Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com

Transkript

Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com
Edebiyat Defteri
www.edebiyatdefteri.com
Yasal Uyari: Bu ekitap, bilgisayariniza indirip kayit etmeniz ve ticari olmayan kisisel kullaniminiz için yayinlanmaktadir.
Siirlerin kopyalanmasi, gercek veya elektronik ortamlarda yayinlanmasi, dagitilmasi Türkiye Cumhuriyeti yasalari ve
uluslararasi yasalarla korunmaktadir ve telif haklari temsilcisinin önceden yazili iznini gerektirir. Bu dokuman
Edebiyatdefteri.Com tarafindan yayinlanmistir. Edebiyatdefteri.Com tüm bolumleriyle, Fikir ve Sanat Eserleri Yasasi'na
%100 uygun olarak yayin yapmaktadir.
Anahtar- Edebiyatdefteri.com
dudaklarimi incitirken ruzgar
kac ilklim astim serce kanatlarina
ve ellerin dovuyorken saclarimi
seni nasil unutacagimi
bilmiyorum hala.
bir olum kadar oksuzdu gencligim
su gibi kutsal,
adin kadar bahtiyardi toprak
kerpic duvarli yarama
tuz basarken geceler
senin sehrine ayrilik ugramamisti
ben bilirdim
geride bir tek sahit bile kalmamisti
bak
kendi cografyasina mahkum
bir gun daha agarmakta
golgemize dokunuyor yildizlar
gozlerine kacak yalnizlik
dudaklarimiza hasat kazinmakta
bulutlar amansizca uzerimize savruluyor
avuclarina kaybetmis kilitler gizliyorum
ve
Allah'in ismine yemin olsun ki sevdigim
seni her gecen gun, daha cok ozluyorum
Sedat Emer / Istanbul
06.10.2011
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/527514/
Askdelen- Edebiyatdefteri.com
zamansiz acan guller solar
umudum duser yagmur'a
gidisinin suretidir, bu suskun baharlar
ne zaman bir deniz goc etse bu limandan
tum sehrin isiklarini sondururum
ayaklarima dugumlenir yurudugumuz sokaklar
cig duser saclarinin arasindan
solgun bir ruzgar vurur gozlerimdeki yangina
kanar, avuclarima actigin derin yaralar
cicek desenli elbise giyen bir kadin gorsem
adin suzulur dudaklarimin kiyisindan
hangi ucuruma biraksam gencligimi
ilk dokunusun gelir aklima
ve ne zaman
bir kelebek opse kirpiklerimin ucundan
kirilir, gururumu astigim maun safaklar
gokyuzunun en derin mavisidir bakisin
ki; bana seni hatirlatir
ustume yuruyen butun kahramansiz ruyalar
sen bana bir adim gelseydin
ben bir omur gelirdim omrune
yalnizlik kokuyorken bu viran sehir
kor gibi gecinip gidiyorduk aslinda
sen beni yakiyordun,
ben sana yaniyordum.
Sedat Emer / Istanbul
09.06.2012
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/619846/
Ay denizi- Edebiyatdefteri.com
omrune hep gozyasi dusen kadina:
iklimler, kendini tanrinin yonettigini anladigi zaman; sonbahar, yapraklarin uzerine kasim
sancilari dogurur. yagmurun ellerinden topraga hasat bulutlari duserken bile, yildizlar
kaybolan dusleri bir kez daha savurur.
dort mevsim
ve dort kitap vardi seccadesinde
bes vakit aglamakliydi kaderi
denizin gozlerinde batarken gunes
aslinda unutulan yalansiz bir tan yeriydi
okseye tutulan
kirik bir serce kanadiydi zaman
gece saclarini yudumlarken
hasretin cig dusen yamaclara devrilirdi
ellerim seni arardi her ozledigimde
yarali avuclarima sensizlik birikirdi
hangi golgeye yaslasam kirpiklerimi
gozlerin cikardi karsima,
karanfillerin dudagina yalnizlik asilirken
icimden sadece adina yurumek gecerdi
muhurlu bir ada gogsume dokunurdu bazen
kiyimdaki kulleri hic kimse sonduremezdi
dolunayin uzerine karanlik damlarken
catlayan sesine nefesimi surerdim
tum sozlerin gurbet olurken bile
ben agladigimi kimseden gizleyemezdim
bu yangindan arta kalan sadece sen degildin
ve inan bana sevdigim
bir senin yuzunde gulmeyi ogrenemedim.
simdi,
ruzgarin sinesine omrumu sakliyorum
sen, usumemek icin gidiyorsun
biliyorum
hangi yanagin bensiz kaldiysa, soyle
artik dualarimi oraya dokecegim.
Sedat Emer / Istanbul
15.10.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/293562/
Ay/guncem- Edebiyatdefteri.com
aci cekmek guzeldi, seni sevmek kadar.
dudaklarimdan adina suzulur bu koca sehir
gozlerin deniz kokusu, ellerin yagmur
ay’dan yansiyan yuzun
kiyametidir gullerin
ruzgar savurur sesini
bakislarin, eylul
her mevsim gozlerine mi yaslanir dolunay
oysa senden once de sevmistim aglamayi
yazdigim siirlere kalbini,
dagladigin butun yaralarima:
izini birak
saclarinda ucurum yalnizligi
omrumun rahlesine; gozyasi
ismini soludugumda
bir nefeslik ask damlat sol yanima
yeter ki hicbir olum,
sensiz olmasin
Sedat Emer / Sariyer
06.11.2012
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/664392/
Ayortis’e- Edebiyatdefteri.com
dudagimdaki butun kufurlerin
ve bedenindeki
tum sevismelerin anisina:
yuzumde dogan bir cicekti
geceye dokunmadan acan yildizlar
kahir ve kedere
ve hatta tum alemlere
yalansiz bir dilekti,
ellerimde buyuttugum sari kirlangiclar
atesinle yanardi okyanuslarim
topragin kaderine gomerdim irmagi
bak ! sen de istemistin ayriligi
yedi kat yabanci kalmistik hatiralara
ve eksik birakilmisti gozlerimiz
dualarda yarim kalan
muhur duvarlarina
ve bazen de zehrimizi
utanclarimiza yaslayarak akitmistik
aslinda biz seninle hicbir zaman
ozgurce sarilip aglayamamistik
simdi
birkac yemin birak seccademe
ne kullerin kalsin yanagimda
ne de; senden uc-bes satir geride
kehanet dedigin cansiz bir musalla
unutma soylediklerimi
olumsuzluk, kordugumdur aslinda
saclarimda biriken
tensiz golgeler mezarliginda
seni ozledigim yansimalarina
sakin ola, hic aldanma
Sedat Emer / Istanbul
02.06.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/425647/
Bircan- Edebiyatdefteri.com
ates kulunde soner,
yalnizlik olurdu tum iklimler
ihanet,
dilimde utanmadan
ve hic kirilmadan dolanirken
ucurtmalarin biraktigi izler gibi
alaca bir ayrilik olurdu tenlerimiz
cok zamanlar
anlamsiz bakislar dogardi gozlerimize
sessizce birbirimize dolardik
dudaklarimdaki denizler akip giderken
yanaklardan dokulen kan degildi sadece
icimdeki nehir usulca buyur
kendi selinde
hic kimseye dokunmadan bogulurdu
zamana boyun egen duslerimiz
yildizlari surdugum yuzum
ruzgari firtinaya dugumlerken
kursun, celikte dovulur
huzun yeni bir bahar olurdu
golge ve toprak goksu’da erirken
esmer gul sulariyla yikiyorum ellerimi
ayferi sondururken nefesim
ve
mevsimleri kopartarak yuregimden
tum sevdiklerim gibi
gidiyorum bu sehirden
simdi
parmak uclariyla bulutlari supuruyor
yanginina usuyen ellerim
sen guldeniz
sen yagmur
ve sen; sevdigim kadin
soyle
bir omur surer miydi varligin
Sedat Emer / Rize
10.01.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/504587/
Deniz tutulmasi / Guvercin sokagi- Edebiyatde
bana gozlerinden damlayan bir deniz bagisla
eger ellerim yuzune dokunmadan gidersem
yureginden topraga sizan bir nehir olacagim
ruzgâr saclarindaki yagmuru savururken
dagilan bulutlarin golgesinde aglayacagiz
gunese bagladigimiz dilekler cozulecek
erken kuruyacak Irem bahcesinde omrumuz
durmadan yikilan yalnizligin soguk duvarinda
hicbir fotografta ismin hatirlanmayacak
kanatlarinda mavi bir gokyuzu tasirken martilar
icimizdeki yara buyudukce kanayacak
cocuklar hic aglamasin diye ahsap gemiler yapacagiz
dudagimdan suzulen karanligin gec saatlerinde
gulusunu unutan yildizlar gamzelerinden damlayacak
izleri orselenmis cigliklarim kiyilara vurdukca
safaklarimiza yarim kalan sancilar dogacak
birkac yanki kopartacagiz daglarimizdan
yamali bir seccade orgusune asarak duamizi
turnalarin ozgurlugunde umudu yakacagiz
tren garlarinda birakilan mendiller gibi
turkulerin irmagina gozyaslari serecegiz
bir yanimiz Istanbul olacak sevdigim
kaybolan anilari hicbir vakit bilmeyecegiz
yapraginda dikensiz goncalar acarken zaman
yalanci utanc cicekleri gogsumu incitecek
geldigin gune limansiz sehirler biriktirecegim
bileklerime kelepcelenirken gecenin ayaz sureti
dilimde koz vurgunu bir dus yeniden alevlenecek
mevsimini unutmus takvimler kadar payidar
kac bahar sonrasi vuslat kalacak avuclarimda
nefesim sesini hangi iklimde kaybetti bilmiyorum ama
sen yine de bekle kimsesizligimi
o guvercin sokaginda
Sedat Emer / Istanbul
27.12.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/351629/
Dolunay koprusu- Edebiyatdefteri.com
dudaklarimda kizil bir safak sanciyor
bir omrun terkisine yaslanir gul
ruzgarin soluguna emanettir nefesim
hicbir deniz yosun tutmaz aslinda bilirim
ve bilirim ki olumun gozyaslari mavidir
dokunsan incinecek cocuklugum
kanar, avuclarimda mevsim kiriklari
hangi gidise oykunuyor gulusun soyle,
penceremin pervazina sizarken ellerim
simdi yoklugunun mateminde
kirilgan bir aglayisin son demindeyim
tuna’nin gozyasi kursun olur
zindan curur
martilarin feryadi susar
mezarima sigmayacak kadar gunahim var
gogsume gomdugum zehir
ve kefenimde arsiz isyanlar
gamzende bir nehir,
suyunda kahiryasim bogulur
baharim olur yuzun
kac omur gecti sehrimizden
adin sokaklarimda hep kilitlidir.
Sedat Emer / Istanbul
22.04.2012
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/638133/
Elif- Edebiyatdefteri.com
dagilan tespih taneleri kadar agirdir
dualarimiza oykunen gul damlalari
avlusunda yedi iklim biriktirdim
guvercinlerini gordum Ulu Cami'nin
yesiline dugumlerken ruhumun turbelerini
topraginda can buldu catlayan nefesim
simdi ayagima kiremit tozu bir sonbahar
avuclarima, kader cizgisi dolanir
turkulerimde yagmur olur ayriligin oykusu
takvim yapraklarindan suzulurken agitlar
kirilgan bulutlarim yanaklarina yaslanir
saclarimda biriken kar tanelerinin golgesinde
bazen aglamak bile, bana gencligimi hatirlatir
gozlerim gamzenin kiyisinda islanirken
dokunma, nilufer yatagini kendi bulur
gunes, her gun batimi yuzumde aklanir
dudaklarimiza yayla cicekleri konar
rahle uzerine Elif, ayet suya bagislanir
unutma, ruzgar yalnizligimi savururken bile
kuruyan yapraklarim,
cennet cesmelerinden utanir
ay isigindan usuyen aksamlarda
yorgun bir han odasinda geceye sarilirim
gogsumde dort duvar olusu bir hasret uyur
nasil ozledim, sen bilemezsin
gurbet;
kehribar mevsimlerinde zamani durdurur
hangi maviye baksam deniz olur,
nereye donsem gokdere
ve sadece yorgun bir muhur kalir
Zindan Kapi’dan geriye
terk edilmis ahsap bir ev kadar daginik
atese su doken mazi kadar asildir sancilarim
omrumu ugruna adadigim tas kaldirimlari
biz karanfili oper gibi, giderken de sevmistik
degirmende filizlenen bugday taneleri gibi
bakir oymali kapi araliginda yaram kanardi
eflatun basaklar tomurcuk olurdu ellerimde
aynada kuskun dururken alnimin yazgisi
kaybettigim mezarliklarda huzur bulurdum
cocuklugumda;
annemin eteginden zeytin kuslari damlar,
gokyuzunde ucurtmalar olurdu.
ninemin elinde ihlamur kokusu dolanirdi bir zamanlar
eskisi gibi degil! iyi bilirim, bahcemdeki salincak
simdi; cikmaz sokak masallaridir, bana dedemden yadigar
heybeme gizledigim gok kubbe kanarken
bedenim yedi arzin rahmetiyle yanardi
minaresine yuva yapardi turnalar
mevsimler kirpiklerime surgun edilirken
yuzum kibleye, secdem sanadir Mevla'm
bilirim; hala, her ezan sesinde, yankilanir tabutlar.
Sedat Emer / Sirnak
15.03.2011
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/543996/
Gece yarisi siirleri / Gulbahar- Edebiyatdefteri.
ciplak parmaklarimla yaktigim umutlar
sinirlarini her gece yeniden cizer yuregime
icimde ucu birkac yerinden yirtilmis ayrilik
zulamda sakladigim, senli gunleri yagmalar
ayaklarima dolanir, yol ortasinda acan karanlik
gozlerine mevzilenen sarhos adimli kaldirim
utangac yuzlu cocukluk anilarimi yargilar
ve avuclarimda sarapnel parcalari dogarken
gun gormemis bir ciglik, deler gecer sensizligi
mutluluk utopyalari kurar bir gecekondu mahallesi
ask sancili tenim, tek goz odali bir evde buyur
hayalimdeki sehir pencere parmaklarina takilirken
masum yarinlarimda yasatirim yitip giden dusleri
ar kesigi yuzsuzlukler tutuklanir tek nefeste
sonra bir yangin olur istanbul kiyilari
feslegen atesleri kursunlanir;
gogsume firar eden, her seyr-u seferde
hicbir giden geri donmez!
utanir mevsimler
saatlerdeki yalnizlik omrumuzden calarken
sen ihanet soluklu gulbahar:
ve sen sevdigim kadin
son bir defa daha ol, yok olusuna ben aglarken
Sedat Emer / Istanbul
06.10.2007
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/495468/
Gitme- Edebiyatdefteri.com
annem
dizleri yamali bir omur dikiyor
yagmurdan eskiyen gozlerime
ne kadar cabuk gecti yillar,
zamanin
saclarina asarken cocuklugumu
masum bir gulumsemeydi sadece
kayan yildizlarin golgesine
dilek bagladigim umutlar.
izlerini kaybettigim sokak arasina
ay isigini emanet ederken
gidene el sallamak bana cok zor gelirdi
ve hicbir firtina avuclarima sigmazken
hatiralar solgun kaldirimlara duserdi
is kokulari sinerdi dudaklarima
usulca bir buse kondururdum
yuregimden denize dokulen nehirlere
lacivert yansimalari olurdu topragin
suretim savrulup yere egilirdi
martilar seni goremediginde
yuzunun alfabesine teget acilarin
baskentiydi yoklugun
artik
kendine surgun edilmis benligin
dort duvar arasinda,
atessiz yanan bir siirdir gitmelerin.
Sedat Emer / Istanbul
27.01.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/505876/
Goc- Edebiyatdefteri.com
aciz bir yasamdik,
gul dikeninde zikredilen
simseklerin eylulunde
sah damari kanar hancerin
ve buluta yazilir gozyasi
yeniden dogar yagmurlar
ruhumun turbelerine
bir musalla tasi kazilir
yuz surdugumuz yerde
kefen, rahlede yanar.
kaderi yalnizlik olan
hic unutulmayan bir gecede
kimsesiz bir cocuk dogar
gunahla cezalandirilir koz
omuzlar uzerinde secde
basi kibleye donuk beden
dort kollu bir duaya gomulur
avuclarimiza dolan
ve sen olmadan yasanilacak
nefessiz bir mevsimdir omur
Sedat Emer / Istanbul
31.12.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/493328/
Gozyasi mabetleri- Edebiyatdefteri.com
yagmur yagiyordu
sokaklar yalanci sancilari ugurlarken
yapraklar ilk bahari karsiliyordu
bir yani kirilmaya basliyordu gozlerimin
gozlerim usuyordu
dokundugum tum bedenler sen kokarken
sordugum hicbir adres
dudaklarini bana gostermiyordu
sararan ruzgarin tuvaline
ince bir yangin dusuyordu bazen
usulca kayip gidiyordu yildizlar
eskiyen siluetin icimi parcalarken
avuclarima mavisi yirtilmis
birkac gokyuzu devriliyordu
gokkusagi
titreyen kaldirimin golgesine yansirken
tasiyordu kirilan dalgalar
omrumuzden giden duslerimizi
artik hicbir deniz kabul etmiyordu
yine bir mart cikmazinda
geceye dokulen birkac mezar tasi biciyorum
son nefesini dikiyorum dudaklarima
ve artik
bir an olsun, susmak istiyorum
…
donulmeyen uzak zamanlara giderken
ne olur
gozlerine gelemedigim her saniye icin
beni affet
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/602622/
Guldeniz- Edebiyatdefteri.com
gamzesinin kiyisinda bir nehir uyuyan kadina:
deniz’lerim kurudu
ve yildizlarim usuyor artik
bir gul ciz gittigin yere
tek kanatli bir anka olsun gelisin
gozyasina olum birakma sakin
ayrilik, hicbir zaman topragina ugramasin
birkac kivilcim bicelim gunesten
varsin yanginda kalsin susmalarin
duslerinde kirlangic yuvalari
dudagimda eksik cumlelerin olsun
ve artik
hicbir marti kanadi ruzgarda kirilmasin
ne olur!
yasak ve cikmaz bir sokakta bekle beni
nadasin ertesinde olsa da tenim
ve sonra
yosun tutan ceplerimize
yeniden kurak sarkilar biriktirelim
ne kadar kanarsa icimizdeki o yara
birak! yansin. kimselere soylemeyelim
geceye emanet ederken gozlerini
umudu vurgun hatiralara yaslamalisin
bazen de,
iki yakasindan tutup oksuz kalan istanbul’u
eksik kalan butun yasananlarla birlikte
usulca yureginden sokup atmalisin
acilarin sonbahar kokan bir omurdur
bilirim
ve bilirim ki yoklugumda
ciplak ayaklarina tel orguler dolanacak
ertelenmemis yarinlar birakacak avuclarina
dokundugumda kirilan tum mevsimler
temmuzda aglar mi yagmur
hicbir sevda bagislamaz ayriligi
gogsumde kirmizi bir coldur karanfil
unutma hicbir zindan
biraktigin yaslar kadar, agir degildir
simdi bir ihanetin ayak izlerini tasiyorken goz bebeklerinde, cigliklar bulutlarin kirpigine
takilacak, biliyorum. aynalar eskisi gibi bakmayacak yuzune. dus kiriklarinin icindeki uzayip
giden yollarin ardina gizleyeceksin martilari. bir umut dogacak saclarinin ucunda. ardinda
sakladigin tum beklentileri aydinlatan yeni gunler goreceksin. cennetin eteginden suzulen
isiklar yoldasin olacak. cocuklugunun alacakaranliginda kayip giden ve hic dinmeyen
aglayislarin yamacina, kahir catlaklari artik dolmayacak. icinin derinliklerindeki oyali
mendile, kizil-mavi yaprakli ask cicekleri dikecegim. dileklerin bu masalin en guzel siginagi
olacak. omrum boyunca hangi sehre oykunecek anlattigin o ruya, hic bilmesem de,
yirtildiginda yok olan takvim yapraklari misali eski gunleri unutacaksin. iste gidiyorum, beni
bagisla: artik ve bundan sonra; gozleri surmeli bir aksamustu birakiyorum umuduna.
Sedat Emer / Istanbul
14.05.2010
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/352796/
Gumus- Edebiyatdefteri.com
sen gozlerimde aglayabildigim kadarsin:
gecenin esmer karanliginda
yanagima yildizlarin golgesi suzulur
dudagimda su kesigi bir gurbet turkusu
saclarimda sehrin guvercinleri uyur
adini kaybolan hatiralarda ararim
mavisini tuketirken gozyaslarim
kirpiklerim kendi agirliginda kirilir
ay isigi butun ozlemini gizlerken yuregimden
yalnizligima biraktigin kimsesizligimden utanirim
yollarima devrilen daglara inat
ben her gun batiminda ayriliga yururum
safagima surgun bir gul olur omrum
nefesimi usulca sokup gok yuzunden
sensizligin ucurumundan yuzune dokulurum
ve parmak uclarindan vurulur deniz
ellerimin kiyisinda yanarken martilar
titreyen duvarlarda suzulur ten kiriklari
duslerim hayalinin bosluguna siginir
daginik fotograflarda bulurum suretini
bedenime suskun bir karanfil yaslanir
tespihime dugumlenir bildigim dualar
kaderime bagislanan tum mevsimler solar
gidisine benzemiyor hicbir cografya inan
kaniyor dokundukca icimizdeki yaralar
ruyalarda avuturum usuyen hasretini
bir istanbul vurulur sah damarindan
her firarda yeniden dogar cocuklugum
ve ben bir kez daha olurum
sen geldigin zaman.
Sedat Emer / Sirnak
16.09.2010
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/397066/
Hatira- Edebiyatdefteri.com
I.
gogsume vuran her intihar acisini
suruklerken ardim sira sehirlere
sensizligin sinirlarinda kaybettim
aglayan gozlerimdeki hayalini
pasli cografyalar kurdum duslerime
tum kitalarinda ayrilik olan
kayboldugum caddelerde susuyorum
titrek bir cam agacina asarak bedenimi
ben her ruzgarda, yine adini soluyorum
eski bir golge oyununda omrum
tum yalnizliklar seni izlerken
cigliklar dolaniyor kanayan dilime
icimdeki tum isiklari sonduruyorum
ve inan bana sevgilim
ben ikimizi oynamaktan
hicbir zaman vazgecmiyorum.
II.
simdi,
soluguma bahtiyar bir tebessum kondur
kimseler usumeden kacak diyarlarda
dudaklarimla cozuyorum yalanlarini
huzun damlarken yanaklarimdan
ucu keskin terimler insa ediyorum
gozlerinden derin, mavi okyanuslara
yikiliyor benligim gunahsiz zamanlarda
anlatamadigim kelimeleri yargiliyorum
bir ay dokunuyor yuzumun sen yanina
seni artik, omrume muhurluyorum
Sedat Emer
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/663019/
Hatira Mezarligi- Edebiyatdefteri.com
sah damari kesiliyor gecenin
bir yalnizlik cikmazinda tukeniyor umudum
adinin ilk harfini hala
bugulu camlara yaziyorum
yorgun gozlerimin guvertesinde yankilaniyor sesin
her ruzgâr cigliginda ozlemini fisildiyorum
inan; hic aldirmiyorum sahile vuran saclarina
sessizlige goc ederken sehrin tum kadinlari
seni sadece; beklemekle yetiniyorum
her omurden bir ayrilik topluyorum simdi
sen gozlerini vurdukca gogun yuzune
gidisine aglayan limanlar biriktiriyorum
bileklerime sahipsiz nehir gibi dolar
safagima emanet ettigin gozyaslari
her aynada sancili bir karanfil mezari
yokluguna kimliksiz acilar dogar
kendi dusune kefen olan asklarin anisina
dudaklarimi kalbine muhurluyorum
hic utanmiyorum aslinda, hic unutmuyorum
kiyisindan tutup butun denizleri birer birer
gozlerinde tum mavileri usulca sonduruyorum
gitme; ne olur, bekle bu sehirde
uzerimize dusen saganak bir sonbahar aksami
yavasca dokunarak karanligina
ay’dan bir tutam gamze avuclayalim
kirilgan bir ezginin son notasina asarak sevdamizi
biz seninle hicbir zaman ayrilmayalim
Sedat Emer / Istanbul
23.08.2012
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/646872/
Hicran- Edebiyatdefteri.com
senin icin:
yaralandi masum yuregim
eski bir cocuk masalinda
hep ayriligi yazdi satirlar
kan yagiyordu her gece
hesap sordugum duvarlar
sonun basladigi noktada
vurulmus tukenen umutlar
kurumus pismanlik denizi
ihanetlerin gri golgesinde
bekliyordu yorgun yalnizlik
sebepsiz firtinalar kopuyor
olumun soguk nefesinde
karanlik dusler doguyor
ertelenen yetim gelecek
kavgalar sonradan basliyor
sokup attim sensizligi
kavusmak mumkun degil
yollarim cikmaz sokak
beklenenler donmeyecek
bu hicranlarin hepsi tuzak
simdi serbest biraktim seni
imkansizliklarim tukeniyor
bu siir ustume duser
bir daha opersem gozlerini
dokun yuzume
ve
hadi, gulumse.
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/634411/
Hira- Edebiyatdefteri.com
hadi, durma.
devir gozlerinde gizlenen alevi
saclarindaki yildizlar
belki o zaman duser geceye
eger
Tanri gokyuzunu bulutsuz yaratsaydi
senin ellerinde yasatirdim
cocuklugumun en masum ruyasini
hangi ucurtma kuyruguna takilsa gozlerim
ruzgar savurur duslerimi
gencligim dikilir omrumun tam ortasina
her cikmaz sokakta yikilir umutlarim
tel orgulu ayazlar dagilirken avuclarimda
-soyle Hira
bir gunesi nasil aldatabilirsin
gamzelerinde dolunay aglarkenduygularinda buyut cigliklarini
entarinde suzulurken sonbahar
haykir, icindeki suskun yalnizligi
bir isyan birak gelecege
ayriligin hesabini gidenlerden sormak icin
telafisi olmayan.
oylesine degil Hira
annen gibi sevmelisin; kadinca.
dimdik ve ayakta,
simdi;
gozyaslarini daya omzuma
yum gozlerini ve uyu. yavasca
Sedat Emer / Istanbul
08.09.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/501552/
Ihanet- Edebiyatdefteri.com
simdi,
tum ayriliklari tersine cevir
bil ki aynanin arkasinda
sadece ben varim
henuz tenine dokunamazken yildizlar
en uzak sehirler yalnizligimi tanirdi
hic kimsenin bilmedigi bir limana
suruklenirken sensiz nefesim
her imgenin guvertesinde
olurdu bir sair
belki de bu yuzden mahcup
dize sonlarina astigim tum ihanetler
gittigin gun anlamistim
ki;
gozlerimde bir tutam deniz
saclarimda,
avuc dolusu seneler.
elimi uzatsam tutabilirdim aslinda
seni tekrar sevebilme ihtimalini
bedenini o otel odasinda
satmasaydin eger !
Sedat Emer / Istanbul
30.08.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/524421/
Infilak- Edebiyatdefteri.com
dun geceydi
yavan ekmek arasi katiksiz bir cinayete
emanet ederken maziyi
kar yagiyordu
adina intihar susu verilen kaldirimlara
icimdeki yangini sondururken ruzgar
kivilcim oluyordu gozlerimde sukunet
ve
adini bile hatirlamadigim hayalin
birden canlaniyordu
ben giderken ardim sira caddelerde
her gun bir cehennem buyutuyordum
avuclarima sizan istanbul siluetlerinde
pencere kenarlarinda oksuz kalirken laleler
golgelerime teslim ediyordum kokunu
nefes alamasin diye sensiz gecen saniyeler
tutunune yarami bastigim gazete kagitlarina
gizliden bir sigara sariyordum
dilimde gezdirirken sarhos agitlari
kan tukuruyordum
fotografinin yirtilan kenarlarina
yurudugun yollara mayinlar doserken
her infilak sonrasi adini peydahliyordum
ki
sonra gunesin rahminde bir cocuk doguyordu
gece teslim ederken bakire gozyaslarini
ben bir kez daha sensizlikten oluyordum
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/605814/
Inhilâl- Edebiyatdefteri.com
dudagina alev dusen kadin,
soyle,
hangi yagmurun golgesinde vuruldu gozlerin
omrum, kizil aglarini oruyor
bugday tenli,
yetim cocuklarimiz agliyor kaldirimlarda
onlarda bilmiyorlardi aslinda
oysa; coktan kurumustu bedenim
ellerim can cekisirken yoklugunda
incinirdi ruzgâr,
gul yapraklari dokunurken tenime
ve bazen de
soguk bir gece olurdu gulusun
icimi isitan hayalinle birlikte
gittikce daha derinlere suruklenirdim
her sey degisiyorken yuzunde
susardin kimi zaman
daginik saclarini orerdin
sessizce sondururdum yildizlari
sen dayanamaz, cozerdin
ben utanirken sensiz sehirlerde
icimden usulca bir deniz kopuyor simdi
omrune dokunmamak icin gidiyorum
geride bir tutam ozlem birakiyorum sana
bir de yanaklarina kir cicekleri
hic gelmesen bile
seni hala cok seviyorum
Sedat Emer / Istanbul
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/656540/
Kahir- Edebiyatdefteri.com
tum cocuklar mavidir.
parmak uclarinda gokyuzu,
yaralarinda bir omur gizlidir.
masallardan koparilmis bir kirlangic misali
yanaklarimiza hic dokunmadan goc eder dualar
melekler yirtilan dizlerimi yamarken
annem kaybolan gelecegime gul demetleri birakir
kursun tohumlari ekilir topragimiza
suskunlugumuz karanlik cografyalara dokulur
kirpigimin golgesine karanfil bakislari surulurken
sol gozume kirmizi bir ucurtma gomulur
ayakkabilarima kaldirim taslari,
gogsume, dunden kalan sarapnel parcalari dolar
avuclarimdaki kader cizgileri kadar islaktir
her umut yitiminde, saclarimda usuyen duvarlar
sokak ortasinda biraktigim, ahsap bir golgenin sesiyle
ellerimin kiyisindan bulutlara yururum
cebime sigmayan misketlerimi
hicbir yuzun enkazina bagislayamazken
gulusumde bir ucurum caresizligi yeserir
ben yine usulca kendime suzulurum
yuregimden gecen her deniz icin, bin asir incinir sozlerim
dudaklarimizi kurutan
gunesimizi
ve gozyaslarimizi solduranlar da yildizlardir
aynalara kul rengi bir sonbahar dogarken
bazen tel orgulerin ruzgârinda yanariz
aslinda bu sehirde hic masum kalamadik
biz gecmis hatalarin, titreyen gunahlariyiz
ve hicbir cocugun dusunde, ebediyen yasayamayiz.
oyuncaklarimizi kirip giden yesil giysili adamlar
simdi gazetelerdeki fotograflarimiza bakip agliyor mu ?
anne:
bana gozlerine benzeyen bir yagmur anlat
olmesin ruyalar.
gazze’ye
Sedat Emer / Istanbul
11.10.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/299846/
Kahirveren- Edebiyatdefteri.com
omrunun rahlesine deniz,
kiblem yalniz sana emanettir
dokun gok yuzune dokulsun yildizlar
birkac damla hasret birak yanaklarina
hicbir gunesi geceye sigdiramazsin; inan
ve bilirsin: ayaklarina kurban edilen
cennetin butun melekleridir aslinda.
ayriligin arefesinde aglayacak bulutlar
tum dualarini kirpik uclarina asacaksin
dudaklarinin altinda kivrilirken ruzgar
gozlerindeki dolunaya hic aldirmayacaksin
senin gogsunde guvercin suruleri uyurken,
benim; boynuma ucurum sancisi,
suyun kiyisina; nefes kiriklari dolacak
pencereme konan;
usuyen takvim yapraklaridir
yoklugunda yikilir duvarlarim,
aslinda yurekten gitmek, surgunun yarisidir
omuzlarindan savrulacak eylul yagmurlari
icinden sessiz harfler biriktireceksin
resimlerini gizledigim ellerim mabedimdir
ve bilmelisin;
avuclarina biraktigim bu son nehirdir
Sedat Emer / Istanbul
24.05.2011
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/622390/
Kâsif- Edebiyatdefteri.com
adin kadar guzel olabilir misin
veya sinema afislerinde gordugum,
orospu bir kadin suretindeki,
silikon dudaklar kadar kirmizi
protez unutkanliklarimda bogulan
solgun kentlerde kaybettim ruhumu
kivilcim bahcesinde irem:
kalbimde, kul yetistirdim
yalanci sahitlikten hukum giyen
bazen de, her satir basinda devrilen
tum oznesi mechul cumlelerin katiliydi aslinda,
sabikali gozlerine yazilan
ve yirtilan tum tutanaklar.
halka arz edilen cocukluk hayallerimde
agiz dolusu kufurlerim vardi
optugum her mezarda, karanfiller buyuturdum.
o vakit;
yuksek topuklu umutlari,
goguslerinin arasinda kayan yildizlari,
ve kasiklarinda batan gunesi de oldurdum.
gulusum, parca tesirli bir ayriligin etkisinde kalirken
genetik sifresi cozulmus butun kadin kiplerinde
zaman asimina ugramis
tedavulden kaldirilan acilarim da vardi elbet.
ansiklopedilerden calinan tum siir imgelerini
ve saclarimi; celik bir bicakla kes simdi;
yeter ki artik, kalbim daha fazla pas tutmasin
biliyorsun,
yalan bu gozlerimden dokulen yaslar,
bu anlatilanlar yalan
ve unutma, sen; hicbir zaman aglamamalisin
yasanmis anilarin kesiklerinde gizliydi yanginlarim
ayaza yataklik eden ellerimdi aslinda, kanayan kalbim
ki, vaktinden once guncellenmis olumlerdi gordugum
anam avradim olsun;
ben seni butun ihanetlerinde bile cok severdim.
Sedat Emer / Sirnak
22.06.2010
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/510747/
Kâsif / Seyda gunceleri- Edebiyatdefteri.com
sakagimi operken yuzundeki cizgiler
mercan yagmurlari doluyor yuregime
soguk bir sizi dogarken avuclarimda
isimsiz kaliyor sesimin degdigi gece bultenleri
zaman kabuk baglarken yaralarimda
ruhum, terk edilmis bir ten birakiyor geride
artik
duslerimde kizil bakisli bir deniz var
dudaklarimda; maun safakli duvarlar
fotograf albumlerinden caldigim suretine
bir buse ciziyorum simdi
yalnizliga kefaret olarak biraktim adini
ki elbet bir gun bagislayabilirsin
benden caldigin tum sevda gunahlarini
bu sehre dar geliyor gozlerimdeki ayrilik
her gecen vapur sesinde, bir marti curuyor
kiremit rengi sonbahar duserken golgelerimize
soluk bir gaz lambasi sensizligi aydinlatiyor
ve usulca
kahverengi gozlerimi sonduruyorum
gogsumu parcalarken bu kacak surgun
ardinda biraktigin tum siirleri olduruyorum
Sedat Emer / Istanbul
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/568470/
Katre- Edebiyatdefteri.com
aynada dokulurken yuzum
yoklugunda kiyamete surgundur
omrum
adini bagislayip butun iklimlere
bahara yurumektir seni sevmek.
bilirsin
butun sokaklar, gokyuzu
ve limanlarda terk edebilir bu sehri
optugun yerden degil
gittigin gun kanamaya baslar dudaklarim
ruzgar yurur saclarinin arasindan
parmak uclarina bir gul konar
sessizligine dokunurum ansizin
agriyan, kehribar bir turkudur
avuclarima biraktigin yalnizligim
hasretinin bosluguna sizan, sen
yuregimin yarasidir.
Sedat Emer / Istanbul
20.12.2012
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/678511/
Kelepce su- Edebiyatdefteri.com
firtinayi dagitirken toprak
damlalar yagmurun sesiydi
denizlerin sokuk entarisi
sancili catlak duvarlarda
kul omrune yanarken kan
kibrit alevi mavi bir yansima
sararan dolunay govdesinde
kirik ve kimsesizdi yaprak
ruhlara dokunurken bulut
mevsimsiz boslukta vurgun
uveyik kanadinda bir okse
islak goncadaydi esaret
enkaz yorgunuyken omur
tensiz bir kuyudur ciglik
kimsesiz degil karanfil
isigi sonen yusufcuklar gibi
urkek nefeslerde tel orer
tesellisi olum olan muhurler
solgun sis golgelerinde ates
ciplak ve utangacti yakamoz
ince koprulu bir ucurumdu
gittikce agirlasan sesim
saatlerin devrik cumlelerinde
gogsumde eflatun rengi aci
kurak bedenlerde yaniklar
donulmeyen uzak yerlerde
sehirler kilitli gardiyan
gunese surgun yildizlar
migferini dusururken zaman
ne olur,
cocuklar olmesin Mevla’m
Sedat Emer / Istanbul
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/596965/
Kirilmalar / agri- Edebiyatdefteri.com
temize cekilmek uzere unuttugum
kimsesiz bir ask’ti
saclarina dugumlenen yagmurlar
catlayan bir omur biraktin
kurak yalnizligimin orta yerine
sen sustukca kendime kiriliyorum
ve bir demet gul birakiyorum denize
agitlar dokuyorum ardin sira
sirf sen yaralarimi gorme diye
gozlerimi artik kanatmiyorum
bosluguma dusen golgen gibi suskun
avuclarima biriken ismin kadar agirdir
hazanima suzulen solgun yakamozlar
gidisinle cogalan yanginlarim var benim
dudaklarinin izini tasimayan satirlarim
her veda kendine surgundur aslinda
gittin; anladim.
agladim.
Sedat Emer / Istanbul
08.11.2012
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/671559/
Kilit- Edebiyatdefteri.com
tum ciceklerin bir safagi
kirlangiclarin bicak sirti yuvalari vardir
kirilgan bir yildiz tebessumuydu belki de
yuzumuze savrulan
kimi zaman catlayan
en agir bir zamandi vuslat
ve bazen de, anilarimizdi unutulan
parmaklarim
kirilan baharin kozasina dokundukca
hicbir melek
olumden habersiz kanat cirpmazdi yarina
tek sesli bir intihar mezarligi dogardi
gogsumuzde sizlayan kerpic duvarlarina
yagmura, topraga ve maviye donusen martilar gibi
vakitsizce uyanirdi icimde yeseren gelincikler
nefes aldigim her yer gurbet sayilirdi
dilimde agir adimlarla yuruyen turku misali
gokyuzune dokunan daglarin bulutlari
soyleyin, bir zamanlar sizin de sevdiginiz var miydi.
ki
sehirlerde artik ruzgar bulamazsin derdi annem
bilemezdik
avuclarimizda yanarken dualarimiz
biz hicbir cenneti gozyasiyla sonduremezdik
sessizligime golgeler ordugun gunden beri
yamasini dudaklarimla diktigim
tum dileklerimi, sana dugumlerdim
goc eden kuslarin cigligina surgunken umut
mavisine sigmayan denizlerin ortasinda
hangi ucurtma kuyruguna dokunmadan olebilir ki ?
Sedat Emer / Istanbul
19.04.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/481688/
Konsol / agir ceza tore(n)- Edebiyatdefteri.com
kac ferman eskittik tenlerinizde
on dordunde duvak orgusu
on besinde anne cocuklardiniz
rivayetlerde uyuyan
alaz boslugu kadinlardiniz
nazli bir ucurum olurdu sesiniz
siz, aslinda gun gelir
golgenizden bile utanirdiniz.
kan tutmus bakislariniz vardi
kasiklarinizda caglardi yaralariniz
dantelleriniz kuf kokarken bile
ceyizlerinizi hic kimseye actirmadiniz
her biri digerlerinde gizli
dustugumuzde tutundugumuz
hasat kokulu yalnizliklardiniz
ve sonra;
dualariniz da kaybolup giderdi
feryat ederdi tum cigliklariniz
butun kufurler
adiniza yazilan dikendiler
ama siz hicbirini duymadiniz
hazan ve genclik zamanlarinda
geceye dokunmadan buyuyen
usulca solan basaklardiniz
sut dolarken avuclariniza
gogsunuz kabuk baglardi
tulbendinizde umudu saklar
kirpiklerinizdeki gurura
bir an olsun aldirmazdiniz
kapi araliklarina siginmis
gozleriniz yanlis adreslerde calinmisti
saclarinizi gulyasiyla yikar
siz, gunesten bile hep kacardiniz
Sedat Emer / Istanbul
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/580581/
Kursun karanfil- Edebiyatdefteri.com
parmak izlerini saclarima birakmistin
dudaklarimdan dokulen ismine aldirmadan
her askin intihari sevmekle basliyor
gece sessizligine karisiyor tenimin ayaz suskunlugu
ve yagmur butun delilleri siliyor kaldirimlardan
gozlerinde biriken anilarin vasiyetine asiyorum sesimi
valizimde unutulan butun mektuplari yirtarak
kulune yuz vuran penceremin kiyisina
artik hatirlanmayan butun korkularimi dugumluyor
gittikce sana benzemeye calisan ruzgar
avuclarima zamansiz buyuyen yalnizliklar doluyor
hicbir ayriligin eskitemedigi fotograflar gibi
alfabemin en sessiz harfine dusuyor denizim
biraksam butun mavileri de gotureceksin aglarken
mevsimine kanayan cografyamin kurakliginda
solgun ilk baharimin cocuklugu yanarken
kirgin bir omrun son kehanetini bekliyorum
dokundugum her cinayet sen kokuyor
kayboldugum sehirler gibi yoklugun
aciyor, kaniyor ama anlatamiyorum.
Sedat Emer / Istanbul
21.04.2013
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/722051/
Mafsal / Bakir kelebek- Edebiyatdefteri.com
kuytularda saklamalisin siirlerimi
unutulmus turkuler gibi
sahlanmali sozlerim :
ayaklarima lâl dokulu nefesler
dudagima, siginaksiz bir afet takilir
gunes’e dair son sozumdur ayrilik
omur denilen yol, kutsal bir zamandir
baharlar yagmuru beklerken
ay; beyaz bir golge dogurur
topraklarim sessiz kalir bazen
nadasin sonuna gizlenir bereket
ve ne olur
avucuna yagamadigim her dua icin
beni affet
adin dilimde nazar boncugu
silinmis bir atlas kalir geride
birkac katre beyoglu
ve biraz da mavi gokyuzunde
entarisine guz surdugumuz
kac arsin hicran konar bilinmez
saclarinda parlayan
zindan gul orgulerine
surgunume yasladigim dal kirilir
dagladigim nilufer yasamali
kendini kabul etmeli alin yazim
yol bukumlerine, vuslat sarilmali
biliyorum,
istanbul denize benzemiyor anne
hicbir iklim bizi sevmiyor
ve biliyorum
dudagimdaki karanfil kokusu
ayazina yaprak birakir
atesimi susturan
kulumu
ve gencligimi savuran da ruzgârdir
gok kubbe yurur
ben yanarim, gece uzar
uzat elini birlikte olelim
yasamak ikimize de duvar
Sedat Emer / Istanbul
18.05.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/425217/
Menfez- Edebiyatdefteri.com
gece agir aksak adimlariyla ilerliyor
elimde yarim bir baston,
diger elimde kopek olduren feryadi
maviden peydahladigim huzunlere
gozlerimdeki agitlari bagisliyorum
ne dedigini umursamiyorum hayatin
ceketim simdi omuzlarimda yol aliyor
tespih tanelerine asarak turkulerimi
beyoglu’nun dar sokaklarindan kaciyorum
aynasizlar cebimdeki fotografi kovalarken
ben adini asla soyleyemiyorum
erteliyorum gokyuzuyle sevismelerimi
martilar eskisi gibi ucmayacak; biliyorum
bulutlar dokunmayacak kanatlarina
ve sensizlik kanatarak gunbegun yuregimi
karanligimdaki hukmun karsiliksiz cikacak
muzevir bir ay dogacak geceye inat
inan; bir daha sen kokmayacak
bir daha telaffuz edilmeyecek tenin
golgemi yikayip astigim sevaplarda
kirletilmemis cografyalarinda yasat beni
kimsenin haberi olmadan vazgec gururundan
ve bil,
ve anla,
ve hisset,
unut…
ve sus artik.
annem huzun yoklugunda, babam ayrilik
Sedat Emer / Istanbul
23.09.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/540731/
Menfur- Edebiyatdefteri.com
elinde kirik bir cift gozyasi
avuclarimda; yansiyan bir gece
kafes
mavi kirecli bir duvar uzerinde uyur.
sariyer yanar,
yuregim ozlem dolar
zaman,
mahkum bir omre secde ederken
kapanmis kitaplarin uzerine
yarali bir beden dogar
oludur yel kovanlar,
ki
alabildigine sessizdir kompartimanlar
sana gelmek icin biriktirdigim
ceplerimde bozuk paralar,
hani, o onceki bayram verdigin
ve benim hic bitiremedigim.
namusumdur adin,
tek gunah
ve iki yalnizlikti alnimiza yazilanlar
tum soylentiler yalan
sana kavusmakti,
gercek olan.
simdi ve bundan sonra:
sisli bir aksam uzeri
sana yuruyorum
demek ki hala,
yasayan bir kalbim var (!)
baba, bak aglayabiliyorum
sadece anilarimiz degilmis
sen yokken, gozlerimde vurulanlar
Sedat Emer / Istanbul
11.12.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/497917/
Meridyen- Edebiyatdefteri.com
II.
(tum sevgilerin sonunda,
ardimiza biraktigimiz gozyaslarinin agirligi kadar, bize aci veren siirlerinde bir omru vardir.)
atik hicbir bavul agir gelmiyor perondaki yolculara
tedavulden kaldirilmis ayriliklarin kabugunda gizliyim
toplu intiharlarin yer cekimine yansiyan golgesinde
ve kadrolasmis cinnetlerin sicillerine kazinan imzamin
sabika kayitlarinda tukenir, sende biliyorsundur aslinda
muhursuz mektuplarin adreslerinde kaybolan adalet
toplu tasima araclarina sigmayan yuksek topuklu sancilarin
kirmizi bultenlerinde aranan seri bir katilin tebessumundeyim
belki de gencligim, olumun bir tetik uzakligindayken
uyandiginda kendi yuregini kemiren soguk bir cenazeyim
omrunu bekleme salonunda selpak satarak tuketen cocuk
daha hangi yuzuyle adamliga soyunacagini bilmiyorsa
belki de o kaldirim taslari kadar soguk degildir avuclarim
ama sen yinede kork ve uzaklas kuf kokan ellerimden
ismarladigin tek celselik sevismeler anisina
carsafina bulasan kan rengi sevgi sozcuklerine inanma
apoletlerimin guvertesinde incinen her ruzgar sesinde
bir daha asla sevme zahmetine katlanmak icin aglama
cunku; kesik sah damarim; geceye dokulen bir nehirdir hala
golgelerin catlayan zarlarinda tukenir caresizliklerimiz
secdeye egilir gul, olu topragi kanarken dikenlerinde
araliksiz vurulan ve seyir defterinde nadasa terk edilen ruhlar
kehribar bir turkuyle utanir, gorduklerinden belki de
unutulan tum sevdalar hatrina.
bir mezarlik ucurumu dogar gecmisimizde
goz yumdugumuz butun haksizliklar adina olebilirim
aslinda, seni sirf gittigin icin de sevebilirim
“sonuc olarak aglamak gerekiyorsa bu ayriliga
ve bu olum
birkac reklam arasina sikistirilip unutulacaksa eger
unutulacaksa cinayet mahallindeki tum deliller
al elinle vur duslerimizi, alevinle yaktigin gibi”
Sedat Emer / Istanbul
11.03.2012
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/611092/
Meridyen- Edebiyatdefteri.com
I.
yogun bakim sonrasi omuzlara konan tabutlarin
kisa metrajli yapay dogumlara mirasidir haziran
ve zamanin esmerligine gebe birakilan butun anilar
vakti geldiginde toprak olacaktir tavan arasinda
tek seritli yosun kokulari ellerimde birikirken
kimyasal tepkimelerin bicak sirti ucurumlarinda
fotograflardan dokulen solgun tebessumler
kalbi delik sancilarin suni teneffusune saklanacak
her gun yeni bir sokak goc ediyorsa gokyuzunden
ve inatla
ve hala
ve daima sevismeyi bekleyen
gece kondu mahallesinde yasayan o’ kadin olecek
gazetelerin tacizlerinden sikilmis bir cift beden
-dudagindan opecek denizde bogulan martilaribacaklarinin arasinda gunesi ortmeye calisma hayat
sessiz ol, ben seni nasil olsa goguslerinden tanirim
sehirler arasi gozyaslaridir yanaklarima hukmeden
kulagimin arkasinda vurulan tek dal sigara kadar yalniz
ruzgarda olu baliklar gibi durgundur kanayan buse'm
ve biraz sarap tadindadir tovbelerime gomdugum an
mahkumdur kaldirimlara savrulan gitmeler
aglama, istemese de elbet biter tum sevdalar.
sonuc olarak aglamak gerekiyorsa bu ayriliga
ve bu olum
birkac reklam arasina sikistirilip unutulacaksa eger
unutulacaksa cinayet mahallindeki tum deliller
al elinle vur duslerimizi, alevinle yaktigin gibi
Sedat Emer / Istanbul
24.01.2012
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/584474/
Muhur / Kursun karanfil- Edebiyatdefteri.com
yuzune baktigimda gokyuzu dagilir
bilmezler ki –omurbir ucurum esiginde
gun gectikce daralir
eksilmis bir deniz kalir ellerimde
hangi fotografini ters cevirsem
adin atesinle silinir
ve hangi bedene dokunsam sen diye
eylulun gozleri gidisinle kirlenir
yanaklarima bir avuc kirmizi dolar
sozlerim uslanmaz bir yalandir
kirilgan bir tovbedir siirde intihar
o esmer teninde
gunes dogmaya utanir
dudaklarima saclarini dugumluyorum
bosluklar tukenirken dilimde
kuslar gelmeyen baharlara gocuyor
hic alisamadigim bir yaradir yoklugun
hasret kokan kalbimde
zaman serce kanatlarindan dokuluyor
duamiza gozyasi kazinmis
su kirildi
gulusun ruzgara surgun
simdi anladim
biz olunce, yildizlar da kanarmis
Sedat Emer / Istanbul
18.05.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/551481/
Nehir- Edebiyatdefteri.com
size bir avuc dolusu gul getirdim
ben sizden; elleri kinali,
gozleri surmeli bir omur isterdim.
izin vermez mayinli daglar ardi umutsuzluk vadisi
gozlerimiz affetmez,
bu gordugunuz bir intihar guncesi
I.
ne vakit ayaklarima dolanirsa oyuncaklarim,
birak tum cocukluk hayallerimizi
hic utanmadan mazide kalsin
sen hicbir zaman aglama
dudaklarinda biriksin ozlemisligim
yaralarim topraga dokulsun
fotograflarda kanasin butun yasananlar
gulusum sana emanettir bilirim
tenimi usulca cekip gokyuzunden
bu yuzden, sensizdir tum gitmelerim
al senin olsun;
bu bileklerim
bu kimsesizligim
bu siirim
bunlar da biraktigin hasretlerimdir
II.
irmagina caglayip
gelecege umut olsun diye cikmistik yola
eskiyen patikalarda gozlerimizi curutmustuk
hep kaybolduk,
ve hicbir haritada yazmiyordu ozgurluk
gunesimiz pusula, safak olurken nefesimiz
geceye kimliksiz bir soz kalirdi sadece
kir ciceklerinde filiz kokan, utangac sevinclerimiz
dudaklarimdaki bu kizil bulutlar kimindi !
ve olumun karanliginda yankilanan bunca kehanet
kaldirimlara devrilirken
kim bilir ? gogsunden vurulan bu kacinci mevsimdi
yagmalanmis ve yirtilmis tum ucurtmalarda
hangi ruzgar sondurur atesimizi bilmeyiz
bilmeyiz ki:
dort mevsim surmez gri yagmurlar, kullerimiz yanar
belki de kor bir kursuna vermistik gokteki yildizlari
oyle olmasaydi, sariyer’deki martilar hic aglamazdi.
Sedat Emer / Istanbul
18.09.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/289974/
Ozlem- Edebiyatdefteri.com
kalbimi sana gomdum
bana ellerini uzat.
simdi gozyaslarimi incitmeden agliyorum
dualarim adina muhurlenirken dilimde
soluguma yorgun bir nefes birakiyorum
karanfillerim usuyor yoklugunda anne
her gecen gun daha cok buyuyor cocuklugum
bir tek gidisine alisamadim goruyorsun
bosluguna sigindigim suskun duvarlarin sirtinda
bakisina vurgun urkek kelimeler biriktiriyorum
parmaklarim dudaklarimin ucunda titriyor
hasretine kac gece bagisladim hatirlamiyorum
odamin en karanlik kosesinde cicegini sularken
biliyorsun,
biz seninle butun surgunleri soldurmustuk anne
bu kent hic bu kadar yalniz kalmazdi eskiden
yikilirdi kirpigimden suzulen baharlarim
ben sadece sana suruklenirdim
dokundugum tum mevsimler sensiz tukenirken
yuzume baktiginda gulmeyi ogrendigim
pencerende cirpinan guvercinleri beslerken
safagima dusen gunesin dogmadigini
inan senden baska hic kimseye soyleyemezdim
gogsume biraktigin yaram kaniyor
butun dileklerimi kopartiyorum gokyuzunden
kac omur gizledim gozlerindeki yangina
saclarindaki yildizlari hangi denize sakladin anne
vakitsiz firarlarda hep kayboluyorum
Sedat Emer / Istanbul
25.01.2010
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/322552/
Papatya- Edebiyatdefteri.com
avuclarima annemi biraktiginda
dudaklarima nehirler dolar
sesini daginik mevsimlerde ararim
parmak ucuma dokunan
yorgun bir yagmur olursun bazen
biraksam ucurum dolacak toprak
aglasam, deniz.
sen,
islak mendiline yildizlari saklarken
bir haziran daha kaybeder cebinde
gunesi gogsunde tasiyan cocuk
atese duser adin
duvarimda senden kalan fotograf
goc vurgunu martilar gibi ciglik atar
anilarda bogulur karanfil cicekleri
ve gozlerimin yarisi ozlem kokar
simdi,
kul bakisli kirlangic surulerini bekle
yagmalanmis sehirlerde unut bizi
ve ne olur, arama beni.
yarama akan gozyaslarimin izinde
suskun bir omur tomurcugu dogar
yanagimda eksik biraktigin buseye
suyun golgesinde incinir ruzgâr
buluttan vazgecmek icin
gokyuzune maviyi bagislayamadik
dinle beni sevdigim,
gamzemde, hala gul kurusu hasretin varken
biz ayrildigimizi hic kimseye anlatamadik
Sedat Emer / Istanbul
05.01.2010
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/314086/
Payanda- Edebiyatdefteri.com
(simdi ve bundan sonra:
adimiza muhurlenen yildizlari ceplerimize toplayip
tum cicekleri kopartarak arka bahcemizden
gecmisimize donup bakmadan kacmaliyiz)
I.
bol celenkli bir cenaze toreninde
mezarliklarin uzerinde gezen pic kurularinin
ve menekse satan cingenelerin eteklerinde gizlidir
bu sehri oldugundan cok yalniz gosteren
dusuk yapmis kaldirimlar
ayaklarima dolanan beyoglu yosmalarini
kirilan kulleriyle odama savrulurken tum aynalar
ucurum kesigi ruzgârlarin dogdugu yerdeyim
aldattigim tum kadinsal bedenlerin
kiralanan goguslerinde tukenirdi son nefesim
ve ben fahise gecelerin
siyah beyaz duvarlarina gizledigim korkulari
namusum diye icime cekmistim
II.
resmi olum raporlarinda ismi olmayan
ve kayitlarda imzasiz kalan refakatcilerin
dudaklarini isiran bir yalnizlik cikmazinda
hastane kokusuna karisirdi, ellerimde sayiklayan tenin
rahminde sessiz cigliklarini saklardi mezopotamya
adin, kafiyesiz mevsimlerin uzunlugunda her an olmekteyken
ben, usturami pasli gomlek cebimde birakmistim
ve simdi:
-sert ve tozlu sakallarimi, cam kiriklariyla kesmekteyimIII.
biz, kerhane sabahlarini bir kopek olduren ugruna sattigimiz
ve pust sevdalarin cigerine kibrit suyu siktigimiz zamanlarda
pezevenklerin taciz edilmis omurlerine gizlenen
sahte makyajli senaryolarin kirletilmis perdeleriydik
IV.
kurak topraklar, mayin tarlalarinda dugumlu kalirken
gokyuzunun en kutsal salincaklarini agizlarinin tavanlarina asardik
nedensiz kahpeliklerin esiginde celik kanatli guvercinler besler
uzerimize adresi bulunmayan birkac gozyasi serperdik
nefretlerde beyaz olmayan,
tum imla kilavuzlarindan silinen kufurlerin
ve yanik bedenlerin ikinci el nefeslerinde can verirdik
V.
ahlaksizlarin ve Allah’sizlarin hukum surdugu
surguleri cekilmis demir parmakli sokak aralarinda
yalin ayak kosan turnalar gibi masum kalamadi cocuklugum
ve bilirdik, saclarimizdaki makas izleri yagmurdan degildi
aslinda biz;
-ayni gokyuzunun karanliklarinda bogulan
ve gittigi hicbir denize geri donmeyen
ucurtma mavileriydik-
Sedat Emer / Istanbul
03.11.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/317283/
Payidar- Edebiyatdefteri.com
adin goc ederken gozlerimden
safaklarimda guvercin suruleri uyur
nadasa terk ediliyor ruhum
bir mezarlik cicegi doguyor yapragimda
buyuyorum
aklim ermiyor ayriligimiza
icimdeki cocuk agliyor
ben yine yokluguna oluyorum
sabrim, son nagmelerini tuketiyor
ellerimde eylul mevsimleri
ve sesin carpiyor gece karanligina
gururumdan, siyriliyor hasretim
perdelere sinen gozyaslari benim
biliyorum;
aynalara yansiyan senin suretin.
oylesine korkak
ve oylesine derin
dudaklarima gizleniyor tren raylari
hic tukenmesin diye sicakligin,
gunesi avuclarima sigdiriyorum
yildizlar topraga secde ediyor
sehir usulca kayiyor ucurtmalarimdan
siyah kafes taslarindan,
ozgurluk dikiyorum
her adimim digerinden daha da kisa
uzaklastikca yuzunden
yavasca kendime gomuluyorum
ve sakin unutma sevdigim
dokunamadigim ruzgarlar kadar,
seni cok ozluyorum
Sedat Emer / Istanbul
03.12.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/532903/
Refakatci- Edebiyatdefteri.com
-penceresiz guller dikiyorum
kimsesiz koridorlarin cam kenarlarina-
gozlerinin ardina gizlenirken ay isigi
eter kokulari yansiyor yanagima
gunesin turkulerini mirildaniyorum
sarmasiklar uzanirken yatagima
ben her meltemde, sana savruluyorum
karanligin o gec saatlerinde
iskemlelerden, ansizin uyanislar doguyor
sessizlik vuruyor duvarlara
gece,
yastigima duserken kan ter icinde
dudagima mevsimsiz bekleyisler siziyor
devriliyor izlerini kaybetmis bedenler
cirilciplak bir feryadin tam ortasina
ve
suskunlugu delip gecerken yoklugun
usuyen parmaklarimi hayalinle isitiyorum
birkac eksik cumle inliyor kapi araliginda
-hemsireler neden gitti ? - diye soruyorum
hep ayni cevabi duyuyorum sol yanimda
nobetleri erken yazilan mektuplar gibi
kesik bileklerime, saclarini doluyorum
yuzumun yarisi yok oluyor birden
bulutlar yagmurlari sana birakirken
kelebek kanatli bir yalan doguruyorum
golgenle ordugum yildiz buketlerini
uzerime seriyorum bazen
ve bazen de kimse gormesin diye resmini
masamdaki ciceklerin arasina koyuyorum
-kac surgun daha gorecegimi bilmiyorumbensizken, masallarla avunsun diye duslerin
kimligimi kaybettigim hastane odasina
bir avuc dolusu gozyasi ekiyorum
bir dikili agacimiz olmayacak bu dunyada biliyorum. ve biliyorum ki her dogan gunes beni
sana hatirlatacak. hangi sehir, hangi iklim sondurebilir yuregimdeki yangini ve hangi turku
kavusturacak toprak kokan yaralarimizi, inan bunu da bilmiyorum. gurbet, omrumuzu
tuketemeyecek. ellerim sadece sana kanayip, yuzum sadece sana aglayacak. hadi simdi yum
gozlerini anne, dort yuz atmistan geriye sayalim.
hosca kalin
Sedat Emer / Istanbul
24.01.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/328477/
Rehin- Edebiyatdefteri.com
mavi kentin cocuklariydik biz
avuclarina
sebepsiz ucurumlar dolan
kirik guller satin alirdik
beyaz gecen kis aylarindan
ki icimizde tukenirdi gece
denizin o dar gecitlerinde
adim adim ilerlerken yalnizligimiz
baharlari devirirdi solgun ciceklere
ayakkabilari delik omurler
derin bosluklar dogardi
yagmur kokan islak tenlerimizde
yelkovan akrebe siginirken
surgulerini kapatirdi nehir
yuzumuzu kor bir ayaz keserdi
donardi iki bedenli aynalar
dunden arta kalan
bulutsuz duslerin uzerine
adini hatirlamadigim
birkac anlamsiz renk kaldi karanfillerimde
durma, sok al
pencerelerimin iz dusumlerine sarkan yildizlari
hic dusunmeden
yarim ay zamani,
durma, yirt al
son ver bu med-cezir seferlerine
ruzgari surgune gonderirken ellerim
sesim golgeni dolunaya dugumluyor
iste bu yuzden bir ihanete son kez
sessiz bir ayrilik gomuluyor
bu anlamsiz cografyanin
hangi iklimin sinirlarindaysa
ve hangi sehirde nefes aliyorsa gozlerin
hadi;
kuruttugum olu topraklarini da al yanina
sessizce tukenirken yuregimdeki hasretin.
Sedat Emer / Istanbul
08.03.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/536404/
Rivayet- Edebiyatdefteri.com
sizi, unutmaya degil,
dudaklarimi kanatmaya gidiyorum:
catlayan atlar kadar yorgunduk
sen gormezdin, biz vurulmustuk
baharda mevsimsiz sesler beklerken
kurumus topraklara gozyasi birakan
mor dumanli bulutlar gecerdi gogumuzden
kiraz agaclarinda zeytin dali olur
hangi ulkede
ve hangi limandaydik, unutmustuk.
kirmizi rujlu,
silik ojeli kadinlar vardi kiyimizda
biz hicbir otel odasinda
yanmamis ve sevismemistik oysa
kirpiklerinde dag olurken sevdasi
nazli kir ciceklerini kopartip atamazdik
bazen beyaz bir olume satip dunyayi
en masum yaralarimizi gizlice kanatirdik
gittigimiz
ve gordugumuz bizde kalsin istemedik:
ne yasamissak ihanete dair hep agladik.
kirilgan dudaklara elimizi surerken
catlayan goguslerin iklimsiz safaginda
oturup felegin en zalim konsoluna
yeri geldiginde kalkip gitmeyi de bilirdik
ozgurluk sevdasina adam oldurenler
-olulerin uzerinde gezen adamlar vardihic ses etmedik / susmaya yeminliydik
ama hicbir zaman gozlerimizi kapatip
olup bitene eyvallah diyememistik
mavi ve derin sularda gecti omrumuz
ciglik cigliga, yanki olurken sozlerimiz
hic usanmadan ve hic bikmadan
kactigimiz da olurdu aynasizlardan
-ki biz elimiz parcalansa bile,
bir kez olsun sevdigimize
mektup yazip, gonderemedik
turna aglamaz ormanlarda gezerken
dicle’yi gogsumuze,
firat’i gogumuze emanet eder
yagmurun yuzune nefesimizi surerdik
oysa biz
gul yanar diye dikeni sinemize gomer
ismi silinmesin diye kayitlardan
mendilimize deniz kokulu omurler gizlerdik
gunduzleri gunesten kacar
aksamlari golgemizdeki dolunayi taslardik
aslinda biz; siradan insanlar gibi
gecmisimizi kader sayip,
gelecege kufrederdik.
ve biz, sevdigimize soz verdiysek eger
yuregimizden ozlemi hic eksik etmedik.
Sedat Emer / Istanbul
25.08.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/325843/
Ruzgâr- Edebiyatdefteri.com
en hircin denizlerin de kiyilari olur
hicbir surgunun ardindan su dokulmez
dalgalarin gogsunde agliyorken turnalar
bizim isyanimizi hic kimse dindiremez
yarim kalan dusler vardi sirtimda
yildizlarda birikirdi dilekleriniz
vaktinden once tukenirken solgun anilar
hani bir de o bakislardaki bencillik olmasa
dile gelmezdi inanin, bunca iftira ve yalanlar
acimaz suskunlugum dikenli teller ardinda
ama gel gor ki
duydugum her iki sozun biri intikamdir koynumda
ah bu sahte sokaktaki yorgun kaldirimlar
tuzaklarinda bir onuru vardir bilmediniz
hadi soyleyin simdi bana kirilan aynalar
siz hic yansimamda gunes gormez misiniz ?
parkamizi yagmurdan esirgemeden yasadik
gun geldi ayaz erken ugradi safaklarimiza
titreyen ates gecitlerine dost diye sarilirdik
geceleri guvercinler vurulmaz dinlemediniz
oysa biz gozlerimizi bile suya bagislamistik
anlayin; zehir icer serbet derdik tadina
artik hicbir kimlik kabul etmez benligimizi
boynumdaki bu agir yuk nedir diye sorma bana
yuzunuzun akrep yuvasi kanatir ellerimizi
varsin adimiza yolsuz desin bu cakal surusu
biz turkulerimizi dilimize ihanet diye dolamadik
avucumuzdaki cizgiyi kader kabul etmediysek eger
alin yazimiza boyun egen, utangac cocuklardik.
Sedat Emer / Istanbul
07.22.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/308065/
Selef- Edebiyatdefteri.com
bulutsuz maviler dusun
bir dilencinin solgun avuclarinda
toprak, bereketsiz riyalar buyuturken
usulca eteginden damliyordu ayrilik
evinden gitmek istemeyen cocuklar gibi
oturup -anne- diye agliyordum
sensizlik cinlarken yanagimda
yagmurlar kanatiyordu solgun atesi
ve
damarlarimda sehir orseleniyordu
sol gozumde, sen kokuyordun hala
olum,
zamansiz bir doguma gebeydi,
meleklerin kanadindan duserken ask
-yamali gul yapraklari kadar oksuz
ve suskundu gok gurultuleri
ve artik
gittigin yerleri adimlariyla tasiyordu
senden kalan ten cizgilerisonra,
kirik aynalarda yanar oldu dolunay
ve mezarliklar cogaldi dudaklarimda.
her yanimda kul tenli cocuklar buyuyor simdi
tebesir tozlu seksek oynanan kaldirimlarda
hicbir zaman,
vurdugum kuslar kadar masum degildim
ve belki de
hicbir zaman sen olmayacakti
kirpiklerine astigim masum hayallerim.
Sedat Emer / Istanbul
30.10.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/488916/
Su kulleri- Edebiyatdefteri.com
agit:
yagmurlu bir aksamda vurdular beni
pasli bir yildiz koptu sol yanimdan
ciplak ve kanli bir mintan biraktim geride
islakti saclarim; gozlerim esmer
yuzumde hala sanciyorken dudaklarinin ayak izleri
gumus renkli bir seherde kaybettim; inan
cebime biraktigin kurumus karanfilleri
bu sehrin daglarinda turkuler soylenmez
ellerim barut kokar, yoklugun deniz
gunahsiz bir nefes birak simdi yanagima anne
gul’u sineme dok, buz tutsun avuclarimiz
ve inan bana sevdigim
biz hicbir ezan sesinde, artik aglayamayiz
kahir:
yoklugunda
gogsume sizan bir firar yangini olur
gozlerimden topraga dokulen yaslar
ve gokyuzunde yarim kalan bir ruzgar gibi
aglar, geceye terk ettigim butun umutlar
firtinalar dilimin ucunda diz cokerken
alaca bir vurgunda incinir omrum
atesi kiyisinda tasir tum yakamozlar
ve anla! gittiginde kiyametim olur
yankima biraktigin muskamdaki dualar
huzun nehirleri akiyor simdi damarlarimdan
parmak uclarimdan dokuluyor mevsimlerim
usulca dokunuyorum gamzendeki bosluga
hic kimse gormuyor, biliyorsun
icimde sana benzeyen yaralar buyutuyorum
kac safak soktum golgelerinden
ve kac can/an oldurdum ozleminle, hic kanamiyorsun
ozlem:
affet, sen aglarken gitmeliydim
gunes dogmadan ve tutun basarak ruyalarina
kendi yuregine sizan yalnizliklari birakarak ardimdan
susmaliydim; takvim yapraklari solmadan
artik
kirlangiclarin cigliklarini yasla catlayan tenime
eksik kalsin bileklerime yuruyen ucurumlar
bir dilek tut ve bir mendil bagla omuzlarina
ve beni bagisla, usuyorum yoklugunda hala.
Sedat Emer / Sirnak
19.11.2010
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/415186/
Su kulleri / Kiskac- Edebiyatdefteri.com
tum renklerinden arinmis
iki beden gibi gozlerin
ay, yildizlari dikiyor sessizce
ve dugmelerini cozerken karanlik
iliklerime damlayan zehrini
dudaklarimla kesip atiyorum
bicak sirtinda yalnizlik
gece; cirilciplak
ellerimi usulca cikartiyorum cebimden
ardin sira ilerleyen sonbahara inat
saclarin ruzgârda dagiliyor
yagmur basliyor
damlalar suzulurken yanaginda
maziyi dort duvar arasina gizliyorum
pasli kilitler asarak gunahlarima
seni ozgur birakiyorum
kuf kokan tum satirlarimda
burusan takvim yapraklarina
prangalar giydiriyorum
savruluyorum,
hic bilmedigim uzak zamanlara
bitmek bilmeyen voltalarin sonunda
fotograflarindan kan dusuyor
ve her adimda,
tespih taneleri agirlasiyor
sustukca boguluyor icimdeki yangin
adimi yazamadigim kirli mektuplarda
bu sefer
sessiz olmani istemeyecegim,
ne gelen, ne de giden ben degilim
devriliyorum; gidisinin ardindan
soylesene,
ne kadar yil/an gecti aramizdan
Sedat Emer
Istanbul.
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/589527/
Su kulleri / Yanki- Edebiyatdefteri.com
-biliyorum ben yokken
seni vurdugum sehirler ugurladi
gozlerinden hazan duserken-
yapraklar kuskun kalirdi yagmura
ki hicbir zaman
adimiz yazilmadi
beraber yurudugumuz tozlu kaldirimlara
maviydi yoklugunu avuttugum dar sokaklar
istanbul olurdu ayriligimiz
ve aglardi ellerimizle cizdigimiz bulutlar
yoklugu, ozgurluge yanardi
pesinden kostugumuz o tutsak martilar
nefesin dokunurken sakaklarima
yosun kokardi bakislarin
her aksamustu bir ucurumdu
ay kizilliginda incinirken suretin
soguk ve buzlu taslara
dudaklarimdan, yildizlar damlardi
tum istasyonlar saclarini dugumlerdi boynuma
tek hatirladigim, eski bir fotografti
cebimde kirilmadan duran
ve hatirladikca, oylece -kanayangul kanatli vapurlar savrulurdu sahil kenarina
avuclarimi gizlice yakardi gidisin
sadece, mendilime biraktigin sesin kalirdi
solgun yuzune duserken gamze
aldiris etmeden gelir gecerdi haziran
ve ben suskunluguna aglardim;
boyle, gizlice.
Sedat Emer / Istanbul
19.01.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/422404/
Surgun- Edebiyatdefteri.com
kalp bir kez kirilir.
gozlerim dokunurken tum gunahlarina
karinca tepelerinin ardina gizlerdim gunesi
ceplerimdeki olu akrep yavrularini yakardim
ve secde ederdi ask; kutsal tapinaklarda
iki dudagimin arasinda, afise ediliyordu zaman
kendi kendini atese veren sehirler gibi
babamin ellerine savruluyordu kullerim
bedenimin saydam catlaklarinda,
ucuz kadinlara peskes cekiyordu tabutlar
adini hatirlayamadigim acimasiz surgunler
her bakiresiz solugu infaz ederken
kavusamamaya bir adim kalmisti; oysa
sen, yine olmeseydin benligimde usulca
cigliklarin kutugune buzul katreler cizerek
izimi birakiyorum simdi yoklugunun dehlizlerine
isyanlar doguyor yedi tepeli kaldirimlara
aksam ezanina dusuyor kizil damlalar
dilimde yirtilan dolunayi
dugumluyorum yildizlara
ve biliyorsun;
hala ismini yaziyorum,
ruhuma emanet ettigin
gumus renkli intihar kovanlarina
Sedat Emer / Istanbul
10.10.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/538368/
Seyda gunceleri / Irem- Edebiyatdefteri.com
sen kanarken gozlerimi kapatmistim
aglamamak icin degil, aklimda kalmasin diye gidisin
bazen kabuk baglayan sadece yaralari degildir insanin
zamanla unutulur yuzumuze birakilan dudak izleri
gozlerimizde biriken nehirlerin kivrimina dokunur
yarim kalan hayaller kadar agirdir yoklugun; beyzâ
yagmur kokusuna karisiyor penceremin sessizligi
bir buruk huzun cokuyor odamin yalnizligina
geceme karanligin cigliklarini ortme, ne olursun
ustume devrilir duvarlarim, korkularimin arasinda
sensizlik ne kadar zor, sen asla bilemezsin; beyzâ
ceplerimde mevsimini unutmus kirlangic agitlari
ardinda biraktigin bir arsin kefen suskunlugudur
saclarini daha yalniz gosteriyor bu sonbahar; beyzâ
bir gece yarasidir dokundukca kanayan sesim
ben sonsuzlugun icinde daglamistim umudu
ve intihara meyilli duygularimi koreltmistim oysa
ruzgâra adini fisildiyorum simdi, usulca; beyzâ
yildizlar topluyor, seni ozlemeyi seviyorum
ucurumlar biriktiriyorum avuclarimda; beyzâ
kirletilmemis denizler birakiyorum ruyalarina
topragina secde eden cicekler buyutuyor
en sevdigin yerinden vuruyorum kalbimdeki mabedi
sirf gozlerine oykunuyor diye bu sehir
sensiz kalan butun sokaklari birer birer olduruyorum
gogsumdeki safak sanciyor
pas tutuyor firtinamiza yataklik eden kalbim
kirildikca tovbelerimdeki karanfil bugusu
golgeme siginan boslugun tukeniyor; beyzâ
seni hala cok seviyorum
Sedat Emer / Istanbul
08.12.2012
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/674894/
Tezvir- Edebiyatdefteri.com
ince bir sitem
…
konakladigim yurekler bilir
asma kopruler vardir gul kanattigim yollarda
istiridye kabuklarinda suzulurken gece tortusu
yagmur tanelerinin arasinda eskitirdim maziyi
kimseye soyleme, aglardim bazen
ve bazen de
kopup gitmesin diye gozlerimdeki feryatlar
beyaz kirec buketleri serperdim
kesik bukumlu dudaklarinin yamacina
ahsap pencereli ve
kerpic sivali degildir olum dedigin
tezek dumanlarini dagitirken kefen
aslinda hic ummadigin kadar bencildir gunahlar
kirli ruyalar gunesin rengine burunuyorken
kac sise sarap, duman alti mutluga kar eder
sen bilir misin ki aslinda hicbir degeri yoktur
hissedemedigin arsiz tebessumlerin.
ve sonra
uc kursun yarasi dogar yuregindeki siziya
iki damla baldiran zehri kadar acitmasa da
bir yudum gozyasina ve birde umuda
tukenir icindeki, goc bakisli yalan sevda
degisiyor dunya, yavasca ve daha derinden
eriyor bakislarimdaki buz tutan firtina
ve anliyorum ki
zaman sadece, bir cam kafese
kucuk kum tanelerini sigdirmak degilmis !
annemin son soyledigi, birkac kelime.
Sedat Emer / Istanbul
03.11.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/502917/
Tufan- Edebiyatdefteri.com
isminle baslayan
sessizlikler buyutecegim
sen gittiginde
yoklugumu hissetme diye
ay isiginda cogaliyor caresizligim
bir sozun ayrilik oluyor;
diger yanim gurbet
sana oykulenirken kadife turkulerim
mum ipliklerine, umudu bagliyorum
istanbul’un en kalabalik yalnizliginda
icimdeki sessizlik kaniyor
boylu boyunca rihtima uzaniyor suretim
sararan kimsesizligimden,
ve sana oksuz kalan cocuklugumdan
anlamsizca, utaniyorum.
yaldizli bir dus kuruyorum bazen
arka bahcemdeki safak dagiliyor
seni beklemek
bir cicege
su vermek kadar zor geliyor
kirpiklerine usulca sariliyorum
guvercinlerin de gozleri koz
bu omrun sonu kul, biliyorum
hadi! simdi gel,
ve bana bir ulke bagisla sevdigim
ozlemini gomerek bedenime
topraginda sonsuza dek
uyumak istiyorum.
Sedat Emer / Sirnak
08.07.2010
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/475155/
Uzgu- Edebiyatdefteri.com
ince bir ozlem : tabut ve gumus
…
I.
gaz lambalarinin aydinlattigi bir gecede
sarap kokusunun
nefesime dokundugu bir zamandi
toprak yalin ayak sarhos adimlariyla ilerliyor
kaldirimlara dusen her kadin bir gozyasi
ve ay isiginin yansidigi golgelerde surgun
hicbir adresi bulunmayan limanlarda ruzgar
kanatarak yalnizligi futursuzca titretiyor
iki balkon arasinda briket / gri gokyuzu
eteklerine dokulurken sonbahar
sardunyalarin boynu bukuk olsa da
hep ayni kacislar
dudaklarimla cizdigim duvarlarda
II.
kirpiklerime damlayan
gunes bulutlarini ellerimle sokuyorken
marti kanatlarinda isyan ediyor sarkilar
paltomun ic cebinde eski bir mendil oyasi
bavullar dolusu yalnizligima dokunan
hani o ankara sinirlarina vuran
simit kokusuna dair her ne varsa
ve her ne varsa yumrukladigimiz masalarda
faili bilinen ve hic sevilmeyen siirler adina
sairini kaybetmis suursuz dizelerin arasinda
utaniyorum, belli etmiyorum aslinda
icimden akip gidiyor cocuklugum
zehir zemberek cigliklarin tam ortasinda
III.
notalarini isligimla bir turlu tutturamadigim
hazan turkuleri yankilaniyor issiz caddelerde
balat’ta eski bir balikci kahvesinde
belki de o yurudugumuz sahilin sariyer’inde
deniz kokusunu cekerken tenlerimize
unutma kadinim, daglar devrilir de
yurek buz tutar mi,
sensiz saatlerde
Sedat Emer / Istanbul
Alti yila askin Edebiyat Defteri seruvenime bu paylasimimla son vermis bulunuyorum.
Hersey gonlunuzce olsun.
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/736422/
Varyete- Edebiyatdefteri.com
-kullanilmis omurler uzerine kurulan saltanatlarin,
kirilan dunyanin en alt tabakasinda
kuraklik ve varligin
en kalabalik yeridir istanbul-
gazeteler yalan dolu haberlerimizde cinayet
idamlik gozlerim soldu, gul bahcelerinde
her bir yan ziyan oldu dort sozumden biri gurbet
biz hangi sehirde mahkum kaldik, bilemedik. hayret !
baktim ki kendini tanimayan kelimeler cogalmis
ibneler diyarinda ustura erkeklik sayilirmis
hukum verilmez bu zamanda inancimizdir kefaret
gun olur adalet kapisinda melekler de satilirmis
topugundan vurulan, sohret olup cikan sanatcilar
gogsunu acip reyting dalgalanmasina sebep oluyor
vergi rekortmeninin oglu ozel kolejlerde okurken
babasinin ne is yaptigini hic kimse bilmiyor
rusvet almak dururken, alin teri bosuna
baktim ki oksuz cocuklarimiz isporta hayaller satiyor
o, askini piyasa yapmis; biz, ekonomik krizde bogulurken
bu kamusal halimizi neden kimse anlamiyor
yoksulu tokatlayip, kendini padisah gorenler de var
ne savas, ne soykirim; insanlarimiz acliktan oluyor
bir de yaptiklarindan gurur duyup ovunmeleri yok mu ?
sizin yolunuz burada kitapsizlik sayiliyor
ne din ayirdik, ne de dillerine sovduk yasamlarin
es bildik, dost saydik yuzumuze gulenleri
anladim; han ayni, zaman farkli, degisen bir an bile yok
tarlamizda cakil tasi, bereketsiz topraklar cogaliyor
sirtimizdan vurmuslardi yikilmamistik
oysa biz, mavi gokyuzune nasil da inanmistik
bu alem ana rahmi gibi zifiri karanlik
kuru ekmegi ruzgar bile supururken duslerinizde
hani nerede simdi “o” hic toz kondurmadiginiz insanlik
Sedat Emer / Istanbul
15.08.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/310584/
Yagmur lehcesi / Eylul- Edebiyatdefteri.com
gecenin saclarina yildizlari gizlerken
yuvasiz kalan intiharlar biriktiriyorum
sehirler goc ediyor yoklugunda
ellerimden sessizce kayiyorken yuzun
ben hala karanligima biraktigin
adini sayikliyorum
usulca nefesimden damliyor kelimeler
avucumda zamansiz mevsimler aciyor
bazen karsimda yorgun bir golge oluyorsun
dudaklarim, seni incitmemek icin kaniyor
buruk tebessumlerde cogaliyor gidisin
gul dalinda tomurcuklanan turkuler gibi
gogsumde kaybedilmis bir agustos sanciyor
ardinda hicbir iz kalmadigini biliyorum
anilar utandigimiz sokaklarda gizleniyor
yamali bir oyun degil bu duydugumuz ses
hangi ucuruma saklansam, gozlerim doluyor
cocuklugumu supuremezsin ki yagmurdan
sildigin her eylul, omrumuzden dusuyor
pencereme ayaz surgunleri koyma ne olur
bilirsin, her firar sonu gurbete akiyor
kirpiklerime ucurtmalar takiliyor goruyorsun
tenim siginaksiz irmaklar gibi kuruyor
yapraklarin uzerinde kiriliyor ruzgar
solgun fotograflarda yirtarken gozlerini
gunesten urken cicekler buyutuyorum
toprak esmerliginden utanirken
ben kullerimdeki yanginlarda bile sana usuyorum
anlamiyorsun,
hangi buluta dokunsam gel diye
ben bahara degil yalnizliga yuruyorum
Sedat Emer / Istanbul
13.07.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/303686/
Yanik gonca- Edebiyatdefteri.com
bir adim otesi gozyasiydi
ve cemreye duserken kul
ansizin bir intihar dogdu hucrelerime
kanadi, icimdeki pismanlik yarasi
bak; bir kent daha kefene sarildi yoklugunda
kaldirimlara sovuyor icimdeki cocuklar
ki onlar,
henuz yeni surgun edildi cezaevlerinden
sen, gittigin zaman.
goguslerine carpiyor yildiz bulutlari
icimin derinliklerine gizlenirken yalnizlik
bir infilakla parcalaniyorsun
dustugun her bozgun firtinada
avuclarima karanligi birakiyorsun.
sen sehirler pezevengi istanbul
ve sen,
gencligimi emanet ettigim sariyer yosmasi
vurgun ayriliklari
bir gece bekcisine odunc birakarak
cebimdeki son fotografi daya gozlerime.
hangi ihanetin yukunu,
boynuma astigini bilmeden cezalandir
yargisiz infazla bedenimi
simdi durun!
ve biraz olsun dinleyin beni
o kahpe dediginiz kadin
az sonra, benim annem olabilir.
oldurmeyin.
Sedat Emer / Istanbul
18.09.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/484993/
Yansima- Edebiyatdefteri.com
oyle bir anda olmeliyim ki
dogdugum ilk yer, gozlerin olsun
gunah nobetleri yazilir mim defterime
dudaklarima adin savrulur
biliyorum, sen ben’de yokken;
tum cepheleriyle yeniktir istanbul
goz bebeklerimden suzulur eylul
cati arasina sakladigim ayaz yuzun
geceye inat sabikali bir gun dogurur
titreyen her ezgide kirilirken aynalar
sensiz gecen her saniyede yuregim
bir kez daha yikilir, kahrolur
yagmur yagar terk ettigin agustosa
kimse aglamasin diye yanginlarim sel olur
ellerim yirtarken mektuplarini
hayalin, usulca kirpiklerimden vurulur
alnimin tam ortasina kazinir gulusun
son bir soz kalir duslerimin icinde
ne olur sen giderken sevdigim;
beni de yaninda gotur.
Sedat Emer / Istanbul
30.08.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/557307/
Yara- Edebiyatdefteri.com
rengini kaybetmis bir deniz dusun
durmadan kirilan
ve omrumuze savrulan
ruzgarlarin yamacina
gururlar birakirdik arkamizda
gozlerimizden hic usanmadan
yurumedigimiz sokaklarda
hicbir yagmur pisman olmayacakti
ve kendimizden utanmadan
hangi bedene sarilsak
ellerimiz kirilirdi
catlayacakti sesimiz
gozyaslarimiz yanacakti
gul ve topraktir simdi ellerimde kanayan
hangi yana donsem oluyorum
ucurum eksigi yarinlara gomuyorum umudu
ve sancili bakislar doluyor hicrana
guvercinlere hic bagislanmayan
zaman takvimlerden siyrilip giderken
kizil sacli bir gece doguyor usulca
siginaklarinda cigliklar olmayan
bulut dalinda bir gamzem var simdi
ve bir de siirlerimde
mevsimsiz acan karanfil demetleri
sen bu daglarin ve denizlerin kadini
dinle
artik gidiyorum
dudaklarinda
hicbir ozlem koparmadan
Sedat Emer / Istanbul
15.06.2009
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/542844/
Zaman / I- Edebiyatdefteri.com
kanatarak tum senli gozyaslari
yetim biraktigin varligima sariliyorum
hâlâ avuclarimda duruyor adini cizdigim resimler
kuf kokan dudaklarimla aniyorum yalnizligi
ve yalanci gozlerini, bir kez daha terk ediyorum
icimde yankilaniyor kacamak buselerin
korkular buyurken sensiz tenimde
her yalgin firtinada kiyiya vuruyorum
duslerim surgun ederken tum benligimi
ben her defasinda;
bir tek, sana agliyorum
iz dusumlerin yansiyor kirik aynalara
yorgun dusen yildizlarin golgelerine inat
caresiz bedenim ayakta duruyor
mutlulugumu yitiriyorum ansizin gidisinle
ve gordugum her tebessum
yine adina oykunuyor
yiktigim her ozgurluk duvari
hesap sorarken gurursuz yarinlara
suskunlugum hukumsuz kaliyor
simdi sensiz olma zamani sevdigim
soyle; Tanri beni boyle kabul eder mi !
Sedat Emer / Istanbul
25.06.2008
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/554080/
Zaman / II- Edebiyatdefteri.com
dokundukca kanayan yaramsin
sen birakip giderken bedenimi ardin sira
bir volkan alevinde soguttum omrumu
sana benziyor simdi, ceplerimdeki mavi umutlar
gokyuzune asiyorum en masum cocuklugumu
ruhumu cikartarak gunahkar bedenimden
tum senli anilarimi; ozgur birakiyorum
goz bebeklerime dolan yagmur bulutlari
her yanilgida infaz ediyorken guluslerimi
sensizligin otesinde agliyor umutlarim
ansizin telaslarda yok olup gidiyorum
korkularimin arkasina saklanirken gidisin
geceme yansiyan hayalini sokup atiyorum
sinirlarini kaybetmis
catlaklar var simdi avuclarimda
vakitsiz acan ucurumlarda, hep kayboluyorum
ellerinin uzandigi her yere
dikenli teller oruyorum
ve
kuytu bir zamanda yasanan tum sevismeleri
umutsuzca yalanliyorum
yikip gecerken yokluk duvarlarimi uzerime
suretime biraktigin iz dusumlerini yargiliyorum
giderken
dudaklarima bir omur dolusu
ayrilik birakiyorsun
hadi simdi unut tum soylediklerimi
sensizliklere alisamaz duslerim
bil ki
cocukca bir yalan
seni artik; hic sevmedigim
Sedat Emer / Istanbul
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/593576/
Zaman / III- Edebiyatdefteri.com
martilarin kanadina asarak hayallerimizi
kirilan dalgalarin intiharina yaziyorum adini
yagmurlu bir gecede buldugum gozlerine
birkac deniz birakiyorum
ve biraz umut ekiyorum duslerinin icine
sen, hic usume diye.
devrilen daglarin yamacina gizliyorum seni
hic dokunmadan geciyorum saclarinin kiyisindan
cigliklarimin golgesine surerken sesinin bugusunu
safaklarima mevsimini kaybetmis papatyalar doguyor
tum korkularindan ariniyor yalnizligim
seni sadece kendime bagisliyorum.
kul oluyor gul, ates yanarken gogsunde
gulusun solgun baharlara can veriyor
bu yuzden ask'in kadar agir geliyor yuzun omrume
artik gozlerin gibi aglamayi beceremiyorum
yildizlarin koynunda uyurken gogun yedi arz'i
sana hic sabahi olmayan bir gece buyutuyorum
biliyorsun;
avuclarim toprak kokuyor yoklugunda, hala
urkek dudaklarimla seni cok ozluyorum
Sedat Emer / Istanbul
28.07.2012
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/636250/
Zaman / IV- Edebiyatdefteri.com
gunesin kiyisinda
zamansiz firtinalar kopardi
gok kusaginin kivrimlarina cizerdim
gozlerinin seffaf maviligini
bir zaman sonra
aglamaya baslardi gri bulutlar
cig duserdi gece karanligina
gidisinin izleri kanar
ve sararirdi buz tutan fotograflar
batakliga saplanan yildizlar gibi
esir dusmustu gozyaslarima
utangac ellerimi tutan ruzgar
yagmurlu bir omrun son kahrolusudur
gogsumde uyuttugum safaklar
benim adina oykunen
dudaklarima gomdugum yalnizliklarim
ve yokluguna bagisladigim gamzelerim var
ve biliyorsun
seviyordum seni
tovbe tutmayan tum gunahlarim kadar.
Sedat Emer / Sariyer
dellysedat
http://www.edebiyatdefteri.com/siir/667012/

Benzer belgeler

gelecek

gelecek Saçan Kandillerine (Muhteşem İslam İnkılabının aziz müessisi Ruhullah el-Humeynî (R.A.)‟ye ve yüce Halefi olan Seyyid Ali Hamaneî (R.A.)‟ye ve İnkılab‟ın tüm Erkânı-

Detaylı

Şiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için

Şiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com Yasal Uyari: Bu ekitap, bilgisayariniza indirip kayit etmeniz ve ticari olmayan kisisel kullaniminiz için yayinlanmaktadir. Siirlerin kopyalanmasi, gercek v...

Detaylı

Şiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için buraya tıklayın

Şiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için buraya tıklayın Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com Yasal Uyari: Bu ekitap, bilgisayariniza indirip kayit etmeniz ve ticari olmayan kisisel kullaniminiz için yayinlanmaktadir. Siirlerin kopyalanmasi, gercek v...

Detaylı

Şiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için buraya tıklayın

Şiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için buraya tıklayın Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com Yasal Uyari: Bu ekitap, bilgisayariniza indirip kayit etmeniz ve ticari olmayan kisisel kullaniminiz için yayinlanmaktadir. Siirlerin kopyalanmasi, gercek v...

Detaylı

Şiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için buraya tıklayın

Şiirlerden oluşan e-kitap dosyasını indirmek için buraya tıklayın Edebiyat Defteri www.edebiyatdefteri.com Yasal Uyari: Bu ekitap, bilgisayariniza indirip kayit etmeniz ve ticari olmayan kisisel kullaniminiz için yayinlanmaktadir. Siirlerin kopyalanmasi, gercek v...

Detaylı