paralimpik

Transkript

paralimpik
PARALİMPİK
PARALYMPIC TURKEY
NİSAN/APRIL 2012 Sayı/Nr:2
TÜRKİYE
YOLCULUK VAR LONDRA’YA / ON THEIR WAY TO LONDON PARALİMPİK DEV ADAMLAR / PARALYMPIC GIANT MEN
KOŞ HAMİDE KOŞ / RUN HAMİDE RUN BU ONUR PISTORIUS’UN / THIS HONOR BELONGS TO PISTORIUS
BU YOLDA YALNIZ DEĞİLİZ BİZ !
WE ARE NOT ALONE ON THIS ROAD!
K
YAVUZ KOCAÖMER
TMPK BAŞKANI
NPCT PRESIDENT
ısa süre önce Türkiye Milli Paralimpik
Komitesi olarak 2016 yılına dek işbirliği
anlaşması imzaladığımız BP Türkiye ile
yaptığımız sponsorluk anlaşmasına ilişkin
detaylara dergimizin ilk sayısında yer
vermiştik. Aynı zamanda Olimpiyat ve
Paralimpik Oyunları’nın da ana sponsoru olan
bu dev kuruluş ile oluşturduğumuz işbirliği
kapsamında ilkin Ocak ayında BP İstanbul
merkez ofis binasında çalışanlara bir seminer
vererek işe başladık. Peşi sıra, bu yıl
Türkiye’deki faaliyetlerinin 100. yılını
kutlayan şirketin Şubat ayı sonunda
Antalya’da düzenlenen bayiler
toplantısındaydık. ‘Engellilik’ ve ‘Paralimpik
Oyunlar’ konusunda bilgi ve tecrübelerimizi
orada da Türkiye’nin dört bir yanından gelen
akaryakıt bayileriyle paylaşma imkanı bulduk.
BP’nin desteklediği Paralimpik ve Olimpik
milli sporcularımız da toplantıda bizimle
birlikteydiler.
Antalya’da ikinci gün konferans salonunda
ilginç bir etkinlik gerçekleşti. Gruplar halinde
yarışan bayiler, parçalanmış tekerlekli
sandalyeleri monte etme konusundaki
becerilerini sergilediler. Monte edilen her
The first issue of our journal had provided
details concerning the sponsorship agreement
signed with BP Turkey by the National Paralympic
Committee of Turkey a short while ago to last until
the end of 2016. Within the scope of the
collaboration we initiated with this giant
organization that is also the main sponsor of the
Olympic and Paralympic Games, we started work
with the first seminar given to the employees at
the BP Istanbul headquarters building in January.
Subsequently, we attended the dealers meeting of
the company that is celebrating the 100th
anniversary of its operations in Turkey this year, in
Antalya at the end of February. We had the
opportunity to share our knowledge and
experience in the areas of ‘Disability’ and
‘Paralympic Games’ there with fuel dealers
coming from all corners of Turkey. Our
Paralympic and Olympic national athletes
supported by BP were also present with us at the
meeting. During the second day of the meeting in
Antalya, an interesting event took place in the
conference hall. Competing in groups, dealers
displayed their skills in assembling wheelchairs
that were in disassembled condition. Every
sandalye ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere
Türkiye Engelliler Spor Yardım ve Eğitim
Vakfı’na (TESYEV) teslim edildi. Her
sandalyeye renkli kalemlerle gönderileceği
kişiye özel mesajlar yazıldı. Gerçekten
anlamlı ve hoş bir düşünceydi. BP Türkiye
yetkililerine yaratıcılıkları ve katkıları için ne
kadar teşekkür etsek azdır.
Antalya’daki toplantının bitiminde etrafımı
saran akaryakıt bayilerinin içtenlikleri
karşısında ise duygulanmamak mümkün
değildi. Engelli insanlarımıza yardım
edebilmenin önemini anlamakla kalmayıp,
bunun yaşamlarında nasıl bir eksiklik
olduğunu burada fark ettiklerini dile getiren
onlarca pırıl pırıl yüreğe sahip bu insanlar
eminim ki ‘engelliler’ konusunda artık çok
daha farklı bakış açısı ve farklı düşünceler
içerisindeler. Samimiyetle yaklaşan, destek
olmak istediklerini dile getiren bu değerli
dostlara ve onlar gibi düşünüp aynı duyguları
paylaşan herkese buradan bir kez daha
şükranlarımızı sunuyorum.
Bir kez daha anlıyorum ki, biz bu yolda asla
yalnız değiliz… Biz gün geçtikçe büyüyor,
çoğalıyoruz…
wheelchair that was assembled was delivered to
the Disabled Sports Aid and Education Foundation
of Turkey (TESYEV) in order to be donated to those
who need them. Messages that were special to the
person receiving them were written on each chair
with color pens. It was truly a meaningful and
pleasant thought. We cannot thank BP Turkey
officials enough for their creativity and their
contributions. It was impossible not to be moved
by the sincerity of the fuel dealers who
surrounded me at the end of the meeting in
Antalya. These people with magnificent hearts,
not only understood the importance of helping our
disabled people, but also said that they noticed
this void in their lives here in the meeting. I am
sure that they possess widely different thoughts
and a point of view concerning the ‘disabled’
now. I would like to take this opportunity to thank
once more from here, these esteemed friends who
approach with sincerity and stating that they want
to provide support and also everyone who thinks
like they do and share the same feelings. I
understand once more that we are never alone in
this journey… We are growing and multiplying
with every passing day…
PARALİMPİK TÜRKİYE 3
İÇİNDEKİLER / INDEX
7
12
YOLCULUK VAR LONDRA’YA
KOŞ HAMİDE KOŞ
ON THEIR WAY TO LONDON
RUN HAMİDE RUN
20
28
ENGELLERİ FARKLI, AMAÇLARI AYNI
YÜREKLERİYLE BAŞARANLAR
THEIR HANDICAPS ARE DIFFERENT, THEIR TARGET IS THE SAME
SUCCEEDING WITH THE HEART
36
44
ÖMÜRLERİ HAVUZDA GEÇİYOR
PARALİMPİK DEV ADAMLAR
THEY DEDICATED THEIR LIVES TO THE SWIMMING POOL
PARALYMPIC GIANT MEN
PARALİMPİK TÜRKİYE 4
59
66
PARALİMPİK OYUNLARI (2)
BU ONUR PISTORIUS’UN
PARALYMPIC GAMES (2)
THIS HONOR BELONGS TO PISTORIUS
68
75
ERZURUM’UN EN ÖZEL KONUKLARI
BP’NİN 100. YIL COŞKUSU
ERZURUM HOSTED ‘SPECIAL GUESTS’
BP 100TH ANNIVERSARY ENTHUSIASM
PARALİMPİK
TÜRKİYE
PARALYMPIC TURKEY
NİSAN/APRIL 2012 - Sayı/Number: 2
Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.
TMPK ADINA SAHİBİ - PUBLISHER ON
BEHALF OF NPCT: A.YAVUZ KOCAÖMER
GÖRSEL YÖNETMEN / ART DIRECTOR:
ALİCAN SEZER
YAYIN KURULU - PUBLISHING BOARD:
ALİ KİREMİTÇİOĞLU - İBRAHİM
GÜMÜŞDAL - MURAT AĞCA DR. NURETTİN KONAR
BASKI / PRINTING:
MART MATBAACILIK SANATLARI
TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ
ADRES: Merkez Mah. Ceylan Sok. No:24
Nurtepe - Kağıthane / İstanbul
TEL: +90 212 321 23 00 pbx
FAX: +90 212 295 11 07
www.martmatbaa.com.tr
YAYIN YÖNETMENİ VE YAZI İŞLERİ MD.
EDITOR IN CHIEF AND MANAGING
EDITOR:
HAMİT TURHAN
YÖNETİM MERKEZİ / ADMINISTRATION
BUREAU: Türkiye Milli Paralimpik
Komitesi / National Paralympic Committee
of Turkey - Balmumcu, Hattat Halim
Sokak, No:13/1 Beşiktaş - İstanbul
TEL: +90 212 347 93 35
FAX: +90 212 347 97 19
E-MAIL: [email protected] www.tmpk.org.tr
Bu dergideki yazılar yazarların kişisel
görüşlerini yansıtır. Bunlardan TMPK
sorumlu tutulamaz.
PARALİMPİK TÜRKİYE 5
YOLCULUK VAR
LONDRA’YA
ON THEIR WAY TO LONDON
TÜRKİYE, 14. YAZ PARALİMPİK
OYUNLARI’NA TARİHİNİN EN
KALABALIK SPORCU KAFİLESİ İLE
GİDECEK. 1992 BARCELONA VE
2000 SYDNEY PARALİMPİK
OYUNLARI’NDA SEMBOLİK BİRER,
2004 ATİNA’DA SEKİZ, 2008
BEIJING’DE 16 SPORCUSU YARIŞAN
TÜRKİYE, LONDRA’DA ŞİMDİDEN
65 PARALİMPİK SPORCU İLE YER
ALMAYI GARANTİLEMİŞ
DURUMDA…
TURKEY WILL TRAVEL TO THE 14TH
SUMMER PARALYMPIC GAMES WITH
THE MOST CROWDED ATHLETE
DELEGATION OF ITS HISTORY.
COMPETING AT THE 1992 BARCELONA
AND 2000 SYDNEY PARALYMPIC
GAMES WITH ONE EACH ATHLETE
SYMBOLICALLY, WITH EIGHT ATHLETES
IN ATHENS 2004, 16 ATHLETES IN 2008
AT BEIJING, TURKEY HAS ALREADY
GUARANTEED PARTICIPATING WITH 65
PARALYMPIC ATHLETES IN LONDON…
İ
ngiltere’nin başkenti Londra’da 29 Ağustos - 9 Eylül 2012
tarihleri arasında gerçekleştirilecek 14. Paralimpik Yaz
Oyunları için geri sayım sürerken, oyunlarda Türkiye’yi
temsil edecek sporcularımızın sayısı 31 Mart 2012 tarihi
itibariyle 67’ye ulaştı…
İlki 1960 yılında Roma’da yapılan Paralimpik Oyunları’na
23 ülkeden 400 sporcu katılırken, 1964 yılında Tokyo’da 21
ülke 375 sporcu vardı. 1968’de İsrail’in Tel Aviv, 1972’de
Almanya’nın Heidelberg, 1976’da Kanada’nın Toronto,
1980’de Hollanda’nın Arnhem, 1984’de İngiltere’nin Stoke
Mandeville ve ABD’nin New York kentlerinde gerçekleştirilen
Paralimpik Yaz Oyunları, Güney Kore’nin Seul kentindeki
1988 oyunlarından itibaren Olimpiyat Oyunları’nın hemen
ardından aynı yıl aynı kentte düzenlenmeye başladı. 1992’de
İspanya’nın Barcelona, 1996’da ABD’nin Atlanta, 2000 yılında
Avustralya’nın Sydney, 2004 yılında Yunanistan’ın Atina, 2008
yılında Çin’in Beijing kentleri, Olimpiyat Oyunları’nın peşi sıra
Paralimpik Oyunları’na ev sahipliği yaptı. Beijing’de
gerçekleştirilen son Paralimpik Yaz Oyunları’nda 146 ülkeden
3951 elit engelli sporcu mücadele etti.
1960 Roma Paralimpik Oyunları’nda ve sonrasında Tokyo,
Tel Aviv, Heidelberg, Toronto, Arnhem, Stoke
Mandeville/New York ve Seul’de Türk sporcuları yoktu. 32 yıl
sonra 1992’de Barcelona’daki 9. Paralimpik Oyunları’na ilk
kez bir sporcu gönderen Türkiye, 1996’da Atlanta’yı da pas
geçerken, 2000 Sydney Paralimpik Oyunları’na yine bir sporcu
gönderdi. İlginçtir, bu tarihte bile Türkiye’de henüz Milli
Paralimpik Komitesi bulunmuyordu.
PARALİMPİK TÜRKİYE 8
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin 2002 yılında A.Yavuz
Kocaömer’in çabaları ve önderliğinde İstanbul’da kurulmasının
ardından Paralimpik sporlar ülke genelinde ivme kazandı.
2004 Atina Paralimpik Oyunları’na beş dalda sekiz sporcu,
2008 Beijing Paralimpik Oyunları’na yedi dalda 16 sporcu ile
katılan Türkiye, Atina’dan bir altın, bir bronz, Beijing’den bir
altın, bir bronz madalya ile döndü. Engelli sporlarıyla çok geç
tanışmış olmasına rağmen Türkiye’nin elde ettiği madalyalar
uluslararası otoriteleri dahi hayrete düşüren ve adeta imkansız
gibi görülenbir hızlı gelişmenin meyveleriydi. 1998 yılında
Türkiye’de sadece 18 olan engelli spor kulübü sayısı 14 yılda
21 kat artarak günümüzde 385’e ulaştı. Türkiye Milli
Paralimpik Komitesi’nin kurulduğu 2002 yılında Türkiye
genelindeki lisanslı engelli sporcu sayısı sadece 2 bin
civarındayken, günümüzde bu rakamın 30 binlere ulaşmış
olması da çarpıcı bir gerçek…
Ve şimdi, bu yıl 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda
Türkiye tarihindeki en kalabalık kafile ile yer alacak. 31 Mart
2012 tarihi itibariyle Londra Olimpiyat Oyunları’na katılması
kesinleşen 53 sporcusu bulunan Türkiye’nin, aynı tarih
itibariyle Londra Paralimpik Oyunları’na katılacak sporcu
sayısı 65’e ulaşmış durumda. Bedensel engellilerde 41, görme
engellilerde 24 sporcumuzun Londra’daki 14. Paralimpik
Oyunları’na katılması kesinleşti. Bunlar arasında üç de
takımımız yer alıyor. Bedensel engelliler tekerlekli sandalye
basketbol takımı, görme engelliler goalball milli takımı ve
görme engelliler futsal milli takımı Londra takım sporlarındaki
temsilcilerimiz olacak.
Türkiye’nin 2012 Londra Paralimpik Oyunları’na katılması
kesinleşen spor dalları ve sporcular şöyle:
BEDENSEL ENGELLİLER
Atletizm: Hamide Kurt, Cahit Kılıçarslan
Atıcılık: Korhan Yamaç, Cevat Karagöl, Aysel Özgan.
Masa Tenisi: Neslihan Kavas, Kübra Özsoy, Ümran Ertiş,
Abdullah Öztürk, Nesim Turan, Nergiz Altıntaş
Halter: Yasemin Ceylan, Çiğdem Dede, Nazmiye Muslu,
Özlem Becerikli, İzzettin Kanat
Okçuluk: Gizem Girişmen, Özlem Hacer Kalay, Hatice
Bayar, Gülbin Su, Zafer Korkmaz, Oğuzhan Polat, Özgür
While the countdown continues for the
14th Paralympic Summer Games to take
place in the UK capitol London on August
29th – September 9th 2012, the number of
our athletes to represent Turkey at the
games has reached 67 as of 31 March
2012… While 400 athletes from 23
countries participated in the Paralympic
games held in Rome in 1960, in 1964 there
were 21 countries and 375 athletes in
Tokyo. Held in 1968 in Tel Aviv, Israel, in
1972 in Heidelberg, Germany, in 1976 in
Toronto, Canada, in 1980 in Arnhem,
Holland, in 1984 in Stoke Mandeville, UK
and New York, USA, starting with the 1988
games held in Seoul, South Korea it has
been held at the same city and during the
same year as the Olympic Games. In 1992
Barcelona, Spain, in 1996 Atlanta, USA, in
2000 Sydney, Australia, in 2004 Athens,
Greece, in 2008 Beijing, China were hosts
to the Paralympic Games following the
Olympic Games. During the last
Paralympic Games held in Beijing, 3951
elite handicapped athletes from 146 nations
competed. At the 1960 Rome Paralympic
Aysel Özgan
Games and in the aftermath, there were no
Turkish athletes in Tokyo, Tel Aviv,
Heidelberg, Toronto, Arnhem, Stoke
Mandeville/New York and Seoul. Sending an athlete for the first
time after 32 years in 1992 to the 9th Paralympic Games in
Barcelona, Turkey took a pass in 1996 at Atlanta and sent again
only one athlete to the 2000 Sydney Paralympic Games. It is
interesting that there was still not a National Paralympic
Committee established in Turkey.
With the establishment in Istanbul of the National Paralympic
Committee of Turkey in 2002 with the efforts and leadership of
A.Yavuz Kocaömer, Paralympic sports gained momentum
throughout the country. Participating with eight athletes in five
branches in the 2004 Athens Paralympic Games and 16 athletes
in seven branches in the 2008 Beijing Paralympic Games, Turkey
returned from Athens with one gold and one bronze and one
gold and one bronze medal from Beijing. Although Turkey
introduced handicapped sports very late, the medals won by
Turkey were the fruits of a rapid development that looked almost
impossible that surprised even international authorities. There
were only 18 clubs with handicapped sports in 1998, but this
Özen, Abdullah Şener, Doğan Hancı, Mustafa Demir,
Erdoğan Aygan
Yüzme: Beytullah Eroğlu, Özlem Baykız
Tekerlekli Sandalye Basketbol Milli Takımı: 12 sporcu
GÖRME ENGELLİLER
Atletizm: Suat Öner, Semih Deniz, Nesim Öner,
Zülfikar Süre
Judo: Duygu Çete, Serdar Aydın, Gülhan Kılıç,
Yücel Yılkıran
Goalball Erkek Milli Takımı: 6 sporcu
Futsal Milli Takımı: 10 sporcu
figure increased 21-fold in 14 years to
reach 385 in the present day. While the
number of licensed handicapped athletes
was only around 2000 in 2002 when the
National Paralympic Committee of
Turkey was established, it is a striking
reality that this figure has reached 30
thousand in the current day… And now,
this year Turkey will take place in the
2012 London Paralympic Games with
the largest delegation in its history.
While Turkey has 53 athletes whose
participation in the London Olympic
Games is finalized as of 31 March 2012,
the number of athletes to participate in
the London Paralympic Games has
reached 65. It has become definite that
41 physically handicapped and 24 blind
athletes will participate in the 14th
Paralympic Games in London. There are
also three teams among them. The
physically handicapped wheelchair
basketball team, blind goalball national
team and blind footsall team will
represent us in London in the team play.
The sports branches and athletes to
definitely enter the 2012 London
Paralympic Games in London are as
follows:
PHYSICALLY HANDICAPPED
Track & Field: Hamide Kurt, Cahit Kılıçarslan
Shooting: Korhan Yamaç, Cevat Karagöl, Aysel Özgan.
Table Tennis: Neslihan Kavas, Kübra Özsoy, Ümran Ertiş,
Abdullah Öztürk, Nesim Turan, Nergiz Altıntaş
Weightlifting: Yasemin Ceylan, Çiğdem Dede, Nazmiye Muslu,
Özlem Becerikli, İzzettin Kanat
Archery: Gizem Girişmen, Özlem Hacer Kalay, Hatice Bayar,
Gülbin Su, Zafer Korkmaz, Oğuzhan Polat, Özgür Özen, Abdullah
Şener, Doğan Hancı, Mustafa Demir, Erdoğan Aygan
Swimming: Beytullah Eroğlu, Özlem Baykız
Wheelchair Basketball National Team: 12 athletes
BLINDS
Track & Field: Suat Öner, Semih Deniz, Nesim Öner,
Zülfikar Süre
Judo: Duygu Çete, Serdar Aydın, Gülhan Kılıç, Yücel Yılkıran
Goalball Men’s National Team: 6 athletes
Footsall National Team: 10 athletes
PARALİMPİK TÜRKİYE 9
Hamide Kurt
KOŞ
HAMİDE
KOŞ!
RUN HAMİDE RUN!
BAŞLIK YABANCI DEĞİL. ENGELLİ
SPORLARININ TANITIMI İÇİN HAZIRLANAN
BILLBOARD AFİŞLERİNDEN BİRİNIN YÜZÜ
OLAN HAMİDE KURT İÇİN HAZIRLANMIŞ
BİR SLOGAN. ONU TANIYINCA BUNUN HİÇ
DE BOŞUNA ÜRETİLMEDİĞİNİ
ANLIYORSUNUZ. ÜLKEMİZİ LONDRA'DA
TEMSİL EDECEK OLAN MİLLİ SPORCUNUN
DÖRT YIL ÖNCE BAŞLADIĞI ATLETİZMDE
KAT ETTİĞİ MESAFE TAM BİR
AZMİN ZAFERİ HİKAYESİ…
THIS TITLE IS NOT UNFAMILIAR. IT IS A
SLOGAN PREPARED FOR THE BILLBOARD
PANELS OF HANDICAPPED SPORTS
DISPLAYING HAMIDE KURT AS THE FACE
OF HANDICAPPED SPORTS. WHEN YOU
GET TO KNOW HER, YOU REALIZE THAT IT
IS NOT UNJUSTIFIED. THE ACHIEVEMENT
OBTAINED IN TRACK & FIELD THAT SHE
STARTED FOUR YEARS AGO BY THE
NATIONAL ATHLETE TO REPRESENT OUR
COUNTRY IN LONDON, IS A COMPLETE
STORY OF DETERMINATION
LEADING TO VICTORY…
PARALİMPİK TÜRKİYE 13
T
ürk spor tarihinin dönüm noktalarından biri olmaya
aday olan 2012 Londra Paralimpik Oyunları'na hızla
yaklaşıyoruz. Gün geçmesin ki, bir engelli sporcumuz
daha Londra vizesi almasın. Tarihimizin en kalabalık sporcu
kafilesiyle gideceğimiz oyunlardaki hedeflerimiz de buna
paralel yükseliyor. Türkiye artık birçok branşta birçok
sporcuyla madalya kovalayacak. İşte onlardan biri de
Hamide Kurt…
28 Kasım-7 Aralık 2011 tarihleri arasında Birleşik Arap
Emirlikleri'nin Sharjah kentinde düzenlenen Dünya Bedensel
Engelliler Atletizm Oyunları'nda (IWAS World Games) 200
metrede A barajını, 400 ve 800 metrelerde de B barajını
geçerek “Londra'da ben de varım” diyen Hamide Kurt spora
başlayalı henüz dört yıl olmasına rağmen büyük bir başarıya
imza attı. Bu kadar kısa zamanda böylesine üstün bir
başarının sahibi olan Hamide Kurt'un hikayesine ‘tam bir
azmin zaferi öyküsü’ dersek hiç abartmış sayılmayız. Gelin
hep birlikte onun bu sıra dışı hikayesine odaklanalım:
25.12.1993 tarihinde İstanbul'da doğan Hamide Kurt, aslen
Sinoplu… Emekli bir baba ile ev hanımı bir annenin iki
çocuğundan biri... Halen açık lise 3. sınıfta öğrenci olan
Hamide Kurt da 9 yaşına kadar normal bir çocuk olarak
yaşamını sürdürmüş. Bu yaştan sonra ise engelli hayatıyla
yüzleşmiş. Geçirdiği bir trafik kazası sonucu tekerlekli
sandalyeye mahküm olmuş. Tabii bununla birlikte
ülkemizdeki milyonlarca engellinin yaşadığı sorunlarla da
baş etmek zorunda kalmış. Kazanın kendisinde yarattığı
travmayla bir müddet hayattan kopmuş, kendisini eve
kapatmış. Dışarı çıkmak içinden gelmemiş. Kendisini
We are rapidly approaching the 2012 London Paralympic Games
that is probably going to be one of the turning points of Turkish
sports history. With every passing day, another one of our
handicapped athletes qualifies for London. In parallel, our targets
are rising in the games to which we will go with the most
crowded delegation of athletes in our history. As of now, Turkey
is going to reach for medals with many athletes in many
branches. One of them is Hamide Kurt…Staking her claims for
London during 28 November -7 December 2011 in Sharjah,
United Arab Emirates at the World Physically Handicapped
Track & Field Games (IWAS World Games) by qualifying the in
A group in 200 meters, and B group in the 400 and 800 meters,
Hamide Kurt achieved a worthy success even though it has only
been four years since she has started participating in sports. It is
not exaggeration to call Hamide Kurt's story a complete ‘victory
of determination’, as she has succeeded so much in such a little
time. Let us now all focus on her extraordinary story:
Born on 25.12.1993 in Istanbul, Hamide Kurt is originally from
Sinop… She is one of the two children of a retired father and a
housewife mother... Currently a student at the open high school
in her third year, Hamide Kurt maintained her life as a normal
child until the age of 9. At this age she was left face to face with
the life of a handicapped individual. She was bound to a
wheelchair following a traffic accident she suffered. Naturally,
she was forced to deal with the problems that millions of
PARALİMPİK TÜRKİYE 14
arkadaşlarından ve çevresinden tamamen soyutlamış.
Sokakta, parkta arkadaşlarıyla oyun oynayamamış. Bir yıl
boyunca okula dahi gidememiş. Bu süreçte ailesi kendisine
büyük destek vermiş ve psikolojik olarak çökmemesi için
ellerinden geleni yapmışlar. Onu yeniden hayata
hazırlamışlar…
Bir dönemlik aranın ardından Hamide tekrar okula
başladığında ilk gün duygusal anlar yaşanmış. Arkadaşları
onu tekerlekli sandalyede görünce ağlamışlar. Daha sonra
bağırlarına basmış ve her konuda yardımcı olmaya
başlamışlar. Okulda rampa olmadığı için sınıfa arkadaşlarının
omuzlarında girebiliyormuş. Sandalyeyi de elleriyle sınıfa
taşıyorlarmış. Bu şekilde günler günleri, aylar ayları
kovalamış. Zamanla yeni durumuna Hamide de alışmış, ailesi
de, arkadaşları da...
2008 yılına gelindiğinde, kızını sosyal hayata adapte
edebilmek için annesi Dilber Hanım bir gün Bağcılar
Belediyesi'ne giderek engellilerle ilgili faaliyet olup
olmadığını sormuş. Engellilerle ilgili birimin başındaki Ahmet
Karaca, "Kızını bir görelim, ona göre yönlendirelim" demiş.
Ertesi günü Hamide Kurt, Ahmet Bey'in karşısındaymış.
Karaca, kendisini atletizme yönlendirmiş. Ve Hamide Kurt'un
başarılarla dolu sporculuk yaşamı böylece başlamış.
Pırıl pırıl, hayat dolu bir genç kız Hamide Kurt. Özgüveni
yüksek. Belli ki spor onda önemli değişiklikler yapmış.
Tekerlekli sandalye koşusunda 200, 400 ve 800 metrelerde
yarışan Hamide Kurt'a bunu soruyoruz; sporun hayatında
yaptığı değişiklikleri... Sayılamayacak kadar çok olduğunu
söylüyor. Ve devam ediyor:
handicapped people experience in our country. For a while she
broke off from life due to the trauma that the accident caused
and locked herself in. She did not feel like going outside. She
completely removed herself from her friends and surroundings.
She could not play with her friends on the street, at the park. She
could not even go to school for a whole year. During this time,
her family gave her a great deal of support and did the best they
could in order to prevent her from collapsing psychologically.
They got her ready to face life again… There were emotional
moments when she started back in school after this interval, on
Hamide’s first day. Her friends cried when they saw her in the
wheelchair. Later on, they embraced her and started to help her
in every aspect. Since there was no ramp at the school, she had
to be carried to the classroom on the shoulders of her
classmates. They had to carry the wheelchair by hand to the
class as well… In this manner, days and months went by as time
went on. In time Hamide, her family and her friends got
accustomed to this new situation... When the year 2008 came
along, her mother went into the Bağcılar City Hall in order to
adapt her daughter back into some sort of social life. Ahmet
Karaca, who heads the unit for the handicapped, said "Let us see
your daughter and we will direct her accordingly". Next day,
Hamide Kurt was in Ahmet Bey's office. Karaca pointed her
towards track & field. And thus, Hamide Kurt's sports career full
of successes had started.
"Spor yapmaya başlamadan önce annemle
evden okula, okuldan eve gidip geliyordum.
Arada sırada dışarı çıkıyordum. Spor hayatıma
girdikten sonra herkes beni tanımaya başladı.
Arkadaşlarımın sayısı çoğaldı. Kendime olan
güvenim arttı. Bir şeyleri başarabilmek bana
güç verdi. Kendimi daha mutlu hissetmeye
başladım. Spor sayesinde fiziksel gücüm
arttıkça da, daha önce yapamadığım birçok
işimi kendim yapmaya başladım. Ayrıca birçok
ülke görüp, yeni kültürler tanıma olanağına
kavuştum. İyi ki spor yaşamıma girmiş. Şimdi
sporsuz bir hayat düşünemiyorum."
Tekerlekli sandalye koşusu da
malzemelerinden dolayı birçok engelli branşı
gibi pahalı bir spor olduğu için maddi olarak
altından kalkıp kalkamadığını ve kimlerden
destek aldığını sorduğumuzda ise ilk olarak
ailesinden söz ediyor: "Diyebilirim ki, ailem her
şeyim. Babamın emekli maaşıyla geçiniyoruz.
Ancak buna karşın beni hiç bir şeyden mahrum
etmezler. Her konuda maddi-manevi
desteklerini esirgemezler. Okulumu bitirmem
için de büyük çaba gösteriyorlar. Ben de
onların bu gayretlerine karşılık elimden geleni
yaparak başarılı olmaya çalışıyorum. Ayrıca
Bağcılar Belediyesi, Bedensel Engelliler Spor
Federasyonu ve Spor İl Müdürlüğü de spor
yaşamım boyunca desteklerini hiç
esirgemediler."
Hamide Kurt is a sparkling girl full of life. She is full of selfconfidence. It is obvious that sports have changed her
significantly. As she is competing in the 200, 400 and 800 meter
distances in the wheelchair races, this is exactly what we ask
Hamide Kurt; changes brought about in her life by sports... She
indicates that they are too many to count. And she starts out:
"Before being involved in sports, I used to back and forth
between my school and my home. I used to go out seldom. After
sports entered my life, everyone started to recognize me. The
number of my friends increased. My self confidence soared.
Succeeding at something empowered me. I started to feel
happier. As my physical strength increased thanks to sports, I
started to do things that I could not do before on my own. In
addition I got to see many countries and had the possibility of
meeting new cultures. It is such a good thing that sports entered
my life. Now, I cannot think of a life without sports." As the
wheelchair run is an expensive sport like many handicapped
branches due to required materials, when we ask her if it is a
financial strain and who supports her, she mentions primarily her
family: "I can say that my family is everything to me. We get by
on my dad’s retirement benefits. However, they do not hold
anything back for me. They never restrain any financial-spiritual
support from me. They are also expending a great deal of effort
for me to graduate from school. I try to be worthy of all their
efforts and try to be successful. In addition the Bağcılar Municipal
Administration, the Sports Federation for the Handicapped and
the Provincial Sports Directorate have always provided support to
me throughout my sports career." Becoming a national athlete
within one year after starting sports, successes started to come
back to back for Hamide Kurt. Not descending from the first
place podium for the past successive years at the Eurasia
Marathon, Kurt came in fifth place at the 2009 Mediterranean
Games in the finals of the 800 meter run. Subsequently she
qualified for the 2012 London Paralympic Games with a victory
in Sarjah. At the World Physically Handicapped Track & Field
Games held in the United Arab Emirates, she came in third in
200 meters with a time of 34:84 to qualify for group A, coming in
again in third place in the 400 meters with a time of 1:64:44 she
qualified for group B, she took second place in 800 meters with a
time of 2:19:62 qualifying for group B. Indicating that she made
this her objective in 2010, Hamide Kurt expresses that the largest
share in her raising the bar belongs to her coach Ömer Çantay.
Stating that participating in the London games was a primary
target for her, but that she is not finished with this, Hamide Kurt
explains that her initial objective is to run in the finals and then
to win a medal. Maintaining her preparations at various camps,
about to face her final test before London, at the European
Championship in June, the national athlete points out that she
needs to enter more international events in order to acquire more
competitive experience.
PARALİMPİK TÜRKİYE 15
Spora başladıktan bir yıl sonra milli olan Hamide Kurt için
başarılar arka arkaya gelmeye başlamış. Son üç yıldır
Avrasya Maratonu'nda birincilik kürsüsünü kimseye
kaptırmayan Kurt, 2009 Akdeniz Oyunları'nda 800 metrede
final koşarak beşinci olmuş. Ardından kendisini 2012 Londra
Paralimpik Oyunları'na taşıyan Sarjah zaferi gelmiş. Birleşik
Arap Emirlikleri'ndeki Dünya Bedensel Engelliler Atletizm
Oyunları'nda 200 metrede 34:84 ile üçüncü olarak A
barajını, 400 metrede 1:64:44 ile yine üçüncü olarak B
barajını, 800 metrede de 2:19:62'lik derecesiyle ikinci sırayı
alarak B barajını geçmeyi başarmış. 2010 yılında kendisine
böyle bir hedef koyduğunu kaydeden Hamide Kurt, çıtayı
yükseltmesinde en büyük payın antrenörü Ömer Çantay'a ait
olduğunu belirtiyor.
Kurt, barajı geçtiği yarışlarda yaşadıklarını ise şöyle
anlatıyor: "Doğrusunu söylemek gerekirse barajı geçeceğimi
beklemiyordum. Yarışma süresince derecelerimi takip eden
milli takımdaki antrenörüm Nuray Sev Özdemir, yarışma
bitiminde kronometresindeki derecenin Paralimpik barajını
geçtiğini, ancak yine de resmi sonuç açıklandıktan sonra
kesinlik kazanacağını söyleyince duyduklarıma inanamadım.
Daha sonra sonuçlar açıklandı. Tüm arkadaşlarım, kafiledeki
herkes çığlık çığlığaydı. Rüyalarım gerçek olmuştu. Bu, tarifi
imkansız bir mutluluk benim için." Londra'ya katılmanın
kendisi için birinci hedef olduğunu, ancak işinin bununla
bitmediğini söyleyen Hamide Kurt, ilk etapta final koşmayı,
ardından da madalya almayı hedeflediğini anlatıyor.
Hazırlıklarını çeşitli kamplarla sürdüren, Londra öncesi son
sınavını Haziran'daki Avrupa Şampiyonası'nda verecek olan
milli sporcu, yarışma tecrübesi edinebilmesi için daha fazla
uluslararası müsabakaya ihtiyaç duyduğunu belirtiyor. Kurt
ayrıca sırtındaki skolyozundan dolayı buna uygun bir
yarışma sandalyesine de gereksinimi olduğunu sözlerine
ekliyor.
Hamide Kurt'a Londra'da başarılar dilerken, son olarak
toplumdan ve devletten beklentilerinin neler olduğunu
soruyoruz. Cevabı düşündürücü:
"Sadece kendim için değil, diğer tüm engelli sporcular
adına da konuşacağım. Spor sahalarını herkes gibi eşit
kullanmak istiyoruz. Yaşadığımız yerlerde fiziksel engellerle
karşılaşmak istemiyoruz. Devletimiz bizlere imkan
sağladığında ülkemize büyük başarılar getirebileceğimizi
görmelerini ve Ay-Yıldızlı bayrağımızı göndere
çektireceğimize inanmalarını istiyoruz. Bunun için de her
konuda destek bekliyoruz."
Kurt also adds that she needs a racing chair that is suitable to her
condition due to the scoliosis in her back. While wishing the
best of luck to Hamide Kurt, we finally ask her what her
expectations are from the government and society at large. Her
answer is thought provoking: "I am going to speak not just on my
own behalf, but also in the name of all handicapped athletes.
We want to be able to use sports fields equally as everyone else.
We do not want to encounter physical barriers in the places
where we live. We want them to see that we can bring major
achievements to our country when our government provides us
the means and to believe that we will let our Crescent and Star
flag fly at the pole. We expect support in every area for this."
Kurt, talks about the races where she qualified for the groups as
follows: "To tell the truth, I did not think I could qualify. When
my coach in the national team, Nuray Sev Özdemir, who
followed my times throughout the competition, said that the time
on her timer qualified for the Paralympics, but that it would be
definite when the official results are announced, I could not
believe what I was hearing. Later on, the results were
announced. All my friends, everyone in the delegation were
screaming with joy. My dreams had come true. This was a hard
to describe happiness for me."
PARALİMPİK TÜRKİYE 17
ATLETİZM
A
tletizm 1960 yılından beri Paralimpik
Oyunları’nın bir parçasıdır ve en geniş
etkinlik alanlarından birisidir. Ayrıca büyük
sayıda izleyici ve sporcu kitlesini cezbeden bir
spor dalı olup 100'den fazla ülkede
uygulanmaktadır. Sporcular her etkinlikte
kendi fonksiyonel sınıflandırılmalarına
göre yarışır. Bazıları tekerlekli sandalye
ile bazıları protez ile yarışır, görme
engelli olanlar ise bir kılavuz rehber
alabilmektedirler.
Paralimpik programdaki etkinlikler
şunlardır:
Parkur etkinliği: Sprint (100m,
200m, 400m), orta mesafe (800 m,
1500 m); uzun mesafe (5.000 m,
10.000 m) ve relay yarışları (4x100 m,
4x400 m)
Mesafe etkinliği: Maraton
Saha etkinliği: Yüksek atlama, uzun
atlama, üç adım atlama, disk, gülle
atma, cirit.
Kombine etkinlikler: Pentatlon
Londra 2012 oyunlarında, 1.100 sporcu 170
madalya etkinliği için yarışacaktır.
ATLETİZM HAKKINDA
Bir koşucunun hızı, bir atıcının ve bir
atlayıcının gücü, bir mesafe koşucusunun
dayanıklılığı seyirciyi atletizme çeken nedenler
arasındadır. Paralimpik Oyunları'nda atletizm
etkinlikleri sporcu ve seyircilerin büyük ilgisini
görüyor. Yarışmalarda çok çeşitlilik ve fazla
sayıda etkinlikler sunuluyor. Atletizm 1960
yılından bu yana Paralimpik Oyunları’nın parçası
olmuştur ve etkinlikler tüm engel gruplarındaki
erkek - kadın sporculara açıktır. Teknolojideki
gelişmeler ve atletlerin spora kendilerini
adamışlığı hayal edilemeyecek başarıları
getirmiştir. Bazıları tekerlekli sandalye yarışırlar,
diğerleri protez ve görme/işitme engelliler ise
görebilen bir arkadaşının rehberliği ile…
Sporcular her yarışma için kendi fonksiyonel
sınıflamasına göre rekabet ederler ve bu
etkinlikler mümkün olduğunca çok sayıda
sporcu katılımıyla belirlenir.
ATLETİZM İÇERİĞİ
Parkur etkinliği: sprint (100m, 200m, 400m),
orta mesafe (800m, 1500m), uzun mesafe (5.000 m, 10.000
m) ve relay yarışları (4x100 m, 4x400 m)
Atlama etkinlikleri: yüksek atlama, uzun atlama ve üçlü
atlama
Kombine etkinlikler: Pentatlon (parça ve parkur etkinlikleri,
atlama ve atma etkinlikleri, etkinlikler sporcuların
sınıflandırma bağlı olarak yapılır!)
2009 yılında Atletizm dünya çapında 100' den fazla
ülkede uygulanmaktadır ve IPC koordinasyonu ile
IPC Atletizm Spor Müdürü ve Teknik Komitesi
tarafından yönetilir.
YARIŞMA TANIMI
Yarışma programının içeriği: maraton,
pentatlon, atıcılık, atlama, parkur ve
saha etkinlikleridir. Bu, en çok
sayıdaki erkek ve kadın sporcuların
ve etkinliklerin en fazla sayıda
olduğu bir spor dalıdır.
Her sporcu, spor kendisine has bir
spor sınıfında yarışır.
SPOR MALZEMELERİ
Bir çok atletizm etkinliği özel spor ekipman
gerektirir.( Örneğin: disk, veya cirit.) Ek olarak
sporcular IPC Atletizm kurallarında belirtilmiş
olan yardımcı cihazları kullanabilirler.
Tekerlekli sandalyeler atletizm etkinliklerinde
spor ekipmanları olarak kabul edilirler.
Atletizm tekerlekli sandalyesi çok hafif
olmalıdır. Tekerlekli sandalye boyutları ve
özellikleri IPC Atletizm kurallarında açıkça
belirtilmiştir.
Protez cihazlar amputelerde kullanılabilirler.
Bu özellikle spor yarışmalarında taleplere
dayanacak şekilde geliştirilmiştir. IPC
kurallarına göre, etkinliklerde parça bacak
protezlerin kullanımını gerekmektedir. Ancak
alan etkinliklerinde protezlerin kullanımı isteğe
bağlıdır. Halat veya diğer cihazlar, görebilen
rehberlere bağlanmak için görme engelli atletler
tarafından kullanılabilecektir. Akustik cihazlar
(veya görüşlü arayan kişiye), göstermek için atlama
etkinliği kalkışında, atıcı hedef bölgesinde vs.
kullanılabilir.
TARİHÇE
Atletizm genel olarak Antik Yunan dönemine kadar uzanan
uzun bir geçmişe sahiptir. Engelli sporcular için tekerlekli
sandalye yarışı ilk olarak 1952 yılında, İngiltere'de Stoke
Mandeville Hastanesi’nde, 2. Dünya Savaşı gazileri için
düzenlendi. Atletizm 1960 yılının başından beri Paralimpik
Oyunları'nın bir parçası olmuştur. Sonraki 20 yıl içinde
engelli sporcular ek gruplar halinde Paralimpik yarışmalara
katıldılar.
ATHLETICS
A
thletics has been a part of the Paralympic Games since 1960
and being that it offers the largest number of events, it attracts
the largest number of athletes and spectators.
It is practiced by athletes in more than 100 countries, and those
athletes compete according to their functional classification in each
event. Some compete in wheelchairs and some with prostheses, while
those who are visually impaired receive guidance from a sighted
guide.
The events on the Paralympic programme include:
Track events: Sprint (100m, 200m, 400m); middle distance (800m,
1,500m); long distance (5,000m, 10,000m) and relay races (4x100m,
4x400m)
Road event: Marathon
Field events: High jump, long jump, triple jump, discus, shot put,
javelin
Combined events: Pentathlon
At the London 2012 Games, 1,100 athletes will compete in 170
medal events.
ABOUT THE SPORT
The speed of a sprinter, the strength of a thrower, the power of a
jumper and the endurance of a distance runner are what draw the
crowds to Athletics. The track and field events at the Paralympic
Games attract the largest number of athletes and spectators. They offer
a wide range of competitions and the largest number of events.
Athletics has been part of the Paralympic Games since 1960 and
events are open to male and female athletes in all disability groups.
Advances in technology and athletes' dedication to the sport have
made once unimaginable feats become realities. Some compete in
wheelchairs, others with prostheses and athletes with blindness/visual
impairment compete with the guidance of a sighted companion.
Athletes compete according to their functional classifications in each
event and these events are continually being redefined to include as
many athletes as possible. Athletics includes:
Track events: sprint (100m, 200m, 400m), middle distance
(800m, 1500m), long distance (5,000m, 10,000m) and relay races
(4x100m, 4x400m)
• Road event: Marathon
• Jumping events: High jump, long jump and triple jump
• Throwing events: Discus, shot put, javelin
• Combined events: Pentathlon (track and road events, jumping
events and throwing events, depending on the athletes' classification)
In 2009, Athletics is practiced by athletes in more than 100
countries worldwide and governed by the IPC with coordination from
the IPC Athletics Sports Manager and Technical Committee.
COMPETITION DESCRIPTION
The competition programme includes Track and Field events,
Throwing and Jumping events, the Marathon and Pentathlon. It
involves the largest number of male and female athletes and the
largest number of events.
SPORTS EQUIPMENT
Many athletics events require specific sports equipment for
example, the discus, shot or javelin. In addition athletes may use
certain assistive devices as specified in the IPC Athletics rules. This
technology continues to advance at a rapid rate.
Wheelchairs are considered to be sports equipment in track and
field events. Athletics wheelchairs tend to be very lightweight. The
dimensions and features of wheelchairs are clearly specified in the IPC
Athletics rules. Prosthetic devices may be used by amputees. These
have been specifically developed to withstand the demands of sports
competition. IPC rules require the use of leg prostheses in track
events; however, the use of prostheses in field events is optional.
Rope tethers or other devices may be used by runners with a visual
impairment to link with their sighted guides.
Acoustic devices (or a sighted "caller") may be used to indicate takeoff in jumping events, throwing target areas, etc.
HISTORY
Athletics in general have a long history dating back to the times of
the ancient Greeks. For athletes with a disability, the first organized
competitions began in 1952 when Wheelchair Racing was included at
the Stoke Mandeville Hospital in England within the framework of the
Games organized for World War II veterans. Athletics has been part of
the Paralympic Games since the very beginning in 1960. Over the
next twenty years, additional groups of athletes with a disability were
able to join the Paralympic competition.
PARALİMPİK TÜRKİYE 19
ENGELLERİ FARKLI
2012 LONDRA PARALİMPİK
OYUNLARI’NDA TÜRKİYE’Yİ
BEDENSEL ENGELLİLER HALTER
VE GÖRME ENGELLİLER JUDO
DALLARINDA TEMSİL EDECEK
SPORCULARIMIZ MADALYAYA
YÖNELİK YOĞUN BİR ÇALIŞMA
DÖNEMİ GEÇİRİYOR.
OUR ATHLETES TO REPRESENT
TURKEY IN THE BRANCHES OF
PHYSICALLY HANDICAPPED
WEIGHT LIFTING AND BLIND
JUDO AT THE 2012 LONDON
PARALYMPIC GAMES ARE
GOING THROUGH AN
INTENSIVE TRAINING
PROGRAM IN ORDER TO
WIN MEDALS.
AMAÇLARI AYNI
THEIR HANDICAPS ARE
DIFFERENT, THEIR TARGET
IS THE SAME
2
012 Paralimpik Oyunları için geri sayım sürerken,
Londra’daki oyunlarda adından söz ettirecek
ülkelerden biri de Türkiye… Bilek güreşi ve futbolda
dünya devleri arasında yer alan, tekerlekli sandalye
basketbolu, atletizm, okçuluk, atıcılık, masa tenisinde
madalyalara abone olan başarıla ülke Paralimpik
sporlarımıza son dönemde görme engelliler judo ve
bedensel engelliler halteri eklendi. Günümüzde her iki spor
dalında da önemli bir atılım yaşanıyor.
Bedensel engelliler halterinde Türk sporcuları uluslararası
podyumlarda adeta kürsüden inmez oldu. Dubai’de
düzenlenen son uluslararası turnuvada çok sayıda
sporcumuz sahne alırken, bayanlar 40 kiloda 2010 yılının
Dünya şampiyonu Nazmiye Muslu toplam 106.5 kilo
kaldırarak altın madalyaya ulaşmasının yanı sıra, bu derecesi
ile yeni dünya rekoru kırdı.
Dubai’de diğer
sporcularımız da yaklaşan
2012 Londra Paralimpik
Oyunları öncesinde elde
ettikleri derecelerle ümit
verdiler. 44 kiloda Çiğdem
Dede 106 kilo kaldırarak
altın madalyaya ulaşan
ikinci sporcumuzdu. Dede
aynı zamanda Türkiye
rekorunu da yeniledi. 48
kiloda Yasemin Ceylan 102
kilo ile gümüş, 56 kiloda
Özlem Becerikli 114 kilo ile
bronz madalya aldılar.
Organizasyonu iki altın, bir
gümüş, bir bronz
madalyayla tamamlayan
Bedensel Engelliler Halter
Milli Takımı, Londra 2012 Paralimpik Oyunları’na hazır
olduğunu gösterdi.
Halterde son yıllarda yükselen başarı grafiğinin perde
arkasında dört antrenörün önemli emeği ve payı var.
Mehmet Yılmaz, Nuri Baydar, Arif Kıran ve Yasin Arslan spor
yaptıktan sonra antrenörlüğü tercih eden ve günümüzdeki
başarı hikâyesine isimlerini yazdıran hocalar…
Bedensel Engelliler Halter Milli Takımı teknik kadrosundan
Arif Kıran, artık tamamen Londra Paralimpik Oyunları’na
kilitlendiklerini belirterek “Çok ciddi bir hazırlık dönemi
geçiriyoruz. Kondisyona yönelik antrenmanlar yapıyoruz.
Oyunlar yaklaştıkça teknik ve taktik ağırlıklı çalışacağız.
Halterde bizim dışımızda birçok ülke ilerleme kaydetti, bunu
göz ardı edemeyiz. Tüm ülkeler engelliler sporuna artık daha
fazla önem veriyor. Dolayısıyla rekabet arttı. Sporcularımızın
şu anki performansları bizi memnun ediyor. Engelli
olmalarına karşın inanılması güç kilolar kaldırıyorlar. Ben
PARALİMPİK TÜRKİYE 22
engeli olmayan sporcular da çalıştırıyorum ama engellilerin
performansı gerçekten şaşırtıcı” diyor.
Görme Engelliler Judo Milli Takımı’nda da Londra 2012
Paralimpik Oyunları öncesinde benzer bir heyecan
yaşanıyor. Sporcularımız Londra’da madalyaya erişebilmek
için çalışmalarını büyük arzu ve özveri ile sürdürüyor. Milli
judocular yoğun kamp çalışmalarının dışında özel
turnuvalara katılıyor ve bu turnuvalarda bir anlamda
Paralimpik Oyunları’nın provasını gerçekleştiriyor.
Teknik direktör Yavuz Yolcu yönetimindeki milli takım
kadrosunda Gülhan Kılıç, Duygu Çete, Şerife Köseoğlu, Halil
İbrahim Önel, Serdar Aydın, Sabri Yur ve Yasin Çimciler yer
alırken, sporcularımız her geçen gün gelişme kat ediyor.
Altyapıdan yetişen genç isimler de Görme Engelliler Judo
Milli Takımı’nın ilerleyen yıllardaki yıldızları olmaya aday…
Son dönemde gençlere yöneliş ve buna ilişkin planlamanın
kısa sürede meyve verdiği
gözlemleniyor. 2009 yılında
görme engelli Sergen
Gündüz, Dünya Gençler
Judo Şampiyonası’nda 55
kiloda altın madalya
kazanarak milli takıma
kadar yükselirken, bu
sürecin ardından çok sayıda
sporcu büyük turnuvalarda
önemli dereceler almayı
başardı. 2011’de Avrupa
Judo Şampiyonası’nda
Duygu Çete ve Gülhan Kılıç
gümüş madalya kazanırken
Nazan Akın bronz
madalyaya erişmiş, Erkek
Judo Milli Takımı takım
halinde Avrupa ikincisi
olmayı başarmıştı.
Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah
Çetin, judoda yaşanan gelişmeleri değerlendirirken,
“Yönetim, teknik ekip ve sporcu dayanışmasının en güzel
örneğini yaşıyoruz. Sporcularımızın Paralimpik Oyunları’nda
yüzümüzü güldüreceğinden eminim” diyor.
Teknik Direktör Yavuz Yolcu ise, Londra 2012 Paralimpik
Oyunları sürecini, öne çıkan isimleri ve ileriye dönük
hedefleri şöyle dile getiriyor:
“2012 Paralimpik Oyunları kuşkusuz en büyük
hedefimiz… Londra’da başarıyla mücadele edip, ülkemize
madalyalarla dönmek istiyoruz. Kamp çalışmalarımız
oldukça yoğun geçiyor ve katıldığımız turnuvalarla
kendimizi test ediyoruz. Madalyaya yakın çok sayıda
sporcumuz var. Uluslararası şampiyonalarda madalyalar
alan Duygu Çete, Gülhan Kılıç gibi isimler yine
kadromuzda olacak. Geçen yılın Avrupa ikincisi Erkek Milli
Takımımız da bizi umutlandırıyor.”
As the countdown for the 2012 Paralympic Games continues, one of
the nations to have its name heard is Turkey… Becoming one of the
world giants in arm wrestling and football, subscribing to medals in
wheelchair basketball, track & field, archery, shooting, table tennis,
our successful national Paralympic Sports have had blind judo and
physically handicapped weight lifting added recently. A major leap
is taking place presently in both sports branches. It is almost as
though Turkish athletes are never coming down from the podium in
international competitions. While many of our athletes took the
stage during the most recent international tournament held in Dubai,
in the women’s 40 kilos, the 2010 World champion Nazmiye Muslu
lifted a total of 106.5 kilos to reach the gold medal in addition to
breaking a world record with this lift. Our other athletes in Dubai
provided hope with the lifts they achieved before the pending 2012
London Paralympic Games. In the 44 kilos, Çiğdem Dede lifted 106
kilos to become our second athlete to win a gold medal. Dede at the
same time renewed the Turkish record. In the 48 kilos Yasemin
Ceylan won the silver with 102 kilos, while in the56 kilos Özlem
Becerikli won the bronze medal with 114 kilos. Completing the
event with two golds, one silver and one bronze medal, our
Physically Handicapped Weightlifting National Team proved that it
is ready for the London 2012 Paralympic Games. There is a
significant labor and share of four trainers behind the background of
the rising success graphic in recent years in weightlifting. Mehmet
Yılmaz, Nuri Baydar, Arif Kıran and Yasin Arslan are the coaches
that prefer becoming trainers after being involved in the sport and
having their names engraved in today’s success story… Arif Kıran
from the Physically Handicapped Weightlifting National Team
technical staff, indicated that they are now completely locked onto
the London Paralympic Games and said, “All countries are paying
more attention to handicapped sports. Thus, competition has
increased. Performances of our athletes are currently satisfactory.
They are lifting unbelievable weights despite the fact that they are
handicapped. I am training non-handicapped athletes but the
performance of the handicapped is truly surprising”. There is a
similar excitement surrounding our Blind Judo National Team
before the London 2012 Paralympic Games. Our athletes are
maintaining all their work with a great desire and sacrifice in order
to be able to win medals in London. While Gülhan Kılıç, Duygu
Çete, Şerife Köseoğlu, Halil İbrahim Önel, Serdar Aydın, Sabri Yur
and Yasin Çimciler are included in the national team roster trained
by head coach Yavuz Yolcu, our athletes are making headway with
every passing day. Young names coming up from the grass roots
are candidates to become the stars of the Blind Judo National Team
in the coming years… It has been observed in recent times that the
orientation towards the youth and related planning is bearing fruits
in a short time. While in 2009 blind Sergen Gündüz rose to the
national team by winning a gold medal in the World Juniors Judo
Championship in the 55 kilos, this was followed by a large number
of athletes winning important places in major tournaments. While
in 2011, Duygu Çete and Gülhan Kılıç won silver medals in the
European Judo Championship, Nazan Akın had achieved a bronze
medal; the Men’s Judo National Team had managed to come in
second in Europe as a team. President of the Blind Sports
Federation Abdullah Çetin assessed developments taking place in
judo and said, “We are experiencing the best example of the
solidarity between the administration, technical team and athletes.
I am sure that our athletes will put a smile on our faces at the
Paralympic Games”. Head Coach Yavuz Yolcu summarizes the
process of the London 2012 Paralympic Games, the names that are
highlighted and the future oriented targets as follows: “Doubtless
our biggest target is the London 2012 Paralympic Games… We
want to successfully compete in London and return to our country
with medals”
PARALİMPİK TÜRKİYE 23
Nazmiye Muslu
HALTER
‘Halter’, kelime karşılığı olarak ‘ağırlık kaldırma’ demektir.
Amaç sporcuların kendi aralarında en fazla ağırlığı
kaldırmak için mücadele etmesidir. Bedensel engelli halterde
tek stil vardır ve bunun ismi ‘BencPress’dir. Yarışma, sehpa
üzerinde yatan sporcunun yukarıda askıda duran kiloyu
yardımcıların gözetiminde kaldırıp göğsüne kadar
indirdikten sonra tekrar askı pozisyonuna getirmesi ile
gerçekleşir. Yarışmanın Uluslararası Paralimpik Komitesi
WEIGHTLIFTING
The purpose of weightlifting is for athletes to compete amongst each
other with the aim to lift the heaviest weights they can. In the
weightlifting for the handicapped there is only one style and it is called
the ‘Bench Press’. The contest takes place with the athlete lying on the
bench to pick up the weight suspended above and lower it to his/her
chest with control from helpers then bring it back up to the suspended
position. The name of the contest determined by the International
PARALİMPİK TÜRKİYE 26
(IPC) tarafından belirlenen ismi 'Powerlifting' dir.
Bedensel engelliler halteri erkek ve bayan yarışmacılar
tarafından yapılmakta olup, sporcular kendi kilolarındaki
rakipleri ile yarışırlar ve bunlar ‘Sıklet’ kelimesiyle ifade
edilir. Bedensel engelliler sporunda sıkletler şu kilolardan
oluşmaktadır:
Erkekler: 48, 52, 56, 63, 70, 75, 84, 95, 100, +-100 kg
Bayanlar: 40, 44, 48, 53, 57, 63, 67, 74, +-75 kg.
Yarışma öncesinde tartılan sporcuların hangi sıkletlerde
yarışacağı belirlenir.
Paralympic Committee (IPC) is 'Powerlifting'. Weightlifting for the
physically handicapped is done with men and women competitors and
the athletes compete with rivals in their own weight categories. The
weight categories in sports for the physically handicapped are made up
of the following gradients:
Men: 48, 52, 56, 63, 70, 75, 84, 95, 100, +-100 kg
Women: 40, 44, 48, 53, 57, 63, 67, 74, +-75 kg.
Athletes are weighed before the contest to determine which weight
category they will compete in.
JUDO
P
aralimpik Oyunları'ndaki judo karşılaşmalarının
engelsiz sporcuların karşılaşmalarından tek farkı,
minderin yarışma alanını ve bölgeleri gösteren bir
dokuya sahip olmasıdır. Oyunlarda, görme engelli
sporcuların katılabildiği karşılaşmalar Uluslararası Judo
Federasyonu'nun (IJF) koyduğu kurallara göre yapılır. Judo,
Paralimpik Oyunlar'ın programına 1988 Seoul Oyunları'nda
alınmış ve bundan dört yıl sonra Barcelona'da yapılan 1992
Paralimpik Oyunları'na, judo dalında 16 delegasyonu
temsilen 53 sporcu katılmıştır.
Görme Engelliler Spor Birliği (IBSA) Judo Komitesi,
Uluslararası Judo Yarışması Yönetmeliği’nin genel kurallarını
2001 yılında şöyle belirlemiştir:
- Yarışmalarda IJF kurallarına mümkün olduğunca
uygunluk sağlanabilmesi için, adı geçen kurum tarafından
önceden belirlenmiş hakemlik normlarına, (daha sonra
olabilecek değişiklikler dahil) tamamen uyulacaktır. Bu
JUDO
The only difference of the judo competition between the athletes in the
Paralympic Games and those who are non-handicapped is that the
mat has a texture that differentiates the area of the competition and the
zones. The meets where blind male athletes can participate are
administered according to rules imposed by the International Judo
Federation (IJF). Judo was taken into the program of the Paralympic
Games during the 1988 Seoul Games and four years later during the
Barcelona 1992 Paralympic Games, 53 athletes representing 16
delegations participated. The Blind Sports Association (IBSA) Judo
Committee determined the general rules of the International Judo
Competition Directive as follows in 2001:
- In order to conform as much as possible to the IJF rules, the
arbitration rules previously determined by this institution (including
amendments that could occur subsequently) shall be fully followed. As
it is precluded in the annual seminars held by the International Judo
normlarda, Uluslararası Judo Federasyonu tarafından yapılan
yıllık seminerlerde öngörüldüğü gibi değişiklikler
yapılabilecektir.
- IBSA yarışmalara katılma yeterliliği için aşağıdaki
kategorileri belirlemiştir:
a) Gözlerden herhangi birinde ışığın algılanamıyor olması
veya ışık algılanıyor olsa da bir elin şeklini hiçbir mesafeden
veya yönden fark edememe durumu.
b) Elin şeklini 2/60’lık görme derinliği ve/veya 5 dereceden
daha az görme alanı fark edebilenler.
c) 2/60’lık görsel derinlikten 6/60’lık görsel derinliğe
ve/veya 5 dereceden daha fazla ve 20 dereceden daha az
görme alanı olanlar. Sınıflandırmalar en iyi gözle ve en iyi
görme düzeltme desteğiyle yapılmalıdır. (Örneğin, kontakt
lens veya düzeltici lens kullanan tüm sporcular, yarışmada
lensleri takacak olsalar da olmasalar da, sınıflandırma
aşaması için lenslerini takmalıdırlar.)
- Yukarıda belirtilmiş olan görüş sınıflandırmalarında,
sporcu sağır olsa da kabul edilir.
Federation, it shall be possible to make amendments in these rules.
- IBSA has determined the following categories for adequacy to enter
the contents:
a) The state where light cannot be perceived in any one of the eyes or
even if light may be perceived, the shape of a hand cannot be noticed
under any distance or direction.
b) Those who can notice the shape of a hand with a 2/60 visual depth
and/or less than 5 degrees of the line of sight.
c) Those with 2/60’lık visual depth to 6/60 visual depth and/or those
with a line of sight more than 5 degrees but less than 20 degrees.
Classifications must be made with the best eye and the best sight
correction support. (i.e., all athletes using contact lenses of corrective
lenses must wear their lenses for the classification step whether or not
they will be wearing the lenses during the contest.)
- Within the sight classifications indicated above, the athlete shall also
be accepted even if he/she is hearing impaired.
PARALİMPİK TÜRKİYE 27
GÖNÜL GÖZÜYLE GÖREN
SEEING BY SPIRIT SUCCEEDING WITH THE HEART
YÜREKLERİYLE BAŞARANLAR
PARALİMPİK
OYUNLARI'NDA
ÜLKEMİZİ TEMSİL
EDECEK GOALBALL
MİLLİ TAKIMI
HAZIRLIKLARINI
YOĞUN BİÇİMDE
SÜRDÜRÜYOR. BU
AŞAMAYA
GELEBİLMEK İÇİN
UZUN YILLAR
ÇABA
GÖSTERDİKLERİNİ
BELİRTEN TEKNİK
DİREKTÖR
GÖKHAN İNCE’YE
GÖRE LONDRA’DA
KÜRSÜYE ÇIKACAK
GÜÇTEYIZ.
THE GOALBALL
NATIONAL TEAM
TO REPRESENT OUR
COUNTRY AT THE
PARALYMPICS
GAMES INTENSELY
MAINTAINS IT
PREPARATIONS.
INDICATING THAT
IT TOOK LONG
YEARS OF TOIL TO
ARRIVE AT THIS
STAGE, HEAD
COACH EXPRESSES
HIS BELIEF THAT WE
ARE STRONG
ENOUGH TO
ACHIEVE A
PODIUM PLACE IN
LONDON.
2
012 Paralimpik Oyunları'nda takım sporlarında bir
branşta daha varız. Tekerlekli sandalye
basketbolundan sonra Goalball Milli Takımımız da
Londra vizesi almayı başardı. Temeli 1993 yılında
Ankara'da atılan, uzun ve zahmetli bir çalışmanın sonunda
bugünlere gelen Goalball Milli Takımı, 1-10 Nisan 2011
tarihlerinde Antalya'da yapılan Dünya Şampiyonası'nda
ikinci olarak oyunlara katılma hakkını elde etti. Başarıda
en büyük pay sahiplerinden olan Teknik Direktörü Gökhan
İnce'ye geçmişten bugüne neler yaptıklarını, nasıl
hazırlandıklarını, hangi koşullarda çalıştıklarını,
sporcularla nasıl iletişim kurduklarını ve Paralimpik
Oyunları'ndaki beklentilerini sorduk. 18 yıllık emeğinin
karşılığını almış olmanın haklı gururunu yaşayan İnce, kısa
sayılacak bir zaman diliminde bu aşamaya gelen bir
takımın devamını da getireceğine inanıyor ve hedeflerini
iki kelimeyle ‘kürsüye çıkmak’ diye açıklıyor. Eh bize de
söyleyecek fazla söz kalmıyor bu durumda. Haydi hayırlısı
diyor ve Gökhan İnce'ye kulak veriyoruz:
- Goalball Milli Takımı’nın tarihsel gelişimini anlatır
mısız? Paralimpik Oyunları'na katılmaya hak kazanana
kadar ne gibi süreçlerden geçtiniz?
Goalball ülkenmizde ilk olarak 1993 yılında Ankara
Gören Eller Görme Engelliler İlköğretim Okulu’nda verilen
bir eğitim semineri ile başladıktan sonra, ülkemizde diğer
görme engelli ilköğretim okullarında da aynı şekilde
gelişerek yaygınlaştı. 2000 yılında Görme Engelliler Spor
Federasyonu'nun kurulmasıyla birlikte Görme Engelliler
İlköğretim Okulları Goalball Turnuvaları ve Türkiye
Şampiyonaları düzenlenmeye başladı. 2003 yılında
faaliyete geçirilen gelişim kamplarına okul takımlarında
We are present in one more branch in team sports at the 2012
Paralympic Games. After the wheelchair basketball, our
Goalball National Team also managed to qualify for London.
Laying its foundations in 1993 in Ankara and arriving to its
current status after a long arduous process, the Goalball
National Team obtained to enter the games by coming in
second at the World Championship held on 1-10 April 2011
in Antalya. Having one of the largest shares in the success, we
asked Head Coach Gökhan İnce what they have done from
the past to date, how they prepare, under which conditions
they work, how they communicate with athletes and their
expectations from the Paralympic Games. Experiencing the
justified pride of having received the rewards of 18 years of
hard work, İnce believes that a team that achieves this level in
a relatively short time will also bring in the rest and
announces his target briefly as “climbing the podium”. So
there is not much for us to say at this point. We wish him the
best and lend an ear to Gökhan İnce:
- Could you explain the historical development of the
Goalball National Team? Which processes did you undergo
before gaining the right to enter the Paralympic Games?
Goalball was initiated in our country through a training
PARALİMPİK TÜRKİYE 30
başarı gösteren sporcular davet edilerek milli takım
seçmeleri yapıldı. Bu şekilde oluşturulan Goalball Milli
Takımı, 2003 yılı Ağustos ayında Kanada'da yapılan 2.
Dünya Oyunları Goalball Şampiyonası'na katıldı. İlk kez
milli takım düzeyinde katıldığımız bu şampiyonda bütün
rakiplerimize farklı yenilerek 28 takım arasında sonuncu
olduk. Görme Engelliler Spor Federasyonu bu tarihten
sonra goalball’de yeni bir yapılanmaya gitti. Uygulamaya
konan makro plan çerçevesinde ülkemizde bulunan görme
engelliler ilköğretim okullarında tarama yapıldı. Tespit
edilen başarılı sporcular alt yapı imkanları daha iyi olan
Ankara'daki Gören Eller Görme Engelliler İlköğretim
Okulu’na yerleştirilerek antrenmanlara planlı ve düzenli
şekilde katılmaları sağlandı. Görme Engelliler İlköğretim
Okulu’ndan yetişen Goalball Genç Milli Takımı, 2005
yılında ABD/Colorado’da yapılan 5. Dünya Gençler
Goalball Şampiyonası'nda 10 takım arasında üçüncülük
elde etti. Bu şampiyona, Görme Engelliler Spor
Federasyonu’nca madalya kazanılan ilk uluslararası
organizasyon olarak tarihe geçti. 2007 yılından itibaren,
Goalball Genç Milli Takımı'nı oluşturan başarılı
sporcuların ilköğretim okulundan mezun olduktan sonra
da öğrenimlerini Ankara’da sürdürebilmeleri konusunda
aileleri ikna edildi. Böylelikle antrenmanlara düzenli ve
sürekli katılabilmeleri sağlandı. Goalball Milli Takımı’nın
çekirdeğini oluşturan sporcular için ayrıca, antrenman
yaptıkları Ankara Gören Eller Görme Engelliler İlköğretim
Okulu’na yakın bir apartman dairesi kiralanarak bir arada
yaşamaları ve antrenman salonuna kolay gelip
gidebilmeleri sağlandı. Bu düzenleme, kampları azalttığı
gibi, sporcuların öğrenimlerinden geri kalmamalarına da
imkan verdi.
seminar given in 1993 at the Ankara Seeing Eyes Elementary
School for the Blind, and became extensive in other primary
schools for the blind developing similarly. With the
establishment in 2000 of the Sports Federation for the Blind,
Goalball Tournaments and Turkey Championships were
organized with primary schools for the blind. Athletes who
were successful in school teams were invited to the
development camps activated in 2003 and selections were
made for the national team. Thus created the Goalball
National Team entered the 2nd World Games Goalball
Championship held in August, 2003 in Canada. During this
championship which we entered for the first time on a
national team level, we were beaten by large margins by all
our rivals and took last place among 28 teams. At this time,
the Sports Federation for the Blind restructured Goalball. In
the framework of the macro plan that was implemented, a
screening was made of all the primary schools for the blind in
our country. Successful athletes that were spotted were
located to the Ankara Seeing Eyes Elementary School for the
Blind, which has better infrastructure capabilities and it was
ensured that they participated in the training in a more
planned and regular manner.
The Goalball Junior National Team trained at the Primary
School for the Blind won third place among 10 teams in 2005 at
the 5th World Junior Goalball Championship held in
Colorado/USA. This championship went down into history as
the first international event where a medal was won by the
Sports Federation for the Blind. Since 2007, families were
convinced that successful athletes who constituted the Goalball
Junior National Team would continue their education in Ankara
after graduating from elementary school. Thus, it was ensured
that they participated in the training in a planned and regular
manner. An apartment flat was leased in a location close to the
Ankara Seeing Eyes Elementary School for the Blind for the
athletes that make up the nucleus of the Goalball National
Team where they train, and it was ensured that they live
together and commute more conveniently back and forth from
their training facilities. As this arrangement reduced camps, it
also made sure that athletes were not left behind in their
education.
- Are the players of the team to compete in London
established?
Consisting of a total of six players for the 2012 London
Paralympic Games the names in our Goalball A National Team
are as follows: T. Okan Düzgün, Tuncay Karakaya, Hüseyin
Alkan, Yusuf Uçar, Abdullah Aydoğdu, Mehmet Cesur. In case
any of these players are injured, have low performance or
cannot participate for any other reason until the end of August
2012, one of the reserve players from among Sercan Kaya, Barış
Tosun, Caner Keleş, Ekrem Gündoğdu, Mehmet Toprak and Ali
Korkmaz making up our Goalball B National Team.
- Where and how are you preparing for the Paralympic
Games?
There are a total of six preparation camps and four international
tournaments to prepare for the London 2012 Paralympic Games
within a macro plan until the end of August 2012. In addition to
these camps, due to the fact that the majority of the athletes
constituting the Goalball A National Team are in Ankara, we are
able to maintain our workouts at facilities of the Ankara Seeing
Eyes Elementary School for the Blind, four days a week and
three hours a day.
- Are your working conditions adequate? Is there a difference
between us and Europe in this area?
We cannot say that our hall is of a proper standard for a top
level team. Unfortunately, we do not have an independent hall
in our country specifically for the blind...
PARALİMPİK TÜRKİYE 31
- Londra’da mücadele edecek takımın oyuncuları
belli mi?
2012 Londra Paralimpik Oyunları için toplam altı
sporcudan oluşan Goalball A Milli Takımı
oyuncularımızın isimleri şöyle: T. Okan Düzgün,
Tuncay Karakaya, Hüseyin Alkan, Yusuf Uçar,
Abdullah Aydoğdu, Mehmet Cesur. 2012 Ağustos ayı
sonuna kadar bu sporculardan herhangi birinin
sakatlanması, performans düşüklüğü vb nedenlerden
dolayı herhangi bir katılamama durumu söz konusu
olursa, Sercan Kaya, Barış Tosun, Caner Keleş, Ekrem
Gündoğdu, Mehmet Toprak ve Ali Korkmaz’dan
oluşan Goalball B Milli Takımız içerisinden yedek
sporcu çağrılacak.
- Paralimpik Oyunları'na nerede, ne şekilde
hazırlanıyorsunuz?
Londra 2012 Paralimpik Oyunları'na bir makro
plan dahilinde 2012 Ağustos ayı sonuna kadar
toplam altı hazırlık kampı, dört uluslararası turnuva
ile hazırlanılıyor. Bu kampların dışında Goalball A
Milli Takımı'nı oluşturan sporcuların çoğunluğunun
Ankara'da olması nedeniyle, haftada dört gün, günde
üç saat Ankara Gören Eller İlköğretim Okulu
tesislerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
- Çalışma koşullarınız yeterli mi? Bu konuda
Avrupa ile aramızda fark var mı?
Üst düzeyde bir takım için salonumuzun yeterli
standartta olduğunu söyleyemeyiz. Ülkemizde görme
engellilere yönelik bağımsız bir salon yok maalesef...
- Diğer ülkelere ikili temas ve kamp gibi
çalışmalarınız olacak mı?
Goalball Avrupa’da gelişmiş ve yaygın bir spor
dalı… Yaklaşık 40 ülke takımı Avrupa
Şampiyonası'nda mücadele ediyor. Türkiye Avrupa
Goalball Ligi'nde A grubunda yer alıyor ve 40 takım
arasında şu an dördüncü sırada... Bu nedenle birçok
ülke bizi ikili kampa ve çeşitli organizasyonlara
davet ediyor. Federasyonumuzun bütçesinin sınırlı
olması nedeniyle çoğu kamp ve turnuvalara
katılamıyoruz.
- Will you have bilateral contacts and work such as camps in other
countries?
Goalball is a developed and widespread sports branch in Europe…
Approximately 40 national teams are competing in the European
Championship. Turkey is placed in European Goalball League in
Group A and is now ranked fourth among 40 teams... Therefore,
many countries are inviting us for bilateral camps or various
organizations. Due to a restricted budget at our Federation, we are
unable to participate in many camp and tournament events.
- How do you train and motivate your players? What do you
PARALİMPİK TÜRKİYE 32
Gökhan İnce
experience before and after the workouts?
Since I am a special education teacher, in addition to my coaching
instruction, I am able to empathize with them. This allows me to
better understand blind athletes, facilitates my instructional
approach to them. I am both friends with them and their coach; in
addition, I share the same household with them. I have observed
that my helping them in terms of sharing and solving their problems
creates a wonderful feeling of trust and comradeship among the
athletes. Thus, with every passing day, their desire, ambition and
determination to succeed increases.
- Oyuncuları nasıl antrene ve motive ediyorsunuz?
Çalışmalar öncesi ve sonrasında yaşadıklarınız nelerdir?
Antrenörlük eğitimim yanında özel eğitim öğretmeni
olmam nedeniyle kendimi onların yerine koyabiliyorum.
Onlarla empati kurabiliyorum. Bu durum, görme engelli
sporcuları daha iyi anlamamı sağlıyor, onlara eğitsel
yaklaşımımı kolaylaştırıyor. Kendileriyle gerektiğinde arkadaş
oluyorum, gerektiğinde aynı evi paylaşıyorum. Sorunlarını
paylaşma ve çözme konusunda yardımcı olabilmemin
sporcularda büyük bir güven ve dostluk duygusu
oluşturduğunu gözlemledim. Böylelikle goalball’e olan istek,
arzu ve hırsları, birlikte başarılı olma azimleri her
geçen artıyor.
- Gözleri görmeyen ya da çok az gören oyuncuları
hazırlamanın zorlukları nelerdir?
Goalball Milli Takımı'nı oluşturan sporcuların çoğunluğu
total olarak hiç görmüyor. Bu sporcularla çalışma yaparken
- What are the difficulties in preparing players whose eyes do not
see at all or see very little?
The majority of the players constituting the Goalball National Team
are totally blind. When working with these athletes, our initial task
is to consider how they will achieve the skill we are trying to impart
to them and subsequently relate it to them verbally. If the athlete
does not see at all, we go through the motions together. If he/she
has restricted vision, we must take advantage of this limited sight to
allow the performance of the skill. Later we ask the athlete to
perform the skill alone and allow as much as he/she can achieve
ilk olarak onlara kazandırmak isteğimiz beceriyi nasıl
yapacaklarını düşünmemiz ve daha sonra sözel olarak
aktarmamız gerekiyor. Sporcu hiç görmüyorsa hareketi
birlikte yaparız. Eğer az görüyorsa, görmesinden yararlanarak
beceriyi yapmasına fırsat vermemiz gerekir. Ardından
beceriyi kendi başına yapmasını isteyerek, yapabileceği
kadarına izin vermemiz, yapamadığı bölümlerde de yine
birlikte yapmamız önem taşıyor. Görme engelli sporcularla
çalışma yaparken çok fazla tekrara ve zamana ihtiyaç var.
Sabırlı, azimli bir yapıya sahip olabilirsek onlara yaptırmak
istediklerimizi gerçekleştirebiliriz.
- Görme engelliler genellikle kendileriyle barışık olurlar. Bu
durum milli oyuncularda da böyle midir?
Halen Goalball Milli Takımımızı oluşturan sporcularımız
başkaları tarafından horlanmadıkça, aşağılanmadıkça,
özgüvenleri son derece gelişmiş ve kendilerini en iyi şekilde
ifade edebilecek yapıdadırlar.
and at the failed parts we need to do it together. You need lots of
repetition and time when working with blind athletes. If you can
have a patient, determined outlook, you can get them to do what
we want.
- The blind are generally at peace with themselves. Is this the case
with national players?
For as long as they are abused or mistreated by others, our athletes
making up the Goalball National Team have highly developed
levels of self-confidence and are able to express themselves in the
best way.
PARALİMPİK TÜRKİYE 33
- Kamp ortamı nasıldır?
Neşeli ve arkadaşça…
- Kampların dışında neler
yaparlar?
Milli sporcularımızın üçü
devlet dairesinde hizmetli
memur, ikisi lise öğrencisi, biri
de lise mezunu olup serbest
çalışıyor.
- Günlük rutinleri nelerdir?
Kamplar haricinde iş ve okulda
olurlar. Haftanın dört günü
antrenman yaparlar.
- Yani bütün hayatları spor
sahalarında geçiyor diyebiliriz...
Genellikle.
- Fiziksel ve zihinsel çalışma
metotlarınız hakkında kısaca
bilgi verir misiniz?
Yapılan yüklemenin şiddet ve
yoğunluğunun en iyi şekilde
ayarlanması gerekir.
Özgüvenlerinin artırılması için
kendilerine telkinde bulunulması
da metotlarımız arasındadır.
- Paralimpik Oyunları'na
katılmaya hak kazandığınız anda
yaşadığınız duyguları anlatır
mısınız?
Yaklaşık 18 yıldan beri fahri
olarak uğraş verdiğim bir spor
dalında görme engelli sporcuları
örgütleyip, bilgi ve beceriyle
donattıktan sonra, onların
dünyanın en üst düzey
takımlarını geride bırakarak
Paralimpik Oyunları’na katılma
hakkı elde etmeleri ile geçmişte
yaşadığım tüm zorlukları bir
anda unuttuğumu söyleyebilirim.
Uzun bir süredir harcadığım
emeğin boşa gitmemiş olması
beni sonsuz mutlu etti
dolayısıyla…
- Paralimpik Oyunları'ndaki
şansımız nedir? Derece alabilir
miyiz?
Londra’da hedefimiz ilk üçe
girmektir.
PARALİMPİK TÜRKİYE 34
- How is the camp
environment?
Joyous and friendly…
- What do they do
outside of the camps?
Three of our national
athletes are civil servants,
two are high school
students, one is a high
school graduate and is
working free lance.
- What is their daily
routine like?
Except for camps, they are
either at work or at
school. They train four
days a week.
- We can say then that all
their lives are spent in the
training fields...
Generally, yes.
- Can you briefly mention
something about your
physical and mental
working methods?
The intensity and the
focus of the loading made
must be adjusted in the
optimal way. Making
suggestions to them to
increase their selfconfidence is also among
our methods.
- Can you tell us about
your emotional state
when you learned that
you qualified for the
Paralympic Games?
I can say that I forgot all
the difficulties I
experienced in the past,
as the blind athletes I
organized and equipped
with skills and
competence in a branch
of sports wherein I have
been toiling on a
volunteer basis for the
past 18 years, and they
won the right to
participate in the
Paralympic Games,
leaving behind other top
level teams of the world.
The fact that the labors I
expended for a long time
did not get wasted made
me infinitely happy…
- What are our chances in
the Paralympic Games?
Can we achieve a win?
Our target in London is to
be in the top three.
PARALİMPİK TÜRKİYE 35
ÖMÜRLERİ HAVUZDA
GEÇİYOR
THEY DEDICATED THEIR LIVES
TO THE SWIMMING POOL
LONDRA PARALİMPİK OYUNLARI’NA
HAZIRLANAN BEDENSEL ENGELLİ ÜÇ MİLLİ
YÜZÜCÜ YILLARDIR BÜYÜK BİR ÖZVERİ VE
GAYRETLE HER GEÇEN GÜN PERFORMANSLARINI
VE HEDEF ÇITASINI YÜKSELTİYOR. MİLLİ TAKIM
ANTRENÖRÜ OSMAN ÇULLU, BEYTULLAH
EROĞLU, ÖZLEM BAYKIZ VE NUMAN ÇAM’DAN
ÇOK UMUTLU OLDUĞUNU BELİRTİYOR.
B
edensel engelliler yüzme dalında gösterdikleri başarı
ile dikkat çeken Kahramanmaraşlı sporcular,
Beytullah Eroğlu, Özlem Baykız ve Numan Çam'ın
yaşamları adeta suda geçiyor.2002'den bu yana birlikte
antrenman yapan milli sporcular, seyahatler haricinde yılın
her günü havuzda çalışmalarını sürdürüyor. Yaklaşık 10
yıldır büyük bir özveri ve gayret gösteren üç yüzücü
emeklerinin karşılığını almaya başladı.
Doğuştan iki kolu olmayan Beytullah Eroğlu geçen yıl
Almanya'da düzenlenen Bedensel Engelliler Yüzme
Şampiyonası’nda Türkiye'ye ilk Avrupa madalyasını getiren
sporcu oldu. Eroğlu ile birlikte yüzmeye başlayan Özlem
THREE PHYSICALLY HANDICAPPED NATIONAL
SWIMMERS PREPARING FOR THE 2012 PARALYMPIC
GAMES ARE WORKING WITH GREAT SACRIFICE
AND EFFORT EVERY DAY TO INCREASE THEIR
PERFORMANCE AND RAISE THE BAR FOR THEIR
OBJECTIVES. NATIONAL TEAM COACH OSMAN
ÇULLU IS VERY HOPEFUL ABOUT BEYTULLAH
EROĞLU, ÖZLEM BAYKIZ AND NUMAN ÇAM...
Baykız da aynı şampiyonadan bronz madalya ile döndü.
Arkadaşlarına beş yıldır eşlik eden Numan Çam'ın hedefi
ise 2012 Londra Paralimpik Oyunları vizesini alarak
madalya kazanabilmek…
Bedensel Engelliler Yüzme Milli Takım Antrenörü Osman
Çullu, çok çalışarak bugünlere geldiklerini, ancak elde
ettikleri başarılarla yetinmeyeceklerini söylüyor. Üç
sporcusunun havuzda büyük bir özveri ile çalıştığını
kaydeden Çullu, "Yılda 365 gün havuzdayız. Kendimizi her
gün kampa alıyoruz. Bu çocuklar bugünlere kolay gelmedi.
Seyahatlerimizin dışındaki tüm günümüzde çalışmalarımızı
sürdürüyoruz" diye konuşuyor.
PARALİMPİK TÜRKİYE 37
"Suya giremez" denilen çocukların bugün tarihi başarılara
imza attığını dile getiren Çullu, iki kolu olmayan Beytullah
Eroğlu’nun yüzme branşında Avrupa madalyası getiren ilk
Türk sporcusu olduğuna özellikle dikkat çekiyor. Her zaman
önlerine bir hedef koyarak çalıştıklarını anlatan antrenör Çullu
şöyle diyor: "Çok sabrettik, çok mücadele ettik. 2002'den bu
yana sistemli ve düzenli bir çalışma programımız var. Her yıl
bir başarı için çırpındık. Önce Türkiye şampiyonalarında,
ardından uluslararası yarışlarda derece elde ettik. 2010 yılında
ise Hollanda'daki Dünya Şampiyonası’nda Beytullah ve
Özlem final yüzdü. İki sporcumuz da o şampiyonada altıncı
oldu. Ardından 2011’de Almanya'daki Avrupa
Şampiyonası'nda Beytullah bir altın, bir gümüş, Özlem de bir
bronz madalya kazandı. Bu başarıyı elde edebilmek
hiçbirimiz için kolay olmadı. Emeğin ve sabrın sonunda
sporcularımız bu noktaya geldiler."
Beytullah Eroğlu
Swimmers from Kahramanmaraş who attracted attention with
the successes they achieved in the physically handicapped
swimming branch, Beytullah Eroğlu, Özlem Baykız and Numan
Çam are just about spending their whole lives in the water.
Training together ever since 2002, the national athletes are
continuing their hard work in the pool every day of the year
except for their trips. Showing great efforts and sacrifice for
nearly 10 years, the three swimmers are starting to pick the
fruits of their labor. Missing both arms at birth, Beytullah Eroğlu
was the athlete who brought Turkey its first medal in the
Physically Handicapped Swimming Championship held in
Germany last year. Starting to swim with Eroğlu, Özlem
returned from the same championship with a bronze medal.
Accompanying his comrades for five years, Numan Çam's
PARALİMPİK TÜRKİYE 38
target is to qualify for the 2012 London Paralympic Games and
to win a medal… Physically Handicapped Swimming National
Team Coach Osman Çullu indicates that it took a lot of work to
achieve this status, but they will not stop at this success. Stating
that these three swimmers are working with a tremendous
amount of self-sacrifice at the pool, Çullu says, "We are in the
pool for 365 days every year. We are placing ourselves into
camp every day. It was not easy to bring these children to this
state. We continue our work during all days except our trips".
Expressing the fact that children about whom it was said "They
cannot enter the water" are achieving historical successes
today, Çullu draws attention that missing two arms, Beytullah
Eroğlu is the first Turkish athlete to win a medal in Europe in
the swimming branch.
Hedef çıtasının şimdi daha da
yükseldiğini ve tek amaçlarının
2012 Londra Paralimpik Oyunları
olduğunu belirten Çullu,
sporcularına güvendiğini ve
madalya ile Türkiye'ye
döneceklerinden emin olduğunu
ifade ediyor.
2012 Londra Paralimpik
Oyunları’nda kendisinden madalya
beklenilen milli sporcu Beytullah
Eroğlu ise hiç bir başarının tesadüfle
elde edilemeyeceğinin altını çiziyor.
İki arkadaşı ile birlikte günlerinin
havuzda geçtiğini ifade eden Eroğlu,
Paralimpik Oyunları'nı büyük bir
heyecanla beklediklerini söylüyor.
Özlem Baykız da, "Dokuz yıldır
hayatım suda geçiyor. Çok
çalışıyoruz. İnşallah emeklerimizin
karşılığını alacağız" derken, Numan
Çam ise tek hedefinin Paralimpik
Oyunları’na vize alabilmek ve
Londra’da Türk bayrağını göndere
çektirebilmek olduğunu kaydediyor.
Londra Paralimpik Oyunları için
Kahramanmaraş, Kütahya ve
Giresun illerinde sürdürülen kamp
çalışmalarının yanı sıra milli
yüzücüler Londra’daki oyunlardan
önce Güney Afrika'da kamp
yapacak.
Özlem Baykız
Explaining that they always have a target in front of them, Çullu
goes on to say: "We have been very patient, we struggled a lot. We
have a regular working schedule that is systematic since 2002. We
tried for a success every year. We won first in Turkish
championships, then in international races. In 2010 during the
world championship in Holland, Beytullah and Özlem swam in
the final. Two of our swimmers came in sixth in that
championship. Subsequently, at the European Championship in
Germany in 2011 Beytullah won one gold and one silver and
Özlem won a bronze medal. It was not easy for any of us to
achieve this success. They got here at the end of vigorous labor
and patience." Indicating that the target bar has been raised even
higher and that their only objective is the 2012 London Paralympic
Games, Çullu states that he relies on his athletes and claims that for
sure they will return back to Turkey with medals. Expected to win
medals at the 2012 London Paralympic Games, national swimmer
Beytullah Eroğlu highlights the fact that no success can be
achieved by coincidence. Stating that his days are spent at the pool
along with his two friends, Eroğlu says they are expecting the
Paralympic Games with great excitement. Özlem Baykız goes on
to comment, "My life has been spent in the water for the past nine
years. We are working very hard. Hopefully we will get back the
return of our efforts", Numan Çam indicates that his sole purpose is
to be able to qualify for the Paralympics and to see the Turkish flag
fly at the pole in London. Along with the camp work maintained at
the provinces of Kahramanmaraş, Kütahya and Giresun for the
London Paralympic Games, the national swimmers will have a
camp in South Africa before the games in London.
PARALİMPİK TÜRKİYE 39
YÜZME
Y
üzme 1960 yılında Roma'daki ilk Paralimpik
Oyunları’ndan itibaren temel Paralimpik spor
dallarından biri olmuştur. Yarışmacılar etkinliklerde
serbest, sırtüstü, kelebek, kurbağalama ve karışık yüzme
becerilerini test ederler ve her bir vuruş için işlevsel
becerilerine göre sınıflandırılırlar. Londra 2012
Oyunları’nda, 600 sporcu 148 madalya etkinliği için
yarışacaktır.
YÜZME HAKKINDA
Olimpiyat Oyunları’nda olduğu gibi Paralimpik
Oyunları’nda da yarışmacılar serbest, sırtüstü, kelebek,
kurbağalama ve karışık yüzme becerilerini ölçerler. 2008
Beijing Paralimpik Oyunları’nda, 80'den fazla ülkeden
bedensel ve görme engelli erkek - kadın sporcu yüzmede
mücadele etti. Sporcular vuruş yapmadaki işlevsel
yeteneklerine göre sınıflandırılırlar. Yüzme, IPC tarafından
koordine edilen IPC Yüzme Teknik Komitesi tarafından
yönetilir ve Uluslararası Yüzme Federasyonu (FINA) kurallarını
içermektedir. FINA kuralları, bazı yarışlarda hem opsiyonel
platform hem de sualtı başlangıçlarında olduğu gibi birkaç
değişiklik ile takip edilmektedir. Görme engelli yüzücüler için
sinyallerin (dinleyen kişi/refakatçi) kullanımına ancak protezsiz
ya da yardımcı cihaz olmadığı durumlarda izin verilir.
YARIŞMA AÇIKLAMALARI
Paralimpik Oyunları'nda yarışabilmek için FINA
standardına göre sekiz şeritli 50metrelik havuz
SWIMMING
S
wimming has been one of the main Paralympic sports since the
first Paralympic Games in Rome in 1960. Competitors test their
skills in freestyle, backstroke, butterfly, breaststroke and medley
events and are classified based on their functional ability to perform
each stroke. At the London 2012 Games, 600 athletes will compete
in 148 medal events.
ABOUT THE SPORT
Since the first Paralympic Games in Rome in 1960, Swimming has
been one of the main sports of the Paralympics. As in the Olympic
Games, competitors measure their skills in freestyle, backstroke,
butterfly, breaststroke and medley events. In 2008, athletes from
more than 80 countries practice the sport, with male and female
competitors having either a physical disability or blindness/visual
impairment. Athletes are classified based on their functional ability
to perform each stroke. Swimming is governed by the IPC and coordinated by the IPC Swimming Technical Committee, which
incorporates the rules of the International Swimming Federation
(FINA). The FINA rules are followed with a few modifications, such
as optional platform or in-water starts for some races and the use of
signals or ‘tappers’ for swimmers with blindness/visual impairment;
however, no prostheses or assistive devices are permitted.
A FINA standard eight-lane 50m pool is required for competition at
the Paralympic Games. Events are conducted as heats for eight
gerekmektedir. Etkinlik, her sınıftan sekiz rakip için yapılır
ve sınıf başına en hızlı sekiz yüzücünün finalde yarışıması
ile gerçekleşir. Yüzücülerin yarışı başlatmaları için çeşitli
formları vardır; su altı, platformda oturarak dalış başlangıcı
ya da tipik ayakta başlangıç. Yüzme yarışsı sırasında görme
engelli yüzücünün havuz duvarından dönüşüveya bitiş
çizgisine erişimi için refakatçisinin ona yardım etmesi
gerekmektedir. Bu süreç, dokunarak şeklinde adlandırılır ve
bir ‘dinleyen kişi/refakatçi’ tarafından gerçekleştirilir. Bu
yüzücülerin de tüm yarışma esnasında kararmış gözlük
takmaları zorunludur.
TARİHÇE
Yüzme 1960 yılında Roma'daki ilk oyunlardan bu
yana Paralimpik programının parçası olmuştur. 2000
yılında Sydney'deki oyunlar sırasında 62 ülkeden 352
erkek ve 216 kadın ve 200,000'den fazla seyirci
dokuz gün boyunca süren yüzme etkinliklerine katıldı.
Paralimpik Oyunları'nda sporcuların performans
seviyeleri daha yoğun ve etkin eğitim yöntemleri
sonucunda yıllar içerisinde sürekli gelişme
göstermektedir.
SPOR MALZEMELERI
Yüzme giysisi: Yüzücülerin giysisi mayodur. Sporcuların
yüzme hızına, kaldırma kuvvetine veya dayanıklılığına
yardımcı olabilecek herhangi bir şey kullanması yasaktır.
Diğer ekipmanlar: Yüzme kapakları ve göz koruyucu
gözlüklere izin verilir. Gözlük, yüzücülerin gözlerini
korumanın yanı sıra su içindeki görüntüyü de iyileştirir.
competitors per class and with the fastest eight swimmers per class
competing in the finals. There are various forms for swimmers to
start their race; in the water, a dive start sitting on the starting
platform or the typical standing start. During a Swimming event,
swimmers who are blind are required to have an assistant to help
him/her as he or she approaches the swimming pool end wall,
either to make a turn or for the finish of the race. This process is
called tapping and performed by a "tapper". These swimmers are
also required to wear blackened goggles in all their events.
HISTORY
Swimming has been part of the Paralympic programme since the
first Games in Rome in 1960. During the Games in Sydney 2000,
352 men and 216 women from 62 countries participated and more
than 200,000 spectators attended the Swimming events over nine
days of competition. The level of the athletes' performances at the
Paralympic Games have constantly improved over the years as a
result of more intense and efficient training methods.
SPORTS EQUIPMENT
Swimming suits: The clothing for swimmers is a bathing suit. It is
forbidden for athletes to use anything that may aid the swimmers
speed, buoyancy, or endurance.
Other equipment: Swimming caps and protective eye-goggles are
permitted. The goggles protect the swimmers' eyes as well as
improving their vision in the water.
PARALİMPİK TÜRKİYE 41
PARALİMPİK İNSAN !
PARALYMPIC HUMAN!
T
HAMİT TURHAN
ürkiye Milli Olimpiyat Komitesi eski
Başkanı merhum Sinan Erdem, yıllar önce
kendisiyle yaptığım bir söyleşide
İstanbul'un Olimpiyat (o zamanlar Paralimpik
kavramı henüz literatürümüzde yoktu)
adaylığıyla ilgili şu ilginç ifadeyi kullanmıştı:
"Bir gün İstanbul'un Olimpiyat
düzenleyeceğine inanıyorum. Şüphesiz çok
eksiklerimiz var. Bunlar zamanla giderilebilir.
Tesisler yapılır, altyapı düzenlenir vs. Ancak
insanımızı nasıl düzelteceğimizi bilmiyorum.
Çünkü önümüzdeki en büyük engel Türk
halkının Olimpik bilinçten yoksun olmasıdır.
Olimpiyat için önce 'Olimpik insan'
yetiştirmeliyiz."
Sinan Erdem'in haklılığı yıllar geçtikçe ortaya
çıktı. Spor denince sadece futbolu bilen, biraz da
basketbola ilgi gösteren Türk insanı Olimpik
branşlara hala yeterince vakıf olabilmiş değil.
Son bir kaç yıldır Türkiye'de düzenlenen bazı
uluslararası müsabakalar umut verici görüntülere
sahne olsa da, ülke olarak henüz yeterli Olimpik
bilince sahip olduğumuz söylenemez. Kaldı ki,
bu meselenin sadece bir boyutu. Bir de şimdi
işin olmazsa olmaz kuralı var ki, o da
Olimpiyat’ın yanı sıra Paralimpik Oyunları’nı da
düzenleyebilecek kapasite ve yeterlilikte
olmamız gereğidir. Tesislerin ve altyapının
Paralimpik Oyunları’nı da içine alacak şekilde
düzenlenmesi ve revize edilmesi zorunluluğu
yalın bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
Elbette iş bununla da bitmiyor. Son kertede insan
faktörü devreye giriyor. Nasıl ki, Olimpiyat için
'Olimpik insan' gerekiyorsa, Paralimpik için de
'Paralimpik insan' yetiştirmemiz gerekiyor.
Former National Olympic Committee of Turkey President, the late
Sinan Erdem had used this interesting expression regarding
Istanbul's candidacy for the Olympics (the concept of Paralympics
was not in our literature at that time) during an interview I had with
him: "I believe that Istanbul will host the Olympic one day. No
doubt, we have lots of deficiencies. These can be compensated in
time. Facilities can be built; infrastructure can be arranged, etc. But,
I do not know how to improve our people. The biggest obstacle we
face is that the Turkish public is missing Olympic awareness. For
the Olympics, we must first raise 'Olympic people'."
In as much as we need to raise ‘Olympic people’ for the Olympics,
we need to train ‘Paralympic People’ for the Paralympics. While
equipping our people with Olympic awareness, we must not
neglect the Paralympic awareness. Paralympic athletes qualified for
İnsanımızı Olimpik bilinçle donatırken,
Paralimpik bilinci de ihmal etmemek
zorundayız.
Türkiye, yakın bir zamana kadar bu sınavdan
geçmiş değildi. Bu gün de durumuzun pek
parlak olduğu söylenemez. Sporu yönetenlerin
önemli bir kısmının hala Paralimpik bilinçten
yoksun olduğunu göz önüne alırsak, sokaktaki
vatandaşımıza bu bilinci nasıl aşılayacağımız
koca bir muamma. Yolumuz bir hayli uzun ve
çetrefilli. Türkiye'nin Paralimpik yolculuğunda
lokomotif görevi görenlerin üzerindeki yük bu
anlamda bir kat daha artıyor. Daha çok
anlatacağız, daha çok tanıtacağız, daha çok
başaracağız ki, Paralimpik olgusu toplumun
kılcal damarlarına kadar nüfuz etsin.
Çok şükür ki, "Sakatın da sporu mu olur" gibi
çağdışı bir anlayışın henüz tam olarak terk
edilemediği bir ülkede, Paralimpik vizesi alan
sporcularımızın sayısının, Olimpiyat kotasını
aşan sporculardan daha fazla olduğu günlere
tanık olduk. Bu, Paralimpik bilincin toplumda
tesis edilmesi için çok kritik bir eşiktir. Londra
sınavımız bundan dolayı tarihi bir önem taşıyor.
Büyük Britanya adasından Türkiye'ye yansıyacak
gurur tabloları, belki de Olimpik insandan önce
Paralimpik insanın ortaya çıkmasını
sağlayacaktır. Ve Paralimpik bilinç, Olimpik
bilince giden yolun kilometre taşlarını
döşeyecektir. 8-10 yıl gibi kısacık bir zaman
diliminde neredeyse yoktan var olan ve
Paralimpik Oyunları’na 70'e yakın sporcusunu
şimdiden göndermeyi başaran engelli sporumuza
yakışan da budur. Emeği geçenler ne kadar
gururlansa azdır. Sağ olsunlar, var olsunlar.
the Paralympic Games than those qualifying for the Olympics, in a
country where an obsolete understanding such as “Why bother with
sports for the crippled?” is still not completely overcome. This is a
very critical threshold for the Paralympic awareness to be installed
in our society. Our London test thus carries a historical importance.
Pictures of pride to be transmitted from the island of Great Britain
all the way to Turkey will make it possible to ensure that
Paralympic people appear before Olympic people. And Paralympic
awareness will pave the milestones of the road to Olympic
awareness. This is what befits our handicapped sports that appeared
out of nowhere in a short time period such as 8-10 years and
already succeeded to send nearly 70 of its athletes to the
Paralympic Games. Those whose labor was involved cannot be
proud enough. Thanks for their existence.
PARALİMPİK TÜRKİYE 43
PARALİMPİK DEV ADAMLAR
PARALYMPIC GIANT MEN
HANİ YILLARDIR DİLİMIZE PELESENK OLAN
'12 DEV ADAM' FENOMENİ VARDIR YA... İŞTE
O MİSAL, ENGELLİ SPORUNUN DA ARTIK
'DEV ADAMLAR'I VAR. İSRAİL'DE LONDRA
BİLETİ ALMAYA HAK KAZANARAK SPOR
TARİHİMİZDE BIR İLKE İMZA ATAN
TEKERLEKLİ SANDALYE A MİLLİ BASKETBOL
TAKIMIMIZIN DÜNÜNÜ, BUGÜNÜNÜ,
YARININI COACH MEHMET ÖNÜT VE
MENAJER ZİYA NUR SEZEN İLE KONUŞTUK.
THE ’12 GIANT MEN’ PHENOMENON HAS
OCCUPIED OUR MINDS FOR DECADES...
SIMILARLY, SPORTS FOR THE HANDICAPPED
NOW HAVE THEIR OWN ‘GIANT MEN’.
ACHIEVING A FIRST IN OUR SPORTS HISTORY BY
QUALIFYING FOR LONDON IN ISRAEL, WE
DISCUSSED THE YESTERDAY, TODAY AND
TOMORROW OF OUR WHEELCHAIR A NATIONAL
BASKETBALL TEAM WITH COACH MEHMET ÖNÜT
AND MANAGER ZIYA NUR SEZEN.
"Tekerlekli Sandalye A Milli Basketbol Takımımız
Paralimpik Oyunları'nda" haberi ajanslara düştüğünde tarih
16 Eylül 2011'i gösteriyordu. Ay-Yıldızlı ekibimiz İsrail'de
yapılan Avrupa Şampiyonası'nı beşinci sırada tamamlamış ve
2012 Londra Paralimpik Oyunları'na katılmaya hak
kazanmıştı. Bu, Türk spor tarihinde bir ilkti. Bundan önce ne
Olimpiyat ne de Paralimpik Oyunları'na takım sporlarında
katılmıştık. 2000 Sydney Paralimpik Oyunları'nda sadece bir
sporcuyla -o da sembolik olarak- temsil edildiğimizi hesaba
It was September 16th, 2011 when the news story, "Our
Wheelchair A National Basketball National Team enters the
Paralympic Games” hit the news agencies. Our team with
crescent and star had completed the European Championship
held in Israel in fifth place and had won the right to participate in
the 2012 London Paralympic Games. This was a first in Turkish
sports history. Previously, we had never entered the Olympic or
the Paralympic Games in team sports. If we consider that we had
been represented at the 2000 Sydney Paralympic Games with
only one athlete -symbolically- the significance of this success is
better understood. The success achieved in the wheelchair
basketball, deemed to be the locomotive of handicapped sports
in Turkey, is obviously not a coincidence. Led by Galatasaray,
our club teams such as Beşiktaş and Izmir Metropolitan
Municipality had won major victories in the international arena.
Our National Team qualifying for the London Paralympic Games
is in a way a reflection of these successes. Investments made by
the club teams, infrastructure leaps of the federation, the rise in
the quality of the league, increase in the world class foreign
players and trained coaches brought to Turkey have all
contributed to the improvement of the superstructure. But, the
important thing was to ensure that all these are transformed into
an organization with a correct and intelligent planning. We
PARALİMPİK TÜRKİYE 46
katarsak, başarının önemi çok daha iyi anlaşılır. Türkiye'de
engelli sporlarının lokomotifi olarak kabul edilen tekerlekli
sandalye basketbolunda gelinen nokta elbette tesadüf değildi.
Çünkü, bundan önce başta Galatasaray olmak üzere Beşiktaş
ve İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi kulüp takımlarımız
uluslararası arenada önemli zaferler elde etmişti. Milli
Takımımızın Londra Paralimpik Oyunları'na vize alması da
bir bakıma bu başarıların yansımasıydı.
Kulüp takımlarının yaptığı yatırımlar, federasyonun alt yapı
hamleleri, ligin kalitesinin giderek yükselmesi, Türkiye'ye
getirilen dünya çapında yabancı sporcular ve eğitimli
antrenörlerin çoğalması bir bakıma üst yapının değirmenine
su taşımıştı. Ama bütün bunları doğru ve akılcı bir
planlamayla organizasyona dönüştürmek de
işin önemli parçasıydı.
İşte çarkın önemli dişlilerinden ikisiyle; Tekerlekli Sandalye
Basketbol Milli Takımı Coach'u Mehmet Önüt ve menajer
Ziya Nur Sezen'le yapılan ve yapılması planlanan çalışmaları
konuştuk. Önüt ve Sezen, Londra öncesi neler yaşandığını,
Paralimpik Oyunları'nda neler yapılabileceğini ve sonrası için
ne planladıklarını anlattılar. Son olarak da sözü Türkiye
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Ali Duran
Karakaya'ya bıraktık. Hepsinin verdiği mesajlar netti.
Mutluydular, umutluydular ve başarmış olmanın verdiği hazzı
yaşıyorlardı. Ama işleri bitmemişti. Her şey yeni başlıyordu.
Oyunlara gitmek kadar orada ülkemizi en iyi şekilde temsil
etmek de önemliydi. Bu konuda da iddialıydılar. Çünkü
bugüne kadar yapmışlardı. Bundan sonra da yapacakları
konusunda hiç bir tereddütleri yoktu. Tekerlekli sandalye
basketbolu dünyasında artık bir Türkiye gerçeği vardı. Bu
gerçeği tüm dünyaya haykırmak için de hazırdılar.
discussed the work that is being done and is planned to be done
with two of the teeth of the wheel; Wheelchair National
Basketball Team with Coach Mehmet Önüt and Manager Ziya
Nur Sezen. Önüt ve Sezen explained what had gone on before
London, what can be achieved at the Paralympic Games and
what they planned for the post-London period. Finally, we
listened to the Physically Handicapped Sports Federation of
Turkey President Ali Duran Karakaya. They all relayed clear cut
messages. They were satisfied, hopeful and experienced the
pleasure of having succeeded. Their jobs are not done, however.
Everything is just starting. Representing our country at the games
is just as important as going to the games. They are ambitious in
this area as well. They had made it up to date. They have no
doubt that they are going to make it from now on as well. There
is now the reality of Turkey in the world of wheelchair
basketball. They are ready to announce this reality to the whole
world. National Team Manager Ziya Nur Sezen was the first to
start. Reminding that handicapped sports were initiated in Turkey at
the start of the 1990's Sezen said the following:
"We are talking about a time when handicapped people were
imprisoned in their homes by their families. The spark of
handicapped sports is ignited in those years in Izmir. Later on, there
were contacts with Germany.
Söze ilk olarak Milli Takım Menajeri Ziya Nur Sezen
başladı. Türkiye'nin engelli sporuyla 1990'lı yılların
başında tanıştığını hatırlatan Sezen şunları söyledi:
"Engelli insanların aileleri tarafından evlerine
hapsedildiği bir dönemden bahsediyoruz. O yıllarda
İzmir'de engelli sporunun kıvılcımı ateşleniyor. Daha
sonra Almanya'yla temaslar oluyor. Takımlar
kuruluyor. Ligler oluşturuluyor. Engelli federasyonları
ayrıldıktan sonra da bu iş daha organize bir şekilde
sürdürüldü. Milli takım düzeyinde ise inişli çıkışlı bir
grafiğimiz oldu. Avrupa 2. Ligi için asansör takım
olmuştuk. Bir çıkıyor, bir düşüyorduk. Ancak
2005'ten sonra başarılar gelmeye başladı. 2008'de
Genç Milli Takım’ın, 2009'da da A Milli Takım'ın
Avrupa ikincilikleri ateşleyici bir unsur oldu. Bugün
dünyada aranılan, özel turnuvalar için davet alan bir
ülke haline geldik. Tabii bunda yapılan yatırımların
ve ülkemizde giderek yükselen engelli bilincinin
önemli rolü var. Ayrıca Türkiye'nin taşıdığı
potansiyeli de unutmamak gerekir. Dünya
ortalamasına bakıldığında engellinin toplam nüfusa
oranı yüzde birdir. Bu rakam bizde yüzde 10
civarındadır. Yaklaşık 8.5 milyon engelli insanımız
var. Bu, çok yüksek bir sayı. Engellilerin spor
alanlarına çekilmeleri konusunda artan çalışmalar
sonucu ortaya önemli bir potansiyel çıktı. Üstelik
Avrupa'nın en genç engelli nüfusuna sahip
olduğumuzu da söyleyebiliriz. Bütün bunları bir
araya getirdiğinizde milli takımların kaynağı
kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bizim yapmamız
gereken doğru bir organizasyon şeması oluşturmak."
Teams are established. Leagues are created. After the handicapped
federations were separated, this business was maintained in a
more organized manner. We had ups and downs at the national
team level. We had become the elevator team for the European
2nd League. We rose up, we dropped down. However, after 2005
successes started to come. In 2008 our Juniors National Team,
and in 2009 our A National Team won second place in Europe to
ignite this sport. Today, we have become a nation that is sought
after in the world, receiving invitations for private tournaments.
Naturally, the investments made and the rising awareness of the
handicapped in our country have a major role here. In addition,
we mustn’t overlook the potential Turkey carries. When the world
average is looked, the ratio of the handicapped to the normal
population is one percent. This figure in our country is around 10
percent. We have approximately 8.5 million handicapped
citizens. This is a very high figure. As a result of the increasing
work for the handicapped to be drawn to sports fields, a
significant potential came out. We can also say that we have the
youngest handicapped population in Europe. When we bring all
these together, the source of the national teams appears on its
own. What we need to do is to create a proper organization
chart." Coach Mehmet Önüt interjected here and said, "The fact
that the number of our handicapped being so high unfortunately
can be regarded as an opportunity for handicapped sports in our
country. Naturally, we do not wish for that. Unfortunately, this is a
reality of our country. This situation is a major factor in the
momentum gained by Turkey in handicapped sports". In addition
to the handicapped gradually flowing into this venue, Önüt
stressed that our major teams such as Galatasaray and Beşiktaş
opening branches has a tremendous share in the success of the
national team and he said, "Beşiktaş has been an important source
for the national team for years. The world class players brought in
by Galatasaray also have a big impact on Turkish athletes. The
fact that the competition in the league is high, that breakneck
struggles take place are all factors that are for the benefit of the
national team". Emphasizing that the point arrived in wheelchair
basketball is not a surprise for him, Önüt went on to say: "For the
past 5-6 years, the government, private sector, NGO’s and the
media have all gotten involved. Following the movement of all of
society’s dynamics, back to back successes were achieved. After
proving our strength in arenas of Europe and the World, it is time
for the Paralympic Games. To me this is like a snowball rolling to
transform into an avalanche. We are developing new projects so
successes can be permanent. We are making especially serious
investments into the infrastructure. From now on, Turkish
wheelchair basketball will not just be limited to London."
PARALİMPİK TÜRKİYE 47
Burada söze coach Mehmet Önüt girdi
ve "Maalesef engelli sayımızın bu kadar
yüksek olması, ülkemizdeki engelli
sporları için bir şans olarak görülebilir.
Bunu biz elbette temenni etmiyoruz. Ama
ne yazık ki ülkemizin bir gerçeği... Bu
durum da, Türkiye'de engelli sporunun
giderek ivme kazanmasında önemli bir
faktör" dedi. Engellilerin yavaş yavaş bu
mecraya akmasının yanı sıra Galatasaray
ve Beşiktaş gibi büyük kulüplerimizin
şube açmalarının da milli takımın
başarısında önemli bir paya sahip
olduğunun altını çizen Önüt, "Beşiktaş
zaten yıllardır milli takıma önemli bir
kaynak teşkil ediyor. Galatasaray'ın
getirdiği dünya çapındaki oyuncuların da
Türk sporcular üzerinde önemli etkisi var.
Ligdeki rekabetin yüksek oluşu, kıran
kırana mücadeleler hep milli takım lehine
olan faktörler" diye konuştu.
Tekerlekli sandalye basketbolunda
gelinen noktanın kendileri için sürpriz
olmadığının altını çizen Önüt sözlerini
şöyle sürdürdü:
"Son 5-6 yıl içinde devlet, özel sektör,
sivil toplum kuruluşları ve medya bu işe
el attı. Toplumun tüm dinamiklerinin
harekete geçmesi sonucu arka arkaya
başarılar geldi. Avrupa ve Dünya arenalarında gücümüzü
kanıtladıktan sonra sıra Paralimpik Oyunları’nda. Ben bunu
bir kartopunun yuvarlanarak çığa dönüşmesine
benzetiyorum. Başarıların kalıcı olabilmesi için yeni projeler
geliştiriyoruz. özellikle alt yapıya ciddi yatırımlar yapıyoruz.
Bundan sonra Türk tekerlekli sandalye basketbolu sadece
Londra ile sınırlı kalmayacak."
Londra'ya uzanan süreçte bir takım sorunlar ve iniş-çıkışlar
da yaşadıklarını ifade eden Mehmet Önüt, "Öncelikle bizim
sporumuz malzeme açısından pahalı bir spor. Bir tekerlekli
sandalyenin fiyatı ikinci el otomobil fiyatı kadarMalzemeyi
Indicating that there have been some problems and ups and downs
during the period extending to London Mehmet Önüt also said,
"First of all, our sport is expensive in terms of equipment. The price
of a wheelchair is almost at the level of a second hand car.
Acquiring the equipment, raising the athletes to use it, taking the
athletes to and from the sports gyms requires serious costs.
Therefore, we need the support of the government and local
administrations. In addition, rehabilitation centers must support to
institutions involved in the sport. This way, we can maintain our
international successes". We steered the conversation to our
chances in London. Both Önüt, and Sezen gave hopeful messages.
They both referred to the successes of our clubs and said that our
National Team would follow the same path. Indicating that even
PARALİMPİK TÜRKİYE 48
temin etmek, bunu kullanacak sporcuyu
yetiştirmek, sporcuları spor salonlarına
götürüp getirmek ciddi maliyetler
gerektiriyor. Bu nedenle devletin ve yerel
yönetimlerin desteğine ihtiyacımız
oluyor. Ayrıca rehabilitasyon
merkezlerinin de spor yapan kurumlara
destek vermesi gerekiyor. Ki, biz de
uluslararası arenada başarılarımıza
devam edelim" ifadelerini kullandı.
Sözü Londra'daki şansımıza getirdik.
Gerek Önüt, gerekse Sezen umutlu
mesajlar verdiler. Her ikisi de
kulüplerimizin başarılarından söz etti ve
Milli Takımımızın da aynı yoldan
gideceğini söylediler. Paralimpik
Oyunları'na katılmanın bile başlı başına
bir önemli bir aşama olduğunu kaydeden
Önüt ve Sezen sözlerini şöyle
noktalıdılar: "Londra'da bir derece elde
edersek kimse şaşırmasın. Bundan böyle
yoğun bir hazırlık dönemi geçireceğiz.
Bu branşta ekol olmuş ülkelerle ikili
temaslarda bulunacağız. Almanya ve
İtalya bizi davet etmişti, biz de onları
davet edeceğiz. Haziran ayında İtalya'da
özel bir turnuva olacak. Avustralya, ABD
ve Kanada gibi önemli ülkeler de bu
turnuvada yer alacak. Bir nevi mini
Paralimpik Oyunları olacak. herkesin şunu anlamasını
istiyoruz. Türkiye artık aranılan, davet alan bir ülke haline
geldi. Devletin ve kamuoyunun da tekerlekli sandalye
basketboluna bu şekilde yaklaşmasını istiyoruz. Kimseden
sporcuları pohpohlamasını, sırtlarını sıvazlamasını
istemiyoruz. Maddi-manevi desteklerini esirgemesinler,
sporcularımızın mücadelelerine alkış tutsunlar yeter. Bizim
sporcularımız engelleriyle dalga geçecek kadar kendileriyle
barışıklar. Devletimiz ve yerel yönetimlerden beklediğimiz
de salonların, ulaşım araçlarının ve cadde, trafik düzeninin
engellilere göre tadil edilmesidir."
participating in the Paralympic Games is a major achievement,
Önüt ve Sezen finished as follows: "Don’t let anyone get surprised if
we manage a place in London. We shall have an intense period of
preparation starting now. We will make bilateral contacts with
countries that became a school in this branch. Germany and Italy
had invited us; we will invite them back in return. There will be a
special tournament in Italy during June. Major countries such as
Australia, USA and Canadawill take place in this tournament. It will
be a kind of mini Paralympic Games. We want everyone to
understand this. Turkey has now become a sought after country.
We want the government and the public opinion to approach
wheelchair basketball as such. We do not want anyone to spoil the
athletes or stroke their backs.
Mehmet Önüt ve Ziya Nur Sezen'in açıklamalarının
ardından son olarak sözü tekerlekli sandalye basketboluna
büyük emeği geçen Federasyon Asbaşkanı Ali Duran
Karakaya'ya bırakıyoruz. Karakaya da Önüt ve Sezen gibi
gururlu, umutlu, iddialı. 1999 Marmara Depreminde
hayatını kaybeden Alman eğitmen, spor adamı Dr.Hans
Joschim Trawinski'nin vefat etmeden önce kendisine Türkiye
ile Avrupa arasında 20 yıl olduğunu söylediğini hatırlatan
Karakaya da şöyle konuşuyor: "Biz 10 yıllık sürede bu
mesafeyi kapattık. İlk kez 2009 yılında Avrupa
All we want is everyone’s material-spiritual support, applause
for the efforts of our athletes. Our players are so at peace with
themselves that they can poke fun at their disabilities. Our
expectation from our government and local administrations is
for halls, transportation vehicles, street and traffic layouts to be
altered to suit the handicapped." Following the declarations of
Mehmet Önüt and Ziya Nur Sezen, we turn to Vice President of
the Federation Ali Duran Karakaya who spent an incredible
amount of effort towards wheelchair basketball. Karakaya is
also proud, hopeful and ambitious just like Önüt and Sezen.
Reminding that German instructor, sports personality Dr.Hans
Joschim Trawinski, who died during the 1999 Marmara
Earthquake told him that there were 20 years between Turkey
Şampiyonası’nda kendimizi gösterdik. 2011'de de
Paralimpik Oyunları'na katılma hakkını elde ettik. Bu
konuda hızımız o kadar yüksek ki, bir benzetme yapmak
gerekirse, sıfırdan 100'e sekiz saniyede çıktık. Avrupa'nın en
genç milli takımına sahibiz. Şimdi de Yıldız Genç Milli
Takımı oluşturacağız. Spor yapmak isteyen aileleri
yönlendiriyoruz. Türkiye'de artık engelli sporuna karşı olan
algı önemli ölçüde değişti. Bunda federasyonumuzun yaptığı
çalışmaların büyük rolü oldu. Yapılanların meyvesini
Paralimpik Oyunları'nda toplayacağımıza inanıyorum."
and Europe, Karakaya mentioned the following: "We have
closed this gap within this 10 year period. We proved ourselves
for the first time in 2009 at the European Championship. In
2011 we obtained the right to participate in the Paralympic
Games. We are so fast in this, that to make a comparison, it is
like we go from zero to 100 in eight seconds. We have the
youngest national team in Europe. Now we are going to create
a Juniors National Team. We are providing direction to families
who wish to be involved in sports. The perception towards
handicapped sports in Turkey has considerably changed. The
work our federation performed had a major role in this. I
believe that we will pick the fruits of our labor at the
Paralympic Games."
PARALİMPİK TÜRKİYE 49
FUTSALDA DA LONDRA’DAYIZ
WE’RE IN LONDON IN FOOTSALL TOO
D
aha önce 2012 Londra Paralimpik Oyunları’na
katılmayı garantileyen Bedensel Engelliler Tekerlekli
Sandalye Basketbol Milli Takımı ve Görme
Eengelliler Goalball Milli Takımı’ndan sonra Görme
Engelliler B1 Futsal Milli Takımı da oyunlara katılma hakkı
elde etti. Türkiyei 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda
futsal branşında 10 sporcu ile boy gösterecek.
Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Abdullah
Çetin, Londra öncesi ilklere imza atmanın mutluluğunu
yaşadığını belirterek, “Goalball Milli Takımımızdan sonra B1
Futsal Milli Takımımız da Cumhuriyet tarihimizde bir ilke imza
atarak 2012 Londra Paralimpik Oyunları’na katılım kotası
kazanmış durumda. Şu ana kadar federasyon olarak Paralimpik
Oyunları’na 26 sporcu ile katılmaya hak kazandık. Bizlerden
10-15 yıl önce bu spor branşlarında faaliyet gösteren ülkeleri
şimdi geride bırakmış durfumdayız. Sporcu, teknik ekip,
yönetim ve kulüp dayanışmasından gelen bu başarının haklı
gururunu inşallah 2012 Londra Paralimpik Oyunları’nda hep
birlikte yaşayacağız. Sporcularımızın ülkemizi en iyi şekilde
temsil edeceğinden kuşkum yok. Başta Gençlik ve Spor Bakanı
Suat Kılıç olmak üzere Spor Genel Müdürümüz Mehmet
Baykan, sporcularımıza, teknik ekiplerimize ve sporcularımızı
yetiştiren kulüplerimize desteklerinden dolayı şükranlarımı
sunuyorum” dedi.
After the Physically Handicapped
Wheelchair Basketball National
Team and Blind Goalball National
Team guaranteeing participation to
the 2012 London Paralympic
Games, the Blind B1 Footsall
National Team also qualified to the
games. Turkey will be represented at
the 2012 London Paralympic Games
in the footsall branch with 10
players. Sport Federation for the
Blind of Turkey President Abdullah
Çetin indicated he is very happy to
have initiated many first time
occasions before London and said,
“After our Goalball National Team,
our B1 Footsall National Team has
achieved a first in the history of our
Republic by qualifying for the 2012
London Paralympic Games. As a
federation we have qualified 26
athletes into the Paralympic Games
until now. We have left behind
nations that were active in these
sports branches 10-15 years before
we did. We will all hopefully
experience the justified pride of this
success originating from the
solidarity of athletes, technical team
and clubs at the 2012 London
Paralympic Games. I have no doubt
that our athletes will represent our
country in the best manner. I would
like to thank primarily the Minister
of Youth and Sports Suat Kılıç for his
support, followed by our Sports
General Director Mehmet Baykan,
our athletes, technical teams and
our clubs who train our athletes due
to their support”.
PARALİMPİK TÜRKİYE 51
LONDRA 2012’NİN MASKOTLARI
‘WENLOCK’ & ‘MANDEWİLL’
LONDON 2012 MASCOTS ‘WENLOCK’ & ‘MANDEVILLE’
L
ondra 2012 Olimpiyat Oyunları ve Paralimpik
Oyunları Londra Organizasyon Komitesi
(LOCOG) Olimpiyat maskotu
‘Wenlock’ve Paralimpik Oyunları
maskotu ‘Mandeville’i kamuoyuna
tanıttı.
‘Wenlock’ ve ‘Mandevill’ Londra’da
bir tasarım ajansı olan ‘Iris’ in gençlik,
aile ve sanayi uzmanlarını kapsayan
geniş kitleler üzerinde yaptığı yoğun
araştırma çalışmaları neticesinde
tasarlanıp, Olimpiyat Stadyumu
inşaatından kalan taşıyıcı kirişlerden
yaratıldı. Çocuk kitapları ile ünlü İngiliz
yazar Michael Morpurgo’ nun hikâyesine
dayanarak oluşturulan animasyon filminde
maskotların nasıl yaratıldığı, duruma göre
çevrelerine nasıl uyum sağladıkları
gösteriliyor. ‘Wenlock’ ve ‘Mandeville’
şimdi ayrı ayrı seyahatlere çıkacaklar.
Bu seyahatlerde zorlu yolları aşarak
insanlarla tanışacaklar ve tanıştıkları
insanları Londra 2012 Olimpiyat ve
Paralimpik Oyunları’na
yönlendirecekler.
‘Wenlock’ ismi, modern Olimpiyat
Oyunları hareketini Shropshire kasabasında
‘Wenlock Oyunları’ adı altında başlatan Baron
Pierre de Coubertin’den ilham alınarak bulundu.
‘Mandeville’ isminde ise Buckinghamshire’daki Stoke
The London 2012 Olympic Games and Paralympic Games London
Organization Committee (LOCOG) introduced the Olympic
mascot ‘Wenlock’ and mascot of the Paralympic Games to the
public opinion. ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ were designed by a
designed agency in called ‘Iris’ in London, as a result of long and
arduous research studies performed on youth, families and
industrial experts, and were built by using the carrier beams left
over from the construction of the Olympic Stadium. In the cartoon
created based on British children’s book author Michael
Morpurgo’s story, it is depicted how the mascots are created and
how they adapt to their surroundings depending on the situation.
‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ will now go their separate ways
embarking on their journeys. They will encounter challenges on
their tough pathways, meet people and direct the people they meet
to the London 2012 Olympic and Paralympic Games. The name
‘Wenlock’ was inspired by Baron Pierre de Coubertin who initiated
PARALİMPİK TÜRKİYE 52
Mandeville Hastanesi’nden esinlenildi. 1940 yılında Dr.
Ludwig Guttmann, Stoke Mandeville Hastanesi’ne geldi
ve hastalıklarla mücadele eden gazileri hayata
bağlamak amacıyla onların Paralimpik Hareket’in
başlangıcı olarak kabul edilen Mandeville
Oyunları’na spor yaparak katılmalarını sağlamaya
çalıştı.
Maskotları çocuklar için yarattıklarını belirten
LOCOG yöneticisi Sebastian Coe, “Bu maskotlarla
gençlere gurur kaynağımız olan Olimpiyat ve
Paralimpik Oyunları tarihimizi daha iyi
aktaracağımıza inanıyorum. ‘Wenlock’ ve
‘Mandeville’ gençleri sporun değerlerine
yönlendirirken, onların başarabileceklerinin en iyisi
olabilmeleri için gayret göstermelerini
sağlayacaktır” dedi.
‘Wenlock’ ve ‘Mandeville’ in
yolculuklarındaki bir sonraki durağın tespiti için
Birleşik Krallık (UK) genelinde okullararası bir
yarışma düzenlendi.
‘Wenlock’ ve ‘Mandeville’, Londra’nın
ikonik siyah taksilerinden esinlenilerek
tasarlandı. Başlarındaki sarı ışıklar dahil
benzersiz tasarım özelliklerine sahipler.
‘Wenlock’, Olimpiyat halkaları renklerinde
dostluk bandı, ‘Mandeville’ ise kendi kişisel
en iyi zamanını izleyip gözlemleyebilmek
için bir süreölçer takıyor. Maskotların kamera
görevi gören tek gözleri tanışıkları insanları, gittikleri
yerleri, denedikleri sporların görüntülerini kaydedecek.
the modern Olympic Games movement at the township of
Shropshire under the name of the ‘Wenlock Games’. The Stoke
Mandeville Hospital in Buckinghamshire inspired the name of
‘Mandeville’. In 1940 Dr. Ludwig Guttmann arrived at the Stoke
Mandeville Hospital and tried to ensure the participation of
veterans of World War II in the Mandeville Games, regarded as the
start of the Paralympic Games in order to link them back to life by
keeping active in sports. Indicating that they created the mascots
for children, LOCOG administrator Sebastian Coe said, “I believe
that through these mascots, we will be able to tell the youth the
history of the Olympic and Paralympic Games, which is our source
of pride. While ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ orient youth on the
values of sports, they will ensure that they make efforts to be the
best of what they can achieve”. An interscholastic contest was
organized throughout the United Kingdom in order to determine
the next stop in the travels of ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’.
Maskotlar, Londra 2012 ‘Get-Set’ eğitim
programının kilit parçası özelliğine sahip.
‘Wenlock’ ve ‘Mandevill’ in yolculukları
ilerledikçe öğrenciler Olimpik ve Paralimpik
değerleri nasıl öğrendiğini takip etme imkânı
bulacak. Yıl içinde topluma Olimpik ve
Paralimpik maskotların kendi versiyonlarını
yaratma şansı sunulacak. Önümüzdeki 2,5 yıl
boyunca da spor adamları, ünlü kişiler ve
İngiliz halkının esin kaynağı olduğu ve
yarattığı değişik versiyonların oyuncakları ve
koleksiyonları satışa sunulacak.
Maskotlar adına kurulan
http://www.london2012.com/mascots
linkinden ulaşılan twitter ve facebook
hesapları ile topluma maskotların yolculuğunu
takip etme onlarla interaktif iletişime geçme
imkanı sunuldu. Maskotların lansmanını
kutlamak amacı ile online markette sınırlı
sayıda t-shirt ve rozet satışı başlatıldı.
LOCOG, işitme engelli insanların ulusal işaret
diline uygun bir biçimde ‘Wenlock’ ve
‘Mandevill’ in hareketlerini
değiştirebilmelerini sağlamayı amaçlıyor.
Uluslararası Paralimpik Komitesi (IPC
)Başkanı Sir Philip Craven, Londra 2012
Paralimpik Oyunları maskotunu çok
beğendiğini ve anlamlı bulduğunu belirterek,
“Bu eşsiz maskotun seçimi nedeniyle Londra
2012 organizasyon komitesini tebrik
ediyorum. İki yıllık yolculuk boyunca,
‘Mandevill’ ‘Paralimpik Hareket’i insanlara
anlatacak, Paralimpik atletlerin başarıları ile
insanlara ilham kaynağı olacaktır.
‘Mandevill’in tüm dünya çocukları tarafından
çok sevileceğine eminim” dedi.
‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ were designed through inspiration from
the iconic black cabs of London. Including the yellow lights at their
tops, they possess unique design features. ‘Wenlock’ wears a
friendship band in the colors of the Olympic rings, whereas
‘Mandeville’ wears a timepiece in order to monitor and observe the
best times. The one eye of the mascots that serves as a camera will
record images of the people they meet, places they visit and the
sports they try out. The mascots are the key parts of the London
2012 ‘Get-Set’ educational program. As the trip of ‘Wenlock’ and
‘Mandeville’ advances, students will be able to follow how Olympic
and Paralympic values are learned. Within the year, the society will
be offered the chance to create their own versions of the Olympic
and Paralympic mascots. During the coming 2.5 years, toys and
collections of the various versions inspired and created by sports
personalities, famous people and they will be offered for sale to the
British public. The public is presented the possibility of monitoring
the journey of the mascots and to get into interactive
communications with them through the twitter and facebook
accounts accessed through the www.london2012.com/mascots link
created in the name of the mascots. The sale of a limited number of
t-shirts and pins were initiated within the online market in order to
celebrate the launch of the mascots. LOCOG intends to ensure that
the change in motion of ‘Wenlock’ and ‘Mandeville’ is suitable to
the national sign language. International Paralympic Committee (IPC
) President Sir Philip Craven indicates that he finds the London 2012
Paralympic Games mascot very much and finds it meaningful and
said, “I would like to congratulate the London 2012 organization
committee due to the selection of this unique mascot. For two years
during its voyage, ‘Mandeville’ will explain the ‘Paralympic
Movement’ to people; he will be a source of inspiration to people
through the successes of Paralympic athletes. I am sure that
‘Mandeville’ will be liked by all the children in the world”.
PARALİMPİK TÜRKİYE 53
TÜRKİYE BEDENSEL ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU BAŞKANI MUSTAFA GÜLPINAR:
B
iz bir dernek veya vakıf değiliz, öncelikle bu
bilinmeli… Sponsor arıyoruz ve devletin parçası
olduğumuz anlaşılmadığında zorluk yaşıyoruz.
Avrupa'nın en büyük deplasmanlı basketbol ligini
düzenliyoruz ama ülkemizde 3.5 milyon engelli
vatandaşın içinde 3500 lisanslı sporcumuz var.
Londra 2012 Paralimpik Oyunları'nda başarı
hedefleyen bir ülke olarak bu sayı oldukça yetersiz.
Futbolda dünya üçüncüsüyüz, bilek güreşinde
birinciyiz. Oturarak voleybolda yeni yeni gelişiyoruz.
Keza atletizmde de öyle ama bu branşta Paralimpik Oyunlar’a
sporcu götüreceğiz. Yüzme de iddialı olduğumuz kulvarlardan
biri ve bunda önemli başarılarımız var. İki kolu olmayan bir
kardeşimiz kelebek stilde Avrupa şampiyonu oldu. Yeni bir
It must first be known that we are not a society or foundation…
We are searching for sponsors and we are challenged when it is
not realized that we are part of the government. We are
organizing the largest on-the-road basketball league of Europe but
we have 3500 licensed players from among the 3.5 million
handicapped citizens in our country. This figure is quite
insufficient for a country that is aiming for success at the London
2012 Paralympic Games. We are number three in the world in
football; we are in first place in arm wrestling. We are newly
improving in sitting volleyball. The same is true for track & field
but we will take athletes to the Paralympic Games in this branch.
Swimming is one of the areas where we are ambitious and we
have major achievements here. Our swimmer with both arms
PARALİMPİK TÜRKİYE 54
mucizeyi Londra Paralimpik Oyunları’nda
gerçekleştirmek tek hedefimiz. Altı sporcumuz kesin
olarak oyunlara katılma hakkı elde etti. 41 sporcumuz
da kota aldı. Bu rakam Türk spor tarihinde bir ilk…
Başarımızı madalyalarla süslemek istiyoruz. Tüm
sporcularımız ve hocalarımıza güveniyoruz. Masa
tenisi takımımız ‘wild card’ hakkından yararlanırsa
Londra’da yer alacak temsilcimiz yediye çıkacak.
Paralimpik Oyunlar’a doğru şekilde
hazırlanabilmemiz için salonlara ihtiyacımız var. Bu
konuda yaşadığımız sıkıntının çözümlenmesi gerek. Buradan
engelli çocukları olan ailelere de seslenmek istiyorum. Kimse
engelli çocuğunu evde saklamasın. Bizim federasyonumuz bu
çocuklar için ve herkese kapımız açık…
missing was European champion in the butterfly. Our sole
objective is to realize a new miracle in the London Paralympic
Games. Six of our athletes definitely qualified for the games. 41 of
our athletes received quotas. This figure is a first in Turkish sports
history… We want to decorate our success with medals. We trust
all our athletes and coaches to succeed. If our table tennis team
takes advantage of the ‘wild card’ pick, the number of our
representatives in London will increase to seven. We need halls in
order to properly prepare for the Paralympic Games. The
frustration in this area needs to be solved. I also want to call on
families who have handicapped children. Do not let anyone hide
their handicapped children at home. Our federation is for these
children and our door is open to everyone…
GÖRME ENGELLİLER SPOR FEDERASYONU BAŞKANI ABDULLAH ÇETİN:
S
por faaliyetleri açısından 2012'de altın yılımızı
yaşıyoruz. Çok başarılı bir dönem geçiriyoruz.
Çıtayı yükselttik, hedeflerimiz büyük…
Önümüzde Londra Paralimpik Oyunları var.
İnanıyorum ki Londra'ya gidecek her sporcumuz
elinden gelen mücadeleyi ortaya koyacak. Türkiye
görme engelliler sporunda kendini tüm dünyaya
kanıtlamış durumda... Federasyonumuzun son
yıllarda ev sahipliği yaptığı müsabakalarda milli
takımlarımızın aldığı önemli başarılar ve
organizasyonların düzenli bir şekilde gerçekleşmesi,
Paralimpik Oyunlar gibi üst düzey organizasyonların da
ülkemizde en iyi şekilde yapılabileceğinin göstergesidir.
Görme Engelliler B1 Futsal Milli Takımımız Londra Paralimpik
We are having our golden year in 2012 as far as sportive
activities. We are having a very successful period. We raised
the bar, our targets are large… We are facing the London
Paralympic Games. I believe that all the athletes who go to
London will do the best they can. Turkey has proven itself to
the rest of the world in the sports for the blind... Major
successes achieved by our national team and the fact that the
events were held in a successful manner during the
competitions that our federation hosted in recent years are
indications that top level events such as the Paralympic Games
will be held in the best way in our country as well. Our B1
Footsall Blind National Team qualified for the London
Paralympic Games. With this success our athletes had a first in
Oyunları'na katılma hakkı kazandı. Sporcularımız bu
başarıyla görme engelliler sporunda Türkiye’ye bir
ilki yaşattılar. Daha önce de yine Goalball Milli
Takımımız 2012 Londra vizesi alarak bunu başaran
ilk takım olmuştu. İlklere imza atayı sürdürüyoruz.
Bu spor dallarında bizden 10-15 yıl daha fazla
tecrübesi olan ülkeleri şimdi geride bırakmış
bulunmaktayız. Sporcu, teknik ekip, yönetim ve
kulüp dayanışmasından gelen bu başarının haklı
gururunu 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda da
yaşayacak ve yaşatacağız. B1 Futsal Milli Takımımızın aldığı
on kişilik kotayla, 2012 Londra Paralimpik Oyunları'nda
Türkiye'yi temsil edecek sporcu sayısı 64'e yükseldi. Bu ülke
engelliler sporu açısından önemli bir gelişmedir.
Turkey in sports for the blind. Previously our Goalball
National Team had qualified for 2012 London and had
become the first team to succeed in this. We continue to
achieve firsts. We have now left behind countries with 10-15
years more experience than we have in these sports branches.
We will live and let others experience the justified pride of this
success based on the solidarity of athletes, technical team,
management and clubs during the 2012 London Paralympic
Games. With the 10 player quota achieved by our B1 Footsall
National Team, the number of athletes to represent Turkey
during the 2012 London Paralympic Games went up to 64.
This is an important development for the national
handicapped sports.
PARALİMPİK TÜRKİYE 55
ÖZEL SPORCULAR SPOR FEDERASYONU BAŞKANI GÜRDAL GÜMÜŞ:
Y
aptığımız araştırmalara göre Türkiye’de 100130 bin civarında zihinsel engelli birey var.
Bizim ulaşabildiğimiz kesim ise sadece 10 binli
rakamlar civarında... Zihinsel engelli ve otistik
çocuklar sporla rehabilite edilebiliyor. Spor zihinsel
engellilerin hayatını fazlasıyla olumlu yönde
değiştiriyor. Gerek kendilerine, gerekse ailelerine çok
ciddi anlamda katkı sağlıyor. Bu genel bilgilendirme
sonrası olayın performans bazındaki
değerlendirmesine gelecek olursak; sporcularımızın
derecelerindeki artışlar bizi fazlasıyla memnun ediyor. Zaman
geçtikçe daha da iyi olacaklar. Biz federasyon olarak her
According to the research we conducted there are approximately
100-130 thousand mentally handicapped individuals in Turkey. We
are only reaching about 10 thousand of these... It is possible to
rehabilitate mentally handicapped and autistic children through
sports. Sports change the lives of the mentally handicapped greatly.
It provides major contributions both to themselves and their
families. Following this general introduction, when it comes to the
performance based assessment of the issue; the increase in the
placements of our athletes are satisfying us greatly. They will be
better as time goes on. As a federation, we want to have our voice
PARALİMPİK TÜRKİYE 56
branşta sesimizi duyurmak istiyoruz. Bunun için de tüm
branşlarda sporcularımızın şampiyonalara en iyi şekilde
hazırlanmaları için uğraşıyoruz. Down Sendromlular
Avrupa Atletizm Şampiyonası’na ilk kez katılan
sporcularımız, yarı final ve final müsabakalarına
katılarak önemli bir başarıya imza atmanın yanı sıra
performansları ile gelecekte neleri başarabileceklerinin
de sinyalini verdiler. Federasyonumuz şu an 14 dalda
faaliyet gösteriyor. Özel çocuklarımız, 'atletizmde,
yüzmede biz de varız' diyor. Bundan sonraki süreçte de
var olmaya devam edecekler... Yeter ki bizler onlara gerekli
desteği ve olanakları sunabilelim…
heard in every branch. For this reason we are toiling for our athletes
to prepare in the best manner in all branches. Our athletes
participating for the first time to the Down Syndrome European
Track & Field Championship achieved a major success by entering
semi final and final competitions as well as signaling their future
success with their performance. Our federation is currently active in
14 branches. Our special children are saying, 'we are present in
track & field, in swimming'. They will continue to be present in the
coming times... Just so we can offer them the required support and
capacity…
O GÜN!
THAT DAY!
FAİK GÜRSES
12 yıl öncesine gideceğim… CNN Türk’te
çalışıyorum, o zamanlar Spor Manşet
programı var… Konuğumuz Yavuz Kocaömer
ile yayına girmeden tanışıyorum… Babası,
ağabeyi, ailesi; bir çırpıda bir dram anlatıyor,
anlatırken kararlı cümleler kuruyor... Yaşam
biçimini değiştirirken neler yaptığını,
yapacağını; engelli insanlara hayatını
adadığını öğreniyorum. O anda, o kısacık süre
içinde Yavuz Kocaömer koca bir 'Adam'
olarak gözümde böylesine irileşiyor. Engelli
kimdir, nedir, nasıl yaşar, ne yer ne içer, nasıl
çalışırı gözümün önüne getiriyorum. Yurt
genelinde, Avrupa’da, Dünya’daki engelliler
gözümün önüne geliyor… Yavuz Kocaömer'in
hangi hayata hizmet ettiğini daha iyi anlamaya
başlıyorum; o dakikada, o en kısa sürede...
Benim davaya bakış açımın değiştiği andır o
gün. Tarihini hatırlamıyorum ama senesi
2000'di. Her yere koşuyorum engelli adına…
Ramazan Baş çağırıyor, gidiyorum… Banu
Noyan “Bir etkinlik” diyor, içinde yer
alıyorum… “Bağış kampanyası” diyorlar,
I am going to return to 12 years ago… I was
working at CNN Türk at that time, there was a
program called Sports Headlines… I meet with
our guest Yavuz Kocaömer before we go on the
air… He quickly tells of a drama involving his
father, his brother, his family, speaking in
decisive sentences... I learn what he did and
will do when changing his lifestyle, how he
dedicated his life to handicapped people. At
that moment, in that shortest period of time,
Yavuz Kocaömer is thus enlarged in my eyes as
a huge 'Man'. I envision who are the
handicapped, how do they live, what they eat
and drink, how they work. The handicapped
throughout the country, in Europe, in the world
appear in front of my eyes… I start to better
understand to which life Yavuz Kocaömer
provides services; at that moment, in that
shortest instance...That day was when my
outlook on the cause has changed. I do not
remember the date but the year was 2000. I am
running everywhere on behalf of the
İsmail Ünal’ı arıyorum… Geçenlerde "Özel
sporcular için bir slogan söyler misiniz"
dediler TV’de, kamera karşısına geçtim. O an
geldi aklıma, “Özel sporcular ne kadar güzel
ve özelsiniz Türkiye için“ dedim. "Bir kez
daha alabilir miyiz" dedi kameraman, yine
aynı şeyi söyledim. Her yere koşuyorum
anlayacağız.
Yürüyüş parkurlarını adımlarken, engelliler
için araçlarının gidebileceği patikalar
gördüğümde kendi kendime seviniyorum.
Özel sporcuların kayak şampiyonasını
izlerken kendimden geçiyorum. Her
Paralimpik Oyunlar gelip çattığında
bizimkilerin başarısı için ne diyeceğimi
kafamda tasarlıyorum. Onlar madalya
kazanınca kendimden geçiyorum. Azimlerini,
kararlılıklarını, hayata tutunuşlarını izlerken
gözlerimden yaş gelmiyor; gerçek
profesyonellerin tembelliğini hatırlayıp, bilakis
onların çalışkanlığına alkış tutuyorum. Ben ne
yapıyorum biliyor musunuz? Sadece sizin
emirlerinizi bekliyorum...
handicapped… Ramazan Baş calls me, I go…
Banu Noyan says, “One event”, I am involved in
it… They say “Donation campaign”, I call İsmail
Ünal… Recently they said "Can you say a slogan
for special athletes?" I went on camera on TV. It
came to me at that time and I said, “Special
athletes how beautiful and special you are for
Turkey“. The cameraman said, "Can we do a
retake?” I said the same thing. I am running all
over as you can see. I became elated when I see
paths that the vehicles for the handicapped can
enter when walking on trekking courses. I am up
in the air when watching the ski championship
of special athletes. At every Paralympic Games, I
am envisioning what I will say about the success
of our delegations. I become joyous when they
win medals. My eyes do not tear up when
observing their determination, decisiveness and
the way they hang on to life; I remember the
laziness of true professionals and I applaud their
hard work. You know what I am doing? I am just
awaiting your orders...
PARALİMPİK TÜRKİYE 57
PARALİMPİK OYUNLARI (2)
PARALYMPIC GAMES (2)
- Çeşitli kaynaklarda farklı açılımları olan ‘Paralimpik’
kelimesinin günümüzde kabul edilmiş gerçek anlamı ve
varsa bunun hikayesi nedir?
- Paralimpik kelimesinin günümüzde kabul görmüş olan
anlamı ‘Paralel Olimpiyatlar’dır. Her ne kadar 1948
yılında Sir Guthmann tarafından başlatılan Engelli
Olimpiyatları, 2. Dünya savaşı sonrası Dr. Guthmann’ın
kliniğinde bulunan savaş gazileri -genellikle parapleji
rahatsızlığı olanlar- ile başlattığı bu hareket 1960 Roma
Paralimpik Oyunları’yla bugünkü halini almıştır. Kısacası
sadece ‘paralize’ rahatsızlıkları olan sporcular değil, buna
ilaveten kol ve ayak ampute, Cerebral palsi (beyin felci),
polio (çocuk felci), görme engelli , diğer engelli grupları cücelik gibi- ve son olarak tekrar Paralimpik ailesine
dahil edilen zihinsel engellilerden oluşan engelli
sporcular Paralimpik Oyunları’nda yer almaktadırlar.
Tekrarlamakta fayda var; ‘Paralimpik’ kelimesi bugünkü
anlamıyla tarihçesinde bazı kaynaklarca referans gösterilse
de, paralize kelimesine atfen kullanılmamaktadır. Sıklıkla
karıştırılan bu hatalı kelime anlamının dergimizin ilk
sayısında da yaşanmış olması, o makaleyi hazırlayan
arkadaşımızın da tamamen farklı kaynaklardan aldığı
bilgilerdeki eksik değerlendirmen kaynaklanmıştır. Bu
sorunun yanıtı komitemizin resmi web sayfasında (www.
tmpk.org.tr) tüm açıklığı ile mevcuttur.
- Paralimpik Yaz ve Kış Oyunları bugüne dek hangi
kentlerde düzenlendi? Bu organizasyonlara iştirak eden
ülke ve sporcu sayıları hakkında bilgi verebilir misiniz?
- Bu sorunun yanıtını bir tablo ile yanıtlamak detaylarıyla
sanırım daha uygun olacaktır.
YAZ OYUNLARI
YIL
1952
1960
1964
1968
1972
1976
1980
1984
1988
1992
1996
2000
2004
2008
2012
ŞEHİR
Stoke Mandeville
Roma, Italya
Tokyo, Japonya
Tel Aviv, Israil
Heidelberg, Almanya
Toronto, Kanada
Arnhem, Hollanda
Stoke Mandeville,
Büyük Britanya &
New York, USA
KATILAN ÜLKE SAYISI
2
23
21
29
43
38
42
41 (UK)
45 (USA)
Seoul, Kore
61
Barcelona, İspanya
82
Atlanta, USA
103
Sydney, Avsutralya
122
Atina, Yunanistan
136
Pekin, Çin
150*
London, Büyük Britanya
KATILAN SPORCU SAYISI
130
400
375
750
984
1657
1973
1100 (UK)
1800 (USA)
3013
3021
3195
3843
3806
4000*
KIŞ OYUNLARI
Yıl
1976
1980
1984
1988
1992
1994
1998
2002
2006
2010
2014
ŞEHİR
Örnsköldsvik, İsveç
Geilo, Norveç
Innsbruck, Avusturya
Innsbruck, Avusturya
Tignes-Albertville, Fransa
Lillehammer, Norveç
Nagano, Japonya
Salt Lake City, USA
Torino, Italya
Vancouver, Kanada
Sochi, Rusya
PARALİMPİK TÜRKİYE 60
KATILAN ÜLKE SAYISI
17
18
21
22
24
31
32
36
39
45*
KATILAN SPORCU SAYISI
250 +
350
457
397
475
492
571
416
477
650*
- Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ne
zaman kuruldu?
- Türkiye’de Ulusal Paralimpik Komitesi
2002 yılında kurulmuş ve aynı yıl Uluslararası
Paralimpik Komitesi’nin (IPC) üyesi olmuştur.
- Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin
mevcut yönetim kurulu hangi isimlerden
oluşuyor?
- Ahmet Yavuz Kocaömer (Başkan), Mehmet
Baykan (Spor Genel Müdürü - Doğal Üye),
Ahmet Hüsnü Güreli (Başkan Yardımcısı),
Ahmet Ali Ağaoğlu (Başkan Yardımcısı),
Demirhan Şerefhan (Başkan Yardımcısı) ,
İbrahim Gümüşdal (Genel Sekreter), Nurettin
Konar (Genel Sekreter Yardımcısı), Berrin
Altınöz (Genel Sekreter Yardımcısı), Kazım Ali
Kiremitçioğlu (Sayman Üye), Şenes Erzik
(Üye), Abdullah Güven (Üye), Alpaslan Baki
Ertekin (Üye), Mustafa Veysel Gülpınar (Üye),
Abdullah Çetin (Üye), Gürdal Gümüş (Üye)
Yedek Üyeler: Ümit Deniz Kurt, Murat
Mazhar Ağca, Meral Canlı, Gizem Girişmen,
Ali Bahadır, Uğur Becerikli
- Uluslararası Paralimpik Komitesi çatısı
altında yer alan engellilerle bağlantılı diğer
uluslararası kuruluşlar hangileridir?
- Uluslararası Paralimpik Komitesi
‘International Paralympic Committee’ ( IPC )
22 Eylül 1989 tarihinde kurulmuştur. Merkezi
Almanya’da Bonn şehrindedir. 162 Ulusal
Paralimpik Komitesi ve dört Uluslararası Spor
Federasyonu’ndan oluşmaktadır. Bu
federasyonlar;
- CPISRA: Cerebral Palsy International Sport
and Recreation Association (Serebral Palsi’li
bireylerin spor ve rekreasyonel aktivitelerinin
organizasyonundan sorumludur.)
- IBSA: International Blind Sports Federation
(Görme engellilerin uluslararası spor
federasyonudur.)
- INAS-FID: International Sports Federation
for Persons withIntellectual Disability
(Zihinsel engellilerin uluslararası spor
federasyonudur.)
- IWAS: International Wheelchair and
Amputee Sports Federation (Uluslararası
tekerlekli sandalye ve ampute spor
federasyonudur.)
Yanıtlar: İbrahim Gümüşdal (Türkiye Milli
Paralimpik Komitesi Genel Sekreteri)
PARALİMPİK TÜRKİYE 61
- What is the real meaning of the word ‘Paralympic’ that has
various denotations in different sources in the present day and if
any, what is the story behind this?
- The currently accepted meaning of the world Paralympic in our
day is the ‘Parallel Olympics. The Handicapped Olympics was
initiated by 1948 by Sir Guthmann, with war veterans – generally
those who were paraplegics – present in Dr. Guthmann’s clinic
after World War II and this movement took its current shape with
the 1960 Rome Paralympic Games. Nowadays, in addition to
athletes with ‘paralyzing’ disorders, arm and leg amputees,
handicapped athletes made up those with Cerebral palsy (paralysis
of the brain), polio, blindness, other handicap groups –such as
dwarfism- and finally the mentally handicapped included back into
the Paralympic family are included in the Paralympic Games. This
is useful to repeat; the term ‘Paralympic’ is not used in reference to
the word paralyzed, in as much as it is indicated as a reference by
some sources in its history. The occurrence of this erroneous
terminology frequently confused, also in the first issue of our
journal, originates from the deficient assessment in the information
that while preparing the article our colleague received from
completely different sources. The answer to this question is
concisely present in the official web site of our committee (www.
tmpk.org.tr).
- In which cities were the Paralympic Summer and Winter
Games held to date? Could you provide some information
regarding the countries participating in these events and their
numbers?
- I believe it will be more convenient to answer this question
with a detailed table.
- When was the National Paralympic Committee of Turkey
established?
- The National Paralympic Committee of Turkey was first
established in 2002 and on the same year, it became a member of
the International Paralympic Committee (IPC).
PARALİMPİK TÜRKİYE 62
- Who are the current administrators of the present National
Paralympic Committee of Turkey?
- Ahmet Yavuz Kocaömer (President), Mehmet Baykan (Sports
General Director – Natural Member), Ahmet Hüsnü Güreli (Vice
President), Ahmet Ali Ağaoğlu (Vice President), Demirhan Şerefhan
(Vice President) , İbrahim Gümüşdal (Secretary General), Nurettin
Konar (Assistant Secretary General), Berrin Altınöz (Assistant
Secretary General), Kazım Ali Kiremitçioğlu (Accountant Member),
Şenes Erzik (Member), Abdullah Güven (Member), Alpaslan Baki
Ertekin (Member), Mustafa Veysel Gülpınar (Member), Abdullah
Çetin (Member), Gürdal Gümüş (Member)
Reserve Members: Ümit Deniz Kurt, Murat Mazhar Ağca, Meral
Canlı, Gizem Girişmen, Ali Bahadır, Uğur Becerikli
- Which are the other international institutions linked to the
handicapped located under the umbrella of the International
Paralympic Committee?
- The ‘International Paralympic Committee’ (IPC) was established
on September 22nd, 1989. It is headquartered in Bonn, Germany.
It consists of 162 National Paralympic Committees and four
international sports federations. These federations are;
- CPISRA: Cerebral Palsy International Sport and Recreation
Association (It is responsible for the organization of sports and
recreational activities of individuals with Cerebral Palsy.)
- IBSA: International Blind Sports Federation (The international
sports federation of the blind.)
- INAS-FID: International Sports Federation for Persons with
Intellectual Disability (The international sports federation of the
mentally handicapped.)
- IWAS: International Wheelchair and Amputee Sports
Federation (The international sports federation of athletes who are
on wheelchairs and are amputees.)
Answers by: İbrahim Gümüşdal (Secretary General of the
National Paralympic Committee of Turkey)
GÖRME ENGELLİ ATLETLERDEN
11 TÜRKİYE REKORU
11 TURKISH RECORDS FROM BLIND ATHLETES
G
örme Engelliler Atletizm Türkiye
Şampiyonası 11-12 Şubat 2012
tarihinde İzmir Atatürk Stadı’nda
yapıldı. 26 il ve 72 spor kulübünden
128 erkek, 50 bayan sporcunun katıldığı
şampiyona 11 Türkiye rekoruna sahne
oldu. B1, B2 ve B3 görme keskinliğine
göre gerçekleştirilen organizasyonda
kırılan Türkiye rekorları, sahipleri
ve dereceler şöyle:
B1 BAYANLAR
200 metre: Sümeyye Özcan (31.02),
400 metre: Ayşe Özcan (01: 15.56),
1500 metre: Sümeyye Özcan
(05: 23.27)
B1 ERKEKLER
100 metre: Sefa Telli (12.90)
Uzun atlama: Emre Yaylacı (04.46),
Disk atma: Yusuf Gülmez (20,43)
B2 BAYANLAR
200 metre: Aslı Adalı (32.28)
B2 ERKEKLER
Gülle atma: Mustafa Çakmak (10.27)
B3 BAYANLAR
400 metre: Gurbet Damar (01: 08.2),
100 metre: Gurbet Damar (14.89)
B3 ERKEKLER
Cirit atma: Zülfikar Süre, Görme
Engelliler Spor Federasyonu Başkanı
Abdullah Çetin, şampiyonaya yoğun
katılım olmasının son derece sevindirici
ve aynı zamanda görme engelli spor
branşlarının gelişerek yaygınlaştığının
göstergesi olduğu söyledi.
The Turkey Blind Track & Field Championship was held on 1112 February 2012 at the Izmir Atatürk Stadium. The
championship attended by 128 men and 50 woman athletes
from 26 provinces and 72 sports clubs, was the scene of 11
Turkish records. The Turkish records, their holders and their
times at the event held according to B1, B2 and B3 sight
accuracies are as follows:
B1 Women: 200 meters: Sümeyye Özcan (31.02)
400 meters: Ayşe Özcan (01: 15.56)
1500 meters: Sümeyye Özcan (05: 23.27)
B1 Men: 100 meters: Sefa Telli (12.90)
Long Jump: Emre Yaylacı (04.46)
Discus: Yusuf Gülmez (20,43)
B2 Women: 200 meters: Aslı Adalı (32.28)
B2 Men: Shot put: Mustafa Çakmak (10.27)
B3 Women: 400 meters: Gurbet Damar (01: 08.2)
100 meters: Gurbet Damar (14.89)
B3 Men: Javelin: Zülfikar Süre. The Blind Sports Federation
President Abdullah Çetin mentioned that the wide participation
in the championship is extremely satisfying and that it is an
indicator that blind sports branches are becoming constantly
more developed and extensive.
PARALİMPİK TÜRKİYE 63
MIMICRY !..
MIMICRY !..
ERCAN GÜVEN
Nedir “Mimicry”?..
Biyolojik tarifi geniş ama bazı canlıların
“mış gibi” algılanmak için başvurduğu bir
kamuflaj olduğunu söyleyebilirim.
Bir çeşit aldatma.
Kuru bir yaprağa benzeyen kanatlarıyla
düşmanlarından saklanan kelebeğin yaptığı
mesela.
En hızlı kuşun en keskin gözünün bile
ıskalayacağı, besin değeri sıfır bir kuru
yaprak…
Ya da zehirli olmadığı halde zehirli
akrabalarının renklerini edinerek avcılara
caydırıcı mesaj yollayan kurbağa.
Aynı renkten bir kurbağayı deneyip içi
dışına çıkan yılan dostumuzun arkasına
bakmadan uzaklaşacağı, leylek kardeşimizin
anında göç edeceği bir renk armonisi.
Bitkilerde yok mu?
Hem de nasıl… Mis gibi kokan nektar dolu
çiçeklerde hayatı bitip bitkiye yem olan
sinekler kaç trilyon acaba?
Sadece hayvanlar, bitkiler değil, insanlar
da hatta toplumlar da kullanır mimikri
denilen illüzyonu.
Kişisel ilişkilerden iç ve dış siyasete kadar
her yerde ve farklı dozlarda.
Lakin…
Mimikrinin fosladığı tek yer spordur.
Orada renk, görünüş, imaj fark etmez.
Hızlı, güçlü ve zeki olan kazanır.
Hele konu olimpiyatsa mimikrinin kralı
olsa hava…
Kimse “mış gibi” yapmanızı yemez…
Daha adaylıkta elenirsiniz.
Mesela 2020 Olimpiyat ve Paralimpik
Oyunları'na mı talibiz.
İstediğiniz kadar siyasi mesajlar verin,
kanunlar çıkarın hatta inşaata başlayın;
Olimpiyat ve Paralimpik düzenleyecek
“muasır medeniyet seviyesinde” değilseniz
PARALİMPİK TÜRKİYE 64
avucunuzu yalarsınız.
Nedir o medeniyet kıvamı?
En basitinden turnusol kağıdı; Olimpiyatla
birlikte üstlenilen Paralimpik Oyunları'na
hazır mısınız?
“Yahu havuz, stat, salon, çimen, deniz,
tesis hepsi yapılacak hazırlanacak zaten
Olimpiyat için. Aynı koşullarda Paralimpik
sporcular da yarışır, olur biter” diyemezsiniz.
Derseniz; “mimikri” durumu!..
Olimpiyat ve Paralimpik yapacağınız
şehriniz hazır mı bakalım engelli insanların
yaşamına?..
Kaldırımınıza çıkabiliyor mu tekerlekli
iskemledeki bir engelli. Otobüsünüze
binebiliyor mu?
Umumi tuvaletlerinizi kullanabiliyor mu?
Yardım almadan evinden çıkıp alışveriş
edip sağ salim evine dönebiliyor mu?
Yanıtınız “hayır”sa, niye göndersinler
Paralimpik sporcuları buraya?
Paralimpikte “sıkıntı” varsa, Olimpiyat
adaylığınızda da sıkıntı var anlamına geliyor
Dünya’da.
İşte bu altyapının hazır olması lazım
Paralimpik düzenlemek, dolayısıyla
Olimpiyatı almak için.
“Mış gibi” ile olmaz!
Çaresi yok yapılacak. Engelli veya engelsiz,
insana saygı duyan bir hale gelecek
vatanımız.
Ya medeni bir ülkesiniz ya da çıtayı
yükselteceksiniz.
Tüm tesislerin, kültür alışverişinin,
tanıtımın ve muhtemelen maddi kazancın
yanı sıra böyle bir artı değer de
kazanacaksınız Olimpiyat ve Paralimpikle.
Kimin aklına gelirdi, sittin senedir yaşam
koşullarını bir türlü düzeltemediğimiz
engelliler sayesinde “mimicry”yi bırakıp
daha medeni bir hale geleceğimiz.
What is “Mimicry”?..
The biological definition is quite extensive but I can say that
it is camouflage utilized by certain creatures in order to be
perceived as “something else”.
A kind of trickery.
For example what a butterfly looking like a dry leaf does, in
order to hide from its enemies.
A dried up leaf with a zero nutritional value to be missed by
the fastest bird or the sharpest eye…
Or a frog that transmits a deterrent message to predators by
adapting the colors of its poisonous relatives.
A color harmony wherein our snake friend who tasted a frog
of the same color and was turned inside out, will run as fast as
he can, where our stork brother will migrate instantly.
Isn’t there any in the plant world?
And how there is… I wonder how many trillion flies are
becoming feed to plants that are carnivorous but are full of
flowers filled with nectar and smell fragrantly?
Not just animals and plants, but people, in fact societies use
the illusion called mimicry.
Everywhere and different doses all the way from personal
relationships to domestic and foreign politics.
Meanwhile…
The only place where mimicry does not work is sports.
In sports color, appearance, image makes no difference. The
fast, strong and clever ones win.
Especially if the Olympics are in question the highest form of
mimicry will get you nowhere…
No one will go for “pretend”…
You are disqualified before becoming a candidate.
For example are we vying for the 2020 Olympic and
Paralympic Games.
As many political messages as you broadcast, pass laws, even
if you start construction; if you are not at the “current
civilization level” to organize Olympics and Paralympics, it
will be for naught.
What is that level of civilization?
Start with the simplest litmus paper; are you ready for the
Paralympic Games held along with the Olympics?
You cannot say, “Well everything including pools, stadiums,
halls, grass, sea, facilities, will be made ready for the
Olympics. Let the Paralympic athletes compete under the
same conditions and be done with it”.
If you say that; it is a case of “mimicry”!..
Is the city where you intend to hold the Olympics and
Paralympics ready for the lives of handicapped people?..
Is the handicapped on a wheelchair able to step up to your
curbs? Is he able to get on buses?
Is he able to use public bathrooms?
Can he leave his house without aid, go shopping and return
home safely?
If your answer is “no”, why should they send Paralympic
athletes here?
If there is a problem in the Paralympics, it means that there
is a problem in your Olympic candidacy in the world.
This infrastructure must be made ready, to hold Paralympics
and take the Olympics.
You cannot just “pretend”!
There is no other way; it must get done. Handicapped or
not, our country will turn into a place where humans are
respected.
You are either a civilized country or you will raise the bar.
You will win a great plus value with the Olympics and
Paralympics in addition to all the facilities, cultural
exchanges, promotion and possibility of financial gains.
Who would have thought that we would stop “mimicry” and
become more civilized thanks to the handicapped whose
living conditions we could not correct for decades.
PARALİMPİK OYUNLARI’NDA
İLK TÜRK KADIN YELKEN HAKEMİ
FIRST TURKISH WOMAN SAILING REFEREE AT THE PARALYMPIC GAMES
T
ürkiye Yelken Federasyonu bünyesinde
ulusal ve uluslararası organizasyonlarda
hakem ve uluslararası yarış görevlisi
(international race officer - IRQ) olarak hizmet
veren Pınar Coşkuner Genç, 2012 Paralimpik
Oyunları’nda ISAF parkur temsilcisi olarak görev
yapacak. Genç, IRO sıfatıyla Paralimpik
Oyunları’nda görev üstlenen ilk kadın hakemimiz
olacak. Bu seviyede ilk olarak Ahmet Lütfü Mostar
2004 Atina Paralimpik Oyunları’nda görev yapmıştı.
Serving as a referee and international race officer
(IRO) at national and international events within the
Sailing Federation of Turkey, Pınar Coşkuner Genç
will take on the position of ISAF course representative
at the 2012 Paralympic Games. Genç will be our first
woman referee to take on a position with the title of
IRO at the Paralympic Games. Ahmet Lütfü Mostar
had been assigned for the first time at this level at the
2004 Athens Paralympic Games.
PARALİMPİK TÜRKİYE 65
BU ONUR PISTORIUS’UN
THIS HONOR BELONGS TO PISTORIUS
D
ünyanın en prestijli spor
organizasyonlarından biri olan ve
sporun oscarları olarak kabul edilen
Laureus Dünya Spor Ödülleri 7 Şubat 2012
tarihinde Londra Central Hall Westminste’'de
gerçekleşen parlak bir törenle sahiplerini buldu.
2011’in en heyecan verici performans
gösteren sporcuları, Laureus Dünya Spor
Ödülleri Akademisi üyelerinden oluşan 47
kişilik bir jüri tarafından belirlendi. Manchester
United Futbol Takımı Menaceri Sir Alex
Ferguson, Ajax ve Barcelona’nın unutulmaz
yıldızı Johan Cruyff ve beş kez Olimpiyat
şampiyonu olan Sir Zteve Redgrave gibi ünlü
yıldızların katıldığı gecede engelliler ödülüne
Güney Afrikalı atlet Oscar Pistorius layık
görüldü. Pistorius, 100, 200, 400 metrede
Oscar Pistorius
dünya rekoru sahibi olup, karbon fiber yapay
protez bacakları yardımıyla koşuyor. En iyi
dereceleri; 100 metrede 10.91, 200 metrede 21.58, 400
metrede 45.07 saniye ve hepsi de clasT-44'ün dünya rekoru...
Öte yandan, 2011'de kariyerinin zirvesine çıkan tenisçi
Novak Djokovic, Avustralya Açık, Wimbledon ve Amerika
Açık'ı kazanarak, dünya sıralamasının 1 numarasını İspanyol
meslektaşı Rafael Nadal'dan devraldı. Djokovic'e
bu performansı Laureus Ödülleri’nde 2011'in erkek
sporcusu unvanını getirdi. Güney Kore'nin Daegu
kentinde düzenlenen Dünya Şampiyonası’nda 5 bin
ve 10 binde altın madalyaya ulaşan Kenyalı kadın
atlet Vivian Cheruiyot 2011 yılının kadın sporcusu
seçilirken, ‘Yılın Takımı’ ise La Liga ve Şampiyonlar
Ligi şampiyonluğunu kimseye bırakmayan Joseph
Guardiola yönetimindeki Barcelona oldu.
Yılın çıkışı ödülünü golfçü Rory Mcllroy elde
etti. 22 yaşındaki Kuzey İrlandalı sporcu,
kariyerinde katıldığı ilk büyük şampiyona olan
Amerika Açık'ı kazandığı için bu unvana
layık görüldü. Yılın geri dönüşüne de yine
bir golfçü Darren Clarke imza attı. 42
yaşında, 20. denemesinde Royal st.
George Açık'ı kazanması Clarke’a bu
prestijli ödülü getirdi.
Ayrıca, İngilizlerin 1966 Dünya
Kupası’nı kazanan kadrosunda yer alan
Bobby Charlton ‘Ömür Boyu Başarı’,
Brezilyalı eski milli futbolcu Rai de
"İyilik İçin Spor" dallarında başarı
ödülüne değer bulundu.
The Laureus World Sports
Awards deemed as the Oscars of
sports as one of the most prestigious sports events in the world
were presented to their holders
was held on February 7th, 2012
with a brilliant ceremony at the
London Central Hall Westminster.
Athletes showing the most exciting
performances of 2011 were determined by a 47 person jury consisting of
members of Laureus World Sports Awards
Academy. During the evening attended by
celebrities such as Manchester United Football Team Head Coach Sir Alex Ferguson, Ajax
and Barcelona’s unforgettable star Johan Cruyff
and five times Olympic champion Sir Steve Redgrave, South African athlete Oscar Pistorius was
found worthy of the disabled prize. Pistorius owns
the world record in the 100, 200 and 400 meters
and runs with the assistance of his carbon fiber artificial prosthetic legs. His best times are; in the 100
meters 10.91, in the 200 meters 21.58, in the 400
meters 45.07 seconds and they all are class T-44
world records... Meanwhile ascending to the summit
of his career, tennis player Novak Djokovic, won the
Australian Open, Wimbledon and US Open to take
over the number one spot of the world ranking away
from fellow player Rafael Nadal from Spain. This
performance won Djokovic the title of Sportsman of
the year at the Laureus Awards for 2011. Kenyan
woman athlete Vivian Cheruiyot, who had won the
gold medals in both the 5 and 10 thousand meter
races during the World Championship held in
Daegu, South Korea was elected Sportswoman of
2011 and the ‘Team of the Year’ was Barcelona that
became champion of La Liga and Champions League
under the management of Joseph Guardiola.
The Breakthrough of the Year award was obtained
by Rory Mcllroy. 22 year old golfer from Northern
Ireland was found worthy of this award as he won
the US Open, which was the first major championship he entered during his career. The winner of
the Comeback of the Year award was another golfer,
Darren Clarke. As he won the Royal St. George at
the age of 42 on his 20th try, Clarke received this
prestigious award. In addition, the footballer taking
place in the team winning the 1966 World Cup
Bobby Charlton won the ‘Lifetime Achievement’
award and the former Brazilian national football
player Rai won the achievement award in the ‘Sport
for Good’ branch.
ERZURUM
‘EN ÖZEL
KONUKLARINI’
AĞIRLADI
ERZURUM HOSTED ‘SPECIAL GUESTS’
2011 YILINDA ÜNİVERSİTELER KIŞ OYUNLARI’NA EV
SAHİPLİĞİ YAPAN PALANDÖKEN’DE BU KEZ ÖZEL
SPORCULAR YARIŞTI. ALTINCISINI ÜLKEMİZDE
DÜZENLEDİĞİMİZ DÜNYA ÖZEL SPORCULAR KAYAK
ŞAMPİYONASI’NDA DENEYİM VE ÖVGÜNÜN YANI SIRA
BİR GÜMÜŞ, BEŞ BRONZ MADALYA KAZANDIK.
THIS TIME SPECIAL ATHLETES COMPETED IN
PALANDÖKEN THAT HAD HOSTED THE UNIVERSITY
WINTER GAMES IN 2011. IN ADDITION TO RECEIVING
EXPERIENCE AND PRAISE, WE WON ONE SILVER AND
FIVE BRONZE MEDALS AT THE SIXTH WORLD SPECIAL
ATHLETES CHAMPIONSHIP HELD IN OUR COUNTRY.
U
luslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu
(INAS) ve Türkiye Özel Sporcular Federasyonu
tarafından 27 Şubat - 4 Mart 2012 tarihleri arasında
Erzurum Palandöken’de düzenlenen 6. Özel Sporcular
Dünya Kayak Şampiyonası'nda Türkiye bir gümüş, beş
bronz madalya kazandı.
Cemal Gürsel Spor Salonu’nda düzenlenen açılış törenine
Erzurumlular büyük ilgi gösterdi. Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın mesajının okunmasıyla başlayan açılış gecesi,
Türkiye, Erzurum ve şampiyona ile ilgili kısa görselin
ardından sporcuların bayraklarıyla salona girmesiyle devam
etti. Türkiye Özel Sporcular Spor Federasyonu Başkanı
Gürdal Gümüş yaptığı açılış konuşmasında, “Bu akşam
burada oldukça heyecanlı bir gece yaşıyoruz. Özel
PARALİMPİK TÜRKİYE 70
çocuklarımız, aileleri, yurt dışından gelen antrenörler,
sporcular hepiniz hoş geldiniz. Dünya Kayak
Şampiyonası’nı Türkiye’de ilk defa düzenliyoruz. Bizler her
yerde her zaman varız. Bundan sonraki süreçte de var
olmaya devam edeceğiz. Doğup büyüdüğüm yer olan
Erzurum’a böyle bir organizasyonla geldiğim için de ayrıca
mutluyum. Bizi şereflendirdiğiniz için teşekkür
ederim” dedi.
INAS Başkanı Geoff Smedley de “INAS temsilcisi olarak
burada bulunmanın büyük onurunu yaşıyorum. Türkiye
INAS’ın en yeni üyelerinden biri olmasına rağmen büyük
bir aşama kaydetti. Dünyanın her yerinde birçok
organizasyon yapılıyor. INAS olarak bu organizasyonlara
destek vermek en büyük arzumuz” diye konuştu.
Turkey won one silver and five bronze medals at the 6th
Special Athletes World Skiing Championship held on 27
February - 4 March 2012 at Erzurum Palandöken by the
International Sports Federation for the Blind (INAS) and
Special Athletes Sports Federation of Turkey. Citizens of
Erzurum showed tremendous interest towards the opening
ceremony held at the Cemal Gürsel Sports Hall. The
opening evening started off with the reading of the message
by Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan, continued with
the entrance of the athletes into the hall with their flags
following the brief film about Turkey, Erzurum and the
championship. In the opening speech made by Special
Athletes Sports Federation of Turkey President Gürdal
Gümüş, he said “This is an exciting evening for us here. Our
special children, their families, coaches and athletes from
abroad, all of you are welcome. We are holding the World
Skiing Championship for the first time in Turkey. We shall
be everywhere and all the time. We will continue to be
present in the near future. I am especially happy to return to
Erzurum, where I was born and raised for such an event.
Thank you for honoring us”. INAS President Geoff Smedley
said, “I am greatly honored to be here as the INAS
representative. Although Turkey is one the newest members
of INAS, it has made great progress. Lots of events are taking
place in many parts of the world. As INAS our biggest wish
is to support these events”.
PARALİMPİK TÜRKİYE 71
Açılışta Erzurum ve Atatürk Üniversitesi folklor ekiplerinin
gösterilerinin yanı sıra engelliler okullarından davet edilen
çeşitli grupların gösterileri de ilgiyle takip edildi.
Şampiyonanın ilk gününde toplam üç sporcunun katıldığı
Kuzey Disiplini Klasik Stil’de 2.5 kilometrelik parkura çıkan
Gülbahar Kahraman, 20.46’lık derecesiyle Türkiye’ye özel
sporcular kayak tarihinde ilk madalyasını kazandırdı. Bir ay
önce kayakla tanışan İstanbul Özel Dünyalar Gelişim Spor
Kulübü sporcusu, alkışlar arasında finişe gelirken duygulu
anlar yaşandı. Gülbahar finişte TOSSFED Asbaşkanı Feridun
Özdeş’e sarılırken yarışı bitirmenin mutluluğu gözlerinden
okunuyordu. Bu dalda ilk sırayı üç dünya şampiyonluğu
bulunan Rus Elena Shchukina 12.12.07’lik derecesiyle
kazanırken, ikinciliği İtalyan Katharina Pliger aldı. 21
sporcunun katıldığı erkeklerde ise ilk madalya Çek
Cumhuriyeti’nden Dalibor Havelka’nın oldu. Kuzey Disiplini
Klasik Stil’de tek tek start alan sporcular 5 kilometrelik zorlu
parkurda zamana karşı mücadele etti. Havelka, 17.49.05’lik
derecesiyle bu daldaki ilk madalyanın sahibi olurken,
Fransa’dan Dorian Traversaz ikinci, İtalya’dan Luca Berardi
üçüncü oldu. Türk sporculardan en iyi dereceyi ise Özgür
Topal elde etti. Özgür yarışı yedinci sırada bitirirken,
Tanju İncedemir 17, Temel Öz 18, Bahadır Bilen de 20.
sırada yer aldı.
Gülbahar Kahraman’ın ardından bir diğer sevindirici sonuç
Tuba Tekin’den geldi. Milli sporcu 10 ismin katıldığı Alp
Disiplini kategorisinde slalom dalında 1.13.12’lik derecesiyle
dünya ikincisi oldu. Avustralyalı Nicole Haris 1.12.28’lik
derecesiyle altın madalyanın sahibi olurken, Avusturya’dan
Heidi Mackowitz 1.14.23’le üçüncü sırayı aldı. Türk kayak
tarihindeki en iyi dereceye ulaşan Tuba, yarışları izlemek
Alongside the shows of the folk dancing teams of the
Erzurum and Atatürk Universities, shows by various
groups invited from handicapped schools were watched
with enthusiasm. Gülbahar Kahraman went on the course
on the first day of the championship in the Northern
Discipline Classic Style for the 2.5 kilometer race entered
by three athletes and won the first medal for Turkey in the
special athletes skiing history with a time of 20.46.
Starting skiing one month ago, the Istanbul Special Worlds
Development Sports Club athlete came to the finish line
accompanied by applause, where emotional moments
were experienced. When Gülbahar was hugging
TOSSFED Vice President Feridun Özdeş, the happiness of
finishing the race could be read in her eyes. First place
was won in this branch by Russian Elena Shchukina, who
has three world championships with a time of 12.12.07,
while second place went to Italian Katharina Pliger. In the
men’s participated by 21 athletes the first medal went to
Dalibor Havelka from the Czech Republic. Athletes took
the start one by one in the Northern Discipline Classic
PARALİMPİK TÜRKİYE 72
üzere Palandöken’e gelen vatandaşları da sevince boğdu. Bu
dalda erkekler kategorisinde ilk sırayı Japon Atoshi Tagawa
aldı. Fransız Antonie Maure’nin ikinci olduğu yarışmada
üçüncülük Gregory Sanchez ile Fransa’ya gitti. Türk
sporculardan en iyi dereceyi Faik Çelik yaptı. Toplamda
1.13.80’lik dereceye ulaşan Çetin,dünya beşinciliğine ulaştı.
İkinci hakkında iki kez düşerek kayak takımları çıkan
Muhammed Bakırcı diskalifiye olurken, Murat Duran 18, İlker
Gencer 17, Yasin Çiftçi de 21. sırada yer aldı.
Style and fought against time in the tough 5 kilometer
course. While Havelka won first place with a time of
17.49.05 in this branch, Dorian Traversaz from France
came in second and Luca Berardi from Italy was third. The
best time from among Turkish racers was obtained by
Özgür Topal. While Özgür finished the race in seventh
place, Tanju İncedemir was 17th, Temel Öz 18th and
Bahadır Bilen came in 20th place. Another pleasing result
following Gülbahar Kahraman came from Tuba Tekin. The
national athlete won second place in the world in the
Slalom Alpine Discipline branch entered by 10 racers with
a time of 1.13.12. Austrian Nicole Haris took gold with a
time of 1.12.28, while another Austrian Heidi Mackowitz
came in third at 1.14.23. Obtaining the best result in
Turkish skiing history, Tuba gratified all the spectators
who came to Palandöken in order to watch the races. In
the men’s category of this branch, Japanese Atoshi Tagawa
took first place. In the race where Frenchman Antonie
Maure was second, third place went to France as well
with Gregory Sanchez.
Şampiyonası’nın üçüncü gününde
Gülbahar Kahraman ikinci bronz
madalyasını aldı. Toplam üç sporcunun
katıldığı Kandilli’deki Kuzey Disiplini
Serbest Stil Yarışlı’nda bayanlarda altın
madalyayı Rus Elena Schukina, gümüş
madalyayı İtalyan Katharine Pliger kazandı.
Erkeklerde ise Türk sporculardan en iyi
dereceyi Özgür Topal yaptı. Topal
36.04’lük derecesiyle Çek Tomas
Hawelka’nın gerisinde kalarak dünya
dördüncüsü oldu. Bu kategoride
şampiyonluğu 32.38’lik derecesiyle Çek
Dalibor Havelka elde etti. Havelka ikinci
altın madalyasını alırken, gümüş madalya
İtalyan Luca Berardi’nin oldu.
Palandöken’de yapılan bayanlar ve
erkekler Alp Disiplini kategorisinde büyük
slalom yarışları sonunda bayanlarda dünya
ikincisi olan Tuba Tekin bu kez dördüncü
sırada kaldı. Avustralyalı Nicole Haris yine
birinci olurken, gümüş madalya Avusturyalı
Heidi Mackowitz’in, bronz madalya Japon
Kayo Matsumato’nun oldu. Erkeklerde Çek
Cumhuriyeti’nden Jakub Novak birinci,
Fransa’dan Gregory Sanchez ikinci,
Japonya’dan Satoshi Tagawa üçüncü oldu.
Türk sporculardan Faik Çelik 1.18.88’lik
derecesiyle dünya beşincisi olurken, İlker
Gencer, Yasin Çiftçi ve Muhammed Bakırcı
yarışmayı tamamlayamadı.
The best result from Turkish athletes came from Faik Çelik.
Reaching a total time of 1.13.80, Çelik took fifth place in the
world. Muhammed Bakırcı was disqualified as he fell twice
in his second run and his skis came off, Murat Duran was
18th, İlker Gencer 17th, and Yasin Çiftçi took 21st place.
On the third day of the Championship, Gülbahar
Kahraman won her second bronze medal. During the
Northern Discipline Freestyle Race at Kandilli participated
by a total of three racers, the gold medal in the women
went to Russian Elena Schukina, with the silver going to
Katharine Pliger from Italy. In the men’s category, the best
time from among Turkish athletes was achieved by Özgür
Topal. Topal ran behind Czech Tomas Havelka with a
time of 36.04 to become fourth in the world. The
championship in this category was won by Czech Dalibor
Havelka who achieved a time of 32.38. While Havelka
won his second gold medal, the silver medal was Italian
Luca Berardi’s. Tuba Tekin who had won world second
place in the women’s at the end of the grand slalom races
in the Alpine Discipline category in the men’s and
women’s categories held in Palandöken, was limited to
fourth place this time. Australian Nicole Harris came in
first place again while the silver medal went to Austrian
Heidi Mackowitz, with Kayo Matsumato from Japan
winning the bronze medal. In the men Jakob Novak from
the Czech Republic came in first place, Gregory Sanchez
from France came in second and Satoshi Tagawa from
Japan was third. Turkish athlete Faik Çelik came in fifth in
the world with a time of 1.18.88, but İlker Gencer, Yasin
Çiftçi and Muhammed Bakırcı could not complete the
race. On the final day of the competition, in addition to
her silver medal, Tuba Tekin won a bronze medal. Going
out on the course in the Alpine Discipline Super Slalom,
Tekin was the winner of the world’s third place with a
time of 44.27. Austrian Heidi Mackowitz reached for the
gold medal, while Australian Nicole Harris took silver.
The Turkish athletes did not win any medals in the men’s
category. Emrah Dal performed well in the last day to
come in sixth place, while Çağan Kurnaz could not
complete the race.
PARALİMPİK TÜRKİYE 73
Yarışmaların son gününde Tuba
MADALYA TABLOSU
Tekin gümüş madalyanın ardından
bir de bronz madalya kazandı. Alp
Ülkeler
Altın
Disiplini Süper Slalom’da parkura
Çek Cum
5
çıkan Tekin, 44.27’lik derecesiyle
Rusya
3
dünya üçüncüsü oldu. Avusturyalı
Japonya
2
Heidi Mackowitz altın madalyaya
Avustralya
2
ulaşırken, Avustralyalı Nicole Haris
İtalya
gümüşte kaldı. Erkeklerde ise Türk
Fransa
sporcular dereceye giremedi. Emrah
Avusturya
Dal, son gün büyük bir performans
Türkiye
göstererek dünya altıncısı olurken,
İspanya
Çağan Kurnaz yarışı
tamamlayamadı.
İsveç
Kandilli’deki Kuzey Disiplini
Sprint Yarışları’na ise Çekler damga
vurdu. Çok başarılı bir performans sergileyen Dalibor
Havelka altın madalyanın sahibi olurken, vatandaşı Lukas
Miko gümüş, İtalya’dan Luca Berardi dbronz madalya aldı.
Türk sporculardan Özgür Topal’ın dünya dördüncülüğünü
elde ettiği bu kategoride Temel Öz 13, Tanju İncedemir 16,
The Czech team was the star of the Northern Discipline
Sprint Races held in Kandilli. Displaying a very successful
performance, Dalibor Havelka won the gold medal, with
his countrymen Lukas Miko winning silver and Luca
Berardi from Italy taking the bronze. Turkish racer Özgür
Topal received fourth place in the world in this category,
while Temel Öz came through the finish line in 13th
place, Tanju İncedemir was 16th and Bahadır Bilen
finished 17th. Gülbahar Kahraman took third place once
more in the women’s and increased the number of bronze
medals she won to three. Excitement peaked in the
combined branch as well at the Special Athletes World
PARALİMPİK TÜRKİYE 74
Bahadır Bilen 17’inci sırada finişi gördü.
Bayanlarda Gülbahar Kahraman ise bir
kez daha üçüncü sırada yer alarak bronz
Gümüş Bronz
madalya sayısını üçe çıkardı.
1
1
Özel Sporcular Dünya Kayak
Şampiyonası'nda kombine dalında da
1
heyecan doruktaydı.. Kombine
1
bayanlarda Avustralya'dan Hicole Harris
4
2
altın, Avusturya'dan Heidi Mackowitz
2
1
gümüş, Türkiye'den Tuba Tekin bronz
2
1
madalya aldı. Erkeklerde ise Japonya
1
5
altın, Fransa gümüş, Avusturya bronz
madalya elde etti.
10 ülkeden yaklaşık 82 sporcunun
katıldığı şampiyonayı Türkiye bir gümüş,
beş bronz madalya ile tamamladı.
Şampiyona'da dereceye giren sporculara madalyaları
Yakutiye Medresesi'nde düzenlenen törenle verildi.
Coşkunun doruk noktasına ulaştığı törende sporcular
gönüllerince eğlendiler ve bir sonraki organizasyonda
buluşmak üzere birbirleriyle vedalaştılar.
Skiing Championship. In the combined women, Nicole
Harris from Australia won a gold medal, Heidi Mackowitz
from Austria won silver and Tuba Tekin from Turkey won
a bronze medal. In the men’s Japan won gold, France
silver and Austria reached the bronze medal. The
championship attended by 82 athletes from 10 nations
was completed by Turkey with one silver, five bronze
medals. Awards were presented to athletes winning
medals during the ceremony held at the Yakutiye
Medrese. During the ceremony where enthusiasm peaked,
athletes enjoyed themselves to the utmost and bid farewell
to each other until they meet again in the next event.
BP 100. YIL COŞKUSUNU
MİLLİ SPORCULARLA PAYLAŞTI
BP SHARES ITS 100TH ANNIVERSARY ENTHUSIASM WITH NATIONAL ATHLETES
BP TÜRKİYE AİLESİNİN ANTALYA’DA
GERÇEKLEŞTİRİLEN BAYİ TOPLANTISINA
BP’NİN SPONSOR OLDUĞU PARALİMPİK
VE OLİMPİK MİLLİ SPORCULAR DA
KATILDI. TOPLANTIDA YAPILAN
AKTİVİTEDE BP BAYİLERİ TARAFINDAN
MONTE EDİLEN TEKERLEKLİ
SANDALYELER TESYEV’E BAĞIŞLANDI.
PARALYMPIC AND OLYMPIC
NATIONAL ATHLETES SPONSORED BY
BP TURKEY ALSO ATTENDED THE
DEALER MEETING OF THE BP TURKEY
FAMILY IN ANTALYA. DURING THE
MEETING ACTIVITY WHEELCHAIRS
ASSEMBLED BY BP DEALERS WERE
DONATED TO TESYEV.
PARALİMPİK TÜRKİYE 75
2
012 yılında Türkiye'deki faaliyetlerinin 100. yılını
kutlayan BP, Türkiye'nin dört bir yanındaki akaryakıt
bayileri ile 10-11 Mart 2011 günleri Antalya'da bir
araya geldi . BP Türkiye'nin bu büyük buluşmasına, BP nin
desteklediği Paralimpik ve Olimpik milli sporcular da katıldı.
BP ailesinin bu büyük buluşmasında, önümüzdeki dönem
için öngörülen gelişmeler, yenilikler ve hedefler bayilerle
paylaşıldı. Ayrıca, BP Türkiye'nin 2016 yılı sonuna kadar
devam eden Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ve Türkiye
Milli Olimpiyat Komitesi sponsorlukları kapsamında Londra
2012 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nda destekleyeceği
milli sporcular bayiler ile bir araya geldi.
BP Türkiye Akaryakıt Ülke Müdürü Richard Harding
toplantıda yaptığı konuşmada, "100 yıldır büyüme vizyonu
ile faaliyetlerini sürdüren BP Türkiye olarak bugüne kadar
olduğu gibi bundan sonra da aynı kararlılıkla çalışacağımız
yeni bir döneme adım atmış bulunuyoruz. Önümüzdeki
dönemde aynı hedef ve inançla büyümeye, girişimlerimizle
bir asırdır yaptığımız gibi gerek enerji sektörünün
Celebrating the 100th anniversary of its operations in Turkey in
2012, BP came together with fuel dealers from throughout Turkey
on 10-11 March 2011 in Antalya. This extensive meeting of BP
Turkey was also attended by Paralympic and Olympic national
athletes supported by BP. Developments, innovations and targets
precluded for the coming term were shared with dealers during this
major BP family meeting. In addition, the national athletes to be
support by BP Turkey in the scope of the sponsorships of the
National Paralympic Committee of Turkey and the National
Olympic Committee of Turkey continuing until the end of 2016
came together with the dealers. BP Turkey Country Fuel Manager
Richard Harding gave a speech at the meeting and said, "As BP
Turkey, we have maintained our operations with a vision to grow
for the past 100 years, we have embarked on a new period wherein
we will work with the same determination. We shall continue
within this period to grow with the same objectives and belief, to
make contributions with our initiatives to the development of the
PARALİMPİK TÜRKİYE 76
gelişmesine , gerekse Türk ekonomisine katkıda bulunmaya
devam edeceğiz. Milli Olimpiyat Komitesi, Milli Paralimpik
Komitesi ve 13 milli sporcumuza verdiğimiz destek bizi çok
mutlu ediyor. Bu mutluluğumuzu ve yapmak istediklerimizi
bayilerimiz ile paylaştık. Onların da desteği ile özellikle
Türkiye'de engelli nüfusun daha çok günlük hayatın içinde
olması için hep birlikte çalışacağız" dedi.
Bayi toplantısının ikinci gününde tüm katılımcıların
ekipler oluşturarak gerçekleştirdiği aktivitede, demonte
halde olan tekerlekli sandalyeler monte edilerek Türkiye
Engelliler Spor Yardım ve Eğitim Vakfı’na (TESYEV)
bağışlandı. Türkiye Milli Paralimpik Komitesi ve TESYEV
Başkanı A. Yavuz Kocaömer, BP’nin desteklediği Milli
Paralimpik Takımı sporcuları Kübra Öçsoy, Nergiz Altıntaş,
Beytullah Eroğlu, Özlem Balkız, Suat Öner, Semih Deniz,
Doğan Hancı ile Milli Olimpiyat Takımı sporculan Nazlı
Çağla Dönertaş, Gülşah Kocatürk ve Göksu Üçtaş
Antalya’daki toplantıya katılarak BP Türkiye
bayileri ile tanıştılar.
energy sector and to the development of the Turkish economy. The
support we have been providing to the National Paralympic
Committee of Turkey and the National Olympic Committee of
Turkey, as well as our 13 national athletes satisfies us greatly. We
shared this satisfaction and the things we wanted to accomplish
with our dealers. With their support we shall work together in order
to pull the handicapped population in Turkey back into daily life”.
During the activity held on the second day of the dealer meeting
with all attendees creating teams, the disassembled wheelchairs
were assembled and donated to the Handicapped Sports Aid and
Education Foundation of TUrkey (TESYEV). The National
Paralympic Committee of Turkey and TESYEV President A. Yavuz
Kocaömer, National Paralympic Team athletes Kübra Öçsoy,
Nergiz Altıntaş, Beytullah Eroğlu, Özlem Balkız, Suat Öner, Semih
Deniz, Doğan Hancı and National Olympic Team athletes Nazlı
Çağla Dönertaş, Gülşah Kocatürk and Göksu Üçtaş attended the
meeting in Antalya to meet BP Turkey dealers.
UZAKLARDAN BİR MEKTUP
'Paralimpik Türkiye'nin ilk sayısının dağıtımının ardından
sizlerden çok sayıda övgü ve teşekkür mesajları geliyor.
Telefonla, faksla, e-postayla, mektupla kıymetli duygu ve
düşüncelerini dile getiren tüm okurlarımıza şükranlarımızı
sunuyoruz. Gelen mektuplar arasında farklı ve anlamlı
bulduğumuz birini burada sizlerle paylaşmayı uygun gördük.
A LETTER FROM
FAR AWAY
We are receiving a large number of praise and thank you
messages are coming from our readers following the
distribution of the first issue of 'Paralympic Turkey'. We
thank all our readers who state their valuable sentiments
and thoughts by telephone, fax, e-mail and letters. We
thought it suitable to share one of the arriving letters that
we found different and meaningful with you here.
Sevgili Yavuz,
n çok teşekkür ederim!
ı bana gönderdiğin içi
ısın
n
say
ilk
nin
ye’
rki
noktasına ulaştığınız içi
‘Paralimpik Tü
um. Bu önemli dönüm
ud
ok
ar
kad
er
a
gil
son
bil
n
en
şta
içt
Dergiyi ba
culuğu anlatan
nda ülkenin yaptığı yol
rayip
ve Paralimpik dünyası
e ve uzantısı olarak Ka
izd
kem
rik ediyorum. Ül
Milli
in
siz
,
ken
irir
işt
konusunda sizleri teb
pik Hareketini gel
im
ral
Pa
ve
rı
esin
rla
bir
po
n
ras
Komitesi içi
bölgesinde Pa
ve Tobago Paralimpik
ad
nid
Tri
izi
ten
mi
Ko
Paralimpik
kaynağı olarak alıyoruz.
ına iki sporcu
2012 Londra Oyunlar
landırdı, dostum. Biz
rur
gu
e görüşmeyi ve
ni
inl
be
sen
a
rın
ad
ıla
Or
şar
Ba
lle/Disk Atma).
Gü
ve
e
zm
(Yü
uz
yor
göndermeyi planlı
iyorum.
da konuşmayı ümit ed
deneyimlerimiz konusun
Selamlar,
Ken McKell
Başkan,
ralimpik Komitesi
Trinidad ve Tobago Pa
Dear Yavuz,
key! I read
cation of Paralympic Tur tulations
ding me the first publi
gra
sen
con
e
for
cer
ch
sin
mu
y
my
ver
you
Thank you
st convey to
cover to cover and mu
n provided on your
the publication from
rt warming informatio
hea
the
and
e
ton
les
your NPC as one which
mi
on achieving this
alympic world. I view
par
the
in
y
rne
piration as we
jou
ir
PC) can hold as an ins
country's history of the
alympic Committee (TT vement in our country and by
Par
ago
Tob
and
ad
nid
ic Mo
the Tri
asport and the Paralymp
continue to develop Par Region.
n
bea
rib
extension the Ca
athletes (Swimming
We plan to qualify two
ievements my friend.
meeting you there
to
ach
r
rd
you
wa
of
for
k
ud
loo
pro
I
I am
London 2012 Games.
the
for
)
cus
Dis
ut/
and Shotp
as to our experience.
and speaking with you
Regards,
Ken McKell
President,
alympic Committee
Trinidad and Tobago Par
PARALİMPİK TÜRKİYE 77
2012 TÜRKİYE PARALİMPİK ÖDÜLLERİ
KONU
Sportif ya da farklı alanlarda elde ettikleri başarılar,
yaptıkları yararlı hizmetlerle Paralimpik sporlara ve tanıtımına
örnek katkıları olan kişi, takım, kurum veya kuruluşları
kutlamak amacıyla Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nce her
yıl ‘Türkiye Paralimpik Ödülleri’ verilecektir.
KAPSAM
Ödüller üç sınıfta dağıtılacaktır:
Sportif
Kariyer
Tanıtım
SPORTİF: Paralimpik spor dallarında ulusal veya
uluslararası alanda önemli başarı elde eden sporculara ve
takımlara verilir.
KARİYER: Gerçekleştirdikleri işler, çalışmalar, hizmetlerle
Paralimpik sporlara katkı sağlayan, gelişimine yön veren
kişilere verilir.
TANITIM: Toplumun Paralimpik sporları özümseyişinde
etken olan, farkındalık yaratan çalışmalara imza atan isimler
ile Paralimpik sporları tanıtan, tanıtımına katkı sağlayan kişi,
kurum, kuruluşlara verilir.
ADAYLAR
2012 Türkiye Paralimpik Ödülleri’ne aday gösterilecekler
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi tarafından belirlenecektir.
Ayrıca, bu sayı ekimizde yer alan aday formunun doldurulup
adresimize gönderilmesi yoluyla yapılacak başvurular
dikkate alınacaktır. Aday formu Türkiye Milli Paralimpik
Komitesi’nin resmi web sitesinden (www.tmpk.org.tr) de
indirilebilir.
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Yönetim Kurulu’nca
oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilecek adaylar
arasından ödüle değer bulunanlar dergimizin Ocak 2013
sayısında ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi web
sitesinde ( www.tmpk.org.tr) eş zamanlı ilan edilecektir.
2012 TURKEY PARALYMPIC AWARDS
SUBJECT: The National Paralympic Committee of Turkey will
issue ‘Turkey Paralympic Awards’ every year in order to celebrate
the individuals, teams, institutions or establishments having
exemplary contributions to Paralympic sports and their promotion
with the successes they achieved and useful services they provided
in sportive or different areas.
SCOPE
Awards shall be distributed in three classes: Sportive, Career,
Promotion
Sportive: Awarded to athletes and teams who achieve significant
successes in Paralympic sports branches in the national and
international areas, Career: Issued to individuals who make
contributions to Paralympic sports with the work they do and
services they provide and give direction to their development,
Promotion: Given to people, institutions or establishments who are
effective in the society’s assimilation of Paralympic sports and
PARALİMPİK TÜRKİYE 78
create a difference with their work and those who promote or
contribute to promotion of Paralympic sports.
CANDIDATES
Those who will be shown as candidates to the 2012 Turkey
Paralympic Awards will be determined by National Paralympic
Committee of Turkey. In addition applications to be made by filling
out the candidate form included in the supplement of this issue will
be considered. The candidate form may also be downloaded from
the official web site of the National Paralympic Committee of
Turkey (www.tmpk.org.tr).
Those who are worthy of prizes from among the candidates to be
assessed by the commission to be created by the Board of Directors
of the National Paralympic Committee of Turkey will be announced
simultaneously in the January 2013 issue of our journal and in the
official web site of the National Paralympic Committee of Turkey
( www.tmpk.org.tr).
TMPK ‘2012 PARALİMPİK SPOR FOTOĞRAFLARI YARIŞMASI’
KONU
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi (TMPK), Paralimpik spor
dallarının tanıtımı ve bu spor dallarına kamuoyunun dikkatini
çekmek amacıyla ‘2012 PARALİMPİK SPOR FOTOĞRAFLARI’
yarışması düzenlemiştir. Yarışma tüm Paralimpik spor dallarını
kapsamaktadır.
KATILIM ŞARTLARI
1. ‘Yayınlanmış Fotoğraf’ ve ‘Yayınlanmamış Fotoğraf’
olmak üzere iki dalda düzenlenecek yarışma amatör ve
profesyonel herkese açıktır.
2. Yarışmaya seçici kurul üyeleri ve birinci dereceden
yakınları katılamazlar.
3. Yarışmaya ‘Yayınlanmış Fotoğraf’ dalında katılacak basın
mensuplarının çalışmalarının son katılım tarihine dek
herhangi bir ulusal-uluslararası basın organında 2012 yılında
yayınlanmış olması gerekmektedir.
4. Yarışmaya katılacak fotoğraflar JPEG formatında, 300 dpi
çözünürlükte ve kısa kenarı en az 2500 piksel olarak CD’ye
kaydedilmelidir. ‘Yayınlanmış Fotoğraf’ kategorisinde yer
alacak fotoğrafların zarfına, fotoğrafın yayınlandığı yayın
organının orijinal kupürü eklenmelidir.
5. Fotoğraflar, kenarında çerçeve ya da boşluk olmadan
gönderilmelidir.
6. Bir kişi yarışmaya en fazla beş adet fotoğraf ile katılabilir.
7. Yarışmaya gönderilecek fotoğraflarda kadraj içi kırpma,
renk doygunluğu, keskinlik ve kontrast düzeltmesi gibi kabul
edilebilecek müdahaleler dışında hiçbir manipülasyon,
başkalaştırma, oynama kabul edilmeyecektir.
8. Bir başka yarışmada derece almış fotoğrafların katılımı
kural ihlali sayılacaktır.
9. Katılımcı, yarışmaya gönderdiği yapıtın tümüyle
kendisine ait olduğunu diğer hususlarla birlikte kabul, beyan
ve taahhüt eder. Ödül alan katımcılardan bu beyan ve
kabulleri dışında hareket ettiği anlaşılanlardan elde ettikleri
ödül, unvan ve her türlü kazanımları geri alınır.
10. Yarışmaya gönderilecek fotoğraflarda görünebilecek
insanların, fotoğraflarının çekilmesine ve bir yarışmaya
gönderilmesine, fotoğrafın internette ve basılı yayın
organlarında yayınlanmasına izin verdikleri kabul edilir. Söz
konusu kullanımlardan dolayı ortaya çıkabilecek
anlaşmazlıkların tüm sorumluluğu yarışmacıya aittir.
11. Bu yarışmada dereceye giren ve mansiyon ödülü alan
fotoğrafları Türkiye Milli Paralimpik Komitesi kendi
yayınlarında ve yayım organlarında eser sahibinin ismini
belirterek tanıtım amaçlı olarak kullanım hakkına sahip
olacaktır. Bunun için ayrıca bir telif ödenmeyecektir. Bu
fotoğrafların basım, yayın, her türlü kullanım hakkı Türkiye
Milli Paralimpik Komitesi’ne aittir.
12. Başvuru formuna katılımcının; isim - soyadı, adres, eviş-cep telefonunu yazması, varsa çalıştığı kurum ismini
belirtmesi ve yarışmaya katıldığı fotoğrafı nerede, hangi
tarihte, hangi organizasyon, yarışma ya da müsabakada
çektiğini belirtmesi gerekmektedir.
13. ‘Paralimpik Türkiye’ dergisi ekinde ve Türkiye Milli
Paralimpik Komitesi’nin resmi web sitesinde
(www.tmpk.org.tr) yer alan ‘Katılım Formu’ eksiksiz
doldurularak CD ile birlikte zarfa konmalıdır.
14. CD'lerin posta - kargo sırasında zarar görmemesi için
sertleştirilmiş ambalajlarla paketlenerek gönderilmesi
önerilir.
15. Yarışmaya gönderilecek CD'ler, yarışma sonuçlarının
ilan edildiği tarihten itibaren 31 Ocak 2013 tarihine kadar
başvuru adresinden geri alınmadığı takdirde imha
edilecektir.
16. Posta - kargo sırasında zarar gören yapıtlardan
Türkiye Milli Paralimpik Komitesi sorumlu tutulamaz.
17. Katılım formunu imzalayarak gönderenler yarışmanın
tüm koşullarını kabul etmiş sayılacaktır.
PARALİMPİK TÜRKİYE 79
18. Katılımcılar katılım formunu imzalayarak yarışmaya
iştirak etmelidir. İmzasız form ile gönderilen fotoğraflar
yarışmaya alınmayacaktır.
19. Katılımcılar yarışma koşullarını aynen kabul etmiş sayılır.
Şartnameye uymayan fotoğraflar ‘Seçici Kurul’ tarafından
değerlendirilmez.
20. Seçici Kurul 10 kişiden oluşur ve en az altı üyesinin bir
araya gelmesiyle toplanır. Yarışma sonrasında bir
değerlendirme tutanağı hazırlanır. Toplantı tarihinde yeterli
Seçici Kurul üyesinin bir araya gelememesi durumunda
toplantı başka tarihe ertelenir.
21. Yarışma sonucu Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin
resmi yayın organı ‘Paralimpik Türkiye’ dergisinin Ocak 2013
sayısı ile eş zamanlı olarak ayrıca Türkiye Milli Paralimpik
Komitesi’nin web sitesinden (www.tmpk.org.tr) duyurulacaktır.
22. Yarışma Türkiye Milli Paralimpik Komitesi tarafından
düzenlenmekte olup, dünya üzerinde herkese açıktır ve katılım
ücretsizdir.
İLETİŞİM: Mail:[email protected], Tel: 0 212 347 93 35
Faks: 0 212 347 97 19, Eser teslim adresi: TMPK - Balmumcu,
Hattat Halim Sokak, No:13/1 Beşiktaş - İstanbul
NPCT ‘2012 PARALYMPIC SPORTS PHOTOGRAPHY CONTEST’
SUBJECT
The National Paralympic Committee of Turkey (NPCT), has
organized the ‘2012 PARALYMPIC SPORTS PHOTOGRAPHY
CONTEST’ for the purpose of promoting the Paralympic sports
branches and to draw the attention of the public opinion to these
sports branches. The contest covers all Paralympic sports branches.
PARTICIPATION CONDITIONS
1. The contest will be held in two branches as ‘Published
Photograph’ and ‘Unpublished Photograph’ and is open to
everyone whether amateur or professional.
2. Members of the selection board and their next of kin of the first
degree cannot enter contest.
3. The work of the press members who will enter contest in the
‘Published Photograph’ branch shall be published in any nationalinternational press organ within 2012 until the last date of
participation.
4. Photographs to enter contest must be recorded on a CD in JPEG
format, at a resolution of 300 dpi and with the short side at least
2500 pixels. The original clip of the press organ wherein the
photograph was published must be added in the envelopes of the
photographs to be included in the ‘Published Photograph’ category.
5. Photographs must be sent without a frame of blank space on the
edges.
6. One person can enter the contest with five photographs
maximum.
7. No manipulation, alteration or play shall be accepted in the
photographs to be sent into the contest other than in-frame
clipping, color tone, sharpness and contrast corrections that are
acceptable.
8. Participation of photographs that entered another contest shall
be considered rule infractions.
9. The participant accepts, declares and promises that the work he
sends to the contest fully belongs to him/her along with other
issues. In case any of the prize winning contestants are understood
to have acted contrary to these declarations and admittances, the
prizes, titles and all gains are taken back.
10. It is assumed that the people that can be seen in the
photographs that are to be sent to the contest have authorized their
pictures to be taken, sent into a contest and allow the publication
of the photograph on the Internet and printed press organs. All the
responsibility for conflicts that may occur due to the possible uses
belongs to the contestant.
11. The National Paralympic Committee of Turkey shall have the
right to use the photographs that win places and receive honorable
mention prizes in this contest by using the name of the owner of
the work for the purpose of promotions. No additional royalties
shall be paid for this.
The printing, publication and all kinds of utilization rights of these
photographs belong to the National Paralympic Committee of
Turkey.
12. The participant must note his/her name – last name, address,
home-work-mobile phone number, if any, indicate employer and
where the photograph entry was taken, at which date, in which
event, competition or race it took place.
13. The ‘Participation Form’ located as annexed in the
“Paralympics Turkey” journal and the official web site (
HYPERLINK "http://www.tmpk.org.tr" www.tmpk.org.tr) of the
National Paralympic Committee of Turkey must be fully completed
and placed into the envelope with the CD.
14. It is recommended that CD's should be placed in hardened
packages in order not to be harmed during postage - cargo.
15. CD's sent to the contest shall be destroyed unless retrieved
from the application address from the time when results of the
contests are announced until January 31st, 2013.
16. The National Paralympic Committee of Turkey cannot be held
responsible for works damaged during postage – cargo.
17. Those who sign and send the participation form shall be
considered to have accepted all the conditions of the contest.
18. Participants must sign the participation to enter contest.
Photographs sent in with an unsigned form shall not be admitted
into the contest
19. Participants are deemed to have accepted the conditions of the
contest fully. Photographs that do not fit the specifications shall
not be taken into consideration by the ‘Selection Board’.
20. The Selection Board meets with the gathering of at least six of
its members and an evaluation report is prepared after the contest.
In case the quorum of the Selection Board is not reached at the
date of the meeting, the meeting is delayed to a further date.
21. The results of the contest shall be simultaneously announced
on the January 2013 issue of the official publication organ of the
National Paralympic Committee of Turkey, the ‘Paralympics
Turkey’ and also the National Paralympic Committee of Turkey
web site (www.tmpk.org.tr).
22. The contest is held by the National Paralympic Committee of
Turkey, is open to everyone from all over the world and
participation is free of charge.
COMMUNICATION
E Mail:[email protected], Phone: +90 0 212 347 93 35
Fax: 0 212 347 97 19, Address: NPCT - Balmumcu, Hattat
Halim Sokak, No:13/1 Beşiktaş - İstanbul - Turkey

Benzer belgeler

TÜRKİYE

TÜRKİYE kapsamında ilkin Ocak ayında BP İstanbul merkez ofis binasında çalışanlara bir seminer

Detaylı

TÜRK?

TÜRK? Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.

Detaylı

TÜRKİYE

TÜRKİYE Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.

Detaylı

paralimpik

paralimpik Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.

Detaylı

TÜRKİYE

TÜRKİYE Bu dergi Türkiye Milli Paralimpik Komitesi’nin resmi yayın organıdır. Üç ayda bir yayınlanır.

Detaylı