Untitled

Transkript

Untitled
Bakanlık Yayın No : 255
Müdürlük Yayın No : 34
MUĞLA İLİ KIZILÇAM AĞAÇLANDIRMA
ALANLARINDA ÇAM KESEBÖCEĞİ (Thaumetopoea
pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae))’NİN
MEKANİK VE BİYOLOJİK SAVAŞ OLANAKLARININ
GELİŞTİRİLMESİ ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR
(ODC:411-414)
Research on Improvement of Possibilities of Mechanical and
Biological Control of Pine Processionary Caterpillar
(Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae)) in Young Red Pine Plantations in Muğla
Dr. İ. Meltem ÖZÇANKAYA
Dr. Peyman CAN
TEKNİK BÜLTEN NO: 26
T.C.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI
EGE ORMANCILIK ARAŞTIRMA MÜDÜRLÜĞÜ
EGE FORESTRY RESEARCH INSTITUTE
İZMİR - TÜRKİYE
ÖZ
Bu çalışmada, özellikle kızılçam ağaçlandırma alanlarında sorun
olan çam keseböceği ile savaşta, yumurta koçanlarının ve ilk dönem
keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş, yumurta parazitoitlerinin
doğada korunmaları ve etkinliklerinin arttırılmasına yönelik biyolojik savaş
ve Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparatın
uygulanmasına dayalı biyoinsektisit uygulamasının etkinlikleri ve
maliyetleri incelenmiştir. Çalışmanın diğer bir bölümünü ise çam
keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar şartlarında üretilme
olanaklarının incelenmesi oluşturmuştur.
Çalışmanın sonucunda, çam keseböceği ile savaşta mekanik savaşın
bazı kriterler göz önünde bulundurulduğunda uygulama alanı olan ve
populasyon yoğunluğunu yarı yarıya düşürebilen bir yöntem olduğu
belirlenmiştir. Yapılan maliyet analizleri sonucunda mekanik savaş
uygulamasının dekara 0,81 Dolar olduğu belirlenmiştir.
Biyoinsektisit uygulamasının ise zararlı ile savaşta % 90’ın üzerinde
başarı sağladığı tespit edilmiştir. Ancak biyoinsektisit uygulamasının
maliyeti dekara 2,43 Dolar olarak belirlenmiştir.
Anahtar sözcükler: Çam keseböceği (Thaumetopoea pityocampa), mekanik
savaş, biyolojik savaş, biyoinsektisit (Bacillus thuringiensis var.
kurstaki) uygulaması, yumurta parazitoitleri
I
ABSTRACT
In this study, effectiveness and cost of control methods of pine
processionary caterpillar, especially in young Turkish pine plantations, were
examined. Control methods were: mechanical control based on collecting
egg clusters and first nests, biyological control based on protecting and
enhancing effectiveness of egg parasitoids in nature and using of Bacillus
thuringiensis var. kurstaki. Examination of the possibilities of mass rearing
of egg parasitoids in laboratory conditions was the other part of the study.
As a result of this study, mechanical control was determined as an
effective control method while some criteria were accepted and could
control the half of population density. Cost analysis of mechanical control
showed that cost price was 0,81 US Dollar / Decare.
Using of Bacillus thuringiensis var. kurstaki caused 90% mortality
of the pest. However, biyoinsecticide application cost 2,43 US Dollar /
Decare.
Key words: Pine processionary caterpillar (Thaumetopoea pityocampa),
mechanical control, biyological control, Bacillus thuringiensis var.
kurstaki, egg parasitoids.
II
ÖNSÖZ
Bu çalışma özellikle kızılçam ağaçlandırma alanlarında sorun olan
çam keseböceği ile savaşta, yumurta koçanlarının ve ilk dönem keselerin
toplanmasına dayalı mekanik savaş, yumurta parazitoitlerinin doğada
korunmaları ve etkinliklerinin arttırılmasına yönelik biyolojik savaş ve
Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparatın uygulanmasına
dayalı biyoinsektisit uygulamasının etkinlikleri ve maliyetleri ile çam
keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar şartlarında üretilme
olanaklarının incelenmesi amacıyla Muğla Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı
Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü Merkez İşletme Şefliğinde ve Aydın
Orman İşletme Müdürlüğüne bağlı Karpuzlu İşletme Şefliğinde bulunan
kızılçam ağaçlandırma alanlarında ve Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü
Entomoloji Laboratuvarında yürütülmüştür. Çalışmanın bir bölümü proje
lideri tarafından Ege Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Koruma
Anabilim Dalında “Muğla İli Kızılçam Ağaçlandırma Alanlarında Çam
Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae))’nin Mekanik ve Biyolojik Savaş Olanaklarının
Geliştirilmesi Üzerine Araştırmalar” adıyla doktora tezi olarak hazırlanmış
ve Prof. Dr. Zeynep Yoldaş (Ege Üniv., Zir. Fak., Bitki Koruma Böl.), Prof.
Dr. Esat Pehlivan (Ege Üniv., Zir. Fak., Bitki Koruma Böl.), Prof. Dr.
Hüseyin Başpınar (Adnan Menderes Üniv. Zir. Fak., Bitki Koruma Böl.),
Doç. Dr. Tülin Akşit (Adnan Menderes Üniv. Zir. Fak., Bitki Koruma Böl.)
ve Doç. Dr. Nilgün Madanlar (Ege Üniv., Zir. Fak., Bitki Koruma Böl.)’dan
oluşan jüri önünde savunularak kabul edilmiştir.
Bu
çalışmanın
hazırlanmasında,
yürütülmesinde
ve
sonuçlandırılmasında değerli katkılarından dolayı Prof. Dr. Zeynep
Yoldaş’a; çalışmanın yürütülmesindeki değerli katkılarından dolayı Prof. Dr.
Esat Pehlivan’a ve Doç. Dr. Tülin Akşit’e; çalışmanın her aşamasında, her
türlü destek ve yardımlarını esirgemeyen Enstitü Müdürü Ergün Avcıoğlu
şahsında tüm Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü personeline; Fethiye
Orman İşletme Müdürlüğünde görevli Orman Mühendisi Hatice Demiray
şahsında çalışmada emekleri geçen tüm işletme ve fidanlık görevlilerine
teşekkür ederiz.
Dr. İ. Meltem ÖZÇANKAYA
Dr. Peyman CAN
III
İÇİNDEKİLER
ÖZ.......................................................................................................................
ABSTRACT........................................................................................................
ÖNSÖZ………………………………………………………………………..
İÇİNDEKİLER ..................................................................................................
ŞEKİLLER DİZİNİ ............................................................................................
ÇİZELGELER DİZİNİ ......................................................................................
1. GİRİŞ ……………………………………………………………………..
2. GENEL BİLGİLER ………………………………………………………
2.1. Çam Keseböceği Hakkında Genel Bilgiler ……………………………..
2.2. Çam Keseböceğinin Yumurta Parazitoitleri Hakkında Genel Bilgiler....
3. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR ………………………………………………..
4. MATERYAL VE METOT ……………………………………………….
4.1. Materyal ………………………………………………………………...
4.2. Metot ……………………………………………………………………
4.2.1. Arazi çalışmaları ……………………………………………………...
4.2.1.1. Deneme alanlarının belirlenmesi …………………………………...
4.2.1.2. Uygulama zamanının belirlenmesi …………………………………
4.2.1.3. Yapılan uygulamalar ………………………………………………..
4.2.1.3.1. Mekanik Savaş …………………………………………………...
4.2.1.3.2. Biyolojik Savaş …………………………………………………..
4.2.1.3.2.1. Biyoinsektisit uygulaması ………………………………………
4.2.1.3.2.2. Yumurta parazitoitleri ile ilgili çalışmalar ……………………...
4.2.2. Laboratuvar çalışmaları ………………………………………………
4.2.2.1. Thaumetopoea
pityocampa
(Den.
&
Schiff.)
(Lep.,
Thaumetopoeidae) ile savaşta kullanılan bazı preparatların
etkinliklerinin karşılaştırılması ……………………………………..
4.2.2.2. Thaumetopoea
pityocampa
(Den.
&
Schiff.)
(Lep.,
Thaumetopoeidae)’nın yumurta parazitoitlerinin üretilmesine
yönelik çalışmalar …………………………………………………..
4.2.2.2.1. Konukçu böceklerin üretimi ……………………………………...
4.2.2.2.1.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) üretimi …………...
4.2.2.2.2. Yumurta parazitoitlerinin üretimi ………………………………..
4.2.2.2.2.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) yumurtaları
üzerinde üretim denemeleri …………………………………….
4.2.2.2.2.2. Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtaları üzerinde
üretim denemeleri ………………………………………………
4.2.2.2.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri …...
4.2.2.3. Thaumetopoea
pityocampa
(Den.
&
Schiff.)
(Lep.,
Thaumetopoeidae)’nın yumurta parazitoitlerinin çıkışları ve
parazitlenme oranlarının saptanması ile ilgili çalışmalar …………..
4.2.2.4. Diğer çalışmalar …………………………………………………….
IV
Sayfa
I
II
III
IV
VI
VII
1
3
3
12
15
21
21
21
21
21
22
22
23
23
23
24
25
25
25
26
26
26
26
28
29
29
30
4.3. Değerlendirmeler ……………………………………………………….
5. BULGULAR ……………………………………………………………...
5.1. Arazi Çalışmaları ……………………………………………………….
5.1.1. Mekanik Savaş Uygulamaları...............................................................
5.1.1.1. Mekanik Savaş Uygulamalarının maliyet analizleri ………………..
5.1.2. Biyolojik Savaş Uygulamaları ………………………………………..
5.1.2.1. Biyoinsektisit Uygulaması ………………………………………….
5.1.2.1.1. Biyoinsektisit Uygulamasının maliyet analizleri ………………
5.1.2.2. Yumurta parazitoitleri ile ilgili çalışmalar ……………............…….
5.1.3. Genel değerlendirme ………………………………………………….
5.2. Laboratuvar Çalışmaları ………………………………………………..
5.2.1. Thaumetopoea
pityocampa
(Den.
&
Schiff.)
(Lep.,
Thaumetopoeidae) ile savaşta kullanılan bazı preparatların
etkinliklerinin karşılaştırılması ……………………………………….
5.2.1.1. Diflubenzuron uygulaması …………………………………………
5.2.1.2. Organik insektisit uygulaması ……………………………………...
5.2.1.3. Bacillus thuringiensis var. kurstaki uygulaması …………………...
5.2.2. Yumurta Parazitoitlerinin Üretimi ……………………………………
5.2.2.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) yumurtaları üzerinde
üretim denemeleri …………………………………………………..
5.2.2.2. Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtaları üzerinde üretim
denemeleri ………………………………………………………….
5.2.2.3. Thaumetopoea
pityocampa
(Den.
&
Schiff.)
(Lep.,
Thaumetopoeidae) yumurtaları üzerinde üretim denemeleri ……….
5.2.3. Thaumetopoea
pityocampa
(Den.
&
Schiff.)
(Lep.,
Thaumetopoeidae)’nın yumurta koçanlarının özellikleri, parazitoitleri
ve parazitlenme oranlarının saptanması ile ilgili çalışmalar ………….
5.2.4. Diğer çalışmalar ………………………………………………………
6. SONUÇ VE TARTIŞMA ………………………………………………...
7. ÖNERİLER ……………………………………………………………….
ÖZET ..................................................................................................................
SUMMARY .......................................................................................................
KAYNAKLAR DİZİNİ ………….......………………………………………..
EKLER ...............................................................................................................
V
Sayfa
30
32
32
32
36
38
38
41
42
45
48
48
48
49
50
53
53
54
55
55
59
60
67
69
70
71
78
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil
Sayfa
Şekil 1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın, a) dişi b) erkek
ergin bireyleri .......................................................................................
3
Şekil 2. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın yumurta koçanları.... 4
Şekil 3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın larvaları ................... 5
Şekil 4. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın pupaları.................... 5
Şekil 5. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın dünyadaki yayılışı
(Besçeli, 1969)......................................................................................
6
Şekil 6. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın Türkiye’deki yayılışı 7
Şekil 7. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ilk dönem zararı ...... 9
Şekil 8. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ileri dönemdeki
zararı ..................................................................................................... 10
Şekil 9. Olgun larvaların pupa olmak üzere toprağa girişleri ............................. 11
Şekil 10. Ooencyrtus pityocampae (Mercet) ergini...........................................
12
Şekil 11. Baryscapus servadeii Dom. ergini....................................................... 14
Şekil 12. Biyoinsektisit uygulaması..................................................................... 24
Şekil 13. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan mekanik savaş ve kontrol
parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama sonrasında ortaya çıkan
ortalama bulaşıklılık oranları (%) ........................................................ 34
Şekil 14. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan biyoinsektisit uygulaması
ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama sonrasında
ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) .................................... 40
Şekil 15. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan biyolojik savaş ve kontrol
parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama sonrasında ortaya çıkan
ortalama bulaşıklılık oranları (%) ....................................
44
Şekil 16. Fethiye’de 2000 – 2004 yılları arasında yapılan, uygulama öncesi ve
uygulama sonrası gerçekleştirilen sayımlardaki bulaşıklılık oranları
(%) ........................................................................................................ 47
Şekil 17. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı laboratuvarda
uygulanan Dimilin’in sağladığı ölüm oranları ...................................... 49
Şekil 18. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı laboratuvarda
uygulanan NeemAzal™-T/S’nin sağladığı ölüm oranları ................... 50
Şekil 19. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı laboratuvarda
uygulanan MVP’nin sağladığı ölüm oranları ....................................... 51
Şekil 20. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ilk iki dönem
larvalarına uygulanan Dimilin, MVP, NeemAzal™-T/S ve su
uygulamalarının sonucunda kaydedilen ölüm oranları ......................... 53
Şekil 21. Bombyx mori L. yumurtaları üzerine Ooencyrtus pityocampae
(Mercet) üretimi ................................................................................... 54
Şekil 22. Laboratuvar koşullarında Thaumetopoea pityocampa (Den. &
Schiff.) larvalarının ve yumurta parazitoitlerinin çıkışları .................. 58
VI
ÇİZELGELER DİZİNİ
Çizelge
Sayfa
Çizelge 1. Ephestia kuehniella Zeller yumurtaları ve üzerlerine bırakılan ergin
parazitoit sayıları.....................................................................................
Çizelge 2. Bombyx mori L. yumurtaları ve üzerlerine bırakılan ergin parazitoit
sayıları .....................................................................................................
Çizelge 3. Bombyx mori L. yumurtaları ve üzerlerine bırakılan ergin
Ooencyrtus pityocampae (Mercet) sayıları ............................................
Çizelge 4. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın yumurta
koçanlarının özellikleri, parazitoitleri ve parazitlenme oranlarının
saptanması ile ilgili çalışmalar için gerekli örneklerin alındığı tarihler
ve yumurta koçanı miktarları ..................................................................
Çizelge 5. Fethiye’de 2000 - 2004 yıllarında yapılan mekanik savaş ve kontrol
parsellerinde, uygulama öncesi sayımlar ve uygulama sonuçlarında
ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) ………….…………….
Çizelge 6. Fethiye’de insan iş gücüyle gerçekleştirilen, yumurta koçanı ve ilk
dönem keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş uygulamasının
yıllara göre maliyetleri ............................................................................
Çizelge 7. Fethiye’de 2000- 2004 yıllarında yapılan biyoinsektisit uygulaması
ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi sayımlar ve uygulama
sonuçlarında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) .................
Çizelge 8. Fethiye’de insan iş gücü kullanılarak atomizörle gerçekleştirilen
biyoinsektisit uygulamasının yıllara göre maliyetleri ...........................
Çizelge 9. Fethiye’de 2000 - 2004 yıllarında yapılan biyolojik savaş ve kontrol
parsellerinde, uygulama öncesi sayımlar ve uygulama sonuçlarında
ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları (%) ...……………………...
Çizelge 10. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan tüm parsellerdeki ön
sayımlar ve uygulama sonundaki ortalama bulaşıklılık oranları (%) .....
Çizelge 11. Laboratuvar koşullarında Thaumetopoea pityocampa (Den. &
Schiff.)’nın ilk iki dönem larvalarına uygulanan Dimilin, MVP,
NeemAzal™-T/S ve su uygulamalarının sonucunda kaydedilen canlı
ve ölü larva sayıları …………………………………….........................
Çizelge 12. Fethiye ve Karpuzlu’dan alınan Thaumetopoea pityocampa (Den.
& Schiff.)’nın yumurta koçanları ve bazı özellikleri …...……………...
Çizelge 13. Fethiye ve Karpuzlu’dan alınan Thaumetopoea pityocampa (Den.
& Schiff.) yumurta koçanlarının parazitlenme oranları …..……………
VII
27
28
29
30
33
37
39
41
43
45
52
56
56
1. GİRİŞ
Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgelerinde yoğun olmak üzere 3 milyon
hektarı aşan yayılışıyla kızılçam, 161 milyon m3’ü aşan serveti, 5 milyon
m3’ten fazla artımı ve 4 milyon m3’e yaklaşan verimiyle ülkemiz
ormancılığında ayrı bir yere ve öneme sahiptir (Öktem, 1987). Hızlı
gelişmesi, odun kalitesinin yüksek oluşu, ekolojik isteklerinin toleranslı
olması, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerinde optimum koşulları bulması,
kızılçamı ülkemiz ormancılık sektöründe birincil konuma getirmiştir. Bu da
kızılçam plantasyonlarının artarak bu türün monokültür haline getirilmesine
neden olmuştur.
Geniş
alanlarda
plantasyonları
gerçekleştirilen
kızılçam
ormanlarımızda, yaklaşık 1,5 milyon hektarlık alanda (Anonymous, 1997)
yaygın olan önemli bir zararlı bulunmaktadır: Thaumetopoea pityocampa
(Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) Çam keseböceği.
Çam keseböceği, ağaçlarda artımı yavaşlatmakta, diğer zararlılara
zemin hazırlamakta, populasyonunun yoğun olduğu dönemlerde savaşta geç
kalınırsa ağaçların ölümüne neden olabilmektedir. Aynı zamanda çam
keseböceği populasyonunun artması ve zararın birkaç yıl üstüste devam
etmesi sonucunda zayıf düşen ağaçlara kabuk böcekleri gibi sekonder
zararlılar bulaşmakta, bu da ağaçların ve meşcerelerin elden çıkmasıyla
sonuçlanabilmektedir. Bu nedenler ve özellikle ağaçlandırma alanlarında
sıklık ve sırıklık çağlarındaki genç meşcerelerde etkili olmasından dolayı,
çam keseböceği uzun zamandan beri çeşitli yöntemlerle savaşı yapılan bir
zararlıdır (Anonymous, 1997). İklim koşullarının uygun gitmesi durumunda,
zaten çam keseböceği için en uygun koşulları sağlayan bu alanlarda, zararlı
epidemilere yol açmaktadır. Dünyadaki küresel ısınma ile birlikte değişen
iklim koşulları, çam keseböceğinin epidemi yapma sıklığını arttırmaktadır.
Günümüzde, kamuoyunda çevre bilincinin gelişiyor olması ve doğal
bitki örtüsünü koruma fikrinin yaygınlaşması, zaman zaman ortaya çıkan bu
epidemilere karşı duyarlılığı ve tepkiyi arttırmakta, özellikle turizm
açısından önemli olan Akdeniz, Ege ve Marmara Bölgelerindeki kıyı
kesimlerinde de zararın bariz olarak görülmesi bu zararlıyla savaşta sosyal
baskının da artmasına neden olmaktadır.
Mevcut alanların büyüklüğü ve topografik yapının özelliklerinden
dolayı T. pityocampa ile savaşta zorluklarla karşılaşılmakta ve başarı
seviyesi düşmektedir. Savaş genellikle kimyasal olarak yapılmaktadır.
Kimyasal savaşta selektif olmayan ilaçların kullanılması, ilaçlama zamanının
çeşitli nedenlere bağlı olarak kaçırılması ve ilaçlamanın doğru şekilde
yapılmaması, amaçlanan başarıyı engellemektedir. Bu da tarımsal alanlara
1
göre doğal dengenin daha çok korunabildiği ormanlarımızda bu dengenin
bozulmasına sebep olmaktadır. Buna rağmen kimyasal savaşa devam
edilmektedir.
Özellikle ağaçlandırma alanlarında uygulanan mekanik savaşta T.
pityocampa’nın kışlık keselerinin toplanması esas alınmaktadır. T.
pityocampa larvaları son, yani kışlık keselerini oluşturuncaya kadar ekolojik
şartlara ve besin durumuna göre 3 ila 5 kese örmekte ve biyolojik gelişimleri
ilerledikçe ördükleri keselerin yapıları daha da sağlamlaşmaktadır
(Çanakçıoğlu, 1993). Larva dönemleri ilerledikçe daha oburca beslenen
zararlının, özellikle son larva dönemlerindeki zehirli kılları, insan ve diğer
memelilerde alerjik kaşıntılara ve gözler de dahil olmak üzere tahrişlere
neden olmaktadır. Yani zararlının tüm larva dönemlerinde vereceği
doğrudan ve dolaylı zararlar göze alınmaktadır. Toplanan kışlık keselerin
yakılmasıyla zararlının doğal düşman populasyonları da tahrip edilmektedir.
Ayrıca doğal ormanlarda ve ileri yaştaki meşcerelerde ağaç boylarının
yüksek olması sebebiyle mekanik savaşın uygulanabilirliği sınırlanmaktadır.
Bu çalışmada hedef, özellikle en fazla 2 – 2,5 m boyundaki genç
kızılçam ağaçlandırma alanlarında çam keseböceği zararının baştan
engellenmesidir.
Bu amaçla, mekanik savaşta çam keseböceğinin kışlık keselerinin
toplanması yerine, yumurta koçanları ile ilk iki dönem larvaların ördükleri
keselerin toplanması planlanmıştır. Böylece geçirilecek larva dönemleri
boyunca oluşacak zararın indirgenmesi, kışlık keseleri toplarken işçilerin
karşılaştıkları istenmeyen durumların da bertaraf edilmesi amaçlanmıştır.
Diğer taraftan, zararlının ilk iki dönem larvalarına karşı, hedef zararlı
haricinde doğal düşmanlara ve diğer canlılara zararı olmayan, Bacillus
thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparatın yer aletleriyle
uygulanabilirliğinin irdelenmesi hedeflenmiştir. Böylelikle, yörede yaygın
olan arıcılığın ve zararlının yumurta parazitoitlerinin doğada korunmaları
amaçlanmıştır.
Ayrıca, çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar
koşullarında üretilebilme olanaklarının incelenmesi amaçlanmıştır.
2
2. GENEL BİLGİLER
2.1. Çam Keseböceği Hakkında Genel Bilgiler
Lepidoptera takımının Thaumetopoeidae familyasına bağlı
Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) Akdeniz ikliminin hüküm
sürdüğü ülkelerde, ibreli orman ağaçlarında özellikle çamlarda zarar yapan
önemli bir zararlıdır. Avrupa ülkelerinde ve ülkemizde yapılan birçok
çalışmada çam keseböceği T. pityocampa olarak isimlendirilmiştir. Ancak
Türkiye’nin Güney Ege ve Akdeniz Bölgelerinde ve Doğu Akdenizde (İsrail,
Lübnan) bulunan türün, morfolojik olarak T. pityocampa’ya çok benzeyen
ancak RAPD-PCR (Gafny et al., 1996) ve DNA işaretleyicileri (Salvato et
al., 2002) ile yapılan çalışmalar sonucunda T. wilkinsoni Tams olduğu net
bir biçimde ortaya konmuştur.
Yapılan bu çalışmada çam keseböceği olarak bu güne kadar kabul
edilen T. pityocampa esas alınmıştır. Ancak birçok bitki ve hayvan türü için
ekoton olarak kabul edilen Türkiye’de çam keseböceği türlerinin ve yayılış
alanlarının incelenmesi daha sonraki çalışmalara konu olmalıdır.
Tanımı: T. pityocampa erginlerinde ön kanat açıklığı erkekte 30,
dişide 35-40 mm’dir. Ön kanatlar erkekte gri, dişide gri kül renginde olup,
üzerinde üç adet zikzak çizgi mevcuttur. Beyaz renkli arka kanatlarda birer
adet gri renkte leke bulunmaktadır. Antenleri çift taraklı olup erkekte dişiye
nazaran daha kuvvetli yapıdadır. Dişi erkeğe göre biraz daha büyüktür (Şekil
1).
Şekil 1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın, a) dişi b)
erkek ergin bireyleri.
Figure 1. a) Female b) male moths of Thaumetopoea pityocampa
(Den. & Schiff.).
3
Yumurtaları beyaz renkte ve 1 mm boyunda olup alt tarafı düzdür.
Çam keseböceği yumurtalarını genellikle iki ibreyi bir araya getirerek, bu
ibrelerin kaide kısmının üstüne sıkı bir biçimde yan yana bir koçanı andırır
şekilde bırakırlar. Yumurta bırakma helozon şeklinde olabildiği gibi düz sıra
şeklinde de olabilmektedir (Şekil 2).
Şekil 2. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın yumurta
koçanları.
Figure 2. Egg clusters of Thaumetopoea pityocampa (Den. &
Schiff.).
Yumurta koçanlarının boyu farklı zamanlarda ve değişik bölgelerde
yapılan çalışmalarda farklılık göstermekle birlikte, ortalama koçan boyu 30
mm’dir. Dişi yumurtaların üstünü, vücudun sonunda bulunan pullarla örter.
Açık bej renginde olan bu pulların uçları ibrenin kaidesine bakar.
Yumurtadan çıkan ilk larvalar 1,5 mm olup son larva döneminde 35 40 mm büyüklüğe kadar ulaşır. Larvaların rengi dorsalde açık kahverengi,
lateralde sarımtrak esmer ve ventralde sarımtrak kahverengidir. Vücut bol
kıllı olmakla birlikte lateral kıllar beyaz gümüşi renkte, dorsal kıllar ise sarı
ve kahverengidir. Abdomenin 1 ila 8. segmentleri üzerinde kırmızı-sarı
çerçeveli kadife görünüşünde kahverengi lekeler bulunur (Şekil 3).
Larvaların tüberkülleri üzerinde taşınan beyaz yakıcı kıllar (Besçeli, 1969;
Tosun, 1975; Çanakçıoğlu, 1993) insanların ve hayvanların derilerinde acı
veren yanmalara ve kaşınmalara neden olmasının yanısıra gözde ve solunum
yollarında da önemli tahrişlere sebep olabilir.
4
Şekil 3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın larvaları.
Figure 3. Larvae of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.).
Beş larva dönemi geçiren çam keseböceğinin bir kese içinde bulunan
larva sayısı 146-313 (ortalama 208) adet olarak saptanmıştır (Çanakçıoğlu,
1993).
Pupaları kırmızımtrak kahverengi olup boyları 12 ila 22 mm arasında
değişir. Çanakçıoğlu (1993)’na göre dişi bireylerin pupa boyları
erkeklerinkinden ortalama 4 mm kadar daha büyüktür (Şekil 4).
Şekil 4. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın pupaları.
Figure 4. Pupae of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.).
5
Yayılışı: Dünyada Kuzey Afrika’da Cezayir, Fas ve Filistin’in
kuzeyinden başlayarak Güney Almanya, Güney Fransa, İspanya, İtalya ve
İsviçre’ye, Akdeniz’de kıyısı bulunan bütün ülkelerde bulunur (Şekil 5)
(Schimitschek, 1953; Besçeli, 1969; Tosun, 1975; Battisti, 1988; Devkota &
Schmidt, 1990; Mendel, 1990; Atakan, 1991; Kitt & Schmidt, 1993).
Türkiye’de özellikle Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunan, sıcak
yörelerde yaygındır (Şekil 6). Marmara, Ege, Akdeniz ve Karadeniz
Bölgelerinde bulunur. Güney sahil bölgesi ormanlarında 1.500 m yüksekliğe
kadar ulaşır. Karadeniz sahili boyunca uzanan yörelerde belirgin olarak
güneye bakan sıcak yamaçları tercih eder. Yüksekliğin artmasına bağlı
olarak sıcaklığın azalması böceğin dikey yayılışını sınırlamaktadır.
Şekil 5. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın dünyadaki
yayılışı (Besçeli, 1969 ).
Figure 5. Distribution of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) in
the world (Besçeli, 1969 ).
6
Şekil 6. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın
Türkiye’deki yayılışı.
Figure 6. Distribution of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) in
Türkiye.
Konukçuları: Konukçuları arasında çam ve sedir türleri bulunur.
Türkiye’de bugüne kadar Pinus brutia Ten. (kızılçam), P. nigra Arnold.
(karaçam), P. sylvestris L. (sarıçam), P. pinea L. (fıstık çamı), P. halepensis
Mill. (halep çamı) ve Cedrus libani A. Richard (sedir) üzerinde tespit
edilmiştir (Schimitschek, 1953; Besçeli, 1969; Tosun, 1975; Atakan, 1991;
Çanakçıoğlu, 1993). Besin bulamadıklarında Juniperus spp. (ardıç), Olea
europa L. (Mill.) (yabani zeytin), Cistus spp. (laden), Phillyrea media L.
(akça kesme) ve Arbutus unedo L. (adi kocayemiş) gibi bitkilerde zarar
yapabilmektedir. Ancak bunlar çam keseböceğinin gerçek konukçuları
değildir.
Biyolojisi ve zarar şekli: Çam keseböceği yılda bir döl verir.
Erginlerin uçuş zamanları yörelere göre farklılık göstermektedir. Örneğin
Ege Bölgesinde Aydın - Karpuzlu yöresinde eylül ayı başlarında, Muğla –
Fethiye’de ise eylül ayı sonlarında görülmektedir. Ergin uçuş zamanında
dişinin abdomeni yumurta ile doludur. Erkek çiftleştikten sonra ölür. Dişi
çiftleşmeden sonra bir gün içinde yumurtalarını bırakır ve kısa bir süre sonra
o da ölür. Yumurtalar genellikle akşamüstleri bırakılır.
Dişi yumurta koymak için genellikle meşcere içindeki ağaçlardan çok
meşcere kenarındaki ağaçları tercih eder. Hatta, tek tek ağaçlardan daha
fazla hoşlanır. Ayrıca güneye bakan taşlı ve sığ topraklar üzerinde bulunan
ve herhangi bir nedenle açılmış, seyrekleşmiş meşcerelerde ve makilikler
arasında bulunan çamları ve ağaçlandırma sahalarını daha çok tercih eder.
7
Bununla birlikte kuzeye bakan derin ve taze topraklar üstündeki kuvvetli ve
sık çam meşcerelerinde çam keseböceği bulunursa da, çok fazla tahribata
neden olmamaktadır.
Zararlının sonbaharda 2 - 4 haftalık kuluçka döneminden sonra
yumurtadan çıkan larvaları, üzerinde bulundukları ibrenin hemen dip
kısımlarında veya yakınlarında toplanıp etraftaki ibreleri kemirmeye
başlarlar. Bu arada çok ince ağlardan oluşan ilk kozalarını örerler (Şekil 7).
Larva dönemleriyle beslenme miktarı doğru orantılı olarak artar ve
dolayısıyla larvalar yer değiştirerek daha büyük keseler örerler. İlk dönem
larvalar ibreleri kenarlarından kemirirler, daha sonra ise ibrelerin yalnızca
orta siniri kalacak şekilde yerler. Dördüncü yuvadan sonra larvalar ibrenin
tümünü tüketirler. Büyüklükleri giderek artan keselerin içi pislikler ve
larvaların attıkları deriler ile doludur. İlk üç kesenin bulunduğu ibreler bir
süre sonra kızararak veya sarararak ölür. Kural olarak, larvalar kese
değiştirirken ağaçta daima aşağıdan yukarıya doğru çıkar. İbreleri oldukça
kalın olan karaçamlarda kese değiştirme, kızılçama oranla daha az görülür.
Ayrıca havanın aniden soğuması kese sayısının azalmasına, larvaların hemen
kışlık keseleri meydana getirmesine neden olur. Keseler genellikle dalların
uç kısımlarına ve çatal yerlerine yapılır.
Gündüzleri keselerde dinlenme halinde geçiren çam keseböceği,
akşamları keseden çıkarak ibrelerde zarar yaparlar ve şafakla beraber
keselere dönerler. Hava sıcaklığı + 6 ºC’nin altına düştüğünde geceleri de
keselerde geçirirler (Çanakçıoğlu, 1993). Bu keseler larvaların saklanmasına
yaradığı gibi gündüzleri güneş ışınlarının bir kısmının yansımasını ve soğuk
havalarda da sıcaklığın korunmasını sağlar.
Genel olarak gündüzleri toplu halde kesenin içinde geçiren larvaların
bir kısmı, populasyonun artması durumunda, bundan farklı olarak keselerin
üzerinde, dal ve sürgün üzerlerinde gündüzleri de toplu olarak bulunabilirler.
Populasyon artışına bağlı olarak çam keseböceğinin davranışlarında
bazı değişiklikler olabilmektedir. Örneğin, populasyonun az olduğu
durumlarda keseleri birleştirerek kese içerisindeki sıcaklığı dengelerler.
Diğer taraftan, kese içerisindeki birey sayısı fazla olduğunda, bireylerin bir
kısmı başka bir kese örerek o keseden ayrılırlar. Bu anormal durumlar
keseleri kesip toplamak suretiyle yapılan mekanik savaşın başarısını azalttığı
gibi savaş masraflarını da arttırmaktadır.
8
Şekil 7. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ilk
dönem zararı.
Figure 7. Primary damage of Thaumetopoea pityocampa (Den. &
Schiff.).
Bir çam ağacı üzerindeki ibreleri yiyerek tüketen larvalar (Şekil 8),
genel olarak bu ağacı terk ederek bir başka ağaca gitmektedirler.
Olgunlaşıncaya kadar yeni ağacın ibreleriyle beslenmektedirler.
Larva dönemlerinin süreleri ve doğada görülebilme zamanları
hakkında değişik ülkelerde ve değişik koşullarda gerçekleştirilen farklı
değerlendirmeler bulunmaktadır. Örneğin Battisti (1988), daha önce bu
zararlı tarafından zarar görmüş ve zarar görmemiş ağaçlarda çam
keseböceğinin biyolojisi üzerine bir çalışma gerçekleştirmiştir. Bu
çalışmada, aynı çevre koşullarında çam keseböceğinin larva dönemlerinin
süre olarak birbirinden farklılık gösterdiğini belirtmiştir. Daha önce zarar
görmüş ağaçlarda beslenen çam keseböceği larvalarının larva dönemleri
daha uzun sürerken, herhangi bir zararlanmaya maruz kalmamış ağaçlarda
9
beslenen larvaların larva süreleri daha kısa olmuştur. Devkota and Schmidt
(1990) birinci larva döneminin 10 gün, ikinci larva döneminin 14 gün,
üçüncü larva döneminin 17 gün, dördüncü larva döneminin 23 gün ve son
larva döneminin 21 gün sürdüğünü belirtirken, Sekendiz (1985) birinci larva
döneminin 12 gün, ikinci larva döneminin 14 gün, üçüncü larva döneminin
30 gün, dördüncü larva döneminin 44 gün ve son larva döneminin 30 gün
sürdüğünü belirtmiştir. Farklı yayınlarda farklı sürelerin verilmesi, çam
keseböceğinin yükseklik, sıcaklık ve besin ile ilişkili olarak geliştirdiği
uyumlardan kaynaklanmaktadır.
Şekil 8. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ileri
dönemdeki zararı.
Figure 8. Forward damage of Thaumetopoea pityocampa (Den. &
Schiff.).
Beş dönem geçiren larvalar nisan sonunda veya mayıs başında toprağa
girerek (Şekil 9) bir koza örer ve içerisinde pupa haline geçerler. Larvaların
10
toprağa girdiği yerler kabarık görünür, fakat bu kabarıklık zamanla kaybolur.
Larvaların toprağa girme derinliği toprağın fiziksel özelliklerine bağlı olup
bu derinlik 2-30 cm arasında değişir. Koşulların uygun olmaması halinde bu
pupalar toprakta 4 yıl boyunca diyapoz halinde kalabilirler.
Şekil 9. Olgun larvaların pupa olmak üzere toprağa girişleri.
Figure 9. Entrance of mature larvae into soil for pupation
Esas zararı yapan larvalar, yaşamları boyunca ibreleri yediklerinden,
fizyolojik ve primer zararlı olarak kabul edilirler. Az miktarda
bulunduklarında, yalnızca kese civarındaki ibrelerde zarar görülürken,
populasyon arttıkça ağaçları ve meşcereleri tamamen çıplak hale getirirler.
Zararın bu şekilde birkaç yıl üst üste devam etmesi sonucunda, ağaçların
zayıflamasını takiben kabuk böcekleri gibi sekonder zararlıların bulaşması
ve meşcerelerin elden çıkması oldukça yüksek bir ihtimal haline
gelmektedir.
Ekolojik istekleri: Özkazanç (2002a) Demolin (1969)’e atfen
Fransa’da ocak ayı sıcaklık ortalamasının 0°C ve güneşlenme süresinin en az
1.800 saat olması durumunda çam keseböceğinin gelişebildiğini
bildirmektedir. Sıcaklık ortalamasının 1°C derece azalması durumunda
güneşlenme süresi 100 saat artmaktadır.
Çam keseböceğinin yaşamını sınırlayan bir diğer faktör de en soğuk
aya ait en düşük sıcaklık derecesi ile en sıcak aya ait en yüksek sıcaklık
derecesidir. 200 bireyden oluşan yuvadaki larvalar – 10°C’a 10 saatten fazla
11
dayanamamaktadır. Güneşlenmenin fazla olduğu yerlerde en düşük sıcaklık
limiti – 12°C olarak bulunmuştur. Rüzgarlı ve kuzey bakıda olan yerlerde ise
bu limit – 9°C olmaktadır. Çam keseböceğinin yaşama sınırını belirleyen en
yüksek sıcaklık ise 32°C’tır. 30°C’da yuvadaki sosyal yaşam bozulmakta ve
bireyler dağılmakta, 32°C’da ise larvalar ölmektedir (Özkazanç, 2002a).
Doğal düşmanları: Türkiye’de çam keseböceğinin tüm dönemlerine
ait birçok parazitoit ve predatörü saptanmıştır (Ek 1) (Besçeli, 1969; Tosun,
1975; Sekendiz, 1985; Kornoşor, 1986; Atakan, 1991; Eroğlu ve Uğurlu,
1993).
2.2. Çam Keseböceğinin yumurta parazitoitleri hakkında genel
bilgiler
Çalışmada bölgede etkin olarak görülen ve laboratuvar koşullarında
üretilme çalışmalarına konu olan yumurta parazitoitleri ile ilgili genel
bilgiler aşağıdaki gibidir.
Ooencyrtus pityocampae (Mercet) (Hym., Encyrtidae)
Encyrtidae familyası üyeleri biyolojik savaş açısından önemli
türlerdir. Genellikle 1 – 3 mm boyunda arıcıklardır. Anten yapıları değişiklik
gösterir. Vücutları metalik renktedir. Bu familya üyelerinden olan O.
pityocampae çam keseböceğinin en bilinen yumurta parazitoitidir (Şekil 10).
Şekil 10. Ooencyrtus pityocampae (Mercet) ergini.
Figure 10. Adult of Ooencyrtus pityocampae (Mercet).
12
Doğada 2 döl verir. İlk döl 20 – 25 gün sürer (Tsankov, 1990). İlk
dölün belli bir oranı diyapozda kalır ve ertesi yıl ortaya çıkar. Olgun larvanın
seçici diyapozu ekim – kasımda meydana gelir ve erginlerin çıktığı bahara
kadar sürer (Halperin, 1990 a). Ancak bu dönemde kendisi için uygun
beslenme materyali yoktur ve populasyonda büyük oranda kayıplar olur.
Uzun diyapoz ise sonbahara kadar sürer. Bu uzun diyapozdan çıkışta
beslenme yönünden bir problem yoktur. Ancak kısa süreli diyapoz sonrası
oluşan büyük kayıplar zararlının baskı altına alınmasında daha etkin
olmasını engeller (Halperin, 1990 a).
Herhangi bir kesinti ya da diyapoz olmaksızın 24 – 32°C’de tüm yıl
boyunca üreyebilen O. pityocampae, 30°C’de bir dölünü 12 günde tamamlar.
İnkubasyon 30 saat, larva gelişimi 4 – 5 gün, prepupa 1 gün, pupa 4 – 5 gün
ve ovipozisyon dönemi 1 – 2 gün sürer. 24°C’de tüm gelişim 22 gün
sürerken 34°C’de bu süre sadece 9 gündür (Halperin, 1990b).
33°C’nin altındaki sıcaklıklarda parthenogenetik olarak ürerler. İyi
gelişmiş yayılma ve konukçu arama yeteneğine sahiptirler. Genel
parazitleme oranı % 6,3’tür (Bellin et al., 1990). Ergin dişi ortalama 27 (8 –
47) yumurta bırakabilir.
Baryscapus servadeii Dom. (Hym., Eulophidae)
Eulophidae familyasına bağlı türler Lepidoptera, Coleoptera, Diptera
takımlarına bağlı türlerin parazitoitleridir. 1 – 3 mm boyunda arıcıklardır.
Eulophidlerin 30°C’nin üzerindeki sıcaklıklara dayanıklılığı ve uyumu
nedeniyle encyrtidlere nazaran belirgin bir üstünlüğü söz konusudur (Tiberi,
1990). Bu familya üyelerinden olan B. servadeii erginleri (Şekil 11) O.
pityocampae ile birlikte eylül - ekim aylarında görülürler.
Parthenogenetik olarak ürerler. Olgun larva olarak iki yıl diyapozda
kalabilirler (Tiberi, 1990). Yumurta koçanlarını arayıp bulma yetileri fazla
gelişmemiştir. Yılda iki döl verirler. İlk döl dört haftadan kısa sürerken
ikinci döl 11 ay sürer.
Parazitleme oranı tek yumurta koçanında ortalama % 37’dir. Ancak
genel parazitleme oranı % 5,5 civarındadır. Bulgaristan’da bulunma oranı
İsrail ve İspanya’dan oldukça yüksektir (Halperin, 1990a).
13
Şekil 11. Baryscapus servadeii Dom. ergini.
Figure 11. Adult of Baryscapus servadeii Dom.
14
3. ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR
Akdeniz çevresindeki ülkelerle birlikte Türkiye’de de özellikle
kızılçam ormanlarında sorun olan çam keseböceği, Thaumetopoea
pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın, biyolojisi, doğal
düşmanları, bunların etkinlikleri ve zararlı ile savaş yöntemleri konusunda
yapılan çalışmalar özet halinde verilmiştir.
Battisti (1988) İtalya’da gerçekleştirdiği çalışmada T. pityocampa’nın
konukçularından biri olan Pinus nigra Arnold. üzerinde epidemi yılında ve
bunu izleyen yıldaki biyolojisini, eşey oranının değişimini ve populasyon
davranışlarını incelemiştir.
Devkota and Schmidt (1990), Yunanistan’dan getirdikleri T.
pityocampa yumurta koçanlarını Almanya’da, laboratuvar koşullarında 13
farklı çam ve Larix kaempferi (Lamb.) Carr. ile yaptıkları denemelerde
Pinus parviflora S. & Z. üzerinde beslenen ilk dönem larvalarda, Pinus
strobus L. ve L. kaempferi’de beslenen ikinci dönem larvalarda % 100 ölüm
kaydetmişlerdir.
Halperin, 1991 yılında İsrail’de yaptığı çalışmada, İsrail’de bulunan
üç Thaumetopoea türünün morfolojik ve biyolojik özelliklerini,
konukçularını ve davranışlarını incelemiştir.
Tiberi et al. tarafından 1999 yılında yayınlanan çalışmada, farklı çam
türlerinin ibrelerindeki monoterpenler ve bunların dişi bireylerin yumurta
bırakmada gösterdikleri tercihler üzerine etkileri incelenmiştir. Fıstık çamı
ibrelerinde yüksek oranda bulunan “limonen”in T. pityocampa’nın yumurta
bırakmak için fıstık çamını tercih etmemesinde rol oynadığı belirtilmiştir.
Yapılan bu çalışma ile çam keseböceğinin ovipozisyon dönemi boyunca dört
farklı çam türüne püskürtülen limonenin etkin bir koruma sağladığı
kaydedilmiştir.
Hódar et al., 2002 yılında, farklı üç çam türündeki (Pinus pinaster , P.
sylvestris nevadensis ve P. nigra salzmannii) farklı besin
kompozisyonlarıyla çam keseböceğinin yumurta bırakma ve farklı larva
dönemlerine ait gelişim ve hayatta kalma oranlarıyla ilişkilerini inceledikleri
çalışmada, ibrelerdeki azot miktarının özellikle ilk dönem larvaların hayatta
kalmasıyla ilişkili olduğunu belirlemişlerdir.
Çam keseböceğinin yumurta koçanlarının yapısı, parazitlenme
oranları, yumurta parazitoitlerinin türleri, yayılışları, etkinlikleri ve
biyolojileri ile ilgili çalışmalar aşağıdaki gibidir.
İtalya’da Tiberi and Roversi (1987), Pinus halepensis Mill.
ormanlarında T. pityocampa’nın yumurta parazitoitleri olarak Baryscapus
(Eutetrastichus, Tetrastichus) servadeii Dom. (Hym., Eulophidae),
Ooencyrtus pityocampae Mercet (Hym., Encyrtidae), Anastatus bifasciatus
15
B. de Fonsc. (Hym., Eupelmidae) ve Trichogramma embryophagum Htg.
(Hym., Trichogrammatidae) saptanmıştır. Bu yumurta parazitoitleri arasında
en etkilisinin % 66’ya varan oranlarda parazitleme yapabilen B. servadeii
olduğu belirtilmiştir.
Yunanistan’da 1988 - 1989 yıllarında toplanan 222 T. pityocampa
yumurta koçanı üzerinde gerçekleştirilen çalışmada Bellin et al. (1990), en
yaygın üç tür olarak B. servadeii, O. pityocampae ve Eutetrastichus sp.’yi
belirlemişlerdir.
Halperin (1990 b)’in yaptığı çalışmada, Thaumetopoea türlerinin
doğal düşmanları belirlenmiş, çam keseböceğinin farklı evrelerinin 7
parazitoit, 21 predatör ve 6 entomopatojen organizma tarafından
etkilendiğini bulmuştur. Bunların en yaygınları O. pityocampae, B. servadeii
ve Beauveria bassiana Vuill. olarak belirlenmiştir.
Schmidt (1990), 1986 – 1989 yılları arasında Yunanistan’ın güney
bölgelerinde yaptığı çalışmada T. pityocampa’nın yumurta parazitoitlerinin
çoğunun eylül ayında ergin olan B. servadeii ve mayıs ve haziran aylarında
ergin olan O. pityocampae olduğunu, çıkan hemen hemen bütün
parazitoitlerin dişi olduğunu belirlemiştir. Ayrıca bu çalışmada O.
pityocampae’nın bir hiperparaziti de tespit edilmiştir.
Tiberi (1990)’nin İtalya’nın çeşitli bölgelerinde yaptığı çalışmada, T.
pityocampa’nın yumurta parazitoiti olarak Hymenoptera takımına bağlı
Chalcidoidea üst familyasına ait beş tür tespit edilmiş olup bunlar A.
bifasciatus, Ooencyrtus telenomicida Vassiliev, O. pityocampae, B.
servadeii ve T. embryophagum’dur. O. pityocampae ve B. servadeii en
yaygın ve en etkili parazitoitler olarak belirlenmiş, tüm türlerin meydana
getirdiği toplam parazitlenmenin % 40 – 45’lere ulaştığı belirtilmiştir.
Bulgaristan’da, Tsankov (1990) tarafından yürütülen çalışmada, T.
pityocampa’nın dört yumurta parazitoiti tespit edilmiştir. O. pityocampae ve
B. servadeii daha sık görülürken, A. bifasciatus ve T. embryophagum’un
daha az görüldüğü kaydedilmiştir. Çalışmada ayrıca O. pityocampae ve B.
servadeii’nin biyolojileri de incelenmiştir.
Arazi çalışmalarının İsrail’de, laboratuvar çalışmalarının ise
Almanya’da yürütüldüğü, Kitt and Schimidt (1993) tarafından
gerçekleştirilen araştırmada parazitoitlerin etkisi % 38,6 olarak saptanmıştır.
En sık karşılaşılan parazitoit B. servadeii olmuş, bunu O. pityocampae’nin
izlediği kaydedilmiştir. O. pityocampae’nin yumurta koçanlarını arayıp
bulmada B. servadeii’den daha iyi bir yeti gösterdiği de belirtilmiştir.
Tsankov et al. (1996), 1991 – 1992 yıllarında Bulgaristan’ın farklı
bölgelerindeki P. nigra ormanlarından toplanan T. pityocampa yumurta
koçanlarında, en sık rastlanan yumurta parazitoiti olarak O. pityocampae’yi
16
tespit etmiş olup A. bifasciatus ve B. servadeii’nin bunu izlediğini
belirtmişlerdir. Çalışmada ayrıca çok az miktarda Trichogramma sp. de
bulunmuştur. Parazitlenme nedeniyle olan ölüm % 24,5 – 38,9 olarak tespit
edilmiştir.
Schmidth et al. (1997) Fas’ta Atlas Dağları’nda yaptıkları çalışmada,
T. pityocampa’nın yumurta parazitoitlerini tespit etmişlerdir. Bu çalışmanın
sonucunda yumurta parazitoitlerinin neden olduğu ölüm oranını % 21,4
olarak belirlemişlerdir.
Laçeja and Tiberi, 1999 yılında Arnavutluk’ta yapılan çalışmanın
sonucunda, T. pityocampa’nın üç adet yumurta parazitoitini tespit etmişler
ve Arnavutluk’un çeşitli bölgelerinde parazitlenme oranlarını saptamışlardır.
Tsankov et al. (1999) Yunanistan’da gerçekleştirdikleri çalışmada, T.
pityocampa’nın beş yumurta parazitoiti bulunduğunu saptamışlardır. Bunlar
O. pityocampae, B. servadeii, B. transversalis, A. bifasciatus ve Pediobius
sp.’dir. O. pityocampae’nin parazitleme oranı % 3,6 ila 23,4 arasında
değişirken B. servadeii’nin parazitleme oranının % 0,9 ila 22,6 arasında
olduğu tespit edilmiştir.
Etkili oldukları saptanan çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin
laboratuvar koşullarında alternatif konukçular üzerinde üretimi ile ilgili
çalışmalar ise aşağıdaki gibidir.
O. pityocampae’nin üretilmesi üzerine ilk değerler Battisti et al.
(1990) tarafından İtalya’da elde edilmiştir. Bu çalışmada hem alternatif
konukçular üzerinde hem de yapay besin üzerinde O. pityocampae’nin
üretimi ve gelişme dönemleri anlatılmış ve üretim tekniklerine yönelik
önerilerde bulunulmuştur.
Halperin (1990a) çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin kitle
üretimi ile ilgili metot çalışmalarını İsrail’de gerçekleştirmiştir. O.
pityocampae’nin kitle üretimi için çam keseböceğinin yumurta koçanlarında
ve Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtalarında yetiştirilmesi ile
ilgili metotlar ve diğer bir yumurta parazitoiti olan B. servadeii’nin üretilme
metotları tanımlanmıştır.
Tiberi et al. (1991), İtalya’da O. pityocampae’nin laboratuvar
koşullarında Nezara viridula L. (Het., Pentatomidae) ve diğer
pentatomitlerin yumurtaları üzerinde üretilmeleri ile ilgili bir çalışma
yapmışlardır. Bu çalışmanın sonucunda en uygun konukçu türün N. viridula
olduğu belirlenmiştir.
Masutti et al. (1992), O. pityocampae’nin laboratuvar koşullarında
yapay besin üzerinde üretilmesi ile ilgili elde ettikleri ve ilk sonuçlarını
yayınladıkları çalışmada, yapay besin ortamının özelliklerini, olumlu ve
17
olumsuz yönlerini belirtmişler, daha sonraki çalışmalarda neler yapılacağını
bildirmişlerdir.
Masutti et al. (1993) İtalya’da T. pityocampa’nın yumurta
parazitoitlerinden biri olan ve polifag özellik gösteren O. pityocampae’nin
invitroda üretimi üzerine bir çalışma gerçekleştirmişlerdir.
Tiberi et al. (1993) İtalya’da yürüttükleri çalışmada, O.
pityocampae’nin laboratuvar şartlarında üretilmesine imkan tanıyacak en
aktif alternatif konukçunun bulunmasını amaçlamışlardır. O. pityocampae
dişileri, N. viridula ile Aelia, Carpocoris, Dolycoris, Raphigaster,
Eurydema, Eurygaster ve Graphosoma (Het., Pentatomidae) cinslerine bağlı
pentatomid yumurtalarını parazitlemiştir. O. pityocampae’nin kitle üretimi
için en uygun tür N. viridula olmuştur.
O. pityocampae üretiminden elde edilen sonuçların doğaya
modifikasyonları 1991 yılında yine İtalya’da yapılan bir çalışma ile Tiberi et
al. (1994) tarafından gerçekleştirilmiştir. N. viridula üzerinde kitle halinde
üretilen O. pityocampae erginleri Orta İtalya’da genç bir çam meşceresine
salınmıştır.
Yumurta parazitoitlerinin yanısıra çam keseböceğinin diğer doğal
düşmanları ile ilgili bazı çalışmalar da gerçekleştirilmiştir. Örneğin, Way et
al. (1999), Portekiz’de Linepithema humile (Mayr) (Hym., Formicidae)
isimli karıncanın çam keseböceğinin kontrolündeki yerini incelerken,
Buxton (1990) zararlının larva ve pupa parazitoiti olan Phryxe caudata
Rond. (Dipt., Tachinidae)’nin farklı konukçu bitkiler üzerinde bulunan çam
keseböceğini parazitleme oranlarını incelemiştir.
Çam keseböceğinin yaptığı zarar ve savaş yöntemleri ile ilgili
çalışmalar ise şöyledir:
Markalas (1998)’ın Yunanistan’da gerçekleştirdiği çalışmada, çam
keseböceğinin ağaçlarda artıma ne kadar etki ettiği belirlenmiştir. Bu amaçla
çam keseböceğinin neden olduğu zararlanmayı izleyen yılda, beş yaşındaki
P. pinaster ağaçlarında sürgün boyları, ibre boyları ve kuru ibre ağırlıkları
ölçülmüştür. Orta şiddette zararlanmış ağaçlarda toplam sürgün kütle kaybı
% 41 – 50 olarak hesaplanırken bu kayıp tamamen zararlanmış ağaçlarda %
54 – 64 olmuştur.
Çam keseböceğinin tüm larva dönemleri üzerinde Melia azedarach L.
meyvelerinin metanolik ekstraktlarının etkilerinin laboratuvar ve arazi
koşullarında incelendiği çalışma Breuer and Devkota (1990) tarafından
Yunanistan’da gerçekleştirilmiştir. % 1, 5 ve 10’luk konsantrasyonlarının
etkileri belirlenmiştir. Her üç konsantrasyon da antifeedant (beslenmeyi
engelleyici) etki göstermiş, yükselen dozla birlikte artan şekilde çam
keseböceği larvalarını öldürmüştür.
18
Masutti and Battisti, 1990 yılında, İtalya’da T. pityocampa’nın
populasyon davranışları ve entegre savaşına yönelik yaptıkları çalışmada
çeşitli kriterleri değerlendirerek entegre savaş kapsamında örnekleme
programını, tolerans seviyesinin belirlenmesini, silvikültürel yönetimi ve
çeşitli kontrol metotlarını değerlendirmişlerdir.
Avtzis (1998), Yunanistan’da yaptığı çalışmada, T. pityocampa’ya
karşı Bacillus thuringiensis’in kullanımı ve etkilerini incelemiştir. B.
thuringiensis’in geliştirilmiş yeni bir formülasyonu olarak nitelendirilen
Foray 48B, Dimilin 25WP ve Bactospeine WP ile karşılaştırılmıştır. Aynı
iklimsel koşullar altında kullanılan üç ürünün hepsinin de yüksek ölüm
düzeyi (% 96,1-100) sağladığı belirtilmiştir.
Battisti et al. (1998), İtalya’da T. pityocampa’ya karşı B. thuringiensis
var. kurstaki ile diğer patojenler ve kullanımlarının sonuçlarını inceledikleri
bir çalışma gerçekleştirmişlerdir.
Türkiye’de çam keseböceği hakkındaki yayınların çoğunda bu
zararlının biyolojisi, zararı, doğal düşmanları ve savaşımı ile ilgili genel
bilgiler verilmektedir (Tosun (1975), Atakan (1991) ve Yamantaş ve Kaya
(1998) gibi).
T. pityocampa’nın biyolojisi ve savaş yöntemleriyle ilgili
Türkiye’deki çalışmaların temelini oluşturan araştırma, 1969 yılında Besçeli
tarafından gerçekleştirilmiştir. Çam keseböceğinin biyolojisi ve bu zararlıya
karşı kullanılan mekanik, kimyasal ve biyolojik savaş yöntemleri ve
uygulanabilirlikleri incelenmiştir.
Yelekçi ve ark. 1980 yılında yaptıkları çalışmada Adana’da yetişen
Melia azedarach L. ağacından çıkarılan metanol ve su özütlerinin T.
pityocampa larvalarına etkilerini incelemişlerdir. Bu özütlerin püskürtüldüğü
ve püskürtülmediği çam ibreleri üzerinde beslenmeye bırakılan çam
keseböceği larvalarının çoğunun (%90) püskürtme yapılmayan ibrelere
yöneldiklerini, diğerlerini ise zorunlu kaldıklarında yediklerini ve daha sonra
da öldüklerini belirlemişlerdir.
Mercikoğlu (1991), İzmir Orman Bölge Müdürlüğü sınırları içerisinde
T. pityocampa’ya karşı bazı biyopreparat, kitin sentezini engelleyici bazı
preparatlar ve bazı kimyasal insektisitlerin etkilerini karşılaştırmıştır.
Malazgirt (1982a, 1982b; 1983) üç bölüm halinde yayınlanan
çalışmasında çam keseböceğinin biyolojisi ve biyolojik savaş olanaklarını
değerlendirmiştir.
Çam keseböceğinin savaşında doğal düşmanlarının yerinin incelendiği
Eroğlu ve Uğurlu’nun 1993 yılında yayınladıkları çalışmada T.
pityocampa’nın tüm dönemlerine ait parazitoit ve predatörler belirtilerek
önemli olanların bu zararlı üzerindeki etkileri irdelenmiştir.
19
Türkiye’nin farklı bölgelerinde çam keseböceğinin yumurta
koçanlarının yapısı, parazitlenme ve yumurta bırakma davranışlarının
incelendiği, Avcı (2000) tarafından gerçekleştirilen çalışmada, dört farklı
yumurta parazitoiti tespit edilmiştir. Bunlar O. pityocampa, B. servadeii, A.
bifasciatus ve T. embryophagum ’dur.
1997 – 2000 yılları arasında Ege Bölgesinde toplam 43 ağaçlandırma
alanında gerçekleştirdikleri çalışmada Can ve Düzbastılar (2002b), çam
keseböceğinin üç yumurta parazitoitini belirlemişlerdir. Çalışma sonucunda,
parazitoitlerin etkin olduğu alanlarda gerçekleştirilebilecek savaş
yöntemlerine ilişkin önerilerde bulunulmuştur.
Son yıllarda ormanlarımızda çam keseböceğinin öneminin artması ile
“Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği Sorunu ve Çözüm Önerileri
Sempozyumu” 2002 yılında Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
Orman Fakültesinde düzenlenmiştir. Bu sempozyumda özgün araştırmaların
yanısıra çeşitli derlemelere de yer verilmiştir.
20
4. MATERYAL VE METOT
4.1. Materyal
Çalışmanın materyalini, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü sınırları
içerisinde belirlenen, Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae)’nın yoğun olarak bulunduğu alanlardaki kızılçam
ağaçları, T. pityocampa’nın değişik dönemleri, deneme alanında bulunan,
laboratuvarda üretilen T. pityocampa’nın yumurta parazitoitleri,
parazitoitlerin üretiminde yararlanmak amacıyla kullanılan Bombyx mori L.
(Lep., Bombycidae), Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae), Sitotraga
cerealella Oliv. (Lep., Gelechiidae) ve Bacillus thuringiensis var. kurstaki
esaslı biyoinsektisit oluşturmaktadır.
4.2. Metot
4.2.1. Arazi çalışmaları
4.2.1.1. Deneme alanlarının belirlenmesi
Muğla iline bağlı Fethiye ilçesi sınırları içerisinde T. pityocampa’nın
yoğun olarak bulunduğu ve kimyasal savaş yapılmayan, topografik
özellikler, yükselti, bakı ve ağaç boyu bakımından benzer üç ağaçlandırma
alanı deneme alanları olarak belirlenmiştir. Bu deneme alanlarından biri
Fethiye İlçesine bağlı Esenköy sınırları içerisindedir. Diğer iki deneme alanı
ise Yakacık köyü sınırları içerisinde bulunan ağaçlandırma alanlarıdır.
Seçilen deneme alanlarının hepsi yaklaşık 250 m rakımda ve güney
bakıdadır. Deneme alanlarındaki kızılçamlar 14 - 15 yaşta ve ortalama 2 m
boyundadır. Her bir deneme alanı bir tekerrür olarak kabul edilmiştir.
Her deneme alanında dört karakter bulunmaktadır. Bu karakterler:
• Yumurta koçanlarının ve ilk iki dönem larvaların bulunduğu
canlı keselerin toplanmasına dayalı ‘Mekanik Savaş’;
• İlk iki dönem larvalara karşı Bacillus thuringiensis var.
kurstaki esaslı bir biyoinsektisit olan MVP’nin kullanılmasını
içeren ‘Biyoinsektisit Uygulaması’;
• Çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar
koşullarında üretilerek doğaya salımının yapılması ya da
doğada populasyonlarının korunmasına yönelik çalışmaları
içeren ‘Biyolojik Savaş’;
• Kontrol.
Her bir karakter için 1 dekarlık parsel ayrılmıştır. 1 dekarlık alanda,
eksiklikler de olabileceği göz önüne alınarak, 15 × 15 ağaç denemelere
21
alınmıştır. Parseller, Tesadüf Parselleri Deneme Deseni’ne göre
yerleştirilmiştir.
Deneme parsellerinin sınırlarını belirlemek üzere sınır ağaçlar kırmızı
boya ile boyanarak işaretlenmiştir. Deneme parsellerinin etrafında emniyet
şeridi oluşturmak üzere onar ağaç bırakılmıştır. Ancak arazinin durumuna
göre emniyet şeridi bazı yerlerde beş ağaca kadar inmiştir.
Çalışmanın son iki yılında, çam keseböceğine karşı aktif maddesi
Deltamethrin olan bir preparat kullanılarak kimyasal savaşın yapıldığı Aydın
iline bağlı Karpuzlu ilçesi sınırları içerisinde bulunan bir kızılçam
ağaçlandırma alanı deneme alanı olarak belirlenerek uygulamalar
gerçekleştirilmiştir. Çam keseböceğine karşı kimyasal savaş yapılan ve
yapılmayan
alanların
uygulamalar
açısından
karşılaştırılabilmesi
amaçlanmıştır.
4.2.1.2. Uygulama zamanının belirlenmesi
Ergin çıkışlarının belirlenmesi amacıyla İzmir Orman Bölge
Müdürlüğü, Orman Zararlılarıyla Mücadele Grup Müdürlüğünden temin
edilen formülasyonu Z-13-hexadecen-11-yn-1-yl asetat olan iki farklı
feromon kullanılmıştır. Ancak bu iki feromonun kullanıldığı tuzaklar ergin
yakalamada başarılı olmamıştır. Bu nedenle, deneme alanlarının bulunduğu
bölgedeki yetkili kişilerle temasa geçilerek deneme alanlarının devamlı
olarak kontrolü sağlanmış ve yumurta bırakma mevsimleri belirlenmiştir.
Ancak ergin çıkışlarının uzun sürmesi sebebiyle, deneme alanlarında
bulunan her ağaçta ya da ağaç başına en az 1 yumurta koçanı görüldüğünde
savaş zamanına karar verilmiştir.
4.2.1.3. Yapılan uygulamalar
Deneme alanlarının bulaşıklılık oranını belirlemek amacıyla
uygulamalara başlamadan önce tüm parsellerde uygulama öncesi sayımlar
yapılmıştır. Bir ağacın üzerinde çam keseböceğinin yumurta koçanı ya da
larvaların ördükleri keseler bulunuyorsa o ağaç bulaşık olarak kabul
edilmiştir. Alanın tamamında, ağaç başına düşen canlı kese yoğunluğunu
belirlemek amacıyla içerisinde canlı larva bulunan canlı kese sayımları
yapılmıştır.
Uygulama öncesinde, parsellerin tamamındaki ağaçlar kontrol
edilerek bulaşık ağaç ve canlı keseler sayılarak kaydedilmiştir.
Değerlendirme amacıyla uygulamaların yapıldığı alanlarda tüm
parseller kontrol edilerek bulaşık ağaç ve canlı keselerin sayımları
gerçekleştirilmiştir.
22
4.2.1.3.1. Mekanik savaş
Yumurta koçanlarının bırakılmaya başlamasından yaklaşık 10 - 15
gün sonra, kasım ayı içerisinde deneme alanlarına gidilmiştir. Mekanik
Savaş uygulaması için belirlenen parsellerin tamamı dolaşılarak bulaşık ağaç
sayısı belirlenmiştir.
Yumurta koçanları sarılı olduğu ibrelerden sıyrılarak çıkarılmış ve
yumurtaların açılıp açılmadıklarına dair notlar alındıktan sonra, yumurta
parazitoitlerinin doğada korunması ve desteklenmesi amacıyla biyolojik
savaş uygulamasının yapıldığı parsellere bırakılmıştır.
İlk iki dönem larvaların ördükleri ve içerisinde canlı larva bulunan
canlı keseler ise bulundukları ince dallarla birlikte bağ makasıyla kesilerek
naylon poşetlere konmuştur. Tepe sürgününde bulunan canlı keseler elle
sıyrılarak poşetlere alınmış, sürgün kesilmemiştir. Poşetlere alınarak orman
alanı dışına çıkarılan bu canlı keseler, besin bulamayacakları ve ormana
dönemeyecekleri uzaklığa (yaklaşık 50 m) bırakılmışlardır.
Birim zaman analizleri için gerekli olan bir işçinin 1 dakikada kaç
ağaçta uygulama yaptığı ve yine bir işçinin 1 sırayı (15 ağaç) ne kadar
sürede kontrol ettiği belirlenmiştir. Bu suretle işlemin etkinliği kadar
ekonomikliği de irdelenmiştir.
4.2.1.3.2. Biyolojik savaş
4.2.1.3.2.1. Biyoinsektisit uygulaması
Belirlenen alanlarda Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir
biyoinsektisit olan MVP, zararlının ilk iki dönem larvalarına uygulanmıştır.
Yapılan bu çalışmada MVP isimli preparatın kullanılma sebebi, bu
preparatın sıcaklığa karşı dayanıklılığının arttırılmış olmasıdır. Bu özellik,
sisleme aletleri gibi yer aletleriyle uygulandığında, sıcaklıktan dolayı
preparatın etkinliğinin azalmasını engellemektedir.
Deneme alanlarında kalibrasyon yapıldıktan sonra, içeriğinde 10.000
IU/mg canlı B. thuringiensis var. kurstaki sporu bulunan biyoinsektisit, T.
pityocampa için önerilen 1,6 l/ha dozunda, 10 litre kapasiteli atomizör ile
akşam üzeri uygulanmıştır (Şekil 12). Uygulamaları aynı kişi
gerçekleştirmiştir.
Çam keseböceğinin ergin çıkışlarının 30 – 45 gün sürmesi ve
yumurtaların kuluçka süresinin iki ila dört haftalık olması nedeniyle,
biyoinsektisit uygulamaları ilk yıl aynı dozda 10 gün arayla iki kez
gerçekleştirilmiştir. İkinci uygulama yapılmadan önce birinci uygulamanın
kontrolleri ve ikinci uygulamadan sonra da bu uygulamanın değerlendirme
sayımları yapılmıştır. Ancak tek uygulamanın bile yüksek düzeyde zararlı
23
ölümünü sağlaması sebebiyle, diğer yıllarda tek bir uygulama
gerçekleştirilmiştir.
Kontrol parsellerinde de aynı şekilde değerlendirme sayımları
gerçekleştirilmiştir.
Şekil 12. Biyoinsektisit uygulaması.
Figure 12. Application of bioinsecticide.
4.2.1.3.2.2. Yumurta parazitoitleri ile ilgili çalışmalar
‘Laboratuvar çalışmaları’nın içerisinde ayrıntılı olarak belirtilen
koşullarda üretimi sağlanabilmiş yumurta parazitoitlerinin biyolojik savaş
parseline salımı gerçekleştirilmiştir.
Yumurta parazitoitlerinin salımının yapılamadığı durumlarda ise,
yumurta parazitoitlerinin doğada korunması ve desteklenmesi amacıyla
mekanik savaş parsellerinden toplanan yumurta koçanları ibrelerinden
sıyrılarak biyolojik savaş parsellerinde sıra aralarına bırakılmıştır.
24
4.2.2. Laboratuvar çalışmaları
4.2.2.1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae)
ile
savaşta
kullanılan
bazı
preparatların etkinliklerinin karşılaştırılması
Çam keseböceği ile savaşta kullanılan Bacillus thuringiensis var.
kurstaki esaslı biyopreparatın etkinliğini karşılaştırmak amacıyla, kitin
sentezini engelleyici diflubenzuron etkili maddeli bir preparat, Azadirachta
indica A. Juss (Meliaceae) özütünden elde edilen organik bir insektisit ve
kontrol amacıyla su, bu zararlının ilk iki dönem larvalarına uygulanmıştır.
Uygulamalar laboratuvar koşullarında ve beşer tekerrürlü olarak
gerçekleştirilmiştir. Her bir işlem için, birinci ve ikinci dönem birlikte olmak
üzere, onar adet çam keseböceği larvası kullanılmıştır. Preparatlar ve
kontrole su taze kızılçam ibrelerine püskürtülmüştür. Preparatların
uygulanmasından 45 dakika sonra ibreler üzerine bırakılan larvaların ilk
kontrolü 12 saat sonra yapılmış, daha sonraki kontroller ise hergün aynı
saatte gerçekleştirilmiştir. Kontrollerde tüm larvalara bakılarak ölü larvalar
kaydedilmiştir. İlaçların etkinlikleri ise Abbott Formülü ile hesaplanmıştır.
Diflubenzuron etkili preparat, çam keseböceği ile savaşta önerilen
doz olan 100 litre suya 16 gram olarak uygulanmıştır.
Denemelerde kullanılan, A. indica içeren organik insektisit çam
keseböceğine karşı savaşta ruhsatlandırılmamış bir preparattır. Domateste
yaprak bitleri, elmada elma iç kurdu ve elma güvesi, kirazda kiraz sineği ve
şeftalide şeftali güvesine karşı ruhsatı bulunan bu preparatta önerilen en
yüksek doz domateste yaprak bitlerine karşı 500 ml/100 l su’dur. Çam
keseböceği ile yapılan uygulamalarda da bu doz kullanılmıştır.
B. thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparat olan MVP çam
keseböceğine karşı önerilen ve arazi uygulamalarının yapıldığı doz olan 1,6
lt/ha, arazide gerçekleştirilen kalibrasyona uygun olarak laboratuvarda da
gerçekleştirilmiştir.
4.2.2.2. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae)’nın
yumurta
parazitoitlerinin
üretilmesine yönelik çalışmalar
Laboratuvar çalışmalarının bir kısmı, Ege Bölgesinde T.
pityocampa’nın etkili yumurta parazitoitleri olarak belirlenen Ooencyrtus
pityocampae (Mercet) (Hym., Encyrtidae) ve Baryscapus servadeii Dom.
(Hym., Eulophidae)’nin üretilmesine yönelik olarak gerçekleştirilmiştir.
Laboratuvar koşullarında üretilmeleri kolay olan E. kuehniella ve S.
cerealella ile B. mori yumurtaları bu amaç için kullanılmıştır.
25
O. pityocampae ve B. servadeii bireylerinin stok kültürünü
oluşturabilmek amacıyla Fethiye’de deneme alanı olarak belirlenen
ağaçlandırma alanlarına komşu meşcerelerden çam keseböceğinin yumurta
koçanları toplanarak laboratuvara getirilmiş; 12 × 8 × 12 cm boyutlarında,
iki tarafında organze bezle kaplanmış 6,5 cm çapında havalandırma delikleri
bulunan plastik üretim kaplarına yerleştirilmiştir.
4.2.2.2.1. Konukçu böceklerin üretimi
Çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin üretiminde E.
kuehniella, S. cerealella ve B. mori yumurtaları kullanılmıştır. Laboratuvar
koşullarında bu konukçulardan sadece E. kuehniella üretimi yapılmış, B.
mori ve S. cerealella’nın üretimleri ise gerçekleştirilmemiştir.
Bu nedenle, B. mori yumurtaları Ege Üniversitesi Fen Fakültesi
Biyoloji Bölümünden ve daha sonra da Bursa İpekböcekçiliği Araştırma
Enstitüsü Müdürlüğünden temin edilmiştir. Yumurtalar + 4°C’de
buzdolabında saklanmıştır. B. mori yetiştirilmesine yönelik herhangi bir
çalışma yapılmamış, denemelerde bu yumurtalar kullanılmıştır.
Stok kültürü oluşturabilmek ve üretimi gerçekleştirebilmek amacıyla
Bornova Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsünden temin edilen S. cerealella
yumurtalarının çam keseböceğinin üretilebilmesi için çok küçük olduğuna
karar verilerek herhangi bir üretim işlemi yapılmamıştır.
4.2.2.2.1.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) üretimi
Üretimi gerçekleştirmek amacıyla Bornova Zirai Mücadele Araştırma
Enstitüsünden temin edilen E. kuehniella yumurtaları, 20 cm çapında ve 27,5
cm boyunda, yanlarında organze bezle kaplanmış 6,5 cm çapında
havalandırma delikleri olan üretim kapları içerisinde bulunan iki ölçü mısır
unu, iki ölçü buğday unu ve bir ölçü fıstık kırmasından oluşan sterilize
edilmiş besin ortamına konarak laboratuvar koşullarında bekletilmiştir.
Çıkan erginler hergün toplanarak özel yumurtlatma kaplarına alınmış ve
yumurtalar elde edilmiştir. Yumurtaların bir kısmı O. pityocampae ve B.
servadeii’nin üretim çalışmaları için kullanılırken diğer bir kısmı da üretimin
devamı için ayrılmıştır.
4.2.2.2.2. Yumurta parazitoitlerinin üretimi
4.2.2.2.2.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae)
yumurtaları üzerinde üretim denemeleri
Laboratuvarda üretimi gerçekleştirilen E. kuehniella yumurtaları
20’şerli gruplar halinde 6 cm uzunluğunda ve 1 cm genişliğinde kesilen
parşömen kağıtları üzerine suyla yapıştırıldıktan sonra cam tüplere
26
alınmıştır. Bu tüplere ortalama beşer adet parazitoit bırakılmıştır (Çizelge 1).
Ağzı pamukla kapatılan ve etiketlenen 10 adet cam tüp 28 °C sıcaklık ve
%70 nemin sağlandığı sabit koşullarda iklim dolabında muhafaza edilmiştir.
Bu işlemler O.
pityocampae ve B. servadeii için ayrı ayrı
gerçekleştirilmiştir.
Çizelge 1. Ephestia kuehniella Zeller yumurtaları ve üzerlerine
bırakılan ergin parazitoit sayıları
Table 1. Number of adult parasitoids which were released onto eggs of
Ephestia kuehniella Zeller.
Parazitoit türü ve sayısı
Tüp no Ephestia kuehniella Ooencyrtus pityocampae Baryscapus servadeii
Yumurta sayısı
♀
♂
♀
♂
1
20
3
2
2
20
3
2
3
20
3
2
4
20
3
1
5
20
3
2
6
20
3
1
7
20
3
1
8
20
3
2
9
20
3
2
10
20
3
2
11
200
45
5
12
200
45
5
Bunların haricinde iki ayrı üretim kabına yaklaşık 200’er adet E.
kühniella yumurtası yerleştirildikten sonra bu kaplara 50’şer adet O.
pityocampae ve B. servadeii ergini bırakılmıştır (Çizelge 1). Parazitoitlerin
çoğunluğunu dişi bireyler oluşturmuştur. Bu kaplar da sabit koşulların
sağlandığı iklim dolabında muhafaza edilmiştir.
Ergin parazitoitlerin bırakılmasından sonra ergin beslenmesini
sağlamak üzere üretim kaplarının yan yüzeylerinde bulunan havalandırma
pencerelerinin kaplı olduğu şeffaf organze bezler üzerine günaşırı ballı su
eriyiği sürülmüştür. Gözlemler günaşırı gerçekleştirilmiştir.
27
4.2.2.2.2.2. Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtaları
üzerinde üretim denemeleri
B. mori yumurtaları üzerine, eldeki mevcut parazitoit sayıları göz
önüne alınarak, farklı sayılarda bırakılan O. pityocampae erginlerinin
beslenmelerini sağlamak üzere, 12 × 8 × 12 cm boyutlarında, iki tarafında
organze bezle kaplanmış 6,5 cm çapında havalandırma delikleri bulunan
plastik üretim kaplarının organze bez ile kapatılmış kısımlarına ballı su
eriyiği sürülmüştür. Üretim kapları 28°C ve % 70 nem sabit koşullarının
sağlandığı iklim dolabında muhafaza edilmiş ve gözlemler günaşırı
gerçekleştirilmiştir.
Çalışmanın bu bölümünde ilk denemelerde O. pityocampae ile
birlikte B. servadeii bireyleri de B. mori yumurtaları üzerine bırakılmıştır
(Çizelge 2).
Çizelge 2. Bombyx mori L. yumurtaları ve üzerlerine bırakılan
ergin parazitoit sayıları
Table 2. Number of adult parasitoids which were released onto eggs
of Bombyx mori L.
Tüp no
1
2
3
4
5
6
7
Bombyx mori
Yumurta sayısı
100
200
100
200
100
200
50
Parazitoit türü ve sayısı
Ooencyrtus pityocampae Baryscapus servadeii
6
43
17
56
24
11
6
Ancak daha sonra B. servadeii bireylerinin çam keseböceği
yumurtaları haricinde başka konukçu yumurtalarında üremediklerine ait
literatür bilgileri de göz önüne alınarak, denemeye sadece O. pityocampae
bireyleri ile devam edilmiştir (Çizelge 3).
28
Çizelge 3. Bombyx mori L. yumurtaları ve üzerlerine bırakılan
ergin Ooencyrtus pityocampae (Mercet) sayıları
Table 3. Numbers of Bombyx mori L. eggs and Ooencyrtus
pityocampae (Mercet) adults which were released onto
these eggs
Tüp no Bombyx mori yumurta sayısı
1.1 1.2
50
200
2.1 2.2
50
200
3.1 3.2
50
200
4.1 4.2.
50
200
5.1 5.2
50
200
Ooencyrtus pityocampae sayısı
7
50
3
35
6
50
5
45
3
65
4.2.2.2.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae) yumurtaları üzerinde üretim
denemeleri
Yumurta parazitoitlerinin üretimine yönelik çalışmalarda kullanılmak
üzere deneme alanlarına komşu alanlardan toplanarak laboratuvara getirilen
çam keseböceği yumurta koçanları, 12 × 8 × 12 cm boyutlarında, iki
tarafında organze bezle kaplanmış 6,5 cm çapında havalandırma delikleri
bulunan plastik üretim kaplarına aktarılmıştır. Üretim kaplarının bir kısmı
laboratuvar şartlarında bekletilirken bir kısmı da iklim dolabına aktarılmıştır.
4.2.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae)’nın
yumurta
parazitoitlerinin
çıkışları ve parazitlenme oranlarının saptanması ile ilgili
çalışmalar
Fethiye ve Karpuzlu’da bulunan deneme alanlarına komşu
meşcerelerden farklı tarihlerde ve sayılarda (Çizelge 4) toplanan çam
keseböceğinin yumurta koçanları Ege Ormancılık Araştırma Müdürlüğü
Entomoloji Laboratuvarına getirilmiştir. Deneme alanlarının bulunduğu
yörelerde çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin yoğunlukları ve
yumurtaların parazitlenme oranlarının belirlenebilmesi, böylelikle bu
yörelerdeki parazitoit faunasının ve etkinliğinin değerlendirilmesi
amaçlanmıştır. Böylelikle, entegre savaş içerisinde kimyasal savaş zamanı
daha sağlıklı saptanabilecektir.
29
Çizelge 4. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın
yumurta koçanlarının alındığı tarihler ve miktarları
Table 4. Amount of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) egg
clusters and the collecting dates
Deneme Alanları
Fethiye
Karpuzlu
Tarih
13 Kasım 2001
17 Kasım 2002
18 Kasım 2002
Toplam Yumurta Koçanı (adet)
50
86
292
Getirilen yumurta koçanları tek tek cam tüplere konulduktan sonra
ağızları organze bez ile kapatılmıştır. Sabit koşulların sağlandığı iklim
dolaplarına yerleştirilen tüplerin gözlemleri günaşırı gerçekleştirilmiştir.
Böylelikle, larvaların çıkış dönemleri, yumurta parazitoitlerinin çıkış
dönemleri ile ömürleri belirlenmiştir. Parazitoit çıkışlarının devam edeceği
düşünülerek tüpler bir yıl boyunca haftada bir kez kontrol edilmiştir.
Parazitoit çıkışları sona erdiğinde tüm yumurta koçanlarında ortalama
yumurta sayıları belirlenmiştir. Bu koçanlarda parazitlenmiş yumurta sayıları
ve de açılmamış yumurta sayıları belirlenmek üzere değerlendirmeye
alınmıştır.
4.2.2.4. Diğer çalışmalar
Laboratuvar çalışmalarının diğer bir kısmını ise, doğadaki
gözlemlerinin yanı sıra, deneme alanlarına komşu meşcerelereden alınan
üçüncü, dördüncü ve beşinci dönem larvaların bulunduğu canlı keselerin
laboratuvarda gözlenmesiyle gerçekleştirilen çam keseböceğinin biyolojisi
ile parazitoit ve predatörlerinin belirlenmesi çalışmaları oluşturmuştur.
Meşcerelerden getirilen canlı keseler Entomoloji Laboratuvarında bulunan
tel kafeslere konularak haftada iki kez kontrol edilmiştir.
4.3. Değerlendirmeler
Tüm deneme parsellerinde birim zamanlar, birim maliyetler ve mali
analizlerin yapılabilmesi için gerekli olan verileri elde edebilmek amacıyla,
bir işçinin bir dakikada kaç ağaçta işlem yaptığı ve bir işçinin bir dekarlık
alanda işlemi ne kadar sürede gerçekleştirdiği belirlenmiştir. İşlemlerin
yapıldığı aya ve yıllara ait işçilik, MVP ve diğer giderlerin maliyetleri,
uygulamaların yapıldığı tarihin kuruna bağlı olarak, ABD Doları bazında
hesaplanmış ve karşılaştırmalar sağlanmıştır. İş gücü Erkek İş Gücü (E.İ.G.)
baz alınarak hesaplanmıştır (kadın iş gücünün kullanıldığı alanlarda maliyet
0,75 kat sayısıyla çarpılarak toplam maliyet hesaplanabilir). Biyoinsektisit
uygulamasında, orman içerisinde ya da kenarlarında bulunan kaynak suları
30
veya köy çeşmeleri kullanıldığı için su maliyetleri hesaba katılmamıştır.
Bunlara ek olarak, kullanılan atomizör orman fidanlığına ait olduğundan
herhangi bir kiralama ya da kullanım bedeli ödenmemiştir.
31
5. BULGULAR
5.1. Arazi Çalışmaları
Çalışmanın gerçekleştirildiği 2000 – 2004 yıllarında, her yıl eylül
ayının ortalarından itibaren farklı zamanlarda uygulama alanlarına gidilerek
durum değerlendirmeleri yapılmıştır. Dört yıllık denemeler sonucunda
Fethiye’de yumurtaların bırakılmaya başlaması ve aktif parazitoit uçuşlarının
eylül ayı sonundan itibaren gerçekleştiği saptanmıştır. Ekim ayının
ortalarında dahi yumurtaların açılmadığı ancak ekim sonu ila kasım ayı
ortalarında uygulama yapılabilecek larva çıkışları olduğu belirlenmiştir.
Bununla birlikte, Karpuzlu’da ergin çıkışları eylül ayı başlarında
gerçekleşmektedir. Her ağaçta ya da ağaç başına en az bir yumurta koçanı
görüldüğünde de uygulama zamanına karar verilmiştir. Yine Fethiye’de,
çalışma boyunca yumurta parazitoitleri eylül ayı sonundan ekim ayı sonuna
dek aktif olarak doğada gözlenmiştir.
Denemelere başlamadan önce tüm parsellerde uygulama öncesi
sayımlar yapılmıştır. Bu kontrollerde parsellerin tamamı gezilerek bulaşık
ağaç sayıları ve içerisinde canlı larvaların bulunduğu canlı keseler sayılarak
kaydedilmiştir.
5.1.1. Mekanik savaş uygulamaları
Mekanik savaş uygulamalarının ilki 2000 yılı Ekim ayı sonu – Kasım
ayı başında gerçekleştirilmiştir. Uygulama öncesinde üç mekanik savaş
parselindeki sayımlarda ortalama % 34,84 bulaşıklılık kaydedilmiştir
(Çizelge 5). Mekanik savaş parsellerinin tamamından 230 adet yumurta
koçanı toplanmıştır. Toplanan koçanların % 86,52’sinde, zararlı larvalarının
çıktığı gözlenmiştir. Yani mekanik savaş parsellerinin tamamından 199 adet
canlı kese toplanmıştır. Bulaşık bir ağaçta saptanan en az sayıdaki yumurta
koçanı sayısı bir olurken, ağaç başına belirlenen en fazla sayıdaki yumurta
koçanı sayısı dört olmuştur.
Toplanan yumurta koçanları gerekli incelemeler yapıldıktan sonra,
parazitoit çıkışlarının sürmesi ve etkinliği arttırmak amacıyla biyolojik savaş
parsellerinde sıra aralarına bırakılmıştır. Aynı zamanda, toplanan canlı
keseler besin bulamayacakları ve ormana dönemeyecekleri uzaklığa
bırakılmışlardır. Bu işlemlerin sonucu deneme parsellerinin tamamı yumurta
koçanı ve canlı keselerden arındırılmıştır.
2000 yılında, aralık ayında deneme alanlarına tekrar gidildiğinde
yapılan değerlendirmeler sonucunda mekanik savaş uygulamasının yapıldığı
parsellerin ortalama bulaşıklılık oranının % 16,81’e ulaştığı belirlenmiştir
32
(Çizelge 5). Tüm parsellerdeki toplam canlı kese sayısı 189 olarak tespit
edilmiştir.
Çizelge 5. Fethiye’de 2000 - 2004 yıllarında yapılan mekanik
savaş ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi
sayımlar ve uygulama sonuçlarında ortaya çıkan
ortalama bulaşıklılık oranları (%)
Table 5. Average infected tree rates (%) before and after the
treatments in mechanical control and control plots between
the years of 2000 – 2004 in Fethiye
Tarih
31 Ekim - 02 Kasım 2000
04 - 06 Aralık 2000
13 - 14 Mart 2001
13 - 15 Kasım 2001
31 Ocak - 01 Şubat 2002
16 - 18 Kasım 2002
20 - 21 Mart 2003
20 - 21 Kasım 2003
01 Nisan 2004
Uygulamalar
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Sonrası 2. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Kontrol
Mekanik savaş
Toplam
kese
%
%
sayısı Bulaşıklılık Bulaşıklılık
230
32,46
34,84
189
37,57
16,81
154
37,87
14,08
32
12,27
8,63
7
0,6
1,05
42
11,35
8,2
46
11,81
6,66
63
29
11,36
4,23
7,57
7,26
Son sayımları yapmak üzere 2001 yılının Mart ayında deneme
alanlarına gidildiğinde parsellerin ortalama bulaşıklılık oranı % 14,08 olarak
tespit edilmiştir (Çizelge 5). Toplam alandaki canlı kese sayısı ise 154 adete
düşmüştür. Daha az sayıda larva içeren küçük canlı keselerin birleşerek daha
büyük keseler oluşturdukları gözlenmiştir. İkinci sayımda görülen canlı kese
miktarındaki azalmanın bundan kaynaklandığı düşünülmektedir.
Kontrol parsellerindeki bulaşıklılık oranları uygulama öncesi
sayımlarda % 32,46 olarak belirlenmiştir. Daha sonraki sayımlarda ise bu
oran % 37 civarında kaydedilmiştir (Çizelge 5).
Kontrol parsellerindeki bulaşıklılık oranları ile karşılaştırıldığında,
mekanik savaş parsellerindeki uygulama etkisinin % 62,82 olarak
gerçekleştiği tespit edilmiştir (Şekil 13). Bununla birlikte, kontrol
parsellerinde ortalama % 7,74 oranında bir artış belirlenmiştir.
2001 yılının Kasım ayında gerçekleştirilen mekanik savaş uygulama
parsellerindeki uygulama öncesi sayımlarda ortalama % 8,63 oranında
bulaşıklılık belirlenmiştir (Çizelge 5). Üç uygulama parselinden toplam 59
33
adet yumurta koçanı toplanmıştır. Toplanan yumurta koçanlarının %
54,23’ünde larva çıkışı olduğu belirlenmiştir.
Toplanan yumurta koçanları biyolojik savaş parselinde sıra aralarına
bırakılmıştır. İlk iki dönem larvaların ördükleri ve içerisinde canlı larva
bulunan toplam 32 adet canlı kese ise orman dışına bırakılmıştır.
Bulaşıklılık Oranları (%)
40
35
30
25
20
15
10
5
0
2000
2001
2002
2003
Mekanik Uyg. Öncesi Sayım
Mekanik Uyg. Sonrası 1. Sayım
Mekanik Uyg. Sonrası 2. Sayım
Kontrol Uyg. Öncesi Sayım
Kontrol Uyg. Sonrası 1. Sayım
Kontrol Uyg. Sonrası 2. Sayım
Şekil 13. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan mekanik savaş
ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama
sonrasında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları
(%).
Figure 13. Average infected tree rates (%) before and after the
treatments in mechanical control and control plots between
the years of 2000 – 2004 in Fethiye.
Kontrolleri yapmak üzere deneme alanlarına 2002 yılı Ocak ayının
sonunda gidilmiştir. Ülkemiz genelinde olduğu gibi çok kurak giden bir yazı
takiben, şiddetli sonbahar yağışlarının ve sert kış koşullarının yaşandığı 2001
– 2002 kışı (Ek 2), zararlı populasyonunda ani düşüşe sebep olmuştur. Ocak
2002’de yapılan sayımlarda sadece mekanik savaş parselinde değil, deneme
alanlarının genelinde çok az sayıda canlı kese bulunmuştur. Parsellerde
saptanan ortalama bulaşıklılık oranı % 1,05 olmuştur (Şekil 13). Parsellerin
tamamında sayılan canlı kese yedi adettir.
Çam keseböceğine karşı kimyasal savaş yapılan ve kimyasal savaş
yapılmayan alanlarda uygulamaları karşılaştırabilmek amacıyla Aydın İline
bağlı Karpuzlu İlçesinde belirlenen bir ağaçlandırma alanında
gerçekleştirilen çalışmaların sonucu ise şu şekilde olmuştur: Denemeleri
34
gerçekleştirmek amacıyla 15 Ekim 2001’de gidilen alanda deneme alanının
çevresi işaretlenerek kasım ayında uygulamaların yapılmasına karar
verilmiştir. Ancak bu tarihten sonra meydana gelen normalin üzerindeki
yağışlar deneme alanlarına giden yolları kullanılmaz hale getirdiğinden 2001
yılına ait denemeler iptal edilmiştir.
2002 yılında 16 – 18 Kasım arasında geçekleştirilen uygulama öncesi
sayımlarda parsellerdeki ortalama bulaşıklılık oranı % 8,20 olarak tespit
edilmiştir (Çizelge 5).
Tüm parsellerden toplam 57 yumurta koçanı toplanmıştır. Bu yumurta
koçanlarının % 73,68’ini oluşturan 42 adet yumurta koçanında larva
çıkışları, yani canlı keseler, tespit edilmiştir.
57 yumurta koçanı, biyolojik savaş parsellerinde sıra aralarına, 42
canlı kese ise ormanın dışına, ormana geri dönemeyecekleri bir mesafeye
bırakılmışlardır.
Deneme alanlarına, uygulama sonrası sayımları gerçekleştirmek üzere
2003 yılında, 20 – 21 Mart tarihlerinde gidilmiştir. Yapılan sayımlarda
parsellere ait ortalama bulaşıklılık oranı % 6,66 olarak tespit edilmiştir
(Çizelge 5). Alanın tamamında saptanan canlı kese sayısı 46 olarak
belirlenmiştir.
Kontrol parselleriyle karşılaştırıldığında, mekanik savaş parsellerinde
ortalama % 43,60’lık bir başarı sağlanmıştır (Şekil 13).
Karpuzlu’da bulunan deneme alanlarına, 16 Ekim 2002 tarihinde
gidilerek uygulama öncesi sayımlar gerçekleştirilmiştir. Mekanik savaş
uygulamaları için belirlenen iki deneme parselinde tespit edilen ortalama
bulaşıklılık % 81,75 olmuştur. Yüksek seviyede bulaşıklılığa sahip bu alanda
parsellerde ağaç başına ortalama 1,1 canlı yuva bulunmaktadır. Bulaşık
ağaçların bazılarında sadece bir tane canlı kese bulunurken bazı ağaçlarda bu
sayı on canlı keseye kadar yükselmektedir. Iki parselden toplanan ve
parsellerden uzaklaştırılan yumurta paketi sayısı 340 iken, toplam canlı kese
sayısı 363’ tür.
Kontrolleri yapmak üzere 2003 yılının Mart ayında deneme alanlarına
gidildiğinde bulaşıklılık oranının pek değişmediği ancak genel görünüşte
herhangi bir işlem yapılmayan kontrol parsellerine göre ağaçların daha
sağlıklı göründüğü ve ibre kaybının daha az olduğu gözlenmiştir. Bunlar
nicel gözlemlerdir. Çam keseböceği populasyonunun çok yoğun olarak
bulunduğu bu bölgede gözlemlerin bile önemli olduğu düşünülmektedir.
35
20 – 21 Kasım 2003 tarihinde gerçekleştirilen uygulama öncesi
sayımlarda parsellerdeki ortalama bulaşıklılık oranı % 11,36 olarak
saptanmıştır (Çizelge 5).
Tüm parsellerde toplam 59 yumurta koçanı ve 63 canlı kese tespit
edilmiştir. Toplanan yumurta koçanları biyolojik savaş parsellerinde sıra
aralarına bırakılmıştır. Canlı keseler ise ormanın dışına, ormana geri
dönemeyecekleri bir mesafeye bırakılmışlardır.
2004 yılının Nisan ayı başında uygulama sonrası sayımları
gerçekleştirmek üzere deneme alanlarına gidilmiştir. Yapılan sayımlarda
parsellere ait ortalama bulaşıklılık oranı % 4,23 olarak belirlenmiştir
(Çizelge 5). Alanların tamamında 29 adet canlı kese tespit edilmiştir.
Kontrol parsellerinde uygulama öncesi sayımlarda belirlenen ortalama
bulaşıklılık oranı % 7,57 iken, uygulama sonrası sayımlarda bu oran % 7,26
olarak tespit edilmiştir.
Kontrol parselleriyle karşılaştırıldığında, mekanik savaş parsellerinde
ortalama % 41,73’lük bir başarı sağlanmıştır (Şekil 13).
Karpuzlu’da bulunan deneme alanlarına, 23 Ekim 2003 tarihinde
gidilerek uygulama öncesi sayımlar gerçekleştirilmiştir. Mekanik savaş
uygulamaları için belirlenen iki deneme parselinde de ortalama bulaşıklılık
% 100 olarak tespit edilmiştir. Yüksek seviyede bulaşıklılığa sahip bu alanda
parsellerde ağaç başına ortalama 4,64 canlı yuva bulunmaktadır. İki
parselden toplanan ve parsellerden uzaklaştırılan yumurta paketi sayısı 1321
iken, toplam canlı kese sayısı 821’ dir.
Bu alanlarda 31 Mart 2004 tarihinde gerçekleştirilen kontrollerde elde
edilen bulaşıklılık değeri % 26 düşmüştür.
Karpuzlu’daki kontrol parsellerinde ise uygulama öncesi
gerçekleştirilen sayımlarda bulaşıklılık oranı % 100 olarak tespit edilmiş ve
uygulamalar sonrasındaki sayımda bu oran değişmemiştir.
5.1.1.1. Mekanik savaş uygulamalarının maliyet analizleri
Fethiye’de gerçekleştirilen yumurta koçanı ve ilk dönem keselerin
toplanmasına dayalı ve sadece insan iş gücünün kullanıldığı mekanik savaş
uygulaması sonucunda elde edilen birim maliyetler Çizelge 6’daki gibidir.
Çizelge 6’daki “Kısa boylu ağaçlar” 1 – 2 m boyundaki ağaçları; “Boylu
ağaçlar” ise 2 – 3 m boyundaki ağaçları tanımlamaktadır. Parseller içerisinde
ağaçlar arasındaki boy farkı gelişme hızlarındaki farklılıklardan
kaynaklanmaktadır.
36
Çizelge 6. Fethiye’de insan iş gücüyle gerçekleştirilen, yumurta
koçanı ve ilk dönem keselerin toplanmasına dayalı
mekanik savaş uygulamasının yıllara göre maliyetleri
Table 6. Cost of mechanical control, based on collecting egg clusters
and first nests by manpower, in Fethiye according to years
Yıllar
İşlem Adı
E.İ.G.
Birim
Maliyet
Toplam
Maliyet
Toplam
Maliyet
(ABD
Doları/
daa)
Yumurta koçanı ve ilk (dakika/daa) asgari ücret (TL/ daa)
dönem canlı keselerin
(TL/ saat)
toplanması
A
b
d (d= axb) d (d= axb)
2000 a. Boylu ağaçlar
94
495 000
775 500
1,14
Kasım b. Kısa boylu ağaçlar
62
495 000
511 500
0,75
2001 a. Boylu ağaçlar
86
699 750 1 002 975
0,65
Kasım b. Kısa boylu ağaçlar
62
699 750
723 075
0,46
2002 a. Boylu ağaçlar
88
1 045 312 1 533 124
0,94
Kasım b. Kısa boylu ağaçlar
63
1 045 312 1 097 578
0,67
2003 a. Boylu ağaçlar
92
1 275 000 1 955 000
1,34
Kasım b. Kısa boylu ağaçlar
39
1 275 000
828 750
0,56
( * E.İ.G.: Erkek İş Gücü)
Çam keseböceği ile mekanik savaş geçmişte de günümüzde de
zararlının
kışlık
keselerinin
toplanmasına
dayalı
olarak
gerçekleştirilmektedir. 1999 Yılı Orman Zararlıları ve Hastalıkları İle
Mücadele Faaliyetleri Değerlendirme Raporu verilerine göre 1998 yılında
çam keseböceğine karşı mekanik savaş toplam 277.941 hektarlık alanda
gerçekleştirilmiş ve birim maliyeti 2.263 milyon TL/ha olarak hesaplanmıştır
(Anonymous, 1999). Bu değer dekar alanda ve ABD Doları bazında
değerlendirildiğinde birim maliyetin 0,76 ABD Doları/da olduğu
görülmektedir.
Bu çalışmada gerçekleştirilen, yumurta koçanlarının ve ilk dönem
keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş uygulamalarının ortalama
maliyeti ise 0,81 ABD Doları/da’dır.
Bu da göstermektedir ki kışlık keselerin toplanması şeklinde
gerçekleştirilen mekanik savaş çalışmaları ile yumurta koçanı ve ilk dönem
keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş uygulamaları arasında maliyet
açısından önemli bir fark yoktur.
37
5.1.2. Biyolojik savaş uygulamaları
Fethiye’de, çam keseböceği ile savaşta doğal dengeyi koruyabilmek
ve
destekleyebilmek
amacıyla
biyolojik
savaş
uygulamaları
gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamalardan ilki çam keseböceğinin yumurta
parazitoitlerinin laboratuvar koşullarında üretilerek doğaya salınması ya da
doğada populasyonlarının korunmasına yönelik çalışmalardır. Diğeri ise,
doğal dengeleri koruyan ve sadece zararlı larvalarına etkili olan Bacillus
thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparatın uygulanmasıdır.
5.1.2.1. Biyoinsektisit uygulaması
Biyoinsektisit uygulaması için belirlenen parsellerde uygulama öncesi
sayımlar yapıldıktan sonra, uygulamada kullanılan atomizörün kalibrasyon
işlemi gerçekleştirilmiştir. Daha sonra, içeriğinde 10.000 IU/mg canlı
Bacillus thuringiensis var. kurstaki sporu bulunan biyoinsektisit uygulaması,
uygulamanın etkinliği açısından en uygun zaman olan akşam saatlerinde ve
6 km/saat’ten düşük esintide gerçekleştirilmiştir.
2000 yılında ilk uygulama öncesinde 31 Ekim – 02 Kasım’da yapılan
sayımlarda deneme parsellerinin ortalama bulaşıklılık oranı % 25,68 olarak
belirlenmiştir.
İlk uygulamanın sonuçlarını kontrol etmek ve ertesinde ikinci
uygulamayı gerçekleştirmek üzere 04 – 06 Aralık 2000 tarihinde deneme
alanlarına gidilmiştir. İlk uygulamanın sonucunda ortaya çıkan bulaşıklılık
oranı % 2,42 iken, ikinci uygulamanın sonucunda bu oran % 2,42’ye
düşmüştür (Çizelge 7) (Şekil 14). Bu da uygulanan biyoinsektisitin % 93,55
oranında bir başarı sağladığını göstermiştir.
Kontrol parsellerinde ise bulaşıklılık, uygulamalar öncesinde
gerçekleştirilen sayımlara oranla % 15,74 artmıştır.
Yine bu tarihte yapılan 2. biyoinsektisit uygulamasının sayımları ise
13 – 14 Mart 2001 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamanın sonunda,
deneme parsellerindeki bulaşıklılık oranı % 1,05’e inmiştir. Her iki
uygulamanın bulaşıklılığı azaltmadaki etkisi % 97,22 olarak bulunmuştur.
Bununla birlikte kontrol parsellerindeki bulaşıklılık oranı ise % 15,74
artarak % 37,87’ye ulaşmıştır.
İkinci yılın uygulama öncesinde yapılan sayımlarda bulaşıklılık oranı
% 9,69 olarak saptanmıştır (Şekil 14) (Çizelge 7). Parsellerin tamamında
canlı kese adedi toplam 72 olarak belirlenmiştir.
İlk uygulamanın sonuçlarını değerlendirmek ve ikinci uygulamayı
gerçekleştirmek amacıyla 31 Ocak – 01 Şubat 2002 tarihinde deneme
alanlarına gidilmiştir. Diğer deneme parsellerinde olduğu gibi ekstrem hava
38
koşulları nedeniyle çok az sayıda canlı kese görülmüştür. Parsellerin
tamamının kontrolü sonucunda sadece bir adet canlı keseye rastlanmıştır.
Çizelge 7. Fethiye’de 2000- 2004 yıllarında yapılan biyoinsektisit
uygulaması ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi
sayımlar ve uygulama sonuçlarında ortaya çıkan ortalama
bulaşıklılık oranları (%)
Table 7. Average infected tree rates (%) before and after the treatments
in bioinsecticide application and control plots between the years
of 2000 – 2004 in Fethiye
Tarih
31 Ekim - 02 Kasım 2000
04 - 06 Aralık 2000
13 - 14 Mart 2001
13 - 15 Kasım 2001
31 Ocak - 01 Şubat 2002
16 - 18 Kasım 2002
20 - 21 Mart 2003
20 - 21 Kasım 2003
01 Nisan 2004
Uygulamalar
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Sonrası 2. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Biyoinsektisit Uyg.
Toplam
Kese
%
Sayısı Bulaşıklılık
25,68
2,42
1,05
72
9,69
1
0,15
83
11,66
8
1,2
89
10,6
15
2,11
Kontrol
%
Bulaşıklılık
32,46
37,57
37,87
12,27
0,6
11,35
11,81
7,57
7,26
Üçüncü yılın uygulama öncesi sayımlarının gerçekleştirildiği 16 – 18
Kasım 2002 tarihinde, parsellerin tamamında 83 adet canlı kese
belirlenmiştir. Ortalama bulaşıklılık oranı ise % 11,66 olarak bulunmuştur.
Uygulamadan sonra gerçekleştirilen kontrollerde bulaşıklılık % 1,2
oranında tespit edilmiştir (Çizelge 7). Parsellerin tamamında kaydedilen
canlı kese sayısı 8 adettir. Biyoinsektisit uygulamasının deneme
alanlarındaki etkisi % 89,83 oranında başarı göstermiştir (Şekil 14).
Kontrol parsellerinde ise uygulama öncesi sayımlarda % 11,35 olan
bulaşıklılık oranı, uygulama sonrası sayımlarda % 11,81’e ulaşmıştır.
16 Ekim 2002 tarihinde, kimyasal mücadele yapılan Aydın İline bağlı
Karpuzlu İlçesinde belirlenen deneme alanlarına gidilerek uygulama öncesi
sayımlar gerçekleştirilmiştir.
Biyoinsektisit uygulamaları için belirlenen iki deneme parselindeki
ortalama bulaşıklılık % 96,5 olarak tespit edilmiştir. Ağaç başına ortalama 2
canlı yuva bulunan bu parsellerde toplam 697 adet canlı kese kaydedilmiştir.
Kalibrasyon gerçekleştirildikten sonra MVP uygulaması gerçekleştirilmiştir.
39
Bioinsektisit Uygulaması
Bulaşıklılık Oranları (%)
40
35
30
25
20
15
10
5
0
2000
2001
2002
2003
MVP Uyg. Öncesi Sayım
MVP 1. Uyg. Sonrası Sayım
MVP 2. Uyg. Sonrası Sayım
Kontrol Uyg. Öncesi Sayım
Kontrol Uyg. Sonrası 1. Sayım
Kontrol Uyg. Sonrası 2. Sayım
Şekil 14. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan biyoinsektisit
uygulaması ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi ve
uygulama sonrasında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık
oranları (%).
Figure 14. Average infected tree rates (%) before and after the
treatments in bioinsecticide application and control plots
between the years of 2000 – 2004 in Fethiye.
Sayımları yapmak üzere 2003 yılının Mart ayında deneme alanlarına
gidildiğinde bulaşıklılık oranının, mekanik savaş parsellerinde olduğu gibi,
pek değişmediği ancak bulaşıklılık seviyesinin bir miktar düştüğü
belirlenmiştir. Genel olarak, herhangi bir işlem yapılmayan kontrol
parsellerine göre ağaçların daha sağlıklı göründüğü ve ibre kaybının daha az
olduğu gözlenmiştir.
Uygulama öncesi sayımlarını gerçekleştirmek üzere 20 – 21 Kasım
2003 tarihinde uygulama alanlarına gidilmiştir. Parsellerin tamamında 89
adet canlı kese belirlenmiştir. Ortalama bulaşıklılık oranı ise % 10,60 olarak
tespit edilmiştir (Çizelge 7).
Uygulamadan sonra 01 Nisan 2004 tarihinde gerçekleştirilen
kontrollerde ise bulaşıklılık % 2,11 oranında bulunmuştur (Çizelge 7).
Parsellerin tamamında 15 adet canlı kese kaydedilmiştir. Bu oran da
göstermektedir ki, biyoinsektisit uygulaması deneme alanındaki bulaşıklılığı
% 70,93 oranında düşürmüştür (Şekil 14).
Kontrol parsellerinde ise uygulama öncesi sayımlarda % 7,57 olan
bulaşıklılık oranı, uygulama sonrası sayımlarda % 7,26’ya düşmüştür.
40
23 Ekim 2003 tarihinde, kimyasal mücadele yapılan Aydın İline bağlı
Karpuzlu İlçesinde belirlenen deneme alanlarına gidilerek uygulama öncesi
sayımlar gerçekleştirilmiştir.
Biyoinsektisit uygulamaları için belirlenen iki deneme parselindeki
ortalama bulaşıklılık % 100 olarak tespit edilmiştir. Ağaç başına ortalama
6,2 canlı kese kaydedilmiştir. Kalibrasyon gerçekleştirildikten sonra MVP
uygulaması gerçekleştirilmiştir.
Sayımları yapmak üzere 2004 yılının Mart ayında deneme alanlarına
gidildiğinde bulaşıklılık oranının % 20’ye gerilediği tespit edilmiştir. Bu da
biyoinsektisit uygulamasının bu alanda % 80 başarı sağladığını
göstermektedir.
Kontrol parsellerinde ise uygulama öncesinde belirlenen % 100’lük
bulaşıklılık oranı, uygulama sonrası kontrollerde de değişmemiştir.
5.1.2.1.1. Biyoinsektisit uygulamasının maliyet analizleri
Fethiye’de insan iş gücü kullanılarak atomizörle gerçekleştirilen
biyoinsektisit uygulamasının yıllara göre maliyetleri Çizelge 8’deki gibidir.
Çizelge 8. Fethiye’de insan iş gücü kullanılarak atomizörle
gerçekleştirilen biyoinsektisit uygulamasının yıllara göre
maliyetleri
Table 8. Cost of bioinsecticide application according to years in
Fethiye
(TL/daa)
d =(axb)
+c
1 746 900
1 474 650
3 374 818
3 024 943
4 232 500
3 692 422
4 632 500
Toplam
Maliyet
(ABD Doları/
daa)
d =(axb)
+c
2,56
2,16
2,19
1,96
2,61
2,27
3,17
1 275 000 2 720 000 4 122 500
2,82
MVP
Yıllar
2000 Kasım
2001 Kasım
2002 Kasım
2003 Kasım
a.
İşlem Adı
MVP
uygulaması
a
b
a
b
a
b
a
b
Boylu ağaçlar
Kısa boylu ağaçlar
E.İ.G.*
(dakika/
daa)
a
98
65
95
65
96
65
90
66
Birim Maliyet
(TL/ saat)
asgari ücret
b
495 000
495 000
699 750
699 750
1 045 312
1 045 312
1 275 000
b.
* E.İ.G.: Erkek İş Gücü
41
(TL/daa)
c
938 400
938 400
2 266 880
2 266 880
2 560 000
2 560 000
2 720 000
Toplam
Maliyet
Çam keseböceği ile savaşta kullanılan insektisitlerin başında etkili
maddesi deltamethrin olan preparatlar gelmektedir. Çok sınırlı olarak kitin
sentezini engelleyici bazı preparatlar kullanılsa da, genellikle maliyetinin
ucuz olması ve zararlıyı hemen öldürmesi sebebiyle etkili maddesi
deltamethrin olan preparatlar tercih edilmektedir. Bu insektisitlerin etki
spektrumunun geniş olması nedeniyle, doğal düşman faunası oldukça geniş
olan çam keseböceğinin parazitoit ve predatörlerini de olumsuz yönde
etkilemektedir. 1999 Yılı Orman Zararlıları ve Hastalıkları İle Mücadele
Faaliyetleri Değerlendirme Raporu verilerine göre 1998 yılında çam
keseböceğine karşı yerden kimyasal savaş 165.692 hektarlık alanda
gerçekleştirilmiştir (Anonymous, 1999). Gerçekleştirilen bu uygulamanın
birim maliyeti 1.348 milyon TL/ha olarak hesaplanmıştır. Bu değer dekar
alanda ve ABD Doları bazında değerlendirildiğinde birim maliyetin 0,45
ABD Doları/da olduğu görülmektedir.
Çalışma süresince, çam keseböceği ile savaşta kullanılan B.
thuringiensis var. kurstaki esaslı biyopreparatın toplam maliyeti ortalama
2,43 ABD Doları/da olarak gerçekleşmiştir. Bu da genel olarak kullanılan
insektisit maliyetinden yaklaşık 5,4 kat fazladır.
5.1.2.2. Yumurta parazitoitleri ile ilgili çalışmalar
Fethiye’de biyolojik savaş uygulamalarında ilk yıl uygulama öncesi
belirlenen ortalama bulaşıklılık oranı % 36,42 olarak tespit edilmiştir.
Biyolojik savaş uygulamalarının amaçlarından biri olan laboratuvar
koşullarında,
yumurta
parazitoitlerinin
üretimi
ilk
yılda
gerçekleştirilememiştir. Bu yüzden, mekanik savaş parselinden toplanan 230
adet çam keseböceği yumurta koçanı bu parsellere bırakılmıştır. Toplanan
yumurta koçanları plastik kaplara bırakılmaları parsellerin içerisine eşit
olarak dağıtılmıştır.
İlk yılın kontrollerini gerçekleştirmek üzere 2000 yılı 04 – 06 Aralık
tarihinde deneme alanlarına gidildiğinde bu parsellerde bulaşıklılık oranının
% 39,24’e yükseldiği, 13 – 14 Mart 2001’de gerçekleştirilen ikinci
kontrollerde ise bu oranın fazla değişmeden % 39,23’te kaldığı belirlenmiştir
(Çizelge 9). Bu oranlar kontrol parselleriyle hemen hemen aynı seviyededir
(Şekil 15).
Biyolojik savaş uygulamalarının ikinci yılında da, laboratuvar
şartlarında yumurta parazitoitleri üretilemediğinden, mekanik savaş
Uygulamalarından toplanan yumurta koçanları biyolojik savaş parsellerine
bırakılmıştır. Toplam 59 yumurta koçanı biyolojik savaş parsellerinde sıra
aralarına dağıtılmıştır. Bir önceki yıl uygulanan yumurta koçanlarının plastik
kaplara bırakılma uygulaması, bu kaplara su dolarak yumurta koçanlarının
42
çürümesine ve dolayısıyla diyapoz halinde bulunan yumurta parazitoitlerinin
ölümlerine neden olduğundan 2001 yılında uygulanmamıştır.
Bu parsellerde uygulama öncesinde ortalama % 10,75 oranında
bulaşıklılık saptanmıştır (Çizelge 9). Parsellerin tamamında yapılan
uygulama öncesi sayımlarda canlı kese sayısı 86 adet olmuştur.
Çizelge 9. Fethiye’de 2000 - 2004 yıllarında yapılan biyolojik
savaş ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi sayımlar
ve uygulama sonuçlarında ortaya çıkan ortalama
bulaşıklılık oranları (%)
Table 9. Average infected tree rates (%) before and after the
treatments in biological control and control plots between the
years of 2000 – 2004 in Fethiye
Tarih
Uygulamalar
31 Ekim - 02 Kasım 2000
04 - 06 Aralık 2000
13 - 14 Mart 2001
13 - 15 Kasım 2001
31 Ocak - 01 Şubat 2002
16 - 18 Kasım 2002
20 - 21 Mart 2003
20 - 21 Kasım 2003
01 Nisan 2004
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Sonrası 2. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
43
Biyolojik Savaş
Kontrol
Toplam
%
%
Kese
Sayısı
Bulaşıklılık Bulaşıklılık
36,42
32,46
39,24
37,57
39,23
37,87
86
10,75
12,27
8
1,2
0,6
65
9,39
11,35
66
8,02
11,81
51
10,6
7,57
50
10
7,26
40
Bulaşıklılık Oranları (%)
35
30
25
20
15
10
5
0
2000
2001
2002
2003
Biyolojik Uyg. Öncesi Sayım
Biyolojik Uyg. Sonrası 1. Sayım
Biyolojik Uyg. Sonrası 2. Sayım
Kontrol Uyg. Öncesi Sayım
Kontrol Uyg. Sonrası 1. Sayım
Kontrol Uyg. Sonrası 2. Sayım
Şekil 15. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan biyolojik savaş
ve kontrol parsellerinde, uygulama öncesi ve uygulama
sonrasında ortaya çıkan ortalama bulaşıklılık oranları
(%).
Figure 15. Average infected tree rates (%) before and after the
treatments in biological control and control plots between the
years of 2000 – 2004 in Fethiye
Ekstrem iklim koşullarının yaşandığı bu dönemden sonra, 31 Ocak –
01 Şubat 2002 tarihinde gerçekleştirilen sayımlarda bulaşıklılık ortalama %
1,2’ye düşmüştür (Şekil 15). Biyolojik savaş parsellerin tamamında sayılan
canlı kese sayısı sekiz, kontrol parsellerinin tamamında sayılan canlı kese
sayısı ise dört olarak tespit edilmiştir (Çizelge 9).
Üçüncü yıl uygulamalarında, 16 – 18 Kasım 2002’de gerçekleştirilen
uygulama öncesi sayımlardaki durum, uygulamaların yapıldığı ilk yıla göre
oldukça düşük bir seviyede seyretmiş, ancak ikinci yıla daha yakın
bulaşıklılık değerleri göstermiştir.
Uygulama öncesi sayımlarda ortalama bulaşıklılık oranı % 9,39 olarak
tespit edilmiştir. Tüm parsellerde toplam 65 canlı kese bulunurken, ortalama
bulaşıklılık oranı ise % 9,39 olarak belirlenmiştir (Çizelge 9). Mekanik savaş
parsellerinden toplanan 57 adet yumurta koçanı bu parsellere dağıtılmıştır.
Diğer yıllardan ve parsellerden farklı olarak ikinci parsele Ege
Ormancılık Araştırma Müdürlüğü Entomoloji Laboratuvarında çam
keseböceği yumurtalarından elde edilen toplam 25 adet Ooencyrtus
pityocampae (Mercet) (Hym., Encyrtidae) salımı yapılmıştır. Çok az
44
sayıdaki bu yumurta parazitoitlerinin etkisi diğer parsellerle karşılaştırılınca
fark çıkmamıştır.
Uygulamaların son yılında, 20 – 21 Kasım 2003 tarihinde
gerçekleştirilen uygulama öncesi sayımlarda, ortalama bulaşıklılık oranı %
10,60 olarak tespit edilmiştir. Tüm parsellerde toplam 51 adet canlı kese
bulunmuştur. Mekanik savaş parsellerinden toplanan 59 adet yumurta koçanı
bu parsellere dağıtılmıştır.
01 Nisan 2004 tarihinde gerçekleştirilen kontrollerde bu parsellerdeki
bulaşıklılık oranı % 10 olarak tespit edilmiştir.
Kontrol parsellerinde uygulama öncesi tespit edilen bulaşıklılık oranı
% 7,57 iken, uygulama sonrası gerçekleştirilen sayımlarda bu oran % 7,26
olarak tespit edilmiştir.
5.1.3. Genel değerlendirme
2000 yılında başlayıp 2004 yılının Nisan ayında son sayımları
gerçekleştirilen bu çalışmanın uygulama bölümünden elde edilen sonuçları
(Çizelge 10) (Şekil 16) şu şekilde değerlendirebiliriz:
Çizelge 10. Fethiye’de 2000 – 2004 yıllarında yapılan tüm
parsellerdeki ön sayımlar ve uygulama sonundaki
ortalama bulaşıklılık oranları (%)
Table 10. Average infected tree rates (%) before and after the
treatments in whole plots between the years of 2000 – 2004 in
Fethiye
Yıllar
Uygulamalar
2000
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Sonrası 2. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
Uygulama Öncesi Sayım
Uygulama Sonrası 1. Sayım
2001
2002
2003
Ortalama Bulaşıklılık Oranları (%)
Biyoinsektisit Mekanik Biyolojik
Kontrol
Uygulaması Savaş
Savaş
25,68
34,84
36,42
32,46
2,42
16,81
39,24
37,57
1,05
14,08
39,23
37,87
9,69
8,63
10,75
12,27
0,15
1,05
1,20
0,6
11,66
8,20
9,39
11,35
1,20
6,66
8,02
11,81
10,6
11,36
10,6
7,57
2,11
4,23
10
7,26
Son yıllarda, küresel ısınmanın da etkisiyle, yazların oldukça kurak,
kışların ise ılık ve yağışsız gitmesiyle birlikte, zaten çam keseböceği için
optimum koşullara sahip Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerinde epidemi
koşulları sağlanmıştır. Uygulamaların ilk yılı olan 2000 yılına baktığımızda,
45
uygulama öncesinde yapılan sayımlarda tüm parsellerin oldukça yüksek
derecede bulaşık olduğu görülmektedir. Bulaşıklılık oranlarıyla birlikte
önemli olan diğer bir husus da, bulaşık ağaçların üzerlerinde bulundurdukları
canlı kese sayılarıdır. İlk yılda bazı ağaçların üzerinde dört canlı kese
saptanmıştır. Bu da o ağacın, özellikle çalışmanın gerçekleştirildiği genç
çamların tamamen ibresiz kalmasına neden olmuştur.
İlk uygulamalar sonrasında en etkili uygulamanın, Bacillus
thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyoinsektisit olan MVP isimli ticari
preparatın uygulandığı biyoinsektisit uygulaması olduğu ve bunu yumurta
koçanlarının ve ilk iki dönem canlı keselerin toplandığı mekanik savaş
uygulamasının izlediği belirlenmiştir. İlk biyoinsektisit uygulaması % 93,55
oranında başarılı sonuç vermiştir. Biyoinsektisitin iki kez uygulanması ise %
97,22 oranında başarı sağlamıştır. Ancak tek uygulamanın bile başarılı
sonuçlandığı tespit edilmiştir. Bulaşık ağaçların genellikle parsellerin
sınırlarında tespit edilmesi, blok halinde tüm ağaçlandırma alanına
uygulanacak biyoinsektisitin etkisinin daha belirgin olarak ortaya
çıkaracağını göstermektedir. Mekanik savaşın gerçekleştirildiği parsellerdeki
tek uygulamayla ise, % 62,82 başarı sağlanmıştır. Biyolojik savaş parseli
kontrol parseliyle paralel sonuçlar vermiştir. Bunda biyolojik savaş parseline
salım çalışmasının yapılamaması, yalnızca mekanik savaş parselinden
toplanan yumurta koçanlarının bırakılması işleminin yapılabilmesi rol
oynamıştır. Gerek biyolojik savaş parsellerinde gerekse kontrol
parsellerinde, uygulama öncesi gerçekleştirilen sayımlarda elde edilen
bulaşıklılık seviyeleri, daha sonra yapılan değerlendirmelerde bir miktar artış
göstermiştir. Bunun nedenleri olarak ise, parsel dışındaki ağaçlardan
bulaşmalar olabileceği gibi parsellerde bulunan canlı keselerdeki larvaların
bir bölümünün kese içerisindeki yoğunluğu azaltmak amacıyla keseden
ayrılarak yeni keseler meydana getirmeleri olabileceği düşünülmektedir.
Uygulamaların ikinci yılına gelindiğinde, uygulama öncesi yapılan
kontrollerde tespit edilen bulaşıklılığın ilk yıla oranla daha düşük olduğu
görülmektedir. İlk yılda bu oran ortalama % 32,35 iken ikinci yılda ortalama
% 10,33 olarak belirlenmiştir.
Uygulamaların ikinci yılı normalin üzerinde yağış ve 10 – 15 gün üst
üste don uyarısının yaşandığı ekstrem bir yıl olarak kabul edilmektedir. Bu
da, ilk uygulamaların sonuçlarını almak üzere deneme alanlarına
gidildiğinde populasyonun neredeyse yok olacak kadar azalmasıyla olumsuz
etkisini göstermiştir. Deneme alanlarına ait meteorolojik veriler Ek 2’de
verilmiştir.
46
40
Bulaşıklılık Oranları (%)
35
30
25
20
15
10
5
Kontrol
Biyolojik
MVP
0
A
2000
B
2000
C
2000
A
2001
B
2001
A
2002
B
2002
Mekanik
A
2003
B
2003
A: Uygulama öncesi sayım
B: Uygulama sonrası 1. sayım
C: Uygulama sonrası 2. sayım
Şekil 16. Fethiye’de 2000 – 2003 yılları arasında yapılan,
uygulama öncesi ve uygulama sonrası gerçekleştirilen
sayımlardaki bulaşıklılık oranları (%).
Figure 16. Average infected tree rates (%) before and after the
treatments between the years of 2000 – 2004 in Fethiye.
Uygulamaların üçüncü yılında ise başlangıçta kaydedilen bulaşıklılık
bir önceki yılla hemen hemen aynı seviyededir. İlk uygulamanın sonucunda
biyoinsektisit ve mekanik savaş uygulamalarının populasyon seviyesinin
düşürülmesinde etkili olduğu tespit edilmiştir (Şekil 16). Biyoinsektisit
uygulaması kontrol parselleriyle karşılaştırıldığında, çam keseböceğinin
kontrolünde % 89,83 oranında başarı sağlamıştır. Mekanik savaş uygulaması
ise yine kontrol parsellerine kıyasla, zararlı populasyonunun kontrolünde %
43,60 oranında etkili olmuştur.
47
Uygulamaların gerçekleştirildiği son yıl olan 2003 – 2004’te
uygulama öncesi sayımlarda kaydedilen bulaşıklılık oranı uygulamaların
gerçekleştirildiği son iki yılla hemen hemen aynı seviyede seyretmiştir.
Uygulama sonrasında gerçekleştirilen sayımlarda biyoinsektisit uygulaması
kontrol parsellerine oranla % 70,93 etkili bulunmuştur. Kontrol parsellerine
oranla mekanik savaş uygulaması ise % 41,73 etkili bulunmuştur (Şekil 16).
Çam keseböceğine karşı kimyasal savaş yapılan ve kimyasal savaş
yapılmayan alanlarda uygulamaları karşılaştırabilmek amacıyla Aydın İline
bağlı Karpuzlu İlçesinde belirlenen bir ağaçlandırma alanında uygulamalar
gerçekleştirilmiştir. 2001 yılına ait denemeler, sonbahar ve kış ayında
meydana gelen normalin üzerindeki yağışların deneme alanlarına giden
yolları kullanılmaz hale getirmesiyle iptal edilmiştir.
2002 sonbaharında gerçekleştirilen mekanik savaş ve biyoinsektisit
uygulamalarından önce gerçekleştirilen sayımlarda ve uygulamalar
sonrasındaki kontrollerde bulaşıklılık oranlarının çok yüksek olduğu tespit
edilmiştir. Uygulamaların gerçekleştirildiği alanlarda bulaşıklılık oranlarında
çok fazla değişiklik olmamasına karşın ağaçlardaki ibre oranlarında ve
sağlıklarında olumlu gelişmeler gözlenmiştir.
23 Ekim 2003 tarihinde gerçekleştirilen uygulama öncesi sayımlarda
alanıların tamamındaki ağaçların bulaşık olduğu tespit edilmiştir.
Uygulamalar sonrasındaki kontrollerde mekanik savaşın kontrol parsellerine
oranla ortalama % 20 başarı sağladığı belirlenmiştir. Ancak daha önceki
uygulamalarda olduğu gibi, bu kadar yoğun bulaşıklılık gösteren boylu
ağaçlandırma alanlarında, mekanik savaş parsellerinde uygulama zorluğu
yaşanmıştır. Biyoinsektisit uygulamasında ise kontrol parsellerine kıyasla
ortalama % 74 oranında başarı sağlanmıştır.
5.2. Laboratuvar Çalışmaları
5.2.1.
Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae)
ile
savaşta
kullanılan
bazı
preparatların etkinliklerinin karşılaştırılması
5.2.1.1. Diflubenzuron uygulaması
Böcek gelişme düzenleyicilerinden biri olan diflubenzuron
klorlandırılmış difenil yapısında bir maddedir. Mide yoluyla, böceğe enjekte
edilme ya da temas yoluyla böcekler tarafından alınan diflubenzuron,
yumurtadan çıkma, gömlek değiştirme, pupadan çıkma gibi gelişim
dönemlerinde etkisini gösterir. Bu dönemlerde gerçekleşen kitin sentezini
engelleyerek böceğin kaslarını kullanıp deriyi atabilmesi için yeterli desteği
48
sağlayamamasını, böylece derinin iç baskıya dayanamayarak çatlamasını
sağlar.
Çam keseböceği ile savaşta diflubenzuronun etkisini belirlemek
amacıyla önerilen doz olan 100 litre suya 16 gram uygulanmıştır.
Uygulamanın sonucunda elde edilen ölüm oranları (%) Şekil 17’deki gibidir.
Diflubenzuron
Ölüm Oranı (%)
100
80
60
40
20
0
13.Eki
15.Eki
17.Eki
19.Eki
21.Eki
23.Eki
25.Eki
27.Eki
Şekil 17. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı
laboratuvarda uygulanan diflubenzuronun sağladığı ölüm
oranları.
Figure 17. Mortality of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)
larvae because of diflubenzuron application in laboratory
conditions.
Diflubenzuron uygulamasında çam keseböceği larvalarının
beslenmeye devam ettikleri ve uygulamadan dört gün sonra ilk ölümlerin
meydana geldiği saptanmıştır. Larvaların tamamının ölümü ise uygulamadan
12 gün sonra gerçekleşmiştir.
5.2.1.2. Organik insektisit uygulaması
Kullanılan organik insektisit içeriğinde 1 litrede 10 gr Azadirachtin A
bulunan bitkisel bir insektisittir. Hindistan, Pakistan, Endonezya ve
Afrika’da yaygın olarak yetişen Azadirachta indica bitkisinden elde edilir.
İçerdiği meliantriol, sallanin ve azadirachtin gibi maddeler nedeniyle
böcekler tarafından sevilmez ve istenmez (Kısmalı ve Madanlar, 1988).
Büyüme ve gelişmeyi engelleyici etkisinin yanısıra üreme davranışları ve
yumurta olgunlaşması üzerinde olumsuz etkileri bulunan bu bitki,
beslenmeyi engelleyici ve toksik etki de göstermektedir.
49
Organik insektisit uygulamasından sonra çam keseböceği
larvalarının kısa bir süre beslenmeye devam ettikleri belirlenmiştir.
Uygulanmadan iki gün sonra larvalarda ölüm gözlenmeye başlamıştır. %
100 ölüm ise uygulamadan 9 gün sonra elde edilmiştir. Uygulamadan elde
edilen sonuçlar Şekil 18’deki gibidir.
Organik insektisit
100
Ölüm Oranı (%)
90
80
70
60
50
40
30
20
10
0
13.Eki
15.Eki
17.Eki
19.Eki
21.Eki
23.Eki
25.Eki
27.Eki
Şekil 18. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı
laboratuvarda uygulanan organik insektisitin sağladığı
ölüm oranları.
Figure 18. Mortality of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)
larvae because of organic insecticide application in laboratory
conditions.
5.2.1.3. Bacillus thuringiensis var. kurstaki uygulaması
Entomopatojen bakteriler günümüzde biyolojik savaş çalışmalarında
en fazla kullanılan mikroorganizmalardır (Öncüer, 1997). Spor oluşturan
fakültatif bakterilerin kristal taşıyanları böceklere karşı savaşta
kullanılmaktadır. Böcek vücuduna besin yoluyla ağızdan girerler. Kristal
taşıyan spor formundaki bakteri böcek vücudunda sporangium içinde
endosporlar ve protein taşıyan kristaller oluşturur. Bu kristaller toksin içerir
ve böcek bu toksin veya bakterinin bütün vücudu sarmasıyla ölür.
Entomopatojen bakterilerden olan B. thuringiensis var. kurstaki’yi içeren bir
biyopreparat olan MVP çam keseböceğine karşı ruhsatlandırılmış bir
preparattır.
50
Çam keseböceği ile savaşta arazi uygulamalarının yanısıra
laboratuvar çalışmalarında da kullanılan MVP’nin laboratuvar şartlarında
sağladığı ölüm oranları Şekil 19’daki gibidir.
MVP
Ölüm Oranı (%)
100
80
60
40
20
0
13.Eki
15.Eki
17.Eki
19.Eki
21.Eki
23.Eki
25.Eki
27.Eki
Şekil 19. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’ya karşı
laboratuvarda uygulanan MVP’nin sağladığı ölüm oranları.
Figure 19. Mortality of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)
larvae because of MVP application in laboratory conditions.
MVP uygulamasından bir gün sonra larvalarda ölümler
gerçekleşmeye başlamış ve tüm larvalar dört gün sonra ölmüştür.
Laboratuvar
koşullarında
gerçekleştirilen
bu
uygulamalara
bakıldığında en hızlı ölümün MVP tarafından sağlandığı görülmüştür.
Organik insektisitin uygulanmasından sonra larvaların beslenmeleri çok kısa
bir süre gerçekleşmiş ve daha sonra ölümler meydana gelmiştir.
Beslenmenin diğer iki uygulamaya göre daha uzun sürdüğü ve ölümlerin
daha geç elde edildiği diflubenzuron uygulaması, larvaların gömlek
değiştirme döneminde etkisini göstermiş ve larvaların tamamının ölümüne
yol açmıştır. Su püskürtülen kontrolde ise çok az larva ölümü gerçekleşmiş
ve larvalar bir üst larva dönemine sağlıklı bir biçimde geçmişlerdir. Çizelge
11’de uygulamalardan sonra gerçekleştirilen kontrollerde elde edilen ölü
birey sayıları verilmiştir.
Kontrol haricindeki tüm uygulamalarda % 100 ölüm elde edildiğinden
ve kullanılan preparatların etki mekanizmalarının ve sürelerinin farklı
olduğu
göz
önüne
alınarak
herhangi
bir
istatistik
analiz
gerçekleştirilmemiştir. Şekil 20’de elde edilen ölüm oranları yüzde (%)
olarak gösterilmiştir.
51
Çizelge 11. Laboratuvar koşullarında Thaumetopoea pityocampa
(Den. & Schiff.)’nın ilk iki dönem larvalarına uygulanan
diflubenzuron, MVP, organik insektisit ve su
uygulamalarının sonucunda kaydedilen canlı ve ölü larva
sayıları
Table 11. Numbers of dead and alive individuals as a result of
diflubenzuron, MVP, organic insecticide and water applications
to first two instars of Thaumetopoea pityocampa (Den. &
Schiff.) larvae in laboratory conditions
Diflubenzuron
canlı
ölü
13.Ekim
14.Ekim
15.Ekim
16.Ekim
17.Ekim
18.Ekim
19.Ekim
20.Ekim
21.Ekim
22.Ekim
23.Ekim
24.Ekim
25.Ekim
26.Ekim
27.Ekim
28.Ekim
50
50
50
47
35
32
28
26
20
11
4
0
0
0
0
0
0
0
0
3
15
18
22
24
30
39
46
50
50
50
50
50
MVP
canlı
ölü
50
35
14
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
15
36
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
52
Organik İnsektisit
Su
canlı
ölü
canlı
ölü
50
50
42
26
15
10
4
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
8
24
35
40
46
49
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
50
49
49
49
49
48
48
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
1
1
1
2
2
100
90
Ölüm Oranları (%)
80
70
60
50
40
30
20
13
.1
0
14 .200
.1
0 3
15 .200
.1
0 3
16 .200
.1
0 3
17 .200
.1
0 3
18 .200
.1
0 3
19 .200
.1
0 3
20 .200
.1
0 3
21 .200
.1
0 3
22 .200
.1
0 3
23 .200
.1
0 3
24 .200
.1
0 3
25 .200
.1
0 3
26 .200
.1
0 3
27 .200
.1
0 3
28 .200
.1
0. 3
20
03
10
0
Diflubenzuron
MVP
Organik İnsektisit
Su
Şekil 20. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın ilk iki
dönem larvalarına uygulanan diflubenzuron, MVP,
organik insektisit ve su uygulamalarının sonucunda
kaydedilen ölüm oranları.
Figure 20. Mortality of first two instars of Thaumetopoea pityocampa
(Den. & Schiff.) larvae as a result of diflubenzuron, MVP,
organic insecticide and water applications in laboratory
conditions.
5.2.2. Yumurta parazitoitlerinin üretimi
5.2.2.1. Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) yumurtaları
üzerinde üretim denemeleri
Çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar koşullarında
üretilmesine yönelik çalışmaların bir kısmı E. kuehniella yumurtaları üzerine
gerçekleştirilmiştir. Bu yumurtalar üzerine farklı sayılarda (Çizelge 1) ergin
Ooencyrtus pityocampae (Mercet) (Hym., Encyrtidae) ve Baryscapus
servadeii Dom. (Hym.,Eulophidae) bırakılmıştır.
Yaklaşık sekiz ay süren gözlemler sonucunda herhangi bir gelişme söz
konusu olmamış, üretim sağlanamamıştır.
53
5.2.2.2. Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtaları üzerinde
üretim denemeleri
Denemelerde kullanılmak üzere buzdolabından alınarak B. mori
yumurtaları üzerine O. pityocampae ve B. servadeii ergini bırakılmıştır
(Çizelge 2). Ancak, iklim dolabından kaynaklanan bazı teknik sorunlar
nedeniyle laboratuvar şartlarında sürdürülen denemede herhangi bir üretim
elde edilememiştir.
Bir sonraki denemede (Çizelge 3), B. mori yumurtası üzerine bırakılan
O. pityocampae ergininin gözlemleri sürdürülmek üzere 1.1, 2.1, 3.1, 4.1,
5.1 numaralı üretim kapları 29 Ağustos 2002 tarihinde sabit koşulların
sağlandığı iklim dolabına alınmıştır. 21 Eylül 2002 tarihinde yeni döle ait
parazitoitlerin çıkışları gözlenmeye başlanmıştır. Ancak iklim dolabında
gece meydana gelen bir arıza nedeniyle sıcaklık aşırı yükselmiş, ertesi sabah
bütün parazitoitler ölü bulunmuştur.
03 Şubat 2003 tarihinde tekrar kurulan denemede 1.2, 2.2, 3.2, 4.2 ve
5.2 numaralı üretim kaplarına bulunan B. mori yumurtaları üzerine toplam
245 adet O. pityocampae ergini bırakılmıştır (Çizelge 3). Parazitoitlerin
salımından 21 gün sonra 24 Şubat 2003 tarihinde yeni döle ait parazitoit
çıkışları gerçekleşmeye başlamıştır (Şekil 21).
01 Temmuz 2003 tarihine dek 282 adet parazitoit üretimi
gerçekleştirilmiştir.
250
Adet
200
150
100
50
0
3 Şubat
23 Şubat
15 Mart
4 Nisan
24 Nisan
14 Mayıs
3 Haziran 23 Haziran
Şekil 21. Bombyx mori L. yumurtaları üzerine Ooencyrtus
pityocampae (Mercet) üretimi.
Figure 21. Mass rearing of Ooencyrtus pityocampae (Mercet) onto
Bombyx mori L. eggs.
54
5.2.2.3. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae) yumurtaları üzerinde üretim
denemeleri
Deneme alanlarına komşu alanlardan toplanarak Ege Ormancılık
Araştırma Müdürlüğü Entomoloji Laboratuvarına getirilen çam
keseböceğine ait yumurta koçanları üretim kaplarına alınmıştır. Bu üretim
kaplarının bir kısmı laboratuvar koşullarında saklanırken bir kısmı da
yumurta parazitoitlerinin üretilmesi amacıyla yürütülen çalışmalarda
kullanılmak üzere sabit koşulların sağlandığı iklim dolabına aktarılmıştır. Bu
üretim kaplarının yıl boyunca gözlemleri gerçekleştirilmiştir. Laboratuvar
koşullarında tutulan üretim kaplarında doğadakine eşdeğer parazitoit
çıkışları gözlenirken iklim dolabına bulunan üretim kaplarındaki
yumurtalardan yaklaşık birer aylık periyotlar içerisinde yumurta
parazitoitlerinin çıkışları gözlenmiştir. Ancak bu üretim 2002 yılı yaz
sonundan itibaren gerçekleştirilebilmiştir. Bütün bu koşullara rağmen,
hemen hemen hiç bir maliyeti olmayan, çam keseböceğinin yumurta
parazitoitlerinin kendi yumurta koçanları üzerinde üretilip, yumurta
parazitoitleri açısından fakir olan bölgelere salınması yönteminin
kullanılabilir bir yöntem olduğu sonucuna varılmıştır.
5.2.3.
Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep.,
Thaumetopoeidae)’nın yumurta koçanlarının özellikleri,
parazitoitleri ve parazitlenme oranlarının saptanması ile
ilgili çalışmalar
Çalışma kapsamında 13 Kasım 2001 tarihinde Fethiye’deki deneme
alanlarına komşu alanlardan toplanarak laboratuvara getirilen toplam 50
yumurta koçanının incelenmesi sonucu elde edilen veriler şöyledir:
İncelenen yumurta koçanlarının ortalama boyları 29,84 mm olarak
tespit edilmiştir. Koçan uzunluğu minimum 21 mm iken maksimum uzunluk
40 mm olmuştur. Yumurta koçanlarında açılmayan yumurta oranı minimum
% 2,04 olarak tespit edilirken, maksimum oran % 19,87’dir (Çizelge 12).
Ortalama % 8,75 oranındaki açılmayan yumurtaların bir kısmı çeşitli edafik
nedenlerle ölen, bir kısmı da içerisinde bir sonraki mevsimde çıkacak olan
yumurta parazitoitlerinin larvalarını bulunduran yumurtalardır.
Bu yumurta koçanlarında, parazitlenme oranları arasında en düşük
parazitlenmenin % 0,68; en yüksek parazitlenme oranının ise % 39,42
olduğu belirlenmiştir. Ortalama parazitlenme oranı ise % 18,35 olmuştur
(Çizelge 13).
55
Çizelge 12. Fethiye ve Karpuzlu’dan alınan Thaumetopoea
pityocampa (Den. & Schiff.)’nın yumurta koçanları ve
bazı özellikleri
Table 12. Egg clusters of Thaumetopoea pityocampa (Den. &
Schiff.), which collected from Fethiye and Karpuzlu, and
their some properties
Toplam Yumurta Koçanı Toplam Yumurta
Deneme
Yumurta
Uzunlukları
Sayısı
Alanları Yıllar Koçanı
(mm)
(adet) Min. Max. Ort. Min. Max. Ort.
Fethiye 2001
50
21 40 29,84 155 296 220,80
2002
86
20 43 29,85 148 318 220,90
Karpuzlu 2002
292
10 44 29,44 74 325 217,80
Açılmayan
Yumurta
Oranı (%)
Min. Max. Ort.
2,04 19,87 8,75
0 87,50 25,65
0
100 34,80
Çizelge 13. Fethiye ve Karpuzlu’dan alınan Thaumetopoea
pityocampa (Den. & Schiff.) yumurta koçanlarının
parazitlenme oranları
Table 13. Parasitism rates of egg clusters of Thaumetopoea pityocampa
(Den. & Schiff.) which collected from Fethiye and Karpuzlu
Deneme
Alanları
Fethiye
Yıllar
2001
2002
Karpuzlu 2002
Toplam Yumurta
Koçanı (adet)
50
86
292
Toplam Yumurta
Sayısı
Min. Max. Ort.
155
296 220,8
148
318 220,9
74
325 217,8
Parazitlenme Oranı
(%)
Min. Max. Ort.
0,68 39,42 18,35
0
98
14,61
0
61,03 10,18
Yine Fethiye’den 17 Kasım 2002 tarihinde toplanan ve gözlemlerin
yapıldığı 86 yumurta koçanının ortalama boyu 29,85 mm olarak tespit
edilmiştir. En kısa yumurta koçanı uzunluğu 20 mm iken kaydedilen en uzun
yumurta koçanı boyu 43 mm’dir (Çizelge 12). Bu koçanlardaki ortalama
yumurta sayısı 220,9 adettir. Yumurta koçanlarında açılmadan kalan
yumurta sayılarının koçandaki toplam yumurta sayısına oranlanmasıyla elde
edilen açılmayan yumurta sayısı (%) min % 0,00 ve maksimum % 87,5,
ortalama % 25,65 olarak tespit edilmiştir (Çizelge 12).
Bu yumurta koçanlarında parazitlenme oranı en yüksek % 98 iken en
düşük parazitlenme oranı % 0,00 olarak belirlenmiştir. Alınan yumurta
koçanlarının ortalama parazitlenme oranı % 14,61 olmuştur (Çizelge 13).
18 Kasım 2002 tarihinde Karpuzlu’dan alınarak incelenen 292
yumurta koçanının ortalama boyu 29,44 mm olarak belirlenmiştir (Çizelge
12). En kısa yumurta koçanı 10 mm iken en uzunu 44 mm olmuştur. Bazı
56
yumurta koçanlarındaki yumurtaların tamamen açıldığı, bazı koçanlardaki
yumurtaların ise hiçbirinin açılmadığı gözlenmiştir. Açılmayan yumurta
oranının ortalaması ise % 34,8 olmuştur.
Karpuzlu’dan alınarak incelenen yumurta koçanlarının ortalama
parazitlenme oranı % 10,18; en düşük oran % 0, en yüksek oran % 61,03
olarak kaydedilmiştir (Çizelge 13). İncelenen yumurta koçanlarının yaklaşık
% 20’sinde parazitlenme tespit edilmemiştir.
Çam keseböceğinin her iki deneme alanında kaydedilen parazitlenme
oranları farklılık göstermiştir. 2001 yılında Fethiye’den alınan yumurta
koçanlarındaki parazitlenme oranı ortalama % 18,35 iken, 2002 yılında
alınan yumurta koçanlarındaki parazitlenme oranı ortalama % 14,71 olarak
kaydedilmiştir. Karpuzlu’da elde edilen parazitlenme oranı yaklaşık % 10,18
olmuştur. Parazitlenme oranlarının kimyasal savaş yapılan ve yapılmayan
alanlarda birbirine yakın olmasında, kimyasal savaş yapılan alanlarda bu
uygulamaların aralık ayı ve sonrasında gerçekleştirilmesinin payının büyük
olduğu düşünülmektedir.
Çeşitli çevre faktörlerinin yanında, içerisinde diyapoz halinde yumurta
parazitoitinin larvasının bulunduğu çam keseböceği yumurtaları açılmayan
yumurtalar olarak kaydedilmiştir. Açılmayan yumurtaların oranı Fethiye’de
2001 yılında % 8,75 iken, 2002 yılında % 25,65 olarak kaydedilmiştir.
Karpuzlu’da 2002 yılında kaydedilen açılmayan yumurta oranı ise
% 34,8’dir.
Çam keseböceği larvalarının ve yumurta parazitoitlerinin çıkış
periyotlarını belirlemek amacıyla diğer bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bu
çalışmadan elde edilen sonuçlar aşağıdaki gibidir:
19 Eylül 2002 tarihinde, deneme alanlarındaki durumun belirlenmesi
amacıyla Fethiye’ye gidildiğinde çok az sayıda yumurta koçanı görülmekle
beraber, görülen her yumurta koçanı etrafında ve üzerinde aktif halde
dolaşan O. pityocampae erginlerine rastlanmıştır. Ancak gözlem yapmak
üzere eylül ayının sonunda deneme alanlarına komşu alanlardan toplanan ve
laboratuvara getirilen 45 adet yumurta koçanından çıkan parazitoitlerin
çoğunluğunu B. servadeii erginlerinin oluşturduğu belirlenmiştir. Larva
çıkışları yumurta koçanları laboratuvara getirildikten yaklaşık bir hafta sonra
çıkmaya başlamışlardır. Laboratuvar koşullarında gözlenen zararlı
larvalarının ve ergin parazitoitlerin çıkışları Şekil 22’deki gibi
gerçekleşmiştir.
B. servadeii ergin çıkışlarının laboratuvara gelir gelmez 20 Eylül
2002 tarihinde başladığı görülmektedir. Bunu takip eden bir hafta boyunca
B. servadeii ergin çıkışlarının hızla arttığı daha sonra bu artışın yavaşladığı
ancak bireylerin ekim ayının hemen hemen sonuna dek çıkışlarını
57
sürdürdükleri belirlenmiştir. Yumurta koçanlarının laboratuvara getirilmeden
önce arazi gözlemlerinde O. pityocampae çıkışları yoğunluk kazanırken, bu
koçanlar laboratuvara getirildiğinde O. pityocampae erginleri sabit bir çıkış
göstermişlerdir.
Laboratuvar Çıkışları
2000
1800
Birey Sayıları
1600
1400
1200
1000
800
600
400
200
20
.0
9.
22 200
.0
2
9.
24 200
.0
2
9.
26 200
.0
2
9.
28 200
.0
2
9.
30 200
.0
2
9.
02 200
.1
2
0.
04 200
.1
2
0.
06 200
.1
2
0.
08 200
.1
2
0.
10 200
.1
2
0.
12 200
.1
2
0.
14 200
.1
2
0.
16 200
.1
2
0.
18 200
.1
2
0.
20 200
.1
2
0.
22 200
.1
2
0.
20
02
0
B. servadeii
O. pityocampae
T. pityocampa larvası
Şekil 22. Laboratuvar koşullarında Thaumetopoea pityocampa
(Den. & Schiff.) larvalarının ve yumurta parazitoitlerinin
çıkışları.
Figure 22. Hatching of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)
larvae and egg parasitoids in laboratory conditions.
Çam keseböceği larva çıkışları ise laboratuvar gözlemlerinin
başlamasından yaklaşık bir hafta sonra görülmeye başlamıştır (Şekil 22).
Parazitoit ve larva çıkışları sona erdiğinde geçekleştirilen ölçüm ve
sayımların sonuçları şu şekildedir: Koçanlarda sayılan parazitoitli yumurta
sayılarının koçanda bulunan yumurta sayısına oranlanmasıyla elde edilen
parazitlenme yüzdesi en düşük % 0 ve en yüksek % 98, ortalama % 23,27
olarak kaydedilmiştir. Koçanların tamamı ele alındığında ise yaklaşık %
7’lik bir bölümünde parazitlenmenin olmadığı tespit edilmiştir.
Parazitlenmiş yumurta sayıları ve gözlemlerin sonucunda elde edilen
ergin yumurta parazitoitleri hesaplandığında % 52,17 oranında B. servadeii
ile % 47,82 O. pityocampae ve diğer yumurta parazitoitlerinin oluşturduğu
kaydedilmiştir.
58
5.2.4. Diğer çalışmalar
Çalışma süresince deneme alanlarına komşu ağaçlandırma
alanlarından alınan farklı dönemlere ait çam keseböceği larvaları
laboratuvara getirildikten sonra gözlem kafeslerine alınmıştır. Larva
dönemlerinde bulunduğu tarihlerde hem laboratuvar koşullarında hem de
arazide, özellikle mart ayında, bol miktarda Calosoma sycophanta L. (Col.,
Carabidae) erginlerine rastlanmıştır. Arazi çalışmaları sırasında bir ya da
birkaç bireyin aynı kese içindeki larvalarla beslendikleri, bazen larvaları
kese içerisinde bazen de kese dışına çıkartarak yedikleri gözlenmiştir. Diğer
taraftan Phyrex caudata Rond. (Dipt., Tachinidae) ve Villa sp. (Dipt.,
Bombyliidae) erginlerine de rastlanmıştır. Çam keseböceğinin larva ve
özellikle pupa döneminde, hem larvaları hem de erginleri tespit edilen bir
başka tür de Dermestes undulatus Brahm. (Col., Dermestidae) olmuştur.
Keselerin üzerinde çok sayıda Forficula spp. (Dermaptera,
Forficulidae) bireylerine rastlanmıştır. Lodos (1991) bu türlerin omnivor
olup birçok bitkilerin yaprak, çiçek ve meyvelerinin yanısıra, küçük ve
yumuşak vücutlu böcekleri de yediklerini bildirmektedir. Ancak, çalışmada
belirlenen Forficula türlerinin, keselerde bulunma sebepleri tam olarak
belirlenememiştir.
59
6. SONUÇ VE TARTIŞMA
Çam keseböceği uzun zamandan beri mekanik, kimyasal ve biyolojik
savaş yöntemleri ile savaşı yapılan bir zararlıdır. Ülkemizde mekanik savaş
daha rahat görülebilmesi sebebiyle kışlık keselerin toplanması şeklinde
yapılmaktadır. Son zamanlarda kabul gören kışlık keselerin toplanarak etrafı
su ile çevrili ve tabanında polietilen örtü bulunan ‘adacık’lara bırakılarak
doğal düşmanların korunmasını amaçlayan bir yöntem olan adacık yöntemi
kullanılmaktadır. Yumurta koçanlarının ve ilk dönem keselerin toplanması
da mekanik savaş için önerilen ancak uygulanmayan bir yöntemdir.
Yabancı ülkelerde çam keseböceği ile savaşta mekanik savaş
uygulamaları hakkında özel bir çalışma bulunamamıştır, sadece savaş
çalışmalarında mekanik savaşın da yer aldığı, ancak çok nadir olarak
kullanıldığı (Masutti and Battisti, 1990) belirtilmektedir.
Kimyasal savaşta bu güne kadar birçok insektisit yerden ya da
havadan uygulanmıştır. Beta cyfluthrin etkili maddeli Bulldock-005-UL,
deltamethrin
etkili
maddeli
Decis-2.5-EC
ve
Decis-5-ULV,
dichlorodiphenyltrichlorethane etkili maddeli Gesarol 10 WP ve Gesarol 50
WP, parathion-methyl etkili maddeli Folidol E 605 ve azinphos-methyl etkili
maddeli Gusathion çam keseböceğine karşı denenen ve önerilen ilaçlar
arasındadır. Bunun haricinde kışlık keselerin içerisine mazot, benzin ya da
karbonsülfür dökülmesi yöntemi de kullanılmaktadır.
Ne kadar üzerinde durulursa durulsun ülkemiz koşullarında ilaçlama
zamanlarında ve uygulamalarında bir standart tutturulamamaktadır.
Bölgelere göre zamanı değişmek üzere, sonbaharda yapılması gereken
ilaçlamalar gelecek yılın ilkbaharına kadar sarkmaktadır, bu da başarıyı
düşürmekte, kullanılan geniş spektrumlu ilaçlar doğal dengeyi bozmaktadır.
Türkiye’de genellikle sisleme aletleriyle gerçekleştirilen ilaçlamalar
Fransa’da havadan gerçekleştirilirken İtalya’da biyoinsektisitlerin bile
havadan uygulamaları sıkı müeyyidelere bağlıdır (Gabir, 1998; Battisti et al.,
1998).
Sadece çam keseböceğinin ergin çıkışlarını belirlemek amacıyla
kullanılan feromon tuzaklarının yanısıra, biyoteknik savaş kapsamında
böcek gelişim düzenleyicilerinden triflumuron etkili maddeli Alsystin ve
diflubenzuron etkili maddeli Dimilin gibi preparatlardan da
yararlanılmaktadır. Melia azedarach L. (Meliaceae)’ın çam keseböceği ile
savaşta kullanılma olanakları incelenmiş, başarı sağlanmış, ancak
uygulamaya geçebilmesi için daha ileri çalışmalara ihtiyaç duyulduğu
belirlenmiştir (Yelekçi ve ark., 1980; Breuer and Devkota, 1990).
Tüm gelişme dönemlerine ait birçok doğal düşmanı bulunan çam
keseböceği ile biyolojik savaşta kullanılmak üzere gerek yurt içinde gerekse
60
yurt dışında birçok çalışma gerçekleştirilmiştir ve bu yönde araştırmalar
devam etmektedir. Ormanlara kuş yuvaları asmak (Yamantaş ve Kaya,
1998), Formica rufa L. (Hym., Formicidae) ya da diğer karınca
kolonilerinden yararlanarak bunların transplantasyonlarını gerçekleştirmek
(Malazgirt, 1982 b; Eroğlu ve Uğurlu, 1993; Way et al., 1999; Avcı vd.,
2000), Calosoma sycophanta L. (Col., Carabidae) (Kanat, 2002) ve Phryxe
caudata Rond. (Dipt., Tachinidae) gibi çam keseböceğinin en bilinen doğal
düşmanlarının yanısıra son yıllarda gündeme gelen yumurta parazitoitlerinin
de doğada desteklenmeleri, populasyonlarının korunması, etkinliklerinin
artırılması ve gerekirse laboratuvar koşullarında üretilip salımlarının
yapılması gibi pek çok çalışma gerçekleştirilmektedir (Battisti et al., 1990;
Bellin et al., 1990; Halperin, 1990a; Tiberi, 1990; Tsankov, 1990). Bununla
birlikte, çam keseböceğinin savaşında en yaygın kullanılan mikrobiyal savaş
etmeni ise Bacillus thuringiensis var. kurstaki’dir. Bu preparat birçok ülkede
gerek yer aletleriyle gerekse havadan uygulanmaktadır (Battisti et al., 1998;
Avtzis, 1998).
Özellikle kızılçam ağaçlandırma alanlarında çam keseböceği zararının
mekanik ve biyolojik savaş yöntemleriyle azaltılmasını sağlamak bu
çalışmanın amacını oluşturmuştur.
Yaygın olarak gerçekleştirilen mekanik savaşta zararlının kışlık
keseleri toplanmaktadır. Ancak, yumurta bırakma ile kışlık keselerin
toplanması arasında geçen sürede, özellikle larva dönemleri ilerledikçe, zarar
artarak devam etmekte ve kışlık keselerin örüldüğü döneme kadar, zararın
şiddetine bağlı olarak, ağaçlar tamamen ibresiz hale gelebilmektedir. Ayrıca
kışlık keselerin toplanması esnasında bu işle görevli kişilerde çam
keseböceğinin zehirli kıllarından dolayı alerjik reaksiyonlar meydana
gelmektedir. Oysa yumurta koçanlarının ve ilk dönem larvaların ördükleri ve
içerisinde canlı larvaların bulunduğu canlı keselerin toplanarak ortamdan
uzaklaştırılması temeline dayanan, bu çalışmada uygulaması gerçekleştirilen
mekanik savaş yöntemi sonucunda, ortalama % 50 oranında kontrol
sağlandığı tespit edilmiştir. Bu da kışlık keselerin toplanmasına dayalı olarak
gerçekleştirilen mekanik savaşta göze alınacak doğrudan ve dolaylı
zararların en az yarısının baştan engellenmiş olacağını göstermektedir.
Elde edilen maliyet hesaplarına göre kışlık keselerin toplanmasına
dayalı olarak gerçekleştirilen mekanik savaş ile yumurta koçanı ve ilk
dönem keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş uygulamaları arasında
maliyet açısından önemli bir fark yoktur. Mekanik savaş yapılacak olan
alanlarda, insan işgücünün kullanılmasının kaçınılmaz olduğu düşünülürse,
aynı işgücünün yumurta koçanları ve ilk dönem larvaların ördükleri
keselerin toplanmasında kullanımı, hem çam keseböceğinin tüm larva
61
dönemlerinde yapacağı zararı engelleyeceği, hem de kışlık keselerin
toplanması sırasında insanlarda meydana gelecek alerjik reaksiyonların
önlenmiş olacağı açıktır.
Malazgirt (1982 a), yumurta koçanlarının kelebeklerin yumurta
bırakmaya başlamaları ile larvaların yumurtadan çıkmadan önceki zaman
içerisinde toplanması gerektiğini, bunun için de aynı yere birkaç kez
gidilmesi gerektiğini vurgulayarak, dikkatli ve yetişmiş işçilerin bu iş için
kullanılmasının zorunlu olduğunu ve bu işlemin sadece insan boyunu
aşmayan genç ağaçlandırmalarda yapılabileceğini vurgulamıştır. Aynı
zorlukların ilk dönem larvaların ördükleri keseler için de geçerli olduğunu
belirtmiştir. Kornoşor (1986), mekanik savaşta yumurta koçanlarının gözden
kaçabileceğini belirtirken, Çanakçıoğlu (1993), ağaçlandırma alanlarında
yumurta koçanlarının elle toplanarak imha edilebileceğini belirtmiştir. Genel
yargı olarak yumurta koçanlarının toplanmasının uygulamada yeri olmadığı
düşünülmektedir. Ancak son zamanlarda bu konuya yaklaşım biraz daha
farklılaşmış, doğal düşmanların korunabilmesi, aynı zamanda zararın
indirgenebilmesi amacıyla gerek yumurta koçanlarının ve ilk dönem
keselerin toplanması, gerekse daha ileride gerçekleştirilecek mekanik savaş
uygulamalarında keselerin yakılmadan ya da mazot dökülmeden zararsız
hale getirilebilmeleri için yeni yöntemlerin denenmesi gerektiği belirtilmiştir
(Yamantaş ve Kaya, 1998).
Yapılan bu çalışma ile kelebeklerin yumurta bırakması ve yumurtadan
larvaların çıkması arasında uzun bir aralık olmadığı ve yumurta bırakılmaya
başlamasından 20 - 30 gün sonra yapılacak bir uygulamanın genellikle
yeterli olabileceği ve yumurta koçanı toplayan işçilerin bir süre sonra belirli
bir meleke kazandıkları görülmüştür. Bu nedenle boyu yüksek olmayan ve
zararlı populasyonunun çok yoğun olmadığı ağaçlandırma alanlarında,
yumurta koçanları ve ilk dönem keselerin toplanmasının etkili ve ekonomik
olacağı kanısına varılmıştır.
Atakan (1991), mekanik savaşta sadece kışlık keselerin toplanması
üzerinde dururken, Acatay (1963), Erdem (1976) ve Çanakçıoğlu (1993),
sonbahardan ilkbahara kadar olan larva süresinde keselerin kesilerek yangına
karşı tedbir aldıktan sonra yakılması gerektiğini ve bu işle uğraşacak
işçilerin çam keseböceğinin zehirli kıllarının yol açabileceği alerjik
reaksiyonlara karşı eldiven ve gözlük takmalarını, ciltlerinin açıkta kalan
yerlerine ise koruyucu olarak vazelin sürmelerini önermektedirler. Yumurta
koçanı ve ilk dönem larvaların ördükleri keselerin kesilme işleminin maliyeti
ile hemen hemen aynı olan kışlık keselerin toplanması işlemi, toplayıcı
işçilerde meydana getirdiği alerjik rahatsızlıklar ve ağaçta meydana getirdiği
ibre kayıpları nedeni ile tercih edilmemelidir. Çünkü üç yıl üst üste aynı
62
şiddette ibre kaybına uğrayan ağaçlarda bir yıllık artım kaybı olduğu
belirlenmiştir (Babur, 2003).
Çalışmanın diğer bir amacını da çam keseböceği ile biyolojik savaş
kapsamında zararlının yumurta parazitoitlerinin populasyonlarının doğada
korunması, desteklenmesi ve laboratuvar koşullarında üretilip salınma
olanaklarının incelenmesi ve B. thuringiensis var. kurstaki esaslı
biyoinsektisitin kullanımı oluşturmuştur.
Çam keseböceğinin yumurta parazitoitleri ile ilgili çalışmalar, çalışma
süresince farklı şekillerde ortaya çıkan aksaklıklar sonucunda sadece son yıl
uygulamalarında çok sınırlı biçimde gerçekleştirilebilmiştir. Ancak, mekanik
savaş parsellerinden toplanan yumurta koçanlarının biyolojik savaş
parsellerine bırakılmasıyla populasyonların kısmen desteklenmesi
sağlanmıştır.
Ülkemizde bu konuda özel bir çalışma bulunmamaktadır. Ancak, çam
keseböceğinin sorun olduğu birçok Akdeniz ülkesinde bu zararlının yumurta
parazitoitlerinin doğada korunması, desteklenmesi veya üretilmesi ile ilgili
çalışmalar bulunmaktadır.
Halperin (1990a) Thaumetopoea wilkinsonii Tams’nin yumurta
parazitoitlerinin hem zararlının kendi yumurta koçanları üzerinde hem de
Bombyx mori L. (Lep., Bombycidae) yumurtaları üzerinde üretilip doğaya
salınması ve durumun gözlenmesi amacıyla bir çalışma gerçekleştirmiştir.
Bu çalışma sonucunda, yumurta parazitoitleri bakımından zengin olan bir
bölgeden toplanan yumurta koçanlarının, parazitlenme bakımından fakir bir
bölgeye bırakılması sonucunda, bölgedeki parazitlenme oranının yaklaşık 17
kat arttığını belirlenmiştir. Bu sonuca dayanarak zararlının kendi yumurtaları
ve
B. mori yumurtaları üzerinde laboratuvar şartlarında üretilen
parazitoitlerin salımlarını gerçekleştirmiştir. Ancak parazitlenmede herhangi
bir artış gözlenmemiştir. Ooencyrtus pityocampae (Mercet.) (Hym.,
Encyrtidae)’nin ılık ve yağışsız geçen sonbaharda yapılacak salımlarının
önemli seviyede bir parazitlenme sağlayacağı, hem O. pityocampae’nin hem
de Baryscapus servadeii Dom. (Hym., Eulophidae)’nin çok düşük maliyetli
ve kolay olması bakımından kendi yumurta koçanlarında üretilmesinin
yararlı olacağı kanısına varılmıştır. Benzer görüşlere, salım yapılamamasına
rağmen bu çalışma sonucunda da varılmıştır. Bundan sonra yürütülecek
proje ve çalışmalarda bu konu üzerinde durulacaktır.
Doğal düşmanlara, bal arılarına, balıklara, memelilere, yani
uygulandığı zararlı haricinde diğer organizmalara etkisinin olmaması, sadece
lepidopter larvalarına etkili olmasıyla büyük önem kazanan B. thuringiensis
var. kurstaki esaslı biyopreparatların çam keseböceğine karşı kullanımı,
çalışmanın diğer bir bölümünü oluşturmuştur. Yapılan çalışmanın
63
sonucunda, atomizör kullanılarak gerçekleştirilen B. thuringiensis var.
kurstaki esaslı biyoinsektisit uygulamasının, ortalama % 90’ın üzerinde
başarı sağladığı saptanmıştır. Zararlı ile savaşta oldukça yüksek başarı
sağlamasına karşın birim maliyetleri mekanik savaş uygulamasının 3 katı
kadar olmuştur. Bu maliyet 1999 Yılı Orman Zararlıları ve Hastalıkları İle
Mücadele Faaliyetleri Değerlendirme Raporu verilerine göre 1998 yılında
çam keseböceğine karşı yerden kimyasal savaşın birim maliyetleri ile
karşılaştırıldığında ise yaklaşık 5 katı olarak gerçekleşmiştir. Ancak, yapılan
uygulamaların atomizörle yapılmış olmasından dolayı biyoinsektisitin
sisleme aletleriyle ya da uçakla kullanılması durumundaki maliyetlerini
yansıtmamaktadır. Bu nedenle yapılacak uygulamanın niteliğine göre
maliyet hesapları gerçekleştirilmelidir.
1969 yılında Besçeli tarafından gerçekleştirilen çalışmada Bactospein
isimli biyopreparatın kullanımında çok başarılı sonuçlar elde edilmiştir.
Ancak maliyet açısından değerlendirildiğinde bu biyopreparatın doğal
düşman yoğunluğunun fazla olduğu bölgelerde kullanılmasının yararlı
olacağı kanaatine varılmıştır. Daha sonra Mercikoğlu (1991) tarafından
gerçekleştirilen bir çalışmada İzmir Orman Bölge Müdürlüğünde B.
thuringiensis esaslı biyopreperatlar, farklı dozlarda kullanılmıştır. Bu
çalışmanın sonucuna göre Dipel-8L, Bactospein XLV ve Thuricide-HP’nin
solusyon halinde, yerden sıcak sisleme yapan makinalarla kullanılması
durumunda başarı azalmaktadır, bu biyopreparatlar sadece uçakla atılmalıdır.
Atakan (1991) ve Çanakçıoğlu (1993) yaptıkları çalışmalarda B.
thuringiensis’in olumlu sonuçlar verdiğini belirtmektedirler.
İspanya’da çam keseböceği ile savaşta B. thuringiensis var.
kurstaki’nin havadan uygulanmasında iki farklı ticari preparatın
karşılaştırılması gerçekleştirilmiş ve ikisinde de % 70’in üzerinde başarı
sağlanmıştır (D’Offria et al., 1997). B. thuringiensis var. kurstaki’nin
İtalya’daki uygulamalarında birinci ve ikinci dönem larvaların çıkış
periyotlarının uzun sürmesinden dolayı bu dönemde iki uygulama yapılması
gerektiği ya da eğer zarar göze alınabilecekse üçüncü ve dördüncü dönem
larvalara karşı bir kez kış uygulaması önerilmektedir. Kısa boylu genç
meşcerelerde yerden uygulamaların havadan uygulamalara nazaran çok daha
iyi sonuçlar verdiği belirtilen çalışmada uçakla gerçekleştirilen
uygulamaların kesin ve katı kurallara bağlı olduğu belirtilmektedir (Battisti
et al., 1998). Avtzis (1998) yılında Yunanistan’da yaptığı çalışmada,
geliştirilmiş bir formülasyon olan Foray 48B’nin etkilerini kıyaslayabilmek
amacıyla diğer bir B. thuringiensis var. kurstaki esaslı biyoinsektisit olan
Bactospeine WP ve bir gelişim düzenleyicisi olan Dimilin karşılaştırmıştır.
Çalışmanın sonucunda, bu biyopreparatların geliştirilen özellikleriyle zararlı
64
üzerinde etkisinin yüksek olduğunu, iklim koşullarını daha fazla tolere
edebildiğini ve bitki üzerinde daha uzun süre kalarak etki süresinin arttığını,
bu sebeple bu biyopreparatların kullanım politikalarının tekrar gözden
geçirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.
Birçok yerli ya da yabancı kaynakta B. thuringiensis var. kurstaki
esaslı biyopreparatların, çam keseböceği ile savaşta kullanılmasının
biyolojik dengeleri koruması ve yüksek etkili olmasıyla avantajlı olduğu
belirtilmektedir. Ancak ülkelere ve yıllara göre bu biyopreparatların
kullanılmasında bazı kısıtlar ortaya çıkmaktadır. Örneğin Türkiye’de, bu
biyopreparatların yurt dışından getiriliyor olması, maliyetinin yüksek buna
karşılık savaş ödeneklerinin kısıtlı olması gibi hususlar önem kazanırken, bu
kısıtlar İtalya gibi bazı Avrupa ülkelerinde uygulamalara yasal
sınırlandırmalar getirilmesiyle ortaya çıkmaktadır.
Yapılan bu çalışmayla ortaya çıkan etkinlik derecesi literatürle uyum
göstermektedir ve oldukça tatmin edicidir. Ancak uygulama maliyetleri göz
önüne alındığında biyoinsektisitin kullanılacağı alanların ve kullanma
zamanının iyi etüt edilmesi gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Maliyet göze
alınarak biyoinsektisit uygulamaya karar verildiğinde, uygulamanın
zararlının birinci ve ikinci dönem larvalarına karşı yapılması gerekmektedir.
Bu dönemden sonra gerçekleştirilecek uygulamalar, zararlı ile savaşta
başarıya ulaşılmasını engelleyecektir. Bu yüzden de, savaş için tahsis
edilecek ödeneklerin zamanında gerçekleşmesinin yanında, uygulamaların
da zamanında yapılması gerekmektedir.
Bu çalışma içerisinde yer alan laboratuvar çalışmalarının bir
bölümünde çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar
şartlarında üretilerek araziye salımının sağlanması ve doğadaki durumun
gözlenmesi amaçlanmıştır. Ancak, bulgular bölümünde de belirtilen bazı
sebeplerden dolayı bu amaç sadece son yılda ve çok küçük bir miktarda
gerçekleştirilebilmiştir. Laboratuvar koşullarında üretimi oldukça kolay olan
Ephestia kuehniella Zeller (Lep., Pyralidae) ve B. mori ile çam
keseböceğinin kendi yumurta koçanları üzerinde yumurta parazitoitlerinin
üretim denemeleri gerçekleştirilmiştir. E. kuehniella yumurtaları üzerinde
yumurta parazitoitlerinin üretimi gerçekleştirilemezken, B. mori yumurtaları
üzerinde O. pityocampae; çam keseböceğinin kendi yumurta koçanları
üzerinde hem O. pityocampae, hem de B. servadeii üretimleri
gerçekleştirilmiştir.
Ülkemizde çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin bulunuşları
ve etkinliklerinin belirlenmesi üzerine çalışmalar bulunurken (Tosun, 1975;
Avcı, 2000; Avcı ve Oğurlu, 2002; Can ve Düzbastılar 2002a, 2002b), bu
65
parazitoitlerin laboratuvar koşullarında üretilmelerine yönelik çalışma
bulunmamaktadır. Bu açıdan, yapılan çalışma ülkemiz için yenidir.
Diğer ülkelerde çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin
laboratuvarda üretilmesine yönelik birçok çalışma bulunmaktadır. Halperin,
1960’lı yılların başında gerçekleştirdiği, ancak 1990 (a) yılında yayınladığı
çalışmasında yumurta parazitoitlerinin hem zararlının kendi yumurta
koçanları hem de B. mori yumurtaları üzerinde başarıyla üretildiklerini
belirtmektedir. Battisti et al. (1990) birçok açıdan biyolojik savaşta
kullanılma avantajına sahip olarak gördükleri O. pityocampae’nin, Nezara
viridula L. (Het., Pentatomidae) ve yapay ortamda üretilmesine yönelik
çalışmalarda aldıkları ilk sonuçları verdikleri yayında, O. pityocampae’nin
N. viridula yumurtaları üzerinde başarıyla üretildiğini ve yapay ortamda da
üretimin gerçekleştiğini, ancak yöntemin geliştirilmeye ihtiyaç duyduğunu
vurgulamışlardır. Tiberi et al. (1991), O. pityocampae’nin laboratuvarda
konukçusu olarak 9 pentatomid türü denemişler, bu denemelerin sonucunda
Carpocoris sp., Eurydema ventrale Klt., Graphosoma lineatum italicum
Müll. ve N. viridula, parazitoitin üretimi için uygun konukçular olarak
belirlenmiş ve en uygun konukçunun N. viridula olduğu sonucuna
varılmıştır. Masutti et al. (1992) daha önce Battisti et al. (1990)’in ilk kez
denediği yapay besin ortamını geliştirerek, yumurta parazitoitinin
üretilmesine daha uygun hale getirilmiş, bu çalışmanın devamı olan ve yine
Masutti et al. (1993)’in gerçekleştirdiği çalışmanın sonucunda, yapay
ortamda O. pityocampae’nin üretimi çok az sayıda gerçekleştirilmiştir. 2001
yılında Battisti ile gerçekleştirilen kişisel görüşmede, yumurta
parazitoitlerinin laboratuvarda gösterdikleri performansı doğada pek
gösteremedikleri ve yapay ortamda yumurta parazitoitlerinin üretiminin
ekonomik olmadığı araştırıcı tarafından belirtilmiştir.
Bu çalışmada, çam keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin zengin
olduğu bölgelerden yumurta koçanları alınarak, laboratuvarda bu
parazitoitlerin zararlının kendi koçanları üzerinde üretilerek, parazitoit
yoğunluğu açısından fakir olan bölgelere salınabileceği sonucuna varılmıştır.
Elde edilen bu veriler literatür bilgileriyle uyum göstermektedir.
Ülkemizde ve birçok Akdeniz ülkesinde kızılçam sahalarında önemli
bir zararlı olan çam keseböceği ile savaş tam anlamıyla çözülebilmiş
değildir. Mekanik, kimyasal ya da biyolojik savaş yöntemlerinden hiçbiri
sorunu tek başına çözecek yeterlilikte değildir. Bunun için, çam
keseböceğine karşı savaşta tek bir yöntemin yoğun olarak kullanılmasından
çok, doğal dengeler göz önüne alınarak, yöntemlerin kombinasyonları veya
en ekonomik ve en etkin olanının seçilmesine çalışılarak bir takvim halinde
uygulamaya geçirilmeli ve uygulamaların denetlenmesi sağlanmalıdır.
66
7. ÖNERİLER
Yapılan çalışmanın sonucunda elde edilen veriler ile, Türkiye’de ve
dünyada daha önce yapılan çalışmalarda elde edilen sonuçlar
değerlendirildirilmiş, ağaçlandırma alanlarında görülen çam keseböceğine
karşı savaşta aşağıdaki bazı önerilerde bulunulmuştur:
• Ağaçlandırma alanlarının, bölgesel olarak, çam keseböceği ile
bulaşıklılık durumları ve doğal düşman yoğunlukları belirlenmelidir.
• Yumurta parazitoitlerinin yoğun olduğu ağaçlandırma alanlarında,
yumurta koçanları ve ilk iki dönem larvaların ördükleri, içerisinde
canlı larva bulunan keseler toplanarak, ormana dönemeyecekleri ve
besin bulamayacakları uygun uzaklıktaki orman içi açıklıklara veya
yol kenarlarına bırakılması şeklindeki uygulamalara ağırlık verilmesi
uygun olacaktır. Yapılacak bu savaş şekli, bu yörelerde parazitlenme
yüksek olduğu için, yararlı populasyonunun korunmasının yanında,
etkinliklerinin artırılması şeklindeki biyolojik savaş esaslarına da
uygun olacaktır.
• Yumurta parazitoitleri açısından fakir olan bölgelere, parazitoitler
açısından zengin olan bölgelerden toplanan yumurta koçanlarının
bırakılması ya da laboratuvar şartlarında bu parazitoitlerin çam
keseböceği yumurta koçanları üzerinde üretilerek, yumurta koyma
zamanında, o bölgelere salımının yapılmasıyla parazitoit
populasyonlarının yerleştirilmesi ve desteklenmesi sağlanabilir.
Orman Bölge Şefliklerinden bu yönde bir uygulama isteği
geldiğinde, laboratuvar şartlarında üretim, o bölgedeki Ormancılık
Araştırma Müdürlükleri ya da Orman Bölge Müdürlükleri
bünyesinde bulunan Orman Zararlılarıyla Mücadele Grup
Müdürlükleri ile temasa geçilerek sağlanabilir. Eğer bu imkanlar
sağlanamıyorsa Zirai Mücadele Araştırma Enstitüleri ya da
üniversitelerin ilgili bölümleri ile temasa geçilebilir.
• Yumurta koçanı ve ilk dönem canlı keseleri toplamak için daimi işçi
postaları kurulabilir ve bu postalarda devamlılık sağlanabilir.
Böylece, gözden kaçması kolay olduğu sanılan yumurta koçanlarını
ve ilk dönem larvaların ördükleri keseleri kolaylıkla fark edebilecek
deneyimli elemanların devamlılığı sağlanabilecektir.
• Yumurta koçanları toplanırken koçanların ibre ile birlikte değil de,
ibre üzerinden sıyrılarak çıkarılmasına dikkat edilmelidir.
• Yumurta koçanlarını toplama zamanına dikkat edilmesi örneğin
zararlının larvaları yumurtaları terk edip ibrelere geçmeden yumurta
67
•
•
•
koçanlarının toplanması gibi uygulama zamanı ve şekline yönelik
önemli noktalara dikkat edilerek zarar azaltılabilir.
Yerden uygulamaları oldukça başarılı sonuçlar veren Bacillus
thuringiensis var. kurstaki esaslı biyopreparatların, özellikle çam
keseböceğinin zararından oldukça fazla etkilenen ve yakınlarında
arıcılığın yapıldığı ya da su kaynaklarına yakın ağaçlandırma
alanlarında kullanılması uygundur.
Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı biyopreparatlar, çam
keseböceğinin çıkış periyodu izlenerek 1. ve 2. dönem larvalarına
karşı kullanılmalıdır. Ancak savaş zamanını belirlerken alandaki
larva çıkışları kontrol edilmeli, yumurta koçanlarının hemen hemen
tamamının açıldığı dönemde savaş gerçekleştirilmelidir.
Çam keseböceğine karşı savaşta tek bir savaş yönteminin yoğun
olarak kullanılmasından çok, doğal dengeler göz önüne alınarak,
savaş yöntemlerinin kombinasyonları arasında en ekonomik ve en
etkin olanlarının seçilmesine çalışılarak, bir takvim halinde
uygulamaya
geçirilmeli
ve
uygulamaların
denetlenmesi
sağlanmalıdır.
68
ÖZET
Çalışma Muğla Orman Bölge Müdürlüğüne bağlı Fethiye Orman
İşletme Müdürlüğü Merkez İşletme Şefliğinde ve Aydın Orman İşletme
Müdürlüğüne bağlı Karpuzlu İşletme Şefliğinde bulunan kızılçam
ağaçlandırma alanlarında yürütülmüştür.
Bu çalışmada, özellikle kızılçam ağaçlandırma alanlarında sorun
olan çam keseböceği ile savaşta, yumurta koçanlarının ve ilk dönem
keselerin toplanmasına dayalı mekanik savaş, yumurta parazitoitlerinin
doğada korunmaları ve etkinliklerinin arttırılmasına yönelik biyolojik savaş
ve Bacillus thuringiensis var. kurstaki esaslı bir biyopreparatın
uygulanmasına dayalı biyoinsektisit uygulamasının etkinlikleri ve
maliyetleri incelenmiştir. Çalışmanın diğer bir bölümünü ise çam
keseböceğinin yumurta parazitoitlerinin laboratuvar şartlarında üretme
olanaklarının incelenmesi oluşturmuştur.
Çalışmanın sonucunda, çam keseböceği ile savaşta mekanik savaşın
bazı kriterler göz önünde bulundurulduğunda uygulama alanı olan ve
populasyon yoğunluğunu yarı yarıya düşürebilen bir yöntem olduğu
belirlenmiştir. Yapılan maliyet analizleri sonucunda mekanik savaş
uygulamasının dekara 0,81 ABD Doları olduğu belirlenmiştir.
Doğada parazitoit populasyonlarının korunmaları gerçekleştirlimiş
ancak desteklenmesi amacıyla laboratuvar koşullarında parazitoit üretimi
çalışmalarında istenilen yoğunluk elde edilememiştir. Bu nedenle biyolojik
savaş sonuçları mekanik savaş ve biyoinsektisit uygulaması sonuçlarından
belirgin derecede düşük çıkmıştır.
Biyoinsektisit uygulamasının ise zararlı ile savaşta % 90’ın üzerinde
başarı sağladığı tespit edilmiştir. Ancak biyoinsektisit uygulamasının
maliyeti dekara 2,43 ABD Doları olarak belirlenmiştir.
Çam keseböceğine karşı kimyasal savaşın yoğun olarak yapıldığı
Karpuzlu’da ise mekanik savaşın ortalama % 15 başarı sağladığı
saptanmıştır. Ancak bunun zararlı yoğunluğu ile çok yakından ilişkili olduğu
ve kimyasal savaş nedeniyle doğal dengenin bozulmasından kaynaklandığı
düşünülmektedir.
Biyoinsektisit uygulamasının % 70 başarı sağladığı saptanmıştır.
Fethiye’ye göre daha düşük bir başarı oranı elde edilmesi doğal dengenin
bozulmasından kaynaklanmaktadır.
69
SUMMARY
The study was carried out in young red pine plantations in Fethiye
Forest Enterprise in Fethiye Forest Enterprise Directorate and Karpuzlu
Forest Enterprise in Aydın Forest Enterprise Directorate which belong to
Muğla Regional Directorate of Forests.
In this study, effectiveness and cost of control methods of pine
processionary caterpillar, especially in young Turkish pine plantations, were
examined. Control methods were: mechanical control based on collecting
egg clusters and first nests, biyological control based on protecting and
enhancing effectiveness of egg parasitoids in nature and using of Bacillus
thuringiensis var. kurstaki. Examination of the possibilities of mass rearing
of egg parasitoids in laboratory conditions was the other part of the study.
As a result of this study, mechanical control was determined as an
effective control method while some criteria were accepted and could
control the half of population density. Cost analysis of mechanical control
showed that cost price was 0,81 US Dollar/da.
Conservation of parasitoid populations was obtained in nature but
sufficient mass breeding of egg parasitoids in laboratory conditions, with the
aim of releasing the trial areas, was not realized. So, the results of
biyological control were lower than the results of mechanical control and
biyoinsecticide applications.
Using of Bacillus thuringiensis var. kurstaki caused 90% mortality
of the pest. However, biyoinsecticide application cost 2,43 US Dollar/da.
Mechanical control caused meanly 15 % mortality of pine
processionary caterpillar in Karpuzlu, where chemical control has been using
against the pest intensively. But, it was considered that this mortality level
related with the high population level of pest and the negatively changed
natural balance because of the chemical control.
Biyoinsecticide application proved 70 % mortality of the pest. The
negatively changed natural balance was the reason why the success of the
treatment in Karpuzlu was lower than in Fethiye.
70
KAYNAKLAR DİZİNİ
Acatay, A., 1963, Tatbiki Orman Entomolojisi, İstanbul Üniv. Yay. No:
1068, Orman Fak. Yay. No: 94, İstanbul, 170 s.
Anonymous, 1997, Orman Zararlıları ve Hastalıkları İle Mücadele
Faaliyetleri 1997 Yılı Değerlendirme Raporu, T.C. Orman Bakanlığı
Orman Gen. Müd. Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi
Başkanlığı, Ankara, 77 s.
Anonymous, 1998, Çam Keseböceği İle Mücadele, T.C. Orman Bakanlığı
Orman Gen. Müd. Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi
Başkanlığı, Tamim No: 6043 Tasnif No: 1713, Ankara, 4 s.
Anonymous, 1999, Orman Zararlıları ve Hastalıkları İle Mücadele
Faaliyetleri 1999 Yılı Değerlendirme Raporu, T.C. Orman Bakanlığı
Orman Gen. Müd. Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi
Başkanlığı, Ankara, 92 s.
Atakan, A., 1991, Orman Bölge Müdürlüklerinde 1. ve 2. Derecede Zararlı
Böceklerin Biyolojik Devreleri, T.C. Orman Bakanlığı, Orman Gen.
Müd., Orman Koruma ve Yangınla Mücadele Dairesi Başkanlığı,
Yayın No: 670, Seri No: 31, Ankara, 338 s.
Avcı, M., 2000, Türkiye’nin Farklı Bölgelerinde Thaumetopoea pityocampa
(Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nın Yumurta
Koçanlarının Yapısı, Parazitlenme ve Yumurta Bırakma
Davranışları Üzerine Araştırmalar, Türk. Entomol. Derg., 2000, 24
(3): 167 – 178.
Avcı, M., Morkoyunlu, M. ve Yılmaz, A., 2000, Kırmızı Orman Karıncası
ve Isparta Yöresinde Transplantasyon Çalışmaları, T.C. Orman
Bakanlığı Teknik Bülten 1(2): 22-26.
Avcı, M. ve Oğurlu, İ., 2002, Göller Bölgesi Çam Ormanlarında Çam
Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)): Önemi,
Biyolojisi ve Doğal Düşmanları, Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniv., Orman Fak., “Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği
Sorunu ve Çözüm Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 28 – 36.
Avtzis, N. D., 1998, The Use of Bacillus thuringiensis Against
Thaumetopoea pityocampa Schiff. (Lep., Thaumetopoeidae) in
Greece, Proceedings: Population Dynamics, Impacts, and Integrated
Management of Forest Defoliating Insectes, Ed. by M.L. McManus
& A.M. Liebhold, USDA Forest Service Northeastern Research
Station General Technical Report NE-247, 311-316 pp.
Babur, H., 2002, Thaumetopoea pityocampa (Schiff.)’nın Çam Gençliğinde
Zarar Miktarı, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Orman Fak.,
71
“Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği Sorunu ve Çözüm
Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 37 – 43.
Battisti, A., 1988, Host-Plant Relationships and Population Dynamics of the
Pine Processionary Caterpillar Thaumetopoea pityocampa (Denis &
Schiffermüller), J. Appl. Ent. 105 (4): 393-402.
Battisti, A., lanne, P., Milani, N. and Zanata, M., 1990, Preliminary
Accounts on Rearing of Ooencyrtus pityocampae (Hym.,
Encyrtidae), J. Appl. Ent. 110 (2): 121-127.
Battisti, A., Lango, S., Tiberi, R. and Triggiani, O., 1998, Results and
Perspectives in the Use of Bacillus thuringiensis var. kurstaki and
Other Pathogens Against Thaumetopoea pityocampa (Den. et
Schiff.) in Italy (Lep., Thaumetopoeidae), Anz. Schadlingskde,
Pflanzenschutz, Umweltschutz 71:72-76.
Bellin, S., Schimidt, G. H. and Douma-Petridou, E., 1990, Structure,
Ooparasitoid Spectrum and Rate of Parasitism of Egg-Batches of
Thaumetopoea
pityocampa
(Den.
&
Schiff.)
(Lep.,
Thaumetopoeidae) in Greece, J. Appl. Ent. 108 (2): 113-120.
Besçeli, Ö., 1969, Çam Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa Schiff.)’nin
Biyolojisi ve Mücadelesi, Ormancılık Araş. Enst. Yay. Teknik
Bülten Serisi No: 35, Ankara, 65 s.
Breuer, M. and Devkota, B., 1990, Control of Thaumetopoea pityocampa
(Den. & Schiff.) by Extracts of Melia azedarach L. (Meliaceae), J.
Appl. Ent. 110 (2): 128-135.
Buxton, R. D., 1990, The Influence of Host Tree Species on Timing
Pupation of Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.) and Its
Exposure to Parasitism by Phryex caudata Rond. (Dipt.,
Larvaeuridae), J. Appl. Ent. 109 (3): 302-310.
Can, P. ve Düzbastılar, İ. M., 2002a, Çam Keseböceği (Thaumetopoea
pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae))’ne Karşı
Mücadelede Yumurta Parazitoitlerinin Yeri, Kahramanmaraş Sütçü
İmam Üniv., Orman Fak., “Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği
Sorunu ve Çözüm Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 87 – 92.
Can, P. ve Düzbastılar, İ. M., 2002b, Ege Bölgesi Ağaçlandırma
Alanlarında Çam Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa (Den. &
Schiff.)) Yumurta Parazitoitlerinin Belirlenmesi, T.C. Orman
Bakanlığı, Ege Ormancılık Araştırma Mdr., Teknik Bülten Serisi
(Basımda).
Çanakçıoğlu, H., 1993, Orman Entomolojisi (Özel Bölüm), İstanbul Üniv.
Yayın No: 3623, Or. Fak. Yayın No: 412, İstanbul, 458 s.
72
Devkota, B. and Schmidt, G.H., 1990, Larval Development of
Thaumetopoea
pityocampa
(Den.
&
Schiff.)
(Lep.,
Thaumetopoeidae) from Greece As Infivenced by Different Host
Plants Under Laboratory Conditions, J. Appl. Ent. 109 (4): 321-330.
D’Offria, E., Galbero, G., Furlan, G., 1997, Biyological Control Against
Pine Processionary Moth, Abstracted in Forestry Abstracts, 58 (3) ,
no: 2330.
Erdem, R., 1976, Ormanın Faydalı ve Zararlı Böcekleri, İstanbul Üniv.
Yayın No: 2078, Orman Fak. Yay. No: 217, İstanbul, 227 s.
Eroğlu, M. ve Uğurlu, İ., 1993, Çam Keseböceği, Thaumetopoea
pityocampa (Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae)’nin Mücadelesinde
Doğal Düşmanlarının Yeri, Orman Bakanlığı Uluslararası Kızılçam
Sempozyumu Bildirileri, s: 431-438.
Gabir, İ., 1998, Çam Kesetırtılı Mücadelesinde Helikopter Avantajı, Orman
Mühendisliği Dergisi 35 (7): 10-11.
Gafny R., Goaz A., Nestel D. and Mendel, Z., 1996. Examination of the
origin of insect pests on pine in Israel by using RAPD-PCR. BCPC
Symposium Proceedings 65: Diagnostic in Crop Production, 253258.
Halperin, J., 1990 a, Mass Breeding of Egg Parasitoids (Hym., Chalcididae)
of Thaumetopoea wilkinsoni Tams (Lep., Thaumetopoeidae), J.
Appl. Ent. 109 (4): 336-340.
Halperin, J., 1990 b, Natural Enemies of Thaumetopoea spp. (Lep.,
Thaumetopoeidae) in Israel, J. Appl. Ent. 109 (5): 425-435.
Halperin, J., 1991, Life History of Thaumetopoea spp. (Lep.,
Thaumetopoeidae) in Israel, J. Appl. Ent. 110 (1): 1-6.
Hódar, J. A., Zamora, R. and Castro, J., 2002, Host Utilisation by Moth
and Larval Survival of Pine Processionary Caterpillar Thaumetopoea
pityocampa in Relation to Food Quality in Three Pinus Species,
Ecological Entomolgy 27, 292 – 301.
Kanat, M., 2002, Çam Keseböceği (Thaumetopoea pityocampa (Schiff.)
(Lep., Thaumetopoeidae))’ne Karşı Biyolojik Mücadelede Calosoma
sycophanta L. (Col., Carabidae)’nın Kullanımı, Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniv., Orman Fak., “Ülkemiz Ormanlarında Çam
Keseböceği Sorunu ve Çözüm Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı,
s: 93 – 100.
Kısmalı, Ş. ve N. Madanlar, 1988, Azadirachta indica A. Juss
(Meliaceae)’nın Böceklere Etkileri Üzerinde Bir İnceleme, Türk.
Entomol. Derg., 12(4): 239 – 249.
73
Kitt, J. and Schimidt, G. H., 1993, Parasitism of Egg-Batches of the Pine
Processionary Moth Thaumetopoea wilkinsoni Tams (Lep.,
Thaumetopoeidae) in the Mountains of Lahav (Israel), J. Appl. Ent.
115 (5): 484-489.
Kornoşor, S., 1986, Orman Park Süs Bitkileri Zararlıları, Ç.Ü. Zir. Fak.
Ders Notu, Yayın No: 131, Adana, 189 s.
Laçeja, F. and Tiberi, R., 1999, Preliminary Notes on the Occurrence and
Effectivenes of Egg Parasitoids of the Pine Processionary
Caterpillar, Thaumetopoea pityocampa (Schiff.) in Albania, REDIA,
LXXXII, 23-30 pp.
Lodos, N., 1991, Türkiye Entomolojisi (Genel Uygulamalı ve Faunistik),
Cilt I (III. Basım), Ege Üniv. Zir. Fak. Yay. No: 282, Bornova,
İzmir, 364 s.
Malazgirt, O., 1982a, Çam Keseböceği ve Biyolojik Mücadele, Orman
Mühendisliği Dergisi 19 (11): 18-24.
Malazgirt, O., 1982b, Çam Keseböceği ve Biyolojik Mücadele, Orman
Mühendisliği Dergisi 19 (12): 34-38.
Malazgirt, O., 1983, Çam Keseböceği ve Biyolojik Mücadele, Orman
Mühendisliği Dergisi 20 (1): 24-28.
Markalas, S., 1998, Biyomass Production of Pinus pinaster After
Defoliation by the Pine Processionary Moth (Thaumetopoea
pityocampa Schiff.), Proceedings: Population Dynamics, Impacts,
and Integrated Management of Forest Defoliating Insectes, Ed. by
M.L. McManus & A.M. Liebhold, USDA Forest Service
Northeastern Research Station General Technical Report NE-247,
292-302 pp.
Masutti, L. and Battisti, A., 1990, Thaumetopoea pityocampa (Den. &
Schiff.) in Italy, Biyonomics and Perspectives of Integrated Control,
J. Appl. Ent. 110 (3): 229-234.
Masutti, L., Battisti, A., Milani, N. and Zanata, M., 1992, First Success in
the In Vitro Rearing of Ooencyrtus pityocampae (Mercet) (Hym.,
Encyrtidae), Preliminary Note, Estratto da REDIA, vol. LXXV (1):
227-232.
Masutti, L., Battisti, A., Milani, L., Zanata, M. and Zanazzo, G., 1993, In
Vitro Rearing of Ooencyrtus pityocampae (Hym., Encyrtidae), an
Egg
Parasitoid
of
Thaumetopoea
pityocampa
(Lep.,
Thaumetopoeidae), Entomophaga 38 (3): 327-333.
Mendel, Z., 1990, On the Origin of the Pine Processionary Caterpillar
Thaumetopoea wilkinsonii Tams (Lep., Thaumetopoeidae) in Israel,
J. Appl. Ent. 109 (3): 311-314.
74
Mercikoğlu, A.M., 1991, İzmir Orman Bölge Müdürlüğü’nde Çam
Kesetırtılı Üzerinde Yapılan İlaç Denemeleri ve Sonuçları, Orman
Mühendisliği, Sayı 11, s: 15-20.
Öncüer, C., 1997, Tarımsal Zararlılarla Biyolojik Savaş (Temel Bilgiler),
Adnan Menderes Üniversitesi Yayınları No: 1, Aydın, 93 s.
Öktem, E., 1987, Kızılçam, El Kitabı Dizisi:2, Ormancılık Araştırma
Enstitüsü Yayınları, Muhtelif Yayınlar Serisi: 52, ed. E. Öktem,
Ankara, 182 s.
Özkazanç, O., 2002a, Çam Keseböceği, Thaumetopoea pityocampa Schiff.
(Lep., Thaumetopoeidae)’nın Akdeniz Bölgesi’ndeki Biyoekolojisi,
Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniv., Orman Fak., “Ülkemiz
Ormanlarında Çam Keseböceği Sorunu ve Çözüm Önerileri
Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 1 – 11.
Özkazanç, O., 2002b, Thaumetopoea pityocampa Schiff. (Lep.,
Thaumetopoeidae)’nın Doğal Düşmanları, Kahramanmaraş Sütçü
İmam Üniv., Orman Fak., “Ülkemiz Ormanlarında Çam Keseböceği
Sorunu ve Çözüm Önerileri Sepozyumu” Bildiri Kitabı, s: 75 – 86.
Salvato, P., Battisti, A., Concato, S., Masutti, L., Patarnello, T. and
Zane, L., 2002, Genetic Differentiation in the Winter Pine
Processionary Moth (Thaumetopoea pityocampa – wilkinsoni
complex), Inferred by AFLP and Mitochondrial DNA Markers,
Molecular Ecology (2002) 11: 2435 – 2444.
Schimitschek, E., 1953, Türkiye Orman Böcekleri ve Muhiti, Türkiye
Orman Entomolojisinin Temelleri (Çev. A. Acatay), İstanbul Üniv.
Yayın No: 556, Or. Fak. Yay. No: 24, İstanbul, 471 s.
Schmidt, G. H., 1990, The Egg-Batch of Thaumetopoea pityocampa (Den.
& Schiff) (Lep., Thaumetopoeidae): Structure Hatching of the
Larvae and Parasitism in Southern Greece, J. Appl. Ent. 110(3): 217228.
Schmidth, G. H., Mirchev, P. and Tsankov, G., 1997, The Egg Parasitoids
of Thaumetopoea pityocampa in the Atlas Mountains Near
Marrakech (Morocco), Phytoparasitica 25(4): 275-281.
Sekendiz, O. A., 1985, Orman Böceklerimiz (Ders Notları), K.Ü. Orman
Fak. Yayın No: 71, Trabzon, 120 s.
Tiberi, R. and Roversi, P.F., 1987, I Parasittoidi Oofagi Di Thaumetopoea
pityocampa (Den. et Schiff.) Su Pinus halapensis Nel Gargano
Pugira
(Hymenoptera,
Chalcidoidea;
Lepidoptera,
Thaumetopoeidae), Estratto de REDIA, vol. LXX, 1-19 pp.
Tiberi, R., 1990, Egg Parasitoids of the Pine Processionary Caterpillar,
Thaumetopoea
pityocampa
(Den.
&
Schiff)
(Lep.,
75
Thaumetopoeidae) in Italy: Distribution and Activity in Different
Areas, J. Appl. Ent. 110 (1): 14-18.
Tiberi, R., Niccoli, A., Roversi, P. F. and Sacchetti, P., 1991, Laboratory
Rearing of Ooencyrtus pityocampae (Mercet) on Eggs of Nezara
viridula L. and Other Pentatomids, Insect Parasitoids, 4 th European
Workshop, Perugia 3-5 April 1991 REDIA, vol LXXIV (3): 467-469
pp.
Tiberi, R., Niccoli, A. and Sacchetti, P., 1993, Allevamento Di Ooencyrtus
pityocampae (Mercet) Su Uova Di Rincoti Pentatomidi, Estratto dal
Volume: M.A.F. Convegno “Piante Forestali” Firenze 1992
(coord.m.covassi), ed. 1st Sper Pat. Veg., Roma, pp. 79-84.
Tiberi, R., Niccoli, A. and Sacchetti, P., 1994, Parassitizzazione Delle
Uova Di Thaumetopoea pityocampa: Modificazioni Conseguenti Al
Potenziamento Artificiale Di Ooencyrtus pityocampae, Atti XVII
Congressonazionale Italiano Di Entomologia Udine 13-18 giugno
1994; 763-766 pp.
Tiberi, R., Niccoli, A., Curini, M., Epifano, F., Marcotullio, M.C. and
Rosati, O., 1999, The Role of Monoterpene Composition in Pinus
spp. Needles, in Host Selection by the Pine Processionary
Caterpillar, Thaumetopoea pityocampa, Phytoparasitica 27(4): 263272.
Tosun, İ., 1975, Akdeniz Bölgesi İğne Yapraklı Ormanlarında Zarar Yapan
Böcekler ve Önemli Türlerin Parazit ve Yırtıcıları Üzerinde
Araştırmalar, Orman Bakanlığı, Orman Gen.Müd., Yay. Sıra No:
612, Seri No: 24, İstanbul, 201 s.
Tsankov, G., 1990, Egg Parasitoids of Pine Processionary Moth,
Thaumetopoea
pityocampa
(Den.
&
Schiff)
(Lep.,
Thaumetopoeidae) in Bulgaria: Species, Importance, Biyology and
Behaviour, J.Appl. Ent. 110 (1): 7-13.
Tsankov, G., Schmidt, G. H. and Mirchev, P., 1996, Parasitism of EggBatches of Pine Processionary Caterpillar Thaumetopoea
pityocampa (Den. & Schiff.) (Lep., Thaumetopoeidae) in Various
Regions of Bulgaria, J.Appl. Ent. 120 (2): 93-106.
Tsankov, G., Douma-Petridou, E., Mirchev, P., Georgiev, G. and
Koutsaftikis, A., 1999, Spectrum of Egg Parasitoids and Rate of
Parasitism of Egg Batches of Pine Processionary Moth
Thaumetopoea pityocampa (Den. & Shiff.) in the Northern
Peloponnes/Greece, J. Ent. Soc. Res. 1(2): 1-8.
Way, M.J., Paiva, M.R. and Cammell, M.E., 1999, Natural Biyological
Control Of Pine Processionary Moth Thaumetopoea pityocampa
76
(Den. & Schiff.) by the Argentine Ant Linepithema humile (Mayr) in
Portugal, Agricultural and Forest Entomology (1999) 1, 27-31 pp.
Yamantaş, M. ve Kaya, S., 1998, Ormanlarımızda Zarar Yapan Böcekler
ile Mücadelede Genel Bir Değerlendirme ve Çam Keseböceği ile
Mücadele Çalışmaları, Orman Mühendisliği Dergisi 35 (5): 12-15.
Yelekçi, K., Açımış, M. ve Soran, H., 1980, Melia azedarach L.
Meyvelerinden
Çıkarılan
Özütlerin
Çam
Keseböceği
“Thaumetopoea
pityocampa
Schiff.
(Lepidoptera,
Thaumetopoidae)” Tırtıllarına Etkisi, Doğa Dergisi, Temel Bilimler
5 (1): 69-71.
77
EKLER
Ek 1.
Ek 2.
Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın çeşitli
dönemlerinde etkili olan parazitoit ve predatör türler
Muğla İli Fethiye İlçesine bağlı 1997 – 2001 yıllarına ait
iklim verileri
78
Sayfa
79
81
Ek 1. Thaumetopoea pityocampa (Den. & Schiff.)’nın çeşitli
dönemlerinde etkili olan parazitoit ve predatör türler
Yumurta parazitoitleri
Takım
Familya
Hymenoptera Eulophidae
Eupelmidae
Encyrtidae
Trichogrammatidae
Larva ve pupa parazitoitleri
Takım
Familya
Diptera
Tachinidae
Bombyliidae
Hymenoptera
Sarcophagidae
Ichneumonidae
Braconidae
Pteromalidae
Chalcididae
Tür
Baryscapus servadeii Dom.
Tetrastichus tibialis Kardj.
T. vinulae Thoms.
Anastatus bifasciatus Fons.
Ooencyrtus pityocampae Mercet.
Trichogramma evanescens Wes.
T. semblidis Aur.
Tür
Phyrex caudata Rond.
P. vulgaris Fall.
Compsilura concinnata Meig.
Exorista larvarum Rond.
Erigorgus femorator Aub.
Lydella lepida Meig.
Tricholyga sorbillans Wd.
T. grandis Zett.
Trycolyga segregata Rond.
Pelatachina tibialis Fall.
Zenillia sp.
Antrax hottentotu L.
Villa sp.
Villa brunnea Beck.
Sarcophaga haemorroidalis Fall.
Ichneumon rudis Fonsc.
I. coniger Tischb.
Cryptus sp.
Meteorus versicolor Wesm.
M. versicolor var decoloratus Ruhta.
Apanteles sp.
Conomorium eremita Foerts.
Psychophagus omnivorus Walk.
Dibrachys cavus Walk.
Hockeria singularis Boucek.
79
Ek 1’in devamı
Predatörler
Takım
Familya
Coleoptera
Carabidae
Dermestidae
Hymenoptera
Formicidae
Vespidae
Kuşlar
Tür
Calosoma sycophanta L.
Dermestes undulatus Brahm.
Formica rufa L.
Vespa germenica L.
Xanthrantus contus Harr.
Cremibogaster scutellaris Ol.
Carvus pyrrhocorax
Parus sp.
80
Ek 2. Muğla İli Fethiye İlçesine bağlı 1997 – 2001 yıllarına ait iklim verileri
1997 Fethiye
İklim Faktörü
Ortalama Sıcaklıklar (°C)
Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Yüksek Sıcaklık (°C)
Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Düşük Sıcaklık (°C)
Ortalama Yağış (mm)
Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm)
Yağışlı Günler Sayısı
Karla Örtülü Günler Sayısı
En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı
Dolulu Günler Sayısı
Kırağılı Günler Sayısı
Ortalama Nisbi Nem (%)
En Düşük Nisbi Nem (%)
Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat)
En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü
Fırtınalı Günler Sayısı
Donlu Günler Sayısı
Şiddetli Donlu Günler Sayısı
Açık Günler Sayısı
Kapalı Günler Sayısı
Ortalama Toprak Sıcaklığı
5 cm
10 cm
20 cm
Ocak
Şubat
11,3
10,1
18,4
16,2
21,4
21,7
5,9
4,4
1,4
-4
43,5
19,2
14,8
12,4
5
6
0
0
0
0
0
0
9
10
57,8
50,2
17
20
1,3
1,4
14,6
1,3
E
E
0
0
0
0
0
0
17
12
3
2
10,2
9,7
10,6
9,8
11,1
10,2
Mart
Nisan
Mayıs Haziran Temmuz Ağustos
11,6
13,3
20,4
25,2
28,6
26,3
17,9
18,4
26,4
31,7
34,8
32,1
22,4
25
30,2
37,8
40
35,5
5,9
8
14,2
18,3
21,2
20
0,4
0,2
10,4
11,7
18,8
15,9
76
109,1
30
2,7
0
0
19,3
37,8
25
1,4
0
0
11
14
3
3
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
6
2
0
0
0
0
53,8
56,4
64,8
57
50,8
60,6
19
22
34
27
25
32
1,7
1,6
1,2
1,2
1,8
1,3
16,2
11,3
8,2
9,3
11,8
9,2
W
SSW
E
SW
SW
WSW
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
10
7
20
18
31
28
5
6
1
0
0
0
12,6
15,5
24,6
28,6
31,5
30,4
12,5
15,1
23,5
27,6
30,6
29,7
12,6
14,9
24,6
26,7
29,8
29,2
81
Eylül
22,9
30,2
35,4
16,1
12
1
0,6
2
0
0
0
0
57,3
27
1,3
8,5
SW
0
0
0
23
1
26,3
25,9
26
Ekim
Kasım Aralık
Yıllık
15,4
14,7
11,8
17,8
24,5
21,3
17,5
24,1
29,5
24,9
22,4
28,8
13,7
10,2
7,9
12,1
9,8
7,5
1,6
0,2
209,9
85,5
305,3
73,5
55,7
23,1
69
55,7
11
7
15
77
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
5
32
71,3
72,8
71,5
60,3
2,6
29
32
17
1
0,9
1,1
1,3
8,4
9,6
18
18
W
SSW
SSE
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
10
4
9
189
4
3
7
32
19,7
15,3
11,7
17,3
19,8
15,4
12
19,3
20,3
16
12,5
19,4
1998 Fethiye
İklim Faktörü
Ortalama Sıcaklıklar (°C)
Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Yüksek Sıcaklık (°C)
Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Düşük Sıcaklık (°C)
Ortalama Yağış (mm)
Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm)
Yağışlı Günler Sayısı
Karla Örtülü Günler Sayısı
En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı
Dolulu Günler Sayısı
Kırağılı Günler Sayısı
Ortalama Nisbi Nem (%)
En Düşük Nisbi Nem (%)
Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat)
En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü
Fırtınalı Günler Sayısı
Donlu Günler Sayısı
Şiddetli Donlu Günler Sayısı
Açık Günler Sayısı
Kapalı Günler Sayısı
Ortalama Toprak Sıcaklığı
Ocak
Şubat
Mart
Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül
Ekim Kasım Aralık Yıllık
10,5
12,3
11,7
17
20,4
26,2
28,3
29,2
24,4
20,1
15,3
11,4
18,9
16,7
18,5
17,2
23,1
25,3
32,2
35,1
36,3
30,9
27,6
21,9
16,4
25,1
21
22,1
22
29,3
30
37,2
42,3
42,1
35
33
26,2
20,5
30
5,4
7,1
6,3
11,2
15,1
20,8
21,6
22,4
18,4
14,3
10,9
7,6
13,4
0,2
1,7
1,7
5,9
10,4
16,8
17,6
20
13,9
8,3
6,3
1,2
0,2
71,7
115,9
90,8
35,4
18,4
0
0
0
2,6
41,9
269,3
357,2
83,6
30,9
52,9
37,2
10,5
7,5
0
0
0
2,6
30,5
93,3
54,3
21,1
9
8
11
7
8
0
0
0
1
5
14
19
8,2
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
7
5
2
0
0
0
0
0
0
0
0
1
15
62
59,8
56,6
60,6
63,6
54,7
56,9
59,4
59
59,5
69,5
72,1
61,1
19
17
26
26
29
28
25
26
32
23
27
25
17
0,9
1,2
1,7
1,2
1,3
1,3
1,3
1,2
1,2
1,2
0,8
0,9
1,2
13,4
15,2
22,8
13
12,4
7,6
8,7
9,9
7,6
11,7
11,3
11,2
22,8
SSW
E
E
NE
ENE
SW
SW
SSW
SW
SSW
SW
ENE
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
10
12
10
14
12
26
30
29
20
21
11
6
201
7
4
7
4
4
0
0
0
0
0
4
3
39
5 cm
9,9
11,6
11,9
17,7
22,4
29
31,4
32,2
27,4
21,5
15,4
11,2
20,1
10 cm
10
11,5
11,9
17,4
21,8
28,1
30,7
31,4
26,9
21,4
15,5
11,3
19,8
20 cm
10,4
11,3
yok
yok
21,5
27,5
30,1
30,9
27
21,9
16,1
11,8
17,3
82
1999 Fethiye
İklim Faktörü
Ortalama Sıcaklıklar (°C)
Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Yüksek Sıcaklık (°C)
Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Düşük Sıcaklık (°C)
Ortalama Yağış (mm)
Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm)
Yağışlı Günler Sayısı
Karla Örtülü Günler Sayısı
En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı
Dolulu Günler Sayısı
Kırağılı Günler Sayısı
Ortalama Nisbi Nem (%)
En Düşük Nisbi Nem (%)
Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat)
En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü
Fırtınalı Günler Sayısı
Donlu Günler Sayısı
Şiddetli Donlu Günler Sayısı
Açık Günler Sayısı
Kapalı Günler Sayısı
Ortalama Toprak Sıcaklığı
Ocak
Şubat
12
10,8
17,3
16,4
19,8
21
7,7
6,1
2,7
1,3
183,5
276,2
64,8
40
11
19
0
0
0
0
0
0
3
8
67,1
60,1
18
21
1,1
1,5
13,8
15,6
S
W
0
0
0
0
0
0
7
6
8
6
5 cm
10,8
10,9
10 cm
10,7
10,9
20 cm
11
11
Mart
Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül
Ekim Kasım Aralık Yıllık
13,7
16,6
21,9
26,6
28,3
28,3
24,2
20,9
15,1
12,4
19,2
20,1
22,5
28,3
32,5
34,3
34,4
31,3
28
22,4
19,2
25,5
23
28
32,8
36,2
37,3
37,4
33,9
32,7
25,7
23,8
29,3
8,2
107
15,3
19,8
21,9
22,6
17,8
15,2
9,6
7,6
13,5
3,7
7
12,5
15,8
19,1
18
14,6
11,3
2,2
2,7
1,3
51
29,1
0
5,1
0
0,2
0,6
3,5
43,9
99,1
58
14,5
14,1
0
4,5
0
0,2
0,6
3,5
30,5
38,9
64,8
7
8
0
3
0
1
1
2
5
10
67
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
3
0
0
0
0
0
0
0
1
6
21
57,6
59,6
58
50,9
58
60,6
61,7
60,3
61,7
74
60,8
18
25
28
27
28
30
28
26
23
20
18
1,3
1,2
1,4
1,5
1,3
1,2
1,1
1,2
0,9
0,8
1,2
11,7
7,1
8,6
7,6
8
9,7
8
10
13,9
10,6
15,6
SE
W
SSW
E
SSW
E WSW
E
W
ENE
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
14
11
16
26
30
26
27
17
9
8
197
6
8
1
0
0
0
0
0
4
4
37
13,7
18,2
25,2
29,7
32,3
32,1
26,9
20,8
14,9
11,7
20,6
13,5
17,6
24,3
28,7
31,4
31,3
26,5
20,9
15,1
11,7
20,2
13,5
17,4
23,8
28,1
30,8
30,9
26,6
21,4
15,8
12,1
20,2
83
2000 Fethiye
İklim Faktörü
Ortalama Sıcaklıklar (°C)
Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Yüksek Sıcaklık (°C)
Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Düşük Sıcaklık (°C)
Ortalama Yağış (mm)
Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm)
Yağışlı Günler Sayısı
Karla Örtülü Günler Sayısı
En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı
Dolulu Günler Sayısı
Kırağılı Günler Sayısı
Ortalama Nisbi Nem (%)
En Düşük Nisbi Nem (%)
Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat)
En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü
Fırtınalı Günler Sayısı
Donlu Günler Sayısı
Şiddetli Donlu Günler Sayısı
Açık Günler Sayısı
Kapalı Günler Sayısı
Ortalama Toprak Sıcaklığı
Ocak
5 cm
10 cm
20 cm
8
14
17,2
3,3
-2
176,3
67,4
11
0
0
2
17
52,3
18
1,3
13,4
E
0
0
0
12
8
7,6
7,9
8,5
Şubat
10,6
16,1
19,5
5,8
0,8
116
32
11
0
0
1
9
53,9
14
1,5
15,2
S
0
0
0
9
6
9,9
9,8
10
Mart
Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül
Ekim Kasım Aralık Yıllık
11,7
16,7
21,2
26,7
28,2
28,4
24,8
19,5
15,2
11,8
18,6
17,9
22,1
27,2
33,2
35,6
34,8
32
26,8
23,3
18,6
25,1
22,5
26,7
32
37
42,7
38,8
39,9
32,8
26,6
23
29,8
6,1
12,3
15,2
17
21,9
22,2
18,5
13,8
9,6
6,8
12,7
0,9
6,5
10
15
18,7
17,8
13
9
6
2,6
-2
83,9
83,1
17
1,2
0
0
3,2
84,7
157,7
104,4
69,8
25,1
38,3
15,8
1,2
0
0
2
48
49,7
52,2
67,4
11
9
3
1
0
0
2
3
6
7
64
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
1
1
6
6
0
0
0
0
0
0
0
0
5
35
58,3
63
57,9
50
55,4
56,7
57,1
54,7
65,1
58,3
56,8
19
28
19
25
23
28
20
20
21
14
14
1,4
1,3
1,3
1,7
1,3
1,4
1,2
1,2
0,8
1,2
1,3
15
11,5
8,6
4,8
7,3
9,9
9,8
10,6
12,4
12
15,2
E
SSW
E
E
S
E
ENE
E
W
E
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
14
2
16
28
30
29
26
18
17
19
220
3
7
1
0
0
0
0
1
5
4
34
11,9
17,8
24,3
29,6
32
31
26,9
20,3
15,6
10,8
19,8
11,8
17,4
23,4
28,6
31,1
30,3
26,5
20,3
15,6
10,9
19,4
11,8
17,4
22,9
27,9
30,4
29,9
26,6
20,8
16,1
11,4
19,4
84
2001 Fethiye
İklim Faktörü
Ortalama Sıcaklıklar (°C)
Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Yüksek Sıcaklık (°C)
Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Düşük Sıcaklık (°C)
Ortalama Yağış (mm)
Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm)
Yağışlı Günler Sayısı
Karla Örtülü Günler Sayısı
En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı
Dolulu Günler Sayısı
Kırağılı Günler Sayısı
Ortalama Nisbi Nem (%)
En Düşük Nisbi Nem (%)
Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat)
En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü
Fırtınalı Günler Sayısı
Donlu Günler Sayısı
Şiddetli Donlu Günler Sayısı
Açık Günler Sayısı
Kapalı Günler Sayısı
Ortalama Toprak Sıcaklığı
Ocak
Şubat
11,6
11,3
17,9
17,4
21,1
22
4,9
6,5
2,8
1,7
24,4
244,3
28,7
76,6
10
12
0
0
0
0
0
1
3
5
63
57,2
16
22
0,7
1,2
11,5
9,6
SSW
SSW
0
0
0
0
0
0
9
10
4
6
5 cm
11,2
11
10 cm
11,1
11
20 cm
11,4
8,7
Mart
Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül
Ekim Kasım Aralık Yıllık
16
16,7
22,2
25,1
28,9
28,7
24,7
20,1
14,6
11
19,2
22,3
22,5
27,9
31,2
35,4
35,4
32,1
27,8
20,7
15,7
25,5
31,5
32,5
34,1
34
40
43
33,4
32,1
26,9
20,3
31,3
10,4
11,4
16
18,4
22,4
22,5
17,9
14
10,3
7
13,4
7,2
6,9
11
14,4
19,3
20,5
13,7
8,7
2,8
0,1
0,1
111,2
113,3
18,6
0
0
12,9
12,6
14,4
299
347,8
95,7
9,1
35,9
13,1
0
0
8,2
12,6
12,4
67,2
48,8
26
4
12
14
0
0
3
1
4
14
22
96
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
8
60
56,8
49,9
53,2
54,1
51,9
47,9
52,7
61,6
65
56,1
12
18
16
27
28
13
18
22
17
30
12
1,3
1,4
1,4
1,3
1,3
1,2
1,2
1,5
1,1
1,2
1,2
11,2
16,9
11,5
9,6
8,1
9,6
7,2
8,3
14,8
16,5
16,9
SE WSW
SSW
E
SSW
SSW
W
E
SW
S
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
11
7
11
29
29
26
26
24
7
4
193
2
7
3
0
0
0
0
0
10
16
48
16,6
18,1
23,9
28,8
31,9
31,8
26,9
20,9
14,6
10,9
20,5
16,2
17,8
23,1
28
31,1
31,2
26,6
20,9
14,8
11
20,2
16
17,8
22,7
27,4
30,5
30,9
27
21,6
15,4
11,5
20
85
86
Ek 2. Muğla İli Fethiye İlçesine bağlı 1997 – 2001 yıllarına ait iklim verileri
1997 Fethiye
İklim Faktörü
Ortalama Sıcaklıklar (°C)
Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Yüksek Sıcaklık (°C)
Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Düşük Sıcaklık (°C)
Ortalama Yağış (mm)
Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm)
Yağışlı Günler Sayısı
Karla Örtülü Günler Sayısı
En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı
Dolulu Günler Sayısı
Kırağılı Günler Sayısı
Ortalama Nisbi Nem (%)
En Düşük Nisbi Nem (%)
Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat)
En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü
Fırtınalı Günler Sayısı
Donlu Günler Sayısı
Şiddetli Donlu Günler Sayısı
Açık Günler Sayısı
Kapalı Günler Sayısı
Ortalama Toprak Sıcaklığı
5 cm
10 cm
20 cm
Ocak
Şubat
11,3
10,1
18,4
16,2
21,4
21,7
5,9
4,4
1,4
-4
43,5
19,2
14,8
12,4
5
6
0
0
0
0
0
0
9
10
57,8
50,2
17
20
1,3
1,4
14,6
1,3
E
E
0
0
0
0
0
0
17
12
3
2
10,2
9,7
10,6
9,8
11,1
10,2
Mart
Nisan
Mayıs Haziran Temmuz Ağustos
11,6
13,3
20,4
25,2
28,6
26,3
17,9
18,4
26,4
31,7
34,8
32,1
22,4
25
30,2
37,8
40
35,5
5,9
8
14,2
18,3
21,2
20
0,4
0,2
10,4
11,7
18,8
15,9
76
109,1
30
2,7
0
0
19,3
37,8
25
1,4
0
0
11
14
3
3
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
6
2
0
0
0
0
53,8
56,4
64,8
57
50,8
60,6
19
22
34
27
25
32
1,7
1,6
1,2
1,2
1,8
1,3
16,2
11,3
8,2
9,3
11,8
9,2
W
SSW
E
SW
SW
WSW
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
10
7
20
18
31
28
5
6
1
0
0
0
12,6
15,5
24,6
28,6
31,5
30,4
12,5
15,1
23,5
27,6
30,6
29,7
12,6
14,9
24,6
26,7
29,8
29,2
80
Eylül
22,9
30,2
35,4
16,1
12
1
0,6
2
0
0
0
0
57,3
27
1,3
8,5
SW
0
0
0
23
1
26,3
25,9
26
Ekim
Kasım Aralık
Yıllık
15,4
14,7
11,8
17,8
24,5
21,3
17,5
24,1
29,5
24,9
22,4
28,8
13,7
10,2
7,9
12,1
9,8
7,5
1,6
0,2
209,9
85,5
305,3
73,5
55,7
23,1
69
55,7
11
7
15
77
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
5
32
71,3
72,8
71,5
60,3
2,6
29
32
17
1
0,9
1,1
1,3
8,4
9,6
18
18
W
SSW
SSE
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
10
4
9
189
4
3
7
32
19,7
15,3
11,7
17,3
19,8
15,4
12
19,3
20,3
16
12,5
19,4
1998 Fethiye
İklim Faktörü
Ortalama Sıcaklıklar (°C)
Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Yüksek Sıcaklık (°C)
Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Düşük Sıcaklık (°C)
Ortalama Yağış (mm)
Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm)
Yağışlı Günler Sayısı
Karla Örtülü Günler Sayısı
En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı
Dolulu Günler Sayısı
Kırağılı Günler Sayısı
Ortalama Nisbi Nem (%)
En Düşük Nisbi Nem (%)
Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat)
En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü
Fırtınalı Günler Sayısı
Donlu Günler Sayısı
Şiddetli Donlu Günler Sayısı
Açık Günler Sayısı
Kapalı Günler Sayısı
Ortalama Toprak Sıcaklığı
Ocak
Şubat
Mart
Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül
Ekim Kasım Aralık Yıllık
10,5
12,3
11,7
17
20,4
26,2
28,3
29,2
24,4
20,1
15,3
11,4
18,9
16,7
18,5
17,2
23,1
25,3
32,2
35,1
36,3
30,9
27,6
21,9
16,4
25,1
21
22,1
22
29,3
30
37,2
42,3
42,1
35
33
26,2
20,5
30
5,4
7,1
6,3
11,2
15,1
20,8
21,6
22,4
18,4
14,3
10,9
7,6
13,4
0,2
1,7
1,7
5,9
10,4
16,8
17,6
20
13,9
8,3
6,3
1,2
0,2
71,7
115,9
90,8
35,4
18,4
0
0
0
2,6
41,9
269,3
357,2
83,6
30,9
52,9
37,2
10,5
7,5
0
0
0
2,6
30,5
93,3
54,3
21,1
9
8
11
7
8
0
0
0
1
5
14
19
8,2
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
7
5
2
0
0
0
0
0
0
0
0
1
15
62
59,8
56,6
60,6
63,6
54,7
56,9
59,4
59
59,5
69,5
72,1
61,1
19
17
26
26
29
28
25
26
32
23
27
25
17
0,9
1,2
1,7
1,2
1,3
1,3
1,3
1,2
1,2
1,2
0,8
0,9
1,2
13,4
15,2
22,8
13
12,4
7,6
8,7
9,9
7,6
11,7
11,3
11,2
22,8
SSW
E
E
NE
ENE
SW
SW
SSW
SW
SSW
SW
ENE
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
10
12
10
14
12
26
30
29
20
21
11
6
201
7
4
7
4
4
0
0
0
0
0
4
3
39
5 cm
9,9
11,6
11,9
17,7
22,4
29
31,4
32,2
27,4
21,5
15,4
11,2
20,1
10 cm
10
11,5
11,9
17,4
21,8
28,1
30,7
31,4
26,9
21,4
15,5
11,3
19,8
20 cm
10,4
11,3
yok
yok
21,5
27,5
30,1
30,9
27
21,9
16,1
11,8
17,3
81
1999 Fethiye
İklim Faktörü
Ortalama Sıcaklıklar (°C)
Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Yüksek Sıcaklık (°C)
Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Düşük Sıcaklık (°C)
Ortalama Yağış (mm)
Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm)
Yağışlı Günler Sayısı
Karla Örtülü Günler Sayısı
En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı
Dolulu Günler Sayısı
Kırağılı Günler Sayısı
Ortalama Nisbi Nem (%)
En Düşük Nisbi Nem (%)
Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat)
En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü
Fırtınalı Günler Sayısı
Donlu Günler Sayısı
Şiddetli Donlu Günler Sayısı
Açık Günler Sayısı
Kapalı Günler Sayısı
Ortalama Toprak Sıcaklığı
Ocak
Şubat
12
10,8
17,3
16,4
19,8
21
7,7
6,1
2,7
1,3
183,5
276,2
64,8
40
11
19
0
0
0
0
0
0
3
8
67,1
60,1
18
21
1,1
1,5
13,8
15,6
S
W
0
0
0
0
0
0
7
6
8
6
5 cm
10,8
10,9
10 cm
10,7
10,9
20 cm
11
11
Mart
Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül
Ekim Kasım Aralık Yıllık
13,7
16,6
21,9
26,6
28,3
28,3
24,2
20,9
15,1
12,4
19,2
20,1
22,5
28,3
32,5
34,3
34,4
31,3
28
22,4
19,2
25,5
23
28
32,8
36,2
37,3
37,4
33,9
32,7
25,7
23,8
29,3
8,2
107
15,3
19,8
21,9
22,6
17,8
15,2
9,6
7,6
13,5
3,7
7
12,5
15,8
19,1
18
14,6
11,3
2,2
2,7
1,3
51
29,1
0
5,1
0
0,2
0,6
3,5
43,9
99,1
58
14,5
14,1
0
4,5
0
0,2
0,6
3,5
30,5
38,9
64,8
7
8
0
3
0
1
1
2
5
10
67
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
3
0
0
0
0
0
0
0
1
6
21
57,6
59,6
58
50,9
58
60,6
61,7
60,3
61,7
74
60,8
18
25
28
27
28
30
28
26
23
20
18
1,3
1,2
1,4
1,5
1,3
1,2
1,1
1,2
0,9
0,8
1,2
11,7
7,1
8,6
7,6
8
9,7
8
10
13,9
10,6
15,6
SE
W
SSW
E
SSW
E WSW
E
W
ENE
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
14
11
16
26
30
26
27
17
9
8
197
6
8
1
0
0
0
0
0
4
4
37
13,7
18,2
25,2
29,7
32,3
32,1
26,9
20,8
14,9
11,7
20,6
13,5
17,6
24,3
28,7
31,4
31,3
26,5
20,9
15,1
11,7
20,2
13,5
17,4
23,8
28,1
30,8
30,9
26,6
21,4
15,8
12,1
20,2
82
2000 Fethiye
İklim Faktörü
Ortalama Sıcaklıklar (°C)
Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Yüksek Sıcaklık (°C)
Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Düşük Sıcaklık (°C)
Ortalama Yağış (mm)
Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm)
Yağışlı Günler Sayısı
Karla Örtülü Günler Sayısı
En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı
Dolulu Günler Sayısı
Kırağılı Günler Sayısı
Ortalama Nisbi Nem (%)
En Düşük Nisbi Nem (%)
Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat)
En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü
Fırtınalı Günler Sayısı
Donlu Günler Sayısı
Şiddetli Donlu Günler Sayısı
Açık Günler Sayısı
Kapalı Günler Sayısı
Ortalama Toprak Sıcaklığı
Ocak
5 cm
10 cm
20 cm
8
14
17,2
3,3
-2
176,3
67,4
11
0
0
2
17
52,3
18
1,3
13,4
E
0
0
0
12
8
7,6
7,9
8,5
Şubat
10,6
16,1
19,5
5,8
0,8
116
32
11
0
0
1
9
53,9
14
1,5
15,2
S
0
0
0
9
6
9,9
9,8
10
Mart
Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül
Ekim Kasım Aralık Yıllık
11,7
16,7
21,2
26,7
28,2
28,4
24,8
19,5
15,2
11,8
18,6
17,9
22,1
27,2
33,2
35,6
34,8
32
26,8
23,3
18,6
25,1
22,5
26,7
32
37
42,7
38,8
39,9
32,8
26,6
23
29,8
6,1
12,3
15,2
17
21,9
22,2
18,5
13,8
9,6
6,8
12,7
0,9
6,5
10
15
18,7
17,8
13
9
6
2,6
-2
83,9
83,1
17
1,2
0
0
3,2
84,7
157,7
104,4
69,8
25,1
38,3
15,8
1,2
0
0
2
48
49,7
52,2
67,4
11
9
3
1
0
0
2
3
6
7
64
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
1
1
6
6
0
0
0
0
0
0
0
0
5
35
58,3
63
57,9
50
55,4
56,7
57,1
54,7
65,1
58,3
56,8
19
28
19
25
23
28
20
20
21
14
14
1,4
1,3
1,3
1,7
1,3
1,4
1,2
1,2
0,8
1,2
1,3
15
11,5
8,6
4,8
7,3
9,9
9,8
10,6
12,4
12
15,2
E
SSW
E
E
S
E
ENE
E
W
E
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
14
2
16
28
30
29
26
18
17
19
220
3
7
1
0
0
0
0
1
5
4
34
11,9
17,8
24,3
29,6
32
31
26,9
20,3
15,6
10,8
19,8
11,8
17,4
23,4
28,6
31,1
30,3
26,5
20,3
15,6
10,9
19,4
11,8
17,4
22,9
27,9
30,4
29,9
26,6
20,8
16,1
11,4
19,4
83
2001 Fethiye
İklim Faktörü
Ortalama Sıcaklıklar (°C)
Yüksek Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Yüksek Sıcaklık (°C)
Düşük Sıcaklık Ortalaması (°C)
En Düşük Sıcaklık (°C)
Ortalama Yağış (mm)
Günlük En Çok Yağış Miktarı (mm)
Yağışlı Günler Sayısı
Karla Örtülü Günler Sayısı
En Yüksek Kar Örtüsü Kalınlığı
Dolulu Günler Sayısı
Kırağılı Günler Sayısı
Ortalama Nisbi Nem (%)
En Düşük Nisbi Nem (%)
Ortalama Rüzgar Hızı (km/saat)
En Hızlı Rüzgar Hızı ve Yönü
Fırtınalı Günler Sayısı
Donlu Günler Sayısı
Şiddetli Donlu Günler Sayısı
Açık Günler Sayısı
Kapalı Günler Sayısı
Ortalama Toprak Sıcaklığı
Ocak
Şubat
11,6
11,3
17,9
17,4
21,1
22
4,9
6,5
2,8
1,7
24,4
244,3
28,7
76,6
10
12
0
0
0
0
0
1
3
5
63
57,2
16
22
0,7
1,2
11,5
9,6
SSW
SSW
0
0
0
0
0
0
9
10
4
6
5 cm
11,2
11
10 cm
11,1
11
20 cm
11,4
8,7
Mart
Nisan Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül
Ekim Kasım Aralık Yıllık
16
16,7
22,2
25,1
28,9
28,7
24,7
20,1
14,6
11
19,2
22,3
22,5
27,9
31,2
35,4
35,4
32,1
27,8
20,7
15,7
25,5
31,5
32,5
34,1
34
40
43
33,4
32,1
26,9
20,3
31,3
10,4
11,4
16
18,4
22,4
22,5
17,9
14
10,3
7
13,4
7,2
6,9
11
14,4
19,3
20,5
13,7
8,7
2,8
0,1
0,1
111,2
113,3
18,6
0
0
12,9
12,6
14,4
299
347,8
95,7
9,1
35,9
13,1
0
0
8,2
12,6
12,4
67,2
48,8
26
4
12
14
0
0
3
1
4
14
22
96
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
8
60
56,8
49,9
53,2
54,1
51,9
47,9
52,7
61,6
65
56,1
12
18
16
27
28
13
18
22
17
30
12
1,3
1,4
1,4
1,3
1,3
1,2
1,2
1,5
1,1
1,2
1,2
11,2
16,9
11,5
9,6
8,1
9,6
7,2
8,3
14,8
16,5
16,9
SE WSW
SSW
E
SSW
SSW
W
E
SW
S
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
11
7
11
29
29
26
26
24
7
4
193
2
7
3
0
0
0
0
0
10
16
48
16,6
18,1
23,9
28,8
31,9
31,8
26,9
20,9
14,6
10,9
20,5
16,2
17,8
23,1
28
31,1
31,2
26,6
20,9
14,8
11
20,2
16
17,8
22,7
27,4
30,5
30,9
27
21,6
15,4
11,5
20
84

Benzer belgeler