2007 Kasım - türk eczacıları birliği

Transkript

2007 Kasım - türk eczacıları birliği
Yayın Türü: Süreli Yayın
İÇİNDEKİLER
SAHİBİ
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
Genel Başkan
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Ecz. Sertaç ÖZMEN
Genel Sekreter
MERKEZ HEYETİ
Erdoğan ÇOLAK
Alaaddin IŞIK
Sertaç ÖZMEN
Fırat ATEŞ
Metin KOCAGÜL
Nükhet TARTAN
Ekrem EŞKİNAT
Sabih Tekin ÇAĞLAR
Ali ASLAN
Mustafa GÖNEN
Çağatay ÇAKAR
YAYIN SEKRETERİ
Ayşen YALMAN
REDAKSİYON
Ayşen YALMAN
Ecz. Güzide SÖNMEZ
REKLAM SORUMLUSU
Dönsel COŞAR
KAPAK VE SAYFA TASARIMI
BAKIŞ
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
DİYALOG
Ecz. Hilmi ŞENER
Ecz. Neşe KILINÇ / Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU / Ecz. Berna ÇİZMECİOĞLU
18
ÖZGÜR, DEMOKRATİK VE EŞİTLİKÇİ BİR TÜRKİYE MİTİNGİ
21
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ’NİN YAPILANMASI
Ecz. Vildan ÖZCAN / Ecz. Güzide SÖNMEZ
Ayşen YALMAN
Uzm. Ecz. Halil TEKİNER
28
GRİBAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA YOLLARI
Planlama ve Koordinasyon Birimi
32
IŞIĞIN YOLUMUZU AYDINLATIYOR
35
PGEU GENEL TOPLANTI (BELÇİKA-BRÜKSEL)
2007 YILINDA ECZACILIK AKADEMİSİ
Baskı Tarihi: 20 Şubat 2008
ECZACI VEKİLLER
Özge ARIKAN
Ayşen YALMAN
Willy Brandt Sokak No: 9
Çankaya / ANKARA
Tel: 0.312 409 81 00
DÜŞÜK CİROLU SERBEST ECZANELER ARAŞTIRMASI 2007
YAYIN KOŞULLARI
ALIŞAGELMİŞ BİR SİYASETÇİ OLMAYAN BİLİM İNSANI ERDAL İNÖNÜ YAŞAMA VEDA ETTİ
Türk Eczacıları Birliği
Willy Brandt Sokak No: 9 Çankaya / ANKARA adresine,
[email protected]
e-posta adresine yazabilir ya da
0312 409 81 09’a faks çekebilirsiniz.
27
İSPANYOL ECZACILARI BİRLİĞİ BAŞKANI PEDRO CAPİLLA
Ostim 36. Sokak No: 5/C-D
Yenimahalle - ANKARA
Tel: 0312 386 17 00 (pbx)
www.fersaofset.com
TEB Haberler Dergisi hakkındaki şikayetlerinizi,
memnuniyetinizi ve önerilerinizi iletebilmek için;
22
ECZACI RÖPORTAJLARI
Sanem Aslı Y. Meran
Dergideki yazılar dengi adı gösterilerek yayımlanabilir.
yazılardaki görüşlerden yazarın kendisi sorumludur. Dergi
üyelere ücretsiz gönderilir. Yayınlanması istenilen yazıların,
bilgisayarda Word programı ile yazılması ve yazıların orijinal
çıktısı ile birlikte disketinde gönderilmesi teknik açıdan kolaylık
sağlayacaktır.
5
TEB 36. DÖNEM MERKEZ HEYETİ
Fersa Ofset Tesisleri
YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA
4
36. OLAĞAN GENEL KURUL ANKARA’DA YAPILDI
Tekin TEKİNER
BASKI
3
Sağra DAŞDEMİR
Berivan VARGÜN
36
38
40
41
42
GÜNCE
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
44
BASINDA TEB
Ayşen YALMAN
46
Bakış
Değerli Meslektaşlarım,
ile daha organik bir ilişki kurabilmesi açısından,
bu fırsatın değerlendirilmesi gerekir. Eminim
1
5-18 Aralık 2008 tarihlerinde yapılan 36.
yeni ve eski tüm odalarımız, bu dönemi üyeleri
Olağan Genel Kurulumuzla, bir dönemi
ile daha yakından temas edebilmek konusunda
geride bıraktık. Bu Genel Kurul’da açığa
değerlendireceklerdir.
çıkan delege iradesinin, meslektaşlarımızın ve
mesleğimizin geleceğine ışık tutması için tüm
Yüzünü geçmişe değil, geleceğe dönmüş,
seçilmiş yöneticilerimiz ellerinden gelenin en
eczacının sorunlarını merkeze alan ve bu
iyisini
seçilmiş
sorunları çözmek için eczacının sağlık sistemi
kurullarımızın,
içindeki rolünü güçlendirmeyi kendisine görev
odalarımızın ve üyelerimizin de katılımı ile güçlü
edinmiş bir meslek örgütünün yöneticileri
olduğumuzun bilincindeyiz. Bu nedenle, önümüzdeki
olarak, başarının anahtarının kolektif çalışma
dönem temel hedefimiz, birlik, bütünleşme ve
olduğuna inanıyoruz. Bizi yoksullaştıran, yok
dayanışmayı yaratmak, örgütlemek olacaktır.
etmeye çalışan küresel kapitalizme ve sermayeye
yapacaklardır.
yöneticilerimizin
Fakat
değil,
sadece
tüm
karşı, özgücümüzü ortaya koyabilmenin tek yolu,
Eczacı Odalarımızın etkinliklerine, komisyonlarına
daha iyi eczacılar olmak olacak. Bu nedenle,
katılan, aktif olarak mesleki sorunlarla Odalar
önümüzdeki dönemi kişisel gelişimlerimizi de öne
düzeyinde uğraşan meslektaşlarımızın sayısını
çıkardığımız bir dönem olarak yaşamalıyız. Proaktif
artırmak, eczacı odalarımız açısından da önemli
bir yapı oluşturmalıyız.
görevlerden bir tanesi olarak durmaktadır.
Tepki veren değil, etki yaratan bir perspektif inşa
Bu görevi yerine getirmek konusunda hepimizin el
etmeliyiz. Şimdi, eczacının halk ve hasta sağlığı
birliğiyle uğraş vereceğine şüphe yoktur. İnsan istese
bakımından rolünü güçlendirecek bir atılım
de tek başına mucizeler yaratamaz. Kahramanlar
içine girme zamanıdır. Bizler bu atılımı yapmaya
çağı çok gerilerde kaldı. Artık herkes yedi
kararlıyız. Bunu hep birlikte yapma iradesine
katlı Tebai şehrini yedi kat yerin altına kuranın
sahibiz.
bir kral değil, bir halk olduğunu biliyor. Biz de
kahramanlar yaratmak değil, cüret, cesaretle
ve hep beraber sorunlarımızı çözmek için yola
Saygılarımla,
Osmaniye ve Karaman illerimizde dört yeni oda daha
kuruldu. Odalarımızın yaygınlaşmasının, eczacıya
ulaşmak konusunda önemli bir şans olduğunu
düşünüyorum.
Eczacılarımızın
meslek
örgütü
TEB Genel Başkanı
TEB HABERLER
Ecz. Erdoğan ÇOLAK
Genel Kurulumuzun kararı ile, Yozgat, Adıyaman,
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
çıktık.
3
Diyalog
Değerli Meslektaşlarım,
Aralık 2007’de gerçekleşen Türk Eczacıları Birliği 36. Olağan Genel
Kurulu sonrasında bize vermiş olduğunuz yetkiyle yeni görevlerimizi
devralmış bulunuyoruz. Söz konusu görev değişikliğinin TEB’in hizmet
geleneğinin değişmesi olarak değil aksine bu geleneğin yeni kadrolar
ve yeni projelerle daha da güçlenmesi olarak yorumlanması gerektiğine inanıyorum.
Hiç kuşkusuz ülkemiz ve mesleğimiz oldukça zor bir süreç geçirmektedir. Meslektaşlarımız ülkemiz sorunlarından soyutlayamayacağımız
birçok sorunla adeta boğuşmak zorunda kalmaktadır. Sağlık alanında
uygulamaya geçirilmeye çalışılan bazı projeler meslek örgütlerimiz tarafından yapılan uyarılarla kimi zaman geri çekilmekte kimi zaman da
değişikliğe uğratılmaktadır. Meslek örgütlerimiz bir bütün olarak ülkemiz sağlık sisteminde gerçekleştirilmeye çalışılan değişikliklere müdahil olmaya ve hem halk sağlığı hem de mesleğimiz adına doğru işler
yapmaya çabalamaktadır. İşte tam da bu dönemlerde meslek örgütleri
ve yöneticilerinin önemi açığa çıkmakta, gittikçe daralan bir meslek
yaşamı içinde boğulmakta olan meslektaşlarımızın hem sözcüsü hem
de halk sağlığına ilişkin bütün proje, öneri ve programların takipçisi
olarak mesleğimize hizmet etmektedirler.
4
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
Daha önce de belirttiğim gibi, TEB Genel Sekreterliği gibi oldukça
yükümlülük isteyen bu görevi devraldığım Genel Kurul sonrasında,
yaklaşık 6 yıl boyunca başarıyla hizmet ettiğimiz Ankaralı meslektaşlarımdan ayrılmanın hüznü ve fakat yeni görevimizin bize verdiği büyük
sorumluluk ve çalışma azminin de heyecanıyla sizlere hizmet etmeye
başlamış bulunuyorum. Ankara eczacılığının bütün olarak mesleğimiz
sorunlarından soyutlanamayacak sorunları karşısında kısıtlı hak ve
yetkilerimize rağmen gerçekleştirdiğimiz birçok önemli projeye şimdi
de TEB bünyesinde devam etmek ve geçmişten getirdiğimiz bilgi ve
tecrübeyle hizmet yarışına girmiş bulunuyoruz.
Belki de şu sıralar meslek örgütleri olarak en çok sıkıntı çektiğimiz
şey ilaca ilişkin politikaların meslek örgütlerinin elinden alınmaya ve
başka “ara mekanizmalar” aracılığıyla gerçekleştirilmeye çalışılmasıdır. Artık bürokratik işlemler ve kırtasiye işleriyle boğulma noktasına
getirilmiş, kendi eczacılık mesleği üzerine politika üretmekten soyutlanmış ve dolayısıyla bir sivil toplum kuruluşu olmaktan çıkarılmaya
yüz tutmuş meslek örgütlerimizin daha aktif biçimde kendileriyle ilgili
alınacak kararlara müdahil olmasının yolu da bu dönemde sizlerin de
desteğiyle açılacaktır. 2003 yılında 4 Milyar Dolar, 2006 yılında 8
Milyar Dolar ve 2007 yılında 10 Milyar Dolar ile dünyanın 13. büyük
ilaç pazarı konumunda olan Türkiye’nin, pazar payının yakın gelecekte
ise, 20 Milyar dolara sıçrama yapması beklenmektedir. Ülkemiz çok
yakın bir gelecekte, tüm bu rakamlar ve yatırımlar sayesinde dünyanın
10. büyük ilaç pazarı olacaktır. Bu da, pazar üzerine üretilecek politikaların meslek örgütümüz eliyle gerçekleştirilmesinin önemini açığa
çıkarmaktadır.
Bizler, göreve başladığımız bu kısa süre içinde öncelikle iki yıllık çalışma ve proje planı hazırlanmış ve var olan sorunlar dışında, mesleğimizin yakın gelecekte karşılaşabileceği sorunlar üzerinde de çalış-
malar yapılmıştır. Kısa dönemde oluşturduğumuz bu ayrıntılı çalışma
programına ek olarak meslektaşlarımızın haksız yere mağdur edilmesine neden olan “kamu kurum iskontoları” hakkındaki düzenlemenin
değiştirilmesine yönelik çalışmalar da başlatılmıştır. En kısa sürede
mağduriyetlere neden olan bu konuda gerekli çözümlemeler sağlanacaktır.
Meslektaşlarımızın rutinde karşılaştığı ve bir an önce çözülmesi gereken sorunların bir başkası ise halihazırda provizyon sistemindeki
yaşanılan aksaklıklardır. Provizyon sisteminin eczacının meslek verimliliğini artıracak şekilde düzenlenmesi amacıyla göreve başladığımız
günlerden itibaren bir çalışma başlatmış bulunmaktayız. Umut ediyoruz ki, yakın tarihte provizyon sistemiyle ilgili olarak yaşanılan ve meslektaşlarımızın iş verimliliğini düşüren aksaklıklar giderilecektir.
Öte yandan, iletişim ve haberleşme çağının en önemli ayrıntılarından
olan internet sitemizin yenilendiğini, odalarımızdan ve üyelerimizden
gelecek talepler ve yönlendirmeler ışığında daha da geliştirme, iyileştirme çalışmaları yapılacağını de bildirmek isterim.
İletişimin başat güç haline gelmeye başladığı çağımızda, ülkemizde
yaşadığımız gelişmeler ve mesleğimizin geçirdiği zorlu süreç, birlik
yöneticileri olarak bizlerin dünyayla entegrasyon ve dünyada eczacılık mesleğinde yaşanılan gelişmeleri takip etme, onları meslektaşlarımızın hizmetine sunma misyonundan ayırmamaktadır. Bu amaçla
Birliğimizin de üye olduğu Uluslar arası Eczacılık Federasyonu’nun
(FIP) 2009’daki sempozyumuna ev sahipliği yapacağız. FIP sempozyumundan elde edilecek düşünsel kazanımları mesleğimizin sorunlarını
çözecek ve önünü açacak projelere dönüştürebilmek için şimdiden
çalışmalar başlatılmıştır.
Meslektaşlarımızı haklı olarak tedirgin eden bir başka gelişme ise,
bilindiği gibi, OTC gurubu ilaçlarla ilgili yapılacak olası düzenlemelerdir. Bu tür ilaçların Pazar payının yüksek olması nedeniyle halk sağlığı açısından önemi ve gerekliliği üzerinde durarak, çeşitli girişimler
başlatılmıştır.
Hiç kuşku yok ki, mesleğimizin ve meslektaşlarımızın acilen çözüm
bekleyen daha birçok sorunu ve geleceğe yönelik kaygıları bulunmaktadır. Bundan böyle, hem iletişim ağlarımız hem de dergimiz aracılığıyla, yürüttüğümüz çalışmaları sizlere aktaracak ve sizlerden gelecek
görüş ve öneriler ışığında geleceğe yönelik çalışma programları ve
meslek politikalarının neler olacağı konusunda sizleri bilgilendireceğiz.
Bütün meslektaşlarımıza bizlere vermiş oldukları destek ve her fırsatta
hissettirdikleri güven nedeniyle bir kez daha teşekkür eder, çalışmalarında başarılar dilerim.
Saygılarımla,
Ecz. Hilmi Şener
36. Dönem TEB Genel Sekreteri
TEB Haberler Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
KONGRE
Ecz. Neşe KILINÇ
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
Ecz. Berna ÇİZMECİOĞLU
36. OLAĞAN GENEL KURUL
ANKARA’DA YAPILDI
Değerli konuklarımız, sevgili meslektaşlarım; meslek örgütümüz
geçtiğimiz yıl 50’nci yılını geride
bıraktı. Meslektaşlarımızın mesleki
haklarını ve vatandaşlarımızın sağlık haklarını korumakla görevli olan Birliğim, 50 yıldır bu görevini
layıkıyla sürdürmeye çalışıyor, bundan sonra da sürdürmeye devam edecek.
Birliğimizin temel perspektifi, eczacılık mesleğini bir
sağlık hizmet sunumu görevi olmaktan çıkarma tehlikesi bulunan her türlü engeli ortadan kaldırmaktır. Bizler, eczacıların Türkiye’nin en uç noktalarına
kadar yayıldığı ve nüfusa göre yeterli dağılım gösterdiği bir düzlemde, etkin bir ilaç-eczacılık hizmeti
sunmak istiyoruz.
Değerli meslektaşlarım, eczacılık hizmet alanı çok
büyük bir hızla değişmektedir. Diğer yandan 6197
sayılı Yasa taslağımız halen Sağlık Bakanlığı’nda
beklemektedir. Birliğimiz son on yıldır bu taslakla
ilgili bir beklenti içindedir. Taslağın çalışılan son hâli
üzerinde yeniden düzenlenmesi ve eklenmesi gere-
Sayın Bakanım, değerli meslektaşlarım; bilindiği
gibi, ülkemizde ilaç fiyatları İlaç Fiyat Kararnameleri
ile belirlenmektedir. Türk Eczacıları Birliği bir sağlık
meslek örgütü olarak ilaçların ucuz ve bulunabilir olmasını her zaman savunmakta ve bununla ilgili tüm
önlemleri desteklemektedir. Fakat bizim düşüncemize göre ilaç fiyatları eurodaki artış ve düşüşlere
bağlı olduğu için halen spekülatif değişimlerden
kurtarılamamıştır. Referans ülkelerin ekonomisine
göre Türkiye’nin koşullarını ayarlamak reel bir yaklaşım değildir. Bu nedenle, fiyat, referans ülkelerdeki fiyat değişikliklerinden etkilenmemelidir. Ayrıca
45 günlük geçiş süresine uyulması mutlaka sağlanmalıdır.
Eczacıların önemli bir kısmını oldukça düşük cirolara mahkum eden kısıtlama ve düzenlemeler,
çoğu semtlerde, köylerde ve kasabalarda olan 8
bin eczaneyi kapanma noktasına getirmiştir. Bu
noktadan hareketle; bizim çözüm odaklı önerimiz,
eczacılara kutu ya da reçete başına meslek hakkı
ödenmesidir. Fiyata göre azalan kar marjı uygulamasının olduğu Belçika, Fransa, Almanya, İrlanda,
Slovenya gibi Avrupa Birliği ülkelerinde kutu ya da
reçete başına meslek hakkı da ödenmektedir, bu
sistem, Türkiye’de de hayata geçirilebilir. Böylece
danışma hizmetleri ve farmasötik bakıma ilişkin ücret ödemeleri ilaç fiyatlarına bağlı olmaktan çıkartılmış olur.
Değerli konuklar, sevgili meslektaşlarım; son zamanlarda OTC, tezgah üstü ilaçlar ile ilgili çok şey yazı-
TEB HABERLER
ECZ. ERDOĞAN ÇOLAK
TEB MERKEZ HEYETİ BAŞKANI
ken hususlar hakkında önemle üzerinde durduğumuz iki konu bulunmaktadır.
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
T
ürk Eczacıları Birliği’nin 36. Olağan Genel Kurulu 13-16 Aralık 2007 tarihleri
arasında Ankara’da yapıldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ ile çok sayıda milletvekili, bürokrat, sivil toplum kuruluşu temsilcisi
ve eczacıların katılımıyla gerçekleşen Kongre’de,
bilimsel konuların yanı sıra, mesleki sorunlar da
tartışıldı.
5
KONGRE
lıp çizilmeye başlandı. Temel prensip olarak, şunu
ifade etmek isterim ki, OTC hükümetler açısından
ilaç geri ödemelerini rahatlatmanın bir yolu olarak
görülür. AB mevzuatı çerçevesinde Türkiye’de OTC
gündeme gelirse, bunun yanında sınırlı biçimde düzenlenmiş de olsa ilaçta reklam olgusu da gündeme
gelecektir.
Türk Eczacıları Birliği, tezgah üstü ilaçlar ve buna
bağlı olarak ilaçta reklamın hasta sağlığını tehdit
eden bir unsur olduğunu düşünmektedir. Yasa koyucu, OTC’nin ve ilaçta reklamın halk sağlığı üzerinde yaratacağı bu tehdidi ciddiye almalıdır.
re karar verme yetkisi bizde olduğu müddetçe biz
bunu yapmayacağız. Ama bizim dışımızda başkaları
sonraki yıllarda gelir yapar mı, onlar için bir şey söyleyemeyeceğim. Bazı ülkelerin belki buna ihtiyacı
olabilir, ama burada hem Birlik Başkanımız hem
bazı değerli arkadaşlar ifade ettiler, Türkiye’de yeteri kadar eczane var, Türkiye’de eczane ağı yeterli.
Hatta bazı şehirlerde fazlalık sıkıntısının bile oluşabileceğini biliyoruz, onun için yeni kanunda bununla
ilgili düzenlemeler getirmeyi düşünüyoruz.
İkincisi, reçetesiz ilaç kavramı. Değerli meslektaşlarım, aslında tezgah üstü veya Batılıların OTC de-
Genel Sağlık Sigortası sağlık alanındaki reform tercihlerinden birisidir, ancak Türkiye gibi sağlığa ekonomik bakımdan fazla potansiyel yatırmayan ülkeler için altından kalkılması zor bir modeldir. Çünkü
G.S.S. ilaç ve teknoloji tüketimini körükleyen bir
sistemdir. Ayrıca, diğer meslek örgütleri ve sendikalarla birlikte GSS’nin primli sisteme dayanması,
katılım paylarının toplumun çoğunluluğunun karşılayamayacağı kadar yüksek olması gibi eleştirilerimizi tekrar etme ihtiyacı duyuyorum. Genel Sağlık
Sigortasının ertelenmesinin gündemde olduğu şu
günlerde, bu eleştiriler gözden geçirilmeli, GSS’nin
halk için, halk yararına bir reform paketi olması için
gerekli çalışmalar, sivil toplumun da katılımı ile yapılmalıdır.
diği ilaç kavramıyla reçetesiz ilaç kavramı birbirine
karıştırılmamalı. Biz, reçetesiz satılabilecek bir ilaç
listesi yapmaya gayret ediyoruz. Bunu da mutlaka
sektörle birlikte yapacağız. Reçetesiz satılabilecek
parasetamol gibi veya benzeri birtakım ürünleri isteyeceğiz. Ama bunların da yine büyük çoğunluğunun
ödemesini yapacağız. Çünkü bu ödemeler yapılmazsa ilaç kaymasının olabileceğini, pahalı ilaçlara
hekimlerin yönlenebileceğini de biliyoruz. Dolayısıyla, bir reçetesiz ilaç tanımlamasını bu anlamda, bu
mahiyette yapmayı düşünüyoruz.
Sıra ilacın reklamına gelince; ilacın reklamı diye bir
şey zaten olamaz. Reklam lafının kendisi bir defa
yanlış. İlacın tanıtımıyla ilgili Avrupa Birliğiyle uyum
Biz eczacılar, birlikte olduğumuzda güçlüyüz. Ortak
sorunlarımıza ortak aklımızla çözümler üretmeli, bu
çözümleri yine ortak olarak hayata geçirmeliyiz.
Bizim meslek örgütümüz Türk Eczacıları Birliği, gücünü eczacıdan alan, şeffaf, demokratik, katılımcı,
çoğulcu ve güçlü bir örgüttür. Kongremizin bu anlayış çerçevesinde geçmesini diliyor, hepinize sevgi
ve saygılarımı sunuyorum.
PROF. DR. RECEP AKDAĞ
6
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
SAĞLIK BAKANI
Değerli eczacılar, birincisi, biz,
ilacın kesinlikle eczaneler dışında
satılmasını düşünmüyoruz ve buna
izin vermemekte kararlıyız. Bu husustaki spekülasyonlara lütfen aldırış etmeyiniz. Biz
iktidar olduğumuz müddetçe, millet adına bu işle-
çerçevesinde neler yapılabilir, çok açık ifade ediyorum, bu hususta şu anda netleşmiş hiçbir şey yok,
bir yönetmelik hazırlığı var ve bunu yaparken de
KONGRE
mutlaka sizlerle birlikte meseleyi değerlendirmeye
birlikte yönetebilmek için politikalar üretmek, pro-
kararlıyız. Eğer bir dereceye kadar tanıtım yapılabi-
jeler üretmek durumundayız. İşte Türk Eczacıları
lecekse, bu etik sınırlar içinde kalabilecekse buna
Birliği, araştırma merkezi Novagenix’le, Eczacılık
müsaade ederiz, aksi takdirde buna da müsaade
Akademisiyle, yeni kurduğu enstitüler ve araştırma
etmeyiz; açık söylüyorum.
merkezleriyle, bilimi eczacılık mesleğinin ve meslek
örgütlerinin içinde tutarak geleceği yönlendirme ko-
Onun için, eczacılarımız şundan müsterih olmalıdır:
nusunda ciddi adımlar atmıştır.
Biz, ilaç konusundaki bu politikalarımızda hem kararlıyız hem de kafamızda bir fikir bulanıklığı falan
Yine Türk Eczacıları Birliği, Avrupa Birliği Eczacılar
yok.
Grubuyla, EuroPharm Forum ile Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP) ile ilişkilerini geliştirerek,
Ödemelerin gecikmesiyle ilgili problemlerin, özel-
dünyadaki değişimleri izleyerek, ilacın ve eczacı-
likle yeşil kartta, özellikle de yılın bu zamanlarında,
lığın değişimini izleyerek ülke insanına, eczacılık
son bir iki ayında konsolide bütçeyle ilgili bazı ge-
mesleğine ve topluma katkı sağlamaya çalışmıştır.
cikmelerin olduğunu biliyoruz. İnanın ki, bu hususta
Türk Eczacıları Birliği bu anlamda başarılı, kendisini
Maliye Bakanımızla, biz de sizin bu meseleyi onlara
yenileyen, geliştiren, bu gelişimi de meslektaşlarıyla
götürdüğünüz sıklıkta, belki daha sık olarak konuyu
paylaşan bir örgüttür.
görüşüyoruz. Zaman zaman gecikmeler olduğu gerçek, olmamalıdır. Bunu kesinlikle kabul ediyorum.
Bu ülkede ilaç fiyatları düşmüştür, evet; biz, “ilaç
45 günde ödeme yapılacak denilip de üç ayda ya-
fiyatlarının yüksekliğine hayır” diye eczanelere afiş
pılıyorsa örneğin, bu gecikmelerin de mutlaka önü-
astık, takvim yaptırdık. Çünkü 1984 İlaç Fiyat Ka-
nü almalıyız ve alacağız. Bunu açık ifade ediyorum.
rarnamesiyle, ilaçlara 15 günde bir zam geliyordu,
Başbakanımızın da bu husustaki kararlılığını hepiniz
eczacılar sürşarj yapmaktan yorulmuştu, vatandaş-
biliyorsunuz.
la karşı karşıya gelmekten yorulmuştu. Şimdi fiyatları geri indiriyoruz, indirme zamanında geç kaldık,
Her konuda anlaşamayabiliriz, ama bugüne kadar
doğru. Sayın Bakanla yapılan görüşmelerde karar-
olduğu gibi, bundan sonra da birçok konuda anla-
nameye geçiş sürecini koyun diye üzerinde çok
şacağımıza, şu sağlık hizmetinin olmazsa olmaz en
durduk. Bu 3 yıl sonra gerçekleşti, ama gerçekleşti.
önemli parçalarından biri olan eczacılık mesleğini,
Sonuç alıyoruz, ama bu sonuçları da burada söyle-
hizmetini geliştireceğimize yürekten inanıyor, Kong-
mek lazım.
renizin hepimiz için ve Türkiye için hayırlara vesile
olmasını temenni ediyor, tekrar saygılar sunuyo-
Değerli meslektaşlarım, biz kamu kurumlarının öde-
rum.
me gecikmelerini biliyoruz. Biz, bürokrasiden ve
kırtasiyeden yorulduğunuzu da biliyoruz. Biz, sizle-
Değerli meslektaşlarım, şunu peşinen ifade etmek istiyorum; mesleğimiz hızlı bir değişim ve dönüşüm
içerisinde, bunu hepiniz görüyorsunuz ve hepiniz
yaşıyorsunuz. Bu değişim ve dönüşümü bizler yönetemezsek, ülkemiz yönetemezse tabii ki zarar
görürüz. Onun için, bu değişim ve dönüşümü hep
rin eczaneler arasındaki eşitsiz dağılımından sıkıntı
çektiğinizi biliyoruz. En büyük sorunumuz şudur:
Türkiye’de yüzde 10 eczane bu ilaç cirosunun yüzde 40’ını yapmaktadır. Sorun buradadır. Bu sorunu ortadan kaldıracak projeler üretmeliyiz. İşte bu
kongreler bunlar için çok önemlidir.
Kongre açılış konuşmaları arasında TEB Eski Başkanlarından Ecz. Mekin Tanker, Ecz. İbrahim Çetinkaya
ile KESK Başkanı İsmail Hakkı Tombul, TDB Başkan
TEB HABERLER
TEB MERKEZ HEYETİ ESKİ BAŞKANI
AK PARTİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
ECZ. MEHMET DOMAÇ
7
KONGRE
Vekili Prof. Dr. Vural Akaya, CHP Grup Başkan Vekili Kemal Kılıçdaroğlu, AKP Malatya Milletvekili Ecz.
Öznur Çalık, Niğde Milletvekili Ecz. Muharrem Selamoğlu ve Mardin Milletvekili Ecz. Gönül Bekin Şahkulubey, DTP Siit Milletvekili Ecz. Osman Özçelik de
yeraldı.
Açılış konuşmalarının ardından, Divan ve Tasnif Kurulu oluşturuldu. TEB Saymanı Ecz. Fırat Ateş ve TEB II.
Başkanı Ecz. Alaaddin Işık çalışma raporundan hazırladıkları sunumu ilettiler.
ECZ. SEMİH GÜNGÖR
İSTANBUL ECZACI ODASI BAŞKANI
Eczane ekonomileri iflas noktasındadır. Eczacıların bu noktaya
neden geldiğine kısaca göz atalım, son dönemde özellikle SSK
reçetelerinin serbest eczanelerden karşılanmaya
başlamasının ardından cirolarımız giderek artmıştı.
Ancak bu cirolar eczaneler arasında büyük bir farklılaşmaya neden olmuştur. Özellikle Türkiye’de pazarda eczanelerin yüzde 9’u toplam pazarın yüzde
40’ını karşılarken, pazarın yüzde 91’i ise geri kalan
yüzde 60 eczane tarafından karşılanmaktadır.
Eczanelerin kazançları giderek azalmıştır. Son üç
yıla bakıldığında 2004 yılında karlılığımız yüzde 21
iken 2005 yılında yüzde 19’a, 2006’da ise yüzde
15’e düşmüştür. Kamu kurum ıskontolarının eczane
üzerinden uygulanması bizim hesabımıza göre eczanelere yüzde 3 kayıp getirmiştir. İlaç fiyat indirimleri
eczacıları büyük sermaye kayıplarına uğratmıştır ve
bu bedelsiz kamulaştırmadır. İstanbul’da son bir yılda kapanan eczane sayısı 257, ayrıca İstanbul’da
son bir yılda icra takibine uğrayan eczane sayısı
-Odamızda bu eczanelerin kayıtları var- 480’dir.
ECZ. HİLMİ ŞENER
ANKARA ECZACI ODASI BAŞKANI
36.DÖNEM TEB GENEL SEKRETERİ
Zincir eczane konusunu, her ne
kadar Bakan aksi görüş ifade etse
de, dikkatlerinize sunmak istiyorum. Burada ifade edildi, yaklaşık 4 dönemdir sayın
Bakanlarla zaman zaman bir araya gelmekteyiz, çok
da güzel ağırlanmaktayız, çok da güzel dinlenmekteyiz, ama ne yazık ki, sonuç olarak söylediklerinin
de çok önemli bir kısmının yerine getirilmediğini birçok değerli oda başkanım gibi, meslektaşlarım da
biliyorlar. Onun için bu zincir eczane olayının ihmal
edilmeyecek bir konu olduğunu sizlerle tekrar paylaşmak istiyorum.
Eczacıların daha güçlü bir hâle getirilebilmesi ve
ayakta kalabilmelerinin sağlanabilmesi için eczacıların meslek hakkı bedelinin mutlaka verilmesinin
savunulması ve bu konuda ciddi adımların atılması
gerekmektedir. Gene eczanelerimizde dermokozmetik ürünlerinin satılması ile zirai ve veteriner ilaçlarda eczacı hakimiyetinin sağlanması için gerekli
çalışmalar yapılmalıdır.
Değerli meslektaşlarım, yıllarca sıkıntısını çektiğimiz tek adamlıktan kurtulup katılımcı bir anlayışla
görev dağılımı sonucu verimli bir çalışma yapılması gerektiğini; kamunun eczacıya potansiyel suçlu
gözüyle bakması yerine, ilaçta israf varsa önlemin
reçete yazılım aşamasında alınmasını sağlayacak
söylemlerin ortaya konulması gerektiğini; ilaç fiyatları Sağlık Bakanlığı’nca tespit edilmesine rağmen
Rekabet Kurumu bahanesiyle eczanelerin sınıflandırılmasına seyirci kalınmaması gerektiğini sizlere
hatırlatmak istiyorum.
8
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
Değerli meslektaşlarım, 36. Kongreye giderken
Sonuç ne? Sonuç; nasıl bir Türk Eczacıları Birliği?
47 eczacı odasını kucaklayan, kişiye bağımlı yönetim anlayışından uzak, paylaşımcı, katılımcı, proje
üretecek ve hayata geçirecek, mesleğimize yapılan
saldırılara karşı kararlılıkla mücadele edecek, eczacının saygınlığını yeniden kazandıracak güçlü bir
Türk Eczacıları Birliği’dir.
meslek örgütümüzdeki birçok yönetici arkadaşımızla görüşmelerde bulunduk. Bu görüşmeler esnasında “nasıl bir TEB yapılanması olmalı?” sorusuna verdiğimiz cevabın hemen hemen aynı olduğunu fark
ettik. Bu nedenle de 34 eczacı odasının bir arada
olduğu yapılanma içerisinde yer aldık. Şimdiye ka-
KONGRE
dar uygulanmış olan tek adamlık modelinden sıyrılabilmek için, takım ruhu içinde çalışan, donanımlı
üyelerden oluşan, geleceğini planlayabilen, kişisel
ihtiraslardan uzak bir Merkez Heyeti oluşturabilmek
için bu yapının içerisindeyiz.
Değerli meslektaşlarım, sorunların çözümündeki
temel güç, sizlerin temsil ettiği 26 bin eczacının
ortaya koyacağı yüksek iradedir. Bu irade, parçalı
görüntü vermeden kararlılık sergilemektedir. İşte o
kararlılık, sizlerin iradesiyle ilk defa 34 eczacı odasının ortaya koyduğu çalışma raporunda çok açık
çok katılımla daha çok birlikte iş yapma becerisini
sağlayabilmek. Bunun da yegane koşulu odaların
etkinliğini, niteliklerinin gelişmesi için karar verici
özelliklerini ve yönlendirici olma özelliklerini arttırmak. İşte bizim bu seçim sürecinde tam da yapmaya çalıştığımız anlayış, olgu da budur.
Bu yapılanma kesinlikle seçim endeksli bir yapılanma değil, bu yapılanma, sürekliliği sağlamak üzere
kurulmuş bir yapılanma, hatta seçim sonrası Türk
Eczacıları Birliği’ni denetlemeye, destek vermeye,
aynı zamanda da hesap sormaya kurgulanmış bir
anlayışla geliyor.
bir şekilde ortaya konulmuştur. Ancak, bu kararlılık
artarak devamlılık göstermektedir.
ECZ. HARUN KIZILAY
KONYA ECZACI ODASI BAŞKANI
ECZ. TUNCAY SAYILKAN
İZMİR ECZACI ODASI BAŞKANI
İki gündür, her arkadaşımın söylediği her şey benim için çok değerlidir, burada konuşulan her şey çok
değerlidir. Ortaya çıkan görüntü
şu ki: Eczacı çok mutlu değil, eczacının temsilcisi
olarak burada bulunan sözcüleri olan bizler de mutlu değiliz, çünkü hak ettiğimiz gibi, istediğimiz gibi,
gönlümüzden geçtiği gibi mesleğimizi icra edemiyoruz.
Dün bir meslektaşım söyledi “Biz geçen kongrede
de aynı şeyleri konuşmuşuz” dedi. Hep aynı şeyleri
konuşup bir türlü çözüme kavuşturamıyoruz. Bence
sorunumuz burada. Deniz Başkan çok net söyledi,
asıl sorun iradeyi ortaya koyamamaktır.
Türk Eczacıları Birliğinin, bana
göre, bir cümlelik görevi var. Nedir o; eczacının ilaç danışmanı
olmasına imkân sağlamak. Artık
1940’lardan bu yana önce Amerika’da başlayan ve
1970’lerde daha da hızlanan, eczacının üretimden
danışmanlığa geçen bir rolü var ve 21. Yüzyıl eczacılığın tanımı da bundan sonra ilaç danışmanıdır.
Türk Eczacıları Birliğinin işte pratik hayatta yapması
gereken en önemli ödev budur. Bu cümle çok tılsımlı bir cümle, çünkü bu cümlenin altı çok dolu.
Neden; eczacıların iki büyük sorunu var şu anda; bir
tanesi gündelik sorun; diğeri ise gelecek kaygısı. O
açıdan, Türk Eczacıları Birliğimizin eczacıların ilaç
danışmanlığına yönelik rolünü ortaya çıkaracak çalışmaları ilk etapta yapması gerekiyor.
ECZ. ARMAN ÜNEY
SAMSUN ECZACI ODASI BAŞKANI
Türk Eczacıları Birliği her zaman
önemliydi, ancak bugün sorunların
ve çözümlerin merkezileştiği bir
dönemde çok daha önemli hâle
geldi. Türk Eczacıları Birliği çok zengin bir mücadele
geleneğine sahip olmasına rağmen, yaşadığımız süreçte bilinen yöntemlerle güçlü bir mücadele, güçlü bir eczacılık hareketi yapmamız şu anda çok da
söz konusu görünmüyor. Yapmamız gereken, daha
Genel kurula gelmeden önce bütün üyelerimizle gündeme getirilmesini istedikleri konularla ilgili
bilgi alışverişinde bulunduk. İlaç fiyatlarının düşüşünden kamu iskontolarının eczanelerin üzerinde
oluşturduğu yüke kadar birçok konuda yaşanılan
ve bizlere iletilen sıkıntıları genel kurulumuzdaki gerekli komisyonlara ilettik. Bu bilgi alışverişi, meslektaşlarımın görüşlerinin çok önemli olduğunu bizlere
bir kez daha gösterdi.
TEB HABERLER
ADANA ECZACI ODASI BAŞKANI
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
ECZ. BURHANETTİN BULUT
9
KONGRE
Zorlu bir dönemden geçtiğimiz gerçeğini hepimiz
biliyoruz. Son zamanlarda küreselleşme adı altında
taşların sıkça yer değiştirdiği bu dünyada bizlerin
dik bir duruş sergilememiz ve kaygılarımızı azaltacak adımlar atmamız gerekmektedir. Adımlarımızı
attığımız bu yol hepimizin yoludur ve bu yoldan dün
geçildi, bugün de geçiliyor, yarın da geçilecektir.
Ancak, bunun da tek bir dayanağı vardır, o da birlik
ve beraberliktir.
ECZ. DENİZ İÇER
BURSA ECZACI ODASI BAŞKANI
36. DÖNEM TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ
Bizim bir irade sorunumuz var, bir
türlü gereken iradeyi ortaya koyamıyoruz. 2007 protokolü belki de
bu iradeyi ortaya koymak için en önemli fırsattı, 47
odanın bir arada hareket edebilme olanağı oluşmuştu, o fırsatı da maalesef elimizden kaçırmış olduk.
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
Sözün özü şu arkadaşlar: Türk Eczacıları Birliği bir
meslek örgütüdür, aynı zamanda bir sivil toplum
kuruluşudur. Sivil toplum kuruluşu olmanın getirdiği görevleri yerine getirmeli, hem ülke gündeminde hem mesleki anlamda sözü dinlenen bir kurum
hâline gelmelidir, yani kamuoyu önünde ülkenin
karanlığa doğru sürüklenişi açık bir biçimde dillendirilmelidir.
ECZ. MUKADDES HARMANCI
ESKİŞEHİR ECZACI ODASI BAŞKANI
36. DÖNEM TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ
Arkadaşlar, eğer, önümüzdeki dönemde bu irade ortaya konamazsa; odalarımızı da bunun içine
katıyorum, Türk Eczacıları Birliği eczacılar için bir
çekim merkezi olmaktan, cazibe merkezi olmaktan,
güvenilen, medet umulan, çözüm yeri olan bir örgüt
olmaktan maalesef çıkacak. Zaten bunun emarelerini de görüyoruz. Birçok alternatif örgütlenme söz
konusu, örgütlenmek kötü bir şey değil, ama en
büyük örgütümüz burada dururken, bu, bir talebin
yerine getirilemediğinin göstergesi olduğu için söylüyorum.
Değerli arkadaşlarım, eczacı, bir-
Şu anda bir değişim zamanı arkadaşlar, artık eskiye
bakmamak gerekiyor, yeni bir dönemle karşı karşıyayız, yenilik zamanı ve operasyon zamanı, radikal
olma zamanı. Eylem, yıkmasını da yapmasını da bilmektir. Eğer eskiyi biz yıkarsak yeniyi de ancak biz
eczacının fonksiyonu, önemi, toplum sağlığındaki
kurabiliriz arkadaşlar.
muvazaalı eczaneler, aile hekimliğiyle beraber tekrar
ECZ. İRFAN DEMİRCİ
10
pılan ıskonto oranının farklılığı nedeniyle eczaneler
kategorize edildi. Bir biçimde ilaçta reklam başladı.
Yasa, yönetmelik gibi değişikliklerde ilgili tarafların
görüşü alınmış gibi gösterilerek siyasi erkin istediği
şekilde değişiklik yapılması sonucunda kendimizin
hazırladığı ve değişmesini teklif ettiğimiz 6197 sayılı
Yasa Taslağından korkar hâle geldik.
GAZİANTEP ECZACI ODASI BAŞKANI
Yıllardan beri “iktidarlarla iyi ilişkiler içerisinde olalım, iyi geçinelim”
dedik durduk buralarda. Peki, iyi
geçindik de ne oldu; ilaçta kârlılık düştü, devlete ya-
kaç dönemdir sadece para ve ekonomik boyutta medya gündeminde
yer almaktadır ve kamuoyunda, paradan başka derdi olmayan bir meslek grubu olarak algılanmaktadır. Oysaki, eczacılığın var oluş nedenlerinden biri
toplum sağlığını korumak, iyileştirmek ve danışmanlık hizmeti vermektir. Ekonomik sorunlarımızın çözümü için kamuoyu desteğini almalıyız, ama
odalarca, yerel basında, asıl vurgulanması gereken,
Türk Eczacıları Birliği tarafından da ulusal basında,
vazgeçilmezliği, usanmadan, yılmadan anlatılmalı
ve algılatılmalı diye düşünüyorum.
Değerli arkadaşlarım, yıllardır kanayan yaramız olan
iştah kabartıp ilgi alanı oldular. Muvazaa konusunda
delil bulmanın ne kadar zor olduğunu hepimiz gündelik hayatımızda yaşayarak biliyoruz. Daha önce
Sağlık Bakanlığı İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğünün
söz verdiği gibi, odalara tanınan on günlük sürenin
uzatılması gerekli ve kanaate de değer verilmesi
gerekli, delil zorunluluğu biraz daha esnetilmeli, yumuşatılmalı.
KONGRE
ECZ. R. ZİYA ÖRMECİ
ISPARTA ECZACI ODASI BAŞKANI
“Eczacı kooperatifleri eczacıların
geleceğinin teminatıdır” cümlesinden hareketle Türk Eczacıları
Birliği, Bölge Eczacı Odaları ve
Türk Eczacı Kooperatifler Birliğiyle üst seviyede çalışma grubu oluşturmalıyız. Kooperatiflerde sayısal
üyelikli çoğunluk tabii ki olmalı, ama bunun kadar
önemli, nitelikli oda-eczane-koop ilişkisi sağlanmalıdır. Aynı mesleki gelecek anlayışıyla gelecek nesil
eczacıların yetişmesi önemsenmeli, bu nedenle eczacılık eğitiminde kalite ve kantiteyi dengelemeliyiz.
Mezun eczacı sayısı sınırlandırılmalı, aynı zamanda
mesleki donanım açısından üst seviyelere çıkması
sağlanmalıdır. Klinik eczacılık kavramı doğru yerine
oturtulmalıdır. Kamu eczacılarına sahip çıkmalıyız.
İlaç fiyat kararnamesinde değişikliklere iyileştirme
sağlamalıyız. İlaçların reçeteye yazım kuralları ve
geri ödemelerin durumu doğru tespit ve kararlarla
bir an önce uygulamaya konmalıdır.
ECZ. SEMA KARAGÜLLE
Tüm bu görünürde olumlu gelişmelere rağmen eczacılar mutsuz, çünkü uygulanan yeni politikanın
oluşturduğu mali faturanın karşılanabilir seviyede
tutulabilmesi için bir dizi önlem alınması gerekti.
Değerli meslektaşlarım, kısa vadede eczacıları rahatlatacak birtakım önlemler yine de alınabilir. Yeni
Merkez Heyetini seçecek üst kurul delegesi meslektaşlarım, tüm sorumluluk sizin omuzlarınızda.
ECZ. NEVZAT AKMAN
TRABZON ECZACI ODASI BAŞKANI
İlaç fiyatları düşüyor, eczanelerimiz
kamulaştırılıyor; sesimiz çıkmadı.
İlaç fiyat kararnamesi aleyhimize
gelişiyor. Lehimize 2 puanlık bir
gelişme oldu beş ay önce, beş aydır uygulamaya
girmiyor. Kimsenin sorduğu yok. Belki biraz ağır olacak ama, genel kurul kararlarına rağmen, verdiğimiz
siyasi hediyeye rağmen 6197 hâlâ yok, çıkacağı da
yok. İnanmayınız, bu tarz söylemlerin bizi bir yere
götürmesi mümkün değil.
Son sözüm: Siyasetle, bürokrasiyle, dağıtım kanallarıyla, eczacıdan Merkez Heyetine örgüt yapısıyla,
basın yayınla, diğer meslek örgütleriyle iletişimi
planlayan, geliştiren, 26 bin eczacının desteğini
alan bir yapı kurma arzumuz ve ümidimiz hâlen devam etmektedir. Eğer bu yapı hayata geçmezse,
gelecekte yaşanacak sıkıntıların hesabını bu Genel
Kurul tarih önünde vermek zorunda kalacaktır.
ECZ. UFUK BEKİR ERSÖZ
TEKİRDAĞ ECZACI ODASI BAŞKANI
ZONGULDAK ECZACI ODASI BAŞKANI
Dünyada olduğu gibi ülkemizde
de sağlıkta, ilaç ve eczacılıkta hızlı
6197 sayılı Yasa’nın bizim istediğimiz gibi çıkması çok önemli, yıllardan beri uğraşılıyor. Ancak mesleğimizi yasayla korumamız süreçte zor. Siyasilerin
TEB HABERLER
“Bundan sonra içinde istişare edip
doğru neticeye ulaşmamış bir topluluk yoktur” beyanında da ifade
edildiği gibi, kolektif şuurun oluşturulması ve yaşatılmasının mesleğimizi ve ülkemizi
daha güzel noktalara ulaştıracağı düşüncemi sizlerle paylaşmak istiyorum. Ancak, şunu da sizlerle
paylaşmak istiyorum: Ortada bir güven sorunu var.
Türk Eczacıları Birliği ve Eczacı Odaları, eczacı tabanına güvenemiyor. Türk Eczacıları Birliği eczacı tabanına güvenmediği gibi, eczacılar da Türk Eczacıları Birliği’ne güvenmiyor. Kamu bürokratları bunun
çok güzel farkında. Yeni seçilecek Türk Eczacıları
Birliği yönetimi, bu güveni sağlayacak projeler üretmek zorundadır. Eczacı, kollektif bir şuura erişmek
zorundadır.
bir dönüşüm yaşanmakta. Bu dönüşüm Türkiye’de
toplum sağlığını ve eczacılık mesleğini derinden etkiliyor. Son üç yıl, kamunun sağlık ve ilaç politikasında köklü reformların yaşandığı bir dönem oldu.
Tedaviye ve ilaca eskisinden çok daha kolay ulaşılabiliyor.
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
ECZ. BÜLENT ÜNSAL
KAYSERİ ECZACI ODASI BAŞKANI
11
KONGRE
ne yapacağını kestiremediğimiz için Türk Eczacıları
Birliği olarak bizim bir çözüm yolu bulmamız lazım.
Eczaneye değil eczacıya öncelik veren bir sistemi
kurmalıyız, yani ciroya göre eczane hizmeti. Eczacılık alanlarındaki eczacıların sayılarının dengeye
getirilmesi için çalışmalıyız, yani hastane eczacısı, idari eczacı, akademisyen eczacı ve diğer olası
eczacılık alanları, mesela biyokimya gibi, buradaki
meslektaşlarımıza istihdam yaratmamız gerekir. Ayrıca, kârlılık anlamında aylık 25 bin YTL’nin altındaki
yaklaşık 10 bin eczanenin yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu görüyoruz.
ECZ. ŞEVKET KAYA
AYDIN ECZACI ODASI BAŞKANI
36. DÖNEM TEB II. BAŞKANI
Hep arkadaşlar söylüyor, işte bizim
mesleğimize saldırılar oluyor, şöyle
böyle oluyor. Olacak tabii, 12-13
milyar dolarlık bir piyasadasınız, bugün Türkiye’de
300-400 milyon dolarlar için adamlar öldürülüyor,
dünya birbirine giriyor. 12 milyar dolar için çok büyük mücadeleler olacak. Önemli olan burada bizim
duruşumuzdur, bizim mesleğe karşı ne yapabileceğimizdir. Bu saldırılar bugün de olacak, on yıl sonra
da yirmi yıl sonra da olacak. Ama biz gerçekten birlik içinde çalışarak ve azimle bu mesleğin karşısında olanlara karşı durabilirsek sorunların üstesinden
gelebiliriz ve bu sorunları da çözebiliriz diye düşünüyorum.
Arkadaşlar, durmak, devrilmenin bir öncesidir. Mutlaka yeniden bir ivme kazanmalıyız, yeniden sonuna
kadar gitmeli ve yeniden yeni kazanımlar elde etmeliyiz. Önümüzde yeniden yapılanmak için büyük bir
fırsat var ve bu tarihi fırsatta tüm bu arkadaşların,
tüm delegelerin sorumluluğu var. Çok iyi kararlar
12
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
verip hasta olmayan bir yapı oluşturmalıyız.
ECZ. MURAT YÜRÜR
ORDU ECZACI ODASI BAŞKANI
Değerli arkadaşlarım, bu katılım
payı hâlâ en büyük derdimiz. Canavarı kendimiz yarattık, sonra
kaynağından kesmeyle atlattık derken, şimdi bunu
kurumlar kullanıyor. Bana göre çözümü, katılım
payının bize brütten ödenmesi. SGK ile konsolide
bütçede kesinlikle böyle olmalı; yok 15’inde maaş
ödeniyor, yok 1’inde ödeniyor, yok 30’unda ödeniyor, üç aydan üç aya alınıyor gibi mazeretler bunun
dışında olmalı. Kurum- mensupları ile arasında nasıl yaparsa yapsın, bizim dışımızda olsun. Bu ayın
sonu itibariyle, daha doğrusu 2007 sonu itibariyle,
bu zamana kadarki alacaklarımızın da bizlere bildirilmesi gerekiyor.
Biz eczacılara karşı sektörün tüm bileşenleri ve bürokratlar yeri geldiğinde çok ustaca üç maymunu
oynuyoruz. İlaçta fiyat düşüşleri sonumuzu hazırlıyor, ulusal çıkarlarımız için gerekli, ona bir sözümüz
yok, ama bedelsiz kamulaştırılıyoruz arkadaşlar.
İlaç üreticileri bu düşüşleri tartışmasız karşılamalı.
Uygulama ve zamanlaması firma firma değişiklikler
göstermemeli, çifte standart olmamalı. Nasıl ki, ilaç
sanayi, ecza depolarına fiyatlarını zamanında ve
tüm ödüyorsa, eczanelere de aynısı uygulanmalı.
ECZ. HÜSEYİN ŞİMŞEK
MERSİN ECZACI ODASI BAŞKANI
İki yıllık bir dönemi geride bıraktık.
Ülkemiz ve mesleğimiz bu süreçte
çok önemli değişimler ve gündemler yaşadı. Bu noktada ülke gerçekleri ve mesleki
sorunları birbirinden ayrı ayrı düşünemeyiz.
KONGRE
Burada bir noktanın da altını özellikle çizmek istiyorum. Kooperatifler bize gerekli, çünkü eczacılığın
iki yüzü var; biri sağlık yüzü, etik değerlerin olduğu
bir yüz, diğeri ise ekonomik boyut. Bu yüzden, biz,
bölgesel olarak kooperatiflerimizi yaşatabilmek, geliştirebilmek, Türkiye’ye kooperatifçilik hareketinin
ulaşmasını sağlayabilmek için elimizden gelen her
türlü emeği veriyoruz. İstanbul, Bursa, EDAK ve Güney Ecza Kooperatifinin sadece bu bölgelere hizmet
veren kooperatif yapıları olmamasını, yakında tüm
Türkiye’ye yayılacak yapılar olmasını temenni ediyoruz.
eşdeğer ilaç uygulaması, referans fiyat uygulaması,
katılım payının alınmaması, ıskontoların kademeli
olması gibi.
İlacın ekonomisiyle ilgili çok ivedi olarak sonuç
verici çalışmak gereklidir. İlacın üretimi, tüketimi,
fiyatlandırılması, dağıtımı, hastaya sunumu, ilacın
tanıtımı, reçete yazılım kuralları, ilacın tedavisi, ilacın tedavi sonrası hem sağlık hem de ekonomik açıdan tüm ilişkileriyle sorgulanmalı, yargılanmalı, tüm
açıklığıyla saptanmalıdır.
ECZ. MEHMET GÖNENÇ
ECZ. AYŞENUR ÖZDEN
HATAY ECZACI ODASI BAŞKANI
KASTAMONU ECZACI ODASI BAŞKANI
ECZ. MAHMUT DOLAP
ŞANLIURFA ECZACI ODASI BAŞKANI
Mesleğimiz, sağlık sektörünün en
önemli halkasıdır. Sağlıklı yaşam
hakkı anayasal bir haktır. İlaç stratejik bir üründür. Türkiye ilaç pazarında, dünya ortalamalarının üzerinde büyüyen birkaç ülkeden biridir.
Nüfus yaşlandıkça ülkelerin sağlık harcamalarına
ayırdığı pay artmaktadır. Pek çok ülkede olduğu
gibi, ülkemizde de sosyal güvenlik kurumları, artan
sağlık harcamalarını azaltmak için arayışa girmektedir. Bunların başında ilaç gelmektedir. Örneğin,
Bütün bunların oluşturulması ve sağlanabilmesi için
öncelikle sorunlara vakıf olan, çözüm üretebilen,
sorumluluğu paylaştıran bir Türk Eczacıları Birliği
Merkez Heyetini oluşturmamız gerekiyor. Bu anlamda Merkez Heyetine seçilecek arkadaşlarımızın çok
ağır bir yük üstleneceğini biliyoruz. Seçilecek olan
Merkez Heyetine şimdiden başarılar diliyorum.
ECZ. ÖZGÜR ÖZEL
MANİSA ECZACI ODASI BAŞKANI
36. DÖNEM TEB SAYMANI
Eğer sorunları doğru tespit ediyorsanız, eğer birliktelikten, birlikte
düşünmekten, şeffaflıktan ve dayanışmadan yana umudunuz varsa ve eğer meslekle
ilgili sıkıntıları doğru tespit ettiyseniz, buradan sonra yapmanız gereken şey, sadece gelip kürsülerde
hamasi nutuklar atmak değildir. Elinizde bir programın olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu programda
genel tespitlerin olması gerektiğini düşünüyoruz.
Türk Eczacıları Birliğinin başta bir meslek odası olarak elbette faydacı yaklaşımlarının olması yanında;
bir demokratik kitle örgütü olarak ki bu kadar çok
sivil toplumla ilgili sıkıntıların olduğu bir ülkede sivil
TEB HABERLER
Hükümet, bugüne kadar eczacıyı rahatlatacak, güvence verecek hiçbir işlemde bulunmadı. Ancak
bunun sorumlusu bizleriz ve bu bizlere bağlı olduğu
kadar örgütümüze de bağlı. Bizim, bizi yönetecek,
liderlik vasfı olan, doğru zamanda doğru kararları
alabilecek yeni bir yapılanmaya ihtiyacımız var.
Genel sağlık sigortasının ilaç ve
eczacılık üzerine yansımalarının
çok iyi değerlendirilip, mesleğin bu
durumdan nasıl etkileneceğinin hesaplanması ve
meslektaşlarımızın olumsuz etkilerden korunması
gibi bir sorumlulukla karşı karşıyayız.
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
Ödemeler, örnekleme kesintileri,
iadeler, muayene ücretleri, işlemeyen provizyon sistemleri, 6197
sayılı Yasamız, meslek hakkı, 6643
sayılı Yasamızın güncellenmesi, İlaç ve Tıbbi Cihaz
Kurumu Taslağı, Kamu İhale Kanunu, SUT, BUT…
Evet, bizim aleyhimize çıkarılmış veya bizim belirlediğimiz biçimde çıkmasını istediğimiz veya iptalini
istediğimiz pek çok genelge ve yasa var.
13
KONGRE
toplum olma niteliğinde belli sorumluluklarının olduğunu düşünüyoruz.
ECZ. SİNAN USTA
KOCAELİ ECZACI ODASI BAŞKANI
Sözlerime, Türk Eczacıları Birliği
tarafından hazırlanan ve kitapçık
hâline getirilen bir çalışmadan
başlamak istiyorum. Eczacı Profili
1998-2007 Son On Yıla Bir Bakış. Çalışmaya göre;
eczacılar on yıl önce yüzde 67 oranında mesleğini
yapmaktan memnunlarmış, 2007 senesinde bu rakam yüzde 53’e düşmüş.
Bu bilgiler ışığında hem sizlere hem de dün gelip,
Sağlıkta Dönüşüm Programıyla devrim yaptıklarını
söyleyenlere birkaç sorum olacak. Birincisi, hizmet
memnuniyetini artırırken hizmeti verenleri mağdur
etmek mi gerekir? İkincisi, hizmet alanı memnun
edip siyasi rant sağlamak adına bir meslek grubunun haklarını elinden almak mı gereklidir? Üçüncüsü, bu süreç içerisinde görev alan yetkililerin çok
şey başardıklarını söylemeleri bizleri aldatmak sayılır mı sayılmaz mı?
ECZ. MUHAMMED ALİ DURMAZ
ECZ. CENGİZ BİNGÜL
MARDİN ECZACI ODASI BAŞKANI
Ülkemizin bir an önce çözüm bekleyen makro ekonomik ve sosyal
sorunları varken, ileri medeniyetler
seviyesine ulaşmamız ve dolayısıyla meslek örgütü sorunlarımızın azalacağını hiç
kimse beklemesin.
Değerli meslektaşlarım, ülkemizin en büyük ve en
etkin meslek örgütü olarak Türk Eczacıları Birliğinin sorunları hep olmuş ve her zaman da olmaya
devam edecektir. Amacımız, sorunları demokratik
yollardan en kısa sürede daima en aza indirgemek
olmalıdır. Sorunlarımızı el ele vererek hep birlikte
çözeceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Eczacı
cesurdur, eczacı mesleğinin onurunu hiçbir çıkar ve
menfaatin ardında tutmaz. Hiçbir parti bu camianın
üstünde olamaz. Çünkü bu camia binlerce yıldır var
ve insanoğlu olduğu müddetçe de var olacaktır.
Hiçbir arkadaşın siyasi partiye angaje olmak için ve
iş yapmamak için göreve talip olduğuna inanmıyorum.
ECZ. EMİN BEYAZ
BATMAN ECZACI ODASI BAŞKANI
14
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
TOKAT ECZACI ODASI BAŞKANI
Eczanelerde, SSK muayene ücretinden sonra Bağ-Kur muayene
ücretlerinin de alınması eczacıyı,
Sosyal Güvenlik Kurumunun ücretsiz tahsilatçısı durumuna getirmiştir. Sağlık Uygulama Tebliği sanki özel olarak tuzaklarla donatılmıştır.
En ufak eksiklik büyük kesintilere sebep olmaktadır. Eksiği tamamlanan tüm reçetelerin ödenmesi
Merkez Heyeti tarafından sağlanmalıdır. Eczacı,
Sosyal Güvenlik Kurumundan aldığı paranın hangi
faturanın karşılığı olduğunu bilememektedir, yüzde
10’ları ise hiç takip edememektedir. Eczacının günlük işlerini kolaylaştırmak için yapılacak ödemenin
hangi faturaya ait olduğu mutlaka bildirilmelidir. Bu
kadarcığını bile Türk Eczacıları Birliğinin geçmiş yönetimi sağlayamamıştır. Gelecek dönemde bu konu
mutlaka çözüme kavuşturulmalı, eczacının eczanesinde rahatlatılması sağlanmalıdır.
Değerli meslektaşlarım, zor bir süreçten geçiyoruz, 10 bin eczacımız
iflasın eşiğinde, Vizyonunu, temsiliyetini kaybetmiş, gariban bir şekilde yaşamını
sürdürmeye çalışırken, bazılarımız bir yerde olmak
adına hâlen söylenmemiş sözleri söyleyerek, fesatlık yaparak, arayı bozmaya çalışarak birtakım şeylerden medet ummaya devam ediyor.
Son on senedir, üç beş arkadaşımızın Sayın
Domaç’la olan atışmalarından dolayı söylemek istediklerimizi söyleyemedik, Biz de tam Sayın Domaç
ayrılmışken yeni fikirler üretelim, artık çözümler
noktasında adım atalım derken, görüyoruz ki, iki üç
gündür Sayın Domaç yine laflarda, yine cümle aralarında. Sizin bu düşünceniz, demokrat, üretken ve
çalışkan olan, örneğin İstanbul Eczacı Odasının bazı
KONGRE
Ülkemizin dört bir yanından kongremize katılmak için gelen eczacı
meslektaşlarımız, örgütlenmeye
eskisinden daha çok ihtiyacımız olduğu bilincindedirler. Halkın sağlığına direkt etki eden bir meslek
olan eczacılık, dinamik yapısıyla değişimlere hızlı
bir şekilde ayak uydurarak toplumun her kesimiyle
temas kurmaktadır. Biz, halkın sağlığının, ülkemizin
üretkenliğinin artırılmasında, çağdaş dünya ülkelerinin gelişimini yakalamasında çok önemli olduğunu
biliyoruz, bu çerçevede tüm özveriyi gösteriyoruz.
Bugün bu Merkez Heyeti, dün başka bir Merkez
Heyeti yarın bir başka Merkez Heyeti olacaktır, bu
Merkez Heyetinin takipçileri bizler olacağız, biz oda
yöneticileri olacağız. Belki bu 36. Dönem, 34’ten,
35’den daha farklı bir dönem olacak, daha katılımcı
bir Merkez Heyeti çıkacak. Ben bunlara inanıyorum,
odam ve delege arkadaşlarım da buna inanıyorlar.
ECZ. SABİH TEKİN ÇAĞLAR
TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ
Türkiye’de Sosyal Güvenlik Kurumuyla sözleşme yapan eczanelerin
6773 tanesi yüzde 3’ün altında
iskonto yapıyor. Arkadaşlar, bu demek ki bu eczanelerin aylık cirosu 18 bin YTL. Kira veren, personel
çalıştıran, vergi veren bir eczanenin 18 bin YTL aylık
ciroyla ayakta kalması olanaksızdır. Bizler bu kongrede öncelikle bu 8 bin ve sayıları sürekli artan eczanelerin geleceğine, burada, sizlerle ortak olarak
karar vermek durumundayız.
Değerli meslektaşlarım, 36.Büyük Kongrede oluşacak Merkez Heyeti, burada şekillenecek programı,
Bizler bugüne kadar polemiklerden uzak, sade bir
görev anlayışıyla çalıştık, bundan sonra da böyle
çalışacağız. Örgütümüzün verdiği her türlü görevi
layıkıyla yapmış olmanın sağladığı özgüvenle bundan sonra da verilecek her türlü görevi gururla ve
özveriyle yerine getireceğimize söz veriyoruz. Bugüne kadar sizlerin bize duyduğu güveni boşa çıkarmadığımıza olan inancımızla sizlerden görev, yetki
ve katkı istiyoruz.
ECZ. SAİT YÜCEL
İSTANBUL ECZA KOOP. BAŞKANI
36. DÖNEM TEB MERKEZ HEYETİ ÜYESİ
İlk gün burada konuşan Sayın Bakanımız dedi ki: “Reçetesiz ilacın
eczane dışına çıkmasına müsaade
etmeyeceğiz.” Bununla ilgili çıkan uygulamaya baktığımızda “reçetesiz ilaç eczacı gözetiminde satılır”
söylemi var. Ama “Reçetesiz ilaç eczacı gözetiminde eczanede satılır” söylemi yok. Şimdi söylemler
geçici, yazılar kalıcı. Gelelim değişen ilaç fiyat kararnamesine.
Bu ilaç fiyat kararnamesinde de şöyle bir söylem
var: “Reçetesiz ilaçlarda Avrupa’da referans alınan
beş ülkenin en düşük fiyatı değil, en yüksek fiyatı kur olarak uygulanır.” İlk gün Sayın Bakanımız:
“Bunlar ucuz olduğu için kurum reçetelerinden çıkmayacak” dedi, ama kararnamede diyor ki: “Bu beş
ülkenin en yüksek fiyatı alınır.” Bu ne demek; burada fiyat rekabetinin başlayacağı ve bu fiyat rekabetinin arkasından reklam ve reklamın arkasından da
bu ilaçların eczane dışına çıkması demek. Avrupa
Birliği ülkelerine bakın; reklam, reçetesiz ilaç, arkası
eczane dışı. Bir konuşmacı arkadaşımız söyledi, biz
çok iyi niyetli davranıyoruz, mümkün olduğu ölçüde
sağlıktaki temel görevlerimizi aksatmadan yapmaya çalışıyoruz. Çünkü, fakülteyi bitirirken yaptığımız
eczacılık yemininde bu var, ama eczacılık yemininde
bu var diye de hiçbir sivil toplum örgütü, bir siyasi
partinin sağlıkta dönüşüm programı uygulamasına
TEB HABERLER
ECZ. ŞEVKAT GÜLER
ÇORUM ECZACI ODASI BAŞKANI
alınacak kararları, hepimizin ortak hayallerini hayata geçirmelidir. Kısa, orta ve uzun vadeli bir yapı
oluşturmalıyız.
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
kadrolarının yıllardır bu görevlerde bulunmasına da
mani oldu. Bu güzel insanlarla başka güzel insanların bir araya gelmesine mani oldunuz. Vazgeçin mutazafları yaratmaya artık, vazgeçin müstekbirlikten.
Herkes en az sizin kadar yetenekli, herkes en az sizin beceriniz kadar bu işi yapabileceğine güveniyor,
biz de kendilerini o kapasitede görüyoruz.
15
KONGRE
kendisinin yok olması pahasına destek veremez. Bu
Bu değişim elbette ülkemizi ve mesleğimizi etkile-
doğru bir tavır değildir. Bu anlamda bu önümüzdeki
yecek ve bizleri daha fazla sıkıntıya sokacak. Bunu
döneme baktığımızda hepimizin bunu iyice değer-
bugünkü iktidarda olan yönetim yapmıyor arkadaş-
lendirmesi gerekiyor ve tavrımızı ona göre belirle-
lar, bu yönetim değil, başka bir yönetim de gelse,
memiz gerekiyor.
birbirinden farklı ideolojileri olan yönetimler de gelse, hükümetlere, aynı programları işleyecekler.
ECZ. ERDOĞAN ÇOLAK
TEB MERKEZ HEYETİ BAŞKANI
Sağlıkta Dönüşüm Programı dediğiniz şey 1980’lerde Türkiye’nin gündemine giren, ama 25 yıl sonra
Değerli meslektaşlarım, sorunları-
vücut bulan bir uygulamadır, bugüne mahsus bir şey
mızı baştan sona konuştuğumuzda,
değildir. Bunun tarihsel bir süreci vardır. Hükümet-
hepimiz üç aşağı beş yukarı aynı
ler genelde değişimi yaparken önce toplumun nab-
yerlere vurgu yaptık; eğitime, ilaç ve eczacılığın gel-
zını tutarlar ve o toplumun refleksini hangi ölçüde,
diği boyuta, eczacının yaşadığı sıkıntılara, ödeme-
hangi biçimde yok ediyorlarsa o zaman ona karşı
ye, provizyon sistemine ve bunlara karşı yapılacak
olan şeyleri uygulamaya koyarlar. Bu, dünyada böl-
işlemlere. Tüm dünyada ve Türkiye’de de eczacılık
parçala-yönet taktiğinin bir başka adıdır. Bu, kendi
önemli bir değişim geçiriyor. Bu değişimin yönünü
ülkemizde de böyle yapılmaktadır. Onun için, bizim
iyi kavramak ve alternatif çözüm önerilerimizi hazır-
bu sorunları tespit etmenin yanında bu sorunların
lamak için vaktimiz çok az. Bunlara karşı Birliğimi-
çözümü noktasında da belirli bir iradeyi ortaya koy-
zin en geniş kitlesini oluşturan serbest eczacıların
mamız lazım. Bunların hepsini biz biliyoruz, sizler de
eczanelerde yaşadığı sorunlara da çözüm üretmeyi
biliyorsunuz; dünyada ne oluyor, nasıl değişiyor, bu
merkeze koyan bir anlayışı oluşturmalıyız. O neden-
değişimler bizi nasıl etkiliyor; bunu hepimiz biliyo-
le kısa vadeli sorunları uzun vadeli bir perspektifle
ruz. Ama bu değişimlere karşı, üzerimize gelen bu
ele almak ve bu ikisi arasında bir denge kurmak ge-
neoliberal politikalara, bu sele, bu tufana karşı han-
rektiğine inanıyorum.
gi duruşu, hangi aklı, hangi bilimselliği kullanacağız,
onu da birlikte değerlendirmemiz gerekiyor.
16
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
Sorunlarımızın önemli bir kısmını birlikte ortak çabamızla çözmeyi başardık, ama bunların büyük bir
Değerli meslektaşlarım, eleştirileri yapabiliriz, bun-
kısmı duruyor. Fakat hiçbir mücadele bir anda ka-
dan hiçbirimizin de gocunmaya hakkı yok, eleştiri
zanılmıyor. Haklı bir tepkinin dozu, zamanlaması ve
dediğimiz şey, bizleri geliştiren şeydir, ondan ken-
hedefi de doğru olmalı. Argümanlarınız ve muhatap-
dimizi mahrum etmemeliyiz. Özeleştiri de yapabil-
lara karşı tutumunuz da belirleyicidir. Eczane sayı-
meliyiz. Örneğin şöyle bir eleştiri var: “Ne yaptı bu
sındaki artışı durdurmak, eczacıları başka istihdam
Merkez Heyeti altı ayda?” Hiçbir şey yapmadık, otu-
alanlarına yönlendirmek, o alandaki koşulları iyileş-
rup seyrettik bütün olayları!.. Peki, meslekteki bu
tirmek, önümüzdeki dönemin temel görevi olarak
değişimlerle ilgili oluşabilen işlerde, olumlu işlerde
duruyor.
hiç katkımız olmadı mı?! İlaç Eczacılık Genel Müdürlüğüne yüzlerce kere ziyarete gidip derdimizi an-
Değerli meslektaşlarım, Türkiye önemli bir değişim
latmadık mı İlaç Fiyat Kararnamesiyle ilgili olarak?
sürecini yaşıyor ve bu değişim sürecinin ana motoru
Devlet bürokrasisi dediğiniz şey çok uzun süreçte
dünyada gelişen küreselleşme. Küreselleşme dedi-
çözülebilen bir şey.
ğimiz şey, her şeyi her biçimiyle değiştiriyor; ülkenin yönetimini değiştiriyor, anlayışlarını değiştiriyor,
Kamu kurum iskontolarıyla ilgili sanayiyle en az 10
politikalarını değiştiriyor, ekonomilerini değiştiriyor.
toplantı yaptık, Sosyal Güvenlik Kurumuna gittik,
KONGRE
depocu, ey bu alana girmek isteyenler, ey kamuoyu; bu eczacılar bölündü, zaaf içerisindeler, zayıflar.
Bunlar 15-16 Ocak’ta o eylemi yapan, o bütünlüğü sağlayan, o ruhu oluşturan eczacılar değil artık.
15-16 Ocak eyleminin içini boşalttı o miting.
Herakleitos aynı nehirde iki kez yıkanmaz diye bir
değişimi tarif ediyor ve o günden bugüne insanlar
değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu söylüyorlar. Ama siz diyorsunuz ki, “on yıl önce de böyleydi
şimdi de böyle, bundan sonra da böyle.” Değişim
istiyorsunuz. Değişimini istediğiniz şey kendiniz,
arzularınız, istekleriniz. Onlar değişmediği sürece
değişim yok diye düşünüyorsunuz.
Bakana gittik; bunların hepsini anlattık. Ama ar-
Şimdi bakalım, ilaç ve eczacılık sahnesinde kimler
kadaşlarımız sadece olayı bir yere bağladılar: “Bu
var; devletler var, küresel politikalar var, çok uluslu
yönetim yanlış, hiçbir şey yapmadı.” Dün de böy-
şirketler var, uluslararası tekeller var ve bu uluslara-
leydi, bugün de böyle. Yani, dün de başkaları vardı
rası tekeller dünyada 100 büyük ekonominin 51’ini
burada, yine aynı arkadaşlarımız, o yönetimlerin de
oluşturuyor, yani devletlerin önüne geçmiş. Şimdi
hiçbir şey yapmadığını söylediler.
bunların birçoğu da ilaç şirketleri. Türkiye’de sahnede kimler var; devlet var, hükümet var, bürokratlar
Değerli meslektaşlarım, biz gerçekten bir bütünleş-
var, yasalar var, yönetmelikler var, ilaç sanayicileri
meyi, sağlıklı bütünleşmeyi, bir dostluk, bir arkadaş-
var, depolar var, ilaç ve eczacılığın tarihi var.
lık, bir paydaşlık, bir ortaklık bütünleşmesini sağlayamazsak o zaman bizi yönetirler. Onun için birlikte
Tüm bunları görmezden gelerek sorunun üstünü
olma zorunluluğumuz, bu olaylara, gelişen olaylara
örterek sorunu kişiselleştirirseniz bilinci dumura
karşı birlikte durma zorunluluğumuz var.
uğratırsınız. Siz sorunların üzerini örttünüz, tıpkı yöneticilerin sorunların üzerini örttüğü gibi tül serdiniz
Arkadaşlar, gelelim şu meşhur mitinge, Türk Ecza-
onların üzerine, tül. Yani, hükümetin, uluslararası
cıları Birliği’nin üç satırlık bir yazıyla davet edildiği
tekellerin yapması gerekeni siz yaptınız, ortak oldu-
o miting yapıldı. Sağlık Bakanı İstanbul’da miting
nuz bu politikalara.
Değerli meslektaşlarım, aslolan hayatı değiştirmek-
uzattılar, bu mitingle ilgili düşüncelerini sordular.
se değiştirmeyi öngördüğümüz hayatı kavramak zo-
Sayın Sağlık Bakanı, dedi ki: “400 trilyon alacakları
rundayız. Artık söz söylemek değil, yapmak zama-
var yeşil karttan, onun için yürüyorlar. İkincisi de
nıdır. Önerdiğimiz de şudur: Tartışmada özgürlük,
bunlar Türk Eczacıları Birliğinin muhalifleri. Biz 10
eylem ve davranışta birlik.
milyar dolar ödüyoruz ilaca, bunlar 400 trilyon için
yürüyorlar” dedi.
Toplam 4 gün süren Kongre’nin son gününde delegeler oylarını kullandılar. Ecz. Erdoğan Çolak yeniden
Değerli meslektaşlarım, o mitingle Sağlık Bakanının
kamuoyuna verdiği mesaj şuydu: Ey sanayici, ey
Genel Başkanlığa seçildi.
TEB HABERLER
parken de televizyoncular, gazeteciler ona mikrofon
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
yöneticileriyle görüştü ve bir hastanenin açılışını ya-
17
KONGRE
TEB 36. DÖNEM
MERKEZ HEYETİ
ECZ. ERDOĞAN ÇOLAK
GENEL BAŞKAN
1961 yılında Malatya’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini
Adana’da tamamladı. Adana Eğitim Enstitüsü’nde üç ay öğrenim gördü. 1978 yılında AİTİA Eczacılık Yüksek
Okulu’na girdi. 1984 yılında Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. 1985 yılında
Adana’da serbest eczacılık hayatına başladı. 1989
yılında Adana Eczacı Odası Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. İki dönem yönetim kurulu üyeliği yaptı.
1993-2003 yılları arasında Adana Eczacı Odası
Başkanlığı görevini yürüttü. 35. Dönem içerisinde
çeşitli sürelerde TEB 2. Başkanlık, Genel Sekreterlik
ve Genel Başkanlık görevlerini başarıyla sürdürdü.
Sokak Çocukları Derneği (SÇD), Çevre ve Tüketici
Koruma Derneği (ÇETKO), Halkevleri, İnsan Hakları
Derneği (İHD), Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği
(ÇYDD) üyesidir. Halen Adana’da Sarp Eczanesi’nin
sahip ve mesul müdürlüğünü yapan Çolak, evli ve iki
çocuk babasıdır.
da 3 dönem Başkanlığını yürüttü. Aynı zamanda
Aydın Belediye Meclisi üyesi olan Kaya, evli ve iki
çocuk babasıdır.
ECZ. HİLMİ ŞENER
GENEL SEKRETER
1953 Amasya’da doğdu. İlköğrenimini Ayşe Abla İlkokulunda, orta
öğrenimini TED Ankara Kolejinde
tamamladıktan sonra, Gazi Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’nden 1977 yılında mezun oldu. Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Mezunlar Derneği’nin
kuruluşunda görev aldı ve yönetim kurulu üyeliği
yaptı. Ankara Ecza Kooperatifi’nin kuruluşunda görev aldı, 9 yıl yönetim kurulu üyeliği ve başkan vekilliği yaptı. Ankara Fenerbahçeliler Derneği üyesidir.
2001-2007 Ankara Eczacı Odası Başkanlığı görevini
yürüttü. Şener Eczanesi’nin sahibi ve mesul müdürü
olan Şener, iki çocuk babasıdır.
ECZ. ÖZGÜR ÖZEL
SAYMAN
ECZ. ŞEVKET KAYA
18
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
2. BAŞKAN
1961 yılında Akşehir’de doğdu.
İlkokulu Akşehir’de, ortaokulu
Sivas’ta, liseyi de Aydın’da bitirdi.
1978-79 öğrenim yılında Ankara
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne girdi, 1984 yılında mezun oldu. Aynı yıl, Aydın’da Kaya Eczanesi’ni
açtı. 23 yıldır aynı eczanenin sahip ve mesul müdürlüğünü yapıyor. 1999-2001 yılında Aydın Eczacı
Odası’nın Saymanlığını, 2001-2007 yılları arasında
1974 yılında Manisa’ da öğretmen anne ve babanın çocuğu
olarak doğan Ecz. Özgür Özel,
Gazi İlköğretim Okulu’nu bitirdikten sonra, İzmir
Bornova Anadolu Lisesi Almanca Bölümü’nde eğitim gördü, 1996 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’nden mezun oldu. Manisa Eczacı Odası
Yönetim Kurulu’nda; 2001-2003 yılları arasında
Veznedarlık, 2003-2005 yılları arasında ise Genel
Sekreterlik görevlerini üstlendi. 2005-2007 yılların-
KONGRE
ECZ. ALİ ASLAN
ÜYE
1967 yılında İskenderun’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini
İskenderun’da tamamladı, 1989
yılında Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden
mezun oldu. Aynı yıl “Dostlar Eczanesi” adıyla açtığı
eczanesinde serbest eczacılığa başladı. Hatay Eczacı Odası İskenderun İl Temsilciliği, 2 Dönem Hatay
Eczacı Odası Yönetim Kurulu Üyeliği, Güney Ecza
Koop.’ta 1 Dönem Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. Değişik sivil toplum kuruluşlarında
yöneticilik ve siyasi partilerde temsilcilik yaptı. Ali
Aslan evli ve iki çocuk babasıdır.
ECZ. DENİZ İÇER
ÜYE
1972 yılında Bursa’da doğdu.
İlk ve orta öğrenimini Bursa’da,
üniversite eğitimini 1994 yılında
Marmara Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’nde tamamladı. 1997 yılında Bursa’da
Umurbey Eczanesi’ni açtı. 2007 yılında Umurbey
Eczanesi’ni Kristal Park Eczanesi adı ile nakil etti.
1998 yılında Bursa Eczacı Odası 18. dönem yönetim kurulu üyeliğine seçilen İçer, 1999–2001 yılları
arasında Saymanlık görevini, 2001-2003 yılları arasında Genel Sekreterlik, 2003-2007 yılları arasında
ise, Bursa Eczacı Odası Yönetim Kurulu Başkanlığı
görevlerini sürdürdü. Evli ve bir çocuk babası olan
İçer, halen Kristal Park Eczanesi’nin sahibi ve mesul
müdürüdür.
ECZ. SABİH TEKİN ÇAĞLAR
ÜYE
1964 yılında Trabzon’da doğdu. Samsun Anadolu Lisesi’nden
mezun oldu. 1988 yılında Gazi
Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu.
1990 yılından bu yana Trabzon’un Çarşıbaşı ilçesinde serbest eczacılık yapmaktadır. 1995-1997
yılları arasında Trabzon Eczacı Odası Yönetim Ku-
rulu Üyeliği, 1997-1999 yılları arasında Trabzon
Eczacı Odası Genel Sekreterliği, 1999-2001 yılları arasında Trabzon Eczacı Odası Başkanlığı yaptı.
2001-2005 yılları arasında Türk Eczacıları Birliği
Genel Sekreterlik, 2005-2007 yılları arasında TEB
Merkez Heyeti Üyeliği görevlerinde bulundu. Evli ve
1 çocuk babası.
ECZ. M. SAİT YÜCEL
ÜYE
1954 yılında Diyarbakır’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi mezunu olan Sait Yücel,
1978 yılından itibaren İstanbul’da serbest eczacılık
yapmaktadır. 1980-1983 yıllarında İstanbul Eczacı Odası Başkanlığı, 1997-2007 yılları arasında da
Tüm Ecza. Kooperatifleri Birliği Başkanlığı görevlerinde bulundu. Türk Eczacıları Birliği Büyük Kongre
Divan Başkanlığı ve delegeliği yapan Yücel halen,
Cerrahpaşa Yücel Eczanesi sahibi ve mesul müdürüdür. Evli, 2 çocuk babasıdır.
PROF. DR. LEVENT ÜSTÜNES
ÜYE
1956 Yılında İzmir’de doğdu. İlk ve
orta öğrenimini İzmir’de tamamladı. Ege Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’nden 1978 yılında mezun
oldu. 1979’da Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Farmakoloji ve Toksikoloji Kürsüsünde asistan olarak göreve başladı. 1980’de başladığı doktora tezi
ile ilgili araştırmalarını Belçika Federal Flaman Hükümeti tarafından verilen devlet bursu sınavını kazanarak Anvers Üniversitesi Eczacılık Bölümü’nde
sürdürdü ve 1985 yılında Doktor Eczacı unvanını
aldı. 1989’da Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi
Farmakoloji Anabilim Dalı’nda yardımcı doçent ve
1990’da Doçent unvanını aldı. 1996’da farmakoloji
alanında profesörlüğe yükseltilen Levent Üstünes,
halen Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak çalışmalarını sürdürmektedir. 2000-2003 yılları arasında
Fakülte “Eğitim Komisyonu Başkanlığı” görevini sürdürdü. 2001-2003 yılları arasında 3 yıl süreyle Eczacılık Fakültesi Bilgisayar Koordinatörlüğü, yine
aynı dönemde 2 yıl süreyle TEB Eczacılık Akademisi
TEB HABERLER
çocuk babasıdır.
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
da Oda Başkanlığı görevini sürdüren Özel evli ve bir
19
KONGRE
Danışma Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu. RxMediaPharma İnteraktif İaç Bilgi Kaynağı adlı eseri
2000 yılından beri her yıl düzenli olarak güncellenerek yayımlanmaktadır. Halen Ege Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Fakülte ve Yönetim Kurulu Üyesi
ve Staj Komisyonu Başkanı olan Prof. Dr. Levent
Üstünes evli ve iki çocuk babasıdır.
ECZ. ÇAĞATAY ÇAKAR
ÜYE
1969 yılında Diyarbakır’da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini
Diyarbakır’da tamamladı. 1986
yılında Anadolu Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne başladı. 1993 yılında serbest
eczacılığa başladı. 1996-1999 yılında İçel Ecza Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyeliği, 1999-2003 yılları
arasında Mersin Eczacı Odası Genel Sekreterliği,
2003-2005 yıllarında Mersin Eczacı Odası Başkanlığı, 2005-2007 yılları arasında TEB Merkez Heyeti
Üyeliği görevlerinde bulundu. Evli ve iki çocuk babasıdır.
ECZ. MUKADDES HARMANCI
ÜYE
las ve Tarsus Amerikan Kolejinde tamamladı. 1969
yılında İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden
mezun oldu. O tarihten beri Tavşanlı’da Şifa
Eczanesi’nin sahip ve mesul müdürü. Uzun süre Eskişehir Eczacı Odası’nın İlçe Temsilciliği ve Haysiyet
Kurulu Üyeliği görevlerini yaptı. 1980-1995 yılları
arasında Eskişehir Ecza Koop.’ta 2. Başkan ve Denetim Kurulu Üyeliği, 1991-1995’te TEB Denetleme
Kurulu Üyeliği, 2001-2005’de 33. ve 34. Dönem
TEB Denetleme Kurulu Başkanlığı görevlerinde bulundu. Boyacı evli ve 2 çocuk babasıdır.
ECZ. CEMAL TOPLU
ÜYE
1947‘de Adıyaman-Besni’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Besni’de
bitirdikten sonra lise eğitimini,
Gaziantep’te başlayıp 1965 yılında Ankara’da tamamladı. Aynı yıl başladığı Ankara Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi’nden 1969 yılında mezun oldu.
Aynı yıl Yıldız Eczanesi sahip ve sorumlu müdürü
olarak başladığı eczane eczacılığını, 1997 tarihinde
Ümran Eczanesi sahip ve sorumlu müdürü olarak
1959 yılında Afyon Emirdağ’da
doğdu. İlk ve orta öğrenimini çeşitli illerde, lise öğrenimini ise
Eskişehir’de tamamladı. 1982 yılında A.Ü.Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu.1984
yılından bu yana Eskişehir Harmancı Eczanesi’nin
Sahip ve Mesul Müdürlüğünü yapmaktadır.
1993-1997 yılları arasında Eskişehir Eczacı Odası
Yönetim Kurulu Üyesi ve Saymanı, 1997-1999 yılları arasında Türk Eczacıları Birliği Büyük Kongre
Delegesi, 2001-2007 yılları arasında ise Eskişehir
Bilecik Eczacı Odası Başkanı olarak çeşitli görevlerde bulundu. Eskişehir’de çeşitli sivil toplum kuruluşlarında üyeliğini sürdürmektedir.
20
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
TEB 36. DÖNEM DENETLEME KURULU
ECZ. ŞERİF BOYACI
BAŞKAN
sonlandırdı. 1982–1992 yılları arasında Ankara
Ecza Kooperatifi’nin Denetleme Kurulu Üyeliği,
1994 yılında bir yıl süre ile Ankara Eczacı Odası
Yönetim Kurulu’na danışmanlık hizmetlerinde bulundu. 2005-2007 tarihleri arasında Ankara Eczacı
Odası Denetleme Kurulu Başkanlığı’nı yürüttü. Toplu, evli ve iki çocuk babasıdır.
ECZ. HÜSEYİN OLAN
ÜYE
1959 yılında Bitlis’te doğdu. İlk,
orta ve lise öğrenimini Bitlis’te tamamladı. 1986 yılında Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden mezun oldu. Değişik
dönemlerde 38. Bölge Van, Bitlis, Hakkari Eczacı
Odası’nda Yönetim Kurulu Üyeliği, Denetim Kurulu
Başkan ve Üyeliği görevlerinde bulundu. Halen Bitlis Merkezde, serbest eczacılık yapmaktadır. Olan,
1946 yılında Kütahya-Tavşanlı’da
doğdu. Orta ve lise öğrenimini Ta-
evli ve üç çocuk babasıdır.
MİTİNG
ÖZGÜR, DEMOKRATİK VE
EŞİTLİKÇİ BİR TÜRKİYE MİTİNGİ
luşuyla birlikte Türk Eczacıları Birliği’nin
de katıldığı “Özgür, Demokratik ve Eşit-
likçi Bir Türkiye Mitingi” 3 Kasım 2007’de Ankara’da
yapıldı. Eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi kamusal
hizmetleri toplumsallaştıran, örgütlenmenin önündeki engelleri kaldıran, her türlü hak ve özgürlükleri
güvence altına alan, Türkiye’deki bütün kültür, kimlik ve inançların bir arada ve kardeşçe yaşamasını
güvence altına alan bir anayasa için düzenlenen mitingde, “Hazırlıkları sürdürülen yeni anayasanın, 12
Eylül hukukunu yırtıp atmak bir yana, onun dayattığı
neo-liberal ve muhafazakar yaşam tarzını daha da
perçinlediği, toplumun yıllardır özlemini duyduğu
özgürlük ve demokratikleşme
taleplerini
karşılamaktan uzak
olduğunu”
iletildi.
mesajları
Mitingde konuşma yapan
sivil toplum kuruluşu temsilcileri konuşmalarında düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, doğanın
korunması, sanayileşmenin çevreyi ve doğayı tahrip
etmeden gerçekleştirilmesi, nitelikli sağlık hizmeti
sağlanması, tarım arazilerinin korunması, kıyıların ve ormanların yağmalanmasının engellenmesi,
planlı bir enerji politikası izlenmesi gerektiğini kaydettiler.
Konuşmaların ardından sanatçı İlkay Akkaya konser
verdi. Miting yaklaşık 6 saat sürdü.
TEB HABERLER
nen, birçok demokratik sivil toplum kuru-
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
K
ESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenle-
21
DOSYA
TÜRK ECZACILARI BİRLİĞİ’NİN
YAPILANMASI
Ecz. Vildan ÖZCAN
Ecz. Güzide SÖNMEZ
2
5.01.1956 tarihinde 6643 sayılı kanun-
göz önüne alınarak TEB Merkez Heyetinin önerisi
la, Türkiye sınırları içinde meslek ve sa-
üzerine Büyük Kongrece kararlaştırılır. Odalar kuru-
natlarını yürütmeye yetkili olup da, özel
luşlarını, TEB Merkez Heyeti aracılığı ile Sağlık ve
kanunlarında üye olmayacakları belirti-
Sosyal Yardım Bakanlığına bildirmekle tüzelkişilik
lenler hariç, sanatlarıyla uğraşan ve meslekleriyle
kazanırlar. Yeni kurulacak odaların kurucu üyeleri
ilgili hizmetlerde çalışan eczacıların katılmasıyla;
TEB Merkez Heyetince atanır. Yeni kurulan odalar
eczacıların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mes-
en geç üç ay içinde organlarının seçimini yapar. Ec-
leki faaliyetlerini kolaylaştırmak, eczacılığın genel
zacı Odaları şu organlardan oluşur,
menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak;
eczacıların birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde
- Genel Kurul
dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere, meslek
- Yönetim Kurulu
disiplini ve ahlakını korumak maksadıyla tüzelkişi-
- Haysiyet Divanı
liğe sahip kamu kurumu niteliğinde Türk Eczacıları
Birliği kurulmuştur.
Genel Kurul, yılda bir defa Eylül ayı içinde kayıtlı
üyelerin mutlak çoğunluğu ile toplanır. İlk toplantı-
Türk Eczacıları Birliği :
da yeterli çoğunluğun sağlanamaması durumunda
a) Eczacı Odaları,
ertesi gün mevcut üyelerle toplantı yapılır. Oda
b) Merkez Heyeti,
Genel Kurul toplantılarına oda üyelerinin katıl-
c) Yüksek Haysiyet Divani,
maları ve seçimli toplantılarda da ayrıca oy kul-
d) Büyük Kongre ‘ den oluşan tüzelkişiliğe sahip
22
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
bir kuruluştur.
lanmaları zorunludur.
Oda Yönetim Kurulu, Genel Kurul toplantısını bütün
Eczacı Odaları
üyelerine en az 20 gün önceden taahhütlü mektup-
Sınırları içinde, kayıtlı en az 150 eczacı bulunan
nın yeri, günü, saati ve gündem ve ayrıca toplantıda
her ilde bir Eczacı Odası kurulur. Oda kurmak için
yeterli çoğunluk olmadığında yapılacak ikinci top-
yeterli sayıda eczacı bulunmayan illerdeki eczacıla-
lantının yeri, günü ve saati bildirilir. Seçimi gerek-
rın, hangi illerdeki eczacılarla birleştirilerek yeni bir
tirmeyen olağan ve olağanüstü toplantılarda gazete
eczacı Odası kurulacağı ve merkezinin hangi il ola-
ilânı yeterlidir.
la ve gazete ilanı ile duyurur. Bu bildirimde, toplantı-
cağı veya bu gibi illerdeki eczacıların hangi il eczacı
odasına bağlanacağı; memleketin coğrafi ve ulaşım
Olağan ve Olağanüstü Eczacı Odası Kongreleri, yok-
durumu ile eczacıların toplu olarak bulundukları iller
lama bitiminde; Eczacı Odası Başkanı, yoksa Genel
DOSYA
Kurulu toplantıya çağıranları temsil eden kişi tarafından açılır. Daha sonra aday gösterilmek suretiyle
gizli oy ve açık tasnif esasına göre bir başkan, bir
başkan yardımcısı ve iki yazmandan oluşan başkanlık divanı seçimi yapılır. Bu seçimlerde odanın
mührünü taşıyan oy pusulaları ile zarflar kullanılır.
Oyların tasnifi genel kurula katılanlar arasından
kura ile belirlenecek üç kişilik bir tasnif kurulu tarafından yapılır. Her bir görev için birden fazla isim
yazılı olan oy pusulalarında ilk önce yazılmış olan
isim kabul edilir.
bir başkan, bir genel sekreter, bir sayman ve bir
veznedar seçerler. Başkanın bulunmadığı zamanlarda eczacı odalarını Genel Sekreter temsil eder.
Eczacı Odaları Yönetim Kurulları en az on beş günde
bir defa Başkan, onun bulunmaması halinde Genel
Sekreterin Başkanlığında adi çoğunlukla toplanır.
Kararlar üye tam sayısının çoğunluğu ile alınır. Oylarda eşitlik olması halinde başkanının oyu sonucu
belirler.
Her Eczacı Odasında bir Haysiyet Divanı kurulur.
Yönetim Kurulu Üyeleri, Haysiyet Divanı üyeleri, üç
asıl ve yedek Denetleme Kurulu Üyesi, Büyük Kongreye gidecek asil ve yedek delegeler Genel Kurulda
gizli oyla seçilir.
Divan, beş asil ve beş yedek üyeden iki yıllık bir
6643 sayılı TEB Kanununun 16. maddesine göre; Genel Kurul ve Büyük Kongrelerde yapılan tüm seçimlerde aday
olabilmek, Oda ve Birliğin organlarında
görev alabilmek için, bir seneden fazla
ağır hapis veya üç seneden fazla hapis
cezasına veya mesleki bir suçtan dolayı hürriyeti tehdit eden bir cezaya veya
meslek ve sanattan muvakkaten tatil
cezasına mahkûm olmamış olmak veyahut Eczacı Odaları Haysiyet Divanlarının kararı ve Yüksek Haysiyet Divaninin
tasdiki ile muvakkaten sanat icrasından
men edilmemiş olmak gerekir. Bu cezalara çarptırılmış olan kişilerse görev
aldıkları organlardaki üyeliklerinden düşerler. Bu mahkumiyetlerin devamı süresince hiçbir üye seçimlere katılamaz
ve oy kullanamaz.
sene çalışmış olmak şarttır. Bu vasıftaki üye ile
süre için oluşturulur. Haysiyet Divanı Üyesi, Genel
Kurulda gizli oy, açık tasnif ile seçilir. Haysiyet Divanına seçilebilmek için yurt içinde en az beş
heyet tamamlanamadığı takdirde en az üç sene
hizmet etmiş bulunanlar da seçilebilirler.
Türk Eczacıları Birliğinin merkez teşkilatının organları ise şu şekildedir :
a) Merkez Heyeti,
b) Yüksek Haysiyet Divani,
c) Büyük Kongre.
Merkez Heyeti, meslek hayatına ilişkin tüm çalışmaları yürütmek ve Türk Eczacıları Birliği kanununda öngörülen hükümleri uygulamak için kurulmuştur. Merkez Heyeti, Birliği dahilde ve hariçte temsil
eder. Merkez Heyetinin idare merkezi Ankara’
dır ve iki yıllık bir dönem için, mesleklerinde
beş yılını tamamlamış Büyük Kongre delegeleri
arasından seçilirler. Merkez Heyeti, on bir asil ve
on bir yedek üyeden oluşur. Asil ve yedek üyeler,
ayrı listelerle seçilirler. Asil üyeliklerden boşalma ol-
Eczacı Odaları Yönetim Kuruluna seçilen asil üyeler seçimin kesinleştiği tarihi izleyen 3 gün içerisinde kongre başkanı veya başkan vekilinin daveti ile
davet edenin başkanlığında ilk toplantılarını yaparak 6643 sayılı yasanın 17nci maddesi çerçevesinde görev bölümü yaparak. kendi aralarında gizli oyla
herhangi bir sebeple değişen kurulun görev süresini
seçilen yeni kurul tamamlar.
Merkez Heyeti asil üyeliklerine seçilenler, seçildikleri tarihten itibaren seçim sonuçları kesinleştikten
sonra 10 gün içerisinde Büyük Kongre Başkanı veya
II. Başkanının çağrısı üzerine çağrıda bulunanın
TEB HABERLER
fazla oy almış olanlar getirilir. Görev dönemi içinde
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
ması halinde, yerlerine yedek üyelerden sırası ile en
23
DOSYA
başkanlığında toplanarak kendi aralarında gizli oy
ile bir başkan, bir II. Başkan, bir genel sekreter ile
bir sayman seçerek Başkanlık Divanını oluştururlar.
Heyet on beş günde bir defa üye tam sayısının salt
çoğunluğu ile birlik merkezinde olağan, Başkanın
daveti üzerine olağanüstü olarak toplanır. Kararlar
toplantıya katılan heyet üyelerinin salt çoğunluğu
ile alınır. Oylarda eşitlik olması halinde Başkanın oy
kullandığı taraf üstün sayılır.
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyetinde olağan ola-
Geçerli bir mazereti olmaksızın üst üste üç olağan
toplantıya veya altı ay içinde yapılan olağan toplantıların yarısından fazlasına her ne sebeple olursa
olsun katılmayanlar Merkez Heyeti üyeliklerinden
istifa etmiş sayılır. Olağanüstü toplantılara davetin
belgeye dayalı olması şarttır.
Odalardan;
rak Haziran ve Ekim aylarında olmak üzere yılda iki
defa toplanır. Yüksek Haysiyet Divanına seçim ile
gelen asil ve yedek üyelerin görev süresi iki yıldır.
Eski üyeler yeniden seçilebilir. Açılan asil üyeliğe oy
sırasına göre yedeklerden alınır
Büyük Kongre, eczacı odaları genel kurullarınca ve
gizli oy ile seçilen delegelerden oluşur.
a) ikiyüze kadar üyesi olanlar, beş,
b) Beşyüze kadar üyesi olanlar, beş delegeye ilave
olarak ikiyüzden fazla her tam yüzelli üye için
birer,
c) Beşyüzden fazla üyesi olanlar, yedi delegeye
Büyük Kongre’ce Merkez Heyeti’nin hesaplarını, işlemlerini ve faaliyetlerini denetlemek üzere kanun
esaslarına göre üç asil üç yedek Denetleme Kurulu
üyesi seçilir. Denetleme Kurulu kendi arasında bir
başkan seçer. Denetleme Kurulu, yılda en az bir
defa Merkez Heyetini denetleme yaparak sonuçlarını bir rapor halinde Merkez Heyetine ve toplandığında Büyük Kongreye sunar. Denetleme Kurulu
asil üyeliklerinden boşalma halinde yerlerine yedek-
ilave olarak beşyüzden fazla her tam beşyüz
lerinden sırası ile en fazla oy alanlar getirilir.
izin verilmesi mecburidir. Bütün delegelerin yol
üye için birer, delege ve ayni miktarda yedek
delege seçerler. Delegelerin bağlı bulundukları
Eczacı Odası üyesi ve mesleklerinde bilfiil ve
asgarî beş yılını doldurmuş kişilerden seçilmeleri şarttır. Delege sayısının belirlenmesinde, Birlikteki üye kayıtları esas alınır. Kongreye
katılacak olan sivil ve askerî eczacılara mensup
oldukları vekâlet, daire ve müessese tarafından
vs. zorunlu masrafları bağlı bulundukları odalar
24
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
Denetleme kurulu üyelerinin bulundukları bölgedeki eczacı odalarına kayıtlı bulunmaları ve 6643 Sayılı Yasanın
16. maddesine göre cezalandırılmamış
olmaları ve Haysiyet Divanlarınca meslekten men cezaları almamış olmaları
şarttır. Bu nitelikle sahip olmayan veya
bu niteliklerini zaman içerisinde yitiren
üyeler bu sıfatlarını yitirirler.
tarafından karşılanır.
Büyük Kongrenin seçimle ilgili toplantılarına delegelerin katılmaları ve oylarını kullanmaları zorunlu
olup geçerli bir mazereti olmaksızın katılmayanlar
ile oy kullanmayanlar beş yıl müddetle Büyük Kongre delegeliklerine seçilemezler. Büyük Kongreye
bizzat katılmayan delegeler kendilerini herhangi bir
biçimde vekil aracılığı ile temsil ettiremeyecekleri
gibi seçimlere zarf göndermek sureti ile de katılamazlar. Ancak asil delegenin istifası veya ölümü
Yüksek Haysiyet Divanı, Büyük Kongre’ce dokuz
halinde yerine en çok oy alan yedek üye asil delege
asil ve dokuz yedek üyeden oluşur. Yüksek Haysiyet
olarak temsil hakkını kullanabilir.Merkez Heyeti, se-
Divanına seçilebilmek için Türkiye’ de en az onbeş
çim yapılacak toplantıları Büyük Kongreye katılacak
sene meslekte çalışmış olmak ve TEB Kanunu-
oda temsilcilerine, toplantı tarihinden en az yirmi
nun 30. maddesinde yazılı cezalardan herhangi
gün önce bir gazete ilanı ve taahhütlü mektupla du-
birini almamış olmak gerekir. Divan Ankara’da
yurur. Bu duyuruda toplantının yapılacağı gün, yer,
DOSYA
gündem ve ayrıca ilk toplantıda çoğunluk sağlan-
ce yapılır. Olağanüstü Büyük Kongrenin gündemi,
madığı takdirde yapılacak ikinci toplantının tarihi,
günü, yeri ve saati Merkez Heyetince saptanır ve
yeri, günü ve saati de belirtilir. Seçimi gerektirme-
toplantıdan en az 20 gün önce gazete ilanı ve ta-
yen toplantılarda gazete ilanı yeterlidir. Eğer Birliğin
ahhütlü mektupla duyurulur. Asil delegelerin üçte
bir yayın organı varsa bu hususun o yayın organında
birinin noter kanalı ile önerdiği gündem maddele-
yayınlanması gazete ilanı yerine geçer.
rini Merkez Heyeti gündeme koymak zorundadır.
Olağanüstü Büyük Kongre talebi asil delegelerden
sonra mevcut üye ile toplantı yapılır. Kongre, Merkez Heyeti Başkanı tarafından yoklamayı müteakip
açılır. Açılıştan sonra Başkanlık Divanı seçimi için
kura ile üç kişilik bir tasnif kurulu oluşturulur. Büyük Kongre delegeleri arasından aday gösterilmek
sureti ile ve tasnif kurulunun denetimi altında; gizli
oy, açık tasnif ile bir başkan, bir ikinci başkan ve
gereği kadar yazmandan oluşan Başkanlık Divanı
seçilir. Kongre kararları çoğunluk kararları ile verilir.
Eşitlik durumunda başkanın bulunduğu taraf çoğunluğu kazanır.
Başkanlık Divanı tarafından daha önce Merkez Heyetince ilan edilmiş olan Büyük Kongre gündemi
geldiği takdirde üçte biri tamamlayan son talebin
geldiği günden başlayarak en geç 15 gün içerisinde
Merkez heyetince olumlu olarak karara bağlanması
ve karar tarihinden itibaren de en geç iki ay içerisinde Olağanüstü Büyük Kongrenin toplanması
zorunludur.
Büyük Kongrenin görevleri şunlardır;
a) Merkez Heyetinin ve Denetleme Kurulunun yıllık çalışma raporlarını incelemek,
b) Merkez Heyetinin bilânçosunu tetkik ve kabulü
halinde ibra etmek,
c) Bütçeyi tasdik etmek,
d) Merkez Heyeti üyelerini seçmek,
okunur. Kongrenin yapıldığı gün 25 Büyük Kong-
e) Yüksek Haysiyet Divani üyelerini seçmek,
re delegesi imzalı önergeleri ile gündeme yeni bir
f) Üç asil ve üç yedek Denetleme Kurulu üyesi
madde ilavesini isteyebilir.Gündemin oylanarak
kesinlik kazanmasından sonra kongre içi bütçe ve
hesap-mevzuat-dilek ve öneriler komisyonları olmak üzere beşer üyeden oluşan üç komisyon genel
seçmek,
g) Merkez Heyetince teklif olunan konuları müzakere etmek,
kurulca belirlenir. Merkez Heyeti, Büyük Kongre-
h) Eczacı Odalarının ihtiyaçlarını tespit etmek,
de yapılmış olan Başkanlık Divanı ve Kongre içi
i) Eczacı Odalarının içişlerini müzakere etmek,
komisyonların seçimlerinin sonuçları ile Büyük
Kongrece seçilecek olan organlara ait evvelce
hazırlanmış bulunan oy pusulaları ile diğer bütün seçim malzemesini İlçe Seçim Kurulu Baş-
j) Eczacı Odalarının Merkez Heyetine gönderdikleri yıllık çalışma raporları hakkında bilgi edinmek,
kanına teslim eder. Büyük Kongre tarafından
k) Kongreye arz edilen dilekleri müzakere ve ya-
yapılacak seçimlerin rey pusula ve mazbataları
pılması gereken isleri tespit etmek ve uyulması
sonraki seçimin yapılmasına kadar Merkez He-
mecburî meslekî kararları almak.
yeti tarafından muhafaza edilir.
Seçimli Genel Kurul ve Büyük Kongre;
Birliğin Olağan Büyük Kongresi her iki yılda bir kere
Kasım ayında Ankara’da toplanır. Olağan Kongre
Türk Eczacıları Birliğinin Merkez Organları ile Eczacı
dışında Merkez Heyeti veya Büyük Kongre, asil de-
Odalarının organlarının seçimleri gizli oyla yapılır ve
legelerinin üçte birinin yazılı talebi ile olağanüstü
seçimlere ilişkin işlemler aşağıda belirtilmiş esasla-
de toplanır. Her iki halde de çağrı Merkez Heyetin-
ra göre, yargı gözetimi altında gerçekleştirilir.
TEB HABERLER
lanır. İlk toplantıda çoğunluk sağlanamazsa bir gün
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
Büyük Kongre, delegelerin salt çoğunluğu ile top-
25
DOSYA
Seçime katılacak üyeleri belirlemek amacıyla oda
Seçimlerde kullanılacak araç ve gereçler ilçe seçim
tarafından hazırlanmış ve Birlik Merkez Heyetince
kurulundan sağlanır ve sandıkların konacağı yerler
tasdik edilmiş listeler, seçim yapılacak Kongre ve
hakim tarafından belirlenir. Seçim süresinin sonun-
Genel Kurul toplantısından en az 15 gün önce, iki
da seçim sonuçları tutanakla tespit edilip, seçim
nüsha halinde, seçim yapılacak yerdeki görevli ilçe
sandık kurul başkanı ve üyeleri tarafından imzala-
seçim kurulu başkanı olan hakime verilir. Ayrıca
nır. Tutanakların bir örneği seçim yerinde asılmak
toplantının gündemi, yeri, günü ve saati ile çoğunluk
suretiyle geçici seçim sonuçları ilan edilir. Kullanı-
olmadığı takdirde yapılacak ikinci toplantıya ilişkin
lan oylar ve diğer belgeler tutanağın bir örneği ile
hususlar da belirtilir. Toplantı tarihlerinin gündemde
birlikte üç ay süre ile saklanmak üzere İlçe Seçim
yer alan diğer konular göz önünde bulundurularak
Kurulu Başkanlığı’na teslim edilir.
görüşmelerin bir Cumartesi günü aksamına kadar
sonuçlanmasını ve seçimlerin ertesi gün olan Pazar
Seçimin devamı sırasında yapılan işlemler ile tuta-
gününün dokuz-onyedi saatleri arasında yapılmasını
nakların düzenlenmesinden itibaren iki gün içinde
sağlayacak şekilde düzenlenmesi zorunludur.
Bir yerde birden fazla ilçe Seçim Kurulu bulunduğu takdirde görevli hakim Yüksek Seçim Kurulunca
belirlenir. Hakim gerektiğinde ilgili kayıt ve belgeleri de getirtip inceleme suretiyle varsa noksanları
tamamlattırdıktan sonra seçime katılacak üyeleri
belirleyen liste ile toplantıya ilişkin diğer hususları
onaylar ve bunlar Adalet Dairesi ile Oda ve Birliğin
ilan yerinde asılmak suretiyle üç gün süre ile ilan
edilir. İlan süresi içinde listeye yapılacak itirazlar
hakim tarafından incelenir ve en geç iki gün içinde
kesin karara bağlanır. Bu suretle kesinleşen listeler
ile toplantıya ilişkin diğer hususlar onaylanarak Türk
Eczacıları Birliğine veya Eczacı Odasına gönderilir.
Hakim, kamu görevlileri veya aday olmayan üyeler
26
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
arasından bir başkan ve iki üyeden oluşan bir seçim
seçim sonuçlarına yapılacak itirazlar hakim tarafından ayni gün incelenir ve kesin olarak karara bağlanır. itiraz süresinin geçmesi ve itirazların karara
bağlanmasından hemen sonra hakim, yukarıdaki
hükümlere göre kesin sonuçları ilan eder ve ilgili
eczacı odasına ve Türk Eczacıları Birliği’ne bildirir.
Oy verme işlemi gizli oy açık tasnif esaslarına göre
yapılır. Listede adı yazılı bulunmayan üye oy kullanamaz. Oylar, oy verenin kimliğinin Eczacı Odası,
Türk Eczacıları Birliği veya resmi kuruluşça verilen
belge ile ispat edilmesinden ve listedeki isminin
karşısındaki yerin imzalanmasından sonra kullanılır.
Oylar, üzerinde ilçe Seçim Kurulu mührü bulunan ve
oy verme sırasında Sandık Kurulu Başkanı tarafından her seçim için ayrı ayrı verilecek kağıtlara yazıl-
sandık kurulu atar. Ayni şekilde ayrıca üç yedek üye
mak ve mühürlü zarflara konulmak sureti ile kullanı-
de belirler. Seçim sandık kurulu başkanının yoklu-
lır. Bunların dışındaki kağıtlara yazılan ve mühürsüz
ğunda kurula en yaslı üye başkanlık eder.
zarflara konulan oylar geçersiz sayılır.
Seçim sandık kurulu, seçimlerin kanunun öngör-
Hakim, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde bir
düğü esaslara göre yürütülmesi, yönetim ve oyların
usulsüzlük veya kanuna aykırı uygulama nedeniyle
tasnifi ile görevli olup, bu görevleri seçim ve tasnif
seçimlerin iptaline karar verdiği takdirde, bir aydan
isleri bitinceye kadar aralıksız olarak devam eder.
az ve iki aydan fazla bir süre içinde olmamak üzere
Dörtyüz kişiden fazla üyesi bulunan birlik ve odalar-
seçimin yenileneceği Pazar gününü tespit ederek il-
da her dörtyüz kişi için bir oy sandığı bulunur ve her
gili odaya veya Türk Eczacıları Birliğine bildirir. Belir-
seçim sandığı için ayrı bir sandık kurulu oluşturulur.
lenen günde yalnız seçim yapılır ve seçim işlemleri
Yüze kadar olan üye fazlalığı sandık sayısında nazarî
bu madde ile Kanunun öngördüğü diğer hükümlere
itibara alınmaz.
uygun olarak yürütülür.
DOSYA
ECZACI RÖPORTAJLARI
Ayşen YALMAN
B
u sayımızda eczacılarımızın, Türk Eczacıları
ye çalışan odalar ve TEB, birlik ve beraberliğimiz açısın-
Birliği’nin kuruluşu, organizasyon yapısı, görev ve
dan çok önemlidir. Seçimleri takip ediyorum, katılıyorum
faaliyetleri ile birlikte TEB Merkez Heyeti seçimleri
da. Delegelik sistemini biliyorum, kimlerin delege olabile-
konularındaki bilgilerini ve TEB ile Eczacı Odalarından bek-
ceği konusunda da yeterli bilgim olduğunu düşünüyorum.
lentilerini araştırdık. Kimi eczacı TEB’in faaliyetlerini çok iyi
Seçimlerin 2 yılda bir yapılıyor olması makul bir süre, ben-
takip ettiğini, kimi eczacı ise TEB ve seçimleri konusunda
ce böyle kalmalı. Genel Kurul’da hassas konular gündem
çok fazla bilgisi olmadığını iletti. İşte eczacılarımızın görüş-
ediliyor, eczacılar da fikirlerini iletiyor.
leri;
ECZ.FİKRET ACAR-FİKRET ACAR ECZANESİ
ECZ. NURETTİN TANINMIŞ-YEDİKULE ECZANESİ
Kamu hizmeti veren bir mesleğin icraatçıları olarak mesTEB hakkında bilgileri eczanemize
leğimizin dünü, bugünü ve yarını bizi oldukça yakından il-
gelen TEB Haberler Dergisi ve
gilendiriyor. Her eczacı gibi ben de TEB yasasını ve değiş-
internet adresinden takip
tirilmek istenen tasarıları yakından takip ediyorum. Türk
ediyoruz. TEB seçimlerini
Eczacıları Birliği’nin ve eczacı odalarının görevleri hak-
katılıyorum ancak çok
kında bilgim var. Bu görevlerini layıkıyla yerine getirme-
fazla takip edemiyo-
leri dışında bir isteğim yok. TEB seçimlerini de yakından
rum, yeterli bilgim de
takip ediyorum. Beni ve mesleğimin geleceğini etkileyen
yok. Kimlerin delege
kararların alınmasında rolü olan kişileri tanımak isterim.
olup olmadığı konusun-
Dolayısıyla bağlı olduğum eczacı odasının delegelerini ta-
da da hiçbir fikrim yok.
nıyorum. Genel kurula gelerek ve bağlı olduğum eczacı
Her seçimden sonra bek-
odasının seçimlerinde oy kullanarak katılıyorum. Seçim-
lentilerime ne yazık ki karşılık
lerin 2 yılda bir yapılmasını da doğru buluyorum.
göremiyorum. Gündemdeki konuların ivedilikle lehimize
kararlarla çözümlere ulaşmasını diliyoruz. Seçimlerin ya-
ECZ. FATOŞ FURİDUNOĞLU
pılma sıklığı biraz daha aralıklı olabilir. Yönetimdeki mes-
FERİDUNOĞLU ECZANESİ
lektaşlarımızın her sene seçim telaşına düşüp görevlerini
aksatmamalarını ve başarıyla yerine getirmelerini isti-
Günümüzde eczacılık mesleği sürekli
yorum. Kendilerinden Eczacılık mesleğimizin geleceğini
gelişen, takip edilmediğinde bu de-
sağlama alacak atılımlar yapmalarını bekliyoruz. Devlet
ğişimlerin içinde kaybolup, mesle-
kurumlarına karşı eczacısını her daim savunmasını, hiç bir
ğin icra edilemeyeceği ve hatta
şekilde yalnız bırakmamasını, ayrıca bu kurumlarla yapı-
eczane
lan anlaşmalarda eczacısının lehine maddeler koymasını
konumuna geleceği bir süreç
ve bu maddelerin geçerliliğini kıldırmasını, depo ve firma
yaşamaktadır. Bu neden ile
kanalları vasıtasıyla eczanelerin uğradığı maddi ve mane-
TEB’in faaliyetleri, aktivitelerinin
vi zararların sorumluluklarının eczacıya yüklenmemesini
dayanağı olan yasa ve yönetme-
sağlayacak kesin ve net atılımlar yapmasını bekliyoruz.
likler, biz eczacılar için hayati önem
müessesesinin
iflas
oluşturuyor. Günlük son gelişmeleri
de tabi ayrıntılı olarak gelişmeleri takip edemiyorum.
Elimden geldiğince ve fırsat buldukça internetten ve
odamız nezdinde dağıtılan yazılarla faaliyetler konusunda
bilgi ediniyorum, fakat yine de çok hakim olduğum söylenemez. Eczacılık mesleğini toplumda saygın ve eczacıyı
mesleki işlevsellik konusunda rahat bir konuma getirme-
kanalıyla takip ediyorum. Yerel eczacı odalarımızın seçtiği delegelerin kullandıkları oylarla gerçekleşen büyük
kongreyi ve TEB seçimlerini takip ediyorum. 2 yılda bir
olmasını bende doğru buluyorum. Delegelere iki yılda bir
mevcut yönetimin çalışmalarını değerlendirip, onlara fikri
katkı sağlama fırsatı sunuyor. İki yıllık süre bence yönetimin başarısı için verilmiş yeterli bir güven avansı.
TEB HABERLER
Genel olarak TEB’in kuruluş amacı ve hizmetlerini bilsem
eczacı odalarımızın ve TEB’in web sayfaları
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
ECZ. UMUT TEPE-TEPE ECZANESİ
27
RÖPORTAJ
İSPANYOL
ECZACILARI BİRLİĞİ BAŞKANI
Uzm. Ecz. Halil TEKİNER
FIP YPG Yönetim Kurulu Üyesi
PEDRO CAPİLLA
Türkiye ile İşbirliğine Hazırız
TEB HABERLER
Halil Tekiner: Sayın Capilla, öncelikle yoğun
programınıza rağmen bu röportajı kabul ettiğiniz
için size çok teşekkür ederim. Birliğinizin son yayınlanan yıllık raporundan okuduğum kadarıyla
CGCOF (İspanyol Eczacıları Birliği) uluslar arası
camiada seçkin bir yere sahip olan son derece
aktif bir birlik. Ülkenizde eczacılıkla ilgili çalışmaları da çok büyük bir başarıyla yürütüyor. Bildiğiniz gibi Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliğinin
gündemde olduğu bu dönemde Türkiye olarak
bizim için Avrupa Birliği ülkelerindeki farklı uygulamaları daha yakından tanımamız, kazanılmış
tecrübelerden ve yeni fikirlerden yararlanmamız
oldukça önemli. Bu nedenle de bu röportajın
Türk eczacıları için oldukça yararlı ve ilgi çekici
olacağına inanıyorum.
28
Pedro Capilla: Sayın Tekiner, gerçekten de Avrupa
ve dünyanın farklı ülkelerinde eczacılıkla ilgili projeleri ve kazanılmış tecrübeleri paylaşmamız bizlere, halkımıza sunduğumuz sağlık hizmetlerini daha
da iyileştirme imkânı vermelidir. Bu nedenle biz de
İspanya’da Uluslararası Eczacılık Federasyonu (FIP),
Avrupa Birliği Eczacılık Grubu (PGEU) ve FEPAFAR
(Pan-Amerikan Eczacılık Federasyonu) aracılığıyla
diğer ülkelerle yakın ilişkiler sürdürmekteyiz. Bunun
için ben de bu röportajın Türk eczacılarına katkıda
bulunacağını ümit ediyorum.
H. Tekiner: Sayın Başkan, röportajımıza başlamadan önce bize İspanyol Eczacıları Birliği Başkan-
lığına seçilişinize kadar geçen sürede eczacılıkla
ilgili geçmişinizden kısaca bahseder misiniz?
P. Capilla: Madrid Üniversitesi Eczacılık
Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Santiago de
Compostela Üniversitesi’nden optik diploması aldım. Ayrıca Belediye Eczacılık Müfettişliği ve klinik
analistliği yapma haklarını da elde ettim. Eczacılığa ilişkin temsil faaliyetlerime gelince, geçmişte iki
kez Avrupa Birliği Eczacılık Grubu’nun (PGEU) başkanlığını, bir kez de başkan yardımcılığını yaptım.
İspanyol Eczacıları Birliği Başkanlığına seçilmeden
önce de Genel Sekreterlik görevinde bulundum.
Bunların dışında Sağlık Bakanlığı Danışma Komitesi
üyesi, Latin Amerikan Eczacılık Akademisi’nin daimi üyesi ve Merkezi Amerika ve Karayip Eczacılık
Federasyonu’nun da onursal üyesiyim.
RÖPORTAJ
Mesleğimizi modernize etme isteğinin bir sonucu
olarak, 25 yıl kadar önce Eczacılar Birliği, Sosyal
Güvenlik (Ulusal Sağlık Sistemi) reçetelerinin yönetiminde tam bir şeffaflık sağlayan ve çok sayıdaki
sağlık ve ekonomik değer bilgilerine hızla ulaşma
imkânı veren bir ödeme sistemini hayata geçirdi.
Son olarak bahsetmek istediğim şey ise eczacılar
arasındaki iletişimi daha etkin hale getirmeye yönelik olarak son derece güvenli bir iletişim altyapısını
geliştirmekte olduğumuz Farmasötik Intranet (NetFarmacia). Bu alt yapı sayesinde gelecekte karşılaşacağımız farklı mesleki zorluklara cevap vererek
elektronik reçete gibi projelerde de ideal bir teknik
destek sağlamış olacağız.
P. Capilla: CGCOF İspanya’daki her bir ili temsil
eden eczacı odalarından oluşmuştur. Bununla birlikte illerdeki eczacı odalarıyla irtibat kuran Bölgesel Eczacı Konseyleri de bulunmaktadır. Özetle 52
Eczacı Odası, Bölgesel Eczacı Konseyleri ve Eczacılar Birliği’nin (CGCOF) oluşturduğu ve Eczacılık
Birlikleri Örgütü olarak da adlandırabileceğimiz bu
yapılanma eczacılık mesleğini hem ulusal hem de
uluslar arası sahada temsil etme yetkisine sahiptir.
H. Tekiner: Biraz da İspanya’daki eczacılıkla ilgili
mevcut sistemden bahsetmek istiyorum. Ülkenizde eczacılıkla ilgili şu anki durumdan kısaca
bahseder misiniz? Sözgelimi ülkenizdeki eczacı
ve eczane sayısı ne kadar? Bu konuda bazı sayısal bilgiler vermeniz mümkün mü?
P. Capilla: İspanya’da şu an sağlık sektöründe çalışan eczacı sayısı 60,000’in üzerindedir. Bunun da
40,000’e yakın kısmı ülkede bulunan 20,751 eczanede çalışıyor. Geriye kalanlar ise eczacılık diploması ile çalışabilecekleri ve aralarında ilaç endüstrisi,
ilaç dağıtım kanalları, akademisyenlik, klinik analiz,
hastane eczaneleri vb. yerlerin de bulunduğu 50’ye
yakın mesleki birimde görev yapıyor. Ülkemizde eczacılık eğitimi veren 15 fakülte var. Öğrencilerin buradan mezun olduklarında çeşitli mesleki faaliyetlerde bulunabilmeleri için çalıştıkları ilde bulunan
eczacı odasına kayıt olmaları gerekiyor. Ülkemizde
eczacılık eğitiminin süresi 5 yıl. Bunun 4 yılı üniversitede tam zamanlı verilen teorik ve pratik eğitimi
ve en az altı ayı da eczane ya da hastane eczanesinde çalışmayı kapsıyor. Diğer Avrupa ülkeleriyle
kıyaslandığında İspanya’da daha çok sayıda eczacılık öğrencisinin bulunduğu ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde bu yıl itibariyle toplam 19,000 eczacılık
öğrencisi bulunmakta ve her yıl yaklaşık 2,700 kişi
mezun olmaktadır. Bu sayı ülke nüfusları bize göre
daha fazla olduğu halde yılda yaklaşık 1,050 öğrencinin mezun olduğu İngiltere ve 1,600 kişinin mezun
olduğu Almanya’nın da aralarında bulunduğu diğer
Avrupa ülkelerine nazaran oldukça fazla.
TEB HABERLER
P. Capilla: İspanyol Eczacıları Birliği CGCOF, tam
adıyla İspanya Resmi Eczacı Birlikleri Konseyi, ulusal ve uluslar arası seviyede ülkemizdeki eczacılık
mesleğinin temsil, yönetim ve işbirliğini düzenleyen
ve bugün 60,000’in üzerinde eczacı üyesi bulunan
bir birliktir. İspanyol Hükümeti de eczacılık mesleği
hakkındaki her türlü yasal konuda öncelikle Birliğimize danışmaktadır. Mesleki bir bakış açısıyla baktığımız zaman, Birliğimizin en temel görevlerinden
birisi sürekli eğitimdir. “Sürekli Eğitim İçin Ulusal
Plan” çerçevesinde yer alan farklı eğitim faaliyetleri
Birliğimiz tarafından organize edilmektedir. Birliğimiz ayrıca ilaç ve tıbbi bitkilerle ilgili katalog (Medicamentos, Parafarmacia y Plantas Medicinales),
farmakoloji alanındaki güncel bilgilerin yer aldığı
Panorama Actual del Medicamento ve mesleki haberlerin yer aldığı Farmacéuticos isimli dergileri de
yayınlamaktadır. Üyelerimize sunduğumuz bir diğer
hizmet ise web sitemizden (www.portalfarma.com)
ulaşılabilen ve bütün ilaç ve sağlık ürünleri hakkında
sürekli güncellenen bilgilerin yer aldığı Sağlık Bilgi
Veri Bankasıdır (BOT PLUS). 33,000 okuyucusu
bulunan bu veri bankasının farmakoloji konusunda İspanya’nın en önde gelen kaynağı olduğunu
söylemek isterim. Portalfarma eczacılar, eczacılık
öğrencileri, diğer kullanıcılar ve basın için de özel
bölümleri içermektedir.
H. Tekiner: Acaba CGCOF olarak iletişimde olduğunuz bölgesel eczacı odaları hakkında da bilgi
verebilir misiniz?
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
H. Tekiner: Bize kısaca Birliğiniz ve faaliyetlerinden bahsedebilir misiniz?
29
RÖPORTAJ
H. Tekiner: Şunu merak ediyorum: Ülkenizde
ilaç dağıtım kanalları nasıl işliyor ve özellikle bu
amaçla kurulmuş kooperatif ya da birlikler mevcut mu?
P. Capilla: İspanya’daki ilaç dağıtım sistemi eczanelerin bulundukları coğrafi konum ve satın alma
kapasitelerinden bağımsız olarak eczane başına
günlük ortalama 2–4 siparişi 3 saatten daha kısa
sürede temini garanti etmektedir. Sistem aynı
zamanda soğuk zincire tabi ilaçlar ve 23,000’in
üzerindeki referans maddeye ulaşmayı da garanti
etmektedir. Ve son olarak ileri bilgi sistemleri sayesinde ilacın piyasada bulunmaması, pazara yeni
giren veya pazardan çekilen ilaçlar, ilaç fiyatlarındaki değişiklik gibi bilgilere de gerçek zamanlı olarak
ulaşılabilmektedir. Ülkemizde ilaç dağıtım kanallarının % 80’i eczacıların oluşturduğu kooperatiflerden
oluşmaktadır.
30
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
H. Tekiner: Peki, ülkenizin geçmişte diğer Avrupa Birliği ülkelerindeki eczacılık uygulamalarına
adaptasyonu konusunda yaşadığı sıkıntılar oldu
mu?
P. Capilla: Avrupa Birliği ülkelerindeki diğer eczacılık modellerinde olduğu gibi İspanyol modeli de
Brüksel tarafından sorgulanmakta. Biz Eczacılık Birlikleri Örgütü olarak tatmin edici bir şekilde işleyen
mevcut modelin değiştirilmemesi gerektiği görüşünü savunduk. Bu duruma ilişkin olarak şu veriler de
gösteriyor ki İspanyol halkının % 99’unun yaşadığı
yerde eczane bulunmaktadır. Ayrıca İspanya son on
yıl içinde en çok eczanenin açıldığı Avrupa ülkesidir
ve eczaneler de büyük oranda Ulusal Sağlık Sistemine entegredirler. Ayrıca Birliğimizin yayınladığı
bir rapora göre de İspanyol eczacıları Ulusal Sağlık
Sistemine bağlı 800 milyon reçeteyi karşılamanın
ötesinde her yıl ortalama 182 milyon kez sağlığa
ilişkin tavsiyede bulunmaktadır.
Bu süreçte, görevlerinden birisi de Avrupa’yla ilgili
meseleleri tartışmak olan İspanyol yönetimi bizdeki eczacılık modelini Avrupa modeline karşı açıkça
savundu. Bunda da eczanelerin ilacın stok edilmesi,
korunması ve dağıtımı görevlerini üstlenen ve aynı
zamanda Ulusal Sağlık Sistemi kapsamındaki eczacılık hizmetlerinde ilaç ve diğer sağlık ürünlerinin
bedellerinin ödenmesi sürecinin yönetimine iştirak
eden, kamu çıkarını gözeten özel sağlık kuruluşları
olmasını dikkate aldı.
H. Tekiner: Acaba Birliğinizin şu anda uygulamakta olduğu projelerden de biraz bahsedebilir
misiniz?
P. Capilla: Son dönemde üzerinde çalıştığımız projelerden birisi Eczacılıkta Kalite Kontrolü. Bunun
için Birliğimiz şu an eczane, klinik analiz, optik ve
hastane eczanesi gibi mesleğimizin farklı sahalarında Kalite Yönetim Sistemlerinin tanıtımını teşvik
etmek amacıyla bir Entegre Kalite Planı’nı geliştirmeye çalışıyor. Özellikle eczanelerde bütün eczacıların bir garanti göstergesi olarak kullanabileceği ve
hastalara yönelik farmasötik bakım uygulamalarıyla
birlikte eczanelerin de iç yapılanmasını sağlayacak
bazı temel parametreler geliştirilecek. Şu an itibariyle bunun için UNE-EN-ISO 9001: 2000 normlarını esas alan ve eczacılıkla ilgili konularda bölgesel
ve ulusal yasal gerekliliklerin tanımlandığı bir kalite
standardı mevcut. Kalite Yönetim Sistemini uygulayabilmek içinse eczanelerin önce bu standardın
gerektirdiği şartlara sahip olması ve bu suretle de
Birliğimizin onayını alması gerekiyor.
H. Tekiner: Son yıllarda çok sık gündeme gelen
ve mesleğimizde gelecekte daha da önem kazanacağı düşünülen konulardan birisi de farmasötik bakım. Bu konu hakkındaki görüşlerinizi öğrenebilir miyiz?
P. Capilla: Özelikle son 10 yıl içinde yaşanan değişimlerin bir gereği olarak sağlık ve eczacılık alanında da çok ciddi gelişmeler oldu ve elbette bu
da eczacılık mesleğini derinden etkiledi. Tarihsel
açıdan baktığımızda geçmişte eczacılık mesleğinin
odağında ilaç bulunuyorken artık bu odağın hastaya kaydığını görmekteyiz. Bugün piyasada geçmişe
kıyasla etkin ilaç sayısı daha fazla, ancak bunun
da ilaç etkileşimi, advers reaksiyonlar gibi bazı istenmeyen sonuçları var. İşte bu noktada özellikle
eczacı en önemli sağlık çalışanı olarak ön plana çı-
RÖPORTAJ
kıyor. Bu nedenle Birliğimiz İspanya’da farmasötik
bakımın gelişmesini uzun yıllar boyunca destekledi
ve bu itibarla da 2002 yılında farmasötik bakım gelişimi için bir stratejik planı hayata geçirdi. Bugüne
kadar düzenlediğimiz 4 etkinliğe yaklaşık 5,200 eczacı katıldı ve biz de bu faaliyetlerin sonuçlarından
elde ettiğimiz bilgiler sayesinde çok önemli sağlık
verilerine ulaştık. Sözgelimi statinle tedavi olan hastaların yaklaşık % 20’sinin bu ilacı neden aldığına
ilişkin hiçbir fikri olmadığını gördük.
nudan bahsetmiştik. Mesleki kurumların üyelerinin
kolaylıkla takip edebilecekleri, yüksek nitelikteki
eğitim programları sunmaları gerektiğine inanıyorum. Bu noktada 2007 yılı şimdiye kadar 30,000’in
üzerinde eczacının eğitildiği Sürekli Eğitim Ulusal
Planı’na başlamamızın da 10. yılı.
H. Tekiner: Sayın Başkan, geçtiğimiz Eylül ayındaki ziyaretimde Birliğinizin 7. katında sergilenen
çok hoş bir eczacılık tarihi koleksiyonu dikkatimi
H. Tekiner: Bahsetmek istediğim bir diğer konu
da zincir eczaneler ve bunların ulusal eczacılık
hizmetlerine olan etkileri. Bu konuda sizin görüşünüz nedir?
çekmişti. Öyle anlaşılıyor ki Birliğiniz meslek tari-
P. Capilla: Şu anki durumda İspanya’da böyle bir
uygulama hiçbir ilerleme sağlamayacağı gibi çok
ciddi sıkıntılar da yaratacaktır. Daha önce de gördüğümüz gibi, İspanya’daki eczane modeli ülkenin her
bir köşesinde verilen yaygın eczacılık hizmetlerini
güvence altına almak amacıyla, eczaneler arasındaki dayanışma ve birliktelik üzerine kurulmuştur. Bu
sebeple biz Birlik olarak sadece bir grup eczanenin
kar etmesini amaçlayan, az önce bahsettiğim eczane modelindeki dayanışmayı tehlikeye sokacak ve
bu itibarla da tüm halkımıza sunduğumuz eczacılık
hizmetlerindeki kaliteyi düşürecek her türlü projeye
karşıyız.
dir?
H. Tekiner: Sayın Capilla, bu röportajın yeni
mezun olmuş eczacılar tarafından da okunacağını göz önünde bulundurarak şunu sormak istiyorum: Sizce bir eczacı hangi niteliklere sahip
olmalıdır ve bu niteliklerin geliştirilmesinde bölgesel ve ulusal eczacılık birliklerinin rolü sizce
nedir?
himize gerçekten büyük değer veriyor. Eczacılık
tarihinin önemi ve eczacılar tarafından neden bilinmesi gerektiğine ilişkin düşünceleriniz neler-
P. Capilla: Her şeyden önce şunu unutmamalıyız ki
bugün yaşadıklarımız bizden öncekilerin yaptıklarının bir sonucudur. Geçmişte kazanılan tecrübeler
bizlere hataların düzeltilmesi ve önceki başarılara
dayanarak daha da ileriye gidilmesi imkânını vermektedir. İşte bu nedenle ben eczacılık tarihinin
İspanya’daki eczacılık müfredatında olduğu gibi eczacıların eğitimlerinde yer alması gereken en temel
konulardan biri olduğu görüşündeyim.
H. Tekiner: Son olarak Türk meslektaşlarınıza
iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
P. Capilla: İspanyol eczacıları adına Türk meslektaşlarıma derin saygı ve sevgilerimi sunuyor ve ülkenizde eczacılıkla ilgili katkıda bulunabileceğimiz
her türlü konuda işbirliğine açık olduğumuzu ifade
daha teşekkür ederim. Sizi 69. FIP Kongresi’nde
İstanbul’da görmek ümidiyle çalışmalarınızda başarılar diliyorum.
P. Capilla: Ben de size çok teşekkür ederim.
TEB HABERLER
H. Tekiner: Vakit ayırdığınız için size bir kez
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
etmek istiyorum.
P. Capilla: Bence genç bir eczacının yerine getirmekle yükümlü olduğu en önemli ödevlerden birisi
hitap ettiği kimselere en iyi hizmeti sunmayı hedefleyerek tüm meslek yaşamı boyunca kendini eğitmeye devam etmesidir. Eczacıların sürekli eğitimi
bizim de Birlik olarak özellikle önem verdiğimiz konulardan birisi. Nitekim son FIP Kongresi’nde sunduğumuz poster bildirilerinden birisinde de bu ko-
31
İNSAN SAĞLIĞI VE HASTALIKLAR
GRİBAL ENFEKSİYONLAR VE
KORUNMA YOLLARI
Planlama ve
Koordinasyon Birimi
Gribal enfeksiyon nedir?
Gribal enfeksiyon, Influenza virüslerinin yol açtığı,
akut üst solunum yolu enfeksiyonu semptomları ile
başlayan bir hastalıktır.
Hastalığa genel olarak grip adı verilse de diğer virüslerin yaptığı üst solunum yolu enfeksiyonlarına
da yaygın olarak grip denmektedir. Bu durum hastalığın diğer üst solunum yolu enfeksiyonları ile karıştırılmasına neden olur.
Genellikle hastalığın daha hafif seyrettiği, ayakta
atlatılan nezle ve soğuk algınlığından farklı olarak
grip, çok sayıda ölümle sonuçlanan ve dünya çapında büyük salgınlara yol açan, ağır bir hastalıktır.
Salgınlar ne zaman artar?
Gripten korunmanın başlıca yolu ise vücut direncinin düşmesini engellemekten geçer. Bu bakımdan
mevsime uygun giyinmeli, bol sulu gıdalar, taze
sebze ve meyve tüketilmelidir. Hastalar ile yakın temastan, ortak eşya kullanımından kaçınılmalıdır.
Gribal enfeksiyonlar her mevsim görülebildiği gibi,
Risk altındaki kişiler kimlerdir?
Yüksek ateş, yaygın kas ağrıları ve kırgınlık ile seyreden grip, toplumda aynı anda bir çok kişiyi etkileyerek büyük oranda iş gücü kayıplarına yol açabilir.
genellikle mevsim geçişlerinde, havaların soğuduğu
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
ve nem miktarının düştüğü dönemlerde görülme
32
hastalığın mevsimsel olma özelliğini arttıran önemli
çevresel etkenlerdendir.
sıklığı artar. Hastalık toplumda genellikle sonbahar
mevsiminin sonlarında başlayıp ilkbahar aylarına
kadar yaygın olarak etki eder. Hastalığın zamana
göre değişim göstermesinde çevresel faktörler ve
yaşam tarzı önemli rol oynar. Özellikle havaların soğuduğu dönemlerde kalabalık ve havalandırmanın
iyi olmadığı kapalı alanların kullanımının artması,
Her yaşta görülebilen gribal enfeksiyonlar, bebekler,
çocuklar ve yaşlılarda daha öldürücü seyretmektedir. Ayrıca kişilerin kronik hastalıklarının olması
(kronik akciğer hastalıkları, romatizmal ve koroner
kalp hastalıkları, diabetes mellitus, kronik nefrit,
parkinson, multipl skleroz gibi nörolojik hastalıklar,
maligniteler, anemi), sigara kullanımı ve gebelik gribal enfeksiyon için risk faktörleri arasındadır.
İNSAN SAĞLIĞI VE HASTALIKLAR
Hastalığın seyri
Hastalık, Influenza virüsünün
bulaşmasını takip eden 1-3
günde, üşüme, titreme, ani
yükselen ateş, halsizlik,
kırgınlık, iştahsızlık, boğaz
ve baş ağrısı, yaygın kas ve
eklem ağrıları, bulantı, genizde
dolgunluk ve akıntı, gözlerde yanma kızarıklık, burun akıntısı gibi belirtilerle ortaya çıkar.
Buna benzer belirtiler nezle, farenjit, tonsillit, sinüzit, larenjit, bronşit, zatürre gibi bir çok solunum
yolu enfeksiyonları sırasında da görülebildiğinden,
belirtiler ortaya çıktığında hastanın bir hekim tarafından değerlendirilmesi uygun olur. Bu yapılmadığı
taktirde bazen gereksiz yere zaman kaybedilerek ve
enfeksiyonların antibiyotik ile tedavisine geç kalınmış olur.
Gripte ise antibiyotik kullanılmaz ve faydasızdır. Ancak, griple karışan ve bazen griple birlikte ve ona
bağlı ikincil olarak ortaya çıkan zatürree, kulak ilti-
Hastalığın grip mi yoksa benzer belirtilere sahip bir
başka enfeksiyon mu olduğunu söylemenin hızlı ve
tam güvenilir bir yolu yoktur. Genellikle en iyi tahmin, hastanın kendisini değerlendirerek belirtileri takip etmesiyle olur. Yaşlılar, kalp,
akciğer, böbrek ve şeker hastaları
ve vücut direncini bozan kronik
hastalığı olanlar ise grip belirtileri başlar başlamaz hekime
başvurmalıdırlar.
En büyük yanlış!!!
Gribal enfeksiyonda, herhangi bir
bakteriyel iltihap olmadan koruyucu olsun diye antibiyotik verilmemelidir. Grip gibi virütik enfeksiyonlarda antibiyotik kullanımı faydasız
olmakla birlikte, gereksiz antibiyotik kullanımının dirençli bakterilerle iltihaplanmalara zemin hazırladığı
da unutulmamalıdır.
Gribal enfeksiyonda tavsiye edilenler
Grip hastalarında kullanılan ilaçlar semptomlara
yönelik olup; hastanın genel durumunu düzeltmek
amacıyla kullanılmaktadır. Hastalık süresince istirahat edilmesi, bol sıvı alınması, ağrı kesici-ateş düşürücü, solunum yolu sekresyonlarını ve irritasyonunu
giderici ilaçların kullanılması ile semptomların kontrolü mümkündür.
Gribal enfeksiyonlarda doğrudan virüse karşı etki
eden bazı ilaçlar da vardır, ancak, yarar/zarar hesabı yapıldığında bunların her grip geçiren kişiye
uygulanması yerine, gribe bağlı komplikasyonların
görülme ihtimali fazla olan risk grubu hastalara verilmesi daha doğrudur.
Gribin en korkulan komplikasyonu, hastalığa ikincil
olarak zatürree gelişmesidir. Ayrıca; bronşit, sinüzit,
kulak iltihabı, bademcik iltihabı, ensefalit vb. komplikasyonlar da gelişebilir. Hastalığın ağır seyrettiği
kişiler, yaşlı ve kronik hastalığı olanlar ve 3-5 günlük
TEB HABERLER
Hastalık, virüsü taşıyan hasta kişilerin solunum yolu
sekresyonları ve bunlarla bulaşmış eşyaları aracılığıyla hızla yayılmaktadır. Özellikle kalabalık ve
topluca yaşanan ortamlar hastalığın yayılmasında
önemli rol oynar.
habı, bademcik iltihabı gibi durumlar söz konusu ise
antibiyotik kullanılmalıdır.
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
Gribal enfeksiyon nasıl bulaşır?
33
İNSAN SAĞLIĞI VE HASTALIKLAR
ateşli dönemin ardından düzelme periyoduna girip
daha sonra tekrar ateşi yükselip hastalananlar mutlaka bu komplikasyonlar açısından bir hekim tarafından değerlendirilmelidirler.
Dikkat edilmesi gereken bir başka konu ise;
on sekiz yaş altındaki çocuklarda aspirin ve
diğer salisilatları içeren ilaçlar kullanılmamalı, parasetamol içeren diğer ateş düşürücüler
tercih edilmelidir. Çünkü; vücudun birçok
organını ilgilendirse de temel özelliği, Karaciğerde yağ birikimi ve beyin içi basınçta aşırı
yükselme olan “Reye Sendromu” özellikle
grip, soğuk algınlığı ya da suçiçeği gibi viral
enfeksiyonlar nedeniyle aspirin kullanan çocuklarda ve gençlerde, viral enfeksiyondan
1-14 gün sonra ortaya çıkmaktadır. Reye
Sendromunun ilk döneminde şiddetli ve sürekli bulantı, kusma ile beraber aşırı yorgunluk, uyku hali, çevreye ilgisizlik gibi beyinle
ilgili belirtiler görülmekte, ileri döneminde ise
hastada kişilik değişikliklerinden bilinç bulanıklığı ve komaya kadar giden sinir sistemi
belirtileri bulunmaktadır.
Grip aşısı
34
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
Grip aşısı inaktive bir aşı olup, her yıl sonbahar aylarında piyasaya çıkmakta ve formülü her yıl yenilenmektedir. Aşı bir önceki yıl en çok salgın yapan
üç virüs suşunu içerir. Grip aşılarında kullanılacak
suşlar Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) önerileri
doğrultusunda belirlenir.
Grip aşılarının koruyuculuğu değişkendir. Aşının hazırlandığı suş ile salgın yapan suş arasındaki antijenik farklılıklara ve uygulanan kişilerin immünolojik
direncine göre koruyuculuk oranı değişiklik gösterir.
Grip aşısı, grip olmayı önlemese bile, zatürree gibi
ağır komplikasyonların sıklığını azaltabilmektedir.
Bununla beraber sağlıklı bir kişinin grip aşısı yaptırması çok da anlamlı değildir.
Risk grubu olarak sayılan 65 yaş üstündekilere; akciğer, kalp, böbrek, karaciğer ve immün sistem hastalığı olanlara; kanser ve AIDS tedavisi görenlere;
bakım ve huzur evlerinde çalışan ve yaşlılara hastalık taşıyabilecek olan personel ile hekim, hemşire, ebe, hastabakıcı gibi sağlık personeline, evinde
yaşlı kronik hastası olanlara, ilk üç ayından sonra
hamilelere ve ilk altı aydan itibaren bebeklere aşı
önerilmektedir.
Grip aşısı, 6 aydan küçük çocuklara, gebeliğinin ilk
üç ayındaki hamilelere ve yumurta alerjisi olanlara
uygulanmamalıdır. Bunların dışında genel olarak güvenli bir aşı olarak kabul edilmektedir.
Grip aşıları, soğuk zincir kurallarına uyularak taşınmalı, karanlıkta ve 2-8 °C’de dondurulmadan
saklanmış olmalıdır. Grip aşılarının formülü her yıl
yenilendiğinden son kullanma tarihine de dikkat
edilmelidir.
Kaynakça:
http://www.bsm.gov.tr/grip/
http://www.aksaraysm.gov.tr/grb.doc
ANMA
“IŞIĞIN YOLUMUZU AYDINLATIYOR”
E
DAK Ecza Kooperatif’in kurucularından
Işık Boyacıgiller, ölümünün 8.yılında bir
dizi etkinlikle anıldı. O’ndan övgü dolu
sözlerle bahseden meslektaşları, “Işığın
Yolumuzu Aydınlatıyor” dedi.
28 Aralık 2007’de ilk tören, Işık Boyacıgiller’in hayatının çok önemli bir kısmını adadığı, kuruluşunda
ve büyümesinde büyük çaba gösterdiği EDAK’ta,
çalışma arkadaşları tarafından gerçekleştirildi. İlk
konuşmaları yapan Yönetim Kurulu Başkanı Ecz.
Vecihi Özerdemli ve Genel Müdür Hayri Özyaman,
Boyacıgiller’in ve arkadaşlarının EDAK’ı kurarken
çok sağlam bir temel attıklarını ve bu temelin 30
yıla yakın süredir sarsılmadığını, daha da güçlendiğini belirttiler.
oluşturduğunu belirtti. Çolak daha
sonra şöyle devam etti: “Bazı
insanların isimleri onlara
çok yakışır. Işık Boyacıgiller de kendisine ismi en
çok yakışan insanlardan
biriydi, O ismi ile bütünleşen biriydi. Işık ismi “ışk”tan
gelir. Işk, aşk demektir, sevgi
demektir. Işık mesleğini, meslektaşlarını böylesine sevdi ve bu sevgiyle
geliştirdi onca şeyi. İçinde sevgi olan, emek olan
her şey ise unutulmazdır. İşte onu unutulmaz kılan
şey ise, bireysel çıkarları ya da “yıldız” olmak için
değil, ortak fayda için mücadele etmesiydi. Bugün
onun anısı önünde saygıyla eğilirken farkındayız ki;
bize düşen asıl görev başlattığı mücadeleyi güçlendirmek ve gelecek nesillere onun büyük emeklerle
temelini attığı duvara bir tuğla daha koyabilmektir.
Tüm meslektaşlarım adına, Işık Boyacıgiller’i mesleğimize kazandırdıklarından ötürü, saygı ve şükranla anıyorum. Açılış konuşmalarının ardından usta
oyuncu Yıldız Kenter, “Ben Anadolu” isimli tek kişilik gösterisini sahneledi.
Programın son bölümünde ise E.Ü.Eczacılık Fakültesi öğrencilerinden oluşan bir grup kendi hazırladıkları şiir ve müzik dinletisi ile salondakilere duygulu anlar yaşattılar. Öğrencilerin, gösterinin sonunda
salondaki izleyicileri karanfille selamlamalarının
ardından tüm salon geleceğin eczacılarını ayakta
alkışlayarak son şarkıyı birlikte seslendirdiler.
TEB HABERLER
Aynı günün akşamında Ege Üniversitesi Atatürk Kültür Merkezi’nde “Işığa Özlemle” adı ile bir etkinlik
düzenlendi. TEB Genel Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak
bir konuşma yaparak, Işık Boyacıgiller ve arkadaşlarının kooperatiflerin temelini attığını ve bugün
hala ecza kooperatiflerinin bu mesleğin omurgasını
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
Buradaki törenin ardından Işık Boyacıgiller’in, mezarı başında yapılan törende ise, tüm sevenleri bir
araya geldi.
35
ETKİNLİK
PGEU GENEL TOPLANTI
Sanem Aslı Y. MERAN
20 Kasım 2007
Avrupa Birliği Eczacılık Grubu 2007 Olağan 3. Toplantısı, 20 Kasım 2007 tarihinde Bruksel de gerçekleşti. 3. Olağan PGEU Toplantısına Birliğimizi temsilen PGEU delegeleri olarak Türk Eczacıları Birliği
35. Dönem Eski Başkanı Ecz. Mehmet Domaç ve
Merkez Heyet Üyeleri Ecz. Ekrem Eşkinat ve Ecz.
Alaaddin Işık katıldı.
(BELÇİKA-BRÜKSEL)
geli, doğru ve zamanında bilgi vasıtasıyla kamuya güven sağlamak;
• Endüstri ve kanun uygulayıcılarıyla işbirliği
içinde İngiltere’de sahtekarlığının yapılması en
muhtemel ilaç ve cihazların ve en fazla risk altındaki ürünlere karşı tedarik zinciri vasıtasıyla
odak kaynaklarının listesinin hazırlanması ve korunması;
• Sahte olduğundan şüphelenilen ilaçların ve ci-
36
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
Geçen toplantı tutanağının okunup kabul edilmesinden sonra 2008-2009 çalışma programının ana hedefleri belirlendi ve 2008 Bütçesi tartışılarak kabul
edildi. Toplantının başlıkları arasında Aegate sahtecilik karşıtı sistemin sunumu, Bulgar Farmasötik Birliğinin PGEU’ya seçimi ve Eczane Dağıtımına Yönelik
önemli bir politika beyanının kabulü bulunuyordu.
Ayrıca üyeler, Mart 2008 gibi hazır olacak Hasta Sonuçlarına ve anlaşmalara bağlılık konusunda yeni bir
politika beyanını prensipte onaylamışlardır. Üyeler,
Hasta sorunlarına yönelik bilgilerle ve sahtekarlık
karşıtı stratejiyle ilgili görüşlerini ifade etme fırsatını
yakaladılar. Üyelere ihlal işlemleri ve diğer liberalleştirme gelişimleri hakkında bilgiler verildi.
İngiltere: İlaç sahtekarları yeni engellerle karşılaşıyor
Sahte ilaçlar ve bunlara yardımcı olan şebekeler, potansiyel olarak hangi pazarın çok karlı olduğunu keşfederlerken sahte ilaçlar İngiltere’de giderek artan
bir sorun halini almıştır. Sahtekarlar da sadece halk
değil aynı şekilde eczacılar için de neredeyse ayırt
edilemez olan çok daha sofistike sahte üretim yöntemlerini kullanıyorlar. MHRA cevabı, hem düzenli
hem de düzenli olmayan yollardan hastalara ulaşan
sahte ilaç ve tıbbi cihaz riskini azaltmak için stratejik ve operasyonel önlemler içermektedir. MHRA’nın
planı şöyledir:
hazların bildirilmesinin teşvik edilmesi ve soruşturmanın sürdürülmesi;
• Hedeflenen inceleme programının arttırılması ve
genişletilmesi;
• İngiltere’de sahte ilaçların ve cihazların sabit
şekilde tehdit değerlendirmesinin yapılması ve
güncellenmesi;
• Sahte ilaç ve cihazlarla mücadele için Dünya
Sağlık Teşkilatına, Avrupa Komisyonuna ve diğer
uluslar arası kuruluşlara tam katılım;
• İngiltere’de sahte ilaç ve cihazların pazara sürülmesinin engellenmesi;
• Sahte ilaç suçuna iştirak edenlere karşı ceza riskinin arttırılması;
• Sahtekarlara karşı riskin artması ve pazarlarının
azalması için yerel ve uluslar arası mevzuatta
değişiklik yapılması ve bu suçların arkasındaki
yöneticilerin belirlenmesi;
Almanya ilaç güvenliğini arttırmak için önemli çaba sarf ediyor
Alman Sağlık Bakanlığı tarafından son zamanlarda
uygulamaya konan 2008/09 Eylem Planı, ilaç güvenliğini iyileştirme konusunu takip etmek amacıyla
hazırlanmıştır. İkinci hasta güvenliği kongresinde sunulan Plan, bakanlık savlarının kabul edilebilir süre
• Güvenli ilaçların ve tıbbi cihazların nasıl alınabileceğine dair bilgi seçenekleri sağlayarak den-
içinde risk azaltma için ulaşılabilir hedefler olup olmadıkları üzerine odaklanmaktadır.
ETKİNLİK
Eylem Planı, ilaçların içsel bir risk taşıdığını kabul
etmekte ve Almanya’da bulunan önemli sayıda hastanenin birçoğu kaçınılmaz olan farmasötik vakalara
karıştığını belirtmektedir. Ayrıca İngiltere ve ABD’de
birçok insanın ilaçların yan etkileri yüzünden trafik
kazalarından daha fazla öldüğünü açıklamaktadır.
Ancak Alman deneyiminden gelen bununla ilgili veri
bulunmamaktadır.
Bu nedenle beş nokta planının öncelikli hedeflerinden biri bu genel görüşü düzeltmektir. Bunu başarmak için bakanlık, hasta desteğiyle uzman grupları
arasında ilaç güvenliği kültürünün güçlendirilmesi
gerektiğine inanıyor. Farmasötiklerin kullanımıyla
ilgili risk azaltma stratejilerinin geliştirilmesine ve uygulanmasına olan öncelik belirlemeli yaklaşım tanıtılırken ilaçlar hakkındaki bilgilerin niteliği ve iletişim
de iyileştirilmelidir. Bunun dışında gerekli olan şey,
Eylem Planının dönüştürülmesi ve iyileştirilmesi için
sürekli süreç organizasyonuyla birlikte ilaç güvenliği
araştırmasına güçlü bir destektir.
bir yol bulunacaktır. Diğerleri arasında bunlar şunları
içermektedir: intravenöz kullanım için yüksek konsantrasyonlu kalsiyum preparatları; intratekal verme
için kemoterapik maddeler; kanser ve oto-immün
hastalıklarında kullanılmak üzere metotreksat; ve
anti-koagülantlar. 2008 yılının ilk yarısında tamamlanacak olan başlangıç aşaması, yüksek riskli ilaçların
tanımlanmasını içerecektir ve ABDA dahil üç tıp birliği tarafından taahhüt edilecektir. Yılın ikinci yarısında Alman doktorlar derneği ve diğer uzman grupları
farmasötik komisyonu, bu ilaçlardan kaynaklanan
ters etki vakalarından kaçınmak için kılavuz hazırlayacaktır. Ortaya konan metodolojiler, hastalar için
elektronik sağlık kartının tanıtımıyla desteklenecek
şekilde oluşturulacaktır.
Eczane görüşmesi, astım inhaler’inin yanlış kullanımını %65 azalttı
Alman Eczacılar Birliği ABDA, astım inhalerinin yanlış
kullanımının hasta ile eczacı arasında sadece bir gö55 eczacıyla yapılan çalışması, eczacıların 750 hastaya solunum tekniklerini nasıl iyileştirebileceğini
göstermiştir. Dört haftadan sonra takip toplantısı,
inhaler’i yanlış kullanan hasta sayısının %79’dan
%28’e düştüğünü göstermiştir. Hastaların yapmış
olduğu en genel üç hata kafalarını arkaya yatırmamaları, solunumdan sonra nefeslerini tutmamaları ve
inhaler’deki salgıyı temizlememeleridir. Almanya’da
3.4 milyon insan astımlı ve 6.7 milyon ise kronik engelleyici pulmoner hastalıktan muzdariptir.
Bulgar hükümeti endüstrinin itirazlarına rağmen yeni düzenlemeleri kabul etti
Bulgar hükümeti, sağlık makamlarına ödenen ücretlerde artışa tanıklık edecek ve genel ilaç sektörü için
çarpıcı uygulamalara neden olabilecek erken – istenmemesine rağmen – Noel hediyesini farmasötik
endüstrisine verdi. İlaçlardaki toptan ve perakende
satış marjlarını önemli ölçüde azaltan ilaç fiyatlarının
belirlenmesine uygulanan yeni düzenlemeyle Bulgar
hükümeti, Bulgar geri ödeme listesindeki ilaçların
Ve “yüksek-riskli” olarak adlandırılan ilaçların alımından kaynaklanan ters etki vakalarını azaltmak için de
içeriğine uygulanan farmasötik servisler ve kurallar
için yeni ücretlerle ilgili düzenlemeleri kabul etti.
TEB HABERLER
Belli tıbbi ürünlerin benzer isimleri veya ambalajı
çağrıştırabileceği gerçeğine bağlı olarak tüketicilerin
ilaçları yanlış kullanmasını engelleyecek hareketler
de bulunmaktadır. Federal Alman Eczacılar Birliğinin
(ABDA) düşüncesi, 2008 yılının ilk yarısında bu tür
ürünleri tanımlamaktır. Bu tür ilaçların kullanım talimatları, Alman eczacıları farmasötik komisyonu dahil
diğer üç kuruluş tarafından belirlenecektir.
rüşmeyle %65 azaltılabileceğini söylüyor. ABDA’nın
kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
Hükümet, tıbbi kararlara hastaların daha fazla katılımının farmasötik terapi bilgilerinin görüşülebileceği
yolu iyileştirmede iyi olacağına inanıyor. Doktordan
gelen kapsamlı açıklamayı müteakip hasta, özel bir
farmasötik terapi için kişisel risk/fayda anlayışına
gelecek bir konumda olmalıdırlar. Plan, bu şahsi tavsiyenin yerine geçmeyeceğinden hastalardan sadece arka sayfadaki ve ambalajdaki bilgileri okumalarının istenmemesi gerektiğini belirtiyor. Doktorlar da
özellikle yeni aktif maddelerin ilgili olduğu yerlerde
hassas olmalı ve hastaları bunun riskleri ve faydaları
konusunda bilgilendirmelidirler. Plan, uygun tavsiyenin ilaç alımı için hastaların talimatlara daha fazla
bağlı kalmasını sağlayabileceğini ileri sürüyor.
37
ECZACILIK AKADEMİSİ
2007 YILINDA
ECZACILIK AKADEMİSİ
Özge ARIKAN
2
5 Ekim 2002 tarihinden bu yana faaliyet
göstermekte olan TEB Eczacılık Akademisi, Türkiye’de eczacılık alanında bilimsel
gelişmeye katkıda bulunmak ve eczacılık camiasının eğitimine akademik kuruluşlarla
ortaklaşa katkı ve önerilerde bulunmak amacıyla
kurulmuştur. Eczacılık Akademisi ihtiyaç duyulan
alanlarda yenilikleri ve güncel sağlık problemlerini
takip ederek oluşturduğu eğitim programlarında
ağırlıklı olarak üniversitelerin eczacılık fakültelerindeki öğretim üyelerinin desteğini almaktadır.
Programlar, eğitim sonrası yapılan değerlendirme
çalışmaları ve eczacı profili alan araştırmalarının
verileri doğrultusunda eczacılarımızın talepleri
oluşturulmaktadır.
DÜZENLENEN MESLEK İÇİ EĞİTİMLER
2007 yılı içerisinde Eczacılık Akademisi tarafından
gerçekleştirilen meslek içi eğitimler, aşağıda başlıklar
halinde anlatılmaktadır:
Hamilelikte ve Laktasyon Döneminde Güvenli
İlaç Kullanımı ve Eczacının Rolü
Eczacıları ilaç, vitamin ve minerallerin gebelikte ve laktasyon döneminde kullanımıyla ilgili şuana kadar bilgilendirmeyi amaçlayan eğitim programı Ankara, Adana,
Erzurum, Tekirdağ, Kayseri ve Malatya’da düzenlendi
ve yapılan eğitimlerde 273 eczacı sertifika almaya hak
kazandı..
38
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
İyi Eczacılık Uygulamaları / Farmasötik Bakım
/ Klinik Eczacılık
Eczacılık mesleğinde son yıllarda adını sıkça duyduğumuz klinik eczacılık ve farmasötik bakım uygulamalarının temellerinin anlatıldığı bu 6 günlük kursta, özellikle
eczacının akut ve kronik sorunlarda alması gereken
roller üzerinde durulmakta, hastaların ilaçlar hakkında
doğru bilgilendirilmesi ve hasta ile birlikte ilaç tedavi planının takibi, gerekli olduğunda sağlık personeli
ile işbirliği halinde uygun değişikliklerin yapılmasının
sağlanmasını amaçlanmakta ve olgu çözümlemeye yönelik etüt çalışmalarıyla anlatılan konuların pekişmesi
sağlanmaktadır. Eğitim programı 2007 yılında 3 kez
düzenlendi ve şuana kadar yapılan eğitimlerde 814
eczacı sertifika almaya hak kazandı.
Enfeksiyon Hastalıkları
GPP eğitiminin devamı olarak verilen Enfeksiyon Hastalıkları Eğitimi, toplumda sıkça karşılaşılan enfeksiyon
hastalıkları ve uygulanan tedavi yaklaşımları hakkında
eczacılara bilgi vermek ve böylece klinik eczacılık
ve farmasötik bakım hizmetlerinin bu hasta grupları
için serbest eczanelerde uygulanabilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. İyi Eczacılık Uygulamaları - Klinik
Eczacılık–Farmasötik Bakım programını tamamlamış
olanların katılabildiği 3 günlük kurs boyunca güncel
olgu çalışmalarının yer aldığı etütlerle özellikle eczacının danışman kimliğinin vurgulanması ve bilinçsiz
antibiyotik kullanımının önüne geçilmesi üzerinde durulmaktadır. Obezite Eğitimi
Obezitenin nedenleri, dünyada ve Türkiye’ de görülme sıklığı, obezitenin özellikleri, obeziteye eşlik eden
diğer hastalıklar ve tedavisi ile ilgili bilgilendirmeyi
amaçlayan eğitim 2007 yılı içerisinde Mersin, Aydın
ve Tekirdağ’da gerçekleştirildi ve 184 eczacı sertifika
almaya hak kazandı.
İlkyardım Eğitimi
İlkyardım konusunda genel bilgiler, hasta ve yaralı taşıma, suni solunum, dış kalp masajı, koma pozisyonu,
kanamalar, kırıklar ve diğer konularda bilgilendirmeyi
amaçlayan ve uygulamalı olması nedeniyle en fazla 16
kişilik sınıflarda verilen eğitimde şimdiye kadar 95 eczacı sertifikalarını aldı.
Endokrin ve Romatizmal Hastalıklar Eğitimi
Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi tarafından
“Klinik Eczacılık-Farmasötik Bakım Eğitimleri”nin
üçüncüsü olan Endokrin ve Romatizmal Hastalıklar
Eğitimi, 9-11 Şubat 2007 tarihleri arasında 37 eczacının katılımı ile Türk Eczacıları Birliği merkez binası
ECZACILIK AKADEMİSİ
Hipertansiyon ve astım konularında eczacıların bilgilendirilmelerini amaçlayan eğitimde bu dönemde 57
eczacı sertifika aldı. Şimdiye kadar ise toplam 176 eczacı bu eğitime katıldı.
Kozmetik / Dermakozmetik Eğitimi
Eczacıların kozmetik ürünlerdeki yeni gelişmeler, kozmesotik maddeler ve bunları içeren kozmetik ürünlerin
tanıtılması, aynı zamanda kozmetik/kozmesotik ürünlerin formulasyon ve stabilite özellikleri, saklanmaları
ve kullanımlarına ilişkin güncel bilgilerin aktarılması
amacıyla düzenlenen eğitim bu yıl 7 – 8 Nisan 2007
tarihlerinde Ankara’da gerçekleştirildi.
Temel Muhasebe Eğitimi
Eczacıların eczanelerine ait mali yapıyı ve belirsizlikleri
daha net görebilmeleri, doğabilecek sıkıntılı durumları önceden görüp tedbir alabilmeleri ve devlete karşı
vergi yükümlülüklerinde daha bilinçli hale gelmelerini
sağlamayı amaç edinerek hazırlanmış bir eğitim programıdır. Temel Muhasebe eğitimi 2007 yılı içerisinde
Edirne, Sivas ve Tokat’da gerçekleştirildi ve şimdiye
kadar bu eğitime toplam 992 eczacı katıldı.
Radyofarmasist Yetiştirme Sertifika Programı
18 Mart – 07 Temmuz 2007 tarihleri arasında Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi – Hacettepe Üniversitesi -Sağlık Bakanlığı-TAEK Eşgüdümünde Radyofarmasist (=Nükleer Eczacı) Yetiştirme Sertifika Programı
düzenlendi. 26 hafta teorik ve pratik derslerle devam
eden eğitime toplam 14 eczacı katıldı.
Astım ve Allerjik Hastalıklar Eğitimi
Ürtiker, ayırıcı tanı ve tedavisi, astımda inhaler tedavi, akut astım tedavisi ve atağı, anafilaksi, alerjik rinit,
Allerjik Hastalıkların Tedavisi ve Korunma ile ilgili bilgilendirmeyi amaçlayan eğitimde 228 eczacı sertifika
almaya hak kazandı.
Yaşlanmaya neden olan mekanizmalarla ilişkili teoriler,
yaşlı grupta ilaca bağlı en yaygın gözlenen sorunlar,
geriatrik popülasyonda yüksek oranda görülen hastalıklarda ilaç kullanımı ve ilaç etkileşmelerin hakkında
bilgilendirmeyi amaçlayan eğitim programında toplam
46 eczacı sertifika almaya hak kazandı.
Şuana kadar Eczacılık Akademisi tarafından düzenlen Meslek içi Eğitim Programlarında toplam
4984 eczacı eğitimlere katıldı.
Eczane Teknisyeni Eğitimi Programı
Mesleki eğitim yolu ile eczane sektöründe çalışan
kalfaların istihdam edilebilirliklerini artırmak genel
amacı taşıyan ve 2005 yılında bir Avrupa Birliği Projesi
olarak başlayıp 2006 yılından itibaren Türk Eczacıları
Birliği’nin devam ettirdiği eğitim programı; Ankara, İstanbul, İzmir, Eskişehir, Konya, Erzurum ve Bursa’da
gerçekleştirildi. Eğitimlerde en az lise mezunu toplam
1971 teknisyene sertifikaları verildi.
Eczacılık Akademisi Eczacıların meslek içi eğitimlerini sağlamak amacıyla kurs ve eğitim programları düzenlemenin yanı sıra, Eczacılık alanında
çalışmalar yapan bilim adamlarının çalışmalarını
ödül ve maddi destek gibi yollarla özendirmek
amacıyla Bilim, Hizmet ve Teşvik ödülleri adı altında ödül programları düzenlemektedir. 2005 yılından bu yana gerçekleştirilen ödül programlarının
üçüncüsü 11 Mayıs 2007 tarihinde törenle sahiplerine verildi.
2007 BİLİM HİZMET VE TEŞVİK ÖDÜLLERİNİ ALMAYA HAK KAZANANLAR 2007 YILI “ BİLİM ÖDÜLÜNÜ ” KAZANAN
* Prof. Dr. Yılmaz Çapan–Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Anabilim
Dalı
2007 YILI “ TEŞVİK ÖDÜLÜNÜ ” KAZANANLAR
* Doç. Dr. Didem Deliorman Orhan–Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim
Dalı
* Yrd. Doç. Dr. Kutay Demirkan–Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji
Anabilim Dalı
* Yrd. Doç. Dr. Esra Küpeli–Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi Anabilim Dalı
2007 YILI “ HİZMET ÖDÜLÜNÜ ” KAZANAN
* Prof. Dr. Nedime Ergenç–İstanbul Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi (Emekli)
2007 YILI PROJE ÖDÜLÜ KAZANAN
* Prof. Dr. Gülberk Uçar–Hacettepe Üniversitesi
Eczacılık Fakültesi Biyokimya ABD
TEB HABERLER
Farmasötik Bakım/Klinik Eczacılık” MİEP:
Geriatri ve Gerontoloji Eğitimi
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
eğitim salonunda düzenlendi. Katılım için yine Türk
Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi tarafından düzenlenen 6 günlük “İyi Eczacılık/Farmasötik Bakım/Klinik Eczacılık Eğitimi”ne katılmış olmak ön şartı aranan
bu 4 günlük eğitimde, teorik olarak anlatılan derslerin
yanı sıra, yapılan vaka çalışmaları ile de, katılımcıların
romatizmal ve endokrin hastalıklarda eczacının rolünü
pekiştirmeleri sağlanmıştır.
39
ECZACI VEKİLLER
Ayşen YALMAN
Ecz. GÖNÜL BEKİN ŞAHKULUBEY
AKP Mardin milletvekili Ecz. Gönül Bekin Şahkulubey, 1970
yılında Mardin’de doğmuş. Orta ve lise öğrenimini Mardin
Lisesi’nde tamamladıktan sonra Ankara Gazi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’ne başlamış. Şahkulubey, 1992’den
2007’ye kadar Mardin’de serbest eczacı olarak çalışmış,
Mardin il yönetiminin ilk ve tek bayan üyesi olarak 2001
yılında AK Parti’nin kurulmasıyla siyasete başlamış. 2002
genel seçimlerinde, Mardin’den milletvekili adayı olan Şahkulubey, 2003 senesinde Ak Parti Mardin İl Teşkilatı’nda
Sosyal İşler Başkanı olarak göreve başlamış. 2007 yılında
23. Dönem Mardin Milletvekili seçilen Şahkulubey, Dışişleri
Komisyonunda bulunuyor, evli ve üç çocuk annesi.
Ayşen Yalman (A.Y.): Serbest eczacılık yaparken siyasete
atılma kararını nasıl aldınız?
Gönül Bekin Şahkulubey (G.B.Ş.): Eczacı olarak ve 15 yıl
serbest eczacılık yaptığım için eczacıların sorunlarını çok iyi
biliyorum. Parlamento çatısı altında bulunan diğer eczacı
arkadaşlarımla birlikte bu sıkıntıların aşılması için çalışacağız. Meslektaşlarımızın sorunlarına çözüm üretmek öncelikli
hedeflerim arasında. Bu konuda güzel şeyler yapacağımıza
inanıyorum. Meclis çatısı altında sorunların çözümü için
yeni şeyler üreteceğime inanıyorum. Bu nedenle siyasete
atıldım.
A.Y.: Eczacıların son dönemde pek çok sorunu bulunuyor.
Hükümetin bir temsilcisi olarak neler yapılmalı sizce?
G.B.Ş: Son beş yılda; Sağlık sektöründe önemli atılımlar yapıldı, ciddi gelişmeler sağlandı. Yaşanan bu değişimden sağlık sektörünün en önemli kollarından biri olan eczacılık da
etkilendi. SSK ve Yeşil Kart sahibi hastaların ilaçlarının serbest eczanelerden temin edilebilmeye başlanmasıyla birlikte
ilaç sektörü oldukça hareketlenerek, eczacılara ciddi bir ciro
artışı sağladı. Takdir edersiniz ki bütün değişimlerde, özellikle de böyle büyük bir değişim sürecinde sıkıntılar yaşanması
çok doğaldır. Önemli olan bu sürecin karşılıklı anlayış içinde
A.Y.: Eczacıların üzerinde önemle durduğu bir konu da 6197 sayılı yasa. Bu
yasa hala Meclis gündeminde bekliyor. Siz neler söyleyeceksiniz?
G.B.Ş.: Söz konusu kanunun bu
dönemde yasalaşabilmesi için
diğer parlamenter arkadaşlarla
birlikte çalışıyoruz. Bu yasada
yapılacak değişikliklerle; Avrupa
Birliği Eczacılık Mevzuatına ve günümüz koşullarına uyum sağlanacağına
inanıyorum.
A.Y.: Son zamanlarda sağlık alanında tasarruf yapma girişimleri söz konusu. Sağlıktan tasarruf edilir mi?
G.B.Ş.: Sağlık gerçekten de çok hassas bir konu. Bu konuda
yapılabilecek her türlü düzenleme birçok süzgeçten geçirilerek uygulamaya konulmalıdır. Hükümetimiz döneminde yürürlüğe konulan Sağlıkta Dönüşüm programı sağlıktan tasarrufu öngörmemektedir. Sağlıktan değil ama sağlık alanından
tasarruf yapılabilir. Vatandaşlarımızın sağlık hizmetlerine
erişimini kolaylaştırıp, bu hizmetleri kaliteli hale getirirken,
diğer yandan gereksiz harcamalar, kaçaklar, aşırı fiyatlı satın
almalar azaltılabilir.
A.Y.: Size göre eczacılık alanının en önemli sorunu ne?
G.B.Ş.: Ülkemizde mezun olan eczacıların istihdamı büyük
bir sorundur. Kamuda ve ilaç sanayinde çalışan eczacı sayısı
istihdam sorununu çözmekten çok uzaktır. Hastanelerde ve
ilaç sanayinde daha fazla eczacı çalıştırılarak hem üretimde
hem de ilaçların kontrollü kullanımında kalitenin yükseltilmesi sağlanmış olacaktır. Eğitimini tamamlayarak hayata
atılmak isteyen meslektaşlarımızın büyük bir bölümü serbest
eczacılık yaparak geçimlerini temin etme yoluna gidiyorlar.
Bu da; çok sayıda eczane açılmasına neden oluyor. Meslektaşlarımız adım başı rastlanan eczanelerde idealist bir ruhla işlerine sarılmakta, ancak çoğunlukla da ticari kaygılarla
meslek ilkeleri arasında sıkışıp kalmaktadırlar.
aşılmaya çalışılmasıdır. Kuşkusuz ki; SSK, Bağ-Kur ve Emekli
40
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
Sandığı’nın Sosyal Güvenlik Kurumu Çatısı altında toplanmasıyla kurum hazır olmadığı bir reçete yüküyle karşılaştı. Bu
reçetelerin kontrollerindeki aksaklıklar karşılaşılan en önemli sorunlardan biridir. Reçete kontrol alanında çalışacak
yeterli sayıda eczacının olmaması ve donanım eksikliği bu
alanda yaşanan sorunların daha da artmasına sebep oldu.
E-sağlık ve e-reçete sistemleri devreye girdiğinde bürokratik
işlemler azalacağı için reçete kontrolleriyle ilgili birçok sorun
da çözüme kavuşmuş olacaktır.
A.Y.: Son olarak meslektaşlarınıza neler söylemek istersiniz?
G.B.Ş: Eczacılık tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de saygı
duyulan güvenilir meslek grupları arasında yer almaktadır.
İnsan sağlığının güvencesi olan meslektaşlarımız bu itibara
fazlasıyla layıktırlar. Arkadaşlarımızın bu bilinçle topluma
hizmet vermeye devam edeceğine inancım tamdır. Meslektaşlarımızın her zaman olduğu gibi özverili çalışmalarında
başarılar diliyor, selam ve sevgilerimi sunuyorum.
TEB YAYINLARI
Sahra DAŞDEMİR
DÜŞÜK CİROLU
SERBEST ECZANELER ARAŞTIRMASI
2007
T
ürk Eczacıları Birliği, yıllık cirosu 250.000
eğitim programlarına bakış açıları gibi çeşitli değiş-
YTL altında olan düşük cirolu eczanelerin
kenlerin incelenmesi sağlanmıştır. Araştırma kap-
durumlarını incelemek, ortak sorunlarını
samında odaklanılan beş ilde toplam 237 eczacıyla
tespit etmek ve çözüm önerilerine ze-
yapılan anket çalışması sonucunda elde edilen veri-
min oluşturacak bilimsel veriler sağlamak adına bir
ler, bilgisayar tabanlı istatistik değerlendirme prog-
araştırma yürütmüştür.
ramlarıyla analiz edilmiştir (SPSS 15.0).
En güncel veriler ışığında, Türkiye’de faaliyet gös-
Projenin Genel Koordinatörlüğünü Trakya Üni-
teren ortalama 22.000 serbest eczane içerisinde
versitesi İİBF Dekan Yrd. Sayın Sadi UZUNOĞLU
yıllık cirosu 0-250.000 YTL olan eczanelerin sayısı
gerçekleştirmiştir. Düşük cirolu eczanelerin ortak
8.200’dür. Bu 8.200 eczanenin toplam pazar içe-
durumlarını tespit etmek ve çözüm önerileri oluş-
risinde oranı %9,25’tir. Pazar payı oranları ve olası
hata payları eklenerek çalışmanın toplam 237 eczaneyi kapsaması gerektiği tespit edilmiştir. Buna
turabilmek amacıyla gerçekleştirdiğimiz bu çalışmanın meslekteki tüm eczacılara faydalı olacağını
düşünüyoruz.
göre illerdeki toplam serbest eczane sayılarının oranı çerçevesinde İstanbul’dan 120, Ankara’dan 42,
İzmir’den 36, Bursa’dan 20 ve Adana’dan 19 tane
eczane ile görüşülmüştür. İller içerisinde eczanelerin seçimi tesadüfi seçim yöntemi ile belirlenmiş
olup, örneklem kapsamı yıllık cirosu 250 bin YTL ve
altı olan eczaneler olduğu için toplamda 840 sayıda eczane telefonla aranmış ve 237 eczacıya anket
çalışması uygulanmıştır.
sorunların tek bir nedenden kaynaklanamayacağı,
sorunların ancak çok boyutlu bir yaklaşımla analiz
edilebileceği yaklaşımından hareketle; eczacıların
yıllık ciroları, mali tablo kullanımı, yatırım yapma ve
tasarrufları değerlendirme biçimleri ile meslek içi
TEB HABERLER
lerin ortak sorunlarını tespit edebilmektir. Ancak
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
Araştırmanın temel amacı düşük cirolu eczane-
41
www.cnntürk.com
GÜNCEL
Berivan VARGÜN
42
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
ALIŞILAGELMİŞ BİR SİYASETÇİ
OLMAYAN BİLİM İNSANI
ERDAL İNÖNÜ YAŞAMA VEDA ETTİ
Yaklaşık bir yıldır kanser tedavisi gören Erdal İnönü, 20 Ağustos 2007’de zatürree tedavisi
için Houston’da bir kliniğe yatırıldı. Yapılan tetkikler daha önce
kontrol altına alınan hastalığının
tekrar tedavi sürecine başlanılması gerektiğini gösterdi ancak
31 Ekim 2007’de tedavisinin yapıldığı bu merkezde, 81 yaşında
yaşamını yitirdi.
İnönü’nün defnine ilişkin ilk tören 3 Kasım 2007’de TBMM’de
yapıldı. Naaşı devlet töreninin ardından, doğduğu Pembe
Köşk’ün bahçesine getirildi ve
eşi Sevinç İnönü’nün isteğiyle,
İstanbul’a götürülerek 4 Kasım
2007’de Teşvikiye Camii’nde
kılınan öğle namazının ardından
Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki aile
kabristanında toprağa verildi.
GÜNCEL
6 Haziran 1926 tarihinde Ankara’da doğan Erdal
SODEP ve Halkçı Parti’nin birleşmesi sonucu kuru-
İnönü, kendini Milli Mücadeleye adayan, Lozan
lan SHP’nin genel Başkanlığı’na seçilerek görevini
Konferansına imza atan, Milli Şef unvanıyla anılan,
1993 yılına kadar sürdürür. 1991 Genel Seçimlerin-
Türkiye’nin ilk Başbakanı ve İkinci Cumhurbaşkanı
den sonra Doğru Yol Partisi ile SHP’nin kurduğu ko-
İsmet İnönü’nün oğludur. İlk, orta ve lise öğrenimini
alisyon hükümetinde Başbakan Yardımcısı ve Dev-
Ankara’da gören İnönü, Ankara Üniversitesi Fizik
let Bakanı olarak üstlendiği görevlerini 1991-1993
Bölümü’nden mezun olduktan sonra Amerika’ya
yılları arasında yürütür. SHP’nin Cumhuriyet Halk
gider. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü’nde (Caltech)
Partisi ile birleşmesinin ardından, 1995 yılında ko-
“Teorik Fizik” alanında araştırmalar yapar. Yük-
alisyonun Sosyal Demokrat kanadında değişikliğe
sek Lisans ve Doktorasını tamamladıktan sonra
gidilir, bu değişiklikle de İnönü, Dışişleri Bakanı ola-
Türkiye’ye döner, Lisans öğrenimini tamamladığı
rak atanır. 1995 yılının Ekim ayında koalisyondaki
Ankara Üniversitesi’nde asistan olarak işe başlar.
görevinden ve aktif siyasetten ayrılır.
Askerlik görevinin ardından Doçentlik sınavını verir. 1957 ve 1960 yılları arasında tekrar Amerika’ya
Bilim insanı kimliğinin yanı sıra, sadeliği, siyaset
giderek “Atom Enerjisinden Yararlanma” programı
dünyasında ki hoşgörüsü ve mizah anlayışıyla, olay-
içinde çeşitli üniversite ve enstitülerde araştırma-
lara esprili ve bilimsel bakışıyla farklılık yaratan İnö-
larını yürütür.
nü, TÜBİTAK Kurucu Müdürlüğü, NATO Fen Komitesi ve UNESCO Yürütme Kurulu Üyeliği görevlerinde
1964-1974 yılları arasında ODTÜ’de Fizik profesörü
bulunmuştur. Sosyalist Enternasyonal üyesi olan
olarak görev yapan İnönü, bu süreçte teorik Fizik
İnönü, 1974 yılı TÜBİTAK Bilim Ödülü, 2004 yılında
Bölüm Başkanlığı, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanlığı
Wigner Madalyası alır.
ve Üniversite Rektörlüğü de yapar. 1974’te Boğaziçi Üniversite’sine geçen İnönü, 1974-1983 yılları
arasında Fizik Profesörlüğünün yanı sıra 6 yıl kadar
da Temel Bilimler Fakültesi Dekanlığı’nı yürütür.
1983’te SODEP’in kurucu Genel Başkanı olarak siyasete atılıncaya kadar Boğaziçi Üniversitesi’ndeki
görevini sürdürür.
Türkiye Cumhuriyeti ve Osmanlı İmparatorluğu üze-
CHP’den ayrılarak kurulan SHP’nin
onursal başkanı olan Erdal İnönü, özellikle son yıllarda Sosyal Demokrat çevrelerce aktif siyasete girmesi ve solda
birleşmeyi sağlaması için yapılan tüm
ısrarlı çağrılara rağmen siyasete geri
dönmemiştir.
kurulması sürecinde de katkıda bulunur.
İnönü, 12 Eylül ve Siyasi Partilerin kapatılması sürecinde Sosyal Demokratların ısrarı üzerine siyasete
atılır. 1983 yılında, SODEP’in kurucu Genel Başkanı
olur ancak 12 Eylül yönetimince veto edildiği için
seçime giremez. 1986 yılı ara seçimlerinde ise İzmir
Milletvekili seçilir, 1987 ve 1991 yıllarında da aynı
ilden milletvekili seçilerek parlamentoda görevine
devam eder.
O siyasette aradığını bulamayan, alçak
gönüllü ve esprili kişiliği ile özellikle
günlük yaşantısındaki sadeliği, demokratik duruşu, gösterişten hoşlanmaması, zaman zaman meclise korumasız ve
yürüyerek gelmesiyle dikkatleri üstüne
çekmiş, halkta bizden biri duygusunu
oluşturan nadir siyasetçilerden biri olarak Türk Siyasi tarihinde unutulmaz ve
Türk halkının kalbinde yerini almıştır.
TEB HABERLER
Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK)
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
rindeki bilimsel çalışmalarıyla bilinen İnönü, Türkiye
43
GÜNCE
Ecz. Meriç KALAYCIOĞLU
1 Kasım 2007
-
15 Kasım 2007
Milli Eğitim Bakanlığı Strateji Daire Başkanı
Nurettin KONAKLI ile bir görüşme gerçekleştiren TEB Saymanı Ecz.Fırat ATEŞ ve Merkez
Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, tüm Türkiye’de sıkıntı yaratan ve ödenmeyen Milli Eğitim Bakanlığı kurum ödemelerini iller bazında yeniden
ilettiler. Aynı gün ödemesinde sıkıntı yaşanan
bir diğer kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığı
da ziyaret edilerek, Strateji Daire Başkanı Hasan DEMİRBAĞ’a ödemelerin bir an evvel eczacıların hesaplarına çıkartılmasının gerekliliği
aktarıldı.
-
Türk Eczacıları Birliği Merkez Heyeti tarafından, kamu kurum ıskontolarına ilişkin yapılan
yanlış uygulamanın düzeltilmesi için çözüm
yolu bulunması amacıyla İstanbul’da sektör
temsilcileri ile geniş katılımlı bir toplantı düzenlendi. Toplantıya Sanayi ile birlikte AİFD,
İEİS, TİSD’den olmak üzere toplam 54 kişi katıldı.
6 Kasım 2007
-
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve 2.Başkan
Ecz.Alaaddin IŞIK, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk ÇELİK’i ziyaret ettiler. Bakan
Çelik’i ziyaret ederek Kamu Kurum iskontoları
ile ilgili bilgi verdiller
20 Kasım 2007
- TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Novagenix
yöneticileri ile birlikte Hıfzısıhha Başkanı Doç.
7 Kasım 2007
Dr.Mustafa ERTEK’i makamında ziyaret ede-
> TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve 2.Baş-
kan Ecz.Alaaddin IŞIK, Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ile görüşerek Hıfzısıhha Merkezi’nde analizi yapılması
için sıra bekleyen farmasötiklerin analizinin
Novagenix’te yapılması konusunda teklif sundular. Aynı zamanda son günlerde yeniden
gündeme gelen ilaçta reklam konusundaki
endişeleri dile getirdiler. Müsteşar da Sağlık
Bakanlığı olarak ilaçta reklama karşı olduklarını, besin takviyesi adı altındaki ürünlerin ruhsatlandırılmasının Sağlık Bakanlığı tarafından
yapılması ve kontrollü tanıtımı konusundaki
fikirlerini dile getirdiler.
44
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
> Aynı gün TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK,
Sayman Ecz.Fırat ATEŞ, Merkez Heyeti Üyeleri Ecz. Ekrem EŞKİNAT, Ecz.Nükhet TARTAN
ve Ecz.Ali ASLAN, kamuya yapılması gereken
ıskontolarda yaşanan sorunlar ile ilgili olarak
AİFD, İEİS, TİSD yetkilileri ile bir toplantı gerçekleştirdiler. Bu toplantı sonrasında katılımcılar SGK Başkanı Birol AYDEMİR’i makamında
ziyaret ederek sorunun çözümü noktasında
fikir alışverişinde bulundular.
rek, Hıfzısıhha Merkezi’nde analizi yapılması
için sıra bekleyen farmasötiklerin analizinin
Novagenix’te yapılmasını önerdiler.
26 Kasım 2007
-
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü
Naci AĞBAL ile bir görüşme gerçekleştirerek,
Kurumlar arasında yaşanan iletişimsizlikten
dolayı Konsolide Bütçe ve Yeşil Kart ödemelerinde yaşanan gecikmelerin önüne geçilmesini
ve ödemelerin bir an evvel eczacıların hesaplarına çıkarılmasını talep etti. Genel Müdür de
bu konuda gerekli duyarlılığın gösterileceğini
belirtti.
GÜNCE
29 Kasım 2007
-
10 Aralık 2007
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK ve Merkez
Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, SGK Genel Sağlık
-
TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 5510 sayılı
Sigortası Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU’nu
Yasa ile ilgili olarak SGK’da gerçekleştirilen ve
makamında ziyaret ederek, 5510 sayılı SSGSS
Emek ve Meslek Örgütlerinin de çağrılı olduğu-
Yasa tasarısı ile ilgili Birliğimizin görüşlerinin
bir toplantıya katıldı.
yer aldığı yazıyı ilettiler.
13-16 Aralık 2007
-
man Otel’de gerçekleştirildi.
6 Aralık 2007
-
TEB 36. Olağan Büyük Kongresi Ankara Dede-
TEB Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN,
TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler
Komisyonu’nda yapılan toplantıya katılarak
5510 sayılı SSGSS Yasa tasarısı ile ilgili Birliğimizin görüşlerini iletti.
26 Aralık 2007
> TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, Merkez He-
yeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, Denetleme Kurulu
Başkanı Ecz.M.Şerif BOYACI ve Av.Gökhan
PEKCAN, Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık
Genel Müdürü Dr.Mahmut TOKAÇ ile bir gö-
7 Aralık 2007
> TEB Başkanı Ecz.Erdoğan ÇOLAK, 2.Başkan
Ecz.Alaaddin IŞIK, Sayman Ecz.Fırat ATEŞ
ve Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN, SGK
Kurum Yetkilileri ile yapılan bir toplantıya ka-
rüşme gerçekleştirerek, eczacıların ilaç fiyatlarının düşmesinden kaynaklanan zararlardan
etkilenmemeleri için İlaç Fiyat Kararnamesine
konulan 45 günlük geçiş süresinin uygulanmadığını aktardılar ve bu konuya çözüm getirilmesini istediler.
tılarak, eczacıların hesaplarına aktarılmasında
talep ettiler.
> Aynı heyet Sağlık Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı
yetkilileri ile de bir görüşme gerçekleştirerek,
Konsolide Bütçe ve Yeşil Kart ödemelerindeki
aksaklıkların bir an evvel çözümlenmesi gerektiğini belirttiler.
> Aynı gün yatan hasta ilaçlarının ve tıbbi mal-
zemelerin 01 Ocak 2008 tarihinden itibaren
hastanelerden karşılanması uygulamasının
yaratacağı sıkıntılar, TEB Başkanı Ecz.Erdoğan
ÇOLAK, Merkez Heyeti Üyesi Ecz.Ali ASLAN
ve Denetleme Kurulu Başkanı Ecz.M.Şerif BOYACI tarafından SGK Genel Sağlık Sigortası
Genel Müdürü Sami TÜRKOĞLU’na tekrardan
aktarıldı.
TEB HABERLER
retlerinin bir an evvel hesaplara çıkartılmasını
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
sorun yaşanan katılım payları ve muayene üc-
45
46
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
TEB HABERLER
BASINDA TEB
Ayşen YALMAN
BASINDA TEB
TRT 3 “MECLİS GÜNDEMİ”
TGRT HABER “HABERLER”
KANAL TÜRK “CANLI YAYIN”
20.11.2007
KANAL 1 “ANA HABER”
03.12.2007
TEB Başkanı Ecz. Erdoğan Çolak,
TBMM’de yapılan “Yasama Sürecine
Sivil Katılım” adlı panelde bir
konuşma yaparak, yasama sürecine
sivil toplum kuruluşlarının katkısını
iletti. Eczacılık mesleğinin sürekli
değişen yasalardan çok etkilendiğini
belirten Çolak, mesleklerini daha
sağlıklı bir şekilde yapmaları için
hazırladıkları yasa taslağının uzun
zamandır parlamento gündemine
gelmediğini
söyledi.
Çolak
konuşmasında, “STK’ların mesleki
alanlarını doğrudan düzenleyen
yasalarla ilgili görüşleri alınmalı ve
bu fikirlerin mutlaka ciddiye alınması
gerekiyor” dedi.
TRT 2 “HABERLER”
AKP’nin sosyal ve güvenlik yasasına
tepkiler sürüyor. Çeşitli sivil toplum
örgütü temsilcileri açıklamalarda
bulunuyor. TEB Başkanı Ecz. Erdoğan
Çolak, canlı yayında gelecek
nesillerin sağlığa erişim hakkına
büyük ölçüde ortadan kaldıran
yasa tasarısına karşı gösterilen
tepkinin anlamlı olduğunu söyledi.
Çolak daha sonra konuşmasına
şöyle devam etti: “Herkesin sosyal
haklarını aynı şemsiye altına alan
bir reforma ihtiyacımız vardı. Ancak
meclise sunulmuş haliyle bu taslak,
çalışanların kazandığı hakları yok
eden ve evrensel bir hak olan
sağlığa erişim hakkını karşılanması
zor bir hale dönüştüren bir taslaktır.
Bu yasa tasarısının bu haliyle
meclisten geçmesini eksik ve yanlış
buluyoruz”
KANAL 24 “ANA HABER”
13.12.2007
Türk Eczacıları Birliği’nin 36. Olağan
Genel Kurulu Ankara Dedeman
Otel’de yapıldı. Kongreye Sağlık
Bakanı Recep Akdağ’ın yanı sıra
çok sayıda Milletvekili ve bürokrat
da katıldı.
CNN TÜRK “YENİ GÜN”
TRT 1 “SABAH HABERLERİ”
14.12.2007
Türk Eczacıları Birliği’nin 36. Olağan
Genel Kurulu Ankara Dedeman
Otel’de yapıldı. Kongreye Sağlık
Bakanı Recep Akdağ’ın yanı sıra
çok sayıda Milletvekili ve bürokrat
da katıldı.
TEB HABERLER
KANAL A “ANA HABER”
Kasım - Aralık 2007 - Sayı: 6
ART “ANA HABER”
47

Benzer belgeler