Rüzgâr Enerji Sistemlerinde Kullanılan Maksimum Güç

Transkript

Rüzgâr Enerji Sistemlerinde Kullanılan Maksimum Güç
EEB 2016 Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Sempozyumu, 11-13 Mayıs 2016, Tokat TÜRKİYE
Rüzgâr Enerji Sistemlerinde Kullanılan Maksimum Güç Noktası Takibi
Yöntemleri
Ersagun Kürşat YAYLACI1
İrfan YAZICI2
Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü
Sakarya Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü
1
2
[email protected]
RES’lerde temel olarak kullanılan üç MPPT yöntemi
mevcuttur. Bunlar; değiştir gözle (Perturb and Observe, P&O),
güç sinyal geribesleme (Power Signal Feedback, PSF) ve
kanat uç hız oranı (Tip Speed Ratio, TSR) yöntemleridir.
Özet
Rüzgâr enerjisi yenilenebilir enerji kaynaklarından birisi olup
enerji üretimindeki payı her geçen yıl artış göstermektedir. Bu
artış ile birlikte rüzgâr enerjisi üzerinde farklı çalışma
alanları ortaya çıkmaktadır. Maksimum güç noktası takibi bu
çalışma alanlarından birisi olup rüzgâr enerjisinde bir
verimlilik çalışması olarak değerlendirilebilir. Çıkış noktası;
herhangi bir rüzgâr hızında, alternatörün çalışabileceği farklı
devir sayıları olmasına rağmen maksimum güç sağlayacak tek
bir devir sayısının olmasıdır. Dolayısıyla değişen rüzgâr hızı
ile maksimum gücü temin edebilecek devir sayısı kontrolünün
sürekli olarak yapılması gerekir. Literatür çalışmalarında
hala güncel bir konu olup her geçen gün literatüre bu konuda
yeni çalışmalar eklenerek katkı sunulmaktadır. Bu çalışmada,
maksimum güç noktası takibi konusunda yapılan literatür
çalışmaları için detaylı bir inceleme yapılarak en çok
kullanılan maksimum güç noktası takibi yöntemlerinin
birbirlerine göre avantaj ve dezavantajları ortaya
konulmuştur.
1.
[email protected]
Bu çalışmada RES’lerde kullanılan ve yukarıda belirtilen
MPPT yöntemleri incelenmiştir. Bu konuda yapılan literatür
çalışmaları için detaylı bir inceleme yapılarak kullanılan bu
yöntemlerin birbirlerine göre avantaj ve dezavantajları ortaya
konulmuş ve sonuçlar değerlendirilmiştir. Ayrıca Matlab
ortamında bir benzetim modeli oluşturularak benzetim
çalışmalarıyla yöntemlerin performans değerlendirilmesi
yapılmıştır. Makalenin 2. bölümünde rüzgâr enerji sistemleri
hakkında bilgi verilmektedir. 3. bölümde literatürde kullanılan
MPPT yöntemleri incelenmiştir. 4. bölümde benzetim
çalışmaları ve sonuçları verilmiştir.
2.
Rüzgâr enerji sistemleri
RES’ler çok farklı topolojilerde kullanımlara sahip olsalar da,
genel olarak bir rüzgâr türbini, alternatör, güç elektroniği
dönüşüm elemanları ve yük grubundan oluşmaktadır. Enerji
dönüşümü Şekil 6’de verildiği gibi üç aşamada
gerçekleşmektedir. Rüzgâr türbini kanatları vasıtasıyla
aerodinamik rüzgâr enerjisini mekanik enerjiye dönüştürür.
Mekanik enerji; şaftına doğrudan ya da vites kutusu üzerinden
bağlantılı olan alternatöre aktarılır. Alternatör tarafından
alınan bu mekanik enerji, elektriksel enerjiye dönüştürülerek
güç elektroniği elemanlarına gönderilir. Güç elektroniği
elemanları kullanılarak hem MPPT sağlanır hem de elektrik
enerjisi, şebeke bağlantı kriterlerine uygun hale getirilerek
yüke aktarımı gerçekleştirilir.
Giriş
Gelişen teknoloji ve ağır sanayi ile birlikte enerji talebi
giderek artmaktadır. Bunun yanı sıra fosil yakıtların meydana
getirdiği olumsuz etkiler sebebiyle yenilenebilir enerji
kaynaklarına (YEK) olan talep de giderek artmaktadır. Başlıca
YEK kaynakları; hidroelektrik, rüzgâr, güneş, jeotermal, gelgit
ve biyokütle olarak verilebilir. Son yıllarda YEK’lerin kendi
içerisindeki paylaşımına bakıldığında rüzgâr enerji
sistemlerinin (RES) önemli bir yeri olduğu görülmektedir [1].
RES’ler hem sabit hızlı hem de değişken hızlı olarak
işletilebilirler. Sabit hızlı işletimli RES’ler, daha düşük
maliyet ve kolay kontrol edilebilme gibi özellikleri ile
avantajlar sunmaktadır. Diğer taraftan değişken hızlı RES’ler
ise daha düşük mekanik gerilmeler, şebeke bağlantılı
kullanımlarda daha az elektriksel dalgalanmalar ve maksimum
güç noktasının takibi (Maximum Power Point Tracking,
MPPT) kabiliyetleri ile öne çıkmaktadır [2].
Rüzgar
Enerjisi
Mekani
k Enerji
Elektrik
Enerjisi
Şekil 6. Rüzgâr enerjisi dönüşüm aşamaları
Matematiksel olarak ifade etmek gerekirse;
enerjisinden kanatlar tarafından çekilen güç miktarı
MPPT; alternatörün herhangi bir rüzgâr hızı için çalışabileceği
optimum devir sayısı ile çalıştırılarak mevcut rüzgâr enerjisi
potansiyelinden maksimum faydalanılmasıdır. [3] nolu
çalışmada, aynı koşullarda değişken hızlı işletimlerin,
kullanılan MPPT yöntemleri ile sabit hızlı işletimlere nazaran
%30 ila %40 arasında daha fazla güç temin edebilme
özelliğinin olduğu gösterilmiştir. Bu sebeple değişken hızlı
işletime sahip RES’ler daha yaygın kullanılmaktadırlar.
Pk 
115
1
 AVr3c p
2
rüzgâr
(1)
EEB 2016 Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Sempozyumu, 11-13 Mayıs 2016, Tokat TÜRKİYE
olarak verilebilir. Burada P k; kanatların çektiği güç miktarı, ρ;
ortamdaki hava yoğunluğu, A; kanatların süpürdüğü alan, V r;
rüzgâr hızı, cp; performans katsayısıdır. Betz kanunu gereği cp
teorik olarak yaklaşık 0,5926 olup pratikte değeri %40-45
düzeylerindedir. Bu kanuna göre birim yüzeyden birim zaman
içerisinde akan hava kütlesi kinetik enerjisinin, burada
bulunan türbin kanatları tarafından maksimum %59,26’sı
mekanik güce dönüştürülebilir. Bu katsayı kanat yapısına göre
değişebilmekte olup (2) denkleminde verildiği gibi kanat-uç
hız oranı (Tip Speed Ratio, TSR) değerinin bir fonksiyonudur.
c p  f ( )
olarak ilgili türbin için elde edilebilir. TSR kontrol yöntemi,
optimal TSR değerinin sağlanması ile MPPT sağlamayı
amaçlar. Bu yönteme ait kontrol blok diyagramı Şekil 8’de
verildiği gibidir. Ölçülen rüzgâr hızı ve bilinen optimal TSR
ile (3) denkleminden referans mekanik hız değeri elde
edilebilir. Bu referans mekanik hız değeri, ölçülen mekanik
hız değeri ile karşılaştırılarak kontrolöre gönderilir. O halde bu
yöntem için rüzgâr hız ölçümünün yanı sıra rotor hızının
ölçülmesi ve λopt değerinin bilinmesi gerekmektedir.
Vr
opt
optVr wmopt
Rrotor
Kontrolör
+
-
Rüzgar Enerji
Sistemi
wm
(2)
TSR (λ) ifadesi (3) denklemi ile aşağıdaki gibi verilmektedir.

wmopt 
wm Rrotor
Vr
Şekil 8. TSR yöntemine ilişkin kontrol blok diyagramı
3.2.
(3)
PSF Kontrol
(3) denkleminde rüzgâr hızı çekilerek (1) denkleminde yerine
yazıldığında
Rrotor; kanat yarıçapı, wm; mekanik açısal hız değeridir.
3
1
w R
Pk   R 2  m  c p
2
  
Vr=12 m/s
denklemi elde edilir. Performans katsayısının maksimum
değeri ve TSR’nin optimal değerinin bilinmesi ile maksimum
güç ifadesi aşağıda verildiği gibi ifade edilebilir.
Vr=11 m/s
Vr=10 m/s
Pmaks 
Kopt 
Şekil 7. Bir RES sistemine ait gücün devir sayısı ile değişimi
3.
(4)
MPPT Yöntemleri
w3
1
3
 R5 m3 c p  Kopt wm
2

(5)
1  R5
c p  maks
2 opt 3
(6)
(5) denkleminden anlaşılacağı üzere maksimum güç ifadesi
mekanik hızın küpü ile orantılı olup maksimum güç katsayısı
Kopt değeri ile çarpılarak elde edilebilir.
MPPT çalışmaları (1) denkleminde verilen performans
katsayısının maksimum değerinin sağlanması ile yapılır. Bu
değerin maksimum olması, TSR’nin optimal olması ile
sağlanır. (3) denkleminden görülebileceği gibi TSR’nin
optimal olmasını sağlamak için ise değişim uygulanabilecek
tek parametre mekanik açısal hızın yani alternatörün devir
sayısının değiştirilmesidir. Dolayısıyla MPPT çalışmalarının
tümünde temel olarak devir sayısı ayarı ile maksimum güç
elde ediniminin sağlanmasını amaçlanmaktadır. P-wm ilişkisi
Hata! Başvuru kaynağı bulunamadı. ile verilmiştir.
Bu yöntemde optimal güç eğrisi; λopt ve cp-maks ön bilgisi ile ya
da deneysel yöntemlerle elde edilir. Daha sonra o anki rüzgâr
hızına göre elde edilen maksimum güç noktası verisi, hafıza
(look-up) tablosuna kaydedilir [4]–[6]. Bu veri gerçek türbin
gücü ile karşılaştırılır ve hata kontrolöre gönderilir. Bu
yönteme ilişkin kontrol blok diyagramı Şekil 3’te verilmiştir.
Pk
Bir RES sisteminde MPPT temin edebilmek için yaygın olarak
kullanılan başlıca MPPT yöntemleri aşağıdaki gibi
sınıflandırılabilir:
Pmaks
+
-
Kontrolör
Rüzgar Enerji
Sistemi
wm
wm
Pk
1)
2)
3)
3.1.
Kanat Ucu Hız Oranı (Tip Speed Ratio, TSR),
Güç Sinyal Geribesleme (Power Signal Feedback,
PSF),
Değiştir-Gözle (Perturb and Observe, P&O).
Şekil 3.PSF kontrol blok diyagramı
Literatürde bu yöntemin kullanıldığı çalışmalara bakıldığında
giriş-çıkış olarak Pt - wt tablolarının [4] ya da DC bara gerilim
ve güç değerlerinin [7] giriş–çıkış olarak kullanıldığı
çalışmalar mevcuttur.
TSR Kontrol
Belirli bir rüzgâr türbini için verilen TSR optimum değeri,
rüzgâr hızından bağımsız olarak sabittir. Deneysel ya da teorik
116
EEB 2016 Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Sempozyumu, 11-13 Mayıs 2016, Tokat TÜRKİYE
3.3.
olabilir. Bu da optimal verilerin değişmesi anlamına
gelecektir.
P&O Kontrol
Tepe tırmanma arama (Hill Climbing Search, HCS) yöntemi
diye de anılan bu yöntem; matematiksel bir optimizasyon
tekniğidir ve verilen bir fonksiyonun lokal maksimum
noktasını aramak için kullanılır. Kontrol parametresi
değiştirilir ve çıkış gözlenir. Bu işlem eğim sıfır olana dek
devam eder. Şekil 9’te grafiksel olarak gösterilmiştir. Şayet
eğim (+) bölgede ise kontrol parametresi olan w arttırılır, (-)
bölgede ise azaltılır ve çıkıştaki değişimler gözlenir.
Literatürde bu yöntem için kontrol ve çıkış parametrelerinin
farklı alındığı çalışmalar görmek mümkündür. [8–11]
çalışmalarında doluluk oranı (duty cycle), [12] çalışmasında
konvertör giriş akımı, [13] çalışmasında konvertör giriş
gerilimi kontrol parametresi olarak alınmıştır.
P
Pmaks
iii)
Alternatör ve güç elektroniği elemanlarının
sabit olmayan verimliliği
Bu etkilerin dışında çalışmaların birçoğunda optimal eğrilerin
rüzgâr türbininden alınan mekanik güce göre elde edildiği
görülmektedir. Oysaki asıl elde edilen güç ile mekanik güç
arasında alternatör ve güç dönüştürücülerin neden olduğu
verim söz konusudur. Alternatörün verimi, faz akımlarının
artması ile bakır kayıplarına bağlı olarak düşüş gösterecektir.
Rotasyonel hızın artması ile alternatör çekirdeğindeki eddy
akım kayıpları da artacaktır. Örneğin [14] numaralı çalışmada
bu etkiyi irdelenerek anahtarlamalı relüktans alternatörün
değişen verimi grafiksel olarak gösterilmiştir. Bunların yanı
sıra
çekilen
yük
akımına
bağlı
olarak
güç
dönüştürücülerindeki kayıplarda değişecektir [15]. Sonuç
olarak
+ Eğim - Eğim
1. P0’a ilişkin bir optimal güç eğrisi yoktur.
2. P0 ve Pm’nin maksimum noktaları alternatör hızına bağlı
olarak birbirine uymaz (çakışmaz).
Hız (rad/s)
Bir başka yönden kıyas yapmak gerekirse; RES’lerin ataleti
sebebiyle rüzgâr hız değişimine kıyasla alternatör hız değişimi
daha yavaştır. Bu nedenle alternatör hız geri beslemesini
kullanan PSF yöntemi, rüzgârdaki değişim ile anlık
ayarlanamaz. Çünkü rüzgârdaki değişim alternatörde ani
değişime neden olamaz. Buna karşılık doğrudan rüzgâr
ölçümünün yapıldığı TSR kontrolde, referans değer anlık
olarak üretilebilir. Fakat büyük güçlü türbinlerde rüzgâr
ölçümün doğru bir şekilde yapılması mümkün olmayabilir.
Zira [16] numaralı kaynakçada açıklandığı üzere anemometre,
kanatların süpürdüğü alan boyunca değil sadece beşik
üzerinde ölçüm yapar. Dahası hem rüzgâra doğru bakan
(upwind) hem de rüzgâra ters bakan (downwind) yapılarda,
rotor ve rüzgârın etkileşimi nedeniyle beşik üzerinde
konumlandırılan anemometre ile rüzgâr ölçümü hataya neden
olur.
Şekil 9. P&O kontrol yöntemi grafiksel gösterimi
3.4.
Yöntemlerin Kıyaslanması
Maksimum güç takibinin yapılması için kullanılan yöntemlere
bakıldığında, her birinin birbirlerine göre artıları ve eksileri
bulunmaktadır. Bu artıları ve eksileri belirleyen kıyaslama
parametreleri; verim, zaman, güvenilirlik ve maliyet olarak
kabul edilebilir. Dolayısıyla yöntemlerin kıyaslanması
yapılırken tüm bu etkiler göz önüne alınmalıdır. TSR
yönteminde rüzgâr hızı algılayıcısı, rotor hızı algılayıcısı ve
türbin ön bilgisi gibi gereksinimler mevcuttur. Algılayıcı
gereksinimi sistemin maliyeti artırmakta, güvenirliğini ise
azaltmaktadır. PSF yönteminde ise rotor hızı algılayıcısı ve
türbin ön bilgisi gereksinimleri mevcuttur. Türbin ön bilgisi
olmaksızın optimal güç eğrisi, kurulum öncesi deneysel
yöntemlerle de elde edilebilir. Lakin mekanik hız algılayıcı
gereksinimi; sistem için ek bir maliyet getirir ve sistem
güvenirliğini azaltır. Ayrıca her iki yöntemde de optimal
değerlerin güncellenmediği görülür. Bu yaklaşım doğru
değildir zira bu değerlerin kaymasına neden olabilecek birçok
faktör bulunmaktadır. Dolayısıyla güncel olmayan değerler ile
maksimum güç noktasından uzaklaşmak da mümkündür. Bu
değerlerin kaymasına neden olabilecek başlıca faktörler:
i)
P&O yönteminde ise türbin vs. ön bilgisi gerekmez; basit,
esnek ve bağımsız bir kontrol yöntemidir. Fakat bu
yöntemdeki en büyük engel, orta ya da büyük atalete sahip
rüzgâr türbinleri için hızlı değişen rüzgâr koşullarında
maksimum güç noktasına erişilemez. Bunun yanı sıra kontrol
parametresine uygulanacak uygun adım büyüklüğünün seçimi
de oldukça zordur. Çünkü eğer küçük adım büyüklüğü
seçilecek olsa, sistem maksimum noktaya geç erişecektir.
Rüzgâr hız değişimlerinin kendi doğasında hızlı olması
nedeniyle bu durum göz ardı edilemez. Büyük adım
büyüklüğü seçildiğinde ise maksimum nokta civarında salınım
(osilasyon) artacak ve verimi azaltacaktır [13, 17]. Bu
yöntemin bir diğer önemli eksikliği ise; bir sonraki değiştirme
eyleminin işaretini, gücün artması ya da azalması
belirlemektedir. Fakat ani bir rüzgâr değişimi nedeniyle bu
algoritma yanlış değiştirme işlemi uygulayabilir ve sistemi
yanlış çalışma koşullarında çalışmaya zorlayabilir. Dolayısıyla
sistemin verimini doğrudan kötüleştirir. Literatürde sıradan
P&O kontrol yönteminin eksikliklerini gidermek, verimliliği
ve doğruluğu artırmak için yapılmış olan, değişken adım
büyüklüğüne sahip kontrol yöntemlerinin önerildiği çalışmalar
görmek mümkündür [9, 10, 12, 13, 17, 18]. Uyarlamalı adım
Hava yoğunluğundaki değişim
Rüzgârdan alınacak güç hava yoğunluğunun bir
fonksiyonudur. Dönemsel bazda hava yoğunluğunun
değişmesi ile mevcut hafızadaki optimal güç eğrisi aynı
sonuçları vermeyecektir.
ii)
Yaşlanma faktörü
Sistemin kullanımı boyunca; mekanik, elektrik ve termal
gerilmeler (stresses) sistem parametrelerinde değişime neden
117
EEB 2016 Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Sempozyumu, 11-13 Mayıs 2016, Tokat TÜRKİYE
büyüklüğü yönteminde, adım büyüklüğü çalışma noktasına
göre otomatik olarak güncellenmektedir. Eğer tepe
noktasından uzak bir noktada çalışılıyor ise adım büyüklüğü
artırılmalı aksi halde azaltılmalıdır. Böylece salınımlar
azaltılmış ya da daha kısa sürede maksimum güç noktasının
takibi yapılmış olur.
4.
kötüdür. Ancak bu yöntemin mekanik algılayıcı gereksinimi
olmaması ve sistem ön bilgisi gerektirmemesi gibi üstünlükleri
mevcuttur.
Benzetim Sonuçları
Benzetim çalışmaları için Matlab/Simulink paket programı
kullanılmıştır. RES modeli olarak rüzgâr türbini, PMSG,
kontrolsüz doğrultucu, dc-dc boost dönüştürücü kullanılmıştır.
Bir önceki bölümde bahsedilen MPPT yöntemlerinden en çok
kullanılan üç temel yöntemin benzetim modeli kurularak
performansları değerlendirilmiştir. Tüm benzetimler için
başlangıçta 0.12 saniye türbinin hızlanması sağlanmış ve
kontrol yöntemleri sonra aktif edilmiştir. Benzetim sonuçları
TSR, PSF ve P&O yöntemleri sırasıyla Şekil 10, Şekil 6 ve
Şekil 7’de verilmiştir.
Kullanılan türbine ait optimal TSR değeri 8.1 olup yöntem
sürekli olarak bu değeri sağlamaya çalışmaktadır. Şekil 5’ten
görüldüğü gibi TSR kontrol yönteminde anlık olarak MPPT
sağlanabilmektedir.
Şekil 11. PSF yöntemine ait performans değerlendirilmesi
Şekil 10. TSR yönteminin performans değerlendirilmesi
Bir diğer MPPT yöntemlerinden PSF yöntemine ait
performans değerlendirilmesi ise Şekil 11 ile verilmiştir. Bir
önceki bölümde açıklandığı üzere bu yöntemde güç sinyal geri
beslemesi kullanılarak MPPT sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu
yöntemin TSR yöntemine çok yakın performans gösterdiği
gözlenmiştir.
P&O
yöntemine
ilişkin
performans
değerlendirmesi ise Şekil 7 ile verilmiştir. Bu yöntemin
grafikten de anlaşılacağı üzere MPPT sağlaması diğer
yöntemlere nazaran daha uzun zaman almaktadır. Ayrıca
sürekli zamanda performansı diğer yöntemlere nazaran daha
Şekil 12. P&O yöntemine ait performans değerlendirmesi
118
EEB 2016 Elektrik-Elektronik ve Bilgisayar Sempozyumu, 11-13 Mayıs 2016, Tokat TÜRKİYE
Kaynaklar
[1]
[2]
[3]
[4]
[5]
[6]
[7]
[8]
[9]
[10]
[11]
[12]
[13]
[14]
[15]
Observ’ER and Fondation Énergies pourle Monde,
“Worldwide electricity production from renewable
energy sources,” 2013. [Online]. Available:
http://www.energies-renouvelables.org/observer/html/inventaire/pdf/15e-inventaire-Chap01Eng.pdf.
S. M. Barakati, “Modeling and Controller Design of a
Wind Energy Conversion System Including a Matrix
Converter,” University of Waterloo, 2008.
D. S. Zinger and E. Muljadi, “Annualized wind
energy improvement using variable speeds,” IEEE
Trans. Ind. Appl., vol. 33, no. 6, pp. 1444–1447,
1997.
S. Barakati Masoud, “Modeling and Controller
Design of a Wind Energy Conversion System
Including a Matrix Converter,” University of
Waterloo, 2008.
S. M. Barakati, M. Kazerani, and J. D. Aplevich,
“Maximum Power Tracking Control for a Wind
Turbine System Including a Matrix Converter,” IEEE
Trans. Energy Convers., vol. 24, no. 3, pp. 705–713,
2009.
K. Tan and S. Islam, “Optimum control strategies in
energy conversion of PMSG wind turbine system
without mechanical sensors,” IEEE Trans. Energy
Convers., vol. 19, no. 2, pp. 392–399, 2004.
Q. Wang and L. Chang, “An intelligent maximum
power extraction algorithm for inverter-based
variable speed wind turbine systems,” IEEE Trans.
Power Electron., vol. 19, no. 5, pp. 1242–1249, 2004.
C. Patsios, A. Chaniotis, M. Rotas, and A. G. Kladas,
“A comparison of maximum-power-point tracking
control techniques for low-power variable-speed
wind generators,” 2009 8th Int. Symp. Adv.
Electromechanical Motion Syst. Electr. Drives Jt.
Symp., no. July, pp. 1–3, 2009.
A. C.-C. C. Hua and B. C.-H. C. Cheng, “Design and
implementation of power converters for wind energy
conversion system,” Power Electron. Conf. (IPEC),
2010 Int., pp. 323–328, 2010.
E. Koutroulis and K. Kalaitzakis, “Design of a
maximum power tracking system for wind-energyconversion applications,” IEEE Trans. Ind. Electron.,
vol. 53, no. 2, pp. 486–494, 2006.
A. Soetedjo, A. Lomi, and Widodo Puji Mulayanto,
“Modeling of wind energy system with MPPT
control,” 2011 Int. Conf. Electr. Eng. Informatics
(ICEEI ’11), no. July, pp. 1–6, 2011.
B. Neammanee, S. Sirisumranukul, and S.
Chatratana, “Control performance analysis of
feedforward and maximum peak power tracking for
small- and medium-sized fixed pitch wind turbines,”
9th Int. Conf. Control. Autom. Robot. Vis., 2006.
M. Kesraoui, N. Korichi, and a. Belkadi, “Maximum
power point tracker of wind energy conversion
system,” Renew. Energy, vol. 36, no. 10, pp. 2655–
2662, 2011.
D. a. Torrey, “Switched reluctance generators and
their control,” IEEE Trans. Ind. Electron., vol. 49,
no. 1, pp. 3–14, 2002.
S. M. R. Kazmi, H. Guo, H. Goto, and O. Ichinokura,
[16]
[17]
[18]
119
“Review and Critical Analysis of the Research Papers
published till date on Maximum Power Point
Tracking in Wind Energy Conversion System,” in
IEEE Energy Conversion Congress and Exposition
(ECCE), 2010, vol. 1, pp. 4075–4082.
L. Y. Pao and K. E. Johnson, “A tutorial on the
dynamics and control of wind turbines and wind
farms,” in American Control Conference, 2009, pp.
2076–2089.
S. M. Raza Kazmi, H. Goto, H.-J. Guo, and O.
Ichinokura, “A Novel Algorithm for Fast and
Efficient Speed-Sensorless Maximum Power Point
Tracking in Wind Energy Conversion Systems,”
IEEE Trans. Ind. Electron., vol. 58, no. 1, pp. 29–36,
2011.
C. Patsios, a. Chaniotis, and a. Kladas, “A hybrid
maximum power point tracking system for gridconnected variable speed wind-generators,” 2008
IEEE Power Electron. Spec. Conf., pp. 1749–1754,
2008.

Benzer belgeler

rüzgâr enerji sistemlerinde durum izleme ve hata tanısı

rüzgâr enerji sistemlerinde durum izleme ve hata tanısı YEK kaynakları; hidroelektrik, rüzgâr, güneş, jeotermal, gelgit ve biyokütle olarak verilebilir. Son yıllarda YEK’lerin kendi içerisindeki paylaşımına bakıldığında rüzgâr enerji sistemlerinin (RES)...

Detaylı