Kasım-Sayı: 116 - Adalet Bakanlığı

Transkript

Kasım-Sayı: 116 - Adalet Bakanlığı
Seslenis
Kasım 2011
Yıl: 10
•
Sayı: 116
•
Ücretsizdir
•
Yaşamak,
didinmek
ve çarpışmak
demektir. Kim
bu çarpışmada
kazanırsa o yaşar.
Ayda bir çıkar
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Cezaevleri değerlendirme toplantısı
Adalet Bakanı Ergin’in katılımıyla yapıldı
Ceza infaz kurumlarının sorunları Afyonkarahisar’da yapılan ‘2. Hizmet İçi Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı’nda ele alındı
“CEZA İnfaz Kurumları Hizmet
İçi Eğitim ve Yıllık Değerlendirme Toplantısı”nın ikincisi 2224 Kasım 2011 tarihleri arasında
Afyonkarahisar’da yapıldı.
TOPLANTIYA; Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Müstaşar Yardımcısı Aykut
Kılıç, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Sefa Mermerci, İç Denetim
Birimi Başkanı Yaşar Şimşek, Genel
Müdür Yardımcıları Rasim İsa Bilgen
ve Erhan Polat, İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk, Daire Başkanları Burhanettin Eser, Vehbi Kadri
Kamer, Remzi Gemici, Ali Yıldız ve
İbrahim Usta, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Erol tetkik
hâkimleri, şube müdürleri ile ceza
infaz kurumlarının birinci müdürleri
katıldı. 8-9’da
Minnetle
anıyoruz
Ulu Önder Atatürk, ölümünün
73.yılında törenlerle anıldı.
10 Kasım 1938’te aramızdan
ayrılan Ulu Önder için ceza
infaz kurumlarında tören gerçekleştirilirken, onun eseri
olan Türkiye Cumhuriyetinin
ilelebet yaşayacağı bir kez
daha vurgulandı.
Ceza infaz kurumlarının sorunlarının değerlendirilerek, geleceğe ilişkin çözüm önerilerinin ele alındığı ‘2.Ceza
İnfaz Kurumları Hizmetiçi ve Değerlendirme Toplantısı’ Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Bakan Ergin’in ceza infaz kurumu ziyaretleri
ADALET Bakanı Sadullah Ergin, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü
ziyaret etti. 25.10.2011 tarihindeki ziyarette Kampüste bir toplantı yapan Bakan
Ergin, Kampüsün işleyişi ve kurumların
çalışmaları hakkında bilgi aldıktan sonra
6 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulundu.
BAKAN Ergin, 22.11.2011 tarihinde ise
ceza infaz kurumlarının son bir yılının
değerlendirildiği “II. Hizmet İçi Eğitim
ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldıktan sonra beraberinde Afyonkarahisar Valisi Ali Bakanoğlu olduğu halde
Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunu ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.
BAKAN Ergin, 26 Kasım 2011 tarihinde
Van’a ziyaret gerçekleştirerek, deprem
sonrasında alınan önlemler ile yargı
ve infaz hizmetleriyle ilgili çalışmaları
yerinde gördü. Van’da, M Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulunduktan sonra, çadırlarda kalan
hâkim, savcı, askerler ve diğer personelle bir araya gelen Bakan Ergin, yetkililerle durum değerlendirmesi yaptı.
Haberi 8’de
Bakan Yardımcısı Veysi
Kaynak görevine başladı
Adalet Bakanı Sadullah
Ergin, Silivri 6 No’lu L Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu
ziyaret ederek, Kurum kantininde ürün ve fiyatlar ilgili
incelemede bulundu.
Adalet Bakanlığı Müsteşarlığında
devir teslim töreni
Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Veysi Kaynak getirildi. 7 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan üçlü
kararname ile Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcılığına atanan
Kaynak görevine başladı. TBMM 23. Dönem AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili olarak görev yapan Kaynak, birçok
önemli kanunun çıkmasında aktif rol oynamıştı.
Bakan Yardımcımız Sayın Kaynak’a yeni görevinde başarılar dileriz.
Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı görevine başlayan Birol
Erdem, görevini Ahmet Kahraman’dan törenle devraldı.
Devir-teslim nedeniyle Adalet Bakanlığı toplantı salonunda bir tören düzenlendi. Törene Erdem ve Kahraman’ın
yanı sıra, müsteşar yardımcıları, genel müdürler, daire başkanları ve Bakanlığın diğer üst düzey bürokratları katıldı.
Adalet Bakanlığı bürokratları ile vedalaşan Kahraman,
“Son yıllarda önemli işler yaptığımızı düşünüyorum.” dedi.
Kahraman, Erdem’i yeni görevinden dolayı kutladı ve başarı
dileklerinde bulundu.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de, Adalet
Bakanlığı’nda son yıllarda çok önemli hizmetlere imza atıldığını, bunun gelecekte de süreceğine inandığını söyledi.
Daha sonra Erdem ve Kahraman birbirlerine çiçek takdim
ettiler. Bakanlık girişinde toplu fotoğraf çekiminin ardından
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ve diğer bürokratlar Kahraman’ı kapıya kadar uğurladılar.
Sayfa 2
Seslenis
NEYLEYİM GÖNÜL, DELİ GÖNÜL
Kasım 2011
SENİN YÜZÜNDEN
Duvarların üstünde dikenli teller
Yaram çok derinde görmez ki eller
Sensiz sevilmez şu açan güller
Güllere küskünüm senin yüzünden
Onsuzlukla geçti elliüç ay,
Hasretle geçti dört sene beş ay,
Özlem oldu, sevda doldu gönül,
Neyleyeyim gönül, deli gönül.
Dört duvar içine esmiyor yeller
Tatlıyı acıyı ayırmaz diller
Bir türlü kelepçeden kurtulmaz eller
Kelepçelere küskünüm senin yüzünden
Gurbet oldu gönlümde,
Sıla idi sinemde,
Sevdaydı kalbimde,
Neyleyeyim gönül, deli gönül.
Burada gariplik çöker şu deli gönlüme
Kahredip ağlarım ben giden ömrüme
Karışır gecelerim gündüzlerime
Gündüzlere küskünüm senin yüzünden
Umutlarımızı hüsrana döndürdün
Kararttın bulutları güneşimizi söndürdün
İçimdeki sevgiyi yeşertmeden öldürdün
Yeşeren filizlere küskünüm senin yüzünden
İmrendim güzel sözlerine,
Mest etti güzel gözüyle,
Rahatlattı hoş sesiyle,
Ezdi kalbimi o sevdası ile,
Neyleyeyim gönül, deli gönül...
Döküldü saçlarım artık bedenim yorgun
Benim yediğim darbe çok büyük vurgun
Gözlerim dolgun yüreğim kırgın
Kırgınım can dosta can yoldaşa
Senin yüzünden...
Hasan Basri Kasap
Gürün A3 Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Zafer Arslan
Şaşmaz Açık Ceza İnfaz Kurumu
YEĞENİMİN GÖZYAŞLARI
BENİM BİL BENİ
Git de gelme hasret koy adımı
Yokluğu sevmezsin yokluk bil beni
Doğrudan kaçarsın doğru gör beni
İhanet sevilmez düşman bil beni
Sen süslü tuzakları adet edinirsin.
İçim dışım bir bil sen benim
Bin bir çeşit maske seversin
İki maskem var bil benim
Yüreğim ağlarken yüzüm güler benim
Dostuda sevenim düşmanıda bil beni
Yalandan haz almam yangından aldığım kadar
Hüzünden korkmam acıyla doğdum bil beni
Gerçekleri sevdalıyım sevemezsin sen beni
Hasreti çekerim bana ekmek su gibi
Dikeni avuçlarım gülden önce huyum benim
Hep aldatır, ağlatır kaderim bu benim
Mavi düşlerimi kirletir hep sevdiklerim benim
Dilim param parça yüreğimde sevgim benim
Fakir cebim gönlümdür benim asıl zengin
Beş para etmez şu çocuksu benliğim
Kadeh kadeh kederle doğan işte benim
İlahi kalem yazmış alnıma değişmez yazgım benim
Topraktan yaratılmış bir insanım, kibirim
Kendimi beğenmişliğim olamaz asla benim...
Hamza Kurnaz
Ferizli L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
YASAK DEĞİL YA!
Yan yana gelmemiz suç sayılsa da,
Resmini koklamak yasak değil ya!
Ellerini tutmak suç sayılsa da,
Hayalini kurmak yasak değil ya!
Geceden yalnızım, geceden sessiz,
Geçmiyor günlerim, geçmiyor sensiz,
Nasılda taş kalbin merhametsiz,
Bile bile sevmek yasak değil ya!
Bana senden ödül, gelen her çile,
Tanımam aşkımda, tanımam bile,
Hasretten mum gibi erisem bile,
Bir ömür beklemek yasak değil ya!
Ümit Atiş
Çankırı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Güneş ufkumdan usul usul kayboldu
Mert bir bahar geçti, yazıda götürerek
Şimdi sıra soğuk bir sonbaharda
Soğuk bir kışta
Sen dışarıdasın, ben içerdeyim
Kahroluyorum neden uzağımdasın
Güneşin gezmeye vakti yok
Yıldızların sevmeye
Ay’ın su içmeye vakti yok
Ve benim seninle olmaya imkanım
İnceden bir yağmur yağıyor
Yeğenimin gözleri kadar masum ve taze
Taze ve hayat dolu, ben ıslanıyorum
Kimi yağmurdan, kimi yeğenimin gözlerinden
Ben asla üşümüyorum
Mahpusluğumda üzülmüyorum
Yalnızca hasrete kızıyorum
Yeğenimi de çok seviyorum
Selçuk Yavuz
Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Seslenis
Kasım 2011
YAŞAMAK
Ve ne zaman!...
Sonu gelecek bilinmez,
Üstümde kilitli kapılar,
Sayısız yol ardında.
Sevdiklerimden uzak,
Hüzünleri yaşıyorum,
Yaşadığımı bile bilmesem de,
İnadına yaşamak diyorum.
Kar gibi sinem yanarken,
Diyorum ki!...
Elbet bir gün ışığım yanacak,
Elbet bir gün kapılarım açılacak.
Her kapı açıldığında,
Bir ümit, besliyorum içimde,
Amansız Fakat, çaresiz değil,
Her gün yeniden yaşamak.
Nargül Yıldız
Karaman M Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
HAYALİMDE KALMASIN
SANA DÖNÜYORUM
Dilimden düşmeyen adın duamla
Gönlümde büyüyen bitmez sevdamla
Dostlarla yaptığım son bir vedamla
Sana dönüyorum yüce yaradan
Zenginlik şan, şöhret yazık ki yalan
Servetim varlığım ecelle talan
Ecelmiş sonunda tecelli olan
Sana dönüyorum yüce yaradan
Köşkler, hanlar değil son taht musalla
Dostların omzunda dört kollu salla
Göklere yükselen dua selayla
Sana dönüyorum yüce yaradan
Onca kürküm varken kaldım ketenle
Günahkar bir kulum bin bir nedenle
Ruhumdan ayrılmış soluk bedenle
Sana dönüyorum yüce yaradan
Karşında suçluyum kızaran suçla
Şefaat dilerim yalvaran sözle
Bir senin bildiğin ruhumda gizli
Huzuruna geldim yüce yaradan
Özgür Şahin
İnebolu M Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurmu
Dilinde hüzün şarkısı
Boynunda kader muskası
Belki yanındadır yavrusu
Sen buralarda yapamazsın be güzel
Umutsuzluğumda umut olan,
Yalnızlığıma ortak olan,
Çaresizliğimde dermanım olan,
Her şeyimi tamamlayan, hayalimde kalmasın.
Yaşayamadığım, o güzel günleri,
İkinci baharımın en yeşilini,
Bana yaşatıp, hayat katan,
Can yoldaşı, hayalimde kalmasın.
Elimde var bir beyaz kağıt
Adını bilsem yazardım ağıt
Yak cıgaranı efkarını dağıt
Sen de bizde olmuşsun be güzel
Ağlamak sızlamak kâr etmez
Kalpler taş olmuş artık sevmez
H. İbrahim’im duâ’dan başka elimden bir şey gelmez
Allah cümlemizi buralardan kurtarsın be güzel
İsyan ediyorum bu kötü kaderime
Bazen teselli buluyorum beterin beteri var diye
Bu sene olmazsa diyorum belki seneye
O zaman kader bize de kahkahayla güler be güzel
F. Zeynep Dursunkan
Boğazlıyan A2 Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Kader değirmeni bizi öğütüyor
Demir parmaklıklar kapılarda çürüyor
Fareler bile kahrından ölüyor
Velhasıl buralarda insan yaşamaz be güzel
H. İbrahim Bodur
Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
AKIL VE MODERN DÖNEM
adlandırdığımız bu zamanlar, uzun
bir maraton gibidir. Balık, dışarıda
ne olduğunu bilmezse suda yaşadığının farkında olamaz ya, onlar
da nerede başladı bu modern dönem, nerede biter, ya biterse sonrası ne olur diye hiç düşünmediler.
Belki ''daha'' kelimesi anahtarıydı
yaşamlarının. Kadınlar daha güzel
gözükmek, erkekler daha güçlü
olmak ve hepsi daha çok paraya
sahip olabilmek adına yarıştılar
yıllarca. '' Yarış, yarışmakla kalsaydı keşke'' dedirten iki büyük
dünya savaşı oldu. Hepsi daha çoğuna sahip olmak adınaydı. Binlerce insan öldü, hiç uğruna. Modern
dönem yeni bir dünya kurmuştu.
Kendi kavramları, kendi lüğatları,
kendi doğruları vardı. Çizgisel bir
zemine oturtulmuştu zaman mefhumu bile. Dünya tepsi şeklinde
sanılırken, öğrenildi ki, dünya kutuplardan basık, ortası şişkin (geoit), yuvarlakmış. Böyle sananları
da yanılttı modern dönem. Dünya
bir merdiven gibiydi, basamak basamak yükseliyordu. Doğu'dan
batı'ya bir ilerleme içindeydi. İlerleme kavramı zihinleri yiyip bitiriyordu. İlkel'den modern'e tırmanan merdivende doğu'nun daha
çok yolu vardı.
Ayşe, Emine ya da Nazlı
Biliyorum dışarıda hayat çok hızlı
Bilezikler künyeler olmalıydı kolları
Kelepçe sana hiç yakışmamış be güzel
Yalanın adını bile anmayan,
Seviyorum deyişte oyalamayan,
Sadece dürüst bir ilişki arayan,
Sevgilinin en gerçeği, hayalimde kalmasın.
Gürbüz Erkek
Ereğli B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Binlerce yıl önce aklın dışında yolları varmış insanların. Akıl
dışılık doğmalarla ve korselerle
sarmalanmışlarmış zihinlerini. Bir
gün, bir isyanla bir yerlerde kırılmış bu demirden ağlar. Akıl gelip
tahtına oturmuş. Yerini öyle sevmiş ve öyle kibirliymiş ki kalbe giden her yolu tıkamış, inanç, merhamet, sevgi artık aklın süzgecinden
geçmeden yol bulamıyormuş; süzgeçten gecene kadar da akla aykırı yanlarını öte tarafa bırakıyormış.
Kimse akılsız bir dünyaya dönmek
istemiyormuş fakat aklın anlaşılmaz tavırlarını birilerinin aklı almıyormuş. Akla akıl erdiremeyenler meczup ilan edilmiş her yerde.
İnanç adına yapılanlardan sonra,
inançsızlık bir inanç olarak aklın
eşiğinde refah içinde yaşar olmuş.
Akıl yokken toprağa ekilmiş tohumlar bir bir fidan vermeye başlamış. Para denilen kağıtlar türemiş.
İnsanlar, altın adını verdikleri sarı
madenlere çokça pahalar biçmişler. Aklın daha gitmediği yerlerde
kızılderili diye bildiklerimiz, altınları camlarla değiş tokuş etmişler.
Camları kırıldığı vakit, ne mutlu
ki, ardından akılsızca gözyaşı dökmüşler. O sırada diğerleri daha az
gözyaşı döker olmuş. Akıl bahaneler ve sebepler üretir çünkü ağlamamak için. Öyle çok meşgalesi
varmış ki akıl sahiplerinin, gözyaşı
dökmek akıllarına bile gelmemiş.
Şimdilerde modern dönem olarak
GÜZEL
Hissettiğinde içini ısıtan,
Güneş bile yanında solgun kalan,
Yağmurlar ıslatırken mutlu olan,
Aşkların en güzeli, hayalimde kalmasın.
BULMACA
SOLDAN SAĞA
1) Alçak gönüllü-Tuhaf. 2) Atılım, akın-Semah gösterisi yapan-Sav.
3) Kalabalığa hitap ederken üzerine çıkılan yer-Valf-Bir gölümüz. 4)
Vücut,beden,boy,pos-Görüş, bakış. 5)
Kutsal inanç-Tersi (bayağı, basbayağı)Uygun, elverişli. 6) Bir renk-Tersi
(bir hayvan sesi)-Bir atılan nişan-Bir
bağlaç. 7)Bir ülke-Öğretim ve eğitim
sistemi-Yemin. 8) Ne yazıkki manasında söylenir-Tane. 9) Tersi(Kol’un
sessizleri)-Müzikte bir terim-Saha. 10)
Örgü-Çayır, otlak. 11) Gelir getiren ev,
dükkan-Bir hayvan-İlave. 12) Keskin
bıçak-Bir ülke-Tersi (bir isim) 13) Bir
yapıştırıcı-Bir rüzgar şekli-Parça,dilim.
14) Tersi (pasak)-Isı birimi. 15) Bir örgüt
İspanya’da-Askerlere verilen genel adSevap,ücret. 16) Bir cetvel-Orta-Yemek
pişirilen kap.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1) Derece, nicelik-Ağırbaşlı, onurlu
2) Bir ev aleti-Maneviyat-Mısır’ın başkenti 3)Bir çalgı-içten çürümeye yüz tutmuş ağaç-Tersi(aynı erkekle evli kadınların birbirlerine göre adı 4) Üzerinde bir
pozitif yön var sayılan sonsuz doğru-Tersi
(Lüle’nin ilk iki harfi)-Mesafe-Hane 5)
Şöhret-Bir yazıyı üst makama sunmak,
takrir etmek-Uzaklığı ifade eder 6)İskambilde birli-Evin üst bölümü-Bir notaTon’un sessizleri-Adale 7)Kişiler,zatlarMal, ticaret malı-Bir göz rengi 8) Tesbih
başlığı-Gösteriş,çaka-Omuzlara takılan
işaretli parça 9)En kısa zaman-Boğa güreşçisi 10) Üye-Bir bayan ismi 11) Alfa-
benin 3. harfi-Sürdürme, devam etme-Konutlar
topluluğu 12) Kurnaz, deneyli, bilgili, başına buyruk-Labada 13) Bir sayı-Bir çalgı-Bir cetvel-Ecir’in
ilk iki harfi 14) Verme,ödeme, tersi(hayvanların vurma işi)-Küçük odun parçası 15) Bir hayvan-Yağlı
kir 16) Zıt’ın sessizlerik-Yazı, yönerge, talimat-Bir
nota.
Oğuz Alıcı
Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Geçen Sayıdaki
Bulmacanın Çözümü
Bir gece yarısı daha,
Soğuk parmaklıkların ardında,
Bir gün daha bitmiş,
Yaşıyorum uçsuz bucaksız.
Sayfa 3
Seslenis
Sayfa 4
USTALARDAN SEÇMELER
AHMET KAYTANCI
BEN BİR KÖY
ÖĞRETMENİYİM
MEHMEDİME ŞİİR
KARINCA VE İNSAN
Günlerden bir Ağustos gecesi,
Gabarda duyuldu bir mermi sesi,
Kanla doldu biranda kutu derisi,
Mehmedi vatana şehit eyledik...
Karınca çırpınırken
Gözlerimden merhamet içiyordu.
Ve onu, parmağımla alıp kurtardım.
Kurulanıp yuvasına giden o karınca,
Haberdar mıydı acaba .?.
Bir dağ köyünün tezek kokan damında
Hayır yoksa ne penceresinde, ne camında
Sıralar kırılmış tavan akıyorsa
Bir de memleket sevdası yüreğini yakıyorsa
Arama başkalarını ben ordayım
Merak mı ettin kim olduğumu?
Ben köy öğretmeniyim
Dağ, bayır, demedi aştı
Şehit olmak için savaşa koştu,
Marşlarla sel olup coştu
Mehmedi vatan şehit eyledik...
Her sabahın alaca karanlığında
Yeni bir hayalle derse koşarım
Tamamsa talebem, hazırsa konum
Mutlu bir gün yaşarım.
Dert etmem altının ıslanmasını
Burnunun akmasını
Bir ana şefkatiyle kendim yıkarım
Onlar benim yavrularım
Gözüm gibi bakarım
Dedesi Alparlan’dan emir olmıştı,
Yedi düvele korku salmıştı,
Cennet bahçesine hemen dalmıştı,
Mehmedi vatana şehit eyledik...
Ben köy öğretmeniyim
Teftiş kaygısı bağlamaz beni
İyi gelmiş kötü gelmiş
Umrumda değil
Vicdanımla başbaşayım
Allah’ın huzurunda
Milli his uyandırmışsam ne mutlu bana
Fidanlarımın ruhunda
Ben köy öğretmeniyim
İçim neyse dışımda odur
Karşı dağın yamaçlarına sorun
Ünitemin amaçlarına sorun
Sorun; Ali’me, Mehmet’ime Ayşe’me
Elif Bacıma, Hasan Emmime, Hüsne Nineme
Sorun; çil horoza, al taya, karabaşa
Sarı danaya, al boğaya, serçe kuşa
Hepsi tanırlar beni
Ben onlardan biriyim
Çünkü; köy öğretmeniyim
Ne laboratuar bulursun okulumda
Ne harita
Ne odun, ne soba
Bir kere yanmaya görsün çatılar
Ne su bulursun, ne kova
Acıdır söylemesi ama;
Ne düzgün bir sıra,
Ne iyi bir karatahta
Ben köy öğretmeniyim
Yokluklar içinde varlık
Size fidanlarımı anlatayım
Benim fidanlarım
Daha küçük
El kadarcık.
Ben onlarla varım
Onlarla yaşarım,
Onlarla kalkar
Onlarla düşerim.
Bakmayın tebeşir kaplı suratıma
Ütüsüz ceketime, eski kravatıma
Benimle dünyaya bakanlar var
Benimle çağlayıp akanlar var
Peygamber mesleği benim mesleğim
Övünerek söylerim her zaman
Ben köy öğretmeniyim
Ben köy öğretmeniyim
Ahmet KAYTANCI
ÖZGEÇMİŞ
1963 yılında Kahramanmaraş’ın Andırın İlçesinde
doğdu. 1969 yılında Boztopraklı İlköğretim Okuluna
başladı. 1974 yılında Adana İmam Hatip lisesine başladı.
1982 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat fakültesinde
yüksek öğrenimine başladı ve 1987 yılında mezun oldu.
Aynı yıl, Düziçi Anadolu Öğretmen Lisesine (D.A.Ö.L.)
din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak atandı.
1988-89 eğitim-öğretim yılında müdür yardımcısı oldu.
1997 yılı Mart ayında Ankara Polatlı’da yedek subay öğretmeni olarak askere alındı. Askerliğini Batman‘ın sason İlçesi Sason Lisesinde yedek subay öğretmeni olarak tamamladı. Askerliğini tamamladıktan sonra 1998
yılı Temmuz ayında tekrar (D.A.Ö.L.)’deki görevine
döndü. Daha sonra çeşitli liselerde okul müdürü çalıştı.
Halen Adana’da okul müdürü görev olarak yapmaktadır.
Kasım 2011
Yoksa göktekilerde aynı şeyi
Bizim için, sürekli yapıyorlada,
Bizler farkında mı değiliz ki .?.
Gönlünde vatanı, elinde silah,
Sırtında parkası, dilinde Allah,
Ölsede demedi, Mehmedim eyvah,
Mehmedi vatana şehit eyledik...
Sonra göklere doğru baktım.
Acabalar geçti içimden.
Sessiz çığlıklarım yankılanırken
Bir yıldız kaydı.
Heeey oradakiler!!
Bende bir karıncayım işte!
Bende bir karıncayım.
Sizce de öyle değil miyiz...?
Nurullah Tuksal
Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Aklına getirmedi, ne para pulu,
Üç, beş, zağarın olmadı kulu,
Mehmedin gayesi şehitlik yolu,
Mehmedi vatana şehit eyledik...
TENZİLE ANNEMİZ
Bir yan dağlıcaydı, bir yan Aktütün,
Anasına dedi helal et sütün,
Melekler saf tuttu, hepsi büsbütün,
Memedi vatana şehit eyledik...
Herekol dağları gelseler dile,
Onurdur Mehmedin çektiği çile,
Bu vatan Mehmedin böyle biline,
Mehmedi vatana şehit eyledik...
Hezel suyu nazlı nazlı akarken,
Yıldırımlar, yavuzlar, şimşek gibi çakerken,
Akbabalar tepelerden bakarken,
Memedi vatana şehit eyledik...
Zap suyu sustu çağlamaz oldu,
Cudi’nin bütün çiçekleri soldu,
Gökyüzü bir anda sislerle doldu,
Mehmedi vatana şehit eyledik...
Sılada duyuldu bir kara haber,
Anası acıdan olsada heder,
En güzel mertebe, Mehmede kader,
Memedi vatana şehit eyledik...
Çekmiş olduğu çile
Yüzünden okunurdu
O tertemiz yüreği
Merhametle doluydu.
Tenzile annemize
Binlerce rahmet olsun
Cennette Muhammed’e
En yakın komşu olsun.
Çok severdi oğlunu
Canım Tayyib’im diye
Beklerdi hep yolunu
Geç kalınca evini.
Soğukluğunu versin
Yaradan yüreğine
Sabırlar diliyorum
Sevdiği Tayyip’ine.
Ükeş Kaya
Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Erdem oğlum artık vatan sağ olsun,
Mehmedin mekanı cennet bağ olsun,
Mehmedi
vuran dağla taş olsun,
ACI
VEDALAR
Mehmedi vatana şehit eyledik...
Dilekler temenniler,
BENİM SEVDAM
Hayır
dualar...
Fatih
Erdem
Acı
verir insana,
içimde düğümlenip
Niğde
E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Düşüncelerim
Kurumu
Bütün vedalar.
Sonrasında ise,
Feryat figanlar...
YARINLAR
BİZİM
Karışır gözyaşları,
Sele selene.
Bir gece yatağıma uzandığımda
Açılsa
ardı ardına
Titrekkapılar
bir sesle,
VeHoşça
deselerkalkidemek.
ÖZGÜRSÜNÜZ
Çıkan dışarıya,
Vedalar ölüm gibi,
İnan hiçbir şey düşünmezdim
Dayanmaz yürek.
Koşup gelirdim sevdiğim sana
Taş basıp bağrına,
Biliyorum bir gün kolumda ne kelepçe
NeKatlanmak
de yanımdagerek.
Gardiyan olmayacak
Ayrılıklar
eceldir,
Dışarda
bekleyen
ring olmayacağını
Candan
sevene.
Biliyorum;
Sana kavuşacağımı az da olsa hissediyorum
Bazen dönüşü
yoktur;
Sensizlik
artık dünde
kaldı.
Gidilenbizim
yolun.
Yarınlar
sevdiğim
Ömrü beklemekle
geçer,istiyorum
İnadına,
inadına yaşamak
Bekleyen
kulun. alamayacağı kadar
Ben
ki seni aklının
Çok
seviyorum,
Gözünde
değeri yoktur,
Kurduğum
hayallerin hepsinde
Paranın pulun.
Sadece
sengözyaşı
varsın döker;
Sadece
Eğer
senedip
de istersen
Veda
gidene.
Bendeki bedende yaşarsın.
Her biri bir kurtuluş ararken gözlerimin;
Bulutlu bir gecede görünmeye çalışan,
Yıldızlar kadar umutsuz.
Bakışlarıysa yalnızlık kadar karamsar,
Sessizlik gibi belirsiz
Gözyaşlarım yavaş yavaş damlayıp
Resmini ıslatırken.
Sevdam rüyalar gibi özgür,
Gece gibi şahitsiz...
Ve ben kendimi rüzgâr gibi asi zannetsem de;
Varlığım gündüz yanan sokak lambası kadar önemsiz.
Yüreğimde büyüyen ateş bedenimi terletirken,
Ruhum, vurulan bir kuş kadar masum;
Gücümse o kuşun çırpınışı kadar yetersiz.
Ve ben hislerimi ne kadar içimde tutmaya çalışsam da;
Gözlerimdeki o heyecan
Beni ele verecek kadar tecrübesiz!..
SENİ SEVDİM
NEDEN
Her gecenin sabahı var dediler;
Ben seni sevdim...
Her geceden bir sabah bekledim.
Yeşerttin umutlarımı,
Belki düşlerim gerçek olur diye
Var ettin duygularımı,
Beklemiş olmakta yetmiyor artık;
Yalnızca senKoşup
vardınardından
düşlerimde
katılasım,
Ben seni sevdim
Sığındığı delikten çıkartasım,
Yollarımı bekleyen
Bir destan yazasım geliyor.
Erdemine kavuşmuş gibi;
Her an beni gözleyen
anlatasım,
Yalnızca senYaşananları
oldun BİTANEM
Bu dört duvar deliğimde kalasım geliyor.
Ben seni sevdim
Hep yanımdaGüneş
olan penceremden vazgeçinceye dek;
Kapatıp kapılarımı, yalnız kalasım geliyor.
Hayatımı aydınlatan
Hiç korkmadan, neden diye haykırmak;
Sadece!... Ömrümün çünküsünü cevaplamak için
Seni sevdim BİTANEM.
Binlerce kez gönül kapımı çalıp gidenlere
El sallayasım geliyor...
Dursun Kartal
Güven
Karaman MMaşallah
Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Erdal Görmez
Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Özlemi çeken bilir;
Bekir
Ötgün
Ayrılık
zordur.
Elmadağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Hasret yüreklerde,
Sönmeyen kordur.
Yıllarca yol gözlemek,
Sevene zulümdür.
Vedalar, ölüm gibidir;
Candan sevene.
Ali Rıza Çağlar
Kartal H Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Sihirli Keman
İSTANBUL
Fıkra
Temel birgün ava gitmeye karar vermiş, sihirli kemanini, tüfeği almiş ve ava gitmiş, av esnasında bir
aslanla göz göze gelmişler. Temel tetiğe basmış tüfek patlamamış. Temel kemanı çalmış ve aslanı uyutmuş. Eve gelmiş ve tekrar ava gitmiş. Aslanla yine göz
göze gelmiş tetiğe basmis, gene patlamamış, hemen
kemanı çıkarmış, çalmış ama aslan onu parçalayıp
yemiş. Ağaçtaki iki maymun konuşuyormuş, biri demiş: “Ben sana demedim mi, bu bizim sağır aslana
denk gelirse işi biter...”
Ben aynı istanbul, gri ve yağmurluyum
Her halimi
Mevsim normalleri diye anlatıyor haber bültenleri
İç çekiyorum dalgınlıkla
Herkese başka rüzgar
Der bu Marmara bana
Dünyada sayılı diyorlarmış benim için
Herkes birbirine beni anlatıyormuş
Beni hiç dinlemeden
Sis basıyor işte o zamanlar
Adalarımı göremiyorum
Göremedikçe hüzün
Aslında ordalar bilmez miyim
Ama hiçbir bilgi lazım olmadı kalbime
Adalarım görünmüyor işte sisten
Her hüznümü saklıyorum sizden!..
Duygu Taşkıran
Bandırma M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Kasım 2011
Seslenis
Sayfa 5
Cumhuriyet’in 79. yıl dönümü
kurumlarda coşkuyla kutlandı
Ankara 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Neşe Özden tarafından 27.10.2011 tarihinde Kurum
personeli ile tutuklu hükümlülere “Cumhuriyet ve Atatürk” konulu konferans verildi.
Kurum kütüphanesinde personel ile tutuklu ve hükümlülerin katılımıyla düzenlenen kutlama programına saygı
duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından Prof.
Dr. Neşe Özden tarafından konferans verildi. Konferans
sonunda Kurum Müdürü Celalettin Konca günün anlam
ve önemini belirten konuşması sonrasında Prof. Dr. Neşe
Özdene teşekkür ederek tutuklu hükümlüler tarafından yapılan el emeği göz nuru çini abağı hediye etti.
Ermenek M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Cumhuriyet Bayramı kutlama etkinlikleri kapsamında
program gerçekleştirildi. Sosyal Hizmet Uzmanı Eylem
Üstünbaş’ın hazırladığı ve sunuculuğunu Psikolog Merve Bulut’un yaptığı etkinliğe; Ermenek Belediye Başkanı
Necati Akpınar, Cumhuriyet Başsavcısı Recai Bilgin, Adli
Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Oğuzhan Kılıç, Cumhuriyet Savcısı Kerem Uçkan, İlçe Müftüsü Recep Apaydın,
Kurum Müdürü Bekir Karataşoğlu, Kurum İkici Müdürü
Selami Kaynak ve idare tarafından belirlenen 70 hükümlü
katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Cumhuriyet
Başsavcısı Recai Bilgin günün anlam ve önemine ilişkin bir
konuşma yaptı.
Personel ve hükümlüler tarafından okunun şiir ve türküler ilgiyle dinlenirken, başarıyla sahnelenen skeçler büyük ilgi gördü.
Pınarhisar Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda “Cumhuriyet Bayramı ve Kutlaması’’ konulu konferans yapıldı.
Konferansa Sosyal Bilgiler Öğretmeni Hüseyin Ertuğral
konuşmacı olarak katıldı. Konferansı; Kurum Müdürü
Metin Erkılıç, Kurum İkinci Müdürü Ali Çöğürcü, Kurum
personeli ve hükümlü-tutuklular dinledi.
Hükümlü ve tutukluların günün anlam ve önemini belirten şiir okumaları ile devam eden konferansta “Cumhuriyet ve İlkelerinin Fazileti” hakkında konuşmalar yapılarak
dinleyicilerin bilgilendirilmesi sağlanması ile konferans
sonlandırıldı.
Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
“29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Programı” münasebetiyle
28.10.2011 tarihinde düzenlenen etkinliğe; Üsküdar Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Adagül, Üsküdar Cumhuriyet
Başsavcı Vekili Ender Keskin, Ceza İnfaz Kurumlarından
sorumlu Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Ersoy Yüce, Kurum
Müdürü Mehmet Çıtak, Kurum ikinci müdürleri, Kurum
personeli hükümlüler ile üniversite öğretim görevlileri katıldı. Kurum Müdürü Mehmet Çıtak günün anlam ve önemiyle ilgili yaptığı açılış konuşmasında; Atatürk’ün “Türk
Milletinin karakterine en uygun idare, Cumhuriyet idaresidir” sözünden yola çıkarak Cumhuriyetin Türk Milletine
bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değer olduğuna vurgu yaptı. Ayrıca belirli günlerin önemini öne çıkaran
bütün etkinliklerin ceza infaz kurumlarında düzenlenmesi,
kurumlarda bulunan hükümlü ve tutuklularında bu etkinliklere katılmaları sonucu özgüvenlerinin artması, sosyal
hayata hazırlanmaları, kendilerine ve çevrelerine karşı sorumlu bireyler olarak yetiştirilmelerinin önemini vurguladı.
Programa katılarak şiir dinletisi ve sanat müziği konseri veren Şairler Atılay Erge, Meral Dalaman ve Miyaser
Gülşen, Bestekar Zekiye Kuldaş, Edebiyatçı Hicran Çakır,
Türk Sanat Müziği Sanatçısı Taner Tamer’e plaket, ayrıca
şiir okuyan hükümlülere de hediyeler verildi. Programda
Ceza İnfaz Kurumlarından sorumlu Üsküdar Cumhuriyet
Savcısı Ersoy Yüce’nin okumuş olduğu Anayasso adlı şiir
büyük beğeni gördü.
Tarsus C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 28
Ekim 2011 tarihinde Cumhuriyetin kuruluşunun 88. yılı
münasebetiyle Cumhuriyet Bayramı Kutlama Programı
gerçekleştirildi.
Programa Kurum Müdürü Ömer Ekinci, Kurum ikinci Müdürleri Ayhan Sükmen, Mennan Çelikkol, Kurum
öğretmenleri,Mustafa Koni,Mehmet Emin Yoluk Kurum
Psikologu Engin Aycıl Kurum Sorumlu Başmemuru Kazım
Yıldız, İnfaz Koruma Memurları ve hükümlü ve tutuklular
katıldı.
Kurum Psikologu Engin Aycıl’ın sunuculuğunu yaptığı
programda; Kurtuluş Savaşı Şehitleri Ulu Önder Atatürk için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın
coşkuyla okunmasının ardından konferansa davet edilen
Tarsus Rasim Dokur Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Semih Gökpınar “Cumhuriyete nasıl kavuştuk”konulu slayt
gösterisi ile birlikte yaptığı konuşması, konferansa katılan
izleyiciler tarafından büyük bir ilgi ve çoşkuyla dinlendi.
Konferansa katılan Ömer Özkan adlı tutuklu “Cumhuriyet” adlı şiirini, tutuklu
Cem Türksev “Yaşasın
Cumhuriyet” adlı şiirini, hükümlü Sefer Kayğan “Atatürk
ve Cumhuriyet” adlı şiirlerini hükümlü Adem Yurtseven
“Bugün”adlı şiirini tutuklu Mahmut Halat “Akdenize Doğru” şiirlerini okudular.
Hükümlü ve tutukluların okudukları şiirler etkinliğe katılanlar tarafından coşkuyla alkışlandı ve büyük bir beğeni
ile dinlendi
Program etkinliği bu konferans ve slayt gösterimi, şiirlerin okunması sonucunda tamamlandı.
Sayfa 6
Seslenis
Kasım 2011
“16. CEZAEVİ İDARESİ YÖNETİCİLERİ KONFERANSI”
DENETİMLİ SERBESTLİK YÖNETİCİLERİNİN KATILIMI İLE
13-14 EKİM 2011 TARİHİNDE STRASBOURG’TA YAPILDI
Avrupa’daki cezaevleri durumlarının iyileştirilmesi için
cezaevi sorunlarının tanımlanarak ihtiyaç duyulan pratik
önlemlerin alınması, salıverme ve yeniden topluma kazandırılması ve hükümlülerin başarılı bir şekilde topluma kazandırmak için en iyi işbirliği yollarını kabul etmek; cezaevi
alanında Avrupa Konseyi’nin yeni standartlarının uygulanmasındaki çalışma metodlarını, örnek uygulamaları paylaşmak ve ortak problemleri görüşmek için Avrupa Konseyi
tarafından organize edilen ve Avrupa cezaevlerinin ve denetimli serbestlik hizmetlerinin üst yöneticilerinin katıldığı “Denetimli Serbestlik Yöneticilerinin Katılımı ile 16.
Cezaevi İdaresi Yöneticileri Konferansı” 13-14 Ekim 2011
tarihinde Strasbourg, Avrupa Konseyi’nde gerçekleştirildi.
Konferansın açılış konuşmaları Suça Karşı Bilgi Toplumu ve Eylem Müdürü Jan Kleijssen ile Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi Başkan Yardımcısı Françoise Tulkens
tarafından yapıldı. Konferansta Avrupa Cezaevi Kuralları,
Avrupa Konseyi Denetimli Serbestlik Kuralları, Çocuk
Hükümlüler İçin Avrupa Kuralı başta olmak üzere ilgili
Avrupa Konseyi standartlarını yerine getirmek amacıyla
iyi uygulama ve çalışma yöntemleri; cezaevi ve denetimli
serbestlik hizmetlerinin karşı karşıya kaldığı olası mevcut problemler ve ortak çözümler; standartlar ile kapasite
oluşturma tedbirleri dahil olmak üzere hükümlülerin iyileştirilmesi ve cezaevi koşullarının güçlendirilmesi amacıyla Avrupa Konseyi düzeyinde alınacak olası adımlar konuları üzerinde duruldu.
Seslenis
Kasım 2011
Sayfa 7
Adalet Bakanı Ergin’in cezaevi ziyaretleri
A
dalet Bakanı Sadullah Ergin, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü ve Afyonkarahisar E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, incelemelerde bulunurken, deprem sonrasında hasar gören Van M
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu durumunu yerinde gördü ve Adliye personeli ile bir araya geldi.
Bakan Ergin, 25.10.2011 tarihinde Silivri Ceza İnfaz
Kurumları Kampüsünü ziyaret etti. Bakan Ergin, Kampüsteki toplantı salonunda bir toplantı yaparak, Kampüsün ve
kurumların işleyişi ile ilgili bilgi aldı. Toplantıya; Ceza ve
Tevkif Evleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı
Ali İşgören, Silivri Cumhuriyet Savcıları Mehmet Kurt ile
Necip Doğan, Kampüste yer alan ceza infaz kurumlarının
müdürleri katıldı.
Bakan Ergin, toplantının ardından Silivri 6 No’lu L
Tipi Kapalı Ceza Kurumunu ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Kurumda yapılan çalışmalar hakkında Kurum
Müdürü Necati Uyanık’dan bilgi alan Bakan Ergin, merkez
kontrol odası, mahkum kabul odası, revir ve diş ünitesi,
halı saha, kapalı spor salonunu ve telefon görüşme yerlerini
gezdi.
Kapalı spor salonunda eline basket topunu alarak atış
yapan Bakan Ergin, daha sonra Kurum Kütüphanesine
geçti. Bakan Ergin’e Kütüphanenin içeriği ve hükümlütutukluların son üç aylık dönemde okuduğu kitap sayısına
ilişkin bilgiler verildi. Daha sonra açık görüş alanları, okuma yazma sınıfı, bilgisayar sınıfı, psikososyal servis grup
odası, satranç sınıfında incelemelerde bulunarak, burada
verilen kurslar ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı.
Son olarak, kantine uğrayarak ürünler ve fiyatlarla ilgili incelemede bulunan Bakan Ergin’e Kurum Müdürü Necati
Uyanık, Kantinde markalı ve kaliteli ürünler satıldığını ve
hükümlü-tutukluların satılan ürünlerden memnun olduklarını ifade etti.
Çeşitli birimleri gezdikten sonra Kurumdan ayrılan
Bakan Ergin, Kurumun tertip ve düzeninden ve personelin
çalışmalarından duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret
Bakan Ergin, 22.11.2011 tarihinde ise ceza infaz kurumlarının son bir yılının değerlendirildiği “II. Hizmet İçi
Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı”na katıldıktan sonra
beraberinde Afyonkarahisar Valisi Ali Bakanoğlu olduğu
halde Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcı Nihat
Erol’un nezaretinde gerçekleştirilen ziyarette; Bakan Ergin,
Kurumun işleyişini yerinde görerek, çalışmalarla ilgi aldı.
23.11.2011 tarihinde ise Adalet Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Aykut Kılıç ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci ve İç Denetim Birimi Başkanı Yaşar
Şimşek’ten oluşan heyet Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret
ederek, incelemelerde bulundu. Ziyaret sırasında heyete
Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Erol, Cumhuriyet Savcısı Abdulkadir Akın, Kurum Müdürü Nevzat
Kara, Kurum ikinci müdürleri ve çalışanları eşlik etti.
Kurum Müdürü Nevzat Kara’dan bilgi alan heyet, çocuk, kadın ve erkeklerin kaldığı odalara girerek, hükümlü
ve tutuklularla sohbet edip, Kurumda yaşanan sorunlar ve
sıkıntılar hakkında bilgi aldı. Ayrıca kurum personeli ile
sohbet ederek personelin çalışması esnasında, çalışma koşullarında ve özlük hakları konusunda yaşadıkları sıkıntılar
ve ileriye dönük düşünceleri hakkında bilgi alışverişinde
bulundu.
Bakan Ergin, Van’da incelemelerde bulundu
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 26 Kasım 2011 tarihinde
Van’a ziyaret gerçekleştirerek, deprem sonrasında alınan
önlemler ile yargı ve infaz hizmetleriyle ilgili çalışmaları
yerinde gördü. Van’da, M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kuru-
munda incelemelerde bulunduktan sonra, çadırlarda kalan
hâkim, savcı, askerler ve diğer personelle bir araya gelen
Bakan Ergin, yetkililerle durum değerlendirmesi yaptı. Ergin, toplantıda sadece Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nin değil,
adliyenin, hâkim ve Cumhuriyet savcılarının, merkezdeki
personelin, depremden bu yana alınan tedbirlerin durumunu, bundan sonraki süreçteki planlamayı, amirlerle ve
yetkililerle beraber değerlendirdiklerini söyledi.
Daha sonra Erciş’e geçen Bakan Ergin, Bakanlık olarak
prefabrik konutların alt yapısına başlandığını ve kurulma
aşamasına geçildiğini anlatarak, kısa bir süre içerisinde Van
merkezde de Adalet Bakanlığı olarak daha önceden siparişini verdikleri prefabriklerin kurumuna
başlanacağını ifade etti.
Bakan Ergin, il merkezinde ve
Erciş’te yapımı daha önceden başlayan adalet sarayı binasının bir
an önce bitirilmesini istediklerini
belirterek, “İlave alınması gereken
tedbirleri tespit ettik. İnşallah kısa
bir sürede hayatın normale dönmesi için adalet teşkilatı da adliyeleriyle, ceza infaz kurumlarıyla,
denetimli serbestlik bürolarıyla,
kendi kurumumuzu en iyi noktaya
taşımanın peşindeyiz. Bu çerçevede bir çalışma oldu.” diye konuştu.
Bakan Suat Kılıç, Bafra T Tipi Ceza İnfaz Kurumunda
G
ençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Bafra
T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek çalışmaları yerinde
incelerken, hükümlülerle görüşüp onların sorunlarını dinledi. Bakan Kılıç, tüm atölyeleri
gezerek Kurum Müdürü Kasım Demiralp’ten
bilgi aldı.
Ziyarette Bakan Kılıç’a Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, Cumhuriyet Savcısı Ahmet Kurt ve diğer Protokol üyeleri, Kurum yetkilileri ve ikinci müdürler eşlik ettti.
Daha sonra atölyeler kısmına geçen heyet,
burada saya atölyesinde incelemelerde bulundu. Yapılan ürünleri inceleyerek, atöleyede
çalışan hükümlülerle sohbet eden Bakan Kılıç
ve beraberindekilere Kurum Müdürü Kasım
Demiralp atölye hakkında bilgiler verdi.
Demiralp, “Ülkemizin önde gelen firmalarından Greyder ayakkabı firmasıyla uzun gö-
rüşmeler sonucu anlaşmaya varılmış olup firma
tarafından 15 adet ayakkabı saya makinesi kurumumuza getirilmiş firmanın kendi ustabaşıları tarafından gerekli eğitim verilerek sayacılık
hükümlü ve tutuklularımıza öğretilmektedir.
Bu eğitim sırasında 6 TL cep harçlığı da hükümlülere verilmektedir. Bu kursun sonunda
fabrikayla anlaşmaya varılarak, hükümlüler çalışmaya başlamışlardır. Anlaşmaya göre kapalı
kısımda ve açık kısımda olmak üzere 2 yere
kurs açılmıştır. Kapalıda çalışanlar açık hakkı
kazandığında burada da çalışacaklar, eğer firma
olumlu görürse tahliye olan hükümlüler çalışmalarını fabrikada da devam ettireceklerdir.
Dolayısıyla bu çalışma 3 aşamalı çok yararlı bir projedir. Şu anda 40 hükümlü ve tutuklu saya kursunda çalışmakta olup daha sonra
atölye açıldığında 100 hükümlünün çalışması
amaçlanmaktadır.”dedi.
Sayfa 8
Seslenis
Kasım 2011
Ceza infaz kurumlar
alandığı değerlendirm
“II. Hizmet İçi Eğitim ve Yıllık Değerlendirme Toplantısı” 22-24 Kasım 2011 tarihleri
arasında Afyonkarahisar Korel Thermal Hotelde
yapıldı.
Toplantıya; Adalet Bakanı Sadullah Ergin,
Müstaşar Yardımcısı Aykut Kılıç, Genel Müdür
Sefa Mermerci, İç Denetim Birim Başkanı Yaşar Şimşek, Genel Müdür Yardımcıları Rasim
İsa Bilgen, Erhan Polat, İşyurtları Daire Başkanı
Mustafa Onuk, Destek Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı Burhanettin Eser, Eğitim-Dış
İlişkilerden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri
Kamer, Asayiş ve Güvenlikten Sorumlu Daire
Başkanı Remzi Gemici, Personelden Sorumlu
Daire Başkanı Ali Yıldız, Denetimli Serbestlik ve
Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı
İbrahim Usta, tetkik hâkimleri, şube müdürleri
ile ceza infaz kurumlarının birinci müdürleri katıldı.
Açılışı Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından yapılan “II. Hizmet İçi Eğitim ve Yıllık Değerlendirme Toplantısı”na Afyonkarahisar Valisi
İrfan Balkanlıoğlu, Belediye Başkanı Burhanettin
Çoban, Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Erol ve Afyonkarahisar İl Protokolü katıldı.
Toplantının açılışında uzun bir konuşma yapan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ceza infaz kurumlarının geçmişi, bugünü ve geleceğine ilişkin
önemli açıklamalarda bulundu. Ergin, Ülkemizde toplam 371 ceza infaz kurumu bulunduğunu
belirterek, “Ceza infaz kurumlarında toplam
127.092 hükümlü ve tutuklu bulunduğunu, bunlardan 72.981’i hükümlü, 17.792’si hükmen tutuklu, 36.319’u tutuklu olup tutuklu oranlarımız
gittikçe azalmaktadır. Ceza infaz kurumlarımızda; değişik unvanlarda toplam 35.685 personel
görev yapmaktadır.” dedi.
Ceza infaz kurumlarının geçmişinde yaşanan olumsuzluklara dikkat çeken Adalet Bakanı
Sadullah Ergin şunları söyledi: “Geçmişini bilmeyen, geçmişi ile yüzleşmeyen, geçmişten ders
almayan milletlerin geleceği de karanlıktır. Ceza
infaz kurumlarının geçmişinde isyan, firar, rehin
alma, tehdit ve adam öldürme gibi suçlar yer almaktadır. Geçmişte yaşanan bu olumsuzlukların
üç ana nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; kalabalık koğuş sistemi, büyükşehirlerde yeterli sayıda ceza infaz kurumunun bulunmaması,
teknolojik güvenlik önlemlerinin kısıtlılığı gibi
fiziki yapılanmanın yetersiz olmasıdır. İkincisi;
mevzuat yetersizliğidir. Ceza infaz kurumlarının,
ihtiyaç duyulduğunda ulaşılmakta güçlük çekilen,
dağınık genelgelerle yönetilmek zorunda kalınmasıdır. Uygulamayı kolaylaştıran derli toplu bir
mevzuatın bulunmamasıdır. Üçüncüsü ise; hem
sayı hem de eğitim bakımından yeterli personelin
bulunmamasıdır.”
Bakan Ergin, çağdaş infaz hizmetlerinin bir
gereği olarak 2000 yılında reform çalışmalarına
başlanıldığını hatırlatarak, bu kapsamda fizikî
açıdan sorunlu bazı kurumların kapatıldığına
dikkat çekti. Ergin, “Anılan sorunların var olduğu bir ortamda, hükümlünün suçlu davranışını
fark ederek bunu değiştirmesi ve bir meslek veya
sanat öğrenmesine yönelik eğitim ve iyileştirme
faaliyetlerini yapması mümkün olmaması nedeniyle, infaz hizmetleri alanında reform yapılması
zorunlu hale gelmiştir.
2000 yılında, Birleşmiş Milletler Cezaevi Kuralları ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin
Tavsiye Niteliğindeki Avrupa Cezaevi Kuralları
gibi uluslararası kabul görmüş ilkeler doğrultusunda reform çalışmalarına başlanmış ve modern ceza infaz kurumları hizmete açılmıştır.
İnfaz sistemimiz içinde olumsuz algılar ile
öne çıkan; Ankara’da Ulucanlar, İstanbul’da Bayrampaşa Kapalı Ceza İnfaz Kurumları kapatılmış
ve Ulucanlar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu müze
haline getirilmiştir. Koğuş sistemine dayalı olan
73 ceza infaz kurumu oda sistemine dönüştürülmüştür. 2005 yılında
yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza
ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkındaki Kanun ile şartla tahliye oranının ortalama % 40 tan %
67 ye yükseltilmesi nedeniyle kurumlarımızın mevcudu artmıştır.”
şeklinde konuştu.
Hâlen cezaevlerimizin mevcut kapasitesinin yetersiz olduğunun farkında olduklarını hatırlatan
Bakan
Ergin,
sorunun beş
yıllık kısa vadede çözümü amacıyla plan
hazırlandı-
de teknolojiden en üst düzeyde
faydalanmak, sevk ve nakilleri
en aza indirmek için sesli, görüntülü kayıt ve video konferans sistemine geçileceğini
hatırlatarak, bu kapsamda uygulamaya ilişkin esasları gösteren Yönetmeliğin 20 Eylül
2011 tarihinde yayımlandığını
açıkladı.
Bakan Ergin, Avrupa Birliğinin deste-
Sadullah
ERGİN
Adalet Bakanı
ğını söyledi. Ergin, şöyle konuştu: “ Bu amaçla;
2011 yılında 17 ceza infaz kurumunun hizmete
açılmasıyla 10.686 kişilik, 2012 yılında 24 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 9.850 kişilik,
2013 yılında 41 ceza infaz kurumunun hizmete
açılmasıyla 20.456 kişilik, 2014 yılında 23 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 9.900 kişilik,
2015 yılında 33 ceza infaz kurumunun hizmete
açılmasıyla 17.700 kişilik olmak üzere 68.592 kişilik kapasite oluşturularak toplam 184.147 kişilik
kapasiteye ulaşılması, çağdaş infaz rejimine uygun olmayan ve toplam 15.697 kişilik kapasitesi
bulunan küçük ilçe ceza infaz kurumlarının da
bu süreçte kapatılarak net olarak 168.450 kişilik
kapasiteye ulaşılması planlanmıştır.
Yine hesaplamalarımız ile şu andaki mevcut
sayının 2015 yılı itibariyle 150.000 civarında olması beklenmektedir. Dolayısı ile bu kapasite sorununu önümüzdeki 4 yıl içinde tamamen çözmeyi
hedefledik ve bu hedefimizi gerçekleştiriyoruz.
2003 yılından bu yana çağdaş infaz rejimine
uygun olmayan, şehir yerleşim merkezi içinde
kalan, yeterli eğitim ve iyileştirme çalışması yapılamayan ve kaynak israfına yol açan 189 ilçe ceza
infaz kurumu kapatılmıştır.”
HİZMET ARACI ALIMLARI
Bakan Ergin, ceza infaz kurumlarında, hükümlü ve tutukluların hastane, mahkeme ve il
dışı sevklerinde kullanılmak üzere toplam 603
adet nakil aracının mevcut olduğunu belirterek,
2011 yılında 100 adet hükümlü ve tutuklu nakil
aracının Devlet Malzeme Ofisi tarafından alınarak, yılsonuna kadar teslim edileceğini, son dört
yılda, 2011 yılında alınacak araçlarla birlikte 256
adet hükümlü ve tutuklu nakil aracı alınmış olacağını ifade etti. Ergin, 2012 yılında ise 215 adet
nakil aracı alımının planlandığını vurgularken,
“Sivil havacılık kuralları gereği uçağa silahla binilmesinin yasak olması nedeniyle, sınırlı bir şekilde
kullanılan uçak ile hükümlü ve tutuklu naklinin
yaygınlaştırılması konusunda da çalışmalarımız
devam etmektedir. Yine bu kapsamda; tren ile
hükümlü ve tutuklu nakli için çalışmalar sürmektedir.” ifadeleriyle hükümlü ve tutuklu nakilleri
için alternatif çözümlerden bahsetti.
YARGILAMALARDA
TEKNOLOJİK
İMKÂNLARDAN FAYDALANMA
Bakan Ergin, yargı hizmetlerinin verilmesin-
ği ile yürütülen Adalete Daha İyi Erişim Projesi
kapsamında; 133 Ağır Ceza Merkezi bünyesinde
225 Ağır Ceza ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
duruşma salonlarına, gerçekleşen duruşmaları
kayıt altına almak ve farklı yerlerdeki ilgili duruşma salonları arasında eşzamanlı iletişim ve canlı
görüşme imkânı sağlamak amacıyla Video Konferans Sistemi kurularak geçici kabulleri yapıldığını, sistemin büyük ceza infaz kurumlarında
(kampus cezaevlerinde) kurulması çalışmalarının devam ettiğine dikkat çekerek, “Bu çalışmalar tamamlandığında video konferans aracılığıyla
uzakta bulunan kişilerin (sanık, tanık, şikayetçi,
katılan vb.) dinlenmesi sağlanmış olacaktır.
Sistem sayesinde ortalama günlük 5.0005.500 hükümlü ve tutuklunun başka illere nakil,
duruşma ve hastaneye götürülmesinin önüne
geçilecek, personel ve nakil giderlerinde önemli
miktarlarda tasarruf sağlanacaktır.” dedi.
İŞBİRLİĞİ PROJELERİ
Bakan Ergin, işbirliği projeleriyle ilgili olarak
ise şunları söyledi: “İnfaz hizmetlerinin geliştirilmesi amacıyla Bakanlığımız tarafından üç ayrı
proje yürütülmektedir. Bu projelerin toplam bütçesi 9.300.000 Avro’dur.
Türkiye’de Model Cezaevi Uygulamasının
Yaygınlaştırılması ve Cezaevi Reformunun Geliştirilmesi Projesinin bütçesi 8.250.000 Avro’dur.
Proje kapsamında; 90 ceza infaz kurumunda
toplam 270 mesleki eğitim atölyesi kurulacak, bu
kurumlarda görev yapan 15.000 personel eğitimden geçirilecek, mahkum rehabilitasyon (suçlu
davranışı) programlarının yenilenerek içerikleri
geliştirilecek ve sivil toplum kuruluşlarıyla (STK)
çalışma stratejisi oluşturulacaktır.
Bu proje dışında yine ayrıca ikinci proje kapsamında Türkiye ve Hollanda ceza infaz kurumları arasında işbirliği yapılarak, hassas gruplar olarak kabul edilen kadın ve çocukların bulunduğu
dört ceza infaz kurumumuzda mesleki eğitim
atölyeleri kurulması ve iki ülke iyi uygulamalarının ortaklaştırılması amacıyla “Ceza İnfaz Sisteminde Eğitim ve Çalışma Projesi” yürütülmektedir. Projenin bütçesi 650.000 Avro’dur.
Yine yürütülmekte olan üçüncü proje olarak;
madde bağımlısı kişilere yönelik yürütülen “Ceza
İnfaz Kurumlarında Madde Bağımlılığı Tedavisinde Zarar Azaltımı Projesi”nin bütçesi 400.000
Avro’dur. Proje ile uyuşturucu suçlarından tutuklu ve hükümlülerin, yoğun olarak bulunduğu
Ümraniye E ve T, Metris T, Silivri 6 ve 8 Nolu
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalan hükümlü
ve tutuklular ile yakınları ve personelde madde
kullanımına ilişkin farkındalığın artırılması ve
başa çıkma becerilerinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir.
Ayrıca, bu yılın sonunda başlaması plânlanan
“Ceza İnfaz Kurumlarında Ruh Sağlığı ve Bağımlılık Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi” ile
cezaevlerinde ruh sağlığı ve bağımlılık sorunlarıyla ilgili olarak mahkûm ve çalışanlara yönelik ruh
sağlığı hizmetlerinin artırılması amaçlanmaktadır. Bu projenin bütçesi de 1.900.000 Avro’dur.
Yine 2012 yılında başlaması plânlanan
5.600.000 Avro bütçeli “Cezaevlerindeki İnfaz
Hizmetlerinin Geliştirilmesi Projesi” ile ceza infaz kurumlarının hizmet kalitesinin arttırılması,
mahpusların bireysel olarak değerlendirilmesi ve
buna göre farklı tipte suçlulara özgü iyileştirme
programları geliştirilmesi amaçlanmaktadır.”
DENETİMLİ SERBESTLİK SİSTEMİ KURULDU
20 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe
giren 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu ile Ülkemizde denetimli serbestlik sistemi
kurulmuş ve 15 Ağustos 2005 tarihi itibariyle
çalışmalarına başlandığını ifaden eden Bakan
Ergin, sistemin etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalarının sürdüğünu kaydetti. Ergin,
şöyle devam etti: “Bizim son zamanlardaki önem
verdiğimiz çalışmalardan biri olarak: Elektronik
izleme; bazı hükümlü ve tutukluların elektronik
haberleşme yöntemleri ile toplum içinde izlenmesi ve gözetim altında tutulmasını sağlayan,
mağdurun korunmasını destekleyen, gelişmiş
ülkelerde uygulamaya konulan ve gittikçe yaygınlaşan bir yöntemdir. Elektronik izleme ile ilgili ön
çalışmalar tamamlanmış olup, 2012 yılı Ocak ayı
içerisinde ilk pilot uygulamalara başlanacaktır.
Uygulama başladıktan sonra kamuoyu ayrıca bilgilendirilecektir.
Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak etkili bir
denetimli serbestlik hizmetinin planlanması,
kurulması ve uygulanmasını sağlamak amacıyla
“Türkiye’de Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin
Geliştirilmesi Eşleştirme Projesi” tamamlanmıştır. 1.600.000 Avro bütçeli proje ile; Adalet
Bakanlığı’na bağlı olarak etkili bir denetimli serbestlik hizmetinin planlanması, kurulması ve uygulanması sağlanmıştır.
Yine, suç mağdurları ve çocuk çalışmaları ile
ilgili denetimli serbestlik hizmetlerinin kurumsal
kapasitesini güçlendirerek suç mağdurlarının rehabilitasyonunu sağlamak ve çocukların yeniden
suç işlemelerini önlemek amacıyla 2.000.000 Avro
bütçeli “Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar ve Mağdurlarla İlgili Çalışmaların
Geliştirilmesi Projesi” 2010 yılında tamamlanmıştır.
Bu kapsamda hazırlanan “Elektronik İzleme
Sistemine Geçişte Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi
Projesi” kabul edilmiştir. Tahmini bütçesi yaklaşık 3 milyon Avro olan Proje ile, Türkiye’de etkili
ve işlevsel bir elektronik izleme sistemi oluşturmak için bilgi ve deneyim kazanmak, bu yolla
Türkiye için AB standartlarıyla uyumlu en uygun
sistemi belirlemek amaçlanmaktadır.
Bir diğer proje olarak; sözleşmesi imzalanan
ve 2012 yılında başlaması plânlanan, Türkiye’de
suç işleyen çocukların etkin bir şekilde topluma
kazandırılmaları için ihtiyaç duyulan programları belirleyebilmek amacıyla AB standartlarıyla
uyumlu risk değerlendirme aracı geliştirmenin
amaçlandığı “Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar İçin Etkin Bir Risk Değer-
Kasım 2011
Seslenis
Sayfa 9
rının sorunlarının ele
me toplantısı yapıldı
lendirme Sisteminin Geliştirilmesi” projesinin
bütçesi 2 milyon Avro’dur.”
İŞYURDU ÇALIŞMALARI
Bakan Ergin, hükümlü ve tutukluların
meslek ve sanatlarını koruyup geliştirmek veya
bir meslek ve sanat öğrenerek atıl durumdaki
iş gücünü ülke ekonomisine dâhil ederek katma değer yaratmak, hükümlü ve tutukluların
kendilerini değerli hissetmelerini sağlamak
amacıyla ceza infaz kurumlarında işyurdu
oluşturulduğunu hatırlatan Bakan Ergin, işyurda çalışmalarıyla ilgili “işyurtlarında yılda
ortalama 6.426 hükümlü sürekli sigortalı,
14.012 hükümlü kısmi zamanlı sigortalı olarak
çalıştığını, çalışan bir hükümlünün; 6,25 TL
gündelik almakta ve sigortadan faydalanmaktadır. Ayrıca kâr payı da alan bu hükümlülerden tahliye olduklarında iaşe giderleri tahsil
edilmemektedir.
İşyurtlarında; bu üretim alanlarında, mobilya, konfeksiyon, ayakkabı, deri, parke taşı,
ekmek, matbaa, çini- seramik, gümüş hediyelik eşya, ebru, süt ürünleri, yumurta, et ve
et ürünleri gibi işkolları mevcuttur.” bilgisini
verdi.
PERSONEL KONUSUNDAKİ ÇALIŞMALAR
Kurumlardaki personel sayısının artırılmasına yönelik çalışmalara da hızla devam
edildiğini ifade eden Bakan Ergin, amaçlarının
üç hükümlü-tutukluya bir personel oranını
yakalamak olduğunu vurguladı. Ergin, “Ceza
infaz kurumlarında ortalama 5 hükümlü-tutukluya 1 personel (1/5) düşmektedir. Avrupa
birliği ülkelerinde bu oran; yüksek güvenlikli
ceza infaz kurumlarında 1 hükümlü-tutukluya 1 personel (1/1), diğer kurumlarda 2
hükümlü-tutukluya 1 personel (1/2) şeklinde gerçekleşmektedir. Avrupa’daki hükümlü-tutuklu başına düşen personel sayısı göz
önüne alınarak, ceza infaz kurumlarımızda 3
hükümlü tutukluya 1 personel (1/3) oranı hedeflenmektedir. 2002 yılında 17.965’i infaz ve
koruma memuru olmak üzere toplam 25.407
olan personel sayısı, 2002-2011 yılları arasında
18.546 açıktan atama yapılarak, 28.625’i infaz
ve koruma memuru olmak üzere, denetimli serbestlik çalışanları da dahil olmak üzere
toplam 37.024’e çıkarılmıştır. Bu atamaların
11.255’i son iki yılda yapılmıştır. Ancak bu sayının yeterli olmadığını biliyor ve artırmak için
çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda 2012 yılı başlarında yaklaşık 6.000 personel
alınacaktır.” şeklinde konuştu.
PERSONELE YENİ ÜNİFORMA
Bakan Ergin, infaz ve koruma memurlarının üniformalarının yenilenmesine yönelik
çalışmalarla ilgili ise şunları söyledi: “infaz
koruma memurlarımızın üniformaları üzerinde çalışmalarımızı tamamladık ve kıyafet
seçim aşamasına geldik. Yeni kıyafetlerimizin
örneklerini de biraz sonra tanıtacağız. Hizmetin önemine yakışan kaliteli ve sağlıklı, aynı
zamanda rahat bir üniformayı personelimize
giydirmek için ciddi bir çaba içerisindeyiz.”
DIŞ GÜVENLİK HİZMETİNİN DEVRALINMASI
Ceza infaz kurumları ile tutukevlerinin
güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine
ilişkin esas ve usulleri düzenlemek amacıyla,
ilk kez 2008 yılında TBMM’ne sevk edilen Dış
Güvenlik Yasa Tasarısının kanunlaşamaması
sebebiyle, 2011 yılında Tasarı tekrar ele alınmış ve kapsamı genişletilerek iç ve dış güvenliği kapsayacak şekilde “Ceza İnfaz Kurumları
Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı Taslağı” hazırlandığını hatırlatan Bakan Ergin, “Bu
toplantının 1,5 gününün Güvenlik Yasa tasarısına ayrıldığı düşünülürse konunun ne kadar
önemli olduğu ortaya çıkacaktır.”dedi.
Bakan Ergin, Tasarı ile; ceza infaz kurumunun dış güvenliğinin sağlanması, hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlemlerinin
yapılması, Jandarma Genel Komutanlığından
alınarak Adalet Bakanlığına devredileceğine
dikkat çekerken, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ayrıca tasarı ile güvenlik hizmetlerinde görev
alacak personelin; zor ve silâh kullanma yetki-
si, kullanacakları silâh, araç ve gereçlerin temini, atama, unvan, görev, yetki, sorumluluk, eğitim ve çalışma esas ve usulleri düzenlenmiştir.
Tasarıda dış güvenlik hizmetlerinin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, en
geç 5 yıl içinde, İçişleri Bakanlığı ile yapılacak
protokolle aşamalı olarak, Adalet Bakanlığına
devri öngörülmektedir.
Tasarı infaz hizmetlerinde görev yapan
personele “A Grubu” kadroları açarak personel rejiminde önemli değişiklikler yapmaktadır. Ceza infaz kurumlarında dış güvenlik hizmetleri mevcut haliyle toplam 17.000 jandarma
personeli (er, erbaş ve rütbeli) tarafından yerine getirilmektedir. Dış güvenlik hizmetlerinin
yerine getirilebilmesi için, vardiya sistemi de
dikkate alındığında, 24.335 yeni kadroya ihtiyaç duyulmuş ve tasarıya eklenmiştir.
Yaptıkları zorlu ve hassas görev karşılığında yeterli özlük haklarına sahip olmadığına
inandığımız personelin özlük haklarını iyileştirmek için, tasarıda bu konuda düzenleme ve
iyileştirmeler yapılmıştır. Bu konuyla ilgili de
elimizden gelen bütün gayretin gösterileceğinin bilinmesini isterim.”
Kişisel Gelişim Uzmanı Kadir Demirbüken tarafından yapılan “Motivasyon” konulu
sunum Bakan Ergin ve katılımcılar tarafından
ilgiyle takip edildi.
Genel Müdür Yardımcıları Rasim İsa
Bilgen ve Erhan Polat’ın moderatörlüğünde
yapılan “2011 Yılının Değerlendirilmesi ve
Beklentiler” konusunda İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk, Destek Hizmetlerinden
Sorumlu Daire Başkanı Burhanettin Eser,
Eğitim-Dış İlişkilerden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Asayiş ve Güvenlikten Sorumlu Daire Başkanı Remzi Gemici,
Personelden Sorumlu Daire Başkanı Ali Yıldız
sunum yaptı.
Daire başkanlarının sunumlarını Ceza
İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimi Fuat
Pembeçiçek’in “Disiplin Mevzuatı” konulu
sunumu takip etti.
Toplantının ikinci gününde ise Türk Tabipler Birliği adına Dr. Zeki Gül’ün sunumu
yer aldı.
Daire Başkanları Remzi Gemici ve Ali
Yıldız’ın “Güvenlik Kanun Tasarısı Taslağı”
ile ilgili sunumlarının ardından grup çalışmalarına geçildi.
Ceza infaz kurumlarının tiplerine göre
yapılan grup çalışmalarında; ceza infaz kurumlarında yaşanan sorunlar ve bunlara ilişkin
çözüm önerileri ile “Güvenlik Yasa Tasarısı
Taslağı”na ilişkin görüş ve öneriler ele alındı.
Oluşturulan sekiz ayrı grup kendilerine verilen farklı konuları ela aldı ve grup çalışmalarının sonuçları toplantının üçüncü günü bildiri
olarak grup sözcüleri tarafından sunuldu.
Toplantı, grup sözcülerinin bildirilerinin
ardından Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç’ın
kapanış konuşmasıyla tamamlandı.
Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç, toplantıya katılanlara teşekkür ederek, Genel Müdür Mermerci ile Genel Müdür Yardımcıları
ve Daire Başkanları, ceza infaz kurumlarında
yaşanan sorunlara ilişkin değerlendirmelerini
ve önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmeyi hedefledikleri çalışmaları kurum müdürleri ile
paylaşma imkânı bulduğunu belirtti.
“2000 yılından bu yana sizlerin yoğun gayretleriyle katettiğimiz mesafe azımsanamaz.“
diyen Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç, “Bugün ceza infaz kurumlarımızda eğitim ve iyileştirme faaliyetleri, güvenlik ile ilgili endişelerin önüne geçmiş, bir çok ülkeye örnek teşkil
edecek seviyeye gelmiştir. Elektronik İzleme
ve Güvenlik Kanun Tasarısının da en kısa
sürede hayata geçmesi ile infaz sistemimizde
önemli adımlar atılmış olacaktır.” dedi.
Tüm bu gelişmeler elbette bir takım zorlukları da beraberinde getireceğini belirten
Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç, “Bugüne
değin elde ettiğimiz başarılara baktığımızda
bunun da üstesinden geleceğimize inancım
tamdır.” dedi.
Seslenis
Sayfa 10
Kasım 2011
Antalya E Tipi’nden el işi sergisi
Antalya E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda, KepezeÇamlıbel Halk Eğitim Merkezi
Müdürlüğü işbirliğiyle yürütü-
len Takı Tasarım, Mis Sabunculuk, Sanatsal Mozaik, Keçe
Yapımı,Yağlı Boya Resim, Cam
Şekillendirmeciliği ve Dekoratif
Ahşap Süsleme kurslarında hükümlü ve tutukluların ürettiği el
emeği göz nuru el sanatları ve
resimler Antalya Muratpaşa Be-
Eskipazar’da konser coşkusu
Eskipazar Açık Ceza İnfaz Kurumunda 29.09.2011
tarihinde, müzisyen hükümlülerden oluşan grup tarafından konser verildi. Kurumda
düzenlenen konseri Eskipazar
Cumhuriyet Savcıları Memduh
Aydın ve Ozay Yıldırım, Kurum
Müdürü Sedat Karaca, Kurum
İkinci Müdürü Mehmet Arslansan, Kurum personeli ve hükümlüler izledi.
Müzik Grubu, şarkı ve türküler söyleyip, oyun havaları ve halay
eşliğinde hükümlülerin motivasyonlarını güçlendirdi. Sıcak bir ortamda ve açık alanda gerçekleştirilen etkinliğe katılan hükümlüler
çok eğlendiklerini belirtirken bu
tür programların devamını istediler.
Kurum Müdürü Sedat Karaca
bu tür etkinliklerin hükümlülerin
psikolojisini ve motivasyonunu güçlendirdiğini, konserlerin zaman zaman tekrarlanacağını söyledi.
Muş E Tipi’nde ‘Halı Saha Projesi’ hayata geçti
Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Muş
Valiliği iş birliğiyle Kalkınma Bakanlığı Sosyal Des-
tek Programı kapsamında 2011 yılında verilen "Demir
Parmaklıklar Ardında Bir Halı Saha" projesi kabul
edildi.
2011 yılı "Demir Parmaklıklar Ardında
Bir Halı Saha Projesi" Sodes Finansman
Sözleşmesi, 13.10.2011 tarihinde, Muş Valiliğinde Muş Valiliği adına, Muş Valisi Sayın
Ali Çınar ve Proje yürütücüsü adına Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin tarafından imzalandı.
“Demir Parmaklıklar Ardında Bir Halı
Saha Projesi”yle Ceza İnfaz Kurunun spor
tesisinin üst kısmı kapatılıp, yeni spor alanları oluşturulacak, aynı zamanda yeni alınacak olan spor aletleri ve malzemeler kullanıma sunulacak, eğiticilerle birlikte hükümlü
ve tutuklular daha uygun koşullarda spor
yapma imkanı bulacaklar.
lediyesi Aydın Canza Parkı Sergi alanında 24-31
Ekim 2011 tarihleri arasında sergilendi. Serginin
açılışı 24 Ekim 2011 tarihinde geniş bir katılımla
gerçekleştirildi.
Sergimizin açılışına Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı İrfan Keskin, Antalya Barosu Başkanı Zafer
Köken, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman
Evcilmen, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Güler, Ceza İnfaz Kurumu Savcısı Hüseyin
Hisli, Kurum Müdürü Ergün Dinç, kamu ve özel
sektörün üst düzey temsilcileri, basın mensupları
ve vatandalar katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Kurum Müdürü Ergün Dinç, hükümlü ve tutukluların el emeği göz
nuru ürünlerinin bu tür etkinliklerle halkla buluşturulmasının öneminden bahsederek, sergilerin
Antalya’da ve diğer şehirlerde devam edeceğini belirtti.
Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş ise
konuşmasında ceza infaz kurumlarımızda yürütülen eğitim ve iyileştirme çalışmalarının amaçlarından bahsederek katılımcılara faaliyetler hakkında
bilgi verdi.
Serginin açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş ve beraberindeki davetliler, sergiyi gezerek ürünleri incelediler.
Antalya L Tipi Ceza İnfaz
Kurumunda Cam İşleme
Atölyesi açıldı
Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
cam işleme atölyesi kuruldu. Atölyede, geleneksel
Türk el sanatlarından unutulmaya yüz tutmuş cam
şekillendiriciliği ve mandrel ile cam boncuk yapımı
konularında eğitim verilmeye başlanıldı.
Kepez-Çamlıbel Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce görevlendirilen gönüllü usta öğreticiler
tarafından verilen kurs süresince yetiştirilen yirmi
hükümlü-tutuklu ve iki personel, atölyede çalışarak
üretim çalışmalarını sürdürüyor.
Bu alanda, ceza infaz kurumları arasında açılan ilk
atölye olma özelliği taşıyan ve kısa süre içerisinde seri
üretime geçen cam atölyesinin ürünleri, 10-19 Ekim
2011 tarihleri arasında Ankara Zafer Çarşısı Sergi Salonunda gerçekleştirilen “8. Geleneksel Ceza İnfaz
Kurumları Ürün ve El Sanatları Sergisi”nde ilk kez
ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Cam işleme ürünlerinin yer aldığı serginin ikincisi ise 24-31 Ekim 2011
tarihleri arasında, Antalya-Muratpaşa Aydın Kanza
Parkı Sergi Alanında açıldı.
Çifteler Kadın Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda konser
Çifteler Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
14.10.2011 tarihinde tutuklu-hükümlü kadınların
moral ve motivasyonlarını yükseltmeye yönelik
olarak sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında
müzik-eğlence programı düzenlendi. Konser,
Kurum Müdürü İhsan Taçyıldız, Kurum 2. Müdürü Turgut Gönültaş, idare memuru, Kurum
psikologu, infaz koruma başmemuru ve infaz koruma memurlarının da katılımları ile düzenlendi.
Konser sonunda Kurum Müdürü İhsan Taçyıldız tarafından okuma-yazma kursuna katılarak,
belge almaya hak kazanan tutuklu ve hükümlülere
belgeleri verildi. Konserde iki hükümlü kadın da
şarkılarıyla sahne aldı.
Yerel Sanatçılar Şebnem Tan, Şerif Eke, Mehmet Ergün, Levent Sarıkaya, yerel şarkı ve türküler söylerken, hükümlü ve tutuklu kadınlar oyun
havaları, halaylar eşliğinde gönüllerince eğlendiler.
Kasım 2011
Seslenis
Sayfa 11
Midyat’ta eski hükümlüler için girişimicilik eğitimi
Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı
Koruma Kurulu Başkanlığınca eski hükümlülere yönelik 72 saatlik Uygulamalı Girişimcilik Kursu, Mardin İş Kur İl
Müdürlüğü ile Mardin Kosgeb İl Hizmet
Merkez Müdürlüğünün işbirlikleri çerçevesinde 14.11.2011 tarihinde başladı.
Projeyle kursiyerlere yönelik girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak ve her bir
kursiyeri eğitim sonunda kendi iş planını hazırlama seviyesine getirme, kendi
belirlediği iş kolu alanında kendi işini
kurması ve kursiyerlerin bir iş planına
dayalı olarak kuracakları işletmelerin
başarı düzeylerini artırmak bu şekilde
kursiyerlerin istihdamı sağlanarak hem
kendisinin hem ailesinin hemde toplum
düzenin korunması hedefleniyor.
Proje ile ilgili olarak Koruma Kurulu
Başkanı Midyat Cumhuriyet Başsavcısı
Adnan Küçükyumuk, eski hükümlülere
yönelik gerçekleştirilen bu proje ile eski
hükümlülerin toplum ile bağlarının yeniden kurulması, hayatlarını idame ettirebilmelerine imkan verecek olanakların
sağlanması ve toplum ile barışık üretici
bireyler olmalarının sağlanmasının hedeflendiğini ifade etti.
Küçükyumuk, bir yandan mesleki
Silifke Denetimli Serbestlik
Şubesince, Ceza İnfaz
Kurumunda
seminer gerçekleştirildi
beceri ve yeteneklerin geliştirilmesi bir
yandandan da hukuki ve sosyal normların
içselleştirilmesiyle sağlıklı, kendi içinde
barışık ve üretken bir toplum oluşturulmasına katkı sağlanması, aynı zamanda
bu tür projeler ile toplumda suç ile mücadelede mesafe alınması amaçlandığını
vurguladı.
Uygulamalı Girişmcilik Projesinin
örnek teşkil etmesi itibari ile Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürlüğüile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü arsında
gerçekleştirilen Protokol çerçevesinde
ceza infaz kurumlarından salıverilen eski
hükümlülere yönelik olarak gerekli alt
yapı çalışmalarına başlanıldığını kaydetti.
Silopi merkez ve köylerinde muhtarlara
yönelik tanıtım semineri gerçekleştirildi
Şırnak Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından Silopi Merkez ve Köy Muhtarlarına
Düzce Üniversitesi
öğrencilerine denetimli
serbestlik semineri verildi
Düzce Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü’nce
Düzce Üniversitesi Sosyal Hizmetler
Bölümü öğrencilerine 17/11/2011 tarihinde tanıtım semineri düzenlendi.
Seminerde genel olarak Denetimli Serbestlik sistemi anlatılarak, denetimli
serbestlik şubeleri’nde Denetim Görevlisi olarak çalışma imkanları olan
Sosyal Hizmet Bölümü öğrencilerine,
denetimli serbestlik sistemi ve denetim
görevlilerinin görevleri anlatıldı. İki saat
süren seminer sonunda soru-cevap kısmına geçilmiş ve soruların cevaplanması
ile seminer tamamlandı.
Karşıyaka Denetimli
Serbestlik Şubesince
ailelere yönelik seminer
düzenlendi
Karşıyaka Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından Karşıyaka Belediye Başkanlığı
Binası Konferans Salonunda, denetimli
serbestlik tedbiri altında bulunan hükümlü ve sanık ailelerine yönelik “ Denetimli Serbestlik ve Aile ” konulu eğitim semineri gerçekleştirildi. Seminere
katılan ailelere, Karşıyaka Denetimli
Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube
Müdürlüğü Sosyoloğu Adem Gürcan
tarafından, denetimli serbestlik tedbirinin hukuki boyutu hakkında bilgi
verildi. Seminerde ayrıca uyuşturucu
madde kullanımı ve madde kullanımının aile içinde yol açtığı sorunlar ve bu
sorunların çözümü hakkında Öğretmen Emel Doldur tarafından ailelere
sunum yapıldı. Ailelerin birebir katılımı şeklinde gerçekleştirilen sunumda
karşılıklı olarak sorunlar anlatılarak çözüm seçenekleri değerlendirildi.
yönelik denetimli serbestlik sisteminin
tanıtımı ve faaliyetleri ile ilgili olarak Silopi Kaymakamlığı Toplantı Salonunda
seminer düzenlendi.
Seminerde Denetimli Serbestliğin amacı, kapsamı, nasıl uygulandığı
anlatılarak ayrıca suça sürüklenen çocuklara uygulanacak olan Koruyucu ve
Destekleyici Tedbirler ve bu konuda
kurumların görevleri anlatıldı. Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Fatih
Sancak, kamuda ücretsiz çalışma cezası alan hükümlülerin resmi kurumlarda hiçbir ücret almadan çalıştırılacağını, koruma kurulları ve suçtan
zarar gören mağdurlara yönelik çalışmalar hakkında bilgi verdi. Denetimli serbestlik şube müdürlüğü olarak
muhtarlara çok önem verildiği, şube
müdürlüğümüzde dosyaları bulunan
vatandaşlara gönderilen tebligatlarda
vatandaşlara yol gösterici olmaları, her
muhtarın kendi bölgesinde eski hükümlü ve suçtan mağdur olan kişileri
tespit etmeleri ve onları şube müdürlüğümüze yönlendirmeleri konusunda
bilgilendirildi. Seminerde ayrıca Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi
Şube Müdürlüğü Öğretmeni Selman
Altürk tarafından denetimli serbestlik
ve adli kontrol kararlarının nasıl işleyeceği ve kararların uygulanmasında
karşılaşılan sorunlar hakkında bilgiler
sundu.
Sungurlu Denetimli
Serbestlik Şubesince, Ceza
İnfaz Kurumunda
seminer gerçekleştirildi
Sungurlu Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından denetimli serbestlik sisteminin
tanıtım çalışmaları kapsamında, Sungurlu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
bulunan hükümlü ve tutuklulara denetimli serbestlik sistemi ve denetimli
serbestliğin hükümlü ve tutuklulara
etkisi konularında bilgilendirmek amacıyla seminer düzenlendi.
Düzenlenen seminerde, Şube Müdürlüğünde görevli Şube Müdürü Mustafa Ersoy, Öğretmen Yusuf Yağbasan
ve İnfaz ve Koruma Memuru Sefa Kalınaslıoğlu tarafından yapılan sunumlarda, denetimli serbestlik sistemi hakkında genel bilgi verildi.
Sulakyurt Ceza İnfaz
Kurumunda denetimli
serbestlik semineri verildi
Bitlis’te tiyatro gösterisi
Bitlis Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü Koruma Kurulu Başkanlığı’nca alınan karar
doğrultusunda Bitlis ilinde bulunan
Orta öğretim öğrencileri başta olmak
üzere Ceza İnfaz Kurumunda Mad-
Silifke Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda hükümlü ve tutuklulara yönelik seminer düzenlendi.
Seminere, ceza infaz kurumu personeli ile ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklular katıldı. Seminerde, şube müdürlüğünde görevli
Öğretmenler Haydar Demir ve Sezgin
Pelit tarafından, “Denetimli Serbestlik
Sisteminin Tanıtımı, Adli Kontrol Tedbiri, koruma kurulu ve kamu hizmeti
konularında sunumlar yapıldıktan sonra
hükümlü ve tutuklulara denetimli serbestlik tanıtım filmi izlettirildi.
Seminer, Silifke Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Erkan Çolak tarafından katılımcıların sorularının cevaplandırılması ile sona erdi.
de Bağımlılığı ile ilgili olarak bulunan
Tutuklu ve hükümlülere belirli bir farkındalık kazandırmak amacıyla,Türkiye
Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı
İzleme Merkezi (TUBİM) tarafından
desteklenen ve TEMAŞA Tiyatro Topluluğu oyuncularının rol
aldığı ve madde bağımlılığını konu alan “Gülün
Solduğu Gün” isimli oyun,
Tatvan Kültür Merkezi
Tiyatro Salonu, Bitlis Kültür Merkezi Tiyatro Salonu ve Bitlis E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunun
çok amaçlı salonu olmak
üzere 3 seans halinde sahnelendi.
400 kişilik öğrenci grubu ile 150 tutuklu ve hükümlüler tarafından ilgiyle
izlendi.
Kırıkkale Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından denetimli serbestlik sisteminin tanıtım çalışmaları kapsamında,
Sulakyurt Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklulara denetimli serbestlik sistemi ve
denetimli serbestliğin hükümlü ve tutuklulara etkisi konularında bilgilendirmek amacıyla seminer düzenlendi.
Denetimli serbestlik sistemi hakkında genel bilgi verildiği seminer
Şube Müdürlüğünde görevli Öğretmen Ebru Konakçı ve İnfaz ve Koruma Memuru Mehmet İhsan Pekşen
tarafından gerçekleştirildi.
Araklı K1 Tipi Ceza İnfaz
Kurumunda denetimli
serbestlik semineri verildi
Trabzon Denetimli Serbestlik ve Yardım
Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından K1
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlülere “denetimli serbestlik semineri” verildi. Araklı Cumhuriyet
Başsavcılığı ve cezaevi idaresinin talebine
binaen verilen seminerde, katılımcılara
denetimli serbestlik sisteminin işleyişi,
koruma kurulları ile kamu hizmeti yaptırımı hakkında bilgilendirme yapıldı.
Seslenis
Sayfa 12
SPOR VE BEDEN EĞİTİMİ
Cezaevi yaşantısının vazgeçilmez bir
parçası olan ve argo ifadeyle “volta” olarak adlandırılan, sürekli olarak gidip gelme, yürüme ve dolaşma şeklinde tanımlanan hareket tarzı, cezaevi kültürüne bir
ihtiyacın karşılanması amacıyla girmiştir.
Ceza infaz kurumlarında kalmakta
olan hükümlü ve tutuklular, kendileri
için en büyük tehlikenin hareketsizlik
olduğu bilincine varmasıyla birlikte, yine
tamamen kendilerinin bulduğu bir çözümü uygulamaya koymuşlar ve durağan
yaşamlarını “volta” ile hareketlendirip,
ruhsal ve bedensel durumlarını zinde
kılmaya çalışmışlardır.
Ancak;
Geçmiş dönemlerde başlatılan ve
büyük faydaları bulunan “volta” kültürü,
ceza infaz kurumlarının fiziki yapılarında
meydana gelen değişiklikler ve oda sistemine geçilmesi gibi nedenlerle, artık
sınırlı olarak uygulanabilmekte olduğundan, bu durum hükümlü ve tutuklular
için önemli bir eksikliği gündeme getirmektedir.
Oysa;
Her alandaki eski anlayışların değişmeye başlaması ve her konuda bilimsel
yaklaşımların ön plana çıkması sonucu,
hükümlü ve tutukluların da sağlıklı yaşayabilmek ve yaşam kalitelerini artırabilmek için, hiçbir kimseye ihtiyaç duymaksızın, kendi başlarına veya birlikte
bazı şeyleri rahatlıkla yapabileceklerini
ortaya koymaktadır.
İşte bu yapılabileceklerin en önemlisi
olan “spor” aktivitesi, her yaştaki insanın
hayatını kolaylaştıran, yaşamın niteliğini
arttıran, kapasitesini geliştiren ve koruyan bir uğraş olup, başlama yaşı olmadığı
gibi, bitiş yaşı da bulunmamaktadır.
Bu aktiviteyi yapan insanlar daha sağlıklı bir yaşamla tanışırken, yapmayan
insanların vücut fonksiyonları ve faaliyetlerinde aksamalar görülmekte, ayrıca
ruhsal problemler de baş göstermektedir.
Burada önemli olan anlayış; hükümlü
ve tutukluların yemek, içmek ve uyumak
gibi temel ihtiyaçlarının arasına, spor
yapmak ve beden eğitimi gibi alışkanlıkları da katmasıdır.
Çünkü;
Spor yapan kişiler, streslerini attıkları için ruh ve beden sağlığını daha uzun
yıllar koruyabildikleri gibi, orta yaşta başlayan kalp ve tansiyon hastalıklarına yakalanma riskini de azaltırlar ve yaşlanmayı
geciktirerek dinç ve dinamik görünmenin yanında, unutkanlık gibi rahatsızlıklara da çok az yakalanırlar ve spor yapan
insanlarda depresyona da daha az rastlanır.
Konunun önemini anlatabilmek için,
şu sorunun sorulmasında fayda görülmektedir.
- Sizler, ruhsal ve fiziksel olarak kendinize veya ailenize yük olmak ister misiniz?
Elbette ki bu soruya hepiniz “hayır”
diyorsunuzdur.
Öyleyse;
Fazla bir fedakarlık yapmanıza gerek
olmadan, sadece ayağa kalkmanız ve bulunduğunuz mekan neresi olursa olsun,
periyodik zaman aralıklarıyla günde 3
veya 4 kez, her seferinde 10-15 dakika
kadar vücudunuzu hareket ettirmeniz
yeterli olacaktır.
Hayatınızda yapacağınız bu ufak bir
değişiklik size, ilaçlara daha az bağımlı
bir yaşam, yakınlarınıza daha güçlü görünen bir yüz ve ruh hali kazandıracak, bu
durum arkadaşlarınız ile ailenize mutluluk olarak dönecektir.
Ancak;
Bu mutluluğun anahtarının spor ve
beden eğitimi olduğu herkes tarafından
bilinmesine rağmen, bu gerçek insanlar
tarafından sürekli ihmal edilmektedir.
Bu ihmali en aza indirmek ve spor
gerçeğini insanlara kabul ettirebilmek
için, ayrıntılarına yer vererek ortaya konulmasının, kabullenilmesi bakımından
daha etkili olacağı düşünülmektedir.
Türk Dil Kurumu’nun Güncel
Türkçe Sözlüğü’nde “Spor”; kişisel veya
toplu olarak yapılan, bazı kurallara göre
uygulanan beden hareketlerinin tümü,
“Beden Eğitimi” ise ; vücudu güçlendirmek ve sağlığı korumak amacıyla araçlı
veya araçsız hareketler yapma ve beden
terbiyesi olarak tanımlamaktadır.
Ceza infaz kurumlarındaki şartları
da dikkate aldığımızda, daha geniş bir
kavram olan spor yerine, konunun beden
eğitimi olarak ele alınması daha doğru
olacaktır.
Ceza infaz kurumlarındaki zamanın
büyük bir kısmının, kapalı bir mekan ve
sınırlı bir alanda geçtiğini düşündüğümüzde, hükümlü ve tutukluların yukarıda belirtilen açıklamaları mutlaka dikkate almalarının önemi ortaya çıkmaktadır.
Aslında olaya sadece hükümlü ve tutuklu açısından da bakılmaması gerekir.
Çünkü; yaşına uygun olarak, düzenli ve
sürekli spor yapan her insanın, ruhsal ve
bedensel olarak sağlıklı yaşaması mümkündür.
Bu kapsamda;
Kurumlardaki fiziki mekan durumu
da dikkate alınarak, kısıtlı mesafelerde
de olsa yürüme veya koşma ritminde hareket halinde bulunmak, vücudun değişik bölgelerindeki kas denetimini hareket ettirmek, kasları güçlendirici ağırlık
çalışmaları yapmak tercih edilmelidir.
Bu faaliyetlerde bulunacak hükümlü
ve tutukluların, kendileriyle bile olsa, asla
yarışma mantığıyla davranmaması ve idareden yardım isteyerek, yaşları ve sağlık
durumlarına uygun bir programı uygulamaları yararlı olacaktır.
Bu programları belirli bir süre ak-
Kasım 2011
Yusuf Kenan
ÇAĞLAR
Kontrolörler
Kurulu Başkanı
satmadan yapan hükümlü ve tutuklular,
zaman içinde bu davranış biçimlerinin
vazgeçemedikleri bir alışkanlık haline
geldiğini görecekler ve kendilerindeki
değişikliğe şahit oldukça, bunu yapmayan arkadaşlarına büyük bir hayretle bakacak ve onları da teşvik edeceklerdir.
Uygulayacağınız programlar ve hareketler sonucunda neler kazanabileceğinizi bir kez daha hatırlatacak olursak;
• Vücudu çalıştırmak,
• Vücut direncini artırmak,
• Hareket ve sinir sisteminin aktivitesini sürdürmek,
• Eklem hastalıklarını önlemek,
• Dolaşım sistemini normalleştirmek,
• Sigara gibi kötü alışkanlıkları terk
etmek,
• Uyku ve yemek düzenini sağlamak,
• Sinir sistemi hastalıklarını iyileştirmek,
• Boş zamanı değerlendirmek,
• İsteksizliği yenmek,
• İlgiyi artırmak,
• Kasları güçlendirmek,
• Kasların kasılma sürelerini azaltmak,
• Stresten arınmak,
• Yaşlanmayı geciktirmek,
• Sistemleri daha fazla çalışmaya hazırlamak,
• Öz güveni artırmak,
• Refleksleri geliştirmek,
Sonuç olarak, yukarıdaki açıklamaların tümünü özetleyen bir atasözünü
hatırlatmak isterim. “İşleyen demir ışıldar”.
Sakarya L Tipi’nde çok amaçlı salon açılışı
Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda sosyal ve kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere çok amaçlı salon oluşturuldu.
Salonun yapımı Sakarya Ticaret ve Sanayi
Odasının 30 bin TL tutarındaki yardımıyla
gerçekleştirildi.
Yapımı tamamlanan salonun açılışı, 30
Eylül 2011 tarihinde, görkemli bir törenle
gerçekleştirildi.
Açılışa Sakarya Valisi Mustafa Büyük,
Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Orhan
Usta, Sakarya İl Jandarma Alay Komutanı Adnan Aslan, Sakarya Barosu Başkanı
Nihat Nalbantoğlu, Sakarya Cumhuriyet
Savcısı Haydar Memiş, Ferizli Cumhuriyet
Savcıları Erol Kablan ve Umut İnci, Ferizli
Kaymakamı Orhan Çiftçi, Sakarya Ticaret
ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Kösemusul ve başkan yardımcıları, Sakarya Ticaret
ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Uğur Tın,
Kurum Müdürü Metin Sönmez, Kurum
İkinci Müdürleri, İdare Memuru, Kurum
Öğretmenleri, kurum personeli ile çok sayıda davetli katıldı.
Ulusal ve yerel basının da yoğun ilgi gösterdiği törende, açılış kurdelesini Vali Mustafa Büyük, Cumhuriyet Başsavcısı Orhan
Usta, Sakarya Barosu Başkanı Nihat Nalbantoğlu, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası
Başkanı Mahmut Kösemusul ile Kurum
Müdürü Metin Sönmez birlikte kestiler.
Açılışın ardından Ceza İnfaz Kurumunun tanıtımıyla ilgili bir sunum yapıldı.
Açılışta bir konuşma yapan Kurum Müdürü Metin Sönmez “Hükümlü ve tutukluların eğitim öğretim hizmetleri ile sosyal
ve kültürel faaliyetleri için kullanılacak olan
bu salonun yapımı Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığının 30 bin TL tutarındaki hibesi ile gerçekleştirilmiştir. Bu
salonun yapımında her türlü imkanı bizden
esirgemeyen Başta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Kösemusul’a, Başkan
yardımcılarına, Genel Sekreterine şükran-
larımı sunarım. Hiç şüphesiz ki, yapılan bu
yardımın tek kuruşu bile boşa gitmeyecektir. Hükümlü tutukluların sosyal, kültürel
ve eğitim öğretim hizmetleri gibi kutsal bir
amaç için kullanılacaktır. Böylece hükümlü
tutuklular burada bulunduğu süreci verimli bir şekilde değerlendirmiş olacaklardır.”
dedi.
Daha sonra kürsüye gelen Sakarya
Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta, modern ceza hukuk sisteminde hürriyeti
bağlayıcı cezalar ile insanların sadece özgürlüklerini kısıtlamak olmadığını, onları
iyileştirilmeye tabi tutarak topluma yeniden
kazandırmayı amaçladığını belirtti. Bu anlayış içerisinde hükümlülerin üretken, hukuk
ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk
taşıyan, kendisi ve çevresiyle barışık olarak
topluma kazandırılması gerekliliğini vurgulayan Usta; “İnfaz rejiminin de bu anlayış çerçevesinde şekillenmesi zorunluluk
arzetmekedir. Ceza infaz kurumlarımızda
hiçbir ayrımcılık yapılmadan eğitim, öğretim, iş ve meslek eğitimi, sosyal, kültürel ve
sportif faaliyetler gibi etkinliklerle hükümlü
ve tutukluların kişisel ve toplumsal gelişimi;
kendilerine, ailelelerine ve topluma karşı
saygınlıklarını korumaları, kendi kendilerine yeterli birer birey olmaları amaçlanmaktadır. Bu amaçlara hizmet edecek olan
bu salonun ortaya çıkmasında emeği geçen
Sakarya ve Ticaret Odasına, Kurum Müdürümüze, kurum personeline teşekkür ederim” dedi.
Sakarya Valisi Mustafa Büyük ile Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta ve
Kurum Müdürü Metin Sönmez, salonun
yapımına katkıda bulunan Sakarya Ticaret
ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Kösemusul ve Genel Sekreter Uğur Tın’a Kurum
adına çeşitli hediyeler verdi.
Hediye töreninin ardından sahne alan
sanatçılar, davetliler ile hükümlü tutuklulara doyumsuz bir müzik ziyafeti verdiler.
Seslenis
Kasım 2011
Ali Suat ERTOSUN
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu Üyesi
GÜVENMEK,
GÜVENİLMEK VE
SORUMLULUK
Bir yaz gecesi evimizin bahçesinde
yemek yiyorduk. Annem biber ve patlıcan kızartmıştı. Biberlerin bazıları
acıydı. Kız kardeşim küçüktü ve acı
yiyemiyordu. Ona biz tadıyor, tatlılarını veriyorduk. Benim hınzırlığım tutmuştu. Tattığım bir biber acı çıktığı
hâlde, “Tatlı” diyerek ona vermiş, o da
ısırınca ağlamaya başlamıştı. Durumu
anlayan annemden sıkı bir tokat yemiş,
her zamanki gibi dedem kız kardeşimden taraf olarak bana söylenmeye
başlamış, babaannem beni korumasına almış, babam da arayı bulmaya çalışmıştı. Hatamı bildiğimden yediğim
tokada ve söylenenlere üzülmemiştim;
ancak ağlaması kesilmeyen kardeşime
annemin kızarak “Kızım, o kadar
çok ısırmasaydın” deyince, onun
“Ama ben ağabeyime çok güvenmiştim” demesi, beni çok üzmüştü.
*
*
*
İlköğretime başladığım yıl bazı
harfleri söyleyemediğimden, konuşmalarımın tam anlaşılamaması nedeniyle arkadaşlarım benimle dalga geçtikleri için okula gitmek istemiyordum.
Bu yüzden her sabah hasta oluyor, babam o saatlerde işe gittiğinden annemin zorlamasıyla okula gidiyor, okul
bittiğinde güle oynaya eve geliyor, ertesi sabah yine hastayım diyerek mızmızlanıyordum. Bu terane evimizde
her gün tekrarlanıyordu. Babaannem
bazen elimden tutup okula götürüyor,
bazen arkamdan gelerek takip ediyor,
teneffüs aralarında da bahçe duvarlarının arkasına gizlenerek beni izliyordu.
Dedemin “Bu çocuk okumayacak”
demelerine, “Benim oğlum okuyacak” diye cevaplandırıyor; “Biz sana
güveniyoruz” diyerek de beni yüreklendiriyordu. Babaannemin bu sözleri
özgüvenimi pekiştirirken, sorumluluk
duygularımı da artırmıştı.
*
*
*
Bu olaylardan sonra kafama güven
sözcüğü ve duygusu takılmış, bir daha
bana güvenenlerin güvenlerini boşa çıkarmayacağıma, onları yanıltmayacağıma kendi kendime söz vermiştim.
*
*
*
Güven; sosyal bir varlık olan insan
açısından çok büyük bir ihtiyaç ve yaşamı anlamlı kılan bir duygu. Çok zaman
da mutluluğumuzun, huzur bulmamızın ve karşımızdaki insanı sevmemizin
birincil nedeni ve kaynağı.
Tek taraflı değil, empati yoluyla
karşılıklı oluşturulan, vermeden alınamayan bir eylem.
Önemli bir isteklendirme ve güdüleme aracı.
Kaybetmenin kolay, kazanmanın
zor olduğu; sevgi gibi emek isteyen temel duygulardan biri.
Aşkın ve insani ilişkilerin temeli ve
olmazsa olmazı. İnanma ve bağlanma
duygusu.
Güvenmek ve güvenilmek; yalnızlıktan kurtulmamızın başlangıcı, duyduğumuz en büyük hazlardan biri ve
insan olmanın gereği; kuşku, çekinme
ve korkunun ötelenmesi. Var olma bilincinin gelişip güçlenmesi.
Sevgi ve saygı yanında, ilişkileri
sürdüren en temel bileşenlerden birisi.
*
*
*
Güvenme ve güvenilmenin en
önemli sonucu, inanırlılık ve tutarlılıkla birlikte yarattığı sorumluluktur.
Güvenmek, karşındakine sorumluluk yüklemek; güvenilmek sorumluluk
yüklenmektir. Karşılıklı diyalektik etkilenmedir.
Aslında sorumluluklarımız çok
yönlüdür. Kendimize, ailemize, çevremize, toplumumuza, ülkemize ve tüm
insanlığa karşı sorumluluklarımız vardır. Özellikle aydınların ve yöneticilerin sorumluluğu, diğer kişilere oranla
çok daha fazladır. Onlar bilgileri ve
deneyimleri ile yaşadıkları çağa karşı
da sorumludurlar. Toplum, onlara çok
şey vermiş ve güvenmiştir. Bu güvenin
gereğini yerine getirmek ve boşa çıkarmamak onların görevidir.
Tabii ki kişilere olan güven yanında ailemize, çevremize, halkımıza ve
Devletimize de duyulan güven de çok
önemlidir. Başımız sıkıştığında ve
dara düştüğümüzde sığınacağımız ilk
liman ailemizdir. Bu nedenle ailemizin güvenini hiçbir zaman kırmamalı
ve kaybetmemeliyiz. Toplumsal bir
sorunla, su basması ve deprem gibi
tabii bir afetle karşılaştığımızda yardımımıza ilk koşan çevremiz, halkımız
ve Devletimiz. Gelişmiş, güçlü ülkeler, düşmanlarının eline geçmiş bir vatandaşlarını kurtarmak için her türlü
olanağı kullanmıyorlar mı? Onlar için
gereken fedakârlıkları yapmıyorlar mı?
Gerekirse operasyonlara girişmiyorlar
mı? Devletlerin bu yaptıkları onların
anayasal yükümlülüklerinin; vatandaşlarını koruma ve sosyal devlet olmalarının bir gereği. Gelişen sosyal güvenlik
anlayışı, güven duyulan sorumlu devlet
anlayışının bir sonucu değil mi?
Vatandaş devlet içindir diyen
“Kutsal Devlet” anlayışı çoktan eskidi. Şimdi geçerli olan vatandaşın
devlete karşı sorumlulukları olduğu
gibi devletin de vatandaşlarına karşı sorumluluklarının bulunduğudur.
Günümüzde kişilerin temel hak ve
özgürlüklerini, devletin sorumlulukla-
Sayfa 13
rı belirliyor ve bunlar devamlı artarak,
gelişip genişliyor.
*
*
*
Shakespeare’nin “Güven ruh gibidir. Çıktığı bedene bir daha girmez.” sözcüklerini hiç unutmayalım.
Bize güvenenleri mahcup etmeyelim ki, güvendiğimiz kişilerden güven talep etme hakkımız olsun. “Ona
güvenmiştim, yanılmamışım” dememiz bizi nasıl mutlu ediyorsa; bize
güvenen karşımızdaki kişilerin de güvenlerini boşa çıkartmayalım.
Şüphelerimizden ve endişelerimizden sıyrılarak, daha iyi bir yaşam için
insanlara güvenmekten hiç vazgeçmeyelim.
Zaman zaman yanılmış ve çok kötü
sonuçlarla karşılaşmış olsak bile insanlara olan umudumuzu hep koruyalım.
Mutlu olmanın ve huzurlu yaşamanın yolunun, güvenden geçtiğini hiç
unutmayalım.
Güzel Sözler
Denizin dibinde incilerle taşlar karışık bulunurlar. Övülecek şeyler de
kusur ve yanlışların arasında bulunur.
Mevlana
Sorumluluk, insanı eğitir.
Wendell Phillips
Sorumluluk insanların en fazla
korktukları şeylerden birisidir; ama
bizi hem erkek hem de kadın olarak en
fazla geliştiren de odur.
Frank Crane
İnsanın kendine güvenmesini sağlayan, kendi iradesi ve gücüdür. Eğer
bunları kaybederse, güveni de yok olur.
George Santayana
Salihli Ceza İnfaz Kurumunda eğlence programı
Seslenis
Kasım 2011
Yıl: 10
Sayı: 116
YAYIN KURULU
Cengiz GÜLER
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
(Yayın Kurulu Başkanı)
V. Kadri KAMER
Eğitimden Sorumlu
Daire Başkanı
Fahrettin KIRBIYIK
Tetkik Hâkimi
Tülay ÇELEBİ
Şube Md. (Psikolog)
Habil KANOĞLU
Şube Md. (Psikolog)
Özlem ŞAHİNKOL
Şube Md. (Sos. Hiz. Uzm.)
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü
Recai YILDIZ
Naci BİLMEZ
Öğretmen
Öğretmen
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına
Sahibi
Ali Turan KARADAĞ
Kurum Müdürü
Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU
Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - İsmail NERGİZ
Montaj: Zafer KARAKAYA
İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz
Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68
Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: 15 Kasım 2011
www.cte-seslenis.adalet.gov.tr
Salihli C Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda yürütülen eğitim, öğretim, sosyal ve kültürel çalışmalar devam etmektedir.
Kurumun Eğitim Biriminin hazırlamış olduğu, kadın hükümlü ve
tutukluların rol aldığı skeçler ve yerel
sanatçıların konserinden oluşan eğlence programı 21 Ekim 2011 tarihinde Kurumun çok amaçlı sahasında
gerçekleştirildi.
“Programa Salihli Kaymakamı
Ertan Peynircioğlu, Belediye Başkanı
Mustafa Uğur Okay, Garnizon Komutanı
Metin Şahin, Adalet Komisyonu Başkanı
Kenan Arslanböğan, Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu, Cumhuriyet Savcısı
Kenan Pehlivan, hakim ve Cumhuriyet savcıları, Emniyet Müdürü Erkan Taş, İzleme
Kurulu Başkan ve üyeleri, Kurum Müdürü
Ömer Ateş, daire müdürleri, Kurum personeli, yerel ve ulusal basın mensupları ile
kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.
Açılışta bir konuşma yapan Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu, “Ceza
İnfaz Kurumları, yasal konumlan ve barındırdıkları insan profili gerçeği, dünyadaki
genel anlayışa göre ülkemizde de, daha çok
güvenlik öncelikli bir infaz anlayışıyla yönetilmekteydi.Bu yaklaşım, toplum güvenliği
açısından makul görünse de , hükümlü ve
tutuklunun tahliye sonrası tekrar sosyal
sürece katılmaları ve bu süreçte gerek kendilerinin gerekse ailelerinin karşılaştıkları
olumsuzlukların sosyal dokuya olumsuz
tesir etmesi sebebiyle, kurumlarımızda
tahliye öncesi ve tahliye sonrası için yeniden eğitim ve iyileştirme programları oluşturularak; sosyo-ekonomik alanlarda vasıflı, sosyokültürel yönüyle düzeyli bireyler
hedeflenmektedir.
Modern infaz anlayışı diyebileceğimiz
bu hedefin ilk aşaması, planlı eğitim ve
iyileştirme programlardır. İkinci aşaması ise, bu programlar vesilesiyle
hükümlü ve tutukluları dış dünyayla,
yani toplumsal hayatla buluşturarak, sosyal iletişim ve uyum sürecine
adapte etmektir. Bunun için karşımıza çıkan her fırsatı değerlendirmeye
çalışacağız.
Eğitim Birimimizin organizasyonuyla, bugün resmi- sivil kurum ve
kuruluşlarımızla bir buluşma sağladık.
Kurumsal faaliyetlerimize katkıda
bulunan kişi, resmi-sivil kurum ve
kuruluşlara ve programa emek veren herkese teşekkür ederim dedi.”
Skeç ve eğlence programı hükümlütutuklu, protokol ve tüm misafirler tarafından büyük bir beğeni ile izlendi.
Skeç programında rol alanlara İlçe Kaymakamı Ertan Peynircioğlu tarafından çeşitli hediyeler verildi.
Eğlence programı kapsamında konser
veren yerel sanatçı ve saz ekibine Garnizon
Komutanı Metin Şahin tarafından plaket
verildi.
Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu skeç ve eğlence programında rol
alanları tek tek tebrik edip kutladı.
Sayfa 14
Seslenis
İNGİLTERE’DE MÜKERRER SUÇLULUĞA BAKIŞ (2)
Bir önceki sayıda açıklanan mükerrer suçluluğun önlenmesi için alınması
gereken tedbirler konusunda, “Social
Exclusion Unit” tarafından yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilen örnek
uygulamalar şunlardır;
1. Hükümlülere müdahale programlarının uygulanması ile, yeniden suç
işlenme % 14 oranında düşmüştür. Bu
programların amacı; hükümlülerin düşüncelerini değiştirmek, davranışlarının
kendilerine ve başkalarına olan etkileri
hakkında farkındalılık oluşturmak, suç
işlenmesine neden olan durumlardan kaçınmak için alternatif olumlu yöntemler
öğretmektir.
2. ‘Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığından Kurtulma Projesi’ ile, bu projeyi tamamlayanların üçte ikisinin yeniden suç
işleme oranı normal beklenenden % 11
oranında düşük gerçekleşmiştir.
3. Norwich Ceza İnfaz Kurumunda,
bir vakıf (The Anglia Care Trust) ve ev
sahipleri ile yürütülen bir çalışma kapsamında, hükümlülere ceza infaz kurumuna girmeden önce kiraladıkları evi nasıl
muhafaza edecekleri ile kira sözleşmesini nasıl sona erdirecekleri konusunda
danışmanlık hizmeti verilmiştir. Bu kapsamda, vakıf ve ev sahipleri hükümlülere, ceza infaz kurumunda bulundukları
sırada veya salıverilme sonrasında mali
konular ile borç yönetimi konusunda tavsiyelerde bulunmuşlardır. Bu çalışmalardan sonra; hükümlülerin % 50 si ceza
infaz kurumuna girmeden önceki kiraladıkları evin, kira sözleşmesini devam
ettirmiş, aynı zamanda bu hükümlüler
hiç borçlanmamışlardır. Sadece hükümlülerin % 5 inin ceza infaz kurumundan
salıverildikten sonra gideceği yer belli olmamıştır.
4. Belmarsh Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, “Psikolojik Sağlıktan Sorumlu
Birim”, İngiltere Ulusal Sağlık Birimi
aracılığı ile ruhsal rahatsızlıkları olan
hükümlülerin sağlık kurumunda yatarak
destek almaları ya da ayakta tedavilerini
sürdürmelerini sağlanmıştır.
5. Hull Ceza İnfaz Kurumunda, ceza
infaz kurumu görevlileri yerel yetkililer
ile iş birliği yaparak, hükümlülere salıverildikten sonra iş bulmalarına yardımcı
olmuşlardır. Personel bu amaçla, hem
ceza infaz kurumunda hem de ceza infaz
kurumu dışında çalışmıştır. Bu personel,
danışman gibi görev yaparak ceza infaz
kurumundan salıverilen hükümlülere
rehberlik yapmış, destek olmuş ve onları
iş bulmaları konusunda cesaretlendirmiştir.
6. Holme House Ceza İnfaz Kurumunda, “Hükümlü Pasaport Projesi”
uygulanmaya başlanmış, bu Proje’ye “iş
bulma görevlileri” dahil edilmiştir. İş
bulma görevlileri, bire bir hükümlüler ile
görüşerek rehberlik yapmışlardır. Proje
kapsamında ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülere “pasaport” verilmekte, bu belgede iş bulma görevlilerine
ulaşım ve alınacak randevunun detayları
açıklanmaktadır.
7. Ceza infaz kurumunda bulunan
genç hükümlülere, forklift kullanma
eğitimi verilmiştir. Bu kursa katılanlara, Ülke genelinde geçerli belge almaları sağlanmıştır. Yapılan araştırmada;
Proje’ye katılanların % 70 nin salıverilmeden sonra iş bulduğu, sadece % 6
sının yeniden suç işlediği belirlenmiştir.
Bu Proje daha sonra, Doğalgaz Enstitüsünün alt yapı işleri için geliştirilmiştir.
8. Leeds Ceza İnfaz Kurumunda,
Eğitim Bölümünce hükümlülere temel
beceri eğitimi verilmiştir. Yılda 6 bin
civarında hükümlünün girip çıktığı bu
kurumda, hükümlülerin ortalama kalış
süresi 12 hafta olmasına rağmen bütün
hükümlülere ceza infaz kurumunca hedeflenen eğitimlerin tamamı verilmiştir.
Hazırlanan Rapor’da, bu örnek uygulamalardan sonra iki önemli tespit yer
almıştır. Bunlar;
a. Üzerinde uzlaşılan konulardan
biri, ceza infaz kurumlarına alınan bazı
hükümlülerin bu kurumlara alınmaması
gerektiğidir. Bu kapsamda, kısa süreli hapis cezaları bütün hükümlüler için uygun
değildir. Yine psikolojik rahatsızlığı bulunan hükümlülerin, ceza infaz kurumu
yerine “Güvenli Rehabilitasyon Merkezlerine” alınması gerektiğidir. Bu iki uygulamanın gerçekleşmesi ile bir yandan
infaz sisteminin yoğunluğunu azaltacak
ve diğer yandan ceza infaz kurumları,
denetimli serbestlik merkezleri ve diğer
kurumların yeniden suç işlenmesini önlenmesi konusunda daha etkin çalışmaları sağlanacaktır.
b. Ceza infaz kurumları ve denetimli
serbestlik merkezleri yeniden suç işlenmesinin önlenmesine yoğunlaşması gerekirken, kaynakların yetersiz olması nedeniyle, eğitim, uyuşturucu, psiko sosyal
programları ile hükümlü davranış ve zararın tazmini programları, ihtiyaç duyan
hükümlülere verilmemektedir.
İngiltere’de yeniden suç işlenmesi ile
ilgili istatistiklere bakıldığında;
a. Ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülerin beşte üçü iki yıl içinde
yeniden suç işlemektedirler.
b. Mükerrer hükümlüler, bu Ülkede
işlenen suçların % 18 inden sorumludur.
Bu oran, yaklaşık 950.000 suça karşılık
gelmektedir.
c. Erkek hükümlülerin iki yıl içinde
yeniden suç işleme oranı (% 58), bayan
hükümlülerin aynı süre içindeki yeniden
suç işleme oranından (% 51) yüksektir.
d. Kısa süreli hapis cezasına hükümlülerin (12 aydan daha kısa süreli hapis
cezası) yeniden suç işleme oranı, uzun
süreli hapis cezasına hükümlülerin yeniden suç işleme oranından yüksektir. On
Kasım 2011
Vehbi Kadri
KAMER
Daire Başkanı
iki aya kadar hapis cezasına mahkum olan
erkek hükümlülerin iki yıl içinde yeniden
suç işleme oranı % 61 iken, aynı hükümlülerin aynı süre içinde oniki aydan dört yıla
kadar mahkum olması halinde yeniden
suç işleme oranı % 56’dır. Bu oranlar bayan hükümlüler için, % 56 ve % 35 olarak
gerçekleşmiştir.
e. Bu Ülkede; yeniden suç işleme
oranı 1980 yılından 1997 yılına kadar olan
dönemde incelendiğinde, 1980 yılından
1990 yılına kadar yeniden suç işleme oranının düştüğü, ancak 1990 yılından sonra
tekrar yükseldiği görülmektedir. Yeniden
suç işleme oranın yükselmesinin birden
fazla nedeni bulunmaktadır. Bunların başında, ceza infaz kurumundan salıverilen
kısa süreli hapis cezasına hükümlülere
salıverilemelerinden sonra gereken yardımın yapılamaması gelmektedir. Diğer bir
neden, ceza infaz kurumundan salıverilen
hükümlülerin sosyal dışlanmasıdır. Yine
1990 lı yılların başlarında çocuk yoksulluğu, uyuşturucu kullanımı ve okuldan atılma yeniden suç işleme oranını artırmıştır.
f. Ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülerin iki yıl içinde yeniden
suç işleme oranı; Danimarka’da % 45,
Avusturalya’nın üç eyaletinde % 38, Kuzey
İrlanda’da % 49, İngiltere ve Galler’de %
58, İskoçya’da % 58, Yeni Zelanda’da % 49
erkekler için % 40 bayanlar için (ceza infaz kurumundan salıverildikten sonra bir
yıl içinde), Amerika Birleşik Devletlerinin
Newyork şehrinde % 81 (erkek çocuk hükümlülerin ceza infaz kurumundan salıverildikten sonra üç yıl içinde) ve Kanada’da
% 64’tür.
Devamı gelecek ay
Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumuna anlamlı ziyaret
Nevşehir Üniversitesinden E
Tipi Ceza İnfaz Kurumuna
çinicilik desteği
Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda faaliyet gösteren çinicilik atölyesinde çalışan hükümlü ve tutukluların eğitim ve
mesleki gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla
Nevşehir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Fatih Başbuğ ve Öğretim Görevlisi Özcan
Karakoç tarafından Selçuklular’dan günümüze çiniciliğin gelişimi, çinide renk ve çizim şekilleri konularında seminer verildi. Seminerde
hükümlü ve tutukluların konu ile ilgili sorularına cevap verildi. Öğretim üyeleri çini ile ilgili
olarak onların mesleki gelişimlerine her zaman
katkı yapmaya hazır olduklarını belirttiler.
Kurum Müdürü Hamit Karslıoğlu, Nevşehir Üniversitesine katkılarından dolayı
teşekkürlerini belirtirken, Çini Atölyesi kursiyerlerinin mesleki eğitimleri ve performanslarını artırmayı hedeflediklerini ve çinicilik gibi
önemli bir mesleğin korunup geliştirilmesini
amaçladıklarını ifade etti.
Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumundan salıverildikten sonra, eski hükümlü
kadrosundan işe başlayan eski hükümlüler
Hasan Orhan ve Evren Altuğ, Ceza İnfaz
Kurumunu ziyaret etti.
Eski hükümlü Orhan ve Altuğ, cezalarını infaz ettikten sonra Osmaniye Orman
İşletme Müdürlüğü tarafından açılan eski
hükümlü işçi kadrosu sınavına müracaat
ettiler. Sınavı kazanan ve 2011 yılı Nisan
ayından itibaren eski hükümlü kadrosunda
kadrolu olarak işe başlayan Orhan ve Altuğ
14/10/2011 tarihinde Kurum Müdürü Mustafa Ertekin’i makamında ziyaret ederek çi-
çek takdim ettiler.
Eski hükümlü Evren Altuğ, Kurumda
gerçekleştirilen eğitim faaliyetlerinin salıverilme sonrasında kendisi için çok faydalı
olduğunu ifade ederek, bu konudaki memnuniyetini dile getirdi. Altuğ, “Yaklaşık altı
aydır Osmaniye Orman işletmesinde işçi
olarak görev yapmaktayım. Toprakkale Açık
Ceza İnfaz Kurumunda cezamı infaz ederken katılmış olduğum meslek kurslarından
almış olduğum belgelerin işe girmemde
çok büyük etkisi oldu. Hatta sınav komisyonu ceza infaz kurumlarında yapılan faaliyetleri öğrenince şaşkınlıklarını ifade ettiler.
Hükümlü arkadaşlarıma tavsiyem yapılan
eğitim-öğretim faaliyetlerine katılsınlar, ne
kadar fazla eğitim-öğretim faaliyetleri ile
meşgul olurlarsa hem bilgi ve becerileri artar hem de tahliye sonrası bir işe girmeleri
kolaylaşır. Bizim bu noktaya gelmemizde
büyük katkıları olan Kurum Müdürümüz
Mustafa Ertekin ve diğer kurum çalışanlarına teşekkür eder, saygılarımı sunarım”
dedi.
Eski hükümlü Hasan Orhan, Kurumda salıverilme öncesindeki eğitim faaliyetlerinin önemine dikkat çekerken, şunları
söyledi: “Yaklaşık altı aydır Osmaniye ili,
Kadirli İlçe Orman İşletme Müdürlüğünün muhasebe biriminde işçi olarak görev
yapmaktayım. Hükümlü arkadaşlarıma ceza
infaz kurumunda geçirdikleri zamanlarını
verimli bir şekilde değerlendirmelerini ve
ceza süresi sonunda bir meslek sahibi olarak sosyal hayata dönmeyi tavsiye ederim.
Bizlerin bu noktaya gelmesinde emekleri
bulunan Kurum Müdürümüz Mustafa Etekin başta olmak üzere tüm kurum çalışanlarına teşekkür ederim” dedi.
Kurum Müdürü Mustafa Ertekin ise
“Ceza İnfaz Kurumumuzun dört duvar arasından, çalışan, üreten ve meslek edindiren
ceza infaz kurumlarına dönüştüğünü, buradan tahliye olan hükümlülerin toplumda
hiçbir dezavantaj yaşamadan iş sahibi olduğunu görmek bu mesleğin en büyük hazzıdır. Bizim için iş motivasyondur.” diyerek
mutluluğunu ifade etti.
Kasım 2011
Seslenis
Sayfa 15
Tarsus C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Ulu Önder Atatürk törenlerle anıldı
Ulu Önder Atatürk, ölümünün 73.yılında törenlerle anıldı.
10 Kasım 1938’te aramızdan ayrılan Ulu Önder için ceza infaz
kurumlarında tören gerçekleştirilirken, onun eseri olan Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet yaşayacağı bir kez daha vurgulandı.
Ankara 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda, Ulu Önder Atatürk’ün ölüm yıldönümünde
anma töreni düzenlendi. Kurum bahçesindeki tören Kurum
Müdürü Celalettin Konca, 2. müdürler, Kurum öğretmenleri,
psiko sosyal birim görevlileri, infaz koruma başmemurları ve
infaz koruma memurları ile Jandarma karakol komutanlığı görevlileri, Kurum personeli katılımı ile gerçekleştirildi.
Tören saat 9.05’te saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlamış olup ardından kurum öğretmeni Hamit
Kansız ve Kurum Müdürü Celalettin Konca günün anlam ve
önemini belirten bir konuşma yaptı. Daha sonra Kurum psikologu Essin Ahmed ve İnfaz Koruma Memuru Onur Sezer
şiir okudular.
Ayrıca, Emekli öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ali Güler
tarafından 16.10.2011 tarihinde Kurum personeli ile tutuklu ve
hükümlülere “10 Kasım ve Bilmediğimiz Yönleriyle Atatürk’’
konulu konferans verildi
Doğubayazıt A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
10 Kasım Atatürk’ü anma etkinlikleri çerçevesinde, Kurum
bahçesinde Kurum Müdürü Tahsin Taş, Kurum 2. Müdürü
Cemal Gedik, Karakol Komutanı, Kurum personeli ile er –
erbaşların katılımıyla anma programı düzenlendi.
Anma töreni Ulu Önder Atatürk için yapılan saygı duruşu
ile başladı. Ardından İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Kurum 2. Müdürü Cemal Gedik günün anlam önemini belirten
bir konuşma yaptı. Kurum 2. Müdürü Gedik konuşmasında;
“Atamızın en büyük emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne her
yönü ile sahip çıkacağımıza söz vererek onu bu ölüm yıldönümünde bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.” dedi.
Daha sonra Kurum Katibi Meryem Öztürk ile İnfaz ve
Koruma Memuru Yasemin Tunç tarafından “Bir Tutkudur Mustafa Kemal” ve “Mustafa Kemal’i Düşünüyorum”
adlı şiirlerini okuduktan sonra program sona erdi.
Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumunda da Ulu Önder
Atatürk, ölümümün 73. yıl dönümünde düzenlenen programla anıldı. Kurum Müdürü İrfan Gültekin, İdare Memuru Nedim Tunç, Kurum Öğretmeni Davut Dede ve
diğer personel ile hükümlülerin katılımıyla yapılan törende
saat 09:05’te sirenlerin çalmasıyla birlikte 2 dakikalık saygı
duruşunda bulunuldu ve ardından topluca İstiklal Marşı
okundu.
Kurum İdare Memuru Nedim Tunç günün anlam ve
önemini içeren konuşmasında “Atatürk’ü anlamak demek
onun kişiliğini, vatanseverliğini, inkılap ve ilkeleri ile onun
kurduğu Cumhuriyet’e sahip çıkmak olduğunu, hepimizin
hedefinin ise Ulu Önder’in dediği gibi muassır medeniyet-
ler seviyesine çıkarmak için çok çalışmak olduğunu” vurgulayarak konuşmasını tamamladı. Ardından hükümlülerce güne
dair şiirlerin okunması ve Eğitim Birimince hazırlanan 10 Kasım ve Atatürk temalı slâyt gösterisiyle program tamamlandı.
Pınarhisar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu içerisinde 10
Kasım Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 73. yıldönümü vesilesi ile anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğine Kurum Müdürü Metin Erkılıç, Kurum 2. Müdürü Ali Çöğürcü, Kurum
Öğretmeni Servet Hazırbulan ve Kurumda görev yapan infaz
koruma memurları katıldı.
10 Kasım Atatürk’ü anma etkinliğinde saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın ardından günün anlam ve önemini belirten konuşma yapılıp, şiirler okunarak Cumhuriyetimizin kurucusu
ulu önder Mustafa Kemal Atatürk anıldı.
Tarsus C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 10 Kasım 2011 tarihinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 73. yılı münasebetiyle anma töreni gerçekleştirildi.
Programa Kurum Müdürü Ömer Ekinci, Cezaevi Jandarma Karakol Komutanı J.Kd.Bçvş. Yahya Önder, Kurum
İkinci Müdürü Ayhan Sükmen, İdare Memuru Çağatay Kaya,
Kurum Öğretmenleri Mustafa Konü, Mehmet Emin Yoluk,
Kurum Psikologu Engin Aycıl, Kurum Sorumlu İnfaz ve Koruma Başmemuru Zeynel Yıldırım ile çok sayıda infaz ve koruma memurunun katılımıyla Kurum bahçesinde yapıldı. Saat
09:05’te Atatürk için 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
Saygı duruşu esnasında Kurumun araçları sirenlerini açmıştır
ve ardından İstiklal Marşı hep birlikte okunarak, Türk Bayrağı
yarıya indirildi.
Ulu Önder Atatürk için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunmasının ardından Kurum Öğretmeni Mustafa Konü
günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı.
Kurum Öğretmeni Mustafa Konü konuşmasında Ulu Önder Atatürk’ün kişiliği, yaşamı, davranışlarıyla örnek bir insan
olduğunu vurgulayarak, onun hakkında bir çok kitap yazıldığını
söyledi. Konü, şöyle konuştu:”Atatürk”ün aramızdan ayrılışının 73. yılında bu gün yine sevgi ve minnetle anıyoruz. 10 Kasımlar Atamızı anlamak, yaşamak, kavramak, yorumlamak için
bir fırsattır.
Mustafa Kemal Atatürk savaşlardaki başarılarıyla büyük
asker, yönetimiyle büyük devlet adamı; görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, gerçekçilik, uluslararası ilişkilerde güvenirlilik
kararlılık, barış ve insan severlilik değerleriyle evrensel bir kişiliktir.
Türk Ulusuna da her alanda yol göstererek onu çağdaş uygarlık sevisinin üstüne çıkaracak tek rehber, bilim ve teknik idi.
Ona göre ilim ve fenin dışında rehber aramak gafletti, cehaletti, hatta ihanetti. Büyük Önder bu konuda” Gözlerinizi kapayıp
yalnız yaşadığınızı farz etmeyiniz.Memleketimizi bir çember
içine alıp cihan ile alakasız yaşayamayız. Bilakis ileri, uygar bir
millet olarak uygarlık sahasının üzerinde yaşayacağız ve her
millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt şart
yoktur.” diyerek çağdaşlaşmanın yolunu yöntemini gösteriyordu. Atatürk; “Benim manevi mirasım ilim ve akıldır.” demiştir.
İşte Atatürk’ün bizlere bıraktığı bu manevi mirası gelecek
nesillere bırakmak her Türk vatandaşının görevi olmalıdır.
Çagdaş, laik ve ileriye dönük düşünceleriyle, birlik-beraberlik
ve bağımsızlık uğrundaki mücadelesiyle gönlümüzde düşüncelerimizde yaşıyor yaşıyacaktır.
Sözlerime burada son verirken Ulu Önder Atatürk’ü, dün
ve bugün bu vatan için toprağa düşen şehitlerimizi ve yine bu
vatan için canlarını ortaya koyan gazilerimizi saygıyla anıyor,
ruhları şad olsun diyorum.” şeklinde konuştu.
Kurum öğretmeni Mustafa Konü konuşmasının ardından,
program sona erdi.
Paşakapısı Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda saat
09:05’te Ceza İnfaz Kurumu Bahçesinde yapılan
anma programına Kurum Müdürü Mustafa Kemal Çelik, tüm kurum personeli, Jandarma Karakol
Komutanlığı ve tüm görevli, rütbeli er ve erbaşlar
katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile bayrak yarıya indirildikten sonra günün önemini anlatan konuşmayı Karakol Komutanı Muhittin Sayar yaptı.
Askerlerin ve personelin Atatürk konulu şiirleri
okumalarının ardından tören, Kurumun konferans
salonunda devam etti. Hükümlü ve tutukluların da
hazır bulundukları programda Kurum Öğretmeni
Serpil Ölçer’in günün anlamına dair konuşmasının
ardından hükümlü ve tutuklular kendi yazdıkları
Atatürk konulu şiirleri okudular.
Program Atatürk’ü anlatan slayt ve film gösterimi ile son buldu.
SAYFA 16
Seslenis
Oltu T Tipi’nde konser coşkusu
Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 23.09.2011 tarihinde
Oltu yerel sanatçısı Erkan Demir ve Kurum Katibi Hikmet Yalçın’ın
katılımıyla Müzik Eğlence programı düzenlendi. Programa Kurum Müdürü Celalettin Çeşme, Kurum 2.Müdürleri Ramazan Kılıçkaya, Selman
Akın, İdare Memuru Abdurrahman Akçay, Kurum Öğretmeni, Kurum
personeli ve çok sayıda hükümlü tutuklu katıldı. Oltu yerel sanatçısı Erkan Demir ve Kurum Kâtibi Hikmet Yalçın’ın söyledikleri çeşitli yörelere
ait türküler eşliğinde Personel ile hükümlü ve tutuklular halaylar çekerek
gönüllerince eğlendiler. Hükümlü ve tutukluların söylenen türkülere eşlik etmeleri programa ayrı bir güzellik kattı ve program sona erdi.
Ceza infaz kurumlarında ‘veda programı’
Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda İnfaz ve Koruma Başmemuru Resul Öztürk’ün emekliye ayrılması ve
İnfaz ve Koruma Memuru Mesut Dağ’ın Van M Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumuna tayini çıkması nedeniyle 28.09.2011
tarihinde veda gecesi düzenlendi.
Veda yemeğine Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Ocak,
Cumhuriyet Savcıları Ali Rıza Sönmez ve Osman Mermer,
Kurum Müdürü Celal ettin Çeşme, Kurum 2. Müdürleri
Ramazan Kılıçkaya, Selman Akın, İdare Memuru Abdurrahman Akçay, Kurum Öğretmeni ve Kurum personeli katıldı.
Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Ocak emekliye ayrılan İnfaz ve Koruma Başmemuru Resul Öztürk’e hizmetlerinden
ve örnek kişiliğinden dolayı teşekkür ederek bir plaket verdi
ve bundan sonraki sivil hayatında mutlu ve huzurlu günler
geçirmesi temennisinde bulundu. Cumhuriyet Savcıları Ali
Rıza Sönmez ve Osman Mermer, Van M Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumuna tayini çıkan İnfaz ve Koruma Memuru Mesut Dağ’a hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek yeni görevinde üstün başarılar dileyerek birer plaket verdiler. Kurum
Müdürü Celalettin Çeşme her iki personele çeşitli hediyeler
vererek yeni hayatlarında başarılı olmaları temennisinde bulundu.
İnfaz ve Koruma Başmemuru Resul Öztürk, böyle bir
geceyi düzenleyen ve bizi yalnız bırakmayan amirlerimize,
tüm mesai arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum,
derken gözlerindeki gurur ve sevinç görülmeye değerdi. Bu
duygu dolu konuşmanın ardından tüm personel müzik eşliğinde halaylar çekerek eğlendi.
Şereflikoçhisar B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 32 Yıl 7 Ay görev yapan İnfaz ve Koruma Memuru
Durdu Sak’ın emekli olması nedeniyle Ceza İnfaz Kurumu
Erzurum Eğitim
Merkezince 1000
fidan dikimi yapıldı
Ceza İnfaz Kurumları Personeli Erzurum Bölge
Eğitim Merkezi ülkeye ve topluma faydalı olma yönünde sosyal çevreye katkıda bulunmaya devam ediyor.
Eğitim Merkezi, 18.10.2011 tarihinde Erzurum
Valiliğinin tahsis etmiş olduğu alanda her yıl olduğu
gibi bu yıl da üstüne düşen görevi yaparak fidan dikimi gerçekleştirdi.
Geçmiş yıllarda fidan dikimi yapılan arazi kontrol edilerek, tutmayan fidanların yerine yenilerinin
ekimini gerçekleştirilirken, bunun yanı sıra 2011 yılı
fidan dikim etkinliği olarak da 1000 adet daha fidan
dikimi yapıldı.
Ayrıca, eğitim dönemi içerisinde kan bağışı kampanyası yapılarak, Eğitim Merkezi görevlileri ve kursiyerlerin bağışta bulunmaları sağlanıyor.
Eğitim Merkezi Başkanı Hâkim Süreyya Saygın,
Eğitim Merkezinin fidan dikim etkinliğinin yanı sıra
kan bağışı kampanyalarımızın da önümüzdeki dönemler içerisinde hız kesmeden devam edeceğini
söyledi.
Müdürlüğünce veda yemeği düzenlendi.
Kurum Amiri Vehbi Aslan’ın emekliye ayrılan Durdu
Sak’ın kısa öz geçmişini ilişkin konuşmasından sonra yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı plaket ve takdir belgesi
verildi. Veda yemeğine Cumhuriyet Savcısı Ahmet Dalgalı,
Jandarma Bölük Komutanı J. Ütğmn. M. Kürşat Ordu, Rehberlik Araştırma Müdürü Ali Kaan Kutlu ve Kurum personelinin katıldı.
Bafra’da Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz için veda yemeği
Bafra’da Bafra Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz’ın Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına, Cumhuriyet
savcılarından Hüseyin Ayyayla’nın
Erzurum Cumhuriyet Savcılığına
atanması ve Cumhuriyet Savcısı
Serhat Çetinkaya’nın savcılıktan
avukatlık mesleğine dönmesi nedeniyle Bafra Adliyesi ve Bafra T Tipi
Kapalı ve Açık Ceza infaz Kurumu
tarafından veda yemeği düzenlendi.
Bafra Belediyesi Büyük park
Cumhuriyet salonunda verilen yemekte bir konuşma yapan Bafra Ağır
Ceza Mahkemesi Başkanı ve Komisyon Başkanı Hüseyin Öztürk ve
Cumhuriyet Savcımız Ahmet Kurt,
geçen zaman içerisinde Cumhuriyet
Başsavcısı Adliye içindeki hizmetleriyle Adliye binasının fiziki yapısının değiştirilerek modern bir hale
getirmesi konusunda hizmetlerini
anlatarak kendisinin 2 yıllık görevi
süresince Bafra T Tipi Kapalı- Açık
Ceza İnfaz Kurumunu her yönüyle
faaliyete geçmesi için büyük çabalar
sarf ederek Kurum Müdürlüğüne
desteklerini hiç esirgemediğini dile
getirdiler.
Cumhuriyet Başsavcısı Şaban
Yılmaz da konuşmasında; “Bafra
adliyesi benim 6. görev yerim. Ülkemize ve devletimize en güzel hizmet
için çalışıyoruz. Adliyenin soğuk yüzünü değil sıcak yüzünü göstermeye
devam ediyoruz. Bafra’da birlik ve
beraberlik başarıyı beraberinde getirdi. Gönül rahatlığıyla Bafra’dan
ayrılıyorum. Ceza infaz Kurumumuz 90 dönüm arazi üzerine kuruldu. Bafra tarım bölgesi olduğu için
tarım adına 70 dönüm daha istiyoruz. Biz TİGEM’den cezaevimize
bir yer istedik, orada bulunan araziyi
hayvancılık adına istedik. Oraya da
zamanımız yetmedi buradan Müdürümüze talimatım var; işin peşini
bırakmayacağız. Kapalı ve açık cezaevinde çok büyük projelere imza
attık. Türkiye’nin önde gelin firmalarıyla işler yapıyoruz. Ayakkabı firması Greyder ve Üçel ayakkabıcılıkla
özel sektör-cezaevi işbirliğine gidilmiştir. Buralarda 80’e yakın hükümlü çalışıyor. Yine pvc kapı-pencere
atölyesi kurularak Türkiye’nin önde
gelen firmalarından Teknoplas ile
anlaşılmış ve kurulduğu hafta yüzbin
TL’nin üzerinde sipariş alınmıştır.
Buradan çalışkan kurum personeline teşekkür ediyorum. Onlara güveniyorum. Bu kurum Türkiye’nin en
büyük kurumu olarak Bafra’yı ülkemize tanıtacaktır.” demiştir.
Yemeğe Bafra Belediye Başkanı
Zihni Şahin, Bafra Kaymakamı Ali
Katırcı, 19 Mayıs İlçe Kaymakamı
Kadir Ekinci, Bafra Garnizon Komutanı Yarbay İbrahim Dağtekim,
Emniyet Müdürü Abdullah Yahşi,
Bafra Adliyesi çalışanları, avukatlar,
banka müdürleri, sivil toplum örgütleri, belde belediye başkanları, oda
başkanları, Bafra Kapalı-Açık Ceza
İnfaz Kurumu çalışanları katıldı.
Tayin dolayısıyla ayrılan Cumhuriyet Başsavcısı Yılmaz’a Kurumumuz adına Kurum Müdürü Kasım
Demiralp plaket ve hediye takdim
etti.

Benzer belgeler