518.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
Transkript
518.SAYI - Kentiçi Toplu Taşıma
TT.1_Layout 1 8.07.2016 17:18 Page 1 “Sıfır kaza” teknolojisi Kazalar kültürün bir parçası olmuş 4’DE ZF, IAA 2016 Fuarı öncesi “Global Press Event 2016” tanıtımında yeni teknoloji ile güç aktarmada güvenlik uygulamalarını davetlilere test ettirdi. ZF, “Sıfır kaza” teknolojisini tanıttı... 8’DE İstanbul Av. Pim. P.K. 11 (P.P 2) Kazanca gider. Yüksek verimli ve uzun ömürlü Conecto, ekonomik yakıt tüketimi ve kalitesiyle kazanca gitmenin en kolay yolu. www.mercedes-benz.com.tr 11 TEMMUZ 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 518 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) www.kenticitoplutasima.com.tr Taraflı “Destek Paketi”ne tepki! Öz sermayesini tüketerek hizmet veren özel halk otobüsçüleri desteklenmede yine geride bırakıldı. Halkçı, hükümetin destek paketinde beklediğini bulamadı... Yapımız gidişe çok ters Aydın Özel Halk Otobüsçüleri Başkanı Okan Yalçın, toplu taşımacılığın yeniden yapılanması fiili yapıyı kaale almadan ger çekleşmeyeceğini belirterek; “Özel-Kamu işbirliği oluşmalı” dedi... 3’DE İsveç’te e-Otoban testleri başlıyor İsveç hükümeti, taşımacılığı değiştirmek için bazı adımlar atmaya başladı. 2030 yılına kadar fosil yakıtlardan tamamen kurtulmayı planlıyor... 7’DE Kentleşme ve kentiçi toplu taşıma sistemindeki düzenlemelerde bir türlü beklediği desteği alamayan özel halk otobüsçüleri, Başbakan Yıldırım tarafından açıklanan ekonomik destek paketinden de umduğu destek çıkmadı. Açıklanan karar, daha çok hafif ticari araçlar ile kamyon-kamyonet, taksi ve minibüsleri kapsıyor... Özel halk otobüsçülerini şaşkınlığa uğratan bu paketle, kalite ve konfor için belediye ve devlet desteğinin, gelişmiş ülkelerde sübvanse şeklinde yapıldığı, ülkemizde de bunun belediyeler üzeri gerçekleşmesi gerektiğini savunan esnaf, kendilerinin uygulamanın dışında tutulduğunu düşünerek, olaya kaygı ile bakıyorlar... Marmaray deniz yollarını bitiriyor “DESTEKSİZ YOL ALAMAYIZ” TÖHOB Başkanı İsmail Yüksel, özel halk otobüsçülerinin araç yenilemesine çıkarılan destek paketin katkı vermediğini belirtip; “Bu uygulama bize ortak akla dayalı kapsamlı bir yeni proje hazırlamamız gerektiğini gösterdi” dedi... TÖHOB ve İstanbul Özel Halk Otobüsçüleri Esnaf Odası Başkanı İsmail Yüksel, gelişmelere dönük açıklamada, “Ortak hedefle yola çıkan hükümetin, sorunlara yaklaşımında belirlediği önceliklere uygun beklentileri anlayarak talepkar olmalıyız. Hükümet, kendi belirlediği ortak hedefi için her kesimi eşit desteklemesini bilmeli” şeklinde konuştu. TÖHOB çatısı altında gelişmeleri masaya yatırıp yeni stratejilerin sektörel beklenti çerçevesinde belirlenmesini isteyen özel halk otobüsçüleri esnafı, kentiçi toplu taşımada geleceğin trendinin özel halk otobüs işletmeciliği olduğunu, ülke geneli tüm şirketlerin ferdi yaklaşımı bırakıp çözümler araması gerektiğini belirtti... İsmail Yüksel, açıklamasında, “Ketlerde toplu taşımanın öne çıkması, hizmetin halk otobüsleri eliyle verileceğini işaret etmektedir. Bu da, bize sorumluluklar yüklemektedir. Uygulamada toplu taşımanın geliştirilmesinde eksikler var. Olmasaydı, halkçıya da iyileştirme yapılırdı. Olmadığına göre, taleplerimiz yeni stratejilerle dile gelecek” dedi... Eskişehir Büyükşehir BEA’nin üyesi oldu 6’DA “Endüstri 4.0” şartları tamamen değiştirecek 20 yıl önce Çin’de üretime başlayan Adidas, evine, Almanya’ya geri döndü. Dönme nedenini de ileri teknolojilere (otomasyon) bağlı olarak daha ucuz işçilik, zamandan tasarruf olarak açıkladı... 7’DE İsmail YÜKSEL Onur ORHON M.Şevket ERTURAN BAŞYAZI ARA DURAK GÖZLEM EKONOMİK PAKET... KÖRFEZ GEÇİŞİ... OLANLAR DOĞRU OKUNMALI... 2 2 3 165 yıldır İstanbul’un iki yakasını biraraya getiren Deniz Yolları zor günler yaşıyor. İşletme, Marmaray Projesi hayata geçtikten sonra sermaya azalttı... 2’DE “Özel Otokarlı”lar ödüllendirildiler 5’DE Ücretsiz servisli otopark İSPARK Atatürk Havalimanı otoparkında araç parkeden müşteriler için Havalimanına 10 dakikada bir ücretsiz servis kaldırarak yeni bir uygulama daha başlattı... 2’DE TT.2_Layout 1 8.07.2016 16:48 Page 1 2 SEKTÖRÜN NABZI 11 TEMMUZ 2016 Marmaray şehir hatlarını bitiriyor İSTANBUL-İstanbul’da deniz toplu ulaşım ve taşımacılık ihtiyacını karşılamak üzere kurulan 165 yıldır Boğaz’ın iki yakası arasında milyonlarca yolcu taşıyan İstanbul Şehir Hatları İşletmeleri, Marmaray Projesi hayata geçtikten sonra sürekli zarar etmeye başlayınca sermaye azalttı. İstan- bul Büyükşehir Belediyesi’nin sermayesine yüzde 90 oranında iştirak ettiği şirket, Olağan Genel Kurul Toplantısı’nda, sermayenin yeterliliğini sağlamak için, sermayenin üçte biri ile yetinme (sermaye azaltılması) tedbirinin alınmasına karar verildi. Genel kurul kararı doğrultusunda, şirketin 196 Milyon 900 Bin 835 TL. olan sermayesi, 131 Milyon 267 Bin 223 TL. azaltılarak, 65 Milyon 633 Bin 612 TL.’yi düşürüldü. 177 Milyon 210 Bin 750 TL. tutarındaki İstanbul Büyükşehir Belediyesi payının da 59 Milyon 70 Bin 252 TL. tutarına indirilmesi İBB Meclisi’nde onaylandı. Ücretsiz servisli otopark 1500 araçlık İSPARK Atatürk Havalimanı otoparkı 24 saat 15 TL.’ye hizmet verirken, araç parkeden müşteriler için Havalimanına 10 dakikada bir ücretsiz servis kaldırarak yeni bir uygulama daha başlattı... İSTANBUL-Hergün binlerce kişinin yolculuk yaptığı ha vaalanlarında otopark ücretleri dudak uçuklatıyor. Havaalanlarına araçlarıyla gelen sürücüler alternatif otopark alanı bulmakta güçlük çekerken, uzak yerlere araç park etmenin zorluğu da sürücüleri fahiş fiyatlar ödemek zorunda bırakıyor. Bir haftalık ve daha fazla yolculuklarda ödenen ücret ise 600 TL.’yi geçiyor. İSPARK’ın P+R sistemi ile sürücülere hem ücret, hemde servis hizmeti ile bü- yük kolaylık sağlanıyor. Vatandaşların ödediği yüksek ücretlere İSPARK, “Park EtDevam Et” sistemiyle çözüm buluyor. Otoparkların ücreti düşük tutulurken, yakın noktalarda açık otoparklar hizme te sunularak uzak mesafe kav ramı da ortadan kaldırılıyor. İstanbul genelinde en büyük otopark işletmecisi konumunda olan İSAPARK toplu taşıma istasyonlarına yakın noktalarda otopark ücretlerini düşük tutuyor ve 24 saati 15 TL.’ye hizmet veriyor. İETT “Bilim Otobüsü” öğrencilere gidecek İETT, teknolojiyi daha iyi kullanması ve geleceğe yönelik bilincin oluşturulması için yeni bir projeyi hayata geçirdi... 3. Havalimanı’nda yerlilik oranı %80 Yerli üretimde tüm sınırları zorlayan, tüm fazları tamamlandığında 210 Bin kişiyi istihdam etmesi beklenen İstanbul’un 3. Havalimanı’nın yüzde 80’i yerli kaynak ile yapılacak… İSTANBUL-Toplam 10 Milyar 247 Milyon TL. kaynak aktarılacak olan yeni havalimanının sadece bagaj sistemi, hava radarları sistemi, X-ray cihazları,yürüme bantları, es kalatörler, körük üretici menşei nedeniyle yabancıdan tedarik edilecek. 1.3 Milyon m2. ’lik terminal binasının mimarisinde kullanılacak taş, çelik yapı, cam ve ahşap ürünlerin hemen hemen tamamı iç piyasadan sağlanıyor. Ayrıca, ahşap ürünleri, bankolar, çe lik imalatlar, çatı çeliği, cam gibi bütün ince iş kalemleri de yerli sanayiden gelecek. Yerel sanayiye destek vermek amacı ile bazı maliyetleri göğüslemeyi göze alan İGA, sadece yer kaplaması için bile Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösteren 100’den fazla taş tedarikçisi ile görüştü. Her birinden ayrı ayrı numune alınarak, taş siparişlerine hız verilirken 3 binden fazla iş makinesi zamanından önce kapıları aç mak için 7/24 çalışmaya de vam ediyor. Dünya’da yeni havalimanı inşaatındaki ilerlemeyi gösteren İstanbul Grand Airport (İGA) CEO’su Yusuf Akçayoğlu, “500 Bin m2 yere taş döşenecek ve biz bu gra- nit kaplama için tek tek görüştük. Yer kaplamaları çok dayanıklı, sertliği fazla ve su emme oranı hemen hemen sıfır olan malzemeden olması gerekiyor. Türkiye’de mermer kaynakları var ama granit çok az. Şimdi terminalin bütün bölgelerini bel li şehirden gelecek granit malzemeye göre bölmeyi düşünüyoruz. Sivas, Giresun, Aksa- ray, Ağrı, Van, Afyon, Kırklareli, Nevşehir v.s. gibi” diyerek, yerliliğin önemini anlattı. İGA, yerli kullanım konusunda da İstanbul Sanayi Odası (İSO) ile de bir çok toplantı yapmış, fikir alışverişinde bulunmuş. “Buranın yerel sanayiye katkısı olması lazım ki bir endüstri oluşsun” diyen Akçayoğlu, projenin daha tasarım aşama sında bile Avrupa ve Amerikalı tasarımcılara şart koyduklarını; Türk tasarımcılarla ortaklığa zorladıklarını ifade etti. Bu arada sadece ekono mi için değil, havalimanı inşaatının hızı açısından etkili olduğuna değinen Akçayoğ lu, “Avrupalı ile Türk’ün man talitesini birleştirdik. Açık ofiste bu iş yapımına uy gun düzenleme yaptık” dedi. İSTANBUL-İETT, enerji verimliliği ve enerjinin etkin kullanımı, çevre teknolojilerine yönelik bilincin oluşturulması, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına olan ilginin arttırılması amacıyla öğrenciler üzerinden “Bilim Hattı” projesini hayata geçirdi. Proje ile öğrencilerin bilime ve araştırmaya karşı meraklandırılarak hem öğrenmeleri hem de eğlenmeleri amaçlanıyor. İETT içerisinde enerji, sürdürülebilirlik ve akıllı şehirler konularını kapsayan deney setlerinin yer aldığı bir otobüs dizayn etme fikrinden hareket etti. “Bilime giden en kısa hat” sloganıyla İstanbul genelinde okulları dolaşacak “Bilim Hattı” ilk ve ortaokul öğrencilerine hitap edecek şekilde tasarlandı. “Bilim Hattı” ziyaret ettiği okullarda mini bir bilim merkezi işlevi görerek öğrencilere temiz enerji teknolojileri, sürdürülebilirlik ve akıllı şehirler ile ilgili bilgiler aktarılmasını sağlayacak. İBB’den 200 otobüs hibe Yeni havalimanında; 350 destinasyona uçulacak. Havalimanı 7/24 saat çalışacak. 210 Bin kişiye istihdam sağlayacak. Günde, 1500 iniş-kalkış olacak. 200 Milyon yolcuya hizmet verilecek. Türk mimarisinden esintiler olacak. Terminalde 7 adet giriş, 13 adet check-in adası bulunacak. İSTANBUL-İstanbul Büyüküşehir Belediyesi Meclisi, Afrika’nın 8 ayrı ülkesi ve Lübnan olmak üzere 200 adet yenileştirilmiş otobüs hibe etti. Gana’nın Başkenti Akra’ya 30, Gine’nin Conakry’ye 50, Nijer’e 20, Gambiya’ya 20, Gabon’a 20, Benin’e 20, Somali’ye 20, Etiyopya Harar Belediyesi’ne 10 ve Lübnan’a 10 adet otobüs yolladı. Otobüslerin Türk İşbirliği ve Koordinasyon Başkanlığı Ajansı (TİKA) aracılığıyla gönderilmesi için, TİKA ile İBB Başkanlığı arasında Ortak Hizmet Protokolü imzalandı. İSMAİL YÜKSEL BAŞYAZI Ekonomik paket... B AŞBAKAN Sayın Binali Yıldırım’ın bayramda açıkladığı ekonomik müjdeler paketi özel halk otobüslerinin yenilenmesi açısından önemli bir değişiklik içermemektedir. Genelde ticari araçlarını yenilemek isteyen taşımacı esnaftan ÖTV alınmayacak olması başta taksi, dolmuş, minibüs, kamyon ve kamyonet sahiplerinde kolaylık sağlamaktadır. Özel halk otobüslerinin yenilenmesi durumunda bugün itibariyle ÖTV %1, KDV % 18 olarak uygulanmaktadır. Dolayısıyla, % 1’lik ÖTV’nin alınmamasıyla sadece 3-4 Bin TL.’lik bir katkı gözükmektedir. Oysa, bir minibüste bu kazanç 8 Bin TL.’yi bulmaktadır. Sayısal verilere bakıldığında Türkiye’de 1.2 Milyon’a varan ticari araç bulunuyor. Bun lardan 100 bininin taksi, 600 bininin kamyonet, ticari minibüs sayısının da 150 bin olduğu ifade ediliyor. Özel halk otobüsü sayısı da 20 bin civarındadır. Ne kadar esnafın bu paketten yararlanacağı uygulama başlayınca gerçek anlamda belli olacaktır. ÖTV’nin düşürülecek olmasının taksici esnafın daha önce ödediği KDV miktarını da % 50 oranında düşürmesi beklenmektedir. Çünkü, araçların fabrika satış fiyatına önce ÖTV eklenmekte, bunun üzerinden % 18 KDV tahakkuk ettirilmektedir. Bu da, ekstra bir indirim anlamına gelmektedir. Özel halk otobüslerinin yenilenmesi açısından bu paketten bir getiri elde edilememektedir. Bu nedenle, bazı yeni girişimlerde bulunulması kaçınılmazdır. Genelde sistem taksici ve minibüsçü esnafın yararına düzenlenmiştir. Bu tür çifte standart ne yazık ki halen sürmektedir. Ekonomik paketin sunumunda sektörler sayılırken özel halk otobüsünün de sayılmış olması aldatıcı olmamalıdır. Bir devlet politikası olarak toplu taşımanın geliştirilmesine yönelik uygulamalarda yetersizlik bulunmaktadır. Eğer böyle olmasaydı, yapılan düzenleme kapsamında özel halk otobüsü sektöründe de belirgin bir iyileşme söz konusu olabilirdi. Buna karşılık, bizim cephe açısından haklarımızı savunma ve taleplerimizi bir kez daha dile getirebilme amacıyla yeni girişimlerde bulunabilmek mümkün olacaktır. ONUR ORHON [email protected] ARA DURAK Körfez geçişi... B AYRAMDAN birkaç gün önce Eskihisar’dan arabalı vapurla Topçular’a geçtim. Osmangazi Köprüsü henüz açılmamıştı. Körfezde bütün görkemiyle yerini almış, hazırlıkların tamamlanmasını bekliyordu. Vapur çıkışı yönlendirme levhalarıyla Altınova’ya doğru yaklaşık 10 km. kadar giderek yeni çevre yoluna çıktım. Yeşilliklerin hakim olduğu, üzerinde 3.5 km.’lik Orhangazi Tüneli ile en fazla 20 dakikada Gemlik’e ulaştım. Araç kullanma zevki açısından son derece mükemmel bir güzergah doğmuş. Umarım bu yol trafik kazalarına neden olmaz! Bandırma’da ve Biga’da özel halk otobüsü temsilcisi kuruluşlarla kısa süreli sohbetlerde bulundum. Daha sonra bu kez Lapseki’den arabalı vapurla Gelibolu’ya geçtim. Bu yazıyı kaleme aldığım günde televizyon ve gazete haberlerinde Osmangazi Köprüsü’nün açılışından sonra feribot iskelelerinin boş kaldığı aktarılıyordu. Eskihisar-Topçular’ı İDO, Lapseki-Gelibolu’yu GESTAŞ işletiyor. Her iki firmada özelleştirme projeleri kapsamında bu işletmeleri devraldılar. Her iki mesafede arabalı vapurla yaklaşık 40 dakikada geçiliyor. İDO, binek aracından 60 TL. alırken, GESTAŞ, 35 TL. alıyor. Herhalde ihale bedellerinden kaynaklanan bir durum olsa gerek ama büyük bir fark var. Şimdi feribot işletmecileri Osmangazi Köprüsü ile rekabet anlamında geçiş fiyatını düşürmek yerine araçla geçenlere yemek ikramını hayata geçiriyor. Bu çok anlamlı olmayabilir. Doğrusu geçiş fiyatlarının yeniden ayarlanmasıdır. Böyle bir adım atılabilirse uzun yıllardır Darıca-Yalova, Kartal-Yalova, EskihisarTopçular arasında kullanılan arabalı vapurlar tarih olmaktan kurtulabilecektir. İDO bu noktayı değerlendirmelidir. İnşaat teknolojisinin gelişmesi önümüzdeki yıllarda da benzer tabloları yaratacaktır. Raylı sistemler ve otobüs ulaşımı arasındaki ilişkilerde bundan etkilenecektir. Bir Ramazan’ı ve Bayramı’nı daha sağlıkla geride bıraktık. Sektörümüzün, paydaşlarımızın gelecek bayramlarda da huzurlu ve sağlıklı günlerde buluşmasını dileğiyle herkese mutlu ve kazançlı günler temenni ederim. TT.3_Layout 1 8.07.2016 16:52 Page 1 GÜNDEMİN İÇİNDEN 11 TEMMUZ 2016 Yapımız gidişe ters M.ŞEVKET ERTURAN Aydın Özel Halk Otobüsçüleri Başkanı Okan Yalçın, toplu taşımacılığın yeniden yapılanması fiili yapıyı kaale almadan gerçekleşmeyeceğini belirterek, “özel-kamu işbirliği oluşmalı” dedi... Olanlar doğru okunmalı... A ydın Özel Halk otobüsçüleri Esnaf Odası ve Kooperatif Başkanı Okan Yalçın ile kentiçi ulaşımı konuştuk. Yalçın; “Toplu taşımacı sorunlu. Gelişmelerin gerisinde ve pasif. Böyle yol alamaz. Acil olarak toparlanmalı. Aksi takdirde çok daha büyük sornular yaşayacağız” diyerek, yenilenmelere uygun sektörel birliği işaret ettiği değerlendirmesini sunuyoruz... Ropörtaj: HABER MERKEZİ Kentleşme anlayışı değişti. Kentlilik kavramı ve kentli olma gerekleri de değişti. Dünün ferdiyetçi anlayışları giderek teknolojik nimetleri kullanma öncelikli oluşturulmuş yapıya uymayı gerektiriyor. Görünen anlayış o doğrultuda. Taşınanlar da artık, sadece talepkar olmaya başladı. Sorumluluk tek yanlı hal alırken, bizim böyle bir yapıyla kentiçi toplu taşıma hizmetini sürdürmemiz de imkansızlaştı. Alışkanlıklarımız tek yanlı bağımlılığı kabul şekline dönüştü. Kurulu yapılarda oluşan ihtiyaçların karşılanması da bu gerilemede kaale alınmaz hale geldi. Bu yüzden mevcut sahadaki özel taşımacılık sistemi, kör-topal işlemenin ötesinde şekillenemedi. Bilinip yapılması gereken, teknolojik gelişmelerin bir bedeli olduğu ve başarı için buna uygun yapılanmanın gerektiğiydi. Böyle bir sistemde de alınacak hizmetin bedeli mukabil sağlanabileceği gerçeği öne çıkarılmalıydı. Bu yapılmadı. Kentliden destek amaçlı umulan poltitik beklentiler, onun neredeyse bedelsiz taşınmasına varacak beklentiyle donattı. Belediyelere bu yönde yol veren merkezi otorite, zaman içinde duruma alışıp, yerel yönetimleri kontrol etmeyi bile bırakarak, toplu taşıma sistemini, tek yanlı fayda alacak sistem şekline soktu. Bu durumdan özel taşımacıların yöneticileri de etkilendi. Oluşan hiyerarşik yapı, kamu özel ilişkisinde bir sıfır kamu galibiyetinin kabulune dayalı anlayışı getirdi. Özel kesim, uygulamacısı olarak kendi isteklerini, beklenti ve hakedişlerini öne çıkaramayan işletmeci, bir de belediye vesayetine açık kendi içinde, diğerine fark atıcı, ferdi beklentiye dayalı davranmasını da getirdi. Bu yapıda özel ilişkiler öne çıkarken, aslında, ilişkilerin pamuk ipliğine bağlı yürüme sebebi de oldu. Bu yüzden özel kesim kendi içinde birleşemeden, “Belki” umuduyla, kamu otoritesine ferdi Otomotiv sektörü ihracattan mutlu Türkiye ihracatının lider sektörü otomotiv endüstrisi, yükseliş grafiğini sürdürdüğü Haziran’da, Temmuz 2008 tarihinden itibaren en yüksek ihracat rakamına ulaştı... İSTANBUL-Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) verilerine göre; sektör ihracatı Haziran’da geçen yıla göre yüzde 9 artışla 2.1 Milyar Dolar oldu. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, Türkiye ihracatından yüzde 18 pay alan sektörün son 5 aylık ihracatının ortalama 2 Milyar Dolar’ın üzerine çıktığını, Ocak-Haziran dönemi ihracatının yüzde 12 artışla 11.7 Milyar Dolar’a yükselerek, sektörün yıl sonu hedefi olan 23 Milyar Dolar’a adım adım yaklaştığını açıkladı. TİCARİDE ARTIŞ Ürün grubu bazında ihracat artışları geçen ay otomotiv yan sanayinde yüzde 9 artarak 834 Milyon Dolar, binek otomobil yüzde 3 artışla 715 Milyon Dolar, eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar yüzde 1 artışla 389 Milyon Dolar ve otobüsminibüs-midibüs de yüzde 67 artışla 168 Milyon Dolar ihracat gerçek leştirdi. Otomotiv yan sanayinde Almanya’ya yüzde 14, Fransa’ya yüzde 6 arttı. İran’da yüzde 124 oranında artış kaydedildi. Binek otomobillerde İtalya’ya yüzde 62 artarken, Fransa’da yüzde 13 düştü. İspanya’ya yüzde 72, İsrail’e yüzde 36, Belçika’ya yüzde 34 ihracat artış görüldü. Birleşik Krallık ihracatı yüzde 16, Hollanda ise yüzde 42 düştü. Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Taşıtlar grubunda İtalya'ya ihracat yüz de 70, Almanya'ya yüzde 30 artarken, Birleşik Krallık'a yüzde 31 düştü. OtobüsMinibüs-Midibüs ürün grubunda Fransa'ya yüzde 17, Almanya'ya yüzde 22 ihracat artışı oldu. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, yılın ilk altı ayında yükseliş grafiğini sürdüren otomotiv endüstrisinin yıl sonu hedefi olan 23 Milyar Dolar’a adım adım yaklaştığını ifade etti. Sabuncu, Haziran’da ürün grupları bazında yüzde 67’ye varan oranlarda artış kaydedildiğine dikkat çekti... Kayseri Ulaşım’a ISO 50001 belgesi KAYSERİ-ISO 50001 “Enerji Yönetim Sistemi”nin amacı, ener ji kaynaklarının sistematik olarak takip edilmesi ve bu doğrultuda sürekli iyileştirme yapılarak, kalite ve konfordan ödün vermeden ener ji tasarrufu sağlanması. Kayseri Ulaşım A.Ş.’de enerji performansını gözden geçirip, sürekli iyileştirip, kaynaklarını da optimum se- viyede kullanınca, maliyetlerini düşürerek hedefine doğru yürüyor. Aynı zamanda, personelinin ve etkileşim içinde olduğu kişi ve kuruluşları bilinçlendirerek enerjiyi verimli kullanmak ve enerji tasarrufu prensibini önce ülke için, sonra da kent çapında yayılmasını sağlamak adına enerjinin verimli kullanılması için çalışıyor. Türkiye otomotiv endüstrisinin en büyük pazarı Almanya'ya ihracat haziran ayında yüzde 15 artışla 330 Milyon Dolar olarak gerçekleşti. Almanya'ya yönelik artışta yan sanayi ve binek otomobiller ihracatının yüzde 14 seviyesinde artması etkili oldu. İkinci büyük pazar olan İtalya'ya ihracat yüzde 54 artışla 280 Milyon Dolar, üçüncü büyük pazar Fransa'ya ise yüzde 3 artışla 228 Milyon Dolar olarak kaydedildi. İtalya'ya yönelik artışta eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatının yüzde 70, binek otomobiller ihracatının yüzde 62 artması etkili oldu. Haziran’da önemli pazarlardan İspanya yüzde 40, İran'a yüzde 118 gibi yüksek bir ihracat artışı görülürken, Birleşik Krallık'a yüzde 19, ABD’ne yüzde 51, Rusya’ya yüzde 37 ihracat düşüşü görüldü. Sektör ihracatından yüzde 80 pay alan AB ülkelerine Haziran’da yüzde 13 artışla 1 milyar 706 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi. Asya ve Okyanusya ülkelerine de yüzde 23 ihracat artışı oldu. Amerika ülkelerinde yüzde 35 düştü. OİB Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sabuncu, yılın ilk altı ayında yükseliş grafiğini sürdüren otomotiv endüstrisinin yılsonu hedefi olan 23 Milyar Dolar’a adım adım yaklaştığını ifade etti. yakınlaşmadan yana olmayı benimsedi. Kısacası, kurumsal algıya dayalı sistem kurulacakken, biata dayalı bir durum ortaya çıktı. Bu yüzden bugün kim başa gelirse gelsin, özel taşımacı belediye ilişkileri ikili özel ilişkilere bağlı yürür. ORTAK AKIL ŞART Teknoloji yenilenirken, toplu taşıma ihtiyaçlarına bakış da değişti. Söylenmeyen şey, Kentleşme algısında ki beklenti analizlerinde merkezi otoritenin kentlerden politik destek beklentisinden dola- yı sadece sürekli kentiçi toplu taşıma hizmeti alanlara kalite ve konforun sunarken, bunu sunanların durumlarını kaale almamasıydı. Otorite bu yüzden de sistemin eskiyen yapılarını bilerek görmedi. ‘‘ Özel halk otobüçüleri profesyonel bakamıyorsa, bunu yapacak olanlara şans verip, artık kendi yolunu çizmelidir... Özel taşımacı, artık ferdi tartışmaları bırakıp sorunlarına bakmalı. Değişimle ortaya çıkan gerekliliğin neyini karşılayabileceğinin kararını vererek, hangi noktada durmak istediğine karar vermeli. Global yapıda, entegre bir çokuluslu yapılanma anlayışına kayışlar var. En azından ana sisteme dayalı bir ağ içinde sistemlerin yoğrulup kurulma beklentisi var. Bu yüzden kent ekonomilerine dayalılık, kentlerden yönetim anlayışlarının olması, bizimde maliyetleri ortaya koyup, hesap kitapla sistemde yer almamızı gerektiriyor. Bizim bunu görmemiz lazım. Bugün ne filanca adam kötüdür, yanlıştır, ne de felanca adam doğrudur, tam adamdır. Bugün adamlık değil, adamlardan oluşan kadro vardır. Kadrolaşma olmalıdır. Bu yüzden biz de kurumsal anlayışı benimsemeliyiz. GÖZLEM R AMAZAN Ayı’nın bereketini tamamlayan bayramı geride bırakırken, özel halk otobüsçüleri, hükümetin tamamen stratejik bir manevra olduğunu düşündüğüm otobüs pazarının önünü açacak bir girişimle, hafif ticari pazarında değişime gideceklerle sınırlı destek paketini açıklaması, özel halk otobüsçülerinin tepkisini çekti. Yapılan ilk değerlendirmelerde desteğin sadece hafif ticariler ve taksilerde anlam kazandığına değinildi. Özel halk otobüsçüleri beklentilerine cevap olamayacağı da vurgulandı. Ulaştırma Bakanı olduğu dönemlerde Özel Halk Otobüsçülerine yakın durmasıyla tanınan Sayın Binali Yıldırım’ın Başbakan olduktan sonra yaptığı bu ilk açıklama, duygusal da olsa bir tepkiyle de karşılandı. Oysa, devleti yönetenlerin öncelikleri dengeli, ekonominin önünü açacak bir bakış ve uyumlu bir gidişatın tesis etmesi olarak bilinir. Özel halk otobüsçüsü yöneticilerinin de bunu birinci öncelik olarak görmesinde yarar var. Kendi alanları içinde beklenti yerine, genelin içinde yer alan ve birbirini tetikleyerek hedeflerle bütünleşik ilerlemeyi getirecek çözümler talep etmelidir. Bunun için de sektörel ortak aklı öne çıkarıp gelişmeleri ve gelişmelerde özel halk otobüsçülüğü işletmeciliğinin kavramını netleştirmelidir. Çağdaş dünyada gidişatın getirdiği yeni bakış, kentiçi toplu taşıma hizmetlerinde kaliteli konforun herkes için sürdürülebilirlik esasına uygun bir toplu taşıma sisteminin özel sektör eliyle verilmesi yada verdirilmesidir. Meseleye böyle bakınca, kentleşme, kent yapılanmasında kentiçi toplu taşıma hizmetinin “kent ve ulaşım” anlayışı olarak birlikte ele alınmasını gerektiriyor. Peki, gidişat ve saha gerçeği bu şekilde mi işletiliyor? İşte bizce özel taşımacının halletmesi gereken ana nokta burası. Ne yazık ki özel halk otobüs işletmeciliği kavramı hala, “ferdi bir yapının devam edişi ve buna gün lük çözüm arayışları” şeklinde görülüyor. Kurumlaşın çağrıları, kamu planlarına dahil olmada ferdi iç dengeye dayalı yaklaşımlardan, bütüne şamil önerilerin yapılmayışı, 20 bini aşan esnafın devlet katında dinlenmesini engelliyor. 10 yılı aşan TÖHOB çıkışlarıyla dinlenir olan özel halk otobüs çüleri, bu çıkışını ne yazık ki kendi iç yapı kurgusundaki dengelerine benzetip, etkinliğini hızla azaltıyor. TÖHOB, üyelerinin yaklaşımlarıyla aynı etkileşime uğradığından olacak, gereken hızlı çözüm için iç eleştirisinde gerekli tavrını ortaya koyamıyor. Hala gidişat, halk otobüsü tanımı, KDV indirimi ve muafiyeti talebiyle sıkışık kalmış durumda görünüyor. Oysa, özel halk otobüs işletmeciliğinin ve kentiçi toplu taşıma kanunu ile toparlanacak bir toplu taşıma anlayışının kurulmasında önemli bir unsur. Bu özelliği ile de sistem teşkilinde yer almaları mümkün. Bunun tek yolu yöneticilerin birbirlerini ötekileştirmeden yeni ortak stratejiler üretmeleri, bunları hep birlikte projelendirerek, profesyonelce devlete sunmalarıdır. Belediyeler ile özel halk otobüsçüleri ortak akla dayalı yapılanmayı göz ardı etmez ve yol alırlarsa, sorunların çözüleceği açıktır. Bu da eğitime dayalı, bir ve beraber olabilmekten geçer. Son cümle; bu çıkışı da ancak İstanbullu özel halk otobüsçülerinin birbiriyle bütünleşik davranarak, tek ses olarak da İETT ile örnek çözüm üretmeleriyle neticeye ulaşır. Aksi takdirde, yeni sistemin ana oyuncusu olmak zorlaşacak. TT.4_Layout 1 8.07.2016 16:53 Page 1 4 KENT VE YAŞAM 11 TEMMUZ 2016 Trafik kazası kültürün bir parçası olmuş “Ben yaparım olur” kültürü ile “Ben yaptığımı düzeltmeliyim” düşüncesi arasındaki farkı anlamak için eğitim ve kültürün bir parçası olmuş inançları değiştirmek gerekmektedir... ■ HABER MERKEZİ DÜNYA’nın en önemli sorunlarından biri olan trafik kazaları, ülkeden ülkeye cezalandırma sistemi değişse de ortak olan birşey var o da, cezalardan taviz verilmemesi ve her olaydan sonra daha artırılması. Ancak, bu durum ülkemiz için geçerli değil. Yapılan araştırmalar, ölümlü trafik kazalarının daha da çoğaldığını ancak, ceza sisteminin bu orana göre azaldığı yönünde. Örnekleri ile ele alcağımız bu uygulamaların nasıl sonuçlar doğurduğunu birlikte görelim. Malezya ya da Endonezya’da kurallara uymamak, trafik ışıklarına aldırmamak, kültürlerinin bir parçası sayılıyor. Polisler araçları trafik kontrolu için durdurup, aldıkları rüşvet le düşük maaşlarını takviye ediyorlar. Bu durunm kimseyi rahatsız etmiyor. ABD, Kanada ve İngiltere’de de trafik kurallarına uymayanlar var ama bunlar azınlıkta. Hele rüşvet, mümkün değil gibi çünkü, polis teşkilatı bu durumu kendi içinde çözüyor!.. AVRUPA’DA DURUM Almanya Aşağı Saksonya İçişleri Bakanı Boris Pistorius geçtiğimiz günlerde aldıkları kararla ilgili yaptığı açıklamada, 20 ila 30 km. hız sınırına aşan sürücüden 1000 Euro ceza kesileceğini ve ehliyetine el koymaya kadar gidebilecek bir sistem getirdiklerini belirtti. Bu karar, tüm Almanya’da olumlu karşılanırken, bazı kesimler buna ilave olarak hapis cezasının da verilmesi gerektiğini söylediler. Öte yandan, Alman Otomobil Kulübü (ADAC), 35 Avrupa ülkesindeki trafik cezalarının karşılaştırıldığı araştırmanın sonuçlarını yayınladı. Araştırmada, hız sınırını aşan, yanlış park eden ve alkollü araç kullananlarla ilgili en yüksek ceza uygulayan ülkeler listesinde ilk sırayı Norveç aldı. Alkollü araç kullanma limiti 0.2 promil olan Norveç’te bu limiti aşan sürücülere 600 Euro’dan başlayan para cezası uygulanıyor. Bazı durumlarda hapis cezası dahi veriliyor. Hız sınırını 20 km. ile aşan sürücüye 420 Euro, 50 km. ile aşana 940 Euro’dan başlayan ceza kesiliyor. Norveç’te kırmızı ışıktan geçme ve hatalı sollama cezaları da 600 Euro’dan başlıyor. Emniyet kemeri takmayanlara 175 Euro ve direksiyon başındayken cep telefonu kullananlara 150 Euro trafik cezası veriliyor. Trafik cezalarında ikinci sırada bulunan İsveç’te alkol limiti 0.2 promil. Bu limiti aşan sürücülere aylık kazancın en az yüzde 40’ı kadar ceza ödüyor. 20 km. ile hız sınırını aşan sürücülere 270 Euro’dan başlayan ceza kesilirken, 50 km. ile aşan sürücülere 450 Euro’dan başlayan ceza kesiliyor. Kırmızı ışık ihlali ve hatalı sollama yapan sürücülere 280 Euro, emniyet kemeri takmayanlara ve araç kullanırken cep telefonuyla ilgilenenlere 170 Euro ceza uygulanıyor. Üçüncü sırayı alan İtalya’da 0.5 promil olan alkollü araç kullanma limitini aşan sürücülere 530 Euro’dan başlayan trafik cezası kesiliyor. 20 km. ile hız sınırını aşanlara 170 Euro’dan başlayan ceza uygulanırken, 50 km. ile aşanlara ise 530 Euro’dan başlayan ceza veriliyor. Kırmızı ışık ihlali yapanlara en az 170 Euro, hatalı sollama yapanlara en az 85 Euro ceza veriliyor. Emniyet kemeri takmayanlar 80 Euro, ARTIK YETER... HER BAYRAMDA BU TABLO YAŞANMASIN! araç kullanırken cep telefonu ile konuşanlara 160 Euro’dan başlayan ceza kesiliyor. İtalya’da herhangi bir trafik suçu nedeniyle ceza kesilen sürücüye, cezasını erken ödemesi halinde indirim uygulanıyor. Araştırmada, Türkiye’de uygulanan trafik cezaları Euro üzerinden şöyle. Türkiye’de 0.5 promil olan alkol sınırını aşanlara 215 Euro’dan başlayan ceza kesiliyor. Hız sınırını 20 km. ile aşan sürücülere 50 Euro’dan, 50 km. ile aşan sürücülere 70 Euro’dan başlayan trafik cezaları veriliyor. Kırmızı ışık ihlali 50 Euro’dan, hatalı sollama yapanlara ise 70 Euro’dan başlayan ceza uygulanıyor. Park yasağına uymayanlara, emniyet kemeri takmayanlara ve seyir halindeyken cep telefonu kullananlara 25 Euro para cezası veriliyor. Son yıllarda seyir halindeyken cep telefonuyla konuşulması nedeniyle meydana gelen trafik kazalarındaki artışı durdurabilmek için bazı ülkeler sürücülere yüksek ceza uyguluyor. Seyir halindeyken telefonla konuşanlara Hollanda'da 230 Euro, Danimarka’da 200 Euro para cezası veriliyor. Mesela, Kuzey İrlanda bu açıdan başarılı sayılan bir örnek olarak öne çıkıyor. Kuzey İrlanda Çevre Bakanlığı 1989 yılında aldığı bir kararla, 2000 yılına kadar kazalarda ölen ya da yaralanan sayısını 1981-85 yılları ortalamasına kıyasla üçte bir azaltma hedefi belirlemiş ve toplumda kişi ve kuruluşların yaygın desteğini sağlayan çalışmalar sonucunda gerçekten de 1994'te ölümlü kazalarda yüzde 20, ağır yaralanmalarda ise yüzde 24 azal ma kaydedilmiş. Kuzey İrlanda 1995-98 yıllarını kapsayan planı yürürlüğe koymuş ve özellikle, şu önlemler sağlanmış: ● Yol güvenliğinden sorumlu kuruluşların koordineli çalışması gerekmektedir. ● Anaokullarından başlayarak tüm okullarda ve kütüphanelerde yol güvenliği eğitimi verecek her türlü araç bulundurularak, bunlar sürekli güncelleştirilmelidir. ● Yılda en az iki etkin trafik kampanyası düzenlenmelidir. Öncelikler saptanmış ve şu konuların üzerine gidilmesi kararlaştırılmış: - Hız aşımı - Dikkatsiz sürüş - İçkili araba kullanma - Genç sürücüler - Yayalar - Çocuk güvenliği Avrupa’da kamyon şoförleri “Canavar” değil. Çünkü, 26 tonluk kamyona 40 ton yükleme yapmak gibi bir düşüncesi yok. Ayrıca, bizde ton başına motor gücü 6 PS, onlarda 10 PS. 5 yaşın üzeri kam yon trafiğe çıkamaz. Bizde ise ortalama kamyon yaşı 14. İskoçya’da kırmızı ışıkta ge çen, gece 3’te de olsa, cadde bomboş da olsa tevkif edilir. Karakolda tutulur, mahkeme ye verilir. 400 Pound para cezasından sonra ehliyetine pu an düşülür ve sabıka kaydına işlenir. İçkili otomobil kullanan, İskoçya’da yine mahkemeye verilir, para ve hapis ce zası alır. Ayrıca, İskoçya’da sigorta şirketi hasara göre 100 Bin Sterlin’e kadar tazminat ödemek durumunda kalabildiği için, kaza yapan sürücüleri hemen kara listeye alır ve otomobili, normal tarifenin 35 katı bedelle sigorta edilir. ABD VE KANADA ABD’de trafik cezası alana yeniden kurs mecburiyeti var. Önemli bir uygulama daha var: “Sürücü savunma kursu.” Eğer son 1.5 yıl içinde bu kursu almamışsanız, size bir şans veriyorlar. Gerçekten pro fesyonelce hazırlanmış, çok eğitici ve trafik kurallarını bıktırıncaya kadar kafanıza sokan 6-8 saatlik bir kurs bu. Bu ne işe yarıyor? Birincisi kursu almanıza sebep olan trafik suçunu sicilinizden siliyorlar. Ayrıca, bulunduğunuz eyaletin yasalarına ve suçunuza gö re ödemeniz gereken para cezasının tümünü veya bir kısmını düşebiliyorlar. İkincisi kaskoda yüzde 5-10 indirim yapılıyor. Hatta sırf bu indirim için bu kursu alanlar var. ABD’de sadece trafik kaza sı yapan değil, trafik kurallarını çiğneyen de 3-4 kat daha yüksek trafik sigorta pirimi ödemek zorunda bırakılıyor. ABD’de zorunlu trafik sigortası primlerinin kaza yapılması halinde önemli ölçüde artıyor. Trafik ve tam kasko fiyatları, risk faktörlerinden astronomik düzeyde etkileniyor. Hiç kaza yapmamanız ve park cezaları hariç 3’ten fazla ceza Uyarıdan öte bir çözüm!.. T ÜRKİYE’de trafik kazaları ile ilgi olarak alınan kararlar ve uygulamalara rağmen, henüz daha bir arpa boyu bile yol alınamamış durumda. Seminerler, çalıştaylar, eğitimler, okullarda trafik dersleri ve daha birçok uygulama ne yazık ki, hiç kimsenin düşüncesinde en ufak bir değişiklik yaratmamış. Bunu niye mi bu kadar net yazıyoruz? Çünkü, her yıl dünya genelinde yapılan araştırmalara göre biz ilk sıralardan bir türlü daha aşağılara inemiyoruz (!) Peki, ana okullarından başlayan eğitimler ne zaman hayat bulacak ki, trafik kazalarındaki ölümlü sonuçlarda dünya sıralamasının altına doğru inelim. Şaka bir yana bu gidişle nüfus azalması bile yaşanması mümkün gibi gözüküyor sanki... Gün geçmesin ki, 10 kişinin altından ölümlü bir kaza olmasın. Yapılan araştırmalar, ülkemizde üst sıralarda olmamızı birçok kriterden ziyade yeni araba alımına bağlı olarak psikolojimizde yattığı yönünde. Bu araştırma, ne yazık ki, bizim gibi gelişmekte olan diğer ülkelerde de geçerli bir kural. Onlarda, bu konuda aynı. “İğneyi kendimize, çuvaldızı başkasına batır” diye bir değişimiz var. Diğer ülkelerin bu sorununu çözmesi için yaptıkları tabii ki çok önemli ve hatta paylaşımları ama bizim bu kadar duyarsız ve kendi başına hareket etmemiz işte, ne oluyorsa, kırılma noktasında zihinsel yenilenme ve hat ta, kültürel değişimi bir türlü başaramıyoruz. İleri teknolojik üretimler yakın gelecekte insanı ürün kullanımı konusunda daha atıl bir hale getirince mi, trafik kazalarından kurtulacağız, bunu bilmek bile henüz mümkün değil!.. O halde, yapılan çalışmalar, uygulamalar bizim gibi ülkeler için çok önem arzetmiyor. Görünen tablo, bu durumu net olarak ortaya koyuyor. “Ben yaparım olur” kültürü ile “Ben yaptığımı düzeltmeliyim” düşüncesi arasındaki farkı anlamak için eğitim ve kültürün bir parçası olmuş inançları değiştirmek gerekmektedir... spotunu yazdık. Ancak, bu konuda ki gelişmeler önümüzdeki günlerde ne kadar değişir bilmiyoruz. Sadece, uyarıdan öte bir çözüm henüz bilmiyoruz... yememeniz gerekiyor. Eğer sicilinize 3’ten fazla trafik cezası geçtiyse, bazen 2-3 kat fazla trafik sigorta primi ödemek zorunda kalabiliyorsunuz. Bedeli ne olursa olsun, trafiksigortasını yaptırmak zorundasınız. Yaptırmazsanız hem ağır para cezası, hem de hapis var işin ucunda. Bir süre sonra da ehliyetiniz süresiz olarak iptal edilebiliyor. Bazı araba kiralama firmaları ya da vasıta kullanmak için şoför arayanlar da sizin sü rücülük kayıtlarınızı isteyebiliyorlar. Bu yüzden arabayı normalden daha fazla ücretle kiralamak zorunda kalabiliyorsunuz. Ya da başvurduğunuz işte patron sizi refüze edebilir. Geri çevirmeyip işe alsa bile mutlaka daha düşük ücret öder. Yani hayatınızı bir çok yönden etkileyen bir durum. ■ ABD’de ince düşünülmüş uygulamalar: Öncelik, yaya için de sürücü için de önce gelene aittir. Kavşakta her iki taraf da durur. Sonra, diğeri beklerken önce gelen geçer. Bu yasal bir zorunluluktur ve de cezası da çok yüksektir. Araçların çoğunun otomatik vitesli oluşunun temelinde yatan unsur güvenlik. Çünkü, beyninizi farklı şeyleri aynı anda yapmaya zorlamıyorsunuz. Debriyaj ve vitesin olmadığı bir ortamda çevrenizde olup bitenlere ne kadar daha fazla konsantre olabileceğinizi siz belirleme hakkına sahipsiniz. Gündüzleri hemen hemen herkes farlarını açık tutar. Farlarınız açıkken akünüz biter mi? Bitmez, ama gelin bizimkilere anlatın. Zifiri karanlık olmadan ışıklar yakılmaz. Park lambası gece herhangi bir nedenden ötürü yol kenarına park etmek zorunda olduğunuzda, dörtlü flaşörlerinizle kullanmanız gereken bir şeydir ki, karşı yönden gelen sizi ilerliyor zannedip panik olmasın. Massachusets’te park lambası açıkken ilerlemeniz tamamen yasaktır. Trafik ışıkları 30-35 mil hızla gittiğinizde hep yeşildir. Bu nedenle yeşili yakalamak için Türkiye'deki gibi sürekli daha hızlı gitmek zorunda kalmazsınız. Sarı ışık, kırmızı ışıktan yeşile geçerken çok kısa yanar söner. Tersi durumunda ise 34 saniye bekler. Böylece, 2 taraf da sarıda geçerse -ki geçmez!- araçların çarpışma olaslığı en aza iner. ABD’de sınav 5-10 dakika kadar sürer ve bu işi bir polis yapar. Yanınıza oturur ve size sadece nereye gideceğinizi söyler. Siz trafik kuralları ney se uyarak gidersiniz. Bu iş trafiğe açık yollarda yapılır. ABD ’de ehliyet almak, Türkiye’dekinden 100 defa kolay. Laf ol sun diye bir de 20 sorulu yazılı sınav alırsınız. Yani, esas mesele ehliyeti vermek değil. Çünkü, yola çıkınca polis gözünüzün yaşına bakmaz. En küçük hatanızda 100-200 Dolar ceza ödersiniz. İkinci seferinde mahkemeye gidersiniz. Saatlerce bekletirler ki, aklınız başınıza gelsin. Bir sürü para ödetirler ki, bir daha yapmayasın. Üstüne üstlük mahkeme parası da size aittir. Bir 500 Dolar’da orada ödediniz mi, bir daha hız sınırını da aşmazsınız, kırmızı ışıkta da geçmezsiniz. Kanada’da sürücü her an kontrol edildiğini hisseder. Gecenin geç saatlerinde ıssız bir yolda giderken bile bu histen kurtulamaz. Polisin yolu kesip ehliyet kontrolu yapması gibi bir uygulama pek yok. Polis araçları trafiğe karışıp gidiyorlar. Sürücüler hata yaptıkları zaman durduruyor ve ceza makbuzu kesiyorlar. Ceza banka şubelerine yatırılıyor. Eğer ödenmemiş birkaç cezanız varsa, hem arabanıza el konulabilir hem de hapsi boylayabilirsiniz. Kanada’da trafik polisleri, maaşlarına ek olarak her ay prim de alıyorlar. Gelirlerinin yaklaşık yüzde 30'u, kestikleri cezalardan geliyor. Cezalar polise verilmeyip banka şubelerine yatırılıyor. AVUSTRALYA’DA DURUM Dünya’da en düşük trafikte ölüm oranlarından birine sahip olan Avustralya’da bu sayıyı daha da aşağı çekmenin yolları aranıyor. Ülke genelinde trafik kazalarında yılda yüz de 3 artış olurken, geçtiğimiz yıl yüzde 13 azalma kaydedilmiş. 1970'lerin başında yılda 1000'den fazla kişinin öldüğü ülkede 2010 yılında trafik kazalarında yaşamını yitirenlerin sayısı 378 kişiye düşmüş. Tabii ki, burada dikkat çekici olan nokta, ölü sayısının her yıl biraz daha azalarak bu sayılara kadar inmiş olması. Üzerinde en çok durulan önlemlerşunlar: ● Emniyet kemeri. ● Motosiklet ve bisiklet sürücüleri için kask zorunluluğu. ● Yollarda sürekli alkol kontrolü. ● Ağır vasıta sürücüleri için sıfır alkol zorunluluğu. ● Hız kameraları. ● Bazı trafik suçlarında otomatik ehliyet iptali. Bu arada bölgede nüfusun ve araç sayısının sürekli arttığının ve turizm faaliyetlerinin de 1970'lerden beri önemli ölçüde geliştiğinin altını çizmek gerek. O zaman bu rakamlar daha da anlam kazanıyor. Kısacası, bu bir tesadüf değil. 2020 yılına kadar trafiğe 250 Bin yeni araç ve yılda 100 Bin yeni sürücü eklenmesi bekleniyormuş. ARAP YARIMADASI Suudi Arabistan'da kırmızı ışıkta geçen 3 gün hapsedilir. Bu üç gün içinde bütün randevuları ve işleri altüst olur ama öte yandan da trafik kazalarında yaralanan ve ölen sayısı yok denecek kadar azdır. Katar’da hapis cezası yanında kaza ölümlü ise bir de kırbaç cezası var. TT.5_Layout 1 8.07.2016 16:54 Page 1 5 KENT VE ULAŞIM 11 TEMMUZ 2016 “Özel Otokarlı”lar ödüllendirildiler Sahip olduğu 2 binin üzerindeki nitelikli insan kaynağı ile faaliyet gösteren Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, fark yaratanları “Hizmet Ödülü” ile ödüllendirdi... SAKARYA-Otokar, 2015 yılındaki başarılı performans ve hizmetleri nedeniyle çalışanlarını ödüllendirdi. Sapanca Özkum Restoran’da organize edilen geleneksel iftar yemeği öncesinde gerçekleştirilen törende ilk kez hayata geçirilen “Otokar Hizmet Ödülleri” de dahil olmak üzere farklı kategoride 448 çalışanına ödülleri verildi. Otokar Ödül Öneri Sistemi Ödülleri, Koç Holding Kı dem Ödülleri gibi her yıl verilen ödülllerin yanısıra bu yıl ilk kez çalışan memnuniyetinde sürekliliği sağlamak amacı ile hayata geçirilen “Otokar Hizmet Ödülleri” de sahiplerini buldu. En önemli değerlerinden birinin sahip olduğu insan kaynağı olduğuna inanan Otokar, şirket iş süreçlerinde, verim lilikte ve ürün/hizmet kalitesinde sürekli iyileştirmeyi sağlamak; başarı, davranış ve çabalarından dolayı çalışanları takdir etmek için çalışanlarını ödüllendiriyor. Otokar, bu yıl da çalışanlarını çeşitli ka- tegorilerde verdiği ödüllerle takdir etti. Otokar’da 5, 10, 15, 20, 25 ve 30. yılını tamamlayan çalışanlara “Başarılı Performans Ödülü”, “2015 yılı Devamda Başarı Ödülü” de sahiplerini buldu. Öneri şampiyonlarının da takdir edildiği toplantıda, “Sürekli İyileştirme”, “Yılın Projesi”, “Yılın Önerisi”, “6 Sigma”, “İş Sağlığı ve Güvenliği”, “Çevre Hizmet”, “Patent” ve “Eser” başlıklarında da en başarılı Otokarlı’lar ödüllerine kavuştu. FARK YARATANLAR Törende Otokar çatısı altında çalışan herkesin çok özel bir yeri olduğunu belirten Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç; “Bu özel yolculukta, bu şirkete gönül vermiş, emekli olmuş veya hayata gözlerini yummuş pek çok eski Otokarlı’nın katkısı var. Başta, eksikliğini gönlümüzde hissettiğimiz Mustafa Koç olmak üzere, aramızdan ayrılan değerli Otokarlılar’ı rah- met ve minnet ile anıyoruz” dedi. Görgüç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Otokar’da çalışan herkes çok özel. Sizler, ürettiğiniz askeri sistemlerle Mehmetçiği koruyor, dünya barışına katkı sağlıyorsunuz. El emeğiniz, göz nurunuzla ortaya çıkan kamyon ve treylerler ile ticari hayatın canlanmasını sağlıyorsunuz. Ruhunuzu kattığınız, özenle ürettiğiniz otobüslerle dünya üzerinde milyonlarca yolcunun okuluna, işine, evine, sevdiklerine ulaşmasını sağlıyorsunuz. Bu akşam, bu değerli katkılarınızı ödüllendirmek, başarıları ile ön plana çıkanları onurlandırmak istedik. Çünkü, biz yüreğimizde vatan sevgisine, Koç Topluluğu’nun değerlerine ve Otokar’ın tükenmek bilmeyen başarma azmine sahibiz. Bugün ödül alacak tüm arkadaşlarımızla gurur duyuyor, başarılarını takdir ediyorum” diye konuştu. Gezici kütüphanelere Otokar desteği geldi Otokar, özel ürettiği 5 yeni Doruk LE model gezici kütüphane otobüsünü daha Kültür ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü’ne teslim etti... KÜLTÜR ve Turizm Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü, gezici kütüphane sayısını artırıyor. Otokar, özel olarak ürettiği ikinci parti 5 yeni Doruk LE model gezici kütüphane otobüsü Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı’nın da katılı- Ford Otosan Ecotorq E6’ya büyük ödül Ford Otosan’ın yeni nesil Ecotorq E6 motor ailesi TÜBİTAK, TTGV, TÜSİAD tarafından düzenlenen 12. Teknoloji Ödülleri’nde büyük ödülün sahibi oldu. Türkiye’nin teknoloji geliştiren ülke ler arasında yer almasını sağlamak ve yenilikçi ürünlerin teşvik edilmesi hedefiyle düzenlenen organizasyonda bu yıl 23 ilden 170 başvuruyla rekor kırıldı. mıyla özel bir törenle teslim etti. Teslimatı yapılan Doruk LE otobüsleri ile Otokar’ın yurdu gezen gezici kütüphane sayısı 10’a yükseldi. Yeni gezici kütüphaneler Aydın, Trabzon, Tekirdağ, Ispar ta, Konya, Çorum, Manisa, Iğdır, Kırşehir, Nevşehir, Burdur, Kü- tahya, Bursa, Elazığ ve Mardin’de kitap severlerle buluşuyor. DORUK LE FARKI Türkiye’nin en çok satılan or ta boy otobüsü olan Doruk LE üzerinde, araca özel olarak tasarlanan kütüphane havasını yansıtmak amacıyla iç yüzeylere raf sis temleri eklendi. İç tasarımı renkli ve ferah olan araçta özel okuma bölümünü aynı anda 6 kişi kullanabiliyor. Gezici kütüphanelerde ayrıca araç tavanına gizlenerek uzaktan kumanda ile açılan bir televizyon sistemi bulunuyor. Böylece, ziyaretçiler görsel döküman, çocuklara yönelik çeşitli bilim sanat belgeselleri ve filmlere de ulaşma imkânı buluyor. Araç içindeki jenaratörler enerji ihtiyacını karşılarken, klima sistemi ile ister sıcak ister soğuk havada rahat okuma ortamı sağlanabiliyor. Ayrıca, otobüse eklenen tente, seyyar masa ve sandalye setini, ziyaretçilere açıkhavada kullanma fırsatı veriyor. “En Başarılı Koçlular” ödüllerinde ‘Fark Yaratanlar’, ‘İş Birliği Geliştirenler’, ‘Müşteri Mutluluğu Yaratanlar’ ile Koç Topluluğu Spor Şenliği’nde atletizm, tenis ve futbol dallarında dereceye giren çalışanlara ödülleri takdim edildi. Öte yandan, Holding bünyesinde 10, 20, 25 ve 30. yılını kutlayanlara da “Koç Holding Kıdem Ödülleri” takdim edildi. HAKAN GİYİK EDİRNE “Biz” olalım... S ANKİ işimiz gücümüz zamanı harcamak gibi, sorunumuz yokmuş gibi davranarak vaktin heba olmasına çalışıyoruz. Bunu hemen herkes yapıyor. Ciddi şirketler olarak yasal kuruluşları eksiksiz olan ama sahada olan bitene göre bir türlü kendini konumlayamayanlar durumunda kalmayı sürdürüyoruz. Bunu da görmüyoruz. Tek yaptığımız karşımızdakini görmek onun uğraşlarını izleyip hüküm veriyoruz. Kimseyi beğenmediğimiz kesin! Beğenmeyebiliriz ama madem beğenmiyoruz. Bunu hemen dile getirerek nedeniyle birlikte işin sonuçlanmasını sağlarız. En azından herkes kendi işine gider, kendi yolunu çizer ama gördüğüm hem biriz beraberiz hem ayrı birbirimizi eleştirir dururuz. Bu ne iştir beyler? Ne yardan, ne serden vazgeçemiyorsak sıkıntı bizde demektir. Özel halk otobüsçüleri, mevcut taşıma sisteminden kazanamıyorsa bunu sorgulamalı. Sistemin yanlışlarını ortaya koyarak, gereken düzeltmeyi yapmalı bunda kamu otoritesinin dahli gerekiyorsa, o zaman ona durum anlatılarak işin oluru istenmeli. Şimdi bize düşen nokta istemek ama bilinçle istemek bilerek durumu ayrıntılarını görerek bütüne dayalı değerlendirme yaparak bunları yapmak. İşte yapılmayan şey budur. Bu yüzden de bir türlü kendimizi toparlayamıyoruz. Biraz daha geçsin. Göreceklerdir. Yanlışları kamu, belediye, ne bileyim dev let ya da birileri el atarak düzeltecektir, beklentisi tamamen zaman kaybıdır ve bizim içimizdeki korkumuzdur. Dünya değişiyor. Ülkemizde tartışılanlar yapılanlar ve belediyelerin icraatlarındaki öncelikler tamamen yenilenmeye dayalı. Bu dayanma, aynı zamanda evrensel ya da küresel denilen, bilebildiğim kadarıyla dışarıyla uyumu gerektiren sistemlerle belediyeciliğin de kentiçi toplu taşımanın da ne bileyim tüm taşımacılıkların da yenilendiği ortada. İyi de bu yenilenmede denge yok mu? Hadi bunu biz bilmeyiz, belediyeler de mi bilmezler? Kaynakları verenler de mi görmez? Arkadaşlar gelir-gider dengesine dayalı bir işletmecilik şart. Bunun matematiksel hesapları da var. Artık bunlar yapılmalı. İşin siyasası hatırı ve gönlü kalmadı. Bizi zora sokup, batışa götürenler gitmeli!.. TT.6_Layout 1 8.07.2016 16:54 Page 1 6 SEKTÖRDEN YANSIMALAR 11 TEMMUZ 2016 Eskişehir Büyükşehir BEA’nin üyesi oldu Eskişehir, binalarda enerji verimliliği adaptasyonunu hızlandırmak için “BM Herkes için Sürdürülebilir Enerji Programı (SE4All)”na katılan 12 şehirden biri oldu... KOPENHAG-6 Haziran 2016 tarihinde Kopenhag’da düzen lenen Global Green Growth Forum-3GF Konferansı’nda 2030’a kadar enerji oranlarını ikiye katlamayı hedefleyen “BM Herkes için Sürdürülebilir Enerji Programı”nın bir parçası olan BEA ortaklığına katılan yeni 12 şehir duyuruldu. Arap Emirliği, Brezil ya, Hindistan, Güney Afrika, Kolombiya gibi ülkelerden de şehirlerin katıldığı platformda Eskişehir, bu ortaklıkta yer alan tek şehir oldu. Eskişehir’in de dahil olduğu platform kapsamında ortak şehirlerden bina verimliliği alanında bir politika geliştirmeleri, projeyi hayata geçirmeleri ve yapılan çalışmalar neticesinde ne kadarlık bir enerji tasarrufu sağlandığını takip etmeleri bekleniyor. Pro je ile hastaneler, okullar, kamu binaları gibi binaların iyileştirilmesi; yeşil bina sertifikasının verilmesi ya da binalarda kullanılan enerji temel değerlendirmesi gibi faaliyetlerin teşvik edilmesi hedefleniyor. Eskişehir’in de araların da bulunduğu 23 katılımcı şe hir; BEA kapsamındaki 30 işletme, hükümet ve binalarda enerji verimliliği konusunda uzmanlaşmış teknik uzmandan oluşan küresel bir ağa erişim imkanına sahip olacak. Binalarda yapılan iyileştirmeler neticesinde enerji maliyetlerinin de düşürülmesi bekle nen proje ile Eskişehir, bina verimliliği hakkında politika geliştirme ve projelerin uygulanmasında da WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler’den teknik destek alacak. Proje kapsamında, sektördeki diğer paydaşlarla işbirliği geliştirilmesi noktasında da Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ve WRI Türkiye Sürdürülebilir Şehirler birlikte çalışacak. Kopenhag’daki konferans ta konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen; dünya da gelişmiş ülkelerin kendi enerjisini üreten yeşil, doğa ile iç içe binalar ve şehirler inşa ettiğine dikkat çekti. Alt yapı çalışmaları devam eden bina verimliliği projeleriyle, Eskişehir’in tıpkı Avrupa kent lerinde olduğu gibi insanların yaşam alanlarının daha rahat ve üretken hale geleceğini be- lirtti. Bina verimliliği üzerine BM’in kurduğu uluslararası platformun yöneticisi ve WRI Ross Center for Sustainable Cities'in Bina Verimliliği Girişimi Yöneticisi Jennifer Layke, Danimarka’da düzenlenen 3GF Konferansı’nda Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’le bir araya geldi. Eskişehir’in de içinde bulunduğu 12 yeni üye şehri ilan etmiş olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Layke, “Dünyadaki enerji tüketiminin üçte biri, sera gazı emisyonunun dörtte biri binalardan kaynaklanmaktadır. Bina verimliliği, ekonomiye fayda sağlarken aynı zaman da sera gazı emisyonunu düşürebilmek için en uygun maliyetli çözümlerden birisi olarak öne çıkmaktadır. Bu uluslararası platform ile yerel yönetimlerin bina verimliliği hakkında politika geliştirmesne ve daha verimli binalara sahip olmasını hedefliyoruz. Bu sayede, enerji tasarrufu sağlama nın yanı sıra iklim değişikliğinden hava kirliliğine ve halk sağlığına, kentsel sorunların çözümüne katkı bulunacağımıza inanıyoruz” dedi. 1. Belgrad - Sırbistan 2. Bogotá - Kolombiya 3. Coimbatore - Hindistan 4. Dubai - BAE 5. Eskişehir - Türkiye 6. Medellín - Kolombiya 7. Porto Alegre - Brezilya 8. Rajkot - Hindistan 9. Riga - Letonya 10. Santa Rosa - Filipinler 11. Shimla - Hindistan 12. Tshwane - G.Afrika Yaz dönemi ile birlikte, Bursa’dan Erdek, Avşa ve Marmara Adası seferlerine başlayan BUDO, bir yenilik yaptı ve Büyükçekmece’ye hat düzenledi... ruz. Artık, Avşa ve Marmara Adası’na gitmek isteyen vatandaşlarımız BUDO ile ulaşım sağlayabilecek” dedi. 2 YENİ GEMİ Büyükçekmece Hattı ile ilgili son evrakların yapıldığını vurgulayan Başkan Altepe; “Amacımız, BUDO ile Mudanya-Büyükçekmece Hattı’nda müşteri memnu- niyeti ve potensuiyelini artırmak. Biz vatandaşlarımızın taleplerine cevap vermeye devam ediyor ve her geçen gün gemi sayımızı arttırıyoruz. Şu an 2 adet gemiyi da ha bünyemize katmak için son pa zarlık aşamasındayız. En kısa sürede iki adet gemi daha filomuza katacağız. Bizden talepte bulunan herkesin ihtiyacını görmeye gayret ediyoruz” diye konuştu. Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Durmazlar tarafından üretilen yerli vagonları raylarda boy göstermeye başladı... ANKARA-Ulaştırma, Deniz cilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Ankaralılar’ın yıllardır beklediği Keçiören Metro Hattı’nın, yıl sonunda hizmete gireceğini bildirdi. Arslan, Keçiören’in Ankara’nın en büyük ilçesi olduğunu ve bu nedenle günün her saatinde trafik çilesine maruz kalındığını anlatarak, özellikle, Fatih Köprüsü üzerindesabah ve akşam saatlerinde yaşanan trafik yoğunluğu nedeniyle tüm Ankaralılar’ın en büyük beklentisinin, bu metro hattının bir an önce hizmete girmesi olduğunu söyledi. araştırmanın sonuçlarını değerlen diren Karsan Pazarlama Genel Müdürü Muzaffer Arpacıoğlu; “Karsan geçtiğimiz yıl elde ettiği 74.7 Milyon Dolarlık ihracat ile Gümüş Madalya İhracat Başarı Ödülünün sahibi oldu. 2015 ’te Karsan ayrıca bugüne kadar ulaştığı en yüksek satış hasılatını yakaladı. Bu başarılarımızın uluslararası kurumlar tarafından da takdir görüyor olması bizleri gururlandırıyor” dedi. BURSA-Bursa Büyükşehir Be lediyesi’nin 60 vagon, 12 tramvay ihalesini kazanan Durmazlar tarafından üretilen ilk yerli vagonlar da raylarda boy göstermeye başladı. Yolcusuz tüm testlerden başarıyla geçen 3 yer li vagon, normal hatlarda yolcu lu test sürüşlerine başladı. Başkan Altepe, Bursa’nın 48 vagon la başlayan Bursaray macera- sında 162 vagona çıkıldığını kaydetti. Bursa’yı demir ağlarla örme hedefi doğrultusunda Görükle, Emek ve Kestel’i raylı sis tem ağıyla birbirine bağlayan Büyükşehir Belediyesi, şimdi de sefer sayılarının artırılmasını sağlayacak olan yeni vagonları sisteme entegre ediyor. Üçlü katar halinde yolcu taşıyan ilk vagonlar tam not aldı. Mersin’de klima denetimi sürüyor MERSİN-Sıcaklıkların artması ile beraber toplu taşıma araçlarında klimaların çalıştırılmadığı yönündeki şikayetlerin çoğalması üzerine vatandaşlardan gelen ihbar ları değerlendiren Mersin Büyükşehir Belediyesi Trafik Zabıta ekipleri, toplu taşıma araçlarındaki de netimlerini arttırdı. Yapılan denetimler kapsamında, sivil olarak top lu taşıma aracında seyahat eden zabıtalar, sürücünün araç içerisindeki kural ihlallerini ve klimasının çalışıp çalışmadığını yaka kamerası ile kayıt altına alıyor, belirle- nen noktalarda bekleyen zabıta ekiplerine bildiriyor. Zabıta ekipleri aracı durdurarak, sivil Trafik Zabıta ekibini araç sürücüsüne ve yolculara tanıtıyor. Araç sürücüsüne yapmış olduğu hatalar anlatılıp, uyarıldıktan sonra gerekli yasal işlem uygulanıyor. Zabıta ekipleri, kurallara riayet etmeyen toplu taşıma aracının kooperatif ismi, plakası ve olay zamanını, 444 2 153 çağrı merkezini arayarak veya mersin.bel.tr adresinden Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne bildirmeleri konusunda bilgilendiriyor. Raylar ülkeleri yakınlaştırıyor Çin ve Özbekistan’ın ortaklaşa elverişli koşullar yaratmak ve ülkelerarası mesafeyi azaltmak adına başlattıkları Orta Asya'nın en uzun demiryolu tüneli açıldı... Bursa’da yerli vagon zamanı Keçiören Hattı yıl sonunda İSTANBUL-Karsan, dünyanın önder bağımsız marka değerleme ve strateji danışmanlık şirketi Brand Finance’in gerçekleştirdiği “TURKEY100-Türkiyenin En Değerli Markaları” araştırmasında 42. sırada yerini aldı. Geçtiğimiz yıl 44. sırada bulunan Karsan, araştırmanın bir parçası olan Marka Gücü analizinde ise “A: Güçlü” olarak konumlandırıldı. Brand Finance Türkiye’nin 2015 yılı verilerine dayanarak bu yıl 9.’sunu hazırladığı ■ ŞEHİRLER BUDO Büyükçekmece Mudanya hattı hizmette BURSA-Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Başkanı Recep Altepe, 3.5 yılda 4 Milyon’dan fazla yolcu taşıdıklarını ifade ederken, 2 yeni gemi almak için görüşmelerin sürdüğünü bildirdi. Başkan Altepe, Bursalılar’ın yanısıra İstanbullular’ın da BUDO’ya sahip çıktığını söy ledi. Başkan Altepe; “Yapılan çalışmalarla birlikte alternatif olarak ortaya koyduğumuz BUDO gemileriyle yolcu taşımacılığı her geçen gün gelişiyor. Yılda 1 milyon’un üzerinde yolcu taşıyoruz. Şu an 1.5 Milyon’a doğru yaklaşıyor ve 3.5 yılda 4 Milyon’un üzerinde yolcu taşıdık. Her geçen gün Marmara denizindeki destinasyonlarımız artıyor. Öncelikle, Armutlu Bölgesi’ni İstanbul’a taşımaya başladık. Yaz aylarında her bölgeden talep var. Balıkesir İli Erdek İlçesi Marmara ve Avşa Adası’na seferler başlattık. Sabah akşam günde 4 sefer yapıyo- Karsan “Türkiye 100”de 42. sırada TAŞKENT-Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, Taşkent’te Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’la beraber Orta Asya’nın en büyük demiryolu tünelinin açılışı nedeniyle düzenlenen törene katıldı. Video konferans yöntemiyle açılışı yapılan yaklaşık 20 km. uzunluğundaki Çamçik Tüneli, Angren-Pap demiryolu hattının bir parçası olarak hizmet verecek. Xi Jinping, geçen üç yıl boyunca Çin ve Özbekistan’ın el ele vererek, Orta Asya’nın en uzun demiryolu tünelini başarıyla inşa ettiklerine işaret etti. Bu tünelin, Çin ve Özbekistan’ın “Bir Kuşak-Bir Yol” girişimi kapsamındaki ortaklıklarının önemli bir kazanımı ve iki halk arasındaki dostluğun bir nişanesi olduğunu dile getiren Xi Jinping, Özbekistan’la işbirliğini derinleştirerek, bölgesel altyapı tesisleri alanında karşılıklı bağlantı seviyesini gittikçe artıracaklarını ifade etti. Xi Jinping ayrıca, Özbek tarafıyla birlikte iki ülkenin gelişmesi için daha elverişli koşullar yaratmak ve iki ülkenin halklarına fayda sağlamak istediklerini sözlerine ekledi. Toplu taşıma kullanan zayıf! London School of Hygiene and Tropical Medicine’nin 7 Bin 500 denek üzerinde yaptığı araştırmada ilginç sonuçlar ortaya çıktı. Evinden çıkıp arabasına binerek iş yerinin önüne kadar gidip park edenlerin çok az hareket ettiklerine dikkat çekilen araştırma da, toplu taşıma araçlarına duraklara gidip binmek, duraklardan iş yerine yürümek gibi eylemlerin çok hareket edilmesini sağladığı belirtildi. Araştırmalar, dünyada çalışanların yüzde 14’ünün toplu taşıma araçlarını kullanırken, yüzde 66’sının kendi aracıyla, yüzde18’inin bisiklet veya yaya olarak işe gittiğini gösteriyor. Bu tablo bile araştırmaları doğruluyor. Mudanya’ya hafif raylı sistem geliyor BURSA-Bursa’nın gelişmesi için çalışırken, bir yandan da Mudanya’nın kalkınması için adımlar attıklarını belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe; “Kurşunlu, Altıntaş, Güzelyalı, Mudanya, Kumyaka ve Eşkel’de devam eden hafif raylı sistem inşaatlarımızı gezdik. Mudanya merkezde 7 yılda sadece altyapı olarak Bursa Büyükşe- hir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresinin harcadığı para 120 Milyon TL.’yi geçti. Sahillerimizin temizlenmesi için döşediğimiz kolektörler ve arıtma tesisleri, 110 Milyon TL. tutuyor. Daha yapılacak 100’lerce milyon TL.’lik projelerimiz var. Sırada, hafif raylı sistemin Mudanya’ya gelmesi var. Bunu da başaracağız” diye konuştu. Yaz denetimleri daha da sıklaştırıldı MUĞLA-Muğla Büyükşehir Belediyesi Zabıta Dairesi Başkanlığı Trafik Zabıta ekipleri, aşırı sıcaklarda kentiçi ulaşımı sağlayan top lu taşıma araçlarında klimaların ça lıştırılmadığı yönündeki şikayetlerin artması üzerine klima denetimlerini sıklaştırdı. Vatandaşlardan gelen yoğun ihbarlar üzerine hare kete geçen Büyükşehir Belediyesi Zabıta Trafik ekipleri, toplu taşıma araçlarındaki denetimlerini arttırdı. Ekipler, il genelinde vatandaşların daha rahat ve konforlu bir şekilde ulaşım hizmetlerinden yararlanabilmesi ve daha serin bir ortamda seyahat etmelerini sağlamak için gerçekleştirdiği denetimlerde kurallara uymayan sürücülere uyarılarda bulunarak gerekli yasal işlemleri uyguluyorlar. Zabıta, vatandaşların şikayetlerini 444 48 01 çağrı merkezi veya mersin.bel.tr adresinden bildirmelerini istiyor. TT.7_Layout 1 8.07.2016 16:55 Page 1 İmtiyaz Sahibi-Sorumlu Yaziişleri Müdürü: M. Şevket ERTURAN Mali Müşavir Teknoloji Editörü : Ali PULUR : Yücel TÜRKÖZMEN YAYIN TÜRÜ : HAFTALIK Genel Yayın Yönetmeni: M.Şevket ERTURAN Yayın Koordinatörü: Özlem GÜNEŞ YAYINCI KURULUŞ: ERTURAN YAYINCILIK LTD. ŞTİ. İDARE MERKEZİ Hürriyet Bulvarı - Yakuplu Plaza No.: 131 Kat: 3 D: 27 Yakuplu - Beylikdüzü / İSTANBUL Tel.: (0212) 875 46 49 ● Fax.: (0212) 875 78 64 www.kenticitoplutasima.com.tr ● [email protected] “Endüstri 4.0” şartları tamamen değiştirecek 20 yıl önce Çin’de üretime başlayan Adidas, evine, Almanya’ya geri döndü. Dönme nedenini de ileri teknolojilere (otomasyon) bağlı olarak daha ucuz işçilik olarak açıkladı... ALMANYA-Dünya’nın önemli spor üreticilerinden Adidas’ın üst düzey yöneticisi Herbert M. Hainer, geçtiğimiz Mayıs’ta, içinde basın mensuplarının da bulunduğu kalabalık bir misafir gurubunu Güney Almanya’daki “Speed Factory” fabrikasının tanıtımı için davet etti. Buraya kadar herşey normal gibi gözükmekte. Ancak, bundan 20 yıl önce, üretim maliyetleri artışını neden göstererek Çin’e giden Alman firması Adidas neden şimdi geri dönüyordu? İşte, tam da bu noktada ortaya çıkan bu çalışma herkesin merakını giderdi ama gelecekle ilgili de ilginç ipuçları verdi. Birkaç ay önce Nike’ın kurucularından Phil Knight, Bloomberg TV’de yapımcı Charlie Rose’un sorularını yanıtlarken, üretimin, Uzak-Doğu’dan ne zaman ABD’ye döneceği sorusuna, “Teknolojik altyapı hazır olmadan dönemeyiz” cevabı ile biraz daha zamanları olduğunu ve ABD’nin de bu konudaki çalışmalarının bitmediğini ve altyapı hazırlıklarının sürdürüldüğünü açıklamıştı. Uluslararası kamuoyunda ABD’nin teknolojik geleceğinin dünyaya örnek olduğu konusunda herkes hem fikir olur- ken, Alman spor üreticisi Adidas ne zaman bu hazırlığı yapmış ve üretime başlıyordu? Bir anda, gözler Almanya’ya çevrildi ve ülkelerarası teknolojik hazırlıkların kimin, nasıl ve ne şekilde ileri geçtiğini tartışadursun, Almanya’nın bu konuda bir adım önde olduğunu ortaya koyan bu çalışma ile gelecekte üretimleri de göstermesi açısın- dan iyi bir örnek oldu. Peki, ne oldu da Almanya bu konuda erken adım attı? Endüstri 4.0, yeni nesil üretimlerin 4. Sanayi Devrimi olarak açıklanırken, 2011 yılında Almanya Hannover Fuarı’nda kullanılan bir terim olarak hayatımıza girdi. 2013 yılında, yine Hannover Fuarı’nda Endüstri 4.0 Raporu açıklandı. Rapora göre; temel olarak, Bilişim Teknolojileri ile endüstriyi biraraya getirmek olarak hedefleniyordu. Yeni nesil yazılım ile donanımın yüksek güvenlikli bir ortamda, az yer kaplayan, az enerji harcayan, az ısı üreten sistemlerin kaynak ve bellek açısından tutumlu olması için düşünülmüştü. Diğer bir açıklaması ile “Cihaz Tabanlı İnternet” (Internet of Things) kullanımının getireceği, ekonomik, kültüren ve geleceğe dönük değişimin bir uygulaması olarak yer almaya başladı. “Made in Germany” etiketi ile bu konuda dünyanın bir çok üreticisini geride bırakan Almanya, Çin’deki üretimini ekonomik nedene bağlı olarak Güney Almanya’daki “Speed Factory” fabrikasında “Endüstri 4.0” çatısı altında toplamayı başarıyor. Tamamen otomasyona bağlı bir fabrika olan “Speed Factory”, insansız ve daha az masrafla üretim yaparken de yapay zeka, robotik teknolojiler, akıllı üretim sistemleri, 3-D yazıcılar, nesnelerin interneti, büyük veri ve bulut bilişim gibi yeni geliştirilen teknolojilerle sadece üretimde kaliteyi artırmayı hedefliyor. Dünyanın geleceğinde Endüstri 4.0’ın önemi ve işlevinin çok daha ciddi olacağı şimdiden kesinleşmiş gözüküyor. Gelişmiş ülkelerin bu konu daki çalışmaları daha da ilerledikçe ortaya çıkacak sonuç daha insana dönük ve yatırımların da Endüstri 4.0’la insanın tüm yaşamını değişeceğini gösteriyor. Robotlar, hayatımıza girdikçe, biz çıkacağız gibi!.. BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Cad. No.: 23 İhlas Plaza No.:11 A / 41 Yenibosna - Bahçelievler İSTANBUL Tel.: (0212) 454 30 00 GAZETEMİZ BASIN MESLEK İLKELERİNE UYMAYA SÖZ VERMİŞTİR HALİL KADİFE ANTAKYA “Akıllı” olalım... O LDUM olası bu “Akıllılık” lafını hiç sevemiyorum. Acaba ben mi anlamıyorum. Yoksa bu lafları edenler mi anlamadan bu lafı kullanıyorlar bilmiyorum... “Efendim akıllı sistemler!..” Hadi bu anlaşılır. “Efendim, akıllı belediyeler!” Allah-Allah, işte bununla ne denmek istendiğini anlayamıyorum! “Akılsız belediyeler de mi var ki? Haşa. Yok elbette. Peki burada akıllı derken, ne demek isteniyor o zaman?” herhalde her yerde oluşturulmak istenen ağa uyanlar-uymayanlar kastediliyor. Şimdi kıt aklım ve izanımla anladığım, biz bir ağa dahil ediliyoruz. Yani birileri, küçükken büyüklerimiz bunu yap şunu yapma der gibi, şimdi de ileri teknolojiyi kullanarak sistem oluşturanlar bize; “Gelin bizim doğrumuzla yol alın. Hem başınız ağrımaz, hem hazır uygulama modelleri ile nefeslenirsiniz” iyi teklif, kolay iş. Hem, uymak, uyumlu olmak güzel ama neye, kime uyum sağlamak, neden ve de ne karşılığında uymak? gibi bazı noktaları bilmek de lazım herhalde. Dünya değişiyor denildi. Eski tas eski hamam. Değişen paraların oluk, oluk akacak sistemlerle kaldırılması. “Yaşamı kolaylaştıracağız merak buyurmayın” dediler, her günümüz geçim sıkıntısıyla geçiyor. Halk arasında karşıtlık oluşturarak memleketimizi bölmeye ça- lışanların haddi hesabı yok. Halk birbirine kırdırılmaya kalkıyorlar. İşin ilginç yanı toplu taşımacı esnafı da bu ara işini başka telden yapması için baskı görüyor. Neredeyse “Sen çekil de biz yapalım” diyen, yeni kurulan şirketler daha doğrusu şirketle bizi yönetmek isteyenler var. Bunu yaparken, ileri teknolojiyi göstererek bize, dönüp, “Siz doğruları göremiyorsunuz bu da bizi kızdırıyor. Artık yeni nesil gelişmeler akıllı. Yeter” diyesim gelirken, korkum doğruları kaçırmak. “Neler oluyor?” sorusuna cevap verecek yok mu? Kendi cevabım ortada; “Evet değişiyoruz” amma dışımızda ülkeyi zora sokucu, ülke gidişatını tökezletici çelmelerle, hayat zora sokuluyor. Bizi bölgesel beklentilerine gö re yönlendirmek isteyenler maşallah fıldır fıldır etrafta cirit atıyorlar. Peki, biz niye bunları görüp va kit yitirmeden kendi işimizi şekle sokma ölçülerini devleti yönetenlerle belirlemiyoruz? “Kim akıllı, kim deli? Bunu nasıl öğrenmeli..?” Bence bunu kendi değerlerimizle sistemimizi kurarak, doğruları alarak yapmamız lazım. Acele içinde yeni nesil araçlar alıyoruz. Bir bakıyorum, kefere memleketlerinde hala 10 yaşın üzerinde araçlarla eskimiz demiryolu taşıma vagonlarıyla insanlar taşınıyor. Artık, hep birlikte gerçekten “Akıllı” olsak çok iyi olacak!.. “Yıldız” yağıyor Tercihini bir kez daha Mercedes-Benz’den yana kullanan Sesli Turizim, filosuna 41 adet Sprinter ilave ederken, araç parkındaki “Yıldız“ sayısını da 107’ye yükseltti... Çin’in doğrudan dış yatırımı %61.9 arttı İSTANBUL-İstanbul bölgesinde okul servisleri ve personel taşımacılığı alanlarında faaliyet gösteren Sesli Turizm, tercihini bir kez daha Mercedes-Benz’den yana kullandı. MBT Yetkili Bayi Has Otomotiv İstanbul aracılığı ile gerçekleşen satışla Sesli Turizm filosuna 41 adet Sprinter ekledi. Sesli Turizm, takas yolu ile satın aldığı 41 Sprinter’ı MBT Yetkili Bayi Has Otomotiv Hadımköy’deki lokasyonunda gerçekleştirilen tören ile teslim aldı. Toplamda 109 aracı bulunan Sesli Turizm’in teslimat törenine Mercedes-Benz Türk Hafif Ticari Araçlar Filo ve Kamu Satış Kısım Müdürü Soner Gönültaş, 2. El Hafif Ticari Araç faaliyetlerini yürüten Mercedes-Benz Türk Used1 Satış Müdürü Faruk Özer, Mercedes-Benz Yetkili Bayii Has Otomotiv İcra Kurulu Üyesi Mustafa Sarıgül, Has Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Latif Karaali, Has Otomotiv İstanbul Hafif Ticari Araçlar Satış Uçakların türbülansa girmesi engellenecek Çin ilk 5 ayda doğrudan dış yatırımlarının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 61.9 oranında artırıp, 470 Milyar Yuan’ı aştığı açıklandı... ÇİN Ticaret Bakanlığı’ndan edinilen bilgilere göre, ilk beş ayda doğrudan dış yatırımların çoğunluğu Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi, ASEAN, AB, Avustralya, ABD, Rusya ve Japonya olmak üzere yedi ülke veya bölgeye dağıldı. Çin Ticaret Bakanlığı Dış Yatırım ve Ekonomik İşbirliği Müdürlüğü Ticaret Müşaviri Han Yong, bu yıl ocak-mayıs döneminde Çinli yatırımcıların 151 ülke veya bölgede 4 bin 136 şirkete gerçekleştirdiği finansal olmayan doğrudan yatırımın yüzde 61.9 artarak 479.26 Milyar Yuan’ı (72.52 Milyar Dolar) bulduğunu açıkladı. Han Yong, “Mayıs başında Çin’in doğrudan dış yatırım hacmi 87.61 Milyar Yuan’dı. (13.44 Milyar Dolar) Mayıs sonunda Çin’in finansal olmayan doğrudan dış yatırı mı 6.1 Trilyon Yuan (936.56 Milyar Dolar) ulaştı” dedi. ARTIŞ SÜRÜYOR Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Araştırma Enstitüsü Uzmanı Chen Fengying, Çin’in ekonomik gücünün artışı, sanayide yapısal düzenlemeler ve uluslararası ekonomik ortam gibi etkenlerin Çin’in dış yatırım hacminin büyümesini sağladığını belirtti. 2012’den beri Çin’in dış yatırımlarında patlama yaşandığını, bu yılki verilerin istisna olmadığına dik kat çeken Chen Fengying; “Öncelikle, şunu belirteyim. Çinli işletmeler küreselleşti ve ekonomik sürecinde değişiklik oldu. Kapsamlı milli gücümüz ve fiili gücümüz artmaya devam ediyor. Elimizde para var ve uluslararası yatırım yapabiliyoruz. İkincisi, rekabet gücümüz var, başka şirketleri devral ma veya bu şirketlerle birleşme ya da marka satın al ma kapasitesine sahibiz. Bu şirketlerimizin uluslararası rekabet gücü hedefi de yükselmeyi sürdürüyor. Diğer yandan, Çin’in ekonomik dönüşümü yeni normal dönemine girdi. Çin stoklarını elden çıkarabiliyor, endüstriyel kapasite fazlasını eritebiliyor. Böylece bazı şirket ler yurt dışına yapılan yatırımı arttırmış oluyor” dedi. Çin Ticaret Bakanlığı’na bağlı hizmet sektöründe Dış Kaynak Kullanımı Araştırma Merkezi Başkan Yardımcısı Xing Houyuan, dış yatırımda görülen artışların, bazı bölgelerde yaşanan ticari engellerle alakalı olduğunu kaydederek; “Yurt dışından talepler geliyor, fakat sadece ihracata dayanarak çözülemeyecek zorluklarla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla yurt dışında fabrika kurarak uluslararası piyasayı genişletiyoruz” diye konuştu. Çin’in toplam doğrudan dış yatırımlarının yüzde 80.4’ünü Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi, ASEAN, AB, Avustralya, ABD, Rusya ve Japonya oluştururken, söz konusu 7 bölgeye yapılan yatırım hacmi ise 59.1 Milyar Dolar’ı buldu. Müdürü Osman Çoban, Sesli Turizm Firma Sahibi Metin Sesli katıldılar. Teslimatın gerçekleşmesindeki katkılarından dolayı Mercedes-Benz Türk’e, Mercedes-Benz Türk Yetkili Bayii Has Otomotiv’e, Mercedes-Benz Türk Used 1’a ve Mercedes-Benz Türk Finansal Hizmetler’e teşekkür eden şirket sahibi Metin Sesli: “Bizim gibi güvenliğe önem veren Mer cedes-Benz Türk ile filomuzu uygun finansman koşullarıyla genişletmekten mutlu ve gurur luyuz. Önümüzdeki dönemler de işbirliğimizin artarak devam etmesini diliyoruz” dedi. Öncelikle, yolcu konforunu düşünen havayolu şirketleri kazalara karşı da ciddi uygulamaların peşinde araştırma yapıyorlar... İsveç’te e-Otoban testleri başlıyor İsveç hükümeti, taşımacılığı değiştirmek için bazı adımlar atmaya başladı.2030 yılına kadar fosil yakıtlardan tamamen kurtulmayı planlıyor... İSVEÇ’in otobanları oldukça sıra dışı bir teste tabi tutuluyor. Siemens ve Scania markalarının işbirliği ile hayata geçirilen teknoloji, kamyon ya da tır gibi ağır vasıtalar için tasarlanmış. Bu tarz ağır vasıtaların, elektrikliye dönüşümünü sağlaması planlanan sistem, karbon salınımı da azaltmayı amaçlıyor. Çünkü, bu tarz ağır vasıtaların karbon salınımı çok daha yüksek ve doğayı kirletme oranları daha fazla. İsveç’te bulunan 2 kilometre uzunluğunda test rotasında sefer yapan Scania tırlar, Siemens’in kurduğu bu elektrikli hattı kullanıyor. Kamyonlar hat üzerindeyken güçlerini elektrikle sağlıyor ve yoldan çıkması, trafik kurallarını ihlali ortadan kalkıyor. IBM’in 2 Milyar Dolar ödeyerek, yapay zeka çözümü IBM Watson’ın bünyesine kattığı The Weather isimli şirket hava durumunu ölçüyor ve yapay zeka sayesinde yaptığı tahminlerle birlikte, anlık hava durumunu uçaklara daha hızlı bir şekilde haber veriyor olacak. Pilotlar, mevcut sistemlere nazaran çok daha hızlı bir şekilde karşılaşabilecekleri hava boşluklarından haberdar olma imkanına erişmiş olacaklar. IBM Watson’ın The Weather çözümünün, kokpite yansıması için uçak içi internet hizmeti sağlayıcısı Gogo ile anlaşmış. Pilotlar türbülans konusunda uyarılara internet üzerinden ulaşacaklar. TT.8_Layout 1 8.07.2016 16:55 Page 1 11 TEMMUZ 2016 ● YIL: 10 ● SAYI: 518 Fiyatı: 1 TL. (KDV dahil) www.kenticitoplutasima.com.tr “Sıfır kaza” teknolojisi ZF, IAA 2016 Fuarı öncesi “Global Press Event 2016” tanıtımında yeni teknoloji ile güç aktarmada güvenlik uygulamalarını davetlilere test ettirdi... Dünyanın en büyük sistem tedarikçisi olan ZF, verimlilik, emniyet, otonom ve yarı otonom sürüş sistemleri için gerekli tüm teknolojileri tek çatıda toplayıcı anlayışı ile gelişen tedarikçilerin başında geliyor. ZF’nin 2025 hedeflerinde ilk sırada “Sıfır Kaza” anlayışı öne çıkıyor. Otomotiv sektörüne aktarma oreganları ile sürücü destek sistemleri arası akıllı iletişimin potansiyeli konusunda çözümler sunan ZF, “Global Press Event 2016” tanıtımında güç aktarma teknolojisi, hafif araçlar tasarımı ve elektronik sistem uygulamalarını test ettirdi. Daha önce satın alarak güvenlik teknolojisi bölümüne koyduğu TRW Automativ Şirketi ile sağladığı ek üstünlük sonucunda ZF, dünya tedarikçiler sıralamasında ilk üçte. ZF, “Gör, Düşün, Uygula” ve “Sıfır Kaza” yeni nesil uygulamaları ile ön sıradaki yerini koruyor. 40 ülkede 230 noktada hizmet veren, gelişmeleri alternatif uygulamalarla birlikte izleyen ZF, 2015’de 138 Bin çalışanıyla 29.2 Milyar Euro ciro yaptı. ZF yetkillileri basın toplantısında, her yıl toplam cironun yüzde 5’ini AR-GE giderleri için ayırdıklarını açıkladılar. Tanıtımı gerçekleştiren ZF yetkilileri; Peter Lake (en üstte), Fredrik Staedtler, Holger Bublies, Joachim Holzner ve Mark Cartwright gelişmeleri anlattılar. Elektrikli aks tahrik modülünün geliştirilmesiyle hafif ticari araçların da verimin arttığını söyleyip, içten yanmalı motorların kullanıldığı güç aktarma grupların daha verimli olması için çalıştıklarını belirttiler. Binek araçlardaki “StartStop” fonsiyonun ZF-EcoLife ile toplu taşıma otobüslerinde kullanılabilir olmasını da örnek gösterdiler. ZF, üretimlerinin fonksiyonlar ağı içinde birleştirilmesi ve transferi ile araçların seyir esnasında oluşan tehlikeli durumlarda manevra yapmasını sağlıyor. Araç, yolda aktif biçimde önde giden araçlar ile mesafesini takip ediyor, yükleme trampalarına da kendiliğinden yanaşabiliyor. ZF, “Sıfır Kaza” yaklaşımı ile otomasyon, ağlandırma, güvenlik ve elektriklendirmelerle mobilitiyi değiştirici işleve sahip akıllı sistemler geliştiriyor. “Sıfır Kaza” olarak lanse edilen bu uygulamasını WABCO ile yapan ZF, EMA sisteminde araç, sensörlerin birlikte çalışarak, çevresini üç boyutlu ve güvenilir algılamakta, verileri kumanda merkezinde işlemekte, komutları aralarında elektrifikasyonlu güç aktarma sistemleri olan direksiyonundaki “Mekatronik” uygulamaya verip, trafikte kazasız seyri gerçekleştiriyor. ZF, güvenlik destek sistemlerini zirai uygulamalardaki araçlar üzerine de adapte etmiş. Böylelikle, ağır tonajlı zirai araçların “Destek sistemleri” sayesinde sorunsuz kullanımı ve yönlendirilmesini sağlıyor. Bu faaliyetleriyle, neredeyse her araç sınıfı, ZF’nin “Megatrendleri”nden faydalanıyor. Bu da, ZF sistemlerinin çeşitli taşıma araçlarında ağ içinde birleştirilmesini sağlaması ile teknolojik gelişmeleri kavradığını gösteriyor.