yapılarda sürdürülebilirlik ölçütleri kapsamında yangın
Transkript
yapılarda sürdürülebilirlik ölçütleri kapsamında yangın
ANKARA - TURKIYE YAPILARDA SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÖLÇÜTLERİ KAPSAMINDA YANGIN OLAYLARININ İNCELENMESİ EVALUATION OF THE FIRE EVENTS IN BUILDINGS IN THE CONTEXT OF SUSTAINABILITY Öğr. Gör. Dr.-İlknur Bekem a *, Doç. Dr.-Arzuhan Burcu Gültekinb ve Yrd. Doç. Dr. –Çiğdem Belgin Dikmenc a* Ahi Evran Üniversitesi, Kaman MYO, İnşaat Bölümü, Kırşehir, Türkiye, [email protected] b Gazi Üniversitesi,Teknoloji Fakültesi, İnşaat Müh. Bölümü, Ankara,Türkiye, [email protected] c Bozok Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Mimarlık bölümü, Yozgat, Türkiye, [email protected] 288 Özet 1. Giriş Yapı malzemelerinin yaşam döngülerinin her evresinde sağlık, ekoloji, işlevsellik, estetik, dayanıklılık ve ekonomi ölçütlerine önem verilmesi yapıların sürdürülebilirliğine katkı sağlamaktadır. Ancak, meydana gelebilecek afetler yapının kullanım evresini dolayısıyla sürdürülebilirliğini etkilemektedir. Yapıların sıklıkla karşılaşabileceği ve doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenebileceği afetlerden biri de yangın olaylarıdır. Bu çalışmada, yapılarda meydana gelen yangın olaylarının sürdürülebilirlik ölçütleri üzerindeki etkileri incelenmiştir. Sürdürülebilirlik ölçütleri, sağlık, ekoloji, ekonomi, dayanıklılık, işlevsellik ve estetik sınırları dahilinde ele alınmıştır. Yapılan incelemede yangın olaylarının yapıları bu ölçütler kapsamında olumsuz yönde etkilediği sonucuna varılmıştır. Bölgesel olarak başlayan çevre sorunlarının giderek küresel ölçeklere ulaşması, 21. yüzyıla gelindiğinde sınırlı doğal kaynakların hızla tükenmesi, açlık, çevresel kirlilik, tür kayıpları, iklimsel bozulmalar, doğal afetler ve enerji sorunu olarak kendini göstermiştir. Gelinen nokta; dünyanın ve gelecek nesillerin yaşam hakkının gözetilmesi, yaşam kalitelerinin artırılması, kirliliğin engellenmesi ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelimin gerekliliğine dayanan sürdürülebilirlik kavramını gündeme getirmiştir [1]. Anahtar kelimeler: Yapı, Yangın, Hizmet Ömrü Abstract Paying attention to the health, ecology, functionality, esthetics, durability and economy criteria in every stage of the life cycles of building materials contribute to sustainability of buildings. However, the disasters can affect the usage phase of the buildings thus the sustainability. Fire event is one of the disasters that buildings can often be exposed to and affected directly or indirectly. In this paper, the fire event in buildings in the context of sustainability is evaluated. The sustainability criteria are considered as health, ecology, functionality, esthetics, durability and economy. According to this evaluation, it was found out that the fire events have negative impacts on buildings in the context of these criteria. Keywords: Building, Fire, Service Life Yapı sektörü en büyük toplumsal ve ekonomik sektörlerden biridir ve doğal çevre üzerinde büyük etkiye sahiptir [2]. Tüm yapı aktiviteleri su, enerji ve malzeme gibi bazı dünya kaynaklarının bileşenlerinin kullanımı, yeniden dağıtılması ve bir araya getirilmesini içermektedir [3]. Dünya genelinde tüketilen enerjinin % 50’si, suyun % 42’si yapı inşasında ve kullanım süreçlerinde harcanmaktadır. Küresel ısınmaya neden olan sera gazlarının % 50’sinin, içme sularındaki kirlenmenin % 40’ının ve hava kirliliğinin % 24’ünün ise yapılarla ilişkili faaliyetlerden kaynaklandığı göz önüne alınırsa mimarlığın ve daha geniş anlamıyla yapı üretim sürecinin küresel ısınma ve enerji tüketimine olan etkisinin büyüklüğü daha net anlaşılmaktadır [4]. Aynı zamanda, yüzeysel katı atıkların % 20’si ve karbondioksit salımlarının % 50’si yapılarla ilişkili uygulamalardan kaynaklanmaktadır [1]. 2. Sürdürülebilirlik ve Yapı sektörü Yapılarda sürdürülebilirlik; yenilenebilir kaynakların kullanımı, enerji etkin teknolojiler, doğaya saygılı malzemelerin 28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE kullanımı, geri kazanım ve yeniden kullanım faaliyetleri ile tasarım ve yapımın her evresinde tüm bu hususları kapsayarak ekolojiyi düşünmeyi esas almaktadır. Sürdürülebilirlik kavramı bir yandan doğal kaynakların kullanımına devam edilirken, öte yandan bu kaynakların gelecek nesiller tarafından da kullanılabilmesini güvence altına almak için korunması seklinde tanımlanmaktadır [5]. Sürdürülebilirlik, sadece yapay ve doğal çevrenin korunumunu değil, aynı zamanda canlı varlıkların ve kaynakların sürekliliğini de sağlamayı amaçlamaktadır [6]. Sürdürülebilir yapı sektörünün hedefi, kullanıcılara nitel, nicel, fiziksel ve psikolojik göstergeler bazında uygun ortamlar sunmaktır. Sürdürülebilir bir yapı çevresel, sosyal ve kültürel sürdürülebilirlik boyutlarıyla tanımlanmaktadır. Bu bağlamda, çevresel sürdürülebilirlik kaynakların ve ekosistemin korunumuna ilişkin ölçütleri; ekonomik sürdürülebilirlik kaynakların uzun dönem kullanılabilirliği ve kullanım bedellerinin düşük olabilmesine ilişkin ölçütleri; sosyal ve kültürel sürdürülebilirlik ise insan sağlığı ve konforunun sağlanması ve sosyal, kültürel değerlerin korunumuna ilişkin ölçütleri kurgulamaktadır [7, 8]. Bu kurguların kesişim noktası olan sürdürülebilirlik ölçütleri Şekil 1’de ifade edilmektedir. maliyetlerinin düşürülmesi ve yapı malzemeleri ile yapı bileşenlerinin hizmet ömrünün uzatılması hedeflenmektedir [12]. Yapı inşasında geri dönüştürülmüş atıkların ve suyun idareli kullanımı, yapı malzemelerinin israfının azaltılması, enerji verimliliği gibi hususlar ekonomi ölçütünü meydana getirmektedir. İşlevsellik: İşlevsellik ölçütü malzemenin ya da yapı elemanının kendisine yüklenmiş bulunan işlev ve işlevleri en ekonomik ve en güvenilir şekilde yerine getirebilme özelliği olarak tanımlanmaktadır [13]. Estetik: Estetik kavramı genellikle mimari ile birlikte anılan en önemli terimlerden biridir. Estetik, duyulara seslenebilme yeteneği olarak tanımlanmaktadır. Bir yapı, insanların beğeni duygularına hitap etmeli ve görsel zevklerini tatmin etmelidir. Yapılan tasarım, kullanılan malzemeler, malzemelerin uyumu ve geçişlerinin iyi çözümlenmiş olması, estetik ölçütüyle ilişkilidir [13]. Dayanıklılık: Dayanıklılık ölçütüne göre yapıların ve yapı ürünlerinin işlevlerini uzun yıllar boyu bozulmadan yerine getirmeleri ve kalıcı olmaları hedeflenmektedir. Yapıların hizmet ömrü boyunca, dayanıklılığını etkileyen bir takım etkenler söz konusudur. Bu etkenler, gerek yapı ürününü oluşturan malzemelerin iç etkisi, gerekse yapı ürününün maruz kaldığı dış etkilerden kaynaklanabilir [14]. Örnek olarak Şekil 2’de betonarmenin yaşam döngüsüne ait evreler görülmektedir. Yaşam döngüsündeki dördüncü evre olan “betonarme yapının kullanımı” süreci hizmet ömrünü ifade etmektedir. Şekil 1. Sürdürülebilirlik ölçütleri Bu çalışmada yapılan incelemede sürdürülebilirlik ölçütleri, Şekil 1’de ifade edildiği şekilde sağlık, ekoloji, ekonomi, dayanıklılık, işlevsellik ve estetik sınırları dahilinde ele alınmıştır [9]. Sağlık: Sağlık ölçütü kapsamında yapılarda kullanılan yapı malzemelerinin, yaşam süreçleri boyunca en az düzeyde enerji harcayan, çevreye ve insan sağlığına zarar vermeyen malzemeler olması hedeflenmektedir [10]. Örneğin konfor, güvenlik ve enerji korunumu için kullanılan yalıtım malzemeleri uygulama ve kullanım sırasında kişiye zarar vermemelidir. Ekoloji: Ekoloji ölçütüne göre yapı tasarımının, çevreye duyarlı, enerji tüketimini en aza indirgeyen, doğal kaynakların kullanımını azaltıp yenilenebilir ve yerel kaynaklar kullanan, sağlıklı iç mekânlar yaratan, güneş enerjisi, doğal havalandırma ve doğal aydınlatmayı kullanan, yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir, sık sık bakım-onarım gerektirmeyen yapı malzemeleri içeren tasarımlar olması hedeflenmektedir [11]. Ekonomi: Ekonomi ölçütüne göre kaynakların korunması, kaynakların etkin ve verimli kullanılması, bakım-onarım Şekil 2. Betonarmenin yaşam döngüsü evreleri [15] Bir yapının hizmet ömrünü artırmak ya da bir yapı malzemesinin ömrünü uzatmak, doğal kaynakları koruyarak, enerji kullanımı ve salınımlarını azaltarak aslında sürdürülebilirliği desteklemektedir [16]. Dayanıklı bir yapı ilk şeklini, niteliklerini ve hizmet görme yeteneğini çevrenin etkisinde uzun süre kaybetmeyen yapıdır. Hizmet ömrü olarak ifade edilen bu süre sonunda, yapının kullanımı güvenli olmaktan çıkar [17] ve bir sonraki evre olan yıkım aşamasına geçiş yapılır. Ancak hizmet ömrü olarak tanımlanan yapının kullanım evresi bazen hizmet ömrü bitmeden sona erebilmektedir. Meydana gelen afetler 289 2nd International Sustainable Buildings Symposium yapının hasar almasına yol açabilmektedir. Bu afetlerden biri de yangın olaylarıdır. 3. Yangın Yangın olayı, yanan özellik gösterebilen katı, sıvı ve/veya gaz maddelerin çevresine değişik oranlarda ısı ve ışık yayarak kontrol dışı yanması olarak tanımlanmaktadır. Yangının meydana gelebilmesi ve sürebilmesi için üç ana unsurun bulunması gerekmektedir. Yangın üçgenini oluşturan bu unsurlar; yakıt (yanıcı madde), ısı (ateşleme) kaynağı ve yakıcı madde olan oksijendir [18]. Yangınlar, yapısal ve yapısal olmayan yangınlar olmak üzere iki gruba ayrılmaktadır. Yapısal olan yangınlar konut yangınları, fabrika/işyeri yangınları, diğer yapı yangınları ve araç yangınlarıdır. Yapısal olmayan yangınlar ise ot, çöp, orman/ fidanlık yangınlarıdır [19]. Yapısal yangın riski, şehirlerde nüfusun giderek artması ve buna paralel olarak artan toplu yaşam bölgeleri ile bağlantılıdır. Sosyal bir afet olarak kabul edilen yangınlar, her alanda insanlar için büyük ve önemli bir tehlike olmaya devam etmektedir. Kişi başına düşen enerji kullanım miktarı ve yangın sonucu meydana gelen kayıplar arasındaki bağlantı, yangın tehlikesinin enerji kullanımı ve endüstrileşme ile büyüdüğünün en önemli göstergesidir [19]. 290 Yangın istatistikleri incelendiğinde, yangınların çok büyük bir kısmının yapılarda meydana geldiği görülmektedir. Örnek olarak; İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı istatistiklerine göre; 2009-2014 Kasım periyodunda toplam 93268 adet yapısal yangın meydana gelmiştir. Bu yangınlardan 82678’i konut, fabrika/işyeri, diğer yapı yangınlarından oluşmaktadır [20]. Yangın olayı yapı güvenliği, can güvenliği ve mal güvenliğini tehdit etmektedir. Konutlarda ve çalışma yerlerinde kullanılan malzemelerin çoğu yanıcı özelliğe sahiptir. Bu sebeple yapıların herhangi bir mekânında çıkan yangının kısa sürede diğer mekânlara da yayılması kaçınılmazdır [21]. Yanabilen bir madde tutuştuğunda, aynı mahalde bulunan diğer yanıcı malzemeleri yakarak söndürülünceye kadar ilerleme ve yayılma eğilimindedir. Yangın bu aşamada söndürülmezse bundan sonraki gelişme mekânı çevreleyen duvarları, döşemeyi ve tavanı etkileyecek yöndedir [22]. Konutlardaki yangınlar genellikle mobilyalarla tefriş edilmiş mekânlarda ya da malzemelerin depolandığı özel ve belirli bölgelerde başlar. Öncelikle ilk tutuşma olur ve ardından çeşitli adımlarla yangın devam eder [23]. Duvarlarda ve döşemelerde açıklık varsa yangın, yapının diğer hacimlerine yayılır ve hatta strüktür elemanları korunmamışsa yapının kendisi de yanabilir. Yangın hollerden, merdivenlerden geçebilir. Hatta bitişik hacimlerdeki döşeme ve tefriş malzemelerini yanma sıcaklığına getirecek ısıyı duvarlar ve döşemeler iletir. Yapıyı oluşturan malzemeler yangınla karşılaşma sırasına göre mobilya gibi döşeme malzemeleri, bitirme ve dekorasyon malzemeleri, yalıtım malzemeleri (özellikle ısı ve ses yalıtkanları) ve strüktürel malzemeler şeklinde sınıflandırılabilir [22]. 4.Yapılarda Sürdürülebilirlik Ölçütleri Kapsamında Yangın Olayları Bu çalışmada Şekil 1’de ifade edilen sürdürülebilirlik ölçütleri sağlık, ekonomi, ekoloji, dayanıklılık, işlevsellik ve estetik dikkate alınarak, yangın olayının söz konusu ölçütler üzerindeki etkileri irdelenmiştir. 4.1. Yangın Olaylarının Sağlık Üzerindeki Etkileri Yangın olayı ile yanma gazları, alev, ısı ve duman gibi yangın ürünleri meydana gelmektedir. Bu ürünlerin insanlar üzerinde fizyolojik etkileri bulunmaktadır. En önemli etkiler fiziksel yanıklar ve ısınmış hava, gaz veya dumanın solunmasının oluşturduğu zehirlenme etkisidir. [23]. Yapı kullanıcıları yangının başlangıç aşamasında yangın ürünlerinden kaynaklanan yaralanma ya da can kaybını önlemek için derhal yapıdan uzaklaştırılmalıdır. 52 °C yanan yapıdan kullanıcıların boşaltılmasını engelleyen sınır sıcaklık değeridir. 5 - 11 dakika gibi kısa bir süre içerisinde bu değer aşılabilmektedir [24]. Özellikle yangın sırasında meydana gelen duman; görüşü azaltması, korkuya neden olması, solunması ile tahriş edici ve zehirli olması gibi özellikleriyle birçok olumsuz etkiye sahiptir. Yangınlarda ölümlerin önemli bir bölümü dumanın solunması sonucunda gerçekleşmektedir [25]. Bu zehirli gazlar solunduğunda kana karışarak insanları zehirleyebilmektedir. Belirli bir süre dumana maruz kalarak zehirli gazları soluyan insanlar hayatını kaybetmektedir [26]. Duman içerisinde zehirli gazların dışında boğucu, tahriş edici veya göz yaşartıcı etkiye sahip başka gazlar da bulunmaktadır. Bu gazlar öldürücü olabildiği gibi, göz yaşartma etkisiyle kaçış alanı bulmayı zorlaştırarak insan hayatını tehdit etmektedir. Amonyak, hidroklorik asit ve kükürt dioksit gibi gazlar tahriş edici etkileri ile insanların sağlığına kalıcı veya geçici zararlar vermektedir [26]. Yangınlarda ölüm ve yaralanmaların büyük bir bölümünün, yapıların yangın güvenliğine uygun olarak tasarlanmaması nedeniyle olduğu bilinmektedir [27]. Yapılan bir araştırmada, 2003 ve 2006 yılları arasında Taipei’de meydana gelen konut yangınlarında ölen 21 kişiden 11’i dumandan zehirlenerek, 6’sı yanarak ve 4’ü ise düşerek hayatını kaybetmiştir [28]. Başka bir çalışmada, 1996-2000 yılları arasında herhangi bir kasıt olmaksızın Londra’da meydana gelen konut yangınlarında hayatını kaybedenlerin %32’sinin 60-79 yaş grubu, %25’inin ise 80 yaş üstü olduğu belirlenmiştir [29]. 4.2. Yangın Olaylarının Ekonomi Üzerindeki Etkileri Yangın olayının gerçekleşmesi sonucunda doğal olan kıt kaynaklar kullanılarak inşa edilen yapılar onarım gerektirmekte, 28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE kullanılamaz duruma gelmekte veya yıkılmaktadır. Yangın olayları tüm dünyada çok büyük maddi zararlara neden olmaktadır. Alaska’da 2006 yılından 2009 yılına kadar meydana gelen yangınlar incelendiğinde, en fazla maddi zarara sebep olan yangın türünün yapılar olduğu belirlenmiştir. 2009 yılında yaklaşık 35 milyon dolar zararın meydana geldiği, bunlardan 32 milyon doların yapı yangınları olduğu görülmüştür [30]. Ayrıca, yangın söndürme işlemleri itfaiyelerde yüksek miktarlarda harcamalara sebep olmaktadır. Bu harcamaların temel sebebi söndürme işleminde itfaiye araçlarında söndürme malzemesi olarak kullanılan yakıtlardır. Yapının kullanım amacına bağlı olarak da meydana gelen yangınların ekonomik etkisi farklılık gösterebilmektedir. Örneğin, yangın olayları bir iş yerinde meydana gelirse üretim durmakta, çalışanların işlerini kaybetme riski doğmakta, yapı ve yapıda üretim yapan cihazlar zarar görmekte, sigorta şirketlerine yoğun bir iş yükü doğmakta böylelikle ekonomik kayıplar artmaktadır [31]. etkisi bulunduğu söylenebilmektedir. Şekil 4’te 2012 yılında Tuzla Kimya Sanayicileri Organize Sanayi Bölgesi’nde 20 bin metrekaresi kapalı olmak üzere toplam 32 bin metrekare alana sahip boya fabrikasında meydana gelen yangına ilişin yangın duman-alev resimleri görülmektedir [34]. 17 Ağustos 1999’da yaşanan Marmara depreminin hemen ardından başlayan rafineri yangını günlerce sürmüş ve bu yangın sonucunda Marmara ve çevresindeki ekolojik denge büyük zarar görmüştür [35]. Yangın sonrası yapının yıkılması ile oluşan katı atıkların da doğru değerlendirilmezse çevre kirliliğine neden olabileceği bilinmektedir. Örnek olarak, Ocak 2015’de Bursa Yeniceköy Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir mobilya fabrikasının 2 bin metrekareden oluşan hammadde deposunda henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıkmış ve yaklaşık bir saat süren çabalarla yangın kontrol altına alınmıştır. Şekil 3’te verilen depo yangını sonucunda depo kullanılamaz hale gelirken, zararın 1 milyon TL civarında olduğu bildirilmiştir [32]. Şekil 4. Tuzla boya fabrikası yangını [34] 4.4. Yangın Olaylarının Dayanıklılık Üzerindeki Etkileri Şekil 3. Mobilya fabrikası yangını [32] 4.3. Yangın Olaylarının Ekoloji Üzerindeki Etkileri Yangın olayı çevre kirliliğine neden olan etkenlerden biridir. 1986 yılında Basel yakınlarındaki Schweizerhal’e ait bir fabrikanın deposu ile bu depoda bulunan 500 ton kimyasal madde yanmıştır. Yangın söndürme çalışmaları sırasında 18 milyon litre söndürme suyu ile birlikte aralarında böcek ilaçlarının da bulunduğu 34 çeşit zehirli madde Ren Nehrine akmış ve nehrin 280 km’lik bölümünde tüm canlı hayatı yıkıma uğratmıştır. Balıklarda civa zehirlenmesi saptanarak sayılarında düşüş olduğu belirlenmiştir [33]. Yangın sırasında hidrojen-siyanür, karbondioksit, karbon monoksit ve karbon-sülfür gibi zehirli gazlar ortaya çıkabilmektedir [26]. Yapının kullanım amacına göre bu gazlar değişiklik göstermektedir. Sanayi tesislerinde meydana gelen endüstriyel yangınların çevre üzerinde daha fazla olumsuz Yangın olayının yapılar üzerindeki etkileri incelendiğinde asıl tehlikenin genellikle 700 - 900 °C sıcaklıklara ulaşılan yangının gelişme aşamasında ortaya çıktığı bilinmektedir. Söz konusu sıcaklıklarda tutuşabilir olan ya da olmayan hiçbir yapı malzemesi güvenli değildir [23]. Yapı malzemelerinin yangın etkisinde fiziksel veya mekanik özelliklerinde oluşan değişimler birbirinden farklılık göstermektedir. Bu bağlamda, çalışma kapsamında taşıyıcı eleman üretiminde en çok tercih edilen ahşap, çelik ve beton malzemelerin yüksek sıcaklık karşısındaki davranışlarına değinilmiştir. Ahşabın tutuşma sıcaklığı 250 - 300°C olup yanma sırasında yaklaşık dakikada 0,5 mm oranında kömürleşme gerçekleşmektedir. Kömür tabakası oluştuğunda çekirdek kısmının tutuşması yavaşlamakta ve yangın sırasında yapısal özelliğini korumaktadır. Ahşap tutuşabilen, etrafına ateş yayabilen, ancak kesit kalınlığıyla orantılı olarak geç tutuşan bir yapı malzemesidir. Ahşaptaki reçine miktarı da önemli bir etken olduğu bilinmektedir. İç ısı artarsa gaz çıkışı ve yanma artmaktadır. Ahşap yüzeyinde yandıkça oluşan odun kömürü tabakasının ısı iletkenliği düşük olup tam yanmayı geciktirmektedir. Bu durum ile ahşabın iç kısmında nem artışı görülürken, mukavemetinde değişiklik meydana gelmemektedir [36]. 291 2nd International Sustainable Buildings Symposium Çelik 150 - 300 °C sıcaklıklarda başlangıçta çekme mukavemetinde artış meydana gelen bir yapı malzemesidir. Ancak, daha yüksek sıcaklıklarda hızla çeliğin mukavemeti azalmakta ve yangınlarda kolayca erişilen 600 °C sıcaklıkta malzeme dayanımı emniyet gerilmesinin altına düşmektedir. Yüksek sıcaklıklarda bağ kuvvetlerinin azalması, çeliğin elastisite modülünün azalmasına neden olur. Elastisite modülünün değeri 20 °C’dakine kıyasla 400 °C de % 15 ve 600 °C de ise % 40 kadar azalmaktadır. Sıcaklık 700°C olduğunda çevre sıcaklığına göre çeliğin mukavemeti % 23’e, 800°C % 11’e ve 900°C’de % 6’ya düşmektedir. Çelik yaklaşık 1500°C sıcaklıkta ise erimektedir [37]. Betonda yüzey çatlamaları 200 - 300 °C’de başlamakta ve sıcaklık yükseldikçe artmaktadır. Bununla beraber dayanıklılığın sağlanabilmesi için beton ve donatı sıcaklığının bu malzemeler için kritik olan sıcaklığa ulaşmaması gerekmektedir. Sıcaklık 600°C’ye ulaştığında betonun dayanımının %50’sini, 800°C’de ise yaklaşık %80’ini kaybettiği bilinmektedir [38] 292 Özellikle, taşıyıcı olan yapı elemanlarını yangın etkisinden korumak ve yangına direnç sürelerini artırmak amacı ile çevrelerini alçı, beton, mineral yün (taşyünü, camyünü) gibi yanmayan, yangın sırasında bozulsa bile kolayca onarılabilen malzemeler ile kaplama yoluna gidilmelidir. Böylece yangın sırasında taşıyıcı sistem, kendisi için zararlı olacak sıcaklık seviyesine belirli bir süre sonra erişecek ve bu sırada yangında mahsur kalmış kişiler yangından kurtulabilecek, söndürme için zaman bulunabilecektir [39]. 4.5. Yangın Olaylarının İşlevsellik Üzerindeki Etkileri Yangın esnasında veya sonrasında yapı malzemeleri, yapı elemanları ve yapı işlevini yitirebilmektedir. İşlevsellik kavramı doğrudan dayanıklılık ile bağlantılıdır. Yüksek sıcaklık karşısında dayanım ve dayanıklılığı azalan/yok olan ahşap, çelik, beton elemanlar yapı içerisindeki taşıyıcılık görevlerini yerine getirememekte böylelikle işlevsellik özellikleri ortadan kalkmaktadır. Yüksek sıcaklıktan dolayı yapı malzemelerinin taşıma gücünün zayıflaması, işlevselliğin yok olması ile birlikte yapının kısmen ya da tamamen çökmesine neden olabilmektedir. Yapının çökmesinin (işlevselliğini kaybetmesinin) diğer nedenleri ise yangın sırasında kullanılan suyun zemin ve yan duvarlarda oluşturacağı etkiler ve yangın anında rüzgâr, kar yükü gibi meteorolojik olaylar da olabilmektedir [40]. 4.6. Yangın Olaylarının Estetik Üzerindeki Etkileri Estetik amaçlı olarak yapılarda kullanılan malzemelerin yangına dayanıklı olması ve yangın sırasında insan sağlığına ve çevreye zarar vermemesi gerekmektedir. Ancak, estetik kaygısı ile tercih edilen yapı malzemelerinin yangın sırasında ve sonrasında olumsuz etkileri bulunmaktadır. Bu çalışma kapsamında estetik kavramı dış cephe kaplamaları ile örneklendirilmiştir. Yapıların görünen yüzünü oluşturduğu için dış kaplamalar renk ve doku özellikleriyle estetik olmalıdır. Dış cephe kaplama çeşitlerinde ise çok sayıda alternatif bulunmaktadır. Bunlar; boyalar, cam mozaikler, opak cam kaplamalar, seramik kaplamalar, prese tuğla kaplamalar, doğal/yapay taş plakalar, çimento levhalar (fibercement), bakır, kurşun gibi metal kaplamalar, polimer kaplamalar (siding), ahşap kaplamalar, sandviç paneller, yapay çim kaplamalar (grassiding), kompozit levhalar, dikey bahçeler, plastik şişme cepheler, kompakt laminat levhalar, metal meshler (paslanmaz çelik, alüminyum, bakır, galvaniz), polikarbonat panellerdir. Dış cephe kaplama malzemelerinin estetiklik dışında A1 sınıfı “hiç yanmaz” malzemelerden tercih edilmesi yangın güvenliği açısından oldukça önemlidir [41]. Örnek olarak, dış cephelerde kullanılan PVC esaslı kaplamalar yangın esnasında zehirli duman yayma özelliğine sahiptir. PVC’nin yanması ile ortaya çıkan kimyasal bileşimlerden bazıları da karbondioksit, karbonmonoksit, hidrojen klorit, benzen ve tolündür. Bunlardan bazıları zehirli özellik taşırken bazıları ise kanserojen madde özelliği taşımaktadır. Ayrıca yangın sonrasında fiziksel bir özellik olan estetik kavramı, yapı malzemelerinin zarar görmesinden dolayı özellikle dış cephede azalmakta/yok olmaktadır. 5. Sonuçlar Bu çalışmada, sürdürülebilirlik ölçütleri sağlık, ekoloji, ekonomi, dayanıklılık, işlevsellik ve estetik sınırları dahilinde ele alınarak, yapılarda meydana gelen yangın olaylarının bu ölçütler üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Yapılan araştırmaya göre aşağıdaki sonuçlara varılmıştır: • Yangın sırasında ortaya çıkan gaz, alev, ısı ve dumanın insan sağlığını olumsuz yönde etkilemekte; yaralanmalara, zehirlenmelere ve can kayıplarına sebep olmaktadır. • Ekonomi bağlamında yangınlar ele alındığında yapıların hasar görmesi (onarım masrafları), itfaiye harcamaları, fabrika/işyerlerinde üretimlerin durması ve cihazların zarar görmesinden dolayı çok büyük maddi zararlar meydana gelmektedir. • Yangınlar zehirli ya da kanserojen gazların ve katı atıkların ortaya çıkmasına neden olmakta, böylece çevre kirliliği oluşturmaktadır. • Yangın sırasında ortaya çıkan yüksek sıcaklık etkisi ile yapıda kullanılan malzemeler ve elemanlar dayanım ve dayanıklılığını kaybetmekte, buna bağlı olarak yapıların işlevselliği yok olmakta ve hizmet ömrü vaktinden önce sona ermektedir. • Estetik amaçlı tercih edilen yapı malzemeleri yangın sırasında mal/can güvenliğini olumsuz yönde etkilemekte, yapı estetiği yangınla beraber azalmakta/yok olmaktadır. 28 - 30th May 2015 | Ankara - TURKIYE Yukarıda açıklanan sonuçlar doğrultusunda, yangın olaylarının sürdürülebilirlik ölçütlerini (sağlık, ekoloji, ekonomi, dayanıklılık, işlevsellik ve estetik) olumsuz yönde etkilediği söylenebilir. Kaynaklar [1]. Ovalı, P. K., “Türkiye İklim Bölgeleri Bağlamında Ekolojik Tasarım Ölçütleri Sistematiğinin Oluşturulması, “Kayaköy Yerleşmesinde Örneklenmesi”, Trakya Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Mimarlık ABD, Doktora Tezi, Edirne, (2009). [2]. Özmehmet, E., “Avrupa ve Türkiye’deki Sürdürülebilir Mimarlık Anlayışına Eleştirel Bir Bakış”, Journal of Yasar University, 2(7), 809826, (2012). [3]. Metin, B. ve Tavil, A., “Cephe Kaplama Sistemlerinin Uygulama Süreçlerinde Sürdürülebilirlik”, 5. Ulusal Çatı ve Cephe Sempozyumu, İzmir, (15-16 Nisan 2010). [4]. Kuçak T. G. ve Bölükbaşı D. E., “Doğal Afetlerin Oluşumunda ve Ekolojik Dengenin Bozulmasında Yapılaşmanın Rolü”, 25th International Buiding & Life Congress , Bursa, 165-169, (28 - 30 March 2013). [5]. Kesten, D., “Yerleşim Ölçeğinden Bina Ölçeğine Sürdürülebilir ve Etkin Tasarımda Günışığının Verimli Kullanımı”, V. Ulusal Aydınlatma Sempozyumu Ve Sergisi, İzmir, (Mayıs, 2009). [6]. Sayar, Z., Gültekin, A. B. ve Dikmen, Ç. B., “Sürdürülebilir Mimarlık Kapsamında Ahşap ve PVC Doğramaların Değerlendirilmesi”, 5. Uluslararası İleri Teknolojiler Sempozyumu- IATS’09, Karabük, 20672072, (13-15 Mayıs 2009). [7]. İnternet: http://www.arcelormittal.com/sections/uploads/tx_ abdownloads/files/Natfire._Sustainability-_fotos.pdf (Ekim, 2014) [8]. Gültekin, A. B., “Sürdürülebilir Mimari Tasarım İlkeleri Kapsamında Çözüm Önerileri”, 19. Uluslararası Yapı ve Yaşam Kongresi: Mimarlığın Geleceği, Gelecek için Mimarlık, Chamber of Architects, Branch Office of Bursa, Bursa, 409-419, (22-24 Mart 2007). [9]. Sarja, A., “Integrated Life Cycle Design on Concrete Structures”, Concrete Tecnology for Sustainable Development in the 21st Century, 27-40, Norway, 1998. [10]. Çelebi, G. ve Aydın, A. B., “Sürdürülebilir Mimarlık Yaklaşımında Yapı Malzemelerinin İrdelenmesi”, IV. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, İzmir, 457-464, (5-8 Ekim 2001). [11]. Gültekin, A. B. ve Dikmen, Ç. B., “Mimari Tasarım Sürecinde Ekolojik Tasarım Ölçütlerinin İrdelenmesi”, VI. Ulusal Ekoloji ve Çevre Kongresi, Biyologlar Derneği, İzmir, 159-167, (18-21 Eylül 2006). [12]. Yavaşbatmaz, S., “Yüksek Yapıların Sürdürülebilir Tasarım Ölçütleri Kapsamında Değerlendirilmesi”, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yapı Eğitimi ABD, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, (2012) (Danışman: A. B. Gültekin) [13]. Kanıt, R., İnşaat Sektöründe Kalite Yönetim Sistemi Uygulamaları (ISO 9001-2000), Gazi Kitabevi, Ankara, (2000). [14]. Bekem, İ., “Kalker Kırmataş ile Üretilen Betonların Yüksek Sıcaklık Etkisine Dayanıklılığı”, Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yapı Eğitimi ABD, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, (2010) (Danışman: M. Arslan). [15]. Bekem, İ., Gültekin, A. B. ve Dikmen, Ç. B., “Yapı Ürünlerinin “Hizmet Ömrü” Açısından İrdelenmesi: Betonarme Örneği” (Examination of Construction Products within the Context of “Service Life”: Case Study of Reinforced Concrete), 5th International Advanced Technologies Symposium - IATS’09 (5. Uluslararası İleri Teknolojiler Sempozyumu), Karabük, 2155-2160, (13-15 Mayıs 2009). [16]. Hamans, C., “Binalarda Sürdürülebilirlik”, Ekolojik Yapılar ve Yerleşimler Dergisi, (29 Ocak 2014) http://www.ekoyapidergisi. org/362-binalarda-surdurulebilirlik.html [17]. Akman, S., “Beton Dayanıklılık Özelliği ve Önemi”, 1. Ulusal Beton Kongresi, İstanbul, 53-66, (1989). [18]. İzmir Demir Çelik A.Ş., “Yangın nedir?”, www.izdemir.com.tr/pdf/ is_sagligi/3_Yangin_Güvenligi_1.pdf (Temmuz, 2014). [19]. Ölmez Gültek, M., “Sunuş”, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Teknik Bülteni: Yangın, Sayı 1, Ankara, 7, (2003). http://www. mimarlarodasiankara.org/dosya/teknikbulten.pdf [20]. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı, “İstatistikler”, (2014). http://www.ibb.gov.tr/sites/itfaiye/istatistikler/ Documents/2014/A%C4%9EUSTOS%20%C4%B0BB%20%C4%B0STA T%C4%B0ST%C4%B0KLER-2014.pdf [21]. Çomaklı, K., Bakırcı, K., Erdoğan, S. ve Şahin, B., “Enerji, Çevre, Sağlık ve Güvenlik Açısından Yalıtım”, Tesisat Mühendisliği Dergisi, Sayı 89,.65-70, (2005). [22]. Toydemir, N., Gürdal, E. ve Tanaçan, L., “Yapı Eleman Tasarımında Malzeme”, Literatür Yayınları, İstanbul, 71-80, (2011). [23]. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Metalurji Fakültesi, Yangın Planı, İstanbul, (2003). http://www.che.itu.edu.tr/dosyalar/bolum/yangin_ plani.pdf (Kasım,2010). [24]. Beyhan, F., “Binalarda Yangın Güvenliğinin Sağlanmasında Mimari Kararların Etkisi”, TÜYAK Yangın ve Güvenlik Sempozyumu, İstanbul, (9-10 Ekim 2009). [25]. Demirel, F. ve Arı, S., “Yangın ve İnsan Davranışları”, TÜYAK Yangın ve Güvenlik Sempozyumu, İstanbul (9-10 Ekim 2009). [26]. İnternet: http://www.ode.com.tr/page.tr/yalitimsozluk.yangin.html (Ekim, 2010) [27]. Hergüner, C., “Elektrik ve Mekanik Tesisatlarda Pasif Yangın Güvenlik Önlemleri”, TÜYAK Yangın ve Güvenlik Sempozyumu, İstanbul, (9-10 Ekim 2009). [28]. Chien, S.W., Wu, Y. G., “The Strategies of Fire Prevention on Residential Fire in Taipei”, Fire Safety Journal 43, p. 71-76, (2008). [29]. Holborn, P.G., Nolan, P. F. and Golt, J., “An Analysis of Fatal Unintentional Dwelling Fires Investigated by London Fire Brigade between 1996 and 2000”, Fire Safety Journal 38, p.1-42, (2003). [30]. Tyler, D., “Fire in Alaska-2009”, Alaska State Fire Marshall, (2010). http://www.dps.state.ak.us/fire/teb/docs/stats/2009ak.pdf (Aralık, 2010). [31]. Alkış, S., “Bilerek Alınmayan Yangın Güvenlik Önlemlerinin Bilinmeyen Sonuçları”, TÜYAK Yangın ve Güvenlik Sempozyumu, İstanbul, (9-10 Ekim 2009). [32]. İhlas Haber Ajansı arşivi, http://www.iha.com.tr/haber-mobilyafabrikasi-kul-oldu-427918/ (Aralık, 2014). [33]. Güler, Ç., Çobanoğlu, Z., “Afetlerde Çevre Sağlığı Önlemleri”, Sağlık Bakanlığı, Ankara (1997). [34]. Sabah Gazetesi Arşivi http://www.sabah.com.tr/yasam/2012/08/07/ tuzlada-korkutan-yangin (Eylül, 2013). [35]. Kılıç, M., “Deprem ve Mühendislik”, Uludağ Üniversitesi, MühendislikMimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 6, Sayı:1, Bursa, (2000). [36]. Akıncıtürk, N., “Yapılarda Yangın Güvenliği Kapsamında Taşıyıcı Sistem ve Malzemeye Yönelik Sorunların Mimari Açıdan İncelenmesi”, Yangın Güvenlik Kongresi Bildiriler Kitabı, TMMOB Kimya Mühendisleri, Makine Mühendisleri Odası, Bursa (2000). [37]. Kılıç, A., “Çelik Taşıyıcıların Yangın Yalıtımı”, Yangın Güvenlik Dergis,i Sayı 118, 8-12, (2008). [38]. Durmuş, G. ve Bekem, İ., “Yüksek Sıcaklığın ve Farklı Soğutma Koşulunun Kalker Agregalı Betonlar Üzerindeki Etkilerinin Araştırılması”, Gazi Üniversitesi. Mühendislik Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 25, No 4, 741-748, (2010). [39]. Berkmen, G., “Endüstriyel Yapılarda Yangın Yalıtım Uygulamaları”, TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yalıtım Kongresi, Eskişehir, (2001). http://arsiv.mmo.org.tr/pdf/11343.pdf (Ekim 2010). [40]. Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, “Yangın Yerindeki Tehlikeler”, Hizmetiçi Eğitim Serisi 04, Ankara, (2012). [41]. Soğukoğlu, M. M., İnce, A., “Yüksek Binalarda Yangın Güvenliği Açısından Dış Cephe ve Kaplama Malzemeleri”, TÜYAK Yangın ve Güvenlik Sempozyumu, İstanbul, (2013). 293