Eğitim fakülteleri müzik öğretmenliği ana bilim dallarında modern

Transkript

Eğitim fakülteleri müzik öğretmenliği ana bilim dallarında modern
T.C.
YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ
MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI
EĞİTİM FAKÜLTELERİ MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ ANA BİLİM
DALLARINDA MODERN GİTAR METODLARININ UYGULANMASI
KAPSAMINDA ELEKTRİK GİTARA BAKIŞ
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
M. Ruhi GÖNEN
Danışman
Yrd. Doç. Dr. Serap YÜKRÜK
VAN–2008
Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğüne,
M. Ruhi GÖNEN’İN Eğitim Fakülteleri Müzik Öğretmenliği Ana Bilim Dallarında Modern
Gitar Metotlarının Uygulanması Kapsamında Elektrik Gitara Bakış baslıklı tezi …………..
Tarihinde, jürimiz tarafından Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı/ Müzik Ögretmenligi
Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.
Adı Soyadı
İmza
Üye: Yrd. Doç. Dr. Serap YÜKRÜK(Danışman)...........................................................
Üye: Yrd. Doç. Dr. Handan TUNÇ…………...................................................................
Üye: Yrd. Doç. Dr. Hüseyin YÜKRÜK...........................................................................
i
TEŞEKKÜR
Bu araştırmayı hazırlayabilmem için; bilgi birikimini ve emeğini esirgemeyen,
danışmanım Sayın Yrd. Doç. Dr. Serap YÜKRÜK basta olmak üzere..
Akademik çalışmalarımı yürütebilmem için bana destek ve fırsat veren Yüzüncü Yıl
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Sayın Yrd. Doç. Dr Handan TUNÇ’A
teşekkür ederim. Arkadaşı olmaktan onur duyduğum, bilgeliğiyle ve dostluğu ile bana her
konuda yardımcı olan, değerli arkadaşım Sayın Ecevit EYDURAN’ a teşekkürü her zaman bir
borç bilirim.
Ayrıca, bu araştırma sırasında bana yaptığı çevirilerle yardımcı olan kardeşim Başak
GÖNEN’E, bu çalışma sırasında büyük özveri ile gece-gündüz yanımda olan, biricik eşim
Melike GÖNEN’E, her zaman destekçim olan anneme, babama sonsuz teşekkürler...
ii
ÖZET
Bu araştırma, Türkiye'de ki müzik öğretmeni yetiştiren Yüksek Öğretim Kurumlarında
okuyan gitar öğrencilerinin, uygulanmakta olan bireysel çalgı eğitimi (gitar) dersinin, öğretim
programları dışında, modern gitar metotlarına ve elektrogitara bakış açıları yönünden genel
durumuna, ilişkin görüşlerini ortaya koyarak, bu alana katkı sağlamak amacıyla yapılmıştır.
Araştırmada yer alan nitel veriler daha çok kaynak tarama yoluyla, nicel veriler ise
öğrencilere uygulanan anket formlarıyla elde edilmiştir. Anket yöntemiyle elde edilen
verilerin, tanımsal istatistik yöntemleri kullanılarak çözümlenmesi sonucunda ulaşılan
bulgular, araştırmanın amacına göre ele alınmış, tablolar yardımıyla yorumlanarak
açıklanmıştır.
Araştırmanın sonucunda; gitar dersi öğrencilerinin, elektrogitarı çalışma sırasında,
araştırmanın çeşitli kaynaklardan edindiği bilgilerin aksine, çoğunlukla klasik gitar çalışma
yöntemlerini kullandıkları ortaya çıkmıştır. Modern bir çalgı aleti sayılan elektrogitarla, klasik
müzik adı altında toplanan barok müzik, klasik müzik, romantik müzik, çağdaş müzik,
dönemlerinde yazılan eserlerin seslendirip, sınanabileceği çıkan bir diğer sonuçtur.
Ortaya çıkan sonuçlar doğrultusunda, alana yarar sağlayacağı düşünülen öneriler
getirilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Elektrik gitar, Müzik Eğitimi
iii
ABSTRACT
Classes on individual instrument education are delivered to guitar instructors
graduating from Higher Education Institutes in Turkey during their undergraduate studies.
This study was conducted to generally manifest student views on modern guitar
methods, as well as electric guitar, and consequently to make a contribution to the field of
interest.
Qualitative data in the study were obtained by scanning sources, where as quantitative
data were collected from the student surveys. The results gathered by evaluating the data
compiled from the surveys using descriptive statistics, were discussed according to the
purpose of the study, interpreted and explained by tables and graphs.
Findings of this study indicate that, in contrast to common opinion, students are using
the classic guitar methods while playing the electro guitar. Another result of this study is that
pieces written for violin, viola, violoncello and flute from baroque, classical and modern
music periods, which are usually considered as “classical music”, can be performed and
examined by electro guitar, a so called modern instrument.
In the light of the above mentioned findings, suggestions were made the field can
benefit from.
Key Words: Electric Guitar, Music Education
iv
İÇİNDEKİLER
sayfa
TESEKKÜR…..................................................................................................................ii
ÖZET.............................................................................................................................. .iii
ABSTRACT......................................................................................................................iv
İÇİNDEKİLER………………………………………………………………………...…v
TABLOLARIN LİSTESİ................................................................................................ıx
BÖLÜM 1
1.Giriş………………….....................................................................................................1
1.1.Araştırmanın Amacı.....................................................................................................2
1.2.Araştırmanın Önemi.....................................................................................................2
1.3. Sınırlılıklar………………………………………………………………...…………3
1.4Materyal ve Yöntem......................................................................................................3
1.5Veri Toplama Araçları...................................................................................................4
1.6.Evren ve Örneklem.......................................................................................................4
1.7.Verilerin İşlenmesi ve Çözümlenmesi..........................................................................5
BÖLÜM 2
2.1. Gitar Eğitimi………...................................................................................................6
v
BÖLÜM 3
3.1 Elektrogitar Eğitimi…………………………………………………………………..9
3.1.1 Elektrogitarın Tarihsel Gelişim Süreçleri ve Özellikleri…………………………...9
3.1.2 Elektrogitar Eğitimi………………………………………………………..………12
3.1.3 Elektrogitarın Müzikal Kapsamı…………………………………………………19
3.1.4 Popüler Müzik Bağlamında Elektrogitar…………………………………………22
BÖLÜM 4
BULGULAR VE YORUM
4.1.1 Bulgular ve Yorumları……………………………………………………………26
BÖLÜM 5
SONUÇ ve ÖNERİLER
5.1 Sonuçlar…………………………………………………………………………….47
5.2 Öneriler……………………………………………………………………………..49
KAYNAKÇA..................................................................................................................53
vi
TABLOLARIN LİSTESİ
Tablo 3.1.1 Öğrencilerin Yaşlarını Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.2 Öğrencilerin Cinsiyetlerine Göre Tablo.
Tablo 3.1.3 Öğrencilerin Klasik Gitar Çalma Sürelerini Yıl Bazında Gösteren Tablo
Tablo 3.1.4 Ankete Katılan Klasik Gitar Öğrencilerinin Elektrogitar Çalma Oranlarını
Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.5 Klasik Gitar Eğitimlerinin Kaçıncı Yılında Elektrogitarla Tanıştıklarını Gösteren
Tablo 3.1.6 Klasik Gitar Eğitimi Öncesi Elektrogitarı Tanıyan Öğrencilerin Oranını Gösteren
Tablo
Tablo 3.1.7 Elektrogitarı Nasıl Öğrendiklerini Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.8 Ankete Katılan Öğrencilerin Kendilerini Tanımladıkları Seviyeyi Gösteren
Tablo.
Tablo 3.1.9 Klasik Gitar Çalışmalarını Sürdürdükleri Öğretim Görevlilerinin Elektrogitar
Konusunda Ki Deneyimlerini Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.10 Klasik Gitar Çalışmalarını Sürdürdükleri Öğretim Görevlilerinin Elektrogitar
Konusunda Ki Deneyimlerini Ne Kadar Aktardıklarını Gösteren Tablo
Tablo 3.1.11 Elektrogitarla Hangi Tür Müzikleri Tercih Ettiklerini Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.12 Öğrencilerin Elektrogitar Çalışırken Klasik Gitar Bilgilerinden Ve
Deneyimlerinden Ne Derece Yararlandıklarını Gösteren Tablo.
Tablo3.1.13 Öğrencilerin Klasik Gitar Çalışmaya Saat Birimi Olarak Günde Ne Kadar Zaman
Ayırdıklarını Gösteren Tablo
Tablo 3.1.14 Öğrencilerin Elektrogitar Çalışmaya Saat Birimi Olarak, Günde Ne Kadar
Zaman Ayırdıklarını Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.15 Öğrencilerin Elektrogitar Çalışırken Klasik Gitar Çalışma Prensiplerinden
Hangi Ölçüde Yararlandıklarını Gösteren Tablo
Tablo 3.1.16 Öğrencilerin Eğitim Aldıkları Bölümde Anabilim Dalı Olarak Elektrogitar
Eğitimi Almak İsteyen Klasik Gitar Öğrencilerini Gösteren Tablo
vii
Tablo 3.1.17 Ankete Katılan Öğrencilerin Elektrogitar Çalışırken Hangi Etütlerden
Yararlandıklarını Gösteren Tablo.
Tablo3.1.18 Elektrogitar Etütlerinin Seçiminde Ölçütlerini Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.19 Barok, Romantik Veya Klasik Döneme Ait, Başka Çalgı Aletleri İçin Yazılmış
Eserleri Elektrogitarla Seslendirenlerin Oranını Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.20 Tablo 3.1.20’de Ki İfadesi Evet Olan Örencilerin Hangi Döneme Ait Parçalar
Çalıştıklarını Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.21 Öğrencilerin Elektrogitarla Hangi Çalgı Aletine Ait Eserleri Seslendirdiklerini
Gösteren Tablo.
Tablo3.1.22 Elektrogitar Çalmayı Başlı Başına Bir Çalgı Olarak Mı, Yoksa Piyasada Çalmak
Üzere Mi Tercih Ettiklerini Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.23 Tarihsel ( Mekanik, Teknik ) Olarak Elektrogitarın Gelişim Süreçlerini
Bilenlerin Oranlarını Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.24 Elektrogitar Çalışırken Şimdiye Kadar Edindikleri Müzik Bilgilerinin Ve
Deneyimlerinin Çalışmalarına, Katkısının Ölçüsünü Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.25 Elektrogitar Çalabilmek İçin Hangi Donanımlara ( Amfi, Effect Proccessor Vb.)
Sahipsiniz?
Tablo3.1.26 Öğrencilerin Kullanmakta Olduğu Elektrogitarın Türünü Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.27 Öğrencilerin Elektrogitar Türünü Seçerken, Önceliği Hangi Özelliğini
Belirlediğini Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.28 Elektrogitar Çalışırken Belirlenmiş Bir Yöntem Takip Edenlerin Oranını
Gösteren Tablo.
Tablo 3.1.29 Elektrogitar İçin Geliştirilmiş Tekniklerden Hangilerini Bildiklerini Ve
Uyguladıklarını Gösteren Tablo.
viii
BÖLÜM 1
GĠRĠġ
Ülkemizde müzik eğitimi veren kurumlar modern Türkiye’nin temellerinin
atıldığı dönemde batı anlayıĢında geliĢmiĢ bir sanat eğitimi düĢüncesiyle kurgulanmıĢtır.
Bu kurgu, konservatuar eğitimi ve öğretmen yetiĢtirmek üzere eğitim süreçleri olarak
planlanmıĢtır. BaĢlangıçta Eğitim Enstitüleri, ardından Eğitim Fakülteleri bünyesindeki
Müzik Eğitimi bölümlerinde farklı iĢlevleri olan müzik insanlarının yetiĢtirilmesi
sürdürülmüĢtür. Gerek eğitimin gerekse kültürel geliĢmenin çeĢitli süreçlerinde müzik
eğitiminin niteliği ve kapsamı tartıĢma konusu olmuĢtur. Bu tartıĢmalar aslında
geliĢmenin göstergesidir. Her dönem eğitim yöntemlerinin içeriği ve kapsamı farklı
görüĢlerle eleĢtirilmiĢ, süreç içinde güçlü olan eleĢtiriler müzik eğitimi reformları
biçiminde eğitim yaĢantısına yansımıĢtır. Ancak bazen de kayda değer eleĢtiriler
yeterince taraf bulamamıĢ ya da eğitim kurumlarının statik bürokratik yapısını
esnetemediği için bir reforma dönüĢmeden unutulmuĢ ya da ertelenmiĢtir.
Türkiye’de müzik eğitiminde ana çalgıların neler olması gerektiği uzun
dönemlerde tartıĢma konusu olmuĢ, baĢlangıçta bütünüyle 15. yüzyıldan 19. yüzyıla
kadar müziğin batılı anlamdaki temel çalgıları ana çalgılar olarak seçilmiĢtir. Türkiye’de
en temel tartıĢmalardan biri Türk Müziği çalgılarının eğitim alanına girip girmemesi
konusunda olmuĢtur. Uzun yıllar sosyolojik, siyasal ve pedagojik tartıĢmalar sonucu, bu
çalgılar müzik eğitimi süreçlerine dahil edilmiĢtir. Benzer tartıĢmalar hemen hemen
aynı yıllarda popüler müziğin batı kökenli çalgıları için de sürdürülmüĢtür. Bu
tartıĢmaları verimsiz kılan durum ise, çalgıların belirli tür müziğe iĢaret etmesi olmuĢtur.
Oysa daha geniĢ perspektiften bakmayı baĢaran müzik insanları çalgının ne olduğuna
değil, o çalgıyla ne çalındığına önem verilmesi gerektiğini düĢünmüĢlerdir.
1
Bu tez çalıĢmasının temel anlayıĢı günümüzde egemen olan müzik estetiğinin
evrensel kriterlerini tartıĢmayı değil, bu evrensel kriterlerin her tür çalgıyla, doğal olarak
elektrogitarla da gerçekleĢtirilebileceği savını açıklamayı kapsamaktadır.
1.1. AraĢtırmanın Amacı
Bu araĢtırma eğitim fakülteleri güzel sanatlar eğitimi bölümü müzik anabilim
dalı kapsamında yer alan gitar anasanat dalının lisans düzeyindeki modern gitar
tekniklerinin ve elektrogitarın kullanımına iliĢkin araĢtırma probleminin çözümünde Ģu
amaçları gerçekleĢtirmeyi hedeflemiĢtir:

Bugünkü durumun saptanması

Elde edilen duruma iliĢkin verilerin incelenmesinin ardından, ana çalgı
olarak elektrogitarın programa eklemlenmesi olanaklarının araĢtırılması

Ana çalgı olarak elektrogitarın programlarda yer alması durumunda
hangi koĢulların hazırlanması gerekliliğine iliĢkin görüĢ geliĢtirilmesi
1.2. AraĢtırmanın Önemi
AraĢtırma; eğitim fakültelerinin müzik eğitimi bölümlerinde verilmesi önerilen
modern gitar tekniklerinin ve elektrogitarın çağdaĢ müzik eğitimine olan katkılarının
araĢtırılması bakımından önemli görülmüĢtür.
2
1.3. Sınırlılıklar
Tez çalıĢması:

Anket çalıĢması verileriyle,

Elektrogitar konusunda teknik ve estetik bilgi veren çok sınırlı sayıdaki
literatür birikimiyle,

Anket çalıĢmasının yapıldığı gitar eğitimi veren fakültelerin gitar
öğrencilerinden elektrogitar çalmayı bilen öğrencilerle,

Tez çalıĢmasını sürdüren araĢtırmacının elektro gitar deneyimleriyle
sınırlıdır.
1.4. Materyal ve Yöntem
Bu araĢtırma durum tespitine yönelik betimsel bir çalıĢma niteliği taĢımaktadır.
Bu çerçevede, uygulanan materyal ve yöntemler Ģunlardır:

Literatür tarama ve yabancı dilde yayınlanan makalelerden çeviri
yoluyla veri elde edilmesi

Anket yöntemi ile amaca yönelik düzenlenmiĢ soruların sonuçlarının
sayısal değer sisteminde yorumlanması

Elektrogitar çalan sanatçıların görüĢlerinden ve deneyimlerinden
yararlanılması
3
1.5. Veri Toplama Araçları
Bu araĢtırmada yer alan nitel veriler kaynak tarama yolu ile, nicel veriler ise
öğrencilere uygulanan anket yolu ile toplanmıĢtır. Anket formu iki tür sorudan
oluĢmaktadır. Bunlardan birinci bölümde beĢ dereceli ölçek ikinci bölümde ise açık
uçlu sorular yöneltilmiĢtir. Test türü sorular durumu saptamaya yönelik, açık uçlu
sorular ise önerileri saptamak amacı ile hazırlanmıĢtır.
ARAġTIRMA
GĠDEN ANKET
GRUBU
DÖNEN
ANKET
100. Yıl
Üniversitesi
Balıkesir
Üniversitesi
Ġnönü
Üniversitesi
Gazi Üniversitesi
5
3
5
3
5
4
5
5
Karadeniz
Teknik
Üniversitesi
Atatürk
Üniversitesi
Selçuk
Üniversitesi
5
5
5
5
5
5
1.6. Evren ve Örneklem
Bu araĢtırmanın evrenini, Üniversitelerin Eğitim Fakültelerine bağlı Güzel
Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı olan Yüzüncü Yıl Üniversitesi,
4
Atatürk Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi, Ġnönü Üniversitesi, Balıkesir
Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Selçuk Üniversitesi oluĢturmaktadır.
AraĢtırmanın örneklemini ise adı geçen üniversitelerin klasik gitar programında
eğitimlerini sürdüren öğrencilerden aynı zamanda elektrogitar bilenler oluĢturmaktadır.
1.7. Verilerin Ġslenmesi ve Çözümlenmesi
Ankette yer alan soruların yanıtları incelenmiĢ, elde edilen bulgular
değerlendirilirken yüzde ve frekans kullanılmıĢtır. Kaynak tarama yolu ile edinilen
bilgiler sistematik olarak düzenlenmiĢtir.
5
BÖLÜM II
2.1.Gitar Eğitimi
Ülkemizde bir çalgı olarak gitarın tanınıp kabul edilmesinin öyküsü Ģöyledir:
“Ülkemizde bilinen en eski klasik gitar öğretmeni, aynı zamanda çok iyi bir
gitarist olan Andrea Paleologos (1911–1997)‟dur. Paleologos Türkiye‟de kaldığı sürece
ülkemizde klasik gitarın sevilmesini ve yayılmasını sağlayan birçok öğrenci
yetiştirmiştir. Öğrencileri arasında, Antalya doğumlu, İstanbul‟da yasayıp daha sonra
Arjantin‟e göçen, orada ölen ve yasamı boyunca gitar repertuarına çok değerli beste ve
düzenlemeler kazandırmış Mario Parodi‟nin yanında, gitarı Ankara‟ya götürenlerden
Can Aybars, ilk Türkçe gitar metodunu yazan Ziya Aydıntan, Türkiye gitar hayatına çok
değerli gitaristler kazandıran Savaş Çekirge gibi ülkemiz gitar yaşamının gelişiminde
çok önemli görevler almış gitaristler vardır.” 1
“Uzun süre sadece özel dersler seklinde devam eden gitar eğitimi daha sonra
yavaş yavaş okullara da girmeye başlamış, önce konservatuarlarda, daha sonra da
eğitim fakültelerinin müzik eğitimi bölümlerinde gitar dersleri verilmeye başlanmıştır.
Müzik eğitimi veren yüksek öğretim kurumlarında klasik gitar eğitimine ilk olarak Erol
Küyel tarafından 1973–1974 öğretim yılında “Okul Çalgı Kümeleri Dersi” adı altında
Gazi Eğitim Enstitüsünde başlanmıştır. Bunu, bireysel çalgı dersi olarak 1977–1978
öğretim yılında “Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı”, 1983 yılında
“Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”, 1985 yılında
“Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Müzik Eğitimi Bölümü”, 1986 yılında
“İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı ve Hacettepe Üniversitesi Devlet
Konservatuarı” (yarı zamanlı) izlemiştir. Daha sonraki yıllarda eğitim fakültelerinin
bazı müzik eğitimi bölümlerinde de klasik gitar dersi okutulmaya başlanmıştır”.2
Klasik gitarın yaygın olarak genç kuĢak tarafından benimsenip bu alanda eğitim
almak isteyenlerin sayısı arttıkça gitar öğretiminin yöntemleri de geliĢmiĢtir. Diğer
çalgılar gibi disiplinli bir çalıĢmayı gerektiren gitarın eğitim açısından geliĢimi özellikle
1980’lerden sonra gerek örgün eğitim kurumlarında, gerekse özengen eğitimi düzeyinde
yaygınlaĢmıĢtır.
1
Onur KÜÇÜKOSMANOĞLU, Eğitim Fakültelerinde BaĢlangıç Gitar Eğitiminde Kullanılan Metotların
Ġncelenmesi – 2006, Konya, s.19
2
A.g.e
6
“Klasik gitar eğitimine başlangıç için birçok metot bulunmaktadır. Bu
metotlardan sadece bir tanesi dâhilinde eğitim verilebildiği gibi, eğitmenler karma bir
şekilde de bu metotlardan faydalanabilmektedir. Başlangıç için tek metot kullanılmış
olsa dahi, öğrenciler belirli bir seviyeye eriştikten sonra eğitmenlerinin gözetiminde her
dönemden düzeylerine uygun olarak çeşitli bestecilerin etüt ve eserlerini mutlaka
çalışmalıdır.”3
Günümüzde gitar eğitimi çeĢitli eğitim kurumlarında ve çeĢitli düzeylerde
yerleĢik programlara dönüĢmüĢtür. Konservatuar ve eğitim fakültelerinin yanı sıra Güzel
Sanatlar Liseleri’nde de gitar eğitiminin verilmesi önemli bir geliĢmedir. Günlük müzik
yaĢantısı içerisinde kullanım kolaylığı sunan gitar, hobi olarak da özel ders ve kurslarla
yaygınlaĢmasını sürdürmektedir. Çünkü gitar, solo çalgı özelliğinin yanında çok iyi bir
eĢlik çalgısıdır.
Her çalgı eğitimi, geliĢim süreçleri içerisinde bir yandan yöntemini
sistematikleĢtirirken bir yandan da o çalgının müziğine iliĢkin teorik alt yapısını
olgunlaĢtırır. Beklenilen yoğunluk ve ivmede olmasa bile gitar eğitiminin geliĢim
süreçlerinde de teorik alt yapının oluĢmaya baĢladığı söylenebilir.
“Son zamanlarda modern gitar metotları yazılmış ve mesleki eğitim veren
kurumların kendi bünyelerinde kullandıkları metotlar çoğalmaya başlamıştır. Bu
metotlar çeşitli öğretim kurumlarında değişik ekollerden yetişen öğretim elemanlarının
tercihlerine göre kullanılmaktadır. Bu metotlar arasında Bekir Küçükay'ın Klasik Gitar
İçin Başlangıç Metodu farklı başlangıç yöntemi ile dikkat çekmektedir. Küçükay'a göre
“19. yy.da küçük gitarlar için yazılan ve günümüzde geçerliliğini koruyan pedagojik
materyallerin gitar eğitimine başlangıç aşamasında izledikleri yöntemler, bugün gitarın
daha da büyümesi (tel boyu 62–63 cm.den 65-66cm'ye uzatılmıştır) nedeni ile önemli
teknik ve fiziksel güçlüklere ayrıca zaman kaybına yol açmaktadır.” Küçükay bütün bu
görüşler doğrultusunda gitara VII. pozisyonda başlangıç yapan metodunu yayınlamış ve
öğrencilerine bu yöntemi uygulayarak önemli sonuçlar elde etmiştir.” 4
3
Ali ÖZDEK, Yüksek Lisans Tezi, Özengen Müzik Eğitimi Veren Kurumlarda
Klasik Gitar Eğitimi, Konya, 2006
4
Ali ERĠM Yüksek Lisans Tezi, Türkiye'de Klasik Gitar Eğitiminde Kullanılan BaĢlangıç Metotlarından
BazılarınınÖğretme - Öğrenme Süreçleri AçısındanKarĢılaĢtırılması, Bolu, 2005
7
Ülkemizde gitar dinleyicilerinin sayısı gitar eğitiminin geliĢimine paralel olarak
artmıĢtır. Gitar odaklı dinletilerin sayısı artarken gitar müziği, çoğaltılabilir müzik
piyasasında da önemli bir yer edinmiĢtir. Gitarın diğer çalgılarla birlikte oluĢturduğu
orkestrasyon eserlerinin; kitle iletiĢim araçlarından radyo ve televizyon yoluyla da
müzik dinleyicilerinde gitar müziği beğenisi oluĢturacak yaygınlığa ulaĢtığı söylenebilir.
8
BÖLÜM III
3.1. ELEKTROGĠTAR EĞĠTĠMĠ
3.1.1 Elektrogitarın Tarihsel GeliĢim Süreçleri ve Özellikleri
Elektrogitar; klasik gitar türlerinin geliĢimi, yaygınlaĢması ve kabul görmesinin
ardından müzik teknolojisinde yaĢanan yeniliklere bağlı olarak tasarlanmıĢtır.
Elektrogitar, gövdesinde bulunan ve elektromanyetik akımı yaratan manyetik alanların
tellerin titreĢimini amplifikatöre iletmesi düzeneğiyle yapılandırılmıĢtır. Bu düzenek sesi
gürleĢtirirken, sesin rengi üzerinde yapılacak müdahalelere de teknik olanak sağlar.
“Gitarda gövde, manyetiklerin, sesin tonu ve seviyesini ayarlayan kontrol
devrelerini içeren ve tellerin bir ucunun bağlandığı bölümdür. Teller, köprü adı verilen
metal bir donanım üstünden geçerek ya gövdeye doğrudan ya da köprünün kendisine
bağlanmaktadır. Tellerin hemen altında, köprüyle sap arasında yer alan, tellerin
mekanik titreşimini elektriğe çeviren manyetikler, gövdenin içine yerleştirilen elektronik
ses-ton kontrol devresine bağlıdır. Bu devre, manyetiklerden gelen sinyalin,
amplifikatöre gitmeden önce tonunda ve ses seviyesinde değişiklik yapmak için
kullanılır. Ayrıca yine gövdedeki manyetik seçici anahtar, sesin rengini değiştirmek için
istenilen manyetik veya manyetiklerin seçilmesini sağlar. Gövdenin sapla birleştiği yerin
alt tarafı, sapın gövde içindeki perdelerine kolay ulaşılması için, içeri doğru oyuk olarak
yapılabilir. Bazı gitarlarda bu oyuk hem altta hem de üstte olabilmektedir. Gövdenin
şekli, gitarı oturarak veya ayakta çalarken, i dengeyi sağlayacak şekilde tasarlanır.”5
Elektrogitar tasarımları müzik endüstrisinin katkılarıyla geliĢtirilmiĢtir. Gitar
çalanların taleplerine bağlı olarak biçimsel anlamda çok yeni modeller tasarlanırken, bu
tasarımların
donanımları
da
iĢlevsel
olarak
geliĢtirilmiĢtir.
5
http://www.mygitar.com
9
müzikaliteyi
artıracak
biçimde
“Elektrogitardan önce akustik, folk veya klasik gitar çalanların en büyük sorunu,
çalgılarının ses miktarının az olmasıydı. Tellerin titreşimini sadece akustik yapılarıyla
büyüten akustik gitarlarda değişim süreci daha fazla ses ihtiyacıyla başladı. Önce
titreşimi, dolayısıyla sesi arttırmak için yeni yöntemler denendi. Bunlardan en çarpıcı
olanı, gövdenin içine yerleştirilen ve tellerle birlikte titreşip ses miktarını iki katına
kadar çıkarabilen metal diskli rezonatörr gitarlardı. Bu arada yine aynı yıllarda RCA
firmasının ürettiği amplifikatörler, gitarın sesini arttırmak isteyen müzisyenler için bir
dönüm noktası oldu. Bu amplifikatörler sayesinde daha sonra Les Paul olarak tanınacak
genç Lester Polfus; fonograf iğnesi, mikrofon veya telefon manyetiklerini gitarın
gövdesine yerleştirerek ilk elektrikli gitarın temellerini atmaya başlamıştı. Böylece ilk
kez gitarın sesi akustik harici bir yolla arttırılıyordu. Pikap iğnesi veya mikrofon
gövdenin titreşimini amplifikatöre aktarıyor, amplifikatör ise bu sesi istenildiği kadar
büyütüyordu. Fakat yine de ortaya çıkan gitar, sesi elektrik yardımıyla arttırılmış
akustik bir gitar olup sesinin karakteri akustik gitarla özdeşti. Bu durum 27 Haziran
1934 tarihine kadar devam etti. Lloyd Loar adlı bir mühendis 1934'te, bu güne kadar
kullanılagelen elektrogitarın çalışma ilkesini ortaya koyup uyguladı. Gitarda gövdenin
değil tellerin titreşiminin önemli olduğunu düşündü ve bugünkü manyetiklerin basit bir
örneğini yaparak tellerin altına yerleştirdi. Aynı yıllarda Lloyd Loar ile birlikte,
birbirinden habersiz birçok araştırmacı aynı tekniği kendi başlarına deniyorlardı. Bu
araştırmacıların başında Rickenbacker ve Les Paul geliyordu. Ortaya çıkan, içinde
klasik gitar sesinden de bir şeyler içeren, ama büsbütün yeni ve farklı bir çalgı;
Elektrogitardı.”6
Elektrogitarın yukarıda özetlenen teknik ve kullanım açısından geçirdiği geliĢim
evreleri onu, tüm müzik alanlarına girebilen bir çalgı haline getirmiĢtir. Sesinin her
ortamda rahatça duyulabilecek düzeyde olması büyük orkestralarda varlığını
hissettirerek, uzun yıllar sürecek olan müzikte gitar egemenliğini sağlamlaĢtırmıĢtır.
Elektrogitar geliĢimine paralel olarak kabul gördüğü müzik türleri de çoğalarak,
geçmiĢte yalnızca klasik gitarın kullanıldığı müzik türlerinde; elektrogitara türün
karakterini bozmayıp geliĢtirecek biçimde yer verilmesini sağlamıĢtır.
Elektrogitarın geliĢim süreçlerini izlediğimizde bir yandan da onun müzik sanatı
içinde hangi süreçlerle yerleĢik hale geldiğini fark edebiliriz.
“1936'da Gibson firması, elektrik-akustik gitar ES150 modelini piyasaya
sürünce, çalımının kolay olması ve akustik özellikleri nedeniyle birçok caz müzisyeni
6
Age
10
tarafından çok beğenildi ve kullanılmaya başlandı. Bu model aynı zamanda akustik gitar
sesinden elektrogitar sesine geçiş için eşsiz bir gitardı. Akustiklerin yumuşak tonuna
sahip olmakla birlikte "elektriğin" gücüne de sahipti. Les Paul katı gövdeli
elektrogitarıyla Gibson firmasına başvurup, ret cevabı aldıktan yaklaşık iki yıl sonra
Fender efsanesi doğmaya başladı. Mekanikle oldukça ilgili Leo Fender ve arkadaşı Doc
gitar üretmek için bir araya geldiler. Elektrogitarın Henry Ford'u sayılabilecek Leo
Fender ve arkadaşı çok büyük ticari başarılar sağlayan katı gövdeli elektrogitarlar
üretmeye başladılar. Bunlardan ilki 1950'de piyasaya sürülen Telecaster modeliydi ve
akustiği olmayan ilk katı gövdeli elektrogitardı. Fender, gitar yapımında o güne kadar
süregelen gelenekleri bir kenara bırakıp Telecaster modeliyle elektrogitar yapım
yöntemlerinin özetini sunmuştur. Sonuçta Fender'in ortaya çıkardığı, oldukça parlak
tonlara sahip, kendine özgün bir sesi olan yepyeni bir gitardır. Yapısının oldukça basit
oluşu kolay üretilmesini ve ucuz olmasını sağlamış, böylece elektrogitar kolayca satın
alınabilecek hale gelmiştir.”7
Elektrogitar bir çalgı olarak geliĢirken, onun teknolojisinin olanaklarından
yararlanan müzisyenler deneysel uygulamalarla daha sonra bilinçli olarak seçilen bazı
çalma yöntemlerinin geliĢmesini sağladılar. Bu yöntemler özellikle popüler müzik
türlerinin yeni versiyonlarını yaratılmasına zemin hazırladı. Elektrogitardaki bazı
değiĢimler bütünüyle rastlamsal olarak bulunup geliĢtirilerek sağlanmıĢtır.
“Elektrogitarın müzikte oluşturduğu değişimler hızla devam ederken, 1951'de
Jackie Brenston'un kaydettiği Rocket 88 adlı albümü çok önemli bir özelliğe sahiptir.
Grup elemanları, Philips'in Memphis'teki stüdyolarına giderken yolda gitar
amplifikatörlerini arabalarından düşürürler. Gitarlarını hasarlı amplifikatöre
bağladıklarında, kirli, bozulmuş (distorted) bir ses duyarlar ve bu sesi beğenip
kayıtlarda kullanmaya karar verirler. Böylece tarihin ilk distorted (bozulmaya uğramış)
gitar sesi bir albümde kullanılmış olur. Aynı yıllarda Les Paul tarafından bulunan eko
teknikleri de kayıtlara girmeye başladı. Bob Diddley, kayıtlarında üstün bir performans
sergilerken aynı zamanda, ağır fuzz tonları ve tremolo efektleri kullanarak, müziğin o
zamana göre deneysel sayılabilecek yönleriyle de ilgileniyordu. Fender, 1954 yılında
bugüne kadar sürecek bir efsane gitar tasarımına damgasını vurmaktadır. "Fender
Stratocaster". Şekli ve özellikleri defalarca kopyalanacak olan bu gitar, müzik
dünyasının ikonu haline gelir. Stratocaster'lar, Fender'in Telecaster modelinden pahalı
ama çok daha kullanışlıdır. Gitariste manyetiklerin yükseklik ayarından, tremolo
kolunun kullanımına kadar birçok kolaylık ve yenilik getirmiştir. 1950–60 yılları
7
Age
11
arasındaki dönemde amfi ve efekt aletleri yapımcıları gitarın ses tonunu geliştirmek ve
yepyeni sesler kazandırmak için birçok denemeler yaptılar.”8
Elektronik alandaki teknolojik geliĢmeler elektrogitarı donanım ve müzikalite
açısından geliĢtirirken, çoğalan müzik türlerinin seslendirilmesinde de kullanım alanı
artmıĢtır. Buna paralel olarak müzik dinleme alanlarının çeĢitlenmesi ve yaĢamın her
anının kesitlerinde yer alabilir olanakların yaygınlaĢmasıyla elektrogitar geniĢ dinleyici
kitlelerinin ilgisini çekmiĢtir ve müzik dinleme genç kültürünün bir sembolü haline
gelmiĢtir.
3.1.2. Elektrogitar Eğitimi
Elektrogitar eğitimi çağın teknolojik geliĢmelerinin ivmesine paralel olarak tüm
dünyada hızla yaygınlaĢmıĢtır. Akademik boyutta Amerika ve Avrupa ülkelerinde
okullaĢma oranı artan elektronik gitar ülkemizde henüz örgün eğitimde programlar
kapsamında yer alamamıĢtır. Bu bölümde elektrogitar eğitimi konusunda örgün eğitim
anlayıĢı içinde yapılan denemelerden söz edilecektir. Bu çalıĢmanın Türkiye’deki müzik
eğitimi veren kurumlar için bir örnek oluĢturacağı düĢünülmektedir.
Elektrogitar eğitimi iki ayrı biçimde uygulanmaktadır. Bazı eğitim kurumlarında
geleneksel müzik eğitiminin ardından bir çalgı olarak elektrogitar eğitiminin verilmesi
gerçekleĢtirilirken, bazı eğitim kurumlarında ise klasik müzik eğitimi verilmeden,
doğrudan elektrogitarın seslendirme alanı olan müzik türleriyle paralel çalgı eğitiminin
verilmesi seçilmiĢtir. Tez çalıĢması birinci yolu önermekle birlikte dünyadaki bazı
örneklerde görüldüğü gibi ikinci yolun da uygulanabilirliği ve yaygınlığı söz konusudur.
8
Age
12
“Geleneksel müzik bilgisiyle donatılmamış olan öğrenciler, belki de temel rock,
folk veya jazz tekniklerinde zaten yeterlidirler. Bu (elektrogitar çalan) öğrenciler, örgün
müzik dersleri yoluyla öğrenmek yerine bir öğretim olmadan diğer müzisyenlerden
ipuçlarını azar azar toplarlar. Genellikle, beğendikleri müzisyenlerin kayıtlarını taklit
ederek kulaktan çalarlar.”9
“Pop müzik, bizim marş bandolarında, jazz ve senfonik müzik gruplarında
çaldığımız literatür üzerinde oldukça etkilidir. Çağdaş müzik öğrencilerimize oldukça
hitap etmektedir; onların kişisel müzik çalarlarındaki müzikleri incelerseniz ya da
sıklıkla dinledikleri radyo programlarına bakarsanız, en iyi klasik veya jazz
müzisyenlerimiz arasında bile pop müziğin ne kadar popüler olduğunu hemen fark
edersiniz.”10
“Bu yaklaşım öğrencileri geleneksel müzikle “beslenme” yönteminden
enstrümantal programa doğru kaydırdı. Jazz emprovizasyonu öğretiminde yeterlilik,
öğretmenlerin kulaktan çalmanın genel bir eğilim olduğu pop- temelli sınıflara adapte
olmaları konusunda yardımcı olabilir. Yine de rock/pop öğretim materyalleri jazz
öğrencileriyle çalışmaya alışık olan öğretmenlerin kullandığı materyallerden farklıdır.
Eğer başta rock-eğilimli öğrencilere düzenli bir öğretim sistemiyle nota okumayı
öğretmeye çalışırsanız, öğrenciler çoğunlukla sıkılır, çalışmayı bırakır ve çok geçmeden
dersi de bırakır. Çoğunlukla şöyle diyeceklerdir: “bana nasıl yapacağımı göster, ben
çalarım.” Öğretim videoları ve rock-temelli işitsel öğretim materyalleri öğrencilerin
çalışmaya devam etmelerine katkı sağlamak için kullanılabilir.”11
Ülkemizde müzik eğitimi yöntemleri büyük ölçüde klasik müziğin karakteristik
yapısına paralel geliĢtirilmiĢ, bu yöntemler batı kaynaklı birikimlerin Türkiye’de
Cumhuriyet döneminin baĢlangıcından bu yana eğitim kurumlarının yerleĢik eğitim
sistemlerine dönüĢtürülmüĢtür. Öğretim yöntemleri büyük ölçüde sistematik bir program
çerçevesinde kolaydan zora doğru ilerleyen süreç izlenerek gerçekleĢtirilmektedir. Oysa
günümüzde öğretim kaynakları çok değiĢmiĢ ve zenginleĢmiĢtir. Özellikle elektronik ve
bilgisayar teknolojisindeki geliĢmeler öğretim elemanının rehberliğini üstleneceği yeni
kaynakların doğmasını sağlamıĢtır. Ülkemizde henüz bu kaynakların kullanımına
kurumsal boyutta güvenilir bir yol olarak bakılmamaktadır. Oysa gerek Avrupa gerekse
9
John Kuzmich, Jr, Popular Music in Your Program: Growing with the Times, Music Educators Journal,
Vol. 77, No. 8, Special Focus: Pop Music and Music Education.1991,
10
A.g.e.
11
A.g.e.
13
Amerika’da eğitim kurumlarında sözü edilen yeni öğrenme kaynakları kabul edildiği
gibi teĢvik de görmektedir.
“Öğrenciler genellikle, kayıt tekniklerine, müzik stillerine ve kendi gruplarına
başladıklarında kullanmak üzere favori müziklerinin transkriptlerine ilgi gösterirler.”12
“Başlangıç seviyesindeki pop/rock öğrencileri enstrümanlarında yeterli seviyeye
geldiklerinde, ders süresi boyunca kendi müzik gruplarını oluşturmaları için onları
teşvik edebilirsiniz. Siz onlara nota kitaplarını tanıtırken, onlar genellikle favori rock
gruplarını dinlemeyi tercih edeceklerdir. Şaşırtıcı bir yeterlilikle çalmak istedikleri
parçanın sözlerini ve akorlarını öğrenebilirler. Favori sanatçıların taklidi öğrenmede
çok büyük bir kolaylaştırıcıdır. Öğrencilerin doğrudan doğruya orijinal kayıtlardan solo
ve partisyonlar transkript etmelerini görmek çok heyecan vericidir. Öğrenciler “Music
Minus One” dan “Pocket Songs” daki ezgileri öğrenmekten zevk alırlar. Sadece bu
ezgileri öğrenmekle kalmazlar, aynı zamanda armoni partisyonları ekleyip kendi müzik
zevklerine uygun şekilde düzenleme de yaparlar.”13
Ülkemizde müzik eğitimi kurumları içinde çalıĢan çoğu öğretim elemanının
kendi yaĢantıları kapsamında yukarıda belirtilen zengin kaynak çeĢitliliğinden
yararlanarak edindikleri
deneyimleri
kendi
beceri ve baĢarılarına ekledikleri
görülmektedir. Özellikle tezin anket kapsamında da izlendiği gibi klasik gitar eğitimi
veren öğretim elemanlarının büyük bir bölümünün elektrogitar da çaldıkları
görülmektedir. Onların elektrogitara iliĢkin birikimlerini yalnızca klasik gitar
birikimleriyle beslediklerini düĢünmek olanaksızdır. Bunun yanında, onların da
elektrogitar üstatlarının kayıtlarını dinleme ve çalma yöntemlerini taklit etmeyle
kendilerini geliĢtirdikleri söylenebilir. Bu durum eğitimde yeni bir olanağın kabul
edilebilir olduğunu
göstermektedir. Yeni öğrenme kaynaklarının bu öğretim
elemanlarının müzik birikimlerine zarar verdiğini düĢünmek olanaksızdır. Öyleyse aynı
kaynakların öğrenciye açılarak, yeni kaynaklarla birlikte adım adım klasik kaynakların
öğretilmesi ve benimsetilmesi olası görülmektedir..
12
13
A.g.e.
A.g.e.
14
“Öğrenci grupları kendi kendini yönetme seviyesine ulaştığında, onlara daha iyi
anlaşılabilir müzik kavramlarını tanıtın. Öğrencilerin favori rock gruplarında ve
stillerinde armoninin, melodinin, ton renginin, ritmin ve şeklin nasıl kullanıldığını
incelemesini isteyin. En sonunda, öğrenciler kendi grupları için kendi materyallerini
yazmaya başladıkları noktada müzikal yapı hakkında daha fazla inceleme /araştırma
yapmayı öğreneceklerdir. Evergreen, enstrümantal müzik programını geleneksel
olmayan yöntemlerle büyüttü. Bunu yaparak, öğrenci yüzdesini artırdı. Kısacası,
başarılı bir müzik eğitimi ortaya çıkarıldı.”14
Dünyadaki çeĢitli uygulamalar; popüler müzik türlerinin geleneksel müzik
eğitimi yöntemlerine bütünüyle aykırı olmaksızın her ikisinin estetik değerlerini dikkate
alan ortak öğretim yöntemlerinin geliĢtirilebildiğini ve aynı eğitim kurumunda paralel
olarak yürüyen kapsamlı müzik eğitimi anlayıĢına dönüĢtürülebileceğini göstermiĢtir.
“AUC müzik bölümü 1970‟lerin ortalarına doğru kuruldu. Oldukça eski bir
kurum olan AUC müzik bölümü popüler müziğin işleyişini etkileyen konservatuar
geleneği önyargılarından bir çok eski müzik eğitimi kurumlarına göre daha az
etkilenmektedir. En başından beri bölümün açık politikası sanatsal ve popüler müziğe
eğitim programının farklı disiplinlerinde aynı önemi vermektedir.
Müzik eğitiminde popüler müzikle uğraşmak bir çok sebeple haklı gösterilebilir hatta
gösterilmektedir.”15
Popüler müzik eğitiminin ve popüler müziğin icrasında kullanılan çalgıların
örgün eğitim kurumlarında yer almasından endiĢe duyan müzik insanlarını etkileyen en
önemli sorun popüler müziğin günlük yaĢantı içinde kullanım biçimi ve sanat-ekonomi
iliĢkileri içerisinde tüketici beğenisinin seçimine bırakılmıĢ gibi görünen esnek yapısıdır.
Popüler müziğin gerek popüler kültürün metası haline gelmesi gerekse müzik
piyasasının değiĢ-tokuĢ aracı olması müzik estetiğine aykırı olan yanlar olarak
değerlendirilir. Oysa zaten kapitalist süreçlerde kaçınılmaz olarak var olan bu kültürel
ortamda estetikten ve sanatsal değerlerden ödün vermeden popüler müzik türlerinin
uygulanabildiğini en iyi eğitim kurumları gösterebilir. Aynı zamanda eğitim kurumları
14
A.g.e.
Alf Björnberg, 'Teach You to Rock'?, Popular Music in the University Music DepartmentPopular
Music, Vol. 12, No. 1. (Jan., 1993), pp. 69-77.
15
15
dinleyici beğenisini de estetik değerlere çekebilecek sağlıklı tüketim olanakları
yaratabilir. Popüler müzik eğitiminin örgün müzik eğitimi kurumlarına girmesi
geleneksel müzik estetiğine zarar veremez. Tersine yüzyılların birikimi olan evrensel
değerlerin anlamlı zenginliğinden yararlanacağı bir olanak bulur. Bu nedenle popüler
müzik herhangi bir endiĢe duymaksızın doğru bir programlama ile eğitim kurumlarının
sistematik yapısı içinde yeniden biçimlendirilebilir.
“…popüler müzik çeşitleri/tipleriyle ilişkili toplumun belirlediği anlamlar az çok
açık bir şekilde yönlendirme amacıyla sıklıkla kullanılmaktadır. (ticari amaçlı televizyon
reklâmlarında açıkça görüldüğü gibi). Müzik eğitimi öğrenciye verilen bu mesajlar
hakkında bilinçli kararlar oluşturması için bu anlamları yorumlayabileceği donanımı
sağlamalıdır.”16
“Başka bir tartışma da kişinin popüler müzik alanında estetiği hatta var oluşu
nasıl ifade edebileceğidir. Popüler müzikte, performansçı ve dinleyiciye müziğin diğer
çeşitlerinin sağlayamadığı estetik deneyimleri verme potansiyelinde çok sayıda stil ve
uygulama vardır.”17
“Bu şu anlama gelmektedir: Popüler müziğin, müzik eğitiminden çıkarılması,
aynı eğitimin bir parçası olan müzikal deneyimin zenginliğine haksız bir sınırlama
getirmektedir.”18
Popüler müziği sistematik müzik eğitimi kapsamına alan çalıĢmalardan birisini
AUC deneyimlerinde görmek mümkündür. Bu deneyimin koĢullarını tanımlayan ve
eğitimde izlenen strateji Ģöyle özetlenebilir:
“ITP yönergeleri organizasyonu, küçük gruplarla sürekli çalışmaya dayanır.
Eğitim programının ilk iki yılı boyunca (temel ders) bir hoca altı yada yedi kişilik aynı
öğrenci grubuyla çalışır ve bu periyot boyunca haftada 5 yada 6 saat onlarla çalışır.
Dersler; bir bütün olarak çalmaya (genel olarak 1-2 saat) klavye laboratuarı (1-2 saat)
ve teori derslerine (haftada 2 saat) ayrılır. Toplu uygulama saatleri boyunca öğrenciler
enstrümantal yönergeler alırlar ve birbirlerinin düzenlemelerini çalarlar; klavye
laboratuarı saatleri eş zamanlı çalma ve düzenleme egzersizlerine uyumlu hale getirme
ve yorumlamayı içerir; ve teori saatleri müzik analizlerine ve düzenleme ve beste
yapmanın teorik yönlerine ayrılır. Prensipte, ITP yönergeleri organizasyonu eğitim
16
A.g.e.
A.g.e.
18
A.g.e.
17
16
programının („devam‟ ve ileri seviye dersleri ) ikinci yarısında da benzerdir; buna
rağmen son yıllarda bu seviyedeki yönergeler giderek (çoğunlukla ekonomik nedenler
yüzünden) büyük gruplarla organize edilmektedir ve birçok hoca arasında
paylaştırılmıştır.”19
“Bu bütünleştirilmiş yönerge modeli, özellikle eğitim açısından popüler müziğe
özgü konularla ilgili bir çok farklı pedagojik yarar sunar. Geleneksel, tutucu batı sanat
müziği paradigmasının aksine kurulu yönerge metotları, detaylı sözel müzik teorisi ve
seçkin baş yapıt repertuarı da çoğu popüler stillerde genel olarak eksiktir. Bu yüzden,
ITP temel prensiplerinden biri büyük ölçüde neyin çalışılacağı (hangi stiller ve çeşitler)
ve ona nasıl çalışılacağı (hangi metotla) seçimlerini bırakmak ve hem hoca hem de
öğrenciler tarafından karar verilmesidir. Seçimler, bireysel yetenekler ve güncel ilgiler
göz önünde tutularak yapılır. Geniş stilist alanlarda yaygın olan genel prensipler
çalışması ve öğrenciler tarafından seçilmiş belirli çeşit ve türlerin daha detaylı „durum
çalışmaları‟ arasında normal olarak bir denge aranır. (AUC‟yle çalıştığım alanlar,
örneğin Rock‟n Roll, „The Beatles‟, „Rock Ballads‟ ve „1980‟lerin soul müziği‟ni
içermektedir.)”20
“Sosyal açıdan, uzun bir süre küçük bir grupla yoğun çalışmaya dayanan bir
eğitim modeli gimnazyumlarda, klüplerde, akşam müzik okullarında ve benzer yerlerde
muhtemel profesyonel aktivitelere önemli bir hazırlık olabilecek bir deneyim olan toplu
müzik yapma problemleri konusunda yoğun bir deneyim şansı kazandırır. Bu model aynı
zamanda bazen kendini bir öğrenciden daha az deneyimli bir gitarist olarak gören bir
öğretmenin kendini ifade etme yeteneğini artırır ve kötü prestijini ortadan kaldırır ki bu
da karşılıklı bilgi ve beceri alışverişini muhtemel kılar. Bu yüzdendir ki ITP ilkeleri
kuramsal müzik eğitimi dışında birçok popüler müzik çeşidinin çalışılmasının tipik
özelliği olan öğrenme süreçlerinin ve kurumlardakinden daha serbest, daha toplayıcı ve
daha açık olan öğrenme süreçlerinin kısmi adaptasyonu anlamına da gelir. ITP modeli
AUC Müzik Bölümünde popüler müzik öğretimini birçok açıdan uygun kılarken, bir
akademik kurumda popüler müzikle uğraşmak hem teorik hem de pratik açıdan hala bir
çok problem yaratmaktadır.”21
Yukarıda geniĢ biçimde popüler müziğin örgün eğitim alanına alınmasıyla
sağlanacak artı değerlere değinilmiĢtir. Bu değerlerin ülke koĢullarında ve kültürel ortam
gerçekliğinde gözden geçirilerek Türkiye’de uygulanabilirlik olanakları aranabilir.
BaĢlangıçta tüm okullarda yer almasa bile pilot uygulamalarla, özellikle metropolde yer
alan birkaç okulda asıl diploma programına paralel olarak eĢzamanlı gerçekleĢtirilecek
ikinci bir eğitim programı açılabilir. Her ülkenin popüler yaĢantısı bütünüyle birbirinin
19
A.g.e.
A.g.e.
21
A.g.e.
20
17
benzeri değildir. Bu nedenle yukarıda verilen örneğin aynen alınması önerilmemektedir.
Bu örneğin popüler müziğin örgün müzik eğitiminde yer alma olanaklarının
düĢünülmesi için bir baĢlangıç olarak kabul edilmesi önerilmektedir. Bu deneyimlerin
eğitime katkıları dikkatle incelenip, benzer yararlılığın elde edilebileceği aynı zamanda
Türkiye gerçeğine de uyum sağlayan yeni müzik eğitimi anlayıĢı geliĢtirilebilir.
“Müzik eğitimi problemleri tartışmalarında değinilen hedef şaşması
röprodüksiyon ve yaratıcılık arasındadır. Ritmik ve doğaçlama müzik kavramı, popüler
tarzda müzik yapmanın yaratıcı yönlerini vurgular. Batı sanat müziği çalmanın tersine,
çoğu popüler tarzların daha fazla kişisel müzikal ifade özgürlüğü tanıdığı düşünülür. Bu
genel anlamda doğru olabilirken, burada bahsedilen genel müzik eğitimi tarzında
popüler müzik çalışmalarında yaratıcılık; röprodüksiyon çalışmalarının bir tarafa
atılmasıyla garanti edilemez. Bu eğitim çeşidinde temel amaç öğrencilerin birçok
değişik müzik tarzında ana müzikal jestlerin repertuarına ulaşmasını sağlamak ve
değişik müzikal ifade özelliklerini anlama becerisi yaratmaktadır. Bu yüzden dikkat
odağı, kişisel müzikal çalışmadan çok, müzikal tarz seviyesi olmalı ve bir müzikal tarzda
uygun ifadeye ulaşma ve ortaklaşa uygun bir ritim yaratma yeteneği kişinin
kapasitesinin gelişmesinden ve aynı tarzda doğaçlama ifadeden daha önemli görülmeli
ve gelişme için bunlar gerekli ön şartlar olmalıdır.. Öğrencinin kişisel ilgi ve
yeteneklerine bağlı olarak bu kapasite gelişebilir de gelişmeyebilir de. Fakat yine de bu;
zamanın ve ekonomik kaynakların tarza dayalı özelleştirmeye sınırlar koymasıyla
birlikte, normal genel müzik eğitimi kurslarından çok daha fazla, belli bir tarzla çok
daha yoğun ilgilenmeyi sağlar.”22
“Bu estetik; fonksiyonel müziğe karşı olarak salt müzikle (ve tercihen, yapısal
karışıklığın yüksek derecesiyle tanımlanan müzik) ilgili bir tercihi ifade eder. Aynı
zamanda özellikle öznel ve bireysel olarak müziğin deneysel yönlerinin bir görüşünü
içerir ve böylece bilimsel tartışmaların kapsamı ötesinde AUC‟de popüler müziğin
popüler ve semitik analizlerini bazen kesin bir şüpheyle karşılar.”23
“Diğer taraftan eğitim programlarının bazı unsurlarındaki özel müzikal estetik
mirası; müziğin her zaman müzikal deneyimin zenginliği ve zihinsel müzik anlayışının
her ikisi için de önemli olabilen ilişkilerin farkındalığı, ideolojiler ve sosyal kodlar,
müzik ve diğer ifade tarzları (mimik, sözel vs.) arasındaki ilişkileri içeren belirleyicilerin
sosyal bir olgusu olduğu gerçeğini saklamaya meyillidir.”24
22
A.g.e.
A.g.e.
24
A.g.e.
23
18
Popüler müziğin sistematik akademik müzik eğitimi kapsamında yer almasının
talep edilmesi durumunda çeĢitli müzik çevrelerinden ve akademisyenlerinden kabule ve
redde yönelik görüĢlerin üretilmesi doğaldır. KuĢkusuz her iki eğitim alanının
alıĢkanlıkları, ilkeleri, estetiğe
yaklaĢımları
farklıdır. Ancak bu farklılıkların
tartıĢılmadan kesin çizgilerle birbirinden ayrılması yerine birlikteliklerinin sağlanmasına
yönelik uyumlu ortaklıkların bileĢkesini yaratmak çabası gösterilebilir. Bu çabanın
verimli olabilmesi için müzik çevreleri ve akademik çevrenin ortak zeminlerde, nitelikli
müzik adına her iki türün nasıl birbirinden yararlanabileceği, birbirini yok etmeden nasıl
bir ortaklık kurabileceği tartıĢılmalıdır. KuĢkusuz bu tartıĢmalar belki de henüz çözüm
gibi görülmeyen birçok varsayımın geliĢimine de yardımcı olacaktır. Bizim ülkemizde
henüz baĢlamamıĢ olan bu tartıĢmalar son 30 yıldır dünyada yapılmaktadır. Keskin
taraflar oluĢturmadan dünyada yapılmıĢ deneyimlerin ve tartıĢmaların incelenmesi
yoluyla
Türkiye’de
uygulanacak
popüler
müziğin
örgün
kurumsallaĢması
gerçekleĢtirilebilir.
“Akademik kurumlardaki inceleme ve değerlendirme, ve dahası popüler müzik
alanında kısmen uygunsuz olan geleneksel müzikoloji metodolojinin etkisi sayılabilir.
Birçok popüler müzik tarzının günlük uygulamasında işleyen açık, informal ve kolektif
öğrenme süreçleri, kurumsal eğitimdekinden birçok açıdan farklılık göstermektedir. Bu
tip alternatif öğrenme süreçlerinin müzik eğitimi kurumlarında popüler müzik
öğretiminde ne kadar ve nasıl kullanılacağı (ve hatta ne kadar gerekli oldukları) hala
cevaplanamamış bir soru olma özelliğini korumaktadır.”25
3.1.3. Elektrogitarın Müzikal Kapsamı
Elektrogitarın geçirdiği teknolojik evrim süreçlerine paralel olarak, bir çalgı
olarak kullanılmasının geliĢimine katkıda bulunan anlayıĢlar ve bu anlayıĢların eğitim
yoluyla yaygınlaĢması müzikalite olanaklarını artırmıĢtır.
25
A.g.e.
19
“Elektro gitar, bas gitar, bateri ve elektronik org ile ilgili bilgilerin çoğunluğu
sertifikasız, bağımsız öğretmenler tarafından birebir oluşturulmuştur. Dersler yüz yüze
ve temel olarak öğrencinin öğretmenin örneğini taklit etmesi şeklinde gerçekleşir.”26
“1980‟lerde rock gitaristlerinden beklenen teorik bilgi ve teknik uygulama yetisi
inanılmaz bir derecede arttı. O zamanın şarkıcıları olan Randy Rhoads, Steve Vai, Joe
Satriani, Yngwie Malmsteen ve Eddie Van Halen„in şarkıları pek çok delikanlı için
kulaktan öğrenilemeyecek kadar zordu ve piyanodan da adapte edilemiyordu. Rock gitar
müziği için uygun yazılmış kitaplar basılmaya başladı. Günümüzde pek çok kaynaktan
neredeyse gitar tabanlı tüm şarkıların nota versiyonları doğru bir şekilde ve parmak
uyarlamaları ile birlikte bulanabilmektedir. Cd ve kaset olarak şarkıları öğreten kurslar
mevcut olup hatta bazıları orijinal sanatçılardan öğretmektedir. Aynı zamanda her bir
sayısında müzik uyarlamalarını basan Guitar player, guitar for the practicing musician,
guitar school, guitar extra ve guitar world gibi dergiler mevcuttur.”27
Elektrogitarın özellikleri ve yaygınlaĢma süreci daha önce müzik eğitiminde
sağlıklı kabul edilmeyen bazı yöntemleri kabul edilebilir duruma getirmiĢtir. Bu müzik
eğitiminde
bir
ödün
olmamıĢ,
sistematik
olmayan
bazı
yöntemlerin
de
sistematikleĢtirilebileceğine iliĢkin yeni bir sürecin baĢlangıcı olmuĢtur. Bu süreç
elektrogitarın daha çok kiĢi tarafından kullanılan bir çalgı olmasını sağlarken,
elektrogitar üzerinde çok sayıda deneysel çalma yöntemlerinin uygulanmasını da
getirmiĢtir. Bu deneylerin çoğalması ve içlerinden bazı denemelerin bir yönteme
dönüĢmesi elektrogitarda yeni açılımlar sağlamıĢtır.
“Kulakla öğrenme yöntemi, öğrencinin müziği görselleştirmeye başlamasına
olanak tanır. 1960 ve 1970‟lerdeki rock gitar müziği piyasasına damgasını vuran
kendine özgülük kavramı buna bir örnektir. Rock müziği kâğıda aktarılabilir, ama
„hissedilmesi şarttır.‟ Bugün yaratıcılıklarını körelteceği düşüncesiyle müzik „okuma‟yı
öğrenmekten kaçınan müzisyenler hâlâ var. Müziğin bütün parçaları yazılı
kaynaklardan öğrenilirken, eğitmenin işlevi bu müziğin hatasız icrasını teşvik etmekten
başka bir şey değildir. 80‟li ve 90‟lı yıllarda gitarın kullanıldığı müzik, karmaşık ve
verimli teknikler gerektirir ama fiziksel kusursuzluğa verilen önem doğal Rock‟ın daha
önce tanımlanan ideolojisiyle uzlaşmaz. 1970‟lerin Yes, Genesis; Emerson, Lake;
Palmer gibi 1970‟lerin progressive rock‟ının müzik grupları ve Palmer‟a muhalif bir
26
Jeff Schwartz,Writing Jimi: Rock Guitar Pedagogy as Postmodern Folkloric Practice, Popular Music,
Vol. 12, No. 3. 1993
27
A.g.e.
20
tepki olarak ortaya çıkıp Ramones, Happy Flowers ve the Germs‟in temsil ettiği müzik
grupları bu çatışkının somutlaşmış birer örneğidir.”28
Elektrogitar kayıt teknolojisinin geliĢmesiyle paralel bir geliĢim göstermiĢtir.
Orijinallik ve özgünlük açısından elektrogitara ve onun eğitimine atfedilen eksiklik ve
kusurlar aslında bir çalgı olarak elektrogitardan değil, çağın koĢulu olan kayıt ve
çoğaltım sistemlerinden kaynaklanmaktadır. Postmodern dönem sanatlarında geleneksel
müzik teorilerindeki özgünlük kavramının anlamı da değiĢmiĢtir.
“Kayıt, orijinali olmayan bir kopyadır; orijinalini dışlayan, onun varolma
imkanını reddeden (Baudrillard 1983, sf. 11) bir tür simülasyondur. Kayıt, kendisinin
orijinaline yönelik bir arzuyu ve böyle bir arzunun potansiyel olarak ortaya çıkmasına
yönelik yaklaşımı ortadan kaldıran kusursuz bir sahteliktir. (Eco 1986, sf. 19). Bir kaydı
kopyalayan müzisyenin yaptığı da aslında, simülasyonu gerçeğe dönüştürmek, daha
önce var olmayan fiziksel ve gerçek zamanlı bir performansı gerçekleştirmektir. Kayıt
yapan her müzisyen, stüdyo ortamının izin verdiği her tür icrayı gerçekleştirmenin bir
yolunu bulabilir. Tabii müzisyenin yaptığı şey nihayetinde taklidin taklidinden öte bir
şey değildir, ama bu metasimülasyon, „gerçek zaman‟ denilen yerde gerçekleşir. Kayıt,
şarkının başından sonuna kadar çizgisel ve bütünsel bir süreklilik içinde ilerler. Kayıt
sırasında yanıltıcı olan icra süresi, gerçeğe dönüştürülür.”29
Müziğin toplumsal önermelerinin kültürel boyutta değiĢimi bütünüyle müzik
kaynaklı olmamıĢtır. Kapitalist ekonominin geliĢimleri ve değiĢimleri, insan
algılayıĢındaki bazı değerleri de değiĢtirmiĢtir. Orijinallik değiĢen bu değerlerden biridir.
Artık besteci yaratıcı zihnin öznesi değil yaratıcı derleyicinin öznesidir. Bu derleme
günlük anlamda kullandığımız var olanların eklemlenmesi değil, tüm denenmiĢlerin
sentezlenmesi anlamını taĢır.
Kitle kültürünün, müziğin değerlerini algılayıĢındaki değiĢim, müziğe iliĢkin
çalgıların algılanıĢındaki değiĢimi de yaratmıĢtır. (Rock devrimi yaĢayan bir dönemde
müzik öğrencilerinin bir piyanoyu algılayıĢıyla elektrogitarı algılayıĢı arasında önemli
bir kültürel fark vardır. “Klasik ve popüler biçemler arasındaki kesin çizgiler de çağın
kültürel yapısı içerisinde belirsizleĢmiĢtir. Birçok klasik eser yeniden düzenlenerek
28
29
A.g.e.
A.g.e.
21
popülerleĢirken, rock gençliğinin dinlenebilen günlük ezgilerine dönüĢmüĢtür.
BaĢlangıçta klasik müziğe yönelik bir tehlike gibi görünmesine karĢın yaĢantılarına asla
klasik müzik sokmayacak bir gençliğe klasik müziğin değerleri onları rahatsız etmeden
verilmiĢtir.
Postmodern dönem sadece klasiklerin popülerleĢmesini sağlamadı, aynı zamanda
özgün kültürlerin müziğini de popülerleĢtirdi. Otantik yapıları bütünüyle bozulmadan,
müzik endüstrisinin tüm teknolojik olanaklarının seferber edildiği ve çağın elektro
sistemlerinin kullanıldığı çalgılarla Kızılderili, Afrika yerlileri, ilkçağ Mısır, Ġç Asya ve
Tibet yerel müzikleri seslendirilmiĢ ve geniĢ dinleyici kitlesine ulaĢılmıĢtır. Bu müzik
ortamında elektrogitar aktif rol almıĢ, rock ve diğer güncel türlerin önemli çalgısı
konumuna gelmiĢtir. Elektrogitarın teknolojik donanımı yukarıda sayılan otantik müzik
türlerinin seslendirilmesini kolaylaĢtıracak özelliklere sahiptir. Elektrogitarın bu
özellikleri, çalma tekniklerine eklenen yeni yöntemlerle zenginleĢtirilmiĢtir.
3.1.4. Popüler Müzik Bağlamında Elektrogitar
Müziğin üretim ve tüketim koĢullarındaki değiĢime bağlı olarak, müziğin
uygulanması ve kullanılması yöntemleri de değiĢmiĢtir. 1930’lu yıllardan baĢlayarak
müzik, medya endüstrisindeki değiĢmelerden öylesine çok etkilenmiĢtir ki bugün müziği
bu teknolojilerden ayrı düĢünmek hemen hemen olanaksızdır. Müziğin medya iliĢkisinin
en önemli boyutu kayıttır. Kayıt müziğin çoğaltılıp yaygınlaĢmasını sağlarken
kaydedilen müziğin popülerleĢmesini de sağlamada rol oynamıĢtır. Özelikle müziğin
görüntülendirilerek sunulması, dinlenen müzikle birlikte müziği yapan sanatçıyı da kısa
zamanda popülerleĢtirmiĢtir. Amerika ve Ġngiltere’de doğan müzik videolarının
teknolojik geliĢimi günümüzdeki dijital teknolojinin doğuĢuna kadar geçen süreçte
22
bütünüyle
popüler
müziğin
teknolojik
altyapısını
oluĢturmuĢtur.
Televizyon
servislerindeki kablo ve uydu sistemlerinin yaygınlaĢması popüler müzik tüketicilerinin
ortak beğenileri eĢ zamanlı olarak geliĢtirmelerine olanak sağlamıĢtır. Bu süreçlerde
sinema-müzik iliĢkisi artmıĢ, müziğin doğrudan doğruya sinemalaĢtırıldığı, popüler
müzik sanatçılarının mitleĢtirildiği ortamlar yaratılmıĢtır. Ġlk müzik televizyonu olan
MTV ile 24 saat kesintisiz yayın Avrupa kapitalizminin bir ürünü olan kitle kültürünün
beğenisini dünyanın her yerine yaymıĢtır. Bu süreçler içerisinde kuĢkusuz popüler
kültürün problemleri birçok siyaset bilimci ve müzikbilimci tarafından bozulma ve yok
oluĢ olarak değerlendirilmiĢtir. Ancak bu süreci izleyen ve 1990’larla daha belirgin
biçimde tanımlanan postmodern süreçte 1960-1980 arasındaki popüler müzik neredeyse
“klasikleĢtirilmiĢtir”. Bugün gerek kültür bilimciler gerekse müzikbilimciler baĢlangıçta
popüler kültürün ürünü olarak kabul edilen hafif müzik, rock, caz, heavy metal,
elektronik müzik gibi türleri bozulma değil; modern süreçlerin bir uzantısı olarak kabul
etmektedir. Elektrogitar bu süreçlerin ayrılmaz parçasıdır. Çalgı olarak geliĢimini bu
süreçlerin bütün değerleriyle sağlamıĢ olan elektrogitarın artık salt popüler kültürün
ürünü olarak görülmesi olanaksızdır.
“Düşünsel etkinliği, ama belirgin bir kurgulama gücüne sahip olması
nedeniyle özellikle sanatı toplumsal gerçekliğin dışında bir şey gibi betimleme eğilimi
her zaman öncelikli olmuştur. Bu yolla sanatın toplumsal gerçekliğe müdahalesi bir
anlamda toplumdan uzaklaştırılması mümkün oluyordu. Avrupa‟daki köklü burjuva
entelektüalizmi yerini politik bir stratejiye bırakmıştı: düşünce ürünlerini mekanik
olarak yeniden üretebilen standartlaşmış bir kitle kültürü. Amerika bir yandan
entelektüel ayrıcalığa yer vermeyen bir işlevselcilik üzerine kültürünü harmanlıyor diğer
yandan böyle bir seçkinliğe gerek kalmadan toplumsal gerçekliği belirlemek bir yana,
onun içinde mayalanan bir yapı oluşturuyordu. Bu, kitleleri ortalama kültür potasında
buluşturan, endüstriyel üretimin bütün karmaşıklığı ve çelişkileriyle sarılmış bireyin
günlük yaşamını tanıdık deneyimlerin stilize yapıtlarıyla çevreleyip sıradanlığın,
yinelemenin erdemini vurgulayan kültür düzlemi, kuşkusuz merkezinde temel bir
ideolojik çekim alanı barındırmaktaydı. Bu ideolojik işlev yalnızca içinde yaşanılan
toplumsal gerçekliğin doğallaştırılması için kullanılan bir araç değil; aynı zamanda
bilinçlerin, mevcut üretim ilişkilerinin yeniden üretimi için vazgeçilmez önemde olan bir
imge sisteminin içinde biçimlenmelerini sağlayan bir söylem inşası süreciydi.
Amerika‟nın tüm kitle kültürü ürünlerinden akıp giden imgelerinin sürekli
beslenmelerinin ardında, başarı efsanesinin ayakta tutulması zorunluluğu vardır.
23
Böylece hem genel bir Amerika imgesi yeniden üretiliyor, hem herkesin kendi
Amerika‟sının bu ana imgeye atıflı biçimlenmesi sağlanıyordu.”30
Klasik müzikten rock’a geçiĢteki teorik tartıĢmaların bir benzeri atonal biçemi
geliĢtiren Schönberg’le modern sürece geçiĢ sırasında da yaĢanmıĢtı. 1910’larda gerek
kültür bilimciler gerek müzikbilimciler bu durumu evrenselciliğin sonu olarak
görmüĢlerdi. Oysa bu değerlendirmelerin aĢırı bir korumacılıkla yapıldığı bugün daha iyi
anlaĢılmıĢtır. Modernizmin sonlarında geliĢen popüler biçemlerde aynı korkuyu yaratmıĢ
olmasına karĢın, dünyada ilk kez batı dıĢı müzik değerlerinin müzik sanatının içinde yer
alması sağlanmıĢtır. Böylece evrenselciliğin sonu olumsuz bitmemiĢ, tersine kültürler
arası bir ifadeyle uluslararası değerlerin üretimi sağlanmıĢtır.
“ Diğer sanat dalları içinde teknik ve estetik nedenlerle, öncü-yıkıcı söylemin daha
keskin bir hal aldığı müzikte, beğenilerin uç duygularla ifade edilmesi doğaldı. Kitle
insanının beğenisinin biçimlendiği genel estetik bağlamında, insanlığın en utanç verici
eylemlerini yapanlarla en keşfedilmemiş denizlerine yelken açanlar arasında hiçbir fark
kalmıyordu” 31
Ġçinde bulunduğumuz dönemi postmodern dönem olarak algılarsak, bu dönemi
bütünüyle türler ya da biçemler dıĢında görmemiz gerekir. Günümüz artık biçemlerin
değil kodların anlam taĢıdığı bir müzik anlayıĢına ulaĢmıĢtır. Günümüze kadar üretilmiĢ
bütün biçemlerin kodlanıp bir arada kullanılmasını sağlayan postmodern anlayıĢı
adlandırmak ya da tanımlamak kolay değildir. “Post-kolonyal” adı verilen “melezlik
kültürü” olarak değerlendirilebilecek bu yapılaĢma aslında post-yapısalcı temele dayalı
bir özelliği vurgular. Bu özellik sadece müzikte değil tüm sanat dallarında 1995
yıllarından bu yana belirgin hale gelmiĢtir. Bu özellik aynı zamanda küreselleĢmeye
iĢaret eder. Müziğin güncel iĢlevlerinin ve anlamlarının çoğulluğunu görebilmemiz
müziğin geleceği hakkındaki öngörülerimizi güçlendirir. Müziğin artık salt estetiğe ve
beğeninin yarattığı haz duygusuna seslenme dönemleri bitmiĢ gibi görülebilir. Ancak
müziğin edindiği önemli yeni sorumluluklar doğmuĢtur. Örneğin zaman kavramının
30
Ali Ergür, Portedeki Hayalet Müziğin Sosyolojisi Üzerine Denemeler, Bağlam Yayınları, 2002,
Ġstanbul, s.113
31
Age
24
müzikte yer alıĢ biçimi zaman üzerine yapılan felsefi teorileri dikkate alan bir öz
değerlendirmeyle yeniden yapılanmıĢtır. Bu örnek postmodern müziğin sorumsuz, değer
yıkıcı, yok edici özelliklerini değil, çağın koĢullarındaki keĢfedici özelliklerini ve
metodolojisini gösterir.
Elektrogitar, modernizmin popüler kültürünü temsil eden bir çalgı iken
kuĢkusuz
henüz içinde yaĢadığımız postmodern süreçte yeni biçimler ve iĢlevler
kazanacaktır. Elektrogitarın değiĢim süreçlerine gösterilecek tutucu engelleme,
kendisine baĢlangıçta yapılan haksızlıkla aynı anlamı taĢıyacaktır.
25
BÖLÜM IV
BULGULAR ve YORUM
Bu bölümde, araĢtırma için toplanmıĢ verilerin yöntem bölümünde belirtilen
tekniklerle çözümlenmesi sonucunda elde edilen sonuçlar. AraĢtırmanın amacına göre
ele alınmıĢ, tablolar halinde açıklanarak yorumlanmıĢtır.
4.1. Bulgular ve yorumları
Tablo 4.1.1 Öğrencilerin YaĢ Durumları.
YaĢ
18 – 22
23 – 27
28 – 30
Frekans
12
16
2
Yüzde
40
53.3
6.7
Toplam F.
12
28
30
Toplam Y.
40
93.3
100
Tablo 4.1.1’de görüldüğü gibi anket yapılan öğrencilerin %40’ı 18–22 yaĢ arasında,
%53,3’ü 23–27 yaĢ arasında ve %6,7 si ise 28–30 yaĢları arasında öğrenimlerine devam
etmektedir.
Öğrencilerin yaĢlarını bilmek, oluĢturdukları yaĢ skalası içerisin de yaĢ
eğilimlerini, durumlarını saptamak açısından önemlidir. Çalgı öğretiminde yaĢ önemli
bir olgudur. Bu saptamalar ise elektrogitar’a baĢlama fırsatı bulan öğrencilerin,
baĢlamak için hangi yaĢı tercih ettiğine ya da olanak bulduğuna dair ipucu vermektedir.
Elektrogitara baĢlama yaĢları skala içerisinde minimum aralıklar izlemektedir. Ortalama
anlamda benzer yaĢ grubu içerisinde elektrogitarla tanıĢma gerçekleĢmiĢtir. Öneriler
bölümünde bu tablo sonucu yeniden yer alacaktır.
26
Tablo 4.1.2 Ankete Katılan Öğrencilerin Cinsiyet Durumları
Cinsiyet
Kız
Erkek
Frekans
0
30
Yüzde
0
100
Toplam F.
0
30
Toplam Y.
0
100
Tablo 4.1.2’de görüldüğü gibi ankete katılan öğrencilerin hepsi erkektir.
Ülkemizde lisans ve üstü eğitim yaparken ana çalgı olarak gitar bölümünü seçen
bayan öğrenci sayısı sınırlı sayıda olsa da, ankette görüldüğü gibi ana çalgı klasik gitar
seçen bayan öğrenciler elektrogitara ilgi duymadıkları düĢünülmektedir.
Tablo 4.1.3 Öğrencilerin Klasik Gitarı Yıl Olarak Çalma Durumları
Yıl
1.yıl
2.yıl
3.yıl
4.yıl
5.yıl
6.yıl
7.yıl
Frekans
3
4
5
9
4
2
3
Yüzde
10
13.3
16.7
30
13.3
6.7
10
Toplam F.
3
7
12
21
25
27
30
Toplam Y.
10
23.3
40
70
83.3
90
100
Tablo 4.1.3’de görüldüğü gibi anketi cevaplayan öğrencilerin %30’u 4 yıldır, %16.7’si 3
yıldır, %13.3’ü 2 yıldır, %13.3’ü 5 yıldır, %10’u 1 yıldır, %10’u 7 yıldır, %6.7’si ise 6
yıldır klasik gitar çalmaktadır.
Ankete katılan öğrencilerin çoğu enstrümanda belli bir seviye kaydedebilecek
kadar gitar çaldıklarını belirtmiĢlerdir. Ayrıca %16,7 si 4 yıldan fazla çaldığını
belirtmiĢlerdir ki bu da göze çarpan bir orandır.
27
Tablo 4.1.4 Elektro Gitarla, Klasik Gitar Eğitimlerinin Kaçıncı Yılında KarĢılaĢma
Durumları
Yıl
1.yıl
2.yıl
3.yıl
4.yıl
Frekans
14
10
5
1
Yüzde
46.7
33.3
16.7
3.3
Toplam F.
14
24
29
30
Toplam Y.
46.7
80
96.7
100
Tablo 4.1.4’de ankete katılan öğrencilerin, %46.7’si klasik gitar öğrenimlerinin ilk,
%33.3’ü ikinci, %16.7’si üçüncü, %3.3’ü ise klasik gitar öğrenimlerinin dördüncü
yılında elektrogitarla tanıĢmıĢ oldukları görülmektedir
Bu durum ise, klasik gitar eğitim süreçlerinin, elektrogitar’a geçiĢi sağlayan bir
süreç niteliği taĢıdığını, ayrıca, elektrogitarın ülkemizde ilgili yaĢ gurubu arasında ilgi
çekici bir özelliğe sahip olduğunu düĢündürmektedir.
Bunun yanında,toplam frekans sütununda da görüldüğü gibi anketi cevaplayan
öğrencilerin %80’i eğitimlerinin ilk iki yılında elektrogitarla tanıĢtıkları yönünde görüĢ
bildirmiĢlerdir. Bu durum ise, çoğunluğun bu eğitim sürecine dair belli bir hazır
bulunuĢlukla okula geldikleri izlenimini uyandırmaktadır.
Tablo 4.1.5 Klasik Gitar Eğitimi Öncesi Elektrogitarı Tanıma Durumları
Evet
Hayır
Frekans
20
10
Yüzde
66.7
33.3
Toplam F.
20
30
28
Toplam Y.
66.7
100
Tablo 4.1.5’de görüldüğü gibi anket çalıĢmasına katılan öğrencilerin %66,7’si klasik
gitar eğitimi almadan önce elektrogitarı tanıdığını, geri kalan %33.3’ü ise tanımadığını
belirtmiĢlerdir.
Bu durum ise, klasik gitar öğrenimine baĢlayan öğrencilerin büyük bir
çoğunluğunun bu çalgıyı programlı klasik gitar eğitimi süreçlerine baĢlamadan önce
tanıdıklarını göstermektedir. Bunun ise, elektro gitarın popüler müzik kültüründe önemli
bir yere sahip olmasından kaynaklandığı düĢünülmektedir.
Tablo 4.1.6 Elektrogitarı Hangi Yolla Öğrenme Durumları
Yüzde
3.3
20
56.7
6.7
13.3
Frekans
1
6
17
2
4
Kitap
Ġnternet
Okuldaki hoca
Kurs/Ö.Ders
Diğer
Toplam F.
1
7
24
26
30
Toplam Y.
3.3
23.3
80
86.7
100
Tablo 4.1.6’da ankete katılan öğrencilerin %56,7’si elektrogitarı eğitim aldıkları
üniversitede
kendisine
ders
veren
öğretim
elemanının
aracılığıyla
öğrendiği
görülmektedir.
Ankete katılan öğrencilerin, %20’si elektrogitar’ı internet yolu ile, %6,7’si
kurs/özel ders yolu ile, %3,3’ü kitaptan yaralanarak, geriye kalan %13,3’ü ise diğer
yöntemlerle öğrendiklerini belirtmiĢlerdir.
Ġnternetten öğrenme seçeneği yüzdesinin oldukça yüksek oranda olması dikkate
değerdir.Bunun ise, internet eriĢiminin kolaylığı yanı sıra, ekonomik yükümlülük
getirmemesinden, ayrıca bu durumun,ülkemizde internet bilgi bankalarına eriĢim ve
eriĢilmiĢ bilginin alınmasının, henüz denetlenmediği için, en ucuz bilgi eriĢim alanı
olmasından kaynaklandığı düĢünülmektedir. Ancak buradan edinilen bilgilerin
doğruluğu tartıĢma konusu olabilecektir..
29
Ankete katılan öğrencilerin elektrogitar çalgısını öğretim elemanlarından
öğreniyor olmaları ilgili öğretim elemanlarının, bu eğitimi talep eden öğrencileregerkli
desteği verdiklerini düĢünmektedir.
Tablo 4.1.7 Ankete Katılan Öğrencilerin Kendilerini Tanımladıkları Seviyeyi Gösterme
Durumları.
Seviye
BaĢlangıç
Orta düzey
Ġyi
Ġleri
Frekans
9
12
8
1
Yüzde
30
40
26.7
3.3
Toplam F.
9
21
29
30
Toplam Y.
30
70
96.7
100
Tablo 4.1.7’den görüldüğü gibi anket çalıĢmasına katılan öğrencilerin % 40’ı kendisini
orta düzeyde, %30’u baĢlangıç, %26,7’si iyi, %3,3’ü ileri düzeyde olarak
tanımlamıĢlardır.
Ancak bu yanıtlar araĢtırmacı tarafından ölçme değerlendirme kriterleri
uygulanarak elde edilmiĢ bir veri olmayıp ankete katılanların öznel görüĢlerine
dayanmaktadır. Bu anlamda bu yanıtlar sübjektif bir değerlendirme olmasına rağmen
öğrencilerin sadece %3,3 lük bir kesiminin kendisini ileri düzey olarak belirlemesi,
dikkate değer bulunmaktadır.
Tablo 4.1.8 Klasik Gitar ÇalıĢmalarını Sürdürdükleri Öğretim Görevlilerinin,
Elektrogitar Çalma Durumları.
Evet
Hayır
Frekans
30
0
Yüzde
100
0
Toplam F.
30
0
30
Toplam Y.
100
0
Tablo 4.1.8’den görüldü gibi ankete katılan öğrencilerin, klasik gitar eğitimlerini
sürdürdükleri öğretim elemanlarının hepsinin, elektrogitarı çaldıkları anlaĢılmaktadır.
Tezin evreninde bulunan öğretim elemanlarının elektrogitar ve\veya modern
gitar çalma metotları hakkında bilgi sahibi olması araĢtırma açısından önemli kabul
edilmektedir.
Tablo 4.1.9 Klasik Gitar ÇalıĢmalarını Sürdürdükleri Öğretim Elemanlarının
Elektrogitar Konusunda Ki Deneyimlerini Aktarma Durumları.
Çok az
Kısmen
Büyük ölçüde
Tamamen
Tablo
Yüzde
3.3
20
43.3
33.3
Frekans
1
6
13
10
4.1.9’da öğretim
Toplam F.
1
7
20
30
elemanlarının
Toplam Y.
3.3
23.3
66.7
100
elektrogitar konusundaki
deneyimlerini
öğrencilere aktarma durumlarında %43,3’ü büyük ölçüde, %33,3’ü tamamen, %20’si
kısmen, %3,3’ü ise çok az olarak görüĢ bildirmiĢlerdir.
Bu veri bize, öğrencilerin elektrogitar öğrenme taleplerinin, aynı zamanda klasik
gitar eğitimi veren öğretim elemanları tarafından oldukça yüksek düzeyde karĢılandığı
fikrini vermektedir. Ancak, katkı oranlarının farklı olması klasik gitar programının
içinde
zaman
yaratılmasında,
farklı
olanakların
ve
anlayıĢların
olduğunu
düĢündürmektedir..
Bu sonuçlara genel olarak bakıldığında ise, elektrogitar konusunda bilgi talep
eden öğrenci ile öğretim elemanı arasında %96,7 oranında bir bilgi akıĢı olduğu
görülmektedir. Bu da oldukça önemli bir bulgu olarak dikkate değer görülmektedir..
31
Tablo 4.1.10 Elektrogitarla hangi tür müzikleri Çalmayı tercih Etme Durumları
Rock
Blues
Jazz
Klasik
Frekans
15
7
1
7
Yüzde
50
23.3
3.3
23.3
Toplam F.
15
22
23
30
Toplam Y.
50
73.3
76.7
100
Tablo 4.1.10’de görüldüğü gibi anket yapılan öğrencilerin %50’si elektrogitarla rock
müzik, %23,3’ü blues müzik, %23,3’ü klasik müzik, %3,3’ü ise caz müzik çalmaktan
hoĢlandıklarını belirtmiĢlerdir. Bu veri bize elektrogitarın sanıldığının aksine sadece
heavy metal ya da rock’n roll çalmak için öğrenildiği kanısının doğru olmadığına iĢaret
etmektedir. Elektrogitarla seslendirilme tercihi yapılan türlerin, oran farkında Türkiye’de
belli türlerin daha çok dinleyici bulup, belli türlerin daha az dinleyici bulmasından
kaynaklandığı düĢünülmektedir.
Tablo 4.1.11 Öğrencilerin Elektrogitar ÇalıĢırken Klasik Gitar Bilgilerinden Ve
Deneyimlerinden Yararlanma Durumları
Çok az
Kısmen
Büyük ölçüde
Tamamen
Frekans
2
8
12
8
Yüzde
6.7
26.7
40
26.7
Toplam F.
2
10
22
30
Toplam Y.
6.7
33.3
67.3
100
Tablo 4.1.11’de görüldüğü gibi, öğrencilerin 26,7’si elektrogitar çalıĢırken klasik gitar
bilgi ve deneyimlerinden tamamen, %40’ı büyük ölçüde, %6,7si ise klasik gitar bilgi ve
deneyimlerinden çok az yararlandıklarını belirtmiĢlerdir.
32
Bu durumda ise,genel olarak %60 oranında öğrencinin elektrogitar çalıĢırken,
büyük oranda klasik gitar bilgi ve deneyimlerinden yararlanıyor oldukları görülmektedir.
Bu bulguya dayanarak, elektrogitar çalıĢan öğrencilerin, klasik gitar çalıĢma disiplini ve
deneyimlerinden yararlanması açısından önemli kabul edilebilir. Ancak, bu öğrenme
yönteminin, dolaylı ve gecikmelere neden olacağı düĢünülmektedir. Ayrıca klasik
gitarda edinilmiĢ bazı alıĢkanlıkların elektrogitarda da sürmesi gibi olumsuz etkiler de
söz konusu olabilir.
Tablo 4.1.12 Klasik Gitar ÇalıĢmaya Gün Ġçinde Zaman Ayırma Durumları.
K.G
1–2 saat
2–3 saat
3–4 saat
4–5 saat
5 saat üzeri
Frekans
3
10
10
5
2
Yüzde
10
33.3
33.3
16.7
6.7
Toplam F.
3
13
23
28
30
Toplam Y.
10
43.3
76.7
93.3
100
Tablo 4.1.12’de görüldüğü gibi, anket yapılan öğrencilerden %10’u klasik gitar
çalıĢmaya günde 1–2 saat , %33,3’ü 2–3 saat, %33,3’ü 3–4 saat, %16,7’si 4-5 saat,
geriye kalan %6,7’si ise 5 saat ve üzeri zaman ayırmaktadır.
Ortalama çalıĢma süresi üç saat olarak kabul edilirse bu sürenin klasik gitar
eğitimi için yetersiz olarak değerlendirilmesi mümkün görülmektedir.
Tablo 4.1.13 Öğrencilerin Elektrogitar ÇalıĢmaya Gün Ġçinde Zaman Ayırma
Durumları.
E.G
1–2 saat
2–3 saat
3–4 saat
Frekans
11
5
10
Yüzde
36.7
16.7
33.3
33
Toplam F.
11
16
26
Toplam Y.
36.7
53.3
86.7
4–5 saat
4
13.3
30
100
Tablo 4.1.13’de görüldüğü gibi anket yapılan öğrencilerin %36,7’si elektrogitar
çalıĢmaya günde 1–2 saat, %16,7’si 2–3 saat, %33,3’ü 3–4 saat, %13,3’ü ise 4–5 saat
ayırmaktadır.
Öğrencilerin ortalama üç saat elektrogitar çalıĢtıkları tablodan izlenebilmektedir.
12. soruyu da dikkate alırsak, ortalama 5-6 saat gitar çalıĢıldığı kabul edilebilir. Bu
sürenin gitar öğreniminde yeterli zaman olarak değerlendirilebilir. KuĢkusuz, çalıĢma
sürelerinin verimli geçip geçmediği konusunda elimizde kesin veriler yoktur. ÇalıĢma
sürelerinin her iki çalgıda da benzer olması dikkat çekicidir.
Tablo 4.1.14 Öğrencilerin Elektrogitar ÇalıĢırken Klasik Gitar ÇalıĢma Prensiplerinden
Yararlanma Durumu
Hiç
Çok az
Kısmen
Büyük ölçüde
Tamamen
Frekans
0
2
6
17
5
Yüzde
0
6.7
20
56.7
16.7
Toplam F.
0
2
8
25
30
Toplam Y.
0
6.7
26.7
83.3
100
Tablo 4.1.14’de görüldüğü gibi anket uygulanan öğrencilerin %56,7’si elektrogitar
çalıĢırken klasik gitar çalıĢma prensiplerinden büyük ölçüde yarandıklarını belirtirken,
%16,7’si tamamen, %20’si kısmen, %6,7’si ise çok az yararlandığını belirtmiĢtir.
Öğrencilerin
bu
prensiplerden
yararlanmalarının
sebebi,
klasik
gitarın,
elektrogitara yakın bir çalgı olarak kabul edilmesidir. Çalgı eğitimi prensipleri evrensel
prensiplerdir. Bu nedenle günümüze değin deneyimlerle biriktirilmiĢ yöntem teknik ve
dizge prensiplerine paralel çalıĢmak kuĢkusuz olumlu bir eğilimdir. Ancak prensipler
dıĢında klasik gitarın taklit edilerek elektrogitar çalmaya uygulanması ilkeler açısından
da olumlu kabul edilemez. Elektrogitar konusunda gerek prensipler gerekse öğretim
teknikleri açısından yapılmıĢ eğitici yayın sayısının az olması bilinenden yola çıkarak
34
bilinmeyeni keĢfetme eğilimini açığa çıkarmaktadır. Prensip alıntısının ancak bilinçli
yapılması durumunda yararlı olduğu söylenebilir.
Tablo 4.1.15 Anabilim dalı olarak elektrogitar seçme durumu
Frekans
29
1
Evet
Hayır
Yüzde
96.7
3.3
Toplam F.
29
30
Toplam Y.
96.7
100
Tablo 4.1.15’den anlaĢıldığı gibi %96,7’lik bir kısım eğitim aldığınız bölümde anabilim
dalı olarak elektrogitar bölümü olsa eğitimini almak içi bu bölümü seçeceğini ifade
etmiĢtir.
Elde edilen veriye göre elektrogitar eğitiminin program kapsamına alınması
durumunda, ana çalgı olarak seçilme olasılığı ve oranı yüksek olması düĢünülmektedir.
Ancak bu programın açılabilmesi koĢullarının dikkatli planlanıp bugünkü durumun
programlara yansıtılması ile yetinilmemelidir.
Tablo 4.1.16. Öğrencilerin Elektrogitar ÇalıĢırken Etütlerden Yararlanma Durumları
Malmsteen
çalıĢ.
Parmak çalıĢ.
Kalıp Ç.
S.Vai ÇalıĢ
Frekans
6
Yüzde
20
Toplam F.
6
Toplam Y.
20
22
1
1
73.3
3.3
3.3
28
29
30
93.3
96.7
100
Tablo 4.1.16’den anlaĢıldığı gibi anket yapılan öğrencilerin %73,3’ü elektrogitar
çalıĢırken parmak çalıĢması yaparken, %20’si Y.J. Malmsteen’in çalıĢmalarını, %3,3’ü
riff(kalıp) çalıĢması ve % 3,3’ü ise Steve Vai çalıĢmalarını sürdürdüklerini
belirtmiĢlerdir.
35
ÇalıĢmalarında etüt seçiminde öğrencilerin parmak çalıĢmalarına büyük oranda
önem verdikleri görülmektedir. Elektrogitar çalma seviyesiyle yakından ilgili olan bu
durum aynı zamanda seçimlerin aĢamaları hakkında da fikir verebilmektedir. Ekol
paralelinde etüt seçiminin sayısal olarak az olmasının nedeni, eğitim sisteminin bugüne
kadar belirlediği alıĢkanlıklara bağlı olabileceği gibi, henüz bir ekol seçiminin
yapılabilme bilincinin geliĢmemiĢ olması olarak da düĢünülebilir..
Ancak çalgı eğitimi süreci devamlılık ve disiplin gerektiren yaklaĢımı zorunlu
kıldığından, değiĢmez bir durum değildir. Bireysel farklılık ve ihtiyaca göre, etütlerin
yapısı ve içeriği her adımda değiĢebilmektedir.
Tablo 4.1.17 Elektrogitarda Etüt Seçme Durumu
Kondisyon
Seviye
Teknik
Yazar
Frekans
3
13
13
1
Yüzde
10
43.3
43.3
3.3
Toplam F.
3
16
29
30
Toplam Y.
10
53.3
96.7
100
Tablo 4.1.17’den anlaĢıldığı gibi, öğrencilerin %43,3’ü elektrogitar çalıĢması seçerken
öncelikle çalıĢmanın seviyesini göz önünde bulundurmakta, aynı oranda (%43,3) diğer
bir kesim çalıĢmanın teknik durumuna, %10’u kondisyona yönelik çalıĢmaya, %3,3 lük
geri kalan oran ise eserin ya da çalıĢmanın yazarına göre çalıĢma seçmektedirler.
Elektrogitar etütlerinin seçim ölçütlerini etkileyen önemli etkenlerden birisi çalgı
eğitiminin süresi ve hangi seviyede bulunmasıyla ilgilidir. Bu etken dıĢında etüt
seçiminin ölçütleri, bireysel ihtiyaçlara ve öğretim elemanının sorunu teĢhis ve sorunun
çözümüne dair yönlendirmesinden kaynaklı olabilecektir.. Tablo sonuçları kondisyon
etütlerinin genele göre oldukça az oranda seçildiğini göstermektedir. Bu durumun,
kondisyon etütlerinin, çalıĢma süreçlerinde ne denli önemli olduğu bilincinin
oluĢmamasından kaynaklandığı düĢünülmektedir.
36
Seviye ve tekniğe iliĢkin etütlerin seçilme oranları çalgı prensiplerinin kavranmıĢ
olduğunu ve sistematik bir çalıĢmanın sürdürüldüğü düĢüncesini yaratmaktadır..
Ekol merkezli etüt seçiminin çok az oluĢunun nedenselliği bir önceki tabloda da
açıklanmıĢtır. Bu oranın artmasının, elektrogitar dinleyicisi olma konusunda da
yetkinleĢme seviyesine bağlı olduğu söylenebilir.
Her üç etüt seçiminin çeĢitli seviye dönemlerinde öncelik kazandığı düĢünülürse
etüt seçimlerinin bilinçli yapılması koĢuluyla değiĢkenlikler göstermesi doğaldır.
Tablo 4.1.18 BaĢka Döneme Ait, BaĢka Çalgılar Ġçin YazılmıĢ Eserleri Elektrogitarla
Seslendirme Durumu
Evet
Hayır
Frekans
22
8
Yüzde
73.3
26.7
Toplam F.
22
30
Toplam Y.
73.3
100
Tablo 4.1.18’da görüldüğü gibi öğrencilerin %73,3’ü barok, romantik veya klasik
döneme ait ve baĢka çalgı aletleri için yazılmıĢ eserleri elektrogitarla seslendirmiĢler,
ancak geri kalan %26,7’lik kesim böyle bir çalıĢmayı yapmadıklarını belirtmiĢlerdir.
Klasik gitar eğitiminden edindikleri ezgi
alıĢkanlıklarının elektrogitara
aktarılması olasıdır. Ancak ülkemizde klasik gitar eğitiminde de çağın yeni öğretim
metotlarının henüz yerleĢik biçimde kabul görmemesi nedeniyle seslendirme
seçeneklerinin oldukça sınırlı kaldığı düĢünülmektedir.
Ġkinci seçenek olan geçmiĢ müzik ekollerine ait eserlerin seslendirilmemesi
durumu bu öğrencilerin günümüz türlerini daha çok tercih ettiklerini göstermektedir.
37
Eğitim sistemimizde modern dönemlere ait metotların eksikliği ciddi bir sorun
olmakla birlikte, geçmiĢ dönemlerin büyük ekollerinin seslendirilmesinin çalgı
eğitimindeki yararları da göz ardı edilmemelidir. Ancak bu seçim tüm dönemlerin
zengin olanakları arasından birbirine sıralı ve dayalı yapılırsa daha anlamlı bir süreç
olacağı düĢünülmektedir.
38
Tablo 4.1.19 Tablo 3.1. Diğer Dönemlere Ait Parçaları Çalma Durumu.
Hiç
Barok
Romantik
Klasik
Modern
Frekans
8
12
5
4
1
Yüzde
26.7
40
16.7
13.3
3.3
Toplam F.
8
20
25
29
30
Toplam Y.
26.7
66.7
83.3
96.7
100
Tablo 4.1.19’de görüldüğü gibi anket çalıĢmasına katılan ve Tablo 3.1.19’deki Ġfadesi
Evet Olan %76,6’lık kesimin verdiği yanıtlara göre, %40 barok dönem,
%16,7
romantik dönem, %13,3 klasik dönem, %3,3 modern dönem eserlerini elektrogitarla
seslendirmektedirler.
Bu duruma göre, öğrencilerin çoğunlukla barok döneme ait parçaları seçtikleri
görülmektedir. Barok dönem müzik biçimlerinin ilk oluĢmaya baĢladığı dönemdir. Süit
formu da barok dönemde oluĢmaya baĢlamıĢtır. Bu dönemde yazılan eserler (Örn.
Bach’ın eserleri gibi) süregelen ve uzayan cümle yapısına sahiptir. Özellikle süitlerin
prelüde ve tocatta bölümleri gitar çalıcısı için ayrıca bir teknik beceri ve deneyim
gerektirmektedir. Bu bakımdan dönem eserlerinin seslendirilmesinin belli bir seviyeyi
gerektirdiği düĢünülmektedir. Ayrıca dönem eserleri hala klasik gitar repertuarında etüt
olarak uygulanmaktadır. Bu uygulamanın doğal olarak, elektrogitar çalıĢmalarına da
yansıdığı kabul edilebilir.
39
Tablo 4.1.20 Elektrogitarla BaĢka Çalgılara Ait Eserleri Seslendirme Durumları
Violin
Viola
Violoncello
Flüt
Diğer
Frekans
8
13
1
4
4
Yüzde
26.7
43.3
3.3
13.3
13.3
Toplam F.
8
21
22
26
30
Toplam Y.
26.7
70
73.3
86.7
100
Tablo 4.1.20’de de görüldüğü gibi öğrenciler diğer çalgı aletleri için bestelenmiĢ
(düzenlenmiĢ) eserleri elektrogitarla seslendirirken; %43,3’ü viola, %26,7’si violin,
%13,3’ü flüt, %3,3’ü violoncello, %13,3’ü ise diğer çalgı aletleri için yazılmıĢ eserleri
seçmiĢlerdir. Klasik gitar repertuarında ise aynı benzerlik viola ya olan ağırlık yönünden
paraleldir.
Elde edilen veriye göre, öğrencilerin çoğunlukla viola ve violin çalgılarına ait
eserleri çalmayı seçtikleri görülmektedir. Klasik gitar eğitiminde de seslendirme seçkisi
bu yanıtlara paraleldir. Yaylı çalgı eserlerinin çoğunlukta olması, öğrenenin elindeki
transkripsiyonların durumu ile ilgili bir sonuç olarak düĢünülmektedir..
40
Tablo 4.1.21. Solo ya da Yardımcı Çalgı Olarak Elektrogitarı Seçme Durumu.
Çalgı
Yardımcı E.
Frekans
28
2
Yüzde
93.3
6.7
Toplam F.
28
30
Toplam Y.
93.3
100
Tablo 4.1.21’de görüldüğü gibi ankete katılanların %93,3’ü elektrogitarı baĢlı baĢına bir
çalgı, %6,7’si ise elektrogitarı piyasa müziği yapmak için yardımcı bir çalgı olarak
gördüğünü belirtmiĢlerdir.
Tablodan da anlaĢıldığı gibi ankete katılanların büyük bir çoğunluğu elektrogitarı
ana çalgı olarak görmektedirler. Dikkati çekmesi gereken bir diğer durum ise bu
düĢünceye sahip olan öğrencilerin ana çalgılarının elektrogitar olmamasıdır.
Tablo 4.1.22 Tarihsel Olarak Elektrogitarın GeliĢim Süreçlerini Bilme Durumu
Çok az
Kısmen
Büyük ölçüde
Tamamen
Frekans
11
9
8
2
Yüzde
36.7
30
26.7
6.7
Toplam F.
11
20
28
30
Toplam Y.
36.7
66.7
93.3
100
Tablo 4.1.22’den anlaĢıldığı gibi öğrencilerin %36,7’si elektrogitarın geliĢim süreçlerini
tarihsel olarak çok az bildiğini, %30’u kısmen bildiğini,%26,7’si büyük ölçüde bildiğini,
%6,7’si ise tamamen bildiğini belirtmiĢlerdir.
Klasik gitar eğitiminin yanı sıra elektrogitar eğitimi almayı tercih eden
öğrencilerin aynı isteklilik ve yoğunlukta elektrogitara dair bilimsel bilgileri
edinmedikleri söylenebilir. Bu durum ise temel anlamda iki nedene bağlanabilir.
Birincisi müzik eğitimi veren kurumlarda teorik ve tarihsel bilgi aktarma eksikliği,
diğeri ise çeĢitli çalgılar hakkında tanıtım, çalgının geçirdiği geliĢim süreçleri ve
iĢlevselliğine iliĢkin yayınların hemen hemen hiç olmamasıdır.
41
Elektrogitar eğitimi veren öğretim elemanlarının, teorik bilginin çalgı
yetkinliğine olumlu etkisi konusunda inandırıcı ve bilgi verici açıklamalarıyla bu
eksiklik kolayca giderilebileceği düĢünülmektedir.
Tablo 4.1.23 Elektrogitar ÇalıĢırken ġimdiye Kadar Edindikleri Müzik Bilgilerinden Ve
Deneyimlerinden Yararlanma Durumları.
Kısmen
Büyük ölçüde
Tamamen
Frekans
8
14
8
Yüzde
26.7
46.7
26.7
Toplam F.
8
22
30
Toplam Y.
26.7
73.3
100
Tablo 4.1.23’de görüldüğü gibi öğrencilerin %46,7’si elektrogitar çalıĢırken Ģimdiye
kadar edindikleri müzik bilgisi ve deneyimlerinden büyük ölçüde, %26,7’si kısmen,
%26,7si ise tamamen yararlandıklarını belirtmiĢlerdir.
Elde edilen verilerden elektrogitar eğitimi alan öğrencilerin müzik bilgi
birikiminin çalgı eğitimine olumlu katkısının farkında olduklarını gözleyebiliriz. Ancak
müzik bilgilerinin kapsamı ve yoğunluğu belirsiz olduğu için müziğin bilimsel
alanlarından gerçek anlamda ne kadar yararlanıldığı bilinememektedir. Türkiye’de
müziğin bilimsel disiplinlerinin yaygınlaĢamadığı düĢünülürse bu birikimin zaten çok
yetersiz olduğu düĢünülebilir.
42
Tablo 4.1.24 Yeterli Teknik Donanıma Sahip Olma Durumu
Amfi
Hepsi
Yok
Efekt cihazı
Frekans
4
24
1
1
Yüzde
13.3
80
3.3
3.3
Toplam F.
4
28
29
30
Toplam Y.
13.3
93.3
96.7
100
Tablo 3.1.24’den anlaĢıldığı gibi öğrencilerin %80’i elektrogitar çalabilmek için bütün
ekipmana sahipken, % 13,3’sadece amfiye, %3,3’ü sadece Efekt cihazına, %3,3’ü hiç bir
teknik donanıma sahip olmadıklarını belirtmiĢlerdir
Elektrogitar eğitimi alan öğrencilerin teknik donanım açısından eğitimlerini
engelleyecek oranda eksiklik yaĢamadıkları görülmektedir. Günümüzde eĢdeğer kalitede
olmasalar da eğitimi sürdürebilecek iĢlevde donanımın kolayca temin edildiği
söylenebilir.
Tablo3.1.25 Elektrogitar Türü Tercih Durumu
Caz kasa gitar
Stratocaster
Telecaster
V-gitar
Diğer
Frekans
2
17
4
5
2
Yüzde
6.7
56.7
13.3
16.7
6.7
Toplam F.
2
19
23
28
30
Toplam Y.
6.7
63.3
76.7
93.3
100
Tablo3.1.25’dan anlaĢıldığı gibi öğrencilerin %56,7’si stratocaster tip gitara sahipken,
%16,7’si V-gitar’a, %13,3’ü telecaster tipi gitara, %6,7’si caz kasa gitara, %6,7’si ise
diğer gitar türlerine sahiptir.
Elde edilen verilerden de anlaĢıldığı gibi elektrogitar eğitimi alan öğrencilerin
çalgıları hakkında bilinçli bir seçim yapabilecek düzeyde bilgi birikimine sahip oldukları
düĢünülebilir. Ancak bu çalgılara ait tanıtımlar büyük ölçüde firmalar tarafından
43
yapıldığı için gitar türlerinin müzikal değerleri konusunda yeterli bilgi birikimi ortamı
yaratılamadığı düĢünülmektedir.
Tablo 3.1.26 Elektrogitarın Özelliklerine Göre Tercih Edilme Durumu.
Marka
Müzik Türü
Klavye
Kasa
Frekans
4
5
15
6
Yüzde
13.3
16.7
50
20
Toplam F.
4
9
24
30
Toplam Y.
13.3
30
80
100
Tablo 3.1.26’de görüldüğü gibi öğrencilerin elektrogitar seçerken %50’si klavyesini,
%20’si kasasını, %16,7’si icra ettiği müzik türüne uyumluluğunu, %13,3’ü ise markasını
göz önünde bulundurduklarını belirtmiĢlerdir.
Elde edilen verilerden %50’lik bölümünün klavyeyi önemsemesi doğru bir
seçenek olarak görülebilir. Ancak beklenen çoğunluk “icra ettiği müzik türüne
uygunluğu” olsaydı daha bilinçli bir seçim yapıldığı düĢünülebilirdi.
Birinci seçenek olan “marka” seçeneğinin %13,3 oranında seçilmiĢ olması
ĢaĢırtıcı değildir. Ne yazık ki marka, ürün kalitesi için bir güvence anlamını taĢıması
nedeniyle çok bilinçli bir seçim olmasa da garantili bir seçim eğilimi olarak kabul
edilebilir.
44
Tablo 3.1.27 Elektrogitar ÇalıĢırken BelirlenmiĢ Bir Yöntem Takip Etme Durumu
Hiç
Çok az
Kısmen
Büyük ölçüde
Tamamen
Frekans
1
3
9
8
9
Yüzde
3.3
10
30
26.7
30
Toplam F.
1
4
13
21
30
Toplam Y.
3.3
13.3
43.3
70
100
Tablo 3.1.27 de öğrencilerin %30’u elektrogitar çalıĢırken tamamen belirlenmiĢ bir
yöntem takip ettiklerini belirtirken, %26,7’si büyük ölçüde, %30’u kısmen %10’u çok az
takip ettiğini belirtmiĢler, %3,3’ ise elektrogitar çalıĢırken belirlenmiĢ bir yöntem takip
etmediklerini ifade etmiĢlerdir.
BelirlenmiĢ yöntem takip etme örgün öğretimin bir modelidir, ve iĢlevli olduğu
kullanım süresiyle kanıtlanmıĢtır. Öğrencilerin bu yolu takip etmesi olumlu ve
öğrenmeye açık bir davranıĢ olarak düĢünülebilir. Elektrogitarın programlarda ana çalgı
bölümü olarak yer almasında bu oranın artması beklenebilir.
Tablo 3.1.28 Elektrogitar Ġçin GeliĢtirilmiĢ Teknikleri Bilme Durumu
Bilmiyor
Tapping
Sweep picking
String skippin’
Alternative
picking
Diğer
Frekans
4
2
13
8
2
Yüzde
13.3
6.7
43.3
26.7
6.7
Toplam F.
4
6
19
27
29
Toplam Y.
13.3
20
63.3
90
96.7
1
3.3
30
100
Tablo 3.1.28’de görüldüğü gibi öğrencilerin %43.3’ü elektrogitar için geliĢtirilmiĢ veya
elektrogitara uyarlanmıĢ tekniklerden %43.3’ü Sweep picking’i bildiğini ifade ederken,
%26.7’lik kısım String skipping, %6.7 tapping, %6.7 alternative picking tekniklerini
45
bildiklerini ifade etmiĢlerdir. %13.3’ü ise geliĢtirilmiĢ bu teknikleri bilmediklerini ve
uygulamadıklarını belirtmiĢlerdir.
Elektrogitar teknikleri özel alanlar olarak kabul edilirse, her tekniğin farklı
yeterliliklere ulaĢmak için gerekli olduğu söylenebilir. Öğrencilerin çoğunun teknikleri
bilmesi sistemli bir çalıĢmanın ürünü olarak değerlendirilebilir.
Tablo 3.1.29 Armonik ya da Formal Analiz ÇalıĢmalarından Yararlanma Durumu.
Hiç
Çok az
Kısmen
Büyük ölçüde
Tamamen
Frekans
2
4
13
7
4
Yüzde
6.7
13.3
43.3
23.3
13.3
Toplam F.
2
6
19
26
30
Toplam Y.
6.7
20
63.3
83.7
100
Tablo 3.1.29’ da görüldüğü gibi öğrencilerin %43,3’ü çalıĢmalarını yaparken armonik
ya da formal analiz çalıĢmalarını kısmen, %23.3’ü büyük ölçüde, %13.3’ü tamamen
yaptıklarını belirtmiĢlerdir. %6.7’si bu çalıĢmayı hiç yapmadığını belirtirken, %13,3’ü
ise çok az yaptığını belirmiĢtir.
46
BÖLÜM 4
SONUÇ ve ÖNERĠLER
4.1 Sonuçlar
Amerika’da 1950’lerde baĢlayan, 1960’larda Avrupa’da sanatsal ve estetik boyut
kazanan elektrogitar; 30 yıl boyunca çok sayıda eserlerin verildiği modern bir çalgı
olmuĢtur. Çok sayıda müzik türünde denenmiĢ olan ve toplumun yoğun beğenisini
kazanan elektrogitar yalnızca kitle kültürünün moda türlerinde değil müzik tarihinin
klasik baĢyapıtlarının seslendirilmesinde de önemli bir çalgı olduğu görülmüĢtür. Bu
süreçlerde klasik gitar Amerika ve Avrupa’da müzik eğitimi veren kurumların program
kapsamında yer almıĢtır.
Son dönemde farklı denemelerin yapıldığı elektrogitar 90’lardan günümüze
nerdeyse klasikleĢmiĢ yöntem ve müzikalite teorilerini de oluĢturmuĢtur. Oysa sözü
edilen dönemlerde Türkiye’de müzik eğitimine büyük ölçüde 15-19’uncu yüzyıl
arasında yer alan müzik anlayıĢı yansımıĢtır. Çalgı eğitimi yöntemleri, eser analizleri,
orkestrasyon kuramları açısından eğitim programlarımız güncellenememiĢ bu konudaki
yenileĢme çabaları bazı öğretim elemanlarının ilgi ve araĢtırmalarına bağlı kalmıĢtır.
Oysa her çağ kendi müziğini yapabilme ve duyabilme olanağına sahip olmalıdır. Her
dönem sadece geçmiĢin sanatsal güvenilirliği sağlanmıĢ eserlerle eğitimini sürdürürse
çağ hiçbir zaman kendi döneminde yaĢanamaz. Her dönemin kuĢkusuz moda ve piyasa
çıkarlarına hizmet eden bozulmuĢ müziği vardır. Aynı zamanda her dönemin estetik
değerlerini gözeten, akademik anlamda kuramsal altyapısını oluĢturmuĢ, geleceğe
güvenle bırakılabilecek eserleri de vardır. Önemli olan bunları ayırt edebilen,
aralarından doğru olanı seçebilen müzik insanları yetiĢtirebilmektir. Güncel olanı
47
görmezden gelerek estetik ve denenmiĢ olanın güvenilirliğine sığınma isteği, çağın ve
zamanın gerisinde kalmayı getirir.
Müzik eğitimi veren kurumlar öğrencilerini ve üretimlerini toplumsal yaĢamın
yaĢayan alanlarından yalıtmayı seçerler. Bu yöntem öğrenciyi “müzik gibi tüketilen”
yanlıĢ seslerden ve beğeniden korumayı amaçlar. Oysa eğitim alanı ve yaĢama alanları
birey için iç içe geçmiĢ alanlardır. Eğitim kurumları; kendilerini toplumun kitlesel müzik
tüketiminden ve beğenisinden yalıtmak yerine kendisini kitlenin tükettiği müziğin
kalitesini yükselten, toplumsal beğeninin sanatsal değerlerini benimseten ve müzik
kültürünün ülke çapında yaygınlaĢmasını sağlayan bir stratejiden sorumlu saymalıdır.
Bu sorumluluk akademik kurumların statik yapıları dıĢına çıkılarak, kitle medya
sorumluları, ülkenin kültür politikalarını belirleyen kamu kuruluĢları ve müzik
piyasasının sorumlularıyla kurulacak iletiĢim ve ortak projelerle gerçekleĢtirilebilir.
48
4.2. Öneriler
Elektrogitar öğreniminin çeĢitli boyutlarda problemlerini sorgulayan anket
sonuçlarının değerlendirme ve yorumunda kısaca değinilen saptamalar dikkate alınarak
bu alandaki eğitim problemlerinin aĢılması için aĢağıdaki öneriler geliĢtirilmiĢtir.

Elektrogitar eğitimine baĢlayan öğrencilerin büyük bir kısmı elektrogitar
bölümü olmadığı için klasik gitar eğitimiyle tanıĢtıktan sonra elektrogitara
baĢladıkları için baĢlama yaĢı en az 2 yıl gecikmektedir. Çalgı eğitiminde
özellikle teknik geliĢim açısından genç yaĢta baĢlamanın öneminin büyük
olduğu vurgulanmıĢtı. Bu saptamalar doğrultusunda elektrogitar eğitiminin
klasik gitar gibi lisans eğitiminin ilk yıllarıyla baĢlatılmasına yönelik akademik
yapılanmanın yeniden tasarlanması ve elektrogitar bölümlerinin açılması
önerilmektedir.

Elektrogitar eğitimi büyük ölçüde bayanlar tarafından talep edilmemektedir. Bir
yandan gitar bölümlerindeki bayan öğrenci sayısının az olması gitarın bu
öğrenciler tarafından tanınmamasına neden olurken, diğer yandan toplumsal
değer yargıları içinde kadın zarafetle bütünleĢtirildiği için elektrogitar
ülkemizde seçilmemektedir. Oysa elektrogitar gerek tekniği gerekse ergonomisi
açısından kadın anatomisine ve devinim özelliklerine uygun bir çalgıdır.
Dünyada oldukça önemli sayıda kadın elektrogitarcı vardır. Müzik eğitimi veren
kurumlarda çalgı tanıtımlarına yer veren programlar yapılmalı ve bu programlar
arasında elektrogitar yer almalıdır. Ayrıca kitle iletiĢim araçları yoluyla da
elektrogitar müziği ve özellikleriyle tanıtılmalıdır.

Anketlerde de görüldüğü gibi elektrogitar öğrenimine baĢlama eğilimleri 2 ayrı
özellik taĢımaktadır. Bir grup öğrenci klasik gitar öğreniminin müzik eğitimine
kazanımlarının elektrogitardan önce tanınması gerektiği inancıyla klasik gitar
49
sonrasında elektrogitara baĢlamayı uygun bulurken, diğer bir grup ise
elektrogitar bölümü olmadığı için her iki gitar eğitimini paralel götürmeye
çalıĢmaktadır. Elektrogitar bölümlerinin kurulması zorunluluk nedeniyle klasik
gitara baĢlayan öğrenci grubunun zaman kaybını önleyecektir. Müzik eğitimi
veren kurumlarda klasik gitar eğitimi ve elektrogitar eğitimi veren bölümler
birbirleriyle iliĢki içinde çalıĢıp öğrencilerin eğilimleri ve geliĢim ivmeleri
gözlenerek geçiĢli sistemde bölüm yapılanmaları gerçekleĢtirilebilir. Bu yolla
her iki gitar eğitimini almak isteyen öğrencilere ortak programlar hazırlanabilir.
Ya da klasik gitar eğitimi bölümünden elektrogitar bölümüne geçiĢ olanakları
sağlanabilir. Gitar bölümlerinin içinde ana sanat dalları ayrımlarıyla gitar
türlerini kapsayan geçiĢli programlar, sanat eğitiminin ruhuna uygun biçimde
özgür
yaratım olanaklarını kolaylaĢtıracak, seçki sunabilecek biçimde
kurgulanmalıdır.

Anketlerde de görüldüğü gibi elektrogitar eğitimi almak isteyen öğrenciler özel
ders, kurs, klasik gitar öğretim elemanından yararlanma yolunu seçiyorlar.
Ülkemizin ekonomik koĢulları dikkate alınırsa çalgı eğitiminde özel ders alma
yolunun seçilmesinin çok sınırlı sayıda isteklinin ihtiyacını karĢılayabileceği
açıktır. Doğru klasik gitar eğitiminin alınabilmesinin en sağlıklı ve çok sayıda
öğrenciye yanıt verir biçimde olabilmesi elektrogitar bölümlerinin açılmasına
bağlıdır. Bu konuda zaten klasik gitar bölümlerinde hazır potansiyel öğretim
kadrosunun bir kısmı vardır. Bölümlerin akademik yapılanma içinde resmi
olarak yer alması bu potansiyeli daha net açığa çıkaracaktır.

Anket yanıtlarından da anlaĢıldığı gibi elektrogitar öğrenmek isteyenlerin
baĢvuracakları
bölümlerinin
eğitici
kaynak
olmaması
yok
literatür
denecek
yayınını
kadar
azdır.
Elektrogitar
zorlamamaktadır.
Ġnternet
kapsamındaki bilgi aktarımlarının güvenilirlik ve bütünlüğü sağlanamadığı için
bir eğitici kaynak olarak görülmesi olanaksızdır. Tez çalıĢması sürecinde de
yapılan taramalarda bu konuda yayın bulmak bir yana çeviri eser bulmak bile
mümkün olmamıĢtır. Elektrogitarın gerek genç kuĢakların baĢvuracakları teknik
50
kapsamda gerekse nota arĢivi kapsamında yoğun yayın tanıtımına gereksinimi
vardır. Bu konudaki boĢluk akademik anlamda doldurulmadığı zaman internet
yoluyla yalnızca deneyimlerden edinilen bilgiyle yetinilmektedir. Hatta bu
deneyimler de yeterince aktarılmadığı için zaten bilinen ve bulunmuĢ olan çalma
tekniklerini her defasında elektrogitar öğrenen yeniden keĢfetmek zorunda
kalmaktadır. Eğitimin niteliği ve süreçleri için olumsuz olan bu eksikliğin
tamamlanmasında müzik eğitimi veren kurumların çaba harcayarak hızla
elektrogitar eğitimi almak isteyenlerin baĢvuracakları bir literatür arĢivi
oluĢturmaları bu konudaki deneyimli akademisyenlerin daha fazla eğitici kitap
yazmaları teĢvik edilmelidir.

Elektrogitar eğitimi alan öğrencilerin sadece %3,3 ünün modern dönem
eserlerini elektrogitarla seslendirdikleri anketlerde görülmektedir. Bir modern
dönem çalgısı olan elektrogitarla bu oranda modern eserler seslendirilmesi ilginç
bir sonuçtur. KuĢkusuz bunun nedeni elektrogitara yönelik yayın, tanıtım ve
eğitim olanaklarının çok sınırlı olmasından kaynaklanmaktadır. Müzik eğitimi
veren kurumlarımızda sadece elektrogitar için değil birçok çalgı için yeni eğitim
metotlarının henüz yerleĢik biçimde kabul görmemesi nedeniyle çalgı
eğitiminde
seslendirme
seçenekleri
oldukça
sınırlı
kalmaktadır.
Oysa
elektrogitar için dünyada son derece geniĢ müzik türlerinde zengin
repertuarlardan söz edilebilir. Bunun ülkemize yansımamasının nedenlerinden
birisi elektrogitarın bir rock müzik çalgısı olarak kabul edilmesidir. Bu anlayıĢ
bütünüyle doğru değildir. Eğitim kurumları elektrogitarın doğru teknik ve
müzikalitede seslendirme eğitimi vermediği durumlarda elektrogitar kulaktan
dolma bilgilerle ve piyasa müziğinin seslendirilmesi için kullanılmaktadır.
Müzik eğitimi kurumları artık 20. yüzyıl müziklerinin seçme eserlerinin eğitim
alanlarına girmesini sağlayacak program düzenlemeleri yapmalı ve gerek
elektrogitar öğrencilerine gerekse diğer çalgı öğrencilerine yeni seslendirme
51
metotlarının benimsetilmesini sağlayacak teknik birikimi sunan dersler
açmalıdır.

Elektrogitarın kullanıldığı müziğin ülkemizde genç dinleyici kitlesi tarafından
beğeniyle dinlendiği söylenebilir. Ancak bu kesimin beğenisini oluĢturan,
kaynak kitle iletiĢim araçları ve çoğaltılabilir müzik piyasasının sunumlarıdır.
Bu kesimin sanatsal değeri yüksek elektrogitar seslendirmelerine kolayca
ulaĢabilecekleri kaynak oldukça sınırlıdır. Bu nedenle toplumun sanatsal değeri
yüksek müzikalite açısından doğru seslendirilmiĢ eserleri tanıyabilmesi için
elektrogitarla seslendirilmiĢ iyi eserlerin gerek örgün eğitim kurumlarında
gerekse özellikle devlet denetimindeki kitle iletiĢim araçlarının yayınlarında yer
alması sağlanmalıdır. Bu konuda çoğaltılabilir müzik teknolojisi olanakları da
kullanılarak
kolayca
satın
alınabilir
elektrogitar
müziğini
kapsayan
koleksiyonlar hazırlanabilir.

Yukarıdaki önerilerin büyük çoğunluğunun kaynağında elektrogitarın akademik
sistem içerisinde bilimsel boyutlarda yapılandırılmasının zorunluluğu vardır.
Günümüzde zaten öğrenme talebi olduğu için parça parça da olsa belli oranda
elektrogitar hakkında bilgi akıĢı görülmektedir. Bu bilginin çağdaĢ program
anlayıĢıyla uygun yöntemlerle bir disiplin altında düzenlenmesi uzun dönemde
ülkemizde elektrogitar kullanımını müzik sanatına katkıda bulunacak biçimde
geniĢletecektir. Böylece elektrogitarın yanlıĢ yöntemlerle ve sanatsal niteliği
olmayan müzik alanlarında kullanılması giderek azalıp, toplumsal anlamda
beğenisi geliĢmiĢ elektrogitar dinleyicilerinin de sayısı artacaktır.
52
KAYNAKÇA
Onur KÜÇÜKOSMANOĞLU, Eğitim Fakültelerinde BaĢlangıç Gitar Eğitiminde
Kullanılan Metotların Ġncelenmesi – 2006, Konya
Ali ÖZDEK, Yüksek Lisans Tezi, Özengen Müzik Eğitimi Veren Kurumlarda
Klasik Gitar Eğitimi, Konya, 2006
Ali ERĠM Yüksek Lisans Tezi, Türkiye'de Klasik Gitar Eğitiminde Kullanılan BaĢlangıç
Metotlarından Bazılarının Öğretme - Öğrenme Süreçleri Açısından KarĢılaĢtırılması,
Bolu, 2005
Ali Ergür, Portedeki Hayalet Müziğin Sosyolojisi Üzerine Denemeler, Bağlam
Yayınları, 2002, Ġstanbul, s.113
Alf Björnberg, 'Teach You to Rock'?,
Popular Music in the University Music
DepartmentPopular Music, Vol. 12, No. 1. (Jan., 1993),
http://www.mygitar.com
John Kuzmich, Jr, Popular Music in Your Program: Growing with the Times, Music
Educators Journal, Vol. 77, No. 8, Special Focus: Pop Music and Music Education.1991,
Jeff Schwartz,Writing Jimi: Rock Guitar Pedagogy as Postmodern Folkloric Practice,
Popular Music, Vol. 12, No. 3. 1993
53

Benzer belgeler