View/Open - Hakkari Üniversitesi

Transkript

View/Open - Hakkari Üniversitesi
T.C.
YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
TÜKETİCİLERİN İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ DAVRANIŞINI
ETKİLEYEN FAKTÖRLER: YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
ÖĞRETİM ELEMANLARI ÜZERİNDE BİR UYGULAMA
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Fatih GÜMÜL
VAN – 2015
T.C.
YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
İŞLETME ANABİLİM DALI
TÜKETİCİLERİN İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ DAVRANIŞINI
ETKİLEYEN FAKTÖRLER: YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ
ÖĞRETİM ELEMANLARI ÜZERİNDE BİR UYGULAMA
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Fatih GÜMÜL
Danışman
Prof. Dr. Bülent KARAKAŞ
VAN – 2015
KABUL ve ONAY SAYFASI
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE
Bu çalışma, jürimiz tarafından İŞLETME ANABİLİM DALI’nda
YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir.
Başkan
: ……………………………........
İmza: …………..
ÜYE (Danışman)
: ……………………………........
İmza: …………..
ÜYE
: ……………………………........
İmza: …………..
ÜYE
: ……………………………........
İmza: …………..
ÜYE
: ……………………………........
İmza: …………..
ONAY: Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu
onaylarım.
……./……./201….
……………………………….
Enstitü Müdürü
ÖNSÖZ
Bu çalışma süresince tecrübesi, bilgisi ve anlayışıyla bana yol gösteren
danışman hocam Prof. Dr. Bülent KARAKAŞ’a, kısıtlı zamanına rağmen
önemli katkılarda bulunan hocam Prof. Dr. Reha SAYDAN’a ve değerli
yorumlarıyla katkıda bulunan Arş. Gör. Bulut DÜLEK’e teşekkürlerimi
sunarım.
Fatih GÜMÜL
Van – 2015
iv
KISALTMALAR
ABD
: Amerika Birleşik Devletleri
ADSL
: Asimetrik Sayısal Abone Hattı
Ar-Ge
: Araştırma – Geliştirme
ARPA
: Advanced Research Projects Agency
ARPANET
: Advanced Research Projects Authority Net
B2B
: Business to Business Electronic Commerce
B2C
: Business to Consumer Electronic Commerce
B2G
: Business to Government Electronic Commerce
BITNET
: Because It’s Time Network
C2C
: Consumer to Consumer Electronic Commerce
C2G
: Consumer to Government Electronic Commerce
DARPA
: Defense Advanced Research Projects Agency
E - kitap
: Elektronik Kitap
E - Ticaret
: Elektronik Ticaret
EARN
: European Academic and Research Network
EDI
: Electronic Data Interchange
EFT
: Electronic Funds Transfer
EKB
: Engel-Kollat-Blackwell Modeli
EVD
: Elektronik Veri Değişimi
HTML
: Hyper Text Markup Language
Kbps
: Kilo Byte Per Second
Mbps
: Mega Bits Per Second
v
MEB
: Milli Eğitim Bakanlığı
NSFNET
: National Science Foundation
ODTÜ
: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
OECD
: Organisation for Economic Cooperationand Development
ÖSYM
: Ölçme Seçme ve Yerleştirme Merkezi
PTT
: Posta ve Telgraf Teşkilatı
s
: Sayfa
s. s
: Sayfa Sayısı
SPSS
: Statictical Package for The Social Sciences
TAM
: Technology Acceptance Model
TBMM
: Türkiye Büyük Millet Meclisi
TCP/IP
: Transmission Control Protocol/Internet Protocol
TPB
: Theory of Planned Behavior
TRA
: Theory of Reasoned Action
TUİK
: Türkiye İstatistik Kurumu
TÜBİTAK
: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu
TÜVEKA
: Türkiye Üniversiteler ve Araştırma Kurumları Ağı
ULAKNET : Ulusal Akademik Ağ
Vb.
: Ve Benzeri
WTO
: World Trade Organization
www
: World Wide Web
YÖK
: Yükseköğretim Kurumu
vi
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ.............................................................................................................. iv
KISALTMALAR .............................................................................................. v
İÇİNDEKİLER ...............................................................................................vii
GİRİŞ ................................................................................................................. 1
BİRİNCİ BÖLÜM
TÜKETİCİ DAVRANIŞI
1.1. TÜKETİM VE TÜKETİME AİT KAVRAMLAR .................................. 3
1.1.1. Tüketim Kavramı .............................................................................. 3
1.1.2. Tüketici Kavramı .............................................................................. 5
1.1.3. Tüketici Davranışı Kavramı .............................................................. 6
1.2. TÜKETİCİ DAVRANIŞ MODELLERİ .................................................. 7
1.2.1. Açıklayıcı (Geleneksel-Klasik) Davranış Modelleri ......................... 8
1.2.1.1. Marshall Ekonomi Modeli ......................................................... 8
1.2.1.2. Freud’un Psikanaliz Modeli ....................................................... 9
1.2.1.3. Pavlov’un Öğrenme Modeli ..................................................... 10
1.2.1.4. Veblen’in Sosya-Psikolojik Modeli ......................................... 10
1.2.2. Çağdaş Tüketici Davranışı Modelleri ............................................. 11
1.2.2.1. Howard ve Sheth Modeli ......................................................... 12
1.2.2.2. Engel - Kollat - Blackwell (EKB) Modeli ............................... 13
1.2.2.3. Nicosia Modeli ......................................................................... 13
1.3. TÜKETİCİ SATIN ALMA DAVRANIŞ TÜRLERİ ............................ 14
1.3.1. Rutin Satın Alma Davranışı ............................................................ 15
1.3.2. Sınırlı Satın Alma Davranışı ........................................................... 15
1.3.3. Kapsamlı Satın Alma Davranışı ...................................................... 15
1.4. TÜKETİCİLERİN SATIN ALMA SÜRECİ ......................................... 16
1.5. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARININ ÖZELLİKLERİ ............................. 19
1.6. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER .......... 21
1.6.1. Tüketici Davranışlarını Etkileyen Kişisel Faktörler ....................... 22
1.6.1.1. Yaş ve Yaşam Dönemi ............................................................. 22
1.6.1.2. Cinsiyet .................................................................................... 23
vii
1.6.1.3. Medeni Durum ......................................................................... 24
1.6.1.4. Öğrenim Durumu ..................................................................... 24
1.6.1.5. Meslek ...................................................................................... 25
1.6.1.6. Gelir Düzeyi ............................................................................. 25
1.6.1.7. Yaşam Tarzı ............................................................................. 26
1.6.2. Tüketici Davranışlarını Etkileyen Sosyokültürel Faktörler ............ 28
1.6.2.1. Aile ........................................................................................... 28
1.6.2.2. Sosyal Sınıf .............................................................................. 29
1.6.2.3. Referans Grupları ..................................................................... 30
1.6.2.4. Kültür ....................................................................................... 31
1.6.3. Tüketici Davranışlarını Etkileyen Psikolojik Faktörler .................. 32
1.6.3.1. Güdülenme ............................................................................... 32
1.6.3.2. Algılama ................................................................................... 35
1.6.3.3. Öğrenme ................................................................................... 37
1.6.3.4. İnanç ve Tutumlar .................................................................... 39
1.6.3.5. Kişilik ....................................................................................... 41
İKİNCİ BÖLÜM
İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ
2.1.İNTERNET KAVRAMI, İNTERNETİN GELİŞİMİ VE KULLANIMI .... 42
2.1.1. İnternet Kavramı ............................................................................. 42
2.1.2. İnternetin Gelişimi ve Kullanımı .................................................... 44
2.1.2.1. Dünyada İnternetin Gelişimi ve Kullanımı .............................. 44
2.1.2.2. Türkiye'de İnternetin Gelişimi ve Kullanımı ........................... 48
2.2. ELEKTRONİK TİCARET ..................................................................... 52
2.2.1. Elektronik Ticaret Türleri ............................................................... 54
2.2.1.1. Tüketiciler Arası (C2C) E-Ticaret ........................................... 54
2.2.1.2. İşletmeler Arası (B2B) E-Ticaret ............................................. 55
2.2.1.3. İşletmeler ile Devlet Arası (B2G) E-Ticaret ............................ 56
2.2.1.4. Tüketiciler ile Devlet Arası (C2G) E-Ticaret........................... 56
2.2.1.5. İşletmeler ile Tüketiciler Arası (B2C) E-Ticaret ..................... 57
2.3. İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ ............................................................... 57
2.4. İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ MODELLERİ ....................................... 59
viii
2.4.1. Amaçsal Davranış Modeli (Theory of Reasoned Action - TRA) ... 59
2.4.2. Planlanmış Davranış Modeli (Theory of Planned Behavior - TPB)60
2.4.3. Teknoloji Kabul Modeli (Technology Acceptance Model - TAM) 62
2.5. İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ DAVRANIŞINI ETKİLEYEN
FAKTÖRLER ............................................................................................... 63
2.5.1. Algılanan Fayda .............................................................................. 63
2.5.2. Ürün Özellikleri .............................................................................. 64
2.5.3. Tüketici Deneyimi ........................................................................... 65
2.5.4. Satış Promosyonları ........................................................................ 66
2.6. İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ YAPMANIN AVANTAJLARI VE
DEZAVANTAJLARI ................................................................................... 67
2.6.1. İnternetten Alışveriş Yapmanın Avantajları ................................... 67
2.6.1.1. İşletmeler İçin Avantajları ....................................................... 67
2.6.1.2. Tüketiciler İçin Avantajları ...................................................... 69
2.6.2. İnternetten Alışveriş Yapmanın Dezavantajları .............................. 70
2.7. İNTERNETTEN ALIŞVERİŞTE ALGILANAN RİSK VE GÜVEN .. 72
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
TÜKETİCİLERİN İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ DAVRANIŞINI
ETKİLEYEN FAKTÖRLER ÜZERİNE BİR UYGULAMA
3.1. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ VE AMACI .............................................. 74
3.2. ARAŞTIRMANIN KISITLILIKLARI .................................................. 75
3.3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ .............................................................. 75
3.3.1. Veri Toplama Yöntemi ve Aracı ..................................................... 75
3.3.2. Ana Kütle ve Örneklem Seçimi ...................................................... 75
3.4. ARAŞTIRMANIN MODELİ VE HİPOTEZLERİ ................................ 77
3.5. ARAŞTIRMANIN BULGULARI ......................................................... 78
3.5.1. Katılımcıların Demografik Özelikleri, İnternet Kullanımı ve
İnternetten Alışveriş Alışkanlıklarına İlişkin Bulgular. ............................ 78
3.5.2. Katılımcıların Anket Formunda Yer Alan İfadelere Katılım
Derecelerine İlişkin Bulgular .................................................................... 83
3.5.3. Bağımsız Örneklem t- Testi ve Anova Analizi Sonuçları............... 89
3.5.4. Güvenilirlik Analizi ........................................................................ 93
3.5.5. Korelâsyon Analizi ......................................................................... 93
ix
3.5.6. Regresyon Analizi ........................................................................... 95
SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME .................................................. 98
KAYNAKLAR .............................................................................................. 102
ÖZET.............................................................................................................. 115
ABSTRACT ................................................................................................... 116
ŞEKİLLER .................................................................................................... 117
TABLOLAR .................................................................................................. 118
EK - 1: ANKET FORMU ............................................................................. 120
x
GİRİŞ
Pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesinde belki de en önemli etken
tüketici istek ve ihtiyaçlarının belirlenerek doğru stratejilerle tüketicileri
istenilen yönde davranmalarını sağlamaktır. Pazarlama çabalarının istenilen
hedeflere ulaşması ancak tüketici davranışının ve tüketici davranışını etkileyen
faktörlerin anlaşılmasıyla mümkündür.
Tüketici davranışı teknolojik gelişmelerle birlikte sürekli değişim
göstermektedir. Özellikle internetin yaygınlaşarak günlük hayatımızın her
alanında yer edinmesi, tüketicilerin ürün ve hizmet taleplerine yeni boyutlar
kazandırmıştır.
İnternet teknolojisindeki gelişmeler, internete erişimi kolaylaştırmış
böylece kullanıcı sayısı artmıştır. İnternet world stats 2014 yılı verilerine göre
tüm dünyada internet kullanıcı sayısı yaklaşık 3 milyar kişi olup 2000 - 2014
yılları arasında internet kullanıcı sayısında %741 artış yaşanmıştır. Kullanıcı
sayısının bu denli artmasının sonucunda kullanıcılar daha önceleri günlük
hayatta bin bir zorlukla ulaştıkları ürün ve hizmetlere internetten istedikleri
zaman ulaşabilmekte haber, video, eğitim, eğlence vb. hizmetlerden
faydalanmakta ve hatta sosyalleşme gereksinimlerini karşılamaktadırlar.
Günlük hayatımızda büyük ölçüde yer edinen internettin ticari
amaçlarla kullanılması ile birlikte nihai tüketicilerin birçok ürün ve hizmet
ihtiyaçlarını internetten alışveriş yaparak gidermesi, tüketicilerin internetten
alışveriş yapmalarına etki eden faktörlerin bilinmesini gerekli kılmaktadır.
Tüketicilerin internetten alışveriş yapmalarını etkileyen birçok faktör
bulunmakla birlikte, bu çalışmada algılanan fayda, ürün özellikleri, tüketici
deneyimi ve satış promosyonlarının tüketicilerin internetten alışveriş davranışı
üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Tüketicilerle uzun vadeli ilişkiler kurmak
isteyen internet ortamında faaliyet gösteren işletmeler tüketicilerin internetten
alışveriş davranışlarını etkileyen faktörleri bilmeleri gerekmektedir.
Bu çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk bölümde tüketici
davranışları, ilgili kavramlar, tüketici davranış modelleri, türleri, özellikleri,
tüketicilerin satın alma süreci ve tüketici davranışlarını etkileyen faktörler
açıklanmıştır. İkinci bölümde internet kavramı, internetin gelişimi ve
kullanımı, elektronik ticaret, tüketicilerin internetten alışveriş davranışı,
internetten alışveriş davranışını etkileyen faktörler, internetten alışveriş
yapmanın avantajları ve dezavantajları, internetten alışverişte algılanan risk ve
1
güven başlıkları ele alınmıştır. Üçüncü bölümde, tüketicilerin internetten
alışveriş davranışını etkileyen faktörlerin belirlenmesine yönelik Van ili
Yüzüncü Yıl Üniversitesinde görev yapan internet kullanıcısı öğretim
elemanlarına uygulanan anket çalışmasından elde edilen verilerin analizi yer
almaktadır. Anket sonucunda elde edilen veriler SPSS istatistik programıyla
değerlendirilmiştir. Ayrıca bu bölümde araştırmanın önemi ve amacı,
kısıtlılıkları, yöntemi, modeli ve hipotezleri, araştırmanın bulguları ve analiz
sonuçları yer almaktadır.
2
BİRİNCİ BÖLÜM
TÜKETİCİ DAVRANIŞI
1.1. TÜKETİM VE TÜKETİME AİT KAVRAMLAR
Tüketim olgusu, tüm ekonomik sistemlerin ve pazar denen arenanın
varlık nedenidir. İnsan ihtiyaçları, istekleri ve arzuları ise tüketim olgusunun
ardında yatan itici gücü oluşturmaktadır. Bir an için, insan ihtiyaçlarının (yeme
içme, barınma, giyinme v.b) olmadığı bir dünya hayal edelim. Böylesi bir
dünyada tüketim olgusu anlamını yitirecektir. Tüketimin söz konusu olmadığı
bir ortamda, üretimden bahsetmek anlamsız olacaktır. Üretimin olmadığı bir
dünyada ise günümüz modern iş dünyasının baş aktörleri olan işletmelerden,
pazarlardan, ekonomik sistemlerden hatta politik sistemlerden bahsetmek
anlamını yitirecektir. Bu nedenle, tüketim ve tüketime ait kavramların
anlaşılması hem ekonomik sistem hem de bunun doğal sonucu olan pazarlama
açısından anlaşılması gereken önemli bir konudur (İslamoğlu ve Altunışık,
2013: 3).
Pazarlamanın amacı tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını tatmin etmek ve
karşılamaktır. Bu amacı gerçekleştirebilmek için yapılması gereken ilk şey
tüketici davranışlarını analiz etmektir. Yani tüketicinin mal, hizmet ve
düşünceleri nasıl, nereden ve niçin satın aldığı, kullandığı ve elden çıkardığı
araştırılmalıdır. Tüketici davranışları anlaşılmadan ya da tüketiciler tanınmadan
asla istek ve ihtiyaçlar belirlenemez ve onları motive eden değişkenler teşhis
edilemez. Dolayısıyla pazarlamacılar hedef tüketicilerin isteklerini, algılarını,
tercihlerini, alışveriş ve satın alma davranışlarını sürekli analiz etmeli ve bütün
stratejik kararlarını bu bilgiler üzerine bina etmelidir (Ünal ve Erciş, 2006:
360). Bu bağlamda işletmeler tüketicilerin daha eğitimli hale geldiği ve
alışveriş yaparken daha ince eleyip sık dokumak için ellerinin altında internet
gibi araçlar bulunduğu olgusunu dikkate almak zorundalar. Bir zamanlar güç
imalatçıdan dağıtımcıya doğru kayıyordu; şimdi artık tüketiciye doğru kayıyor.
Artık tüketici kral olmuştur (Kotler, 2012: 11).
1.1.1. Tüketim Kavramı
İnsan hayatının ayrılmaz bir parçası olarak tüketim, aynı zamanda
insanı toplum içinde konumlandırma, onun hayat tarzını belirleme ve gerek
bireyler arası gerekse de kültürler arası etkileşim sağlamada önemli bir anlam
transfer etme aracıdır (Torlak ve diğerleri, 2007: 11).
3
Tüketim kavramı, iktisadi mal ve hizmetlerin yararlarının insanların
gereksinimlerini tatmin etmek üzere kullanılmasıdır (Tek, 1991:125). Diğer bir
ifadeyle tüketim, istek ve ihtiyaçları karşılamak üzere çeşitli mal ve hizmetlerin
kullanılmasıyla sağlanan faydaları ifade etmektedir. Bu faydalar kimi zaman
ürün ve hizmetin faydalarına yönelikken kimi zaman da haz amaçlı
olabilmektedir.
Tüketici davranışlarının önemli önermelerinden birisi insanların
genellikle ürünleri temel işlevlerinden ziyade ürünlerin ifade etmiş oldukları
anlamlar sebebiyle satın almalarıdır (Solomon ve diğerleri, 2006: 15). Örneğin
artık insanların sadece soğuktan korunmak ve örtünmek için giyinmediği veya
sadece karınlarını doyurmak için yemek yemediği bilinen bir gerçektir. İnsanlar
bu ürün ve hizmetleri tüketirken, belki de açıkça dile getiremedikleri isteklerini,
arzularını hayallerini, rüyalarını gerçekleştirmeye, dünyaya kim oldukları veya
kim olmak istedikleri hakkında mesaj vermeye, etrafındakilere sıradan
olmadıklarını, çok özel ve farklı olduklarını göstermeye çalışmaktadırlar (Koç,
2013: 34 - 35).
Tüketiciler kullandıkları ürün ve hizmetler ile çeşitli bağlar
kurmaktadırlar. Ürün ile kişi arasında kurulabilecek ilişki türleri şunlar olabilir
(Solomon ve diğerleri, 2006: 15);
Benlik bağlantısı; ürün kişinin kimliğini tanımlamasına yardımcı olmaktadır.
Nostaljik bağlantı; ürün kişinin geçmiş ile bağlantı kurmasını sağlamaktadır.
Karşılıklı bağımlılık; ürün kişinin günlük hayatının bir parçasıdır.
Sevgi; ürün, sıcaklık, samimiyet, tutku ve diğer güçlü duyguları açığa çıkarır.
Tüketicilerin ürün ve hizmetleri kullanım amaçları, nasıl kullandıkları
ve niye kullandıklarını anlamak hangi pazarlama stratejilerinin izleneceğini
belirlemektedir. Kullanım diğer davranışları da etkiler. Örneğin tatmin
olmayan tüketiciler olumsuz deneyimlerini diğer tüketicilere anlatabilirler,
şikâyette bulunabilirler. Özellikle ürünlerin yanlış kullanımı nedeniyle ortaya
çıkan tatminsizlikler tüketici ile işletmenin ilişkisine büyük zarar verebilir. Bu
nedenle pazarlamacıların tüketim olgusuna odaklanması yaratıcı stratejiler
geliştirme olanakları sunmaktadır (Odabaşı ve Barış, 2014; 24 - 25).
4
1.1.2. Tüketici Kavramı
Hayatı boyunca çocuk, aile üyesi, eş, arkadaş, iş adamı, çalışan vb.
rolleri oynayan insanların vazgeçemeyecekleri tek rol tüketici rolüdür.
Geçmişten günümüze tüketici olarak insanın temel olarak iki amacı,
ihtiyaçların karşılanması ve toplum içinde kabul görme olarak
sınıflandırılabilir. Tüketici birey bir yandan hayatın sürdürülebilmesi için
fizyolojik ihtiyaçlarını karşılamak, bir yandan ise tüketici olarak tutum ve
davranışlarıyla sembolik mesajlar vermektedir (Torlak ve diğerleri, 2007: 11).
Tüketici kavramı, tatmin edilecek ihtiyacı, harcanacak parası ve
harcama isteği olan kişi, kurum veya kuruluşlardır (Arabacı, 2010: 25). Diğer
bir tanımda ise tüketici, mal ve hizmetleri başka mal ve hizmetlerin üretimi için
değil de tamamen kişisel ve ailesel gereksinimleri için kullanan veya tüketen
kişidir (Torlak ve diğerleri, 2007: 11). Bu tanımdan tüketici kavramı ile son
kullanım amacı ile ürün ve hizmetleri satın alan, kullanan kişi anlatılmak
istenmektedir (Odabaşı ve Yavuz, 2014: 20). Başka bir deyişle ürün ve
hizmetleri kullanmak üzere satın alma kararı veren ve satın alıp kullanarak
tüketen kişiler tüketici olarak kabul edilir. Tüketicinin bu konudaki ayırt edici
özelliği onun alıcı ve müşteri durumunda bulunmasıdır. Bir kişi ya da kurum
adına ürün ve hizmet alanlar alıcı olarak tanımlanırken bir mağazanın ya da
şirketin ürününü, markasını satın alana müşteri denilmektedir. Bu açıdan her
tüketici, alıcı ve müşteri olmayabilir. Ürün, mübadele sonucunda edinilen soyut
ve somut özellikleri bulunan işlevsel, sosyal, kültürel ve fizyolojik yararlar
sunabilen kaynaklardır. Kişinin ya da ailenin ihtiyaçlarını gidermesi için satın
alınıp tüketilen ürünlere tüketim ürünleri denir (Erdoğan ve diğerleri, 2013:
53).
Bir başka tanıma göre de tüketici; kişisel istek, arzu ve gereksinimleri
için “pazarlama bileşenlerini” satın alan veya alma kapasitesinde olan gerçek
kişidir (Tek ve Özgül, 2005: 163).
Genelde tüketiciyi istek ve ihtiyaçları belirlenmiş, bu ihtiyaçları
karşılamak için araştırma yapan sonrasında ürünü satın alan ve ihtiyaçlarını
karşılamak üzere tüketen kişi olarak düşünürüz. Bununla birlikte birçok
durumda bu satın alma zincirine birçok kişi dâhil olabilir, alıcı ile kullanıcı
farklı kişiler olabilmektedir. Mesela bir laptop alınması durumunda alıcı
ebeveynlerken, kullanıcı çocuklar olabilmektedir. İşletmeler tüketicilerin ürün
ve hizmetleri elde etmesi ve tüketilmesi sürecini göz önünde bulundurmalıdır
(Noel, 2009: 11).
5
Tüketiciler satın alma amaçlarına göre iki kategoriye ayrılmaktadır.
Bunlar mal ve hizmetleri kendisi veya ailesinin ihtiyaçları için satın alan nihai
tüketiciler ile ticari faaliyetleri için satın alan endüstriyel tüketicilerdir. Bu
çalışmada bireysel tüketiciler ele alınmaktadır.
Tüketici, bir örgütün hedef pazarında yer alan ve kendine sunulan
pazarlama bileşenlerini kabul ya da reddeden kişi olduğunu ve bunların toplamı
işletmenin hedef pazarını oluşturduğu için işletmenin pazara yönelik
faaliyetlerinde temel belirleyicidir (Tenekecioğlu ve diğerleri, 2011: 67).
1.1.3. Tüketici Davranışı Kavramı
Tüketici davranışı tüketicinin bir ürünü satın almasından daha fazlasını
ifade etmektedir. Tüketici davranışı dinamik, karmaşık ve disiplinler arası bir
süreç olarak tüketicilerin ürünleri elde etmesi, tüketmesi ve elden çıkarılmasına
ilişkin tüm kararlarını etkilemektedir (Batra ve Kazmi, 2008: 4). Tüketici
davranışıyla ürün ve hizmetleri kişisel kullanımları için satın alan hane halkı ve
nihai tüketicicilerin satın alma davranışları kastedilmektedir (Kotler ve
Armstrong, 2012: 133). Tüketici davranışlarını, tüketicilerin tüketim
sürecindeki tüm davranışları şeklinde yorumlamak mümkündür (İslamoğlu ve
Altunışık, 2013: 9). Diğer bir ifadeyle tüketici davranışı, bireylerin ekonomi
değeri olan mal ve hizmetleri elde etme ve kullanmalarıyla doğrudan ilgili
etkinliklere yol açan, belirleyen karar süreçleridir. “Tüketici davranışı”
gerçekte tüketimi değil, tüketicinin ve hatta tüketicinin satın almaya ilişkin
karar ve eylemlerini inceler (Tek, 1991: 126).
Günümüzde tüketici davranışı sadece satın alma esnasında olanları
değil, satın alma aşamasından önceki ve sonraki durumları, bu aşamalarla ilgili
deneyimleri ve çok çeşitli faktörleri de incelemektedir. Eskiden, tüketim ile
ilgilenen bilim adamları sadece satın alma esnasına odaklanmaktaydılar. O
zamanlar dar kapsamlı bir tüketici davranışı incelemesi, daha doğrusu satın
alma davranışı incelemesi söz konusuydu (Koç, 2013: 35).
Tüketici davranışlarının incelenmesi, özellikle pazar fırsatlarının
değerlendirilmesi açısından önemli avantajlar sağlamaktadır. Tüketici istek ve
ihtiyaçlarının doğru bir şekilde ortaya konması, hedef kitlenin belirlenmesi ve
bu hedef kitleye yönelik olarak gerçekleştirilecek pazarlama faaliyetlerinin
başarısında büyük rol oynamaktadır (Aracıoğlu ve Tatlıdil, 2009: 437).
Tüketim süreci tüketicilerin satın alma öncesi yaptıkları
karşılaştırmalar, alternatif ürünler arasında seçim yapması, ürünü sipariş
6
etmesi, kullanması, satın alma sonrası elde ettiği deneyimler ve bu
deneyimlerin sonraki satın almalarda kullanılması süreçlerini kapsamaktadır.
Gerek internetten gerekse de fiziki ortamlarda alışveriş yapan tüketicilerin
tüketim sürecinde gösterdikleri davranışlar ve bu davranışların neden ve
sonuçlarının anlaşılması, işletmeler açısından son derece önemlidir.
1.2. TÜKETİCİ DAVRANIŞ MODELLERİ
Modeller bilimsel anlamda amaç değil; betimlemeye (tasvir etmeye),
analiz etmeye ve tahminde bulunmaya hizmet etmeye çalışan düşünce
araçlarıdır. Modelin amacı, bir olayın oluş biçimini tüm çıplaklığı ile ortaya
çıkarmaktır. Bu bağlamda tüketici davranışları modellerinin amacı,
tüketicilerin satın alma faaliyetlerini nasıl yürüttüklerinin ve bunların ortaya
çıkış biçimini tanımlamaya ya da açıklamaya yönelik mantıksal yolu ortaya
koymaktır (İslamoğlu ve Altunışık, 2013: 21).
Tüketici davranışını açıklamak için genel anlamda yapılan en önemli
model önerisi psikolog Kurt Lewin tarafından geliştirilmiştir. Davranış şu
şekilde formüle edilmektedir.
D = f( K < Ç )
Bu formülde;
D = Davranış
K = Kişisel etki
Ç = Çevre faktörleri
olup, davranış kişisel faktörler ile çevresel faktörlerin bir fonksiyonu olarak
açıklanmaktadır. Böyle bir yaklaşım ve açıklamanın sonucu olarak 'kara kutu'
modeli ya da uyarıcı ve tepki modeli açıklamaları getirilmiştir. Burada çeşitli
uyarıcılara karşı karşıya olan tüketici, kişisel ve çevre faktörlerinin etkisinde
kalarak uyarıcıya tepki gösterir. Burada kara kutu olarak adlandırılan, açık bir
biçimde gözlenemeyen etkilerin oluşumudur (Odabaşı ve Barış, 2014: 47 - 48).
Uyarıcı Kara Kutu
(Etki)
Kara Kutu
Tepki
Şekil 1-1: Kara Kutu Modeli
Kaynak: ODABAŞI Yavuz ve BARIŞ Gülfidan, 2014, Tüketici Davranışı,
. Mediacat Yayınları, İstanbul, s. 47 - 48
7
Tüketici davranış modelleri açıklayıcı ve çağdaş davranış modelleri
olarak ikiye ayrılmaktadır.
1.2.1. Açıklayıcı (Geleneksel-Klasik) Davranış Modelleri
Bu modeller, tüketici davranışlarını güdüler aracılığı ile açıklayan ve bir
ürün ya da markanın ötekilere niçin tercih edildiğini güdülere dayanarak
açıklayan modellerdir. Bunlar, davranışın nasıl geliştiğini göstermezler
(İslamoğlu ve Altunışık, 2013: 23). Açıklayıcı davranış modelleri: Marshall
ekonomi modeli, Freud'un psikanaliz modeli, Pavlov'un öğrenme modeli ve
Veblen'in sosyo - psikolojik modelinden oluşmaktadır.
1.2.1.1. Marshall Ekonomi Modeli
Akılcı yani rasyonel iktisadi insan modeline dayanan bu davranış
modeli kendi çıkarını ve faydasını azamileştirmeye çalışan tüketiciyi esas alır.
Tüketici sınırlı bir para ile en fazla fayda sağlamaya çalışırken azalan marjinal
fayda ilkesini göz önünde bulundurur (Arslan, 2014: 53). Başka bir deyişle, bu
model tüketiciyi rasyonel davranan bir varlık olarak görmekte ve elde edeceği
yararı maksimuma taşıyacak bilinçli satın alma kararları aldığını
varsaymaktadır. Son dönemlerde yapılan araştırmalara göre, marka seçim
davranışlarının yalnızca % 5 'inin bilinçli bir şekilde yapıldığı düşünülürse bu
modelin tüketici davranışlarını açıklamada ne kadar yetersiz kaldığı ortaya
çıkmaktadır. Marshall'ın "marjinal yarar" kuramıyla anılan ekonomik davranış
modeli, akılcı seçim üzerinde duran klasik ekonomi kuramı bazı tüketici
davranışlarını açıklamada yeterli olmasına karşın Marshall ekonomi modeli,
kişisel zevkler, duygusallık, moda etkisi, marka etkisi, psikolojik tatmin gibi
tüketici davranışlarını etkileyen psikolojik ve sosyolojik unsurları göz ardı
etmekte, tüketicilerin birer "ekonomik adam" (homo economicus) gibi
kendileri için en yüksek yararı sağlayan ürünleri tercih ettikleri
varsayılmaktadır (Erdoğan, 2014: 154).
Model tüm satın alma davranışlarını açıklamada yetersiz kalmakla
birlikte, satın alma güdüsünün ekonomik fayda - maliyet bazında olduğu
durumlarda başarılı olduğu gözlenmektedir. Örneğin, satın alma kararında
psikolojik faktörlerin etkin olduğu parfüm, lüks içkiler ve pahalı restoranlar
gibi ürünlerde bu modelin başarılı olduğu söylenemez. Ancak, kar duygusuyla
hareket eden bir iş adamının bu modele uygun hareket edeceği beklenmelidir.
Bu modelin geçerliliğine şu örnekler verilebilir (İslamoğlu ve Altunışık, 2013:
26):
8

Fiyatı düşen ürünlerin talebi artar

Tüketiciler aynı ürün için fiyatı ucuz olan mağazaya giderler.

İkame ürünlerden birinin fiyatı artınca diğer ürünün talebi artar.

Talepteki artış gelir artışıyla doğrudan ilintilidir.
Özetlemek gerekirse bu modele göre belirli bir gelire sahip olan
tüketicinin kendisine en fazla fayda sağlayacak şekilde harcamalarda
bulunacağı ve fiyatları eşit olan ürünlerden tüketicilerin seçim aşamasında yine
kendisine en fazla fayda sağlayacak olan ürünü seçeceği varsayılmaktadır.
1.2.1.2. Freud’un Psikanaliz Modeli
Freud'a göre insan, kendi ruhuna ve ruhunun derinliklerinde
barındırdığı duygulara her zaman karşı çıkamayacaktır. Çünkü insan dünyaya
kendi başına tatmin edemeyeceği duygularla gelmektedir (Karabacak, 1993
:81). Freud'a göre insan davranışları; id, ego ve süperego gibi üç temel birim
tarafından şekillenmektedir. Davranışların kaba, ilkel, katılıma yönelik
harekete getirici güç ve arzuları içeren kısmına id denilmektedir. Ego ben,
özbenlik, id'i kontrol altında tutmaya çalışan gerçek dünya ile id arasında bir
aracı görevi görür ve id'e yol gösterir. Toplumun inandığı, "doğru" ve
"yanlış"ın kaynağını oluşturan kısma ise süperego denir ve kişinin
davranışlarını süzgeçten geçirir. İnsan davranışları, id, ego ve süperego gibi üç
birimden hangisi baskınsa, o birimin özelliklerine göre farklılaşır. Mesela, id'i
baskın olan kişinin arzularının hemen tatmin edilmesini ister ve genellikle
toplumla çatışma içinde olur, başkalarının haklarına ve düşüncelerine önem
vermez (Arslan, 2014: 59 - 60).
Psikanaliz modelinin tüketici davranışı alanına yansımalarına
bakıldığında, bu kuram tarafından öne sürülen "bilinçaltı etkileşim sonucu
oluşan davranış" ile tüketicilerin iç dünyasında yaşadığı savaşımların satın
alma nedenlerini bir ölçüde ortaya koymasıdır (Erdoğan, 2014: 157).
Psikanaliz model, tüketici davranışlarıyla ilgili araştırmaların, güdü
araştırmalarına dayandırılması gerektiğini göstermektedir. Bu nedenle, tüketici
araştırmaları yerine, tüketicilerin bilinçaltına ulaşıcı, onların umutlarını,
korkularını, sevgilerini ve nefretlerini içine alan özel dünyalarını yönetecek,
uyarıcıları bulmaya yönelik güdü araştırmalarına ağırlık verilmelidir
(Karabacak, 1993: 81).
9
1.2.1.3. Pavlov’un Öğrenme Modeli
Bu modelin esası dış uyarıcılara maruz kalan tüketicilerin, bu
uyarıcıların tekrarı ile ilk gösterilen tepkilerin zamanla davranışa dönüşmesidir.
Burada uyarıcıların tekrar edilerek verilen tepkilerin sıklaşması sonucunda
öğrenme gerçekleşmektedir.
Rus fizyoloğu Pavlov’un şartlandırılmış öğrenme kuramına dayanan bu
modelde Pavlov, deneye aldığı köpeklere, belirli aralıklarla zil sesi ile birlikte
yiyecek verir. Uzun süre bu işlem tekrar edildiğinde, köpeklerin zil sesi ile
birlikte salya akıtmaya başladığı gözlenmiştir. Deneyin ikinci kısmında ise
Pavlov zili çalar, ancak köpeklere yiyecek vermez. Yiyecek verilmemesine
rağmen yine de köpeklerin salya salgıladıkları gözlenmiştir. Çünkü köpekler
kendilerine yemek verileceğini sanmaktadırlar. Bu da köpeklerin
koşullandırma yoluyla öğrendiklerini göstermektedir (İslamoğlu ve Altunışık,
2013: 28). Bu model esas alındığında; bir bireyin daha önceden maruz kaldığı
bir uyarıcıya tepki olarak belirli bir davranış kalıbı sergileyeceği, dolayısıyla
pazarlamacıların hangi uyarıcıların tüketiciler üzerinde ne ölçüde etkili olacağı,
hangi davranışlara yöneltileceğini göz önünde bulundurmaları gerekmektedir.
Dışarıdan gelen bir uyarıcıya aynı tepkiler verildiğinde (şartlanma) alışkanlık
davranışı oluşmaktadır (Erdoğan, 2014: 157).
Bu model, tüketici tercihlerinde öğrenmenin rol oynadığını bir
markanın başka bir markaya tercih edilmesinde öğrenmenin etkili olduğunu
göstermektedir. Reklamlarda tekrarlamanın tüketici tercihlerindeki etkisine
yönelik uygulamalar bu modele dayanmaktadır. Yine bu model, rakip marka
bağlılığını yıkmak için, rakiplerin kullandığı ödüllerden daha etkili ödüller
kullanılması gerektiğini göstermektedir. Goodyear "yılların deneyimi"
sloganını kullanırken, Lassa "Milli sanayi" sloganını; Luna margarini
rakiplerini aşmak için "yoksa siz hala annenizin margarinini mi
kullanıyorsunuz" sloganını seçmişti. Pepsi, Coca Cola'yı aşmak için "yeni
neslin seçimi" sloganını kullanmıştır (İslamoğlu ve Altunışık, 2013: 29).
1.2.1.4. Veblen’in Sosya-Psikolojik Modeli
Veblen aristokratların satın alma davranışlarını incelemiş ve alışverişin
büyük ölçüde gösteriş amaçlı olduğunu gözlemlemiştir. Bunun üzerine Veblen,
tüketicinin, ait olduğu grupta önder olmak, ünlenmek veya kendi gurubunu
aşarak referans aldığı grubun değerlerine, standartlarına ulaşmak için satın
almada bulunacağı sonucunu çıkarmıştır. Veblen, insanı, içinde yaşadığı grup
ve kültürlerin standart ve normlarına uyarak hareket eden bir varlık olarak
10
niteler. Dolayısıyla insan ihtiyaçları ve istekleri, büyük ölçüde bu grup ve
kültür tarafından belirlenir. Günümüzde bu yaklaşım yansımalarını sıkça
görmekteyiz. Örneğin, işinde terfi alan veya ekonomik anlamda ciddi değişim
kaydeden insanların giyim kuşamda, ikamet edilen mahalle ve mekânlarda,
yaşam tarzı ve eğlence alışkanlıklarında belirgin değişikliklerin yaşandığı
gözlenmektedir (İslamoğlu ve Altunışık, 2013: 29 - 30).
Bu modele göre kişinin ihtiyaçlarını, motivasyonunu, tutum ve
davranışlarını geniş ölçüde içinde yaşadığı sosyal ortam şekillendirir.
Tüketicinin davranışını etkileyen; aile, toplumsal gruplar, toplumsal sınıflar ve
kültür gibi sosyokültürel faktörler vardır. Bu faktörler sürekli gelişen bir
halkalar zinciri içinde kişi, ailesi, referans grupları, sosyal sınıfı, toplumu ve
bunlarla ilgili kültürel değer ve özellikler olarak bunlar kişinin istek ve
ihtiyaçlarını belirlerler. Dolayısıyla bu özelliklere uygunluk satın alma
davranışını doğurabilir (Arslan, 2014: 53). Her sınıftaki insanların çoğu toplum
dışında kalmak yerine topluma uyma davranışı içindedir. Örneğin, W. H.
White, Amerikan tüketicilerinin komşuları almadan klima aygıtı almamayı
tercih ettiklerini saptamıştır (Tek, 1991: 131).
Veblen'in sosyo - psikolojik modeli, tüketici davranışlarının sosyolojik
boyutunu (aile, grup, sosyal sınıf, kültür etkisi) açıklayarak tüketici
davranışlarının bir yönünü açıklığa kavuşturmuştur. Buna karşın, aristokrat
sınıfının davranışlarını tüm tüketim davranışları için genelleyerek ve bireyin
tüketim davranışlarının yalnızca sosyal faktörler tarafından belirlendiğini ileri
sürerek tüketici davranışlarını açıklamada yetersiz kalmıştır (Erdoğan, 2014:
156).
1.2.2. Çağdaş Tüketici Davranışı Modelleri
Klasik modellerin aksine, çağdaş modeller, tüketici davranışının,
ağırlıklı olarak da satın alma davranışının, nasıl gerçekleştiği üzerinde
durmaktadır. Bu modeller, tüketici davranışını sadece içsel ve dışsal uyarıcılara
karşı verilen bir tepki olarak değil, bir süreç olarak satın alma ve tüketim
olgusunun nasıl gerçekleştiğini de anlamaya ve tanımlamaya çalışmaktadırlar.
Daha özel olarak satın alma karar süreci üzerine odaklanmakta ve içsel - dışsal
faktörlerin bu süreci nasıl ve ne yönde etkilediğini göstermektedir (İslamoğlu
ve Altunışık, 2013: 30). Çağdaş tüketici davranışı modellerinin başlıcaları
Howard ve Sheth modeli, Engel-Kollat-Blackwell (EKB) modeli ve Nicosia
modelidir.
11
1.2.2.1. Howard ve Sheth Modeli
Bu model en son "öğrenme modeli"ne dayandırılmışsa da sonuçta yine
tüketiciyi bir sorun çözücü olarak kabul etmektedir. Model dört ana öğeye
ayrılmaktadır (Tek ve Özgül, 2005: 191):
1. Girdi değişkenleri (marka, ürün, kalite, bulunabilirlik, servis vb gibi
uyarıcılar).
2. Satın alma davranışını etkileyen dış değişkenler (satın almanın önemi,
kişilik değişkenleri, sosyal sınıf, kültür, örgüt, ivedilik, finansal durum
vb).
3. Alıcının bilgi ve karar süreci (öğrenme süreci) (iç-endojen değişkenler).
4. Çıktı değişkenleri (dikkat, algılama, tutum, niyet, satın alma)
Bu modelin en önemli özelliği her satın alma davranışının aynı
derecede önemli görülmemesidir. Tüketicilerin marka veya ürün hakkında
sahip olduğu bilgiye göre üç tür satın alma davranışı görülmektedir. Bunlar:
yoğun sorun çözme, rutin karar verme ve sınırlı sorun çözme kararlarıdır.
Yoğun sorun çözme davranışı, ürün ilgileniminin ve olası risklerin
yüksek olduğu ürün gruplarının satın alınmasında gözlenmektedir. Söz konusu
bir otomobil satın alınması kararı yoğun sorun çözme davranışıdır. Rutin karar
verme, adından anlaşılacağı üzere çok araştırmadan ya da düşünmeden önceki
satın alımların tekrarlanmasıdır. Örneğin bir jilet alırken, alternatifleri
inceleme, fiyat araştırması yapma, satış noktası seçme vb. gibi bilişsel çabalara
girişmeden alışveriş gerçekleşmektedir. Sınırlı sorun çözme davranışı ise, rutin
karar verme ile yoğun sorun çözme arasında kalan bir davranış türüdür. Bu
davranış türünde, tüketicinin bilgi toplama ve değerlendirme için sınırlı bir
çaba sergileme isteği söz konudur. Söz gelimi bir giysinin satın alınması için
bir otomobil ya da bir konut alımında harcanan zaman ve çaba kadar bir zaman
ve çaba harcanması beklenmez (Erdoğan, 2014: 160).
12
1.2.2.2. Engel - Kollat - Blackwell (EKB) Modeli
Engel - Kollat - Blackwell modeli, problemin farkına varılması ile
başlayan çeşitli aşamalardan oluşmaktadır. Problemin çözümü için çare
aranması aşamasında dışsal ve içsel bilgi kaynakları kullanılarak alternatifler
üretilmektedir. Daha sonra alternatiflerden biri seçilmekte ve bununda
sonucunda memnuniyet veya memnuniyetsizlik ortaya çıkmaktadır (Koç, 2013:
464).
EKB modelinde, tüketici davranışı bir karar işlemi olarak ele alınmakta
ve tüketici bir sorun çözücü olarak kabul edilmektedir. Bu model dört
aşamalıdır. Girdiler (fiziksel ve sosyal öğeler, çevresel etmenler), bilgi işleme,
merkez kontrol birimi (dolaylı ve dolaysız girdi geçişi, karar işlemi (çıktı).
Dolaylı geçişte girdiler alındıktan sonra, dikkat, algı ve seçim aşamalarından
geçerek kontrol birimine gelmektedir. Dolaysız geçişte ise, bu aşamaların
herhangi bir noktasında geçiş söz konusu olabilir. Merkezi kontrol biriminde
bilgiler bir psikolojik bir komuta merkezinden süzülmekte ve yeni bilgiler,
geçmiş bilgi ve deneyimlerin ışığında tüketici kişiliğinin de etkisiyle
değerlendirilmekte ve bir tutum çıkmaktadır. Böylece, modele göre, tüketici
girdilere ilişkin karar işlemine önce (1) sorunun tanımlanması ile başlar, sonra
(2) satıcıya ait ve kişisel bilgi kaynaklarından yararlanarak çeşitli alternatifleri
değerlendirir, (3) satın alma işlemini yapar (4) satın alma sonrası
değerlendirmelere girişir (Tek ve Özgül, 2005: 191).
Bu model pek çok araştırmada temel alınmasına ve oldukça fazla
yararlanılmasına karşın pek çok eleştiriye maruz kalmıştır. Söz gelimi EKB
modeli hangi pozitif veya pozitif sonuçların hangi şartlar altında oluşacağını
açıklamadığı için yetersiz kalmaktadır (Erdoğan, 2014: 162).
1.2.2.3. Nicosia Modeli
Bu modelde tüketici davranışları dört aşamadan oluşan bir bilgi akışı ve
geri bildirim dizgesi içinde karar alma işlemi olarak düşünülmektedir. Birinci
aşamada işletme girdileri ve tüketici özellikleri yer almaktadır. İkinci aşamada
tüketiciler girdileri araştırıp değerlendirmektedirler. Üçüncü aşamada,
değerlendirme sonrası olumlu güdüleme ortaya çıkarsa, satın alma kararı ortaya
çıkmaktadır. Son aşamada ise, satın alma sonuçlarının hem işletme hem de
tüketiciye geri bildirimi gerçekleşmektedir (Çağlar ve Kılıç, 2010: 75). Burada
karşılıklı bir etkileşim söz konusu olmakta ve sonraki satın almalarda tüketici
bu aşamalardan elde ettiği deneyimle karar verecek, işletme ise tüketiciden
aldığı geri bildirimler doğrultusunda pazarlama kararlarını belirleyecektir.
13
1.3. TÜKETİCİ SATIN ALMA DAVRANIŞ TÜRLERİ
Tüketici şimdiki ve gelecekteki ihtiyaçlarının tatmini amacıyla gereken
mal ve hizmetlerle ilgili olarak pek çok satın alma kararı verir. Yeme, içme,
giyecek, ulaşım gibi günlük yaşamla ilgili karar verirken de birbirinden farklı
karar davranışları gösterir. Örneğin ekmek, tuz, kalem satın alma; bir gömlek
veya bir lüks otomobil satın alma çok farklı davranışlar gerektirmektedir
(Mucuk, 2007: 78). Bu nedenle tüketicinin satın alma davranışı, satın alma
davranışının türüne göre farklılık gösterir. Satın alma davranışının türleri;
tüketicinin karar verme şekline, tüketicinin ilgililik düzeyine ve tüketicinin
markalar arasında çok veya az fark algılamasına göre çeşitlenebilmektedir
(Arslan, 2014: 56). Şekil 1-2'de tüketici satın alma davranış türleri bir arada
verilmiştir.
Rutin Satın Alma
Sınırlı Satın Alma
Kapsamlı Satın Alma
Sorunu tanımlama
(Seçici)
Sorunu tanımlama
(Nispeten kapsamlı)
Sorunu tanımlama
(Çok kapsamlı)
Bilgi araştırması
(İçeriden sınırlı)
Bilgi araştırması
(İçeriden ve dışarıdan)
Bilgi araştırması (İçeriden
ve dışarıdan sınırlı)
Satın alma
Alternatifler az sayıda,
Mal özellikleri önemli
Kolay karar verme
Alternatifler çok sayıda,
Mal özellikleri önemli,
Zor karar verme
Satın alma
Satın alma
Satın alma sonrasını
tam değerlendirme
Satın alma sonrasını tam
değerlendirme
Satın alma sonrasını
sınırlı değerlendirme
Şekil 1-2: Satın Alma Davranış Türleri
Kaynak: İSLAMOĞLU Ahmet Hamdi ve ALTUNIŞIK Remzi, 2013, Tüketici
...Davranışları, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., İstanbul, s. 33
Tüketici satın alma davranış türleri farklı boyutlarda gerçekleşse de
sorunun tanımlanmasıyla başlayıp satın alma ve satın alma sonrası
değerlendirme aşamasıyla son bulmaktadır. Tüketici satın alma davranış türleri
rutin satın alma, sınırlı satın alma ve kapsamlı satın alma davranışları şeklinde
görülmektedir.
14
1.3.1. Rutin Satın Alma Davranışı
Rutin satın alma davranışı, sık sık, çok fazla düşünmeden, yeni bilgi
toplamadan, eski bilgi ve deneyimlere göre yapılan satın alma davranış türüdür.
Hızlı tüketim malları gibi birim fiyatları göreceli olarak düşük olan, satın
alınması düşük risk taşıyan ürünlerin satın alınması ile ilgili kararları içerir.
Örneğin tüketiciler bir diş macunu, bir paket süt veya çikolata satın alırken
genellikle rutin veya otomatik denilebilecek bir satın alma davranışı ile bu
ürünleri satın alırlar. Bir diş macunu veya takım elbise yanlış alınmışsa, alınan
ürün tüketicilerin beklentilerine cevap vermiyorsa bu memnuniyetsizlik ve
mutsuzluk yaratabilir. Fakat bu memnuniyetsizlik ve mutsuzluk, satın alınan
otomobilden memnun olunmadığında yaşanabilecek memnuniyetsizlik ve
mutsuzluktan çok daha azdır (Koç, 2013: 450).
1.3.2. Sınırlı Satın Alma Davranışı
Sınırlı satın alma davranışında, tüketicinin biraz tecrübe sahibi olduğu
mallara yönelik bir davranışı belirtir. Daha önce alınan markayı yeniden satın
alma olasılığı yüksek olsa da, bazı yeni koşulların öğrenilmesi, diğer
markaların üzerinde de durulması söz konusudur (Mucuk, 2007: 78). Sınırlı
satın alma davranışı biraz daha az riskli, yılda bir kez alınan, örneğin bazı
mobilyalar veya bazı giysilerin satın alındığı satın alma durumlarında söz
konusu olabilir (Koç, 2013: 450).
1.3.3. Kapsamlı Satın Alma Davranışı
Kapsamlı satın alma davranışında ise tüketicinin hakkında çok az
bilgiye sahip olduğu, önemli ve fiyatı yüksek bir malın satın alınmasına karar
verilmesi davranışıdır. Tüketicinin kişiliği ve mali durumu satın alma niyeti
üzerinde etkili olur. Daha önce hiç veya çok az satın alma tecrübesi olduğu için
belirli markalara bağlılık durumu gelişmemiştir (Mucuk, 2007: 78). Kapsamlı
satın alma davranışında tüketiciler ürün özellikleri, fiyatlar vb. gibi faktörler
önem kazanmakta, tüketiciler bilgiye karşı hassas olduğundan ürün ile ilgili
internetten ve diğer kaynaklardan bilgi aramaktadır.
15
1.4. TÜKETİCİLERİN SATIN ALMA SÜRECİ
Pazarlama sürecinin ilk basamağını oluşturan tüketici, işletmelerin ve
pazarlama biliminin odak noktasını oluşturmaktadır. Tüketici ile ilgili özellikle
üzerinde durulan nokta ise tüketici davranışı ve satın alma karar süreci
olmaktadır (İlban ve diğerleri, 2011: 65).
Tüketici gerek iç ve gerekse de dış etmenlerin etkisi altında kendi
sorununu çözmeye çalışır. Bu sorun çözme işlemi bilişsel bir yapıdadır ve
belirli aşamalardan geçer. Böyle bir yaklaşımın temel dayanağı, tüketici
davranışının sorun çözme davranışı olduğu ve tüketicilerin de sorun çözücü,
yani karar vericiler olduğu varsayımıdır. Tüketicinin karar alma ya da sorun
çözme modeli yararlı bir yaklaşım olmasına rağmen, birçok olayda tüketici bu
süreci kısaltabilir, aşamalardan bir ya da bir kaçını atlayabilir. Gerçek süreç;
davranışsal etkiler karar verme yaklaşımları ve ilgilenim düzeylerine yoğun
biçimde bağlı olacaktır. Gerçek hayatta her aşamayı kesin çizgilerle belirlemek
oldukça zordur ve çoğu durumlarda net bir biçimde belirlenemez (Odabaşı ve
Barış, 2014: 333). Tüketici satın alma süreci şekil 1-3'de görüldüğü gibi çeşitli
adımlardan oluşmaktadır.
Bir İhtiyacın Ortaya çıkması
Bilgi ve Seçenekleri Arama
Seçeneklerin Değerlendirilmesi
Satın Alma Kararı
Sorun Hala Geçerli
Satın Alma
Satın Almama
Satın Alma Sonrası Değerlendirme
Tatmin
(Süreç Tamamlanır)
Durma
Tatminsizlik
(Birinci Aşamaya Dönme Olasılığı)
Şekil 1-3: Tüketicilerin Satın Alma Süreci
Kaynak: ODABAŞI Yavuz ve BARIŞ Gülfidan, 2014, Tüketici Davranışı,
.....Mediacat Yayınları, İstanbul, s. 333
16
Bir İhtiyacın Ortaya çıkması; bir ihtiyacın ortaya çıkması gerçek ve arzulanan
bir durum arasındaki çelişkiden haberdar olunmasıdır (Kılıç ve Göksel, 2004:
149). Bu aşama tüketici karar alma sürecinin yani problemin ilk aşamasıdır.
Satın
alma
sürecini
başlatan
ihtiyaç,
tüketicinin
içyapısından
kaynaklanabileceği gibi, dış faktörlerden de doğabilir (Öztürk, 2011: 59). İçsel
uyaranlarla ihtiyacın ortaya çıkmasına örnek olarak, kişinin açlık, susuzluk,
örtünme, barınma, cinsellik gibi normal gereksinimlerinin şiddetlerinin artması
ve bunların güdü biçiminde kullanılması verilebilir. Ancak bu kişi, bir fırının
önünden geçiyor ve duyduğu ekmek kokusuyla ya da sinemaya gittiğinde
patlamış mısır kokusuyla acıktığının farkına varıyorsa, bu takdirde
gereksiniminin ortaya çıkışında dışsal bir uyaranın etkisi vardır. Pazarlama
karar vericilerin üstlendikleri sorumlulukların başında, sözü edilen bu dışsal
uyaranları doğru biçimde geliştirmek ve kişiye ulaştırmak gelir. Bu yönde,
pazarlama karar vericilerin öncelikle, belirli bir gereksinimi harekete geçiren
koşulları tanımlamaları gerekir. Dolayısıyla pazarlama karar vericileri çok
sayıda tüketiciden bilgi toplayarak, belirli bir ürün kategorisinde ilgi
uyandıracak en yaygın uyarıcıları belirlemek zorundadırlar. Bunun ardından
tüketici ilgisini harekete geçirecek pazarlama stratejilerini geliştirmelidirler
(Tenekecioğlu ve diğerleri, 2011: 79).
Bilgi ve Seçenekleri Arama; ihtiyacın ortaya çıkmasından sonra, çözüm
getirecek seçeneklerin ve bunlarla ilgili bilgiler elde edilmeye çalışılır. Bu
aşamada olabildiğince bilgi edinme yolları araştırılır. Ancak, seçenekler ve
bilgi aramanın tüketiciye bir maliyeti vardır. Tüketici için önemli olan bir satın
alma durumunda, seçenekleri ve bilgileri arama uğraşı büyük ölçüde artarken,
tersi olan durumda aramanın yoğunluğu azalacaktır (Arslan, 2014: 85). Satın
alma sürecinde bilgi arama önemli olmakla birlikte bazı çalışmalar tüketicilerin
yeterince bilgiye karşı ilgi göstermediklerini ortaya koymuştur. Bir araştırmada
otomobil satın alan tüketicilerin % 15’inin hiç kimseden bilgi almadıkları, %
30‘unun bir kişiye, % 26‘sının da sadece iki kişiden bilgi aldıklarını ortaya
koymaktadır (Newman ve Stealin, 1972: 250).
İhtiyaçlarını karşılama arzusunda olan tüketiciler çeşitli kaynaklar
aracılığı ile bilgi edinme yollarına başvurabilirler. Bu kaynaklardan biri de
internettir. İşletmeler gerek kendi web sitelerinde gerekse de sosyal medya
hesaplarında tüketicilere ürün ve hizmetleri hakkında bilgi sunmaktadırlar.
İşletmelerin sunduğu bu bilgileri yeterli bulmayan tüketiciler de bloglar,
forumlar vb. sitelerden daha önce ürün ve hizmetleri kullanan tüketicilerin
deneyimlerinden faydalanarak bilgiye ulaşabilmektedirler.
17
Seçeneklerin Değerlendirilmesi; birbiriyle ilişkili ve olası seçeneklerin
belirlenmesi ve karşılaştırılmasına olanak sağlayan bilgiler toplandıktan sonra
seçeneklerin değerlendirilmesine gelinmektedir. Elde edilen seçenekler
arasında yapılan değerlendirme sonucu seçilen alternatif karar olarak
belirlenmektedir. Bu aşamada karar vermeye yardımcı pek çok ölçüte göre
değerlendirme yapılmaktadır (Erdoğan, 2014: 165). Seçim kriteri alternatifleri
değerlendirmek için tüketicilerin kullandıkları önemli bir niteliktir. Örneğin
araba için seçim kriteri fiyat, kilometre, iç hacim ve garanti belgesi gibi ürün
özellikleridir. Seçeneklerin değerlendirilmesinde zaman unsuru da önemlidir.
Eğer ihtiyacın giderilmesi acil değilse, sağlıklı bir tercih için daha fazla bilgi
toplanabilir (Çağlar ve Kılıç, 2010: 70).
Satın Alma Kararı; satın alma aşamasında tüketici ürünü nereden satın
alacağına karar verir daha sonra tüketici bu ürünü satın almak üzere seçer.
Ürünün satın alınması seçeneklerin değerlendirilmesi ve diğer aşamaların
sonucudur. Ürünün bulunabilirliği, hangi markanın satın alınacağını
etkilemektedir. Örneğin tüketici istediği Nike marka bir ayakkabının kendi
ayakkabı numarasını uygun olanını bulamıyorsa, belki de kendisine uygun olan
bir Reebook marka ayakkabı satın alacaktır (Pride ve Ferrel, 2011: 132).
Satın Alma Sonrası Değerlendirme; her satın alma süreci tüketici için bir
öğrenmedir. Tüketici daha sonra yapacağı satın almalar için yeni bir şeyler
öğrenmiş veya daha önce öğrendiklerini güçlendirmiş olur (Koç, 2013: 462).
Bu aşamada ürünün satın alınmasından sonra ürünün beklenen performansı
gösterip
göstermediğini
değerlendirilmeye
başlanır.
Alternatiflerin
değerlendirilmesi aşamasında kullanılan bir çok kriter bu aşamada tekrar
kullanılır. Bu aşamanın sonucu tatmin ya da tatminsizliktir. Bu durum da
tüketicinin şikâyet edip etmeyeceği, diğer potansiyel tüketicilerle iletişim
kurup kurmayacağını ve ürünün tekrar alınıp alınmayacağını belirler (Pride ve
Ferrel, 2011: 133). Bu bakımdan memnun olmayan tüketicilerin kullandıkları
ürün ve hizmetler ya da işletme hakkında sosyal medya, bloglar, forumlar vb.
platformlarda şikâyetlerini duyurmaları işletmeler açısından istenmeyen bir
durumdur.
Günümüzde internetin tüketicilerin satın alma karar sürecinde önemli
bir bilgi kaynağı olmuştur. O’Keefe ve McEachern yapmış oldukları bir
çalışmada tüketici satın alma karar süreci ve internetin her aşamada sağladığı
destekleri ortaya koyan Tablo 1-1 aşağıda gösterilmiştir (Cengiz ve Şekerkaya,
2010: 35 - 36).
18
Tablo 1-1: Tüketici Satın alma Karar Süreci ve İnternet Destek
Sistemleri
Karar Alma Süreci
Aşamaları
İhtiyaç tanımlama
Bilgi toplama
Eleme, pazarlık ve
seçim
Müşteri Karar Destek
Sistem Araçları
-Ajanslar ve olay duyuruları
- Sanal kataloglar
- Yapılandırılmış interaktif
soru-cevap alanları
- İç kaynaklara yönlendirme
ve linkler
- SSS ve diğer özetler
- Örnekler ve deneme
sürümleri
- Provizyon ve değerleme
modelleri
- Mevcut müşteri göstergeleri
Web ve İnternet Destekli
Jenerik Araçlar
- Sipariş sitelerinde banner
reklamlar
- Fiziksel ortamlarda web
tanıtımları
- Haber gruplarında tartışmalar
- Web rehberleri
- Web site aramaları(dış)
- Web sitenin içinde arama
- Arama motorları ve bilgi
sunucuları
- Haber gruplarında tartışma
- Çapraz site inceleme
- Jenerik modeller
Satın alma, ödeme ve
teslimat
- Ürün(hizmet) siparişi
-Teslimat(sepet) düzenleme
- Elektronik ödeme ve
bankacılık
- Lojistik hizmetler ve
paketleme
Satın alma sonrası
hizmetler ve
değerlendirmeler
- Müşteri destek epostaları
veya haber grupları
- E-posta iletişimi
- Haber(forum) gruplarında
değerlendirmeler
Kaynak: CENGİZ Emrah ve ŞEKERKAYA Ahmet, 2010, İnternet
......Kullanıcılarının İnternetten Alış-Verişe Yönelik Satın Alma Karar
......Süreçlerinin İncelenmesi ve Kullanım Yoğunlukları Açısından
......Sınıflandırılması Üzerine Bir Araştırma, Öneri. C.9.S.33, 33-49, s.
35 - 36
1.5. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARININ ÖZELLİKLERİ
Odabaşı ve Barış tüketici davranışlarına ait özellikleri yedi başlık
altında toplamışlardır (Odabaşı ve Barış, 2014: 30 - 36). Bu başlıklar aşağıda
açıklanmıştır.
Tüketici davranışı güdülenmiş bir davranıştır; tüketici davranışı bir amacı
gerçekleştirmek için güdülenmiş davranıştır. Gerçekleştirmek istenen amaç ise,
karşılanmadığında gerilim yaratan arzu ve istekleri tatmin etmektir. Bir başka
deyişle, tüketicinin sorunlarına çözüm geliştirmek amaçtır. Ürünler, hizmetler
alışveriş yerleri kişilerin olası çözümleridir. Tüketiciler bu çözümlere ulaşmak
için davranışlarda bulunur. Davranışın kendisi bir araç, istek ve ihtiyaçların
19
tatmin edilmesi ise amaçtır. İhtiyacı tatmin etmeye yönelik davranışa etkide
bulunan nedenlerin bilinmesi, pazarlamacılar için vazgeçilemeyecek kadar
önemlidir.
Tüketici davranışı dinamik bir süreçtir; tüketici davranışında, satın alma kararı
süreci ve bu sürecin hangi boyutlarda neden farklı olduğu incelendiği gibi,
satın alma sonrasında meydana gelen davranışlar da incelenir. Süreç, birbirine
bağlı, birbiri ile ilgili ve birbirini izleyen adımlar serisidir. İhtiyacın ortaya
çıkması, seçim yapma, satın alma ve kullanma faaliyetleri bir süreç olarak
kabul edilmektedir.
Tüketici davranışı çeşitli faaliyetlerden oluşur; tüketici olarak hepimizin
düşünceleri kararları, deneyimleri ve değerlendirmeleri vardır. Bunların
bazıları isteyerek ve planlayarak yerine getirilirken, bazıları tesadüfî olarak
yapılabilmektedir. Satış elemanları ile görüşme, bilgi toplama ya da satın
almaya karar verme istenerek ve planlanarak yapılan faaliyetlere örnek olarak
gösterilebilir. Öte yandan, reklamları izlemek için çok ender olarak özel bir
çaba sarf ederiz. Mağazaya belirli bir markayı aklımızda tutarak gitmemize
karşın, başka bir markayı aldığımız çok sık görülür. Bu örnekler tesadüfî olarak
yapılan faaliyetler için de düşünülür.
Tüketici davranışı karmaşıktır ve zamanlama açısından farklılıklar gösterir;
zamanlama, kararın ne zaman alındığını ve sürecin ne kadar uzun sürdüğünü
açıklar. Karmaşıklık ise, bir kararda etkili olan faktörlerin sayısını ve
zorluğunu açıklar. Bir karar ne kadar karmaşıksa o kadar çok zaman
harcanacaktır denilebilir. Daha açık ifadeyle, önemli bir tüketim kararı vermek
durumunda kalındığında, uzun bir zamana ihtiyaç duyulacağı çok açıktır.
Karmaşık ve zor kararlar verme doğal olarak daha çok enerji gerektirecektir.
Kararı çabuklaştırmak ve basitleştirmek için, başkalarının önerilerine açık
olmak, marka bağımlılığı yaratmak gibi yöntemlere başvurabilmektedir.
Tüketici davranışı farklı roller ile ilgilenir; satın alma karar sürecinde;
başlatıcı, etkileyici, karar verici, satın alıcı ve kullanıcı olmak üzere beş farklı
tüketim rolü mevcuttur. Bazı satın alma durumlarında her rol için ayrı bir kişi
gerekirken, bazı durumlarda tüm roller bir kişi üzerinde toplanabilmektedir.
Genel olarak tüketiciyi karar veren birim olarak görme eğilimi vardır. Aslında
karar verme, kişiden tüm aileye kadar genişleyen bir yelpaze içerisinde
düşünülmelidir. Tatil yöresini seçmek ya da yeni bir ev almak tüm aile
üyelerini ilgilendirirken, deterjan almak büyük olasılıkla annenin tüm rolleri
tek başına yüklenmesini gerektirebilir.
20
Tüketici davranışı çevre faktörlerinden etkilenir; tüketici davranışının dış
faktörlerden etkilenme özelliği, onun hem değişebileceğini hem de uyum
sağlayacak bir yapıya sahip olduğunu kabul etmektedir. Bazı dış faktörlerin
etkileri uzun bir dönemi içerirken bazılarınınki çok kısa sürmektedir. Hepimiz
satın alma sürecinin farklı aşamalarında çevresel faktörlerden etkilenmişizdir.
Örneğin, yağmurlu bir günde telleri kırılan şemsiyemizi atıp, ilk uygun
mağazadan şemsiye almak, ekonomik bir beklenti nedeni ile alımlarımızı
ertelemek ya da hızlandırmak pek çoğumuzun yaşadığımız deneyimlerdendir.
Tüketici davranışı farklı kişiler için farklılıklar gösterebilir; tüketici
davranışlarının farklı kişiler için farklılık göstermesi özelliği, kişisel
farklılıkların doğal sonucu olarak kabul edilmelidir. Tüketici davranışlarını
anlamak için, insanların neden farklı davranışlarda bulunduğunu anlamak
gerekmektedir. Tüketici olarak hepimiz, farklı tercihlerle, farklı satın almada
bulunmaktayız. Birbirinden kişisel anlamda çok farklı olan sayısız tüketicinin
olması, tüketici davranışlarını kolayca özetlemeyi zorlaştırmaktadır.
Pazarlamacılar, uyguladıkları programlara kimlerin tepkide bulunacağını ve
bunların sayılarının ne olabileceğini bilmek durumundadır. Böylece, pazar
bölümlenmesine taban oluşturabilecek bilgilere kavuşulmuş olabilecektir. Bu
bilgilerin elde edilmesi tüketicilerin tüketici davranışlarını etkileyen faktörlerin
anlaşılmasını gerektirmektedir.
1.6. TÜKETİCİ DAVRANIŞLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER
Tüketici niçin A marka malı, B markaya tercih etmektedir? Belirli
malları, niçin hep belirli bir yerden alma eğilimi göstermektedir? Bu tür
soruların cevabını bulmak esasen oldukça güçtür. Bazı zaman, tüketicinin
kendisi bile satın alma davranışının gerçek sebeplerini tam olarak anlamaz.
Ama önemli tüketici ihtiyaçlarını ve davranış biçimlerini anlamak, işletmenin
pazarlama çabalarını onlara yöneltmek bakımından büyük öneme sahiptir
(Mucuk, 2007: 70-71). Şekil 1-4'de görüleceği gibi tüketici davranışları
etkileyen faktörler: kişisel faktörler, sosyokültürel faktörler ve psikolojik
faktörler olarak üç başlık altında toplanabilir.
21
Kişisel Faktörler
- Yaş ve Yaşam Dönemi
- Cinsiyet
- Medeni Durum
- Öğrenim Durumu
- Meslek
- Gelir Düzeyi
- Yaşam Tarzı
Sosyokültürel Faktörler
- Aile
- Sosyal Sınıf
- Referans Grupları
- Kültür
Psikolojik Faktörler
- Güdülenme
- Algılama
- Öğrenme
- İnanç ve Tutumlar
- Kişilik
Şekil 1-4: Tüketici Davranışını Etkileyen Faktörler
1.6.1. Tüketici Davranışlarını Etkileyen Kişisel Faktörler
Tüketici davranışlarını etkileyen yaş ve yaşam dönemi, cinsiyet, medeni
durum, öğrenim durumu, meslek, gelir düzeyi, ailenin büyüklüğü, yaşam tarzı
vb. kişisel faktörlerden biri veya birden fazlası pazar bölümlendirmesi için
kullanılmaktadır. Erkekler için traş ürünlerinin pazarlanmasında cinsiyet
değişkeni esas alınır. Funskool ve Mattel gibi oyuncak üreticileri çocukların
yaşlarını dikkate alarak pazar bölümlendirmesi yapmaktadır. Araba üreticileri
tüketicilerin gelirini dikkate alarak pazarı bölümlendirmektedir. Buzdolabı,
bulaşık makinesi, fırın vb. üreticileri pazar bölümlendirmede tüketicilerin aile
büyüklüğünü ve gelir gibi önemli değişkenleri dikkate almaktadırlar. Hazır
giyim üreticileri tüketicilerin yaşam tarzını baz alarak pazarı
bölümlendirmektedir (Batra ve Kazmi, 2008: 32). Tüketicilerin satın alma
davranışlarını belirleyen yaş ve yaşam dönemi, cinsiyet, medeni durum,
öğrenim durumu, meslek, gelir düzeyi ve yaşam tarzı faktörleri aşağıda
sırasıyla açıklanmıştır.
1.6.1.1. Yaş ve Yaşam Dönemi
İnsanlar hayatları boyunca satın aldıkları mal ve hizmetleri
değiştirmektedir. Yiyeceklerin tatları, kıyafetler, eşyalar, eğlence çoğunlukla
yaş ile ilgilidir. Satın almayı ayrıca aile yaşam döngüsü de şekillenmektedir.
Dönemler ailenin olgunlaşmasıyla değişmektedir. Yaşam dönemi genellikle
demografik yapı ve hayatı değiştiren evlilik, çocuk sahibi olma, ev satın alma,
boşanma, çocukların koleje başlaması, gelirin değişmesi, evden taşınma ve
emekli olma gibi olaylar sonucu değişmektedir. Pazarlamacılar hedef
pazarlarını yaşam dönemlerine göre ayırırlar ve her bir döneme uygun mamul
ve pazarlama planı geliştirirler (Kotler ve Armstrong, 2012: 145).
22
Yaş grupları özellikle pazar bölümlemede kullanmaktadırlar. Yaş
gruplarına göre pazar bölümleme yapılmasının nedeni, benzer yaş gruplarında
ve aynı yıllarda dünyaya gelen tüketicilerin benzer tüketim ve satın alma
modeli göstereceği düşüncesinden kaynaklanmaktadır (Schewe ve Meredith,
2004: 52). Yiyecek, giysi, mobilya, eğlence vb. ihtiyaçlar ve istekler
tüketicinin yaşıyla yakından ilgilidir. Örneğin, 15-20 yaş grubu plak, giysi gibi
malları talep ederken; 25-30 yaş grubu mesleğe yeni atılanlardan ve aile
kuranlardan oluştuğundan, ev eşyalarına talepleri daha çoktur (Durmaz, 2011:
54).
Genel itibariyle, gençler internetten alışveriş yaparken öğrenmeye daha
meyilli olmaları ve bilgi teknolojilerine daha hızlı adapte olabilmelerinden
dolayı daha avantajlıdırlar. Yaşlılar bilgi teknolojilerine çabuk adapte
olamadıklarından ve daha az deneyim sahibi olduklarından dolayı gençler
kadar internetten alışveriş yapamazlar. Bu yaşlıların internet ortamından
alışveriş yapmaktan kaçınmalarına neden olan etkenlerdir. Yaşlılar yeni
teknolojileri öğrenmede yavaş olabilirler ve internette yeni trendlere ayak
uydurmada genç tüketicilerle kıyaslandığında dezavantajlı durumda
bulunabilirler ama klasik alışverişten kaynaklanan tecrübelerinden dolayı daha
fazla alışveriş deneyimine sahiptirler. Bu deneyimler internetten belirli ürün ve
hizmetlerin satın alınmasında üstünlük sağlamaktadır (Wan ve diğerleri, 2010:
136).
1.6.1.2. Cinsiyet
Cinsiyetin tüketici davranışlarına etkisi, kadın ve erkeklerin kendi iç
dünyalarından kaynaklanan dünyayı algılama tarzlarındaki farklılıkların
neticesinde satın alma davranışlarının da farklılık göstermesidir. Bu farklılığın
sonucu olarak, pazarlamacılar iletecekleri mesajlarda kadın ve erkeklerin farklı
algılamalara sahip oldukları gerçeğini dikkate almalıdırlar.
Cinsiyet kimliğimizi belirleyen önemli bir değişkendir. Pazarlamacılar
ve reklamcılar ürünleri konumlandırmak için erkeklik ve kadınlık özellikleri ile
tüketicileri etkilemektedirler. Örneğin kız çocukları için pembe çocuk bezleri
erkek çocuklar için ise mavi çocuk bezleri üretilmektedir. Parfümlerden motor
araçlarına kadar birçok ürün kadın veya erkek gruplarından birini
hedeflemektedir (Solomon ve diğerleri, 2013: 10).
Son yıllarda kadın istihdamının artması, kadınların geleneksel çarşı,
pazar alışveriş şekillerini değiştirmiştir. Alışveriş için daha az vakti olan kadın
tüketiciler internetten alışveriş yaparak zaman tasarrufunda bulunmaktadırlar.
23
İnternetten alınan ürün ve hizmetler cinsiyete göre farklılık
göstermektedir. Bhatnagar ve diğerlerinin (2000: 102 - 103) çalışması
erkeklerin daha çok yazılım, donanım ve elektronik ürünler almaları
muhtemelken, kadınlar ise daha çok yiyecek, içecek ve elbise türü ürünler
almaya meyilli olduklarını ortaya koymuştur. Ayrıca internetten alışverişte
algılanan risk de cinsiyete göre farklılık göstermektedir. Kadınlar alışveriş
yaparken daha fazla risk algılamaktadırlar. Bunun sonucunda alışveriş
yapmakta tereddütlü davranmaktadırlar. Tüketicilerin internette yaptıkları
değerlendirmeler kadın tüketicilerin algılanan risk düzeyini azaltarak
internetten alışveriş yapmalarını sağlayabilir.
1.6.1.3. Medeni Durum
Kişilerin evli veya bekâr olmaları, ihtiyaç duydukları mal ve
hizmetlerde farklılık göstermektedir. Bekârlar harcama konusunda daha
özgürken, evliler evliğin getirmiş olduğu sorumlulukla birlikte harcama
konusunda daha tutumlu davranabilmektedirler. Bekârların harcamaları daha
çok boş zaman etkinlikleri, giyim, elektronik eşyalar vb. iken, evliler bunlara
daha az ihtiyaç duymakta daha çok beyaz eşya ve mobilya gibi ürün
kategorilerine harcama yapmaktadırlar. Bekârlar ile evlilerin satın alma biçimi
ve ihtiyaç duydukları mal ve hizmetlerin farklı olması nedeniyle, pazarlama
faaliyetlerinde bu farklılıklar göz önünde bulundurulmalıdır.
Yapılan birçok çalışmada medeni durumun internetten alışveriş yapmak
arasında bir ilişkinin olmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Yani evli ya da bekâr
olma durumu ile internetten alışveriş yapma arasında herhangi bir bağ
bulunamamıştır.
1.6.1.4. Öğrenim Durumu
Eğitim düzeyiyle birlikte, bireyin bilgi ve yeteneğinin yükseldiği ve
yeni şeyler öğrenmesine neden olduğu açıktır. Öğrenilen yeni şeyler, istek ve
gereksinimlerin de değişmesine neden olmaktadır (Karabacak, 1993: 88).
Öğrenim durumu yüksek tüketiciler, daha kaliteli ve daha karmaşık ve
doyurucu ürün ve hizmetler istemektedir. Ayrıca bilgi toplumu tüketicisi,
markalarda duygusal öğeye önem vermekle birlikte, satın alma davranışında
sadece bunu ölçüt almamaktadır. Yeni tüketici daha az sadıktır ve marka
bağlılığı davranışını daha az göstermektedir. Başka bir deyişle tüketici,
markanın değerini bir bütün olarak algılamakta ve sözlerin yerine
24
getirilmediğini anladığında, markaya sırtını dönmektedir (Köseoğlu, 2002:
102).
Öğrenim düzeyi düşük tüketiciler ihtiyaç duydukları ürün ve hizmetleri
daha çok birebir görme, dokunma, işitme vb. imkânları sağlayan fiziki
mağazaları tercih etmektedirler. Bunun yanı sıra öğrenim durumu yüksek
tüketiciler bilgi teknolojilerine daha açık olduklarından öğrenim düzeyi düşük
tüketicilere göre internetten alışveriş yapmaları muhtemeldir.
1.6.1.5. Meslek
Kişilerin meslekleri satın aldıkları mal ve hizmetleri etkilemektedir.
Mavi yaka işçiler daha çok sağlam iş kıyafetleri satın alma eğilimindeyken
yöneticiler resmi takım elbise tercih etmektedirler (Kotler ve Armstrong, 2012:
145). Bir mühendis ile bir doktor, meslekleri ile ilgili çok değişik araçlara ve
gereçlere ihtiyaç duyarlar. Ayrıca, tüketicilerin öğrenim düzeyleri yükseldikçe
ihtiyaçları ve istekleri de artar (Durmaz, 2011: 54).
İnsanların günlük yaşantılarının bir parçası olan mesleklerinde
geçirdikleri zamanlar alışveriş alışkanlıklarını da değiştirmektedir. Çok yoğun
mesleklerde çalışan bireyler fiziksel mağazalardan alışveriş yapmayı zaman
kaybı olarak görmektedir. Bu nedenle internet bağlantısının bulunduğu iş
yerlerinde ekstra bir çaba harcamadan alışveriş yapmaları daha cazip
gelmektedir.
1.6.1.6. Gelir Düzeyi
Nüfusun ekonomik nitelikleri arasında gelir düzeyi ve gelir dağılımı
önem kazanmaktadır. Zira tüketimin yapısını ve tüketim harcamalarını
belirleyen etkenlerden en önemlisi gelire ilişkin verilerdir. Ortalama gelir
düzeyi kadar, gelir dağılımının durumu da önem taşımaktadır. Toplumdaki az
ve yüksek gelir grupları arasında aşırı sayılabilecek farklılıklar olması tüketim
kalıbının da söz konusu gruplar arasında çok değişik olmasına yol açmaktadır.
Nüfusun az veya yetersiz gelirli grupları, tüketim harcamalarını zorunlu
ürünlere yaparlarken, yüksek gelirli gruplar lüks ürünlere yönelmektedir
(Arslan, 2014: 33).
Gelir, tüketiciler pazarını etkileyen temel ekonomik etkenlerin başında
gelmektedir. Kişisel gelir, gerçek kişilerin ellerine geçen gelir toplamını
gösterir. Ama bu gelirin bir kısmı vergilere gider. Kişisel gelirden vasıtasız
vergiler çıkarılırsa, harcanabilir veya kullanılabilir gelir elde edilir.
25
Harcanabilir gelir, tüketicilerin gerçek satın alma gücünü gösterir. İsteğe bağlı
harcanabilir gelir ise, kişilerin belirli veya alışılagelen bir hayat düzeyini
sürdürmek için kullanılan gelirdir. Diğer önemli bir gelir unsuru da aile geliri
olup, ailedeki tüm kişilerin gelirlerinin toplamıdır. Pazarlama açısından tüm
bunlar, ama özellikle aile geliri önemlidir (Mucuk, 2007: 69). Bireylerin gelir
düzeyi mağaza ve ürün seçimlerini de etkilemektedir. Pazarlamacılar gelir,
tasarruf ve faiz oranlarını izleyerek, ürünlerin dizaynını, fiyatını değiştirmekte
ve ürünü tekrar konumlandırmaktadırlar (Kotler ve Armstrong, 2012: 146).
Düşük gelir, tüketicilerin teknolojik imkânlarının kısıtlı olmasına yol
açmaktadır. Bu durum da düşük gelir düzeyine sahip tüketicilerin internetten
alışveriş etmesini doğrudan etkilemektedir.
1.6.1.7. Yaşam Tarzı
Aynı alt kültürlerden, aynı sosyal sınıflardan ve mesleklerden gelen
insanların yaşam tarzları oldukça farklı olabilir. Yaşam tarzı, bir kimsenin
faaliyetleriyle, ilgileriyle ve düşünceleriyle ifade edilen yaşama ölçüsüdür.
Yaşam tarzı, kişilerin bir bütün olarak kendisinin çevresiyle karşılıklı temasını
belirler. Pazarlamacılar, kendi ürünleri ve yaşam tarzları grupları arasındaki
ilişkileri incelerler. Örneğin; bir bilgisayar imalatçısı, bilgisayar satın
alıcılarının çoğunun başarıya yönelik insanlar olduklarını öğrenebilir.
Pazarlayıcı, daha sonra markayı, başarılı yaşam tarzına göre hedefleyebilir
(Kotler, 2002: 92).
Yaşam tarzı, geniş anlamda, insanın boş zamanını nasıl geçirdiği
(faaliyetleri), çevresinde nelere önem verdiği (ilgileri), dünya ve kendi
hakkındaki düşünceleri (fikirleri) içeren bir yaşama biçimi olarak
tanımlanabilir. Bir insanın nasıl yaşadığı biçiminde tanımlanabilen yaşam
tarzı, insanın hayat boyunca yaşamını biçimlendiren sosyal etkileşimin bir
fonksiyonudur. Yaşam tarzı kültürel değerler, demografik yapı, sosyal sınıf,
referans grupları, aile gibi çevre değişkenlerinden; motivasyon, duygu ve
kişilik gibi iç değişkenlerden etkilenir (İslamoğlu ve Altunışık, 2013: 167).
Sözü edilen bu faktörlerin etkisiyle yaşam tarzının oluşumu ve yaşam tarzının
tüketim, satın alma ilişkisi şekil 1-5'de gösterilmiştir.
26
Yaşam Biçimini
Etkileyenler
Yaşam Biçimi
- Demografik
- Sosyal sınıf
- Gelir
- Kişilik
- Değerler ve güdüler
- Aile yaşam eğrisi
- Kültür
- Geçmiş deneyimler
- Faaliyetler
- İlgiler
- Beğenme/beğenmeler
- Tutumlar
- Tüketim
- Beklentiler
Davranışsal Etkiler
Satın almalar
- Nasıl?
- Ne zaman?
- Nereden?
- Ne?
- Kim ile?
Tüketim
- Nerede, nasıl?
- Kim ile?
- Ne zaman, ne?
Şekil 1-5: Yaşam Biçimi ve Tüketici Davranışı
Kaynak: ODABAŞI Yavuz ve BARIŞ Gülfidan, 2014, Tüketici Davranışı,
.....Mediacat Yayınları, İstanbul, s. 219
Farklı sosyal sınıflara, farklı kültürlere sahip farklı gelir grubuna dâhil
olanların ilgileri, faaliyetleri, fikirleri, tutumları farklı olur. Yaşam tarzı
yukarıdaki şekilde ve birinci kutuda verilenlerin toplam etkileşimi ile oluştuğu
için, sadece demografik özelliklere ya da sosyal sınıfa bağlı kalarak tüketicinin
yaşamını analiz etmek yetersiz kalır. Böyle bir kısıtlamayı ortadan kaldırmak
için yaşam biçimine dayalı pazar bölümlemesinde, ilgiler, değer yargıları,
fikirler, faaliyetler, kişilik özellikleri, tutumlar ve demografik değişkenler
kullanılmaktadır (Plummer, 1974: 34'ten aktaran Odabaşı ve Barış, 2014:
2019).
İnternetten alışverişin hızla arttığı günümüzde, sosyo-ekonomik,
demografik vb. faktörlerin incelenmesi en iyi yaklaşım ve internetten
alışverişin gelişimini gösteren en etkili göstergeler değildir. Çünkü tüketicilerin
bazıları bu göstergenin altında ya da üstünde yer alabilirler. Bu nedenle
tüketicilerin yaşam tarzlarının anlaşılarak internetten alışveriş tarzlarının
incelenmesiyle doğru pazarlama stratejilerin geliştirilmesine ihtiyaç vardır
(Chu ve Lee, 2007: 5).
Belman ve diğerlerinin (1991: 35) çalışmasına göre internet ortamını bir
yaşam biçimi haline getirmiş olan insanların e-mağazalara kendiliğinden
gireceklerini ve bu kimseler interneti e-mail almak ve göndermek, işlerini
yapmak, gazete okumak, araştırma yapmak ve eğlenme amaçlı faaliyetler için
27
bir araç olarak görmektedirler. Bu tür rutin kullanım amaçları tüketiciyi
interneti alışveriş için de kullanmaya teşvik etmektedir.
1.6.2. Tüketici Davranışlarını Etkileyen Sosyokültürel Faktörler
Tüketicilerin satın alma davranışını etkileyen sosyokültürel faktörler
aile, sosyal sınıf, referans grupları ve kültürdür. Bu faktörler aşağıda sırasıyla
açıklanmıştır.
1.6.2.1. Aile
Aile; en geniş anlamı ile kan bağı, evlilik gibi etmenler neticesinde
birlikte oturan iki ya da daha fazla kişinin oluşturduğu toplumsal bir grup
olarak tanımlanabilmektedir (Odabaşı ve Barış, 2014: 245). Aile, margarinden
buzdolabına, deterjandan otomobile kadar dev bir ürün yelpazesi için karar
verme, satın alma ve tüketim birimidir. Aile üyesi bireylerin, ailenin ortak
kullanımına yönelik ürünlerin yanında, kendi kullanımları için satın aldıkları
ürün ve hizmetlerde dahi diğer aile üyelerinden etkilendiği ve birçok önemli
satın alma davranışının aile içinde faklı aile üyelerinin etkileri ile şekillendiği
görülmektedir (Aygün ve Kazan, 2008: 228).
Aile, ev için her gün tüketilen ürün ve hizmetlerin miktarı açısından ele
alındığında önemli bir karar verme birimidir. Aileyi oluşturan bireyler
birbirlerinin davranışlarını ve dolayısıyla da müşteri karar verme sürecini
oluşturan aktiviteleri etkilerler. Firmaların özgün pazarlama stratejileri
uygulayabilmeleri için aile satın alma davranışının farkında olmaları gerekir
(Cengiz, 2009: 207).
Alıcılar üzerinde aile üyelerinin etkisi çok güçlüdür. Pazarlama
yöneticileri karı, koca ve çocukların çeşitli ürün ve hizmetlerin alımındaki etki
ve rolleriyle yakından ilgilidirler. Bu roller “fikir vericiler”, “etkileyiciler”,
“karar vericiler”, “fiilen satın alımı yapanlar” ve “kullanıcılar” olarak beş
gruba ayrılır. Bazen bu rollerin tümü veya bir kaçı bir kişide birleşebilir. Satın
almada aile içi işbölümü ve otorite ürünlere ve ailelere göre değişir (Tek ve
Özgül, 2005: 172). Putnam ve Davidson’un (1987) araştırması aile bireylerinin
satın alma kararına katılımlarının satın alınan ürüne göre değiştiğini
kanıtlamaktadır. Örneğin tatil, televizyon, otomobil, mobilya ve benzeri
ürünlerde aile ortak olarak karar alırken, gıda, mutfak eşyası ve giyim gibi
konularda kadınlar, spor malzemeleri ve teknik donanım gibi konularda da
erkekler satın alma kararında egemendirler (Koç, 2013: 426). Ailede erkeğin
karar almada mutlak söz sahibi olduğu ürünlerde, satış ve reklam mesajları
28
erkeğe yönelik olmalıdır. Aile reisinin spesifik ürün için değerlendirme
kriterleri bulunduğunda bu kriterle satın alıcıya ulaşılmak zorundadır. Örneğin,
ev sigortalarına yönelik reklamlarda ve satış mesajlarında erkek figürünün yer
alması gibi (Odabaşı ve Barış, 2014: 259).
1.6.2.2. Sosyal Sınıf
Sosyal sınıf kavramı en geniş şekliyle Amerikalı sosyolog W. L.
Warner tarafından bilimsel şekilde incelenmiştir. Warner’in sosyal sınıf
kavramı; aynı toplumsal saygınlığa sahip, birbirleriyle çok sıkı ilişkileri olan ve
davranışsal beklentileri benzer olan kişilerin oluşturduğu bir sosyal yapıyı
açıklamaktadır. Geliştirdiği Statü Özellikleri İndeksi'nde; meslek, gelir
seviyesi, gelirin kaynağı, eğitim, yaşanılan evin tipi, yaşanılan çevrenin yapısı
gibi değişkenleri incelemiştir. Warner’e göre bu değişkenlerin ölçülmesi
sonucu bireyin sosyal sınıfının ne olduğu saptanmaktadır (Odabaşı ve Barış,
2014: 296 - 298).
Sosyal sınıf benzer özellikleri dolayısıyla toplumdaki diğer gruplardan
ayrılan grup üyeleridir. Bunlar hiyerarşik bir toplumda benzer değerleri, ilgileri
ve davranışları paylaşan ve nispeten homojen ve süreklilik gösteren gruplardır
(Tek ve Özgül, 2005: 169). Bu özellikten dolayı da, aynı sınıftaki üyeler hemen
hemen aynı statüye sahip olurken, diğer sınıf üyeleri ya daha fazla ya da daha
az statüye sahiptirler (Odabaşı ve Barış, 2014: 296). Aynı sosyal sınıfta
bulunan tüketiciler benzer satın alma davranışları gösterdiğinden
pazarlamacılar sosyal sınıflarla ilgilenmektedirler. Sosyal sınıflar giyim,
mobilya, boş zaman etkinliği ve otomobil vb. belirli ürün ve marka
tercihlerinde benzer tercihlerde bulunurlar (Kotler ve Armstrong, 2012: 139).
Sosyal sınıf ayrımı pazarlamada özellikle pazar bölümlemede yararlı
olmaktadır. Her sosyal sınıfın zevkleri, davranış biçimleri ve satın alma karar
süreci farklılık gösterdiğinden, farklı hedef pazarlara sunulan mamullerde, ek
hizmetlerde ve tutundurma çalışmalarında bu farklılık göz önünde
tutulmaktadır (Mucuk, 2007: 73).
Sosyal sınıf tüketicilerin harcama, kredi ve tasarruf biçimlerini de
etkilemektedir. Sosyal sınıf alınacak ürünlerin miktarını, kalitesini ve nasıl
kullanılacağını belirlemektedir. Örneğin giyecek, gıda, finans ve sağlık
hizmetleri, seyahat, boş zamanları değerlendirme, eğlence ve mobilya vb. gibi
mal ve hizmetlerin alınmasını etkilemektedir. Ayrıca sosyal sınıf tüketicilerin
satın alma modellerini ve ürünün nereden alınacağını etkilemektedir.
Pazarlamacılar belirli sosyal sınıflara göre alışveriş mağazalarının bulunduğu
bölgeleri belirlemekte ve mağaza dizaynlarında sosyal sınıfların beklentilerini
29
dikkate almakta, ürün tasarımı ve özellikleri, fiyatlandırma stratejileri, kişisel
satış çabaları ve tutundurma faaliyetlerinde de yine sosyal sınıflara uygun
stratejiler izlenmektedir (Pride ve Ferrel, 2006: 249).
Üst sınıflarda yer alan bireylerin daha eğitimli olması, bilgisayar
sahipliğinin fazla olması ve internet araçlarını sürekli kullanmalarından dolayı
bu durum tüketicilerin internetten alışveriş yapmasını etkilemektedir. Albert ve
David'in (1993) yaptığı çalışmada orta ve üst sınıfların diğer sosyal sınıflara
göre internetten alışveriş niyetlerinin daha fazla olduğu ve internetten alışveriş
yapmaya daha meyilli oldukları bulunmuştur (Cole, 2014: 19).
1.6.2.3. Referans Grupları
Günümüzde bireyler çeşitli sosyal grupların üyesi durumundadır. Bir
sosyal grubun, referans grubu olabilmesi için, bireyin davranışı üzerinde etkili
olabilmesi gerekir. Söz gelişi, aile bir referans grubudur. Benzer şekilde
mesleki dernekler, kulüpler, partiler de birer referans grubudur. Referans
grupları çeşitli ölçütlerden hareketle sınıflandırılmaktadır (Durmaz, 2011: 45).
Referans grupları, kişinin tutumlarını, fikirlerini, değer yargılarını ve
davranışlarını doğrudan ve dolaylı olarak etkileyen bir insan topluluğudur.
Referans grupları kişinin tutumunu ve kendisine ilişkin görüşünü etkiler, kişiyi
gruba uymaya zorlar, kişiye yeni yaşam tarzlarını gösterir ve kişinin fiili ürün
ve marka seçimini etkiler (Tek ve Özgül, 2005: 171 - 172). Kişileri uyuma
yönelten pozitif gruplar birincil ve ikincil gruplar olarak da ayrılabilmektedir.
Birincil gruplar; aile ve yakın arkadaş grupları gibi üye sayısı az ve etkileşim
ve iletişim sıklığı yüksek olan ve birey üzerinde etkisi daha fazla olan
gruplardır. İkincil gruplar arkadaş grupları, alışveriş grupları, çalışma grupları,
sanal gruplar, ürün dernekleri, tüketici grupları, mesleki gruplar, dini gruplar,
taraftarlık vb. gibi üye sayısı fazla, etkileşim ve iletişim sıklığı nispeten düşük
ve dolayısıyla bireyin tüketici olarak davranışını daha az etkileme
potansiyeline sahip gruplardır (Koç, 2013: 414 - 415).
Referans gruplarının tüketiciler üzerindeki etkilerini tayin eden bazı
özellikleri vardır. Bunlar o grupların normları, rolleri, statüleri, güçleri ve
sosyalleşmeleridir. Bir grup üyeliğini benimseyen ya da bir grubun üyesi
olmayı arzulayan tüketici, öncelikle o grubun normlarına ve sosyal yaşantısına
uymayı, o grubun rollerine soyunmayı, o grubun statüsüne ve gücüne ulaşmayı
ister. Bu istek, onun satın alma ve marka değerleme davranışına yansır
(İslamoğlu ve Altunışık, 2013: 205).
30
Son yıllarda yeni bir sosyal iletişim şekli olan “online sosyal ağlar”
ortaya çıkmıştır. Bu ağlar insanların online olarak sosyalleştiği ya da bilgi ve
fikirlerini paylaştığı topluluklardır. Bu yeni tüketiciden tüketiciye ve
işletmeden tüketiciye diyalogların pazarlamacılar için büyük önemi vardır.
Pazarlamacılar bu yeni ağların gücünü ve web fırsatlarını mamullerini
desteklemek ve daha yakın müşteri ilişkileri kurmak için kullanmaktadır. Aynı
zamanda pazarlamacılar bir reklam mesajı daha atmak yerine tüketicilerle ilişki
kurup konuşmalarının ve hayatlarının bir parçası olmayı amaçlamaktadırlar
(Kotler ve Armstrong, 2012: 141).
1.6.2.4. Kültür
Kültür tüketici davranışlarının anlaşılmasında çok önemli bir
kavramdır, belki de toplumun karakteri olarak düşünülebilir. Kültür toplumun
ürettiği hem değerler ve etik gibi soyut kavramları hem de araba, giyim, sanat
ve spor gibi somut mal ve hizmet tercihlerini şekillendirir. Diğer bir anlatımla
kültür, bir topluluktaki ya da kurumdaki üyelerin paylaştığı geleneklerin,
normların, ritüellerin ve anlamların bütünüdür (Solomon ve diğerleri, 2013:
465). İnsan istek ve davranışlarını belirleyen en temel faktörlerden biri
kültürdür. Belirli bir kültürde yaşayan çocuk ailesi ve toplumun diğer
kurumlarıyla sürekli etkileşim sonucu belirli değerler, tercihler ve algılamalar
geliştirir (Tek, 1991: 131 - 132).
Pazarlamacılar istenen yeni bir mamul geliştirebilmek için kültürel
değişimleri yakalamaya çalışarak (Kotler ve Armstrong, 2012: 136) kültürel
değerleri tamamlayacak ya da yerine geçebilecek tüketim kalıpları
oluşturmaktadırlar (İslamoğlu ve Altunışık, 2013: 180).
Kültürün önemli özelliklerinden biri, ihtiyaçları giderme özelliğidir.
İnsan ihtiyaçlarını tatmin etmeyen değer yargıları, inançları ve alışkanlıklar
yok olmak zorundadır. Uzun dönemde, toplumu oluşturan kişilerin ihtiyaçlarını
cevaplayan ürünler ve işletmeler yaşama şansına sahiptir (Odabaşı ve Barış,
2014: 315). Dünyanın en büyük beyaz eşya üreticilerinden Amerikan
Whirlpool şirketi Hindistan pazarı için ebatları çok küçük ve ince buzdolapları
üretmektedir. Buzdolaplarının küçük olmasının nedeni Hindistan'da yiyecek
saklama ve korunmasında daha çok baharatlama yönteminin kullanılmasıdır.
Bu nedenle çok büyük buzdolaplarına ihtiyaç yoktur. Ayrıca pek çok Hintli
için buzdolabı hala bir gereksinim ürünü değil, bir lüks/prestij ürünüdür.
Gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkede ise buzdolabı temel gereksinim
ürünlerinden biri olarak kabul edilir (Koç, 2013: 377).
31
Alt kültür, kültürün belirli yaşam veya davranış biçimini öngören bir alt
bölümdür: çoğunlukla bölgesel niteliklidir. Zira belirli bölgede yaşayanlar, sıkı
ilişkileri ve çeşitli dış etkiler altında benzer şekilde düşünmeye ve hareket
etmeye eğilim gösterirler. Alt kültür kişi davranışlarının gelişmesinde önemli
bir rol oynar (Mucuk, 2007: 72 - 73). Birçok alt kültür önemli pazar bölümleri
oluşturmaktadır ve pazarlama programları ya da mamul dizaynları bu
bölümlerin ihtiyaçlarına göre uyarlanır (Kotler ve Armstrong, 2012: 136).
Dinsel, ırksal, ulusal, yöresel vb. ortak özellikler taşıyan gruplar; tüketicilerin
giyim, kuşam, yeme içme, eğlenme ve mesleki tercihlerini etkilemektedir.
Örneğin, Türkiye’de büyük kentler başta olmak üzere birçok kentte Gaziantep
baklavacısı, İzmit pişmaniyecisi, Urfa, Adana kebapçısı gibi kuruluşlar hem
şehir - ürün imajını güçlendiren hem de bu alt kültürleri buluşturan sosyal
temas noktaları olmaktadır. (Tek ve Özgül, 2005: 169).
Günlük iş yaşamının yoğunluğunda, tüketiciler zamandan tasarruf
edebilecekleri şekilde alışveriş yöntemlerini belirlemektedirler. Arta kalan
zamanlarında da spor, eğlence gibi aktiviteleri yerine getirmektedirler.
Tüketiciler interneti zaman tasarrufu yapacakları bir mecra olarak
görmektedirler. İnternetten yapılan alıverişler tüketicileri fiziki mağazaları
dolaşma zahmetinden kurtarmaktadır. Bu durumda alışveriş kültürünün
değiştiğini göstermektedir.
1.6.3. Tüketici Davranışlarını Etkileyen Psikolojik Faktörler
Tüketici satın alma davranışını etkileyen başlıca psikolojik faktörler;
güdülenme, algılama, inanç ve tutum, öğrenme ve kişiliktir.
1.6.3.1. Güdülenme
Davranışların arkasındaki sebepleri anlamadan davranışları anlamak
mümkün değildir. Tüketici davranışlarının anlaşılabilmesi için onların
ihtiyaçlarını ve onları hareke geçiren sebepleri anlamak gerekmektedir. Bazen
başkalarıyla aynı davranışları göstermelerine rağmen davranışın temelindeki
sebepler, insanları harekete geçiren güdüler farklı olabilir (Koç, 2013: 225 226). Tüketiciler ürünleri satın almazlar, sorunlara çözümler ya da tatmin satın
alırlar. Bir bayanın aldığı aslında parfüm değil, ümit ve özel olabilme duygusu
olabilir. Bu yüzden pazarlama yöneticileri, ürün ve markaların hangi güdüleri
tatmin ettiğini bulmalı ve pazarlama karmasını bu güdüler etrafında
oluşturmalıdır (Hawkins ve diğerleri, 1998: 389 - 390'dan aktaran Odabaşı ve
Barış, 2014: 118).
32
Güdü, insanları davranışlara sevk eden güç olarak tanımlanır. Bu güç
tatmin edilmemiş ihtiyaçların gerilim yaratmasıyla ortaya çıkmaktadır
(Schiffman ve diğerleri, 2014: 74). Güdü kişinin davranışının dayanağı olan
güç veya uyarılmış bir ihtiyaç olarak da ifade edilir. Şu halde güdüler insanı
harekete geçiren güçlerdir. Güdülenme ise kişinin birtakım iç veya dış
uyarıcıların etkisiyle harekete geçmesidir. Güdüler gerilimleri azaltır veya
gerilim durumu yaratır (Mucuk, 2007: 74).
Tüketici davranışlarında güdülenmeyi anlayabilmek için, tüketicinin
düşünme sürecini ve öğrenimini etkilemeyi bilmek gereklidir. Karşılanmamış
ihtiyaçların sonucunda gerilim ortaya çıkar. İhtiyacı doyuracağı zannedilen
davranışla gerilimi azaltacak hareket bilinçli ya da bilinçsiz biçimde yerine
getirilir. Seçtiği amaç buna ulaşmak için seçilen davranış, kişinin düşünme ve
öğrenmesi sonucunda oluşur. Doyumun sağlamış olması seçilen eylemlere
bağlıdır (Odabaşı ve Fidan, 2012: 105 - 106).
Psikolojide güdüler çeşitli şekillerde sınıflandırılabilir; önemli bir
sınıflandırma: Biyolojik güdüler; Psikolojik güdüler şeklinde yapılır. Biyolojik
güdüler açlık, susuzluk gibi biyolojik ihtiyaçlardan ve fizyolojik gerilim
durumlarından kaynaklanır. Psikolojik güdüler ise, sevgi ve saygı ihtiyaçları
gibi psikolojik gerilim durumlarından kaynaklanır. Pazarlama açısından önemli
diğer bir sınıflandırmaya göre de güdüler: Duygusal güdüler, Mantıksal
güdüler şeklinde ikiye ayrılır. Mantıksal güdüler sağlamlık, dayanıklılık gibi
gözlenebilir veya ölçülebilir özelliklerin ön planda tutarak satın almaya sevk
ederken; duygusal güdüler prestij, ün, beğenilme gibi özellikleri öne çıkarırlar
(Mucuk, 2007: 74 - 75). Tüketicileri alışveriş yapmaya yönlendiren iki temel
alışveriş güdüsü ise hedonik (hazza ve eğlence yönelimli) ve faydacı
güdülerdir. Bu güdülerin internetten alışveriş edildiğinde de görülmektedir.
Hedonik güdülerle alışveriş yapanlar daha çok hobilerle ilgili siteler ile açık
artırma sitelerini ziyaret etme eğilimindeyken, faydacı güdülere sahip
alışverişçiler uygunluk, bilgilenme, daha çok seçici ve alışverişi kontrol
edebilme yeteneği olmak üzere dört faktöre göre alışveriş yapmaktadırlar
(Sorce ve diğerleri, 2005: 123).
Psikologlar güdülenme ile ilgili teoriler geliştirmişlerdir. Bunlardan en
popüler ikisi, tüketici analizi ve pazarlama açısından birbirinden oldukça farklı
olan, Sigmund Freud ve Abraham Maslow‟un geliştirdiği teorilerdir (Kotler ve
Armstrong, 2012: 147).
Sigmund Freud'a göre insanların çoğu gerçek psikolojik güçlerin
davranışları şekillendirdiği konusunda bilinçsizdir. Ona göre kişi büyüdükçe
33
birçok dürtüsünü bastırmaktadır. Bu dürtüler asla yok edilmemiştir ve
mükemmel bir şekilde kontrol altına alınmamıştır, rüyalarda, konuşurken,
sinirsel ve saplantılı durumlarda ya da en sonunda psikozda ortaya çıkmaktadır.
Freud'un teorisine göre kişilerin satın alma kararı satın alan tarafından bile
tamamen anlaşılamayan bilinçaltındaki güdülerden etkilenir. Yaşlanan bir baby
boomer BMW Z4 Roadster satın aldığında saçlarında rüzgârı hissetmeyi
seviyor ya da derinlerde başkalarını başarısıyla etkilemeye çalışıyor olabileceği
şeklinde yorumlanabilir. Daha da derinlerde ise tekrar genç ve özgür hissetmek
için kişi bu arabayı satın almış olabilir (Kotler ve Armstrong, 2012: 147).
Tüketici davranışlarını açıklamaya çalışan diğer bir teori Abraham
Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisidir. Bu teori şekil 1-6'da görüldüğü gibi
beş basamaktan oluşmaktadır.
Kendini
gerçekleştirme
ihtiyaçları
(Kişisel gelişme,
Kendini gerçekleştirme)
Saygınlık ihtiyaçları
(Saygı duyulma, Kabul edilme, Statü)
Sosyal ihtiyaçlar (Aidiyet duygusu, Sevgi)
Güvenlik ihtiyaçları (Güvenlik, Korunma)
Fizyolojik ihtiyaçlar (Açlık, Susuzluk)
Şekil 1-6: Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi
Kaynak: KOTLER Philip ve ARMSTRONG Gary, 2012, Principles of
......Marketing, Prentice Hall, New Jersey, s. 148
Abraham Maslow neden insanların belli zamanlarda belli ihtiyaçlar
tarafından güdülendiklerini açıklamaya çalışmıştır. Neden bir insan kişisel
güvenliği için daha çok çaba sarf ederken diğer bir kişi başkalarının saygısını
kazanma peşindedir? Maslow'a göre tüketicilerin ihtiyaçları yukarıdaki şekilde
34
görüldüğü gibi hiyerarşik bir sıra içerisindedir. Bu hiyerarşi fizyolojik
ihtiyaçlar, güvenlik ihtiyacı, sosyal ihtiyaçlar, saygınlık ihtiyacı ve kendini
gerçekleştirme ihtiyaçlarıdır. Kişi önce en önemli ihtiyacını karşılamaya çalışır.
Bu ihtiyaç tatmin edildiğinde artık kişiye baskı uygulamaz ve kişi sıradaki en
önemli ihtiyacını karşılamaya çalışır. Örneğin, aç bir insan, ne sanat
dünyasındaki son gelişmelerden, ne de diğerlerinin kendisini nasıl
gördükleriyle ilgilenecek ve hatta teneffüs ettiği havanın temiz olup olmadığı
da onu ilgilendirmeyecektir (Kotler ve Armstrong, 2012: 148).
Tüketicilerin internetten alışveriş motivasyonları her ne kadar
tüketicilerin demografik, sosyal ve psikolojik durumlarına göre farklılık
gösterse de, fiyatların uygunluğu, ucuz ürünlere ulaşma, zamandan tasarruf
etmek, kolaylık, boş vakitleri değerlendirme ve benzeri gibi motivasyonlar
tüketicilerin internetten alışveriş yapmalarında etkili olmaktadır.
1.6.3.2. Algılama
Başarılı bir pazarlama stratejisi geliştirme yollarından biri; ürüne,
markaya ya da bunlara ilişkin pazarlama bileşenlerine karşı olumlu bir tutum
yaratmaktır. Başka bir ifadeyle pazarlama bağlamında ürüne ilişkin mesajlar ile
tüketicinin ihtiyaç ve istekleri arasında ilişkilendirme yapılarak, ürün ile ihtiyaç
arasında bir bağın algılanması sağlanmalıdır. Tüketiciler pazarlama
bileşenlerine karşı olumlu bir tutum içinde olursa, ürün veya markayı satın
alma ihtimali artar. Dolaysıyla bir ürün ya da markanın satın alınması, o ürün
veya markanın tüketiciler tarafından nasıl algılandığına, yani iletişim mesajının
nasıl yorumlandığına bağlı olacaktır. Pazarlama bileşenlerinin güdülenme
yoluyla kabul edilmeleri için, bunların istenen bir biçimde algılanmaları
gerekmektedir. Algılama olmadan öğrenme, öğrenme olmadan tutum, tutum
olmadan da davranış gerçekleşmez. Pazarlamacı, tüketicilerin ihtiyaç, istek,
arzu ve beklentilerine uygun mesajları seçmesi ve örgütlemesi gerektiğini
bilmelidir (İslamoğlu ve Altunışık, 2013: 96).
Algı; çevrenin, insanların, nesnelerin, kokuların, seslerin, hareketlerin,
tatların ve renklerin gözlemlenmesiyle ilgilidir. Duyumları yorumlama, onları
anlamlı biçime getirme sürecidir (Odabaşı ve Barış, 2014: 128). Algılama ise
“bir olay veya nesnenin varlığı üzerinde duyular yoluyla bilgi edinme” olarak
tanımlanmaktadır (Mucuk, 2007: 75). Beş duyu yardımıyla dış dünyayı
tanımak olarak tanımlanabilen algılama, pazarlamacıyı yakından ilgilendirir.
Her bireyin kültür, sosyal sınıf, danışma grubu vb. gibi farklı sosyo-ekonomik
etkenlerin biçimlendirdiği bir algılama alanı vardır ve bu gerçekten hareketle
pazarlama yöneticileri, tüketicilerin algılamalarıyla ürettikleri ürünler arasında
35
olumlu bir bağ kurmaları gerekmektedir (Özer, 2009: 2). Algılama ihtiyaçları,
güdüleri ve tutumları şartlandırmak suretiyle tüketicinin satın alma
davranışlarına etki eder. Bu nedenle, işletmelerin hitap edeceği tüketicilerin
algılamalarının seçici özelliğini kendi lehlerine çevirmeye ve bunda süreklilik
sağlamaya çaba göstermeleri gerekir (Mucuk, 2007: 76).
Ürünler arasında belirgin farklılıklar söz konusuysa algının, ürünlere
üstünlüğünü görebilmek daha kolaylaşır. Mesela, Amerika'da en çok satılan
Japon arabaları Honda, Toyota ve Nissandır. Çoğu pazarlamacı bu üç marka
arasındaki savaşın kalite, tasarım, beygir gücü ve fiyatla alakalı olduğuna
inanır. Bu yanlış bir algıdır. Galibi belirleyecek olan, insanların Honda, Toyota
ve Nissan hakkında ne düşündüğüdür. Pazarlama algılar için verilen bir
savaştır (Ries ve Trout, 2008: 28).
Aşağıdaki şekilde görüldüğü gibi algılama süreci ile kişi, çevresindeki
uyarıcılara anlam verir. Algılamayı etkileyen faktörlerin başlıcaları, uyarıcının
fiziksel nitelikleri, uyarıcının çevresiyle ilişkileri ve kişinin içinde bulunduğu
özelliklerdir. Fiziksel uyarıcıların özelliklerinin algılama üzerindeki etkisine,
renkli bir gazete reklamı veya ambalajın, renkli olmayana göre çok daha fazla
tüketicinin dikkat ve ilgisini çekmesi örnek gösterilebilir (Mucuk, 2007: 75 76).
Görüntüler
Sesler
Kokular
Tatlar
Nesnelere
dokunma hissi
Gözler
Kulaklar
Burun
Ağız
Deri
Maruz Kalma
Dikkat
Yorumlama
Şekil 1-7: Algılama süreci
Kaynak:..SOLOMON Michael, RUSSELL – BENNETT Rebekah ve
.................PREVİTE Josephine, 2013, Consumer Behaviour: Buying, Having,
.................Being, Pearson Avustralia Group, Avustralia, s. 45
İçsel ve dışsal uyarıcılar kişiye birçok kanaldan ulaşabilir. Bir bilbortun
görülmesi, bir müzik sesinin duyulması, yumuşak bir kumaşın hissedilmesi,
lezzetli bir dondurmanın tadılması veya bir deri ceketin koklanması gibi. Beş
duyu organımızla aldığımız ham verilerle algılama süreci başlar. Örneğin dış
çevreden gelen uyarıcılar (radyodan çalınan bir ezgi) kişinin okuldaki bir dans
anısını canlandırarak içsel bir uyarıcıyı tetikleyebilir, kişi dans ettiği kişiyi
veya parfüm kokusunu hatırlayabilir (Solomon ve diğerleri, 2013: 46).
36
Algılama süreci denildiğinde genel olarak seçici algılama, algısal
örgütleme ve algısal yorumlama anlaşılmaktadır.
Seçici Algılama: Tüketiciler çevredeki uyarıcıları algılarken seçici yani maruz
kaldıkları uyarıcıların bir kısmını kabul ederken, bir kısmını da görmezlikten
veya duymazlıktan gelirler. Algılamanın dinamiklerinden olan seçici algılama,
kişinin ihtiyaç, tutum, tecrübe ve kişilik özellikleri yönünden farklı olmasından
kaynaklanır. Bundan dolayı birbirine benzer iki ürün farklı tüketiciler
tarafından farklı algılanabilmektedir. İhtiyacın durumuna göre algılamalardaki
seçicilik farklılık gösterecektir. İhtiyacın yoğunluğuna göre algılamalardaki
seçicilik artacak kişi gereksiz bilgiyi elemiş olacaktır (Arslan, 2014: 66).
Algısal Örgütleme: Kişiler hayatlarını kolaylaştırmak için maruz kaldıkları
uyarıcıları “seçicilik” ilkesi ile aldıktan sonra hatırlamayı daha iyi yapabilmek
için bunları gruplandırarak organizasyonlar (Arslan, 2014: 66).
Algısal Yorumlama: Kişi maruz kaldığı uyarıcıları yorumlayarak anlam
yüklemesi ile uyarıcı hakkında genelleme yapma imkânı bulur. Tüketiciler bir
üreticinin pazara sunduğu üründen (uyarıcı) tatmin olmuşsa daha sonra aynı
üreticinin pazara sunduğu yeni ürünleri aynı şekilde değerlendirerek
(genelleme) olumlu bir davranış gösterebilir. Burada tüketici tecrübelerinden
hareketle, uyarıcıya aynı anlamı yükleme şeklinde bir yorum yapmaktadır
(Arslan, 2014: 66).
Özellikle çeşitli forum, blog, sosyal paylaşım siteleri marka ve
ürünlerin algılanmasında tüketicileri yönlendirebilmektedir. Çünkü tüketici
satın alma kararı öncesi internetten yapmış olduğu araştırmalar kendi algısını
oluşturmaya yöneliktir. Tüketicilerin alışveriş yapacağı siteye ilişkin fiyat,
değer, risk vb. algılar tüketicilerin satın alma kararını etkilemektedir.
1.6.3.3. Öğrenme
İnsanı diğer canlılardan ayıran temel niteliklerden birisi ve en önemlisi
öğrenme yeteneğidir. Yaşam ile ilgili birçok şey öğrenildiği gibi, tüketim ve
tüketim ile ilgili davranışlarda öğrenilir. Hangi markaları seçeceğimize,
aldığımız ürünleri nasıl tüketime hazır duruma getireceğimize öğrenme ile
karar veririz. Keyifli bir arkadaş toplantısında, içtiğimiz kahvenin belirli bir
marka olmasını istememiz, arkadaşlardan görüp pek beğendiğimiz deodorantın
sadık bir tüketicisi olmamız ya da örnek ürün formunda denediğimiz şampuanı
satın almamız öğrenmelerimizin sonucudur. Eğer deneyimlerimiz bize satın
alma ve tüketmede yol göstermeseydi ve her tüketim durumunda yeniden
37
öğrenme durumu ile karşı karşıya kalsaydık daha çok enerji ve zaman
harcamamız gerekecekti (Odabaşı ve Barış, 2014: 77).
Tüketici karar alma sürecinde tüketicinin dikkati çekilerek pazarlama
mesajlarının algılanmasından sonra mesajın tüketici tarafından öğrenilmesi
gerekmektedir. Öğrenme insan davranışlarında deneyim sonucu oluşan
değişiklikleri ifade eder. Yani, öğrenme bir şeyin öğrenilmesi, bilgilerin zihne
kaydedilmesi ile kalmayıp, o insanın öğrenme sonucunda davranışlarının
değişmesini de gerektirmektedir (Koç, 2013: 174). Pazarlama açısından
öğrenme, bireyin gelecekteki benzer davranışlarını yönlendiren, satın alma ve
tüketime ilişkin bilgileri ve deneyimleri kazandıkları bir süreçtir (Schiffman ve
diğerleri, 2014: 200). Pazarlamacı, mal ve hizmetlerle ilgili, olumlu bilgi ve
tutumların tüketiciye öğretilerek, o malın veya hizmetin satın alınmasını
sağlamaktadır (Karabacak, 1993: 92).
Pazarlama ve tüketici davranışları aşısından öğrenme pazarlama
iletişimi aracılığıyla hedef kitlenin öğrendikleri sonucunda davranışlarını
değiştirmesi, reklamı yapılan ürünü satın alması (veya daha fazla/daha sık satın
alması) anlamına gelmektedir. Eğer tüketici bir ürünü alıp denediğinde tatmin
oluyorsa öğrenme pekiştirilmiş olur. Böylelikle tüketici bu ürünü daha sonra
almaya devam etme eğiliminde olabilir. Eğer ürünü beğenmemişse, öğrenme
yine gerçekleşir. Fakat bu sefer öğrenme olumsuz yönde olur ve tüketici o
ürünü almamaya özen gösterme davranışına girebilir (Koç, 2013: 174).
Pazarlamacı, ürüne ilişkin satın alma davranışını karmaşık karar verme
davranışından alışkanlık halinde karar verme davranışına dönüştürerek marka
bağlığı yaratma ya da rekabeti aşmak için, tüketicileri seçici davranışa
yöneltmede, markayı ve markaya ilişkin bilgileri tüketicilere öğretir (İslamoğlu
ve Altunışık, 2013: 114).
Var olan davranışların ve alışkanlıkların değişebilmesi için tüketicinin
ihtiyacını istediği, beklediği gibi karşılayamaması gerekir. Tüketici,
ihtiyaçlarının tatminini sağlayabilmek için en iyi tüketim uygulamasını,
öğrenme yolunu tercih edecektir. Satın almayı nasıl gerçekleştireceği, nasıl ve
nerede ne kadar tüketeceğini öğrenerek davranır. Bu davranışı olumlu
yapabilmek için pazarlama yönetimi, tüketicilerin deneyimlerinin olumlu
olmasına çalışarak onların “marka bağlılığı” yaratmasına yardımcı olmaya
çalışır. Böylece, “müşteri bağlılığı ” tekrarlanan bir davranış sonucu ortaya
çıkan marka bağlılığı ile gerçekleştirilmeye çalışılır (Erdoğan ve diğerleri,
2013: 56).
38
Tüketici davranışları yazınında, öğrenme kuramına ilişkin olarak iki
farklı bakış açısının olduğu gözlenmektedir: davranışçı (çağrışımcı) öğrenme
ve bilişsel (zihinsel) öğrenme. Davranışçı kuramlar, öğrenmeyi belirli dışsal
uyarıcılara karşı tepki vermede koşullanma davranışı olarak ele alırken, bilişsel
kuramlar öğrenmeyi tamamen zihinsel bir sürecin sonucu olduğunu
öngörmektedir (İslamoğlu ve Altunışık: 2013: 117 - 118).
Özetlenecek olunursa öğrenme, insan davranışlarının çeşitli
deneyimler sonucunda değişmesi, bu davranış değişikliklerinin uzunca bir
süre devam ettirilerek davranışlarda süreklilik sağlanmasıdır. Uzunca bir süre
devam ettirilmeyen davranış değişiklikleri öğrenme kapsamında
değerlendirilmemektedir. Davranış değişiklilerinin devam ettirilmesi
tekrarlarla mümkün olmaktadır. Pazarlamada tüketiciler aynı mesajlara tekrar
tekrar maruz bırakılarak ürün ve markaların öğretilmesi amaçlanmaktadır.
1.6.3.4. İnanç ve Tutumlar
Tüketicileri ürün ve markalar hakkında pozitif duygulara sevk etmek
pazarlamacılar için önemli bir amaçtır. Tüketicilerin olumlu duygular beslediği
ürünleri satın alma ihtimalinin yüksek olduğu bilinmektedir (Szmigin ve
Piacentini, 2015: 198).
İnanç, herhangi bir konu hakkında kişinin sahip olduğu tanımlayıcı
düşüncelerdir. İnançlar gerçek bilgimize, fikirlere, dine dayanır ve duygusallık
taşıyabilir. Yanlış inançlar satın almayı engelliyorsa, pazarlamacılar bu yanlışı
düzeltmek için kampanyalar düzenleyeceklerdir. İnsanların, din, politika, giyim
kuşam, müzik gibi hemen hemen her konuya ilişkin bir tutumu vardır. Tutum
kişinin bir obje ya da fikre karşı nispeten tutarlı değerlerini, duygularını ve
eğilimleri olarak tanımlanmaktadır. Tutumlar insanların zihninde beğenme ve
beğenmeme kavramlarının çerçevesini oluşturur ve insanların bir şeye
yakınlaşması ya da bir şeyden uzaklaşmasını sağlar (Kotler ve Armstrong,
2012: 150).
Başka bir tanıma göre ise, tutum bireyin belirli bir nesneye ya da
sembole ilişkin olumlu ya da olumsuz duyularını ifade eder. Tutum inançları da
etkiler. İnanç ise, kişisel deneye veya dış kaynaklara dayanan doğru veya
yanlış bilgileri, görüşleri ve kanıları kapsar. Mamul türü ve marka seçiminde
tüketici tutumlarının etkili olduğu, satın alma kararlarının da geniş ölçüde
bunlardan etkilendiği belirlenmiştir. Tutumlarda kişinin geçmişteki
deneyimleri, aile ve yakın çevresi ile olan ilişkileri ve ayrıca kişiliği rol oynar
(Mucuk, 2007: 76).
39
Tutumları oluşturan üç temel unsur bulunmaktadır. Bu üç temel alt
unsur; bilişsel, duygusal ve davranışsal unsurlardır. Yeni bir tutum
oluşturulması veya mevcut tutumların değiştirilmesinde bu üç unsuru etkin bir
şekilde kullanmak oldukça önemlidir. Tutumlar oluşturulurken ya da mevcut
tutumlar değiştirilirken bu üç unsurun hepsini ele alan pazarlama iletişimi
mesajları kullanılmaya çalışılmalıdır (Koç, 2013: 277 - 278).
Bilişsel unsur, tutumların fikir, bilgi ve inançlardan oluşan rasyonel
unsurudur ve anlama, değerlendirme, planlama, karar verme ve düşünme ile
ilgilidir. Duygusal unsur, bilgi unsurunun aksine, tarafsız bir bilgiden ziyade
olumlu (mutluluk, neşe, takdir ve tatmin) ve olumsuz bir his ve duygu
(pişmanlık, kızgınlık, can sıkıntısı, korku vs.) barındırır. Duygusal sistem
büyük ölçüde reaktiftir ve insanlar duygusal tepkileri üzerinde çok az bir
kontrole sahiptirler. Davranışsal unsur ise, bir tutumun davranışa dönüşme
eğilimini ve olasılığını ifade etmektedir. Bir ürünün satın alınması veya bir tatil
yöresine gidilmesi olasılığı bu unsur ile ilgilidir (Koç, 2013: 279 - 287).
Bilişsel unsur, kişinin bir nesneye yönelik düşünce ve inançlarını oluşturur.
Örneğin, Malbora ile Samsun sigaralarının hangisinin daha sert içimli olduğu,
hangisinin daha doyurucu olduğu konularında inançların ortaya çıkması gibi.
Duygusal unsur, kişinin bir nesneye yönelik duygusal tepkileridir. Kişi, bir
nesneyi olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirip ona göre duygular
beslemektedir. Davranışsal unsur ise, duygusal ve bilişsel unsurlara uygun
olarak hareket etme eğilimini yansıtmaktadır. Davranışsal unsur eylem
yönlüdür (Odabaşı ve Fidan, 2014: 159 - 160).
Tutumun ürün ve markalara olan talebi yönlendirici olması özelliğinden
dolayı, pazarlamacılar tüketicilerde oluşturacakları pozitif duyguları artırarak
ve markalarını tüketicilerin kendilerini özel hissedecekleri duygular yükleyerek
müşteri bağlılığını artırabilir.
Tüketicilerin alışveriş yaptıkları sitelere verdikleri kişisel bilgilerin kötü
niyetli kişilerin eline ulaşacağı endişesi, kredi kartı bilgilerinin çalınması riski,
özellikle bazı ürünlerin internetten satın alınmasının uygun olmaması gibi
nedenler tüketicileri internetten alışveriş yapmaya karşı olumsuz tutum
geliştirmesine sebep olmaktadır.
40
1.6.3.5. Kişilik
Kişilik, kişinin iç ve dış çevresiyle kurduğu, onu diğer bireylerden ayırt
eden, tutarlı ve yapılaşmış bir ilişki biçimidir. Kişilik insanları diğer
insanlardan ayıran ve onları farklı durumlarda farklı hareket tarzına yönelten
özelliklerin toplamı olarak da tanımlanabilir (Koç, 2013: 315).
Her insanın satın alma davranışını etkileyen farklı bir kişilik yapısı
vardır. Kişilik, genellikle kişinin kendisine güven duyması, bağımsız olması,
saygılı olması ve çevresine kolayca adapte olabilmesi gibi çeşitli özelliklerle
ilgilidir. Kişilik tipleri, doğru olarak sınıflanabildiği ve belirli kişilik tipleri ile
ürün ve marka seçimleri arasında güçlü ilişki olduğu gösterilirse, kişilik,
tüketici davranışlarını anlamada faydalı bir değişken olabilir. Örneğin; bir
bilgisayar firması muhtemel müşterilerinin kendilerine güven duyan, üstün
zekâlı ve bağımsız kişiler olduklarını keşfederse bilgisayar reklamlarında
kişilerin bu tür özelliklerini vurgulayacaktır (Kotler, 2002: 93).
Ne tür elbise, mücevherat veya otomobil satın alınacağı tüketicinin
kişiliğini yansıtır. Pazarlamacılar reklam ve diğer tutundurma çalışmalarında
bazen genel tipte tüketicileri hedef alır ve olumlu kişilikte değerleri ve
özelliklerini vurgularlar (Mucuk, 2007: 77).
Kişilik tüketimi etkilemektedir. ABD'de genel olarak kahve içenlerin
daha sosyal oldukları tespit edilmiştir. Nescafe (Neskafe kokusunda davet var)
reklamlarında ürünün sosyal ilişkileri geliştirmede oynadığı rol güçlü bir
şekilde vurgulanmaktadır. Hazır kahve pazarında yaşanan artışta, reklamlarda
gençlerin hedeflenmesi ve reklamlarda sosyalleşme, arkadaşlık kurma
temalarının kullanılması etkili olmuştur (Koç, 2013: 315).
Donthu ve Garcia'nın (1999: 57) çalışmasına göre, interneti alışveriş
için kullananlar ile interneti alışveriş için kullanmayanlar arasında belirli kişilik
özellikleri bakımından önemli farklılıkların olduğunu bulmuşlardır. Bu
çalışmada internetten alışveriş yapanlar yapmayanlara göre daha yenilikçi, risk
alan, daha çok düşünmeden hareket eden ve daha çok çeşit aramaya istekli
oldukları bulunmuştur.
41
İKİNCİ BÖLÜM
İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ
2.1.İNTERNET KAVRAMI, İNTERNETİN GELİŞİMİ VE KULLANIMI
İnsanlık sırasıyla tarım çağı, sanayi çağı ve bilgi çağı olarak
adlandırdığımız üç önemli devre yaşamıştır. Yaklaşık olarak M.Ö. 5000
yıllarında toprağa ilk tohumun atılması ile başlayan ve Sanayi Devrimi’ne
kadar devam eden tarım çağında, servet yaratmanın temel girdisi toprak ve
işgücü iken; sanayi çağında bu girdilere bir de kapital eklenir. 1950’lerde 2.
Dünya Savaşı’nın bitmesinin ardından başlayan bilgi çağına gelindiğinde ise
toprak ve işgücü önemini kaybederken, entelektüel varlığın önemi artar ve bilgi
en değerli sermaye olur (Yılmaz, 2008:2’den aktaran Cankorkmaz, 2010: 112).
İnsanoğlunun belki de en önemli buluşlarından birisi olarak tarihe
geçen internet, günlük hayatın hemen hemen her noktasında yerini almıştır.
Çok yakında internetten önce nasıl yaşadığımızı sorgulamaya başlayacağız.
Evimizde, iş yerimizde, mobil telefonumuzda internet her an kullanıma
hazırdır. İnternet iş modellerinin yarattığı yeni hizmetlerin birini kullanmadan
bir başkası piyasaya duyuruluyor (Kırcova, 2012: 1). İnternetin toplumda her
kesimi etkileyen temel bir ihtiyaç haline gelmesiyle, işletmeler de ticari
faaliyetlerinde interneti sıkça kullanmaya başlamış böylelikle internet zamanla
ticari faaliyetlerin de olmazsa olmazı haline gelmiştir. İnternetin etkileri göz
önüne alındığında internet kavramı, internetin gelişimi ve kullanımının
bilinmesi önem taşımaktadır.
2.1.1. İnternet Kavramı
İnternet, dünya genelindeki bilgisayar ağlarını ve kurumsal bilgisayar
sistemlerini birbirine bağlayan elektronik iletişim ağıdır. İnternet sözcüğü
Türkçeye İngilizceden olduğu gibi geçmiş bir birleşik sözcüktür. İnternet
yerine
zaman
zaman
sadece
net
sözcüğü
de
kullanılır
(http://ds.anadolu.edu.tr/). İnternet kelime anlamı olarak bakıldığında “Inter
connected set of Networks” yani birbirine bağlı bilgisayar ağları kelimelerinin
İngilizcesinden kısaltılmış bir kelimedir. Türk Dil Kurumu ise internetin
tanımını “Bilgisayar ağlarının birbirine bağlanması sonucu ortaya çıkan,
herhangi bir sınırlaması ve yöneticisi olmayan uluslararası bilgi iletişim ağı,
(Genel Ağ)” olarak yapmaktadır (MEB, 2011: 3).
42
Bilgi ve iletişim teknolojisinin sembolü haline gelen internet; her an
güncellenebilme özelliğine sahip, iki yönlü iletişimi kullanarak,
bireyselleştirilmiş bilgilerin bazı kişilerarası iletişim olanakları ile daha geniş
kitlelere ulaşımını sağlayan bir iletişim aracıdır. Diğer bir deyişle İnternet;
birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı olduğu, world wide web (www)
yani dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. TCP/IP
(Transmission Control Protocol/Internet Protocol) adı verilen ve bir nevi
bilgisayarların adresi olan protokol ile internet erişimli tüm bilgisayarları
birbirine bağlar; insanları, toplumları bir araya getirir ve bilgi kaynaklarına
ulaşmayı sağlar (Aktaş, 2010: 148).
Schwartz (2010: 390 - 392) internetin tanımını 6 kelimeyle açıklamıştır.
Bunlar altyapı, organizasyon, ticaret, denetim, bağlantı ve arayüzdür. Altyapı,
internetin gelişimini büyük oranda etkileyen internet ve bilgi teknolojisindeki
gelişmeler, sistemler ve standartları; organizasyon, ulaşılmak istenen bilgileri
çekme, dizinleme, arama ve düzenleme faaliyetlerini; ticaret, işletmelerin
iletişim biçimini ve ticari işlemlerin yapılış şeklini değiştiren sanal ortamda
yapılan ticari işlemleri; denetim, sanal ortamdaki hak ihlalleri, yargısal işlemler
ve özgürlük sorunlarını; bağlantı, bilgi kaynaklarının bilgisayar ağları
üzerinden ilişkilendirilmesini; arayüz, sanal dünyaya girmemizi ve karşılıklı
etkileşim kurmamızı sağlayan yapıyı ifade etmektedir.
İnternetin insanlar tarafından kabul edilmesi diğer teknolojik araçlara
göre daha çabuk olmuştur. Radyo, televizyon, bilgisayar ve internetin 50
milyon kullanıcıya ulaşma süreleri farklılık göstermektedir. Radyonun 50
milyon kullanıcıya ulaşma süresi 38 yıl sürerken, televizyon 13 yıl, bilgisayar
10 yıl, internet ise 5 yıl gibi kısa bir sürede 50 milyon kullanıcıya ulaşmıştır.
İnternet daha fazla insana daha kısa sürede daha hızlı ulaşmıştır. İnternetin bu
şekilde hızlı gelişmesi, hükümetten iş dünyasına kadar tüm kurum ve
kuruluşlar tarafından dikkate alınması gerektiğini göstermektedir (Ettenberg,
2002: 6).
İnternetin tüm dünyada hızla gelişimi iş hayatını ve insanların iş yapma
şekillerini de değiştirmiştir (Rowley, 1996’ dan aktaran, Pi ve Sangruang:
2011: 275) İnternet işletme ve tüketicilere göre uyarlanabilmiş, ürün ve
hizmetlerin dağıtımını ve nasıl tüketileceğini etkilemiştir. İnternetin yarattığı
düşük maliyetler hem işletmeler hem de tüketiciler için yeni ve güçlü bir bilgi
ve iletişim kanalı olmuştur (Al-maghrabi ve Dennis, 2010: 31). İşletmeler
interneti müşterilerle iletişim kurma, ürün satma, geribildirim alma ve müşteri
memnuniyetini ölçme gibi amaçlar için kullanmaktadır. Müşteriler de sadece
ürün satın almak için değil aynı zamanda eğer bir ürünü fiziki bir mağazadan
43
alacaklarsa, fiyatları ve ürün özelliklerini karşılaştırma, satın alma sonrası
hizmetleri araştırmak için de interneti kullanmaktadırlar (Pı ve Sangruang,
2011: 275 - 276). Ayrıca internet pazarlama açısından farklı bir ortamın, farklı
bir dağıtım kanalının ve farklı bir rekabet aracının doğmasını sağlamıştır.
İşletmeler için fiziki ortamların yanı sıra sanal ortamlar ve web siteleri
sayesinde rekabetin boyutu değişmiştir. İşletmeler hem kurumsal anlamda hem
de pazarlama anlamında web siteleri oluşturmaya başlamışlardır. Kurumsal
web sitelerinde şirket hakkında bilgilere yer vermektedirler. Böylece, şirketler,
topluma ve müşterilerine daha şeffaf hale gelmişlerdir. Pazarlama anlamındaki
web sitelerinde ise, sadece fiziki bir mağazada değil, aynı zamanda web
üzerinden de ürün ve hizmetlerini satışa sunmuşlardır (Özgüven, 2011: 47).
2.1.2. İnternetin Gelişimi ve Kullanımı
Günümüzde internet bütün dünyaya yayılmış milyonlarca insana hizmet
veren önemli bir gereksinim halini almıştır (MEB, 2006: 14). İnternetin
gelişimine bakıldığında bilgisayarın gelişimine paralellik göstermektedir.
Dünyada internettin kullanımı yaygınlaştıkça, Türkiye'de de buna benzer
biçimde kullanım yaygınlaşmıştır. Bu kapsamda dünyada internetin gelişimi ve
kullanımı akabinde de Türkiye'de internetin gelişimi ve kullanımı başlıkları ele
alınmıştır.
2.1.2.1. Dünyada İnternetin Gelişimi ve Kullanımı
İnternet, bilgisayar ağlarının birbirine bağlanmasıyla oluşan ve böylece
tüm dünyayı birbirine bağlayan devasa büyüklükteki bir bilgisayar ağıdır.
Bilgisayar ağı ise, iki ya da daha fazla bilgisayarın birbirine bağlanmasıdır.
Bilgisayarların birbirine bağlanması fikri ilk olarak 1962’de, ABD’de
Masachusettes Teknoloji Enstitüsü’nden J. Licklider tarafından ortaya
atılmıştır. Licklider’in, önermiş olduğu yapı ARPA (Advanced Research
Projects Agency) veya DARPA (Defense Advanced Research Projects
Agency) tarafından daha da geliştirilmiştir. Bu yapı daha sonra ARPANET
(Advanced Research Projects Authority Net) adıyla kullanılmıştır (Yayla,
2010: 7 - 8)
1969 yılında, Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı ARPA
biriminin oluşturduğu ARPANET (Advanced Research Projects Authority Net)
sistemiyle, internetin ilk adımları atılmıştır. Öncelik olarak herhangi bir
nükleer yıkım sonrasında iletişimi sağlamak amacıyla ABD üzerindeki belli
bilgisayarların bir ağ olarak birleştirilmesinden oluşturulan ARPANET,
özellikle 1990 yılından itibaren tüm dünyadaki binlerce bilgisayarın bir ağ
44
üzerinde toplanmasına ön ayak olmuştur (Kalkota ve Whinston, 1996: 22 32'den aktaran, Eren; 2009: 3).
Bugünkü internetin temelini oluşturan bu projede daha sonra aynı ağa
başka yeni bilgisayarların eklenmesiyle giderek genişlemiştir. Ortaya çıkan ağ
üzerinden iletişim giderek artmış ve çok sayıda kullanıcının yararlandığı
elektronik mektup, tartışma listeleri, forumlar, dosya transfer hizmetleri gibi
yeni kullanım alanları ortaya çıkmıştır. ARPANET'ten başka bilimsel amaçlı
NSFNET (National Science Foundation) 1986 yılında, ticari amaçlı
(Compuserve) gibi yeni ağlar da kullanıma açılmıştır. İlk olarak 1973 yılında
birbirinden farklı ağların aralarında veri iletimi sağlayabilecekleri, ortak bir dil
oluşturularak birleştirilmeleri kararlaştırılmıştır (Kırcova, 2012: 5).
Bütün ağların ortak bir dil konuşması gerekliliğinden yola çıkarak
İsviçre’de CERN laboratuarlarında çalışmalar sürdüren Tim Berners-Lee
1989’da önce hiper metin işaretleme dilini (Hyper Text Markup Language –
HTML) ve dünya çapında ağ olarak Türkçeleştirdiğimiz, internet adreslerinin
başına eklediğimiz www (World Wide Web) olarak tanımladığımız bilgi
paylaşım sistemini kurmuştur (http://ds.anadolu.edu.tr/). Tim Berners-Lee' nin
"World Wide Web"i icat etmesiyle bugünkü anlamda internet ortaya çıkmıştır.
Bu sistem hipertekst (hypertext) adı verilen ve görsel temele dayanan bir
özellik taşımaktaydı. Buna göre yazılı ve görsel mesajlar kolaylıkla
iletilebilecek her türlü bilgi kolay bir şekilde paylaşılabilecekti (Kırcova, 2012:
6).
World Wide Web, internet kullanımı ve kullanıcı sayısının artmasında
önemli rol oynamıştır. Ocak 1993’te internet üzerinde yalnızca 50 adet web
sitesi bulunmaktaydı. 1993’ün mart ayında tüm internet trafiğinin yüzde 0,1’i
web üzerinden gerçekleşmekteyken ekim ayında internetteki web sitesi sayısı
500’e ulaşmış, toplam internet trafiği içinde webin payı yüzde 1’e çıkmıştır.
1994 yılında ise internetle ilgili standartların oluşturulmasıyla yeni tarayıcı
programlar piyasaya çıkmıştır (MEB, 2011: 4).
Yirminci yüzyılın en önemli buluşlarından biri sayılan internet
teknolojisindeki gelişmeler insanların gündelik yaşamını pek çok yönden
kolaylaştırmaktadır (Çabuk ve diğerleri, 2012: 36). İnternetin sağladığı
kolaylıklar sayesinde birçok ürün internetten sipariş edilebilmekte, sayısız
hizmetten zahmetsizce faydalanılabilmektedir. İnternete kolay ulaşımın da
etkisiyle tüm dünyada internet kullanıcı sayısı artmaktadır. Aşağıdaki şekilde
2014 yılı internet kullanıcılarının Dünya’daki bölgelere göre dağılımı
görülmektedir.
45
4% 1%
Asya
10%
10%
Avrupa
46%
Kuzey Amerika
11%
Latin Amerika
19%
Afrika
Orta Doğu
Okyanusya/Avustralya
Şekil 2-1: İnternet Kullanıcılarının Dünya’daki Bölgelere Göre Dağılımı
- 2014 Q2
Kaynak: http://www.internetworldstats.com/stats.htm
İnternet kullanıcılarının dünyadaki bölgelere göre dağılımına göre
kullanıcı sayısı en fazla olan bölge %46 oran ile Asya kıtasıdır. Asya kıtasını
takiben 2. sırada %19 ile Avrupa kıtası, 3. sırada %11 oranında Kuzey
Amerika kıtası takip etmektedir. Latin Amerika ve Afrika % 10 oranında eşit
oranda kullanıcı yüzdesine sahipken Orta Doğu %4 ve Okyanusya %1 kullanıcı
oranına sahiptir.
İnternet World Stats 2014 yılı dünyada internet kullanıcı sayısı ve nüfus
istatistik verileri Tablo 2-1' de yer almaktadır.
Tablo 2-1: Dünyada İnternet Kullanıcı Sayısı ve Nüfus İstatistikleri-2014
Dünya
Bölgeleri
Afrika
Asya
Avrupa
Ortadoğu
Kuzey
Amerika
Kuzey
Amerika
Okyanusya/
Avustralya
DÜNYA
TOPLAM
1,125,721,038
3,996,408,007
825,824,883
231,588,580
İnternet
Kullanıcıları
31 Aralık
2000
4,514,400
114,304,000
105,096,093
3,284,800
İnternet
Kullanıcıları
En Son
Veriler
297,885,898
1,386,188,112
582,441,059
111,809,510
353,860,227
108,096,800
612,279,181
Nüfuz
etme (%
Nüfus)
Artış
2000-2014
Dünyada %
Olarak
Kullanıcılar
26.5 %
34.7 %
70.5 %
48.3 %
6,498.6 %
1,112.7 %
454.2 %
3,303.8 %
9.8 %
45.7 %
19.2 %
3.7 %
310,322,257
87.7 %
187.1 %
10.2 %
18,068,919
320,312,562
52.3 %
1,672.7 %
10.5 %
36,724,649
7,620,480
26,789,942
72.9 %
251.6 %
0.9 %
7,182,406,565
360,985,492
3,035,749,340
42.3 %
741.0 %
100.0 %
Nüfus
(2014 Tahmini)
Kaynak: http://www.internetworldstats.com/stats.htm
46
Tablo 2-1'e göre dünyada en fazla internet kullanıcı sayısı yaklaşık
olarak 1 Milyar 386 Milyon kişi olan ve tüm dünyadaki internet
kullanıcılarının yaklaşık olarak % 46’sını temsil eden Asya kıtasında
bulunmakta, en az kullanıcı sayısı ise yaklaşık %1 oranla 27 milyon kullanıcısı
bulunan Okyanusya kıtasında bulunmaktadır. Dünyada 2014 yılı toplam
internet kullanıcı sayısı yaklaşık olarak 3 milyar 35 milyon kişi olup, 2000 yılı
ile 2014 yılı arasında internet kullanıcı sayısında %741 gibi bir artış
yaşanmıştır. İnternet kullanımındaki bu artış internetin hayatımızın her
alanında hızlı bir şekilde yer edindiğini göstermektedir.
Tablo 2-2'de ise dünyada en fazla internet kullanıcı sayısına sahip 20
ülke sıralanmıştır.
Tablo 2-2: Dünyada En Fazla İnternet Kullanıcı Sayısına Sahip 20 Ülke
Sıra No
Ülke veya Bölge
1.
Çin
2.
ABD
3.
Hindistan
4.
Brezilya
5.
Japonya
6.
Rusya
7.
Almanya
8.
Nijerya
9.
İngiltere
10. Fransa
11. Endonezya
12. Meksika
13. İran
14. Filipinler
15. Mısır
16. Kore
17. Vietnam
18. Türkiye
19. İtalya
20. İspanya
İlk 20 Ülke
Dünyanın Geri Kalanı
Toplam Dünya
İnternet Kullanıcıları
(Aralık 2013)
620,907,200
268,507,150
195,248,950
109,773,650
109,626,672
87,476,747
69,779,160
67,319,186
57,266,690
55,221,000
55,000,000
52,276,580
45,000,000
44,200,540
43,065,211
41,571,196
41,012,186
37,748,969
36,058,199
35,705,960
2,072,765,246
729,713,688
2,802,478,934
Nüfuz etme (% Nüfus)
45.8 %
84.2 %
15.8 %
54.2 %
86.2 %
61.4 %
86.2 %
38.0 %
89.8 %
83.3 %
21.7 %
43.5 %
55.7 %
41.1 %
49.6 %
84.8 %
43.9 %
46.3 %
58.5 %
74.8 %
43.6 %
30.1 %
39.0 %
Kaynak: http://www.internetworldstats.com/stats.htm
Tablo 2-2'de görüldüğü üzere sayısal olarak en fazla kullanıcıya sahip
olan Çin’de yaklaşık olarak 621 milyon internet kullanıcısı mevcutken toplam
47
internet kullanıcı sayısının ülke nüfusuna oranı %45,8’dir. 20 ülke arasında en
az kullanıcı sayısına sahip ülke İspanya yaklaşık olarak 36 milyon internet
kullanıcı sayısına sahipken nüfusun %74,8’i internet kullanıcısıdır. Oransal
olarak en fazla internet kullanıcı oranına sahip olan ülke %89,8 oranında
internet kullanıcısı bulunan İngiltere’dir. İngiltere’de yaklaşık olarak 57 milyon
internet kullanıcısı bulunmaktadır. Oransal olarak Hindistan’da internet
kullanıcılarının oranı %15,8 iken, bu oran 195 milyon kişiye tekabül
etmektedir. Türkiye’de ise internet kullanıcı sayısı yaklaşık olarak 38 milyon
kişi olup, bu kişilerin ülkemiz nüfusuna oranı %46,3’tür. Türkiye 20 ülke
arasında kullanıcı sayısına göre 18. sırada yer almaktadır.
2.1.2.2. Türkiye'de İnternetin Gelişimi ve Kullanımı
Türkiye’nin internetle tanışması 1986 yılına uzanmaktadır. O dönemden
günümüze Türkiye’de internetin yıllar itibariye göstermiş olduğu gelişmeler
aşağıda
belirtilmiştir
(http://www.denizergurel.net/turkiye-ve-dunyadainternetin-kisa-tarihi/).
1986 - EARN (European Academic and Research Network)/BITNET (Because
It’s Time Network) bağlantılı TÜVEKA (Türkiye Üniversiteler ve Araştırma
Kurumları Ağı) adlı geniş alan ağları üniversiteler ve akademik kuruluşlar
arasında tesis edilmiştir.
1991 – ODTÜ ve TÜBİTAK, internet teknolojilerini kullanan yeni bir ağ
oluşturmak için bir proje başlatmıştır.
1992 – Proje kapsamında ilk deneysel bağlantı Ekim ayında Hollanda’ya
yapılmıştır.
1993 – 12 Nisan tarihinde PTT’den sağlanan kiralık hat ile, ODTÜ Bilgi İşlem
Daire Başkanlığı sistem salonundaki yönlendiriciler kullanılarak, ABD’de
NSFNet (National Science Foundation Network)’e ilk internet bağlantısının
gerçekleşmiştir. Bu ilk bağlantının hızı 64 Kbps’tir (KiloByte per second).
1994 – Ege Üniversitesi internet ağına bağlanmıştır.
1995 – İnternet bağlantı hızı iki katına çıkarılarak 128 Kbps’ye yükseltilmiş,
Bilkent ve Boğaziçi Üniversiteleri internet ağına bağlanmıştır.
48
1996 – İnternet bağlantı hızı son bir yıl içerisinde ulaştığı seviyenin 4 katına
yani 512 Kbps’a çıkmış ve İstanbul Teknik Üniversitesi internet ağına
bağlanmıştır.
1996 – TÜBİTAK, Askeri Okullar, Harp Akademileri, Polis Akademileri, Türk
Tarih Kurumu, Milli Kütüphane, YÖK, ÖSYM, Türkiye Atom Enerjisi
Kurumu ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Ar-Ge birimlerinden oluşan toplam 176
birime hizmet veren Ulusal Akademik Ağ (ULAKNET) kurulmuştur.
1996 – Türk Telekom’un ticari kuruluşların ve internet servis sağlayıcılarının
internetten yararlanmasını sağlayan TURNET projesi hayata geçirildi. İkisi
İstanbul (2 Mbps – 512 Kbps) biri Ankara (2 Mbps) olmak üzere üç ticari hat
üzerinden internet servis sağlayıcılarına erişim sunulmaya başlanmıştır.
1997 – İnternet servis sağlayıcılarının sayısı 80’i geçmiştir. İnternet servisi alan
ve internet erişimi olan ticari şirket sayısı 10.000′e, internete bağlı bilgisayar
sayısı 30.000′e, internet kullanan kişi sayısı ise yaklaşık 250.000′e ulaşmıştır.
2003 – Bu yıl Genişbant internet bağlantısına sahip abone sayısı 18 bin kişidir.
2007 – 4 Mayıs tarihinde internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi
ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkındaki 5651
sayılı kanun kabul edilmiştir. Kanun kapsamında yapılan bu düzenlemelerle,
katalog suçlar ve Atatürk’e hakaret suçlarını işleyen internet yayınlarına,
mahkeme kararıyla erişim engellemesi yapma imkânı verilmiştir.
2008 – Türkiye’deki internet yasaklarının en popüleri olan YouTube erişim
yasağı başlamış ve 2,5 yıl sürmüştür.
2012 – İnternet kullanıcılarının sayısı 35 milyona ulaşmıştır. Genişbant internet
bağlantısına sahip abone sayısı 14 milyon, Facebook kullanıcılarının sayısı 31
milyon, Twitter kullanıcılarının sayısı ise 7 milyon kişidir.
2013 – Türkiye’de Facebook kullanıcılarının sayısı 32 milyon 700 bine,
Twitter kullanıcıları ise 12 milyon kişiye yükselmiştir. Türkiye internet
nüfusunun toplam nüfusa oranı karşılaştırıldığında, yüzde 31.1’lik yaygınlık
oranı ile dünyanın en yoğun Twitter kullanan ülkesi oldu.
2013 – 17 Aralık tarihinde 5651 sayılı internet yasasında önemli değişikliklerin
yapılacağı kanun teklifi TBMM’de tartışılmaya başlanmıştır.
49
Türkiye’de internetin gelişimine paralel olarak kullanıcı sayısı da
artmıştır. Internet World Stats verilerine göre Türkiye’de internet kullanıcı
sayısı ve bu kullanıcıların ülkemiz nüfusuna oranları aşağıdaki tabloda
görülmektedir.
Tablo 2-3: Türkiye’de İnternet Kullanıcıları ve Nüfus İstatistikleri
Yıllar
2000
2004
2006
2010
Kullanıcı Sayısı
2,000,000
5,500,000
10,220,000
35,000,000
Nüfus
70,140,900
73,556,173
74,709,412
77,804,122
% Nüfus
2,9 %
7,5 %
13,9 %
45,0 %
Kaynak: http://www.internetworldstats.com/euro/tr.htm
Tablo 2-3 incelendiğinde Türkiye’de yıllar itibariyle hem internet
kullanıcı sayısının hem de nüfus içindeki internet kullanıcı sayısının artığı
görülmektedir.
TUİK Hanehalkı Bilişim Teknolojileri Kullanım Araştırması
sonuçlarına göre 2014 yılında Türkiye’de bilgisayar ve internet kullanım
oranları 16-74 yaş grubundaki bireylerde sırasıyla %53,5 ve %53,8 olduğu
belirtilmiş ve bu oranlar erkeklerde %62,7 ve %63,5 iken, kadınlarda %44,3 ve
%44,1’dir. Bilgisayar ve internet kullanım oranları, 2013 yılında %49,9 ve
%48,9’du. Bilgisayar ve internet kullanım oranlarının en yüksek olduğu yaş
grubu 16-24 yaş aralığı olduğu belirlenmiştir. Bilgisayar ve internet kullanımı
tüm yaş gruplarında erkeklerde daha yüksek bulunmuştur. Bu araştırmaya göre
interneti 2014 yılının ilk üç ayında hemen her gün veya haftada en az bir defa
kullanan 16-74 yaş grubu düzenli internet kullanıcılarının oranı %44,9 olduğu
bulunmuştur. Bu oran, 2013 yılının aynı döneminde %39,5’di
(http://www.tuik.gov.tr/).
Aynı araştırma sonuçlarına göre 2014 yılı Nisan ayında Türkiye
genelinde hanelerin %60,2’si internet erişim imkânına sahiptir. Bu oran 2013
yılının aynı ayında %49,1’di. Evden internete erişimi olmayan hanelerin
%42,8’i evden internete bağlanmama nedeni olarak internet kullanımına
ihtiyaç duymadıklarını belirtmişlerdir. Bunu %31,9 ile internet bağlantı
ücretlerinin yüksekliği takip etmiştir. Genişbant internet erişim imkânına sahip
hanelerin oranı %57,2 oldu. Buna göre hanelerin %37,9’u sabit genişbant
bağlantı (ADSL, kablo TV altyapısı üzerinden kablolu internet, fiber vb.) ile
internete erişim sağlarken, %37’si mobil genişbant bağlantı ile internete erişim
50
sağladı. Darbant bağlantı ise hanelerin %6’sında internet erişimi için kullanıldı
(http://www.tuik.gov.tr/).
Şekil 2-2: 2007 - 2014 Yılları Arasında Türkiye’deki İnternet ve
Bilgisayar Kullanımı İle İlgili Temel Göstergeler
Kaynak: http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16198
Yukarıdaki şekilde 2007 - 2014 yılları arasında Türkiye’deki internet ve
bilgisayar kullanımı ile ilgili temel göstergeler incelendiğinde, yıllar itibariyle
internet erişimi olan hane sayısı, 16 - 74 yaş grubu bireylerde bilgisayar
kullanım oranı ve 16 - 74 yaş grubu bireylerde internet kullanım oranı
artmıştır.
TUİK’in araştırmasına göre 2014 yılı internet kullanan bireylerin
internet üzerinden kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi verme ya
da satın alma oranı %30,8 olmuştur. Önceki yıl İnternet üzerinden alışveriş
yapanların oranı ise %24,1’di. İnternet üzerinden alışveriş yapan bireylerin
2013 yılı Nisan ile 2014 yılı Mart aylarını kapsayan on iki aylık dönemde
%51,9’u giyim ve spor malzemesi, %27’si ev eşyası (Mobilya, oyuncak, beyaz
eşya vb), %26,8’i seyahat bileti, araç kiralama vb., %24,9’u elektronik araçlar
(Cep telefonu, kamera, radyo, TV, DVD oynatıcı vb.), %15,9’u kitap, dergi,
gazete (e-kitap dahil) almıştır (http://www.tuik.gov.tr/). Bu veriler ışığında
günümüzde internetten alışveriş yapmanın yaygınlaştığı ve benimsendiğini
söylemek mümkündür.
51
2.2. ELEKTRONİK TİCARET
İnternetin gelişimi ve e-ticaret sayesinde ticari sınırlar ortadan
kalkmaktadır. E-ticaret işletmelere dünyanın her yerinde bulunan tüketicilere
doğrudan ulaşma imkânı sağlamaktadır (Al-Maghrabi ve diğerleri, 2009: 4). Eticaret geniş bir tüketici kitlesine zaman tasarrufu, uygunluk, geniş ürün
seçeneği ve karşılaştırma fırsatları sunmaktadır. E-ticaret, elbiseden
ayakkabıya, bankacılık hizmetlerinden seyahate kadar tüketicilere birçok ürün
ve hizmet seçeneği sunmaktadır (Chuang ve Hu, 2012: 293).
E-ticaret 1980’li yılların ikinci yarısında ortaya çıkmış bir kavram
olmasına rağmen, internet üzerinden e-ticaretin ilk uygulaması 1994 yılında
yapılmıştır. “Amazon.com” adlı web sitesinde ilk kitap satışı o yılda
gerçekleştirilmiştir. 1995 yılında arama motorlarının öncülerinden olan
Yahoo’da ilk arama yapılmıştır. Arama motorları sayesinde, insanları yaptıkları
aramaya göre yönlendirme şansı elde edilince, e-ticaret şirketleri, sattıkları
ürünlerle ilgili olarak internet kullanıcısının arama sonucunda karşısına
çıkabilme veya kullanıcının taradığı sayfanın üstünde veya altında, çıkabilecek
reklâm verme olanağına da sahip olmuşlardır (Yakın, 2011: 2).
E-ticaret için farklı örgütlerin yaptığı tanımlar bulunmaktadır. Dünya
Ticaret Örgütü (WTO) e-ticareti “ürününün üretim, reklam, satış ve
dağıtımının telekomünikasyon ağları yoluyla yapılması” şeklinde tanımlamıştır
(http://www.wto.org/).
Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı e-ticareti, “mal ve hizmetlerin
üretim, tanıtım, satış, sigorta, dağıtım ve ödeme işlemlerinin bilgisayar ağları
üzerinden yapılması” olarak tanımlamıştır (http://www.ekonomi.gov.tr/).
İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) ise e-ticareti, sipariş
alma ve yerine getirme amacıyla dizayn edilmiş metotlarla bilgisayar ağları
üzerinden ürün ve hizmet satın alma işlemi” olarak tanımlamıştır
(https://stats.oecd.org).
Yukarıdaki tanımların kapsamlarında bazı farklılıklar bulunmakla
birlikte temelde ortak unsurları ağırlıklı olarak ihtiva etmektedirler. Bu ortak
unsurlar esas alınarak bir tanım yapmak gerekirse e-ticaret; tüketicilerin,
işletmelerin ve kamu kurumlarının elektronik ortamda (internet ya da intranet)
yazı, ses ve görüntü şeklindeki sayısal bilgilerin işlenmesi, iletilmesi ve
saklanması yoluyla, bilgilenmesi ve araştırma yapması, taahhüde girmesi, mal
ve hizmetlerin müşteriye teslim edilmesi, bedelinin ödenmesi, satış sonrası
52
bakım ve destek hizmetlerinin yerine getirilmesi eylemleri süreci olarak
tanımlanabilir (Canpolat, 2001: 14). Buna göre mal ve hizmetler bu metotla
sipariş edilebilir fakat ödeme ve teslim çevrimiçi ya da çevrimdışı da olabilir.
E-ticaret işlemleri girişimciler, hane halkı, kişiler, devletler, özel ve resmi
örgütler arasında gerçekleşebilir (https://stats.oecd.org).
E-ticaretin bütün dünyada küresel ekonomi ve toplum üzerine temel
etkisi, kuşkusuz ekonomik ve operasyonel etkinlik, rekabetçilik, karlılık ve
bilgi toplumunun ortaya çıkmasındaki katkısı olacaktır. E-ticaret, işletmeler
arasındaki mevcut ticari ilişkileri, firmalardan müşterilere satışları ve
tüketiciler arasında değiş tokuşu kolaylaştırır. Ulusal, bölgesel ve küresel
seviyede ticari çevreyi etkiler ve pazar büyüklüğü, iş imkânlarının
geliştirilmesi, konusunda temel fırsatlar sağlar (Kalaycı, 2008: 142).
Elektronik ticaret araçları telefon, fax, televizyon, elektronik ödeme ve
para transfer sistemleri, EDI (Electronic Data Interchange) ve internet olmak
üzere altı ana araçtır (Çetin, 2014: 67). E-ticaret denilince ilk akla gelen
internet üzerinden yapılan ticari işlemler olmaktadır. Oysa bilgisayarın ve
internet erişiminin gerek sayıca, gerekse teknolojik olarak gelişmediği
dönemlerde de telefon, faks, teleks, televizyon, elektronik ödeme ve para
transfer sistemleri (EFT), elektronik veri değişimi (EVD) gibi teknolojik
temelli araçlar kullanılarak da e-ticaret yapılmaktaydı. Halen kullanılan bu
iletişim araçlarının çoğu tek taraflı iletişim olanağı sunmaktadır ve alışverişin
gerçekleşmesi için birbirine destek sağlaması gerekmektedir. Ancak alıcı ile
satıcının yüz yüze gelme zorunluluğunu ortadan kaldıran bu araçlarla yapılan
ticari faaliyetler de niteliği gereği e-ticarete girmektedir (Coşkun, 2004: 246 ).
Tüketiciler açısından e-ticaret, alışveriş için fazla fiziksel çaba
gerektirmemesi, alışveriş ortamını kişiselleştirmesi, alıcılara zaman ve maliyet
tasarrufu sağlaması ve ürün, marka, fiyat ve firma karşılaştırmalarına imkân
tanıması sebebiyle en popüler internet aktivitesi haline gelmiştir (Yayar ve
Sadaklıoğlu, 2012: 145). İşletmeler ise performanslarını geliştirmek için
bilgisayar ağlarını kullanmaktadırlar. Karlılığın artması, pazar payının artması,
müşteri hizmetlerinin iyileşme ve ürünlerin daha hızlı bir şekilde dağıtımının
sağlanması, işletmelerin e-ticaretten sağladığı yararlardan bazılarıdır. E-ticaret,
sadece ürünlerin online bir katalogdan sipariş edilmesi değildir. Bir işletmenin
elektronik etkileşiminin bütün yönlerini kapsamaktadır. Kısaca e-ticaret, bir
işletmenin bütün taraflarıyla (müşteriler, tedarikçiler, devlet, işçiler,
yöneticiler, vb.) olan iletişimini ve işlemlerini geliştirmek için bilgi
teknolojilerinin kullanılmasını içermektedir (Oğuztürk ve Alparslan, 2011:
150).
53
Türkiye’de her geçen yıl e-ticaret hacmi artmaktadır. Bu durumu
Bankalararası Kart Merkezi verileri de doğrulamaktadır. Bu veriler Tablo 24'de görülmektedir.
Tablo 2-4: Türkiye’de Mektupla/Telefonla Sipariş ve E-Ticaret
İşlemleri
Yıllar
2010 yılı
2011 yılı
2012 yılı
2013 yılı
2014 yılı
İşlem Adedi
148.866.012
196.260.997
213.533.177
236.039.562
273.965.381
İşlem Tutarı (Milyon TL)
24.429,10
35.306,16
42.403,44
50.437,23
70.557,81
Kaynak: Bankalararası Kart Merkezi, 2014
Türkiye’de mektup, telefon ve en önemlisi internet üzerinden
yapılmakta olan alışveriş adetleri ve tutarları yıllar itibariyle ele alındığında
hem işlem adedinin hem de işlem tutarında hızlı bir artış yaşanmıştır.
Türkiye'de e-ticaret hacmi 2010 - 2014 yılları arasında yıllar itibariyle artış
göstermiş, 2010 yılında 24.429,10 TL seviyesinde olan e-ticaret hacmi 2011
yılında 35.306,16 TL ve sırasıyla 2012, 2013, 2014 yıllarında 42.403,44 TL,
50.437,23 TL ve 70.557,81 TL seviyelerinde gerçekleşmiştir. Bu verilerden
hareketle gelecekte de e-ticaret hacminin artacağı öngörülebilir.
2.2.1. Elektronik Ticaret Türleri
Elektronik ticaret taraflarına göre tüketiciler arası (C2C), işletmeler
arası (B2B), işletmeler ile devlet arası (B2G), tüketiciler ile devlet arası (C2G)
ve işletmeler ile tüketiciler arası (C2C) e-ticaret olarak sınıflandırılabilir.
2.2.1.1. Tüketiciler Arası (C2C) E-Ticaret
Tüketiciler arası e-ticaret internet kullanıcılarının kendi aralarında
kolay, hızlı ve basit yöntemlerle iletişim kurabilmelerini sağlamıştır. Fiziksel
ortamda var olan ikinci el müzayede pazarlarının internet ortamına taşınması
farklı bir iş modelinin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu alanda en fazla bilinen
örneği www.ebay.com web adresinde faaliyet göstermektedir. Çeşitli
ülkelerden binlerce internet kullanıcısı sahip oldukları kullanılmış eşyalarını
müzayede yöntemiyle elden çıkarmaktadırlar. Modele daha sonra kullanılmış
ürünlerin yanı sıra şirketlerin elinde kalan stok fazlası ürünler, teşhirde
54
yıpranmış ürünler ve benzeri kalemler de eklenmiş ve bu pazar genişlemiştir.
Bu yolla önceleri denetim dışı olan bu iş modeli vergi tahakkuku ve gümrük
işlemleri bakımından kayıt altına alınmıştır. C2C modeli yarattığı organizasyon
karşılığında hizmet bedeli alırken aynı zamanda web sitesi üzerine konulan
reklamlardan büyük kazançlar elde etmektedir (Kırcova, 2012: 50 - 51).
Tüketiciler arası e-ticaretin hızla gelişmesinin çeşitli nedenleri vardır.
İlk olarak tüketiciler arası e-ticaret modeli satıcı ve alıcıyı online işlem yapmak
için bir araya getiren bir platform sunmaktadır. Böylelikle alıcı ve satıcılar
internetten ürünleri müzayede edebilmektedirler. İkincisi C2C modeli
kullanıcılar arasında interaktif bir kolaylık sağlamasından dolayı kullanıcılar
yaygın olarak bu modeli kullanılmaktadır. Üçüncüsü ise geleneksel müzayede
yöntemiyle ile kıyasladığında, online işlem yapmak için herhangi bir yer ve
zaman kısıtı bulunmamaktadır. Bu e-ticaret şekli işlem olasılığını maksimize
ederek ürünlerin gerçek değerinin belirlenmesine yardımcı olur (He ve
diğerleri, 2008: 287).
2.2.1.2. İşletmeler Arası (B2B) E-Ticaret
İşletmeler arası e-ticaret türü tedarikçiler ve iş ortakları arasında
süregelen uzun ve karmaşık iş süreçlerini internet üzerinden gerçekleştirmeye
yarayan iş modelidir. Bu elektronik ticaret şekli işletmeler arasında
yapılmaktadır ve işletmeler kendileri için gerekli mal ve hizmetleri satan diğer
işletmelere doğrudan iletişim kurmaktadırlar. Böylece iletişim masraflarını
azaltmış olurlar. Öncellikle kitap, müzik, bilgisayar donanımı, bilet, seyahat
gibi türüne göre ucuz, pazarlık etme olasılığı düşük, satın almadan önce somut
fikirlere sahip olunan ürünlerde internet içinde bir ticaret başlamıştır (Kahya ve
diğerleri, 2007: 9).
B2B e-ticaret, ilk olarak EDI (Elektronik Veri Değişimi- Electronic
Data Interchange) tabanlı uygulamalarla başlatılmıştır. İnternet aracılığıyla
yapılan e-ticaret işlemlerinde firmalar ihtiyaçlarını hızlı ve düşük maliyette
karşılayabilmekte, etkin stok kontrolleri yapabilmektedir. B2B e-ticaret
sayesinde firmalar ve tedarikçiler sınır ötesi pazarlara kolaylıkla
ulaşabilmektedir (İleri ve İleri, 2011: 111).
Türkiye'deki e-ticaret uygulamaları genelde işletmeden son
kullanıcılara (B2C) satış yöntemiyle gerçekleşmektedir. Ancak dünyadaki
mevcut uygulamalardan da anlaşılabileceği gibi, işletmeden işletmeye satış,
elektronik ticaret hacminin büyük kısmını oluşturmaktadır. Kısa bir süre sonra
Türkiye'de de büyük firmalardan başlamak üzere birçok şirketin tedarikçileri
55
ve bayileri arasındaki işlemleri internete taşımalarına tanık olacağız.
İşletmeden işletmeye (B2B) satış modelin ilk örneğini Arçelik, internet
üzerinden
bayi
siparişlerini
almaya
başlayarak
göstermiştir
(http://melihtorlak.com).
2.2.1.3. İşletmeler ile Devlet Arası (B2G) E-Ticaret
İşletmeler ile devlet arası e-ticaretin işletmeler arası e-ticaretten tek
farkı aktörün devlet olmasıdır. Burada, işletme ile devlet kurumları arasında eticaret söz konusudur. Devlet ile işletmeler arasındaki lokal ağlar üzerinde
yapılan ticaret, haberleşme ve diğer tüm etkinlikleri işletmeler ile devlet arası
e-ticaret kapsamında değerlendirilmektedir. Kamu ihalelerinin internette
yayınlanması, işletmelerin elektronik ortamda teklif verebilmeleri ve
işletmelerin devlet ile olan ilişkilerindeki vergi ödemelerini elektronik ortamda
gerçekleştirmeleri
bu
konudaki
ilk
örnekleri
oluşturmaktadır
(http://melihtorlak.com). Ayrıca elektronik ortamda istatistiki bilgiler ve çeşitli
izinlerin elektronik ortamda verilmesi, izlenmesi, denetlenmesi ve
düzenlenmesi, sosyal güvenlik hizmetleri, elektronik imza, şifreleme,
elektronik noter, onay kurumu, elektronik ticarette kullanılacak standartlar,
elektronik gümrükleme, sigortacılık, elektronik ortamda hukuki ve cezai
sorumluluğun düzenlenmesi gibi birçok konu da bu kapsamdadır (Canpolat,
2001: 19).
2.2.1.4. Tüketiciler ile Devlet Arası (C2G) E-Ticaret
Devlet vatandaşlarına hizmet sunmak için etkili işleyen bir
organizasyona ihtiyaç duymaktadır. Bu kapsamda e-devlet olarak adlandırılan
çeşitli projelerle devletin çoğu faaliyeti ağ ortamına taşınmaktadır. Vergi
tahakkuk ve ödeme işlemleri, sosyal sigorta kurumlarının işlemleri, trafik
cezalarının izlenmesi ve ödenmesi, tapu kadastro işlemleri, pasaport işlemleri,
nüfus işlemleri, adli sicil işlemleri, gümrük işlemleri ve benzeri faaliyetler ağ
ortamında vatandaşlara sunulmakta bu yolla vatandaşların kuyrukta bekleyerek
aldıkları hizmetler vatandaşın ayağına götürülmekte, zaman ve enerji kaybı
azaltmaktadır. Böylece devletin insan gücü, fiziksel alan ve benzeri kaynak
gerektiren unsurlara ihtiyacı azalmaktadır (Kırcova, 2012: 50).
56
2.2.1.5. İşletmeler ile Tüketiciler Arası (B2C) E-Ticaret
Günümüzde sağladığı avantajlar sayesinde en çok bilinen e-ticaret
türüdür. Ürün ve hizmetlerin sanal ortamda tüketicilere aracısız olarak sunan
bir işletme ya da kuruluş için geçerli olan bir e-ticaret şeklidir (Ngai ve
diğerleri, 2005: 2). Elektronik kataloglardan yararlanan tüketicilerin mal, bilgi
ve hizmet alışverişi, elektronik ödeme, elektronik bankacılık ve sigortacılık,
danışmanlık işlemleri yürüttüğü gözlemlenmektedir (Canpolat, 2001: 19).
İşletmeler ile tüketiciler arası e-ticarette, ürünler ve fiyatları açık bir
şekilde tüketiciye sunulur. Ürünün teslim ve garanti şartlarının yanı sıra, fiyatı
ve özellikleri üretici firma ya da satıcı tarafından tek taraflı olarak belirlenerek
tüketiciye sunulur. B2C e-ticaret türünde tek bir müşteri kriteri olmaz,
tüketiciler genellikle tek bir kişi ya da bir perakendeci olur. İnternetten alışveriş
mağazaları, B2C’nin bugün oldukça yaygın kullanılan türüdür. Bu mağazaların
stoklarında bulunan ürünlerin üzerine kendi kar marjını ekleyen sanal
mağazalar, bu ürünleri kullanıcılara internet üzerinden sunar. Tüketiciler kredi
kartı ya da havale ile alışverişlerini tamamlarlar (http://eticaretmag.com/).
2.3. İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ
İnternet 21. yüzyılda da insanı ilgilendiren birçok alanı etkilemeye
devam etmektedir. İnternet insanların bilgi paylaşmasına dayalı bir kültür inşa
etmiş, yeni iş alanlarının doğmasına neden olmuştur (Tsao ve Tseng, 2011:
1007).
İnternet kullanıcı sayısı her geçen gün artmaktadır. Artan kullanıcı
sayısı internetten satın almaların da arttığını göstermektedir (Overby ve Lee,
2006: 1160). İnternetin ticari kullanımının artmasıyla, internetten alışveriş
günlük hayatımızın bir parçası olmuştur (Noort ve diğerleri, 2008: 59). Yapılan
araştırmalar da bunu doğrulamaktadır. Buna göre internetten alışveriş, e-mail
gönderimi ve web’de gezinmenin sonrasında üçüncü en popüler internet
aktivitesi olmuştur (Saydan, 2008: 388).
İnternetten alışveriş tüketicinin internet aracılığıyla ürün ve hizmet satın
alma sürecidir. İnternetten alışveriş aslında self servis bir hizmet türüdür ve
dünyanın her yerinden tüketiciler için 24 saat uygun olmaktadır. İnternetten
alışveriş para ve zaman tasarrufu sağlamakta ve tüketicinin satış temsilcisi
karşısındaki tedirginliğini ortadan kaldırmaktadır (Pi ve Sangruang, 2011:
276). İnternetten alışveriş, ürün ve hizmetlere ulaşmak için zaman, çaba ve
para değişimi olarak da düşünülebilir (Wu ve Huang, 2015: 71). Tüketiciler
57
internetten alışveriş yaparak trafiğe, uzun sıralara ve kalabalıklara karışmadan
kolayca alışveriş yapabilmektedir. Ayrıca kırsal kesimde mağazası bulunmayan
birçok markanın internette yer alması işletmelerin tüketicilere ulaşma sorununu
ortadan kaldırmaktadır. Tüketici fiziki mağazalarda bulamadığı birçok ürün ve
çeşide internetten kolayca ulaşabilmektedir. İnternetten alışveriş tüketicinin
mağazaya gitmesi değil, mağazayı tüketiciye götürme anlayışıyla
gerçekleşmektedir (Harn ve diğerleri, 2006: 2033).
Kim' e (2004) göre internetten alışveriş, bir ürünün satın alınması
niyetiyle ürün hakkında internetten bilgi toplanması, ürünün araştırılması,
incelenmesi ve değerlendirilmesidir (Ahmad ve diğerleri, 2010: 227).
İnternetten alışveriş fiziksel alışverişle kıyaslandığında, daha çok kişiye özel
uygulamalar içermekte ve daha fazla interaktif pazarlama fırsatları
sunmaktadır. İnternette pazarlamacılar tüketici tercihlerini daha iyi
belirleyebilmekte, her bir tüketici için pazarlama mesajlarını kişiselleştirebilir
hale getirerek tüketici isteklerine uygun ürün ve hizmetler üretebilmektedirler
(Wind ve Rangaswamy, 2001: 19 - 20).
Modahl (2001) tüketicilerin internetten alışveriş yapma alışkanlığı
edinmelerinin ve bunu kabul etmelerinin ardındaki itici faktörleri üç grupta
incelemiştir. İlk olarak tüketicilerin kariyerlerine verdikleri önemin artmasıyla
işte geçirdikleri vaktin uzaması bundan dolayı alışverişe ayrılan sürenin
kısalması; ikinci olarak tüketicilerin aileleri, arkadaşları ve diğer insanlarla
iletişim kurma istekleri; son olarak da internetin bir eğlence aracı olarak
görülmesi tüketicilerin internetten alışverişe yönelmelerini sağlamıştır (Çiçek
ve Mürütsoy, 2014: 294 - 295).
İnternetten alışveriş davranışı, internet üzerinden ürün satma ve alma
sürecindeki davranışları ifade etmektedir. Satıcılar açısından muhtemel
tüketicilerin çekilmesi ve ikna edilmesi, tüketicileri tatmin etme ve tüketici
sadakati sağlama çabasıdır. Tüketici açısından ise, internetten alışveriş
tüketicilerin araştırma yapması, alışveriş işlemlerini tamamlaması ve bu
davranışların tekrarlandığı bir süreçtir (Sahney ve diğerleri, 2013: 279).
İnternetten satın alma süreci geleneksel alışveriş davranışındaki aşamalardan
oluşur. İnternetten alışveriş sürecinde, tüketici bir ürün veya hizmete ihtiyaç
duyduğunda internete girmekte ve kendi ihtiyaçları ile ilgili bilgi aramaktadır.
Aktif olarak bilgi aramaktan ziyade bazen daha önceden üretilmiş bilgileri
kullanmak potansiyel tüketicilere daha cazip gelmektedir. Daha sonra tüketici
alternatifleri değerlendirerek kendi ihtiyaçlarını karşılayacak olan kriterlere
sahip en uygun alternatifi seçecektir. Böylece işlem tamamlanarak satın alma
işlemi gerçekleşmiş olur (Li ve Zhang, 2002: 508).
58
Davranışsal açıdan internet ortamı, fiziksel ortamın aksine tüketicinin
tam anlamıyla özgür olduğu alandır. Sıradan mağazalarda karşılaşılan davranış
normları bu ortamda geçerli değildir. Satın alma zorunluluğu olmadığından
ürün ve hizmetlerin kod numaraları, gıda tüzükleri dikkate alınmaz. İnternet
alışveriş ortamını olabildiğince kişiselleştirmiştir. Alışveriş için fiziksel bir
çaba sarf edilmediğinden çok sayıda web sitesi kısa zamanda gezilebilir
(Enginkaya, 2006: 12).
Araştırmalara göre tüketicilerin interneti alışveriş yapmaktan ziyade,
daha çok ürün ve hizmetler hakkında bilgi toplama amaçlı kullandıklarını
göstermiştir (Teo, 2002: 263). Bilgi toplama amacıyla alışveriş sitelerine
yapılan ziyaretler her zaman alışverişle sonuçlanmamaktadır. Bazen de
tüketiciler geleneksel mağazalardan alacakları ürünü daha önce tüketicilerin
yorumlarının yer aldığı çeşitli siteler, bloglar ve forumları ziyaret ederek bilgi
ihtiyaçlarını karşılamaktadırlar.
2.4. İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ MODELLERİ
Araştırmacılar tüketicilerin internetten alışverişi neden ve nasıl
yaptıklarını açıklamak için çeşitli modeller geliştirmişlerdir. Bunlar; amaçsal
davranış modeli, planlanmış davranış modeli ve teknoloji kabul modelidir (Cai
ve Cude, 2012: 466).
2.4.1. Amaçsal Davranış Modeli (Theory of Reasoned Action - TRA)
Amaçsal davranış modeli (TRA) 1975 yılında Azjen ve Fishbein
tarafından çeşitli insan davranışlarını tahmin etmek üzere geliştirilmiştir.
Amaçsal davranış teorisi kişi davranışının oluşumunu ve kişisel farklılıkların
davranışlar üzerindeki etkisini açıklamaktadır. TRA sosyal psikolojide inanç ve
tutum arasındaki ilişkiyi ele alarak kişinin duygusal ve bilişsel davranışlarını
tahmin etmek için kullanılmaktadır (Shih, 2004: 352). Bu teori, davranışsal
niyetin tutumlar ve sübjektif normların bir fonksiyonu olduğunu açıklamakta,
niyetin de nihai davranışı etkilediğini savunmaktadır. Bu durum şekil 2-3'de
görülmektedir.
59
Tutum
Niyet
Davranış
Sübjektif Normlar
Şekil 2-3: Amaçsal Davranış Modeli
Kaynak: Fishbein ve Ajzen, 1975, Belief, Attitude, Intention, And Behavior:
....An Introduction To Theory And Research, Ma: Addison-Wesley.
Tutum ve sübjektif normlar amaçsal davranış modelindeki iki önemli
bağımsız değişkendir. Modeldeki ilk değişken olan tutum kişinin
gerçekleştireceği belirli bir davranışa yönelik olumlu ya da olumsuz
duygularını ifade etmektedir. Tutum kişinin inançlarından etkilenmektedir.
Modelin ikinci değişkeni olan sübjektif normlar ise, kişinin davranışının diğer
insanlar tarafından ne derece önemsediğine dair algısıdır (Shih, 2004: 352).
Buna göre sosyal çevre kişinin gerçekleştireceği davranışa ilişkin niyeti
etkilemektedir. Tutum ve sübjektif normların etkisi sonucu oluşan niyet,
kişinin bir davranışı gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğini belirlemektedir.
Bu modelden yola çıkarak kişinin internetten alışveriş yapıp
yapmayacağı, kişinin bu kanaldan alışveriş yapmasına ilişkin pozitif veya
negatif tutumu ve kişinin sosyal çevresinden etkilenme derecesini gösteren
sübjektif normlar tarafından belirlenmektedir. Bu iki bileşen kişinin internetten
alışveriş yapma niyetini etkilemektedir. Kişi de bu niyeti internetten alışveriş
yaparak ya da yapmayarak bir davranış haline dönüştürmektedir.
2.4.2. Planlanmış Davranış Modeli (Theory of Planned Behavior - TPB)
Ajzen 1991' de, amaçsal davranış modelini (TRA) geliştirerek
planlanmış davranış modeli (TPB) modelini ortaya koymuş, davranışın sadece
birey iradesi ile gerçekleşmediğini, diğer bazı faktörlerin de davranışın
şekillenmesinde etkili olduğunu öne sürmüştür (Turan, 2008: 726). TPB,
TRA’nın bireylerin tam anlamı ile kontrolü altında olmayan durumları veya
kaynakları da içerecek şekilde, algılanan davranışsal kontrol değişkeninin
eklenmesi ile genişletilmiş halidir (Darsono, 2005’den aktaran Turan, 2011:
131).
Planlanmış davranış teorisi (TPB), belirli bir bağlamda gerçekleşen
insan davranışlarını açıklamak ve tahmin etmek amacıyla tasarlanmış bir
60
davranış teorisidir. TPB; bireylerin bir davranışı gerçekleştirmelerinin birincil
açıklayıcısının niyet olduğunu; bireylerin niyetlerinin ise tutumlar, sübjektif
normlar ve algılanan davranışsal kontrol tarafından açıklandığını ifade eder.
Aşağıdaki şekilde görüleceği üzere; tutum, sübjektif normlar ve algılanan
davranışsal kontrol değişkenleri niyeti; niyet ise davranışı açıklamaktadır. Bazı
hallerde algılanan davranışsal kontrol değişkeninin niyet ile birlikte davranışı
doğrudan etkilemesi de mümkün olabilmektedir (Küçük, 2011: 146 - 147).
Algılanan davranışsal kontrol üç faktör tarafından belirlenmektedir. Bunlar
kaynaklar, yetenekler ve fırsatlardır. Kişi bir davranışı gerçekleştirmek için
yeterli kaynak, yetenek ve fırsatlara sahip olduğunu algıladığında, kendisini
daha kontrollü hissedecek ve davranışı gerçekleştirme niyeti artacaktır (Cheng
ve Huang, 2013: 186).
Tutum
Sübjektif Normlar
Niyet
Davranış
Algılanan Davranışsal Kontrol
Şekil 2-4: Planlanmış Davranış Modeli
AJZEN Icek, 2006, “Constructing a TpB Questionnaire:
Conceptual
and
Methodological
Considerations”,
.... ..http://people.umass.edu/aizen/pdf/tpb.measurement.pdf.
Kaynak:
İnternetten alışveriş kapsamında, tutum tüketicilerin internetten
alışverişe yönelik olumlu veya olumsuz duygularını ifade eder. Sübjektif
normlar ise tüketicilerin referans gruplarının etkisiyle internetten alışverişe
yönelik algılarını açıklamaktadır. Algılanan davranışsal kontrol ise tüketicilerin
internetten alışveriş yapmak için yeterli bilgi, kaynak ve fırsatların varlığını
ifade etmektedir (Lin, 2007: 434).
İnternetten alışveriş yapan tüketicilerin internetten alışverişe karşı
olumlu tutum geliştirmesi beklenir. Bu tüketiciler internetin önemli bir araç
olduğuna inanır. Üstelik bu tüketiciler muhtemelen sitede kolayca
gezinebilecek ve alışverişi tamamlayacak kadar yeterli becerilere sahiptir.
Büyük olasılıkla ilk başlarda internetten kaçınmış olan bu tüketiciler daha
sonradan bilgisayar teknolojilerine yaklaşımları eğlenceli hale gelmiştir.
Böylece bu tüketiciler pozitif tutumlarını internetten alışveriş yaparak
sürdüreceklerdir (Korzaan ve Rutner, 2011: 72).
61
2.4.3. Teknoloji Kabul Modeli (Technology Acceptance Model - TAM)
Teknoloji Kabul Modeli (TAM) özellikle bireylerin internet üzerinden
alışveriş yapma niyetlerini etkileyen faktörleri belirlemek amacıyla Davis
tarafından 1989 yılında geliştirilmiş ve amaçsal davranış modeline (TRA)
dayanan bir modeldir. TAM bireylerin genel olarak davranışlarını ve özel
olarak teknoloji kullanma veya kullanmama konusundaki davranışlarını
açıklamak ve daha önemlisi tahmin etme sürecinde araştırmacılara ve
uygulayıcılara önemli fikirler vermektedir (Turan, 2008: 724 - 726).
Amaçsal davranış teorisinden temellerini alan teknoloji kabul modeli
şekil 2-5'de görüldüğü gibi yeni teknolojilerin kullanılmasını belirleyen
faktörlerin algılanan fayda ve algılanan kullanım kolaylığı değişkenleriyle
açıklamaktadır.
Algılanan
Fayda
Tutum
Niyet
Algılanan
Kullanım
Kolaylığı
Şekil 2-5: Teknoloji Kabul Modeli
Kaynak: DAVİS Fred D., 1989, “Perceived Usefulness, Perceived Ease of Use
and User Acceptance of Information Technology”, MIS Quarterly,
13(3).
Davis’e göre kişilerin bilgisayar teknolojilerinin kullanımına ilişkin
tutumları algılanan fayda ve algılanan kullanım kolaylığı değişkenlerinden
etkilenmektedir. Algılanan fayda, kişinin belirli bir sistemi kullanmasının
performansını artacağına inanma derecesidir. Algılanan kullanım kolaylığı ise
kişinin belirli bir sistemi kullanmasının çok çaba gerektirmeyeceği ve kolay
olacağına inanma derecesidir. Buna göre algılanan fayda ve algılanan kullanım
kolaylığı ile birlikte tutumu etkilemekte tutumda niyeti belirlemektedir (Davis,
1989:320). Algılanan fayda değişkeni bazen de doğrudan niyeti etkilemektedir.
Kişi niyeti sonucunda bilgi teknolojilerini kullanıp kullanmamaya karar
verecektir.
62
Tüketicilerin bilgi teknolojilerini kullanım kolaylığı ve bunun
sonucunda elde edilecek olan faydaların derecesi artıkça internette daha fazla
vakit geçirecek böylece tüketicilerin internet yoluyla alışveriş yapma niyetleri
de artacaktır.
2.5. İNTERNETTEN
FAKTÖRLER
ALIŞVERİŞ
DAVRANIŞINI
ETKİLEYEN
Tüm dünyada internetten alışveriş hızla artmaktadır. İşletmeler bu
artıştan pay alabilmek için tüketicilerin internetten alışveriş davranışını
etkileyen faktörleri doğru bir şekilde tespit ederek tüketicilere sunulacak
pazarlama değişkenlerini belirlemelidirler. Tüketicinin internetten alışveriş
davranışını etkileyen birçok faktör bulunmakla birlikte, bu çalışma kapsamında
algılanan fayda, ürün özellikleri, tüketici deneyimi ve satış promosyonları
faktörleri ele alınmıştır.
2.5.1. Algılanan Fayda
Algılanan fayda kişinin belirli bir sistemi kullanmasının iş
performansını artıracağına ilişkin beklentisidir (Davis, 1989: 320). Algılanan
fayda kişinin bilgisayar teknolojilerini ve interneti kullanmasında önemli bir
etkiye sahiptir.
İnternetten alışverişte algılanan fayda, tüketicinin ürünü araştırabilmesi,
fiyat karşılaştırması yapabilmesi ve düşük fiyatlarlardan ürün alarak alışveriş
işlemlerinde daha kazançlı çıkacağına dair inançlarıdır (Alba ve diğerleri,
1997: 41). Algılanan fayda tüketicinin alışveriş sitesine yönelik tutum, niyet ve
alışveriş davranışını etkiler (Shang ve diğerleri, 2005: 404). İnternetten
alışverişin tüketicilerce daha az maliyetli, daha iyi hizmet sağlaması ve
eğlenceli olarak görülmesi algılanan faydayı artırmaktadır.
İnternetin mekân ve zaman kavramlarını ortadan kaldırarak sağladığı
uygunluk, tüketicilerin internetten alışveriş yapmalarını etkileyen önemli bir
faktördür (Suki, 2013: 479). Ayrıca internette pazarlama karmasının
kişiselleştirilebilir olması da tüketicilerin dikkatinin çekilmesi açısından
önemlidir (Tsai ve Huang, 2007: 238).
Web sitesinin kalitesi, tüketicilerin bu sitelere olan güvenini ve
algılanan faydasını etkilemektedir. Web sitesi içerik, site düzeni, renkler gibi
sitesinin kalitesini temsil eden özellikleriyle tüketicilerin daha fazla ilgisini
çekerse, tüketiciler web sitesini daha fazla güvenilir olarak algılayacaklardır
63
(Al-Maghrabi ve Dennis, 2010: 33). Tüketiciler ilk olarak web sitesinin ana
sayfası ile karşılaştığı için eğer sitenin arayüzünden etkilenmezse bu site her ne
kadar daha ucuz ürünler, daha iyi hizmet ve daha kısa zamanda teslim gibi
avantajlar sağlasa da tüketici bu siteden çıkma eğiliminde olacaktır (Wang ve
diğerleri, 2011: 46). Site içinde gezinmenin kolay olduğu ve görsel olarak
tüketiciyi etkileyen iyi dizayn edilmiş internet siteleri tüketicilerin satın alma
kararını etkilemektedir (Sorce ve diğerleri, 2005: 123 - 124). Online
perakendeciler web sitesinin tüketicilerin satın alma kararını etkileyen
özelliklerini ve satın alma kararını nasıl verdiklerini anlarlarsa bu doğrultuda
pazarlama stratejilerini belirleyebilir, potansiyel tüketicileri daimi müşterileri
haline getirebilirler (Chuang ve Hu, 2012: 287).
2.5.2. Ürün Özellikleri
Ürün tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını tatmin etmek üzere tüketiciler
tarafından alınması, kullanılması veya tüketilmesi için pazara sunulan şeydir
(Kotler ve Armstrong, 2012: 224). Ürün özellikleri ise fiyat, kalite, marka ve
çeşit gibi tüketicilerin satın alma kararında etkili olan ürünün nitelikleri ile
ilgilidir (Suki, 2013: 479). Fiyat tüketiciler tarafından ödenen bedeli, ürün
kalitesi ürünün tüketici beklentilerini aşmasını, ürün çeşidi seçilebilecek
alternatif ürünleri, (Boisvert ve Burton, 2009’dan aktaran, Suki, 2013: 479)
marka ise üretici veya satıcıların malını tanıtan, onu başkalarının mallarından
ayırmaya yarayan isim, terim, simge, şekil veya bunların bileşimini ifade
etmektedir (Mucuk, 2007: 141).
Ürün özellikleri tüketicilerin belirli mağazalardan satın alma niyetini
etkilemesi açısından önemlidir. İnternet özelikle bazı ürünlerin pazarlanması
için daha iyi fırsatlar sunmaktadır (Vijayasarathy, 2002: 411 - 412). Tüketiciler
ürünü satın almadan önce, ürün özelliklerini belirlemek üzere çeşitli bloglar
vasıtasıyla kullanıcı yorumlarını takip etmektedir (Hsiao ve diğerleri, 2010:
938).
Tüketicilerin internetten alışveriş yapıp yapmayacağı satın alacağı
ürünün özelliklerinden etkilenmektedir. Bazı ürün kategorilerini internetten
satın almak daha elverişlidir. İnternet ortamında fiziksel bir temas ve yardıma
ihtiyaç duyulmaması bu elverişliği etkilemektedir. Bazı ürünler dokunmaya,
koklanmaya, hissedilmeye ve denenmeye ihtiyaç duyulduğu için bu ürünlerin
internetten satın alınması uygun değildir (Monsuwé ve diğerleri, 2004: 113).
Bunun yanı sıra kitap, CD ve bilet gibi belirli ürünler de internetten satın
alınabilir çünkü bu ürünlerde kalite belirsizliği düşüktür ve bu ürünlerin satın
alınmasında fiziksel yardıma ihtiyaç duyulmamaktadır (Grewal ve diğerleri,
64
2004: 706). Tüketicinin satın almadan önce görme ihtiyacı hissetmediği
bankacılık hizmetleri ve uçak biletlerinin rezervasyonu gibi hizmetler için de
internet daha uygun bir alışveriş kanalıdır. Diğer taraftan tüketicilerin satın
almadan önce dokunmak, koklamak, yakından görmek ve incelenmek istediği
araba, teknolojik aletler, kozmetik ürünler ve giyim gibi ürünlerin internetten
satın alınması uygun olmayabilir (Aeker, 1991’den aktaran, Suki, 2013: 479,
Chuang ve Hu, 2012: 288). Bu nedenle daha doğru ürün bilgisi sunmak ve
alışveriş sürecini eğlenceli hale getirmek için birçok online perakendeci ürünü
bilgisayar ortamında görsel hale getirerek, tüketicilerin ürünle olan etkileşimini
ve ürünün incelenmesini kolaylaştırmaktadır (Kim ve Forsythe, 2010: 191).
2.5.3. Tüketici Deneyimi
Güçlü marka imajı, satın alma geçmişinin uzunluğu ve ürün
kullanımından doğan memnuniyetler tüketici deneyimini olumlu yönde
etkilemektedir (Haque ve diğerleri, 2009: 3554). Bir davranışın yeterli
derecede tekrarlanması ve bu davranışın daha pratik şekilde yapılması
deneyimi artırmaktadır. Böylece tekrarlanan davranışın bir alışkanlık haline
gelmesi muhtemeldir (Limayem ve diğerleri, 2007: 714). Tüketici deneyimi
arttıkça, tüketicinin analiz etme yeteneği de artmakta bu da tüketicinin bilişsel
algısını artırmaktadır. Tüketici sonraki muhtemel alışverişlerinde bu
deneyimler sayesinde ürünleri detaylı olarak hatırlayabilecek (Mäenpää ve
diğerleri, 2008: 267) ve alışveriş için daha az zaman ve para harcayacaktır
bunun sonucunda da tüketici tatmini artacaktır.
Tüketicilerin internetten alışveriş deneyimi tüketicilerin bilgisayar
teknolojileri, internet alışveriş süreci ve online perakendeciler hakkındaki algısı
ve bilgisini ifade etmektedir (Chiu ve diğerleri, 2010: 240). Genel olarak
internet teknolojilerine karşı pozitif tutum içerisinde olan tüketicilerin edinmiş
oldukları internetten satın alma deneyimleri satın alma niyetlerini de
belirlemektedir (Suki, 2013: 479). Bunun yanı sıra bilgisayar kullanım sıklığı
ve internette geçirilen sürelerin artması internetten alışverişin benimsenmesini
etkileyerek internetten alışverişe olan güvenilirliği de artırmaktadır (Chang ve
diğerleri, 2005: 552 - 553)
İnternette alışveriş deneyimi tüketicilerin internetten alışverişe yönelik
risk ve fayda algısında da önemli bir rol oynamaktadır. Kumar ve Mishraya
(2012: 8) göre internetten alışveriş deneyimi artıkça tüketicilerin internetten
alışverişe yönelik risk algıları da azaltmaktadır.
65
2.5.4. Satış Promosyonları
Satış promosyonları; kişisel satış, reklam, halkla ilişkiler ve doğrudan
pazarlama çabaları dışında kalan, genellikle sürekli olarak yürütülmeyen,
fuarlara katılma, sergiler, teşhirler vb. devamlılığı olmayan diğer satış
çabalarıdır (Mucuk, 2007: 205). Diğer bir tanıma göre satış promosyonları, en
temel özellikleri ile tüketicileri satın almaya, aracı kuruluşları (toptancı ve
perakendeciler) ve işletmenin kendi satış gücünü etkinliğe, sürüm ve satışları
arttırmaya özendiren, yönlendiren pazarlama çalışmaları olarak tanımlanabilir
(Gülçubuk, 2007: 59).
Satış promosyonları tüketiciyi ürün hakkında bilgilendirme, ikna etme,
tüketiciye ürünü hatırlatma ve ürünün potansiyel tüketicilere daha çabuk ve
daha fazla satın almalarını sağlayan stratejik bir iletişim biçimidir (Suki, 2013:
480). Satış promosyonları tüketicilerin mağazaya olan ziyaret sayısını
artırmaktadır (Esfahani ve Jafarzadeh, 2012: 9). İnternetten yapılan belli bir
alışveriş tutarı üzerindeki alışverişlerde bedava kargo, çeşitli indirim kuponları,
belirli gün ve tarihlerde özel indirimler, belli bir miktarda alınan ürünlere
ekstra ürünler verilmesi ve benzeri uygulamalar bu kapsamda
değerlendirilebilir.
Satış promosyonları uzun vadede karlılık ve satışların artmasını
sağlarken, satış promosyonlarının sürekliliği etkinliği azaltmaktadır. Satış
promosyonları tüketicilerin promosyonlara meyilli hale getirmekte ve uzun
vadede firmanın pazar payını kaybetmesine neden olmaktadır (Haque ve
diğerleri, 2009: 3455).
İnternetten sunulan satış promosyonları tekrar satın alma niyetini
önemli ölçüde etkilemektedir (Atcharıyachanvanıch ve diğerleri, 2006: 54).
Tüketicilerin gerek yakın çevresinden gerekse de sosyal medyada ya da
herhangi bir internet sitesinden haberdar olduğu promosyon bilgisi tüketicileri
internetten satın almaya teşvik etmektedir (Suki, 2013: 480).
66
2.6. İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ YAPMANIN AVANTAJLARI VE
DEZAVANTAJLARI
İnternet pazarlar, tüketiciler, perakendeciler, rakipler, ürünler vb.
hakkında tam bir altın madeni sağlamaktadır. İnsanlar büyük bir zaman baskısı
altında yaşamakta, internet onlara sunulan teklifleri değerlendirmeleri için
bilgiler ve uygun sipariş ortamı sağlamaktadır (Kotler, 2012: 171). İnternetten
alışveriş yapmanın işletmeler ve tüketiciler açısından avantajları bulunmakla
birlikte çeşitli dezavantajları da bulunmaktadır.
2.6.1. İnternetten Alışveriş Yapmanın Avantajları
İnternetten alışveriş hem işletmeler hem de tüketiciler için bir takım
avantajları bulunmaktadır. Genel olarak işletmeler açısından internetten yapılan
alışverişler, maliyetlerin azaltılması, ürün ve hizmetlerin düşük fiyattan
satılarak işletmenin rekabette öne çıkmasını sağlayan bazı ekonomik
avantajları mevcuttur. İşletmeler aynı zamanda bilginin sunulması, müşterilerle
iletişim kurulması, ürün satımını gerçekleştirmesi ve tüketicilerin satın alma
sonrası tutumunu ölçmek gibi amaçlarla interneti kullanmaktadır. İnternetten
alışveriş müşterilere de çeşitli faydalar sağlamaktadır. Müşteriler sadece ürün
satın almak için değil ürün fiyatlarını, özelliklerini karşılaştırabilmekte ve
sipariş düzenleyebilmektedir (Chuang ve Hu, 2012: 287).
2.6.1.1. İşletmeler İçin Avantajları
Alba ve diğerleri (1997) çalışmasına göre işletmeler internetten
tüketicilere daha fazla ürün sunmaktadır çünkü ürün stoklama baskısı
hissetmemektedirler. Bu da birçok işletmenin internetten satış yapmasının
temel nedenidir (Lin ve Xu, 2011: 65). İnternetten alışveriş işletmelerin
mevcut ve potansiyel müşterilerle iletişim biçimini, reklam ve satış gibi
geleneksel perakendecilik kalıplarını önemli ölçüde değiştirmiştir. Ayrıca
işletmeler internetten satış yaparak geleneksel mağazaların müşteriye ulaşma
sınırlılıklarını aşabilmiş ve bu sayede işletmeler global pazarlara ulaşma
imkanı bulmuşlardır (Ahmad ve diğerleri, 2010: 227). İnternetten satış
yapmanın işletmelere sağladığı avantajlar aşağıda sıralanmıştır (Demir, 2014:
52).

Müşterilere 7 gün 24 saat alışveriş imkanı sağlanır.

Sanal mağaza açmanın maliyeti fiziksel mağazaya göre daha düşüktür.
67

Aracıların ortadan kalkması, depo giderlerinin olmaması, personel
çalıştırmaya gerek olmaması vb. durumlar maliyetleri düşürür.

Maliyetlerin düşmesi ürünlerin fiyatlarında da düşüş sağlar. Bu sayede,
fiyat odaklı müşterilere ulaşılabilir.

Sanal mağazaya konulabilecek ürünlerin sınırlaması yoktur.

Kullanılan yazılımlar sayesinde sipariş alma, tedarik zinciri yönetimi,
stok kontrolü, teslimat işlemleri vb. pazarlama faaliyetlerinin saniyeler
içinde gerçekleştirilmesi zamandan tasarruf sağlar.

Kullanılan sistemler ürün özellikleri, fiyat vb. bilgilerin kolaylıkla
yenilenmesini sağlar.

Geleneksel pazarlamada katalog, broşür vb. tanıtım giderleri vardır.
Ancak, internetten alışverişte tanıtım ve tutundurma web üzerinden
yürütüldüğü için maliyetler daha düşüktür. Aynı zamanda, görsel ve
işitsel öğeler kullanılarak daha etkili reklam yapılabilir.

Organizasyonlara değişen pazar çevresi ve koşullarına göre hareket
etme imkanı yani esnek bir yapı sağlar.

Yeni üretim ve yönetim modelleri uygulanabilir.

Düşük maliyetlerle satış sonrası hizmet verilebilir.

Geri bildirim sayesinde müşterilerin sıkıntıları giderilebilir ve
pazarlama faaliyetleri gelen talepler doğrultusunda düzenlenebilir.

İnternetten alışverişte pazarlama etkinliğini ölçmek daha kolaydır.
Örneğin, kaç kullanıcının siteye giriş yaptığı tespit edilebilir, yapılan
anketlerle kullanıcıların profili belirlenebilir.

İşlemlerin elektronik ortamda yürütülmesiyle gereksiz masraflar
ortadan kaldırılır. Örneğin, müşterilere posta yolu ile gönderilecek olan
belgeler e-mail aracılığıyla gönderilebilir.

Rekabet avantajı kazanılır.
68
2.6.1.2. Tüketiciler İçin Avantajları
İnternet tüketicilere ürün ve hizmetlere ulaşmada daha fazla kontrol
sağlamaktadır. Tüketici ürün ve hizmetlerle ilgili aradığı içeriğe isteği yerden,
istediği zaman ve istediği miktarda ulaşabilmektedir. İnternet tüketicilere
dünyanın her yerindeki işletmelerin üretmiş oldukları birçok ürün ve hizmete
ulaşma imkânı sağlamakta ve tüketicilerin harcadıkları zaman ve çabayı
azaltmaktadır (Lim ve diğerleri, 2010: 155). Tüketicilerin internet alışveriş
siteleri üzerinden her türlü ürüne veya hizmete ulaşabilmesi bu ürün ve
hizmetler hakkında bilgi edinebilmesi ve fiyat karşılaştırması yapabilmesi gibi
olanaklar internet üzerinden alışverişin, tüketicilerin davranışları üzerindeki
etkisini arttırmaktadır. (İzgi ve Şahin, 2013: 12).
Genel itibariyle tüketicilerin internetten alışveriş yapmalarının en
önemli nedenleri internetin alışveriş için kolaylık sağlaması, ürünlerde daha
fazla çeşitlilik sunması, fiyatların daha rekabetçi olması ve daha fazla bilgiye
ulaşma gibi avantajlar sayılabilir (Barkhi ve diğerleri, 2008: 178). Ayrıca
internetten alışveriş tüketicilerin özel ihtiyaçlarını karşılama, arama
maliyetlerini azaltma, ürün teslimatında ve ödemede geleneksel alışverişe göre
daha uygun imkânlar sunmaktadır (Wang ve diğerleri, 2006: 69). Geleneksel
alışverişte mağazada bulunmanın tüketici üzerinde yarattığı baskı internette
alışverişte söz konusu olmadığından, tüketiciler zamandan ve mekândan
bağımsız olarak çok daha özgür bir biçimde alışverişlerini yapabilmektedir
(Cengiz ve Şekerkaya, 2010: 33). İnternet tüketicilere bilgi alışverişinde
bulunabilme ve tüketicilerin ürün ve hizmetlerle ilgili deneyimlerini diğer
tüketicilere aktarma imkânı sağlamaktadır.
Eskiden kâğıt üzerinde gerçekleştirilen işlemler artık sanal ortamda
gerçekleştirilmekte, harcanan zaman bir tıklama anına kadar indirilmektedir
(Çetin, 2014: 66). Alışverişte harcanan zaman tüketiciler açısından önemli bir
sorun olarak görülmektedir. Bir yandan binlerce tür ve ürün, öte yandan geniş
bir alana yayılmış alışveriş merkezleri, beraberinde oluşan ulaşım, park yeri
sorunları oldukça karmaşık ve sorunlu alışveriş ortamı oluşturmaktadır
(Kırcova, 2012: 67). Tüketicilerin internetten alışveriş yaparak bu sorunları
aşmaktadır.
Geleneksel ortamda çok uzun zaman, çaba ve parasal maliyete
katlanarak toplanacak bilgilerle yapılabilecek karşılaştırma ve değerlendirmeler
internette hizmet veren konuyla ilgili web sitelerinin kullanıcıların hizmetine
sunduğu karşılaştırma ve değerlendirme programları ile az bir çaba ve çoğu
zaman ücretsiz olarak yerine getirilebilmektedir. Sayılan bu faydalara
69
dayanarak satın alma öncesi tüketicilerin interneti etkin bir biçimde
kullandıkları takdirde ciddi bir etkinlik sağlayacağı ortadır. Kendisi için en
uygun ürün ve hizmetlerin neler olduğunu bunları nereden hangi fiyata
bulabileceği bilgilerine internet sayesinde kolayca ulaşabileceğini söylemek
mümkündür (Cengiz ve Şekerkaya, 2010: 37).
Tüketicinin bulunduğu yerden ayrılmasına gerek kalmadan alışveriş
yapması tüketicilere kolaylık sağlamaktadır. Ayrıca tüketiciler istedikleri
ürünün en düşük fiyattan bulabilme avantajına sahiptirler. İnternetten alışveriş
yaparak birçok çeşit ürünü daha hızlı ve kolay değerlendirmekte, ürün ve
hizmetlerle ilgili herhangi bir sorun yaşanması durumunda işletmelerle kolayca
iletişim kurabilmekte, ürün iadesi yapabilmektedir.
2.6.2. İnternetten Alışveriş Yapmanın Dezavantajları
İnternetten alışverişin sağladığı avantajların yanı sıra tüketicileri
internetten alışveriş yapmaktan alıkoyan bir takım nedenler de vardır.
İnternetten alışveriş yapan tüketiciler istedikleri ürünü satın almadan
önce çıplak gözle görüp dokunamamaktadırlar. Tüketicilerin ürününü ellerine
ulaşması için beklemeleri gerekiyor, oysa normalde mağazada bir şahısla yüz
yüze konuşabilmekte, ama internette bu olanak bulunmamaktadır (Kotler,
2012: 172).
Her türlü kredi kartı ve kimlik bilgilerinin satış işleminin onaylanması
amacıyla zorunlu olarak internet ortamında girilmesinin gerekliliği insanların
şüphe taşımalarına neden olmaktadır. Sanal mağazalarda alışveriş yapan
bireylerin en çok çekindikleri nokta alışveriş yapmak için vermek zorunda
oldukları kimlik vb. bilgilerinin istenmeyen kişilerin eline geçmesi; satış
esnasında bir görüşme olmadığı için kimlik bilgilerinin aldatıcı bir şekilde
kullanılmasıdır. Buna karşılık internet üzerinden ticaret yapan firmalar,
kullanıcılarına ve potansiyel müşterilerine güvenlik sistemlerinin ne olduğu ve
nasıl çalıştığı konusunda ve gizlilik esasıyla hiç bir şekilde bilgilerin üçüncü
kişilerle paylaşılmayacağını aksi takdirde tüm sorumluluğun kendilerine ait
olduğunu içeren güvenlik anlaşmalarını kendi sitelerinde açık bir şekilde ifade
ederler (Yaşa ve Haseki, 2009: 210).
İnternetten alışveriş ile ilgili yasal sorunlardan da bahsetmek
mümkündür. İnternetten alışveriş sanal ortamda yürütülen işlemlerden ibaret
olduğundan yasal anlamda boşluklar ve sorunlar ortaya çıkmaktadır.
Geleneksel ticarette geçerli olan yasalara, online alışveriş ile ilgili ortaya çıkan
70
sorunlar için de başvurulmaktadır. Ancak, her zaman mevcut yasalar sorunun
çözümü için yeterli olmamaktadır. Ayrıca, uluslararası alışveriş işlemlerinde
hangi ülkenin yasalarının geçerli olacağı konusunda da sıkıntılar
yaşanmaktadır. Alıcı ve satıcı tarafların farklı ülkelerde bulunması nedeniyle
farklı vergi düzenlemelerinin yapılması internetten alışverişte vergileme
sorunlarını da ortaya çıkarmaktadır. Sayısal ürünler adı verilen elektronik
ortamda teslim edilebilen kitap, müzik vb. ürünlerde alışverişin taraflarının
gerçek kimliklerinin, yerlerinin tespitinin zor olması ve internetin denetimi
güçleştiren yapısı vergileme sorununu ortaya çıkaran temel nedenlerdir.
Vergilendirme konusundaki sorunları aşmak için; uluslararası düzeyde,
kuralları açık ve adil bir sistem oluşturulmalıdır. Ayrıca, uluslararası alışveriş
işlemlerinde gümrük problemleri ortaya çıkmaktadır (Demir, 2014: 50 - 51).
Alışverişini birkaç dakika içinde tamamlayan kullanıcı, satın aldığı
ürünlere ancak birkaç gün içinde sahip olabilmektedir. Bu sürenin olabildiğince
kısa olması şirketlerin satışta başarılı olmalarında önemli bir ön koşuldur.
Elektronik mağaza ortamında müşteriyi etkileyebilme düzeyi daha çok bu
uygulamalara verilen değerlerle ölçülebilmektedir. Ayrıca fiziksel ortamda
yapılan alışverişe alternatif olarak tercih edilen bu kanalın ucuz olması
beklenirken taşıma maliyetleri nedeniyle bu avantaj kaybedilmektedir (Yaşa ve
Haseki, 2009: 215). Bu nedenle tüketiciler internetten yapılan alışverişlerde en
çok taşıma ücretlerinden şikâyet etmektedirler. Yüksek taşıma ücretleri geçmiş
yıllarda olduğu gibi internetten alışveriş yapan tüketicilerin en hassas olduğu
konudur. Yüksek taşıma ücretleri, aynı zamanda alışveriş sepetlerinin iptal
edilmesinin de bir numaralı nedeni olarak gösterilmektedir (Enginkaya, 2006:
12).
Bu dezavantajların yanı sıra ürün teslim sürelerinin uzunluğu, internete
erişimin kısıtlılığı, internet hızının düşüklüğü, alınan ürünle tüketiciye ulaşan
ürünlerin farklılığı ve benzeri gibi etmenler de tüketicileri internetten alışveriş
yapmaktan alıkoymaktadır.
71
2.7. İNTERNETTEN ALIŞVERİŞTE ALGILANAN RİSK VE GÜVEN
Tüketiciler internetten alışveriş yaparken bir takım zorluklarla
karşılaşmaktadır. İnternet ortamında dolandırıcılık vakaları daha yüksektir. Bu
nedenle tüketicilerin büyük çoğunluğu internetten alışveriş yapmaktan
kaçınmakta alışverişlerini geleneksel yöntemlerle yapmaktadırlar. Online
perakendecilerin başarısı tüketici güvenini kazanmaya bağlıdır (Hamza ve
Saidalavi, 2014: 40).
İnternet ortamında tüketiciler işletme yetkilileri veya satıcılarla birebir
iletişim kuramadıklarından dolayı tüketicilerin risk algısı yüksektir. Risk algısı
kişilerin riskin ciddiyeti ve özelikleri hakkındaki sübjektif yargısıdır (Anantho,
2008’den aktaran Gürsoy ve diğerleri, 2008: 21). Algılanan risk genelde ürünü
fiziksel olarak inceleyememe, satıcı ile iletişime geçememe, kredi kartı ve
kişisel bilgilerin suiistimali, internet hızının yavaş olması, teslimattın
gecikmesi, iade ve değişimde yaşanan problemlerden kaynaklanmaktadır (Yu,
2009: 14). Pı ve Sangruang (2011: 278 - 280) internet ortamında risk türlerini
uygunluk, finansal, psikolojik, performans, sosyal ve zaman riskleri şeklinde
açıklamıştır.
Uygunluk riski; tüketicinin internetten alışverişe yönelik algıladığı faydalarla
ilgilidir. Tüketiciler interneti alışveriş için uygun bir araç olarak
görmektedirler. Uygunluk internetten alışveriş yapan tüketicilere sağlanan en
büyük faydadır. Uygunluk riski, internette yapılan işlemlerde yaşanan
aksaklıklar, internet sitesinde gezinmenin ve sipariş vermenin zorluğu veya
alınan ürünleri erteleme gibi sorunları içermektedir.
Finansal risk; gerçekleşen maliyetlerin planlanan maliyetleri aşması olarak
tanımlanabilir. Finansal risk kredi kartı bilgilerinin çalınması sonucunda
finansal bilgilerin manipülasyonu ve istenmeyen şekilde kullanımına neden
olmaktadır.
Psikolojik risk; internetten alışveriş yapan tüketicilerin akıl ve ruh sağlığını
negatif şekilde etkileyen risk türüdür. Tüketicilere ait kişisel bilgilerin
internette paylaşılmasında tam bir kontrol sağlanamaması psikolojik bir risktir.
Bu risk birçok tüketiciyi internet siteleri ile kişisel bilgilerini paylaşmaktan
alıkoymaktadır.
Performans riski; ürün veya markaların beklenen performansı göstermediğinde
ya da ürünün istenildiği şekilde çalışmaması durumunda ortaya çıkmaktadır.
72
Online perakendecilerin sağladığı hizmetlerin tüketicilerin beklentilerini
karşılayamaması da bu riske örnektir.
Sosyal risk; tüketicinin istenmeyen bir ürün ve hizmet alması durumunda
kişinin arkadaş çevresinde yaşadığı hayal kırıklığını ifade eder. Kişinin sosyal
çevresinin önemsediği standartları karşılamayan ürün ve hizmetler, kişiyi
sosyal açıdan rahatsız etmektedir.
Zaman riski; beklentileri karşılamayan bir ürün ve hizmetin satın alınması
durumunda boşa harcanan zamanı ifade eder. Alışveriş için uygun bir sitenin
bulunması, ürün ve hizmetler hakkında internetten bilgi aranması ve tüketicinin
satın alma işlemlerinde harcadığı süreler zaman riskini oluşmaktadır.
Tüketiciler kendileri için risk içermeyen işlemlere yönelmekte ve güven
duydukları sitelerden alışveriş yapmayı tercih etmektedirler.
Güven, tüketicilerle uzun süreli ilişkiler kurulması ve sürdürülmesinin
temelini oluşturmaktadır. Güven, tüketici-satıcı ilişkisinde maliyet-fayda
sürecine dayalıdır. Diğer bir deyişle, tüketicinin satıcıyla olan ilişkisini
sürdürürken elde edeceği fayda, katlanacağı maliyetten fazlaysa, işletmeye olan
bağlılığı sürer. Aksi durumda, yeni bir işletme arar. Ayrıca, tüketicinin risk
algılama düzeyi de satın alma davranışında belirleyici rol oynar. Eğer tüketici
satın alacağı mal ya da hizmetle ilgili yüksek risk algısına sahipse güvensizlik
hissi duyabilir. Güvensizlik, tüketicinin tutumunu olumsuz etkiler. Diğer bir
ifadeyle, tüketicinin işletme ya da ürüne yönelik yüksek risk algısı, güvensizlik
duygusunu ortaya çıkartır ve olumsuz tutum gelişir. Bu nedenle, pazarlama
sürecinde tüketici üzerinde olumlu tutum yaratma pazarlamacının en önemli
görevi olmalıdır (Silkü, 2009: 2283).
Güven internette alışverişte en önemli faktördür. İnternetten iş
hacimlerini artırmak isteyen işletmelerin güveninin tüketiciler üzerindeki
etkisini anlamaları gerekmektedir. Ayrıca işletmeler güvensizliğin sebeplerini,
bu sebepleri nasıl ortadan kaldırılacağını ve tüketici güvenini kazanmak için
neler yapılması gerektiğini bilmelidirler (Prompongsatorn ve diğerleri, 2013:
132). Araştırma sonuçları tüketicilerin online pazarlarda bulunmaktan
hoşlandıkları, fakat kendileri için risk içeren işlemleri yapmak konusunda
istekli olmadıklarını göstermektedir (Aksoy, 2006: 86).
Güven tüketicilerin internette yaptıkları alışverişlerde ek bilgi
edinmeleri ve sarf ettikleri çabaları azaltmaktadır. Eğer tüketiciler internet
sitesinin güvenilir olduğunu anlarsa bu sitelerde daha çok vakit geçirebilir.
Böylece güven sayesinde tüketicilerin yeni bilgi ihtiyaçları azalacaktır (Yoon,
2002: 50).
73
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
TÜKETİCİLERİN İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ DAVRANIŞINI
ETKİLEYEN FAKTÖRLER ÜZERİNE BİR UYGULAMA
Çalışmanın bu bölümünde tüketicilerin internetten alışveriş
davranışlarını etkileyen faktörler üzerine bir araştırma yapılmıştır. Bu
kapsamda Yüzüncü Yıl Üniversitesinde görev yapan öğretim elemanlarına
anket uygulanmıştır. Araştırmanın önemi ve amacı, kısıtlılıkları, yöntemi
modeli ve hipotezleri bu bölümde açıklanmıştır. Anket sonucu elde edilen
bulgular, analizler ve hipotez testlerinin sonuçları ile ilgili değerlendirmeler de
bu bölümde yer almaktadır.
3.1. ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ VE AMACI
İnternetin günlük hayatımızın bir parçası olmasıyla birlikte tüketicilerin
satın alma davranışlarında da değişimler gözlenmektedir. Günümüz tüketicisi
artık birçok mal ve hizmet ihtiyacını internetten alışveriş yaparak
karşılayabilmektedir. TUİK’in 2014 yılı Hanehalkı Bilişim Teknolojileri
Kullanım Araştırması verileri de bunu doğrulamaktadır. Buna göre 2014 yılı
internet kullanan bireylerin internetten alışveriş yapma oranı %30,8 olmuştur.
Önceki yıl internetten alışveriş yapanların oranı ise %24,1 olduğu belirtilmiştir.
Bu oranların gelecek yıllarda daha da artacağı öngörülebilir. Özellikle
internette faaliyet gösteren işletmelerin daha çok tercih edilmeleri için,
tüketicilerin internetten alışveriş davranışlarını etkileyen faktörleri doğru
anlamaları gerekmektedir. Tüketicilerin internetten alışveriş davranışını
etkileyen faktörler doğru anlaşılmadan yürütülen pazarlama faaliyetleri
istenilen sonuçları vermeyecektir.
Tüketicilerin internetten alışveriş davranışını etkileyen faktörler
çeşitlilik göstermektedir. Bu çalışmada algılanan fayda, ürün özellikleri,
tüketici deneyimi ve satış promosyonlarının tüketicilerin internetten alışveriş
davranışı üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Bu faktörlerin tüketicilerin
internetten satın alma davranışı üzerindeki etkisinin bilinmesi işletmelerin
hangi tüketici profiline hitap edeceklerini netleştirilmesinde ve pazarlama
stratejilerinin daha doğru bir şekilde belirlenmesinde faydalı olacaktır. Ayrıca
bu çalışmanın daha sonra yapılacak çalışmalara da katkı sağlayacağı
düşünülmektedir.
74
3.2. ARAŞTIRMANIN KISITLILIKLARI
Araştırmanın ana kütlesi internetten alışveriş yapan tüm tüketicilerden
oluşmaktadır. Ancak zaman maliyet ve bu ana kütleye ulaşılabilirlik
kısıtlarından dolayı araştırmaya sadece Yüzüncü Yıl Üniversitesinde görev
yapan öğretim elemanları dahil edilmiştir. Bu nedenle araştırmanın sonuçları
tüm tüketiciler için genellenemez. Ayrıca çalışma kapsamında tüketicilerin
internetten alışveriş davranışları, algılanan fayda, ürün özellikleri, tüketici
deneyimi ve satış promosyonları faktörlerine göre değerlendirilmesi, diğer
faktörlerin çalışmaya dahil edilmemesi çalışmanın diğer bir kısıtını
oluşturmaktadır.
3.3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
3.3.1. Veri Toplama Yöntemi ve Aracı
Tüketicilerin internetten alışveriş davranışını etkileyen faktörlerin
incelendiği bu çalışmada veri toplama aracı olarak anket kullanılmıştır. Anket
formu Suki'nin (2013) çalışmasından uzman kişilerin görüşleri dikkate alınarak
uyarlanmıştır. Anket formunda 5'li likert ölçeğine göre kesinlikle katılmıyorum
(1), katılmıyorum (2), kararsızım (3), katılıyorum (4) ve kesinlikle katılıyorum
(5) ifadeleri kullanılmıştır. Toplam 27 sorudan oluşan anketin ilk kısmındaki 7
soru tüketicilerin cinsiyetleri, medeni durumları, yaşları, unvanları, günlük
internet kullanım sıklıkları, internette alışveriş deneyimleri ve sıklıklarını
belirlemeye yönelik sorulardır. Ankette yer alan 8., 9., 10., 11. sorular
algılanan faydayı, 12.,13.,14.,15. sorular ürün özelliklerini, 16.,17.,18.,19.
sorular tüketici deneyimini, 24.,25.,26. sorular ise internetten alışveriş
davranışını ölçmeye yöneliktir. Anketteki son soruda ise tüketicilerin
internetten en çok satın aldıkları ürünleri 1'den 5'e kadar sıralamaları
istenmiştir.
3.3.2. Ana Kütle ve Örneklem Seçimi
Bu çalışma internetten alışveriş deneyimine sahip Yüzüncü Yıl
Üniversitesinde görev yapan öğretim elemanları üzerinde uygulanmıştır.
Öğretim elemanlarının eğitim durumunun daha yüksek olması, zaman kısıtı
yaşamaları, bilgi aramaları ve araştırmalarından dolayı interneti ve bilgisayar
teknolojilerini daha sık kullanmaları gibi nedenlerle internetten alışverişi daha
çok tercih edecekleri düşünülmüştür. Üniversitenin Personel Daire
Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre 2015 Mayıs ayı itibariyle üniversitenin
toplam öğretim elemanı sayısı 1646 kişidir. Bırak topla yöntemiyle yapılan
75
ankette üniversitenin tüm birimlerine ulaşılmaya çalışılmış ve katılımcılar
tesadüfi olarak seçilmiştir. Belirli bir ana kütledeki kişi sayısı bilindiğinde
örneklemi oluşturacak kişilerin sayısı yaygın olarak kullanılan aşağıdaki
formül ile hesaplanmıştır.
n= Nt2pq / d2 (N-1) + t2pq
Bu formüle göre;
N: Ana kütledeki kişi sayısı
n: Örnekleme alınacak kişi sayısı
p: İncelenen olayın görülüş sıklığı (olasılığı)
q: İncelenen olayın görülmeyiş sıklığı (1-p)
t: Belirli bir anlamlılık düzeyinde ve saptanan yanılma düzeyinde t tablosunda
bulunan teorik değer
d: Olayın görülüş sıklığına göre kabul edilen örnekleme hatasını temsil
etmektedir.
Eldeki veriler formülde yerine yazıldığında;
n: 1646x(1.96)2x0.50x0.50/(0.50)2x1646+(1.96)2x0.50x0.50=312 bulunmuştur.
Bu formüle göre %95 güven aralığında ve %5 anlamlılık düzeyinde
ulaşılması gereken örneklem sayısı 312 olarak hesaplanmıştır. Bu amaçla 500
anket dağıtılmış, bu anketlerin 332 tanesinden geri dönüş alınmıştır. 332
anketten de 17 tanesi hatalı, eksik ve yanlış cevaplandığından dolayı toplamda
kullanılabilir 315 anket değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Toplanan veriler
SPSS 17 paket programı ile değerlendirilmiştir.
76
3.4. ARAŞTIRMANIN MODELİ VE HİPOTEZLERİ
Araştırmanın modeli Suki'nin (2013) çalışmasından esinlenerek
oluşturulmuştur. Bu model şekil 3-1' de sunulmuştur.
Algılanan Fayda
Ürün Özellikleri
Tüketicinin İnternetten Alışveriş
Davranışı
Tüketici Deneyimi
Satış Promosyonları
Şekil 3-1: Araştırmanın Modeli
Araştırmanın modelinde yer alan algılanan fayda, ürün özellikleri,
tüketici deneyimi ve satış promosyonlarının tüketicilerin internetten satın alma
davranışı üzerindeki etkisi incelenmiştir. Araştırmanın modeline uygun olarak
geliştirilen hipotezler aşağıda sıralanmıştır.
H1: Algılanan fayda tüketicilerin internetten alışveriş davranışını anlamlı bir
şekilde etkilemektedir.
H2: Ürün özellikleri tüketicilerin internetten alışveriş davranışını anlamlı bir
şekilde etkilemektedir.
H3: Tüketici deneyimi tüketicilerin internetten alışveriş davranışını anlamlı bir
şekilde etkilemektedir.
H4: Satış promosyonları tüketicilerin internetten alışveriş davranışını anlamlı
bir şekilde etkilemektedir.
Referans çalışmada algılanan fayda ve ürün özelliklerinin tüketicilerin
internetten alışveriş davranışını anlamlı şekilde etkilediğine ilişkin hipotezler
reddedilmiş, tüketici deneyimi ve satış promosyonlarının tüketicilerin
internetten alışveriş davranışını anlamlı şekilde etkilediğine ilişkin hipotezler
ise desteklenmiştir.
77
3.5. ARAŞTIRMANIN BULGULARI
3.5.1. Katılımcıların Demografik Özelikleri, İnternet Kullanımı ve
İnternetten Alışveriş Alışkanlıklarına İlişkin Bulgular.
Katılımcıların cinsiyet, medeni durum, yaş, akademik unvanları internet
kullanma sıklıkları, internetten alışveriş tecrübeleri, internetten alışveriş
sıklıkları ve internetten en çok satın aldıkları ürünlerin önem derecelerine
ilişkin veriler tablolar yardımıyla aşağıda sırasıyla açıklanmıştır.
Tablo 3-1: Katılımcıların Cinsiyetlerine Göre Dağılımı
Erkek
Kadın
Toplam
Frekans
218
97
315
Yüzde (%)
69,2
30,8
100,0
Tablo 3-1'de katılımcıların cinsiyetlerine göre dağılımı incelendiğinde
katılımcıların 218'inin (%69,2) erkek olduğu, 97'sinin (%30,8) de kadın
olduğu görülmektedir. Buna göre katılımcılar %69,2 oranla daha çok
erkeklerden oluşmuştur.
Tablo 3-2: Katılımcıların Medeni Durumlarına Göre Dağılımı
Evli
Bekâr
Toplam
Frekans
228
87
315
Yüzde (%)
72,4
27,6
100,0
Katılımcıların medeni durumlarına göre dağılımı Tablo 3-2'de
görülmektedir. Bu tabloya göre katılımcıların 228'inin (%72,4) evli, 87'sinin
(%27,6) ise bekâr olduğu görülmektedir. Katılımcılar medeni durumlarına göre
%72,4 oranla daha çok evlilerden oluşmuştur.
78
Tablo 3-3: Katılımcıların Yaş Gruplarına Göre Dağılımı
21 - 30
31 - 40
41 - 50
50 ve üstü
Toplam
Frekans
75
141
73
26
315
Yüzde (%)
23,8
44,8
23,2
8,3
100,0
Tablo 3-3'de görüldüğü gibi katılımcılar yaş gruplarına göre
dağılımında en fazla katılımcı sayısı 31 - 40 yaş aralığında orta yaşlı
katılımcılardan oluşmaktadır. 21 - 30 yaş aralığındaki katılımcı sayısı 75
(%23,8) kişi, 31 - 40 yaş aralığındaki katılımcı sayısı 141 (% 44,8) kişi, 41 - 50
yaş aralığındaki katılımcı sayısı 73 (%23,2) kişi, 50 ve üstü yaş aralığındaki
katılımcı sayısı ise 26 (%8,3) kişidir.
Tablo 3-4: Katılımcıların Akademik Unvanlarına Göre Dağılımı
Prof.
Doç.
Yrd. Doç.
Arş. Gör.
Öğr. Gör.
Diğer
Toplam
Frekans
22
31
105
99
44
14
315
Yüzde (%)
7,0
9,8
33,3
31,4
14,0
4,4
100,0
Katılımcılar akademik unvanlarına göre dağılımı Tablo 3-4'de yer
almaktadır. Anket katılımcılarının 105'i (%33,3) Yrd. Doç., 99'u (%31,4) Arş.
Gör., 44'ü (%14,0) Öğr. Gör., 31'i (%9,8) Doç., 22'si (%7,0) Prof. unvanına
sahiptir. Katılımcıların 14'ü (%4,4) uzman ve okutmanların oluşturduğu
diğerlerinden oluşmaktadır. Ankete daha çok Yrd. Doç. ve Araş. Gör. unvanına
sahip katılımcılar ilgi göstermiştir.
79
Tablo 3-5: Katılımcıların Günlük İnternet Kullanma Sıklıklarına Göre
Dağılımı
1 saatten az
1 - 3 saat
4 - 6 saat
7 - 9 saat
10 saat ve üzeri
Toplam
Frekans
49
161
81
20
4
315
Yüzde (%)
15,6
51,1
25,7
6,3
1,3
100,0
Katılımcıların günlük internet kullanım sıklığı Tablo 3-5'de yer
almaktadır. Buna göre katılımcıların 161'i (%51,1) günde 1 - 3 saat arası
internet kullandıklarını, 81'i (%25,7) günde 4 - 6 saat arası internet
kullandıklarını, 49'u (%15,6) günde 1 saatten az internet kullandıklarını,
20'sinin (%6,3) günde 7 - 9 saat arası internet kullandıklarını, 4'ü (%1,3) ise
günde 10 saat ve üzeri internet kullandıklarını belirtmişlerdir. Tablo 10'a göre
katılımcıların yaklaşık yarısı günde 1 - 3 saat arası süreyle internetten vakit
geçirdikleri gözlenmiştir.
Tablo 3-6: Katılımcıların İnternetten Alışveriş Tecrübesine Göre
Dağılımı
1 yıldan az
1 - 3 yıl
4 - 6 yıl
7 - 9 yıl
10 yıl ve üzeri
Toplam
Frekans
Yüzde (%)
49
106
98
38
24
315
15,6
33,7
31,1
12,1
7,6
100,0
Katılımcıların internetten alışveriş tecrübelerine göre dağılımları Tablo
3-6'da görülmektedir. Katılımcıların 106'sı (%33,7) 1 - 3 yıl arası, 98'i (%31,1)
4 - 6 yıl arası, 49'u (%15,6) 1 yıldan az, 38'i (%12,1) 7 - 9 yıl arası, 24'ü (%7,6)
ise 10 yıl ve üzeri internetten alışveriş tecrübesine sahip olduklarını
belirtmişlerdir. Katılımcıların büyük çoğunluğunun 1 - 3 yıl (%33,7) ve 4 - 6
(%31,1) yıl arası süre internetten alışveriş tecrübesine sahip oldukları
görülmektedir.
80
Tablo 3-7: Katılımcıların İnternetten Alışveriş Sıklığına Göre Dağılımı
Frekans
Yüzde (%)
Haftada bir
10
3,2
Haftada birkaç kez
11
3,5
İki haftada bir
28
8,9
Ayda bir
74
23,5
3 ayda bir
50
15,9
6 ayda bir
21
6,7
Yılda bir
17
5,4
Ara sıra
104
33,0
Toplam
315
100,0
Tablo 3-7'de görüldüğü gibi katılımcılardan 104'ü (%33,0) internetten
alışveriş sıklığını ara sıra, 74'ü (%23,5) ayda bir, 50'si (%15,9) 3 ayda bir
olarak cevaplamıştır. Yılda bir olarak cevaplayanlar ise 17 (%5,4) kişidir. 10
(%3,2) kişi internetten alışveriş sıklığını haftada bir, 11 (%3,5) kişi ise
internetten alışveriş sıklığını haftada birkaç kez olarak cevaplamıştır.
81
Tablo 3-8: Katılımcıların İnternetten En çok Satın Aldıkları Ürünlerin
Önem Dereceleri
Derecelen Genel
1. derece 2. derece 3. derece 4. derece 5. derece Toplam memiş Toplam
Dergi - kitap vb.
155
36
24
17
20
252
63
315
Bilet
73
101
13
19
19
225
90
315
Gıda ürünleri
5
4
5
3
3
20
295
315
Elektronik ürünler
25
45
76
35
17
198
117
315
Kıyafet
29
30
52
47
30
188
127
315
Spor malzemeleri
4
17
23
30
15
89
226
315
Takı
3
2
6
4
6
21
294
315
Tatil
2
14
26
26
29
97
218
315
Sağlık
2
4
11
12
9
38
277
315
Ayakkabı
4
19
12
43
34
112
203
315
Ofis malzemeleri
2
11
17
25
25
80
235
315
Mobilya
1
6
6
13
16
42
273
315
Ev dekorasyonu
4
8
16
21
23
72
243
315
Kozmetik
2
7
11
11
29
60
255
315
Çiçek
2
5
10
5
20
42
273
315
Müzik
-
2
5
4
9
20
295
315
Video
1
1
1
1
2
6
309
315
Diğer
-
1
1
-
7
9
306
315
yayınlar
İnternetten alışveriş yapan katılımcılara internetten en çok satın
aldıkları ürünleri 1'den 5'e kadar sıralamaları istenmiştir. Tablo 3-8'de
görüldüğü gibi katılımcıların 1. derece en çok satın aldıkları ürün dergi - kitap
vb. yayınlar olurken, bunu takiben bilet, kıyafet ve elektronik ürünler
gelmektedir. En çok satın alınan ürünün dergi - kitap vb. yayınların olması
araştırmanın örneklemini öğretim elemanlarının oluşturmasından kaynaklı
olduğunu söylemek mümkündür. 1. derece olarak müzik ve diğer
kategorisindeki ürünler tercih edilmezken, video ve mobilya 1 kez
işaretlenmiştir.
Katılımcıların 2. derece en çok satın aldıkları ürünler bilet, elektronik
ürünler, dergi - kitap vb. yayınlar olurken, en az satın aldıkları ürünler ise
video, müzik ve diğer kategorisinde bulunan ürünlerdir.
82
Katılımcıların 3. derece en çok satın aldıkları ürünler elektronik ürünler,
kıyafet ve tatilken en az tercih ettikleri ürünler video ve diğer kategorisindeki
ürünlerdir.
Katılımcıların 4. derece en çok satın aldıkları ürünler kıyafet, ayakkabı
ve spor malzemeleri olurken, video ve gıda ürünleri en az satın alınan ürünler
olmuş, diğer kategorisi ise işaretlenmemiştir.
Katılımcıların 5. derece en çok satın alınan ürünler ise ayakkabı,
kıyafet, tatil ve kozmetik ürünleriyken en az tercih ettikleri ürünler ise video,
takı ve gıda ürünleridir.
3.5.2. Katılımcıların Anket Formunda Yer Alan İfadelere Katılım
Derecelerine İlişkin Bulgular
Anket formunda "kararsızım" ifadesi nötr bir değer kabul edilerek
olumlu ve olumsuz ifadeler bir arada değerlendirilmiş böylece ankette yer alan
ifadelerin yüzde cinsinden değerleri tablolar yardımıyla açıklanmıştır.
Katılımcıların algılanan faydaya ilişkin ifadelerinin yüzde cinsinden değerleri
tablo 3-9'da belirtilmiştir.
Katılıyorum
Kesinlikle
Katılıyorum
İnternetten
alışveriş
mağazadan
yapılan
8,6
alışverişten daha caziptir.
İnternetten
alışveriş
mağazadan
yapılan
7,3
alışverişten daha az maliyetlidir.
7,6
İnternetten alışveriş eğlencelidir.
İnternetten alışveriş mağazalara göre daha iyi
11,4
müşteri hizmeti sağlamaktadır.
Kararsızım
Algılanan Fayda
Katılmıyorum
Kesinlikle
Katılmıyorum
Tablo 3-9: Katılımcıların Algılanan Faydaya İlişkin İfadelerinin Yüzde
Cinsinden Değerleri
19,7
23,8
37,1
10,8
11,7
11,7
47,9
21,3
19,7
23,2
36,8
12,7
21,9
34,9
23,8
7,9
Tablo 3-9'daki değerlere göre;
"İnternetten alışveriş mağazadan yapılan alışverişten daha caziptir" ifadesine
katılımcıların %28,3'ü olumsuz görüş bildirirken, %47,9'u olumlu görüş
bildirmiştir.
83
"İnternetten alışveriş mağazadan yapılan alışverişten daha az maliyetlidir"
ifadesine katılımcıların %19'u olumsuz görüş bildirirken, %69,2'si olumlu
görüş bildirmiştir.
"İnternetten alışveriş eğlencelidir" ifadesine katılımcıların %27,3'ü olumsuz
görüş bildirirken, %49,5'i olumlu görüş bildirmiştir.
"İnternetten alışveriş mağazalara göre daha iyi müşteri hizmeti sağlamaktadır"
ifadesine katılımcıların %33,3'ü olumsuz görüş bildirirken, % 31,7'si olumlu
görüş bildirmiştir.
Katılımcıların ürün özelliklerine ilişkin ifadelerinin yüzde cinsinden
değerleri tablo 3-10'da belirtilmiştir.
Katılıyorum
Kesinlikle
Katılıyorum
İnternetten alışveriş kontrol edilmesi, test edilmesi ve
23,8
denenmesi gereken ürünler için uygundur.
İnternetten alışveriş yakından görülmesi gereken
7,6
ürünler için uygun değildir.
İnternetten alışveriş işitilmesi gereken (müzik aletleri,
7,9
hoparlör, kulaklık vb.) ürünler için uygun değildir.
İnternetten alışveriş koklanması veya tadılması
35,2
gereken ürünler için uygundur.
Kararsızım
Ürün Özellikleri
Katılmıyorum
Kesinlikle
Katılmıyorum
Tablo 3-10: Katılımcıların Ürün Özelliklerine İlişkin İfadelerinin Yüzde
Cinsinden Değerleri
28,5
19,0
22,9
5,7
5,4
15,9
38,7
32,4
24,1
26,0
28,3
13,7
32,1
18,1
10,2
4,4
Tablo 3-10'daki değerlere göre;
"İnternetten alışveriş kontrol edilmesi, test edilmesi ve denenmesi gereken
ürünler için uygundur" ifadesine katılımcıların %52,3'ü olumsuz görüş
bildirirken, %28,6'sı olumlu görüş bildirmiştir.
"İnternetten alışveriş yakından görülmesi gereken ürünler için uygun değildir"
ifadesine katılımcıların %13'ü olumsuz görüş bildirirken, %71,1'i olumlu görüş
bildirmiştir.
84
"İnternetten alışveriş işitilmesi gereken (müzik aletleri, hoparlör, kulaklık vb.)
ürünler için uygun değildir" ifadesine katılımcıların %32 olumsuz görüş
bildirirken, %42'si olumlu görüş bildirmiştir.
"İnternetten alışveriş koklanması veya tadılması gereken ürünler için
uygundur" ifadesine katılımcıların %67,3 olumsuz görüş bildirirken, %14,6
olumlu görüş bildirmiştir.
Katılımcıların tüketici deneyimine ilişkin ifadelerinin yüzde cinsinden
değerleri tablo 3-11'de belirtilmiştir.
Kararsızım
Katılıyorum
Kesinlikle
Katılıyorum
İnternetten pazarlama faaliyetlerine aşinayım.
İnternetten alışveriş benim için uygundur.
Sık sık internetten alışveriş yaparım.
Markalı ürünleri internetten almak güvenilirdir.
Katılmıyorum
Tüketici Deneyimi
Kesinlikle
Katılmıyorum
Tablo 3-11: Katılımcıların Tüketici Deneyimine İlişkin İfadelerinin
Yüzde Cinsinden Değerleri
8,3
8,6
11,1
8,6
16,2
10,8
29,5
11,4
25,7
25,4
18,4
28,3
43,8
44,4
31,4
38,4
6,0
10,8
9,5
13,3
Tablo 3-11'deki değerlere göre;
"İnternetten pazarlama faaliyetlerine aşinayım" ifadesine katılımcıların %24,5'i
olumsuz görüş bildirirken, %49,8'i olumlu görüş bildirmiştir.
"İnternetten alışveriş benim için uygundur" ifadesine katılımcıların %19,4'ü
olumsuz görüş bildirirken, %55,2'si olumlu görüş bildirmiştir.
"Sık sık internetten alışveriş yaparım" ifadesine katılımcıların %40,6'sı
olumsuz görüş bildirirken, %40,9'u olumlu görüş bildirmiştir.
"Markalı ürünleri internetten almak güvenilirdir" ifadesine katılımcıların
%20'si olumsuz görüş bildirirken, %51,7'si olumlu görüş bildirmiştir.
Katılımcıların satış promosyonlarına
cinsinden değerleri tablo 3-12'de belirtilmiştir.
85
ilişkin
ifadelerinin
yüzde
Kararsızım
Katılıyorum
Kesinlikle
Katılıyorum
İnternetten alışveriş mağazalara göre tüketicilere
daha fazla satış promosyonu (hediye, puan, çekiliş,
fiyat indirimi vb. uygulamalar) sunmaktadır.
İnternetteki fiyatlar mağazalardaki fiyatlardan daha
ucuzdur.
İnternette sunulan satış promosyonları (hediye,
puan, çekiliş, fiyat indirimi vb. uygulamalar)
caziptir.
İnternette sunulan satış promosyonları (hediye,
puan, çekiliş, fiyat indirimi vb. uygulamalar) ikna
edicidir.
Katılmıyorum
Satış Promosyonları
Kesinlikle
Katılmıyorum
Tablo 3-12: Katılımcıların Satış Promosyonlarına İlişkin İfadelerinin
Yüzde Cinsinden Değerleri
6,7
11,4
24,8
41,3
15,9
4,4
7,0
16,5
49,2
22,9
5,4
13,3
26,3
41,3
13,3
6,0
14,6
34,0
35,2
10,2
Tablo 3-12'deki değerlere göre;
"İnternetten alışveriş mağazalara göre tüketicilere daha fazla satış promosyonu
(hediye, puan, çekiliş, fiyat indirimi vb. uygulamalar) sunmaktadır" ifadesine
katılımcıların %18,1'i olumsuz görüş bildirirken, %57,2'si olumlu görüş
bildirmiştir.
"İnternetteki fiyatlar mağazalardaki fiyatlardan daha ucuzdur" ifadesine
katılımcıların %11,4'ü olumsuz görüş bildirirken, %72,1'i olumlu görüş
bildirmiştir.
"İnternette sunulan satış promosyonları (hediye, puan, çekiliş, fiyat indirimi vb.
uygulamalar) caziptir" ifadesine katılımcıların %18,7'si olumsuz görüş
bildirirken, %54,6'sı olumlu görüş bildirmiştir.
"İnternette sunulan satış promosyonları (hediye, puan, çekiliş, fiyat indirimi vb.
uygulamalar) ikna edicidir" ifadesine katılımcıların %20,6'sı olumsuz görüş
bildirirken, %45,4'ü olumlu görüş bildirmiştir.
Katılımcıların tüketicilerin internetten alışveriş davranışına ilişkin
ifadelerinin yüzde cinsinden değerleri tablo 3-13'de belirtilmiştir.
86
Kararsızım
Katılıyorum
Kesinlikle
Katılıyorum
İnternetten alışveriş tecrübelerim olumludur.
İnternetten alışveriş ile ilgili geleceğe yönelik
beklentilerim olumlu yöndedir.
Gelecekte de internetten alışveriş yapmayı
sürdüreceğim.
Katılmıyorum
Tüketicilerin İnternetten Alışveriş Davranışı
Kesinlikle
Katılmıyorum
Tablo 3-13: Katılımcıların Tüketicilerin İnternetten Alışveriş
Davranışına İlişkin İfadelerinin Yüzde Cinsinden Değerleri
6,7
9,5
22,9
50,8
10,2
4,8
7,6
20,0
53,7
14,0
3,8
7,0
16,8
52,4
20,0
Tablo 3-13'deki değerlere göre;
"İnternetten alışveriş tecrübelerim olumludur" ifadesine katılımcıların %16,2'si
olumsuz görüş bildirirken, %61'i olumlu görüş bildirmiştir.
"İnternetten alışveriş ile ilgili geleceğe yönelik beklentilerim olumlu yöndedir"
ifadesine katılımcıların %12,4'ü olumsuz görüş bildirirken, %67,7'si olumlu
görüş bildirmiştir.
"Gelecekte de internetten alışveriş yapmayı sürdüreceğim" ifadesine
katılımcıların %10,8'i olumsuz görüş bildirirken, %72,4'ü olumlu görüş
bildirmiştir.
Anket formunda katılımcılara ifadelere ne derece katıldıklarını 1
(kesinlikle katılmıyorum) ile 5 (kesinlikle katılıyorum) arasında belirtmeleri
istenmiştir. Anket formundaki bu ifadelerin ortalamaları ve standart sapmaları
tablo 3-14' de sunulmuştur.
87
Tablo 3-14: Ankette Yer Alan İfadelerin Ortalamaları ve Standart
Sapmaları
Standart
Ortalama Sapma
İfadeler
Algılanan Fayda
İnternetten alışveriş mağazadan yapılan alışverişten daha caziptir.
3,2190
1,13974
İnternetten alışveriş mağazadan yapılan alışverişten daha az maliyetlidir.
3,6413
1,15442
İnternetten alışveriş eğlencelidir.
3,2730
1,14341
İnternetten alışveriş mağazalara göre daha iyi müşteri hizmeti
sağlamaktadır.
2,9492
1,11044
İnternetten alışveriş kontrol edilmesi, test edilmesi ve denenmesi gereken
ürünler için uygundur.
2,5841
1,23190
İnternetten alışveriş yakından görülmesi gereken ürünler için uygun
değildir.
3,8286
1,16578
İnternetten alışveriş işitilmesi gereken (müzik aletleri, hoparlör, kulaklık
vb.) ürünler için uygun değildir.
3,1556
1,16938
İnternetten alışveriş koklanması veya tadılması gereken ürünler için
uygundur.
2,1651
1,14744
İnternetten pazarlama faaliyetlerine aşinayım.
3,2317
1,05891
İnternetten alışveriş benim için uygundur.
3,3810
1,08886
Sık sık internetten alışveriş yaparım.
2,9873
1,19972
Markalı ürünleri internetten almak güvenilirdir.
3,3651
1,11592
İnternetten alışveriş mağazalara göre tüketicilere daha fazla satış
promosyonu (hediye, puan, çekiliş, fiyat indirimi vb. uygulamalar)
sunmaktadır.
3,4825
1,09523
İnternetteki fiyatlar mağazalardaki fiyatlardan daha ucuzdur.
3,7905
1,01607
İnternette sunulan satış promosyonları (hediye, puan, çekiliş, fiyat
indirimi vb. uygulamalar) caziptir.
3,4381
1,05206
İnternette sunulan satış promosyonları (hediye, puan, çekiliş, fiyat
indirimi vb. uygulamalar) ikna edicidir.
3,2889
1,03245
İnternetten alışveriş tecrübelerim olumludur.
3,4825
1,02307
İnternetten alışveriş ile ilgili geleceğe yönelik beklentilerim olumlu
yöndedir.
3,6444
,97448
Gelecekte de internetten alışveriş yapmayı sürdüreceğim.
3,7778
,97164
Ürün Özellikleri
Tüketici Deneyimi
Satış Promosyonları
Tüketicilerin İnternetten Alışveriş Davranışı
Tablo 3-14'de yer alan ifadelerin ortalamaları ve standart sapmaları
değerlendirildiğinde, ankette yer alan en yüksek ortalamaya (3,8286) sahip
88
ifade "internetten alışveriş yakından görülmesi gereken ürünler için uygun
değildir" ifadesiyken, en düşük ortalamaya (2,1651) sahip ifade ise "internetten
alışveriş koklanması veya tadılması gereken ürünler için uygundur" ifadesidir.
Ankette yer alan ifadelerin standart sapmaları değerlendirildiğin; standart
sapması en yüksek (1,23190) ifade "internetten alışveriş kontrol edilmesi, test
edilmesi ve denenmesi gereken ürünler için uygundur" ifadesiyken, en düşük
(,97164) standart sapmaya sahip ifade ise "gelecekte de internetten alışveriş
yapmayı sürdüreceğim" ifadesidir.
3.5.3. Bağımsız Örneklem t- Testi ve Anova Analizi Sonuçları
Bu kısımda katılımcılarının internet kullanım sıklığı, internetten
alışveriş tecrübesi ve internetten alışveriş sıklığının cinsiyet ve medeni duruma
göre farklılık gösterip göstermediği bağımsız örneklem t-testi ile, yaş grupları
ve unvana göre bu değişkenlerin farklılık gösterip göstermedikleri ise anova
analizi ile incelenmiştir.
Katılımcıların internet kullanım sıklığı, internetten alışveriş tecrübesi ve
internetten alışveriş sıklığının cinsiyete göre ilişkisi bağımsız örneklem t-testi
ile değerlendirilmiş olup Tablo 3-15'de sunulmuştur.
Tablo 3-15: İnternet Kullanım Sıklığı, İnternetten Alışveriş Tecrübesi ve
İnternetten Alışveriş Sıklığının Cinsiyet Göre İlişkisinin t-Testi
Sonuçları
Değişkenler
İnternet kullanım sıklığı
İnternetten alışveriş tecrübesi
İnternetten alışveriş sıklığı
Gruplar
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
Erkek
Kadın
N
218
97
218
97
218
97
P
2,1743
2,4742
2,6422
2,5876
5,6101
5,3196
,003
,318
,540
Tablo 3-15'den elde edilen sonuçlara göre internet kullanım sıklığı
cinsiyete göre farklılık göstermektedir (p<0,05). Buna göre kadınların
internetten kullanım sıklığı ortalaması (2,4742), erkeklerin internet kullanım
sıklığından (2,1743) fazladır. Bu verilere göre kadın katılımcıların erkeklere
göre gün içinde internetten daha fazla vakit geçirdikleri söylenebilir.
İnternetten alışveriş tecrübesi ve internetten alışveriş sıklığı
değişkenleri ile cinsiyet arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0,05).
89
Katılımcıların internet kullanım sıklığı, internetten alışveriş tecrübesi ve
internetten alışveriş sıklığının medeni duruma göre ilişkisi bağımsız örneklem
t-testi ile değerlendirilmiş olup Tablo 3-16'da sunulmuştur.
Tablo 3-16: İnternet Kullanım Sıklığı, İnternetten Alışveriş Tecrübesi ve
İnternetten Alışveriş Sıklığının Medeni Duruma Göre İlişkisinin t-Testi
Sonuçları
Değişkenler
İnternet kullanım sıklığı
İnternetten alışveriş tecrübesi
İnternetten alışveriş sıklığı
Gruplar
Evli
Bekar
Evli
Bekar
Evli
Bekar
N
218
97
218
97
218
97
P
,165
2,2456
2,3218
2,6974
2,4368
5,5439
5,4598
,105
,054
Tablo 3-16'da görüldüğü gibi medeni durum ile internet kullanım
sıklığı, internetten alışveriş tecrübesi ve internetten alışveriş sıklığı
değişkenleri arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>0,05).
Katılımcıların internet kullanım sıklığı, internetten alışveriş tecrübesi ve
internetten alışveriş sıklığının yaş gruplarına göre ilişkisi Anova Analizi ile
değerlendirilmiş olup Tablo 3-17'de sunulmuştur.
Tablo 3-17: İnternet Kullanım Sıklığı, İnternetten Alışveriş Tecrübesi ve
İnternetten Alışveriş Sıklığının Yaş Gruplarına Göre İlişkisinin Anova
Analizi Sonuçları
Değişkenler
İnternet kullanım sıklığı
İnternetten alışveriş tecrübesi
İnternetten alışveriş sıklığı
Yaş
Grupları
21 - 30
31 - 40
41 - 50
50 ve üstü
21 - 30
31 - 40
50 ve üstü
21 - 30
31 - 40
41 - 50
90
N
75
141
73
26
75
141
26
75
141
73
2,2667
2,3901
2,1233
2,0000
2,2533
2,7447
2,9231
5,2000
5,3050
6,1781
F
P
2,613
,051
4,083
,007
3,677
,013
Tablo 3-17'ye göre yaş grupları ile internet kullanım sıklığı arasında
herhangi bir ilişki kurulamamıştır (p>0,05).
İnternetten alışveriş tecrübesi yaş gruplarına göre farklılık gösterdiği
Tablo 3-17'den görülmektedir(p<0,05). Bu farklılığın hangi yaş grupları
arasında olduğunu tespit etmek için Tukey testi kullanılmıştır. Buna göre 31 40 yaş grubu katılımcılar ile 21 - 30 yaş grubu katılımcılar arasında internetten
alışveriş tecrübesi bakımından anlamlı bir farklılık olduğu görülmüştür. 31 - 40
yaş grubu katılımcıların internetten alışveriş tecrübesinin ortalaması (2,7447)
21 - 30 yaş grubunun ortalamasından (2,2533) daha fazladır. Bu verilerden 31 40 yaş grubundaki katılımcıların 21 - 30 yaş aralığındaki katılımcılara göre
daha fazla internetten alışveriş tecrübesine sahip oldukları söylenebilir. Bunun
yanı sıra 50 ve üstü yaş grubu ile 21 - 30 yaş grubundaki katılımcılar arasında
da internetten alışveriş tecrübesi bakımından anlamlı bir farklılığın olduğu
görülmüştür. 50 ve üstü yaş grubundaki katılımcıların internetten alışveriş
tecrübesinin ortalaması (2,9231) 21 - 30 yaş grubunun ortalamasından (2,2533)
daha fazladır. Buna göre 50 ve üstü yaş grubundaki katılımcıların 21 - 30 yaş
gurubundaki katılımcılardan daha fazla internetten alışveriş tecrübesine sahip
oldukları sonucuna varılabilir.
Tablo 3-17'den elde edilen sonuçlara göre internetten alışveriş sıklığı da
yaş gruplarına göre farklılık göstermektedir(p<0,05). Bu farklılığın hangi yaş
grupları arasında olduğunu tespit etmek için yapılan Tukey testinde 21 - 30 yaş
grubu ile 41 - 50 yaş grubu arasında anlamlı bir farklılık olduğu gözlenmiştir.
Buna göre 41 - 50 yaş grubundaki katılımcıların internetten alışveriş sıklığının
ortalaması (6,1781) 21 - 30 yaş grubundaki katılımcıların ortalamasından
(5,2000) yüksektir. Bu sonuca göre 41 - 50 yaş grubundaki katılımcıların 21 30 yaş grubundaki katılımcılara göre internetten alışveriş sıklığının daha fazla
olduğunu söylemek mümkündür. Ayrıca 31 - 40 yaş grubu ile 41 - 50 yaş
grubunda bulunan katılımcıların internetten alışveriş sıklıkları arasında da
anlamlı bir farklılık olduğu tespit edilmiştir. 41 - 50 yaş grubundaki
katılımcıların internetten alışveriş sıklıklarının ortalaması (6,1781) 31 - 40 yaş
grubundaki katılımcıların ortalamasından (5,3050) yüksektir. Diğer bir ifade ile
41 - 50 yaş grubundaki katılımcıların 31 - 40 yaş grubundaki katılımcılara göre
daha sık internetten alışveriş yaptıkları söylenebilir.
Katılımcıların internet kullanım sıklığı, internetten alışveriş tecrübesi ve
internetten alışveriş sıklığının akademik unvanlarıyla ilişkisi Anova analizi ile
değerlendirilmiş olup Tablo 3-18'de sunulmuştur.
91
Tablo 3-18: İnternet Kullanım Sıklığı, İnternetten Alışveriş Tecrübesi ve
İnternetten Alışveriş Sıklığının Akademik Unvanlara Göre İlişkisinin
Anova Analizi Sonuçları
Değişkenler
İnternet kullanım sıklığı
İnternetten alışveriş tecrübesi
İnternetten alışveriş sıklığı
Unvan
Yrd. Doç.
Arş.Gör.
Öğr. Gör.
Yrd. Doç.
Arş.Gör.
Prof.
Doç.
Yrd. Doç.
Arş.Gör.
Öğr. Gör.
Diğer
N
105
99
44
105
99
22
31
105
99
44
14
F
2,5238
2,1313
2,0682
2,8381
2,3939
5,4091
5,2903
5,2762
5,5859
6,1818
5,5000
P
3,889 ,002
3,377 ,006
1,269 ,277
Tablo 3-18'e göre internet kullanım sıklığı katılımcıların akademik
unvanlarına göre farklılık göstermektedir. Bu farklılık Yrd. Doç. ile Arş. Gör.
unvanlarına sahip katılımcılar arasında olduğu yapılan Tukey testi sonucunda
görülmüştür. Buna göre Yrd. Doç. unvanına sahip katılımcıların internet
kullanım sıklığı ortalaması (2,5238) Arş. Gör. unvanına sahip katılımcıların
ortalamasından (2,1313) yüksek olduğu gözlenmiştir. Başka bir deyişle Yrd.
Doç. unvanına sahip katılımcılar gün içinde interneti Arş. Gör. unvanına sahip
katılımcılardan daha fazla kullanmaktadırlar. Ayrıca Yrd. Doç. ile Öğr. Gör.
unvanlarına sahip katılımcılar arasında da internet kullanım sıklığı bakımından
anlamlı bir farklılığın olduğu görülmüştür. Değerlendirme sonuçlarına göre
Yrd. Doç. unvanına sahip katılımcıların internet kullanım sıklığı ortalaması
(2,5238) Öğr. Gör. unvanına sahip katılımcıların ortalamasından (2,0682)
yüksek olduğu bulunmuştur. Buna göre Yrd. Doç. unvanına sahip
katılımcıların Öğr. Gör. unvanına sahip katılımcılara göre gün içinde internette
daha fazla zaman geçirdikleri yorumu yapılabilir.
İnternetten alışveriş tecrübesinin akademik unvanlara göre farklılık
gösterdiği tablo 3-18'den anlaşılmaktadır. Tukey testi sonucuna göre Yrd. Doç.
unvanına sahip katılımcılar ile Arş. Gör. unvanına sahip katılımcılar arasında
internetten alışveriş tecrübesi bakımından anlamlı bir farklılığın olduğu
bulunmuştur. Yrd. Doç. unvanına sahip katılımcıların internetten alışveriş
tecrübesi ortalaması (2,8381) Arş. Gör. unvanına sahip katılımcıların
ortalamasından (2,3939) yüksektir. Diğer bir deyişle Yrd. Doç. unvanına sahip
katılımcıların Arş. Gör. unvanına sahip katılımcılara göre daha fazla alışveriş
tecrübesine sahip oldukları söylenebilir.
92
İnternetten alışveriş sıklığı ile katılımcıların akademik unvanları
arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır (p>0,05).
3.5.4. Güvenilirlik Analizi
Anket çalışması tamamlandıktan sonra elde edilen veriler güvenilirlik
analizine tabi tutulmuştur. Güvenilirlik analizi sonucunda Cronbach's Alpha
katsayısı 0,860 bulunmuştur. Bu değer sosyal bilimlerde genel kabul gören
0,70 değerinden yüksek olduğu için anketin yüksek derecede güvenilir olduğu
söylenebilir.
3.5.5. Korelâsyon Analizi
Araştırma modelindeki ilişkileri gösteren korelasyon analizi,
tüketicilerin internetten alışveriş davranışı, algılanan fayda, ürün özellikleri
tüketici deneyimi ve satış promosyonları değişkenleri arasındaki korelasyonu
tespit etmek üzere gerçekleştirilmiştir. Araştırma modelindeki ilişkileri
gösteren korelâsyon analizine ilişkin Tablo 3-19 aşağıda yer almaktadır.
93
Tablo 3-19: Araştırma Modelindeki İlişkileri Gösteren Korelâsyon
Analizi
Tüketicilerin
İnternetten Algılanan
Ürün
Tüketici
Satış
Alışveriş
Fayda Özellikleri Deneyimi Promosyonları
Davranışı
Pearson
Tüketicilerin Correlation
İnternetten
Sig. (2Alışveriş
tailed)
Davranışı
N
Algılanan
Fayda
Ürün
Özellikleri
Tüketici
Deneyimi
Satış
Promosyonları
,589**
,010
,679**
,677**
,000
,857
,000
,000
315
315
315
315
315
Pearson
Correlation
,589**
1
,083
,578**
,560**
Sig. (2tailed)
,000
,143
,000
,000
N
315
315
315
315
315
Pearson
Correlation
,010
,083
1
,013
-,009
Sig. (2tailed)
,857
,143
,815
,880
N
315
315
315
315
315
Pearson
Correlation
,679**
,578**
,013
1
,505**
Sig. (2tailed)
,000
,000
,815
N
315
315
315
315
315
Pearson
Correlation
,677**
,560**
-,009
,505**
1
Sig. (2tailed)
,000
,000
,880
,000
N
315
315
315
315
1
,000
315
** Correlation is significant at the 0.01 level (2-tailed).
Tablo 3-19'daki Korelasyon analizi sonuçlarına göre; tüketicilerin
internetten alışveriş davranışı ile en yüksek korelâsyona sahip olan değişkenler
tüketici deneyimi (,679**), satış promosyonları (,677**) ve algılanan fayda
(,589**) arasında %1 anlamlık düzeyinde bir ilişki olduğu görülmektedir.
94
Algılanan fayda ile tüketici deneyimi (,578**) ve satış promosyonları (,560**)
arasında %1 anlamlık düzeyinde bir ilişki söz konusuyken tüketici deneyimi ile
satış promosyonları (,505**) arasında %1 düzeyinde anlamlı bir ilişki olduğu
görülmektedir.
Ürün özellikleri ile tüketicilerin internetten alışveriş, algılanan fayda,
tüketici deneyimi ve satış promosyonları değişkenleri arasında istatistikî açıdan
anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.
3.5.6. Regresyon Analizi
Algılanan fayda, ürün özellikleri, tüketici deneyimi ve satış
promosyonlarının, tüketicilerin internetten alışveriş davranışına etkisine ilişkin
hipotezleri test etmek için regresyon analizi kullanılmıştır. Bu değişkenlerin
tüketicilerin internetten alışveriş davranışı üzerindeki etkisini açıklayan Tablo
3-20 aşağıda yer almaktadır.
Tablo 3-20: Bağımsız Değişkenlerin Tüketicilerin İnternetten Alışveriş
Davranışı Üzerideki Etkisine İlişkin Regresyon Analizi
Bağımsız Değişken
β
Sabit
t- değeri
Sig.(P)
2,006
,046
Algılanan Fayda
,134*
2,876
,004
Ürün Özellikleri
-,003
-,079
,937
Tüketici Deneyimi
,400*
8,980
,000
Satış Promosyonları
,400*
9,111
,000
R2 = 0,616
F = 126,991
Sig, F = 0,000
* p < 0,01
Bağımlı değişken: Tüketicilerin internetten alışveriş davranışı
Tablo 3-20 sonuçları değerlendirildiğinde regresyon modelinin %1
düzeyinde anlamlı olduğu (F= 126,991, Sig, F <0,01) görülmektedir. Kurulan
regresyon modelinde algılanan fayda, ürün özellikleri, tüketici deneyimi ve
satış promosyonlarının tüketicilerin internetten alışveriş davranışı üzerinde
meydana gelen değişimin yaklaşık olarak % 61'ini açıkladığı belirlenmiştir.
Standardize edilmiş regresyon katsayısına göre (β) tüketicinin internetten
95
alışveriş davranışı üzerinde tüketici deneyimi (,400) ve satış promosyonları
(,400) eşit önemde etkiliyken algılanan faydanın (,134) etkisi daha azdır.
Araştırmanın H1 hipotezinde algılanan faydanın tüketicilerin internetten
alışveriş davranışını anlamlı bir şekilde etkilediği varsayılmaktadır. Tablo 320'de görüldüğü üzere (B1= 0,134; t=2,876; P=0,004) H1 hipotezi kabul
edilmiştir. Yani algılanan fayda tüketicilerin internetten alışveriş davranışını
anlamlı bir şekilde etkilemektedir.
Araştırmanın H2 hipotezinde ürün özelliklerinin tüketicilerin internetten
alışveriş davranışını anlamlı bir şekilde etkilediği varsayılmaktadır. Tablo 320'de görüldüğü üzere (B2= -0,003; t=-0,079; P=0,937) H2 hipotezi
reddedilmiştir. Diğer bir ifade ile ürün özelliklerinin tüketicilerin internetten
alışveriş davranışı üzerinde anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır.
Araştırmanın H3 hipotezinde tüketici deneyiminin tüketicilerin
internetten alışveriş davranışını anlamlı bir şekilde etkilediği varsayılmaktadır.
Tablo 3-20'de görüldüğü üzere (B3= 0,400; t=8,980; P=0,000) H3 hipotezi
kabul edilmiştir. Buna göre tüketici deneyimi tüketicilerin internetten alışveriş
davranışını anlamlı bir şekilde etkilemektedir.
Araştırmanın H4 hipotezinde satış promosyonlarının tüketicilerin
internetten alışveriş davranışını anlamlı bir şekilde etkilediği varsayılmaktadır.
Tablo 3-20'de görüldüğü üzere (B4= 0,400; t=9,111; P=0,000) H4 hipotezi
kabul edilmiştir. Başka bir deyişle satış promosyonları tüketicilerin internetten
alışveriş davranışını anlamlı bir şekilde etkilemektedir.
Algılanan fayda, ürün özellikleri, tüketici deneyimi ve satış
promosyonlarının, tüketicilerin internetten alışveriş davranışına etkisini
belirlemeye yönelik olarak yapılan regresyon analizi sonuçları ile ilgili
regresyon denklemi aşağıda yer almaktadır.
Y = 0,447+0,134X1 − 0,003X2 +0,400X3 +0,400X4
Y: Tüketicinin internetten alışveriş davranışı
X1: Algılanan fayda
X2: Ürün özellikleri
X3: Tüketici deneyimi
X4: Satış promosyonları
96
Tüketicilerin internetten alışveriş davranışını etkileyen faktörler
arasındaki ilişkiyi açıklamak için oluşturulan modelin sonuçları Şekil 3-2'de
gösterilmiştir.
Algılanan Fayda
H1(B1= 0,134)
Ürün Özellikleri
H2(B2= -0,003)
Tüketici Deneyimi
Satış Promosyonları
Tüketicinin İnternetten Alışveriş
Davranışı
H3(B3= 0,400)
H4(B4= 0,400)
Şekil 3-2: Araştırmanın Sonuç Modeli
97
SONUÇ VE GENEL DEĞERLENDİRME
İnternete ulaşmanın her geçen gün daha da kolaylaşmasıyla, internetten
alışveriş hacminin de artacağı öngörülmektedir. Günümüzde internet kıyasıya
rekabetin yaşandığı büyük bir pazar haline gelmiştir. Bu pazarda rekabet etmek
isteyen işletmelerin tüketici davranışını etkileyen faktörleri doğru bir şekilde
anlayarak bu doğrultuda pazarlama faaliyetlerine yön vermeleri gerekmektedir.
Bu çalışma algılanan fayda, ürün özellikleri, tüketici deneyimi ve satış
promosyonlarının tüketicilerin internetten alışveriş davranışı üzerindeki etkisini
belirlemek amacıyla Yüzüncü Yıl Üniversitesinde görev yapan öğretim
elemanları üzerinde uygulanan bir anketle gerçekleştirilmiştir. Dağıtılan
anketlerden geri dönüş alınan 332 anketten 17 hatalı, eksik ve yanlış
cevaplandığından dolayı çalışmadan çıkarılmıştır. Kalan 315 anket, SPSS 17
programı ile değerlendirilmiştir.
Araştırma sonucunda elde edilen bulgular özetlenecek olursa;
Katılımcıların %69,2'sinin erkek, %30,8'nin ise kadın olduğu, %72,4
evli %27,6'sının bekâr olduğu görülmüştür. Yaş gruplarına göre 31 - 40 yaş
grubundaki katılımcıların oranı %44,8, 21 - 30 yaş grubundaki katılımcıların
oranı %23,8'dir. 41 - 50 yaş grubundaki katılımcıların oranı %23,2 iken 50 ve
üstü grubundaki katılımcıların oranının %8,3 olduğu tespit edilmiştir.
Katılımcılar akademik unvanlarına göre %33,3'ü Yrd. Doç., %31,4'ü Arş. Gör.,
%14,0'ü Öğr. Gör., %9,8'i Doç., %7,0'si Prof., %4,4'ü ise uzman ve
okutmaların oluşturduğu diğer unvanına sahiptir.
Katılımcıların %51,1'i internet kullanma sıklığını 1 - 3 saat arası,
%25,7'i 4 - 6 saat arası, %15,6'sı 1 saaten az, %6,3'ü 7 - 9 saat arası, %1,3'ü 10
saat ve üzeri olarak cevaplamıştır.
Katılımcıların %33,7'ü internetten alışveriş tecrübesini 1 - 3 yıl arası,
%31,1’i 4 - 6 yıl arası, %15,6'sı 1 yıldan az, %12,1'si 7 - 9 yıl arası, %7,6'sı 10
yıl ve üzeri internetten alışveriş tecrübesine sahip olduklarını belirtmişlerdir.
Katılımcıların %33'ü internetten alışveriş sıklığını ara sıra, %23,5'i ayda
bir, %15,9'u 3 ayda bir, %8,9'u iki haftada bir, %6,7'si 6 ayda bir, %5,4'ü yılda
bir, %3,5 haftada birkaç kez, %3,2'si ise haftada bir olarak cevaplamıştır.
98
Katılımcılara internetten en çok satın aldıkları ürünleri 1'den 5'e kadar
sıralamaları istenmiş, bunun sonuncunda katılımcıların verdikleri cevaplar
önem derecelerine göre sınıflandırılmıştır. Katılımcıların 1. dereden en çok
satın aldıkları ürünler sırasıyla dergi - kitap vb. yayınlar, bilet, kıyafet ve
elektronik ürünler olmuştur.
Anket formunda yer alan ifadelere katılımcıların yüzde cinsinden
katılma oranları değerlendirilmiş buna göre, "Gelecekte de internetten alışveriş
yapmayı sürdüreceğim" ifadesine katılımcıların %10,8'i olumsuz görüş,
%72,4'ünün ise olumlu görüş bildirdiği tespit edilmiştir. "İnternetten alışveriş
koklanması veya tadılması gereken ürünler için uygundur" ifadesine ise
katılımcıların %67,3'ü olumsuz görüş bildirirken, %14,6'sı olumlu görüş
bildirmiştir. Ayrıca ankette yer alan ifadelerin ortalamaları dikkate alındığında
ankette yer alan en yüksek ortalamaya (3,8286) sahip ifade "internetten
alışveriş yakından görülmesi gereken ürünler için uygun değildir" ifadesi
olmuşken, en düşük ortalamaya (2,1651) sahip ifade ise "internetten alışveriş
koklanması veya tadılması gereken ürünler için uygundur" ifadesi olmuştur.
Bağımsız örneklem t - testi sonucunda, kadınların erkeklere göre gün
içinde internette daha fazla zaman geçirdikleri bulunmuştur. İnternetten
alışveriş tecrübesi ve internetten alışveriş sıklığı değişkenleri ile cinsiyet
arasında ise anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. Ayrıca medeni durum ile
internet kullanım sıklığı, internetten alışveriş tecrübesi ve internetten alışveriş
sıklığı değişkenleri arasında da anlamlı bir ilişki bulunamamıştır.
Katılımcıların internet kullanım sıklığı, internetten alışveriş tecrübesi
ve internetten alışveriş sıklığı değişkenleri yaş grupları ve akademik
unvanlarına göre Anova Analizi ile değerlendirilmiştir. Buna göre 31 - 40 yaş
ve 50 ve üstü yaş grubundaki katılımcıların 21 - 30 yaş grubundaki
katılımcılara göre daha fazla internetten alışveriş tecrübesine sahip oldukları
tespit edilmiştir. Ayrıca 41 - 50 yaş grubundaki katılımcıların internet kullanım
sıklığının 21 - 30 yaş ve 31 - 40 yaş aralığındaki katılımcılara göre daha fazla
olduğu tespit edilmiştir.
Katılımcıların internet kullanım sıklıkları ve internetten alışveriş
tecrübelerinin akademik unvanlarına göre farklılık gösterdiği bulunmuştur.
Buna göre Yrd. Doç. unvanına sahip katılımcıların internet kullanım sıklığı
Arş. Gör. ve Öğr. Gör. unvanına sahip katılımcılara göre daha fazla olduğu
bulunmuştur. İnternetten alışveriş tecrübesine göre ise Yrd. Doç. unvanına
sahip katılımcıların internetten alışveriş tecrübesi Arş. Gör. unvanına sahip
katılımcılara göre daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
99
Regresyon analizinden elde edilen sonuçlara göre algılanan faydanın
tüketicilerin internetten alışveriş davranışını anlamlı bir şekilde etkilediği
bulunmuştur. Tüketicilerin internetten yaptığı alışverişleri daha az maliyetli,
daha cazip görmesi ve internetten daha iyi müşteri hizmeti aldığına dair algısı
tüketicilerin internetten alışveriş davranışını olumlu şekilde etkilemektedir.
Araştırma sonuçlarına göre ürün özelliklerinin tüketicilerin internetten
alışveriş davranışı üzerinde anlamlı bir etkisinin olmadığı tespit edilmiştir.
Buna göre farklı duyu organları ile algılanan ürünlerin tüketicilerin internetten
alışveriş davranışını etkilememektedir.
Yapılan analizler sonucunda tüketici deneyiminin tüketicilerin
internetten alışveriş davranışını anlamlı bir şekilde etkilediği tespit edilmiştir.
Tüketicilerin geçmiş deneyimlerinin etkisiyle pazarlama faaliyetlerini uygun
görmesi ve satın almaların sıklığı tüketicilerde markalı ürünler dahil olmak
üzere her türlü ürünü internetten satın alınabileceğine dair bir algı oluşturduğu
söylenebilir.
Araştırmanın sonuçlarına göre tüketicilerin internetten alışveriş
davranışını anlamlı bir şekilde etkileyen diğer bir faktör satış promosyonlarıdır.
Tüketicilerin internetteki fiyatları mağazadaki fiyatlara göre daha ucuz
bulması, internetten sunulan hediye, puan, çekiliş, fiyat indirimi vb. satış
promosyonlarını mağazalara göre daha fazla bulması ve tüketicilerin bu
promosyonları cazip bularak etkilenmeleri tüketicilerin internetten alışveriş
davranışını olumlu şekilde etkilemektedir.
Birçok ürün internetten ortamında duyu organlarıyla doğru bir şekilde
algılanamadığı için bu ürünlerin pazarlanmasında güçlükler yaşanmaktadır.
İnternetten satış yapan işletmeler bu ürünlerin pazarlamasında tüketicilerin
ürünü gerçeğe yakın algılamalarını sağlayacak uygulamalar sunarak bu
ürünlerin internetten satın alınmasını kolaylaştırabilir. Ayrıca sipariş edilen
ürünleri en kısa zamanda tüketicilere ulaştıran işletmeler yaşanan rekabette
daha avantajlı durumda olacaklardır.
Olumlu deneyim yaşayan tüketicilerin aynı internet sitelerini kullanarak
alışveriş yapmaları muhtemeldir. Sanal ortamda faaliyet yürüten işletmeler
sağladıkları hizmetlerle tüketicilerin sanal mağazalardan memnun ayrılmalarını
sağlamalıdır. İnternette tüketicilerin memnuniyetini sağlamada güvenlik en
önemli unsur olarak görülmektedir. Bu nedenle tüketicilerin internetten güvenli
bir alışveriş yapmalarını sağlayacak sistemler oluşturularak yaşanan endişelerin
ortadan kaldırılması gerekmektedir.
100
İnternetten satış yapan işletmeler tüketicileri kendi sitelerini çekebilmek
ve daha fazla satın almalarını sağlamak için sundukları indirimler, çekilişler,
hediyeler, puanlar, ücretsiz kargo vb. satış promosyonlarını daha etkileyici bir
şekilde sunabilir. Ayrıca bu alanda faaliyet gösteren işletmeler mevcut satış
promosyonlarının miktarı ve sayısını artırma yoluna da gidilebilir. Nitekim
satış promosyonu tüketiciler için alışverişi daha keyifli hale getirerek
tüketicinin aynı davranışı göstermesini kolaylaştırır.
Araştırma üniversite öğretim elemanları üzerinde uygulanmıştır.
Gelecekte yapılacak çalışmaların ana kütleyi tüm özellikleri ile temsil edecek
tüm meslek gruplarının dahil olduğu bir örneklem üzerinde yapılması daha
genelleyici sonuçlara varılmasını sağlayacaktır. Ayrıca çalışma kapsamında
tüketicilerin internetten satın alma davranışları, algılanan fayda, ürün
özellikleri, tüketici deneyimi ve satış promosyonları faktörlerine göre
değerlendirilmiştir. Yapılacak çalışmalarda diğer faktörler de dahil edilerek
daha geniş kapsamlı sonuçlar elde edilebilir.
101
KAYNAKLAR
AHMAD Norzieiriani, OMAR Azizah ve RAMAYAH T., 2010, "Consumer
Lifestyles and Online Shopping Continuance İntention", Business Strategy
Series, Yıl 11, Sayı 4, ss. 227 - 243.
AJZEN Icek, 2006, “Constructing A TPB Questionnaire: Conceptual and
Methodological Considerations", ss. 1 - 7.
AKSOY Ramazan, 2006, “Bir Pazarlama Değeri Olarak Güven ve
Tüketicilerin Elektronik Pazarlara Yönelik Güven Tutumları”, ZKÜ Sosyal
Bilimler Dergisi, Cilt 2, Sayı 4, ss. 79 - 90.
AKTAŞ Hasret, 2010, "İnternet Reklam Türlerinde Uygulayıcılardan
Kaynaklanan Sorunlar ve Bir Sınıflandırma Önerisi", Selçuk İletişim, Cilt: 6,
Sayı: 3, ss. 147 - 166.
ALBA Joseph , LYNCH John, WEİTZ Barton, JANİSZEWSKİ Chris, LUTZ
Richard, SAWYER Alan ve WOODS Stacy, 1997, "Interactive Home
Shopping: Consumer, Retailer, And Manufacturer İncentives To Participate İn
Electronic Marketplace", Journal of Marketing, 61, ss. 38 - 53.
AL-MAGHRABİ Talal ve DENNİS Charles, 2010, "Driving Online Shopping:
Spending and Behavioral Differences Among Women İn Saudi Arabia", Int.
Journal of Business Science and Applied Management, Yıl 5, Sayı 1, ss. 30 47.
AL-MAGHRABİ Talal, DENNİS Charles ve HALLİDAY Vaux, 2009,
"Understanding The Factors That Derive Continuance İntention Of E-Shopping
In Saudi Arabia: Age Group Differences In Behaviour", ss. 1 - 44.
ARABACI Baki, 2010, Müşteri Hizmetleri ve CRM, Kum Saati Yayınları,
İstanbul.
ARACIOĞLU Burcu ve TATLIDİL Rezan, 2009, "Tüketicilerin Satın Alma
Davranışında Çevre Bilincinin Etkileri", Ege Akademik Bakış Dergisi, 9 (2), ss.
435 - 461.
ARSLAN Metin, 2014, Tüketici Davranışları Ders Notları, Harran
Üniversitesi, Birecik Meslek Yüksekokulu, Şanlıurfa.
102
ATCHARIYACHANVANICH Kanokwan, OKADA Hıtoshı ve SONEHARA
Noboru, 2006, "What Keeps Online Customers Repurchasing Through The
Internet?" ACM SIGecom Exchanges, Yıl 6, Sayı 2, ss. 47 - 57.
AYGÜN İnci ve KAZAN Halim, 2008, “Aile Üyelerinin Aile Satın Alma
Kararlarına Etkileri: İstanbul Uygulaması”, SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik
Araştırmalar Dergisi, ss. 227 - 248.
BARKHI Reza, BELANGER France ve HİCKS James, 2008, “A Model of the
Determinants of Purchasing from Virtual Stores”, Journal of Organizational
Computing and Electronic Commerce, Yıl 18, ss. 177 - 196.
BATRA Satish K. ve KAZMİ Shh., 2008, Consumer Behavior Text and Cases,
Excell Books, New Delhi.
BELLMAN Steven, LOHSE Gerald L. ve JOHNSON Erıc J.,1999, "Predictors
of online buying behavior", Communication of the ACM, Yıl 42, Sayı 12, ss. 32
- 38.
BHATNAGAR Amıt, MİSRA Sanjog ve RAO H. Kaghav, 2000, "On Risk,
Convenience, and Internet Shopping Behavior", Communications of the ACM,
Yıl 43, Sayı 11, ss. 98 - 105.
CAİ Yi ve CUDE Brenda J., 2012, "Consumers’ Adoption of Online
Shopping", Encyclopedia of Cyber Behavior, Cilt: 1, ss. 466 - 476.
CANKORKMAZ Zühal,
2010, "Üniversite Öğrencilerinin
Bilgi
Teknolojilerini Kullanma Düzeyleri ve İnternetteki Tüketim Eğilimleri", C.Ü.
İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 2, ss. 111 - 131.
CANPOLAT Önder, 2001, “E-Ticaret ve Türkiye’deki Gelişmeler”, T.C.
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hukuk Müşavirliği, Ankara.
CENGİZ Ekrem, 2009, "Satın Alma Kararlarında Ailedeki Eslerin Etkisi ve Bu
Etkiyi Şekillendiren Değişkenler", Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Dergisi, Cilt 23, Yayın 1, ss. 207 - 228.
CENGİZ Emrah ve ŞEKERKAYA Ahmet, 2010, "İnternet Kullanıcılarının
İnternetten Alışverişe Yönelik Satın Alma Karar Süreçlerinin İncelenmesi ve
103
Kullanım Yoğunlukları Açısından Sınıflandırılması Üzerine Bir Araştırma",
Öneri. C.9.S.33, ss. 33 - 49.
CHANG Man Kit, CHEUNG Waiman ve LAİ Vincent S., 2005, “Literature
Derived Reference Models For The Adoption Of Online Shopping”,
Information & Management, 42, ss. 543 - 559.
CHENG Hsiu-Hua ve HUANG Shih-Wei, 2013, “Exploring Antecedents and
Consequence Of Online Group-Buying İntention: An Extended Perspective On
Theory Of Planned Behavior”, International Journal of Information
Management, 33, ss. 185 - 198.
CHİU Chao-Min, HSU Meng-Hsiang, LAİ Hsiangchu, CHANG Chun-Ming,
2010, “Exploring Online Repeat Purchase Intentions: The Role of Habit”,
Pacific Asia Conference on Information Systems, ss. 336 - 247.
CHU Yenlee ve LEE Jim Jiunde, 2007, "The Experiential Preferences of the
Online Consumers in Different Internet Shopping Lifestyles Towards Online
Shopping Websites", J. Jacko (Ed.): Human-Computer Interaction, Part IV,
HCII 2007, LNCS 4553, ss. 3 - 11.
CHUANG Chao Chao ve HU Fu-Ling, 2012, "An Empirical Analysis Of The
Relationship Between Website Characteristics and Consumer Online Buying
Behavior". Institute of Interdisciplinary Business Research, Yıl 4, Sayı 7, ss.
286 - 294.
COLE Alex, 2014, The İmplications of Consumer Behavior For Marketing A
Case Study Of Social Class At Sainsbury, Anchor Academic Publishing,
Germany.
COŞKUN Neslihan, 2004, "Elektronik Ticaretin Gelişiminde Temel
Dinamikler ve Gelişimi Önündeki Engeller", Çukurova Üniversitesi Sosyal
Bilimler Enstitüsü Dergisi, 13(2), ss. 243 - 257.
ÇABUK Serap, SÜDAŞ Hatice Doğan ve BULĞURCU Berna, 2012,
"Bulanık Bir Model İle Özel Alışveriş Sitelerinin Değerlendirilmesi", Çağ
Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 9(2), ss. 35 - 47.
ÇAĞLAR İrfan ve KILIÇ Sabiha, 2010, Pazarlama, Nobel yayın Dağıtım,
İstanbul.
104
ÇETİN Hakan, 2014, “Online (Çevrim İçi) Alışverişte Akademisyen
Davranışları ve Alışverişe Yönelten Etkenler”, Süleyman Demirel Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, C.19, S.4, ss.65 - 76.
ÇİÇEK Recep ve MÜRÜTSOY Mehmet, 2014, “İnternet Tüketicisinin Satın
Alma Davranışlarının İncelenmesi Üzerine Bir Araştırma: Niğde Üniversitesi
Akademik ve İdari Personeli Örneği”, C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi,
Cilt 15, Sayı 2, ss. 291 - 305.
DAVİS Fred D., 1989, “Perceived Usefulness, Perceived Ease of Use and User
Acceptance of Information Technology”, MIS Quarterly, 13(3), ss. 319 - 340.
DEMİR İdil Müge, 2014, "İnternetten Market Alışverişi: Tüketici Beklentileri
ve Market Web Sitelerinin Yapısı Üzerine Bir Araştırma", Çağ Üniversitesi,
Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Yönetimi Anabilim Dalı, Yüksek Lisans
Tezi, Mersin.
DONTHU Naveen ve GARCİA Adriana, 1999, "The Internet Shopper",
Journal of Advertising Research, V 39 (3), ss. 52 - 58.
DURMAZ Yakup, 2011, Tüketici Davranışı, Detay Yayıncılık, Ankara.
ENGİNKAYA Ebru, 2006, “Elektronik Perakendecilik ve Elektronik
Alışveriş”, Ege Akademik Bakış: Ekonomi, İşletme, Uluslararası İlişkiler ve
Siyaset Bilimi Dergisi, Cilt 6, Sayı 1, ss. 10 - 16.
ERDOĞAN Bayram Zafer, GEGEZ Ahmet Ercan, ODABAŞI Yavuz,
TORLAK Ömer, TİMUR Mehmet Necdet, ÖZTÜRK Sevgi Ayşe, BARIŞ
Gülfidan, EROĞLU Elif, 2013, Pazarlama Yönetimi, Anadolu Üniversitesi,
Açıköğretim Fakültesi Yayını No:1549, Eskişehir.
ERDOĞAN Zafer, 2014, Pazarlama İlkeler ve Yönetim, Ekin Yayınevi, Bursa.
EREN Kenan, 2009, "İnternet Tüketicisinin Satın Alma Davranışlarının
İncelenmesi Üzerine Bir Araştırma", Çukurova Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Adana.
ESFAHANİ Ali Nasr ve JAFARZADEH Maryam, 2012, “Studying Impacts of
Sales Promotion on Consumer’s Psychographic Variables”, Interdisciplinary
Journal of Contemporary Research in Business, 3(9), ss. 1278 - 1288.
105
ETTENBERG Elliott, 2002, The Next Economy, Mc GrawHill, New York.
GREWAL Dhruv, IYERB Gopalkrishnan R. ve LEVYA Michael, 2004,
“Internet Retailing: Enablers, Limiters and Market Consequences”, Journal of
Business Research, 57, ss. 703 - 713.
GÜLÇUBUK Ali, 2007, “Tüketicilere Yönelik Satış Geliştirmenin Artan
Önemi, Uygulanabilirliği ve İzlenecek Stratejilerin İşletmeler Açısından
Değerlendirilmesi”, Ege Akademik Bakış, 7(1), ss. 57 - 77.
GÜRSOY Şafak Taner, ÇİÇEKÇİOĞLU Meltem, BÖREKÇİ Nil, SOYER
Meral Türk, ÖCEK Zeliha, 2008, “İzmir Karşıyaka Belediye Çalışanlarında
Çevresel Risk Algılama Düzeyi”, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi
Dergisi, Cilt:30, Sayı:1, ss.20 - 27.
HAQUE Ahasanul, KHATİBİ Ali ve MAHMUD Shameem Al, 2009, “Factors
Determinate Customer Shopping Behaviour Through Internet: the Malaysian
Case”, Australian Journal of Basic and Applied Sciences, 3(4): ss. 3452 - 3463.
HARN Adeline Chua Phaik, KHATIBI Ali ve ISMAIL Hishamuddin Bin,
2006, “E-Commerce: A Study On Online Shopping In Malaysia”, Journal of
Social Sciences, Yıl 15, Sayı 5, ss. 232 - 242.
HE Dehua, LU Yaobin ve ZHOU Deyi, 2008, “Empirical Study of Consumers’
Purchase Intentions in C2C Electronic Commerce”, Tsinghua Science and
Technology, Yıl, Sayı 13, Number 3, ss. 287 - 292.
HSİAO Kuo-Lun, LİN Judy Chuan-Chuan, WANG Xiang-Ying, LU HsiPeng, YU Hueiju, 2010, “Antecedents and Consequences Of Trust İn Online
Product Recommendations An Empirical Study In Social Shopping”, Online
Information Review, Yıl 34, Sayı 6, ss. 935 - 953.
İLBAN Mehmet Oğuzhan, AKKILIÇ Mehmet Emin ve YILMAZ Özer, 2011,
"Tüketicilerin Beyaz Eşya Satın Alma Karar Sürecinde Marka Algılarına
Yönelik Bir Araştırma", Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, Cilt 8, Sayı 15, ss. 63 - 84.
İLERİ Yusuf Yalçın ve İLERİ Hüseyin, 2011, "İnternet Bankacılığı ve Eticaretin Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Etkileri." Selçuk Üniversitesi Sosyal
Bilimler Meslek Yüksek Okulu Dergisi, 14.1 - 2, ss. 109 - 125.
106
İSLAMOĞLU Ahmet Hamdi ve ALTUNIŞIK Remzi, 2013, Tüketici
Davranışları, Beta Basım Yayım Dağıtım A.Ş., İstanbul.
İZGİ Berna Balcı ve ŞAHİN İrem, 2013, “Elektronik Perakende Sektörü ve
İnternet Alışverişi Tüketici Davranışı: Türkiye Örneği”, Ekonomi ve Yönetim
Araştırmaları Dergisi. Cilt 2, Sayı, ss. 9 - 27.
KAHYA Bünyamin Ersin, ÇALIKOĞLU Rüştü Levent ve CENGİZ Abdullah,
2007, “Türkiye’nin En Büyük 500 İşletmesinde E-Ticaret Üzerine Bir Alan
Araştırması”, www.tcmb.gov.tr.
KALAYCI Cemalettin, 2008, “Elektronik Ticaret ve Kobilere Etkileri”,
International Journal of Economic and Administrative Studies, Yıl:1, Sayı: 1,
ss. 139 - 150.
KARABACAK Esen, 1993, "Medyanın Tüketici Davranışları Üzerindeki
Etkisi ve Pazarlama Yönetimi Açısından Önemi", Selçuk Üniversitesi Sosyal
Bilimler, Enstitüsü, İktisat Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, Konya.
KILIÇ Sabiha ve GÖKSEL Aykut, 2004, Tüketici Davranışları: "İndirim
Kartlarının Tüketicinin Satın Alma Karar Süreci Üzerindeki Etkisine Dair
Ampirik Bir Çalışma", Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dergisi, 6/2, ss. 147 - 163.
KIRCOVA İbrahim, 2012, İnternette Pazarlama, Beta Yayınları, İstanbul.
KİM Jiyeon ve FORSYTHE Sandra, 2010, "Factors Affecting Adoption Of
Product Virtualization Technology For Online Consumer Electronics
Shopping" International Journal of Retail & Distribution Management, 38.3,
ss. 190 - 204.
KOÇ Erdoğan, 2013, Tüketici Davranışı ve Pazarlama Stratejileri, Seçkin
Yayıncılık, Ankara.
KORZAAN Melinda L. ve RUTNER Paige S., 2011, “Investigating The Role
Of Psychological Factors In Explaining Online Behavior”, Conflict Resolution
& Negotiation Journal,1, ss. 69 - 94.
KOTLER Philip, 2002, Marketing Management, Pearson Custom Publishing,
Boston.
107
KOTLER Philip, 2012, Soru ve Cevaplarla Günümüzde Pazarlamanın
Temelleri, (Çev. Ümit ŞENSOY), Optimist Yayınları, İstanbul.
KOTLER Philip ve ARMSTRONG Gary, 2012, Principles of Marketing,
Prentice Hall, New Jersey.
KÖSEOĞLU Özgür, 2002, "Değişim Fenomeni Karsısında Markalaşma Süreci
ve Bu Süreçte Halkla İlişkilerin Rolü", Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü Halkla İlişkiler Anabilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.
KUMAR Vinay ve MİSHRA Sumit, 2012, "A Study of the Attitude Towards
Online Shopping: A Conceptual Model Regarding Intention Formation, the
Role of Perceived Risks" Available at SSRN 2287643.
KÜÇÜK Ergün, 2011, “Planlanmış Davranış Teorisi Çerçevesinde Mali
Müşavir (SMMM) Olma Niyetinin Altında Yatan Faktörlerin Analizi”, ZKÜ
Sosyal Bilimler Dergisi, Cilt 7, Sayı 14, ss. 145 - 162.
Lİ Na ve ZHANG Ping, 2002, “Consumer Online Shopping Attitudes and
Behavior: An Assessment Of Research”, Eight Americas Conference on
Information Systems, ss. 508 - 517.
LİM Yet Mee, YAP Ching Seng ve LAU Teck Chai, 2010, “Online Search
and Buying Behaviour: Malaysian Experience”, Canadian Social Science. Yıl
6, Sayı 4, ss. 154 - 166.
LİMAYEM Moez, HİRT Sabine Gabriele ve CHEUNG Christy M. K., 2007,
“How Habit Limits the Predictive Power of Intention: The Case of Information
Systems Continuance”, IS Quarterly, Yıl 31, No. 4, ss. 705 - 737.
LİN Hsiu-Fen, 2007, “Predicting Consumer İntentions To Shop Online: An
Empirical Test Of Competing Theories”, Electronic Commerce Research and
Applications, 6, ss. 433 - 442.
LİN Po-Hung ve XU San-Wei, 2011, "The Study of E-Commerce on Trust,
Satisfaction and Loyalty", 2011, International Conference on Innovation,
Management and Service, Yıl 14, ss. 65 - 68.
MÄENPÄÄ Katariina, KALE Sudhir H., KUUSELAA Hannu ve
MESİRANTAA Nina, 2008, "Consumer Perceptions Of Internet Banking In
108
Finland: The Moderating Role Of Familiarity" Journal of retailing and
consumer services ,15.4, ss. 266 - 276.
MEB, 2011, Bilişim Teknolojileri İnternet ve E-Posta Yönetimi, Ankara.
MONSUWÉ Toñita Perea y, DELLAERT Benedict GC ve RUYTER Ko De,
2004, "What Drives Consumers To Shop Online? A Literature
Review" International journal of service industry management 15.1, ss. 102 121.
MUCUK İsmet, 2007, Pazarlama İlkeleri, Türkmen Kitapevi, İstanbul.
NEWMAN Joseph W. ve STAELİN Richard, 1972, "Prepurchase Information
Seeking for New Cars and Major Household Appliances", Journal of
Marketing Research, Yıl 9, ss. 249 - 257.
NGAİ Eric W. T., GUNASEKARAN Angappa (Guna) ve HARİS Albert L.,
2005, “Maturing Of E-Commerce Education In Our Curricula”, The Journal of
Information Systems Education, 16.1, ss. 5 - 8.
NOEL Hayden, 2009, Consumer Behavior, Ava Publishing SA, Switzerland.
NOORT Guda Van, KERKHOF Peter ve FENNIS Bob M., 2008, ‘The
Persuasiveness of Online Safety Cues: The Impact of Prevention Focus
Compatibility of Web Content on Consumers’ Risk Perceptions, Attitudes, and
Intentions", Journal of Interactive Marketing, 22, ss. 58 - 72.
ODABAŞI Yavuz ve BARIŞ Gülfidan, 2014, Tüketici Davranışı, Mediacat
Yayınları, İstanbul.
OĞUZTÜRK Bekir Sami ve ALPARSLAN Ali Murat, 2011, “E-Ticaret
Stratejisinde Entelektüel Sermayenin Görünümü”, Süleyman Demirel
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl:1, Sayı:13, ss. 145 - 168.
OVERBY Jeffrey W. ve LEE Eun-Ju, 2006, "The Effects Of Utilitarian and
Hedonic Online Shopping Value On Consumer Preference and İntentions",
Journal of Business Research, 59, ss. 1160 - 1166.
ÖZER Nur, 2009, "Algılama ve Pazarlama Uygulamaları", Paradoks,
Ekonomi, Sosyoloji ve Politika Dergisi, (e-dergi), ISSN 1305-7979, Yıl:5,
Sayı:1, ss. 1 - 12.
109
ÖZGÜVEN Nihan, 2011, Tüketicilerin Online Alışverişe Karşı Tutumları İle
Demografik Özellikleri Arasındaki İlişkinin Analizi", KMÜ Sosyal ve
Ekonomik Araştırmalar Dergisi, 13 (21): ss. 47 - 54.
ÖZTÜRK Aziz, 2011, Pazarlama İlkeleri, Gazi Kitapevi, Ankara.
PI Shıh-Mıng ve SANGRUANG Jırapa, 2011, "The Perceived Risks Of Online
Shopping In Taiwan", Social Behavior and Personality, 39(2), ss. 275 - 285.
PRİDE William ve FERREL O.C, 2006, Marketing, Cengage Learning, Inc.
Usa.
PRİDE William ve FERREL O.C, 2011, Foundations of Marketing, Cengage
Learning, Inc. Usa.
PROMPONGSATORN
Chanidapa,
SAKTHONG
Nattapong,
CHAİPOOPİRUTANA Sirion, COMBS Howard, 2013, “An Analysis Of
Online Shopping In Thailand”, Journal of Business and Behavioral Science,
Yıl 25, No. 1, ss. 132 - 142.
RİES Al ve TROUT Jack, 2008, Pazarlamanın 22 Kuralı, (Çev. Murat YAZ),
Mediacat Yayınları, İstanbul.
SAHNEY Sangeeta, GHOSH Koustab ve SHRİVASTAVA Archana, 2013,
“Conceptualizing Consumer ‘‘Trust’’ İn Online Buying Behaviour: An
Empirical İnquiry and Model Development İn Indian Context”, Journal Of
Asia Business Studies, Yıl 7, Sayı 3, ss. 278 - 298.
SAYDAN Reha, 2008, “Tüketicilerin Online Alışverişe Yönelik Risk ve Fayda
Algılamaları”, Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi, C.7 S.23, ss. 386 - 402.
SCHEWE Charles D. ve MEREDİTH Geoffrey, 2004, "Segmenting Global
Markets By Generational Cohorts: Determining Motivations By Age," Journal
of Consumer Behaviour, Yıl 4, Sayı 1, ss. 51 - 63.
SCHİFFMAN Leon, O'CASS Aron, PALADONİ Angela, CARLSON Jamie,
2014, Consumer Behaviour, Pearson Avustralia, China.
SCHWARTZ David G., 2010, "The Internet in Six Words or Less", Internet
Research, 20(4), ss. 389 - 394.
110
SHANG Rong - an, CHEN Yu - Chen ve SHEN Lysander, 2005, “Extrinsic
Versus Intrinsic Motivations For Consumers To Shop On-Line”, Information &
Management, Yıl 42, Sayı 3, ss. 401 - 413
SHİH Hung-Pin, 2004, "An Empirical Study On Predicting User Acceptance
Of E-Shopping On The Web", Information & Management, 41(3), ss. 351 368.
SİLKÜ H. Aydan, 2009, “İletişim Fakültesi Öğrencilerinin İnternetten
Alışverişe Yönelik Tutumları”, Journal of Yasar University, 4(15), ss. 2281 2301.
SOLOMON Michael, BAMOSSY Gary, ASKEGAARD Søren, K. HOGG
Margaret, 2006, Consumer Behavıour: A European Perspective, Prentice Hall,
New York.
SOLOMON Michael, RUSSELL-BENNETT Rebekah ve PREVİTE
Josephine, 2013, Consumer Behaviour: Buying, Having, Being, Pearson
Avustralia Group, Avustralia.
SORCE Patricia, PEROTTİ Victor ve WİDRİCK Stanley, 2005, “Attitude and
Age Differences in Online Buying”, International Journal of Retail &
Distribution Management, Yıl 33, Sayı 2, ss. 122 - 132.
SUKİ Norazah Mohd, 2013, "Consumer Shopping Behaviour On The Internet:
İnsights From Malaysia", Electron Commer Res, 13, ss. 477 - 491.
SZMİGİN İsabelle ve PİACENTİNİ Maria, 2015, Consumer Behavior, Oxford
University Press, United Kingdom.
TEK Ömer Baybars ve ÖZGÜL Engin, 2005, Modern Pazarlama İlkeleri
Uygulamalı Yönetimsel Yaklaşım, Birleşik Matbaacılık, İzmir.
TEK Ömer Baybars, 1991, Pazarlama İlkeler ve Uygulamalar, Memleket
Gazetecilik ve Matbaacılık, İzmir.
TENEKECİOĞLU Birol, TOKOL Tuncer, ÇALIK Nuri, KARALAR Rıdvan,
ÖZTÜRK Sevgi Ayşe, TİMUR Mehmet Necdet, ERSOY Nezihe Figen, 2011,
Pazarlama Yönetimi, Anadolu Üniversitesi, Açıköğretim Fakültesi Yayını
No:791, Eskişehir.
111
TEO Thompson S. H., 2002, “Attitudes Toward Online Shopping And The
Internet”, Behavıour & Informatıon Technology, Yıl 21, Sayı 4, ss. 259 - 271.
TORLAK Ömer, ALTUNIŞIK Remzi ve ÖZDEMİR Şuayıp, 2007,
Postmodern Dünyada Tüketimi Yeniden Anlamlandıracak Yeni Müşteri, Hayat
Yayınları, İstanbul.
TSAİ Hsien-Tung ve HUANG Heng-Chiang, 2007, "Determinants Of ERepurchase İntentions: An İntegrative Model Of Quadruple Retention
Drivers", Information & Management, 44, ss. 231 - 239.
TSAO Wen-Chin ve TSENG Ya-Ling, 2011, "The İmpact Of ElectronicService Quality On Online Shopping Behaviour", Total Quality Management,
Yıl 22, Sayı 9, ss. 1007 - 1024.
TURAN Aykut Hamit, 2008, “İnternet Alışverişi Tüketici Davranışını
Belirleyen Etmenler: Geliştirilmiş Teknoloji Kabul Modeli (E-TAM) ile Bir
Model Önerisi”, Akademik Bilişim, ss. 723 - 731.
TURAN Aykut Hamit, 2011, “İnternet Alışverişi Tüketici Davranışını
Belirleyen Etmenler: Planlı Davranış Teorisi (TPB) İle Ampirik Bir Test”,
Doğuş Üniversitesi Dergisi, 12 (1), ss. 128 - 143.
ÜNAL Sevtap ve ERCİŞ Aysel, 2006, "Pazarın Satın Alma Tarzlarına ve
Kişisel Değerlere Göre Bölümlendirilmesi", Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F
Dergisi, Cilt: XXI, Sayı 1, ss. 359 - 382.
V. Hamza ve K. Saidalavi, 2014, "A Study on Online Shopping Experience
and Customer Satisfaction", Advances In Management, Yıl 7, Sayı 5. Ss. 38 42.
VİJAYASARATHY Leo R., 2002, “Product Characteristics and Internet
Shopping Intentions”, Internet Research: Electronic Networking Applications
and Policy, 12(5): ss. 411 - 426.
WAN Yun, NAKAYAMA Makoto ve SUTCLİFFE Norma, 2010, "The İmpact
Of Age and Shopping Experiences On The Classification Of Search,
Experience, and Credence Goods In Online Shopping", Inf Syst E-Bus Manage,
10: ss. 135 - 148.
112
WANG Sophia, WANG Simon ve WANG Ming T., 2006, “Shopping Online
or Not? Cognition and Personality Matters”, Journal of Theoretical and
Applied Electronic Commerce Research, Yıl, 1, Sayı 3, ss. 68 - 80.
WANG Yong Jian, MİNOR Michael S. ve Wei Jie, 2011, “Aesthetics and The
Online Shopping Environment: Understanding Consumer Responses”, Journal
of Retailing, 87 (1), ss. 46 - 58.
WİND Jerry ve RANGASWAMY Arvind, 2001, “Customerization: The Next
Revolution In Mass Customization”, Journal Of Interactive Marketing, Yıl 15,
Sayı 1, ss. 13 - 32.
WU Ing-Long ve HUANG Chi-Ying, 2015, ”Analysing Complaint İntentions
In Online Shopping: The Antecedents Of Justice and Technology Use and The
Mediator Of Customer Satisfaction”, Behaviour & Information Technology,
Yıl 34, Sayı 1, ss. 69 - 80.
YAKIN Volkan, 2011, “İnternet Perakendeciliği ve Ağızdan Ağıza Pazarlama
İlişkisi; Tuğla Duvarlar Yıkılabilir Mi?”, Akademik Bakış Dergisi, Sayı: 27, ss.
1 - 18.
YAŞA Eda ve HASEKİ Murat İsmet, 2009, “Tüketicilerin E-perakendeciliğe
İlişkin Tutumlarının Tespitine Yönelik bir Araştırma: Çukurova Bölgesi
Üniversitelerinde Bir Pilot Uygulama”, 14. Ulusal Pazarlama Kongresi Bozok
Üniversitesi, 14-15 Ekim, Yozgat, Türkiye.
YAYAR Rüştü ve SADAKLIOĞLU Hümeyra, 2012, “Kamu Çalışanlarının
İnternetten Ürün Satın Alma Davranışları Üzerine Bir Araştırma”, Business
and Economics Research Journal, Yıl 3, Sayı 3, ss. 145 - 157.
YAYLA Kemal, 2010, "İnternet Pazarlamasında Yeni Eğilimler: Çevrimiçi
Sosyal Ağların Üniversite Öğrencilerinin Satın Alma Davranışlarına Etkisi",
Celal Bayar Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, İşletme Anabilim Dalı,
Yüksek Lisans Tezi, Manisa.
YOON Sung – Joon, 2002, “The Antecedents and Consequences of Trust in
Online-Purchase Decision,” Journal of Interactive Marketing, 16 (2), ss. 47 63.
YU Ui - jeen, 2009, “Relationship Of Body Satisfaction To Virtual Product
Experience and Perceived Risk Of Product Performance In Online and Multi113
Channel Apparel Shopping”, Iowa State University, Graduate Theses and
Dissertations, Ames, Iowa, ABD.
İNTERNET KAYNAKLARI
http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16198,
12.03.2015
erişim
tarihi:
http://ds.anadolu.edu.tr/eKitap/MEI203U.pdf, erişim tarihi: 14.03.2015
http://www.denizergurel.net/turkiye-ve-dunyada-internetin-kisa-tarihi/, erişim
tarihi: 29.03.2015
http://people.umass.edu/aizen/pdf/tpb.measurement.pdf,
07.04.2015
erişim
tarihi:
http://www.wto.org/, erişim tarihi: 01.04.2015
http://www.ekonomi.gov.tr/, erişim tarihi: 01.04.2015
https://stats.oecd.org, erişim tarihi: 01.04.2015
http://www.bkm.com.tr/istatistik/islem_sayilari.asp, erişim tarihi: 21.02.2015
http://melihtorlak.com, erişim tarihi: 10.04.2015
http://eticaretmag.com, erişim tarihi: 12.04.2015
114
ÖZET
İnternet üzerinden yapılan alışverişlerin son yıllarda hızlı bir şekilde
artmasıyla internet ortamında şiddetli bir rekabet yaşanmaktadır. İnternet
ortamında faaliyet gösteren işletmelerin bu rekabetten galip çıkmaları için
fiziki olarak iletişim kuramadıkları tüketicilerin internetten alışveriş
yapmalarını etkileyen faktörleri bilmeleri gerekmektedir. Bu nedenle
tüketicilerin internetten alışveriş davranışı üzerinde etkili olan faktörlerin
bilinmesi önem kazanmaktadır.
Bu çalışma algılanan fayda, ürün özellikleri, tüketici deneyimi ve satış
promosyonlarının tüketicilerin internetten alışveriş davranışları üzerindeki
etkisini belirlemek üzere yapılmıştır. Bu kapsamda Van ili Yüzüncü Yıl
Üniversitesinde görev yapan tesadüfi olarak seçilen 315 öğretim elemanına
anket uygulanmıştır. Değerlendirme sonuçlarına göre algılanan fayda, tüketici
deneyimi ve satış promosyonlarının tüketicilerin internetten alışveriş
davranışını anlamlı bir şekilde etkilediği tespit edilirken, ürün özelliklerinin
tüketicilerin internetten alışveriş davranışı üzerinde anlamlı bir etkisinin
olmadığı belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Tüketici, tüketici davranışı, internetten alışveriş,
internetten alışveriş davranışı.
115
ABSTRACT
Rapidly increase of shopping on the internet has cuased a fierce
competition in recent years. To win this competition, the firms, which operate
on the internet, should know the factors that affect consumers who physically
can not be communicated online. Therefore it is important to know the factors
that affect consumers online shopping behavior.
This study is carried out to determine the impact of perceived
usefulness, product characteristics, consumer experience and sales promotions
on consumers online shopping behaviour. In this context, a survey was
conducted on randomly selected 315 teaching staff who work at Yüzüncü Yıl
University in province of Van. According to the results of the evaluations it is
determined that while perceived benefits, consumer experience and sales
promotions found to significantly affect consumers online shopping
behaviours, there wasn’t a significant affect of product characteristics on
consumers online shopping behaviors.
Keywords: Consumers, consumer behaviors, online shopping, online
shopping behavior.
116
ŞEKİLLER
Şekil 1-1: Kara Kutu Modeli ............................................................................... 7
Şekil 1-2: Satın Alma Davranış Türleri ............................................................ 14
Şekil 1-3: Tüketicilerin Satın Alma Süreci ....................................................... 16
Şekil 1-4: Tüketici Davranışını Etkileyen Faktörler ......................................... 22
Şekil 1-5: Yaşam Biçimi ve Tüketici Davranışı ............................................... 27
Şekil 1-6: Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi...................................................... 34
Şekil 1-7: Algılama süreci ................................................................................. 36
Şekil 2-1: İnternet Kullanıcılarının Dünya’daki Bölgelere Göre Dağılımı - 2014
Q2 ...................................................................................................................... 46
Şekil 2-2: 2007 - 2014 Yılları Arasında Türkiye’deki İnternet ve Bilgisayar
Kullanımı İle İlgili Temel Göstergeler .............................................................. 51
Şekil 2-3: Amaçsal Davranış Modeli ................................................................ 60
Şekil 2-4: Planlanmış Davranış Modeli ............................................................ 61
Şekil 2-5: Teknoloji Kabul Modeli ................................................................... 62
Şekil 3-1: Araştırmanın Modeli ........................................................................ 77
Şekil 3-2: Araştırmanın Sonuç Modeli ............................................................. 97
117
TABLOLAR
Tablo 1-1: Tüketici Satın alma Karar Süreci ve İnternet Destek Sistemleri ..... 19
Tablo 2-1: Dünyada İnternet Kullanıcı Sayısı ve Nüfus İstatistikleri-2014 ..... 46
Tablo 2-2: Dünyada En Fazla İnternet Kullanıcı Sayısına Sahip 20 Ülke ........ 47
Tablo 2-3: Türkiye’de İnternet Kullanıcıları ve Nüfus İstatistikleri ................. 50
Tablo 2-4: Türkiye’de Mektupla/Telefonla Sipariş ve E-Ticaret İşlemleri ...... 54
Tablo 3-1: Katılımcıların Cinsiyetlerine Göre Dağılımı ................................... 78
Tablo 3-2: Katılımcıların Medeni Durumlarına Göre Dağılımı ........................ 78
Tablo 3-3: Katılımcıların Yaş Gruplarına Göre Dağılımı ................................. 79
Tablo 3-4: Katılımcıların Akademik Unvanlarına Göre Dağılımı .................... 79
Tablo 3-5: Katılımcıların Günlük İnternet Kullanma Sıklıklarına Göre Dağılımı 80
Tablo 3-6: Katılımcıların İnternetten Alışveriş Tecrübesine Göre Dağılımı .... 80
Tablo 3-7: Katılımcıların İnternetten Alışveriş Sıklığına Göre Dağılımı ......... 81
Tablo 3-8: Katılımcıların İnternetten En çok Satın Aldıkları Ürünlerin Önem
Dereceleri .......................................................................................................... 82
Tablo 3-9: Katılımcıların Algılanan Faydaya İlişkin İfadelerinin Yüzde
Cinsinden Değerleri .......................................................................................... 83
Tablo 3-10: Katılımcıların Ürün Özelliklerine İlişkin İfadelerinin Yüzde
Cinsinden Değerleri .......................................................................................... 84
Tablo 3-11: Katılımcıların Tüketici Deneyimine İlişkin İfadelerinin Yüzde
Cinsinden Değerleri .......................................................................................... 85
Tablo 3-12: Katılımcıların Satış Promosyonlarına İlişkin İfadelerinin Yüzde
Cinsinden Değerleri .......................................................................................... 86
Tablo 3-13: Katılımcıların Tüketicilerin İnternetten Alışveriş Davranışına
İlişkin İfadelerinin Yüzde Cinsinden Değerleri ................................................ 87
Tablo 3-14: Ankette Yer Alan İfadelerin Ortalamaları ve Standart Sapmaları 88
Tablo 3-15: İnternet Kullanım Sıklığı, İnternetten Alışveriş Tecrübesi ve
İnternetten Alışveriş Sıklığının Cinsiyet Göre İlişkisinin t-Testi Sonuçları ..... 89
Tablo 3-16: İnternet Kullanım Sıklığı, İnternetten Alışveriş Tecrübesi ve
İnternetten Alışveriş Sıklığının Medeni Duruma Göre İlişkisinin t-Testi
Sonuçları ........................................................................................................... 90
118
Tablo 3-17: İnternet Kullanım Sıklığı, İnternetten Alışveriş Tecrübesi ve
İnternetten Alışveriş Sıklığının Yaş Gruplarına Göre İlişkisinin Anova Analizi
Sonuçları ........................................................................................................... 90
Tablo 3-18: İnternet Kullanım Sıklığı, İnternetten Alışveriş Tecrübesi ve
İnternetten Alışveriş Sıklığının Akademik Unvanlara Göre İlişkisinin Anova
Analizi Sonuçları............................................................................................... 92
Tablo 3-19: Araştırma Modelindeki İlişkileri Gösteren Korelâsyon Analizi ... 94
Tablo 3-20: Bağımsız Değişkenlerin Tüketicilerin İnternetten Alışveriş
Davranışı Üzerideki Etkisine İlişkin Regresyon Analizi .................................. 95
119
EK - 1: ANKET FORMU
Değerli Katılımcı;
Bu anket üniversite öğretim elemanlarının internetten alışveriş
davranışını etkileyen faktörlerin belirlenmesine ilişkin yüksek lisans tez
çalışmasında kullanılacaktır. Anketteki bilgiler gizli tutulacak ve sadece
bilimsel amaçla kullanılacaktır. Anket formunu doldurarak katkıda
bulunduğunuz için teşekkür ederiz.
1. Cinsiyetiniz:
( ) Erkek
( ) Kadın
2. Medeni durumunuz:
( ) Evli
( ) Bekâr
3. Yaşınız:
( ) 21 – 30
( ) 31 – 40
( ) 41 – 50
( ) 50 ve üstü
4. Unvanınız:
( ) Prof.
( ) Doç.
( ) Yrd. Doç. ( ) Arş. Gör.
( ) Öğr. Gör. ( ) Diğer - belirtiniz ................
5. Günde kaç saatinizi internet kullanarak geçiriyorsunuz?
( ) 1 saatten az ( ) 1 – 3 saat ( ) 4 – 6 saat ( ) 7 – 9 saat ( ) 10 saat ve üzeri
6. Kaç yıldır internet üzerinden alışveriş yapıyorsunuz?
( ) 1 yıldan az ( ) 1 – 3 yıl ( ) 4 – 6 yıl ( ) 7 – 9 yıl
( ) 10 yıl ve üzeri
7. Ne sıklıkta internetten alışveriş yapıyorsunuz?
( ) Haftada bir ( ) Haftada birkaç kez ( ) İki haftada bir
( ) 3 ayda bir ( ) 6 ayda bir
( ) Yılda bir
( ) Ayda bir
( ) Ara sıra
120
Katılmıyorum
Kararsızım
Katılıyorum
Kesinlikle
Katılıyorum
8. İnternetten alışveriş mağazadan yapılan alışverişten
daha caziptir.
9. İnternetten alışveriş mağazadan yapılan alışverişten
daha az maliyetlidir.
10. İnternetten alışveriş eğlencelidir.
11. İnternetten alışveriş mağazalara göre daha iyi müşteri
hizmeti sağlamaktadır.
12. İnternetten alışveriş kontrol edilmesi, test edilmesi ve
denenmesi gereken ürünler için uygundur.
13. İnternetten alışveriş yakından görülmesi gereken
ürünler için uygun değildir.
14. İnternetten alışveriş işitilmesi gereken (müzik aletleri,
hoparlör, kulaklık vb.) ürünler için uygun değildir.
15. İnternetten alışveriş koklanması veya tadılması
gereken ürünler için uygundur.
16. İnternetten pazarlama faaliyetlerine aşinayım.
17. İnternetten alışveriş benim için uygundur.
18. Sık sık internetten alışveriş yaparım.
19. Markalı ürünleri internetten almak güvenilirdir.
20. İnternetten alışveriş mağazalara göre tüketicilere daha
fazla satış promosyonu (hediye, puan, çekiliş, fiyat
indirimi vb. uygulamalar) sunmaktadır.
21. İnternetteki fiyatlar mağazalardaki fiyatlardan daha
ucuzdur.
22. İnternette sunulan satış promosyonları (hediye, puan,
çekiliş, fiyat indirimi vb. uygulamalar) caziptir.
23. İnternette sunulan satış promosyonları (hediye, puan,
çekiliş, fiyat indirimi vb. uygulamalar) ikna edicidir.
24. İnternetten alışveriş tecrübelerim olumludur.
25. İnternetten alışveriş ile ilgili geleceğe yönelik
beklentilerim olumlu yöndedir.
26. Gelecekte de internetten alışveriş yapmayı
sürdüreceğim.
Kesinlikle
Katılmıyorum
Lütfen aşağıdaki ifadeleri okuduktan sonra, size
uygun gelen ifadeyi işaretleyiniz
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1(
1(
1(
1(
2(
2(
2(
2(
3(
3(
3(
3(
4(
4(
4(
4(
5(
5(
5(
5(
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
)
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
1( )
2( )
3( )
4( )
5( )
27. İnternetten hangi ürünleri satın alırsınız? (En çok satın aldığınız ürünleri 1 den 5’e kadar
sıralayınız)
(
(
(
(
(
(
) Dergi - kitap vb. yayınlar
) Elektronik ürünler
) Takı
) Ayakkabı
) Ev dekorasyonu
) Müzik
(
(
(
(
(
(
) Bilet
) Kıyafet
) Tatil
) Ofis malzemeleri
) Kozmetik
) Video
121
(
(
(
(
(
(
) Gıda ürünleri
) Spor malzemeleri
) Sağlık
) Mobilya
) Çiçek
) Diğer - belirtiniz ................