kütahya il stratejik planı

Transkript

kütahya il stratejik planı
■■■
İçindekiler
İÇİNDEKİLER
1
TABLO VE ŞEKİLLER
7
ÖNSÖZ
10
KENT YÖNETİMİNDE STRATEJİK PLANLAMA
14
I.STRATEJİK PLANLAMANIN ÖNEMİ
14
II.STRATEJİK PLANLAMANIN HUKUKÎ ÇERÇEVESİ
16
III. STRATEJİK PLANLAMANIN NİTELİĞİ
18
IV. STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİ
21
A.STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİNİN HAZIRLIK AŞAMALARI
23
B. İHTİYAÇLARIN BELİRLENMESİ
25
C.ZAMAN PLANI
26
V. STRATEJİK PLANDA BENİMSENEN YAKLAŞIM
26
VI. YASAL YÜKÜMLÜLÜKLER VE MEVZUAT ANALİZİ
28
A.ÜST ÖLÇEKLİ PLAN VE STRATEJİLERİN ANALİZİ
29
B.DİĞER YASAL MEVZUATIN ANALİZİ
31
VII. PAYDAŞ ENVANTERİ
32
VIII. DIŞ ÇEVRE ANALİZİ
35
IX. KÜTAHYA’NIN KONUMU
35
1.10.TARİHİ GELİŞİM VE TARİHSEL MİRAS
37
SOSYAL YAPI, YAŞAM KALİTESİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME
39
I. SOSYAL YAPI
39
A.NÜFUS ARTIŞ HIZI, NÜFUS YOĞUNLUĞU VE KENTLEŞME
40
B. DEMOGRAFİK GÖSTERGELER
44
C.GÖÇLE İLGİLİ GÖSTERGELER
46
D. NÜFUS YAPISI İLE İLGİLİ KARŞILAŞTIRMALAR
47
II. REFAH GÖSTERGELERİ
50
III. İHRACAT VE İTHALAT
51
IV. GAYRİSAFİ KATMA DEĞER
53
V. KONUT KOŞULLARI
53
VI. BEŞERİ SERMAYE VE YAŞAM KALİTESİ
55
VII. SOSYAL YAPI GZFT
56
KENTİN BEŞERİ SERMAYE ALTYAPISI: BİLGİ
58
I.BİLGİ ALTYAPISININ TARİHSEL BOYUTU
58
2
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
II. BİLGİ ALTYAPISI: MEVCUT DURUM
60
III. YÜKSEK ÖĞRETİMDE BİLGİ ALTYAPISI
64
IV. BİLGİ ALTYAPISI GZFT
66
KENTİN BEŞERİ SERMAYE ALTYAPISI: SAĞLIK, SOSYAL GÜVENLİK, SOSYAL
HİZMETLER VE GENÇLİK VE SPOR
69
I.SAĞLIK ALTYAPISI
69
II. SAĞLIKTA DÖNÜŞÜM UYGULAMALARI
72
III. KARŞILAŞTIRMALI SAĞLIK GÖSTERGELERİ
73
A.SAĞLIK PERSONELİ SAYISI
73
B. HASTANE YATAK SAYISI
74
IV. SOSYAL GÜVENLİK
75
V. SOSYAL HİZMETLER
78
A. KORUNMAYA MUHTAÇ ÇOCUK HİZMETLERİ
79
B. ÇOCUK YUVALARI, ÇOCUK EVLERİ VE KIZ YETİŞTİRME YURTLARI
79
C. KORUYUCU AİLE VE EVLAT EDİNDİRME HİZMETLERİ
80
Ç. ÇOCUK, GENÇLİK, BAKIM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ
81
D. SOSYAL HİZMET VE REHABİLİTASYON MERKEZİ
81
E.HUZUREVLERİ VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ
82
F. TOPLUM MERKEZLERİ
82
G. ÖZÜRLÜ BAKIM VE REHABİLİTASYON MERKEZLERİ
83
Ğ. EKONOMİK VE SOSYAL DESTEK HİZMETLERİ
83
H. KADIN VE AİLEYE YÖNELİK HİZMETLER
84
VI. GENÇLİK VE SPOR FAALİYETLERİ
85
A. KÜTAHYA’DA KULÜP, ANTRENÖR, HAKEM VE SPORCU SAYILARI
86
B. KÜTAHYA GENÇLİK MERKEZİ
88
VII. SAĞLIK GZFT
88
VIII. SOSYAL GÜVENLİK GZFT
89
IX. SOSYAL HİZMETLER GZFT
91
X. GENÇLİK VE SPOR GZFT
92
KENTİN EKONOMİK ALTYAPISI: EKONOMİK YAPI, SANAYİ, TİCARET VE ENERJİ
95
I. İKTİSADÎ GELİŞMİŞLİK DÜZEYİ
95
II. GAYRİSAFİ HÂSILANIN YAPISI VE GELİŞİMİ
97
III. İŞGÜCÜ PİYASASI
98
IV. EKONOMİK YAPI İLE İLGİLİ KARŞILAŞTIRMALI GÖSTERGELER
99
V. SANAYİ
100
A. İMALAT SANAYİ
104
B. ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ
104
3
■■■
C. KÜÇÜK SANAYİ SİTELERİ
105
Ç. KÜTAHYA’DA FAALİYETTE BULUNAN ŞİRKETLER VE KOOPERATİFLER
106
VI. TİCARET
107
A. DIŞ TİCARET
107
B. İÇ TİCARET
111
C. BANKACILIK, MEVDUAT VE KREDİ
112
VII. ENERJİ
113
A. GELENEKSEL ENERJİ KAYNAKLARI
114
B. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI
116
VIII. EKONOMİK YAPI GZFT
120
IX. SANAYİ GZFT
122
KENTİN EKONOMİK ALTYAPISI: TARIM VE ORMAN
125
I. TARIM ALANLARININ DAĞILIMI
125
II. SULANABİLEN TARIM ARAZİLERİ
127
III. İŞLETME BÜYÜKLÜKLERİ
128
IV. BİTKİSEL ÜRETİM
129
V. ORGANİK TARIM
134
VI. ÖRTÜ ALTI TARIM
135
VII. TARIMSAL ALET VE MAKİNELER
136
VIII. HAYVANCILIK
137
IX. ORMAN
140
X. ORMANCILIK ÇALIŞMALARI
141
XI. TARIM GZFT
143
XII. ORMAN GZFT
145
KENTİN EKONOMİK ALTYAPISI: KÜLTÜR VE TURİZM
I.KÜLTÜREL YAPI
148
148
A. KENTİN KÜLTÜR ALTYAPISI
149
B.EL SANATLARI
154
C. KÜTAHYA’DA KENTSEL DOKU VE SİVİL MİMARİ ÖRNEKLERİ
156
Ç.YÖRESEL TATLAR VE YEMEKLER
158
D.YEREL ETKİNLİKLER
159
E. KÜTAHYALI EDEBİYATÇILAR
160
F. KÜTAHYA’DA FOLKLORİK KÜLTÜR
162
G.DOĞUM, SÜNNET VE EVLENME GELENEKLERİ
165
II. TURİZM
167
A. TURİSTİK TESİSLER VE TURİZM ALTYAPISI
169
B.KONAKLAMA PROFİLİ
171
4
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
III. KÜLTÜR VE TURİZM GZFT
172
KENTİN FİZİKİ-ÇEVRESEL ALTYAPISI: KENTSEL VE KIRSAL ALTYAPI
177
I. SU TEMİNİ
177
II. SULAMA
180
III. KIRSAL ALANDA KANALİZASYON
181
IV. ULAŞIM
182
A. KÖY YOLLARI
182
B. DEMİRYOLLARI
182
C. KARAYOLLARI
183
V. GENEL İMAR DURUMU
184
VI. KÜTAHYA İLİ AFET VE ACİL DURUM RİSKLERİ
185
VII. KENTSEL VE KIRSAL ALTYAPI GZFT
186
KENTİN FİZİKİ-ÇEVRESEL ALTYAPISI: ÇEVRE
I. ÇEVRE SORUNLARININ KAYNAKLARI
189
189
A. HAVA KİRLİLİĞİ
191
B. SU KİRLİLİĞİ
192
C. KATI ATIKLAR
194
Ç. TOPRAK KİRLİLİĞİ
196
D. GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ
198
II. ÇEVRE GZFT
198
KENTİN FİZİKİ-ÇEVRESEL ALTYAPISI: MADENCİLİK
I. MADENCİLİK SEKTÖRÜ
200
200
A. KÖMÜR
200
B. GÜMÜŞ
201
C. MANYEZİT
201
Ç. BOR
201
D. KAOLEN
202
R. FELDİSPAT
202
F. KÜKÜRT VE KUM-ÇAKIL
203
G. ANTİMUAN
203
Ğ. METALİK MADENLER
203
H. ENDÜSTRİYEL HAMMADDE KAYNAKLARI
204
İ. JEOTERMAL KAYNAKLAR
205
II. MADENCİLİK GZFT
205
5
■■■
KENT VİZYONU: AMAÇLAR VE HEDEFLER
207
I. KENT VİZYONU
207
A. KENT MERKEZİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI
210
B.NİTELİKLİ SANAYİ VE ENDÜSTRİ BÖLGELERİNİN OLUŞTURULMASI.
213
C. KÜTAHYA’NIN YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GETİRİLMESİ
216
Ç. KÜTAHYA’NIN SOSYAL DIŞLANMANIN, AYRIMCILIĞININ VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ OLMADIĞI BİR
KENT OLMASI
224
D. KÜTAHYA’NIN BİR ÖĞRENCİ KENTİ OLMASI
226
E. YEREL ÖLÇEKTE SUNULAN KAMUSAL MAL VE HİZMET ÜRETİMİNİN MİKTAR VE NİTELİĞİNİN
ARTIRILMASI
228
F. TARIM, GIDA, HAYVANCILIK VE ORMANCILIK SEKTÖRLERİNDE REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI
231
G. KÜTAHYA’NIN BİR TURİZM MERKEZİ HALİNE GETİRİLMESİ
PERFORMANS GÖSTERGELERİ
237
240
KAYNAKÇA
248
6
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Tablo ve Şekiller
Sayfa
No
Şekil 1.1.Stratejik Planlama Süreci Akış Şeması
24
Şekil 1.2.Kent Rekabet Gücünün Temel Belirleyicileri
26
Tablo 1.1. Kütahya ve Komşu İllere Ait Seçilmiş Bazı Göstergeler
34
Şekil 1.3. Kütahya’nın Konumu
35
Tablo 2.1. Türkiye ve Kütahya’nın Nüfusu, (Bin kişi)
39
Şekil 2.1.Yıllık Nüfus Artış Hızı (Yüzde)
40
Tablo 2.2. Nüfusla ilgili Göstergeler
41
Şekil 2.2.Kentleşme Oranları, (Yüzde)
41
Tablo 2.3. Kütahya’da Nüfus ve Kentleşme Oranları (Bin Kişi ve % Olarak)
42
Tablo 2.4. Kütahya ve Türkiye’de Evlenmeler ve Boşanmalar (Bin Kişi )
43
Şekil 2.3. Seçilmiş Bazı İllerde ve Türkiye’de Kaba Evlenme ve Boşanma Hızı (2010)
44
Şekil 2.4. Evlilik Süresine Göre Boşanma (2010)
45
Tablo 2.5. Kütahya’da Göçle İlgili Veriler
46
Tablo 2.6. Seçilmiş Bazı İllerde Nüfusla İle İlgili Göstergeler (Bin Kişi ve Yüzde Olarak)
47
Tablo 2.7. Seçilmiş Bazı İllerde Yaş, Yaşlı ve Genç Bağımlılık Oranları, 2000-2010 (%)
48
Tablo 2.8. Seçilmiş Bazı İllerde Net Göç Hızı, 2009-2010
48
Tablo 2.9. Seçilmiş Bazı İllere Göre Seçilmiş Bazı Refah göstergeleri
50
Tablo 2.10. Seçilmiş Bazı İllere Göre İhracat (Milyon Dolar ve Ülke İhracatının Yüzdesi Olarak)
51
Tablo 2.11. Seçilmiş Bazı İllere Göre İthalat (Milyon Dolar ve Ülke İthalatının Yüzdesi Olarak)
51
Tablo 2.12. Bölge ve Ülke Düzeyinde Gayrisafi Katma Değer (GSKD), 2008
52
Şekil 2.5. Konutun Oda Sayısına Göre Hanehalkı Dağılımı, 2010
53
Tablo 2.13. Seçilmiş Bazı İllerde Konutun Kullanım Kolaylıklarına Göre Hanehalkı Dağılımı
53
Şekil 2.6. Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi Endeksi
54
Tablo 3.1. Kütahya Livâsı Rüşdiye ve İdâdi Mektepleri Öğrenci Sayıları, 1898-1904
58
Şekil 3.1. Bitirilen Eğitim Düzeyine Göre Nüfus,2010
59
Şekil 3.2.Okul Öncesi Eğitimde On bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek-Kadın Öğretmen Sayısı
60
Şekil 3.3.İlköğretimde On bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek ve Kadın Öğretmen Sayısı, 2010
60
Şekil 3.4.Meslek Liselerinde On Bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek ve Kadın Öğretmen Sayısı
61
Şekil 3.5. Derslik Başına Düşen Öğrenci Sayısı, 2010-2011Eğitim Yılı (%)
62
Şekil 3.6. Öğretmen Başına Düşen Öğrenci Sayısı, 2010-2011 Eğitim Yılı (%)
62
Şekil 3.7.2009-2010 Eğitim Yılında Net Okullaşma Oranları (%)
62
Tablo 3.2. Dumlupınar Üniversitesi Genel Fiziki Alan Bilgileri
64
Tablo 3.3. Yükseköğretim Kurumlarında Bin Öğrenci Başına Düşen Öğretim Elemanı Sayısı
64
Tablo 4.1. Kütahya’da Hastane Yatak Sayıları, 2010
69
Tablo 4.2. Aile Hekimliği Uygulaması
69
Tablo 4.3. Kütahya İli 2006-2010 Yılları Arası Hayati Veriler
70
Tablo 4.4. Seçilmiş Bazı İllerde Hekim Sayısı, 2010
72
Tablo 4.5. Seçilmiş Bazı İllerde Sağlık Personeli Sayısı, 2010
73
Tablo 4.6. Seçilmiş Bazı İllerde Hastane Yatak Sayısı, 2009
74
7
■■■
Tablo 4.7. TR33 Kapsamındaki İllere Ait Sosyal Güvenlik (SG) Göstergeleri (Kasım 2011)
76
Tablo 4.8. Seçilmiş Bazı İllerde Sosyal Güvenlikle İlgili Göstergeler (Ekim 2011)
77
Tablo 4.9. Hizmet Verilen Korunmaya Muhtaç Çocuk Sayıları
79
Tablo 4.10. Ekonomik ve Sosyal Destek Sayısının TR33 Bölgesindeki Durumu
83
Tablo 4.11. Kütahya ve Çevre İllerde Kulüp Türlerine Göre Kulüp Sayıları (Kasım 2011)
85
Tablo 4.12. Spor Genel Müdürlüğü’nde Kayıtlı Lisanslı Sporcu Sayıları (Kasım 2011)
86
Tablo 4.13. Spor Genel Müdürlüğü’nde Kayıtlı Faal Sporcu Sayıları (Kasım 2011)
86
Tablo 5.1. İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması, 2004
95
Tablo 5.2. Cari ve Sabit (1987) Fiyatlarla GSYH, 1988-2001 (TL)
95
Tablo 5.3. Kütahya Gayrisafi Hâsılasının Faaliyet Kollarına Göre Dağılımı, 2001
96
Tablo 5.4. Kütahya’da Kişi Başına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (KBGSYH)
97
Tablo 5.5. TR 33 Bölgesinde İşgücüne Katılım, İşsizlik ve İstihdam Oranları, 2010 (%)
98
Tablo 5.6. İş Kayıtlarına Göre Girişim Sayıları, 2009
98
Tablo 5.7. Kütahya Sanayi Kuruluşlarının İl İçindeki Dağılımı, 2010
100
Tablo 5.8. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010
101
Tablo 5.9. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010
104
Tablo 5.10. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010
105
Tablo 5.11. Seçilmiş Bazı İllerde Şirket Sayıları, 2009 (Adet)
106
Tablo 5.12. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İthalatçı Firma Sayıları, 2003-2010
107
Tablo 5.13. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İthalat, 2004-2010
107
Tablo 5.14. Türkiye Toplamı ve Seçilmiş İllerde İhracatçı Firma Sayıları, 2003-2010
108
Tablo 5.15. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İhracat, 2004-2010
108
Tablo 5.16. Kütahya İhracatının Sektörel Dağılımı, 2004-2010 (Milyon TL)
109
Tablo 5.17. Seçilmiş Bazı İllerin İhracatı, 2010-2011 (Milyon Dolar)
110
Tablo 5.18. Kütahya’da Ücretli Olarak Çalışanların ve Emeklilerin Sayısı (2010)
111
Tablo 5.19. İl ve Bölgelere Göre Banka Şube Sayıları, 2003-2010
112
Tablo 5.20. Yıllar İtibariyle Şube Başına Düşen Ortalama Mevduat (Bin TL)
112
Tablo 5.21. 50 Metredeki Rüzfar Gücüne Göre Seçilmiş Bazı İllerdeki RES Gücü Kapasitesi
116
Tablo 5.22. Seçilmiş Bazı İllerde Jeotermal Kaynak İle Konut Isıtması
118
Tablo 5.23. Dönemi Kütahya Elektrik Tüketimi Dağılımı, 2005-2009 (Bin Kwh)
119
Tablo 6.1. Kütahya ve Türkiye’de Arazı Varlığının Dağılımı
125
Tablo 6.2. Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Alan Kullanımı, 2009 (Bin Hektar)
126
Tablo 6.3. Sulanabilen Tarım Arazilerinin Toplam Tarım Arazisi İçindeki Payı
127
Tablo 6.4. Sulanan Tarım Alanlarının Sulama Kaynaklarına Göre Dağılımı
127
Tablo 6.5. İşletme Sayısı, İşletmenin Tasarrufunda bulunan Arazi Büyüklüğü, Hayvan Sayısı
128
Tablo 6.6. Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Üretim Değeri, 2009
131
Tablo 6.7. Seçilmiş Bazı İllerde Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünlerin Üretimi, 2009 (Bin ton)
132
Tablo 6.8. Seçilmiş Bazı İllerde Sebzelerin Üretim Miktarları, 2008 (Bin ton)
132
Tablo 6.9. Seçilmiş Bazı İllerde Sebzelerin Üretim Miktarları, 2009 ( ton)
132
Tablo 6.10. Seçilmiş Bazı İllerde Organik Tarım Verileri
133
Tablo 6.11. . Seçilmiş Bazı İllerde Örtüaltı Sebze ve Meyve Üretimi
134
Tablo 6.12. Seçilmiş Bazı İllerde Niteliklerine Göre Örtüaltı Tarım Alanları
135
Tablo 6.13. . Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Alet ve Makineler
136
Tablo 6.14.Kütahya’da Hayvan Sayısı
137
8
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Tablo 6.15. Kütahya’da Kanatlı Hayvan Sayısı
137
Tablo 6.16. Seçilmiş Bazı İllerde Avlanan Tatlı Su Ürünleri
138
Tablo 6.17. Kütahya’da Ormancılık Alanında İşletme Çalışmaları
140
Tablo 7.1. Müze Altyapısı ve Müzecilikle İlgili Veriler, 2010
149
Tablo 7.2. Müze ve Ören Yerlerinin Ziyaretçi Sayıları ve Gelirleri, 2010 (Milyar TL)
149
Tablo 7.3. Eğitim Kurum Kütüphaneleri ve Materyal Sayısı, 2009-2010
150
Tablo 7.4. Halk Kütüphaneleri İle İlgili Göstergeler, 2010
150
Tablo 7.5. Devlet Güzel Sanatlar Galerinde Sergi, Eser, Ziyaretçi Sayısı ve Sergi Süresi, 2010
151
Tablo 7.6. Tiyatro Salonlarının Yapılış Amacı ve Havalandırma Durumu, 2009-2010
151
Tablo 7.7. Periyodik ve Turne Gösteri Bilgileri, 2009-2010
152
Tablo 7.8. Sinema İstatistikleri, 2010
153
Tablo 7.9.Kütahya İlindeki Yerel Etkinlikler Takvimi
158
Şekil 7.1. Kültür ve Turizm Bakanlığı Gelişim Odakları Haritası
167
Tablo 7.10. Kütahya’daki Turizm İşletme Belgeli Tesisler
169
Tablo 7.11. Kütahya’daki Turizm Yatırım Belgeli Tesisler
169
Tablo 7.12. Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Yerli ve Yabancı Turist Konaklama Sayısı
171
Tablo 8.1. Kütahya İli ve İlçelerindeki Köylerin ve Bağlı Ünitelerin Su Temini İle İlgili Durumu
178
Tablo 8.2. İşletmedeki Sulama Tesisleri
180
Tablo 8.3. Kütahya İli 01.01.2011 Tarihi İtibariyle Köy Yolları Envanteri
182
Tablo 8.4.Kütahya İl Merkezi ve İlçeler İtibariyle Köy Yolları
182
Şekil 8.1. Bölünmüş Yol Çalışmaları (2010)
183
Şekil 8.2. Kütahya İli Deprem Haritası
185
Tablo 9.1. Kütahya İlindeki Çevre Sorunlarının Öncelik Durumları
189
Tablo 9.2.Kütahya İlindeki Çevre Sorunlarının Nedenleri
189
Tablo 9.3 Kükürt Dioksit-Partikül Madde Ortalamaları ve Değişim Oranları
190
Tablo 9.4.Kütahya İlindeki Yüzey Sularının Kalite Sınıfları ve Kirlenme Nedenleri
191
Tablo 9.5. Kütahya İlindeki Atık Suların Yol Açtığı Kirlenmenin Nedenleri
192
Tablo 9.6. Kütahya’da Kullanılan Ticari Gübre Cinsleri ve Yıllık Tüketim Miktarları
196
Tablo 9.7.Tarımda Kullanılan Girdilerden Gübreler Haricindeki Diğer Kimyasal Maddeler
197
Tablo 10.1.Kütahya’nın Sahip Olduğu Maden Kaynakları
203
Şekil 11.1. Kütahya’nın Gelişme Eksenleri ve Yeni Kent Merkezleri
209
Şekil 11.2. Kütahya İli İçin Önerilen Bölünmüş Yol Güzergahları
221
9
■■■
Önsöz
Yarınlar yorgun ve bezgin insanlarla değil, rahatını
terk eden gayretlerle kurulacaktır. Günümüzde
değişim, sürekli ve ısrarlı bir nitelik kazanmış ve
adeta yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olmuştur.
Dünyada değişmeyen tek şeyin değişim olduğu
malumdur. Yenilenme ve gelişme gayreti, hayatın
temel dinamiklerinden sayılmaktadır. Gelişim, eski
durumdan daha iyi bir duruma gelmek demekse;
içinde bulunduğumuz ve varmak istediğimiz noktayı görebilmemiz gerekmektedir.
İşte tam bu noktada stratejik planlamanın gerekliliği ortaya çıkıyor.
Kurumumuz içinden ve dışından bizi etkileyen ve bizden etkilenen çevrelerin
şimdiki durumlarını, beklentilerini ve gelecekle ilgili fikirlerini öğrenerek
elimizdekilerle daha iyi noktalara ulaşma gayretinin önemli parçasıdır stratejik
planlama.
Kütahya İli olarak, hazırlamış olduğumuz bu plan ile
“Nereye gideceğini
bilmiyorsan hangi yoldan gittiğinin hiçbir önemi yok” sözünden hareket
ederek bulunduğumuz noktadan, ulaşmayı arzu ettiğimiz noktayı görmeyi
amaçlıyoruz. Yani muhtemel bir gelecek yerine hedeflenen gelecek.” İlimizin
amaçlarını, hedeflerini ve bunlara ulaşmayı mümkün kılacak katılımcı anlayış ve
ekip çalışması içinde başkalarının örnek alacağı marka şehir olma yolunda
ilerlemek istiyoruz.
Bizim İl olarak 2023'teki hedefimiz şehirlerimiz arasında ilk 10'a girmek. Dolayısıyla
“Kütahya İli Stratejik Planı” doğrultusunda her birimimizin kendini yenilemesi ve
geliştirmesi gerekiyor. Bu hedefe ulaşacak potansiyel ve güç ilimizde mevcuttur.
İl Stratejik Planımızı,
ulusal düzeydeki plan ve programlarla ilişkilendirilerek
özverili, hızlı ve yoğun bir çalışma sonucu tamamlanmış bulunmaktayız. Bu
çalışmalar sonucunda Kütahyamızın amaç ve hedeflerine nasıl, ne şekilde ve ne
zaman ulaşacağını ortaya koyduk.
10
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Bu düşünceler doğrultusunda planın hazırlanması çalışmalarını titizlikle yürüten
planlama ekibi üyelerine, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü’ne, katkısı bulunan
tüm kamu kurum, kuruluş ve sivil toplum temsilcilerine teşekkürlerimi sunuyorum.
Kenan ÇİFTÇİ
Kütahya Valisi
11
■■■
KENT VİZYONU
Kent rekabet gücünü artırarak yenilikçi, ileri teknoloji kullanan ve yüksek
katma değerli mallar üreten bir sanayiye sahip olan yaşam kalitesi yüksek,
yaşanabilir ve yeşil bir kent oluşturmak
12
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Bu çalışma Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile Dumlupınar Üniversitesi İİBF
Dekanlığı’nın ortak olduğu proje çerçevesinde gerçekleştirilmiştir.
Proje ekibi ve sorumlu olduğu bölümler:
Kütahya Valisi Kenan Çiftçi,
Dumlupınar Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Karaaslan,
Bilim Sanayi, Teknoloji İl Müdürü Erdal Yıldırım
Proje koordinatörü Prof.Dr. İstiklâl Y. Vural
(Birinci, İkinci, Onbirinci ve Onikinci Bölümler),
Proje uzmanları:
Dr. Yusuf Karaaslan
(Üçüncü Bölüm),
Yrd.Doç.Dr. Sinan Sarısoy
(Dördüncü Bölüm),
Yrd.Doç.Dr. Feyzullah Ünal
(Altıncı Bölüm),
Yrd.Doç.Dr. Süleyman Emre Özcan
(Beşinci Bölüm),
Yrd.Doç.Dr. Özgür Önder
(Yedinci Bölüm),
Yrd.Doç.Dr. Yavuz Bozkurt
(Sekizinci, Dokuzuncu ve Onuncu Bölümler)
13
Kent Yönetiminde Stratejik
Planlama
I.Stratejik Planlamanın Önemi
Küreselleşme, işgücü, sermaye, bilgi ve teknoloji gibi üretim faktörlerinin sınır aşan
hareketliliğini artırarak birey ve firmaların, dünyanın her yerinde, iktisadî
faaliyetleri serbestçe yürütmesine olanak tanımaktadır. Bu süreçle birlikte
şiddetlenen rekabet ortamında birey ve firmaların yanı sıra devletler ve diğer idari
birimler, nitelikli işgücü, yatırım ve yabancı sermaye için kendi yönetimindeki
yerleri çekici bir hale getirmek amacıyla birbirleriyle yarışmaktadır. Ülkeler, bu
çerçevede, iktisadî büyümenin ve dolayısıyla zenginliğin kaynağı olan uluslararası
rekabet gücünü artırmak için büyük bir çaba içerisine girmektedir. Bu aşamada,
toplam nüfusun, ihracatın, istihdamın ve üretimin büyük bir kısmını bünyesinde
barındıran kentsel alanların yöneticilerinin de küresel rekabette merkezî
yönetimleri
desteklemeleri
gerekmektedir.
Günümüzde
kentsel
alanların
yönetiminde görev alanlar hızlı büyümeyi sağlamak ve rekabet güçlerini artırmak
için farklı yaklaşımlar geliştirmektedir. Bu yaklaşımlar çerçevesinde, altyapı
yatırımlarının teşviki gibi geleneksel politikaların yanı sıra, hayata geçirilen başlıca
uygulamalar şunlardır:
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Yerli ve yabancı firmalara yönelik devlet yardımları ve teşviklerin artırılması;
Üretim tesisleri için gerekli alanların elverişli koşullarla yatırımcılara temin
edilmesi;
Kalkınma ajanslarının ve benzeri kurumların kurulması;
Kentsel alanların çoğulcu, hoşgörülü ve farklı kültürel unsurları barındıran yerler
haline getirerek “üretken ve yenilikçi” beşeri sermaye için çekici bir hale
getirilmesi.
Uluslararası rekabet gücünü artırmaya yönelik çabaların başarıya ulaşması kentsel
alanların yöneticilerinin kendi bölgelerindeki üretkenlik seviyesini belirleyen
kurumları, politikaları ve faktörler bütününü dikkate almasına ve geliştirmesine
bağlıdır. Kentsel alanların ekonomik kalkınması için hayati öneme sahip olan
yenilikçi ve bilgi-yoğun endüstrilerin oluşturulması ve geliştirilmesi için gerekli
koşullar nelerdir? Kent yöneticileri şehirlerinin zayıf ve güçlü yönlerini nasıl tespit
etmelidir? Mevcut güçlü yönlerini muhafaza ederken planlanan alanlarda
uzmanlaşmaya giderek güçlü yönler nasıl artırılabilir? Bu sorulara akılcı ve günümüz
koşullarına uygun cevapların bulunması rekabetçi şehirlerin inşası için gerekli
ortamın oluşturulmasına bağlıdır.
Bazı ülke, bölge veya kentlerde iktisadî faaliyetlerin yoğunlaşmasına ve böylece bu
alanların rekabetçi yerler olmasına yol açan faktörleri açıklayan çok sayıda görüş
bulunmaktadır. Bazı alanların yüksek rekabet gücüne sahip olmasını o yere özgü
faktörlere bağlayan görüşe (klâsik lokasyon teorisi) göre rekabetçi bir kentsel alanın
varlığı için gerekli olan koşullar birkaç ana başlık altında toplanabilir:
Yeterli düzeyde sermaye ve nitelikli işgücünün mevcut olması;
Altyapı stoğunun gelişmiş ve kolay erişilebilir olması;
Üretim ve diğer iktisadî faaliyetler için elverişli koşullarla arsa ve alanların temin
edilebilmesi ve
Kentin önemli finansal merkezlere yakın olması, uluslararası niteliğe sahip bir
havaalanına sahip olması, ulaşım ve iletişim gibi nitelikli hizmet tedarikçilerini
bünyesinde barındırması ve bol ve nitelikli işgücü havuzuna erişebilir bir
konumda olmalısı.
Kentsel alanların yüksek düzeyde rekabet gücüne sahip olmasını izah eden bir diğer
görüş olan “kümelenme” teorisine göre kentsel alanlar üstün nitelikte üniversitelere,
güçlü ticarî bağlantılara, elde edilebilir risk sermayesine, destekleyici kamusal
politikalara ve kaliteli altyapıya sahipse yenilikçi, yaratıcı ve üretken endüstriyel
kümelenmelere ev sahipliği yapabilir. Herhangi bir endüstri faaliyette bulunduğu
ortamda elverişli faktör koşullarına (nitelikli işgücü, arazi, doğal kaynaklar, sermaye
15
■■■
ve altyapı) sahipse başarılı olabilir. Üstün niteliğe sahip girdileri üretecek yan
sanayinin varlığı, rekabetin güçlü olduğu büyük bir iç piyasanın mevcut olması,
rekabetçi üstünlük sağlayacak kaynaklar ve konum açısından şanslı olunması ve
kamu yöneticilerinin uygulamaya koydukları politikalarla bu üstün nitelikleri
güçlendirmeleri kentsel alanların rekabet gücünü artıran diğer faktörlerdir.
Kentin iktisadî gelişimine yönelik faaliyetlerin artmasında kilit role sahip olan
bireyleri çeken elverişli ortamın oluşmasına yol açan kente özel bazı özellikler de
kentlerin rekabet gücünü büyük ölçüde etkiler. Kentin dışa açık olması, kentte
yerleşik olmayan yerli veya yabancılara karşı hoşgörülü olunması, ev alma
koşullarının elverişli olması, yaşam kalitesinin yüksek olması, nüfusun etnik ve
kültürel çeşitliliğe sahip olması ve genel olarak kent atmosferinin çekici olması bu
türden özelliklere örnek olarak gösterilebilir.
Günümüzde rekabet gücünü etkileme olanağına sahip olan birimler iktisadî
birimlerin performanslarını etkileyen tüm koşulları tam zamanında analiz ederek
hedeflerine en uygun çözümleri üretecek stratejileri izlemelidir. Bu doğrultuda kamu
yöneticileri potansiyel tehdit ve eğilimleri analiz ederek gerekli önlemleri almak ve
rekabet gücünü artırmak için iktisadî birimlere elverişli bir iş ve çalışma ortamı
sağlamak zorundadır. Kamu yöneticilerinin ekonomik istikrarı bozucu ve elverişli bir
iş ve çalışma ortamını ortadan kaldırıcı nitelikteki kötü yönetim uygulamaları
rekabet gücünü büyük ölçüde zedeler.
Bu nedenle kamu yönetiminin idarî ve malî reformlarla mali disiplini sağlaması, kıt
kaynakları stratejik önceliklere göre dağıtarak etkin bir biçimde kullanması ve
kaynakların etkin kullanım ve tahsisinin sürekliliğini temin için hesap verme
sorumluluğunu geliştirecek önlemleri alması son derece önemlidir. Bu amaçlara
ulaşmada kamu idarelerinin planlı hizmet sunumunu, politika geliştirmesini,
belirlenen politikaları somut iş programları ve bütçelere dayandırarak uygulamasını
ve bu uygulamaların etkili bir biçimde izlenmesi ve değerlendirilmesini sağlamaya
yönelik “stratejik planlama” temel bir araçtır.
Stratejik planlama, kamu malî yönetimine etkinlik kazandırma, kamu yönetiminin
iktisadî birimlerin rekabet gücünü istikrarsızlık, kaynak israfı ve etkinsizliğe yol
açarak engelleyen bir unsur olmaktan çıkarıp destekleyen bir faktör haline getirme,
kurumsal kültür ve kimliğin geliştirilip güçlendirilmesine destek olma ve kentsel
alanların yönetiminde katılımcılığın artırılması bakımından da önemli bir role
sahiptir.
II.Stratejik Planlamanın Hukukî Çerçevesi
Kamu kurumlarında stratejik planlama çalışmaları kamu yönetimi reform
16
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
çalışmaları çerçevesinde başlamış ve 4 Temmuz 2003 tarih ve 2003/14 sayılı 2004
Yılı Programı ve Mali Yılı Bütçesi Makro Çerçeve Yüksek Planlama Kurulu Kararı’nda
“kamu kesiminde yürütülen reform çalışmaları kapsamında kamu kuruluşlarının
stratejik planlarını hazırlamaları ve gelecek dönemlerde kuruluş bütçelerini bu plan
doğrultusunda oluşturmaları öngörülmüştür”.
Bu çerçevede yürütülecek stratejik planlama çalışmalarının gerekçesi, kapsamı ve
yöntemi 5018 sayılı Kanunda yer alan “stratejik planlama ve performans esaslı
bütçeleme” başlığı altında yer almaktadır. Buna göre; kamu idarelerinin, stratejik
planlarını, “kalkınma planları, programlar, ilgili mevzuat ve benimsedikleri temel
ilkeler çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak, stratejik
amaçlar ve ölçülebilir hedefler saptamak, performanslarını önceden belirlenmiş olan
göstergeler doğrultusunda ölçmek ve bu sürecin izleme ve değerlendirmesini yapmak”
amacıyla ve katılımcı yöntemlerle hazırlayacakları belirtilmektedir.
5018 sayılı Kanunun yanı sıra 5393 sayılı Belediye ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunları ile nüfusu 50 000’in üzerindeki tüm belediyeler stratejik plan
hazırlamakla yükümlüdür. Ayrıca 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ile il özel
idarelerine de stratejik planlama yükümlülüğü getirilmiştir.
5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununda büyükşehir belediyesinin görevleri
arasında, büyükşehir belediyesinin stratejik planını hazırlamak bulunmaktadır.
Büyükşehir belediye başkanının görevlerinden birisi belediyeyi stratejik plana
uygun olarak yönetmektir.
5393 sayılı Kanunda, belediye meclisinin görevleri arasında stratejik planı görüşmek
ve kabul etmek bulunmaktadır. Belediye encümeninin görevlerinden biri, stratejik
planı inceleyip belediye meclisine görüş bildirmektir. Belediye başkanının
görevlerinden biri de belediyeyi stratejik plana uygun olarak yönetmektir.
5302 sayılı Kanunda, il genel meclisinin görevleri arasında stratejik planı görüşmek
ve karara bağlamak bulunmaktadır. İl encümeninin görevlerinden biri, stratejik planı
inceleyip il genel meclisine görüş bildirmektir. Valinin görevlerinden biri de il özel
idaresini stratejik plana uygun olarak yönetmektir. Kanuna göre vali, mahalli
idareler genel seçimlerinden itibaren altı ay içinde, kalkınma plan ve programları ile
varsa bölge planına uygun olarak stratejik plan ve ilgili olduğu yılbaşından önce de
yıllık performans planı hazırlayıp il genel meclisine sunmakla yükümlüdür. Stratejik
plan, varsa üniversiteler ve meslek odaları ile konuyla ilgili sivil toplum örgütlerinin
görüşleri alınarak hazırlanacak ve il genel meclisinde kabul edildikten sonra
yürürlüğe girecektir. Stratejik plan ve performans planı bütçenin hazırlanmasına
esas teşkil edecek ve il genel meclisinde bütçeden önce görüşülerek kabul
17
■■■
edilecektir.
24 Aralık 2005 tarihinde yayımlanan 5436 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol
Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması
Hakkında Kanun ile tüm kamu idarelerinde strateji geliştirme birimleri
oluşturulmuştur. Bu birimler, 18 Şubat 2006 tarihinde yayımlanan “Strateji
Geliştirme Birimlerinin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ile stratejik
planlama çalışmalarının koordinasyonu ile görevlendirilmiştir.
Mevcut yasal düzenlemeler dikkate alındığında valilerin il stratejik planı hazırlamak
zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 25. Maddesi
“valiler, ilin yönetim, ekonomi, sağlık ve sosyal yardım, kültür ve bayındırlık işleriyle
ilgili hizmetlerin ahenkli olarak yürütülmesi için alınması gereken en uygun tedbirler
görüşülmek üzere kaymakamları yılda bir defa toplantıya çağırır; işler, önemlerine ve
eldeki imkânlara göre sıralanarak programlanır ve ilçeye düşen vazifeler ayrılır ve bir
yıl önceki programın uygulama neticeleri gözden geçirilir” hükmünü ihdas ederek
valilere il düzeyinde iş ve programların öncelik sıralamasına göre planlanması
görevini yüklemektedir. 5449 sayılı “Kalkınma Ajanslarının Kuruluşu, Koordinasyonu
ve Görevleri Hakkındaki Kanun” da illerin ve bölgelerin daha hızlı ve bilinçli
çalışmalarla kalkındırılması ihtiyacının varlığını ortaya koymaktadır. İl bazında
rekabet gücünün artırılabilmesi ve il yönetiminin il özel idareleri dışındaki iş ve
programları il özel idarelerinin stratejik planları ile eşgüdüm içinde yürütebilmesi il
yönetiminin tüm faaliyetlerinde stratejik planlamaya dayalı bir yönetim anlayışı ile
hareket etmesini gerektirmektedir. Kütahya İl Stratejik Planı bu ihtiyacın
karşılanması amacıyla hazırlanmıştır.
III. Stratejik Planlamanın Niteliği
Planlama, günlük yaşamda, neyin ve nasıl yapılacağına karar verme sürecini ifade
eder. Küreselleşme süreci sonucunda ortaya çıkan ve bütün idari düzeyleri etkileyen
rekabet her birimin kaynaklarını daha verimli bir biçimde kullanabilmesi için daha
etkin bir planlama yapmasını zorunlu kılmaktadır.
İçinde bulunulan durum,
karşılaşılan sorunlar ve gelecekte ortaya çıkacak fırsat ve tehditlerle ilgili farklı bakış
açılarını dikkate alan bir planlama karar alıcılara amaçlarına ulaşabilmeleri için en
etkili yol ve yöntemleri belirleme ve uygulama şansı verir. Strateji kavramı, sözlük
anlamıyla, rakiplere karşı üstünlük elde etmek veya arzu edilen bir sonuca ulaşmak
için etkin planlama yapmak yeteneği veya sanatı olarak tanımlanabilir. Kentsel
alanlar ve bu düzeydeki yönetim birimleri dikkate alındığında strateji kente
çekilmek istenen üretim faktörleri ve yatırımcılar gözünde farklı ve rekabetçi bir
pozisyonda olmak ve rakip birim ve alanlara kıyasla kendi birimini farklılaştıracak
bir dizi faaliyetle bu farklılığı pekiştirmek olarak nitelenebilir. Benzer bir biçimde,
18
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
strateji, yöneticilerin hedeflenen amaçlara ve üstün konuma erişmek için, mevcut
kaynaklarını kullanma ve kontrol etme sanatıdır. Özetle, strateji belirli amaç veya
amaçlara ulaşmak için yürütülecek faaliyetlere rehberlik eden fikirler, düşünceler,
tecrübeler, öngörüler, amaçlar ve taktiklerdir. Başka bir ifadeyle, strateji, bir idari
birimin misyonunu gerçekleştirmek için yararlandığı etkin plandır.
İl yönetimi dikkate alındığında, stratejilerin üretildiği süreç olarak nitelenebilecek
olan stratejik planlama, il yönetiminin bulunduğu nokta ile ulaşmayı arzu ettiği
durum arasındaki yolu tarif eder. İl yönetiminin amaçlarını, hedeflerini, misyon ve
vizyonunu ve bunlara ulaşmayı mümkün kılacak yol, yöntem, taktik ve
uygulamaların belirlenmesini gerektirir. Yönetimin kullanabileceği tüm kaynakların
stratejik planda ortaya konulan amaç, hedef, misyon ve vizyona uygun bir biçimde
kullanılmasına, kaynak tahsisinde etkinliğin azami düzeye eriştirilmesine ve hesap
verme sorumluluğunun artırılmasına yardımcı olur. Bu çerçevede stratejik planlama:
Sistematik ve katılımcı bir süreçtir. İl yönetimindeki bütün unsurların rol alması,
katkısı ve desteği ile başarıya ulaşabilir. İl yönetiminin tam desteğini gerektirir.
İdare-i maslahat stratejik planlama ile bağdaşmaz. Bu nedenle ilgili tarafların,
diğer yetkililerin, idareci ve personelin ortak katkı ve samimi çabasını gerektirir.
Uzun vadeli bir yaklaşımdır. Stratejik planlama ile geliştirilen analiz, yol gösterici
ilkeler, taktik ve politikalar uzun vadelidir.
Sonuçların ve değişimin planlanmasıdır. Girdilere değil, kamu hizmetleri ile elde
edilecek sonuçlara odaklanır. Gelecekte arzu edilen konuma ulaşılabilmesi için
gerekli olan değişimi sağlamaya çalışır ve değişen şartlara uyarlanarak geleceği
yönlendirir.
Gerçekçidir. Arzu edilen ancak somut ve uygulanabilir proje, taktik ve
politikalarla erişilebilir olan bir geleceği hedefler.
Yönetimin kalitesine katkıda bulunur. İl yönetiminin kendisini nasıl tanımladığını,
neler yaptığını ve nasıl yaptığını, gelecekte neler yapacağını ve nasıl yapacağını
disiplinli ve sistematik bir biçimde değerlendirmesine ve bu çerçevede kendisine
rehberlik eden karar ve eylemleri üretmesine yardımcı olur.
Hesap
verme
gerçekleştiğinin
sorumluluğunu
daha
saydam
artırır.
ve
Sonuçların
katılımcı
bir
nasıl
ve
biçimde
ne
ölçüde
izlenmesi,
değerlendirilmesi ve denetlenmesine temel oluşturur.
Bir şablon ve göstermelik olarak hazırlanan bir belge değildir. Stratejik planın
hazırlanması otomatik bir biçimde uygulamaya konularak arzu edilen sonuçlara
erişilmesini garanti etmez. Planın sahiplenilmesi ve eyleme geçirilmesi elzemdir.
19
■■■
İdarenin ve farklı idarecilerin taktik ve ihtiyaçlarına uyarlanabilen esnek bir
araçtır.
Yalnızca bütçeye dönük bir araç değildir. İl yönetimi stratejik planlama sürecinde
kaynak kısıtları ile karşı karşıya kalabilir. İl yönetiminde elde edilebilir tüm
kaynaklar stratejik plan çerçevesinde kullanılmalı ve stratejik plan bütçeleri
yönlendirmelidir.
Stratejik planlama, il yönetiminin aşağıdaki dört soruyu cevaplandırmasına yardımcı
olur:
Neredeyiz?. Bu soruya, idarenin faaliyeti gerçekleştirdiği iç ve dış ortamın
kapsamlı bir biçimde incelenmesini ve değerlendirilmesini içeren “durum analizi”
yapılarak cevap verilir.
Nereye gitmek istiyoruz?. Bu soruya cevap verilerek kuruluşun varoluş nedeninin
öz bir biçimde ifade edilmesi anlamına gelen misyon; ulaşılması arzu edilen
geleceğin kavramsal, gerçekçi ve öz bir ifadesi olan vizyon; kuruluşun
faaliyetlerine yön veren temel ilkeler; ulaşılması için gösterilen çaba ve
eylemlerin yönlendirileceği genel kavramsal sonuçlar olarak tanımlanabilecek
amaçlar ve amaçların elde edilebilmesi için ulaşılması gereken ölçülebilir
sonuçlar anlamına gelen hedefler ortaya konulur.
Gitmek istediğimiz yere nasıl ulaşabiliriz?. Bu soruya verilecek cevaplar ile amaç
ve hedeflere ulaşmak için izlenecek yol, yöntem, taktik ve politikalar olan
stratejiler belirlenir.
Başarımızı nasıl izler ve değerlendiririz?. Bu soru, yönetsel bilgilerin derlenmesi
ve plan uygulamasının raporlanması anlamındaki izleme ve alınan sonuçların
daha önce ortaya konulan misyon, vizyon, temel değerlerler, amaçlar, taktikler ve
hedeflerle ne ölçüde uyumlu olduğunun, kısaca performansın değerlendirilmesi
ve buradan elde edilecek sonuçlarla planın gözden geçirilmesini ifade eden
değerlendirme süreci ile cevaplandırılır.
Stratejik planlama altı temel unsuru içerir:
Örgütün amacını ve temel değerlerini tanımlayan bir misyon ifadesi;
Örgütün gelecekteki amaçlarını betimleyen bir vizyon ifadesi;
Örgütün zayıf ve güçlü yönleri ile örgütü etkilemesi mümkün olan fırsat ve
tehditlerin belirleyen GZFT (SWOT) analizi;
Stratejik plan sürecinde üzerinde durulması gereken temel stratejik konular;
Örgütün bugünkü vizyonu ile gelecekteki vizyonu arasındaki açığı kapatmak için
uygulanması gereken yol haritasını oluşturacak eylem planları, kısa ve uzun
vadeli hedefler, olağan ve büyük stratejiler dizisi;
20
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kısa ve uzun vadeli hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik ilerlemeleri
hızlandırmak için belirlenen temel performans göstergeleri.
IV. Stratejik Planlama Süreci
Stratejik planlama süreci planlama öncesi yürütülen faaliyetlerle başlar. Örgütün
tarihsel gelişimi; misyonu, vizyonu ve temel değerlerinin; içinde faaliyette
bulunduğu iç ve dış çevre; rekabetçi avantaj elde edebilmek için gereken stratejiler
ve stratejik konular; örgütün vizyonunun başarıyla hayata geçirilebilmesi için
uygulanması gereken spesifik kısa ve uzun vadeli hedeflerle eylem planları ve temel
performans göstergeleri ve hedeflerini kullanan değerlendirme planı geliştirilir.
Stratejik planlama aşamasında karşılaşılacak temel sorun “birden çok nedeni olan,
sürekli olarak değişen ve herkese göre doğru cevapların olduğu” bir sürecin nasıl
başarıyla hayata geçirileceğidir. Bu sorunun çözümü için planlamadan doğrudan
veya dolaylı bir biçimde etkilenen tüm tarafların geniş bir biçimde sürece katılımının
sağlanması; çok fazla bilginin farklı kaynaklardan sürekli olarak toplanabilmesi
gerekmektedir. Bu nedenle stratejik planlamada doğru tercih farklı çıkar grupları
arasında uzlaşmayı sağlayacak tabandan tavana yaklaşımının benimsenmesidir.
Stratejik planlama sürecinde dört temel aşama bulunur. İlk aşama stratejik planlama
sürecinin oluşturulmasında izlenecek yöntem ve amacın belirlenmesidir. Bu aşama
stratejik planlama yapmanın neden ve gerekçelerinin belirlenmesini, örgütün
stratejik planlama sürecine katılmaya hazırlıklı olup olmadığını tespitini, planlanma
sürecinin kapsamının saptanmasını, planlama üyelerinin ve süreçte rol oynayacak
diğer paydaşların rolünün belirlenmesini gerektirir.
Stratejik planlama sürecinin ikinci aşaması olan analiz-değerlendirme aşaması
örgütün misyon, vizyon ve değerlerinin geliştirilmesi aşamasıdır. Bu aşamada
örgütün içinde bulunduğu tarihsel yapı ve kültür ile örgütün içinde faaliyette
bulunduğu ortam ele alınır. Örgütün güçlü-zayıf (içsel) yanları ve örgütü etkileme
kapasitesi yüksek olan fırsat/tehditler (dışsal) incelenir. Bu değerlendirme ve
inceleme sonucu elde edilen bulgular örgütün mevcut performansı ile ulaşılması
amaçlanan vizyonu arasındaki açığın tespit ve analiz edilmesine yardımcı olur. Bu
açığın analiz edilmesi örgütün vizyonunun örgütün güçlü veya zayıf yönleri ile
uyumlu hale getirilmesi için yöneticilere yardımcı olur.
Üçüncü aşama olan uygulama aşaması, örgütün misyon ve vizyonu arasındaki hayati
bağı meydana getirir ve vizyonun hayata geçirilmesi için uygulamaya konulacak
amaç ve stratejilerin formüle edilmesini sağlar. Bu aşamada stratejik konular tespit
edilir, normal ve olağanüstü stratejiler geliştirilir, kısa-uzun vadeli hedefler saptanır,
bu hedefler önceliklendirilir ve tüm örgütte uygulanır. Hedeflerin formüle edilmesi
21
■■■
süreci hedeflerin gerçekleştirilmesi sonucu elde edilecek potansiyel faydalara
karşılık kaynak gereksiniminin (sermaye ve personel vb) belirlenmesini kapsar. Bu
aşama stratejik planlama içeriğinin paydaşlara en iyi nasıl anlatılacağını, temel
performans ölçütlerinin nasıl belirleneceğini de kapsar. Örgütsel performansı
yükseltmede örgüt çalışanları son derece önemlidir. Bu nedenle bireylerin
performanslarını artırmak amacıyla bir teşvik/ödül sisteminin uygulanması
gereklidir.
Kontrol-denetim aşaması stratejik planlama sürecinin son aşamasında yer alsa da bu
süreç boyunca her aşamada var olması gereken bir uygulamadır. Bu aşamada
uygulama
sürecinde
tanımlanan
temel
performans
göstergeleri
stratejik
planlamanın etkinliğini değerlendirmek ve yeni bir düzenlemeye ihtiyaç olup
olmadığını belirlemek için kontrol edilir.
Stratejik planlama süreci tek bir dokümanın yani stratejik planın geliştirilmesi ile
sonuçlanır ancak bu plan iletişim planı ve kontrol-denetim planı ile birlikte
hazırlanır. Süreçte kullanılacak temel girdiler iç ve dış paydaşların görüşleri, örgütün
rekabet gücü ile ilgili bilgiler, örgütün güçlü ve zayıf yanları, örgütün faaliyet
alanındaki temel eğilimler ve örgütün gelecekteki durumunu etkilemesi olası
engellerdir.
Stratejik planlama, iletişim planı ve denetim planı stratejik planlama sürecinin ana
çıktıları konumundadır. Stratejik planlama, stratejik yön ve önceliklerin yüksek
düzeyde dile getirildiği bir belgedir. Stratejik planlama genellikle normal ve
olağanüstü stratejiler, kısa-uzun vadeli hedefler ve yapılması gerekenleri ve bunları
kimlerin yapacağını gösteren bir eylem planını ve performans hedeflerinden
beklenen sonuçlarını içerir. Stratejik planlama denetim planındaki kıyaslamalara
dayanak teşkil eder.
İletişim planı, paydaşlardan girdi/geri bildirim alınmasını, stratejik planlama
sürecindeki gelişmelerden tüm paydaşların bilgilendirilmesini ve stratejik
planlamanın tüm paydaşlara dağıtılmasını gerektirir. İletişim planının bu kısmı
stratejik planlama sürecinin planlama öncesi ilk aşamasında; ikinci kısmı ise,
uygulama aşamasında geliştirilir. İletişim planı, planlama sürecinde ilgili tüm birim
ve bireyler arasında iletişimin kurulmasının yanı sıra tüm paydaşların katkısı sonucu
ortaya çıkacak imkânların azamileştirilmesi ile ilgili kuralları koyar. İletişim planının
geliştirilmesi çok sayıda paydaşla ilişki içinde olan veya bunlarla işbirliği yapmak
zorunda olan örgütler için gereklidir.
Kontrol-denetim planı, stratejik planın uygulanmasını değerlendirir ve bu süreçte
oluşturulan eylem planının devreye sokulmasında örgüte yardımcı olmayı amaçlar.
Yöneticiler kontrol-denetim sürecinden örgütlerinin spesifik bir olaya nasıl tepki
22
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
verdiğini öğrenir. Bu süreç umulmadık olaylara etkin bir biçimde cevap verebilmek
amacıyla stratejik planda gerekli ayarlamaların yapılmasına yardımcı olur. Ayrıca
yöneticilerin örgütlerinin tarihi performanslarını kayıt altına almalarına imkân verir;
bu ise örgütlerinin gelecekteki performanslarını etkileme ihtimali güçlü olan
risklerin tahmin edilmesini kolaylaştırır.
Kütahya ilinin stratejik planı, belirlenen bu temel ilke ve çerçeveye büyük ölçüde
bağlı kalınarak hazırlanmakla birlikte il yönetimleri için stratejik planlamanın
zorunlu tutulmaması, il yönetim makamı olan valiliğin somut projeleri hayata
geçirebilmesi için il özel idaresi bütçesi ötesinde ek bütçe olanaklarının olmaması ve
5442 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun valilik makamına ilin geliştirilmesine yönelik
görevler yüklemesi ve eşgüdümü sağlama işlevi gibi hususlar dikkate alınarak
kapsamlı ve katılımcılığı ön planda tutan bir anlayışla hazırlanmıştır.
A.Stratejik Planlama Sürecinin Hazırlık Aşamaları
Kütahya İlinin 2012-2016 dönemini kapsayacak olan strateji planı için hazırlık
çalışmaları 22.07.2011 tarihinde başlatılmış ve DPT tarafından hazırlanan “Kamu
İdareleri İçin Stratejik Planlama Kılavuzu” kapsamındaki süreç ve model önerileri ile
benzeri çalışmalar dikkate alınarak yürütülmüştür.
Bu çerçevede stratejik plan çalışmalarını yürütmek üzere Zafer Kalkınma Ajansı
tarafından desteklenen “Kütahya Stratejik Planı Projesi” hayata geçirilmiştir. Bilim
Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü ile Dumlupınar Üniversitesi İİBF Dekanlığı’nın
ortak olduğu proje ekibinde Kütahya Valisi Kenan Çiftçi, Üniversite Rektörü Prof.Dr.
Ahmet Karaaslan, proje koordinatörü Prof.Dr. İstiklâl Y. Vural, proje uzmanları
Yrd.Doç.Dr. Sinan Sarısoy, Yrd.Doç.Dr. Feyzullah Ünal, Yrd.Doç.Dr. Süleyman Emre
Özcan, Yrd.Doç.Dr. Özgür Önder, Yrd.Doç.Dr. Yavuz Bozkurt ve Dr. Yusuf Karaaslan
ve Bilim Sanayi, Teknoloji İl Müdürü Erdal Yıldırım yer almaktadır.
Stratejik
plan
ile
stratejik
yönetim
ve
proje
kültürünün
il
düzeyinde
yaygınlaştırılması amaçlandığı için katılımcı bir yaklaşım benimsenmiştir. Bu
nedenle Kütahya İlindeki en üst düzey yöneticiden başlayarak her düzeydeki
çalışanların katılımı sağlanmaya çalışılmış ve plan ve plan doğrultusunda
yürütülecek uygulamaların kurumsallaşması amaçlanmıştır. Bu çerçevede, stratejik
plan çalışmalarını yürütmek üzere Kütahya İlinin üst düzey yöneticileri ve önde
gelen kişilerden oluşan “Strateji Geliştirme ve Danışma Kurulu” oluşturulmuştur. İl
düzeyinde stratejik planlama farklı idari birimlerin (merkezi, yerel, özerk, özel)
eşgüdüm ve sinerji içinde ortak kalkınma hamlesi için çaba göstermesini
gerektirdiğinden bu Kurulun oluşturulmasına ihtiyaç duyulmuştur. Yılda birkaç kez
toplanması öngörülen, stratejik planlama ile ilgili teknik çalışmaların yapılması
23
■■■
sonrasında görüşlerine ve yönlendirmelerine başvurulan, kaynak tahsisi ve
bütçelemede önemli bir role sahip olan ve Kütahya İline yön verme olanak ve
potansiyeli yüksek olan birim temsilcilerini bünyesinde barındıran Kurul, İl valisi, İl
milletvekilleri, Dumlupınar Üniversitesi Rektörü, vali yardımcıları, merkez ve ilçe
belediye başkanları, İl’de bulunan ticaret ve sanayi oda başkanları, İl’de bulunan
önde gelen sanayi ve ticaret kuruluşlarının yönetim kurulu başkanlarından
oluşmaktadır.
Stratejik planlama sürecinde oluşturulan üçüncü birim, planın fiilen uygulanması ve
elde edilecek sonuçların değerlendirilmesini yapmakla görevli olması amacıyla Vali
ve Vali yardımcılarından oluşan Stratejik Planlama ve Yürütme Kuruludur. Stratejik
planlama sürecinde Valilik bünyesinde oluşturulan “İl Müdürlükleri Stratejik
Planlama ve Proje Koordinatörlükleri” kendi ilgi alanlarına giren sektörlerdeki tüm
projeleri yönlendiren ve sektördeki koordinasyonu sağlamakla yükümlü kılınırken
kaymakamların öncülüğünde ilçeler de dâhil olmak üzere projesi bulunan her kurum
ve kuruluşta, stratejik planlama ve proje koordinasyon ekipleri kurulmuştur.
“Kurum ve Kuruluş Stratejik Planlama ve Proje Koordinasyon Ekipleri” ilin
kalkınması için proje üretecek proje takımlarını yönlendirmek, koordine etmek ve
stratejik plan doğrultusunda proje üretimine katkı sağlamayı amaçlamaktadır.
Çalışma ekiplerinin belirlenmesini takiben hazırlık çalışmalarına ilişkin ilkeler ve
esaslar ile izlenecek yöntem, süreç ve çalışma takvimine ilişkin ayrıntılar
kararlaştırılmış ve ilgili birim ve ekiplere iletilmiştir (Şekil 1.1). Belirlenen çalışma
takvimi doğrultusunda bilgilendirme toplantıları ile stratejik planlama çalışmaları
başlatılmıştır. Müşteri, Paydaş ve Hizmet Belirleme, Misyon Belirleme, Vizyon
Belirleme, GZFT Analizi, Performans Yönetimi, Süreç Yönetimi, Takım Olarak Sorun
Çözme,
Değişim
ve
Yenilikçilik
başlıklarında
bilgilendirme
çalışmaları
gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmaların ardından İl’in iç ve dış paydaşları ile
yararlanıcıları belirlenerek önceliklendirilmiş ve İl’in birimlerinin sundukları
hizmetler, hizmet çeşitleri ve hizmetlerden yararlanan paydaşlara ilişkin çalışmalar
gerçekleştirilmiştir.
GZFT analizinde iç paydaşların görüşlerine ağırlık verecek ve kurum içi katılımı en
üst seviyede sağlayacak bir yöntem kullanılmıştır. Her birim için ayrı ayrı yapılan
odak grup çalışmalarında çalışanların kendi birimlerine yönelik olarak güçlü ve zayıf
yanlar ile fırsat ve tehditleri sıralamaları ve önceliklendirmeleri sağlanmıştır. Birim
bazında oluşturulan GZFT listeleri ilgili planlama ekipleri tarafından gözden
geçirilerek
kurumsal
GZFT
analizi
yapılmıştır.
GZFT
çalışmalarının
tamamlanmasının ardından dış paydaşlarla ilgili iletişim ve ürün/hizmet matrisi
hazırlanmıştır. Hazırlanan dış paydaş iletişim planı doğrultusunda, dış paydaşlarla
24
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
bir istişare toplantısı düzenlenmiştir. Aynı dönemde mevzuat analizi çalışmaları da
tamamlanmıştır.
SÜREÇ PLANININ VE YOL
HARİTASININ OLUŞTURULMASI
ŞEKİL 1.1.STRATEJİK PLANLAMA SÜRECİ AKIŞ ŞEMASI
PLANIN DENETLENMESİ, İZLENMESİ,
DEĞERLENDİRİLMESİ VE DEĞİŞTİRİLMESİ
ÇALIŞMA ORGANİZASYONUNUN
TEŞKİLİ
AYRINTILI ÇALIŞMA TAKVİMİNİN
OLUŞTURULMASI
MEVZUAT
ANALİZİ
GZFT
ANALİZİ
PAYDAŞ
ANALİZİ
PLANIN YAZILMASI, PAYDAŞLARA İLETİLMESİ VE
UYGULANMASI
KISA VADELİ HEDEFLERİN VE EYLEM PLANLARININ
BELİRLENMESİ
KISA VADELİ HEDEFLERİN VE EYLEM PLANLARININ
BELİRLENMESİ
STRATEJİK KONULARIN, STRATEJİLERİN VE UZUN
VADELİ HEDEFLERİN BELİRLENMESİ
VİZYON, MİSYON VE TEMEL DEĞERLERİN
BELİRLENMESİ
ODAK GRUP TOPLANTILARI
GZFT, paydaş analizi ve mevzuat analizi çalışmalarının tamamlanmasını takiben;
misyon, vizyon, temel değerler ve stratejik alanlar proje ekibi ve üst yönetimce
gerçekleştirilen atölye çalışmaları ile nihai hale getirilmiştir. Belirlenen stratejik
alanlar bazında amaç, hedef, strateji, proje ve faaliyetler ile performans göstergeleri
ve hedefleri üzerinde çalışılmış, tahmini maliyetler ve sorumlu birimler tespit
edilmiştir. Taslak stratejik plan, tüm iç paydaşların görüş ve önerileri doğrultusunda
nihai hale getirilmiştir.
B. İhtiyaçların Belirlenmesi
Stratejik planlama hazırlık programı çalışmaları dâhilinde ortaya çıkan bazı
ihtiyaçlar stratejik planlama ekibi tarafından tespit edilmiş ve aşağıda sıralanan
başlıklar dâhilinde bu ihtiyaçlar bir programa bağlanarak karşılanmıştır:
Veri ihtiyacı. Planlama sürecinde ortaya çıkan veri ihtiyacı hazırlık safhasında
belirlenerek ihtiyaç duyulan verilerin planlama ekibi tarafından elde edilmesi
yoluna gidilmiştir.
25
■■■
Mali kaynak ihtiyacı. Stratejik planlama sürecinde ihtiyaç duyulan tüm kaynak
ihtiyacı “stratejik planlama projesi” kapsamında karşılanmıştır.
C.Zaman Planı
Stratejik planlama için gerekli olan aşamalar belirlenmiş ve bu aşamaların hangi
tarihlerde sonuçlandırılacağı “stratejik plan projesi” çerçevesinde ortaya konmuştur.
Stratejik plan projesi çerçevesinde görev alan ilk ekibin yerini alan ikinci ekip
çalışmalarına 8 Ekim 2011’de başlamış ve proje bitiş tarihi olan 19 Aralık 2011’de bu
stratejik plan tamamlanmıştır.
V. Stratejik Planda Benimsenen Yaklaşım
İl Stratejik Planının amacı, sürdürülebilir büyümeyi, yaşam kalitesinde artışı ve
yaşanabilir bir ortamı sağlayacak kent rekabet gücünü artıracak strateji ve
politikaların belirlenmesidir. Rekabet gücü, firma düzeyinde ele alındığında,
herhangi bir firmanın fiyat, kalite, dakiklik, maliyet, farklılık, yenilikçilik v.b.
açısından küresel piyasaların talep ettiği mal ve hizmetleri kârlı ve sürdürülebilir bir
biçimde üretme yeteneği olarak tanımlanabilir. Ülke düzeyinde rekabet gücü, serbest
ve adil piyasa koşulları altında, ülkenin reel milli gelirini, ulusal paranın değerini ve
yaşam kalitesini artırırken küresel piyasaların talep ettiği nitelikteki mal ve
hizmetleri üretebilme yeteneğine sahip olan firmalara ev sahipliği yapmasıdır. Kent
düzeyinde rekabet gücü ise kentin yaşam kalitesinde, çevre koşullarında ve
sürdürülebilir büyüme potansiyelinde olumsuz bir eğilime yol açmaksızın iç ve dış
piyasaların gerektirdiği niteliklere uygun mal ve hizmetleri üretecek nitelikli birey
ve firmalara ev sahipliği yapabilmesidir. Bu çerçevede Kütahya İli’nin rekabet
gücünün artırılmasına yönelik strateji ve politikaların Şekil 1.2’de ifade edilen
yaklaşım dikkate alınarak belirlenmesi hedeflenmektedir.
Kent rekabet gücünü belirleyen temel faktörler birkaç ana başlık altında toplanabilir
(Şekil 1.2). Bu faktörlerin başında kentin beşeri sermaye altyapısı gelir. Kaliteli
eğitim-öğretim ve sağlık hizmetlerinin varlığı rekabet gücü açısından stratejik bir
öneme sahip olan iyi yetişmiş, üstün nitelikli ve sağlıklı beşeri sermaye havuzunun
oluşmasına ve bu havuzdan beslenen ulusal firmaların rekabetçi avantaj elde
etmelerine yol açar. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda fiyat
dışı rekabet gücünün öneminin artması yenilik-icatlar için en önemli unsur olan
beşeri sermayenin yönetimine odaklanmayı gerektirmektedir. Beşeri sermayenin
etkin yönetimi, uzun vadede, rakiplere kıyasla daha esnek, yenilikçi ve entelektüel
firmalar yaratılmasına; firma-endüstri içi koordinasyon ve işbirliğinin üst düzeye
çıkmasına ve nitelikli işgücünün firmaların rekabet güçlerine olan katkısının
artmasına yol açar. Kent rekabet gücünün artırılmasında kentlerin firmaların
26
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
faaliyetlerini yürüttükleri elverişli bir ortam oluşturmaları tek başına yeterli
değildir. Rekabet gücünü artırmak isteyen kentlerin mutlaka rekabet gücü açısından
önemli olan üç alanda temel yeteneklerini artırması gereklidir. Öncelikle kentler
mevcut teknolojileri kullanma, adapte etme ve geliştirme yeteneğine sahip olan
birey ve firmalara ev sahipliği yapmalıdır. Bunun için kentler teknik altyapılarını
(bilgi, donanım, yönetim v.b.) iyileştirmeli ve kaynaklarını daha yüksek katma değer
üreten faaliyetlere yöneltmelidirler. Kentler bu tip yeteneklerini kendi bünyelerinde
yeni teknolojiler geliştirerek veya dışarıda üretilen teknolojileri adapte ederek veya
herhangi bir yolla elde ederek geliştirebilirler. İkinci olarak, rekabet gücünü
artırmak isteyen bir kent uygun niteliklere sahip beşeri sermayeyi yetiştirme,
kendisine çekme ve elde tutma yeteneğine sahip olmak zorundadır. Son olarak,
rekabet gücünü artırmayı amaçlayan bir kentin lojistiği yönetme ve arz zinciri ağını
oluşturma ve iyileştirme yeteneğine sahip olması gereklidir.
ŞEKİL 1.2.KENT REKABET GÜCÜNÜN TEMEL BELİRLEYİCİLERİ
YAŞAM KALİTESİ
Rekabetgücü
Çıktıları
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME-KALKINMA
TİCARȊ
PERFORMANS
KENTİN BEŞERİ
SERMAYE ALTYAPISI
VERİMLİLİKYENİLİKÇİLİK
PERFORMANSI
İSTİHDAM
PERFORMANSI
KENTİN
EKONOMİK
ALTYAPISI
KENTİN FİZİKİÇEVRESEL ALTYAPISI
Rekabetgücü
Çıktıları (Ara
Unsurlar)
Rekabetgücü
Girdileri
Kişiler, firmalar, endüstriler, bölge ve ülkeler sahip oldukları yenilikçilikleri ve
yaratıcılıkları
ölçüsünde
rekabet
gücüne
sahip
olabilir
ve
bu
güçlerini
sürdürebilirler. Yenilikçilik ve yaratıcılık, tüketicilerin beğeni ve tercihlerine cevap
veren yeni ürün ve hizmetlerin yaratılmasını, mevcutların kalite ve albenilerinin
artırılıp maliyetlerinin aşağıya çekilmesini ve bütün bu gelişmeleri mümkün kılacak
yol, yöntem ve süreçlerin bulunmasını gerektirir. Bunun için gerekli olan altyapının
kurulması, yeni ürün ve fikirleri destekleyecek bağlantıların ve kültürel ortamın
oluşturulması, girişimcilerin karşı karşıya kaldığı düzenleme yükünün azaltılması,
yurtiçi rekabetin yoğun olması ve araştırma-geliştirme için gerekli kaynağın temini
her düzeyde rekabet gücüne olumlu katkılarda bulunur.
Firmaların faaliyette bulundukları kentteki altyapı rekabet gücünü etkileyen temel
bir belirleyicidir. Firmalar, üretim faktörlerinin maliyet-etkin bir biçimde hareket
etmelerine olanak sağlayan ekonomik (üretim ve ticaret ağları, banka ve finansal
kurumlar v.b.), fiziki (ulaşım ve iletişim v.b. altyapısı), hukukî (güçlü mülkiyet
27
■■■
hakları, dengeli bir iflas rejimi, yeterli bir kredilendirme sistemi ve hukuk devleti
ilkesinin varlığı) ve çevresel (çevre kirliliğinin az olduğu, doğal kaynakların bol
olduğu ve sürdürülebilirliğin sağlandığı ortam) altyapının olduğu yerlere yerleşmek
isterler ve ancak bu yerlerde büyüyebilir ve başarılı olabilirler. Teknolojik değişim
ve ilerlemeler bir yandan verimliliği artırıp fiyat-maliyet rekabet gücüne olumlu
katkıda bulunurken; öte yandan, ürün ve hizmetlerde farklılaşmayı, yeniliği ve
kaliteyi artırmak suretiyle fiyat dışı rekabet gücünü olumlu yönde etkiler. Fiziki
altyapının kalitesindeki artış firmaların daha düşük maliyet ve daha fazla dakiklikle
küresel piyasalara erişmesini sağlayarak rekabetçi avantaj sağlar. Ekonomik
altyapının etkinliği ulusal firmaların küresel piyasalardaki fırsatları zamanında
değerlendirmelerine; küresel ölçekte üretim, dağıtım ve pazarlama yapabilmelerine
ve iç piyasanın güçlü küresel oyuncular için elverişli bir üretim-yatırım yeri olmasına
yardımcı olur. Nihayet hissedar haklarını güvenceye alan, şirket yönetimlerinin
sağlam olmasına katkıda bulunan, iç piyasadaki rekabet düzeyini en iyi konuma
yaklaştıran ve firmaların elverişli koşullarla finansman bulması için güçlü bir yurtiçi
kredi piyasasının oluşmasına neden olan bir hukukî altyapı güçlü ulusal firmaların
ortaya çıkmasını kolaylaştırır.
VI. Yasal Yükümlülükler ve Mevzuat Analizi
Teknik-teknolojik gelişmeler ve ülkelerin, bölgelerin ve piyasaların gittikçe daha
fazla dışa açık bir hale gelmeleri daha önceleri ülke düzeyinde görülen rekabetin
küreselleşmesine yol açmaktadır. Rekabetin küreselleşmesi birey ve firmalar
arasındaki şiddetli yarışın devletler, bölgeler ve kentler arasında da ortaya
çıkmasına ve yaygınlaşmasına yol açmaktadır. Bu nedenle, günümüzde, kentler de
hareketli üretim faktörleri (nitelikli işgücü ve sermaye) açısından kendilerini çekici
bir hale getirmek ve bu faktörlerin kendi bölgelerinde uzun bir süre kalması için
kendi aralarında kıyasıya rekabet etmektedirler. Kentler nitelikli işgücü ve
yatırımları cezbetmek amacıyla yeşil alanlar, uygun fiyatlı konutlar, ticaret ve sanayi
erbabına yönelik destekler, ailelere yönelik kaliteli üniversite öncesi eğitim
hizmetleri ve işlevsel ve çok amaçlı kent merkezleri gibi o kente veya alana özgü
faktörlerin miktar ve kalitesini artırarak rekabeti şiddetlendirmektedirler.
Kentlerin rekabet gücünü artıran temel faktörlerin başında nitelikli altyapının varlığı
ve bu altyapıya erişimin kolay olması, kent piyasası ve sanayisinin “en iyi” ölçek ve
yapıya erişme derecesi ile beşeri sermaye ve emek gücünün niteliği gelmektedir.
Kentlerin performansı veya rekabet gücünün artmasında kentsel alandaki rekabetin
şiddeti ile yatırımların, yenilik ve icatların ve girişimciliğin kalite ve miktarı da
önemli bir role sahiptir. Bu faktörler yeni iş alanlarının oluşturulması ve ürünlerin
geliştirilmesini hızlandırır ve bilgi üretimi ve yenilik-icatlara dayanan yeni
28
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
ekonominin kurulması ve geliştirilmesine de büyük bir katkı sunar. Kentlerin
rekabet gücünü artıran bu faktörlerin yaptıkları olumlu katkıların artırılması ise
kentte rekabetçi bir dinamiğin oluşturulmasına ve rekabet gücüne belirleyen
unsurlar olan hükümet, kent yönetimi, iş çevreleri, üniversite ve kent sakinleri
arasında etkin bir karşılıklı ilişkinin oluşturulabilmesine bağlıdır. Bu nedenle
Kütahya İlinin stratejik planı hazırlanırken bir yandan kente özel ve yerel koşul ve
olanaklar dikkate alınırken öte yandan ulus düzeyinde üst yönetimlerin, AB
bağlamında ulus-üstü yönetimlerin ve yerel düzeydeki ilgili tüm birimlerin mevcut
çalışma, plan, ilke ve önerileri dikkate alınarak stratejik hedefler önceliklendirilmeye
çalışılmıştır. Bu çerçevede, Kütahya’nın rekabet gücünün artırılmasını hedef alan
Kütahya İli Stratejik planı stratejik amaç ve hedefler belirlenip öncelik sıralamasına
tabi tutulurken temel alınan eğilim, belge, plan ve faktörler şunlardır:
Kentleşme ve kentsel bölgelerin geliştirilmesi ve rekabet gücünün artırılması ile
ilgili küresel eğilimler,
Kalkınma planlarındaki ana hedefler ve öngörüler,
Bölgesel planlar ile çevre planlarındaki temel hedefler ve öngörüler,
Nazım imar planı öngörüleri,
İmar uygulama planların öngörüleri,
İlçelerin potansiyel ve temel ihtiyaçları ve
Acil müdahale gerektiren alanlar.
Belirlenen çok sayıdaki stratejik hedefler arasında öncelik sıralaması yapılırken
Kütahya’nın rekabet gücünün artırılmasına yapacağı potansiyel katkı, kentsel
rekabet gücünün sürdürülebilirliğine yapacağı ilave katkı, mevcut ve olası sorunların
çözümünde ne ölçüde etkin olacağı hususları ve verimlilik, etkinlik ve uygunluk
ilkeleri göz önünde bulundurulmaya çalışılmıştır.
Stratejik plan hazırlanırken üst ölçekli plan ve stratejiler ile ilgili diğer yasalar analiz
edilmiştir.
A.Üst Ölçekli Plan ve Stratejilerin Analizi
İl stratejik planları ulusal kalkınma planları ile çevre düzeni planları arasında bir
hiyerarşide bulunmakta ve bu konumunu bölge planları ile paylaşmaktadır. Bölge
planları İmar Kanunu (md.8)’na göre “sosyo-ekonomik gelişme eğilimlerini,
yerleşmelerin gelişme potansiyelini, sektörel hedefleri, faaliyetlerin ve alt yapıların
dağılımını belirlemek üzere” hazırlanır ve bu planları “gerekli gördüğü hallerde
Devlet Planlama Teşkilatı yapar veya yaptırır”. Aynı Kanun’a göre imar planlarının,
eğer mevcut ise, çevre düzeni planları ve bölge planlarına uygun olarak hazırlanması
gerekir. Öte yandan, Belediyeler Kanunu ve İl Özel İdaresi ‘nda Kanunu kanunların
29
■■■
kapsamına giren kuruluşların stratejik plan ve performans programlarının bölge
planına uygun olması gerektiği belirtilmektedir. Kütahya İl Stratejik Planı, söz
konusu mevzuat ve ilgili gerekçeler dikkate alınarak DPT Müsteşarlığı tarafından
kaleme alınan “Kamu İdareleri İçin Stratejik Planlama Klavuzu” çerçevesinde
hazırlanmıştır.
Dokuzuncu Kalkınma Planı (2007-2013). Bu plan “istikrar içinde büyüyen,
gelirini daha adil paylaşan, küresel ölçekte rekabet gücüne sahip, bilgi toplumuna
dönüşen, AB’ye üyelik için uyum sürecini tamamlamış bir Türkiye” vizyonu ve Uzun
Vadeli Strateji (2001-2023) çerçevesinde hazırlanmıştır. Dokuzuncu Kalkınma Planı
döneminde ekonomik büyümenin ve sosyal kalkınmanın istikrarlı bir yapıda
sürdürülmesi ve plan vizyonunun gerçekleşmesi yolunda aşağıda yer alan stratejik
amaçlar, gelişme eksenleri olarak belirlenmiştir:
Rekabet gücünün artırılması,
İstihdamın artırılması,
Beşeri gelişme ve sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi,
Bölgesel gelişmenin sağlanması ve
Kamu hizmetlerinde kalitenin ve etkinliğin artırılması.
Orta Vadeli Mali Plan. Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan “orta vadeli mali
planlar” son yıllarda kamu mali yönetiminde yürütülen reform çalışmaları ile birlikte
kamu maliyesinde saydamlık ve hesap verilebilirliğin artırılmasını, stratejik
planlama ve performansı esas alan çok yıllı bütçelemeye gidilmesini ve iç kontrol ve
denetim sistemlerinin Avrupa Birliği standartlarına uygun bir hale getirilmesini
amaçlamaktadır. Bu planlara göre etkin bir kamu mali yönetimi, giderlerin rasyonel
bir şekilde önceliklendirilmesini ve kaynakların bu önceliklere göre tahsisini esas
almalıdır.
Bu
çerçevede,
mali
planlar
ile
kamu
gider
mevzuatının
rasyonelleştirilmesine yönelik çalışmalar sürdürülmesi hedeflenmektedir. 20122014 yıllarını kapsayan dönemde, 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanunu çerçevesinde uygulamaya geçilen çok yıllı bütçeleme anlayışının
uygulanmasında elde edilen tecrübeler de göz önüne alınarak kaynak tahsisinde
etkinliğin artırılması hususu temel önceliklerden birisi olmaya devam etmektedir.
Bu çerçevede, kamu idarelerine ödenek tavanlarını dikkate alarak, belirlenen
öncelikler çerçevesinde kendi kaynak tahsislerini gözden geçirmeleri ve önceliğini
yitirmiş faaliyetler ile projeleri tasfiye etmeleri önerilmektedir.
Genel ve özel bütçe kapsamındaki idareler, orta vadeli mali plan ile belirlenen
sınırlar içinde kendi kurumsal önceliklerini belirleyerek bütçelerini hazırlamak
durumunda olduğundan stratejik planlar orta vadeli mali plan hedeflerinin
saptanmasında önemli bir yere sahiptir.
30
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
B.Diğer Yasal Mevzuatın Analizi
5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu kamu mali yönetiminde stratejik
planlama ve performansı esas alan çok yıllı bütçelemeye geçilmesini amaçlar. Bu
çerçevede, kamu idarelerinin orta ve uzun vadeli amaçlarını, temel ilke ve
politikalarını, hedef ve önceliklerini, performans ölçütlerini, bunlara ulaşmak için
izlenecek yöntemler ile kaynak dağılımlarını içeren stratejik planları hazırlamalarını
gerekli kılar. Bu kanun ile kamu idarelerine kalkınma planları, AB’ye üyelik sürecinin
gerektirdiği “katılım öncesi ekonomik program” ve “uyum için stratejik çerçeve”,
“orta vadeli program”, “orta vadeli mali plan” ve “uzun vadeli strateji (2001-2023)
gibi üst ölçekli planlar, programlar, ilgili mevzuat ve benimsedikleri temel ilkeler
çerçevesinde geleceğe ilişkin misyon ve vizyonlarını oluşturmak, stratejik amaçlar ve
ölçülebilir hedefler belirlemek ve hayata geçirdikleri uygulamaların izleme ve
değerlendirmesini yapmak amacıyla katılımcı yöntemlerle stratejik plan hazırlama
görevi verilmiştir.
Bu kanuna ilave olarak 5393 sayılı Belediye Kanunu ve 5216 sayılı Büyükşehir
Belediyesi Kanunu ile nüfusu 50 binin üzerindeki tüm belediyelere stratejik plan
hazırlama yükümlülüğü getirilmiştir. 5032 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ise il özel
idarelerine aynı görevi yüklemiştir. İl Özel İdaresi Kanunu’nda il genel meclisinin
görevleri arasında stratejik planı görüşmek ve karara bağlamak yer alırken il
encümeninin görevlerinden biri stratejik planı inceleyip il genel meclisine görüş
bildirmektir. Aynı Kanun’a göre valinin görevlerinden biri de il özel idaresini
hazırlanan bu stratejik plana uygun bir biçimde yönetmektir. Öte yandan vali mahalli
idareler genel seçimini takip eden altı ay içinde kalkınma plan ve programları ile
bölge planına uygun olarak stratejik plan ve sonraki mali yıl için yılbaşından önce
yıllık performans planı hazırlayıp il genel meclisine sunmakla yükümlüdür.
26 Mayıs 2006 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Kamu
İdarelerinde Stratejik Planlamaya İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”
stratejik plan hazırlamakla yükümlü olan kamu idarelerinin ve stratejik planlama
sürecine ilişkin takvimin tespiti ile stratejik planların kalkınma planı ve
programlarla ilişkilendirilmesine yönelik usul ve esasların belirlenmesi açısından
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nı yetkili kılmıştır.
Kütahya İl Stratejik Planı, küresel rekabetin yerel düzeydeki idari birimlerin ulusal
rekabet gücüne sağladığı katkının artırılması, merkezî yönetimin politika ve
hedefleri ile yerel birimlerin politika ve hedeflerinin uyumlu bir hale getirilmesi
yoluyla kamu idarelerinin ulusal rekabet gücünün artırılması çabalarının bir bütün
olarak desteklenmesi, Kütahya İli’nin cazibe merkezi haline getirilerek bu amaçlara
katkı sağlanması, kamu idarelerinin kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmasının
31
■■■
sağlanması ve yasal olarak stratejik plan hazırlamakla yükümlü olan il düzeyindeki
idarelerin eylem, planlama, strateji ve hedefleri arasında uyumun sağlanması
amaçlarına hizmet etmektedir.
Kütahya’nın rekabet gücünün artırılması açısından İl Stratejik Planı’nın merkezî
hükümet tarafından gerçekleştirilen üst ölçekli plan ve stratejiler ile Avrupa
Birliği’ne üyeliği çerçevesinde uyum sağlamamız gereken mevzuatla koordineli bir
biçimde hazırlanması gereklidir. Bu çerçevede 2011-2015 yıllarını kapsayan
stratejik plan çalışmalarında üst ölçekli plan ve stratejilerde belirlenen bazı temel
ilke ve amaçlar temel olarak alınmıştır. Bu ilke ve amaçlar şunlardır:
İl düzeyinde altyapının geliştirilmesi ve rekabet gücüne ileri düzeyde katkı
sağlayacak niteliğe kavuşturulması,
İl düzeyinde sanayi ve ticaretin geliştirilmesi ve sanayi, ticaret ve konut
yerleşiminin “salkım” modeli esas alınarak yeniden düzenlenmesi yoluyla
Kütahya İli’nin her üç alanda da cazibe merkezi olmasının sağlanması,
Beşeri gelişme ve sosyal dayanışmanın güçlendirilmesi,
Kırsal kesim kalkınmasının hızlandırılması,
Kentin özgün kültürünün korunup geliştirilmesi ve “marka kent” misyonu
çerçevesinde dönüştürülüp zenginleştirilmesi,
Eğitim ve sağlık sisteminin geliştirilmesi ve “termal turizmde gözde, nitelikli
sanayi merkezi ve marka kent” Kütahya misyonuna uygun bir yapıya
kavuşturulması,
Kamu hizmetlerinde kalite ve etkinliğin artırılması,
E-devlet uygulamalarının yaygınlaştırılıp etkinliğinin artırılması ve
Stratejik yönetim, politika oluşturma ve uygulama kapasitesinin artırılması.
VII. Paydaş Envanteri
Kütahya İl Stratejik Planı’nın stratejik planlama bakış açısıyla hayata geçirilebilmesi
ve ortaya konan vizyon ve stratejilerin gerçekleştirilebilmesi İl yönetimi ile İl
düzeyinde etkin olabilecek tüm birim ve vatandaşların katılımı ve Plan’ı
benimsemeleri ile mümkündür. Plan’ın yönlendirici bir araç olabilmesi ve stratejik
hedeflere ulaşılabilmesi için İl düzeyinde siyasal karar alma mekanizmasını
etkilendirme ve yönlendirme gücüne sahip olan tüm kurumsal ve kurumsal olmayan
faktör, ortak ve birimlerin işbirliği ve eşgüdüm içerisinde davranmaları, samimi bir
biçimde katkıda bulunmaları ve son aşamada hedeflenen daha iyi sona ulaşmak için
gerekli tüm çabayı göstermeleri önemlidir.
İl yönetimi, İl’deki tüm birimlerle bağlantısı olan, vatandaşlara hizmet sunan,
merkezi yönetimin temsilcisi işlevini icra eden ve belediyeler gibi diğer güçlü
32
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
birimler üzerinde kısmi denetim yetkileri bulunan bir birim olarak valilik, belediye,
il özel idaresi, kalkınma ajansı ve merkezi yönetimin Kütahya’ya yönelik faaliyet,
proje, program, plan ve her türlü faaliyetlerini yönlendirme potansiyeline sahiptir. İl
yönetimi bu çerçevede aşağıda sıralanan paydaşlarla ortak hareket etmek ve
mümkün olduğu ölçüde yönlendirici rolünü icra etmek işlevine sahiptir.
Merkezi yönetim temsilcileri. Kütahya İl Stratejik Planı’nın başarılı bir biçimde
hayata geçirilmesi açısından merkezi idarenin desteği, İl düzeyinde merkezi idarenin
gücünü kullanan birimlerin desteği ve eşgüdüm içinde hareket etmeleri ve Planı
sahiplenmeleri çok önemlidir. Merkezi yönetimin İl’deki teşkilat ve temsilcileri
yapılan odak grup toplantılarında dile getirdikleri fikir ve katkıların yanı sıra Plan
için gerekli olan İl düzeyindeki bilgilerin sağlanmasında önemli bir rol ve desteğe
sahiptirler. Bu birimlerin azami düzeyde katılımları sağlanmaya çalışılmıştır.
Belediyeler. İl düzeyinde seçimle işbaşına gelen birimlerin başında gelen
belediyeler, Belediyeler Kanunu’nun 14. Maddesine göre, “imar, su ve kanalizasyon,
ulaşım gibi kentsel altyapı; coğrafi ve kent bilgi sistemleri; çevre ve çevre sağlığı,
temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi
trafik ve yollar; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut;
kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, nikah,
meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar
veya yaptırır”. Belediyeler, nazım ve imar planlarının hazırlanmasındaki rolleri de
göz önüne alındığında İl düzeyinde planlama faaliyetlerinde hayati rol ve öneme
sahip olan icracı birimlerdir. Dolayısıyla belediyeler İl düzeyindeki stratejik
planlama faaliyetlerinde önemli birimlerdir. Bu nedenle en önemli katkıyı sağlayacak
potansiyele sahip olan belediyelerin Plan’a azami düzeyde katılımları önemlidir.
İl özel idareleri. İl Özel İdaresi Kanunu’nun 6. Maddesine göre İl Özel İdaresi
mahalli müşterek nitelikte olmak koşuluyla; sağlık, gençlik ve spor, tarım, sanayi ve
ticaret; Belediye sınırları il sınırı olan Büyükşehir Belediyeleri hariç ilin çevre düzeni
planı, bayındırlık ve iskân, toprağın korunması, erozyonun önlenmesi, kültür, sanat,
turizm, sosyal hizmet ve yardımlar, yoksullara mikro kredi verilmesi, çocuk yuvaları
ve yetiştirme yurtları; ilk ve orta öğretim kurumlarının arsa temini, binaların yapım,
bakım ve onarımı ile diğer ihtiyaçlarının karşılanmasına ilişkin hizmetleri il sınırları
içinde; imar, yol, su, kanalizasyon, katı atık, çevre, acil yardım ve kurtarma; orman
köylerinin desteklenmesi, ağaçlandırma, park ve bahçe tesisine ilişkin hizmetleri
belediye sınırları dışında yapmakla görev ve yetkilidir. Bu plan belediye sınırları
içinde görevli olan belediyeler ile belediye sınırları dışında görevli olan İl özel
idaresinin amaç, hedef ve stratejileri arasında uyum ve eşgüdüm sağlamayı
amaçlamaktadır.
33
■■■
Dumlupınar Üniversitesi. Üniversite İl düzeyindeki bilgi birikiminin, yenilik ve icat
potansiyelinin en önemli bileşkelerinin başında gelmektedir. İleri teknoloji,
araştırma-geliştirmeye dayalı ve yüksek katma değer içeren rekabet gücü yüksek
ürünlerin geliştirilip ticarileştirilmesinde aktif bir rol oynayabilmesi halinde İl’in
gelişmesi ve kalkınmasına en büyük katkıyı sağlayacak birim durumundadır.
Üniversite’nin bu rolünü oynayabilmesi için Plan’ın uygulanmasında görev alması
olası tüm birimlerin bilimsel disiplin içinde üretilecek özgün bilgi birikiminden
samimi bir biçimde faydalanmayı hedeflemesi ve stratejik plan mantalitesinin
gereğini tam olarak yerine getirmesi gereklidir.
Medya kuruluşları. Stratejik Plan çerçevesinde yapılacak tüm faaliyetlerin kent içi
ve dışındaki tüm birey ve firmalara aktarılmasında önemli bir role sahiptirler.
Kütahya’nın tanıtımında, çekici bir kent olarak bilinirliğinin artırılmasında ve Plan’a
paydaşların katılımının sağlanmasında aktif bir biçimde rol oynayacak olan kent içi
ve ulusal (hatta yabancı) medya stratejik hedeflere ulaşılmasını kolaylaştıracak ana
faktörlerden biridir.
Sivil toplum kuruluşları. Sivil toplum kuruluşları kamu yönetimi ile bireyler
arasında tampon görevi gören demokrasinin önemli unsurlarından birini oluşturur.
Bireylerin ortak çıkarlarını korumak için organize olan, dolayısıyla bir yandan devlet
gücü karşısında bireyleri koruyan öte yandan bireylerin taleplerini kamu yönetimine
ileten bu kuruluşlar sosyal politikalar başta olmak üzere Stratejik Plan’ın amaç ve
hedeflerinin gerçekleştirilmesinde ana ortaklardan biridir. Sosyal dışlanmanın
önlenmesi, yoksulluğun azaltılması, zayıf ve korunmasız kesimlere erişilmesi ve
kentin misafirperverliğinin artırılması gibi konularda ise anahtar bir role sahiptirler.
Bu nedenle bu kuruluşlarla azami ölçüde işbirliğine gidilmesi, katkılarının
sağlanması ve ortak çalışmalar yapılması amaçlanmaktadır.
Özel sektör kuruluşları. Organize sanayi bölgeleri, sanayi ve ticaret odaları başta
olmak üzere Kütahya ekonomisinde rol üstlenen tüm kesimlere ulaşılması, katkı ve
katılımlarının sağlanması Plan’ın başarısı için zorunludur. Amaç kent rekabet
gücünün artırılması olduğu için iç ve dış piyasalarda kentin rekabet gücünün
göstergesi olan firma ve bu firmaların temsilcilerinin görüşleri Plan’a dâhil edilmeye
çalışılmıştır.
Kütahya halkı. Kütahya halkı hem Plan’dan en çok etkilenecek olan en geniş grubu
meydana getirir hem de Plan’ın gerçek sahipleridir. Kütahya’nın bir kent olarak kent
dışındaki her birey, firma ve sermaye kesimi için çekici bir hale getirilmesinde en
önemli rol kent halkınındır. Bu nedenle Plan’ın uygulanma sürecinin tüm
aşamalarında halkın bilgilendirilmesi ve en geniş ölçüde katılımının sağlanması
amaçlanmaktadır.
34
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
VIII. Dış Çevre Analizi
Kütahya’nın kalkınması ve kent rekabet gücünün artırılması için Kütahya’nın içinde
bulunduğu bölge ile komşu illerin bir bütün olarak ele alınması gerekmektedir.
Firmalar ve devletlerin yanı sıra kentlerin de kendi aralarında ve özellikle komşu
kentlerin kendi aralarında rekabet ettikleri dikkate alındığında Kütahya’nın rakibi
olan, Kütahya’yı ikame eden ve bu kentin kalkınması bakımından tehdit veya fırsat
yaratan komşu iller ile bölgeye ait spesifik özellik ya da yapıların birlikte ele alınması
gerekmektedir. Tablo 2.1’de Kütahya ile komşu illere ait karşılaştırmalı veriler yer
almaktadır.
Tablo 1.1. Kütahya ve Komşu İllere Ait Seçilmiş Bazı Göstergeler
Gelişmişlik
Sıralaması
(DPT, 2003)
Rekabet
Endeksi
Sıralaması
(Urak,
20092010)
Bölgesel Kişi
Başı Gayrisafi
Katma Değer
(ABD Doları,
2006)
Bölgesel Maaş
ve Ücretlerin
Türkiye
Toplamı
İçindeki Payı
(%, 2006)
5
4
9 377
6,9
6
6
9 377
6,9
18
46
9 377
6,9
15
23
5 725
1,3
44
48
5 586
2,9
11,5
25
22
5 586
2,9
5,2
30
40
5 586
2,9
Kentleşme
Oranı (%,
2009)
Yıllık
Nüfus
Artış
Hızı
(Binde)
Bursa
88
16,9
Eskişehir
89
18,3
Bilecik
73
45,0
Balıkesir
60
8,6
Afyon.
52
5,7
Manisa
65
Uşak
66
Yıl
Kütahya
63
10,4
44
45
5 586
2,9
Kaynak: www.tuik.gov.tr; URAK-Deloitte, İllerarası Rekabetçilik Endeksi 2009-2010; Zafer Kalkınma
Ajansı, TR33 Bölgesi Bölge Planı, 2010-2013.
Kütahya ve komşu iller incelendiğinde en yüksek kentleşme oranına sahip il % 89 ile
Eskişehir, en düşük kentleşme oranına sahip olan ise % 52 ile Afyonkarahisar’dır.
Gelişmişlik sıralamasında, 2003 itibarıyla, Kütahya Afyonkarahisar ile son sırayı
paylaşmaktadır ancak iki komşusundan Bursa Türkiye 5’incisi iken Eskişehir
6’ıncısıdır. Kütahya’nın rekabet gücü açısından geçebildiği iki komşusu olan
Afyonkarahisar ve Bilecik’e kıyasla diğer komşuları Bursa ve Eskişehir ilk altı içinde,
Manisa ise ilk 25 il içinde yer almaktadır.
IX. Kütahya’nın Konumu
Kütahya İli, Ege Bölgesinin kuzeydoğusunda, İç Batı Anadolu bölümünde yer
almaktadır. Ege Bölgesi’ni İç Anadolu Bölgesi’ne bağlayan bir geçiş alanı niteliğindeki
il, 38°70’ ve 39°80’ kuzey enlemleri ile 29°00’ ve 30°30’ doğu boylamları arasında
bulunmaktadır. İl, toplam 11.875 km2’lik yüzölçümü ile Türkiye topraklarının
%1,5’ini kaplamaktadır. Kütahya İli, kuzeyden ve kuzeybatıdan Bursa’nın İnegöl,
35
■■■
Keles ve Orhaneli; kuzeydoğudan Bilecik’in Bozüyük; doğudan Eskişehir’in Merkez
ve Seyitgazi; güneydoğudan Afyon’un İhsaniye, Merkez ve Sincanlı; güneyden
Uşak’ın Banaz ve Merkez; güneybatıdan Manisa’nın Demirci ve Selendi, batıdan ise
Balıkesir’in Dursunbey ve Sındırgı ilçeleri ile çevrilidir.
Şekil 1.3. Kütahya’nın Konumu
Kütahya Batı Anadolu’nun tam merkezinde yer almakta ve İstanbul, İzmir, Antalya ve
Ankara gibi büyük nüfusa ve uluslararası bağlantıya sahip merkezlere hemen hemen
eşit bir mesafede bulunmaktadır. Kütahya, uluslararası havaalanı ve limanların
bulunduğu bu merkezlerden İstanbul’a 352 km, Ankara’ya 311 km, İzmir’e 334 km;
Antalya’ya ise 364 km uzaklıkta bulunmaktadır. Deniz taşımacılığı hizmetlerinden
faydalanma imkânları olan Bursa’ya 173 km ve Mersin’e 665 km mesafede bulunan
Kütahya 78 km yakınında bulunan Eskişehir Havalimanı ile 2013’te hizmete girmesi
planlanan 40 km uzaklıktaki Zafer Havalimanı’ndan yararlanma olanağına sahip
bulunmaktadır. Kısa sürede tamamlanması beklenen hızlı tren ve duble yol
bağlantıları Kütahya’nın ulaşım potansiyelinin artmasına ve küresel piyasalara daha
elverişli koşullarda bağlanabilmesine katkı sağlayacaktır.
36
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
1.10.Tarihi Gelişim ve Tarihsel Miras
Ülkemizin İç Batı Anadolu bölümünde yer alan Kütahya’nın ne zaman ve kimler
tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmemekle birlikte İl’de yer alan bazı
arkeolojik buluntular İl’in yerleşim tarihinin ilk çağlara dek geriye gidebileceğini
ortaya koymaktadır. Bilinen ilk yazılı kaynak olan Hititlere ait Assuva tarihiyle ilgili
IV. Tutlahiya (M.Ö. 1256-1220) Yıllıkları dikkate alınırsa şehrin M.Ö. ikinci binli
yılların ortalarında kurulduğu ileri sürülebilir. Zengin ve çeşitli maden yatakları
nedeniyle Antik dönemde de önemli bir kent olan Kütahya’nın eski kaynak, sikke ve
yazıtlara göre bilinen en eski adı Grekçe “Kotyaion”, Latince ise “Cotyaeum”dur. Bu
ad “Kotys tanrıçasının kenti” anlamına gelmektedir. Kütahya müzesinde bulunan bir
sikkede de bu ad “Koti” olarak da geçmektedir. Bugünkü Kütahya adının ise kadim
adı dikkate alınarak Türkler tarafından verildiği düşünülmektedir.
Kütahya M.Ö. 1200’lerde Frigler tarafından ele geçirilir ve Frig Krallığının en büyük
ve önemli kentlerinden biri haline gelir. Friglerin M.Ö. 700’lerde güçlerini
yitirmesine rağmen bu durumunu muhafaza eder. M.Ö. 607’de Kafkasya üzerinden
Anadolu’ya giren Kimmerler Frig kralı III. Midas’ı bozguna uğratarak Kütahya ve
çevresini ele geçirir. M.Ö. 607’de ise Lidyalılar Kimmeryalı egemenliğine son verir.
Kütahya, Pers kralı II.Kyros’un M.Ö. 546’da Lidyalıları tarih sahnesinden silmesi ile
birlikte Pers egemenliğine girer. M.Ö. 324’te ise Makedonyalı İskender tarafından ele
geçirilir. M.Ö. 133’te başlayan Roma egemenliği 1071 Malazgirt zaferinden sonra son
bulur ve kent Selçuklu Türklerinin eline geçer. 1095 yılında Haçlı istilasına maruz
kalır. 1182’de Selçuklular tarafından tekrar fethedilir. 1302’de Germiyan
Türkmenlerinin başkenti olur. 1402’de Timur Lenk tarafından alınır ve yağmalanır.
1428 yılında ise Osmanlı Devleti’nin bir parçası haline gelir. 1514’te Şah İsmail’le
olan savaştan galip çıkan Sultan Selim’in Tebrizli seramik ustalarını Kütahya ve
İznik’e yerleştirmesi ile birlikte Osmanlı seramik endüstrisinin merkezi haline gelir.
Kütahya kenti Osmanlıların yönetimine girdikten sonra sancak merkezi olarak işlev
görür. 1451’de Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi olan Kütahya’da Kanuni Sultan
Süleyman’ın oğulları Şehzade Bayezid (1542-1558) ve Sarı Selim (1558-1566) valilik
yapar. 1833’te Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa’nın oğlu İbrahim Paşa
tarafından işgal edilir. Aynı yıl imzalanan Kütahya Anlaşması İbrahim Paşa’nın
istilasını sona erdirir. Kütahya Sultan Selim döneminden itibaren çini sanatında
önemli bir düzeye gelir. 13 Temmuz 1776 tarihinde kanun güvencesinde ilk toplu iş
sözleşmesi Fincancılar Esnafı Anlaşması ile burada imzalanır. 1982 yılında kaldığı ev
müze haline getirilen ve 1849’da Osmanlı Devleti’ne sığınan Macar bağımsızlık lideri
Lajos Kossuth ve beraberindeki 56 kişilik mülteci grubu 1850-51 yılları arasında
Kütahya’da konuk edilir.
37
■■■
Kütahya milli mücadele döneminde son derece önemli bir yere sahiptir. Mondros
Ateşkes Anlaşması hükümlerine dayanarak İtilaf devletleri Anadolu’yu işgal eder.
Yunan ordusunun işgaline karşı Kütahya’da milli mücadele 20 Eylül 1919’da başlar.
Kütahya Kuva-i milliye Teşkilatı Binbaşı İsmail Hakkı, Yüzbaşı İsmet, Yüzbaşı
Süleyman ve Mülazım Tahsin Beyler tarafından kurulur ve başkanlığına askerlik
şubesi başkanı Binbaşı Nüzhet Bey seçilir. İsmail Hakkı Bey komutasında oluşturulan
350 kişilik bir müfreze İngilizleri Kütahya’dan çekilmeye zorlar. Bu Kütahya’da Milli
Mücadelenin ilk başarı örneğidir. Aynı kişi tarafından kurulan Kütahya Milli Alayı
Milli Mücadele yıllarında önemli görevler üstlenir. 10 Ağustos 1920’de TBMM’nin
tanımadığı Sevr Antlaşmasının imzalanması sonrasında Yunanlılar 13 Temmuz’dan
itibaren Altıntaş, Tavşanlı, Emet, Simav, Kütahya ve Gediz’i işgal eder. 28 Temmuz
1921’de Kütahya’ya gelen Yunan Kralı Konstantin savaş konseyini burada toplar ve
Ankara üzerine yürür.
Yunan ordusunun işgal ve ilerleyişi Sakarya Meydan Muhaberesi’nde Mustafa
Kemal’in komutası altında savaşan Türk Ordusu tarafından durdurulur. 26 Ağustos
1922’de Başkomutan Mustafa Kemal Büyük Taarruz’u başlatır ve 30 Ağustos günü
Başkomutan’ın bizzat yönettiği Türk Ordusu Allıören, Keçiler, Kızıltaş Deresi
yolunun iki yakasında Yunan birliklerini kuşatır ve imha eder. Bu zaferin ardından
önce Kütahya, 1 Eylülde Gediz, 3 Eylülde Emet ve Tavşanlı yunan işgalinden
kurtarılır.
38
Sosyal Yapı, Yaşam Kalitesi ve
Sürdürülebilir Büyüme
I. Sosyal Yapı
Günümüzde kentler, yaşam alanları olmanın yanı sıra, iktisadî faaliyetlerin büyük bir
kısmının gerçekleştirildiği mekânlardır. Kentlerin sosyal yapıları ve bu alanda
sundukları imkânlar hem en önemli üretim faktörü olan beşeri sermayenin
niteliğinin artırılması ve kente çekilmesi hem de üretimin ve ihracatın büyük bir
kısmını gerçekleştiren yerli ve yabancı firmalar bakımından elverişli bir iş ve çalışma
ortamı oluşturması çerçevesinde son derece önemlidir. Kent nüfusunun genç olması,
kentin göç alan bir yer olması, kentin dışa açık bir yapıya sahip olması, kent
ortamının kentte yerleşik olmayanlara veya yeni gelenlere karşı barışçıl ve
hoşgörülü bir yapıya sahip olması, kentin doğal güzelliklerinin cezbedici olması,
kentte yaşam kalitesinin yüksek olması ve kentteki eğitim ve sağlık olanaklarının iyi
bir düzeyde olması kent rekabet gücünün artırılabilmesinde kritik bir role sahiptir.
Kaliteli eğitim-öğretim ve sağlık hizmetlerinin varlığı rekabet gücü açısından
stratejik bir öneme sahip olan iyi yetişmiş, üstün nitelikli ve sağlıklı beşeri sermaye
havuzunun oluşmasına ve bu havuzdan beslenen ulusal firmaların rekabetçi avantaj
elde etmelerine yol açar. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmeler sonucunda
fiyat dışı rekabet gücünün öneminin artması yenilik-icatlar için en önemli unsur olan
■■■
beşeri sermayenin yönetimine odaklanmayı gerektirmektedir. Beşeri sermayenin
etkin yönetimi, uzun vadede, rakiplere kıyasla daha esnek, yenilikçi ve entelektüel
firmalar yaratılmasına; firma-endüstri içi koordinasyon ve işbirliğinin üst düzeye
çıkmasına ve nitelikli işgücünün firmaların rekabet güçlerine olan katkısının
artmasına yol açar.
Kütahya’nın rekabet gücünü büyük ölçüde etkileyen sosyal yapısı nüfusun temel
özellikleri, eğitim ve sağlık koşulları, kültürel ortam, spor ve güvenlik altyapı ve
olanakları, sosyal refah ve turizm imkânları çerçevesinde ele alınacaktır.
A.Nüfus Artış Hızı, Nüfus Yoğunluğu ve Kentleşme
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “adrese dayalı nüfus kayıt sistemi” (ADNKS) 2010
verilerine göre Kütahya’nın nüfusu 590,49 bin kişi olup Türkiye toplam nüfusunun
% 0,8’ini meydana getirmektedir (Tablo 2.1). Kütahya nüfusunun Türkiye nüfusuna
oranı ilk nüfus sayımının yapıldığı 1927 yılından beri sürekli olarak gerilemektedir.
Bu yılda 303,64 bin kişi olan Kütahya nüfusunun Türkiye nüfusu (13648,27 bin kişi)
içindeki payı % 2,22 iken bu oran zaman içinde hızla gerileyerek 2010’da % 0,8’e
inmiştir. Bu eğilime yol açan iki temel neden bulunmaktadır. Bu nedenlerin ilki
1950’li yılların başında Kütahya’ya bağlı olan Uşak İli’nin Kütahya’dan ayrılarak il
statüsü kazanmasıdır. İkinci neden ise 2000’li yılların başından itibaren Kütahya’nın
hızlı bir biçimde göç veren iller kervanına katılmasıdır. Kütahya’nın aldığından daha
fazla göç veren bir yapıya kavuşmasının en iyi göstergelerinden biri 2000’de 656 bin
olan nüfusunun 2010’da 590 bine gerilemesidir.
Tablo 2.1. Türkiye ve Kütahya’nın Nüfusu, (Bin kişi)
Yıl
Kütahya
Türkiye
Kütahya Nüfusu/Türkiye Nüfusu (%)
1927
303,64
13648,27
2,22
1935
347,68
16158,02
2,15
1940
359,89
17820,95
2,02
1950
422,81
20947,18
2,02
1960
367,75
27754,82
1,32
1970
439,96
35605,17
1,24
1980
497,08
44736,95
1,11
1990
578,02
56473,03
1,02
2000
656,90
67803,92
0,97
2010
590,49
73722,98
0,80
Kaynak: www.tuik.gov.tr.
Kütahya nüfusunun Türkiye nüfusu içindeki payının başlangıçtaki % 2,22
düzeyinden 2010’da % 0,8’e inmesinin iki ana nedeni bulunmaktadır. Bu nedenlerin
ilki 1950’li yılların başında Kütahya’ya bağlı olan Uşak İli’nin Kütahya’dan ayrılarak
40
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
il statüsü kazanmasıdır. İkincisi ise 2000’li yılların başından itibaren Kütahya’nın
hızlı bir biçimde göç veren iller kervanına katılmasıdır. Kütahya’nın aldığından daha
fazla göç veren bir yapıya kavuşmasının en iyi göstergelerinden biri 2000’de 656 bin
olan nüfusunun 2010’da 590 bine gerilemesidir.
Kütahya İli’nin 1940 yılından itibaren nüfus artış hızı ve nüfus yoğunluğu verileri ele
alındığında Türkiye ortalamasının oldukça altında kaldığı görülmektedir. Şekil 2.1’de
on yıllık süreler sonunda Türkiye ve Kütahya nüfusundaki artış hızı yüzde olarak yer
almaktadır. Ancak 1940 yılı nüfus artış hızı 1927 yılı nüfusuna göre meydana gelen
değişimi göstermektedir. Şekilde de görüldüğü gibi Kütahya’daki nüfus artış hızı
Uşak’ın ayrı il statüsüne geçmesi nedeniyle 1960 yılında 1950 yılı nüfusuna göre %
13 gerilemiş; sonraki yıllarda toparlanarak artışa geçmişse de bu artış Türkiye
ortalamasının neredeyse yarısı düzeyinde bir artıştır. Kütahya nüfus artış hızındaki
dramatik düşüş 2000-2010 döneminde kendini göstermektedir. Bu, son 50 yıldır
devam eden göçlerin 2000’li yıllar sonrasında hızlandığını göstermektedir. Göçün
şiddeti nüfus yoğunluğu (kişi sayısı/km2) verilerinde de görülmektedir. Türkiye’nin
Nüfus Yoğunluğu (Kütahya)
Nüfus Artış Hızı* (Türkiye)
Nüfus Artış Hızı* (Kütahya)
28,3
25,4
26,4
13,0
16,3
20,1
49
55
48
41
37
31
36
35
27
30
23
30,6
46
58
73
88
Nüfus Yoğunluğu (Türkiye)
96
nüfus yoğunluğu artarken Kütahya’nınki hızla azalmaktadır (Şekil 2.1).
30,5
32,5
18,5
19,6
17,5
13,6
-10,1
-13,0
1940
1950
1960
1970
1980
1990
2000
2010
Şekil 2.1.Yıllık Nüfus Artış Hızı (Yüzde) ■ Nüfus artış hızı on yıllık süreyi içermektedir ancak 1940 yılına ait
veriler 1927-1940 arasındaki artışı yansıtmaktadır ■ www.tuik.gov.tr
Kütahya son on yıl içinde nüfusu büyük ölçüde (% 10) gerileyen iller arasında
bulunmaktadır (Tablo 2.2). Bu dönem boyunca nüfusu azalan ilçeler Altıntaş (%
27,1), Aslanapa (% 15,4), Çavdarhisar (% 38,9) Domaniç (% 13,5) Dumlupınar (%
42,3), Emet (% 50,3), Gediz (%33,1), Hisarcık (% 31,6), Pazarlar (% 52), Simav (%
32,6) ve Şaphane (% 36,1) yer almaktadır. Nüfusu az, geçim koşulları ise zor olan
ilçelerin göç verme potansiyelinin yüksek olması normal karşılanabilir. Simav ve
Gediz’in göç vermesinde son yıllarda Simav’da meydana gelen deprem aktivitelerinin
41
■■■
oluşturduğu risk ve endişelerin etkin olduğu görülmektedir.
2010 yılında bir önceki yıla kıyasla nüfusun, Kütahya genelinde binde 67, merkez
ilçede 103,8, Emet’te 11,4, Gediz’de 14,1, Hisarcık’ta 12,2, Simav’da 25,5 ve
Tavşanlı’da 23,5 arttığı görülmektedir. Altıntaş, Aslanapa, Çavdarhisar, Dumlupınar,
Pazarlar ve Şaphane gibi küçük ilçelerin merkez nüfuslarında ise büyük çaplı
gerilemeler devam etmektedir. Kütahya’nın tüm belde ve köylerinde ise en düşük
gerileme binde 2,4 ile Aslanapa’da; en yüksek düşüş ise binde 42,8 ile Emet’te olmak
üzere hızlı gerileme devam etmektedir. Bu durum nüfusun bir yandan İl dışına, diğer
yandan belde ve köylerden İl merkezine doğru kaydığı anlamına gelmektedir.
Nitekim 2010’da Kütahya genelinde yıllık nüfus artışı binde 32,2 iken Merkez İlçede
90,7’dir.
Tablo 2.2. Nüfusla ilgili Göstergeler
İlçe Adı
2000 Yılı Nüfusu
2010 Yılı Nüfusu
Değişim (%)
Altıntaş
25271
18424
-27,1
Aslanapa
13094
11083
-15,4
Çavdarhisar
13538
8267
-38,9
Domaniç
19560
16913
-13,5
Dumlupınar
5494
3172
-42,3
Emet
45994
22848
-50,3
Gediz
77483
51850
-33,1
Hisarcık
20902
14298
-31,6
Merkez
207905
259340
24,7
Pazarlar
12409
5958
-52,0
Simav
103763
69946
-32,6
Şaphane
11715
7486
-36,1
Tavşanlı
99775
100911
1,1
Toplam
656903
590496
-10,1
1950
1960
1970
1980
1990
76,3
48,5
41,9
43,9
32,6
38,5
25,0
31,9
19,8
25,0
14,8
24,4
15,6
1940
64,9
Türkiye
59,0
Kütahya
65,0
Kaynak: ww.tuik.gov.tr
2000
2010
Şekil 2.2.Kentleşme Oranları, (Yüzde) ■Kaynak:www.tuik.gov.tr
Kütahya son 70 yıl dikkate alındığında hızla kentleşen bir il görünümündedir (Şekil
42
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
2.2). 1940 yılında kent nüfusunun toplam nüfus içindeki payı yalnızca % 15,6 olan;
başka bir ifadeyle, nüfusunun % % 84,4’ü köylerde yaşayan Kütahya’da 2010
itibarıyla kentte yaşayanların oranı % 65’e yükselmiştir. İl ve ilçe merkezlerindeki
nüfus ile belde ve köylerin nüfusları bu zaman dilimi içinde karşılaştırıldığında üç
eğilimin aynı anda gerçekleştiği görülmektedir. Köy ve beldelerde yaşayanlar önce
en yakın ve erişilebilir yerdeki merkezlere (ilçe merkezlerine) göç etmektedir. İkinci
aşamada, burada iş bulamayan veya kentlerde geçimin nasıl sağlanacağını bir miktar
öğrenen kişiler Kütahya kent merkezine, yani merkez ilçeye yerleşmektedir. Son
aşamada ya da imkân bulanlar için herhangi bir aşamada başka kentlere veya
ülkelere göç edilmektedir.
Kütahya’daki kentleşme düzeyinin İl genelindeki görünümü Tablo 2.3’te ele
alınmaktadır. 1940 yılında kent nüfusunun toplam nüfus içindeki payı yalnızca %
15,6 olan; başka bir ifadeyle, nüfusunun % 84,4’ü köylerde yaşayan Kütahya’da 2010
itibarıyla kentte yaşayanların oranı % 65’e yükselmiştir. İl ve ilçe merkezlerindeki
nüfus ile belde ve köylerin nüfusları bu zaman dilimi içinde karşılaştırıldığında üç
eğilimin aynı anda gerçekleştiği görülmektedir. Köy ve beldelerde yaşayanlar önce
en yakın ve erişilebilir yerdeki merkezlere (ilçe merkezlerine) göç etmektedir. İkinci
aşamada, burada iş bulamayan veya kentlerde geçimin nasıl sağlanacağını bir miktar
öğrenen kişiler Kütahya kent merkezine, yani merkez ilçeye yerleşmektedir. Son
aşamada ya da imkân bulanlar için herhangi bir aşamada başka kentlere veya
ülkelere göç edilmektedir.
Tablo 2.3. Kütahya’da Nüfus ve Kentleşme Oranları (Bin Kişi ve % Olarak)
NÜFUS
İL VE İLÇE
KENTLEŞME ORANLARI
TOPLAM
İL/İLÇE
MERKEZLERİ
BELDE/
KÖYLER
İL/İLÇE MERKEZLERİ/
TOPLAM NÜFUS
BELDE/ KÖYLER/
TOPLAM NÜFUS
Kütahya
590496
383572
206924
65,0
35,0
Merkez
259340
235685
23655
90,9
9,1
Altıntaş
18424
5306
13118
28,8
71,2
Aslanapa
11083
1567
9516
14,1
85,9
Çavdarhisar
8267
2361
5906
28,6
71,4
Domaniç
16913
4755
12158
28,1
71,9
Dumlupınar
3172
1366
1806
43,1
56,9
Emet
22848
10668
12180
46,7
53,3
Gediz
51850
19824
32026
38,2
61,8
Hisarcık
14298
4937
9361
34,5
65,5
Pazarlar
5958
3506
2452
58,8
41,2
Simav
69946
25439
44507
36,4
63,6
Şaphane
7486
3467
4019
46,3
53,7
Tavşanlı
100911
64691
36220
64,1
35,9
43
■■■
Kaynak: www.tuik.gov.tr
B. Demografik Göstergeler
2010 Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi sonuçlarına göre Türkiye’de 15 yaş üstü
nüfusun, % 64,1’i evli, % 27,5’i hiç evlenmemiş, % 5,3’ünün eşi ölmüş, % 2,8’i ise
boşanmıştır. Kütahya İli’nde 15 yaş üstü nüfusun % 66,5’i evli, % 24,3’ü hiç
evlenmemiş, % 7,1’inin eşi ölmüş, % 4,3’ü ise boşanmıştır. Bu veriler
değerlendirildiğinde
Türkiye
ortalamasına
yakın
sonuçların
ortaya
çıktığı
söylenebilir (Tablo 2.4).
Bununla birlikte, kaba bir değerlendirmeyle, Kütahya’ya özel bazı eğilimlerin
varlığından bahsetmek de mümkündür. Nüfusun daha fazla kısmının evli olması ve
hiç evlenmeyenlerin oranının daha düşük olması Kütahya’da ortalama evlenme
yaşının ve ortalama ilk evlenme yaşının Türkiye ortalamasına göre bir miktar düşük
olmasından
kaynaklanmaktadır.
Yaş
gruplarına
göre
evlenenlerin
oranı
incelendiğinde, kadınların yaklaşık % 84,4’ünün, erkeklerin ise yaklaşık % 71,8’inin
30 yaşından önce evlendiği gözlenmektedir. Evlenmelerin büyük bir kısmının
gerçekleştiği bu yaşlarda, kadınların 20-24, erkeklerin ise 25-29 yaş grubunda daha
fazla yoğunlaştığı görülmektedir. Öte yandan, 20 yaşına kadar evlenenlerin oranına
bakıldığında, erkeklerin % 2,6’sı, kadınların ise % 23,7’sinin bu yaşa kadar evlendiği
dikkati çekmektedir. Bu durum, kadınların erkeklere nazaran daha erken yaşta
evlendiklerini göstermektedir.
Tablo 2.4. Kütahya ve Türkiye’de Evlenmeler ve Boşanmalar (Bin Kişi )
2002
2004
2006
2008
2010
Evlenmeler (Kütahya)
4,560
5,078
4,764
4,625
4,005
Evlenmeler (Türkiye)
510,155
615,357
636,121
591,742
582,155
Boşanmalar (Kütahya)
0,737
0,682
0,608
0,735
0,876
Boşanmalar (Türkiye)
95,323
91,022
93,489
99,663
118,568
Kaynak: TUİK.
Türkiye’de ortalama evlenme yaşı erkeklerde 28,5, kadınlarda 24,5 iken ilk evlenme
yaşı erkeklerde 26,5, kadınlarda ise 23,2’dir. Kütahya’da bu oranlar biraz daha düşük
bir düzeydedir. Nitekim Kütahya’da evlenme yaşı erkeklerde 27,3, kadınlarda 23,5
iken ilk evlenme yaşı erkeklerde 24,9, kadınlarda ise 21,8’dir. Evlenme ve ilk
evlenme yaşının daha düşük olması eşi ölen kişilerin sayısının ve özellikle eşi ölmüş
kadın sayısının yüksek olmasının nedenlerinden biridir. Kütahya’da erkeklerin
sadece % 1,2’sinin (Türkiye genelinde % 1,5) eşi ölmüşken kadınların % 5,9’unun
(Türkiye genelinde % 9,2) eşi vefat etmiştir. Bin kişiye düşen evlenme sayısı olarak
tanımlanan kaba evlenme hızları incelendiğinde 2010 yılında Kuzeydoğu Anadolu
44
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Bölgesi binde 9 ile en yüksek evlenme hızına sahip bölge niteliğini korurken evlenme
hızının en düşük olduğu bölge binde 6,9 ile Batı Marmara Bölgesi’dir. Türkiye
genelinde kaba evlenme hızı 2007’de binde 9,09 iken yavaşça gerileyerek 2010’da
binde 7,98’e inmiştir. Kütahya İli’nde ise evlenme hızı 2007’deki binde 8,08
düzeyinden 2010’da binde 6,9’a gerilemiştir. Bu düzey Ege Bölgesi’ndeki en düşük
orana karşılık gelmektedir. Kaba boşanma hızı (bin kişilik nüfus düşen boşanma
sayısı) istatistikî bölgelere göre incelendiğinde, Ege Bölgesi’nin binde 2,33 ile en
yüksek boşanma oranına sahip olduğu görülmektedir (Şekil 2.3).
Boşanma oranının en düşük olduğu bölge ise binde 0,58 ile Kuzeydoğu Anadolu
Bölgesi’dir. 2010 yılının boşanma istatistiklerine göre Kütahya’daki boşanma
ortalaması (binde 1,51) Türkiye ortalamasına (binde 1,62) oldukça yakındır. Evlilik
süresine göre boşanma oranı incelendiğinde, Türkiye’de boşanmaların yüzde
39,9’unun evliliğin ilk beş yılı içinde meydana geldiği görülmektedir (Şekil 2.4).
Evlilik süresi 16 yılı aştığında boşanmalar da tekrar artmaktadır. Kütahya’da
boşanmaların % 42,1’i evliliğin ilk beş yılında gerçekleşirken diğer yaş gruplarındaki
boşanma oranları Türkiye ortalamasına yakındır. İlk beş yıldaki boşanma oranının
yüksek olmasının başlıca nedenleri erken evlenme, görücü usulüyle evlenme ve
geçim zorluğu nedeniyle yeni evli çiftlerin anne-babalarla aynı evde kalmak zorunda
kalması olarak sıralanabilir. Bu durum, işsiz ve dul genç kadın sayısının artmasına ve
bu kesimin yoksulluk sorunu ile baş başa kalmasına yol açan temel faktörlerden
biridir. 2010’da Türkiye genelinde boşanmaların temel sebebi % 95,3 ile geçimsizlik
olarak gösterilmektedir. Kesin bir veri olmamakla birlikte aynı oranın Kütahya’da da
geçerli olduğu düşünülebilir.
Kaba Evlenme Hızı (Binde)
7,98
7,97
1,62
Türkiye
7,61
7,17
1,91
İstanbul
8,63
1,92
Balıkesir
7,84
6,9
1,65
1,62
7,39
7,24
5,82
1,51
Manisa A.karahisar Kütahya
2,29
Uşak
1,65
Bursa
2,10
Eskişehir
1,49
Bilecik
Şekil 2.3. Seçilmiş Bazı İllerde ve Türkiye’de Kaba Evlenme ve Boşanma Hızı (2010) ■ TUİK, Evlenme ve Boşanma
İstatistikleri, 2010.
Evlilik ve boşanmanın yanı sıra intihar olayları da yaşam memnuniyetinin önemli
göstergelerinden biridir. Kaba intihar hızı (yüz bin kişi başına düşen intihar
sayısı)’na ilişkin TUİK verileri incelendiğinde Türkiye genelinde intihar olaylarında
yavaş bir şekilde de olsa bir miktar artışın meydana geldiği görülmektedir. Batı
Marmara Bölgesi, Türkiye ortalaması olan yüz binde 4,02’yi de aşarak, yüz binde
45
■■■
5,38 ile en yüksek intihar hızına sahip bölgedir. İntihar hızının en düşük olduğu
istatistikî bölge ise yüz binde 2,90 ile Doğu Karadeniz Bölgesi’dir. Kütahya İli 2007
yılında Türkiye ortalaması üzerinde bir intihar hızına (yüz binde 5,72) sahip
olmasına rağmen bu sayı 2010’da yüz binde 3,79’a gerilemiştir.
42,1
Kütahya
39,9
20,2
23,7
21
6 - 10 yıl
24
14,8
13,9
5 yıl ve daha az
Türkiye
11 - 15 yıl
16 yıl ve daha fazla
Şekil 2.4. Evlilik Süresine Göre Boşanma (2010) ■ TUİK, Evlenme ve Boşanma İstatistikleri, 2010.
TUİK
verilerine
göre
Türkiye’de
intihar
edenler
yaş
grubuna
göre
sınıflandırıldığında, 2010 rakamlarına göre, kadınların 15-29, erkeklerin ise 15-34
yaş grubunda yoğunlaştığı görülmektedir. İntihar eden erkeklerin yaklaşık yüzde
33,3’ü, kadınların ise yüzde 52,3’ü 30 yaşın altında bulunmaktadır. Türkiye’de 2010
yılında meydana gelen 2933 intihar olayının yalnızca yüzde 0,75’i (22 kişi) Kütahya
İli nüfusuna aittir. Kütahya’da intihar edenler yaş grubuna göre ele alındığında
erkeklerin 15-19, 40-44, 60-64 ve 75 yaş üstü gruplarda; kadınların ise 15-34, 55-59
ve 75 yaş üstü gruplarda kümelendiği görülmektedir.
Türkiye’de intihar olaylarının yüzde 46,2’sinin nedeni bilinmemektedir. Ancak bu
olaylar kendi içinde incelendiğinde en önemli intihar nedeninin yüzde 20,3 ile
hastalık olduğu görülmektedir. Kütahya’da ise nedeni bilinmeyen intihar olayları
toplam intiharların yüzde 59’unu oluşturmaktadır. Geriye kalan intihar olaylarının
yüzde 22,7’si hastalık, yüzde 13,6’sı aile geçimsizliği ve yüzde 4,5’i ticari başarısızlık
nedenleriyle meydana gelmiştir. Veriler incelendiğinde Kütahya bağlamında nedeni
bilinmeyen intihar olaylarının bir kısmının boşanma, dul kalma veya yaşlılık
nedeniyle kendine bakacak kimsenin kalmaması ve başkalarına sığınmak zorunda
kalmaktan kaynaklandığı düşünülebilir.
C.Göçle İlgili Göstergeler
Göç, birey ve toplulukların çeşitli (dini, siyasi, sosyal, ekonomik, mutsuzluk v.b.)
nedenlerle bulundukları veya doğup büyüdükleri yerleri terk ederek başka bir yere
yerleşmeleri anlamına gelir. İl düzeyinde net göç, her ilin aldığı göç ile verdiği göç
arasındaki farktır. Bir ilin aldığı göç verdiği göçten fazla ise pozitif net göç, aksi halde
negatif net göç söz konusudur. Net göç hızı ise bin kişi başına düşen net göç sayısını
ifade etmektedir. Bir yerin pozitif net göç alması yaşam kalitesi, iş olanaklarının
yüksekliği ve o yerin çekiciliği açısından iyi bir göstergedir. Yüksek niteliğe sahip kişi
46
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
ve firmalar için göç edilen bir yer olmak ise kent düzeyinde rekabet gücünün
yüksekliği anlamına gelir ve bugün ve gelecekte o kentteki yaşam kalitesinin
artmasına yardımcı olur. Negatif net göç beyin göçüne, sermaye kaçışına ve iç
piyasanın (kent ekonomisinin) küçülmesine yol açar. Başka bir ifadeyle bir kent
negatif net göç hızı yüksek bir yer ise o kentte doğanlar, o kente yerleşenler veya o
kentin sermaye sahipleri gelecek tasavvurları içinde yeterli getiri, mutluluk ve yaşam
kalitesi elde edemeyeceklerini düşündükleri için o kentten ayrılmakta ve başka bir
yere göç etmektedirler.
Tablo 2.5. Kütahya’da Göçle İlgili Veriler
2007-2008
2008-2009
2009-2010
Aldığı Göç
14112
15291
15311
Verdiği Göç
21711
18210
19923
Net Göç
-7599
-2919
-4612
Net Göç Hızı
-13,34
-5,09
-7,78
Toplam Nüfus
565884
571804
590496
www.tuik.gov.tr
Tablo 2.5 incelendiğinde azalmakla birlikte Kütahya İli’nin net göç veren bir il olduğu
ortaya çıkmaktadır. Başka illerden aldığı göç artırılırken dışarıya yönelik göçün
azaltılması ve kent nüfusunun 500 binin üzerine çıkarılması durumunda Kütahya’nın
bölgenin önemli cazibe merkezlerinden biri olacağı öngörülebilir.
D. Nüfus Yapısı İle İlgili Karşılaştırmalar
Nüfusun yapısı kent rekabet gücü açısından önemli bir göstergedir. Genç, sağlıklı ve
iyi eğitimli bir nüfusun varlığı kentin en önemli üretim faktörü olan beşeri sermaye
bakımından güçlü bir konumda olduğunu gösterir. Kentleşme, nüfus yoğunluğu ve
gelecekteki nüfusun nasıl olacağı kentin iç piyasasının büyüklüğü ve bugün ve
gelecekte o kentin çekiciliği konusunda bize kaba da olsa bir fikir verir. Nüfus artış
hızı yüksek olan ve gelecekte de yüksek bir nüfusa sahip olan bir kent bol işgücü
açısından zengin bir durumdadır. Nüfus yoğunluğunun düşük bir durumda olması ve
kentleşmenin düşük bir düzeyde seyretmesi kentin gelişimi ve kalkınmasıyla ilgili
bir sorun olduğunu bize gösterir. Kütahya hızla kentleşen ancak kentleşmesini
tamamlayamamış bir kent görünümündedir. Geçim sıkıntısı çeken nüfus köy ve
beldelerden en yakın ilçe ve kent merkezine; buralarda da aradığını bulamayanlar
komşu ve büyük illere doğru göç etmektedirler.
Nüfus projeksiyonları 2023 yılında ülke nüfusunun Türkiye’nin Batısında
yoğunlaşırken diğer yerlerin çoğunda azalacağını ortaya koymaktadır (Tablo 2.6). Bu
projeksiyonlara göre ülke nüfusunun yaklaşık 5'te birinin yaşadığı İstanbul, 2023'te
47
■■■
15 milyonu aşacak. Başkent Ankara'nın nüfusu 5,5 milyona, İzmir'in 4,5 milyona,
Bursa'nın 3,4 milyona ulaşacak. Türkiye nüfusu gittikçe azalan bir artışla 2023’te
81-83 milyona çıkarken doğum oranı azalıp yaşlı nüfusun artacağı Türkiye’de küçük
ve yeterince gelişmemiş illerde nüfus azalacak; Batı illerinde ise artmaya devam
edecek. Bu çerçevede 49 ilin nüfusu artarken 32 ilin nüfusunda azalma gözlenecek.
Örneğin, bugün 13 milyonu bulan İstanbul nüfusu, 2023'te 15,2 milyona ulaşırken
Ankara 4,6 milyondan 5,5 milyona, İzmir 3,8 milyondan 4,5 milyona çıkacak. Sanayi
kentlerinden Kocaeli'nin nüfusu 2,1 milyona, Bursa'nın nüfusu da 3,4 milyona,
turizmin yoğun olduğu güney illerinden Antalya'da nüfus 1,9 milyondan 2,6 milyona,
Muğla'da 800 binden 1 milyona, Aydın'da ise yaklaşık 1 milyondan 1,2 milyona
çıkacak. Öte yandan, son yıllarda büyük ölçüde doğu ve güneydoğudan göç alan
Adana 2,1 milyona, Mersin 1,7 milyona ulaşacak. Benzer bir biçimde bölgesel cazibe
merkezlerinden Şanlıurfa'nın ve Gaziantep'in nüfusu 2'şer milyon, Diyarbakır'ın 1,7
milyon, Konya'nın 2,1 milyon, Kayseri'nin 1,4 milyon, Trabzon'un ise 752 bin olacak.
Kütahya kentleşme oranı açısından tüm iller arasında 36’ıncı sırada kendine yer
bulurken nüfus yoğunluğu açısından 56’ıncı ve yıllık nüfus artış hızı bakımından
6’ıncı sırada yer almaktadır. Ancak nüfus artış hızındaki olumlu değer son yıla ait
verileri yansıtmaktadır. Son on yılda ise kent nüfusunda % 10 azalma söz
konusudur. 2023’te ise 2010’daki yaklaşık 590 bin kişi olan nüfusun yaklaşık 463
bine gerileyeceği tahmin edilmektedir.
Tablo 2.6. Seçilmiş Bazı İllerde Nüfusla İle İlgili Göstergeler (Bin Kişi ve Yüzde Olarak)
İLLER
Şehir Nüfusunun
Toplam Nüfus
İçindeki Oranı, 2010
%
Yıllık Nüfus
Artış Hızı,
2009-2010
Nüfus Yoğunluğu
Sıra
Kişi sayısı/ Km
2
Nüfus Projeksiyonu
(Bin Kişi)
Sıra
%
Sıra
2010
2023
İstanbul
99,0
1
2551
1
26,0
13
13255,7
15188,6
Balıkesir
60,3
48
81
29
10,7
30
1152,3
1266,7
Manisa
67,0
30
105
21
35,1
5
1379,5
1485,0
Afyon.
52,4
67
49
56
-5,4
63
697,6
673,4
Kütahya
65,0
36
49
56
32,2
6
590,5
463,4
Uşak
66,7
31
63
37
6,4
39
338,0
324,6
Bursa
88,6
6
250
5
21,3
19
2605,5
3429,8
Eskişehir
89,2
5
55
44
12,1
27
764,6
932,7
Bilecik
76,9
13
52
50
109,2
1
225,4
189,7
www.tuik.gov.tr ve TUİK, 19. İstatistik Araştırma Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2010, ss.213-35.
Yaş bağımlılık oranı genç nüfus (0-14 yaş, A) ile yaşlı nüfus (65+ yaş, B) toplamının
çalışan nüfusa (15-65 yaş, C) oranını ifade eder ve [(A+B)/C]*100 formülü ile
hesaplanır. Yaş bağımlılık oranı çalışma yaşında olan nüfusun bakmak zorunda
kaldığı nüfusu, sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğini ve genç ve sağlıklı
işgücü potansiyelinin gelecekte mevcut çalışan nüfusun yerini alıp alamayacağını
48
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
belirler. Bol genç nüfus iyi eğitilip sağlıklı bir biçimde geleceğe hazırlanırsa işgücü
verimliliği, yenilikçilik ve toplam üretime olumlu katkı sağlarken yaşlı nüfus
emeklilik, sosyal güvenlik ve sağlık alanlarında sürdürülebilirlik sorunlarının ortaya
çıkmasına neden olur. Tablo 2.7. Kütahya’nın mevcut bağımlılık oranları diğer illerle
kıyaslandığında İstanbul, Eskişehir, Bursa, Bilecik ve Balıkesir’e göre daha kötü,
Afyonkarahisar, Manisa ve Uşak’a göre daha iyi bir durumda olduğunu
göstermektedir. Kütahya’nın durumu Türkiye ortalamasına göre de daha iyi
görünmektedir. Ancak 2000 ila 2010 yıllarının verileri kıyaslandığında Kütahya
nüfusunun hızla yaşlandığı ve yaşlı bağımlılık oranı artarken genç bağımlılık
oranının azaldığı görülmektedir. Başka bir ifadeyle, Kütahya’nın bol ve genç işgücü
potansiyeli erirken bakmak zorunda kalacağı yaşlı nüfus oranı hızla artmaktadır.
Tablo 2.7. Seçilmiş Bazı İllerde Yaş, Yaşlı ve Genç Bağımlılık Oranları, 2000-2010 (Yüzde Olarak)
2000
İLLER/YER
Yaş Bağımlılık
Oranı (%)
2010
Yaşlı
Bağımlılık
Oranı (%)
Genç
Bağımlılık
Oranı (%)
Yaş
Bağımlılık
Oranı (%)
Yaşlı
Bağımlılık
Oranı (%)
Genç
Bağımlılık
Oranı (%)
Türkiye
55,10
8,83
46,27
47,06
8,93
38,12
Afyon.
56,32
10,10
46,22
51,67
14,07
37,59
Balıkesir
48,23
14,16
34,07
44,05
17,12
26,92
Bilecik
47,71
13,44
34,27
37,40
12,74
24,66
Bursa
47,26
9,52
37,73
43,22
10,65
32,56
Eskişehir
44,12
10,66
33,47
61,46
12,12
49,34
İstanbul
44,92
6,76
38,17
41,69
7,86
33,83
Kütahya
48,91
10,93
37,98
41,30
14,26
27,04
Manisa
50,31
11,06
39,26
42,87
12,74
30,12
Uşak
www.tuik.gov.tr
51,81
12,23
39,59
46,21
15,02
31,18
Tablo 2.8. Seçilmiş Bazı İllerde Net Göç Hızı, 2009-2010
İLLER
Net Göç Hızı
Binde
Sıra
Toplam Nüfus
Aldığı Göç
Verdiği Göç
697 559
17 451
24 119
-9,5
58
1 152 323
36 784
35 162
1,4
20
BİLECİK
225 381
8 876
8 690
0,8
22
BURSA
2 605 495
72 640
57 220
5,9
10
ESKİŞEHİR
764 584
31 662
26 780
6,4
8
İSTANBUL
13 255 685
439 515
336 932
7,8
6
KÜTAHYA
590 496
15 311
19 923
-7,8
53
MANİSA
1 379 484
32 094
35 497
-2,5
32
338 019
8 998
9 562
-1,7
28
AFYONKARAHİSAR
BALIKESİR
UŞAK
49
■■■
Kaynak: www.tuik.gov.tr
Küreselleşmenin getirdiği şiddetli rekabet ortamında üretim faktörleri açısından
elverişli olan ve iktisadî faaliyetlerin yanı sıra yaşam koşulları bakımından cezp edici
olan yerler yerleşmek, yaşamak ve iktisadî faaliyetleri sürdürmek için yoğun biçimde
rağbet görürler. Bu çerçevede yeterli potansiyeli göstermeyen yerler ise hızla nüfus
kaybederler ve göç vermeye başlarlar. Bu nedenle bir kentin albenisini tespit etmede
dikkate alınabilecek göstergelerin başında net göç hızının lehine olup olmadığıdır.
Kütahya, tüm iller arasında net göç hızı açısından en iyi durumda olan 53’üncü il
konumundadır (Tablo 2.8). Her yıl nüfusunun yaklaşık binde 7,8’i başka il ve yerlere
göç etmektedir. Geçim sıkıntısı, istihdam olanaklarının yetersizliği, il merkezinin
büyük olmaması ve benzeri nedenler bu göçün sürmesini sağlamaktadır.
II. Refah Göstergeleri
Bireylerin yaşamlarını kolaylaştıran mal ve hizmetlere erişim düzeyleri yaşam
kalitelerini ve refah düzeylerini belirleyen faktörlerden biridir. Kent ölçeğinde elde
edilebilen verilerden yola çıkılarak kentin bireyler ve firmalar açısından çekiciliği
test edilebilir.
Kütahya komşu iller ve İstanbul ile karşılaştırıldığında seçilmiş bazı refah
göstergeleri itibarıyla ortalama bir düzeyde bulunmaktadır. Yüz bin kişi başına
düşen hastane yatak sayısı Türkiye ortalaması 262 iken Kütahya’da bunun çok az
üstünde 268’dir. Tüm iller arasında Kütahya 32’inci sıradadır ve Manisa, İstanbul,
Bursa ve Bilecik’e göre daha iyi, Afyonkarahisar, Balıkesir, Eskişehir ve Uşak’a göre
daha kötü bir durumda bulunmaktadır. Belediyelerde kişi başına temin edilen
günlük su miktarı açısından Kütahya Türkiye ortalaması olan 215 lt/gün’den daha
fazla (239 lt/gün) tüketim düzeyine sahiptir. Kütahya’dan daha fazla tüketime sahip
olan iki il bulunmaktadır: Uşak ve Afyonkarahisar. Bu nedenle, mevcut durum
itibarıyla, Kütahya’nın bu gösterge açısından iyi bir yerde olduğu söylenebilir. Kişi
başına toplam elektrik tüketimi göz önüne alındığında Kütahya Türkiye ortalaması
olan 2162 KWh’in oldukça altında 1756 KWh bir tüketim düzeyine sahip
bulunmaktadır. Kütahya’dan daha az kişi başına elektrik tüketimine sahip olan il
Afyonkarahisar’da 1445 KWh tutarındaki tüketim değeri hariç kıyaslanan diğer tüm
illerde Kütahya’dan daha yüksek bir tüketim söz konusudur. Kütahya tüm iller
arasında en iyi durumda olan 38’inci ildir. Elektrik tüketimi aynı zamanda sanayi
üretiminin de bir göstergesi olduğundan bu durum Kütahya’nın üretim ve iktisadî
gücü bakımından da olumlu bir gösterge değildir.
Kütahya, yaşam kalitesi ve modern kent yaşamının gerektirdiği olanaklardan
yararlanabilme potansiyelinin bir göstergesi olan kişi başına özel otomobil sayısı
50
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
açısından Türkiye ortalaması (102)’nın üzerinde bir konumda bulunmaktadır.
Kütahya tüm iller arasında kişi başına özel otomobil sayısı açısından 11’inci sırada
yer almaktadır. Ancak bu gösterge kişi başına milli gelir ve gayrisafi katma değerin
fazla yüksek olmadığı İlimizde gelir dağılımı adaletsizliğinin yüksek bir düzeyde
olduğu anlamına da gelmektedir.
Tablo 2.9. Seçilmiş Bazı İllere Göre Seçilmiş Bazı Refah göstergeleri
Kişi Başına
Yüz Bin Kişi
Belediyelerde Kişi
Toplam
Başına
Başına Temin Edilen
Elektrik
Hastane Yatak
Günlük Su Miktarı
İller
Tüketimi
Sayısı (2007)
(2009)
(2009)
Sıra
(lt/kişi-gün)
Sıra
KWh
Sıra
Kişi Başına
Özel
Otomobil
Sayısı
(2010)
Sıra
Bir Milyon
Nüfusta
Trafik Kaza
Sayısı (2008)
Sıra
Afyon.
Balıkesir
337
15
252
31
1445
46
77
44
1983
12
277
28
224
49
1891
31
109
16
2038
11
Bilecik
146
71
205
61
4800
5
78
42
2293
7
Bursa
257
39
166
75
2990
11
104
20
1547
40
Eskişehir
391
9
175
72
2297
19
132
6
2172
8
İstanbul
258
37
147
79
2257
23
137
5
977
65
Kütahya
268
32
239
39
1756
38
117
11
1642
38
Manisa
260
35
202
62
1799
37
92
32
1881
19
278
27
Uşak
Kaynak: www.tuik.gov.tr
262
25
2582
15
116
14
1889
18
Yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen bir risk göstergesi olarak bir milyon
nüfusta trafik kaza sayıları dikkate alındığında ise tüm iller arasında en kötü
durumda bulunan 38’inci sıradaki kenttir. Kütahya, Türkiye ortalaması olan
1457’den daha fazla miktarda bir milyon nüfus başına trafik kazasının gerçekleştiği
bir yer konumunda bulunmaktadır.
III. İhracat ve İthalat
İhracat bir kentin rekabet gücünün ve üretim kapasitesinin en önemli
göstergelerinden biridir ve yaşam kalitesinin artırılabilmesi ya da büyüme ve
kalkınmanın sürdürülebilir olması için gerekli olan kaynakların elde edilebilirliğini
garanti altına alır. Bir kentin ihracat kapasitesinin yüksek olması o kentte üretilen
mal ve hizmetlerin küresel piyasaların talep ettiği kalite ve fiyatta olduğunu, ihracata
yönelik sektörlerde kent halkına elverişli koşullarla iyi bir düzeyde istihdam
sunulduğunu ve gelecekte de o kentin mevcut refah düzeyini koruyup artırabileceği
anlamına gelir.
Tablo 2.10’daki veriler Kütahya’nın ihracatta kötü bir performansa sahip olduğunu
göstermektedir. Kütahya 2002’de tüm iller arasında ihracatta 31’inci sırada yer
51
■■■
alırken 2010’da 41’inci sıraya gerilemiştir. Komşu illerden Bursa ihracatta önemli bir
atak yaparken Manisa ihracat başarısını birkaç kat katlamıştır.
Tablo 2.10. Seçilmiş Bazı İllere Göre İhracat (Milyon Dolar ve Ülke İhracatının Yüzdesi Olarak)
Kişi Başına İhracat
2002
2006
2010
(2009)
İLLER
Değer
%
Değer
%
Değer
%
Dolar
Sıra
Afyon.
Balıkesir
55,2
0,15
149,4
0,17
217,2
0,19
297
33
90,2
0,25
228,3
0,27
377,9
0,33
320
31
Bilecik
13,0
0,04
45,0
0,05
47,0
0,04
162
50
Bursa
3456,5
9,59
7350,6
8,59
10673,8
9,37
3551
2
Eskişehir
151,1
0,42
352,1
0,41
633,9
0,56
738
16
İstanbul
20970,1
58,15
47012,6
54,96
53130,0
46,65
4300
1
Kütahya
42,6
0,12
89,8
0,11
120,0
0,11
178
46
Manisa
311,9
0,87
655,6
0,77
3445,6
3,03
685
18
0,13
111,3
0,13
114,8
0,10
289
34
47,3
Uşak
Kaynak: www.tuik.gov.tr
İthalat bir kentin iç piyasasının büyüklüğün ve kentte yerleşik firmaların kendi
kentlerinde veya ülkedeki diğer kentlerde ithal malları satma becerisinin bir
göstergesidir. İthalat ihracat için gerekli olan girdileri temin etme amacıyla
yapılmışsa yapılan ithalat aynı zamanda uluslararası rekabet gücünün bir göstergesi
sayılabilir. Öte yandan bir kentin ithalat düzeyi aynı zamanda o kentin satın alma
gücünün dolaylı bir göstergesi niteliğindedir zira ithal mallar büyük ölçüde kent
tüketimini hedefliyorsa ilgili kent o malları satın alabilecek gelir düzeyine sahip
bireylere ev sahipliği yapıyor demektir.
Tablo 2.11. Seçilmiş Bazı İllere Göre İthalat (Milyon Dolar ve Ülke İthalatının Yüzdesi Olarak)
2002
2006
2010
Kişi Başına İthalat (2009)
İLLER
Değer
%
Değer
%
Değer
%
Dolar
Sıra
17
0,03
31
0,02
73
0,04
58
52
Bilecik
95
31
0,18
0,06
173
71
0,12
0,05
343
132
0,18
0,07
271
235
24
27
Bursa
2 580
5,01
6 193
4,44
9 849
5,31
2776
4
Afyon.
Balıkesir
Eskişehir
138
0,27
326
0,23
615
0,33
547
15
İstanbul
28 929
56,11
81 264
58,22
98 431
53,05
6098
14
Kütahya
32
0,06
68
0,05
138
0,07
143
35
Manisa
221
0,43
520
0,37
2 963
1,60
449
17
48
0,09
Uşak
Kaynak: www.tuik.gov.tr
67
0,05
130
0,07
255
25
Kütahya 2002’de tüm ille arasında ithalatta 30’uncu sırada yer alırken 2010’da
28’inci sıraya yükselmiştir. Komşu illerden Bursa ve Manisa’nın gerçekleştirdiği
ithalatın ülke ithalatındaki payında ciddi düzeyde bir artış görülmektedir. Bu iki kent
52
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
son yıllarda dış ticarette başarı gösteren iki il olarak dikkat çekmektedirler.
Afyonkarahisar, Balıkesir, Uşak, Bilecik ve Kütahya ise dış ticaret kapasitesi düşük
iller olarak göze çarpmaktadır. Tablo 2.11’deki veriler Kütahya’nın ihracatta olduğu
gibi ithalatta da kötü bir performansa sahip olduğunu göstermektedir.
IV. Gayrisafi Katma Değer
Gayrisafi katma değer bir bölgede yerleşik ekonomik birimlerin belli bir dönemde bu
bölgedeki ekonomik faaliyetleri sonucunda ürettikleri mal ve hizmetlerin (çıktı)
üretim değerinden, bu üretimde bulunabilmek için kullandıkları mal ve hizmetler
(ara tüketim) değerinin çıkarılması sonucu elde edilen değerdir. Gayrisafi katma
değer ile ilgili il bazında veri elde edilememektedir. Bu nedenle bölgesel düzeydeki
veriler dikkate alınmıştır. Bölgenin ulusal gayrisafi katma değere katkısı düşük bir
düzeydedir. 2004-2008 dönemi boyunca bölgenin ulusal gayrisafi katma değere
katkısı yaklaşık % 3,5 düzeyindedir.
Tablo 2.12. Bölge ve Ülke Düzeyinde Gayrisafi Katma Değer (GSKD), 2008 (Cari Fiyatlarla Milyon TL
ve Yüzdesi Olarak)
Tarım
Sanayi
YILLAR
Türkiye
Bölge*
Türkiye
Bölge*
TL
Pay
TL
Pay
TL
Pay
TL
Pay
52,9
10,7
3,8
22,5
138,4
28,0
5,5
32,0
2004
2005
60,7
10,6
4,4
22,1
160,3
28,0
6,4
31,8
62,6
9,4
4,7
19,7
188,6
28,2
7,8
32,8
2006
2007
64,3
8,5
4,9
18,4
209,5
27,8
8,7
32,7
2008
72,2
8,5
6,1
19,8
232,4
27,2
9,9
32,3
Hizmetler
Gayrisafi Katma Değer
YILLAR
Türkiye
Bölge*
Türkiye
Bölge*
(Tl)
(TL)
TL
Pay
TL
Pay
2004
303,3
61,3
7,8
45,4
494,8
2005
250,6
61,3
9,3
46,1
571,7
417,1
62,4
11,3
47,5
668,4
2006
2007
480,5
63,7
13,0
48,9
754,3
2008
549,8
64,3
14,8
47,9
854,5
* TR33 Bölgesi (Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak) ■ Kaynak: www.tuik.gov.tr
17,1
20,2
23,9
26,7
30,9
V. Konut Koşulları
Hanehalkının yaşamının büyük bir kısmını geçirdiği konutların oda sayısı yaşam
memnuniyetini artıran faktörlerden biridir. Oda sayısı arttıkça ailenin yoksulluk
düzeyinin gerilediği ve yaşam kalitesinin arttığı kabul edilir. Kent rekabet gücünü
belirleyen temel unsurlardan biri nitelikli bireylerin kente çekilmesi, diğeri ise
firmalar (sermaye ve yatırımlar) için kentin cazip bir hale getirilmesi olduğuna göre
kente gelmek isteyen nitelikli bireyler kendileri gibi yoksul olmayan; firmalar ise,
53
■■■
satın alma gücü yüksek bireylerin yaşadığı bir yeri tercih edeceklerine göre bir
kentte hanehalkının daha büyük bir kısmının oda sayısı fazla olan evlerde kalması
avantajlı bir durumdur.
Oda Sayısı 5+
20,8
8,6
Oda Sayısı 4
9,1
7,8
43,6
41,1
34,4
40,0
42,8
7,5
15,5
34,1
42,9
44,3
44,5
27,4
Oda Sayısı 3
6,6
11,1
6,5
6,5
Afyon
Balıkesir
Bilecik
Bursa
Oda Sayısı 2
4,6
17,0
36,9
6,8
15,7
37,0
41,4
44,5
42,7
48,1
34,9
32,3
10,8
40,7
37,2
6,2
11,7
6,7
9,6
Kütahya
Manisa
Uşak
Türkiye
9,4
Eskişehir İstanbul
Oda Sayısı 1
Şekil 2.5. Konutun Oda Sayısına Göre Hanehalkı Dağılımı, 2010 (Toplam Hanehalkının Yüzdesi Olarak) ■
www.tuik.gov.tr
Kütahya oda sayısı bir olan konutlarda ikamet eden hanehalkı oranı itibarıyla, tüm
iller arasında, 79’uncu sırada iken oda sayısı iki olan konutlarda 67’inci, üç olanlarda
46’ıncı, dört olan konutlarda 30’uncu ve beş olanlarda ise 24’üncü sırada
bulunmaktadır (Şekil 2.5). Kütahya’daki hanehalkının yaklaşık % 41’i oda sayısı üç
ve üçün altında olan konutlarda ikamet etmektedir. Beşeri sermayenin kalitesi ve
gelişimi açısından bu iyi bir gösterge değildir ve bu nedenle daha fazla hanehalkının
üç ve daha fazla odası olan evlerde ikamet etmesi sağlanmalıdır.
Tablo 2.13. Seçilmiş Bazı İllerde Konutun Kullanım Kolaylıklarına Göre Hanehalkı Dağılımı, 2010
(Toplam Hanehalkının Yüzdesi Olarak)
TUVALET
BANYO
İLLER
Konutta
Konut Dışında
Yok
Konutta
Konut Dışında
Yok
Afyon.
73,75
25,48
0,74
92,13
1,74
6,09
Balıkesir
73,67
25,85
0,46
97,12
1,51
1,36
Bilecik
87,98
11,80
0,20
96,07
0,92
3,00
Bursa
89,60
10,23
0,16
97,50
1,11
1,36
Eskişehir
79,28
20,37
0,35
94,18
1,53
4,29
İstanbul
99,46
0,47
0,07
99,08
0,15
0,75
Kütahya
92,89
6,93
0,17
97,16
0,48
2,35
Manisa
64,25
35,43
0,31
94,17
4,87
0,95
Uşak
76,64
22,92
0,42
96,53
0,83
2,62
MUTFAK
BORULU SU
İLLER
Konutta
Konut Dışında
Yok
Konutta
Konut Dışında
Yok
Afyon.
94,16
1,51
4,29
87,34
7,36
5,22
Balıkesir
95,27
1,15
3,56
90,18
5,88
3,89
Bilecik
97,11
0,43
2,43
94,22
2,10
3,66
Bursa
97,91
0,78
1,28
96,46
1,81
1,70
Eskişehir
96,77
1,31
1,92
93,88
3,49
2,62
İstanbul
99,72
0,08
0,20
98,65
0,32
1,01
Kütahya
97,45
0,23
2,30
95,96
1,53
2,49
54
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Manisa
91,70
Uşak
96,35
Kaynak: www.tuik.gov.tr
5,60
0,81
2,68
2,80
84,14
88,89
9,86
3,06
5,97
7,93
Kütahya İli’nde yaşam kalitesine ilişkin başka bir gösterge seti Tablo 2.13’te yer
almaktadır. Konutu içinde tuvalet, banyo ve mutfak bulunan ve içme suyunu borulu
su sistemi ile karşılayan hanehalkı bakımından Kütahya iyi bir konumda
bulunmaktadır. Kütahya, tüm iller arasında, konutunda tuvalet bulunan hanehalkı
açısından 17. Sırada, banyo bulunan hanehalkı açısından 13. Sırada, mutfak
bulunanlar bakımından 15. Sırada ve borulu su sistemine sahip olanlar açısından ise
8. Sırada bulunmaktadır. Konutunda tuvalet, banyo, mutfak ve borulu su sistemi
olmayan hanehalkı dikkate alındığında Kütahya, sırasıyla, en iyi durumda olan
12’inci, 25’inci, 31’inci ve 12’inci sıraları işgal etmektedir.
VI. Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi
URAK (Uluslararası Rekabet Araştırmaları Kurumu) ve Deloitte tarafından
hazırlanan “İllerarası Rekabetçilik Endeksi” yaşam kalitesinin tespitinde elverişli bir
gösterge olarak dikkate alınabilir. Bu endeksin hesaplanmasında kullanılan “beşeri
sermaye ve yaşam kalitesi” alt endeksi on dört farklı değişkene yer vermektedir. Bu
değişkenler, ilde kişi başına düşen öğretim üyesi sayısı, ildeki bir yükseköğrenim
programından (yüksek lisans dâhil) mezun olan kişi sayısı, ildeki bir doktora- tıpta
uzmanlık programından mezun olan kişi sayısı, kişi başına düşen uzman hekim
sayısı, ildeki mesleki ve teknik okul mezun sayısı, ÖSS-YGS başarı yüzdesi, kişi başına
düşen hastane yatağı sayısı, kişi başına düşen otomobil sayısı, kişi başına düşen
mevduat miktarı, ilde işlenen suç nedeniyle kişi başına ceza infaz kurumuna giren
hükümlü sayısı, şehirleşme oranı, ilde bin kişi başına düşen alışveriş merkezi
büyüklüğü, ildeki beş yıldızlı otel yatak kapasitesi ve kişi başına düşen mesken
elektrik tüketim miktarıdır.
2009-2010
67,5
2008-2009
61,8
2007-2008
48,2
69,2
62,2
48,1
70,5
Ankara
29,8
23,1
22,2
21,0
20,6
23,6
22,2
21,3
21,4
31,4
23,4
23,4
21,5
23,1
Bursa
Balıkesir
Uşak
Kütahya
30,7
60,0
İstanbul
50,3
Eskişehir
16,9
17,8
19,0
Manisa A.Karahisar
16,3
15,9
16,2
Bilecik
Şekil 2.6. Beşeri Sermaye ve Yaşam Kalitesi Endeksi ■ URAK/Deloitte, İllerarası Rekabetçilik Endeksi,
2009-2010.
55
■■■
Şekil 2.6’da beşeri sermaye ve yaşam kalitesi endeks değerleri yer almaktadır. Bu
endekse göre Kütahya seksen bir il arasında 2007-2008’de 43’üncü sırada iken bir
sonraki yıl 42’inci sıraya yükselmiş 2009-2010 yılında ise 45’inci sıraya gerilemiştir.
Bu sonuçla Kütahya komşu illerden Bilecik, Afyonkarahisar, Manisa’dan daha iyi bir
durumda iken Uşak, Balıkesir, Bursa ve Eskişehir’den daha kötü bir durumda
bulunmaktadır. Beşeri sermaye ve yaşam kalitesinde ilerleme yerine gerilemenin
olması bu göstergede Kütahya’nın durumunun kötü olarak nitelenmesini
gerektirmektedir.
VII. Sosyal Yapı GZFT
GÜÇLÜ YANLAR
Göç ve boşanma hızındaki artışa rağmen güçlü bir aile kurumunun varlığını
sürdürmesi
Hayırseverlik kültürünün güçlü olması ve bu alanda faaliyet gösteren çok sayıda
etkin sivil toplum kuruluşunun var olması
Merkezi yönetimim dezavantajlı, korunmasız ve zayıf durumda olan gruplara
yönelik yeni politika ve kurumları aktif hale getirmesi
Sosyal dışlanma, ayrımcılık ve yabancı düşmanlığını önlemeye yönelik ülke
çapında politika ve projelerin devreye girmesi
ZAYIF YANLAR
Dezavantajlı olan veya sosyal dışlanma tehdidine maruz kalan gruplara yönelik
yeterli uzman personelin bulunmaması
Kentin kültürel, etnik v.b. Bakımından çoğulcu ve çeşitlilik arzeden bir yapıya
sahip olmaması
Başka yerlerden kente gelip yerleşenlere yönelik dışlama, yabancılaştırma,
marjinalleştirme ve ayrımcılıkta bulunma eğiliminin yüksek olması
Kentteki tüm zayıf ve korunmasızları tespit edip envanterini çıkaracak etkin bir
uzman birimin mevcut olmaması
TEHDİTLER
Zayıf ve korunmasız kesimlere karşı toplumsal bilinç eksikliği ve önyargının var
olması
Yeni göç edenlere ve marjinalleşmiş toplum kesimlerine yönelik yabancı
düşmanlığı ve ayrımcılığın var olması
Nüfusun hızla yaşlanması, boşanma ve intiharların artması ve il’in net göç veren
bir hale gelmesi
56
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
İş ve istihdam olanaklarının yetersizliği, marjinal iş ve istihdamın yaygınlığı,
ortalama ücret düzeyinin düşüklüğü
FIRSATLAR
Avrupa birliği kaynaklı hibe olanaklarının olması
Avrupa birliği’ne uyum sürecinin sosyal refah politikalarının uygulanmasını
kolaylaştırması
Hükümetin sosyal politikalara öncelik vermesi
Kent yönetiminin sosyal dışlanmayı, ayrımcılığı ve yoksulluğu önlemeye yönelik
bilinç düzeyinin yüksek olması ve bu yöndeki politika ve çabalarını artırması
57
Kentin Beşeri Sermaye
Altyapısı: Bilgi
Bir kentin bilgi altyapısını geliştirmek uzun bir zaman diliminde aynı güç ve
doğrultuda çaba göstermeyi gerektirir. Bilgi altyapısı kent rekabet gücünün
artırılmasında en önemli faktör konumundadır. Eğitim-öğretim, mesleki eğitim ve
araştırma-geliştirme faaliyetleri bilgi üretilmesinde ve yüksek katma değerli iktisadi
faaliyetlerin gerçekleştirilmesinde bir kentin altyapısının ana unsurlarından birini
oluşturur.
I.Bilgi Altyapısının Tarihsel Boyutu
Kütahya Osmanlı Devleti döneminde önemli yerleşim ve idarî merkezlerden biri
olarak öne çıkmaktadır. Merkeze bağlı idarî birimler vilâyet, livâ, kaza, nahiye ve köy
olarak yukarıdan aşağıya hiyerarşik bir sıraya konduğunda Kütahya, bursa (merkez
sancak), Karasi, Ertuğrul ve Karahisar sancaklarının da dâhil olduğu Hüdavendigâr
Vilâyeti’ne bağlı bir livâdır. Kütahya Livâsı’na ise Kütahya merkez olmak üzere
Simav, Gediz, Eskişehir ve Uşak kazaları dâhildir. Kütahya Livâsı, kendisine atfedilen
büyük önemin bir gereği olarak, her düzeyde ciddi sayıda okul altyapısına sahip
durumdadır. Bozkurt (2010) tarafından yapılan bir çalışmaya göre 1892-1894
tarihleri arasında Hüdavendigâr Vilâyeti’nde 3417 adet sıbyan (mahalle) veya ibtidâî
mektep (beş yaşından itibaren öğrenci kabul eden ilk kademe eğitim birimi)
bulunmaktadır. Hüdavendigâr Vilâyeti’nde, günümüzdeki ilköğretim okullarının 6, 7
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
ve 8’inci sınıflarının karşılığı olan ve ilki 1857’de İstanbul’da faaliyete geçen
“rüşdiye” okullarının sayısı 1875 yılı itibarıyla 25’tir.
Maârif Salnâme’lerinden edinilen bilgiye göre 19.yüzyıl sonlarında Kütahya Livâsı’na
bağlı Uşak, Gediz, Eskişehir, Simav kazaları ile Tavşanlı kasabasında birer adet olmak
üzere toplam beş Rüşdiye mektebi bulunmaktadır. Kütahya Livâsı’nda Rüşdiye
mekteplerinde en fazla öğrenciye sahip olan yerler Eskişehir ve Uşak kazalarıdır
(Tablo 16). Simav, Gediz ve Tavşanlı yerleşim yerleri öğrenci sayısı itibarıyla bu
kazaları takip etmektedir. Bugünkü lise karşılığı okullar olan ve ilki 1873 yılında
açılan “idâdî” mektepleri zamanla taşrada da açılmaya başlanmış ve Kütahya
Mekteb-i İdâdî’si 1899-1900 döneminde faaliyete geçmiştir. Bu okulda çok az sayıda
Müslüman olmayan öğrenci ile birlikte Müslüman öğrenciler ders görmekteydi
(Tablo 3.1).
Tablo 3.1. Kütahya Livâsı Rüşdiye ve İdâdi Mektepleri Öğrenci Sayıları, 1898-1904
Rüşdiye Mektepleri Öğrenci Sayısı
Yıllar
Uşak
Gediz
Eskişehir
Simav
Kütahya Mekteb-i İdâdîsi
Tavşanlı
Müslim
Gayri Müslim
1898-1899
105
45
112
80
87
2
1899-1900
105
33
118
80
76
2
1900-1901
109
65
113
80
16
96
5
1901-1902
85
56
110
67
16
94
3
1903-1904
114
39
107
68
4
102
0
Kaynak: Nurgül Bozkurt (2010), “Maârif Salnâmelerine Göre Kütahya Sancağı’nda Eğitim-Öğretim
(H.1316-1321/M.1899-1904), History Studies, Volume 2/3, ss.61-84
İslam coğrafyasında mevcut kültürün gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir
rol üstlenen ve bürokrasinin ihtiyaç duyduğu orta ve üst seviyelerde eğitim ve
öğretim hizmeti sunan özgün bir kurum olan medreseler Osmanlı Devleti’nde önemli
bir konuma sahip olan yerleşim yerlerinde yoğunlaşmıştır. Kütahya da bu yerleşim
yerlerinin ön sıralarında kendine yer bulmuştur. Kütahya Sancağı’nda Sultan
Yıldırım Beyazıt Han Hazretleri, Rüstem Paşa, Karagöz Paşa gibi nüfuzlu devlet
adamları, ağa, efendi diye anılan zenginler ve hayırsever mahalle, köy, nahiye halkı
tarafından kurulan medreseler mekteplerden sayıca daha çoktur. 1900-1901
döneminde Kütahya merkezde 50 medresede 1307, Simav’da 16 medresede 1103 ve
Gediz’de 11 medresede 642 öğrenci öğrenim görmektedir.
Yaklaşık yüz yıl kadar önce farklı etnik ve dinsel aidiyete sahip toplulukları
bünyesinde barındıran kozmopolit bir kent görünümündeki Kütahya’da 1856 Islahat
Fermanı ile birlikte farklı düzeylerde ve çok sayıda gayrimüslim okulunun eğitimöğretim faaliyetleri yürütmeye başladığı görülmektedir. 1898-1904 döneminde,
Maârif Salnâmeleri’nden öğrenildiğine göre Kütahya Kazası'nda iki tane Rum, bir
tane Ermeni, bir tane de Katolik olmak üzere tam dört tane gayrimüslim okulu
59
■■■
vardır. Bunlardan üçü Rum, Ermeni ve Katolik cemaatlerine ait olan ibtidâî okulları;
bir tanesi de Rum Cemaatine ait olan rüşdiyedir. Kütahya'da bulunan Rum Mekteb-i
İbtidâî öğrenci sayısı ortalaması 129, Kütahya Kazası'ndaki Rum Mekteb-i Rüşdiye'si
200, Kütahya Kazası Ermeni Mekteb-i İbtidâî'sinde öğrenci ortalaması 78 ve Kütahya
Kazası Katolik Mekteb-i İbtidâî'sinde de 77'dir.
II. Bilgi Altyapısı: Mevcut Durum
OECD ve G20 ülkelerinin tümünde 5-14 yaş grubundaki tüm bireylerin eğitim
görmesi evrensel bir standart niteliğindedir. Günümüzde 3-4 yaş grubundaki
çocukların % 70’i OECD ülkelerinde okul öncesi eğitim kurumlarına kayıtlı
bulunmaktadır. OECD verileri dikkate alındığında 25 üye ülkede 15-19 yaş grubunun
% 80’i eğitime katılmaktadır. Birçok OECD ülkesinde 20-29 yaş grubundaki
bireylerin eğitime katılma oranı % 30 civarındadır ve bu yaş grubundaki katılımda
son yıllarda % 8,2 civarında bir artış gözlenmektedir. Eğitime katılım yaşı
küçüldükçe öğrencilerin başarı düzeyi artış göstermektedir. Teknolojik gelişmeler,
ürün-yaşam döngüsünün kısalması, artan rekabetin birden çok meslek sahibi olmayı
gerektirmesi ve eğitime katılım oranının artması ilköğretim öncesi eğitimin önemini
artırmaktadır. Yetersiz eğitim alanların işsizlik ve ayrımcılık sorunları ile karşı
karşıya kalmaları bir yandan zorunlu eğitimin evrensel bir uygulama haline
gelmesine yol açarken öte yandan orta ve yüksek öğretim kurumlarına katılım
düzeyini artırmaktadır. Yüksek öğretim iş bulma olanaklarını ve alınan ücret
düzeyini artırdığı için yüksek öğretime katılım oranları da yükselmektedir. Ancak
yüksek öğrenim bugünün bilgi-yoğun toplumlarında işgücü piyasasının talep ettiği
niteliklerin kazanılmasını garanti etmemektedir.
Okur-Yazar Olmayan /İlk-Ortaokul Mezunu
Yüksekokul /Y.Lisans/ Doktora Mezunu
78,3
75,8
68,4
21,9
2,1
Afyon
6,8
69,5
2,9
Bilecik
7,8
74,9
72,1
61,7
58,1
24,3
19,1
14,2
5,4
Lise veya dengi okul mezunu
Bilinmeyen
3,5
Bursa
10,5
3,5
Eskişehir
23,3
16,8
15,6
6,6
2,0
Uşak
7,6
14,5
3,5
Balıkesir
4,1
Ankara
19,7
9,9
17,3
5,3
İstanbul
Şekil 3.1. Bitirilen Eğitim Düzeyine Göre Nüfus,2010 ■Kaynak:www.tuik.gov.tr
60
71,0
65,1
6,0
17,0
8,0
1,7
Kütahya
4,0
Türkiye
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kütahya’da son yıllarda nüfusun ortalama eğitim düzeyinde dramatik artışlar
görülmektedir. 2000’de toplam nüfusun % 3,3’ü yükseköğretim mezunu iken
2010’da bu oran % 6’ya yükselmiştir. 2010 yılı itibarıyla Kütahya nüfusunun %
74,1’i çalışma yaşında (15-65 yaş grubu) bulunmaktadır. Çalışma yaşında bulunan
nüfusun % 22,4’ü üniversite veya daha yüksek düzeyde bir eğitime sahip
bulunmaktadır. Ancak nüfusun % 74,9’u ya okur-yazar değildir veya ilk ve ortaokul
mezunudur. Lise mezunu olanların büyük bir kısmının genel lise mezunu olması ve
meslekî eğitim alanların yüksek düzeyde bir vasfa sahip olmamaları eğitim sistemi
yoluyla verimliliğe, üretime ve kent rekabet gücüne yapılan katkının düşük bir
düzeyde olmasına neden olmaktadır.
Kütahya, 2010 yılı itibarıyla, Türkiye’deki bütün iller kıyaslamaya dâhil edildiğinde,
okuma yazma bilmeyen nüfusun toplam nüfusa oranı açısından 47. Sırada
bulunmaktadır. Okuma yazma bilen ancak herhangi bir okulu bitirememişler dikkate
alındığında 64. Sırada, lise öncesi eğitim düzeyi bakımından 35. Sırada, lise eğitimi
göz önüne alındığında 29. Sırada ve yüksek öğretim düzeyi dikkate alındığında ise
36. sıradadır.
Okul Sayısı
Derslik Sayısı
7,4
5,96,1
5,8
6,2
Kadın Öğretmen Sayısı
Balıkesir
0,5
Afyonk.
6,56,5
0,4
Uşak
6,36,1
3,7
3,5
3,0
4,8
4,3
4,6
4,64,3
2,4
0,2
Manisa
6,6
5,3
3,7
2,9 3,1
0,2
7,37,4
6,66,8
4,8
3,9
Erkek Öğretmen Sayısı
1,8
Bursa
Eskişehir
Bilecik
0,5
0,4
0,2
0,2
0,1
Kütahya
Türkiye
0,2
İstanbul
Şekil 3.2.Okul Öncesi Eğitimde On bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek ve Kadın Öğretmen Sayısı, 2010
□Kaynak:www.tuik.gov.tr
Türkiye
Kütahya Balıkesir
Manisa
Afyonk.
61
Okul Sayısı
Bursa
Eskişehir
46,7
3,5
25,1
30,7
23,6
3,0
2,3
24,8
35,1
34,8
5,1
Uşak
37,0
42,6
56,9
37,6
36,4
6,2
4,5
4,3
31,7
32,4
41,8
37,0
48,1
46,8
30,8
33,2
5,3
Derslik Sayısı
62,4
Kadın Öğretmen Sayısı
54,8
İstanbul
36,8
30,6
18,4
30,1
29,2
1,3
4,4
32,2
36,1
46,1
Erkek Öğretmen Sayısı
Bilecik
■■■
Şekil 3.3.İlköğretimde On bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek ve Kadın Öğretmen Sayısı, 2010
□Kaynak:www.tuik.gov.tr
Okul öncesi eğitim üç yaşından büyük, altı yaşından küçük çocukların eğitime ve
hayata hazırlanması için düzenlenen eğitim ve öğretim programlarını içerir.
Küreselleşme, teknolojik gelişmeler, ürün yaşam döngülerinin kısalması ve küresel
düzeyde rekabetin artması gibi nedenlerle okul öncesi eğitime verilen önem tüm
ülkelerde artmaktadır. Okul öncesi eğitim, çocuk bakımından farklı olarak, eğitim
alan bireye ve topluma önemli getiriler sağlayan bir uygulamadır. Yeniden
sosyalleşmeyi hızlandırır, eğitim alan bireyin yeteneklerini, zekâsını ve başarı
potansiyelini geliştirir ve küresel rekabetin şiddetlendiği günümüzde bu bireylerin
mensubu olduğu kent ve ülkelere olumlu katkılarda bulunmasına yardımcı olur.
Nüfus büyüklüğü açısından otuz yedinci sırada bulunan ve ülke nüfusunun % 0,8’ini
barındıran Kütahya, 2010 yılında, okul öncesi eğitimde on bin kişi başına düşen okul
sayısında 38’inci, derslik sayısında 24’üncü, erkek öğretmen sayısında 49’uncu ve
kadın öğretmen sayısında ise 20’nci sırada bulunmaktadır. Okul öncesi eğitim alan
erkek öğrenciler Kütahya nüfusunun % 0,87’sini, kız öğrenciler ise % 0,81’ini
oluşturmaktadır. Okul öncesinde eğitim gören öğrencilerin kent nüfusuna oranı
açısından Kütahya erkek ve kız öğrencilerin her ikisinde de 29’uncu sırada
bulunmaktadır. Şekil 3.3’te Kütahya, komşu iller ve kıyaslama yapmak için tercih
edilen İstanbul ve Türkiye geneli verileri çerçevesinde ilköğretimdeki eğitim
altyapısı ile ilgili göstergeler yer almaktadır. Kütahya kıyaslanan iller arasında on bin
kişi başına düşen 5,3 okul sayısı ile ilk sırada yer alırken derslik sayısında Uşak ve
Afyonkarahisar’dan sonra üçüncü sırada yer almaktadır. On bin kişi başına düşen
İstanbul Kütahya Balıkesir Manisa
Afyonk.
13,4
7,4
11,4
7,2
7,5
8,2
Uşak
Bursa
Eskişehir
1,6
0,8
0,7
0,7
1,2
5,1
7,2
7,1
10,4
9,6
6,6
Okul Sayısı
10,2
Derslik Sayısı
11,9
0,9
6,2
8,4
10,5
0,9
7,2
7,7
10,6
1,2
5,3
5,0
4,7
4,7
0,4
0,7
8,3
5,9
6,6
Türkiye
10,5
Kadın Öğretmen Sayısı
13,3
Erkek Öğretmen Sayısı
13,8
öğretmen sayısı açısından ise ortalama bir düzeyde yer almaktadır.
Bilecik
Şekil 3.4.Meslek Liselerinde On Bin Kişi Başına Okul, Derslik, Erkek ve Kadın Öğretmen Sayısı, 2010
□Kaynak:www.tuik.gov.tr
Şekil 3.4’te Kütahya, komşu iller ve kıyaslama yapmak için tercih edilen İstanbul ve
Türkiye geneli verileri çerçevesinde meslek liselerindeki eğitim altyapısı ile ilgili
62
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
göstergeler yer almaktadır. Kütahya kıyaslanan iller arasında on bin kişi başına
düşen 1,2 okul sayısı ile Bilecik (1,64) ve Afyonkarahisar (1,19)’ın ardından üçüncü
sırada yer alırken derslik sayısında Bilecik’in ardından ikinci sırada yer almaktadır.
On bin kişi başına düşen öğretmen sayısı açısından erkek öğretmenlerde ikinci
sırada, kadın öğretmenlerde ise son sıralarda yer almaktadır. Bu durum Kütahya
kökenli erkek öğretmenlerin kendi kentlerine yerleşme isteğini gösterirken kadın
öğretmenler açısından kentin çekicilik düzeyinin düşük olduğuna işaret edebilir.
Mesleki ve Teknik
Genel Ortaöğretim
İlköğretim
51
46
38
35
31
31
Türkiye
45
İstanbul
33
33
30
28
26
25
21
20
26
23
24
22
20
21
Balıkesir
Manisa A.Karahisar Kütahya
37
32
Uşak
32
24
23
36
25
15
21
Bursa
Eskişehir
Bilecik
Şekil 3.5. Derslik Başına Düşen Öğrenci Sayısı, 2010-2011Eğitim Yılı (%) □Kaynak:www.tuik.gov.tr
.
Mesleki ve Teknik
Ortaöğretim
İlköğretim
25
18
18
22
21
27
Türkiye
İstanbul
14
17
17
16
18
14
16
16
15
16
17
18
17
16
16
Uşak
Balıkesir
Manisa A.Karahisar Kütahya
18
15
16
15
15
21
18
18
Bursa
Eskişehir
Bilecik
18
Şekil 3.6. Öğretmen Başına Düşen Öğrenci Sayısı, 2010-2011 Eğitim Yılı (%) □Kaynak:www.tuik.gov.tr
Mesleki-Teknik Ortaöğretim
36
39
Genel Ortaöğretim
44
31
36
40
75
76
99
38
30
38
24
75
68
61
99
99
97
99
25
41
39
45
55
İstanbul
Balıkesir
29
36
32
38
65
70
98
100
39
Türkiye
Ortaöğretim
Manisa A.Karahisar Kütahya
55
Uşak
43
56
43
34
86
89
99
98
34
53
54
Bursa
Eskişehir
Bilecik
44
31
75
100
Şekil 3.7.2009-2010 Eğitim Yılında Net Okullaşma Oranları (%) □Kaynak:www.meb.gov.tr
63
■■■
Kütahya derslik başına düşen öğrenci sayısı açısından kıyaslanan iller arasında iyi
bir durumdadır. Derslik başına öğrenci sayısı açısından iki temel eğilim göze
çarpmaktadır. İlk eğilime göre kent nüfusu arttıkça derslik başına düşen öğrenci
sayısı da artmaktadır. Bunun temel nedeni yoğun göçün büyük kentlere yapılan
eğitim yatırımlarının ihtiyacı karşılama potansiyelini azaltmasıdır. İkinci eğilim ise
mesleki ve teknik eğitimde derslik başına düşen öğrenci sayısının diğer eğitim
düzeylerine göre daha yüksek olmasıdır. Bu duruma ise katsayı uygulaması
nedeniyle mesleki okulların ihmal edilmesi yol açmaktadır. Kütahya’da da mesleki ve
teknik eğitimde derslik başına düşen öğrenci sayısı fazladır. Zira Kütahya’da
ortaöğretimde genel ortaöğretim öğrenci sayısından daha fazla mesleki ve teknik
eğitim alan öğrenci bulunmaktadır.
Öğretmen başına düşen öğrenci sayıları bakımından Kütahya İli Balıkesir’den sonra
en iyi durumda bulunan ildir. Kütahya net okullaşma oranları dikkate alındığında
Bilecik ve Eskişehir’in ardından en iyi durumda olan üçüncü il konumunda
bulunmaktadır. Okul öncesi eğitimde Kütahya ve Uşak illerinde pilot il uygulaması
olduğundan 4-5 yaş grubunu kapsayan okul öncesi okullaşma oranlarında bu iller ilk
sırada yer almaktadır. Kütahya ilköğretim, genel ortaöğretim ve mesleki-teknik
ortaöğretim açısından Türkiye ortalamasına, İstanbul’a ve diğer komşu illere kıyasla
iyi bir durumda bulunmaktadır.
III. Yüksek Öğretimde Bilgi Altyapısı
Dumlupınar üniversitesi 40.000 civarındaki öğrencisi ile bölge illeri arasındaki en
yüksek sayıda öğrenci istihdam eden üniversitesidir. Dumlupınar üniversitesinin en
büyük ihtiyacı üniversite ve sanayi işbirliğini sağlayacak bir yapı kurgulanarak
özellikle mühendislik öğrencilerinin nitelik ve beceri ihtiyaçlarının karşılanmasıdır.
İktisadi ve İdari bilimler fakültesinde okuyan öğrencilerin en büyük ihtiyacı olarak
da ticari müesseselerin ve organizasyonların staj yapma konusunda öğrencilere
destekler sunmasıdır.
Dumlupınar Üniversitesi, Kütahya il merkezinde, Merkez Kampus ve Germiyan
Kampusu olmak üzere iki kampusa; 10 ilçede de ayrı bina ve kampus alanlarına
sahiptir. Merkez Kampusu,7500 dekarın üzerinde bir alana sahiptir. Dumlupınar
Üniversitesi, İİBF, Fen Edebiyat Fakültesi, Mühendislik Fakültesi, Eğitim Fakültesi
Güzel Sanatlar Fakültesi, Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi, Simav Teknik Eğitim
ve Teknoloji Fakültesi olmak üzere 9 Fakülte, Sağlık Yüksekokulu, Beden Eğitimi ve
Spor Yüksekokulu ile Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu olmak üzere 3 yüksekokul
Fen Bilimleri Enstitüsü, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Sağlık Bilimleri Enstitüsü olmak
üzere 3 enstitü ve Kütahya, Tavşanlı, Simav, Gediz, Emet, Hisarcık, Domaniç, Altıntaş,
64
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Şaphane, Pazarlar Meslek Yüksekokulları üzere 11 meslek yüksekokuluyla ve
342303 m2 alanda eğitim-öğretim vermektedir (Tablo 3.2).
Tablo 3.3. Yükseköğretim kurumlarında kendi biriminde görevli öğretim elemanı
sayısını göstermektedir. Dumlupınar üniversitesi 40 bin civarında öğrenciye eğitim
veren ve 2011 yılında 12184 öğrencilik kontenjanı ile en çok kontenjanı olan ilk on
üniversite içinde yer alan bir kurum olarak yeterli düzeyde öğretim üyesine sahip
bulunmamaktadır. Dumlupınar üniversitesinde bin öğrenci başına düşen toplam
öğretim elemanı sayısı kendisinden çok sonra açılan Uşak Üniversitesi ile neredeyse
aynı düzeydedir. Profesör ve doçent gibi üst düzeyde uzmanlaşmış öğretim
elemanları açısından da TR33 bölgesinde Kütahya Dumlupınar Üniversitesi iyi bir
durumda değildir.
2
Tablo 3.2. Dumlupınar Üniversitesi Genel Fiziki Alan Bilgileri, 2010 (m )
Birim Adı
Mevcut Alan
Birim Adı
Rektörlük Binası
14 690
Fizik Tedavi Rehabilitasyon U.M.
Fen-Edebiyat Fakültesi
34 697
Olimpik Yüzme Havuzu
Mühendislik Fakültesi
29 993
Merkezi Kafeterya
İktisadi ve İdari Bilimler Fak.
39 356
Kütüphane Binası
Güzel Sanatlar Fakültesi
44 500
Kapalı Spor Salonu
Simav Teknik Eğitim Fak.
11 750
Hastane Binası
Kütahya Beden Eğitimi Y.O.
22 554
Yurt Binası
Kütahya Meslek Yüksekokulu
19 099
Lojmanlar
Altıntaş Meslek Yüksekokulu
1 783
Güzel Sanatlar Resim Atölyesi
Domaniç Meslek Yüksekokulu
1 976
Termal Havuz
Emet Meslek Yüksekokulu
3 595
Atölye Binası (Hangar)
Gediz Meslek Yüksekokulu
5 226
Germiyan Kampus Misafirhane.
Şaphane Meslek Yüksekokulu
3 260
Germiyan Kampus Yemekhanesi
Tavşanlı Meslek Yüksekokulu
8 236
Atölye Binası (Eski)
Pazarlar Meslek Yüksekokulu
3 268
Makine İkmal Binası
Hisarcık Meslek Yüksekokulu
4 303
Toplam
■ Dumlupınar Üniversitesi 2010 İdari Faaliyet Raporu
Mevcut Alan
22 624
10 297
7 468
17 836
5 451
5 948
12 606
5 042
290
1 908
1 139
743
734
786
1 145
342 303
Tablo 3.3. Yükseköğretim Kurumlarında Bin Öğrenci Başına Düşen Öğretim Elemanı Sayısı, 2009-2010
Toplam Öğretim
Elemanı
Profesör
Doçent
Yardımcı
Doçent
Diğer Öğretim
elemanı
Türkiye
25,80
3,57
1,92
4,84
15,48
Afyonkarahisar
26,17
1,16
2,33
5,68
17,01
Kütahya
14,97
0,70
0,53
4,77
8,97
Manisa
31,11
3,17
2,40
6,52
19,01
Uşak
www.tuik.gov.tr
14,26
0,55
0,16
4,52
9,03
İLLER/YER
65
■■■
Dumlupınar Üniversitesi öğretim üyesi başına SCI, SSCI ve AHCI’de yayınlanan yayın
sıralamasında Türkiye’deki tüm üniversiteler arasında 54. Sırada yer almaktadır.
Afyon Kocatepe Üniversitesi 38’inci, Anadolu Üniversitesi 28’inci, Osmangazi
Üniversitesi 26’ıncı, Uludağ Üniversitesi 14’üncü sıra ile daha iyi konumda iken
Balıkesir Üniversitesi 56’ıncı, Uşak Üniversitesi 97’inci ve Bilecik Üniversitesi
100’üncü sıra ile daha kötü durumda bulunmaktadırlar.
IV. Bilgi Altyapısı GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
Okul öncesi genç bir nüfusun varlığı
Okullaşma oranının % 100’ler seviyesinde olması
Toplumun bilinç düzeyinin gittikçe artması
Kentleşme düzeyinin artması
Bilişim teknolojilerinin yaygın ve yoğun kullanımı
Okulların merkezi noktalarda bulunması
SBS Türkiye sıralamasındaki yerimizin ilk sıralarda olması,
Dağınık olmayan yerleşim yeri dolayısıyla eğitim güvenliğinin yüksek oluşu
İklim koşullarının eğitim ve öğretim faaliyetleri için elverişli olması
Okulların ulaşım açısından erişimi kolay noktalarda bulunması
Ders kitaplarının ücretsiz dağıtımının aile bütçelerine katkı sağlaması
Öğretim personelinin sayıca yeterli
Üniversite bünyesinde eğitim fakültesinin bulunması
Fen, Anadolu ve Anadolu meslek liseleri gibi yüksek niteliği haiz eğitim
kurumlarının bulunması
Ulusal yarışmalara ve projele katılımın yüksek olması
Zorunlu kayıt bölgesi uygulamasının yerleşmesi
Özel eğitim okullarının varlığı
İç denetim sisteminin bulunması
Öğrencilerin genelinin okul öncesi eğitimi alarak ilköğretime başlaması
Derslik başına düşen öğrenci sayısının ortalama olarak istenilen oranda olması
Okuma ve yazma oranının yüksek olması
Meslek liseleri mezunlarının çalışabileceği sanayi kuruluşlarının gittikçe artması
Orta öğretim kurumlarının oldukça farklı alanlarda eğitim olanakları sunması
ZAYIF YÖNLER
Okul öncesinde öğretmen ihtiyacı fazlalığı
Oyun ve spor alanlarının azlığı
Bağımsız anaokullarının az olması
66
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Fiziki alt yapı yetersizlikleri
Anne baba eğitim yetersizliğinin okul eğitimine yansıması
Öğretmen niteliğindeki zayıflıklar
Şehir merkezindeki okullarda sınıf mevcutlarının fazla oluşu
Okullarda güvenlik görevlisi istihdam edilmeyişi
Sınıflar ve kurumlar için eğitim ödeneklerinin yetersizliği
Kütüphanelerin nicelik ve nitelik yönünden yetersizliği
İkili eğitimin yaygın oluşu
Okul servislerinin gerektiği gibi denetlenememesi
Ulusal çalışmalarda ve raporlarda belirtildiği üzere öğretmenlerinin % 80’inin
işlerinden memnun olmaması
Meslek liselerine talebinin en azından fiziki olarak karşılanamaması
Verilen eğitimin teknik ve detaycı olması dolayısıyla öğrencilerin dershaneye
gitme mecburiyetinde hissetmeleri
FIRSATLAR
Zekâ düzeyi yüksek öğrencilerin daha erken yaşlarda tespit edilmesi ve
yönlendirilmesi.
Okul öncesi eğitiminde Kütahya’nın % 100’e varan başarılar kazanması
Ülke olarak okul öncesi eğitim yatırımlarının son yıllarda büyük artış göstermesi
İldeki sivil toplum örgütlerinin eğitime yüksek destek vermeleri
Okulların güvenilir ve tercih edilme düzeyi yüksek okullar olması
Okul öncesi eğitim konusunda ilde halkın bilinç düzeyinin oldukça yüksek olması
AB destekli projelerin hazırlanması
Tüm okullarda internet bağlantısının mevcut olması
Öğrencilerin sürekli devamsızlığın çok düşük olması
Kitapların ücretsiz dağıtılması
Dershanelerin okullarla rekabet içinde olması
Okulların kendi aralarında da rekabet halinde olması
Okul inşası konusunda halkın desteğinin muazzam seviyelerde olması
Meslek ve Teknik eğitim mezunlarının iş imkânlarının yüksek olması
Türkiye’nin en büyük şehirlerine üçer saat mesafede olma yakınlık
Öğrenci odaklı bir şehir olması
Organize Sanayi Bölgesi’nin gelişmesi
TEHDİTLER
Alan yetersizliği
Eğitimin paralı oluşu
Yardımcı ve kaynak kitapların yüksek fiyatlı olması
67
■■■
Öğle sonrası eğitime yüksek talep olması
Anne ve babaların eğitim düzeylerinin yetersizliği
Özel anaokullarının yetersiz oluşu
Okulların temizlik konusunun bir çözüme kavuşturulamayışı
Yeterli altyapı ve öğretim üyesi olmaması
Şehir altyapısının yetersizliği
Kütahya’nın deprem bölgesinde oluşu
Ciddi oranda net göç veren bir il olması
Kontrolsüz internet kafelerin varlığı
Gençlere iş konusunda gereken danışmanlığın verilmeyişi
Öğretim üyesi yetersizliği
Öğrenci barınma imkânlarının yetersizliği
Öğretim üyelerinin barınma sorunu ve ev kiralarının yüksek olması
Kampüse raylı ulaşım olanağının olmayışı
Sektörlerin ihtiyacına göre eğitim verilememesi
Fiziki ve teknolojik altyapı yetersizliği
Meslek yüksekokullarındaki öğretim görevlilerinin formasyon almaması
İlçelerde öğrencilerin sosyal kültürel ve sportif faaliyetlerde bulunacakları
tesislerin azlığı
68
Kentin Beşeri Sermaye
Altyapısı: Sağlık, Sosyal
Güvenlik, Sosyal Hizmetler ve
Gençlik ve Spor
I.Sağlık Altyapısı
Kentin sağlık altyapısı son yıllarda yapılan ciddi yatırımlarla iyi bir düzeye erişmiş
bulunmaktadır. İl merkezinde 700 yataklı bir Eğitim ve Araştırma Hastanesi, bir
Fizik Tedavi Rehabilitasyon Dal Hastanesi, bir Ağız Diş Sağlığı Merkezi ve iki özel
hastane olmak üzere toplam 5 hastane halkımıza hizmet vermektedir. İlçelerde ise
sağlık hizmetleri dört Devlet Hastanesi (Emet, Gediz, Simav, Tavşanlı), dört Entegre
İlçe Hastanesi (Domaniç, Altıntaş, Çavdarhisar, Hisarcık) ve Ağız ve Diş Sağlığı
Merkezi’ne bağlı olarak faaliyet gösteren üç Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği ile
yürütülmektedir. Kütahya merkez ve ilçelerinde hizmet veren devlet hastaneleri,
Sağlık Bakanlığı ile Dumlupınar Üniversitesi’nin ortaklaşa faaliyette bulunduğu
Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Sağlık Bakanlığı’na bağlı Yoncalı Fizik
Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Doç. Dr. Mustafa Kalemli Tavşanlı Devlet
Hastanesi, Doç. Dr. İsmail Karakuyu Simav Devlet Hastanesi, Gediz Devlet Hastanesi,
Emet Devlet Hastanesi, Altıntaş İlçe Hastanesi, Çavdarhisar İlçe Hastanesi, Domaniç
İlçe Hastanesi ve Hisarcık İlçe Hastanesi olarak sıralanabilir. Kütahya’da Kütahya
■■■
Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi’ne ilaveten üç tane Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği ağız ve
diş sağlığı konusunda kent halkına hizmet vermektedir.
Tablo 4.1’de farklı birimlere bağlı olarak faaliyette bulunan hastanelere ait yatak
kapasiteleri yer almaktadır. Buna göre 2010 yılı itibarıyla Sağlık Bakanlığı’na bağlı
olarak faaliyet gösteren toplam on hastanede 431’i nitelikli olmak üzere 1529 adet
yatak bulunurken kent merkezinde faaliyetlerini sürdüren iki özel hastanede 93’ü
nitelikli olmak üzere toplam 118 yatak bulunmaktadır. Kentte il merkezinde
eğitimlerini sürdüren ve vatani görevlerini ifa eden askerler için de 30 yatak
kapasiteli bir askeri hastane mevcuttur.
Tablo 4.1. Kütahya’da Hastane Yatak Sayıları, 2010
SAYI
YATAK SAYISI
NİTELİKLİ YATAK SAYISI
Sağlık Bakanlığı Hastanesi
6
1.479
431
Sağlık Bakanlığı İlçe Hastanesi *
4
50
Özel Hastane
2
118
93
Askeri Hastane
1
30
İl Geneli
13
1.677
524
*06.06.2011 tarih ve 25087 sayılı bakanlık oluru ile Hisarcık Toplum Sağlığı Merkezi İlçe Hastanesine
dönüştürülmüştür. ** 17.10.2011 tarihinde DPÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ile Evliya Çelebi Devlet
Hastanesi hizmet birleşmesi yapılmıştır.
Kütahya’da 04.01.2010 tarihinden itibaren “aile hekimliği” uygulamasına geçilmiştir.
Kütahya il merkezi ve ilçelerinde 2011 Kasım ayı itibariyle toplam 174 aile hekimi
hizmet vermektedir.
Tablo 4.2. Aile Hekimliği Uygulaması
İLÇE
TOPLAM NÜFUS
MERKEZ
259.340
ALTINTAŞ
18.424
ASLANAPA
11.083
AİLE HEKİMİ SAYISI
68
7
AİLE HEKİMİ BAŞINA DÜŞEN NÜFUS*
3.604
2.405
2.689
1.845
2.320
ÇAVDARHİSAR
DOMANİÇ
8.267
16.913
4
4
7
DUMLUPINAR
3.172
22.848
51.850
1
7
16
2.624
3.198
3.159
14.298
5.958
69.946
6
2
21
2.290
2.693
3.203
7.486
100.911
590.496
2
29
174
3.484
3.421
3.380
EMET
GEDİZ
HİSARCIK
PAZARLAR
SİMAV
ŞAPHANE
TAVŞANLI
İL GENELİ
EGE*
3.557
TÜRKİYE*
3.652
*Ege Bölgesi ve Türkiye ortalaması ile ilgili veriler 2010 yılına aittir. Aile Hekimi Başına Düşen Nüfus
verileri 31.10.2011 tarihini kapsar ■ Kütahya Sağlık İl Müdürlüğü ve TÜİK.
70
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
İl genelinde aile hekimi başına düşen ortalama nüfus 3274’tür. Bu oran Ege Bölgesi
genelinde 3557 iken, Türkiye genelinde 3652’dir. Kütahya’da 2011 yılı Kasım ayı
itibariyle 327’si uzman hekim ve 312’i pratisyen hekim olmak üzere toplam 639
hekim hizmet vermektedir. İl genelinde toplam diş hekimi sayısı 87, eczacı sayısı
170, sağlık memuru sayısı 788, hemşire ve ebe sayısı toplamı da 1368’dir. 2010 yılı
verilerine bakıldığında, Kütahya ilinde hizmet veren bu personellerin sayısının
bütün branşlarda Türkiye ortalamasının altında olduğu görülmektedir.
Kütahya iline ait 2006-2010 yılları arasındaki hayati veriler aşağıdaki tabloda
görülmektedir. Anne ölüm hızı bu dönemde oldukça dalgalı bir seyir izlerken, bebek
ölüm hızı 2010 yılında 2006 yılına göre azalmıştır. Hastanede yapılan doğum oranı
ise oldukça yüksektir. İlimizde meydana gelen 10.000 doğumdan sadece 33 tanesi
hastane dışında yapılmaktadır.
Tablo 4.3. Kütahya İli 2006-2010 Yılları Arası Hayati Veriler
2006
14,58
1
20,56
98,46
-
Anne Ölüm Hızı (Yüzbinde)
Ölen Anne Sayısı
Bebek Ölüm Hızı (Binde)
Hastanede Yapılan Doğum Oranı (%)
Bebek İzlem Sıklığı
Gebe İzlem Sıklığı
Yenidoğan İşitme –Tarama Oranı
Karma DaBT-İPA-Hib-3 Aşı Oranı (%)
■ Kütahya Sağlık İl Müdürlüğü
84
2010
14,00
1
13,90
99,67
8,3
4,6
93,9
99
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 2008 yılı verilerine göre bebek ölüm hızı (binde)
İspanya’da 0.02, İsviçre’de 0.03, Tunus’ta 0.12, Meksika’da 0.07, Ekvator’da 0.11,
Tanzanya’da 0.33, Rusya’da 0.06, Papua Yeni Gine’de 0.26, Pakistan’da 0.53, Fas’ta
0.23, İzlanda’da 0.01’dir. Afrika bölgesinde bebek ölüm hızı 0.40, Amerika bölgesinde
0.09, Güney Doğu Asya bölgesinde 0.34, Avrupa bölgesinde 0.07, Doğu Akdeniz
bölgesinde 0.35, Batı Pasifik bölgesinde 0.11 olup, dünya genelinde ise bu oran
0.26’dır. 2009 yılı Türkiye genelinde bebek ölüm hızı (binde) 13,1, 2010 yılında ise
(binde) 10,9’dur. 2010 yılı verilerine göre Ege Bölgesi ortalamasında bebek ölüm
hızı (binde) 12,1’dir. Kütahya’da ise bebek ölüm hızı 2010 yılında binde 13,9’dur.
Kütahya’da 31.10.2011 tarihi itibariyle Merkez’de üç, Simav’da iki, diğer ilçelerde
birer tane olmak üzere il genelinde toplam on yedi (112) acil istasyonu ve kırk üç
ambulans acil sağlık hizmeti vermektedir.
71
■■■
II. Sağlıkta Dönüşüm Uygulamaları
Kütahya İl Sağlık Müdürlüğü ve Kırıkkale Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi ile
19.09.2007 tarihinde ortaklaşa başlatılan “fırçalar sınıfta dişler yolunda” projesi
çerçevesinde, Kütahya’daki tüm okul müdürleri ve birinci sınıf öğretmenlerine “diş
sağlığı, proje detayları, koruyucu flor jel uygulaması ve etkin diş fırçalama”
konularında
eğitim
verilmiştir.
Aile
Hekimlerinin
katılımıyla
“flor
jel”
uygulamalarının daha erken yaşta daha geniş çocuk kitlesine ulaşılması düşünülmüş
ve Aile Sağlığı Merkezlerinde 1-3 yaş arası bebeklere senede 2 defa flor vernik, 7-12
yaş arası çocuklara senede 4 defa flor jel uygulaması başlamıştır. 2009-2010 yılında
ilköğretim 1. 2. ve 3. sınıftaki 13.743 çocuğa flor jel, anaokullarına ve Aile Sağlığı
Merkezlerine kayıtlı 0-5 yaş arası bin bebeğe flor vernik uygulanmıştır. Çocuklara,
anne ve bebeklere diş fırçalama eğitimi verilerek diş fırçası dağıtılmıştır. 2010-2011
yılında ise 4 ve 5.sınıflar da uygulamaya dâhil edilerek, Merkez İlçe’ deki ilköğretim
ilk kademedeki sınıflarda 18.900 çocuğa ve ilçelerdeki 11.513 çocuğa flor jel
uygulanmıştır. 0-5 yaş arası bebeklere ise flor vernik Merkez İlçe’ de 1.206, ilçelerde
5.888 bebeğe uygulanmıştır. 30.09.2011 tarihinde, 77 İlköğretim okulu 1.sınıf
öğretmenlerine Koruyucu Ağız ve Diş Sağlığının önemini anlatan ve okullarda
uygulanan flor-jelin faydaları hakkında eğitim verilmiştir. 17-21 Ekim 2011
döneminde Merkez ilçe ve köylerindeki ilköğretim okullarında 6-12 yaş aralığındaki
16.811 çocuğa, 2 diş hekimi, 1 hemşire ve 44 Sağlık Meslek Lisesi öğrencisi
tarafından flor-jel uygulanmıştır. 28-29-30 Kasım, 1-2 Aralık 2011 tarihleri arasında
Aile Hekimliklerinde 3.390 bebeğe diş muayenesi yapılmış, flor-vernik uygulanmış
ve annelere eğitim verilmiştir.
Yatağa bağımlı hastaların evde yapılabilecek tıbbî bakım ve rehabilitasyonları ev
ortamında gerçekleştirilmektedir. Evde Sağlık Hizmetlerinin yaygınlaştırılarak,
süreklilik ve kalitesinin arttırılması hedefiyle Kütahya ilinde 2010 Eylül tarihinden
itibaren evde sağlık hizmetleri yapılandırılmasına başlanmış, 85 personel, 16 hizmet
aracı ve 11 nakil aracı ile yaklaşık 1 yıl içerisinde 1.012 hastaya ulaşılmıştır. Ayrıca,
13 Toplum Sağlığı Merkezi ve 5 hastane ve 1 Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi, Sağlık
Bakanlığı’nca tescil edilerek, aile hekimleri ile koordineli olarak evde sağlık hizmeti
uygulamasını yürütmektedir. Sağlık Bakanlığı mevzuatları uyarınca nüfusun binde
1’ine ulaşılmıştır. Evde sağlık hizmeti veren hastaneler, Dumlupınar Üniversitesi
Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tavşanlı Doç. Dr. M. Kalemli Devlet
Hastanesi, Simav Doç. Dr. İ. Karakuyu Devlet Hastanesi, Gediz Devlet Hastanesi,
Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi, Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi olarak
sıralanabilir. Ayrıca tüm Toplum Sağlığı Merkezlerinde de evde sağlık hizmeti
verilmektedir.
72
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
III. Karşılaştırmalı Sağlık Göstergeleri
A.Sağlık Personeli Sayısı
Tüm kent halkının fizikî ve psikolojik açıdan sağlıklı ve mutlu olması daha müreffeh
ve birlik-beraberlik içinde bir toplum için en temel ön koşullardan biridir.
Kütahya’nın sağlık göstergeleri ile Türkiye ortalaması ve kıyaslanan iller arasındaki
dengesizlik ve eşitsizlik kent halkının sağlık ve refah düzeyine yapılan katkının ne
kadar başarılı olduğu hakkında bize kabaca fikir verir. Kent halkının esenlik ve
sağlığının düşük bir düzeyde olması kent genelinde istihdamı ve verimliliği olumsuz
yönde etkiler ve kamusal mal ve hizmet sunumunu zorlaştırarak daha maliyetli bir
hale getirir. Bu çerçevede Kütahya İli’nde sağlık hizmetlerinin nitelik ve kalitesi son
derece önemlidir. Bu iki gösterge bakımından ne durumda olduğumuz, tam olarak
yansıtmamakla birlikte, sağlık çalışanları dikkate alınarak değerlendirilebilir.
Tablo 4.4. Seçilmiş Bazı İllerde Hekim Sayısı, 2010
Uzman Hekim
Pratisyen Hekim
Asistan Hekim
Toplam Hekim
Diş Hekimi
Türkiye
8,62
5,27
2,86
16,74
2,91
İstanbul
10,89
4,41
4,06
19,36
4,06
Balıkesir
6,12
5,42
0,01
11,54
2,61
Manisa
6,55
4,98
1,73
13,26
2,20
Afyon.
6,42
5,48
1,96
13,86
1,48
Kütahya
5,57
5,28
0,00
10,86
1,66
Uşak
6,24
5,59
0,00
11,83
2,37
Bursa
7,46
4,68
2,23
14,37
2,87
Eskişehir
9,64
5,48
4,25
19,37
3,03
4,61
Bilecik
■ www.tuik.gov.tr
5,46
0,00
10,07
2,04
Tablo 4.4 on bin kişi başına düşen sağlık personeli bazında seçilmiş bazı iller ile
Türkiye ortalamasını karşılaştırmaktadır. Buna göre Kütahya’da on bin kişi başına
düşen uzman hekim sayısı 5,57 (Türkiye’de 8,62), pratisyen hekim sayısı 5,28
(Türkiye’de 5,27), asistan hekim sayısı 0, (Türkiye’de 2,86), toplam hekim sayısı
10,86 (Türkiye’de 16,74) ve diş hekimi sayısı 1,65 (Türkiye’de 2,90)’dır. Kütahya
yalnızca pratisyen hekim sayısı açısından Türkiye ortalamasına göre daha iyi bir
durumda bulunmaktadır. Kıyaslanan iller arasında Kütahya, on bin kişi başına düşen
uzman hekim sayısında Bilecik’in ardından sonuncu, pratisyen hekim sayısında
Bursa, Manisa ve İstanbul’un ardından sonuncu, Uşak ve Bilecik ile birlikte asistan
hekimin bulunmadığı üçüncü il, toplam hekim sayısında Bilecik’in ardından sonuncu
ve diş hekimi sayısında Afyonkarahisar’ın ardından sondan ikinci sırada
bulunmaktadır.
73
■■■
Kütahya, on bin kişi başına düşen uzman hekim sayısında tüm iller arasında 55’inci,
pratisyen hekim sayısında tüm iller arasında 55’inci, asistan hekim sayısında tüm
iller arasında 46’ıncı, toplam hekim sayısında tüm iller arasında 69’uncu ve diş
hekimi sayısında tüm iller arasında 60’ıncı sırada bulunmaktadır. Kütahya’nın sağlık
personeli açısından durumu diğer sağlık çalışanları dikkate alındığında daha iyi bir
durumda bulunmaktadır. Kıyaslanan iller arasında Kütahya, on bin kişi başına düşen
eczacı sayısında Bilecik’ten sonra sonuncu sırada gelmesine rağmen sağlık memuru
sayısında İstanbul, Balıkesir, Manisa, Bursa ve Bilecik’ten; hemşire sayısında Bilecik,
Afyonkarahisar, Manisa, Balıkesir ve İstanbul’dan ve ebe sayısında Bilecik, Bursa,
Manisa, İstanbul ve Türkiye ortalamasından daha iyi bir konumda bulunmaktadır.
Tablo 4.5. Seçilmiş Bazı İllerde Sağlık Personeli Sayısı, 2010
Eczacı
Sağlık Memuru
Hemşire
Ebe
Türkiye
3,60
12,81
15,57
6,83
İstanbul
3,81
9,15
13,52
4,09
Balıkesir
4,02
11,68
13,74
11,00
Manisa
3,47
10,34
13,01
7,35
Afyon.
3,40
15,15
14,21
8,43
Kütahya
2,88
13,34
14,36
7,76
Uşak
3,70
18,76
18,55
14,67
Bursa
3,43
10,67
14,94
6,62
Eskişehir
4,53
17,92
21,31
8,88
Bilecik
■ www.tuik.gov.tr
2,62
11,76
11,36
7,54
Kütahya, on bin kişi başına düşen eczacı sayısında tüm iller arasında 50’inci, sağlık
memuru sayısında tüm iller arasında 44’üncü, hemşire sayısında tüm iller arasında
43’üncü ve ebe sayısında tüm iller arasında 37’inci sırada kendine yer bulmaktadır.
Sağlık personeli ile ilgili veriler Kütahya’nın bu alanda çalışanlar için çekici bir yer
olmaktan uzak olduğunu göstermektedir. Bu ifade doktorluk gibi kent toplam
nüfusunun fazla olması halinde sağlık çalışanının elde ettiği toplam gelirin ve
dolayısıyla refah düzeyinin yüksek olduğu alanlarda diğer sağlık personeline kıyasla
daha doğru gibi görünmektedir.
B. Hastane Yatak Sayısı
Hastane yatak sayısı kent halkının acil, önemli ve ciddi bir sağlık sorunu ile
karşılaştığında ne ölçüde hızlı, konforlu ve esenlikli bir sağlıklı hizmeti alacağının
göstergelerinden biridir. Toplam hastane yatak sayısı dikkate alındığında
Kütahya’nın kıyaslanan iller arasında Eskişehir ve Uşak’tan sonra üçüncü sırada yer
aldığı görülmektedir. Veriler 2009 yılına ait olduğu için Kütahya’da üniversite
74
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
hastanesi yatak sayısı 50 olarak yer almaktadır ancak hali hazırda üniversite
hastanesi faal bir durumda değildir.
Tablo 4.6. Seçilmiş Bazı İllerde Hastane Yatak Sayısı, 2009
Toplam
Sağlık Bakanlığı
Üniversite
Özel
Yüz bin kişi başına
Türkiye
179649
122354
30112
25178
248
İstanbul
30617
15234
4295
9700
237
Balıkesir
2837
2693
-
144
249
Manisa
3272
2798
312
162
246
Afyon.
1854
1388
346
120
264
Kütahya
1613
1508
50
55
282
Uşak
1076
925
-
151
320
Bursa
5871
4212
895
764
230
Eskişehir
2926
1789
991
146
387
308
Bilecik
■ www.tuik.gov.tr
308
-
-
152
Tablo 4.6 seçilmiş bazı iller ile Türkiye genelinde hastane yatak sayısı ile ilgili
verileri göstermektedir. Bu verilere göre Kütahya özel hastane yatak sayısında
Bilecik’in ardından sonuncu sırada yer almaktadır. Bu durum Kütahya’nın sağlık
alanında özel kesim için çekici bir yer olmaktan uzak olduğuna yönelik bir işaret
olarak yorumlanabilir. Kentin refah düzeyi ve merkez nüfusu arttıkça bu durumun
tersine döneceği beklenebilir. Kütahya, yüz bin kişi başına düşen, hastane yatak
sayısında tüm iller arasında 282 yatak ile 23’üncı sırada bulunmaktadır.
Özel hastane yatak sayısının düşük olması göz önüne alındığında yüz bin kişi başına
düşen hastana yatak sayısında elde edilen bu sıra merkezi yönetimin (Sağlık
Bakanlığı’nın) hastane bina ve yatak sayısı gibi fizikî altyapı açısından İl’e önemli
katkı ve yatırımlarda bulunduğuna dair bir veri bize sunmaktadır.
IV. Sosyal Güvenlik
Sağlıkta dönüşüm projesi çerçevesinde, 5502 sayılı Kanunla Sosyal Güvenlik Kurumu
kurulmuş, SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kurumları bu yeni kuruma devredilerek
16.05.2006 tarihinde tek çatı altında birleştirilmiştir. Türkiye genelinde olduğu gibi,
Kütahya’da da çalışan ve emekli kesimlerin resmi sosyal güvencesi Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığı tarafından İl Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Ayrıca
sigortalılarımızın hizmete daha kolay erişebilmelerini sağlamak maksadıyla Gediz,
Simav, Tavşanlı ve Emet ilçelerinde de Sosyal Güvenlik Merkez Müdürlükleri
faaliyetlerini sürdürmektedir.
Kütahya ilinde sosyal güvenlik kapsamında bulunan nüfusun, toplam nüfusa oranı %
94,11 iken, yeşil kartlılar hariç tutulduğunda bu oranın % 80,20 olduğu
75
■■■
görülmektedir. Bu oranlar çevre illerde daha yüksektir. Örneğin, Afyon’da sosyal
güvenlik kapsamında bulunan nüfusun toplam nüfusa oranı % 97,73 iken, yeşil
kartlılar hariç tutulduğunda bu oranın % 89,44 olduğu görülmektedir. Uşak’ta sosyal
güvenlik kapsamında bulunan nüfusun toplam nüfusa oranı % 99,79 iken, yeşil
kartlılar hariç tutulduğunda bu oranın % 91,21 olduğu görülmektedir. Manisa’da ise
sosyal güvenlik kapsamında bulunan nüfusun toplam nüfusa oranı % 99,58 iken,
yeşil kartlılar hariç tutulduğunda bu oranın % 89,88 olduğu görülmektedir. Türkiye
genelinde sosyal güvenlik kapsamında bulunan nüfusun toplam nüfusa oranı %
85’dir. Kütahya’da bahsedilen oranların düşüklüğü dikkat çekicidir. Bu durum
ilimizdeki sanayileşme olgusunun çevre illere göre az olması, özel sektörde istihdam
olanağının düşük olması ile açıklanabilir.
Kütahya ilinde sosyal güvenlik kapsamındaki aktif çalışanların toplam il nüfusuna
oranı % 21,26’dır. Bu oran Afyon ilinde % 20,83, Uşak ilinde % 25,95, Manisa ilinde
% 22,86’dır. Bahsedilen oran Türkiye genelinde % 21,96’dır. TR33 bölgesindeki
illerden Afyon % 20,83’lük oranla en düşük orana sahiptir. Kütahya ilindeki oran,
Afyon’dan sonra gerek bölge illerinden, gerekse Türkiye ortalamasından az da olsa
düşüktür. Bununla birlikte, Kütahya’da aktif çalışan sayısının il nüfusuna oranında
bir artış gözlemlenmektedir. Örneğin, 2008 yılında bu oran % 20,39 iken, 2009
yılında % 20,77, 2010 yılında ise % 20,26’dır. Şu andaki oranın % 21,26 olduğu göz
önüne alındığında, geçen yıllara göre oranda bir artış olduğu görülecektir. Bu oran,
kısmen de olsa, ilimizde kayıtlı istihdam oranında bir artış olduğunu göstermektedir.
SGK kapsamındaki aktif çalışanları 4/a (SSK), 4/b (Bağ-Kur) ve 4/c (Emekli Sandığı)
olarak ayırdığımızda,Kütahya’da 4/a kapsamında 78.955, 4/b kapsamında 26.656 ve
4/c kapsamında 19.941 çalışan olduğu görülmektedir.
Sosyal güvenlik kapsamındaki emeklilerin toplam il nüfusuna oranı ise Kütahya’da
% 17,90 iken, Afyon’da % 13,41, Uşak’ta % 18,11, Manisa’da % 13,88’dir. Türkiye
genelinde bu oran % 13,42’dir. SGK kapsamındaki emeklilerin nüfusa oranı
bakımından Kütahya ortalamanın üzerindedir. TR33 bölgesindeki illerde ise
Uşak’tan sonra ikinci sıradadır. Kütahya’da emekli sayısının artması, yaşlı nüfus
oranındaki artışla ilgili olduğu gibi, dışarıya göç veren bir il olmasıyla da (genç
nüfusun çalışmak için il dışına gitmesi) açıklanabilir. Türkiye genelinde 1,74 aktif
çalışan kişiye 1 emekli düşerken, Kütahya’da bu oran 1,18’dir. Bu verilere göre
Kütahya bir emekli kenti olma durumundadır.
Sosyal güvenlik kapsamındaki bakmakla yükümlü tutulanların oranı Kütahya’da %
41,04 iken, Afyon’da % 55,20, Uşak’ta % 47,15, Manisa’da ise % 53,14’tür. Türkiye
genelinde bu oran % 48,11’dir. Sonuç itibariyle, Kütahya’da SGK kapsamındaki
76
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
bağımlıların oranının gerek çevre illerden, gerekse Türkiye ortalamasından daha
düşük olduğu görülmektedir.
Tablo 4.7. TR33 Kapsamındaki İllere Ait Sosyal Güvenlik (SG) Göstergeleri (Kasım 2011)
KÜTAHYA
AFYON
UŞAK
MANİSA
Nüfus
590.496
697.559
338.019
1.379.484
İş yeri sayısı
9.020
10.179
7.150
22.273
Toplam SG Kapsamı (Aktif+Pasif+Yeşilkart)
555.721
681.741
337.195
1.374.086
Toplam SG Kapsamı (Yeşil Kartlılar Hariç)
473.568
623.927
308.294
1.239.928
SG Kapsamının (Yeşil Kart Hariç) Toplam il
(%) 80,20
(%) 89,44
(%) 91,21
(%) 89,88
Nüfusuna Oranı
SG Kapsamı Olmayan Nüfus
34.775
15.818
824
5.398
SG Kapsamında Aktif Çalışan kişi sayısı
125.552
145.317
87.702
315.399
Emekli Sandığı (4/c)
19.941
24.381
11.490
36.986
Bağ-Kur (4/b)
26.656
40.973
24.547
85.455
SK (4/a)
78.955
79.963
51.655
192.958
SG Kapsamındaki Aktif Çalışanların Toplam il
(%) 21,26
(%) 20,83
(%) 25,95
(%) 22,86
Nüfusuna Oranı
SG Kapsamında Aylık Alan Sayısı
105.696
93.529
61.218
191.423
SG Kapsamındaki Emeklilerin Toplam il
(%) 17,90
(%) 13,41
(%) 18,11
(%) 13,88
Nüfusuna Oranı
SG Kapsamında Bakmakla Yükümlü
242.320
385.081
159.374
733.106
Tutulanların Sayısı
SG Kapsamındaki bakmakla yükümlü
(%) 41,04
(%) 55,20
(%) 47,15
(%) 53,14
tutulanların oranı
2022 sayılı yasadan yararlananların sayısı
10.125
14.053
6.987
28.449
2022 sayılı yasadan yararlananların il
(% ) 1,21
(%) 2,01
(%) 2,07
(%) 2,06
nüfusuna oranı
YEŞİL KARTLI SAYISI*
82.153
57.814
28.901
134.158
*Yeşil Kartlı sayısı Kütahya Sağlık İl Müdürlüğü’nün 30 Ekim itibariyle bildirmiş olduğu sayıdır. Diğer
illerin yeşil kartlı sayısı SGK tarafından verilen sayıdır ■ www.tuik.gov.tr
Kütahya ilinde yeşil kartlı sayısı Sağlık İl Müdürlüğü verilerine göre 2011 yılı Kasım
ayı itibariyle 82.845’tir. Yeşil kartlı sayısının il nüfusuna oranı % 13,91’dir. Bu oran
Afyon ilinde % 8,28, Uşak ilinde % 8,55 iken, Manisa ilinde % 9,72’dir. Türkiye
genelinde yeşil kartlı sayısının ülke nüfusuna oranı ise % 12’dir. Yeşil kart
hizmetinden yararlanan vatandaş sayısının Kütahya’da gerek çevre illerden, gerekse
Türkiye ortalamasından fazla olduğu görülmektedir. 2022 sayılı yasa kapsamında
sosyal güvenlik hizmetinden yararlananların (özürlü ve yaşlılar) il nüfusuna oranı
Kütahya’da % 1,21 iken, Afyon’da % 2,01, Uşak’ta % 2,07, Manisa’da ise % 2,06’dır.
Türkiye genelinde ise bu oran % 1,82’dir. Kütahya 2022 sayılı yasa kapsamında
yarar sağlayan oranı bakımından gerek çevre illerden, gerekse Türkiye
ortalamasından düşüktür.
77
■■■
Tablo 4.8. Seçilmiş Bazı İllerde Sosyal Güvenlikle İlgili Göstergeler (Ekim 2011)
Sosyal Güvenlik Kapsamı/
Aktif Çalışan/
Toplam Nüfus (%)
Nüfus(%)
KÜTAHYA
80,20
21,26
AFYON
89,44
20,83
MANİSA
89,88
22,86
UŞAK
91,21
25,95
BALIKESİR
92,69
23,36
ESKİŞEHİR
95,23
27,39
BURSA
95,71
28,43
İSTANBUL
94,37
31,03
TÜRKİYE
84,87
23,60
■ Kütahya Sağlık İl Müdürlüğü
Emekliler/ Nüfus
(%)
17,90
13,41
13,88
18,11
19,31
20,53
16,08
14,46
13,42
V. Sosyal Hizmetler
Sosyal Hizmetler, “kişi ve ailelerin kendi bünye ve çevre şartlarından doğan veya
kontrolleri dışında oluşan maddi, manevi ve sosyal yoksunluklarının giderilmesine
ve ihtiyaçlarının karşılanması ile sosyal sorunlarının önlenmesi ve çözümlenmesine
yardımcı
olunması, hayat
standartlarının
iyileştirilmesi
ve
yükseltilmesini
amaçlayan sistemli ve programlı hizmetleri sunmak” şeklinde tanımlanabilir. Sosyal
hizmetlerin miktar ve kalite olarak yüksek bir düzeyde sunulması yaşam kalitesinin
ve kentin çekiciliğinin artması açısından büyük bir öneme sahiptir.
İl düzeyinde sunulan sosyal hizmetler, büyük ölçüde Kütahya Sosyal Hizmetler İl
Müdürlüğü uhdesinde bulunmaktadır. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, ekonomik ve
sosyal destek hizmetleri (eski adıyla ayni ve nakdi yardım hizmetleri), evlat
edindirme hizmetleri, kadın ve aileye yönelik hizmetler, korunmaya muhtaç çocuk
hizmetleri, koruyucu aile hizmetleri, özürlü bakım hizmetleri, özel kreş ve gündüz
bakımevi hizmetleri, yaşlı bakım hizmetleri, risk altındaki çocuklar ve madde
bağımlılarına yönelik hizmetler, 5395 Çocuk Koruma Kanunu kapsamındaki
hizmetler ve 3413 sayılı yasa kapsamında işe yerleştirme hizmetleri olmak üzere
farklı kesimlere yönelik çok sayıda hizmetleri sunmakla görevlidir.
Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren Sevgi Evleri
Çocuk Yuvası ve Kız Yetiştirme Yurdu, Kütahya Erkek Yetiştirme Yurdu, Kütahya
Ferdi Güzen Kız Yetiştirme Yurdu, Kütahya Çocuk ve Gençlik Merkezi (ÇOGEM),
Kütahya Huzurevi-Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi, Kütahya Kadın Konukevi
(KKE) ve dört adet Çocuk Evi bulunmaktadır. Öte yandan, Kütahya Sosyal Hizmetler
İl Müdürlüğü’ne bağlı Özel Öz-İlgi Yoncalı Özürlü Bakım Merkezi, Özel Öz-İlgi Özürlü
Bakım Merkezi ve Özel Tahsin Uygun Özürlü Bakım Merkezi olmak üzere üç adet
özel özürlü bakım merkezi faaliyetlerini sürdürmektedir.
78
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyette bulunan altı adet
özel kreş bulunmaktadır. Özel Süper Çocuk Kreş ve Gündüz Bakımevi 0-6 yaş
grubuna yönelik olarak 93 kişilik kapasiteyle hizmet vermektedir. Özel Altın Çocuk
Kreş ve Gündüz Bakımevi 4-6 yaş grubuna yönelik olarak 26 kişilik kapasiteyle
hizmet vermektedir. Özel Çamlıca Çocuk Kreş ve Gündüz Bakımevi Çocuk Kulübü 314 yaş grubuna yönelik 112 kişilik kapasiteyle hizmet vermektedir. Ayrıca Simav
ilçesinde Özel Simav Gül Çocuk Kreş ve Gündüz Bakımevi, Tavşanlı ilçesinde Özel Gül
Çocuk Kreş ve Gündüz Bakımevi, Domaniç ilçesinde Özel Gülbahçesi Kreş ve Gündüz
Bakımevi de Kütahya’nın ilçelerinde faaliyette bulunan diğer kreş ve bakımevleridir.
A. Korunmaya Muhtaç Çocuk Hizmetleri
Beden, ruh ve ahlak gelişimleri veya şahsi güvenlikleri tehlikede olup; ana veya
babasız, ana ve babasız; ana veya babası veya her ikisi de belli olmayan; ana ve
babası veya her ikisi tarafından terk edilen; ana veya babası tarafından ihmal edilip;
fuhuş, dilencilik, alkollü içkileri veya uyuşturucu maddeleri kullanma gibi her türlü
sosyal tehlikelere ve kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılan ve başıboşluğa
sürüklenen çocuklar “korunmaya muhtaç çocuk” olarak nitelendirilerek koruma
altına alınmaktadır. Kentleşmenin ve bireyselleşmenin gittikçe arttığı günümüzde
modern bir kent olma yolunda hızlı adımlar atan İlimizin bu ve benzeri sorunlarla
daha çok karşı karşıya gelmesi kaçınılmazdır. Bu çerçevede bu ve benzeri bakıma,
korunmaya ve gözetime muhtaç kesimlere yönelik hizmetlerin çoğalması ve daha
yüksek bir kalite ile sunulması kent rekabet gücünü ve yaşam kalitesini olumlu
yönde etkiler. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde son yıllarda yılda ortalama
40-50 çocuk koruma altına alınmaktadır. 2006’da koruma altına alınan çocuk sayısı
25 iken bu sayı 2007’de 54’e, 2008’de 44’e, 2009’da 56’ya ve 2010’da ise 59’a
yükselmiştir. Kent nüfusu arttığı, kent geliştiği ve boşanma ile aile içi geçimsizlikler
çoğaldığı sürece korunmaya muhtaç çocuk sayısının geometrik olarak artma olasılığı
bulunmaktadır. Bu nedenle kent yönetiminin bu sorunu önceden görüp inisiyatif
kullanarak önlem alması gerekmektedir.
B. Çocuk Yuvaları, Çocuk Evleri ve Kız Yetiştirme Yurtları
Sevgi evleri, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK)’nun uygulamaya
koyduğu yeni bir hizmet modelidir. Bu bakım modelinde, çocukların kuruluş bakımı
yerine daha küçük birimlerde, aile ortamına benzer yapılar ve ilişki sistemi
içerisinde yetiştirilebileceği küçük müstakil binalardan oluşturulan site içerisinde
bakımının sağlanması amaçlanmaktadır. En fazla üçer kişilik odalarda 10–12
çocuğun kaldığı site içerisinde müstakil evlerden oluşan sevgi evlerinde çocukların
aidiyet
duygularını
yaşamaları,
ev
79
içi
sorumlulukların
kazandırılması
■■■
sağlanmaktadır. Türkiye genelinde 2011 yılı Eylül ayı itibariyle 419, Kütahya Sosyal
Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde de mevcut durum itibariyle dört adet çocuk evi
bulunmaktadır. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü bünyesinde 13–18 yaş arası
korunmaya muhtaç çocukları korumak, bakmak ve bir iş veya meslek sahibi
edinmelerini ve topluma yararlı kişiler olarak yetiştirilmelerini sağlamakla görevli
ve yükümlü olan bir sosyal hizmet kuruluşu olan yetiştirme yurtları da faaliyet
göstermektedir.
Tablo 4.9. Hizmet Verilen Korunmaya Muhtaç Çocuk Sayıları
2006
Sevgi Evleri
50
Erkek Yetiştirme Yurdu
117
Kız Yetiştirme Yurdu
46
Çocuk Evleri
Toplam
213
*2011 yılı Kasım ayı verilerinden yararlanılmıştır
2009
75
95
59
229
2010
112
97
43
12
264
2011*
150
84
37
14
285
Tablo 4.9’da Sevgi Evleri Müdürlüğü, Erkek Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü, Kız
Yetiştirme Yurdu Müdürlüğü ve Çocuk Evlerinde hizmet verilen çocuk sayısının
yıllar itibariyle gelişimi yer almaktadır. Tablo 4.9, Kütahya’da korunma altına alınan
korunmaya muhtaç çocuk sayısının zamanla arttığı görülmektedir. Ancak korunma
altına alınan çocuk sayısı oldukça düşük bir düzeyde seyretmektedir.
C. Koruyucu Aile ve Evlat Edindirme Hizmetleri
Koruyucu aile hizmetleri, çeşitli nedenlerle öz ailesi yanında bakılamayan çocukların,
kısa veya uzun süreli olarak bakımlarını üstlenen aile ya da kişilerin yanında, devlet
denetiminde yetiştirilmeleri olarak tanımlanmakta ve bu hizmeti veren aile ya da
kişilere ‘koruyucu aile’ denilmektedir. Bu uygulama Kütahya genelinde uygulamaya
geçirilmiş olmakla ve son birkaç yılda koruyucu aile sayısı bir miktar artmış olmakla
birlikte koruyucu aile sayısının son derece sınırlı olduğu görülmektedir. Nitekim
2006’da sekiz olan koruyucu aile sayısı 2011’de sadece üç ailenin eklenmesiyle on
bire yükselmiştir. Aynı durum korunmaya muhtaç çocukların evlat edindirme
yoluyla korunmaya alınması uygulamaları için de geçerlidir. Türkiye genelinde yılda
ortalama 500 çocuğun evlat edindirme işlemi tamamlanırken Kütahya’da çok az
sayıda evlat edindirme işlemi gerçekleştirilmektedir. Kütahya’da 2008’de 18 evlat
edindirme başvurusu varken evlat edindirme sayısı 6, 2009’da 13 başvuruya rağmen
5 ve 2010’da 5 başvuruya karşılık yalnızca bir evlat edindirme işlemi
sonuçlandırılabilmiştir.
80
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Ç. Çocuk, Gençlik, Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri
Çocuk ve Gençlik Merkezleri, eşler arası anlaşmazlık, ihmal, hastalık, kötü alışkanlık,
yoksulluk, terk ve benzeri nedenlerle sokağa düşerek sosyal tehlike ile karşı karşıya
kalan veya sokakta çalıştırılan çocuk ve gençlerin geçici süre ile rehabilitasyonlarını
ve topluma yeniden kazandırılmalarını sağlamak amacıyla kurulan yatılı ve gündüzlü
sosyal hizmet kuruluşlarıdır. Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk
ve Gençlik Merkezi Müdürlüğü’nde bugüne kadar 413’ü sokaklarda çalışan ve
yaşayan, 40’ı madde bağımlısı olmak üzere toplam 453 çocuğa ulaşılmış ve bu
çocuklarla merkezde mesleki çalışma yapılmıştır.
Bakım ve rehabilitasyon merkezleri, duygusal, cinsel ve/veya fiziksel istismara
uğradıkları tespit edilen çocukların olumsuz yaşam deneyimlerinden kaynaklanan
travma ve/veya davranış bozukluklarını giderme amacıyla rehabilitasyon süreci
tamamlanıncaya kadar geçici süre bakım ve korunmalarının sağlandığı, bu süreçte
aile, yakın çevre ve toplum ile ilişkilerinin düzenlenmesine yönelik çalışmaların
yürütüldüğü, kız ve erkek çocuklara yönelik ayrı ayrı yapılandırılan yatılı sosyal
hizmet kuruluşlarıdır. Bu merkezlerde mesleki çalışma gerçekleştirilmekte ve
üniversite veya devlet hastanelerinin psikiyatri servislerinden destek alınarak
çocukların
rehabilitasyonu
amaçlanmaktadır.
Bu
kuruluşların
üniversite
hastanelerinin bulunduğu illerde açılması hususuna dikkat edilmektedir. Söz konusu
kuruluşlarda rehabilitasyon süreci tamamlanan çocuklar ailelerine (ailesi tarafından
istismar edilmemişse) teslim edilmekte veya diğer sosyal hizmet kuruluşlarına
yerleştirilmektedirler. Bu çerçevede Kütahya Merkez’de Tavşanlı Yolunda bir bakım
ve rehabilitasyon merkezinin kurulması çalışmaları devam etmektedir ve bu proje
2012 yılı itibariyle yatırım planına alınmıştır.
D. Sosyal Hizmet ve Rehabilitasyon Merkezi
Koruyucu önleyici çalışmaları yapmak üzere alan taramaları yapan, risk haritalarını
oluşturan, koruyucu önleyici her türlü sosyal hizmetleri planlayıp gerçekleştiren,
hizmet verilen bölgede ihtiyaç sahiplerini tespit ederek sosyal hizmet müdahalesini
ve takibini gerçekleştiren; çocuk, genç, kadın, erkek, özürlü, yaşlı bireylere ve
ailelere koruyucu, önleyici, destekleyici, geliştirici hizmetler ile rehberlik
danışmanlık ve rehabilitasyon hizmetlerini bir arada ve en kolay ulaşılabilir biçimde,
kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ve
gönüllüler
ile
işbirliği
ve
eşgüdüm
içinde
sunan
ve
bu
hizmetlerin
koordinasyonundan sorumlu gündüzlü sosyal hizmet kuruluşudur. Bu çerçevede
Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı mevcut Çocuk ve Gençlik Merkezi
Müdürlüğü (ÇOGEM) binasının çok eski olması nedeniyle yıkılıp, yerine Sosyal
81
■■■
Hizmet ve Rehabilitasyon Merkezi (SHRM) yapılması düşünülmektedir. ÇOGEM’in ifa
ettiği fonksiyonlar hem Toplum Merkezlerinde hem de SHRM’de görülecektir. Ayrıca
ilgili Bakanlık önerisiyle Simav ilçesine de bir SHRM açılması planlanmaktadır.
E.Huzurevleri ve Rehabilitasyon Merkezleri
Ruh sağlığı yerinde olan ve bulaşıcı hastalığı olmayan 60 yaş üzerindeki yaşlı kişileri
huzurlu bir ortamda korumak, bakmak ve bu kişilerin sosyal ve psikolojik
gereksinimlerini karşılamak amacıyla kurulan sosyal hizmet kuruluşlardır. Yaşlı
Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri’nde ruh sağlığı yerinde olup, bulaşıcı hastalığı
olmayan, yatağa bağımlı, fiziksel veya zihinsel gerilemeleri nedeniyle özel ilgi, destek
ve koruma gerektiren yaşlı kişilerin yaşamlarını sağlık, huzur ve güven içinde
sürdürmeleri
amacıyla
kendi
kendilerini
idare
edebilecek
bir
şekilde
rehabilitasyonları, tedavisi mümkün olmayanların ise, sürekli olarak özel bakımları
sağlanmaktadır. Kütahya Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde 2011
yılı Ekim ayı itibariyle 120 yaşlıya hizmet verilmektedir.
Geriatri, 65 yaş ve üstü hastaların sağlık sorunları, hastalıkları, sosyal ve fonksiyonel
yaşamları, yaşam kaliteleri, koruyucu hekimlik uygulamaları ve toplum yaşlanması
ile ilgilenen bilim dalıdır. Son yıllarda ülke genelinde olduğu gibi Kütahya’da 65 yaş
üzeri nüfus oranında bir artış gözlenmektedir. Bu çerçevede ülkemizde yeni yeni
yaygınlaşmaya başlayan geriatri merkezleri konusunda Kütahya’da da çalışmalar
başlamış bulunmaktadır. Bu çerçevede biri Simav, diğeri ise Gediz’de olmak üzere
iki adet geriatri merkezinin kurulması düşünülmektedir.
F. Toplum Merkezleri
Toplum merkezleri, “yoğun göç alan bölgelerde, gecekondu bölgelerinde,
kalkınmada öncelikli bölgelerde, hızlı sosyal değişimler, nedeniyle oluşan sorunlara
ilişkin ihtiyaç duyulan diğer bölgelerde; koruyucu-önleyici, eğitici-geliştirici
hizmetlerle hizmet bölgelerindeki toplum kesimlerinin daha iyi yaşam koşullarına
ulaşmalarını sağlamak, kentsel alanda farklılaşmayı azaltmak amacıyla; yöre
halkının bilgi ve bilinç düzeyini arttırarak, özellikle kadının aile ve toplum içindeki
statüsünün yükseltilmesi, üretken hale getirilmesi, çeşitli konularda rehberlik
yapılması, sosyal kültürel açıdan çok boyutlu ilgi alanlarının geliştirilmesi yoluyla
toplum kalkınmasını gerçekleştirmek hedefi ile faaliyetlerini planlamakta ve
bulunduğu ilde bulunan bütün kamu kurumları, yerel yönetimler, il özel idareleri ve
sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde yürütmesini sağlayan sosyal hizmet
kuruluşları” olarak tanımlanabilir.
Kütahya’nın nüfusunun artması ve daha
kozmopolit bir yer haline gelmesi olasılığı dikkate alındığında İl düzeyinde bu türden
merkezlere ihtiyaç hasıl olacaktır. Bu çerçevede, Kütahya il merkezi Vefa
82
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
mahallesinde yapımı tamamlanan Gülsen Güzen Toplum Merkezi’nin 2012 yılı
itibariyle faaliyete geçirilmesi ve bu merkeze ek olarak yine il merkezine bağlı
Osmangazi mahallesinde yeni bir toplum merkezi projesinin ihale edilmesi
planlanmaktadır.
G. Özürlü Bakım ve Rehabilitasyon Merkezleri
Bu merkezler, özürlü bireylerin insan onuruna yakışır şekilde bakımına,
beslenmesine, korunmasına,
becerilerinin geliştirilmesine ve sosyal hayata
uyumuna ilişkin bakım ve sosyal rehabilitasyon hizmetleri sunmaktadır. Evde bakım
hizmetinde yararlanma şartlarına sahip olduğu hâlde evde bakımı mümkün olmayan
özürlülerin, arzu etmeleri halinde, bakım ücretleri Sosyal Hizmetler ve Çocuk
Esirgeme Kurumu (SHÇEK) tarafından ödenmek üzere özel bakım merkezlerinde
yatılı bakımları sağlanmaktadır. Özel şahıslara ait bu merkezler SHÇEK’in genel
işleyiş kurallarına tabi olmakla mükelleftirler. SHÇEK bu kuruluşlarda bakımı
yapılan her bir özürlü için iki asgari ücret miktarı kadar ödeme yapmaktadır. Öte
yandan, meslek elemanlarının önerileri doğrultusunda, özürlüye bakıcı personel
tarafından ikametgâhında bakım hizmeti verilmesi ile özürlüye ve ailesine psikososyal
destek
hizmetleri
sunulmasını
içeren
evde
bakım
hizmetleri
de
gerçekleştirilmektedir. Kütahya Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü marifetiyle, evde
bakım hizmetleri kapsamında, 2.032 kişiye evde bakım ücreti verilmektedir.
Kütahya genelinde, 2010 itibarıyla, üç özel özürlü bakım merkezinde toplam 95
özürlü bakım hizmeti almaktadır.
Kütahya ilinde Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren özel
özürlü bakım merkezlerinde hizmet alan özürlü sayısında yıllar itibariyle artış
görülmektedir. Yeni özürlü merkezleri açıldıkça bu merkezlere olan talebin de arttığı
görülmektedir. Bu durum ilimizde bu merkezlere olan ihtiyacın bir göstergesidir. Bu
nedenle, şu anda boş durumda bulunan eski huzurevi binasının devlete ait bir özürlü
bakım merkezi yapılması planlanmaktadır. Bu arada Kütahya ilinde İŞKUR’a kayıtlı
890 engelli vardır. Bunların % 22’si istihdam edilmiştir. İstihdam edilen engellilerin
% 14’ü ilkokul mezunu iken, % 8’i lise mezunudur.
Ğ. Ekonomik ve Sosyal Destek Hizmetleri
Eski adıyla “ayni ve nakdi yardım hizmetleri” olarak bilinen “ekonomik ve sosyal
destek hizmetleri”, özellikle maddi yoksulluk içerisinde bulunan vatandaşlara
yönelik bir destek mekanizmasıdır. Ekonomik ve sosyal destek hizmetleri yaşam
kalitesinin artmasında önemli bir işleve sahiptir ve kent nüfusunun artırılmasını
kolaylaştırıcı araçlardan birini meydana getirir.
83
■■■
Tablo 4.10. Ekonomik ve Sosyal Destek Sayısının TR33 Bölgesindeki Durumu
2006
2007
2008
2009
2010
AFYON
274
143
182
92
113
UŞAK
242
136
164
242
291
MANİSA
291
331
271
338
509
KÜTAHYA
590
219
258
289
225
Kütahya’daki Ekonomik ve Sosyal Destek sayısı 2006 yılından itibaren azalmıştır.
2008 ve 2009 yıllarında kısmen de olsa artış eğilimine girmiş, ancak 2010 yılında
tekrar düşmüştür. 2011 yılı Kasım ayı itibariyle ise 2006 yılından sonraki en yüksek
sayıya ulaşılmıştır. TR33 bölgesindeki diğer illere bakıldığında, Afyon’da da düşme
eğilimi görülmektedir. Destek sayısının nüfusa oranına bakıldığında en yüksek
oranın Uşak ilinde olduğu görülmektedir. Bu sayılardaki azalma ve artma
eğilimlerinin konjonktürel ve sosyo-ekonomik gelişmelerle orantılı olduğu
söylenebilir. Bununla birlikte, Kütahya ili için bir ‘yoksulluk haritası’ çıkarılması son
derece faydalı olacaktır. Ayrıca yine ilimizdeki ‘göç’ olgusu da sebep ve sonuçlarıyla
incelenmelidir.
H. Kadın ve Aileye Yönelik Hizmetler
Kütahya Kadın Konukevi Müdürlüğü, eşler arası anlaşmazlık veya şiddet, ihmal,
istismar, sosyo-ekonomik yoksunluk, terk edilme gibi risklerle karşı karşıya kalan
bayanlara 2005’den beri hizmet vermektedir. Toplam 10 bayan kapasiteli olan
konukevi, bayanları ve yanlarında getirmiş oldukları çocuklarının 90 gün süre ile
ihtiyaçlarını gidermekte, hukuki, sosyal ve ekonomik anlamda bayanlara destek
olmakta ve yol göstermektedir.
Hizmetten yararlanan her bayan ve çocuğun yemek, giyim ve harçlık gibi ihtiyaçları
yönetmelik çerçevesinde karşılanmaktadır. Kurumda bayanların serbest zaman
geçirebilecekleri bölümler ile çocuklar için düzenlenmiş bir oyun odası da
bulunmaktadır. Kadın konukevine gelip kalmak durumunda olan bayanlara
rehberlik edilip sorunlarına çözümler arandığı dönemde, okuma yazma bilmeyen
bayanlar için okuma yazma kursu ve bilgisayar kursları düzenlenmektedir.
Bayanların zamanlarını geçirebilecekleri bir hobi bahçesi tanzim edilmiş, iş bularak
kendi hayatlarını kurmak isteyen bayanlara destek olunmuştur.
Kütahya Kadın Konukevi Müdürlüğü’ne 2006 yılında müracaat edip kabul edilen
bayan sayısı 19 iken, bu sayı 2007 yılında 34, 2008 yılında ise 43 olmuştur. Sonraki
yıllarda ise artış olmamıştır. Bu artışın nedenlerinden biri olarak kabul edilebilecek
olan boşanma olgusu Kütahya ilinde son yıllarda artış trendine girmiştir. İlimizdeki
84
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
boşanma sayısı 2006 yılında 608 iken, 2008 yılında 735, 2009 yılında ise 811
olmuştur. Kuruluşa başvuranların çoğunlukla genç bayanlar olduğu da ayrıca dikkat
çekicidir. Toplam 218 başvurunun 52’si 19-25 yaş aralığında, 78’i 26-35 yaş
aralığındadır. Sorunlar ağırlıklı olarak aile içi şiddet ve ekonomik sorunlardır. Yeni
evli sayılabilecek çiftlerde ortaya çıkan sorunların azaltılması için evlilik öncesi ve
sonrası eğitimler ve rehberlik hizmetleri verilmelidir. Sorunların büyük bir kısmının
ekonomik nedenler olması nedeniyle il bazında evli çiftlere yönelik, ‘aile ekonomisi
yönetimi’ tarzında eğitimler verilmelidir. Yukarıda bahsi geçen ve kurulması
düşünülen Sosyal Hizmet ve Rehabilitasyon Merkezi (SHRM) bu konuda son derece
önemli fonksiyonlar ifa edebilecek bir merkezdir.
VI. Gençlik ve Spor Faaliyetleri
Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü 2011 yılı verilere göre Kütahya’da
kulüp türlerine göre 5 ihtisas, 28 müessese, 14 okul ve 103 spor kulübü olmak üzere
toplam 150 kulüp faaliyet göstermektedir. Kütahya’da Kütahyaspor Kulübü, TKİ
Tavşanlı
Linyitspor
Kulübü,
Simav
Gençyurduspor
Kulübü
ve
Kütahya
Gaybiefendispor Kulübü olmak üzere 4 futbol kulübü bulunmaktadır. Bu
kulüplerden TKİ Tavşanlı Linyitspor Kulübü profesyonel kulüp olarak Bank Asya 1.
Lig’de, diğerleri ise amatör kulüpler olarak Bölgesel Amatör Lig (BAL) 8. Grupta
mücadele etmektedir. Basketbol’da Gençlik Merkezi ve Gençlik Spor Kulübü Erkekler
Bölgesel Basketbol liginde mücadelesini sürdürmektedir. Kütahya’da voleybol
takımlarından Evliya Çelebi Devlet Hastanesi takımı 3. Lig’de, diğer voleybol
takımları bölgesel liglerde mücadele etmektedir. İşitme Engelliler Futbol
kategorisinde Kütahya’nın Zafertepe İşitme Engelliler Takımı 1. Lig’de mücadele
ederken, Kütahya İşitme Engelliler Spor 2.Lig’de mücadelesini sürdürmektedir. Yıllık
faaliyet programlarına göre ve İl Spor Temsilcileri nezaretinde; Atıcılık, Atletizm,
Badminton, Basketbol, Bedensel Engelliler, Bilardo, Bisiklet, Boks, Briç, Dağcılık,
Eskrim, Futbol, Geleneksel Spor Dalları, Güreş, Halter, Hentbol, Halk Oyunları, İşitme
Engelliler, İzcilik, Judo ve Kuraş, Karate, Kick Boks, Masa Tenisi, Okçuluk, Okul
Sporları, Oryantiring, Özel Sporcular, Satranç, Sualtı Sporları, Taekwon Do, Tenis,
Triatlon, Ünv. Sporları, Voleybol ve Yüzme olmak üzere toplam 35 spor branşı
ilimizde faal olarak yapılmaktadır. İl genelinde lisanslı sporcu sayısı 1 Ocak 2011
tarihi itibariyle 32.879’dur.
Kütahya ilinden yetişen sporculardan Halil AKKAŞ ve İzzet İNCE, bugüne kadar
olimpiyatlarda yarışma başarısı elde etmiş iki sporcumuzdur. Ayrıca 7 sporcumuz
Dünya Şampiyonalarına katılmış ve dereceler elde etmişlerdir. 25 sporcumuz da
Avrupa ve Balkan Şampiyonaları ile diğer uluslararası organizasyonlarda yarışmış ve
dereceler
elde
etmişlerdir.
Yine
bugüne
85
kadar
120
sporcu
Türkiye
■■■
Şampiyonalarında ve üst düzey liglerde yarışarak birçok derece elde etmişler ve
ödüller kazanmışlardır.
Kütahya’da yapılan bölgesel ve ulusal spor faaliyetleri ile mahalli müsabakalarda,
yaz spor okullarına katılımcı sayısında, malzeme desteği ve tesisleşme oranlarında
2011 yılında artış görülmüştür. 2011 Ocak ayında Kütahya’da 8 takımın katıldığı
gençler futbol grup şampiyonası ile başlayan spor faaliyetleri, 10 takımın katıldığı
Bölgesel Lig Voleybol müsabakaları ile devam etmiş olup, Kütahya’yı temsil eden ve
Bedensel engelli sporcularımız için önem arz eden Tekerlekli Sandalye Deplasmanlı
Basketbol Ligi müsabakaları da Nisan ayı sonuna kadar yapılmıştır. 10 ayrı branşta
birçok ulusal düzeyde spor faaliyeti yapılan Kütahya’ya yaklaşık 5300 civarında
sporcu ve antrenör gelmiş olup; bu faaliyetler, gerek spor branşlarına, gerekse
Kütahya ekonomisine katkı sağlamıştır. Kütahya’da Mart, Nisan, Mayıs aylarında
Atletizm, Güreş, Futbol, Basketbol, Hentbol, Duatlon, Voleybol branşlarında, Türkiye
Şampiyonaları yapılmıştır.
A. Kütahya’da Kulüp, Antrenör, Hakem ve Sporcu Sayıları
Kütahya’da 2011 yılı Ocak ayı itibariyle toplam lisanslı sporcu sayısı 32.879, hakem
sayısı 357, antrenör sayısı ise 165’tir. En çok lisanslı sporcu futbol branşında, en az
sualtı sporlarındadır. Lisanslı sporcu olan bazı spor dallarında hakem ve antrenör
olmadığı görülmektedir. Kütahya’da 2011 yılı Kasım ayı itibariyle 5’i ihtisas, 28’i
müessese, 14’ü okul, 103’ü de spor kulübü olmak üzere toplam 150 kulüp
bulunmaktadır. Toplam kulüp sayısı nüfusa oranlanıp çevre illerle karşılaştırma
yapıldığında, Kütahya, Uşak’tan sonra ikinci sıradadır. Kütahya’daki toplam kulüp
sayısının nüfusa oranı Türkiye ortalamasının da üzerindedir.
Tablo 4.11. Kütahya ve Çevre İllerde Kulüp Türlerine Göre Kulüp Sayıları (Kasım 2011)
MÜESSESE
OKUL
SPOR
KULÜBÜ
TOPLAM
KÜTAHYA
590496
5
28
AFYON
697559
3
25
UŞAK
338019
4
12
MANİSA
1379484
18
42
BALIKESİR
1152323
22
31
BİLECİK
225381
5
11
ESKİŞEHİR
764584
5
28
BURSA
2605495
12
5
İSTANBUL
13255685
63
35
TÜRKİYE
73722988
587
1.195
■ Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü
14
24
22
33
7
1
17
19
335
1.411
103
44
86
152
138
30
97
347
1.098
7.772
150
96
124
245
198
47
147
383
1.531
10.965
İLLER
NÜFUS
İHTİSAS
86
KULÜP SAYISI/
NÜFUS
(ONBİNDE)
2,54
1,37
3,66
1,77
1,71
2,08
1,92
1,47
1,15
1,48
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kütahya’da 2011 yılı Kasım ayı itibariyle 5’i ihtisas, 28’i müessese, 14’ü okul, 103’ü
de spor kulübü olmak üzere toplam 150 kulüp bulunmaktadır. Toplam kulüp sayısı
nüfusa oranlanıp çevre illerle karşılaştırma yapıldığında, Kütahya, Uşak’tan sonra
ikinci sıradadır. Kütahya’daki toplam kulüp sayısının nüfusa oranı Türkiye
ortalamasının da üzerindedir.
Tablo 4.12. Spor Genel Müdürlüğü’nde Kayıtlı Lisanslı Sporcu Sayıları (Kasım 2011)
İLLER
NÜFUS
KADIN
ERKEK
TOPLAM
SPORCU SAYISI/NÜFUS (%)
KÜTAHYA
590.496
4.012
8.933
AFYON
697.559
5.808
13.060
UŞAK
338.019
2.857
7.576
MANİSA
1.379.484
13.062
27.441
BALIKESİR
1.152.323
7.315
19.651
BİLECİK
225.381
2.558
4.396
ESKİŞEHİR
764.584
12.162
22.124
BURSA
2.605.495
15.599
59.604
İSTANBUL
13.255.685
67.341
173.725
TÜRKİYE
73.722.988
541.883
1.374.111
■ Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü
12.945
18.868
10.433
40.503
26.966
6.954
34.286
75.203
241.066
1.915.994
2,19
2,70
3,08
2,93
2,34
3,08
4,48
2,88
1,81
2,59
İllerin toplam sporcu sayısı ile nüfusu arasındaki ilişkiye bakıldığında, sporcu
sayısının nüfusa oranla en düşük olduğu il İstanbul’dan sonra Kütahya’dır. Kütahya
bu oranda Türkiye ortalamasının da altındadır.
Tablo 4.13. Spor Genel Müdürlüğü’nde Kayıtlı Faal Sporcu Sayıları (Kasım 2011)
İLLER
LİSANSLI
FAAL SPORCU SAYISI/LİSANSLI
KADIN
ERKEK
TOPLAM
SPORCU SAYISI
SPORCU SAYISI (%)
KÜTAHYA
12.945
708
1.104
1.812
13,99
AFYON
18.868
611
1.174
1.785
9,46
UŞAK
10.433
169
924
1.093
10,47
MANİSA
40.503
1.497
3.506
5.003
12,35
BALIKESİR
26.966
810
2.029
2.839
10,52
BİLECİK
6.954
332
502
834
11,99
ESKİŞEHİR
34.286
1.284
2.155
3.439
10,03
BURSA
75.203
2.044
5.413
7.457
10,03
İSTANBUL
241.066
10.471
26.873
37.344
15,49
TÜRKİYE
1.915.994
63.736
158.817
222.553
11,61
■ Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü
Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürlüğü’nde kayıtlı lisanslı sporcu sayısı ve
faal sporcu sayısı arasındaki orana bakıldığında, Kütahya’daki faal sporcu oranının
gerek çevre illerden, gerekse Türkiye ortalamasında fazla olduğu görülmektedir.
87
■■■
B. Kütahya Gençlik Merkezi
Kütahya Gençlik Merkezi, Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde
faaliyetlerini gerçekleştiren bir taşra teşkilatıdır. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl
Müdürlüğü’nün kendisine ayrılan özel bütçesini kullanmaktadır. Kütahya Gençlik
Merkezi, gençlerin sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler çerçevesinde serbest
zamanlarını değerlendirmelerine fırsat veren bunlar için ortam hazırlayan ve
faaliyet gösteren yerdir. Mülkiyeti İl özel idaresine ait, 2 katlı ahşap tarihi bir
konakta yer alan gençlik merkezimiz; 350 m2 olup, 1 idareci odası, 1 bilgisayar
atölyesi, 7 çalışma salonu ve bir bahçesi mevcuttur. Kütahya Gençlik Merkezi’nin
2045’i kadın, 1915’i erkek olmak üzere toplam 3960 üyesi bulunmaktadır. Üyelerin
büyük çoğunluğu 15-17 ve 18-21 yaş aralığında yoğunlaşmıştır. Merkezde,
uygulamalı güzel sanatlar, müzik, edebiyat, bilgisayar, halk oyunları, tiyatro, tarihi ve
kültürel geziler ve yabancı dil eğitimi gibi toplam 14 alanda eğitim faaliyeti devam
etmektedir.
VII. Sağlık GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
Temel sağlık göstergelerinde Türkiye ortalaması üzerinde olunması
Sosyal güvenlik reformunun yapılmış olması
Kurumlarımızın özerk döner sermaye bütçelerinin bulunması ve bakanlığımızın
yetki devirleri ile ihtiyaçların yerinde ve hızlı çözümü
Bölge üssü olabilecek nitelikli 15m3ve 50m3 2adet soğuk zincir odasının olması
Yaygın 112 ağı ve acil vakalara hızlı erişim
Sağlık tesislerinde müracaat sayısındaki artış
Evde Sağlık hizmetleri, mobil sağlık ve mobil eczane uygulamaları
Sağlıkta dönüşüm politikalarına ve uygulamalarına en önde geçen iller arasında
yer alması ve bunun için yetişmiş, istekli personelin mevcut olması
Her ilçeye yeni hastane yatırımlarının tamamlanmasıyla il genelinde nitelikli
yatak oranının %90’lara ulaşacak olması
Zengin ve kaliteli termal kaynaklarının yanı sıra Türkiye’de alanında sayılı FTR
hastanelerinden olan Yoncalı FTR hastanesinde nitelikli, konusunda uzman
personelin bulunması
Sağlık hizmetlerinde teknolojik donanım seviyesinin yükseltilmesi ile birlikte
bilgi iletişim altyapısının güçlenmesi ve teknolojik yeniliklerle il genelinde
güvenli veri ulaşımının sağlanması
Hava ambulansı ile hasta naklinin gerçekleştirilmesi
88
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
ZAYIF YÖNLER
Stratejik personel (uzman hekim, hekim) bazında personel devir hızının
yüksekliği
Sezaryen oranının yüksek olması
Merkez ilçedeki hastanelerin kurumsal ve yönetimsel birleşmelerin sağlanmasına
rağmen fiziksel birleşmelerin sağlanamaması
Çevre illere göre özel sağlık sektöründe yatırım eksikliği
Yabancı dil eğitimi almış personel sayısının yetersizliği
FIRSATLAR
DPÜ Tıp Fakültesi ile Diş Hekimliği Fakültesi kurulumu ve ortak kullanımı
Havaalanı inşası ile birlikte termal ve sağlık turizmine karşı artan ilgi
Devlet bütçesinden sağlığa ayrılan paydaki artış
Avrupa Birliği ve Zafer Kalkınma Ajansı tarafından sağlanan hibe yardımlar ve
gelişme programları
İletişim ve bilişim teknolojileri ile sağlık alanındaki gelişimlerin takibi
Medyada sağlığa ve sağlık programlarına artan ilgi
Aile Hekimliği vb. sağlıkta reform politikalarının halkımız tarafından
benimsenmesi
TEHDİTLER
Yaşlı nüfusun oranının artması,
Kırsal nüfusun fazlalığı ve yerleşimin dağınık olması,
Kütahya’nın büyük bölümünün 1. derece deprem kuşağında yer alıyor olması,
Mevcut olan hastalıklardaki beklenmeyen değişimler ile yeni tanımlanan veya
öngörülemeyen hastalıkların (KKKA gibi) sağlık hizmet sunumunu olumsuz
yönde etkilemesi; komşu ve yakın çevre il ve ilçelerden kaynaklanabilecek sağlığa
yönelik tehditler
Sağlık hizmeti sunumundaki gelişime paralel olarak hizmet standartlarındaki
beklentilerin artışı,
Nitelikli sağlık hizmet sunumu ve paralelindeki maliyet artışı
VIII. Sosyal Güvenlik GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
Sosyal güvenlik reformunun hızla hayata geçirilmesi konusunda kurum
çalışanlarının çalışkan ve özverili oluşları
Rehberlik yönünü ön plana çıkaran, yenilikçi ve denetim anlayışına sahip bir
kurum olması
89
■■■
Geçmişten gelen bilgi birikimine ve deneyimli personele sahip köklü bir kurum
olması
Teknolojik gelişmelere hızlı uyum sağlayan bir kurum olması
İletişim ve işbirliğine açık bir kurum olması
İlimizde kayıt dışı istihdam oranının ülke geneline göre düşük olması
İl Müdürlüğü’nde bürokratik işlemlerin ülke geneline göre daha hızlı işlemesi
(örneğin, aylık bağlama gün sayısının düşüklüğü)
ZAYIF YÖNLER
Sosyal güvenlik reformunun yeterince anlatılamaması nedeniyle, kamuoyunca
anlaşılamamış ve benimsenememiş olması
Sosyal güvenlik sisteminin aktüeryal dengesinin bozuk olması
Personel sayısının yetersiz olması
SSK, BAĞ-KUR ve Emekli Sandığı’nın tek çatı altında birleştirilmesinden sonra
çalışanların uyum sorunu yaşaması
Birleştirilen kurumların program ve veri tabanlarının tekleştirilmesi konusunda
sorun yaşanması
İş ve personel dağılımındaki dengesizlik
Sağlık alanındaki kayıp ve kaçakların tespitinin tam yapılamaması ve gerekli
yaptırımların uygulanmaması
Prim tahakkuk ve tahsilâtına yönelik kayıp ve kaçakların tespitinin tam
yapılamaması ve gerekli yaptırımların uygulanmaması
FIRSATLAR
Sosyal devletin vazgeçilmezliği
Sosyal güvenlik mevzuatının yeni bir anlayışla oluşturulması
Sosyal güvenlik sistemiyle ilgili yapılan değişikliklere kamuoyu uyumunun ve
desteğinin zaman içerisinde artması
Yeni düzenlemelerle sağlık alanında koruyucu ve önleyici tedbirlerin getirilmesi
İstihdam ve teşvik politikalarının ağırlık kazanması
2012 yılından itibaren Genel Sağlık Sigortasının yürürlüğe girmesi ile bütün
vatandaşların sosyal güvenlik kapsamı içine alınması
TEHDİTLER
Af ve yapılandırmayla ilgili çok sık yasal düzenlemenin yapılması sonucunda
kamuoyunda sürekli prim affı beklentisi oluşması
Yaşlı nüfusun hızla artmaya başlaması
Kamuoyunda sosyal güvenlik bilincinin yeterince yerleşmemesi
İşçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin yetersizliği
90
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Doğal afetler ve salgın hastalıklar
IX. Sosyal Hizmetler GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
Gerek kurumda çalışanların, gerekse sivil toplum kuruluşlarının bu konuda
duyarlı, kararlı ve gayretli olmaları
Halkımızın gelenek ve göreneklerine bağlı, inançlı bir toplum olmasının getirdiği
yardımseverlik duygusu
Kurumlarımızın fiziksel imkânlarının gelişmekte olması
Sosyal hizmet alanlarında kullanılacak binaların hızla yatırım planlarına alınıp,
realize edilebilmesi
Değişik uzmanlık alanlarından olan personelin bir arada çalışması ve ortaya çıkan
sinerji
Hizmet üretimini kolaylaştırması bakımından hızlı ve seçilerek personel alım
imkânı veren özel hizmet alımlarının olması
Anayasada yer alan Sosyal Devlet ilkesinin geçmişe göre daha büyük bütçelerle
ele alınması
Bütçe kaynaklarının artması, bütçe kaynaklarına ulaşılabilirliğinin hız kazanması
ve şeffaflığın ön plana çıkması
Doğal afet durumlarında kuruluşlarımızın kapasitesinin artırılabilmesi ve gerekli
kişilerin kabulünün sağlanması imkânların bulunması
Büyük nüfusa sahip illerdeki sokak çocuğu oranına kıyasla Kütahya'da sokak
çocuğu oranının azlığı
ZAYIF YÖNLER
Toplumdaki risk grupları ile çalışmak
Personel sayısının yetersizliği
İstihdam edilen uzman personel sayısının yetersizliğinin verilen hizmetlerin
verimini, kalitesini ve sürecini olumsuz etkilemesi
Eğitimsizlik ve bilinçsizlik
Organizasyon ve tanıtım yetersizliği
STK ve hayırsever vatandaşlara ulaşmada planlı çalışmaların azlığı ve yetkin
personelin bulunmaması
Sosyal Hizmet çalışma alanının model ve çeşitlilik bakımından geniş bir yelpazeyi
kapsaması
İhtiyaç sahibine ulaşmadaki güçlük ve iletişim kopukluğu
İlimiz için çıkarılmış bir yoksulluk haritasının olmayışı
İlimizde bir çocuk psikiyatristinin olmayışı ve uzman psikolog yetersizliği
91
■■■
Gönüllü faaliyetleri artırma yönünde planlı çalışmaların azlığı
Koruyucu aile hizmetleri hakkında eğitim, bilgi ve kültür eksikliği
Kuruluşlardaki çocukların genel olarak eğitim başarı düzeylerinin düşük olması
FIRSATLAR
Hayırsever vatandaşlara ulaşılabildiği oranda yardımların artması
STK’ların varlığı ve gönüllü olarak yapılan katkıların artması
Sosyal hizmetler konusunda farkındalığın artması
Halkımızla iletişimi arttırmak ve tanıtım vasıtası olabilecek yerel medya organları
Kentimizde gittikçe büyüyen Dumlupınar Üniversitesi’nin varlığı
AB'ye uyum çalışmalarının sosyal hizmetler lehine sonuçlar vermesi ve AB ile
ortak projelerin hazırlanabilmesi
Zafer Kalkınma Ajansı'nın sosyal altyapıyı destekleyen alanlarda proje desteği
vermesi
İlçe Kaymakamlıklarının Özürlü Evde Bakım Hizmetlerini desteklemeleri
İlimizde üç tane özel özürlü bakım merkezinin bulunması
SHÇEK’in ilga edilerek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulması
TEHDİTLER
Parçalanmış aile probleminin ve aile içi şiddet vakalarının artması; bunların
sonucunda korunmaya muhtaç çocuk ve kadınların çoğalması
Toplumun bazı kesimlerinde var olan sosyal sorunlara karşı duyarsızlık
Şiddet içerikli yayınların varlığı ve çocuklarda şiddet oyunlarına olan ilginin
fazlalığı
Sosyal Hizmetler konusundaki farkındalığın artması ile birlikte nakdi yardım
taleplerinin parasal büyüklüğünün artması
Nakdi yardım alan kişilerde oluşan tembellik ve yardımla yaşama alışkanlığı
Kütahya ili genelinde ülkemizdeki duruma paralel olarak yaşlı nüfusun artış
göstermesi
Ekonomik ve sosyal problemlerin kimi kesimlerde daha fazla artması, gelir
dağılımının bozulması
Özürlülerle ilgili çalışmalarda personel azlığı ve mevzuatta bazı detaylara ait
problemlerin var olması
40 yaş ve üzeri nüfusun eğitim düzeyinin düşük olması
Belediyenin imar ve yapılaşma uygulama ve düzenlemelerinde özürlüleri
yeterince dikkate almaması
X. Gençlik ve Spor GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
92
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Hedef kitlenin geniş olması
Gençlerin spora olan ilgisi ve sevgisi
İlimizde üniversitenin ve Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulunun (BESYO)
bulunması
Spor branşlarında fahri çalıştırıcıların varlığı
Okulların spora katkısı
İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile sıkı diyalog ve koordinasyonun bulunması
İlimizde olimpiyat sporcularının yetişmiş olması
Bölgesel, ulusal ve uluslararası organizasyonlar gerçekleştirebilecek tecrübeli
personele sahip olunması
Kurumun yatırım gücünün olması
Medyanın spora olan ilgisi ve yerel medya ile işbirliği imkânı
Gençliğe önem ve söz hakkı veren ulusal ve yerel yöneticilerin bulunması
ZAYIF YÖNLER
Okullarda spora yetenekli öğrencilerin tamamına ulaşılamaması
Futbol dışındaki spor dallarının fazla tanınmaması ve tanıtılamaması
Spor branşlarında antrenör yetersizliği
Antrenörlük mesleğinin geçim temin edebilecek kadar getirisinin olmaması ve
antrenörlerin birçoğunun bu mesleği ek iş olarak yapmak zorunda olmaları
İlimizde profesyonel kulüp sayısının yetersizliği
İlimizde olimpik tesislerin olmayışı
Sponsorluk kavramının kamuoyu tarafından tam olarak anlaşılamaması
Ulusal veya uluslararası çapta organizasyonlar için ilde yeterli ve kaliteli
konaklama olanaklarının olmayışı
Henüz havayolu ve hızlı tren gibi ulaşım imkânlarının hayata geçirilemeyişi
Kurum ile üniversite arasında yeterli koordinasyonun olmayışı
Engelli sporculara yönelik altyapı eksikliği
Yerel medyada futbol dışındaki diğer spor dallarına yeterli önem verilmeyişi
Spor kulüplerinde bütçe ve spor salonlarımızda malzeme yetersizliği
FIRSATLAR
İlimizin coğrafi, kültürel ve tarihi zenginliği
İçinde bulunduğumuz yıl itibariyle Gençlik ve Spor Bakanlığı adıyla müstakil bir
bakanlığın kurulmuş olması
İl Müdürlüğü’nün Milli Eğitim İl Müdürlüğü gibi diğer müdürlüklerle güçlü
ilişkileri
Son yıllarda ülkemizde sporun bir sektör haline gelmesi ve sürekli gelişmesi
İlimize üniversite eğitimi almaya gelen yaklaşık 40 bin civarında genç
93
■■■
Sağlık uzmanlarınca yapılan sağlıklı yaşam için sürekli spor yapılması tavsiyesi
Medyanın spor haberlerine her geçen gün artan ilgisi
Spor turizmine artan ilgi
Şehir imar planlarında yerel yöneticiler tarafından spor için yer tahsis
edilmesinde sağlanılan kolaylıklar
Üniversitede BESYO bulunması ve kampüs olanaklarının spora imkân tanıması
Kentimizin ve üniversitemizin adını spor vasıtasıyla duyurma imkânı
AB projelerinde gençlik konusunda çok sayıda destek bulunması
TEHDİTLER
Sosyo- ekonomik gelişmişlik seviyesinin düşük olması
Eğitim sisteminin ve sınavların, öğrencilerin spor için zaman ayıramayacakları bir
yoğunlukta olması
Velilerin spora dersleri aksatan bir olgu ve zaman israfı olarak bakmaları
Ülkemizde ve dünyada futbola olan ilginin ve imkânların fazla olması nedeniyle
ailelerin ve çocukların sadece futbol branşında spora yönelmek istemeleri
Çarpık kentleşme ve düzensiz yapılaşma neticesinde yeterli spor alanlarının
bulunmayışı
Spor kulüplerinin maddi imkânlarının darlığı
Çocukların ve gençlerin spordan başka ilgisini çekecek (internet, tv gibi)
imkânların artması
İklim şartlarından dolayı yüzme gibi bazı sporlara önyargılı olunması
94
Kentin Ekonomik Altyapısı:
Ekonomik Yapı, Sanayi, Ticaret
ve Enerji
I. İktisadî Gelişmişlik Düzeyi
Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) sosyo-ekonomik ölçütleri dikkate alarak yapmış
olduğu sıralamada Kütahya, 2003 yılı itibarıyla, 40. sırada yer almaktayken 2010
yılında altı basamak yükselerek 34. Sıraya yerleşmiştir. Kütahya’ya en yakın gelişmiş
il olan Eskişehir dikkate alındığında, bu ilin hem 2003 yılında hem de 2010 yılında
altıncı sırada yer aldığı görülmektedir. Kütahya’nın içinde yer aldığı TR 33 bölgesi
göz önünde bulundurulduğunda Afyon ve Manisa’nın yerlerini korurken Uşak ilinin
bir sıra yukarıya çıktığı görülmektedir. Kıyaslama için seçilmiş iller dikkate
alındığında söz konusu dönemde en önemli gelişmeyi Kütahya’nın kaydettiği
görülmektedir.
Öte yandan, URAK tarafından yapılan bir araştırmada Kütahya,
2009-2010 yılı beşeri sermaye ve yaşam kalitesi alt endeksinde 37. sırada,
markalaşma becerisi ve yenilikçilik alt endeksinde 24. sırada, ticaret becerisi ve
üretim potansiyeli alt endeksinde ise 70. sırada yer almaktadır. Aynı yıla ilişkin
erişilebilirlik alt endeksinde ise 41. Sırada bulunmaktadır.
Kütahya ilçelerinin sosyo-ekonomik gelişmişlik sıralamaları, Tablo 5.1’de yer
almaktadır. Tablo’daki sıralamada, 2004 yılı itibarıyla, Türkiye’de bulunan toplam
872 ilçe dikkate alınmıştır. Tabloda yer alan gelişmişlik sıralamasında Kütahya
merkez ilçe 58. sırada yer almaktadır. Merkez ilçeyi Tavşanlı, Gediz ve Simav
■■■
izlemektedir. Adı geçen ilçeler, Türkiye sıralamasında sırasıyla 215, 359 ve 387.
olarak yer almaktadırlar. Tablodan açıkça görülebileceği üzere, merkezden sonra en
gelişmiş ilçe Tavşanlı’dır. Aslanapa ise en az gelişmiş ilçe olarak 13. sırada yer
almaktadır.
Tablo 5.1. İlçelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması, 2004
Gelişmişlik
İlçe
872 İlçe İçinde Gelişmişlik Sırası
Grubu
Merkez
58
2
Tavşanlı
215
3
Gediz
359
3
Simav
387
3
Emet
441
3
Dumlupınar
452
3
Şaphane
473
3
Hisarcık
528
4
Pazarlar
536
4
Domaniç
556
4
Altıntaş
587
4
Çavdarhisar
603
4
Aslanapa
721
5
■ www.dpt.gov.tr
Tablo 5.2. Cari ve Sabit (1987) Fiyatlarla GSYH, 1988-2001 (TL)
GSYİH Cari Fiyatlarla
GSYİH Sabit Fiyatlarla
Yıl
Gelişme Hızı (%)
(Milyon TL)
(Milyon TL)
1988
1.210.136
57,1
680.949
1990
3.122.750
48,5
671.259
1992
9.686.974
80,6
730.916
1994
34.768.107
105,2
843.184
1996
139.097.647
106,5
952.483
1998
400.350.265
75,6
879.653
2000
926.917.967
60,4
863.686
2001
1.446.533.281
56,1
831.895
■ www.dpt.gov.tr
İl İçindeki
Gelişmişlik
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
Gelişme Hızı (%)
- 11,6
0,2
3,4
7,9
12,3
- 0,9
1,4
- 3,7
İktisadi gelişmişliğin en önemli göstergelerinden biri kentin üretim kapasitesidir.
Kent düzeyinde gayrisafi hâsıla rakamları 2002 yılına kadar elde edilebilmektedir ve
veriler eski olmakla birlikte Kütahya ekonomisine ait kabaca bir değerlendirme
yapmak için kullanılabilir. Kütahya’ya ait gayrisafi hâsıla 1988-2001 döneminde
yıllık ortalama %125 oranında büyüyerek, 2001 yılı itibariyle 1.446.533.281 milyon
TL düzeyine ulaşmıştır. Aynı dönem sabit (1987) fiyatlarla incelendiğinde, 15 yıllık
büyümenin %8 ve yıllık ortalama büyümenin ise % 0,53 olduğu görülmektedir.
Kütahya üretim gücünün en büyük gelişimi gösterdiği yılın %12,3 ile 1996 yılı
olduğu görülmektedir. Gelişme hızının tersine döndüğü en sıkıntılı yıl ise % -11,6
üretim kaybının olduğu 1988 yıldır. Kütahya ekonomisinin 2009 yılı itibariyle
96
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
gayrisafi hâsıla değeri 231.523.460.000 bin TL’dir. Kütahya’nın 1987 yılı cari
fiyatlarla gayrisafi hâsılasının sektörel dağılımına bakıldığında, toplam hâsılaya
kıyasla en yüksek payı, sırasıyla, %49,3 ile sanayi sektörünün aldığı, %16,2 ile tarım,
%11 ile ulaştırma ve haberleşmenin onu izlediği ve %8,2 ile ticaret sektörünün en
sonda yer aldığı görülmektedir.
II. Gayrisafi Hâsılanın Yapısı ve Gelişimi
Gayrisafi hasıla içinde sektör paylarının gelişimine bakıldığında, tarım, sanayi, inşaat
ve ticaret sektörlerinin paylarındaki azalmaya karşılık, devlet hizmetleri sektörü
başta olmak üzere, ulaştırma ve haberleşme sektörü ile serbest meslek ve hizmetler
sektörü paylarının arttığı görülmektedir. 2001 yılı itibariyle ölçülen, cari fiyatlarla
1.446.533,28 milyon TL tutarındaki GSYİH içerisinde en büyük pay %47,1 ile sanayi
sektörüne aittir. İkinci sırada, %15,9’luk payı ile ulaştırma ve haberleşme sektörü
alırken %12,9’luk payı ile tarım sektörü Kütahya gayrisafi hâsılası içindeki üçüncü
büyük sektördür. 2001 yılı gayrisafi hâsılası içinde, devlet hizmetleri %9,1, ticaret
%6,2 ve inşaat sektörü ise %3,1’lik bir paya sahiptir. Gayrisafi hâsılayı oluşturan alt
sektörlere baktığımızda; ilk sırada, %21,3’lük pay ile madencilik ve taş ocakçılığı,
ikinci sırada %19,9 ile elektrik, gaz, su, üçüncü sırada %15,9 ile ulaştırma ve
haberleşme, dördüncü sırada %12,1 ile çiftçilik ve hayvancılık sektörlerinin yer
aldığı görülmektedir (Tablo 5.3).
Tablo 5.3. Kütahya Gayrisafi Hâsılasının Faaliyet Kollarına Göre Dağılımı, 2001
Sektör
Değer
Gelişme
Değer
Payı
Milyon TL
Hızı (%)
Milyon TL
(%)
Tarım
185.927.714
12,9
24
128.815
Sanayi
680.656.232
47,1
78
395.066
İnşaat
44.492.576
3,1
13
33.081
Ticaret
89.638.365
6,2
46
62.511
Ulaştırma
229.493.522
15,9
58
124.994
ve Haberleşme
Mali Kuruluşlar
12.572.787
0,9
21
8.304
Konut Sahipliği
44.447.522
3,1
46
30.038
Serbest Meslek
21.472.112
1,5
60
7.031
İzafi Banka Hizmetleri (-)
7.921.720
0,5
134
6.566
Sektör Toplamı
301.049.109
89,9
57
783.275
Devlet Hizmetleri
131.973.458
9,1
49
38.367
Kâr Amacı olmayan Özel
570.427
0,0
111
579
Hizmetler
İthalat Vergisi
12.940.287
0,9
11
9.674
GSYİH
1.446.533,28
100
56
831.895
Tarım
185.927.714
12,9
24
128.815
■ www.dpt.gov.tr
97
Sektör
Payı (%)
Gelişme
Hızı (%)
15,5
47,5
4,0
7,5
-2,9
-0,6
-
15,0
-6,0
1,0
3,6
0,8
0,8
94,2
4,6
2,5
-1,9
-
0,1
8,4
1,2
100
15,5
-3,7
-2,9
-3,3
■■■
Tablo 5.4’te, 1995-2001 dönemi içinde Kütahya’da kişi başına düşen gayrisafi hâsıla
rakamları görülmektedir. 2001 yılında 1.805 $’lık kişi başına gayrisafi hâsıla değeri
ile Kütahya, Türkiye içinde 32. sırada, Ege bölgesindeki iller arasında ise altıncı
sırada yer almaktadır. Kütahya’nın içinde bulunduğu TR33 bölgesi ve komşu
illerindeki kişi başına gayrisafi hâsılanın durumu ise 2001 yılı sonu itibariyle şu
şekildedir: Balıkesir 2005 $, Manisa 2459 $, Afyon 1263 $, Uşak 1436 $, Bursa 2507
$, Eskişehir 2513 $ ve Bilecik 2584 $. 2001 yılı itibariyle Kütahya’nın, komşuları olan
Afyon ve Uşak’tan kişi başına daha fazla gayrisafi hâsıla sahibi olduğu görülmektedir.
TUİK verilerine göre, Kütahya’nın içinde bulunduğu TR33 bölgesinde 2010 yılı
itibariyle kişi başına düşen GSYİH, 8256 $’dır.
Tablo 5.4. Kütahya’da Kişi Başına Gayrisafi Yurtiçi Hasıla (KBGSYH)
Yıl
KBGSYH (Bin TL)
Gelişme Hızı (%)
1995
112.194
92,5
1996
230.269
105,2
1997
358.527
55,7
1998
620.480
73,1
1999
883.732
42,2
2000
1.416.968
60,3
2001
2.186.192
54,3
■ www.dpt.gov.tr
ABD Doları
2.429
2.822
2.347
2.395
2.091
2.256
1.805
III. İşgücü Piyasası
Türkiye geneli ve TR 33 bölgesi için istihdam edilenlerin sektörel dağılımı
incelendiğinde, hizmetler sektörünün %48’lik payı ile ilk sırayı aldığı, sanayinin
payının %26 ve kalan %25’lik payın ise tarım sektörüne ait olduğu görülmektedir.
2010 yılı TR 33 bölgesi için istihdamın sektörel dağılımına bakıldığında, tarımın
%39,9’lik pay ile önde olduğu, onu %34,5 payı ile hizmetlerin izlediği, sanayinin ise
%25,6 pay aldığı görülmektedir. 2008 – 2010 dönemi sektörel dağılımın gelişimi
incelendiğinde, TR 33 bölgesinde tarımsal sektöründeki istihdamın artarken, sanayi
sektörü ve özellikle hizmetler sektöründe istihdamın azaldığı görülmektedir. TR 33
bölgesi için hizmetler sektörünün toplam istihdamdaki payı, 2008 yılında %38’1
iken, 2010 son itibariyle %34,4’e gerilemiştir. Tabloda 5.5’te, TR 33 bölgesinde,
2010’da, işgücü ve istihdama ilişkin veriler yer almaktadır. Kütahya’da çalışanlar ve
iş arayanların toplam çalışabilir nüfusa oranı olan işgücüne katılma oranı, 2008
yılında %42,7 iken 2009 yılında %45,5’e ve 2010 yılında ise % 46,7’ye yükselmiştir.
Söz konusu dönemde TR 33 kapsamındaki diğer illerde de işgücüne katılım oranı
yükselmiştir.
Kütahya, TR33 bölgesi içinde işsizliğin en az olduğu ildir. Krizin etkilerinin devam
ettiği 2009 yılında, Kütahya için en yüksek işsizlik oranı olan %9,1, 2009 yılı için
98
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
TR33 bölgesindeki en düşük işsizlik oranıdır. 2008 ve 2010 döneminde % 6,5 olan
işsizlik oranı ile Kütahya içinde bulunduğu bölgede işsizliğin en düşük olduğu ildir.
Kütahya’da, 2010 yılı itibariyle, Bağ-Kur’a bağlı 27.464, SSK’ya bağlı 66.277 ve
Emekli Sandığına bağlı 18.170 olmak üzere toplam 111.911 çalışan bulunmaktadır.
Tablo 5.5. TR 33 Bölgesinde İşgücüne Katılım, İşsizlik ve İstihdam Oranları, 2010 (%)
İşgücüne Katılma Oranı
İşsizlik Oranı
İstihdam bOranı
Manisa
49,3
8,1
45,4
Afyonkarahisar
47,1
7,6
43,5
Uşak
48,5
7,8
44,7
Kütahya
46,7
6,5
43,7
■ www.tuik.gov.tr
IV. Ekonomik Yapı İle İlgili Karşılaştırmalı Göstergeler
Kent rekabet gücünün artırılmasında temel unsurlardan biri girişimcilik ve bireyfirmaların yönetim yeteneklerinin üstün ve gelişmiş olmasıdır. Firmalar mevcut
teknoloji ve özgün bilgileri adapte edebilmeli, kullanabilmeli ve geliştirerek
rakiplerine kıyasla daha üstün özgün bilgi ve teknolojiye sahip olmalıdır. Zamanın
moda, tercih ve eğilimlerine uygun iktisadi faaliyetleri keşfetme, lojistiği yönetme,
beşeri sermayeyi istihdam etme ve elde tutma, arz zinciri oluşturma ve karlı bir
biçimde işletmesini çalıştırabilme girişimcilik ve yönetme yetenekleri yüksek olan
birey ve firmaların uygulamaya koymak zorunda olduğu işlemlere örnektir. Bir
kentin rekabet gücünün artırılmasında o kentin sahip olduğu doğal kaynaklar ve
diğer avantajlara kıyasla beşeri sermaye kalitesi daha fazla belirleyicidir.
Tablo 5.6. İş Kayıtlarına Göre Girişim Sayıları, 2009
Madencilik ve Taşocakçılığı
İmalat
Elektrik, gaz, buhar ve sıcak su üretimidağıtımı
İnşaat
Toptan ve perakende ticaret; motorlu taşıt,
motosiklet, kişisel ve ev eşyalarının onarımı
Oteller ve lokantalar
Türkiye
Manisa
Afyon.
Kütahya
Uşak
5684
405873
1867
69
6775
13
113
3224
14
118
2247
-
29
2573
-
165887
1281315
2188
26375
973
12771
702
9223
487
6685
1675
261867
6522
2391
2188
Eğitim
12957
216
82
-
-
Ulaştırma, depolama ve haberleşme
Sağlık işleri ve sosyal hizmetler
Mali aracı kuruluşların faaliyetleri
559157
45819
51142
9113
595
591
4781
292
325
4118
235
297
2382
234
163
Gayrimenkul kiralama ve iş faaliyetleri
219327
2727
1158
939
795
Diğer sosyal, toplumsal ve kişisel hizmet
faaliyetleri
Toplam
■ Bölgesel Göstergeler, www.tuik.gov.tr
214567
3945
1543
1643
1010
3225462
59079
27767
21894
16100
99
■■■
Tablo 5.6 Kütahya İli’nin bu yeteneklerini TR33 bölgesindeki diğer iller ve Türkiye
ortalaması ile karşılaştırmaktadır. Kütahya kıyaslanan diğer illere göre toplam
girişim sayısında Uşak’ın önünde ancak diğer illerin gerisinde kendisine yer
bulmaktadır. Madencilik ve taşocakçılığı alanında ilk sırada; imalat alanında son
sırada; diğer tüm alanlarda ise Uşak’ın ardından sondan ikinci sırada yer almaktadır.
V. Sanayi
Ülkemizdeki sanayi işletmeleri, başta İstanbul olmak üzere on iki ilde toplanmıştır.
Sanayi kuruluşlarının %31’i İstanbul’da, %8’i Bursa’da, %7’si Ankara’da ve %5’i
İzmir’de bulunmaktadır. Bölgesel olarak bakıldığında ise Marmara bölgesinin sanayi
kuruluşlarının %48’ine ev sahipliği yaptığı görülmektedir. Marmara bölgesini %17
ile İç Anadolu bölgesi, %14 ile Ege Bölgesi izlemekte, Akdeniz Bölgesi %8, Karadeniz
Bölgesi %6, Güneydoğu Anadolu Bölgesi %5 pay alırken, en az payı %2 ile Doğu
Anadolu bölgesi almaktadır.
Kütahya ise sanayi siciline kayıtlı sanayi işletmeleri ile Türkiye içinde % 0,7’lik bir
paya sahiptir ve sanayisi orta düzeyde gelişmiş iller arasında yer almaktadır.
Kütahya sanayisi, ildeki yeraltı ve yer üstü kaynaklarına bağlı olarak şekillenmiştir.
Buna bağlı olarak sanayi yapısını; seramik, porselen, madencilik, orman ürünleri,
tarım ve hayvancılığa dayalı sanayi tesisleri oluşturmaktadır.
İl topraklarının yaklaşık %34,5’lik kısmında tarım yapılmaktadır. İlin toplam
arazisinin %89,6’lık kısmı tarla olarak kullanılmakta olup, toplam tarım arazisi
içinde %1,75’lik pay sebze, %1,52’lik pay ise bağ ve meyvelik araziye aittir.
Ormanlar, Kütahya’nın yüzölçümünün yaklaşık %52 sini kaplamakta olup, toplam
617.034 hektardır.
Kütahya maden rezervleri ve enerji kaynakları açısından da oldukça zengin bir ildir.
Kütahya’da 232 yerde 34 çeşit maden bulunmakta olup bulunan madenlerin Türkiye
madenleri içindeki yeri incelendiğinde Türkiye rezervinin bor tuzunda %45,44’nün,
manyezitte %31,44’nün, Kömürde %7,06’nın, demirde % 6,37’nin ve manganezde
%6,32’nin Kütahya’da olduğu görülmektedir.
Faal nüfusun tarımdaki payının %66,9, madencilik ve taşocakçılığındaki payının %
3,0, imalat sanayi iş kolundaki payının % 6,2, ticaret kolundaki payının % 4,87,
inşaat işkolundaki payının %3,1 ve toplum hizmetleri işkolundaki payının %12,4
olduğu görülmektedir. Buradan hareketle Kütahya ekonomisinin sanayi yapısının
imalat sanayi ve madencilik sektörlerine dayandığı söylenebilir.
Tablo 5.7’de, 2010 yılı itibari ile Kütahya sanayi kuruluşlarının il içindeki dağılımı
izlenmektedir. Toplam 456 sanayi işletmesinin 143 adedi gıda sektöründe faaliyette
100
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
bulunmaktadır ve bunların 61’i merkezde, 20’si Simav’da, 11’i Gediz’de, 7’si
Altıntaş’tadır. Aslanapa’da 2, Çavdarhisar’da 1, Emet’te 1, Hisarcık 3 adet gıda
sektörü içinde faaliyette bulunan kayıtlı sanayi işletmesi varken, Dumlupınar ve
Pazarlar ilçelerinde gıda sektörüne kayıtlı sanayi işletmesi yoktur.
Altıntaş
Aslanapa
Çavdarhisar
Domaniç
Dumlupınar
Emet
Gediz
Hisarcık
Pazarlar
Simav
Şaphane
Tavşanlı
Toplam
Gıda
Giyim
Tekstil
Ambalaj
Diğer Tüketim Malı Üretim
Sanayi
Ağaç
Kağıt-Kağıt Ürünler
Basım Ve Yayım
Kimya
Gübre
Lastik Ve Plastik Ürünler
Cam
Çimento
Seramik, Kil, Taş ve Çimen.
Gereç
Madenler
Diğer Ara Malı Üreten
Sanayiler
Metal Eşya
Makina İmalatı
Tarım Mak.
Elektrikli Mak.
Motorlu Kara Taşıtı Yedek
Parçaları
Mobilya
Diğer Yatırım Malı Üretim
Sanayi
Toplam
■ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü
Merkez
Tablo 5.7. Kütahya Sanayi Kuruluşlarının İl İçindeki Dağılımı, 2010
61
1
12
3
7
-
2
-
1
-
2
1
1
-
-
1
-
11
1
6
-
3
-
1
-
20
5
9
-
1
1
0
-
34
1
2
-
143
10
31
3
1
-
-
-
-
-
-
1
-
-
-
-
1
3
7
2
1
5
1
15
4
3
-
-
-
2
-
-
-
5
2
4
1
-
-
31
1
5
1
-
-
1
3
2
46
2
1
11
1
24
5
6
70
3
1
-
-
-
-
6
-
-
2
-
6
88
14
1
-
-
-
-
1
7
2
-
-
1
11
37
2
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
2
7
9
1
1
-
-
-
1
1
-
-
-
1
2
1
-
-
-
1
-
-
2
1
-
9
14
4
1
2
-
-
-
-
-
-
2
-
-
2
-
-
6
4
-
-
-
-
-
-
3
-
-
-
-
-
7
2
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
-
2
228
11
3
1
8
-
2
53
5
1
77
3
64
456
Sanayi içinde en çok payı alan diğer sektör olan seramik, kil, taş ve çimen sektöründe
toplam 88 firma faaliyettedir. Bunların 70’i merkezde, 6’sı ise Gediz’dedir. Sanayi
siciline kayıtlı diğer kuruluşlara baktığımızda ise toplam 46 kuruluşun 31’inin
Simav’da yer aldığı ağaç sektörü ve toplam 37 kuruluşun 14’ünün merkezde yer
aldığı madenleri görmek mümkündür. Tekstil sektöründeki toplam 31 kuruluşun
101
■■■
12’si merkezde, 9’u ise Simav’da yer almaktadır. Kütahya’da sanayi tesciline kayıtlı
sanayi işletmesi 456 adettir. Toplam sanayi işletmesi içinde %0,7’lik bir oran ile
sanayisi gelişmiş illerimiz arasında yer almaktadır. Ege Bölgesindeki İllerin
sanayisine göre bir değerlendirilmesi yapıldığında, İzmir İli %37’lik bir oran ile
bölge illeri arasında birinci sırada yer almaktadır. İzmir’i sırasıyla %18 ile Denizli,
%11 ile Manisa, %9 ile Uşak, %7 ile Afyon, %7 ile Aydın, %6 ile Muğla ve %5 ile
Kütahya, takip etmektedir. Kütahya’da bulunan sanayi işletmelerinin sektörel
dağılımına baktığımızda, gıda ürünleri imalatının %32,
diğer metalik olmayan
mineral ürünlerin imalatının %17 ve ağaç ve mantar ürünleri imalatının (mobilya
hariç) ise % 10’luk payı ile ilk sıralarda yer aldığı görülmektedir. Buraya kadar
sayılan sektörler dışında kalan diğer sektörlerin toplamdaki payı % 41’dir.
Tablo 5.8. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010
Gıda
Giyim
Tekstil
Ambalaj
Diğer Tüketim Malı Üretim Sanayi
Ağaç
Kağıt Ve Kağıt Ürünler
Basım Ve Yayım
Kimya
Gübre
Lastik ve Plastik Ürünler
Cam
Çimento
Seramik, Kil, Taş ve Çimen. Gereç
Madenler
Diğer Ara Malı Üreten Sanayiler
Metal Eşya
Makina İmalatı
Tarım Makinaları
Elektrikli Makinalar
Motorlu Kara Taşıtı Yedek Parçaları
Mobilya
Diğer Yatırım Malı Üretim Sanayi
Toplam
■ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü
Merkez
Gediz
Simav
Tavşanlı
1298
39
598
239
605
60
19
13
103
169
319
1218
64
7412
1864
52
97
126
2
6
13
56
46
14.418
108
70
422
5
98
25
136
12
216
650
3
39
17
23
44
1.868
234
232
128
356
8
20
4
24
7
69
1082
500
4
24
456
11
43
65
311
3389
6
4
4813
Diğer
İlçeler
2140
345
1172
525
8169
14237
171
23
22227
Toplam
2295
500
1246
239
1066
537
19
13
179
169
475
1222
141
8023
6616
52
107
176
34
6
105
100
46
23.366
Bu sektörler, toplam içindeki paylarına göre büyükten küçüğe doğru şu şekilde
sıralanabilir:
%7 Diğer Madencilik ve Taşocakçılığı,
%5 Tekstil Ürünleri İmalatı,
102
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
%5 Kimyasalların ve kimyasal Ürünlerin İmalatı,
%5 Başka yerde sınıflandırılmamış Makine ve Ekipman İmalatı
%3 Kömür ve Linyit Çıkartılması
%3 Giyim Eşyası İmalatı; Kürkün İşlenmesi ve Boyanması,
%3 Kauçuk ve Plastik Ürünlerinin imalatı,
%2 Fabrikasyon metal ürünleri imalatı (makine ve teçhizat hariç)
%2 Kok Kömürü Rafine Edilmiş Petrol Ürünleri ve Nükleer Yakıt İmalatı,
%1 Ana Metal Sanayi,
%1 Metal cevherleri madenciliği
%1 Motorlu kara taşıtı, römork ve yarı römork imalatı,
%1 Elektrikli teçhizat imalatı,
%2 Diğer (İçecek İmalatı, Mobilya İmalatı, Diğer İmalatlar, Elektik, Gaz, Buhar ve
Havalandırma Sistemi Üretim ve Dağıtımı, Kayıtlı Medyanın Basılması ve
Çoğaltılması, Bilgisayarların Elektronik ve Optik Ürünlerin İmalatı, Diğer Ulaşım
Araçlarının İmalatı)
Sanayi sektöründeki istihdamın dağılımına baktığımızda istihdamın dört sektörde
yoğunlaştığı görülmektedir. İstihdamın en çok olduğu sektör, toplam 23366 kişilik
istihdamın 8023’ünü (% 34,3) barındıran, seramik, kil, taş ve çimento sektörüdür.
Sanayi içindeki ikinci büyük pay % 28 ile madenlere aittir. Madenler sektöründe
Kütahya’da 6616 kişi istihdam edilmektedir. Bunun 3389’u Tavşanlı ilçesinde ve
1864 kişisi ise merkez ilçede yer almaktadır. Gıda sektörü üçüncü büyük istihdam
kaynağıdır ve 2295 kişiyi istihdam etmektedir. Bunun, 1298’i merkez ilçede, 500’ü
Tavşanlı’da ve 235’ü de Simav’da yer almaktadır. Tekstil sektörü ise 1246 toplam
istihdam ile dördüncü büyük sanayi dalıdır.
Sanayi sicil kayıtlarına göre, Kütahya’da kayıtlı işletmelerde çalışan sayısı, 23366’dır.
Büyük işletmeler personel sayısına göre şu şekilde sıralanabilir:
Türkiye Kömür İşletmeleri Sınırlı Sorumlu Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi
Müdürlüğü,
Kütahya Porselen Sanayi A.Ş. Porselen Fabrikası,
HERİŞ Seramik ve Turizm Sanayi A.Ş. Güral Porselen,
Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Seyitömer Linyit İşletmeleri Bölge
Müdürlüğü,
EÜAŞ Seyitömer Termik Santrali İşletme Müdürlüğü.
İstihdamın büyük bir bölümü ile ildeki araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin de
büyük bir kısmı bu firmalar tarafından gerçekleştirilmektedir. İl’de 30 firmada ar-ge
birimi ve 92 firmada da kalite kontrol birimi bulunmaktadır. İl sanayisinin, genel
olarak, coğrafik yapıya bağlı olarak gelişme gösterdiğini söylemek mümkündür.
Diğer metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı ve kömür-linyit çıkartılması ilin en
103
■■■
gelişmiş ve en çok istihdam yaratan sektörleridir. Sanayide çalışanların %34’ü diğer
metalik olmayan mineral ürünlerin imalatı, %14’ü kömür ve linyit çıkarılması ve
%13’ü gıda ürünleri imalatı sektöründe istihdam edilmektedir. İstihdamın %81’i
işçi; %4’ü ise mühendistir.
A. İmalat Sanayi
Kütahya sanayisinde imalat sanayi önemli bir yer tutmaktadır. İmalat sanayinde
faaliyet gösteren firmalar bilgi işlem makinelerinden gıdaya kadar geniş bir
yelpazede yer almaktadır. Fakat bu firmalar özellikle, gıda, çimento ve deri
ürünlerinde yoğunlaşmaktadır. Ancak katma değeri yüksek imalat sanayisi
kollarında faaliyet gösteren firmalar azınlıktadır.
Tüketim malı üreten sanayiler 5399 kişiyi istihdam etmektedir. Tüketim malları
içinde en çok pay %44 ve 2362 istihdam ile gıda sektöründedir. Gıda sektörünü,
1232 kişilik istihdam ile tekstil (%23), 500 kişilik istihdam ile giyim ve kürk ürünleri
üretimi (%9), 239 kişi istihdam ile ambalaj sanayi (%4) ve 1066 kişiyi istihdam eden
diğer tüketim malları üretimi (%20) izlemektedir. Ara malı üreten sanayilere
bakıldığında 17548 kişinin istihdam edildiği görülmektedir. Sektördeki toplam
istihdamın %45,93’ü seramik, kil, taş ve çimentodan gereçler imalinde, %37,69’u ise
demir dışı metaller imalinde çalışmaktadır. Ara malı sanayinde üçüncü en büyük
istihdam, %6,96 ile cam üretimine aittir. Yatırım malı üreten sanayiler, 579 kişiyi
istihdam etmektedirler. Bunun %39,72’si makine imalatı, %17,27’si mobilya imalatı
ve %12,95’i ise metal eşya imalatı sanayileridir. İmalat sanayinde faaliyette bulunan
firmaların istihdam ettikleri kişi açısından dağılımları incelendiğinde firma sayıları
ile ters orantılı bir durum göze çarpmaktadır. İstihdamın önemli bir kısmı çimento
ve seramik sektörü ile demir dışı metaller sektöründe yoğunlaşmaktadır. Bu durum
başta belirtilen Kütahya ilinin sanayi yapısı ile örtüşmektedir. Kütahya ilinin doğal
kaynaklarına
bağlı
sanayi
yapısı,
istihdamın
da
önemli
bir
bölümünü
karşılamaktadır.
B. Organize Sanayi Bölgeleri
Organize Sanayi Bölgeleri, sanayinin uygun görülen alanlarda yapılmasını sağlamak,
kentleşmeyi
yönlendirmek,
çevre
sorunlarını
önlemek,
bilgi
ve
bilişim
teknolojilerinden yararlanmak, imalat sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde
yerleştirilmeleri ve geliştirilmeleri amacıyla, sınırları, tasdikli arazi parçalarının
gerekli alt yapı hizmetleriyle ve ihtiyaca göre tayin edilecek sosyal tesisler ve
teknoparklar ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dâhilinde sanayi için
tahsis edilmesiyle oluşturulan mal ve hizmet üretimi bölgeleridir. Organize sanayi
bölgeleri kavramı, dünyada 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış, ilk olarak İngiltere
104
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
ve Amerika’da uygulanmıştır. Ülkemizde organize sanayi bölgesi kurulması fikri,
diğer ülkelere göre yeni sayılabilecek bir fikirdir. Organize sanayi bölgelerinin
kurulması, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenmektedir.
Kütahya’da Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulması çalışmaları 1970’li yıllarda
başlamıştır. Kütahya Merkez OSB (1 ve 2), Gediz OSB, Tavşanlı OSB ve Simav OSB
olmak üzere 5 organize sanayi bölgesi mevcuttur.
Tablo 5.9. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010
Toplam
Faaliyetteki
Tahsise
Toplam
İşletme
İşletme
Hazır
Parsel
Sayısı
Sayısı
Parsel
Afyonkarahisar
298
250
377
29
Manisa
321
207
467
121
Uşak
580
337
693
24
Kütahya
89
66
122
5
■ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü ve TR33 Bölge Planı.
Faaliyetteki
Parsel
Toplam
İstihdam
325
218
515
77
6004
28841
10320
3467
Tablo 5.9’da aktif organize sanayi bölgelerinin parsel durumları ile işletme ve
istihdam sayılarına ilişkin bilgiler yer almaktadır. Mevcut işletme sayıları ele
alındığında faaliyette bulunan 337 adet işletme ile en az nüfusa sahip il olan Uşak ili
organize sanayi bölgelerinin en fazla işletmeyi barındırdığı görülmektedir. Bu ili
faaliyetteki işletme sayısı 250 olan Afyonkarahisar izlerken 321 adet organize sanayi
bölgesine sahip görünen Manisa’da faaliyette bulunan işletme sayısı yalnızca 207
adettir. Faaliyette bulunan organize sayısı en az olan İl olan Kütahya’da sadece 66
işletme bu bölgelerde faaliyetlerini sürdürmektedir. Manisa organize sanayi bölgesi
28841 toplam istihdam ile ilk sıraya yerleşirken Uşak’ta 10320, Afyonkarahisar’da
6004, Kütahya’da ise 3467 toplam istihdam bulunmaktadır. Manisa organize sanayi
bölgesi daha az sayıda işletme ile Uşak’tan daha fazla istihdam üretmektedir.
C. Küçük Sanayi Siteleri
Kent içinde dağınık şekilde yerleşmiş ve elverişsiz çalışma koşulları altında çalışan
yapımcı ve onarımcı küçük sanayicileri çağdaş ve düzenli birer işyerine
kavuşturmak, onların çalışma koşullarını iyileştirip aralarında dayanışma ve
organizasyonu geliştirerek, ihtiyaçlarının daha kolay ve ekonomik olarak
karşılanabilmesini ve iş yerlerine yeni teknolojilerin sokulmasını sağlayarak ana
sanayi\yan sanayi ilişkilerinin geliştirilmesini teminen benzer iş kollarında çalışan
küçük işletmeleri aynı yerde toplayan sitelerdir. Küçük sanayi sitesi uygulamalarına
çarpık sanayinin önlenmesi ve sanayi yapılaşmalarının disipline edilmesi amacıyla
planlı kalkınma dönemi olan 1960'lı yıllarda başlanmıştır. Bu amaca yönelik olarak,
küçük sanayi sitesi yapı kooperatifleri büyük oranda altyapı ve üstyapı yapım kredisi
ile desteklenmiştir.
105
■■■
Tablo 5.10. Kütahya Sanayindeki İstihdamın İl İçindeki Dağılımı, 2010
Toplam
Toplam
Dolu
Adı
Alanı
İşyeri
İşyeri
(hektar)
Sayısı
Sayısı
Kütahya Merkez 1. KSS
4.200
60
60
Kütahya Merkez 2. KSS
25.000
160
160
Kütahya Merkez Birlik KSS
23.805
218
218
Gediz 1. KSS
18.000
223
223
Gediz 2.KSS
25.000
100
100
Tavşanlı 1.KSS
3.188
186
186
Tavşanlı 2. KSS
47.000
176
112
Fatih KSS
130.000
351
351
Ahi KSS
13.520
96
96
Kereste İmalatı KSS
70.000
35
35
Simav KSS
60.000
310
299
Emet KSS
32.240
42
42
Aslanapa KSS
14817
36
36
Domaniç KSS
0
0
0
Tavşanlı Leblebi Kuruyemiş İmal KSS
0
0
0
Tavşanlı Marangoz.Mobilya.Kereste
11382
0
0
KSS
Kütahya Çini ve Seramik İmalatçıları
41908
0
0
KSS
■ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü
Boş
İşyeri
Sayısı
0
0
0
0
0
0
64
0
0
0
11
0
0
0
0
Doluluk
Oranı
Mevcut
İstihdam
100
100
100
100
100
100
64
100
100
100
96
100
100
0
0
182
550
760
474
192
280
325
515
146
76
598
82
72
0
0
0
0
0
0
0
0
Planlı Küçük Sanayi Siteleri oluşumları içerisinde gelişimlerini tamamlayan
işletmelerin, Organize Sanayi Bölgelerinde yer almaları ve büyük işletmelere
dönüşmeleri hedeflenmektedir. Başlangıçta 60 m2 gibi küçük işyeri talepleri bugün
2000 m2 ye yaklaşan fabrika niteliğindeki boyutlara ulaşmıştır. Küçük sanayi sitesi
uygulamaları ile 2010 yılı sonuna kadar hizmete sunulan toplam 441 adet küçük
sanayi sitesi ile 92.623 işyerinde yaklaşık 463.000 kişiye, daha sağlıklı şartlarda
çalışma imkânı sağlanmıştır. Söz konusu projeler için 2011 yılı fiyatlarıyla toplam
3.095.770.789 TL (1.474.000.000 Euro) tutarında kredi kullandırılmıştır. 2011
yılında toplam 3.722 işyerlik 44 adet küçük sanayi sitesi devam etmektedir. Bu
projelerin proje tutarı 304.840.000 TL (145.000.000 Euro) olup, bu projeler için
2010 yılı sonuna kadar, 2011 yılı fiyatlarıyla 54.706.472.-TL (26.000.000 Euro)
harcama yapılmıştır. Kütahya ilinde 2010 Ocak ayı itibariyle biten 8 adet küçük
sanayi sitesinde 817 işyeri faaliyet göstermekte ve halen devam eden 1 küçük sanayi
sitesinde ise 26 adet işyeri bulunmaktadır.
Ç. Kütahya’da Faaliyette Bulunan Şirketler ve Kooperatifler
2009 yılsonu itibariyle TR 33 bölgesi illeri ve Eskişehir’deki sermaye ve şahıs
şirketlerinin dağılımı Tablo 5.11’de görülmektedir. Beş ila elli ortaklı anonim
şirketler açısından bakıldığında Eskişehir 1047 şirket ile en önde, TR 33 bölgesinin
106
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
en gelişmiş ili olan Manisa 886 şirket ile ikinci sırada ve Kütahya ise 379 şirket ile
üçüncü sırada yer almaktadır. 2009 sonu itibari ile Kütahya’da 50 ve üzeri ortaklı 20
anonim şirket, 1579 limited şirket, 11 kollektif, 1817 komandit ve gerçek kişilerin
sahip olduğu şirket bulunmaktadır. 2008 yılından 2009 yılına kadar olan süreçte,
Kütahya ilindeki 5- 50 ortaklı anonim şirketlerin %13, 50’den fazla ortağı olan
anonim şirketlerin %122 arttığını; buna mukabil, limited şirketlerin %1, komandit
şirketler ve gerçek kişilerin kurdukları şirketlerin ise %8 azaldığını söylemek
mümkündür. Söz konusu dönemde kolektif şirket sayısında herhangi bir gelişme
olmamıştır.
Tablo 5.11. Seçilmiş Bazı İllerde Şirket Sayıları, 2009 (Adet)
Kütahy
Ortak Sayısı
a
5-50
379
Anonim
Şirketler
50 ve üzeri
20
Sermaye Şirketleri
Limited Şirketler
1579
Kolektif Şirketler
11
Komandit Şirketler ve
Şahıs Şirketleri
1817
Gerçek Kişiler (Firmalar)
■ Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü
Manisa
Uşak
Afyon
Eskişehir
1047
0
5898
28
4832
886
6
5595
93
1911
12
102
1
966
8
7045
27
949
248
VI. Ticaret
A. Dış Ticaret
Kütahya’da ithalat, genellikle teknolojik ilerlemeler sonucunda üretilen makineler,
bu makinelerin yedek parçaları ve diğer endüstriyel ürünlerden oluşmaktadır.
Devlet Planlama Teşkilatının teşvik tedbirlerinden yararlanan firmalarca yapılan
makine ve teçhizat ithalatı da söz konusudur. Diğer yandan, Kütahya’daki sanayi
kuruluşlarının ihtiyacı olan hammadde ve kimyasal maddelerin de dış alımı
yapılmaktadır. Tablo 5.12’den izlenebileceği gibi Türkiye’de 2003 yılında 43.330
adet ithalatçı firma mevcutken, 2010 yılsonu itibari ile ithalatçı firma sayısı %36,76
oranında artarak, 59.262’ye ulaşmıştır. Aynı dönemde Kütahya’da 32 ithalatçı firma
62 firmaya yükselmiş ve ithalatçı firma sayısı %93,75 artmıştır. Ancak komşu illerle
karşılaştırıldığında ithalatçı firma sayısının çok az olduğu görülmektedir.
Tablo 5.12. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İthalatçı Firma Sayıları, 2003-2010
İthalatçı Firma Sayısı
İller
2003
2004
2005
2006
2007
2008
Afyon
85
116
97
98
133
106
Eskişehir
192
216
235
244
250
261
107
2009
110
235
2010
125
265
■■■
Kütahya
Manisa
Uşak
32
199
185
38
241
170
48
249
151
Türkiye
43.330
48.059
51.287
52
271
162
53.76
5
50
288
182
58.902
49
282
169
57.78
5
54
268
165
62
300
209
55.101
59.262
■ Kütahya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü
Tablo 5.13’te, dolar cinsinden ithalat değerleri görülmektedir. Kütahya 2003
yılındaki 31.530 bin dolar olan ithalat değeri ile Türkiye toplam ithalatı içinde
%4,54, TR 33 içinde ise %8 pay almaktadır. 2010 yılına gelindiğinde ise Kütahya
ithalatının değeri 138482 bin dolardır. Kütahya, 2010 itibariyle toplam ithalat içinde
%7,46, TR 33 bölgesinde ise %4 pay almaktadır. Kütahya’nın hem Türkiye toplam
ithalatı içindeki payının hem de bölge ithalatı içindeki payının azaldığı
görülmektedir.
Tablo 5.13. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İthalat, 2004-2010
İthalat Değeri (Milyon Dolar)
İller
2005
2006
2007
2008
2009
Afyon
19,9
31,4
32,4
34,3
40,5
Eskişehir
262,8
325,5
388,4
511,8
413,3
Kütahya
65,2
68,0
78,9
91,0
81,4
Manisa
425,0
519,5
695,8
844,6
598,5
Uşak
75,7
67,1
80,8
80,6
85,6
Türkiye
116774,1
139576,1
170062,7
201963,5
140928,4
■ www.tuik.gov.tr
2010
72,6
615,1
138,4
2.963,0
129,7
185544,3
Kütahya’nın ihracatına baktığımızda ise genelde maden, taş ve toprağa dayalı olarak
üretilen porselen, seramik, ateş tuğlası ürünleri ile orman ürünlerinden oluştuğu
görülmektedir. Bunlara ilaveten, çeşitli kimya, makine, tekstil ve gıda ürünlerinin
ihracı da söz konusudur.
Tablo 5.14’te, ihracatçı firma sayılarının gelişimi görülmektedir. 2004 yılında
Kütahya’da 61 ihracatçı firma faaliyet göstermekteyken, 2005 ve 2009 yılındaki
düşüşlerden sonra 2010 yılında 71 firma ihracat faaliyetinde bulunmaktadır. 2010
yılındaki
50379
ihracatçı
firmanın
%
0,13’ü
Kütahya’da
bulunmaktadır.
Kütahya’daki 71 ihracatçı firma 113883219 bin dolarlık toplam ihracat içinde,
120037 bin dolarlık ihracat ile %0,1 pay almaktadır. TR 33 bölgesinin toplamı olan
4531474 bin dolarlık ihracat içinde Kütahya’nın payı yine % 2,6 ile çok azdır.
Kütahya’da 2009 yılında, kişi başına 178 $ ihracat, 143 $ ithalat yapılmıştır ve söz
konusu yıl ihracatın ithalatı karşılama oranı % 86,7’dir. İhracatın ithalatı karşılama
oranı ise 2003 yılında %192,4 iken geçtiğimiz yıl %86,7’ye düşmüştür. Kütahya’nın
dış ticaret hacmi, Uşak ve Afyon illerinin dış ticaret hacmine benzemektedir. Ancak,
Uşak ve Afyon’da Gümrük Müdürlüğü olmasına rağmen, Kütahya’da Gümrük
Müdürlüğü olmaması sanayiciler tarafından eleştirilmektedir ve bu durum olası
108
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
ticaret artışının önünde de bir engel olarak görülmektedir. Öte yandan vergi kaydı
başka ilde olması dolayısıyla ihracatı Kütahya’dan yapmasına rağmen bu ihracatın
Kütahya ihracat rakamları içinde yer almadığı firmalar da bulunmaktadır. Bu
firmalar arasında Martur Koltuk ve Sünger Sanayi, Kros Otomotiv, Orcia Otomotiv,
Pompak A.Ş, Eti Bor A.Ş gibi önemli şirketler bulunmaktadır.
Tablo 5.14. Türkiye Toplamı ve Seçilmiş İllerde İhracatçı Firma Sayıları, 2003-2010
İhracatçı Firma Sayısı (Adet)
İller
2004
2005
2006
2007
2008
2009
Afyon
146
176
178
199
201
213
Eskişehir
195
218
224
243
241
243
Kütahya
61
53
61
61
74
65
Manisa
239
244
280
317
304
323
Uşak
134
151
153
146
136
131
Türkiye
39432
42138
44159
48265
48143
48588
■ Kütahya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü
Tablo 5.15. Türkiye ve Seçilmiş İllerde İhracat, 2004-2010
İhracat Değeri (Milyon Dolar)
İller
2004
2005
2006
2007
2008
Afyon
89,8
110,3
149,4
193,7
237,8
Eskişehir
214,0
268,7
352,0
507,0
611,3
Kütahya
84,9
92,5
89,8
89,2
114,3
Manisa
526,2
568,8
655,5
867,4
1018,6
Uşak
83,1
94,5
111,2
115,2
116,7
Türkiye
63167,1
73476,4 85534,6
107271,7
132027,1
■ www.tuik.gov.tr
2009
208,6
557,8
101,7
911,9
96,9
102142,6
2010
209
249
71
322
150
50379
2010
217,2
633,8
120,0
3445,5
114,7
113883,2
Tablo 5.16 incelendiğinde Kütahya’dan yapılan ihracatın üç ana sektör tarafından
gerçekleştirildiği ve ihracatta çeşitliliğin olmadığı görülmektedir. 2010 yılı itibarıyla
Kütahya’dan yapılan toplam ihracatın yalnızca % 0,63’ü tarım kesimine ait ürünlere
aitken toplam ihracatın % 85,71’i sanayi sektörü tarafından; % 13,67’si ise
madencilik sektörü tarafından gerçekleştirilmektedir. Sanayi kesimi ihracatında en
büyük pay % 82,87 ile sanayi mamullerine aittir. Sanayi mamulleri içinde ise en çok
ihracatı toplam ihracatın % 78,29’unu oluşturan çimento ve toprak ürünleri alırken
bu alt sektörü % 3,74 ile makine ve aksamları almaktadır. Kimyevi maddeler ve
mamulleri ise toplam ihracatın % 2,71’i kadar Kütahya ihracatına katkıda
bulunmaktadır.
Ekonomi Bakanlığı tarafından yapılan “il il dış ticaret potansiyeli araştırması”
dikkate alındığında, 2000-2010 döneminde, Türkiye genelinde emek yoğun
sektörlerden sermaye yoğun sektörlere doğru geçiş olduğu gözlemlenmektedir.
Sermaye yoğun sektörlerin tümünde rekabetçi il sayısında bir artış söz konusudur.
Örneğin, “özelliği olan belirli sanayiler için makineler ve aksamı” sektöründe 11,
“diğer genel endüstri makine/cihazların aksamı” sektöründe 12, “metal işleme
109
■■■
makineler” sektöründe 11, “motorlu kara taşıtları ve bunların aksamları” sektöründe
6, "tıp ve eczacılık ürünleri sektöründe" 14, "haberleşme cihaz ve araçları"
sektöründe 14, "demir, deniz, havayolu taşıtları ve bunların aksamları" sektöründe
4, "prefabrik yapılar; sıhhi su tesisatı, ısıtma ve sabit aydınlatma cihazları"
sektöründe ise 9 ilimiz rekabet gücü yüksek iller arasına dâhil olmuştur.
Tablo 5.16. Kütahya İhracatının Sektörel Dağılımı, 2004-2010 (Milyon TL)
SEKTÖR
2004
I.TARIM
A.BİTKİSEL ÜRÜNLER
Hububat, Bakliyat,Yağlı Tohumlar ve Mamulleri
Kuru Meyve ve Mamulleri
B.HAYVANSAL ÜRÜNLER
Canlı Hayvan, Su Ürünleri ve Mamulleri
C.AĞAÇ VE ORMAN ÜRÜNLERİ
Ağaç Mamulleri ve Orman Ürünleri
II. SANAYİ
A.TARIMA DAYALI İŞLENMİŞ ÜRÜNLER
Tekstil ve Hammaddeleri
Halı
B. Kimyevi Maddeler ve Mamulleri
C.SANAYİ MAMULLERİ
Hazırgiyim ve Konfeksiyon
Taşıt Araçları ve Yan Sanayi
Makine ve Aksamları
Demir ve Demir Dışı Metaller
Çimento ve Toprak Ürünleri
Diğer Sanayi Ürünleri
III. MADENCİLİK
■ Kütahya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü ■ www.tim.org.tr
1,21
0,04
0,01
0,02
0,00
0,00
1,17
1,17
54,08
0,21
0,15
0,05
2,35
51,52
0,00
0,01
0,07
0,14
51,26
0,00
16,49
2007
1,23
0,02
0,00
0,01
0,00
0,00
1,21
1,21
122,48
0,18
0,17
0,01
1,53
120,78
0,00
0,00
0,23
0,48
0,06
119,98
20,56
2010
0,99
0,36
0,18
0,12
0,16
0,16
0,46
0,46
135,5
0,28
0,18
0,10
4,28
131,02
0,48
0,02
5,92
0,63
123,78
0,00
21,61
Benzer bir biçimde 52 ilimizde hem yüksek teknolojili ürünlerin ihracatının payının
hem de orta teknolojili ürünlerin ihracatının payının bu dönemde artış gösterdiği
görülmektedir. Öte yandan, Kütahya dâhil olmak üzere, 43 ilin doğal kaynağa dayalı
ihracatının payının son on yılda artış gösterdiğine şahit olunmaktadır. İllerin
rekabetçi avantaja sahip olduğu ürün çeşitliliği dikkate alındığında Kütahya tüm iller
arasında 39’uncu sırada yer almaktadır. Bu durum İl’imizde çok sayıda ürünün
rekabetçi bir biçimde üretilip ihraç edilemediğini ve İl’de var olan becerilerin çok
sayıda ürünün rekabetçi avantajla üretilip ihraç etmesi için yeterince uygun
olmadığını ortaya koymaktadır. Özel ve nadir bulunan ürünlerin ihracatında
rekabetçi avantaja sahip olma (sıradanlık değeri düşük) ölçütü göz önünde
bulundurulduğunda ise Kütahya sıradanlık değeri düşük olan 16’ıncı il
konumundadır. Söz konusu araştırma sonuçlarına göre Kütahya Uşak ve Bilecik illeri
110
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
ile benzer ihracat sepetlerine sahip olduğu ve bu nedenle hep birlikte ihracatta
“bölgesel bir güç merkezi” oluşturdukları gözlemlenmiştir.
Tablo 5.17’de seçilmiş bazı iller itibarıyla ihracat rakamları ve tüm iller arasındaki
sıralama gösterilmektedir. Tablodan da görüldüğü gibi Türkiye ihracatının büyük bir
kısmını gerçekleştiren İstanbul ve Bursa ile birlikte Kocaeli ilk üç sırayı paylaşan
ihracat şampiyonu illerimizdir. Kütahya’nın komşusu olan Manisa dördüncü sırada
başladığı ihracatçı iller sıralamasındaki yolculuğuna yedinci sırada yerini
sağlamlaştırarak devam ederken Eskişehir yirminci sıradaki yerini korumakta ve
Afyon yirmi dokuzuncu sıradaki yerini muhafaza etmektedir. Diğer komşu illerden
Balıkesir yirmi ikinci sıradan, 2011 yılı itibarıyla, yirmi beşinciliğe; Uşak ise otuz
ikincilikten otuz dokuzunculuğa gerilemiş bulunmaktadır. Kütahya, 2004’te otuz
üçüncü sırada kendine yer bulurken zamanla sıralamadaki yerinde hızla irtifa
kaybederek 2011 yılı itibarıyla kırk ikinciliğe düşmüştür.
Tablo 5.17. Seçilmiş Bazı İllerin İhracatı, 2010-2011 (Milyon Dolar)
İl Adı
Sıra
2004
Sıra
2008
Sıra
2010
İhracatı
İhracatı
İhracatı
İstanbul
1
36162,908
1
66112,447
1
46323,175
Bursa
2
4802,436
2
11585,989
2
10088,193
Manisa
4
2326,685
7
3145,206
7
3062,370
Eskişehir
20
204,765
17
605,167
18
549,446
Balıkesir
22
147,238
24
344,205
23
338,522
Afyon
29
92,738
29
235,887
31
193,262
Uşak
32
71,774
33
156,483
40
108,633
Kütahya
33
68,456
40
108,428
41
106,028
* Kasım ayı itibarıyla ■ www.tim.org.tr
Sıra
1
3
7
20
25
29
39
42
2011
İhracatı*
53910,537
11501,099
3826,832
652,091
367,887
262,216
140,240
128,235
İhracat rakamları ele alındığında 2004 ila 2011 arasındaki dönemde ihracat
rakamlarının dolar cinsinden sürekli olarak arttığı görülmektedir. Bu artış Kütahya
İli’nin ihracatçı niteliğini artırdığı anlamına gelirken Türkiye’nin genelinde görülen
ihracat seferberliği ve atağına Kütahya’nın göreceli olarak cevap veremediği ve
rakibi olan illerin gerisinde kaldığını gözler önüne sermektedir.
B. İç Ticaret
Kütahya, Marmara, İç Anadolu, Akdeniz ile Ege Bölgeleri arasında ana ulaşım ağının
merkezinde olup, ulaşım açısından önemli bir konumda bulunan Kütahya’da ticarete
konu olan başlıca ürünler tarım ürünleri, orman ürünleri, madenler (bor, linyit,
manyezit), toprağa dayalı seramik (porselene, çini) olarak sıralanabilir. Öte yandan
Türkiye’deki tek gümüş üretim tesisinin bulunduğu yer olan Kütahya gümüş
ticaretinin önemli bir bölümünü gerçekleştirmektedir. İlimizde, son yıllarda,
otomotiv yan sanayi ve tekstile dayalı yatırımlarda artışlar meydana gelmektedir ve
111
■■■
söz konusu ürünlerin ticaretinde de artışlar gözlenmektedir. Ancak Kütahya’daki
ticarî hayatın yeterince geliştiğini söylemek güçtür. Kütahya’da toplam 23508 gelir
vergisi mükellefi, 3111 kurumlar vergisi mükellefi bulunmaktadır. Faal nüfusun %
5,3’ü ticaretle uğraşmaktadır ve bu durum ilde ticaretin yeterince gelişmediğinin
önemli bir göstergesi olarak sayılabilir. Kütahya’da yaşayan insanlar genellikle
ücretli olarak çalışmak istemektedirler. Aşağıdaki tabloda bu durum açıkça
görülmektedir.
Kütahya, konumu itibariyle yurtiçi ulaşım ağı açısından önemli bir kavşak
noktasında olmasına rağmen tesis yokluğu nedeniyle yol ticaretinden yeterince
istifade edememektedir. Son yıllarda ise Dumlupınar Üniversitesinde öğrenim gören
öğrenci sayısı ile ildeki askeri birliklerdeki asker ve personel sayılarının ve
Kütahya’ya gelen ziyaretçi sayısının artması bu kesimlere yönelik hizmet sunan
işyerlerini (yurt, pansiyon. kafe ve pastane, lokanta, hediyelik eşya satış yeri vb) ve
bu işyerlerinin gerçekleştirdiği ticareti olumlu yönde etkilemektedir.
Tablo 5.18. Kütahya’da Ücretli Olarak Çalışanların ve Emeklilerin Sayısı (2010)
Bağ-Kur
SSK
Emekli Sandığı
Toplam
Çalışan
Emekli
Çalışan
Emekli
Çalışan
Emekli
Çalışan
Emekli
27464
16300
66277
72877
18170
12390
111911
101567
■ Kütahya Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü
C. Bankacılık, Mevduat ve Kredi
Türkiye’de; 2003 yılında toplam 5966 adet banka şubesi mevcut iken, 2010 yılsonu
itibariyle 9465 adet banka şubesi bulunmaktadır. 2003 yılında il bazında banka
şubesi ortalaması 7365, iken 2010 yılında 11685’e yükselmiştir. Tablo 5.19’da il ve
bölgelere göre banka şubesi sayıları yer almaktadır. Buna göre Ege Bölgesindeki
banka şubeleri 2003 yılında 917 adet iken 2010 yılındaki 1403 adede ulaşmıştır.
TR33 bölgesindeki şube sayısı ise 2003 yılında 200 iken, 2010 yılında 297 olmuştur.
TR33 bölgesi içinde en çok banka şubesi Manisa ilindedir. Manisa ilini Afyon ve
Kütahya takip etmektedir. Kütahya ilindeki banka şubeleri ise ilgili dönem içinde
36’dan 53’e yükselmiştir. 2004-2005 döneminde banka şubeleri 37’den 36’ya
düşmüş ancak 2006-2008 döneminde toplamda 11 adet artarak 49’a yükselmiştir.
İlgili dönemde TR33, Ege Bölgesi ve il bazında şube sayılarındaki değişim tablodan
izlenebilir. Kütahya’daki toplam 53 adet mevduat bankasının 21 tanesi kamusal
sermayeli, 24’ü özel sermayeli ve 8’i ise yabancı sermayelidir. Kütahya ili içinde 14
adet Ziraat Bankası, 4 adet Halk Bankası, 3 adet Vakıflar Bankası olmak üzere toplam
21 adet kamusal sermayeli şube bulunmaktadır. Özel sermayeli 24 banka içinde 6
adet Akbank, 1 adet Şekerbank, 1 adet Türk Ekonomi Bankası, 5 adet Türkiye
Garanti Bankası, 7 adet İş Bankası, 4 adet Yapı Kredi Bankası şubesi bulunmaktadır.
112
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Yabancı bankalara baktığımızda ise 2010 yılı itibariyle Denizbank’ın 3 şubesi, ING
Bank’ın 2 şubesi ve Finansbank, Fortis Bank ve HSBC Bank’ın birer şubesi olduğu
görülmektedir.
Türkiye’deki banka şubelerinin yoğunlaştığı İstanbul’da 2003 yılında şube başına
37594 bin TL mevduat düşerken 2010 yılındaki mevduat miktarı 92933 bin TL’dir.
Kütahya, TR33 ve Ege Bölgesi içinde şube başına en düşük mevduatın düştüğü ildir.
2003 yılında şube başına 13124 bin TL mevduat düşmekteyken 2010 yılında bu
rakam 24543 bin TL olarak hesaplanmıştır.
Tablo 5.19. İl ve Bölgelere Göre Banka Şube Sayıları, 2003-2010
2003
2004
2005
2006
2007
2008
İstanbul
1.737
1.770
1.823
2.031
2.264
2.574
Ege
917
943
957
1.030
1.153
1.317
Afyon
51
51
52
55
60
69
Manisa
87
89
89
95
106
125
Uşak
26
27
27
28
29
30
Kütahya
36
37
36
38
44
49
TR33
200
204
204
216
239
273
■ BDDK
2009
2.631
1.356
69
137
30
51
287
Tablo 5.20. Yıllar İtibariyle Şube Başına Düşen Ortalama Mevduat (Bin TL)
2003
2004
2005
2006
2007
2008
İstanbul
37594
44388
56398
63752
63696
74129
Ege
17587
21069
25745
30440
30985
34339
Afyon
13357
15746
17150
20309
20722
22161
Kütahya
13124
14260
16720
18532
18306
19781
Manisa
12254
14178
17606
20744
21994
23300
Uşak
21521
27993
31089
36180
39882
48355
■ BDDK
2010
2.746
1.403
72
140
32
53
297
2009
81771
37600
26158
22395
23575
55882
2010
92933
41919
26289
24543
29166
60822
Kütahya’da şube başına mevduatın % 52’si tasarruf mevduatı, % 28’i döviz tevdiatı
tarafından oluşturulmaktadır. Geriye kalan %20’lik payı ise, sırasıyla, ticari
kuruluşlar (%10), resmi kuruluşlar (%6), diğer kuruluşlar (%4) ve kıymetli
madenler (%1) oluşturmaktadır. Kütahya ili için, 2010 itibariyle, şube başına
ortalama kredilerin türlerine baktığımızda toplam 27358 bin TL kredinin 24318 bin
TL’sinin ihtisas dışı kredilerden oluştuğunu görülmektedir. Tarım kredileri 2226 bin
TL, mesleki krediler 381 bin TL e diğer krediler ise 433 bin TL olarak
gerçekleşmiştir.
VII. Enerji
Enerji, yaşam kalitesini artıran ve ekonomik, kültürel ve sosyal ilerlemeyi sağlayan
en önemli faktörlerden biridir. Toplumların gelişmişlik düzeylerinin kişi başına
tüketilen enerji miktarı ile ölçülmeye başladığı günümüzde enerji denildiğinde akla
113
■■■
ilk gelen, elektrik enerjisidir. 2010 itibariyle, dünya nüfusunun yaklaşık %20’si olan
1,4 milyar insan hala elektriksiz yaşamaktadır. Uluslararası Enerji Ajansı’nın yapmış
olduğu tahminlere göre, 2030 yılında, %87’si kırsal bölgede olmak üzere 1,2 milyar
insan elektriksiz yaşamaya devam edecektir. Artan enerji fiyatları, küresel ısınma,
iklim değişikliği, sürekli artan dünya enerji talebi ve fosil yakıtların hızla tükenmesi
gibi faktörler enerji arzı konusundaki endişeleri de günden güne artırmaktadır.
Enerji talebindeki hızlı artışın temel sebebi ise gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik
büyüme ve kalkınmadır. Gelişmekte olan ülkelerdeki kişi başına gelirin ve dolayısıyla
yaşam standardının yükselmesi, elektrik talebindeki artışları da beraberinde
getirmektedir.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın 2008-2035 yılları için yapmış olduğu tahmin
çalışmaları, artan enerji talebinin %75,7’lik kısmının, petrol, doğal gaz ve kömür gibi
fosil kaynaklı enerji arzı ile karşılanacağını işaret etmektedir. Geriye kalan kısmın ise
biokütle ve çöp (%8,5), yenilenebilir enerjiler (%6,6), nükleer enerji (%6,4) ve
hidrolik (%2,8) kaynaklı olması beklenmektedir. Ancak 2009 yılı sonu itibariyle
dünyadaki mevcut kanıtlanmış petrol rezervlerinin 46, doğal gaz rezervlerinin 63,
kömür rezervlerinin ise 119 yıllık bir ömre sahip olduğu hesaplanmaktadır. Yüksek
petrol fiyatları, fosil yakıtların negatif çevresel etkileri, pek çok ülkede yenilenebilir
enerji kaynaklarına olan ilgi ve yatırımları artırmaktadır. Yenilenebilir enerji
kaynaklarının elektrik üretimindeki payının 2035 yılında %23,1’e ulaşacağı tahmin
edilmektedir.
Ülkemizin de büyüme ve kalkınma hedeflerini gerçekleştirme, toplumsal refahı ve
rekabet gücümüzü artırmak çabaları, kısıtlı enerji arzına rağmen, enerji talebini
artırmaktadır. 2010 yılı için baktığımızda, toplam elektrik üretiminin %45,9’unun
doğal gazdan, %18,4’ünün yerli kömürden, %24,5’inin Hidrolik kaynaklardan,
%6,9’unun ithal kömürden, %2,5’inin sıvı yakıtlardan, %1,35’inin rüzgârdan ve
%0,47’sinin de jeotermal ve biyogazdan sağlandığı görülmektedir. Bu durum
ülkemizin enerjide dışa bağımlılığının önemli bir göstergesidir. Türkiye, son on yılda
doğal gaz ve elektrik tüketim artış oranları açısından Çin’den sonra ikinci sırada yer
almaktadır. Bu durum dışa bağımlılık açısından göz önüne alındığında, enerji arzının
artırılması ve çeşitlendirilerek, özellikle yenilenebilir kaynaklara yönelinmesi
gereğini açıkça ortaya koymaktadır.
A. Geleneksel Enerji Kaynakları
Dünya enerji üretimi içindeki en büyük pay %60 ile fosil yakıtlara aittir. Fosil
yakıtlardan “yanma sonucu” enerji elde edilmektedir. Yanma sonrasında
karbondioksit, nitrojen oksit ve kükürt dioksit gazları ve nikel, kadmiyum, kurşun,
114
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
arsenik gibi zehirli metaller atmosfere salınmaktadır. Atmosferde biriken
karbondioksit sera gazı etkisi yaparken, su buharı ile birleşen kükürt dioksit ve
nitrojen oksit ise asit yağmurlarına yol açmaktadır. Fosil yakıtların en temizi doğal
gazdır. Doğalgaz doğada bulunduğu şekli ile elektrik üretiminde ve sanayide
hammadde olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde, 2010 yılı sonu itibari ile
rezervuardaki doğal gaz miktarı 23,8 milyar m3 ve üretilebilir doğal gaz miktarı 18,2
milyar m3’tür. Kütahya merkez, Tavşanlı, Emet ilçelerinde doğal gaz kullanılmakta
olup, Gediz ilçesinde doğal gaz çalışmaları devam etmektedir.
Metan, etan, propan, bütan gibi çeşitli hidrokarbonların bileşiminden oluşan petrol,
koyu renkli, yapışkan ve yanıcı bir sıvıdır. Dünya enerji ihtiyacının %45’i petrolden
sağlanmaktadır. Türkiye’de tüketilen toplam enerji kaynakları arasında %44 oranla
petrol önemli bir yer tutmasına rağmen, yeterli rezerve sahip değildir. Kömür, dünya
üzerinde en bol bulunan, en güvenilir ve rekabet edebilir maliyete sahip fosil
yakıtıdır. Kömür, gün geçtikçe daha temiz bir fosil yakıt olmaktadır. Temiz kömür
teknolojileri (kömürün üretimi, zenginleştirilmesi ve kullanımında verimliliği
artırarak kömür kullanımının çevresel etkilerini azaltmaya yönelik teknolojiler);
enerji verimliliğini artırmakta ve kömürün neden olduğu çevre gaz yayılımlarını
azaltmaktadır. Ülkemizde, çok sınırlı doğal gaz ve petrol rezervlerine karşın, 560
milyon tonu görünür olmak üzere, yaklaşık 1,3 milyar ton taşkömürü ve 12,3 milyar
ton linyit rezervi bulunmaktadır. Bununla birlikte, ülkemizdeki kömür potansiyeli
henüz tam olarak ortaya konabilmiş değildir. Linyit rezervlerimizin çoğunluğu 19761990 arasında bulunanlardır. Bu dönemden sonra kapsamlı bir rezerv geliştirme,
etüt ve sondaj çalışması yapılamamıştır. Linyit rezervlerinin %21’i Türkiye Kömür
İşletmelerine, geri kalanı ise EÜAŞ, MTA ve özel sektörün elinde bulunmaktadır.
Kütahya, zengin linyit yataklarına sahiptir. Linyit ve linyit kullanan termik santraller
önemli bir istihdam ve üretim kaynağıdır. Tunçbilek-Domaniç-Ömerler kömür
sahasında toplam 317,7 milyon ton rezerv tespit edilmiş olup, kömürün alt ısıl
değeri orijinal kömürde kapalı ocakta 2021 Kcal/kg, açık ocakta 2657 Kcal/kg’dır.
Seyitömer kömür sahasındaki kömürün alt ısıl değeri ise orijinal kömürde 1900
Kcal/kg’dır. Yapılan çalışmalar sonucunda sahada 198,6 milyon ton görünür rezerv
ortaya çıkarılmıştır. Bunların dışında Gediz-Sazköy-Gökler-Ayçatı, Tavşanlı-Alabarda
ve Simav-Dağardı sahalarında da kömür oluşumları yer almaktadır. Gediz-SazköyGökler-Ayçatı sahasında 23,9 milyon ton görünür+muhtemel+mümkün, TavşanlıAlabarda sahasında 1,7 milyon ton mümkün rezerv, Simav-Dağardı sahasında ise
100 bin ton mümkün rezerv tespit edilmiştir. İl düzeyindeki kömürlerin analizlerine
baktığımızda ise Gediz kömürlerinin ısıl değerlerinin ve kükürt içeriğinin yüksek
olduğu görülmektedir. Seyitömer kömürlerinden, yüksek kül ve nem içeriği
115
■■■
azaltılarak yüksek ısıl değerli kömür elde edilmesi mümkündür. Tunçbilek bölgesi
yıkanmış kömürleri (lave) yüksek ısıl değerleri ve kalori başına düşük kükürt oranı
dolayısıyla evsel amaçlı kullanıma uygundur. Değirmisaz kömürleri ise düşük kükürt
ve yüksek ısıl değerler ile en ideal kömürdür.
Kütahya’da üretilen kömürler, Seyitömer Termik Santralinde ve Tunçbilek Termik
Santralinde elektrik üretimi için kullanılmaktadır. Aynı zamanda elektrik üretimi için
Kayaköy Hidroelektrik Santrali de bulunmaktadır. 1973 yılında işletmeye giren
Seyitömer termik santralinin mülkiyeti EÜAŞ’a aittir. Toplam Kurulu Güç, 600,00
MW ve toplam teorik Üretim, 3.900.000.000 kilowat saattir. 1956 tarihinde
işletmeye giren Tunçbilek Termik Santralinin de mülkiyeti EÜAŞ’a aittir.
Toplam kurulu gücü 365 MW’tır. Santralde yılda 600-630 bin ton kömür
yakılmaktadır. Ülkemizde 2010 yılı sonu itibariyle Linyite dayalı termik
santrallerimizin kurulu gücü 12561 MW’tır. 2010 yılı sonu için, toplam kurulu güç
içinde Seyitömer Termik Santralinin payı %4,77 Tunçbilek Termik Santralinin payı
ise %2,90’dır. 2010 yılsonu itibari ile Seyitömer santralinde 3263,4 GWh, Tunçbilek
de ise 1659,3 GWh brüt elektrik üretimi gerçekleştirilmiştir. Kayaköy hidroelektrik
santrali ise 1960 yılında tamamlamıştır. Kurulu gücü 2010 sonu itibariyle 4 MW’tır.
Yılda ortalama 12 GWh elektrik üretmektedir. Diğer bir enerji kaynağı olan bitümlü
şeyller; genellikle ince taneli ve yapraklı bir yapıya sahip, ayrıca kerojen adı verilen
organik madde içermesinden dolayı ısıtıldığında yapay petrol ve gaz üretilebilen
tortul kayalardır. Fosil katı yakıtlar içerisinde yer alan bitümlü şeyl, ülkemizde
önemli bir potansiyel oluşturmaktadır ve artan enerji fiyatları ile birlikte her geçen
gün önem kazanmaktadır. Bitümlü şeyllerden yaygın olarak termik santrallerde ve
sentetik petrol üretiminde yararlanılmaktadır. Enerji üretimi dışında tarımda toprak
güçlendirici olarak tarımda kullanılmaktadır. Ülkemizde bitümlü şeyl etütleri MTA
Enstitüsünün
kurulmasıyla
başlamış
ve
bugüne
kadar
1,6
milyar
ton
(görünür+muhtemel) rezerv belirlenmiştir. Etütleri yapılan Beypazarı, Seyitömer,
Hatıldağ ve Himmetoğlu sahaları dışında Ulukışla, Bahçecik, Mengen, Burhaniye,
Beydili, Dodurga, ve Çeltek sahalarında prospeksiyonlar yapılmıştır.
B. Yenilenebilir Enerji Kaynakları
Yenilenebilir enerji, "doğanın kendi evrimi içinde, bir sonraki gün aynen mevcut
olabilen enerji kaynağı" olarak tanımlanmaktadır.
Hidrolik (su), güneş, rüzgâr,
biyokütle ve jeotermal kaynaklar hem yenilenebilir hem de temiz enerji
kaynaklarıdır. Fosil yakıtların ucuzluğu, yenilenebilir enerji kaynakları kullanımın
önünde bir engel olmakla beraber, çevre koruma ve şebekeden uzaktaki küçük
yerleşim bölgelerine elektrik sağlamak gibi amaçlarla dünyada küçük kapasiteli
116
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
hidrolik, biyokütle, rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına artan bir yöneliş söz
konusudur. Yenilenebilir enerji kaynakları arasında rüzgâr enerjisi, çevre uyumu
nedeni ile son zamanlarda en çok rağbet gören enerji üretim teknolojisidir.
Türkiye’nin komşu ve bölge ülkelerinde yapılmış rüzgâr ölçümleri ve Devlet
Meteoroloji işlerinden (DMİ) alınan düzenlenmiş veriler, ülkenin rüzgâr enerjisi
bakımından zengin olduğunu göstermektedir.
Elektrik İşleri Etüt Dairesi Genel Müdürlüğü (EİEİ) 1990 yılından itibaren rüzgâr
enerji potansiyeli önemli görülen ve rüzgâr santrali kurulması düşünülen bölgelerde,
rüzgâr hız ve yönlerini ölçmektedir. Yapılan ölçümler sonucunda, özellikle, Ege,
Marmara ve Doğu Akdeniz kıyı bölgesinin zengin rüzgâr potansiyeline sahip olduğu
görülmüştür. EİEİ ile DMİ tarafından hazırlanan Türkiye Rüzgâr Atlasına Göre
Türkiye’nin rüzgâr enerjisi teknik potansiyeli 88.000 MW, ekonomik potansiyeli ise
10.000 MW olarak belirlenmiştir. Bununla birlikte, rüzgâr türbinleri teknolojisindeki
sürekli ilerlemeler, düşük rüzgâr hızlarında bile elektrik enerjisi üretmeyi mümkün
hale getirmektedir.
Kütahya
özelinde
rüzgâr
enerjisi
potansiyelinin
saptanması
için
yapılan
çalışmalarda, ortalama rüzgâr hızı 4,80 m/s olarak saptanmıştır. Ortalama rüzgâr
hızının estiği yönler kuzey ve güneybatı, hâkim rüzgâr yönü ise doğudur. Kütahya
merkezde uygun rüzgâr tribünü seçilmesi ile yıllık yaklaşık 2 milyon MWh elektrik
enerjisi üretim potansiyeli mevcuttur. Tavşanlı ve Domaniç ilçelerinde, bazı tavuk
çiftliklerinde
ve
bahçelerde
sulama
amaçlı
olarak
rüzgâr
enerjisinden
faydalanılmaktadır.
Tablo 5.21. 50 Metredeki Rüzfar Gücüne Göre Seçilmiş Bazı İllerdeki RES Gücü Kapasitesi
2
İl Adı
Alan (Km ) 6,8-7,5 m/s’de Kurulu Güç (MW) 7,5 m/s ve Üstü Dâhil Kurulu Güç (MW)
Afyonk.
172,05
628,56
860,24
Kütahya
38,03
190,16
190,16
Manisa
1060,46
2371,76
5302,32
Uşak
1,86
9,28
9,28
■ TR33 Bölgesi Bölge Planı ■ EMO, Enerji Raporu, 2009.
Tablo 5.21’de 50 metredeki rüzgâr gücüne göre rüzgâr enerjisi santrali (RES) gücü
kapasitesine ilişkin veriler yer almaktadır. Tablo’ya göre hâlihazırda Manisa İli’nin
Akhisar, Sayalar ve Soma ilçelerindeki işletmelerde kurulu kapasitesi 94,5 MWe olan
üç adet santral bulunmaktadır. Tablo’da yer alan illerdeki rüzgâr enerjisi toplam
kurulu gücü 399 MWe ile Türkiye rüzgâr enerjisi toplam kurulu gücü olan 3352
MWe’nin % 12’sini meydana getirmektedir. Ancak Kütahya rüzgâr enerjisi
santrallerinin verimli bir biçimde çalışması için gereken şiddet ve süreklilikte
rüzgârlara yeterince sahip olmadığından bu enerji potansiyelinden fiilen faydalanma
şansı düşük bir il durumundadır.
117
■■■
Sürdürülebilir enerji kaynaklarının önemli bir unsuru da jeotermal enerjidir.
Jeotermal enerji, yerli, ucuz, temiz, güvenilir ve sürdürülebilir olma özellikleri ile öne
çıkan bir enerji türüdür. Türkiye, jeolojik yapısı gereği, jeotermal kaynaklar
bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden biri olmasına rağmen bu kaynakların
çoğu enerji üretiminde kullanılamamaktadır. Jeotermal enerji, başta elektrik üretimi
olmak üzere bölgesel ısıtma ve soğutma, endüstriyel süreçler ve sera ısıtmasında
kullanılmaktadır. Genellikle 150°C üzerindeki yüksek sıcaklıktaki jeotermal
kaynaklar güç üretimi için uygundur. Orta sıcaklıktaki (90°C-150°C) ve düşük
sıcaklıktaki (<90°C) jeotermal kaynaklar ise, doğrudan kullanım için uygundur.
Jeotermal kaynaklardan elektrik üretimi oturmuş bir teknolojidir ve dünyada çok
sayıda jeotermal güç santrali mevcuttur. Türkiye’nin teorik jeotermal ısı potansiyeli
2011 yılı itibariyle 31500 MWt olarak kabul edilmektedir. Elektrik potansiyeli ise
görünür teknik kapasite olarak 650 MWe olup, tüm sahaların ilave geliştirme
çalışmaları neticesinde 1000 MWe ulaşılabilecektir. Teorik potansiyel ise 2000 MWe
civarındadır.
Kütahya ilinde sıcaklığı 30ºC’nin üzerinde olan 11 adet jeotermal alan
bulunmaktadır. Simav-Eynal-Çitgöl-Naşa jeotermal alanı bu alanlardan biridir. Eynal
sahasındaki sıcak su kaynaklarının sayıları 55 olup, sıcaklıkları 25ºC ile 96ºC
arasında değişmektedir ve toplam debileri ise 2.1 lt/sn’dir. Çitgöl ve Naşa
sahalarında ise toplam 34 adet kaynak saptanmıştır. Her iki sahadaki kaynakların
sıcaklığı 43ºC ile 83ºC arasında, debileri ise 2 lt/sn’dir. Eynal jeotermal alanındaki
kuyuların bazıları konut-sera ısıtılmasında kullanılmaktadır. Gediz-Abide jeotermal
alanında sıcaklıkları 65ºC -74ºC, debileri 0.3-3.4 lt/sn arasında değişen 7 adet
kaynak bulunmaktadır. 1995-1997 yılları arasında sahada 5 adet sondaj yapılmış
olup, 76.1ºC ile 93ºC arasında sıcaklık ve 15-49 lt/sn debiye sahip akışkan görünür
hale getirilmiştir. Kuyulardan biri kaplıca amaçlı kullanılmakta olup, diğerleri
planlama aşamasındadır. Bunlar dışında Muratdağı jeotermal alanında sıcaklıkları
37ºC-39ºC, Yoncalı jeotermal alanında sıcaklıkları 32-41ºC, Emet jeotermal alanında
sıcaklıkları 44ºC -47ºC arasında değişen toplam 6 adet kaynak bulunmaktadır. Bu
jeotermal alanlarda açılan kuyulardan üretilen akışkanlar kaplıca amaçlı
kullanılmaktadır. Ayrıca Yeniceköy, Dereli ve Göbel jeotermal alanlarında da
sıcaklıkları 34.3ºC-41.6ºC arasında değişen toplam 4 adet kaynak tespit edilmiş olup,
bu sahalardaki kaynaklardan kaplıca amaçlı yararlanılmaktadır.
2010 yılın haziran ayı içerisinde, (MTA tarafından) çalışmaları tamamlanan Kütahya
Şaphanede yapılan en derin sondaj olan KŞÜ-3 kuyusunda, 1071 m derinlikte, 181°C
sıcaklıkta 35 l/sn debide jeotermal kaynak bulunmuş ve böylece elektrik üretimine
(potansiyel 21,39 MW) uygun yeni bir saha daha keşfedilmiştir. 2011 yılındaki
118
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
projeler kapsamında, Simav-Demirci’de yapılan KSD-2011/7 sondajı ile 1250
metreye inilmiştir ve üretim testleri devam etmektedir.
Tablo 5.22. Seçilmiş Bazı İllerde Jeotermal Kaynak İle Konut Isıtması
Yer
Isıtılan konut Devreye Alma
0
Sıcaklık ( C)
Yatırımcı
Sayısı
Tarihi
Afyon-Merkez
5000
1996
95
İl Özel İdaresi Ağırlıklı
Afyon-Sandıklı
3800-5000
1998
70
Belediye Ağırlıklı A.Ş.
Kütahya-Simav
7000
1991
137
Belediye A.Ş.
Manisa-Salihli
12000-24000
2002
94
Belediye
■ TR33 Bölgesi Bölge Planı ■ EPDK, Jeotermal Enerjiye İlişkin Yasal Düzenleme ve Destekler, 2009.
Jeotermal enerji ile ısıtılan yaklaşık 70 bin evin yedi bin kadarı Kütahya-Simav’da
bulunmaktadır. Jeotermal Derneği tarafından yapılan bir tahmine göre Kütahya ve
civarında 35 bin konutun jeotermal enerji ile ısıtılması mümkündür. Ancak
hâlihazırda bu potansiyelden faydalanılamamaktadır. Benzer bir durum önemli bir
yenilenebilir enerji kaynağı olan biokütle hayvan atığı konusunda Kütahya ciddi bir
potansiyele sahip olmasına rağmen mevcut durumda bu kaynaklar elektrik
üretiminde kullanılamamaktadır.
Bir başka yenilenebilir enerji kaynağı olan Güneş enerjisi santrallerinin ekonomik ve
teknik açıdan gerçekleştirilebilir olabilmesi için bu santrallerin global güneş
radyasyonu değerlerinin genellikle 1650 kWh/m2-yıl’dan büyük alanlara kurulması
gerekmektedir. Bu nedenle Kütahya güneş enerjisi açısından pek elverişli bir
konumda bulunmamaktadır. Yine de Kütahya’da Güneş enerji santrallerinin
kurulumu ve verimliliği açısından Gediz ve Dumlupınar ilçelerinin güney sınırları
belirli ölçülerde elverişli yerler olarak ortaya çıkmaktadır.
155.844,2 GWh olan 2010 yılı termik kaynaklı yerli elektrik üretiminin %33’ü doğal
gazdan, %62’si kömürden ve %5’i de fuel-oil ve motorin’den elde edilmiştir. 2009
yılında Kütahya’nın içinde yer aldığı TR33 bölgesindeki illerin net elektrik
tüketimleri 5.280.344 MWh olarak gerçekleşmiştir ve bu miktar, Türkiye elektrik
tüketiminin %3,4’üne eşittir. Bölge elektrik tüketiminin sektörel dağılımı
incelendiğinde en yüksek payın % 43,63 ile sanayi işletmelerinin tüketimine ait
olduğu, ikinci sırada ise % 24,66 ile meskenlerdeki tüketimin olduğu görülmektedir.
Kütahya’daki elektrik tüketimin sektörel dağılımı incelendiğinde ise en yüksek payın
%47 ile sanayi işletmelerinin tüketimine ait olduğu, ikinci sırayı ise bölgede olduğu
gibi %23 ile meskenlerdeki tüketim almaktadır. Sanayi işletmelerinin elektrik
tüketim miktarı 2008 yılında 506.212 MWh iken, 2009 yılında % 6 azalarak 470.994
MWh olmuştur. Bu durumun ortaya çıkmasında küresel krizin bir etkisi olduğunu
söylemek mümkündür. TR33 bölgesi için kişi başına elektrik tüketimi 1.795 kWh,
Kütahya’nın kişi başına elektrik tüketimi 1756 kWH olup, Türkiye ortalaması olan
119
■■■
kişi başına 2.162 kWh tüketim miktarının altındadır. Kütahya’da kayıp kaçak oranı
2009 yılı itibari ile %5,1 iken, kayıp kaçak miktarı ise 51.153 MWh’tir. Söz konusu
kayıp kaçak miktar ve oranları, Türkiye ortalamasının (%13,75) bir hayli altındadır.
Tablo 5.23. Dönemi Kütahya Elektrik Tüketimi Dağılımı, 2005-2009 (Bin Kwh)
2005
2006
2007
2008
Resmi Daire
25911
29096
30084
34006
Sanayi İşletmesi
403965
471128
473829
506212
Ticarethane
82189
87094
90400
104458
Mesken
183645
203061
210036
229667
Tarımsal Sulama
508
1069
2143
3303
Sokak Aydınlatma
47039
32176
29867
33398
Diğer
23089
23780
35718
45364
Toplam
766346
847405
872077
956408
■ Kütahya TEDAŞ ve EÜAŞ Müdürlüğü
2009
38316
470994
101984
228604
2887
37669
123411
1003866
Tablo 5.23’ten de izlenebileceği üzere sanayi tüketimi, toplam tüketimin neredeyse
yarısını
oluşturmaktadır.
Sanayi
işletmeleri
haricinde
Meskenlerin
ve
ticarethanelerin tüketiminin önemli miktarda olduğu görülmektedir. Resmi
dairelerdeki elektrik kullanımını her sene yaklaşık olarak aynı oranda artmasına
rağmen diğer tüm kalemlerde dalgalanmalar görülmektedir. Bu durum mevsimsel
etkilere ve ekonomik krizlere bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Kütahya’da elektrik
tüketiminin en çok olduğu yer, 501.525.455,66 Kwh ile elbette ki merkez ilçedir.
Merkez ilçeden sonra en çok tüketim gelişmişlik düzeyi olarak merkezin hemen
arkasında olan Tavşanlı ilçesidir. Simav ilçesi ise üçüncü önemli elektrik tüketiminin
yapıldığı ilçedir. En az tüketim 1.882.038,57 Kwh ile Dumlupınar ilçesine aittir.
VIII. Ekonomik Yapı GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
Kütahya ekonomik yapısının güçlü yönlerinden biri Tavşanlı ilçesinde Leblebi
üretiminin gelişmiş olması ürün çeşitlendirmesi ile gelişmeye devam etmesidir.
Diğer güçlü yön olarak, Gediz ilçesinde tarhana üretiminin ve aynı zamanda
girişimcilik kültürünün gelişmişmiş olması söylenebilir.
Türk seramik sektörünü dünyada önde gelen seramik üreticilerinden biri haline
getirmek ve seramik sektöründe uluslar arası rekabete ortak olmak için kurulan
(Eskişehir, Bilecik, Kütahya) seramik iş kümesi de seramik sektörünün ekonomik
anlamda gücünü artırmaktadır. Aynı zamanda çinicilik de bu kapsama
alınmaktadır.
ZAYIF YÖNLER
120
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Zayıf yönlere baktığımızda ise il merkezi ve ilçelerde yaşayan insanların, ücretli
olarak çalışmaya alışmış olması, ticaret yapmayı tercih etmemeleri ve dolayısıyla
girişimcilik kültürünün gelişmemiş olmasıdır.
Aynı zamanda üretim ve ticaret için kurulmuş olan işletmelerin küçük ve aile
işletmeleri olması, yetersiz sermayeleri ile büyüme olanaklarının bulunmayışı ve
kurumsallıktan uzak olmaları, Kütahya ekonomisinin zayıf yönlerinden birisini
oluşturmaktadır.
Kütahya, gerek jeotermal olanakları, gerek tarih ve doğa turizmi açısından
potansiyeli yüksek olmasına rağmen, yeterli ve etkili tanıtım yapamadığı için söz
konusu alanlardaki fırsatları değerlendirememektedir.
Aynı şekilde, Tavşanlı’daki leblebiciliği ve Gediz’deki tarhanayı da tanıtamadığı
için ekonomik bir avantaj olarak kullanamamaktadır.
Tarımsal alanlarda verimli toprak ve sulanabilme olanakları genelde bir arada
olmasa bile, verimli ve sulanabilir arazinin olduğu bölgelerde bile geleneksel
tarım yöntemleri kullanıldığı için ürün çeşitliliği ve tarımsal gelirler potansiyelin
altındadır
FIRSATLAR
Ekonomik yapının sunduğu en önemli fırsat ise hem ekilebilir hem de sulanabilir
arazilerin yetersizliğine rağmen, jeotermal kaynakların da desteğiyle alternatif
tarım uygulamalarıdır.
Dünya maden fiyatlarındaki artış, madencilik sektörü için bir fırsattır.
Bor her geçen gün önem kazanan stratejik bir maden kaynağıdır
TEHDİTLER
Tehditlere bakıldığında ise en önemlilerinden bir tanesinin Eskişehir, Afyon, Uşak
gibi Gümrüğü olan ve sanayileşmiş illere yakınlık olduğu görülmektedir.
Her ne kadar Kütahya coğrafi konumu itibariyle her yere ulaşabilir bir konumda
olsa da etrafındaki illerin daha önce sanayileşmiş olmaları önemli bir dezavantaj
oluşturmakta ve yatırımcılar çevre illeri tercih etmektedirler.
Söz konusu tehdit aynı zamanda Kütahya halkının alış veriş amacı ile çevredeki
gelişmiş illere gitmesi sonucunu doğurmaktadır. Bu durum da, zaten küçük ve
yetersiz olan ticarethanelerin gelişimini, ticaretini önemli ölçüde etkilemektedir.
Böylelikle yerel yapıda ticaret, yatırım, girişim kültürü gelişmediği gibi pazar da
daralmaktadır.
Diğer bir tehdit unsuru, merkez ve ilçelerdeki askeri birlik ve üniversitelerin
öğrenci potansiyellerinin değerlendirilememesidir. Yapılan yatırımlar ve ticaret
faaliyetleri, özellikle öğrencilere yönelik ve katma değeri yüksek olmayan kısır
121
■■■
yatırımlardır. Bu şekilde geçimini sağlayabilen küçük yatırımcı ve esnaf,
girişimcilikten uzak bir şekilde yeni fikir ve yatırımlara kapalıdırlar.
Gediz ve Tavşanlı, yörelerine has olarak üretmiş oldukları ürünlerde
markalaşamamışlardır. Bununla birlikte, Tavşanlı’da üretilen leblebiler, ham
olarak Çorum’a satılmakta ve Çorum leblebisi olarak pazara girmektedir.
Diğer bir tehdit ise tarım sektöründe, katma değeri yüksek, kaliteli, işlenebilir
ürün üretilememesinin yanında, istihdamın yüksek olmasıdır
IX. Sanayi GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
Kütahya sanayisinin güçlü yönlerine bakıldığında, ilin sektörel ve bölgesel
teşvikler kapsamında olmasının önem arz ettiği görülmektedir.
Aynı zamanda, Organize Sanayi Bölgelerinin olması, bu bölgedeki arazilerin
yatırımcılarına tahsisine başlanmış olması, alt yapılarının büyü kısmının
tamamlanmış olması ve özellikle Kütahya, Gediz ve Tavşanlı OSB arazi
bedellerinin, su, elektrik maliyetlerinin düşük olması, önem arz etmektedir.
Diğer yandan, Kütahya OSB bölgesinin hemen yanında demiryolu ulaşımı ve
istasyon bulunmaktadır.
Simav’da tarıma dayalı organize sanayi bölgesi kurulması planları önem arz
etmektedir.
Dış pazarlara açılma imkânının varlığı, bölgesel havaalanı olan Zafer Hava
Limanının temelinin atılmış olması ve yol ticaretine açık olması diğer güçlü
yönlerdir.
Kütahya’nın önemli yeraltı zenginliklerine sahipliği yanında, madenciliğinin
geliştirilebilir olması, artan dünya maden fiyatlarıyla birlikte önem arz
etmektedir.
Dumlupınar üniversitesinin varlığı ve Tasarım Teknoparkının kuruluyor olması,
ildeki meslek edindirme kurslarının varlığı ve Zafer Kalkınma Ajansının kurulup
desteklere başlaması ilik güçlü yönleri arasında sayılabilmektedir.
Aynı zamanda, güçlü markaların varlığı da sanayi ve gelişimi için önemlidir.
ZAYIF YÖNLER
Zayıf yönlere ilk olarak OSB çevre yolları ve OSB’lerin bağlantı yollarlı ile
Kütahya’nın il ve ilçelere bağlantı yollarının yetersiz ve tamamlanamamış olması
ile başlanabilir. Büyük ve sanayileşmiş şehirlere yakınlık dolayısıyla, kaynakların
çevre illere gitmesi ve halkın alışverişini çevre illerde yapması, ticaretin gelişimi
ve kaynakların döngüsü açısından zayıf yönlerdendir.
122
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
OSB’lerin bazı sorunlarının (istimlâk, altyapı vs) halledilememiş olması ve Simav
seracılık OSB’sinin kurulamamış olması, ilin potansiyelini değerlendirememesi
açısından zayıf bir yönünü oluşturmaktadır.
Tarıma dayalı sanayinin yetersiz oluşu, sanayi kuruluşlarının genelde küçük ve
orta ölçekli olması ve krizlere karşı hassas olmaları, sanayinin zayıf yönlerinden
biridir.
Sanayileşmede sürekli olarak yabancı yatırımcı arayışı, alt yapılardaki eksiklikler,
üniversite sanayi işbirliğinin tam olarak gerçekleştirilememesi, ileri teknolojiye
dayalı ve yüksek katma değerli ürün üretilememesi ve ar-ge çalışmalarının
yapılabileceği bir merkezin yokluğu sanayi sektörünün önemli ve zayıf yönlerini
oluşturmaktadır.
Çinicilik sektörünün (seramik sektöründe olduğu gibi) kümelenme faaliyetlerinin
zayıf oluşu ve önemli ölçüde kayıt dışı çalışılması diğer bir zayıflıktır.
Son olarak, girişimcilik kültürünün gelişmemiş olması ve firmaların küçük ölçekli,
risk almayan, kurumsallaşma kültüründen uzak olmaları, Kütahya sanayinin
diğer zayıf yönleri arasında sayılabilir.
FIRSATLAR
Fırsatlar açısından ilk olarak; İstanbul ve Bursa gibi sanayileşmiş illerde yatırım
yeri sıkıntısının yaşanması ve özellikle Bursa’nın yatırıma doymuş olması gibi
sebeplerle yatırımların başka illere kaydırılmaya başlaması sayılabilir.
Kütahya organize sanayi bölgesinde, yatırımcılara açık, tahsisine kısa sürede
başlanabilecek boş araziler, devletçe verilen sektörel ve bölgesel teşvikler, çevre
yolları ile bağlantı kolaylığı, enerji desteği ve asgari ücretle çalışmaya razı genç
nüfusun varlığı, hem Kütahya için hem de yatırımcılar için çok önemli bir fırsattır.
Aynı zamanda yerel yönetimlerin yatırımcılara verdikleri destekler de önemlidir.
Bor yataklarının bölgede bulunması, yeraltı zenginlikleri ve halkın el sanatlarına
olan yatkınlığı da önemli bir fırsat olarak değerlendirilebilir.
TEHDİTLER
Tehditlerin başında ise Eskişehir, Afyon ve Uşak gibi hem sanayileşmiş hem de
aynı bölgede bulunan iller ile bu illerin de Kütahya’nın yararlandığı teşvikler
kapsamı içinde yer almaları gelmektedir.
Söz konusu illerde gümrük bulunması ise Kütahya için başlı başına bir tehdit
unsuru olmaktadır.
Yatırımcıların genişleme süreçlerinde karşılaştıkları bürokratik engeller ile
bölgesel ve sektörel teşvik sisteminde bazı sektörlerin desteklenmemesi de bir
tehdit unsurudur.
123
■■■
Aynı şekilde, üretimlerin geleneksel yöntemlerle yapılması, sosyal yaşantının
gelişmemesi dolayısıyla ilde beyaz yakalı işgücünün istihdamının zorluğu da
önemli bir sorundur.
Diğer tehditler ise yerli sermaye sahiplerinin tasarruflarını üretim yerine
bankada ve gayrimenkulde değerlendirmeleri ve ilçelerle olan bağlantı yollarının
tamamlanamayışı dolayısıyla ilçeleri kendilerine yakın diğer illere kaymaya
başlaması olarak sıralanabilir.
124
Kentin Ekonomik Altyapısı:
Tarım ve Orman
I. Tarım Alanlarının Dağılımı
Kütahya, madencilik ve porselen sanayinden sonra geniş ölçüde bir tarım ve
hayvancılık şehridir. Tarım ve Hayvancılıkta oldukça yüksek bir potansiyeli sahip
olup
son
yıllarda
bu
potansiyelin
verimli
olarak
kullanılmasına
çaba
gösterilmektedir. Tarım sektörü, Kütahya’daki diğer sektörler içinde her zaman
önemini korumuştur ve son yıllardaki dalgalanmaya rağmen tarım sektörünün
büyüme hızında artış gözlenmektedir. Kütahya ilinin toplam yüzölçümü 1.187.500
hektardır. Kütahya İli arazisi varlığına ilişkin verileri Tablo 6.1’de verilmiştir. Buna
göre, Kütahya İli’nin arazisinin üçte birini (%34) tarım arazileri oluşturmaktadır.
Üçte ikilik kısmında (%66’lık payla) orman-funda-çayır-mera-diğer araziler yer
almaktadır.
Arazi varlığının ilçeler üzerinden dağılımında merkez ilçenin 87.780 hektar ile en
geniş tarım alanına sahip olduğu, Pazarlar ilçesinin 5.415 hektar ile en az tarım
alanına sahip olduğu görülmektedir (Tablo 6.1). Tarım alanlarının kullanılışı dikkate
alındığında, İl’in tarım alanları, topoğrafya, toprak yapısı, iklim ve diğer doğal
koşullar bakımından çok çeşitli ve kaliteli ürün yetiştirilmesine elverişli değildir. İlin
tarım alanlarının önemli bir kısmında (%71) tarla bitkileri yetiştirilmektedir. Sebze
%1, meyve %2 gibi düşük alanlarda yetiştirilmektedir ve toplam alanın %12’si
■■■
nadas alanı; %14’ü ise kullanılmayan alanları oluşturmaktadır. Kütahya geçit kuşağı
iklimine sahip olduğundan iklim ilçelere göre değişiklik göstermektedir. Merkez,
Aslanapa, Çavdarhisar ve Altıntaş ilçelerinde karasal iklim, Simav, Gediz, Şaphane ve
Pazarlar ilçelerinde ise ılıman Ege iklimi hâkim olmaktadır. Bu nedenle meyve ve
sebzecilik ağırlıklı olarak bu ilçelerimizde yapılmaktadır.
Tablo 6.1. Kütahya ve Türkiye’de Arazi Varlığının Dağılımı (Hektar)
İlçe Adı
Tarım Alanı
Çayır-Mera
Orman
Merkez
87780
25593
120593
Altıntaş
39380
17819
26123
Aslanapa
26177
1513
37967
Çavdarhisar
26604
4806
27088
Domaniç
12772
11465
35610
Dumlupınar
11467
1321
15879
Emet
29086
2500
35288
Gediz
40869
9999
74050
Hisarcık
12139
1100
19524
Pazarlar
5415
1200
3237
Simav
61051
5449
79860
Şaphane
8245
2391
11060
Tavşanlı
48503
3053
126313
Toplam
409488
88209
612592
Türkiye
26968000
20500000
20703000
■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü
Diğer Arazi
23644
7178
243
2020
2053
1833
108
20482
237
763
13125
3404
2121
77211
10184700
Toplam
257610
90500
65900
60518
61900
30500
66982
145400
33000
10615
159485
25100
179990
1187500
78355700
Kütahya, Türkiye’deki toplam tarım alanının % 1,5’ine, toplam orman alanının %
2,9’una ve toplam mera-çayır alanının binde 43’üne sahip bulunmaktadır. Kent
genelinde en fazla tarım alanına sahip yerleşim yerleri içinde % 21,4 ile merkez ilçe
ilk sırayı alırken bunu Simav % 14,9 ve Tavşanlı % 11,8 ile takip etmektedir. Çayır ve
meraların % 29’u merkez ilçede bulunurken Altıntaş % 20,2, Domaniç % 13 ve Gediz
% 11,3 ile bu ilçeyi takip etmektedir. Kütahya’da yüzölçümüne kıyasla en fazla
ormanlık alana sahip yer olan Tavşanlı (% 20,6)’yı, merkez ilçe (% 19,7), Simav (%
13) ve Gediz (% 12,1) izlemektedir. Kütahya İlinin % 51,5’i ormanlık alanlarla kaplı
bulunmaktadır. Kütahya’da arazi varlığının dağılımı incelendiğinde Merkez ilçe,
Tavşanlı ve Simav’ın tarımsal alan açısından İl genelindeki en avantajlı bölgeler
olduğu ve bu nedenle tarımsal üretimde öne çıkabilecekleri düşünülebilir. Çayır ve
meralık alanların ilçe yüzölçümlerinin önemli bir kısmını kapladığı Altıntaş, Domaniç
ve Gediz ilçelerinde tarımsal üretimin yanı sıra hayvancılığın göreceli olarak
avantajlı olabileceği dikkate alınabilir. Öte yandan, Simav, Gediz, Şaphane ve Pazarlar
ilçelerinde hâkim olan ılıman iklim yapısı nedeniyle bu ilçelerin meyvecilik, seracılık,
arıcılık ve hoş kokulu bitki üretimi için elverişli alanlar olarak teşvik edilebileceği
göz önünde bulundurulabilir.
126
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Tablo 6.2’de Kütahya’ya komşu olan iller ve Türkiye genelinin verileri ile Kütahya’ya
ait tarımsal alan kullanımı verileri yer almaktadır.
Tablo 6.2. Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Alan Kullanımı, 2009 (Bin Hektar)
Toplam işlenen
İşlenen tarım alanı
Uzun ömürlü bitkiler
tarım alanı ve
Meyveler, içecek
Yem
uzun ömürlü
Ekilen
Nadas
Sebze
Bağ
ve baharat bitkileri
bitkileri
bitkiler
Türkiye
24294,6
16217,4 4322,9
811,3
1685,5
479,0 1483,5
Manisa
495,4
1091,7
105,5
56,2
42,8
78,2
80,3
Afyon.
433,2
365,2
43,7
7,9
14,7
1,5
22,4
Kütahya
323,3
264,3
45,6
6,7
5,6
0,8
20,8
Uşak
208,3
190,7
2,4
7,1
2,9
5,1
13,2
Bursa
333,5
186,4
18
48,2
33,4
9,2
28,8
Eskişehir
512,9
331,7
168,9
8
2,4
1,6
12
Bilecik
88,4
55,6
13,5
7,9
7,8
2,1
5,6
Balıkesir
421,7
293
3,9
33,7
7,9
2,3
42,3
■www.tuik.gov.tr
Seçilmiş bazı illerde tarımsal alan kullanımına bakıldığında, kıyaslanan iller
açısından, Kütahya toplam işlenen tarım alanı açısından yalnızca Uşak ve Bilecik’ten;
toplam ekilen tarım alanı açısından Uşak, Bursa ve Bilecik’ten daha iyi bir durumda
iken nadasa bırakılan tarımsal alan büyüklüğü bakımından Bursa ve Manisa’nın
ardından üçüncü sırada gelmektedir. Kütahya, sebze üretimine ayrılan tarımsal
alanda sonuncu; meyve ve içecek baharat bitkilerine ayrılan tarımsal alan
sıralamasında Eskişehir ve Uşak’ın ardından sondan üçüncü; bağ alanında sonuncu
ve yem bitkilerine tahsis edilen tarımsal alan sıralamasında ise Eskişehir ve
Bilecik’in ardından sondan dördüncü sırada yer almaktadır (Tablo 6.2). Sıralanan
iller dikkate alındığında Kütahya tarımsal üretime tahsis edilebilecek alan açısından
iyi bir konumda yer almamaktadır.
II. Sulanabilen Tarım Arazileri
Kütahya ilinin sulanabilen tarım arazilerinin toplam tarım arazisi içindeki payı
oldukça düşüktür. 409.488 hektarlık toplam tarım arazisinin 70.185 hektarlık
(%17.14) kısmı sulanabilmektedir. Tarım arazilerinin %82.86 gibi önemli miktarı
sulanamamaktadır. Tarımsal üretim değerlerinin artırılmasında bu sulanamayan
alanların azaltılması büyük önem taşımaktadır. Başarılı ürün yetiştiriciliği ve artan
nüfusun gıda gereksiniminin karşılanabilmesi için yeterli miktarda ve iyi kalitede
sulama suyunun sağlanması, doğru bir şekilde kullanılması ve böylelikle birim
alandan alınan verimin arttırılması gerekmektedir. Tarımdaki sulama ise ekseriyetle
geleneksel sulama yöntemleri ile yapılmaktadır. Ancak kontrollü su uygulamaları,
127
■■■
modern sulama yöntemleri ile mümkündür. Bu bakımdan sulama sistemleri
geliştirilmeli ve su kaynağının daha verimli kullanıldığı modern teknolojiler ön plana
çıkarılmalıdır. Sulu Tarım alanlarının artırılması için İl de konu ile ilgili kurumlar
tarafından gerekli çalışmalar yapılmaktadır. Belirli yerlere yapılan göletler, Beşkarış
ve Hasanlar barajının devreye girmesi ile sulu tarım alanlarının artırılması
planlanmıştır. Ayrına Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının uygulamış olduğu
Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi modelinde ise şu ana kadar toplam 11
adet toplu basınçlı sistem projeleri ile yaklaşık 20.000 dekarlık alan sulamaya
açılmıştır (Tablo 6.3).
Tablo 6.3. Sulanabilen Tarım Arazilerinin Toplam Tarım Arazisi İçindeki Payı
Alan (Ha)
Sulanan Tarım Alanları
70.185.4
Sulanamayan Tarım Alanları
339.303
TOPLAM
409.488
■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü
Oranı
%17.14
%82.86
%100
Sulanan tarım arazilerinin (70.185.4) 19.671.4 ha (%9.7)’ı İl Özel İdaresi tarafından,
38.111 ha (%18.9)’ı çiftçi imkanları ile sulanan alanlardan, 12.403 ha (%6.1)’ı DSİ
Tarafından Sulanan alanlardan oluşmaktadır (Tablo 6.4).
Tablo 6.4. Sulanan Tarım Alanlarının Sulama Kaynaklarına Göre Dağılımı
Alan (Ha)
19.671.4
38.111
12.403
70.185.4
131.024.4
201.210
İl Özel idaresi Tarafından Sulanan alan
Çiftçi İmkânları ile Sulanan Alan
DSİ tarafından sulanan alan
Toplam sulanan alan
Sulama tesisi yapılmadığından sulanamayan alan
Toplam Sulanabilir arazi varlığı alanı
■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü
Oranı (%)
9.7
18.9
6.1
34.7
65.3
100
Kütahya’da toplam sulanabilir arazinin % 65,3’ü herhangi bir sulama tesisi
yapılamadığından
sulanamayan
alan
durumunda
bulunduğundan
sulama
altyapısının zaman içinde devreye girmesiyle sulu tarımın yapılabildiği tarımsal alan
miktarının artırılması potansiyeli oldukça yüksektir.
III. İşletme Büyüklükleri
Kütahya iline ait toplam tarımsal işletmelerin sayısı ve işlenen arazi miktarı, işletme
tipine göre işletme sayısı ve işletmenin tasarrufunda bulunan arazi büyüklüklerini
gösteren bilgiler Tablo 6.5’te verilmiştir. Kütahya ilinde işletmeler ağırlıklı olarak
20-49 dekar arası işletme büyüklüğüne sahiptirler. 500-999 dekar ve üzeri işletme
büyüklüğüne sahip işletme bulunmadığı dikkat çekmektedir. İşletme sayısı ve
büyüklüğü ile orantılı şekilde küçükbaş ve büyükbaş hayvan sayısı bulunmaktadır.
128
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kütahya il Tarım Müdürlüğü 2009 yılı verilerine göre, 44750 adet işletmenin
ortalama işletme büyüklüğü 47 da’dır. İşletmelerde büyükbaş hayvan sayısına
bakıldığı zaman işletme başına ortalama 3 hayvan, küçükbaş hayvan sayısı
incelendiğinde ise işletme başına ortalama 10 hayvan düşmektedir. Yukarıdaki
rakamlar Tarım arazilerinin parçalı olduğunu göstermektedir. Tarımda verimliliğin
artırılması için arazi toplulaştırılmasına ihtiyaç vardır.
Tablo 6.5. İşletme Büyüklüğüne Göre İşletme Sayısı, İşletmenin Tasarrufunda bulunan Arazi
Büyüklüğü, Hayvan Sayısı
İşletme Büyüklüğü
İşletme Sayısı
Toplam Arazi
Küçükbaş Hayvan
Büyükbaş Hayvan
(dekar)
(adet)
(dekar)
Sayısı
sayısı
0-5
2 459
7 169
21 975
4 037
5-9
3 920
26 926
35 363
6 743
10-19
8 028
112184
55 327
10 496
20-49
16 585
523 769
146 662
51 585
50-99
8 728
595 614
79 557
33 434
100-199
3 720
483 613
92 428
16 563
200-499
1 310
331 138
7 974
10 444
500-999
■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü
Kütahya ilinde ham maddesi tarım ve hayvancılığa dayalı işletmelerin sayısı, İl’in
tarım potansiyeli dikkate alındığında aşağıdaki tablodan da görüldüğü gibi çok fazla
sayıda olmamakla birlikte son yıllarda hızla artmaktadır. Kütahya İli’nde 528 adet
gıda üretim imalathanesi, 31 adet et ve et ürünleri tesisi ve 118 adet yem üretim ve
satış yeri bulunmaktadır.
IV. Bitkisel Üretim
Kütahya’da tarla ürünlerinin ekim alanı ürün bazında tahıl ekimi %75, baklagil ekimi
%11, endüstriyel bitkiler ekimi %3, , yağlı tohumlar ekimi %2, yem bitkileri ekimi
%8 ve yumru bitkiler ekimi %1’dir. Kütahya’da en çok ekimi yapılan tahıllar buğday
ve arpadır. 1350452 da ekim alanında 403322 ton buğday ve 548726 da alanda
178780 ton arpa elde edilmektedir. Verim açısından değerlendirildiğinde en çok
verim dane, darı ve arpadan elde edilmiş olup dane verimi 330 kg/da, darının 300
kg/da ve arpanın ise 325 kg/da olarak hesaplanmıştır. Kütahya’da en çok ekimi
yapılan endüstriyel bitkiler şekerpancarı ve haşhaştır (kapsül). 45959 da ekim
alanında 216513 ton şekerpancarı ve 19315 da alanda 1261 ton haşhaş (kapsül)
elde edilmiştir. Verim açısından değerlendirildiğinde en çok verim şekerpancarından
elde edilmiş olup şekerpancarının verimi 4711 kg/da olarak hesaplanmıştır.
Kütahya’da en çok ekimi yapılan baklagiller nohut, fasulye (kuru) ve fiğdir (dane).
235192 da ekim alanında 26836 ton nohut, 36920 da alanda 5738 ton fasulye (kuru)
129
■■■
ve 10164 da alanda 976 ton fiğ (dane) elde edilmiştir. Verim açısından
değerlendirildiğinde baklagillerden en çok verim mercimek (kırmızı), bakla
(yemeklik) ve fasulyeden (kuru) elde edilmiş olup mercimeğin (kırmızı) verimi 350
kg/da, baklanın (yemeklik) 192 kg/da ve fasulyenin (kuru) ise 155 kg/da olarak
hesaplanmıştır. Kütahya’da en çok ekimi yapılan yem bitkileri fiğ, yonca ve mısırdır
(silajlık). 107740 da ekim alanında 23070 ton fiğ (kuru ot), 41469 da alanda 34097
ton yonca (kuru ot) ve 29725 da alanda 140777 ton mısır (silajlık) elde edilmiştir.
Kütahya’da en çok ekimi yapılan yağlı tohumlar ayçiçeği (yağlık), haşhaş (tohum) ve
ayçiçeği (çerezlik)’tir. 40651 da ekim alanında 5318 ton ayçiçeği (yağlık), 19315 da
alanda 1262 ton haşhaş (tohum) ve 2131 da alanda 285 ton ayçiçeği (çerezlik) elde
edilmiştir. Verim açısından değerlendirildiğinde en çok verim ayçiçeği (çerezlik),
susam ve ayçiçeğinden (yağlık) elde edilmiş olup ayçiçeğinin (çerezlik) verimi 133
kg/da, susamın 114 kg/da ve ayçiçeğinin (yağlık) 130 kg/da olarak hesaplanmıştır.
Kütahya’da en çok ekimi yapılan yumru bitkiler patates, soğan (kuru) ve hayvan
pancarıdır. 14950 da ekim alanında 29211 ton patates, 13535 da alanda1909 ton
soğan (kuru) ve 3317 da alanda 17252 ton hayvan pancarı elde edilmiştir. Verim
açısından değerlendirildiğinde en çok verim hayvan pancarı, patates ve soğandan
elde edilmiş olup hayvan pancarının verimi 5200 kg/da, patatesin 2107 kg/da ve
soğanın (kuru) ise 1401 kg/da olarak hesaplanmıştır.
Kütahya’da üretilen sebzeler içerisinde meyvesi yenen sebzeler önemli bir yer
tutmakta olup İl içerisindeki tüm sebze üretiminin %78’ini oluştururken, meyvesi
yenen sebzeler içerisinde öne çıkan ürünler domates (sofralık), hıyar (sofralık),
biber (sivri), kavun ve biberdir (dolmalık). Sofralık domatesin Kütahya genelinde
üretilen sebzeler içindeki payı %42,2’dir. Sofralık hıyarın Kütahya’da üretilen
sebzeler içindeki payı %9 iken, sivri biberin il içindeki oranı %7,3’tür. Diğer önemli
ürünler olarak karşımıza çıkan kavun il bazında %6,7 tür. Kütahya’daki sebze
üretiminde balkabağının payı %2,3 ve dolmalık biberin %2,2 olup, yaprağı yenen
sebzelerden pırasa, lahana (beyaz), ıspanak ve marulun (göbekli) üretimi öne
çıkmaktadır. Pırasa ve beyaz lahana ildeki tüm sebze üretiminin sırasıyla %7,2 ve
%3’ünü oluşturmaktadır. Ayrıca ıspanak ve göbekli marul üretimlerinin il
içerisindeki payları %1,9 ve %1,6’dır. Baklagil sebzelerden fasulye (taze) de il için
önem taşırken, il içindeki sebze üretiminin %3,7’sini oluşturmaktadır. Kavun üretimi
son yıllarda artmıştır. Özellikle Aslanapa yöresinde artış göstermektedir. 2010 yılı
içerisinde de özellikle yerel kaynaklardan desteklenmiştir.
Kütahya’da 1 işletmeye ait cam sera, 113 işletmeye ait plastik sera ve 214 işletmeye
ait yüksek tünel bulunmakta olup genellikle domates, biber ve hıyar üretimi
yapılmaktadır. Ayrıca Simav İlçesinde seralarda süs bitkisi üretimi de yapılmaya
130
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
başlanılmıştır. Son yıllarda Simav, Gediz ve Hisarcık İlçelerinde jeotermal enerji
kaynağı kullanılarak yapılan seracılığın yanında bütün İlçelerde yüksek tünel plastik
örtü altı sebze yetiştiriciliği hızla yaygınlaşmaktadır.
Kütahya’da üretilen meyveler içerisinde taş çekirdekli meyveler önemli paya sahip
olup il içerisindeki tüm meyve üretiminin %47’sini oluşturmaktadır. Taş çekirdekli
meyveler içerisinde öne çıkan ürünler vişne, kiraz ve eriktir. Vişnenin Kütahya’da
üretilen meyveler içindeki payı %28,3’tür. Diğer önemli ürünler olarak karşımıza
çıkan kiraz ve eriğin tüm meyve üretimine oranları sırasıyla il bazında %10,3’tür.
Bunun yanı sıra il için öneme sahip bir diğer meyve grubu yumuşak çekirdekliler
olup il genelindeki meyve üretiminin %33’ünü, oluşturmaktadır. Yumuşak çekirdekli
meyvelerden elma (starking), armut, elma (Amasya), elma (golden), elma (diğer) ve
ayva üretimi il genelinde önemli paya sahiptir. Starking elma üretimi ilin meyve
üretiminin %7,8’ini, armut %7,7’sini, Amasya elması %6,5’ini, golden elma %5,8’ini,
diğer elma %3,2’sini ve ayva %1,3’ünü meydana getirir. Tüm elma çeşitleri birlikte
düşünülürse, ildeki elma üretimi il genelindeki meyve üretiminin %23,4’üne denk
gelmektedir. İlin bir diğer önemli meyve grubu üzüm ve üzümsüler olup il
genelindeki meyve üretiminin %14’lük kısmını oluşturmaktadır. Bu grubun
içerisinde yer alan meyvelerden il içerisindeki meyve üretiminin %7,8’ini şaraplık
üzüm, %3,2’sini sofralık çekirdekli üzüm, %1,7’sini dut ve %1,1’ini çilek oluşturur.
Sert kabuklu meyvelerden kestane ve ceviz öne çıkarken, il genelindeki meyve
üretimine oranları sırasıyla %3,2 ve %2,4’ tür.
Kütahya’daki toplam ağaç sayısı 3,3 milyondur. Bunların %59’unu taş çekirdekli
meyve ağaçları oluşturmakta olup en önemlileri vişne, kiraz, erik, kızılcık ve şeftali
ağacıdır. Taş çekirdeklileri takiben %26 oran ile yumuşak çekirdekli meyve ağaçları
gelmektedir. Bu tür meyve ağaçlarının başında ildeki tüm meyve ağaçlarına oranı ile
%6,1 ile starking elma, %5,9 ile armut, %5,1 ile Amasya elması, %4,2 ile golden
elma, %2,7 ile elma (diğer) ve %1,3 ile ayva gelmektedir. Ağaç sayısı olarak 3. sırada
bulunan sert kabuklu meyve ağaçlarından Antep fıstığının ildeki tüm meyve ağaçları
içerisindeki oranı %4,5, kestanenin %4,2 ve cevizin %3,6dır. Üzüm ve üzümsülerden
dut ağacının il içerisindeki meyve ağaçları sayısına oranı %1,6’dır. Üzüm ve
üzümsüler grubunda yer alan çilek ve üzüm için toplam ağaç sayısı değeri
girilmemiş, sadece toplu meyvelik alanı olarak ilgili tabloda yer almıştır. Bu nedenle
ağaç sayısı toplamına sadece dut, incir, nar ve Trabzon hurması dâhil edilmiştir.
Kütahya’da en geniş alanda dikimi yapılmış olan meyve ağacı % 62’lik oran ile
40.712 da alanda taş çekirdeklilerdir. Bu cins meyve ağaçları içerisinde vişne ve
kiraz öncelikli olanlardır. Bu meyve ağaçlarından vişne 28.392 da, kiraz 11.821 da
alanı kaplamaktadır. Bunu takiben 10.109 da ile 2. sırada gelen üzüm ve üzümsüler
131
■■■
ildeki tüm meyve ağaçları içerisinde %15’lik dikim alanına sahiptir. Üzüm alanı
8.788 da ve çilek alanı da 1313 da olarak tespit edilmiştir. Üçüncü sırada ise %13’lük
oran ile 8261 da alanda dikili yumuşak çekirdekliler gelmektedir. Yumuşak
çekirdekliler içerisinden elma ön plana çıkan meyve ağacıdır. Starking elma 3269 da,
Amasya elması 1914 da, golden elma 1383 da, elma (diğer) 1258 da ve elma
(grannysmith) 63 da alanda dikimi yapılmıştır. Elma ağaçlarının toplam dikim alanı
ise 7887 da’dır. Sert kabuklu meyve ağaçlarının ildeki tüm meyve ağaçları içindeki
dikim alanı payı %10 olup dikim alanı 6395 da’dır. Sert kabuklu meyve ağaçları
arasında ceviz 3879 da, Antep fıstığı 2115 da ve kestane 200 da dikim alanına
sahiptir.
Kütahya İl Tarım Müdürlüğü 2010 yılı verilerine göre, 150 da alanda organik tarım
yapan 21 işletme mevcuttur. Organik tarım üretiminde Kütahya önemli bir
potansiyele sahiptir. Bu potansiyel Tarım Bakanlığı nezdinde de değerlendirilmiş ve
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülecek olan “Organik Tarımın Geliştirilmesi ve
Mevzuatın AB Mevzuatı ile Uyumlu Hale Getirilmesi Projesi” kapsamında ilde yarı
kurak eko-sistemlerde doğal yağışa bağlı organik tahıl üretimine ilişkin pilot proje
uygulanmasına karar verilmiştir. Simav ilçesinde bir adet organik ürün işleyen tesis
bulunmaktadır. Organik tarım üreticileri çilek, vişne, elma ve kiraz üretmektedirler.
2011 yılında sertifikasyon işlemleri tamamlanmış olup, Tavşanlı ve Domaniç
İlçelerimizde Yaklaşık 500 da’lık alanda Organik Ceviz üretimi yapılması
planlanmıştır.
Tablo 6.6. Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Üretim Değeri, 2009 (Milyon TL)
Türkiye
Manisa
Afyonkarahisar
Kütahya
Uşak
Bursa
Eskişehir
Bilecik
Balıkesir
■www.tuik.gov.tr
Bitkisel Üretim Değeri
Canlı Hayvanlar Değeri
68267,486
2377,294
989,806
561,132
455,234
2438,476
656,358
380,421
1646,658
28145,579
626,736
689,331
368,837
270,380
484,293
392,373
115,648
1238,392
Hayvansal Ürünler
Değeri
26610,721
1177,751
762,971
195,961
129,578
609,511
287,110
129,760
2328,046
Tablo 6.6’da seçilmiş bazı illerde tarımsal üretim değerleri gösterilmektedir.
Kütahya, bitkisel üretimde Türkiye toplam üretiminin % 0,82’sini; canlı hayvan
üretiminin % 1,31’ini ve hayvansal ürünler üretiminin % 0,74’ünü karşılamaktadır.
Kütahya bu üretim değerleri ile bitkisel üretimde, canlı hayvan üretiminde ve
hayvansal ürünler üretiminde Bilecik ve Uşak’tan daha iyi ancak diğer iller
karşısında oldukça kötü bir durumda bulunmaktadır.
132
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Tablo 6.7. Seçilmiş Bazı İllerde Tahıllar ve Diğer Bitkisel Ürünlerin Üretimi, 2009 (Bin ton)
Türkiye
Manisa
Afyon.
Kütahya
Toplam
82093,1
4935,1
2126,7
1085,7
Parfümeri, Eczacılık vb bitkiler,
174,8
18,1
12,3
2,2
şekerpancarı ve yem bitkileri tohumları
Patates, Kuru baklagiller, yenilebilir kök ve
5527,6
494,5
352,6
63,5
yumrular
Saman ve ot
20698,4
1421,1
441,7
325,9
Tahıllar
33577,1
2015,4
660,2
455,9
Yağlı Tohumlar
2396,0
36,5
18,9
5,4
Şeker imalatında kullanılan bitkiler
17274,6
909,1
640,8
232,5
■ www.tuik.gov.tr
Uşak
550,1
2,0
50,5
151,5
307,8
3,6
28,9
Tablo 6.7 seçilmiş bazı iller açısından tahıllar ve diğer bitkisel ürünlerin üretim
miktarları hakkında bilgi sunmaktadır. Kütahya toplam tabloda yer alan bitkilerin
üretiminde yalnızca Uşak’tan daha iyi bir durumdadır ancak diğer komşu illerden
daha kötü bir konumda bulunmaktadır.
Tablo 6.8. Seçilmiş Bazı İllerde Sebze Üretim Miktarları, 2008 (Bin ton)
Türkiye
Manisa
Afyon.
Toplam
27218,3
1529,4
156,8
Kök ve Yumru Sebzeler
3312,5
21,9
22,4
Meyvesi İçin Yetiştirilen Sebzeler
Diğer Sebzeler
■ www.tuik.gov.tr
22249,4
1656,3
1452,7
54,7
Kütahya
109,1
Uşak
120,7
29,9
10,9
73,4
5,7
103,7
5,9
121,5
12,8
Kütahya sebze üretim miktarı açısından tahıl ve benzeri tarımsal ürünlerdeki
konumundan daha kötü bir düzeydedir. Toplam sebze üretimi, meyvesi için
yetiştirilen sebzelerin üretimi ve diğer sebzelerin üretimi bakımından Tablo 6.8’de
yer alan iller arasında sonuncu sırada yer alırken yalnızca kök ve yumru sebzelerin
üretiminde Uşak’ın önünde bir konumda bulunmaktadır.
Tablo 6.9. Seçilmiş Bazı İllerde Sebzelerin Üretim Miktarları, 2009 ( ton)
Türkiye
Manisa
Afyon.
Biber
345032
322
Marul
45584
435
17
Domates
Taze Fasulye
Hıyar
Sakız Kabak
Diğer
■ www.tuik.gov.tr
2657461
36570
973871
119503
7961
7702
2
3001
15
53
376
21
15
Kütahya
19
Uşak
252
43
190
1954
9
2882
12
3060
72
1480
609
Tablo 6.9’da da görüldüğü gibi Türkiye toplam üretimine kıyasla seçilmiş illerdeki
sebze üretimi önemsiz bir düzeyde bulunmaktadır. Kütahya sebze üretimi alanında
133
■■■
domates ve hıyar üretiminde uzmanlaşmış görünmektedir ve genel olarak
Afyonkarahisar’a nazaran daha iyi bir konumda bulunmaktadır.
V. Organik Tarım
Organik (ekolojik, biyolojik) tarım; ekolojik sistemde hatalı uygulamalar sonucu
kaybolan doğal dengeyi yeniden kurmaya yönelik insana ve çevreye dost üretim
sistemlerini içermekte olup, esas itibariyle sentetik kimyasal ilaçlar ve gübrelerin
kullanımının yasaklanmasının yanında organik ve yeşil gübreleme, münavebe,
toprağın muhafazası, bitkinin direncini arttırma, parazit ve predatörlerden
yararlanmayı tavsiye eden, bütün bu olanakların kapsamlı bir sistemde
oluşturulmasını talep eden, üretimde miktar artışını değil ürünün kalitesinin
yükseltilmesini amaçlayan bir üretim şeklidir. Organik tarım, sadece gıda üretim
kaynağı olmayıp, aynı zamanda sürdürülebilir tarım ve kalkınma, eko-turizm,
biyolojik çeşitliliğin korunması ve erozyon, çölleşme ve iklim değişikliğine neden
olan faktörlerin etkisinin giderilmesinin de bir dayanağını oluşturmaktadır.
Tablo 6.10. Seçilmiş Bazı İllerde Organik Tarım Verileri, 2009
Türkiye
Çiftçi Sayısı
11211
Ekilen Alan (Hektar)
249722
Üretim (Ton)
318165
Manisa
1119
12393
28968
Afyonkarahisar
Kütahya
Uşak
312
31
-
306
12
-
3232
226
-
Bursa
Eskişehir
249
11
478
107
7227
574
Bilecik
Balıkesir
22
66
23
310
365
487
■ www.tuik.gov.tr
Kütahya İl Tarım Müdürlüğü 2010 yılı verilerine göre, 150 da alanda organik tarım
yapan 21 işletme mevcuttur. Organik tarım üretiminde Kütahya önemli bir
potansiyele sahiptir. Bu potansiyel Tarım Bakanlığı nezdinde de değerlendirilmiş ve
Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca yürütülecek olan “Organik Tarımın Geliştirilmesi ve
Mevzuatın AB Mevzuatı ile Uyumlu Hale Getirilmesi Projesi” kapsamında ilde yarı
kurak eko-sistemlerde doğal yağışa bağlı organik tahıl üretimine ilişkin pilot proje
uygulanmasına karar verilmiştir. Simav ilçesinde bir adet organik ürün işleyen tesis
bulunmaktadır. Organik tarım üreticileri çilek, vişne, elma ve kiraz üretmektedirler.
2011 yılında sertifikasyon işlemleri tamamlanmış olup, Tavşanlı ve Domaniç
İlçelerimizde Yaklaşık 500 da’lık alanda Organik Ceviz üretimi yapılması
planlanmıştır.
134
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
2009 yılı verilerine göre, Türkiye genelinde 249722 hektarlık alanda; Tablo 10’da ele
alınan illerde ise 13629 hektarlık alanda organik tarım yapılmaktadır. Kıyaslanan
sekiz ilde gerçekleştirilen organik tarım Türkiye’deki toplam ekili alanın % 5,4’ünü;
toplam üretimin % 12,9’unu; toplam çiftçi sayısının ise % 16,1’ini oluşturmaktadır.
Kütahya organik tarım uygulamaları açısından henüz emekleme döneminde
bulunmaktadır. İl genelinde organik tarımla uğraşan çiftçi sayısı Türkiye toplamının
binde 2’sini; ekilen alan yüz binde 4’ünü; üretim ise on binde 7’sini meydana
getirmektedir.
VI. Örtü Altı Tarım
Örtüaltı sebze ve meyve üretimi Kütahya’da yeni yeni gelişmeye başlayan alanlardan
biridir. Kütahya’da 1 işletmeye ait cam sera, 113 işletmeye ait plastik sera ve 214
işletmeye ait yüksek tünel bulunmakta olup genellikle domates, biber ve hıyar
üretimi yapılmaktadır. Ayrıca Simav İlçesinde seralarda süs bitkisi üretimi de
yapılmaya başlanılmıştır. Son yıllarda Simav, Gediz ve Hisarcık İlçelerinde jeotermal
enerji kaynağı kullanılarak yapılan seracılığın yanında bütün İlçelerde yüksek tünel
plastik örtü altı sebze yetiştiriciliği hızla yaygınlaşmaktadır.
Tablo 6.11. Seçilmiş Bazı İllerde Örtü Altı Sebze ve Meyve Üretimi, 2009 (Bin Ton)
Fasulye
Toplam
Biber
Marul
Domates
Hıyar
(Taze)
Türkiye
5524,7
345,0
45,5
2657,4
36,5
973,8
Manisa
11,698
0,322
0,435
7,702
0,002
3,001
Afyon.
0,429
0,017
0,376
0,021
Kütahya
4,919
0,019
0,043
1,954
0,009
2,882
Uşak
5,673
0,252
0,190
3,060
0,072
1,480
Bursa
4,794
0,002
0,322
0,371
0,019
3,885
Eskişehir
7,411
0,154
0,777
1,665
0,440
2,418
Bilecik
32,232
5,307
13,245
13,670
Balıkesir
5,988
0,013
0,974
0,257
0,034
4,710
■ www.tuik.gov.tr
Kabak
(Sakız)
119,5
0,015
0,006
-
Diğer
7,961
0,053
0,015
0,012
0,609
0,189
2,353
0,010
-
Kütahya örtü altı meyve ve sebze üretiminde Türkiye üretiminin binde 8’ini
karşılamaktadır. Kütahya bu üretim düzeyi ile Bursa ve Afyonkarahisar’dan daha
fazla örtü altı meyve ve sebze üretimi gerçekleştirmektedir. Kıyaslanan iller arasında
biber üretiminde dördüncü, marul üretiminde yedinci, domates üretiminde
dördüncü, taze fasulye üretiminde beşinci ve hıyar üretiminde ise üçüncü sırada yer
almaktadır. Kütahya2daki örtü altı meyve ve sebze üreticiliğinin % 98,3’ü domates
ve hıyar üretiminden oluşmaktadır. Bu durumun temel nedenleri arasında Kütahya
ikliminin don görülen gece sayısının çok yüksek olduğu karasal iklim ağırlıklı bir
yapıda olması, domates ve hıyar üretiminde uzmanlaşılmış olması ve bu iki sebzenin
İl dışı satış olanaklarının yüksek olması gelmektedir.
135
■■■
Tablo 12’de yer alan örtü altı tarım alanlarının niteliklerine göre dağılımı
Kütahya’nın iklim koşulları nedeniyle ortaya çıkan bir dağılımdır. Buna göre
Kütahya’da örtü altı tarım alanlarının % 98,2’si plastik sera ve yüksek tünellerden
oluşmaktadır.
Tablo 6.12. Seçilmiş Bazı İllerde Niteliklerine Göre Örtü Altı Tarım Alanları, 2009 (Dekar)
Toplam
Cam Sera
Plastik Sera
Yüksek Tünel
Alçak Tünel
Türkiye
567180
82932
220186
77046
187016
Manisa
709
593
8
108
Afyon.
37
28
6
3
Kütahya
350
6
264
80
Uşak
337
0
337
Bursa
398
245
141
12
Eskişehir
617
359
254
4
Bilecik
1873
1634
239
Balıkesir
540
14
242
279
5
■ www.tuik.gov.tr
Kütahya’daki örtü altı tarım alanları Türkiye’deki örtü altı tarım alanlarının yalnızca
on binde 6’sını meydana getirmektedir. Kütahya iklim dezavantajının yanı sıra
İstanbul, Ankara ve İzmir gibi ihtiyacının büyük bir kısmını başka yerden karşılayan
iç Pazar odaklarına Bilecik, Bursa ve Manisa gibi yakın olmaması gibi koşullar
nedeniyle örtü altı tarım üretiminde güçlü bir atak gerçekleştirememiştir.
VII. Tarımsal Alet ve Makineler
Tarımda kullanılan alet ve makineler tarımda modernizasyonun, makineleşmenin ve
tarımdan elde edilen gelirlerin makineleşmeyi artıracak düzeyde olup olmadığı
konusunda bir gösterge olarak ele alınabilir. Toplam işlenen tarım alanı açısından
ele alınan iller arasında yalnızca Uşak ve Bilecik’in önünde yer alan Kütahya pulluk
sayısında Uşak, Eskişehir ve Bilecik; ekim makinesi sayısında Uşak, Bursa ve Bilecik;
gübre dağıtma, seyyar süt dağıtma ve su pompası makinelerinde Bilecik; sabit süt
sağım makinesinde Manisa, Eskişehir, Afyonkarahisar, Uşak ve Bilecik; biçerdöğer
makinesinde Uşak, Bilecik ve Manisa ve traktörde Eskişehir, Uşak ve Bilecik illerinin
önünde yer almaktadır.
Kütahya’nın tarımsal alet ve makine kullanım kapasitesinin artırılması tarımsal
üretim kapasitesinin de artmasına ve tarımda makineleşme ve daha ileri teknoloji
kullanımında durumunu iyileştirmesine katkıda bulunacaktır.
Tablo 6.13. Seçilmiş Bazı İllerde Tarımsal Alet ve Makineler, 2009 (Bin Adet)
136
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Pulluk
Türkiye
1363,2
Manisa
84,537
Afyon.
32,369
Kütahya
25,864
Uşak
17,296
Bursa
50,779
Eskişehir 16,983
Bilecik
8,701
Balıkesir 41,783
■ www.tuik.gov.tr
Ekim
Makinesi
Gübre
Dağıtma
Makinesi
376,292
6,177
10,986
6,080
3,851
3,319
10,683
1,519
6,498
357,196
12,809
5,801
2,626
5,127
10,896
8,430
1,110
7,630
Seyyar
Süt
Sağım
Makinesi
187,123
7,213
4,576
3,685
5,562
8,938
6,472
1,354
13,121
Su
Pompası
Sabit Süt
Sağım
Makinesi
Biçerdöğer
Traktör
591,886
35,915
15,023
6,623
6,800
31,470
11,203
3,331
23,110
6,714
0,248
0,034
0,296
0,013
0,449
0,183
0,011
0,858
13,360
0,015
0,527
0,095
0,062
0,128
0,794
0,019
0,218
1073,5
62,929
24,560
21,756
12,998
42,858
16,491
6,982
35,888
VIII. Hayvancılık
Son yıllarda Türkiye genelinde hayvan sayısında istikrarlı bir artış gözlenmektedir.
Örneğin, 2010 yılında büyükbaş hayvan sayısı bir önceki yıla göre % 6 artış
göstererek 11,4 milyon başa ulaşmıştır. Büyükbaş hayvanlar arasında yer alan sığır
sayısı da % 6 artarak 11,3 milyon baş olmuştur. Koyun sayısı ise % 6,2 artarak 23,0
milyon baş, keçi sayısı ise % 22,7 artarak 6,2 milyon başa erişmiştir. Kütahya, 2011
itibarıyla, Türkiye’deki toplam büyükbaş hayvanların on binde birine ev sahipliği
yapmaktadır. Türkiye’deki tüm sığırların yaklaşık yüzde 1’i Kütahya’da bulunurken
Kütahya’daki tüm sığırların % 72,4’ü Merkez ilçe, Tavşanlı, Simav, Altıntaş ve Gediz
ilçelerinde beslenmektedir. Merkez ilçenin toplam sığır stoğu içindeki payı % 19,1,
Tavşanlı’nın % 16,9, Simav’ın % 16,7 ve Altıntaş’ın % 10,1 civarındadır. 2011
itibarıyla Kütahya’daki toplam dana-buzağı stoğunun % 65,8’i Simav (% 20,8),
Merkez İlçe (% 20,6), Tavşanlı (% 17,1) ve Aslanapa (% 7,3) olmak üzere dört ilçeye
ait bulunmaktadır. Kütahya’da birkaç ilçede manda yetiştiriciliği yapılmaktadır.
Toplam manda stoğunun % 99’u aralarında Merkez ilçe (% 51,3), Tavşanlı (% 39,2)
ve Altıntaş (% 8,4)’ın olduğu üç ilçede bulunmaktadır. Kütahya’daki koyun ve keçi
nüfusunun % 20,1’i Merkez ilçede, % 19,6’sı Simav’da, % 11,5’i Tavşanlı’da, % 10,9’u
Aslanapa’da, % 9,2’si Gediz’de ve % 8,4’ü Altıntaş’ta bulunmaktadır ve bu ilçelerdeki
küçükbaş hayvan stoğu Kütahya toplamının % 79,9’unu oluşturmaktadır.
Kütahya’da kanatlı hayvanların ticareti ile uğraşan işletmelerin en fazla olduğu ilçe
Tavşanlı’dır. Bu ilçeyi Simav, Gediz ve Merkez ilçe ve Pazarlar takip etmektedir.
Diğer ilçelerde işletme bazında kanatlı hayvan yetiştiriciliği bulunmamaktadır. Köy
kanatlı mevcutlarında da Tavşanlı ilçesi ilk sırada bulunmaktadır. Kütahya’daki
toplam kanatlı hayvan stoğunun % 91,4’ü Tavşanlı (% 66,5), Simav (% 13,3), Gediz
(% 7,1) ve Merkez ilçe (% 4,4)’de bulunmaktadır. Bu ilçeler toplam tavuk stoğunun
137
■■■
% 93,8’ine de ev sahipliği yapmaktadırlar. Tavşanlı, tek başına, toplam tavuk
stoğunun % 68,7’sini yetiştirmektedir. Tavşanlı, yumurta üretimi için beslenen 939
bin tavuğun 930 binini bünyesinde barındırırken et üretimi için yetiştirilen 325 bin
tavuğun 40 bini Merkez ilçesinde, 76 bini Gediz’de, 180 bini Simav’da ve 20 bini
Pazarlar ilçesinde bulunmaktadır. Merkez ilçesi, Altıntaş ve Aslanapa hindi, ördek ve
kaz üretiminde en öndeki merkezlerken Merkez ilçesi ve Tavşanlı güvercin
üretiminde uzmanlaşmış görünmektedir.
6.14. Kütahya’da Hayvan Sayısı, 2011
Büyükbaş
Sığır
Buzağı- Dana
Manda
Merkez
22000
9175
825
Altıntaş
11665
2450
135
Aslanapa
7000
3250
0
Çavdarhisar
4150
1849
1
Domaniç
4338
1960
2
Dumlupınar
1500
850
0
Emet
6250
2950
0
Gediz
10800
2200
0
Hisarcık
4000
500
0
Pazarlar
1365
750
0
Simav
19250
9237
13
Şaphane
1710
940
0
Tavşanlı
19500
7600
630
Toplam
114828
44411
1606
■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü
Toplam
32000
14250
10250
6000
6300
2350
9200
13000
4500
2115
28500
2650
27730
158845
6.15. Kütahya’da Kanatlı Hayvan Sayısı, 2010
Tavuk
Hindi
Ördek
Merkez
60000
3000
750
Altıntaş
27600
2800
2125
Aslanapa
10000
7500
1500
Çavdarhisar
7400
800
110
Domaniç
7000
100
50
Dumlupınar
3200
400
150
Emet
7000
450
55
Gediz
105500
820
170
Hisarcık
4100
65
10
Pazarlar
6350
38
13
Simav
198000
800
480
Şaphane
15680
40
10
Tavşanlı
993000
910
240
Toplam
1444830
17723
5663
■ Kütahya Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü
Koyun
70000
31558
33000
8500
9170
5500
8400
29000
5500
2650
57000
10300
39000
309578
Kaz
1500
5850
15000
350
30
520
30
190
15
12
520
0
810
24827
138
Küçükbaş
Keçi
13000
3442
12000
4500
1330
500
15600
9000
6500
1750
24000
2650
8500
102772
Güvercin
1500
335
300
200
20
300
320
0
15
55
195
0
1500
4740
Toplam
83000
35000
45000
13000
10500
6000
24000
38000
12000
4400
81000
12950
47500
412350
Diğer
50
0
0
50
50
0
0
55
0
0
160
0
0
365
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kütahya’da arıcılık konusundaki üretim önemli bir düzeyde bulunmamaktadır.
Arıcılığın
geliştirilmesi
yönünde
çalışmalar
başlatılmış,
gezginci
arıcılığın
regülasyonu ile ilgili tedbirler alınmış ve gerekli kontrollere başlanmıştır. Ancak
arıcılık Kütahya için yeni bir sektördür ve gelişmeye muhtaçtır.
Kütahya ili oldukça zengin iç su kaynaklarına sahip olmakla birlikte, günümüze dek,
su ürünleri potansiyelini yeterince değerlendirilememiştir. Domaniç, Gediz, Altıntaş
ve Simav ilçeleri başta gelmek üzere Kütahya’nın ilçelerinin hemen hemen
tamamında alabalık ve sazan yetiştiriciliğine uygun iç su kaynakları bulunmaktadır.
İlde bulunan Porsuk,
Kayaboğazı, Çavdarhisar, Söğüt ve Enne baraj göllerinde
avcılık yoluyla su ürünleri üretimi yapılmaktadır. İlin su ürünleri potansiyelini
faaliyete geçirmek için yapılan araştırmalarda Çavdarhisar ilçesi Baraj gölünün kafes
balıkçılığı için optimum şartları taşıdığı belirlenmiştir. Kütahya İli sınırları dâhilinde
su ürünleri üretimi yapan toplam 23 adet mevcut tesiste 2497 ton porsiyonluk
üretim ve 2,85 milyon adet yavru üretim kapasitesi bulunmaktadır. 2010 yılı
içerisinde 2447 ton porsiyonluk balık ve 4 milyon adet yavru üretimi
gerçekleşmiştir. Kütahya’da avlanan tatlı su potansiyeli son derece düşük bir
düzeydedir (Tablo 6.16).
6.16. Seçilmiş Bazı İllerde Avlanan Tatlı Su Ürünleri, 2010 (Ton)
Yetiştiricilik Üretimi
Avlanan Tatlı Su Ürünleri
(İç Su)
Toplam
Alabalık
Diğer
Alabalık
Diğer
Balıkesir
976
5
441
52
Manisa
412
2
651
5
Afyon.
103
2
275
7
Kütahya
120
6
11
1370
1
Uşak
26
1
1
65
36
Bursa
3126
36
2459
243
51
Eskişehir
401
8
44
13
1
Bilecik
28
21
24
1100
Türkiye
40259
803
18361
78165
403
■ www.tuik.gov.tr
Yetiştiricilik Üretimi
(Deniz)
Alabalık
Diğer
27
7079
81494
Kıyaslanan iller arasında, Kütahya, 1370 ton alabalık üretimi ile yetiştiriciliğe dayalı
balık üretiminde ilk sırayı almaktadır. İl genelindeki tüm su kaynaklarının verimli ve
sürdürülebilir bir biçimde değerlendirilmesi ile bu miktarın birkaç katına
yükseltilmesi olasılığı ise son derece yüksektir.
139
■■■
IX. Orman
Kütahya ilinin ormanları genel olarak dağlık bölgelerde yoğunlaşmıştır. Karadeniz
bölgesi arazi yapısı göz önüne alındığında Kütahya ormanlarında fazla dik ve sarp
araziler bulunmamaktadır. Ege Bölgesi arazi yapısı göz önüne alındığında İlimizde
bulunan ormanlık sahalarda meyil çalışmayı güçleştirecek oranın altındadır.
Ormanlık arazilerde meyil genel olarak %10-40 arasında değişmektedir. Simav,
Aksaz ve Domaniç ormanlarının çok az bölümünde meyil % 41’in üzerendedir.
Kütahya ormanlık sahalarında çok değişik jeolojik yapılara rastlanmaktadır. Çok
kaliteli ormanlara sahip Domaniç, Emet, Kütahya ve Simav’ın bazı bölgelerinde ana
kaya granittir. Orman örtüsü bulunan sahalarda, genellikle esmer orman toprağı
olarak tabir edilen geçirgenliği iyi, hafif bünyeli derin topraklar bulunmaktadır.
Toprak ibreli orman bulunan bölgelerde bazik, yapraklı orman bulunan bölgelerde
asit karakterlidir.
1992 yılı Amenajman Planlarına göre Kütahya ilinde 618024 ha orman alanı
mevcuttur. Kütahya Türkiye ortalamasının üzerinde ormanlık alana sahiptir. Genel
alanın % 51,5’i orman alanıdır. 2010 yılında yapılan aktüel durum tesbitlerine göre
ormanlık alanlarda 6.208 hektar artış meydana gelmiş ve ormanlık alan miktarı
624232 hektara ulaşmıştır. Kütahya ilinde kişi başına düşen ormanlık alan miktarı
ülke ortalamasının 3,6 katıdır. Zira Türkiye ortalaması 2900 m2 iken Kütahya’da kişi
başına düşen orman alanı 10.500 m2 dir. Kütahya ormanlarında Karaçam, Kızılçam,
Sarıçam, Kayın, Ardıç, Meşe, Kestane, Çınar, Göknar, Ihlamur, Kızılağaç ve Kavak ağaç
türleri bulunmaktadır. Tavşanlı İlçesi Vakıf Köy civarında Ehrami Karaçam (Pinus
nigra ssp.var.pyramidata) ve Domaniç İlçesi Çokköy civarı ile Tavşanlı Kozluca Köyü
çevresinde Topçam , Ebe Çamı adlarıyla nitelenen (pinus niğra,ssp, pallasiana var.
şeneriana) yayılış gösteren endemik türlerdir. Ehrami Karaçamın dünya üzerindeki
yegâne yayılış alanı vakıf köyünde olup, ilmi araştırmalar ve turizm açısından paha
biçilemez doğal kaynaktır.
Kütahya’nın İli ormanlarının % 65’i karaçam, % 6’sı kızılçam, % 17’si meşe, % 9’u
ardıç, % 1’i kayın, % 1’i sarıçam ve % 1’i kestanedir. Bu türler dışında Göknar, Çınar,
Kavak, Kızılağaç ve Ihlamur ağaç türleri serpili olarak bulunmaktadır Ormanlar
özellikle platolarda yer almaktadır. Toprak örtüsünün zayıfladığı yerlerde meşenin
yerini ardıç çalılıkları alır. Farklı iklim özelliklerine bağlı olarak, bitki örtüsü de
çeşitlilik göstermektedir. Yellice, Gümüş, Türkmen Dağları’nın kuzey yamaçları ve
bilhassa vadi içlerinin bitki örtüsü yarı nemli ormanlardır. Yellice dağının kuzey
yamaçları ile 1500 metre üzerinde kalan kesimlerindeki ormanlar şehre yakın
olduğu için büyük ölçüde tahrip edilmiştir.
140
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kütahya’da çok çeşitli bitki türleri yer almakta olup bunlar arasında karaçam (Pinus
nigra), ardıç türleri (Juniperus excelsa, Juniperus foetidissima), saçlı meşe (Quercus
cerris), mazı meşesi (Quercus infectoria, çınar (Platanus orientalis), ılgın (Tamarix
sp.), eşek dikeni (Eryngium campestre), köpek papatyası (Artemisia campestris),
eğik diken (Carduus nutans), imam kavuğu (Seneciovernalis), kadın aynası (Leguosia
speculum-veneris), ay çiçeği (Helianthemum ledifolium), kuduz otu (Alyssum
desertorum), uyuz otu (Scabioso argentea), sütleğen (Euphorbiamacroclada), küre
çiçeği (Globularia arientalis), geven (Astragalus microcephalus), ebegümeci (Malva
neglecta), iğneli kardikeni (Acantholimon acerosum), yumrulu salkım otu, yumrulu
tavşan bıyığı (Poa bulbosa), küçük kuzu kulağı (Rumex acetosella), büyük androsas
(Androsace maxima), karaçalı (Paliurus spina – christi) ve sığır kuyruğu
(Verbascumlasianthum) vardır.
X. Ormancılık Çalışmaları
Orman Bölge Müdürlüğü ve İşletme Müdürlüklerinin en önemli gelir kaynağı,
üretilen orman ürünlerinin satışıyla elde edilen gelirlerdir. Piyasanın istekleri göz
önünde bulundurularak silvikültürel esaslar çerçevesinde ve diğer ormancılık
tekniklerinin gerektirdiği dozları aşmayacak şekilde, azami miktarda odun
hammaddesinin üretilerek, elde edilen ürünler rekabet koşulları içerisinde oluşacak
en yüksek değer üzerinden piyasaya arz edilmeye çalışılmaktadır. İşletme pazarlama
çalışmaları sonucunda 2010 yılında 458 bin m³ endüstriyel odun, 209 bin ster de
yakacak odun piyasaya satılmak suretiyle ülke ekonomisine katkı sağlanmıştır. 2011
yılı verilerine göre 490 bin m³ endüstriyel odun, 192 bin ster yakacak odun olarak
gerçekleşmiştir.
Tablo 6.17. Kütahya’da Ormancılık Alanında İşletme Çalışmaları (Gerçekleşmeler)
2008
Endüstriyel Odun
Üretimi (Bin m³)
478
Yakacak Odun
Üretimi (Bin ster)
119
Satış Gelirleri
(Bin TL)
50863
Halka aktarılan
Kaynak (Bin TL)
41324
2009
2010
419
458
230
209
42405
56240
45429
51290
2011
490
192
62709
53098
■ Kütahya Orman Bölge Müdürlüğü
Ülkemizde 7364 adet orman içi 10667 adet orman kenarı olmak üzere toplam 18041
adet orman köyü vardır. Kütahya’da ise mevcut 542 adet köyün 351 adedi doğrudan
ormanla ilgili olup, bu köyler geçimlerinin önemli bir bölümünü orman işçiliğinden
sağlamaktadır. Orman köylülerimiz 2009 yılında 45,4 milyon TL gelir elde
etmişlerdir.
141
■■■
Ormanların devamlılığının sağlanması, yeni ormanların planlı olarak kurulması ve
bunların doğal olarak kurulmuş ve varlığını sürdüren ormanlarla birlikte
yetiştirilmesi (bakımı), gençleştirilmesi ve varlıklarının en iyi şekilde devam
ettirilmesi, belirlenen görevleri yapabilecek biçimde işletilmesi, silvikültürel
uygulamalarla
gerçekleştirilmektedir.
Ormanların,
zararlı
böcekler,
mantar
hastalıkları gibi biyotik tehlikelerden ve orman yangınları, usulsüz müdahaleler,
yıldırım, fırtına, heyelan, güneş yakması vb. gibi de abiyotik tehlikelerden koruyucu
tedbirler ve biyolojik mücadele yöntemleri ile sürekli olarak korunması
gerekmektedir. Ormanda tehlike oluşturabilecek tüm faktörlerin önceden görülerek,
tahribatın önlenmesine yönelik çalışmaların yapılması ve koruyucu önlemlere
rağmen ortaya çıkabilecek zararların sebeplerini ortadan kaldırmaya veya etkisini
en aza indirmeye yönelik tedbirlerin alınması gerekmektedir.
Ormanlar için en büyük tehlikelerin başında gelen orman yangınları, ormandaki
canlı ve cansız bütün varlıkları tehdit edip yok edebilmektedir. Orman yangınlarının
önlenmesi
ve
söndürülmesine
yönelik
tedbirlerin
alınması
büyük
önem
taşımaktadır. Kütahya ormanlarının 486 bin Ha (% 79)’ ı birinci derece, 95 bin Ha
(% 15)’ı ikinci derece, 35 bin Ha (%6)’ı üçüncü derece yangın hassasiyetine sahiptir.
Son on yıl yangınların sebeplerine göre dağılımında, ihmal (% 47), sebebi meçhul (%
27), yıldırım (% 18), kasıt (%5) ve kaza (% 3)’dan kaynaklandığı görülmektedir. Son
yıllarda orman yangınlarının önlenmesi ve söndürülmesine yönelik tedbirlerin
uygulanmasına azami ölçüde dikkat edilmesi sayesinde çıkan orman yangınlarının
sayısında belirgin bir düşüş yaşanmaktadır. Kütahya ili ormanlarında 2011 yılında
40 adet yangın çıkmış ve bu yangınlarda 13 ha alan yanmıştır.
Kütahya ormanlarında, böcek, mantar ve diğer canlıların (ökse otu, tavşan, fare,
çekirge vs.) meydana getirdikleri zararlar içerisinde, böcek zararları önemli yer
tutmaktadır. Bu nedenle orman zararlıları ile mücadele çalışmaları daha çok zararlı
böceklerle mücadele konusunda yoğunlaşmaktadır. Orman zararlılarına karşı
teknolojideki
gelişmeler
de
dikkate
alınarak
etkin
mücadele
yöntemleri
uygulanmakta, biyolojik çeşitliliğin korunmasına özen gösterilmekte, zararlı
böceklere karşı faydalı böcekler korunup çoğaltılmakta ve ayrıca karışık meşcereler
kurmak
suretiyle
ormanlar
zararlılara
karşı
dayanıklı
hale
getirilmeye
çalışılmaktadır. Kütahya ili ormanlarında 2011 yılı içerisinde, 465 hektar sahada
çamkese böceği ile mekanik, kimyasal ve biyolojik mücadele yapılarak başarılı
sonuçlar alındı. Aynı yıl içerisinde çamkese böceği ile mücadele kapsamında 250
adet çamkese böceği mücadele adacığı oluşturulmuştur. Bugüne kadar 140 karınca
kolonisi, 330 feromon tuzağı tesisi ve 8000 adet kuş yuvası yaptırılarak doğaya
asılmıştır.
142
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Her türlü ormancılık faaliyetinin, sınırları belirli ormanlık alanlarda yapılması
esastır. Mülkiyetin belirlenmesi ormancılıkta yaşanan pek çok sorunu ortadan
kaldırmaktadır. Bir yerin Orman alanı olup olmadığı ise ancak uzman ekiplerin
yapacağı inceleme ve ölçmeler neticesinde ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle
ormanların kadastrosu ayrı bir önem taşımaktadır. Orman kadastrosu çalışma birimi
içinde (köy ve beldelerde) bulunan ormanların, hukuki ve geometrik durumları ile
orman içinde ve bitişiğindeki her türlü taşınmaz mallar ve diğer ormanların, devlet
ormanlarıyla
müşterek
hududunun
tespitiyle
sınırları
kesinleşen
devlet
ormanlarının, tapuya tescilinin yapılması şeklinde tanımlanmaktadır.
XI. Tarım GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
Tarım üretiminde kullanılacak toprağın ve suyun temiz olması,
Seracılığa uygun arazinin ve iklimin varlığı,
Lojistik merkez olması,
Bazı ürünler için iklim avantajına sahip olması,
Yüksek seviyede manda varlığının ve mandacılık tecrübesinin olması,
Süt işleme tesislerinin fazla olması,
Doğa yapısının ve yeryüzü şekillerinin hayvancılık için uygun olması
Kütahya merkezde 100 km sulama kanallarının ve yer altı şebekelerinin
bulunması
Baraj ve baraj gölünün bulunması, sulama kanallarıyla sulama yapılabilmesi
Tarıma elverişli geniş ovaların bulunması
Tıbbi ve aromatik bitkiler için araştırma merkezinin kurulmuş olması
Gediz-Murat Dağı bölgesinde 70`i endemik olmak üzere 970 bitkinin olması
İlimize has bazı tarım ürünlerinin varlığı
Meyvecilikte özellikle kiraz ve vişne gibi meyvelerin yetiştirilmesine uygun iklim
ve toprak yapısına sahip olması
ZAYIF YÖNLER
Arazilerin parçalı olması,
Üreticilerin ihracata uygun ürün üretmemesi,
Toprak-Bitki-Su analizleri ve sertifikalı tohum kullanma eksikliği,
Ürünlerinin değerlendirileceği sanayi tesisi eksikliği,
Sulamada yaşanan eksiklikler,
Yıl içinde don görülen gün sayısının fazla olması,
Soğuk hava deposunun olmaması,
Hayvancılığın tarımın bir yan dalı gibi görülmesi,
143
■■■
Hastalık ve zararlılarla mücadelede yetersiz kalınması
Toplu hayvancılık merkezlerinin bulunmaması ve mera alanlarının etkin bir
şekilde değerlendirilememesi
Sulanan arazi miktarının düşük olması
Modern sulama, ilaçlama, gübreleme vb. tekniklerin yeterince kullanılmaması
Tarım arazilerinin küçük ve çok parçalı olması, tarımda ortalama işletme
büyüklüğünün ülke ortalamasının altında olması
Tarım ürünlerinin pazarlanmasında gereklerin yerine getirilememesi
Sertifikalı tohum, fide, fidan kullanılmaması
Meyve, sebze ve tarımsal diğer ürünlerin işleme, depolama ve paketleme
tesislerinin olmaması
Hayvancılıkta entegre tesis eksikliği,
Dumlupınar Üniversitesinde Ziraat Fakültesi ve Veteriner Fakültesi’nin
bulunmayışı.
FIRSATLAR
Doğal depo sayılabilecek alanların varlığı,
Kütahya’ya özel tarım ürünlerinin varlığı,
Tıbbi ve aromatik bitkiler için üretim ve araştırma merkezinin kurulması,
Yeni oluşturulacak ormanların bal ormanı olması konusunda kararlar alınması,
Hayvansal üretimden elde edilen organik ürünlerin kullanılabilir olmasıdır.
Yapılacak yeni yatırımlarla iş imkanlarının ve istihdamın önemli ölçüde
artırılması potansiyelini taşıması
Tarım Bakanlığı’nın hayvancılıkla ilgili teşviklerinin bulunması
Türkiye'de ve Dünyada organik ürünlere olan ilginin artması ve bu ilginin
üretime yapılan desteklere ve hukuki metinlere de yansıması
Organik çilek yetiştiriciliğinden başarılı sonuçlar alınmış olması
TEHDİTLER
Miras nedeni ile parçalı küçük arazi varlığının daha da küçülüyor olması,
Tarımsal alanlarda baş gösteren yapılaşmanın varlığı,
Markalaşmanın ve reklamın istenilen düzeyde olmaması,
Köylerde bulunan genç nüfusun göç etmesi,
Mera alanlarının azalması,
Bilinçsiz erken kuzu kesiminin gerçekleştirilmesi,
Kirletici sanayi tesislerinin varlığı,
Köylülerinin eğitim ve gelir düzeyinin düşüklüğüdür
İklim şartlarının sert olması
Tarımsal üretimde ürün çeşitliliğinin az olması
144
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Hayvancılığa dayalı sanayinin bölgede yetersiz olması
Tavşanlıdan Çoruma gönderilen ham leblebinin Çorum leblebisi adı ile Tavşanlı
leblebisinin önüne geçmesi
Tarımda istihdam edilen nüfusun halen yüksek olması
Süt fiyatlarının istikrarsızlığı ve ithal et ve hayvan alımının uzun süre devam
etmesi halinde besiciliğin ve hayvan yetiştiriciliğinin zarar etme riskinin yüksek
mevcudiyeti
Mevcut sulama kanallarının kötü ve yıpranmış olması
XII. Orman GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
İlimiz ormanlarının %99,9’unun Devlete ait olması ve Devlet tarafından
işletilmesi dolayısıyla yetki ve sorumlulukların hemen tamamının Devlet Orman
Teşkilatına verilmiş olması.
Başta Anayasa olmak üzere güçlü bir hukuksal alt yapının varlığı,
Orman yangınları ile mücadelede güçlü bir organizasyon yapısına sahip olması,
yeterli araç gereç, altyapı ve haberleşme sistemlerinin varlığı,
İlimizde yeterli ve güçlü bir Devlet Orman Teşkilatının varlığı,
Güçlü bir döner sermayesinin olması,
Orman Kalkınma kooperatifleri iş gücünün yeterli olması.
Ormancılık sektörünün girdi-çıktı ilişkileri ya da teknoloji ve ölçek yönünden
esnek olması, dolayısıyla stratejik ve taktik nitelikli olması,
Ormancılıktaki birim çıktının öteki sektörleri uyarma veya geliştirme etkisi pek
çok sektörden büyük olması
Birim çıktı başına en çok istihdam sağlayan sektörlerden biri olması,
Türkiye’de ormancılığın genel kabulün aksine emek-yoğun bir sektör olması bu
sayede yıllık ortalama 15 milyon adam-gün işlendirme imkânı sağlaması,
Orman köylerine ve diğer sektörlere yaptığı kaynak aktarımının yüksek olması,
Doğal yaşamın ve biyolojik çeşitliliğin korunmasında önemli bir işleve sahip
olması,
ZAYIF YÖNLER
Orman Kadastrosunun ve mülkiyet sorunlarının çözülememiş olması,
Ormancılık sektöründe üretim süresinin uzun, verimliliğin düşük olması ve çoğu
kez değeri para ile ölçülemeyen hizmet ve faydaların söz konusu olması,
Yönetim anlayışının geleneksel olarak merkezi ve talimat odaklı olması,
Odun dışı ürün ve hizmetlerin yeterince değerlendirilememesi,
Koruma ve yangınla mücadelenin ekonomik olmaması,
145
■■■
Personel politikaları, muhafaza memurları sayısının yetersizliği, uzman personel
eksikliği,
Ormancılığın doğal şartlara açık bir arazi işletmesi olması ve bu nedenle her
şeyden önce toprağa bağlı, yenilenebilen biyolojik bir varlık söz konusu olduğu
için her türlü risk faktörüne açık olması.
AR-GE çalışmalarının yetersiz olması ve yeterince uygulamaya dönük olmaması,
Çoğunlukla mahrumiyet bölgelerinde çalışılmak zorunda olunması,
FIRSATLAR
Dünyada ve ülkemizde doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir yönetimi
konusunda bilinçlenmenin artması,
Birçok sektöre ürün sunan ormancılığın ileri bağlantı oranının yüksek olması,
Ormanların sunduğu ürün ve hizmetlerin zenginliği ve bu zenginliğin son yıllarda
daha iyi anlaşılması, dolayısıyla ormanlardan talep ve beklentilerin artması ve
çeşitlenmesi,
İlimizin zengin biyolojik çeşitlilik kaynaklarına sahip olması,
Ormanların temiz ve kaliteli suyun kaynağını oluşturması ve bu kaynağa talebin
gittikçe artması,
AB standartları, uluslar arası sözleşme ve kararlara taraf olunması,
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin gelişimi ve kullanımının yaygınlaşması,
Ormanlar tarafından üretilen mal ve hizmetlere talebin olması,
Orman ürünleri alternatiflerinin gelişmesi ile ormanlara baskının azalması,
Gittikçe güçlenen sivil toplum kuruluşlarının varlığı ve ormanlara yönelik
ilgilerinin olması,
Köyden kente göç nedeniyle ormana olan baskının azalması,
Kamu yönetim reform çalışmaları ve giderek artan çevre politikalarının Kurum
lehine olması,
TEHDİTLER
İklim değişikliği, kuraklık, hava kirliliği ve orman yangınları
Ormanların her türlü risk faktörüne açık olması,
Kıl Keçisi yetiştiriciliği ve geniş alanlara yayılan erozyon nedeniyle bozuk
ormanların rehabilitasyonunda yaşanan güçlükler,
Kırsal fakirlik, orman köylülerinin gelir ve eğitim düzeyi düşüklüğü,
Orman kadastrosunun tamamlanmamış olması,
İş gücü ve üretim maliyetlerinin artması,
Zaman zaman gündeme gelen ormanların özelleştirilmesi girişimleri,
Özel ağaçlandırmalar ve endüstriyel ağaçlandırmalara yeterli destek ve teşvikin
verilememesi sonucu doğal ormanlar üzerinde oluşan üretim baskısı,
146
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Hızlı nüfus artışı,
Tarımsal, endüstriyel ve turizm gibi ormanlar üzerinde artan sosyal baskılar
147
Kentin Ekonomik Altyapısı:
Kültür ve Turizm
I.Kültürel Yapı
Kent rekabet gücünün artması kentlerin sermaye ve nitelikli işgücü açısından
elverişli bir iş ve çalışma ortamı haline gelmesine bağlıdır. Bu aşamada kentin
kültürel yapısı son derece önemli bir faktördür. Günümüzde gelişmiş kent
ekonomilerinde sanayi ve benzeri endüstrilerde çalışanların sayısı hızla azalırken
yüksek nitelikli işgücünün en önemli unsur haline geldiği bilgi-yoğun iktisadȋ
faaliyetler önemini hızla artırmaktadır. Bu eğilim, tüketici davranışlarının
değişmesiyle birlikte, kentsel alanlarda yenilikçi, üretken ve ileri teknoloji ve
icatların yaygın olduğu endüstrilerin değer ve öneminin yükselmesine yol
açmaktadır.
Bu
yöndeki
değişim
bazı
yapısal
ve
küresel
faktörlerden
kaynaklanmaktadır. Üretim sürecinin esnek bir hale gelmesi, ürün çeşitliliğinin
artması ve ürün yaşam döngüsünün kısalması aralarında tasarım, müzik, mimari ve
benzeri bir dizi yaratıcı-yenilikçi endüstri ürününe yönelik talebin artmasına neden
olmaktadır. Kentsel alanlarda ortaya çıkan bu türden eğilim ve baskılar “farklı”
olmaya yönelik talepleri de canlandırmaktadır. Tüketiciler, kültürel, sosyal ve
ekonomik sermayelerinin miktar ve kalitesi ile simgelenen konum ve statülerinin
doğrultusunda farklılaşmak isterler. Bu nedenle, tükettikleri ürünleri ve yaşadıklarıyerleştikleri yerleri farklılaştıracak şekilde kendilerini diğer insanlardan ayırmaya
çalışırlar. Kentlerin bireylerin bu gereksinimlerine cevap verecek bir yapıya ve
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
ortama kavuşması üstün nitelikli ve dolayısıyla kendilerini diğer insanlardan
ayrıştırma potansiyeli daha yüksek olan bireyleri çekmeleri açısından son derece
önemlidir. Bu konu açısından önemli olan nokta yeterli ölçek ve düzeyde gelişmiş
bilgi-yoğun ve yenilikçi-yaratıcı endüstrilerin kentte yerleşmesi ve çoğalmasıdır ve
bunu gerçekleştirmek için kent yöneticileri ve tüm paydaşların ortak çaba içerisine
girmelidir.
Kentlerin performans ve rekabet gücü, büyük ölçüde, sahip oldukları yapısal,
kültürel, sosyal ve ekonomik koşullar ile coğrafi konumlarına bağlıdır. Ulusal veya
uluslararası düzeyde siyasî ve iktisadî karar alma merkezi niteliğine sahip olduğu
bilinen şehirler diğerlerine kıyasla daha yüksek düzeyde yenilikçi yeniden
yapılandırma (yaratıcı-yenilikçi ve bilgi-yoğun endüstrilerin oluşturulması) şansına
sahiptir. Daha önceleri başkent konumunda olan veya bu konuma yakın bir durumda
bulunan kentlerin sosyal ve kültürel açıdan cazibe merkezi olma ve ulusal düzeyde
tekrar siyasî ve iktisadî karar alma merkezi niteliğine sahip olma potansiyeli
yüksektir. Bu çerçevede, şehzadelerin yetiştirildiği ve Anadolu Beylerbeyliği’nin
önemli merkezlerinden biri olan Kütahya tarihsel geçmişi itibarıyla şanslı bir
konumda bulunmaktadır. Benzer bir biçimde, ulusal-uluslararası düzeyde, tarihi,
kültürel ve eğitim merkezi olarak bilinen kentler yaratıcı-yenilikçi endüstriler için
daha elverişli ve çekici bir merkez olma potansiyeline sahiptir. Geleneksel olarak
zengin bir kültürel yaşama sahip olan kentlerin zengin bir entelektüel kapasite,
birikim ve zevke sahip olma olasılığı yüksek olan üstün nitelikli işgücü, birey ve
girişimciler için ev sahipliği yapma ihtimali büyüktür. Öte yandan, hali hazırda ağır
sanayiye sahip olan kentlere kıyasla hiçbir zaman sanayi sektörünün baskın bir
konumda olmadığı ancak üstün nitelikli faaliyet, mühendislik ve ileri teknoloji
alanlarında uzmanlaşmayı önceleyen ve uzmanlaşmaya başlayan kentler bilgi-yoğun
ve yenilikçi-yaratıcı endüstrilerin kurulmasında başlangıçta daha avantajlı bir
konuma sahiptir. Bu nedenlerle Kütahya’nın kültürel yapısı kent rekabet gücünün
mevcut durumu ve geliştirilmesi açısından ele alınmalıdır.
A. Kentin Kültür Altyapısı
Kütahya İli’nde Kütahya Müzesi, Kossuth Evi Müzesi ve Çini Müzesi olmak üzere
Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı üç müze bulunmaktadır. Kültür Varlıkları ve
Müzeler Genel Müdürlüğü denetiminde ise Dumlupınar Müzesi, Dumlupınar
Üniversitesi Müzesi, Kütahya Jeoloji müzesi, Kütahya Kent Tarihi Müzesi, Tavşanlı
Belediyesi Müzesi, Tugay Kültür Sanat ve Arkeoloji Müzesi ve Kütahya Belediyesi
tarafından 2011’de kurulan Milli Mücadele Müzesi olmak üzere yedi adet müze
faaliyet göstermektedir.
149
■■■
Tablo 7.1’de Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren müzeler ve
müzecilikle ilgili veriler yer almaktadır. Civar iller dikkate alındığında 2010 yılında,
Bursa hariç, Kütahya en fazla ziyaretçi çeken il olarak öne çıkmaktadır. Kütahya,
müze başına çektiği 31870 ziyaretçi ile kendisine komşu olan iller arasında en fazla
ziyaretçi çeken il durumundadır. Kütahya’da 2008’de müzeleri ziyaret eden kişi
sayısı 58900 kişi iken bu sayı 2010 yılında 95612’ye yükselmiştir. Kütahya ücretli
ziyaretçi sayısı ve ziyaretçi geliri açısından da iyi bir konumda bulunmaktadır (Tablo
8.2.). Müze ve ören yerlerinin ziyaretinde entegre ve modern bir anlayış ve yapının
oluşturulması bu eğilimi daha da güçlendirebilir ve önemli tarihi ve kültürel mirasa
sahip olan ve Kurtuluş Savaşı’na şahit olan Kütahya İli’nin bu alanda önemli bir
düzeye erişmesi mümkün hale gelebilir.
Tablo 7.1. Müze Altyapısı ve Müzecilikle İlgili Veriler, 2010
Afyonkarahisar
Eskişehir
Uşak
Bursa
Manisa
Kütahya
Türkiye
■ www.tuik.gov.tr
Müze Sayısı
Eser Mevcudu
Ziyaretçi sayısı
1
2
2
8
1
3
185
44900
19018
41680
74747
33942
38790
3096599
8417
4495
16955
213077
59289
95612
25107203
Kütahya’da Bakanlar Kurulu kararlı biri Türk, diğeri yabancı olmak üzere iki kazı
faaliyeti sürdürülürken iki adet de müze kurtarma kazısı yürütülmektedir. İl’de
vakıflara ait eski eser sayısı 2010 yılı itibarıyla 410’dur.
Tablo 7.2. Müze ve Ören Yerlerinin Ziyaretçi Sayıları ve Gelirleri, 2010 (Milyar TL)
Afyonk.
Eskişehir
Uşak
Bursa
Manisa
Kütahya
Türkiye
Ziyaretçi Sayısı (toplam)
Ziyaretçi Sayısı
(ücretli)
Ziyaretçi Sayısı
(ücretsiz)
Ziyaretçi Geliri
(TL)*
8417
4495
16955
213077
59289
95612
25107203
15387
42497
14650
17209442
8417
4495
16955
197690
16792
80962
7897761
4505
10550
10515
50701
191298
51160
170,8
* Giriş ücreti, fotoğraf ve film çekim ücretleri dâhildir ■ www.tuik.gov.tr
Tablo 7.3 örgün ve yaygın eğitim kurumları kütüphane ve materyal sayıları hakkında
bilgi vermektedir. Buna göre Kütahya İli komşu illere kıyasla hem kütüphane
sayısında hem de kütüphanelerde öğrencilerin kullanımına açılan materyal sayısı
açısından iyi bir konumda bulunmamaktadır. Kütahya İli kendisiyle yaklaşık olarak
150
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
aynı nüfusa sahip Afyonkarahisar ile kıyaslandığında örgün ve yaygın eğitim kurumu
kütüphane ve materyal sayısı bakımından oldukça geri bir düzeydedir.
Tablo 7.3. Eğitim Kurum Kütüphaneleri ve Materyal Sayısı, 2009-2010
Kütüphane
Süreli
Kitap
CD
DVD
Sayısı
Yayın
Afyon
935
303289
5070
18142
872
Eskişehir
330
283971
8588
9034
2333
Uşak
160
152853
4552
5002
367
Bursa
845
1282651
10222
28575
5843
Manisa
426
453593
3436
11681
2087
Kütahya
259
204166
3855
4708
1149
Türkiye
26219
32976428 472938
750421
164022
* Video kaset, afiş, atlas, harita, mikrofilm, disket v.b. ■ www.tuik.gov.tr
VCD
Diğer*
4037
4591
943
14526
5149
1637
309155
22489
17873
11394
52106
30613
16791
1598451
Türkiye genelinde halk kütüphaneleri sayısında büyük bir gerileme göze
çarpmaktadır. 2000-2010 yılları arasında Türkiye genelinde halk kütüphanesi sayısı
1340’tan 1136’ya inmiştir (Tablo 7.4). Bu dönem içerisinde Afyonkarahisar’da
bulunan halk kütüphanesi sayısı 58’den 21’e gerilemişken Kütahya’daki kütüphane
sayısı 13’ten 18’e yükselmiştir. Dönem boyunca kütüphanelerdeki kitap sayısı bir
miktar artarken kullanıcı ve ödünç verilen materyal sayılarında bir miktar gerileme
gözlenmektedir. Bu eğilimin ortaya çıkmasında bilgi teknolojilerindeki gelişmeler
nedeniyle görsel-elektronik kültürel ürünlerin basılı ürünleri ikame etmesinin yanı
sıra bir kültürel altyapı modeli olan halk kütüphaneciliğinin çağdaş uygulamalardan
uzak kalması ve çeşitli nedenlerle kent kültür yapısında işgal etmesi gereken yerden
uzakta kalmasının rolü büyüktür.
Tablo 7.4. Halk Kütüphaneleri İle İlgili Göstergeler, 2010
Kütüphane
Kitap
Kullanıcı
Sayısı
Sayısı
Sayısı
Afyonkarahisar
21
253525
229340
Eskişehir
11
170010
300715
Uşak
12
124401
86425
Bursa
18
184898
241134
Manisa
22
263255
590174
Kütahya
18
184898
241134
Türkiye
1136
14528550
19280441
■ www.tuik.gov.tr
Kayıtlı Üye
Sayısı
7320
12847
5691
10078
24106
10078
675620
Ödünç Verilen
Materyal
125407
153595
35814
91863
213225
91863
5877432
Devlet güzel sanatlar galerinde yapılan sergiler, bu sergilerde ziyaretçilere sunulan
eserler, ziyaretçi sayısı ve sergilerin süresinin yer aldığı Tablo 7.5. verileri
incelendiğinde kütüphanelerde görülen olumsuz eğilimin aksine Kütahya’nın komşu
illere göre iyi bir konumda bulunduğu görülmektedir.
151
■■■
Afyonkarahisar, Manisa ve Uşak’ta devlet güzel sanatlar galerinde hiçbir eser
sergilenmezken Kütahya yirmi sergi ve yaklaşık 32 bin ziyaretçi ile Bursa’nın
ardından ikinci sırada yer almaktadır. Kütahya İli kültürel faaliyetlerin yapılması ve
izlenmesi açısından yeterli kalite ve sayıda altyapıya sahip değildir. Kütahya sahip
olduğu 383 koltuk bulunan ancak havalandırması olmayan tiyatro salonu ile komşu
iller arasında en yoksun durumda bulunan il konumundadır. Tablo 7.6’da yer alan
diğer iller de tiyatro salonu altyapısı açısından yeterli düzeyde bulunmamaktadır
ancak Kütahya’ya kıyasla en kötü durumda olan Afyonkarahisar İli bile tiyatro
salonunun havalandırmaya sahip olması dolayısıyla bir adım önde bulunmaktadır.
Kırk bin civarında öğrenciye ve genç bir nüfusa sahip olan bir kent için bu altyapı
son derece yetersizdir
Tablo 7.5. Devlet Güzel Sanatlar Galerinde Sergi, Eser, Ziyaretçi Sayısı ve Sergi Süresi, 2010
Afyonkarahisar
Eskişehir
Uşak
Bursa
Manisa
Kütahya
Türkiye
■ www.tuik.gov.tr
Sergi Sayısı
23
19
20
456
Eser Sayısı
1482
1471
1013
35903
Ziyaretçi Sayısı
51150
32034
11605
517127
Sergi Süresi
237
212
111
3374
Kentlerin kültürel yaşamında sosyalleşmeyi hızlandıran ve yaşam kalitesini artıran
faktörlerden biri sanatsal etkinlik ve gösterilerin miktar ve nitelik açısından yeterli
bir düzeye erişmesidir. Bu türden faaliyetler yabancı kültürlerle tanışmaya olanak
tanıdığı gibi kent rekabet gücü açısından önemli olan üstün nitelikli yerli ve yabancı
işgücünün kentte tutunmasına, yaşamasına ve istihdam edilmesine yardımcı olur.
Kentin kültürel faaliyetler için elverişli ve çekici bir ortam haline gelmesi kentin
çekiciliğini ve yaşam veya çalışma alanı olarak değerini artırır.
Tablo 7.6. Tiyatro Salonlarının Yapılış Amacı ve Havalandırma Durumu, 2009-2010
Tiyatro
Salonu Sayısı
Koltuk
Sayısı
Salonun Yapılış Amacı
KÜLTÜREL*
DİĞER
Afyonkarahisar
1
300
1
Eskişehir
11
3544
9
2
Uşak
3
801
3
Bursa
11
6911
9
2
Manisa
6
2091
5
1
Kütahya
1
383
1
Türkiye
430
157161
402
28
* Tiyatro salonu, çok amaçlı salon veya sinema salonu ■ www.tuik.gov.tr
152
Havalandırma
VAR
YOK
1
11
3
9
5
357
2
1
1
73
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Tablo 7.7’deki veriler dikkate alındığında Kütahya komşu illeri olan Afyonkarahisar
ve Uşak ile benzer bir kötü pozisyonu paylaşmaktadır. Her üç ilde de yapılan yabancı
gösteri ve seyirci bulunmamaktadır. Kütahya’da opera ve bale salonu mevcut
değildir ve 2009-2010 sezonunda İl’e herhangi bir turne düzenlenmemiştir. Kütahya
İli’nde Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü’ne bağlı orkestra, koro ve topluluk mevcut
değildir. Bu birime bağlı koroların düzenlediği sekiz gösteriye ise 28500 izleyici
katılmıştır. Üniversite ve yabancı turist ile mültecilerin varlığı dikkate alındığında
yabancı gösteri ve izleyicinin olmaması bu üç kentin yabancılar açısından çekiciliği
ile ilgili ciddi bir gösterge niteliğindedir. Toplam oynanan eser sayısının on, toplam
gösteri sayısının ise 14 ile sınırlı kaldığı Kütahya İli’nde yeterli kültürel altyapının
olmamasının yanı sıra kent nüfusunun az olması ve kent yaşamının gerektirdiği
koşullardaki yetersizlikler bu sonucun ortaya çıkmasında etkin olmuş gibi
görünmektedir.
Tablo 7.7. Periyodik ve Turne Gösteri Bilgileri, 2009-2010
Oynanan Eser Sayısı
Afyonkarahisar
Eskişehir
Uşak
Bursa
Manisa
Kütahya
Türkiye
■ www.tuik.gov.tr
Gösteri Sayısı
Seyirci Sayısı
Yerli
Yabancı
Yerli
Yabancı
Yerli
Yabancı
2
42
6
65
41
10
2918
41
12
2
776
26
389
113
636
189
14
18912
247
85
2
6466
7800
77588
20970
130519
55955
5362
3854341
67649
11334
714
1393885
Tablo 7.8’de yer alan sinema istatistikleri Kütahya’nın kentleşme dinamikleri ile
ilgili, sınırlı düzeyde de olsa, bilgiler sunmaktadır. Kütahya, 2010 yılında, on adet
sinema salonu, 1129 koltuk sayısı, bir yıl içinde gösterime sunulan toplam 73 sinema
filmi ve bir yıl içinde 79824 seyirci sayısı ile Uşak’tan sonra ikinci en kötü
performansa sahip görünmektedir. Türkiye nüfusunun yaklaşık % 0,8’ini barındıran
Kütahya Türkiye’deki sinema seyircisinin % 0,2’sine ev sahipliği yapmaktadır.
Türkiye genelinde salon başına düşen seyirci sayısı yaklaşık 19 bin kişi iken bu sayı
Kütahya’da yalnızca 7982 kişidir. Genç bir nüfusa sahip olan ve toplam nüfusunun %
6,7’si üniversite öğrencisi olan bir ilde sinema seyirci sayısının bu derece düşük
olması sinema salonlarının yeterli kaliteye sahip olmaması, sinema salonlarının
içinde yer aldığı büyük alışveriş merkezlerinin mevcut olmaması, sinema biletlerinin
kent refah düzeyine kıyasla yüksek bulunması, tanıtım yetersizliği ve kentteki
sinema salonu işletmecilerinin kent dokusuna uygun ve yeterli sayıda filmi
gösterime sunmamaları gibi nedenlerden kaynaklanmaktadır. Diğer kültürel
etkinliklerdeki yetersizliklere ilaveten sinema kültürünün gelişmemiş olması
153
■■■
Kütahya İli’nin kentleşmede yeterince başarılı olamadığını göstermektedir. Bu
başarısızlık içe kapanma, Kütahyalı olmayanlara karşı düşmanlık ve ayrımcılık
yapılması ve kente nitelikli işgücünün çekilememesi gibi sorunların sürüncemede
kalmasına neden olan bir faktör haline gelebilir. Kütahya’nın misafir ettiği öğrenciler
açısından iyi, eğlenceli ve güzel hatıraların yaşandığı bir mekân olması, büyük
ölçüde, kültürel faaliyetler için elverişli bir ortam olmasına bağlıdır. Kültürel
altyapının yeterli bir düzeye gelmesi bu açıdan son derece önemlidir.
Tablo 7.8. Sinema İstatistikleri, 2010
Afyonkarahisar
Eskişehir
Uşak
Bursa
Manisa
Kütahya
Türkiye
■ www.tuik.gov.tr
Sinema
Salonu
Sayısı
Koltuk
Sayısı
21
35
7
63
22
10
1834
1887
4977
619
9694
3295
1129
249297
Gösterilen Film Sayısı
YERLİ
FİLM
120
170
40
558
179
56
12885
YABANCI
FİLM
255
379
55
818
186
17
23114
Seyirci Sayısı
YERLİ FİLM
74380
312255
35155
802398
127381
61298
17996023
YABANCI
FİLM
51291
329411
26526
666436
59029
18526
17791357
Kültüre ve kültürün gelişimine hizmet etmek amacıyla kurulmuş opera, tiyatro, sergi
ve benzeri etkinliklerin yapıldığı yerler olan kültür merkezleri yeniden
sosyalleşmeye katkı sağlayan, kent yaşam kalitesini artıran ve özgün bir kent
kültürünün oluşturulmasına yardımcı olan birimlerdir. Kütahya İli’nde henüz bir
kültür merkezi bulunmamaktadır. Kütahya’da Uluslararası Alışveriş Merkezleri
Konseyi (ISCS) standartlarına ve Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği
(AMPD)
tarafından
yapılan
sınıflandırmaya
uygun
bir
alışveriş
(AVM)
bulunmamaktadır. Ancak Kütahya, 2010 yılında hizmete giren ve yeterli büyüklük ve
standartları taşımayan bir “outlet” ile bir AVM’ye ev sahipliği yapmaktadır.
B.El Sanatları
Kütahya'nın zengin kültürünün önemli bir parçasını da el sanatları oluşturur.
Kütahya'da geleneksel el sanatlarının yanı sıra yalnız bu yöreye özgü el sanatları da
yaşamaktadır. Özellikle çiniciliğin Türkiye
ve
dünyadaki yaşayan önemli
merkezlerinden birisi Kütahya'dır. Yine tahta kaşık oymacılığının yurdumuzda
yapıldığı ender yerlerden biri, Gediz- Saruhanlar köyüdür. Ata sanatlarımızdan olan
elmas işlemeciliği günümüzde halen yaşamaktadır. Tavşanlı'da leblebicilik ve
kilitçilik ile Simav'daki hasırcılık ve urgancılık, keçecilik yalnız bu yörelerimizde
yaşamaktadır.
154
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kütahya’nın simgesi ve onu bütün dünyaya tanıtan "çinilik", kentin en önemli sanat
dalı olmasının yanı sıra halkın da önemli bir geçim kaynağı olma özelliği de taşır.
Kütahya'da Hititlerle başlayan keramik yapımı Osmanlı dönemi sonuna kadar
sürekli gelişme göstermiştir. Kütahya, 100 yılı aşkın bir süre Selçuklularla Bizanslılar
arasında tampon bölge olarak kalmıştır. Bu dönem çiniciliğinde Bizans ve Selçuklu
kültürünün özellikleri birlikte kullanılmıştır. Daha sonra Beylikler dönemine giren
Kütahya'da Osmanlı etkisi görülmeye başlamıştır. 1314 tarihli Umur-Bin Savcı
Medresesi'ndeki Abdülvacit Efendi'nin sandukasında, 1429 tarihli II. Yakup Bey
Türbesi'nde erken Osmanlı dönemi renkli sırlı çinilerin kullanıldığı görülmektedir.
15. yy. Osmanlı seramik ve çini sanatı, mavi beyaz grubu çinileri ile dikkat çeker. Bu
orijinal mavi beyazlar Hisarbey Cami (1487) ile Kükürt Köyü Camiinde (l697)
görülmektedir. 15. yy. mavi beyaz çinileri Kütahya'daki bazı yapıların yanı sıra
İstanbul ve Kudüs mimari eserlerinde de kullanılmıştır. 16. yy.'da Kütahya çini ve
seramik sanatı faaliyetlerinin yavaşladığı görülmekle beraber, İstanbul ve diğer
önemli merkezlerde yapılan mimari eserlerde, Kütahya çinilerinin kullanıldığı
görülür. Günümüzde ihraç malları arasına giren, desen ve renk zenginliği kazanan
Kütahya Çiniciliği gelişimini sürdürmektedir. İrili, ufaklı 500'e yakın atölyede yapılan
çiniler yurt içi ve yurt dışındaki pek çok eseri süslemektedir.
Halı ve kilim dokumacılığı, köy ve kasaba evlerinde el tezgâhlarında günümüzde de
önemli bir gelir kaynağı olarak sürdürülmektedir. Saray halıları adıyla anılan ve
Osmanlıların en parlak döneminde üretilen Simav halıları, daha çok yaprak ve çiçek
motifleriyle bezenmiştir. Yün ve pamuktan halıların yüzeyi ve bordürü kıvrık
damarlı yapraklar, rozet ve narçiçekleri, sümbül, karanfil gibi motiflerle bezelidir.
Simav halıları kök boya (alizarin) ile renklendirildiği için "kök boya halı" diye de
anılır. Geçmişte el tezgâhlarında yöreye özgü kumaşlar da dokunmaktaydı.
Günümüzde daha çok Gediz ve Şaphane'de sürdürülen el dokumacılığında yalnızca
bez üretilmektedir. Yine yöremize özgü Yörük halıları, Aslanapa İlçesinin Bayramşah
köyünde dokunmaktadır.
Oya, işleme araç gereçlerine ve işleme tekniğine göre çeşitli adlar alır. İğne oyaları,
tığ oyaları, mekik oyaları, koza oyaları, yün oyaları, mum oyaları, boncuk oyaları,
dokuma oyaları bunların değişik örnekleridir. Kütahya'da oyacılık, "iğne oyacılığı"
biçiminde genellikle danenin çevresini süsleyen bir sanat olarak gelişmiştir. Kütahya
oyaları biçimlerine göre beşe ayrılır. Bunlar gül, menekşe, zambak, papatya, karanfil,
haşhaş gibi çiçeklere benzeyen oyalar, ıtır, şeftali, söğüt, karanfil yapraklarına
benzeyen yaprak motifli oyalar, Gönül Dolabı, Mecnun Yuvası, Yar Yare Küstü gibi
soyut adlı oyalar, Süreyya, Diba gibi özel yaşamları bilinenlere yakıştırılan oyalar ve
Kaynana Oyası, Elti Küstü, Ana Güldüren, Malak Sattıran gibi övgü, yergi niteliği
155
■■■
taşıyan oyalardır. Eskiden beri sürdürülen el işlemeciliği, yöre kadınlarının
becerilerini, beğenilerini yansıtır. Günümüzde Kütahya Çini Müzesi’nde sergilenen
peşkirler, uçkurlar, dane (yemeni) çevreleri, para, tütün ve saat keseleri bunların
özgün örnekleridir. Peşkirlerin boyaları, iplikleri yerlidir. Keseler, pembe başta
olmak üzere sarı, yeşil, al ve ak işlemlidir. Yer yer krem, bej ve gri kullanılmıştır.
Çevre, arabiye, kaftan, kavuk vb. eşyada altın ve gümüş ipliklerle çeşitli motifler
işlenmiştir.
Kütahya'daki ilk porselen fabrikası 1974 yılında faaliyete başlamıştır. Yüzyıllardır
çinilerde sergilenen maharetler porselenlerde de yaşamaya başlamıştır. Günümüzde
Türkiye'nin her yerine gönderilen porselenler pek çok ülkeye de ihraç edilmektedir.
Kütahya Porselen ve Güral Porselen fabrikaları kaliteli porselen üretmektedir.
C. Kütahya’da Kentsel Doku ve Sivil Mimari Örnekleri
Kütahya’nın tarih ve kültürle yoğrulmuş kentsel dokusu, aslında kentteki geçmiş
medeniyetlerin karakteristik özelliklerini de günümüze taşımaktadır. Kentsel
dokuyu oluşturan en önemli yapı birimi evlerdir. Kütahya, konut mimarisi
bakımından Anadolu'nun ahşap bölgesi içinde kalmaktadır. Balıkesir-Uşak-Antalya
çizgisinde tanımlanan Batı Anadolu Türk Evleri grubunda yer alır. Kütahya Evleri;
cihannümaları, ahşap payandalı çıkmaları, oda düzeni, çok katlılığı, iki veya dört
eğimli çatıları, ahşap çatkı arası dolgu veya bağdadi yapım sistemleri, 18. yüzyıla
kadar açık dış, daha sonra orta iç sofalı yapılarıyla tipik Türk evinin tüm özelliklerini
gösterir. On yedinci yüzyıldan kalmış en eski ev Macar bağımsızlık savaşı önderi
Lajos Kossuth'un konuk edilmiş olduğu Hamdi Aydın evidir. Sultanbağı mahallesinde
Defterdar Konağı, Kurşunlu mahallesinde Hacı İsmail Efendi evi, Gazi Kemal
mahallesinde Bandımzade Evi, Pirler mahallesinde Germiyan Konağı, gibi kentin eski
çekirdek mahallelerinde pek çok eski Kütahya evleri yaşamaktadır. Sivil Mimarlık
örnekleri içinde açık sofalılar (17-18 yy.) Kütahya'nın en karakteristik evleridir.
Dıştan süslemesi olmayan yalın görünüşüne karşılık iç mekânlarda gömme dolaplar,
tavanlar, kapılar, ocak davlumbazları, merdiven korkulukları gibi iç mekan
ayrıntıları ahşap oymacılığının en güzel örneklerini ortaya koyan motiflerle
bezelidir. Karakteristik Kütahya Evi genellikle bahçeli ve büyüktür. Halk tipi ev ile
konakta plan tipi aynıdır. Zenginlik, oda kıyılarında ve süslemelerde kendini gösterir.
Son yıllarda arazinin miras yoluyla çok bölünmesi, bitişik nizamlı daha küçük
Kütahya evlerinin yapılması ve büyük konakların bölünmesi sonucunu doğurmuştur.
Çıkmaz sokak, sokak, cadde olmak üzere mahallelerden genişleyerek ana merkez Ulu
Cami'ye ve yönlenen yollar kentin dini ve ticari aktivitesi ile ve yaşamını birbirine
bağlar. Bu sistem içinde sosyal yaşama katılan diğer binalar yer alırlar. Büyük
156
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
camiler, mahalle camileri, hanlar, bedestenler, arastalar, Pazar yeri, çarşı, medrese
hamam, tekke ve zaviyeler, çeşmeler, türbeler vs. pek çok mimari eser kent
dokusunu bütünlemektedir. Kütahya'nın kalesinin yer aldığı arkeolojik alan ile
karşısındaki Hıdırlık tepeleri güneydeki yükseltilerdir. Bugün artık Kütahya kenti de
aşırı büyümenin etkisindedir. Askeriye ve devletin büyük kamu kuruluşları
yüzünden doğu-batı yönünde gelişebilme şansı yoktur. Bu nedenle ovadaki verimli
tarım arazileri yapılaşmaya açılmaktadır. Bu olumsuz etmenlere rağmen tarihi kent
kimliğini koruyabilmiştir. Koruma planı uygulanmaktadır.
Sokakların iki tarafına sıralanan bitişik düzen, evlerin cumbaların birbirini
perdelememesi, pencerelerin diğer evlerin mekânlarını rahatsız edici bir konumda
açılmaması, bahçe, ev komşu bahçe ilişkilerinin mutabakat içinde oluşturulmaktadır.
Sokakların biçimlenişinde komşuluk ilişkilerinin saygı ve sevgi ve yardımlaşma
erdemleri önemli rol oynar. Genellikle evlerin zemin katları sağır tutulmuş, üst
katlarda ise alabildiğine görüş alanlarını genişleten cumbalarla sokağa taşılmış,
bazen saçaklar birbirine değmecesine, birbirine yanaşmış evler düzeninden
birbirinin görüşünü engellememektedir.
Kâgir zemin kat üstünde ahşap çatkılı ve kerpiç dolgulu, iki ve üç katlı, kiremit örtülü
Kütahya Evlerinde; pencere pervazları, kafes, ana dikme ve kirişler, kapı ve çıkma
payandaları ahşabın doğal rengindedir. Pencere ve kapı boşlukları bırakılarak
doluluklar hımış tekniği olarak bilinen kıtıklı çamur sıvanarak düzeltilmektedir. Çatı
kurguları ayrık düzende dört eğimli kırma üç ve iki eğimli beşik olabilmektedir. Çatı
kaplaması alaturka kiremittir. Bacalar mahyadan biraz daha yüksek kurulmuş ve
üzeri dört ya da iki eğimli küçük çatı ile örtülmüştür. Kütahya Evlerinde ahşap
payandalı çıkma, mimari üslubun en önemli öğesidir. Sokakları dikey algılamaya
elverişli, alabildiğine dışa açılma arzusunu yansıtan çıkmalar, çoğu üç katlı
örneklerde kademelidir.
En eski Kütahya evleri genellikle tek katlıdır. Daha sonra dönemlerin evlerinin
olanları genelde iki veya üç katlı olarak kurulduğundan plan tatbikatında bu katlar
arasında üst üste uygunluk düşünülmüştür. Birçok ev kendine has yapı şeklinde
görülse de Kütahya evlerindeki plan tanzimi bakımından klasik şekil; Alt katlar taşlık
olarak planlanmıştır. Burası at ahırları, tarım araçları depolar, bazı hizmet yerleridir.
Giriş kapıları atların girişine olanak verecek derecede büyüktür. Pencereler oldukça
az sayıda ve küçük tutulmuştur. Sokak kapısından başka arka bahçeye açılan ikinci
bir kapısı bulunmaktadır. Yaz aylarında bahçe kapısı sürekli olarak açık tutulur. Bazı
örneklerde kapıya hiç gerek duyulmamış arka bahçe adete konut zemin katı ile
bütünleştirilmiştir. Mahzen, hela, kömürlük, zahire ambarı, aş ocağı, maslak ve bir
çamaşır taşı bu katta yer alır. Orta ve asma katlarda; günlük ikamet ihtiyaçlarını
157
■■■
karşılamak üzere hazırlanmıştır. Bu katlar aynı zamanda kışlık ikamet yerleridir 17.
ve 18. yy. evleri açık sofalıdır. 19. ve 20.yy başlarına tarihlenen örneklerde dış sofa
yerine iç ve orta sofa yaygınlaşmıştır. Üst katlarda; genellikle misafir kabul yerleri ve
yazlık oturma yerleridir. Üst kat planında ön ve yan sofalara bağlanış vardır. Bu kat
planlarında odalar ayrı ayrı sofaya açılır, geniş sofalarda oturmak için sabit ve seyyar
sedirler vardır. Cihannüma hizmetini gören ve dışa karşı kısmen çıkıntılı köşkler
bulunur. Üst katlara orta katlardan ve kısmen saçak altına alınmış serbest
merdivenlerle çıkılır. Aş ocağının yer aldığı taşlıktan başka mutfak olmadığından
günlük oda, yemek pişirme ve oturma yeri olarak da kullanılır. Genellikle kadınlar
burada, erkekler başodada oturur. Odalar oturma, yatma, yemek yeme, yıkanma
eylemlerine elverişli dizayn edilmiştir. Çepeçevre sedirli, ocaklı bu odalardan
özellikle başodanın tavanı, ocak davlumbazı, gusülhaneyi de saklayan dolap kapıları,
yüklüğü, kapılarının sofaya bakan yüzü çok parçalı ahşap oyma süslemelerle
bezelidir. Başoda dolabında kavukluk ve şerbetliği çok süslüdür.
Kapı binaya hariçten girmeyi ve onu harice karşı muhafazayı sağlar. Pencere binanın
gözleri olduğu gibi kapıda düşmanı ret, dosta davetkâr açılan ağız gibidir. Dış
kapılar; Kütahya'da evlere ekseriyetle bir sokak kapısından bahçeye geçerek girilir.
Ev sokak kapıları binaların yegâne süsüdür. Kapılar genellikle çift kanatlıdır. Kapılar
ahşap kuşaklarla takviyeli ve kerpiç ile sıvanmış, badana edilmiş temel kısmı taş ve
diğer büyük kısmı kerpiç kaplı bir duvar üzerindedir. İç Kapılar; tek kanatlıdır. Kapı
kanatlarının vazifesi kapı boşluğu olarak bırakılan kısmı korumaktır. Genellikle
küçüktür. Kapıların çoğu seki altına açılırlar. Hepsinin eşiği vardır. Kapı kanadı
açıldığı zaman oda içinin görünmemesi için kapının dolap derinliğinin içerisinde
bırakılan sahaya açılmasıyla sağlanır. Kütahya evlerinde aynalı ve geçmeli olarak
yapılan iç kapılar yer almaktadır. Başodalarda pencerelerin muhtelif istikamete
açılmasına önem verilir. Bundan dolayı oda manzarası, havası ve güneşi fazladır.
Odalardaki pencereler belli aralıklarla sıralanır, pencereler ince, uzun ve sık
aralıklıdır. O dönem cam çok pahalı olduğu için kırıldığında küçük cam değiştirmek
amacıyla pencerelerde 2-4-8 parçalı camlı pencereler kullanılmıştır.
Ç.Yöresel Tatlar ve Yemekler
Kütahya'da buğday ürünleri, hamur işleri ve süt ürünleri beslenmenin temelini
oluşturmaktadır. Ev makarnası olarak adlandırılan erişte, bulgur ve tarhana yörede
en çok tüketilen yiyecekler arasındadır. Sıkıcık Çorbası, Cimcik, Tirit, Dolamber
Böreği, Gökçümen Hamursuzu, Tosunum, Kızılcık Çorbası, Tekke Çorbası, Çene
Çarpan Çorbası, Şipit, Ev Baklavası, Doldurma Kabak Tatlısı, Kaymaklı Hamur Tatlısı,
Yufka Tatlısı, Su muhallebisi, Sütlü İncir Tatlısı, Kötdür Tatlısı, Peluze, İrmikli Gül
Tatlısı ve Namaz Lokması Kütahya’nın en meşhur yemek ve tatlılarıdır.
158
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
D.Yerel Etkinlikler
Kütahya İli’nde kent kültürüne katkı sağlayan ve sosyal hayata dinamizm katan çok
sayıda etkinlik gerçekleştirilmektedir. Bu etkinliklerin yeri ve tarihi Tablo 8.9’da yer
almaktadır. Kütahya ve ilçelerinde gerçekleştirilen etkinliklerden bazıları resmî;
(nevruz ve Atatürk’ün Kütahya’ya gelişinin kutlanması), bir kısmı tarım ve sanayi
kemsileri başta olmak üzere sektörel kalkınma ve canlanmayı artırıcı; geriye kalan
büyük bir çoğunluk ise yerel ekonomiye canlılık kazandırmayı ve hareketlendirmeyi
sağlayıcı bir niteliğe sahiptir. Yerel nitelikteki etkinliklerin yeniden sosyalleşmeye
katkı sağlayan, yerli ve yabancı ziyaretçilerin hoşça vakit geçirmesini ve eğlenmesini
temin eden, üretim faktörlerinin tümü için etkinlik yapılan yerleri çekici hale getiren
ve genel olarak ilgili yerlerin yaşam kalitesini artıran bir yapıda olması gerekir.
Kütahya genelinde düzenlenen etkinliklerin büyük bir kısmının adı festival, şenlik,
panayır, şenlik, şölen olmakla birlikte tanıtım yetersizliği, organizasyon eksikliği,
özgünlük ve süreklilikle alakalı olarak yaşanan sorunlar ve etkinlik programının
etkinliğin yapıldığı yerin albenisini ve canlılığını artıracak eylem, faaliyet ve özgünüstün uygulamalar yerine resmî tören ve konuşmalarla doldurulması gibi nedenlerle
kendilerinden umulan yararı gösterememektedirler.
Tablo 7.9.Kütahya İlindeki Yerel Etkinlikler Takvimi
Etkinlik Adı
Nevruz Şenlikleri
Atatürk’ün Kütahya’ya Gelişi ve Kütahya Lisesi’ni Ziyareti
Kütaf-Tarım, Hayvancılık, Seracılık ve Süt Endüstrisi Fuarı
Kütahya’nın Fethi ve Hıdrellez Şenlikleri
Evliya Çelebi Satranç Turnuvası
Şairler Şöleni
Geleneksel Şaphane Dağı Yayla Şöleni
Rahvan At Yarışları kültür ve Turizm Şenlikleri
Geleneksel Hisarcık Kültür ve Sanat Festivali
Gözleme Günü
Domaniç Şenlikleri ve Tarihi Yağlı Pehlivan Güreşleri
Şaban Dede Leblebi ve Bahar Şenliği
Altın Kiraz-Vişne Kültür ve Sanat Festivali
Çavdarhisar Kültür Festivali
Üçbaş Sarımsak ve Kültür Festivali
Balıköy Kültür ve Turizm Festivali
Geleneksel Gediz Tarhana Festivali
Kütahya Dumlupınar El Sanatları ve Ticaret Fuarı
Linyit kültür ve Sanat Festivali
Zafertepeçalköy Şenlikleri
Bor kültür ve Termal Turizm Festivali
Simav Ticaret ve Turizm Panayırı
Leblebi ve Kömür Festivali
159
Yeri
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Merkez
Simav
Şaphane
Hacıbekir
Hisarcık
Simav
Domaniç
Tavşanlı
Pazarlar
Çavdarhisar
Şaphane
Tavşanlı
Gediz
Merkez
Tavşanlı
Altıntaş
Emet
Simav
Tavşanlı
Tarihi
21 Mart
24 Mart
Nisan
6 Mayıs
7-14 Mayıs/
13-15 Mayıs
Mayıs
Mayıs’ın 3.pazarı
15-30 Haziran
1-7 Haziran
Haziran
Haziran
Haziran-Temmuz
24-25 Temmuz
1-7 Temmuz
Temmuz
1-7 Ağustos
1-15 Ağustos
19-20 Ağustos
29 Ağustos
30 Ağustos/3 Eylül
Ağustos
30 Ağustos/3 Eylül
■■■
Hayme Ana Şenlikleri
Hayme Ana’yı Anma ve Göç Şenlikleri
Altın koza Kestane Festivali
■ Kütahya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü
Merkez
Domaniç
Simav
6 Eylül
1-7 Eylül
Kasım
E. Kütahyalı Edebiyatçılar
Kütahya Mevleviliğin de önemli merkezlerinden olması hasebiyle birçok şair ve
edebiyatçının yetiştiği, dünyaca ünlü divanların yazıldığı bir kent olmuştur. Ahmed
Dai’den Şeyhi’ye kadar uzun bir şair ve edebiyatçı listesi çıkarmak mümkündür. Bu
listenin önde gelen isimleri şunlardır:
Ahmet Dai; 14. yüzyıl şair ve bilginlerindendir. Germiyan asıllı olup Çelebi
Mehmet ve II. Murat dönemlerinde yaşamıştır. Çok verimli bir şair ve yazar olan
Ahmet Dai'nin eserlerinden bazıları: Türkçe Divan, Farsça Divan, Cenkname,
Camasbname, Ukud'ül-Cevahir, Vasiyet-i Nuşirevan Tercümesi, Müteyebat,
Teskiret'ül-evliya Tercümesi, Mansurname, Esrarname'dir.
Ahmedi (Tacuddin İbrahim); 1344- 1413 arasında yaşamış Germiyan şair ve
bilgindir. Umur bin Savcı Medresesi'nde şehzadelere felsefe, tıp ve tarih dersleri
vermiştir. Anadolu Klasik Türk Şiirinin kurucularındandır. Sekiz bin mısralı
Ahmedi Divanı, Germiyanoğulları beyi Süleymanşah adına başlayıp arkasına
Osmanlı tarihi eklenerek Yıldırım Bayezit oğlu Emir Süleyman'a takdim edilen
İskendernamesi, Cemsid - i Hurşid ve Mirkad - ı Edep adlı eserleri bilinmektedir.
Ahmedi, 15. yüzyılın en güçlü divan şairlerindendir.
Ahmet Vasfi; 1830-1876 arasında yaşamıştır. Kütahya Muhasebe Müdürü iken
genç yaşta ölmüştür. Arapça Farsça ve Fransızca bilen şairin 202 parça gazel,
koşma, methiye ve destandan oluşan divanı vardır.
Arifi; 1780 -1870 arasında yaşamış köy köy dolaşıp saz çalıp, şiirler okuyan halk
ozanlarındandır. Firaki, Nevi, Esrari gibi 18. yüzyıl şairleriyle sık sık karşılaştığı
muamma denen manzum bilmeceleriyle tanınmıştır. Zekası ve sesinin güzelliğiyle
çağdaşları arasında farklı bir yer edinmiştir. 11 koşma, 16 gazel, 3 mersiye, 4
müseddes ve 1 muhammesten oluşan bir divançesi mevcuttur.
Asım Yakup Efendi; Trabzon, Kıbrıs, Tırnova, Mısır, Medine, İstanbul ve
Kütahya kadılıklarında bulunmuş, 1874' de Anadolu Kazaskerliği payesiyle reis
olmuş 19. yüzyıl şairlerindendir.
Azmi Mustafa Efendi; (1667-1747) Saray Çavuşluğu görevindeyken Limni'de
tanıştığı Halveti Şeyhi Mehmet Niyazi Mısri'nin hizmetine girmiş, Merdivenköy
Bektaşi Tekkesi Şeyhi iken divanlar yazmış bir şairdir.
Askeri; asıl adı Gülap oğlu Muhammed olan Askeri pirdarı Niyazı Mısri ile
dolayısıyla 1620-1700 yılları arasında yaşadığı kabul edilmektedir. 250 beyitlik
160
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Cem-i Esrar adlı mesnevi, 22 sayfalık bir risalesi, 230 ilahi, 18 manzumesini
içinde toplayan Türkçe Divanı vardır.
Mevlana'nın torunlarından olan Burhanettin İlyas Çelebi’nin Farsça ve Türkçe
şiirleri bulunmaktadır. Kütahya Mevlevihanesi bitişiğindeki Ergun Çelebi
Türbesinde gömülüdür.
Kütahya’nın öğretmen şair ve yazarlarından olan Celal Sıtkı Gürler (1905-1949);
çocuk şiir ve romanları yazmıştır. İlkokul Alfabesi, Mehmetçiğin Kıratı, Porsuk,
Sakarya’nın Küçük Gönüllüsü Dağlar, Çocuk şiirleri adlı eserleri vardır.
Celalettin Ergun Çelebi; Mevlana'nın dördüncü göbek torunu olup, Mevlevi Şeyhi
ve şairdir. İşaret'ül-Beşera adlı risalesi ve manzum Gençname'si vardır.
Postnişinliğini yaptığı Kütahya Mevlevihanesi'nin Erguniye adıyla anılan bitişik
türbesinde gömülüdür.
Ünlü divan şairi Şeyhi'nin yeğeni ve çağdaşı olan şair Cemali Germayani’nin
(Şeyhoğlu) asıl adı Beyazit'tir. Ahmet Dai ve Ahmedi ile aynı dönemlerde
yaşamıştır. Dayısı Şeyhi'nin Hüsrev ü Şirin adlı eserini tamamlamış,
Farahname'sini Yıldırım Bayezit’e sunarak ödüllendirilmiştir. Miftah'ülfereç,
Ethem ü Hüma, Yusuf ile Züleyha öteki eserleridir.
Fatma Hanım; Mevlana'nın torunlarındandır. Niyaz makamında bir manzumesi
vardır. 1710'da ölmüş, Kütahya Mevlevihanesi bitişiğinde Hazer Dinari Mescidi
iken Erguniye Türbesi'ne dönüşen yere gömülmüştür.
Şair Firaki Abdurrahman Çelebi; Evliya Çelebi ile amcazade olup 1542'de Kütahya
Valiliğine atanan Kanuni'nin oğullarından Şehzade Bayezit' e uzun bir kaside
sunmuştur. Kırk sual adlı basılmış bir eseri vardır. 1580'de ölmüş, Saray Camii
avlusuna gömülmüştür.
Gaybi (Sunullah); (1630-1694) Kalburcu Şeyhi Pir Ahmet Beşiri'nin torunudur.
Tasavvuf ehlidir. Taassup ve cehaletle mücadele etmiş, pürüzsüz bir Türkçe
kullanmıştır. Gaybi Divanı, Sohbetname, Biatname, Ruh'ülhakika, Akaidname,
Makasıd-ı Ayniye ve Hüda Rabbim başlıca eserleridir.
Kara Fazıl, Kanuni devrinde şehzadelerin sünnet düğünlerinde yazdığı
kasidelerle ünlenmiş, Manisa Valisi Mehmet ile Kütahya Valisi Şehzade Selim'in
divan kâtipliklerinde bulunmuştur. Reis'ü-l küttap iken 1563'te Kütahya'da
ölmüştür. Nahilistan, Hüma-yi Hümayun ve Hammer tarafından Almancaya
çevrilen Gül-ü Bülbül adlı manzum eseri vardır.
Kamili (Âşık Hasan Dede); (1841-1916) okuma yazması olmadığından şiirleri
ağızdan ağza dolaşarak gelmiş bir halk ozanıdır. Açgözlü, Çocuk ve Garip adlı
destanları bilinmektedir.
Nasır Abdulbaki Dede; III. Selim tarafından görevlendirilerek musikide Tetkik ve
Tahkik adlı bir risale hazırlamış, III. Selim'in bestelerini notaya almış ve
161
■■■
yayınlamıştır. Acembuselik, İsfehan, Şevkitarap ayinleri ünlüdür. Menakıb-ı
Arif'in Tercümesi, Şerh-i Şahidi öteki eserleridir. 1820'de ölmüş, neyzenbaşılığını
ve şeyhliğini yaptığı Yenikapı Mevlevihanesi bitişiğine gömülmüştür.
Pesendi (Hacı Ali Dede) (1813-1913) Ünlü halk ozanı Arifi tarafından
yetiştirilmiştir. 25 yıl birlikte saz çalıp, yazıp okumuşlardır. Pesendi hattat, mutaf
ve çiftçi olarak tanınan bir şairdir. Deyişleri, destan ve şiirleri çok sevilmekte ve
bugünde söylenmektedir.
Şeyhi (Hekim Yusuf Sinan); 14. yüzyılın sonları ile 15. yüzyılın başlarında yaşamış,
II. Yakup döneminde Germiyan sarayında bulunmuş ve Harnamesi ile ün bulmuş
usta şairlerdendir. Germiyan Beyi Süleymanşah eğitimini üstlenmiş İran'a
göndermiştir. İran'dan göz hekimi olarak dönmüş, Germiyan Beyi II. Yakub'un,
Osmanlı Padişahları Çelebi Mehmet ile II. Murat'ın özel hekimi olmuştur. Şeyhi,
iyi bir hekim olduğu kadar da usta bir şairdir. Divan edebiyatımızın ilk hiciv
örneklerinden Harname'si çok zarif ve ünlüdür. Divan-ı Şeyhi, Dürr'ül- akaid,
Tıbbi Risalesi, Habname, Hüsrev ü Şirin öteki eserleridir. Divanı 1438 tarihini
taşımaktadır.
F. Kütahya’da Folklorik Kültür
Kütahya halk oyunları Zeybek grubuna girer ve kaşıkla oynanır. Ege Zeybeği'nden
küçük farklarla ayrılır. Ege'de zeybek dairesel formda oynanırken, Kütahya'da hem
dairesel hem çizgisel oynanır. Zeybeğin temelinde tek başına, mert, cesur, savaşçı bir
erkek vardır. Üretken, koruyan, iyi ahlaklı, vakur ve adaletli zeybek başı, Anadolu
insanının temsilcisidir. Kadın ve erkekler tarafından oynanışı farklıdır. Erkekzeybeği
ağır, hızlı, kırık diye üçe ayrılır. Tek başına oynanabildiği gibi 2, 4, 6'lı grup olarak da
oynanır. Kadın oyunları tek başına ve tek oyunla biten (Yasemen Dalı), yengeler
oyunu, gelin (Paça günü) oyunlarıdır ki kaşıksız oynanır. Paça günü gelin oyunda
bereket simgesi arpa saçar. Arka arkaya 3 oyun oynanır: Ahmet Bey, Gar mı Yağdı,
Tıpır tıpır veya Yoğurdum Var, A Hamamcı, Hop Şimidallı şeklinde gruplaşan oyunlar
ağırdan hızlıya doğru oynanır. Cuma günleri toplanılan ve "Kızlar içi" denen
eğlentilerde, kına eğlencelerinde zengin süs takıları ve giyitleriyle tekrarlanan
oyunlar bir yandan da genç kızlara öğretilir. Oynamayı bilmeyen, endamlı
yürüyemeyen kızlara "Hiç mi Cuma debleği görmedin" denir. Erkeklerde ise yaren
denilen gezeklerde tekrarlanan oyunlar gençlere hem öğretilir hem oynatılır.
Kütahya'da gezekler tüm canlılığıyla devam etmektedir.
Kütahya, folklorik özellikleri bakımından tarihi ve kültürel mirasına paralel bir
zenginliğe sahiptir. Antik çağda yaptıkları müzik yarışmalarıyla ünlü Frigler ile
şairleri,
edipleri,
halk
ozanlarını
koruyan
Germiyanoğulları
ve
bestekâr
padişahlarıyla ünlü Osmanlılar'ın şehzadeler şehri olan Kütahya, her alanda olduğu
162
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
gibi musiki alanında da Türk sanat dünyasına önemli katkılarda bulunmuştur.
Kütahyalı seyyah Evliya Çelebi; seyahatnamesinin 9.cildinde Kütahya ile ilgili
kısmında Germiyan beyi II. Yakup’un (1387/1429) çok iyi saz çaldığından ve Çöğür
adı verilen sazın mucidi olduğundan bahseder.
Kütahya Mevlevihanesinde yetişen bestekârlar Osmanlı Sarayında şehzadelere
hocalık etmişler, Türk Musikisine değerli eserler kazandırmışlardır. Ali Nutki Dede
Efendi (1762-1804) Şevk-ü Tarab makamında Mevlevi Ayini, Abdulbaki Nasır Dede
Efendi (1765-1821) III. Selim'in yanında bulunmuş ve yedi makam bulmuş, iki
Mevlevi Ayini bestelemiş, Abdurrahim Künhi Dede Efendi (1769-1831) Hicaz
makamında ayin bestelemiş olup, Kütahya'nın Sekiören Köyü'nden Ebubekir
Dede'nin çocuklarıdır.
Kütahya Mevlevihanesi'nin Neyzenbaşı Saatçi Mustafa Efendi (1938) "İntizar-ı
makdeminle nev bahar eyler Hulul" adlı Hisar buselik eserin bestekârıdır. "Gittin, bu
gidiş ölümden de beter" adlı Uşşak eserin güftesi Kütahyalı Kemani Fazıl Güvey'e
aittir. Yaşayan Kütahyalılar; Neyzen Ahmet Yakupoğlu, Şemsettin Güvey, Neyzen,
Tamburi Erhan Akalın, Ercüment Akalın, Yavuz Akalın, Yusuf Kayya, Mustafa Özoruç,
Ümit Takma, Çiğdem Kırankaya, Nilüfer Özkan, bestekâr, saz ve ses sanatçılarımızdır.
Bunlardan bazıları TRT, Kültür ve Turizm Bakanlığı korolarındaki temsilcilerimizdir.
Günümüz Kütahya'sında Ahmet Yakupoğlu, Doğan Karaa, Emin Kavdır ve Tekin
Uğurel yönetiminde Klasik Türk Müziği, Tasavvuf Müziği ve Türk Sanat Müziği
dallarında dört topluluk çalışmalarını sürdürmektedir.
Arifi -Hacı Pesendi, Aşık Ömer, Dülgerin Hüseyin Ağa, Nuri Çavuş, Arabacı İbrahim
Ağa, Hisarlı Ahmet, Terzi Sadık Türk, Ömer Kocaoğlu, Berber Kazım Baltaoğlu,
Şevket Şentürk gibi sanatçılar, halk müziğimizin yüzlerce yıllık birikimini günümüze
aktaran demeğin sahiplerinden birkaçıdır. Mustafa Salün, Mesut Tezcan ve Kudret
Karayiğit yönetiminde ki iki topluluklar Kütahya Türküleri ve Zeybek oyunları
üzerindeki çalışmalarını sürdürmektedir.
Kütahya Türküleri, klasik Türk musikisi karakteristiğinde bir düzeye sahiptir ve
makamsal özellikleri vardır. Örneğin; Ahmet Bey - Gerdaniye, Kütahya'nın PınarlarıKürdi, A Hamamcı- Muhayyer, Hisar'dan İnmem Diyor- Kürdili - Hicaz, Havada
Durna Sesi Gelir- Evç makamındadır. Zeybek türündeki türkülerimiz, türkü
dünyasında Ege Türküleri arasında yer almakta ve icrasının zorluğu nedeniyle
Konservatuarlarda çoğunlukla sınav sorusu yapılmaktadır. Feracemin ucu sırma,
Ben kendimi gül dibinde buldum, Yasemen dalını yar neden eymeli, havada durna
sesi gelir bunlara örnektir.
163
■■■
Deblek, cura, bağlama, zilli def, açık hava enstrümanları; davul, kaba zurna Kütahya
ezgilerinin başlıca çalgılarıdır. En çok söylenen ve bilinen türkülerimizin başında
Kütahya'nın Pınarları Akışır, Meşeden Gel, Hisardan İnmem Diyor, Mezar Arası,
Hasılhas Başında, Gediz Pazarı, Elif Dedim, Feracemin Ucu Sırma, Karanfil Oylum
Oylum, Ah Hamamcı gelmektedir. Yaşanmış olaylar, acı, keder ve sevinçlerden
konusunu alan Kütahya Türkülerinin pek çoğu derlemeci ve icracı ünlü Hisarlı
Ahmet (1908-1984) tarafından TRT Repertuarına kazandırılmıştır. Oğlu Mustafa
Hisarlı, TRT İstanbul Radyosu saz sanatçısıdır. Halen Kütahya Türküleri ile
Gelenekleri konusunda iki kitap hazırlayan derlemeci ve icracı Mustafa Salün'ün yanı
sıra, Mesut Tezcan, Metin Kıymık, Süleyman Oruç, Zeynel Sağ Kütahya Türkülerini
seslendiren yerel sanatçılarımızdır.
Anadolu'nun her yanında kendine has folklorik özellikle bölgenin kültürünü yansıtan
giysileri vardır. İç Anadolu, Marmara ve Ege Bölgeleri kavşağında bir geçiş
noktasında bulunan Kütahya'da özellikle kadın giyimi Anadolu'nun başka hiçbir
yerinde olmayan bir farklılık ve zenginlik taşmaktadır. Kütahya, Germiyan Beyliği ve
Osmanlı saray giysilerinin etkisi altında en kaliteli renkli ipek işleme, sim sarma gibi
tekniklerle kadife, atlas, yünlü mantin kumaşlar üzerine işlenmiş çok değerli
kıyafetlere sahiptir. Anadolu'da düğün giysisi olarak bir veya iki çeşit giysi varken,
Kütahya'da Bindallı, Yolaklı, Dallı, Eğrimli, Çatkılı, Tefebaşı gibi çok çeşitleri vardır.
Bunlar da kendi içlerinde ayrıca üçetekli entari ve şalvarlı olarak ayrı türlere ayrılır.
Giyilen elbise giyenin düğündeki durumunu, hangi taraftan olduğunu tanıtır.
Kütahya düğün giysilerinin en ağırı ve en değerlisi Tefebaşı’dır. Canfes ve ince yünlü
kumaş üzerine ipek sarı, beyaz bükme, kesme yassı teller ile işlenerek pullarla ve
tırtıllarla zenginleştirilmiş ağır kumaştır. Genellikle kırmızı veya camgöbeği mavi
renkte kumaş kullanılır. Sırma ipek iplikle işlenir. Aralarına ipek çiçekler ve dallar
yapılır. Pullu; Kütahya düğün giysileri içerisinde ikinci derecede ve Tefebaşından
sonra gelen en değerli gelin ve yenge giysisidir. Pullu mantin veya canfes kumaş
üzerine ipek ve sırma ile işlenmiş yolaklı biçimde üçetek ve şalvarlı olmak üzere 2
çeşidi vardır. İşleme şekline göre de aynalı pullu, süpürgeli pullu vardır. Düğünlerde
erkek tarafı yengeleri giyerler. Dizibağlı; çok sevilen, halk tarafından çok tutulan ve
en eski giysilerinden biridir. Kadife, mantin, çuha kumaş üzerine işlenir. Çatkılı;
şalvar ve fermeneden oluşur. İpekli veya kadife kumaş üzerine kol, yaka ve paçaları
bordürlü, birbirini çapraz kesen ve araları çiçek demeti olan sim sarma dival
işlenmektedir. Kumaş olarak siyah, mor, lacivert renkler tercih edilir. İçine al gömlek
giyilir. Bu giysi yengeler ve düğün evinin akrabaları tarafından giyilir. Eğrimli: siyah,
lacivert veya mor kadife üzerine kıvrımlı dallarla işlendiği için bu adı almıştır.
Şalvarın yan ve ön ortaları boydan boya kıvrımlı dallar, diz hizası ise açılan çiçek
164
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
motifleriyle kaplıdır. Bu motifler sim sırma dival tekniği ile işlenmiştir. Dallı;
Kütahya düğün giysilerinin en hafif türlerindendirler. Hareli, atlas, mantin, kadife
kumaşlar üzerine işlenir. Mor, lacivert, siyah koyu yeşil renkler tercih edilir. Paçanın
etrafına sim kaytan geçirilir, hemen üstünde ince sim dalların arasından yukarı
doğru düzenlenmiş çiçek demeti, sağda ve solda büyük sırma dallar, şalvarın
bütününde aralıklı küçük dallar serpiştirilmesiyle yapılır.
G.Doğum, Sünnet ve Evlenme Gelenekleri
Doğumun ailede yarattığı sevincin eşe dosta duyurulması ve paylaşılması çevresine
oturan köklü bir gelenektir. Etrafına kümelendirilen törensel geçişler adeta protokol
gibi esnetilmeden uygulanır. Günlerce süren bir kutlamalar silsilesi içinde
sürdürülür. Bebek ve anne için doğumdan iki üç hafta sonra evin misafir ağırlanan
odasının baş köşesine normal boyundan daha yüksek bir yatak süslenir. Bu yatak
ailenin bebeği için yapılır. Yatağın süsleme malzemeleri ailenin ve yakınlarının
çeyizlerinden bir araya getirilen, birbiriyle uyumlu, sim sarma, renkli nakış ve tel
kırma tekniklerinde işlenen baş tülbentleri, çevre, uçkur, peşkir, bohçalar, bürümcük
çarşaflarıdır. Bunlar duyulan sevincin sembolü sayılır. Yatağın bir köşesine gelin
tacından-bulunan tac krebinin içine sarımsak, çörekotu ve tuz konularak-sıçan
denilen nazarlık yapılır ve asılır. Gelin misafirleri ipekli bir kıyafetle karşılar.
Misafirlere kahve, çay pasta börek yanında özel yapılmış baharatlı tarçınlı karanfilli
sıcak loğusa şerbeti ikram edilir. Doğum yatağı 40 gün ziyaret edilir.
Anadolu'da çocukla ilgili geleneksel işlemlerden en önemlilerinden biriside sünnet
geleneğidir. Çocuklar çoğunlukla okul çağına yakın veya ilkokul yıllarında ergenlik
çağına girmeden sünnet edilmektedirler. Sünnet tekli yaşlarda ve tören ise okulların
kapanmasından sonra yaz mevsiminde yapılır. Sünnet giysisi tören hazırlıklarının en
önemli bölümünü oluşturmaktadır. "Maşallah" işlemeli sünnet elbisesi alınır ve
giydirilir. Sünnet evinin misafir ağırlanan odasının başköşesine normal boyundan
daha yüksek bir yatak hazırlanır. Sünnet yatağı da doğum yatağının aynı
malzemelerle ve aynı şekilde yapılır. Tek farkı sünnet çocuğunun ilgisini çekecek
renkli ve ışıklı süslerin ağırlıklı ilaveleridir.
Kütahya’da evlilik oldukça ayrıntılı ve kendine özgü geleneklerle yerine getirilen bir
seremoniler silsilesi olarak günümüze kadar gelmiştir. Evlilik çağına gelmiş erkek
evlat, ailesinden her hangi bir öneri gelmezse ya babasının ayakkabısını kapı eşiğine
çivi ile çakmakta ya da ayakkabının içerisine tuz doldurmaktadır. Yörede bu evlenme
isteğinin bir göstergesi olarak yapılmaktadır. Bununla birlikte oğlan anası da eş, dost
aracılığıyla kız aramaya başlar. Görülüp belirlenen kızın evine dünürcü olarak gidilir.
Dünürcülerin en yaşlı olanı "Allah'ın emri, peygamberin kavli ile kızınızı oğlumuza
165
■■■
istiyoruz" der. Kız tarafı zaman ister. Kız anası konuyu babaya açar ve oğlan ve
ailesini soruşturulur. Onaylanırsa oğlan anasına sırma işlemeli iki tülbentle "ikrar
tülbendi" verilir. Tülbentlerin alındığı gün "şerbetin" ne zaman içileceği, kaç kişi
olunacağı gibi konularda belirlenir. Bu aynı zamanda "söz kesme"dir.
“Şerbet” yörede genelde Cuma günü yapılır. Şerbet’te dualar okunur ve şerbetler
dağıtılır. Şerbetler içilirken oğlan babası yüksüğü kız babasına verir. Kız evi yüksüğü
aldıktan sonra "tülbent bohçası"nı getirip hocanın önüne koyar. Erkekler için nişanşerbet Cuma namazına kadar sürer. Erkekler gidince kadınlar eğlentiye başlarlar.
Oğlan tarafının getirdiği nişan yemekleri yenir. Görümlük ya da "mübareke"
nişandan bir veya iki ay sonra olur. Oğlan evi haber gönderip "biz gelin kızımızı
göreceğiz" derler. Görümlük töreni pazartesi, Perşembe ya da Cuma günüdür. Bunun
dışında çehizin sergilenmesine başlanır. Şehirdeki bir hamam oğlan evince kiralanır.
Düğüne çağrılan kız ve erkek tarafının akrabaları o gün hamamda yıkanırlar.
Yıkanmadan sonra çalgılar eşliğinde önde gelin arkada yengeler olmak üzere
hamamın şadırvanının etrafında dönerler. Oğlan anası ve yakınları kızın başının
üzerinden para ve şeker saçarlar. Salı gece yarısından sonra kadınlar ahenge
otururlar. Sabaha kadar çalınır oynanır. Ahenkten sonra kalıp gitmeyen kadınlar
kına gecesine hazırlanırlar. Oğlan evi davetlileri de oğlan evinde toplanıp, gelirler.
Maniler söylenir. Kız yengeleri gelin kıza abdest aldırır ve giydirirler. Kızın başına
kırmızı duvağı, tek kocalı, analı babalı ve erkek çocuğu olan yenge takar. Önde
çalgıcılar, arkada iki kız yengesinin arasında gelin kız ve ardından kına taşıyan
okuyucu olmak üzere odaya girerler. Odada türküler söylenir. Kız kıbleye doğru
oturtulur ve kız tarafı gelinin sol el ve sağ ayağına kınasını, oğlan tarafı sağ el ve sol
ayak kınasını yakarlar. Gece kızın elleri ve ayakları kına ile süslenir. Perşembe sabahı
kız evinde kız evinin davetlileri toplanırlar. Kıza abdest aldırıp, namaz kıldırırlar.
Gelin kıza tefebaşı giydirilir. Kızın başı yapıldıktan sonra yüzü yazılır sonra al duvak
örtülür. Paça günü oğlan evinde kesilecek olan saçları 30-40 örgü halinde örülür.
Kızın saçı yapılıp yüzü yazıldıktan sonra kız düğününün önemli parçası olan "Kuşak
Kuşatma" geleneği uygulanır. Yengelerin oyun ve eğlenceleri sürerken kızın amca ve
dayıları gelir. Gelin el öper. Babası veya erkeklerin en büyüğü kemeri gelin beline üç
kez dolar çözer ve diğerlerine verir. Herkes bu işlemi tamamladıktan sonra ilk olarak
kuşağı kuşatan kuşağı bağlar ve dua eder.
Oğlan evinin yakınları kız evine giderler. Kız tarafının erkekleri bu alayı karşılar ve
iki taraflı sıralanırlar. Bu arada oğlan anası, yengeler, görümceler arabalarla kız
evine gelirler. Kız tarafı karşılar ve lokum ve şerbet sunulur. Gelin kız getirilerek
kaynanasının önüne oturtulur. Kız yengeleri dualar ederek çıkarlar. Erkekler gelinin
odasına girerler ve kaynana saçı saçar. Oğlan babası kızı kolundan tutup kaldırır ve
166
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
arabaya binen oğlan yengelerinin yanına oturtur. Çeyiz arabaya yüklenir. Gelin
arabadan oğlan yengeleri indirir. Gelin eve girerken hazırlanmış bal ve kaymaktan
birer parmak kapının üst ve alt eşiğine sürer. Kız evinden iki yenge birkaç genç kadın
tepsilerle baklava ve damat için hazırlanmış çamaşırları getirirler. Güvey salma
töreni ikindi üzeri başlar. Damat ve sağdıçları eğlenirler, yemek yerler. Yatsı
namazından sonra erkekler dışarıdan gelerek evin kapısında sıralanır. İmam ve yaşlı
kişiler sıranın başında durur. Dua ve ilahiler okunur. Düğünden sonra kırk gün
boyunca akrabalar yeni geline kutlama ziyaretleri yapar buna mübareke denir. Kırk
gün boyunca gelin kutlamaya gelenlerin hizmetini görürken her ikramda elbise
değiştirir.
II. Turizm
Kütahya, kültür ve turizm alanında potansiyel bir güce sahip olmasına rağmen
elindeki bu güce yeterince ivme kazandıramamış, dolayısıyla hak ettiği konuma da
tam anlamıyla gelememiş bir iç Ege kentidir. Tarih, doğa ve kültürün iç içe yaşadığı
Kütahya bir yönüyle adeta doğal bir sit alanı iken diğer bir yönüyle de müze kent
görünümündedir. Geçmişte birçok Anadolu medeniyetine ev sahipliği yapmış olan
şehirde Frigyalılardan Lidyalılara, Perslerden Romalılara birçok tarihi kalıntı
sergilenmekte ise de son arkeolojik kazılar (Seyitömer Höyüğü) göstermiştir ki
bunlardan çok daha eski çağlara kadar giden bir tarihle karşı karşıyayız. Bu yönüyle
de Kütahya antik kentler kuşağının bir halkasını oluştururken söz konusu kadim
medeniyetler şehrin tarihi mirasının zengin olmasını sağlamıştır. Bu kuşaktan
günümüze ulaşmış Aizanoi dünya turizmine tanıtılmayı beklemektedir.
Tarihsel zenginlik sadece antik dönem ve sonrasıyla sınırlı olmamıştır. Şehrin Türkİslam döneminde de önemi ve değeri artmaya devam etmiştir. Anadolu’nun
kapılarının açılması ile Kütahya önce Selçukluların hâkimiyetine girmiş sonra ise
Germiyanoğullarının başkenti olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu döneminde sancak
merkezi olarak şehzadelerin yönetim işlerini uygulayarak öğrendikleri stratejik bir
konuma gelmiştir. Ancak Kütahya’yı Osmanlı döneminde önemli yapan sadece bu
yönü değildir. Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşunun köklerini de burada bulmak
mümkündür. Kütahya’nın Domaniç ilçesi Kayı boyunun Söğüt’ten önceki durağı
olmuştur. Ertuğrul Gazi’nin annesi Hayme Ana’nın türbesinin Domaniç’in Çarşamba
Köyü’nde olması Kütahya’yı önemli hale getiren bir başka unsurdur. Şehir Kurtuluş
Savaşı’nda büyük zaferlere tanıklık etmiştir. Dumlupınar Zaferi savaşın kaderini
değiştirdiği gibi üniversiteye de ismini vermiştir.
Kütahya’nın tarihi onun günümüzde olduğu gibi tarih öncesi dönemlerde de
seramiğin başkenti olduğunu göstermektedir. Seramik ve çini Kütahya’nın kültürel
167
■■■
kimliğinin hayati bir parçasıdır. Ustaların elinde şekil alan ve süslenen kil, yüksek
ateşte sanat harikasına dönüşürken şehrin de değerine değer katmaktadır.
Kütahya tarihi yanında doğal ve termal altyapısıyla da öne çıkmaktadır. Termal
turizmin gün geçtikçe önemli hale geldiği günümüzde şehir bu yönde ciddi bir
potansiyele sahiptir. Ulaşım, tesis, hizmet ve kalite vb yönlerden eksikliklerini
tamamlayıp standartlarını yeterli bir düzeye çıkardığında Kütahya önemli bir termal
turizm merkezlerinden biri haline gelebilecektir. Türkiye Turizm Stratejisi (2023)
belgesinde Kütahya “termal turizm master planı” kapsamında Frigya ve Güney Ege
Termal Bölgeleri’ne dâhil edilmiştir. Bu çerçevede termal turizmin altyapı ve
üstyapısının geliştirilmesine yönelik stratejilerin hayata geçirilmesi kararlaştırılmış
ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından ilan edilen 15 “kültür şehri” arasına
Kütahya da ilave edilmiştir.
Şekil 7.1. Kültür ve Turizm Bakanlığı Gelişim Odakları Haritası
■ Türkiye Turizm Stratejisi 2023: Eylem Planı 2007-2013. Kültür ve Turizm Bakanlığı.
Frigya turizm bölgesi önemli bir doğa ve kültür turizmi potansiyeline sahiptir. Kültür
turizmine yönelik bu potansiyel, kazı, restorasyon, alan düzenlemeleri ve benzeri
çalışmalarla turizme kazandırılacaktır. Bölgede kültür ve termal turizme ek olarak
turizm çeşitliliğinin sağlanması için golf alanının planlanması hedeflenmektedir.
168
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Ayrıca bölgede yer alan ufak çaplı kanyon gölet, baraj vb. değerlerin doğa ve macera
turizmi kapsamında düzenlenecektir. Bölgenin diğer turizm türleri ile entegrasyonu
sağlanacak
ve
Frigya
Turizm
Gelişim
Bölgesinde,
ulaşım
bağlantılarının
çeşitlendirilmesi ve niteliklerinin yükseltilmesine yönelik çalışmalar yapılarak büyük
çaplı “Termal Turizm Kentleri” gerçekleştirilecektir. Bölge içinde yer alan jeotermal
kaynak odaklı “Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesi” ilan edilebilecek alanlar
belirlenerek, fiziki planların tamamlanmasının ardından turizm yatırımcılarına
tahsisler stratejik plan kapsamında tamamlanacaktır. Sonuç olarak, bölgenin orta ve
uzun vadede termal turizmde ülkemizin ve dünyanın en önemli turizm bölgesi
olması için yapılmakta olan Kütahya–Altıntaş havaalanı büyük bir adımdır.
Bakanlığın bölgede, mevcut konaklama kapasitesinin termal, kültür ve ekoturizme
yönelik yapılacak planlama ve uygulamalarla artırılacağını vurgulaması, Kütahya’yı
bölgenin önemli bir merkezi haline getirebilecektir. Bakanlığın gelişim odaklarını
içeren haritasına bakıldığında; Kütahya’nın da dahil olduğu Frigya Kültür ve Termal
Turizm Gelişim Bölgesi’nin dört bölge ve beş büyük ille fonksiyon ve ulaşım
bağlantısı olduğu görülmektedir. Bölge; Söğüt, Troya, Aphrodisia ve Göller Bölgesi ile
birlikte Ankara, İzmir, İstanbul, Antalya ve Konya’ya bağlantılıdır. Aynı haritada
Kütahya,
kültür
ve
inanç
turizmi
odaklı
yerleşimler
kapsamında
da
değerlendirilmiştir.
A. Turistik Tesisler ve Turizm Altyapısı
Kütahya mevcut turizm potansiyeliyle çok da uyumlu olmayan tesis kapasitesine
sahiptir. Kentteki konaklama tesislerini öncelikle bakanlık (Kültür ve Turizm
Bakanlığı) ve belediye belgeli tesisler olarak tasnif edecek olursak, 12 tanesi
bakanlık ve 64 tanesi de belediye belgeli olmak üzere toplam 76 tesisin
bulunduğunu söyleyebiliriz. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği belgeye göre
hizmet sunan toplam 12 konaklama tesisinin 10 tanesi turizm işletme belgeli ve 2
tanesi de turizm yatırım belgelidir. Kütahya’da konaklama dışında turizm işletme
belgeli bir tane lokanta da bulunmaktadır. Kentte ilçeler dâhil turizm işletme belgeli
on tane tesis bulunmaktadır. Simav ve Çavdarhisar ilçelerinde birer, il merkezinde
beş, Yoncalı’da iki ve Ilıca’da bir olmak üzere turizm işletme belgesine sahip on
tesisin altı tanesi yıldızlı oteldir. Geriye kalanlar; özel konaklama tesisi, butik otel ve
müstakil apart şeklindedir. Turizm işletme belgeli tesislerin toplamda 542 oda ve
1108 yatak kapasitesine sahip olduğunu bunların da % 80’inin il merkezi veya il
merkezine yakın bir yerde (Yoncalı ve Ilıca) olduğunu söylemek mümkündür.
Turizm işletme belgesine sahip olup da kentin tarihi dokusuna uygun olarak restore
edilmiş ve turizme kazandırılmış bir tane tesis bulunmaktadır. Bu bağlamda
169
■■■
Kütahya’nın sivil mimari örneklerini oluşturan konaklar ciddi bir turizm potansiyeli
taşımasına rağmen bu konuda önemli bir girişimin olmadığı görülmektedir.
Tablo 7.10. Kütahya’daki Turizm İşletme Belgeli Tesisler
Tesis Adı
Sınıf
Erbaylar Otel
***
Hotaş Otel
**
Güral Harlek Termal Otel ve SPA
Özel Konaklama Tesisi
Ispartalılar Konağı
Özel Konaklama Tesisi
QTAHYA
***
Melisa Otel
***
Yoncalı Huzur Apart Otel
Müstakil Apart Otel
Hilton Garden Inn
****
Anemon Otel
Butik Otel
Yoncalı Termal Otel
***
Toplam
■ Kütahya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, 2011
Oda
42
65
98
7
35
32
22
Yatak
84
122
200
16
70
64
36
Bulunduğu Yer
Kütahya -Merkez
Kütahya-Merkez
Kütahya-Ilıca
Kütahya-Merkez
Kütahya-Merkez
Kütahya- Simav
Kütahya-Yoncalı
121
242
Kütahya-Merkez
47
73
542
94
180
1108
Çavdarhisar
Kütahya-Yoncalı
Kütahya Geneli
Kütahya’da turizm işletme belgeli tesislerin yatırım belgeli olanlara göre bariz bir
üstünlüğü vardır. On tane turizm işletme belgeli tesise karşılık turizm yatırım belgeli
iki tesis (2008 tarihli) bulunmaktadır. Yoncalıda bulunan üç yıldızlı ve Emet’te
bulunan beş yıldızlı otelde toplam 187 oda ve 450 yatak kapasitesi vardır.
Yoncalıdaki otel 64 oda ve 128 yatak kapasitesinden oluşurken Emet’teki otel 123
oda ve 322 yataktan oluşmaktadır. Turizm yatırım belgeli tesisler, yapacağı
yatırımlarla büyümeye ve kentin gelişimine katkıda bulunmaya elverişlidir ve bu tür
işletmelerin destek ve teşviğe ihtiyacı vardır.
Tablo 7.11. Kütahya’daki Turizm Yatırım Belgeli Tesisler
Tesis Adı
Sınıf
NEHİR (ARSLAN) OTEL
***
Oda
Yatak
64
128
123
(83 Oda+ 4 Suit + 1 bedensel
engelli oda, 35 aile odası)
Toplam
187
■ Kütahya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, 2011
EMET RESORT TERMAL OTEL
*****
Bulunduğu Yer
Kütahya
Yoncalı
322
Kütahya Emet
450
Kütahya
Kütahya’da Bakanlık belgeli tesisler dışında belediye belgeli tesisler de
bulunmaktadır ve bunların toplam sayısı yukarıda da ifade edildiği gibi 76’dır.
Bunların içinde turizm işletme ve yatırım işletme belgeli toplam 12 tesise karşın
belediye belgeli 64 tesis bulunmaktadır. 64 belediye belgeli tesisin 24 tanesi yani
yaklaşık % 37’si il merkezinde, geriye kalan 40 tanesi yani % 60’dan fazlası ise 7
ilçede bulunmaktadır. Özellikle Emet ve Simav’da belediye belgeli 30 tesis; Tavşanlı,
Altıntaş, Çavdarhisar, Gediz ve Hisarcık’ta ise toplamda 10 tesis bulunmaktadır.
170
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Aslanapa, Domaniç, Pazarlar, Şaphane ve Dumlupınar ilçelerinde turizme yönelik
bakanlık veya belediye belgeli herhangi bir tesis bulunmamaktadır. Tarih ve doğa
turizmine çok uygun olan bu ilçeler turizme kazandırılacaksa buraların teşvik vb
unsurlarla desteklenmesi ve yatırımlara açılması gerekmektedir. Özel sektörün
buraya çekilebilmesinin yani yatırım yapabilmesinin ön şartlarından biri de devletin
üzerine düşen teknik, mali ve hukuki altyapıyı inşa etme sorumluluğunu yerine
getirmesidir. Bakanlar Kurulu’nun termal turizm bölgeleri kapsamında aldığı
kararlar Emet, Simav, Gediz vb ilçelerin tesis noktasında öne çıkmasında belirleyici
bir etken olmuştur. Belediye belgeli 64 tesisin yatak kapasitesi 5378’dir ve bunun
yaklaşık % 25’ini Kütahya il merkezi, geriye kalan % 75’ini ise dört ilçe
oluşturmaktadır. Bunlar arasında sırasıyla Simav, Emet, Tavşanlı ve Gediz en fazla
belediye belgeli tesise sahip ilçelerdir. Bakanlık ve belediye belgeli 76 tesisin toplam
yatak kapasitesi 7 bine ulaşmış durumdadır. Kütahya’daki toplam yatak
kapasitesinin yaklaşık % 78’i belediye belgeli, geriye kalan % 22’si ise bakanlık
(turizm işletme/yatırım işletme) belgeli tesislerde bulunmaktadır.
Bir kentin turizm altyapısı ile ilgili göstergelerden sayılabilecek unsurlar arasında
seyahat acenteleri de gelir. Pazarlanabilecek turizm potansiyeli ne kadar fazla ise
seyahat acentalarının nicelik ve niteliği de o oranda artar. Bu bağlamda Kütahya’da
çok fazla seyahat acentasının olduğu söylenemez. Bu sayıda ilçelerle birlikte toplam
19’dur. A grubu seyahat acentası olarak faaliyette bulunan işletmelerden beş tanesi
Tavşanlı, birer tanesi Simav ve Altıntaş’ta geriye kalanlar ise il merkezinde
bulunmaktadır. Toplam 19 acenta arasında dördü merkez, diğerleri ise şube olarak
çalışmaktadır.
B.Konaklama Profili
Kütahya’daki
geceleme
istatistikleri
konaklama
istatistiklerini
2008-2011
döneminde sürekli geçmektedir. Bu artışın oranı % 50’dir. Yeli ve yabancı turist
açısından ayrı ayrı bakıldığında da tesislerde geceleyenler konaklayanlara göre
fazladır. Kentteki geceleme 2008’den 2011’e kadar istikrarlı olarak artmıştır. 2008
yılında yerli ve yabancı turistlerin geceleme sayısı 64 binden 2010 yılında 105 bine
ulaşmıştır. Bu sayı 2011 yılının ilk dokuz ayında ise 85 bine yaklaşmıştır.
Kütahya’daki konaklama ve geceleme istatistiklerine yıllar itibariyle bakmak genel
fotoğrafı gösterse de kentin hangi aylarda daha yoğun ve hangi aylarda da daha
sakin olduğunu göstermez. Bu bağlamda 2011’in ilk dokuz ayında konaklamanın en
fazla Mart ayında en az da Ağustos ayında gerçekleştiği görülmektedir. Mart ayı yerli
turist açısından en fazla konaklama sayısına ulaşıldığı aydır. Yabancı turist açısından
ise en fazla konaklama sayısına Eylül ayında ulaşılmıştır. Konaklamanın yerli ve
yabancı turist toplamına bakıldığında ise Kütahya’nın en fazla Mart ayında yoğunluk
171
■■■
yaşadığı görülür. Fotoğrafa biraz daha üstten bakıldığında Ocak-Nisan döneminin
açık ara olmasa da diğer aylardan daha önde olduğunun altı çizilebilir. Kütahya’daki
geceleme istatistiklerine ilk dokuz ay itibariyle bakıldığında da yılın en yoğun ayı
yine Mart’tır. Gerek yerli gerekse de yabancı turist açısından Mart ayı yılın diğer
aylarına göre daha kalabalıktır. Konaklama da olduğu gibi gecelemede de yılın ilk
dört ayı diğer aylara göre kentin daha fazla yerli ve yabancı turist çektiği zaman
dilimidir. Dolayısıyla turistin kenti daha fazla tercih ettiği dönem kış-ilkbahar iklim
geçişidir. Kütahya’nın soğuk olduğu bu dönem akla termal turizmi akla
getirmektedir. Bununla birlikte bu dönem kentin hava kirliliğinin en yüksek düzeyde
olduğu zaman dilimini oluşturur.
Tablo 7.12. Turizm İşletme Belgeli Tesislerde Yerli ve Yabancı Turist Konaklama Sayısı (Bin Kişi)
Afyon.
Kütahya
Manisa
Uşak
Türkiye
2000
148,0
48,6
26,0
26,3
15659,9
2004
139,5
39,1
45,7
47,7
20706,6
2008
179,2
34,7
80,7
44,5
24934,0
■ TR33 bölgesi Bölge Planı ■ Kültür ve Turizm Bakanlığı
Tablo 7.12 turizm işletme belgeli tesislerde yerli ve yabancı turistlerin konaklama
sayısını
göstermektedir.
Tablodan
diğer
illerdeki
artış
eğiliminin
aksine
Kütahya’daki konaklama sayısının zaman içinde gittikçe azalma gösterdiği
görülmektedir. Bu eğilimin ortaya çıkmasında çevre kirliliği, hava kirliliği, deprem
aktivitesindeki artış ve termal turizmde rakip illerin popülerliğinin artması rol
oynamaktadır. Kütahya 2008’de Türkiye’de turizm işletme belgeli tesislerde
konaklayan yerli ve yabancı turistlerin yalnızca binde birine ev sahipliği
yapabilmiştir. Bu olumsuz durumun ana nedeni turizm işletme belgeli tesis ve yatak
sayısının son derece yetersiz olmasıdır.
III. Kültür ve Turizm GZFT
GÜÇLÜ YANLAR
Osmanlı İmparatorluğu'nun kurucusu Osman Gazi’nin Ninesi Hayme Ana’nın
kabrinin Domaniç’te olması nedeniyle “Kuruluş”a,
Dumlupınar
Başkomutan
Meydan
Muharebesinin
kazanıldığı
topraklara
evsahipliği yapması nedeniyle “Kurtuluş”a mekan olması
130 yıl Germiyanoğulları Beyliği’nin başkenti ve 400 yıl Osmanlı İmparatorluğu
Anadolu Beylerbeyliği’nin merkezi olması
Peri bacaları, mağaraları, kaya mezarları, sunakları, şapel, kiliseleri ile doğal
güzelliklerin yer aldığı bir mekân olan Frig Vadisince uzanan tarihi ve doğal
dokunun turizm çeşitliliğine uygun olması
172
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
II. Efes olarak adlandırılan Aizanoi Antik Kentinin olması ve kentin turizme
kanalize edilebilecek stadyum, antik tiyatro ve dünyanın ilk borsasına evsahipliği
yapması
Dünyada ayakta kalmış en sağlam Zeus Tapınağı’nın Aizanoi antik kentinde
dünya turizmine tanıtılmayı beklemesi
Aizanoi Antik Kentinde bulunan dünyadaki en sağlam kalmış Amazonlar
Lahdi’nin halen Arkeoloji Müzesinde sergilenmesi
Çini ve porselende bölgede tek il olması,
Kent Merkezinde taşınmaz kültür varlıklarının yoğunluğunun bulunması, kaleli
bir kent olması
Taşınmaz kültür varlıklarının yanında el sanatlarının, sözel kültürün nitelikli ve
özel olması
Bakir bir doğa ve iç kesimde olması hasebiyle geleneklerle yaşayan bakir kültürel
yapı
Ünlü ressamların çıktığı bir kent olması
Türkiye’de en fazla sıcak su kaynağının çıktığı il olması ve sağlık turizmi için
gerekli jeotermal kaynaklara sahip olması
Bölgenin en yüksek dağı’nda (Murat Dağı) Türkiye’nin en yüksekte çıkan termal
suyuna sahip olması
Zafer Kalkınma Ajansının Kütahya’da bulunması
Doğal koruma alanlarının Kütahya’nın bakir orman alanlarını oluşturması
200 yıllık Türk konaklarının Germiyan Sokağında yer alması
Yerel kültürün önemli unsurlarının yaşatılıyor olması
Tarih, kültür ve sanat değerleri yönünden zengin bir il olması
Tavşanlı’nın 40 çeşit leblebisi ile ünlü olması
Göç almayan ve güvenlik sorunu olmayan bir kent olması
ZAYIF YANLAR
Kütahya’nın tanıtımının bölgesel, ulusal ve uluslararası anlamda yapılamamış
olması ve tanıtım kaynaklarının oluşturulamaması
Kentte birçok sektörde olduğu gibi turizmde de rekabetin olmaması ve bunun da
hizmet kalitesinin yetersizliği sonucunu doğurması
Turizmin sadece maddi unsurlarla işleyebileceği anlayışının gelişmesi, turizmin
zihniyet değişimiyle gelişebileceğinin ihmal edilmesi
173
■■■
Dumlupınar Başkomutan Meydan Savaşının geçtiği tarihi sit ve milli park alanının
yeterince tanıtımının yapılamamış olması ve çekim merkezi haline getirilememiş
olması
Aizanoi antik kentindeki arkeolojik kazıların süresi ve finansmanının yetersiz
olması
Çiniciliğin büyük bir pazar ve Kütahya’nın tanıtımın da en önemli unsurlarından
olmasına karşın bunun yeterince değerlendirilememesi
Yerli ve yabancı ziyaretçi sayısının az olması
Yeterli turizm tesisi ve bu tesislerde nitelikli personel olmaması
Ulaşım Sorunlarının olması
Termal turizmin sadece kaplıca olarak kabul edilmesi
Gelen turistlerin zaman geçirmelerine yönelik aktivite çeşitliliğinin olmaması
Organize turların olmaması, olanlarda da harcanan zamanın azlığı,
Kütahya’nın profesyonel rehberlere sahip olmaması, az da olsa mevcutların daha
hareketli turizm merkezlerini tercih etmesi
Sit alanındaki tarihi evlerin korumaya alınmasına rağmen restorasyonunun
yapılamaması, dolayısıyla kentin metruk görünümü
30 Ağustos törenlerinin aynı zamanda Ankara’da da kutlanması nedeniyle devlet
erkânının katılamaması ve basında yeterince yer bulamaması,
Kültür-Turizm alanında veri bankalarının olmaması, yerel verilerin nicelik olarak
ulusal verilerle uyuşmaması ve nitelik yönüyle de çok zayıf olması
Kamu-özel sektör-STK ve üniversite arasında eşgüdümün zayıf olması ve buna
paralel işbirliğinin geliştirilememiş olması
Kütahya il merkezinde bulunan tarihi yapıların restorasyonu konusunda gereken
önemin verilmemesi
Kalenin çevre düzenlemesi ve Koruma İmar Planının yapılmamış olması
Kütahya merkez ve ilçelerindeki tespit çalışmalarının yapılmamış olması
Kale ve kentsel doku arasındaki gezi güzergahının düzenlenmemiş ve
yayalaştırılmamış olması
Kütahya Kent merkezine gelecek konukların uzun süreli vakit geçirmesini, kent
tarihini ve kültürel yapılarının daha iyi algılanmasını sağlayacak modern bir
arkeoloji müzesinin olmaması
Ressamlar açısından ünlü bir kent olmasına karşın resim müzesinin olmaması,
Uygulamalı sanatların gerçekleştirileceği Modern Sanatlar Müzesinin olmaması
174
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kamunun, Kütahya İlinde koruma kültürüne yeterince dahil olmamış olması,
halka örnek teşkil edecek yeterince restorasyon gerçekleştirilmemiş olması
FIRSATLAR
Kütahya Destinasyonu ve Marka Kent çalışmaları,
Kütahya’nın Kültür ve Turizm Bakanlığınca ilan edilen Frigya Kültür ve Termal
Turizm Gelişim Bölgesinin odağını oluşturması,
Kültür ve Turizm Bakanlığının belirlediği 15 marka kültür kenti arasında
Kütahya’nın da bulunması
Zafer Havalimanı projesinin hayata geçirilmesi
Kütahya’nın Domaniç ilçesinde başlayıp Çanakkale’de son bulan “Kuruluştan
Kurtuluşa Kültür Yolu” projesinin hayata geçecek olması
Tarihi eserlerin restorasyonu tamamlandığında tarih turizmi açısından fırsat
oluşturması
Dumlupınar Başkomutan Meydan Savaşının geçtiği tarihi sit ve milli park alanının
çekim merkezi haline getirilmesi
Geleneksel Kazancılar Çarşısının koruma altına alınarak restore edilmesi, yeni
fonksiyonlar verilerek geleneksel çarşı olarak turizme açılması
Germiyan Sokak, Bedestenler, Saman Pazarı, Kazancılar ve Antikacılar çarşısı, Ulu
Cami, Müze, Kale güzergahının düzenlenerek restore edilmesi, yayalaştırılması ve
gezi güzergahı olarak sunulması
72 burcu ile ülkemizin 3. büyük kalesi olan Kütahya Kalesi’nin burçlarının restore
edilmesi, ışıklandırılarak turizme kazandırılacak olması
Dünyanın bilinen ilk toplu iş sözleşmesinin (Fincancılar Esnafı Anlaşması- 13
Temmuz 1766) Kütahya’da imzalanması
Dünya’daki ilk bağımsız Çini Müzesi’nin Kütahya’da bulunması
Dünyaca ünlü masal babası Ezop ile Seyyah Evliya Çelebi Kütahyalı olması
Osmanlı İmparatorluğu’nun kurucusu Osman Gazi’nin beşiğinin kurulduğu Mızık
Çamı’nın Domaniç’in Domur köyünde yıkılmış olarak koruma altına alınmış
olması
Macarların milli kahramanı Kral Naib’i Lajos Kossuth’un 1850-1851 yılları
arasında Kütahya’da mülteci olarak misafir edilmiş ve adına müzesinin
bulunması
Mevleviliğin 3. önemli merkezlerinden birinin Kütahya’da olması
175
■■■
Üniversite öğrencilerinin turizm potansiyeli açısından değerlendirilmesi
Üniversitede turizm eğitiminin verilmesi
TEHDİTLER
Çarpık Kentleşmenin kentin tarihi, kültürel ve doğal dokusuna zarar vermesi
Kültürel ve çevresel bilincin zayıf olması
Kentteki hava kirliliğinin doğalgaza rağmen azaltılamamış olması
Maden sektöründe kullanılan çevreye zararlı maddelerin oluşturduğu kirliliğin
turizm sektörü üzerinde olumsuz etkide bulunması
Arkeolojik ve tarihi sit alanlarının koruma planlarının olmaması, mevcutların da
eski olması
Koruma
planlarının
olmaması
nedeniyle
restorasyon
çalışmalarına
başlanamaması
Restorasyonlar için kaynakların yetersiz olması
Kentin yatırım amaçlı tercih edilmemesi
Merdiven altı tabir edilen çinicilerin kalite ve fiyat olarak çininin değerini
düşürmeleri,
Tarihi eserlerin metruk halde bulunması ve bunun çevre için tehlike oluşturması
Toplumun kültür varlıklarının korunması noktasında bilgilendirme eksikliğinin
olması
Turizm ar-ge çalışmalarının ve bu çalışmalarda kullanılacak veri tabanlarının
oluşturulamamış olması,
Turizm üzerine yeni proje çalışmalarının yetersiz olması
176
Kentin Fiziki-Çevresel
Altyapısı: Kentsel ve Kırsal
Altyapı
I. Su Temini
Toplam 11.875 km2’lik yüzölçümü ile Türkiye topraklarının %1,5’ini kaplayan
Kütahya ilinde kentsel ve kırsal altyapı ile ilgili faaliyetlerin önemli bir kısmı, DSİ 3.
Bölge Müdürlüğüne bağlı 34. Şube Müdürlüğü, İl Özel İdaresi, belediyeler ve birlikler
tarafından yürütülmektedir. Kentin su ihtiyacı 1928 yılına kadar salahaneler,
sebiller, sokak çeşmeleri ve şadırvanlardan karşılanmış, 1928 yılında sonra ise
Fransızlar tarafından inşa edilen 1045 K. Kotunda 1200 m3’lük Hisar su deposu, o
zaman yerleşim alanı olan Kale İçi, Aşağı Hisar ve Yeni Mahalle’nin su ihtiyacının
karşılanılmasında kullanılmıştır. Kundukviran bahçelerinde bulunan yeraltı su
kaynakları maslaklarda toplanmış, oradan da Hisar su deposuna akıtılmış ve dağıtım
buradan yapılmıştır. Ancak Kütahya ili geliştikçe Kundukviran suyu yeterli
gelmemeye başlamış ve Yelice Dağı eteklerinde bulunan Aksu su kaynaklarından
maslaklarda toplanan su şehir şebekesine ilave edilmiştir. Daha 1960’lı yıllarda bu
su kaynakları da yeterli gelmeyince Eskişehir yolu üzerinde bulunan İnköy çayırında
derinlikleri 150-200 metre arasında değişen ve İller Bankası tarafından açılan üç
■■■
adet derin kuyudan elde edilen su, asfalt şantiyesinin yanında bulunan 1200 m3’lük
ara depoda toplanmıştır. Buradan motor gücü ile Özbek mevkiinde 1017 KK.’daki
5000 m3’lük depoya ø 350- ø 600 mm’lik borularla akıtılmıştır.
Özbek su deposundan pompalanan su çeşitli çaptaki şehir şebeke boruları ile
hizmete sunulmuştur. Artan ihtiyaç karşısında İnköy çayırında İller Bankası
aracılığıyla üç yeni kuyu açılmış, su terfi merkezine motor sayısının artırılması
yoluyla ilaveler yapılarak şehrin su ihtiyacı karşılanmaya çalışılmıştır. İnköy
çayırından elde edilen suyun kalitesinin bozulması ve yetersiz gelmesi sebebiyle yeni
çalışmalar yapılmıştır. Geniş çaplı araştırmalar sonucunda Kütahya’ya 13 Km
uzaklıktaki Porsuk kaynak suyu içme suyu olarak düşünülmüş ve gerekli çalışmalar
sonucu Belediye-İller Bankası işbirliği ile Kütahya’ya getirilmesine karar verilmiştir.
Porsuk kaynak suyu şu anki durumu ile 2035 yılına kadar şehrin su ihtiyacını
karşılayabilecek yeterliliktedir.
Kütahya ilinin en önemli su kaynağı olan Porsuk kaynağı 1990 yılında İller Bankası
tarafından yaptırılan Porsuk terfi merkezinin 1000 m3 kapasiteli toplama odasına
Gelinkaya ve Porsuk kaynaklarından su cazibe ile gelmektedir. Porsuk membaı
kaptajı su ø 900 mm’lik çelik boru ile 212 metre mesafeden, Gelinkaya kaptajı su ø
900 mm’lik çelik+eternit boru ile 5695 metre mesafeden 958 metre KK:’lu terfi
merkezine gelmektedir. Terfi merkezi yedi gruplu olup klorlama burada
yapılmaktadır. Dünya Bankası kredisi kapsamında üç adet Layne Bowler marka
Hm=94 mS, Q=250 lt/sn kapasiteli dik milli pompa alınmıştır. Terfi merkezi altı adet
dikey milli, bir adet yatay milli EM pompa ile toplam 3x200 lt/sn+3x250
lt/sn+1x150 lt/sn kapasite ile çalışmaktadır. 1000 lt/sn’lik kaynaktan 550 lt/sn 958
K.K’dan 2423 metre uzunluğundaki ø 1000 m3’lük GBK 1054 metre olan Hacıazizler
ara deposuna, buradan da cazibe ile 8729 metrelik ø 1000 mm’lik çelik boru ile 1017
K.K.’daki 5000+15000 m3’lük Özbek’teki iki depoya dökülmektedir. İki depo aynı
dolu savak kotunda paralel olarak çalışmaktadır. Bu suyun şehre gelmesiyle
İnköy’deki kuyular devre dışı kalmıştır. Pompa istasyonu çıkışında bulunan klorlama
tesisinde şehre verilen su, düzenli olarak klorlanmakta ve şehir şebekesinden
numune alınarak Çevre Sağlığı ve Belediye Sağlık İşleri Müdürlüğü’nce klor miktarı
kontrol edilmektedir. İçme suyu dezenfeksiyonu için yıllık 13000–14000 kg gaz klor
kullanılmaktadır.
Porsuk-Kütahya arasında bulunan ve ø 1000 mm’lik çelik borulardan oluşan terfi ve
isale hattı korozyona karşı katodik koruma ile korunmakta ve boruların paslanması
önlenmektedir. Tesislerin elektrik enerjisi Zafertepe indirici merkezinden çekilen
özel enerji nakil hattından karşılanmakta olup ayrıca enerji kesintilerine karşı 1100
kw gücünde jeneratör hazır durumdadır. 2008 yılında yapılan yeni 10000m3’lük
178
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
depo Atakent, Sosyal Konutlar ve Zafertepe bölgelerine su verilmesi için inşa
ettirilerek hizmete alınmıştır. Böylelikle belirtilen bölgelerdeki sıkıntılar da
giderilmiştir. Aksu membaı ise eskiden özellikle yüksek mevkiler olmak üzere direk
şehir şebekesine verilmekte iken 1969 yılında yapılmış olan 5000 m3’lük Özbek su
deposuna bağlanmıştır. Sonradan belediye tarafından bu koddan daha yüksekte olan
Sazak-Maltepe mahallelerinin üst kısımlarını besleyebilmek için maslaklar yapılarak
bağlantı sağlanmıştır. Maslaktan savaklanan suyun 5000 m3’lük depoya bağlantısı
yapılmıştır. Memba verimi Kasım 1978’te 28 lt/sn olup halen 25 lt/sn civarındadır.
Özbek su deposundan ayrıca tesis edilen ø 350 mm’lik terfi hattı ile krepin kotu 1045
metre olan 1200 m3’lük Hisar su deposu da beslenmektedir. Hisar su deposunu
besleyen diğer bir kaynak, 1200 metre kotlarından toplanan Kundukviran kaynağı
ortalama 40 lt/sn debisiyle 200 m3’lük 1440 metre K. kotundaki Aydınlıkevler ve
200 m3’lük 1072 metre K. kotundaki Gültepe deposunu besledikten sonra artan suyu
Hisar deposuna dökülmektedir. Hisar deposundan Sultan Bağı’nın bir kısmı, İmam
Hatip Lisesi’nin karşı tarafları, Paşam Sultan ve Börekçiler Mahallesi’ne su
verilmektedir. Aydınlıkevler ve Gültepe depolarından ise Gültepe, Okmeydanı, Sultan
Bağı, Evliya Çelebi, Şenbel Deresi Mevkii ve Yeşilçam Sokak civarının su ihtiyacı
karşılanmaktadır (Kütahya Belediyesi Faaliyet Raporu, 2010: 126).
Tablo 8.1. Kütahya İli ve İlçelerindeki Köylerin ve Bağlı Ünitelerin Su Temini İle İlgili Durumu
İLÇELER
TOPLAM
KÖY
ÜNİTE
SULU
KÖY
ÜNİTE
MERKEZ
114
130
113
129
ALTINTAŞ
33
33
33
33
ASLANAPA
33
35
33
35
Ç.HİSAR
22
22
22
22
DOMANİÇ
31
39
31
39
D.PINAR
10
11
10
11
EMET
29
33
29
33
GEDİZ
47
73
47
73
HİSARCIK
21
23
21
23
PAZARLAR
6
8
6
8
SİMAV
69
92
68
91
ŞAPHANE
10
17
9
16
TAVŞANLI
88
106
87
105
TOPLAM
513
622
509
618
■ İl Özel İdaresi 2011 Yılı İçme Suyu Genel Envanter
YETERSİZ
SUSUZ
KÖY
ÜNİTE
KÖY
ÜNİTE
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
1
1
4
1
0
0
0
0
0
0
0
0
0
1
1
1
4
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
0
Kütahya’da toplam 513 köy bulunmaktadır. Kırsal alanda yaşayan nüfus temel
alındığında yerleşim birimlerinin su ihtiyacının %99,56’sı şebekeden, % 0,44’ü
çeşmelerden temin edilmektedir. Tablo 8.1’de de görüldüğü üzere Kütahya’da
toplam 513 köyden 509’u yeterli düzeyde suya, 4’ü ise yetersiz düzeyde suya sahip
179
■■■
olup; susuz köy bulunmamaktadır. Kırsal alanda, köye bağlı ünitelerde ise toplam
622 üniteden 618’ine yeterli düzeyde su ulaşmakta, 4 üniteye ise yetersiz seviyede
su temin edilebilmektedir. Yeterli seviyede su temin edilemeyen köyler; MerkezTeşvikiye, Simav-Aşağı Dolaylar, Şaphane-Gürkuyu ve Tavşanlar-Opanözü’dür.
Kütahya iline bağlı 513 köyün tamamında şebekeli sistem mevcut olup susuz köy ve
ünite bulunmamaktadır.
II. Sulama
Kütahya ili, sınırları içerisinde 11158.2 ha yeraltı, 4880 ha yerüstü ve 4305 ha
sulama göletlerinde olmak üzere diğer kaynaklarla birlikte toplam 22.315.003 m3 su
potansiyeline sahiptir. Yüzey ve yeraltı sularının miktarı dikkate alındığında Kütahya
ili su sorunu olmayan iller arasında yer almaktadır. Yeraltı suyunun akımı doğudan
batıya doğru Porsuk Çayı boyunca akmaktadır. Kütahya ovası batı kısmında ise
yeraltı suyunun akımı Felent Çayı vadisine bağlı olarak batıdan doğuya doğrudur. Eş
su seviyesi eğrilerinden, yeraltı suyunun ovada yer yer Porsuk Çayı’nı beslediği
görülür. Kütahya’da su kaynakları olarak yeraltı suyu ve yerüstü suları bulunurken
su kaynaklarının işletilmesine yönelik olarak barajlar, hidroelektrik santraller ve
sulama göletleri bulunmaktadır.
Kütahya ili sınırları içerisinde merkeze ve ilçelere bağlı köylerde yapılan ve
yenilenen toplam 52 adet yeraltı sulama tesisi bulunmakla birlikte bunlardan 40
tanesi faal olarak çalışmaya devam etmektedir. 11158.2 ha sulama alanı sahip olan
Kütahya’nın bu sulama alanları; 485 ha damla sulama tesisleri, 6356.2 ha
yağmurlama sulama tesisleri, 3578 ha açık kanal sulama tesisi ve 739 ha sulama
tesislerini kullanmak istemeyen kooperatiflerden meydana gelmektedir. Kütahya ili
sınırları içerisinde merkeze ve ilçelere bağlı köylerde açık kanal sulama tesisi
şeklinde faal olarak kullanılan toplam 64 adet yerüstü sulama tesisi bulunmaktadır.
Kütahya ili yerüstü sulama tesislerinin toplam sulama alanı ise 4880 ha’dır.
Kütahya ili sınırları içerisinde işletmede olan 4 adet baraj ve hidroelektrik santral, 5
adet gölet, 4 adet sulama tesisi ve 107 adet taşkın koruma, erozyon ve rusubat
kontrol tesisi bulunmaktadır. Kütahya ilinde işletmede olan Çavdarhisar, Enne,
Kayaboğazı ve Söğüt olmak üzere toplam dört adet baraj ve hidroelektrik santral
bulunmaktadır. Kütahya sınırları içerisinde işletmede olan Çetre, Gümeleköy,
Kuruçay, Pullar ve Yeniceköy olmak üzere toplam beş adet gölet bulunmaktadır.
Kütahya il sınırları içerisinde işletmede olan Çavdarhisar sulaması, Tavşanlı
sulaması, Kütahya sulaması ve Söğüt sulaması olmak üzere dört adet sulama tesisi
bulunmaktadır. Bu dört tesisten net olarak 11267 ha cazibe sulama ve 1830 ha
pompajlı sulama şeklinde toplam 13097 ha alan sulanmaktadır.
180
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Tablo 8.2. İşletmedeki Sulama Tesisleri
Tesisin Adı
Çavdarhisar Sulaması
Tavşanlı Sulaması
Kütahya Sulaması
Söğüt Sulaması
TOPLAM
Cazibe Sulama (ha)
Brüt
4456
5626
2497
205
12784
Pompajlı Sulama (ha)
Net
4190
5385
1507
185
11267
Brüt
786
477
970
2233
Net
740
390
700
1830
Toplam Sulama Alanı
(ha)
Brüt
5245
6100
3497
205
15047
Net
4930
5775
2207
185
13097
■ www.dsi.gov.tr
Kütahya il sınırları içerisinde toplam 107 adet taşkın koruma, erozyon ve rusubat
kontrol tesisi bulunmaktadır. Merkez ilçe, Simav, Gediz, Emet, Altıntaş, Tavşanlı,
Domaniç, Gölcük ve Söğüt’te bulunan bu kontrol tesisleri, toplamda 82 adet yerleşim
yerini korurken korudukları alanın büyüklüğü ise 10795 ha’dır. Kütahya ili sınırları
içerisinde inşa halinde olan 1 adet baraj, 3 adet sulama tesisi ve 4 adet taşkın
koruma, erozyon ve rusubat kontrol tesisi bulunmaktadır. Kütahya ilinde şu an inşa
halinde olan Beşkarış Barajı olmak üzere sadece bir adet baraj bulunmaktadır.
Kütahya il sınırları içerisinde inşa halinde bulunan Beşkarış sulaması, Gediz
Gümüşlü sulaması ve Hasanlar sulaması olmak üzere üç adet sulama tesisi
bulunmaktadır. Bu üç tesisten toplam 13671 ha alanın sulamasının yapılması
beklenmektedir. Kütahya il sınırları içerisinde inşa halinde olan toplam dört adet
taşkın koruma, erozyon ve rusubat kontrol tesisi bulunmaktadır. Gediz, Tavşanlı ve
Hisarcık’ta bulunan bu kontrol tesisleri, toplamda 2 adet yerleşim yerini korurken
korudukları alanın büyüklüğü ise 65 ha’dır. Kütahya il sınırları içerisinde 20 adet
büyük ölçekli sulama göleti, 15 adet küçük ölçekli sulama göleti ve 59 adet hayvan
içme suyu göleti bulunmaktadır. Kütahya’da Merkez, Dumlupınar, Altıntaş, Pazarlar,
Gediz ve Simav ilçelerinde olmak üzere toplam 20 adet büyük ölçekli sulama göleti
bulunmaktadır. Kütahya il sınırları içerisinde Merkez, Altıntaş, Aslanapa,
Çavdarhisar, Emet, Gediz, Pazarlar, Şaphane ve Simav gibi hayvancılığın gelişmiş
olduğu ilçelerde olmak üzere toplamda 59 adet çok sayıda büyükbaş ve küçükbaş
hayvana içme suyu sağlayan hayvan içme suyu göleti bulunmaktadır.
III. Kırsal Alanda Kanalizasyon
Kütahya ilinde evsel atık sular kanalizasyon şebekelerinde toplanarak fosseptikler
aracılığıyla alıcı ortama verilmektedir. Kırsal alanda ise kanalizasyon şebekesinin
bulunmadığı yerlerde atık sular evlerin kendi fosseptiklerine bırakılmaktadır.
Kütahya ili merkez ve ilçelerindeki köylerin 01.01.2011 tarihi itibariyle kanalizasyon
şebekeleri ve proje durumları incelendiğinde, Kütahya ilindeki toplam 513 köyün
478’inde kanalizasyon şebekesi mevcut olup 434 köyün ise kendi fosseptikleri
bulunmaktadır. Projesi olan köy sayısı da 320’dir.
181
■■■
IV. Ulaşım
Kütahya’da ulaşım kara ve tren yolu aracılığıyla sağlanmaktadır. Ayrıca Türkiye’nin
ikinci büyük ve Kütahya’ya 45 km mesafede olan uluslararası havaalanı 2012 yılında
Kütahya, Afyonkarahisar, Eskişehir ve Uşak illerinin ortak istifadesine açık olacaktır.
Kütahya, Ege bölgesinin İç Batı Anadolu bölümünün doğusunda, İç Anadolu’yu
Ege’ye, Marmara’yı Ege ve Akdeniz bölgesine bağlayan kara ve demiryollarının
kavşağında yer almaktadır. Ayrıca kuzey güney transit taşımacılığı güzergâhı
üzerinde bulunmaktadır. İl, karayoluyla tüm komşularına doğrudan bağlıdır. İl içi
ulaşım gelişmiştir. Kütahya ilinin Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 01.01.2011
tarihli verileri itibariyle sahip olduğu karayolu ağ durumu, devlet ve il yolu toplam
asfalt 943 km, toplam parke yol uzunluğu 6 km ve bölünmüş yol toplamı 156,062
km’dir. Kütahya il sınırları içerisinde otoyol ise yoktur.
A. Köy Yolları
Kütahya’da köy yollarına ait yol ağı, 2440 km birinci derecede yolağı ve 1473 km
ikinci derecede yol ağı olmak üzere toplam yol ağı 3913 km’dir. Kütahya ili merkezi
ve ilçeler itibariyle köy yollarının toplamı, asfalt durumu, asfalt oranı ve yol ağı
toplamları ise aşağıdaki tabloda gösterilmektedir. Kütahya ilinde 2011 yılı itibariyle
asfaltsız köy sayısı 48 ve asfaltsız köy yolu 234 km iken 2011 yılı sonunda bu
rakamlardan asfaltsız köy sayısının 28’e ve asfaltsız köy yolunun ise 150 km’ye
düşürülmesi planlanmaktadır.
B. Demiryolları
Demiryolları açısından bir kavşak niteliğinde olan Kütahya’da özellikle maden
rezervleri, demiryolu taşımacılığını önemli bir ulaşım aracı haline getirmiştir.
Kütahya sahip olduğu 18 istasyon ile dört ana güzergâhta hizmet vermektedir.
Kütahya, Eskişehir üzerinden kuzeye ve doğuya, Balıkesir üzerinden batıya, Afyon
üzerinden güneye ve iç Anadolu'ya bağlanmaktadır. İldeki demiryolu ulaşımı
karayollarına nazaran daha sınırlıdır. İl dışı demiryolu taşımacılığı gelişmiş olmasına
rağmen il içi demiryolu ağı yetersizdir. İl sınırları içerisinde toplam demiryolu ana
hat uzunluğu Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demir Yolları’nın verilerine göre; tek hat
264 km ve 2.3.4. hatlarda 10 km olmak üzere Kütahya toplam demiryolu ana hat
uzunluğu 274 km’dir.
182
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Tablo 8.3. Kütahya İli 01.01.2011 Tarihi İtibariyle Köy Yolları Envanteri
Asfalt Yol
(km)
1940
Stabilize Yol
(km)
488
Tesviye Yol
(km)
9
Ham Yol
(km)
3
Toplam
(km)
2440
Asfalt Oranı
(%)
80
228
863
365
17
1473
15
Toplam
2168
1351
374
■ İl Özel İdaresi 2011 Yılı Köy Yolları Envanteri
20
3913
55
1. Derece
2. Derece
Tablo 8.4.Kütahya İl Merkezi ve İlçeler İtibariyle Köy Yolları
İlçe Adı
1. Derece
1. Derece Yol
2. Derece Yol
Yolun Asfalt
Toplamı
Toplamı
Oranı
MERKEZ
499
78
316
ALTINTAŞ
122
95
115
ASLANAPA
157
83
93
ÇAVDARHİSAR
80
95
70
DOMANİÇ
150
71
75
DUMLUPINAR
46
100
44
EMET
168
72
111
GEDİZ
238
86
154
HİSARCIK
94
93
36
PAZARLAR
43
95
48
SİMAV
394
67
164
ŞAPHANE
72
74
37
TAVŞANLI
377
81
210
TOPLAM
476
80
1473
■ İl Özel İdaresi 2011 Yılı Köy Yolları Envanteri
Yol Ağı
Toplam
815
237
250
150
225
90
279
392
130
91
558
109
587
3913
Toplam Yol
Ağına Olan
Asfalt Oranı
54
46
42
35
44
28
37
49
42
23
44
40
50
55
C. Karayolları
Kütahya coğrafi konumu itibarıyla karayolları ve demiryollarının önemli kollarının
kesişme noktalarından birini oluşturmaktadır. Kütahya genelinde 529 km devlet
yolu, 432 km il yolu ve 3863 km köy yolu bulunmasına rağmen hiç otoyol
bulunmamaktadır. Kütahya genelinde bölünmüş yol uzunluğu 156 km’dir.
Kütahya’yı çevre illere ve dış dünyaya bağlamada büyük bir role sahip olacak
bölünmüş yol çalışmaları devam etmektedir (Bkz. Şekil 8.1).
183
■■■
Şekil 8.1. Bölünmüş Yol Çalışmaları (2010)
V. Genel İmar Durumu
Kütahya ilinde 513 köy bulunmaktadır. Bu köylerden yerleşik alan ve civar tespiti
yapılan toplam köy sayısı 485, kalan ise 26 köydür. 27 adet köye yerleşik alan içinde
İmar Kanunu’nun 27.maddesi gereğince yapı inşaat izni düzenlenmiştir. 2010 yılı
içerisinde 20 adet köyün ise yerleşik alan ve civar tespiti yapılmıştır. 2010 yılı
programı için aşağıdaki çalışmalar yapılmıştır:
22 adet ruhsatsız yapıya İmar Kanunu’nca işlem yapılmıştır.
32 adet yapı ruhsatı düzenlenmiştir.
11 adet Mevzi Uygulama İmar Planı ve Değişikliği,
98 adet İmar Durum Belgesi,
5747 sayılı kanun gereği 2 adet Uygulama İmar Planı ve Değişikliği,
Köylerde 52 adet ifraz-tevhit işlemleri yapılmıştır.
3 adet imar uygulama işlemi yapılmıştır.
2 adet Plankote ve Hâlihazır Harita İşlemleri yapılmıştır
1 adet İrtifak Hakkı Tesis İşlemi gerçekleştirilmiştir.
1/100000 ölçekli İzmir-Manisa-Kütahya Planlama Bölgesi Çevre Düzeni Planı,
değişikliği 04.02.2009 tarihinde 27131 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan
184
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
11.11.2008 tarih ve 27051 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevre Düzeni
Planlarına Dair Yönetmelik’e uygun olarak 4856 sayılı Kanun’un 2 (h) ve 10 (c)
maddeleri ile 2872/5491 sayılı Kanun’un 9 (b) maddesi uyarınca 14.08.2009
tarihinde onaylanarak geçerlilik kazanmış olmasına rağmen Haziran 2011 tarihinde
yürütme durdurulmuştur.
VI. Kütahya İli Afet ve Acil Durum Riskleri
Kütahya’nın jeolojik bakımdan oluşumu çok eskilere dayanmaktadır. I. Jeolojik
zaman ve III. Jeolojik zamanda bugünkü şeklini almıştır. Bu devirlerde çökmelere,
yer yer volkanizmaya ve kıvrılmalara uğramıştır. Kıvrılmaya dayanamayan tabakalar
kırılarak fay hatlarını oluşturmuştur. Kütahya il merkezi ve doğusu 2. derece
deprem kuşağı, merkezin batısında yer alan ilçeler 1. derece deprem kuşağı
içerisinde yer almaktadır. Bu fay hatlarının sonucu olarak Kütahya, yeraltı sıcak
suları bakımından güçlü bir potansiyele sahiptir. Kütahya ilinin arazi yapısında kireç
taşı, kil, kum taşı tabakaları oldukça yaygındır. İlin jeolojik yapısını oluşturan yer
katmanları daha çok yatay ve yataya yakın şekilde sıralanmıştır. Kütahya ili 2.
derecede tehlikeli deprem bölgesindedir. Tarihsel dönemlerde yıkıcı depremlerden
etkilenen Kütahya ili Gediz-Emet Fay Zonu, Simav Fay Zonu ve Kütahya Fay
Zonu’nun etkisi altındadır.
Gediz-Emet Yöresi Diri Fayları. Murat Dağı kuzeyi ile Şaphane Dağı doğusunda
Gediz ile Emet arasından kalan bölgede, birbirinden bağımsız görünen değişik
doğrultulara sahip birçok fay Gediz-Emet diri fayları adı altında incelenmiştir. Gediz
yöresinde üç ana egemen doğrultulu faylar bulunmaktadır. En güneyde, ErdoğmuşSazköy arasında 12 km uzunlukta K80D-D-B gidişli kırıklar bulunmaktadır. Bu
kırıklar, 1970 Gediz depreminde yüzey kırıkları oluşturmuşlardır. Bu kırıklar, açılma
çatlağı şeklinde gelişmiştir. Gediz kuzeyinde, Akkaya-Kayacık arasında 14 km
uzunlukta K60B-KKB-GGD gidişli sağ yönlü doğrultu atımlı kırıklar; AkçaalanArapşah arasında ise 6 km uzunlukta K10D-KKD-GGB gidişli, sol yönlü ve doğru
atımlı kırıklar uzanmaktadır.
Simav Fay Zonu. Simav ovasını güneyden sınırlayan BKB-DGD genel gidişli fay,
Simav Grabeni olarak adlandırılmıştır. Simav fay zonunun, Sındırgı (Balıkesir), Abide
(Kütahya) arasında 150 km uzunlukta olduğu belirtilmektedir. Simav’ı güneyden
sınırlayan birbirine paralel birkaç faydan oluşan fay zonu, K70B genel gidişli olup
yaklaşık 55 km uzunluktadır. Simav’ın 25 km batısında fay 3 km kuzeye doğru bir
sıçrama yapmaktadır. Ovayı KB’den sınırlayan fay ise yaklaşık 25 km uzunluktadır.
Fayın başlangıçta sağ yönlü doğrultu atımlı olarak çalıştığı, günümüzde ise düşey
bileşenin egemen olduğu ileri sürülmektedir. Fayın 5,5-6 km civarında atımı olduğu
185
■■■
belirtilmektedir. Simav fayının sağ yönlü doğrultu atımlı faylara özgü tipik fay
vadilerinin olduğu, Simav ovasının bir çek-ayır havza olarak geliştiği ve Simav
Gölü’nün de tektonik kökenli bir kapma sonucu oluştuğu öne sürülmektedir.
Kütahya Fay Zonu. Kütahya’nın yakın güneyinden geçen ve Kütahya ovasını KB-GD
doğrultusunda sınırlayan, yaklaşık 33 km uzunluktaki K60B gidişli fay Kütahya fayı
olarak adlandırılmıştır. Fayın sağ yönlü doğrultu atım bileşenli eğim atımlı normal
fay olduğu ve Kuvaterner yaşlı çökelleri kesmesi nedeniyle de diri olduğu ileri
sürülmektedir.
Kütahya tarihsel dönemlerde yıkıcı depremlerden etkilenmiştir.
Şekil 8.2. Kütahya İli Deprem Haritası
■ B. Özmen, M. Nurlu ve H. Güler (1997), Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Deprem Bölgelerininİncelenmesi,
T.C. Bayındırlık ve İskân Bakanlığı Afet İşleri Genel Müdürlüğü DepremAraştırma Dairesi, Ankara.
VII. Kentsel ve Kırsal Altyapı GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
Kentsel ve kırsal alanda içme suyu miktarının yeterli olması
Su isale hatlarının yenileniyor olması
Sulama konusunda yeterli miktarda baraj ve sulama göletinin var oluşu
186
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kentsel ve kırsal alanlarda yeri tespit edilen suyun kaynaktan direk klorlanarak
şebekeye aktarılma imkânının bulunuşu
Karayolları açısından üç büyük ilin kavşak noktasında olması
Karayoluna alternatif bir demiryolu ağına sahip olunması
Lojistik anlamda yapılması düşünülen BALO projesinin ilimize sağlayacağı
katkılar
Civar illerdeki havaalanları ve limanlara yakın olması
ZAYIF YÖNLER
Kentin kanalizasyon sisteminin ayrık olmaması
Kanalizasyon şebekesi yetersiz olan köylerin olması
İlin bağlantı yollarının bakımsız olması
Kent içi yaya ve araç yolların bakımsızlığı ve yetersizliği
Yolların yetersizliği ve araç sayısının fazlalığından kent içi trafiğinde karmaşa
yaşanması
Kent içi toplu taşıma sisteminde sık sık değişikliklerin yapılması
Kentsel yaşam standartları açısından engelli vatandaşların ihmal edilmesi
Kent merkezinin dışındaki yerleşim birimlerine yönelik imar uygulamalarındaki
eksiklikler
Kentsel dönüşüm projelerinin yetersizliği
Merkezdeki sit alanlarının, imar uygulamalarında sorun yaratması
Kentsel dokuya zarar veren imar uygulamaları
Bazı kırsal bölgelerde elektrik altyapı çalışmalarının yeterli olmaması
Kent içerisindeki otoparkların yetersizliği
FIRSATLAR
Kentin çok güçlü bir tarihi ve kültürel dokuya sahip olması
Altıntaş’ta yapımına başlanan Zafer Havalimanı’nın ulaşımı rahatlatacağına dair
beklentiler
Kent içi ulaşımdaki sorunları çözebilecek raylı sistemle ilgili halkın ve yerel
yönetimin istekliliği
Bölünmüş yol çalışmalarının Hükümet programında yer alması
Yüksek hızlı tren hatlarının, kavşak noktasındaki Kütahya’dan geçirilmesi
gerekliliği
TEHDİTLER
Yüksek hızlı tren projelerinde Kütahya’nın yer almaması
Kent içi ulaşım sorununu çözecek raylı sistemin hayata geçirilmesinin zorluğu
187
■■■
Bazı bağlantı yollarının yapılamamasından dolayı özel sektör yatırımlarının
olumsuz etkilenmesi
Kent merkezi ve ilçelerinin deprem konusunda yüksek risk altında bulunması
Kent içi taşımacılıktaki hizmet kalitesinin çok düşük olması
Kent merkezindeki birçok noktada yer alan demiryollarına ait geçitler
İzinsiz açılan sondaj kuyularının su potansiyelini azaltması
Kanalizasyon sisteminin ayrılmaması halinde sel riskinin bulunması
188
Kentin Fiziki-Çevresel
Altyapısı: Çevre
I. Çevre Sorunlarının Kaynakları
İnsanlığın ortak varlığı olan hava, su, toprak, bitki ve hayvan türleri ile doğal ve tarihi
zenginlikler bütünü olarak tanımlanabilen çevre, sanayi devrimi ile başlayan ve
dünya üzerindeki doğal kaynakların hızla tüketilmesi ile devam eden süreçte
yıpratılmıştır. Çevreyi meydana getiren canlı ve cansız unsurlarda, insanların çeşitli
faaliyetlerine bağlı olarak ortaya çıkan ve yaşamı olumsuz etkileyen bu yıpranma,
günümüzün en önemli sorunlarından biri olan çevre sorunlarını da beraberinde
getirmiştir. Dar anlamda hava, su, toprak ve gürültü kirliliği olarak algılanan ancak,
günümüzde ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel boyutları ile yeni bir nitelik
kazanmış olan çevre sorunları, aşırı nüfus artışı, sanayileşme, kentleşme ve turizm
gibi birçok sebepten dolayı her geçen gün daha büyük bir sorun haline gelmektedir.
İnsanların yaratmış oldukları yapay çevrenin, doğal çevreyi olumsuz etkilemesi
sonucu ortaya çıkan ve çevrenin doğal yapısının bozulmasına, değişmesine ve
böylece insanların ve diğer canlıların olumsuz yönde etkilenmesine sebep olan çevre
kirliliğini, hava, su veya gıdaların insan sağlığında ve refahında, gerçek veya
potansiyel zararlara neden olacak şekilde kirlenmesi ya da doğaya mazeretsiz olarak
zarar vermesi olarak tanımlamak mümkündür.
■■■
Kökeni tarihin ilk çağlarına kadar uzanan ancak sanayi devriminden sonra büyük bir
ivme kazanan ve son yıllarda insanlık için tehlike sinyalleri veren çevre sorunları,
bugün gelinen noktada ekonomik, sosyal, siyasi, kültürel ve idari birçok parametre
ile yakından ilişkilidir. Ayrıca, çevre sorunlarının sınır tanımaz özelliği başka bir
ifade ile çevre sorunlarının sadece kaynaklandığı bölgeyi değil de başka bölgeleri de
etkileyebilir özellikte oluşundan dolayı sorunun giderilmesinde küresel nitelikte
çözümlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bugün dünyanın neresinde olunursa olunsun
çevre sorunlarından etkilenmemek ve bu sorunlara çözüm üretmekten kaçınmak
imkânsız hale gelmiştir. Bu bağlamda, gerek çeşitli sanayi kuruluşlarının il sınırları
içerisinde üretim faaliyetlerini devam ettirdiği gerekse komşu illerinde yoğun bir
şekilde devam eden sanayi faaliyetlerinin olumsuz etkileri, Kütahya ilinde çeşitli
çevre sorunlarının yaşanmasına sebep olmaktadır.
Tablo 9.1. Kütahya İlindeki Çevre Sorunlarının Öncelik Durumları
Kirlilik Kaynağı
Hava kirliliği
Su kirliliği
Toprak kirliliği
Atıklar
Gürültü kirliliği
Erozyon
Doğal çevrenin tahribatı (orman, mera, sulak alan, kıyı, Biyolojik
çeşitlilik ve habitat kaybı)
■ Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
Öncelik Sırası
(1)
(2)
(5)
(3)
(4)
(6)
(7)
Son yıllarda Kütahya ilinde yaşanan çevre sorunlarına yönelik yapılan çalışmalar
neticesinde ilde sırasıyla hava kirliliği, su kirliliği, katı atıklar, gürültü kirliliği, toprak
kirliliği ve erozyon konularında sorunların yaşandığı görülmüştür. Kütahya ilinde
yaşanan çevre sorunlarının önem ve önceliklerine göre sıralanışı Tablo 9.1 ve bu
sorunların nedenleri Tablo 9.2’de gösterilmektedir.
Tablo 9.2.Kütahya İlindeki Çevre Sorunlarının Nedenleri
Çevre Sorunu
Nedenler
Hava
kirliliği
Su
kirliliği
Evsel Isınma
1
Sanayi
2
Trafik
Evsel atık sular
2
Evsel katı atıklar
Sanayi atıkları
2
Zirai faaliyetler
Diğer
■ Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
Toprak
kirliliği
Atık
Gürültü
kirliliği
4
3
3
4
4
190
Erozyon
Doğal Çevre
tahribi
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
A. Hava Kirliliği
Belli bir kaynaktan atmosfere bırakılan kirleticilerin, havanın doğal bileşimini
bozarak onu canlılara ve eşyaya zarar verebilecek bir yapıya dönüştürmesi olarak
tanımlanan hava kirliliğine neden olan kirleticiler, birincil ve ikincil kirletici olarak
iki kümede toplanmaktadır. Birincil kirleticiler; havaya doğrudan verilen
kirleticilerdir. Bunlar; partiküller, sülfür dioksit, karbon monoksit, nitrojen oksitler
ve hidrokarbonlardır. İkincil kirleticiler ise birincil kirleticiler arasında meydana
gelen reaksiyonlar ve normal atmosferik bileşikler tarafından üretilen kirleticilerdir.
Özellikle kış aylarında etkisini daha çok gösteren hava kirliliği, Türkiye’de;
konutlarda kullanılan yakıtların kalitesiz olması, yakma tekniklerine uyulmaması,
sanayide yanlış yer seçimi, tedbir alınmadan katı atık, gaz ve tozların kolayca
atmosfere bırakılması, yanlış teknoloji seçimi, kentlerde yoğun nüfus artışı sonucu
oluşan çarpık kentleşme ve trafik yoğunluğu gibi sebeplerle önemli bir çevre sorunu
haline gelmiştir.
Tablo 9.3. Kütahya İlinde Ölçülen Kükürt Dioksit ve Partikül Madde Ortalamaları ve Değişim Oranları
Ocak
Ölçüm Yapılan
İstasyon Sayısı
1
Ölçüm Yapılan
Gün Sayısı
1 ay
Şubat
1
1 ay
14
61
4
8
Mart
1
1 ay
19
63
32
47
Nisan
1
1 ay
22
68
-5
37
Mayıs
1
1 ay
16
70
20
18
Haziran
1
1 ay
21
64
-61
6
Temmuz
1
1 ay
9
54
31
7
Ağustos
1
1 ay
17
59
-70
-84
Eylül
1
1 ay
6
56
33
---
Ekim
1
1 ay
8
71
67
21
Kasım
1
1 ay
31
121
29
31
Aralık
1
1 ay
14
84
-40
17
AYLAR
Aylık
Ortalama
11
71
Değişim Oranları
Bir Önceki Yıla Göre (%)
85
55
■ Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
Kütahya ilindeki hava kirliliğinin oluşumundaki etkenler incelendiğinde de Türkiye
ile benzer bir tablo ortaya çıkmaktadır. Kütahya ilinin en önemli çevre sorunu olan
hava kirliliğinin oluşumundaki etkili faktörler evsel ısınma, sanayi ve trafiktir. Evsel
ısınma ve sanayide tercih edilen yakıt türü ise büyük çoğunlukla ilde üretilen linyit
kömürüdür. Kütahya ilinde hava kirliliğine neden olan önemli faktörlerden bir diğeri
ise trafiktir. Trafiğe çıkan her aracın atmosfere zararlı egzoz gazları yaydığı gerçeği
ile Kütahya’da yıllar itibari ile artan araç sayısı, ildeki hava kirliliğini de
artırmaktadır. Kütahya il merkezi ve bazı ilçelerde çeşitli tedbirler alınmasına
rağmen hava kirliliğinin önüne geçilemediği görülmektedir.
191
■■■
B. Su Kirliliği
Su kirliliği, su kaynağının kimyasal, fiziksel, biyolojik, radyoaktif ve ekolojik
özelliklerinin olumsuz yönde değişmesi şeklinde gözlenen ve doğrudan veya dolaylı
yoldan biyolojik kaynaklarda, insan sağlığında, su ürünlerinde, su kalitesinde ve
suyun diğer amaçlarla kullanılmasında engelleyici bozulmalar yaratacak madde veya
enerji atıklarının boşaltılmasını ifade etmektedir. Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık
Örgütü (WHO) tarafından sularda kirletici etki yaratabilecek unsurlar şu şekilde
sınıflandırılmıştır: Bakteriler, virüsler ve diğer hastalık yapıcı canlılar, organik
maddelerden kaynaklanan kirlenme, endüstri atıkları, yağlar ve benzeri maddeler,
sentetik deterjanlar, radyoaktivite, pestisitler, yapay organik kimyasallar, anorganik
tuzlar, tarımsal gübreler ve atık ısı.
Türkiye su kaynakları açısından zengin olmasına rağmen, coğrafi olarak adil
olmayan bir dağılıma sahip olmakla birlikte özellikle sanayileşmiş bölgelerde
bulunan akarsular çok ciddi kirlilikle karşı karşıyadır. Bu açıdan bakıldığında
Kütahya ve çevresinde de aynı durum söz konusudur. Kütahya ve çevresinde; Nilüfer
Çayı, Bursa Organize Sanayi Bölgesi ve diğer sanayi tesislerinin, Simav Çayı, Boraks
Maden İşletmelerinin, Gediz nehri endüstriyel ve evsel atıkların, Menderes nehirleri,
sanayi tesislerinin, Porsuk Çayı, Kütahya ve Eskişehir’deki evsel atıklar ve bazı
sanayi tesislerinin atıkları ile kirlenmektedir. Kütahya’da Porsuk Deresi, Güvez Çayı,
İnceözü Deresi gibi yüzey suları evsel atık sular, evsel katı atıklar, sanayi atıkları ve
zirai faaliyetler gibi nedenlerle kirliliğe maruz bırakılmaktadır.
Tablo 9.4.Kütahya İlindeki Yüzey Sularının Kalite Sınıfları ve Kirlenme Nedenleri
Kalite sınıfı
Kirlenme Nedenleri
Yüzey Suyu
Evsel
Evsel Katı
1
2
3
4
Sanayi Atıkları
Atıksular
Atıklar
Porsuk Çayı
x
x
x
x
Güvez Deresi
x
x
x
İnceözü Deresi
x
x
x
Porsuk
x
x
Gediz
x
x
Susurluk
x
x
■ Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
Zirai
Faaliyetler
x
x
x
x
x
Kütahya ilinde gerçekleştirilen tarımsal faaliyetler esnasında çok miktarda yapay
organik kimyasallar kullanılmaktadır. Bu uygulamaların sonucunda ise yeraltı ve
yüzey sularında nitrat kirliliği yaşanmaktadır. Kütahya ilinde evsel nitelikli atık
sular, küçük sanayi kuruluşlarının ortak arıtma sistemlerinin olmayışı, zirai
mücadele ilaçlarının kullanımı ve kimyasal gübre kullanımı gibi nedenlerden dolayı
kirlenen sular, alıcı ortamlarda su kirliliğine sebep olmaktadır. Kirliliğe yol açan
temel faktörler birkaç ana başlık altında toplanabilir:
192
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
a.
Kanalizasyon şebekesinin olmaması veya yetersiz olması
b.
Yerleşim yerlerinde evsel nitelikli atık suların arıtılmaması
c.
Büyük sanayi kuruluşlarının atık sularını arıtmaması
d.
Küçük sanayilerde toplu arıtmanın olmaması
e.
Fosseptik çukurların sağlıklı şekilde inşa edilmemesi
f.
Fosseptik atıkların vidanjörlerle çekildikten sonra gelişigüzel yerlere boşaltılması
g.
Zirai mücadele ilaçlarının kullanımı
h.
Kimyasal gübre kullanımı
i.
Arıtma tesisi kapasite ve verimlerinin yetersiz olması
j.
Arıtma tesisinde görevli olan personelin yetersiz olması
Kütahya ilindeki atık sular, Eskişehir Sulama Alanları, Sakarya Havzası, Susurluk
Havzası, Gediz Havzası ve ildeki birçok jeotermal kaynak üzerinde; ötröfikasyon,
haşere ve zararlı canlıların üremesi, içme ve kullanma suyu rezervlerinin kirlenmesi
ile koku meydana gelmesi gibi sorunlar yaratmaktadırlar.
Tablo 9.5. Kütahya İlindeki Atık Suların Yol Açtığı Kirlenmenin Nedenleri
Atık Sulardan Kaynaklanan Kirliliğin Nedenleri
Yerleşim Yerinin Adı
a
b
c
d
e
f
g
h
İl
Kütahya Merkez
X
X
X
Merkezi
İlçeler
Dumlupınar
X
X
X
X
Gediz
X
X
Simav
X
X
X
X
Şaphane
X
X
X
X
Hisarcık
X
X
X
X
Pazarlar
X
X
X
X
Domaniç
X
X
X
X
Emet
X
X
X
X
Tavşanlı
X
X
X
X
Çavdarhisar
X
X
X
X
Aslanapa
X
X
X
X
Altıntaş
X
X
X
X
■ Kütahya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü
i
j
X
Kütahya’da atık suların yarattığı sorunları gidermek adına; kanalizasyon
şebekelerinin
yapılması ve
yenilenmesi,
yerleşim
merkezlerinde
fosseptik
kullanılması, tarımsal faaliyetlerde kullanılan ilaç ve gübrenin yanlış ve aşırı
kullanımının önlenmesi, denetim yapılması, sanayi kuruluşlarının atık suları için
deşarj
izni
almaya
zorlanması
ve
toplumsal
bilgilendirme-bilinçlendirme
faaliyetlerinin sürdürülmesi gibi tedbirler alınmaktadır. Kütahya ilinde atık su
arıtma tesisi sadece il merkezi ile Gediz ilçesinde mevcut iken, Dumlupınar, Simav,
Şaphane, Hisarcık, Pazarlar, Domaniç, Emet, Tavşanlı ve Çavdarhisar ilçelerinde ise
193
■■■
atık su arıtma tesisleri inşa/plan aşamasındadır. Kütahya ilindeki su kirliliğinin
önlenmesinin önündeki en önemli sorun mali imkânsızlıklardır. Toplumda bilinç
eksikliği, yeterli denetimlerin yapılamaması ile kurumsal ve yasal eksikliklerde
Kütahya’daki su kirliliğinin giderilmesindeki karşılaşılan güçlüklerdendir.
C. Katı Atıklar
Literatürde sahibinin istemediği ancak ekonomik değeri olan ve toplumun menfaati
gereği toplanıp fen ve sanat kurallarına, bilimsel esaslara, mühendislik prensiplerine
göre bertaraf edilmesi gereken katı şeyler ya da başka bir ifade ile evsel, ticari
ve/veya endüstriyel faaliyetler sonucu oluşan ve tüketicisi tarafından artık işe
yaramadığı gerekçesiyle atılan, ancak, çevre ve insan sağlığı yanında diğer toplumsal
yararları nedeniyle düzenli biçimde uzaklaştırılması gereken maddeler şeklinde
nitelendirilen katı atıklar günümüz kentsel yaşamının en önemli çevre sorunlarından
biridir.
Katı atık tehlikeli atıklar, sıvı atıklar ve atmosferik gazlar haricindeki tüm atık
maddeleri kapsayan çok genel bir kavram olmasına rağmen kentsel katı atıklar
mesken, ticari, kurumsal, inşaat-yıkım ve kentsel hizmetler gibi sebeplerden
kaynaklanmaktadır. İnsan faaliyetleri sonucu oluşan katı atık sorununun
giderilmesinde kullanılan yöntemleri düzensiz depolama, düzenli depolama,
kompostlama, tekrar kullanım, geri dönüşüm, geri kazanım ve yakma şeklinde
sınıflandırmak mümkündür.
Katı atıkların toplanması, taşınması, geri kazanılması ve usulüne uygun olarak
bertaraf edilmesine ilişkin görev ve yükümlülükler; belediye sınırları içerisinde 5393
sayılı Belediye Kanunu ile belediye başkanlıklarına, belediye sınırları dışında ise
5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanunu ile il özel idarelerine verilmiştir. Kurulması ve
işletilmesi güçlü bir idari ve mali yapı gerektiren katı atık bertaraf tesislerinin,
belediyelerin tek başlarına kurmaları ve bu tesisleri işletmeleri mevcut imkânlarıyla
mümkün olamadığının görülmesi üzerine; etkin, verimli, ekonomik ve sürdürülebilir
bir atık yönetim modeli geliştirilmesi ve katı atık sorununun kalıcı bir biçimde
çözüme kavuşturulması amacıyla; 13 Mayıs 2006 tarih ve 26167 sayılı Resmi
Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5491 sayılı Kanunla değişik 2872 sayılı
Çevre Kanunuyla öngörülen birlik modeli ışığında, Kütahya Katı Atık Birliği Amasya
ve Bitlis illeri ile birlikte kabul görmüştür.
Atık yönetiminde kullanılan “düzenli depolama tekniği” Türkiye için yeni bir
uygulama olmakla birlikte henüz istenilen düzeye ulaşamamıştır. Eski düzensiz
depolama sahalarının kapatılması ve rehabilite edilmesi gerekliliği karşısında yerel
yönetimler düzenli depolama sahalarının planlanması, inşa edilmesi, finansmanı ve
194
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
işletilmesi konularında desteğe ihtiyaç duymaktadırlar. Bu bağlamda, Avrupa Birliği
hibeleri ile Kütahya ili sınırları içerisinde gerçekleştirilen ve şu an uygulama ile ilgili
sürecin devam ettiği Kütahya Katı Atık Birliği (KÜKAB) projesi, Türkiye’de birçok ile
örnek olabilecek niteliktedir.
2004-2006 döneminde Türkiye’nin, AB-Türkiye Mali İşbirliği’nden 1.050 milyon
Avro alması, bu miktarın 500 milyon Avro’sunun 2006 programına ayrılması ve
2006 yardımının da yaklaşık % 20’lik kısmının Çevresel Altyapı Projelerine tahsis
edilmesi planlanmıştır. Bu plan çerçevesinde AB-Türkiye Mali İşbirliği kapsamında
Katılım Öncesi Mali Yardım çerçevesinde finansmanı sağlanacak bir çevresel altyapı
projesi hazırlamak isteyen Kütahya Belediyesi’nin müracaatı üzerine, Kütahya İli
Yerel Yönetimler Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği (KÜKAB),
Amasya ve Bitlis illeri ile birlikte AB Çevre Projeleri Hibe Destek Programı’nca kabul
görmüştür.
Kütahya Belediyesi tarafından tüm ilçeler ve İl Özel İdaresi KÜKAB projesine
katılmak üzere davet edilmiş ve ilk aşamada Kütahya Belediyesi ile birlikte bu
çağrıya olumlu cevap veren dört belediye ve Özel İdare’nin katılımı ile 7.11.2005
tarihinde Kütahya Katı Atık Birliği oluşturulmuştur. Birlik, başlangıçta Kütahya
Merkez, Tavşanlı, Emet, Altıntaş, Aslanapa Belediyeleri, İl Özel İdaresi ve merkez
ilçeye bağlı 19 köyü içine alırken bugün bütün belediyeleri kapsamaktadır.
Katılımcı belediye ve köylerin katı atıklarının yönetimi için bir sistemin
oluşturulmasının planlandığı proje kapsamında, 2009-2028 yılları arasında proje
içerisinde yer alan yerleşimlerden toplanan katı atıkların bertaraf edilebilmesi
ve/veya kazanılabilmesi için yapılacak faaliyetlerin çevre kirliliği ve halk sağlığı
açısından değerlendirilip uygun çalışma alanları ve çalışma prensipleri belirlenerek
uygun şekilde tasarlanması, inşası ve işletimi amaçlanmaktadır. Türkiye’nin “AB Atık
Direktifleri”ne uyumunu ve üst düzey bir çevre korumasını sağlayarak AB’ye katılım
sürecini hızlandırmak amacıyla AB Katılım Öncesi Mali Yardımları 2006 yılı
programlaması kapsamında başlatılan Kütahya Katı Atık Yönetimi projesinin hedefi,
bölgede yaşayan halkı katı atıkların çeşitlerine göre ayrı toplanması ve kaynağında
azaltılması konularında bilgilendirmek, toplanan katı atıkların düzenli bir şekilde
bertaraf edilmesini sağlamak ve katı atıkların çevre üzerinde meydana getirdiği
olumsuz etkileri azaltarak katı atık yönetimi hizmetlerinin etkinliğini artırmaktır.
Katı Atık Bertaraf Tesisleri Yapma ve İşletme Birliği projesinin mali değerlendirme
sonucu % 62’si hibe ve geri kalan kısmı ise bu projeye katılan belediyelerin öz
kaynaklarından karşılanmak üzere, projeye yönelik işlemler; yeni tesislerin yapımı,
eski çöp sahalarının rehabilitasyonu, teknik destek ve makine ekipman tedariki
şeklinde ayrı ayrı ihale edilmiştir. 15.404.622,50 Avro ihale tutarına sahip proje ile
195
■■■
ilgili olarak 19.01.2009 tarihinde çalışmaların başlatılmasına karar verilmiş,
19.02.2009 tarihinde yer teslimleri yapılarak gerekli inşaat ve rehabilitasyon
çalışmalarına başlanmış ve makine teçhizatların teslimi edilmesi için 20.08.2009
tarihi belirlenmiştir.
KÜKAB projesinin uygulama ve izleme aşamasında bir proje yönlendirme kurulu
kurulmuştur. Çevre ve Orman Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, İller Bankası,
Kütahya Belediyesi, Merkezi Finans ve İhale Birimi, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği
ve AB Türkiye Delegasyonu gibi idari kurumlar koordinasyonun sağlanması ve
programın yürütülmesi konusunda ortaklaşa sorumlu tutulmuştur. Tesislerin 20092028 yıllarını kapsayan 20 yıllık süre zarfında hizmet sunacağı hesaplanmıştır.
Tesislerde 2015 yılında tam kapasiteli kompost tesisi ve 2020 yılında ise ayrı
toplama sistemi ile malzeme geri kazanım tesisleri devreye girecektir.
2009 ve 2010 yıllarında Kütahya İli Yerel Yönetimler Katı Atık Bertaraf Tesisleri
Yapma ve İşletme Birliği faaliyette olmadığı için atıklar düzensiz depolanmaktaydı.
Kütahya Bölgesel Katı Atık Yönetimi kapsamında yapılan düzenli depolama
tesislerinin faaliyete başlaması ile birlikte atıklar Çevre Mevzuatına uygun olarak
depolanmaya başlanmıştır.
Kütahya’da, atıkların geri kazanımı için Yönetim Planı hazırlanmış ve Bakanlık
tarafından onaylanmıştır. Bu Yönetim Planına uygun olarak geri kazanılabilir
atıkların kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanılması sağlanmaktadır. İlde kişi
başına düşen atık miktarı 1,19 kg/kişi-gün’dür.
Küçük kapasiteli araçlarda toplanan atık bir taraftan birliğe üye ilçe ve köylerden
direk ve transfer istasyonları aracılığı ile taşınırken diğer taraftan plastik, cam,
metal, kâğıt ve karton gibi geri dönüştürülebilir maddelerin diğer atıklara
karışmadan toplanabilmesi için Kütahya Merkez, Altıntaş, Aslanapa, Emet ve
Tavşanlı’da kolay ulaşılabilecek yerlere atık kumbaraları yerleştirilmiştir.
Ç. Toprak Kirliliği
İnsan etkileri sonucunda toprağın, fiziksel, kimyasal, biyolojik ve jeolojik yapısının
bozulması olarak tanımlanan toprak kirliliğinin nedenleri incelendiğinde karşımıza
dört temel sebep çıkmaktadır:
Hava Kirliliğinden Kaynaklanan Kirlenme: Endüstri, egzoz ya da ısınma kökenli
kirletici gazların neden olduğu asit yağmurları toprağı kirletmekte ve bu kirletici
gazların içinde bulunan partikül maddeler toprakta birikerek kirliliğe yol
açmaktadır.
196
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Su Kirliliğinden Kaynaklanan Kirlenme: Kentsel ve endüstriyel atık sular,
arıtılmadan su kaynaklarına bırakılmakta ve dere, ırmak, göl, gibi yüzeysel suları
kirletmektedir. Su kaynaklarının kıtlığı nedeniyle bu sular tarımsal sulamada
kullanıldığından toprak kirlenmektedir.
Tarımsal İlaçlar ve Yapay Gübrelerden Kaynaklanan Kirlenme: Zararlı böcekler,
bitki hastalıkları ve yabani otlara karşı kullanılan tarımsal mücadele ilaçlarının
(pestisid) içerdiği zehirli kimyasallar, aşırı kullanıldıkları takdirde, toprakta uzun
süre bozulmadan kalabilmektedirler. Ayrıca, kullanılan yapay gübrelerin yanlış
seçimi ve aşırı kullanılması da toprağı kirletmektedirler.
Katı Atıklardan Kaynaklanan Kirlenme: Kentsel, endüstriyel ve tarımsal nitelikli
katı atıkların gereken özen gösterilmeden toplanması, depolanması, zararsız
duruma getirilmemesi toprağı kirletmektedir.
Tablo 9.6. Kütahya’da Kullanılan Ticari Gübre Cinsleri ve Yıllık Tüketim Miktarları
Ticari Gübre Cinsi
Kullanılan Miktar
(Ton)
Amonyum Sülfat (%21 AS)
3.301.900
Amonyum Nitrat (%26 AN)
15.500.550
Amonyum Nitrat (%33 AN)
3.693.200
ÜRE
2.640.000
Triple süperfosfat
150.650
Diamanyum fosfat (18.46.0)
3.119.300
Kompoze(20.20.0)
10.360.000
Kompoze(20.20.0+%1Zn)
520.750
Kompoze(15.15.15)
116.100
Kompoze(15.15.15+%1Zn)
23.600
Kompoze(12.30.12)
15.000
Diğer
Toplam
■ Kütahya İl Tarım Müdürlüğü
495.150
39.936.200
Kütahya ilinde toprak kirliliğinin oluşmasında kullanılan ticari gübrelerin yanında
tarımsal ilaçlar gibi diğer kimyasal maddelerinde etkisi söz konusudur.
Kütahya ilinde mevcut toprak kirliliğine neden olan kaynaklar arasında evsel katı
atıklar, plansız kentleşme, aşırı gübre kullanımı, sanayi atıkları, tarım ilacı kullanımı
ve vahşi depolanan tehlikeli atıklar bulunmaktadır. Kütahya ilinde ortaya çıkan
toprak kirliliğinin mevzuata uygun olmak koşuluyla bertaraf edilmesi ya da
önlenmesi adına bir takım uygulama faaliyetleri yürütülmektedir.
Tablo 9.7.Kütahya İlinde Tarımda Kullanılan Girdilerden Gübreler Haricindeki Diğer Kimyasal
Maddeler, 2010
197
■■■
Kimyasal Maddenin Adı
İnsekdisitler
Herbisitler
Fungisitler
Rodentisitler
Nematositler
Akarisitler
Kışlık ve Yazlık Yağlar
■ Kütahya İl Tarım Müdürlüğü
Miktarı (ton)
20.020,75 (kg-lt)
74.378,40 (kg-lt)
51.450 (kg-lt)
110 (kg-lt)
170 (kg-lt)
7.045 (kg-lt) Diğer
D. Gürültü Kirliliği
Gürültü, insan sağlığı ve konforu için zararlı ve istenmeyen seslerdir. Gürültü, yaşamı
olumsuz yönde etkileyen, çalışma verimini düşüren, insanın fizyolojik ve psikolojik
yapısını tahrip eden özellikleri ile tipik bir çevre sorunudur. İstenmeyen ses olarak
nitelendirilen gürültü, özellikle teknolojik gelişme, hızlı ve sağlıksız kentleşme,
yüksek yapı bloklarının yayılması sonucu önemli boyutlara ulaşmıştır. Kütahya’da
gürültü kirliliğine neden olan kaynaklar arasında eğlence yerleri, düğün, konser gibi
açık alan aktiviteleri ve yerleşim alanı içerisindeki atölye, imalathane, market, sağlık
kuruluşları gibi birimlerin yer aldığı görülmekte olup konu ile ilgili denetimlerde
gerçekleştirilmektedir.
II. Çevre GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
2003 yılından sonra doğalgazın kente getirilmesi ve halkın doğalgaz kullanımında
istekli görünmesi
Kentin merkezinde ve Gediz ilçesinde atık su arıtma tesisinin olması
Merkez ve tüm ilçe belediyelerinin ortak bir şekilde kullanabileceği katı atık
depolama tesisinin yapılmış olması
İlimizin yenilenebilir kaynaklardan biri olan jeotermal su kaynakları açısından
zengin olması
Porsuk, Gediz ve Susurluk çaylarının ilimiz sınırları içerisinde olması
Orman kaynakları ve floranın zenginliği
ZAYIF YÖNLER
Kente doğalgazın getirilmesine rağmen hava kirliliğinin yeterince azaltılamaması
Sanayi bölgelerinde ve bir ilçe haricindeki tüm ilçelerde arıtma tesisinin
bulunmaması
İlimizin jeotermal haricindeki yenilenebilir kaynaklar açısından zengin olmayışı
198
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Katı atık tesisinin var olmasına rağmen ilde bazı katı atıkların (mezbahana, inşaat
atığı gibi) tesise kabul edilmemesi ve bertaraf edilmelerindeki zorluklar
Atık su tesisine kanalizasyon ve yağmur sularının birlikte gelmesi
İlimizin coğrafi konumu nedeniyle hava akışının tam sağlanamayıp sık sık
inversiyona maruz kalması
FIRSATLAR
Doğalgaz kullanımının her geçen gün artış göstermesi
Entegre tesislerde etkin bir şekilde jeotermal enerjinin kullanılması
Halkın katı atık geri dönüşümüne yönelik atık kumbaraları ile ayrıştırma
konusundaki istekli görüntüsü
Kent içi ulaşımında düşünülen raylı sistem projesinin hayata geçirilebilmesi
halinde, insanların toplu taşımayı tercih etmeleri dolayısıyla hava kirliliğinin
azalması beklentisi
Toplu taşıma araçlarında doğalgazla işleyen sisteme geçilmesi imkânının doğmuş
olması
Termik santrallerde ortaya çıkan ısının ısıtma amaçlı kullanılabilir olması
TEHDİTLER
Gümüş, bor, kömür, porselen, seramik ve cam işletmelerinin sayı ve tehlikeli atık
bakımından ilimizdeki potansiyelleri
İlimizde faaliyet gösteren kömür işletmesi ve termik santrallerin gerek yaydıkları
emisyonlar gerekse bu işletmelerde çıkarılan kömürün kalite açısından
düşüklüğü ve ilde yaygın kullanılışı
Kaçak kömür satışlarının önüne geçilememesi
Atık sular ile aşırı kimyasal ilaç ve gübre kullanımının yol açtığı toprak kirliliği
Kent merkezindeki daha çok eğlence amaçlı ve düğün salonu gibi açık alan
aktivitelerinin yol açtığı yüksek düzeli gürültünün varlığı
Ucuz olmasından dolayı tercih edilen ve ısınma amaçlı kullanılan düşük kalorili
yerli kömür
Sanayi merkezlerinin kente yakın oluşu
Kişi başına düşen araç sayısının ülke ortalamasının üstünde oluşu
Vahşi depolama alanlarındaki evsel katı atıkların yarattığı toprak kirliliği
Çevre yatırımlarının maliyetlerinin yüksek oluşu
199
Kentin Fiziki-Çevresel
Altyapısı: Madencilik
I. Madencilik Sektörü
Kuzeybatı Anadolu’da yer alan Kütahya ili yeraltı kaynakları bakımından Türkiye’nin
zengin illerinden biridir. Kütahya ili ve yakın çevresinde yapılan çalışmalar
sonucunda önemli metalik maden ve endüstriyel hammadde kaynakları ile linyit
oluşumları ortaya çıkarılmıştır. Başta bor ve kaolen olmak üzere gümüş, krom,
alunit, antimuan, bakır-kurşun-çinko, demir, manganez, manyezit, çimento
hammaddeleri, feldispat, jips, florit ve kum-çakıl olarak sayılabilecek 34 çeşit
madene sahip olan Kütahya’nın bu zenginliği içerisinde aynı zamanda stratejik
öneme sahip madenlerde bulunmaktadır.
A. Kömür
Kütahya ili zengin linyit potansiyellerine sahiptir. Bu durum Kütahya ili sanayisinin
gelişiminde çok etkili rol oynamaktadır. Mevcut linyit ve linyit nedeniyle var olan
termik santraller Kütahya’da önemli bir istihdam kaynağı yaratmaktadır. Özellikle
Tunçbilek ve Seyitömer yörelerindeki linyit sahaları büyük önem arz etmektedir.
Çünkü Seyitömer ve Tunçbilek Termik santrallerinin linyit ihtiyaçları buralardan
karşılanmaktadır.
Tunçbilek-Domaniç-Ömerler
kömür
sahasında
toplam
317.732.000 ton rezerv tespit edilmiş olup kömürün alt ısıl değeri orijinal kömürde
kapalı ocakta 2021 Kcal/kg, açık ocakta 2657 Kcal/kg’dır. Seyitömer kömür
sahasındaki kömürün alt ısıl değeri ise orijinal kömürde 1900 Kcal/kg’dır. Yapılan
çalışmalar sonucunda sahada 198.666.000 ton görünür rezerv ortaya çıkarılmıştır.
Bunların dışında Gediz-Sazköy-Gökler-Ayçatı, Tavşanlı-Alabarda ve Simav-Dağardı
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
sahalarında da kömür oluşumları yer almaktadır. Gediz-Sazköy-Gökler-Ayçatı
sahasında
23.945.000
ton
görünür+muhtemel+mümkün,
Tavşanlı-Alabarda
sahasında 1.700.000 ton mümkün rezerv, Simav-Dağardı sahasında ise 100.000 ton
mümkün rezerv tespit edilmiştir. İl genelinde gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda
yukarıdaki önemli kömür sahalarının dışında, ekonomik değeri olmayan veya lokal
öneme sahip 5 adet saha ve zuhur tespit edilmiş olup bunlar, Arslanapa-Altıntaş
sahası, Emet-Cavgalar zuhuru, Emet-Değirmisiz sahası, Altıntaş-Uysu sahası ve
Tavşanlı-Sülleköy sahasıdır. Bu sahalar ekonomik bir değer taşımamaktadırlar.
Seyitömer ve Tunçbilek termik santrallerini linyit ihtiyacı ildeki kömür
yataklarından sağlanmaktadır.
B. Gümüş
Türkiye birincil kaynaklardan gümüş üretimine, Eti Holding vasıtasıyla 1987 yılı
sonlarında Eti Holding Gümüş A.Ş.nin Kütahya/Gümüşköy mevkiinde kurulan
tesislerinin fiilen faaliyete geçmesiyle başlamıştır. Bu tesis, ülkemizin cevherden
doğrudan gümüş üreten ilk ve tek tesisidir. Ülkemizin işletilen tek gümüş yatağı olan
Gümüşköy yatağı Kütahya il sınırları içerisinde yer almakta olup yatakta 178 gr/ton
Ag tenörlü, 20 milyon ton rezerv tespit edilmiştir. Bu da 3.560 ton metal gümüş
rezervine eş değerdir.
C. Manyezit
Ülkemiz manyezit üretiminin büyük bir bölümü Kütahya’dan yapılmaktadır. Merkez
ve Tavşanlı ilçelerinde halen işletilmekte olan çok sayıda manyezit yatağı
bulunmaktadır. İl genelinde yaklaşık 8.5 milyon ton görünür+muhtemel manyezit
rezervi belirlenmiş olup bunlardan en önemlileri Merkez ilçedeki Ortaocak,
Turanocak, Saka ve Avdan sahaları ile Tavşanlı’daki Bektaşlar sahasıdır. Ortaocak ve
Turanocak yataklarında % 46.43 MgO ve % 0.49 SiO2 içerikli yaklaşık 4.5 milyon
ton, Saka yatağında % 45.88-46.90 MgO ve %0.49- 2.87 SiO2 içerikli 1.400.000 ton,
Avdan yatağında ise % 46.69-47.24 MgO ve %0.30-1.28 SiO2 içerikli 1.860.000 ton
görünür+muhtemel manyezit rezervi tespit edilmiştir.
Ç. Bor
Türkiye’nin, dünya rezervinin % 72’sini elinde bulundurduğu bor madeninin
1.681.474.000 ton gibi büyük bir bölümlük rezervi ise Kütahya ili sınırları içerisinde
Emet ilçesinde yer almaktadır. En önemli bor rezervlerini kolemanit cevheri
oluşturmakta olup söz konusu rezervler Kütahya ilinde bulunan Eti Maden
İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı 120.000 ton/yıl kapasiteli Emet Bor İşletme
Müdürlüğü tarafından işletilmektedir. Söz konusu işletmede genellikle antiseptik,
201
■■■
böcek ilacı ve koku gidericilerde kullanılan beyaz kristal renkli, suda çözünen bir
inorganik asit olan borik asit üretilmektedir. Bor ürünleri uzay ve hava araçları,
nükleer uygulamalar, askeri araçlar, yakıtlar, elektronik ve iletişim sektörü, tarım,
cam sanayi, kimya ve deterjan sektörü, seramik ve polimerik malzemeler,
nanoteknolojiler, otomotiv ve enerji sektörü, metalürji ve inşaat gibi beş yüze yakın
alanda kullanılmaktadır. Ancak bor tüketiminin % 80’e yakını cam, seramik-frit,
tarım ve deterjan sektörlerinde gerçekleşmektedir. Ayrıca, bor madeninin hidrojen
enerjisinin taşınması ve depolanmasında çok önemli bir madde olması sebepleriyle
uzun vadede yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak hidrojen enerjisi için
değerlendirilebilir niteliği Kütahya ili için önemli bir potansiyeldir.
Kütahya bor madeni rezervi açısından öne çıkan bir ildir. Bor maden rezervlerinin %
50’si bu ilimizde bulunmaktadır. Kolemanit cevheri olarak Kütahya’da mevcut Bor
madenleri Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ne ait 120 bin ton/yıl kapasiteli
Emet Bor İşletme Müdürlüğü tarafından işletilmektedir. Bu işletmede genellikle
antiseptik, böcek ilacı ve koku gidericilerde kullanılan beyaz kristal renkli ve suda
çözünen bir inorganik asit olan borik asit üretilmektedir. Bor ürünlerinin uzay ve
hava araçları, nükleer uygulamalar, askeri araçlar, yakıtlar, elektronik ve iletişim
sektörü, tarım, cam sanayi, kimya ve deterjan sektörü, seramik ve polimerli
malzemeler, nano-teknoloji ürünleri, otomotiv ve enerji sektörü, metalurji ve inşaat
gibi 500’e yakın üretim alanında kullanılma potansiyeli bulunmaktadır. Ancak
hâlihazırda Bor cam, seramik, tarım ve deterjan sektörlerinde yaygın kullanım
alanına sahiptir. Stratejik bir metal olarak nitelenen Borun yenilenebilir bir enerji
kaynağı olma imkânına sahip hidrojenin “patlama ve yanma tehlikesi” olmaksızın
yakıt olarak kullanılmasında borla bileşik oluşturularak depolanması halinde büyük
bir ticari ürün potansiyeli bulunmaktadır. Ancak bu alandaki bilimsel çalışma ve
araştırmalar henüz araştırma düzeyindedir.
D. Kaolen
Kaolen yatakları da Kütahya ilinin önemli yer altı kaynaklarındandır. İl dâhilinde
1.769.980 ton görünür+muhtemel kaolen rezervi belirlenmiş olup bu yatak ve
zuhurlar Gediz, Hisarcık ve Altıntaş ilçelerinde yer almaktadır. Bazı kaolen
yataklarındaki
cevher
alunit
içeriği
nedeniyle
seramik
sanayinde
kullanılamamaktadır. Ancak, düşük demirli olan kısımları kâğıt sanayi hammaddesi
olarak kullanılmaktadır.
R. Feldispat
Simav ilçesi feldispat oluşumları bakımından önemlidir. İlçede Azizler, Karacaviran,
Külcü ve Söğüt mevkiilerinde % K2O+Na2O içerikleri 7.6 ile 11.98 arasında değişen
202
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
toplam 38.122.500 ton muhtemel feldispat rezervi ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca
Simav-Kurumlar sahasında da % 8.19 K2O+Na2O içerikli 320.000 ton mümkün
feldispat rezervi bulunmaktadır. Önceki yıllardan beri işletilen bu yataklarda kalan
cevher miktarı bilinmemektedir.
F. Kükürt ve Kum-Çakıl
Simav ilçesinde aynı zamanda kum-çakıl hammaddeleri ile kükürt oluşumları da yer
almaktadır. Simav-Ovabayındır ve Kilisedere sahalarında % SiO2 içerikleri sırasıyla
72.43 ve 71.49 olan toplam 1.932.183 m3 muhtemel kum-çakıl rezervi tespit
edilmiştir. Ayrıca Gökçeler ve Madra Çayı sahalarında da orta kalitede kum-çakıl
oluşumları belirlenmiştir. İl sınırları içerisindeki diğer kum-çakıl oluşumları Tavşanlı
ve Emet ilçelerinde gözlenmektedir. Kükürt oluşumlarının gözlendiği Simav
ilçesinde, Pulluca ve Karacahisar sahalarındaki kükürtlerin toplam muhtemel rezervi
14.500 tondur. Pulluca sahasının tenörü % 20-50 S, Karacahisar sahasının tenörü ise
% 2-20 S şeklindedir.
G. Antimuan
Gediz ilçesinde çok sayıda antimuan yatak ve zuhurları yer almaktadır. Bunlardan
Dereköy ve Göynük sahalarında rezerv bilgileri mevcut olup, Dereköy’de % 2 Sb
tenörlü 364.000 ton, Göynük’te de % 1.2 Sb tenörlü 924.000 ton mümkün rezerv
belirlenmiştir. İl sınırları içerisindeki diğer antimuan oluşumları ise Simav ilçesinde
Dağardı yöresinde yoğunlaşmıştır. Bu yatak ve zuhurların büyük bir bölümü
Aydınlar, Evciler, Ihlamur, Örencik ve Sünnetçiler Köyleri civarında yer almaktadır.
Bunlardan bazılarının rezerv ve tenör ilişkileri şu şekildedir: Evciler-Dönbel
zuhurunda % 14.35 Sb tenörlü 310.000 ton, Evciler-Haneyçalı zuhurunda % 5.5 Sb
tenörlü 344.000 ton, Örencik-İnçal Tepe zuhurunda % 4.8 tenörlü 127.200 ton,
Aydınlar-Kavakdere zuhurunda ise %5.85 Sb tenörlü 192.500 ton mümkün rezerv
tespit edilmiştir. Dağardı yöresindeki antimuan yatak ve zuhurlarının bir bölümü
geçmiş yıllarda işletilmiştir.
Ğ. Metalik Madenler
Kütahya ilinde metalik maden oluşumlarından bakır-kurşun-çinko, demir ve
manganez ve krom zuhurları da yer almaktadır. Merkez ilçede % 5.23 Pb tenör ve
212.000 ton muhtemel+mümkün rezerve sahip Hacıazizler zuhuru, % 4 Pb tenör ve
300.000 ton muhtemel+mümkün rezervli Emet-Eğrigöz zuhurları ile geçmiş yıllarda
90.000 ton kadar cevher üretilmiş olan % 5.5 Pb, % 3 Zn ve % 0.3 Cu tenörlü SimavKarakoca Köyü Cu-Pb-Zn zuhuru bunlardan bazılarıdır. Domaniç ilçesi Sarıçayır
203
■■■
yayla sahasındaki % 0.168 Cu tenör ve 120.300.000 ton görünür+muhtemel rezerve
sahip porfiri Cu-Mo sahası da ilde bilinen en önemli bakır oluşumudur.
Tablo 10.1.Kütahya’nın Sahip Olduğu Maden Kaynakları
Maden
Toplam(Görünür+
Maden
Toplam(Görünür+
Muhtemel+Mümkün) ton
Muhtemel+ Mümkün) ton
Linyit
542.043.000
Antimuan
3.941.000
Gümüş
3.800
Bakır-Kurşun-Çinko
120.906.900
Manyezit
10.499.280
Demir
5.871.000
Bor
1.681.474.000
Manganez
12.350
Kaolen
1.769.980
Krom
130.000
Feldispat
38.442.500
Florit
9.000
Kükürt
14.500
Jips
35.000
Kum-Çakıl
1.932.183
Çimento Hammaddeleri
30
■ MTA, İl Maden ve Enerji Kaynakları Raporları; Eti Maden, Bor Sektörü Raporu 2009.
Emet ilçesindeki Çatak, Küreci, Karaağıl, Güldüren ve Göncek demir zuhurları ile
Simav ilçesindeki Kalkan ve Gölcük demir zuhurları da il sınırları içerisindeki bilinen
bazı demir zuhurlarıdır. Bu zuhurlardan Çatak zuhurunun rezervi 2.640.000 ton
olarak belirlenmiş olup, % 33.61. Fe, % 5-38 S ve % 0-0.41 As içermektedir. Kükürt
ve arsenik değerlerinin yüksek olması nedeni ile saha işletilememektedir. Benzer
şekilde Küreci ve Kalkan demir zuhurları da yüksek silis içerikleri nedeniyle
işletilemeyen demir zuhurlarındandır. Merkez, Tavşanlı ve Altıntaş ilçelerindeki
manganez zuhurları da küçük boyutlu oluşumlardır. Zuhurların genel olarak % Mn
içerikleri 27 ile 55 arasında değişmekte olup rezervleri de küçüktür.
Kütahya ilinde yoğun olarak bulunan bir diğer metalik maden oluşumu ise kromdur.
Genellikle Tavşanlı ilçesinde bulunan bu krom oluşumlarının çoğu küçük boyutlu
zuhurlar olduğundan rezerve yönelik çalışma yapılmamıştır. Bunlardan TavşanlıAlabarda zuhurunda % 40-46 Cr2O3 tenörlü 21.628 ton görünür+muhtemel rezerv,
Karakaya zuhurunda ise % 46 Cr2O3 tenörlü 97.000 ton görünür+muhtemel rezerv
tespit edilmiştir.
H. Endüstriyel Hammadde Kaynakları
İl dâhilindeki endüstriyel hammadde kaynakları arasında florit, jips, talk ve çimento
hammaddeleri de bulunmaktadır. Bunlardan Tavşanlı-Ovacık sahasındaki % 52 CaF2
içerikli floritlerde 9.000 ton görünür+muhtemel rezerv belirlenmiş olup yatak
geçmiş yıllarda işletilmiştir. Tavşanlı ilçesinde aynı zamanda geçmiş yıllarda
işletilmiş talk yatakları da yer almaktadır. İlde gözlenen diğer talk oluşumları ise
Merkez ve Emet ilçelerindedir. Gediz ilçesindeki jips, merkez ilçedeki diyatomit
yatakları da ilde geçmişte işletilen endüstriyel hammadde kaynaklarındandır.
204
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
İ. Jeotermal Kaynaklar
İlde sıcaklığı 30ºC’nin üzerinde olan 11 adet jeotermal alan ortaya çıkarılmıştır.
Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir: Simav-Eynal-Çitgöl-Naşa jeotermal alanı;
Eynal sahasındaki sıcak su kaynaklarının sayıları 55 olup sıcaklıkları 25ºC ile 96ºC
arasında değişmektedir ve toplam debileri ise 2.1 lt/sn’dir. Çitgöl ve Naşa
sahalarında ise toplam 34 adet kaynak saptanmıştır. Her iki sahadaki kaynakların
sıcaklığı 43ºC ile 83ºC arasında, debileri ise 2 lt/sn’dir. Eynal, Çitgöl ve Naşa sıcak su
kaynaklarının bulunduğu bölgede Genel Müdürlüğümüz tarafından 1985-2005
yılları arasında 25 adet kuyu açılmıştır. Kaynakların birçoğu da açılan kuyular
sonucunda kurumuştur. Eynal jeotermal alanındaki kuyuların bazıları konut-sera
ısıtılmasında kullanılmaktadır. Bazıları planlama aşamasında olup diğer kuyuların da
kullanımı yoktur. Gediz-Abide jeotermal alanında sıcaklıkları 65ºC-74ºC, debileri
0.3-3.4 lt/sn arasında değişen 7 adet kaynak bulunmaktadır. 1995-1997 yılları
arasında sahada 5 adet sondaj yapılmış olup, 76.1ºC ile 93ºC arasında sıcaklık ve 1549 lt/sn debiye sahip akışkan görünür hale getirilmiştir. Kuyulardan biri kaplıca
amaçlı kullanılmakta olup diğerleri planlama aşamasındadır. Bunlar dışında
Muratdağı jeotermal alanında sıcaklıkları 37ºC-39ºC, Yoncalı jeotermal alanında
sıcaklıkları 32-41ºC, Emet jeotermal alanında sıcaklıkları 44ºC-47ºC arasında
değişen toplam 6 adet kaynak bulunmaktadır. Bu jeotermal alanlarda açılan
kuyulardan üretilen akışkanlar kaplıca amaçlı kullanılmaktadır. Ayrıca Yeniceköy,
Dereli ve Göbel jeotermal alanlarında da sıcaklıkları 34.3ºC-41.6ºC arasında değişen
toplam 4 adet kaynak tespit edilmiş olup çalışma alanlarında sıcak su amaçlı kuyu
bulunmamaktadır. Bu sahalardaki kaynaklardan kaplıca amaçlı yararlanılmaktadır.
II. Madencilik GZFT
GÜÇLÜ YÖNLER
Çıkarılan 34 maden çeşidi ile zengin maden yataklarına sahip olunması
Bor, gümüş, manyezit, talk, mermer, antimon, kaolen, feldspat, krom, dolomit,
şap, kalsit, kalker, demir, kurşun, çinko, manganez gibi ilde çıkarılan madenlerin
ekonomik değerlerinin yüksek oluşu
İl sınırları içerisinde zengin bor rezervinin bulunması ve Emet’te bulunan borik
asit işletmesinin aynı zamanda bor yan ürünlerinin de üretilmesine imkân
sağlaması
İlde çıkarılan manyezitin merkezde, Şaphane’de çıkarılan alünitin ise yine bu
ilçedeki işletmelerde işlenmesi
205
■■■
Gümüş rezervi açısından güçlü olan ilimizde Türkiye’nin tek gümüş üretimini
yapan kuruluşun yer alması
İldeki jeotermal kaynakların çok güçlü oluşu
ZAYIF YÖNLER
Maden yatakları açısından zengin bir potansiyele sahip olunmasına rağmen
ilimizde MTA’nın bir şubesinin dahi bulunmayışı
Bor Araştırma Enstitüsü’nün, dünyadaki en güçlü bor rezervini bulunduran
ilimizde yer almaması
İlde çıkarılan linyit rezervlerinin düşük kalitede ve zenginleştirme çabalarının ise
yüksek maliyetli olması
İl sınırları içerisinde çok sayıda ve miktarda maden çıkarılmasına rağmen bu
madenleri işleyerek pazarlayabilecek işletmelerin eksikliği
Yapılacak yeni havalimanının yük taşımacılığın değil sadece yolcu taşımacılığına
yönelik olması
FIRSATLAR
Üniversitenin madencilik konusunda güçlü bir kadro ve altyapıya sahip oluşu
Borik asit fabrikasının faaliyete geçmesi ile birlikte bor yan ürünlerinin üretilme
imkânının da doğması
Madencilik sektöründe istihdam ettirilecek insan sayısının artırılabileceği
Çıkarılan madenlerin işlenmesi halinde ilimizin kalkınmasına büyük bir katkı
sağlayacağı
Madencilik fuarlarının, bu kadar güçlü maden kaynakları olan ilimizde
düzenlenebilir olması
TEHDİTLER
Düşük kalitedeki linyit rezervlerinin gerek tesislerde gerekse ilde kullanılması
sonucunda oluşan hava kirliliği
Bor madeninin yarattığı çevre kirliliği
Gümüş işletmesinden kaynaklanan siyanür tehlikesinin insan ve canlı sağlığını
tehdit etmesi
İlde çıkarılan birçok madenin ağır metal içerikli olması
206
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kent Vizyonu: Amaçlar ve
Hedefler
I. Kent Vizyonu
Kütahya İl Stratejik Planı’nın amacı sürdürülebilir büyümeyi sağlama, yaşam
kalitesini artırma ve yaşanabilir bir kent oluşturma gibi temel hedeflere ulaşmayı
sağlayacak ana araç olarak kent rekabet gücünü artıracak strateji ve politikaların
belirlenmesidir. Bu çerçevede vizyonumuz “kent rekabet gücünü artırarak
yenilikçi, ileri teknoloji kullanan ve yüksek katma değerli mallar üreten bir
sanayiye sahip olan yaşam kalitesi yüksek, yaşanabilir ve yeşil bir kent
oluşturmak” olarak ifade edilebilir. Kütahya, 2023’te, kendine özgü bir karakteri
olan, düzenli, canlı ve güçlü bir kent kültürüne sahip, yenilikçi ve yaşanabilir bir kent
olmayı hedeflemektedir. Kütahya, çevre kentlere iyi, kaliteli ve hızlı erişime olanak
sağlayan ulaşım ağları ve yeşil kuşaklarla bağlanmış çekici bir kent olacak. 2023’te
Kütahya Türkiye’nin en dinamik, sürdürülebilir bir yapıya sahip ve hızlı gelişen
kentlerinden biri olmaya adaydır. 2023 vizyonu iki basit temaya dayanmaktadır:
sürdürülebilirlik ve yaşam kalitesi. Sürdürülebilirlik, gelecek kuşakların refahını
olumsuz bir biçimde etkilemeksizin ve çevreye zarar vermeksizin uzun vadede
sürdürülebilen bir yaşam tarzı oluşturmaktır. Yaşam kalitesi ise kent halkı, kent
kültürü, kent ortamı ve yerleşim yeri, firmalar, ulaşım ve çevre arasında refahı
artıracak ideal bir dengenin oluşturulmasıdır. Kütahya İli’nin paydaşları bu temaları
başarılı bir kent yaşamında olması gereken bütünleşik parçalar olarak görmektedir.
207
■■■
Bu uzun vadeli amaca erişmek için 2023 vizyonunu “temel stratejiler” olarak
adlandırılan daha küçük ve kolay bir biçimde başarılabilecek adımlara ayrılır.
Kent vizyonu yedi farklı eksen üzerine oturmaktadır:
Salkım modeline dayalı olarak kent merkezinin yeniden yapılandırılması.
Kütahya’nın rekabet gücünün artırılması için kent merkezinin kent dışından
gelecek bireyler (özellikle nitelikli işgücü ve müteşebbislere), firmalar ve kentteki
genç nüfus için çekici bir hale getirilmesi gerekmektedir. Bu stratejik amaca
ulaşılması için kent ortamının yaşam kalitesi açısından iyileştirilmesi, kentin
modern şehircilik uygulamalarıyla tanıştırılması ve 2023 yılına dek kent
merkezinde beş yüz bin nüfusu barındıracak bir potansiyele ulaşılması temel
hedefler olarak göz önünde bulundurulmalıdır. Kent merkezindeki nüfusun
artması kentin iç piyasasını (ölçeğini) büyüteceği için başta hizmetler sektörü
olmak üzere kent merkezine yönelik yeni yatırımları teşvik edecek ve kentten
göçü önleyeceği gibi kentin dışarıdan net göç almasına katkıda bulunacaktır. Bu
nedenlerle kent merkezinin mevcut merkez “çekirdek merkez” kabul edilerek
coğrafi açıdan yayılıma uygun yönlere doğru 15-20 km’lik mesafelerde yeni
yerleşim, iş, eğlence-dinlence ve alış-veriş merkezlerinin oluşturulması suretiyle
“salkım modeli” esas alınarak genişletilmesi ana strateji olarak kabul edilmelidir.
Nitelikli sanayi ve endüstri bölgelerinin oluşturulması. Kütahya Batı
Anadolu’da, güvenlik sorununun olmadığı, önemli iç ticaret merkezleri ve tüketim
potansiyelinin yüksek olduğu kentlere yakın bir konumda bulunan, EskişehirBözüyük sanayi hattının genişleme hattında yer alan, genç ve göreceli olarak iyi
eğitimli bir nüfusu barındıran ve planlanan ulaşım bağlantılarının tamamlanması
ile üretilen ürünlerin iç ve dış pazarlara erişimi sorununu en aza indirgemiş bir
ilimizdir. Potansiyel olarak böyle elverişli bir konumda yer alan kentin bir yandan
mevcut sanayi ve endüstriyel yapısını güçlendirmesi öte yandan hedeflenen nüfus
ve geleceğe dönük beklenti ve vizyon dikkate alınarak sanayi-endüstriyel yapının
bir ileri düzeyde yeniden örgütlenmesi ve dönüştürülmesi ana strateji olarak
belirlenmelidir. Bu çerçevede Kütahya’da mevcut organize sanayi bölgeleri
güçlendirilip küçük sanayi siteleri ile eklemlendirilirken Zafer Havalimanı
civarında endüstri bölgesinin oluşturulması ve 20 yıllık bir perspektifte en az bir
adet “nitelikli özel sanayi bölgesi” kompleksinin oluşturulması hedeflenmelidir.
Bu kompleksin seramik (süper iletken-yarı iletken) ve bor gibi kente özgü
değerli-nitelikli madenleri hedefleyen bir bölge olması amaçlanmalıdır.
Kentin kültürel ve tarihi dokusuyla bir marka kent haline getirilmesi.
Kütahya Frigya ve Osmanlı döneminden kalan zengin bir tarihi ve kültürel mirasa
sahip bir kent olarak özgün bir kültürel mirası barındırmaktadır ve Kurtuluş
208
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Savaşı’nın yapıldığı ana mekânlardan biridir. Mevleviliğin üçüncü önemli merkezi
konumunda olan kentte Evliya Çelebi başta gelmek üzere önemli yazar, şair,
gezgin ve bilim adamları yetişmiştir. Kentte Osmanlı’dan kalan zengin bir tarihi
yapı stoku da mevcuttur. Kent rekabet gücünün artırılması için mevcut kültüreltarihi miras korunurken kent kültürünü yansıtacak, kentin cazibe merkezi
olmasını sağlayacak, kentin tanınırlığını artıracak ve kenti genç nüfus açısından
yaşanılabilir; yaşlılar açısından emeklilik döneminin huzur içinde geçirilebileceği
bir yer haline dönüştüren bir kent ortamının ve çevresinin oluşturulması
gerekmektedir. Bu çerçevede cazibe gücü yüksek birkaç önemli eğlence-dinlence
projesinin hayata geçirilmesi temel stratejilerden biri olmalıdır.
Kütahya “erişilebilir bir kent” haline getirilmelidir. Modern kentleşme
uygulamaları çerçevesinde kentin yaşam kalitesini artıracak bir ulaşım ağının
oluşturulması zorunludur. Bu nedenle “çekirdek kent” ile yeni oluşturulacak
salkım kent öbekleri arasında; ilçe ve önemli kent içi merkezlerle kent merkezi
arasında ve diğer kentlerle kent merkezi arasında etkin bir ulaşım ağının
oluşturulması temel stratejik hedef olarak benimsenmelidir. Kent içinde
alternatif çevre yollarının teşkili, yaya alanlarının ve yaya yollarının
oluşturulması, bisiklet yollarının hayata geçirilmesi, Kütahya ili çapında kent
merkezi ile tüm ilçe ve önemli merkezler arasında bölünmüş yol yapımının
tamamlanması; kent merkezi ile dış bağlantılar açısından en az iki hızlı tren
hattının Kütahya’dan geçmesinin sağlanması, Kütahya-Zafer Havalimanı-Afyon ve
Kütahya-Tavşanlı hattında raylı ulaşım sistemlerinin devreye sokulması ve
demiryolu ulaşım ağının yük ve yolcu taşımacılığı bakımından yeniden
düzenlenmesi bu stratejinin ana hedeflerini oluşturacaktır.
Kütahya “yaşanabilir bir kent” haline getirilmelidir. Kütahya hava, su, toprak
kirliliği ile anılmayan ve çevre sorunlarını asgari düzeye indirmiş “tozsuz” ve
“dingin” bir kent olmalıdır.
Kütahya bir havalimanı kenti olmalıdır. Zafer havalimanının kısa bir süre
sonrasında hizmete girecek olması kent merkezinin ve kentteki önemli üretim ve
turizm merkezlerinin havalimanı ile entegre edilmesi ve havalimanı eksenli
olarak kentin gelişiminde bir sıçrama yapılmasının sağlanması gerekmektedir. Bu
amaçla kent merkezi ile Tavşanlı gibi en az bir önemli ilçe merkezinin havalimanı
ile raylı sistemle bağlantısının yapılması, havalimanında endüstri bölgesinin
oluşturulması, lojistik merkezinin tesisi ve havalimanı civarında bütünleşik
yerleşim,
üretim,
eğlence-dinlence
gerekmektedir.
209
ve
benzeri
alanların
oluşturulması
■■■
Kütahya bir öğrenci kenti olmalıdır. Kütahya Türkiye’nin öğrenci mevcudu
itibarıyla ilk on üniversitesinden biri olmaya aday bir üniversiteye, genç bir
nüfusa ve öğrenciler açısından elverişli bir konuma sahiptir. Kent merkezinde
yoğunlaşan üniversite kampusu nedeniyle kent merkez nüfusunun yaklaşık beşte
biri üniversite öğrencilerinden oluşmaktadır. Bu öğrencilerin kent ekonomisine
ve kentin tanınırlılığına katkısı son derece önemlidir. Öte yandan, Türkçe ve
yabancı dilde hazırlık okulunun devreye girmesiyle kente gelecek yabancı öğrenci
nüfusunun artması da muhtemeldir. Bu nedenle kent merkezi ile Dumlupınar
Üniversitesini bütünleştirecek bir dizi projenin hayata geçirilerek kentin bir
“öğrenci kenti” haline getirilmesi ana stratejilerden biri olmalıdır.
A. Kent Merkezinin Yeniden Yapılandırılması
Kent merkezinin mevcut “çekirdek merkez” baz alınarak 15-20’şer km’lik yarıçaplar
ölçeğinde dışa doğru genişletilmesi ve mevcut merkezden farklı yönlere doğru
birden fazla yeni kent merkezinin oluşturulması kentin gelişiminde ve planlı bir
biçimde bu değişimin sürekliliğinin sağlanması son derece önemlidir.
Şekil 11.1. Kütahya’nın Gelişme Eksenleri ve Yeni Kent Merkezleri
Kütahya kentinin dağlık-tepelik olan kısmının haricinde bu genişlemeye elverişli
eksenler Kütahya-Balıkesir yolu, Kütahya-Eskişehir yolu ve Kütahya-Afyon yolu
olmak üzere üç farklı yönde oluşturulabilir. Çekirdek kent merkezindeki yüksek
210
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
rantlar ve kentin içe kapanması dikkate alındığında yabancı (yerli-yabancı)
yatırımcıların kente çekilmesi açısından yeni kent merkezlerinin oluşturulması
önemli bir fırsattır. Yeni merkezlerin planlı, altyapısı tamamlanmış ve mutlaka belli
bir ölçekte kent dışından yatırımcılara tahsis edilecek yerlerin önceden belirlendiği
bir planlama ile oluşturulması elde edilecek faydayı azamileştirir. Bu çerçevede Şekil
11.1’de yer alan üç farklı eksen üzerinde dairelerle işaretlenen bölgelerde en az iki
farklı yeni kent merkezinin oluşturulması ve bu merkezlerin yerleşim alanlarının
(uydu kent) yanı sıra alış veriş, ticaret merkezleri gibi farklı konseptleri içermesi
hedeflenmektedir.
STRATEJİK AMAÇ A1
KENT MERKEZİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Kent merkezleri kent rekabet gücü açısından büyük bir öneme sahiptir. Kent
merkezleri kentte üretilecek mal ve hizmetlerin öncelikle tüketime sunulacakları ilk
merkez niteliğindedir. Kente üreticileri çekebilmek için kentin merkez nüfusunun
belli bir ölçeğin üzerinde olması gerekmektedir. Türkiye’de büyükşehir olabilmek
için 750 bin nüfus baz olarak alınmaktadır. Büyükşehirler, diğer belediyelerin
aksine, genel bütçe vergi gelirleri tahsilât toplamı üzerinden kendi sınırları içinden
toplanan vergilerin belirli bir kısmını gelir olarak alabilen birimlerdir ve bu ilave
gelir kaynağı kent altyapısının yapılması ve imarı açısından büyük bir avantaj
meydana getirir. Kütahya’nın uzun vadede büyükşehir hacmine erişmesi, kısa ve orta
vadede ise komşu iller olan Bursa, Eskişehir ve Afyonkarahisar’ın arasında güdük
kalmadan serpilip büyüyebilmesi için 500 bin kent merkez nüfusuna erişmesi
gerekmektedir.
Kent merkezinin belirli bir ölçeğe ulaşması bu merkezde yaşayanlara, komşu illere
ve iç piyasaya yönelik üretim yapan firmaların kent merkezi ve civarında üretim
tesisleri açmasını kolaylaştırır. Ancak küresel piyasalara üretim yapmak isteyen
firmalar ile Kütahya’ya yerleşmek isteyen kişilerin kentte uzun süre ikamet etmesini
sağlamak için kent merkezinin üstün nitelikli birey, uzman ve firmalar için asgari
düzeyde de olsa cazip bir hale getirilmesi gereklidir. Bu amaçla kentin iktisadî
faaliyetler için lojistik açıdan önemli bir merkez haline getirilmesi, kentten göç
edenden daha fazla kente göç edenin olması, kentteki sosyal olanak ve yaşam
kalitesinin en azından rakip yerlerle aynı düzeyde olması ve kentin dışa açık bir hale
getirilmesi gerekmektedir. Bu amaç doğrultusunda kent merkezinin ve kent
merkezle bağlantısı kurularak kentteki önemli yerleşim yerlerinin yeniden
yapılandırılması ve kentin modern bir çağdaş kent haline dönüştürülmesi
zorunludur.
211
■■■
Bu zorunluluk kent merkezinin çeşitli alanlarda yeniden yapılandırılması anlamına
gelmektedir. Öncelikle kentte yaşayan bireylerin ikametleri ile işyerleri arasında
modern bir ulaşım sisteminin oluşturulması gereklidir. Hayat çalışıp uyumaktan
ibaret olmadığı için kent sakinlerinin sosyal kültürel ihtiyaçlarına cevap verecek
eğlence-dinlence alanları ile ikamet yerleri arasında bütünleşik bir geçişin
sağlanması da lazımdır. Altyapının modern kent gereklerine göre düzenlenmesi,
buna uygun kentsel alanların oluşturulması ve kentin diğer şehirlerle ve dünyayla
modern ve üstün vasıfta iletişim-ulaşım ağlarıyla birbirine bağlanması diğer
gereksinimleri meydana getirir.
HEDEF A1A
KENT MERKEZİNİN KENT REKABET GÜCÜNÜ, KENTİN YAŞAM
KALİTESİNİ VE KENTİN YAŞANABİLİRLİK DÜZEYİNİ ARTIRACAK
ŞEKİLDE YENİDEN DÜZENLENMESİ
■ Kent içi ve dışı ulaşım ağlarının sürdürülebilirliğini ve kentin düzenli bir yapıya
sahip olmasını sağlayarak bireylerin yakın mesafelerde çalışıp yaşayabildiği
bütünleşik bir kentin oluşturulması
■ Kamu ulaşım altyapısına (karayolu, demiryolu ve havaalanı) kolayca erişebilen;
doğal güzellikler ve eğlence-dinlence alanlarına kısa zamanda ulaşılabilen
sürdürülebilir bir kentsel ortamın meydana getirilmesi
■ Kentin altyapısı ve ortamının ciddi miktarda nüfusu, yatırımları, yenilikçilik-
icatları ve ileri teknolojiye dayalı bir ekonomik yapıyı teşvik edecek ve
sürdürecek bir düzeye getirilmesi
■ İyi tasarlanmış kent cadde ve sokaklarının meydana getirilmesi ve kaliteli
kentsel kamusal alanların oluşturulması
■ Kent halkının eğlence-dinlence ihtiyaçlarını karşılayan, kentin çekiciliğini
artıran, biyolojik çeşitliliği ve dengeyi koruyan ve iklim değişikliğine karşı
tedbirleri içeren çevreci bir altyapı stratejisinin hayata geçirilmesi
■ Ulusal ve kentler arası büyük altyapı ve ulaşım projelerinin kent düzeyindeki
bağlantılarının ve tamamlayıcı ağlarının kent rekabet gücünü artıracak bir
biçimde tamamlanması
■ Kent altyapısı, eğlence-dinlence yerlerinin ve kentsel alanların oluşturulmasında
kente özgün bir kültür ve bakış açısının her aşamada dikkate alınması
■ Kent merkezinde, kent merkezine yakın yüksek ve yeşil bir dağda ve kent
merkezi ile kent kalesi arasında olmak üzere kentin çekiciliğini artıran teleferik
sistemlerinin kurulması
212
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
Kent rekabet gücünün artması için kentin bileşik (kompakt) bir yapıya sahip olması
gerekir. Kent halkının tamamının kolaylıkla erişebileceği, birbiriyle komşuluk
yapabileceği, sosyal olanak ve faaliyetlerden faydalanabileceği ve kamusal mal ve
hizmetlere (eğitim, sağlık, kültür v.b.) kolaylıkla erişebileceği bir biçimde kent
merkezinin düzenlenmesi bir zorunluluktur. Bu düzenlemenin kentin turizm ve
yaşanabilirlik potansiyeline de önemli bir katkı sağlaması olasıdır. Bu amaçla mevcut
kent merkezinde eski kent merkezi, çekirdek kent merkezi veya çarşı (downtown)
adıyla belirlenen bir alanın araçlara kapalı, yayalara serbest ve korunmuş bölge
olarak tescil edilip düzenlenmesi gerekmektedir. Kent merkezinde yaya yolları, seyir
terasları, kent parkları ve kent merkezinden kent civarındaki yeşil, ormanlık, dağlık
alanlara uzanan yeşil kuşakları oluşturulması ve kent altyapısının buna uygun bir
biçimde düzenlenmesi lazımdır.
HEDEF A1B
KENT MERKEZİNDE GELİŞİP BÜYÜDÜKÇE BİRBİRİNDEN İZOLE OLMUŞ
KÜMELENMELER VE SEMTLERİN MEYDANA GELMESİNİ ENGELLEMEK
İÇİN KENTİN TARİHİ DOKUSUNUN YER ALDIĞI ÇEKİRDEK MERKEZİN
TÜM KENT HALKININ GÜNÜN BÜYÜK BİR KISMINDA KULLANIMINA
SOKACAK TEDBİR VE POLİTİKALARIN DEVREYE SOKULMASI
■ Mevcut kent merkezinde mümkün olduğunca büyük bir alanın çekirdek merkez
olarak tespit edilerek bu alanın yayalara tamamen serbest bir hale getirilmesi
■ Çekirdek kent merkezi ve bu merkezin etrafında bütünleşik alanlarda güvenli,
temiz, çekici yaya yollarının oluşturulması
■ Kent merkezinden kent civarındaki yeşil alanlara, ormanlık alanlara ve dağlık
alanlara uzanan yeşil kuşakların oluşturulması
■ Kent merkezinde veya kolayca ulaşılabilir mesafelerde kent parkları, yürüyüş
yolları, seyir terasları, yeşil ve açık alanlar ile yaya yollarının yapılması
■ Kültürel faaliyetlerin ağırlıklı olarak bu alanda gerçekleştirilmesi
■ Kent merkezindeki yolların yenilenmesi ve yol yapım ve tamir çalışmalarının
tamamlanması
■ Yağmur suları ile kanalizasyon sularının bir birinden ayrıştırılmasını sağlayacak
kanalizasyon altyapısının gerçekleştirilmesi
■ Kent merkezinde üzeri kapatılan derelerin açılarak modern kent altyapısının
gereklerine göre yeniden yapılandırılması
B.Nitelikli Sanayi ve Endüstri Bölgelerinin Oluşturulması.
Kent genelindeki mevcut sanayi altyapısının geliştirilmesi ileri düzeyde gelişmiş
sanayi ve endüstri bölgelerinin tesis edilmesi öncesinde kentin rekabet gücünün
213
■■■
artmasına katkı sağlayacak ve geçiş aşamasında kentin başarılı bir biçimde sıçrama
yapmasını kolaylaştıracaktır.
STRATEJİK AMAÇ B1
NİTELİKLİ SANAYİ VE ENDÜSTRİ BÖLGELERİNİN OLUŞTURULMASI
Nitelikli sanayi bölgeleri ya da başka bir bakış açısıyla endüstri bölgelerinin
kurulması kent rekabet gücünün artırılmasında önemli bir işleve sahiptir. Bu planda
kent rekabet gücünün artırılması amacı çerçevesinde belirlenen ana yaklaşımlardan
biri olan “salkım modeli” orijinal olarak Ahilik anlayışı çerçevesinde Kütahya İli’nde
yeşeren bir yaklaşımı yansıtmaktadır. Aynı işi yapan, aynı dalda uzmanlaşan ve
birbirleriyle sıkı bir rekabet içinde bulunan çok sayıdaki firmanın dar bir coğrafi
alanda üretimde bulunmaları ve iktisadî faaliyetlerini sürdürmeleri “üzüm üzüme
baka baka kararır” atasözünde ifade edildiği gibi birey ve firmalar “yaparak
öğrenme”, diğer firmaları taklit etme, diğer firmaların üretim süreçlerini adapte
etme ve diğer firmaların çalışanlarını transfer etme yoluyla kendi başına
üretemeyecekleri “özgün bilgi”leri ele geçirme olanağına kavuşurlar. Merkezi
yönetimin coğrafi bazlı teşvik sistemi yerine ürün, sektör ve nitelikli sanayi merkezi
bazlı teşvik uygulaması halinde bu merkezler yenilik, icat, teknoloji ve atılım
merkezleri haline gelir.
Türkiye’de uygulanan genel teşvik sistemi ve coğrafi esaslara dayalı teşvik sistemi
ileri düzeyde, nitelikli ve teknolojik ilerlemeyi esas alan üretim modeli açısından
sorunlu ve eksikliklerle dolu bir sistem olma niteliğindedir. Zaten yatırım yapma
kararı alan firmaların birim üretim maliyetlerine dolaylı veya doğrudan katkı
sağlayan “yatırım indirimi” uygulaması gibi teşvik uygulamaları yeni yatırımları
teşvik etmediği gibi bürokrasiyi artırarak, kaynakların yanlış sektörlere tahsisine yol
açarak ve yolsuzluğun artmasını sağlayarak teşvik sisteminin başarısız olmasına ve
teşvik edilen sektörlerin emek-yoğun ve düşük teknolojili sektörler olmasına neden
olmaktadır. Türkiye’de uygulanan bir diğer model olan “organize bölge”
uygulamaları henüz sanayileşememiş bölge, kent ve ülkeler için bir seçenek olabilir
ancak bu modelin yavaş yavaş yerini “nitelikli sanayi bölgeleri” uygulamasına
bırakması gerekmektedir. Organize sanayi bölgeleri çok küçük ölçekli ve çoğu sanayi
sektörüne de ait olmayan esnafın bir araya getirildiği yerler olduğunda başarısızlık
kaçınılmazdır. Bu modelin başarısını artırmak için uzmanlaşmaya dayalı sanayi
bölgelerinin kurulması ve dikey entegrasyonun dikkate alınması gerekmektedir. Bu
nedenle nitelikli sanayi bölgelerinin yanı sıra Kütahya gibi sanayileşememiş bir
bölgede organize sanayi bölgeleri uygulamasını destekleyecek, tamamlayacak ve
214
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
dikey entegre bir hale getirecek küçük sanayi bölgeleri ile ihtisas organize sanayi
bölgelerinin kurulması da hedeflenmektedir.
HEDEF B1A
İHTİSAS ORGANİZE SANAYİ BÖLGELERİ-MERKEZLERİNİN KURULMASI
■ İl genelindeki sanayi ve temel endüstriler arasındaki yatay ve dikey
entegrasyonun geliştirilmesi ve istihdam düzeyinin artırılması amacıyla ilçelerin
büyüklüğü dikkate alınarak küçük yerleşim birimlerindeki küçük sanayi
sitelerinin modernize edilmesi, geliştirilmesi veya tesis edilmesi
■ İl genelindeki sanayi ve temel endüstriler arasındaki yatay ve dikey
entegrasyonun geliştirilmesi ve istihdam düzeyinin artırılması amacıyla organize
sanayi bölgeleri yanında bu birimleri destekleyecek ve tamamlayacak tarzda
küçük sanayi bölgelerinin ihdas edilmesi
■ Organize sanayi bölgeleri, küçük sanayi siteleri ve kurulması düşünülen endüstri
veya nitelikli sanayi bölgelerinin ihtiyaç duyacağı ara eleman ve nitelikli
işgücünün eğitilmesi için bu bölgelerde birim yönetimlerinin işbirliği ve desteği
ile faaliyetlerini sürdürecek özel-nitelikli meslek liselerinin açılması
■ Kentteki hava (partikül) kirliliğini azaltmak, nitelikli ve katma değeri yüksek
sanayi üretimi için gereken kaliteli ve yüksek teknolojili ham ve ara maddelerin
sürdürülebilir bir biçimde üretimini temin etmek için ara-hammadde üretim
alanlarının oluşturulması ve organize sanayi bölgelerinde maden kırma ve
hazırlama alanlarının teşkil edilerek özel ihtisas bölgelerinin hayata geçirilmesi
■ Maden kimyasalları için yeni yatırım yerlerinin tespit edilerek ihtisas organize
sanayi bölgelerinin oluşturulması
■ Madencilik fuarının düzenlenmesi suretiyle Kütahya’nın özgün ve nitelikli
madenlerin üretimi ve işlenmesinde bir marka kent haline getirilmesi
■ Eşleştirme toplantılarıyla yerli ve yabancı yatırımcıların bir araya getirilmesi
Nitelikli sanayi veya endüstri bölgelerinin oluşturulması Kütahya’nın yeni
sanayileşen bir kentten sanayileşmiş “küresel bir kent” haline getirilmesinde önemli
bir köşe taşıdır. Bu amaca ulaşmada Zafer Havalimanı projesinin önemli bir rolü ve
katkısı olacaktır. Zafer Havalimanı etrafında gerçekleştirilecek yapılaşma ve
tesisleşmelerin kentin ihtiyaçları çerçevesinde gelişimini sağlamak, kente yabancı
sermaye yatırımlarını çekerek kent rekabet gücünün ve gelişiminin hızlanmasını
temin etmek, kentteki iktisadî birimlerin araştırma-geliştirme ve beşeri sermaye ile
bilgi ihtiyaçlarının karşılanması için Dumlupınar Üniversitesi’nin etkin bir biçimde
rol almasını sağlamak ve cazibe merkezi haline gelecek olan Kütahya’nın
215
■■■
kaynaklarının daha yüksek katma değere haiz hizmet ve ürünlere dönüşümünü
sağlamak amaçlarıyla Zafer Havalimanı çevresinde bir endüstri bölgesi veya nitelikli
sanayi bölgesinin kurulması gerekmektedir. Bu projeyi destekleyecek ikinci adım
Dumlupınar Üniversitesi bünyesinde bir “teknokent” kurulması ve bu teknokentin
ileride teknik üniversiteye dönüşmesidir. Üçüncü adım ise, Zafer Havalimanı’nın
yurtiçi ve yurtdışı kargo taşımacılığına açık bir havalimanı haline getirilmesi ve Zafer
Havalimanı’nın Kütahya’yı bir havalimanı kenti olacak biçimde dönüştürülmesi ve
düzenlenmesidir.
HEDEF B1B
NİTELİKLİ SANAYİ BÖLGELERİ VEYA ENDÜSTRİ BÖLGELERİNİN
KURULMASI VE KÜTAHYA’NIN BİR HAVALİMANI KENTİ HALİNE
GETİRİLMESİ
■ Zafer Havalimanı ile Kütahya arasında bir lojistik merkezinin oluşturulması
■ Dumlupınar Üniversitesi bünyesinde oluşturulan “teknokent” uygulamasının
Kütahya-Afyonkarahisar arasında bölge üniversitelerinin işbirliği ile bir
teknoloji koridoruna dönüştürülmesi ve bu koridorun daha ileri aşamada
Havalimanı civarında kümelenen “nitelikli sanayi bölgesi” haline dönüştürülmesi
■ Nitelikli sanayi bölgesi, teknokent veya teknoloji koridoru çerçevesinde ortaya
çıkacak özgün bilgi birikimini artırmak, bu bölgeye teknik-teknolojik-bilgi
desteğini sürekli hale getirmek ve kent sanayisinin teknolojik düzeyini artırmayı
kolaylaştırmak amacıyla teknoloji koridoru hattında bir “teknik üniversite”nin
kurulmasının sağlanması
■ Biyoteknoloji ve nükleer tıp alanında ilerleme sağlamak, sağlık turizminin
gelişmesini kolaylaştırmak, termal turizm ve bu çerçevedeki tıbbi gelişmelerin
hızlandırılması ve Kütahya’nın fizik-tedavi ve rehabilitasyon alanında marka
kent olmasını sağlamak amacıyla Kütahya’da bir “tıp üniversitesi”nin
kurulmasının sağlanması
■ Özel sanayi bölgelerinin ihtiyacının karşılanması ve Kent genelindeki üretimin
yurtdışına gecikmeksizin ve ucuz bir biçimde aktarılmasının sağlanması için
Zafer Havalimanı bünyesinde kargo taşımacılığının oluşturulması
■ Zafer Havalimanı’nda “havacılık bakım ve onarım merkezi”nin kurulması
■ Zafer Havalimanı civarında sosyal yaşam alanları (Kongre merkezi, kültür
merkezi, fuar alanı, otel, hastane, AVM v.b.)’nın oluşturulması.
C. Kütahya’nın Yaşanabilir Bir Kent Haline Getirilmesi
Kütahya’da halkın % 65’i kent merkezlerinde yaşamaktadır. 2010 itibarıyla kent
merkezi İl nüfusunun % 43,9’unu barındırmaktadır. Merkez ilçe nüfusunun gelecek
216
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
on yılda İl’in toplam nüfusunun yarısından daha fazlasına ev sahipliği yapacağı
tahmin edilmektedir. Kent merkezleri iktisadi büyüme, refah artışı ve rekabet
gücünün ileri bir düzeye ulaştırılmasında son derece önemlidir. Zira kent merkezleri
mucitleri, girişimcileri, sermaye sahiplerini ve akademisyenleri bir araya getiren
uzmanlaşma ve işbölümünün yüksek düzeyde olduğu yerlerdir. Kent merkezleri
birey ve firmalara sayısız fırsatlar, ölçek ve kapsam ekonomilerinden yararlanma
şansı ve çok sayıda tercih hakkından yararlanma olanağı sunar. Ancak kent
merkezleri, aynı zamanda,
çevresel felaketlere, marjinalleşmeye ve yoksul
kesimlerin yaşam kalitesinde dramatik gerilemelere yol açan bir ortam anlamına da
gelir. Kentler, bazen de, hastalık, sosyal çatışma ve güvenliğin olmadığı alanlar haline
gelebilir ya da sanayi atıkları, doğal afetler ile küresel ısınmanın kol gezdiği yerleşim
birimlerine dönüşebilir. Başarılı bir kent sosyal, ekonomik ve çevresel ihtiyaçların
tümüne dengeli bir biçimde karşılık verebilen kenttir. Yatırımcılara güvenlik, altyapı
ve verimliliği yüksek bir iş ve çalışma ortamı sunarken kendi doğal kaynakları,
beşeri sermayesi ve çevresinin gerçek potansiyelinin farkına vararak bu kaynakları
en iyi sonuçları elde edecek şekilde değerlendirmelidir.
Kentin çevresel kaynaklarının stratejik varlıklar olarak ele alınıp yönetilmesi kent
yönetiminin amaçlarının gerçekleştirilmesinde, sağlıklı bir ekosistem ve yaşanabilir
bir kentin oluşturulmasında ve tüm kentin yaşam kalitesinin artırılmasında kritik bir
öneme sahiptir. Kentin içinde bulunduğu doğal ortam o kente ekosistemle alakalı
sayısız hizmetler sunar. Bu hizmetlerin arasında yer alan su, hava, açık alanlar,
ormanlar gibi bazı hizmetler yaşanabilir bir kent için temel hizmetler
konumundadır. Sağlıklı bir çevre için temiz suya erişim zorunluluktur. Nehirler ve su
kaynakları temiz suya erişimin yanı sıra doğal kirlilik önleyici filtre görevi
üstlenirler. Biyolojik çeşitlilik sağlıklı yiyeceklerin, ilaçların ve materyalin
üretilmesinde önemlidir ve yaşam kalitesini artırır. Ormanlar, bitki ve hayvanlar için
birer yaşam alanı, su biriktirme ve temizleme havuzu, karbon biriktirme deposu,
eğlence ve dinlence alanı ve turistler için çekici bir destinasyon olarak hizmet ifa
ederler. Sulak alanlar atıkları filtreler, yavaş bir biçimde işleyerek doğal yolla tekrar
geri dönüştürür ve balık ve benzeri canlılar için sağlıklı bir ortam oluşturur. Nihayet
kumullar, kayalıklar ve koruluklar kentleri fırtına, sel ve taşkınlardan korur ve
erozyonu önler. Ayrıca çekici ve özgün doğal alanlar yerli ve yabancı turistler için
cezbedici bir unsurdur.
Kütahya, kişi başına özel otomobil sayısı açısından Türkiye ortalaması (102)’nın
üzerinde bir konumda bulunmaktadır. Kütahya tüm iller arasında kişi başına özel
otomobil sayısı açısından 11’inci sırada yer almaktadır. Kütahya’da çalışanların
işyerine ulaşmasını sağlayacak ulaşım vasıtası seçeneği “halk otobüsleri” ve özel
217
■■■
otolarla sınırlı bulunmaktadır. Kent merkezinde, tarihi doku nedeniyle, dar sokak ve
caddelerin sıkışık bir trafiğe yol açması ve yeterli park alanının mevcut olmaması
artan nüfusun ihtiyaçlarının yeterince karşılanamamasına
yol açmaktadır.
İşyerlerine ulaşmak için özel otoların en önemli seçenek olması toplu taşımacılığın
yeterli sıklık ve kalitede olmadığı civar yerleşim merkezlerinden kent merkezine
erişimde ciddi tıkanıklıklara ve yaşam kalitesi kaybına neden olmaktadır. Hız,
dakiklik, konfor, günün her saatine yayılan hizmet tarifesi gibi unsurlar açısından
toplu taşımacılığın sahip olduğu sorunlar ulaşım sorununu şiddetlendirmektedir.
Kent nüfusunun gelecek on yılda ikiye katlanması hedeflendiğinde ulaşım
sorununun toplu taşımacılığın kalite, kapsam ve sefer sıklığı artırılarak
çeşitlendirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede ana yolların kaliteli ve daha modern
bir hale getirilmesi, toplu taşımacılığın sefer sıklığının ve kalitesinin artırılması,
kentin önemli merkezleri arasındaki bağlantıyı sağlayacak entegre bisiklet yollarının
meydana getirilmesi, kent merkezi ile önemli ilçelerin ve yerleşim yerlerinin
bölgelerarası ulaşım ağları ile birbirine bağlanması ve Kütahya-Tavşanlı, KütahyaAfyonkarahisar ve Kütahya Eskişehir arasında raylı ulaşım sisteminin kurulması
gerekmektedir.
Yaşanabilir ve dolayısıyla yaşam kalitesi yüksek bir kentte ikamet edilen merkezlerle
alışveriş, spor, eğitim, kamusal mal ve hizmetler v.b. gibi hizmetlerin sunulduğu
yerleşim birimleri arasında güçlü ve yaşam kalitesini artıran bağlantıların olması
gerekmektedir. İkamet edilen yerlerde okullara kolay bir biçimde erişimin sağlandığı
bisiklet ve yaya yollarının oluşturulması zorunludur.
STRATEJİK AMAÇ C1
KÜTAHYA’NIN YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GETİRİLMESİ
Kentin merkez nüfusunun 500 binin üstüne çıkarılması amacına ulaşmak için kentin
yeniden yapılandırılmasının yanı sıra kent merkezi başta gelmek üzere Kütahya’nın
tümünde yaşam kalitesinin artırılması ve kentin yaşanabilirlik düzeyinin
yükseltilmesi gereklidir. Kavşak düzenlemeleri, çevre yolları, yeni kent merkezleri,
kent meydanları, bisiklet ve yaya yolları, raylı sistemler ve kent merkezi ile
üniversite ve Tavşanlı arasındaki ulaşım koridorunun modernize edilmesi bu amaca
ulaşılmasını kolaylaştıracak faaliyetler olarak sıralanabilir.
218
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
HEDEF C1A
KENT MERKEZİNİN ULAŞIM KAPASİTE VE OLANAKLARININ YAŞAM
KALİTESİNİ ARTIRACAK VE KENTİN YAŞANABİLİRLİK DÜZEYİNİ
YÜKSELTECEK ŞEKİLDE ARTIRILMASI-1
■ Tavşanlı ve Afyonkarahisar yönünde yeni çevre yollarının inşa edilmesi
■ Orta ve uzun vadede kent merkezi ile Tavşanlı arasında, kısa vadede ise
Germiyan Kampusu, kent merkezi ve Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampusu
arasında hafif raylı sistemin devreye sokulması
■ Orta ve uzun vadede kent merkezi-Zafer Havalimanı-Afyonkarahisar arasında
raylı ulaşım sisteminin oluşturulması
■ Zafertepe Kavşağı-Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampusu arasında bisiklet
yolu ile bisiklet park yerlerinin inşa edilmesi
■ Kent merkezi-Bölcek-Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampusu arasında
bisiklet yolu ile bisiklet park yerlerinin inşa edilmesi
■ Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampusu-Yoncalı Kavşağı arasında bisiklet yolu
ile bisiklet park yerlerinin inşa edilmesi
■ Dumlupınar Üniversitesi Merkez Kampusu-Tavşanlı Karayolu hattında bisiklet
yolu ile bisiklet park yerlerinin inşa edilmesi
■ Kent merkezi-Afyon Karayolu hattında bisiklet yolu ile bisiklet park yerlerinin
inşa edilmesi
■ Şehir içi bulvar kavşaklarında bisiklet yollarının taşıt yolları ile kesişim
noktalarında geçişlerin sağlanması ve gerekli düzenlemelerin yapılması
■ Zafertepe-Germiyan Kampusu servis yolunun yapılması
■ TOKİ yerleşim merkezine güvenli ve konforlu ulaşımı sağlayacak katlı kavşak
düzenlemesinin yapılması
■ Bekir Avlupınar Caddesi kavşak düzenlemesinin inşa edilmesi
■ Fevzi Çakmak Caddesi kavşak düzenlemesinin yapılması
■ Fatih Sultan Mehmet Bulvarı kavşak düzenlemesinin inşa edilmesi
■ Adnan Menderes Bulvarı kavşak düzenlemesinin hayata geçirilmesi
■ Sanayi-Demiryolu kenarı kavşak düzenlemesinin gerçekleştirilmesi
219
■■■
■ İstasyon karşısı ve İstasyon bölgesi kavşak düzenlemesinin yapılması
■ Kent merkezi iş alanı ve çevresine erişimi kolaylaştırmak amacıyla yeni bir trafik
düzenlemesinin hayata geçirilmesi
Kent merkezinin nüfusunu artırmak, kentin daha modern bir hale getirilmesini
sağlamak, kent yoksulluğunu azaltmak ve kent merkezinde yüksek kalitede yeni
ikamet merkezleri oluşturmak için kent merkezinde gelişim alanlarının tespiti ve
kentsel dönüşümün sağlanması temel zorunluluklardan biridir. Şekil 11.1’de dile
getirilen projeye ilaveten uygulanması gereken faaliyetlerin tüm il düzeyinde
devreye alınması gerekmektedir.
HEDEF C1B
KENT MERKEZİNDE GELİŞİM ALANLARININ TESPİTİ VE KENTSEL
DÖNÜŞÜMÜN SAĞLANMASI-1
■ Kent merkezi, Yoncalı ve Ilıca’da kentsel dönüşüm alanlarının belirlenmesi
■ Vefa, Yenidoğan, Gaybiefendi, Fuatpaşa, Sultanbağı, Osmangazi’nin kent
merkezinde öncelikli kentsel dönüşüm alanları olarak belirlenmesi
■ Belirlenen kentsel dönüşüm alanlarında dönüşüm projelerinin TOKİ ile ortaklaşa
konut projeleri hazırlanarak hayata geçirilmesi
■ Kentsel dönüşüme tabi tutulacak alanlarda hâlihazırda oturan halkın istihdam
olanaklarının artırılması için meslek edindirme kursları ile nitelikli mesleklerde
istihdam edilebilmelerinin sağlanması
■ Dönüştürülen alanlardaki çiçekçi, büfe v.b. marjinal istihdam alanlarının
dönüşüm mimarisine uygun olarak düzenlenmesinin sağlanması
■ Dönüştürülen alanlarda oluşturulan marjinal istihdam alanlarının meslek
edindirme kursunu bitiren eski semt sakinlerinin istihdamına tahsis edilmesinin
sağlanması
■ Dönüştürülen tüm alanlarda sosyal ve teknik altyapı alanları oluşturularak
semtin yaşam kalitesinin olumlu yönde etkilenmesi
■ Dönüştürülen tüm alanlarda “yeşil kent” oluşturma amacına uygun olarak
mümkün olduğu ölçüde park, açık alan, yeşil alan, oyun bahçeleri, yürüyüş
yolları, seyir alanları v.b. oluşturarak semtlerin yaşanabilirliğinin artırılması
■ Yeni bir Belediye Hizmet Binasının inşa edilmesi
■ Kütahya-Eskişehir karayolu üzerinde yeni bir Valilik Hizmet Binasının inşa
edilmesi
■ Mevcut Belediye Hizmet Binasının müze veya benzeri bir kültürel işlev merkezi
olarak yeniden yapılandırılması
220
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
■ Mevcut Valilik Hizmet Binasının yıkılarak bu alanın “çekirdek kent merkezi” ya
da “eski kent merkezi” kent meydanı olarak düzenlenmesi
HEDEF C1B
KENT MERKEZİNDE GELİŞİM ALANLARININ TESPİTİ VE KENTSEL
DÖNÜŞÜMÜN SAĞLANMASI-2
■ Gıda, mobilya, el sanatları alanında yol ticaretini geliştirmek amacıyla uygun
yerlerde “gıdacılar sitesi”, “mobilyacılar sitesi” ve “el sanatları sitesi” adıyla
merkezlerin inşa edilmesi
■ Tarihi bina ve alanların tam envanterinin çıkarılması
■ Tarihi bina ve merkezlerin restorasyon çalışmalarının hızlandırılması
■ Depreme dayanıksız konut ve yapılar tespit edilerek bunların kentsel dönüşüm
projeleriyle depreme dayanıklı olan yapılarla dönüştürülmesi
HEDEF C1C
ALTYAPININ KENTİN YAŞANABİLİRLİK DÜZEYİNE KATKIDA BULUNACAK
ŞEKİLDE YENİDEN DÜZENLENMESİ VE İYİLEŞTİRİLMESİ
■ Kent merkezi ve ilçelerin sağlıklı içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarını temin
edecek projelerin hayata geçirilmesi
■ Kırsal alanda hâlihazırda son derece yetersiz olan mevcut su şebekesinin
tamamlanması ve kentsel alandaki su isale hatlarının yenilenmesi
■ İlçelerle Kent merkezi arasındaki yolların kalite ve güvenlik düzeyinin artırılması
■ Kütahya kent merkezi-Gediz-Simav arasında bölünmüş yol yapılması (Şekil C2)
■ Tavşanlı-Domaniç-İnegöl arasında bölünmüş yol yapılması
■ Tavşanlı-Simav arasında bölünmüş yol yapılması
■ Simav-Balıkesir arasında bölünmüş yolun yapılması
■ Gediz-Pazarlar-Uşak arasında bölünmüş yol yapılması
■ Altıntaş-Dumlupınar-Uşak arasında bölünmüş yol yapılması
■ Tavşanlı-Balıkesir arasında bölünmüş yol yapılması
■ Tavşanlı-Domaniç-İnegöl arasında bölünmüş yol yapılması
■ Kentteki asfaltsız köy yolları ile diğer yolların asfaltlanması
221
■■■
Şekil 11.2. Kütahya İli İçin Önerilen Bölünmüş Yol Güzergahları
Kent rekabet gücünün kısa vadede artırılması bugünkü nesillerin refahını artırır ve
kentin nüfus ve refah düzeyini olumlu yönde etkiler. Ancak kent rekabet gücü çevre
pahasına ve çalışanların ve kent halkının yaşam kalitesinin azalması ile sonuçlanacak
sosyal dampinge yol açarak artırılıyorsa bu durum sürdürülebilir değildir ve
gelecekte kentin nüfus ve refah düzeyini bir daha geri döndürülemeyecek bir
biçimde olumsuz yönde etkiler. Yeşil, yaşanabilir ve sağlıklı bir kent bu unsurlardan
doğrudan etkilenen turizm gibi sektörlerin gelişmesine olumlu bir katkı sunar.
Kentte hâlihazırda yaşayanlar kentten daha az göç etmek zorunda kalırken kent
dışarıdan göç almaya başlar.
HEDEF C1D
KÜTAHYA’NIN HAVA KİRLİLİĞİ PROBLEMİNİN ÜSTESİNDEN GELMİŞ,
TEHLİKELİ ATIKLARIN BERTARAF EDİLMESİNİ SAĞLAMIŞ, ÇEVREYE VE
ÇEVRESEL DEĞERLERE DUYARLI, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ÇEVRE
YÖNETİMİNİ BENİMSEMİŞ, YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK, TEMİZ, SAĞLIKLI,
YEŞİL VE YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GETİRİLMESİ-1
■ Kütahya ve Tavşanlı ilçelerinde ısınma amaçlı yakıt kullanımında doğalgazın
payının artırılması
■ Hava kirliliğinin en aza indirilmesini temin etmek için emisyon pulu satışlarının
artırılması
■ Sanayi tesislerinden kaynaklanan hava kirliliğinin tüm boyutlarıyla belirlenmesi
■ Sanayi tesislerinden kaynaklanan hava kirliliğinin önlenmesi
222
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
HEDEF C1D
KÜTAHYA’NIN HAVA KİRLİLİĞİ PROBLEMİNİN ÜSTESİNDEN GELMİŞ,
TEHLİKELİ ATIKLARIN BERTARAF EDİLMESİNİ SAĞLAMIŞ, ÇEVREYE VE
ÇEVRESEL DEĞERLERE DUYARLI, SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ÇEVRE
YÖNETİMİNİ BENİMSEMİŞ, YAŞAM KALİTESİ YÜKSEK, TEMİZ, SAĞLIKLI,
YEŞİL VE YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GETİRİLMESİ-2
■ Kentteki hava kirliliğini artıran her türlü işletmenin kent dışına çıkarılması
■ Termik santrallerin mevzuatta söz konusu olan sınır değerlere uygun bir biçimde
çalışmalarının sağlanması ve bu çerçevedeki kontrollerin tavizsiz ve etkin bir
biçimde sürdürülmesi
■ Kütahya’daki tüm yerleşim birimlerinin “katı atık bertaraf tesisleri yapma ve
işletme birliği”ne katılımının sağlanması
■ Kütahya ili yerel yönetimler katı atık bertaraf tesisleri yapma ve işletme birliği
enerji üretim tesisinin kurulması
■ Organize Sanayi Bölgelerine ait atık su arıtma tesislerinin yapımının sağlanması
■ Arıtma tesisi olmayan belediyelerin arıtma tesislerinin yapılması ve bu çerçevede
Kütahya ve Gediz Organize Sanayi Bölgelerinin arıtma tesislerinin 2014 yılına
kadar bitirilmesi
■ İnsanların huzur ve sağlığını bozan ve yaşam kalitesini azaltan gürültü kirliliğini
önlemek amacıyla denetim çalışmalarının artırılması
■ Gürültü kirliliğini önlemek amacıyla sokak düğünlerinin ve müzik yayınının kent
merkezinde tamamen yasaklanması; gürültü kirliliğini önlemek amacıyla açık ve
yarı açık tesislerin kapalı hale getirilmesi ve “çevresel gürültünün
değerlendirilmesi ve yönetimi yönetmeliği”nin gereğinin yapılması
■ Kütahya’nın “tozsuz kent” haline getirilmesi amacıyla “çekirdek kent
merkezi”ndeki birçok cedde ve sokağın araç trafiğine kapatılması
■ Kütahya’nın “tozsuz kent” haline getirilmesi amacıyla “çekirdek kent merkezi”
başta gelmek üzere kent merkezinde tozlanmaya yol açacak şekilde çimenlik
alanlar veya boş alanların yıkanabilir zeminler haline getirilmesinin sağlanması
■ Kütahya’nın “tozsuz kent” haline getirilmesi amacıyla belirli aralıklarla kent
cadde ve sokaklarının yıkanması
■ Kütahya’nın “tozsuz kent” haline getirilmesi amacıyla termik santral kaynaklı toz
ve partikül kirliliğini ortadan kaldıracak tüm tedbir, kontrol ve denetimin hayata
geçirilmesi
223
■■■
Ç. Kütahya’nın Sosyal Dışlanmanın, Ayrımcılığının ve Yabancı
Düşmanlığının Olmadığı Bir Kent Olması
Son yıllarda Türkiye’nin iktisadi büyümede gösterdiği performans nedeniyle ülke
genelinde olduğu gibi Kütahya’da da işsizlik düzeyinde belirgin bir gerileme söz
konusu olmakla birlikte Kent’te çeşitli alan ve kesimlerde yüksek düzeyde sosyoekonomik kutuplaşmanın varlığı göz ardı edilemez bir gerçek konumundadır.
Kutuplaşmada dezavantajlı olan gruplar İl yönetimince çok kolay bir biçimde tespit
edilebilir ve hedeflenebilir. Bu gruplar yalnız yaşayan ebeveynler, yaşlı kişiler, uzun
süreli işsiz kalanlar ve düşük düzeyde eğitim alan kesimlerdir. Dezavantajlı kişilerin
sayısının fazla olması, toplumun bazı kesimlerinin marjinalleşmesi, ayrımcılığın
varlığı ve zayıf-korunmasız durumda olan ve görünürlükleri de güçlü olmayan
kesimlerin mevcudiyeti kentin potansiyelini tam olarak gerçekleştirmesini
engellemektedir. Bu nedenle hedef alanlardaki mevcut dışlama ile mücadeleye
yönelik tedbirlerin alınması ve kent içinde daha çok dışlanan diğer kesimlere yönelik
ilave çözümlerin üretilmesi gerekmektedir.
STRATEJİK AMAÇ Ç1
KÜTAHYA’NIN SOSYAL DIŞLANMANIN, AYRIMCILIĞININ VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ
OLMADIĞI BİR KENT OLMASI
Sosyal dışlanmanın önlenmesi kent rekabet gücünü artırmada anahtar üretim
faktörü olan beşeri sermayenin iyileştirilmesine olumlu bir katkı sunar. Mevcut kent
halkının en yetenekli ve zeki olanlarının kent yaşamındaki rol ve etkileri artarken
kent dışından özgün bilgi, sermaye, teknoloji ve tecrübe sahibi girişimcilerin kente
gelip yerleşmelerine ve kent dışındaki bağlantıları ile kent arasında iletişim, ticaret
ve transferde bulunmalarına yol açar. Öte yandan sosyal dışlanmanın önlenmesi
kentin barışçıl, güvenli ve istikrarlı bir ortama kavuşmasına da neden olur.
HEDEF Ç1A
KENTTEKİ TÜM BİRİMLERİN SOSYAL DIŞLANMA VE YOKSULLUĞUN
ORTADAN KALDIRILMASINDA BİRLİKTE ÇALIŞMALARININ
SAĞLANMASI-1
■ Sosyal dışlanmayı önleme tedbir ve uygulamalarının koordine edilmesi amacıyla
“sosyal dışlanmayı önleme tedbirleri çalışma grubu”nun oluşturulması
■ Kent halkının ve gönüllü kuruluşların kentin gelecekteki gelişimine katılımının
hızlandırılması
■ Yerel düzeyde bir yoksulluk karşıtı stratejinin geliştirilmesi
224
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
HEDEF Ç1A
KENTTEKİ TÜM BİRİMLERİN SOSYAL DIŞLANMA VE YOKSULLUĞUN
ORTADAN KALDIRILMASINDA BİRLİKTE ÇALIŞMALARININ
SAĞLANMASI-2
■ Kentin yoksulluk haritasını çıkartılması
■ Marjinalleşen grupların kentin sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamına katılımını
teşvik edecek yapı ve stratejilerin geliştirilmesinin sağlanması
■ Marjinalleşen veya ayrımcılığa maruz kalan kesimlere yönelik okullarda ortaya
çıkan ayrımcı, marjinalleştirici ve dışlayıcı tavır, tutum ve davranışların tespit
edilmesi
■ Okullarda tespit edilen ayrımcı, marjinalleştirici ve dışlayıcı tavır, tutum ve
davranışlara karşı uygulanacak politika ve stratejilerin oluşturulmasının
sağlanması
Eğitim sosyal sınıflar arasındaki dikey geçişliliği artıran, yoksul kesimlerin kendi
yetenek ve emekleriyle refah düzeylerini artırmalarına yol açan ve beşeri sermaye
arasından en yetenekli, zeki ve çalışkan olanların seçilmesine imkân veren temel
uğraşlardan biridir. Yetersiz eğitim alan veya çeşitli nedenlerle eğitime katılımı
engellenen kesimler yaşamlarını idame ettirmede ve geçimlerini sağlamada
güçlüklerle karşı karşıya kalır. Nitelikli iş bulamayan bu kesimler marjinal
(işportacılık, kağıt toplama v.b.) işlerde çalışmak zorunda kalabilir veya yer altı
faaliyetlerinde istihdam edilebilirler. Dolayısıyla yetersiz eğitim ve eğitime katılma
kayıtdışılığı artıran, kent yaşam kalitesini azaltan marjinal istihdamı besleyen ve
yasa dışı faaliyetleri artıran bir faktör haline geldiğinde kent rekabet gücünü
olumsuz yönde etkiler. Bu kesimlere yönelik sosyal dışlanmanın azaltılması ise
kentin canlılığını artırır, kenti daha istikrarlı bir hale getirir ve kent yoksulluğunu
hafifleterek kentteki sosyal sorunların azalmasına katkıda bulunur.
HEDEF Ç1B
YETERSİZ EĞİTİM VE EĞİTİME KATILIM NEDENİYLE ORTAYA ÇIKAN
SOSYAL DIŞLANMANIN AZALTILMASI-1
■ Eşitsizlikleri azaltmak için diğer sosyal politika tedbirlerinin bir parçası olarak
yaratıcı eğitim stratejilerinin oluşturulması
■ Yetişkinlere yönelik ihtiyaçlara cevap verecek esnek ve yüksek kaliteli öğrenme
fırsatlarını sağlayacak programların devreye konulması
■ Bu kesimleri hedef alan yaşam boyu öğrenim programlarının üniversite
tarafından yaygınlaştırılması
■ İlköğretime ve ortaokullara katılımın en iyi düzeye getirilmesi
225
■■■
HEDEF Ç1B
YETERSİZ EĞİTİM VE EĞİTİME KATILIM NEDENİYLE ORTAYA ÇIKAN
SOSYAL DIŞLANMANIN AZALTILMASI-2
■ Orta dereceli okulları terk eden kişilerin tespit edilmesi ve lise eğitiminin teşvik
edilmesi ve okul terklerini önleyecek kente has stratejilerin oluşturulması
■ Toplumda eşitsizliği ve nesiller arası uyumu bozan dijital bölünmenin
engellenmesi
■ Klasik okur-yazarlığın ötesinde çeşitli düzeylerdeki okur-yazarlığın üniversite ve
halk eğitim vasıtasıyla açılacak yaşam boyu öğrenim kurslarıyla teşvik edilmesi
■ İlk ve orta dereceli okullarda yaygın ve yoğun karakter eğitimi uygulamalarına
başlanması
■ Okul çağındaki gençlerin marjinalleşmesinin önlenmesi amacıyla madde
bağımlılığını önlemeye yönelik kente özel tedbirlerin devreye konulması
Bir kentin yaşanabilir olması büyük ölçüde kentteki herkesin günlük yaşamdan ne
kadar tatmin olduğu ve kent yaşamına ne ölçüde katılabildiği ile doğru orantılıdır.
Bunun için başta özürlüler olmak üzere kekresin kent yaşamına tam olarak
katılmasını sağlayacak tedbirlerin alınması gereklidir.
HEDEF Ç1C
KENTTEKİ TÜM SPESİFİK GRUPLARIN İHTİYAÇLARININ KARŞILANMASI
■ Kentteki yaşlıların refah düzeyini ve yaşam kalitesini artırmak amacıyla uygun ve
hedeflenmiş kaynak, destek ve hizmetlerin koordine edilmesi
■ Kentte özgün bir kültür ve çalışma sistemine sahip olan sivil toplum
kuruluşlarının desteklenmesi
■ Kent yaşamının bütün boyutlarına katılabilmeleri için özürlü kişilere eşit
fırsatların sağlanması
■ Kente dışarıdan gelen yeni göçmenlere, sığınmacılara ve benzeri azınlık
durumundaki yabancılara destek sağlanması ve toplumda itibar görmelerini
temin edecek programların devreye sokulması
D. Kütahya’nın Bir Öğrenci Kenti Olması
Kütahya kent merkez nüfusunun yaklaşık % 6,7’si kadar üniversite öğrencisi kent
merkezinde
veya
önemli
ilçe
merkezlerinde
eğitim-öğretim
hayatını
sürdürmektedir. Üniversiteler ihracata yönelik bilgi merkezleri olarak illerin yenilik,
icat, bilgi ve üretim kapasitelerine katkı yaptıkları gibi öğrencileri vasıtasıyla kentin
226
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
yeni fikirler, tercihler ve yaşam tarzları ile karşılaşmasına olanak sunarlar.
Üniversite öğrencileri bulundukları şehirlerde kültür, spor, eğlence-dinlence ürün ve
altyapısının temel tüketicileri ve çoğu kez bunların üreticileri konumunda
bulunurlar. Öğrenciler barınma, yeme-içme, giyinme ve eğlenme ihtiyaçlarını
karşılayan kentte önemli bir tüketici grubunu meydana getirirler. Kente önemli
katkıları olan bu kesime yönelik özel politikaların uygulanması ve kentin
pazarlanmasında öğrencileri baz alan stratejik bir yaklaşımın benimsenmesi gerekir.
STRATEJİK AMAÇ D1
KÜTAHYA’NIN BİR ÖĞRENCİ KENTİ OLMASI
HEDEF D1A
ÜNİVERSİTE OLANAKLARININ KÜTAHYA’NIN BİR “ÜNİVERSİTE KENTİ”
OLMASINI SAĞLAYACAK ŞEKİLDE YENİDEN TASARLANMASI
■ Merkez Kampusta yeni öğrenci yurtlarının yapımının sağlanması
■ Merkez Kampusta öğrencilerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik yeni
kafeterya, kafe ve benzeri alanların yapılması
■ Germiyan Kampusu ile Merkez Kampus arasında raylı ulaşım sisteminin
oluşturulması
■ Kent merkezi ile Merkez Kampusu arasında bisiklet ve yürüyüş yollarının
yapılması
■ Merkez Kampusta yeni bir spor kompleksinin yapılması
■ Üniversite öğrencilerinin kentte kalma ve eğlenme-dinlenme sürelerini artıracak
yeni alış-veriş merkezlerinin, teleferik sistemlerinin, özel eğlence-dinlence
bölgelerinin oluşturulması
HEDEF D1B
ÜNİVERSİTE ÖNCESİ EĞİTİM-ÖĞRETİMDE KÜTAHYA’NIN TÜRKİYE’NİN
İLK ON İLİ ARASINA SOKULMASI-1
■ Okul öncesi eğitim hizmetlerinin kent merkezinde ve kırsal alanlarda tüm nüfusa
yaygınlaştırılması
■ Okul öncesi eğitimin nitelik ve kalitesinin artırılması amacıyla velilerin
bilgilendirilmesi ve eğitilmesi çalışmalarına ağırlık verilmesi
■ Mesleki eğitimin kalitesini artırmak ve mesleki eğitim alanların istihdam
düzeyini yükseltmek amacıyla organize sanayi bölgeleri veya endüstri bölgeleri
civarında bu birimlerin yönetimi ile koordineli olarak faaliyet gösterecek meslek
227
■■■
okullarının açılması
HEDEF D1B
ÜNİVERSİTE ÖNCESİ EĞİTİM-ÖĞRETİMDE KÜTAHYA’NIN TÜRKİYE’NİN
İLK ON İLİ ARASINA SOKULMASI-2
■ Organize sanayi bölgesi civarında sanayi ve üreticilerin ihtiyaçlarını karşılayacak
bir meslek yüksek okulunun açılması
■ Yaşam boyu eğitim ve öğretim faaliyetlerinin kentin sanayi, ticaret ve sanayi
bölge yöneticilerinin önerileri ve emek talebinin yüksek olduğu konu ve
alanlarda yoğunlaştırılması
■ Öğrencilere ekipler aracılığı ile çalışabilme, karar alma, sorun çözme ve
sorumluluk alma gibi iş dünyasının ihtiyaç duyduğu temel becerilere sahip
öğrenci yetiştirilecek ve piyasanın beklentilerini karşılamak amacıyla iş dünyası
ilgili tüm kurumlar ile ortaklıklara gidilmesi
■ Kütahya’yı bir eğitim ve öğrenci kenti haline getirmek için polis, cezaevi güvenlik
görevlisi ve Diyanet İşleri personeli için gerekli olan eğitim kurumlarının
Kütahya’ya kazandırılması
■ Eğitim kampuslarının oluşturulması ve ara eleman ihtiyacının karşılanması
amacıyla çıraklık eğitimine önem verilmesi
E. Yerel ölçekte Sunulan Kamusal Mal ve Hizmet Üretiminin Miktar
ve Niteliğinin Artırılması
Kütahya’nın rekabet gücünün artması merkezi yönetime bağlı olarak il ölçeğinde
hizmet sunan birimlerin yüksek kalite ve miktarda mal ve hizmet sunması ile
yakından ilgilidir. Sağlık, sosyal güvenlik ile spor ve gençlik konularında
gerçekleştirilecek nitelikli mal ve hizmet üretimi kentin çekiciliğinin artmasına
önemli bir katkı sağlayacaktır.
STRATEJİK AMAÇ E1
YEREL ÖLÇEKTE SUNULAN KAMUSAL MAL VE HİZMET ÜRETİMİNİN MİKTAR VE
NİTELİĞİNİN ARTIRILMASI
HEDEF E1A
KÜTAHYA’DAKİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-1
■ Anne ve bebek ölümlerinin azaltılması
■ Obezitenin azaltılması
■ Kent halkının sağlık hizmetleri ve sağlıklı yaşam konusunda bilinçlendirilmesini
sağlamak amacıyla ağız ve diş sağılığı konusunda nüfusun tamamının
bilinçlendirilmesi için faaliyet yürütülmesi
228
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
HEDEF E1A
KÜTAHYA’DAKİ SAĞLIK HİZMETLERİNİN ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-2
■ Çocukluktan itibaren bulaşıcı hastalıklar, obezite ve sağlıklı beslenme konusunda
öğrencileri ve aileleri bilinçlendiren faaliyetlerin artırılması ve bulaşıcı
hastalıkların görülme sıklığının ve bu hastalıklara bağlı ölümlerin azaltılması
■ Sağlık alanındaki kurumsal kapasiteyi artırmak ve hızlı, kaliteli ve etkin bir
şekilde hizmet sunabilmek amacıyla hastane hizmetlerinin idari, yapısal ve
fonksiyonel olarak geliştirilmesi
■ Hastanelerdeki hekim doluluk oranlarının artırılması
■ Yoncalı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nde sunulan rehabilitasyon
hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve bu hastanenin yeniden tasarlanması
■ Yoncalı’ya Kardiyak-Rehabilitasyon Merkezi’nin yapılması
■ İlimize sağlığın her alanında uzman yetiştirebilecek bir Tıp Üniversitesi
kurulması
■ Acil sağlık hizmetleri ve afetlerde sağlık yönetimini geliştirmek amacıyla kentsel
vakaya ulaşımın artırılması ve İl’de bulunan ambulansların tamamının 5 yaşın
altında olmasının sağlanması
■ Sağlık hizmetlerinin diğer sektörlere ve ekonomiye katkısını artırmak amacıyla
Kütahya’nın sağlık turizmi merkezi (termal kent ) haline getirilmesi
HEDEF E1B
SOSYAL GÜVENLİK HİZMETLERİNDE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI
■ Sosyal güvenlik kurumunun aktif-pasif ve aktüeryal dengesinin sağlanması
■ Sosyal güvenlik alanında kurumsal hizmetlerin daha hızlı ve etkin bir şekilde
gerçekleştirilmesi ve kurum portalının güncel hale getirilmesi ve bilgiye kolay
erişimin sağlanması ve mevcut hizmet binasının kent halkına hizmet sunumunda
yetersiz olması nedeniyle yeni hizmet binasının inşa edilmesi
HEDEF E1C
SOSYAL HİZMETLERDE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-1
■ Sosyal hizmetlerde koruyucu ve önleyici çalışmaların sayısının ve niteliğinin
artırılması için halen dört adet olan çocuk evlerinin sayısının artırılması ve
toplumda aile müessesesinin devam ve huzuru için “aile danışma merkezi”
kurularak evli veya evlenme hazırlıkları yapan çiftlere eğitim verilmesi
229
■■■
HEDEF E1C
SOSYAL HİZMETLERDE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-2
■ Bütün sosyal hizmetlere müracaatın tek bir merkezden yapılması yoluyla
ihtiyaçların daha hızlı ve etkin şekilde karşılanması amacıyla bütün sosyal
hizmet çalışmalarının tek merkezde toplanmasına olanak sağlayan Sosyal Hizmet
ve Rehabilitasyon Merkezinin (SHRM) en kısa sürede hayata geçirilmesi ve orta
vadede Simav ilçesine de bir SHRM kurulması
■ Dezavantajlı bireylere ve gruplara yönelik hizmet kapasitesinin artırılması
amacıyla binası hazır olan toplum merkezinin faaliyete geçirilerek toplumun risk
içeren grupları ile ilgili faaliyetlerin başlaması
■ Kütahya’nın giderek artan yaşlı nüfusu dikkate alınarak bu konuda gerekli
kuruluşların açılmasının sağlanması
■ Erkek ve Kız Yetiştirme Yurtlarının çocuk evlerine dönüşümü için gerekli
çalışmaların yapılması
■ Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi (BSRM) Müdürlüğünün kurulması
amacıyla gerekli alt yapı çalışmalarının hazırlanması
■ Öncelikle Simav ilçesinde olmak üzere Simav ve Gediz’de birer “geriatri merkezi”
kurulması
■ Sosyal hizmetler sunan birey ve kurumların kapasitesini arttırmak maksadıyla
eğitici ve öğretici faaliyetlerin yapılması
HEDEF E1Ç
GENÇLİK VE SPOR FAALİYETLERİNDE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-1
■ İl merkezinde bir daha büyük bir gençlik merkezinin açılması
■ Her ilçeye bir gençlik merkezi açılması
■ Gençlik Merkezinde yürütülen faaliyet sayısının arttırılması
■ Gençlik Merkezindeki mevcut üye sayısının artırılması
■ İlimizde gençlik projelerine daha fazla ağırlık verilmesi
■ Murat Dağı’na ve Ilıca termal bölgesine ulusal gençlik ve izcilik kampının
kurulması
■ Kent Merkezinde, tercihen TOKİ civarına, bazı olimpiyat sporlarının
yapılabileceği büyük bir spor kompleksinin açılması
230
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
■ 2020 olimpiyatları ülkemizde düzenlenirse, en az bir dalda (atletizm veya halter)
olimpiyatların ilimizde gerçekleştirilmesi ve bunun altyapısının hazırlanması
HEDEF E1Ç
GENÇLİK VE SPOR FAALİYETLERİNDE ETKİNLİĞİNİN ARTIRILMASI-2
■ Her ilçede bir spor tesisinin açılması
■ Faal spor dallarının sayısının artırılması
■ Faal olmayan dallardan en az sekizinin faal hale getirilmesi
■ Sofça su sporları merkezi konusundaki çalışmaların hızlandırılması
■ Tesis alanının artırılması
■ Lisanslı ve başarılı sporcu sayısının artırılması
■ Faal dallarda hakem sayısının artırılması
■ Okul spor kulüplerinin sayısının artırılması
■ Çalıştırıcı yetersizliği yaşanan dallarda çalıştırıcı sayısının artırılması ve
çalıştırıcısı olmayan dallarda çalıştırıcı yetiştirilmesi
■ Spor bilincinin aşılanması ile ilgili eğitici çalışmaların yapılması
■ Spor faaliyetlerinin diğer sektörlerle koordine edilerek, ilimiz ekonomisine
katkısını artırmak amacıyla termal turizmi ile spor turizminin birbirini
destekleyebilmesini teminen bir spor kompleksinin Yoncalı’da yapılması
■ İl’de düzenlenen organizasyon sayısının arttırılması ve İlimizin doğal
güzelliklerinin olduğu Ilıca ve Murat Dağı’na profesyonel kulüplerin kamp
yapabileceği tesislerin kurulması
F. Tarım, Gıda, Hayvancılık ve Ormancılık Sektörlerinde Rekabet
Gücünün Artırılması
Tarım kırsal kesimde yaşam kalitesinin artırılmasında, yoksulluğun önlenmesinde ve
nüfusun korunmasında en önemli bir sektör konumunda bulunmaktadır. Kent
rekabet gücünün artması için birden çok sektörde kentin rekabetçi avantaja sahip
olması ve bu avantaja sahip olduğu çok sayıda sektörde temel girdilerin üretiminde
söz sahibi olması gereklidir. Bu çerçevede beşeri sermayenin iyileştirilmesinde de
tarım sektörü kilit öneme sahiptir.
Tarımda rekabet gücünün artırılması için öncelikle ortalama maliyetlerin aşağıya
çekilmesi gerekmektedir. Ortalama maliyetleri azaltarak fiyat-maliyet avantajı elde
231
■■■
edebilmek ise, ilk aşamada, üretim ölçeğinin büyütülmesine bağlıdır. Kütahya’da
tarımsal ve hayvansal üretim yapan hane halkının büyük bir çoğunluğu atadan kalan
yöntemlerle ve ailenin kendi ihtiyacının biraz üzerinde bir üretim ölçeği ile
faaliyetlerini sürdürmektedir. Öte yandan, Türkiye genelinde olduğu gibi Kütahya’da
da, miras yoluyla parçalanma nedeniyle tarım arazileri optimal üretim ölçeğinin çok
altında küçük birimler halinde işlenmektedir. Bu nedenle, tarım ve hayvancılık
faaliyetlerinin daha büyük arazilerde ve daha büyük işletmelerle yapılması tarım
kesiminde rekabet gücünün artırılmasında ilk aşamayı meydana getirmektedir.
Ancak bu sorunun çözümü, büyük ölçüde, makro düzeyde ele alınmasına bağlıdır.
Dolayısıyla sorunun çözümü için medeni kanunda değişikliklerin yapılması ve ilgili
bakanlığın reform yapması gerekmektedir. İl düzeyinde mevcut teşvik araçlarının bu
yönde kullanılması, eğitim faaliyetlerine ağırlık verilmesi ve makro politikaların
devreye konulması için gerekli olan çalışmaların hayata geçirilmesi temel öncelikler
olarak belirlenmelidir.
STRATEJİK AMAÇ F1
TARIM, GIDA VE HAYVANCILIK SEKTÖRLERİNİN REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI
HEDEF F1A
TARIM İŞLETMELERİNİN ÖLÇEK BÜYÜKLÜKLERİNİN ARTIRILMASI
■ Merkez ve ilçelerimizde özel girişimcilerin desteklenmesi yoluyla büyük
kapasiteli profesyonel süt ve besi sığırı tesislerinin kurulması
■ Arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetlerinin yaygınlaştırılması
■ Az topraklı ve topraksız çiftçilerin hazine arazileriyle topraklandırılması
■ Tarımsal arazilerde çok parçalılık sorununun azaltılmasına yönelik tedbir ve
öneri paketinin hazırlanması
■ Şaphane, Hisarcık ve özellikle Simav ilçelerinde hazineye, belediyelere,
vatandaşa ait arazilerin, jeotermal kaynakların kullanılabileceği mera ve tarım
arazileri ile büyütülerek modern toplu jeotermal sera alanlarının oluşturulması
■ Akarsu kaynakları açısından büyük potansiyele sahip Domaniç ilçesinde alabalık
üretiminin artırılarak Kütahya’nın ülkenin en önemli alabalık üretim
merkezlerinden biri durumuna getirilmesi
Sulu tarım tarımsal üretimin çeşitlendirilmesi, birim arazi başına elde edilen
mahsulün artırılması ve sanayi-ihracata yönelik nitelikli tarımsal ürünlerin
üretiminin yapılmasının sağlanması açısından önemlidir. Sulama hayvan yemi
üretimi potansiyelinin artırılmasına da olumlu bir katkı sunar. Kütahya’da ekilebilen
tarımsal arazilerin büyük bir kısmı sulanabilir olmasına rağmen sulu tarım
232
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
yapılamayan yerler konumunda bulunmaktadır. Sulama ile meydana gelecek üretim
ve verimlilik artışı kırsal kesimin kalkınmasına ve rekabet gücünün artırılmasına da
büyük bir katkı sağlama potansiyelini bünyesinde taşımaktadır. Tarım ve hayvancılık
sektörlerinde rekabet gücünün artırılması için atılması gereken ikinci adım bu
kesimde verimliliğin ve teknolojik düzeyin artırılması olmalıdır. Verimliliğin
artırılması ise bu sektördeki çalışanların bilinç ve eğitim düzeyinin iyileştirilmesi ve
daha gelişmiş teknolojilerin kullanımının teşvik edilmesine bağlıdır. Bu nedenle söz
konusu sektörlerdeki teknik, teknolojik ve bilgi altyapısının güçlendirilmesi
hedeflenmelidir.
HEDEF F1B
TARIM, GIDA VE HAYVANCILIK SEKTÖRLERİNDEKİ ALTYAPININ
GÜÇLENDİRİLMESİ-1
■ Modern sulama yöntemlerinin yaygınlaştırılması
■ Modern sulama sistemlerinin tanıtımına yönelik çalışmaların artırılması
■ Sulama sistemlerinin rehabilite edilmesi
■ Su ve toprak kaynaklarının geliştirilmesine yönelik çabaların artırılması
■ İlimizde tamamlanan yeni baraj ve sulama tesislerini etkin kullanmak amacıyla
İlde sulanan tarım alanının artırarak çiftçilerin gelir düzeyinin, ilin ürün çeşit ve
üretim potansiyelinin artırılması
■ Gübre kullanımını kontrollü uygulamak, tarımsal girdi ve maliyetleri azaltmak
amacıyla İl genelinde çiftçinin yaptırmış olduğu toprak analizinin çeşitli destek,
projeler ve yayım tekniklerini kullanmak suretiyle artırılması
■ Dumlupınar Üniversitesi’nde Ziraat Fakültesi ve Veterinerlik Fakültelerinin
kurulması
■ İlin jeopolitik konumunun tarımsal depoculuk açısından etkin olarak
kullanılması ve uygun yerlerde yeraltı tarım depolarının tesis edilmesi
■ Tarım, gıda ve hayvancılıkla alakalı ihtisas organize sanayi bölgelerinin
kurulması
■ Tarım ürünlerinin işlenmesi ve paketlenmesine yönelik yatırımların
desteklenmesi
■ Tarım ve hayvancılıkta dönemsel üretim planlamasının yapılması
■ Tarım ve gıda işletmelerinin gıda güvenliği gereklerine uyumu için
desteklenmesi
233
■■■
HEDEF F1B
TARIM, GIDA VE HAYVANCILIK SEKTÖRLERİNDEKİ ALTYAPININ
GÜÇLENDİRİLMESİ-2
■ Gıda güvenliği konusunda üretici ve tüketicilerin bilinçlendirilmesi
■ Gıda güvenliğine yönelik kontrol ve denetim hizmetlerinin etkinleştirilmesi ve
azami düzeye çıkarılması
■ Tarım, gıda ve hayvancılık alanlarındaki eğitim ve yayım hizmetlerinin
güçlendirilmesi
■ Tarım, gıda ve hayvancılık alanlarında üreticilere verilen bilgi, danışmanlık ve
teknik desteklerin artırılması
■ Ürün talep projeksiyonlarının yapılması
■ Pazar analizlerinin yapılması
■ Ulusal ve uluslararası fuarlarda ürün tanıtımlarının yapılması
■ İldeki hayvancılık potansiyelini geliştirmek ve yetiştirilen hayvanların
pazarlamasını sıhhi şartlarda yürütebilmek için hayvan mevcudu ve hareketleri
yoğun olan Tavşanlı ve Gediz ilçelerinde yerel yönetimlere sağlanacak bilgi ve
teknik destek ile modern ve büyük hayvan pazarlarının kurulması
■ Agro-turizm altyapısının geliştirilmesi
■ Kütahya’daki analiz laboratuarlarının artırılması ve mevcut laboratuarların
küresel standartlara uygun bir hale getirilmesi
Tarım, gıda ve hayvancılık sektörlerinde rekabet gücünü artırmak için bir yandan
üretim miktarları artırılırken öte yandan Kütahya’nın uzmanlaşabileceği veya daha
önceleri uzmanlaşma şansına sahip olduğu ürün ve alanların belirlenmesi ve
stratejik önceliklerin saptanması gerekmektedir.
HEDEF F1C
TARIM, GIDA VE HAYVANCILIKTA ÖNCELİKLİ ÜRÜN VE SEKTÖRLERİN
BELİRLENMESİ-1
■ Tavşanlı ilçesindeki potansiyel yumurta tavukçuluğunun tekrar güçlendirilmesi
■ Et tavukçuluğunun il genelinde yaygınlaştırılması
■ Sulu tarım alanlarında patates yetiştiriciliğinin şekerpancarına alternatif olarak
desteklenmesi
■ Organik boyar madde olarak siyah havucun (deberotu) üretiminin teşvik
edilmesi
234
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
HEDEF F1C
TARIM, GIDA VE HAYVANCILIKTA ÖNCELİKLİ ÜRÜN VE SEKTÖRLERİN
BELİRLENMESİ-2
■ Karalâhana, brokoli, tatlı patates, kinoa gibi sağlık için çok önemli stratejik
öneme sahip bazı sebze ve bitkilerin üretiminin desteklenmesi
■ Kuru tarım alanlarında yoğun emeğin harcandığı ancak hastalık ve domuzların
yol açtığı zararlar nedeniyle çiftçinin olumsuz yönde etkilendiği nohut üretimi
yerine yağlı bitkiler olan kanola ve aspirin yetiştiriciliğinin artırılması
Bitkisel ve hayvansal üretimde verimin ve katma değerin artırılması iç ve dış
piyasalarda Kütahya’da üretilen ürünlerin yüksek düzeyde rekabet gücüne
kavuşmasına önemli ölçüde katkısının olacağı söylenebilir. Verimliliği ve katma
değeri yüksek bir bitkisel ve hayvansal üretimin sürdürülebilir olması için üretimin
gıda güvenliğine ve küresel piyasaların talep ettiği standart ve kaliteye uygun bir
biçimde yapılması gereklidir.
HEDEF F1D
BİTKİSEL VE HAYVANSAL ÜRETİMDE VERİMİN VE KATMA DEĞERİN
ARTIRILMASI
■ Çiftçilerin iyi tarım uygulamaları ve yeni üretim teknikleri konusunda eğitilmesi
faaliyetlerinin artırılması
■ Bilinçli tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi
■ Örtüaltı ve organik tarım uygulamalarının yaygınlaştırılması ve teşvik edilmesi
■ Termal kaynakların örtüaltı tarım uygulamalarında kullanılmasının teşvik
edilmesi ve yaygınlaştırılması
■ Tarımsal üretimde kaliteli, sertifikalı ve genetiği değiştirilmemiş tohumların
kullanılmasının teşvik edilmesi
■ Kütahya’nın yerel bitkisel ürünlerinin tohumlarının tespit edilerek koruma altına
alınması
■ Tarım havzaları Projesi’nin İl dâhilinde uygulanmasının desteklenmesi
■ İl koşullarına uygun katma değeri yüksek bitkisel-hayvansal ürün ve varlıkların
araştırılarak envanterinin çıkarılması
■ İl genelinde organize hayvancılık bölgelerinin kurulması
■ Hayvan hastalıkları araştırma merkezi ve laboratuarlarının kurulması
■ Dönemsel hayvan ve hayvansal üretim planlamasının yapılması
■ Mera alanı kullanım planlamasının yapılması
235
■■■
■ Yetiştiricilikte sertifikalı yem bitkilerinin kullanımının yaygınlaştırılması
STRATEJİK AMAÇ F2
ORMANCILIK SEKTÖRÜNÜN GÜÇLENDİRİLMESİ VE REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI
Kütahya arazisinin yarıdan biraz fazlası ormanlarla kaplı bulunmaktadır. Ormanların
kent rekabet gücüne katkısını artırmak amacıyla mevcut ormancılık faaliyetlerinin
iyileştirilmesi ve ormancılıkla ilgili modern yöntem ve uygulamaların devreye
sokulması gereklidir. Bu çerçevede ormancılık faaliyetlerinin miktar ve kalitesinin
artırılması ana öncelik olmalıdır.
HEDEF F2A
ORMANCILIK FAALİYETLERİNİN MİKTAR VE KALİTESİNİN ARTIRILMASI
■ İl genelinde orman kaynaklarının ekosistem tabanlı ve çok amaçlı planlama ve
faydalanmaya uygun envanterinin çıkarılması
■ Domaniç, Emet, Gediz, Kütahya, Simav ve Tavşanlı işletmelerinin 37 işletme
şefliğine ait ormanların, ekosistem tabanlı çok amaçlı fonksiyonel amenajman
planlarının yapılması
■ Sürdürülebilir Orman Yönetimi (SOY) Uygulamalarına Geçilmesi
■ Ormanlarla ilgili bilinçlendirme ve ilgi geliştirme çalışmalarının yapılması
■ Özel ağaçlandırma izni verilerek bozuk orman alanlarının ağaçlandırılmak üzere
özel ve tüzel kişiliklere teslim edilmesi
■ Dikili kabuklu gövde hacminin artırılması
■ Endüstriyel odun üretiminin artırılması ve bu alanda sektörün ihtiyacının
tamamen karşılanması
■ Ormanda yetişen süs bitkilerinin pazarlanmasının sağlanması
Ormancılık sektörü altyapısının güçlendirilmesi orman kaynaklarından verimli ve
sürdürülebilir bir biçimde azami faydanın elde edilmesine katkıda bulunur. Yeni
kent ormanlarının inşa edilmesi ve bu alanların kent halkının yararlanabileceği
altyapı ile donatılması kentin çekicilik ve yaşanabilirlik potansiyelini güçlendirir.
HEDEF F2B
ORMANCILIK SEKTÖRÜ ALTYAPISININ GÜÇLENDİRİLMESİ-1
■ İl genelinde ormanların sosyal, kültürel, sportif ve estetik hizmetlerinden
toplumun daha fazla faydalanması için yeni kent ormanlarının kurulması
■ Su Toplama çukurlarının yapılması
■ Orman yangınlarında kullanılacak yangın havuzlarının yapılması
236
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
■ İl düzeyinde ormancılık sektöründe faaliyet gösteren birimlerin araç ve gereç
varlığının artırılması
HEDEF F2B
ORMANCILIK SEKTÖRÜ ALTYAPISININ GÜÇLENDİRİLMESİ-2
■ Orman kadastrosunun bitirilmesi ve tescillerinin yapılması
■ Ormanların etkin bir şekilde korunması, geliştirilmesi ve işletilmesi amacıyla
ihtiyaç duyulan yol, bina ve tesislerin yapılması ve mevcutların bakım ve
onarımlarının tamamlanması
■ Koruma, üretim, bakım gibi birçok ormancılık faaliyetlerinin
gerçekleştirilebilmesine hizmet sağlayan orman yollarının ulaşıma elverişli
tutulabilmesi için özellikle üst yapı ve sanat yapılarının tamamlanmasının
sağlanması
■ Standart olmayan orman yollarının iyileştirilerek standart hale getirilmesi
■ Yapılan yeni orman yolu çalışmalarıyla ormanların, orman sayılan yerlerin ve bu
yerlerdeki biyolojik çeşitliliğin her türlü zararlılara karşı korunması
G. Kütahya’nın Bir Turizm Merkezi Haline Getirilmesi
Kütahya yüzölçümünün büyük bir kısmı ormanlarla kaplı olan, önemli jeotermal
kaynakları bünyesinde barındıran ve çok sayıda yayla ve doğal güzelliklerle zengin
bir ilimizdir. Frig dönemine ait çok sayıda antik kente ev sahipliği yapan Kütahya
Osmanlı dönemine ait çok sayıda tarihi eserle teçhiz olmuş durumdadır. Turizm
kentin canlılığını ve tanınırlığını artıran bir faktördür ve önemli bir geçim kaynağı
olarak yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesinde ciddi roller üstlenebilir.
STRATEJİK AMAÇ G1
KÜTAHYA’NIN TURİZM REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI
HEDEF G1A
TURİZM ALTYAPISININ GELİŞTİRİLMESİ-1
■ Kentteki turizm yatırımlarının artırılması ve çeşitlendirilmesi
■ Turizmin geliştirilmesi için hayati öneme sahip olan ulaşım imkânlarının
geliştirilmesi amacıyla İldeki bölünmüş yolların sayısının artırılması, havalimanı
bağlantılarının tamamlanması ve turizm merkezleri ile havalimanı arasındaki
237
■■■
ulaşımın modernize edilmesi
■ Turizm kararlarını yönetişim esaslarına göre yürütecek il düzeyinde bir
konseyin kurulması
HEDEF G1A
TURİZM ALTYAPISININ GELİŞTİRİLMESİ-2
■ Kentin turizm altyapısının envanterinin çıkarılması
■ İlin jeotermal kaynak potansiyelinin tespit edilmesi
■ Jeotermal potansiyel tespit edildikten sonra farklı turizm merkezlerinin içinde
yer alacağı “jeotermal su birliği”nin kurulması
■ Kente modern bir kültür ve kongre kompleksinin inşa edilmesi
■ Kente modern müzecilik anlayışına uygun olarak bir panorama müzesinin
kurulması
■ Frigya Termal ve Kültür Gelişim Bölgesi içindeki illerle ortak projeler hayata
geçirilmesi
■ Termal tesislerin fiziki ve hizmet kalitesinin geliştirilmesi
■ Eko-turizm rotaları üzerinde dinlenme-eğlence tesislerinin inşa edilmesi
HEDEF G1B
TURİZM FAALİYETLERİNİN ÇEŞİTLENDİRİLMESİ
■ Turizmin geliştirilebilmesi için hava kirliliğini, su kirliliğini ve çevre kirliliğini en
aza indirecek kapsamlı tedbirler paketinin devreye sokulması
■ Yurt içi ve yurt dışı fuarlar yoluyla Kütahya’nın tanıtımının sağlanması
■ Termal ve kültür turizmi ekseninde Kütahya’nın görülmesi gereken her mekânın
içinde yer aldığı turların düzenlenmesi
■ Tematik turların düzenlenmesi
■ Restorasyon ve iyileştirme çalışmaları ile tarihi-kültürel yapıların turizme
kazandırılmasının teşvik edilmesi
■ Jeotermal kaynaklı sağlık turizminin geliştirilmesi
■ İldeki termal turizm tesislerinin tanınırlık ve markalaşma faaliyetleri ile
desteklenmesi
■ Agro-turizm faaliyetlerinin desteklenmesi
■ Tırmanma ve yürüyüş turizminin desteklenmesi
238
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
HEDEF G1B
TURİZM TANITIM FAALİYETLERİNİN ARTIRILMASI
■ Tarihi-kültürel-inanç değerleri açısından önem taşıyan turizm varlıklarının
tanıtımının yapılması
■ Jeotermal kaynaklı sağlık turizminin geliştirilmesi
■ Kentin eko-turizm envanterinin çıkarılması
■ Farklı etkinlikleri içeren eko-turizm rotalarının tasarlanması ve tanıtımının
yapılması
239
■■■
Performans Göstergeleri
A1.KENT MERKEZİNİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Stratejik Amaç
■ A1A
Kent Merkezinin Kent
Rekabet Gücünü,
Kentin Yaşam
Kalitesini Ve Kentin
Yaşanabilirlik Düzeyini
Artıracak Şekilde
Yeniden
Düzenlenmesi
■ A1B
Kent merkezinde
gelişip büyüdükçe
birbirinden izole
olmuş kümelenmeler
ve semtlerin meydana
gelmesini engellemek
için kentin tarihi
dokusunun yer aldığı
çekirdek merkezin
tüm kent halkının
günün büyük bir
kısmında kullanımına
sokacak tedbir ve
politikaların devreye
sokulması
Gösterge
Gösterge
Birimi
Kentsel kamusal alan
sayısı
Yeniden düzenlenen
cadde sayısı
Zafer Havalimanına
bağlantı sağlayan ve
bitirilen proje sayısı
2012
2017
-
2
-
2
-
3
0
2
Adet
Teleferik sayısı
Araçlara kapalı,
yayalara serbest alan
sayısı
Yaya yollarının sayısı
İlgili Paydaşlar
Kütahya Belediyesi,
belediyeler, Valilik,
Merkezi yönetimin
İl’deki temsilcilikleri,
Sanayiciler,
Üniversite, Kent halkı
2
3
Yeşil kuşak sayısı
Kent parkı sayısı
2
2
Yürüyüş yolu sayısı
Kent merkezinde tamir
ve bakımı yapılan yol
sayısı
3
Adet
-
Yağmur suları ile
kanalizasyon sularını
ayrıştıracak
tamamlanmış proje
sayısı
Açılıp yeniden
düzenlenen üzeri
kapatılan dere sayısı
10
2
2
240
Kütahya Belediyesi,
belediyeler, Valilik,
Merkezi yönetimin
İl’deki temsilcilikleri,
Sanayiciler,
Üniversite, Kent halkı
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
B1. NİTELİKLİ SANAYİ BÖLGELERİNİN OLUŞTURULMASI
Stratejik Amaç
Gösterge
Birimi
Gösterge
2012
Modernize edilen, geliştirilen
veya tesis edilen küçük sanayi
sitesi sayısı
■ B1A
İhtisas Organize
Sanayi BölgeleriMerkezlerinin
Kurulması
2
-
1
1
1
Yapılan eşleştirme toplantısı
sayısı
Lojistik merkez sayısı
1
2
-
4
-
Teknokent sayısı
Üniversite sayısı
Havacılık bakım ve onarım
merkezi sayısı
Kongre merkezi sayısı
1
Adet
Kurulan ihtisas organize sanayi
bölgesi sayısı
Düzenlenen fuar sayısı
■ B1A
Nitelikli sanayi
bölgeleri veya
endüstri
bölgelerinin
kurulması ve
Kütahya’nın bir
havalimanı kenti
haline getirilmesi
Adet
1
1
1
2
0
1
-
2
Kültür merkezi sayısı
AVM sayısı
-
2
2
Beş yıldızlı otel sayısı
2
3
241
İlgili Paydaşlar
2
Organize sanayi bölgeleri
yanında kurulan küçük sanayi
sitesi sayısı
Organize sanayi bölgeleri
yakınında kurulan nitelikli
meslek lisesi sayısı
Organize sanayi bölgeleri
yakınında kurulan nitelikli
meslek yüksekokulu sayısı
Maden özel ihtisas bölgesi
sayısı
2017
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik, Sanayi ve
Ticaret İl
Müdürlüğü, İl
Milli Eğitim
Müdürlüğü,
Sanayiciler,
Üniversite, Kent
halkı
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik, Sanayi ve
Ticaret İl
Müdürlüğü,
Sanayiciler,
Üniversite,
Ulaştırma
Bakanlığı, Kent
halkı
■■■
C1. KÜTAHYA’NIN YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GELMESİ-1
Stratejik Amaç
■ C1A
Kent merkezinin
ulaşım kapasite ve
olanaklarının
artırılması
Gösterge
Gösterge
Birimi
2012
2017
İlgili Paydaşlar
Çevre yolu sayısı
1
3
Raylı sistem sayısı
Bisiklet yolu sayısı
-
2
5
-
3
3
-
4
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler,
Üniversite,
Ulaştırma
Bakanlığı, Kent
halkı
Servis yolu sayısı
Katlı kavşak sayısı
Adet
Kavşak düzenlemesi sayısı
■ C1B
Kent merkezinde
gelişim alanlarının
tespiti ve kentsel
dönüşümün
sağlanması
■ C1C
Altyapının kentin
yaşanabilirlik
düzeyine katkıda
bulunacak şekilde
yeniden
düzenlenmesi ve
iyileştirilmesi
■ C1D
Kütahya’nın yeşil
ve yaşanabilir bir
kent olması
Belirlenen kentsel dönüşüm alan
sayısı
TOKİ ile ortak yapılan konut
projesi sayısı
Açılan meslek edindirme kurs
sayısı
Sosyal ve teknik altyapı alanı
sayısı
8
Adet
-
3
8
Oluşturulan yeşil kent sayısı
İnşa edilen yeni hizmet binası
sayısı
8
İnşa edilen kent meydanı sayısı
Kırsal kesimde borulu içme suyu
hattına kavuşan merkezlerin
toplam içindeki oranı
2
Kentsel alanda yenilenen su isale
hattı/toplam su isale hattı
İnşa edilen bölünmüş yol
güzergâhı sayısı
Asfaltlanan kent merkezindeki
köy yolu/kent merkezindeki
toplam köy yolu
Asfaltlanan köy yolu/ toplam köy
yolu
Satılan emisyon pulu sayısı
Kent merkezi ve Tavşanlı’da
doğalgaz kullanım oranı
2
<1
100
-
100
Adet
3
8
Yüzde
-
Yüzde
100
90
Bin Adet
>80
Yüzde
>90
Hava kirliliği düzeyi
Mevcuda
göre
Azalma
Katı atık bertaraf tesisleri işletme
birliğine katılan idari
birimler/Kütahya’daki toplam
idari birimler
Yüzde
Atık su arıtma tesisi sayısı
Adet
242
-
% 50
100
-
4
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler,
TOKİ,
Üniversite,
Ulaştırma
Bakanlığı, Kent
halkı
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler, İl
Özel İdaresi,
Üniversite,
Ulaştırma
Bakanlığı, Kent
halkı
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler,
Üniversite, İl
Özel İdaresi,
Organize Sanayi
bölgeleri
yönetimi, Kent
halkı
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
C1. KÜTAHYA’NIN YAŞANABİLİR BİR KENT HALİNE GELMESİ-2
Gösterge
Birimi
Stratejik Amaç
Gösterge
■ C1D
Kütahya’nın yeşil
ve yaşanabilir bir
kent olmasıdevamı
Belediye arıtma tesisi sayısı
Gürültü kirliliği denetimi sayısı
Adet
Yüzde
artış
2012
2017
İlgili Paydaşlar
-
10
-
1000
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler,
Üniversite, İl
Özel İdaresi,
Organize Sanayi
bölgeleri
yönetimi, Kent
halkı
Çekirdek kent merkezinde
trafiğe kapatılan cadde-sokak
sayısı
10
Adet
-
Düzenli aralıklarla yıkanan
cadde-sokak sayısı
100
Ç1.KÜTAHYA’NIN SOSYAL DIŞLANMANIN, AYRIMCILIĞININ VE YABANCI DÜŞMANLIĞININ
OLMADIĞI BİR KENT OLMASI
Stratejik Amaç
■ Ç1A
Kentteki tüm
birimlerin sosyal
dışlanma ve
yoksulluğun
önlenmesi
konusunda
birlikte
çalışmalarının
sağlanması
■ Ç1B
Yetersiz eğitim ve
eğitime katılım
nedeniyle ortaya
çıkan sosyal
dışlanmanın
azaltılması
■ Ç1C
Kentteki tüm
spesifik grupların
ihtiyaçlarının
karşılanması
Gösterge
Birimi
Gösterge
2012
Sosyal dışlanmayı önlemeyi
amaçlayan çalışma grubu sayısı
10
1
2
Adet
20
-
Oluşturulan ve uygulamaya
konulan yaratıcı eğitim stratejisi
sayısı
Yaşam boyu öğrenim kurs ve
faaliyeti sayısı
İlköğretim ve ortaöğretime
katılım düzeyi
Ortak proje yürütülen sivil toplum
kuruluşu sayısı
Özürlülerin hayatını
kolaylaştırmayı hedefleyen
altyapı düzenleme sayısı
Kente gelen öğrenci ve
yabancıların hoşnutluğunu
243
İlgili Paydaşlar
1
Kent halkının katılımını artırmayı
hedefleyen tanıtım ve faaliyet
sayısı
Yoksulluk Haritası sayısı
Okullarda marjinalleşme ve
ayrımcılığı tespite yönelik anket
ve araştırma sayısı
Okullarda marjinalleşme ve
ayrımcılığı önlemeye yönelik
uygulama ve faaliyet sayısı
2017
20
50
Yüzde
99
20
Adet
50
10
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler,
Üniversite, İl
Özel İdaresi, İl
Sosyal
Hizmetler
Müdürlüğü,
Sosyal
Yardımlaşma
Vakfı, Kent halkı
■■■
artıracak faaliyet sayısı
D1. KÜTAHYA’NIN BİR ÖĞRENCİ KENTİ OLMASI
Stratejik Amaç
■ D1A
Üniversite
Olanaklarının
Kütahya’nın bir
üniversite kenti
olmasını
sağlayacak şekilde
yeniden
tasarlanması
■ D1B
Üniversite öncesi
eğitim-öğretimde
Kütahya’nın
Türkiye’nin ilk on
ili arasına
sokulması
Gösterge
Gösterge
Birimi
2012
Öğrenci yurdu sayısı
Merkez Kampusta yeni yapılan
kafeterya, kafe gibi eğlencedinlence tesis sayısı
Germiyan-Merkez kampusları
arasında raylı ulaşım sistemi
Kent merkezi ile merkez kampus
arasındaki bisiklet yol sayısı
İlgili Paydaşlar
4
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler,
Üniversite, İl
Özel İdaresi,
Ulaştırma
Bakanlığı,
Gençlik ve Spor
Bakanlığı,Kent
halkı
4
1
Adet
3
Kent merkezi ile merkez kampus
arasındaki yürüyüş yol sayısı
Merkez kampusta spor kompleksi
sayısı
2
1
Okul öncesi eğitim hizmetlerinin
nüfusu kapsama oranı
Yüzde
Veli bilgilendirme-eğitme
faaliyetlerinin sayısı
Adet/Yıl
Açılan eğitim kampusu sayısı
Yurt geneli için eğitim-öğretim
hizmeti sunan kurumlara ait
eğitim kampusu sayısı
2017
-
100
40
-
4
Adet
3
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler, İl
Özel İdaresi,
Milli Eğitim İl
Müdürlüğü,
Gençlik ve Spor
Bakanlığı, Kent
halkı
E1. YEREL ÖLÇEKTE SUNULAN KAMUSAL MAL VE HİZMET ÜRETİMİNİN MİKTAR VE
NİTELİĞİNİN ARTIRILMASI-1
Stratejik Amaç
Gösterge
Anne ölümleri oranı
■ E1A
Kütahya’daki
sağlık
hizmetlerinin
etkinliğinin
artırılması
Gösterge
Birimi
Yüz
Binde
Bebek ölümleri oranı
Kırk yaş ve üstü nüfusta obez nüfus
oranı
Binde
Yüzde
Azalma
Uzman hekim doluluk oranı
Diş hekimi doluluk oranı
Yüzde
Sağlık personeli doluluk oranı
Rehabilitasyon merkezi sayısı
Kardiyak merkezi sayısı
Ambulans araçlarının yaşı
Adet
Yıl
244
2012
2017
-
<10
-
<10
-
5
76
52
90
90
-
95
1
1
<5
İlgili Paydaşlar
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler, İl
Sağlık
Müdürlüğü,
Kent halkı
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
E1. YEREL ÖLÇEKTE SUNULAN KAMUSAL MAL VE HİZMET ÜRETİMİNİN MİKTAR VE NİTELİĞİNİN
ARTIRILMASI-2
Gösterge
Stratejik Amaç
Gösterge
2012
2017
İlgili Paydaşlar
Birimi
■ E1A
Kütahya’daki sağlık
hizmetlerinin
etkinliğinin
artırılması
İlk on dakikada kentsel
vakaya ulaşımın toplam
vakaya oranı
Yüzde
Aktif çalışan sayısı/İl nüfusu
■ E1B
Sosyal güvenlik
hizmetlerinde
etkinliğin artırılması
91
95
-
>25
93
95
Prim tahakkuk-tahsilât
oranı
Yaşlılık aylığı bağlama süresi
Yüzde
Gün
19
<15
Kayıt dışı ekonomi
Maluliyet başvurularının
sonuçlandırılma süresi
Yüzde
36
<30
Gün
-
<30
Aile danışma merkezi sayısı
■ E1C
Sosyal hizmetlerde
etkinliğin artırılması
2
Adet
-
Geriatri merkezi sayısı
2
Gençlik merkezi sayısı
■ E1Ç
Gençlik ve spor
faaliyetlerinde
etkinliğin artırılması
Adet
Gençlik merkezindeki üye
sayısındaki artış
Gençlik ve izcilik kampı
sayısı
Adet
Yeni Spor Kompleksi sayısı
Spor tesisi alanı
Bin m
Lisanslı sporcu sayısındaki
artış
Faal spor dalları sayısı
Kat
Hakem sayısı
Okul spor kulüpleri sayısı
245
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler, İl
Sağlık Müdürlüğü,
Kent halkı
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler, Kent
halkı
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler, İl
Sosyal Hizmetler
Müdürlüğü, Kent
halkı
10
Kat
1/2
2
2
450
1
1000
-
1/4
Kütahya
Belediyesi,
belediyeler,
Valilik,
Sanayiciler,
Gençlik ve Spor İl
Müdürlüğü, Kent
halkı
■■■
F1. TARIMDA REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI
Stratejik Amaç
■ F1A
Tarım İşletmelerinin
Ölçek Büyüklüklerinin
Artırılması
■ F1B
Tarım, Gıda ve
Hayvancılık
Sektörlerindeki
Altyapının
Güçlendirilmesi
■ F1C
Tarım, Gıda ve
Hayvancılıkta
Öncelikli Ürün ve
Sektörlerin
Belirlenmesi
■ F1D
Bitkisel Ve Hayvansal
Üretimde Verimin ve
Katma Değerin
Artırılması
■ F1D
Bitkisel Ve Hayvansal
Üretimde Verimin ve
Katma Değerin
Artırılması
Gösterge
Tarım ürünü ihracatı
yapan firma sayısı
Alınan tarım ürünleri
coğrafi işaret sayısı
Gösterge
Birimi
201
2
2017
15
20
1
10
Adet
Alabalık üretim miktarı
Toplam tarım alanı
içinde sulanan tarım
alanı miktarı
Bin Ton
2
10
Yüzde
17
40
Toprak analizi sayısı
Tarım ve hayvancılıkla
ilgili fakülte sayısı
Adet/Yıl
100
1500
Adet
0
2
Tarım, gıda ve
hayvancılıkla ilgili
ihtisas organize sanayi
bölgesi sayısı
Adet
0
2
Tavuk-piliç sayısı
Milyon
Adet
1,4
2
Alternatif yeni ürün
sayısı
Adet
-
8
Örtüaltı sebze-meyve
üretim miktarı
Bin Ton
4,9
10
Organik tarım miktarı
Ton
226
400
Organize hayvancılık
bölgesi
Hayvan hastalıkları
araştırma merkezi ve
laboratuarı sayısı
Adet
0
1
Adet
0
1
Bitkisel Üretim Değeri
Canlı hayvanlar değeri
Milyon
TL
Hayvansal üretim
değeri
Büyükbaş hayvan sayısı
Küçükbaş hayvan sayısı
Yetiştirilen Alabalık
miktarı
561
368
800
500
195
300
Bin Adet
158
200
Bin Ton
412
78,1
500
120
246
İlgili Paydaşlar
Belediyeler, Çiftçiler, İl
Tarım Müdürlükleri,
Sanayiciler, Üniversite,
Üretici Birlikleri, Ziraat
Odaları
Çiftçiler, İl Tarım
Müdürlükleri,
Sanayiciler, Ticaret
Borsaları, Üniversite,
Üretici Birlikleri, Ziraat
Odaları
Çiftçiler, İl Tarım
Müdürlükleri,
Sanayiciler, Üniversite,
Üretici Birlikleri, Ziraat
Odaları
Çiftçiler, İl Tarım
Müdürlükleri,
Sanayiciler, Üniversite,
Üretici Birlikleri, Ziraat
Odaları
Çiftçiler, İl Tarım
Müdürlükleri,
Sanayiciler, Üniversite,
Üretici Birlikleri, Ziraat
Odaları,
KÜTAHYA İL STRATEJİK PLANI
***
F2.ORMANCILIK SEKTÖRÜNÜN GÜÇLENDİRİLMESİ VE REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI
Stratejik Amaç
■ F2A
Ormancılık
Faaliyetlerinin
Miktar ve
Kalitesinin
Artırılması
■ F2B
Ormancılık
Sektörü
Altyapısının
Güçlendirilmesi
Gösterge
Orman işletmelerinin
fonksiyonel
amenajman
planlarının yapılması
Özel kesime verilen
ağaçlandırma izni
Ağaçlandırılan bozuk
orman alan miktarı
Dikili kabuklu gövde
miktarı
Endüstriyel odun
miktarı
Yeni kent
ormanlarının Sayısı
Su toplama
çukurlarının sayısı
Yangın havuzlarının
sayısı
Standart yeni orman
yolu uzunluğu
Gösterge
Birimi
2012
2017
-
37
-
65
-
538,5
650
1000
470
600
-
3
-
50
-
40
-
300
İlgili Paydaşlar
Adet
Hektar
Bin m
Çiftçiler, Kütahya Orman
Bölge Müdürlüğü,
Sanayiciler, Üniversite,
Üretici Birlikleri, Ziraat
Odaları, Kent Halkı
3
Adet
Km
Çiftçiler, Kütahya Orman
Bölge Müdürlüğü,
Sanayiciler, Üniversite,
Üretici Birlikleri, Ziraat
Odaları, Kent Halkı
G1. KÜTAHYA’NIN TURİZM REKABET GÜCÜNÜN ARTIRILMASI
Turizm işletme ve yatırım
belgeli tesislerin yatak
kapasitesi
■ G1A
Turizm
altyapısının
geliştirilmesi
Hizmet Kalitesi (Lüks
otellerin yatak
kapasitesi/toplam turizm
işletme ve yatırım belgeli
otellerin yatak kapasitesi)
Panorama müzesi sayısı
Eko-turizm rotaları
üzerindeki eğlencedinlence sayısı
■ G1A
Turizm
faaliyetlerinin
çeşitlendirilmesi
Yatak
sayısı
1558
3000
Yüzde
2,46
4
1
-
5
Adet
Tematik tur sayısı
-
247
4
Belediye belgeli turizm
konaklama tesisleri, İl
kültür ve turizm
müdürlükleri, sivil
toplum kuruluşları,
Turizm işletme/yatırım
belgeli konaklama
tesisleri
Kaynakça
Aktan, C.Can ve İstiklal Y. Vural (2004a), Rekabet Gücü ve Türkiye, Rekabet Dizisi No:3, Ankara:
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu.
Aktan, C.Can ve İstiklal Y. Vural (2004b), Rekabet Gücü ve Rekabet Stratejileri, Rekabet Dizisi No:2,
Ankara: Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu.
DPT (2006), Kamu İdareleri İçin Stratejik Planlama Kılavuzu, Ankara:DPT.
Forfás ve NCC (2010), Annual Competitiveness Report 2010,Volume 1, Dublin: Forfas ve National
Competitiveness Council (NCC).
Hatay Valiliği (2011), Hatay İl Stratejik Planı (2011-2015).
ICLEI ve UNEP (2007), Liveable Cities: The Benefits of Urban Environmental Planning, Washington,
D.C.: The Cities Alliance.
Kumar, Rajiv ve Doren Chadee (2002), International Competitiveness of Asian Firms: an analytical
Framework, Asian Development Bank ERD Working Paper Series No:4, February.
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye Turizm Stratejisi 2023-Eylem Planı 2007-2013, Ankara, 2007.
Kütahya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü, Korumada 2023 Vizyonu, 2011.
Kütahya Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, 2023 Vizyonu, Kütahya, 2011.
Markusen, J. (1992), Productivity, Competitiveness, Trade Performance and Real Income: The
Nexus Among Four Concepts, Ottawa: Supply and Services Canada.
Musterd, Sako ve Alan Murie (2010), Making competitive Cities, Oxford:Wiley-Blackwell
Nabi, Ijaz ve Monjula Luthria, Eds, (2002), Building Competitive Firms: Incentives and Capabilities,
Washington DC: The World Bank.
Porter, Michael E. (1990), The Competitive Advantage of Nations, New York:The Free Pres.
President’s Commission on Industrial Competitiveness, Report of the President’s Commission on
International Competitiveness, Washington D.C., 1984.
Simerson, B.Keith (2011), Strategic Planning, Santa Barbara: Praeger.
TÜİK, TR33 Bölgesel Göstergeler (Manisa, Afyonkarahisar, Kütahya, Uşak), Ankara, 2010.
Ul
Haque,
Irfan
(1991),
“International
Competitiveness:
Public
Sector/Private
Sector
Interface:Report on the Seminar”, (Irfan ul Haque (Ed.), International Competitiveness:
Interaction of the Public and Private Sectors, collected papers from an EDI Policy Seminar held
in Seoul, April 18-21, 1990, içinde), Washington DC:The World Bank, ss.1-20.
Ul Haque, Irfan, Ed. (1995), Trade, Technology, and International Competitiveness, EDI (Economic
Development Institute of the World Bank) Development Studies, Washington, DC: The World
Bank.
Vural, İstiklal Y. (2006), “Uluslararası Rekabet Gücünün Teşvikinde Devletin Rolü”, (İstiklal Y.
Vural, C.C. Aktan ve D.Dileyici (Ed.) (2006), Kamu Ekonomisi ve Kamu Politikaları, Ankara
Seçkin içinde), ss.179-200.
WEF (2011), The Global Competitiveness Report,2011-2012 Geneva:IMEDE.
Zafer Kalkınma Ajansı (2011), TR33 Bölgesi Bölge Planı, 2010-2013.

Benzer belgeler