çıktı - Üniversite Gazetesi

Transkript

çıktı - Üniversite Gazetesi
YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ
YIL: 1
-
w w w. n e u . e d u . t r
SAYI: 25
6 Nisan 2012 Cuma
Ulaşımda emeklilik töreni
Ü
niversitemize 20 sene emek
veren Bilal Uğurel emekli oldu.
Öğrencilerin “Bilal amca”sı için,
üniversitemiz Ulaşım Müdürlüğü’nde
tören düzenlendi. Genel Hizmetler
ve Yurtlar Genel Müdürlüğü Ulaşım
Müdürlüğü’nde 1992-2012 tarihleri
arasında görev yapan Uğurel çalışma
arkadaşlarıyla vedalaştı. Törende
konuşan Ulaşım Müdürü İsfendiyar
Arısoy “Dile kolay tam yirmi yıl,
neredeyse üniversitenin kuruluşuna
yakın bir hizmet veren Bilal Uğurel’e
bundan sonraki yaşamında sağlık,
mutluluk ve başarı diliyoruz” ifadelerini
kullandı. Arısoy tüm üniversitemiz adına
Bilal Uğurel’e teşekkür plaketi verdi.
2’nci sayı
çıktı
Yakın Doğu Tıp
dergisi’nin, 2’nci sayısı
okuyucusuyla buluştu
2
Bir tutku hikayesi:
Bisiklet
Ömürlerince hiç bir fedakarlıktan kaçınmayan büyüklerimizin rahat edebilmeleri
için tüm ayrıntıları düşünülmüş bir merkez kuruluyor. Üniversitemiz vakfı bünyesinde
hizmet verecek olan Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi basına tanıtıldı
3
Akademik Bakış:
Denizaşırı
3
Cumartesinin keyfi
YDÜ FM’de
6
Şiirler kanser hastalarına
destek olacak
4
6
Yakın Doğu Koleji ödül
almaya devam ediyor
8
Sayfa 2
6 Nisan 2012 Cuma
2’nci sayı çıktı
Tezgül TUNALI
İ
lk sayısı Temmuz 2011’de
yayınlanan Yakın Doğu Tıp
Dergisi’nin, 2’nci sayısı baskı ve
online versiyonları okuyucuyla
buluştu. Konularında uzman
akademisyenlerce yazılmış
makaleleri, Türkçe ve İngilizce
olmak üzere ilgililere sunan
dergi, adanın ilk Tıp dergisi
olma özelliğine sahip.
YENİ BİLGİLER
Geniş bir ekibin çalışması sonucu
oluşturulan hakemli dergi, KKTC
ile sınırlı kalmayarak Türkiye
genelindeki Tıp Fakülteleri, Tıp
Kütüphaneleri, Eğitim Araştırma
Hastaneleri gibi pek çok kuruluşla
da yeni bilgileri paylaşıyor.
GAYRET VE DESTEK
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp
Fakültesi Dekanı Patoloji Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Gamze
Mocan Kuzey, Tıp Dergisi’ni
“Üniversitemizin Kurucu Rektörü
Dr. Suat İ. Günsel’in ve üniversite
üst düzey yönetiminin destekleriyle
oluşturduk” derken, ekibin de
gayretle çalıştığını ifade etti.
HAKEMLER DEĞERLENDİRİYOR
Yakın Doğu Üniversitesi Tıp
Fakültesi Cerrahi Tıp Bilimleri
Bölüm Başkanı KBB Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa
Asım Şafak, dergiye online
olarak dünyanın ulaşabileceğine
dikkat çekerek, “Yayınlanmak için
gönderilen bilimsel çalışmaları ilk
önce hakemler değerlendiriyor,
kabul edilirse dergi kurullarının
denetiminden geçiyor ve
yayımlanıyor” dedi.
GENÇ FAKÜLTE
“Bu kadar genç bir fakültenin dergi
çıkarması çok önemli” diyen Prof.
Dr. Şafak, tüm tıp bilimlerinden
yazılar geldiğini, böylece
kendilerinin de bir konuyla ilgili
derlemelerin, bilimsel çalışmaların
yayınlanması için kullanılan bir
medya ürünü hayata geçirdiklerini
söyledi.
Şafak “Bu yazılar bilime katkıda
bulunan, ilginç olguları tanıtmak
için ilgilileriyle buluşturan bir
dergidir” ifadelerini kullandı.
Peyzaj Mimarlığı Bölümü Girne’deydi
Y
akın Doğu Universitesi
Mimarlık Fakültesi Peyzaj
Mimarlığı Bölümü Öğrencileri
Girne Bölgesi’nde bulunan
botanik bahçesini ziyaret etti.
Öğrenciler botanik bahçesinde
bulunan ağaç, çalı ve tek yıllık,
çok yıllık çiçek türlerini yerinde
inceleyerek peyzajda kullanılan
bitkilerin teşhisi üzerinde
çalışma yaptı. Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Özge Özden, teorik
ders müfredatının yanında
öğrencilere bazı teknik bilgilerin
aktarılabilmesinin önemli
olduğunu belirterek “Peyzaj
Mimarlığı’nda uygulamalı
derslerin öğrencilere daha faydalı
olduğu inancındayım’’ ifadelerini
kullandı. Girne’de bulunan
botanik bahçesinde sadece Kıbrıs
adasının değil dünyanın birçok
yerinden getirilen farklı bitki
türleri yer alıyor.
6 Nisan 2012 Cuma
Sayfa 3
Tam teşekküllü DENİZAŞIRI...
Akademik Bakış
Ömer Özcan
Yakın Doğu Üniversitesi, Denizcilik Fakültesi, Güverte 20072796
huzur merkezi
Gülin SAYILAR
Ö
mürlerince hiç bir
fedakarlıktan kaçınmayan
büyüklerimizin rahat
edebilmeleri için tüm ayrıntıları
düşünülmüş bir merkez
kuruluyor. Üniversitemiz vakfı
bünyesinde hizmet verecek olan
Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon
Merkezi basına tanıtıldı.
PORTAKAL VE ZEYTİN KOKUSU
Merkez, deniz kenarında portakal
ve zeytin ağaçlarıyla dolu bir bahçe
içinde yer alacak. 5 bin metre kare
iklimlendirilmiş kapalı alana sahip
alması planlanan merkez, 80 yatak
kapasiteli olacak şekilde organize
edildi.
ÇEŞİTLİ HİZMETLER
Sakinle’ne verilmesi planlanan
hizmet merkezi ayrıcalıklı
kılıyor. Doktor, diyetisyen,
nörolog, psikolog, hemşire ve
psikiyatristlerden oluşacak bir
sağlık ekibinin sunacağı hizmet
yanında, okuma salonu, masa
oyunları, resim ve el sanatları
atölyesi ile ziyaretçi odaları da
sunulan hizmetler arasında.
HEDEF: MEMNUNİYET
Sağlık sorunları başta olmak üzere,
tüm ihtiyaçların giderilebileceği
merkez, en yüksek yaşam
standartlarına uygun olarak
tasarlanıyor. Temel hedef,
merkezde kalacak olan sakinlerin
her açıdan huzurlu ve memnun
olmalarını sağlamak.
BASIN TOPLANTISI
Merkezi’in tanıtımı için düzenlenen
basın toplantısına Yakın Doğu
Üniversitesi Mütevelli Heyet
Başkanı Dr. İrfan S. Günsel, Yakın
Doğu Üniversitesi Vakfı Başkanı
Cemre Günsel, Mütevelli Heyet
Başkan Yardımcısı Adem Aköl,
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi
Yönetim Kurulu Üyeleri Ahmet
Savaşan ve Tümer Garip katıldı.
EN ÖNEMLİ İHTİYAÇ
Üniversitemiz Mütevelli Heyet
Başkanı Dr. İrfan S. Günsel
toplantıda yaptığı konuşmada,
kurulacak olan Yaşlı Bakım ve
Rehabilitasyon Merkezi’nin denize
yürüme mesafesinde bulunan 50
dönümlük portokal ve zeytin ağacı
ağırlıklı bahçe içinde, 5 bin metre
kare iklimlendirilmiş kapalı alana
sahip, 80 yatak kapasiteli olduğunu
ifade etti. Dr. Günsel, Yakın
Doğu Üniversitesi Hastanesi’nin
filizlendiği andan itibaren ülkedeki
en önemli ihtiyaçlardan biri olan
ve insanların uzun zamandan beri
üniversitemizden talep ettikleri
Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon
Merkezi’nin, yaşlılara ev ortamında
7 gün 24 saat tıbbi bakım ve
gözetim hizmeti vereceğini ifade
etti.
YAŞLI NÜFUS: 11 BİN
Üniversitemiz Mütevelli Heyeti
Başkan Yardımcısı Adem Aköl de,
yaşlı nüfusun artmakta olduğunu
belirtirken, adanın 11 bin civarında
yaşlı nüfus barındırdığını ifade
ederek, açılacak olan kurumun
her türlü imkana sahip bir merkez
olacağını ifade etti.
24 SAAT AMBULANS
Adem Aköl, doktor, diyetisyen, fizik
tedavi ve rehabilitasyon uzmanı ile
hemşirelerin kontrolünde, nörolog,
psikolog, psikiyatri doktorları
desteğinin de bulundurulacağını,
ihtiyaç olması halinde Yakın Doğu
Üniversitesi Hastanesi’ne ulaşımları
için 24 saat ambulans hizmeti de
verileceğini söyledi.
‘’Temeli 16. Yüzyılda Kaptan-ı
Derya Barbaros Hayrettin Paşa’nın
“Denizlere hakim olan cihana
hakim olur.” sözüne dayanan
ve ”XX. yüzyılın başlarında
Amerikalı Amiral Alfred T. Mahan
tarafından ortaya atılan jeopoliti k
egemenlik teorisi. Bu teoriye göre
denizlere egemen olan devlet,
bütün dünyanın egemenliğine
sahip olacaktır. Nitekim
Avrupalı devletlerin denizaşırı
sömürgeciliğinin en ileri noktaya
ulaştığı dönemde yazdığı “Deniz
Gücünün Tarih Üzerindeki Etkisi”
adlı kitabında Mahan esas olarak
dönemin en büyük deniz gücü
ve “üzerinde güneşin batmadığı”
bir sömürge imparatorluğuna
sahip İngiliz imparatorluğunu
incelemiştir.’’
Günümüzde İngiltere;
ekonomik düzeyi üst sınırlarda
olan bir ülkedir.Denizcilikte
ileri seviyelerde olup; denizcilik
ekonomisinin önemli yer
tuttuğu ülkeler arasındadır.
Bu durumun yanısıra tarihteki
İspanyol ve Portekizliler’in
domine ettiği ekonomi göz
önünde bulundurulmaldır.Dikkat
buyurunuz ki söz konusu ülkeler
uluslararası arenada söz sahibi
ülkelerdir.Nedeni açık ve net değil
midir? Barbaros’ un dediği gibi
“Denizlere hak im olan cihana
hakim olur.” cümlesi bizlere nefer
niteliği taşıyan bir söylem değil
midir?
Öyleyse denizciliğin getirisi
gözardı edilemez ve hiçbir
zaman ülkelerin dış siyasetinde
2.plan,3.plan olarak arka plana
atılmamalıdır ki Türkiye konumu
itibariyle tam da burada kilit
noktadır.O zaman bu durum
değerlendirilmelidir ve denizciliğe
daha çok önem verilmelidir.
3 tarafı denizlerle çevrili bir
ülke düşününüz ki; günümüzde
denizcilikte istenilen seviyede
değildir.Birçok neden sayılabilir
ama bireylerin yeterince denizi
tanımaması,denize hep uzak
bakılmasından,hep öteki
dünya olarak bakılmasından
kaynaklanmaktadır.Oysa bilindiği
üzere kabaca dünyanın 3/4’ü
sularla kaplıdır ve insanoğlu denize
b ir o kadar uzaktır...
Halihazırda; denizcilik
sektöründe kalifiye
eleman,zabitan(halk dilinde
kaptan) istihdamında yetersizlik
söz konusudur.Öyleyse bu konun
üzerinde yoğunlaşıp çözümler
aranmalıdır.Denizi tanıyan,denizi
bilen, denizle yaşayan, eğitimli
bireyler yetiştirilmeli ve bu
bağlamda denizcilikte lider ülkeler
seviyesine gelinmelidir...
Deniz taşımacılığnda lider
konuma gelmek için; çok çalışmalı,
eksiklikler irdelenmeli ve bu
doğrultuda zaman kaybetmeden
yol alınmalıdır.Neden 2050’de
deniz taşımacılığında liderliği
oynamayalım?Neden Deniz
ekonomisinde güçlü bir yapıya
bürünmeyelim?İşte tüm bu sorular
kilit noktaları aydınlatacak bir
nefer niteliğindedir.Bu soruların
yanıtı açık ve nettir.Gençlerimizin
yeterince denizi tanım alı,daha çok
istihdam sağlanmalıdır.Denizciliğe
daha çok ilgi gösterilmelidir.
Unutmayınız ki denizcilik bir
meslektir ve ancak bu işi ehil kişiler
yaparsa kalite yakalanır ve muasır
medeniyetler seviyesine ulaşılır....
‘’...sırf denize tutkun adamları
değil;insanın kendi kendini tutsak
ettiği,yaratılışına ve yaratılışa
ters,bir yapma,uydurma,yalan
,reklam,para,hırs dolu dünyayı
boşlayıp,araması,bulması gereken
hemen yanıbaşındaki doğal
dünyayı;doğayı(ve bu arada elbette
denizi de) keşfetmesi,ona dönmesi
gerektiğini vurgulamaya insan
kendini adamalıdır...’’ der Yaman
Koray...
Bununla birlikte denizcilik
optimistten başlayıp yelkenle
seyirde, dünya turuna kadar
dayanan amatör bir tutku olup
keşfetme ,bireyin kendisini
tanıma,özgürlükten tutunda;
dünyanın karadan ibaret
olmadığının ispatıdır, bu heyecanı
yaşayanlar için...Denizi sevdirmek
için çocuklarımıza,evlatlarımıza bu
tutkuyu aşılayalım.. Tabikii bu tutku
denizciliğin sadece hobi yanıdır.
Denizciliğin ekonomik getirisinde
yukarıda belirttiğim gibi hatırı
sayılır rakamlar söz konusudur...
Denizlerimize,denizcilerimize saygı
duyalım, çocuklarımıza denizi
sevdirelim...
Ben şahsım adına Yakın Doğu
Ünive rsitesi Denizcilik Fakültesi’nin
bu imkanı bizlere sağladığı için
müteşekkirim ve bizlere bu imkanı
sağlayan herkese teşekkürü borç
bilirim....
Sayfa 4
6 Nisan 2012 Cuma
Bir tutku hikayesi: Bisiklet
Antrenmanlarız ne kadar sürüyor?
Hafta içi her gün en az 2 saat. Hafta
sonu 3-4 saati buluyor.
Ü
niversitemizin Bisiklet
takımlarında çalışmalarını
sürdüren sporcular, üniversitemizin
imkanları ve 18 senedir pedal
çeviren antrönörleri Hüseyin
Esengin’in çabalarıyla büyük
başarılar elde ediyor. Türkiye ve
yurt dışında dereceler elde eden
takımla bisiklet serüvenlerini,
hayallerini ve çalışma tempolarını
konuştuk. Hayatlarını bisiklete
göre planlayan bu başarılı
sporcuları sizlerle buluşturuyoruz.
Hüseyin ESENGİN
Antrenör- Bisiklet Sporcusu, 1999’
da Yakın Doğu Üniversitesi’ne
başladığında bisiklet sürmekteydi.
1995 yılında Bisiklet Kulübü’ne
girmesi bisiklet serüveninin
başlangıcı oldu. Son 3 yıldır
Yakın Doğu Üniversitesi Bisiklet
Antrenörlüğü’nü sürdürüyor. Aynı
zamanda Sağlık Kültür Spor Daire
Başkanlığı’nda eğitmen olarak
çalışıyor. Şu sıralar alt yapı takımımı
oluşturma çalışmalarına yonunlaşmış
olan Esengin, Yıldızlar ve Gençler
olmak iki ayrı grupta 6 sporcuyla
ilgileniyor. Yaklaşık 18 senedir bisiklet
kullanıyor.
Çok yakın bir tarihte 23-2425 Mart’ta Türkiye de pedal
çevirmişsiniz. Yarışlara katılmışsınız.
Bu yarışlara hazırlanma ve katılma
sürecinizden bahseder misiniz?
Sezon öncesi hazırlıklar ve sezon
sonu dediğimiz hazırlıklar var. Belli
bir sezonu açabilmemiz için, belli bir
mesafe pedal çevirmemiz gerekiyor.
Takım olarak bunların hazırlıklarını
yapıyoruz. Artı ağırlık çalışmaları.
Sezonu açabilmemiz için 30005000 kilometre pedal çevirmemiz
gerekiyor ki yarışmalara bu şekilde
hazırlanabilelim. Her gün ara
vermeksizin antrenmanlarımız devam
ediyor.
Bisikletin tarihi
İlk bisikletin, bugüne göre çok ilkel biçimde
12’nci yüzyılda Çin’de görüldüğü biliniyor.
Ancak günümüze yaklaşık şekil 1791
tarihinde, Fransız Sirvac’ın yaptığı sağ ve
sol ayakların itmesiyle yürüyen tür. İsmi
ise “Celerifere”. Baron Karl Von Drais, Drais
de Senerbol’un yaptığı bisikleti geliştirip
gidon ekler. Bu bisikletin tarihiyse 1816’dır.
1818 yılından itibaren de bisiklette metal
kullanılmaya başlanır.
PEDAL EKLENİYOR
Leonardo Da Vinci’nin çizimleri kullanarak
ilk pedallı bisikleti üreten Kirkpatrick Mac
Millan. 1839-1840 yılları arasında İskoçya’da
yapılan bu bisiklet, halen Londra Science
Museum’da sergileniyor. 1855’te Fransız
Ernest Michaux’un bisikleti pedalı etkin
olarak kullanır. Bisiklet tarihinde önemli olan
yıllardan biri de 1870’tir. “Bicyole” denilen
Aldığınız derecelerden söz eder
misiniz?
En son katıldığımız Mersin
yarışlarında iyi bir derece aldık.
Bundan öncede kazandığımız çok
sayıda dereceler var. Bisiklet sporu
yol bisikleti ve dağ bisikleti olmak
üzere 2’ye ayrılır. Biz her ikisini de
yapıyoruz. Yol bisikleti takım işidir.
Dağ bisikleti de bireyseldir. Dağ
bisikletinde birey kendi başına
mücadelesini verir. Yarışın kaderini
birey kendisi belirler. Yol bisikletinde
ise takım arkadaşlarıyla birlikte
hareket etmesi gerekiyor.
Katıldığınız yarışlarda en çok hangi
zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Gittiğimiz bölgelerdeki hava
koşulları, yolların ne kadar bozuk
ya da düzgün olduğu. Tabii en
büyük etken Avrupa’dan gelen
sporcuların ve Türkiye’de ki belirli
takımların profesyonel işi olduğu
için tecrübelerinin olması bize karşı
onları avantajlı duruma getiriyor.
Onlarla birebir mücadeleye girdiğiniz
zaman biraz daha geride kalıyoruz.
Bunu tamamlayabilmemiz için bize
üniversitemizin verdiği katkılar
sayesinde Kıbrıs’ta bu alanda en
iyi potansiyel gösteren takım olma
iddiasını taşıyoruz Yakın Doğu
Üniversitesi olarak.
Siz hem eğitmen hem de bisiklet
sporcususunuz… İkisi arasındaki
fark nedir?
İkisi de ayrı ayrı çok güzel. Hem
bu modelde ön tekerliğin çapının bir ila 1,5
metre arasında değiştiği görülür.
SERİ ÜRETİM BAŞLIYOR
İlk seri üretim bisiklet 1800’lü yılların ikinci
yarında “Michaux Company” tarafından
yapılır. Şirket, yılda 140 bisiklet üretir.
Seri üretimin devlet tarafından ilgi çekici
bulunmasıyla Fransa Savunma Bakanlığı
tarafından desteklenir. 1871’de imal edilen
bisikletlerin Almanya ile yapılan savaşta
kullanıldığı bilinmektedir. Trufaut, içi boş
kauçuk lastiği bulur, bunu İngiltere’de eşit
tekerlekli komple kadrolu, bilyalı ve milli
bisikletlerin yapılması ve ardından ortadan
katlanan portatif bisikletler izler.
YAYGINLIK KAZANIYOR
İrlanda’da 1888 yılında havalı plastik
biskletler piyasaya sürülür. Bu durum,
bisiklet endüstrisini geliştirir. 1800’lerin
sonundan fabrikaların artması ve seri üretimin
sporcu hem eğitmen olmak
zor. Çünkü bir yandan kendiniz
antrenman yaparken diğer taraftan
çocuklara antrenman yaptırıyorsunuz.
Aslında birden fazla işe bölünmüş
oluyorsunuz. Çocukların işi daha
rahat. Sonuç olarak hem sporcu
hem de eğitmen olmanın güzelliği
kadar zorlukları da var. Ama günün
sonunda elde edilen başarı tüm
yorgunluğu unutturuyor.
Türkiye ve Kıbrıs’ta bisiklet sporuna
verilen ilginin düzeyinden bahseder
misiniz?
Bisiklet sporu Türkiye’de çok
gelişti. Bizim ülkemizde işin
profesyonel yanında daha eksikler
var. Antrenmanlarımız genelde
yolda olduğu için trafiğin getirdiği
zorlukları yaşıyoruz. Bu yüzden
insanlar tarafından pek saygı
duyulmuyor.
Bisiklet sporunun yaş sınırı nedir?
Bisiklet sporuna başlama yaşı 11-12’
dir. Bir çocuğun o yaşlardan itibaren
eğitilmesi, ona temel taktiklerin
verilmesi gerekir. Bisiklet sporu en
başta kişinin kendi sağlığı ve disiplini
açısından davranışları açısından
etkilidir. Onları başka kötü alışkanlara
yönelmekten alıkoyar. Boş vakitlerini
etkili bir şekilde değerlendirmiş
olurlar. Ayrıca onları bulundukları
yerden çıkarak uluslar arası
yarışmalara katılmalarını sağlar. Milli
sporcu olma şansları doğar.
En önemli derecelerinizden
söz edecek olursak hangilerini
söylersiniz?
Almanya da 24 Saat dediğimiz
hızlanmasıyla maliyetlerde yaşanan düşüş
bisikletin geniş kitlelere ulaşmasını sağlar.
Özellikle Fransa, Belçika, İngiltere, İtalya ve
İspanya’daki fabrikalar, bisiklet kullanımının
bu ülkelerde yaygınlaşmasına yardımcı olur.
Teknolojik gelişmelerle birlikte değişen ve
kullanıcının rahatlığına göre tasarlanan
modellerin artışı günümüze kadar sürer.
TÜRLERİ
Yol Bisikleti: Teker çapı ne olursa olsun, ince
tekerli ve daha nahif yapılı, asfaltta kullanıma
yönelik yapılmış bisikletlere denir.
Dağ Bisikleti: Sağlam gövdeli ve dayanıklı
parçalardan yapılmış, daha kalın lastiklerin
kullanılmasına izin veren, araziye uygun
olanlara denir. Tur Bisikleti: Uzun yollarda
kullanılmak üzere üretilirler. Ön ve arka
kısımlarında çanta taşımaya yerleri vardır.
Çamurluklar, rahat sele ve gidonlar kullanırlar.
Tek amacı uzun mesafelere binicisini ve
binicinin eşyalarını taşımaktır.
Deng
bisik
ara v
nadi
Kulla
özgü
onu
6 Nisan 2012 Cuma
yarışlarda birincilik ve ikinciliklerim
var. Türkiye de aldığım derecelerim
var.
Gelecek projeleriniz hakkında bilgi
alabilir miyiz?
Haziran ve Temmuz aylarında
dağ bisikleti Türkiye Şampiyonası
var. Bütün takım olarak oraya
hazırlanıyoruz. Bu yarışlara kadar
önümüzde başka yarışlar da mevcut.
Takım olarak bu yarışlardan puan
alıp Türkiye şampiyonasında iyi bir
derece elde etmek istiyoruz. Burada
iyi derece elde eden sporcularımız
Türkiye Milli Takımına girme şansı
elde edecekler ve Almanya’da ki
yarışa gidecekler. Şu anda ki bütün
hazırlıklarımız bu yarışlara yöneliktir.
Bisiklet Takımına girmek isteyen
öğrenciler ne gibi özelliklere sahip
olmalılar?
Takımın büyük çoğunluğu Yakın
Doğu Üniversitesi öğrencisi olmak
üzere dışarıdan da öğrenciler
katılabiliyor. Bisiklet sporuyla
ilgilenmek isteyenler ve başvuranları
geri çevirmiyoruz. Onları belli bir
hazırlıktan geçirdikten sonra eğer
başarılılarsa takıma katabiliyoruz. Ve
takımla çalışmaya başlıyorlar. Takımın
seviyesine ulaşmaları için çalışmalar
yapıyoruz. Bakanlığın düzenlediği
Ortaokul öğrencilerine yönelik
ge ve dikkat gerektirir
klet sürmek ve uzun süre
verilse de unutulmayan
ir şeylerdendir.
anıcısına verdiği
ürlük ve huzur hissiyse
vazgeçilmez kılar.
Sayfa 5
yarışmalara katılacak öğrencileri
çalıştırıyorum. Buradan çıkacak
başarılı öğrenciler takımın altyapısına
seçiliyorlar.
Ağabeyim bisiklet sporcusuydu. Beni
o yönlendirdi. Daha önce futbol
oynuyordum. Bu sayede bisiklet
sporuyla tanışmış oldum.
Sizin bisiklet serüveninizi
öğrenebilir miyiz? Neden bisiklet?
Ben küçükken babam bana
bisiklet almıştı. Babam o zaman
üniversitemizin otobüs şoförlüğünü
yapıyordu. Bisikletle gezmeyi çok
sevdiğim için beni Yakın Doğu
Üniversitesi bisiklet takımına
yönlendirdi. Okulda bana bisiklet
verdiler. O gün yaklaşık bir 30
kilometrelik antrenman vardı. Okulun
diğer sporcuları da bu antrenmana
katılıyordu. Ben o zaman daha
ortaokul 3’üncü sınıftım. Bitiş
noktasına önce ben gittim. Okula
geri geldim. Diğer sporcular arkamda
kalmıştı. Bu sayede antrenmanlara
katılmaya hak kazanmış oldum. 1 yıl
boyunca hocam beni ayrı çalıştırdı.
1 yıldan sonra yarışlara katılmaya
başladım.
Haftada kaç saatini çalışmaya
ayırıyorsun?
Hafta içi 2-3 saat, hafta sonu da 4-6
saatimi ayırıyorum. Yurtdışında ve
Türkiye de 3’üncülüğüm var .
SPORCULAR
Hüseyin TOPAL
16 yaşında Lise 2’inci sınıf öğrencisi,
14 yaşımdan beri bisiklet sporu
yapıyor.
Seni bisiklete yönlendiren neydi?
İleride ne olmak istiyorsun?
Beden Eğitimi Bölümü okumak
istiyorum. Bisiklet sporuna da devam
etmek istiyorum. Bu konuda Hüseyin
Hocamı örnek alıyorum.
Buğra TABAK
15 yaşında Lise 1’inci sınıf öğrencisi,
2 yıldır antrenmanlarını sürdürüyor.
Seni bisikletle tanıştıran ne oldu?
Arkadaşım sayesinde Hüseyin
Hocamla tanıştım. Bisiklet takımına
girmek istediğimi söyledim. Benim
astım hastalığım var. Hüseyin Hocam
bu spor sayesinde hastalığıma da
yardımcı olmuş oldu. Bisiklet sporu
sayesinde
hastalığım daha iyi bir duruma geldi.
Haftada kaç saat çalışmaya
ayırıyorsun?
Günde 1-2 saat, hafta sonları daha
fazla zamanımı ayırıyorum. Yarışlara
daha yeni katılmama rağmen, ilk
derecemi geçenlerde aldım.
Karşılaştığın bir zorluk oldu mu bu
sporu yaparken?
Yarış esnasında önüm kesildiği
için düştüm. Bir kaza geçirdim.
Yurtdışında ilk tecrübemdi.
İleride ne olmak istiyorsun?
İnşaat Mühendisi olmak istiyorum.
Bisiklet sporuna da devam edeceğim.
Soner AKBAŞ
15 yaşında Lise 1’inci sınıf öğrencisi,
5 yıldır bu sporu yapıyor.
Seni bisiklete yönlendiren kim oldu?
Okuldaki hocalarım sayesinde
bisikletle tanıştım.
Aldığın dereceler nelerdir?
Adana’da bisiklet yarışlarında
3’üncülük aldım.
İleride ne olmak istiyorsun?
Yaptığım sporu işim olarak devam
ettirmek istiyorum.
Sayfa 6
6 Nisan 2012 Cuma
Cumartesinin keyfi radyoda
C
İdris GERMİYANOĞLU
umartesi, hafta sonu tatilinin
ilk günü. Hafta sonu keyifle
başlamak isteyenler için YDÜ
FM’de yayınlanan “Keyf-i
Cumartesi” iyi bir başlangıç
noktası.
Üniversitemiz İletişim
Fakültesi’nden yayın yapan YDÜ
FM’de, radyo tutkunu iki öğrenci
her hafta dinleyicileriyle buluşuyor.
Denizcilik Fakültesi öğrencilerinden
Mustafa Menekli ve Mühendislik
Fakültesi öğrencilerinden Cihat
Ballıkaya, her Cumartesi günü
13.00 ile 15.00 saatleri arasında
yayındalar. “Biz Cumartesi günleri,
dileyicilerimizn keyfine keyif
katmak için stüdyoya giriyoruz”
diyen programcılar, hem eğleniyor
hem de eğlendiriyor.
Mustafa Menekli’nin hazırladığı
programa, Cihat Ballıkaya
gitarıyla katılıyor. Canlı telefon
bağlantıları, dinleyici istekleri,
müzik ve sohbetle süren program,
dinleyicilerinden aldığı tepkilere
göre değerlendirildiğinde hedefine
ulaşmış görünüyor. Menekli ve
Ballıkaya, Cumartesi gününü
keyiflendirmek isyetenleri bekliyor.
Şiirler destek olacak
Gülin SAYILAR
K
anser Hastalarına Yardım
Derneği yararına
düzenlenen, “Beyaz Gülüm”
şiir kitabının tanıtımı
üniversitemizde yapıldı. Aynı
zamanda üniversitemizde görev
yapan Talat Ürer’in yazdığı
şiir kitabının tüm geliri kanser
hastalarına bağışlanacak.
Kanser hastaları yararına
düzenlenen gecede
katılımcılar,Yakın Doğu Üniversitesi
Latin ve Halk Dansları Topluluğu
Dans Gösterisi, Emre Karahasan ve
Mustafa Ürer’den Müzik dinletisiyle
hoş vakit geçirdi.
Gecede Talat Ürer, kitabın ismi
olan “Beyaz Gülüm” şiiri başta
olmak üzere şiirlerinden bazılarını
seslendirdi.
BAŞARMAK GÜZEL
Salonda kısa bir konuşma yapan,
Kanser Hastalarına Yardım Derneği
Başkanı Raziye Kocaismail,
“Kanser hastaları gün geçtikçe
arttıyor. Bu hastalığının tedavisi
oldukça pahalı ama derneği
arayan bir kanser hastasına biz
bu parayı karşılayamayacağımızı
söyleyemeyiz. Arkamızda
güvendiğim yardım sever insanlar
var onlarla bu işi başarmak çok
güzel. Talat Bey de o yardım
severlerden biri. Teşekkür
ediyoruz” dedi.
ACI GERÇEK
Talat Ürer de yaptığı konuşmada,
“Ülkemizin kanayan yarası olan
kanser hastalığının, birgün elbet
ailemizden birinin bulabileceğini
acı gerçek olarak biliyoruz. Son
yazdığım kitabın gelirini kanser
hastalarına bağışlayacağım” dedi.
6 Nisan 2012 Cuma
KISA... KISA... KISA...
Uluslararası konferansta ödül
Sayfa 7
NOSTALJİ
Gazi Yüksel’in Arşivinden
P
lanetary Scientific Research Centre’in (PSRC)
düzenlediği uslararası konferansa Turizm ve
Otel İşletmeciliği Yüksek Okul Müdürü Prof. Dr.
Tülen Saner ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi
Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Şerife Zihni Eyupoğlu
“Gender and Leadership Styles in the Hospitality
Industry” bildirisi ile katıldı. Saner ve Eyupoğlu,
sundukları bildiriyle oturumdaki bildiriler arasında
en iyi bildiri seçilerek, ödülün sahibi oldu.
TGRT Haber’in konuğu
Y
akın Doğu Üniversitesi Mütevelli Heyet
Başkanı Dr. İrfan S.Günsel TGRT Haber “Günün
İçinden” programına konuk oldu. KKTC, Yakın
Doğu Üniversitesi ve Hastanesi hakkında soruları
yanıtlayan Günsel, TGRT Haber izleyenlerine
üniversitemiz hakkında bilgiler verdi. Günsel,
“Türkiyemiz’den 15 bin öğrencimiz var. 56 değişik
ülkeden öğrenciye sahip uluslar arası bir üniversite.
16 fakültesi olan ki bunların arasından sağlık
bilimlerinden tıp fakültesinden, hukuk, denizcilik,
ilahiyat fakültesine kadar çok geniş bir yelpazede
gök kuşağının hiç bir rengini atlamadan dizelenmiş
bir üniversite” ifadelerini kullandı.
21 Eylül 1997, Yakın Doğu Üniversitesi
“Gerçekten gurur
duyuyorum”
Çocuk gözüyle eczacı
E
czacılık Fakültesi, 14 Mayıs Eczacılık Günü’nü
resim yarışmasıyla kutlayacak. İlköğretim
öğrencilerinin katılabileceği yarışmanın konusu
“Çocuk Gözü İle Eczacı”. Değerlendirme kurulunda,
Prof. Dr. Rümeysa Demirdamar, Raif Dimililer,
Erdal Aygenç, Gökhan Okur, Evrim Ergün’ün
bulunduğu yarışmaya son katılım tarihi 30 Nisan
2012. “Yakın Doğu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Dekanlık Sekreterleri Nihal Roza ve İşve Yalovalı”ya
teslim edilecek olan resimlerin özellikleriyse şöyle
olmalı: Her öğrenci daha önce sergilenmemiş
3 çalışmasıyla katılabilecek. Üniversitemiz
personelinin birinci derece yakını olanlar hariç
tüm KKTC ilköğretim okullarında eğitim gören
öğrenciler yarışmacı olabilir. Katılımcılar istedikleri
tüm teknik ve gerekli malzemeyi kullanmak
konusunda serbestler. Resimler, 50 x 70 santim
büyüklüğünde olmalı ve resmin arka yüzüne,
öğrencinin adı ve soyadı, okulunun adı ve sınıfı ile
irtibat telefonu yazılmalı. Katılımcıların heyecanla
bekleyecekleri tarihse 14 Mayıs 2012. Ödül alan
resimler 14 - 18 Mayıs tarihleri arasında Eczacılık
Fakültesi’nde sergilenecek.
31 Mart anıldı
“31 Mart Azerbaycan Soykırım Günü”
nedeniyle üniversitemizdeki Azeri
öğrenciler pankartlı yürüyüş gerçekleştirdi.
B
İdris GERMİYANOĞLU
erkcan Danış, üniversitemiz Bilgisayar Enformatik
Bölümü’nden 2010 yılında mezun oldu.
Mezuniyetinden bir yıl sonra İstanbul’da büyük
bir bilgisayar ve elektronik şirketinde işe başladı.
Kısa sürede başarıya ulaşarak çalıştığı şirketin
Dubai’deki merkezinde Operasyon Koordinatörü
görevine getirildi. İş hayatında derslerde yaptıkları
projelerin kendisine büyük avantaj sağladığını
ve okulda bulunan imkanların bir çok öğrencinin
beklentilerinden üst seviyede olduğunu ifade eden
Danış, mezun olduktan sonra üniversitede geçirdiği
günleri, arkadaşlarını, okulunu çok özlediğini
anlatıyor. Danış, “Yakın Doğu Üniversitesi mezunu
olmaktan gerçekten gurur duyuyorum” diyor.
Haftanın
Fotoğrafı
Fotoğraf: Bora KONYAR
Sayfa 8
6 Nisan 2012 Cuma
Kolej ödül almaya devam ediyor
Y
akın Doğu Koleji Türkiye’de
yarı finale çıktı, çeşitli
yarışmalarda birincilik ve
mansiyon ödüllerinin sahibi
oldu. Yakın Doğu Koleji
öğrencileri ve öğretmenleri arka
arkaya gelen başarılardan mutlu.
BADMİNTON DA 1’İNCİLİK
Geçtiğimiz günlerde
gerçekleştirilen Badminton
müsabakalarında Yakın Doğu Koleji
Ortaokul Kız Badminton Takımı
şampiyon oldu. Ortaokul Erkek
Badminton Takımı ise 2’nciliği
aldı. Ortaokul Kız Badminton
Takımı Okullar arası Türkiye
Şampiyonası’na katılacak.
BASIN FOTOĞRAFI
YARI FİNALDE
Yakın Doğu Koleji Lise Erkek
Basketbol takımı geçtiğimiz
günlerde Güzelyurt Türk Maarif
Koleji’ni yenerek şampiyon oldu.
Katıldığı hiç bir maçı kaybetmeyen
Lise Erkek Basketbol takımı, Mayıs
ayında Türkiye’de gerçekleştirilecek
yarı finallerde okullarını temsil
edecek. Yakın Doğu Koleji Lise
Kız Basketbol takımı da bezer bir
başarıyla KKTC 2’ncisi oldu.
BİRİNCİLİK GELDİ
Bu yıl 10’uncu kez gerçekleştirilen
Frankofoni Yarışması’nda birincilik
yine Yakın Doğu Koleji’nin oldu.
8’inci sınıf öğrencilerinden Cansu
Topukçu ve Zeka Dizdar’la katılan
ortaokul grubu 1’inci seçildi.
Öğretmenleri Hayrettin Bediz
Saraçoğlu gözetiminde yarışmaya
hazırlanan öğrenciler, seçtikleri
Fransızca bir şarkıya söz yazıp
söylediler.
MANSİYON ÖDÜLÜ
Kıbrıs Türk Diş Tabipleri Odası
tarafından Diş Hekimliği haftası
için düzenlenen “Afiş Yarışması”nda
Yakın Doğu Koleji öğrencilerinden
Almila Sönmez mansiyon
ödülünü aldı. Yakın Doğu Koleji
öğrencilerinden Çağla Tanlı,
Süheyla Erçıka ve Yağmur Ünsal’ın
eserleri de sergiye dahil edildi.
Fotoğraf: Yusuf Kadir ÜNAL
Robot takım hazır
Y
23 Nisan 2007, Lefkoşa Fuar alanı
akın Doğu
Üniversitesi “NEUIslenders” Robot Futbol
Takımı, Meksika’da
düzenlenen Uluslararası
RoboCup Robot
Yarışması Yürütme
Kurulu tarafından
dünyanın en iyisi olan
30 prestijli üniversite
arasında yerini aldı.
Sahibi, Yakın Doğu Üniversitesi Adına
Dr. Suat İ. GÜNSEL
Genel Yayın Yönetmeni
Fatma TÜRKKOL
[email protected] • http://www.neu.edu.tr/ • http://www.facebook.com/universitegazetesi
Haber Merkezi
Mizanpaj
Yiğit Er YİĞİT
Tezgül TUNALI, Gülin SAYILAR, İdris GERMİYANOĞLU, Selem KAPLAN, Sezgi GEBEŞ

Benzer belgeler