akciğer hastalığında
Transkript
akciğer hastalığında
MAKALE KRONİK OBSTRUKTİF AKCİĞER HASTALIĞINDA ÖNLEYİCİ YAKLAŞIM *Dr. Erkan Melih ŞAHİN *Yrd. Doç. Dr., Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Aile Hekimliği Uzmanı, Çanakkale İletişim: Erkan Melih ŞAHİN Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Terzioğlu Yerleşkesi / ÇANAKKALE Tel: 0 286 218 00 18 - 22 08 Gsm: 0 505 302 65 71 Faks: 0 286 218 03 93 (dekanlık) e-mail: [email protected], [email protected] 12 Aile Hekimliği Dergisi - Cilt 2 Sayı 3 HASTALIK DOĞASI KOAH dünya çapında gittikçe sıklığı artan, yaygın ve yeterince tanısı konulamayan bir hastalıktır (1). Kalıcı ve ilerleyici semptomlarıyla hastaların yaşam kalitelerini önemli ölçüde etkilerken, ülkeler için de ciddi bir sağlık sorunu ve ekonomik yük oluşturmaktadır. KOAH, dünyada en sık ölüm sebepleri arasında altıncı sıradadır ve 2020'de üçüncü sıraya çıkacağı hesaplanmaktadır (2). Solunum sistemi hastalıklarına bağlı ölümlerin %75'i KOAH'a atfedilebilir. Prevalansı ‰30'a yaklaşır. WHO üye ülkelerde KOAH vakası oranı 28,6 milyon kişi olarak tahmin edilmektedir ki bu tüm solunum sistemi hastalıkların yarısıdır (3). KOAH için tanımlayıcı olan hava akım hızında kısıtlılık, küçük hava yolları hastalığı (obstrüktif bronşiolit) ve parenkimal yıkım (amfizem) karışımından kaynaklanır ve bunların hangi oranlarda görüldüğü kişiden kişiye değişir Obstrüksüyon ilerleyicidir ve akciğerlerin zararlı parçacık ve gazlara anormal inflamatuar yanıtı ile bağlantılıdır (4). KOAH hastaları tipik olarak yaşamlarının 50 ya da 60'lı yıllarında aşırı öksürük, balgam ve nefes darlığı ile başvururlar. Şikayetler 10 yıl veya öncesine kadar uzanır. Klinik uygulamada KOAH tanısı; öksürük, hırıltılı solunum ve Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığında Önleyici Yaklaşım nefes darlığı şikayetlerinin kronik ve ilerleyici varlığı, 20 paket/yıl (1 paket/yıl, 1 yıl günde 20 sigara içimidir) veya daha fazla sigara kullanım hikayesi ve normal tedavi ile geri dönmeyen hava yolu obstrüksiyonunun spirometri ile gösterilmesi ile konur (5). Spirometri, akciğer işlevleri hakkında nesnel değerlendirme sağlaması yanında tedavinin izlenmesinde de kullanılır. İlk saniyedeki zorlu ekspiratuar hacim (FEV1) ve zorlu vital kapasite (FVC) ile FEV1/FVC testte izlenen temel parametrelerdir (6). Normal bireylerde FEV1 yılda 25-35 mL düşer. Sigara kullanımı bu düşmenin hızını arttırır. KOAH hastalarında FEV1'de yıllık düşme 90 mL'dir (2). İlerleyen hastalık haricinde arteryal kan gazı ölçümleri, balgam incelemeleri ve akciğer grafilerinin yararı azdır (7). Tedavinin temel amaçlarını işlevsel durumun iyileştirilmesi, sağkalım süresinin arttırılması ve komplikasyonlardan kaçınma oluşturur (5). Bunlara ulaşmada; risk faktörleri ve hızlandırıcı faktörlerin uzaklaştırılması, enfeksiyonların önlenmesi ve tedavisi, bronkospazmın kontrolü, sekresyonların temizlenmesi ve kronik hipoksinin düzeltilmesi için çalışılır. RİSK FAKTÖRLERİ KOAH'ın önlenebilirliğini tartışmak risk faktörlerinin anlaşılmasıyla mümkündür. Sigara açıkça KOAH'ın en önemli sebebidir. Hastalığın global yayılımı, sigaranın coğrafik ve demografik yayılımına uyar. KOAH prevalansı yıllar boyunca sigara içme oranlarını takip etmektedir (8). Sigara içenlerin akciğer işlevlerindeki gerileme doz ve süre bağımlı olarak hızlanır. Bu bireylerin %15'i 40 veya 50'li yaşlarında KOAH ilişkili şikayetler geliştirirler. KOAH hastalarının %80 kadarınında sebebin sigara içimi olduğu kestirilmektedir. Kalan %20 vakada ise değişik oranlarda çevresel sigara dumanı, mesleki toz ve kimyasallar ile ev içi kirli havaya maruziyet saptanır (9). Hava kirliliği solunum işlevlerine zarar verse de KOAH etiyolojisindeki yeri kesin değildir. Kötü havalandırılmış evlerde pişirme veya ısınma amaçlı biyolojik katı yakıtlara bağlı ev içi hava kirliliği, düşük gelirli ülkelerde özellikle kadında KOAH gelişimi ile ilişkilidir (10). Endüstiyel etmenler arasında kömür tozu, kaynak dumanı, pamuk tekstil tozu ve kadmiyumdan özellikle bahsedilebilir ancak bunların tüm hastalar açısından etkileri sigara yanında çok düşük kalmaktadır (5). KOAH'ın sigara dışındaki diğer muhtemel sebepleri hastalık gelişiminde bağımsız risk faktörü olabilseler de önemleri sigaraya oranla çok düşük kalır. Önem açısından sigara ile karşılaştırılabilir tek risk a1-antitripsin eksikliğidir ancak bu KOAH vakalarının %1'inden azında görülür (8). Bir glikoprotein olan a1-antitripsin inhibitörü serumdaki antiproteaz etkinliğinin çoğundan sorumludur. Otozomal resesif geçişli eksiklik ile erken başlangıçlı amfizem arasındaki ilişki bulunmaktadır. Amfizem patogenezi, akciğer matrisindeki elastin ve diğer yapısal proteinlerin akciğer nötrofilleri, makrofajları ve mononükleer hücrelerinden kaynaklanan elastaz ve diğer proteazlarla aşırı yıkımını içerir (11). Kronik bronşitli hastalarda yapılan çalışmalarda tekrarlayan enfeksiyonları engellemek için profilaktik antibiyotik verilmesi akut atakların süresinin kısalması gibi bazı etkileri görülse de akciğer işlevlerinde düşmeyi yavaşlatmamaktadır (5,12). Birçok çalışma kronik respiratör hastalıklardan ölüm ve yetişkin solunum işlevlerinin doğum ağırlığı ve 1 yaştaki ağırlıkla ters korelasyon gösterdiğini önermektedir. Dolayısıyla bozuk in utero büyüme kronik solu- Aile Hekimliği Dergisi - Cilt 2 Sayı 3 13 MAKALE num sistemi hastalığı gelişimi için risk faktörü olabilir (2). Beslenme araştırmaları balık, meyve ve sebze tüketiminin koruyucu etkileri olabileceğini göstermiştir (13). ÖNLEMLER Sigarayı bırakma yanında solunum sistemi iritanları, allerjenler ve enfeksiyonlarından kaçınma, iyi beslenme, bol su içme, aşırı yüksek ve düşük sıcaklıklardan ve çok yüksek irtifalardan kaçınma, sağlıklı vücut ağırlığı sağlama ve kas tonunu arttıracak egzersizler yapma gibi yaşam tarzı düzenlemelerinin KOAH'ı önlemede ya da KOAH hastalarının işlevlerini iyileştirmede faydası olabilir (14). İnfluenza ve pnömokok aşılarının da KOAH hastalarında önemli koruyucu etkileri bulunmaktadır (6,14). KOAH'ın en önemli sebebi sigara olduğundan, içmeyi sürdüren hastalarda tedavinin en önemli parçası olması yanında en güçlü önleme yöntemi de sigara bıraktırmadır (6). Sigarayı bırakmakla akciğer fonksiyonlarındaki düşme hızını yavaşlatıp bir dönem sonra hiç sigara içmeyenlerin düzeyine indirmek mümkün olabilmektedir. KOAH hastalarına ayrıca, kendilerini pasif ya da ikincil dumana maruziyetten korumaları gerektiği de belirtilmelidir. Sigara içen tüm hastalarda bırakma danışmanlığı vermek hekimlik pratiğinin rutin parçası olmalıdır. Sigara bıraktırma, mutlaka hastaya özgün bir programla yürütülmelidir. Erken yaşta sigara bırakma, akciğer işlevlerinde bariz düşmelerin yaşanmasından sonra sigara bırakmaya kıyasla daha yararlı etkiler sağlayabilir (8). Pasif sigara dumanının akciğer üzerine zararlı etkileri nedeniyle, çocuklar başta olmak üzere sigara dumanına harici maruziyetin kısıtlanmasına çalışılmalıdır (5). Klinisyenler genel görüşmeler sırasında hastalarının sigara içme alışkanlıklarını sorgulamalı ve uygun olan her yerde sigarayı bırakma konusunda yardım önermelidir. Sigara alışkanlığıyla ilgili detaylar daima hasta kayıtlarında bulunmalıdır. Tütün bağımlılığı kronik bir durum olup, uzun süreli ve kalıcı bırakma hedefine ulaşıncaya kadar defalarca öneri ve tedavi gerektirebilmektedir. Yoğun grup ya da bireysel danışmanlık stratejileri bırakanların uzun süre sigarasız kalma olasılığını arttırmaktadır. Danışmanlık hizmetinin hastaların sigarayı bırakmasına yetmediği durumlarda farmakolojik ajanlar önerilir Hastanın sigara içmesinin sebepleri çoklu olduğundan bıraktırma çözümleri de çoklu müdahaleler içermelidir (15). 14 Aile Hekimliği Dergisi - Cilt 2 Sayı 3 Açık, tutarlı ve tekrarlayan içmeme mesajları içeren kapsamlı tütün kontrol program ve politikaları mümkün olan tüm kanallar kullanılarak herkese ulaştırılmalıdır (6). Sigara içmeyi azaltmaya yönelik halk sağlığı çabaları, içmeyenlerin riskini düşürmek üzere pasif içiciliği de kapsamalıdır. Sigara dumanı dışında mesleki toz ve kimyasallar ile ev içi veya dışı hava kirliliğine kişisel maruziyet miktarının azaltılmasına çalışılmalıdır. Gelişmekte olan ülkelerde yemek pişirme ve ısınma amacıyla kapalı mekanlarda biyolojik yakıtların kullanıldığı mangal, ocak vs.nin yol açtığı ev içi hava kirliliğini azaltmak ya da yok etmek için önlemler almak gerekir (10). Evlerde havalandırmanın iyileştirilmesi, biyo-yakıtlara göre çok daha etkin ve temiz olan soba kullanımının özendirilmesi ve daha temiz yakıt kullanımına geçilmesi bu soruna yönelik en pratik yaklaşımlardır (5). SONUÇ KOAH, sigara dumanına ve diğer etmenlere kronik maruziyetin ortadan kaldırılması ile büyük oranda önlenebilir. Hava akımının kısıtlandığına dair erken bulguları olan hastalar sigarayı bırakarak hastalık seyrini değiştirebilirler. Tedavi ve rehabilitasyon ile hastalığın klinik seyri ve hastanın yaşam kalitesi iyileştirilebilir. Fakat tüm önlemler sigara bırakma olmadan etkisiz görünmektedir. KAYNAKLAR: 1. Bellamy D, Bouchard J, Henrichsen S, Johansson G, Langhammer A, Reid J, van Weel C, Buist S. International Primary Care Respiratory Group (IPCRG) Guidelines: Management of Chronic Obstructive Pulmonary Disease (COPD). Primary Care Respiratory Journal 2006, 15(1):48-57 2. MacNee W. Chronic obstructive pulmonary disease. In: Oxford Textbook of Medicine (Ed's.) Warrell DA, Cox TM, Firth JD, Benz EJ. 4th edition. Oxford Pres, 2003. 3. Lam TH, Hedley AJ. Resiratory disease. In: Oxford Textbook of Public Health. (Ed's.) Detels R, McEwen J, Beaglehole R, Tanaka H. 4th Edition. Oxford University Pres. 2002 4. Niewoehner DE. Anatomic and pathophysiological correlations in COPD. In: Textbook of Pulmonary Diseases. (Ed's.) Baum GL, Glassroth J, King TE, Crapo JD, Glassroth JL, Karlinsky J. 7th edition. Lippincott Williams & Wilkins Publishers, 2003. 5. Executive Summary: Global Strategy for the Diagnosis, Management, and Prevention of COPD. 2008. http://www.goldcopd.org/Guidelineitem.asp?l1=2&l2=1&intId=996 6. Rust G. Pulmonary medicine. In: Texbook of Family Medicine. (Ed) Rakel RE. 7th Edition. Philadelphia, WB Saunders Co. 2007; 375-412 Kronik Obstruktif Akciğer Hastalığında Önleyici Yaklaşım 7. Chesnutt MS, Prendergast TJ. Lung. In: Current Medical Diagnosis and Treatment. (Ed's) Tierney LM, McPhee SJ, Papadakis MA. 44th Edition. McGraw-Hill/Appleton & Lange, 2005 12. Ram FS, Rodriguez-Roisin R, Granados-Navarrete A, Garcia-Aymerich J, Barnes NC. Antibiotics for exacerbations of chronic obstructive pulmonary disease. Cochrane Database Syst Rev. 2006 19;(2):CD004403 8. Reilly JR, Silverman EK, Shapiro SD. Chronic obstructive pulmonary disease. In: Harrison's Principles Of Internal Medicine. (Ed's) Kasper DL, Braunwald E, Fauci A, Hauser S, Longo D, Jameson JL. 16th Ed. McGraw-Hill Professional, 2005 13. Romieu I, Trenga C. Diet and obstructive lung diseases. Epidemiol Rev. 2001;23(2):268-87. 9. Rodarte JR. Chronic bronchitis and emphysema. In: Cecil Textbook of Medicine. (Ed's) Goldman L, Bennett JC. 21st ed. W. B. Saunders Company, 2000. 394-402 10. http://www.who.int/indoorair/en/ 14. Management of the chronic obstructive pulmonary disease. In: Primary Care Medicine. (Ed's) Goroll AH, Mulley AG. 5th Edition. Lippincott Williams & Wilkins, 2006. 345-56 15. Yalçın BM, Şahin EM, Özer C. Birinci basamakta sigara bırakma danışmanlığı. 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Dergisi 2004, 21(3): 142-7 11. Lyman Hellewell SC, Fairman P. Alpha1-antitrypsin deficiency. http://www.emedicine.com/med/TOPIC108.HTM (son güncelleme 21 Eylül 2006) Aile Hekimliği Dergisi - Cilt 2 Sayı 3 15