529 KB - TMMOB Çevre Mühendisleri Odası

Transkript

529 KB - TMMOB Çevre Mühendisleri Odası
TMMOB
Çevre Mühendisleri Odası
V. ULUSAL
ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ KONGRESİ
MAMAK KENTSEL KATI ATIK VAHŞİ DEPOLAMA
SAHASI YÜZEY SIZINTI SUYUNUN KARAKTERİZASYONU
ve İMRAHOR ÇAYI’NA ETKİLERİ
Yunus Arıkan1, Nimet Uzal2, Doç. Dr. Mustafa Oğuz3, Doç.Dr.Göksel. N. Demirer4
1
Çevre Yük. Müh, Ulusal Çevre ve Kalkınma Programı
2
Çevre Yük. Müh, ODTÜ Çevre Müh. Böl.
3,4
ODTÜ Çevre Müh. Böl.
ÖZET
Kentsel katı atık yönetimi politikaları kapsamında uygulanan diğer yöntemlerden bağımsız
olarak, hemen hemen bütün katı atıklar bertaraf sürecinde vahşi ya da düzenli olarak
depolanırlar.
Sızıntı suyu yönetimi depolanan çöpün niteliği, iklim şartları hidrojeolojik özellikler, depolama
yönetimi ve zamana bağlı olarak değişkenlik göstermekte ve bu çerçevede düzenli depolama
işleminde çok büyük bir öneme sahiptir. Literatürde bu konu ile ilgili çok geniş bir yelpazeye
yayılan çalışmalar mevcuttur. Ancak içerdikleri değişik kirleticiler nedeniyle her bir düzenli
depolamada oluşabilecek sızıntı suları kendi başlarına örnek olay olarak değerlendirilmeli ve
herhangi bir kontrol veya yönetim tekniği geliştirmeden önce mevcut özellikleri ile ilgili
ayrıntılı çalışma yapılmalıdır.
Bu çalışmada ele alınan Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası yaklaşık 20 yıldır
faaliyettedir. Mevcut konumda yüzey Sızıntı suları İmrahor Çayı’na karışmaktadır. Yapılan
çalışmalar Sızıntı suyunun yaklaşık 2.75 lt/sn’lik bir debiye sahip olduğunu, nötre yakın pH
değerinde olduğu, yüksek miktarda amonyumla bağlantılı TKN değeri (1800 mg/lt civarı) ve
yüksek COD (6000 mg/lt), düşük BOD (300 mglt) değeriyle biyolojik yöntemlerle arıtımının
zor olduğu, özellikle sahada yürütülen bilinçsiz çalışmaların ve sürekli düzensiz çöp
dökümünün de etkisiyle, giderek artan bir oranda ağır metal içerdiği sonuçlarına varılmıştır.
Ayrıca karışım sonrası yüksek oranda kirlendiği tespit edilen İmrahor Çayı bu nedenle açık bir
kanala dönüşmekte ve daha başka atıkları da bünyesinde taşımaktadır.
Bu çalışma sonucunda; yüzey Sızıntı suyunun acilen temel bir işlemden geçirilerek
kanalizasyon şebekesine verilmesi, bu şekilde hem Sızıntı suyunun zararlı etkilerinin
giderilebileceği hem de İmrahor Çayı’nın Ankara için doğal bir su kaynağı olarak
kullanılabilmesinin mümkün olabileceği sonucuna varılmıştır.
Anahtar kelimeler: kentsel katı atık yönetimi, vahşi depolama, yüzey sızıntı suyu, Mamak,
İmrahor, karakterizasyon.
CHARACTERIZATION OF MAMAK MUNICIPAL SOLID WASTE DUMP SITE
LEACHATE AS SURFACE SEEPAGE AND ITS EFFECT ON IMRAHOR CREEK
ABSTRACT
Regardless of other elements involved in the municipal solid waste management cycle, almost
all solid waste practices end up with a version of landfill. Leachate management plays a crucial
role in the overall success of a landfill due to its close relationship with the type of the solid
waste, climate, hydrogeology, operation and maintenance of the site and time. Thus, any
leachate is a unique case of a complex interactions of various compounds and the literature
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
provides a wide selection parameters each having huge spectrum. Therefore, prior to
development any control technique and/or management policy, it is essential to have concrete
information on the characteristics of the waste stream that is in question.
This study dealt with Mamak Dump Site Leachate as Surface Seepage, which is currently
discharging into İmrahor Creek. The site is actively used for more than 20 years. Though there
had been several studies, leachate characterization has been neglected for a long while. The
results of the study suggests that the leachate has a capacity of 2.75 lt/sec, have neutral pH,
contains high inorganic load (COD around 6000 mg/lt), but poor concerning biologically
degradable substances (BOD around 300 mg/lt), high in TKN (around 1800 mg/lt) probably
mainly due to ammonia and a continuos increase in heavy metal content, which is a result of
the uncontrolled activities and continuing dumping of waste, is also observed. Imrahor Creek
which is of a high quality water course becomes densely polluted after the discharge of
leachate and acts as an open sewage, by receiving other effluents after region as well.
The study proposes the derivation of leachate into sewer system of Ankara, enabling both the
control of leachate and prevent its threat into surrounding environment and also the
preservation of the İmrahor Creek.
Keywords: municipal solid waste management, dump site, leachate as surface seepage,
characterization, Mamak, İmrahor.
1. GİRİŞ
İnsan yerleşimleri, tükettikleri doğal kaynaklar ve ürettikleri atıklar itibarı ile, yaşadığımız
yüzyılda karşılaşılan çevre sorunları arasında hissedilir bir öneme sahiptirler. Gelişmişlik
düzeylerinden bağımsız olarak ve değişik ölçeklerde olmak üzere, hemen hemen tüm
toplumlar doğal çevre üzerinde baskı oluşturmaktadırlar. Bu çerçevede, gezegenimizi
paylaşan insanların çok büyük bir kısmının karşılaştığı sürekli yoksulluk ve küçük bir
kısmının yarattığı aşırı tüketim çevre sorunlarının temelini oluşturmaktadır. Baltık Denizi’ne
komşu 29 kent üzerinde yapılan bir çalışmada, bu kentlerde yaşayan insanların sadece
tükettikleri kereste ve odun miktarının karşılanması için, bu kentlerin yüzey alanının 200 katı
daha geniş bir doğal alanın tüketilmesi gerektiğini ortaya koymuştur. (Folke ve diğerleri ,
1996). 20. yüzyılın başında 11 olan nüfusu 1 milyonu aşan kent sayısının yüzyılın sonunda
300’e ulaşması, bu süreç sonucunda küresel kent nüfusunun 3 kat artarak %50’ye ulaşması
sorunun ciddiyetini daha net ortaya koymaktadır. (Rifkin ve diğerleri, 1990)
Kontrolsüz ve plansız büyüme sonucunda başlı başına bir sorun kaynağı olarak ortaya çıkan
kentsel alanlarda, hava kirliliği, sağlıklı beslenme ve gürültünün yanında katı atık da en
önemli çevre sorunları arasında yer almaktadır. Sosyo-ekonomik altyapı, kültürel değerler,
katı atık toplama sistemi altyapısı, mevzuat altyapısı ve mevsimsel/iklimsel değişiklikler
kentsel katı atıkların miktar ve yapısı ile çözüm olarak geliştirilen yöntem ve teknolojilerin
seçimini belirleyen temel etkenlerdir. Arazi kaybı (düzenli/vahşi depolama), hava kirliliği
(fırınlar ve vahşi depolama sahaları), yeraltı ve yüzey su kirliliği (düzenli depolama, geri
kazanım tesisleri, fırınlar) ve nakliye, kentsel katı atık yönetiminde öne çıkan başlıca konuları
oluşturmaktadır (USEPA, 1999).
2. KENTSEL KATI ATIK YÖNETİMİNDE SIZINTI SUYU
Kentsel katı atıkların yönetiminde nihai bertaraf yöntemi olan düzenli/vahşi depolama
sahalarının en önemli sorun alanlarından birisini oluşturan sızıntı suyu, aşağıda belirtilen
gerekçeler sebebiyle giderek daha da artan bir önem kazanmaktadır; (Christiensen ve
diğerleri, 1992)
-
yeraltı suyu kirliliği,
-
giderek daha da fazla sayıda düzenli depolama sahasının açılması,
226
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
-
atıksu deşarjı için giderek daha da sert yaptırım ve standartların geliştirilmesi,
-
bütünsel yönetim stratejilerinin uygulanması sonucunda, düzenli depolama
sahalarına aktarılan katı atık miktarının azalarak depolanan tehlikeli atığın daha da
yoğunlaşması,
-
sızıntı suyu probleminin düzenli depolama sahasının kullanım süresinin onyıllarca
sonrasında da geçerli olması.
Saha (doldurma yöntemi, iklim, hidrojeoloji) ve atık (atıkları yapısı ve yaşı) konusunda
karşılaşılacak çeşitli koşullar sebebiyle her sızıntı suyu yönetimi projesi, o proje kapsamında
elde edilen veriler doğrultusunda kendi özgünlüğü içerisinde ele alınmalıdır.
2.1. Sızıntı Suyu Oluşumu
Sızıntı suyu, yeraltı suyunun depolama sahalarındaki hareketinden veya yağmur suyunun
yüzeyden toprağın içlerine girmesiyle oluşmaktadır. (Pohland, ve diğerleri,1976). Bir diğer
açıklamada sızıntı suyu; atığın içinden geçerek ve depolama sahasının içinde oluşarak,
atıkların çeşitli organizmalarca çürütülmesi sırasında ortaya çıkan ürünleri ve atığın içindeki
çözülebilen maddeleri bünyesinde barındıran sıvı olarak tanımlanmaktadır (Williams, 1998)
Herhangi bir düzenli depolama sahasında oluşabilecek sızıntı suyu, sahanın nem tutma
kapasitesi ile doğrudan ilintilidir. Bu çerçevede sızıntı suyu, depolama alanında kapasite
aşıldığı anda oluşmaya başlar. Düzenli depolama sahalarında sızıntı suyu oluşumu aşağıdaki
maddelere göre değişiklik gösterir (El- Fadet, ve diğerleri , 1997)
-
İklim ve hidrojeoloji (yağış, kar erimesi, yeraltı suyu karışımı)
-
Saha operasyonları ve yönetimi (sıkıştırma, üst örtü, zemin kaplaması, geri
dönüşüm)
-
atığın içeriği (geçirgenlik, yaş, parça büyüklüğü, başlangıç nem içeriği)
-
sahada gerçekleşen etkileşimler (organik maddenin özümsenmesi, gaz oluşumu ve
taşınması)
Bir sahada elde edilecek toplam sızıntı suyu miktarının belirlenebilmesi için çeşitli yazılımlar
geliştirilmektedir. Ancak bu sürecin baş tetikleyicisinin sahaya giren su miktarı olduğu
gerçeğinden hareketle bazı ampirik değerlendirmeler de yapılabilmektedir. Genel olarak 5-20
m3/ha.gün olarak verilebilen sızıntı suyu miktarı, atık yaşlandıkça artmakta, atıklar
sıkıştırıldıkça da azalabilmektedir (Şengül ve diğerleri, 1999). Almanya’da, çok yoğun
sıkıştırma yapılan yeni sahalarda depolama sahasına gelen yıllık yağışın %15-25’i, çok yoğun
sıkıştırma yapılan eski sahalarda da yıllık yağışın %25-50’sinin sızıntı suyuna dönüştüğü
gözlemlenmiştir (Ehrig ve diğerleri, 1992).
2.2. Sızıntı Suyu Yapısı ve Özellikleri
Herhangi bir depolama sahasındaki atıkların kütle transferi yoluyla sızıntı suyuna karışımı
katı atığın hidrolizi ve biyolojik olarak özümsenmesi, atığın içinde yer alan tuzların
çözülebilmesi ve partikül maddelerin küçültülmesine bağlıdır. Bu çerçevede, bir depolama
sahasının ömrü boyunca yaşanan gelişmeler toplam 5 aşamada değerlendirilebilir:
(Andreottola ve diğerleri, 1992)
I. Aşama - Aerobik
Bu aşama, atıkların sahada bir hücreye doldurulması sırasında geçen birkaç günü kapsar. Bu
süreçte, büyük moleküllü parçalar temel bileşenlerine ayrılır. Bu işlemler sırasında sıcaklık
artar ve pH düşer.
II. Aşama - Anaerobik / Asit Özümseme Devresi
Bu aşamada, anaerobik mikroorganizmaların etkinlikleri sonucunda uçucu asit ve inorganik
iyon konsantrasyonları azalır, dolayısıyla pH ve redox potansiyeli düşer. Oluşan sülfitler, asit
227
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
fermentasyonu sonucu ortaya çıkan demir, mangan ve ağır metalleri çöktürür. I. aşamadan
biraz daha uzun süren bu aşamada, BOİ, BOİ/KOİ oranı ve amonyak yoğunlukları artar.
III. Aşama - Anaerobik / Ara anaerobiosis
Göreceli olarak daha uzun süren bu aşamada, metanojen bakteriler yavaşça üremeye başlarlar.
Bunun sonucunda metan üretimi artar, uçucu asit yoğunluğu azalır ve dolaylı olarak pH
yükselir. Ağır metal yoğunluğu da yavaşça azalır. Hızı yavaşlasa da amonyak üretimi devam
etmektedir.
IV. Aşama - Anaerobik / Metanojen
Metanojen bakterilerin ağırlıklı olarak görülşdüpğü bu aşamada, temel organik maddelerin
özümsenmesi tamamlanmasına rağmen metan üretimi devam eder. pH genelde nötre yakındır.
Düşük BOİ/KOİ oranı ve ağır metal yoğunluğu gözlemlenir.
V. Aşama – Aerobik / Olgunluk Dönemi
Bu aşama eski sahalarda gözlemlenir. Metan oluşum hızının düşüklüğü sebebiyle havanın
karışımı artar.
V. Aşama’da yaşanan tepkimeler için Martenson ve diğerleri (1999) metal hareketliliğine özel
bir önem vermektedir. Gaz difüsyonu sonrasında, atığın içinde geride kalan organik maddenin
CO2’e dönüşmesi ve pH değerinde düşme gözlemlenebilmektedir. Böylece oksidasyon
potansiyeli artarak metallerine ve toksik maddelerin sızıntı suyuna karışması tetiklenir.
Nitekim, laboratuar ölçeğinde yapılan çalışmalarda, havalandırılmış eski depolama
sahalarının sızıntı sularının düşük pH değerine sahip oldukları eski değerlerinin 2 katına
yakın ağır metal yoğunluklarına sahip oldukları tespit edilmiştir.
Tablo.1 bu 5 aşamada yaşananları özetlemektedir. Şekil.1 ise söz konusu süreci grafik
üzerinde göstermektedir. Tablo.2’de ise konu ile ilgili literatür değerlendirilmiştir.
Tablo.1 Sızıntı suyunda biolojik etkinliklerin aşamaları (Andreottola ve diğerleri, 1992)
Aşamalar
Parametre
I
II
III
Süre
çok kısa
göreceli kısa
Durum
aerobik/havalı
anaerobik/havasız anaerobik/
havasız
Temel Etkinlik
hidroliz
asitfermentasyonu
Artan
sıcaklık, CO2,
nem, yağ asitleri,
KOİ, BOİ,
amonyak
uçucu asitler, ağır CH4, pH,
metaller, CO2,
alkalinite,
inorganik iyonlar, amonyak
BOİ, BOİ/KOİ,
ammonyak
CH4, pH, BOİ,
BOİ/KOİ
Azalan
pH, O2
pH, Redox
metaller, CO2,
asitler, amonyak
228
uzun
IV
uzun
anaerobik/
havasız
ara anaerobiosis metanojen
CO2, uçucu
asitler, sülfatlar,
metaller
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
Bu kapsamda, sızıntı suyunun yapısı ve özellikleri değerlendirilirken aşağıda belirtilen
noktalar göz önünde bulundurulmalıdır; (Crawford ve diğerleri, 1985)
-
Doldurma tekniği; atık hücresinin yoğunluğunu arttırmak veya derinleştirmek
suyun girişini engelleyeceği için daha uzun süreye yayılan ancak düşük BOİ
içeriğine sahip bir sızıntı suyu elde edilir.
-
Başlangıç nem içeriği; ne kadar yüksek olursa, kısa zamanda daha yüksek BOİ
değeri elde edilir.
-
Artan yağış; seyreltmeye neden olarak sızıntı suyunun gücünü azaltır.
-
Sıcaklık; özümsemeyi hızlandırarak kısa sürede yüksek BOİ değerine yol açar.
-
Gaz üretimi; atığın stabilizasyonunu sağlayarak sızıntı suyunun gücünü azaltır,
amonyak karışımını azaltır. Suda ne kadar çok amonyak varsa, o kadar az gaz
üretilir. Atığın ön işlemden geçirilmesi; atıkların parçalanması yüzey alanını
arttıracağı için kısa sürede daha yüksek BOİ elde edilmesine yol açar. Atıkların
balyalanması suyun girişini engelleyeceği için sızıntı suyunun yoğunlaşması
zamana yayılır ancak gaz ve sızıntı suyu üretimi daha kolay kontrol edilir.
-
Fırınlarda yakılan atıkların curufları; düşük organik madde içeriğine sahip
olmalarına rağmen inorganik metallerin sızıntı suyuna karışması potansiyelleri
vardır.
-
Tehlikeli atıklar; asidik ortamlarda daha kolay çözülebilen inorganik tuzları
barındırma riskleri vardır.
2.3. Sızıntı Suyunun Kontrolü ve Arıtımı
Depolama sahalarında oluşan sızıntı suyu; atıklar (atık azaltılması, kaynakta ayrıştırma), su
girişi (inşaatın daha az yağış alan bölgelerde yapılması, hücre üstü ve alanı kapatılması/
bitkilendirilmesi, yüzey suyunun drenajı), depo alanının reaktör görevini yürütmesi (metan
üretiminin desteklenmesi) ve sızıntı suyu drenajı göz önünde bulundurularak kontrol
edilebilir.
Sızıntı sularının bir şebeke aracılığıyla kanalizasyon sistemine deşarj edilmesi, bugüne kadar
en yaygın olarak kullanılan en basit önlem olmasına rağmen, giderek yükselen deşarj sınırları
ek yöntemlerin uygulanmasını zorunlu hale getirmektedir (Williams, 1998). İdeal koşullarda,
hacimsel olarak kanalizasyon şebekesinin kapasitesinin %5’inden fazla veya KOİ değeri
10.000 mg/lt’den daha yüksek olan sızıntı sularının bir ön arıtım işleminden geçirilmesi
önerilmektedir (Britz, 1995).
Sızıntı suyunun depolama alanına geri döndürülmesi ve yüzeye dengeli bir şekilde bırakılması
sıklıkla uygulanan bir yöntemdir. Bu koşulda gaz üretimi hızlanacağı için gerekli altyapının
önceden hazırlanması gereklidir. (Pohland, 1999)
Çoğunlukla farklı yöntemler içeren ardışık arıtma sistemlerinde, ilk aşamada gelen aşırı KOİ
yükünün karşılanabilmesi için anaerobik sistemler kullanılmaktadır. Ancak zaman içerisinde
sistem yükünün azalacağı göz önünde bulundurulmalıdır. Yapay sulakalanlar gibi düşük
maliyet ve teknolojiler içeren yönetmlerin yanında, ters osmoz, membran reaktörler gibi
teknolojiler de, gerekli enerji ihtiyacı sahadan elde edilen metan gazı kullanılarak
işletilebilmektedir. Doğrudan kanalizasyon şebekesine deşarj edildiği durumlarda, korozyon
ve metan gazı üretimine engel olunmalıdır.
229
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
Şekil.1 (a) depolama sahası gaz yapısı (b) sızıntı suyu yapısı (Willams, 1998)
230
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
Tablo.2 Sızıntı suyu literatür değerleri
pH
KOİ
BOİ
TOK
Alkalinite
NH3-N
TKN
SO4
PO4-P
ClFe
Hg ( g
Hg/lt)
Cd
Pb
Cu
Cr
(toplam)
Ni
Zi
Tchobanoglous, 1993
Yeni
Eski
Aralık
Tipik
Aralık
4,5–7,5
6
6,5–7,5
3000 –
18000
100-500
60000
2000 –
10.000
100– 200
30000
1500 –
6000
80-160
20000
10003.000
200-1.000
10000
10-800
200
20-40
Tabasaran, 1999
Yeni
Eski
Aralık
Tipik
Aralık
Tipik
50-1000
300
20-50
5-100
200-3000
50-1200
30
500
60
5-10
100-400
20-200
701750
0,1-30
600060000
400040000
0,5140
8-1020
4-1400
301600
0,1-1
22000
13000
5004500
20-550
3000
180
500
10-420
80
6
0,1-30
6
Williams, 1998
Yeni
Aralık
5,12-7,8
2740152000
200068000
101029000
272015870
194-3610
Eski
Tipik
6,73
36817
Aralık
6,8-8,2
622-8000
Tipik
7,52
2307
18632
97-1770
374
12217
184-2270
733
7251
3000-9130
5376
922
283-2040
889
<5-1560
676
<5-322
67
659-4670
48,3-2300
<0,1-1,5
1805
653,8
0,4
570-4710
1,6-160
0,1-0,8
2074
27,4
0,2
6
0,5-140
6
<0,01-0,1
0,02
<0,01-0,08
0,015
90
8-1020
90
0,28
<0,04-1,9
0,2
80
300
4-1400
301600
80
300
<0,040,65
0,02-1,1
0,13
<0,02-0,62
0,17
0,42
<0,03-0,6
0,17
17,37
0,03-6,7
1,14
5
0,03-4
0,6
<0,031,87
0,09-140
Crawford,1985
<2 yıl
>10 yıl
Aralık
Aralık
5,0-6,5
6,5-7,5
1000050-500
60000
4000<100
30000
1000<100
20000
100-1000
50-1000
<100
<10
5-100
500-2000
<5
100-500
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
Temel olarak sızıntı suların arıtımında;
-
çok hızlı değişkenlik gösterebilen sızıntı suyu karakteri ve miktarına kolaylıkla
uyum sağlama,
-
geniş bir yelpazedeki maddelerin arıtımına imkan tanıma,
-
enerji ve işletme giderlerinin optimizasyonu
dikkate alınmalıdır.
2.4. Türkiye’de Kentsel Katı Atık Yönetimi
Kentsel altyapı hizmetleri ile ilgili temel kanunlar 1930 yılında yayınlanan 1580 sayılı
Belediye Kanunu ve 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu’na dayanır. Bununla beraber,
1991 yılında çıkarılan Katı Atıkları Kontrolü Yönetmeliği (KAKY), konuyla ilgili çağdaş
anlamda ilk mevzuat olarak değerlendirilmektedir.
1988 yılında yayınlanan Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği (SKKY) sızıntı suları için alıcı
ortamlara deşarj kriterlerini belirlemiştir.
1997 yılında yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği’nde 10 ha.’dan
daha büyük veya 100 ton/gün’den daha fazla işletme kapasitesine sahip sahalar için ÇED
Raporu, diğer alanlar için Ön ÇED Raporu hazırlanması zorunlu kılınmıştır.
ASKİ Yönetmeliği’ne göre 50 m3/gün ve 4000 mg/lt KOİ veya 1000 mg/lt BOİ değerini aşan
atıksuların kanalizasyon şebekesine deşarjı için ön-arıtım şartı getirmiştir.
1991 yılı Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre; kentsel atıkların %80’inin vahşi
depolama ile bertaraf edildiği, 667 sahanın kapatıldığı ancak bunların %14’ünün yeniden
yerleşime açıldığı tespit edilmiştir. Bu sahaların (toplam 1344) %94’ünde sızıntı sularının
yeraltına karıştığı, sadece 3 tanesinde kanalizasyon şebekesine aktarıldığı, 1 tanesinde geriye
döndürüldüğü, geri kalanının ise çeşitli alıcı ortamlara karıştığı veya göllenme yaptığı
belirtilmiştir. Daha da önemli ve ilginç olan nokta ise, bu vahşi depolama alanlarının
%95’inin hiçbir bilimsel temele dayanmadan belirlendiği ve bütün bunların yanında
belediyelerin %22’sinin bu sahalarla ilgili herhangi bir sorunla karşılaşmadığı(!) ve 22
belediyenin yakın bir gelecekte sahasında bir patlama beklediğidir.
DİE tarafından 1996 yılında yapılan ikinci bir ankette, düzenli depolama sahalarının
sayısında ciddi bir artış (%1’den %7’ye) gözlemlenmiştir. Bu sonuçta; merkezi ve yerel
düzeyde uygulanan politikalar, artan finansman, personel ve ekipman kaynaklarının yanında
1993 yılında Ümraniye ve Mamak’ta yaşanan facialarda 30’a yakın vatandaşımızın hayatını
kaybetmesi, 1994 yılında Mamak ve 1995 yılında Kemerburgaz’da çıkan yangınların yol
açtığı bilinç ve duyarlılık artışının da önemli bir rol oynadığı tahmin edilmektedir. Bu
çerçevede; önemli projeler arasında, İstanbul’da ve Bursa’da eski sahaların rehabilitasyonu,
sızıntı sularının kontrolü ve metan gazının enerji amaçlı kullanılması projeleri yürürlüğe
girmiş, İzmir’de ise sızıntı suyu kontrolünün henüz uygulanmadığı yeni bir düzenli depolama
sahası hizmete girmiştir (Kargı, 1999; Tokgöz ve diğerleri, 1999; İSTAÇ, 2000)
2.5. Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası (Mamak Çöplüğü)
Türkiye’nin başkenti olmasına rağmen Ankara’daki katı atık yönetimi uzun bir süre ihmal
edilmiştir. 1960 - 1979 yılları arasında Tuzluçayır bölgesi boşaltım sahası olarak seçilmiştir.
1980 yılından başlayarak Ankara’nın atıkları Mamak’ta depolanmaya başlamış ancak eski
çöp sahası için herhangi bir rehabilitasyon çalışması yapılmamasına rağmen, yeni Mamak
Çöplüğü’ne çok yakın olan bu yerleşime açılmıştır. 1993 yılında malzeme toplayan 2 çocuğun
çöplerin altında kalarak ölmesi, 1994 yılında 2 hafta süren yangınlara rağmen, 1998 yılında
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
yaklaşık 1 ay süren kısa bir dönem dışında halen Ankara’nın çöpleri bu alanda depolanmaya
devam etmektedir.
Ankara’nın kentsel katı atık sorunu ile ilgili olarak ilk bilimsel çalışmalar 1983 yılında
TÜBİTAK tarafından hazırlanan bir raporla başlamıştır. Bu çalışmada; Ankara çöplerinin
asidik (4,5 < pH < 5.8) bir yapıda olması, düşük (12-17) C/N oranına ve düşük (250-360
kcal/kg) kalorifik değere sahip olması sebebiyle en uygun çözümün düzenli depolama olduğu
belirtilmiştir (Uluatam, 1983).
1990 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Parlar Vakfı tarafından yapılan çalışmada
Ankara’nın 1993-2015 yılları için kentsel katı atık projeksiyonu yapılmış ve 2015 yılı için 22
milyon tonluk bir öngörü sunulmuştur (Parlar Vakfı, 1990).
1992 yılında Çevre Bakanlığı ve Vadi A.Ş. tarafından yapılan çalışmada Mamak sahası için
bir rehabilitasyon projesi hazırlanmış, bu kapsamda yaklaşık 10.000-20.000 m3/yıl sızıntı
suyu oluşumu tahmin edilmiş rehabilitasyon kapsamında sahanın üstünün kapatılması, metan
gazının toplanması ve sızıntı suyunun İmrahor Çayı’na karışımının engellenmesi önerilmiştir
(Vadi A.Ş., 1992).
1993 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi ile Sistem Planlama Ltd. tarafından yapılan
çalışmada Mamak’a alternatif olarak Ankara Atıksu Arıtma Tesisi’nin yakınındaki SincanÇadırtepe alanı düzenli depolama sahası olarak önerilmiş ve bu kapsamda da 3 adet transfer
istasyonu tespit edilmiştir (Sistem Planlama, 1993).
1991 ve 1993 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi ve UNITEK-Mouchel tarafından yapılan
çalışmada yüzey sızıntı suyu ve yeraltı suları ile ilgili Tablo.3’te sunulan ilk analizler
yapılmıştır. Ayrıca alanda 4,2 milyon m3 katı atık bulunduğu tespit edilmiş, sızıntı suyunun
1,75 lt/sn debisinde olduğu hesaplanmış, bu su için 2 adet mekanik havalandırmalı fakültatif
havuz ve kanalizasyon şebekesine deşarj modeli önerilmiştir.
1993 yılında Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından Ankara Büyükşehir
Belediyesi Elektrik Gaz Otobüs İşletmesi (EGO) ile işbirliği içerisinde yapılan gaz
analizlerini içeren raporda, Mamak’ta patlama riskine dikkat çekilmiş, bu uyarının haklılığı
bir yıl sonra gerçekleşen ve yaklaşık 10 gün süren yangınla kanıtlanmıştır. (TMMOB, 1993)
1994 yılında Hacettepe Üniversitesi tarafından Tuzluçayır’daki eski çöplük alanı üzerindeki
yerleşim alanlarında yüzey sızıntı suyu, İmrahor Çayı ve yeraltı kuyularında Tablo.4’te
özetlenen ölçümler yapılmıştır. Çalışmada aradan uzun süre geçmesine rağmen Tuzluçayır
gelecekte de yüzey sızıntı suyu üretmeye devam edeceği vurgulanmıştır. (Uğurlu ve diğ,
1994)
1996 yılında ODTÜ’de yapılan bir yüksek lisans tez çalışmasında matematik modelleme
yoluyla Mamak Çöplüğü’nden yeraltı suyuna karışım riskinin yüksekliğine dikkat çekilmiştir.
Nitekim bu bulgu, UNITEK’in yaptığı analizlerle de desteklenmektedir. (Aksakal, 1996)
233
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
Tablo.3 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu ile ilgili UNITEK Mouchel Çalışması
Parametre
1991
1993
1993 (Yeraltı Suyu)
KOİ
BOİ
TS
20500
14000
10500-12500
4000-7600
25624
960
375
18117
AKM
NH3-N
TKN
SO4
PO4-P
Yağ ve gres
İletkenlik mS/cm
K
Na
ClFe
Cd
Pb
Cu
Cr (VI)
Zİ
FCN-
1200
1710
1620
1960
2044
514
230.72
341.6
6,39
5122
3.93
89
430
12
38420
2500
3500
6610
1.82
0.021
0.015
0.23
0.24
0.035
27.5
0.55
0.5
Tablo.4 Tuzluçayır Yüzey Süzüntü Suyu ve İmrahor Çayı analiz sonuçları (Uğurlu ve diğ,
1994)
Parametre
YSS-Sağ
YSS-Sol
Karışım
İmrahor I
İmrahor II
KOİ (mg/l)
2355
1875
750
45
30
PH
6,39
7,40
7,36
8,26-7,85
8,20
AKM (mg/l)
8-660
18
SO4 (mg/l)
202,5
315
İletkenlik
mS/cm
1666
1747
0,03-0,02
Fe (mg/l)
3,4
2,8
1,4
0,01-0,21
Cd (mg/l)
0,1
0,1
0,1
0,1
Pb (mg/l)
0,8
0,8
0,8
0,8
Cu (mg/l)
0,7
0,7
0,7
0,12-0,79
Ch (VI)
(mg/l)
1,8
0,8
0,2
Zi (mg/l)
0,9
0,5
4,2
234
0.2
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
3. NUMUNE NOKTALARI VE ANALİZLER
3.1 Numune Noktaları
Mamak Çöplüğü’nde yer yer 50 m’den fazla olduğu tahmin edilen çöp yığınları yaklaşık 30
ha.lık bir alanı kaplamaktadır. Halen çöp dökümünün sürdüğü arazide mevcut yığınların
üstünü kapatma amacıyla toprak dökme çalışması sürmektedir. Ancak oldukça bilinçsiz bir
şekilde yapılan bu çalışmada, gerçek amacın yeni gelen çöpler için uygun alan yaratmak
olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim numune alma çalışmaları sırasında alanın orta bölümünde
bir çöküntü yaşandığı gözlemlenmiştir.
Ankara kentinin 11 km güneydoğusunda yer alan Mamak Çöplüğü’nün yerleşimi ve
analizlerde kullanılan numunelerin alındığı noktaları belirten kroki Şekil 3.1’de verilmektedir.
Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu (MÇ-YSS), çöplük alanında 3 kolun birleşmesinden
sonra yaklaşık 5 km.lik serbest akışlı ve açık kanal görüntüsünü veren bir güzergahı takip
etmektedir.
İmrahor Çayı Eymir Gölü’nün suları ile beslenmekte, bununla beraber mevsimsel olarak
değişimler gösterdiği tahmin edilmektedir. Ayrıca güzergah boyunca yer alan tuğla
fabrikalarının yürüttüğü kontrolsüz çalışmalar yüzünden yatak yapısı sürekli değişime
uğramaktadır. İmrahor Çayı boyunca Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Gölbaşı ilçesinin
kanalizasyonunu bağlamak için inşa ettiği 1200 mm. çapında bir kollektör bulunmaktadır.
Çalışma kapsamında MÇ-YSS üzerinde 2 noktadan, İmrahor Çayı üzerinde 3 noktadan
numune alınmıştır. İlk ve son nokta arasında yaklaşık 7,5 km.’lik bir mesafe bulunmaktadır.
Numune noktalarının yeri ve sayıları belirlenirken aşağıdaki kriterler de göz önünde
bulundurulmuştur:
-
incelenen su kütlelerinin kompozisyonlarında sürekliliğin sağlanması (birleşme
öncesindeki 3 koldan numune alınmaya gerek görülmemiştir),
-
en kötü hava koşullarında bile aynı noktadan sağlıklı ve doğru numune alınabilmesi
(hem MÇ-YSS hem de İmrahor Çayı için geçerli),
-
her iki su yapısının hem kendi aralarında hem de birbirleriyle karışımdan önce ve
sonra anlamlı bir değerlendirmeye olanak tanınabilmesi,
-
laboratuvar çalışmasının süresi ve verimli bir çalışma programının oluşturulması.
Böylelikle Şekil.2’de krokisi verilen ve aşağıda açıklanan noktalar seçilmiştir:
NN1 MÇ-YSS1; Çöplükte bulunan en büyük yığının en altında, 3 farklı kolun birleştiği
noktadan 50 metre aşağıda.
NN2 MÇ-YSS2; İmrahor Çayı’na deşarj noktasından 50 m. yukarıda.
NN3 İÇ1; Deşarj noktasından 50 metre yukarıda.
NN4 İÇ2; Deşarj noktasından 100 metre aşağıda, tam türbülans ve karışım elde edildiği
noktada.
NN5 İÇ3; Deşarj noktasından 2500 metre sonra, kapalı kanal girişinden önce.
235
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Mamak
Yunus ARIKAN
Elmadağ
NATO Yolu
Mamak Çöplüğü
NN1
Mamak
Çankaya-Mamak
Viyadüğü
NN2
İmrahor
Çayı
NN5
NN4
NN3
Çankaya
Şekil.2 Mamak Çöplüğü ve Numune Noktaları Krokisi (ölçeksiz)
Eymir Gölü
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
3.2 Analiz Metodu
pH, pH değerleri pH metre Model 2906, Jenway LTD., UK) ve bir pH probu (G-05992-55,
Cole Parmer Instrument Co., USA) kullanılarak elde edilmiştir.
Bikarbonat alkalinitesi, mg/L CaCO3 cinsinden bikarbonat alkalinitesi (Anderson ve Yang,
1992) titrasyon prosedürüne göre hesaplanmıştır.
Kimyasal Oksijen İhtiyacı, Hach Su Analiz El kitabında (1998) verilen EPA onaylı 0-1500
mg/L KOİ aralığına uygun olarak hazırlanan reaktör hazırlama metoduyla elde edilmiştir.
Hach Spectrophotometer (Model No 45600-02, Cole Parmer Instrument Co., USA) ve tüpleri
kullanılmıştır.
Biyolojik Oksijen İhtiyacı, 5210 B.5 gün BOİ testi ile elde edilmiştir. (Standart Methods,
1997).
Toplam Kjeldahl Azotu, 4500- Norg B. Macro Kjeldahl Azotu ile elde edilmiştir (Standart
Methods, 1997).
PO4, (4500-P F. Otomasyonlu Askorbik Asit İndirgeme Metodu ile elde edilmiştir (Standart
Methods, 1997).
Metal Analizi, Unicam Model 929 Stomik Absorpsiyon Spektrofotometre kullanılarak elde
edilmiştir. Kalibrasyon eğrisi için her metalin ölçüm aralığına uygun stok çözeltilerden
standart çözeltiler hazırlanmıştır. Her metal analizi öncesinde bu standart çözeltiler
kullanılarak spektrofotometre tarafından otomatik olarak hazırlanmıştır. Analiz öncesinde
numuneler önce kaba filtreden sonra 0,45 m membrane filtre kullanılarak süzülmüş ve nitrik
asit kullanılarak ölçüme hazır hale getirilmişlerdir.
4.
SONUÇLAR VE DEĞERLENDIRME
4.1 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu Analizi
Aşağıda verilen analiz sonuçların incelenirken, literatürde sızıntı suyu için tanımlanan
“topraktan süzülerek alınan su” veya “depolama alanının tabanından toplanan su”
tanımlamasının Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu için geçerli olmadığının göz önünde
bulundurulması gerekmektedir. Bu durumun, literatür değerleri ile yapılacak
karşılaştırmalarda az da olsa farklılıklar yaratacağı kabul edilmişse de, genel durumun ortaya
konmasını engellemeyeceği değerlendirilmektedir. Bununla beraber, Mamak Çöplüğü’nde
halen hiçbir zemin veya yüzey kaplamasının bulunmadığı, kapasitenin çoktan dolmuş
olmasına rağmen çöp dökümünün hala devam ettiği, en son 7 yıl önce ciddi bir yangın
yaşandığı, çöplük yığınları üzerinde yer yer çökmeler yaşandığı da göz önünde
bulundurulmalıdır.
Debi hesabı için 700 mm. çapındaki betonarme boruda serbest akış varsayılmış ve Manning
formulü esas alınmıştır.
V = (1.486 / n) * (R2/3) * (S1/2)
(1)
ve
Q = A * V = A * (1.486 / n) * (R2/3) * (S1/2)
V= borudaki hız (m/ sn)
A= ıslak alan (m2)
R= hidrolik yarıçap (ıslak alan/ıslak çevre) (m)
n= Darcy-Weisbach sürtünme faktörü, birimsiz
(2)
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
S= kanalın eğimi, birimsiz.
Saha gözlemlerinde boru içindeki su kütlesinin genişliği 24 ila 27 cm arasında ölçülmüştür.
Eğer beton borunun sürtünme faktörü 0,012 ve eğimi 0,01 alınırsa, boru içindeki debi 2,75 l /
sn olarak hesaplanmaktadır. Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu Debi Değişimi Tablo.5’te
verilmektedir.
Tablo.5 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu Debi Değişimi
Ölçüm
Debi (m3/yıl)
Unitek1991
20.000
Vadi 1992
55.000
Arikan, 2001
85.000
Süzüntü suyu
(m3/yıl)
100.000
90.000
80.000
70.000
60.000
50.000
40.000
30.000
20.000
10.000
0
Vadi'92
Unitek'93
1994
1995
1996
1997
1998
1999
Zaman
2000
Arıkan ve
diğerleri,
2001
Şekil.3 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu debi değişimi
Şekil.3 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu’nun 10 yıllık bir dönemdeki debi değişimini
göstermektedir. Daha önce Vadi A.Ş. ve UNITEK tarafından bu konuyla ilgili elde edilen
veriler ampirik formüller veya teorik hesaplamalara dayanılarak hazırlanmıştır. Ancak bu
hesaplamalarda kabul edilen varsayımların (çöp tabakası derinliği, nem tutma kapasitesi,
yüzey alanı, geçirgenliği vs. ) gerçeği ne kadar yansıttığı tartışmaya açık bir konudur. Nitekim
1 yıl arayla yapılan 2 analiz arasında 2,5-3 kat fark oluşu bu çekinceleri güçlendirmektedir.
Bu sebeple, bu çalışmada saha gözlemlerinde doğrudan elde edilen veriler kullanılmıştır. Bu
çerçevede, en son 8 yıl önce elde edilen verinin yaklaşık 2 katına ulaşan bir debi değerine
ulaşılmıştır.
Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu’nun 1 ve 2 numaralı numune noktalarından alınan
örneklerden elde edilen BOİ, KOİ ve TKN değerleri, daha önceki yıllara ait verilerle beraber
Tablo.6’da, temel metal analizi sonuçları Tablo.7’de, 10 yıllık dönemdeki BOİ/KOİ
oranındaki değişim Şekil.4’te sunulmaktadır.
238
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Ölçüm
Yunus ARIKAN
Tablo.6 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu biyokimyasal analiz sonuçları
KOİ (mg/l)
TKN (mg/l)
BOİ5 (mg/l)
NN1
NN2
NN1
NN2
NN2
NN2
Unitek 1991
14.000
20.500
1.776*
Unitek 1993
4.000
10.500
2.044
Kasım 2000
165
5.630
1.616,16
Aralık 2000
194
144
6.687
7.043
Ocak 2001
300
242
5.670
5.407
1.685,60
1.593,76
Şubat 2001
279
214
5.427
5.383
1.792,00
2.094.40
Mart 2001
332
257
5.800
5.853
2.245.00
2.156.00
1.932
* gerçek veri NH3-N cinsindendir, 1993 yılı verileri kullanılarak extrapolasyon yapılmıştır
BOİ/KOİ
0,8
0,7
0,6
0,5
0,4
0,3
0,2
0,1
0
Unitek'91
Unitek'93
1995
1997
Zaman
1999
Arıkan ve
diğerleri, 2001
Şekil.4 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu BOI/KOI oranı değişimi
239
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
Tablo.7 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu temel metal analizi sonuçları
Ölçüm
Mn
SP1
SP2
Fe
SP1
Cd
SP2
SP1
Zn
SP2
SP1
SP2
Cu
Cr
SP1 SP2 SP1
Unitek 1993
1,82
0,03
0,23
0,24
Kasım 2000 69,10
5,09
0,16
0,36
1,47
SP2
Aralık 2000
57,30 56,40 4,77 4,48 < 0,1 < 0,1 0,30 0,25
0
Ocak 2001
43,95 50,10
0
Şubat 2001
39,45 39,10 3,32 3,52 < 0,1 < 0,1 0,21 0,16 0,23
0,60
Mart 2001
45,10 50,25 3,63
0,76 0,70
0
3,57 < 0,1 < 0,1 0,00 0,16
4,1
< 0,1 < 0,1 0,23 0,21 0,19
Bu çalışmada elde edilen verilerin çeşitli deşarj kriterleri ile karşılaştırması Tablo.8’de,
Türiye’deki diğer bölgelerdeki verilerle karşılaştırması Tablo.9’da sunulmaktadır.
Tablo.8 Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyunun Çeşitli Deşarj Kriterleri ile Karşılaştırması
Parametre
Mamak
ASKİ2 Çevre Bakanlığı3 Almanya3 Fransa3
(pH hariç hepsi mg/lt) (Arıkan, 2001)
BOİ5
234,08
500
100
20
30
KOİ
5882,17
1000
160
200
125
8,82
6,5-10
sınır yok
sınır yok
sınır yok
10
70
30
10
sınır yok
sınır yok
pH
Alkalinite
PO4-P
TKN
4152,54
5,11
1889,44
201
60
2
1
Fe
4,06
Mn
50
Zn
0,19
5
5
2
2
Cu
0,26
2
3
0,5
0,5
Cr
0,82
5
0,5
0,1
0,1
1
P veya N değerleri
Ön arıtımsız kanalizasyon şebekesine deşarj
3
Alıcı ortamlara deşrj için sınır değer
2
240
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
Tablo.2 Sızıntı suyu literatür değerleri
pH
KOİ
BOİ
TOK
AKM
Alkalinite
TKN
SO4
PO4-P
Ca
K
Na
ClFe
Hg
( g Hg/lt)
Cd
Pb
Cu
Cr (total)
Cr (Cr+6)
Ni
Zi
Ümraniye
Çöplüğü
(Gönüllü,
1989)
Harmandalı
Düzenli
Depolama
(genç)
(Şengül, ve diğ.
1999)
Harmandalı
Düzenli
Depolama
(yaşlı)
(Şengül, ve
diğ. 1999)
Manisa
Çöplüğü
(Şengül,
ve diğ.
1999)
Tuzluçayır
Çöplüğü
(Uğurlu ve
diğ, 1994)
Halkalı
Çöplüğü
1992
(Avcı ve
diğ. 1994)
Odayeri
Düzenli
Depolama
(1995-1998)
(öztürk ve diğ.
1999)
Kömürcüoda
Düzenli
Depolama
(1995-1996)
(öztürk ve diğ.
1999)
Mamak
Çöplüğü
(Arıkan, 2001)
7,3-8,25
960-12100
215-5760
7,65
28000
16500
8,26
12000
7500
8,06
32000
19000
7,36
750
7,5
1263
132
6,05-7,05
23000
45000-33000
7,0 - ?
40000 - ?
51060-56000
8,64 – 8,94
5.427 – 7.043
144 – 332
3120
3320
8840
9100
9700
1210
475
<5
3200-700
? – 12000
400-2900
750
305-3000
18900 - ?
1900 - ?
2900 - ?
3,5 -?
3210 - ?
235-1485
225-1105
275-1900
425-2300
930-3670
3,2-56
0,15-1,51
4999
3,873
4608,5
0,415
11796
6,203
0,648
0,203
0,008
0,648
0,179
0,009
0,875
0,849
2,465
0,70
0,060
0,038
0,203
0,169
0,038
0,08
2,820
0,016
0,84
0,20
0,30
4,20
1,40
0,10
50-400
2550
2814
115
14
0,25
0,2
1
0,3
115-63
<0,2-<0,2
0,08 – 1,2
<0,5 - <0,5
5300 - ?
11 - ?
3.379 – 5.085
1.593-2.245
4,06 – 6,14
3,32 – 5, 09
<0,2 - ?
<0,5 - ?
<0,5 - ?
0,19 – 0,36
0,60 – 1,47
1,75- 0,60
0,5
0,75
0,7 – 0,48
0,16 – 0,30
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
Bu veriler ışığında, aşağıdaki sonuçlar elde edilmektedir;
4.2.
•
Literatür verilerine paralel olarak, aradan geçen 10 yıllık süreçte Mamak Çöplüğü
Yüzey Sızıntı Suyu’nun organik yükü önemli ölçüde azalmış, buna karşılık
inorganik madde yükündeki azalış aynı oranda yaşanmamıştır.
•
Bu veriler ışığında mevcut koşullarda MÇYSS’nin eski/yaşlı karakterli bir sızıntı
suyu özellikleri gösterdiği anlaşılmaktadır.
•
NN1 ve NN2 verileri arasındaki uyumlu farkın, yaklaşık 5 km boyunca serbest
akımla ilerleyen su kütlesindeki organik maddeleri oksidasyonu sonucu ortay
çıkmış olabileceği değerlendirmektedir.
•
TKN değerindeki önemli ölçüdeki kararlı yapı, sahadan elde edilecek biyogaz
potansiyelinin çok fazla olamayacağı öngörüsünü doğurmaktadır. Yine de sahanın
metan gazı potansiyeli ayrı bir çalışmada ele alınmalıdır.
•
Metal analizi için 2000 yılı öncesine ait ait karşılaştırmaya imkan tanıyacak çok
fazla verinin bulunmaması sağlıklı bir sonuç elde edilmesini güçleştirmektedir.
Bununla beraber hemen hemen bütün parametreler için geçen 8 yıllık süreçte 2-5
kat artış gözlemlenmektedir. Literatür verilerine gore giderek azalması gereken bu
değerlerin, sahanın resmi olarak kapatılmış olmasına rağmen çöp dökümünün
devam etmesi ve sahasının yüzey yapısının yer kazanma amacıyla süreklli olarak
sürekli olarak havalandırılması sebebiyle metal mobilizasyonunun artmasından
kaynaklandığı tahmin edilmektedir.
•
Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu KOİ ve TKN değerleri açısından hemen
hemen bütün kriterleri aşmaktadır. Bu sebeple, hem bir doğal kaynağa deşarjı
engellenmeli hem de ağırlıklı olarak fiziko- kimyasal yöntemlerle belli bir ön arıtım
işleminden geçirilerek ASKİ kanalizasyon şebekesine aktarılmalıdır.
•
Ankara Büyükşehir Belediyesi çöplük alanının rehabilitasyonu konusunda acilen
hem yatırım hem de bilimsel araştırma alanlarında gerekli çalışmalar başlatılmalı,
öncelikli olarak da bugüne kadar yürütülmüş değerli çalışmaları uygun şekilde
revize ederek hayata geçirmelidir.
İmrahor Çayı’nın Analizi ve Mamak Çöplüğü’nün Etkisi
İmrahor Çayı’nın Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu’nun karışımından önceki ve sonraki
kompozisyonu ile SKKY Kalite Sınıflardırma parametreleri le karşılaştırması Tablo.10 ve
Tablo.11’de verilmektedir.
Ölçümler
Tablo.10 İmrahor Çayı’nın MÇYSS Öncesi ve Sonrası Kompozisyonu
KOİ (mg/l)
TKN (mg/l)
PO4-P (mg/l)
BOİ5 (mg/l)
NN3 NN4 NN5 NN3 NN4 NN5 NN3 NN4 NN5 NN3
Aralık 2000
1,4
17,0 47,0 165
399
435
Ocak 2001
2,8
14,0 17,9
79
309
297 0,56
Şubat 2001
1,6
19,0 52,8 172
355
287
77
NN4 NN5
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Mart 2001
12,2 42,0 47,0 114
ORTALAMA 4,5
Parametre
(pH hariç
hepsi mg/lt)
BOİ5
KOİ
pH
Alkalinite
PO4-P
TKN
Fe
427
Yunus ARIKAN
393
23,0 41,2 132,5 372,5 353,0 0,5 104,0 75,3
0,1
0,3
0,9
Tablo.11 İmrahor Çayı’nın SKKY Sınıflandırmasına göre Konumu
Mamak (Arıkan, 2001)
Uğurlu ve diğ.
SKKYSKKY-Sınıf IV
1991
Sınıf I
NN3
NN4
NN5
4,5
132,5
8,69
206,26
0,06
0,62
0,18
23
372
8,56
521,42
0,33
105,06
0,44
39
353
8,16
357,81
0,94
62,89
0,41
45
8,26
4
25
6,5 – 8,5
> 20
> 70
< 6,0 - > 9,0
70
0,01
0,02
0,5
0,3
> 0,65
>5
>5
Yukarıdaki verilerden aşağıdaki değerlendirmeler elde edilmektedir.
5.
•
İmrahor Çayı MÇYSS karışımı öncesinde neredeyse I. Kalite bir su kaynağı olarak
Ankara için çok büyük bir ekolojik ve rekreasyon değerine sahiptir.
•
MÇYSS Sonrası İmrahor Çayı’nın kalitesi neredeyse açık kanalizasyon düzeyine
inmektedir. Bu sebeple güzergah boyunca gözlemlenen kaçak deşarj olayı da
engellenememekte ve bu konumuyla ciddi sağlık riskleri taşımaktadır.
•
İmrahor Çayı’nda Mamak ve Tuzluçayır Çöplüklerinin olumsuz etkisi her geçen
gün daha da artmaktadır.
ÖNERİLER
Bu çalışmada 3 temel konu öne çıkarılmaya çalışılmıştır;
-
Sızıntı suyunun bütünsel katı atık yönetiminin önemli bir parçası olduğunun ve bu
konunun ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğinin ortaya konması,
-
Mamak Çöplüğü Yüzey Sızıntı Suyu’nun en güncel konumu hakkında temel verileri
sağlayarak yapılması gereken çalışmalar için karar vericilere yönelik temel
yaklaşımları sunmak,
-
Uzun yılllardır ihmal edilen İmrahor Çayı’nın ekolojik değeri ve rekreasyon amaçlı
kullanımı hakkında temel bilimsel verilerin elde edilerek kamuoyu duyarlılığının
arttırılması.
Elde edilen veriler ışığında;
-
Mamak Çöplüğü’nün rehabilitasyonu kapsamında sızıntı suyunun da öncelikli
olarak incelenmesi gerektiği, bu çerçevede bu suyun temel fiziko-kimyasal
işlemlerden geçirilerek ASKİ hattına alınması,
243
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
-
Yunus ARIKAN
İmrahor Çayı’nın göz ardı edilemeycek bir doğal kaynak olduğu, bu kaynağın
ekolojik yapısının korunabilmesi ve kentsel rekreasyon amaçlı kullanılabilmesi için
öncelikli olarak Mamak ve Tuzluçayır çöplüklerinin rehabiltasyonunun
tamamlanması gerektiği
önerilmektedir.
Not: Makalenin hazırlanmasındaki katkılarından dolayı Çevre Mühendisi Murat Umultan’a
teşekkür ederiz.
244
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
6.
Yunus ARIKAN
KAYNAKLAR
Arıkan Y., (2001) “Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyu
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri”, Master’s Thesis, METU Env.
Eng. Dept.
Andreottola G., Cannas P., (1992), “Chemical and Biological Characteristics of Leachate” in
Landfilling of Waste:Leachate ed. Christiensen T.H. et. al. Elsevier , pp:65-87,
London.
Anderson, G.K. and Yang, G., (1992), “Detemination of Bicarbonate and Total Volatile Acid
Concentration in Anaerobic Digesters Using a Simple Titration Method”,
Water Environment Research, Vol:64, No:1, pp:53-59.
Aksakal, S. (1996), “A Stochastic Analysis of the Inflluence of Climatic Variability on the
Leachate Collection Eff. and Groundwater Poll. Risk At Landfill Sites”,
Master’s Thesis, METU Env. Eng. Dept.
Crawford. J. F., and Smith P.G., (1985), Landfill Technology, Butterworth , UK
Ehrig, H.J., and Stegmann, R., (1992), “Biological Processes” in Landfilling of
Waste:Leachate ed. Christiensen T.H. et. al. Elsevier , pp:65-87, London.
El-Fadel, M., Fındıkakis, A.N., Leckie, O.J., (1997), “Modelling Leachate Generation and
Transport in Solid Waste Landfills”, Environmental Technology, Vol:8, No:7,
pp:669-686.
Gönüllü, M.T., 1989, “Municipal-Industrial Solid Wastes and Leachate Problem”, 934-941.
Haarstad, K., et. al. (1999)“Important Aspects of Long-Term Production and Treatment of
Municipal Solid Waste Leachate”, Waste Management and Research, Vol:17,
pp:470-477.
Martensson A.M. et. al. (1999), “Effect of humic substances on the mobility of toxic metals in
a mature landfill”, Waste Management and Research, Vol:17, pp:296-304.
Öztürk, İ., Altınbaş, M., Arıkan, O., (1999), “Katı Atık Sızıntı Suyu Kirliliğinin Boyutları
Boyutları ve Arıtma Teknikleri”, Kent Yönetimi İnsan ve Çevre Sorunları
Sempozyumu,
Pohland, F.G., and Engelbrecht, R.S., (1976), Report on Impact of Sanitary Landfills: An
Overview of Environmental Factors and Control Alternatives, prepared for
API.
Pohland, F.G., and Kim, J. C., (1999), “Insitu Anaerobic Treatment of Leachate in Landfill
Bioreactors”, Water Science and Technology, Vol:40, No:8, pp:203-210.
Parlar Vakfı, (1990), Ankara Büyükşehir Bld, Katı Atık Yönetimi Sistemi Tasarımı Projesi.
Rifkin, J., ve Howard, T., (1990), Entropi: Dünyaya Yeni Bir Bakış, Ağaç Yayıncılık .
Sistem Planlama, (1993), Ankara Büyükşehir Bld, Katı Atık Yönetimi Uygulama Projesi,
Şengül, F., Filibeli, A., (1999), “Sızıntı Sularının Karakterizasyonu ve Arıtılabilirliği ile İlgili
Bir Örnek Çalışma”, İzmir Su Kongresi Bildirileri, TMMOB İzmir İKK,
pp:181-193.
Tokgöz, S., Baba, A., (1999), “İzmir Harmandalı Düzenli Atık Depolama Sahasının Yüzeysel
ve Yeraltısularına Etkisi”, İzmir Su Kongresi Bildirileri, TMMOB İzmir İKK,
pp:263-275
Tchobanoglous, G., Theise, H., Vigil S., (1993), Integrated Solid Waste Management, USA
245
Mamak Kentsel Katı Atık Vahşi Depolama Sahası Yüzey Sızıntı Suyunun
Karakterizasyonu ve İmrahor Çayı’na Etkileri
Yunus ARIKAN
Tabasaran O., (1994), Abfallwirtschaft-Abfalltechnik, Berlin
TMMOB, (1993), Mamak Çöplüğü Raporu, Ankara
Uğurlu, A., Evirgen, M.M., (1994), “Tuzluçayır Eski Çöp Deponi Alanı Sızıntı Suları”, Çevre
Bilimleri, Sayı:1, Sayfa:9-14
Uluatam S.S., (1983), Ankara Katı Atıklarnın Etkin bir Şekilde Toplanması, Taşınması,
Değerlendirilmesi ve Zararsız Hale Getirilmesi Üzerine Bir Araştırma,
TÜBİTAK ÇAG:40.
USEPA (1999): Profile of Local Government Operations, EPA Office of Compliance Sector.
Vadi Co. Inc. (1992), Mamak Çöplüğü Rehabilitasyon Projesi, Çevre Bakanlığı.
Williams, P., (1998), Waste Treatment and Disposal, John Wiley and Sons, UK.
Yolcu D., (1999), “Bursa Katı Atık Yönetimi”, Kent Yönetimi İnsan ve Çevre Sorunları
Sempozyumu
246

Benzer belgeler

Katip Çelebi Kaynakçası

Katip Çelebi Kaynakçası Türkiye ve yurtdışında yayınlanan kitap, kitap içinde bölüm, makale, tez, haber ve görsel türü eserler. 2011 yılında yayınlanan ‘Yılmaz, Mehmet: Katip Çelebi Bibliyografyası’nda yazmalar kapsamlı o...

Detaylı