518.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma

Transkript

518.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
TT.1_Layout 1 8.07.2016 17:18 Page 1
“Sıfır kaza”
teknolojisi
Kazalar kültürün
bir parçası olmuş
4’DE
ZF, IAA 2016 Fuarı öncesi “Global Press Event 2016” tanıtımında
yeni teknoloji ile güç aktarmada güvenlik uygulamalarını davetlilere
test ettirdi. ZF, “Sıfır kaza” teknolojisini tanıttı...
8’DE
İstanbul Av. Pim. P.K. 11 (P.P 2)
Kazanca gider.
Yüksek verimli ve uzun ömürlü Conecto, ekonomik yakıt tüketimi ve kalitesiyle
kazanca gitmenin en kolay yolu.
www.mercedes-benz.com.tr
11 TEMMUZ 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 518
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
www.kenticitoplutasima.com.tr
Taraflı “Destek
Paketi”ne tepki!
Öz sermayesini tüketerek hizmet veren özel halk otobüsçüleri desteklenmede
yine geride bırakıldı. Halkçı, hükümetin destek paketinde beklediğini bulamadı...
Yapımız
gidişe
çok
ters
Aydın Özel Halk Otobüsçüleri Başkanı
Okan Yalçın, toplu taşımacılığın yeniden
yapılanması fiili yapıyı kaale almadan ger
çekleşmeyeceğini belirterek; “Özel-Kamu işbirliği oluşmalı” dedi...
3’DE
İsveç’te e-Otoban
testleri başlıyor
İsveç hükümeti, taşımacılığı değiştirmek için bazı adımlar atmaya başladı.
2030 yılına kadar fosil yakıtlardan tamamen kurtulmayı planlıyor...
7’DE
Kentleşme ve kentiçi toplu taşıma
sistemindeki düzenlemelerde bir türlü beklediği desteği alamayan özel
halk otobüsçüleri, Başbakan Yıldırım
tarafından açıklanan ekonomik destek paketinden de umduğu destek
çıkmadı. Açıklanan karar, daha çok
hafif ticari araçlar ile kamyon-kamyonet, taksi ve minibüsleri kapsıyor...
Özel halk otobüsçülerini şaşkınlığa
uğratan bu paketle, kalite ve konfor
için belediye ve devlet desteğinin,
gelişmiş ülkelerde sübvanse şeklinde yapıldığı, ülkemizde de bunun belediyeler üzeri gerçekleşmesi gerektiğini savunan esnaf, kendilerinin uygulamanın dışında tutulduğunu düşünerek, olaya kaygı ile bakıyorlar...
Marmaray
deniz
yollarını
bitiriyor
“DESTEKSİZ
YOL ALAMAYIZ”
TÖHOB Başkanı İsmail Yüksel, özel halk otobüsçülerinin araç yenilemesine
çıkarılan destek paketin katkı vermediğini belirtip; “Bu uygulama bize ortak
akla dayalı kapsamlı bir yeni proje hazırlamamız gerektiğini gösterdi” dedi...
TÖHOB ve İstanbul Özel Halk Otobüsçüleri Esnaf
Odası Başkanı İsmail Yüksel, gelişmelere dönük
açıklamada, “Ortak hedefle yola çıkan hükümetin,
sorunlara yaklaşımında belirlediği önceliklere uygun beklentileri anlayarak talepkar olmalıyız. Hükümet, kendi belirlediği ortak hedefi için her kesimi
eşit desteklemesini bilmeli” şeklinde konuştu.
TÖHOB çatısı altında gelişmeleri
masaya yatırıp yeni stratejilerin sektörel beklenti çerçevesinde belirlenmesini isteyen özel halk otobüsçüleri
esnafı, kentiçi toplu taşımada geleceğin trendinin özel halk otobüs işletmeciliği olduğunu, ülke geneli tüm
şirketlerin ferdi yaklaşımı bırakıp çözümler araması gerektiğini belirtti...
İsmail Yüksel, açıklamasında, “Ketlerde toplu taşımanın öne çıkması, hizmetin halk otobüsleri eliyle
verileceğini işaret etmektedir. Bu da, bize sorumluluklar yüklemektedir. Uygulamada toplu taşımanın geliştirilmesinde eksikler var. Olmasaydı, halkçıya da iyileştirme yapılırdı. Olmadığına göre, taleplerimiz yeni stratejilerle dile gelecek” dedi...
Eskişehir Büyükşehir
BEA’nin üyesi oldu
6’DA
“Endüstri 4.0” şartları
tamamen değiştirecek
20 yıl önce Çin’de üretime başlayan Adidas, evine, Almanya’ya geri döndü. Dönme nedenini de ileri
teknolojilere (otomasyon) bağlı olarak daha ucuz işçilik, zamandan
tasarruf olarak açıkladı...
7’DE
İsmail
YÜKSEL
Onur
ORHON
M.Şevket
ERTURAN
BAŞYAZI
ARA DURAK
GÖZLEM
EKONOMİK
PAKET...
KÖRFEZ
GEÇİŞİ...
OLANLAR
DOĞRU
OKUNMALI...
2
2
3
165 yıldır İstanbul’un iki yakasını biraraya getiren Deniz Yolları zor günler yaşıyor. İşletme, Marmaray Projesi hayata
geçtikten sonra sermaya azalttı... 2’DE
“Özel Otokarlı”lar
ödüllendirildiler
5’DE
Ücretsiz
servisli
otopark
İSPARK Atatürk Havalimanı otoparkında araç parkeden müşteriler
için Havalimanına 10 dakikada bir
ücretsiz servis kaldırarak yeni bir
uygulama daha başlattı... 2’DE
TT.2_Layout 1 8.07.2016 16:48 Page 1
2
SEKTÖRÜN NABZI
11 TEMMUZ 2016
Marmaray şehir
hatlarını bitiriyor
İSTANBUL-İstanbul’da deniz
toplu ulaşım ve taşımacılık ihtiyacını karşılamak üzere kurulan 165 yıldır Boğaz’ın iki
yakası arasında milyonlarca
yolcu taşıyan İstanbul Şehir
Hatları İşletmeleri, Marmaray
Projesi hayata geçtikten sonra sürekli zarar etmeye başlayınca sermaye azalttı. İstan-
bul Büyükşehir Belediyesi’nin sermayesine yüzde 90
oranında iştirak ettiği şirket,
Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda, sermayenin yeterliliğini sağlamak için, sermayenin
üçte biri ile yetinme (sermaye
azaltılması) tedbirinin alınmasına karar verildi. Genel kurul
kararı doğrultusunda, şirketin
196 Milyon 900 Bin 835 TL.
olan sermayesi, 131 Milyon
267 Bin 223 TL. azaltılarak, 65
Milyon 633 Bin 612 TL.’yi düşürüldü. 177 Milyon 210 Bin
750 TL. tutarındaki İstanbul
Büyükşehir Belediyesi payının da 59 Milyon 70 Bin 252
TL. tutarına indirilmesi İBB
Meclisi’nde onaylandı.
Ücretsiz servisli otopark
1500 araçlık İSPARK Atatürk Havalimanı otoparkı 24 saat 15 TL.’ye hizmet verirken, araç parkeden
müşteriler için Havalimanına 10 dakikada bir ücretsiz servis kaldırarak yeni bir uygulama daha başlattı...
İSTANBUL-Hergün binlerce kişinin yolculuk yaptığı ha
vaalanlarında otopark ücretleri dudak uçuklatıyor. Havaalanlarına araçlarıyla gelen sürücüler alternatif otopark alanı bulmakta güçlük çekerken,
uzak yerlere araç park etmenin zorluğu da sürücüleri fahiş fiyatlar ödemek zorunda
bırakıyor. Bir haftalık ve daha fazla yolculuklarda ödenen ücret ise 600 TL.’yi geçiyor. İSPARK’ın P+R sistemi ile sürücülere hem ücret,
hemde servis hizmeti ile bü-
yük kolaylık sağlanıyor. Vatandaşların ödediği yüksek
ücretlere İSPARK, “Park EtDevam Et” sistemiyle çözüm
buluyor. Otoparkların ücreti
düşük tutulurken, yakın noktalarda açık otoparklar hizme
te sunularak uzak mesafe kav
ramı da ortadan kaldırılıyor.
İstanbul genelinde en büyük
otopark işletmecisi konumunda olan İSAPARK toplu taşıma istasyonlarına yakın noktalarda otopark ücretlerini düşük tutuyor ve 24 saati 15 TL.’ye hizmet veriyor.
İETT “Bilim
Otobüsü”
öğrencilere
gidecek
İETT, teknolojiyi daha iyi kullanması ve geleceğe yönelik
bilincin oluşturulması için yeni bir projeyi hayata geçirdi...
3. Havalimanı’nda
yerlilik oranı %80
Yerli üretimde tüm sınırları zorlayan, tüm fazları tamamlandığında 210 Bin kişiyi istihdam
etmesi beklenen İstanbul’un 3. Havalimanı’nın yüzde 80’i yerli kaynak ile yapılacak…
İSTANBUL-Toplam 10 Milyar
247 Milyon TL. kaynak aktarılacak olan yeni havalimanının sadece bagaj sistemi,
hava radarları sistemi, X-ray
cihazları,yürüme bantları, es
kalatörler, körük üretici menşei nedeniyle yabancıdan tedarik edilecek. 1.3 Milyon m2.
’lik terminal binasının mimarisinde kullanılacak taş, çelik
yapı, cam ve ahşap ürünlerin
hemen hemen tamamı iç piyasadan sağlanıyor. Ayrıca,
ahşap ürünleri, bankolar, çe
lik imalatlar, çatı çeliği, cam
gibi bütün ince iş kalemleri
de yerli sanayiden gelecek.
Yerel sanayiye destek vermek amacı ile bazı maliyetleri göğüslemeyi göze alan
İGA, sadece yer kaplaması
için bile Türkiye’nin dört bir
yanında faaliyet gösteren
100’den fazla taş tedarikçisi
ile görüştü. Her birinden ayrı
ayrı numune alınarak, taş siparişlerine hız verilirken 3
binden fazla iş makinesi zamanından önce kapıları aç
mak için 7/24 çalışmaya de
vam ediyor.
Dünya’da yeni havalimanı inşaatındaki ilerlemeyi
gösteren İstanbul Grand Airport (İGA) CEO’su Yusuf Akçayoğlu, “500 Bin m2 yere
taş döşenecek ve biz bu gra-
nit kaplama için tek tek görüştük. Yer kaplamaları çok
dayanıklı, sertliği fazla ve su
emme oranı hemen hemen
sıfır olan malzemeden olması gerekiyor. Türkiye’de mermer kaynakları var ama granit çok az. Şimdi terminalin
bütün bölgelerini bel li şehirden gelecek granit malzemeye göre bölmeyi düşünüyoruz. Sivas, Giresun, Aksa-
ray, Ağrı, Van, Afyon, Kırklareli, Nevşehir v.s. gibi” diyerek, yerliliğin önemini anlattı.
İGA, yerli kullanım konusunda da İstanbul Sanayi
Odası (İSO) ile de bir çok
toplantı yapmış, fikir alışverişinde bulunmuş. “Buranın
yerel sanayiye katkısı olması
lazım ki bir endüstri oluşsun” diyen Akçayoğlu, projenin daha tasarım aşama
sında bile Avrupa ve Amerikalı tasarımcılara şart koyduklarını; Türk tasarımcılarla
ortaklığa zorladıklarını ifade
etti. Bu arada sadece ekono
mi için değil, havalimanı inşaatının hızı açısından etkili
olduğuna değinen Akçayoğ
lu, “Avrupalı ile Türk’ün man
talitesini birleştirdik. Açık
ofiste bu iş yapımına uy gun
düzenleme yaptık” dedi.
İSTANBUL-İETT, enerji verimliliği ve enerjinin etkin kullanımı,
çevre teknolojilerine yönelik bilincin oluşturulması, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının
kullanımına olan ilginin arttırılması amacıyla öğrenciler üzerinden “Bilim Hattı” projesini hayata geçirdi. Proje ile öğrencilerin
bilime ve araştırmaya karşı meraklandırılarak hem öğrenmeleri
hem de eğlenmeleri amaçlanıyor.
İETT içerisinde enerji, sürdürülebilirlik ve akıllı şehirler konularını kapsayan deney setlerinin yer
aldığı bir otobüs dizayn etme fikrinden hareket etti.
“Bilime giden en kısa hat”
sloganıyla İstanbul genelinde
okulları dolaşacak “Bilim Hattı”
ilk ve ortaokul öğrencilerine hitap
edecek şekilde tasarlandı. “Bilim
Hattı” ziyaret ettiği okullarda
mini bir bilim merkezi işlevi görerek öğrencilere temiz enerji teknolojileri, sürdürülebilirlik ve
akıllı şehirler ile ilgili bilgiler aktarılmasını sağlayacak.
İBB’den 200
otobüs hibe
Yeni havalimanında; 350 destinasyona uçulacak. Havalimanı 7/24 saat çalışacak. 210 Bin kişiye
istihdam sağlayacak. Günde, 1500 iniş-kalkış olacak. 200 Milyon yolcuya hizmet verilecek. Türk
mimarisinden esintiler olacak. Terminalde 7 adet giriş, 13 adet check-in adası bulunacak.
İSTANBUL-İstanbul Büyüküşehir Belediyesi Meclisi, Afrika’nın 8 ayrı ülkesi ve Lübnan
olmak üzere 200 adet yenileştirilmiş otobüs hibe etti. Gana’nın Başkenti Akra’ya 30, Gine’nin Conakry’ye 50, Nijer’e 20,
Gambiya’ya 20, Gabon’a 20,
Benin’e 20, Somali’ye 20, Etiyopya Harar Belediyesi’ne 10
ve Lübnan’a 10 adet otobüs
yolladı. Otobüslerin Türk İşbirliği ve Koordinasyon Başkanlığı Ajansı (TİKA) aracılığıyla
gönderilmesi için, TİKA ile İBB
Başkanlığı arasında Ortak Hizmet Protokolü imzalandı.
İSMAİL
YÜKSEL
BAŞYAZI
Ekonomik paket...
B
AŞBAKAN Sayın Binali Yıldırım’ın
bayramda açıkladığı ekonomik müjdeler paketi özel halk otobüslerinin yenilenmesi açısından önemli bir değişiklik içermemektedir. Genelde ticari araçlarını yenilemek isteyen taşımacı esnaftan ÖTV alınmayacak olması başta taksi, dolmuş, minibüs,
kamyon ve kamyonet sahiplerinde kolaylık
sağlamaktadır.
Özel halk otobüslerinin yenilenmesi durumunda bugün itibariyle ÖTV %1, KDV %
18 olarak uygulanmaktadır. Dolayısıyla, %
1’lik ÖTV’nin alınmamasıyla sadece 3-4 Bin
TL.’lik bir katkı gözükmektedir.
Oysa, bir minibüste bu kazanç 8 Bin TL.’yi bulmaktadır.
Sayısal verilere bakıldığında Türkiye’de
1.2 Milyon’a varan ticari araç bulunuyor.
Bun lardan 100 bininin taksi, 600 bininin kamyonet, ticari minibüs sayısının da
150 bin olduğu ifade ediliyor.
Özel halk otobüsü sayısı da 20 bin civarındadır. Ne kadar esnafın bu paketten yararlanacağı uygulama başlayınca gerçek anlamda belli olacaktır.
ÖTV’nin düşürülecek olmasının taksici
esnafın daha önce ödediği KDV miktarını
da % 50 oranında düşürmesi beklenmektedir. Çünkü, araçların fabrika satış fiyatına
önce ÖTV eklenmekte, bunun üzerinden %
18 KDV tahakkuk ettirilmektedir.
Bu da, ekstra bir indirim anlamına gelmektedir.
Özel halk otobüslerinin yenilenmesi açısından bu paketten bir getiri elde edilememektedir. Bu nedenle, bazı yeni girişimlerde
bulunulması kaçınılmazdır.
Genelde sistem taksici ve minibüsçü esnafın yararına düzenlenmiştir. Bu tür çifte
standart ne yazık ki halen sürmektedir.
Ekonomik paketin sunumunda sektörler
sayılırken özel halk otobüsünün de sayılmış
olması aldatıcı olmamalıdır.
Bir devlet politikası olarak toplu taşımanın geliştirilmesine yönelik uygulamalarda
yetersizlik bulunmaktadır.
Eğer böyle olmasaydı, yapılan düzenleme kapsamında özel halk otobüsü sektöründe de belirgin bir iyileşme söz konusu olabilirdi. Buna karşılık, bizim cephe açısından
haklarımızı savunma ve taleplerimizi bir kez
daha dile getirebilme amacıyla yeni girişimlerde bulunabilmek mümkün olacaktır.
ONUR
ORHON
[email protected]
ARA DURAK
Körfez geçişi...
B
AYRAMDAN birkaç gün önce Eskihisar’dan arabalı vapurla Topçular’a geçtim. Osmangazi Köprüsü henüz açılmamıştı.
Körfezde bütün görkemiyle yerini almış, hazırlıkların tamamlanmasını bekliyordu.
Vapur çıkışı yönlendirme levhalarıyla
Altınova’ya doğru yaklaşık 10 km. kadar giderek yeni çevre yoluna çıktım.
Yeşilliklerin hakim olduğu, üzerinde 3.5
km.’lik Orhangazi Tüneli ile en fazla 20 dakikada Gemlik’e ulaştım.
Araç kullanma zevki açısından son derece mükemmel bir güzergah doğmuş. Umarım bu yol trafik kazalarına neden olmaz!
Bandırma’da ve Biga’da özel halk otobüsü
temsilcisi kuruluşlarla kısa süreli sohbetlerde
bulundum. Daha sonra bu kez Lapseki’den
arabalı vapurla Gelibolu’ya geçtim.
Bu yazıyı kaleme aldığım günde televizyon ve gazete haberlerinde Osmangazi Köprüsü’nün açılışından sonra feribot iskelelerinin boş kaldığı aktarılıyordu.
Eskihisar-Topçular’ı İDO, Lapseki-Gelibolu’yu GESTAŞ işletiyor.
Her iki firmada özelleştirme projeleri
kapsamında bu işletmeleri devraldılar.
Her iki mesafede arabalı vapurla yaklaşık
40 dakikada geçiliyor.
İDO, binek aracından 60 TL. alırken,
GESTAŞ, 35 TL. alıyor.
Herhalde ihale bedellerinden kaynaklanan bir durum olsa gerek ama büyük bir fark
var.
Şimdi feribot işletmecileri Osmangazi
Köprüsü ile rekabet anlamında geçiş fiyatını
düşürmek yerine araçla geçenlere yemek ikramını hayata geçiriyor.
Bu çok anlamlı olmayabilir.
Doğrusu geçiş fiyatlarının yeniden ayarlanmasıdır.
Böyle bir adım atılabilirse uzun yıllardır
Darıca-Yalova, Kartal-Yalova, EskihisarTopçular arasında kullanılan arabalı vapurlar tarih olmaktan kurtulabilecektir.
İDO bu noktayı değerlendirmelidir.
İnşaat teknolojisinin gelişmesi önümüzdeki yıllarda da benzer tabloları yaratacaktır.
Raylı sistemler ve otobüs ulaşımı arasındaki
ilişkilerde bundan etkilenecektir.
Bir Ramazan’ı ve Bayramı’nı daha sağlıkla geride bıraktık.
Sektörümüzün, paydaşlarımızın gelecek
bayramlarda da huzurlu ve sağlıklı günlerde
buluşmasını dileğiyle herkese mutlu ve kazançlı günler temenni ederim.
TT.3_Layout 1 8.07.2016 16:52 Page 1
GÜNDEMİN İÇİNDEN
11 TEMMUZ 2016
Yapımız gidişe ters
M.ŞEVKET
ERTURAN
Aydın Özel Halk Otobüsçüleri Başkanı Okan Yalçın, toplu taşımacılığın yeniden yapılanması
fiili yapıyı kaale almadan gerçekleşmeyeceğini belirterek, “özel-kamu işbirliği oluşmalı” dedi...
Olanlar doğru okunmalı...
A
ydın Özel Halk
otobüsçüleri Esnaf
Odası ve Kooperatif
Başkanı Okan Yalçın
ile kentiçi ulaşımı konuştuk.
Yalçın; “Toplu taşımacı
sorunlu. Gelişmelerin gerisinde
ve pasif. Böyle yol alamaz.
Acil olarak toparlanmalı. Aksi
takdirde çok daha büyük sornular yaşayacağız” diyerek,
yenilenmelere uygun sektörel
birliği işaret ettiği
değerlendirmesini sunuyoruz...
Ropörtaj: HABER MERKEZİ
Kentleşme anlayışı değişti. Kentlilik
kavramı ve kentli olma gerekleri de değişti. Dünün ferdiyetçi anlayışları giderek teknolojik nimetleri kullanma öncelikli oluşturulmuş yapıya uymayı gerektiriyor. Görünen anlayış o doğrultuda.
Taşınanlar da artık, sadece talepkar olmaya başladı. Sorumluluk tek yanlı hal
alırken, bizim böyle bir yapıyla kentiçi
toplu taşıma hizmetini sürdürmemiz de
imkansızlaştı. Alışkanlıklarımız tek yanlı
bağımlılığı kabul şekline dönüştü. Kurulu yapılarda oluşan ihtiyaçların karşılanması da bu gerilemede kaale alınmaz
hale geldi. Bu yüzden mevcut sahadaki
özel taşımacılık sistemi, kör-topal işlemenin ötesinde şekillenemedi.
Bilinip yapılması gereken, teknolojik
gelişmelerin bir bedeli olduğu ve başarı
için buna uygun yapılanmanın gerektiğiydi. Böyle bir sistemde de alınacak hizmetin bedeli mukabil sağlanabileceği
gerçeği öne çıkarılmalıydı. Bu yapılmadı. Kentliden destek amaçlı umulan poltitik beklentiler, onun neredeyse bedelsiz
taşınmasına varacak beklentiyle donattı.
Belediyelere bu yönde yol veren merkezi
otorite, zaman içinde duruma alışıp, yerel
yönetimleri kontrol etmeyi bile bırakarak, toplu taşıma sistemini, tek yanlı fayda alacak sistem şekline soktu.
Bu durumdan özel taşımacıların yöneticileri de etkilendi. Oluşan hiyerarşik
yapı, kamu özel ilişkisinde bir sıfır kamu
galibiyetinin kabulune dayalı anlayışı getirdi. Özel kesim, uygulamacısı olarak
kendi isteklerini, beklenti ve hakedişlerini öne çıkaramayan işletmeci, bir
de belediye vesayetine açık kendi
içinde, diğerine fark atıcı, ferdi
beklentiye dayalı davranmasını
da getirdi. Bu yapıda özel
ilişkiler öne çıkarken, aslında, ilişkilerin pamuk
ipliğine bağlı yürüme sebebi de oldu.
Bu yüzden
özel kesim
kendi içinde
birleşemeden, “Belki”
umuduyla,
kamu otoritesine ferdi
Otomotiv sektörü
ihracattan mutlu
Türkiye ihracatının lider sektörü otomotiv endüstrisi, yükseliş grafiğini sürdürdüğü
Haziran’da, Temmuz 2008 tarihinden itibaren en yüksek ihracat rakamına ulaştı...
İSTANBUL-Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB)
verilerine göre; sektör ihracatı Haziran’da geçen yıla göre yüzde 9
artışla 2.1 Milyar Dolar oldu. OİB
Yönetim Kurulu Başkanı Orhan
Sabuncu, Türkiye ihracatından yüzde 18 pay alan sektörün son 5 aylık
ihracatının ortalama 2 Milyar Dolar’ın üzerine çıktığını, Ocak-Haziran dönemi ihracatının yüzde 12
artışla 11.7 Milyar Dolar’a yükselerek, sektörün yıl sonu hedefi olan
23 Milyar Dolar’a adım adım yaklaştığını açıkladı.
TİCARİDE ARTIŞ
Ürün grubu bazında ihracat artışları geçen ay otomotiv yan sanayinde yüzde 9 artarak 834 Milyon Dolar, binek otomobil yüzde 3 artışla
715 Milyon Dolar, eşya taşımaya
mahsus motorlu taşıtlar yüzde 1 artışla 389 Milyon Dolar ve otobüsminibüs-midibüs de yüzde 67 artışla 168 Milyon Dolar ihracat gerçek
leştirdi. Otomotiv yan sanayinde
Almanya’ya yüzde 14, Fransa’ya
yüzde 6 arttı. İran’da yüzde 124
oranında artış kaydedildi. Binek otomobillerde İtalya’ya
yüzde 62 artarken, Fransa’da yüzde 13 düştü. İspanya’ya yüzde 72,
İsrail’e yüzde 36, Belçika’ya yüzde
34 ihracat artış görüldü. Birleşik
Krallık ihracatı yüzde 16, Hollanda
ise yüzde 42 düştü. Eşya Taşımaya
Mahsus Motorlu Taşıtlar grubunda
İtalya'ya ihracat yüz de 70, Almanya'ya yüzde 30 artarken, Birleşik
Krallık'a yüzde 31 düştü. OtobüsMinibüs-Midibüs ürün grubunda
Fransa'ya yüzde 17, Almanya'ya
yüzde 22 ihracat artışı oldu.
OİB Yönetim Kurulu Başkanı
Orhan Sabuncu, yılın ilk altı
ayında yükseliş grafiğini
sürdüren otomotiv
endüstrisinin yıl sonu hedefi
olan 23 Milyar Dolar’a adım
adım yaklaştığını ifade etti.
Sabuncu, Haziran’da ürün
grupları bazında yüzde 67’ye
varan oranlarda artış
kaydedildiğine dikkat çekti...
Kayseri Ulaşım’a
ISO 50001 belgesi
KAYSERİ-ISO 50001 “Enerji
Yönetim Sistemi”nin amacı, ener
ji kaynaklarının sistematik olarak
takip edilmesi ve bu doğrultuda
sürekli iyileştirme yapılarak, kalite
ve konfordan ödün vermeden ener
ji tasarrufu sağlanması. Kayseri
Ulaşım A.Ş.’de enerji performansını gözden geçirip, sürekli iyileştirip, kaynaklarını da optimum se-
viyede kullanınca, maliyetlerini
düşürerek hedefine doğru yürüyor. Aynı zamanda, personelinin
ve etkileşim içinde olduğu kişi ve
kuruluşları bilinçlendirerek enerjiyi verimli kullanmak ve enerji
tasarrufu prensibini önce ülke için,
sonra da kent çapında yayılmasını
sağlamak adına enerjinin verimli
kullanılması için çalışıyor.
Türkiye otomotiv endüstrisinin
en büyük pazarı Almanya'ya ihracat haziran ayında yüzde 15 artışla
330 Milyon Dolar olarak gerçekleşti. Almanya'ya yönelik artışta
yan sanayi ve binek otomobiller ihracatının yüzde 14 seviyesinde artması etkili oldu. İkinci büyük pazar
olan İtalya'ya ihracat yüzde 54 artışla 280 Milyon Dolar, üçüncü
büyük pazar Fransa'ya ise yüzde 3
artışla 228 Milyon Dolar olarak
kaydedildi. İtalya'ya yönelik artışta
eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatının yüzde 70, binek
otomobiller ihracatının yüzde 62
artması etkili oldu.
Haziran’da önemli pazarlardan
İspanya yüzde 40, İran'a yüzde 118
gibi yüksek bir ihracat artışı görülürken, Birleşik Krallık'a yüzde 19,
ABD’ne yüzde 51, Rusya’ya yüzde 37 ihracat düşüşü görüldü.
Sektör ihracatından yüzde 80
pay alan AB ülkelerine Haziran’da
yüzde 13 artışla 1 milyar 706 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi.
Asya ve Okyanusya ülkelerine de
yüzde 23 ihracat artışı oldu. Amerika ülkelerinde yüzde 35 düştü. OİB Yönetim Kurulu Başkanı
Orhan Sabuncu, yılın ilk altı ayında
yükseliş grafiğini sürdüren otomotiv endüstrisinin yılsonu hedefi
olan 23 Milyar Dolar’a adım adım
yaklaştığını ifade etti.
yakınlaşmadan yana olmayı benimsedi.
Kısacası, kurumsal algıya dayalı sistem
kurulacakken, biata dayalı bir durum ortaya çıktı. Bu yüzden bugün kim başa
gelirse gelsin, özel taşımacı belediye ilişkileri ikili özel ilişkilere bağlı yürür.
ORTAK AKIL ŞART
Teknoloji yenilenirken, toplu taşıma
ihtiyaçlarına bakış da değişti. Söylenmeyen şey, Kentleşme algısında ki beklenti
analizlerinde merkezi otoritenin kentlerden politik destek beklentisinden dola- yı
sadece sürekli kentiçi toplu taşıma hizmeti alanlara kalite ve konforun sunarken, bunu sunanların durumlarını kaale
almamasıydı. Otorite bu yüzden de sistemin eskiyen yapılarını bilerek görmedi.
‘‘
Özel halk
otobüçüleri
profesyonel
bakamıyorsa,
bunu yapacak
olanlara şans
verip, artık
kendi yolunu
çizmelidir...
Özel taşımacı, artık ferdi tartışmaları
bırakıp sorunlarına bakmalı. Değişimle
ortaya çıkan gerekliliğin neyini karşılayabileceğinin kararını vererek, hangi
noktada durmak istediğine karar vermeli.
Global yapıda, entegre bir çokuluslu yapılanma anlayışına kayışlar var. En azından ana sisteme dayalı bir ağ içinde sistemlerin yoğrulup kurulma beklentisi
var. Bu yüzden kent ekonomilerine dayalılık, kentlerden yönetim anlayışlarının
olması, bizimde maliyetleri ortaya koyup, hesap kitapla sistemde yer almamızı
gerektiriyor. Bizim bunu görmemiz lazım. Bugün ne filanca adam kötüdür,
yanlıştır, ne de felanca adam doğrudur,
tam adamdır. Bugün adamlık değil,
adamlardan oluşan kadro vardır. Kadrolaşma olmalıdır. Bu yüzden biz de kurumsal anlayışı benimsemeliyiz.
GÖZLEM
R
AMAZAN Ayı’nın bereketini
tamamlayan bayramı geride
bırakırken, özel halk otobüsçüleri,
hükümetin tamamen stratejik bir
manevra olduğunu düşündüğüm
otobüs pazarının önünü açacak
bir girişimle, hafif ticari pazarında
değişime gideceklerle sınırlı destek
paketini açıklaması, özel halk otobüsçülerinin tepkisini çekti.
Yapılan ilk değerlendirmelerde desteğin sadece hafif ticariler ve
taksilerde anlam kazandığına değinildi. Özel halk otobüsçüleri beklentilerine cevap olamayacağı da
vurgulandı.
Ulaştırma Bakanı olduğu dönemlerde Özel Halk Otobüsçülerine yakın durmasıyla tanınan Sayın Binali Yıldırım’ın Başbakan olduktan sonra yaptığı bu ilk açıklama, duygusal da olsa bir tepkiyle
de karşılandı.
Oysa, devleti yönetenlerin öncelikleri dengeli, ekonominin önünü açacak bir bakış ve uyumlu bir
gidişatın tesis etmesi olarak bilinir.
Özel halk otobüsçüsü yöneticilerinin de bunu birinci öncelik olarak görmesinde yarar var.
Kendi alanları içinde beklenti
yerine, genelin içinde yer alan ve
birbirini tetikleyerek hedeflerle bütünleşik ilerlemeyi getirecek çözümler talep etmelidir.
Bunun için de sektörel ortak
aklı öne çıkarıp gelişmeleri ve gelişmelerde özel halk otobüsçülüğü
işletmeciliğinin kavramını netleştirmelidir.
Çağdaş dünyada gidişatın getirdiği yeni bakış, kentiçi toplu taşıma hizmetlerinde kaliteli konforun herkes için sürdürülebilirlik
esasına uygun bir toplu taşıma sisteminin özel sektör eliyle verilmesi
yada verdirilmesidir.
Meseleye böyle bakınca, kentleşme, kent yapılanmasında kentiçi toplu taşıma hizmetinin “kent
ve ulaşım” anlayışı olarak birlikte
ele alınmasını gerektiriyor.
Peki, gidişat ve saha gerçeği bu
şekilde mi işletiliyor?
İşte bizce özel taşımacının halletmesi gereken ana nokta burası.
Ne yazık ki özel halk otobüs işletmeciliği kavramı hala, “ferdi bir
yapının devam edişi ve buna gün
lük çözüm arayışları” şeklinde görülüyor. Kurumlaşın çağrıları, kamu planlarına dahil olmada ferdi
iç dengeye dayalı yaklaşımlardan,
bütüne şamil önerilerin yapılmayışı, 20 bini aşan esnafın devlet katında dinlenmesini engelliyor.
10 yılı aşan TÖHOB çıkışlarıyla dinlenir olan özel halk otobüs
çüleri, bu çıkışını ne yazık ki kendi
iç yapı kurgusundaki dengelerine
benzetip, etkinliğini hızla azaltıyor.
TÖHOB, üyelerinin yaklaşımlarıyla aynı etkileşime uğradığından olacak, gereken hızlı çözüm
için iç eleştirisinde gerekli tavrını
ortaya koyamıyor.
Hala gidişat, halk otobüsü tanımı, KDV indirimi ve muafiyeti
talebiyle sıkışık kalmış durumda
görünüyor. Oysa, özel halk otobüs
işletmeciliğinin ve kentiçi toplu taşıma kanunu ile toparlanacak bir
toplu taşıma anlayışının kurulmasında önemli bir unsur.
Bu özelliği ile de sistem teşkilinde yer almaları mümkün.
Bunun tek yolu yöneticilerin
birbirlerini ötekileştirmeden yeni
ortak stratejiler üretmeleri, bunları
hep birlikte projelendirerek, profesyonelce devlete sunmalarıdır.
Belediyeler ile özel halk otobüsçüleri ortak akla dayalı yapılanmayı göz ardı etmez ve yol alırlarsa,
sorunların çözüleceği açıktır. Bu
da eğitime dayalı, bir ve beraber
olabilmekten geçer.
Son cümle; bu çıkışı da ancak
İstanbullu özel halk otobüsçülerinin birbiriyle bütünleşik davranarak, tek ses olarak da İETT ile örnek çözüm üretmeleriyle neticeye
ulaşır. Aksi takdirde, yeni sistemin
ana oyuncusu olmak zorlaşacak.
TT.4_Layout 1 8.07.2016 16:53 Page 1
4
KENT VE YAŞAM
11 TEMMUZ 2016
Trafik kazası kültürün
bir parçası olmuş
“Ben yaparım olur” kültürü ile “Ben yaptığımı düzeltmeliyim” düşüncesi arasındaki farkı
anlamak için eğitim ve kültürün bir parçası olmuş inançları değiştirmek gerekmektedir...
■ HABER MERKEZİ
DÜNYA’nın en önemli sorunlarından biri olan trafik kazaları, ülkeden ülkeye cezalandırma sistemi değişse de ortak
olan birşey var o da, cezalardan taviz verilmemesi ve her
olaydan sonra daha artırılması. Ancak, bu durum ülkemiz
için geçerli değil. Yapılan araştırmalar, ölümlü trafik kazalarının daha da çoğaldığını ancak, ceza sisteminin bu orana
göre azaldığı yönünde. Örnekleri ile ele alcağımız bu uygulamaların nasıl sonuçlar doğurduğunu birlikte görelim.
Malezya ya da Endonezya’da kurallara uymamak, trafik
ışıklarına aldırmamak, kültürlerinin bir parçası sayılıyor. Polisler araçları trafik kontrolu
için durdurup, aldıkları rüşvet
le düşük maaşlarını takviye
ediyorlar. Bu durunm kimseyi
rahatsız etmiyor. ABD, Kanada ve İngiltere’de de trafik kurallarına uymayanlar var ama
bunlar azınlıkta. Hele rüşvet,
mümkün değil gibi çünkü, polis teşkilatı bu durumu kendi
içinde çözüyor!..
AVRUPA’DA DURUM
Almanya Aşağı Saksonya
İçişleri Bakanı Boris Pistorius
geçtiğimiz günlerde aldıkları
kararla ilgili yaptığı açıklamada, 20 ila 30 km. hız sınırına
aşan sürücüden 1000 Euro ceza kesileceğini ve ehliyetine el
koymaya kadar gidebilecek
bir sistem getirdiklerini belirtti. Bu karar, tüm Almanya’da
olumlu karşılanırken, bazı kesimler buna ilave olarak hapis
cezasının da verilmesi gerektiğini söylediler.
Öte yandan, Alman Otomobil Kulübü (ADAC), 35 Avrupa
ülkesindeki trafik cezalarının
karşılaştırıldığı araştırmanın
sonuçlarını yayınladı. Araştırmada, hız sınırını aşan, yanlış
park eden ve alkollü araç kullananlarla ilgili en yüksek ceza
uygulayan ülkeler listesinde
ilk sırayı Norveç aldı. Alkollü
araç kullanma limiti 0.2 promil
olan Norveç’te bu limiti aşan
sürücülere 600 Euro’dan başlayan para cezası uygulanıyor.
Bazı durumlarda hapis cezası
dahi veriliyor.
Hız sınırını 20 km. ile aşan
sürücüye 420 Euro, 50 km. ile
aşana 940 Euro’dan başlayan
ceza kesiliyor. Norveç’te kırmızı ışıktan geçme ve hatalı sollama cezaları da 600 Euro’dan
başlıyor. Emniyet kemeri takmayanlara 175 Euro ve direksiyon başındayken cep telefonu kullananlara 150 Euro trafik cezası veriliyor.
Trafik cezalarında ikinci sırada bulunan İsveç’te alkol limiti 0.2 promil. Bu limiti aşan
sürücülere aylık kazancın en
az yüzde 40’ı kadar ceza ödüyor. 20 km. ile hız sınırını aşan
sürücülere 270 Euro’dan başlayan ceza kesilirken, 50 km.
ile aşan sürücülere 450 Euro’dan başlayan ceza kesiliyor. Kırmızı ışık ihlali ve hatalı
sollama yapan sürücülere 280
Euro, emniyet kemeri takmayanlara ve araç kullanırken
cep telefonuyla ilgilenenlere
170 Euro ceza uygulanıyor.
Üçüncü sırayı alan İtalya’da 0.5 promil olan alkollü araç
kullanma limitini aşan sürücülere 530 Euro’dan başlayan
trafik cezası kesiliyor. 20 km.
ile hız sınırını aşanlara 170 Euro’dan başlayan ceza uygulanırken, 50 km. ile aşanlara ise
530 Euro’dan başlayan ceza
veriliyor. Kırmızı ışık ihlali yapanlara en az 170 Euro, hatalı
sollama yapanlara en az 85
Euro ceza veriliyor. Emniyet
kemeri takmayanlar 80 Euro,
ARTIK YETER... HER BAYRAMDA
BU TABLO YAŞANMASIN!
araç kullanırken cep telefonu
ile konuşanlara 160 Euro’dan
başlayan ceza kesiliyor. İtalya’da herhangi bir trafik suçu
nedeniyle ceza kesilen sürücüye, cezasını erken ödemesi
halinde indirim uygulanıyor.
Araştırmada, Türkiye’de
uygulanan trafik cezaları Euro
üzerinden şöyle. Türkiye’de
0.5 promil olan alkol sınırını
aşanlara 215 Euro’dan başlayan ceza kesiliyor. Hız sınırını
20 km. ile aşan sürücülere 50
Euro’dan, 50 km. ile aşan sürücülere 70 Euro’dan başlayan trafik cezaları veriliyor.
Kırmızı ışık ihlali 50 Euro’dan,
hatalı sollama yapanlara ise
70 Euro’dan başlayan ceza uygulanıyor. Park yasağına uymayanlara, emniyet kemeri
takmayanlara ve seyir halindeyken cep telefonu kullananlara 25 Euro para cezası veriliyor. Son yıllarda seyir halindeyken cep telefonuyla konuşulması nedeniyle meydana
gelen trafik kazalarındaki artışı durdurabilmek için bazı ülkeler sürücülere yüksek ceza
uyguluyor. Seyir halindeyken
telefonla konuşanlara Hollanda'da 230 Euro, Danimarka’da
200 Euro para cezası veriliyor.
Mesela, Kuzey İrlanda bu
açıdan başarılı sayılan bir örnek olarak öne çıkıyor. Kuzey
İrlanda Çevre Bakanlığı 1989
yılında aldığı bir kararla, 2000
yılına kadar kazalarda ölen ya
da yaralanan sayısını 1981-85
yılları ortalamasına kıyasla üçte bir azaltma hedefi belirlemiş ve toplumda kişi ve kuruluşların yaygın desteğini sağlayan çalışmalar sonucunda
gerçekten de 1994'te ölümlü
kazalarda yüzde 20, ağır yaralanmalarda ise yüzde 24 azal
ma kaydedilmiş.
Kuzey İrlanda 1995-98 yıllarını kapsayan planı yürürlüğe koymuş ve özellikle, şu önlemler sağlanmış:
● Yol güvenliğinden sorumlu
kuruluşların koordineli çalışması gerekmektedir.
● Anaokullarından başlayarak
tüm okullarda ve kütüphanelerde yol güvenliği eğitimi verecek her türlü araç bulundurularak, bunlar sürekli güncelleştirilmelidir.
● Yılda en az iki etkin trafik
kampanyası düzenlenmelidir.
Öncelikler saptanmış ve
şu konuların üzerine gidilmesi
kararlaştırılmış:
- Hız aşımı
- Dikkatsiz sürüş
- İçkili araba kullanma
- Genç sürücüler
- Yayalar
- Çocuk güvenliği
Avrupa’da kamyon şoförleri “Canavar” değil. Çünkü,
26 tonluk kamyona 40 ton
yükleme yapmak gibi bir düşüncesi yok. Ayrıca, bizde ton
başına motor gücü 6 PS, onlarda 10 PS. 5 yaşın üzeri kam
yon trafiğe çıkamaz. Bizde ise
ortalama kamyon yaşı 14.
İskoçya’da kırmızı ışıkta ge
çen, gece 3’te de olsa, cadde
bomboş da olsa tevkif edilir.
Karakolda tutulur, mahkeme
ye verilir. 400 Pound para cezasından sonra ehliyetine pu
an düşülür ve sabıka kaydına
işlenir. İçkili otomobil kullanan, İskoçya’da yine mahkemeye verilir, para ve hapis ce
zası alır. Ayrıca, İskoçya’da sigorta şirketi hasara göre 100
Bin Sterlin’e kadar tazminat
ödemek durumunda kalabildiği için, kaza yapan sürücüleri hemen kara listeye alır ve
otomobili, normal tarifenin 35 katı bedelle sigorta edilir.
ABD VE KANADA
ABD’de trafik cezası alana
yeniden kurs mecburiyeti var.
Önemli bir uygulama daha
var: “Sürücü savunma kursu.” Eğer son 1.5 yıl içinde bu
kursu almamışsanız, size bir
şans veriyorlar. Gerçekten pro
fesyonelce hazırlanmış, çok
eğitici ve trafik kurallarını bıktırıncaya kadar kafanıza sokan 6-8 saatlik bir kurs bu. Bu
ne işe yarıyor? Birincisi kursu
almanıza sebep olan trafik suçunu sicilinizden siliyorlar.
Ayrıca, bulunduğunuz eyaletin yasalarına ve suçunuza gö
re ödemeniz gereken para cezasının tümünü veya bir kısmını düşebiliyorlar. İkincisi
kaskoda yüzde 5-10 indirim
yapılıyor. Hatta sırf bu indirim
için bu kursu alanlar var.
ABD’de sadece trafik kaza
sı yapan değil, trafik kurallarını çiğneyen de 3-4 kat daha
yüksek trafik sigorta pirimi
ödemek zorunda bırakılıyor.
ABD’de zorunlu trafik sigortası primlerinin kaza yapılması halinde önemli ölçüde
artıyor. Trafik ve tam kasko fiyatları, risk faktörlerinden astronomik düzeyde etkileniyor.
Hiç kaza yapmamanız ve park
cezaları hariç 3’ten fazla ceza
Uyarıdan öte bir çözüm!..
T
ÜRKİYE’de trafik kazaları
ile ilgi olarak alınan kararlar
ve uygulamalara rağmen, henüz
daha bir arpa boyu bile yol alınamamış durumda.
Seminerler, çalıştaylar, eğitimler, okullarda trafik dersleri
ve daha birçok uygulama ne yazık ki, hiç kimsenin düşüncesinde en ufak bir değişiklik yaratmamış. Bunu niye mi bu kadar net
yazıyoruz? Çünkü, her yıl dünya
genelinde yapılan araştırmalara
göre biz ilk sıralardan bir türlü
daha aşağılara inemiyoruz (!)
Peki, ana okullarından başlayan eğitimler ne zaman hayat
bulacak ki, trafik kazalarındaki
ölümlü sonuçlarda dünya sıralamasının altına doğru inelim. Şaka bir yana bu gidişle nüfus azalması bile yaşanması mümkün
gibi gözüküyor sanki...
Gün geçmesin ki, 10 kişinin
altından ölümlü bir kaza olmasın. Yapılan araştırmalar, ülkemizde üst sıralarda olmamızı
birçok kriterden ziyade yeni araba alımına bağlı olarak psikolojimizde yattığı yönünde.
Bu araştırma, ne yazık ki,
bizim gibi gelişmekte olan diğer
ülkelerde de geçerli bir kural.
Onlarda, bu konuda aynı.
“İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batır” diye bir
değişimiz var.
Diğer ülkelerin bu sorununu
çözmesi için yaptıkları tabii ki
çok önemli ve hatta paylaşımları
ama bizim bu kadar duyarsız ve
kendi başına hareket etmemiz
işte, ne oluyorsa, kırılma noktasında zihinsel yenilenme ve hat
ta, kültürel değişimi bir türlü başaramıyoruz.
İleri teknolojik üretimler yakın gelecekte insanı ürün kullanımı konusunda daha atıl bir
hale getirince mi, trafik kazalarından kurtulacağız, bunu bilmek bile henüz mümkün değil!..
O halde, yapılan çalışmalar,
uygulamalar bizim gibi ülkeler
için çok önem arzetmiyor. Görünen tablo, bu durumu net olarak ortaya koyuyor.
“Ben yaparım olur” kültürü
ile “Ben yaptığımı düzeltmeliyim” düşüncesi arasındaki farkı
anlamak için eğitim ve kültürün
bir parçası olmuş inançları değiştirmek gerekmektedir... spotunu yazdık. Ancak, bu konuda
ki gelişmeler önümüzdeki günlerde ne kadar değişir bilmiyoruz. Sadece, uyarıdan öte bir çözüm henüz bilmiyoruz...
yememeniz gerekiyor. Eğer sicilinize 3’ten fazla trafik cezası
geçtiyse, bazen 2-3 kat fazla
trafik sigorta primi ödemek
zorunda kalabiliyorsunuz. Bedeli ne olursa olsun, trafiksigortasını yaptırmak zorundasınız. Yaptırmazsanız hem ağır para cezası, hem de hapis
var işin ucunda. Bir süre sonra da ehliyetiniz süresiz olarak
iptal edilebiliyor.
Bazı araba kiralama firmaları ya da vasıta kullanmak için şoför arayanlar da sizin sü
rücülük kayıtlarınızı isteyebiliyorlar. Bu yüzden arabayı normalden daha fazla ücretle kiralamak zorunda kalabiliyorsunuz. Ya da başvurduğunuz
işte patron sizi refüze edebilir.
Geri çevirmeyip işe alsa bile
mutlaka daha düşük ücret
öder. Yani hayatınızı bir çok
yönden etkileyen bir durum.
■ ABD’de ince düşünülmüş
uygulamalar:
Öncelik, yaya için de sürücü için de önce gelene aittir.
Kavşakta her iki taraf da durur. Sonra, diğeri beklerken
önce gelen geçer. Bu yasal bir
zorunluluktur ve de cezası da
çok yüksektir.
Araçların çoğunun otomatik vitesli oluşunun temelinde
yatan unsur güvenlik. Çünkü,
beyninizi farklı şeyleri aynı anda yapmaya zorlamıyorsunuz.
Debriyaj ve vitesin olmadığı
bir ortamda çevrenizde olup
bitenlere ne kadar daha fazla
konsantre olabileceğinizi siz
belirleme hakkına sahipsiniz.
Gündüzleri hemen hemen
herkes farlarını açık tutar. Farlarınız açıkken akünüz biter
mi? Bitmez, ama gelin bizimkilere anlatın. Zifiri karanlık olmadan ışıklar yakılmaz.
Park lambası gece herhangi bir nedenden ötürü yol kenarına park etmek zorunda olduğunuzda, dörtlü flaşörlerinizle kullanmanız gereken bir
şeydir ki, karşı yönden gelen
sizi ilerliyor zannedip panik olmasın. Massachusets’te park
lambası açıkken ilerlemeniz
tamamen yasaktır.
Trafik ışıkları 30-35 mil
hızla gittiğinizde hep yeşildir.
Bu nedenle yeşili yakalamak
için Türkiye'deki gibi sürekli
daha hızlı gitmek zorunda kalmazsınız.
Sarı ışık, kırmızı ışıktan yeşile geçerken çok kısa yanar
söner. Tersi durumunda ise 34 saniye bekler. Böylece, 2
taraf da sarıda geçerse -ki
geçmez!- araçların çarpışma
olaslığı en aza iner.
ABD’de sınav 5-10 dakika
kadar sürer ve bu işi bir polis
yapar. Yanınıza oturur ve size
sadece nereye gideceğinizi
söyler. Siz trafik kuralları ney
se uyarak gidersiniz. Bu iş trafiğe açık yollarda yapılır. ABD
’de ehliyet almak, Türkiye’dekinden 100 defa kolay. Laf ol
sun diye bir de 20 sorulu yazılı
sınav alırsınız. Yani, esas mesele ehliyeti vermek değil.
Çünkü, yola çıkınca polis gözünüzün yaşına bakmaz. En
küçük hatanızda 100-200 Dolar ceza ödersiniz. İkinci seferinde mahkemeye gidersiniz.
Saatlerce bekletirler ki, aklınız
başınıza gelsin. Bir sürü para
ödetirler ki, bir daha yapmayasın. Üstüne üstlük mahkeme
parası da size aittir.
Bir 500 Dolar’da orada ödediniz mi, bir daha hız sınırını
da aşmazsınız, kırmızı ışıkta
da geçmezsiniz.
Kanada’da sürücü her an
kontrol edildiğini hisseder.
Gecenin geç saatlerinde
ıssız bir yolda giderken bile bu
histen kurtulamaz. Polisin yolu kesip ehliyet kontrolu yapması gibi bir uygulama pek
yok. Polis araçları trafiğe karışıp gidiyorlar. Sürücüler hata
yaptıkları zaman durduruyor
ve ceza makbuzu kesiyorlar.
Ceza banka şubelerine yatırılıyor. Eğer ödenmemiş birkaç
cezanız varsa, hem arabanıza
el konulabilir hem de hapsi
boylayabilirsiniz.
Kanada’da trafik polisleri,
maaşlarına ek olarak her ay
prim de alıyorlar. Gelirlerinin
yaklaşık yüzde 30'u, kestikleri
cezalardan geliyor. Cezalar
polise verilmeyip banka şubelerine yatırılıyor.
AVUSTRALYA’DA DURUM
Dünya’da en düşük trafikte
ölüm oranlarından birine sahip olan Avustralya’da bu sayıyı daha da aşağı çekmenin
yolları aranıyor. Ülke genelinde trafik kazalarında yılda yüz
de 3 artış olurken, geçtiğimiz
yıl yüzde 13 azalma kaydedilmiş. 1970'lerin başında yılda
1000'den fazla kişinin öldüğü
ülkede 2010 yılında trafik kazalarında yaşamını yitirenlerin
sayısı 378 kişiye düşmüş.
Tabii ki, burada dikkat çekici olan nokta, ölü sayısının
her yıl biraz daha azalarak bu
sayılara kadar inmiş olması.
Üzerinde en çok durulan
önlemlerşunlar:
● Emniyet kemeri.
● Motosiklet ve bisiklet sürücüleri için kask zorunluluğu.
● Yollarda sürekli alkol kontrolü.
● Ağır vasıta sürücüleri için
sıfır alkol zorunluluğu.
● Hız kameraları.
● Bazı trafik suçlarında otomatik ehliyet iptali.
Bu arada bölgede nüfusun
ve araç sayısının sürekli arttığının ve turizm faaliyetlerinin
de 1970'lerden beri önemli ölçüde geliştiğinin altını çizmek
gerek. O zaman bu rakamlar
daha da anlam kazanıyor.
Kısacası, bu bir tesadüf
değil. 2020 yılına kadar trafiğe
250 Bin yeni araç ve yılda 100
Bin yeni sürücü eklenmesi
bekleniyormuş.
ARAP YARIMADASI
Suudi Arabistan'da kırmızı
ışıkta geçen 3 gün hapsedilir.
Bu üç gün içinde bütün randevuları ve işleri altüst olur ama
öte yandan da trafik kazalarında yaralanan ve ölen sayısı
yok denecek kadar azdır.
Katar’da hapis cezası yanında kaza ölümlü ise bir de
kırbaç cezası var.
TT.5_Layout 1 8.07.2016 16:54 Page 1
5
KENT VE ULAŞIM
11 TEMMUZ 2016
“Özel Otokarlı”lar
ödüllendirildiler
Sahip olduğu 2 binin üzerindeki nitelikli insan kaynağı ile faaliyet gösteren Koç
Topluluğu şirketlerinden Otokar, fark yaratanları “Hizmet Ödülü” ile ödüllendirdi...
SAKARYA-Otokar, 2015 yılındaki başarılı performans ve hizmetleri nedeniyle çalışanlarını ödüllendirdi. Sapanca
Özkum Restoran’da organize edilen geleneksel iftar yemeği öncesinde gerçekleştirilen törende ilk kez hayata geçirilen
“Otokar Hizmet Ödülleri” de dahil
olmak üzere farklı kategoride 448 çalışanına ödülleri verildi. Otokar Ödül Öneri Sistemi Ödülleri, Koç Holding Kı
dem Ödülleri gibi her yıl verilen ödülllerin yanısıra bu yıl ilk kez çalışan memnuniyetinde sürekliliği sağlamak amacı
ile hayata geçirilen “Otokar Hizmet
Ödülleri” de sahiplerini buldu.
En önemli değerlerinden birinin sahip olduğu insan kaynağı olduğuna inanan Otokar, şirket iş süreçlerinde, verim
lilikte ve ürün/hizmet kalitesinde sürekli
iyileştirmeyi sağlamak; başarı, davranış
ve çabalarından dolayı çalışanları takdir
etmek için çalışanlarını ödüllendiriyor.
Otokar, bu yıl da çalışanlarını çeşitli ka-
tegorilerde verdiği ödüllerle takdir etti.
Otokar’da 5, 10, 15, 20, 25 ve 30. yılını
tamamlayan çalışanlara “Başarılı Performans Ödülü”, “2015 yılı Devamda
Başarı Ödülü” de sahiplerini buldu.
Öneri şampiyonlarının da takdir edildiği
toplantıda, “Sürekli İyileştirme”, “Yılın
Projesi”, “Yılın Önerisi”, “6 Sigma”, “İş
Sağlığı ve Güvenliği”, “Çevre Hizmet”,
“Patent” ve “Eser” başlıklarında da en
başarılı Otokarlı’lar ödüllerine kavuştu.
FARK YARATANLAR
Törende Otokar çatısı altında çalışan herkesin çok özel bir yeri olduğunu
belirten Otokar Genel Müdürü Serdar
Görgüç; “Bu özel yolculukta, bu şirkete gönül vermiş, emekli olmuş veya
hayata gözlerini yummuş pek çok
eski Otokarlı’nın katkısı var. Başta,
eksikliğini gönlümüzde hissettiğimiz
Mustafa Koç olmak üzere, aramızdan ayrılan değerli Otokarlılar’ı rah-
met ve minnet ile anıyoruz” dedi. Görgüç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Otokar’da çalışan herkes çok özel. Sizler,
ürettiğiniz askeri sistemlerle Mehmetçiği koruyor, dünya barışına katkı sağlıyorsunuz. El emeğiniz, göz nurunuzla ortaya çıkan kamyon ve
treylerler ile ticari hayatın canlanmasını sağlıyorsunuz. Ruhunuzu kattığınız, özenle ürettiğiniz otobüslerle
dünya üzerinde milyonlarca yolcunun okuluna, işine, evine, sevdiklerine ulaşmasını sağlıyorsunuz. Bu
akşam, bu değerli katkılarınızı ödüllendirmek, başarıları ile ön plana çıkanları onurlandırmak istedik. Çünkü, biz yüreğimizde vatan sevgisine,
Koç Topluluğu’nun değerlerine ve
Otokar’ın tükenmek bilmeyen başarma azmine sahibiz. Bugün ödül
alacak tüm arkadaşlarımızla gurur
duyuyor, başarılarını takdir ediyorum” diye konuştu.
Gezici kütüphanelere
Otokar desteği geldi
Otokar, özel ürettiği 5 yeni Doruk LE model gezici kütüphane otobüsünü daha Kültür
ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’ne teslim etti...
KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı
Kütüphaneler ve Yayımlar Genel
Müdürlüğü, gezici kütüphane sayısını artırıyor. Otokar, özel olarak ürettiği ikinci parti 5 yeni
Doruk LE model gezici kütüphane otobüsü Kültür ve Turizm
Bakanı Nabi Avcı’nın da katılı-
Ford Otosan
Ecotorq E6’ya
büyük ödül
Ford Otosan’ın yeni nesil Ecotorq E6 motor ailesi TÜBİTAK,
TTGV, TÜSİAD tarafından düzenlenen 12. Teknoloji Ödülleri’nde
büyük ödülün sahibi oldu. Türkiye’nin teknoloji geliştiren ülke
ler arasında yer almasını sağlamak ve yenilikçi ürünlerin teşvik
edilmesi hedefiyle düzenlenen
organizasyonda bu yıl 23 ilden
170 başvuruyla rekor kırıldı.
mıyla özel bir törenle teslim etti.
Teslimatı yapılan Doruk LE otobüsleri ile Otokar’ın yurdu gezen
gezici kütüphane sayısı 10’a yükseldi. Yeni gezici kütüphaneler
Aydın, Trabzon, Tekirdağ, Ispar
ta, Konya, Çorum, Manisa, Iğdır,
Kırşehir, Nevşehir, Burdur, Kü-
tahya, Bursa, Elazığ ve Mardin’de kitap severlerle buluşuyor.
DORUK LE FARKI
Türkiye’nin en çok satılan or
ta boy otobüsü olan Doruk LE
üzerinde, araca özel olarak tasarlanan kütüphane havasını yansıtmak amacıyla iç yüzeylere raf sis
temleri eklendi. İç tasarımı renkli
ve ferah olan araçta özel okuma
bölümünü aynı anda 6 kişi kullanabiliyor. Gezici kütüphanelerde
ayrıca araç tavanına gizlenerek
uzaktan kumanda ile açılan bir
televizyon sistemi bulunuyor.
Böylece, ziyaretçiler görsel döküman, çocuklara yönelik çeşitli
bilim sanat belgeselleri ve filmlere de ulaşma imkânı buluyor.
Araç içindeki jenaratörler enerji
ihtiyacını karşılarken, klima sistemi ile ister sıcak ister soğuk havada rahat okuma ortamı sağlanabiliyor. Ayrıca, otobüse eklenen
tente, seyyar masa ve sandalye
setini, ziyaretçilere açıkhavada
kullanma fırsatı veriyor.
“En Başarılı Koçlular” ödüllerinde ‘Fark Yaratanlar’, ‘İş Birliği Geliştirenler’, ‘Müşteri Mutluluğu Yaratanlar’ ile Koç Topluluğu Spor Şenliği’nde atletizm, tenis ve futbol dallarında dereceye giren çalışanlara
ödülleri takdim edildi. Öte yandan, Holding bünyesinde 10, 20, 25 ve
30. yılını kutlayanlara da “Koç Holding Kıdem Ödülleri” takdim edildi.
HAKAN
GİYİK
EDİRNE
“Biz” olalım...
S
ANKİ işimiz gücümüz zamanı harcamak gibi, sorunumuz yokmuş gibi davranarak vaktin heba olmasına çalışıyoruz.
Bunu hemen herkes yapıyor. Ciddi şirketler
olarak yasal kuruluşları eksiksiz olan ama sahada olan bitene göre bir türlü kendini konumlayamayanlar durumunda kalmayı sürdürüyoruz. Bunu da görmüyoruz.
Tek yaptığımız karşımızdakini görmek
onun uğraşlarını izleyip hüküm veriyoruz.
Kimseyi beğenmediğimiz kesin!
Beğenmeyebiliriz ama madem beğenmiyoruz. Bunu hemen dile getirerek nedeniyle
birlikte işin sonuçlanmasını sağlarız.
En azından herkes kendi işine gider, kendi yolunu çizer ama gördüğüm hem biriz beraberiz hem ayrı birbirimizi eleştirir dururuz. Bu ne iştir beyler? Ne yardan, ne serden
vazgeçemiyorsak sıkıntı bizde demektir.
Özel halk otobüsçüleri, mevcut taşıma
sisteminden kazanamıyorsa bunu sorgulamalı. Sistemin yanlışlarını ortaya koyarak,
gereken düzeltmeyi yapmalı bunda kamu
otoritesinin dahli gerekiyorsa, o zaman ona
durum anlatılarak işin oluru istenmeli.
Şimdi bize düşen nokta istemek ama bilinçle istemek bilerek durumu ayrıntılarını
görerek bütüne dayalı değerlendirme yaparak bunları yapmak.
İşte yapılmayan şey budur.
Bu yüzden de bir türlü kendimizi toparlayamıyoruz. Biraz daha geçsin. Göreceklerdir. Yanlışları kamu, belediye, ne bileyim dev
let ya da birileri el atarak düzeltecektir, beklentisi tamamen zaman kaybıdır ve bizim
içimizdeki korkumuzdur.
Dünya değişiyor.
Ülkemizde tartışılanlar yapılanlar ve belediyelerin icraatlarındaki öncelikler tamamen yenilenmeye dayalı. Bu dayanma, aynı
zamanda evrensel ya da küresel denilen, bilebildiğim kadarıyla dışarıyla uyumu gerektiren sistemlerle belediyeciliğin de kentiçi
toplu taşımanın da ne bileyim tüm taşımacılıkların da yenilendiği ortada.
İyi de bu yenilenmede denge yok mu?
Hadi bunu biz bilmeyiz, belediyeler de
mi bilmezler? Kaynakları verenler de mi görmez? Arkadaşlar gelir-gider dengesine dayalı
bir işletmecilik şart. Bunun matematiksel hesapları da var. Artık bunlar yapılmalı.
İşin siyasası hatırı ve gönlü kalmadı. Bizi
zora sokup, batışa götürenler gitmeli!..
TT.6_Layout 1 8.07.2016 16:54 Page 1
6
SEKTÖRDEN YANSIMALAR
11 TEMMUZ 2016
Eskişehir Büyükşehir
BEA’nin üyesi oldu
Eskişehir, binalarda enerji verimliliği adaptasyonunu hızlandırmak için “BM Herkes için Sürdürülebilir Enerji Programı (SE4All)”na katılan 12 şehirden biri oldu...
KOPENHAG-6 Haziran 2016
tarihinde Kopenhag’da düzen
lenen Global Green Growth
Forum-3GF Konferansı’nda
2030’a kadar enerji oranlarını
ikiye katlamayı hedefleyen
“BM Herkes için Sürdürülebilir Enerji Programı”nın
bir parçası olan BEA ortaklığına katılan yeni 12 şehir duyuruldu. Arap Emirliği, Brezil
ya, Hindistan, Güney Afrika,
Kolombiya gibi ülkelerden de
şehirlerin katıldığı platformda
Eskişehir, bu ortaklıkta yer
alan tek şehir oldu.
Eskişehir’in de dahil olduğu platform kapsamında ortak
şehirlerden bina verimliliği
alanında bir politika geliştirmeleri, projeyi hayata geçirmeleri ve yapılan çalışmalar
neticesinde ne kadarlık bir
enerji tasarrufu sağlandığını
takip etmeleri bekleniyor. Pro
je ile hastaneler, okullar, kamu binaları gibi binaların iyileştirilmesi; yeşil bina sertifikasının verilmesi ya da binalarda kullanılan enerji temel
değerlendirmesi gibi faaliyetlerin teşvik edilmesi hedefleniyor. Eskişehir’in de araların
da bulunduğu 23 katılımcı şe
hir; BEA kapsamındaki 30 işletme, hükümet ve binalarda
enerji verimliliği konusunda
uzmanlaşmış teknik uzmandan oluşan küresel bir ağa erişim imkanına sahip olacak.
Binalarda yapılan iyileştirmeler neticesinde enerji maliyetlerinin de düşürülmesi bekle
nen proje ile Eskişehir, bina
verimliliği hakkında politika
geliştirme ve projelerin uygulanmasında da WRI Türkiye
Sürdürülebilir Şehirler’den
teknik destek alacak. Proje
kapsamında, sektördeki diğer
paydaşlarla işbirliği geliştirilmesi noktasında da Eskişehir
Büyükşehir Belediyesi ve
WRI Türkiye Sürdürülebilir
Şehirler birlikte çalışacak.
Kopenhag’daki konferans
ta konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr.
Yılmaz Büyükerşen; dünya
da gelişmiş ülkelerin kendi
enerjisini üreten yeşil, doğa
ile iç içe binalar ve şehirler
inşa ettiğine dikkat çekti. Alt
yapı çalışmaları devam eden
bina verimliliği projeleriyle,
Eskişehir’in tıpkı Avrupa kent
lerinde olduğu gibi insanların
yaşam alanlarının daha rahat
ve üretken hale geleceğini be-
lirtti. Bina verimliliği üzerine
BM’in kurduğu uluslararası
platformun yöneticisi ve WRI
Ross Center for Sustainable
Cities'in Bina Verimliliği Girişimi Yöneticisi Jennifer
Layke, Danimarka’da düzenlenen 3GF Konferansı’nda
Büyükşehir Belediye Başkanı
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’le bir araya geldi. Eskişehir’in de içinde bulunduğu 12
yeni üye şehri ilan etmiş olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Layke, “Dünyadaki enerji tüketiminin
üçte biri, sera gazı emisyonunun dörtte biri binalardan kaynaklanmaktadır. Bina verimliliği, ekonomiye
fayda sağlarken aynı zaman
da sera gazı emisyonunu
düşürebilmek için en uygun
maliyetli çözümlerden birisi
olarak öne çıkmaktadır. Bu
uluslararası platform ile
yerel yönetimlerin bina verimliliği hakkında politika
geliştirmesne ve daha verimli binalara sahip olmasını hedefliyoruz. Bu sayede, enerji tasarrufu sağlama
nın yanı sıra iklim değişikliğinden hava kirliliğine ve
halk sağlığına, kentsel sorunların çözümüne katkı
bulunacağımıza inanıyoruz” dedi.
1. Belgrad - Sırbistan
2. Bogotá - Kolombiya
3. Coimbatore - Hindistan
4. Dubai - BAE
5. Eskişehir - Türkiye
6. Medellín - Kolombiya
7. Porto Alegre - Brezilya
8. Rajkot - Hindistan
9. Riga - Letonya
10. Santa Rosa - Filipinler
11. Shimla - Hindistan
12. Tshwane - G.Afrika
Yaz dönemi ile birlikte, Bursa’dan Erdek, Avşa ve Marmara Adası seferlerine
başlayan BUDO, bir yenilik yaptı ve Büyükçekmece’ye hat düzenledi...
ruz. Artık, Avşa ve Marmara
Adası’na gitmek isteyen vatandaşlarımız BUDO ile ulaşım sağlayabilecek” dedi.
2 YENİ GEMİ
Büyükçekmece Hattı ile ilgili
son evrakların yapıldığını vurgulayan Başkan Altepe; “Amacımız,
BUDO ile Mudanya-Büyükçekmece Hattı’nda müşteri memnu-
niyeti ve potensuiyelini artırmak.
Biz vatandaşlarımızın taleplerine
cevap vermeye devam ediyor ve
her geçen gün gemi sayımızı arttırıyoruz. Şu an 2 adet gemiyi da
ha bünyemize katmak için son pa
zarlık aşamasındayız. En kısa sürede iki adet gemi daha filomuza
katacağız. Bizden talepte bulunan herkesin ihtiyacını görmeye
gayret ediyoruz” diye konuştu.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Durmazlar tarafından
üretilen yerli vagonları raylarda boy göstermeye başladı...
ANKARA-Ulaştırma, Deniz
cilik ve Haberleşme Bakanı
Ahmet Arslan, Ankaralılar’ın
yıllardır beklediği Keçiören
Metro Hattı’nın, yıl sonunda
hizmete gireceğini bildirdi.
Arslan, Keçiören’in Ankara’nın en büyük ilçesi olduğunu
ve bu nedenle günün her saatinde trafik çilesine maruz kalındığını anlatarak, özellikle,
Fatih Köprüsü üzerindesabah
ve akşam saatlerinde yaşanan
trafik yoğunluğu nedeniyle
tüm Ankaralılar’ın en büyük
beklentisinin, bu metro hattının bir an önce hizmete girmesi olduğunu söyledi. araştırmanın sonuçlarını değerlen
diren Karsan Pazarlama Genel
Müdürü Muzaffer Arpacıoğlu;
“Karsan geçtiğimiz yıl elde ettiği 74.7 Milyon Dolarlık ihracat
ile Gümüş Madalya İhracat Başarı Ödülünün sahibi oldu. 2015
’te Karsan ayrıca bugüne kadar
ulaştığı en yüksek satış hasılatını yakaladı. Bu başarılarımızın
uluslararası kurumlar tarafından da takdir görüyor olması
bizleri gururlandırıyor” dedi.
BURSA-Bursa Büyükşehir Be
lediyesi’nin 60 vagon, 12 tramvay ihalesini kazanan Durmazlar tarafından üretilen ilk yerli
vagonlar da raylarda boy göstermeye başladı. Yolcusuz tüm
testlerden başarıyla geçen 3 yer
li vagon, normal hatlarda yolcu
lu test sürüşlerine başladı. Başkan Altepe, Bursa’nın 48 vagon
la başlayan Bursaray macera-
sında 162 vagona çıkıldığını
kaydetti. Bursa’yı demir ağlarla
örme hedefi doğrultusunda Görükle, Emek ve Kestel’i raylı sis
tem ağıyla birbirine bağlayan
Büyükşehir Belediyesi, şimdi
de sefer sayılarının artırılmasını
sağlayacak olan yeni vagonları
sisteme entegre ediyor. Üçlü katar halinde yolcu taşıyan ilk vagonlar tam not aldı.
Mersin’de klima
denetimi sürüyor
MERSİN-Sıcaklıkların artması ile
beraber toplu taşıma araçlarında
klimaların çalıştırılmadığı yönündeki şikayetlerin çoğalması üzerine vatandaşlardan gelen ihbar
ları değerlendiren Mersin Büyükşehir Belediyesi Trafik Zabıta ekipleri, toplu taşıma araçlarındaki de
netimlerini arttırdı. Yapılan denetimler kapsamında, sivil olarak top
lu taşıma aracında seyahat eden
zabıtalar, sürücünün araç içerisindeki kural ihlallerini ve klimasının
çalışıp çalışmadığını yaka kamerası ile kayıt altına alıyor, belirle-
nen noktalarda bekleyen zabıta
ekiplerine bildiriyor. Zabıta ekipleri
aracı durdurarak, sivil Trafik Zabıta
ekibini araç sürücüsüne ve yolculara tanıtıyor. Araç sürücüsüne
yapmış olduğu hatalar anlatılıp,
uyarıldıktan sonra gerekli yasal
işlem uygulanıyor. Zabıta ekipleri,
kurallara riayet etmeyen toplu taşıma aracının kooperatif ismi, plakası ve olay zamanını, 444 2 153
çağrı merkezini arayarak veya
mersin.bel.tr adresinden Mersin
Büyükşehir Belediyesi’ne bildirmeleri konusunda bilgilendiriyor.
Raylar ülkeleri
yakınlaştırıyor
Çin ve Özbekistan’ın ortaklaşa elverişli
koşullar yaratmak ve ülkelerarası mesafeyi azaltmak adına başlattıkları Orta Asya'nın en uzun demiryolu tüneli açıldı...
Bursa’da yerli
vagon zamanı
Keçiören Hattı
yıl sonunda
İSTANBUL-Karsan, dünyanın önder bağımsız marka değerleme ve
strateji danışmanlık şirketi Brand
Finance’in gerçekleştirdiği “TURKEY100-Türkiyenin En Değerli
Markaları” araştırmasında 42. sırada yerini aldı. Geçtiğimiz yıl 44.
sırada bulunan Karsan, araştırmanın bir parçası olan Marka Gücü
analizinde ise “A: Güçlü” olarak
konumlandırıldı. Brand Finance
Türkiye’nin 2015 yılı verilerine dayanarak bu yıl 9.’sunu hazırladığı
■ ŞEHİRLER
BUDO Büyükçekmece
Mudanya hattı hizmette
BURSA-Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Başkanı Recep Altepe, 3.5 yılda 4 Milyon’dan fazla
yolcu taşıdıklarını ifade ederken, 2
yeni gemi almak için görüşmelerin
sürdüğünü bildirdi. Başkan Altepe,
Bursalılar’ın yanısıra İstanbullular’ın da BUDO’ya sahip çıktığını söy
ledi. Başkan Altepe; “Yapılan çalışmalarla birlikte alternatif olarak ortaya koyduğumuz BUDO
gemileriyle yolcu taşımacılığı her
geçen gün gelişiyor. Yılda 1 milyon’un üzerinde yolcu taşıyoruz.
Şu an 1.5 Milyon’a doğru yaklaşıyor ve 3.5 yılda 4 Milyon’un
üzerinde yolcu taşıdık. Her geçen
gün Marmara denizindeki destinasyonlarımız artıyor. Öncelikle,
Armutlu Bölgesi’ni İstanbul’a taşımaya başladık. Yaz aylarında
her bölgeden talep var. Balıkesir
İli Erdek İlçesi Marmara ve Avşa
Adası’na seferler başlattık. Sabah akşam günde 4 sefer yapıyo-
Karsan “Türkiye
100”de 42. sırada
TAŞKENT-Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping,
Taşkent’te Özbekistan Devlet Başkanı İslam
Kerimov’la beraber Orta Asya’nın en büyük
demiryolu tünelinin açılışı nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Video konferans yöntemiyle açılışı yapılan yaklaşık 20 km. uzunluğundaki Çamçik Tüneli, Angren-Pap demiryolu hattının bir parçası olarak hizmet
verecek. Xi Jinping, geçen üç yıl boyunca
Çin ve Özbekistan’ın el ele vererek, Orta Asya’nın en uzun demiryolu tünelini başarıyla
inşa ettiklerine işaret etti. Bu tünelin, Çin ve
Özbekistan’ın “Bir Kuşak-Bir Yol” girişimi kapsamındaki ortaklıklarının önemli bir
kazanımı ve iki halk arasındaki dostluğun bir
nişanesi olduğunu dile getiren Xi Jinping,
Özbekistan’la işbirliğini derinleştirerek, bölgesel altyapı tesisleri alanında karşılıklı bağlantı seviyesini gittikçe artıracaklarını ifade
etti. Xi Jinping ayrıca, Özbek tarafıyla birlikte iki ülkenin gelişmesi için daha elverişli
koşullar yaratmak ve iki ülkenin halklarına
fayda sağlamak istediklerini sözlerine ekledi.
Toplu
taşıma
kullanan
zayıf!
London School of Hygiene and Tropical Medicine’nin 7 Bin 500 denek üzerinde yaptığı araştırmada
ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Evinden çıkıp arabasına
binerek iş yerinin önüne kadar gidip park edenlerin
çok az hareket ettiklerine dikkat çekilen araştırma
da, toplu taşıma araçlarına duraklara gidip binmek,
duraklardan iş yerine yürümek gibi eylemlerin çok
hareket edilmesini sağladığı belirtildi. Araştırmalar,
dünyada çalışanların yüzde 14’ünün toplu taşıma
araçlarını kullanırken, yüzde 66’sının kendi aracıyla,
yüzde18’inin bisiklet veya yaya olarak işe gittiğini
gösteriyor. Bu tablo bile araştırmaları doğruluyor.
Mudanya’ya hafif
raylı sistem geliyor
BURSA-Bursa’nın gelişmesi için
çalışırken, bir yandan da Mudanya’nın kalkınması için adımlar attıklarını belirten Bursa Büyükşehir
Belediye Başkanı Recep Altepe;
“Kurşunlu, Altıntaş, Güzelyalı,
Mudanya, Kumyaka ve Eşkel’de devam eden hafif raylı sistem inşaatlarımızı gezdik. Mudanya merkezde 7 yılda sadece
altyapı olarak Bursa Büyükşe-
hir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresinin harcadığı para
120 Milyon TL.’yi geçti. Sahillerimizin temizlenmesi için döşediğimiz kolektörler ve arıtma tesisleri, 110 Milyon TL. tutuyor.
Daha yapılacak 100’lerce milyon TL.’lik projelerimiz var. Sırada, hafif raylı sistemin Mudanya’ya gelmesi var. Bunu da başaracağız” diye konuştu.
Yaz denetimleri
daha da sıklaştırıldı
MUĞLA-Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı
Trafik Zabıta ekipleri, aşırı sıcaklarda kentiçi ulaşımı sağlayan top
lu taşıma araçlarında klimaların ça
lıştırılmadığı yönündeki şikayetlerin artması üzerine klima denetimlerini sıklaştırdı. Vatandaşlardan
gelen yoğun ihbarlar üzerine hare
kete geçen Büyükşehir Belediyesi
Zabıta Trafik ekipleri, toplu taşıma
araçlarındaki denetimlerini arttırdı.
Ekipler, il genelinde vatandaşların
daha rahat ve konforlu bir şekilde
ulaşım hizmetlerinden yararlanabilmesi ve daha serin bir ortamda
seyahat etmelerini sağlamak için
gerçekleştirdiği denetimlerde kurallara uymayan sürücülere uyarılarda bulunarak gerekli yasal işlemleri uyguluyorlar. Zabıta, vatandaşların şikayetlerini 444 48 01
çağrı merkezi veya mersin.bel.tr
adresinden bildirmelerini istiyor.
TT.7_Layout 1 8.07.2016 16:55 Page 1
İmtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaziişleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN
Mali Müşavir
Teknoloji Editörü
: Ali PULUR
: Yücel
TÜRKÖZMEN
YAYIN TÜRÜ
: HAFTALIK
Genel Yayın Yönetmeni: M.Şevket ERTURAN
Yayın Koordinatörü: Özlem GÜNEŞ
YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ.
İDARE MERKEZİ
Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27
Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL
Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64
www.kenticitoplutasima.com.tr ● [email protected]
“Endüstri 4.0” şartları
tamamen değiştirecek
20 yıl önce Çin’de üretime başlayan Adidas, evine, Almanya’ya geri döndü. Dönme nedenini de ileri teknolojilere (otomasyon) bağlı olarak daha ucuz işçilik olarak açıkladı...
ALMANYA-Dünya’nın önemli spor üreticilerinden Adidas’ın
üst düzey yöneticisi Herbert M.
Hainer, geçtiğimiz Mayıs’ta,
içinde basın mensuplarının da
bulunduğu kalabalık bir misafir
gurubunu Güney Almanya’daki “Speed Factory” fabrikasının tanıtımı için davet etti. Buraya kadar herşey normal gibi
gözükmekte. Ancak, bundan 20
yıl önce, üretim maliyetleri artışını neden göstererek Çin’e giden Alman firması Adidas neden şimdi geri dönüyordu?
İşte, tam da bu noktada ortaya çıkan bu çalışma herkesin
merakını giderdi ama gelecekle
ilgili de ilginç ipuçları verdi.
Birkaç ay önce Nike’ın kurucularından Phil Knight, Bloomberg TV’de yapımcı Charlie
Rose’un sorularını yanıtlarken,
üretimin, Uzak-Doğu’dan ne
zaman ABD’ye döneceği sorusuna, “Teknolojik altyapı hazır olmadan dönemeyiz” cevabı ile biraz daha zamanları
olduğunu ve ABD’nin de bu
konudaki çalışmalarının bitmediğini ve altyapı hazırlıklarının
sürdürüldüğünü açıklamıştı.
Uluslararası kamuoyunda
ABD’nin teknolojik geleceğinin dünyaya örnek olduğu konusunda herkes hem fikir olur-
ken, Alman spor üreticisi Adidas ne zaman bu hazırlığı yapmış ve üretime başlıyordu? Bir
anda, gözler Almanya’ya çevrildi ve ülkelerarası teknolojik hazırlıkların kimin, nasıl ve ne şekilde ileri geçtiğini tartışadursun, Almanya’nın bu konuda
bir adım önde olduğunu ortaya
koyan bu çalışma ile gelecekte
üretimleri de göstermesi açısın-
dan iyi bir örnek oldu.
Peki, ne oldu da Almanya
bu konuda erken adım attı?
Endüstri 4.0, yeni nesil üretimlerin 4. Sanayi Devrimi olarak açıklanırken, 2011 yılında
Almanya Hannover Fuarı’nda
kullanılan bir terim olarak hayatımıza girdi. 2013 yılında,
yine Hannover Fuarı’nda Endüstri 4.0 Raporu açıklandı.
Rapora göre; temel olarak, Bilişim Teknolojileri ile endüstriyi biraraya getirmek olarak
hedefleniyordu. Yeni nesil yazılım ile donanımın yüksek güvenlikli bir ortamda, az yer
kaplayan, az enerji harcayan, az
ısı üreten sistemlerin kaynak ve
bellek açısından tutumlu olması
için düşünülmüştü. Diğer bir
açıklaması ile “Cihaz Tabanlı
İnternet” (Internet of Things)
kullanımının getireceği, ekonomik, kültüren ve geleceğe
dönük değişimin bir uygulaması olarak yer almaya başladı.
“Made in Germany” etiketi ile bu konuda dünyanın bir
çok üreticisini geride bırakan
Almanya, Çin’deki üretimini
ekonomik nedene bağlı olarak
Güney Almanya’daki “Speed
Factory” fabrikasında “Endüstri 4.0” çatısı altında toplamayı başarıyor. Tamamen otomasyona bağlı bir fabrika olan
“Speed Factory”, insansız ve
daha az masrafla üretim yaparken de yapay zeka, robotik teknolojiler, akıllı üretim sistemleri, 3-D yazıcılar, nesnelerin
interneti, büyük veri ve bulut
bilişim gibi yeni geliştirilen teknolojilerle sadece üretimde kaliteyi artırmayı hedefliyor.
Dünyanın geleceğinde Endüstri 4.0’ın önemi ve işlevinin
çok daha ciddi olacağı şimdiden kesinleşmiş gözüküyor.
Gelişmiş ülkelerin bu konu
daki çalışmaları daha da ilerledikçe ortaya çıkacak sonuç daha insana dönük ve yatırımların
da Endüstri 4.0’la insanın tüm
yaşamını değişeceğini gösteriyor. Robotlar, hayatımıza girdikçe, biz çıkacağız gibi!..
BASKI
İhlas Gazetecilik A.Ş.
29 Ekim Cad. No.: 23
İhlas Plaza No.:11 A / 41
Yenibosna - Bahçelievler
İSTANBUL
Tel.: (0212) 454 30 00
GAZETEMİZ
BASIN MESLEK
İLKELERİNE
UYMAYA
SÖZ VERMİŞTİR
HALİL
KADİFE
ANTAKYA
“Akıllı” olalım...
O
LDUM olası bu “Akıllılık”
lafını hiç sevemiyorum. Acaba ben mi anlamıyorum. Yoksa bu
lafları edenler mi anlamadan bu
lafı kullanıyorlar bilmiyorum...
“Efendim akıllı sistemler!..”
Hadi bu anlaşılır.
“Efendim, akıllı belediyeler!”
Allah-Allah, işte bununla ne denmek istendiğini anlayamıyorum!
“Akılsız belediyeler de mi var
ki? Haşa. Yok elbette. Peki burada akıllı derken, ne demek isteniyor o zaman?” herhalde her
yerde oluşturulmak istenen ağa
uyanlar-uymayanlar kastediliyor.
Şimdi kıt aklım ve izanımla anladığım, biz bir ağa dahil ediliyoruz. Yani birileri, küçükken büyüklerimiz bunu yap şunu yapma
der gibi, şimdi de ileri teknolojiyi
kullanarak sistem oluşturanlar bize; “Gelin bizim doğrumuzla yol
alın. Hem başınız ağrımaz, hem
hazır uygulama modelleri ile nefeslenirsiniz” iyi teklif, kolay iş.
Hem, uymak, uyumlu olmak
güzel ama neye, kime uyum sağlamak, neden ve de ne karşılığında
uymak? gibi bazı noktaları bilmek
de lazım herhalde.
Dünya değişiyor denildi.
Eski tas eski hamam.
Değişen paraların oluk, oluk
akacak sistemlerle kaldırılması.
“Yaşamı kolaylaştıracağız merak
buyurmayın” dediler, her günümüz geçim sıkıntısıyla geçiyor.
Halk arasında karşıtlık oluşturarak memleketimizi bölmeye ça-
lışanların haddi hesabı yok. Halk
birbirine kırdırılmaya kalkıyorlar.
İşin ilginç yanı toplu taşımacı
esnafı da bu ara işini başka telden
yapması için baskı görüyor. Neredeyse “Sen çekil de biz yapalım”
diyen, yeni kurulan şirketler daha
doğrusu şirketle bizi yönetmek isteyenler var. Bunu yaparken, ileri
teknolojiyi göstererek bize, dönüp,
“Siz doğruları göremiyorsunuz
bu da bizi kızdırıyor. Artık yeni
nesil gelişmeler akıllı. Yeter” diyesim gelirken, korkum doğruları
kaçırmak. “Neler oluyor?” sorusuna cevap verecek yok mu?
Kendi cevabım ortada; “Evet
değişiyoruz” amma dışımızda ülkeyi zora sokucu, ülke gidişatını
tökezletici çelmelerle, hayat zora
sokuluyor.
Bizi bölgesel beklentilerine gö
re yönlendirmek isteyenler maşallah fıldır fıldır etrafta cirit atıyorlar.
Peki, biz niye bunları görüp va
kit yitirmeden kendi işimizi şekle
sokma ölçülerini devleti yönetenlerle belirlemiyoruz?
“Kim akıllı, kim deli? Bunu
nasıl öğrenmeli..?”
Bence bunu kendi değerlerimizle sistemimizi kurarak, doğruları alarak yapmamız lazım. Acele
içinde yeni nesil araçlar alıyoruz.
Bir bakıyorum, kefere memleketlerinde hala 10 yaşın üzerinde
araçlarla eskimiz demiryolu taşıma vagonlarıyla insanlar taşınıyor.
Artık, hep birlikte gerçekten
“Akıllı” olsak çok iyi olacak!..
“Yıldız” yağıyor
Tercihini bir kez daha Mercedes-Benz’den yana kullanan Sesli Turizim, filosuna 41
adet Sprinter ilave ederken, araç parkındaki “Yıldız“ sayısını da 107’ye yükseltti...
Çin’in doğrudan dış
yatırımı %61.9 arttı
İSTANBUL-İstanbul bölgesinde
okul servisleri ve personel taşımacılığı alanlarında faaliyet gösteren Sesli Turizm, tercihini bir
kez daha Mercedes-Benz’den yana kullandı. MBT Yetkili Bayi
Has Otomotiv İstanbul aracılığı
ile gerçekleşen satışla Sesli Turizm filosuna 41 adet Sprinter ekledi. Sesli Turizm, takas yolu ile
satın aldığı 41 Sprinter’ı MBT
Yetkili Bayi Has Otomotiv Hadımköy’deki lokasyonunda gerçekleştirilen tören ile teslim aldı.
Toplamda 109 aracı bulunan
Sesli Turizm’in teslimat törenine
Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araçlar Filo ve Kamu Satış
Kısım Müdürü Soner Gönültaş,
2. El Hafif Ticari Araç faaliyetlerini yürüten Mercedes-Benz
Türk Used1 Satış Müdürü Faruk
Özer, Mercedes-Benz Yetkili
Bayii Has Otomotiv İcra Kurulu
Üyesi Mustafa Sarıgül, Has Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı
Latif Karaali, Has Otomotiv İstanbul Hafif Ticari Araçlar Satış
Uçakların
türbülansa
girmesi
engellenecek
Çin ilk 5 ayda doğrudan dış yatırımlarının geçen yılın aynı dönemine
göre yüzde 61.9 oranında artırıp, 470 Milyar Yuan’ı aştığı açıklandı...
ÇİN Ticaret Bakanlığı’ndan
edinilen bilgilere göre, ilk beş
ayda doğrudan dış yatırımların
çoğunluğu Çin’in Hong Kong
Özel İdari Bölgesi, ASEAN,
AB, Avustralya, ABD, Rusya
ve Japonya olmak üzere yedi
ülke veya bölgeye dağıldı. Çin
Ticaret Bakanlığı Dış Yatırım
ve Ekonomik İşbirliği Müdürlüğü Ticaret Müşaviri Han
Yong, bu yıl ocak-mayıs döneminde Çinli yatırımcıların 151
ülke veya bölgede 4 bin 136
şirkete gerçekleştirdiği finansal olmayan doğrudan yatırımın yüzde 61.9 artarak 479.26
Milyar Yuan’ı (72.52 Milyar
Dolar) bulduğunu açıkladı.
Han Yong, “Mayıs başında
Çin’in doğrudan dış yatırım
hacmi 87.61 Milyar Yuan’dı.
(13.44 Milyar Dolar) Mayıs
sonunda Çin’in finansal olmayan doğrudan dış yatırı
mı 6.1 Trilyon Yuan (936.56
Milyar Dolar) ulaştı” dedi.
ARTIŞ SÜRÜYOR
Çin Çağdaş Uluslararası
İlişkiler Araştırma Enstitüsü
Uzmanı Chen Fengying, Çin’in ekonomik gücünün artışı,
sanayide yapısal düzenlemeler
ve uluslararası ekonomik ortam gibi etkenlerin Çin’in dış
yatırım hacminin büyümesini
sağladığını belirtti. 2012’den
beri Çin’in dış yatırımlarında
patlama yaşandığını, bu yılki
verilerin istisna olmadığına dik
kat çeken Chen Fengying;
“Öncelikle, şunu belirteyim.
Çinli işletmeler küreselleşti
ve ekonomik sürecinde değişiklik oldu. Kapsamlı milli
gücümüz ve fiili gücümüz
artmaya devam ediyor. Elimizde para var ve uluslararası yatırım yapabiliyoruz.
İkincisi, rekabet gücümüz
var, başka şirketleri devral
ma veya bu şirketlerle birleşme ya da marka satın al
ma kapasitesine sahibiz. Bu
şirketlerimizin uluslararası
rekabet gücü hedefi de yükselmeyi sürdürüyor. Diğer
yandan, Çin’in ekonomik
dönüşümü yeni normal dönemine girdi. Çin stoklarını
elden çıkarabiliyor, endüstriyel kapasite fazlasını eritebiliyor. Böylece bazı şirket
ler yurt dışına yapılan yatırımı arttırmış oluyor” dedi.
Çin Ticaret Bakanlığı’na
bağlı hizmet sektöründe Dış
Kaynak Kullanımı Araştırma
Merkezi Başkan Yardımcısı
Xing Houyuan, dış yatırımda
görülen artışların, bazı bölgelerde yaşanan ticari engellerle
alakalı olduğunu kaydederek;
“Yurt dışından talepler geliyor, fakat sadece ihracata
dayanarak çözülemeyecek
zorluklarla karşılaşıyoruz.
Dolayısıyla yurt dışında fabrika kurarak uluslararası piyasayı genişletiyoruz” diye
konuştu. Çin’in toplam doğrudan dış yatırımlarının yüzde
80.4’ünü Çin’in Hong Kong
Özel İdari Bölgesi, ASEAN,
AB, Avustralya, ABD, Rusya
ve Japonya oluştururken, söz
konusu 7 bölgeye yapılan yatırım hacmi ise 59.1 Milyar
Dolar’ı buldu.
Müdürü Osman Çoban, Sesli
Turizm Firma Sahibi Metin Sesli
katıldılar.
Teslimatın gerçekleşmesindeki katkılarından dolayı Mercedes-Benz Türk’e, Mercedes-Benz
Türk Yetkili Bayii Has Otomotiv’e, Mercedes-Benz Türk Used
1’a ve Mercedes-Benz Türk Finansal Hizmetler’e teşekkür eden
şirket sahibi Metin Sesli: “Bizim
gibi güvenliğe önem veren Mer
cedes-Benz Türk ile filomuzu
uygun finansman koşullarıyla
genişletmekten mutlu ve gurur
luyuz. Önümüzdeki dönemler
de işbirliğimizin artarak devam etmesini diliyoruz” dedi.
Öncelikle, yolcu konforunu düşünen havayolu şirketleri kazalara karşı da ciddi uygulamaların
peşinde araştırma yapıyorlar...
İsveç’te e-Otoban
testleri başlıyor
İsveç hükümeti, taşımacılığı değiştirmek için bazı adımlar atmaya başladı.2030 yılına kadar fosil yakıtlardan tamamen kurtulmayı planlıyor...
İSVEÇ’in otobanları oldukça sıra dışı
bir teste tabi tutuluyor. Siemens ve Scania markalarının işbirliği ile hayata geçirilen teknoloji, kamyon ya da tır gibi
ağır vasıtalar için tasarlanmış. Bu tarz
ağır vasıtaların, elektrikliye dönüşümünü sağlaması planlanan sistem, karbon
salınımı da azaltmayı amaçlıyor. Çünkü,
bu tarz ağır vasıtaların karbon salınımı
çok daha yüksek ve doğayı kirletme
oranları daha fazla. İsveç’te bulunan 2
kilometre uzunluğunda test rotasında
sefer yapan Scania tırlar, Siemens’in
kurduğu bu elektrikli hattı kullanıyor.
Kamyonlar hat üzerindeyken güçlerini
elektrikle sağlıyor ve yoldan çıkması,
trafik kurallarını ihlali ortadan kalkıyor.
IBM’in 2 Milyar Dolar ödeyerek,
yapay zeka çözümü IBM Watson’ın
bünyesine kattığı The Weather isimli
şirket hava durumunu ölçüyor ve yapay zeka sayesinde yaptığı tahminlerle birlikte, anlık hava durumunu
uçaklara daha hızlı bir şekilde haber
veriyor olacak. Pilotlar, mevcut sistemlere nazaran çok daha hızlı bir şekilde karşılaşabilecekleri hava boşluklarından haberdar olma imkanına
erişmiş olacaklar. IBM Watson’ın
The Weather çözümünün, kokpite
yansıması için uçak içi internet hizmeti sağlayıcısı Gogo ile anlaşmış.
Pilotlar türbülans konusunda uyarılara internet üzerinden ulaşacaklar.
TT.8_Layout 1 8.07.2016 16:55 Page 1
11 TEMMUZ 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 518
Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil)
www.kenticitoplutasima.com.tr
“Sıfır kaza” teknolojisi
ZF, IAA 2016 Fuarı öncesi “Global Press Event
2016” tanıtımında yeni teknoloji ile güç aktarmada
güvenlik uygulamalarını davetlilere test ettirdi...
Dünyanın en büyük sistem tedarikçisi olan ZF, verimlilik, emniyet, otonom ve yarı otonom sürüş sistemleri
için gerekli tüm teknolojileri tek çatıda toplayıcı anlayışı
ile gelişen tedarikçilerin başında geliyor. ZF’nin 2025
hedeflerinde ilk sırada “Sıfır Kaza” anlayışı öne çıkıyor.
Otomotiv sektörüne aktarma oreganları ile sürücü destek sistemleri arası akıllı iletişimin potansiyeli konusunda çözümler sunan ZF, “Global Press Event 2016”
tanıtımında güç aktarma teknolojisi, hafif araçlar tasarımı ve elektronik sistem uygulamalarını test ettirdi.
Daha önce satın alarak güvenlik teknolojisi bölümüne
koyduğu TRW Automativ Şirketi ile sağladığı ek üstünlük sonucunda ZF, dünya tedarikçiler sıralamasında ilk
üçte. ZF, “Gör, Düşün, Uygula” ve “Sıfır Kaza” yeni nesil
uygulamaları ile ön sıradaki yerini koruyor.
40 ülkede 230 noktada hizmet veren, gelişmeleri alternatif uygulamalarla birlikte izleyen ZF, 2015’de 138 Bin
çalışanıyla 29.2 Milyar Euro ciro yaptı. ZF yetkillileri
basın toplantısında, her yıl toplam cironun yüzde 5’ini
AR-GE giderleri için ayırdıklarını açıkladılar.
Tanıtımı gerçekleştiren ZF yetkilileri; Peter Lake (en üstte), Fredrik Staedtler, Holger Bublies, Joachim Holzner ve Mark Cartwright gelişmeleri anlattılar. Elektrikli aks tahrik modülünün
geliştirilmesiyle hafif ticari araçların da verimin arttığını söyleyip,
içten yanmalı motorların kullanıldığı güç aktarma grupların daha
verimli olması için çalıştıklarını belirttiler. Binek araçlardaki “StartStop” fonsiyonun ZF-EcoLife ile toplu taşıma otobüslerinde kullanılabilir olmasını da örnek gösterdiler.
ZF, üretimlerinin fonksiyonlar ağı içinde
birleştirilmesi ve transferi ile araçların
seyir esnasında oluşan tehlikeli durumlarda manevra yapmasını sağlıyor.
Araç, yolda aktif biçimde önde giden
araçlar ile mesafesini takip ediyor, yükleme trampalarına da kendiliğinden yanaşabiliyor. ZF, “Sıfır Kaza” yaklaşımı
ile otomasyon, ağlandırma, güvenlik ve
elektriklendirmelerle mobilitiyi değiştirici işleve sahip akıllı sistemler geliştiriyor. “Sıfır Kaza” olarak lanse edilen
bu uygulamasını WABCO ile yapan ZF,
EMA sisteminde araç, sensörlerin birlikte çalışarak, çevresini üç boyutlu ve
güvenilir algılamakta, verileri kumanda
merkezinde işlemekte, komutları aralarında elektrifikasyonlu güç aktarma sistemleri olan direksiyonundaki “Mekatronik” uygulamaya verip, trafikte kazasız seyri gerçekleştiriyor.
ZF, güvenlik destek sistemlerini zirai uygulamalardaki araçlar üzerine
de adapte etmiş. Böylelikle, ağır tonajlı zirai araçların “Destek sistemleri” sayesinde sorunsuz kullanımı
ve yönlendirilmesini sağlıyor. Bu
faaliyetleriyle, neredeyse her araç sınıfı, ZF’nin “Megatrendleri”nden faydalanıyor. Bu da, ZF sistemlerinin çeşitli taşıma araçlarında ağ içinde birleştirilmesini sağlaması ile teknolojik gelişmeleri kavradığını gösteriyor.

Benzer belgeler