Türkiye pazarına güvendi, 300 yeni ma
Transkript
Türkiye pazarına güvendi, 300 yeni ma
BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/297 11 NİSAN 2016 Bu haftanın konu başlıkları; Türkiye pazarına güvendi, 300 yeni mağaza açacak Iphone üreticisi Foxconn 3,5 milyar dolara Sharp’ı aldı Koç'ta yeni yönetim kurulu Türkiye Dayanıklı Tüketim Malları Meclisi yeni Başkan ve Başkan Yardımcısını seçti Bosch Ev Aletleri ve National Geographic Channel işbirliği ile Nat Geo kaşifi Thomas Culhane 4. kez Türkiye’ye geliyor Ersem ÇSM, Manisa tesisine ilave ve hat yatırımlarına devam edecek Duyuru: İSO Enerji Verimliliği Ödülleri için müracaatlar başladı Hükümet, ‘Sanayi 4.0’ için ilk adımı Almanya’da attı Prefabrik mahzeniniz olabilecekken niye buzdolabıyla yetinesiniz? Silikon Vadisi’nin dikkatini çeken 700 dolarlık meyve suyu kutusu Çinli Xiaomi 150 Dolarlık akıllı telefon kontrollü pilav pişiricisini görücüye çıkardı TÜRKİYE PAZARINA GÜVENDİ 300 YENİ MAĞAZA AÇACAK Indesit Company’i satın aldıktan sonra Türkiye pazarına giren Whirlpool, hedef büyüttü. Firmanın Türkiye Ülke Direktörü Gabriele Esposito, Türkiye’de 3 yıl içinde 300 yeni Hotpoint mağazası açmayı hedeflediklerini belirterek, bunun sonucunda bin kişilik istihdam yaratılacağını söyledi. Whirlpool, Türkiye’de sadece açılacak mağazalar için 11 milyon TL’lik yatırım yapmayı planlıyor. Ülkede yaşanan terör olayları ve Suriye’deki savaş nedeniyle 5 yıl için planladıkları yatırımların değişmeyeceğini de kaydeden Esposito, “Yaşananlar çok talihsiz ve üzücü olaylar. Ancak biz iş yaptığımız herkese karşı sorumluyuz. Önümüzdeki 5 yıl için hazırladığımız planlarımızı uygulayacağız” dedi. Yeni marka yolda Şirket Türkiye’ye yapacağı yatırımlarla hem Türkiye pazarında pay sahibi olmak, hem de ülkeyi Ortadoğu ve Avrupa pazarı için bir merkez haline getirmek istiyor. Esposito, teknoloji, tasarım ve inovasyonda geniş ürün kategorisi ile beyaz eşya ve küçük ev aletlerinde tüm ihtiyaçlara yanıt verecek seviyede olduklarını da dile getirdi. Esposito, ana markalarının Hotpoint olduğunu da belirterek, “Bu marka piramidinin tabanında ise Indesit bulunmaya devam edecek. Ayrıca KitchenAid de Whirlpool çatısı altında yakında Türkiye’de olacak” dedi. ‘Manisa’daki üretimimiz önemli’ Whirlpool EMEA Başkan Yardımcısı Juan Carlos Puente da, Manisa’daki fabrikalarının şirket için büyük öneme sahip olduğunu dile getirerek, “Türkiye çok stratejik bir pazar. Manisa’daki üretimimiz ve Manisa’daki fabrikaların varlığı sadece Türkiye için değil, tüm Whirlpool Corporation için çok önemli. Türkiye ve yurtdışı için yeni ürünler Manisa’da üretiliyor. Türkiye’deki üretim kapasitemizi artırmak istiyoruz” dedi. IPHONE ÜRETİCİSİ FOXCONN 3,5 MİLYAR DOLARA SHARP’I ALDI Tayvan merkezli elektronik eşyaları üreticisi Foxconn, Japon ekran üreticisi Sharp’ın hisselerinin %66’sını 3,5 milyar $ karşılığında almayı kabul ettiğini iki firmanın yayınladıkları ortak bir basın bülteniyle duyurdu. Aylarca süren görüşmelerin ardından anlaşma yapıldı ve anlaşmanın değeri önceden yapılamayan 6 milyar dolarlık anlaşmadan çok daha düşük oldu. Foxconn, Apple şirketi için iPhone üretiyor ve cihazın ekranlarını üreten Sharp firmasının LCD bacağını satın alarak elektronik deviyle müzakere gücünü artırmanın yollarını arıyor. Foxconn’un kurucusu ve CEO’su Terry Gou “Bu stratejik ittifakın yarattığı beklentiler beni çok heyecanlandırıyor ve Sharp ailesiyle çalışmayı dört gözle bekliyorum,” dedi ve ekledi: BEYSAD 1 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/297 11 NİSAN 2016 “Yapmak istediğimiz çok şey var ve Sharp’ın gerçek potansiyelini ortaya çıkaracağımızdan ve beraber yükseleceğimizden hiç şüphem yok.” Sharp Genel Müdürü ve CEO’su Kozo Takahashi basın bülteninde “Bugün aldığımız stratejik ittifak kurma ve Sharp ile Foxconn’un güçlerini birleştirerek şirketlerimizin ‘yaratıcılığı ve girişimci ruhuyla’ inovasyonlarımızı hızlandırma kararımızdan çok memnunum,” dedi. Sharp’ın 2,5 milyar dolar değerinde şarta bağlı borçları olduğu basın raporlarından öğrenildiğinde, şirketin alım bedeli daha önceki 6 milyar dolarlık tekliften 3,5 milyar dolara düştü. KOÇ'TA YENİ YÖNETİM KURULU Koç Holding'in 52. Olağan Genel Kurulu kapsamında seçilen yeni Yönetim Kurulu'nda merhum Mustafa Koç'un eşi Caroline Koç ile Suna ve İnan Kıraç'ın kızı İpek Kıraç da yer aldı. Koç Holding'in 52. Olağan Genel Kurulu, Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç'un başkanlığında, pay sahiplerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Nakkaştepe'deki Koç Holding Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen toplantıya, Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, Yönetim Kurulu Üyesi Semahat Arsel ile eski Yönetim Kurulu Başkanı merhum Mustafa Koç'un eşi Caroline Koç da katıldı. Genel Kurul'da, Koç Holding'in 2015 Yılı Faaliyet Raporu paylaşıldı. Faaliyet Raporu'nda yer alan bilgilere göre, Koç Holding 2015 yılında Fortune Global 500'ün, dünyanın en büyük 500 şirketi sıralamasında 381'inci sırada yer aldı. Koç Holding'in bağlı ortaklıkları ve iş ortaklıklarının 2015 yıl sonu toplam personel sayısı 91 bin 304 oldu. Koç Topluluğu kombine cirosu, Türkiye'nin Gayri Safi Yurtiçi Hasılası'na (GSYH) oranı yüzde 7,4, halka açık şirketlerinin Borsa İstanbul'da işlem gören tüm şirketlerin piyasa değeri içerisindeki payı ise yüzde 18 düzeyinde gerçekleşti. Şirketin, 2015 yılı konsolide net dönem karı yüzde 38 artışla 5 milyar 829 milyon liraya, bunun içerisindeki ana ortaklık payı ise yüzde 32 artışla 3 milyar 568 milyon liraya ulaştı. Koç Holding'in konsolide toplam varlıkları yüzde 14 artarak 2015 sonunda 73 milyar liraya, ana ortaklığa ait konsolide özkaynak toplamı ise yüzde 14 artışla 23,1 milyar liraya çıktı. Şirket, 2015 yılında konsolide bazda 3,8 milyar lira, topluluk genelinde kombine bazda ise 6,8 milyar lira tutarında yatırım harcaması gerçekleştirdi. Topluluk şirketlerinin kombine yurt dışı gelirlerinin toplam tutarı, 15,7 milyar doları buldu. Yönetimde yer alan kadın sayısı 4'e yükseldi Genel Kurul kapsamında yapılan Yönetim Kurulu'nda 6'sı bağımsız üye olmak üzere 18 üye yer alırken, yönetimdeki kadın sayısı 4'e yükseldi. Koç Holding'in 52. Olağan Genel Kurulu'nda merhum Mustafa Koç'un eşi Caroline Koç ve İpek Kıraç, yönetim kurulu üyesi olarak seçildi. Şirketin yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluşuyor: "Şeref Başkanı Rahmi Koç, Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Koç, Başkan Vekili Ali Koç, Üyeler Semahat Arsel, Temel Atay, Bülent Bulgurlu, Caroline Koç, İpek Kıraç, Levent Çakıroğlu, Prof. Dr. John H. McArthur, Prof. Dr. Heinrich V. Pierer, Peter Denis Sutherland, Bağımsız Üyeler Kwok BEYSAD 2 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/297 11 NİSAN 2016 King Victor Fung, Muharrem Hilmi Kayhan, Kutsan Çelebican, Mustafa Kemal Olgaç, Jacques Albert Nasser, Anne Lauvergeon." TÜRKİYE DAYANIKLI TÜKETİM MALLARI MECLİSİ YENİ BAŞKAN VE BAŞKAN YARDIMCISINI SEÇTİ 07.04.2016 Perşembe günü TOBB (Ankara) Merkezi Sosyal Tesisleri’nde yapılan, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Ender Yorgancılar’ın katılımlarıyla gerçekleştirilen Meclis Toplantısı’nda yeni dönem üyelerle birlikte Meclis Başkanlık Divanı’nı belirlemek üzere seçim gerçekleştirildi. Toplantıda Meclis Üyelerinin tam oyunu alarak Meclis Başkanlığına; Arçelik A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi/Koç Holding A.Ş. Dayanıklı Tüketim Grup Başkanı Sayın Fatih Ebiçlioğlu, Meclis Başkan Yardımcılığına ise Termikel Dayanıklı Tüketim Malları Tic. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ahmet Kaya seçildi. Toplantıya sektörün tüm paydaşları tam kadro katılmış olup BEYSAD’ı temsilen de BEYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Gökhan Turhan ve Kurumsal İletişim Müdürü Sayın Ayşegül Koç katılım sağladılar. Yeni dönemin başarılı ve verimli olması temennileri ile, Değerli Başkan ve Başkan Yardımcısına yeni görevlerinin hayırlı olmasını dileriz. BOSCH EV ALETLERİ VE NATİONAL GEOGRAPHİC CHANNEL İŞBİRLİĞİ İLE NAT GEO KAŞİFİ THOMAS CULHANE 4. KEZ TÜRKİYE’YE GELİYOR! İnsana ve doğaya saygılı davranma prensibi ile ‘Yaşam için teknoloji’ üreten Bosch Ev Aletleri ve çevreyi koruma konusunda öncü marka National Geographic Channel, 3 yıldır üniversite öğrencilerine yönelik gerçekleştirdiği çevre seminerlerine bu yıl da devam ediyor. İki çevreci markanın işbirliği kapsamında Nisan ayında 4. kez Türkiye’ye gelmeye hazırlanan Nat Geo kaşifi ve şehir planlamacı Thomas Culhane, 4 büyük ilde düzenlenecek seminerler aracılığıyla gençleri iklim değişikliği, çevre koruma ve sürdürülebilirlik konularında bilgilendirmeyi amaçlıyor. İnsana ve doğaya saygılı davranma prensibi ile ‘Yaşam için teknoloji’ üreten Bosch Ev Aletleri, son 3 yıldır Türkiye’nin farklı illerinde gerçekleştirilen toplam 15 çevre seminerinin ardından bu yıl da dünyada bilim, macera ve keşfin öncüsü içerikler sunan National Geographic Channel işbirliğiyle Nat Geo kaşifi Thomas Culhane’i 4. kez Türkiye’ye getiriyor. Özellikle iklim değişikliğinin günlük hayatımıza olan etkileri, geri dönüşüm, yeşil teknolojiler ve güneş enerjisi konularında uzman olan Culhane, kurucusu olduğu sivil toplum örgütü Solar C.I.T.I.E.S ile dünyanın çeşitli bölgelerinde evlerin çatısına güneş enerjisiyle çalışan su ısıtıcıları yerleştirmek veya geri dönüşüm ile üretilen elektrik, gaz, su vb doğal ihtiyaçların karşılanmasını sağlamak gibi projeler gerçekleştiriyor. Culhane, 11-15 Nisan 2016 tarihleri arasında Kocaeli, Kayseri, Malatya ve Trabzon’da 4 üniversitede düzenlenecek olan seminerler aracılığıyla öğrencilere yaşadıkları şehirlerde çevre kirliliğini azaltmaya, iklim değişikliğinin yarattığı hasarlardan minimum düzeyde etkilenmeye ve özellikle ev içerisinde tasarruf etmeye yönelik yöntemlerini kendi deneyimlerinden faydalanarak, eğlenceli bir dille aktarmaya devam edecek. Bosch Çevre Seminerleri’nin gerçekleşeceği üniversiteler ve tarihleri: Kocaeli Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Prof. Dr. Savaş Ayberk Konferans Salonu, 11 Nisan Pazartesi 14.00 BEYSAD 3 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/297 11 NİSAN 2016 Trabzon Karadeniz Teknik Üniversitesi, Osman Turan Kültür ve Kongre Merkezi, 15 Nisan Cuma 14.00 Kayseri Erciyes Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi F Blok Konferans Salonu, 12 Nisan Salı 15.00 Malatya İnönü Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Konferans Salonu, 13 Nisan Çarşamba 14.00 Bosch ev aletleri iki kuşağı bir mutfakta buluşturdu Bosch Ev Aletleri, ‘2 Kuşak 1 Mutfak’ projesi ile huzurevi sakinleri ve gastronomi öğrencilerini aynı mutfakta buluşturarak keyifli bir projeye imza attı. ‘Yaşam için teknoloji’ anlayışıyla, tüketicilerine mükemmel sonuçlar elde etmenin en kolay yolunu sunan Bosch Ev Aletleri’nin, d.ream Akademi’de hayata geçirdiği ‘2 Kuşak 1 Mutfak’ projesi kapsamında, huzurevi sakinleri ile gastronomi öğrencilerinden oluşan iki farklı kuşak, birlikte mutfağa girip geleneksel lezzetlerle dolu sofralar hazırladılar. Hayatı kolaylaştıran teknoloji ve deneyimleri bir mutfakta buluşturacak bir platform yaratmak amacıyla yola çıktıklarını ifade eden Bosch Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Neylan Süer, “Bizleri bugünlere hazırlayan ve geleceğimizin şekillenmesinde oldukça önemli bir role sahip olan büyüklerimizin deneyimlerinin yeni kuşaklara aktarılmasında köprü görevi yapmak istedik. Bunu yaparken, büyüklerimizin aktif hayatın içinde kalacakları, deneyimlerini, bilgilerini paylaşabilecekleri bir ortam yaratmamız gerektiğini düşündük. Bu fikirden hareketle eski tarifleri, büyüklerimizin verdiği bilgilerle genç şef adaylarımıza hazırlattık. Büyüklerimizin deneyimini, gençlerimizin enerji ve heyecanıyla birleştirerek herkesin parçası olmaktan mutluluk duyduğu bir projeye hayat vermek bizi gururlandırdı.” şeklinde konuştu. ERSEM ÇSM, MANİSA TESİSİNE İLAVE VE HAT YATIRIMLARINA DEVAM EDECEK Erdemir Çelik (Ersem) bir BEYSAD üyesidir. Dünya Gazetesi Bölge Kocaeli Ek’inden alınmıştır. Gebze, Ereğli İskenderun ve Manisa’daki tesislerinde faaliyet gösteren Erdemir Çelik Servis Merkezi (Ersem), otomotiv ve beyaz eşya sektörleri başta olmak üzere genel makine ve imalat, ısı sanayi, elektrik-elektronik gibi sanayinin çeşitli kollarında yurtiçi ve dışında faaliyet gösteren firmalara hizmet veriyor. Manisa tesisini işletmeye almasının Erdemir Grubu’nun tedarik zinciri açısından önemli bir adım olduğunu söyleyen Erdemir Çelik Servis Merkezi İşletmeler Direktörü Burak Soydan, yeni iş modelleri geliştirerek farklı hizmetleri de 2016 yılı içinde devreye almayı planladıklarını ifade etti. Küresel çelik sektöründeki zorlu koşullara rağmen Ersem’in 2015 yılında hedefleriyle uyumlu bir performans sergilediğini ifade eden Burak Soydan, satışlarının 2015 yılında Manisa Çelik Servis Merkezi’ni devreye aldıklarını ve böylece kapasitelerinin 1.95 milyon tona çıktığını söyleyen Soydan, Ersem’in Türkiye’nin en büyük kapasiteye sahip çelik servis merkezi olduğunu bildirdi. Ersem’in, müşterilerinin ihtiyacına yönelik özel üretim yaptığına değinen Burak Soydan, hassas toleranslarda ebatlandırılmış çeliği müşteriye özel sipariş ve teslim şartlarıyla, tam zamanında tedarik ettiklerini dile getirdi. 2001 yılında kurulan ve 2002 yılında Gebze’de faaliyete başlayan Ersem’in geçen yıl itibarıyla 302 kişiyi istihdam ettiği bilgisini veren Soydan, müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmak için satınalma, satış, üretim, stok, lojistik, muhasebe, finans ve kalite süreçlerini Erdemir Çelik Servis Merkezi özeline yazılmış Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) programı ile yönetildiğini söyledi. Gebze tesisi, yıllık 150 bin ton soğuk dilme hattı kapasiteye sahip Gebze tesisinde üçte biri kapalı, yaklaşık 30 dönüm arazi üzerinde, 150 bin ton kapasiteli soğuk dilme hattı ve 100 bin ton kapasiteli soğuk boy kesme hattı ile hizmet verildiğini belirten Burak Soydan, “Ersem Gebze, tüm hizmetlerini İSO 9001:2008 ve ISO/TS 16949 standartlarının şartlarını yerine getirerek veriyor. Ersem Ereğli tesisinde yıllık 100 bin ton kapasiteli çoklu boy BEYSAD 4 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/297 11 NİSAN 2016 kesme, 100 bin ton kapasiteli açılı kesme, 150 bin ton kapasiteli sıcak dilme, 150 bin ton kapasiteli soğuk dilme kesme ve 150 bin ton kapasiteli sıcak makas hatları bulunuyor. Ersem Ereğli tesisleri 19 bin metrekare alan üzerinde faaliyet gösteriyor. Ersem İskenderun tesisleri 23 bin 500 metrekaresi kapalı alanda yıllık 900 bin ton kapasiteli ile sıcak boy kesme ve dilme alanlarında ebatlama hizmeti veriyor” dedi. Yassı çelikte kapasite kullanım oranı yüzde 44 2015 yılında faaliyete geçen Ersem Manisa tesislerinin 70 dönüm açık, 25 dönüm kapalı alanda hizmet verdiğini belirten Burak Soydan, “40 bin ton kapalı stok alanıyla yıllık 150 bin ton/yıl kapasite ile soğuk dilme hizmeti veren tesis, bin 880 milimetre genişlikte bobin dilme kabiliyetine sahip. Çelik servis merkezi hizmetlerini sadece ebatlama olarak görmeyip, bir lojistik merkezi olarak hizmet vermesi, müşterilerinin anlık taleplerini hızla karşılaması, bölgesel olarak yapılandırdığı satış pazarlama birimlerinin yaptığı müşteri ziyaretleriyle müşteri beklentilerini anlaması, ürünlerini istenen kalite ve ebatlarda, zamanında, kapı teslim sevk etmesi ve Erdemir Grubu’nun sinerjisinden faydalanıyor olması, Ersem’in sektörde tercih edilen bir tedarikçi olmasını sağlıyor” ifadesinde bulundu. 2015 yılında Türkiye’de çelik tüketimi, gelişen ülke ortalamasının üzerinde olmasına rağmen ham çelik üretiminin yüzde 74 azaldığını ifade eden Burak Soydan, “Tüketimdeki artış, ağırlıklı olarak nihai mamul ve yarı mamul ithalatından karşılandı. Özellikle yassı çelikte tüketimin tamamını karşılayabilecek kapasite bulunmasına rağmen 2015 yılında tüketilen yassı çeliğin yarısından fazlası ithalat yolu ile karşılandı. Buna bağlı olarak Türkiye’deki yassı çelik tesislerinin kapasite kullanım oranları yüzde 44 seviyesinde kaldı” diye konuştu. Türkiye çelik sektörünün 15 yıl aradan sonra ilk defa net ihracatçılıktan net ithalatçı konumuna geldiğine işaret eden Soydan, şöyle devam etti: “2015 yılında uzun ürünlerde yüzde 7.2 azalma ile 10.2 milyon ton ihracat oldu. Yassı ürünlerde ise yüzde 1.7 artış ile 2.5 milyon ton ihracat oldu. Türkiye, çelik tüketimi açısından gelişmekte olan ülkelerin üzerinde büyüme potansiyeline sahip bir ülke. Ancak küresel arz ve talep miktarındaki dengesizlik nedeniyle sektörümüz en fazla ithalat baskısı altında olan ülkelerin başında geliyor. Çok hızlı olmasa da çelik sektöründe 2016 yılıyla birlikte küresel arz talep dengelerinin yerine oturmaya başlayacağını ve buna bağlı olarak çelik endüstrisi üzerindeki ithalat baskısının azalacağını umut ediyoruz.” Global anlamda kapasite fazlalığının doğurduğu sıkıntılar ve fiyatlar üzerindeki baskıya rağmen çelik servis merkezi sayısında yaşanan artışın farklı sanayi kollarında faaliyet gösteren tüm firmalar için geçerli olduğunu kaydeden Burak Soydan, “Önemli olan, çelik servis merkezlerinin hem kendi maliyetlerini kontrol altında tutması hem de tedarikçisi konumunda bulunduğu müşterilerine yüksek standartlarda hizmet sunabilmesi” dedi. “ÇSM’lerin önemi giderek artıyor” Türkiye’de yassı çelik sektörüne güçlenmesi ve tüketimin artmasına paralel son kullanıcılar ile üreticiler arasında köprü vazifesi gören çelik servis merkezlerinin de öneminin giderek artığını kaydeden Burak Soydan, yassı çeliğin hemen hemen tüm sektörlerde ebatlanarak kullanılması noktasında çelik servis merkezlerinin önem taşıdığını vurguladı. Tüm çelik servis merkezlerinin işleyişinde son kullanıcılara ihtiyaç duydukları malzemelerin zamanında tedarik edilmesinin gerekliliğine işaret eden Soydan, şunları kaydetti: “Ürünü zamanında ve istenen ölçülerde tedarik edebilmek bir işletme için önemlidir. Bu nedenle çelik servis merkezleri, pazarı yakından takip etmeli, stok yönetimini standartlarda tutmalı. Ayrıca müşteriler adına stok tutma, kapı teslim sevkiyat ve hassas toleranslarda ebatlanmış malzemelerde ortaya çıkabilen hurdanın değerlendirilmesi gibi hususlar da çelik servis merkezlerinin iş ortakları adına üstlendikleri riskler arasında yer alıyor.” BEYSAD 5 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/297 11 NİSAN 2016 DUYURU: İSO ENERJİ VERİMLİLİĞİ ÖDÜLLERİ İÇİN MÜRACAATLAR BAŞLADI Sürdürülebilir kalkınmaya yönelik enerji kaynaklarının verimli kullanılması amacıyla İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından düzenlenen "İSO Enerji Verimliliği Ödülleri" için başvurular başladı. İSO'dan yapılan açıklamaya göre, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir kalkınmasına yönelik üretim süreçlerinde enerji kaynaklarının daha verimli kullanılması ve çevre güvenliğinin sağlanması amacıyla İSO tarafından verilen Enerji Verimliliği Ödülleri için geri sayım başladı. Daha önce "İSO Çevre Ödülleri" adıyla düzenlenen, bu yıl aday kapsamı genişletilerek İSO Enerji Verimliliği Ödülleri adıyla gerçekleştirilecek yarışmaya, İSO üyeleri dışındaki sanayi firmaları, kamu ve sivil toplum kuruluşları, akademisyenler, belediyeler, birlikler, odalar, üniversiteler, okullar, teknoloji geliştirme bölgelerinde yer alan firmalar da katılabilecek. Başvuruların 29 Nisan tarihine kadar ve ilk kez web sitesi üzerinden yapılacağı İSO Enerji Verimliliği Ödülleri'nde, "Enerji Verimli Ürün" ve "Enerji Verimliliği Uygulamaları" kategorilerinde büyük ölçekli şirketlerle KOBİ’lere ödüller verilecek. Etkinliğe "Özel Kategoriler" kapsamında enerji verimliliğine yönelik çalışmaları olan akademisyenler ile enerji verimliliği alanında hayata geçmiş proje ve uygulamaları bulunan kamu kurum ve kuruluşları da başvuru yapabilecek. Ödül töreni ise yine 2016 yılında düzenlenecek. HÜKÜMET, ‘SANAYİ 4.0’ İÇİN İLK ADIMI ALMANYA’DA ATTI 4. DEVRİM ÇIKARMASI Türkiye’nin sanayide 4’üncü devrimi kaçırmaması için harekete geçen hükümet, Alman sanayi şirketleriyle ilk adımları atıyor. Aynı konuda Almanya’da öncü olan Bosch, Bursa’da başlattığı ‘Sanayi 4.0’ uygulamasını Türkiye’deki diğer sanayicilere de açacak. Türkiye’nin ‘Sanayide 4’üncü Devrim’ olarak adlandırılan dönüşümü hızla başarması için Türkiye’de üretim yapan küresel sanayi devleriyle başlatılacak işbirliğinin ilk örneği olan Bosch Bursa fabrikasındaki uygulama, diğer Türk sanayi şirketlerine de açılacak. Bosch, 2014’de Sanayi 4.0 Sistemi’ne Bursa’da otomotiv sanayiine dizel ve benzinli sistemler üreten fabrikasını da dahil etmişti. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Ender Yorgancılar ve İbrahim Burkay, Bosch’un Stuttgart’taki Ar-Ge Merkezi’nde incelemelerde bulundu. Bosch yetkililerinden brifing alan Bakan Işık, “Sanayideki üçüncü devrim otomasyona geçişti. Dördüncüsünün karakteristik özelliği ne ürettiğinden çok onu nasıl ürettiğinin önemli olması. Türkiye olarak biz neredeyiz, ne yapmalıyız? Biz şimdi bunu araştırıyoruz. Türkiye’de üretimi olan global şirketlerle daha yakın nasıl çalışırız? Bu çok önemli” dedi. Işık, Bosch’un Türkiye’de yüksek teknoloji üreten en iyi sanayi şirketlerinden biri olduğunu vurguladı ve “Hükümet olarak özel sektörle ne yapmamız gerektiğini belirliyoruz” diye konuştu. Ar-Ge önem kazandı Hükümet olarak Ar-Ge teşvik paketini, daha kapsamlı ve güçlü hale getirdiklerini kaydeden Bakan Işık, “Bunu yaparken de özel sektörle ve tüm paydaşlarla birlikte hareket ettik. Şimdi uygulamayı izleyeceğiz. Ar-Ge ve inovasyon, Sanayi 4.0 dönüşümünde çok daha önemli hale geldi. Önümüzdeki dönemde üretimde insan yine merkezde ama düşük becerili insana talep hızla azalacak” dedi. Bosch Türkiye BEYSAD 6 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/297 11 NİSAN 2016 ve Ortadoğu Başkanı Steven Young da, dünya genelinde 250’den fazla tesiste 100’ün üzerinde Sanayi 4.0 projesini tamamlayan Bosch Grubu’nun, 2020 yılına kadar yüzlerce milyon Euro’luk tasarruf sağlamayı hedeflediğini belirtti. Steven Young, Stuttgart’ta çok sayıda Türk mühendisinin bu büyük projede görev aldığını, Bursa’daki fabrikada da çalışmaların tamamını Türk mühendislerin yürüttüğünü anlattı. Young, “100 yılı aşkın süredir faaliyet gösterdiğimiz Türkiye, Euro bölgesi ve Ortadoğu için önemli bir konumda. Türkiye’nin dünya sanayisinde standartlarını yükseltmesi ve uluslararası üretim ağının bir parçası olmaya devam etmesi için ‘Sanayi 4.0’ teknolojisine geçişi hızla tamamlaması gerekiyor. Türkiye için itici güç olmaya ve uzmanlığımızı paylaşmaya hazırız” dedi. Dünyanın en büyük sanayi ülkesi konumundaki Almanya’da devlete ‘Sanayi 4.0’ devrimini anlatan ve bu konuda hükümet ile ortak kurulan komiteye de başkanlık eden Bosch Sanayi 4.0 Dünya Başkanı Stefan Assmann, Sanayi 4.0’de çok önemli olan web tabanlı hizmetleri için Bosch IoT Cloud’u da devreye aldıklarını belirtti. Beyaz eşyadan, lojistiğe ve sigortaya büyük yenilikler yolda Otomasyonun ve Sanayi 4.0’ın en önemli unsurlarından biri makinelere zeka katan sensörler. Bosch’un yeni geliştirdiği sektör teknolojileri sayesinde konumdan, ortam ısısına, hava basıncından, yaşanan şoklara ve neme kadar birçok verinin algılanması mümkün. Bu da otomotivden gıdaya, lojistikten tarıma ve beyaz eşyaya birçok sektörde yeni bir çağın başlangıcı anlamına geliyor. Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young “Sensör teknolojilerimiz sayesinde fırındaki kekinizin yanıp yanmadığını kontrol etmek zorunda kalmayacaksınız. Fırının içindeki sensörler kekin piştiğini kendisi algılayıp, kendi kendini kapatabiliyor olacak. Ya da size sevk edilen bir ürünün darp aldığını cep telefonunuzda görüntüleyebileceksiniz” dedi. Darp alan ürünün bilgisi anında müşterinin apple watch’unda Ürüne eklenebilen sensörler sayesinde Bosch’un Be on Traq adını verdiği takip sistemiyle küresel tedarik zincirleri bile tek bir ekrandan izlenebiliyor. Ürünün gönderildiği müşteri, örneğin gıda sektöründe kendisine gelen meyve kasasının yaşadığı darpları bile gerçek zamanlı izleyebiliyor olacak ve hatta akıllı telefonlara ve Apple Watch gibi akıllı saatlere anında mesaj bile gönderebiliyor olacak. Hangi ürün hangi kamyonda izlenebiliyor olacak. Gecikmeler tüm sisteme entegre olunduğundan üretimden stoka ve tedarikçiye yeniden planlama için gerekli veri olarak ulaşarak zaman tasarrufu sağlayacak. ZENOTRACK adlı uygulamayla CEO’lar fabrikaları mobil telefonlarındaki bir uygulamayla makine ve üretim hatlarının verimini izleyebilecek kadar yakından takip edebiliyor olacak. PREFABRİK MAHZENİNİZ OLABİLECEKKEN NİYE BUZDOLABIYLA YETİNESİNİZ? Daha önce toprak altı mahzenine girdiyseniz, muhtemelen çok havalı olduğunu düşündünüz. Çünkü toprak altı mahzenleri doğal buzdolaplarıdır. Yeraltına kazılmış ve yıl boyu sebze ve kuru gıda saklamak için kullanılan deliklere mahzen diyoruz. Kışın donmayan, yazınsa rutubetlenmeyen serin ve kuru ortamlardır. Her ne kadar mahzenler bugün soğutucular haline gelmiş olsa da, Hollandalı bir tasarımcı Hobbit deliğine bile sığabilecek prefabrik bir yapıya sahip olan Groundfridge ile mahzenleri yeniden hayatımıza sokuyor. Eski zamanların toprak altı mahzenleri gibi, Groundfridge de gıdaları yıl boyunca sabit ve serin bir ısıda tutuyor. Groundfridge elektrik kullanmıyor, ama yaklaşık 10.000$ değerinde, yeraltına gömecek bir yeriniz ve çukuru kazacak bir aletiniz olması gerekiyor. Yaklaşık 200 cm genişliğinde, küre biçiminde bir BEYSAD 7 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/297 11 NİSAN 2016 cihaz olup büyük bir dolap hacmine sahiptir, başka bir deyişle 20 buzdolabına sığacak gıdayı (ya da şişelerce şarabı) içine alabilir. Tasarımcısı Floris Schoonderbeek bu fikrin dört yıl önce şehir içi, ortak çiftliklerde artış gördüğünde doğduğunu söylüyor. Çoğu buzdolabı gerektikçe alınan gıdaları (ya da artakalan yemekleri) depolamak amacıyla tasarlanır, bahçenizden topladığınız ürünleri depolamak için değil. Schoonderbeek son yılların kendi bahçenizde yerel, sürdürülebilir ürünler yetiştirme trendine uygun bir eşya yaratmak istedi. Groundfridge tıpkı geleneksel bir toprakaltı mahzeni gibi yıl boyunca 10-12°C’de kalıyor, dolayısıyla meyve, sebze, peynir ve (elbette) şarap depolamak için ideal. Ancak geleneksel toprakaltı mahzeninin aksine, tamamen prefabrik, merdivenleri ve rafları takılıp çıkarılabiliyor. Size sadece büyük bir çukur kazmak kalıyor. Yine de, Groundfridge ile elektrik, drenaj, tepede kazı yapmak gibi dertleriniz yok. Su geçirmez ve sıcaklığı sabit tutmaya yetecek hava dolaşımına sahip. Çok ince (yaklaşık üç milimetre inceliğinde) fiberglastan imal ediliyor, böylece sıcaklığı sabit tutmak için gömüldüğü toprağın serinliğini kullanıyor. Gece yarısı atıştırmaları için yer altına inmeye hazır mısınız? Schoonderbeek bu yeraltı kilerinin Belçika ve Hollanda’da kurulmaya ve kullanılmaya başlandığını söylüyor. Ekibi Groundfridge ürününü yıl sonuna kadar ABD’ye de göndermeye başlamayı umuyor. SİLİKON VADİSİ’NİN DİKKATİNİ ÇEKEN 700 DOLARLIK MEYVE SUYU KUTUSU Doug Evans, meyve suyu girişimcisi. Yeni şirketi Juicero bu hafta faaliyete başlıyor. “Tüm meyve suları aynı değildir,” diyor. “Yaşam gücünü nasıl ölçersiniz? ” Son yıllarda maceraperest kapitalistler her tür uçuk fikri desteklediler. Tanımadığınız insanların sabah sizi arayıp uyandırmasını sağlayan telefon uygulaması. Kilonuzu Twitter’da yayınlayan baskül. Bir de Doug Evans’ın parlak buluşu var. Evans, teknoloji şirketi yönetiminde sıfır deneyimi ve acemi vitamin bar zinciriyle, Google Ventures ve Kleiner Perkins Caufield & Byers gibi Silikon Vadisi devlerinden ve Campbell Soup gibi büyük şirketlerden 120 milyon dolarlık kaydadeğer bir yatırım koparmayı başardı. Evans’ın buluşu, yaklaşık 240 ml bardak dolusu meyve suyu yapan 700 dolarlık bir makine. Evans bir çiğ gıda savunucusu, fakat “ara sıra buharda pişirilmiş sebze de yiyorum, dogmacı değilim,” diyor. Kenevirden yapılmış ayakkabılar giyiyor. Ancak Silikon Vadisi son yıllardaki yükselişinden geri çekilirken, bu alışılmadık girişimci bir numaralı yatırıcımları, son yılların en gizemli işletmelerinden birine para saçmaya ikna etti. Şirketi Juicero bu hafta faaliyete başlıyor. Peki nedir bu Juicero? Meyve suyu sipariş etme uygulaması mı? Mutfak tezgahlarımızda yer alacak bir zamazingo mu? Yoksa Los Angeles’ta meyve yıkayıp doğrayan düzinelerce saat ücretli işçinin çalıştığı, 111.000 metre karelik bir gıda işleme fabrikası mı? Yukarıdakilerin hepsi. Eski adıyla Google Ventures olan GV’nin ortaklarından David Krane “Şimdiye kadar yatırım yaptığım en karmaşık işletme,” diyor. “Hem yazılım, hem tüketici elektroniği hem de ürün ve ambalaj.” BEYSAD 8 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/297 11 NİSAN 2016 Silikon Vadisi krallarının pek çoğu sağlık ve uzun yaşama kafayı takmış durumda, dahası teknolojinin her şeyi, doğanın en basit gıdalarından biri olan meyve suyunu bile iyileştirebileceği inancını taşıyorlar. Aynı zamanda, niş trendlerin düzgün bir şekilde bozulursa milyar dolarlık pazarlar haline gelebileceğine de inanıyorlar. Juicero bu tekno-ütopik dürtülerin son ifadesi. Ayrıca başarısı kanıtlanmamış yeni bir işletmenin çok büyük paralar çekebileceğinin de son örneği. Silikon Vadisi’nin ilk dönemlerinde doğmuş ve 18 ay önce en atak zamanlarında, Evans’ın fikri endüstrinin en hırslı yatırımcılarından bazılarını cezbetti. Günümüzün daha tutucu finansman ortamında böyle bir atılım yatırım çekmeyebilirdi. Her neyse. Önümüzdeki günlerce Juicero sipariş almaya başlayacak. Makine ise hemen hemen mutfak robotu büyüklüğünde, beyaz plastik bir alet. Meyve suyu sıkmak için serum torbasına benzer bir keseyi takıp düğmesine basıyorsunuz. Birkaç dakika sonra canlı renklerde meyve suyu bardağınıza dolmaya başlıyor. Juicero, bir bedel ödemeye hevesli sağlık düşkünleri için platonik bir meyve suyu ideali vaat ediyor. Üstelik bu makineyi temizlemeye hiç gerek yok. Ancak çiftlikten bardağa sağlık; donanım, kod ve gıda işlemeyi bir araya getiren, göz korkutucu bir karışım sonucu elde ediliyor. Bu düzenin arkasında bir akıllı telefon uygulaması, her zaman açık Wi-Fi bağlantısı, QR kodları, yüksek teknoloji ürünü ambalaj ve çeşitli şekillerde meyve sebze dilimleyen bir işçi ordusu var. Fakat nihayet Juicero’yu bu kadar özel kılan şey geleneksel bilimle ölçülemiyor, diyor şirketin kurucusu ve icra başkanı Evans. “Tüm meyve suları aynı değildir,” diyor. “Yaşam gücünü nasıl ölçersiniz? Çiyi nasıl ölçersiniz?” ÇİNLİ XIAOMI 150 DOLARLIK AKILLI TELEFON KONTROLLÜ PİLAV PİŞİRİCİSİNİ GÖRÜCÜYE ÇIKARDI Çinli Xiaomi firması nihayet beklenen akıllı ev eşyasını piyasaya sundu: akıllı pilav pişirici. Şirket hava filtresi, su arıtma cihazı, tansiyon aleti, akıllı Segway ve daha birçok akıllı telefon kontrollü cihazı piyasaya çıkarmıştı, şimdiyse Çin (/Asya) mutfağının olmazsa olmazı, uzun zamandır beklenen akıllı pilav pişiriciyi görücüye çıkarıyor. Nitekim, Xiaomi CEO’su Lei Jun bu lansmanın yolunu Şubat ayında, Çinli şirketlerin Japonların pilav pişirici inovasyonlarıyla henüz boy ölçüşemediklerinden yakındığında açtı. Xiaomi bugün Pekin’de yapılan ürün lansmanı sonucunda yeni pilav pişiricisiyle — yanlış duymadınız akıllı telefon uygulamasına bağlanan pilav pişiricisiyle — skoru eşitlemeyi umuyor. Bu pişirici, sandığınızdan daha çok hüner isteyen iyi pilav pişirme sanatını çocuk oyuncağı haline getiriyor. Xiaomi’nin tam adıyla “Mi Endüksiyonlu Isıtmalı, Basınçlı Pilav Pişirici” ürünü, başka özelliklerinin yanı sıra, istediğiniz pilav çeşidini en iyi şekilde pişiriyor. “Kullanıcılar pirinç paketini taratarak pirinç türü, markası ve menşeini cihaza tanıtır ve pilav pişirici bu bilgileri alarak ısıtma metodolojisini ayarlar. Şu anda 200’den fazla pirinç markasını destekliyor, zamanla bu sayı artacak,” diyor Xiaomi. (Cihaz Xiaomi tarafından pazarlanıp satılsa da, aslında başka bir şirket tarafından üretildi, tıpkı Xiaomi’nin tüm akıllı ev eşyaları portfoyü gibi. Bu akıllı pilav pişiricinin üreticisi ise Xiaomi’nin ortağı Chun Mi.) BEYSAD 9 BEYAZ EŞYA YAN SANAYİCİLER DERNEĞİ HABER BÜLTENİ/297 11 NİSAN 2016 Bu pişirici pilavın yanı sıra kek ve başka leziz yemekler de yapmak üzere ayarlanabiliyor. Xiaomi’nin belirttiği üzere, pişiricinin yalnızca pilav pişirmekten öte, Japonların ürünlerini örnek alarak kullandığı basınç kontrolü, endüksiyonlu ısıtma ve gri dökme demir kaplama kombinasyonuyla daha lezzetli bir pilav ortaya çıkarıyor. Pilav pişirici 6 Nisan itibariyle Çin’de piyasaya sunulacak ve 999 Yuan yani yaklaşık 150 Dolar değerinde olacak. Henüz uluslararası lansman planlarından bahsedilmiyor. Xiaomi’nin dediğine göre, Lei Jun’un hayranı olduğu Japon pilav pişiricilerse dört kat daha pahalı. BEYSAD 10