Komisyonculuk Sözleşmesi

Transkript

Komisyonculuk Sözleşmesi
AV.EROL TÜRK
PAZARLAMACILIK SÖZLEŞMELERİ - KOMİSYONCULUK SÖZLEŞMELERİ
6098 Sayılı Yeni Borçlar Kanununun 448. ci maddesinde Pazarlamacılık sözleşmesi
düzenlemiş ve tanımını yapmıştır. Kanun maddesine göre: “Pazarlamacılık sözleşmesi,
pazarlamacının sürekli olarak, bir ticari işletme sahibi işveren hesabına ve işletmesinin dışında,
her türlü işlemin yapılmasına aracılık etmeyi veya yazılı anlaşma varsa, bu anlaşmada belirtilen
işlemleri yapmayı, işletme sahibi işverenin de buna karşılık ücret ödemeyi üstlendiği
sözleşmedir.” Şeklinde tanımlamıştır.
Eski borçlar kanununda komisyon sözleşmesi ve tellallık sözleşmesi ile ilgili hükümler
düzenlenmiş olmasına rağmen pazarlamacılık ile ilgili bir düzenleme yoktu. Pazarlamacılık
sözleşmesi eski borçlar kanununda olmayan yeni bir düzenlemedir.
Pazarlamacılık sözleşmesi de sözleşme serbestisi kuralına uygun olmak şartıyla-ahlaka
ve kanuna aykırı olmamak kaydı ile- taraflar arasında hiçbir şekil şartına tabi olmadan yazılı
şekilde kurulan sözleşmedir.
Pazarlamacılık sözleşmesinin kurulması
Pazarlamacılık sözleşmesi, sözleşmenin süresini, sona ermesini, pazarlamacının
yetkilerini ücret ve masrafların nasıl ödeneceğini, taraflardan birinin yerleşim yeri yabancı
ülkede ise uygulanacak hukukun ve yetkili mahkemenin hangisi olduğunu içerir.
1
Pazarlamacılık sözleşmesine:
a-
Pazarlamacılık sözleşmesinin süresi,
b-
Pazarlamacının yetkileri,
c-
Ücret ve masrafın ne şekilde ödeneceği
d-
Pazarlamacılık sözleşmesinin sona ermesi
e- Taraflar arasında ihtilaf çıkarsa ve taraflardan birinin yerleşim yeri yabancı ülkede ise
uygulanacak hukukun ve yetkili mahkemenin hangisi olacağı yazılacaktır.
Taraflar arasında yapılan sözleşmede yer alması öngörülen hususlar taraflarca
belirlenmemişse, kanun hükümleri ve alışılmış hizmet koşulları uygulanır.
Pazarlamacılık sözleşmesi, mahiyeti itibariyle hizmet sözleşmesine benzemekte ise de
pazarlamacılık sözleşmesi ile hizmet sözleşmesi arasında farklar vardır. Borçlar kanununun
393. cü maddesinde hizmet sözleşmesi şu şekilde düzenlenmiştir. “Hizmet sözleşmesi, işçinin
işverene bağımlı olarak belirli süreyle iş görmeyi, işvereninde yapılan işe göre ücret ödemeyi
üstlendiği sözleşmedir.”
Pazarlamacı sürekli olarak bir ticari işletme sahibi işveren hesabına, ancak işletmenin
dışında, belli bir ücret karşılığında her türlü aracılık hizmetlerini üstlenmektedir. Pazarlamacı
işverenin işçisi değildir. Hizmet sözleşmesinde işçi işverene ait işyerinde belli bir ücret
karşılığında iş görmeyi üstlenen kimsedir.
Pazarlamacının yükümlülükleri:
Pazarlamacı, kendisine verilen talimata uygun olarak müşterileri ziyaret etmekle
yükümlüdür. Ancak haklı bir sebep ortaya çıkarsa müşteri ziyaretlerini erteleyebilir. Haklı
sebepler, savaş hali, yangın, sel veya terör olayları olabileceği gibi bizzat müşterinin ileri
süreceği herhangi bir mazerette olabilir. Yurt içi veya yurt dışına yapılan seyahatler, hastalık,
salgın hastalık gibi sebepleri örnek verebiliriz.
2
Pazarlamacı işlem yapmaya yetkiliyse, talimatta öngörülen fiyatlara ve diğer işlem
koşullarına uymak zorundadır. İşverenin açıkça rızası olmadan bunlarda herhangi bir değişiklik
yapamaz. İşverenin yazılı izni olmadan fiyatlarda değişiklik yapamaz. İndirim yapamaz.
Ödemeyi geciktiremez. Talimata aykırı olarak vade tayin edemez.
Pazarlamacı, pazarlama faaliyetleri ile ilgili olarak düzenli biçimde ve ayrıntılı olarak
işverene bilgi vermek zorundadır. Aldığı siparişleri derhal işverene bildirmeli ve müşterinin
talep ettiği malları kararlaştırılan günde ve yerde müşteriye teslim edilmesini sağlamalıdır.
Pazarlamacı müşteri çevresini ilgilendiren önemli olayları da işverene bildirmek
zorundadır.
Pazarlamacı, müşterilerin borçlarını ödememelerinden veya diğer yükümlülüklerini ifa
etmemelerinden dolayı sorumlu tutulamaz. Bunun aksine yapılan anlaşmalar hükümsüzdür.
Pazarlamacının sorumluluğunun, Medeni Kanunun 2. ve 3 maddelerinde düzenlenmiş olan
doğruluk ve dürüstlük kurallarına uygun olduğu kabul edilmektedir.
Pazarlamacı, alacağın tahsili için yapılacak masrafları tamamen veya kısmen karşılayacağına
dair taahhütte bulunamaz. Sözleşmeye yazılan bu şartta kesin olarak hükümsüzdür. (B.K.md.
451 )
Pazarlamacı, kendi müşteri çevresiyle işlem yapıyorsa, müşterilerinin borçlarını ifa etmemesi
durumunda, işverenin yapılmış olan her işlemde uğrayacağı zararın dörtte birini geçmemek
üzere karşılamayı, uygun bir ek komisyon kararlaştırılması koşuluyla ve yazılı olarak
üstlenebilir.
Sigorta sözleşmelerinde aracılık yapan pazarlamacılar, bir pirimin tamamının veya bir kısmının
ödenmemesi sebebiyle, bunun tahsili için dava veya icra takibi yoluna başvurulması
durumunda, bu amaçla yapılacak masrafların- dava ve icra takibi masraflarının- en fazla yarısını
karşılayacaklarını, yazılı olarak üstlenebilirler. ( B.K. md. 451/son )
3
Pazarlamacının yetkileri:
Pazarlamacı, bir ticari işletme sahibi işveren hesabına her türlü işlem yapılmasına
aracılık yapmayı üstlenmektedir. Aksine yazılı anlaşma olmadıkça pazarlamacı, sadece
işlemlere aracılık etmeye yetkilidir.
Sözleşmede, pazarlamacıya belirli malların belirli alanlarda ve belli müşteri çevresinde
pazarlama faaliyetinde bulunma yetkisi verilmişse pazarlamacı bu alanın dışına çıkamaz. Bu
alan belli bir coğrafi bölge olabileceği gibi, belli kent ve kasaba merkezleri olabilir. Belli
alanlarda belli ürünlerin pazarlanması işi verilmiş olabilir. Pazarlamacı sözleşmede yazılı
alanların dışına çıkamayacağı gibi sözleşmede yazılı olmayan ürünlerin pazarlamasını da
yapamaz.
Pazarlamacı, işlem yapmaya yetkili kılınmışsa yetkisi, bu işlerin icrası için gereken bütün
olağan hukuki işlem ve fiilleri kapsar. Özel yetki verilmedikçe müşterilerinden tahsilat
yapamaz. Ödeme günlerini değiştiremez. ( B.K. md. 452 )
İşverenin özel yükümlülükleri:
Sözleşme ile pazarlamacıya belirli bir pazarlama alanında veya belirli bir müşteri
çevresinde faaliyette bulunma yetkisi verilmiş ve aksine yazılı anlaşma yapılmamışsa işveren,
başka pazarlamacılara aynı alan veya çevrede faaliyette bulunma yetkisi veremez.. Ancak
kendisi üçüncü kişilerle işlem yapabilir.
Sözleşmenin pazarlama alanı veya müşteri çevresine ilişkin hükmünün değiştirilmesini
gerektiren bir sebep ortaya çıkarsa, işveren, söz konusu hükmü, sözleşmede fesih bildirim
süresi öngörülmüş olsa bile, bu süreye uymadan tek taraflı olarak değiştirebilir.
Ancak, bu durumda pazarlamacının uğradığı zarar ve ziyanı ve elde etmeyi umduğu
kazancı tazminat olarak isteyebilmek hakkı vardır. Ayrıca pazarlamacının haklı sebeple
sözleşmeyi feshetmeye hakkı vardır. ( B.K. md. 453 )
4
Ücret ödenmesi:
İşveren, pazarlamacıya sadece belirli bir miktar üzerinden-belli bir yüzde olabilir- veya
bu miktarla birlikte komisyondan oluşan bir ücret ödemekle yükümlüdür. Maaş artı prim gibi.
Ücretinin tamamının veya önemli bir kısmının komisyondan oluşacağına ilişkin anlaşma
da yapılabilir. Ancak bu durumda kararlaştırılan komisyon pazarlamacının faaliyetinin uygun
karşılığı olmalıdır. Deneme süresi için de ödenecek ücret taraflar arasında serbestçe
kararlaştırılabilir. Ancak deneme süresi iki aydan fazla olamaz. (B.K. md. 454 )
Komisyon ödenmesi:
Pazarlamacı, belirli bir pazarlama alanı veya belirli bir müşteri çevresinde faaliyette
bulunma yetkisi sadece kendisine verilmişse, kendisinin veya işverenin bu alan veya çevrede
yaptığı bütün işlerde kararlaştırılmış ya da alışılmış olan komisyonun ödenmesini isteyebilir.
Belirli bir pazarlama alanı veya belirli müşteri çevresinde faaliyette bulunma yetkisi
pazarlamacıyla birlikte başkalarına da verilmişse pazarlamacıya,sadece kendisinin aracılık
ettiği veya bizzat yaptığı işler için komisyon ödenir.
Komisyonun muaccel olması anında, yapılan işin değeri henüz kesin olarak
belirlenemiyorsa komisyon, önce alışılmış olan en az değeri üzerinden, geri kalanı ise en geç
işin yerine getirilmesinde ödenir.
Pazarlama faaliyetinin engellenmesi:
Pazarlamacının pazarlama işlerini yürütmesi, kendi kusuru olmaksızın imkansız hale
gelir ve sözleşme veya kanun gereği bu halde bile kendisine ücret ödenmesi gerekirse ücret,
sabit ücrete ve komisyonun kaybı sebebiyle ödenebilecek uygun tazminata göre belirlenir.
Ancak komisyon, ücretin beşte birinden az ise, komisyon kaybı sebebiyle tazminat
ödenmeyeceği yazılı olarak kararlaştırılabilir.
5
Pazarlamacı, pazarlama işlerini kendi kusuru olmaksızın yürütme imkanı bulamamasına
karşın ücretinin tamamını almışsa, işverenin istemi üzerine, kendisinin yapabileceği ve
kendisinden beklenebilecek işleri onun işletmesinde yapmakla yükümlüdür.
Pazarlamacı, aynı zamanda birden fazla işveren hesabına faaliyette bulunuyorsa, aksi
yazılı şekilde kararlaştırılmadıkça, her işveren, pazarlamacının harcamalarına eşit olarak
katılmakla yükümlüdür.
Harcamaların tamamen veya kısmen sabit ücrete veya komisyona dahil edilmesine
ilişkin anlaşmalar kesin olarak hükümsüzdür.
Pazarlamacılık ilişkisinden doğan muaccel alacaklar ile işverenin ödeme güçsüzlüğüne
düşmesi durumunda, henüz muaccel olmayan alacakların güvence altına alınması için
pazarlamacı, taşınırlar, kıymetli evrak ve tahsil yetkisine dayanarak müşterilerden almış olduğu
paralar üzerinde hapis hakkına sahiptir. (B.K. md. 458 )
Pazarlamacı, araç ve taşıma belgelerini, fiyat tarifelerini, müşterilerle ilgili kayıtlar ile
diğer belgeleri geri vermeye mecburdur.
Pazarlamacılık sözleşmesinin sona ermesi:
Pazarlamacılık sözleşmesi belli bir süre için yapılmışsa bu sürenin bitimi ile sona erer.
Taraflar sözleşmeyi yenileyebilecekleri gibi süreyi uzatabilirler. Ancak her durumda sürenin
bitimi ile pazarlamacılık sözleşmesi sona erer.
Bunun dışında taraflar belli bir ürünün pazarlanması için sözleşme yapmış olabilirler.
Üzerinde anlaştıkları ürünün pazarlanması ile de sözleşme kendiliğinden sona erebilir.
Ekonomik durumdaki dalgalanmalar yüzünden, işveren pazarlamacıya ücretini
ödemekte zorlanıyorsa iki aylık fesih süresine uyarak sözleşmeyi feshedebilir. Pazarlamacı da
6
aynı koşullar altında çalışmak istemiyorsa iki aylık fesih süresine uyarak sözleşmeyi
feshedebilir. Borçlar Kanununun 459. cu maddesinde özel fesih süresi düzenlenmiştir. Bu
maddeye göre: “Komisyon, sabit ücretin en az beşte birini oluşturuyor ve önemli mevsimlik
dalgalanmalardan etkileniyorsa işveren, bir önceki mevsimin sona ermesinden beri kendisiyle
çalışmaya devam eden pazarlamacının sözleşmesini, yeni mevsim sırasında iki aylık fesih
süresine uyarak feshedebilir.
Aynı koşullar altında pazarlamacı da kendisini bir önceki mevsim sonuna kadar
çalıştırmış ve bundan sonra da çalıştırmaya devam eden işverene karşı, bir sonraki mevsimin
başlamasına kadar olan dönemde, iki aylık fesih süresine uyarak sözleşmeyi feshedebilir.”
Pazarlama sözleşmesinin sona ermesi, özel sonuçları:
Sözleşmenin sona ermesi halinde, pazarlamacının bizzat yaptığı veya yapılmasına
aracılık ettiği bütün işlemler ile kabul ve yerine getirme zamanına bakılmaksızın, sözleşmenin
sona ermesine kadar işverene iletilen bütün siparişler için komisyon ödenir.
Sözleşmenin sona ermesi halinde pazarlamacı, pazarlamacılık faaliyetinde bulunması
için kendisine verilen örnek ve modelleri, fiyat tarifelerini, müşterilerle ilgili kayıtları ve diğer
belgeleri işverene geri vermekle yükümlüdür. Ancak pazarlamacının hapis hakkı saklıdır.
Pazarlamacılık sözleşmesi ile komisyonculuk sözleşmesi birbirine benzemekle beraber
birbirlerinden çok farklıdır. Aşağıda benzerlikleri ve farkları açıklamaya çalışalım.
Borçlar Kanununun 532. ci maddesi Alım veya satım komisyonculuğu başlığı altında
komisyoncunun tanımını şöyle yapmıştır. “Alım veya satım komisyonculuğu, komisyoncunun
ücret karşılığında, kendi adına ve vekalet verenin hesabına kıymetli evrak ve taşınırların alım
ve satımını üstlendiği sözleşmedir.”
Komisyon sözleşmesinde vekalet hükümleri uygulanır.
Komisyoncunun borçları:
7
Komisyoncuda pazarlamacı gibi, yaptığı iş hakkında vekalet verene bilgi vermek ve
özellikle vekalet verenin talimatına uygun hareket etmek zorundadır. Vekalet verenin talimatı
olmadıkça komisyoncu, sözleşmenin konusunu oluşturan şeyleri sigorta ettirmekle
yükümlüdür. ( B.K. md. 533 )
Komisyoncu satılmak üzere kendisine gönderilen eşya açıkça ayıplı ise, vekalet verenin
taşıyıcıya karşı haklarının korunması için gerekeni yapmak, zararı tespit ettirmek, eşyayı
koruma altına aldırmak ve vekalet verene hemen bilgi vermekle yükümlüdür. İhmalinden
doğan zararlardan komisyoncu sorumlu olur.
Satılmak üzere gönderilen eşya kısa sürede bozulabilecek nitelikte ise komisyoncu,
vekalet vereni derhal bilgilendirmek koşuluyla eşyayı satmakla yükümlüdür. ( B.K. Md. 534 )
Komisyoncu, vekalet verenin belirlediği bedelin altında mal satarsa vekalet verenin
uğradığı zararı – belirlenen bedel ile satış bedeli arasındaki farkı - gidermekle yükümlüdür.
Ancak malı satmasaydı vekalet verenin malın bozulmasından dolayı daha fazla zarara
uğrayacağını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Komisyoncu her türlü kusurundan
sorumludur. ( B. K. Md. 535 )
Komisyoncu, vekalet verenin izni olmadıkça malı veresiye satamaz. Satın aldığı malı
teslim almadan bedelini ödeyemez. Buna aykırı davranması halinde vekalet verenin uğradığı
zarar ziyanı gidermekle yükümlüdür. ( B.K. md. 536 )
Komisyoncu, mal sattığı borçluların borçlarını ödememesinden sorumlu tutulamaz.
Ancak komisyoncu borcun ödeneceğine dair açıkça garanti vermişse bundan sorumlu olur.
Garanti veren komisyoncu bundan dolayı ayrıca ücret istemek hakkına sahiptir.
Komisyoncunun hakları:
Komisyoncu, vekalet verenin yararı için yaptığı bütün giderleri ve ödediği paraları
faiziyle birlikte isteyebilir. Ardiye ve taşıma bedellerini isteyebilir. ( B.K. md. 538 )
8
Komisyoncu, kendisine verilen işi yaptığında ücretini alır. Eğer işin yapılmamasında
kendisine vekalet verenin bir kusuru varsa yine ücrete hak kazanır.
Komisyoncu, başka sebeplerle işin yapılamaması durumunda, ancak emeğinin karşılığını
isteyebilir.
Komisyoncu, işin bittiği anda ücrete hak kazanmaz. Ücret ancak komisyoncunun yardımı
ile olumlu bir sonuca ulaşılmışsa ödenir.
Komisyoncu, vekalet verene karşı dürüstlük kurallarına aykırı davranır, özellikle ona
satın aldığından veya sattığından eksik bir bedel bildirirse, ücret alma hakkını tamamen
kaybeder. ( B.K. md. 540 )
Komisyoncunun sattığı malın bedeli ve satın aldığı mal üzerinde hapis hakkı vardır.
Komisyoncuya verilen mal satılmazsa veya vekalet veren, satıştan vazgeçtiği halde malı geri
almakta gecikirse komisyoncu, malı bulunduğu yer mahkemesinden karar alarak açık
arttırmayla sattırabilir. Malın bulunduğu yerde vekalet veren veya temsilcisi yoksa, hakim satış
kararını vekalet vereni dinlemeden de verebilir.
Ancak satılacak mal borsada kayıtlıysa veya piyasa fiyatı varsa veya yapılacak masrafı
karşılamıyorsa hakim, satışın başka bir yolla yapılmasına da karar verebilir. ( B.K. md. 542 )
Komisyoncunun doğrudan doğruya alıcı veya satıcı olması durumunda ne olacaktır? Borçlar
Kanununun 543. cü maddesi bu konuyu düzenlemiştir. Borsada kayıtlı veya piyasa fiyatı
bulunan kambiyo senetleri veya diğer kıymetli evrakı ya da ticari malları satmaya veya satın
almaya yetkili kılınan komisyoncu, vekalet veren tarafından aksine talimat verilmemişse, satın
alacağı mal yerine kendi mallarını satabilir veya satacağı malı kendisi için satın alabilir. Bu
hallerde komisyoncunun kendisiyle işlem yaptığı andaki değerler esas alınır. Komisyoncu bu
durumda dahi ücret ve giderlerini istemek hakkına sahiptir. Komisyoncu yaptığı işlemi aynı gün
vekalet verene bildirmek zorundadır.
Vekalet verenin komisyoncuyu azlettiğini bildirdiği anda komisyoncunun işlemi kendisiyle
yapma hakkı düşer. ( B.K. md. 545 )
9
Borçlar kanununun 546. cı maddesinde diğer komisyon işleri düzenlenmiştir. Malzemesi iş
sahibi tarafından verilmek üzere imal edilecek taşınırlar hakkındaki komisyon işleri, eşya misli
şeylerden olmasa dahi, alım satım komisyonculuğu hükmünde sayılmıştır.
Gerek alım satım işlerine ve gerekse başkaca komisyon işlerine ilişkin komisyonculuk
sözleşmelerinden kaynaklanan bütün davalar ya da alacaklar beş yıllık zamanaşımına bağlıdır.
Bu açıklamalardan sonra ortaya çıkan sonuç nedir?
Pazarlamacı, sürekli olarak bir ticari işletme sahibi işveren hesabına ve işletme dışında
her türlü işlemin yapılmasına belli bir ücret karşılığında aracılık etmektedir.
Komisyoncu ise vekillik verenin ödeyeceği ücret karşılığında değerli kağıtlar veya taşınır
nesneler alım satımını kendi adına ve vekillik verenin hesabına görür. Bu durumda
komisyoncu, alım veya satımda, kendi adına vekillik veren hesabına üçüncü kişilerle işlem
yapmaktadır. Komisyoncu, özel bir tür vekillik görevi üstlenmekte, dolaylı olarak kendisini vekil
tayin edeni temsil etmektedir.
Pazarlamacı, işveren hesabına iş gördüğü halde komisyoncu, kendi adına ve vekillik veren
hesabına iş görmektedir.
Komisyoncu, dış ilişkide sözleşmenin tarafı olarak elde ettiği hakları ve borçları vekillik
verene geçirmeyi; vekillik veren de komisyoncunun dış ilişkide üçüncü kişilere karşı yüklendiği
borçları üzerine almayı, komisyoncuyu borçtan kurtarmayı, komisyonculuk sözleşmesi ile
yüklenmektedir.
Komisyoncu alım ve satımı kendi namına ve fakat müvekkili hesabına yapmakta ve
sözleşmenin tarafı olmaktadır. Pazarlamacı ise işveren hesabına işlem yapmaktadır.
Pazarlamacı, işverenin izni olmadıkça kendisi veya üçüncü kişiler hesabına işlem yapamaz.
Aracılık edemez.
10
Komisyoncu ile vekillik veren arasında, komisyonculuk uğraşlarını konu alan bir
anlaşmanın yapılmış olması gerekir. Komisyon sözleşmesi komisyoncu ile vekillik veren
arasında hukuksal sonuç doğurur. (M.R. Karahasan,Özel Borç İlişkileri)
Komisyoncunun borçları ve hakları ile pazarlamacının hakları ve borçları birbirine
benzemektedir. Komisyoncu vekalet ile iş görmekte, aracılık hizmeti yapmakta, pazarlamacı
ise sözleşme ile işveren hesabına ve işletmenin dışında her türlü işlemin yapılmasına aracılık
etmektedir.
Özü itibariyle pazarlamacılık hizmetleri olsun, komisyonculuk hizmetleri olsun bir aracılık
hizmetidir.
Gelişen ekonomik hayat karşısında pazarlamacılık sözleşmelerinin borçlar kanununda ayrıca
düzenlenmiş olması isabetlidir.
Av. Erol Türk
Kaynakça:
Prof. S.Tekinay Borçlar Hukuku
Prof. F.Feyzioğlu Aktin Muhtelif Nevileri
Prof.İ.Sungurbey Borçlar Hukuku Dersleri
M.R. Karahasan Özel Borç İlişkileri
6098 sayılı Yeni Borçlar Kanunu
11