ÖZET: Dyt. Merve Koza: “Kalorisi çok azaltılmış aç

Transkript

ÖZET: Dyt. Merve Koza: “Kalorisi çok azaltılmış aç
ÖZET: Dyt. Merve Koza: “Kalorisi çok azaltılmış açlık diyetleri, tek bir besini tüketerek uygulanan diyetler vb.
daha birçok diyet bulunmaktadır. Bu tarz beslenme önerilerinin çoğunluğu bilimsel veriye dayanmamaktadır. Hızlı kilo
kaybı sağlamasına rağmen uzun süreçte vücuda etkileri tam
olarak bilinmemektedir. Bu diyetler bırakıldıklarında çoğunlukla verilen kilolar fazlasıyla geri alınmakta ve yeni diyete
başlama zamanında kilo vermek daha da zorlaşmaktadır.
Unutmayalım, diyet bireye özgü olmalıdır! Sağlıklı zayıflama
diyetleri vücut kompozisyonuna uygun, besin ögeleri dengeli
ve yeterli, hastanın ağız tadını bozmayacak şekilde, sosyoekonomik durumuna uygun, yaşam tarzına adapte edilmiş şekilde ve esnek olmalıdır. Sağlıklı ağırlık kaybı haftada en fazla
0,5-1 kg’dir.”
ANAHTAR KELİMELER: Diyet, kilo, protein, açlık,
Merve KOZA.
ABSTRACT: Dietitian Merve KOZA: “Much reduced
in calories, starvation diets, single food diets by consuming
applied, etc. There are many diet. The majority of the dietary
recommendations aren’t based on scientific data of this type.
Despite the long process, the effects on the body providing
rapid weight loss is not fully known. These diets are usually
given weight when they are taken too left back and becomes
more difficult to lose weight in time to start a new diet.
Let’s not forget, your diet should be specific to the individual! Healthy weight loss diets according to body composition,
nutrients and balanced enough to disrupt the patient’s mouth
taste, according to socioeconomic status, should be as flexible
and adapted to the lifestyle. Healthy weight loss is no more
than 0.5-1 kg per week. “
KEYWORDS: diet, weight, protein, hunger, Merve
KOZA
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 25
Diyette protein miktarının artırılması ve azaltılmasının zayıflamaya
etkisi konusunda araştırmalar yapılmaktadır. Bazılarında yüksek proteinli
diyetle daha fazla ağırlık kaybı olduğu
saptanmıştır(5,6,7). Ancak bazı çalışmalarda ise bu etkinin istatistiksel olarak
anlamlı olmadığı bildirilmiştir(8,9,10). Yüksek proteinli zayıflama diyetleri ve özellikle düşük karbonhidratlı diyet kombinasyonlarının etkisi
ve güvenilirliği de sorgulanmaktadır.
Kısa dönemde hızlı kilo kaybı sağlasa
bile uzun dönemli etkileriyle ilgili çalışmalar bu diyetlerin sağlığı olumsuz
etkilediğine işaret etmektedir.
Yüksek protein ile birlikte artan yağ ve kolesterol alımı, kan koYÜKSEK PROTEIN - DÜŞÜK KARBON- lesterolünü yükseltir ve damarlarda
HIDRATLI DIYETLER
birikerek damar sertliğinin oluşmasına
İsveç, Dukan, Karatay, Atkins neden olabilir. Yapılan bir çalışmaya
diyetleri protein ağırlıklı diyetlerden göre uygulanan yüksek protein-düşük
bazılarıdır. Sağlıklı bir diyette alınan karbonhidratlı diyetler artan kardioenerjinin %55-60’ı karbonhidratlardan vasküler hastalık riski ile ilişkilendiril%12-15’i proteinlerden %25-30’u yağ- miştir.(11) Başka bir çalışmada ise bu
lardan karşılanmalıdır. Bu tarz diyetler- diyetlerle kardiyovasküler mortalite
de ise yüzdeler şu şekildedir:
arasında pozitif yönde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur(12).
Karatay: %15 karbonhidrat %21 pro- Proteinlerdeki azot grubu katein %64 yağ
raciğerde üreye dönüşür. Oluşan üre
Dukan: %16 karbonhidrat %25 prote- böbreklerden idrarla dışarı atılır. Aşırı
in %59 yağ
protein alımında bu süreçlerin gerçekAtkins: %31 karbonhidrat %27 prote- leşmesi için karaciğer ve böbrekler aşıin %42 yağ
rı çalışmak zorundadır.(16)
etkileyen moda diyetler, çoğu kişide
kilo kaygısının artmasına, diyet yapmanın yaşam tarzı haline gelmesine
yol açmaktadır(2). Bu diyetlerin çoğu
düşük kalori içerdiklerinden uygulandığında kişileri zayıflatabilir ancak bu
diyetlerle genellikle devamlılık sağlanamaz ve diyetin bırakılma durumunda kilo alma olur (3,4).
Bilimsel kanıt desteğine bakılmaksızın popüler medya aracılığı
ile bu tür beslenme önerileri okuyuculara ulaşabilmektedir. Günümüzde
medyada yer verilen ve bireylerin oldukça ilgi gösterdiği moda diyetlerin
sağlık üzerindeki etkilerini sizlere sunacağım.
T
ürkiye Diyabet, Hipertansiyon,
Obezite ve Endokrinolojik Hastalıklar Prevalans Çalışması-II (TURDEP-II)
sonuçlarına göre Türkiye’de obezite
sıklığı %32’dir. Erkeklerde kilo fazlalığının, kadınlarda ise obezitenin daha
yaygın olduğu dikkati çekmektedir.
Genel olarak erişkin yaşlardaki Türk
toplumunun 2/3’ü kilolu veya obezdir(1).
İnsanların estetik kaygılarını,
minimum çaba ile daha iyi görünme ve
daha iyi hissetme zaaflarını bilen kişilerce ticari amaçla piyasaya sürülmüş,
bilimsel dayanağı olmayan, kısa ve
uzun vadede kiloyu ve sağlığı olumsuz
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 26
Yüksek proteinli diyetlerin karaciğer
ve böbrek üzerindeki etkilerini inceleyen bir çalışmaya göre kısa süreli yüksek protein diyeti uygulamasında karaciğer ve böbrek dokularında izlenen
yapısal hasarların yaşla birlikte artarak
devam ettiği görülmüştür. Bu bulgular
ışığında karaciğer ve böbrekte yapısal
düzeyde belirgin hasara neden olduğu görülen bu tarz diyetlerin uygulanmasının sağlık açısından oldukça
sakıncalı olduğu kanısına varılmıştır(13).
Yüksek proteinli diyetin alınması durumunda fosforun da yüksek
alınması kaçınılmazdır. Aşırı fosfor alımıyla oluşan asit yükünün tamponlanması için kemiklerden kalsiyum
çekilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Böylelikle idrardan fosfor ile birlikte
kalsiyumda atılmaktadır. Aşırı protein
alımı osteoporozis (kemik erimesi) için
risk faktörü sayılmaktadır(14).
Düşük karbonhidratlı diyetlerdeki hızlı kilo kaybı vücut suyunun
azalmasına bağlıdır, birkaç gün sonra
ya da diyet bırakıldığında bu kilo geri
alınır. Ya da verilen kilolar uzun dönemde kas kaybıdır. Fakat dengeli ve
sağlıklı beslenmede asıl istenen yağdan kilo verilmesidir(15).
Zayıflama amacıyla hazırlanmış diyette protein biraz arttırılırken
yağ normal düzeyde tutulur. Basit şekerler, şekerli içecekler, hamur işleri
azaltılarak, tam tahıl unundan yapılan
ekmek, bulgur, kuru baklagiller, yağı
azaltılmış süt ve ürünleriyle, sebzeler
arttırılmalıdır.(16)
KARBONHIDRAT VE PROTEINLERI AYIRMA DIYETI
Bu diyette ekmek ve
diğer tahıl ürünleri, sebze
ve meyveler karbonhidrat; et, tavuk, balık protein
grubuna girmektedir. Et
verilen öğünde ekmek ve
tahıllardan yenmemesi, onların günün diğer öğünlerinde yenmesi önerilmektedir.
Böyle bir önerinin hiçbir bilimsel dayanağı yoktur.
Et, tavuk, balık gibi besinlerde kar-
bonhidrat yok denecek kadar azdır.
Tahıl ürünleri ise sadece karbonhidrat
değil aynı zamanda protein de içerir.
Protein, vücudun doku yapımında
kullanılan önemli bir besin ögesidir.
Öğünde sadece protein alınıp karbonhidrat yeterli alınmazsa bu önemli
besin ögesi doku yapımına katılmak
yerine enerji yapımında kullanılır. Ayrıca protein yıkım ürünü olarak ortaya
çıkan azotun üreye dönüştürülmesi
için karaciğere ve üreyi atan böbreklere gereksiz yük bindirilmiş olur. Tahıllar, vücudumuz için mutlaka alınması
gereken ve bu nedenle elzem dediğimiz aminoasit- l e ri sınırlı
miktarda içerirler. Sadece tahıl tüketilen öğünlerde ise elzem aminoasitler
yeterli miktarda alınmadıkları için büyüme, yenilenme, bağışıklığı güçlendirme gibi önemli işlevi olan proteinin
yapım hızı yavaşlar(16).
Sağlıklı diyette her öğünde besin çeşitliliği sağlanmalı; karbonhidrat,
protein ve yağ dengeli olarak alınmalıdır.
KAN GRUPLARINA GÖRE
BESLENME
Kan grubuna göre beslenmede
tüm grupların yasaklı yiyecekleri, tolore edebilecekleri ve hiç tüketmemeleri
gerekenler vardır. Beslenmenin kan
gruplarıyla ilişkisi, kanda bulunan
“lektin” adlı bir protein ile kurulur.
Lektin kana yapışma, birleşme
özelliği vermektedir. Tüketilen
besinler farklı kan gruplarında, lektin aracılığıyla, farklı
tepkiler vermektedir. Bu
konuyla ilgili yeterli çalışma
olmamakla birlikte insanları
yalnızca kan grubuna göre
sınıflayıp diğer tüm metabolik farklılıkları göz ardı etmek
doğru bir yaklaşım değildir. Çıkış noktası doğru olan bu diyetin
hiçbir analiz ve hesaplama içermemesi, bireye özgü beslenme modelini
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 27
sağlamakta yetersiz kalmasına neden
olmaktadır. Ayrıca bazı kan gruplarının diyetlerinden çıkarılan süt ve süt
ürünleri, kuru baklagiller, yumurta gibi
önemli besinlerin alternatifleri bulunmamaktadır. Bunlar yerine ulaşılması
zor, beslenme kültürümüzde yer almayan besinler eklenmektedir.
ALKALI DIYET
Yiyeceklerin alkali içeriği belirleyen başlıca unsurlar kalsiyum, magnezyum, potasyumdur. Genel olarak
söylerse hayvansal gıdalar ve tahıllar
asit, sebze ve meyveler alkali oluşturan
gıdalardır. Yağlar ise nötrdür(17). Alkali
diyet savunucularına göre asit yiyecekleri daha fazla yersek vücudumuzun pH’sı asit tarafa kayar ve şişmanlık,
kanser, diyabet, hipertansiyon kas ve
kemik erimesine kadar birçok hastalığa maruz kalabiliriz. Alkali diyet ise bu
hastalıklardan korunmamızı sağlar.
Asit yiyecekler tükettiğimiz
zaman idrarımızın asidik olması doğrudur ama böbreklerimiz düzgün çalıştığı sürece kanımız alkali düzeyde
(pH 7.35-7.45) kalır. Alkali yiyecekleri
fazla tüketmek geçici olarak kan pH’sını etkileyebilir. Ama savunma sistemleri bunu hemen düzeltir. Ayrıca idrarı
alkali yapmak için fazla karbonatlı su
tüketmek mide ve barsak rahatsızlıklarına yol açabilir(18,19).
Alkali diyetin hızla kilo verdirdiği iddia edilmektedir. Bu konuda
yapılmış bilimsel bir araştırma bulunmamaktadır. İnternetteki alkali diyet siteleri
yağ dokusunun vücuttaki
fazla asidi emerek nötralize ettiğini, bu nedenle de
fazla asidik gıda almanın
etkilerini azaltmak için yağ
dokusunun kalınlaştığını ve
şişmanlığa yol açtığını iddia
etmekteler(20). Fakat yağların
asit tamponlaması gibi bir
özelliği bulunmamaktadır.
Peki alkali diyet yapanlar nasıl zayıflamaktadırlar? Alkali diyet yapanlar
tahıllı gıdaları iyice azaltGöller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 28
yaşamadığını söyleyen danışanlarım
da yok değil. Fakat bu tarz beslenme
önerilerinin çoğunluğu bilimsel veriye dayanmamaktadır. Hızlı kilo kaybı
sağlamasına rağmen uzun süreçte
vücuda etkileri tam olarak bilinme
Sonuç olarak, eldeki bilimsel mektedir. Bu diyetler bırakıldıklarında
verilerle gündemdeki bazı moda di- çoğunlukla verilen kilolar fazlasıyla
yetlerin etkilerini aktarmaya çalıştım. geri alınmakta ve yeni diyete başlama
Kalorisi çok azaltılmış açlık diyetleri, zamanında kilo vermek daha da zortek bir besini tüketerek uygulanan di- laşmaktadır.
yetler vb. daha birçok diyet bulunmaktadır. Açıkladığım veya bunlara benzer
başka popüler diyetleri uygulayarak UNUTMAYALIM, diyet bireye
kilo verdiğini ve hiçbir sağlık problemi özgü olmalıdır! Sağlıklı zayıflama diyetleri vücut kompozisyonuna uygun, besin ögeleri dengeli ve yeterli, hastanın ağız
tadını bozmayacak şekilde,
sosyoekonomik durumuna
uygun, yaşam tarzına adapte
edilmiş şekilde ve esnek olmalıdır. Sağlıklı ağırlık kaybı
haftada en fazla 0.5-1 kg’dır.
Sağlıklı beslenmeyi öğrenip
alışkanlık haline getirerek hayat boyu katı diyet yapmaya
gerek kalmadan ideal vücut
yapısını korumak mümkündür.
maktadırlar. Bu nedenle insülin seviyeleri düşmekte ve yağ depoları azalmaktadır. Fakat diyet, vücut yapısı için
önemi büyük olan proteinler açısından eksik kalmaktadır.
Kaynaklar
1. Satman Ġ ve TURDEP çalışma grubu.
TURDEP-II sonuçlarının özeti.
İstanbul- Ekim 2010. ss: 3 (http://www.
itf.istanbul.edu.tr, 2010).
2. Bryngelsson S, Asp NG. Popular
diets, body weightandhealth: What is
scientifi cally documented? Scand J
Nutr 2005;49(1):1520.
3. Williams L, Germov J, Young A. Preventing weight gain: A population
cohort study of then ature and effectiveness of mid-age women’s weight
control practices. Int J Obes (Lond)
2007;31(6):978-86.
4. Arslan P. Çocukluk ve adölesan çağı
şişmanlığın diyet tedavisi ilkeleri. Turk
Jem 2003;7(2):27-32.
5. Halton TL, Hu FB. The effects of high
protein diets on thermogenesis, satiety and weight loss: A Critical Review.
J Am Coll Nutr 2004; 23 (5): 373–385
6. Samaha FF, Iqbal N, Seshadri P, Chicano KL, Daily D, Mcgrory J. A low carbohydrate as compared with a low fat
diet in severe obesity. N Eng J Med
2003; 348 (21): 2
7. Skov AR, Toubro S, Ronn B, Holm L,
Astrup A. Randomized trial on protein
vs carbohydrate ın ad libitum fat reduced diet for the treatment of obesity.
Int J Obes 1999; 23 (5): 528–536. 074–
2081.
8. Lepe M, Gascón MB, Cruz AJ. Longterm efficacy of high-protein diets: A
Systematic Review. Nutr Hosp 2011;
26 (6): 1256-1259
9. Sacks et. Al. The new england journal of medicine 2009-360(9);859-873
10. Noble CA, Kushner RF. Current Opinion in Gastroenterology, 2006 Northwestern University Feinberg School
of Medicine, Chicago, Illinois, USA
11. Lagiou P, Sandin S, Weiderpass E
et al. Low carbohydrate-high protein
diet and mortality in a cohort of swedish women. J Intern Med 2007; 261
(4): 366-74.
12. Noakes M, Keogh JB, Foster PR, Clifton PM. Effect of an energy-restricted
high -protein, low-fat diet relative to a
conventional high-carbohydrate, lowfat diet on weight loss, body composition, nutritional status, and markers
of cardiovascular health in obese women. Am J Clin Nutr 2005; 81 (6): 1298306.
13. Kılıç S, Ülgen P, Yıldırım F ve ark.
Yüksek protein içerikli diyetin sıçan
böbrek ve karaciğer dokularında yaşa
bağlı olası etkilerinin değerlendirilmesi, Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi,
Ankara, 2013
14. Şanlıer N. Menopoz Öncesi ve Sonrası Kadınların Beslenme Durumları,
Kemik Mineral Dansiteleri, Antropometrik, Hormonal ve Biyokimyasal
Parametreleri Arasındaki Etkileşim,
Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri
Fakültesi, Ankara,1995
15. Prof. Dr.Baysal A, Prof.Dr Hatemi H.
Sağlık ve afiyet: Haziran 2012: Sayı:5
16. Prof. Dr.Baysal A Yüz soruya yüz yanıtla sağlıklı beslenme: 2013
17. http://www.acidalkalindiet.net/
acid-alkaline-food-chart.php
18. Bonjour JP. Nutritional disturbance
in acid-base balance and osteoporosis: a hypothesis that disregards the
essential homeostatic role of the kidney. Br J Nutr. 2013 Oct;110(7):116877.
19. Carr AJ,Slater GJ, Gore CJ, Dawson
B, Burke LM. Effect of sodium bicarbonate on[HCO3-], pH, and gastrointestinal syptoms.Int J Sport Nutr Exerc
Metab. 2011 Jun;21(3):189-94.
20. Maalouf NM, Cameron MA, Moe
OW, Adams-Huet B, Sakhaee K. Low
urine pH: a novel feature of the metabolic syndrome. Clin J Am Soc Nephrol. 2007 Sep;2(5):883-8
Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 29

Benzer belgeler

obezite önlenebilir mi? - XXVII. Ulusal Biyokimya Kongresi / 3

obezite önlenebilir mi? - XXVII. Ulusal Biyokimya Kongresi / 3 4. Arslan P. Çocukluk ve adölesan çağı şişmanlığın diyet tedavisi ilkeleri. Turk Jem 2003;7(2):27-32. 5. Halton TL, Hu FB. The effects of high protein diets on thermogenesis, satiety and weight los...

Detaylı