8 - Türk Metal Sendikası

Transkript

8 - Türk Metal Sendikası
TÜRK METAL SENDİKASI GENEL
MERKEZİ AYLIK YAYIN ORGANI
TÜ R K
M
AL SE N
ET
KASI
Dİ
TÜRK
OCAK 2016 | SAYI: 198
METAL
ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ
TÜRK METAL’DEN
EĞİTİM ATAĞI!
ANADOLU HOTELS
ESENBOĞA TERMAL
Editörden
Editörden
EĞİTİM ATAĞI
H
er yaşta, her dönemde, her koşulda eğitimin gerekliliği, hiç şüphe yok ki,
inkâr edilemez bir gerçek. Türk Metal’in de bu ay gündeminde eğitimler
vardı. Sosyal sendikacılık ilkesi çerçevesinde, üyelerinin mesleki ve kişisel
gelişimlerine büyük önem veren sendikamızın eğitim faaliyetleri, hız
kesmeden devam ediyor.
İşyeri temsilcileri için Ankara’da başlatılan eğitimlerin yanı sıra, Ereğli’de,
münferit (Grup TİS kapsamı dışında kalan) iş yerlerinde çalışan üyelerimiz için
örgütlenme eğitimleri gerçekleştiriliyor. Sendikamızla MESS’in birlikte yürüttüğü
ortak eğitim projesi yine Ankara’da devam ederken, Türk Metal Kadın Kolları
tarafından bölgelerde organize edilen eğitim etkinlikleri, üyelerimizden büyük
ilgi gördü. Kapak konumuzu oluşturan, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ın da
Başyazısında önemini vurguladığı bu etkinliklere ilişkin haber ve fotoları, iç
sayfalarımızda bulacaksınız.
Türk Metal, uluslararası ilişkilere büyük önem veren bir sendika… Sermayenin
uluslararası nitelik kazanarak, küresel güce dönüştüğü bir ortamda, işçi
sendikalarının da uluslararası işbirliği ve dayanışmayı artırması, ortak çalışmalara
ve girişimlere imza atması gerekiyor. Türk Metal bu kapsamda, Arnavutluk Sanayi
İşçileri Sendikalar Federasyonu ile bir dostluk ve işbirliği protokolü imzaladı.
Bu arada, Almanya’nın güçlü sendikalarından IG Metall’in, Münih MAN Kamyon
Fabrikası temsilcileri ile MAN Türkiye yöneticileri, Genel Başkanımız Pevrul Kavlak’ı
ziyaret etti. Her iki haberle ilgili detayları sizlerle paylaştık.
Sosyal Güvenlik alanında Türkiye’de önemli bir isim olan Uludağ Üniversitesi
öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Alper’in, “8.Yılına Girerken Sosyal Güvenlik Reformu:
Hedefler, Beklentiler ve Gerçekleşmeler” başlıklı makalesine bu sayımızda yer
verdik. Bu titiz makaleyi, çalışma hayatına ilgi duyan herkesin okumasını tavsiye
ediyoruz.
Bilindiği gibi, dergimizde bir süredir, şubelerimizdeki etkinliklerin duyurulduğu
“Bizden Haberler” bölümüne yer vermiyoruz. Zira bu haberler, sosyal medya
hesaplarımız ve internet sitemizde, en güncel haliyle sizlere ulaşıyor. Ancak, yine
“Bizden Haberler”de bulunan, hayatını kaybeden üyelerimizle ilgili Vefat bölümüne
dergimizde vermeye devam edeceğiz.
Türk Metal Dergisi size ulaştırdığı haberlerin yanı sıra, içinde her ay birbirinden
farklı konulardaki makalelerin yer aldığı, sosyal güvenlik, iş sağlığı ve güvenliği,
mizah bölümlerinin bulunduğu çok yönlü bir dergi. Yani bir anlamda, dergimiz de,
eğitimlerin bir parçasını oluşturuyor. Kısacası metal emekçileri için var olan bu
dergi; metal emekçileriyle yaşayacak, büyüyecek ve gelişecek…
Bir sonraki sayımızda görüşmek üzere…
mal Şen
Mustafa Ke
TÜ R K
AL SE N
ET
KASI
Dİ
M
TÜRK METAL SENDİKASI
AYLIK YAYIN ORGANI
OCAK 2016 | Sayı: 198
YAYIN SAHİBİ
Türk Metal Sendikası Adına
Pevrul KAVLAK
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü:
Mustafa Kemal ŞEN
YÖNETİM MERKEZİ
Türk Metal Sendikası Genel Merkezi
Basın Müşavirliği Beştepe Mahallesi
Yaşam Caddesi 1. Sokak No:7/A 06520
Söğütözü/ANKARA
Telefon: 0312 292 64 00
Faks: 0312 284 40 18
[email protected]
www.turkmetal.org.tr
www.turkmetaldergi.com
PRODÜKSİYON:
KARATAHTA
CTCP: REPROTEK
BASKI: Ziraat Gurup Matbaacılık A.Ş.
Ziraat Bankası Tesisleri
İstanbul Yolu Trafo Karşısı
Varlık - ANKARA
Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45
YAYIN TARİHİ
: 31/ 1 / 2016
YAYIN ARALIĞI
: BİR (1) AY
YAYININ TÜRÜ
: Yaygın süreli
YAYIN DİLİ: TÜRKÇE
Dergimiz basın ahlak yasasına uyar.
Ayda bir yayımlanır ve üyelerimize
ücretsiz dağıtılır.
İçindekiler
İçindekiler
Kısa Kısa . ............................................................... 4
Dünyadan................................................................. 5
Sektörden................................................................. 6
Konfederasyon’dan
“Oyuna Gelmeyelim”..................................................... 7
Haberler
Her Şey Metal İşçileri İçin............................................... 8
Türk Metal’den Dev Eğitim Atağı................................... 14
Kadın Kolları Eğitim Seminerleri Devam Ediyor................ 16
IG Metal Temsilcileri Türk Metal’de................................ 20
Arnavutluk İşçi Federasyonu ile Dostluk ve
İşbirliği Protokolü İmzalandı.......................................... 21
Makale
8, Yılına Girerken Sosyal Güvenlik Reformu: Hedefler,
Beklentiler ve Gerçekleşmeler/ Prof. Dr. Yusuf ALPER.......... 24
Karikatür / Çizgi Romanda Kedi / Dr. Naci ÖNSAL.............. 28
İş Sağlığı ve
Güvenliği
Mevzuatında
Çalışanların Eğitimi/
Özcan KARABULUT. ..................... 32
Sizin Köşeniz.......................................................... 34
İşte Hayatımız......................................................... 38
TM-MESS Ortak Eğitim Programı.......................... 42
Bulmaca................................................................. 44
Emekçinin Not Defteri............................................. 45
Sinema - Kitap........................................................ 46
TÜ R K
AL SE N
ET
KASI
Dİ
M
Başyazı
Başyazı
BİLGİ
UMUTTUR...
2
016’ya bir acıyla başladık.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Koç’u kaybettik. Her ölüm
erkendir ama Mustafa Koç’un ölümü
gerçekten erkendi. Allah rahmet
eylesin… Evet sert bir işverendi, işletme için
gereken neyse onu yapmaktan çekinmezdi ama…
Evet bir “ama” var. Rahmetli her zaman
dinlemeye, diyaloğa, uzlaşmaya hazırdı.
Ben buna şahidim. Çözülmez sanılan birçok
konuyu yüzyüze görüştükten sonra çözdük,
uzlaşılmaz sanılan birçok konuda uzlaştık.
Çünkü Mustafa Koç, hiçbir görüşmeye önyargı
ile gelmedi. Hiçbir müzakereye “kırmızı çizgi”
çizerek başlamadı. Her zaman sosyal ortak
olmanın bilinciyle davrandı. Kabul etmeye, ikna
edilmeye, görüşmeye hazır oldu. Bir kez daha
Allah rahmet eylesin.
Gerçekleri söylediğimiz, haklıya hakkını
teslim ettiğimiz için her zaman eleştirildik.
Yine öyle oldu. Mustafa Koç’un vefatına
üzüldüğümüz, ardından rahmet dilediğimiz için
eleştirildik. O eleştirileri yapanları, o ahlaksızları
Allaha havale ediyorum. Kinden, nefretten
başka bir şey bilmeyenleri, sendikal mücadeleyi
kirli bir çıkar savaşına çevirenleri, bu toprağın
örfünden adetinden hiç nasiplenmeyenleri
Allaha havale ediyorum.
PEVRUL KAVLAK
TÜRK-İŞ Genel Sekreteri
Türk Metal Sendikası Genel Başkanı
[email protected]
twitter.com/KavlakPevrul
Değerli Türk Metalliler,
Gerçekleri, doğru bildiklerimizi ne pahasına
olursa olsun söylemeye devam edeceğiz.
Yalanla, propagandayla sonuna kadar mücadele
edeceğiz. Bunun için tek silahımız var: Bilgi...
Unutmayın: Bilgi; bütün kötülüklerin ilacıdır.
Onun için dört koldan eğitim seferberliğine
başladık. Kadın Kollarımızın düzenlediği
eğitimler tam gaz başladı, devam ediyor. Bütün
dünyaya örnek gösterilen MESS ile yaptığımız
ortak eğitimler hız kesmedi. Yetmedi, Ereğli’de
örgütlenme eğitimleri, Ankara’da ise temsilci
eğitimleri başlattık.
Tek bir amacımız var: Gerçekleri anlatmak.
Biz, yalan, dolan bilmeyiz. Biz propaganda
yapmayız. Gerçekler, yalanla mücadelede
bizim için hem silah, hem de kalkan… Biz o
gerçeklerle, Türkiye’nin en büyük, dünyanın
da önde gelen sendikalarından biri olduk. Biz,
sadece ve sadece, gerçeklerin ve doğru bilginin
ışığında yürüyoruz.
Bizi, daha güzel günlere, daha umutlu
yarınlara, daha adil bir geleceğe taşıyacak olan
bilgidir, gerçeklerdir. Biz, o yolda ilerliyoruz.
Yolumuz açık olsun…
KISA KISA
Suriyelilere çalışma izni
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci
Volkan Bozkır, Türkiye’deki Suriyelilere
çalışma izni verilmesi ve yasa dışı göçün
yasal hale gelmesi için çalışma yaptıklarını
bildirdi. Avrupa Birliği (AB) kasım ayında varılan uzlaşı sonrası, Türkiye’den, Avrupa’ya
giden göçmen sayısını azaltmasını bekliyor.
Bozkır, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı
Frans Timmermans ile görüşmesi sonrası
yaptığı açıklamada, “Türkiye’deki Suriyelilere çalışma izni vererek, yasadışı göç
üzerindeki baskıyı azaltmaya çalışıyoruz”
dedi. Türkiye’den Avrupa’ya giden yasadışı
göçmenlerin sayısı için de Bozkır, “Yasadışı
göç 2015’te 150,000’i aşmış durumda, günde
ortalama 500 kaçak göçmen yakalanmakta.
Biz de bu durumu önlemek adına yasadışı
göçün yasal hale getirilmesi için çalışma
yürütüyoruz” dedi.
Kırık kalp, cep düşmanı
Araştırmacılar, kadınların duyguları
değiştiğinde harcama alışkanlıklarındaki
değişimi inceledi. Kadınlar en fazla alışverişi
ayrılıkla biten bir ilişki sonrası yapıyor. Böyle
günlerde alışveriş için harcanan paranın
ortalaması yaklaşık 190 TL’yi bulabiliyor.
Can sıkıntısı, bir arkadaşla çıkan tartışma,
işyerinde kötü geçen bir gün sonrası
AVM’lerde ya da internet sörfü sırasında
yapılan alışverişler ise bütçede 110-125 lira
arasında gediğe yol açıyor.
İşsizlik
Sigortası Fonu
93 milyarı aştı
İşsizlik Sigortası Fonu’nun
toplam varlığı Aralık sonu
itibarıyla 93 milyar 74,1 milyon
TL’ye ulaştı. Bir önceki ayda
rakam 92 milyar 108,5 milyon
TL seviyesinde bulunuyordu.
İşsizlik Sigortası Fonu’ndan
yapılan açıklamaya göre,
Fonun aylık getirisi %0,69, yıllık
getirisi %7,64 oldu. Aynı dönem
itibarıyla toplam fon varlığının,
%91,34’i kuponlu tahvil, %7,57’si
mevduat, %1,08’i kuponsuz
tahvilden oluştu.
TÜRK
4
METAL
Dünyadan
Rusya: Ekonomide
en kötü senaryoya
hazırlanmalıyız
Rusya Başbakanı Dimitri
Medvedev, petrol fiyatlarındaki
düşüşün Rusya ekonomisini
zora soktuğunu, ancak
durumun şu anda yönetilebilir
noktada bulunduğunu ifade
etti. Medvedev, petrolün daha da
düşmesi durumunda bütçenin
yeniden gözden geçirilmesinin
gerekeceğini de belirterek, “En
kötü senaryoya karşı hazırlıklı
olmalıyız”
dedi.
Petrol
fiyatları
2016’nın
başından
bu yana
yeniden hızlı
değer kaybı
trendine
girerek %17
civarında
düştü ve 30 dolar seviyelerine
kadar indi. Petrolde yaşanan
değer kaybı son 1,5 yılda ise %70’in
üzerinde. Dünyanın en büyük
petrol ihracatçılarından birisi
olan Rusya’da, petrol fiyatının
düşmesi ihracat gelirlerini etkiliyor
ve bütçe dengesine olumsuz
yansıyor. Rusya Ekonomi Bakanı
Aleksey Ulyukayev ise petrol
fiyatlarının gelecek 10 yıl boyunca
düşük seviyelerde kalacağını
öngördü. Küresel ekonomide
‘yeni normal’in oluştuğunu ifade
eden Ulyukayev, küresel üretim
dinamiklerinin hız keseceğini ve
büyümenin de yavaşlayacağını
belirtti. Bu yeni dönemde Rus
hane halkının tüketim odaklı
değil tasarruf odaklı olması
gerektiğini de belirten Ulyukayev,
Rus ekonomisinin ancak bu
şekilde yeni döneme ayak
uydurabileceğini vurguladı.
ABD Adalet Bakanlığı Volkswagen’e dava açtı
Dünyanın en büyük otomotiv üreticisi olan Alman Volkswagen şirketi,
ABD’deki bir soruşturmayı takiben, ABD ve Avrupa’da egzoz emisyonlarını
kasıtlı olarak düşük gösterdiğini ve yaklaşık 11 milyon araca yerleştirilen
yazılımla, karbon emisyon oranlarında hile yaptığını itiraf etmişti. Skandal,
Volkswagen’in dünya çapındaki satışlarının düşmesine neden olmuştu.
ABD’nin Çevre Koruma Müdürlüğü (EPA) şirkete Detroit’de dava açtı.
Dava dilekçesinde 600 bin dizel motora konulan söz konusu yazılımın
zarar verici bir hava kirliliğine neden olduğu iddia edildi. Bunun yanında
şirket, EPA tarafından onaylanandan farklı tasarıma sahip araçları satışa
çıkararak temiz hava yasalarını ihlal etmekle de suçlandı. Skandal,
Volkswagen’i sert bir şekilde vurmuş durumda. Şirket yakında dünya
çapındaki milyonlarca aracını geri çekecek. Şirketin bunun için 6.7 milyar
Euro bütçe ayırdığı aktarılıyor. Yeni davalarla birlikte skandalın şirkete
maliyetinin çok daha yükse olabileceği belirtiliyor.
İran dünyaya açılıyor
İran’a yönelik ambargonun kaldırılmasıyla dünya tarihinde yeni bir
sayfa açılıyor. Yaptırımlar nedeniyle İran’ın petrol gelirleri yarıya
düşmüş, bankacılık sistemi uluslararası piyasalardan kopmuştu.
İran riyali dolar karşısında üçte iki oranında değer kaybetti. İran
sanayisi hammadde ve yan ürün bulmakta güçlük çekerken, ilaç
bulmak bile lüks haline geldi. Şimdi ise İran ekonomisi yıllık 110
milyar dolara varan bir doping elde edebilecek. Tahran yönetiminin
yurt dışında bloke halde
bekleyen 100 milyar
dolarının serbest kalacak
olması, piyasalarda gizliden
gizliye bayram havası
estirirken, İran’ın %8 büyüme
hedefine öncelik vereceğini
açıklamasıyla, Türk iş
dünyası da kolları sıvadı.
Yaptırımların kalkmasıyla
İran’ın yılda sattığı petrol 1
milyondan 2,5 milyon varile
çıkacak. Uçuşa geçmek için
sabırsızlanan İran, ilk olarak
Airbus’tan 114 uçak alacağını
duyurdu.
TÜRK
5
METAL
SEKTÖRDEN
Otokar Altay
için teklif verdi
Türkiye’nin “milli tank”
projesi Altay’ın ana
yüklenicisi olan ve geliştirme
çalışmalarını sürdüren
Otokar, bu tankın 250 adetlik
seri üretimine de talip oldu
ve teklif sundu. Şirket,
açıklamasında, seri üretim
için teklif dosyasını Savunma
Sanayi Müsteşarlığı’na
(SSM) sunduğunu, SSM’nin
değerlendirme sonrası seri
üretimle ilgili görüşünü
oluşturacağını kaydetti.
Açıklamada, Altay’ın
geliştirme süreçleri ve
prototip üretimlerinin
tamamlandığı, sistem
kalifikasyon ve kabul
testlerinin halen sürdüğü
kaydedilirken, seri üretim
için teklif dosyasının
sunulduğu, değerlendirme
sonrası projeyle ilgili önemli
gelişmeler kesinleştiğinde,
bunun kamuoyuna
duyurulacağı da ifade edildi.
Coşkunöz Radyatör Avrupa ödülüne talip
Coşkunöz Holding’in iklimlendirme sektöründeki firması Coşkunöz
Radyatör, `Copa` markalı ürünleriyle, 2015-16 Avrupa İş Ödülleri’nin
ilk turunu tamamlayarak, Türkiye’nin Ulusal Şampiyonları’ndan biri
oldu. Avrupa iş dünyasının en prestijli organizasyonlarından biri olan
ve bu yıl dokuzuncusu düzenlenen yarışmada, 33 Avrupa ülkesinden
farklı sektörlerdeki 32 bin şirket, yenilik, iş mükemmelliği ve sürekliliği
kriterlerine göre değerlendirildi. Coşkunöz Radyatör, birçok global
şirketi geride bırakarak, Türkiye’nin ithalat ve ihracat alanındaki
şampiyonlarından biri oldu. Ürettiği panel radyatör, dekoratif radyatör,
hermetik şofben, banyo radyatörleri ve radyatör vanaları gibi ürünlerin
%75’ten fazlasını ihraç ederek Türkiye’nin bu alandaki ilk 3 firması
arasında yer alan Coşkunöz Radyatör, pek çok itibarlı şirketle aynı
kategoride yarışarak, uluslararası ‘Ruban d’Honneur’ unvanını almak için
Türkiye’yi Avrupa’da temsil edecek. Dünyanın en büyük yedinci global
ağı olarak vergi, bağımsız denetim, muhasebe, kurumsal finans ve mali
danışmanlık alanlarında hizmet veren RSM’in ana sponsorluğunu yaptığı
yarışmanın ikinci aşamasında Ulusal Şampiyon seçilen şirketler, tanıtım
videolarını Avrupa İş Ödülleri web sitesinde yayımlayarak tüm dünyadan
herkesin ve jürinin 11 Ocak`tan itibaren halk oylamasına sundu. Web
sitelerinden oy kullanımı 26 Şubat’a kadar devam edecek.
Arçelik’in 1.14 milyar liralık yatırımlarına ilişkin teşvikler onaylandı
Arçelik’in gelecek dört yılda yedi
işletmesinde gerçekleştirileceği
modernizasyon amaçlı toplam 1.14 milyar
liralık yatırımlarına ilişkin teşvik belgeleri,
Ekonomi Bakanlığı tarafından onaylandı.
Şirketten Kamuyu Aydınlatma Platformu’na
yapılan açıklamada, onaylanan teşvik
belgelerinden 656.4 milyon liralık dört
tanesinin büyük ölçekli yatırım olduğu ve
ikinci bölge teşviklerinden yararlanacağı
belirtildi. Açıklamaya göre, yatırımlar gümrük
vergisi muafiyeti, KDV istisnası, 2 yıl sigorta
primi işveren hissesi desteği, %55 kurumlar
vergisi indirimi desteklerinden yararlanacak.
Açıklamada onaylanan 225.8 milyon liralık
bir adet teşvik belgesinin büyük ölçekli yatırım olduğu
ve birinci bölge teşviklerinden yararlanacağı, belirtildi.
Buna göre, bu yatırımlar da, gümrük vergisi muafiyeti,
KDV istisnası, 2 yıl sigorta primi işveren hissesi
desteği, %50 kurumlar vergisi indirimi desteklerinden
TÜRK
yararlanacak. Onaylanan 138.9 milyon liralık belgeye
bağlı yatırımlar da, üçüncü bölge teşviklere bağlı
olarak, gümrük vergisi muafiyeti, KDV istisnası, 5 yıl
sigorta primi işveren hissesi desteği, %60 kurumlar
vergisi indirimi desteklerinden yararlanacak.
6
METAL
Aralarında TÜRK-İŞ‘in
de bulunduğu 8 örgüt
tarafından yapılan
açıklamada, birlik ve
beraberliği muhafaza
etmek zorunda olduğumuz
bu günlerde aklıselim
içinde ve sükûnetle
birlikte hareket edelim.
Bizleri tahrik etmek
isteyenlerin oyunlarına
gelmeyelim” denildi.
T
ZOB, TESK, TÜRK-İŞ, HAK-İŞ,
MEMUR-SEN, KAMU-SEN,
TİSK VE TOBB’un yaptığı
ortak açıklama şöyle:
“Bizler Türkiye’nin üreticileri,
esnafları, çiftçileri, müteşebbisleri,
çalışanları olarak, son dönemde
ülkemizin birlik ve beraberliğini
zedeleme boyutuna ulaşan tabloyu
büyük bir dikkat ve endişeyle takip
ediyoruz.
Bu çerçevede, ülkemizi saran
terör olaylarından, artan can
kayıplarından son derece rahatsızız.
Bugün geldiğimiz noktada
artık mesele, maalesef Türkiye’nin
sosyal yapısını tahrip eden,
vatandaşlarımızın birbirlerini
anlamalarını imkânsız hale getiren
yeni bir boyuta vardı.
Özellikle üniversitelerimizde
çalışan akademisyenler de dâhil
toplumun tüm kesimlerinin
düşüncelerini ifade ederken
birleştirici bir dil kullanmaya özen
göstermeleri son derece büyük bir
önem taşıyor.
Elbette hiçbir devlet teröre taviz
veremez.
Elbette hiçbir devlet kendi
sokaklarında güvenlik güçleri
haricinde, silahlı unsurların
dolaşmasını kabullenemez.
Elbette hiçbir devlet
kendi vatandaşlarının günlük
yaşamlarına teröristler tarafından
müdahale edilmesini kabul edip,
hareketsiz kalamaz.
Devletin amacının
vatandaşlarımızın en temel
haklarını korumak, onların
yaşamını bir an önce normale
çevirmek olduğunun hep birlikte
farkında olmalıyız.
KİK ÜYESİ KURULUŞLARIN TEMSİLCİLERİ
CUMHURBAŞKANLIĞI SARAYINDA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye - AB
Karma İstişare Komitesi (KİK) üyesi kuruluşların
temsilcilerini Cumhurbaşkanlığı Sarayında kabul etti.
TÜRK-İŞ GENEL BAŞKANI ATALAY
YARGITAY BAŞKANI’NI ZİYARET ETTİ
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit’i makamında ziyaret etti.
CUMHURBAŞKANLIĞI GENEL SEKRETERİ
KASIRGA TÜRK-İŞ’İ ZİYARET ETTİ
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga,
TÜRK-İŞ Genel Merkezini ziyaret ederek, TÜRKİŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ve Yönetim Kurulu
üyelerine hayırlı olsun dileklerini iletti
TÜRK
7
Türkiye olarak terörün
her türlüsüne karşı ortak bir
tavır göstermeli, teröre karşı
birlikte mücadele etmeliyiz. Tüm
kurumlarımıza ve vatandaşlarımıza
da bir çağrımız var:
Birlik ve beraberliğimizi
muhafaza etmek zorunda
olduğumuz bu günlerde aklıselim
içinde ve sükûnetle birlikte
hareket edelim. Bizleri tahrik
etmek isteyenlerin oyunlarına
gelmeyelim. Kurumlarımızı yıpratan
taraflı yorumlardan ve temelsiz
suçlamalardan kaçınalım.
Bizler devletimizin ve
milletimizin, birlik ve beraberlik
içerisinde her türlü zorluğun
üstesinden geleceğine dair
sarsılmaz bir inanca sahibiz. Birlik
ve beraberliğimizi muhafaza
edeceğiz, terörün sosyal
yapımızı tahrip etmesine fırsat
vermeyeceğiz.”
METAL
KONFEDERASYON’DAN
“OYUNA GELMEYELİM”
HER ŞEY
İŞÇİLERİ
Her zaman metal işçilerinin yanında olmayı
ve sorunlarını çözmeyi kendine ilke ve görev
bilen Türk Metal, şube başkanları ve
temsilcileriyle, üyelerini tezgâhları başında
ziyaret etmeye devam ediyor.
TÜRK
8
METAL
METAL
İÇİN…
M
etal işçilerinin en büyük ve en
güçlü örgütü Türk Metal, üyelerini
yalnız bırakmıyor. Metal işçilerinin
daha iyi bir hayat standardına
kavuşması hedefiyle, sendikacılıkta
öncü hizmetlerini üyelerine sunan Türk Metal, her
platformda üyelerine sahip çıkıyor.
Bu çerçevede, gerek şube başkanlarımız gerekse
iş yeri temsilcilerimiz, her fırsatta işyerlerini ziyaret
ederek, üyelerimizle tezgâhları başında sohbet ediyor
ve sorularını yanıtlıyor, sorunlarını çözmek için
girişimlerde bulunuyor.
Şube Başkanlarımız ve şube yöneticilerimiz, Ocak
başından itibaren yoğunlaştırdıkları işyeri ziyaretleri
öncesi, şubelerde düzenlenen temsilciler meclisi
toplantılarında da üyelerimizle biraraya gelerek,
sohbet ettiler ve güncel gelişmeleri ele aldılar.
TÜRK
9
METAL
TÜRK
10
METAL
TÜRK
11
METAL
TÜRK
12
METAL
TÜRK
13
METAL
TÜRK METAL’DEN
DEV EĞİTİM ATAĞI
Türk Metal Sendikası,
2016 ile birlikte dev bir
eğitim atağı başlattı.
Bu çerçevede, yüzlerce
metal emekçisi, farklı
alanlarda eğitim alıyor.
S
osyal sendikacılık
ilkesi çerçevesinde,
üyelerinin kişisel ve
mesleki gelişimlerine
büyük önem veren Türk Metal,
2016 yılına, mevcut eğitim
programlarına yenilerini
ekleyerek başladı. Sendikamızın,
Türkiye Metal Sanayicileri
Sendikası (MESS) ile ortaklaşa
yürüttüğü eğitimler, Anadolu
Hotels Esenboğa Termal’de
tüm hızıyla devam ederken,
2015 yılının Kasım ayında
Sendikamızın Kadın Kolları
tarafından bölgelerde başlatılan
eğitimler hız kesmiyor.
Sendikamız 2016 yılının ilk
haftasında Ankara’da temsilci
eğitimlerine başladı. Anadolu
Hotels Downtown Söğütözü’nde
devam eden programda, ilk dört
grubun eğitimi tamamlandı. Bu
arada, münferit işyerlerinden
gelen üyelerimiz de, Anadolu
Hotels Ereğli’de örgütlenme
eğitimlerine katılıyor.
TÜRK
14
METAL
MÜNFERİT
EĞİTİMLER
MÜNFERİT İŞYERİ
EĞİTİMLERİ BAŞLADI
Anadolu Hotels Ereğli’de başlayan münferit (Grup TİS dışında kalan) işyeri eğitimleri
devam ediyor. İlk hafta, Bursa, Osmangazi ve Nilüfer Şubelerimizden üyelerimizin
katıldığı eğitimin açılışı, Genel Başkan Yardımcımız Yusuf Ziya Odabaş tarafından yapıldı.
Ü
yelerine mesleki ve sosyal gelişimlerine
büyük önem veren sendikamız Türk
Metal, sendikacılıkta bir çığır açan eğitim
etkinliklerine devam ediyor.
Anadolu Hotels Esenboğa Termal’de devam eden
Türk Metal - MESS Ortak Eğitim Projesi kapsamındaki
eğitimler devam ederken, münferit iş yerlerinde
çalışan üyelerimiz için de, Anadolu Hotels Ereğli’de ayrı
bir eğitim programı başladı.
Münferit iş yerlerinden gelen üyelerimize, Yard. Doç.
Dr. Fikret Sazak, “Temel Sendikacılık Eğitimi”, Adnan
Parçalı, “İş Sağlığı ve Güvenliği”, Eğitimci Nermin
TÜRK
15
Gonca da, “Sendikal İletişim ve Duygu Yönetimi”
başlıklı dersler veriyor.
Ereğli’de gerçekleştirilen eğitim programının
ilk grubunda, Kocaeli, Gölcük ve Bolu, ikinci grupta
ise Bursa, Osmangazi ve Nilüfer Şubelerimizin
yetkisindeki işyerlerinde çalışan üyelerimiz yer aldı.
Eğitim programlarının açılışı, Genel Başkan
Yardımcımız Yusuf Ziya Odabaş tarafından yapıldı.
Odabaş yaptığı konuşmada, Türk Metal’in üyelerinin
eğitimine verdiği öneme dikkat çekerek, eğitimin,
kalkınma ve refah toplumu olmanın birinci koşulu
olduğunu vurguladı.
METAL
KADIN KOLLARI EĞİTİM
SEMİNERLERİ DEVAM EDİYOR
LLARI
KADIN KO
İ
EĞİTİMLER
Türk Metal Sendikası Kadın Kolları tarafından kadın emekçi üyelerimize yönelik
olarak düzenlenen eğitim seminerleri, Gölcük, İstanbul ve İzmir’de yapıldı.
K
işisel Gelişim Uzmanları
Ayla Şimşek ve Gül
Ayşe Yetmez tarafından
verilen eğitimlerde,
“Etkin İletişim – Çatışmaları
Yönetme, Örgütlenme Bilinci ve
Toplumsal Yansımaları, Etkin
İletişim– Çatışmaları Yönetme,
Aidiyet – Mesuliyet, Algılama –
Algı Yönetimi, Stres Yönetimi ve
Öfke Kontrolü, Güvenen ToplumGüvenli Aile, Stres Yönetimi ve
Öfke Kontrolü, Ekip Çalışması ve
Uygulamaları, Propaganda ve
Türleri, Kara Propaganda, Mobbing”
başlıkları işlendi. Seminerlere kadın
emekçilerimiz tarafından yoğun
ilgi gösterildi. Katılımcılar, 5 gün
süren eğitim programının ardından
sertifikalarını aldılar.
TÜRK
16
METAL
Kocaeli, Gölcük, Sakarya
Şubeleri Kadın Kolları
Kocaeli, Gölcük ve Sakarya
Şubeleri Kadın Kolları tarafından
7-11 Aralık 2015 tarihlerinde
Gölcük’te düzenlenen eğitim
seminerine 90 kadın işçi üyemiz
katıldı. Katılımcıların sertifikaları
Genel Başkan Yardımcımız Yücel
Yücel tarafından takdim edildi.
İstanbul ve İstanbul
Anadolu Yakası Kadın Kolları
İstanbul 1 Nolu ve İstanbul
Anadolu Yakası Şubeleri Kadın
Kolları tarafından 21-25 Aralık
2015 tarihlerinde Türk Metal
İstanbul Sosyal Tesislerinde
düzenlenen ve 90 kadın işçi
üyemizin katıldığı bu eğitim
programına da ilgi yoğun oldu.
Katılımcıların sertifikalarını
İstanbul 1 Nolu Şube Başkanımız
Murat Salar ve İstanbul Anadolu
Yakası Şube Başkanımız Halil Faki
Erdal’dan aldılar.
İzmir 1, İzmir 2 ve Manisa
1 Nolu Şubeleri Kadın Kolları
İzmir 1, İzmir 2 ve Manisa 1
Nolu Şubelerimiz Kadın Kolları
tarafından 18-22 Ocak 2016
tarihlerinde organize edilen
eğitim semineri, Türk Metal
Sendikası İzmir Sosyal Tesislerinde
gerçekleşti. Eğitim programına
90 kadın işçi üyemiz katıldı.
Katılımcıların sertifikaları İzmir
1 nolu şube Başkanımız Halil
İbrahim Tosun, İzmir 2 Nolu Şube
Başkanımız Hayrettin çakmak,
Manisa 1 Nolu Şube Başkanımız
Ercan dereli tarafından verildi.
Eğitim Seminerlerimiz diğer
bölgelerimizde de devam edecek.
TÜRK
17
METAL
TEMSİLCİ
EĞİTİMLERİ
“SİZLERDEN METAL İŞÇİLERİ İÇİN
FEDAKARCA ÇALIŞMA BEKLİYORUZ”
Türk Metal’in temsilcileri için düzenlenen eğitim programında konuşan
Genel Mali Sekreterimiz Altundağ, “Sizlerden en başta büyük fedakarlık
bekliyoruz. Bu sendikayı, dünyanın en büyük sendikasını doğru
okumanızı, onu doğru anlatmanızı bekliyoruz” dedi.
S
endikamız Türk
Metal’in, işyerlerinde
gerçekleştirilen seçimler
sonucu belirlenen yeni
işyeri temsilcileri için, Ankara’da
düzenlenen eğitim programları
5 Ocak’ta başladı. Anadolu
Hotels Downtown Ankara’da
gerçekleştirilen eğitim programının
ilk grubuna 24 temsilci katıldı.
Programın açılışına katılan Genel
Mali Sekreterimiz Uysal Altundağ,
yaptığı konuşmada, Türk Metal’in,
tüm ayak oyunlarına rağmen,
büyüyen tek sendika olmanın
gururunu yaşadığını belirterek,
“Bu gurur, metal işçilerinin ve
onların temsilcileri olan sizlerindir…
Sizlerden en başta büyük
fedakârlık bekliyoruz. Bu sendikayı,
dünyanın en büyük sendikasını
doğru okumanızı, onu doğru
anlatmanızı bekliyoruz” dedi.
Temsilcilik kavramının işyeri
sendika temsilciliğini anlamına
geldiğini belirten Altundağ,
“Örgütlenme aşamasında
sendikalaşma için öncülük
eden emekçiler, mücadele eden
emekçiler işçi temsilcileridir.
Örgütlenmenin başarıya ulaşması
halinde ise, işçiler, düzenlenen
seçimlerle kendilerini temsil eden
sendika temsilcilerini seçerler”
diye konuştu.
Altundağ, eğitime katılanların
da Türk Metal Sendikası işyeri
sendika temsilciliğine aday olup
seçildiklerini kaydederek, “Bu
görevde önemli olan vicdanen
rahat olmak. İyinin ölçüsü
yoktur. Sizler arkadaşlarımızın
teveccühünü kazanmış, koskoca
Türk Metal’in yiğit kadrolarısınız.
Gerçekçi olun, doğru olun yeter”
dedi.
Altundağ şöyle devam etti:
“Bakın arkadaşlar, sınıf
mücadelesi deniliyor. Bahsedilen
işçi sınıfını anlatırken, 180
bin üyesi olan bir sendika
küçümsenerek, yok sayılarak,
aslında işçi sınıfı küçümsenmiş
olmuyor mu? İşkolunda örgütlü
diğer iki sözde sendikanın
neredeyse 5 katı üyesi olan
bir sendika olmadan işçi
sınıfı olabilir mi?.. Temsilciler
Şubelerimizle şubelerimiz de genel
TÜRK
18
METAL
merkezimizle, sürekli diyalog
halinde olmalıdır. Niçin? Çünkü
bu üçlü mekanizma gücünü
birbirinden alır. Türk Metal’in
bu kadar büyümesinin altında,
temsilcisinden Genel Başkanına
kadar disiplinli ve örgütsel
hiyerarşik yapı vardır.”
Genel Mali Sekreterimiz
Altundağ’ın konuşmasının
ardından program, Yard. Doç. Dr.
Fikret Sazak’ın, “Sınıf, Sendika,
Bilinç” konulu dersiyle devam etti.
Eğitim Programı, iletişim
uzmanları Mete Muyan ve Mesut
Ertugay’ın, “Temsilci ve İletişim,
Temsilci ve Liderlik, Tarihsel
Deneyimler – Güncel Sendikal
Meseleler – Türk Metal’in
Konumu” başlıklı derslerinin
ardından, Türk Metal Araştırma
ve Eğitim Merkezi Başkanı Naci
Önsal’ın, “Temsilci ve Hukuk”
dersiyle devam etti.
TEMSİLCİLERİMİZDEN GENEL
BAŞKANIMIZ KAVLAK’A ZİYARET
S
endikamızca bu yıl
başlatılan eğitim programı
için Ankara’ya gelen
temsilcilerimiz, gruplar
halinde, Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak’ı ziyaret etti. Temsilciler,
Genel Başkanımız Kavlak ile
gündemdeki konular üzerine
sohbet ederken, gerçekleştirilen
eğitim programından duydukları
memnuniyeti dile getirerek,
teşekkür ettiler. Genel Başkanımız
Kavlak da, ziyaretlerden dolayı
teşekkür ederek, Türk Metal’in
son dönemde hız verdiği eğitim
etkinliklerinin, metal işçilerinin
daha aydınlık bir geleceğe sahip
olmasını amaçladığını belirtti.
Bu arada, Anadolu Hotels
Downtown Söğütözü’nde 5 Ocak’ta
başlayan eğitimlerde, Aksaray,
İskenderun ve Ankara 3 Nolu
Şubelerden katılan 24 kişilik
birinci grubun, Ankara 2 ve Ankara
3 Nolu Şubelerinden katılan 25
kişilik ikinci grubun, Bozüyük ve
Eskişehir Şubelerinden katılan
24 kişilik üçüncü grubun ve son
olarak Bursa 3 Nolu Şube, Gölcük
ve Sakarya Şubelerinden katılan
44 kişilik dördüncü grubun
eğitimleri tamamlandı.
TÜRK
19
METAL
IG METALL TEMSİLCİLERİ
TÜRK METAL’DE
Genel Başkanımız Pevrul Kavlak, IG Metall Münih MAN Kamyon
Fabrikası temsilcileri ve MAN Türkiye yöneticileri ile görüştü.
A
lmanya Metal İşçileri
Sendikası IG Metall’in,
Münih’teki MAN
Kamyon Fabrikası
temsilcileri Athanasias
Stimoniaris ile Karin Jenuwein,
Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak’ı, makamında ziyaret
ederek görüştü. Görüşmeye,
Man Türkiye CEO’su Münir
Yavuz, MAN Türkiye İK Direktörü
Mustafa İskifoğlu ve MAN Türkiye
Beyaz Yaka Temsilcisi Sevda
Ağca ile Ankara 3 Nolu Şube
Başkanımız Nihat Zengin de
katıldı.
7 Ocak tarihinde
gerçekleştirilen görüşmede,
Man’ın, dünyadaki ve
Türkiye’deki işyerlerindeki
durum değerlendirildi. Sendikal
alanda yaşanan gelişmeler ele
alındı.
IG Metall temsilcileri,
Türkiye’nin en büyük işçi
sendikası Türk Metal’e
gerçekleştirdikleri ziyaretten
duydukları memnuniyeti
ifade ederek, gösterilen yakın
ilgi ve misafirperverlikten
dolayı teşekkür etti. Genel
Başkanımız Kavlak da, IG Metall
temsilcilerine ve MAN Türkiye
TÜRK
20
METAL
yöneticilerine ziyaretlerinden
dolayı teşekkür etti ve Türk
Metal’in, Türkiye’deki bütün
metal işçilerine olduğu gibi,
MAN Türkiye’de çalışan metal
işçilerine de en iyi şekilde hizmet
etmeye devam edeceğini ifade
etti.
ARNAVUTLUK İŞÇİ FEDERASYONU
İLE DOSTLUK VE İŞBİRLİĞİ
PROTOKOLÜ İMZALANDI
Sendikamız Türk Metal
ile Arnavutluk Sanayi
İşçileri Sendikalar
Federasyonu arasında,
dostluk ve işbirliği
protokolü Ankara’da
imzalandı.
A
rnavutluk Sanayi
İşçileri Sendikalar
Federasyonu Genel
Başkanı Taf Koleci, 18
Ocak’ta, Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak ile Genel Merkezimizde
bir görüşme yaptı. Görüşmede,
iki sendika arasında yakın
işbirliğini öngören protokol, Genel
Başkanımız Kavlak ve konuk
Fedarasyon Genel Başkanı Koleci
tarafından imzalandı.
Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak, imza sonrası yaptığı
açıklamada, Arnavutluk Sanayi
İşçileri Sendikalar Federasyonu
ile ilişkilerin sadece imzada
kalmayacağını belirterek, “İkili
ilişkilerimizi daha iyi noktalara
taşıyacağımıza inancım
sonsuzdur” dedi.
İmzalanan protokol, her iki
sendikanın, barış ve dostluk,
eşitlik ve karşılıklı yarar,
karşılıklı güven ve uzun vadeli
istikrar ilkeleri doğrultusunda
işbirliğini güçlendirmeyi,
böylelikle Arnavutluk ve Türkiye
halkları arasındaki ilişkilerin
geliştirilmesine de hizmet
etmeyi hedefliyor.
Protokolle, başta sendikalar
ve işçiler arasında olmak üzere,
iletişim ve işbirliğini düzenlemek
için iki tarafın, tarih, toplum,
siyaset, ekonomi ve kültür
konularındaki karşılıklı ortak
anlayışı geliştirip, sendikaların
çalışma alanlarındaki
konumlarından da yararlanarak,
karşılıklı değişim ve işbirliğine
bir platform oluşturulmasını
öngörüyor. İmzalanan protokol
çerçevesinde, iki sendika
TÜRK
21
METAL
arasında, düzenli olarak yılda
iki kez karşılıklı ziyaretler
gerçekleştirilecek. Bu arada,
Arnavutluk’tan gelecek olan
sendikacı gruplarına, Türk
Metal uzmanları tarafından, işçi
sağlığı ve güvenliği konusunda
Türkiye’de eğitim verilecek.
BAŞSAĞLIĞI
DİLİYORUZ...
G
enel Başkanımız
Pevrul Kavlak, Koç
Holding Yönetim Kurulu
Başkanı Mustafa Koç’un
hayatını kaybetmesi üzerine,
Türk Metal Genel Yönetim
Kurulu adına bir mesaj yayınladı.
Kavlak’ın mesajı şöyle:
“Türkiye’nin en önemli iş
adamlarından, Koç Holding
Yönetim Kurulu Başkanı
Mustafa Koç’u kaybetmenin
derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Bu zamana kadar uzlaşmacı
tavırlarıyla, güler yüzüyle
ve yardımsever kişiliği ile
hem Holding bünyesinde
binlerce çalışanının sevgisini
kazanan hem de yatırımları
ve girişimciliği ile Türkiye’nin
kalkınmasında önemli başarılara
imza atan Mustafa Koç’un vefatı
tüm ülkemizi üzmüştür.
Mustafa Koç; endüstri
ilişkilerinde sendikal
yaşamı kurumsal ilke haline
getirdiğinden dolayı bizim için
farklıdır ve hep öyle kalacaktır.
Eserleri, hizmetleri ve sendikal
yaşama gösterdiği kabul ve
anlayışla daima yaşayacak ve
anılacaktır.
Türk Metal Genel Yönetim
Kurulumuz adına ve Koç Holding
bünyesinde çalışan binlerce
üyemiz adına, Mustafa Koç’a
Allah’tan rahmet, başta Koç
Holding Ailesi olmak üzere,
yakınlarına ve tüm sevenlerine
başsağlığı diliyoruz. Mekanı
cennet olsun…
SON YOLCULUĞUNA
UĞURLADIK
M
erhum Mustafa Koç son yolculuğuna uğurlandı.
Cenaze törenine Genel Başkanımız Pevrul
Kavlak, şube başkanlarımız ve üyelerimiz de katıldı.
Geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybeden Koç Holding
Yönetim Kurulu Başkanı Merhum Mustafa Koç, İstanbul’da,
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tatbikat Camii’nde
kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna
uğurlandı. Cenaze törenine Genel Başkanımız Pevrul Kavlak,
Koç Holding Bünyesinde örgütlü olduğumuz iş yerlerinde
çalışan üyelerimiz, Sendikamızın genel merkez yöneticileri
ve şube başkanlarımız da katıldı. Törene, iş, siyaset, sanat,
medya, spor dünyası başta olmak üzere, pek çok kesimden
çok sayıda kişi katıldı. Kılınan cenaze namazının ardından,
Merhum Koç, Zincirlikuyu Mezarlığına defnedildi.
TÜRK
22
METAL
KIRKLARELİ ÜNİVERSİTESİ’NDE SÖYLEŞİ
Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz, Kırklareli Üniversitesi Çalışma
Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar
Merkezi tarafından düzenlenen söyleşiye katıldı.
K
ırklareli Üniversitesi
Çalışma Ekonomisi
ve Endüstri İlişkileri
Bölümü, Ekonomik
ve Sosyal Araştırmalar Merkezi
tarafından düzenlenen programa,
Genel Sekreterimiz Av. Taliphan
Kıymaz ve Kurumsal İletişim
Sorumlumuz Mustafa Kemal Şen
katıldı. Kırklareli Üniversitesi
İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi’nin Konferans Salonunda
gerçekleştirilen söyleşiyi
dinleyenler arasında, öğrencilerin
yanı sıra, Sosyal Bilimler MYO
Müdürü Yrd. Doç. Dr. İskender
Gümüş ve Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Ramazan Tiyek de yeraldı.
“Türkiye’de Sendikacılık”
konulu bir konuşma yapan Genel
Sekreterimiz Kıymaz, Türkiye’deki
sendikal süreç ve mevcut durum
hakkında bilgi verdi.
Sendikaların karşılaşacakları
sorunları çözmek için hangi
stratejileri seçeceği ve ne şekilde
uygulayacağının, her ülkenin
koşullarına bağlı olduğunu belirten
Kıymaz, sözlerine :
“Ülkelerin sosyal koruma
sistemleri ve ekonomik özellikleri
sendikal yapının güçlenmesinde
göz önüne alınması gereken önemli
bir etkendir. Mevcut koşullarda,
Türkiye’de sendikal yapının geleceği,
ekonomik ve toplumsal yaşamda
belirleyici olup olmayacağına bağlı
olarak değişecektir. Dolayısıyla,
mikro düzeyde örgütlenme
stratejilerinden, makro düzeyde
ekonomik ve sosyal kararların
alınma süreçlerine katılımı
artırmaya kadar yenilikçi
stratejiler geliştirme zorunluluğu,
gelinen süreçte sendikacılık için
kaçınılmazdır. Günümüz sendikal
TÜRK
23
METAL
hareketinin gelişimi, sendikaların
geleneksel faaliyet alanı olan
ücret ve çalışma süreleri gibi
çalışma koşullarının korunması ve
düzenlenmesi kadar, işgücünün
eğitimi, aktif işgücü piyasaları ve
uyuşmazlık yönetimi gibi örgütlü/
örgütsüz tüm işgücü gruplarını
ilgilendiren konuları da kapsayıcı
şekilde bir sendikal anlayışı
geliştirebilmesine bağlıdır” diye
devam etti.
Sendikamızın Kurumsal İletişim
Sorumlusu Mustafa Kemal Şen
de, kariyer planlamada sosyal
medya kullanımının önemli bir
yere sahip olduğunu belirterek, “İş
aramak ve kariyer planlarınız için
Linkedin’den faydalanabilirsiniz.
Linkedin, kullanıcıların profesyonel
anlamda iş ve kariyer ortamında
paylaşımlarının bulunduğu bir
sosyal sitedir. Linkedin, iş ve kariyer
fırsatları dışında, bilgi teknolojisine
de büyük katkı sağlamaktadır.
Birçok kurum, kuruluş, şirket ve
firma Linkedin’e üye olduğu için
iletişime geçmeniz daha kolay
olacaktır” dedi.
Konuşmaların ardından,
katılan öğrencilerin sorularının
yanıtlanmasıyla devam eden
program, MYO Müdürü Yrd. Doç. Dr.
Gümüş ve Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Tiyek’in, konuşmacılara plaket
takdim etmesiyle sona erdi.
MAKALE
8. YILINA GİRERKEN SOSYAL GÜVENLİK REFORMU:
Hedefler, Beklentiler
ve Gerçekleşmeler
Prof. Dr. Yusuf ALPER
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi,
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü
Türk Sosyal Güvenlik
Sisteminde “reformlarla”
Problem Çözme Geleneği
Türk sosyal güvenlik sisteminin
tarihi biraz da “reformlar tarihi” gibidir.
Kuruluştan hemen sonra ortaya çıkan
problemler için ilk akla gelen, sistemin
eksikliklerini ve aksaklıklarını
giderme yerine, nerede ise “sil
baştan” anlamına gelecek kapsamlı
değişiklikler yapma veya yaygın
kullanımı ile “reform yapmaktır.”
Şüphesiz, bu yaygın kullanımda
reformun “daha iyi duruma
getirmek için yapılan değişiklik ve
düzeltmeler” anlamı ile yaratacağı
pozitif algıdan faydalanmak amacı
da vardır. 1950 yılında çıkarılan
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti
Emekli Sandığı Kanunu, Osmanlı
döneminde başlayan, Cumhuriyetin
ilk yıllarında da devam eden kamu
görevlileri için farklı emekli sandığı
oluşturma geleneğini sonlandırarak,
tek bir kurumla bütün askeri ve
sivil personeli kapsamına alan hem
kurumsal yapıyı hem de mevzuatı
toplayan “tek çatı kanunu” olduğu
için aslında bir reformdur. Benzer
şekilde, 1964 yılında yürürlüğe giren
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu da,
1946 yılını takiben yürürlüğe konulan
4 farklı sosyal sigorta kanununu
birleştiren bir tek çatı kanunudur
ve reform niteliğindedir. Yakın
zamanda, İşsizlik Sigortası Kanunu
olarak bilinen, işsizlik sigortasının
kurulmasının yanısıra, özellikle
TÜRK
24
METAL
emeklilik yaşı ve aylık hesaplama
sistemini kökten değiştiren 1999
tarihli 4447 sayılı Kanun da yukarıdaki
anlamda bir reformdur. Bu gelişme
seyri içinde, 2006-2011 yılları arasında
tamamlanan:
n SSK, Bağ-Kur ve Emekli
Sandığının birleştirilerek Kurumsal
yapıda tek çatının hayata geçirilmesi,
(5502 Sayılı Kurum Kanun),
n 506, 1479, 5434 ve 2926 sayılı
Kanunlarının birleştirilmesi ve sosyal
sigorta mevzuatının tekleştirilmesi, (
5510 sayılı SSGSS Kanunu),
n Genel sağlık sigortasının 1 Ocak
2012 den itibaren kamu görevlileri
ile yeşil kartlıları kapsama alacak
şekilde genişletilmesi,
n 2011 yılında 633 sayılı KHK ile
Sosyal yardım ve hizmetleri birleştiren
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının
kurulması,
Türk sosyal güvenlik sisteminde
getirdiği kapsamlı değişiklik ve
yeniliklerle bir reformdur ve bu
süreçte yaşanan değişikliklerle
yeniliklerin bütününü ifade etmek
üzere, reform ibaresi kullanılmaktadır.
Şüphesiz, yapılan değişikliklerin
ve yeniliklerin önceki duruma
göre iyileşme ve daha iyiye gidişi
sağladığı ölçüde bir reform olarak
adlandırılması daha isabetli olacaktır.
2015 yılı esas alınınca, Kurumsal
yapıdaki yeniden yapılanmanın (SGK5502) üzerinden 9 yıl, sosyal sigorta
mevzuatının yürürlüğe girişinin
üzerinden (5510) 7 yıl geçmiştir. Bu
süreler kısa gibi görünmekle birlikte,
reform sürecinin gelişme seyri ve
sonuçları hakkında değerlendirme
yapılmasına imkan verecek “orta”
dönem tamamlanmıştır. Kaldı ki,
1999 yılında 4447 sayılı Kanunla
hayata geçirilen ve 2008 reformunda
da aynen benimsenen kademeli
olarak emeklilik yaşı yükseltilmesi
uygulamasında geçiş döneminin yarısı
geçilmiştir. Gelinen nokta itibarıyla,
hem geçen 7-9 yıllık uygulama
dönemini değerlendirmek hem de
reformun geleceği ile ilgili birçok şey
söyleme imkanı vardır. Bu yazıda,
bir tür uyarıcı etki oluşturmak
için, daha çok olumsuz gelişmeler
üzerinde durularak bu değerlendirme
yapılmaya çalışılacaktır.
Sosyal Güvenlik Reformu:
Hedefler, Beklentiler ve
Gerçekleşmeler
Sosyal güvenlik reformunun
temel amaç ve hedefleri, çok genel
olarak “Bütün nüfusu kapsayan, adil,
kolay erişilebilir, yoksulluğa karşı
etkin koruma sağlayan, mali açıdan
sürdürülebilir ve bütünleştirilmiş bir
sosyal koruma sistemi oluşturma”
olarak açıklanmıştır. Reformun somut
hedeflerinden biri olarak sosyal
sigorta kurumlarının açıklarının
2020’li yıllarda GSYİH’nın %1’i
seviyelerine düşürülerek, “ekonomik
olarak karşılanabilir bir seviyede
tutulması” hedeflenmişti. Niçin reform
yapıldı sorusunun cevabı olarak
reform gerekçelendirilirken;
n Gelecek 25 yılda nüfusun
yaşlanmasına bağlı olarak Türkiye’nin
demografik fırsat penceresinin
sunduğu avantajları kaybedeceği,
n Mevcut sistemin yoksullukla
mücadelede etkin olmaması,
n Gerek kapsama alınan nüfus,
gerekse sağlanan sosyal güvenlik
garantisinin seviyesi bakımından
mevcut sistemin toplumun sosyal
güvenlik ihtiyacını karşılamakta
yetersiz kalması,
n Süregelen sosyal sigorta
kurumları açıklarının Türk
ekonomisinin temel göstergelerini
olumsuz etkilemesi olarak
sıralanmıştı. Yukarıdaki amaç
ve gerekçelerle gerçekleştirilen
sosyal güvenlik reformu ile geçen
zaman içinde aşağıda belirtilen alt
başlıklardaki gelişmeler sağlanmıştır.
Kurumsal Yapıda Yönetim
İstikrarı Sağlanamamıştır
Sosyal Güvenlik Kurumu idari ve
mali açıdan özerk bir Kurum olarak
kurulmuş olmakla birlikte, 20062015 arasındaki 10 yıllık dönemde
vekâleten veya asaleten 10 Kurum
başkanı görev yapmıştır ve görev
süreleri ortalama 1 yıldır. Dikkat
çeken, bu değişikliklerin aynı siyasi
iktidar döneminde gerçekleşmesidir.
Tahmin edileceği gibi, Başkan
seviyesindeki değişiklikler hiyerarşik
olarak Kurum merkez teşkilatında
başkan yardımcıları, genel müdürler
ve daire başkanları ile taşra
teşkilatında ise il ve merkez müdürleri
ve yardımcıları değişiklikleri ile devam
etmektedir. Sık idareci değişiklikleri,
sosyal güvenlik gibi “kurumsal
hafızanın” çok önemli olduğu
TÜRK
25
METAL
kurumlarda ciddi yönetim zafiyetleri
oluşturabilmektedir. Yönetim
istikrarsızlığı SGK’nın idari özerkliği
ile ilgili tartışmaları da artırmaktadır.
Yönetim istikrarsızlığının yansıra,
özlük haklarında geriye gidişle veya
beklenen iyileşmenin sağlanmaması
ile birlikte gelen bir başka olumsuz
gelişme, Kurum personelinin
“kurumsal aidiyet duygusunun”
zayıflamasıdır. Reformun ilk olumlu
etkileri, Kurum işlemlerindeki
iyileşme ve etkinlik ile sağlanmıştı.
Kurumsal aidiyet duygusunun
zayıflaması zaman içinde yönetim
etkinliğini ortadan kaldırabilir.
Sosyal Sigorta Mevzuatı Hızla
Anlaşılması ve Takibi Güç Bir
Mevzuata Dönüşmektedir
Sosyal güvenliğin dinamik
yapısı alanla ilgili mevzuatın da
sıklıkla değiştirilmesini gündeme
getirmektedir. Geçmişte, hem 506,
hem de 5434 sayılı Kanunlar zaman
içinde ek ve geçici maddeleri asıl
madde sayısını misli ile geçen, nerede
ise değişiklik yapılmamış maddesi
kalmayan takibi ve anlaşılması güç
bir mevzuata dönüşmüştü. Gerek
5502, gerekse 5510 sayılı Kanunlar,
3 ayrı kurum ve 5 ayrı sosyal sigorta
kanununu birleştiren ve bu anlamda
sosyal sigorta mevzuatında ciddi
bir sadeleşme sağlayan bir gelişme
olarak görülmüştü. Ancak, reform
kanunlarının da (5502 ve 5510) akıbeti
geçmiş dönemden farklı olmadı.
Nitekim 5502 sayılı Kanunda 2006’dan
bu yana 18; 5510 sayılı Kanunda ise
29 defa (25 ayrı kanun, 2 KHK ve 2
AYM kararı ile) değişiklik yapılmıştır.
5510 sayılı Kanun her yıl 4 defa
değiştirilmektedir. Yürürlük tarihi
başlangıcında 109 asıl ve 13 geçici
maddeden oluşan 5510 sayılı Kanun
2015 yılı itibarıyla 107 asıl, 9 ek ve 60
geçici maddeden oluşan, yalnızca
20 maddesi hiç değiştirilmeyen
“eskitilmiş” bir kanun haline gelmiş
gibidir. Ek maddelerle kapsama alınan
yeni çalışan gruplarına yönelik farklı
düzenlemeler, zaman içinde sosyal
sigorta uygulamalarını olumsuz
etkileyecektir.
TBMM’ne verilen sosyal
güvenlikle ilgili yasa teklifleri dikkate
alınınca, 2015 yılında yapılan 2
genel seçim dolayısıyla ara verilen
mevzuat değişikliklerine, başta
emekli aylıklarının artırılması
ile ilgili düzenleme olmak üzere,
yeni hükümetle birlikte devam
edecek gibi görünmektedir. Kanun
değişikliklerinin SGK uygulamalarında
önemli olan ikinci mevzuata
(yönetmelikler ve genelgeler) olan
etkileri de dikkate alınınca, mevzuat
karmaşası daha belirgin hale
gelmektedir. Öte yandan, sosyal
güvenlik mevzuatı değişikliklerinin
genellikle kamuoyunda “torba
yasa” olarak adlandırılan çok sayıda
kanunu aynı anda değiştiren yasal
düzenlemeler içinde yapılması,
mevzuatın takibini güçleştiren bir
başka sebep olmaktadır.
Sosyal sigortaların kapsamında
olumlu gelişmelerle olumsuz
gelişmeler birlikte ortaya çıkmaktadır.
Bütün nüfusu kapsama alma
hedefi bakımından sosyal sigortalarda
önemli bir gelişme sağlanmış, 2007
yılında %80 olan sosyal güvenlik
kapsamındaki nüfus, 2015 Ağustos
ayı itibarıyla %84,5 olmuştur. Bu
oranı biraz daha artırmak mümkün
görünmekle birlikte, esasen primli
rejimler sosyal sigortalarla sosyal
güvenlik kapsamına alınabilecek
toplam nüfusta üst sınıra gelinmiş gibi
görünmektedir
Genel kapsam bakımından
sağlanan bu olumlu gelişme ne yazık
ki, sosyal sigorta kurumlarının bir tür
“sağlık göstergesi” olan aktif/pasif
sigortalı oranında gerçekleşmemiştir.
2008-2015 döneminde 14,7 milyon
olan aktif sigortalı sayısı 20,2 milyona,
aylık alan pasif sigortalı sayısı 8,2
milyondan 11,2 milyona yükselmiş,
aktif sigortalı sayısı %37,4 artarken,
pasif sigortalı sayısı %36,5 artmıştır.
Kötü haber; 4447 sayılı Kanunla
getirilen kademeli emeklilik yaşı
artışına rağmen aylık alanların
sayısında beklenen azalmanın henüz
gerçekleşmemiş olması ve yine sınırlı
da olsa işgücüne katılma oranındaki
artışa (%51,2) ve kayıtdışı istihdamın
%35,1’e düşürülmesine rağmen de,
aktif sigortalı sayısı beklenen ölçüde
artmamış olmasıdır. 2007 yılında 1,95
olan aktif/pasif sigortalı oranı 2015
Haziran ayında ancak 1,97 olmuştur.
4/a’lı sigortalıların aktif/pasif sigortalı
oranındaki iyileşme (2,09 dan 2,35’e),
4/b’li sigortalılarla ilgili olumsuz
gelişmeyi (2,04’den 1,24’e) ortadan
kaldıramamaktadır. 2011 yılından
sonra kamu istihdamındaki 770
bin kişilik artışa rağmen beklenen
iyileşme sağlanamamıştır. 2008
yılında 1,1 milyon olan kayıtlı 4/b’li
tarım sigortalısının 2015 yılı ağustos
ayında 611 bine düşmesi üzerinde
fazlaca düşünülmesi gereken bir
gelişmedir. Sosyal sigortalarda;
4/b’liler için prim borçları nedeniyle
hizmet silinmesi, 4/b’li sigortalılar için
gelir düşüklüğüne bağlı muafiyetlerle
kapsam dışında kalanların artması,
geçici sığınmacı olarak gelenlerin kayıt
dışı çalışması ve nihayet yeni istihdam
artışının sınırlı kalması dolayasıyla
aktif/pasif sigortalı oranı bakımından
beklentilerin çok gerisinde kalınmıştır.
Reformun Olumsuz Sonuçları,
Olumsuz Gelişmeleri
Tetikleyecek Yeni Müdahaleleri
Getirmeye Başlamıştır
2015 genel seçimleri sürecinde
yaşanan gelişmeler, reformun
beklenen olumsuz sonuçlarını
TÜRK
26
METAL
gidermeye yönelik sosyal sigortacılık
ilkelerine aykırı müdahalelerin
artacağını göstermiştir. 7 Haziran
ve 1 Kasım 2015 genel seçimleri,
sosyal güvenlik sorunlarının fazlaca
tartışıldığı bir süreci beraberinde
getirmiştir. Öncelikle, gelir ve
aylıkların yalnızca TÜFE artış oranı
kadar artırılması emekli aylıklarının
artış taleplerini yoğunlaştırmış ve
bu talepler 2015 yılı seçimlerinde
karşılık bulmuştur. Şimdi beklenen,
reform hedeflerinin aksine “sosyal
sigortacılık ilkelerine aykırı
müdahalelerle” emekli aylıklarının
artırılmasıdır. Bu müdahalenin
getireceği ek mali yük, sosyal
sigortaları veya bu amaçla yapılacak
gelir transferi dolayısıyla Hazine’yi
olumsuz etkileyecektir. Benzer
talepler, şimdi değilse bile yakın
zamanda veya en geç bir dahaki
seçimde emeklilik için yaş engeline
takılanlar için söz konusu olacaktır.
Yine, bir türlü istenilen noktaya
getirilemeyen gelir testine bağlı prim
borçlarının affedileceği beklentisi de
bu ortamda karşılık bulmuştur.
Kurumun mali göstergelerinde
beklenen iyileşme sağlanamamıştır.
Mali açıdan sürdürülebilir bir
sosyal sigorta sisteminin en önemli
göstergesi gelir/gider dengesinin
sağlanmasıdır. 1999 da 4447 sayılı
Kanun, 2008’de 5510 sayılı Kanunla
Kurum gelirlerini artırıcı (prime esas
kazançlar vb) ve giderlerini azaltıcı
(emeklilik yaşının yükseltilmesi
ve aylık hesaplama sisteminin
değiştirilmesi vb) düzenlemelerle
makas daraltılmaya çalışılmış, prim
borçlarının yeniden yapılandırılması
(aflar) ile de süreç geçmişe yönelik
olarak iyileştirilmeye çalışılmıştır.
2008 yılı itibarıyla toplam 25 milyar TL
olan finansman açığı 2015 yılında 21
milyar TL olarak beklenmektedir. Bu
durum bir iyileşme gibi görünmekle
birlikte, bu iyileşme sigorta prim
gelirlerinin artışından ziyade
artan devlet katkısı ve prim afları
(borçların yeniden yapılandırılması)
ile gerçekleşmiş bir iyileşmedir.
Nitekim 2010 yılında 15,1 milyar TL
olan devlet katkısı 2014 yılında 30,5
milyara yükselmiştir. 2008 yılında
%3,68 olan bütçe transferlerinin
GSYİH’na oranı 2010 yılında %5,03’e
yükseldikten sonra 2014 yılında %4,38
olarak gerçekleşmiştir ve bu değer
reformla 2020’li yıllarda beklenen
%1’lik oranın çok üstünde bir noktada
bulunmaktadır. Öte yandan, 2007
yılında %70 olan toplam gelirlerin
giderleri karşılama oranı 2014 yılında
%90’a yükselmiştir. Ancak, bu
iyileşme büyük ölçüde 2011 yılında
6111 sayılı Kanunla getirilen prim
borçlarının yeniden yapılandırılması
uygulamasının takip eden yıllarda
da sürekli hale getirilmesi ile ortaya
çıkmıştır. Halen iç içe geçmiş,
nerede ise her son tarihte bir daha
yenilenen prim borçlarının yeniden
yapılandırılması uygulaması devam
etmektedir. Bu durumun “prim ödeme
ahlakını” olumsuz etkilemesi de bir
başka dikkat çekici husustur.
Genel Sağlık Sigortasına Geçişle
Birlikte Hem Hizmete Erişim Hem
de Norm Standart Birliği
Sağlanması Bakımından Önemli
Gelişmeler Sağlanmıştır.
Sosyal güvenlik reformunun
vatandaşın günlük hayatına etkisi
bakımından en olumlu yönü,
GSS bakımından yaşanmıştır.
Sağlık hizmeti sunanlara yönelik
düzenlemelerle ile sağlıkta hizmete
erişim zamanı kısalmış, hizmet
kullanma sıklığı da artmıştır. 2009
yılında sağlık hizmet sunucularına
başvuru sayısı toplam olarak 245
milyon iken 2014 yılında 447 milyona
çıkmıştır. 2002 yılında 2,2 olan kişi
başına hekime başvuru sayısı,
aile hekimleri dâhil, 2014 yılında
8,2 ye yükselmiştir. Öte yandan,
olması gerektiği gibi, toplam sağlık
harcamaları içinde ilaç giderlerinin
payı azalırken tedavi giderlerinin payı
artmaktadır.
Yukarıda belirtilen sayısal
gelişmelerin dışında statü
farklılıklarına bağlı olarak sağlık
hizmetlerinden yararlanmada
var olan farklılıklar giderilmiş
ve reformun norm ve standart
birliği sağlama amacı genel sağlık
sigortası bakımından büyük ölçüde
sağlanmıştır. GSS bakımından şimdi
dikkat edilmesi gereken, maliyet
endişesi ile getirilen sınırlamaların ve
yeni yüklerin (katkı payları artırılması
gibi) sigortalıların sağlık hakkını
kullanmaktan vazgeçme noktasına
getirmesi, sağlık hizmetleri talebinin
baskı altına alınmasıdır.
SGK e-devlet Uygulamasının
En Kapsamlı ve Başarılı
Uygulamasını Vermektedir
Sosyal güvenlik reformunun
“kolay erişilebilir” amacı, SSK ile
başlayan SGK tarafından kapsamı
genişletilerek devam eden e-sigorta
uygulamaları ile büyük ölçüde
sağlanmıştır. SGK, bilişim teknolojisini
etkin ve yaygın şekilde kullanarak
sigortalılar, işverenler ve 3. Kişilerle
olan ilişkilerinin tamamına yakınını
e-sigorta ortamında yapmaktadır.
Özellikle işverenler, işlemlerin
hızlanması dolayısıyla zaman
ve maliyetten tasarruf ederken,
sigortalılar da sistemin sağladığı
şeffaflık ve erişilebilirlikle hizmet
süreleri ve prim bilgileri ile ilgili olarak
bilgi edinme hakkını etkin olarak
kullanabilmektedirler. Gelinen nokta
itibarıyla SGK’nın bilişim teknolojisini
kullanma etkinliği “iyi uygulama
örnekleri” kapsamında Türk sosyal
güvenlik sistemini model haline
getirmiştir.
SGK’nın e-sigorta uygulaması, en
olumlu sonuçlarını GSS bakımından
vermekte, sağlık hizmet sunucuları
(sağlık kuruluşları ve eczaneler)
sigortalılarla ilgili bilgilere, sigortalılar
da kendi sağlık durumlarının gelişimi
ile ilgili bilgilere kolaylıkla ve her
noktadan ulaşabilmektedirler. Bilgiye
kolay erişim çapraz kontrollere
imkan verdiği ölçüde denetim
etkinliğini artırmakta ve suiistimalleri
önlemektedir.
Sonuç Olarak
Türkiye 2006 yılında, mevcut
sosyal güvenlik sistemini rehabilete
ederek zaman içinde iyileştirme
yerine köklü değişiklikler yapmayı
tercih etmiştir. Sosyal güvenlik
sistemleri, geçmişe yönelik
kazanılmış, geleceğe yönelik
beklenen haklar dolayısıyla kısa süre
aralıkları ile kapsamlı değişikliklerin
yapılacağı bir alan değildir. Nitekim
reform sürecinde eski kamu
görevlilerinin reform süreci dışında
bırakıldığı göz önüne alınırsa reform
sürecinin tamamlanması 30-40
yıllık bir süreyi gerekli kılmaktadır.
Gelinen nokta itibarıyla Türkiye’nin
sosyal güvenlik alanında yeni bir
reform yapma (kapsamlı değişiklikler
yapma) imkânı kalmamıştır. Toplum,
ekonomik ve sosyal hayatın her
alanında günlük hayatını da etkileyen
reformlar dolayısıyla adeta reform
yorgunu haline gelmiştir.
5510 sayılı Kanunun geçen 7
yıllık uygulama sonuçları dikkate
alınarak, bütüncü bir yaklaşımla
temel ilkelerden vazgeçmeden,
eksiklikleri tamamlayan, aksaklıkları
gideren düzenlemelerle sosyal
güvenlik reformundan beklenen
sonuçların alınması sağlanabilir. 2015
Kasım seçimlerinin reform sürecini
gerçekleştiren siyasi iktidarın, en
azından bir 4 yıl daha iktidarda
kalmasını sağlayacak şekilde
sonuçlanmış olması, sonuç alıcı
politikaların kararlıkla uygulanması
şartıyla, iyiye gidiş için bir fırsat olabilir.
Başarılı sonuçları almak sadece
yapılması gerekenleri yaparak
değil, yapılmaması gerekenleri
yapmayarak da sağlanabilir. Sosyal
güvenlik bakımından geldiğimiz
nokta, eksiklikleri ve aksaklıkları
gidermeye yönelik “rehabilite edici
tedbirlerle” reform sürecini fabrika
ayarlarına döndürmek ve yapılmaması
gerekenleri yapmayarak sonuç almak
olacaktır.
KARİKATÜR/ÇİZGİ
ROMANDA KEDİ
Kasım(2015) ayı içinde Nurgül Ateş’in “Evimin İnsanı”
isimli kitabı yayımlandı. Hikaye, tükenmişlik sendromu
yaşayan bir kedinin, evine barınaktan bir insan alması
ile başlıyor ve bizi hayvan hakları konusunda bir kere
daha düşünmeye davet ediyor.
DR. NACİ ÖNSAL
K
ediyi konu alan bir çok
hikaye var. Yazarların
pek çoğu kediyi
seviyorlar. Kediler
hakkında yazmışlar, onlar
kucaklarında mırıl mırıl uyurken
düşüncelere dalmışlar…
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Heybeliada’nın simgesi haline gelen
kedisiyle, Sait Faik, Tevfik Fikret,
Nurullah Ataç, Halid Ziya Uşaklıgil,
Ahmet Rasim, Necip Fazıl, Peyami
Safa, Memduh Şevket Esendal, Asaf
Hâlet Çelebi, Orhan Veli, Behçet
TÜRK
28
METAL
Necatigil, Haldun Taner, Muzaffer
Hacıhasanoğlu, Hasan Âli Yücel,
Hızıroğlu Bedri, İbrahim Aleaddin
Gövsa, Nâzım Hikmet, Cahit Sıtkı
Tarancı, Bilge Karasu, Tomris Uyar,
Cihat Burak, Samim Kocagöz,
Ayhan Bozfırat, Oktay Rıfat, Onat
Kutlar, Ali Pasinler, Orhan Duru,
Cahit Kayra, Hulki Aktunç, Haydar
Ergülen, Ersin Salman, Enis Batur
gibi isimler, kedileri sadece çalışma
odalarında tutmamışlar, onları,
eserleri içinde bir yere oturtarak,
Türk edebiyatının, yazarların
ve kitapların doğal birer parçası
olarak göstermek istemişlerdir
(Edebistan, Gönül Yonar, Kediler
Kitaplar Yazarlar, 2011).
Karikatür/çizgi roman
sanatçıları da farklı değildir.
Birçok karikatür/çizgi roman
sanatçısı kedi severler arasındadır.
”kara kedi” Türk mizah
dergilerinde sıkça
kullanılmış bir
isimdir. Siyah
rengin, on
dokuzuncu
yüzyılın
sonlarında anarşi
ile özdeşleştirilmesi
ile kara kedi,
kavgaya hazır,
anarşist bir özne olmuş
ve karikatürün hırçın
ruhuna uygun görülmüştür.
Uluslararası karikatür
yarışmalarında da “Gülen Kedi”,
“Kara Kedi” başlıkları halen
kullanılmaktadır.
Kedi sevgisiyle bilinen Tan
Oral: “Doğru dürüst, elle tutulur
hiçbir işe yaramadığı halde, insan
soyu ile bir arada yaşayan ve
onunla böylesine içli dışlı olmayı
başaran kediden başka bir hayvan
bulmak zor. Onların fare tutarak
yararlı olduklarını söylemeyin, pek
inanmıyorum. Üstelik söylentilerin
onlar tarafından çıkarıldığını
düşünüyorum” diyor (Kedi Kitabı,
Gökhan Akçura, OM Yayınları,
2003).
Derkenar’da bir yazısında
Necdet Şen; “Bir hayvanı kucağına
alıp şımartan herkes farkına varır:
Yumuşacık, pelte bir karın, ıslak bir
burun, avucunun içinde pıt pıt atan
mini minnacık bir kalp, minnetle,
sevgiyle bakan bir çift kehribar göz.
Kendi dilini öğretir sana, seninkini
anlamaya çalışır. İçimizdeki
meleğin ağırlığını ölçen kuyumcu
terazileridir onlar. Mini minnacık
birer sevgi yumağı. Biz, fark
etmeden yürür gideriz, ayakaltında
dolanan bu yoksul tanrı elçilerinin
uzağından” diyor. Kediyi bu
kadar sevince, güzel de çizersiniz.
Ertuğrul Özkök, Necdet Şen için,
“dünyada onun kadar güzel kedi
çizen sanatçı azdır” demektedir.
Behiç Ak’ın, çocuklar için
yazıp resimlediği “Kedi Adası” ve
“Kedilerin Kaybolma Mevsimi”
isimli kitapları var. Behiç Ak,
şunları söylüyor: “Bu kadar farklı
insan kediyle ilişki kuruyor ama
kimse ona sahip olamıyor. Sahip
olduğunu zannediyor sadece.
Evimde, benim de, benim olduğunu
zannettiğim bir kedim var, ismi
Kısa (Kedici,sayı5,2010).
Selçuk Demirel, kedi desenlerini
“Kedili Geçmiş Zaman”, ”Kağıttan
Kediler” ve “Başka Kediler” adlı
kitaplarında topladı. Turhan
Gürhan, Demirel için, “kedi çize
çize kedileşmiştir” diyor. Kendisi
ise kedisi Kalamiti’yi anlatırken,
“Kendini karım zanneden müthiş
kıskanç bir kedi idi. Üçüncü kez
çatıdan düşüp öldüğünden beri
başka bir kedi istemedim” diyor
(Kedici, sayı 18, 2013).
Engin Öztekin’in desenlerinden
TÜRK
29
METAL
oluşan “Gezgin Kedi” isimli albümü
(enkidu yayıncılık) var. Kedinin
gezi günlüğünde, “Bence kediler
uyumayı sevdikleri kadar gezmeyi
de severler” yazılı.
Alfabetik olarak sıralamak
gerekirse, kedi sever karikatür/
çizgi roman sanatçılarımızı Behiç
Ak, Bülent Üstün, Erdil Yaşaroğlu,
Feridun Oral, İlban Ertem, Latif
Demirci, Metin Peker, Musa
Kart, Necdet Şen, Piyale Madra,
Polat Nahabaş, Selçuk Demirel,
Selma Emiroğlu, Sinan Gürdağcık,
Tuncay Akgün, Uğur Durak olarak
sayabiliriz.
İlk kedili çizgi roman 1945
tarihini taşıyor. Doğan Kardeş
Dergisinde Selma Emiroğlu’nun
çok sevilen “Kara Kedi Çetesi”
yayımlanmaya başlıyor. 1943
yılında Selma Emiroğlu’nun annesi
çizimlerini Cemal Nadir Güler’e
gönderiyor. O da “Amca Bey” isimli
mizah dergisinde yayımlıyor.
Tanışıklık böyle başlıyor. Sonrasını
Selma Emiroğlu’ndan dinleyelim:
1945 yılında Yapı Kredi Bankasının
bir kültür organı olan “Doğan
Kardeş Çocuk Dergisi” için
Cemal Nadir Güler’den dergiyi
resimlemesi istendiğinde, “bu kız
benden daha uygun size” diyerek
beni önerdi. Dergi yöneticisi
Vedat Nedim Tör idi. Bu dergide
yarattığım “Kara Kedi Çetesi”
bütün çocukların sevgilisi oldu
(İzel Rozental, Selma Emiroğlu ile
Söyleşi,2009).
Uzunca bir aradan
sonra 1980 yılında,
“Milliyet Çocuk
Dergisi”nde Sinan
Gürdağcık’ın “Mırnav”ı
karşımıza çıkıyor,
Mırnav ve Dostları,
Mırnav ve Oğlu(1-2),
Robin Mırnav(1-5), Alaaddinin
Mırnavı, Şerlok Mırnav(1-6),
Mırnav Uzayda kitaplarıyla devam
ediyor. 2015 yılında vefat eden
Gürdağcık, çocuk çizgi romancısı
olarak en başarılı isimlerden
birisiydi. Benim kitaplığımdaki
Mırnav’ın en yenisi 2013 baskısı.
Mırnav, sokakta bulunup
sahiplenilmiş sarı kırmızı- çizgili,
erkek bir kedi. Yavrusu Maviş de
sokakta bulduğu bir erkek yavru.
Kedilere saldırmayan köpek
Çomar; onların da saldırmadıkları
fare dostları Fındık var. Mırnav’ın
Şerlok olduğu serüvende ise, dostu
Doktor Catson ile birlikte Londra’da
yaşıyorlar. Ayrıca Şerlok Mırnavın
insan dostu Zehir Hafiye var…
Çocuklar için mi? Büyükler için mi?
Yazıldığına okuyup karar vermek
gerekiyor.
1982 yılında Milliyet Gazetesinde
doğan “Piknik” var. Sonra on
yıl Cumhuriyet Gazetesinde
devam eden en uzun soluklu kedi
kahramanlardan bir tanesi. Piyale
Madra’nın bant karikatürleri
“Piknik” 1992
yılında kitap
oluyor.
Yine bir
aradan sonra
İlban Ertem’in
“Vicdan”ı ile
tanışıyoruz. Yıl
1989. Vicdan 1991
yılında İletişim Yayınları tarafından
kitap olarak yayımlandı. Yaklaşık
yirmi yıl aradan sonra Mürekkep
Yayınları tarafından da renkli olarak
yeniden yayımlanmaya başlandı
(Künyeleri noksan olan kitaplar için
daima üzülmüşümdür. Ne yazık ki
Mürekkep Yayınlarının Vicdan’ında
tarih yok).
Seksi Arap ile Takoz delikanlı
Benekten olan altı yavrudan biriydi
Vicdan. Bir sokak kedisi. Sokaklarda
büyürken, insanları, köpekleri
tanıdı. Yaşam mücadelesi veren;
yemek, barınak arayan; kendilerine
bunları verecek “sahip” peşinde
TÜRK
30
METAL
koşan kediler dünyasında ustalaştı.
Beklemediği anda hamile kaldı.
O sahipler de yaşam mücadelesi
veren, namuslu, namussuz, genelde
yoksul insanlardı. Ortak yanları
kedileri sevmeleriydi. Sevmeyenler
ve kötüler zaten “sahip” olmazlardı.
Her şeyi başaran muktedir
erkek kahraman modeline dayalı
anaakım çizgi roman anlayışının
aksine Ertem, zaafları olan, orta alt
sınıftan gelen, geçim sıkıntısı çeken,
yanılabilen, hayli sıradan ve
başarısız karakterler seçiyor;
harekete dayalı hikayeleri
içinde onların hayatlarını
resmediyordu. Vicdan, aslına
bakılırsa, Ertem’in bütün
eserleri içinde ayrıksı bir
yerde durmuyor. Yoksul, işsiz
ve karnını nasıl doyuracağını
düşünen, şehrin tekinsiz
sokaklarından kurtulmaya çalışan
taşralı genç kahramanlarından çok
farklı değil (Levent Cantek, Kedili
Çizgi Romanlar, Kedici Kedi ve
Kültür Dergisi,2011).
Seksenli yılların sonlarında
Limon Mizah Dergisinde başlayan
ve Leman Mizah dergisinde
yaşamına on beş yılı aşkın bir süre
devam eden Tuncay Akgün’ün
“Bezgin Bekir”ini de anımsamak
lazım. Bezgin Bekir, kedileriyle
beraber sürekli koltuğunda oturan,
uyuyan altmış sekizli bir solcudur.
Bülent Üstün, Kötü Kedi
Şerafettin’i (Şero) 1996 yılında
ölen kedisinden esinlenerek
çizmişti. 2002 yılından itibaren
beş çizgi romanı oldu. Kötü Kedi
Şerafettin’in, babası Tonguç, oğlu
Tacettin, sevgilisi Miskettir. Nil
Karaibrahimgil’in şarkısına bile
konu olmuştur. Kedi çizgi roman
kahramanlarının en ünlüsüdür.
Cihangir kedilerinin doğal lideri
Şerafettin, kaba, gaddar, kötü
bir karakterdir. Acımasızdır,
küfürbazdır, içkicidir, silahlıdır.
Yine 1996 yılında Uğur Durak’ın
“Mırmırlar- çöplükte dans” isimli
kitabı yayımlandı. Kahramanları
kediler olan bant karikatürlerden
oluşuyor. Durak’ın büyük kedileri
Mırmırlar, küçük kedileri ise;
Dünyayı Kurtaran Sokak Kedisi
Muko ve de Mimo. Mimo, “Mimo
Öğreniyor” başlıklı öykülü bir
boyama kitabı serisi.
1999 yılında ilk baskısı yapılan,
çizimlerini Feridun Oral’ın yaptığı,
Yalvaç Ural’ın “Mırname”si; 2009
yılında da Erdil Yaşaroğlu’nun “Kedi”
isimli albümü yayımlandı.
Kedi, yaklaşık beş milyon
yıl öncesinden itibaren bilinen
ve günümüze çok az değişiklik
geçirerek gelen, yetmişten fazla ırkı
olan, ortalama on beş yıl ömürlü bir
memeli türü. Yine yaklaşık dokuz
bin beş yüz yıldan beri evcil. Kedi
kelimesi büyük olasılıkla dilimize
Arapçadan girmiş gözüküyor. Farklı
görüşler olsa da, kediyi Mısırlıların
ehlileştirdikleri anlaşılıyor. Kedinin
kutsal sayıldığı, sahipleri ile birlikte
gömüldükleri toplumlar var( Kedici
Kedi ve Kültür dergisi, Kedi-İnsan
Dostluğunun Başlangıcı.2011)
Peygamberimiz de bir kedi
severdir. Adı Müezza olan siyah
beyaz bir Habeş kedisi olduğu
bilinmektedir. Hemen her kedi
dostu gibi, uyuyan kedisine
kıyamamış eteğinde uyuyan kedisini
uyandırmamak için eteğini kesmiş,
kedisinin içtiği suyu kullanarak
abdest almakta mahsur görmemiş,
kedileri çok seven sahabeden Ebu
Hureyre’ye “kedi babası” adını
vermiş, bir rivayete göre “kediyi
sevmek imandandır” buyurmuştur.
Bir konuşmasında da “Her canlı
hayvana yapılan iyilikte sevap
vardır” demiştir (http://www.
haber7.com).
TÜRK
31
METAL
İŞ SAĞLIĞI ve
GÜVENLİĞİ
MEVZUATINDA
ÇALIŞANLARIN
EĞİTİMİ
Özcan KARABULUT
İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı
6331
sayılı İş Sağlığı
ve Güvenliği
Kanunun 17.
Maddesi ile Çalışanların İş Sağlığı
ve Güvenliği Eğitimleri Hakkındaki
Yönetmelikte işverenler
tarafından çalışanlara verilecek
eğitimin çerçevesi hükme
bağlanmıştır.
Buna göre;
-Eğitimler; işe başlamadan
önce, çalışma yeri veya iş
değişikliğinde, iş ekipmanının
değişmesi halinde veya yeni
teknoloji uygulanması halinde
verilir. Eğitimler, değişen ve ortaya
çıkan yeni risklere uygun olarak
yenilenir, gerektiğinde ve düzenli
aralıklarla tekrarlanır.
n Çalışan temsilcileri işveren
tarafından özel olarak eğitilir.
n Mesleki eğitim alma
zorunluluğu bulunan tehlikeli
ve çok tehlikeli sınıfta yer alan
işlerde, yapacağı işle ilgili mesleki
eğitim aldığını belgeleyemeyenler
çalıştırılamaz.
n İş kazası geçiren veya
meslek hastalığına yakalanan
çalışana, işe başlamadan önce,
söz konusu kazanın veya meslek
hastalığının sebepleri, korunma
yolları ve güvenli çalışma
yöntemleri ile ilgili ilave eğitim
verilir.
TÜRK
32
METAL
n Herhangi bir sebeple altı
aydan fazla süreyle işten uzak
kalanlara, tekrar işe başlatılmadan
önce bilgi yenileme eğitimi verilir.
n Tehlikeli ve çok tehlikeli
sınıfta yer alan işyerlerinde;
yapılacak işlerde karşılaşılacak
sağlık ve güvenlik riskleri ile ilgili
yeterli bilgi ve talimatları içeren
eğitimin alındığına dair belge
olmaksızın, başka işyerlerinden
çalışmak üzere gelen çalışanlar işe
başlatılamaz.
n Geçici iş ilişkisi kurulan
işveren, iş sağlığı ve güvenliği
risklerine karşı çalışana gerekli
eğitimin verilmesini sağlar.
n Çalışanlar, az tehlikeli sınıfta
3 sene, tehlikeli sınıfta 2 sene, çok
tehlikeli sınıfta ise 1 sene içinde
olmak üzere tehlike sınıfına göre 8,
12, 16 saat eğitim almak zorundadır.
n Eğitimin maliyeti çalışanlara
yansıtılamaz. Eğitimlerde geçen
süre çalışma süresinden sayılır.
Eğitim sürelerinin haftalık
çalışma süresinin üzerinde olması
halinde, bu süreler fazla sürelerle
çalışma veya fazla çalışma olarak
değerlendirilir.
n İşveren, çalışan fiilen
çalışmaya başlamadan önce,
çalışanın yapacağı iş ve işyerine
özgü riskler ile korunma
tedbirlerini içeren konularda
öncelikli olarak eğitilmesini sağlar.
n İşveren, çalışanlarına asgari
aşağıda belirtilen konuları içerecek
şekilde iş sağlığı ve güvenliği
eğitimlerinin verilmesini sağlar:
a) Çalışma mevzuatı ile ilgili
bilgiler,
b) Çalışanların yasal hak ve
sorumlulukları,
c) İşyeri temizliği ve düzeni,
ç) İş kazası ve meslek
hastalığından doğan hukuki
sonuçlar
d) Meslek hastalıklarının
sebepleri,
e) Hastalıktan korunma
prensipleri ve korunma
tekniklerinin uygulanması,
f) Biyolojik ve psikososyal risk
etmenleri,
g) İlkyardım
ğ) Kimyasal, fiziksel ve
ergonomik risk etmenleri,
h) Elle kaldırma ve taşıma,
ı) Parlama, patlama, yangın ve
yangından korunma,
i) İş ekipmanlarının güvenli
kullanımı,
j) Ekranlı araçlarla çalışma,
k) Elektrik, tehlikeleri, riskleri
ve önlemleri,
l)İş kazalarının sebepleri
ve korunma prensipleri ile
tekniklerinin uygulanması,
m) Güvenlik ve sağlık işaretleri,
n) Kişisel koruyucu donanım
kullanımı,
o) İş sağlığı ve güvenliği genel
kuralları ve güvenlik kültürü,
ö) Tahliye ve kurtarma
n Çalışma yeri veya iş
değişikliği, iş ekipmanın değişmesi,
yeni teknoloji uygulanması gibi
durumlar nedeniyle ortaya çıkacak
risklerle ilgili eğitimler ayrıca verilir.
n Eğitimler düzenli aralıklarda
tekrarlanmalıdır. Tehlike sınıflarına
göre eğitimlerin tekrarlanma
süreleri şöyledir:
Çok tehlikeli sınıfta yer alan
işyerlerinde yılda en az bir defa,
Tehlikeli sınıfta yer alan
işyerlerinde iki yılda en az bir defa,
Az tehlikeli sınıfta yer alan
işyerlerinde üç yılda en az
bir defa eğitimlerin verilmesi
gerekmektedir.
n İşyerinde on beş yaşını
bitirmiş ancak on sekiz yaşını
doldurmamış genç çalışanlar,
yaşlı, engelli, gebe veya emziren
çalışanlar gibi özel politika
gerektiren grupların özellikleri
dikkate alınarak gerekli eğitimler
verilir.
n Destek elemanlarına
ve çalışan temsilcilerine,
görevlendirilecekleri konularla ilgili
de eğitim verilir.
n Yıllık eğitim programları
hazırlanması:
İşveren, yıl içinde düzenlenecek
eğitim faaliyetlerini gösteren yıllık
eğitim programının hazırlanmasını
sağlar ve onaylar.
Eğitim programlarının
hazırlanmasında çalışanların veya
temsilcilerinin görüşleri alınır.
İşe yeni alımlarda veya
değişen şartlara göre yeni risklerin
ortaya çıkması durumunda yıllık
eğitim programlarına ilave yapılır.
İlgili mevzuatın değişmesi
veya çalışma şartlarına bağlı
olarak yeni risklerin ortaya
çıkması halinde yıllık eğitim
programına bağlı kalmaksızın
çalışanların uygun eğitim almaları
sağlanır.
Yıllık eğitim programında,
verilecek eğitimlerin konusu,
hangi tarihlerde
düzenleneceği,
eğitimin süresi,
eğitime kimlerin
katılacağı, eğitimin
hedefi ve amacı
hususlarına yer verilir.
n Eğitimlerin
düzgün bir şekilde
kayıt altına alınıp
saklanması:
Düzenlenen
eğitimler belgelendirilir ve
bu belgeler çalışanların özlük
dosyalarında saklanır.
Eğitim sonrası düzenlenecek
belgede, eğitime katılan kişinin
adı, soyadı, görev unvanı, eğitimin
konusu, süresi, eğitimi verenin adı,
soyadı, görev unvanı, imzası ve
eğitimin tarihi yer alır. Eğitimlerin
işyeri dışındaki bir kurum
tarafından verilmesi durumunda
bu kurumun unvanı da düzenlenen
sertifikada yer alır.
n Çalışanların iş
ekipmanlarının kullanımı ve
tehlikeleri hakkında eğitim
almaları
İşverence iş ekipmanını
kullanmakla görevli çalışanlara,
bunların kullanımından
kaynaklanabilecek riskler ve
bunlardan kaçınma yollarına
ilişkin eğitim almaları sağlanır. İş
ekipmanın tamiri, tadili, kontrol
ve bakımı konularında çalışanlara
işverenlerce yeterli özel eğitim
verilir. İşveren, İş Ekipmanlarının
Kullanımında Sağlık ve Güvenlik
Şartları Yönetmeliği ve eklerinde
belirtilen konularda çalışanların
veya temsilcilerinin görüşlerini alır
ve katılımlarını sağlar.
n İş Sağlığı ve Güvenliği Kurul
üyelerine yönelik gerekli asgari
eğitim konuları:
Kurulun görev ve yetkileri,
İş sağlığı ve güvenliği
konularında ulusal mevzuat ve
standartlar,
Sıkça rastlanan iş kazaları ve
tehlikeli vakaların nedenleri,
ç) İş hijyeninin temel ilkeleri,
İletişim teknikleri,
Acil durum önlemleri,
Meslek hastalıkları,
İşyerlerine ait özel riskler,
ğ) Risk değerlendirmesi.
n Acil durum müdahale
ekipleri belirlendikten sonra
ekiplere özel olarak verilen eğitimin
belgelendirilmesi
TÜRK
33
METAL
n Acil durum konularıyla
ilgili özel olarak görevlendirilenler,
yürütecekleri faaliyetler ile ilgili
özel olarak eğitilir. Görevlendirilen
çalışanlara, eğitimlerin işyerinde iş
güvenliği uzmanı
veya işyeri hekimi tarafından
verilmesi halinde, bu durum
işveren ile eğitim verenlerce
imzalanarak belgelendirilir.
n Mesleki eğitim alması
zorunlu olan çalışanların eğitim
belgeleri:
Tehlikeli ve Çok Tehlikeli Sınıfta
Yer Alan İşlerde Çalıştırılacakların
Mesleki Eğitimlerine Dair
Yönetmeliğin EK-1 bölümündeki
çizelgede yer alan işlerde
çalışacakların işe alınmadan önce
mesleki eğitime tabi tutulmaları
zorunludur. Bu işler ana başlıklarla
şunlardır: Arama ve sondaj;
metalürji sanayii; taş ve toprak
sanayii; metal ve metalden mamul
eşya sanayii; ağaç ve bunlardan
mamul eşya sanayii; yapı; kimya
sanayii; iplik, dokuma ve giyim
sanayii; kağıt ve selüloz sanayii;
gıda sanayii; tütün sanayii;
enerji üretimi; nakli ve dağıtımı;
tarım ve hayvancılık; ardiye ve
antrepoculuk; haberleşme ve
çeşitli işler.
Celal Tozan
Sosyal Güvenlik
Danışmanı
SİZİN
KÖŞENİZ
ail.com
celaltozan@hotm
Güvenliği
nın, İş Sağlığı ve
sı
sa
Ya
ı
as
rt
go
ğiniz
Si
öğrenmek istedi
ve Genel Sağlık
in
ar
al
şk
rt
ili
a
go
ın
Si
ar
al
al
sy
So
uygulam
sının içeriğine ve
sa
Ya
İş
,
ın
n
sı
sa
Ya
m...
lı
a
y
la
p
a
v
e
c
n
u
r
her şeyi so
liği ve iş ilişkileri
sağlığı ve güven
iş
r?
l sağlık sigortası,
ne
ge
a,
rt
ilgili sorun mu va
go
si
la
al
ız
n
rı
la
Sosy
ak
h
u
ysel ve topl
konularında bire
erelim...
n
ö
m
ü
z
ö
ç
,
n
u
r
o
li
Bize s
Ne zaman emek
asıl hak ederiz?
rını n
rlanır?
k ve ölüm aylıkla
dan kimler yara
ın
lığ
ay
m
lü
Ö
?
Emeklilik, malullü
ız
ptırır
ak erken
tespitini nasıl ya
rçlanması yapm
bo
et
m
iz
H
?
k
oluruz? Maluliyet
ca
ar mı?
aları nasıl yapıla
olumlu katkı sağl
a
n
şı
Hizmet borçlanm
tı
ar
n
rı
la
lık
emekliliğe ve ay
unuz?
s
r
o
iy
t
is
i
m
k
e
Öğrenm
ları konusunda
ve istirahat para
ı
istirahat raporlar
İşçilere verilecek
ar?
sorununuz mu v
sağlanan
ık sigortaları ile
ı, hastalık ve anal
lığ
ta
as
h
k
le
es
m
İş kazası,
haklarınızı...
u
runacaksınız? B
ko
ıl
as
n
ı
rş
ka
a
n
ları
nin neler
meslek hastalık
yükümlülükleri
ile
rı
la
İş kazalarına ve
k
lu
lu
m
ve işçinin soru
konuda işverenin
olduğunu...
rda
eğinizi, ne mikta
ec
ed
ak
h
ıl
as
n
i
in
larından
? İşsizlik ödeneğ
gi işsizlik yardım
an
h
İşsiz mi kaldınız
ve
ı
ız
ın
ağ
ödenek alac
ı...
ve hangi sürede
yararlanacağınız
ınızı
kıdem tazminat
ve
r
ba
ih
,
ız
ın
a
ıld
ve iş yeri çalışm
işten mi çıkart
de
iz
in
İş
.
ız
n
sı
ak
Sebepsiz olarak
ıl kullanac
ücretiniz
in haklarınızı nas
l tatil günlerinde
ne
ge
ile
li
ti
ta
ta
alamadınız mı, iz
haf
anacak?
şiklik mi yapıldı,
inatı nasıl hesapl
zm
ta
em
koşullarında deği
ıd
k
ve
ak, ihbar
nasıl hesaplanac
rsunuz?
o
iy
t
is
i
m
k
e
m
il
B
ma
ş
lı
a
ç
e
v
k
li
n
e
v
gü
Kısacası sosyal
her
iz
in
iğ
d
e
t
is
k
e
ilm
hayatı ile ilgili b vaplayalım.
şeyi sorun ce
TÜRK 34 METAL
Kıdem tazminatını yarıya düşürecek yasa çalışması yapılmakta mıdır?
Sayın Celal Tozan, kıdem tazminatının 3 ay içinde
yarıya düşürüleceği haberleri doğru mu? TÜRKİŞ’in, kıdem tazminatına dokunulmasını, genel grev
sebebi ilan ettiğini biliyoruz. Ama, kıdem tazminatının
indirileceği haberleri çıkınca korkuyoruz. Hocam
kıdem tazminatı düşer mi? Hakkımızı kaybetmemek
için işten ayrılıp kıdem tazminatımızı mı alalım?
(NK.İstanbul)
B
aşbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı
Hükümetin Yıllık Programında, kıdem
tazminatına ilişkin düzenlemelere de yer
vermesi, kıdem tazminatının üç ay içinde yarıya
indirileceğine dair haberlerin çıkmasına neden
olmuştur.
Sizin de belirttiğiniz gibi, TÜRK-İŞ’in önceki genel
kurullarında olduğu gibi, son Genel Kurulunda da
kıdem tazminatına ilişkin mevcut düzenlemenin
değiştirilmesi, genel grev kararı sebebi sayılmıştır.
Bugün itibariyle konfederasyonumuza kıdem
tazminatına ilişkin her hangi bir düzenleme
yapılacağına dair resmi bir bilgi veya bu konuda
hazırlanmış Yasa Taslağı gelmemiştir.
Ancak, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından
Üçlü Danışma Kurulu Toplantısında esnek çalışma
usulleri ile özel istihdam bürolarının yanı sıra kıdem
tazminatı da dile getirmiştir. Uzman düzeyinde
çalışmalar devam etmektedir.
Konu TÜRK-İŞ yönetimi tarafından özenle takip
edilmektedir. Kıdem tazminatınızı almak için işten
ayrılmanıza gerek bulunmamaktadır.
Yaşlılık aylığını hak etmek için pirim ödeme gün sayısını ve sigortalılık
süresini tamamlayıp yaşı bekleyenlerin emekli olabilmeleri için yasa
çalışması var mı?
Prim gününü tamamlayıp yaşı bekleyenlerin
mağduriyeti giderilecek deniyor. Kanun çıkartılarak
bizlerin mağduriyetinin giderileceği hep söylendi.
Kanun çıkmadı. İnşallah bu sefer çıkar. Celal bey sizin
bilginiz var mı Kanun çıkar mı Bilgi verir misiniz?
Zahmetlerinize teşekkür ederim. (MC. Bursa)
K
amuoyunda Torba Yasa olarak bilinen 6552
ve 6645 sayılı yasaların, Türkiye Büyük Millet
Meclisi komisyonlarında ve Genel Kurulunda
TÜRK
görüşülürken, yaşlılık aylığını hak etmek için prim
gün sayısını ve sigortalılık süresini tamamlamış,
ancak yaşını beklemek zorunda olanların, bu
mağduriyetlerinin giderilmesi tartışıldıysa da,
yasallaşmadı.
Bu konu özellikle muhalefet partilerinin
gündeminde olduğu gibi, konfederasyonumuz
tarafından da ısrarla takip etmektedir. Ancak henüz
yasallaşmamıştır.
35
METAL
Yaşlılık aylığı bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumuna Aralık ayında mı
yoksa Ocak ayında mı başvurmak sigortalının lehine olur?
Sayın Tozan, emekliliğimi hak ettim. Ocakta emekli
olursam kayıbım olur mu? Bazı arkadaşlar olur diyor.
Emekli aylığım düşermiş. Temsilcimize sordum,
sizin ocakta emekli olduğumuzda emekli aylığımızın
düşmeyeceğini artacağını söylediğinizi aktardı.
Hocam, Arlıkta mı emekli olayım Ocakta mı Hangi ay
emekli olursam aylığım düşmez? (Kırıkkale)
S
osyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası
uyarınca, yıl içinde yaşlılık aylığı başvurusunda
bulunan sigortalılara bağlanan emekli aylığı, eğer
başvuru Ocak ayından sonra, Temmuz ayından önce
yapılmış ise, emekli aylıklarına Ocak ayında yapılan
artış oranı kadar, başvuru Temmuz ayından sonra
yapılmış ise, Ocakta ve Temmuz aylarında yapılan artış
oranları kadar ayrı ayrı artırılarak ödenmektedir.
Ayrıca, Ocak ayında başvuranların aylıkları
hesaplanırken, bir önceki yılda gerçekleşen gelişme
hızının %30’u dikkate alınmaktadır. Yaşlılık aylığı için
Ocak ayında başvuran işçiler, kıdem tazminatı sınırının
artışından da yararlanmaktadır.
Tüm bunlar dikkate alındığında, yaşlılık aylığı için
takip eden yılın Ocak ayı içinde başvurmak sigortalının
lehinde olacaktır. Ancak, sigortalılığı 08.09.1999
tarihinden önce
başlayan ve Kuruma
bildirilen prime esas
kazancı düşük olan
sigortalı işçilerin,
yaşlılık aylıklarının
bağlanması için Kuruma, Ocak ayında başvurmaları
halinde, hesaplanacak emekli aylıkları, bir önceki yılda
hesaplanacak emekli aylığından düşük olabilmektedir.
Toplu İş Sözleşmesi kapsamındaki yaşlılık aylığını
hak etmiş işçilerin, Sosyal Güvenlik Kurumuna
bildirilen aylık brüt kazançları 2.500 liranın üstünde
olduğundan, hesaplanacak emekli aylıklarında düşme
olmamaktadır.
Yerüstü işlerde çalışmakta iken Ekim/2008 ayı başından sonra
madenlerin yer altı işlerinde çalışmaya başlayan sigortalıların, yer altında
geçen fiili hizmetleri emeklilik yaşlarından düşer mi?
Hocam ben 2010 yılına kadar normal sigortalı olarak
çalıştım. 2010 yılından itibaren madende, yer altında
çalışmaktayım. Yer altında çalıştığım sürece 1800 gün
prim ödedim. Acaba bu sürelerim yaştan düşer mi?
Hocam sizin bir yazınızda düşeceğini okudum ama,
size bir daha soralım dedik. Bilgi verir misiniz hocam?
(Zonguldak - SK)
S
osyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası
uyarınca, Ekim/2008 ayı başından sonra
“maden ocakları (elementer cıva bulunduğu
TÜRK
saptanan cıva maden ocakları hariç), kanalizasyon ve
tünel yapımı gibi yer altında yapılan işlerde çalışan”
sigortalıların, yer altında en az 1800 gün malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödeyerek çalışmaları
halinde, hak ettikleri fiili hizmet süresi zamları, prim
gün sayılarına ilave edileceği gibi, emeklilik yaşından
da düşülmektedir.
Siz 2010 yılından itibaren maden işyerlerinin
yer altı işlerinde 1800 gün prim ödeyerek çalışmış
olduğunuzdan, emeklilik yaşınızdan 2,5 yıl
düşülecektir.
36
METAL
İşveren, iş kazası sonucu bir yıl istirahatlı olan işçiyi işten çıkartabilir mi?
İş kazası geçirdim. Bir yıldır istirahatlıyım. İstirahatım
bitince doktor işbaşı vermez ise çalışamaz mıyım?
İşveren işten çıkartır diye korkuyorum. Ben çalışmak
istiyorum. Ne yapabilirim. İşveren işten çıkartabilir
mi? (İstanbul)
İ
ş Yasası uyarınca işveren;
İşçinin kendi kastından veya derli toplu olmayan
yaşayışından yahut içkiye düşkünlüğünden
doğacak bir hastalığa yakalanması veya engelli
hâle gelmesi durumunda, bu sebeple doğacak
devamsızlığın ardı ardına üç iş günü veya bir ayda
beş iş gününden fazla sürmesi halinde ihbar ve kıdem
tazminatı ödemeksizin,
İşçinin tutulduğu hastalığın tedavi edilemeyecek
nitelikte olduğu ve işyerinde çalışmasında sakınca
bulunduğunun Sağlık Kurulunca tespit edilmesi
durumunda tazminatları ödenerek,
İşçinin sık sık istirahat almasına bağlı olarak işini
önemli ölçüde aksattığının tespit edilmesi halinde
geçerli sebeple tazminatlı olarak,
İş sözleşmesi feshedebilmektedir.
Sizin geçirdiğiniz iş kazasına bağlı olarak tedaviniz
için sağlık kurulu tarafından 6 aydan uzun süren
istirahatlı bırakılmanız, iş sözleşmenizin feshi için
neden oluşturmaz. Ancak, sağlık kurulu tarafından
çalışamayacağınıza veya işyerinde çalışmanızın
sakıncalı olduğuna dair karar verilmesi halinde,
işveren, tazminatlarınızı ödeyerek iş sözleşmenizi
feshedebilir.
Ekim/2008 ayı başından önce dünyaya gelmiş olan ve anne veya babanın
geçindirmekle yükümlü aile bireyi olarak önceki mevzuat hükümlerine göre
sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkını elde etmiş olan kız çocukları, aile
içinde kişi başına düşen aylık gelirin tespiti yapılırken hariç tutulur mu?
Celal Hocam merhaba. Dayım emekli 5 çocuğu var,
2 kız, 3 erkek. Kızın biri lisede, diğeri oğlanla birlikte
üniversitede okuyor. Oğlanın biri de 26 yaşında ve
çalışmıyor. Hepsi birlikte oturuyor. Hocam, büyük
oğlan için gelir testine başvurdular, dayımın emekli
maaşını 3’e bölüyor, iki kızı hariç tutuyorlar. Fon
Müdürü ile görüştük. Yeni Kanun çıktı, kız çocuklarını
dışarıda tutuyoruz diyor. Bu iki kız öğrenci, gelirin
büyük kısmı bunlara gidiyor. Aslan payını bunlar
alıyor. Böyle şey olur mu? (Kayseri)
S
osyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası,
harcamaları, taşınır ve taşınmazları ile bunlardan
doğan hakları dikkate alınarak, Kurumca
belirlenecek test yöntemleri ve veriler kullanılarak
tespit edilecek aile içindeki gelirin kişi başına düşen
aylık tutarı, genel sağlık sigortalısının prim ödeyeceği
geliri olarak kabul edilmiştir.
Genel Sağlık Sigortası Kapsamında Gelir Tespiti,
Tescil ve İzleme Sürecine İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkında Yönetmelik ise, gelir testinin yapılmasında
dikkate alınacak aile bireylerinin;
-Aynı hane içinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk,
büyük ana ve büyük babadan oluşacağını,
-Yaşları ne olursa olsun aynı hanede yaşayan,
evli olmayan çocukların gelir tespitinde aile içinde
değerlendirileceğini,
-Öğrenim nedeniyle geçici olarak aynı hanede
yaşamayan yirmibeş yaşını doldurmamış, evli
olmayan çocukların da, öğrenimleri süresince aile
içinde değerlendirileceğini kabul etmiştir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sosyal
Yardımlar Genel Müdürlüğünün 2012/07 sayılı
Genelgesinde de, kişi başına düşen aylık gelirin,
“aile bireylerinin harcamaları taşınır ve taşınmaz ile
bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak aile içinde
kişi başına düşen aylık gelirin aylık tutarı” olarak
belirtmiştir.
Buna göre, dayınızın aile içindeki gelirinin kişi
başına düşen aylık tutarının tespiti için, yaşlarına
bakılmaksızın, birlikte oturan ve evli olmayan
çocuklarının tümünün dikkate alınması gerekir.
Birlikte oturduğu çocuklarının tümü dikkate
alınmadan tespit edilen aylık geliri için, gelir testini
yapan Fon’a itiraz etmesi uygun olacaktır.
"İŞTE
IZ
M
I
T
A
Y
A
H
"
A
D
'
A
R
A
ANK
RÖPORTAJ: UĞUR POLAT
[email protected]
TÜRK METAL
BİZİM YUVAMIZ
“İşte Hayatımız” da bu ay Başkent’teyiz…
MAN Türkiye işyerinde çalışan Rafet Tiftikçi,
mesai arkadaşları ve ailesi ile bu ayki
sayfalarımızın konuğu oldu.
BURALARDA MAN’CILARA
ALMANCI DERLER
M
AN Türkiye işyerinde
çalışma hayatını
sürdüren Rafet Tiftikçi,
Ankara’nın Çubuk
ilçesi yakınlarındaki Dumlupınar
Köyü’nde yaşıyor. “Ben Ankara’nın
yerlisiyim. Ailem Çubuklu, ben
de Çubuk’ta dünyaya geldim.
Halen, ailece Çubuk’ta yaşamaya
devam ediyoruz. Ben çalışmaya
çocukluğumdan itibaren tarım
ve hayvancılık işleri ile uğraşarak
başladım. Lise eğitimimi Çubuk
Endüstri ve Meslek Lisesi Metal
Bölümünde tamamladım. Ama,
uzun yıllar kendi mesleğim yerine
ailemle birlikte köyde tarım ve
hayvancılık işlerinde çalıştım ve bir
yandan da taksi şoförlüğü yaptım.
Şoförlük 6 yıl sürdü. Ama, aklımda
da, kalbimde de hep MAN Türkiye
işyeri vardı. Bizim buralarda
MAN’cılara, Almancı derler. MAN
Türkiye, hem ilçemize hem
köyümüze yakınlığının yanı sıra,
çalışma şartları ile bizim buralarda
herkes tarafından istenilen bir yer
işyeri konumundadır. 2001 yılının
son aylarıydı, MAN Türkiye’ye
işçi alımı yapıldığını duydum.
Lisede beraber okuduğum birçok
arkadaşım da burada çalışıyordu.
Onların telkini, işe alım süreçlerini
takip etmeleri ve bana verdikleri
cesaret ile iş başvurusunda
bulundum. İki ay içerisinde beni
sınava çağırdılar, sınavdan iki ay
sonra ise işe başlangıç için çağrıda
bulundular. 2002 yılının hemen
başlarında MAN Türkiye’de işbaşı
yaptım.”
MAN Türkiye serüvenine
2002 yılında başlayan ve kısa
bir süre sonra burada 14. yılını
tamamlayacağını ifade eden
Tiftikçi, MAN Türkiye işyerinde
geçen her gününün bir öncekinden
daha iyi olduğunu belirtiyor. “MAN
Türkiye işyerine ilk başladığım
günleri hiç unutamıyorum. O
zamanki yaşadığım heyecan ve
merak çok üst noktalardaydı. Yeni
bir iş, yeni arkadaşlar ve farklı bir
yaşam standardına geçmiştim.
Heyecanım da, merakım da
hep o ilklerden dolayıydı. Kısa
bir zaman sonrasında 14. yılımı
tamamlıyorum. Bu 14 yıl içerisinde
fabrikada unutulmayacak onlarca
hatıram oldu. Fakat fazla uzağa
gitmeyi gerek yok. 2015 yılına, yani
6-7 ay öncesine gidecek olursak;
TÜRK
39
METAL
Ramazan ayıydı ve çok sıcaktı…
Fabrikadaki soğutma sistemlerinin
çalışmasına rağmen aşırı sıcaklar
kaynak yaptığımız için bizleri çok
zorluyordu. Temsilcilerimizle bu
durumu paylaştığımızda, bu konuya
bir çözüm üreteceklerini söylediler.
Birkaç gün sonra fabrikanın
her bölümüne vantilatörler
konmaya başladı. Bizim daha
elverişli bir çalışma ortamına
sahip olmamızı sağladılar. Ayrıca,
yine aynı dönemde birçoğumuzun
oruç tutmasından dolayı yemek
saatlerinde boşlukta kalıyorduk.
Bizlere 1500 tane med (yatak)
aldılar. Ramazan ayı boyunca
yemek ve dinlenme saatlerinde
bu yatakları kullanarak istirahat
ettik. Bu yataklar bizlere gelecek
yıllarda ramazan aylarında tekrar
kullanılmak üzere teslim edildi.
Bu konuda hem temsilcilerimize,
hem sendikamıza hem de işveren
temsilcilerine, sendikamızın
dergisi aracılığa ile ayrı ayrı
teşekkür etmek istiyorum.”
Tiftikçi, işyeri ile ilgili düşüncelerini,
“MAN Türkiye işyeri benim için
ekonomik anlamdaki en büyük
güvencemdir” cümlesiyle özetliyor.
BİZDE ÖNCE AİLE GELİR...
E
vli ve dört çocuk sahibi
olan Rafet Tiftikçi, 2000
yılında dünya evine
girdiğini ve eşi Burcu
Tiftikçi ile görücü usulü
tanıştırıldığını söylüyor. Tiftikçi
çiftinin bugün Buse (14), Nazmiye
(12) ve Hiranur (6) olmak üzere üç
kız, Hüseyin (3) isimli bir erkek
çocukları var. “Bizim buralar köy
yeri, burada askerden gelince, elin
de biraz iş tuttu mu hemen bunun
başını bağlayak derler. Benim de
aynen öyle oldu. Eşimle annem
vasıtasıyla tanıştım. Önce büyükler
olur dedi, sonra da biz olur dedik.
İlk zamanlar ikimiz için de biraz zor
olsa da birbirimize çabuk alıştık
ve çok hızlı bir şekilde bağlandık.
Bugün Allah’ıma şükürler olsun,
dört çocuğumuz ve düzenli bir
hayatımız var.”
Bu arada sohbete katılan Burcu
Tiftikçi, “Rafet, bana ve çocuklarına
karşı oldukça samimi ve babacan
biri… Bizlere çok düşkün bir aile
babası, aslında önce ailem diyen
tam bir Anadolu erkeği. Görücü
usulü evlendik ama dünyaya bir
daha gelsem, yine onunla birlikte
olmayı, yine onunla evlenmeyi
isterdim.”
Rafet Tiftikçi, eşini dinlerken
biraz duygusallaşarak; “2009
yılında ekonomik anlamda aile
olarak zor bir sınavdan geçtik.
Eşim Burcu’dan Allah razı olsun
beni hiçbir konuda zorlamadı.
O zor dönemde beni hiç yalnız
bırakamadı. Sadece o zaman değil,
evliliğimizin tüm dönemlerinde
beni hiçbir konuda yalnız
bırakmadı. O yüzden, çok rahat bir
TÜRK
40
METAL
şekilde, ailem benim varım yoğum,
her şeyim diyebilirim. O yüzden
bizde önce aile gelir diyebilirim.”
Tiftikçi çiftinin Ankara’nın Çubuk
ilçesi yakınlarındaki Dumlupınar
köyündeki evi bahçe içinde.
Onlarca meyve ağacının bulunduğu
bahçede, bir ahır ve kümes de yer
alıyor. Ve Tiftikçi ailesi, sütü ve
yumurtayı birinci elden taze olarak
tüketiyor…
TÜRK METAL BİZİM YUVAMIZ
R
afet Tiftikçi, sendika
ile işe girmeden önce
tanıştığını, işe giriş
sürecinde kendisini,
işyerinde sendika
olmasının da etkilediğini ifade
etti. “MAN Türkiye’yi Çubuk’ta
yaşayan herkes iyi bilir. Herkesin
doğrudan ya da dolaylı olarak
burası ile bir bağlantısı var. Kiminin
babası, kiminin eşi, kiminin amcası,
dayısı ya da bir akrabası burada
çalışıyor. Bu nedenle, MAN Türkiye
işyerinde sendikanın olduğunu
herkes gibi ben de biliyordum.
Kulaktan dolma bilgiler
olsa da, sendikanın
gerekliliğini de
gücünü de
biliyordum.
İşyerinde
çalışmaya
başladıktan hemen sonra
biz de sendikaya üye olduk.
İnsanın kendini koruyacak,
kendini savunacak birinin
olduğunu bilmesi, ister istemez
insana güven veriyor. Ben de o
TÜRK
41
METAL
koruyucu şemsiyenin altında
olduğum için çok mutluyum. Ben
sendikamızın dergisi aracılığıyla
Türk Metal Sendikası’na üye
herkese, sendikamıza sahip
çıkılması gerektiğini ifade etmek
istiyorum. Ayrıca, sendikasız
çalışan arkadaşlara da, sendikasız
çalışmak, aletsiz çalışan bir ustaya
benzer diyorum. Çünkü sendikasız
çalışan işçinin hep bir yanı eksiktir.
Usta da aletsiz hiçbir şey yapamaz,
hep bir eksiklik hisseder ve onu
tamamlaya çalışır.”
Tiftikçi Ailesi ile söyleşimizi
tamamlarken, bizlere hem
evlerinde hem de işyerlerinde
gösterdikleri sıcak ve samimi
yaklaşımlardan dolayı
teşekkürlerimizi bir kez de
dergimiz aracığıyla iletmek
istiyoruz. Aynı zamanda,
söyleşimiz sırasında
bizleri yalnız bırakmayan
Ankara 3 Nolu Şube Mali
Sekreterimiz ve MAN
Türkiye İşyeri baş
temsilcimiz Yusuf
Yılmaz’a da sonsuz
teşekkürler.
TÜ R K
AL SE N
ET
KASI
Dİ
M
TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ
2015 yılında Anadolu Hotels Esenboğa Termal’de
gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız:
8 6 9 6
2016 yılında Anadolu Hotels Esenboğa Termal’de
gerçekleştirilen eğitimlere katılan işçi sayımız:
4 2 0
TÜRK METAL - MESS
TÜRK METAL-MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ ve
TEŞKİLATLANMA EĞİTİMLERİ DEVAM EDİYOR
23 Aralık – 21 Ocak tarihleri arasında Anadolu Hotels Esenboğa
Termal’de yapılan eğitim programlarına 1102 üyemiz katıldı.
İstanbul 1, Osmangazi ve Dilovası
şubelerimizden 89 üyemizin
katıldığı Türk Metal-MESS Ortak
eğitimi programı, 23-26 Aralık tarihleri
arasında gerçekleştirildi.
l
Sakarya şubemizden 327 üyemizin
katıldığı Türk Metal-MESS Ortak
eğitimi programı, 26-30 Aralık tarihleri
arasında gerçekleştirildi.
l
İstanbul Anadolu Yakası, Gebze 1,
Dilovası ve Çayırova şubelerimizden
90 üyemizin katıldığı Türk Metal-MESS
Ortak eğitimi programı 17-20 Ocak
tarihleri arasında gerçekleştirildi.
Bursa 1, Bursa 3 ve Biga 1 Nolu şubemizden 75 üyemizin katıldığı Türk
Metal-MESS Ortak eğitimi programı, 10-13 Ocak tarihleri arasında
gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı, Genel Sekreterimiz Av.
Taliphan Kıymaz tarafından yapıldı.
Gemlik şubemizden
199 üyemizin
katıldığı Türk MetalMESS Ortak eğitimi
programı, 24-27 Aralık
tarihleri arasında
gerçekleştirildi.
Eğitim programının
açılışı, Genel Başkan
Yardımcımız Yücel
Yücel tarafından
yapıldı.
TÜRK
42
METAL
TÜ R K
M
AL SE N
ET
KASI
Dİ
6l
TÜRK METAL/MESS ORTAK EĞİTİM PROJESİ
Ankara 3, Aksaray 1, Ankara, İskenderun 1, Eskişehir ve Bozüyük şubelerimizden 95 üyemizin katıldığı Türk MetalMESS Ortak eğitimi programı, 3 - 9 Ocak tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı,
Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz tarafından yapıldı.
İzmir 1, İzmir 2 ve Manisa 1Nolu şubelerimizden 74 üyemizin katıldığı Türk Metal-MESS Ortak eğitimi programı 6 - 9 Ocak
tarihleri arasında gerçekleştirildi. Eğitim programının açılışı, Genel Sekreterimiz Av. Taliphan Kıymaz tarafından yapıldı.
İstanbul Anadolu
Yakası, Bolu ve Bursa
1 Nolu şubelerimizden
72 üyemizin katıldığı
Türk Metal-MESS
Ortak eğitimi
programı, 27-30
Aralık tarihleri
arasında
gerçekleştirildi. Eğitim
programının açılışı,
Genel Sekreterimiz
Av. Taliphan Kıymaz
tarafından yapıldı.
Kocaeli, Sakarya,
Bolu ve Gölcük
şubelerimizden 86
üyemizin katıldığı
Türk Metal-MESS
Ortak eğitimi
programı 13-16 Ocak
tarihleri arasında
gerçekleştirildi.
Eğitim programının
açılışı, Genel
Sekreterimiz Av.
Taliphan Kıymaz
tarafından yapıldı.
Sendikal konuların işlendiği açılış programları, üyelerimiz tarafından ilgiyle takip edildi.
Eğitim programı, çeşitli konularda işlenen derslerin yanında, çeşitli sosyal ve sportif
etkinliklerle devam etti. Düzenlenen coşkulu gala programlarında keyifli saatler geçiren
üyelerimiz. Anıtkabir ve Kurtuluş Savaşı Müzesi gezileri ile programı tamamladı.
TÜRK
43
METAL
n Yerkürede 1.3 milyar kilometreküp
su vardır ve olup olacağı bu kadardır.
n İçmekte
olduğumuz
su, dünya
kurulduğundan
beri
kullanımdadır.
n Yerkürenin ağırlığı için şu
anda geçerli olan en iyi tahmin,
5,9725 milyar tondur.
n Okyanuslar
şimdiki hacimlerine
tahminen 3,8
milyar yıl önce
kavuşmuştur ve
o zamandan bu
yana devridaim
halindedir.
n Yerçekirdeğinin tahmini sıcaklığı
4.000 santigrat derece ile 7.000
santigrat derece arasında değişir.
Yani neredeyse Güneş’in yüzeyi
kadar sıcaktır.
B U L M A C A
5
4
1
2
9
8
3
8
5
7
1
8
5
9
1
4
6
7
9
2
9
5
4
TÜRK
44
METAL
7
4
3
SUDOKU BULMACA
6
8
n Kıdem: Eskilik; bir işte rütbece eski olma.
n Kıdem Tazminatı: 1475 sayılı İş Kanunu’nun
14. maddesindeki koşullara uygun olarak
işverence işinden çıkarılan, emekli olan,
askere giden, evlenen (sadece kadın işçi
için), ölen (kanuni mirasçılarına) veya haklı
nedenle iş sözleşmesini işçinin feshetmesi
halinde, işverence işçiye, en yüksek devlet
memuruna bir yıl için ödenecek azami emeklilik
ikramiyesini geçmemek üzere, iş sözleşmesinin
devam ettiği her tam yıl için 30 günlük ücreti
tutarında ödenen para.
n Kıdem Tazminatı Sayılan Ödemeler: Kanuna
veya kanunun verdiği yetkiye dayanılarak
kurulan kurum ve kuruluşların haklarında
4857, 854, 5953, 5434 sayılı kanunların
hükümleri uygulanmayan personeli ile kamu
kuruluşlarında sözleşmeli olarak istihdam
edilenlere mevzuat ve sözleşmelerine göre
kıdem tazminatı niteliğinde yapılan ödemeler.
Tanımlar, Dr. Naci Önsal’ın TÜRK-İŞ yayınları arasında yer alan Endüstri İlişkileri Sözlüğü’nden alınmıştır.
KÜNYESİ
FİLMİN
KÜNYESİ
FİLMİN
Vizyon Tarihi : 4 Mart 2016
Yapımı
: 2015 – ABD
Tür
: Komedi
Yönetmen : John Morris, Sean Anders
Oyuncular : Mark Wahlberg, Will Ferrell,
Alessandra Ambrosio,
Linda Cardellini, Thomas Haden Church
Senaryo : Etan Cohen, Adam McKay,
Brian Burns, Chris Henchy
Yapımcı
: Joey McFarland, Riza Aziz
Babalar Savaşıyor
F
errell, karısının iki çocuğuna dünyanın en iyi üvey
babası olmak için büyük çaba sarf eden mülayim bir
radyo yöneticisidir. Çocukların vurdumduymaz, beleşçi
asıl babaları (Wahlberg) dönüp, üvey babayı çocukların
ilgisi için rekabete zorladığında sorunlar çıkmaya
başlar.
TÜRK
TÜRK
Vizyon Tarihi : 11 Mart 2016
Yapımı
: 2016 – ABD
Tür
: Dram
Yönetmen : Declan Dale
Oyuncular : Keanu Reeves, Christopher
McDonald, Mira Sorvino,
Ana De Armas, Peter Conboy
Senaryo
: Gee Malik Linton, Declan Dale
Yapımcı
: Keanu Reeves, Cassian Elwes
Dedektif Garban
E
n yakın ekip arkadaşını yakın bir zaman önce
kaybeden Dedektif Galban (Keanu Reeves), onun
ölümündeki sır perdesini aralamaya çalışmaktadır.
Ancak, gerçeğe yaklaştıkça polis teşkilatındaki
yolsuzluklara ve genç bir kadını ilgilendiren tehlikeli
sırra da yaklaşacaktır.
46
46
METAL
METAL
Elveda Güzel
Vatanım
Yazar: Ahmet Ümit Baskı Yılı: 2015 Yayınevi: Everest Yayınları
Devletin derinlikleri, toprağın derinliklerinden daha
karanlıktır.
“Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar.” Kim söylemişti
bu cümleyi hatırlamıyorum, ne yazık ki doğru… Doğru,
lakin eksik. Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar,
vatanımızı kaybetmekle neticelenir.
Sahi nedir vatan? Bir toprak parçası mı, uçsuz bucaksız
denizler, derin göller, yalçın dağlar, verimli ovalar,
yemyeşil ormanlar, kalabalık şehirler, tenha köyler mi?
Hayır, bütün bunların ötesinde bir anlam taşır vatan.
Ne sadece toprak parçası, ne su havzaları, ne ağaç
silsilesi… Annemizin şefkati, babamızın saçlarına
düşen ak, ilk aşkımız, doğan çocuğumuz, dedelerimizin
mezarlarıdır vatan…
Vatanı olmayan insanın hayatı da olmaz. Evet, bir
vakitler zihnim, kalbim bu fikirlerle doluydu. Şimdi? Şimdi
bilmiyorum… Kendi
Gecesinde
Yazar: İnci Aral Yayınevi: Kırmızıkedi Yayınları
İnsan kendi gerçeğinden kaçamıyor. Herkesten
gizlediğini içinde taşıyor, kimseyle konuşamadığını
kendiyle konuşuyor. “Gece insanın içindedir” diyen
Hayal Ali ya da Hayali’nin de yaptığı bu. İçindeki
“Kara”ya konuşuyor.
İnci Aral’ın yeni romanı Kendi Gecesinde, kişisel
hesaplaşma olduğu kadar karmaşık bir aşk romanı. Yazar, kahramanı Hayali’nin İstanbul’dan
Londra’ya uzanan hikâyesini anlatıyor.
TÜRK
47
METAL
VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI
BARIŞ YILDIZ
İzmir 1 Nolu Şubemizin örgütlü olduğu Ege Endüstri ve
Tic. A.Ş. Kovan Atölyesinde çalışan üyemiz Barış Yıldız,
18 Aralık’ta hayatını kaybetti. Merhum Yıldız’a Allah’tan
rahmet, ailesine, yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına
başsağlığı ve sabır dileriz.
HALİT ADIGÜZEL
İzmir 1 Nolu Şubemizin örgütlü olduğu Cevher Jant San. A.Ş.
çalışanı üyemiz Halit Adıgüzel, 24 Aralık’ta hayatını kaybetti.
Merhum Adıgüzel’e Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve
çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz.
MURADİYE AKTAŞ
Kocaeli Şubemizin örgütlü olduğu Ark Pres Emniyet Kemeri A.Ş.
çalışanı üyemiz Muradiye Aktaş, 2 Ocak’ta hayatını kaybetti.
Merhume Aktaş’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve
çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz.
SERDAR ÇAĞAN
KÇerkezköy Şubemizin örgütlü olduğu Arçelik A.Ş. İç Üretim
Talaşlı İmalat Bölümü çalışanı üyemiz Serdar Çağan, 3 Ocak’ta
hayatını kaybetti. Merhum Çağan’a Allah’tan rahmet, ailesine,
yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz.
GÖKHAN YURTER
İstanbul Anadolu Yakası Şubemizin örgütlü olduğu Siemens
(Kartal) İşyeri, bakım grubu çalışanı üyemiz Gökhan Yurter, 7 Ocak’ta
hayatını kaybetti. Merhum Yurter’e Allah’tan rahmet, ailesine,
yakınlarına ve çalışma arkadaşlarına başsağlığı ve sabır dileriz.
Türk Metal Ailesi olarak, hayatını kaybeden üyelerimize Allah’tan rahmet,
kederli ailesine ve yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz…
TÜRK
48
METAL
ANADOLU HOTELS
EREĞLİ ZONGULDAK
ANADOLU HOTELS
GİRNE
Büyük
Anadolu Güneşi
Girne’den
doğuyor...
KIBRIS’IN turizm kenti Girne’de, 30.000 m² alan üzerinde kurulu olan Büyük
Anadolu Girne Hotel, yeşilin ve mavinin en güzel tonlarını bir arada sunarak,
eşsiz manzarası ile konuklarına ev sahipliği yapmaktadır. 70 odalı tesiste 60
standart oda, 58 m² kullanım alanlı 2 senior suit, 30 m² kullanım alanlı 8 corner
suit oda bulunmaktadır. Tesiste, uyandırma servisi, tüm alanlarda ücretsiz
internet erişimi, kuru temizleme ve çamaşır yıkama, merkezi klima sistemi,
jeneratör ve açık otopark mevcuttur.
KONUM: Ercan Havaalanı’na 35, Girne kent merkezine 1 km. mesafededir.
STANDART ODA ÖZELLİKLERİ: Televizyon, telefon, ücretsiz internet erişimi,
minibar, duş, merkezi klima, saç kurutma makinesi, elektronik para kasası,
AKTİVİTELER: Tesislerimizde Kıbrıs’ın ilk ve tek olimpik yüzme havuzu,
çocuk havuzu, sauna, yüzme okulu bulunmaktadır.

Benzer belgeler