RUS İSTİHBARATI: KGB-FSB

Transkript

RUS İSTİHBARATI: KGB-FSB
www.academidea.com
RUS İSTİHBARATI: KGB-FSB
Mustafa ATEŞ
Akdeniz Üniversitesi
Uluslararası İlişkiler (Yüksek Lisans)
www.academidea.com
Özet
İstihbarat faaliyetlerine gereken ehemmiyeti veren milletlerden olan Ruslar, istihbarat
alanında özellikle 1881 yılında Okhrana’nın kurulmasıyla başlayacak olan ve günümüze doğru
ilerleyen bu süreçte zenginleşen bir kurumsal hafızaya sahiptir. Sağlam bir teşkilatlanmaya
sahip olan istihbarat kurumları gerek Sovyetler Birliği döneminde gerekse Rusya Federasyonu
döneminde politika yapımında önemli bir etkiye sahip olmuşlardır. Bu çalışmada da Rus
istihbarat servisleri, bu servislerin yerine getirdiği fonksiyonlar ve istihbaratın Rus iç ve dış
politikasına etkisi incelenmeye çalışılmıştır. Gerek geçmişte gerek ise günümüzde istihbarat
alanında faaliyet gösteren birçok kuruluşun bulunması, yetki ve görev paylaşımı konusunda
biraz karmaşaya yol açmıştır. Bununla birlikte çalışmamızda öne çıkan istihbarat servisleri
Sovyetler Birliği döneminde KGB (Komitet Gosudarstvennoi Bezopastnosti) ve Rusya
Federasyonu döneminde FSB (Federalnaya Sluzhba Bezopasnosti) olacaktır. İstihbaratın
ülkeler için ne denli önemli olduğu günümüzde daha iyi anlaşılmaya başlansa da bu konuda
çalışmalar yapmak istihbaratın muhtevası gereği zordur. Bu konuda en iyi kaynaklar yine
istihbarat servislerinden sağlanan arşivler ve eski istihbarat çalışanlarının hatıra ve
mektuplarıdır. Dolayısıyla bu çalışma kapsamında da özellikle arşivlerden ve hatırlardan
faydalanılmış eserlerden oluşan bir literatür taraması yapılamaya özen gösterilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Rusya, SSCB, İstihbarat, KGB, FSB, Sosyal Kontrol
Abstract
Russians, one of the nations which attach required importance to intelligence activities,
have an enriching institutional memory in the intelligence field with process which particularly
start from establishing of Okhrana in 1881 towards the present day. Intelligence institutions
www.academidea.com
which have strong organizational structre significantly impact the process of making policy in
the era of Soviet Union and Russian Federation both. In this study, Russian intelligence
institutions and functions they execute and impact of the intelligence to Russian domestic and
foreign policy were to be examined. In the both, past periods and present day, the presence of
many active institutions in the intelligence field leads to confusion about the power and duty
sharing. For all that, in our study, prominence institutions are going to be KGB (Komitet
Gosudarstvennoi Bezopastnosti) in the Soviet era and FSB (Federalnaya Sluzhba
Bezopasnosti) in RF era. Even though, today, it is understood better that intelligence is how
much important for states, studying in this field is hard due to the content of intelligence. The
best source materials in this field are archives provided from intelligence institutions and
memories and letters of former intelligence officers. That is why, in the scope of study, attention
has been paid to conduct literature review which consist of sources benefited archives and
memories.
Key words: Russia, SSSR, Intelligence, KGB, FSB, Social Control
www.academidea.com
Giriş
İstihbarat faaliyetleri, tarihin ilk dönemlerinden beri yapılagelmekteyken bilginin ne
kadar önemli olduğunun herkes tarafından kabul edildiği günümüzde, ülkeler istihbarat
faaliyetlerine daha fazla önem vermektedirler. Bununla birlikte insan hakları açısından
değerlendirildiğinde istihbarat faaliyetlerine bazı eleştiriler getirildiğini de belirtmekte fayda
vardır. Özel hayatın gizliliği ve sonucunda oluşacak siyasi baskı ve ayrımcılıklar gibi birçok
konuda istihbarat faaliyetlerinin insan hakları ihlallerine neden olabileceği değerlendirilse de
ülkelerin bu faaliyetlerden vazgeçmesi düşünülemez. Öyle ki yapılan savaşlar yalnızca silah
üstünlüğüyle kazanılmayıp, istihbarat faaliyetleri sonucu elde edilen veriler savaşın
kazanılmasına büyük katkı sağlarken, günümüzde istihbarat faaliyetleri yalnızca savaşların
kazanılmasında da kullanılmamaktadır. Ekonomik istihbarat ve teknoloji istihbaratı gibi birçok
alanda istihbarat faaliyetleri yürütülmektedir. Ayrıca istihbarat faaliyetlerinin yürütülmesinde
devlet ve devletin organları tek aktör de değildir artık. Ulusal ve uluslararası şirketlerin de pek
tabi rakipleri ve piyasa hakkında istihbarat faaliyetleri yürüttüğü görülmektedir. En büyük
teknoloji şirketlerinden Apple ve Samsung birbirlerine, kendilerine ait verileri çaldığına dair
birçok dava açmışlardır.1 Bu da istihbarat savaşlarının şirketler bazına kadar taşındığını gösterir
nitelikte iyi bir örnektir. Tüm dünyaca bilgiye sahip olmanın ve istihbarat faaliyetlerinin
önemini kavradığı bu dönemde ülkemizin bu alanda yapılan çalışmalar konusunda istenilen
seviyede olmadığı görülmektedir. Bu çalışmayla, dünyada istihbaratı iyi bir şekilde kullanan
milletlerden Rusların istihbarat geçmişine ve istihbaratın günümüz Rusya’sının politikalarına
etkisine değinilecekken, ülkemizde de istihbarat alanında yapılan çalışmalara katkı sağlanması
hedeflenmektedir.
İki kutuplu dünya olarak da anılan soğuk savaş döneminin sona ermesiyle, SSCB’nin
varisi olarak görülen Rusya’nın en önemli amacının; yakın çevre olarak nitelendirdiği eski
Sovyetler Birliği topraklarında nüfuzunu sürdürmek ve oluşmakta olan çok kutuplu düzen
içerisinde küresel bir güç olarak yerini almak olduğunu söyleyebiliriz. Başta enerji olmak üzere
ekonomi, askeri güç ve güvenlik, kültürel ve siyasi baskı Rusya’nın bu amaca ulaşmada
elindeki en önemli silahlardandır. Rusya, özellikle Vladimir Putin ile birlikte, bu amacına daha
kararlı adımlarla ilerlemek istemektedir. Eski bir KGB çalışanı2 olan Putin’in bu amaca
1
Bkz. http://www.teknoblog.com/apple-samsung-dava-abd-yuksek-mahkemesi-itiraz-105719/ (erişim:
04.09.2015)
2
http://www.biography.com/people/vladimir-putin-9448807#synopsis (erişim: 12.06.2015)
www.academidea.com
ulaşmada yukarıda sayılanlardan askeri güç ve güvenlik başta olmak üzere bütün alanlarda
istihbarat servislerini etkin bir şekilde kullanmaya önem verdiği görülmektedir. Rusların
tarihine bakıldığında, istihbarat servisleri yalnızca Putin döneminde değil Çarlık Rusya’sından
bu yana büyük bir öneme sahip olduğu görülecektir. Bu çalışmayla birlikte de başta KGB ve
FSB olmak üzere Rus istihbarat servisleri ve günümüzde Rusya istihbaratının bölgedeki Rusya
etkisine olan katkısı aydınlatılmaya çalışılacaktır.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde “yeni öğrenilen bilgi”, “bilgi toplama ve haber alma”3
şeklinde tanımlanan istihbarat kavramının terim olarak çağrıştırdıkları ve kapsamı zaman
içerisinde dönüşüme uğramış ve istihbarat servisleri de bu dönüşüme paralel bir şekilde
misyonlarını yeniden tanımlamak durumunda kalmışlardır. Öyle ki, geçmişten soğuk savaşın
sona ermesine değin istihbarat, yabancı devlete (soğuk savaş döneminde “karşı kutba” şeklinde
söylenebilir) dair bilgilerin yine bu devletlere karşı kullanmak üzere toplanması, bu bilgilerin
analiz ve tasnif edilmesi ve devletin gerekli birimlerinin kullanımına sunulması faaliyetleri
olarak anılmaktaydı. Yani istihbarat faaliyetleri düşman devlete karşı yürütülmekteydi. Soğuk
savaş dönemi boyunca Amerika Birleşik Devletleri’nin CIA, Sovyetler Birliği’nin ise KGB
örgütü istihbarat savaşları kapsamında en çok duyduğumuz örgütlerdendir. Bunun dışında
özellikle Rusların istihbarat geçmişine bakıldığında, rejim muhaliflerinin kontrol altında
tutulmasının da istihbarat servislerinin en önemli görevleri arasında yer aldığı görülecektir.
Ancak SSCB’nin dağılmasının ve özellikle de 11 Eylül saldırılarının ardından dünyanın önde
gelen istihbarat servisleri görev alanlarını tanımlarken istihbarat faaliyetlerinin başlıca
hedefinin uluslararası terör ve suç örgütleri olduğunu vurgulamaktadırlar. ABD’nin El
Kaide’ye karşı ya da Rusya’nın Çeçenlere ve ülkede sayıları 90’lı yıllarda hızla artmış olan
mafyalara karşı yürütmüş olduğu operasyonlar bu kapsamda değerlendirilebilir. Bu dönüşümü
de göz önünde bulundurarak, istihbarat servislerinin temel iki fonksiyonu olduğunu
söyleyebiliriz. Bunlar; “askeri ve güvenlik tehditlerinin tahmin edilmesi ve bu tehditlere karşı
konulması” ve “sosyal kontrolün sağlanması”dır.4 Ancak Peter Gill’in de belirttiği gibi bu
durum totaliter devletlerde daha çok sosyal kontrolün sağlanmaya çalışılması ve iç tehditlere
yoğunlaşma şeklinde ortaya çıkarken demokratik ülkelerde daha çok dış tehditlere
yoğunlaşılmaktadır.5 SSCB dönemi istihbarat servisleri için de iç muhalefetin susturulması,
3
http://www.tdk.gov.tr/ (erişim: 14.06.2015)
TODD Paul, BLOCH Jonathan, “Global Intelligence- The World’s Secret Services Today”, Zed books, 2004, s.2
5
MULDOON Thomas C. , “Russian Intelligence and security services: An Indicator of Democratic Reform”,
Monterey, California, Naval Postgraduate School, 1999, s.2
4
www.academidea.com
tasfiyesi ve sindirilmesi önemli bir faaliyet alanıydı. Hatta Therkelsen’in kitap incelemesinde
belirttiği gibi Rus istihbarat servislerinin atası sayılabilecek “Okhrana” nın, kanunun ve düzenin
korunmasını amaçlayan bir servis olup rejimin varlığının korunması için özellikle devrimcileri,
anarşistleri ve diğer siyasi sorun olabilecek grupları ortadan kaldırmakla görevli olduğunu
söyleyebiliriz.6
Rusya’da İstihbaratın Geçmişine Dair
Rusya’da istihbarat ve istihbarat servisleri köklü bir geçmişe ve geleneğe sahiptir. Her
ne kadar, Rusların geçmişinde sahip oldukları istihbarat servislerini incelediğimizde karşımıza
birçok istihbarat servisi çıksa da bu servisler genel itibarıyla aynı kaynaktan gelmekte ve her
biri, bir öncekinin kurumsal hafızasını devam ettirir niteliktedir. Okhrana (1881), Çeka(1917),
GRU(1922),
OGRU(1924),
NKVD(1934),
NKGB(1941),
MGB(1946),
MVD(1953),
KGB(1954), MSB(1991), AFB (1991), MB(1992), FSK(1993) ve FSB(1995) bu istihbarat
servisleri arasındadır.7 Bu servislerin genel olarak hangi fonksiyonları yerine getirdiğine
baktığımızda ise karşımıza sosyal kontrol ve iç tehditler, düşman devletlerin faaliyetlerine karşı
(dış tehditler), teknoloji istihbaratı ve suç örgütlerine karşı yürütülen istihbarat çıkmaktadır.
Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu istihbarat servislerinin atası sayılabilecek Okhrana 1880’li
yılların başında çarın ve ailesinin korunması ve politik suçların soruşturulmasıyla görevliydi.8
İngiliz casusluk tarihçisi Richard Deacon’un 1970’li yıllarda ifade ettiği şekliyle, “Okhrana,
aslında, 19.yy’ın sonlarında tasarlanmış casusluğun en geniş formu olan ve hala günümüz
Sovyet casusluk ve karşı-casusluğunun temelini oluşturan, kapsamlı ve koordine casusluk ve
karşı-casusluk örgütüdür.”9 Okhrana’dan başlayarak istihbarat servisleri yalnızca ülke sınırları
içerisinde değil hemen tüm dünyada faaliyet göstermişlerdir. Yurt dışındaki faaliyetlerinde o
ülke vatandaşlarından ajan olarak sıkça faydalanılmıştır. Örneğin, Okhrana 1883 yılında Paris’e
büro açmış ve Fransız ajanlardan ve Fransız istihbarat servisi Sûreté Generale’den de
faydalanmıştır.10 Sovyetler Birliği döneminde de bu yönteme sıkça başvurulmuştur. Özellikle
6
Book review by THERKELSEN Thomas G. , “The Okhrana: The Russian Department of Police”, A Bibliography
Edward Ellis Smith, The Hoover Institution Bibliographical Series XXXIII, Stanford University, 1967
7
http://www.fsb.ru/ (erişim: 18.05.2015)
8
FISCHER Ben B. , “Okhrana: The Paris Operations of the Russian Imperial Police”, Center for the Study of
Intelligence, 1997, s.1
9
A.g.e. , FISCHER Ben B. , s.5
10
A.g.e. , FISCHER Ben B. , s.6-7
www.academidea.com
Sovyet Cumhuriyetlerindeki istihbarat servislerinden çok etkin bir şekilde faydalanılmıştır.
Karşı kutuptaki ülkelerde ise Komünist Parti üyelerinden ve sol ideolojiyi benimsemiş
insanlardan istifade edilmiş ve bu insanlar çoğu zaman ajan olarak kullanılmışlardır.
İngiltere’de ise özellikle Cambridge olmak üzere birçok üniversitede ajan yetiştirilmiştir.11
1930’larda yetiştirilen ajanlar 2. Dünya Savaşı sırasınca Sovyetler Birliğine önemli hizmetlerde
bulunmuşlardır. Kim Phillby, Guy Burgess, Anthony Blunt, Donald Maclean Cambridge beşlisi
olarak bilinen ajanların dördü ve dönemin en bilinen Sovyet ajanlarındandır.12 Bu kişiler
Birleşik Krallık bürokrasisinde Washington büyükelçiliğinde, İngiliz istihbarat servisleri MI5
ve MI6’da ve Kraliçe Elizabeth’in özel sanat danışmanlığı dahil olmak üzere birçok önemli
görevler üstlendiler. Bu görevleri sayesinde Sovyetler Birliğine önemli siyasi ve stratejik
bilgiler sağladılar.
1917 yılında rejimle birlikte istihbarat servisinin adı da değişmiştir. Belki de devrimle
birlikte diğer her şey de olduğu gibi istihbarat servisinin de yeni bir kabuğa bürünmesi
hedeflenmekteydi. Ancak Okhrana’nın yerini alacak Çeka’nın da en büyük misyonu, koruduğu
rejim değişmiş olsa da, rejim karşıtlarının tespiti ve tasfiyesi olmuştur. Çeka’nın ilk lideri Felix
Dzerzhinsky, örgütün görevini devrim karşıtı hareketlerin veya bu yöndeki girişimlerin ve
sabotajların bastırılması ve tasfiye edilmesi ve kaynağı ne olursa olsun tüm sabotajcıların ve
devrim karşıtlarının devrim mahkemeleri önüne çıkarılması olarak tanımlamıştır.13 Daha sonra
istihbarat kurumlarının ismi değişse de istihbaratçılar ‘Çekistler’ olarak anılmaya devam
edecektir.
Rejimin korunması bu kadar önemli olunca halka uygulanan baskının boyutları da o
denli büyümekteydi. Rejim karşıtı olarak tespit edilenler için idam veya Sibirya’ya sürgün
edilmek olası cezalardandı. Doğu Sibirya’da yer alan Kolyma çalışma kamplarında 1938 ve
1953 yılları arasında 3 milyon tutsağın hayatını kaybettiği tahmin edilmektedir.14 SSCB
döneminde Çeka’dan başlayarak tüm istihbarat servisleri toplumsal kontrolü sağlamak adına
bazı zamanlar beş yüz binlere varan istihbarat elemanı kullanmış ve Ekim devriminden sonra
başta Menşevikler olmak üzere muhalif kesimlerin susturulması hedeflenmiştir. Kilise, diğer
dinler ve dini kurumlar da istihbarat örgütlerinin böylesi bir muamelesine maruz kalmışlar ve
11
ANDREW Christopher, “The Mitrokhin Archieve”, The RUSI Journal, Volume 145, 2000, s.52-56
Bkz. “Historical Dictionary of Russian and Soviet Intelligence”, PRINGLE Robert W. , Scarecrow Press, 2006
13
DECKWİTZ Sanne, “Gulag vs. Laogai: The Function of Forced Labour Camps in the Soviet Union and China”,
Utrecht University, 2012, s.8
14
A.g.e. , DECKWİTZ Sanne, s.11
12
www.academidea.com
baskı altına alınmaya çalışılmışlardır. Hatta Stalin ve NKVD döneminde gerçekleşen ve ‘Büyük
Temizlik’ ya da ‘Büyük Terör’ olarak bilinen olaylarda yalnızca muhalifler değil, Komünist
Parti, hükümet ve hatta NKVD üyeleri tutuklanmıştır.15 Belki de bu durumun oluşmasında,
Stalin’in Lenin de olduğu gibi ve ondan çok daha fazla bir şekilde, paranoyaya varan bir
boyutta, Batı devletlerince hazırlanan devrim karşıtı komploların bulunduğu düşüncesi etkili
olmuştur.16 Bu sebeple Stalin döneminde yanılmaz ve hata yapmaz lider kültünü, liderin etkili
olduğu parti devletini ve gözlem ve casuslukla görevli istihbarat örgütünü görüyoruz. Bununla
birlikte genel olarak Rusya’da ve dünyada istihbarat servislerinin görevlerine baktığımızda ise
karşımıza örtülü operasyonlar, askeri güvenlik, liderin korunması, gözetleme, teknik ve karşı
istihbarat ve sınır güvenliği çıkar. Bu faaliyetler Rusların istihbarat geçmişinde de karşımıza
sıklıkla çıkmaktadır. İstihbaratın önemini göstermesi açısından ise Barbarossa Harekatı’na
bakmak ve onu incelemek yerinde olacaktır. Stalin’in istihbarat kaynaklarınca getirilen bilgileri
dikkate almayıp, Almanya ile yapılan saldırmazlık paktına itimat etmesiyle Sovyetler Birliği
kendisini beklemediği bir saldırının içerisinde bulmuştur.
17
Böylece Almanya, 2. Dünya
Savaşı’nın doğu cephesini açmıştır. Bu da 20.yy’daki en büyük istihbarat hatalarından birisi
olarak tarihe geçmiştir.
Tabi ki, Sovyetler Birliği döneminde de günümüzde Rusya zamanında da istihbarat
faaliyetleri yalnızca sosyal kontrolün sağlanması ve muhaliflerin susturulması için
kullanılmıyordu. Örneğin, Sovyetler Birliğinin en önemli amaçlarından birisi de karşı kutbun
lideri konumundaki ABD’den askeri, nükleer ve uzay teknolojileri konusunda geri kalmamaktı.
Öyle ki, II. Dünya Savaşı’nı desteklemek üzere 1941 yılında NKVD bünyesinde siyasi
istihbarat faaliyetlerini yürüten şubeden farklı olarak bilim ve teknik alanındaki casusluk
faaliyetleri için ayrı bir şube kurulmuştur.18 Bu alandaki istihbarat faaliyetleri Sovyetlere zaman
ve para kazandırıyor ve teknoloji alanında rakiplerinin gerisine düşmesini önlüyordu. Fakat
bazı yazarların eleştirdiği şekliyle bu durum uzun vadede Rus teknolojisi için kötü sonuçlar
15
A.g.e. , DECKWİTZ Sanne, s.11
ANDREW Christopher, “The Sword and the Shield: The Mitrokhin Archieve and the Secret History of the
KGB”, Basic Books, 1999, s.33
17
PRINGLE Robert W. , “Historical Dictionary of Russian and Soviet Intelligence”, Scarecrow Press, 2006, s.9-10
18
WESTERLUND Fredrik, “Russian Intelligence Gathering for Domestic R&D- Short Cut or Dead End for
Modernisation?”, Försvaranalys, 2010, s.6
16
www.academidea.com
doğurmuştu. Çünkü birisinin ayak izlerini takip eden kişi hiçbir zaman birinciliği ele geçiremez
ve hiçbir zaman öndekinin izlediği yoldan farklı bir yol izleyemezdi.19
KGB (KOMITET GOSUDARSTVENNOI BEZOPASTNOSTI)
İstihbarat servisleri, Ruslar için özellikle Sovyetler Birliği’nin kuruluşundan itibaren
çok önemli bir konuma sahip olmuştur. KGB ise bu istihbarat servisleri arasında en fazla ön
plana çıkanıdır. 1954 yılında kurulan KGB’nin amblemi ilk Sovyet istihbarat servisi Çeka’nın,
devrimin korunmasını simgeleyen kalkan ve düşmanları cezalandıran kılıçtan oluşan,
ambleminden uyarlanmıştır.20 Bu durum da KGB’nin, SSCB’nin ilk istihbarat servisi Çeka’nın
devamı niteliğinde bir örgüt olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla ülkedeki muhalefetin
susturulması ve sosyal kontrolün sağlanmasının, Çeka’da olduğu gibi KGB’nin başlıca
görevlerinden birisi olduğunu söyleyebiliriz. Devrim karşıtlarının tasfiyesi görevini de yapan
örgüt, güvenlik, istihbarat ve karşı istihbarat faaliyetlerinde bulunuyordu. Kurumun merkezi ise
Moskova’da yer alan Lubyanka binasıydı. Hangi alanlarda faaliyet gösterdiğini anlayabilmek
adına KGB’nin, 1991 yılında gerçekleştirilen darbe girişiminden önceki yapılanmasına
baktığımızda 4 ana ve bazı yan müdürlüklerden oluştuğunu görmekteyiz. Bunlardan birinci
(istihbarat), ikinci (iç güvenlik ve karşı istihbarat), sekizinci (iletişim ve kriptografi) ve
numaralandırılmamış olan (sınır güvenliği) ana müdürlükler ve üçüncü (askeri karşı istihbarat),
dördüncü (ulaşım), beşinci (ideolojik karşı istihbarat ve muhalifler), altıncı (ekonomik karşı
istihbarat), yedinci (gözetleme), dokuzuncu (devlet güvenliği), on beşinci (devlet kurumlarının
güvenliği), on altıncı (iletişimin ele geçirilmesi ve sinyal istihbaratı) müdürlük ve
numaralandırılmamış olan askeri yapılanma müdürlüğü yan müdürlüklerdir.21
Kurumun, Sovyetler Birliği içerisinde ne kadar etkin olduğunu göstermesi açısından iki
örnek verebiliriz. Bunlardan ilki Yuri Andropov ve ikincisi ise Vladimir Kryuçkov’dur.
KGB’nin, Sovyet karar alıcılara istihbarat sağladığı için, Sovyetlerde politika üretilmesinde
etkili olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca KGB’nin başında bulunan kişinin kimi zaman geçici kimi
zaman ise daimi politbüro üyesi olması da Sovyet dış politikasına etkide bulunduğunu
göstermektedir. Politbürodaki daimi üyeliği ve özellikle Doğu Avrupa’yı ilgilendiren dış
19
A.g.e. , PRINGLE Robert W. , s. xxix
A.g.e. , ANDREW Christopher, 1999, s.23
21
ALBATS Yevgenia, “The State Within A State”, Farrar, Straus and Girous, 1999, s.26
20
www.academidea.com
politika konularındaki rolü Andropov’un siyasi olarak yıldızının daha da parlamasına neden
olmuştur.22 1967 ile 1982 yılları arasında 15 yıl KGB’nin başında bulunan Andropov daha sonra
Sovyetlerin başkanı olmuştur. Bunun arkasında Andropov’un Macaristan’da elçilik görevini
yürüttüğü sırada 1956 devriminde oynadığı başarılı rolün de etkisi vardır.23 Vladimir Kryuçkov
ise KGB’nin ve Sovyetlerin son başkanı Mihail Gorbaçov’a karşı düzenlenen başarısız darbe
girişiminin başında bulunuyordu. Darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlanmasıyla KGB’nin
başına Vadim Bakatin getirilmiştir. Ayrıca siloviki denen asker ve istihbarat kökenli
politikacılar Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra da Rusya Federasyonu içerisinde etkili
olmuşlardır. KGB’de üst düzey görevlerde bulunan Vladimir Putin’de bunlardan birisidir.
İstihbarat kurumlarında geçmişi olan politikacıların ülke yönetiminde etkili olduklarında, dış
politika yapımında istihbaratı arka kanal diplomasisi olarak kullandığını görmekteyiz. Yuri
Andropov da dahil olmak üzere KGB’nin başında bulunan kişiler bu yöntemin
destekçisiydiler.24
Çok sayıda çalışanı ve ajanı bünyesinde bulunduran KGB’nin tam olarak kaç kişiden
oluştuğunu bilemiyoruz. Ancak Yevgenia Albats’ın belirttiği şekliyle 1991 yılında gerçekleşen
darbe girişimi öncesi KGB’nin 400.000 ile 700.000 arasında çalışanı bulunmaktaydı. 25 Bu
anlamda Ruslar geçtiğimiz yüzyıl boyunca istihbarat örgütlerinin büyüklüğü açısından
dünyanın önde gelen milletlerinden birisi olmuştur. Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla nüfus
yaklaşık 300 milyondan 150 milyona düşmüş ve 428 Sovyet vatandaşına düşen bir ‘Çekist’
artık 297 Rus vatandaşı için bulunur hale gelmişti.26
KGB de selefleri gibi sosyal kontrolün sağlanması için etkin bir şekilde kullanıldığı gibi
ülke dışındaki operasyonlarda da ‘Sınır Güvenliği’ ile birlikte görev almaktaydı. Örneğin, 1979
yılında Afganistan’da başkan Hafizullah Amin’nin sarayının ele geçirilmesinde Grup B ve 1991
yılında Litvanya’daki milliyetçi ayaklanmanın kanlı bir şekilde bastırılmasında Alfa Grubu
olarak da bilinen Grup A-7 kullanılmıştır.27 Aslına bakılırsa ülke dışında gerçekleştirilen
operasyonların temelinde, özellikle üçüncü dünya ülkelerinde, komünizmin desteklenmesi
22
KNIGHT Amy W. , “The KGB and Soviet Foreign Policy”, içinde “Contemporary Issues in Soviet Foreign Policy:
From Brezhnev to Gorbachev”, ed. Frederic J. Fleron, Erik P. Hoffmann ve Robbin F. Laird, Transaction
Publishers, 2009 s.480
23
A.g.e. , PRINGLE Robert W. , s.10-11
24
A.g.e. , PRINGLE Robert W. , s.19-20
25
A.g.e. , ALBATS Yevgenia, s.23
26
A.g.e. , ALBATS Yevgenia, s.23
27
A.g.e. , ALBATS Yevgenia, s.25
www.academidea.com
yatmaktadır. En önemli hedef bu ülkelerde bu ideolojiyi benimsemiş partilerin yönetime
geçmesiydi. Yabancı ülkelerde kullanılan ajanlar ise komünizme sempati duyan kişilerin
eğitilmesiyle sağlanmaktaydı. Ayrıca Chebrikov, Sovyetler Birliğine ideolojik olarak yakın
olan ülkelerin istihbarat servislerinin KGB tarafından uydu servisler olarak kullanıldığını ve
gerçekleştirilen operasyonlarda KGB ve uydu istihbarat servisleri arasında bir bağ bulunduğunu
belirtmektedir.28 Amy W. Knight ise KGB’nin ülke dışındaki faaliyetlerini iki kategoriye
ayırmaktadır. Bunlardan ilki istihbarat toplamayı, casusluğu ve saldırgan karşı istihbarat
faaliyetlerini içermekteyken ikincisi ise propaganda, sabotaj ve yanlış bilgilendirme
faaliyetlerini içermektedir.29
1970’li yıllarda Batı ile başlayan ‘yumuşuma’ dönemi KGB’nin bu ülkelerde daha rahat
hareket etmesine neden olmuştur. Böylece ajanların yasal bir sıfatla bu ülkelere girmelerine
imkân sağlanabiliyordu. Bu durum özellikle endüstriyel ve teknoloji casusluğu açısından büyük
bir kolaylık sağlamıştır. 1980’li yıllarda ise Fransa, ABD ve Federal Almanya’dan teknoloji
transferi yapıldığına dair kanıtlar bulunmaktadır. ABD savunma bakanlığının 1985 yılında CIA
ile birlikte yayınladığı beyaz kâğıtta, bütün Sovyet askeri araştırma projelerinde –ki bu
1970’lerin sonu için yıllık 4000’nin, 1980’lerin başı için yıllık 5000’nin üzerinde proje demekBatının, yasal veya yasal olmayan yollarla elde edilmiş, teknik dokümanlarından ve
donanımlarından faydalanıldığı belirtilmektedir.30 Bu dokümanların elde edilmesinde KGB ve
askeri istihbarat servisi GRU etkiliydi. Bu faaliyetler için KGB yurt dışında elçilik
çalışanlarından, akademik değişimlerden ve ticaret heyetlerinden yararlanmaktaydı. GRU ise
KGB ile ilintili bu faaliyetlere ek olarak çalışanlarını devlet havayolu şirketi ‘Aeroflot’ ve
ticaret filosu ‘Morflot’ ile gizli bir şekilde kullanmaktaydı.31
Soğuk savaş dönemi boyunca CIA’in en büyük tehdit algılarından birisi olan KGB’nin
CIA’in içine sızma faaliyetleri ihmal edilmemekle birlikte hile ve yanlış bilgilendirme
faaliyetlerine, 1954 ve 1974 yılları arasında CIA karşı istihbarat bürosunun başında bulunan
James Angleton tarafından da dikkat çekilmekteydi.32 Bu durum da en başta belirtildiği şekliyle
28
A.g.e. , KNIGHT Amy W. , s.471
A.g.e. , KNIGHT Amy W. , s.467
30
STAAR Richard F. , “The High-Tech Transfer Offensice of the Soviet Union”, Strategic Review, Spring 1989,
vol.17, no.2, s.34
31
A.g.e. , STAAR Richard F. , s.36
32
Center for the Study of Intelligence, “Of Moles and Molehunters: A Review of Counterintelligence Literature,
1977-92”, 2012, s.4
29
www.academidea.com
iç ve dış tehditler olmak üzere istihbarat servislerinin üzerine eğildiği iki noktadan ikincisini
göstermektedir. Soğuk savaş süresince doğu ve batı bloğunda bulunan istihbarat servisleri ama
özellikle KGB ve CIA birbirlerini en tehlikeli dış tehdit olarak algılamışlardır. Soğuk savaşın
üzerinden yıllar geçtikçe de birbiri içine sızmış birçok ajandan bahsedilmeye ve bu ajanlar
hakkında kitaplar yazılmaya başlanmıştır. Kimi ideolojik sebeplerle kimi kişisel çıkarlar
dolayısıyla karşı taraf için ajanlık yapan kişilerden birisi de Pyotor Popov’dur. Rus askeri
istihbarat (GRU) elemanı olan Popov CIA için hizmet etmeye gönüllü olarak başlamıştır. Onun
karşı taraf için ajanlık yapmasının altında ise ideolojik sebeplerden çok Stalin ve o dönemdeki
komünist sistemin Popov’un ailesi üzerinde yaptığı kötü etki ve sonucunda gelen zor bir
çocukluk ve gençlik dönemi vardır.33 O zaman için KGB’ye karşı yürütülen operasyonlardan
sorumlu CIA yöneticisi olan Tennent H. Bagley, günümüzde her ne kadar çifte ajan olabileceği
düşünülse de, KGB’nin karşı istihbarattan sorumlu ikinci müdürlüğünde üst düzey yönetici olan
Yuri Nosenko’nun ise para sıkıntısı çektiği için 1962 yılında bir konferans dolayısıyla
bulunduğu Cenevre’de CIA ile irtibat kurduğunu ve onlar için hizmet etmeye başladığını
belirtmektedir.34
Mihail Gorbaçov döneminde yaşanan ‘glasnost’ (açıklık ve şeffaflık) ve ‘perestroyka’
(yeniden yapılanma) ile birlikte ülkenin birçok anlamda kötüye doğru gitmesi KGB’nin de bu
koşullardan etkilenmesine sebep olmuştur. Halk tarafından KGB’ye karşı artan şeffaflık
talepleri Waller’ın belirttiği şekliyle Çekistleri tarihte ilk kez lidersiz ve hazırlıksız bir şekilde
savunma konumuna düşürmüştü.35 Geçmişinde insan hakları ihlalleri yaptığına dair iddialar
sürekli olarak artan KGB isim değişikliğine uğrayacak olsa da güvenlik örgütlerindeki
bürokratik ve merkeziyetçi yapıda çok fazla değişiklik olmayacak bilakis Vladimir Putin gibi
silovikilerin politikadaki etkisi Felix Dzerzhinsky’den itibaren istihbarat örgütlerinde süregelen
çekist geleneğinin devam etmesini sağlayacaktır.
FSB (FEDERALNAYA SLUZHBA BEZOPASNOSTI)
33
HART J. Limond, “The CIA’s Russians”, Naval Institute Press, 2003, s.18-56
BAGLEY Tennent H. , “Spy Wars: Moles, Mysteries and Deadly Games”, Yale University Press, 2008, s.3-18
35
WALLER J. Michael, “Russia: Death and Resurrection of KGB”, Demokratizatsiya: The Journal of Post-Soviet
Democratization, Summer 2004, number. 3, s.340
34
www.academidea.com
KGB’nin başındaki son isim olan Vadim Bakatin, bir anlamda Gorbaçov tarafından
KGB’nin sonunu getiren sürecin hazırlanması için atanmıştı.36 1991 yılında gerçekleştirilen
darbe girişiminden sonra KGB’nin politik etkisini kırmak isteyen Gorbaçov’un böylesi bir
hamle yapması normal karşılanabilir. Ancak daha sonra Boris Yeltsin tarafından Rus
parlamentosu savunma ve güvenlik komitesi başına getirilen Sergei Stephasin KGB’nin
Sovyetler Birliği çöküşünden sonra da Yeltsin hükümetinin kontrolü altında yaşamaya devam
etmesi için çabalamıştır.37 Güvenlik servislerinde isim değişiklikleri yaşanmasına rağmen genel
anlamda geçmişten gelen yapının devam ettirildiği görülmektedir. Boris Yeltsin tarafından 21
Aralık 1995’te KGB’nin güvenlik ve iç ve karşı istihbarat birimlerini tek bir çatı altında
toplayacak şekilde FSB yaratılmıştır.38 Bakatin ise güvenlik servisleri içerisindeki değişimi
tanımlarken ‘tepeden tırnağa tüm yapının aynı kaldığını’ belirtmiştir.39 Yeni kurulan FSB, özel
mülk alanına girebilme, şüphelileri gözaltına alma, SVR ile ortak yurt dışı operasyonları yapma,
özel şirketler kurma ve özel sektörün güvenlik personelini eğitme gibi yetki ve görevleri
bulundurmaktadır.40
Daha önce Doğu Almanya’da KGB bünyesinde bilimsel ve teknik bilgi istihbaratı
faaliyetlerinde de bulunmuş olan Putin’in ilk olarak 1998 yılında istihbarat servisi FSB’nin
başına daha sonra ise başbakanlığa ve en sonunda başkanlığa geçmesiyle, Sovyet sonrası
dönemde ülkede zor dönemler geçiren askeri ve istihbarat kurumları eski günlerine dönüş
sinyali vermişler ve yeniden yapılanmaya gitmişlerdir. Yeniden güçlenen bu kurumların
hedefinde terörle mücadele ilk sırada yer alıyorsa da ekonomik ve siyasi amaçlı istihbaratlar
başta olmak üzere bazı alanlarda bu kurumlar Putin tarafından etkin bir şekilde
kullanılmaktadır. 1999 yılında Moskova’daki 300 kişinin öldüğü patlamada Çeçenler suçlanmış
ve Putin, FSB’nin başına geçmesinden itibaren Çeçenlerle mücadeleye öncelik vermiştir.41
Daha sonraki yıllarda diğer birçok istihbarat servisinin öncelikli hedefi olduğu gibi Rus
ve Amerikan istihbarat servislerinin de hedefleri arasında bulunan uluslararası terör ve suç
örgütlerinin ortaya çıkışında Sovyetler Birliğinin ve ABD’nin etkisini görmek mümkündür.
Çünkü soğuk savaş yıllarında üçüncü dünya ülkelerindeki ideoloji savaşında süper güçler
36
A.g.e. , WALLER J. Michael, s.340-341
A.g.e. , WALLER J. Michael, s.344
38
A.g.e. , PRINGLE Robert W. , s.88
39
A.g.e. , WALLER J. Michael, s.346
40
A.g.e. , TODD Paul, BLOCH Jonathan, s.138
41
A.g.e. , TODD Paul, BLOCH Jonathan, s.141
37
www.academidea.com
rakiplerine karşı, bölgede ortaya çıkmaya çalışan terör örgütlerini desteklemişlerdir. Bunun
örnekleri olarak Sovyetlerin 1979 Afganistan müdahalesi sırasında ABD tarafından desteklenen
örgütlerden birisi olan El-Kaide’yi42 veya Sovyetlerin Ortadoğu’da sol ideolojiyi benimsemiş
islami radikal grupları desteklemesini verebiliriz.43 Ayrıca El-Kaide’nin ortaya çıkışında
Sovyetlerin dolaylı etkisi de bulunmaktadır. 20.yy’ın büyük bölümünde Orta Asya’da bulunan
Müslümanlara baskı uygulayan ve dinlerine saldırıda bulunan Ruslar, Sovyetlerin çözülmeye
başladığı ‘perestoyka’ yıllarında bölgede El-Kaide benzeri radikal grupların ortaya çıkmasına
neden olmuştur.44 Bununla birlikte özellikle Eylül 2001’de Pentagon ve New York’taki ticaret
kulelerine gerçekleştirilen saldırıların sonrasında hem ABD hem de Rusya benzeri terör
örgütlerle mücadelelerini arttırmışlardır. Böylelikle, istihbarat ve güvenlik alanında eski rakip
olan bu iki ülke 21.yy ile birlikte değişen güvenlik algısı ve küresel tehdit haline gelen
uluslararası terör örgütlerine karşı işbirliğine gitmeye başlamışlardır. Bu bağlamda 6 Aralık
2004 tarihinde FSB yöneticisi Nikolay Patrushev ile FBI yöneticisi Robert Muller özellikle
uluslararası terörizmle ve ağır tahrip gücüne sahip silahlı suçlarla mücadeleyi kapsayan işbirliği
muhtırasını imzalamışlardır.45
Günümüz Rusya’sında dış istihbarattan sorumlu olan SVR ve askeri istihbarat servisi
GRU bulunmakla birlikte FSB iç güvenlik misyonunu, sinyal istihbaratını ve eski Sovyet
Cumhuriyetlerinde giderek artan istihbarat faaliyetlerini üstlenmiş durumdadır. 46 Rusya
Federasyonu, Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra da bölge ülkeleri ile, özellikle BDT (CIS)
ülkeleri, istihbarat konusunda yakın ilişkiler geliştirmeye devam etmektedir. FSB tarafından
BDT ülkelerindeki emsal istihbarat örgütleri ile birlikte, güvenlik alanında işbirliğini
geliştirmek adına yıllık toplantılar yapılmaktadır.47 Rusya özellikle bölgedeki çıkarları için bu
işbirliğine önem vermektedir. Suç ve terör örgütlerine karşı bölgede ortak hareket etme, bu
işbirliği kapsamında hedeflenmektedir. Özellikle Kazak, Özbek, Gürcü ve Azeri güvenlik
örgütleriyle Çeçen grupların Ortadoğu’daki destekçilerine ulaşabilme adına işbirliğine
42
ÖNAL Hilal, “ABD’nin Afganistan Politikasının Açmazları: Bölgesel Bir Analiz”, Uluslararası Hukuk ve Politika,
2010, cilt.6, sayı.23, s.44
43
SHIELDS Nathan E. , “Unrest in the Middle East: Potential Implications for International Terrorism and
Counterterrorism Policy”, Global Security Studies, Spring 2012, vol.3, issue.2, s.15-16
44
OMELICHEVA Mariya, “Terrorism in Central Asia: Dynamics, Dimensions and Sources” Education About Asia,
vol.18:3, 2013
45
SOLDATOV Andrei, BOROGAN Irina, “Terrorism Prevention in Russia: One Year After Beslan”, Report of ASRC,
September 2005, s.5
46
TSYPKIN Mikhail, “Russia’s Failure”, Journal of Democracy, vol.17, number.3, July 2006, s.72
47
TRIFONOV Denis, “Russian Intelligence Presence in the CIS”, CACI Analyst, 12/17/2003 issue, s.3
www.academidea.com
gidilmektedir.48 Organize suç örgütleri ve uyuşturucu ve silah kaçakçılığı gibi bazı sınıraşan
suçlar kapsamında da birlikte hareket edilmektedir. Terör ve suçla mücadele dışında, Rusya’nın
bu işbirliğinden sağladığı diğer fayda ekonomik çıkarların gözetilmesidir. Özellikle Kuzey
Kafkasya’da Çeçenlerle yaşanan sorunlar, Hazar bölgesine bağlanan enerji yolunu tehdit
etmesi hasebiyle ekonomik çıkarları olumsuz etkilemektedir. Bu anlamda Rusya’nın bölge
ülkelerine etkide bulunmak için istihbarat kanalını etkin bir şekilde kullandığı görülmektedir.
Sovyetler Birliğinin dağılmasının ardından Rusya’daki başlıca terörle mücadele
faaliyetleri olarak Çeçenlerle girişilen iç savaş ve iç savaş sonrasında Çeçenlerin çeşitli
şehirlerde giriştikleri çok sayıda rehine içeren bombalı baskınları sayabiliriz. Bu bağlamda
2000 yılında Bağımsız Devletler Topluluğu bünyesinde Anti-Terörizm Merkezi kurulmuştur.49
Ancak bu merkezin karmaşık yapısından dolayı henüz kurulduğu ilk yıllarda etkin bir şekilde
çalıştığını söyleyebilmek güçtür.50 Terörle mücadele kapsamında bilgi paylaşımı ve işbirliğinde
yaşanan sıkıntılar Rusya’nın federal ve bölgesel kurumları arasında da yaşanmaktadır. Bu
anlamda FSB dışında İç İşleri Bakanlığı, Savunma Bakanlığı ve Kuzey Kafkasya’da bölgesel
anlamda faaliyet gösteren ROSH ve OGV birimleri de terörle mücadelede görev alan
birimlerdendir. 2004 yılında Beslan’da bir okula gerçekleştirilen terör saldırısı da yerel
birimlerin terörle mücadele de etkisiz kaldığını göstermiştir.
KGB dönemine 16. Müdürlüğün üstlendiği sinyal istihbarat (SIGINT) faaliyetlerinde
ise 2003 yılında Putin tarafından dağıtılan FAPSI’dan sonra FSB ve SVR arasında görev
dağılımına gidilmiştir.51 Uzay sistemlerinin, uyduların, radarların ve radyo dalgalarının çok
önemli bir yer tuttuğu sinyal istihbaratı faaliyetlerine verilen ehemmiyet Sovyetler Birliğinin
dağılmasıyla azalmış ve bu alandaki faaliyetler sekteye uğramış, yurt dışında bulunan tesisler
kapatılıştır. Bu durumun sebeplerinde birisi de soğuk savaş döneminde ABD ile girilen uzay
teknolojisi yarışlarının bir parçası olan sinyal istihbaratı faaliyetlerinde soğuk savaşın sona
ermesiyle ABD’ye nispeten geride kalınmış olmasıdır. Öyle ki bu amaçla uzaya gönderilen
önemli roket ve uydulardan olan Zenit-2, DS, Tselina Sovyetler Birliği döneminde faaliyete
48
A.g.e. , TRIFONOV Denis, s.3
A.g.e. , PRINGLE Robert W. , s.59
50
A.g.e. , SOLDATOV Andrei, BOROGAN Irina, s.4
51
HENDRICKX Bart, “Snooping on Radars: A History of Soviet/Russian Global Signals Intelligence Satellites”,
Space Chronicle: JBIS, vol. 58, supplement 2, 2005
49
www.academidea.com
geçmiştir.52 Ancak bununla birlikte Rusya’nın uydu sistemleri, görüntüleme faaliyetleri ve
sinyal istihbaratına dair faaliyetlerini bırakacağını düşünemeyiz.
İstihbaratın, Sovyetler Birliği döneminde sıklıkla karşımıza çıkan fonksiyonlarından
birisi olan muhalif kesimin susturulması fonksiyonunun, eski KGB ve FSB çalışanlarından olan
Putin ve arkadaşlarının yönetiminde de devam ettiği düşünülmektedir. Reuel Marc Gerecht’in
bu durumu vurgulamak için paylaştığı, 2000 ve 2006 yılları arasında gerçekleşen şüpheli
ölümler arasında eski KGB ajanı Alexander Litvinenko’dan, gazetecilere ve Çeçen liderlere
kadar birçok isim bulunmaktadır.53 Gerecht ayrıca muhalif gazeteci ve işadamlarının
susturulmasının arkasında Putin’in FSB devletinin bulunduğunu da belirtmektedir.
SONUÇ
İstihbarat faaliyetleri genel anlamda ülke içinde ve dışında olmak üzere iki temel alanda
yürütülmektedir. Görüldüğü üzere Rusya’nın tarihinde de bu iki alanda yürütülen istihbarat
faaliyetlerine rastlanmaktadır. Kimi zaman içerideki kimi zaman ülke dışındaki faaliyetlere
yoğunlaşılmış olsa da istihbarat ve istihbarat kurumları, son iki asır düşünüldüğünde, ülke
içindeki önemini korumuştur. Bununla birlikte istihbarat faaliyetlerinin bugünkü konumuna
gelmesinin sebeplerinin altında, Rusların sahip olduğu merkeziyetçi devlet yapısı ve dolayısıyla
muhalefetin etkisiz hale getirilme çabaları yatmaktadır. Ruslar istihbaratı dış tehditler için
kullanmaya ise ağırlıklı olarak Soğuk Savaş döneminde ABD ile yürüttüğü mücadele
çerçevesine başlamıştır.
Özellikle Sovyetler Birliği döneminde parti devletiyle bütünleşen istihbarat kurumları
ülkenin politikalarının belirlenmesinde, sağladığı istihbari bilgilerle etkin bir rol oynamıştır.
Sovyetlerin dağılmasıyla istihbarat ve güvenlik kurumlarında yaşanan bazı değişiklikler bu
kurumların geçmişiyle bağını koparacak ölçüde reformist olmamıştır. Dolayısıyla kurumlar
merkeziyetçi, bürokratik ve hiyerarşik yapısını muhafaza ettirmiştir. 1991 ve sonrasındaki
yıllarda Çeçenlerle yürütülen mücadelede alınan başarısızlıklar ise Putin ve diğer siloviki
arkadaşlarının istihbarat ve güvenlik örgütlerine yeniden önem vermesine neden olmuştur.
Putin rejimi boyunca da başta FSB, SVR ve GRU olmak üzere istihbarat kurumları önemli
52
A.g.e. , HENDRICKX Bart
GERECHT Reuel Marc, “A Rogue Intelligence State? Why Europe and America Cannot Ignore Russia, American
Enterprise Institute- European Outlook, No. 2, April 2007, s. 3
53
www.academidea.com
misyonlar üstlenmiştir. İlerleyen dönemlerde de istihbarat faaliyetlerinde çevre ülkelerle ve
hatta ABD ile işbirliğine gidilmesi hedeflenmiş ve bu yönde adımlar atılmıştır. Bunula birlikte
özellikle demokratik değerleri ön planda tutan devletler, Rusya’daki istihbarat faaliyetlerinin
insan hakları ihlallerine karşı temkinli davranmaktadır. Değinildiği üzere istihbarat kurumları
geçmişten gelen en önemli özelliğini yani iç muhalefetin susturulmasına yönelik faaliyetlerini
devam ettirmektedir. 2000’li yıllardan sonra dahi devam eden şüpheli ölümler ve oligarkların
merkezi otoriteye önemli ölçüde bağlanması da bu durumu kanıtlar nitelikteki gelişmelerdir.
Çok kutuplu dünya düzeninde önemli güçlerden biri olarak kalmayı hedefleyen Rusya,
askeri, güvenlik ve istihbarat alanında dünyanın önde gelen güçlerinden biri olmayı
arzulamakta ve en azından sahip olduğu konumu ve kazanımları kaybetmek istememektedir.
Bu sebeple ilerleyen yıllara baktığımızda Rusya’nın, özellikle Putin ve yönetimindeki çok
sayıda siloviki politikacılarına benzeyen yöneticiler bulunduğu sürece, istihbarata ve güvenliğe
bakış açısı değişmeyecek gibidir. İstihbarat faaliyetleri sonucu elde edilen veriler Rusya’nın
politikasını belirlemede önemini koruyacaktır. Çok geniş topraklara sahip olan ve çeşitli
federasyonları, yönetimleri ve toplumları içinde barındıran Rusya özellikle yerel ve merkezi
istihbarat kurumları arasındaki işbirliğini yüksek boyutlara taşımayı ve birden fazla sayıda
sahip olduğu (FSB, SVR, GRU..) istihbarat kurumları arasındaki karmaşık görev dağılımını
sonlandırmayı hedefleyecektir.
KAYNAKÇA
ALBATS Yevgenia, “The State Within A State”, Farrar, Straus and Girous, 1999
www.academidea.com
ANDREW Christopher, “The Mitrokhin Archieve”, The RUSI Journal, Volume 145,
2000
ANDREW Christopher, “The Sword and the Shield: The Mitrokhin Archieve and
the Secret History of the KGB”, Basic Books, 1999
BAGLEY Tennent H. , “Spy Wars: Moles, Mysteries and Deadly Games”, Yale
University Press, 2008
Center for the Study of Intelligence, “Of Moles and Molehunters: A Review of
Counterintelligence Literature, 1977-92”, 2012
DECKWİTZ Sanne, “Gulag vs. Laogai: The Function of Forced Labour Camps in
the Soviet Union and China”, Utrecht University, 2012
FISCHER Ben B. , “Okhrana: The Paris Operations of the Russian Imperial
Police”, Center for the Study of Intelligence, 1997
GERECHT Reuel Marc, “A Rogue Intelligence State? Why Europe and America
Cannot Ignore Russia”, American Enterprise Institute- European Outlook, No. 2, April 2007
HART J. Limond, “The CIA’s Russians”, Naval Institute Press, 2003
HENDRICKX Bart, “Snooping on Radars: A History of Soviet/Russian Global
Signals Intelligence Satellites”, Space Chronicle: JBIS, vol.58, supplement 2, 2005
KNIGHT Amy W. , “The KGB and Soviet Foreign Policy”, içinde “Contemporary
Issues in Soviet Foreign Policy: From Brezhnev to Gorbachev”, ed. Frederic J. Fleron, Erik P.
Hoffmann ve Robbin F. Laird, Transaction Publishers, 2009
MULDOON Thomas C. , “Russian Intelligence and Security Services: An Indicator
of Democratic Reform”, Monterey, California, Naval Postgraduate School, 1999
OMELICHEVA Mariya, “Terrorism in Central Asia: Dynamics, Dimensions and
Sources” Education About Asia, vol.18:3, 2013
ÖNAL Hilal, “ABD’nin Afganistan Politikasının Açmazları: Bölgesel Bir Analiz”,
Uluslararası Hukuk ve Politika, 2010, cilt.6, sayı.23
www.academidea.com
PRINGLE Robert W. , “Historical Dictionary of Russian and Soviet Intelligence”,
Scarecrow Press, 2006
SHIELDS Nathan E. , “Unrest in the Middle East: Potential Implications for
International Terrorism and Counterterrorism Policy”, Global Security Studies, Spring
2012, vol.3, issue.2
STAAR Richard F. , “The High-Tech Transfer Offensice of the Soviet Union”,
Strategic Review, Spring 1989, vol.17, no.2
SOLDATOV Andrei, BOROGAN Irina, “Terrorism Prevention in Russia: One Year
After Beslan”, Report of ASRC, September 2005
THERKELSEN Thomas G. book review by , “The Okhrana: The Russian
Department of Police”, A Bibliography Edward Ellis Smith, The Hoover Institution
Bibliographical Series XXXIII, Stanford University, 1967
TODD Paul, BLOCH Jonathan, “Global Intelligence- The World’s Secret Services
Today”, Zed books, 2004
TRIFONOV Denis, “Russian Intelligence Presence in the CIS”, CACI Analyst,
12/17/2003 issue
TSYPKIN Mikhail, “Russia’s Failure”, Journal of Democracy, vol.17, number.3, July
2006
WALLER J. Michael, “Russia: Death and Resurrection of KGB”, Demokratizatsiya:
The Journal of Post-Soviet Democratization, Summer 2004, number. 3
WESTERLUND Fredrik, “Russian Intelligence Gathering for Domestic R&DShort Cut or Dead End for Modernisation?”, Försvaranalys, 2010
http://www.biography.com/people/vladimir-putin-9448807#synopsis
http://www.tdk.gov.tr/
http://www.fsb.ru/
http://www.teknoblog.com/apple-samsung-dava-abd-yuksek-mahkemesi-itiraz-105719/
www.academidea.com

Benzer belgeler