Cocobana

Transkript

Cocobana
16
Yazı ve fotoğraflar:
Kerem Saltuk
iticaca Gölü kıyısında Bolivya’nın en büT
yük yerleşim merkezi olan Copacabana kasabası İnka tarihi ile içiçe kültürel zenginlikle-
ri, doğal güzellikleri ve Hristiyanlar için kutsal
sayılan büyük kilisesi ile yıl boyunca pek çok
Latin Amerika gezgininin durağı oluyor.
Bolivya’nın başkenti La Paz’dan Titicaca
Gölü kıyısındaki Copacabana’ya otobüsle
ulaşmak çok kolay ve keyifli. Firmalar arası rekabetten oldukça ucuzlayan otobüsler yolcularını otelleri önünden aldıktan sonra yaklaşık
dört saatte Copacabana’ya ulaşıyor. Brezilya’nın
turizm merkezi Rio’daki Copacabana plajı ile
hiç bir ilgisi ve benzerliği bulunmayan altı bin
nüfuslu bu güzel kasaba güvenli, özgün ve ekonomik. La Paz sokakları sabahın erken saatlerinde seyyar satıcılar, çiçekçiler, çörekçiler ve
süt ve buğday ile yapılan sıcak içecekcilerle dolarken hareket eden Tur Peru firmasına ait otobüs tüm yolcularını toplayıp kentten uzaklaştıktan bir saat kadar sonra Titicaca Gölü
BOLİVYA
17
BOLİVYA
Copacabana ve güneş adası
ufukta beliriyor. Denizden 3 bin 812 metre yükseklikteki bu göl Van Gölü kadar geniş bir alanı kaplıyor. Su hacmi ile Güney Amerika’nın
en büyük gölü olan Titicaca kıyılarındaki bir
kasabada duran otobüsün tüm yolcuları dolmuş teknelere binerken, otobüs de bir mavnaya
yükleniyor ve karşı kıyıya taşınıyor. Yolu kısaltan
bu körfez operasyonu ardından öğle olmadan
Copacabana’ya ulaşılıyor. Konaklama seçeneklerinin oldukça bol olduğu Copacabana’da göl manzaralı temiz otellerde 5-10 dolara oda bulmak mümkün. Otobüslerin durduğu meydana yakın, Ambassador Hotel’de tek
kişilik banyolu temiz bir oda tutuyorum. Çevre turuna çıkmadan önce Avenue 6 de Agosto (6 Ağustos Caddesi) üzerindeki Mankha Uta
isimli restoranda güzel bir öğle yemeği mola-
sı veriyorum. La Paz’daki gibi birbirinden güzel Alpaca yünü kazaklar, ceketler, bereler, eldivenler ve kilimlerle dolu hediyelik eşya mağazaları arasında dolaşırken alışveriş etmemek mümkün değil. Fiyatlar burada La Paz’dan
ucuz. Ertesi sabah hareket edecek Güneş
Adası (Isla del Sol) teknesine Titicaca Tur firmasından bilet aldıktan sonra Basilica of Our
Lady of Copacabana isimli büyük beyaz kiliseye yürüyorum. Bolivya’nın kendisine koruyucu olarak seçtiği azize anısına yapılan kilisenin
mimarisi, içerisinde ve çevresindeki ahşap,
bronz heykeller görülmeye değer. Her sabah
saat 10’da ve öğleden sonra saat dörtte bu kilise önünde arabaların kutsanma töreni yapılıyor. Bir araba satın alanlar çiçeklerle süsleyerek
arabasını kilise önüne getiriyor ve bir rahibin
kutsamasını bekliyor. Umut dünyası, yeni bir
araba, ev ya da iş yeri sahibi olmak isteyenler
oyuncağa benzeyen küçük maketlerden araba,
ev, iş yeri getirip bunları da rahibe kutsatabiliyor. Kilisenin yan tarafındaki karanlık bir koridordan ulaşılan şapel ise mum yakıp dilek tutmak için kullanılıyor. Her yıl Bolivya ve Peru’nun pek çok dindar hristiyanın hacca gider
gibi ziyaret ettiği Copacabana’da bir ilginç yer
de kasabanın sırtını verdiği dağın tepesindeki
aziz ve azize anıtları. İlginç bir İsa heykeli de bulunan bu tepeye çıkmak yüksekliğin de etkisi
ile biraz yorucu olsa da mutlaka yapılması gereken bir etkinlik. Bu bölgede binlerce yıldır yaşayan yerliler Aymaraların dilinde göl manzarası
anlamına gelen Kota Kahuana kelimesinden ismini alan Copacabana’yı tepeden izlemek do-
yumsuz bir keyif. Kasabanın diğer tarafında yükselen küçük tepe ise İnkalar için kutsal Orca Kayalıklarına ev sahipliği yapıyor. Arkeolojik bir
araştırma sahası olan o tepeye çıkışın bilet ücreti beş Bolivyanos, yani yaklaşık bir yeni lira.
Kayaları denizin üzerinde yol alan balinaların
yüzgeçlerin andıran bu tepedeki kır çiçekleri,
ağaçlar ve kuşlar doğa severler için bir görsel
şenlik sunuyor. Akşamları barları ve restoranlarında yöresel müzik dinleyip şarap keyfi yapılabilen, pek çok milletten gezginle tanışılan
kasabada her sabah sekiz buçukta hareket eden
iki tekne dolusu gezgin Isla del Sol (Güneş Adası) yolunu tutuyor. Bu yolculuk için yağmurluk,
içme suyu ve biraz yiyecek götürmekte fayda
var. Üç saat süren yolculuğun ardından adanın
en kuzeyindeki iskelede tekneden inip, adanın
en güneyindeki iskeleye kadar yapılan İnka yürüyüşü Güney Amerika’ya özgü bir lezzet. Bu
yürüyüşte adada yaşayan, alpaca, koyun, inek
ve domuz besleyerek, ayrıca mısır ve türlü sebzeler yetiştirerek geçimlerini sağlayan köylülerin günlük yaşamlarına şait olunuyor. İspanyolların 1534 yılında ulaştığı bu adalar Titicaca Gölü’ndeki ilk İnka yerleşimleri olma özelliğine sahip. Adada İnkalardan kalan eski kent
gezilebiliyor. Burada yerliler turistler için geleneksel İnka törenleri düzenleyip sunak taşına çiçekler, mısırlar ve coca yaprakları bırakıyorlar. Adadaki birbirinden güzel, kimisi Ege
Denizi kıyılarını andıran koylar uzanıp dinlenmek için sakin ve huzurlu. Dağlardaki okaliptüs ormanları ve üzeri çiçek dolu kaktüs tarlaları arasında yürümek hoş kokulara davetiye
çıkarıyor. Dileyenler güney iskelesi çevresine kurulmuş pansiyonlarda konaklayarak bu enfes
adada birkaç gün geçirip, adanın binlerce yıldır bozulmamış doğasını ve kültürel yapısını daha iyi tanıma şansı bulabiliyor.
[email protected]

Benzer belgeler