Kasım-Sayı: 116 - Adalet Bakanlığı
Transkript
Kasım-Sayı: 116 - Adalet Bakanlığı
Seslenis Kasım 2011 Yıl: 10 • Sayı: 116 • Ücretsizdir • Yaşamak, didinmek ve çarpışmak demektir. Kim bu çarpışmada kazanırsa o yaşar. Ayda bir çıkar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Cezaevleri değerlendirme toplantısı Adalet Bakanı Ergin’in katılımıyla yapıldı Ceza infaz kurumlarının sorunları Afyonkarahisar’da yapılan ‘2. Hizmet İçi Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı’nda ele alındı “CEZA İnfaz Kurumları Hizmet İçi Eğitim ve Yıllık Değerlendirme Toplantısı”nın ikincisi 2224 Kasım 2011 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da yapıldı. TOPLANTIYA; Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Müstaşar Yardımcısı Aykut Kılıç, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, İç Denetim Birimi Başkanı Yaşar Şimşek, Genel Müdür Yardımcıları Rasim İsa Bilgen ve Erhan Polat, İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk, Daire Başkanları Burhanettin Eser, Vehbi Kadri Kamer, Remzi Gemici, Ali Yıldız ve İbrahim Usta, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Erol tetkik hâkimleri, şube müdürleri ile ceza infaz kurumlarının birinci müdürleri katıldı. 8-9’da Minnetle anıyoruz Ulu Önder Atatürk, ölümünün 73.yılında törenlerle anıldı. 10 Kasım 1938’te aramızdan ayrılan Ulu Önder için ceza infaz kurumlarında tören gerçekleştirilirken, onun eseri olan Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet yaşayacağı bir kez daha vurgulandı. Ceza infaz kurumlarının sorunlarının değerlendirilerek, geleceğe ilişkin çözüm önerilerinin ele alındığı ‘2.Ceza İnfaz Kurumları Hizmetiçi ve Değerlendirme Toplantısı’ Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in katılımıyla gerçekleştirildi. Bakan Ergin’in ceza infaz kurumu ziyaretleri ADALET Bakanı Sadullah Ergin, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret etti. 25.10.2011 tarihindeki ziyarette Kampüste bir toplantı yapan Bakan Ergin, Kampüsün işleyişi ve kurumların çalışmaları hakkında bilgi aldıktan sonra 6 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulundu. BAKAN Ergin, 22.11.2011 tarihinde ise ceza infaz kurumlarının son bir yılının değerlendirildiği “II. Hizmet İçi Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı’na katıldıktan sonra beraberinde Afyonkarahisar Valisi Ali Bakanoğlu olduğu halde Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. BAKAN Ergin, 26 Kasım 2011 tarihinde Van’a ziyaret gerçekleştirerek, deprem sonrasında alınan önlemler ile yargı ve infaz hizmetleriyle ilgili çalışmaları yerinde gördü. Van’da, M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulunduktan sonra, çadırlarda kalan hâkim, savcı, askerler ve diğer personelle bir araya gelen Bakan Ergin, yetkililerle durum değerlendirmesi yaptı. Haberi 8’de Bakan Yardımcısı Veysi Kaynak görevine başladı Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Silivri 6 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, Kurum kantininde ürün ve fiyatlar ilgili incelemede bulundu. Adalet Bakanlığı Müsteşarlığında devir teslim töreni Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcılığına Veysi Kaynak getirildi. 7 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan üçlü kararname ile Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcılığına atanan Kaynak görevine başladı. TBMM 23. Dönem AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili olarak görev yapan Kaynak, birçok önemli kanunun çıkmasında aktif rol oynamıştı. Bakan Yardımcımız Sayın Kaynak’a yeni görevinde başarılar dileriz. Adalet Bakanlığı Müsteşarlığı görevine başlayan Birol Erdem, görevini Ahmet Kahraman’dan törenle devraldı. Devir-teslim nedeniyle Adalet Bakanlığı toplantı salonunda bir tören düzenlendi. Törene Erdem ve Kahraman’ın yanı sıra, müsteşar yardımcıları, genel müdürler, daire başkanları ve Bakanlığın diğer üst düzey bürokratları katıldı. Adalet Bakanlığı bürokratları ile vedalaşan Kahraman, “Son yıllarda önemli işler yaptığımızı düşünüyorum.” dedi. Kahraman, Erdem’i yeni görevinden dolayı kutladı ve başarı dileklerinde bulundu. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem de, Adalet Bakanlığı’nda son yıllarda çok önemli hizmetlere imza atıldığını, bunun gelecekte de süreceğine inandığını söyledi. Daha sonra Erdem ve Kahraman birbirlerine çiçek takdim ettiler. Bakanlık girişinde toplu fotoğraf çekiminin ardından Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem ve diğer bürokratlar Kahraman’ı kapıya kadar uğurladılar. Sayfa 2 Seslenis NEYLEYİM GÖNÜL, DELİ GÖNÜL Kasım 2011 SENİN YÜZÜNDEN Duvarların üstünde dikenli teller Yaram çok derinde görmez ki eller Sensiz sevilmez şu açan güller Güllere küskünüm senin yüzünden Onsuzlukla geçti elliüç ay, Hasretle geçti dört sene beş ay, Özlem oldu, sevda doldu gönül, Neyleyeyim gönül, deli gönül. Dört duvar içine esmiyor yeller Tatlıyı acıyı ayırmaz diller Bir türlü kelepçeden kurtulmaz eller Kelepçelere küskünüm senin yüzünden Gurbet oldu gönlümde, Sıla idi sinemde, Sevdaydı kalbimde, Neyleyeyim gönül, deli gönül. Burada gariplik çöker şu deli gönlüme Kahredip ağlarım ben giden ömrüme Karışır gecelerim gündüzlerime Gündüzlere küskünüm senin yüzünden Umutlarımızı hüsrana döndürdün Kararttın bulutları güneşimizi söndürdün İçimdeki sevgiyi yeşertmeden öldürdün Yeşeren filizlere küskünüm senin yüzünden İmrendim güzel sözlerine, Mest etti güzel gözüyle, Rahatlattı hoş sesiyle, Ezdi kalbimi o sevdası ile, Neyleyeyim gönül, deli gönül... Döküldü saçlarım artık bedenim yorgun Benim yediğim darbe çok büyük vurgun Gözlerim dolgun yüreğim kırgın Kırgınım can dosta can yoldaşa Senin yüzünden... Hasan Basri Kasap Gürün A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Zafer Arslan Şaşmaz Açık Ceza İnfaz Kurumu YEĞENİMİN GÖZYAŞLARI BENİM BİL BENİ Git de gelme hasret koy adımı Yokluğu sevmezsin yokluk bil beni Doğrudan kaçarsın doğru gör beni İhanet sevilmez düşman bil beni Sen süslü tuzakları adet edinirsin. İçim dışım bir bil sen benim Bin bir çeşit maske seversin İki maskem var bil benim Yüreğim ağlarken yüzüm güler benim Dostuda sevenim düşmanıda bil beni Yalandan haz almam yangından aldığım kadar Hüzünden korkmam acıyla doğdum bil beni Gerçekleri sevdalıyım sevemezsin sen beni Hasreti çekerim bana ekmek su gibi Dikeni avuçlarım gülden önce huyum benim Hep aldatır, ağlatır kaderim bu benim Mavi düşlerimi kirletir hep sevdiklerim benim Dilim param parça yüreğimde sevgim benim Fakir cebim gönlümdür benim asıl zengin Beş para etmez şu çocuksu benliğim Kadeh kadeh kederle doğan işte benim İlahi kalem yazmış alnıma değişmez yazgım benim Topraktan yaratılmış bir insanım, kibirim Kendimi beğenmişliğim olamaz asla benim... Hamza Kurnaz Ferizli L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu YASAK DEĞİL YA! Yan yana gelmemiz suç sayılsa da, Resmini koklamak yasak değil ya! Ellerini tutmak suç sayılsa da, Hayalini kurmak yasak değil ya! Geceden yalnızım, geceden sessiz, Geçmiyor günlerim, geçmiyor sensiz, Nasılda taş kalbin merhametsiz, Bile bile sevmek yasak değil ya! Bana senden ödül, gelen her çile, Tanımam aşkımda, tanımam bile, Hasretten mum gibi erisem bile, Bir ömür beklemek yasak değil ya! Ümit Atiş Çankırı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Güneş ufkumdan usul usul kayboldu Mert bir bahar geçti, yazıda götürerek Şimdi sıra soğuk bir sonbaharda Soğuk bir kışta Sen dışarıdasın, ben içerdeyim Kahroluyorum neden uzağımdasın Güneşin gezmeye vakti yok Yıldızların sevmeye Ay’ın su içmeye vakti yok Ve benim seninle olmaya imkanım İnceden bir yağmur yağıyor Yeğenimin gözleri kadar masum ve taze Taze ve hayat dolu, ben ıslanıyorum Kimi yağmurdan, kimi yeğenimin gözlerinden Ben asla üşümüyorum Mahpusluğumda üzülmüyorum Yalnızca hasrete kızıyorum Yeğenimi de çok seviyorum Selçuk Yavuz Bartın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Seslenis Kasım 2011 YAŞAMAK Ve ne zaman!... Sonu gelecek bilinmez, Üstümde kilitli kapılar, Sayısız yol ardında. Sevdiklerimden uzak, Hüzünleri yaşıyorum, Yaşadığımı bile bilmesem de, İnadına yaşamak diyorum. Kar gibi sinem yanarken, Diyorum ki!... Elbet bir gün ışığım yanacak, Elbet bir gün kapılarım açılacak. Her kapı açıldığında, Bir ümit, besliyorum içimde, Amansız Fakat, çaresiz değil, Her gün yeniden yaşamak. Nargül Yıldız Karaman M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu HAYALİMDE KALMASIN SANA DÖNÜYORUM Dilimden düşmeyen adın duamla Gönlümde büyüyen bitmez sevdamla Dostlarla yaptığım son bir vedamla Sana dönüyorum yüce yaradan Zenginlik şan, şöhret yazık ki yalan Servetim varlığım ecelle talan Ecelmiş sonunda tecelli olan Sana dönüyorum yüce yaradan Köşkler, hanlar değil son taht musalla Dostların omzunda dört kollu salla Göklere yükselen dua selayla Sana dönüyorum yüce yaradan Onca kürküm varken kaldım ketenle Günahkar bir kulum bin bir nedenle Ruhumdan ayrılmış soluk bedenle Sana dönüyorum yüce yaradan Karşında suçluyum kızaran suçla Şefaat dilerim yalvaran sözle Bir senin bildiğin ruhumda gizli Huzuruna geldim yüce yaradan Özgür Şahin İnebolu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurmu Dilinde hüzün şarkısı Boynunda kader muskası Belki yanındadır yavrusu Sen buralarda yapamazsın be güzel Umutsuzluğumda umut olan, Yalnızlığıma ortak olan, Çaresizliğimde dermanım olan, Her şeyimi tamamlayan, hayalimde kalmasın. Yaşayamadığım, o güzel günleri, İkinci baharımın en yeşilini, Bana yaşatıp, hayat katan, Can yoldaşı, hayalimde kalmasın. Elimde var bir beyaz kağıt Adını bilsem yazardım ağıt Yak cıgaranı efkarını dağıt Sen de bizde olmuşsun be güzel Ağlamak sızlamak kâr etmez Kalpler taş olmuş artık sevmez H. İbrahim’im duâ’dan başka elimden bir şey gelmez Allah cümlemizi buralardan kurtarsın be güzel İsyan ediyorum bu kötü kaderime Bazen teselli buluyorum beterin beteri var diye Bu sene olmazsa diyorum belki seneye O zaman kader bize de kahkahayla güler be güzel F. Zeynep Dursunkan Boğazlıyan A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kader değirmeni bizi öğütüyor Demir parmaklıklar kapılarda çürüyor Fareler bile kahrından ölüyor Velhasıl buralarda insan yaşamaz be güzel H. İbrahim Bodur Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu AKIL VE MODERN DÖNEM adlandırdığımız bu zamanlar, uzun bir maraton gibidir. Balık, dışarıda ne olduğunu bilmezse suda yaşadığının farkında olamaz ya, onlar da nerede başladı bu modern dönem, nerede biter, ya biterse sonrası ne olur diye hiç düşünmediler. Belki ''daha'' kelimesi anahtarıydı yaşamlarının. Kadınlar daha güzel gözükmek, erkekler daha güçlü olmak ve hepsi daha çok paraya sahip olabilmek adına yarıştılar yıllarca. '' Yarış, yarışmakla kalsaydı keşke'' dedirten iki büyük dünya savaşı oldu. Hepsi daha çoğuna sahip olmak adınaydı. Binlerce insan öldü, hiç uğruna. Modern dönem yeni bir dünya kurmuştu. Kendi kavramları, kendi lüğatları, kendi doğruları vardı. Çizgisel bir zemine oturtulmuştu zaman mefhumu bile. Dünya tepsi şeklinde sanılırken, öğrenildi ki, dünya kutuplardan basık, ortası şişkin (geoit), yuvarlakmış. Böyle sananları da yanılttı modern dönem. Dünya bir merdiven gibiydi, basamak basamak yükseliyordu. Doğu'dan batı'ya bir ilerleme içindeydi. İlerleme kavramı zihinleri yiyip bitiriyordu. İlkel'den modern'e tırmanan merdivende doğu'nun daha çok yolu vardı. Ayşe, Emine ya da Nazlı Biliyorum dışarıda hayat çok hızlı Bilezikler künyeler olmalıydı kolları Kelepçe sana hiç yakışmamış be güzel Yalanın adını bile anmayan, Seviyorum deyişte oyalamayan, Sadece dürüst bir ilişki arayan, Sevgilinin en gerçeği, hayalimde kalmasın. Gürbüz Erkek Ereğli B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Binlerce yıl önce aklın dışında yolları varmış insanların. Akıl dışılık doğmalarla ve korselerle sarmalanmışlarmış zihinlerini. Bir gün, bir isyanla bir yerlerde kırılmış bu demirden ağlar. Akıl gelip tahtına oturmuş. Yerini öyle sevmiş ve öyle kibirliymiş ki kalbe giden her yolu tıkamış, inanç, merhamet, sevgi artık aklın süzgecinden geçmeden yol bulamıyormuş; süzgeçten gecene kadar da akla aykırı yanlarını öte tarafa bırakıyormış. Kimse akılsız bir dünyaya dönmek istemiyormuş fakat aklın anlaşılmaz tavırlarını birilerinin aklı almıyormuş. Akla akıl erdiremeyenler meczup ilan edilmiş her yerde. İnanç adına yapılanlardan sonra, inançsızlık bir inanç olarak aklın eşiğinde refah içinde yaşar olmuş. Akıl yokken toprağa ekilmiş tohumlar bir bir fidan vermeye başlamış. Para denilen kağıtlar türemiş. İnsanlar, altın adını verdikleri sarı madenlere çokça pahalar biçmişler. Aklın daha gitmediği yerlerde kızılderili diye bildiklerimiz, altınları camlarla değiş tokuş etmişler. Camları kırıldığı vakit, ne mutlu ki, ardından akılsızca gözyaşı dökmüşler. O sırada diğerleri daha az gözyaşı döker olmuş. Akıl bahaneler ve sebepler üretir çünkü ağlamamak için. Öyle çok meşgalesi varmış ki akıl sahiplerinin, gözyaşı dökmek akıllarına bile gelmemiş. Şimdilerde modern dönem olarak GÜZEL Hissettiğinde içini ısıtan, Güneş bile yanında solgun kalan, Yağmurlar ıslatırken mutlu olan, Aşkların en güzeli, hayalimde kalmasın. BULMACA SOLDAN SAĞA 1) Alçak gönüllü-Tuhaf. 2) Atılım, akın-Semah gösterisi yapan-Sav. 3) Kalabalığa hitap ederken üzerine çıkılan yer-Valf-Bir gölümüz. 4) Vücut,beden,boy,pos-Görüş, bakış. 5) Kutsal inanç-Tersi (bayağı, basbayağı)Uygun, elverişli. 6) Bir renk-Tersi (bir hayvan sesi)-Bir atılan nişan-Bir bağlaç. 7)Bir ülke-Öğretim ve eğitim sistemi-Yemin. 8) Ne yazıkki manasında söylenir-Tane. 9) Tersi(Kol’un sessizleri)-Müzikte bir terim-Saha. 10) Örgü-Çayır, otlak. 11) Gelir getiren ev, dükkan-Bir hayvan-İlave. 12) Keskin bıçak-Bir ülke-Tersi (bir isim) 13) Bir yapıştırıcı-Bir rüzgar şekli-Parça,dilim. 14) Tersi (pasak)-Isı birimi. 15) Bir örgüt İspanya’da-Askerlere verilen genel adSevap,ücret. 16) Bir cetvel-Orta-Yemek pişirilen kap. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) Derece, nicelik-Ağırbaşlı, onurlu 2) Bir ev aleti-Maneviyat-Mısır’ın başkenti 3)Bir çalgı-içten çürümeye yüz tutmuş ağaç-Tersi(aynı erkekle evli kadınların birbirlerine göre adı 4) Üzerinde bir pozitif yön var sayılan sonsuz doğru-Tersi (Lüle’nin ilk iki harfi)-Mesafe-Hane 5) Şöhret-Bir yazıyı üst makama sunmak, takrir etmek-Uzaklığı ifade eder 6)İskambilde birli-Evin üst bölümü-Bir notaTon’un sessizleri-Adale 7)Kişiler,zatlarMal, ticaret malı-Bir göz rengi 8) Tesbih başlığı-Gösteriş,çaka-Omuzlara takılan işaretli parça 9)En kısa zaman-Boğa güreşçisi 10) Üye-Bir bayan ismi 11) Alfa- benin 3. harfi-Sürdürme, devam etme-Konutlar topluluğu 12) Kurnaz, deneyli, bilgili, başına buyruk-Labada 13) Bir sayı-Bir çalgı-Bir cetvel-Ecir’in ilk iki harfi 14) Verme,ödeme, tersi(hayvanların vurma işi)-Küçük odun parçası 15) Bir hayvan-Yağlı kir 16) Zıt’ın sessizlerik-Yazı, yönerge, talimat-Bir nota. Oğuz Alıcı Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü Bir gece yarısı daha, Soğuk parmaklıkların ardında, Bir gün daha bitmiş, Yaşıyorum uçsuz bucaksız. Sayfa 3 Seslenis Sayfa 4 USTALARDAN SEÇMELER AHMET KAYTANCI BEN BİR KÖY ÖĞRETMENİYİM MEHMEDİME ŞİİR KARINCA VE İNSAN Günlerden bir Ağustos gecesi, Gabarda duyuldu bir mermi sesi, Kanla doldu biranda kutu derisi, Mehmedi vatana şehit eyledik... Karınca çırpınırken Gözlerimden merhamet içiyordu. Ve onu, parmağımla alıp kurtardım. Kurulanıp yuvasına giden o karınca, Haberdar mıydı acaba .?. Bir dağ köyünün tezek kokan damında Hayır yoksa ne penceresinde, ne camında Sıralar kırılmış tavan akıyorsa Bir de memleket sevdası yüreğini yakıyorsa Arama başkalarını ben ordayım Merak mı ettin kim olduğumu? Ben köy öğretmeniyim Dağ, bayır, demedi aştı Şehit olmak için savaşa koştu, Marşlarla sel olup coştu Mehmedi vatan şehit eyledik... Her sabahın alaca karanlığında Yeni bir hayalle derse koşarım Tamamsa talebem, hazırsa konum Mutlu bir gün yaşarım. Dert etmem altının ıslanmasını Burnunun akmasını Bir ana şefkatiyle kendim yıkarım Onlar benim yavrularım Gözüm gibi bakarım Dedesi Alparlan’dan emir olmıştı, Yedi düvele korku salmıştı, Cennet bahçesine hemen dalmıştı, Mehmedi vatana şehit eyledik... Ben köy öğretmeniyim Teftiş kaygısı bağlamaz beni İyi gelmiş kötü gelmiş Umrumda değil Vicdanımla başbaşayım Allah’ın huzurunda Milli his uyandırmışsam ne mutlu bana Fidanlarımın ruhunda Ben köy öğretmeniyim İçim neyse dışımda odur Karşı dağın yamaçlarına sorun Ünitemin amaçlarına sorun Sorun; Ali’me, Mehmet’ime Ayşe’me Elif Bacıma, Hasan Emmime, Hüsne Nineme Sorun; çil horoza, al taya, karabaşa Sarı danaya, al boğaya, serçe kuşa Hepsi tanırlar beni Ben onlardan biriyim Çünkü; köy öğretmeniyim Ne laboratuar bulursun okulumda Ne harita Ne odun, ne soba Bir kere yanmaya görsün çatılar Ne su bulursun, ne kova Acıdır söylemesi ama; Ne düzgün bir sıra, Ne iyi bir karatahta Ben köy öğretmeniyim Yokluklar içinde varlık Size fidanlarımı anlatayım Benim fidanlarım Daha küçük El kadarcık. Ben onlarla varım Onlarla yaşarım, Onlarla kalkar Onlarla düşerim. Bakmayın tebeşir kaplı suratıma Ütüsüz ceketime, eski kravatıma Benimle dünyaya bakanlar var Benimle çağlayıp akanlar var Peygamber mesleği benim mesleğim Övünerek söylerim her zaman Ben köy öğretmeniyim Ben köy öğretmeniyim Ahmet KAYTANCI ÖZGEÇMİŞ 1963 yılında Kahramanmaraş’ın Andırın İlçesinde doğdu. 1969 yılında Boztopraklı İlköğretim Okuluna başladı. 1974 yılında Adana İmam Hatip lisesine başladı. 1982 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat fakültesinde yüksek öğrenimine başladı ve 1987 yılında mezun oldu. Aynı yıl, Düziçi Anadolu Öğretmen Lisesine (D.A.Ö.L.) din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni olarak atandı. 1988-89 eğitim-öğretim yılında müdür yardımcısı oldu. 1997 yılı Mart ayında Ankara Polatlı’da yedek subay öğretmeni olarak askere alındı. Askerliğini Batman‘ın sason İlçesi Sason Lisesinde yedek subay öğretmeni olarak tamamladı. Askerliğini tamamladıktan sonra 1998 yılı Temmuz ayında tekrar (D.A.Ö.L.)’deki görevine döndü. Daha sonra çeşitli liselerde okul müdürü çalıştı. Halen Adana’da okul müdürü görev olarak yapmaktadır. Kasım 2011 Yoksa göktekilerde aynı şeyi Bizim için, sürekli yapıyorlada, Bizler farkında mı değiliz ki .?. Gönlünde vatanı, elinde silah, Sırtında parkası, dilinde Allah, Ölsede demedi, Mehmedim eyvah, Mehmedi vatana şehit eyledik... Sonra göklere doğru baktım. Acabalar geçti içimden. Sessiz çığlıklarım yankılanırken Bir yıldız kaydı. Heeey oradakiler!! Bende bir karıncayım işte! Bende bir karıncayım. Sizce de öyle değil miyiz...? Nurullah Tuksal Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Aklına getirmedi, ne para pulu, Üç, beş, zağarın olmadı kulu, Mehmedin gayesi şehitlik yolu, Mehmedi vatana şehit eyledik... TENZİLE ANNEMİZ Bir yan dağlıcaydı, bir yan Aktütün, Anasına dedi helal et sütün, Melekler saf tuttu, hepsi büsbütün, Memedi vatana şehit eyledik... Herekol dağları gelseler dile, Onurdur Mehmedin çektiği çile, Bu vatan Mehmedin böyle biline, Mehmedi vatana şehit eyledik... Hezel suyu nazlı nazlı akarken, Yıldırımlar, yavuzlar, şimşek gibi çakerken, Akbabalar tepelerden bakarken, Memedi vatana şehit eyledik... Zap suyu sustu çağlamaz oldu, Cudi’nin bütün çiçekleri soldu, Gökyüzü bir anda sislerle doldu, Mehmedi vatana şehit eyledik... Sılada duyuldu bir kara haber, Anası acıdan olsada heder, En güzel mertebe, Mehmede kader, Memedi vatana şehit eyledik... Çekmiş olduğu çile Yüzünden okunurdu O tertemiz yüreği Merhametle doluydu. Tenzile annemize Binlerce rahmet olsun Cennette Muhammed’e En yakın komşu olsun. Çok severdi oğlunu Canım Tayyib’im diye Beklerdi hep yolunu Geç kalınca evini. Soğukluğunu versin Yaradan yüreğine Sabırlar diliyorum Sevdiği Tayyip’ine. Ükeş Kaya Gaziantep H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Erdem oğlum artık vatan sağ olsun, Mehmedin mekanı cennet bağ olsun, Mehmedi vuran dağla taş olsun, ACI VEDALAR Mehmedi vatana şehit eyledik... Dilekler temenniler, BENİM SEVDAM Hayır dualar... Fatih Erdem Acı verir insana, içimde düğümlenip Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Düşüncelerim Kurumu Bütün vedalar. Sonrasında ise, Feryat figanlar... YARINLAR BİZİM Karışır gözyaşları, Sele selene. Bir gece yatağıma uzandığımda Açılsa ardı ardına Titrekkapılar bir sesle, VeHoşça deselerkalkidemek. ÖZGÜRSÜNÜZ Çıkan dışarıya, Vedalar ölüm gibi, İnan hiçbir şey düşünmezdim Dayanmaz yürek. Koşup gelirdim sevdiğim sana Taş basıp bağrına, Biliyorum bir gün kolumda ne kelepçe NeKatlanmak de yanımdagerek. Gardiyan olmayacak Ayrılıklar eceldir, Dışarda bekleyen ring olmayacağını Candan sevene. Biliyorum; Sana kavuşacağımı az da olsa hissediyorum Bazen dönüşü yoktur; Sensizlik artık dünde kaldı. Gidilenbizim yolun. Yarınlar sevdiğim Ömrü beklemekle geçer,istiyorum İnadına, inadına yaşamak Bekleyen kulun. alamayacağı kadar Ben ki seni aklının Çok seviyorum, Gözünde değeri yoktur, Kurduğum hayallerin hepsinde Paranın pulun. Sadece sengözyaşı varsın döker; Sadece Eğer senedip de istersen Veda gidene. Bendeki bedende yaşarsın. Her biri bir kurtuluş ararken gözlerimin; Bulutlu bir gecede görünmeye çalışan, Yıldızlar kadar umutsuz. Bakışlarıysa yalnızlık kadar karamsar, Sessizlik gibi belirsiz Gözyaşlarım yavaş yavaş damlayıp Resmini ıslatırken. Sevdam rüyalar gibi özgür, Gece gibi şahitsiz... Ve ben kendimi rüzgâr gibi asi zannetsem de; Varlığım gündüz yanan sokak lambası kadar önemsiz. Yüreğimde büyüyen ateş bedenimi terletirken, Ruhum, vurulan bir kuş kadar masum; Gücümse o kuşun çırpınışı kadar yetersiz. Ve ben hislerimi ne kadar içimde tutmaya çalışsam da; Gözlerimdeki o heyecan Beni ele verecek kadar tecrübesiz!.. SENİ SEVDİM NEDEN Her gecenin sabahı var dediler; Ben seni sevdim... Her geceden bir sabah bekledim. Yeşerttin umutlarımı, Belki düşlerim gerçek olur diye Var ettin duygularımı, Beklemiş olmakta yetmiyor artık; Yalnızca senKoşup vardınardından düşlerimde katılasım, Ben seni sevdim Sığındığı delikten çıkartasım, Yollarımı bekleyen Bir destan yazasım geliyor. Erdemine kavuşmuş gibi; Her an beni gözleyen anlatasım, Yalnızca senYaşananları oldun BİTANEM Bu dört duvar deliğimde kalasım geliyor. Ben seni sevdim Hep yanımdaGüneş olan penceremden vazgeçinceye dek; Kapatıp kapılarımı, yalnız kalasım geliyor. Hayatımı aydınlatan Hiç korkmadan, neden diye haykırmak; Sadece!... Ömrümün çünküsünü cevaplamak için Seni sevdim BİTANEM. Binlerce kez gönül kapımı çalıp gidenlere El sallayasım geliyor... Dursun Kartal Güven Karaman MMaşallah Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Erdal Görmez Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Özlemi çeken bilir; Bekir Ötgün Ayrılık zordur. Elmadağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Hasret yüreklerde, Sönmeyen kordur. Yıllarca yol gözlemek, Sevene zulümdür. Vedalar, ölüm gibidir; Candan sevene. Ali Rıza Çağlar Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sihirli Keman İSTANBUL Fıkra Temel birgün ava gitmeye karar vermiş, sihirli kemanini, tüfeği almiş ve ava gitmiş, av esnasında bir aslanla göz göze gelmişler. Temel tetiğe basmış tüfek patlamamış. Temel kemanı çalmış ve aslanı uyutmuş. Eve gelmiş ve tekrar ava gitmiş. Aslanla yine göz göze gelmiş tetiğe basmis, gene patlamamış, hemen kemanı çıkarmış, çalmış ama aslan onu parçalayıp yemiş. Ağaçtaki iki maymun konuşuyormuş, biri demiş: “Ben sana demedim mi, bu bizim sağır aslana denk gelirse işi biter...” Ben aynı istanbul, gri ve yağmurluyum Her halimi Mevsim normalleri diye anlatıyor haber bültenleri İç çekiyorum dalgınlıkla Herkese başka rüzgar Der bu Marmara bana Dünyada sayılı diyorlarmış benim için Herkes birbirine beni anlatıyormuş Beni hiç dinlemeden Sis basıyor işte o zamanlar Adalarımı göremiyorum Göremedikçe hüzün Aslında ordalar bilmez miyim Ama hiçbir bilgi lazım olmadı kalbime Adalarım görünmüyor işte sisten Her hüznümü saklıyorum sizden!.. Duygu Taşkıran Bandırma M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kasım 2011 Seslenis Sayfa 5 Cumhuriyet’in 79. yıl dönümü kurumlarda coşkuyla kutlandı Ankara 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neşe Özden tarafından 27.10.2011 tarihinde Kurum personeli ile tutuklu hükümlülere “Cumhuriyet ve Atatürk” konulu konferans verildi. Kurum kütüphanesinde personel ile tutuklu ve hükümlülerin katılımıyla düzenlenen kutlama programına saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından Prof. Dr. Neşe Özden tarafından konferans verildi. Konferans sonunda Kurum Müdürü Celalettin Konca günün anlam ve önemini belirten konuşması sonrasında Prof. Dr. Neşe Özdene teşekkür ederek tutuklu hükümlüler tarafından yapılan el emeği göz nuru çini abağı hediye etti. Ermenek M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Cumhuriyet Bayramı kutlama etkinlikleri kapsamında program gerçekleştirildi. Sosyal Hizmet Uzmanı Eylem Üstünbaş’ın hazırladığı ve sunuculuğunu Psikolog Merve Bulut’un yaptığı etkinliğe; Ermenek Belediye Başkanı Necati Akpınar, Cumhuriyet Başsavcısı Recai Bilgin, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Oğuzhan Kılıç, Cumhuriyet Savcısı Kerem Uçkan, İlçe Müftüsü Recep Apaydın, Kurum Müdürü Bekir Karataşoğlu, Kurum İkici Müdürü Selami Kaynak ve idare tarafından belirlenen 70 hükümlü katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Cumhuriyet Başsavcısı Recai Bilgin günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yaptı. Personel ve hükümlüler tarafından okunun şiir ve türküler ilgiyle dinlenirken, başarıyla sahnelenen skeçler büyük ilgi gördü. Pınarhisar Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda “Cumhuriyet Bayramı ve Kutlaması’’ konulu konferans yapıldı. Konferansa Sosyal Bilgiler Öğretmeni Hüseyin Ertuğral konuşmacı olarak katıldı. Konferansı; Kurum Müdürü Metin Erkılıç, Kurum İkinci Müdürü Ali Çöğürcü, Kurum personeli ve hükümlü-tutuklular dinledi. Hükümlü ve tutukluların günün anlam ve önemini belirten şiir okumaları ile devam eden konferansta “Cumhuriyet ve İlkelerinin Fazileti” hakkında konuşmalar yapılarak dinleyicilerin bilgilendirilmesi sağlanması ile konferans sonlandırıldı. Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda “29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Programı” münasebetiyle 28.10.2011 tarihinde düzenlenen etkinliğe; Üsküdar Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Adagül, Üsküdar Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ender Keskin, Ceza İnfaz Kurumlarından sorumlu Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Ersoy Yüce, Kurum Müdürü Mehmet Çıtak, Kurum ikinci müdürleri, Kurum personeli hükümlüler ile üniversite öğretim görevlileri katıldı. Kurum Müdürü Mehmet Çıtak günün anlam ve önemiyle ilgili yaptığı açılış konuşmasında; Atatürk’ün “Türk Milletinin karakterine en uygun idare, Cumhuriyet idaresidir” sözünden yola çıkarak Cumhuriyetin Türk Milletine bırakılmış en büyük miras ve vazgeçilmez bir değer olduğuna vurgu yaptı. Ayrıca belirli günlerin önemini öne çıkaran bütün etkinliklerin ceza infaz kurumlarında düzenlenmesi, kurumlarda bulunan hükümlü ve tutuklularında bu etkinliklere katılmaları sonucu özgüvenlerinin artması, sosyal hayata hazırlanmaları, kendilerine ve çevrelerine karşı sorumlu bireyler olarak yetiştirilmelerinin önemini vurguladı. Programa katılarak şiir dinletisi ve sanat müziği konseri veren Şairler Atılay Erge, Meral Dalaman ve Miyaser Gülşen, Bestekar Zekiye Kuldaş, Edebiyatçı Hicran Çakır, Türk Sanat Müziği Sanatçısı Taner Tamer’e plaket, ayrıca şiir okuyan hükümlülere de hediyeler verildi. Programda Ceza İnfaz Kurumlarından sorumlu Üsküdar Cumhuriyet Savcısı Ersoy Yüce’nin okumuş olduğu Anayasso adlı şiir büyük beğeni gördü. Tarsus C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 28 Ekim 2011 tarihinde Cumhuriyetin kuruluşunun 88. yılı münasebetiyle Cumhuriyet Bayramı Kutlama Programı gerçekleştirildi. Programa Kurum Müdürü Ömer Ekinci, Kurum ikinci Müdürleri Ayhan Sükmen, Mennan Çelikkol, Kurum öğretmenleri,Mustafa Koni,Mehmet Emin Yoluk Kurum Psikologu Engin Aycıl Kurum Sorumlu Başmemuru Kazım Yıldız, İnfaz Koruma Memurları ve hükümlü ve tutuklular katıldı. Kurum Psikologu Engin Aycıl’ın sunuculuğunu yaptığı programda; Kurtuluş Savaşı Şehitleri Ulu Önder Atatürk için bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın coşkuyla okunmasının ardından konferansa davet edilen Tarsus Rasim Dokur Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Semih Gökpınar “Cumhuriyete nasıl kavuştuk”konulu slayt gösterisi ile birlikte yaptığı konuşması, konferansa katılan izleyiciler tarafından büyük bir ilgi ve çoşkuyla dinlendi. Konferansa katılan Ömer Özkan adlı tutuklu “Cumhuriyet” adlı şiirini, tutuklu Cem Türksev “Yaşasın Cumhuriyet” adlı şiirini, hükümlü Sefer Kayğan “Atatürk ve Cumhuriyet” adlı şiirlerini hükümlü Adem Yurtseven “Bugün”adlı şiirini tutuklu Mahmut Halat “Akdenize Doğru” şiirlerini okudular. Hükümlü ve tutukluların okudukları şiirler etkinliğe katılanlar tarafından coşkuyla alkışlandı ve büyük bir beğeni ile dinlendi Program etkinliği bu konferans ve slayt gösterimi, şiirlerin okunması sonucunda tamamlandı. Sayfa 6 Seslenis Kasım 2011 “16. CEZAEVİ İDARESİ YÖNETİCİLERİ KONFERANSI” DENETİMLİ SERBESTLİK YÖNETİCİLERİNİN KATILIMI İLE 13-14 EKİM 2011 TARİHİNDE STRASBOURG’TA YAPILDI Avrupa’daki cezaevleri durumlarının iyileştirilmesi için cezaevi sorunlarının tanımlanarak ihtiyaç duyulan pratik önlemlerin alınması, salıverme ve yeniden topluma kazandırılması ve hükümlülerin başarılı bir şekilde topluma kazandırmak için en iyi işbirliği yollarını kabul etmek; cezaevi alanında Avrupa Konseyi’nin yeni standartlarının uygulanmasındaki çalışma metodlarını, örnek uygulamaları paylaşmak ve ortak problemleri görüşmek için Avrupa Konseyi tarafından organize edilen ve Avrupa cezaevlerinin ve denetimli serbestlik hizmetlerinin üst yöneticilerinin katıldığı “Denetimli Serbestlik Yöneticilerinin Katılımı ile 16. Cezaevi İdaresi Yöneticileri Konferansı” 13-14 Ekim 2011 tarihinde Strasbourg, Avrupa Konseyi’nde gerçekleştirildi. Konferansın açılış konuşmaları Suça Karşı Bilgi Toplumu ve Eylem Müdürü Jan Kleijssen ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Başkan Yardımcısı Françoise Tulkens tarafından yapıldı. Konferansta Avrupa Cezaevi Kuralları, Avrupa Konseyi Denetimli Serbestlik Kuralları, Çocuk Hükümlüler İçin Avrupa Kuralı başta olmak üzere ilgili Avrupa Konseyi standartlarını yerine getirmek amacıyla iyi uygulama ve çalışma yöntemleri; cezaevi ve denetimli serbestlik hizmetlerinin karşı karşıya kaldığı olası mevcut problemler ve ortak çözümler; standartlar ile kapasite oluşturma tedbirleri dahil olmak üzere hükümlülerin iyileştirilmesi ve cezaevi koşullarının güçlendirilmesi amacıyla Avrupa Konseyi düzeyinde alınacak olası adımlar konuları üzerinde duruldu. Seslenis Kasım 2011 Sayfa 7 Adalet Bakanı Ergin’in cezaevi ziyaretleri A dalet Bakanı Sadullah Ergin, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü ve Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, incelemelerde bulunurken, deprem sonrasında hasar gören Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu durumunu yerinde gördü ve Adliye personeli ile bir araya geldi. Bakan Ergin, 25.10.2011 tarihinde Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret etti. Bakan Ergin, Kampüsteki toplantı salonunda bir toplantı yaparak, Kampüsün ve kurumların işleyişi ile ilgili bilgi aldı. Toplantıya; Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Sefa Mermerci, İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Ali İşgören, Silivri Cumhuriyet Savcıları Mehmet Kurt ile Necip Doğan, Kampüste yer alan ceza infaz kurumlarının müdürleri katıldı. Bakan Ergin, toplantının ardından Silivri 6 No’lu L Tipi Kapalı Ceza Kurumunu ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Kurumda yapılan çalışmalar hakkında Kurum Müdürü Necati Uyanık’dan bilgi alan Bakan Ergin, merkez kontrol odası, mahkum kabul odası, revir ve diş ünitesi, halı saha, kapalı spor salonunu ve telefon görüşme yerlerini gezdi. Kapalı spor salonunda eline basket topunu alarak atış yapan Bakan Ergin, daha sonra Kurum Kütüphanesine geçti. Bakan Ergin’e Kütüphanenin içeriği ve hükümlütutukluların son üç aylık dönemde okuduğu kitap sayısına ilişkin bilgiler verildi. Daha sonra açık görüş alanları, okuma yazma sınıfı, bilgisayar sınıfı, psikososyal servis grup odası, satranç sınıfında incelemelerde bulunarak, burada verilen kurslar ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Son olarak, kantine uğrayarak ürünler ve fiyatlarla ilgili incelemede bulunan Bakan Ergin’e Kurum Müdürü Necati Uyanık, Kantinde markalı ve kaliteli ürünler satıldığını ve hükümlü-tutukluların satılan ürünlerden memnun olduklarını ifade etti. Çeşitli birimleri gezdikten sonra Kurumdan ayrılan Bakan Ergin, Kurumun tertip ve düzeninden ve personelin çalışmalarından duyduğu memnuniyeti ifade etti. Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret Bakan Ergin, 22.11.2011 tarihinde ise ceza infaz kurumlarının son bir yılının değerlendirildiği “II. Hizmet İçi Eğitim ve Değerlendirme Toplantısı”na katıldıktan sonra beraberinde Afyonkarahisar Valisi Ali Bakanoğlu olduğu halde Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcı Nihat Erol’un nezaretinde gerçekleştirilen ziyarette; Bakan Ergin, Kurumun işleyişini yerinde görerek, çalışmalarla ilgi aldı. 23.11.2011 tarihinde ise Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sefa Mermerci ve İç Denetim Birimi Başkanı Yaşar Şimşek’ten oluşan heyet Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Ziyaret sırasında heyete Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Erol, Cumhuriyet Savcısı Abdulkadir Akın, Kurum Müdürü Nevzat Kara, Kurum ikinci müdürleri ve çalışanları eşlik etti. Kurum Müdürü Nevzat Kara’dan bilgi alan heyet, çocuk, kadın ve erkeklerin kaldığı odalara girerek, hükümlü ve tutuklularla sohbet edip, Kurumda yaşanan sorunlar ve sıkıntılar hakkında bilgi aldı. Ayrıca kurum personeli ile sohbet ederek personelin çalışması esnasında, çalışma koşullarında ve özlük hakları konusunda yaşadıkları sıkıntılar ve ileriye dönük düşünceleri hakkında bilgi alışverişinde bulundu. Bakan Ergin, Van’da incelemelerde bulundu Adalet Bakanı Sadullah Ergin, 26 Kasım 2011 tarihinde Van’a ziyaret gerçekleştirerek, deprem sonrasında alınan önlemler ile yargı ve infaz hizmetleriyle ilgili çalışmaları yerinde gördü. Van’da, M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kuru- munda incelemelerde bulunduktan sonra, çadırlarda kalan hâkim, savcı, askerler ve diğer personelle bir araya gelen Bakan Ergin, yetkililerle durum değerlendirmesi yaptı. Ergin, toplantıda sadece Van M Tipi Kapalı Cezaevi’nin değil, adliyenin, hâkim ve Cumhuriyet savcılarının, merkezdeki personelin, depremden bu yana alınan tedbirlerin durumunu, bundan sonraki süreçteki planlamayı, amirlerle ve yetkililerle beraber değerlendirdiklerini söyledi. Daha sonra Erciş’e geçen Bakan Ergin, Bakanlık olarak prefabrik konutların alt yapısına başlandığını ve kurulma aşamasına geçildiğini anlatarak, kısa bir süre içerisinde Van merkezde de Adalet Bakanlığı olarak daha önceden siparişini verdikleri prefabriklerin kurumuna başlanacağını ifade etti. Bakan Ergin, il merkezinde ve Erciş’te yapımı daha önceden başlayan adalet sarayı binasının bir an önce bitirilmesini istediklerini belirterek, “İlave alınması gereken tedbirleri tespit ettik. İnşallah kısa bir sürede hayatın normale dönmesi için adalet teşkilatı da adliyeleriyle, ceza infaz kurumlarıyla, denetimli serbestlik bürolarıyla, kendi kurumumuzu en iyi noktaya taşımanın peşindeyiz. Bu çerçevede bir çalışma oldu.” diye konuştu. Bakan Suat Kılıç, Bafra T Tipi Ceza İnfaz Kurumunda G ençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek çalışmaları yerinde incelerken, hükümlülerle görüşüp onların sorunlarını dinledi. Bakan Kılıç, tüm atölyeleri gezerek Kurum Müdürü Kasım Demiralp’ten bilgi aldı. Ziyarette Bakan Kılıç’a Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz, Cumhuriyet Savcısı Ahmet Kurt ve diğer Protokol üyeleri, Kurum yetkilileri ve ikinci müdürler eşlik ettti. Daha sonra atölyeler kısmına geçen heyet, burada saya atölyesinde incelemelerde bulundu. Yapılan ürünleri inceleyerek, atöleyede çalışan hükümlülerle sohbet eden Bakan Kılıç ve beraberindekilere Kurum Müdürü Kasım Demiralp atölye hakkında bilgiler verdi. Demiralp, “Ülkemizin önde gelen firmalarından Greyder ayakkabı firmasıyla uzun gö- rüşmeler sonucu anlaşmaya varılmış olup firma tarafından 15 adet ayakkabı saya makinesi kurumumuza getirilmiş firmanın kendi ustabaşıları tarafından gerekli eğitim verilerek sayacılık hükümlü ve tutuklularımıza öğretilmektedir. Bu eğitim sırasında 6 TL cep harçlığı da hükümlülere verilmektedir. Bu kursun sonunda fabrikayla anlaşmaya varılarak, hükümlüler çalışmaya başlamışlardır. Anlaşmaya göre kapalı kısımda ve açık kısımda olmak üzere 2 yere kurs açılmıştır. Kapalıda çalışanlar açık hakkı kazandığında burada da çalışacaklar, eğer firma olumlu görürse tahliye olan hükümlüler çalışmalarını fabrikada da devam ettireceklerdir. Dolayısıyla bu çalışma 3 aşamalı çok yararlı bir projedir. Şu anda 40 hükümlü ve tutuklu saya kursunda çalışmakta olup daha sonra atölye açıldığında 100 hükümlünün çalışması amaçlanmaktadır.”dedi. Sayfa 8 Seslenis Kasım 2011 Ceza infaz kurumlar alandığı değerlendirm “II. Hizmet İçi Eğitim ve Yıllık Değerlendirme Toplantısı” 22-24 Kasım 2011 tarihleri arasında Afyonkarahisar Korel Thermal Hotelde yapıldı. Toplantıya; Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Müstaşar Yardımcısı Aykut Kılıç, Genel Müdür Sefa Mermerci, İç Denetim Birim Başkanı Yaşar Şimşek, Genel Müdür Yardımcıları Rasim İsa Bilgen, Erhan Polat, İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk, Destek Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı Burhanettin Eser, Eğitim-Dış İlişkilerden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Asayiş ve Güvenlikten Sorumlu Daire Başkanı Remzi Gemici, Personelden Sorumlu Daire Başkanı Ali Yıldız, Denetimli Serbestlik ve Yardım Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı İbrahim Usta, tetkik hâkimleri, şube müdürleri ile ceza infaz kurumlarının birinci müdürleri katıldı. Açılışı Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından yapılan “II. Hizmet İçi Eğitim ve Yıllık Değerlendirme Toplantısı”na Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Belediye Başkanı Burhanettin Çoban, Cumhuriyet Başsavcısı Nihat Erol ve Afyonkarahisar İl Protokolü katıldı. Toplantının açılışında uzun bir konuşma yapan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ceza infaz kurumlarının geçmişi, bugünü ve geleceğine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Ergin, Ülkemizde toplam 371 ceza infaz kurumu bulunduğunu belirterek, “Ceza infaz kurumlarında toplam 127.092 hükümlü ve tutuklu bulunduğunu, bunlardan 72.981’i hükümlü, 17.792’si hükmen tutuklu, 36.319’u tutuklu olup tutuklu oranlarımız gittikçe azalmaktadır. Ceza infaz kurumlarımızda; değişik unvanlarda toplam 35.685 personel görev yapmaktadır.” dedi. Ceza infaz kurumlarının geçmişinde yaşanan olumsuzluklara dikkat çeken Adalet Bakanı Sadullah Ergin şunları söyledi: “Geçmişini bilmeyen, geçmişi ile yüzleşmeyen, geçmişten ders almayan milletlerin geleceği de karanlıktır. Ceza infaz kurumlarının geçmişinde isyan, firar, rehin alma, tehdit ve adam öldürme gibi suçlar yer almaktadır. Geçmişte yaşanan bu olumsuzlukların üç ana nedeni bulunmaktadır. Bunlardan birincisi; kalabalık koğuş sistemi, büyükşehirlerde yeterli sayıda ceza infaz kurumunun bulunmaması, teknolojik güvenlik önlemlerinin kısıtlılığı gibi fiziki yapılanmanın yetersiz olmasıdır. İkincisi; mevzuat yetersizliğidir. Ceza infaz kurumlarının, ihtiyaç duyulduğunda ulaşılmakta güçlük çekilen, dağınık genelgelerle yönetilmek zorunda kalınmasıdır. Uygulamayı kolaylaştıran derli toplu bir mevzuatın bulunmamasıdır. Üçüncüsü ise; hem sayı hem de eğitim bakımından yeterli personelin bulunmamasıdır.” Bakan Ergin, çağdaş infaz hizmetlerinin bir gereği olarak 2000 yılında reform çalışmalarına başlanıldığını hatırlatarak, bu kapsamda fizikî açıdan sorunlu bazı kurumların kapatıldığına dikkat çekti. Ergin, “Anılan sorunların var olduğu bir ortamda, hükümlünün suçlu davranışını fark ederek bunu değiştirmesi ve bir meslek veya sanat öğrenmesine yönelik eğitim ve iyileştirme faaliyetlerini yapması mümkün olmaması nedeniyle, infaz hizmetleri alanında reform yapılması zorunlu hale gelmiştir. 2000 yılında, Birleşmiş Milletler Cezaevi Kuralları ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesinin Tavsiye Niteliğindeki Avrupa Cezaevi Kuralları gibi uluslararası kabul görmüş ilkeler doğrultusunda reform çalışmalarına başlanmış ve modern ceza infaz kurumları hizmete açılmıştır. İnfaz sistemimiz içinde olumsuz algılar ile öne çıkan; Ankara’da Ulucanlar, İstanbul’da Bayrampaşa Kapalı Ceza İnfaz Kurumları kapatılmış ve Ulucanlar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu müze haline getirilmiştir. Koğuş sistemine dayalı olan 73 ceza infaz kurumu oda sistemine dönüştürülmüştür. 2005 yılında yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun ile şartla tahliye oranının ortalama % 40 tan % 67 ye yükseltilmesi nedeniyle kurumlarımızın mevcudu artmıştır.” şeklinde konuştu. Hâlen cezaevlerimizin mevcut kapasitesinin yetersiz olduğunun farkında olduklarını hatırlatan Bakan Ergin, sorunun beş yıllık kısa vadede çözümü amacıyla plan hazırlandı- de teknolojiden en üst düzeyde faydalanmak, sevk ve nakilleri en aza indirmek için sesli, görüntülü kayıt ve video konferans sistemine geçileceğini hatırlatarak, bu kapsamda uygulamaya ilişkin esasları gösteren Yönetmeliğin 20 Eylül 2011 tarihinde yayımlandığını açıkladı. Bakan Ergin, Avrupa Birliğinin deste- Sadullah ERGİN Adalet Bakanı ğını söyledi. Ergin, şöyle konuştu: “ Bu amaçla; 2011 yılında 17 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 10.686 kişilik, 2012 yılında 24 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 9.850 kişilik, 2013 yılında 41 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 20.456 kişilik, 2014 yılında 23 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 9.900 kişilik, 2015 yılında 33 ceza infaz kurumunun hizmete açılmasıyla 17.700 kişilik olmak üzere 68.592 kişilik kapasite oluşturularak toplam 184.147 kişilik kapasiteye ulaşılması, çağdaş infaz rejimine uygun olmayan ve toplam 15.697 kişilik kapasitesi bulunan küçük ilçe ceza infaz kurumlarının da bu süreçte kapatılarak net olarak 168.450 kişilik kapasiteye ulaşılması planlanmıştır. Yine hesaplamalarımız ile şu andaki mevcut sayının 2015 yılı itibariyle 150.000 civarında olması beklenmektedir. Dolayısı ile bu kapasite sorununu önümüzdeki 4 yıl içinde tamamen çözmeyi hedefledik ve bu hedefimizi gerçekleştiriyoruz. 2003 yılından bu yana çağdaş infaz rejimine uygun olmayan, şehir yerleşim merkezi içinde kalan, yeterli eğitim ve iyileştirme çalışması yapılamayan ve kaynak israfına yol açan 189 ilçe ceza infaz kurumu kapatılmıştır.” HİZMET ARACI ALIMLARI Bakan Ergin, ceza infaz kurumlarında, hükümlü ve tutukluların hastane, mahkeme ve il dışı sevklerinde kullanılmak üzere toplam 603 adet nakil aracının mevcut olduğunu belirterek, 2011 yılında 100 adet hükümlü ve tutuklu nakil aracının Devlet Malzeme Ofisi tarafından alınarak, yılsonuna kadar teslim edileceğini, son dört yılda, 2011 yılında alınacak araçlarla birlikte 256 adet hükümlü ve tutuklu nakil aracı alınmış olacağını ifade etti. Ergin, 2012 yılında ise 215 adet nakil aracı alımının planlandığını vurgularken, “Sivil havacılık kuralları gereği uçağa silahla binilmesinin yasak olması nedeniyle, sınırlı bir şekilde kullanılan uçak ile hükümlü ve tutuklu naklinin yaygınlaştırılması konusunda da çalışmalarımız devam etmektedir. Yine bu kapsamda; tren ile hükümlü ve tutuklu nakli için çalışmalar sürmektedir.” ifadeleriyle hükümlü ve tutuklu nakilleri için alternatif çözümlerden bahsetti. YARGILAMALARDA TEKNOLOJİK İMKÂNLARDAN FAYDALANMA Bakan Ergin, yargı hizmetlerinin verilmesin- ği ile yürütülen Adalete Daha İyi Erişim Projesi kapsamında; 133 Ağır Ceza Merkezi bünyesinde 225 Ağır Ceza ve Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi duruşma salonlarına, gerçekleşen duruşmaları kayıt altına almak ve farklı yerlerdeki ilgili duruşma salonları arasında eşzamanlı iletişim ve canlı görüşme imkânı sağlamak amacıyla Video Konferans Sistemi kurularak geçici kabulleri yapıldığını, sistemin büyük ceza infaz kurumlarında (kampus cezaevlerinde) kurulması çalışmalarının devam ettiğine dikkat çekerek, “Bu çalışmalar tamamlandığında video konferans aracılığıyla uzakta bulunan kişilerin (sanık, tanık, şikayetçi, katılan vb.) dinlenmesi sağlanmış olacaktır. Sistem sayesinde ortalama günlük 5.0005.500 hükümlü ve tutuklunun başka illere nakil, duruşma ve hastaneye götürülmesinin önüne geçilecek, personel ve nakil giderlerinde önemli miktarlarda tasarruf sağlanacaktır.” dedi. İŞBİRLİĞİ PROJELERİ Bakan Ergin, işbirliği projeleriyle ilgili olarak ise şunları söyledi: “İnfaz hizmetlerinin geliştirilmesi amacıyla Bakanlığımız tarafından üç ayrı proje yürütülmektedir. Bu projelerin toplam bütçesi 9.300.000 Avro’dur. Türkiye’de Model Cezaevi Uygulamasının Yaygınlaştırılması ve Cezaevi Reformunun Geliştirilmesi Projesinin bütçesi 8.250.000 Avro’dur. Proje kapsamında; 90 ceza infaz kurumunda toplam 270 mesleki eğitim atölyesi kurulacak, bu kurumlarda görev yapan 15.000 personel eğitimden geçirilecek, mahkum rehabilitasyon (suçlu davranışı) programlarının yenilenerek içerikleri geliştirilecek ve sivil toplum kuruluşlarıyla (STK) çalışma stratejisi oluşturulacaktır. Bu proje dışında yine ayrıca ikinci proje kapsamında Türkiye ve Hollanda ceza infaz kurumları arasında işbirliği yapılarak, hassas gruplar olarak kabul edilen kadın ve çocukların bulunduğu dört ceza infaz kurumumuzda mesleki eğitim atölyeleri kurulması ve iki ülke iyi uygulamalarının ortaklaştırılması amacıyla “Ceza İnfaz Sisteminde Eğitim ve Çalışma Projesi” yürütülmektedir. Projenin bütçesi 650.000 Avro’dur. Yine yürütülmekte olan üçüncü proje olarak; madde bağımlısı kişilere yönelik yürütülen “Ceza İnfaz Kurumlarında Madde Bağımlılığı Tedavisinde Zarar Azaltımı Projesi”nin bütçesi 400.000 Avro’dur. Proje ile uyuşturucu suçlarından tutuklu ve hükümlülerin, yoğun olarak bulunduğu Ümraniye E ve T, Metris T, Silivri 6 ve 8 Nolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalan hükümlü ve tutuklular ile yakınları ve personelde madde kullanımına ilişkin farkındalığın artırılması ve başa çıkma becerilerinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Ayrıca, bu yılın sonunda başlaması plânlanan “Ceza İnfaz Kurumlarında Ruh Sağlığı ve Bağımlılık Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi” ile cezaevlerinde ruh sağlığı ve bağımlılık sorunlarıyla ilgili olarak mahkûm ve çalışanlara yönelik ruh sağlığı hizmetlerinin artırılması amaçlanmaktadır. Bu projenin bütçesi de 1.900.000 Avro’dur. Yine 2012 yılında başlaması plânlanan 5.600.000 Avro bütçeli “Cezaevlerindeki İnfaz Hizmetlerinin Geliştirilmesi Projesi” ile ceza infaz kurumlarının hizmet kalitesinin arttırılması, mahpusların bireysel olarak değerlendirilmesi ve buna göre farklı tipte suçlulara özgü iyileştirme programları geliştirilmesi amaçlanmaktadır.” DENETİMLİ SERBESTLİK SİSTEMİ KURULDU 20 Temmuz 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu ile Ülkemizde denetimli serbestlik sistemi kurulmuş ve 15 Ağustos 2005 tarihi itibariyle çalışmalarına başlandığını ifaden eden Bakan Ergin, sistemin etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalarının sürdüğünu kaydetti. Ergin, şöyle devam etti: “Bizim son zamanlardaki önem verdiğimiz çalışmalardan biri olarak: Elektronik izleme; bazı hükümlü ve tutukluların elektronik haberleşme yöntemleri ile toplum içinde izlenmesi ve gözetim altında tutulmasını sağlayan, mağdurun korunmasını destekleyen, gelişmiş ülkelerde uygulamaya konulan ve gittikçe yaygınlaşan bir yöntemdir. Elektronik izleme ile ilgili ön çalışmalar tamamlanmış olup, 2012 yılı Ocak ayı içerisinde ilk pilot uygulamalara başlanacaktır. Uygulama başladıktan sonra kamuoyu ayrıca bilgilendirilecektir. Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak etkili bir denetimli serbestlik hizmetinin planlanması, kurulması ve uygulanmasını sağlamak amacıyla “Türkiye’de Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Geliştirilmesi Eşleştirme Projesi” tamamlanmıştır. 1.600.000 Avro bütçeli proje ile; Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak etkili bir denetimli serbestlik hizmetinin planlanması, kurulması ve uygulanması sağlanmıştır. Yine, suç mağdurları ve çocuk çalışmaları ile ilgili denetimli serbestlik hizmetlerinin kurumsal kapasitesini güçlendirerek suç mağdurlarının rehabilitasyonunu sağlamak ve çocukların yeniden suç işlemelerini önlemek amacıyla 2.000.000 Avro bütçeli “Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar ve Mağdurlarla İlgili Çalışmaların Geliştirilmesi Projesi” 2010 yılında tamamlanmıştır. Bu kapsamda hazırlanan “Elektronik İzleme Sistemine Geçişte Denetimli Serbestlik Hizmetlerinin Kurumsal Kapasitesinin Güçlendirilmesi Projesi” kabul edilmiştir. Tahmini bütçesi yaklaşık 3 milyon Avro olan Proje ile, Türkiye’de etkili ve işlevsel bir elektronik izleme sistemi oluşturmak için bilgi ve deneyim kazanmak, bu yolla Türkiye için AB standartlarıyla uyumlu en uygun sistemi belirlemek amaçlanmaktadır. Bir diğer proje olarak; sözleşmesi imzalanan ve 2012 yılında başlaması plânlanan, Türkiye’de suç işleyen çocukların etkin bir şekilde topluma kazandırılmaları için ihtiyaç duyulan programları belirleyebilmek amacıyla AB standartlarıyla uyumlu risk değerlendirme aracı geliştirmenin amaçlandığı “Türk Denetimli Serbestlik Hizmetlerinde Çocuklar İçin Etkin Bir Risk Değer- Kasım 2011 Seslenis Sayfa 9 rının sorunlarının ele me toplantısı yapıldı lendirme Sisteminin Geliştirilmesi” projesinin bütçesi 2 milyon Avro’dur.” İŞYURDU ÇALIŞMALARI Bakan Ergin, hükümlü ve tutukluların meslek ve sanatlarını koruyup geliştirmek veya bir meslek ve sanat öğrenerek atıl durumdaki iş gücünü ülke ekonomisine dâhil ederek katma değer yaratmak, hükümlü ve tutukluların kendilerini değerli hissetmelerini sağlamak amacıyla ceza infaz kurumlarında işyurdu oluşturulduğunu hatırlatan Bakan Ergin, işyurda çalışmalarıyla ilgili “işyurtlarında yılda ortalama 6.426 hükümlü sürekli sigortalı, 14.012 hükümlü kısmi zamanlı sigortalı olarak çalıştığını, çalışan bir hükümlünün; 6,25 TL gündelik almakta ve sigortadan faydalanmaktadır. Ayrıca kâr payı da alan bu hükümlülerden tahliye olduklarında iaşe giderleri tahsil edilmemektedir. İşyurtlarında; bu üretim alanlarında, mobilya, konfeksiyon, ayakkabı, deri, parke taşı, ekmek, matbaa, çini- seramik, gümüş hediyelik eşya, ebru, süt ürünleri, yumurta, et ve et ürünleri gibi işkolları mevcuttur.” bilgisini verdi. PERSONEL KONUSUNDAKİ ÇALIŞMALAR Kurumlardaki personel sayısının artırılmasına yönelik çalışmalara da hızla devam edildiğini ifade eden Bakan Ergin, amaçlarının üç hükümlü-tutukluya bir personel oranını yakalamak olduğunu vurguladı. Ergin, “Ceza infaz kurumlarında ortalama 5 hükümlü-tutukluya 1 personel (1/5) düşmektedir. Avrupa birliği ülkelerinde bu oran; yüksek güvenlikli ceza infaz kurumlarında 1 hükümlü-tutukluya 1 personel (1/1), diğer kurumlarda 2 hükümlü-tutukluya 1 personel (1/2) şeklinde gerçekleşmektedir. Avrupa’daki hükümlü-tutuklu başına düşen personel sayısı göz önüne alınarak, ceza infaz kurumlarımızda 3 hükümlü tutukluya 1 personel (1/3) oranı hedeflenmektedir. 2002 yılında 17.965’i infaz ve koruma memuru olmak üzere toplam 25.407 olan personel sayısı, 2002-2011 yılları arasında 18.546 açıktan atama yapılarak, 28.625’i infaz ve koruma memuru olmak üzere, denetimli serbestlik çalışanları da dahil olmak üzere toplam 37.024’e çıkarılmıştır. Bu atamaların 11.255’i son iki yılda yapılmıştır. Ancak bu sayının yeterli olmadığını biliyor ve artırmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Bu kapsamda 2012 yılı başlarında yaklaşık 6.000 personel alınacaktır.” şeklinde konuştu. PERSONELE YENİ ÜNİFORMA Bakan Ergin, infaz ve koruma memurlarının üniformalarının yenilenmesine yönelik çalışmalarla ilgili ise şunları söyledi: “infaz koruma memurlarımızın üniformaları üzerinde çalışmalarımızı tamamladık ve kıyafet seçim aşamasına geldik. Yeni kıyafetlerimizin örneklerini de biraz sonra tanıtacağız. Hizmetin önemine yakışan kaliteli ve sağlıklı, aynı zamanda rahat bir üniformayı personelimize giydirmek için ciddi bir çaba içerisindeyiz.” DIŞ GÜVENLİK HİZMETİNİN DEVRALINMASI Ceza infaz kurumları ile tutukevlerinin güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esas ve usulleri düzenlemek amacıyla, ilk kez 2008 yılında TBMM’ne sevk edilen Dış Güvenlik Yasa Tasarısının kanunlaşamaması sebebiyle, 2011 yılında Tasarı tekrar ele alınmış ve kapsamı genişletilerek iç ve dış güvenliği kapsayacak şekilde “Ceza İnfaz Kurumları Güvenlik Hizmetleri Kanunu Tasarısı Taslağı” hazırlandığını hatırlatan Bakan Ergin, “Bu toplantının 1,5 gününün Güvenlik Yasa tasarısına ayrıldığı düşünülürse konunun ne kadar önemli olduğu ortaya çıkacaktır.”dedi. Bakan Ergin, Tasarı ile; ceza infaz kurumunun dış güvenliğinin sağlanması, hükümlü ve tutukluların sevk ve nakil işlemlerinin yapılması, Jandarma Genel Komutanlığından alınarak Adalet Bakanlığına devredileceğine dikkat çekerken, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ayrıca tasarı ile güvenlik hizmetlerinde görev alacak personelin; zor ve silâh kullanma yetki- si, kullanacakları silâh, araç ve gereçlerin temini, atama, unvan, görev, yetki, sorumluluk, eğitim ve çalışma esas ve usulleri düzenlenmiştir. Tasarıda dış güvenlik hizmetlerinin, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, en geç 5 yıl içinde, İçişleri Bakanlığı ile yapılacak protokolle aşamalı olarak, Adalet Bakanlığına devri öngörülmektedir. Tasarı infaz hizmetlerinde görev yapan personele “A Grubu” kadroları açarak personel rejiminde önemli değişiklikler yapmaktadır. Ceza infaz kurumlarında dış güvenlik hizmetleri mevcut haliyle toplam 17.000 jandarma personeli (er, erbaş ve rütbeli) tarafından yerine getirilmektedir. Dış güvenlik hizmetlerinin yerine getirilebilmesi için, vardiya sistemi de dikkate alındığında, 24.335 yeni kadroya ihtiyaç duyulmuş ve tasarıya eklenmiştir. Yaptıkları zorlu ve hassas görev karşılığında yeterli özlük haklarına sahip olmadığına inandığımız personelin özlük haklarını iyileştirmek için, tasarıda bu konuda düzenleme ve iyileştirmeler yapılmıştır. Bu konuyla ilgili de elimizden gelen bütün gayretin gösterileceğinin bilinmesini isterim.” Kişisel Gelişim Uzmanı Kadir Demirbüken tarafından yapılan “Motivasyon” konulu sunum Bakan Ergin ve katılımcılar tarafından ilgiyle takip edildi. Genel Müdür Yardımcıları Rasim İsa Bilgen ve Erhan Polat’ın moderatörlüğünde yapılan “2011 Yılının Değerlendirilmesi ve Beklentiler” konusunda İşyurtları Daire Başkanı Mustafa Onuk, Destek Hizmetlerinden Sorumlu Daire Başkanı Burhanettin Eser, Eğitim-Dış İlişkilerden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Asayiş ve Güvenlikten Sorumlu Daire Başkanı Remzi Gemici, Personelden Sorumlu Daire Başkanı Ali Yıldız sunum yaptı. Daire başkanlarının sunumlarını Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hâkimi Fuat Pembeçiçek’in “Disiplin Mevzuatı” konulu sunumu takip etti. Toplantının ikinci gününde ise Türk Tabipler Birliği adına Dr. Zeki Gül’ün sunumu yer aldı. Daire Başkanları Remzi Gemici ve Ali Yıldız’ın “Güvenlik Kanun Tasarısı Taslağı” ile ilgili sunumlarının ardından grup çalışmalarına geçildi. Ceza infaz kurumlarının tiplerine göre yapılan grup çalışmalarında; ceza infaz kurumlarında yaşanan sorunlar ve bunlara ilişkin çözüm önerileri ile “Güvenlik Yasa Tasarısı Taslağı”na ilişkin görüş ve öneriler ele alındı. Oluşturulan sekiz ayrı grup kendilerine verilen farklı konuları ela aldı ve grup çalışmalarının sonuçları toplantının üçüncü günü bildiri olarak grup sözcüleri tarafından sunuldu. Toplantı, grup sözcülerinin bildirilerinin ardından Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç’ın kapanış konuşmasıyla tamamlandı. Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç, toplantıya katılanlara teşekkür ederek, Genel Müdür Mermerci ile Genel Müdür Yardımcıları ve Daire Başkanları, ceza infaz kurumlarında yaşanan sorunlara ilişkin değerlendirmelerini ve önümüzdeki yıllarda gerçekleştirmeyi hedefledikleri çalışmaları kurum müdürleri ile paylaşma imkânı bulduğunu belirtti. “2000 yılından bu yana sizlerin yoğun gayretleriyle katettiğimiz mesafe azımsanamaz.“ diyen Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç, “Bugün ceza infaz kurumlarımızda eğitim ve iyileştirme faaliyetleri, güvenlik ile ilgili endişelerin önüne geçmiş, bir çok ülkeye örnek teşkil edecek seviyeye gelmiştir. Elektronik İzleme ve Güvenlik Kanun Tasarısının da en kısa sürede hayata geçmesi ile infaz sistemimizde önemli adımlar atılmış olacaktır.” dedi. Tüm bu gelişmeler elbette bir takım zorlukları da beraberinde getireceğini belirten Müsteşar Yardımcısı Aykut Kılıç, “Bugüne değin elde ettiğimiz başarılara baktığımızda bunun da üstesinden geleceğimize inancım tamdır.” dedi. Seslenis Sayfa 10 Kasım 2011 Antalya E Tipi’nden el işi sergisi Antalya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, KepezeÇamlıbel Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü işbirliğiyle yürütü- len Takı Tasarım, Mis Sabunculuk, Sanatsal Mozaik, Keçe Yapımı,Yağlı Boya Resim, Cam Şekillendirmeciliği ve Dekoratif Ahşap Süsleme kurslarında hükümlü ve tutukluların ürettiği el emeği göz nuru el sanatları ve resimler Antalya Muratpaşa Be- Eskipazar’da konser coşkusu Eskipazar Açık Ceza İnfaz Kurumunda 29.09.2011 tarihinde, müzisyen hükümlülerden oluşan grup tarafından konser verildi. Kurumda düzenlenen konseri Eskipazar Cumhuriyet Savcıları Memduh Aydın ve Ozay Yıldırım, Kurum Müdürü Sedat Karaca, Kurum İkinci Müdürü Mehmet Arslansan, Kurum personeli ve hükümlüler izledi. Müzik Grubu, şarkı ve türküler söyleyip, oyun havaları ve halay eşliğinde hükümlülerin motivasyonlarını güçlendirdi. Sıcak bir ortamda ve açık alanda gerçekleştirilen etkinliğe katılan hükümlüler çok eğlendiklerini belirtirken bu tür programların devamını istediler. Kurum Müdürü Sedat Karaca bu tür etkinliklerin hükümlülerin psikolojisini ve motivasyonunu güçlendirdiğini, konserlerin zaman zaman tekrarlanacağını söyledi. Muş E Tipi’nde ‘Halı Saha Projesi’ hayata geçti Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Muş Valiliği iş birliğiyle Kalkınma Bakanlığı Sosyal Des- tek Programı kapsamında 2011 yılında verilen "Demir Parmaklıklar Ardında Bir Halı Saha" projesi kabul edildi. 2011 yılı "Demir Parmaklıklar Ardında Bir Halı Saha Projesi" Sodes Finansman Sözleşmesi, 13.10.2011 tarihinde, Muş Valiliğinde Muş Valiliği adına, Muş Valisi Sayın Ali Çınar ve Proje yürütücüsü adına Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin tarafından imzalandı. “Demir Parmaklıklar Ardında Bir Halı Saha Projesi”yle Ceza İnfaz Kurunun spor tesisinin üst kısmı kapatılıp, yeni spor alanları oluşturulacak, aynı zamanda yeni alınacak olan spor aletleri ve malzemeler kullanıma sunulacak, eğiticilerle birlikte hükümlü ve tutuklular daha uygun koşullarda spor yapma imkanı bulacaklar. lediyesi Aydın Canza Parkı Sergi alanında 24-31 Ekim 2011 tarihleri arasında sergilendi. Serginin açılışı 24 Ekim 2011 tarihinde geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Sergimizin açılışına Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı İrfan Keskin, Antalya Barosu Başkanı Zafer Köken, Muratpaşa Belediye Başkanı Süleyman Evcilmen, Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Hüseyin Güler, Ceza İnfaz Kurumu Savcısı Hüseyin Hisli, Kurum Müdürü Ergün Dinç, kamu ve özel sektörün üst düzey temsilcileri, basın mensupları ve vatandalar katıldı. Açılış konuşmasını yapan Kurum Müdürü Ergün Dinç, hükümlü ve tutukluların el emeği göz nuru ürünlerinin bu tür etkinliklerle halkla buluşturulmasının öneminden bahsederek, sergilerin Antalya’da ve diğer şehirlerde devam edeceğini belirtti. Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş ise konuşmasında ceza infaz kurumlarımızda yürütülen eğitim ve iyileştirme çalışmalarının amaçlarından bahsederek katılımcılara faaliyetler hakkında bilgi verdi. Serginin açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Baş ve beraberindeki davetliler, sergiyi gezerek ürünleri incelediler. Antalya L Tipi Ceza İnfaz Kurumunda Cam İşleme Atölyesi açıldı Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda cam işleme atölyesi kuruldu. Atölyede, geleneksel Türk el sanatlarından unutulmaya yüz tutmuş cam şekillendiriciliği ve mandrel ile cam boncuk yapımı konularında eğitim verilmeye başlanıldı. Kepez-Çamlıbel Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünce görevlendirilen gönüllü usta öğreticiler tarafından verilen kurs süresince yetiştirilen yirmi hükümlü-tutuklu ve iki personel, atölyede çalışarak üretim çalışmalarını sürdürüyor. Bu alanda, ceza infaz kurumları arasında açılan ilk atölye olma özelliği taşıyan ve kısa süre içerisinde seri üretime geçen cam atölyesinin ürünleri, 10-19 Ekim 2011 tarihleri arasında Ankara Zafer Çarşısı Sergi Salonunda gerçekleştirilen “8. Geleneksel Ceza İnfaz Kurumları Ürün ve El Sanatları Sergisi”nde ilk kez ziyaretçilerin beğenisine sunuldu. Cam işleme ürünlerinin yer aldığı serginin ikincisi ise 24-31 Ekim 2011 tarihleri arasında, Antalya-Muratpaşa Aydın Kanza Parkı Sergi Alanında açıldı. Çifteler Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda konser Çifteler Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 14.10.2011 tarihinde tutuklu-hükümlü kadınların moral ve motivasyonlarını yükseltmeye yönelik olarak sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında müzik-eğlence programı düzenlendi. Konser, Kurum Müdürü İhsan Taçyıldız, Kurum 2. Müdürü Turgut Gönültaş, idare memuru, Kurum psikologu, infaz koruma başmemuru ve infaz koruma memurlarının da katılımları ile düzenlendi. Konser sonunda Kurum Müdürü İhsan Taçyıldız tarafından okuma-yazma kursuna katılarak, belge almaya hak kazanan tutuklu ve hükümlülere belgeleri verildi. Konserde iki hükümlü kadın da şarkılarıyla sahne aldı. Yerel Sanatçılar Şebnem Tan, Şerif Eke, Mehmet Ergün, Levent Sarıkaya, yerel şarkı ve türküler söylerken, hükümlü ve tutuklu kadınlar oyun havaları, halaylar eşliğinde gönüllerince eğlendiler. Kasım 2011 Seslenis Sayfa 11 Midyat’ta eski hükümlüler için girişimicilik eğitimi Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığınca eski hükümlülere yönelik 72 saatlik Uygulamalı Girişimcilik Kursu, Mardin İş Kur İl Müdürlüğü ile Mardin Kosgeb İl Hizmet Merkez Müdürlüğünün işbirlikleri çerçevesinde 14.11.2011 tarihinde başladı. Projeyle kursiyerlere yönelik girişimcilik kültürünü yaygınlaştırmak ve her bir kursiyeri eğitim sonunda kendi iş planını hazırlama seviyesine getirme, kendi belirlediği iş kolu alanında kendi işini kurması ve kursiyerlerin bir iş planına dayalı olarak kuracakları işletmelerin başarı düzeylerini artırmak bu şekilde kursiyerlerin istihdamı sağlanarak hem kendisinin hem ailesinin hemde toplum düzenin korunması hedefleniyor. Proje ile ilgili olarak Koruma Kurulu Başkanı Midyat Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Küçükyumuk, eski hükümlülere yönelik gerçekleştirilen bu proje ile eski hükümlülerin toplum ile bağlarının yeniden kurulması, hayatlarını idame ettirebilmelerine imkan verecek olanakların sağlanması ve toplum ile barışık üretici bireyler olmalarının sağlanmasının hedeflendiğini ifade etti. Küçükyumuk, bir yandan mesleki Silifke Denetimli Serbestlik Şubesince, Ceza İnfaz Kurumunda seminer gerçekleştirildi beceri ve yeteneklerin geliştirilmesi bir yandandan da hukuki ve sosyal normların içselleştirilmesiyle sağlıklı, kendi içinde barışık ve üretken bir toplum oluşturulmasına katkı sağlanması, aynı zamanda bu tür projeler ile toplumda suç ile mücadelede mesafe alınması amaçlandığını vurguladı. Uygulamalı Girişmcilik Projesinin örnek teşkil etmesi itibari ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüile Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü arsında gerçekleştirilen Protokol çerçevesinde ceza infaz kurumlarından salıverilen eski hükümlülere yönelik olarak gerekli alt yapı çalışmalarına başlanıldığını kaydetti. Silopi merkez ve köylerinde muhtarlara yönelik tanıtım semineri gerçekleştirildi Şırnak Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından Silopi Merkez ve Köy Muhtarlarına Düzce Üniversitesi öğrencilerine denetimli serbestlik semineri verildi Düzce Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü’nce Düzce Üniversitesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencilerine 17/11/2011 tarihinde tanıtım semineri düzenlendi. Seminerde genel olarak Denetimli Serbestlik sistemi anlatılarak, denetimli serbestlik şubeleri’nde Denetim Görevlisi olarak çalışma imkanları olan Sosyal Hizmet Bölümü öğrencilerine, denetimli serbestlik sistemi ve denetim görevlilerinin görevleri anlatıldı. İki saat süren seminer sonunda soru-cevap kısmına geçilmiş ve soruların cevaplanması ile seminer tamamlandı. Karşıyaka Denetimli Serbestlik Şubesince ailelere yönelik seminer düzenlendi Karşıyaka Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından Karşıyaka Belediye Başkanlığı Binası Konferans Salonunda, denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan hükümlü ve sanık ailelerine yönelik “ Denetimli Serbestlik ve Aile ” konulu eğitim semineri gerçekleştirildi. Seminere katılan ailelere, Karşıyaka Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü Sosyoloğu Adem Gürcan tarafından, denetimli serbestlik tedbirinin hukuki boyutu hakkında bilgi verildi. Seminerde ayrıca uyuşturucu madde kullanımı ve madde kullanımının aile içinde yol açtığı sorunlar ve bu sorunların çözümü hakkında Öğretmen Emel Doldur tarafından ailelere sunum yapıldı. Ailelerin birebir katılımı şeklinde gerçekleştirilen sunumda karşılıklı olarak sorunlar anlatılarak çözüm seçenekleri değerlendirildi. yönelik denetimli serbestlik sisteminin tanıtımı ve faaliyetleri ile ilgili olarak Silopi Kaymakamlığı Toplantı Salonunda seminer düzenlendi. Seminerde Denetimli Serbestliğin amacı, kapsamı, nasıl uygulandığı anlatılarak ayrıca suça sürüklenen çocuklara uygulanacak olan Koruyucu ve Destekleyici Tedbirler ve bu konuda kurumların görevleri anlatıldı. Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Fatih Sancak, kamuda ücretsiz çalışma cezası alan hükümlülerin resmi kurumlarda hiçbir ücret almadan çalıştırılacağını, koruma kurulları ve suçtan zarar gören mağdurlara yönelik çalışmalar hakkında bilgi verdi. Denetimli serbestlik şube müdürlüğü olarak muhtarlara çok önem verildiği, şube müdürlüğümüzde dosyaları bulunan vatandaşlara gönderilen tebligatlarda vatandaşlara yol gösterici olmaları, her muhtarın kendi bölgesinde eski hükümlü ve suçtan mağdur olan kişileri tespit etmeleri ve onları şube müdürlüğümüze yönlendirmeleri konusunda bilgilendirildi. Seminerde ayrıca Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü Öğretmeni Selman Altürk tarafından denetimli serbestlik ve adli kontrol kararlarının nasıl işleyeceği ve kararların uygulanmasında karşılaşılan sorunlar hakkında bilgiler sundu. Sungurlu Denetimli Serbestlik Şubesince, Ceza İnfaz Kurumunda seminer gerçekleştirildi Sungurlu Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından denetimli serbestlik sisteminin tanıtım çalışmaları kapsamında, Sungurlu Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklulara denetimli serbestlik sistemi ve denetimli serbestliğin hükümlü ve tutuklulara etkisi konularında bilgilendirmek amacıyla seminer düzenlendi. Düzenlenen seminerde, Şube Müdürlüğünde görevli Şube Müdürü Mustafa Ersoy, Öğretmen Yusuf Yağbasan ve İnfaz ve Koruma Memuru Sefa Kalınaslıoğlu tarafından yapılan sunumlarda, denetimli serbestlik sistemi hakkında genel bilgi verildi. Sulakyurt Ceza İnfaz Kurumunda denetimli serbestlik semineri verildi Bitlis’te tiyatro gösterisi Bitlis Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü Koruma Kurulu Başkanlığı’nca alınan karar doğrultusunda Bitlis ilinde bulunan Orta öğretim öğrencileri başta olmak üzere Ceza İnfaz Kurumunda Mad- Silifke Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından Silifke M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ve tutuklulara yönelik seminer düzenlendi. Seminere, ceza infaz kurumu personeli ile ceza infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklular katıldı. Seminerde, şube müdürlüğünde görevli Öğretmenler Haydar Demir ve Sezgin Pelit tarafından, “Denetimli Serbestlik Sisteminin Tanıtımı, Adli Kontrol Tedbiri, koruma kurulu ve kamu hizmeti konularında sunumlar yapıldıktan sonra hükümlü ve tutuklulara denetimli serbestlik tanıtım filmi izlettirildi. Seminer, Silifke Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Erkan Çolak tarafından katılımcıların sorularının cevaplandırılması ile sona erdi. de Bağımlılığı ile ilgili olarak bulunan Tutuklu ve hükümlülere belirli bir farkındalık kazandırmak amacıyla,Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (TUBİM) tarafından desteklenen ve TEMAŞA Tiyatro Topluluğu oyuncularının rol aldığı ve madde bağımlılığını konu alan “Gülün Solduğu Gün” isimli oyun, Tatvan Kültür Merkezi Tiyatro Salonu, Bitlis Kültür Merkezi Tiyatro Salonu ve Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun çok amaçlı salonu olmak üzere 3 seans halinde sahnelendi. 400 kişilik öğrenci grubu ile 150 tutuklu ve hükümlüler tarafından ilgiyle izlendi. Kırıkkale Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından denetimli serbestlik sisteminin tanıtım çalışmaları kapsamında, Sulakyurt Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklulara denetimli serbestlik sistemi ve denetimli serbestliğin hükümlü ve tutuklulara etkisi konularında bilgilendirmek amacıyla seminer düzenlendi. Denetimli serbestlik sistemi hakkında genel bilgi verildiği seminer Şube Müdürlüğünde görevli Öğretmen Ebru Konakçı ve İnfaz ve Koruma Memuru Mehmet İhsan Pekşen tarafından gerçekleştirildi. Araklı K1 Tipi Ceza İnfaz Kurumunda denetimli serbestlik semineri verildi Trabzon Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlülere “denetimli serbestlik semineri” verildi. Araklı Cumhuriyet Başsavcılığı ve cezaevi idaresinin talebine binaen verilen seminerde, katılımcılara denetimli serbestlik sisteminin işleyişi, koruma kurulları ile kamu hizmeti yaptırımı hakkında bilgilendirme yapıldı. Seslenis Sayfa 12 SPOR VE BEDEN EĞİTİMİ Cezaevi yaşantısının vazgeçilmez bir parçası olan ve argo ifadeyle “volta” olarak adlandırılan, sürekli olarak gidip gelme, yürüme ve dolaşma şeklinde tanımlanan hareket tarzı, cezaevi kültürüne bir ihtiyacın karşılanması amacıyla girmiştir. Ceza infaz kurumlarında kalmakta olan hükümlü ve tutuklular, kendileri için en büyük tehlikenin hareketsizlik olduğu bilincine varmasıyla birlikte, yine tamamen kendilerinin bulduğu bir çözümü uygulamaya koymuşlar ve durağan yaşamlarını “volta” ile hareketlendirip, ruhsal ve bedensel durumlarını zinde kılmaya çalışmışlardır. Ancak; Geçmiş dönemlerde başlatılan ve büyük faydaları bulunan “volta” kültürü, ceza infaz kurumlarının fiziki yapılarında meydana gelen değişiklikler ve oda sistemine geçilmesi gibi nedenlerle, artık sınırlı olarak uygulanabilmekte olduğundan, bu durum hükümlü ve tutuklular için önemli bir eksikliği gündeme getirmektedir. Oysa; Her alandaki eski anlayışların değişmeye başlaması ve her konuda bilimsel yaklaşımların ön plana çıkması sonucu, hükümlü ve tutukluların da sağlıklı yaşayabilmek ve yaşam kalitelerini artırabilmek için, hiçbir kimseye ihtiyaç duymaksızın, kendi başlarına veya birlikte bazı şeyleri rahatlıkla yapabileceklerini ortaya koymaktadır. İşte bu yapılabileceklerin en önemlisi olan “spor” aktivitesi, her yaştaki insanın hayatını kolaylaştıran, yaşamın niteliğini arttıran, kapasitesini geliştiren ve koruyan bir uğraş olup, başlama yaşı olmadığı gibi, bitiş yaşı da bulunmamaktadır. Bu aktiviteyi yapan insanlar daha sağlıklı bir yaşamla tanışırken, yapmayan insanların vücut fonksiyonları ve faaliyetlerinde aksamalar görülmekte, ayrıca ruhsal problemler de baş göstermektedir. Burada önemli olan anlayış; hükümlü ve tutukluların yemek, içmek ve uyumak gibi temel ihtiyaçlarının arasına, spor yapmak ve beden eğitimi gibi alışkanlıkları da katmasıdır. Çünkü; Spor yapan kişiler, streslerini attıkları için ruh ve beden sağlığını daha uzun yıllar koruyabildikleri gibi, orta yaşta başlayan kalp ve tansiyon hastalıklarına yakalanma riskini de azaltırlar ve yaşlanmayı geciktirerek dinç ve dinamik görünmenin yanında, unutkanlık gibi rahatsızlıklara da çok az yakalanırlar ve spor yapan insanlarda depresyona da daha az rastlanır. Konunun önemini anlatabilmek için, şu sorunun sorulmasında fayda görülmektedir. - Sizler, ruhsal ve fiziksel olarak kendinize veya ailenize yük olmak ister misiniz? Elbette ki bu soruya hepiniz “hayır” diyorsunuzdur. Öyleyse; Fazla bir fedakarlık yapmanıza gerek olmadan, sadece ayağa kalkmanız ve bulunduğunuz mekan neresi olursa olsun, periyodik zaman aralıklarıyla günde 3 veya 4 kez, her seferinde 10-15 dakika kadar vücudunuzu hareket ettirmeniz yeterli olacaktır. Hayatınızda yapacağınız bu ufak bir değişiklik size, ilaçlara daha az bağımlı bir yaşam, yakınlarınıza daha güçlü görünen bir yüz ve ruh hali kazandıracak, bu durum arkadaşlarınız ile ailenize mutluluk olarak dönecektir. Ancak; Bu mutluluğun anahtarının spor ve beden eğitimi olduğu herkes tarafından bilinmesine rağmen, bu gerçek insanlar tarafından sürekli ihmal edilmektedir. Bu ihmali en aza indirmek ve spor gerçeğini insanlara kabul ettirebilmek için, ayrıntılarına yer vererek ortaya konulmasının, kabullenilmesi bakımından daha etkili olacağı düşünülmektedir. Türk Dil Kurumu’nun Güncel Türkçe Sözlüğü’nde “Spor”; kişisel veya toplu olarak yapılan, bazı kurallara göre uygulanan beden hareketlerinin tümü, “Beden Eğitimi” ise ; vücudu güçlendirmek ve sağlığı korumak amacıyla araçlı veya araçsız hareketler yapma ve beden terbiyesi olarak tanımlamaktadır. Ceza infaz kurumlarındaki şartları da dikkate aldığımızda, daha geniş bir kavram olan spor yerine, konunun beden eğitimi olarak ele alınması daha doğru olacaktır. Ceza infaz kurumlarındaki zamanın büyük bir kısmının, kapalı bir mekan ve sınırlı bir alanda geçtiğini düşündüğümüzde, hükümlü ve tutukluların yukarıda belirtilen açıklamaları mutlaka dikkate almalarının önemi ortaya çıkmaktadır. Aslında olaya sadece hükümlü ve tutuklu açısından da bakılmaması gerekir. Çünkü; yaşına uygun olarak, düzenli ve sürekli spor yapan her insanın, ruhsal ve bedensel olarak sağlıklı yaşaması mümkündür. Bu kapsamda; Kurumlardaki fiziki mekan durumu da dikkate alınarak, kısıtlı mesafelerde de olsa yürüme veya koşma ritminde hareket halinde bulunmak, vücudun değişik bölgelerindeki kas denetimini hareket ettirmek, kasları güçlendirici ağırlık çalışmaları yapmak tercih edilmelidir. Bu faaliyetlerde bulunacak hükümlü ve tutukluların, kendileriyle bile olsa, asla yarışma mantığıyla davranmaması ve idareden yardım isteyerek, yaşları ve sağlık durumlarına uygun bir programı uygulamaları yararlı olacaktır. Bu programları belirli bir süre ak- Kasım 2011 Yusuf Kenan ÇAĞLAR Kontrolörler Kurulu Başkanı satmadan yapan hükümlü ve tutuklular, zaman içinde bu davranış biçimlerinin vazgeçemedikleri bir alışkanlık haline geldiğini görecekler ve kendilerindeki değişikliğe şahit oldukça, bunu yapmayan arkadaşlarına büyük bir hayretle bakacak ve onları da teşvik edeceklerdir. Uygulayacağınız programlar ve hareketler sonucunda neler kazanabileceğinizi bir kez daha hatırlatacak olursak; • Vücudu çalıştırmak, • Vücut direncini artırmak, • Hareket ve sinir sisteminin aktivitesini sürdürmek, • Eklem hastalıklarını önlemek, • Dolaşım sistemini normalleştirmek, • Sigara gibi kötü alışkanlıkları terk etmek, • Uyku ve yemek düzenini sağlamak, • Sinir sistemi hastalıklarını iyileştirmek, • Boş zamanı değerlendirmek, • İsteksizliği yenmek, • İlgiyi artırmak, • Kasları güçlendirmek, • Kasların kasılma sürelerini azaltmak, • Stresten arınmak, • Yaşlanmayı geciktirmek, • Sistemleri daha fazla çalışmaya hazırlamak, • Öz güveni artırmak, • Refleksleri geliştirmek, Sonuç olarak, yukarıdaki açıklamaların tümünü özetleyen bir atasözünü hatırlatmak isterim. “İşleyen demir ışıldar”. Sakarya L Tipi’nde çok amaçlı salon açılışı Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda sosyal ve kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere çok amaçlı salon oluşturuldu. Salonun yapımı Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasının 30 bin TL tutarındaki yardımıyla gerçekleştirildi. Yapımı tamamlanan salonun açılışı, 30 Eylül 2011 tarihinde, görkemli bir törenle gerçekleştirildi. Açılışa Sakarya Valisi Mustafa Büyük, Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta, Sakarya İl Jandarma Alay Komutanı Adnan Aslan, Sakarya Barosu Başkanı Nihat Nalbantoğlu, Sakarya Cumhuriyet Savcısı Haydar Memiş, Ferizli Cumhuriyet Savcıları Erol Kablan ve Umut İnci, Ferizli Kaymakamı Orhan Çiftçi, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Kösemusul ve başkan yardımcıları, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Uğur Tın, Kurum Müdürü Metin Sönmez, Kurum İkinci Müdürleri, İdare Memuru, Kurum Öğretmenleri, kurum personeli ile çok sayıda davetli katıldı. Ulusal ve yerel basının da yoğun ilgi gösterdiği törende, açılış kurdelesini Vali Mustafa Büyük, Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta, Sakarya Barosu Başkanı Nihat Nalbantoğlu, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Kösemusul ile Kurum Müdürü Metin Sönmez birlikte kestiler. Açılışın ardından Ceza İnfaz Kurumunun tanıtımıyla ilgili bir sunum yapıldı. Açılışta bir konuşma yapan Kurum Müdürü Metin Sönmez “Hükümlü ve tutukluların eğitim öğretim hizmetleri ile sosyal ve kültürel faaliyetleri için kullanılacak olan bu salonun yapımı Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası başkanlığının 30 bin TL tutarındaki hibesi ile gerçekleştirilmiştir. Bu salonun yapımında her türlü imkanı bizden esirgemeyen Başta Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Kösemusul’a, Başkan yardımcılarına, Genel Sekreterine şükran- larımı sunarım. Hiç şüphesiz ki, yapılan bu yardımın tek kuruşu bile boşa gitmeyecektir. Hükümlü tutukluların sosyal, kültürel ve eğitim öğretim hizmetleri gibi kutsal bir amaç için kullanılacaktır. Böylece hükümlü tutuklular burada bulunduğu süreci verimli bir şekilde değerlendirmiş olacaklardır.” dedi. Daha sonra kürsüye gelen Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta, modern ceza hukuk sisteminde hürriyeti bağlayıcı cezalar ile insanların sadece özgürlüklerini kısıtlamak olmadığını, onları iyileştirilmeye tabi tutarak topluma yeniden kazandırmayı amaçladığını belirtti. Bu anlayış içerisinde hükümlülerin üretken, hukuk ve toplumsal kurallara saygılı, sorumluluk taşıyan, kendisi ve çevresiyle barışık olarak topluma kazandırılması gerekliliğini vurgulayan Usta; “İnfaz rejiminin de bu anlayış çerçevesinde şekillenmesi zorunluluk arzetmekedir. Ceza infaz kurumlarımızda hiçbir ayrımcılık yapılmadan eğitim, öğretim, iş ve meslek eğitimi, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler gibi etkinliklerle hükümlü ve tutukluların kişisel ve toplumsal gelişimi; kendilerine, ailelelerine ve topluma karşı saygınlıklarını korumaları, kendi kendilerine yeterli birer birey olmaları amaçlanmaktadır. Bu amaçlara hizmet edecek olan bu salonun ortaya çıkmasında emeği geçen Sakarya ve Ticaret Odasına, Kurum Müdürümüze, kurum personeline teşekkür ederim” dedi. Sakarya Valisi Mustafa Büyük ile Sakarya Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Usta ve Kurum Müdürü Metin Sönmez, salonun yapımına katkıda bulunan Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mahmut Kösemusul ve Genel Sekreter Uğur Tın’a Kurum adına çeşitli hediyeler verdi. Hediye töreninin ardından sahne alan sanatçılar, davetliler ile hükümlü tutuklulara doyumsuz bir müzik ziyafeti verdiler. Seslenis Kasım 2011 Ali Suat ERTOSUN Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi GÜVENMEK, GÜVENİLMEK VE SORUMLULUK Bir yaz gecesi evimizin bahçesinde yemek yiyorduk. Annem biber ve patlıcan kızartmıştı. Biberlerin bazıları acıydı. Kız kardeşim küçüktü ve acı yiyemiyordu. Ona biz tadıyor, tatlılarını veriyorduk. Benim hınzırlığım tutmuştu. Tattığım bir biber acı çıktığı hâlde, “Tatlı” diyerek ona vermiş, o da ısırınca ağlamaya başlamıştı. Durumu anlayan annemden sıkı bir tokat yemiş, her zamanki gibi dedem kız kardeşimden taraf olarak bana söylenmeye başlamış, babaannem beni korumasına almış, babam da arayı bulmaya çalışmıştı. Hatamı bildiğimden yediğim tokada ve söylenenlere üzülmemiştim; ancak ağlaması kesilmeyen kardeşime annemin kızarak “Kızım, o kadar çok ısırmasaydın” deyince, onun “Ama ben ağabeyime çok güvenmiştim” demesi, beni çok üzmüştü. * * * İlköğretime başladığım yıl bazı harfleri söyleyemediğimden, konuşmalarımın tam anlaşılamaması nedeniyle arkadaşlarım benimle dalga geçtikleri için okula gitmek istemiyordum. Bu yüzden her sabah hasta oluyor, babam o saatlerde işe gittiğinden annemin zorlamasıyla okula gidiyor, okul bittiğinde güle oynaya eve geliyor, ertesi sabah yine hastayım diyerek mızmızlanıyordum. Bu terane evimizde her gün tekrarlanıyordu. Babaannem bazen elimden tutup okula götürüyor, bazen arkamdan gelerek takip ediyor, teneffüs aralarında da bahçe duvarlarının arkasına gizlenerek beni izliyordu. Dedemin “Bu çocuk okumayacak” demelerine, “Benim oğlum okuyacak” diye cevaplandırıyor; “Biz sana güveniyoruz” diyerek de beni yüreklendiriyordu. Babaannemin bu sözleri özgüvenimi pekiştirirken, sorumluluk duygularımı da artırmıştı. * * * Bu olaylardan sonra kafama güven sözcüğü ve duygusu takılmış, bir daha bana güvenenlerin güvenlerini boşa çıkarmayacağıma, onları yanıltmayacağıma kendi kendime söz vermiştim. * * * Güven; sosyal bir varlık olan insan açısından çok büyük bir ihtiyaç ve yaşamı anlamlı kılan bir duygu. Çok zaman da mutluluğumuzun, huzur bulmamızın ve karşımızdaki insanı sevmemizin birincil nedeni ve kaynağı. Tek taraflı değil, empati yoluyla karşılıklı oluşturulan, vermeden alınamayan bir eylem. Önemli bir isteklendirme ve güdüleme aracı. Kaybetmenin kolay, kazanmanın zor olduğu; sevgi gibi emek isteyen temel duygulardan biri. Aşkın ve insani ilişkilerin temeli ve olmazsa olmazı. İnanma ve bağlanma duygusu. Güvenmek ve güvenilmek; yalnızlıktan kurtulmamızın başlangıcı, duyduğumuz en büyük hazlardan biri ve insan olmanın gereği; kuşku, çekinme ve korkunun ötelenmesi. Var olma bilincinin gelişip güçlenmesi. Sevgi ve saygı yanında, ilişkileri sürdüren en temel bileşenlerden birisi. * * * Güvenme ve güvenilmenin en önemli sonucu, inanırlılık ve tutarlılıkla birlikte yarattığı sorumluluktur. Güvenmek, karşındakine sorumluluk yüklemek; güvenilmek sorumluluk yüklenmektir. Karşılıklı diyalektik etkilenmedir. Aslında sorumluluklarımız çok yönlüdür. Kendimize, ailemize, çevremize, toplumumuza, ülkemize ve tüm insanlığa karşı sorumluluklarımız vardır. Özellikle aydınların ve yöneticilerin sorumluluğu, diğer kişilere oranla çok daha fazladır. Onlar bilgileri ve deneyimleri ile yaşadıkları çağa karşı da sorumludurlar. Toplum, onlara çok şey vermiş ve güvenmiştir. Bu güvenin gereğini yerine getirmek ve boşa çıkarmamak onların görevidir. Tabii ki kişilere olan güven yanında ailemize, çevremize, halkımıza ve Devletimize de duyulan güven de çok önemlidir. Başımız sıkıştığında ve dara düştüğümüzde sığınacağımız ilk liman ailemizdir. Bu nedenle ailemizin güvenini hiçbir zaman kırmamalı ve kaybetmemeliyiz. Toplumsal bir sorunla, su basması ve deprem gibi tabii bir afetle karşılaştığımızda yardımımıza ilk koşan çevremiz, halkımız ve Devletimiz. Gelişmiş, güçlü ülkeler, düşmanlarının eline geçmiş bir vatandaşlarını kurtarmak için her türlü olanağı kullanmıyorlar mı? Onlar için gereken fedakârlıkları yapmıyorlar mı? Gerekirse operasyonlara girişmiyorlar mı? Devletlerin bu yaptıkları onların anayasal yükümlülüklerinin; vatandaşlarını koruma ve sosyal devlet olmalarının bir gereği. Gelişen sosyal güvenlik anlayışı, güven duyulan sorumlu devlet anlayışının bir sonucu değil mi? Vatandaş devlet içindir diyen “Kutsal Devlet” anlayışı çoktan eskidi. Şimdi geçerli olan vatandaşın devlete karşı sorumlulukları olduğu gibi devletin de vatandaşlarına karşı sorumluluklarının bulunduğudur. Günümüzde kişilerin temel hak ve özgürlüklerini, devletin sorumlulukla- Sayfa 13 rı belirliyor ve bunlar devamlı artarak, gelişip genişliyor. * * * Shakespeare’nin “Güven ruh gibidir. Çıktığı bedene bir daha girmez.” sözcüklerini hiç unutmayalım. Bize güvenenleri mahcup etmeyelim ki, güvendiğimiz kişilerden güven talep etme hakkımız olsun. “Ona güvenmiştim, yanılmamışım” dememiz bizi nasıl mutlu ediyorsa; bize güvenen karşımızdaki kişilerin de güvenlerini boşa çıkartmayalım. Şüphelerimizden ve endişelerimizden sıyrılarak, daha iyi bir yaşam için insanlara güvenmekten hiç vazgeçmeyelim. Zaman zaman yanılmış ve çok kötü sonuçlarla karşılaşmış olsak bile insanlara olan umudumuzu hep koruyalım. Mutlu olmanın ve huzurlu yaşamanın yolunun, güvenden geçtiğini hiç unutmayalım. Güzel Sözler Denizin dibinde incilerle taşlar karışık bulunurlar. Övülecek şeyler de kusur ve yanlışların arasında bulunur. Mevlana Sorumluluk, insanı eğitir. Wendell Phillips Sorumluluk insanların en fazla korktukları şeylerden birisidir; ama bizi hem erkek hem de kadın olarak en fazla geliştiren de odur. Frank Crane İnsanın kendine güvenmesini sağlayan, kendi iradesi ve gücüdür. Eğer bunları kaybederse, güveni de yok olur. George Santayana Salihli Ceza İnfaz Kurumunda eğlence programı Seslenis Kasım 2011 Yıl: 10 Sayı: 116 YAYIN KURULU Cengiz GÜLER Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı (Yayın Kurulu Başkanı) V. Kadri KAMER Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Fahrettin KIRBIYIK Tetkik Hâkimi Tülay ÇELEBİ Şube Md. (Psikolog) Habil KANOĞLU Şube Md. (Psikolog) Özlem ŞAHİNKOL Şube Md. (Sos. Hiz. Uzm.) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü Recai YILDIZ Naci BİLMEZ Öğretmen Öğretmen Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına Sahibi Ali Turan KARADAĞ Kurum Müdürü Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - İsmail NERGİZ Montaj: Zafer KARAKAYA İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68 Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın Basım Tarihi: 15 Kasım 2011 www.cte-seslenis.adalet.gov.tr Salihli C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yürütülen eğitim, öğretim, sosyal ve kültürel çalışmalar devam etmektedir. Kurumun Eğitim Biriminin hazırlamış olduğu, kadın hükümlü ve tutukluların rol aldığı skeçler ve yerel sanatçıların konserinden oluşan eğlence programı 21 Ekim 2011 tarihinde Kurumun çok amaçlı sahasında gerçekleştirildi. “Programa Salihli Kaymakamı Ertan Peynircioğlu, Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay, Garnizon Komutanı Metin Şahin, Adalet Komisyonu Başkanı Kenan Arslanböğan, Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu, Cumhuriyet Savcısı Kenan Pehlivan, hakim ve Cumhuriyet savcıları, Emniyet Müdürü Erkan Taş, İzleme Kurulu Başkan ve üyeleri, Kurum Müdürü Ömer Ateş, daire müdürleri, Kurum personeli, yerel ve ulusal basın mensupları ile kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. Açılışta bir konuşma yapan Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu, “Ceza İnfaz Kurumları, yasal konumlan ve barındırdıkları insan profili gerçeği, dünyadaki genel anlayışa göre ülkemizde de, daha çok güvenlik öncelikli bir infaz anlayışıyla yönetilmekteydi.Bu yaklaşım, toplum güvenliği açısından makul görünse de , hükümlü ve tutuklunun tahliye sonrası tekrar sosyal sürece katılmaları ve bu süreçte gerek kendilerinin gerekse ailelerinin karşılaştıkları olumsuzlukların sosyal dokuya olumsuz tesir etmesi sebebiyle, kurumlarımızda tahliye öncesi ve tahliye sonrası için yeniden eğitim ve iyileştirme programları oluşturularak; sosyo-ekonomik alanlarda vasıflı, sosyokültürel yönüyle düzeyli bireyler hedeflenmektedir. Modern infaz anlayışı diyebileceğimiz bu hedefin ilk aşaması, planlı eğitim ve iyileştirme programlardır. İkinci aşaması ise, bu programlar vesilesiyle hükümlü ve tutukluları dış dünyayla, yani toplumsal hayatla buluşturarak, sosyal iletişim ve uyum sürecine adapte etmektir. Bunun için karşımıza çıkan her fırsatı değerlendirmeye çalışacağız. Eğitim Birimimizin organizasyonuyla, bugün resmi- sivil kurum ve kuruluşlarımızla bir buluşma sağladık. Kurumsal faaliyetlerimize katkıda bulunan kişi, resmi-sivil kurum ve kuruluşlara ve programa emek veren herkese teşekkür ederim dedi.” Skeç ve eğlence programı hükümlütutuklu, protokol ve tüm misafirler tarafından büyük bir beğeni ile izlendi. Skeç programında rol alanlara İlçe Kaymakamı Ertan Peynircioğlu tarafından çeşitli hediyeler verildi. Eğlence programı kapsamında konser veren yerel sanatçı ve saz ekibine Garnizon Komutanı Metin Şahin tarafından plaket verildi. Cumhuriyet Başsavcısı Mithat Kutanoğlu skeç ve eğlence programında rol alanları tek tek tebrik edip kutladı. Sayfa 14 Seslenis İNGİLTERE’DE MÜKERRER SUÇLULUĞA BAKIŞ (2) Bir önceki sayıda açıklanan mükerrer suçluluğun önlenmesi için alınması gereken tedbirler konusunda, “Social Exclusion Unit” tarafından yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilen örnek uygulamalar şunlardır; 1. Hükümlülere müdahale programlarının uygulanması ile, yeniden suç işlenme % 14 oranında düşmüştür. Bu programların amacı; hükümlülerin düşüncelerini değiştirmek, davranışlarının kendilerine ve başkalarına olan etkileri hakkında farkındalılık oluşturmak, suç işlenmesine neden olan durumlardan kaçınmak için alternatif olumlu yöntemler öğretmektir. 2. ‘Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığından Kurtulma Projesi’ ile, bu projeyi tamamlayanların üçte ikisinin yeniden suç işleme oranı normal beklenenden % 11 oranında düşük gerçekleşmiştir. 3. Norwich Ceza İnfaz Kurumunda, bir vakıf (The Anglia Care Trust) ve ev sahipleri ile yürütülen bir çalışma kapsamında, hükümlülere ceza infaz kurumuna girmeden önce kiraladıkları evi nasıl muhafaza edecekleri ile kira sözleşmesini nasıl sona erdirecekleri konusunda danışmanlık hizmeti verilmiştir. Bu kapsamda, vakıf ve ev sahipleri hükümlülere, ceza infaz kurumunda bulundukları sırada veya salıverilme sonrasında mali konular ile borç yönetimi konusunda tavsiyelerde bulunmuşlardır. Bu çalışmalardan sonra; hükümlülerin % 50 si ceza infaz kurumuna girmeden önceki kiraladıkları evin, kira sözleşmesini devam ettirmiş, aynı zamanda bu hükümlüler hiç borçlanmamışlardır. Sadece hükümlülerin % 5 inin ceza infaz kurumundan salıverildikten sonra gideceği yer belli olmamıştır. 4. Belmarsh Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, “Psikolojik Sağlıktan Sorumlu Birim”, İngiltere Ulusal Sağlık Birimi aracılığı ile ruhsal rahatsızlıkları olan hükümlülerin sağlık kurumunda yatarak destek almaları ya da ayakta tedavilerini sürdürmelerini sağlanmıştır. 5. Hull Ceza İnfaz Kurumunda, ceza infaz kurumu görevlileri yerel yetkililer ile iş birliği yaparak, hükümlülere salıverildikten sonra iş bulmalarına yardımcı olmuşlardır. Personel bu amaçla, hem ceza infaz kurumunda hem de ceza infaz kurumu dışında çalışmıştır. Bu personel, danışman gibi görev yaparak ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülere rehberlik yapmış, destek olmuş ve onları iş bulmaları konusunda cesaretlendirmiştir. 6. Holme House Ceza İnfaz Kurumunda, “Hükümlü Pasaport Projesi” uygulanmaya başlanmış, bu Proje’ye “iş bulma görevlileri” dahil edilmiştir. İş bulma görevlileri, bire bir hükümlüler ile görüşerek rehberlik yapmışlardır. Proje kapsamında ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülere “pasaport” verilmekte, bu belgede iş bulma görevlilerine ulaşım ve alınacak randevunun detayları açıklanmaktadır. 7. Ceza infaz kurumunda bulunan genç hükümlülere, forklift kullanma eğitimi verilmiştir. Bu kursa katılanlara, Ülke genelinde geçerli belge almaları sağlanmıştır. Yapılan araştırmada; Proje’ye katılanların % 70 nin salıverilmeden sonra iş bulduğu, sadece % 6 sının yeniden suç işlediği belirlenmiştir. Bu Proje daha sonra, Doğalgaz Enstitüsünün alt yapı işleri için geliştirilmiştir. 8. Leeds Ceza İnfaz Kurumunda, Eğitim Bölümünce hükümlülere temel beceri eğitimi verilmiştir. Yılda 6 bin civarında hükümlünün girip çıktığı bu kurumda, hükümlülerin ortalama kalış süresi 12 hafta olmasına rağmen bütün hükümlülere ceza infaz kurumunca hedeflenen eğitimlerin tamamı verilmiştir. Hazırlanan Rapor’da, bu örnek uygulamalardan sonra iki önemli tespit yer almıştır. Bunlar; a. Üzerinde uzlaşılan konulardan biri, ceza infaz kurumlarına alınan bazı hükümlülerin bu kurumlara alınmaması gerektiğidir. Bu kapsamda, kısa süreli hapis cezaları bütün hükümlüler için uygun değildir. Yine psikolojik rahatsızlığı bulunan hükümlülerin, ceza infaz kurumu yerine “Güvenli Rehabilitasyon Merkezlerine” alınması gerektiğidir. Bu iki uygulamanın gerçekleşmesi ile bir yandan infaz sisteminin yoğunluğunu azaltacak ve diğer yandan ceza infaz kurumları, denetimli serbestlik merkezleri ve diğer kurumların yeniden suç işlenmesini önlenmesi konusunda daha etkin çalışmaları sağlanacaktır. b. Ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik merkezleri yeniden suç işlenmesinin önlenmesine yoğunlaşması gerekirken, kaynakların yetersiz olması nedeniyle, eğitim, uyuşturucu, psiko sosyal programları ile hükümlü davranış ve zararın tazmini programları, ihtiyaç duyan hükümlülere verilmemektedir. İngiltere’de yeniden suç işlenmesi ile ilgili istatistiklere bakıldığında; a. Ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülerin beşte üçü iki yıl içinde yeniden suç işlemektedirler. b. Mükerrer hükümlüler, bu Ülkede işlenen suçların % 18 inden sorumludur. Bu oran, yaklaşık 950.000 suça karşılık gelmektedir. c. Erkek hükümlülerin iki yıl içinde yeniden suç işleme oranı (% 58), bayan hükümlülerin aynı süre içindeki yeniden suç işleme oranından (% 51) yüksektir. d. Kısa süreli hapis cezasına hükümlülerin (12 aydan daha kısa süreli hapis cezası) yeniden suç işleme oranı, uzun süreli hapis cezasına hükümlülerin yeniden suç işleme oranından yüksektir. On Kasım 2011 Vehbi Kadri KAMER Daire Başkanı iki aya kadar hapis cezasına mahkum olan erkek hükümlülerin iki yıl içinde yeniden suç işleme oranı % 61 iken, aynı hükümlülerin aynı süre içinde oniki aydan dört yıla kadar mahkum olması halinde yeniden suç işleme oranı % 56’dır. Bu oranlar bayan hükümlüler için, % 56 ve % 35 olarak gerçekleşmiştir. e. Bu Ülkede; yeniden suç işleme oranı 1980 yılından 1997 yılına kadar olan dönemde incelendiğinde, 1980 yılından 1990 yılına kadar yeniden suç işleme oranının düştüğü, ancak 1990 yılından sonra tekrar yükseldiği görülmektedir. Yeniden suç işleme oranın yükselmesinin birden fazla nedeni bulunmaktadır. Bunların başında, ceza infaz kurumundan salıverilen kısa süreli hapis cezasına hükümlülere salıverilemelerinden sonra gereken yardımın yapılamaması gelmektedir. Diğer bir neden, ceza infaz kurumundan salıverilen hükümlülerin sosyal dışlanmasıdır. Yine 1990 lı yılların başlarında çocuk yoksulluğu, uyuşturucu kullanımı ve okuldan atılma yeniden suç işleme oranını artırmıştır. f. Ceza infaz kurumlarından salıverilen hükümlülerin iki yıl içinde yeniden suç işleme oranı; Danimarka’da % 45, Avusturalya’nın üç eyaletinde % 38, Kuzey İrlanda’da % 49, İngiltere ve Galler’de % 58, İskoçya’da % 58, Yeni Zelanda’da % 49 erkekler için % 40 bayanlar için (ceza infaz kurumundan salıverildikten sonra bir yıl içinde), Amerika Birleşik Devletlerinin Newyork şehrinde % 81 (erkek çocuk hükümlülerin ceza infaz kurumundan salıverildikten sonra üç yıl içinde) ve Kanada’da % 64’tür. Devamı gelecek ay Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumuna anlamlı ziyaret Nevşehir Üniversitesinden E Tipi Ceza İnfaz Kurumuna çinicilik desteği Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda faaliyet gösteren çinicilik atölyesinde çalışan hükümlü ve tutukluların eğitim ve mesleki gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla Nevşehir Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatih Başbuğ ve Öğretim Görevlisi Özcan Karakoç tarafından Selçuklular’dan günümüze çiniciliğin gelişimi, çinide renk ve çizim şekilleri konularında seminer verildi. Seminerde hükümlü ve tutukluların konu ile ilgili sorularına cevap verildi. Öğretim üyeleri çini ile ilgili olarak onların mesleki gelişimlerine her zaman katkı yapmaya hazır olduklarını belirttiler. Kurum Müdürü Hamit Karslıoğlu, Nevşehir Üniversitesine katkılarından dolayı teşekkürlerini belirtirken, Çini Atölyesi kursiyerlerinin mesleki eğitimleri ve performanslarını artırmayı hedeflediklerini ve çinicilik gibi önemli bir mesleğin korunup geliştirilmesini amaçladıklarını ifade etti. Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumundan salıverildikten sonra, eski hükümlü kadrosundan işe başlayan eski hükümlüler Hasan Orhan ve Evren Altuğ, Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Eski hükümlü Orhan ve Altuğ, cezalarını infaz ettikten sonra Osmaniye Orman İşletme Müdürlüğü tarafından açılan eski hükümlü işçi kadrosu sınavına müracaat ettiler. Sınavı kazanan ve 2011 yılı Nisan ayından itibaren eski hükümlü kadrosunda kadrolu olarak işe başlayan Orhan ve Altuğ 14/10/2011 tarihinde Kurum Müdürü Mustafa Ertekin’i makamında ziyaret ederek çi- çek takdim ettiler. Eski hükümlü Evren Altuğ, Kurumda gerçekleştirilen eğitim faaliyetlerinin salıverilme sonrasında kendisi için çok faydalı olduğunu ifade ederek, bu konudaki memnuniyetini dile getirdi. Altuğ, “Yaklaşık altı aydır Osmaniye Orman işletmesinde işçi olarak görev yapmaktayım. Toprakkale Açık Ceza İnfaz Kurumunda cezamı infaz ederken katılmış olduğum meslek kurslarından almış olduğum belgelerin işe girmemde çok büyük etkisi oldu. Hatta sınav komisyonu ceza infaz kurumlarında yapılan faaliyetleri öğrenince şaşkınlıklarını ifade ettiler. Hükümlü arkadaşlarıma tavsiyem yapılan eğitim-öğretim faaliyetlerine katılsınlar, ne kadar fazla eğitim-öğretim faaliyetleri ile meşgul olurlarsa hem bilgi ve becerileri artar hem de tahliye sonrası bir işe girmeleri kolaylaşır. Bizim bu noktaya gelmemizde büyük katkıları olan Kurum Müdürümüz Mustafa Ertekin ve diğer kurum çalışanlarına teşekkür eder, saygılarımı sunarım” dedi. Eski hükümlü Hasan Orhan, Kurumda salıverilme öncesindeki eğitim faaliyetlerinin önemine dikkat çekerken, şunları söyledi: “Yaklaşık altı aydır Osmaniye ili, Kadirli İlçe Orman İşletme Müdürlüğünün muhasebe biriminde işçi olarak görev yapmaktayım. Hükümlü arkadaşlarıma ceza infaz kurumunda geçirdikleri zamanlarını verimli bir şekilde değerlendirmelerini ve ceza süresi sonunda bir meslek sahibi olarak sosyal hayata dönmeyi tavsiye ederim. Bizlerin bu noktaya gelmesinde emekleri bulunan Kurum Müdürümüz Mustafa Etekin başta olmak üzere tüm kurum çalışanlarına teşekkür ederim” dedi. Kurum Müdürü Mustafa Ertekin ise “Ceza İnfaz Kurumumuzun dört duvar arasından, çalışan, üreten ve meslek edindiren ceza infaz kurumlarına dönüştüğünü, buradan tahliye olan hükümlülerin toplumda hiçbir dezavantaj yaşamadan iş sahibi olduğunu görmek bu mesleğin en büyük hazzıdır. Bizim için iş motivasyondur.” diyerek mutluluğunu ifade etti. Kasım 2011 Seslenis Sayfa 15 Tarsus C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ulu Önder Atatürk törenlerle anıldı Ulu Önder Atatürk, ölümünün 73.yılında törenlerle anıldı. 10 Kasım 1938’te aramızdan ayrılan Ulu Önder için ceza infaz kurumlarında tören gerçekleştirilirken, onun eseri olan Türkiye Cumhuriyetinin ilelebet yaşayacağı bir kez daha vurgulandı. Ankara 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumunda, Ulu Önder Atatürk’ün ölüm yıldönümünde anma töreni düzenlendi. Kurum bahçesindeki tören Kurum Müdürü Celalettin Konca, 2. müdürler, Kurum öğretmenleri, psiko sosyal birim görevlileri, infaz koruma başmemurları ve infaz koruma memurları ile Jandarma karakol komutanlığı görevlileri, Kurum personeli katılımı ile gerçekleştirildi. Tören saat 9.05’te saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlamış olup ardından kurum öğretmeni Hamit Kansız ve Kurum Müdürü Celalettin Konca günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Daha sonra Kurum psikologu Essin Ahmed ve İnfaz Koruma Memuru Onur Sezer şiir okudular. Ayrıca, Emekli öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Ali Güler tarafından 16.10.2011 tarihinde Kurum personeli ile tutuklu ve hükümlülere “10 Kasım ve Bilmediğimiz Yönleriyle Atatürk’’ konulu konferans verildi Doğubayazıt A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 10 Kasım Atatürk’ü anma etkinlikleri çerçevesinde, Kurum bahçesinde Kurum Müdürü Tahsin Taş, Kurum 2. Müdürü Cemal Gedik, Karakol Komutanı, Kurum personeli ile er – erbaşların katılımıyla anma programı düzenlendi. Anma töreni Ulu Önder Atatürk için yapılan saygı duruşu ile başladı. Ardından İstiklal Marşı okundu. Daha sonra Kurum 2. Müdürü Cemal Gedik günün anlam önemini belirten bir konuşma yaptı. Kurum 2. Müdürü Gedik konuşmasında; “Atamızın en büyük emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne her yönü ile sahip çıkacağımıza söz vererek onu bu ölüm yıldönümünde bir kez daha rahmet ve minnetle anıyoruz.” dedi. Daha sonra Kurum Katibi Meryem Öztürk ile İnfaz ve Koruma Memuru Yasemin Tunç tarafından “Bir Tutkudur Mustafa Kemal” ve “Mustafa Kemal’i Düşünüyorum” adlı şiirlerini okuduktan sonra program sona erdi. Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumunda da Ulu Önder Atatürk, ölümümün 73. yıl dönümünde düzenlenen programla anıldı. Kurum Müdürü İrfan Gültekin, İdare Memuru Nedim Tunç, Kurum Öğretmeni Davut Dede ve diğer personel ile hükümlülerin katılımıyla yapılan törende saat 09:05’te sirenlerin çalmasıyla birlikte 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve ardından topluca İstiklal Marşı okundu. Kurum İdare Memuru Nedim Tunç günün anlam ve önemini içeren konuşmasında “Atatürk’ü anlamak demek onun kişiliğini, vatanseverliğini, inkılap ve ilkeleri ile onun kurduğu Cumhuriyet’e sahip çıkmak olduğunu, hepimizin hedefinin ise Ulu Önder’in dediği gibi muassır medeniyet- ler seviyesine çıkarmak için çok çalışmak olduğunu” vurgulayarak konuşmasını tamamladı. Ardından hükümlülerce güne dair şiirlerin okunması ve Eğitim Birimince hazırlanan 10 Kasım ve Atatürk temalı slâyt gösterisiyle program tamamlandı. Pınarhisar Kapalı Ceza İnfaz Kurumu içerisinde 10 Kasım Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 73. yıldönümü vesilesi ile anma etkinliği düzenlendi. Etkinliğine Kurum Müdürü Metin Erkılıç, Kurum 2. Müdürü Ali Çöğürcü, Kurum Öğretmeni Servet Hazırbulan ve Kurumda görev yapan infaz koruma memurları katıldı. 10 Kasım Atatürk’ü anma etkinliğinde saygı duruşu, İstiklal Marşı’nın ardından günün anlam ve önemini belirten konuşma yapılıp, şiirler okunarak Cumhuriyetimizin kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk anıldı. Tarsus C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 10 Kasım 2011 tarihinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının 73. yılı münasebetiyle anma töreni gerçekleştirildi. Programa Kurum Müdürü Ömer Ekinci, Cezaevi Jandarma Karakol Komutanı J.Kd.Bçvş. Yahya Önder, Kurum İkinci Müdürü Ayhan Sükmen, İdare Memuru Çağatay Kaya, Kurum Öğretmenleri Mustafa Konü, Mehmet Emin Yoluk, Kurum Psikologu Engin Aycıl, Kurum Sorumlu İnfaz ve Koruma Başmemuru Zeynel Yıldırım ile çok sayıda infaz ve koruma memurunun katılımıyla Kurum bahçesinde yapıldı. Saat 09:05’te Atatürk için 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşu esnasında Kurumun araçları sirenlerini açmıştır ve ardından İstiklal Marşı hep birlikte okunarak, Türk Bayrağı yarıya indirildi. Ulu Önder Atatürk için saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Kurum Öğretmeni Mustafa Konü günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Kurum Öğretmeni Mustafa Konü konuşmasında Ulu Önder Atatürk’ün kişiliği, yaşamı, davranışlarıyla örnek bir insan olduğunu vurgulayarak, onun hakkında bir çok kitap yazıldığını söyledi. Konü, şöyle konuştu:”Atatürk”ün aramızdan ayrılışının 73. yılında bu gün yine sevgi ve minnetle anıyoruz. 10 Kasımlar Atamızı anlamak, yaşamak, kavramak, yorumlamak için bir fırsattır. Mustafa Kemal Atatürk savaşlardaki başarılarıyla büyük asker, yönetimiyle büyük devlet adamı; görüşlerindeki sağlamlık, doğruluk, gerçekçilik, uluslararası ilişkilerde güvenirlilik kararlılık, barış ve insan severlilik değerleriyle evrensel bir kişiliktir. Türk Ulusuna da her alanda yol göstererek onu çağdaş uygarlık sevisinin üstüne çıkaracak tek rehber, bilim ve teknik idi. Ona göre ilim ve fenin dışında rehber aramak gafletti, cehaletti, hatta ihanetti. Büyük Önder bu konuda” Gözlerinizi kapayıp yalnız yaşadığınızı farz etmeyiniz.Memleketimizi bir çember içine alıp cihan ile alakasız yaşayamayız. Bilakis ileri, uygar bir millet olarak uygarlık sahasının üzerinde yaşayacağız ve her millet ferdinin kafasına koyacağız. İlim ve fen için kayıt şart yoktur.” diyerek çağdaşlaşmanın yolunu yöntemini gösteriyordu. Atatürk; “Benim manevi mirasım ilim ve akıldır.” demiştir. İşte Atatürk’ün bizlere bıraktığı bu manevi mirası gelecek nesillere bırakmak her Türk vatandaşının görevi olmalıdır. Çagdaş, laik ve ileriye dönük düşünceleriyle, birlik-beraberlik ve bağımsızlık uğrundaki mücadelesiyle gönlümüzde düşüncelerimizde yaşıyor yaşıyacaktır. Sözlerime burada son verirken Ulu Önder Atatürk’ü, dün ve bugün bu vatan için toprağa düşen şehitlerimizi ve yine bu vatan için canlarını ortaya koyan gazilerimizi saygıyla anıyor, ruhları şad olsun diyorum.” şeklinde konuştu. Kurum öğretmeni Mustafa Konü konuşmasının ardından, program sona erdi. Paşakapısı Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda saat 09:05’te Ceza İnfaz Kurumu Bahçesinde yapılan anma programına Kurum Müdürü Mustafa Kemal Çelik, tüm kurum personeli, Jandarma Karakol Komutanlığı ve tüm görevli, rütbeli er ve erbaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile bayrak yarıya indirildikten sonra günün önemini anlatan konuşmayı Karakol Komutanı Muhittin Sayar yaptı. Askerlerin ve personelin Atatürk konulu şiirleri okumalarının ardından tören, Kurumun konferans salonunda devam etti. Hükümlü ve tutukluların da hazır bulundukları programda Kurum Öğretmeni Serpil Ölçer’in günün anlamına dair konuşmasının ardından hükümlü ve tutuklular kendi yazdıkları Atatürk konulu şiirleri okudular. Program Atatürk’ü anlatan slayt ve film gösterimi ile son buldu. SAYFA 16 Seslenis Oltu T Tipi’nde konser coşkusu Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 23.09.2011 tarihinde Oltu yerel sanatçısı Erkan Demir ve Kurum Katibi Hikmet Yalçın’ın katılımıyla Müzik Eğlence programı düzenlendi. Programa Kurum Müdürü Celalettin Çeşme, Kurum 2.Müdürleri Ramazan Kılıçkaya, Selman Akın, İdare Memuru Abdurrahman Akçay, Kurum Öğretmeni, Kurum personeli ve çok sayıda hükümlü tutuklu katıldı. Oltu yerel sanatçısı Erkan Demir ve Kurum Kâtibi Hikmet Yalçın’ın söyledikleri çeşitli yörelere ait türküler eşliğinde Personel ile hükümlü ve tutuklular halaylar çekerek gönüllerince eğlendiler. Hükümlü ve tutukluların söylenen türkülere eşlik etmeleri programa ayrı bir güzellik kattı ve program sona erdi. Ceza infaz kurumlarında ‘veda programı’ Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda İnfaz ve Koruma Başmemuru Resul Öztürk’ün emekliye ayrılması ve İnfaz ve Koruma Memuru Mesut Dağ’ın Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna tayini çıkması nedeniyle 28.09.2011 tarihinde veda gecesi düzenlendi. Veda yemeğine Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Ocak, Cumhuriyet Savcıları Ali Rıza Sönmez ve Osman Mermer, Kurum Müdürü Celal ettin Çeşme, Kurum 2. Müdürleri Ramazan Kılıçkaya, Selman Akın, İdare Memuru Abdurrahman Akçay, Kurum Öğretmeni ve Kurum personeli katıldı. Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Ocak emekliye ayrılan İnfaz ve Koruma Başmemuru Resul Öztürk’e hizmetlerinden ve örnek kişiliğinden dolayı teşekkür ederek bir plaket verdi ve bundan sonraki sivil hayatında mutlu ve huzurlu günler geçirmesi temennisinde bulundu. Cumhuriyet Savcıları Ali Rıza Sönmez ve Osman Mermer, Van M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna tayini çıkan İnfaz ve Koruma Memuru Mesut Dağ’a hizmetlerinden dolayı teşekkür ederek yeni görevinde üstün başarılar dileyerek birer plaket verdiler. Kurum Müdürü Celalettin Çeşme her iki personele çeşitli hediyeler vererek yeni hayatlarında başarılı olmaları temennisinde bulundu. İnfaz ve Koruma Başmemuru Resul Öztürk, böyle bir geceyi düzenleyen ve bizi yalnız bırakmayan amirlerimize, tüm mesai arkadaşlarıma canı gönülden teşekkür ediyorum, derken gözlerindeki gurur ve sevinç görülmeye değerdi. Bu duygu dolu konuşmanın ardından tüm personel müzik eşliğinde halaylar çekerek eğlendi. Şereflikoçhisar B Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 32 Yıl 7 Ay görev yapan İnfaz ve Koruma Memuru Durdu Sak’ın emekli olması nedeniyle Ceza İnfaz Kurumu Erzurum Eğitim Merkezince 1000 fidan dikimi yapıldı Ceza İnfaz Kurumları Personeli Erzurum Bölge Eğitim Merkezi ülkeye ve topluma faydalı olma yönünde sosyal çevreye katkıda bulunmaya devam ediyor. Eğitim Merkezi, 18.10.2011 tarihinde Erzurum Valiliğinin tahsis etmiş olduğu alanda her yıl olduğu gibi bu yıl da üstüne düşen görevi yaparak fidan dikimi gerçekleştirdi. Geçmiş yıllarda fidan dikimi yapılan arazi kontrol edilerek, tutmayan fidanların yerine yenilerinin ekimini gerçekleştirilirken, bunun yanı sıra 2011 yılı fidan dikim etkinliği olarak da 1000 adet daha fidan dikimi yapıldı. Ayrıca, eğitim dönemi içerisinde kan bağışı kampanyası yapılarak, Eğitim Merkezi görevlileri ve kursiyerlerin bağışta bulunmaları sağlanıyor. Eğitim Merkezi Başkanı Hâkim Süreyya Saygın, Eğitim Merkezinin fidan dikim etkinliğinin yanı sıra kan bağışı kampanyalarımızın da önümüzdeki dönemler içerisinde hız kesmeden devam edeceğini söyledi. Müdürlüğünce veda yemeği düzenlendi. Kurum Amiri Vehbi Aslan’ın emekliye ayrılan Durdu Sak’ın kısa öz geçmişini ilişkin konuşmasından sonra yapmış olduğu hizmetlerinden dolayı plaket ve takdir belgesi verildi. Veda yemeğine Cumhuriyet Savcısı Ahmet Dalgalı, Jandarma Bölük Komutanı J. Ütğmn. M. Kürşat Ordu, Rehberlik Araştırma Müdürü Ali Kaan Kutlu ve Kurum personelinin katıldı. Bafra’da Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz için veda yemeği Bafra’da Bafra Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz’ın Bartın Cumhuriyet Başsavcılığına, Cumhuriyet savcılarından Hüseyin Ayyayla’nın Erzurum Cumhuriyet Savcılığına atanması ve Cumhuriyet Savcısı Serhat Çetinkaya’nın savcılıktan avukatlık mesleğine dönmesi nedeniyle Bafra Adliyesi ve Bafra T Tipi Kapalı ve Açık Ceza infaz Kurumu tarafından veda yemeği düzenlendi. Bafra Belediyesi Büyük park Cumhuriyet salonunda verilen yemekte bir konuşma yapan Bafra Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı ve Komisyon Başkanı Hüseyin Öztürk ve Cumhuriyet Savcımız Ahmet Kurt, geçen zaman içerisinde Cumhuriyet Başsavcısı Adliye içindeki hizmetleriyle Adliye binasının fiziki yapısının değiştirilerek modern bir hale getirmesi konusunda hizmetlerini anlatarak kendisinin 2 yıllık görevi süresince Bafra T Tipi Kapalı- Açık Ceza İnfaz Kurumunu her yönüyle faaliyete geçmesi için büyük çabalar sarf ederek Kurum Müdürlüğüne desteklerini hiç esirgemediğini dile getirdiler. Cumhuriyet Başsavcısı Şaban Yılmaz da konuşmasında; “Bafra adliyesi benim 6. görev yerim. Ülkemize ve devletimize en güzel hizmet için çalışıyoruz. Adliyenin soğuk yüzünü değil sıcak yüzünü göstermeye devam ediyoruz. Bafra’da birlik ve beraberlik başarıyı beraberinde getirdi. Gönül rahatlığıyla Bafra’dan ayrılıyorum. Ceza infaz Kurumumuz 90 dönüm arazi üzerine kuruldu. Bafra tarım bölgesi olduğu için tarım adına 70 dönüm daha istiyoruz. Biz TİGEM’den cezaevimize bir yer istedik, orada bulunan araziyi hayvancılık adına istedik. Oraya da zamanımız yetmedi buradan Müdürümüze talimatım var; işin peşini bırakmayacağız. Kapalı ve açık cezaevinde çok büyük projelere imza attık. Türkiye’nin önde gelin firmalarıyla işler yapıyoruz. Ayakkabı firması Greyder ve Üçel ayakkabıcılıkla özel sektör-cezaevi işbirliğine gidilmiştir. Buralarda 80’e yakın hükümlü çalışıyor. Yine pvc kapı-pencere atölyesi kurularak Türkiye’nin önde gelen firmalarından Teknoplas ile anlaşılmış ve kurulduğu hafta yüzbin TL’nin üzerinde sipariş alınmıştır. Buradan çalışkan kurum personeline teşekkür ediyorum. Onlara güveniyorum. Bu kurum Türkiye’nin en büyük kurumu olarak Bafra’yı ülkemize tanıtacaktır.” demiştir. Yemeğe Bafra Belediye Başkanı Zihni Şahin, Bafra Kaymakamı Ali Katırcı, 19 Mayıs İlçe Kaymakamı Kadir Ekinci, Bafra Garnizon Komutanı Yarbay İbrahim Dağtekim, Emniyet Müdürü Abdullah Yahşi, Bafra Adliyesi çalışanları, avukatlar, banka müdürleri, sivil toplum örgütleri, belde belediye başkanları, oda başkanları, Bafra Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumu çalışanları katıldı. Tayin dolayısıyla ayrılan Cumhuriyet Başsavcısı Yılmaz’a Kurumumuz adına Kurum Müdürü Kasım Demiralp plaket ve hediye takdim etti.