MediaKit - KONSEPT PROJELER

Transkript

MediaKit - KONSEPT PROJELER
Mimarlık ve Tasarımın Şekillendirdiği Yaşam Alanları Dergisi
2015
Rafine
MediaKit
2015
Yatırımcı, mimar, proje, ürün, tasarımcı ve son kullanıcıyı
buluşturan, sabit ve hareketli tüm yaşam alanlarını ve bu
yaşam alanlarına dair her unsuru ele alan, okuruna bilgi
sunmayı hedefleyen rafine bir yayın ve platformdur.
KONSEPT PROJELER® is a publication platform bringing
inventors, architects, projects, products, designers and end
users together, covering all aspects of living spaces and
offering refined information to its readers.
MediaKit
2015
İçerik
Yaşam alanları ve bu yaşam alanlarına dair yeni, özgün,
farklı, sıra dışı, rafine bilgi.
Content
Living spaces and new, original, distinctive, uncommon
refined information related to them.
Hedef Kitle
Bilgiyi, konunun uzmanları ve profesyonelleri üzerinden;
yalın, doğru, ve tamamen bilgiye dayalı - nötr yaklaşımla
edinmek isteyen herkes.
Target Group
Everyone having the need to get information from
experts in a simple and correct way completely based on
neutral knowledge.
Tiraj
Dağıtım kanalı üzerinden satışa sunulan dergi adedi
ortalama 7.000. Tiraj; bu rakamın üzerine özel gönderi
listesi, bir marka için yapılan özel gönderi hedef kitlesi,
fuar-etkinlik ve abone sayısına göre belirlenir. Ortalama
9.000 adet seviyesindedir.
Circulation
The average number of issues sold by distribution channel
is 7000. The circulation is being decided according to
number of special recipients, occasions, and subscribers
with an average of 9000.
Erişim
Türkiye geneli ve KKTC
Basılı Yayın Satış Noktaları:
• Zincir kitabevleri (D&R, Remzi, İnkılap, Ada,...),
gazete-dergi satış noktaları, zincir marketler (Migros’lar;
Macro ve Tansaş’ların bir bölümü).
• konseptprojeler.com/sayilar
e-dergi:
• konseptprojeler.com/sayilar
• e-dergi satış siteleri
Özel Gönderi
Mimarlar, inşaat sektörü profesyonelleri, inşaat sektörünün
önemli tedarikçileri, tasarımcılar, mimari ve tasarıma
yönelik işler yapan kurumlar, iş adamları ve üniversiteler
özel gönderi kitlesini oluşturur. Bir marka ile işbirliği
yapılması durumunda özel gönderi listesi marka ihtiyaçları
doğrultusunda şekillenir.
Access
Turkey and Northern Cyprus
Salespoints of Printed Publications:
• Sold in chain bookstores like D&R, Remzi, İnkılap,
Ada,...), in newspaper magazine salespoints and chain
markets such as Migros, Macro and partially Tansaş.
• konseptprojeler.com/sayilar
e-magazine:
• konseptprojeler.com/sayilar
• e-magazine sales websites.
Special Consignment
Architects, construction sector professionals and
providers, designers, organisations dealing with
architechture and design, businessmen and universities
contain the special consignment group. In case of an
collaboration with a brand , a special consignment list is
prepared according to the needs of brand.
MediaKit
2015
Etki alanı
KONSEPT PROJELER® sadece bilgi aktarmakla kalmayıp
farklı işbirliklerine aracılık eder. Ürünle okuru buluşturmanın
yanı sıra yeni çözüm ortaklıkları oluşturmak için kişiler,
kurumlar, markalar arasında iletişimi güçlendirecek şekilde
konumlanır. Sektördeki gelişme ve yenilikleri öncelikli olarak
duyurur. Önemli bazı projelerin ilk lansmanlarını ve özel
röportajlarını okuruna sunar.
Yaşam Döngüsü
Nisan 2010’da ulusal dergi olarak ilk sayısı okura sunulan
KONSEPT PROJELER® Mayıs 2010’da Türkiye genelinde
satışa sunulmuştur. 2011’de KKTC’de de satış noktalarına
gönderimi ve satışı başlamıştır.
Impact Area
Since the firsts edition, which became known over- sea,
KONSEPT PROJELER® does not only carry out information,
it opened a way to new collaborations. Besides bringing
products and readers together it leads to new solution
partners by binding together people, organisations and
products.
Lifecycle
In April 2010 the first KONSEPT PROJELER® edition was
presented and officially sold in May 2010 all around Turkey.
In 2011 the magazine started to be sold to Nothern Cyprus.
MediaKit
2015
FEED FORWARD
KP44
EZBER BOZMAK
KP45
ARKAPLAN
KP46
OYUN
KP47
Ocak & Şubat - January & February
BEYOND the LINE
Mart & Nisan - March & April
BACKGROUND
Mayıs & Haziran - May & June
PLAY
Temmuz & Ağustos - July & August
GÜVENLİK
SAFETY
Eylül & Ekim - September & October
Editöryal Editorial 2015
DIŞARIDAN İÇERİYE
from OUTSIDE to INSIDE
Kasım & Aralık - November & December
KP48
KP49
44
Konforun Üç Bilinmeyenli
Denklemi 2015 -
z:aydınlatma
Ocak - Şubat
January - February
z:lighting
ezber bozmak
beyond the line
fe e d
fo r w ard
Comfort’s Equation of Three Unknown
Variables 2015 -
45
Mart - Nisan
March - April
OYUN
Comfort’s Equation of Three Unknown
Variables 2015 -
air conditioning-ventilation
y:
iklimlendirme-havalandırma
y:
Konforun Üç Bilinmeyenli
Denklemi 2015 -
PLAY
Arkaplan
46
Background
Mayıs - Haziran
May - June
ÖZEL EK:
Mimarlar&Markaları
Koleksiyon sayısı
SPECIAL EDITION:
Architects&Their Brands
Collection
47
Temmuz - Ağustos
July - August
Kasım - Aralık
November - December
Comfort’s Equation of Three Unknown
Variables 2015 - x:acoustic
48
Eylül - Ekim
September - October
dışarıdan
içeriye
Konforun Üç Bilinmeyenli
Denklemi 2015 - x:akustik
from outside
to inside
GÜVENLİK
SAFETY
49
MediaKit
2015
Rafine
MediaKit
O da yaşam boyu başarı ödülüm. Genç arkadaşlar layık gördü, sağ olsunlar. Tabii,
böyle yaşam boyu başarı deyince bana biraz tuhaf geliyor, abartılı sanki. Yaşam boyu
her aşamada, her alanda her zaman başarılı olmak mümkün mü? Hiçbir insana nasip
olmaz sanırım böylesi. Çok başarılı olduğunu düşündüğümüz kişilerin bile o noktaya
gelmesinin ardında muazzam bir başarısızlık öyküsü yatar kanaatimce. Yani bizim
gördüğümüz buzdağının görünen kısmı aslında. Ve başarı dediğiniz çok sonradan gelen
bir şey. Çok uzun bir yolun sonunda varılan hedef gibi. Bu yolda engeller var, dikenler
var, hiç durmadan yürümek var… Evet, o da uluslararası bir ödül. Onu buraya
getirebilirseniz ilginç bir şey göstereceğim. Size de zahmet olacak ama… Şu hale
bakın, ayağa kalkamıyorum ama koca binaları ayağa kaldırıyorum.
KONSEPT PROJELER®'e ait ÖZGÜN bir projedir.
2015
MediaKit
2015
Bergoase Spa
Arosa, İsviçre
Tschuggen Bergoase Spa, deniz seviyesinden 1800 metre yükseklikte bir dağa dört katlı olarak
oyulmuş. İç mekân duvarları Arosa granitiyle kaplanan yapının tepesinde dokuz adet bir seri göz
alıcı “ışık ağacı” - doğal ışığı hapseden yelkenli benzeri yapı - bulunuyor. Otel ve spa, konukları
ikinci kattaki resepsiyon alanından binaya taşıyan bir cam köprü ile birbirine bağlanıyor. Mimari
- en üstten alttaki dört katın tamamını görebileceğiniz - bir açık plan tasarım ile özel tedavi
mekânlarını birbirine kaynaştırıyor.
Mario Botta Architettura
sunar...
bergoase spa
“Bir spa kutsal bir yere fazlasıyla benzer.”
“A spa is very much like a sacred space.”
MediaKit
2015
TREND
Özlem
DEVRiM
Trend Uzmani
İnsansız hava araçları (drone) sağlık sektöründe kendine yer bulabilecek mi? Sadece
ortaya çıkış (askeri) amacına mı hizmet edecek? Yoksa burada, bu yazıda sadece sağlık
ve acil durum özelinde değil de bir çok alanda devrim yaratacak bir makro trendden mi
bahsediyoruz?
ROBOTLAR ve
SAĞLIKLI YAŞAM
+Sin ine
erji
R af
Anlamak ve Anlatmak için Adımlar...
MediaKit
2015
Tasarıma dönüşen fikrin ürün/proje haline gelmesinde üretim süreci o alanın yan
endüstrileriyle de etkileşim halinde olmayı gerektiriyor. Tasarımda gözlenen çok
fonksiyonun bileşkesi olma hali yan endüstrilerin sunduğu çözümleri de daha
fonksiyonel daha estetik daha kullanıcı odaklı olmaya yönlendiriyor. Ürün, aksesuar
ve ekipman için fonksiyonel tasarım ve koleksiyonlar her zaman vardı ama artık bu
noktada çok fonksiyonu barındaran, farklı ihtiyaçlar için farklı çözümler sunan özel
duruşlardan söz etmek mümkün. Dolap kapağının küçük bir hareketle kapanmasını
sağlayan mekanizmalar ergonomi ve kullanıcı ihtiyaçlarını daha fazla dikkate alıyor. Bu
harekette uygulayacağınız güç hesaplanıyor. İç aksamda kullanılan ekipmanlar da birer
tasarım objesine dönüşerek kendi kimliklerini kazanıyor.
Bu noktada, kendi tasarım kimliğiyle nihai ürüne/projeye katkı sağlayan unsurlar
KONSEPT PROJELER®’in ilgi odağında. Tasarımın; malzeme, ihtiyaç, beklenti,
kültürle şekillenerek dönüştüğü nihai ürün ve projelere bakışımızı geliştirmek üzere
adımlarımızı atıyoruz. Bu adımlardan biri, alanında önemli bir sektör buluşma
noktası olan ZOW İstanbul Uluslararası Mobilya Endüstrisi, İç Tasarım Aksesuar ve
Ekipmanları Fuarı kapsamında düzenlenen ZOW Essentials programı için KONSEPT
PROJELER® işbirliği.
© Enrico Basili for Dogma
Ferrari Factory Store
KÜLTÜR VE TEKNİK ARASINDAKİ TASARIM
ZOW ve KONSEPT PROJELER® işbirliği:
“İnsanların yaşam kalitesi ancak ürün ve tasarımların kültürel ve estetik tartışmalar sonucu ortaya çıkmasıyla
mümkün olur; ardından teknik, ürünlerin üretilmesini sağlayan projelere izin verir, böylece konforlu bir hayat
sağlanır.
ZOW Essentials
organized with KONSEPT PROJELER®
Günümüzün yaygın ve akışkan kültüründe, mimar ve tasarımcının rolü son derece önemlidir; yetenekli ve becerikli
olmalı, tasarımlarının kimi hedeflediğini asla aklından çıkarmamalıdır.”
DESIGN BETWEEN CULTURE AND TECNIQUE
“Quality of well-being is possible in people’s life only when ideas and designs are born from culture and aesthetic
discussion; technique, then, allows projects to become products, thus giving comfort to life.
Nowadays, in our web and widespread and fluid culture, the role of the architect, of the designer, is extremely
important; he must be talented and capable and never forget to whom his design is addressed to.”
Massimo Iosa GHINI
iosaghini.it
Özellikle vurgulanması gereken, öne çıkan konular için konsept bir
yaklaşım: Rafine ve Rafine+Sinerji
ZOW fuarı kapsamında düzenlen ZOW Essentials programı farklı başlıklarda sektör profesyonelleri,
mimar, tasarımcı ve yatırımcıların katılımlarıyla vizyon yaratmak üzere önceki yıllarda Karim
Rashid ve Dror Benshetrit’i program ana konuşmacısı olarak konuk etmişti.
KONSEPT PROJELER® işbirliği ile ZOW Essentials organized with KONSEPT PROJELER®
adıyla hazırlanan Seminer Programı, sektör strateji ve planlarına katkısı artacak şekilde geliştirme
hedefiyle 2014 programında ana konuşmacı olarak Massimo Iosa Ghini’nin yanı sıra alanında
uzman kişi ve kurumların vizyon ve deneyimlerini aktarmasına zemin oluşturmayı hedefliyor.
MediaKit
ar
a
2015
ODU
ğ
a
M
Kişisel
Flo Florian ve Sascha Akkermann ikilisinin tasarladığı Odú bir mağaranın vereceği
güven ve sıcaklığı sunuyor. Oturabileceğiniz, yaslanabileceğiniz, dönebileceğiniz, içine
gömülebileceğiniz ve sallanabileceğiniz bir mobilya için sıra dışı bir isme sahip olması
gerektiği düşünülen tasarım için Macarca’da “mağara” anlamına gelen odú kelimesi seçilmiş.
İçindeki pürüzsüz ve yumuşak döşeme ve bu döşemeyi tutan dış kabuğu sayesinde koltuk
muhteşem bir huzur hissi veriyor. Tasarımın hem iç hem de dış mekân mobilyaları için
konfigüre edilebilir sabit yuvarlak tabanı versiyonu da mevcut.
ROSCONI
rosconi.com
Örnekler üzerinden temayı anlamak, anlatmak
amacıyla tema dosyaları...
MediaKit
2015
Yaşam alanlarını üreten ve şekillendiren mimar ve içmimarlarla
onların vazgeçemedikleri özel markaları bir araya getiren
“Mimarlar ve Markaları VI" kitabında;
MediaKit
2015
x: akustik
Zühre
SÜ GÜL
Sipopo Congress
Center
mezzo
stüdyo
• Mezzo Stüdyo ne zaman ve nasıl kuruldu? Firmanızın verdiği
hizmetler ve faaliyetleri neler?
Akustik konfor koşullarının
en önemli olanları, mekânın
programına uygun çınlama
özelliklerine sahip olması, mekân
içinde yankı vb. akustik hata/
maraz bulunmaması, oluşan sesin
programa uygun olarak berrak/
net ve yüksek ya da gür olması,
mekân içindeki konumlara göre
büyük farklılık göstermemesi,
fonksiyona uygun kabul edilebilir
arka plan gürültüsü düzeylerinin
oluşması ve varsa elektro-akustik
güçlendirmeli seslerin aslına uygun
olarak, bozulmadan dinleyicilere
ulaştırılması şeklinde
özetlenebilir.
alanlarının başlıcaları.
z : aydınlatma II
Konforun
Üç Bilinmeyenli
Denklemi 2014
1. BÖLÜM
© KONSEPT PROJELER
Konforun
Üç Bilinmeyenli
Denklemi 2014
3. BÖLÜM
MEZZO Stüdyo kurulum hazırlıkları 2008 yılında Türkiye’ye
dönüşüm ile başladı. Akustiğin pek çok dalında 40 senelik
akademik ve profesyonel çalışmaları ile Türkiye’de bu alanın
öncüsü olmuş hocam Prof. Dr. Mehmet Çalışkan ile birlikte
ülkemizde mimari akustiği kurumsal bir tabana taşıyabilmek
ve tanıtabilmek amacıyla 2009 senesinde firmamızı kurduk.
Bu beş senelik kısa süreçte yüze yakın tamamlanmış
danışmanlık işleri, firma vizyonunun temelini oluşturan
Araştırma Geliştirme projeleri ile birlikte devam ediyor.
Ar-Ge projeleri aynı zamanda makina mühendisi, mimar ve
iç mimar kökenli MEZZO Stüdyo ekibinin yüksek lisans ve
doktora tez çalışmalarını destekliyor ve bu çalışmalardan
besleniyor. Tüm bu çalışmalar çeşitli yayınlarla akademik
ortamda paylaşılmaktadır. Sanayi Bakanlığı TeknoGirişim
Sermayesi Desteği ile ilk kez temelleri atılan firmamız
sonrasında tamamladığımız tüm ticari ve Ar-Ge çalışmaları
ile 2012 senesinde Küresel Doğan KOBİ Girişimci finalisti
oldu. Tamamlanan işlere, işveren ve kullanıcılardan aldığımız
olumlu tepkiler ise en büyük motivasyonumuz. Profesyonel
anlamda MEZZO Stüdyo oda/hacim akustiği, yapı akustiği,
gürültü ve titreşim kontrolü temel olmak üzere yapı ve sesin
birlikte yer aldığı her türlü alt branşta hizmet sunuyor. Bu
kapsamda opera salonları, konser salonları, çok amaçlı salon
ve konferans salonları, spor ve ulaşım yapıları, dini yapılar,
çok katlı rezidans-ofis-otel kuleleri talep duyulan uygulama
İster makro, ister mikro düzeyde
olsun, yaşam ve faaliyet alanlarımız
olan yapılardaki ısı yalıtımı ve enerji
tasarrufu, konunun hep merkezine
oturuyor. Diğer bir deyişle, çağdaş
mimarlığın uğraş alanı dünyamızın
yaşamsal mücadelesi.
Murat
KADER
iki design group
y: iklimlendirme
havalandırma
Konforun
Üç Bilinmeyenli
Denklemi
Konforun
Üç Bilinmeyenli
Denklemi 2014
2. BÖLÜM
• Havalandırma ve iklimlendirme planlamasında göz önüne
aldığınız faktörler nelerdir? Tasarım süreci bu faktörlerle
birlikte nasıl işliyor?
Bir yapıda havalandırma ve iklimlendirme koşulları etraflıca
ele alındığında o yapının ömrü uzuyor. Tersi söz konusu
olunca, yani yapının havalandırma ve iklimlendirme koşulları
doğru bir şekilde tasarlanmazsa, yapı zaman içinde daha çok
aşınmaya uğrar, yıpranır ve ömrü kısalır.
Mimari tasarım sürecinde bizlerin rolü sadece mekânları
ortaya koymak değil; bu mekânlardaki yaşam konforunun
yükseltilmesi ve yapının ömrünün uzatılmasını sağlamak.
Hava akımlarının yönü ve şiddetine uygun büyüklükte
mekânsal çeşitlenmeler ile iklim koşullarına en uygun
malzeme seçimi arasında değişen tasarım ilkeleri tarif
edebiliyoruz. Yapının yönelimi, yapı içindeki faaliyetlerin
ürettiği atmosferik etmenler, yapı malzemelerinin ömrü bir
bütün olarak bizlerin tasarım sürecinde ele aldığımız konular.
• Aydınlatmada gün ışığının maksimum kullanımına dikkat
edilmesi gibi iklimlendirme-havalandırma açısından
uyguladığınız doğal çözümler var mı?
Doğal çözümler her zaman en etkin ve en uzun ömürlü
çözümler. İklimlendirme ve havalandırma konusu zaten
yapının doğal ortamını korumak için önemli. Yapının
bulunduğu yerin doğal ortamıyla uyumunu sağlamayı
amaçlamakta. Bir yapının kendisi neticede bulunduğu
ortama sonradan eklemlenen yabancıl bir unsur. Yapının
bulunduğu yerin koşullarına uyumu ise, aslında mimarlığın
en önemli uğraşı. Gün ışığı, gece-gündüz sıcaklık değişimleri,
mevsimsel ısı dağılımları, rüzgâr ve nem koşullarının
detaylı analiz edilmesi gerekiyor. Aydınlatmada gün ışığının
iklimlendirme ve havalandırma üzerine doğrudan büyük
etkisi bulunuyor. Gün ışığından azami faydalanabilen bir yapı
aslında bulunduğu ortamın da doğal bir parçası olmuş olur.
Gün ışığının ısı korunumundan yapıdaki malzemelerin doğal
koşullarla girdiği etkileşimini verimli kılmasına kadar geniş
bir yelpazede etkisi var.
Buradaki önemli konu, bir yapının doğal ortamla etkileşimini
azami derecede tutmanın önemini hep hatırlamak. Bizlerin
geliştirdiği çözümler ise, hem yerel mimarinin yıllarca
öncesinden itibaren ürettiği bilgi ve kültürle ortaya koyduğu
geleneksel çözümler ile teknolojinin gelişimiyle çeşitlenen
çözümlerin sentezini ortaya koymalı.
• Binalarda ısı yalıtım yolu ile enerji tasarrufunda hangi
yöntemler, hangi malzemeler nasıl kullanılmalı? Bu
malzemeler ne derece etkin?
Yaşam alanımız ve yaşam kaynağımız dünyanın çok önemli
bir sorunu var. Artık ulaştığımız dünya nüfusunun büyüklüğü
ve ardı kesilmeyen bir tüketim talebi, dünyadaki yaşamsal
dengeyi ve döngüyü tehdit eder noktada. Bunların başında
da yeryüzünün iklim koşullarının değişmesi ve küresel ısınma
yer alıyor. Bu olumsuzluğu azaltmak ve tersine çevirmek
tüm dünyanın ortak yaşam mücadelesi. Atılabilecek adımlar
hem makro düzeyde hem de mikro düzeyde olabilir. Bir
yandan çoğunluğu kentleşmiş bir dünya nüfusunun yeniden
kırsal ve doğal bir yaşama dönmesini öneren yaklaşımlar
bulunuyor. Diğer yandan da, mevcut yapılı çevremizdeki
alışkınlıklarımızın
temelinden
değişmesini
öneren
yaklaşımlar da var. İster makro, ister mikro düzeyde olsun,
yaşam ve faaliyet alanlarımız olan yapılardaki ısı yalıtımı ve
enerji tasarrufu, konunun hep merkezine oturuyor. Diğer bir
deyişle, çağdaş mimarlığın uğraş alanı dünyamızın yaşamsal
mücadelesi.
Kullanıcı konforunun ve güvenliğinin sağlanmasının
yanı sıra, aydınlatmanın mimari ile bütünlük içerisinde
olması; aydınlatma tasarımının olmazsa olmazları. Bu
sebeple, bir aydınlatma tasarımcısı, ışığın fonksiyonel,
duygusal, estetik ve bilimsel yönlerini bilerek, bu
değerlerini tasarımında kullanmalı.
Zeki
KADİRBEYOGLU
ZKLD
Birlikte Tek Ekip Olabilen
İki Başarılı Ekip
Hamburg
Gezisi-Çalıştayı
İzlenimleri
özel
özel
cia
l
Mehmet
BAYKARA
sp e
Ekiple birlikte gezmenin ortak bir bellek oluşturmasının önemine
inanarak her defasında birbirinden farklı deneyimler edindik. Bu
birikimleri proje çalışırken hissediyoruz. Yapıları yerinde görmek,
çalışma ortamımıza başka boyutlar katıyor. Takım çalışmasının
yapıldığı A Tasarımda kentsel ölçekten, yapı ölçeğine kadar
deneyimlediğimiz farklı bilgileri birbirimize aktarma imkanı doğuyor.
Önceki yıllarda Münih ve Barcelona izlenimlerini aktardığımız A
Tasarım Mimarlık ekibinin geleneksel olarak düzenlediği çalıştay
programında bu yıl Hamburg kenti vardı. 26-29 Haziran tarihleri
arasında gerçekleşen bu geziden A Tasarım ekibinin kent ile ilgili
izlenimlerini aktarıyoruz.
Ekip
Proje bazlı çalışmalarda ekip çalışmasının önemine vurgu
yapmak üzere kurgulanmış; başarılı ekiplerin başarı
formüllerini anlamaya yönelik özel köşe.
2015
sp e
A Tasarım
MİMARLIK
MediaKit
cia
l
Ekiple Keşfedilen Kent:
HAMBURG
Leyla
MOROVA
Ozan ERTUG
Dilek
AKYOL
Sinem
ALTAY
MARRONE
Müge TAN
Güven
ERMAN
Dârâ
KIRMIZITOPRAK
Mimarlık
Gökhan
AVCIOĞLU
GAD Architecture
Team
A special column which helps to understand the success
formulas of succesfull teams with highlighting especially
teamwork and what lies behind.
MediaKit
2015
Binaların da bir duygu yükü var. Bir binaya girdikten sonra o binayı
sevmek, “burası güzelmiş” demek o binayı benimsediğinizi gösterir.
Bu elle tutulabilen bir değer değil, metafizik bir değer. O duyguyu tarif
etmek zor. Belki bir tür mutluluk…
1- Sayın Erkut Şahinbaş, uzun yıllara dayanan, başarılı bir mimarlık
kariyeriniz var. Mesleğe başladığınız günden bu yana hem ulusal hem
de uluslararası ölçekte büyük çaplı mimari değişimler oldu. Bu süre
zarfında mimari yaklaşımınızda, görüşlerinizde ne gibi değişimler oldu?
Bugün gelmiş olduğunuz noktayı nasıl özetlersiniz?
Erkut ŞAHİNBAŞ
Ben iş hayatını, tabii bunun içine mimarlık da giriyor, bir boks ringine
benzetiyorum. Boksör ringe çıkar, dayak yer ve iner. Ama indiği zaman
çok şey öğrenmiş olur. Hayat da budur bence. Maça çıkarsınız, galip
geleceğinizi zannederken nakavt olur inersiniz ama indiğinizde çok
şey öğrenmiş olursunuz. Mimarlık da böyle. Birden mimar olunmuyor.
Çok görmeniz ve çok yaşamanız gerekiyor. Tecrübe çok önemli. Ben
mesela ancak 60 yaşımdan sonra mimar olduğumu hissettim. Tabii
boksör bunu daha çabuk anlıyor ve gardını daha çabuk alıyor! Ama
mimarlık öyle değil çünkü çok girdi var... Sanat yönü, kültür tarafı var...
Bana mesleğimde en büyük katkıyı yurt dışında yaptığım stajlar
sağladı. ODTÜ’deyken yazları yurt dışına gidip staj yapardık,
öyle bir özelliği vardı okulun. İkinci, üçüncü sınıfta kendimi
Finlandiya’da buldum. Mimariyi gördüm ve görerek öğrendim.
Bunun çok büyük katkısı oldu. O zaman Finlandiya’daki meşhur
Alvar Aalto’nun binalarını gezdim ve çok etkilendim. Benim gibi
henüz 20 yaşındaki bir mimarın Alvar Aalto’nun binalarına girip
çıkması müthiş bir duyguydu. Aalto’yu gördüm, sonra Corbusier’yi
gördüm Fransa’da. İkisini karşılaştırma fırsatı buldum. O sırada
Türkiye’deki binalar da devletin yaptığı okullar ve benzeri binalarla
sınırlıydı. Bizim kuşağımız her on senede bir, 70’leri, 80’leri, 90’ları,
2000’leri ve 2010’ları yaşayarak değişime tanıklık etti. Mimarlık
o dönemlerden bugüne çok yol aldı tabii. Fakat beraberinde hayat
da yol aldı. Dolayısıyla mimarlık nasıl ki hayatın bir parçasıysa,
hayat da mimarlığın bir parçası ve ikisi beraber değişiyor, gelişiyor.
Nihayetinde bu meslek insanların mutluluğuysa biz de onun için
varız. Ve mimarlar olarak topluma örnek olmamız gerekiyor, onlara
iyiyi göstermek bizim görevimiz. Ama ne kadar kabul görüyoruz
onu bilemiyorum.
Ben iş hayatını, tabii bunun içine mimarlık da giriyor, bir boks
ringine benzetiyorum. Boksör ringe çıkar, dayak yer ve iner. Ama
indiği zaman çok şey öğrenmiş olur. Hayat da budur bence. Maça
çıkarsınız, galip geleceğinizi zannederken nakavt olur inersiniz ama
indiğinizde çok şey öğrenmiş olursunuz. Mimarlık da böyle. Birden
mimar olunmuyor. Çok görmeniz ve çok yaşamanız gerekiyor.
Tecrübe çok önemli. Ben mesela ancak 60 yaşımdan sonra mimar
olduğumu hissettim. Tabii boksör bunu daha çabuk anlıyor ve
gardını daha çabuk alıyor! Ama mimarlık öyle değil çünkü çok girdi
var... Sanat yönü, kültür tarafı var...
Edindiğim tecrübeler bana yapının dört duvar ve bir çatıdan
oluşmadığını gösterdi. Binaların da bir duygu yükü var. Bir
binaya girdikten sonra o binayı sevmek, “burası güzelmiş” demek
o binayı benimsediğinizi gösterir. Bu elle tutulabilen bir değer
değil, metafizik bir değer. O duyguyu tarif etmek zor. Belki bir tür
mutluluk… Şöyle bir örnek vereyim: Aborijin yerlileri sevdikleri
insana allahaısmarladık derken “her şey yeterli olsun” dermiş.
Hayatta her şeyin yeterli olabilmesi çok önemli. Mimarlıkta da
böyle. O duygunun, hissin bir yapının içinde yeterli olması, abartılı
olmaması çok önemli. Başarılı mimariye sahip bir dini yapıya
girdiğiniz zaman uhrevi bir hava vardır. Mesela doğal ışık çok
duygu yüklü bir şey. Işık olmazsa hayat da olmuyor. Mimarinin
içinde ışık en önemli faktörlerden biri. Mimar zaten ışığı doğru
kullanan kişidir. Doğal ışık da metafizik bir değer. Buna benzer
bir metafizik değer Uzak Doğu’da Budist tapınaklarında tütsüyle
yaratılıyor mesela. Binanın içine giriyorsunuz bir koku var ve
o koku mimarinin bir parçası oluyor. Bunu tabii ancak bu yaşta
hissedebiliyorum ben. Ama bu metafizik değer, iyi yapılmış ve
insanların içinde kendilerini iyi hissettikleri yerlerde hep var. O
olmazsa zaten olmuyor. Selimiye Camii, Ayasofya, Yerebatan
Sarnıcı, Roma’daki Pantheon hep etkilemiştir beni. Işığın
kullanımı, malzemenin kullanımı, değeri… Bunlar hep mimariye
metafizik değer katıyor.
Çok iyi genç mimarlar geliyor. Bence çok başarılı mimarlar var.
Bizim zamanımızda önümüzde bu kadar çok mimar yoktu. Bunun
sebepleri var tabii. Gençler geziyor, görüyor, seyahat ediyor,
internette herkes birbirinin ne yaptığını görüyor, birbirinden
haberdar. Hayat değişti. Hayat değişince mimarlık da değişiyor. Açı
değişiyor, ona bakış değişiyor. Bunların hepsi iç içe.
2013 ve sonraki birkaç yıl için müdahale ölçeğinin hızlanarak
devam edeceğini öngörebiliriz. Daha uzun vadede neler
olacağını tahmin etmek benim açımdan pek mümkün değil.
Bunun nedeni biraz da sonraki 10-15 yılı (ki bu orta vade
olarak değerlendirilebilir) belirleyecek olanın, bizim şimdi bu
dönüşümü nasıl yönlendireceğimize bağlı olması.
Son yıllarda olumlu yönde ilgi çeken mimari
yenilik, değişiklik olarak; ekolojik ve teknolojik
olanakların değerlendirilerek, sürdürülebilir,
doğal çevreye uyumlu ve enerji kaynaklarını
olabildiğince az tüketen, yeşil malzemelerle
inşa edilmiş bina ve ürün tasarımlarının
yaygınlaşmasını söyleyebilirim.
Adnan KAZMAOĞLU Başak AKKOYUNLU
Dilgün SAKLAR
2013 şehir ülkelerin
daha çok öne çıkışına
sahne olacak. Yani ülke
kadar büyük kentler,
ülkeler gibi hareket eden
kentler yarışacaklar.
Gökhan AVCIOĞLU
MediaKit
2014
2015
Önümüzdeki yıllarda renk ve
ışığın mimaride daha ön planda
olacağı kanaatindeyim…
Harun SENEGÖR
Jesper Hallstrom
ERIKSEN
Kerem ERGİNOĞLU
Ümit ederim ki 2013’de taşlar
biraz yerine oturur. İnsanca bir
kent yaşamı ve mimari ortam
için her alanda konsensuslara
adım atarız.
2013’deki amacımız ve dileğimiz, yarışmalar
veya özel müşteriler aracılığıyla uluslararası
kontratlar
gerçekleştirmek.
İsviçre’deki
işlerimize gelince, Lavaux’daki Şarap Müzesi
tasarımızın gerçekleşeceğini ümit ediyoruz.
Bu yıllar ekolojinin öne çıktığı
yıllar. Korkunç boyutlara
varan
tüketime
paralel
“Dünya
yok
olmasın!”
çığlıklarıyla akılcı tasarımlar
yapmaya
devam
etmeye
çalışıyoruz.
Mauro TURIN
Mehpare EVRENOL
2012’den 2013’e geçiş
öngörüleri...
KONSEPT PROJELER® arşivinden
Aralık 2012
12 MİMAR
Metin HEPGÜLER
Selim CENGİÇ
Kültür başkenti olarak, İstanbul’dan
önce pek çok Avrupa şehri seçilmiştir.
İstanbul’un seçiminde, yedi tepenin,
tabiatın muhafazası, Boğaziçi sahillerinin
kullanımı, Süleymaniye, Ayasofya ve diğer
asırlık eserlerin siluetteki hakimiyetleri,
Sarayburnu’nun, bölgesindeki tabiata
entegre binaları ile açınımı, bugün maalesef
İstanbul siluetine ve yapısal değerleri ile
getirdikleri artılar kaybolmaktadır.
Tuncer ÇAKMAKLI
2013 yılı ve sonrasında öyle sanıyorum
ki kent içindeki alanlarda, mimarlar,
yüksek yoğunluklu konut ve ofis
projeleri ile daha çok meşgul olacaklar.
Bu tip projeler tabi özel bir deneyim
gerektiriyor ve bu konuda tecrübeli
ofisler bu süreçte tercih edilecekler.
Teknolojide yenilikler bu süratle
giderken
belki
mimarlıkta,
yapısal
strüktürde,
inşaat
malzemesi seçiminde ve detay
bilgisinde de daha akıllı
çözümlemelere gidebiliriz.
Sıra Dısı
MediaKit
2015
Sevil Peach 1949 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Brighton
Üniversitesi’nde okuyan Peach 1972-1974 yılları arasında
Londra’da Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects)’de
tasarımcı olarak çalıştı. Bu süre zarfında Londra’daki
Intercontinental Hotel için tasarladığı duvar halısı şu anda
Victoria&Albert Müzesi’nin kalıcı koleksiyonunda yer almaktadır.
1974-1977 yılları arasında kıdemli tasarımcı olarak Türkiye’deki
MIMAT Mimarlık Stüdyosu’nda çalışan ve 1982-1988 arasında Sir
Frederick Gibberd & Partners (Architects)’in ortağı olan Sevil Peach
1988-1993 yılları arasında Londra’da bulunan YRM Partnership’de
İç Mekân Tasarım Yöneticisi olarak çalıştı. Bu dönemde imza attığı
projeler arasında Gatwick Sterling Oteli; Londra Sigorta Merkezi;
The VIP Suite, Sevilla’da düzenlenen Expo 92 Fuarı’nda İngiliz
Pavyonu ve Londra’daki Barclays Bank Genel Merkezi bulunuyor.
1993 yılında Kent Sanat ve Tasarım Enstitüsü’nde misafir öğretim
üyesi olarak görev yapan Sevil Peach çalışmalarını 1994 yılında
Mimar Gary Turnbull ile birlikte Londra’da kurduğu kendi tasarım
stüdyosu SevilPeach Architecture+Design’da sürdürüyor.
Sevil Peach was born in 1949 in Istanbul, Turkey. She studied Interior
Architecture at the University of Brighton, England. She worked for
Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects), London between
1972-1974. A wall tapestry designed by her for Intercontinental
Hotel, London, is now in the permanent collection at The Victoria
& Albert Museum. She worked for MIMAT Architectural Studio,
Turkey as Senior Designer between 1974-1977. She was Associate
at Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects), London between
1982-1988. From 1982 to 1988, she was Interior Design Director at
YRM Partnership, London. In this period she realized The Gatwick
Sterling Hotel; London Underwriting Centre; The VIP Suite, British
Pavilion Expo 92, Seville. Barclays Bank Headquarters, London
projects. In 1993, she was Visiting Lecturer at the Kent Institute of
Art and Design. In 1994, she established her own Design Studio Sevil Peach London together with Architect Gary Turnbull.
Sevil
PEACH
Ofis karmaşık bir şeydir ve işyeri ortamı birçok farklı düzlemde çalışmayı gerektirir. Hem
organizasyonun iş hedeflerini bir bütün olarak desteklemek ve mümkün kılmak hem de
içindeki bireyleri kişisel ve duygusal düzlemde olduğu kadar üretkenlik düzleminde de
desteklemek durumundadır. Bunun bir formülü veya tek bir çalışma biçimi yoktur.
The Office is a complex entity and the workplace environment needs to work at many
different levels. It needs to both support and enable the business goals of the organisation
as a whole, whilst also supporting the individual within it, both at a productive level
as well as at an personal & emotional level.
Yorum
KONSEPT
Çocukluktan çıkışımın şairi
Cenap Şahabettin’i, şu deyişiyle
anımsadım:
MediaKit
2015
“Yerinde sayanın ayak sesi
yürüyenden fazla çıkar.”
Çalışmaya övgü diye aktarılır.
Bence, tembelliğe övgüye,
çalışmaya övgüden daha yakın.
Zaten ortalık çalışmayı
öven sözlerle dolu.
Büyük Ada’da,
yazıp çizmek bir yana,
hayal bile kurmadan,
en mutlak tembelliği
yaşadım.
© KONSEPT PROJELER
Yılmaz
ZENGER
Kim demiş bilmiyorum:
“Hiç birşey yapmamak için
her şeyi yaparım.”
Ben de tam öyle yaptım.
Ben
bir
gizli
tembelim!
Bütün gün atölyede bedenen çalışıp
gece yarısına dek bilgisayar başında,
objeden mobilyaya, heykele
üretebileceğim ürünler tasarlarım.
Çoğu ilk örneklerinin üretimiyle kalır.
Arkasını getirme özürlü, kısaca gizli tembelim.
Bir sorun çözeceksem,
heykel de tasarım da aynı kapıya çıkar,
kağıttan, kalemden, wacom tabletimden önce,
akıl yürütmekle başlarım.
Hayal evrenimde yaratmaya yoğunlaşabilmek adına,
gözlerimi elverdiğince, kapalı tutmaya çabalarım.
Bedenim, tembellik modunda görünse de,
zihnim doludizgin koşa durur.
Bu iş batağına batmışlığımla,
kullanmayı öğrenemediğim tembellik hakkımı,
nasıl yazabilirdim.
Nitekim bir türlü başlayamadım.
Geçen hafta sonunu baştan sona,
çok yakın bir dostuma misafir olup , Büyük Ada’da,
yazıp çizmek bir yana,
hayal bile kurmadan, en mutlak tembelliği yaşadım.
Kim demiş bilmiyorum:
“Hiç bir şey yapmamak için herşeyi yaparım.”
Ben de tam öyle yaptım.
Çocukluktan çıkışımın şairi
Cenap Şahabettin’i, şu deyişiyle anımsadım:
“Yerinde sayanın ayak sesi
yürüyenden fazla çıkar.”
Çalışmaya övgü diye aktarılır.
Bence, tembelliğe övgüye,
çalışmaya övgüden daha yakın.
Zaten ortalık çalışmayı
öven sözlerle dolu.
Olsa olsa şairler över deyip tembelliği,
şiir kitaplarıma saldırdım.
İrfan Çelik çıkıverdi karşıma:
“Tembellik hakkımı kullanıyorum
Doğanın eteklerinde
Müziğini dinliyorum evrenin
Öylesine geniş
Ve asla bitmeyen
BEN BİR GİZLİ TEMBELİM”
MediaKit
2015
Registan Meydanı enteresandı çünkü birçok meydanı hükümet binaları
oluşturur ama burada meydanı belirleyen medreselerdi. Zamanında çok
yükselmiş olan bilim ve ilmin kaynağı da bu olsa gerek. Gezimiz sırasında
çok sayıda medrese görmek, bilime nasıl önem verildiğini de düşündürdü.
Binalar insanın kendini bu meydana teslim etmesini öngörecek kadar
haşmetli ama bir yandan da renkleriyle, tatlarıyla, incecik dekorasyonlarıyla
çok insani. Ezici veya korkutucu bir üstünlük sergilemiyor.
Özbekistan
Hiva-Buhara-Semerkand
GEZİ NOTLARI
Mehpare
EVRENOL
k
ı
l
p
kita
MediaKit
2015
“İnsan küçülten her şeye karşıyım ben; onu daha az bilge, daha az
güvenli ya da daha az çabuk olmaya iten her şeye… Bilgeliğe her
zaman yavaşlığın ve kuşkunun eşlik ettiğini de kabul etmiyorum
ve bu nedenle çocukta çoğu kez, yaşlıya göre daha çok bilgelik
olduğuna inanıyorum.” ANDRE GIDE – YENİ NİMETLER
Charles Edouard Jeanneret (6 Ekim 1887- 27 Ağustos
1965) herkesin bildiği İsviçre asıllı Fransız mimar, ressam,
heykeltıraş, yazar, tasarımcı. 20. Yüzyıl mimarisinin en
büyük oyuncularından ve üstatlarından biri.
Kenan Özcan’ın kaleminden...
Mimarlık Öğrencileriyle Söyleşi
Entretien avec les étudiants des écoles d’architecture
Le Corbusier
“Her zaman, gördüğünü söylemesi gerekir
insanın ve ÖZELLİKLE DE HER ZAMAN Kİ BU
DAHA ZOR-GÖRDÜĞÜNÜ GÖRMESİ”
Mimarlık öğrencileri ile söyleşi Le Corbusier’ in 1942 yılında
yazdığı bir metindir. Onun kaleminden kendisinin mesleğe ve
hayata bakışını daha yakından tanımakta ve algılamaktayız.
Yapı Kredi Yayınları tarafından yayımlanan eser Samih
Rıfat tarafından dilimize kazandırılmış. İTÜ Mimarlık
Fakültesi’nden mezun olan Samih Rıfat’ın ayrıca, Akla
Kara Arası, Herakleitos-Bir Kapalı Söz Ustasıyla Buluşma
Denemesi ve Ada adlı üç kitabı bulunuyor.
Ozan yazar olan Le Corbusier bu enteresan kitabında heyecan
uyandıran dünyasını Mimarlık öğrencilerine açıyor. Gençliğe
hitabe tadında bir kitap o dönemde mimarinin içinde
bulunduğu durum tarifleniyor. Mimari için çözüm yolları
anlatılıyor, nasıl mimar olunur veya nasıl olunmaz. Bir
mimari eser nasıl şekillenmeli bunun gibi birçok konu açık
biçimde ele alınıyor.
Sanayi devrimi sonrası yeni bir dünya doğmuştu. Bu yeni
dünya ile birlikte yeni bir mimarlığın doğduğunu haber
veriyor. Kendi mimarlık anlayışını, tarzını, düşüncelerini
yapım yöntemleri ve estetik açıdan görüşlerini gençlerle
paylaşıyor.
Eser, büyük bir coşku ile yazılmış. Bu coşku, kuşku yok ki
onun mimariye olan yoğun tutkusunun dışa vurumu olarak
kaleme alınmış. Ne mutlu o coşkuyu o mimarlık aşkını
içinden artırarak taşıyan mimarlara…
[1] Ronchamp Tapınağı (1950-1953) Eskiz, Kenan Özcan
Le Corbusier’ in bu eşsiz yapısı ekspresyonist tek defaya mahsus bireyci
davranışının en tipik örneğidir. Barok tutum ve davranışları içeren yapıt onun
en bilinen eserlerindendir.
RIXOS
ESKİŞEHİR
ÇÖZÜM ORTAKLARI
ALAZ GROUP
MediaKit
2014
2015
ONUR HALI
Doğallık ile dayanıklılığı bir arada sunan
Eurocomposite, Rixos Eskişehir Otel’in
dış cephesinde lokasyonla doğal
uyumu yakalamak üzere kullanılmış. Bu
görünüm iç mekânda kullanılan ahşap
ile de uyumlu bir bütünlük oluşturuyor.
Projede kullanılan halılar özel üretim.
Otelde doğal dokunuşa uyumlu
olarak halılarda da yalın görnüm veren
desenler özel olarak hazırlanmış.
POLİNDEK
Rixos Eskişehir Projesi’nde, projenin
genel konseptine uygun olarak ve
kullanım alanlarının su buharı yoğun
alanlar olması dikkate alınarak Antik
Venedik Sıvası tercih edilmiş. Tasarımcı
istekleri doğrultusunda özel doku ve
efektler birleştirilerek mekânda kullanılan
diğer malzemeler ile uyumu ön plana
çıkarılmış. Spa giriş koridorunda dekoratif
sıva sistemleri üç boyutlu duvar panelleri
üzerine de uygulanmış.
BOSTAN MOBİLYA
Otel iç mekânında dış cepheyle uyumlu
olarak kullanılan ahşap ürünler farklı
elemanlarda ve CNC ile yapılan özel
üretimlerle karşımıza çıkıyor. Bir tarafı
yatak başı diğer tarafı çalışma masası
olan tasarım özellikle dikkat çekici.
TEKNOHAVUZ
DENİZ CAM
Rixos Eskişehir projesinde özellikle
spa alanında kullanılan cam ve aynalar
dikkat çekiyor. Spa içerisinde boyalı
cam dekorasyonu mekân içinde banko,
kapı ve bölmelerde kullanılmış. Aynalar
ise aydınlatmayla farklı ve sıra dışı
görünümler sergiliyor.
NOVAWOOD
Rixos Eskişehir’de deck ürünü
olarak novathermowood İroko Deck
kullanılmış. Egzotik bir ağaç olan
İroko’nun dayanıklılığı, açık bal rengi
ve yapısının doğal şıklığı onu ideal bir
dış mekân kaplama ağacı yapıyor.
Modern görünümüyle kusursuzluğu
yansıtıyor. Şık, yüzeyde aynı tonda
renklere sahip, dayanıklı bir malzeme
için novathermowood İroko Deck
beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacak
bir ürün.
Yedi farklı fonksiyonel grupta, toplam
25 adet havuz uygulaması yapılmış. Bu
yedi fonksiyonel gruptan üçü, havuz içi
aydınlatma özellikleriyle öne çıkıp,
OTEL
MİMARİSİ
YEŞİLVADİ
Uzun zamandır otel zincirleri dünyanın farklı yerlerinde birbirine benzer otellerle
övündüler. Farklı ülkelerde, farklı şekillerde uyanan insanlar aynı tarz tasarımlar, dokular,
mobilyalar ve kumaşlarla karşılaşmak ve aynı servisleri almak yerine uyandıkları kentin
karakterinde yerel özellikleri vurgulanmış tasarımlara ve hizmetlere yöneliyorlar.
Eskişehir Spa&Thermal Hotel
Odunpazarı/Eskişehir/Türkiye
Yatırımcı/Client: Polimeks
Mimar/Architect: GAD&Gökhan Avcıoğlu
Proje Koordinatörü/Project Coordinator: Nesime Önel
Proje Ekibi/Project Team: Ertuğrul Morcol, Carlos Valderama,
Gizem Kıroğlu, Ömer Karaer, Durak Arıkan, Ayşegül Altuğ,
Derya Arpaç, Mehmet Baykara, Aslı Genç, Müge Tan
Building Type: Mid-rise
Project Type: Hospitality
Project Site Area: 2.500 sqm/Construction Area: 45.000 sqm
Tamamlandı/Completed
Ödül/Award: 2012 Highly Commended Hotel Architecture
with Eskişehir Spa&Thermal Hotel for Europe, International Hotel and Property Awards
2013 Green Good Design Award
Shortlisted for The International Hotel and Property Awards 2014 in the Spa Hotel Category
ESKİŞEHİR
rixos
Otel Mimarisi ve Rixos Eskişehir Projesi üzerine...
Gökhan AVCIOĞLU
G
N
I
K
R
O
W
T
KP NE
MediaKit
2014
2015
MediaKit
2015
MERMERİN DEVLERİ; Mermer ve Doğal taş pazarında
Türkiye, kalitesi ve cevher yatakları kapasitesi ile Dünyada ilk
sıralarda yer almaktadır. Ürün kalitesi, makine parkuru, ar-ge
çalışmaları, hizmet kalitesi, Ticari etik değerlerine saygısı
açısından Türkiye’nin mermer ve doğal taş kalitesini yurt
dışında temsil edebilecek nitelikteki güvenilir firmaları dünya
pazarına lanse eden Mermerin Devleri Projesi özel bir amaçla
kurulmuş Türkiye’nin öncü firmalarının veritabanıdır.
LEADERS of the MARBLE; with its quality and ore bearing
deposit capacity, Turkey is ranked first in the world in the marble
and natural stone market. Leaders of the Marble Project, which
serves to introduce reliable companies onto the world stage
is geared specifically to be an accessible database of leading
companies that are representative of Turkey’s high quality
marble and natural stones. In the same capacity, they also place
great value on respecting trade ethics, service quality, search and
development studies, heavy machine pool and product quality.
MERMERin devleri
leaders of MARBLE
bir KONSEPT PROJELER®projesi
a KONSEPT PROJELER® project
vol.2
2015

Benzer belgeler

MediaKit - KONSEPT PROJELER

MediaKit - KONSEPT PROJELER KONSEPT PROJELER® işbirliği ile ZOW Essentials organized with KONSEPT PROJELER® adıyla hazırlanan Seminer Programı, sektör strateji ve planlarına katkısı artacak şekilde geliştirme

Detaylı