27 Mart 1889: Siyasetçi ve edebiyatçı Yakup Kadri

Transkript

27 Mart 1889: Siyasetçi ve edebiyatçı Yakup Kadri
27 Mart 1889: Siyasetçi ve edebiyatçı Yakup Kadri Karaosmanoğlu doğdu | Marksist.org
Atilla Dirim tarafından yazıldı.
Cumartesi, 26 Mart 2011 11:16
Yakup Kadri, Türkçe romancılığın ve anı yazımının önemli kalemlerindendir. Öğrenimini
Mısır ve İstanbul'da yaptı. Genç yaşta milliyetçi fikirlerle tanıştı; 1908 devriminde
İstanbul'da Hukuk Fakültesi'ne girdi ama mezun olmadan ayrıldı. Birinci Dünya Savaşı
sonrasında Mustafa kemal hareketini destekledi. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte
milletvekilliği dahil çeşitli görevler üstlendi. "Kadro" dergisinin yönetiminde bulundu.
Kahire doğumlu olan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, ilköğrenimine ailesiyle birlikte gittiği
Manisa´da başladı. 1903´de İzmir İdadisi´ne girdi. Babasının ölümünden sonra annesiyle yine
Mısır´a döndü, öğrenimini İskenderiye´deki bir Fransız okulunda tamamladı. 1908´de başladığı
İstanbul Hukuk Mektebi´ni bitirmedi.
Bu dönemde İttihat ve Terakki Cemiyeti içinde çeşitli faaliyetler yürüttü. 1909´da arkadaşı
Şehabettin Süleyman aracılığıyla Fecr-i Âti topluluğuna katıldı. 1916´da tedavi olmak için gittiği
İsviçre´de üç yıl kadar kaldı. Daha sonra Mustafa Kemal hareketinden yana tavır aldı.
Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte kemalizmin ideologlarından biri oldu. 1923´te Mardin,
1931´de Manisa milletvekili oldu. Bir yandan da gazeteciliğini ve roman yazarlığını sürdürdü.
1929 yılında dünya kapitalizminin girdiği "büyük buhran"ın ardından devlet kapitalizminin
sözcülüğünü yaptı. 1932´de Vedat Nedim Tör, Şevket Süreyya Aydemir, Burhan Asaf Belge ve
İsmail Hüsrev Tökin ile birlikte Kadro dergisinin kurucuları arasında yer aldı. Ancak CHP'nin
içinde başta Recep Peker ve Celal Bayar olmak üzere çeşitli kesimlerle çelişkiye düştü.
Recep Peker, kemalizmin ideologluğunu ancak hareketin içinde bizzat bulunan unsurların, yani
kendisinin ve çevresinin yapacağını, eski komünistlerin bu işe karışmaması gerektiğini
söylüyordu. Celal Bayar ise İş Bankası nezdinde burjuvazinin temsilcisi olarak, ekonomide
serbest piyasanın rolünün asgariye indirilmesi gerektiğini savunan Kadro dergisiyle çıkar
çatışması içindeydi. Böylece Yakup Kadri 1934 yılında Tiran büyükelçisi olarak ülkeden
uzaklaştırıldı, Kadro dergisi de yayın hayatına son verdi.
Yakup Kadri daha sonra 1935´te Prag, 1939´da La Haye, 1942´de Bern, 1949´da Tahran ve
1951´de yine Bern elçiliklerine getirildi. 27 Mayıs darbesinin ardından Kurucu Meclis üyeliğine
seçildi. 1961-1965 arasındaki Manisa milletvekilliği oldu. 13 Aralık 1974´te Ankara´da öldü.
1/2
27 Mart 1889: Siyasetçi ve edebiyatçı Yakup Kadri Karaosmanoğlu doğdu | Marksist.org
Atilla Dirim tarafından yazıldı.
Cumartesi, 26 Mart 2011 11:16
Yazı Hayatı:
Karaosmanoğlu yazarlığa Ümit, Servet-i Fünun, Resimli Kitap gibi dergilerde başladı. Fecr-i
Âticiler´in 'sanat şahsî ve muhteremdir' görüşünü paylaştığı ve 'sanat için sanat' yaptığı bu ilk
döneminde Nirvana adlı bir oyun, makaleler, denemeler, düzyazı şiirler ve öyküler yazdı.
Balkan Savaşı ve I. Dünya Savaşı sırasında yaşanan travma, sanat anlayışını değiştirmesine
yol açtı. Türk toplumunun çeşitli dönemlerdeki gerçekliğini sergilemek istediği için bir ikisi
dışında eserlerinde belli tarihi dönemleri ele aldı. "Kiralık Konak" I. Dünya Savaşı öncesinin,
"Hüküm Gecesi" II. Meşrutiyet´in, "Sodom ve Gomore" mütareke döneminin, "Yaban" 1920'li
yılların, "Ankara" cumhuriyetin ilk on yılının, "Bir Sürgün" II. Abdülhamid döneminin işlendiği
romanlardır.
"Panorama" 1923-1952 yıllarını kapsar. Karaosmanoğlu 1920´lerden sonra kalemini kemalizmin
lehinde kullanmış, ancak özellikle sürgüne gönderildikten sonra anı kitaplarından başka bir şey
yazmamıştır. Romanları arasında en ünlüleri Nur Baba, Kiralık Konak ve Yaban´dır. Nur Baba,
Karaosmanoğlu´nun ilk romanıdır. 1922´de kitap olarak çıkmadan önce gazetede
yayımlanmıştır. Ama yazılışı ondan sekiz dokuz yıl öncesine gider. O yıllar Karaosmanoğlu´nun
Eski Yunan ve Latin edebiyatıyla ilgilendiği ve Çamlıca´daki bir Bektaşi tekkesine devam ettiği
dönemdir. Nur Baba´yı Euripides´in Bakkhalar´ından esinlenerek ve tekkedeki gözlemlerine
dayanarak yazmıştır.
Yakup Kadri, Ergenekon adlı eserinde bir Kemalist olarak "Milli Mücadele" esnasında yazdığı
makalelerin bir kısmını bir araya getirmiştir. Yakup Kadri, eserine bu adı verirken "Milli
Mücadele"yi Ergenekon'dan çıkış, Mustafa Kemal'i de demirci Börtüçene olarak görüyordu.
Dolayısıyla ortaya çıkan yeni devlet yapılanmasının sembolü olarak da görmekteydi.
2/2