ekonomik sosyal ve hukuksal boyutları

Transkript

ekonomik sosyal ve hukuksal boyutları
IMEI Klonlama; Ekonomik Sosyal ve Hukuksal Boyutları
IMEI Cloning; Economic, Social and Legal Aspects
Mustafa Güneş
Telekomünikasyon Kurumu
Yeşilırmak Sok. No:16
Maltepe/ANKARA
[email protected]
Erdoğan OLCAY
Yahya Emre GÜLERSOY
Telekomünikasyon Kurumu
Yeşilırmak Sok. No:16
Maltepe/ANKARA
Telekomünikasyon Kurumu
Yeşilırmak Sok. No:16
Maltepe/ANKARA
[email protected]
[email protected]
Özet
Son yıllarda mobil iletişim araçlarının sosyal yasama
sunduğu kolaylıklar, söz konusu cihazları günlük hayatın
önemli birer parçası haline getirmiştir. Kullanımı
yaygınlaşan mobil cihazlar günümüzde kaçakçılığın
yanında gasp, kapkaç, yankesicilik gibi mala karsı
islenen suçların hedefi hâline gelmiş olup bu tür suçların
artısı da sosyal yaşantıyı etkileyecek boyutlara
ulaşmıştır. Ülkemizde çalıntı, kaçak veya kopyalanmış
cihazların GSM isletmelerinden hizmet alımlarının
durdurulması, kopyalanmış veya bilgileri değiştirilmiş
cihazların kullanımının engellenmesi maksadıyla Mobil
Cihaz Kayıt (MCK) Sistemi kurulmuştur ve 14.12.2005
tarihinden itibaren ülke genelinde çalıntı veya kayıp
olarak rapor edilen tüm cihazların hizmet dışı kalması
sağlanmıştır. Böylece tüketicilerin mağdur olması,
piyasada haksız rekabetin oluşması ve ülke
ekonomisinin zarar görmesi engellenmiştir. Ancak
günümüzde piyasada yer alan bir çok cihazın değişik
yöntemlerle klonlanması MCK Sistemi’nin görevini
yerine getirmesini engellemekte ve sistemin getirdiği
tüm avantajları ortadan kaldırmaktadır. Günümüzde bir
sektör haline gelen IMEI klonlama ülkemiz
telekomünikasyon piyasasına ciddi manada zarar veren
ve tüm sektör aktörlerinin işbirliği içerisinde mücadele
etmesi gereken bir sorundur.
Anahtar sözcükler: IMEI Numarası, Klon, IMEI
güvenliği
Abstract
The easiness presented by mobile communication
equipments in social life makes them an important part
of daily life in recent years. Nowadays the mobile
communication equipments usages of that become
widespread are also become target of the crimes directed
towards goods like usurpation, robbery besides
smuggling and the increment of these crimes is reached
the levels that affect the social life. The CEIR system
had been established with the aim of stopping the lost,
smuggled and stolen GSM equipments to be served by
operators and preventing the usage of the equipments
which are copied or the electronic data of which had
been changed and all the equipments that are reported to
be stolen, smuggled or lost had been become out of
service in country since 14th December 2005. In this
manner the unjust treatment of consumers, unfair
competition in market and loss of national economy had
been prevented. But the cloning of many equipments in
the market with several techniques is preventing the
CEIR system to do its job and eliminating the all
advantages provided by it. IMEI cloning becomes a
sector recently is a problem which harms national
telecommunications market seriously and to be struggled
by all the actors of the sector in cooperation.
1.
Giriş
Son yıllarda mobil iletişim araçları ile konumdan
bağımsız haberleşmenin kolaylığı, söz konusu cihazların
kullanımının yaygınlaşmasına ve kolayca el değiştiren,
ekonomik değeri olan bir eşya vasfını kazanmasına yol
açmıştır. Kullanımı yaygınlaşan mobil cihazlar
kaçakçılığın yanında gasp, kapkaç, yankesicilik gibi
mala karsı islenen suçların hedefi hâline gelmiş olup bu
tür suçların artısı da sosyal yaşantıyı etkileyecek
boyutlara ulaşmıştır. Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin
bazılarında da benzeri sorunların önemli boyutlara
ulaşmasıyla
ulusal
olarak
tedbirler
alındığı
bilinmektedir. Ülkemizde de çalıntı, kaçak veya
kopyalanmış cihazların GSM isletmelerinden hizmet
alımlarının durdurulması, kopyalanmış veya bilgileri
değiştirilmiş cihazların kullanımının engellenmesi
maksadıyla, 5392 sayılı Kanun TBMM’de de kabul
edilerek yürürlüğe girmiştir. Söz konusu yasa ile ithalatı
yasal yollardan yapılmayan GSM el terminallerine,
GSM isletmecileri tarafından hizmet verilmemesi
mecburiyeti getirilmiştir. 12.07.2005 tarihinde 5392
sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra,
Telekomünikasyon
Kurumu
bünyesinde
halen
isletilmekte olan MCK Sistemi kurulmuştur. MCK
Sistemi’nin isletilmeye başlaması akabinde beyaz, kara
ve gri listeler oluşturulmuştur. Bu veri tabanı sayesinde
14.12.2005 tarihinden itibaren ülke genelinde çalıntı
veya kayıp olarak rapor edilen tüm cihazların hizmet dışı
kalması sağlanmıştır. Böylece tüketicilerin mağdur
olması, piyasada haksız rekabetin oluşması ve ülke
ekonomisinin zarar görmesi engellenmiştir. Bir sonraki
aşamada IMEI numarası değiştirilmiş cihazların
kapatılmaları
gerçekleştirilmiş,
IMEI
numarası
kopyalanma yoluyla mağdur duruma düsen kullanıcıların
da IMEI-IMSI esleştirmesi yoluyla mağduriyetleri
giderilmeye çalışılmıştır. Sistemin kurulmasında temel
amaç olan kayıp, kaçak ve çalıntı telefonların ekonomik
değerinin ortadan kaldırılması konusunda belirli bir
mesafe kat edilmiş ise de maalesef IMEI kopyalamaya
yarayan cihazların ucuzlaması ve boyutlarının
küçülmesi, internet üzerinden satışlarının yapılabilmesi,
yazılım ve uygulamalara yine internet üzerinden
erişilebilmesi nedeniyle IMEI kopyalama işlemlerinin
yaygınlaştığı görülmüştür.
2.
Imei Numarası
Kayıp, kaçak veya çalıntı cihazların kullanıma
kapatılması işlemi, cihazların elektronik kimlik bilgisi
olarak adlandırılan IMEI numaraları esas alınarak
gerçekleştirilmektedir. IMEI numarası GSM telefon
cihazının kimliğidir. Her bir mobil telefon cihazına,
üreticisi tarafından kayıtsız şartsız olarak yerleştirilmiş
birbirinin esi bulunmayan bir sayıdır[1]. IMEI, mobil
sistem ekipmanının içinde bulunan MS modülünün
ayrılmaz bir paçasıdır. IMEI, mobil telefonun üretim
aşaması bittikten sonra, fiziksel, elektriksel ya da
yazılım yoluyla yapılacak müdahale veya zorlamalarla
değiştirilememelidir. Bu uygulama her bir cihaz için
isletmeci tarafından yürütülmelidir. İsletmeci aynı
zamanda her bir IMEI numarasının benzersiz (unique)
olarak belirlenmesinden ve üretilip dağıtılan mobil
telefon cihazlarının detaylı kayıtlarının muhafazasından
da sorumludur[2]. IMEI numarasının günümüzde
kullanılan yapısı 2004 yılında yapılan düzenleme ile
oluşturulmuştur. IMEI numarasının yapısı aşağıda Tablo
1’de açıklanmıştır.
Tablo 1: IMEI numarası yapısı
TAC No
Seri No
Kontrol Hanesi
NN XXXXXX ZZZZZZ
A
TAC
Tip Tahsis Kodu (Type Allocation
Code), resmi olarak Tip onay kodu
olarak bilinmektedir.
NN
IMEI tahsisi yapan kurulusun kodu,
örneğin, BABT
XXXXXX Tahsis yapan kuruluş tarafından
verilen bu kod üretimi 1 milyon
GSM cihazı ile sınırlandırır. Daha
fazla üretim için ilave TAC kodları
tahsis edilebilir.
ZZZZZZ
Tahsis yapan tarafından tahsis
edilmiş ancak içeriği imalatçılar
tarafından belirlenen kod.
A
Bu hane diğer 14 hanenin bir
fonksiyonu olarak Luhn algoritması
ile hesaplanmaktadır.
IMEI numarası, cihazın menşei, modeli ve seri
numarasına ilişkin bilgi içeren 15 haneli numaradır.
Cihazın model ve menşei IMEI numarasının TAC kodu
olarak adlandırılan ilk 8 hanesinde yer almaktadır Geri
kalan 6 hanesi ise imalatçı tarafından belirlenmektedir.
Son hanesi Luhn algoritmasına göre ilk 14 hanenin bir
fonksiyonu olarak hesaplanmaktadır.
Elektronik kimlik bilgisine haiz cihazların sahip
oldukları TAC kodları, cihazın markasını, modelini ve
hangi
organizasyon
tarafından
onaylandığını
göstermektedir. 2002 yılından önce TAC kodu 6
haneden oluşmaktaydı. Daha sonra son montaj kodu
(FAC) adı verilen, imalatın nerede yapıldığını gösteren
iki haneli kod eklenerek 8 haneli yapı oluşturulmuştur.
TAC kodları önceden ulusal onay alındıktan sonra GSM
birliğinden verilmekte olmasına rağmen su anda pazarın
kendini regüle etmesine izin verilmiş ve üreticilerin
cihazları için onay almadan TAC kodlarını
kullanabilmelerine imkân tanınmıştır. Dolayısı ile tüm
üreticilerin TAC kodlarını barındıran geniş kapsamlı bir
veri tabanı fiiliyatta mevcut değildir. Cep telefonunda
*#06#
tuşlanarak,
cihazın
IMEI
numarası
görülebilmektedir.
Örnek olarak 35-209900-176148-1 IMEI numarası
incelendiğinde aşağıdaki sonuçlara varılmaktadır.
TAC kodu, 35209900 olup ilk iki hane (35) BABT
tarafından tahsis edildiğini göstermektedir. 2099 tahsis
numarasına sahiptir. FAC kodu 00; cihazın geçiş
döneminde numaralandırıldığını göstermektedir. Söz
konusu
geçiş
dönemi
aşağıda
açıklanmıştır.
Numaralandırma formatı 01.04.2004 tarihinden itibaren
değişmiştir. Bu tarihten itibaren 6 haneli TAC yapısına,
2 haneli FAC kodu eklenmiş ve TAC kodu 8 haneye
çıkarılmıştır. Bu nedenle 01.01.2003 ve 01.04.2004
tarihleri arasında üretilmiş olan tüm cihazların FAC
kodu 00 dır. Seri numarası 176148 dir. Son hane 1 dir.
Bu durumda bu cihaz 2. nesil GSM veya daha üst bir
modeldir.
3.
Imei Klonlama
Bölüm IMEI klonlama kısaca bir cihaza ait elektronik
kimlik bilgisinin değiştirilmesi olarak tanımlanmaktadır.
Çalıntı olarak raporlanmış veya kopyalanmış elektronik
kimlik bilgisine sahip cihazlar ise klon olarak
adlandırılmaktadır.
IMEI klonlama aracılığıyla kayıp kaçak, çalıntı olduğu
rapor edilen ve nedenle kullanıma kapatılan cihazlar
illegal olarak tekrar kullanıma açılabilmekte ve bu
durum söz konusu cihazların ekonomik değerlerinin
sıfırlanmasını engellemekte, suça teşvik unsuru
taşımaktadır. Kayıt dışı ve çalıntı cep telefonu pazarının
Türkiye’ye maliyeti yıllık 2,5 milyar $ civarında olduğu
belirtilmektedir[1].
Kullanıma kapatılan bir cihazın IMEI numarasının
değiştirilerek tekrar kullanılabilir hale getirilmesi MCK
Sistemi’nde mevcut Beyaz Listede bulunan bir IMEI
numarasının kullanılması ile mümkün olduğundan söz
konusu sistemde aksaklıklara ve dolayısıyla kullanıcı
şikayetlerine sebebiyet vermektedir.
Mevcut durumda cep telefonlarının bir çoğunun IMEI
numara değişimleri temel mühendislik bilgileri ile ve
ilave bir takım yazılım ve donanımlar ile çok
zorlanmadan değiştirilebilmektedir. Gün geçtikçe
sektördeki gelişmeye paralel olarak klon teknolojisi de
gelişmektedir. Hatta cihazlardaki güvenlik sistemlerinin
gelişimi dikkate alındığında klon teknolojisinin söz
konusu sistemlerden hep bir adım önde olduğu
söylenebilmektedir. SIM kilidi kırma, test/debug
moduna geçme, IMEI yükleme ve yazılım güncellemesi
henüz çok güçlü kriptolojik protokollerden ziyade çok
daha zayıf tasarlanmış ve bir takım engellerden
müteşekkil sistemler ile sağlanmaya çalışılmaktadır.
Şekil 2: UFS-3 Box Cihazı
Söz konusu cihazlar değişik tip ve şekillerde olmakla
beraber işlevsel olarak genelde aynı özelliklere sahiptir.
Bu cihazlar IMEI klonlamanın yanında SIM Lock
kırmak için, cihaza yeni özellikler yüklemek için de
kullanılabilmektedir. Cihazların USB seklinde olanları
da mevcuttur.
Aşağıda Şekil 3’de bir Twister box cihazının içyapısı
görülmektedir.
Bu tür korucu mekanizmalar su anda çok da fazla ileri
teknolojik donanım istemeyen bir takım yazılım ve ilave
donanımlarla gerek endüstri ortamında ve gerekse de
üniversitelerde
araştırma
amaçlı
olarak
geçilebilmektedir. Bunun farkında olan mobil ekipmanı
ve çipset üreticileri cep telefonlarının tüm güvenlik
düzeylerini çok daha üst seviyelere çekmek için
çalışmalarını sürdürmektedirler. Güvenlik seviyeleri
arttıkça yazılımla gerçekleştirilen çözümler yerlerini
çeşitli
donanımların
kullanıldığı
yöntemlere
bırakmaktadır.
3.1. Donanım
IMEI klonlamak için çok çeşitli adlar adı altında bir çok
donanım kullanılabilmektedir. Özellikle box adı verilen
cihazlar başka bir çok özelliğinin yanında IMEI
klonlamak için de rahatlıkla kullanılabilmektedir. Ancak
bu cihazların çalışması içim aynı adı taşıyan yazılımlarla
bir arada kullanılması gerekmektedir. IMEI klonlamak
için kullanılan cihazlar çeşitli adlar altında
bulunabilmekle birlikte en yaygın olarak Twister, UFS,
Griffin box cihazlarına rastlanılmaktadır. Aşağıda Şekil
1 ve 2’de bu cihazlara örnekler verilmiştir.
Şekil 3: Twister box iç yapısı
Box tipi cihazlar bilgisayara ve telefona ara kablolar ile
bağlanmaktadır. Aşağıdaki şekilde kullanılan ara
kablolar görülmektedir.
Şekil 4: Ara kablolar
Şekil 1: Twister Box Cihazı
Klonlama yöntemleri markadan markaya hatta aynı
marka
içinde
modelden
modele
farklılıklar
göstermektedir. Bazı modeller için herhangi bir cihaz
gerektirmeden klonlama yapmak mümkünken bazı
modeller hem yazılım hem donanım gerektirmektedir.
Bazı yeni modeller için ise parça değişimi yapmadan
klonlama mümkün değildir. Bu durumlarda hassas
parçaları değiştirmek amacıyla kullanılan cihazlara da
rastlamak mümkündür.
3.2. Yazılım
IMEI klonlamak amacıyla kullanılan bir çok yazılım
mevcuttur. Bu yazılımlardan bazıları belirli bir box
cihazını desteklemek için gerekli olup cihaz olmadan
çalışmamaktadır. Bazı yazılımlar ise herhangi bir box
cihazı
olmaksızın
IMEI
klonlamada
kullanılabilmektedir.
Yazılım yoluyla klonlama yapılırken cihaz bilgisayara
bir Com kablosu veya USB kablosu ile bağlanmakta ve
bilgisayarda yüklü yazılım çalıstırılmaktadır. Başka bir
cihaza ihtiyaç duyulmadan işlem kısa sürede
gerçekleştirilebilmektedir.
IMEI klonlamada kullanılan yazılımlara internette
yapılacak kısa bir araştırma ile erişilebilmektedir.
Aşağıda Şekil 5 ve 6’da bazı internet adreslerinden
örnekler verilmiştir.
Şekil 5: Örnek İnternet Sitesi
(http://www.unlockme.co.uk/blacklist.html)
4.
Düzenlemeler
13.07.2005 tarih ve 25874 sayılı resmi gazetede
yayımlanan ve 2813 sayılı Telsiz Kanunu’nda değişiklik
yapan 5392 sayılı kanunun Üçüncü Kısmında Elektronik
Kimlik Bilgisine Haiz Cihazlar Başlığı altında 25a
Maddesi’nde,
“Kurum tarafından izin verilmedikçe isletmecilerce
tedarik edilen abone kimlik ve iletişim bilgilerini taşıyan
özel bilgiler veya cihazın teşhisine yarayan elektronik
kimlik bilgileri yeniden oluşturulamaz, değiştirilemez,
kopyalanarak çoğaltılamaz veya herhangi bir amaçla
dağıtılamaz.
Elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş cihaz, kart, araç
veya gereçlerle, değişiklik yapılması amacına yönelik
yazılım, her türlü araç veya gereçlerin ithalâtı, üretimi,
dağıtımı veya tanıtımı yapılamaz, bulundurulamaz,
aracılık edilemez.
Elektronik kimlik bilgisi değiştirilmiş cihaz, kart, araç
veya gereçlerle, değişiklik yapılması amacıyla
kullanılabilen yazılım, her türlü araç veya gereçlere
Kurumun talebiyle 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza
Muhakemesi Kanununun 127 nci madde hükümlerine
göre el konulur.
Kurum düzenlemelerine aykırı olarak elektronik kimlik
bilgisini haiz yeni veya kullanılmış cihazların ticareti
yapılamaz.”
ifadesi yer almaktadır. Cezai Müeyyidelerin belirtildiği 3
üncü Madde’nin h) bendinde
“h) Bu Kanunun 25a maddesinin birinci ve ikinci
fıkralarına aykırı hareket edenlere bir yıldan beş yıla
kadar hapis ve yüz günden beşbin güne kadar adlî para
cezası; dördüncü fıkrasına aykırı hareket edenlere, yüz
YTL'den onbin YTL'ye kadar idarî para cezası verilir.
Bu idarî para cezası kolluk tarafından verilir.
Bu maddede tanımlanan suçların bir örgütün faaliyet
çerçevesinde islenmesi hâlinde, verilecek cezalar yarı
oranında artırılır. Bu faaliyette bulunan tüzel kişi ise,
hakkında 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza
Kanunundaki bunlara özgü güvenlik tedbirlerine de
hükmolunur.” denilmektedir.
Şekil 6: Örnek İnternet Sitesi
http://www.gsmserver.com/search/nokia%20imei%20ch
ange.html
Yukarıda bazı örnekleri görülen internet sitelerinden
kolaylıkla elde edilen yazılımlar IMEI klonlamada
doğrudan doğruya veya bir cihaza destek olarak
rahatlıkla kullanılmaktadır.
Söz konusu maddelere dayanarak; klonlama amacıyla
kullanılan cihaz ve yazılımların bulundurulmasının,
kullanılmasının,
IMEI
klonlama
faaliyetlerinde
bulunulmasının, ticaretinin yapılmasının kanunla yasa
dışı kabul edildiği ve müeyyidesinin olduğu
görülmektedir. Ancak uygulamaya bakıldığında IMEI
klonlama amacıyla kullanılabilen cihazların bu
özelliklerinin yanında tamir amaçlı olarak da
kullanılabilmeleri, suç tanımının yapılması aşamasında
problemler
ortaya
çıkarmaktadır.
Klonlama
faaliyetlerinde kullanılabilen bir cihaz bulundurulması
durumunda söz konusu cihazın bu amaçla kullanılıp
kullanılmadığının ortaya konması için bilgisayarlar ve
cihazlar
üzerinde
detaylı
analizler
yapılması
gerekmektedir. Bu durum konu ile ilgili mevzuatın
uygulanmasında sıkıntılara yol açmaktadır.
Teknik
açıdan
bakıldığında,
ETSI
(Avrupa
Telekomünikasyon
Standartlar
Komitesi/European
Telecommunications Standard Institute) nin konu ile
ilgili olarak, ETSI TS 100 508 ve ETSI TS 122.016
standardında;
“IMEI numarası cihazın son üretim işleminden sonra
değişmemelidir. Fiziksel, elektriksel yollarla veya
yazılım kullanımıyla değiştirilmeye karsı dirençli
olmalıdır.” ifadesi yer almaktadır.
Ancak söz konusu standartta bahsedilen “direnç”
herhangi bir kritere bağlanmamaktadır. Bu durum
üreticilerin IMEI güvenliği hususunda attıkları her
adımın klonlamaya karsı bir direnç ölçütü olarak
nitelendirilmesine
ve
alınan
önlemlerin
klon
teknolojisinin gerisinde kalmasına yol açmaktadır.
5.
Yapılan Çalışmalar
Elektronik kimlik bilgisini haiz cihazlarda klonlama
faaliyetlerinin yaygınlaşması tüketicilerin mağdur
olmasının yanında, piyasada haksız rekabetin oluşmasına
sebep olmakta, kayıp, çalıntı, kaçak GSM telefon
cihazlarının ekonomik değerlerinin sıfırlanmasını
engelleyerek ülke ekonomisine zarar vermektedir. Söz
konusu faaliyetlerin engellenebilmesi ve konu ile ilgili
düzenleme ve standardizasyon faaliyetlerini yürütmek
amacıyla
Telekomünikasyon
Kurumu
Teknik
Düzenleme ve Standardizasyon Dairesi Başkanlığı
bünyesinde ACT (Anti Clone Team) grubu oluşturulmuş
ve grup çalışmalarına 13/07/2006 tarihi itibariyle
başlamıştır. Söz konusu çalışmalar kapsamında emniyet
ekiplerince bilişim suçları ile ilgili olarak yapılan
operasyonlarda elde edilen bulgular hakkında inceleme
raporları hazırlanmış, konu ile ilgili olarak eğitimler
verilmiş ve klonlanmış olduğundan şüphe edilen cihazlar
üzerinde inceleme çalışmalarının yürütülmesi için Piyasa
Gözetimi Laboratuvarı bünyesinde bir bölüm ayrılmıştır.
Ayrıca konu ile ilgili olarak Dış Ticaret Müsteşarlığı,
Gümrük Müsteşarlığı, diğer ülke otoriteleri, ETSI, cihaz
üreticileri ve temsilcileri ile irtibata geçilmiş ve IMEI
klonlama ile mücadele amacıyla ortak çalışmalara
başlanılmıştır.
6.
Sonuç
IMEI klonlama faaliyetleri ülkemiz telekomünikasyon
sektöründe en önemli problemlerden biridir. Söz konusu
faaliyetler tüketicilerin ciddi manada mağdur olmasına,
piyasada haksız rekabetin oluşmasına ve ülke
ekonomisinin zarar görmesine neden olmaktadır. Ayrıca
söz konusu faaliyetlerden elde edilen gelirlerin çeşitli
örgütlerin finansmanında kullanıldığının basında yer
alması, hırsızlık ve gasp olaylarını tetiklemesi dikkate
alındığında konunun sosyal boyutta çok ciddi sorunlara
neden olduğu görülmektedir. IMEI klonlama
faaliyetlerinin önlenebilmesinin yalnızca bir kurum veya
grubun çalışması ile mümkün olmayacağı, konu ile ilgili
olarak kurumlar, üreticiler, ithalatçılar, satıcılar, teknik
servisler ve özellikle de kullanıcıların el ele vererek
bilinçli ve programlı hareket etmeleri gerektiği aşikârdır.
Bu nedenle Telekomünikasyon Kurumu Teknik
Düzenleme ve Standardizasyon Dairesi Başkanlığı
koordinasyonunda başlatılan çalışmaların diğer kurum
ve kuruluşların desteği ile devam ettirilmesi ülke
menfaatimiz açısından son derece önem arz etmektedir.
Teşekkür
Elektronik kimlik bilgisini haiz cihazlarda klonlama
faaliyetlerinin önlenebilmesi amacıyla çalışmalarını
sürdüren tüm Telekomünikasyon Kurumu personeli ile
söz konusu çalışmalarda yardımlarını esirgemeyen
Gümrük Müsteşarlığı, Dış Ticaret Müsteşarlığı, Emniyet
Genel Müdürlüğü ve üretici firmaların çalışanlarına
teşekkür ederiz.
Kaynakça
[1] ETS 300 508: November 2000 (GSM 02.16 version
4.7.1)
[2] ETSI TS 100 508 V7.1.0 (2000-02).
[3] Ugur, F., 18.04.2005, Aksiyon, “Cepte Örgütcell
Kaçak”

Benzer belgeler

imei sorgulama

imei sorgulama Kayıp, kaçak veya çalıntı cihazların kullanıma kapatılması işlemi, cihazların elektronik kimlik bilgisi olarak adlandırılan IMEI numaraları esas alınarak gerçekleştirilmektedir. IMEI numarası GSM t...

Detaylı

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TAVSİYE KARARI KARAR NO

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU TAVSİYE KARARI KARAR NO kapatılması işlemi, cihazların elektronik kimlik bilgisi olarak adlandırılan IMEI numaraları esas alınarak gerçekleştirilmektedir. IMEI numarası GSM telefon cihazının kimliğidir. Her bir mobil tele...

Detaylı