% 5% 10% 15% 20% 25% 30% Şekil 7.5: Yenilik performansı unsurları Firmaların %22,8’i son üç yılda yeni ürün ve hizmetlerin kalitesinde çok başarılı olduklarını söylemiştir. Öte yandan firmaların sadece %9,5’i patentli ya da patentleşebilir inovasyonların sayısında çok başarılı olduğu gözlenmektedir. Benzer bir şekilde, başlıca bir inovasyon göstergesi olarak, mevcut ürün çeşitliliğinde yeni ürünlerin payı da oldukça düşüktür. Firmaların yalnız %12,5’i bu gösterge açısından çok başarılı olduklarını beyan etmektedir. Öte yandan, önceki istatistiksel analizlerde, firma büyüklüğü yenilikçilik için önemli bir gösterge olarak açıklanmıştı. Şekil 7.6, yenilik göstergelerinde firma büyüklüğünün etkisini göz önüne alarak 1’den 5’e likert ölçeğinde 5 (çok başarılı) cevabını veren firmaların oranını yansıtmaktadır. Oranlara göre, firma büyüklüğünün tüm yenilik performansı göstergesi için açık bir doğrusal pozitif etki yarattığı söylenebilir. 30% Küçük Orta Büyük Ortalama 25% 20% 15% 10% 5% 0% Rakiplerden önce Mevcut ürün Yeni ürün ve Đş süreç ve Yeni ürünlerin ve pazara yeni ürün yelpazesinde yeni hizmet projelerinin yöntemlerine dair hizmetlerin kalitesi sunma yeteneği ürünlerin oranı sayısı geliştirilen yenilikler Patentli ya da patentleşebilir inovasyonların sayısı Đdari yapı ve zihniyetin çevresel şartlara göre yenilenmesi Şekil 7.6: Firma büyüklüklerine göre yenilik performansı unsurları 196 Elde edilen bu sonuçlar büyük firmaların en yoğun inovasyon becerisine sahip olduğunu söyleyen Schumpeter’in hipotezi ile uyumludur (Schumpeter, 1934). Ancak, muhtemelen düzenlemelerin zorluğu ve entelektüel varlık yönetimi için yetersiz yürütmelere bağlı olarak büyük firmalar bile patentli veya patentleşebilir inovasyonlar göstergesinde daha başarılı değildir. Özetlemek gerekirse, bilimsel yazında kabul edilmiş genel yenilik performansı ölçütleri olan patentleşebilir ürünlerin sayısı ve mevcut ürün çeşitliliğindeki inovasyonların payı gibi ölçütlerin de aralarında bulunduğu yedi adet yenilik performansı ölçülmüştür. Çalışmaya katılan firmaların en az başarılı olduğu ölçüt, patentleşebilir ürünler ve mevcut ürün çeşitliliğindeki yeni ürünlerin yüzdesi olmuştur. Yapılan çalışmanın sonucunda elde edilen bulgular firma büyüklüğü ve yenilikçilik arasında doğrusal bir ilişki olduğunu açıkça göstermektedir. 7.2.2 Yenilikçilik Elde edilen bulgular, yenilikçilik ve firma performansı arasındaki olumlu ilişkiyi ortaya çıkarmıştır. Organizasyonel ve süreç inovasyonları, ürün ve pazarlama inovasyonlarını destekleyen temel inovasyon faaliyetleri gibi davranmaktadır. Đnovasyonların firma performans ölçütleri üzerindeki olumlu yansıması için aradan bir miktar zaman geçmesi gerekmektedir. Özellikle finansal performansa etkisi daha da geç bir zaman aralığında olmaktadır. Bu nedenle finansal performansı yenilikçilikle açıklamak çok da gerçekçi değildir. Aslında üst düzey yöneticiler de, yenilikçi gayretlerinin geri dönüşümünü hemen alamamaları nedeniyle, yenilikçi çalışmalara daha tereddütle yaklaşıyor olmalarından şikâyetçidirler. Yaptığımız çalışma üst düzey yöneticilerin bu yöndeki endişelerini bir nebze giderebilecek sonuçlar sağlamıştır. Analiz sonuçları finansal performans ve yenilik, pazar, imalat performansı arasındaki anlamlı pozitif ilişkiyi onaylamıştır. Öte yandan yenilikçilikle firma performansları arasında da anlamlı ve pozitif ilişki ortaya çıkarılmıştır. Bu durum, yenilikçi firmaların daha yüksek genel performansla ödüllendirildiğini ve nihayetinde bunu finansal performansı da olumlu etkilediğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, yenilikçi firmaların daha yüksek toplam satış ve ihracata sahip olduğu gözlenmektedir. Daha yüksek yenilikçilik toplam satışlarda, ihracatlarda, yenilik, imalat ve finansal performansta anlamlı pozitif bir fark sağlamıştır. Ancak daha yüksek toplam ihracata sahip firmaların, radikal ürün geliştirmede diğerlerinden anlamlı ölçüde daha iyi olmadığı da 197 görülmüştür. Bu durum, yapılan ihracatların, radikal ürün inovasyonlarından kaynaklanmadığı şeklinde algılanabilir. Đnovasyon harcamaları, kesinlikle yenilik çıktılarıyla yakından bağlantılıdır. Yenilikçi firmalar daha fazla inovasyon harcamasına sahiptir. Bu nedenle, Ar-Ge’ye yatırım ve inovasyonlar için daha fazla para tahsis etmek açık bir şekilde yenilikçilik kapasiteyi ve dolayısıyla firma performansını artırmaktadır. Aynı zamanda, inovasyon sürecinin merkezi olan işletmelerin, firma içinde inovasyonu canlandıran, iletişime ve bilgi akışına izin veren, araştırma ve geliştirmeyi kolaylaştıran ve yenilikçi aktiviteleri teşvik eden bir hava yaratması yenilikçi olmaları için çok önemlidir. Firma stratejileri (imalat, teknoloji, rekabet ve pazar stratejileri) yenilikçiliğe anlamlı ve pozitif bir şekilde bağlıdır. Pazar odağı ve teknoloji geliştirme için kaynak ayrılması gibi stratejiler yenilikçilikle yüksek derecede ilişkili olan hayati unsurlardır. Sonuçlar, firma imalat stratejilerindeki hiyerarşiyi öneren kum piramidi modelini de desteklemektedir. Đmalat kalitesi kapasiteye yöneliktir ve diğer faktörlerin temeli gibi hizmet eder. Tüm diğer tabakalar kalite tarafından desteklenir. Maliyet etkinliği koninin en üstünde, imalat stratejisinin nihai tabakası olarak gözlenmektedir. Đnovasyonları izleme de inovasyona yönelimde artışa, teknik bilgi ve deneyimlere katkı sağlar. Çalışmaya katlan firmalar, yenilikleri takip etmek için esasen tedarik zincirlerini, yani ortaklarını, müşterilerini, tedarikçilerini, rakiplerini, satıcılarını; ve aynı zamanda bültenler, everitabanları ve internet gibi teknik kaynaklarını da izlemeye önem vermekte olduklarını belirtmişlerdir. Öte yandan, en az önem verilen izleme stratejisi üniversiteleri ve diğer endüstrilerden firmaları izlemek olduğu saptanmıştır. Çalışmanın önemli bir sonucu firmaların geniş ölçüde işbirliği yapmayı tercih etmedikleridir. Örneğin, firmaların sadece %34’ü üniversiteler ve araştırma merkezleriyle ArGe işbirliği yapmaktadır. Oysa çalışmadan edinilen sonuçlara göre, bu tip işbirliği bütün inovasyon ve performans ölçekleri bazında anlamlı ve pozitif bir fark sağlamaktadır. Aynı şekilde, örneklemdeki firmaların sadece %7’si rakipleriyle Ar-Ge işbirliği yapmaktadır. Öte yandan, firmaların %20’si diğer firmalarla Ar-Ge işbirliği yapmakta, %33’ü üretim işbirliği, %26’sı satın alma işbirliği , %30’u hizmet, satış, dağıtım işbirliği, %56’sı firmalar veya eğitim merkezleriyle eğitim işbirliği, %67’si müşterilerle işbirliği, %70’i tedarikçileriyle işbirliği ve %28’i tamamlayıcı işbirliği uygulamaktadır. Dikey işbirlikleri (müşteriler ve tedarikçilerle yapılan) ve operasyonel işbirlikleri nispeten yaygındır, fakat yenilikçilik için gerçek olumlu etki firmaların çoğunlukla 198 uygulamakta başarısız oldukları Ar-Ge işbirliklerinden gelmektedir. Ar-Ge işbirliklerini uygulayan firmalar genelde daha yenilikçidir ve daha iyi performansa sahiptir. Ancak, firmaların çoğunluğu operasyonel işbirliklerini gerçekleştirirken, yarıdan fazlası Ar-Ge işbirliklerini uygulamamaktadır. Đşletmeler dış işbirliklerini, özellikle araştırma merkezleri ve üniversitelerle yapılan ArGe işbirliklerini ilerletmedir. Türkiye’de üniversite-endüstri etkileşiminin oldukça düşük olduğu bilinmektedir. Akademisyenler ve yöneticiler arasında deneyim paylaşılması sadece inovasyon aktivitelerini değil girişimlerdeki her çalışma pratiğini de artıracaktır. Analizler, entelektüel sermayenin yenilikçiliğin en önemli belirleyicisi olduğunu göstermektedir. Örgütsel sermayenin yenilikçilik ile çok yüksek olan ilişki değeri (korelasyonu) bu faktörün daha yenilikçi olmak adına başlıca önemini ortaya koymaktadır. Becerileri, yaratıcılığı ve bireylerin deneyimlerini kapsayan beşeri sermaye, inovasyonun değerli bir kaynağıdır. Đşletmeler eğitimi, eğitim ve öğrenim fırsatlarını artırarak insanlarına yatırım yapmalı ve de çalışanların inovasyon becerilerini geliştirmelidir. Bu yüzden, öncelikle, vasıflı ve yetenekli işçilerle çalışmak gerekmektedir. Böylece, yüksek insan sermayesi daha yüksek sosyal sermayeyle sonuçlanarak, firmanın örgütsel sermayesini de artıracaktır. Örneklemimizdeki en başarılı sektörler daha yüksek beşeri ve örgütsel sermayesine sahip olanlar olmuşlardır. Kurum kültürü bulgularına göre, işletmeler çoğunlukla iletişime ve ödüllendirme sistemine önem vermektedir. Buna karşılık, formelleşme konusundaki eksiklikler göze çarpmaktadır. Yönetim desteği yenilikçilik için en kritik unsurdur. Bu faktörün yenilikçilik ile yüksek ilişki değeri, fikir üretimine yönetimsel teşvikin önemini ve işletmelerin yenilikçilik kapasiteleri için yeni projelere desteklerinin gerekliliğini göstermektedir. Çalışma sonuçlarına göre, dinamik sektörlerde firmalar daha yenilikçidir. Dinamizm çoğunlukla müşterilerin taleplerine bağlı olan rekabetçi koşullardaki değişikliklerin oranı olarak tanımlanmaktadır. Öte yandan, yüksek pazar dinamizmi yüksek yenilikçilikle ilişkili olduğu halde, firmaların yoğun rekabetçi koşullarda daha yenilikçi olduğunu söylemek için elimizde yeterli sonuç yoktur. Elimizdeki verilere göre, sadece, rekabetçi sektörde yer alan firmaların pazarlama ve organizasyonel inovasyonlar açısından daha yenilikçi oldukları söylenebilmektedir. Đnovasyon engelleri firmaların yenilikçilik aktivitelerini olumsuz etkilemektedir. Firmaların yakındığı temel sorunlar, iç kısıtlar (zaman sınırlamaları ve finansal sınırlamalar, yüksek risk ve maliyet gibi) ve iç eksiklerdir (teknik bilgi ve deneyim eksikliği, vasıflı eleman 199 ve Ar-Ge yöneticisi eksikliği). Öte yandan, çalışmanın sonuçları, iç direncin istatistiksel olarak en önemli engel olduğuna işaret etmektedir. Çalışmaya göre iç kaynaklı engeller firmaların yenilikçilik kapasitelerini anlamlı ölçüde engellemektedir. Fakat dış kaynaklı engellerin yenilikçiliği engellediğini iddia edecek yeterli sonuç elimizde yoktur. Dış engeller daha ziyade iç engelleri ortaya çıkaran, arka plandaki güçlükler gibi algılanabilir. Yapılan patika analizleri bu iddiayı desteklemektedir. Bu nedenle, firmalar daha yenilikçi olabilmek için öncelikle iç problemlerini çözmeye yönelmelidirler. Kamu teşvikleri ve vergi indirimleri inovasyon engellerinin etkilerini azaltıp Ar-Ge girişimleri için finansal fon sağlayarak yenilikçi aktiviteleri kolaylaştırmaktadır. Örneklemimizdeki firmaların %39’u ilgili vergi indirimlerinden yararlanmaktadır. Benzer şekilde, firmaların %46’sı TTGV, TUBITAK, KOSGEB, Halkbank ve AB altıncı çerçeve programı kurumlarının en az birinin teşviklerinden yararlanmaktadır. Sonuçlar Ar-Ge için kamu teşviklerinin, firmaların yenilikçilik kapasitelerini önemli ölçüde artırmakta olduğunu göstermektedir. Ancak bu teşviklerin bilinirliği ve kullanılırlığını artırmak gerekmektedir. Ankete katılan firmaların yıllık ortalama inovasyon harcamaları 1,31M€ iken medyanı 214K€ ve maksimum harcama 26,3M€’dur. Öte yandan, inovasyon giderinin ortalama artışı (2003’ten 2005’e) %32 iken medyanı %18’dir. Örneklemdeki 100 firma (%54’ü) inovasyon harcamalarını açıklamıştır. Bulgular inovasyon harcamalarının miktarının yenilikçilikle anlamlı olarak ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Yüksek inovasyon harcaması yenilikçilik, ürün inovasyonları, süreç inovasyonları ve organizasyonel inovasyonlar kadar yenilik, imalat, pazarlama performansı için de anlamlı pozitif bir fark sağlamaktadır. Örneklemimizdeki firmaların 32 tanesi (%18’i) diğer ülkelerde üretim yatırımlarına sahiptir. Ancak, 27’si de 5 yıl içinde diğer ülkelerde üretime geçmeyi planlamaktadır. Diğer ülkelerde üretim tesisi olan veya bunu planlayan 59 firmanın, diğerlerine göre daha yenilikçi olduğu gözlenmektedir. Firmaların %53’ü yazılı bir stratejik plana sahiptir. Çalışmanın sonucunda ortaya çıkan bulgular, stratejik planı olan firmaların diğer firmalardan anlamlı ölçüde daha yenilikçi olduğunu desteklemektedir. Bu planın zaman ufkunun da önemli olduğu gözlenmiştir. Firmalar çoğunlukla 3 veya 5 yılık planlamayı tercih etmektedir. Öte yandan firmaların stratejik planlarının zaman ufku arttıkça yenilikçilikleri de artmaktadır. Firmaların rekabet ve pazarlama stratejilerini karşılaştırdığımızda, yenilikçi firmaların ürünlerini nispeten yüksek fiyattan sattıklarını görmekteyiz. Diğer bir deyişle, ürünlerini nispeten yüksek fiyattan satan firmalar pazardaki rakiplerinden anlamlı ölçüde daha çok 200 yenilikçidir. Aynı şekilde ürünlerinin çok yüksek kalitede olduğunu iddia eden 77 firma (%43) bulunmaktadır. Örneklemdeki firmaların %21’i dar bir hedef pazarı amaçladıklarını, yani az sayıdaki pazar için uzmanlaşmayı hedeflediklerini bildirmişlerdir. Buna karşın, sadece birkaç pazara odaklanmak yenilikçilik için sakıncalı bir strateji olarak ortaya çıkmaktadır. Hedeflenen pazarın büyüklüğü yüksek yenilikçilik kapasiteyi beraberinde getirmektedir. Firmaların %7’si dar ürün yelpazesine sahiptir, bu onların sektörde çoğunlukla tek tip ürün ürettikleri anlamına gelmektedir. Sadece birkaç ürüne odaklanmak da yenilikçilik için uygun bir strateji değildir. Çeşitli tipte ürün üreten firmalar diğerlerinden anlamlı şekilde daha yenilikçidirler. Rekabet stratejilerinin bir özeti olarak, yenilikçi firmalar daha kaliteli ürün imal ettikleri ve daha yüksek fiyata sattıkları; ayrıca, birçok pazarı hedefledikleri ve ürün yelpazelerinin geniş olduğu söylenebilir. Öte yandan, mevcut ürünler için küçük düzeltmeler yapmanın kendileri açısından çok önemli olduğunu belirten firmalar (%22) diğerlerine göre süreç inovasyonların da daha iyidirler. Mevcut pazarları için yeni ürün geliştirmeye çok önem veren firmalar (%37) ise diğerlerine kıyasla bütün inovasyon türlerinde önem vermeyen firmalara göre daha iyidirler. Firmaların %21’i mevcut ürünlerle yeni pazarlara girme stratejisinin kendileri için son derece önemli olduğunu belirtmiştir. Bu firmalar diğerlerine kıyasla hiçbir inovasyon türünde daha iyi değillerdir. Yeni ürünlerle yeni pazarlara girme stratejisine çok önem veren firmalar (%38) vermeyenlerle kıyaslandığında, diğerlerinden daha yenilikçi oldukları saptanmıştır. Örneklemdeki firmaların %12’si yeni teknoloji geliştirmek için, %3’ü mevcut teknolojilerini ilerletmek için, %28’i diğer firmalar tarafından geliştirilen teknolojiyi ilerletmek için ve %18’i diğer firmalar tarafından geliştirilen teknolojiden yaralanmak için hiç kaynak ayırmadığını ifade etmişlerdir. Çalışma sonucunda, teknoloji için kaynak ayırma stratejileri arasından yeni teknoloji geliştirme ve kendi teknolojilerini iyileştirmek için kaynak ayırma stratejilerini izlediklerini belirten firmalar diğerlerinde çok daha yenilikçi çıkmıştır. Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanan firmalar ise hiçbir inovasyon türünde anlamlı bir fark yaratmamayı başaramamıştır. Firmaların %23’ü yatırım kararı alırken finansal dönüş aradıklarını bildirmiş ve %37’si çoğunlukla stratejik öneme değer verdiklerini belirtmişlerdir. Yatırım kararı alırken çoğunlukla stratejik önemi göz önüne alan firmalar diğerlerine göre daha yenilikçi çıkmıştır ve özellikle süreç inovasyonları ve organizasyonel inovasyonlarda daha iyidirler. Üst yönetimin ağırlıklı tecrübe ve bilgi birikimi kıyaslanması sonucunda, Ar-Ge ve finans geçmişi olan üst yöneticilerin ağırlıklı olduğu firmaların, ağırlıklı olarak 201 üretim/alım/pazarlama/satış geçmişi olan üst yöneticileri bulunan firmalara göre daha yenilikçi olduğu görülmüştür. Özellikle Ar-Ge geçmişine sahip üst yöneticileri olan firmalar önemli ölçüde daha yenilikçidir ve özellikle radikal ürün ve pazarlama inovasyonlarına daha fazla önem vermektedirler. Kurum kültürü öğelerinden olan formelleşmenin, firmaların yenilikçilik faaliyetleri için temel oluşturduğu ortaya çıkmıştır. Bu bulguyu destekleyecek bir başka bulgu ise resmi yazılı organizasyon el kitabına sahip olan firmaların (%81) ve resmi yazılı bir yeni ürün geliştirme el kitabına sahip olan firmaların (%6) diğerlerinden önemli derecede daha yenilikçi olduklarıdır. Entelektüel mülkiyet koruması inovasyon yönetiminde kritik bir konudur. Örneklemdeki firmaların %28’i en azından bir patent bulundurmaktadır. Bulgulara göre patenti, patent başvurusu, faydalı model belgesi, marka tescili ve/veya tasarım tescili olan firmalar daha yenilikçidir ve daha iyi genel performansa sahiptir. Ayrıca, firmaların %46’sı rakiplerinden önce üretime geçerek zaman avantajını verimli şekilde kullanmaktadır. Zaman avantajını verimli şekilde kullanan firmalar daha iyi performansa sahiplerdir ve özellikle radikal ürün ve pazarlama inovasyonlarında daha yenilikçilerdir. Benzer şekilde, firmaların %48’i gizlilik stratejisini verimli şekilde kullanmaktadır. Çalışmaya katılan firmalarda Ar-Ge personeli sayısı 10,6, medyan sadece 3’tür. Firmaların sadece %41’i 5’ten fazla Ar-Ge çalışanına sahiptir: Bu firmalar daha iyi yenilik, finansal ve pazarlama performansına sahiptirler ve özellikle adımsal ürün inovasyonunda, süreç inovasyonunda ve organizasyonel inovasyonunda daha yenilikçidirler. Firmalardaki tüm beyaz yakalı işçiler arasında Ar-Ge personeli oranlarının ortalaması, yaklaşık %13’tür. Bu oranın yüzde %5’ten daha büyük olduğu firmalar bütün inovasyon çeşitleri açısından önemli ölçüde daha yenilikçi bulunmuştur. Đnovasyon firmalar, müşteriler, rakipler, tedarikçiler, araştırma merkezleri ve devlet uygulamaları gibi birçok oyuncuyu içeren karmaşık ve çok boyutlu bir süreçtir. Başarılı bir inovasyon süreci imalat sürecine değer katar, hizmetleri ve ürünleri geliştirir, büyüme, sağlar ve firmaların iş sürecinde etkinlik yaratır. Bu çalışmanın genel bir bulgusu firmaların yenilikçiliğin stratejik değeri ve öneminin farkında olduğunu fakat gerekli adımları atmada, uygulamaya geçmede ve kaynakları atamada zayıf kaldığıdır. Đnovasyonlar üretkenliği, rekabetçiliği ve modern ekonomilerde gelişen potansiyeli artırmak için firma faaliyetlerinin en önemli elemanıdır. 202 Örneklemimizde doğrudan yabancı sermaye bulunduran 34 firma vardır. Bu firmaların 20’sinde yabancı sermaye payı %100’dür. Yabancı sermayeye sahip işletmeler (%19) yenilikçilik açısından anlamlı ölçüde daha iyi seviyede değildir. Yabancı sermayeli firmaların, Ar-Ge merkezlerinin genelde ana merkezde yer alması bu durumun nedenlerinden birisi olarak sayılabilir. Firma nitelikleri arasında, sadece firma büyüklüğü yenilikçilikle ilişkilidir. Araştırmada elde edilen bulgular orta ve geniş büyüklükteki firmaların küçük olanlara göre daha yenilikçi olduğunu göstermektedir. Firma yaşı, firma hukuki ve sahiplik statüsü, yabancı sermaye mevcudiyeti gibi firma nitelikleri yenilikçilik üstünde anlamlı etkilere sahip olarak görülmemektedir. Ayrıca örneklemdeki yüksek teknolojili sektörler olan kimya ve elektrikli ev aletleri, diğer sektörlere göre daha yenilikçi bulunmuştur. Bir firmanın inovasyon eğilimi ait olduğu sektöre göre farklılaşmaktadır. Sektörel ayrımlarla ilgili bulgular metal, makine ve tekstil sektörlerinin en az yenilikçi olan sektörler olduğunu ortaya koymaktadır. Firmaların inovasyon harcamalarının en büyük bölümü, firmaların inovasyon maliyetlerinin yaklaşık %55'ini kapsayan makine ve ekipman satın alımına ayrılmıştır. Ar-Ge faaliyetleri, toplam inovasyon harcamalarının ortalama %35'ini kapsayan önemli bir diğer bileşendir. Patent, teknik bilgi ve lisans satın alımının payı %5,4 ve yönetim danışmalığının (finansal danışmanlık hariç) payı %5 olarak gözlenmiştir. Đnovasyon engellerine ilişkin olarak iç direnç ile zaman ve finansman yetersizlikleri, inovasyonun yüksek maliyeti ve yüksek riski gibi iç kısıtlar en önemli engellerdir. Kurum kültürü, entelektüel sermaye, firma stratejileri, işbirlikleri, pazar dinamizmi ve kamu teşvikleri, firma çalışan sayısı, inovasyon harcamaları gibi inovasyon belirleyicileri anlamlı biçimde pozitif ve inovasyonun iç kaynaklı engelleri anlamlı şekilde negatif olarak yenilikçilik kapasitesini etkilemektedir. Aralarındaki yakın ilişkiye rağmen, inovasyonun sadece bir Ar-Ge konusu olmadığı açıktır. Çoğu firma ürün ve süreç gibi teknolojik inovasyonlarla uğraşmaktadır fakat organizasyonel ve pazarlama gibi iş metotları inovasyonları da son derece önemlidir. Genel olarak, inovasyon uygulamalarındaki iyi niyetlere ve uzun dönemli girişimlere karşın, firmalar yenilikçi uygulamalarını çıktılara görülmemektedir. 203 dönüştürmede henüz yeterince başarılı III. KÜMELER ve AĞLARDA ĐNOVASYON Bu kısımda kümeler ve ağlar hakkındaki keşifsel teknik yazın taraması sonrasında projede uygulanan “kendiliğinden oluşan inovasyon ağları” modelinin detayları ve üç sektördeki uygulama sonuçları tartışılmaktadır. Kümelerin ve ağların hangi perspektiflerden incelendikleri, önemli gördüğümüz bazı bulguları ve modelleri teknik yazın taraması bölümünde değerlendirilmiştir. Bu bölüme geçmeden III. Kısımda sıkça tekrarlanacak olan küme, firma ağları, sanayi bölgesi, serbest bölge ve teknopark terimlerinin teknik yazında bulunan farklı tanımları aşağıda verilmektedir. Kümeler: Literatürde kümelerin farklı tanımlarına rastlamaktayız. “Coğrafi bir yoğunlaşma içinde bulunan ve bu yoğunlaşmanın rekabet gücünü etkilediği, bir ya da benzer birkaç ürünün birbirine bağlı üretim zincirleri” (Redman, 1994). “Coğrafi olarak bir bölgede yığılmış, birbiriyle alakalı ve sinerji yaratma yeteneğine sahip firmalar” (Rosenfeld, 1997, 2001). “Coğrafi bir toparlanma içinde olan, bölgedeki diğer sanayilerle yakın bir alış-veriş ilişkisine sahip, ortak teknolojileri kullanan veya ortak bir uzman iş gücü havuzundan faydalanan, rekabetçi firmalar ya da aynı sanayi içindeki kurumlar” (Hill ve Brennan, 2000). Bu tanımlarda anahtar kelime olarak “coğrafi yakınlık” göze çarpmaktadır. Sınırları tanımlanmış ortak bir alanı paylaşmasalar da kümeler, firma ağlarından farklı olarak “coğrafi yakınlık” içerisinde olan firmalardan oluşmaktadır. Firma Ağları: Günümüzde bir birinden yönetsel anlamda bağımsız olan firmaların oluşturduğu iş ağları veya şebekeleri yaygın bir örgütlenme biçim olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yapılanma türü, rekabet ortamının baskısıyla, bazı işletmelerin temel ve tamamlayıcı yeteneklerini başka işletmelerle karşılıklı olarak paylaşmaya mecbur olduklarını kabul etmelerinin ve buna göre orta veya uzun vadeli bir faaliyet ortaklığı geliştirmeye çalışmalarının doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede temel yeteneklerinde uzmanlaşan firmalar faaliyet ortağı olarak seçtikleri firmalardan tamamlayıcı yetenekler konusunda destek veya hizmet alışverişinde bulunmakta ve böylece daha az kaynak harcayarak ortaklaşa daha çok katma değer üretmek mümkün olabilmektedirler (Snow ve Miles, 1992; Alpkan, 1997). Örneğin gelişmiş ülkelerin teknolojide lider firmaları gelişmekte olan ülkelerin teknoloji fakiri ancak 204 ucuz iş gücü ve yerel pazara hâkimiyet avantajlarına sahip firmaları ile kendilerine özgü avantajlarını paylaşıp dezavantajlarını da ortadan kaldırmak için uzun vadeli faaliyet ortaklıklarına gitmeyi küreselleşme stratejilerinin en önemli hamlesi olarak görmeye ve uygulamaya başlamışlardır. Bu amaçla oluşturdukları her türlü işbirliği organizasyonu aslında şebekeleşmekten başka bir şey değildir (Semolic ve Ostar, 2007). Günümüzde bu tür ortak çıkarlar doğrultusunda işbirliği yapmak için aynı şebekenin içinde yer alan iş birimleri arasında yatay veya dikey örgütlenmeye benzer iş ilişkileri görülebilmektedir. Örneğin aynı masada yemek yiyen kardeşler gibi birbirine zarar vermeden hatta birbirini tamamlayacak şekilde ortak bir havuzdan beslenen hizmet zincirleri, araştırma konsorsiyumları ve ticaret ortaklıkları gibi yatay koordinasyon ağları ve/veya aynen kiracı-ev sahibi ilişkisindeki gibi bir büyük aracı organizatörün etrafında kümelenerek hem ona yardımcı olan hem de ondan beslenen tedarik ve üretim zincirleri gibi dikey-hiyerarşik işbirliği ağları çok yaygınlaşmış durumdadır. Anglo-sakson kültüründe network adı verilen bu tür işbirlikleri Japonya’da keiretsu, Latin Amerika'da grupos, Hindistan’da business houses, Güney Kore'de ise chaebol terimleri ifade edilmektedirler (Baum ve Ingram, 2002). Özellikle elektronik ticaret aktivitelerinde uzmanlaşmış küçük işletmelerle çalışan aracı organizatörlerin enformasyon teknolojisindeki yenilikleri kullanarak mesafe tanımayan uzun vadeli örgütsel bağlar kurabildikleri ve bu yolla karşılıklı örgütsel öğrenmeyi gerçekleştirmeye çalıştıkları gözlemlenmektedir (Raymond, ve Blili, 2000). Tüm bu işbirliği çabaları faaliyet ortaklarına bir yandan daha az kaynak harcayarak daha fazla üretme ve öğrenme imkânı sağlarken diğer yandan bu güç artışı genellikle tarafların yönetsel bağımsızlığını da ortadan kaldırmamaktadır (Podolny ve Page, 1998). Sanayi Bölgeleri: “Sanayi bölgeleri, belli bir coğrafya içerisindeki, homojen bir ürünün yapımında faklı aşamalarda ve farklı yollarla katkı sağlayan çok sayıdaki firmayı içeren üretim sistemleridir” (Pyke ve Spenberg, 2000). “Sanayi bölgeleri, o ya da bu şekilde homojen bir şey üreten ve pazarda kendilerini farklı konumlandıran firma kümeleşmelerinden oluşmaktadır” (Brusco, 1990). “Bölgesel yoğunlaşan, sektörel uzmanlaşma içerisindeki firma kümelerine sanayi bölgesi denir. Bu kümelenme içerisindeki firmalar, değer zincirinde ileri ya da geri yönde kuvvetli bağlantılara sahip, ortak bir kültürü, sosyal geçmişi ve bazen açık ama çoğunlukla zımni davranış biçimleri olan ve gerek kamu gerekse özel sektörden kurumlar tarafından desteklenen bir yapı içerisinde bulunmaktadır” (Rabelotti, 1995). 205 “Coğrafi olarak toplanmış küçük ve orta ölçekteki firmaların oluşturdukları üretim ağlarına sanayi bölgeleri denir” (Asheim, 1994). “Sanayi bölgeleri, alansal olarak sınırlandırılmış, ticaret yönlü, ayırıcı ekonomik uzmanlıkları bulunan aktiviteleri içerir ve 4 şekilde karşımıza çıkar: 1. Marshalsal sanayi bölgeleri 2. Merkezi sanayi bölgeleri 3. Uydu sanayi platformları 4. Devlet destekli sanayi bölgeleri” (Markusen, 1996). “Coğrafi bir alanda toplanmış, birbirine bağlı belli bir alandaki firmalar ve kurumların oluşturduğu, uzmanlaşmış tedarikçileri, uzmanlaşmış altyapıyı ve servis sağlayıcıları içeren bölgeler, sanayi bölgesi olarak adlandırılır” (Porter, 1998, 1999). Proje kapsamında kullanılacak olan sanayi bölgesi terimi kümeler ve firma ağlarından farklı olarak “alansal olarak sınırlandırılmış” nitelikte bir araya gelen firmaları kapsamaktadır. Türkiye’de Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tanımı - Organize Sanayi Bölgesi: Türkiye’de 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kanununa göre OSB'ler, sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, kentleşmeyi yönlendirmek, çevre sorunlarını önlemek, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, imalat sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmeleri ve geliştirilmeleri amacıyla, sınırları tasdikli arazi parçalarının gerekli alt yapı hizmetleriyle ve ihtiyaca göre tayin edilecek sosyal tesisler ve teknoparklar ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgelerini ifade eder. Serbest Bölge: McCalla’ya (1990) göre serbest bölge, özel olarak tasarlanmış, bir ülkeden diğerine ticaretin gümrüksüz olarak yapılmasına imkân tanıyan, ulusal kanun ve düzenlemelerin bölge içinde bulunan firmalar için esnetildiği özel bölgelerdir. Serbest bölge fikrinin yayılma modelleri iki şekilde karşımıza çıkmaktadır: bulaşma veya hiyerarşik yayılma. McCalla’ya göre serbest bölgeleri aşağıdaki gibi sınıflandırmak mümkündür. Serbest Bölgeler: 1. Limanlarla bağlantılı a. Tüm liman alanı i. Serbest limanlar 206 b. Seçilmiş faaliyetler için liman bölgesi (imalât hariç) i. Gümrüksüz alışveriş dükkânları (duty free shops) ii. Transit bölgeleri iii. Antrepolar c. Đmalât liman bölgeleri i. Đhracat için üretim bölgeleri (export processing) ii. Dış ticaret bölgeleri iii. Serbest ticaret bölgeleri 2. Diğer yerleşim noktalarında a. Uzak veya ayrılmış bölgeler i. Serbest kumar bölgeleri ii. Serbest çevreler b. Şehirler içindeki bölgeler i. Serbest girişim bölgeleri ii. Serbest bankacılık bölgeleri iii. Uluslararası finans merkezleri c. Ulus devletler içinde i. Serbest bankacılık bölgeleri ii. Vergi cennetleri Teknoparklar: Az gelişmiş ya da gelişmekte olan ülkelerde özellikle teknoloji temelli endüstrilerde küme oluşumları konusunda doğal dinamikler yetersiz kaldığı için, devlet zaman zaman teknoparklar ve bilim parkları kurarak veya kuruluşunu destekleyerek küme oluşma sürecini destekleme ve hızlandırma yoluna gitmektedir. Teknoparklar ortaya çıkış hedefleri, fonksiyonları, yerel gelişim ile ilişkileri, yöntemleri ve yönetim şekilleri göze alındığında üç kategoride incelenebilirler: Đnovasyon/kuluçka odaklı, Ar-Ge odaklı ve üretim odaklı. Đnovasyon/kuluçka odaklı teknoparkların (ODTÜ Teknokent Kuluçka Merkezi, OSTĐM; Cyberpark Kuluçka Merkezi, Bilkent) çabası temelde endüstriyel inovasyonu tetikleyecek yeni teknolojilerin ortaya çıkmasını sağlamaktır. Bu parklar, araştırma kurumlarındaki ve üniversitelerdeki Ar-Ge personelini kendine çekecek ve temel bilimsel araştırmaların sonuçlarını uygulamaya dönüştürecek kurumların oluşmasını kolaylaştırmaktadır. Bu süreçte 207 yeni teknoloji tabanlı firmaların doğuşu gerçekleşmekte ve bu tür parklar genelde üniversite ve araştırma kurumlarının çevresinde kurulmaktadır. Ar-Ge odaklı parklar endüstriyel teknolojilerin gelişmesine ve sektörel teknoloji düzeylerinin yükselmesine yönelik çalışırlar. Bu parkların hedefi yerel firmaların ilgisini çekmek ve Ar-Ge yapmalarını teşvik etmektir. Bu parklar da genellikle inovasyon/kuluçka odaklı teknoparklar gibi üniversite ve araştırma kurumlarının çevresinde yer almaktadır. Üçüncü tip olan üretim odaklı parklar bölgesel sanayinin gelişmesini ve ekonomik büyümeyi hedeflemektedir. Üretim odaklı parklarda teknolojik ürünlerin montajı ve üretimi gerçekleştirilmektedir. Buralarda üretilen ürünlerin ortak özellikleri arasında; büyük pazar potansiyeli, geniş kullanım alanı, yüksek katma değer ve teknoloji yoğunluğu sayılabilmektedir (Hu vd., 2005). BÖLÜM 8: TEKNĐK YAZIN TARAMASI Kümelerin, firma ağlarının, sanayi bölgelerinin, serbest bölgelerin ve teknoparkların tamamının ortaya çıkmasında en fazla etkisi olan kavram stratejik işbirlikleri ve ortaklıklardır. Teknik yazın taraması bölümünde öncelikle stratejik işbirliklerine yönelik yapılan araştırmalar ele alınmaktadır. Ardından firma ağlarının ve kümelerin oluşma ve gelişme süreçlerine yönelik yapılan çalışmalar incelenmektedir. Firma ağlarının, kümelerin ve sanayi bölgelerinin firmaların yenilikçiliğine etkilerine yönelik yapılan araştırmaların detaylı bir taramasının ardından özellikle kümelerin başarılarının nasıl ölçüleceğine dair yapılmış olan bir araştırmanın temel çıktısı olan bir tablonun sunulmasıyla bu bölüm tamamlanmaktadır 8.1 Stratejik Đşbirlikleri ve Ortaklıklar Teknik yazında stratejik işbirliklerinin farklı tanımlarına rastlamak mümkündür. Örneğin Gulati (1998) stratejik işbirliklerini, ürün, hizmet teknoloji değişimi, paylaşımı, geliştirmesi yapan firmalar arasındaki gönüllü işbirlikleri olarak tanımlamaktadır. Bu işbirliklerinin ortaya çıkma sebepleri birçok nedene dayandırılabilmekte, işbirlikleri farklı yapılarda karşımıza çıkmakta ve endüstride gerek yatay gerekse dikey sınırlar boyunca yayılma eğilimi göstermektedir. 208 Pavitt (1984) sektörel teknolojik yörüngeleri incelediği araştırmasında firmaları dört farklı kategoriye ayırmaktadır: büyük tedarikçiler tarafından yönlendirilenler, büyük ölçekte üretim üzerine yoğunlaşanlar, uzmanlaşmış özel üretim üzerine yoğunlaşanlar, bilim tabanlı firmalar. Tedarikçilerin yönlendirdiği firmalar tarım, inşaat, ev malzemeleri, tekstil, finansal ve ticari hizmetler gibi sektörlerde karşımıza çıkmaktadır. Bu firmaların genel özellikleri küçük ve firma içi Ar-Ge kapasitelerinin zayıf olmasıdır. Bu sebeple bu tip firmalar daha çok maliyet düşürme üzerine odaklanmaktadır. Bu tip sektörlerden tekstil firmalarını incelediğimizde süreç teknolojilerinde dış kaynaklara fazla derecede ihtiyaç duydukları, yenilik aktivitelerinin az kısmını ürün yeniliklerine ayırdıkları, yenilikçi firmaların genelde küçük ölçekli oldukları, teknolojik farklılaşmanın üretim teknolojisinde yoğunlaştığı ve diğer ürün pazarlarına kayan bir yapı göstermediği, ana aktiviteleri tekstil dışında olan firmaların bu sektördeki yenilik faaliyetlerine büyük katkıda bulundukları görülmektedir. Büyük ölçekte üretim üzerine yoğunlaşan sektörler yiyecek üretimi, metal imalatı, gemi inşası, motorlu taşıtlar, cam ve çimento olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sektördeki yenilikçi firmaların genel özellikleri ise kendi süreç teknolojilerini kendilerinin üretmeleri, büyük ölçekteki firmaların yenilikte başı çekmeleri, teknolojik farklılaşmanın kendi süreç teknolojilerindeki ekipmanlar üzerine yoğunlaşması şeklinde özetlenmektedir. Uzmanlaşma yoluna giden üretim firmaları makine mühendisliği alanında sıklıkla karşımıza çıkmaktadır. Bu firmaların genel özellikleri ise kendi süreç teknolojilerinin çoğunu kendileri geliştirmekte aynı zamanda diğer sektörlerdeki firmaların ürün yeniliklerine katkıda bulunmalarıdır. Yenilikçi firmalar genelde küçük ölçekte olup, teknolojik olarak çok farklılık göstermemektedir. Bilim tabanlı firmalara daha çok kimya, elektrik ve elektronik sektörlerinde rastlanılır. Bu firmalar kendi süreç teknolojilerinin çoğunu kendileri geliştirmekle beraber diğer sektörlerde kullanılan ürün yeniliklerine de yüksek katkı sağlamaktadırlar. Genelde büyük ölçekli firmalardır ve teknolojik farklılaşmaları başka alanlara doğru gerçekleşmektedir. Kendi sektörlerinde kullanılan yeniliklerin büyük çoğunluğunu bu firmalar gerçekleştirmektedir. Bu dört farklı kategori arasındaki teknolojik ilişkileri ve yeniliğin yayılmasını özetlediğimizde karşımıza aşağıdaki şekilde bir ilişki yapısı çıkmaktadır. 209 Şekil 8.1: Teknolojik ilişkiler ve inovasyonun yayılması (Pavitt, 1984) Stratejik ortaklıklara bir örnek olarak Ar-Ge işbirliğini verebiliriz. Ar-Ge’de işbirliği ortaklıklarının oluşumunu ve başarısını etkileyen faktörler Doz vd. (2000) tarafından ortaya konulmuştur. Bu faktörlerin ilk üçü başlangıç koşullarına denk gelmektedir. Diğer altı tanesi ise stratejik ortaklıkların oluşum ve gelişim süreçlerini yansıtmaktadır. Aşağıda, bu faktörleri mevcut projedeki örneklemimizi oluşturan sektörel dernekler bağlamında yorumlanmaktadır. 1. Karşılıklı bağımlılık: Sektörel dernek üyeleri aynı çatı altında toplandıklarına göre karşılıklı bağımlılığın unsurlarının farkında olmalıdır. a. Yeni pazara giriş, b. Dış pazarda artan rekabet, c. Teknolojide artan rekabet, d. Kurumsal değişimler (mevzuat zorlamaları) 2. Benzer ilgiler, çıkarlar: Sektörel dernek üyeleri ürün geliştirme ve standartların oluşturulması konularında işbirliği yapabilmektedir. a. Yeni ürün geliştirme, b. Yeni teknoloji süreçleri geliştirme, c. Kaynak paylaşımı, d. Kaynak geliştirme, e. Teknik standart geliştirme, f. Performans iyileştirme, g. Aynı sektörde bulunma, h. Benzer örgütsel özellikler, 210 i. Mevcut ilişkiler ve bağlar 3. Harekete geçirici kuruluş varlığı: Ortaklığın somutlaşabilmesi, proje başlatıcısının hem sektörel dernek, hem de TÜBĐTAK olmasıyla çok kolaylaşabilecektir. a. Projeyi sahiplenen kişinin varlığı, b. Projeyi sahiplenen firmanın/derneğin varlığı, c. Projeye sahiplenen kamu biriminin varlığı 4. Ortakların seçilmesi: a. Temasa geçilen kuruluşlarda açıklık, b. Temasın derinliği 5. Alan belirlenmesi: Merkezlerin kurulma aşamasında üye firmaların ortak araştırma alanları ve araştırma sorularının üzerinde fikir birliği sağlamaları çok önemli. Bu uzlaşı için gereken tüm zaman ayrılmalı ve süreç etkin bir şekilde yönetilmelidir. a. Ortaklık yapısı hakkında başlangıçtaki benzer görüşler, b. Amaçlar hakkında başlangıçtaki benzer görüşler, c. Operasyonlar hakkında başlangıçtaki benzer görüşler, d. Enformasyon paylaşım derecesi, e. Đlk görüşmeler ve pazarlıklardaki çatışma düzeyi, f. Araştırma için başka alternatiflerin düşünülmemesi 6. Beklentilerde süreklilik: Ortak çalışma süresi uzadıkça artacak karşılıklı güven projenin, diğer bir deyişle merkezin, sürekliliğini güvence altına alacaktır. a. Ortaklıktan ayrılamayacağını taahhüt eden kaynak sunumu, b. Belirli bir süre için üyelik taahhüdü, c. Ek kaynakların taahhüdü, d. Faaliyetlere aktif katılan üye, e. Cari alternatiflerin yokluğu 7. Formel yapı: Ortaklar arasındaki iletişim artıracak ve kolaylaştıracak bir formel yapı, merkezin organik gelişmesini mümkün kılacaktır. a. Büyüklük, b. Üyelik sınırları – teknoloji transferi, c. Üyelik sınırları – yabancı firma üyeliği, d. Yönetim kurulu üye sayısı, e. Tüzel kişiliğin sona erdirilmesi prosedürünün varlığı, 211 f. Tek noktada yerleşik merkez (her üniversitedeki merkezin bağımsız olması sonucunu çıkarabiliriz.). 8. Öğrenme: Sektörel dernek, tüm merkezlerdeki üye firmalarda gerçekleşecek öğrenme ve yetenek gelişmelerinin yakın takipçisi olmalıdır. Öğrenmenin gerçekleşmemesi, merkezin varlığını tehlikeye düşürmektedir. a. Merkezin standart geliştirmesi ve hedefleri gerçekleştirmesi, b. Merkezin yeni ürün ve süreç geliştirmesi, c. Merkezin araştırma teknik bilgisini artırması, d. Üye firmaların üyelik ile teknik ve stratejik getiri elde etmesi, e. Üye firmalara teknoloji transferi mekanizmalarının etkinliği, f. Üye firma çalışanlarına teknoloji transferi mekanizmalarının etkinliği. 9. Artan memnuniyet ve sahiplenme: Başarılı işbirliği, kendi kendini destekleyen bir yapıya sahiptir. Ortaklar arasında gelişecek eşit paylaşım, verimlilik, etkinlik, artan uyum kabiliyeti, merkezin yaşama şansını artıracaktır. a. Çalışanlardaki memnuniyet artışı, b. Üye sayısındaki artışlar, c. Bütçedeki artışlar, d. Kuruluşlar arası yeni ilişkilerin yaratılması, e. Ortak araştırma merkezi yöneticilerinin üye kuruluşlarla ilişkilerden memnuniyeti, f. Firma yöneticilerinin genel memnuniyet düzeyi. Stratejik ortaklıklar firma ağlarının, kümelerin ve sanayi bölgelerinin ortaya çıkmasında önemli bir etmen olarak ortaya çıkmaktadır. Özellikle coğrafi bir yakınlık gerektirmeyen firma ağları, rekabet güçlerini artıracağı bilinciyle bir araya gelerek stratejik bir ortaklık yapan firmalardan oluşmaktadır. 8.2 Firma Ağları Ağ yapılarının oluşum sebepleri arasında sayılan faktörlerden ön plana çıkanlar; kaynak bağımlılığı, önceki işbirliklerinin rolü ve iç Ar-Ge faaliyetlerindeki deneyim, yönetimlerin gönüllü iradesi ve içinde bulunulan sektörde firmanın merkezi pozisyonudur. Ağ yapıları dinamik bir yapıya sahiptir ve bu yapı zamanla değişim göstermektedir. Bu değişimi tetikleyen faktörler arasında teknolojik değişim ve güç bölümünün etkisi, değişim 212 yönetiminin etkileri, meşru hakların ağ stratejisine etkileri, belirsizliğin ani ve dramatik yükselişinden kaynaklanan harici şoklar sayılmaktadır. Ağ yapılarında değişim iki şekilde gerçekleşmektedir. Birincisi, güçlendirici ve yakınlaştırıcı değişim ki bu genelde merkezi oyuncular tarafından yapılır; ikincisi ise çözücü ve uzaklaştırıcı değişimdir. Bu değişim üzerinde ikincil oyuncuların etkileri daha fazla hissedilmektedir. Ağ içi güçlü bağlar, firmaları özellikle kriz zamanlarında bir arada tutucu bir faktördür. Ağ yapıları ile firmalar arasındaki dolaysız ve dolaylı bağlar yenilik üretimini pozitif, yapısal boşluklar ise olumsuz etkilemektedir. Ağ yapıları içinde yer alan firmaların performansını etkileyen faktörler arasında, bilgi hacminin en etkili olduğu ve radikal değişikliğin de oldukça önemli olduğu tespit edilmiştir (Knoben vd., 2006). Rekabet açısından bilginin öneminin artması, bilgi yayılımının bölgesel alanda gerçekleşmesi eğilimi sayesinde, bölgesel merkeziyetçiliğin ve bölgesel işbirliğinin önemini artırmıştır. Yerel yoğunlaşma özellikle yüksek teknoloji sektörlerinde bilgi yaratılması, üretilmesi ve paylaşımı yönünden büyük faydalar sağlamaktadır. Gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri sayesinde bölgesel yoğunlaşan işbirliği ağları küresel olarak birbirine bağlanabilmiş ve bu sayede küresel üretim ağları ortaya çıkabilmiştir. Bu ağların başarısında büyük küresel firmalar kadar, yerel küçük firmaların ve bunların işbirliğinin etkisi yadsınmamalıdır. Bu bölgesel yapıların küresel arenada birleşip rekabet avantajı için işbirliği sağlamalarına örnek olarak Finlandiya’nın Helsinki, Đrlanda’nın Dublin ve Đsrail’in Tel Aviv şehirleri arasında kurulan işbirliği ağlarını saymak mümkündür (Roper ve Grimes, 2005). Horwitch ve Thietart (1987) Ar-Ge-yoğun firmaların çok boyutlu karşılıklı bağımlılık içeren ilişkilerinin (dikey entegrasyon, paylaşılan tesisler, ortak pazarlama) pazar payı ile yatırım getiri oranına olumlu etkisine dikkat çekmektedir. Firma ağlarının oluşumu üç aşamadan geçmektedir. Bu aşamalardan ilki olan kuruluş aşamasında kapasite paylaşımına yönelik işbirliği gerçekleşmektedir. Bu aşamada bilgi paylaşımı çok azdır ya da hiç gerçekleşmemektedir. Đkinci aşama olan gelişimde, bir ya da bir kaç “merkez firma” dış dünya ile ağın bağlantılarına yön verir. Bu firmalar çekirdek yeteneklerin gelişimini, taşeronluk kapasitelerini ve uzmanlaşmayı geliştirir. Son aşama olan olgunlukta ise ağ yapıları lider firmaların içeri ya da dışarı odaklanma istekleri doğrultusunda gelişmektedir. Đç odaklanma kendi firmasına yatırım ya da başka firmalar satın alma yoluyla büyüme şeklinde gerçekleşmektedir. Esneklik ve ürün çeşitliliği, yerel taşeron firmalar ile yürütülen yakın ve sıkı işbirlikleri ile elde tutulmaya devam edilmektedir. Buna karşılık dış odaklanmayı seçen firmalar sadece kendi stratejik merkez yetenekleri üzerinde yoğunlaşırken, 213 taşeronların farklı konularda uzmanlaşmasına izin verir ve bu taşeronlar ile yürüttüğü yakın ilişkileri sayesinde başarıyı yakalamaktadır. Her iki seçimde de merkez firma ağ yapısı ile dış müşteri arasında bir arayüz görevini üstlenmektedir (Danilovic ve Winroth, 2005). Gulati vd. (2000), sektörün yapısı, sektör içindeki konumlanma, taklit edilemeyen firma kaynakları ve yetenekleri, sözleşme ve koordinasyon maliyetleri, dinamik ağ kısıtları ve yararları boyutlarının incelenmesi ile stratejik ağların başarılarını anlamanın mümkün olacağını vurgulamıştır. Firma ağları gibi bir başka stratejik işbirliği ve ortaklık neticesinde ortaya çıkan oluşum kümelerdir. Kümelerin firma ağlarından en temel farkı coğrafi bir yakınlık içermeleridir. 8.3 Kümeler ve Ortaklıklar Coğrafi kümelenme ve uluslararası rekabet gücü arasındaki nedensel ilişkiyi açıklamak için teknik yazında karşımıza birçok farklı yaklaşım çıkmaktadır. Bunlar arasında ön plana çıkan disiplinler: Ekonomik coğrafya, Mekân teorisi, Bölgesel gelişim ve büyüme kutupları, Şehir ekonomileri, Sosyal ağlar, Uluslararası ticaret, Uluslararası işletmecilik, Đşletme stratejileridir. Firmaların kümeleşme ile elde ettikleri başarıların temellerine baktığımızda iki önemli unsur karşımıza çıkmaktadır. Birincisi Baden-Württemberg örneğinde olduğu gibi (Sabel vd., 1989) ekonomik temeller, ikincisi ise Đtalya örneğinde olduğu gibi ekonomik olmayan temellerdir (Porter, 1998). Kümelerin nasıl rekabetçi olduğu ve bu rekabetçiliği koruduğu sorusunun cevabını üç farklı sebebe dayandırmak mümkündür (Porter, 1998): 1. Üretim organizasyonu. Kümeler içindeki uzmanlaşmış küçük ve orta ölçekli firmalar üretimde bir esneklik sağlamaktadır. 2. Sosyal ve politik içerik. Küme içinde oluşan zımnî bilgi, kurumlar, güven ve sosyal sermaye sayesinde avantaj sağlamaktadır. 3. Küme içerisindeki ilişkiler. Bu ilişkiler inovasyonun, öğrenmenin ve karşılıklı dayanışmanın önünü açmaktadır. Öte yandan, kümeler rekabeti üç ana yoldan etkilemektedir (Porter, 1998); 1. Kümelenme içinde kurulmuş olan işletmelerin üretkenliğini artırarak, 2. Gelecekte verimliliği yükseltecek ve yeni ürünlerin oluşmasını sağlayacak yenilikçiliği yönlendirerek, 214 3. Kümelenmenin kendisini genişleten ve güçlendiren yeni iş alanlarının ortaya çıkmasını teşvik ederek. Kümelenmeler, kümelenmeye dâhil olan işletmelere, kendi esnekliklerinden feragat etmeden, büyük ölçekli ya da diğer işletmelerle resmî bağlantılara sahip işletmelermiş gibi fayda elde etmelerini sağlamaktadır (Porter, 1998). Porter’ın (1990) geliştirmiş olduğu Elmas Modeli’ndeki her nokta ve Elmas Modeli’nin bütünü ulusal nispi avantajlara götürecek dört bileşeni etkilemektedir. Bunlar; kaynaklara ve becerilere erişim; kuruluşun, bu kaynaklarla ve becerilerle hangi fırsatları değerlendireceği kararı; birimlerin hedefleri; kuruluşlar üzerindeki inovasyon ve yatırım baskısıdır. Bu model, firmaların rekabet avantajı geliştirmelerinde etkiye sahip dört faktörü modellemektedir. Elmasın dört köşesinde “faktör koşulları”, “talep koşulları”, “firma stratejisi ve rekabet yapısı” ve “ilgili ve destekleyici endüstrilerin varlığı” vardır. Porter’a göre (1998) “…a cluster is the manifestation of the diamond at work. Proximity amplifies all of the pressures to innovate and upgrade.” yani Porter’a göre kümeler Elmas Modelinin merkezinde yer alan ve modelin işlerliğinin yaşayan kanıtıdır. Elmas Modelini oluşturan faktörleri kümelere uyarlayacak olursak; 1. Girdi koşulları a. Bir küme kaynaklar ve teknoloji gibi kendi önemli girdilerini yaratabilmektedir. b. Bölgesel girdi dezavantajları kuruluşları küme için nispi avantaj oluşturabilecek inovasyonlar ve yeni metotlar geliştirmeye zorlamaktadır. 2. Talep koşulları a. Bir ürüne bölgesel talep, bölge dışındaki pazarlardaki talepten daha yüksek olduğu zamanlarda, bölgesel kuruluşlar bu ürüne daha çok önem verirler. Bu ürün ihraç edilmeye başlandığında, rekabet avantajını da beraberinde getirmektedir. b. Daha talepkâr bölgesel pazar, rekabet avantajı doğurmaktadır. c. Güçlü ve değişimleri takip eden pazar, bölgesel firmaları küresel değişimleri takibe zorlamaktadır. 3. Đlgili ve destekleyici endüstriler a. Bölgesel destekleyici endüstriler rekabetçi ise, kuruluşlar maliyete etkili ve yenilikçi girdilerin rahatlığını yaşamaktadır. b. Bu etki tedarikçiler küresel rekabet yaşadığında güçlenmektedir. 215 4. Firma stratejisi ve rekabet Yapısı a. Bölgesel şartlar firma stratejilerini etkilemektedir. b. Sektördeki düşük rekabet o sektörü çekici kılmaktadır. Bu açıdan bakıldığında firmalar düşük rekabeti tercih ederler fakat bölgesel rekabet, firmaları yeniliğe ve gelişmeye zorlamakta, sonuç olarak yüksek bölgesel rekabet, düşük küresel rekabeti doğurmaktadır. c. Bölgesel rekabet, firmaların temel avantajlardan öteye gitmeye zorlamaktadır. Elmas Modeli’nde, bir bileşenin etkisi diğerlerine de bağlıdır. Örneğin, girdi dezavantajları yeterli rekabet olmadıkça firmaları yenilikçi olmaya yönlendirmeyecektir. Öte yandan, Elmas Modeli temelde kendi kendisini pozitif geri besleme ile güçlendiren bir yapıyı yansıtır. Yüksek rekabet seviyesi firma için özelleşmiş girdilerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. 8.4 Kümelerin Oluşma Mekanizmaları Kümelerin oluştuğu yerleri etkileyen faktörler arasında tesadüfî ve kişisel nedenler sayılabileceği gibi rasyonel ve ekonomik nedenler de bulunmaktadır. Örneğin doğal kaynaklara yakınlık özellikle sanayi kümelerinin oluşumunda etkin olabilmektedir (Ross, 1896). Sanayinin ve kümeleşmenin oluşumunda ekonomik dalgalanmanın da etkisi görülmektedir. Kümeleşme eylemleri yönetim boyutunda incelendiğinde, temellerinin yeni-kurumsallık teorisi (Neo-institutional), ya da topluluk ekolojisi (Population Ecology) gibi teorilere dayandırmanın mümkün olduğu görülmektedir. Yeni-kurumsallık teorisine göre, firmalar içinde bulunduğu topluluğun gözünde meşruiyet kazanabilmek için, kümeler kurma yoluna gitmektedir. Ekolojik modellere göreyse, farklı büyüklükteki organizasyonlar farklı stratejiler seçmekte, dolayısıyla büyüklüklerine göre farklı şekillerde yerelleşmektedir. Farklı büyüklükteki organizasyonların bir arada bulunma sebebiyse birbiriyle rekabet etmek değildir, bölgesel yığılmanın getirdiği ekonomik faydalardan yarar sağlamaktır. Aslında kümeleşme çalışmaları teknik yazını, işbirliği ağları ve örgütler arası ilişkiler teknik yazını ile paralellikler göstermektedir. Araştırmalarında bölgesel ağlardaki güven ve kişisel kimlik ilişkileri üzerinde durulmaktadır. Bu araştırmalara göre organizasyonlar ne kadar birbirlerine güvenirlerse, bir ağ kimliğinin ortaya çıkması ve kişilerin kendilerini o ağ içinde tanımlamaları o kadar kolaylaşıyor. Bununla beraber de güven duygusu daha da artma 216 eğilimi gösteriyor. Bölgesel yakınlık ise bu sürecin hızlanmasını destekliyor. Đşlem maliyetlerinin azaltılmasında bölgesel müşteri-tedarikçi ilişkilerini bu konu için örnek göstermek mümkün. Kümeleşme konusundaki yönetim bilimleri teknik yazınını özetlemek gerekirse, araştırmacıların kümeleşmeye farklı açılardan baktıklarını görmekteyiz. Bu farklı açıların alt unsurları arasında üretim organizasyonu, işlem maliyeti, bölgesel rekabetin doğası, firmaların stratejileri ve pazarlama faaliyetleri, firmaların kümelere karşı farklı maliyet/kazanç algıları, çok uluslu firmaların oynadıkları roller ve gerek global gerek yerel ağlar ile olan ilişkileri ve firmaları kümeleşmeye iten motivasyon faktörlerini saymak mümkündür. Hükümetler, küme oluşumlarında başlangıç ve sonraki süreçlerde farklı katkılar sağlayabilme potansiyeline sahiptir. Özellikle, kümeleşmenin başlangıç aşamalarında yöresel altyapıyı iyileştirip, dezavantajları ortadan kaldırabilirler. Takip eden aşamalarda ise inovasyonun önüne geçen engelleri ortadan kaldırmak sureti ile küme oluşumuna katkı sağlayabilirler. Teknik yazını incelediğimizde çokuluslu firmalar ile yerel kümeler arasında karşılıklı bir etkileşim karşımıza çıkmaktadır. Bunun nedeni, firma ne ölçüde çokuluslu olursa olsun yerel kaynakların avantajlarından faydalanma isteğidir. Bölgesel düşük girdi maliyeti gibi statik maliyetler, firmaların yeteneklerini ve kullandıkları teknolojilerini bir üst düzeye taşımalarına olanak sağlayacağından inovasyon yaratılmasında etkili olmaktadır. Rekabet avantajının anahtarlarının coğrafi olarak kümeleştiği bir sanayide, bölgesel toplanma uluslararası rekabet gücünü de beraberinde getirmektedir. Kümeleşmeye, sanayide olduğu gibi ticarette de rastlanabilmektedir. Bir sektöre hizmet eden bakım/onarım atölyeleri, taşıma firmaları başka sektörlere de hizmet verebilmektedir. Coğrafî konum veya uzmanlaşmanın yanı sıra fizikî ve kurumsal faktörlerin bölgenin ticarî bağlarında etkili olduğu da tespit edilmiştir (Vining, 1946). Özellikle küçük çaptaki yüksek teknoloji firmaları, girişimciliğe açık ve teknolojik kümelenmenin yoğun olduğu yerlerde görülmektedir (Lin vd., 2006). Sanayide ihracat merkezli yapılanma, ihracat endüstrileri ile bölge nüfusu arasındaki bağı kurmaktadır. Bu bağlamda, ekonomik yapı mekân faktörünü içermektedir. Büyüklüklerdeki değişim ile küme aktörlerinin karşılıklı bağımlılıklarındaki değişim bu yapının işleyişini göstermektedir. Ekonomik yapının nasıl geliştiğinin gösterimi, sanayi bölgelerinin oluşumu konusuna ışık tutmaktadır (Vining, 1949). 217 Pearce ve David (1983)’in firma içi kümelenmeyi inceleyen çalışmasının sonuçlarından firmalar arasındaki kümelenme için de sonuçlar çıkarılabilir. Firmanın mekanik veya organik yapıya sahip olması dış çevreleriyle olan ilişkileri ve kümeleşme isteğini ve yeteneklerini, kümelerdeki ilişkilerinin başarı düzeyini etkileyebilmektedir. Kümelerin içinde yer alan firmaların birbirine benzemesi veya birbirinden farklılaşması tartışması hakkında Astley’in (1985) toplum içinde yer alan firmalar çalışmasını incelemek yoluyla bilgi sahibi olmak mümkündür. Astley kümelerin içinde yer alan firmalardan yeni alanlarda faaliyet çıkıyor mu sorusunu gündeme getirmektedir. 8.5 Kümelerin Firma Yenilikçilik Yeteneklerine Etkileri Teknik yazında küme içerisinde yer almanın ve sanayi bölgelerinin, firmaların yenilik faaliyetlerine etkisi üzerine farklı perspektiflerden yapılan araştırmalar bulunmaktadır. Bu çalışmaların bir kısmında gerek kümelerin gerekse sanayi bölgelerinin firmalarının yenilik yeteneklerini ve performanslarını olumlu yönde etkilediği gözlemlenmektedir. Baptista ve Swan’ın (1998) çalışmasında yenilik performansındaki artış kümeler ile ilişkilendirilmiş ve kümelerin başarısının arkasındaki ana faktörlerden birisinin, bilgi ve bilginin yayılması olduğu ortaya atılmıştır. Özellikle yeni teknolojiler hakkındaki bilgi yayılımı faaliyetlerinin bölgesel bir eğilim gösterdiği tespit edilmiştir. Bölgesel istihdam ile ölçülen küme gücünün, kümenin yenilik ortaya çıkarma etkisini artırdığını, ancak bu etkinin kümenin içinde bulunduğu endüstrinin merkezi olan bölgede oluşması ile anlam kazandığını ortaya koymuşlardır. Küçük firmalar küme içinde bulunmak suretiyle bilgi ve iletişim alt yapısından (örneğin internet) faydalanmakta ve bu sayede küme dışındakilere oranla daha başarılı olmaktadırlar. Küme içindeki firmalar “küme markası” sayesinde küresel e-ticaretin nimetlerinden daha fazla faydalanabilmekte ve tek başlarına kuramayacakları uzak ortaklık ilişkileri geliştirebilmektedirler (Steinfield ve Scupola, 2006). Sanayi kümelerinin etkilerini açıklamaya yönelik Tayvan’da yapılan bir çalışma kavramsal modelleme aşamasında sadece nedensel döngü diyagramlarının çizimiyle yetinmiştir (Lin vd., 2006). Bu projenin çıktısı olarak daha detaylı bir çalışma ileride verilmektedir. Đnovasyon politikalarını şekillendirmek için kullanılan araçlardan biri olarak son yıllarda bölgesel yenilik sistemleri kavramı ortaya çıkmaktadır. Bu kavram, birçok akademisyen tarafından araştırılmış ve pratisyenler tarafından defalarca uygulamaya konulmuştur. 218 Günümüzde bölgesel yenilik sistemlerinin popülerliğinin artması; uluslararası rekabetin büyümesi, ekonomilerin hızla küreselleşmesi, geleneksel bölge gelişim modellerinin eksikliklerinin ve dünya çapında başarılı sanayi ve firma kümelerinin ortaya çıkması ile ilişkilendirilmektedir. Araştırmacılar tarafından ortaya çıkarılmak istenen ana konulardan birisi, firmaların ve bölgelerin yenilik kapasitelerinde bölgesel büyüklüğün ve faktörlerin ne derecede etkin olduğudur. Bu bağlamda tartışılan konular arasında, firmaya özel yeteneklerinin ve öğrenme süreçlerinin, ortak sosyal ve kültürel bağlar ile beraber bölgesel rekabet avantajı yaratıp yaratmadığı bulunmaktadır. Bölgesel yenilik sistemleri teknik yazını bizlere bu konu hakkında birçok tanım ve yenilik, öğrenme ve ekonomik performans ile ilgili ilişkileri açıklamaya yönelik analiz sunmaktadır (Doloreux ve Parto, 2005). Gulati vd.’ne (2000) göre kümeleşme ve stratejik iş ortaklıklarının firmalara ekonomik etkisi olmaktadır. Bu etkinin temelleri iki noktada aranabilir. Birincisi, rekabet yüzünden işbirliği içindeki firmalarda bir öğrenme yarışı başlamasıdır. Bu öğrenme yarışı ağ ya da küme içinde bulunan firmaların diğer firmalardan alabileceği kadar bilgi ve yeteneği bir an önce elde etme isteği sayesinde gerçekleşir. Küme ya da ağ içindeki ilişki rekabete ya da iş birliğine dayansa da bu öğrenme yarışı, yarışın içindeki tarafların bilgi birikimini artıracak ve dolayısı ile onlara ekonomik fayda sağlayacaktır. Đkinci nokta ise bir küme ya da stratejik ortaklığa katılmakla ortaya çıkacak olan etkidir. Gulati ve arkadaşlarına göre firmalar sınırlı sayıda iş birliği ağının içinde olabilirler. Zamanla rekabetin etkisiyle ayakta kalma mücadelesi, firmalar arasından kümeler ya da ağlar arasına kayar. Bu noktada kazanan ağın etrafındaki firmalar başarılı olacak ve ayakta kalacak, diğer ağları destekleyen ve başka kümelerin içinde olanlar ise kaybedeceklerdir. Teknik yazında küme içinde bulunmanın ve bölgelerin inovasyon faaliyetlerine etkisi konusunda yapılan farklı araştırmalar karşımıza çıkmaktadır. Bu araştırmalardan bazılarında kümelerin ve bölgenin firmalarının inovasyon yeteneklerini ve performanslarını pozitif yönde etkilediği gözlemlenmiştir. Teknik yazındaki kümeler üzerine yapılan araştırmaların diğer bir kısmı ise kümelerin yeniliği nasıl etkilediği üzerine gerçekleşmektedir. Bu araştırmalara göre güçlü kümelerin içinde bulunan firmaların inovasyon üretimine daha yatkın oldukları öne sürülmektedir. Bu inovasyon sadece bilginin yayılması sayesinde, üretim alanında gerçekleşen inovasyon ile sınırlı olmayıp, pazarlama alanında işbirliği içinde olmanın getirdiği avantajları kullanıp, pazarlama konusunda da inovasyonları tetiklediği belirtilmiştir. 219 Baptista ve Swan’ın (1998) çalışmasında inovasyon performansındaki artış kümeler ile ilişkilendirilmiş ve kümelerin başarıları arkasındaki ana faktörlerden biri olarak bilgi ve bilginin yayılması olduğu ortaya atılmıştır. Özellikle yeni teknolojiler hakkındaki bilgi yayılımı faaliyetlerinin bölgesel bir eğilim gösterdiği tespit edilmiştir. Bölgesel istihdam ile ölçülen küme gücünün, kümenin inovasyon ortaya çıkarma etkisinin artırdığını, ancak bu etkinin kümenin içinde bulunduğu endüstrinin merkezi olan bölgede oluşması ile anlam kazandığını ortaya koymuşlardır. Küçük firmalar küme içinde bulunmak suretiyle bilgi ve iletişim alt yapısından (örneğin internet) faydalanmakta ve bu sayede küme dışındakilere oranla daha başarılı olmaktadırlar. Küme içindeki firmalar “küme markası” sayesinde küresel e-ticaretin nimetlerinden daha fazla faydalanabilmekte ve tek başlarına kuramayacakları uzak ortaklık ilişkileri geliştirmektedirler (Steinfield ve Scupola 2006). Sanayi kümelerinin etkilerini açıklamaya yönelik bir sistem dinamik yaklaşımı, Tayvan’da yapılan bir çalışmada nedensel döngü diyagramlarının çizilmesi aşamasında sonuçlandırılmıştır (Lin vd., 2006). 8.6 Kümelerin Başarısının Ölçümü Küme başarılarının nasıl ölçülebileceği hakkında Christensen vd. (2002)’nin önerdiği modelin detayları Tablo 8.1’de verilmiştir. 220 Gösterge Tipi Makro Ekonomik Mikro Ekonomik Topluma Etkisi Spesifik Çıktı Ölçütü • Kümenin toplam satış ve kârlılığı • Kümenin ulusal ve/veya Pazar payı • Bölge dışındaki satış yüzdesi • Kümedeki istihdam toplamı • Yeni patent miktarı • Kümedeki sermaye harcamaları • Bölgedeki kümelerle ilişkili firmaların sayısı • Küme içindeki yeni iş oluşumlarının sayısı • Küme içindeki firmaların satış/kârlılık oranlarındaki bireysel artışlar • Yeni joint ventureların, kooperatif kaynak elde etme ve gelişme projelerinin sayıları • Küme içinde yaşanan ticari hataların sayıları • Ortalama ücret ve imtiyaz (benefit) seviyeleri • Küme içi eğitim programlarına kayıt ve bitirme rakamları • Onarılan, geliştirilen ve yeni yapılan binaların sayıları • Şehir merkezinde faaliyet gösteren küme firmalarının yüzdesi • Düşük / orta seviyedeki gelir düzeyinde istihdam yüzdeleri Verinin Muhtemel Kaynağı • Hükümet verileri • Ticaret odaları / dernekleri • Üniversite araştırmaları • • • • • Firma incelemeleri Üniversite araştırmaları Ticaret odaları istatistikleri Firma incelemeleri Üniversite araştırmaları Tablo 8.1: Küme başarılarının ölçüm modeli (Christensen vd., 2002) 221 BÖLÜM 9: 9.1 KÜMELER/AĞLAR ARAŞTIRMA METODU ve UYGULAMA Araştırma Yöntemi Projede kümeleri incelemeye yönelik iki farklı yöntemden yararlanılmaktadır. Bunlardan birincisi yapılandırılmış mülâkat çalışması, ikincisi ise vaka analizi çalışmasıdır. Bu yöntemlerin seçiminde Meredith vd. (1989)’inin araştırma yöntemleri için geliştirdiği çerçeveden (Tablo 9.1) faydalanılmıştır. BĐLGĐNĐN KAYNAĞI DOĞAL SUNÎ KĐŞĐLERĐN ALGISINDAN DEĞERLENDĐRME RASYONEL ÖNERME (POSTULAT) MANTIKSAL POSĐTĐVĐST / AMPRĐK • • • YORUMSAL • VAROLUŞÇU ARAŞTIRMA SÜRECĐNĐN YAPISI MÜDAHALESĐZ GÖZLEM ELEŞTĐREL YAKLAŞIM SAHA ÇALIŞMASI SAHA DENEYLERĐ • YAPILANDIRILMIŞ MÜLAKAT • ANKET ARAŞTIRMASI EYLEM ARAŞTIRMASI (ACTION RESEARCH) VAKA ÇALIŞMASI • TARĐHSEL/Arşiv ANALĐZ • DELPHĐ • YOĞUN MÜLAKAT • UZMAN PANELĐ • GELECEK SENARYOLARI YAPAY OLARAK KURGULAMA • NEDEN / MANTIK / TEOREM • NORMATĐF MODELLEME • TANIMSAL MODELLEME • PROTOTĐP OLUŞTURMA • FĐZĐKSEL MODELLEME • LABORATUAR DENEYĐ • SĐMULASYON • KAVRAMSAL MODELLEME • HERMENEUSTIC (TEXT ANALOG) • ĐÇGÖZLEMSEL YANSIMA Tablo 9.1: Araştırma yöntemleri seçimi için açıklayıcı çerçeve (Meredith vd., 1989) 222 9.1.1. Yapılandırılmış Mülâkat Yapılandırılmış mülakat, gözlem, görüşme süreci ve notlarla sınırlı olduğundan dolayı alan ve vaka çalışmalarıyla benzeşmektedir. Yapılandırılmış mülakata, yani kişisel görüşmeye ihtiyaç duyulmasındaki ana sebep, durumu ve yanıtları kontrol etmek, böylece analizlerin düzgün yapılmasını sağlamaktır. Mülakatların sonuçları, daha sonra, nicel olmayan yollardan sistematik olarak analiz edilebilmekte veya yoğun istatistiksel analizlerle faktörler, kümeler ve istatistiksel yönden önemli diğer ilişkiler tanımlanabilmektedir. 9.1.2 Vaka Çalışmaları Vaka çalışmaları belirli bir olgunun sınırlı bir alanda derinlemesine incelenmesine dayanmaktadır. Genelde kapsamın genişliği sınırlıdır ve uzun bir zaman süresince detaylı olarak incelenmektedir. Bu çalışmada ne bağımsız ne de müdahil değişkenler kontrol edilmektedir. Muhtelif sonuçlar ve süreçler yaygın ve sistematik bir şekilde farklı kaynaklar göze alınarak değerlendirilir. Vaka çalışmasını çarpıcı kılan yön, operasyonların yerinde ve doğal ortamında gözlemlenmesi ve teoremlerin doğrudan veri üzerinden oluşturulmasına dayanmaktadır. Nasıl ve niçin sorularına cevap aranmaktadır (Meredith vd.,1989). Araştırma odaklı vaka çalışmaları belirli bir olguyu derinliğine incelediği için, konunun iyice anlaşılmasından sonra hipotezler ve öneriler ortaya konulmaktadır. Vaka çalışmalarında bir kaç farklı yaklaşımdan söz etmek mümkündür. Bu yaklaşımlar arasında firmalara dayalı saha analizleri, bireyler üzerine gerçekleştirilen vaka analizleri, genel bilgi ve yayınlanmış bilgi vaka çalışmaları sayılabilir. (Roberts, 2001) Bu proje kapsamında firmalar ve kümeler üzerine bir saha çalışması gerçekleştirilmiştir. Proje kapsamında gerçekleştirilecek vaka çalışmaları kümelerin içinden seçilecek firmaların detaylı ve derinliğine analizini içermektedir. Vaka analizleri kapsamında küme üyesi olan 6 – 9 firma seçildiii ve bu firmalar ile detaylı ve kapsamlı görüşmeler gerçekleştirildi. Bu “örnek uygulamalar”ın analizi, kümeleşme ile inovasyon potansiyelini açığa çıkarmak isteyen firmalara örnek teşkil etmesi bakımından detaylı bir şekilde ortaya konacaktır. ii : Yin (2003), 6 – 10 örnek ile analitik genellemeye izin veren vaka analizi etüdünün yapılabileceğini ifade ediyor. 223 9.2 Hedef Kitle Bu proje kapsamında Đstanbul, Kocaeli, Tekirdağ ve Bursa illerinde, imalât sanayinden seçilmiş olan sektörlerdeki (USSS 3522: Đlaç imalâtı; USSS 3824 Özel endüstriyel makine imalatı; USSS 3843 Otomotiv endüstrisi) küme oluşumları incelenmiştir. Đlaç Endüstrisi Đşverenleri Sendikası üyesi 5 firma, TAYSAD üyesi 10 firma ve TĐAD üyesi 9 firma ile 2’şer saat süren derinlemesine mülâkatlar gerçekleştirilmiştir. 9.3 Kümeler ve Ağlarda Yenilikçilik Modeli Önerisi Kümelerde yenilik modeli önerimiz temel amacı üniversite-sanayi-hükümet işbirliklerini ve bu işbirliklerinin içeriklerini, detaylarını, özellikleri ortaya çıkarmak olan, Avrupa Birliği Dördüncü Çerçeve kapsamında kurulan Tser programının bir parçası olan SEIN (1999, 2000) konsorsiyumunun yaptığı çalışmalardan esinlenerek hazırlanmıştır. Bu modele göre inovasyon ağının ana unsuru aktörlerdir. Aktörler Ar-Ge yapan firmaların yanı sıra temel ve uygulamalı araştırma arasındaki bağı kuran siyasi aktörler, girişim sermaye sahipleri, üniversiteler ve kamuya ait araştırma enstitüleridir. SEIN çalışmasında bir aktörün dört özelliği aşağıdaki şekilde belirtilmiştir: 1. Otonomi: diğer aktörlerin kendi faaliyetleri ve iç yönetimi üzerinde doğrudan kontrolü olmadan iş yapabilen. 2. Sosyal yetenek: diğer aktörler ile ilişkiye girme yeteneği. 3. Reaksiyon yeteneği: çevreyi algılama ve ona cevap verebilme yeteneği. 4. Proaktivite: inisiyatif alma ve amaç yönlendirilmeli davranışta bulunma yeteneği. Bir aktörün teknoloji tabanının ölçütü olarak, farklı teknoloji alanlarındaki teknolojik yetenekleri kullanılmıştır. Bu teknoloji tabanının boyutları değişebilmektedir. Aktörler ayrıca özümseme kapasitesi, ağ kurma deneyimi ve işbirliği için ortak seçme konularında deneyimler geliştirebilmektedirler. Üniversite-sanayi-hükümet arasında ortaya çıkan işbirlikleri, bağlantılar ve bunlar arasındaki ilişkilerin nasıl tespit edilebileceği takip eden sayfalarda sunulmaktadır. Bu çalışmalarda her ne kadar merkezi faktör aktörler olsa da aktörlerin dışındaki faktörlerin varlığı göz ardı edilmemiştir. Bu unsurların boyutları aşağıdaki gibi sıralanabilir. 224 Ustalık Boyutları 1. Teknik gerçekleştirilebilirlik bilgisi 2. Đş bilgisi 3. Strateji ve politik kontrol bilgisi 4. Toplumsal taleplerle ilgili bilgi Vizyon Boyutları 1. Gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon 2. Gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon 3. Gelecekteki politik sistemler hakkındaki vizyon 4. Gelecekteki toplumsal yapı hakkındaki vizyon Kaynak Boyutları 1. Bilginin meşruiyeti 2. Güç 3. Para 4. Var olan altyapı Regülasyon boyutları 1. Politik regülasyon sistemi (ulusal, AB vs) 2. Hukuki regülasyon sistemi 3. Norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi Model içinde yer alan aktörler, bireyler, bireylerin içinde bulundukları kurumlar ve bu kurumların bir araya gelmesi ile oluşan topluluklardan meydana gelmektedir. Modelde aktör sembolleri şöyle tanımlanmıştır: Teknoloji – Tedarikçi (T) Aktör, Firma (F) Aktör, Politika (P) Aktör, Kullanıcı (K) Aktör, Diğer (D) Aktör. Ustalık, vizyon, kaynak ve regülasyon boyutları aşağıdaki değerlendirmelerle ölçülmektedir. T/F/P/K/D Aktör – Teknik yapılabilirlik hakkındaki bilgi (Ana ustalık) (düşük - yüksek) T/F/P/K/D Aktör – Đş bilgisi (yok – fazla) T/F/P/K/D Aktör – Politik kontrol hakkında bilgi (yok – fazla) T/F/P/K/D Aktör – Toplumsal talepler hakkında bilgi (yok – fazla) T/F/P/K/D Aktör – Gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon (güçsüz – güçlü) T/F/P/K/D Aktör – Gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon(güçsüz – güçlü) T/F/P/K/D Aktör – Gelecekteki politik sistemler hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) T/F/P/K/D Aktör – Gelecekteki toplumsal yapı hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) 225 T/F/P/K/D Aktör – Bilgi (ana kaynak, ana katkı sağlayan) T/F/P/K/D Aktör – Yasallık (yok – fazla) T/F/P/K/D Aktör – Güç (yok – fazla) T/F/P/K/D Aktör – Kâr (para) (yok – fazla) T/F/P/K/D Aktör – “Doğa”/var olan altyapı (yok – fazla) T/F/P/K/D Aktör – Politik Regülasyon Sistemi / Ulusal, AB vs (ilgisiz - ilgili) T/F/P/K/D Aktör – Hukuki Regülasyon Sistemi (ilgisiz - ilgili) T/F/P/K/D Aktör - Norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi (ilgisiz - ilgili) Yenilik ağlarındaki birimler arasındaki ilişki çeşitleri aşağıdaki gibi tanımlanmıştır: T Aktör – T Aktör: Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet (düşük – yüksek) Ün ile ilgili rekabet (düşük – yüksek) Kârla ilgili rekabet (para) (düşük – yüksek) Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği (düşük – yüksek) Kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü) Müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü) Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz – güçlü) Đletişime dayalı gayri-resmî ilişki (güçsüz – güçlü) T Aktör – F Aktör: Emek gücünün dağılımında işbirliği (düşük – yüksek) Para ve Pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü) Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü) Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz – güçlü) Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) T Aktör – P Aktör: Emek gücünün dağılımında işbirliği (düşük – yüksek) Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü) Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü) Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz – güçlü) Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) T Aktör – K Aktör: Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü) 226 Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) T Aktör – D Aktör: Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü) Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü) Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) F Aktör – F Aktör: Đş bilgisiyle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla (para) ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) F Aktör – T Aktör: Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) F Aktör – P Aktör: Emek gücünün dağılımında işbirliği Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) F Aktör – K Aktör: Ürün / hizmete dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) F Aktör – D Aktör: Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi 227 Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) P Aktör – P Aktör: Strateji ve politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla (para) ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki P Aktör – T Aktör: Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi Strateji ve politik kontrol ve yasallık hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki P Aktör – F Aktör: Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki P Aktör – K Aktör: Đletişime dayalı gayri resmi ilişki P Aktör – D Aktör: Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki K Aktör – K Aktör: Đletişime dayalı gayri resmi ilişki K Aktör – T Aktör: Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki 228 K Aktör – P Aktör: Đletişime dayalı gayri resmi ilişki K Aktör – F Aktör: Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki K Aktör – D Aktör Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki D Aktör – D Aktör: Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki D Aktör – T Aktör: Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki D Aktör – P Aktör: Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki D Aktör – K Aktör: Đletişime dayalı gayri resmi ilişki D Aktör – F Aktör: Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Yukarıda anlatılanlar “Küme içindeki aktörler arasındaki ilişkilerin profili” tablosunda (Tablo 9.2) bir araya getirilmiştir. 229 Tedarikçi Tedarikçi Firma • Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet (düşük – yüksek) • Ün ile ilgili rekabet (düşük – yüksek) • Kârla ilgili rekabet (düşük – yüksek) • Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği (düşük – yüksek) • Kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü) • Müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü) • Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz – güçlü) • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) • • • • Politik Kullanıcı Diğer Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi • Strateji ve politik kontrol ve yasallık hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri ilişkisi • Sözleşmeye dayalı ilişki • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi • Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • • • • • • • • • • • • Firma Politik • Emek gücünün dağılımında işbirliği (düşük – yüksek) • Para ve Pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü) • Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü) • Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz – güçlü) • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) • Emek gücünün dağılımında işbirliği (düşük – yüksek) • Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü) • Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü) • Sözleşmeye dayalı ilişki (güçsüz – güçlü) • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) Đş bilgisiyle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla (para) ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Emek gücünün dağılımında işbirliği • Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi • Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi • Sözleşmeye dayalı ilişki • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Strateji ve politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet • Ün ile ilgili rekabet • Kârla ilgili rekabet • Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği • Kaynak ilişkisi • Müşteri ilişkisi • Sözleşmeye dayalı ilişki • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi • Sözleşmeye dayalı ilişki • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi • Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi • Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Kullanıcı • Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü) • Đletişim/ resmi olmayan ilişki (güçsüz – güçlü) • • • • • • Ürün / servise dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi (güçsüz – güçlü) Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi (güçsüz – güçlü) Đletişime dayalı gayri resmi ilişki (güçsüz – güçlü) •Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi •Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi •Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • • • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • • Đletişime dayalı gayri resmi ilişki • Tablo 9.2: Küme içindeki aktörler arasındaki ilişkilerin profili 230 Diğer • • • • • Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Yasallık ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki SEIN modelinin AB bünyesindeki uygulamasında 4 farklı küme incelenmiştir. Bu kümeler: VCE: Virtual Center of Excellence CHP: Combined Heat and Power KIBS: Knowledge Intensive Business Systems BIOTECH: Biotechnology SEIN projesi altında incelenen kümelerin aktörleri ve bu aktörlerin gerek birbirleri ile olana ilişkileri, gerekse sahip oldukları özellikler ortaya çıkarılmıştır. Küme aktörleri ile yüz yüze görüşme yöntemi ile yapılan çalışmalarda kümelerin iş birliği ağları için farklı tanımlamalarda bulundukları görülmüştür. SEIN modelinin yukarıda sözü geçen kümelerin içindeki aktörlerin özellikleri ve bu aktörlerin arasındaki ilişkilerini gösteren ve proje kapsamında hazırlanan raporlardaki bilgilerden derlenen örnekler EK D bölümünde ilgilenen okuyucular için verilmektedir. Bu örneklerin ışığında Türkiye içinde belirlenen sektörlerin içindeki kümelerin ilişkilerini ortaya çıkarabilmek için EK E’deki anket tasarlanmıştır. Bu anket ile mevcut ilişkiler ve bu ilişkilerin sıklığı ölçülmektedir. Ankete katılan firmaların listesi EK F’de sunulmuştur. 231 BÖLÜM 10: ANALĐZ ve SONUÇLAR Kümeler araştırması ile gerek anketlerden gerekse vaka çalışmalarında yüz yüze elde edilen verilerin analizi iki ana başlıkta toplanmaktadır. Birincisi aktörlerin özellikleri üstüne yapılan analizi kapsarken, ikinci analiz aktörler arası ilişkilere odaklanmaktadır. Veriler her bir küme için ayrı ayrı analiz edilmiş ve seçilen sektörler arasındaki farkların gözlemlenmesine olanak sağlanmıştır. Verilerin analiz edilmesinde görüşülen kişilerden alınan cevapların istatistiksel ortalamasının alınması yöntemine başvurulmuştur. Böylece söz konusu kümedeki görüşülen farklı kişilerin görüşlerinden bir genelleme yapılmıştır. Verilerin analizi sırasında incelenen kümelerin aktörleri arasındaki özelliklere ve ilişkilere dayanan, kümenin haritasının çıkarılması sağlanmıştır. Bu harita Graphical Modelling System (GMS) programı kullanılarak çizilmiştir. GMS, American Naval Research Center’dan ücretsiz edinilmiş görsel ifadeyi kolaylaştıran bir yazılımdır. Şekil 10.2, 10.4 ve 10.6’da verilen haritalarda farklı aktörler farklı renklerdeki geometrik şekillerle çizilmiştir. Aktörler arasındaki ilişki yoğunluğu iki şekli birleştiren çizginin kalınlığı ile gösterilmiştir. Geometrik şeklin çevre çizgisinin kalınlığı, “teknik yapılabilirlik hakkındaki bilgi düzeyi”ni göstermektedir. Yapılan çalışmada aktörlerin sahip oldukları özellikler 4 boyutta incelenmiştir. Bu boyutlar ustalık boyutu, vizyon boyutu, kaynak boyutu ve regülasyon boyutu olarak sıralanmaktadır. Đlişki türleri çok değişik başlıklar altında incelenmiştir. Aşağıda verilen tablolarda (Tablo 10.2-10.6, 10.13-10.17, 10.24-10.28) sol tarafta ilgili boyuta ait özellikler ile ilişki türleri, sağ tarafta ise aktörlerin aldıkları skorlar görülmektedir. Değerlendirmede: 1,00 - 2,00 arası değerler Az/Düşük/Zayıf/Gereksiz gibi sıfatlara tekabül ederken, 2,01 - 4,00 arası değerler Orta, 4,01 - 6,00 değerler ise Fazla/Yüksek/Güçlü/Gerekli gibi sıfatları tanımlamaktadır. Proje kapsamında incelenen üç küme TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği), TIAD (Takım Tezgâhları Đşadamları derneği) ve IEIS (Đlaç Endüstrisi Đşverenler Sendikası) etrafında şekillenen kümelerdir. Verilerin analizinde küme odaklı yaklaşım uygun görülmüştür. 232 Takip eden sayfalardaki tablolarda verilen kuruluş isimleri tüm üyeleri içeren bir genelleme amacı taşımamaktadır. Sadece, görüşme yapılan az sayıdaki firmanın üyesi oldukları kuruluş isimlerini göstermektedir 10.1 10.1.1. TAYSAD TAYSAD Küme/Ağ Haritası F aktörlerin listeledikleri P aktörler ile D aktörler listeleri Tablo 10.1’de, tüm F aktörlerin diğer aktörlerle olan ilişkilerini gösteren küme/ağ haritası ise Şekil 10.1’de verilmiştir. F aktörlerin yarısının TAYSAD’ı D aktörler arasında zikretmemesi üzerinde düşünülmesi gereken bir noktadır. KOSGEB üç firma tarafından, TÜBĐTAK ise 4 firma tarafından zikredilmiştir. P Aktörler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (Ç+SGB) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı (E+TKB) Maliye Bakanlığı Çevre ve Orman Bakanlığı (Ç+OB) Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanlığı Sanayi Odaları Uludağ Đhracatçılar Birliği (Uludağ ihr brlg) Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) D Aktörler TSE Yurtdışı Sertifikasyon Kuruluşu Meslek Odaları Üniversiteler TÜBĐTAK Yurtdışı Fuar/sergi Bireysel Danışman OSD Belediyeler KOSGEB TAYSAD Tablo 10.1: TAYSAD F aktörler tarafından zikredilen P ve D aktörler listesi 233 Şekil 10.1: TAYSAD küme/ağ haritası 234 10.1.2. TAYSAD Küme/Ağ Aktörleri Özellikleri Ustalık Boyutu Ustalık boyutunda TAYSAD üyesi firmaların değerlendirmeleri Tablo 10.2’de verilmiştir. Dört kriterden üçünde TAYSAD üyelerinin kendilerini diğer aktörlere göre çok olumlu bir şekilde değerlendirdikleri görülmektedir. Sektördeki strateji ve politik kontrol hakkında bilgi açısından ise politik ve kullanıcı aktörleri kendilerinden daha yetkin değerlendirmektedir. Ayrıca, firma aktörler kendileri dışındaki aktörlerin ustalıklarını özellikler açısından yüksek olarak (>4) değerlendirmiştir. Bu durum, firmanın diğer aktörlere olan güveninin işareti olarak değerlendirilebilir. T aktörlerin 3. özellikteki düşük notu yabancı firmalar olmaları ile açıklanabilir. P aktörlerin 3 özellikte en düşük notu almaları ise, politik aktörlere karşı bir güvensizliğin işareti olarak değerlendirilmiştir. K aktörlerin çoğunluğunun otomotiv ana sanayi firmaları olduğunu göz önüne alınca, sektörle ilgili iş bilgisi notlarının F aktör notlarından düşük olması bir eleştiri olarak yorumlanılmıştır. 3. özellikteki düşük F notu TAYSAD’ın dernek olarak üstlenmesi gereken bir göreve işaret etmektedir. AKTÖRLER USTALIK ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Teknik yapılabilirlik hakkındaki bilgi (Kendi işindeki Ana ustalık derecesi) (düşük - yüksek) 5,12 5,23 4,27 5,09 4,77 Sektörle ilgili iş bilgisi (yok – fazla) 4,36 4,96 3,68 4,48 4,35 Sektördeki strateji ve politik kontrol hakkında bilgi (yok – fazla) 3,20 4,08 4,27 4,26 4,04 Toplumsal talepler hakkında bilgi (yok – fazla) 4,36 4,62 3,95 4,52 4,15 Tablo 10.2: TAYSAD kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri Vizyon Boyutu Vizyon boyutundaki 4 kriterin (Tablo 10.3) 2’sinde TAYSAD üyelerinin kendilerini çok olumlu değerlendirdikleri görülmektedir. Politik aktörlerin dört kriterden üçünde düşük 235 not almaları, geleceğin şekillenmesinde daha aktif katılımlarının beklendiği şeklinde yorumlanılmaktadır. Üniversiteler ve Ar-Ge kuruluşlarıyla yakın işbirliği yapmayan TAYSAD üyelerinin gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon özelliğinde kendilerine en yüksek notu vermelerinin ise ilgi çekici bir durum olduğu düşünülmektedir. AKTÖRLER VĐZYON ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon (güçsüz – güçlü) 4,64 5,00 3,77 4,65 4,15 Gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) 4,32 4,77 3,68 4,65 4,00 Gelecekteki politik sistemler hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) Gelecekteki toplumsal yapı hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) 3,28 3,96 4,14 3,52 3,92 2,88 2,81 3,82 3,83 3,92 Tablo 10.3: TAYSAD kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri Kaynak Boyutu Kaynak boyutundaki (Tablo 10.4) 5 kriterin ikisinde en iyi, diğer ikisinde ise tepeye yakın bir değerlendirme yapıldığı görülmektedir. Yan sanayi firmaları olan TAYSAD üyelerinin otomotiv ana sanayi firmalarının küme içindeki gücünü yüksek olarak değerlendirirken, bir anlamda da yan sanayi firmaları ile ana sanayi firmalarının kâr ihtiyaçlarının yüksek olduğunu ifade etmektedirler. Otomotiv ana sanayi firmalarının sektöre bilgi katkısı açısından ise olumsuz değerlendirilmeleri söz konusudur. Bu bağlamda firma aktörler, ana sanayi firmalarının kendi altyapılarına çok güvenmekte oldukları düşünmektedir. P aktörlerin var olan altyapı açısından en düşük notu almaları, firma aktörlerin iyileştirme talepleri olduğu şeklinde yorumlanılmıştır. Türkiye’nin otomotiv sektöründe dünya çapındaki rekabet gücünü artırması amacıyla P ve K aktörlerin sektördeki bilgi düzeyine katkıyı artırmaları söz konusudur. 236 AKTÖRLER KAYNAK ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Sektördeki bilgi düzeyine katkı (ana kaynak, ana katkı sağlayan) 4,52 4,27 2,77 3,30 3,73 Kendini meşru gösterme gayreti (yok – fazla) 4,32 4,77 4,55 4,52 4,31 Küme içindeki gücü (yok – fazla) 3,88 4,38 4,41 4,48 4,04 Kâr ihtiyacı (para) (yok – fazla) 4,04 4,54 3,00 4,57 2,62 Aktörün var olan altyapısı (yok – kuvvetli) 4,80 4,85 3,82 4,78 4,23 Tablo 10.4: TAYSAD kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri Regülasyon Boyutu Regülasyon boyutunun iki kriterinde TAYSAD üyesi firmaların kendilerini dibe yakın değerlendirmeleri ilginç bir durum oluşturmaktadır. Bu değerlendirme, potansiyel etik sorunların varlığını işaret etmektedir. Sektörel dernek olarak TAYSAD’ın bu üç regülasyon özelliğindeki F aktör notlarının yükseltilmesi amacıyla bir inisiyatif başlatması iyi olabilecektir. AKTÖRLER REGÜLASYON ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Politik Regülasyon Sistemi / Ulusal, AB vs (ilgisiz - ilgili) 2,68 4,00 5,27 3,35 3,69 Hukukî Regülasyon Sistemi (ilgisiz - ilgili) 3,72 3,85 5,36 3,91 4,50 Norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi (ilgisiz - ilgili) 2,80 3,54 5,00 3,70 4,08 Tablo 10.5: TAYSAD kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri Boyutlar Genel Tablo Boyutlar ortalamalarını incelendiğinde (Tablo 10.6 ve Şekil 10.2) TAYSAD üyesi firmaların, kendilerine verdikleri notlarda yüksekten düşüğe doğru ustalık, kaynak, vizyon ve regülasyon sıralamasını yaptıkları görülmektedir. Regülasyon boyutu dışındaki tüm boyutlarda P aktörlerin yetenek ve kapasite artırması talebinin kendileriyle paylaşılması yararlı olabilecektir. 237 AKTÖRLER BOYUTLAR T F P K D Ustalık Boyutu 4,26 4,72 4,05 4,59 4,33 Vizyon Boyutu 3,78 4,38 3,80 4,16 4,00 Kaynak Boyutu 4,31 4,56 3,71 4,33 3,78 Regülasyon Boyutu 3,07 3,79 5,21 3,65 4,09 Tablo 10.6: TAYSAD kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri Şekil 10.2: TAYSAD boyutlar ortalaması 10.1.3. TAYSAD Küme/Ağ Aktörler Arası Đlişkiler A Aktörler arasındaki ilişkiler incelenirken her bir aktör ile diğer aktörler arasındaki ilişkiler ayrı ayrı ele alınmıştır. Söz konusun aktörlerin kendileri ve diğer aktörler aralarında oluşan ilişkilerin kuvvetleri saptanmaya çalışılmıştır. Bu derecelendirme sırasında özelliklerin analizinde kullanılan yönteme başvurulmuştur. T aktörler arasındaki ilişkilerin zayıf olarak değerlendirilmesi (Tablo 10.7), kendilerinin farklı ülke firmaları olmaları ile farklı alanlarda teknoloji sağlayıcı olmaları ile açıklanabilir. Daha detaylı gerçekleştirilecek gelecekteki bir araştırmada T aktörler ile görüşme yapılması 238 yararlı olacaktır. F-F ilişkilerinde rekabet dışı ilişkilerin zayıflığı (Tablo 10.8) dikkat çekicidir. Gittikçe artan küreselleşme sürecinde uluslararası rekabet gücünün artması isteniyorsa rekabet dışı ilişkilerin geliştirilmesi üzerinde düşünmek yararlı olacaktır. P aktörlerin diğer aktörlerle olan ilişkilerinin zayıf olarak değerlendirilmesi (Tablo 10.9), farklı boyutlarda olası yoğun ilişkilerin yaratabileceği avantajların ortaya çıkmasını engellediği için olumsuz olarak değerlendirilebilinir. K ve D aktörlerin diğer aktörlerle farklı boyutlardaki ilişkileri F aktörler tarafından zayıf olarak değerlendirilmektedir (Tablo 10.10 ve 10.11). Gelecekte yapılacak çalışmada onların da görüşlerinin alınması yararlı olacaktır. Teknoloji Sağlayıcı Aktörler T-T Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet 1,89 Ün ile ilgili rekabet 1,74 Kârla ilgili rekabet 1,74 Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği 1,56 Kaynak ilişkisi 1,48 Müşteri ilişkisi 2,00 Sözleşmeye dayalı ilişki 2,00 Đletişime dayalı gayri resmi ilişki 2,26 T-F Emek gücünün dağılımında işbirliği 1,56 Para ve Pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi 1,97 Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi 2,83 Sözleşmeye dayalı ilişki 2,44 Đletişime dayalı gayri resmi ilişki 2,53 T-P Emek gücünün dağılımında işbirliği 1,00 Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi 1,92 Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi 1,44 Sözleşmeye dayalı ilişki 1,41 Đletişime dayalı gayri resmi ilişki 1,50 T-K Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi 2,29 Đletişime dayalı gayri resmi ilişki 2,18 T-D Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi 2,19 Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi 2,08 Đletişime dayalı gayri resmi ilişki 1,97 Tablo 10.7: TAYSAD kümesi T aktörlerin ilişkileri 239 Firma Aktörler F-F Đş bilgisiyle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki F-T Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi F-P Emek gücünün dağılımında işbirliği Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki F-K Ürün / servise dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki F-D Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Tablo 10.8: TAYSAD kümesi F aktörlerin ilişkileri 240 3,48 3,33 3,33 1,26 1,85 2,00 1,70 2,07 3,03 2,47 1,00 2,92 1,13 1,78 1,38 1,94 1,88 3,15 3,06 2,38 3,25 Politik Aktörler P-D Politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki P-T Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi Politik kontrol ve Meşruiyet hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri ilişkisi P-F Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Denetim ilişkisi P-K Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Denetim ilişkisi P-D Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki 2,11 2,00 1,83 2,25 2,71 2,14 2,79 2,43 1,17 1,83 2,17 1,67 3,25 2,42 4,17 3,25 3,41 Tablo 10.9: TAYSAD kümesi P aktörlerin ilişkileri Kullanıcılar ve Diğer Aktörler K-K Đletişime dayalı gayri resmi ilişki K-T Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi K-P Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki K-F Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi K-D Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki 1,83 1,88 1,83 2,50 1,91 1,50 2,31 2,00 Tablo 10. 10: TAYSAD kümesi K aktörlerin ilişkileri 241 D-D Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki D-T Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi D-P Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi D-K Müşteri ilişkisi D-F Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi To7plumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi 2,17 2,00 2,00 2,00 1,19 1,13 3,50 3,17 1,75 2,92 2,38 Tablo 10.11: TAYSAD kümesi D aktörlerin ilişkileri 10.2 10.2.1. TĐAD TĐAD Küme Haritası F aktörlerin listeledikleri P ve aktörler listeleri Tablo 10.12’de, tüm F aktörlerin diğer aktörlerle olan ilişkilerini gösteren küme/ağ haritası ise Şekil 10.3’de verilmektedir. 9 adet F aktörden sadece 4’ünün TĐAD’ı D aktörler arasında zikretmesi üzerinde düşünülmesi gereken bir nokta olarak yorumlanılmaktadır. KOSGEB’in ise hem P, hem de D aktörler arasında zikredilmesi dikkat çekicidir. P Aktörler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (Ç+SGB) Merkez Bankası Maliye Bakanlığı Çevre ve Orman Bakanlığı (Ç+OB) KOSGEB Belediyeler TSE Dış Ticaret Müsteşarlığı (DTM) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı (STB) Gümrük Müsteşarlığı (GM) Serbest Bölge Gümrük Atatürk Havalimanı Gümrük (AHL Gümrük) D Aktörler TSE Uludağ Üniversitesi Đhracatçılar Odası ĐTÜ TÜBĐTAK TEB Gümrük Müşavirlik Firması Sektörel yan sanayi firmaları Makina Đmalatçıları Birliği KOSGEB TĐAD Tablo 10.12: TĐAD Küme/Ağ F aktörler tarafından zikredilen P ve D aktörler listesi 242 Şekil 10.3: TĐAD küme/ağ haritası 243 10.2.2. TĐAD Aktörleri Özellikleri Ustalık Boyutu Ustalık boyutunda TĐAD üyesi firmaların değerlendirmeleri Tablo 10.13’de verilmektedir. Sektörle ilgili iş bilgisi özelliğinde kendilerini en iyi olarak değerlendirdikleri görülmektedir. T aktörlerin çoğu yabancı firma olmakla birlikte 2., 3. ve 4. özellikte yüksek not almaları, kendilerinin Türkiye’ye olan ilgi düzeylerinin yüksekliğine işaret etmektedir. AKTÖRLER USTALIK ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Teknik yapılabilirlik hakkındaki bilgi (Kendi işindeki Ana ustalık derecesi) (düşük - yüksek) 5,33 4,85 4,00 5,36 4,96 Sektörle ilgili iş bilgisi (yok – fazla) 5,07 5,08 3,52 4,56 3,67 Sektördeki strateji ve politik kontrol hakkında bilgi (yok – fazla) 4,67 4,65 3,93 3,76 3,67 Toplumsal talepler hakkında bilgi (yok – fazla) 4,52 4,35 3,81 3,80 4,22 Tablo 10.13: TĐAD kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri Vizyon Boyutu Vizyon boyutunun (Tablo 10.14) birinci kriterinde TĐAD üyesi firmalar kendilerini zirveye çok yakın değerlendirmektedir. Firmalar, gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon konusunda da kendilerine çok güvenmektedir. Diğer iki kriterin notu ise düşük verilmiştir. P aktörler ile F aktörlerin yakınlaşması, geleceğin şekillendirilmesinde yararlı olacaktır. AKTÖRLER VĐZYON ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon (güçsüz – güçlü) 5,11 4,96 3,52 4,64 3,85 Gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) 5,26 4,81 3,63 4,84 4,44 Gelecekteki politik sistemler hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) Gelecekteki toplumsal yapı hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) 3,48 3,65 4,30 4,08 4,19 3,29 3,54 3,41 3,88 3,59 Tablo 10.14: TĐAD kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri 244 Kaynak Boyutu TĐAD üyesi firmalar kaynak boyutunun tüm kriterlerinde (Tablo 10.15) kendilerine yüksek not vermişlerdir. Bu değerlendirmenin firma performansları (dış ve iç pazardaki rekabet gücü) açısından irdelenmesi yararlı olacaktır. Öte yandan, P ve K aktörler, sektördeki bilgi düzeyine katkıda en düşük notu almışlardır. Bu aktörlerin bu durumu iyileştirmek üzere kaynak ayırmaları iyi olacaktır. Bu bağlamda, F aktörlerin müşterileri olan K aktörler, Ar-Ge bütçelerini artırarak eksikliği giderebileceklerdir. AKTÖRLER KAYNAK ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Sektördeki bilgi düzeyine katkı (ana kaynak, ana katkı sağlayan) 4,59 4,54 2,56 3,52 4,00 Kendini meşru gösterme gayreti (yok – fazla) 4,30 4,65 3,96 4,12 4,33 Küme içindeki gücü (yok – fazla) 4,07 4,42 4,81 3,68 3,93 Kâr ihtiyacı (para) (yok – fazla) 4,70 4,85 4,93 4,48 3,96 Aktörün var olan altyapısı (yok – kuvvetli) 5,15 5,00 4,37 4,76 4,24 Tablo 10.15: TĐAD kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri Regülasyon Boyutu Regülasyon boyutunda (Tablo 10.16), TĐAD üyesi firmaların hukukî regülasyon sistemi ile ilgi düzeyleri, norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemiyle olan ilgi düzeylerinden yüksek olması, potansiyel etik sorunlara işaret ediyor olabilir. P aktörlerin norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi ile olan ilgi düzeylerinin düşük değerlendirilmesi ise dikkat çekicidir. AKTÖRLER REGÜLASYON ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Politik Regülasyon Sistemi / Ulusal, AB vs (ilgisiz - ilgili) 3,26 3,50 5,07 4,08 3,93 Hukukî Regülasyon Sistemi (ilgisiz - ilgili) 3,26 3,92 5,48 3,76 4,44 Norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi (ilgisiz - ilgili) 3,67 3,73 3,63 4,20 3,41 Tablo 10.16: TĐAD kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri 245 Boyutlar Genel Tablo TĐAD üyeleri, kendilerini diğer aktörlere göre ustalık ve kaynak boyutlarında daha güçlü ve yeterli olarak değerlendirmektedir. Vizyon boyutundaki düşük not eksikliğin farkında olduklarını göstermektedir (Tablo 10.17 ve Şekil 10.4). P aktörlerin ustalık boyutu ve vizyon boyutu notlarının en düşük olması, ülkemizdeki genel büyüme ve kapasite gelişmesini engelleyen faktörlerden biri olarak yorumlanılmaktadır. AKTÖRLER BOYUTLAR T F P K D Ustalık Boyutu 4,90 4,73 3,81 4,37 4,13 Vizyon Boyutu 4,29 4,24 3,71 4,36 4,02 Kaynak Boyutu 4,56 4,69 4,13 4,11 4,14 Regülasyon Boyutu 3,40 3,72 4,73 4,01 3,93 Tablo 10.17: TĐAD kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri Şekil 10.4: TĐAD boyutlar ortalaması 246 10.2.3 TĐAD Aktörler Arası Đlişkiler Teknoloji Sağlayıcı Aktörler T-T Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki T-F Emek gücünün dağılımında işbirliği Para ve Pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki T-P Emek gücünün dağılımında işbirliği Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki T-K Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki T-D Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Tablo 10.18: TĐAD kümesi T aktörlerin ilişkileri 247 2,19 2,41 2,52 1,74 1,19 1,52 1,30 1,74 1,26 1,61 1,71 1,20 1,62 1,08 1,47 1,78 1,00 1,47 1,81 1,64 2,00 2,06 1,75 Firma Aktörler F-F Đş bilgisiyle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki F-T Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi F-P Emek gücünün dağılımında işbirliği Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki F-K Ürün / servise dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki F-D Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki 4,00 3,93 4,04 1,33 1,89 1,67 1,15 2,07 2,00 1,28 1,33 1,94 1,72 1,72 1,11 2,26 1,14 1,25 1,86 1,44 1,47 Tablo 10.19: TĐAD kümesi F aktörlerin ilişkileri 248 Politik Aktörler P-P Politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki P-T Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi Politik kontrol ve Meşruiyet hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri ilişkisi P-F Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Denetim ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki P-K Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Denetim ilişkisi P-D Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Tablo 10.20: TĐAD kümesi P aktörlerin ilişkileri Kullanıcılar ve Diğer Aktörler K-K Đletişime dayalı gayri resmi ilişki K-T Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi K-P Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki K-F Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi K-D Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Tablo 10.21: TĐAD kümesi/ağı K aktörlerin ilişkileri 249 1,70 1,74 2,03 2,39 1,75 1,76 1,92 1,94 2,74 2,37 2,89 2,93 3,11 2,89 3,89 3,81 2,08 2,64 1,25 2,09 2,19 2,42 2,97 3,22 3,14 2,58 D-D Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki D-T Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi D-P Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi D-K Müşteri ilişkisi D-F Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi 2,41 2,81 1,78 2,19 1,81 1,36 2,94 2,69 1,97 1,31 1,39 Tablo 10.22: TĐAD kümesi/ağı D aktörlerin ilişkileri 10.3 10.3.1 IEIS IEIS Küme/Ağ Haritası F aktörlerin listeledikleri K, P ve D aktörler listeleri Tablo 10.23’de, tüm F aktörlerin diğer aktörlerle olan ilişkilerini gösteren küme/ağ haritası ise Şekil 10.5’de verilmektedir. Sadece 2 F aktörün ĐEĐS’i D aktörler arasında zikretmesi üzerinde düşünülmesi gereken bir noktadır. TTGV ve TÜBĐTAK birer F aktör tarafından dile getirilmiştir. Harita incelendiğinde F12’nin K aktörlerle ilişkisinin zayıf, buna karşılık F01, F02, F05 ve F09’un ilişkilerinin yoğun olduğu görülmektedir. K Aktörler Üniversite doktorları Eczaneler Ecza depoları Devlet hastane doktorları Hastaneler Sosyal güvenlik kuruluşları Sağlık ocakları Askerî hastaneler Muayenehanesi olan doktorlar Onkoloji eczaneleri P Aktörler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sağlık Bakanlığı SSK Eczacılar Birliği Maliye Bakanlığı Belediyeler DPT Dış Ticaret Müsteşarlığı Gümrükler Saha Genel Müdürlüğü D Aktörler Belediyeler Patent avukatları Öğretim üyeleri ĐEĐS Toraks Derneği Türk Diyabet Cemiyeti TÜBĐTAK Yan sanayi firmaları TTGV Yurtdışı fuarlar Üniversiteler Bankalar Gümrükleme Danışmanı Tablo 10.23: ĐEĐS Küme/Ağ F aktörler tarafından zikredilen K, P ve D aktörler listesi 250 Şekil 10.5: ĐEĐS küme/ağ haritası 251 10.3.2 IEIS Küme/Ağ Aktörleri Özellikleri Ustalık Boyutu ĐEĐS üyesi firmalar ustalık boyutunun tüm kriterlerinde kendilerini çok üstün olarak değerlendirmektedir. Firmaların görece büyük olmaları, bu güvenin nedeni olarak yorumlanmıştır. Öte yandan P aktörlerin toplumsal talepler hakkındaki bilgi düzeyinin düşük değerlendirilmesi dikkat çekici olarak değerlendirilmiştir. AKTÖRLER USTALIK ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Teknik yapılabilirlik hakkındaki bilgi (Kendi işindeki Ana ustalık derecesi) (düşük - yüksek) 5,63 5,53 4,41 4,56 4,89 Sektörle ilgili iş bilgisi (yok – fazla) 4,81 5,47 4,47 4,72 4,33 Sektördeki strateji ve politik kontrol hakkında bilgi (yok – fazla) 3,00 5,27 5,00 4,61 3,94 Toplumsal talepler hakkında bilgi (yok – fazla) 3,94 4,53 3,76 4,44 4,06 Tablo 10.24: ĐEĐS kümesi aktörlerin ustalık boyutu özellikleri Vizyon Boyutu ĐEĐS üyesi firmalar vizyon boyutunun da tüm kriterlerinde kendilerini çok üstün olarak değerlendirmiştir. Firmaların görece büyük olmaları, bu güvenin nedenidir. Đlaç üretiminin ileri teknoloji yönü de bunu açıklayabilecek bir başka nedendir. P aktörler 4 özellikte de düşük not almıştır. AKTÖRLER VĐZYON ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Gelecekteki bilgiyle ilgili vizyon (güçsüz – güçlü) 4,69 5,07 2,82 3,61 4,11 Gelecekteki pazarlar hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) 5,00 5,00 2,82 4,00 3,89 Gelecekteki politik sistemler hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) Gelecekteki toplumsal yapı hakkındaki vizyon (güçsüz – güçlü) 3,00 4,80 3,82 3,83 3,78 3,50 4,27 3,53 3,50 3,72 Tablo 10.25: ĐEĐS kümesi aktörlerin vizyon boyutu özellikleri 252 Kaynak Boyutu Đlk iki boyuttaki olumlu öz-değerlendirme kaynak boyutunda kaybolmuştur. Yüksek ustalık ve vizyon özelliklerine sahip ilaç firmalarının sektördeki bilgi düzeyine katkı açısından kendilerini diğer aktörlere göre daha olumlu değerlendirmekle birlikte önceki iki boyutta verdikleri notlardan daha düşük not vermişlerdir. Kendi kâr ihtiyaçlarını da yüksek olarak değerlendirmektedir. Bu sonuçların kârlılık/maliyet problemlerine işaret etmektedir. P aktörlerin aktörün var olan altyapısı ile sektördeki bilgi düzeyine katkıda düşük not almaları sektörün uluslararası rekabet gücünün artmasını engelleyen faktörlere işaret etmektedir. AKTÖRLER KAYNAK ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Sektördeki bilgi düzeyine katkı (ana kaynak, ana katkı sağlayan) 3,63 4,13 2,82 3,89 3,72 Kendini meşru gösterme gayreti (yok – fazla) 3,81 5,13 4,29 5,11 4,61 Küme içindeki gücü (yok – fazla) 3,88 4,00 5,00 5,22 4,28 Kâr ihtiyacı (para) (yok – fazla) 5,19 4,93 2,53 4,89 4,33 Aktörün var olan altyapısı (yok – kuvvetli) 5,31 4,33 3,71 4,28 4,44 Tablo 10.26: ĐEĐS kümesi aktörlerin kaynak boyutu özellikleri Regülasyon Boyutu Regülasyon boyutunun tüm kriterlerinde tüm diğer aktörlere göre ilgi düzeyleri çok yüksektir (Tablo 10.27). P aktörlerin norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi ile olan ilgi düzeylerinin düşük olarak değerlendirilmeleri TĐAD küme/ağ F aktörleri değerlendirmesi ile örtüşmektedir. AKTÖRLER REGÜLASYON ÖZELLĐKLERĐ T F P K D Politik Regülasyon Sistemi / Ulusal, AB vs (ilgisiz - ilgili) 3,81 5,20 4,65 4,39 4,50 Hukukî Regülasyon Sistemi (ilgisiz - ilgili) 4,13 5,67 5,06 4,78 5,06 Norm ve değerlerden oluşan kültürel regülasyon sistemi (ilgisiz - ilgili) 4,06 4,87 3,71 4,44 4,33 Tablo 10.27: ĐEĐS kümesi aktörlerin regülasyon boyutu özellikleri 253 Boyutlar Genel Tablo Boyutların ortalamalarını incelendiğinde (Tablo 10.28 ve Şekil 10.6) kaynak boyutunda eksiklik olduğu görülmektedir. Regülasyon boyutunda kendilerini tüm aktörlerden (politik aktörlerden bile) daha ilgili (duyarlı) olarak değerlendirmektedir. AKTÖRLER BOYUTLAR T F P K D Ustalık Boyutu 4,34 5,20 4,41 4,58 4,31 Vizyon Boyutu 4,05 4,78 3,25 3,74 3,88 Kaynak Boyutu 4,36 4,51 3,67 4,68 4,28 Regülasyon Boyutu 4,00 5,24 4,47 4,54 4,63 Tablo 10.28: ĐEĐS kümesi aktörlerin 4 boyuttaki ortalama özellikleri Şekil 10.6: ĐEĐS boyutlar ortalaması 254 10.3.3 IEIS Küme/Ağ Aktörleri Arasındaki Đlişkiler Teknoloji Sağlayıcı Aktörler T-T Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki T-F Emek gücünün dağılımında işbirliği Para ve Pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki T-P Emek gücünün dağılımında işbirliği Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki T-K Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki T-D Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Tablo 10.29: ĐEĐS kümesi T aktörlerin ilişkileri 255 1,11 1,22 1,61 1,44 1,17 2,56 2,06 2,28 1,17 1,50 2,33 2,75 2,46 1,17 1,83 1,67 1,54 1,83 2,38 2,33 1,54 2,38 2,33 Firma Aktörler F-F Đş bilgisiyle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki F-T Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi F-P Emek gücünün dağılımında işbirliği Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki F-K Ürün / servise dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki F-D Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Tablo 10.30: ĐEĐS kümesi F aktörlerin ilişkileri 256 4,28 3,44 3,28 1,39 1,06 1,33 1,00 2,06 1,54 1,83 1,13 4,13 2,25 3,17 4,75 5,21 2,96 4,92 2,38 4,42 4,46 Politik Aktörler P-P Politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki P-T Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi Politik kontrol ve yasallık hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Denetim ilişkisi P-F Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Denetim ilişkisi P-K Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Müşteri Đlişkisi Sözleşme ilişkisi Kâr ile ilgili rekabet Toplumsal taleplerle ilgili kaynak ilişkisi Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Denetim Đlişkisi P-D Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Tablo 10.31: ĐEĐS kümesi P aktörlerin ilişkileri 257 4,17 2,78 2,50 2,00 3,39 2,72 3,44 4,39 2,00 1,95 1,25 1,56 4,75 4,71 2,79 3,60 5,55 1,00 4,58 3,75 4,25 4,00 4,00 3,75 4,75 1,79 2,25 2,50 Kullanıcılar ve Diğer Aktörler K-K Đletişime dayalı gayri resmi ilişki 3,22 K-T Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Müşteri ilişkisi K-P Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki K-F Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki K-D Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Müşteri ilişkisi 2,42 1,65 2,17 3,50 1,63 3,75 4,58 3,25 5,19 2,08 2,08 2,50 Tablo 10.32: ĐEĐS kümesi P aktörlerin ilişkileri D-D Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki D-T Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki D-P Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki D-K Müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Bilgiye dayalı kaynak ilişkisi D-F Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Tablo 10.33: ĐEĐS kümesi D aktörlerin ilişkileri 258 1,61 1,39 2,83 2,06 1,38 1,00 1,13 2,04 1,88 2,88 3,50 1,88 3,00 2,25 3,88 2,38 4,58 10.4 Küme Karşılaştırmaları Takip eden sayfalardaki tablolarda verilen sektörel dernek isimler tüm üyelerini temsil amacıyla kullanılmamıştır. Sadece ankete katılan firmaların üyesi oldukları sektörel dernekleri belirtmek için gösterilmektedir. Teknoloji Sağlayıcı Aktörler T aktör – T aktör T aktör – F aktör T aktör – P aktör T aktör –K aktör T aktör –D aktör IEIS TIAD TAYSAD Gelişmiş teknolojik bilgilerle ilgili rekabet Zayıf Orta Zayıf Ün ile ilgili rekabet Zayıf Orta Zayıf Kârla ilgili rekabet Zayıf Orta Zayıf Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Zayıf Zayıf Zayıf Kaynak ilişkisi Zayıf Zayıf Zayıf Müşteri ilişkisi Orta Zayıf Zayıf Sözleşmeye dayalı ilişki Orta Zayıf Zayıf Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Orta Zayıf Orta Emek gücünün dağılımında işbirliği Zayıf Zayıf Zayıf Para ve pazar bilgisine dayalı kaynak ilişkisi Zayıf Zayıf Zayıf Teknolojik bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Orta Zayıf Orta Sözleşmeye dayalı ilişki Orta Zayıf Orta Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Orta Zayıf Orta Emek gücünün dağılımında işbirliği Zayıf Zayıf Zayıf Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi Zayıf Zayıf Zayıf Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Zayıf Zayıf Zayıf Sözleşmeye dayalı ilişki Zayıf Zayıf Zayıf Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Zayıf Zayıf Zayıf Bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Orta Zayıf Orta Đletişim/ resmi olmayan ilişki Orta Zayıf Orta Toplumsal taleplerle ilintili kaynak ilişkisi Zayıf Zayıf Orta Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Orta Orta Orta Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Orta Zayıf Zayıf Tablo 10.34: Sektörlerin T aktör ilişkilerinin karşılaştırması Firma Aktörler F aktör – F aktör F aktör – T aktör F aktör – P aktör IEIS TIAD TAYSAD Yüksek Orta Orta Ün ile ilgili rekabet Orta Orta Orta Kârla ilgili rekabet Orta Yüksek Orta Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Zayıf Zayıf Zayıf Kaynak ilişkisi Zayıf Zayıf Zayıf Müşteri ilişkisi Zayıf Zayıf Zayıf Sözleşmeye dayalı ilişki Zayıf Zayıf Zayıf Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Orta Orta Orta Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Zayıf Zayıf Orta Para ve iş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi Zayıf Zayıf Orta Emek gücünün dağılımında işbirliği Zayıf Zayıf Zayıf Yüksek Zayıf Orta Đş bilgisi ve kâra (para) dayalı müşteri ilişkisi Orta Zayıf Zayıf Sözleşmeye dayalı ilişki Orta Zayıf Zayıf Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Yüksek Zayıf Zayıf Ürün / servise dayalı müşteri ilişkisi Yüksek Orta Zayıf Orta Zayıf Zayıf Yüksek Zayıf Orta Orta Zayıf Orta Đş bilgisine dayalı müşteri ilişkisi Yüksek Zayıf Orta Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Yüksek Zayıf Orta Đş bilgisiyle ilgili rekabet Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili kaynak ilişkisi F aktör – K aktör Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki F aktör – D aktör Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Tablo 10.35: Sektörlerin F aktör ilişkilerinin karşılaştırması 260 Politik Aktörler P aktör – P aktör Strateji ve politik kontrol bilgisiyle ilgili rekabet Ün ile ilgili rekabet Kârla ilgili rekabet Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Kaynak ilişkisi Müşteri ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki Đletişime dayalı gayri resmi ilişki P aktör – F aktör P aktör – K aktör Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Denetim Đlişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Denetim Đlişkisi P aktör – D aktör P aktör – T aktör Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Teknolojik bilgiyle ilgili kaynak ilişkisi Politik kontrol ve meşruiyet hakkındaki bilgilerle ilgili müşteri ilişkisi IEIS TIAD TAYSAD Yüksek Orta Orta Orta Orta Zayıf Orta Orta Zayıf Zayıf Orta Orta Orta Orta Orta Orta Orta Orta Orta Orta Orta Yüksek Orta Orta Yüksek Zayıf Orta Zayıf Orta Zayıf Yüksek Orta Orta Yüksek Orta Orta Zayıf Orta Yüksek Orta Orta Orta Orta Orta Orta Zayıf Orta Zayıf Zayıf Orta Zayıf Tablo 10.36: Sektörlerin P aktör ilişkilerinin karşılaştırması 261 Kullanıcılar ve Diğer Aktörler IEIS TIAD TAYSAD K aktör – K aktör Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Zayıf Zayıf Zayıf K aktör – T aktör Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Zayıf Zayıf Zayıf Zayıf Orta Zayıf Orta Orta Orta Zayıf Zayıf Zayıf K aktör – P aktör Bilgiyle ilintili müşteri ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Sözleşmeye dayalı ilişki K aktör – F aktör Ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi Zayıf Zayıf Zayıf K aktör – D aktör Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Orta Zayıf Orta Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Zayıf Zayıf Zayıf Emek gücünün kullanımında ve dağılımında işbirliği Orta Orta Orta Kaynak ilişkisi Zayıf Orta Zayıf Müşteri ilişkisi Zayıf Zayıf Zayıf Đletişime dayalı gayri resmi ilişki Zayıf Orta Zayıf D aktör – T aktör Teknolojik bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Zayıf Zayıf Zayıf Zayıf Zayıf Zayıf D aktör – P aktör Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Meşruiyet ve politik kontrol hakkındaki bilgiye dayalı kaynak ilişkisi Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Orta Orta Orta Orta Orta Orta D aktör – D aktör D aktör – K aktör Müşteri Đlişkisi Zayıf Zayıf Zayıf D aktör – F aktör Đş bilgisi, kâr (para), ürün/servise dayalı kaynak ilişkisi Orta Zayıf Orta Toplumsal talepler hakkındaki bilgiye dayalı müşteri ilişkisi Orta Zayıf Orta Tablo 10.37: Sektörlerin K ve D aktör ilişkilerinin karşılaştırması Önceki sayfalardaki tabloları incelendiğinde, 3 sektördeki firmaların içinde bulundukları kümeler/ağlardan yeterli düzeyde yararlanmadıkları görülmektedir. Küreselleşen dünyada rekabet güçlerini artırmak isteyen firmaların kendilerini çevreleyen tüm aktörlerle olan ilişkilerini çok boyutlu ve proaktif bir şekilde yönetmeleri gerektiği ihtiyacı açıktır. Gelecekte yapılması planlanan çalışmalarda firma bazındaki ilişkiler yoğunluğu ile firma performansı arasındaki ilişki incelenecektir. 262 10.5. Kümelerin Dinamiği Modeli Önerisi Yukarıdaki yazın taraması ve projede elde edilen deneyimlerden çıkarılan, kümelerdeki faaliyetleri etkileyen değişkenler arasındaki ilişkileri gösteren bir nedensel döngü diyagramı proje kapsamında geliştirilmiş ve Şekil 10.7’de önerilmiştir. Şekil 10.7: Kümelerdeki faaliyetleri etkileyen değişkenler arasındaki ilişkiler Bir değişken artarken veya azalırken etkilediği değişken de artar veya azalırsa ilişki yeşil okla, biri artarken diğeri azalırsa veya azalırken diğeri artarsa ilişki kırmızı okla gösterilmiştir. Nedensel döngü diyagramını incelediğimizde 5 ayrı döngü tanımlayabiliriz: Firma Sayısı Döngüsü: Bir bölgede firma sayısı artmaya başladığında o bölgeye özel satıcılar da gelmeye başlamaktadır. Özel satıcı firma sayısının artması bölgeye giriş riskini azaltmaktadır. Azalan giriş riski de bölgeye gelen yeni firma sayısını artırmaktadır. Sonuçta bölgedeki firma sayısı artmaktadır. Bu bağlamda kendisini besleyen bir döngü oluşmaktadır. Firma Başarısı Döngüsü: Bölgedeki firma sayısı arttıkça firmalar arasındaki mekân yakınlığı artmakta, bu ise ilişki yoğunluğunu artırmaktadır. Yoğunlaşan ilişkiler karşılaştırma aracılığıyla hem ekonomik rekabete, hem de öğrenmeye yol açmaktadır. Öğrenme, yeniliği aynı yönde etkilemektedir. Ekonomik rekabet ile yenilik firmalarda verimlilik artışına ve firma başarısına yol açmaktadır. Firma başarısı ise birinci döngünün parçası olan giriş riskini azaltmaktadır. 263 Firma başarısı aynı zamanda etrafta başarı hikâyelerinin dolaşmasına neden olmakta, bunun sonucunda ise yetenekli bireyler bölgeye çekilmektedir. Bu da bölgeye giriş riskini azaltmaktadır. Bireysel ve Kurumsal Rekabet Döngüsü: Karşılaştırma, duygusal ve kişisel rekabete, bu da iyi görünme ihtiyacının artmasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda fırsatçılık azalmakta, bu da firma başarısını artırmaktadır. Ayrıca, ilişki yoğunluğu, enformasyon yayılımını artırmakta, bu da ün artışını etkilemektedir. Ün artışı, iyi görünme ihtiyacını artırmaktadır. Başarı hikâyeleri de ün artışına yol açmaktadır. Enformasyon yayılımı, grup düşüncesine yol açmakta, grup düşüncesi ise, hem öğrenmeyi, hem de duygusal ve kişisel rekabeti azaltmaktadır. Ar-Ge ve Teknoloji Döngüsü: Firma başarısı, kaynak artışına, bu da Ar-Ge yapılmasına neden olmaktadır. Ar-Ge ile yeni teknoloji geliştirilip inovasyon yapılması sağlanmaktadır. Yeni teknoloji, öğrenmeyi ters yönde etkileyebilir. Burada sözü edilen öğrenme mevcut kalıpların unutulması (unlearning) ve mevcut teknolojiye uygun yeni iş yapış şekillerinin benimsenmesidir. Diğer firmalar da yeni teknoloji kaynağı olabilir ve döngüyü dışarıdan etkileyebilmektedir. Dernek ile Đşbirliği Döngüsü: Đlişki yoğunluğu, dernek kurulmasına yol açmaktadır. Dernek, ortak eğitim tesisleri ve ortak Ar-Ge merkezi kurulmasına yol açmaktadır. Eğitim tesislerinde yürütülecek eğitim programları yetenekli birey yaratmakta, yetenekli birey ve ortak Ar-Ge merkezi, giriş riskini azaltmaktadır. Gelecekte yapılması planlanan daha kapsamlı bir çalışmayla daha fazla sayıda döngünün tanımlanması sağlanacaktır. 264 IV. GENEL DEĞERLENDĐRME BÖLÜM 11: DEĞERLENDĐRME ve ÖNERĐLER 11.1. Firma Yöneticilerine Öneriler Yapılmış olan bu çalışmayla firmalarda inovasyon belirleyicilerinin, yani firmaların yenilikçiliğini etkileyen etmenlerin neler olduğu ortaya çıkarılmış ve yapılan inovasyonların firma performansına olumlu etki yaptıkları gösterilmiştir. Kapsamlı ve bütünleşik bir model geliştirilen bu çalışmayla, firma yöneticilerinin karar verirken dikkat etmeleri gereken çeşitli sonuçlar üretilmiştir. Çalışmanın en önemli sonuçlarından bir tanesi yenilikçiliğin gerek pazar ve imalat performansları gerekse finansal performansa olumlu etki yaptığının, yapılmış olan saha çalışmasından toplanmış olan verilere dayanarak yapılan istatistiksel analizlerle teyit edilmiş olmasıdır. Firma karar vericileri için en önemli amacın firmanın kısa, orta ve uzun vadeli finansal performansı olduğu düşünüldüğünde bu sonuç önem kazanmaktadır. Her ne kadar, firma yöneticileri çoğunlukla yenilikçiliğin öneminin farkında olsalar da, yenilikçiliğin firma performansına etkisinin daha uzun vadede görüldüğünü düşündükleri için, yenilikçilik faaliyetlerine kaynak aktarmakta çoğu zaman tereddüt etmektedirler. Bu çalışmanın sonuçları bu tereddüdün somut verilere dayanmadığını göstermektedir. Tam tersine, yenilikçiliğin firmalar için, verimliliğin ve kârlılığın artırılması, mevcut pazarlarda rekabet avantajının kazanılması ve yeni pazarlara girebilme olanağının sağlanması bakımından ne derecede büyük önemi olduğu gösterilmiştir. Çalışmaya katılan firmalarda en fazla yapılan yeniliklerin adımsal ürün inovasyonu ve süreç inovasyonu olduğu gözlenmiştir. Öte yandan patika analizleri organizasyonel ve süreç inovasyonlarının, ürün ve pazarlama inovasyonlarını destekleyen temel inovasyon faaliyetleri gibi davranmakta olduğunu göstermektedir. Firma yöneticileri, kısıtlı kaynakların nerelerde kullanacağına karar verirken bu sonucu dikkate almaları faydalı olacaktır. Bu çalışmanın bir diğer sonucu ise firmaların yenilikçiliklerini artırmaları için nelere dikkat etmeleri, üst düzey yöneticilerin hangi açılardan firmalarını geliştirmeleri gerektiğinin işaret edilmesidir. Bu bağlamda, teknik yazına dayanarak geliştirilmiş olan ve istatistiksel 265 analizlerle doğrulanmış olan kapsamlı ve bütünleşik model, firma karar vericileri için yol gösterici olarak kullanılabilir. Kurulmuş olan modele dayanarak yapılan analizler, entelektüel sermayenin yenilikçiliğin en önemli belirleyicilerinden biri olduğunu göstermektedir. Entelektüel sermayenin üç bileşeninden biri olan örgütsel sermayenin yenilikçilik ile çok yüksek olan ilişki değeri (korelasyonu), özellikle bu faktörün yenilikçilik açısından taşımakta olduğu önemi ortaya koymaktadır. Öte yandan, becerileri, yaratıcılığı ve bireylerin deneyimlerini kapsayan beşeri sermaye, inovasyonun bir diğer önemli belirleyicisi olarak ortaya çıkmaktadır. Yapılan patika analizi, çalışanlarının daha vasıflı ve yetenekli olduğu, yani yüksek beşeri sermayesi olan firmalarda, daha yüksek sosyal sermaye ve bunların sonucu olarak da daha yüksek örgütsel sermaye biriktiğini göstermektedir. Bu bağlamda, işe alma süreçlerinde daha özenli davranılması, yaratıcı ve deneyimli bireylerin firmaya kazandırılmasına dikkat edilmesi ve firma içi eğitim olanaklarının artırılarak çalışanlara yatırım yapılması, firmaların yenilikçiliklerini artıracaktır. Elbette, yetiştirilen personelin firmada devamlılığının sağlanması ve bağlılığın perçinlenmesi için uygun insan kaynakları uygulamalarına da ihtiyaç olacaktır. Yenilikçiliğe etkisi olan bir diğer öğe kurum kültürüdür. Çalışmaya katılmış olan işletmelerin çoğunlukla kurum kültürünün öğeleri olan iletişime ve ödüllendirme sistemine önem vermelerine karşılık, ademi merkeziyetçilik, özerklik, formelleşme ve zaman tahsisi açısından eksiklikleri olduğu gözlenmiştir. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda kurum kültürü kapsamında ele alınan bütün öğelerin yenilikçilik üzerinde anlamlı etkisi olduğu ortaya çıkarılmıştır. Yöneticilerin kendi firmalarında eksik olduğunu düşündükleri öğelerdeki açıklarını gidermeleri yenilikçiliklerini olumlu etkileyecektir. Öte yandan yapılan patika analizleri özellikle yönetim desteğinin yenilikçilik ile doğrudan ilişkili olduğunu göstermiştir. Bu faktörün yenilikçilik ile yüksek ilişki değeri, fikir üretimine yönetimsel teşvikin önemini ve işletmelerin yenilikçilik kapasiteleri için yeni projelere destek vermelerinin gerekliliğine işaret etmektedir. Gene patika analizleri sonucunda formelleşmenin ve özerkliğin, kurum kültürünün diğer bütün öğelerinin üzerinde etkisi olan temeller oldukları, bu açıdan ayrıca önem taşıdıkları gözlenmiştir. Bu bağlamda, formelleşmenin göstergelerinden sayılabilecek olan resmi yazılı organizasyon el kitabına ve resmi yazılı bir yeni ürün geliştirme el kitabına sahip olmak, firma yöneticilerinin öncelikli gündemlerinden olmalıdır. Nitekim yapılan istatistiksel analizler 266 sonucunda bu iki el kitabına sahip olan firmaların olmayanlara göre anlamlı derecede daha yenilikçi oldukları belirlenmiştir. Đşletme stratejileri (imalat, teknoloji ve pazar stratejileri) yenilikçiliğe anlamlı ve pozitif bir şekilde bağlıdır. Yapılan analizler imalat stratejilerinin kendi içerisinde dört faktörü kapsamakta olduğunu göstermiştir. Bu faktörler, imalat esnekliği, güvenilirlik ve teslimat hızı, imalat kalitesi ve imalat maliyeti olarak sınıflandırılmıştır. Yapılmış olan patika analiziyle, firma imalat stratejileri arasında bir hiyerarşi olması gerektiğini öneren “kum piramidi modeli”ni destekleyen bir sonuç elde edilmiştir. Buna göre imalat kalitesi kapasiteye yöneliktir ve diğer faktörlerin temelini oluşturmaktadır. Tüm diğer tabakalar temelde yer alan kalite tarafından desteklenmektedir. Maliyet etkinliği ise koninin en üstünde, imalat stratejisinin nihai tabakası olarak gözlenmektedir. Bu sonuçlara göre firmalar kaynaklarını öncelikle imalat kalitesini yakalamaya aktarmalı, bunun sağlanmasının ardından teslimat hızı ve güvenilirlik, ardından ise esneklik sağlanmalıdır. Maliyet etkinliği tüm bunların sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Pazar odaklılık ve teknoloji geliştirme için kaynak ayrılması gibi stratejiler de yenilikçilikle yüksek derecede ilişkili olan hayati unsurlardır. Pazar stratejileri bağlamında, mevcut ürünler için küçük düzeltmeler yapmanın kendileri açısından çok önemli olduğunu belirten firmaların diğerlerine göre özellikle süreç inovasyonlarında daha iyi oldukları belirlenmiştir. Mevcut pazarları için yeni ürün geliştirmeye çok önem veren firmaların, vermeyenlere kıyasla bütün inovasyon türlerinde daha yüksek performans sergiledikleri belirlenmiştir. Mevcut ürünlerle yeni pazarlara girme stratejisine önem veren firmalar ise vermeyenlere kıyasla hiçbir inovasyon türünde daha iyi değillerdir. Yeni ürünlerle yeni pazarlara girme stratejisine çok önem veren firmaların diğerlerine göre daha yenilikçi oldukları saptanmıştır. Bu sonuçlara göre firma yöneticileri sadece birkaç pazara odaklanmanın yenilikçilik için sakıncalı bir strateji olduğunu dikkate almalıdırlar ve daha yenilikçi bir firma olabilmek için mevcut pazarlarının ötesini hedeflemelidirler. Pazar stratejileri açısından, sadece mevcut pazardaki konumunu dahi kuvvetlendirmek ve sürdürülebilir rekabet avantajı elde edebilmek için inovasyona ağırlık vermenin önemi açıktır. Çalışma sonucunda, teknoloji için kaynak ayırma stratejileri arasından yeni teknoloji geliştirme ve kendi teknolojilerini iyileştirmek için kaynak ayırma stratejilerini izlediklerini belirten firmalar diğerlerinde çok daha yenilikçi çıkmıştır. Başkalarınca geliştirilen teknolojileri kullanan firmalar ise hiçbir inovasyon türünde anlamlı bir fark yaratamamıştır. 267 Firma yöneticileri yenilikçilik açısından başarılı olabilmek için bu konuda kaynak ayırmak durumundadır. Đşletme stratejileri kapsamında yapılmış olan patika analizleri imalat stratejilerinin firmanın yenilikçilik performansı açısından temel oluşturduğu, pazar ve teknoloji stratejilerinin, imalat stratejilerindeki iyileştirmelerden olumlu etkileneceğini ve bu iyileştirmeleri doğrudan firma yenilikçiliğine aktaracağını ortaya çıkarmıştır. Yapılmış olan çalışmada dört adet rekabet stratejisi temel alınmıştır. Bunlar fiyat, kalite, odaklanma ve ürün yelpazesi başlıkları altında sınıflandırılmıştır. Đstatistiksel analizler rakiplerine oranla daha pahalı, daha kaliteli, daha fazla pazara daha çok sayıda ürünle girmekte olan firmaların daha yenilikçi olduklarını göstermiştir. Firma karar vericileri firmalarını pazarda konumlandırırken bu sonuçları göz önünde bulundurmalı ve sadece maliyet odaklı rekabet anlayışının firma yenilikçiliği açısından olumsuz sonuçları olacağını, bunun ise firmanın sürdürülebilir rekabetçiliğini genellikle olumsuz etkileyeceğini bilmelidirler. Sadece birkaç ürüne odaklanmanın da yenilikçilik için uygun bir strateji olmadığı gözlenmiştir. Daha geniş ürün yelpazesine sahip olan ve çeşitli tipte ürün üreten firmalar diğerlerinden anlamlı derecede daha yenilikçidir. Yazılı stratejik planları olan firmaların diğerlerine göre istatistiksel olarak anlamlı derecede daha yenilikçi oldukları ortaya çıkarılmıştır. Üstelik stratejik planın ufkunun da yenilikçilik üzerinde istatistiksel olarak anlamlı etkisi olduğu gözlenmiştir. Daha uzun stratejik plana sahip olan firmalar diğerlerinden daha yenilikçidir. Ne yazık ki çalışmaya katılan firmaların sadece yarısının yazılı stratejik planı bulunmaktadır. Firma karar vericilerinin stratejik planlarını yazılı olarak kayda geçirmeleri gerek firmanın yenilik yapma potansiyeli gerekse rekabetçi gücü açısından elzemdir. Elimizdeki veri kümesinden yola çıkarsak, ülkemizdeki firmaların bu konuda önemli bir eksikleri olduğunu dile getirmek mümkün görülmektedir. Stratejik hedeflerin firmanın önceliği olmasının yenilikçiliğe yapmakta olduğu katkıya bir başka destek, yatırım kararı alırken çoğunlukla stratejik önemi göz önüne alan firmaların diğerlerine göre daha yenilikçi oldukları, özellikle süreç inovasyonları ve organizasyonel inovasyonlarda diğerlerine göre daha başarılı olduklarıdır. Önemli inovasyon belirleyicilerinden bir diğerinin inovasyon harcamaları olduğu belirlenmiştir. Đnovasyon harcamaları yükseldikçe firmaların yenilikçilikleri artmaktadır. Bu nedenle, Ar-Ge’ye yatırım ve inovasyonlar için daha fazla para tahsis etmek firmaların yenilikçiliğini, bunun sonucu olarak ise firma performansını artırmaktadır. 268 Đnovasyonları izleme de, inovasyona yönelimde artışa, teknik bilgi ve deneyimlere katkı sağlar. Yapılan analiz sonucunda inovasyonları izleme üç faktöre ayrıştırılmıştır; sektör içi çevreyi izlemek (tedarikçiler, müşteriler, rakipler, bayiler ve satıcılar, fuarlar ve sergiler), sektör dışı çevreyi izlemek (üniversiteler, başka sektörden firmalar, açıklanmış patentler) ve teknik kaynakları (bilimsel ve teknik yayınlar, bilimsel ve mesleki toplantılar, internet ve everi tabanları) izlemektir. Çalışmaya katılan firmalar, yenilikleri takip etmek için esasen tedarik zincirlerini, yani ortaklarını, müşterilerini, tedarikçilerini, rakiplerini, satıcılarını ve everitabanlarıyla, internet üzerinden teknik kaynakları izlemeye önem vermekte olduklarını belirtmişlerdir. En az önem verilen izleme stratejisinin üniversiteleri ve diğer endüstrilerden firmaları izlemek olduğu saptanmıştır. Patika analizleri ürün ve pazarlama yeniliği açısından sektör içi çevreyi izlemenin doğrudan etkili olduğunu, öte yandan süreç ve organizasyonel inovasyon açısından ise teknik kaynakları izlemenin doğrudan etkili olduğunu göstermiştir. Öte yandan, gerek pazarlama gerekse organizasyonel inovasyonlar açısından sektör dışı çevreyi izlemek temel oluşturmaktadır. Bu nedenle, özellikle pazarlama ve organizasyonel inovasyonların firma içerisinde daha fazla gerçekleşmesini hedefleyen firma yöneticileri, sektör dışındaki kurumlar olan üniversiteler ve farklı sektörden firmaları yakından takip etmeli, onların ortaya çıkardığı bilgi birikiminden daha sık faydalanmanın yollarını bulmalıdır. Sektör dışı çevreyi izleme açısından bir eksiklikleri olduğu görülen firmaların, dış çevreyle işbirlikleri oluşturmada da başarısız oldukları görülmektedir. Saha çalışması, katılan firmaların geniş ölçüde işbirliği yapmayı tercih etmediklerini göstermiştir. Katılan firmaların çok az bir kısmı üniversiteler ve araştırma merkezleriyle Ar-Ge işbirliği yapmaktadır. Dikey işbirlikleri (müşteriler ve tedarikçilerle yapılan) ve operasyonel işbirlikleri nispeten yaygındır, fakat yenilikçilik için gerçek olumlu etki firmaların çoğunlukla uygulamakta başarısız oldukları Ar-Ge işbirliklerinden gelmektedir. Yapılan istatistiksel analizler Ar-Ge işbirliğinin bütün inovasyon ve performans ölçekleri bazında anlamlı ve pozitif bir fark sağlamakta olduğunu ortaya çıkarmıştır. Firmalar, dış işbirliklerini, özellikle araştırma merkezleri ve üniversitelerle yapılan Ar-Ge işbirliklerini ilerletmelidir. Türkiye’de üniversite-sanayi etkileşiminin oldukça düşük olduğu bilinmektedir. Akademisyenler ve yöneticiler arasında deneyim paylaşılması sadece inovasyon aktivitelerini değil girişimlerdeki her çalışma pratiğini de artıracaktır. Bu konuda sadece üniversitelere ve firmalara değil kamuya da sorumluluk düşmektedir. Kamunun sorumluluklarına yönelik önerilerimiz ileride (bölüm 11.3) daha detaylı şekilde ele alınacaktır. 269 Đnovasyon engelleri firmaların yenilikçilik aktivitelerini olumsuz etkilemektedir. Yapılan istatistiksel analizler sonucunda inovasyon engelleri, beş alt başlıkta sınıflandırılmıştır; iç kısıtlar, iç eksiklikler, iç direnç, dış kısıtlar ve dış engeller. Saha çalışmasında toplanmış olan verilere göre, firmaların yenilikçilik önünde öncelikli engel olarak gördükleri temel sorunlar, iç kısıtlar (zaman sınırlamaları ve finansal sınırlamalar, yüksek risk ve maliyet gibi) ve iç eksiklerdir (teknik bilgi ve deneyim eksikliği, vasıflı eleman ve Ar-Ge yöneticisi eksikliği). Öte yandan, çalışmanın sonuçları, iç direncin istatistiksel olarak en önemli engel olduğuna işaret etmektedir. Yapılan analizler iç kaynaklı güçlüklerin firmaların yenilikçilik kapasitelerini anlamlı ölçüde engellemekte olduğunu göstermiştir. Fakat çoğu zaman firmalar tarafından günah keçisi olarak ortaya sunulan dış kaynaklı güçlüklerin (dış kısıtlar ve dış engeller) yenilikçiliği doğrudan engellediği iddiasını destekleyen veri elimizde bulunmamaktadır. Görülen o ki, dış engeller daha ziyade iç engellerin varlığının belirginleşmesini sağlayan, arka plandaki güçlüklerdir. Yapılan patika analizleri de bu iddiayı desteklemiştir. Bu nedenle, firma yöneticilerinin öncelikle kendi iç problemlerini çözmeye yönelmeleri gerekmektedir. Üstelik öncelikli olarak ele alınması gereken problem, kaynak sıkıntısı (iç kısıtlar ve iç eksiklikler) değil, firma içerisinde yenilikçiliğe yönelik olarak ortaya konulan iç direnç olarak görülmelidir. Firmalarda Ar-Ge bölümlerinin olması ve Ar-Ge çalışanlarının sayısı da yenilikçilikle doğrudan ilişkilidir. Bir eşik değer olarak beşten fazla Ar-Ge çalışanına sahip olan firmaların özellikle adımsal ürün inovasyonunda, süreç inovasyonunda ve organizasyonel inovasyonda daha yenilikçi oldukları belirlenmiştir. Gene bu firmaların diğerlerine göre daha yüksek yenilik, finansal ve pazarlama performansına sahip oldukları yapılan analizlerde görülmektedir. Firma yöneticilerinin, firma içerisindeki Ar-Ge veya benzeri faaliyetlerin eşgüdüm içerisinde ve belli bir bütçe kullanarak yürütülebileceği bir bölüm kurmaları, firmanın yenilikçiliğini olumlu yönde etkileyecektir. Yenilikçiliğin sonucu olarak oluşan rekabet avantajını idame ettirmenin yollarından biri yenilikçiliği kesintisiz bir süreç gibi ele alıp sürekli iyileştirme ve geliştirmelerle sürdürmek ve böylece taklit edilmesini engellemektir. Diğer taraftan, entelektüel mülkiyetin korunması inovasyon yönetiminde kritik bir konudur. Yapılan çalışmalar yenilikçiliği yüksek ve daha iyi genel performansa sahip olan firmaların patent, patent başvurusu, faydalı model belgesi, marka ve/veya tasarım tescili gibi entelektüel mülkiyet koruması araçlarında diğerlerinden daha başarılı olduğunu ortaya koymuştur. Bu araçlar aynı zamanda şirketin yenilikçiliğini gösteren ölçütler olarak da değerlendirilmektedir. 270 Ancak entelektüel mülkiyeti korumak için bu araçlar dışında başka çeşitli uygulamalar da söz konusudur. Buna göre, örneklemdeki firmaların yarıya yakını gizlilik stratejisini etkin şekilde kullanmaktadır. Benzer şekilde, firmaların yarıya yakını rakiplerinden önce üretime geçerek zaman avantajını etkin şekilde kullanmaya çalışmaktadır. Zaman avantajını etkin şekilde kullanan firmalar daha iyi performansa sahiptir ve özellikle radikal ürün ve pazarlama inovasyonlarında daha yenilikçidir. Bu nedenlerle, firma yöneticileri, firma içerisinde geliştirilen bilgi birikiminin tescil altına alınması için kaynak ayırmaktan kaçınmamalı ve gerekli girişimleri zamanlı bir şekilde yapabilmelidir. Yenilikçilik konusunda ilgili personelin firmaya bağlılığın sağlanması ve ürünün karmaşık doğasından gelen taklit edilebilme zorluğu çeşitli sektörler ve firmalar için yararlı olan diğer entelektüel mülkiyet koruması uygulamalarıdır. Đnovasyonlar üretkenliği, rekabetçiliği ve modern ekonomilerde gelişen potansiyeli artırmak için firma faaliyetlerinin önemli bir elemanıdır. Başarılı bir inovasyon süreci imalat sürecine değer katar, hizmetleri ve ürünleri geliştirir, büyüme sağlar ve firmaların iş sürecinde etkinlik yaratır. Bu çalışmanın genel bir bulgusu firmaların yenilikçiliğin önemimi çoğunlukla zikrettikleri fakat gerekli adımları atmada, uygulamaya geçmede ve kaynakları atamada zayıf kaldığıdır. Öte yandan inovasyon, firmalar, müşteriler, rakipler, tedarikçiler, araştırma merkezleri ve devlet uygulamaları gibi birçok oyuncuyu içeren karmaşık ve çok boyutlu bir süreçtir. Firmalar yenilikçilik yeteneklerini geliştirmek üzere parçası oldukları değer zincirindeki diğer kuruluşlarla ilişkilerini proaktif bir şekilde yönetebilmek üzere kendi içlerinde kapasite geliştirebilmelidir. Sektörleriyle ilintili coğrafî kümeleri ve ilişki ağlarının farkında olmalı, bu ağlarda yer alan aktörleri tanımalı ve onlarla işbirlikleri oluşturabilmelidir. Bu bağlamda sektörel derneklerin de üzerine sorumluluklar düşmektedir. Aşağıdaki bölümde proje kapsamında ortaya çıkarılmış olan sonuçlara dayanarak sektörel derneklere yönelik önerilerimiz yer almaktadır. 11.2. Küme Yönetimlerine Yönelik Öneriler Küme yönetimlerine yönelik önerilerin sunulacağı bu alt bölümde önerilerin muhatabı olarak sektörel dernekler ve organize sanayi bölgeleri alınmaktadır. Öneriler geliştirilirken öncelikle firmaların ihtiyaçlarından ve sektör bazında yaygın eksikliklerden hareket edilmiştir. 271 Sektör bazında saptanmış önemli bir eksiklik işbirlikleridir. Đşbirlikleri araştırmada 10 alt başlık çerçevesinde irdelenmiştir. Korelasyon analizi işbirlikleri ve yenilikçilik faktörleri arasında pozitif bir ilişki olduğunu açığa çıkarmaktadır. Sonuç olarak, işbirliği gerçekleştiren firmaların daha yenilikçi olduğu gösterilmiştir. Đşbirliklerinin yenilikçilik ile ilişkisini ortaya koymak üzere, üniversiteler ya da araştırma merkezleriyle olan Ar-Ge işbirlikleri, rakiplerle yapılan Ar-Ge işbirliği ve diğer firmalarla (müşteriler ve tedarikçiler hariç) yapılan Ar-Ge işbirliklerinin birleştirilmesiyle bir Ar-Ge işbirliği faktörü oluşturulmuştur. Aynı şekilde; üretim, satın alma, hizmet, satış, dağıtım işbirlikleri, diğer firmalar ya da eğitim merkezleriyle yapılan eğitim işbirlikleri ve tamamlayıcı işbirliğinin bütünleştirilmesi ile bir operasyonel işbirliği faktörü elde edilmiştir. Son olarak, müşterilerle ve tedarikçilerle işbirliği toplanarak dikey işbirlikleri faktörü oluşturulmuştur. Örneklemdeki firmaların çoğunluğu dikey ve operasyonel işbirliklerini gerçekleştirirken Ar-Ge işbirliğinin göreli az uygulandığı görülmektedir. Đşbirliklerinin oluşmasında güven temel unsurdur (Fukuyama, 1998). Güven ortamının oluşmasında yasal düzen ve yargının etkinliği önemli bir rol oynar. Rekabet öncesi işbirliği olarak nitelendirilen rakiplerle yapılan Ar-Ge işbirliği diğer işbirliği türlerinden farklı bir yapıya sahiptir. Burada işbirliği içinde yer alan firmaların özellikle fikri mülkiyet haklarının korunması kritik bir noktadır. Katma değere önemli bir katkısı olacağını öngörebileceğimiz Ar-Ge işbirliklerinin geliştirilmesinde sektörel dernekler, üniversiteler ve araştırma kuruluşları ile ilişkilerin geliştirilmesinde ve firmalarla bu kuruluşların biraraya getirilerek birbirlerinin yetenek ve kapasitelerini daha iyi değerlendirebilecekleri ortamların oluşturulması ve müşterek gündemlere ulaşılmasında aktif rol oynayabilirler. Sektörel dernekler firmaların yatay veya dikey bağlamda veya rakip firmalarla ve üniversite ve araştırma kuruluşları ile proje oluşturabilmelerine önayak olabilirler. Özellikle TÜBĐTAK-TEYDEP, TTGV ve KOSGEB proje desteklerinin sağlanmasında, AB Yedinci Çerçeve Programı projelerinde yer alma gibi konularda firmalara danışmanlık yapabilir, destek verebilirler. Araştırma, beşeri sermayenin ve bu çerçevede insan kaynağının yenilikçilik kapasitesi üzerine olumlu etkisini ortaya koymuştur. Sektör bazında yüksek kalitede insan kaynağına sahip olmanın bir yolu yüksek kaliteli işgücünün sektöre cezbedilmesi ise diğer bir yolu sektörde mevcut işgücünün kalitesinin yükseltilmesidir. Sektörel dernekler gerek kendi bünyelerinde geliştirecekleri birimlerle gerekse bu konularda uzman kuruluşlarla birlikte çalışarak sektörde çalışan işgücünün yeteneklerinin ve bilgi düzeyinin geliştirilmesine yönelik 272 eğitim programları uygulayabilir. Đşbirlikleri oluşturulmasına yönelik eğitimler de bu çerçevede ele alınabilir. Bu işbaşı eğitimleri için teşvik desteğinden yararlanılmasını sağlayabilirler. Daha yüksek nitelikli işgücünün sektöre cezbedilmesi için eğitim kurumları ile ortak çalışmalar yürütebilirler. Gerek bu amaca yönelik olarak gerekse daha geniş bir çerçevede bir imaj çalışması sürdürebilirler. Đmalat kalitesinin işletme stratejileri içindeki önemi ve temel niteliği bu araştırmada gösterilmiştir. Bu sonuç daha önce yapılmış araştırmalarla da uyum halindedir (örneğin, Ulusoy, 2000). Sektörel dernekler sektörde kalite düzeyinin yükseltilmesi için önemli işlevler yüklenebilir. Teknik standartların oluşturulmasında sektör firmalarının hem menfaatlerini koruma hem de sektörün gelişmesinin önünü açma yönünde katkıda bulunabilir. Đthalatta ürün ve hizmet kalitesi standartlarının doğru belirlenmesi ve uygulanmasının sağlanması bir kesim sektör firmaları için yaşamsal öneme haiz olabilir. Kalite sertifikasyonunda -özellikle çevre kalitesi sertifikasyonunda- firmalara özendirici ve yol gösterici rol oynayabilir. Kalite ve maliyete önemli bir katkı da sektörel derneklerin geliştirilmesinde öncü rolü oynayabileceği müşterek hizmetler yolu ile sağlanabilir. Örnek olarak ortak satın alma ve ortak pazarlamayı gösterebiliriz. Sektör içi çevreyi izleme, sektör dışı çevreyi izleme ve teknik kaynakları izleme başlıkları altında derlediğimiz firma dışı inovasyonların izlenmesi işlevinin yenilikçilik üzerine olumlu etkisi yine bu araştırma sonucunda saptanmıştır. Sektörel dernekler sektör firmalarının izleme işlevini yerine getirmelerinde özellikle bilgi akışını sağlayarak ve ortamlar yaratarak destek olabilir. Sektörel derneklerin bu yönde sağlayabileceği diğer bir destek de sektörel kıyaslama çalışmaları ile sektör çapında ve dünya çapında en iyi uygulamaların saptanarak sektör firmaları ile paylaşılmasıdır (örneğin, Ulusoy vd., 1999; Ulusoy, 2000). Gerek teknoloji gerekse diğer tüm boyutları ile çevrenin izlenmesi, geleceği algılamaya çalışmak, değişimleri öngörerek bunlara verilecek reaksiyon sürelerinin azaltılması yaşamsal öneme haiz olabilmektedir. Bunun uç örneği yaratıcı yıkım (creative destruction) olarak nitelendirilen fenomendir (Schumpeter, 1934; Hart ve Milstein, 1999). Bu çerçevede sektörel uzgörü (foresight) çalışmalarının önemini vurgulamak gerekir (Öner ve Göl, 2007; Öner vd., 2007; Öner ve Sarıtaş, 2005; Alsan ve Öner, 2004; Sarıtaş ve Öner, 2004; Alsan ve Öner, 2003). Organize sanayi bölgelerinde ise yukarıdaki önerilerden farklı olarak getirilecek öneri aynı fizikî ortamı kullanıyor olmanın avantajını kullanarak ortak kullanıma yönelik tesislerin oluşturulmasıdır. Müşterek kullanıma açık test laboratuvarları ve tasarım merkezlerini bu 273 tesislere örnek olarak gösterebiliriz. Bazı firmaların tek başlarına altından kalkamayacakları bu tür tesislerin müşterek kullanıma açık olarak kurulması olurlu olabilecektir. 11.3. Kamu Politikaları Önerileri Đnovasyon belirleyicileri ve firma performansına etkileri üzerine yürütülen bu çalışma kamu yönetimi açısından da ilginç sonuçlar üretmiştir. Bu sonuçları üç ana politika başlığı altında ele almak mümkündür. Bunlar sırasıyla kamunun toplumdaki insan kalitesini artırmaya yönelik politikaları, kamunun firma performansını artırmaya yönelik politikaları ve kamunun sektörel ve bölgesel kalkınmayı artırmaya yönelik politikalarıdır. Kamu yönetiminin ülkedeki insan kalitesini artırmak yoluyla ülke refahına yapacağı katkılar daha ziyade eğitim ve öğretim politikaları ile ortaya çıkmaktadır. Bu çerçevede eğitim ve araştırma bütçesi ve bütçenin doğrudan uzman iş gücü havuzunun genişletilmesi ve derinleştirilmesine hizmet eden kalemlerinin payının artması gerektiği zaten bilinen bir gerçek olup, bizim yürüttüğümüz çalışma bu noktaya yönelik yol gösterici bulgular üretmiştir. Öncelikle, kümeler/ağlar çalışması firma bazında teşvikler yanında sektörel buluşmalar ile sektör içi ilişkilerin gelişmesine destek verilmesi gerekliliği, böylece sektördeki katma değer zincirindeki aktörlerin ortak yeteneklerin gelişmesi yönünde işbirliği yapmalarının cesaretlendirilmesini sağlamanın önemini ortaya çıkarmıştır. Beşeri, sosyal ve örgütsel sermaye bileşenlerinden oluşan entelektüel sermaye değişkeni firma düzeyinde inovasyon performansına en büyük katkıyı yapan faktör olarak ortaya çıkmıştır. Firma düzeyinde entelektüel sermayenin daha uzmanlaşması, daha yenilikçi ve girişimci hale gelmesi için de yeterince kaynak ve zaman ayrılmadığı da yapılan çalışma sonucunda ortaya çıkmıştır. Zira firmaların personellerine daha yenilikçi ve daha uzman olabilmeleri için deneme-yanılma yapmak için mesai içinde pek zaman ve kaynak tahsis etmedikleri anlaşılmıştır. Ayrıca yapılan görüşmelerde firma yöneticileri personellerinin formel mesleki eğitim kalitelerinden pek memnun olmadıklarını da belirtmişlerdir. Ayrıca makine ithalatı yoluyla teknoloji transferi veya firma yaşı (ve dolayısıyla tecrübe birikimi) gibi faktörlerden daha ziyade personel sayısı ve özellikle firma yenilik bütçesine ayrılan kaynaklardaki artış yenilik performansını artıran diğer önemli faktörler arasındadır- ki bunlar da personel içindeki uzmanlaşmış kalifiye eleman oranı olmasa bile uzman sayısının artırılmasının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. 274 Mevcut duruma baktığımızda, kamunun üstlendiği orta ve yüksek eğitim hizmetinde istenilen sayı ve kalitede beşeri sermaye üretilememekte olup, az sayıda ve kaliteli mezunlar ülke içinde veya dışında daha cazip iş imkânları sağlayan yabancı sermayeli kurumlara veya yerli büyük işletmelere yönelmektedir. Bu çok değerli beşeri sermayeyi ele geçirmek ve kalitesini artırmak bu büyük işletmelere çok ciddi bir külfet getirmemekte iken onları yetiştiren kamu kurumlarına da her hangi bir yetiştirme ücreti, transfer veya bağış gibi bir katkı da üretmemektedir. Kamu eğitim kurumları da yenilikçi ve girişimci mezunlar yetiştirme misyonuna veya bütçesine sahip olmadıklarından zaten mezunların sadece teorik uzmanlık yanlarını güçlendirecek bir müfredat sunmaktadırlar. Büyük işletmeler de yabancı sermayeli bile olsalar Türkiye'deki yatırımlarında pek fazla Ar-Ge bütçesi ayırmadıkları için bu kalifiye elemanların yenilikçilik yönündeki uzmanlıklarına pek katkı yapmamakta, daha ziyade onları rutin işlerde -en fazla yabancı teknolojiyi yerli pazarlara uyarlamak gibi uzmanlaştırmaktadırlar. Sadece -belki de büyük işletmelerce yeterince kaliteli bulunmadıkları için- küçük işletmelerde işe başlayan mezunlar ise sipariş üzerine çalışan işletmelerin farklı projelerinde farklı görevler alarak farkında olmadan daha yenilikçi ve araştırmacı bir kimlik kazansalar bile biraz uzmanlaşınca ilk fırsatta daha cazip iş imkânı (daha yüksek maaşlı ve daha rutin bir iş) sağlayan bir kuruma geçmektedirler. Örgütler arası öğrenme ve eleman transferi ilişkilerinde milli inovasyon stratejilerinin bir yansıması olarak ortak bir sektörel veya kamusal vizyon ve bilinçli bir kariyer planlaması çabası olmadığı için de çoğu aile işletmesi olan ve sektörel bağlılıktan ziyade aile çıkarlarının yön verdiği işletmeler arasında personel transferi ülkeyi daha yenilikçi hale getirmeye herhangi bilinçli bir katkı yapmamaktadır. Bu çerçevede yetiştirme çabaları bilinçli olmadığı gibi yetiştirenlerin kalifiye elemanı elinde tutması da pek mümkün olmamaktadır. Elde tutulabilen az sayıda uzman elemanın da küçük firmalara maliyeti oldukça yüksek olmaktadır. Çok az sayıda firma hariç, personelini yenilikçilik konusunda uzmanlaştıracak bilgi birikimi ve eğitim yeteneği olan firmalara pek rastlanmamıştır. Bir başka ifade ile teknik eğitimle oluşabilecek mesleki uzmanlık bilgisi ile iş tecrübesi ve deneme yanılma yoluyla gelişebilecek sektöre özel yenilik bilgisini kaynaştırıp uygulamalı bir şekilde personeline sunacak ve yetiştirdiği kalifiye elemanları elinden kaçırmayacak güçte çok sayıda Türk firması mevcut değildir. Böylesine bir eğitimi sağlamak ise kamunun ne doğrudan görevidir ne de uzmanlık sahasındadır. Bu noktada kamu yöneticileri koordinasyon ve kontrol görevini üstlenerek, sektörde veya katma değer zinciri üzerinde öğrenen örgütler arası ağlar kurmayı ve bu ağı organize 275 edecek şekilde bilgi üreten ve yayan öğreten örgütleri desteklemelidir. Bu öğreten örgütler patent, faydalı model, doktoralı eleman ve ürün yelpazesindeki yeni ürün oranı gibi göstergeler açısından seçilip kamu tarafından ödüllendirilmeli ve sektörü bir öğrenen örgütlenme ağı çerçevesinde koordine etmelerine imkân verilmelidir. Bu aracı organizatörler hem sektörde en fazla katma değer üreten, en dinamik ve en yenilikçi firmalar arasından hem de katma değer zincirinde pazara da ham maddeye de yakın olan halkalar arasından seçilmelidir. Örneğin, sektöründe en fazla patent veya doktoralı eleman istihdam eden büyük ve bir uzman kuruluş, en çok yenilik projesi üreten bir KĐT veya yenilik performansı sayesinde 500 büyük işletme arasına giren bir BĐT, ya da zaten hali hazırda katma değer zincirindeki tüm büyük üretici veya satıcılar arasında veya uzak bölgelerdeki firmalar arasında teknik veya lojistik işbirliğini sağlayan KOBĐ niteliğindeki esnek ve uzman bir firma, bu aracılığı yürütmek üzere seçilebilirler. Kamunun eğitim ve öğretim görevini üstlenen eğitim kurumları ile yine kamu veya özel sektörün öğreten örgütleri arasında işbirliği sağlanacak şekilde ortak program komiteleri kurularak en iyi mezunları seçme ve işe alma hakkı onlara verilmelidir. Bu seçim hem yenilikçi fikir ve girişimci eğilimleri olan mezunları diğerlerinden ayırmak hem de geleceğin bu yetenekli Ar-Ge uzmanları ile öğreten örgütleri buluşturmak açısından çok önemli olup kamunun bu seçim ve yerleştirme konusunda uzmanlaşmasında fayda vardır. Öğreten örgütlerde çalışarak yetişen uzman elemanların iş üzerinde eğitim ve kurs almaları için okul sonrası yurt içi veya yurt dışındaki mesleki eğitim bursları ve yenilikçilik için mesai içinde zaman ve kaynak tahsisinin mali külfeti kamuya yüklenmelidir. Kamu gerekirse bu elemandan veya kariyeri boyunca çalışacağı firmalardan bu maliyeti zamana yayarak geri alabilir. Böylece sürekli kalifiye eleman yetiştiren bir ortak sektörel sistem oluşunca hem hali hazırdaki az sayıda uzmanın kurumlarına maliyeti azalır hem de uzmanların elde tutma mecburiyeti düşer. Bunun karşılığında ise yetişmiş eleman transferi için gerekirse ayrıca bir yetiştirme veya transfer ücreti ödenmesine gerek olmadan sektör içinde ve katma değer zinciri üzerinde eleman transferi yoluyla bilgi ve tecrübe paylaşımı sağlıklı yollardan güven ilişkisi içinde artmış olur. Eleman transferi haricinde sürekli güncel bilgi ürettikleri için eski teknik bilgiyi saklama dertleri olmayan öğreten örgütler kendi bünyelerinde açacakları uygun bedelli veya kamu destekli eğitim programları veya kursları sayesinde uzmanlık bilgilerini sektör veya zincirdeki diğer firmalara yayma yoluyla da katma değer üretebilirler. Böylece bilgiyi veya bilgili elemanı saklayarak değil paylaşarak da gelir elde etmek mümkün olacaktır. Görüldüğü gibi ortak vizyon, karşılıklı güven ve bilgi gibi 276 soyut sermaye kaynaklarını bölmeden paylaşmak büyük bir sinerji yaratacaktır; ve bu bilinç ve paylaşım ağını kurmak da kamunun görevidir. Artan küresel rekabetin etkisiyle, Kamunun firma performansını artırmaya yönelik politikaları ve kamunun ülke ekonomisini bölgesel ve sektörel teşvik ve işbirlikleri yoluyla iyileştirmeye yönelik politikaları da en az eğitim politikaları kadar önemlidir. Özellikle ihraç pazarlarında birçok alternatif rakip ürüne kolayca erişebilen bilinçli alıcılar hem kalite standartlarına hem de uygun fiyata aynı ölçüde duyarlı olup yenilik içermeyen ürünlere çok ucuz olmadıkça rağbet göstermemektedirler. Yenilikçiliğe yapılan bilinçli yatırımlar özellikle üretim kalitesini artırırken maliyetleri azaltmakta, bir başka deyişle aynı anda hem verimlilik hem de farklılık yaratmaktadır. Đnovasyon performansı, yaptığımız çalışmanın sonuçlarına göre, firmanın genel performansı ile doğrudan etkileşim halinde olup sürdürülebilir rekabet avantajına özellikle imalat performansı yoluyla katkı yapmaktadır. Ancak yenilik performansının kendi iç bileşenlerine ve bunların firma performansına yansımalarına baktığımızda bazı ilginç detaylar ortaya konmuştur. Örneğin, pazar odaklılık yenilikçiliğe yön veren en önemli faktör olarak ortaya çıkmıştır. Yeniliğin başlangıç noktası pazar odaklılık stratejisi ise ilk değişim alanı da örgütsel yeniliklerdir. Bunların tetiklemesi ile ürün yenilikleri ortaya çıkmaktadır. Ancak firmalarda yenilik performansı kriterlerinden sadece adımsal ürün yeniliklerinin orta düzeyin biraz üstünde yapıldığı ancak radikal (daha riskli ve orijinal) ürün yeniliklerinin ve pazarlama yeniliklerinin performansının oldukça düşük olduğu görülmüştür. Bu konularda hem pazarı bilen hem de teknolojiye hâkim olan kalifiye personelin üretileceği yeni projelerin firma performanslarına çok olumlu katkılar yapacağı da açıktır. Çalışmamızın bir başka cephesi olan yenilikçiliğe katkı yapan firma-içi faktörlere baktığımızda, iyi seçilmiş ve yetiştirilmiş uzman personele yönetimden proje desteği ve zaman tahsisi sağlanması halinde başarının kaçınılmaz olduğu da görülmektedir. Firmalar üretim politikalarını belirlerken kalite, maliyet ve hıza yüksek öncelik verme konusunda bilinçli olsalar da yenilikçilik ve personelden gelen projelere destek konusunda çok risk almak istememektedirler. Bu noktada Kamu politikaları riskli projelere başlayan KOBĐ'lere hem proje desteği hem de sonuçta patent alınırsa veya yeniliğe dayalı bir uluslar arası pazar başarısı elde edilirse ödül niteliğinde teşvikler üretebilmelidir. Bu çerçevede ürün ve pazarlama yeniliği fikri konusunda firma içinde olduğu kadar firma dışında da kamunun destekleyeceği iş fikri ve iş planı geliştirme forumları oluşturulmalı ve hazır iş planı formatlarını uygun bir şekilde dolduran fikir sahibi uzmanların katılacağı ve başarılı görülen 277 iş planlarının desteklenen inovasyon projelerine dönüştürüleceği yarışma mekanizmalarının kurumsallaştırılması gerekmektedir. Örgütsel inovasyonlar ve reorganizasyon konusunda da kamunun mali dış denetimin ötesinde, firmalara performans ve etkinlik denetimi hizmeti sunarak özdeğerleme, stratejik planlama, norm-kadro çalışmaları, stratejik ittifaklar vb. reorganizasyon önerileri hatta yaptırımları üreterek firma ve tabii ki ülke kaynaklarının özellikle aile işletmelerinde daha liyakat sahibi yöneticilerce daha verimli bir şekilde yönetilmesine zemin sağlaması gereklidir. Girişimci ailelerin bu noktada kurumsallaşmaya, profesyonelleşmeye, formelleşmeye ve uzmanlık bilgilerini paylaşmaya ikna edilebilmeleri için kamunun da onların inovasyon projelerinin riskini azaltması veya paylaşması şartır. Bu noktada toplam karları içinde faaliyet kârlarının payı yüksek olan firmalar ve bu faaliyet karları içinde de yenilikçi fikirlerin etkisi yüksek olanlar (patentli olmasa da) fazlasıyla ödüllendirilmelidir. Kâra başlamamış ancak uzun vadede kârlı olacağı bilirkişilerce öngörülen projelere de uzun vadeli krediler tahsis edilebilir, ya da sektör veya meslek kuruluşlarına bu destek konusunda görev verilebilir. Başarılı olan firmalardan uzun vadede bu desteğin karşılığı olarak başka firmalara proje ve bilgi desteği sunmaları istenebilir. Bu noktada kamu kaynaklarının da riske edilmesi ve firma bazında inovasyonun desteklenebilmesi için kamu kurumları bazında da yenilikçi çözümlerin üretilebileceği bir kararlılığın yerleştirilmesi gereklidir. Bu da hem zihniyet hem de yapılanma açısından kamu yönetiminde de bir nevi örgütsel inovasyonlar silsilesine olan ihtiyacı ön plana çıkarmaktadır. Bu çerçevede kamuya ait yeni koordinasyon kurumları oluşturarak eski kurumların işleyişindeki atalet ve karmaşa azaltılamaz; bunun yerine mevcut kurumlarda zihniyet değişikliğine gidilmesi yeterlidir. Zaten risk almaktan riskten kurtulmak ve statükoyu koruyarak çözüm üretmek mümkün değildir. Dolayısıyla inovasyon projeleriyle risk alan firmaları desteklemek kamuya belki aşırı bir risk ve külfet getirmekle beraber bunların arasından birkaç tanesinin başarılı olması ve uluslar arası pazarda kâr ve pazar payı üretmesi halinde oluşturulacak bir ortak havuz sayesinde bundan sonraki inovasyon projelerine beşeri ve mali sermaye desteği üretilmiş ve sistemin sürdürülebilir hale gelmesi sağlanmış olur. Firma bazında yenilik performansının ve dolayısıyla firma genel performansının artırması da ülkenin genel refah seviyesinin artması da sektörel ve bölgesel bazda uygun bir yenilikçilik ortamının oluşmasına bağlıdır. Bu çerçevede yaptığımız çalışmalar firmalar arasında ve firmalarla kamu kurumları arasında işbirliklerinin çok sınırlı ve verimsiz olduğunu göstermiştir. Çoğu firma ne işbirliği imkânlarından ne de kamu teşviklerinden haberdar değildir. Yerinden yönetim felsefesiyle hayata geçirilmeye çalışılan Bölgesel 278 Kalkınma Ajansları vasıtasıyla yerel işbirliği kümelenmeleri tespit edilerek onların işleyişi ve küme üyeleri arasındaki ortak vizyon, güven ve işbirliği geliştirilip Đl Özel Đdarelerinin koordinasyonunda bu işbirlikleri kurumsallaştırılıp yerel kooperatif, dernek veya vakıflar oluşturulabilir. Ayrıca aynı katma değer zincirini paylaşan firmalar arasındaki uzun vadeli güvene dayalı alış-veriş ilişkileriyle kendiliğinden oluşan iş ağları/şebekeleri de Ar-Ge ve bilgi yönetimi, Đnsan Kaynakları Yönetimi, Pazarlama Yönetimi vb. ortak çıkarlarına hizmet eden bazı faaliyetlerini kamunun desteği ile birlikte yönetecek stratejik ittifak veya iş ortaklıklarına dönüştürülebilirler. Bu tür resmi işbirliği ilişkisine giren firmalara Kamu hem KOSGEB veya Üniversiteler gibi kurumlarınca işbirliği altyapısını oluşturmada destek sağlayabilir, hem de bu işbirlikleri istihdama ve ihracata olumlu katkı sağladığı takdirde çeşitli imkân ve muafiyetler sunarak yardımcı olabilir. Bu noktada firmaların tek başına teşvikin muhatabı olmalarından ziyade yenilik takımı gibi çalışan firma gruplarının ödüllendirilmeleri daha önemlidir. Sonuçta, kamunun koyduğu kurallar ve yaptığı uygulamalar yoluyla örgütsel öğrenmeyi, yenilikçiliği ve bu konuda risk alan firmaları ciddi bir şekilde desteklediğini imalatçı firmaların sahip ve yöneticilerine açıkça göstermesi Türk imalat sektöründeki inovasyon yapma ve patent alma çabalarına çok büyük bir ivme kazandıracak ve bunların da meyveleri alındıkça artık geri dönülmez bir yenilikçilik çığırı açılmış olacaktır. Tabii ki bunu başarabilmek için ilk önce kamu yöneticilerinin planlama ve uygulama yaklaşımlarında zihniyet ve yapılanma açısından örgütsel inovasyonlar yapmaları şartır. Böylece Türk imalat sektörünün ucuz işçilik ve çevreyi kirletmekten kaynaklanan sürdürülemez ve modası zaten geçmiş rekabet avantajının, küresel pazarlara yeni ürün ve hizmetler vasıtasıyla entelektüel katkılar yapmaya başlayarak, sürdürülebilir bir hale dönüşmesi mümkün olacaktır. 279 KAYNAKÇA [1] Ahuja, G., Katila, R., (2001). Technological Acquisitions and the Innovation Performance of Acquiring Firms: A Longitudinal Study. Strategic Management Journal, 22: (3), 197–220. [2] Akova, B., Ulusoy, G., Payzın, E., Kaylan, A.R., (1998). New Product Development Capabilities of the Turkish Electronics Industry. Proceeding 5th International Product Development Management Conference, Como, 863-876. [3] Alpkan, L., (1997). Şebeke Organizasyon Yapısı. Yüksek Lisans Tezi, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü. [4] Alpkan, L., Ergün, E., Bulut, Ç., Yilmaz, C., (2005). Firma Girişimciliğinin Firma Performansına Etkileri. Doğuş Üniversitesi Dergisi 6: (2). [5] Alsan, A., Öner, M.A., (2003). An Integrated View of Foresight: Integrated Foresight Management Model. Foresight, 55: (3), 33-55. [6] Alsan, A., Öner, M.A., (2004). Comparison of National Foresight Studies by Integrated Foresight Management Model. Futures, 36: (8), 889-902. [7] Antoncic, B., Hisrich, R.D., (2001). Entrepreneurship: Construct Refinement and Cross-Cultural Validation. Journal of Business Venturing, 16, 495-527. [8] Archibiugi, D., And Pianta, M., (1996). Measuring Technological Change through Patents and Innovation Surveys. Technovation, 16: (9), 451-468. [9] Astley, W.G. (1985). The Two Ecologies: Population and Community Perspectives on Organizational Evolution. Administrative Science Quarterly, 30: (2), 224-241. [10] Avermaete, T., Viaene, J., Morgan, E.J., Crawford, N., (2003). Determinants of Innovation in Small Food Firms. European Journal of Innovation Management, 6, 8-17. [11] Baldwin, J.R., Johnson, J., (1996). Business Strategies in More and Less Innovative Firms in Canada. Research Policy, 25, 785–804. [12] Baptista, R., Swan, P., (1998). Do Firms in Clusters Innovate More? Research Policy, 27, 525-540. [13] Barron, R., Kenny, D., (1986). The Moderator-Mediator Variable Distinction in Social Psychological Research. Journal of Personality and Social Psychology, 51, 1173-1182. [14] Barringer, B.R., Bluedorn, A.C., (1999). The Relationship between Corporate Entrepreneurship and Strategic Management. Strategic Management Journal, 20, 421-444. 280 [15] Baum J.A.C., Ingram P., (2002). Interorganizational Learning and Network Organization: Toward a Behavioral Theory of the Interfirm. The Economics of Choice, Change, and Organization: Essays in Memory of Richard M.Cyert. Cheltenham, UK: Edward Elgar, 191-218. [16] Becheikh, N., Landry, R., Amara, N., (2006). Lessons from Innovation Empirical Studies in the Manufacturing Sector: A Systematic Review of the Literature from 1993–2003. Technovation, 26, 644–664. [17] Belderbos, R., (2001). Overseas Innovations by Japanese Firms: An Analysis of Patent and Subsidiary Data. Research Policy, 30. 313–332. [18] Benavente, J.M., (2006). The Role of Research and Innovation in Promoting Productivity in Chile. Economics of Innovation and New Technology, 15: (4), 301315. [19] Bentler, P.M., Bonett, D.G., (1980). Significance Tests and Goodness of Fit in the Analysis of Covariance Structures. Psychological Bulletin, 88, 588–606. [20] Bentler, P.M., (1990). Comparative Fit Indexes in Structural Models. Psychological Bulletin, 107, 238–246. [21] Bishop, P., Wiseman, N., (1999). External Ownership and Innovation in the United Kingdom. Applied Economics, 31, 443–450. [22] Bollen, K.A., (1986). Sample Size and Bentler and Bonett’s Nonnormed Fit Index. Psychometrika, 51, 375–377. [23] Bollen, K.A., (1989). Structural Equations with Latent Variables. John Wiley & Sons, New York, NY. [24] Bollen, K.A., (1989). A New Incremental Fit Index for General Structural Equation Models. Sociological Methods and Research, 17, 303–316. [25] Boyer, K.K., Leong, G., Ward, P.T., Krajewski, L., (1997). Unlocking the Potential of Advanced Manufacturing Technologies. Journal of Operations Management, 15: (4), 331–347. [26] Braun, P., (2004). Regional Innovation and Tourism Networks: The Nexus between ICT Diffusion and Change in Australia. Information Technology and Tourism, 6: (4). [27] Browne, M.W., Cudeck, R., (1993). Alternative Ways of Assessing Model Fit. In Bollen, Testing Structural Equation Models. Newbury Park, California: Sage, 136– 162. [28] Bugelsdijk, S., Cornet, M., (2002). A Far Friend Is Worth More than a Good Neighbor: Proximity and Innovation in a Small Country. Journal of Management and Governance, 6: (2), 169. 281 [29] Cainelli, G., Evangelista, R., Savona, M., (2005). Innovation and Economic Performance in Services: A Firm-Level Analysis. Cambridge Journal of Economics. August, 1-26. [30] Camison-Zornoza, C., Lapiedra-Alcami, R., Segarra-Cipres, M., Boronat-Navarro, M., (2004). A Meta-Analysis of Innovation and Organizational Size. Organization Studies, 25: (3), 331-361. [31] Cantillon, R., (1755). Essai sur la Nature du Commerce en General (Essay on the Nature of Trade in General). http://cepa.newschool.edu/het/profiles/cantillon.html. [32] Carlsson, B., (2006). Internationalization of Innovation Systems: A Survey of the Literature. Research Policy, 35, 56–67. [33] Chin, W.W, (1998). Issues and Opinion on Structural Equation Modeling. MIS Quarterly, 22: (1), 7-16. [34] Choi, T.Y., Eboch, K., (1998). The TQM Paradox: Relations among TQM Practices, Plant Performance and Customer Satisfaction. Journal of Operation Management, 17: (1), 59-75. [35] Cissell, M.J., (1987). Designing Effective Reward Systems. Compensation and Benefits Review, 19: (6), 49-55. [36] Cohen, W.M., Levinthal, D.A., (1989). Innovation and Learning, the Two Faces of R&D. Economic Journal, 99, 569-96. [37] Conte, A., (2002). Innovation in Italian Industry: A Firm-Level Analysis. University of Turin Research Paper. [38] Cooper, R.G., (1999). From Experience: The Invisible Success Factors in Product Innovation. Journal of Product Innovation Management, 16, 115-133. [39] Covin, J.G., Slevin, D.P., (1989). Strategic Management of Small Firms in Hostile and Benign Environments. Strategic Management Journal, 10: (1), 75–87. [40] Crépon, B., Duguet, E., Mairesse, J., (1998). Research, Innovation and Productivity: An Econometric Analysis at the Firm Level. NBER Working Paper, 6696. [41] Christensen, P., McIntyre, N., Pikholz, L. (2002). Bridging Community and Economic Development: A Strategy for Using Industry Clusters to Link Neighborhoods to the Regional Economy. Report for Shorebank Enterprise Group. Cleveland. [42] Cronbach, L.J. Shavelson, R.J., (2004). My Current Thoughts on Coefficient Alpha and Successor Procedures. Educational and Psychological Measurement Review, 24: (3), 522-537. 282 [43] Çetindamar, D., (2002). Türkiye’de Girişimcilik. TÜSĐAD: Đstanbul. [44] Damanpour, F., (1991). Organizational Innovation: A Meta-Analysis of the Effects of Determinants and Moderators. Academy of Management Journal, 14: (4), 555590. [45] Danilovic, M., Winroth, M. (2005). A Tentative Framework for Analyzing Integration in Collaborative Manufacturing Network Settings: A Case Study. Journal of Engineering and Technology Management. 22, 141-158. [46] Darroch, J., McNaughton, R., (2002). Examining the Link between Knowledge Management Practices and Types of Innovation. Journal of Intellectual Capital, 3: (3), 210–222. [47] Dess, G.G., Robinson, R.B., (1984). Measuring Organizational Performance in the Absence of Objective Measures: The Case of the Privately-Held Firm and Conglomerate Business Unit. Strategic Management Journal, 5: (3), 265-273. [48] Doloreux, D., (2004). Regional Networks of Small and Medium Sized Enterprises: Evidence from the Metropolitan Area of Ottawa in Canada. European Planning Studies, 12: (2), 173-189. [49] Doloreux, D., Parto, S., (2005). Regional Innovation Systems: Current Discourse and Unresolved Issues. Technology in Society, 27, 133–153 [50] Doyle, P., (1998). Marketing, Management and Strategy. Prentice Hall Europe. [51] Doz, Y.L, Olk, P.M., Ring, P.S., (2000). Formation Processes of R&D Consortia: Which Path to Take? Where Does It Lead? Strategic Management Journal, 21: (3), 239-266. [52] Drucker, P.F., (1984). Our Entrepreneurial Economy. Harvard Business Review, 84105. [53] Drucker, P.F., (1985). Innovation and Entrepreneurship. Oxford, ButterworthHeinemann. [54] Elçi, Ş., (2006). Đnovasyon: Kalkınmanın http://www.focusinnovation.net/InnoBook.aspx. [55] Edvinson, L., (1997). Developing Intellectual Capital at Scandia. Long Range Planning, 30: (3), 366 - 373. [56] European Commission Communication, (1996). Living and Working in the Information Society: People First. COM, (Green Paper), Jul, 389. [57] European Commission Communication, (1996). The Way Forward: Advanced Communications, Economic Growth and Social Development in Europe. Project FAIR (ACTS), Annual Reports, June. 283 ve Rekabetin Anahtarı. [58] Evangelista, R., Sandven, T., Sirilli G., Smith, K., (1998). Measuring Innovation in European Industry. International Journal of the Economics of Business, 5: (3), 311333. [59] Fagerberg, J., Mowery, D.C., Nelson, R.R., (2004). The Oxford Handbook of Innovation. Oxford University Press, USA. [60] Ferdows, K., De Meyer, A., (1990). Lasting Improvements in Manufacturing Performance. Journal of Operations Management, 9: (2), 168-184. [61] François, J.P., Favre, F., Negassi, S., (2002). Competence and Organization: Two Drivers of Innovation. A Micro-Econometric Study. Economics of Innovation and New Technology, 11: (3), 249–270. [62] Freeman, C., Soete, L., (1997). The Economics of Industrial Innovation. London, Washington. [63] Fry, A.S., (1987). The Post It Note: An Intrapreneurial Success. SAM Advanced Management Journal, 52: (3), 4-9. [64] Fukuyama, F., (1998). Güven: Sosyal Erdemler ve Refahın Yaratılması, Türkiye Đş Bankası Kültür Yayınları, Ankara. [65] Galende, J., De la Fuente, J.M., (2003). Internal Factors Determining a Firm’s Innovative Behavior. Research Policy, 32, 715–736. [66] George, G., Zahra, S., Wiklund, J., (2005). Ownership and the Internationalization of Small Firms. Journal of Management, 31, 210-233. [67] Geroski, P., (1995). Innovation and Competitive Advantage. OECD Working Paper. [68] Gulati, R., (1998). Alliances and Networks. Strategic Management Journal, 19, 293317. [69] Gulati, R., Nohria, N., Zaheer, A., (2000). Strategic Networks. Strategic Management Journal, 21, 203-215. [70] Gupta, A.K., Wilemon, D.L., (1990). Accelerating the Development of TechnologyBased New Products. California Management Review, 32, 24-44. [71] Hair, J.F.Jr., Bush, R.P., Ortinau, D.J., (2003). Marketing Research within a Changing Information Environment. McGraw-Hill/Irwin: New York. [72] Hall, B.H., Mairesse, J., (2006). Empirical Studies of Innovation in the Knowledge Driven Economy. United Nations University Working Paper, 28. [73] Hagedoorn, J., Cloodt, M., (2003). Measuring Innovative Performance: Is There an Advantage in Using Multiple Indicators? Research Policy, 32, 1365–1379. 284 [74] Hart, S.L., Milstein, M.B., (1999). Global sustainability and the creative destruction of industries, Sloan Management Review, 41, 1, 23-33. [75] Hermann, A., Tomczak, T., Befurt, R., (2006). Determinants of Radical Product Innovations. European Journal of Innovation Managment, 9, 20–43. [76] Hisrich, R.D., Peters, M.P., (1986). Establishing a New Business Venture Unit within a Firm. Journal of Business Venturing, 1, 307-322. [77] Hitt, M.A., Hoskisson, R.E., Kim, H., (1997). International Diversification: Effects on Innovation and Firm Performance in Product-Diversified Firms. Academy of Management Journal, 40: (4), 767–798. [78] Hitt, M.A., Ireland, R.D., Camp, S.M., Sexton, D.L. (2001). Guest Editors’ Introduction to the Special Issue Strategic Entrepreneurship: Entrepreneurial Strategies for Wealth Creation. Strategic Management Journal, 22, 479–491. [79] Honig, B., (2001). Learning Strategies and Resources for Entrepreneurs and Intrapreneurs. Entrepreneurship Theory and Practice, 26: (1), 21-35. [80] Hornsby, J.S., Naffziger, D.W., Kuratko, D.F., Montagno, R.V., (1993). An Interactive Model of the Corporate Entrepreneurship Process. Entrepreneurship Theory Practice, 17: (2), 29-37. [81] Hornsby, J.S., Kuratko, D.F., Zahra, S.A., (2002). Middle Managers’ Perception of the Internal Environment for Corporate Entrepreneurship: Assessing a Measurement Scale. Journal of Business Venturing, 17, 253–273. [82] Horwitch, M., Thietart, R.A. (1987). The Effect of Business Interdependencies on Product R&D-Intensive Business Performance. Management Science, 33: (2), 178197. [83] Hu, T., Lin, C., Chang, S., (2005). Technology-Based Regional Development Strategies and the Emergence of Technological Communities: A Case Study of HSIP, Taiwan. Technovation, 25, 367-380. [84] Hult, G.T.M., Snow, C.C., Kandemir, D., (2003). The Role of Entrepreneurship in Building Cultural Competitiveness in Different Organizational Types. Journal of Management, 29: (3), 401–426. [85] Institute of Standards and Technology, (2003). Between Invention and Innovation, An Analysis of Funding for Early-Stage Technology Development. http://www.atp.nist.gov/eao/gcr02-841/chapt2.htm. [86] Jaumotte, F., Pain, N., (2005). Innovation in the Business Sector. OECD Economics Department Working Papers, 459. 285 [87] Jaworski, B., Kohli A., (1993). Market Orientation: Antecedents and Consequences. Journal of Marketing, 57: (3), 53. [88] Kanter, R.M., (1985). Supporting Innovation and Venture Development in Established Companies. Journal of Business Venturing, 1: (1), 47-60. [89] Kappel T.A., Rubenstein A.H., (1999). Creativity in Design: The Contribution of Information Technology. IEEE Transactions on Engineering Management, 46, 132143. [90] Khazanchi, S., Lewis M.W., Boyer K.K., (2007). Innovation-Supportive Culture: The Impact of Organizational Values on Process Innovation. Journal of Operations Management, 25, 871–884. [91] Keizer, J.A., Dijkstra, L., Halman, J.I.M., (2002). Explaining Innovative Efforts of SMEs. An Exploratory Survey among SMEs in the Mechanical and Electrical Engineering Sector in the Netherlands. Technovation, 22, 1-13. [92] Kemelgor, B., (2002). A Comparative Analysis of Corporate Entrepreneurial Orientatation between Selected Firms in the Netherlands and the USA. Entrepreneurship and Regional Development, 14, 67-87. [93] Kerr, S., (1975). On the Folly of Rewarding A, While Hoping For B. Academy of Management Review, 18: (4), 769-783 [94] Kluge, J., Beyer, I., Deger, R., Düsedaui, D. (1996). Shrink To Grow. McKinsey & Company, Macmillan Press, London, [95] Knoben, J., Orlemans, L.A.G., Rutten, R.P.J.H. (2006). Radical Changes in InterOrganizational Network Structures: The Longitudinal Gap. Technological Forecasting and Social Change, 73, 390–404. [96] Koberg, C.S., Uhlenbruck, N., Sarason, Y., (1996). Facilitators of Organizational Innovation: Role of Life-Cycle Stage. Journal of Business Venturing, 11, 133-149. [97] Kuratko, D.F., Montagno, R.V., (1989). The Intrapreneurial Spirit. Training and Development Journal, 43: (10), 83-87. [98] Kuratko, D.F., Montagno, R.V., Hornsby, J.S., (1990). Developing an Intrapreneurial Assessment Instrument for an Effective Corporate Entrepreneurship. Strategic Management Journal, 11: (5), 49-58. [99] Kuratko, D.F., Hodgetts, R.M., (1998). Entrepreneurship: A Contemporary Approach. Dryden Press, London. [100] Kuratko, D.F., Ireland, R.D., Covin, J.G., Hornsby, J.S. (2005). A Model of MiddleLevel Managers’ Entrepreneurial Behavior. Entrepreneurship Theory and Practice, 29: (6), 699-716. 286 [101] Lawler, E.A., Porter L.W., (1967). The Effect of Performance on Job Satisfaction. Industrial Relations, 7, 20-28. [102] Liao, C., Chuang, S., (2006). Exploring the Role of Knowledge Management for Enhancing Firm’s Innovation and Performance. Proceedings of the 39th Hawaii International Conference on System Sciences. [103] Lin, B., Li P., Chen, J., (2006). Social Capital, Capabilities, and Entrepreneurial Strategies: A Study of Taiwanese High-Tech New Ventures. Technological Forecasting and Social Change, 73, 168-181. [104] Lin, C., Thung, C., Huan, C. (2006). Elucidating the Industrial Cluster Effect from a System Dynamics Perspective. Technovation, 26, 473-482. [105] Loch, C., Stein, L., Terwiesch, C., (1996). Measuring Development Performance in the Electronics Industry. Journal of Product Innovation Management, 13, 3-20. [106] Love, J.H., Ashcroft, B., Dunlop, S., (1996). Corporate Structure, Ownership and the Likelihood Of Innovation. Applied Economics, 28, 737–746. [107] Love, J.H., Ashcroft, B., (1999). Market versus Corporate Structure in Plant-Level Innovation Performance. Small Business Economics, 13:(2), 97-109. [108] Lööf, H., Heshmati, A., (2002). Knowledge Capital and Performance Heterogeneity: A Firm-Level Innovation Study. International Journal of Production Economics, 76: (1), 61-85. [109] McAdam, R., Keogh, K., (2004). Transitioning Towards Creativity and Innovation Measurement in SMEs. Creativity and Innovation Management, 13: (2), 126-141. [110] McCalla, R.J. (1990). The Geographical Spread of Free Zones Associated with Ports. Geoforum, 21: (1), 121-134. [111] Menon, A., Bharadwaj, S., Adidam, P., Edison S., (1999). Antecedents and Consequences of Marketing Strategy Making. Journal of Marketing, 63: (2), 18–40. [112] Meredith, J.R., Raturi, A., Amoako-Gyampah, K., Kaplan, B., (1989). Alternative Research Paradigms in Operations. Journal of Operations Management, 8: (4), 297 326. [113] Metcalfe, J.S., (1998). Evolutionary Economics and Creative Destruction. London: Routledge. [114] Metz, P.D., (1996). Integrating Technology Planning with Business Planning. Research Technology Management, 39: (3), 19-22. [115] Miller, D., Friesen, P.H. (1982). Innovation in Conservative and Entrepreneurial Firms: Two Models of Strategic Momentum. Strategic Management Journal, 3: (1), 1-25. 287 [116] Moenaert, R.K., Souder, W.E., De Meyer, A., Deschoolmeester, D., (1994). R&DMarketing Integration Mechanisms, Communication Flows, and Innovation Success. Journal of Product Innovation Management, 11, 31-45. [117] Montalvo, C., (2004). What Triggers Change and Innovation? Technovation, 26, 312–323. [118] Motowidlo, S.J., (2003). Job Performance. In Comprehensive Handbook of Psychology. Industrial and Organizational Psychology. New York, NY: Wiley, 12, 39-53. [119] Motwani, J., Dandridge, T., Jiang, J., Soderquist, K., (1999). Managing Innovation in French Small and Medium-Sized Enterprises. Journal of Small Business Management, 37: (2), 106–114. [120] Nardi, P.M., (2003). Doing Survey Research: A Guide to Quantitative Methods. Boston: Pearson Education. [121] Narver, J.C., Slater S.F., (1990). The Effect of a Market Orientation on Business Profitability. Journal of Marketing. 54, 20-35. [122] Norusis, M.J., (2003). SPSS 12.0 Statistical Procedures Companion. Prentice Hall, Inc., New Jersey. [123] Oczkowski, E., Farrell, M., (1998). Discriminating between Measurement Scales Using Non-Nested Tests and Two Stages Least Squares: The Case of Market Orientation. International Journal of Research in Marketing, 15: (4), 349-366. [124] OECD, (1997). Oslo Manual: Proposed Guidelines for Collecting and Interpreting Technological Innovation Data. Paris. [125] OECD, (2005). Oslo Manual: Proposed Guidelines for Collecting and Interpreting Technological Innovation Data. Paris. [126] Olson, E.M., Walker, O.C., Ruekert, R.W., Bonner, J., (2001). Patterns of Cooperation during New Product Development among Marketing, Operations and R&D: Implications for Project Performance. The Journal of Product Innovation Management, 18, 258-271. [127] Öner, M.A., (2006). Ar-Ge Yönetimi. Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi. [128] Öner, M.A., Başoğlu, A.N., Kök, M.S., (2007). Megatrends as Perceived in Turkey in Comparison to Austria and Germany. Technological Forecasting and Social Change, 74: (4), 538-557. [129] Öner, M.A., Göl, S., (2007). Pitfalls in and Success Factors of Corporate Foresight Projects. International Journal of Foresight and Innovation Policy, 3: (4), 447 – 471. 288 [130] Öner, M.A., Sarıtaş, Ö., (2005). A Systems Approach to Policy Analysis and Development Planning - Construction Sector in the Turkish Five-Year Development Plans. Technological Forecasting and Social Change, 72: (7), 886 - 911. [131] Özçelik, E., Taymaz, E., (2004). Does Innovativeness Matter for International Competitiveness in Developing Countries? The Case of Turkish Manufacturing Industries. Research Policy, 33, 409-424. [132] Pavitt, K., (1984). Sectoral Patterns of Technical Change: Towards a Taxonomy and a Theory. Research Policy, 13, 343 - 373. [133] Pavitt, K., (1990). What We Know about the Strategic Management of Technology? California Management Review, 52: (3): 17-26. [134] Payzın E., Ulusoy G., Kaylan A.R., Akova B., (1998). New Product Development Capabilities of the Turkish Electronics Industry. Proceedings of the 5th International Product Development Management Conference, Como: 863-876. [135] Pearce, J.A., David, F.R. (1983). A Social Network Approach to Organizational Design Performance. The Academy of Management Review, 8: (3), 436 – 444. [136] Pearce, J.A., Robbins, D.K., Robinson, R.B., (1987). The Impact of Grand Strategy and Planning Formality on Financial Performance. Strategic Management Journal, 8: (March-April), 125-134. [137] Pandya, K.V., Karlsson, A., Sega, S., Carrie, A., (1997). Towards the Manufacturing Enterprise of the Future. International Journal of Operation and Production Management, 17: (5), 502-521. [138] Peeters, C., Van Pottelsberghe, B., (2003). Measuring Innovation Competencies and Performances: A Survey of R&D Firms in Belgium. Working Papers, CEB 04-05. Université Libre de Bruxelles, Solvay Business School, Centre Emile Bergheim (CEB). [139] Pelham, A.E., (1999). Influence of Environment, Strategy, and Market Orientation on Performance in Small Manufacturing Firms. Journal of Business Research, 45, 33-46. [140] Pinchot, G., (1985). Intrapreneuring: Why You Don't Have to Leave the Corporation to Become and Entrepreneur. New York, NY Harper and Row Publishers. [141] Podolny, J., Page, K., (1998). Network Forms of Organization. Annual Review of Sociology, 24: (1), 57-76. [142] Porter, M.E., (1979). The Structure within Industries and Companies’ Performance. Review of Economics and Statistics, 61, 214–227. 289 [143] Porter, M.E., (1990). The Competitive Advantage of Nations, Basic Books, New York. [144] Porter, M.E., (1998). Clusters and the New Economics of Competition. Harvard Business Review, 76: (6), 77-90. [145] Porter, M.E., (1999). Clusters and Competition: New Agendas for Companies, Governments and Institutions, On Competition içinde bölüm, Harvard Business School Press,Boston, Mass. [146] Probert, D. Gregory, M., (1995). A Process Model for the Management of Technology: Mapping Techniques and Sectoral Characteristics. Proceedings of the International Association for Management of Technology Conference, Aston, 431438. [147] Raymond, L., Blili, S., (2000). Organizational Learning as a Foundation of Electronic Commerce in the Network Organization. International Journal of Electronic Commerce, 5: (2), 29-45. [148] Romer, P., (2005). The Arc of Science. Paper presented at World Bank/CREI conference on R&D and Innovation in the Development Process. A New Look at Theory, Evidence and Policies, Universitat Pompeu Fabra, Barcelona. [149] Roper, S., Love, J.H., (2002). Innovation and Export Performance: Evidence from the UK and German Manufacturing Plants. Research Policy, 31: (7), 1087-1102. [150] Roper, S., Grimes, S., (2005). Wireless Valley, Silicon Valley and Digital IslandHelsinki, Tel Aviv and Dublin and the ICT Global Production Network. Gepforum, 36, 297-313 [151] Rosenfeld, S., (1997). Bringing Business Clusters into the Mainstream of Economic Development. European Planning Studies, 5: (1), 3-23. [152] Rosenfeld, S., (2001). Backing into Clusters: Retrofitting Public Policies; Integration Pressures: Lessons From Around The World. John F. Kennedy School Symposium, Harvard Üniversitesi’nde Sunulan Bildiri. [153] Rosenfeld, S., (2003). Clusters of Creativity: Innovation and Growth in Montana. Montana Belediyesi Ekonomik Fırsatlar Ofisine Sunulan Rapor. [154] Ross, E.A., (1896). The Location of Industries. The Quarterly Journal of Economics, 10: (3), 247-268. [155] Sabel, C.F., Herrigel, G.B., Deeg, R., Kazis, R., (1989). Regional Prosperities Compared: Massachusetts and Baden-Württemberg in the 1980s. Economy and Society, 18: (4), 374 – 404. 290 [156] Sáez, C.B., Marco, T.G., Arribas, E.H., (2002). Collaboration in R&D with Universities and Research Centres: An Empirical Study of Spanish Firms. R&D Management, 32: (4), 321–341. [157] Salavou, H., (2004). The Concept of Innovativeness: Should We Need to Focus? European Journal of Innovation Management, 7, 33-44. [158] Sarıtaş, Ö., Öner, M.A., (2004). Systemic Analysis of UK Technology Foresight Results - Joint Application of Integrated Management Model and Roadmapping. Technological Forecasting and Social Change, 71, 27 – 65. [159] Sathe, V., (1985). Managing an Entrepreneurial Dilemma; Nurturing Entrepreneurship and Control in R&D Corporations. Frontiers of Entrepreneurship Research 37: (2), 636-656. [160] Schumpeter, J.A., (1934). The Theory of Economic Development: An Inquiry into Profits, Capital, Credit, Interest, and the Business Cycle. Cambridge, Harvard University Press. [161] Schumpeter, J.A., (1950). Capitalism, Socialism and Democracy. Third Expanded Edition, New York: Harper. [162] SEIN, (2000). Development of a Generic Innovation Network Simulation Platform. May. [163] SEIN Consortium, (1999). Communalities and Differences in the SEIN Case Studies. Third Presentation of Progress, Grenobal Meeting, September. [164] Semolic, B., Ostar A., (2007). Network Organizations - A New Paradigm of the 21st Century. Strojniski Vestnik-Journal Of Mechanical Engineering, 53: (3), 193-211. [165] Simon, M., Elango, B., Houghton, S. M., Savelli, S., (2002). The Successful Product Pioneer: Maintaining Commitment while Adapting to Change. Journal of Small Business Management, 40: (3), 187-203. [166] Slevin, D.P., Covin, J.G., (1990). Juggling Entrepreneurial Style and Organizational Structure. Sloan Management Review, 31: (2), 43-53. [167] Snow, C., Miles, R., Coleman, H., (1992). Managing 21st Century Network Organizations. Organizational Dynamics, 20: (3), 5-20. [168] Souder, W.E., (1981). Encouraging Entrepreneurship in R&D Corporations. Research Management, 24: (3), 18-22. [169] Souitaris, V., (2001). External Communication Determinants of Innovation in the Context of a Newly Industrialized Country: A Comparison of Objective and Perceptual Results from Greece. Technovation, 21, 25–34. 291 [170] Souitaris, V., (2002). Technological Trajectories as Moderators of Firm-Level Determinants of Innovation. Research Policy, 31, 877–898. [171] Steinfield, C., Scupola, A., (2006). Explaining ICT Infrastructure and e-Commerce Uses and Benefits in Industrial Clusters. 39, Hawai Uluslararası Sistem Bilimleri Konferansı’nda Sunulan Bildiri. [172] Streiner, D.L., (2003). Starting at the Beginning: An Introduction to Coefficient Alpha and Internal Consistency. Journal of Personality Assessment, 80: (1), 99-103. [173] Stevenson, H.H., Jarillo, C.J. (1990). A Paradigm of Entrepreneurship: Entrepreneurial Management. Strategic Management Journal, 11: (5), 17-27. [174] Subramaniam, M., Youndth, R.A., (2005). The Influence of Intellectual Capital on the Types of Innovative Capabilities. Academy of Management Journal, 48: (3), 450–463. [175] Stopford, J., Baden-Fuller, C., (1994). Creating Corporate Entrepreneurship. Strategic Management Journal, 15, 521-536. [176] Sundbo, J., (1999). Empowerment of Employees in Small and Medium-Sized Service Firms. Employee Relations, 21: (2), 105-127. [177] Sykes, H.B., Block, Z., (1989). Corporate Venturing Obstacles: Sources and Solutions. Journal of Business Venturing, 4: (3), 159-167. [178] Taş, R. (2006). Ar-Ge Yoğunluğu - Rekabet Gücü Đlişkisi Açısından Türkiye - AB Karşılaştırmalı Analizi. Pamukkale Üniversitesi Maliye Sempozyumu Bildirisi. [179] Tatikonda, M.V., Rosenthal, S.R., (2000). Successful Execution of Product Development Projects: Balancing Firmness and Flexibility in the Innovation Process. Journal of Operations Management, 18, 401–425. [180] Taymaz, E., (2006). Yenilik, Rekabet Gücü ve Doğrudan Yabancı Yatırımlar. II. Rekabet Çalıştayı, Sabancı Üniversitesi, 7 Ekim. www.ref.sabanciuniv.edu. [181] Terwiesch, C., Loch, C., Niederkofler, M., (1996). Does Product Development Make A Difference? INSEAD Working Paper, June. [182] Tether, B.S., (2002). Who Co-Operates for Innovation, and Why: An Empirical Analysis. Research Policy, 31, 947-967. [183] Ulusoy, G., Payzın, E., Bilgiç, T., Kaylan, A.R., Özgür A., (1998). Taşıt Araçları Yan Sanayiinde Teknoloji ve Yeni Ürün Geliştirme Yönetimi, TÜSĐAD, Đstanbul. [184] Ulusoy, G., Toker, A., Karabatı, S., Barbarosoğlu, G., Đkiz, Đ., (1999). Beyaz Eşya Yan Sanayiinde Rekabet Stratejileri ve iş Mükemmelliği, TÜSĐAD, Đstanbul. 292 [185] Ulusoy, G., (2000). Moving Forward: Assessment of Competitive Strategies and Business Excellence In the Turkish Manufacturing Industry: A Benchmarking Study, TÜSĐAD, Đstanbul. [186] Venkatraman, N., Ramanujam, V., (1986). Measurement of Business Performance in Strategy Research: A Comparison of Approaches. The Academy of Management Review, 11: (4), 801-814. [187] Veugelers, R., Cassiman, B., (1999). Make and Buy in Innovation Strategies: Evidence from Belgian Manufacturing Firms. Research Policy, 28, 63–80. [188] Vinding, A.L., (2006). Absorptive Capacity and Innovative Performance: A Human Capital Approach. Economics of Innovation and New Technology, 15: (4), 507-517. [189] Vining, R., (1946). Location of Industry and Regional Patterns of Business-Cycle Behavior. Econometrica, 14: (1), 37-68. [190] Vining, R., (1949). Region as an Economic Entity and Certain Variations to Be Observed in the Study of Systems of Regions. The American Economic Review, 39: (3), 89-104. [191] Walker, O.C., Ruekert R.W., (1987). Marketing’s Role in the Implementation of Business Strategies: A Critical Review and Conceptual Framework. Journal of Marketing, 51: (July), 15–33. [192] Wan, D., Ong, C.H., Lee, F., (2003). Determinants of Firm Innovation in Singapore. Technovation, 25: 261–268. [193] Wang, C., Ahmed, P., (2004). Development and Validation of the Organizational Innovativeness. European Journal of Innovation Management, 7: (4), 303-313. [194] Ward, P.T., Duray, R., (2000). Manufacturing Strategy in Context: Environment Competitive Strategy and Manufacturing Strategy. Journal of Operations Management, 18: (3), 123-138. [195] Wheaton, B., Muthén, B., Alwin, D.F., Summers, G.F., (1977). Assessing Reliability and Stability in Panel Models. Sociological methodology, San Francisco: JosseyBass, 84–136. [196] Womack, P.J., Jones, D.T., Roos, D., (1991).The Machine that Changed the World: How Japan’s Secret Weapon in the Global Auto Wars Will Revolutionize Western Industry. Harper Perennial, New York. [197] Yılmaz, C., Alpkan, L., Ergun, E., (2005). Cultural Determinants of Customer - and Learning- Oriented Value Systems and Their Joint Effects on Firm Performance. Journal of Business Research, 58: 1340-1352. [198] Yin, R.K., (2003). Case Study Research - Design and Methods. Third Edition, Sage Publications, USA. 293 [199] Zahra, S.A., (1993). Environment, Corporate Entrepreneurship and Financial Performance: A Taxonomic Approach. Journal of Business Venturing, 8: (4), 319340. [200] Zahra, S.A., (1996). Technology Strategy and Financial Performance: Examining the Moderating Role of the Firm’s Competitive Environment. Journal of Business Venturing, 11: (3), 189–219. [201] Zahra, S.A., Neubaum, D.O., Huse, M., (2000). Entrepreneurship in Medium-Size Companies: Exploring the Effects of Ownership and Governance Systems. Journal of Management, 26: (5), 947–976. 294 TÜBĐTAK PROJE ÖZET BĐLGĐ FORMU Proje No: SOBAG-105K105 Proje Başlığı: ĐMALAT SANAYĐĐNDE ĐNOVASYON MODELLERĐ VE UYGULAMALARI PROJESĐ Proje Yürütücüsü ve Araştırmacılar: Prof. Dr. Gündüz ULUSOY - Sabancı Üniversitesi (Proje Yürütücüsü) Doç. Dr. Lütfihak ALPKAN - Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü Yar. Doç. Dr. Kemal KILIÇ - Sabancı Üniversitesi Yar. Doç. Dr. M. Atilla ÖNER - Yeditepe Üniversitesi Projenin Yürütüldüğü Kuruluş ve Adresi: SABANCI ÜNĐVERSĐTESĐ Orhanlı - Tuzla, 34956 Đstanbul Destekleyen Kuruluş(ların) Adı ve Adresi: Projede Sabancı Üniversitesi dışında Yeditepe Üniversitesi ve Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nden öğretim üyeleri ve araştırma görevlileri yer alacaktır. • Yeditepe Üniversitesi, Đnönü Mah. Kayışdağı Cad. 26 Ağustos Yerleşimi, 34755 Kadıköy - Đstanbul • GYTE, Muallimköy Kampusu PK:141 41400 Gebze/KOCAELĐ Projeyi destekleyen diğer bir taraf da Sektörel Dernekler Federasyonu SEDEFED'dir. Yönetim Kurulunda 12 meslek derneğinin yer aldığı SEDEFED projeye ayni yardım sağlamaktadır. • SEDEFED - Sektörel Dernekler Federasyonu, Barbaros Bulvarı No:24 Kat:1 D:2 Çınar Apt. Balmumcu - Beşiktaş, 34349, Đstanbul. Projenin Başlangıç ve Bitiş Tarihleri: Ocak 2006 – Ocak 2008 295 Öz Firma düzeyinde inovasyonu modellemek ve inovasyonun performansa etkilerini saptamak için, 184 imalat firmasını içeren gözlemsel bir araştırma gerçekleştirilmiştir. Yenilikçilik modeli oluşturulmuş, inovasyon geliştirme sürecindeki belirleyicilerin analizi yapılmış, ülke, sektör ve firma bazında inovasyon strateji ve politikalarının önerilmesinde yol gösterebilecek bilgiler derlenmiştir. Kümeler çalışmasıyla, kümelerin yenilikçilik üzerindeki etkileriyle, küme içinde bulunmanın yenilik süreçlerinde firmalara getirdiği avantajlar belirlenmiştir. Böylece firmaların daha yenilikçi olmalarına yol açan kümeleşme ilişkileri ve dinamiklerine ışık tutulmuştur. Anahtar Kelimeler: Đnovasyon, Yenilikçilik, Rekabetçilik, Đnovasyon Stratejileri, Küme, Teknoloji, Firma Performansı, Đstatistiksel Analiz. Projeden Yapılan Yayınlar: Gündüz Ulusoy, Rekabetçilik ve Đnovasyon, USĐS 2007 Bildiriler Kitabı, 28-33, Sakarya Üniversitesi, 2007. Gündüz Ulusoy, Türk Đmalat Sanayii Kuruluşlarında Đnovasyon, Önce Kalite, 116, 26-32, 2007. Gürhan Günday, Gündüz Ulusoy, Kemal Kılıç, Lütfihak Alpkan, Effects of Innovation on Firm Performance, Taslak Makale, Sabancı Üniversitesi, 2007. Proje Bağlamında Gerçekleştirilen Sunumlar ve Diğer Faaliyetler: 1. Marka, Kalite ve Teknoloji Yönetimi Sempozyumu. Đnovasyon ve Ar-Ge Yönetimi Paneli. TMMOB, Gaziantep, 18-19 Mayıs 2007. 2. Innovation Models and Implementations at Firm Level in Manufacturing Industry, Mühendislik ve Doğa Bilimleri Seminerleri, 30 Mayıs 2007. 3. Yenilik ve Rekabet, Yenilik, Patent, Marka ve Rekabet Stratejileri Sempozyumu, ATSO, Adapazarı, 5-7 Haziran 2007. 4. Proje Sonuçlarının Bir Sanayici Grubu Đle Tartışılarak Geribesleme Alınması, 21 Eylül 2007. 5. Türkiye Đmalat Sanayiinde Firma Düzeyinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları, 296 Fruili Venezia Giulia Bölgesinde Sanayi ve Đnovasyon, Istanbul Sanayi Odası, 23 Ekim 2007. 6. Innovation Models and Implementations at Firm Level in Manufacturing Industry, INFORMS, 4 -7 Kasım 2007, Seattle, ABD. 7. Firma Düzeyinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları, Rekabet Kongresi 2007, 8 Kasım 2007, Istanbul. 8. Đmalat Sanayiinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları Kümeler Alt Projesi, 16. Kalite Kongresi, Istanbul, 13-14 Kasım 2007. 9. Đmalat Sanayiinde Đnovasyon Modelleri ve Uygulamaları Araştırması 2006/07 Veri Sağlayan Firmalarla Değerlendirme Toplantısı, Sabancı Üniversitesi, 28 Kasım 2007. 10. Firmalara Yollanan Raporlar: EK G’de Firma Rapor Örneği verilmiştir. 11. Yedi Şirket Đle Vaka Çalışması, 24 Ekim 2007, 2 Kasım 2007, 9 Kasım 2007, Sabancı Üniversitesi 12. An Integrated Innovation Model: How Innovations Are Born And What Are Their Impacts On Firm Performance?, EUROMA 2008, 15-18 Haziran 2008, Hollanda. 297