Pazar Kahvesi Kadın girişimci sayısı artıyor

Pazar Kahvesi
Betül Altınbaşak
[email protected]
11 Kasım 2012 Pazar
Kadın girişimci sayısı artıyor
Kurduğu işini daha iyi hale getirmek, büyütmek isteyen, ama “tıkandım önümü
göremiyorum, işimde potansiyel var ama birisi bana destek olmalı” diyen kadınlar; sizler
için çok büyük bir fırsat olan “10 Bin Kadın Girişimci Programı”ndan haberdar mısınız?
Başarılı iş adamımız Hüsnü Özyeğin’in gayretleriyle, Özyeğin Üniversitesi’nin çatısı altında
dünyanın en büyük finans kuruluşlarından Goldman Sachs tarafından organize edilen ve
bugün 43 ülkede uygulanan Program ülkemizde de yeni dönem kayıtlarını kabul ediyor.
Programın Türkiye Yöneticisi İmge Kaya Sabancı, başarılı öğrencilerinden İletişim
Danışmanı Sibel Yıldızbaş, Makine Mühendisi Arzu Rona ve Program Asistanı Emine Kaya
sayfamıza konuk oldular ve bakın kadın kadına nasıl da başarılı bir organizasyonu ve
heyecanı birlikte paylaştık...
İŞ DÜNYASINDA BİZ DE VARIZ...
“10 Bin Kadın Girişimci Programı”nın Türkiye Yöneticisi İmge Kaya Sabancı (sağ 2),
başarılı öğrencilerinden İletişim Danışmanı Sibel Yıldızbaş (sağda), Program
mezunlarından şirket sahibi Makine Mühendisi Arzu Rona (sol 2) ve Program Asistanı
Emine Kaya (sol 3), arkadaşımız Betül Altınbaşak’a proje sayesinde kadınların; “İş
dünyasında biz de varız” dediklerini söylediler.
> “10 Bin Kadın Girişimci” projesinin başlangıç noktası nedir?
İ.K. Sabancı: Proje 2008 yılında Goldman Sachs tarafından başlatıldı. Başlangıçta
gelişmekte olan 20 ülkenin kadınlarını girişimci yapabilmek hedeflenmiş, etkisi görüldükçe
de bu sayı 43 ülkeye kadar ulaştı. Programın ilk çıkış noktası Harward Üniversitesi’nin bir
araştırmasına dayanıyor. Bu araştırmada kadına yapılan yatırımın çarpan etkisiyle
topluma geri döndüğü tespit ediliyor.
> Programın amacı nedir?
İ.K. Sabancı: Amaç dünya çapında işini kurmuş fakat yeterli imkanlardan yoksun 10.000
kadına girişimcilik ve işletme eğitimleri vererek onların işlerini büyütmelerine destek
olmak, dolayısıyla paylaşımcı, ekonomik büyümeyi güçlendirmektir. Program 10.000
kadın ve 80’in üzerinde akademik kurum ve sivil toplum kuruluşundan oluşan bir ağ
tarafından yürütülmektedir.
> Türkiye’nin katılması nasıl oluyor?
İ.K. Sabancı: 17. ülke olarak bu çalışmaya katıldık. Hüsnü Özyeğin, Davos’da Goldman
Sachs yetkileriyle tanışıyor ve bu Programı “Ülkemizde de görmek istiyorum” demesiyle
çalışmalar başlıyor. Programın hedef süresi başlangıçta 3 yıl olarak planlanmıştı. Ancak
çok başarılı gittiği için ülkemizde bir yıl daha uzatıldı. 400 kadına işletme ve yöneticilik
eğitimleri vererilerek işlerini büyütmelerine destek olunuyor.
> Katılımcı profiliniz nasıl, daha çok İstanbul’dan mı?
İ.K. Sabancı: Yüzde 80’i İstanbul’dan, yüzde 20’si ise farklı şehirlerden. Adıyaman’dan 26
saat otobüs yolculuğu ile gelen öğrencimiz de oldu. İzmir, Antalya, Samsun, Manisa,
Bursa, Tekirdağ, Edirne, Kocaeli gibi illerden katılımcı oldu. 23 yaşında da, 60 yaşında da
girişimci hanımlar var. Genel yaş ortalamasının 36 olduğunu söyleyebiliriz.
> Katılım şartları nedir?
İ.K. Sabancı: En az lise mezunu olmak gerekiyor. Ayrıca işletme lisans veya yüksek lisans
eğitimi almamış, en önemlisi işini büyütmeyi hedefleyen ve en az 2 yıllık iş deneyimine
sahip kişiler başvuru yapabiliyorlar.
> İşini kurmuş olmak mı gerekiyor?
İ.K. Sabancı: Kurmamış bile olsa bu yönde bir girişimin olması gerekiyor.
> Mezunların aldıkları eğitimin dönüşü ile ilgili bir bilgi var mı elinizde?
İ.K. Sabancı: Evet, şu anda işlerini 64 kat büyütmüş, cirolarını artırmış durumda olan
şirket sahibi kadınlarımız var.
> Çok büyük bir oran bu, bir sertifika programından beklenemeyecek bir sonuç.
İ.K. Sabancı: Evet, dediğimiz gibi kadınlara yapılan yatırım çarpan etkisiyle geri dönüyor.
A.Rona: Bu noktada ben de bir şey eklemek isterim zira bunun çok canlı bir örneğiyim.
Makine mühendisiyim. 16 yıldır aydınlatma armatörleri, elektronik halat, elektronik devre
imalatı yapan tesisin ortağıyım. Üniversitede almış olduğum eğitim bir işletmeyi
yönetebilmek adına çok yetersizdi. Bu eksikliklerimi giderecek bir eğitimin arayışındayken
karşılaştığım bir ilanla bu projeyle tanıştım. Benim gibi hisseden, düşünen deneyimli iş
kadınları olarak burada çok iyi bildiğimiz işimizi hedeflerle götürmeyi, planlama yapmayı
öğrendik. Bu da büyümeyi getirdi. Programda KOSGEP, TÜBİTAK vb. yerlerden hibe
destek projelerinden yararlanabileceğimizi gördük. Üniversite desteği ile AR-GE’ye ağırlık
verdik. Hatta firmamızı yurt dışına açabileceğimize inanıyorum.
S.Yıldızbaş: Bu eğitim benim hayatımda da tılsımlı bir değnek oldu. İletişim fakültesi
mezunuyum. Şu anda halkla ilişkiler danışmanlığı yapıyorum ve hiç işletme eğitimi
almadım. Finans görmedim. Kaynak yönetmeyi bilmiyordum. Bu Programla işe bakış açım
değişti. Birbirimizin deneyimlerinden de çok şey öğrendik. Mezun olduktan sonra da bir yıl
boyunca koçluk hizmetleriyle projeden çok büyük destek aldık.
> Belki başarı oranını, bu koçluk desteği daha da artırıyor...
İ.K. Sabancı: Elbette, Türkiye’de en büyük eksiklik bir mentorluk hizmetinin olmaması.
Bir çok sertifika programı bitince kurumla öğrenci iletişimi de biter. Ama bizim
Programımızda eğitimden sonra bir yıl boyunca kişilere mentorluk, koçluk yapma devam
eder. Diğer taraftan bir network içerisinde birbirleriyle, birlikte olma imkanı buluyorlar.
Başarılı girişimcilerle bir araya gelebiliyorlar ve birbirlerinin tedarikçisi olabiliyorlar.
> Biraz da Programdan bahsedelim...
İ.K. Sabancı: İş hayatına yönelik probleme odaklı, ama akademik bir yanı var Programın.
Girişimcilik, sermayeye erişim, pazarlama, satış, liderlik, organizasyon planlama, süreç
yönetimi, muhasebe, finans, iş planı geliştirme, değerlendirme, insan kaynakları ve halkla
ilişkiler gibi dersler var.
A. Rona: Bu eğitimlerin sonunda hepimizden işletmemize ait önümüzdeki senenin
hedeflerini hazırlayıp, finans, satış pazarlama gibi bir çok süreci içeren bir iş planını
yapmamız isteniyor.
> Program sonunda sınav var mı?
İ.K. Sabancı: Herkes kendi işi ile ilgili bir iş planı hazırlıyor ve bununla ilgili jüri
karşısından bir sunum yapıyor. Bu sunumlarından 70 almaları gerekiyor.
> Anlıyorum ki Program, işini geliştirmek isteyen kadınlar için büyük bir fırsat..
S. Yıldızbaş: Hem de nasıl... Girişimcilik çok cesaret isteyen bir şey; özellikle de bizim
ülke şartlarında kadınlar için. Kadınlarımız ekonomiye yön verebilecek kapasiteye ve güce
sahipler. Yeter ki önleri açılsın.
A.Rona: Evet, aynı duygularla bir araya geldiğimiz için bu Programda yalnız olmadığımızı
da hissediyoruz. Cesaretimiz, mücadele gücümüz artıyor. Eğitmenlerde sürekli
destekleyici bir ortam oluşturdukları için kendimizi çok güvende hissediyoruz.
> Programın önce öğrencisi oldunuz, şimdi ise yeni kursiyerlere eğitim
veriyorsunuz, bu nasıl bir duygu?
S.Yıldızbaş: Bunun için çok mutluyum, “Kendini nasıl geliştirebilirim” diye bir arayış
içerisindeyken Program önüme çıktı. İş hayatında kadınlar bir çok problem yaşıyor. Başta
“Sadece ben mi” diye düşünürken birçok hemcinsinizin bu sıkıntılarla mücadele etmeye
çalıştığını görüyorsunuz. Sınıfımızda Urfa’dan gelen de bir arkadaşımız vardı. Hepimizin
problemleri birbirimizi geliştirdi. Eğitimden sonra işe bakış açım değişti. 14 yaşındaki
kızıma eğitime başlayacağımı söyleyince, “Anne kırkından sonra öğrenci mi olacaksın”
dedi. Ona eğitimin yaşının olmadığını gösterdim. Program iş hayatıma ve aile hayatıma
örnek oldu. Ayrıca eğitimci yanımı ortaya çıkardı. Uzmanlığım olan halkla ilişkiler
konusunu yeni girişimci arkadaşlarımla burada paylaşıyorum.
İ.K.Sabancı: Bu bizim için büyük bir gurur kaynağı, çünkü ilk defa bir mezunumuz
(dünyada da bir ilk) Programımızda ders veriyor. Mentorluk yapıyor, Goldman Sachs da
bunun heyecanını yaşıyor. Sibel Hanım’ın değerlendirme sonuçlarında çok da başarılı
olduğunu görüyoruz.
> Sanırım şu an başvuruları kabul ediyorsunuz?
İ.K. Sabancı: Evet, Şu anda başvuru dönemindeyiz ve 26 Kasım’a kadar başvuru kabul
ediyoruz, işlerini geliştirmek isteyen tüm hanımları bekliyoruz.
SERTİFİKADA KALMAYAN HİZMET
“10 Bin Kadın Girişimci Programı”na katılan kadınlar, aldıkları eğitimin ardından
sertifikalarını kapıp projelerini gerçekleştirmek için yurt sathına yayılıyor. Bununla
kalmayan Program, katılımcılarına sürekli koçluk hizmeti veriyor. Ayrıca kadınlar, bir
network içerisinde birlikte olma imkanı buluyor, birbirlerinin tedarikçisi olabiliyorlar.