Dosyayı İndir

Transkript

Dosyayı İndir
^BUD HABERLERİ]
www.bud.org.tr
TARİH: Ocak 2007
SAYI: 58
İÇİNDEKİLER
¾ Başkan’dan
¾İMKB Konferans Salonu’
nda Teknik Analiz Eğitimi
¾Lisans Yenileme Eğitimi
¾Kışın En İyi Caz Gider!
¾ Ayın Kitabı
¾ Kış Hastalıklarına Dikkat
¾ Ev ve Mutfak Püf
Noktaları, Giysi Temizlik
Pratik Bilgileri – Bölüm 2¾ BUD İletişim Bilgileri
AYLIK BÜLTEN
BAŞKAN’DAN
Sevgili Dostlar,
Yeni bir yıla daha girdik. Aralık sonunda yaşadığımız yukarı yönlü
hareket, 2007’nin ilk günlerinde yerini satış baskılı piyasaya bıraktı.
Yılbaşının Kurban Bayramı ile birleşmesi sebebiyle, 2007’ye dünya
piyasalarından rötarlı olarak girdik. Geçen hafta sadece 2 gün işlem
olması, beklentilerimizi bu haftaya bırakmıştı. Ancak elektrik
özelleştirmeleri ile ilgili gelen haberler, Brezilya’daki hızlı gevşeme ve
bunların sonucu faiz ve dolardaki yükseliş İMKB’ye 2007’nin ilk
günlerinde kan kaybettirdi. Yeni haftayla birlikte piyasalarda dengelenme
umudu taşıdığımız gibi Yabancı kaynaklı aracı kurumların yavaş yavaş
işleme başlamasıyla hacmimizde hareketlenmeler de bekleyebiliriz.
Piyasamızda bu gelişmeler olurken, hepinizi 23-24 Ocak tarihlerinde
düzenleyeceğimiz Teknik Analiz Eğitimi’ne davet eder, gribin kol gezdiği
şu günlerde sağlıklı günler dilerim.
İsmail TAVLI
BUD Başkanı
23-24 Ocak 2007 Tarihlerinde İMKB Konferans Salonu’nda Düzenleyeceğimiz
“Finansal Piyasalarda Davranış Kalıplarının Analizi – Çılgınlık ve Çöküş Süreçleri - Tarihsel
Perspektif – 2007 Yılı ve Sonrasının Teknik Değerlendirmesi”
Konulu Ücretsiz Eğitime Hepiniz Davetlisiniz.
1.
•
•
•
•
•
•
•
•
Gün
Sosyal psikoloji deneyler; İnsan davranışlarının matematiksel düzeni. Korku ve hırs.
Sürü davranışları ve Beynin anatomisi; Bireyin davranışı – Kitlenin davranışı.
Finans piyasalarında sürü davranışları. Aşırılıklar. Mani ve çöküş dönemleri.
Bir analoji: Manik depresyon ve piyasa hareketleri.
Spekülatif çılgınlıklar nasıl açıklanabilir?
Fibonacci sayı serileri, Altın Oran, Altın dikdörtgen, Altın spiral.
Dalga Prensipleri, kısa geçmişi, dalga kalıpları, dalga dereceleri ve dalga karakteri.
Tarihe dalga prensipleriyle bakış.
2. Gün
• Bir değerlendirme: 2003-200; 4 sene boyunca küresel dalga nasıl ilerledi? Bugün tarihsel kalıpta
neredeyiz? Teknik görünüm.
• Tarihsel bir kırılma dönemeci: 2007.
• 2007 ve ötesi.
• Tartışma, sorular, güncel değerlendirmeler.
Tuncer Şengöz
O.D.T.Ü. Makina Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Tuncer Şengöz, 1997 yılına kadar mühendis
olarak çalıştıktan sonra teknik analiz ve Elliott Dalga Prensipleri konusunda araştırmalar yapmak üzere
mesleğinden ayrıldı. 2000 –2003 yılları arasında Yapı Kredi Yatırım’da Teknik Analiz Birim Yönetmeni
olarak çalıştı. Elliott Dalga Prensipleri ve Çılgınlık ve Çöküş isimli iki kitabı bulunan Şengöz,
http://borsanaliz.com sitesinde sosyal trendler ve global piyasalarla ilgili haftalık ve aylık yazılar yazıyor.
LİSANSLAMA SINAVLARI
20-21 Ocak 2007 TARİHLERİNDE DÜZENLENECEK
Lisans Yenileme Eğitimleri
Sermaye piyasası mevzuatı uyarınca;
* Herhangi bir sermaye piyasası kurumunda lisansa tabi bir görevde çalışan adayların her 4 yılda bir,
* Son iki yıl içinde sermaye piyasası kurumlarında lisansa tabi bir görevde çalışmayanların ise 2 yılda bir,
lisans belgelerinin geçerliliğinin devamı için, TSPAKB tarafından düzenlenen “Lisans Yenileme Eğitimleri”
ne katılması gerekmektedir.
Sermaye piyasası mevzuatı uyarınca, kişiler kendi lisans durumlarını takip edip gerektiğinde Yenileme
Eğitimlerine başvurmak durumundadırlar. Yenileme eğitimlerine katılma gerekliliğinin hesaplanması
şu şekilde yapılmaktadır: Lisanslama sınavlarında başarılı olunan yılın son günü olan 31 Aralık’tan itibaren
kişinin durumuna göre 2 veya 4 yıllık süre eklenmekte, ortaya çıkan yılın son gününe kadar (31 Aralık)
yapılacak herhangi bir lisans yenileme eğitimine katılmak gerekmektedir. Bu sürenin bitiminden sonraki ilk
gün itibariyle (1 Ocak) herhangi bir yenileme eğitimine katılmamış olanların TSPAKB Lisanslama ve Sicil
Tutma Sistemindeki statüsü “geçici iptale” dönüştürülmektedir.
Lisans Yenileme Eğitimleri’ne katılması gereken kişiler; hatırlatma amacıyla, bahsedilen sürenin bitmesine
2 ay kala (1 Kasım) TSPAKB Lisanslama ve Sicil Tutma Sistemi üzerinden yenileme eğitimine davet
edilmektedir. Davet, kişilerin sistemde kayıtlı adreslerine otomatik elektronik posta gönderilmek suretiyle
yerine getirilmekte ve bu kişilerin sistemdeki statüleri (1 Kasım-31 Aralık tarihleri arasında) “Eğitim
İhtiyacında” olarak görünmektedir.
Yukarıda belirtildiği üzere 1 Ocak itibariyle de sürenin tamamlanması ile henüz bir yenileme eğitimine
katılmamış kişilerin lisans belgeleri “geçici iptale” dönüştürülmektedir.
Lisans belgeleri “geçici iptale” dönüşen kişilerin, sermaye piyasası mevzuatı uyarınca lisansa tabi görevlerde
bulunmaması gerekmektedir. Bu doğrultuda, lisans belgeleri “geçici iptale” dönüşen kişilerin yapılacak ilk
yenileme eğitimine katılarak lisanslarını geçerli hale getirmeleri büyük önem taşımaktadır.
Ayrıca, lisans yenileme eğitimi gerekliliği süresi hesaplanırken, ilgili kişinin bir sermaye piyasası
kurumunda çalışıp çalışmadığı son derece önem taşıdığından, kişilerin Sistem üzerindeki “iş bilgileri”ni
kontrol edip varsa eksiklikleri ivedilikle tamamlamasında büyük yarar bulunmaktadır. 2.190’ı son iki yıldır
Birliğimize lisans belgesi başvurusunda bulunmayanlar ve 1.019’u son iki yıldır sermaye piyasası
kurumlarında lisansa tabi bir görevde çalışmayanlar olmak üzere, toplam 3.209 lisansın statüsü “eğitim
ihtiyacına” çevrilerek elektronik posta yoluyla lisans yenileme eğitimine davet edilmişlerdir. Ayrıca, 2006
yılı içinde, yenileme eğitimi almadığı için lisansları geçici iptale dönüştürülen ve halen bu statüde olan 1.282
kişi bulunmaktadır. TSPAKB tarafından düzenlenen yenileme eğitimlerine bugüne kadar 1.260 kişi
katılmıştır.
11 ve 25 Aralık 2006 tarihlerinde, Sermaye Piyasası Faaliyetleri Temel Düzey Lisans Yenileme eğitimleri
düzenlenmiştir. Temel Düzey Lisans Yenileme eğitimlerine toplam 69 kişi; İleri Düzey Lisans Yenileme
eğitimine ise, toplam 19 kişi katılmıştır. Ocak ayı Lisans Yenileme eğitimlerinin tarihleri; Birliğin
www.tspakb.org.tr internet adresinden ulaşılan TSPAKB Lisanslama ve Sicil Tutma Sistemi üzerinden
duyurulacaktır. Eğitim başvuruları, aynı adresten gerçekleştirilmektedir.
Başvurularla ilgili gerekli bilgilere, TSPAKB’nin internet sitesinde, Lisanslama/Sicil Tutma ve Eğitim/
Tanıtım bölümlerinde yer alan Sıkça Sorulan Sorular ve Lisans Yenileme Eğitimlerine Başvuruda Yapılacak
İşlemler linklerinden ulaşılabilir.
OCAK 2007 DÖNEMİ LİSANSLAMA EĞİTİM PROGRAMI
EĞİTİM TARİHİ
EĞİTİM ADI
LİSANS TÜRÜ
PROGRAM
13-14 Ocak 2007
Genel Ekonomi ve Mali
Sistem
Temel/İleri Düzey
2 gün
EĞİTİM YERİ: TSPAKB Eğitim Salonu, 1.Levent Plaza, A Blok Kat:4, Büyükdere Cd. No:173 Levent-İstanbul
Tel: 0212 280 85 67
Derneğimizin www.bud.org.tr adresindeki web sitesini ziyaret ettiniz mi?
KIŞIN EN İYİ CAZ GİDER..
Şehre cazın penceresinden bakmanın mevsimindeyiz. Hem ruhumuzu müzikle
doyurmak hem de kış soğuğundan kaçmak için en sıcak caz adreslerini veriyoruz ..
Nardis Jazz Club: Kuledibi’nin caz mabedi Nardis, İstanbul’daki cazseverlerin gözbebeği.
Kiremit duvarları ve sade dekorasyonuyla caz kokan küçük bir mekân. Ama şöhreti çok büyük
İstanbul’da iş bilen müzikseverlerin uğrak yeri Nardis. Burada oldukça güçlü bir ses sistemi
var. İçerdeyken sadece sahneye odaklanıyorsunuz, ışık yalnızca müzisyenlerin üzerine
veriliyor. Nardis, salt müziğe gönül vermiş insanların gizli bir lisan ile anlaşarak buluştuğu,
sadece cazın atmosferinde kaybolarak hayata döndükleri bir ayin yeri gibi. Ocak ayında
Nardis’in sıcak ortamını havaya sokacak müzisyenler ve gruplardan birkaçı şöyle: Ebru Yazıcı
Group, Sibel Köse, Grup Passiflora, Melis Sökmen, Friedrich zur Heide, Kemen-Jazz, Janusz
Szprot Band, Engin Gürkey Ensemble. Konserlere giriş 20YTL. Tel: 0212 244 63 27
İstanbul Jazz Center: Ortaköy’de boğaza karşı.. Caz nağmeleri fışkıran keyif üssü olarak
nam saldı İstanbul Jazz Center. Modern ve havadar ambiyansı ile caz müziğine gönül
vermişleri bir araya toplayan mekânlardan birisi oldu tek vakitte. Kısa geçmişine rağmen
kabarık bir sanatçı listesi var Jazz Center’ın. Sahnesinden daha şimdiden dünyanın en önemli
caz sanatçıları geçti. Konuk ettiği büyük isimlerin yanı sıra mekânın ortaklarından Kerem
Görsev ve Aytek Şermet müthiş performansları ile kemikleşmiş Jazz Center dinleyicilerini
mutlu etmeye devam ediyor. Özellikle akşam saatlerindeki dingin ortam sizi şehirden alıp
gökyüzüne çıkaracak. İçerideki her an, duyulan her nota insanı ayaklarına bağlanmış
ağırlıklardan kurtarıyor. Ocak ayında Hiromi Trio, Lloyd Chisholm, Aytek Şermet sıkı
performanslarla Jazz Center’ın sahnesinde olacaklar. Tel: 0212 327 50 50
Jazz Cafe: Artık bir Beyoğlu klasiği haline gelen Jazz Cafe, 25 yıllık geçmişinin hakkını
veriyor ve yine günlerini dolu dolu geçiriyor. Özellikle üniversiteler tarafından çok tutulan
kafe Anadolu’daki üniversiteler tarafından bile bilinir. Aslında Jazz Cafe Bodrum’lu. Ama
İstanbul’daki mekânda da Ege’nin atmosferini hissetmek olası. Pazar hariç her gün saat 20:0004:00 arası açık olan sahnesinde Bülent Ortaçgil, Erkan Oğur, Gürol Ağırbaş, Cem Aksel,
Eylem Pelit gibi isimlere sık sık rastlamak mümkün. Nükhet Ruacan, Neşet Ruacan, Yavuz
Akyazıcı, Tank Funk, Emre Kayhan, Cem Nasuhoğlu bu ay caz şöleninde yer alacak
müzisyenlerden. Tel: 0212 245 05 16
Cafe Gramofon: Caz melodileri eşliğinde bir İstanbul belgeseli seyretmek ne kadar keyiflidir.
Burada oturup şehri içinize çekmek, asırlık Pera’nın koynunda çeşitli sanatçıların caz
performansları ile keyiflenmek Cafe Gramofon müdavimlerinin en büyük tutkusu. Tünel’deki
hoş hareketlilik ve kırmızı tramvay, hafta sonları mekândaki canlı performansların
tamamlayıcısı gibidir. Aydın Esen, Milt Jackson, Slide Hampton, Grady Tate, Scott Hamilton,
Ted Curson, Pet Metheny, Charlie Haden, John Nugend gibi sanatçılar bu sahnede müzik
yapmışlar. Tel: 0212 293 07 86
Niş: Niş, Nişantaşı’ndan cazseverlere göz kırpıyor. Mekân konumu itibariyle paparazzilerin de
gözdesi. Niş’in girişi birçok magazin fotoğrafında fon olarak görülüyor. Mekânda büyük usta
Aşkın Arsunan ve Blueprint Project performans sergiliyor. Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma
günleri saat 19:30-21:30 arasında canlı müzik var. Tel: 0212 296 95 55
Q Jazz by Les Ottomans: Q Jazz by Les Ottomans, Boğaz kıyılarında lüks ve şık bir caz
alternatifi. Les Ottomans Otel’in bahçesinde konumlanan mekanda canlı müzik 23:00’de
başlıyor. Charlotte Smalls, BJ Crosby gibi dünyaca ünlü yıldızları ağırlayan Q Jazz, Ocak
ayında da sürprizlerine devam edecek. Tel: 0212 359 15 82
(İstanbul Life)
-AYIN KİTABIYÜREĞİMİN SESİNİ DİNLE
Susana TAMARO – *Yüreğinin Götürdüğü Yere Git’in devamı.
(Can Yayınları)
1993’te yayınlanan Yüreğinin Götürdüğü Yere Git adlı romanıyla tüm dünyada büyük yankı uyandıran
Susana Tamaro, bu yeni romanında o büyüleyici öykünün devamını sunuyor okurlarına. Yüreğinin
Götürdüğü Yere Git, 80 yaşındaki bir kadının, uzaklara giden genç torununa yazdığı mektuplardan
oluşuyordu. “Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yapacağımız yolculuktur” diyordu yaşlı kadın, “o
özgün çağrıya kulak vermeli ve yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz.” Yüreğimin Sesini Dinle’de, artık
genç bir kadın olan torun, zorlu bir kimlik arayışı içinde yaşamın anlamının peşine düşer. Bu arayış, hem
kendi yüreğine, hem de kutsal topraklara doğru bir yolculuğa çıkarır onu. Kendi öyküsünü keşfetmek için
çıktığı bu yolculuğun sonunda, aile evinin tozlu tavan arasında hiç ummadığı bir öyküye kavuşacaktır.
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git. Tamaro, bu kez Yüreğimin Sesini Dinle diyor okurlarına: Yaşama bir anlam
katmak, öfkeyi sevgiye, kırgınlıkları güce dönüştürmek için…
KIŞ HASTALIKLARINA DİKKAT!!
Kış mevsimini iyice hissetmeye başladığımız şu günlerde kimimiz kas ağrılarından yakınıyor, kimimiz
öksürük krizine tutuluyor, kimimiz elinde mendil yorgan döşek seriliyor, kimimiz hapşırıyor...
Her insan yılda ortalama bir iki kez soğuk algınlığı ve gribe yakalanıyormuş. Uzmanlara göre bu
hastalıkların en çok kış mevsiminde yakalanmasının nedeni ise; stres, virüslerin bulaşabilmesi için ideal
ortam olan kapalı mekânlar, kötü havalandırılan ortamlar, güneş ışınlarının az olması... Bu hastalığı çok
fazla önemsemesek de yaşam kalitemizi düşüren ciddi bir hastalık.'Peki ama kış mevsimini elimizde
mendille dolaşarak mı geçireceğiz?'
Elbette hayır! Ne mutlu ki, bu hastalıklara karşı savunmasız değiliz. Kış mevsimini sağlıklı geçirmenin en
önemli yolu ise bağışıklık sisteminizi güçlendirmekten geçiyor. Aşağıdaki doğal yöntemlerle kendinizi bu
hastalıktan koruyabilirsiniz.
Saunada toksinlerinizi atın. Yapılan araştırmalar, düzenli olarak saunaya giden kişilerin soğuk
algınlığından daha az şikâyet ettiklerini ortaya koyuyor. Uzmanlar, saunanın vücut ısısını yükselttiğini ve
bunun sonucunda yüksek ateşi engellediğini belirtiyor. Öyle ki, bağışıklık sisteminiz yüksek ateşle
savaşmak için hemen aktif hale geliyor. Ayrıca, vücudunuzun toksik maddelerden arınması sayesinde
savunma sisteminiz de yeniden eski gücüne kavuşuyor. Saunada terledikten sonra kan dolaşımını
canlandıran 'sıcak - soğuk' değişimli banyoyu da ihmal etmeyin. Ancak akut enfeksiyon, yüksek tansiyon,
kalp-dolaşım hastalıkları ve varis gibi önemli rahatsızlıklarda saunanın yarar yerine zarar getireceğini de
aklınızdan çıkarmayın!
Odanızı sık sık havalandırın. Soğuk havalarda ister ev isterse okul olsun, kapalı mekânlarda daha fazla
zaman geçiriyoruz. Dolayısıyla bu mekânların havası sağlığınız üzerinde son derece önemli rol oynuyor.
Kalorifer, mukozanın kurumasına yol açarak vücudunuzu virüs ve bakterilere karşı savunmasız bırakıyor.
Bu nedenle soğuk algınlığı ve gripten korunmak için odanızı her gün sık sık havalandırın. Ayrıca
kaloriferin üzerine bir bardak su ya da ıslak bir bez yerleştirerek oda havasının kurumasını
engelleyebilirsiniz. Mukozanın nemlenmesini ve derin nefes alabilmenizi sağlayan yağlardan yararlanmayı
da ihmal etmeyin. Okaliptüs, kekik otu, limon, sedir ya da selvi ağacından elde edilen yağlar, bu konuda
size yardımcı olabilir. Yağlar hem odanızın mis gibi kokmasını sağlayacak, hem de sizi hastalıktan
koruyacak. Yağların etkili olabilmesi için yüzde yüz saf olmalarına da özen gösterin!
Çinko yanı başınızda! Soğuk algınlığının tedavisinde bazı elementler son derece önemli role sahipler;
özellikle de çinko! Çinko, savunma hücrelerinin artmasını ve aktifleşmesini sağlayarak bağışıklık sistemine
destek veriyor. Ayrıca, dış enfeksiyon etkenlerine karşı antikor üretimine de yardımcı oluyor. Uzmanlar
sağlığımız için günde 15 mg. çinko almamız gerektiğini söylüyor. Çinkonun hangi besinlerde bulunduğunu
merak ediyorsanız, hemen söyleyelim: İstiridye, karides, susam, peynir, sığır eti, sütsüz çikolata, yumurta
ve mısır... Ayrıca eczanelerden de çinko preparatlarını kolayca temin edebilirsiniz.
Ekinazya; gerçek bir dost! Ekinazya bitkisini duymuşsunuzdur mutlaka! Yapılan araştırmalar, Echinacea'
nın sağlıklı doku ile hastalığa neden olan mikroorganizmalar arasındaki doğal bariyeri yok eden enzimin
oluşumunu engellediğini, akyuvarların üretemini ve aktivitesini artırdığını ortaya koyuyor. Aynı zamanda
nezle ve grip gibi bulaşıcı enfeksiyonlara karşı bünyenin savunmasını sağlayan 'interferon' adlı maddenin
üretimini de artırarak bağışıklık sistemini uyarıyor. Bu bitkiyle hazırlanmış pastil ve gargara gibi doğal
ilaçları, doğal ürünler satan marketlerde bulabilirsiniz.
Spor şart, ama... Sağlığınızı korumak için düzenli olarak spor yapmanız şart. Her gün dışarıya çıkın ve
derin nefes alarak hareket edin. Tabii temiz havada! Açık havada yapacağınız yürüyüş ya da jogging,
savunma sisteminizin güçlenmesini sağlayacak. İsterseniz bisiklete de binebilirsiniz. Yarım saat hareket
ettikten sonra bile kanınıza yeterli düzeyde bağışıklık hücresi karışacak. Ancak; ağır sporların vücudunuzu
savunmasız bıraktıklarını da aklınızdan çıkarmayın.
Ayaklarınızı 'sıcak' tutun. Ayaklarının soğuk olmasından yakınanlar bu hastalıklara daha çabuk
yakalanıyorlar. Nedenine gelince... Ayakların normal vücut ısısının altına düşmesi, otonom sinir sistemi ve
solunum yollarındaki kan dolaşımının azalmasına yol açıyor. Bunun sonucunda mukozadaki savunma
sistemi zayıflıyor ve virüsler organizmaya daha kolay girebiliyor. Soğuk ayaklar aynı zamanda boğaz
yollarındaki ısıyı da düşürüyor. Bunun sonucunda ise hastalığa yol açan virüsler vücutta hızla çoğalmaya
başlıyor. Siz siz olun, anneannenizin özenle ördüğü kalın çorapları kış boyunca ayaklarınızdan hiç
çıkarmayın.
C vitamini yine başrolde. Aktif ve güçlü bir savunma mekanizmasının temelinde doğru ve dengeli
beslenme yatıyor. Dolayısıyla yemek listenizden sebze ve meyveleri eksik etmemeniz gerek. Özellikle de C
vitamini bakımından zengin olanları! Çünkü C vitamini bakterilere karşı savaşan savunma hücrelerine
nüfuz ediyor ve vücudu zararlı maddelere karşı koruyor. Limon, portakal, greyfurt, kivi, brokoli, biber ve
lahana gibi sebze meyveler C vitamini yönünden oldukça zengin besinler arasında yer alıyor. C vitamini
gereksiniminizi vitamin takviyesine başvurmadan, bu besinlerin yeterli tüketimiyle karşılamanız mümkün.
Eğer meyve suyu olarak tüketmek isterseniz, vitamin değerlerini yitirmemeleri için taze sıkılmış olmalarına
dikkat edin.
Şifalı çaylarla gelen sağlık. Grip ve soğuk algınlığından korunmanın etkili yöntemi de şifalı çaylar içmek!
C vitamini yönünden zengin olan kuşburnu, bağışıklık sistemini güçlendiren etkisi sayesinde özellikle gribe
karşı son derece etkili. Kış boyunca mutfağımızdan eksik etmememiz gereken bir diğer bitki de Adaçayı.
Adaçayı, hem vücut direncini artırıyor hem de efeksiyonlara karşı etkili. Ihlamur ise göğsü yumuşatıyor,
balgam söktürüyor ve vücudun terlemesini sağlıyor. Ayrıca zencefil, rezene, anason, kekik otu, ağaç
hatmisi gibi bitkiler de soğuk algınlığı ve gribe karşı son derece etkililer. Ancak her zaman söylediğimiz
gibi, bu çayları yan etkilerine karşı günde 1 - 3 fincandan fazla tüketmeyin. Ve, doğru hazırlanma
tekniklerini de mutlaka öğrenin!
Ayak banyosuz olmaz! Hiç kuşkusuz, gribin en önemli belirtilerini baş ya da kas ağrısı oluşturuyor. Bu
şikâyetlerden kurtulmak istiyorsanız ayak banyosu yapabilirsiniz. Nasıl mı? Çok basit! Ayaklarınızı 37
derece ısıdaki suyun içinde dinlendirin. 15 dakika sonra suyun sıcaklığını 40 - 42 dereceye kadar yükseltin.
Banyonun etkisini artırmak için, suya hardal tozu katmanızda da yarar var.
Tavuk suyu çorbası soframızda. Eskilerden kalma yöntemlerin ne kadar yararlı olduğunu hepimiz
biliyoruz! Tavuk suyu çorbası da bunun en önemli kanıtı aslında! Bu çorba, aşırı terleme sonucu
kaybettiğiniz elektrotları ve çinkoyu vücudunuza yeniden depoluyor. Çorbaya sıkılan limon da bağışıklık
sisteminizi güçlendiren C vitamini yönünden zengin bir besin.
Deniz suyundan yararlanın. Uzmanlar, tıkalı burunlar için en ideal tedavi yöntemi olarak 'deniz suyunu'
öneriyorlar. Deniz, içindeki tuz ve organik maddelerle, burnun temizleme mekanizmasını güçlendiriyor.
Ayrıca, burnun içindeki titrek tüylerin daha efektif çalışmasını sağlıyor ve böylece burun ideal fizyolojisine
kavuşuyor. Tabii bu arada, burnunuza çektiğiniz deniz suyunun temiz olmasına dikkat etmenizde yarar var.
Risk arttıran durumlar:
Yaş: Hastalık küçük çocuklarda daha sık görülüyor. Yaşamlarının ilk yıllarında 4 - 5 kez gribe ya da soğuk
algınlığına yakalanan çocukların yaşları ilerledikçe bağışıklık sistemleri de güçleniyor..
Kalabalık Ortamlar: Mekânda ne kadar çok kişi bulunuyorsa hastalığa yakalanma riski de o denli artıyor.
Tabii mekânın küçük olması da önemli bir etken!
Duman Altı: Sigara içilen ortamlarda hastalığa yakalanma riski daha yüksek. Bu durum özellikle 1 yaşın
altındaki çocuklar için daha da önemli.
Hava Kirliliği: Özellikle büyük şehirlerde hava kirliliği vücut direncini zayıflatarak, hastalık için uygun
koşulları sağlıyor.
Yetersiz Beslenme: A ve C vitamini açısından yetersiz beslenme hastalığın ortaya çıkma riskini
kolaylaştırıyor. Anne sütüyle beslenmemiş bebeklerde ise bu risk daha da yükseliyor.
Alkol
Tüketimi:
Bağışıklık
sistemini
zayıflatması
nedeniyle
riski
yükseltiyor.
Alerjik Bünye: Astım ve egzama gibi alerjik hastalığı olanlarda viral solunum yolları enfeksiyonları daha
sık görülüyor.
Stres: Solunum yollarında duyarlılığı artırıyor ve hastalığın seyrini olumsuz yönde etkiliyor.
BUD GÜNCESİ
Ev ve Mutfak Püf Noktaları, Giysi Temizlik Pratik Bilgileri
– Bölüm 2- Baş ağrısı için: Kahve çekirdeğine limon suyu sıkın yavaş yavaş yiyin(birkaç tane)
- Mantar kapaklı şişeleri yatık vaziyette saklamalısınız.
- Şarap şişelerinin mantarını tekrar şişeye geçirmek için: Mantarı kaynar suyun içine atın.
- İçkilere güzel tat ve görüntü vermek için: Buzu dondururken buz kabının içine kiraz, nane yaprağı, yeşil
zeytin vs. koyup dondurun.
- Buz dondururken: Suyu kaynatın, soğuyunca buz kalıplarına koyup dondurun. Buzlar daha canlı kristal
gibi görünür. Kaynamış suda oksijen azalır... Buda buzun mat görünmemesini sağlar.
- Dişlerinizi doğal temizleyin: Çileği ezin diş fırçanızın üzerine koyun diş etlerinize kompres yapın. Sonra
dişlerinizi fırçalayın.
- Küçük yanıklar için: Temiz bir süngeri hafifçe ıslatın buzdolabınızın derin dondurucu bölümüne koyun.
Yanmış yerin üzerine hafif hafif kompres yapın.
- Ağız kokusu için: Kahve çekirdeği çiğneyin.
- Arı, sivri sinek sokmalarına karşı: Kesme şekeri hafif ıslatın sokulan kısmın üzerine hafifçe bastırın zehir'i
alır ve kaşınmayı şişmeyi önler.
- Fermuarlar sıkışırsa: Kurşun kalemle fermuar dişlerinin üzerini karalayın.
- Gözlük camları: Gliserin ile silerseniz buğulanmadığını göreceksiniz.
- Ayakkabılarınız ayağınızı sıkıyorsa: Bir bardak saf alkolü ayakkabınızın içine dökün. İyice derisine
yedirin ve giyin. Derisi ayağınıza göre açılacaktır.
- Cam sil ile deri ayakkabılarınızı silmeyi hiç denediniz mi?
- Çiçekleriniz için, haşladığınız yumurtanın suyunu saksıya dökün.
- Gülleriniz boyunlarını bükerse, ilk önce sıcak suya sonra soğuk suya batırın.
- Sigara küllerini saksınıza koyarsanız yapraklardaki kurt böcek vs. yok edersiniz.
- Kapılarınızı vs. cila yaparken: Cila olmamasını istediğiniz yerlere vazelin sürün buralara cila taşarsa bile
kuruyunca çok kolay çıkarabilirsiniz.
- Akü başları oksitlenirse cola sürerseniz oksitlenmeyi önlersiniz.
- Fareleri kaçırmak için nane yağını bir karton parçasının üzerine sürün farelerin geldiği yere koyun.
- Boya fırçaları sertleşmiş ise kaynamış sirkeli suda bekletin yumuşadığını göreceksiniz.
- Elinize uhu yapıştırıcı bulaşırsa, asetonla silin.
- Mangal ızgaranızı temizlemek zordur: Ilıkken cam sille temizleyin veya ılıkken nemli gazete kağıdına
sarın bir müddet sonra sertleşmiş artıkların yumuşadığını göreceksiniz.
- Boya kokusunu gidermek için iki büyük baş soğanı soyup ikiye bölün suyun içine atın bunu da kokulu
odaya koyun.
- Cam kırıklarını temizlersiniz fakat kıymıkları göremezsiniz bunu da temizlemek için ıslak pamuk
imdadınıza yetişir.
- Ağzı dar şişe kavanoz temizlemek için biraz deterjan biraz su bir kasık pirinç çalkalayın.
- Balık kokan tavayı limonla bir güzel ovalayın ve yıkayın.
- Kesik limonu nasıl saklarsınız: Küçük bir tabağa toz şeker serpin, kesik tarafı şekerin üzerine gelecek
şekilde koyun iki hafta limon kurumadan saklanır.
- Ampulün üzerine biraz parfümünüzden sıkınız yakıldığında mis gibi kokar odanız.
- Patates haşlarken: Haşlama suyunun içine bir kaşık margarin koyun patateslerin vitaminlerini
kaybetmemiş olursunuz. Aynı zamanda patatesler daha çabuk haşlanır.
- Soyulmuş patateslerin kararmadan saklanabilmesi için: Saklanacak kabın içine su, bir tutam tuz koyun.
Buzdolabında saklayın gerektiği zaman suyla yıkayıp kullanın.
Pastaların daha gevrek olması için: (tatlı*tuzlu farketmez): Hamurun içine bir çay kaşığı tuz atın.
- Dereotonu saklamak için: Temiz bir havluya kaplayacak şekilde sarın, bu şekilde naylon torbaya koyup
buzdolabına saklamaya bırakabilirsiniz.
- Tazeliği gitmiş pörsümüş yeşillikleri canlandırmak için: İki kaşık limon suyu karıştırılmış buzlu su dolu
kabın içine koyun 1 saat buz dolabında bekletin.
- Yeşil sebzelere renk veren, klorofil maddesidir. Pişirdiğinizde sebzelerin bu yeşil rengi daha az
kaybetmeleri için, önce bol buzlu suda bekleterek, klorofilin sabitleşmesini sağlayın.
- Satın alınıp buzdolabında saklanan yeşil sebzeler bir süre sonra canlılıklarının yitirirler. Tekrar canlı hale
getirmek için ise, yıkanıp 10*15 dakika kadar 2 litrelik suya katılmış 1 yemek kaşığı limon suyunda
bekletilmesi yeterli olacaktır.
- Soğanları kızartmadan üzerlerine biraz un serperseniz, kavururken kararmazlar.
- Börek üzerinin kızarması için üzerine yumurta sürülür, evde yumurta kalmamışsa, biraz yoğurdu bir
yemek kaşığı yağla karıştırıp sürün, güzel bir renk olduğunu göreceksiniz.
- Yeşil salata ve marulun yapraklarını yıkadıktan sonra bıçakla keserek doğramak yerine, elinizle koparın.
Böylece vitamin kaybını önlemiş olursunuz.
- Reçel yapacağınız meyveleri iyice yıkayıp kurulamalısınız. Karıştırırken mutlaka tahta kaşık
kullanmalısınız. Şekerlenmeyi önlemek için limon tozu yerine, limon suyu kullanın. Kavanozlara
koyduğunuzda iyice soğumadan ve üzerindeki hava kabarcıklarını kâğıt havlu ile almadan kavanozun
ağzını kapatmayın. Reçellerinizi serin ve karanlık yerde saklayın.
- Çikolata sosu hazırlarken içine koyacağınız bir tutam tuz, çikolata sosunun kokusunu daha da belirgin
kılar. Çikolata sosun içine biraz kahve eklediğinizde, tadının çok değişik olduğunu göreceksiniz.
- Katı haşlanan yumurtaları kolayca soymak için, kaynar sudan çıkardıktan sonra hemen soğuk suya tutun
ve bir süre soğuk suda bekletin. Su kabuğun gözeneklerinden girerek soymayı kolaylaştırır.
- Mantar sote pişirirken, tencerenin kapağını açık bırakırsanız, hem mantarların su koyuvermesini hem de
kararmasını önlersiniz.
- Pişirip sakladığınız yumurtaları, çiğ yumurtalarla aynı yere koyuyorsanız, bunları ayırmanın en kolay yolu
çiğ yumurtalar döndürdüğünüzde kolaylıkla dönmezken, pişmiş yumurtalar kendi ekseni etrafında rahatlıkla
dönerler.
- Tavuk eti çabuk bozulan gıdalardandır. Son kullanıcı olan müşteriye ulaşıncaya kadar hijyenik ortamlarda
saklanması bir zorunluluktur. Denetim altında kesildikten sonra bakteri üretimine yol açmaması için +40 C'
de saklanmalıdır. Tavuk eti müşteri tarafından satın alındıktan sonra buzdolabında en fazla 1 gün bekletilip
tüketilmelidir. Derhal tüketilmeyecek ise, temizledikten sonra tavuk plastik folyoya sarılarak derin
dondurucuda bekletilebilir. Bu şekilde dondurulmuş etler *180 C' de 3 ay kadar saklanabilir. Ayrıca, tavuk
eti tahta et tahtası üzerinde kesilmemelidir. Siyah etten farklı olarak mikro organizmalara karşı daha
dayanıksız olan tavuk etinin mermer veya plastik üzerinde kesilmesi gerekir.
- Yoğurttan daha fazla yararlanmak için suyunun atılmaması gerekir. Yoğurdun tüm vitamin ve mineralleri
bu suda bulunmaktadır. Ayrıca, bu su yemeklere ekşi bir tat kazandırmak istenildiğinde de kullanılabilir.
- Ekmeğiniz durup dururken dolabında küfleniyorsa, ekmek kutusunu 15 günde bir sirkeli suyla silmek
yeterlidir.
- Evinizde mayonez yaparken zeytinyağı yerine susam yağı kullanın. Mayonezinizin daha uzun zaman
bozulmadığını göreceksiniz.
- Balık çorbası yaparken: Suyunun daha lezzetli olması için balıkları en az 45*60 dakika kaynatın. Baş ve
kuyruk kısımlarının en lezzetli yerleri olduğunu unutmayın.
BORSA UZMANLARI DERNEĞİ
BUD Başkan
BUD Başkan Yardımcısı
BUD Genel Sekreter-Web Editörü
BUD Sayman
BUD Yön.Kur.Üyesi
BUD Yön.Kur.Üyesi
BUD Yön.Kur.Üyesi
BUD Bülten Editörü
İsmail TAVLI
Sedat Ali ERATAÇ
Zeynep Gül AKTAŞ
Bülent KURTULUŞ
Uğur DOĞAN
Murat ÖZKAYA
Şefik KEZER
Meliha DEMİRKOL
İletişim için;
Tel:
Faks:
Web:
E-Posta:
0212 298 22 59
0212 298 26 01
www.bud.org.tr
[email protected]
[email protected]

Benzer belgeler

Dosyayı İndir - Borsa Uzmanları Derneği

Dosyayı İndir - Borsa Uzmanları Derneği 11 ve 25 Aralık 2006 tarihlerinde, Sermaye Piyasası Faaliyetleri Temel Düzey Lisans Yenileme eğitimleri düzenlenmiştir. Temel Düzey Lisans Yenileme eğitimlerine toplam 69 kişi; İleri Düzey Lisans Y...

Detaylı

Dosyayı İndir - Borsa Uzmanları Derneği

Dosyayı İndir - Borsa Uzmanları Derneği Lisans belgeleri “geçici iptale” dönüşen kişilerin, sermaye piyasası mevzuatı uyarınca lisansa tabi görevlerde bulunmaması gerekmektedir. Bu doğrultuda, lisans belgeleri “geçici iptale” dönüşen kiş...

Detaylı