Sosyal Güvenlik Reformu: Sorunlar ve Çözüm Onerileri

Transkript

Sosyal Güvenlik Reformu: Sorunlar ve Çözüm Onerileri
..
KAMU YONETIMINDE
.
YENIDEN YAPıLANMA: 9
Sosyal Güvenlik Reformu:
Sorunlar ve Çözüm Onerileri
ii
T.C. Başbakanlık
Ankara, Nisan 2005
Kamu Yönetiminde Yeniden Yapılanma: 9
Sosyal Güvenlik Reformu:
Sorunlar ve Çözüm Önerileri
T..C. Başbakanlık
Ankara, Nisan 2005
..
TEŞEKKUR
Bu kitapta yer alan çalışmalar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından yürütülmektedir.
Sosyal güvenlik reformunun tasarımından kanun tasarısının hazırlanmasına kadar geçen
sürede bir çok kişi ve kurum yürütülen çalışmalara destek vermiştir:
Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Devlet Planlama
Teşkilatı ve Hazine Müsteşarlığı yetkililerinden oluşan Sosyal Güvenlik Reformu Yönlendirme Komitesi, reform çalışmasının başlangıcından kanun tasarısının hazırlanmasına kadar
geçen süreçteki tüm çalışmalara rehberlik ederek değerli katkılarda bulunmuştur.
2004 yılından bu yana yapılan üç toplantısının gündemini tamamen bu konuya ayıran,
ayrıca sosyal güvenlik reform tasarımının tartışıldığı üç günlük bir atölye çalışması gerçekleştiren Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu eleştirel katkı ve önerileriyle reform sürecini yönlendirmiştir.
Bu kitabın sosyal güvenlik reform tasarımı ile ilgili bölümleri Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Vekili A. Tuncay Teksöz başkanlığında hazırlanmıştır. L. ihsan Demirci (SSK), Gökhan
Yıldırımkaya (SSK), Tahsin Güney (SSK), Salih Sandalcı (SHÇEK), Ufuk Güven (Hazine
Müsteşarlığı), Selda Korkmaz (Hazine Müsteşarlığı), Hüseyin Çelik (SGK), Ali Canyürek
(EGM), Dr. Yüksel Görmez (TCMB), Ayşe Tatar Curl (TCMB) ve Elif Arbatlı'ya (John Hopkins
Üniversitesi, doktora öğrencisi) kitabın çeşitli bölümlerine katkılarından dolayı teşekkürlerimizi sunarız. Dünya Bankası'ndan Anita Schwarz ve Mukesh Chawla'ya projeksiyonlar
konusunda sağladıkları teknik destek için şükran borçluyuz.
Kitapta yer alan Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı Taslağı ile ilgili
çalışmalar L. ihsan Demirci, Dr. Gökhan Yıldırımkaya, Hüseyin Çelik, Salih Sandaleı, Selda
Korkmaz, Yüksel Görmez, Ayşe Tatar Curl, Dr. Haluk Kemiksizoğlu, Dr. Aytaç Köstem, Faik Sayran, Güldem Ökem, Nevin Mermer, Mehmet Uğur Toksarı. Mehmet Akhan'dan oluşan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Sosyal Güvenlik Reform Birimi tarafından gerçekleştirilmiştir.
Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı Sayın Dr. M. Emin Zararsız gerek tasarım aşamasında gerekse kanun tasarısının oluşturulması aşamasında değerli katkılarda bulunmuştur. Kendilerine teşekkür ederiz.
SOSYAL GÜVENLiK REFORMU YÖNLENDiRME
KOMiTESi
TOPLANTıLARıNA KATıLANLAR
Adı Soyadı
Kurumu
Ünvanı
Hayati Gökçe
Maliye Bakanlığı
Genel Müdür Yrd.
Murat Uğurlu
Maliye Bakanlığı
Daire Başkanı
Önder ince
Maliye Bakanlığı
Daire Başkanı
Sabahattin Aydın
Sağlık Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı
Hasan Gökhun Öncül
Sağlık Bakanlığı
Doktor
Hakan Oğuz Arı
Sağlık Bakanlığı
Sağlık idarecisi
Birol Aydemir
DPT Müsteşarlığı
Müsteşar Yardımcısı
Erhan Usta
DPT Müsteşarlığı
Genel Müdür
ilyas Çelikoğlu
DPT Müsteşarlığı
Daire Başkanı
Cumhur M. Boz
DPT Müsteşarlığı
Daire Başkanı
Ahmet Oğuz Sarıca
DPT Müsteşarlığı
Uzman Yrd.
Hande Palaneıoğlu
DPT Müsteşarlığı
Uzman Yrd.
Nafiz Baysal
DPT Müsteşarlığı
Uzman Yrd.
Burhanettin Aktaş
Hazine Müsteşarlığı
Müsteşar Yardımcısı
M. Sefa Pamuksuz
Hazine Müsteşarlığı
Genel Müdür
Mehmet Murat
Hazine Müsteşarlığı
Daire Başkanı
Ayşe Akkiraz
Hazine Müsteşarlığı
Şube Müdürü
Yusuf Altıntaş
Hazine Müsteşarlığı
Uzman Yrd.
A. Tuncay Teksöz
Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkan V.
Coşkun Kılıç
Emekli Sandığı
Genel Müdür Yrd.
Hüseyin Özbay
SB Hıfzıssıhha Mektebi
Doktor
Nuray Imıl Duyuran
SB Hıfzıssıhha Mektebi
Doktor
SOSYAL GÜVENliK REFORMU YÜKSEK DANIŞMA KURULU
BAG-KUR Genel Müdürlüğü,
BASK Konfederasyonu
Başkanlığı,
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı,
Devrimci işçi Sendikaları Konfederasyonu
HAK-iş Konfederasyonu
Başkanlığı (DiSK),
Başkanlığı,
Hazine Müsteşarlığı,
içişleri Bakanlığı,
Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu
Başkanlığı (KESK),
Maliye Bakanlığı,
MEMUR-SEN Konfederasyonu
Başkanlığı,
Sağlık Bakanlığı,
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı,
SSK Başkanlığı,
1. Diş Hekimleri Birliği Başkanlığı,
1. Eczacılar Birliği Başkanlığı,
1. Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu
(TESK),
1. işçi Emeklileri Derneği Başkanlığı,
1. işçi Sendikaları Konfederasyonu.
Başkanlığı (TÜRK-iş),
1. iş-Kur Genel Müdürlüğa,
1. işveren Sendikaları Konfederasyonu
1. KAMU-SEN Konfederasyonu
Başkanlığl(TiSK),
Başkanlığı,
1. Mühendis Mimarlar Odaları Birliği Başkanlığı (TMMOB),
1. Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB),
1. Tabipler Birliği Başkanlığı,
1. Ziraat Odaları Birliği Başkanlığı (TZOB)
1.c. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğü,
Tüm işçi Emeklileri Derneği Başkanlığı.
SOSYAL SiGORTALAR VE GENEL SAGLlK SiGORTASı KANUN TASARısı TASLAGI
ÇALIŞMALARINA KATKıDA BULUNANLAR
Adı Soyadı
Kurumu
Ünvanı
Fuat Canan
Başbakanlık
Uzman
Galip Taşdemir
Maliye Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı
M. Sami Kenez
Maliye Bakanlığı
Müsteşar Yardımcısı
Murat Uğurlu
Maliye Bakanlığı
Daire Başkanı
Önder ince
Maliye Bakanlığı
Daire Başkanı
Gülgün Erol
Maliye Bakanlığı
Şube Müdürü
ibrahim Küçük
Maliye Bakanlığı
Şube Müdürü
Ömer Küçükevcili
Maliye Bakanlığı
Şube Müdürü V.
Celalettin Sıvacı
Maliye Bakanlığı
Uzman
Bedrettin Karahan
Sağlık Bakanlığı
Hukuk Müşaviri
Hande Palaneıoğlu
DPT Müsteşarlığı
Uzman Yrd.
Nafiz Baysal
DPT Müsteşarlığı
Uzman Yrd.
Mehmet Murat
Hazine Müsteşarlığı
Daire Başkanı
Gökhan Karasu
Hazine Müsteşarlığı
Uzman
Zekeriya Du r
Hazine Müsteşarlığı
Uzman
Gülden Evirgen
Hazine Müsteşarlığı
Uzman Yrd.
Oktay Uzunoğlu
Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkan Yardımcısı
ibrahim Doğan
Sosyal Güvenlik Kurumu
Daire Başkanı
Aziz Yıldırım
Sosyal Güvenlik Kurumu
Şube Müdürü
Nezaket Söğüt
Sosyal Güvenlik Kurumu
Şef
Sibel Durkaya
Sosyal Güvenlik Kurumu
Memur
Mehmet Ali Özyar
Emekli Sandığı
Genel Müdür
Sevim Gölgeli
Emekli Sandığı
Genel Müdür Yrd.
Tevfik Seyhun
Emekli Sandığı
Genel Müdür Yrd.
Gürsel Yıldırım
Emekli Sandığı
Başmüfettiş
irfan Yengingüç
Emekli Sandığı
Daire Başkanı
Talat Turgut
Emekli Sandığı
Daire Başkanı
Adıgüzel Kaya
Emekli Sandığı
Şube Müdürü
Asaf Mısırlı
Emekli Sandığı
Şube Müdürü
Cemal Erol
Emekli Sandığı
Şube Müdürü
Adı Soyadı
Kurumu
Ünvanı
Hazma Doğan
Emekli Sandığı
Şube Müdürü
Mehmet Çakmak
Emekli Sandığı
Şube Müdürü
Mehmet Oymagil
Emekli Sandığı
Şube Müdürü
Semiha Akdağ
Emekli Sandığı
Şube Müdürü
Veysel Ceylan
Emekli Sandığı
Nazmi Güleyüpoğlu
SSK
Şube Müdürü
Başkan V.
Sait Ersoy
SSK
Genel Müdür
Bedrettin Saygılı
SSK
Daire Başkanı
Tahsin Güney
SSK
Daire Başkanı
Celal Özcan
SSK
Daire Başkanı V.
Hilmi Şimşek
SSK
Daire Başkanı V.
ibrahim Ulaş
SSK
Daire Başkanı V.
Ataman Yılmaz
SSK
Şube Müdürü
Besim Ertok
SSK
Şube Müdürü
Firuzan Kökten
SSK
Şube Müdürü
H.Ahmet Olcay
SSK
Şube Müdürü
Hadi Eyce
SSK
Şube Müdürü
Mustafa ltişken
SSK
Şube Müdürü
Metin Dağ
SSK
Selami Gür
SSK
Şube Müdürü
Şube Müdürü G.Y.
Zekerya Şahin
SSK
Şube Müdürü G.Y.
Metin Arslan
Bağ-Kur
Genel Müdür Yrd.
M. irfan Ataç
Bağ-Kur
1.Hukuk Müşaviri
M. Ruhi Duran
Bağ-Kur
Hukuk Müşaviri
Perihan Çeçen
Bağ-Kur
Hukuk Müşaviri
Mecit Demir
Bağ-Kur
Daire Başkanı
H. Musa Kart
Bağ-Kur
Daire Başkanı
Mustafa Erden
Bağ-Kur
Daire Başkanı
Ramiz Çakmak
Bağ-Kur
Daire Başkanı
Ahmet Manav
Bağ-Kur
Şube Müdürü
Ulvi Dönmezçelik
Bağ-Kur
Şube Müdürü
Erdoğan Akbulut
Bağ-Kur
Şube Müdürü
irfan Özacar
Bağ-Kur
Şube Müdürü
Adı Soyadı
Kurumu
Ünvanı
Merih Dizici
Bağ-Kur
Şube Müdürü V.
Cemal Akça
Bağ-Kur
Doktor
Hasan Gökhun Öncül
SB Hıfzıssıhha Mektebi
Doktor
Hüseyin Özbay
SB Hıfzıssıhha Mektebi
Doktor
Nuray lmıl Duyuran
SB Hıfzıssıhha Mektebi
Doktor
Hakan Oğuz Arı
SB Hıfzıssıhha Mektebi
Sağlık idarecisi
Canan Taşan
SYDTF
Kaynak Yönetimi Grup Bşk,
Ceren Tanglay
SYDTF
Proje Personeli
Lütfiye Türkmen
SYDTF
Sağlık Programcısı
Feride Kebapçı
SYDTF
Memur
SOSYAL SiGORTALAR VE GENEL SAGLlK SiGORTASı KANUN TASARısı TASLAGI
ÇALIŞMALARINA GÖRÜŞ VE ÖNERiLERiYLE KATKıDA BULUNAN AKADEMiSYENLER
Adı Soyadı
Kurumu
Prof. Dr. Yusuf Alper
Uludağ Üniversitesi
Prof. Dr. Güven Sak
Ankara Üniversitesi
Prof. Dr. Kadir Arıcı
Gazi Üniversitesi
Prof. Dr. Ali Rıza Okur
Marmara Üniversitesi
Prof. Dr. Ali N. Süzer
Dokuz Eylül Üniversitesi
Prof. Dr. Muharrem Yazıcı
Hacettepe Üniversitesi
Prof. Dr. Hüseyin Akan
Ondokuz Mayıs Üniversitesi
Doç. Dr. Ertan Kahramanoğlu
Başkent Üniversitesi
Doç. Dr. Nursen Caniklioğlu
Marmara Üniversitesi
Yrd. Doç. Dr. Levent Akın
Ankara Üniversitesi
Arş, Gör. Fatma Başterzi
Hacettepe Üniversitesi
..
ıÇı N DEKI
.
LER
1. GiRiş
BiRiNCi
23
KiTAP
Neden Sosyal Güvenlik Reformu
2. SOSYAL GÜVENLiK
KAVRAMıNıN
27
TANıMı VE SOSYAL GÜVENLiK
SiSTEM LERi N i N AMAÇLARı
3. NEDEN SOSYAL GÜVENLiK ALANINDA
29
REFORMA
iHTiYAÇ VAR?
33
3.1. Nüfus Yapısındaki Değişim
39
3.2. Mevcut Sistemin Yoksulluğa Karşı Koruma Sağlayamaması
43
3.3. Sosyal Güvenlik Kurumlarının Finansman Açığının Ekonomi
Üzerindeki Olumsuz Etkileri
.43
3.4. Bütün Nüfusun Koruma Altına Ahnrnaması
.46
3.5. Mevcut Sosyal Güvenlik Kurumlarının Sorunları
50
3.5.1. Finansmanla ilgili Sorunlar
50
3.5.2. Örgütlenme, Yönetim ve Altyapıyla ilgili Sorunlar
52
4. SOSYAL GÜVENLiK
REFORMUNUN GENEL ÇERÇEVESi..
55
4.1. Birinci Bileşen: Genel Sağlık Sigortası
55
4.2. ikinci Bileşen: Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar
56
4.3. Üçüncü Bileşen: Emeklilik Sigortası
57
4.4. Dördüncü Bileşen: Kurumsal Yapılanma
58
4.4.1. Yeni Sosyal Koruma Kurumunun Temel Başarı Ölçütleri
5. YENi SOSYAL GÜVENLiK SiSTEMiNiN
5.1. Genel Sağlık Sigortası (GSS)
YAPıSı
58
61
61
5.1.1. Niçin Tek Bir Sağlık Finansman Sistemi?
63
5.1.2. GSS'nin Temel ilkeleri
64
5.1.3. GSS'nin işleyişi
66
5.1.4. Yeni Sağlık Finansman Sisteminin Sağlayacağı Yararlar
71
5.1.5. GSS'nin Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Etkileşimi
73
5.1.6. GSS'nin Mali Projeksiyonu
74
5.2. Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar
75
5.2.1. Temel Amaç ve ilkeler
75
5.2.2. Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlara ilişkin Temel işlevler
76
5.2.3. Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardım Uygulamaları
77
5.3. Emeklilik Sigortası
80
5.3.1. Mevcut Emeklilik Sigortası Sistemi Niçin Değişmeli?
80
5.3.2. Yeni Emeklilik Sistemine ilişkin Genel Esaslar
80
5.3.3. Bazı Temel Haklara ve Yükümlülüklere ilişkin
Değişiklik Önerileri
81
5.3.4. Yeni Emeklilik Sisteminin Projeksiyonu
5.4. Kayıtdışı istihdamın Yapısı, Nedenleri, Mücadele Yöntemleri
88
91
5.4.1. Kayıtdışı istihdamın Yapısı
91
5.4.2. Kayıtdışı istihdamın Yaygınlığının Nedenleri
93
5.4.3. Kayıtdışı istihdam la Mücadele Yolları
95
6. SOSYAL GÜVENLiK
SiSTEMiNiN
YENi KURUMSAL YAPıSı
6.1. Yeni Kurumsal Yapı
97
98
6.1.1. Bilgi işlem Teknolojileri ve Operasyon Merkezi (BilTOM)
6.1.2. BilTOM'a Geçiş: Ana Modüller
6.2. Kurumsal Dönüşüm Sürecinde Yapılacak Çalışmalar
6.2.1. Temel Çalışmalar
99
104
106
107
iKiNCi KiTAP
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı
111
7. SOSYAL SiGORTALAR VE GENEL SAGLlK SiGORTASı
KANUN TASARısıNıN
ÖZETi
113
7.1. Emeklilik Sisteminin Temel Özellikleri
113
7.2. Genel Sağlık Sigortası Sisteminin Temel Özellikleri
120
8. SOSYAL SiGORTALAR VE GENEL SAGLlK SiGORTASı
KANUN TASARısı
127
BiRiNCi KısıM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
127
iKiNCi KısıM
Kısa ve Uzun vadeli Sigorta Hükümleri
133
BiRiNCi BÖLÜM
Sigortalılara ilişkin Hükümler
133
iKiNCi BÖLÜM
işyerleri ve işverenlere ilişkin Hükümler
141
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri
143
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri
155
BEŞiNCi BÖLÜM
Kamu Görevlilerine ilişkin Hükümler
175
ALTıNCı BÖLÜM
isteğe Bağlı Sigorta Hükümleri
183
YEDiNCi BÖLÜM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına ilişkin Ortak Hükümler
187
ÜÇÜNCÜ KıSıM
Genel Sağlık Sigortası Hükümleri
195
BiRiNCi BÖLÜM
Kapsamdaki Kişi ler ve Tesci ii
195
iKiNCi BÖLÜM
Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer Haklar
199
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları ve Katılım Payı
203
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mali ve Çeşitli Hükümler
207
DÖRDÜNCÜ KısıM
Sosyal Sigorta Pirimlerine ilişkin Hükümler
213
BiRiNCi BÖLÜM
Prim Alınması, Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve Asgari işçilik
213
iKiNCi BÖLÜM
Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi
223
BEŞiNCi KısıM
Ortak ve Çeşitli Hükümler
231
BiRiNCi BÖLÜM
Ortak Hükümler
231
iKiNCi BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
237
ALTıNCı KısıM
idari Para Cezası Hükümleri
239
YEDiNCi KısıM
Yürürlükten Kaldırılan, Değiştirilen, Son ve Geçici Hükümler
243
BiRiNCi BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan Hükümler
243
iKiNCi BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
249
GENEL GEREKÇE
261
MADDE GEREKÇELERi
271
TABLOLAR
Tablo 1: Bazı Ülkelerde ve Türkiye'de Yaşlanma Hızı
35
Tablo 2: Yoksulluk Sınırı Yöntemlerine Göre Yoksulluk Oranları, 2002
.40
Tablo 3: Hanehalkı Fertlerinin işteki Durumuna Göre Yoksulluk Oranları (2002)
41
Tablo 4: iktisadi Faaliyet Kollarına Göre Yoksulluk Oranları 2002
42
Tablo 5: Konsolide Bütçe Sosyal Güvenlik Transferlerinin Güncel Değeri, 2004
.44
Tablo 6: Sosyal Yardım ve Hizmet Harcamaları, 2003
49
Tablo 7: Türkiye'de Sağlık Hizmeti Sunumu ve Finansmanı
62
Tablo 8: Avrupa Birliği Ülkelerinde Uygulanan Sağlık Sistemleri
62
Tablo 9: Yapılacak Olan Sosyal Yardımlar
79
Tablo 10 : Yıllar itibarıyla Emeklilik Yaşları
81
Tablo 11: Haklar Açısından Eski ve Yeni Sistem
85
Tablo 12: Prim Taban ve Tavanı Açısından Eski ve Yeni Sistem
86
Tablo 13: Prim Oranları Açısından Eski ve Yeni Sistem
87
Tablo 14: Emeklilik Sisteminin Karşılaştırmalı Açık Projeksiyonu
90
Tablo 15: Kayıtdışı istihdamın işteki Duruma Göre Dağılımı, 2003
92
Tablo 16: Kayıtdışı istihdamın işyeri Büyüklüğüne Göre Dağılımı, 2003
92
Tablo 17: Kayıtdışı istihdamın Eğitim Durumuna Göre Dağılımı, 2003
93
Tablo 18: Geçiş Döneminde Sürdürülecek Çalışmalara ilişkin Taslak Takvim
110
GRAFiKLER
Grafik 1: Sosyal Güvenlik Sistemi Göstergeleri
36
Grafik 2: Sosyal Güvenlik Kurumlarına Bütçeden Transferler (% GSMH)
43
Grafik 3: Türkiye'de Gelir Dağılımı, 2003
45
Grafik 4: SSK Genç Emekliler
50
Grafik 5: Emeklilikte Geçen Süre
51
Grafik 6: Kamu Sağlık Harcamalarının Projeksiyonu (% GSYiH)
75
Grafik 7: Reformla Birlikte Emeklilik Sonrası Yaşam Beklentisi
82
Grafik 8: Emeklilik Sisteminin Açık Projeksiyonu (% GSYiH)
91
ŞEKiLLER VE KUTULAR
Şekil 1: Genç Bir Nüfusa Sahibiz Fakat Yaşlanıyoruz
34
Şekil 2: Sosyal Güvenlik Kurumunun Kurumsal Yapısı
98
Şekil 3: Reform Takvimi
107
Kutu 1: Demografik Değişimler ve Bunların Ekonomi Üzerindeki Etkileri
37
Kutu 2: Doğuşta Hayatta Kalma Ümidi
83
Kutu 3: "Tek Nokta Hizmet" Yaktaşuru
102
KISAlTMAlAR
AB
: Avrupa Birliği
BiLTOM : Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Merkezi
BK
: Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar
Kurumu
DiE
: Devlet istatistik Enstitüsü
DPT
: Devlet Planlama Teşkilatı
EFT
: Elektronik Fon Transferi
EGM
: Emeklilik Gözetim Merkezi
ES
: Emekli Sandığı
GSS
: Genel Sağlık Sigortası
GSMH
: Gayrisafi Milli Hasıla
GSYiH
: Gayrisafi Yurt içi Hasıla
iŞ-KUR
: Türkiye iş Kurumu
SGKB
: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı
SGM
: Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezleri
SHÇEK
: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
SGK
: Sosyal Güvenlik Kurumu
SSK
: Sosyal Sigortalar Kurumu
SYDTF
: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu
SYDV
: Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı
TCMB
: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
USH
: Ulusal Sağlık Hesapları
19
••
•
SOSYAL GUVENLIK
REFORMU:
..
Sorunlar ve Çözüm ünerileri
·
.
1. GIRIŞ
Türkiye'deki mevcut sosyal güvenlik sisteminin yapısı ve sorunları 1990'11yılların
başlarından bu yana kamuoyunda yaygın bir şekilde tartışılmaktadır. Özellikle 1994
yılından itibaren bu sorunlardan biri olarak, sosyal güvenlik kurumlarının giderek artan açıkları, ön plana çıkmıştır. Kamu tarafından finanse edilen bu açıklar, izleyen
birkaç yıl içinde bütçe dengeleri üzerinde önemli bir baskı yaratmaya başlamıştır.
1999 yılında yapılan değişikliklerle,
acil önlemler alınmadığı takdirde kısa ve orta
dönemde daha da büyük sorunlara yol açabilecek finansman sorunu, ağırlıklı olarak
i.•
emeklilik parametreleri ile ilgili yeni düzenlemeler yapılarak çözülmeye çalışılmıştır.
Ne var ki, SSK ve Bağ-Kur'un finansman açıklarının artış hızı, 2000 yılındaki geçici
azalma dışında, son dört yılda tekrar artış eğilimine girmiştir. ES'nin açıkları ise 1994
yılından bu yana hızla artmıştır. Bu durumun
nedenlerinden
biri, ES'de benzer
düzenlemelerin yapılmamış olmasıdır. Diğer nedeni ise, 2001 kriziyle genel ücret seviyesindeki gerilemenin prim gelirlerini düşürmesi ve bu olağanüstü ortamda peş
peşe düşük faizli taksitlendirme
ve ödeme kolaylığı sağlayan yasaların çıkarıl-
masının prim ödeme eğilimini düşürmesidir.
Bu olumsuz gelişme, mevcut sosyal güvenlik sisteminin sadece belli parametrelerinde yapılan değişikliklerin,
sistemin sorunlarını orta ve uzun dönemde çözmekte
yetersiz kaldığını da göstermektedir. Bir başka ifadeyle, sosyal güvenlik sistemimizin amaç, araçlar ve yöntem tutarlılığını
sağlayacak tarzda, bütüncül
bir bakış
açısıyla ele alınması ve yeniden yapılandırılması gerekmektedir. Sosyal güvenlik sisteminin temel amacı insanları mutlak ve göreli yoksulluğa karşı korumaktır. Mevcut
sistemse, yarattığı açıklar sonucunda makroekonomik istikrarsızlığa yol açarak yoksulluğu artırmakta, bir başka deyişle amacının tam tersi sonuçlar doğurmaktadır.
Bu tespitten hareketle, sosyal güvenlik sistemiyle ilgili bütün kamu kurum ve kuruluşları bu yöndeki hazırlık ve çalışmalarını hızlandırmıştır. Yapılan çalışmaların sonucu göstermektedir ki, bütüncül bir yaklaşımla gerçekleştirilecek bir reformun sağlayacağı tek ve en önemli yarar, sistemin uzun vadede mali açıdan sürdürülebilir
bir
23
hale getirilmesini
sağlamak olmayacaktır. Daha da önemlisi, kurumsal etkinliği
artıracak olan böylesi bir reform, ayrım gözetmeksizin bütün vatandaşlarımıza, eşit
koşullarda, hak ettikleri kapsam ve kalitede sosyal güvenlik sağlama olanağı yaratacaktır.
Bu kitabın temel amacı, yukarıda kısaca değinilen çerçeve içinde, sosyal güvenlik
sisteminin yeniden yapılandırılması ile ilgili yapılan çalışmalar sırasında tespit edilen temel sorunları ve bunlara ilişkin geliştirilen çözümleri vatandaşlarımızla paylaşmaktır. Toplumun tamamını ilgilendiren bu reformun, ancak ilgili bütün kesimlerin
yapıcı katkıları ve aktif katılımıyla uygulanabileceğine
inanıyoruz.
Kitabın ikinci bölümünde dünyadaki sosyal güvenlik sistemlerinin genel amaçları
ve yapısı kısaca özetlenmektedir. Buradan hareketle, üçüncü bölümde Türkiye'deki
mevcut sosyal güvenlik sisteminin
bu amaçları gerçekleştirmek
konusunda ne
ölçüde başarılı olup olmadığı tartışılmaktadır. Bu tartışma, aynı zamanda neden sosyal güvenlik sistemimizde kapsamlı bir reforma ihtiyaç duyulduğunu
ortaya koy-
maktadır.
Dördüncü
bölümde,
yeni sosyal güvenlik
sisteminin
ana bileşenleri
kısaca
tanıtılmaktadır. Bunlar; genel sağlık sigortası, primsiz ödemeler ve sosyal yardımlar,
emeklilik sigortası ve bütün bunları tek bir çatı altında toplayacak olan yeni kurumsal yapıdır.
Beşinci bölümde, yeni sosyal güvenlik sisteminin genel sağlık sigortası, primsiz
ödemeler ve sosyal yardımlar ile emeklilik sigortası bileşenlerine ilişkin reformlar,
gerekçeleriyle birlikte ele alınmaktadır. Ayrıca, genel sağlık sigortası ve emeklilik sigortasına ilişkin uzun dönemli projeksiyonların sonuçları da değerlendirilmiştir.
Kamuoyunda yaygın bir görüşe göre, sosyal güvenlik sisteminin
açıklarının ka-
patılmasının en etkili yollarından biri, prim oranlarının düşürülerek kayıtdışı istihdamın kayıt altına alınmasıdır. Bu görüşün ne ölçüde geçerli olduğunu anlayabilmek için, öncelikle kayıtdışı istihdamın yapısı ve kayıtdışı istihdamı yaratan nedenler saptanmalıdır. Buradan hareketle, beşinci bölümde sosyal güvenlik sistemini il-
24
••
gilendirdiği ölçüde kayıtdışı istihdamın yapısı, nedenleri ve çözüm yolları üzerinde
kısaca durulmuştur.
Altıncı bölümde, yeni sosyal güvenlik sisteminin kurumsal yapısı tanıtılmaktadır. Bu
bölümde, mevcut sistemden yeni sisteme geçiş süreci aşamalandırılmış ve her bir
aşamanın gerçekleşme süreci tahmini bir takvime bağlanmıştır.
Yedinci bölümde, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı ana unsurları itibariyle tanıtılmaktadır. Sekizinci bölümde ise, yeni kanun tasarısı ve gerekçeleri yer almaktadır.
Sosyal güvenlik reformunun diğer iki ana bileşeni olan primsiz ödemeler ve sosyal
yardımlar ve yeni kurumsal yapı ile ilgili ilk kanun taslakları hazırlanmış ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Söz konusu taslaklar üzerindeki çalışmalar kısa sürede tamamlanarak Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar Kanun Tasarısı ile yeni Sosyal
Güvenlik Kurumu Kanun Tasarısı Başbakanlığa sevk edilecektir.
25
i
il
•••
""
BI i
NED
REFC)
.
2. SOSYAL GUVENLIK
KAVRAMıNıN
TANıMı
VE
..
.
SOSYAL
GUVENLIK
.
. .
SISTEMLERININ
AMAÇLARı
Sosyal güvenlik, bireylerin istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin, kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerlerindeki gelir azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerini azaltmak ve kişilere sağlıklı ve asgari bir hayat standardım
garanti edebilmek olarak tanımlanabilir. Sosyal güvenlik bir anlamda insanların bulundukları toplumlarda
insan onuruna yakışır bir şekilde, başka insanlara muhtaç
olmadan yaşamalarının ve kişisel özgürlüklerinin
teminatıdır. insanlık tarihinin her
döneminde, bireyler kendilerini bir takım risklere karşı korumak ihtiyacı duymuşlardır. Bu anlamda sosyal güvenlik kavramı insanlık kadar eski bir olgudur ve tarih
boyunca toplumsal hayatın önemli bir parçası olmuştur.
Sosyal güvenlik sistemleri toplumda yoksulluğu ve gelir dağılımındaki eşitsizlikleri
önlemede ve toplumsal huzuru sağlamada çok önemli bir roloynamaktadır.
Bugün
dünyanın bütün ülkelerinde bir sosyal güvenlik sistemi mevcuttur. Bu durum, amacı
toplumda sosyal güvenliği sağlamak olan bir kurumsal yapının varlığının, bağımsız
ve modern bir ülke olmanın ön koşulu olduğunu göstermektedir. Sosyal güvenlik
kavramını sosyal hizmetler, sosyal yardımlar ve sosyal sigortalar olarak üç ana mekanizmadan oluşan bir olgu olarak incelemek mümkündür.
Sosyal hizmetler insanların kendi bünye ve çevre şartlarından doğan veya kontrolleri dışında oluşan maddi ve manevi sosyal yoksunluklarının
giderilmesi ve ihtiyaç-
29
larının karşılanmasında,
insanların kendilerine daha yeterli hale gelmelerinde ve
başkalarına bağımlı olma hallerinin önlenmesinde, aile ilişkilerinin güçlenmesinde,
birey, aile, grup ve toplumların
sosyal işlevlerini başarıyla yerine getirmelerinde
yardımcı olmak; insanların yaşam standartlarının
iyileştirilmesi
ve yükseltilmesini
sağlamak amacıyla gerçekleştirilen koruyucu-önleyici, iyileştirici-rehabilite
ğiştirici-geliştirici
edici, de-
nitelikteki sistemli ve düzenli faaliyet ve programlar bütünüdür.
Sosyal yardımlar, yerel ölçüler içinde minimum düzeyde dahi kendisini ve bakmakla
yükümlü olduğu kişileri geçindirme olanağından yoksun kalmış bireylere, muhtaçlık
tespitine ve kontrolüne dayalı olarak yapılan ve onları kendi kendilerine yeterli hale
getirmek amacını taşıyan ayni-nakdi nitelikteki
geçici veya sürekli, sistemli ve
düzenli karşılıksız yardımlardır.
Sosyal sigortalar ise, kişileri zaman içinde tanım ve kapsamı değişen sosyal risklere
karşı koruyan, finansmana katkı ve katılım zorunluluğunun
bulunduğu, primlere da-
yalı programlardır.
Sosyal güvenlik sistemlerinin kurumsal gelişimini incelerken, 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren sanayi devrimini yaşayan ülkelerde gördüğümüz sosyal güvenlik sistemini başlangıç noktası olarak alabiliriz. Daha sonraki dönemlerde bugün birçok
ülkede gördüğümüz sosyal güvenlik sistemlerinin temelleri atılmış ve sosyal güvenlik sistemi devletin, gönüllü kuruluşların ve sendikaların yaptıkları yardımlardan oluşan yapısından çıkıp, sosyal sigortaların öne çıktığı bir yapıya dönüşmeye başlamıştır.
ikinci
Dünya Savaşı'ndan sonraki dönemde sosyal güvenlik
sistemlerinin
de-
vamlılığının garantilenmesi ve daha yüksek sosyal güvenlik standartlarının sağlanması için, kamu tarafından yapılan harcamalar artmıştır.
Daha sonraki yıllarda insanların daha iyi yaşam şartlarını ve sağlık hizmetlerini talep
etmeleri sonucunda Avrupa'da sosyal refah devleti kavramı ortaya çıkmıştır. Refah
dönemi diye de bilinen ve 1975 yılına kadar süren bu dönemde genelolarak
bütün
devletlerin sosyal güvenlik alanındaki görev ve sorumlulukları artmıştır. Aynı dönem-
30
de değişik ülkelerde uygulanan sosyal güvenlik sistemlerinin yapısı ve bu ülkelerde
devletin sosyal güvenlik konusunda benimsediği sorumluluklar
değişiklik göster-
miştir. Örneğin, ingiltere, isveç ve Danimarka gibi kimi ülkeler çoğunlukla devlet
bütçelerinden genel vergilerle finanse edilen ve toplumun bütününü kapsayan sosyal güvenlik sistemlerini benimsemişler; buna karşılık Almanya, Fransa ve italya gibi ülkeler ise sistemlerini sosyal sigortalar çerçevesinde düzenlemişlerdir.
Günümüz sosyal güvenlik sistemlerinin
Bismark Modeli'nin geliştirildiği
gelişmesine öncülük eden en önemli ülke
Almanya olmuştur. Almanya'yı, Beveridge Mode-
Ii'nin uygulandığı ingiltere ve daha sonra Kara Avrupası, Kuzey ve Güney Amerika
ve Asya ülkeleri izlemiştir. Bugün gelişmekte ve gelişmiş olan ülkelerin çoğunda benimsenmiş olan sistemlerin ortak özelliği ise, sosyal sigortacılık anlayışının hakim
olmasıdır. 1970'Ierin ikinci yarısından sonra birçok gelişmiş ülkedeki sosyal güvenlik
sistemleri değişen toplumsal ihtiyaçlar sonucu ciddi mali krizlerle karşılaşmış ve
köklü reformların yapıldığı yeni bir evreye girmişlerdir.
Daha önce de belirtildiği gibi, sosyal güvenlik sistemlerinin var oluş sebebi bireylerin kazançlarını ve çalışma yeteneklerini etkileyen risklere karşı bireyleri korumak ve
bu tür risklerin zararlarını telafi etmeye çalışmaktır. Bu risklerin kapsamı yıllar boyunca her ülkede ülkenin koşullarına göre değişimlerden geçmiştir. Yirminci yüzyılın
son yarısında ise, dünyadaki bütün sosyal güvenlik sistemlerinin
uluslararası standartların oluştuğu görülmektedir.
kabul ettiği bazı
Bunlardan en önemlileri 1948 ta-
rihli "insan Hakları Evrensel Beyannamesi", 1952 yılında 35. Uluslararası Çalışma
Konferansında kabul edilen "Sosyal Güvenliğin Asgari Normlarına ilişkin 102 Sayılı
Sözleşme", diğer Uluslararası Çalışma Örgütü (ILC) sözleşmeleri ve Türkiye'nin 1976
yılında onayladığı Avrupa Sosyal Güvenlik Kodu'dur. Bu sözleşmelerde sosyal
güvenlik sistemi içine alınması öngörülen sosyal riskler hastalık (hem tıbbi hem de
parasal yardım), işsizlik, yaşlılık, iş kazası, meslek hastalığı, analık, sakatlık, ölüm ve
aile ödenekleri olarak sıralanabilir. Bu listeye en son olarak Almanya'da önerilen ve
yaşlıların ve sakatların kendi evlerinde bakımıarını içeren "bakım sigortası" da eklenebilir. Birçok gelişmiş ülkede nüfusun büyük bir kısmı veya tamamı, bu sıralanan
risklerin hepsine karşı sosyal güvenlik sistemleri altında korunmaktadır. Son 50 yıl
içinde işsizlik sigortalarının verilme süreleri uzatılmış, sağlık hizmetlerinin standart31
ları artırılmış, aylık bağlama miktarlarının enflasyona karşı endekslenmesi benimsenmiş ve düşük gelirli grupların yararlanması için karşılıksız sosyal güvenlik garantileri sağlanmıştır. Sosyal güver:ılik hizmetlerinde sağlanan bu ilerlemeler aynı zamanda sosyal güvenlik sistemlerinin maliyetlerinin artmasına da yol açmıştır.
3. NEDEN SOSYAL
GUVENLIK ALANINDA
.
.
REFORMA IHTIYAÇ VAR?
w.
•
Bu bölümde, Türkiye'deki mevcut sosyal güvenlik sisteminin en temel amaçlarını
gerçekleştirmek konusunda yeterli olup olmadığı irdelenmektedir. Ayrıca, demografik yapıda uzun dönemde gerçekleşmesi beklenen değişiklikler
ele alınarak, bun-
ların sosyal güvenlik sistemi üzerindeki olası etkileri üzerinde durulmaktadır.
3.1. Nüfus Yapısmdaki Değişim
Mevcut sosyal güvenlik sistemlerinin mali açıdan uzun dönemde sürdürülebilir olup
olmadığını belirleyen en önemli değişkenlerden biri, nüfusun yaş gruplarına göre
dağılımıdır. 65 yaş ve üstü nüfusun toplam nüfus içindeki payının artması, sosyal
güvenlik sisteminin bir yandan gelirlerinin azalması bir yandan da giderlerinin artması sonucunu doğurur. Bu nedenle, bir ülkenin nüfus piramidinin yapısının değişim hızı, aynı zamanda sosyal güvenlik sistemin geleceğini ve alınması gereken tedbirlerin zaman çizelgesini göstermektedir.
Türkiye şu anda genç bir nüfus yapısına sahiptir. Ne var ki geleceğe ilişkin projeksiyonlar, nüfusun hızla yaşlanacağını ortaya koymaktadır (Şekil 1).
33
Şekil 1
Genç bir nüfusa sahibiz fakat yaşlaniyoruz
-
-
-
-
-
Aralarında Türkiye'nin de bulunduğu bazı ülkeler için 65 yaş ve üstü nüfusun 0-64
yaş arasındaki toplam nüfusa oranının % 7'den % 14'e geçiş süresi hesaplanmıştır
(Tablo 1). Şu anda sanayileşmiş olan ülkelere kıyasla, Türkiye 27 yıl gibi oldukça kısa
bir sürede yaşlı nüfus sorunu ile karşılaşacaktır. Mevcut sosyal güvenlik sisteminin
yapısından kaynaklanan sorunlar bir yana, Türkiye için öngörülen yaşlanma hızı bile sosyal güvenlik sisteminde acil ve kapsamlı bir reformu zorunlu kılmaktadır.
34
TABLO 1: Bazıülkelerde ve Türkiye'de yaşlanma hızı (*)
Ulkeler
%7 oranına ulaştığı yıl
%14 oranına ulaştığı yıl
Geçiş Süresi(yıl)
Japonya
1970
1996
26
Fransa
1865
1980
115
Almanya
1930
1975
45
isveç
1890
1975
85
ingiltere
1930
1975
45
ABD
1945
2020
75
Türkiye
2012
2039
27
(*) 65 yaş ve üstü nüfusun 0-64 yaş arasındaki
nüfusa oranının % 7'den % 14'e geçiş süresi
Kaynak: Joshi (Japonya Sağlık ve Sosyal Bakanlığı), ILO çalışmaları
Nüfusun yapısındaki değişime ilişkin diğer göstergelerle ilgili öngörüler, önümüzdeki 27 yılın (2005 esas alınırsa 34 yılın) aynı zamanda önemli bir fırsat dönemi olduğunu da göstermektedir (Kutu 1). Grafik 1'de, sosyal güvenlik sistemi açısından dikkate alınması gereken bazı göstergeler yer almaktadır.
35
Grafik 1: Sosyal Güvenlik Sistemi Göstergeleri
70% -,--------------------------,
60%
t:::::;:::::==::~J
50%
40%r
30%
t
-- --- --- ~- -l
20%
10% 0% ...L.ı...J....l...ı...wu...ı..ı..ı. .•.•••••.J....l...ı...l...u...ı..ı..ı. .•.•••••.J....l...ı...l...u...ı..ı..ı. .•.•••••.L-L-.ı...l...u...ı..ı..ı....ı...ı....u...ı
~~~~~~~~~~~~~-~~-~~
~~~~~~~~~~~~~~.~~.~
••••
yaşlı bağımlılık oranl(65+/15-64)
••••• genç bağımlılık oranı (0-14/15-64)
-foplam
oağımlılık oranı (0-14 ve 65+)/15-64
••••
emeklilik sıstemi bağımlılık oranı (emekli/aktif)
Toplam bağımlılık oranı, 65 yaş ve üzeri nüfus ile 0-14 yaş arası nüfusun çalışabilir
nüfusa oranını göstermektedir. Ülkemizde toplam bağımlılık oranı, 2025 yılına kadar
geriledikten sonra, bu yıldan itibaren artış eğilimine girecek ve bu eğilim 2035 yılından itibaren hızlanacaktır. Bir başka ifadeyle, önümüzdeki 20 yıl bağımlı nüfusun
azalacağı buna karşılık çalışabilir nüfusun artacağı bir dönem olacaktır. Bu dönem,
aynı zamanda gerek büyüme hızının gerek toplam tasarrufların yükselmesi, dolayısıyla sosyal güvenlik kurumlarının fon birikimi sağlaması beklenen bir dönemdir.
Bunun gerçekleşmesi için, çalışabilir nüfusun artışına paralelolarak
istihdamın da
artması gereklidir. Bu durumun sosyal güvenlik sistemine olumlu yansıması, istihdamdakiartışın
kayıt altına alınmasıyla mümkün olabilir. Kayıtlı istihdamın artışı
ise, her şeyden önce nitelikli işgücünün ve katma değeri yüksek istihdam alanlarının artırılmasına bağlıdır. Kayıtdışı is!ihdamın yüksek olduğu mevcut sistemde,
erken emekli sayılarındaki artışla birlikte, emeklilerin aktif sigortalılara oranı olarak
tanımlanan emeklilik sistemi bağımlılık oranının 2030 yılına kadar artacağı ve sistemin finansmanının giderek güçleşeceği öngörülmektedir.
36
Sonuç olarak, önümüzdeki 20 yılda toplam bağımlı nüfusun artış hızındaki azalmanın yaratacağı bu fırsat, sosyal güvenlik sisteminin yanı sıra istihdam ve
kayıtdışılığın önlenmesi konularında da reformlar gerçekleştirilemediği takdirde bir tehdide dönüşecektir.
KUTU 1: Demografik Değişimler ve Bunların Ekonomi Üzerindeki
Etkileri
Dünyanın birçok gelişmiş ülkesi yaklaşık 60 yıl önce önemli bir demografik değişimden
geçmeye başlamıştır. Bu demografik değişim iki unsurdan oluşmaktadır: ilki, çocuklarda görülen ölüm oranlarının azalmasından ve aile planlamasında gerçekleştirilen ilerlemelerden dolayı doğurganlık oranlarının düşmesidir. ikincisi ise, tıp biliminde gerçekleştirilen ilerlemeler ve toplumsal sağlık hizmetlerinin artması ile bireylerin yaşam beklentilerinin artmasıdır.
Bu değişim, nüfusun yapısında üç evreye ayırabileceğimiz bir geçiş sürecini ortaya
çıkarır. ilk dönem bağımlı genç nüfusun (0-14 yaş arası grup) diğer gruplara göre fazla
olduğu bir dönemdir. Doğurganlık oranları hala yüksektir ancak, çocuklarda görülen
ölüm oranları düşük seviyelere gelmeye başlamıştır. ikinci dönemde nüfusun geri kalanına göre sayıları fazla olan genç nesil ekonomik olarak aktif olmaya başlar. Bu
dönemde doğurganlık oranları düşmeye başlamıştır ve insanların hayatta kalma beklentileri yavaş bir şekilde artmaya başlar. Böylelikle bu ülkelerde 70 ile 100 sene arasındaki
bir dönem boyunca bağımlı nüfusun (0-14 ile 65 üstü yaşlarındaki nüfus) üretken nüfusa (14-65 yaş arası nüfus) olan oranı olarak tanımlanan bağımlılık oranları düşer. Doğru
kullanıldığı taktirde, böyle bir dönemin ülkelerin ekonomik gelişmelerine katkısı çok
büyük olabilir. Bundan dolayı yapılan akademik çalışmalarda bu geçiş sürecine "demografik fırsat penceresi" adı verilmiştir. Bahsedilen demografik değişimin üçüncü evresinde sayıları bağımlı nüfusa göre yüksek olan üretken kesim yaşlanır. Bu dönemde bağımlılık oranları artar ve bundan sonra hep yüksek seviyelerde kalır. Bu, nüfus içindeki payları azalmış olan genç ve orta yaşlı neslin daha büyük bir emekli nüfusun ekonomik
yükünü omuzlamak zorunda kalması demektir.
Japonya ve Amerika gibi ülkeler, şu an demografik değişim süreçlerinin son evrelerine
gelmiş bulunmaktadırlar. Örneğin, Japonya'da bağımlılık oranı 1950 yılında yüzde 8.2
iken bu rakam 2000 yılında 25.3 seviyesine gelmiştir. Bağımlılık oranlarının artması, başka bir deyişle nüfusun yaşlanması olgusu bu ülkelerdeki sosyal güvenlik sistemlerinin
mali açıdan sürdürülebilirliğini
tehlikeye sokmuş ve emeklilik yaşlarının yükseltilmesi
gibi bazı parametrik reformların yapılmasını kaçınılmaz kılmıştır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler ise benzer bir demografik değişimin ilk evrelerinden geçmektedirler.
37
KUTU 1 (devamı)
Demografik değişimlerin en önemli etkileri nüfus seviyelerini değiştirmelerinden çok,
nüfusun değişik yaş grupları arasındaki dağılımını değiştirmelerinden ileri gelir. insanlar hayatlarının değişik dönemlerinde farklı tasarruf, kazanç ve harcama eğilimleri
gösterirler. Ekonomik üretime yeni başlamış 20 yaşındaki bir kişi ile 40 yaşındaki bir kişinin kazanç, harcama ve tasarruf eğilimleri, harcamalarının değişik ürünler arasındaki
dağılımları ve portföy seçimleri birbirinden farklıdır. 70 yaşındaki ortalama bir emekli ise
fazla üretim yapmaz ve harcamalarını kişisel tasarrufları ile finanse eder. Hayatlarının
değişik dönemlerinde olan insanların tasarruf ve üretim eğilimlerinin farklı olması nedeniyle, nüfusun yaş dağılımındaki değişme ekonomideki toplam tasarruf, kazanç ve harcama dengelerinin değişmesine yol açar. Bundan dolayı çalışan genç nüfusun, yaşlı ve
genç bağımıılara kıyasla artması, ülkedeki tasarruf ve üretim seviyelerinin artmasını
sağlayabilir.
Gelişmekte olan birçok ülke hakkında yapılan araştırmalar, demografik değişimlerin
ekonomik büyüme üstünde önemli etkilerinin olduğunu göstermiştir. Örneğin, Doğu Asya ülkelerinin 1965-1990 yılları arasında yaşadığı ekonomik büyümenin üçte birinin,
çalışan üretken nüfusun artış hızının, genç ve yaşlı bağımlı nüfusun artış hızından daha
fazla olması ile açıklanabileceği gösterilmiştir. Üretken nüfusun bağımlı nüfusa göre daha hızlı büyümesi, ekonomideki toplam üretim ve tasarruf seviyelerinin artmasını ve normalde bağımlı nüfusa aktarılması gereken kaynakların ilerde üretimi artıncı etkisi olan
yatırımlara yöneltilmesini sağlar.
Yapılan bütün çalışmalarda altı çizilen nokta, bu geçiş döneminin demografik fırsata
dönüştürülmesi için ülkedeki sosyal, ekonomik ve kurumsal yapının bu değişimden yararlanabilecek şekilde düzenlenmiş olmasının gerektiğidir. Özellikle sağlık, aile planlaması, iş gücü piyasaları, mali piyasalar ve eğitim alanlarındaki alt yapı bu avantaj döneminden yararlanılması için çok önemlidir. Doğu Asya ülkeleri ellerine geçen bu demografik avantajı iyi kullanabilmiş olmalarına rağmen, benzer bir değişimden geçmekte olan Latin Amerika ülkeleri bu değişimi ekonomik büyümeye çevirme konusunda aynı
başarıyı gösterememişlerdir. Latin Amerika ülkelerinin demografik avantajlarını iyi kullanamamalarının sebepleri olarak politik kararsızlık, etkin olmayan bir bürokratik yapı ve
dış dünyaya kapalı ekonomik politikalar gösterilebilir. Eğer ülkedeki politikalar yeni iş
olanakları yaratılması, katkı değeri yüksek alanlarda yatırımı destekleme, iş gücü piyasalarının daha esnek bir yapıya ulaşmasını sağlama, tasarrufu destekleme, mali kuruluşları ve piyasaları daha etkin hale getirme, yatırımı destekleyen makroekonomik istikrarı ve fiyat istikrarını sağlama konularında yetersiz kalırlarsa, bu fırsat penceresi dönemi, ekonomik büyüme yerine işsizlik ve sosyal krizler getirebilir.
38
KUTU 1 (devamı)
Bahsedilen demografik değişim çalışan nüfusun artması ile ekonomik büyümeye
yardımcı olacağı gibi, nüfusun bu kısmı emekli olmaya başlayınca ülkenin yaşlılık ve
sağlık sigortası kurumlarının üstünde finansman açısından bir baskı oluşturacaktır.
Bundan dolayı altı çizilen bir başka konu ise, sayıları bağımlı nüfusa göre fazla olan
çalışan kesimin emeklilik sigortalarının ve sağlık ihtiyaçlarının karşılanması için önceden gerekli önlemlerin alınmasının gerektiğidir. işte demografik değişimlerinin son
faslını yaşayan Japonya ve Amerika gibi ülkelerin önlerindeki en önemli sorun, sosyal sigorta kurumlarında nüfusun yaşlanmasının zorunlu kıldığı reformu gerçekleştirmektir.
3.2. Mevcut Sistemin Yoksulluğa Karşı Koruma Sağlayamaması
Sosyal
güvenlik
Yoksulluk,
sistemlerinin
önlen,ı alınmadığı
ganIık, yetersiz
beslenme,
amacı
taktirde,
insanları
kendisini
sağlık problemleri,
suz bir döngü içinde kendini
mak üzere, ülkemizde
temel
beslemektedir.
sosyal güvenlik
yoksulluğa
çoğaltan
bir olgudur. Yüksek doğur-
düşük eğitim
düzeyi ve işsizlik olum-
Sosyal yardım ve hizmetler
kurumlarının
2004 yılındaki
larının milli gelire oranı % 11.7 gibi yüksek bir düzeyde olmasına
tem yoksulluğu
önlemek
konusunda
karşı korumaktır.
yeterince
etkili değildir.
de dahil ol-
toplamharcamakarşın, mevcut sis-
Kaynaklar
doğru
kul-
lanılmamaktadır.
DiE tarafından
ye nüfusunun
2002 yılında yapılan yoksulluk
% 1,35'i gıda harcamalarını
27'si gıda ve gıda dışı harcamaları
(Tablo 2). Bir diğer ifadeyle, yaklaşık
göre yoksulluk
sınırının
çalışmasının
içeren yoksulluk
içeren yoksulluk
her 4 kişiden
sonuçlarına
sınırının
sınırının
altında
göre, Türki-
altında
iken, %
yaşamaktadır
1'i gıda ve gıda dışı harcamalara
altındadır.
39
TABLO 2: Yoksulluk Sınırı Yöntemlerine Göre Yoksulluk Oranları, 2002
Yoksul fert sayısı (bin)
Yöntemler
Türkiye
Kent
926
376
Gıda yoksulluğu
Kişi başı günlük
1 $'ın altı*
Kişi başı günlük
2.15 ı'ın altı*
Kişi başı günlük
4.3 ı'ın altı*
Göreli yoksulluk
* Burada
550
Türkiye
Kır
Kent
1,35
0,92
2,01
9011
9429
26,96
21,95
34,48
136
10
126
0,20
0,03
0,46
2082
971
1111
3,04
2,37
4,06
20721
10106
10615
30,30
24,62
38,82
10080
4651
5430
14,74
11,33
19,86
18441
Gıda ve gıda dışı yoksulluk
Kır
Yoksul fert oranı (%)
(SGP) göre karştlığı olan 618218 TL kutletıılmıştıt;
2002 ytlı için 1 ş'ın satmalma gücü paritesine
Kaynak: DiE
Gıda ve gıda dışı harcamaları
da Türkiye genelinde
simlik)
çalışanlar
ulaşmaktadır.
aile işçileri
yoksulluğun
kırsal yerlerde
riski % 34,6'dır. Dördüncü
arasında
(Tablo 3). Bu grupta yoksulluk
oranı % 45'e
yüksek
nüfus payına sahip ücretsiz
% 35,3'le ikinci sıradadır. Üçüncü sıradaki
küçük bireyler
grubu oluşturan
de % 32'dir. Kırsal yerlerdeki
çalışanlar
(geçici, mev-
oldukça
grubun
oluşturmaktadır.
işsizlerde yoksulluk
oldukça
yaygındır.
yaygın olduğu
kendi hesabına çalışanlar,
yevmiyeli
aynı zamanda
kayıt dışı istihdamın
Bu kesimler
40
çoğunlukla
sosyal güvenlik
sisteminin
yoksulluk
riski, Türkiye genelin-
Bu grupta
30'dur. Yoksulluğun
çalışanlar
Bu grupta
işsizler için bu risk % 63'e ulaşmaktadır.
da yoksulluk
2002 yılın-
yevmiyeli
riski açısından
ise 15 yaşından
tanımı dikkate alındığında,
en yaygın olduğu
olduğu görülmektedir
Özellikle
ise, yoksulluk
risk grubunu
içeren yoksulluk
Kendi hesabına
yoksulluk
riski %
ücretsiz aile işçileri ve
% 82'sini oluşturmaktadırtar.
dışındadırlar.
TABLO 3: Hanehalkı Fertlerinin
işteki Durumuna Göre Yoksulluk
(*) Oranları
(%),2002
Nüfus Payı**
lşteki durum
Yoksulluk oranı (%)
Türkiye
Kent
Kır
100,0
100,0
100,0
27,0
22,0
34,5
13,4
17,2
7,8
13,6
12,2
18,3
Yevmiyeli
2,6
2,6
2,6
45,0
44,8
45,3
işveren
1,4
1,7
0,9
9,0
6,7
15,3
Toplam
Ücretli ve maaşlı
Türkiye
Kent
Kır
Kendi hesabına
9,5
4,7
16,6
29,9
21,8
33,4
Ücretsiz aile işçisi
8,1
2,1
17,1
35,3
27,9
36,7
işsizler
2,1
2,6
1,2
32,4
23,0
62,6
Ekonomik olarak aktif olmayanlar
34,5
39,6
26,9
22,2
18,5
30,1
15 yaşından küçük fertler
28,5
29,6
26,8
34,6
30,6
41,1
* Gıda
**
ve gıda dışı harcamalar
Belirtilen gruplarm
dikkate almmıştır.
toplam nüfus içindeki payı olarak hesaplanmıştır.
Kaynak: DiE
Yoksulluk riskinin en düşük olduğu iki grupsa, işverenler ile ücretli ve maaşlı
çalışanlardır. Oysa, sosyal güvenlik kurumları aracılığı ile aktarılan kamu kaynakları
büyük oranda emeklilik sistemi açıklarını finanse etmek amacıyla kayıtlı çalışma ve
emekli olma olanağını yakalamış bu kesime yöneliktir. Bu durum, kamu kaynaklarının yoksulluğu önlemek konusunda yeterince etkin kullanılmadığının
açık bir
göstergesidir.
iktisadi faaliyet kollarına göre bakıldığında ise, kırsal yerlerde tarım, avcılık, ormancılık ve balıkçılık sektöründe çalışanların % 37'sinin yoksulolduğu
görülmekte-
dir (Tablo 4). Kentsel yerlerde ise inşaat ve bayındırlık sektöründe çalışanların %
37'si yoksuldur.
41
TABLO 4: iktisadi Faaliyet Kollarına Göre Yoksulluk (*) Oranları (%), 2002
Yoksulluk oranı (%)
Nüfus Payı**
Toplam
Tarım, avcılık, ormancılık,
Madencilik
balıkçılık
ve taşocakçılığı
imalat
Elektrik,
gaz ve su
inşaat ve bayındırlık
Toptan ve perakende
Ulaştırma,
ticaret
haberleşme,
Mali kurumlar,
depolama
ilgili hizmetler
Toplum ve kişisel hizmetler
işsizler, ekonomik
olmayanlar
Kır
27,0
22,0
34,5
36,2
32,8
36,6
0,4
2,2
2,4
2,1
4,0
16,7
13,1
25,2
34,8
Kır
100,0
100,0
100,0
14,1
2,7
31,1
0,3
0,2
5,4
6,3
Türkiye
0,2
0,2
0,2
16,6
3,4
1,9
2,1
1,5
35,9
37,6
32,3
18,8
19,6
6,0
7,7
3,3
19,0
1,9
2,1
1,6
14,0
13,5
15,0
0,8
1,2
0,1
7.9
8,5
0,0
4,6
5,9
2,8
14,6
11,0
25,9
65,1
71,8
55,0
27,9
23,7
36,2
olarak aktit
ve 15 yaşından
küçük
tertler
* Gıda
Kent
Kent
Türkiye
Iktisadi faaliyet grupları
ve gıda dışı harcamalar dikkate almmıştır.
** Belirtilen
gruplarm
toplam nüfus içindeki payı olarak hesaplanmışttr.
Kaynak: DiE
Halihazırda bir çok kuruluş tarafından sağlanan sosyal yardım ve hizmetlerin yoksul
nüfusa ne oranda ulaştığı, mevcut sistemin önceliklerinin
DiE tarafından 2002 yılı
için yapılan yoksulluk çalışmasının sonuçları ile uyumlu olup olmadığı, bu alanda
yapılan harcamaların yoksulluk riski en yüksek gruplara ulaşıp ulaşmadığı bilinmemektedir.
Sağlık sigortacılığı alanındaki finansman açıkları için kullanılan kamu kaynakları
da, emeklilikte olduğu gibi, büyük oranda sosyal sigorta sistemi şemsiyesi altında
olanlara yönlendirilmektedir.
Bu nedenle, yoksullara yönelik olarak yeterli sağlık ko-
ruması da sağlanamamaktadır.
42
3.3. Sosyal Güvenlik Kurumlarının
Üzerindeki Olumsuz Etkileri
Finansman Açığının Ekonomi
Sosyal güvenlik sisteminin yaşadığı finansman sorunu, kamu finansmanı üzerinde
yarattığı baskı dolayısıyla, başta enflasyon olmak üzere, diğer temel ekonomik
göstergeleri de olumsuz etkilemektedir. Son on yıldır bizzat sosyal güvenlik sisteminin kendisi ülke ekonomisinde istikrarsızlık yaratan ana sebeplerden biri haline gelmiştir. Kamu bütçesinden sosyal güvenlik kurumlarının açıklarını kapatmak için söz
konusu kurumlara yapılan transferlerin
milli gelir içindeki payı, sorunun büyük-
lüğünü açıklıkla yansıtmaktadır (Grafik 2).
Grafik 2: Sosyal Güvenlik Kurumlarına Bütçe Transferleri (% GSMH)
5,0%
-r-------------------------,
•••••
ı-_ı
4,5% -r-------~---------J
4,0% +-----------==-------.~-----ı
3,5% +-----------JF-~---____..ı
__--------ı
3,0% -t------------.o;;#-------"lk------;;olı------------ı
2,5% -I------2,0%
1,5%
1,0%
0,5%
••~~---.~-------~
~~;;~.~~=~;~;::;:::::t;~~~~:ı
t
+-11r!~?--~~"<
~ ...•..•.•...
~~,.....""!dI~---------ı
+-j•..•
ııq~~~öIII!t"~~----.:~~'/ı!!'~~----__ı
0,0% -J..-j1::=:;~ı::::,.-....,....-...,......-r__----r~--.--_.__-
•..•...
____r-.....,...---1
1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 2005
(P)
I .•.•••
SSK ••...•.•.•
Bağ-Kur
Emekli Sandığı -Toplam
i
Sosyal güvenlik sisteminin yaşadığı finansman sorunu, kamunun borçlanma gereğini artırmaktadır. Bu kurumların
1994-2004 dönemindeki toplam açıklarının aynı
dönemdeki Hazine iç borçlanma faiz oranları dikkate alınarak hesaplanan 2004 yılı
güncel değeri 475 milyar YTL'ye ulaşmıştır (Tablo 5). Bir başka ifadeyle, son on yıldır
sosyal güvenlik sisteminin açıklarının kapatılması için kullanılan kaynaklar, neredeyse Türkiye'nin 2004 yılında yarattığı toplam milli gelire eşittir. Ayrıca, bu tutar
2004 yıl sonu toplam konsolide borç stokunun 1.34 katıdır.
43
TABLO 5: Konsolide Bütçe Sosyal Güvenlik Transferlerinin
Güncel Değeri, 2004
Makroekonomik
istikrar açısından sosyal güvenlik sisteminin
açıkları ne kadar önemli?
2004 sonu (Milyar YTL)
SSK, BK ve ES'nın 1994-2004arası açıklarının Hazine
borçlanma faiziyle güncellenmiş değeri
474.8
Toplam iç Borç Stoku
224.5
Toplam Konsolide Borç Stoku
316.1
GSMH
424.1
Bu tutar, bir anlamda sosyal güvenlik sisteminin yanlış kurgulanmış olmasından
kaynaklananzararın
boyutunu ortaya koymaktadır. Türkiye'nin genç bir nüfusa sahip
olduğu dikkate alındığında, doğru tasarlanmış bir sosyal güvenlik sisteminin açık
vermek yerine, aynı dönemde fon birikimi sağlayarak ekonomiye olumlu katkıda bulunması gerekirdi.
Sosyal güvenlik sistemi kaynaklı kamu borç stokundaki bu artış, bir yandan faiz
oranlarının yükselmesine yol açarken bir yandan da geleceğe ilişkin belirsizliği
artırarak enflasyonun yükselmesine yol açmaktadır. Ayrıca, bütün bunlar yatırımları
olumsuz etkilemekte ve sürdürülebilir
büyüme oranlarına ulaşılmasını engelIernek-
tedir. Bunun sonucunda işsizlik oranı artmakta ve gelir dağılımı giderek bozulrnaktadır. Sosyal güvenliği sağlamak amacıyla kurulmuş olan bu sistem, amacının tam
tersine sonuçlar
üretmektedir.
Nitekim,
DiE tarafından gelir dağılımına ilişkin
yapılan çalışma, 2003 yılında nüfusun en düşük gelir düzeyindeki % 20'lik diliminin
gelirin sadece % 6'sını alırken, en yüksek gelir düzeyindeki % 20'lik diliminin gelirin
% 48'ini aldığını göstermektedir (Grafik 3). Gelir dağılımındaki eşitsizliğin derecesini
göstermek için kullanılan ölçütlerin başında gelen Gini katsayısı, gelirin daha adil
dağıtıldığı gelişmiş ülkelerde % 20-25 civarında iken, bu rakam ülkemizde % 42'ye
ulaşmıştır.
44
Grafik 3: Türkiye'de Gelir Dağılımı, 2003
100%
80%
60%
40%
20%
0%+--Nüfus Içindeki Pay
Gelirden Alınan Pay
• En Düşük • Ikinci • Üçüncü • Dördüncü • En Yüksek
1999 yılında yapılan değişikliklerin ardından SSK ve Bağ-Kur'un açıklarının artış hızı
2000 yılında geçici olarak yavaşlamış, ancak son dört yılda tekrar artış eğilimine girmiştir. ES'nin açıkları ise 1994 yılından bu yana hızla artmaktadır. Diğer kurumlara
kıyasla nüfusun daha sınırlı bir bölümünü kapsamasına karşın, 2004 yılı için yapılan
tahminlere göre, bu üç sosyal güvenlik kurumu arasında en yüksek açığı ES vermektedir. Bir diğer ifadeyle, koruma altındaki kişilere devlet tarafından sağlanan sübvansiyonlar bu kişiler arasında adil bir biçimde dağıtılmadığı gibi, devletin en yoksul kesimlere yönlendirmesi gereken kaynaklar sosyal korumaya en az ihtiyaç duyan kesimlere yönlendirilmektedir.
Son üç yıldır başarıyla uygulanan ekonomik istikrar programının da gösterdiği gibi,
büyümeden feragat etmeksizin enflasyonun kontrol altına alınması, borç stokunun
ekonomi üzerinde yarattığı baskının hafifletilmesini
Nihai hedefi fiyat istikrarını ve sürdürülebilir
zorunlu kılmaktadır.
büyümeyi sağlamak olan istikrar prog-
ramlarının temel unsurlarından biri mali disiplinin sağlanmasıdır. Kamu açıklarının
45
kontrol altına alınması sonucu oluşan faiz dışı bütçe fazlası, bir yandan borç stokunun azalmasına, bir yandan da ekonomik politikalara duyulan güveni artırarak gerek
risk priminin gerekse enflasyon bekleyişlerinin gerilemesine katkıda bulunmaktadır.
Bütün bu gelişmeler tüketici ve yatırımcı güvenini artırarak büyümeyi olumlu yönde
etkilemektedir. Büyüme ise, işsizlik ve yoksullukla mücadelede en etkili araçtır.
Ne var ki makroekonomik istikrarın korunması kamu mali dengesinin orta ve uzun
dönemde de sürdürülebilir hale gelmesini gerektirmektedir. Bu ise, büyük ölçüde kamu kesimindeki yapısal reformların tamamlanmasına
güvenlik reformunun gerçekleştirilmesi
bağlıdır. Kapsamlı bir sosyal
öncelikle sosyal güvenlik sisteminin kamu
açıkları üzerindeki baskısını azaltacaktır. Kamu açıklarındaki azalma ise, borç stokunun orta dönemde makul seviyelere gerilemesi için gereken faiz dışı bütçe fazlası ihtiyacını azaltacaktır. Bilindiği gibi, 2005 yılı için istikrar programının öngördüğü faiz
dışı bütçe fazlası milli gelirin % 6,5'i gibi yüksek bir orandır. ilaveten, borç stokunun
azaltılması ihtiyacı gelecek yıllarda da yüksek faiz dışı fazla verilmesini zorunlu
kılmaktadır. 2005 yılında sosyal güvenlik kurumlarına bütçeden yapılması öngörülen
transferlerin
milli gelirin % 4,5'ine ulaşacağı dikkate alındığında, sadece sosyal
güvenlik kurumlarının açıklarının azaltılması durumunda bile, ekonomik dengelerin
korunması
için gereken faiz dışı fazla oranının daha makul seviyelere inmesi
mümkün olacaktır. Böylelikle, Avrupa Birliğine uyum sürecinde, bütçe açıklarının
milli gelire oranının Maastricht kriterlerinin gerektirdiği % 3 seviyelerine inmesi sağIanabi lecekti r.
3.4. Bütün Nüfusun Koruma Altına Alınmaması
istihdamın yapısını gösteren mevcut verilere göre, 2004 yılıitibariyle
işgücünün an-
cak % 48'i bir sosyal sigorta kuruluşuna tabi çalışırken, % 52'sine kqrşılık gelen yaklaşık 11 milyon kişi kayıt altına alınamamıştır.
Mevcut sistemde nüfusun yaklaşık % 20'sinin efektif olarak sağlık güvencesi kapsamında olmadığı tahmin edilmektedir. Yeşil Kart kapsamındaki 13 milyon kişi ise,
kısa süre öncesine kadar ayakta tedavide sunulan sağlık hizmetinden yararlanamamıştır.
46
Sağlık
hizmetlerine
erişim,
birini oluşturmaktadır.
ne ulaşımı
lanımını
hastalıkların
sistemlerinin
Kötü sağlık yoksulluğu
engeller.
olumlu
sosyal güvenlik
Kişilerin
sağlık
ilerlemesine
artırır, yoksulluk
güvencelerinin
yönde etkilemektedir.
Kişilerin
engelolmakta,
en önemli
olması,
sağlık
toplumun
unsurlarından
ise sağlık hizmetlerisağlık
hizmetine
hizmetinin
kul-
kolay ulaşmaları
genel sağlık göstergelerini
iyi-
leştirmektedir.
Ulusal Sağlık Hesapları
ların 2000 yılı itibariyle
deki diğer ülkelerle
le toplumun
gelerimizin
Çalışması
karşılaştırıldığında
sağlık göstergeleri
bu ülkelerin
şam beklentisi
muhtaç
larına karşılıksız
milli gelir içindeki
harcamalarından
kişinin
olanak
i
yararlanan
sosyal yardımlardan
tanıdığından,
bi iinememekted
yararlandığı
ve işbirliği
ya-
biridir.
çeşitli vakıflar ve gönül-
kişi sayısından
gerçekte
toplam
başı günlük
mükerrer
yardımların
olarak
(Tablo 6). Bu rageliri 4,3 do-
daha fazladır. Ancak,
aracılığıyla
sosyal
Sosyal yardım
baktığımızda,
kişi
2004
merkezi
bir
yardım yapılabil-
tam olarak
kaç kişiye
ir.
eliyle sunulması,
bulunan
yoktur. Yardım alan kişilerin
ve durumlarında
kullanılmasına
bir değişiklik
mümkün
sistemi
yararlananlar
Bu alanda faaliyette
mevcut sistemde
ların verimsiz
doğumda
ve bebek ile anne
görülmektedir
çalışmasında
Sosyal yardım ve hizmetlerden
almadığının
edilmesi
yoksulluk
farklı kurumlar
kası mevcut değildir.
dinasyon
sekiz yıl altındadır
kişi sayısına
aynı kişilere farklı kurumlar
Sosyal yardımların
mektedir.
Örneğin,
payı ise sadece binde 8 ile sınırlıdır.
kalan (20,7 milyon)
yapının olmayışı
u laştığ
yaklaşık
sağlık göster-
finanse edilen sosyal hizmet ve yardım harcamalarının
kam, DiE'nin yapmış olduğu
mesine
kaldığı görülmektedir:
olarak yapılan ve genel bütçe, belediyeler,
yılı itibariyle
ların altında
yapıldığında,
çocuk, genç, yaşlı, özürlü ve diğer kişiler ile gazi ve şehit yakın-
tarafından
21,5 milyon
karşılaştırma
Ne var ki, aynı ülkeler-
ülkeler arasında en yükseklerden
lü kuruluşlar
ve hizmet
açısından
çok gerisinde
benzer gelirli
göre, sağlık alanında yapılan harcama-
payı % 6,6'dır. Bu oran, orta gelir düzeyin-
makul seviyelerdedir.
OECD ortalamasının
ölüm oranları
Korunmaya
sonucuna
milli gelir içindeki
değildir.
karmaşık
ile ilgili merkezi bir bilgi ban-
kuruluşlar
arasında yeterli
birden fazla kuruluştan
olup olmadığının
Bu durum,
bir hale getir-
periyodik
halihazırda
koor-
yardım alıp
olarak takip
kıt olan kaynak-
yol açmaktadır.
47
Diğer taraftan, mevcut sistemde sosyal yardımlardan kimlerin, hangi oranda yararlanacağınadair
bir standart da bulunmamaktadır. Sosyal yardım ve hizmet uygula-
malarında istenilen hedeflere ulaşabilmek, kaynakların yerinde, belirlenmiş objektif
kriterler çerçevesinde, gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasıyla mümkün olabilecektir.
48
TABLO 6: Sosyal Yardım ve Hizmet Harcamaları, 2004
Kurumlar
2004
Yardım ve
Yılı
Hizmetlerden
Harcama
Yararlanan
Tutarı (YTL)
Kişi Sayısı
1) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik
Fonu Dönem içi Harcamaları
1,347,846,545
a) SYDV Tarafından Yapılan Harcamalar
13,052,723
397,949,000
b) Şartlı Nakit Transferi Harcamaları
118,822,000
c) Diğer Harcamalar
831,075,545
2) SHÇEK Giderleri
266,665,000
52,011
a) Sosyal Hizmet Harcamaları
255,181,000
30,194
b) Ayni-Nakdi Yardım Harcamaları
11,484,000
21,817
3) T.C. Emekli Sandığı Giderleri
945,214,000
1,150,824
a) Yaşlı ve Özürlü Aylığı
830,500,000
1,098,17
b) Özürlü Çocuklara Gelişim-Eğitim Yardımı (1)
O
O
413,000
250
32,854,000
15,981
2,615,000
1.414
78,832,000
35,002
4) Sağlık Bakanlığının Sosyal Yardım Giderleri
830,085,000
7,191,855
Yeşil Kart Harcamaları (2)
830,085,000
7.191,855
12,481,000
52,105
a) Muhtaç Yetim ve Özürlülere Maaş Ödemeleri
2,925,000
1,605
b) imarethane Hizmetleri
9,493,000
50,500
6) SSK Genel Müdürlüğü Giderleri
83,952,450
38,467
Özürlü Cocuklara Gelişim ve Eğitim Yardımı
83,952,450
38,467
3,486,180,995
21,537,985
c) Vatani Hizmet Aylıkları
d) Kore Aylıkları
e) Madalya Aylıkları
f) Kıbrıs Aylıkları
5) Vakıflar Genel Müdürlüğü Sosyal Yardım Giderleri
GENEL TOPLAM
(1)Özürlü Çocuklarm Eğitim ve Rehabilitasyon
giderleri kamu kurumten
terefınden doğrudan yapıldığı için
r.e.
Emekli Sandığmda buna ilişkin veri bulunmamaktadır.
(2) Yeşil Karttan yararlanan
kişi sayısma ilişkin rakam aktif olarak kullerıılerı yeşil kart seyısırıı göstermektedir.
(Kaynak: Sağlık Bakanlığı).
Yeşil Kart için yapılan harcamalar ise, Sağlık Bakanltğı tarafmdan tahakkuk ettirilen
tutardır (Kaynak: DPT).
49
3.5. Mevcut Sosyal Güvenlik Kurumlarının Sorunları
3.5.1. Finansmanla ilgili Sorunlar
Türk sosyal güvenlik sisteminin finansman sorununun bir bölümü gelirleri azaltıcı,
diğer bir kısmı ise giderleri artırıcı gelişme ve uygulamalardan kaynaklanmaktadır.
Gelir azaltıcı faktörlerin başlıcaları erken emeklilik uygulaması, prime esas kazancın
düşük gösterilmesi, kayıt dışı istihdamın yüksekliği, prim tahsilat oranının düşüklüğü, afla ödeme kolaylığı gibi uygulamalarla
prim ödeme eğiliminin
azalması,
ödenmeyen primlerin gecikme cezalarına uygulanan aflar, prime esas kazanç sınırlahnın düşüklüğü ve fon gelirlerinin yetersizliğidir.
Gider artırıcı faktörler ise, erken yaşta emeklilik
uygulamaları, primi alınmadan
yapılan sigorta ödemeleri, borçlanma kanunları, uzayan ortalama ömür nedeniyle
artan aylık ödemeleri ve sağlık yardımlarının yanı sıra prim gelirleri ile ödenen aylıklar arasındaki ilişkinin zayıflığıdır.
Finansman dengesini bozan en önemli sorunlardan biri erken emekliliktir. SSK'da
emeklilerin % 62'sinin yaşının asgari emeklilik yaşı olan 58-60 yaşın altında olması,
sorunun boyutunu açıkça ortaya koymaktadır (Grafik 4).
Grafik 4
SSK Genç Emekliler
70%1---------------,:=======:;-,
60%...••.
~~.______----------____ı-+--Kadın
___
Erkek
50%+---~~~_=__---------k===L.....!
40%t-------'l~~-.=:;H~=6=.---------ı
30%+---------=...,--==---------'~------l
20%+---------------~-~.----l
10%+----------------~o:----"'~
0% +-......,.--,-....,--r-,......,.--,---r--.--r-T"-..,--,---r--ı---r--,-.,.--,.--,---,-<~~
r&f:;)<'\;
r&*' r&f:;)ro
r&f:;)'t>
r&~ r&~ r&~ r&""ror&~ r&r&r&~ r&~ r&~
so
Genç emekli sayısının yüksek olması, daha kısa çalışma süresi, daha uzun emeklilik
süresi anlamına gelmektedir. Örnek vermek gerekirse, SSK'da 19,4 yıl çalışarak
emekli olabilen bir kadın 35 yıl, bir erkek ise 28 yıl boyunca emekli aylığı alabilmektedir. 1999 yılındaki emeklilik yaşıyla ilgili düzenlemeler sonucunda, emeklilikte geçen süre 2020 yılına kadar tedricen azalacaktır. Ancak, çalışılan süre/emeklilikte
ge-
çen süre ilişkisini çalışılan süre lehine değiştirecek yeni düzenlemeler yapılmaması
durumunda,
hayatta kalma beklentisinin
önümüzdeki yıllarda giderek artacak ol-
ması nedeniyle, emeklilikte geçen süre 2020 yılından sonra yeniden artmaya başlayacaktır (Grafik 5).
Grafik 5
Emeklilikte Geçen Süre
35..------------------------,
30 +--------..
--------------------ı
25 +----------'~........---------''''_c_---__.._=__...,,=-----______j
15 +-----ı
-+- Erkek
1-----------------------1
---- Kadın
10 -1--,....----,----.,...---,...---,---,....----,.---.,...---,...--..,---,....---1
C!&&
cf
C!&* C!&ı!9C!&~ C!&~ C!&C!&C!&~
4'
C!&~ C!&~ ~~
OECD ülkeleri arasındaki karşılaştırmalara göre, ülkemiz en uzun süre emekli maaşı
ödenen ülkeler arasındadır. 1999 yılında yapılan emeklilik yaşı artışı bile, bu durumu
çok fazla değiştirmemiştir.
Ülkemizde emeklilik sisteminin diğer önemli parametrelerinden birisi olan aylık bağlama oranı da yüksektir. Çalışırken ele geçen net ücretle karşılaştırıldığında emekli
aylıklarının SSK'da ücrete çok yakın, Emekli Sandığı ve Bağ Kur'da ise üzerinde ol-
51
duğu görülmektedir.
Emekli aylığının
prime esas net ücrete oranı olarak tanımlanan
aylık bağlama oranı SSK'da % 90, Bağ-Kur'da
Diğer taraftan,
emekli aylıklarının
hesaplanması
ken, geçmiş
yıllar ücret kazançları
kullanılarak
güncellenmektedir.
altında,
bu hesaplama
% 127 ve Emekli Sandığı'nda
için ortalama
ücretlerdeki
aylıkların
yıllık kazanç bulunur-
reel artış yerine GSYiH "reel" artışı
Reel ücret artışının
yöntemi
% 106'dır1
daha düşük
bağlanacağı
olduğu
baz değeri
varsayımı
yapayolarak
yükseltmektedir.
3.5.2. Örgütlenme, Yönetim ve Altyapıyla ilgili Sorunlar
Sosyal güvenlik
rumlar
alanında
kapsamında
yal güvenlik
mektedir.
bulunan
sistemi
rumlarının
kişilerin
mevzuatın
çok sayıda kurumun
bulunması,
hak ve yükümlülüklerinin
Bu dağınık
karmaşık
engelolmaktadır.
sağlık raporu alınmasına
sorunlar
önle-
işlemler,
bilgi
sosyal güvenlik
Bunun sonucunda,
ve sağlık hizmetine
bir sos-
sağlanmasını
olması, aşırı bürokratik
ilişkin
bu ku-
farklılaştığı
yapı eşgüdüm
yetersiz olması ve personele
etkin çalışmasına
Ianmasından,
gösteren
yaratmaktadır.
Diğer taraftan,
işlem altyapısının
faaliyet
erişime
ku-
emekli aylığı bağkadar bir çok iş-
lemin süresi uzamaktadır.
Altyapıdaki
bu eksiklikler
lerine, alacaklarını
sigortaııların
1-
kurumların
izleyememelerine,
sorunlarına
zamanında
Aylık bağlama oranları kurumlar
altında
hesaplanmıştır:
kazanç/gelir
ödedikleri
sayısını tam olarak bilememe-
gelir ve giderlerinin
ve yeterli
çözüm
arasında karşılaştırma
SSK ve Bağ-Kur'da
basamaklarının
75'idir. Sosyal güvenlik
sigortaıllarının
aylık
takibini
bulamamalarına
yapabilmek
bağlama
yol açmak-
amacıyla şu varsayımlar
oranı 25 yıl için
prime
% 65'i; ES'de ise 5434 sayılı Kanuna göre belirlenecek
kuruluşlarının
topladıkları
prime esas matrahı
gelir vergisi oranını ise % 15 kabul edersek, çalışanların
bu kişilerin aylık bağlamaya esas olan aylıklarının
esas
tutarın %
100 birim,
aldıkları
SSK'da 72, Bağ-Kur'da 51, ES'de ise 71 birim olacaktır. Diğer değişkenler
ve yasalolarak
yapamamalarına,
kişilerin
net ücreVgelir
sabit tutulduğunda
100 TL olduğu varsayıldığın-
da SSK, Bağ·Kur ve ES'de 25 yıl çalışan emeklilere sırasıyla 65,65 ve 75 TL ödenecektir. Ancak,
özellikle
ücret/qelir
ES'de olmak üzere, sosyal güvenlik
dışında başka ücreVgelirleri
aylıkların toplam net ücreVgelire
52
kuruluşlarına
de olduğu
prim ödeyen kişilerin
için, emekli olduklarında
oranı, hesaplanan oranlardan
prime esas
aldıkları
daha düşük olmaktadır.
emekli
tadır. Bilgi işlem altyapısı ve nitelikli personel eksikliği, ileriye yönelik yükümlülüklerin doğru bir şekilde tespit edilerek gerekli önlemlerin alınmasına da engel olmaktadır. Diğer taraftan, denetim mekanizmalarının etkin işlemiyor olması, gerek sigortalı gerekse prim kaçaklarının önlenememesiyle sonuçlanmaktadır.
Dağınık kurumsal yapısının olumsuz etkileri kendisini en fazla sağlık finansmanı
alanında hissettirmektedir.
Çünkü, toplumda yaşayan kişilerin belirli bir kısmı ya-
şamlarının sadece son evresinde emeklilik uygulaması ile karşılaşır, yine sadece belirli bir kısmı sosyal yardım ve hizmetlere ihtiyaç duyarken, toplumu oluşturan tüm
bireyler bütün yaşamları boyunca koruyucu yada tedavi edici sağlık hizmetine gereksinim duymaktadıriar. Sağlık bilgilerinin merkezi olarak saklanmaması ve harcamalarının tek bir elden yürütülmemesi,
harcamalarda israfa, aşırı sayıda bürokratik iş-
leme, sağlık politikalarının belirlenmesinde de yanlışlıklara neden olmaktadır.
Sosyal yardım ve hizmetler açısından bakıldığında, muhtaç kesimin tespitine ilişkin
objektif kriter ve mekanizmaların yeterli düzeyde olmayışı, bu yardımların hedef kitleye ulaşmasında güçlüklere neden olmaktadır. Bazı durumlarda ise, dağınık yapıdan dolayı mükerrer ödemeler yapılabilmekte ve bu alana ayrılan sınırlı kaynaklar etkin kullanılamamaktadır.
53
.
4. SOSYAL GUVENLIK
REFORMUNUN
.
ÇERÇEVESI
GENEL
Sosyal güvenlik reformunun temel amacı adil, kolayerişilebilir,
ha etkin koruma sağlayan, mali açıdan sürdürülebilir
yoksulluğa karşı da-
bir sosyal koruma sistemine
ulaşabi imekti r.
Sosyal güvenlik reformu birbirini tamamlayan 4 ana bileşenden oluşmaktadır. ilki,
nüfusun tümüne hakkaniyete uygun, eşit, koruyucu ve tedavi edici kaliteli sağlık hizmeti sunumunu finanse eden Genel Sağlık Sigortası'nın oluşturulmasıdır.
ikincisi,
halen dağınık bir halde yürütülen primsiz ödemeler ve sosyal yardımları toplulaştırarak nesnel yararlanma ölçütlerine dayalı, tüm muhtaç kesimlerin erişebileceği bir
sistemin oluşturulmasıdır.
Üçüncüsü, sağlık dışındaki kısa ve uzun vadeli sigorta
kollarının yer aldığı tek bir emeklilik sigortası rejiminin kurulmasıdır. Dördüncü ve
son bileşen ise, yukarıda anılan üç temel işleve ilişkin hizmetlerin çağdaş, etkin ve
vatandaşlarımızın
günlük hayatlarını kolaylaştıracak şekilde sunulmasına olanak
sağlayacak yeni bir kurumsal yapının oluşturulmasıdır.
4.1. Birinci Bileşen: Genel Sağlık Sigortası
1. Halen SSK, Bağ-Kur, ES, kamu çalışanları ve yeşil kartlılar olmak üzere beş farkII kalite ve standartta sunulan kamu sağlık sigortacılığı birleştirilecek ve tüm va-
tandaşlarımıza
eşit kapsam ve kalitede sağlık sigortacılığı
hizmeti verilen bir
yapıya dön üştü rülecekti r.
2. Öncelikle vatandaşlarımızın hastalanmadan, sağlıklı yaşam sürdürmesine yönelik her türlü koruyucu sağlık programının uygulanmasını temel politika haline getirecek bir finansman modeli uygulanacaktır. Buna rağmen sağlığın bozulması
55
halinde ise, maliyet-etkili tedavi yöntemleriyle kişilerin hastalıklarıyla uyumlu hizmet almasını sağlayacak modeller uygulanacaktır.
3. Katılımın zorunlu olduğu, prime dayalı bir yapı oluşturulacaktır.
4. Yoksullar için sağlık sigortası primi, kamu tarafından sosyal yardımlara ayrılan
kaynaktan ve objektif asgari yaşam düzeyi kriterine bağlı olarak karşılanacaktır.
5. Sigortaııların sağlık geçmişleri detaylı olarak merkezi veri tabanında saklanacak
ve sağlık hizmeti sunumu sırasında hekimlerin kullanımına sunulacaktır.
6. GSS kapsamında maliyet-etkili tedavi yöntemlerinin sunulmasını destekleyen bir
finansman yönetimi oluşturulacak ve Sağlık Bakanlığınca sağlık hizmetleri sunumunun geliştirilmesine
yönelik "Sağlıkta Dönüşüm Programı" ile uyumlu olarak
hayata geçirilecektir.
7. On-line provizyon, tanı-tedavi protokolleri, DRG, paket anlaşmalar v.b. gibi çağdaş
kontrol ve takip sistemleri, gerek siqortahlann sağlıklarının korunması, gerekse
GSS kaynaklarının suistimal edilmesinin önlenmesi amacıyla etkin olarak kullanılacaktır.
4.2. ikinci Bileşen: Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar
1. Temel amaç, öncelikle bu alanda kullanılan kamu kaynağını objektif yararlanma
ölçütlerine bağlı olarak adil ve ulaşılabilir kılmaktır.
2. Sosyal yardımlardan yararlanmak, öngörülen şartları taşımaları halinde her muhtaç vatandaşın hakkıdır. Genel bütçeden bu amaçla ayrılan kaynağın üzerinde
sosyal yardımlar için talep olması halinde, bu haktan yararlanacak kişiler yada aileler bütçe imkanları çerçevesinde ve muhtaçlık düzeyi esas alınarak belirlenecektir.
3. Ulusal ölçekte ve T. C. Kimlik Numarası bazında sosyal yardımlara ilişkin veri tabanı oluşturulması amaçlanmaktadır. Kamu kurum ve kuruluşlarının, yerel yöne-
56
timlerin, kamu yararına çalışan dernekler ile vergi muafiyeti alan vakıfların oluşturulacak veri tabanından provizyon almaları ve yaptıkları sosyal yardımlara ilişkin bilgileri veri tabanına kaydetmeleri hedeflenmektedir.
Böylelikle, mükerrer
yardımların önlenmesi ve sosyal yardımlara ayrılan kaynakların daha etkili kullanılması amaçlanmaktadır.
4. Sosyal yardıma hak kazanımı "asgari yaşam düzeyi" kriterine göre belirlenecektir.
Başlangıçta asgari yaşam düzeyi, kişi başına harcama tutarına göre belirlenecek
ve net asgari ücretin belirli bir oranı olarak kabul edilecektir.
4.3. Üçüncü Bileşen: Emeklilik Sigortası
1. Halen devlet memurları, hizmet akdine göre ücretle çalışanlar, tarım işlerinde
ücretle çalışanlar, kendi hesabına çalışanlar ve tarımda kendi hesabına çalışanları kapsayan beş farklı emeklilik rejimi, aktüeryal olarak hak ve yükümlülüklerin
eşit olacağı tek bir emeklilik rejimine dönüştürülecektir.
2. Emeklilik yaşı, aylık bağlama oranı, aylıkların hesaplanması gibi parametrik konularda yeni düzenlemeler getirilmektedir.
Bu düzenlemelerin amaçları:
• Yaşlılık, malullük, ölüm aylıkları, iş göremezlik ödenekleri, isteğe bağlı sigortalılık, fiili ve itibari hizmet zamları, kadrosuzluk nedeniyle emeklilik, tam ve
kısmi emeklilik gibi sigorta haklarının verilmesinde nimet-külfet dengesinin
sağlanması,
•
işgücünün korunması,
•
Kayıtdışı istihdamın emeklilik
rejiminden
kaynaklanan nedenlerinin
azaltıl-
ması olarak özetlenebilir.
3. Emeklilik rejiminin mali olarak sürdürülebilir
bir yapıya dönüştürülmesi ve nüfu-
sumuzun yaşlanma sürecine karşı önlem alınması parametrik değişikliklerle
he-
deflenen bir diğer önemli amaçtır.
4. Mevzuatın sadeleştirilmesi ve anlaşılabilir hale dönüştürülmesi,
talı memnuniyetinin
böylelikle sigor-
ve katılımının da artırılması amaçlanmaktadır.
57
5. Primi işveren tarafından ödenmeyenler için (esnaf, çiftçi, yevmiyeli, isteğe bağlı,
sadece sağlık primi ödeyenıer) alternatif ve kolay ödeme kanalları oluşturulacak,
yıl içinde güncellenmiş değer üzerinden toplu prim ödemesi olanaklı hale getirilecektir.
4.4. Dördüncü Bileşen: Kurumsal Yapılanma
1. Yukarıda tanımlanan sosyal güvenlik sistemine ilişkin üç temel işlevin uyum içinde ve verimli yürütülmesi amacıyla, hizmetlerin bir bütünlük içinde sunulduğu yeni ve tek bir kurumsal yapı oluşturulacaktır.
2. Vatandaşlarımızın
sosyal güvenlik
hizmetlerine
erişiminde
tümüyle
kullanıcı
memnuniyeti odaklı, günlük hayatı teknolojinin tüm olanaklarını kullanarak kolaylaştıracak, bürokrasinin en aza indirildiği bir kurumsal yapı oluşturulacaktır.
3. Emeklilik ve sağlık sigortaları ile primsiz ödemeler ve sosyal yardımlara ilişkin uygulamalar banka şubelerine benzer, küçük birimler halinde ve yaygın örgütlenmiş, otomasyon destekli Sosyal Güvenlik Merkezleri (SGM) kanalıyla hızlı ve etkin
bi r şeki lde gerçekleşti ri lecekti r.
4. Hizmet sunumunda, Sosyal Güvenlik Merkezlerinin yanı sıra internet, çağrı merkezi gibi hızlı iletişim teknolojileri devreye sokularak vatandaşın sorunları en kısa
sürede çözülecektir.
5. Yeni kurumsal yapının 3 yıllık bir geçiş döneminin ardından tümüyle hayata geçmesi planlanmaktadır.
4.4.1. Yeni Sosyal Güvenlik Kurumunun Temel Başarı Ölçütleri
•
Nüfusun tamamının sosyal güvenlik kapsamına alınması ve veri tabanına kaydedilmesi.
• Vatandaşların hizmete erişim kolaylığı, standart ve kaliteli hizmet sunumu ve işlem süresinin kısalığı.
58
•
Emeklilik, işsizlik ve sağlık primlerinin toplanmasında vatandaş odaklı alternatif
çözümlerin kullanıldığı etkin bir tahsilat yeteneği.
•
Koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin etkin finansmanı ile toplumun
sağlık göstergelerinde sağlanan iyileşmeler.
•
Sağlık hizmeti satın alımında etkin takip, kontrol ve provizyon yeteneği.
•
Sağlık hizmeti sunucularına hizmet bedellerini vadesinde ödeme yeteneği.
•
Minimum yaşam düzeyi kriterini güncelleyebilme ve buna bağlı olarak sağlanan
primsiz ödemeler ve sosyal yardımların periyodik kontrollerini doğru gerçekleştirebilme yeteneği.
•
işsizlik, sağlık, emeklilik ile primsiz ödemeler ve sosyal yardımlara ayrılmış kaynakların çapraz sübvansiyonunu engelleyecek şekilde yapılandırılması ve etkin
nakit ve fon yönetimi.
•
Uzun dönemli planlama, kısa dönemli eylem planları ve alt yönetim birimleri
bazında maliyet muhasebesi yardımıyla nesnel performans ölçütlerine göre
yapılanma.
59
5. YENI
SOSYAL
GUVENLIK
.
..
SISTEMININ YAPıSı
Bu bölümde, yeni sosyal güvenlik sisteminin dört ana bileşeni ayrıntılarıyla açıklanmaktadır.
5.1. Genel Sağlık Sigortası
Sağlık hizmetleri, dünya genelinde ağırlıklı olarak üç yöntemle finanse edilmektedir.
Birincisi, her vatandaşın hak sahibi olduğu, sağlık harcamalarının genel vergilerle finanse edildiği modeldir. ikincisi, yasayla tanımlanmış esaslara göre katılımın zorunlu olduğu bir sigortaya üye olan vatandaşların hak kazandığı, primlerle finanse edilen modeldir. Üçüncüsü ise, devletin kişilerin sağlıklarını yitirmeleri durumunda bir
sorumluluk hissetmediği, tamamen özel sigortalara dayalı finansman modelidir.
Her üç sistem de kendi içinde olumlu ve olumsuz özellikler taşımaktadır. Sağlık
alanında en yaygın finansman modeli, özünde tahsis edilmiş dolaylı vergi niteliğindeki sigorta primleri ile sağlık harcamalarının finanse edildiği sosyal sigorta sistemidir. Primli sistem, vergilerde olduğu gibi, gelire göre prim alınıp ihtiyaca göre sağlık
yardımı yapılması prensibiyle işlediğinden, gelirin yeniden paylaşımı sonucunu doğurmaktadır. Bir başka deyişle, primli sistem çok kazanan ile az kazanan, sağlıklı ile
hasta, bekar ile aile sahibi, genç ile yaşlı olan arasında sosyal dayanışmayı sağlamaktadır. Ancak primli sistemlerde, prim ödeme koşullarını yerine getiremeyen kişiler için sağlık hizmetlerinin ne şekilde karşılanacağının belirlenmesi gerekmektedir.
Yaygın uygulama, oluşan finansman açıklarının genel bütçeden yapılan transferlerle karşılanmasıdır.
Ülkemizdeki sağlık sistemine baktığımızda, hem kurumsal hem de finansman yöntemi açısından karma bir modelin uygulandığı görülmektedir (Tablo 7). Ancak, bu sistem verimsiz ve karmaşık bir yapı sergilemektedir. Örneğin SSK ve Bağ-Kur primli
sistemle finanse edilirken, çalışan devlet memurları ve emeklileri ile yeşil kart kapsamındaki kişiler vergilerle finanse edilmektedirler.
61
TABLO 7: Türkiye'de Sağlık Hizmeti Sunumu ve Finansmanı
Sosyal Sigorta Sistemi
Ulusal Sağlık Hizmetleri Sistemi
Özel Sağlık Sistemi
-SSK, SSK Tarım
-Memurlar
-Özel Sağlık Sigortaları
-Bağ-Kur, Bağ-Kur Tarım
-Yeşil Kart Sahipleri
-Cepten Ödemeler
-Emekli Sandığı
-65 Yaşını Doldurmuş
-Özel Sandıklar
Vatandaşlar
Mevcut sistemin sosyal sigorta prensiplerine
Muhtaç
dayalı tek bir kurum olarak yapı-
landırılması konusunda son onbeş yılda yapılan yoğun tartışmalar sonucunda genel
bir uzlaşmaya varıimış olduğu söylenebilir.
Üyelik sürecinin kritik aşamasına geldiğimiz AB müktesebatı açısından emeklilik ve
sağlık finansman sistemine yönelik herhangi bir bağlayıcı kural bulunmamaktadır.
Genelolarak
ingiltere ve iskandinav ülkeleri sağlık harcamalarını vergiyle finanse
ederken, Fransa ve Almanya başta olmak üzere diğer bazı ülkelerde prime dayanan zorunlu sağlık sigortası sistemi uygulanmaktadır. AB'ye üye15 ülkenin ülkenin sağlık hizmetlerinin finansmanı konusunda uyguladıkları sistemlere Tablo 8'de yer verilmiştir.
TABLO 8: Avrupa Birliği Ülkelerinde Uygulanan Sağlık Sistemleri
ÜLKE
SAGLlK SiSTEMi
Almanya
Sosyal Sigorta
Avusturya
Sosyal Sigorta
Belçika
Sosyal Sigorta+
Danimarka
Ulusal Sağlık Hizmetleri
Finlandiya
Ulusal Sağlık Hizmetleri
Fransa
Sosyal Sigorta
Hollanda
Sosyal Sigorta
Lüksemburg
Sosyal Sigorta
Portekiz
Ulusal Sağlık Hizmetleri
ingiltere
Ulusal Sağlık Hizmetleri
irlanda
Kamu Fonlarıyla Finanse Edilen Sağlık Sistemi
ispanya
Ulusal Sağlık Hizmetleri+
isveç
Ulusal Sağlık Hizmetleri
Yunanistan
Ulusal Sağlık Hizmetleri+
Kaynak: işveren Dergisi, Ekim 1997.
62
Devlet Sübvansiyonu
Diğer Katkılar
Diğer Katkılar
5.1.1. Niçin Tek Bir Sağlık Finansman Sistemi?
Ülkemizde tüm nüfus kamu sağlık güvencesi yönünden kapsam ve koruma altına
alınamamıştır. Ayrıca, sağlık hizmeti harcamaları kişilerin sağlık durumlarında
iyi-
leşmeyi hedefleyen bütünleşik bir politika çerçevesinde yapılmamaktadır. Örgütlenmedeki dağınık yapı, ciddi ölçüde israflara ve kötüye kullanımlara neden olmaktadır.
Birinci basamak yerine çok daha pahalı olan ikinci ve üçüncü basamak sağlık tesislerinin kullanılması, harcama düzeyini artırmaktadır. Bu durum, kıt kaynaklarımızın
verimsiz kullanılması sonucunu doğurmaktadır. Bu nedenle,
•
ilk planda, vatandaşlarımızın
hastalanmasına engelolacak
her türlü koruyucu
sağlık hizmetinin yaygınlaştırılması öncelikli politika haline getirilmelidir.
•
Hastalık halinde ise, vatandaşlarımızın hizmete kolay ulaşabilmelerini,
yöntemlerle
tedavi edilmelerini,
normal ve üretken yaşamlarına
en etkin
dönmelerini
amaçlayan uygulamalar hayata geçirilmelidir.
Bu temel politika hedeflerini gerçekleştirmek üzere, çağdaş bir yönetim anlayışı ile
vatandaşlarımızın tamamını kapsayan bir Genel Sağlık Sigortası oluşturulmaktadır.
GSS Reformu, Sağlık Bakanlığı tarafında yürütülen "Sağlıkta Dönüşüm Programı" ile
de uyumlu olmalıdır. SSK, Bağ-Kur, ES ve Maliye Bakanlığı tarafından farklı finansman yöntemleri ile yürütülen programların tek elde toplanması ve etkin kontrol mekanizmaları ile güçlendirilmiş
bir sağlık hizmeti satın alma işlevinin sağlanması,
Sağlıkta Dönüşüm Programının amaçlarını gerçekleştirmede önemli bir rol oynayacaktır.
Vatandaşlarımızın
Dönüşüm
özellikle;
sağlıklı
Programının
yaşam düzeylerini
GSS ile doğrudan
yükseltmeyi
hedefleyen
ilişkilendirilebilen
Sağlıkta
bileşenlerinden
•
Temel Sağlık Hizmetleri ve Aile Hekimliği sistemlerinin oluşturulması,
•
Basamaklı Sevk Zincirinin etkin kılınması,
63
•
Sağlık Bakanlığı'nın politika belirleyici ve denetleyici olarak yeniden yapılandırılması
•
Sağlık Kurumlarının Özerk işletmelere dönüştürülmesi,
•
Nitelikli ve Etkili Sağlık hizmeti için Kalite ve Akreditasyon Sisteminin oluşturulması,
•
ilar; ve Tıbbi Cihaz Kurumlarının kurulması,
•
Entegre Sağlık Bilgi Sistemlerinin kurulması,
modülleri ile bütünleşik bir reform yürütülmesi gereklidir.
Yeni bütünleşik yapıda GSS sağlık hizmeti sunmayacağı gibi, SSK'da olduğu üzere
eczane işletmeciliği
de yapmayacaktır. Sağlıkta Dönüşüm Programı kapsamında
mevcut hastanelerin özerk birer sağlık işletmesine dönüşmesi verimliliklerini
artıra-
caktır. Ayrıca, GSS ile getirilen hastanın hekimini ve hastanesini seçme serbestisi,
kaliteye öncelik veren bir anlayışla sağlık hizmeti sunulmasına uygun bir ortam yaratacaktır. Aynı zamanda, sosyal fonlar sübvansiyona gerçekten ihtiyaç duyan kişilere aktarıimış olacak, yoksul kesim sağlık hizmetine daha kolay erişecek ve böylelikle kısa süre içerisinde toplumun genel sağlık göstergelerinde iyileşme sağlanacaktır.
5.1.2. Genel Sağlık Sigortasının Temel ilkeleri
Sağlık Hizmetlerinin Finansmanı
Birinci Basamak Hizmet Sunumunda;
1. Bireylerin sağlıklarının korunması ve hastalanmalarının önlenmesi için, koruyucu hizmetlerin sunulacağı, sağlık ve hastalık durumlarının
kayıt altında tutula-
cağı dünyada başarılı uygulamaları olan Aile Hekimliğine dayalı Birinci Basamak
Hizmet Sunumu Modeline uygun bir finansman modeli geliştirilecektir.
2. Bu model, tanı yöntemleri ve lojistik açısından ortak kullanıma açık, ulaşılabilir
tanı merkezlerince (laboratuar vb.) desteklenecektir.
64
3. Bireylerin acil haller dışında tanı ve tedavileri öncelikle birinci basamakta yapılacaktır. Yatarak tedavi ile ileri tetkik ve uzmanlık gerektiren hallerde, geliştirilecek
sevk sistemi gereğince sigortalılar
ikinci basamak hizmet sunan kuruluşlara
(hastanelere) sevk edilebileceklerdir.
ikinci Basamak Hizmet Sunumunda;
4. Mevcut uygulamaların yanı sıra, kendi gelirleri ile giderlerini karşılayabilen, çağdaş işletmecilik esasları ile yönetilen, hizmet sözleşmeleri ile çalışan, idari ve mali açıdan özerk ikinci Basamak Hizmet Sunumu Modeline uygun bir finansman
modeli geliştirilecektir.
Sağlık Hizmetleri Satın Alma Yönetimi
1. Sağlık kuruluşları ve hizmet sunucularına kaynak aktarmak yolu ile hizmetlerin
sübvanse edilmesi yerine, prim ödeme gücü olmayan vatandaşların sübvanse
edildiği sosyal sigortacılık programı uygulanacaktır.
2. Hizmetlerin finansmanında
maliyet kontrolü ve süreç yönetimini sağlayabilmek
amacıyla, sağlık hizmetleri geliştirilecek
hizmet sözleşmeleri aracılığı ile satın
alınacaktır.
3. Sağlık hizmetlerinin bedellerinin ödenmesi temelolarak
sigortacılık prensipleri-
ne dayand i rılacaktı r.
4. Hizmet maliyetlerinin
doğru olarak belirlenerek gerçekçi fiyatlandırma ve prim
tespitinin yapılabilmesi
için, maliyet muhasebesi ve aktüerya ilkelerine uygun
modern ölçme ve izleme yöntemleri uygulamaya konulacaktır.
5. Sağlık hizmetlerinin
finansmanında
maliyet kontrolünü bilimsel tıbbi kriterlere
göre sağlamak için, Sağlık Bakanlığınca geliştirilen tanı ve tedavi protokolleri uygulamaya konulacaktır.
6. Finanse edilecek sağlık hizmetleri toplumun öncelikli sağlık sorunları, maliyet-etkililik analizleri ve uluslararası normlar dikkate alınarak belirlenecektir.
65
7. Bazı hallerde, sağlık bakım hizmetlerinde evde hasta bakımı, ayaktan tedavi ve
günübirlik tedavi uygulamaları gibi maliyetleri düşürecek uygulamalar hayata geçirilecektir.
5.1.3. Genel Sağlık Sigortasının işleyişi
Kapsanacak Kişiler
Tüm vatandaşlarımız GSSkapsaml
altına alınacaktır. Bağımlı nüfus kavramı eş ve
çocuk olarak tanımlanacaktır. Mevcut sağlık sigortalarında olduğu gibi, sigortalının
geçindirmekle sorumlu olduğu ana ve baba da ilave prim yükü olmaksızın kapsam
altında olacaktır. Ancak, yaş sının kız ve erkek çocuklar için eğitim şartına bağlı olarak 25 yaş ile sınırlandırılacaktır. Ailesi adına sağlık hizmeti alan çocukların, asgari
yaşam düzeyi kriteri dikkate alınarak, bu yaştan sonra kendi adına sağlık hizmetleri
karşılanmaya devam edecektir. Aynı şekilde, ailesi adına sağlık hizmeti alma koşullarını yitirmesi ve yoksulolduğunun
tespit edilmesi halinde, sağlık primleri devlet ta-
rafından ödenmek suretiyle özürlü çocuklar da sağlık hizmetlerinden yararlanmaya
devam edeceklerdir.
Karşılanacak Sağlık Hizmetleri
Genel Sağlık Sigortası kapsamında finanse edilecek sağlık hizmetlerinin temel çerçevesi kanun ile düzenlenecektir. Finanse edilecek sağlık hizmetlerinin içeriği belirlenirken dikkate alınacak ilkeler aşağıda sunulmaktadır;
1. ilke olarak SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı tarafından halihazırda kapsanan
sağlık hizmetlerinin kapsamı muhafaza edilecektir.
2. Finanse edilecek sağlık hizmetleri belirlenirken ön planda tutulması gereken hususlardan biri, GSS'nin uzun dönemde sürekliliğinin
sağlanması açısından siste-
min finansal açıdan sürdürülebilir bir temele dayandırılması gerekliliğidir. Bu nedenle, sağlık hizmetlerinin
kapsamı belirlenirken toplumun ve bireyin genel ve
öncelikli sağlık sorunlarının çözülmesi hedeflenecek, finansal açıdan uygulamaları tehlikeye sokacak istisnai başlıklar ve hizmetler paketin içinde öncelikle yer
al mayacaktı r.
66
3. Koruyucu
sağlık hizmetleri
finanse edilecek sağlık hizmetlerinin
olacak, bazı sağlık hizmetleri
periyodik
4. Finanse
kontrollerden
edilecek
tanımlanacak
haller
göreceği
sağlık hizmetlerini
sağlık
hizmetleri
basamaklı
Sigortalı
birinci
tıbbi hallerde
ve öngörülen
sistemiyle
seçtiği
yada aile hekimine
basamaktan
ve koşullarda
sevk
kişi, önceden
alacağı sağlık kuruluşuna
dışında
kullanma
geçme şartına bağlı olarak sunulacaktır.
ve uygulanacaktır.
sağlık hizmetini
tıbbi
koruyucu
temel bir parçası
ikinci
basamağa
uyum
birinci
içinde
basamak
başvuracaktır.
sevk, hekimin
Acil
uygun
yapılacaktır.
Gelire Yönelik ilkeler:
•
•
Prim esasına dayalı finansman
sorumlu
olduğu
Sosyal
sigortalar
esas matrahın
prim yükünde
emeklilik
yapısı kurulacaktır.
ailesi için % 12.5 oranında
kapsamında
olanlar
% 12,5'i oranında
azalmaya
priminin
Sigortalı
ve geçindirmekle
prim alınacaktır.
için, halen SSK'da
sağlık primi alınacaktır.
olduğu
gibi prime
Bu oran Bağ-Kur'da
(% 2ü'den % 12.5'e) yol açacak, Emekli Sandığında
düşürülecek
ise
olması nedeni ile, ilave bir prim yükü yaratma-
yacaktır.
•
Belirlenecek
minimum
yaşam düzeyinin
yardım sistemi tarafından
•
kişilerden,
mamlanıncaya
emeklilik
aylık gelirlerinin
kadar, ortalama
oranında
prim alınacaktır.
•
Primlerin
takibi ve tahsilatı
•
Suistimalierin
gulama,
harcama
farkında
olmasını
sigortası
tespit
prime
emeklilik
önlenebilmesi
sağlık hizmetlerinin
olan ailelerin
primleri
sosyal
ödenecektir.
Her iki gruba da girmeyen,
olmayan
altında
tamamından
edilmesine
esas ücret
sigortası
ve gereksiz
kontrolüne
kapsamında
belirli oranlarda
kişiyi
dahil
yönelik
matrahı
sistemi
kullanımın
olmayan
ve yoksul
hazırlıklar
üzerinden
tarafından
% 12
yapılacaktır.
azaltılabilmesi
amacıyla,
katkı payı alınacaktır.
edecek ve verilen
ta-
yardım
Bu uy-
tutarının
sağlayacaktır.
67
Hizmet Satın Alma ilkeleri
•
GSS ile uygulamaya getirilen en yeni yaklaşım, risk yönetimi esasının başlatılmasıdır. Kişilerin hastalık risklerinin ortaya çıkması durumunda masrafların ödenmesine dayalı bir anlayış sağlık harcamalarının artarak devam ettiği
bir yapı doğurmaktadır.
Nitekim
1996-2001 döneminde
koruyucu
sağlığa
ayrılan pay % 12,1'den % 6,3'e düşmüştür. Tedaviye ayrılan kaynaklar ise %
79,6'dan % 89,1'eyükselmiştir. Bu durum, var olan kısıtlı kaynaklarımızın verimli kullanılmadığının açık kanıtıdır.
•
Koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmesi amacıyla Aile Hekimlerinden
sözleşme ile hizmet satın alınacaktır.
• Tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetleri, sağlık kuruluşlarından sözleşmeler
yoluyla satın alınacaktır.
•
Hizmet satın almada uygulanacak fiyatların tespitinde ekonomik veriler, tıp
teknolojisindeki ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler, sağlık hizmetinin kalitesi, sağlık hizmetleri girdi maliyetlerindeki
gelişmeler v.b. dikkate alınarak
Sağlık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve DPT ile birlikte fiyatlar belirlenecektir.
•
Sağlık hizmetinin alınmasından önce, süresince ve sonrasında etkin denetime
yönelik politikalar geliştirilecektir.
•
Kişilere hekimini ve sağlık tesisini seçme hakkı tanınacaktır.
•
Hastalığın oluşmasında üçüncü kişi yada kurumların sorumluluğunun
yada
ihmalinin olması durumunda tazmin sistemi getirilecektir.
Denetim ve Provizyon Mekanizmalarının Oluşturulması
Sistemin mali sürdürülebilirliğinin
en temel koşullarından biri, sağlığı koruyucu her
türlü politika önlemine rağmen hastalanan kişilerin tedavisi nedeniyle ortaya çıkan
68
harcamaların doğru ve yerinde yapılıp yapılmadığını denetlemeye uygun etkin mekanizmaların kurulması ve işletilmesidir. Bu amaçla, öncelikle bilgi teknolojilerine,
veri tabanı yönetimine ve yönetim bilgi sistemlerine dayalı geniş kapsamlı denetim
araçları gelişti rilecekti r.
Denetim mekanizmaları bununla sınırlı kalmayacaktır. Yapılan tıbbi işlemlerin yerindelik ve uygunluk denetimlerini sağlamak amacıyla, bu alanda görevlendirilmek üzere özel eğitim alacak sağlık personelinden yararlanılacak, bu altyapı ile hem uzaktan,
hem de yerinden denetim yapılacaktır. Suiistimallere yönelik gerek sigortalı bazında,
gerekse hizmet sunucular bazında ağır mali ve cezai yaptırımlar düzenlenerek gerekli caydırıcılık sağlanacaktır.
Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları
Prim ödemelerini zamanında yapmayan prim yükümlüsü sigortalılar ile sağlık hizmeti açısından bakmakla yükümlü olduğu kişiler, ödenmemiş primleri ödeninceye
kadar kanunda öngörülen hizmetlerden, kanunda belirtilen istisnalar dışında yararlanamayacaklardır. Bu uygulamanın önemli bir istinası, 18 yaş ve altındaki çocuklardır. Anne veya babalarının kapsamda olup olmadıklarına yada prim yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerine
bakılmaksızın, 18 yaş ve altındaki bütün çocuklar
sağlık hizmetlerinden koşulsuz yararlanacaktır.
Tescil edilmemiş veya primi ödenmemiş sigortalılar ile sağlık hizmeti açısından bakmakla yükümlü olduğu kişilere yapılacak acil tıbbi müdahale veya uzun süreli tedaviyi gerektiren ve bu tedavinin yapılmaması halinde hayatı tehdit eden hastalıkları
nedeniyle doğacak masraflar Kurum tarafından karşılanacaktır. Ancak bu durumda,
Kurum tarafından ödenen tüm masraflar kanuni faizi ve ödenmesi gereken prim borcu, gecikme zammı ve yasal faizi ile birlikte primi ödemesi gereken yükümlülerden
tahsil edilecektir.
Ayrıca, aile hekimlerine başvurudan sonra tanımlanacak sevk sistemine uymayanlar
da kanunda öngörülen yardımlardan, acil durumlar dışında, belirli bir fark ödemek
koşuluyla yararlanacaklardır.
69
Bilgi işlem Altyapısı
Sağlık hizmeti sunan kuruluşlar ile finanse eden kamu ve özel sağlık sigorta sistemleri artan maliyetleri kontrol altına almaya yönelik strateji ve uygulamalar geliştirmektedir. Bu amaçla sağlık sektöründe bilgiye ve bilginin kullanılmasına olan gereksinim giderek artmaktadır. Bu kapsamda Genel Sağlık Sigortası uygulamasında ihtiyaç duyulacak olan yönetim bilgi sisteminin alt yapı gereklerine ait prensipler SağIıkta Dönüşüm hedeflerini de destekleyen bir yapıda aşağıda sunulmaktadır;
• Tüm nüfusun sağlık hizmet bilgilerini bütünleşik bir yapıda tasarlayabilmek,
•
Birinci, ikinci ve üçüncü basamak hizmet sunucuları tarafından üretilen hizmetlerin maliyet, nicelik ve nitelik özelliklerini tespit edebilmek,
•
Kurum değil hasta merkezli, internet tabanlı, iş akışını, kurum içi ve dışı elektronik iletişimi, sayısal kimlik belirleme yöntemlerini desteklemek,
•
Hizmet sunan kurumlardaki
hasta-doktor-tanı-tedavi-ilaç-sarf
malzemesi iliş-
kilerini GSS sistemi ile ilişkilendirmek,
•
Elektronik fatura ve hizmet kontrol mekanizmalarını desteklemek ve teşvik etmek,
•
Hastanın her sağlık hizmeti talebinde kişisel sağlık geçmişine hekimlerin ve
GSS'nin erişebilmesini sağlamak,
•
Sağlık bilgilerinin güvenliğini ve mahremiyetini sağlayan, sağlık bakım verilerini yaşam boyu saklayan yapıyı desteklemek,
•
Performansa dayalı, sağ Iık bakı m kal itesi ni ölçebi len bi r yapıyı desteklemek ve
teşvik etmek.
70
5.1.4. Yeni Sağlık Finansman Sisteminin Sağlayacağı Yararlar
Tüm nüfusu kapsamı altına almayı hedefleyen GSS, tüm bireylere prim yükümlülüğü karşılığında ve ortak sağlık sigortası hizmeti sunmayı hedeflemektedir. Bu anlamda temel amaç yönetim, uygulama ve finansman bakımından ulusal düzeyde
çağdaş ve profesyonel "sağlık sigortacılığını" yerleştirmektir.
Bu şekilde, kamu sağlık sigortası alanında farklı uygulamaların önüne geçilecek,
bütünleşik bir organizasyon kurulacak, uygulamada norm birliğinin sağlandığı bir
sistem hayata geçirilmiş olacaktır.
GSS uygulamasının sağlayacağı yararlar şu ana başlıklarda özetlenebilir:
Kapsam Açısından
•
Tüm nüfusun kapsam altına alınması ile sağlık güvencesine sahip olmayanlar
sürekli sağlık güvencesine kavuşturulacaktır.
•
Sağlık güvencesi anlamında farklı standartlarda uygulamaları olan mevcut kuruluşlara tabi sigortalılar arasında eşitlik sağlanacaktır.
Finansman Açısından
•
Öncelikle sağlığın korunmasını temel ilke edinen sigortacılık anlayışının uygulanması ile, önlenebilir hastalıklara ve sağlık risklerine ilişkin sağlık harcamalarında
tasarruf sağlanacaktır.
•
Mevcut uygulamadaki hizmet sunan kurumların sübvanse edilmesi yerine, prim
ödeme gücü olmayan vatandaşların sübvanse edileceği hakkaniyetli bir sosyal sigortacılık uygulamasına geçilecektir.
•
Sağlık kavramı birey, aile, çevre ve toplum sağlığı kavramı ile uyumlu olarak ele
alınacaktır. Bu konuda, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere diğer ilgili kurum ve
kuruluşlarla yakın işbirliğine gidilecektir.
71
•
Sağlık harcamaları ulusal sağlık politikalarının öncelikleri ile uyumlaştırılacaktır.
Bu sayede toplumsal ve bireysel ulusal sağlık hedeflerine ulaşılması mali yönden
de desteklenecektir.
Sağlık Hizmetinin Kalitesi A~ısından
•
Vatandaşlarımıza kamu ve özel ayrımı yapılmaksızın hekimini ve sağlık tesisini
seçebilme hakkı verilecektir. Bunun yarattığı rekabet ortamı, sağlık hizmetlerinin
fiyatlarında, kalitesinde ve vatandaş memnuniyetinde iyileşme sağlayacaktır.
•
Sağlık hizmetlerini sunan ve finanse eden kuruluşların tam anlamıyla birbirinden
ayrılması sonucunda kamu kontrolünde olacak finansman sistemi, hizmet alımları konusunda uzmanlaşacaktır. Bu durum, sağlık hizmetlerinin harcanana değer
olmasını sağlayacaktır.
•
Sağlık Bakanlığı tarafından birinci basamak sağlık hizmetlerinde koruyucu sağlık
hizmetleri ve aile hekimliğini ön plana çıkaran yeni bir modelin, ikinci basamak
sağlık hizmetlerinde
ise özerk sağlık işletmelerinin
oluşturulmasıyla
birlikte,
sağlık hizmet sunumu ve kalitesinde iyileşme sağlanacaktır.
Denetim A~ısından
•
Süreç denetiminden
çok, çıktı denetimini
önceleyen bir yapı benimsenecek,
sağlık hizmetleri maliyet etkili bir tarzda sunulacaktır.
•
Sadece sigortaıılık
kontrolü yada hizmet sunumu sonrasında kontrol yerine,
sağlık hizmetlerinde denetim, hizmet öncesi, hizmet sırasında ve hizmet sonrasında olmak üzere tüm süreci kapsayacak bir anlayışla yürütülecektir.
•
Denetim sadece fatura incelemesine odaklanmayacaktır. Yönetim bilgi sistemlerine dayanan özgün denetim yöntemleri geliştirilecektir.
Nitelikli insan gücü ile
desteklenen bu yöntemlerle yerindelik, uygunluk ve maliyet etkililiğini inceleyebilen bir denetim yapısı oluşturulacaktır.
72
5.1.5. Genel Sağlık Sigortasının Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Etkileşimi
Kuşkusuz tek bir sağlık finansman sisteminin kurulması yukarıdaki bölümlerde yer
alan faydaların elde edilmesinde son derece önemlidir. Ancak, Genel Sağlık Sigortası sisteminden beklenen olumlu sonuçların alınması, sadece GSS sisteminin ku-
-~
rulmasıyla mümkün değildir. Sağlıkta Dönüşüm Programı ile sağlık sigortası sisteminin kurulmasının bütünleşik, eşzamanlı ve sonuçları açısından birbirini destekler
tarzda yürütülmesi
ve birbirinin
çıktılarını girdi olarak kullanması gerekmektedir.
Ayrıca, hizmet sunum modelini ve verimliliği
iyileştirilmeden
tüm nüfusu kapsaya-
cak bir sağlık sigortası sisteminin ekonomik açıdan sürdürülmesi mümkün değildir.
Bir yandan sağlıkta dönüşüm programı aracılığı ile geliştirilecek hizmet sunum sisteminin finansmanının
sağlanması, diğer yandan da bu programın sonuçlarının
sağlık hizmeti ve araçları satın almada tasarruf sağlayacak olması, iki programı birbirinin ayrılmaz parçası kılmaktadır. Bu nedenlerle, sağlık hizmet sunumunun ve finansmanının yukarıda öngörülen yapıya uygun sonuçlar doğurabilmesi, Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülen Sağlıkta Dönüşüm Programının hedeflerinin gerçekleştirilmesi ile yakından ilişkilidir.
Sağlıkta Dönüşüm Projesi ile Genel Sağlık Sigortası reformunun örtüşen ve birbirini
tetikleyen unsurları şöyle özetlenebilir:
a. Aile Hekimliği Sistemine dayalı birinci basamak hizmet sunumu,
b. Basamaklandırılmış sağlık hizmeti sunumu,
c. Özerk sağlık kuruluşu yönetimi
yapıldığı hizmet sunum modeli,
ve sübvansiyonun
kurumlara
değil kişilere
d. Hizmet alımında akredite edilmiş kurumların teşvik edilmesi,
e. Sağlık hizmeti sunan kuruluşların ve sağlık profesyonellerinin
ruhsatlandırılması ve denetimi,
yetkilendirilmesi,
f. Ulusal ilaç ve Tıbbi Malzeme yönetimi,
g. Sağlık hizmet sunumu ile finansmanı arasında Yönetim Bilgi Sistemlerinin entegrasyonu.
73
5.1.6. Genel Sağlık Sigortası Sisteminin Mali Projeksiyonu
Genel Sağlık Sigortası sistemine geçilmesinin belirli varsayımlar altında sağlık harcamaları ve kamu açığı üzerindeki olası etkilerini ölçebilmek amacıyla uzun dönemli üç projeksiyon yapılmıştır. ilk projeksiyon mevcut sistemin devam ettiği durumu;
ikincisi sağ lıkta dönüşüm programı gerçekleştirilmeden
GSS sistemine geçildiği du-
rumu; üçüncü projeksiyon ise, sağlıkta dönüşüm programı ile birlikte GSS uygulamasına geçildiği durumu göstermektedir.
Bu projeksiyonlar, ülkemizdeki toplam sağlık harcamaları konusunda en kapsamlı
veri kaynağı olan 2000 yılı Ulusal Sağlık Hesapları sonuçları kullanılarak oluşturulmuştur. SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı kapsamına dahil kişilere ilişkin veriler ise,
doğrudan geçerli sağlık karnesi sayılarını esas alan DPT verilerine dayanmaktadır.
Kapsanan nüfusun kurumsal dağılımıyla ilgili veriler aşağıdaki gibidir:
•
SSK kapsamındaki nüfus: 23.02 milyon'
•
Bağ-Kur kapsamındaki nüfus: 9.15 milyon
•
Emekli Sandığı kapsamındaki nüfus: 10.05 milyon
3
• Yeşil Kart kapsamındaki nüfus: 13 milyon
•
Sağlık sigortası kapsamında olmayan nüfus: 14.39 milyon
Grafik 6'da, bu üç senaryo altında toplam kamu sağlık harcamalarının GSyiH'ya
oranı yer almaktadır. Sağlık sektöründe reform yapılmaksızın Genel Sağlık Sigortasına geçilmesi durumunda, finansman açığında büyük bir artış olacağı ve 2025
yılında kamu sağlık harcamalarının
GSYiH içindeki
payının % 8,8'e ulaşacağı
öngörülmektedir. Mevcut sistemin devam etmesi durumunda, ,bu oran % 4,2 düzeyine yükselecektir. Sağlık sektöründe reformlarla birlikte GSS'ye geçilmesi durumunda ise, bu oran % 3,7'ler düzeyinde kalacaktır. Bu sonuç, daha etkin işleyen bir sağlık
sisteminde kapsamın genişletilmesine
rağmen, mevcut sistemden daha düşük bir
maliyetle, bütün vatandaşlarımıza daha kaliteli sağlık hizmet sunulmasının mümkün
olduğunu göstermesi açısından önemlidir.
2-
SSK'dan sağlık karnesi alan kişi sayısı.
3-
Bağ-Kur'dan
74
sağlık karnesi alan kişi sayısı.
il
Grafik 6: Kamu Sağlık Harcamalarının Projeksiyonu (GSViH'nin %)
10%
9%
~
8%
7%
...,.- --r-
6%
5%
4%
~
~
~
~
3%
2%
1%
0%
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
i
•••••• Mevcut Durum
_SadeceGSS
••••.••GSS + Sağlık Reformu
i
5.2. Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar
5.2.1.Temel Amaç ve ilkeler
Primsiz ödemeler ve sosyal yardım uygulamaları temelde sosyal güvenlik sisteminin
primsiz, vergi gelirleri ile finanse edilen bölümünü oluşturmaktadır. Mevcut sistemde, primsiz ödemeler ve sosyal yardımlar birden fazla kurumun sorumluluğu
altın-
dadır. Özellikle sosyal yardımlar ortak bir sisteme ve nesnel ölçütlere bağlı olmaksızın dağınık, koordinasyon ve işbirliğinden uzak bir şekilde yürütülmektedir.
Mevcut durumda
bu alanda Sağlık
Bakanlığı,
SHÇEK, SYDV, Vakıflar Genel
Müdürlüğü, T. C. Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu, yerel yönetimler, sivil
toplum örgütleri ve bireyselolarak
kişiler sosyal yardım yapmaktadırlar.
Primsiz ödemeler ve sosyal yardımlara ilişkin uygulamalarda etkili ve verimli sonuçlar elde etmek ve istenilen hedeflere ulaşabilmek, ancak kaynakların yerinde ve gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasıyla mümkün olabilir. Bunu sağlamak için kamuya ait sosyal yardımlara ilişkin temel politikalar ile usul ve esaslarının belirlenmesi
ve bu alandaki koordinasyon ihtiyacının giderilmesi gerekmektedir.
75
Yeni oluşturulacak
sistemde
temel amaç, bireyin
sağlanan
sosyal yardımlar
aracılığıyla kendi kendine yeterli olabilecek şekilde topluma kazandırılmasının sağlanması, başka bir ifadeyle bireyin "muhtaç olma" konumundan en kısa sürede ve
en etkin şekilde kurtarılması olacaktır.
ilke olarak sosyal güvenlik sistemi kapsamında, aile yardımı programlarının uygulanmasında yardım hakkından yararlanıp, iş görme gücüne sahip olan kişilerin meslek edindirme programlarına katılımı, yardım için ön koşulolacaktır.
Diğer kurumlar tarafından yapdan sosyal yardımlarda
etkinliğin
artırılması,
bu
yardım programlarının diğer sosyal güvenlik uygulamaları ve istihdam politikalarıyla
olan ilişkilerinin net bir şekilde tanımlanmasını gerektirmektedir.
Sosyal yardımlardan yararlanan ve iş görme gücüne sahip olan kişilerin eğitim ve iş
hayatına kazandırılması amacıyla, iŞ-KUR ve Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içinde, meslek edindirme programlarına katılması zorunlu tutulacaktır.
Amaç dışı kullanımı ve mükerrer yardımları önlemek için ortak ulusal veri tabanı
oluşturulacaktır. Muhtaçlık durumunun tespiti ve sunulan tüm yardımların kayıt altına alınmasına yönelik olarak sosyal yardımları gerçekleştiren tüm kurum ve kuruluşlar, gerçekleştirdikleri
yardımları veri bankasına bildirmekle yükümlü olacaklardır.
Tüm sosyal hizmet ve sosyal yardım sunan kurum ve kuruluşlar hizmet sunumunda
bu veri bankasından yararlanma imkanına sahip olacaklardır.
5.2.2. Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlara ilişkin Temel işlevler
1. Sosyal yardım alanında yol gösterici ulusal politikaların ve stratejilerin oluşturulması, primsiz ödemeler ve sosyal yardımların
yerine getirilmesine ilişkin norm-
ların belirlenmesi.
2. Yoksulluk içinde olup da temel ihtiyaçlarını karşılayamayan ve yaşamlarını asgari düzeyde dahi sürdürmekte güçlük çeken ailelere nakdi nitelikte destek sağlamak amacıyla gerekli "aile yardımı" programlarının oluşturulması
ması.
76
ve uygulan-
3. Genel sağlık sigortası kapsamında prim ödeme gücü
olmayan kişilerin Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ile işbirliği içerisinde
tespit edil-
mesi ve prim ödeme gücü olmayanların primlerinin devlet tarafından ödenmesi.
4. Uluslararası sözleşmelerde yer alan hükümlerin uygulanmasının izlenmesi ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon ve eşgüdümün sağlanması.
5. Sosyal yardımlardan yararlananlarla ilgili merkezi bilgi sisteminin kurulması, bilgi yönetim sisteminin geliştirilmesi,
ilgili kurum ve kuruluşlarla ortak veri tabanı
oluşturulması.
6. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü ile eşgüdüm içinde nesnel
asgari yaşam düzeyi ölçütleri oluşturulması
ve bu ölçütlere göre sosyal yardım
alanında önceliklerin ve hak sahiplerinin saptanması.
7. Doğrudan Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından
yapılacak sosyal yardımların
düzenli aralıklarla denetlenerek, harcama testi sonuçlarına göre yardımların uygun kişilere yapılmasının sağlanması.
5.2.3. Sosyal Yardım ve Primsiz Ödemelere ilişkin Uygulamalar
1. Yeni sosyal yardım uygulamaları ile harcama testi sonucunda yaşamlarını asgari
düzeyde dahi sürdürmekte güçlük çektikleri belirlenen aileler, "aile yardımından"
yararlandırılarak
toplumsal destek sağlanmış olacaktır.
2. Yaşlı ve özürlü aylığı ödemelerinde gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşılacak,
bu sa-
yede mevcut ödemelerin miktarları artırılacaktır.
3. Genel Sağlık Sigortası Kurumuna sağlık yardımlarını karşılaması amacıyla prim
ödeme gücü olmayan kişiler için prim ödemesi yapılacaktır.
4. Özürlü çocuklara yapılacak eğitim ve rehabilitasyon yardımı tüm özürlü çocukları
kapsayacak şekilde genişletilecektir.
77
5. Primsiz
ödeme türleri
kapsamında
aşağıda
belirtilen
aylıkların
ödemesi
sürdürülecektir.
a) 24.2.1968 tarihli ve 1005 sayılı istiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani
Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkındaki
Kanunda sayılan
aylık,
b) 28.5.1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatan i Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması
Hakkındaki Kanunda sayılan aylık,
c) 3.11.1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanunda sayılan er, erbaş ve sivil görevlilere ödenen aylık ve diğer ödemeler,
d) 8.6.1949tarihli ve 5434 sayılı 1. C. Emekli Sandığı Kanunu hükümleri çerçevesinde vazife malullüğü aylığı alan er, erbaş ve sivil görevlilere ödenen aylık ve
diğer ödemeler.
6. iş görme gücüne sahip kişilere yapılacak aile yardımlarında, bu kişilerin meslek
edindirme
programlarına
katılımı zorunlu tutulacağından
iş gücü niteliğinin
artırılmasına da bu yolla katkıda bulunulacaktır.
7. Sosyal güvenlik sistemi içerisinde yapılan sosyal yardımların periyodik kontrolü
etkin şekilde gerçekleştirilecek
ulaştı rıim ış olacaktı r.
78
böylece gerçek hak sahiplerine sosyal yardım
TABLO 9: Yapılacak Olan Sosyal Yardımlar
Sosyal Yardm
Türü
Kime Yardım Yapılacak
Nasıl Yapılacak
Aile yardımı
Aile yardımı yerel ölçüler içinde yaşamlarını asgari düzeyde dahi sürdürecek gelirden yoksun olan çocuklu ailelere en fazla iki çocuk için, en fazla oniki aya kadar
her ayaile yardımı ödenir.
Ailelerin bizzat Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezine yapacakları başvuru
sonucunda harcama testi bilgilerinin
sisteme girilmesi ile aile yardımını
hak etmesi durumunda, aile yardımı
banka hesabına yatırılır.
Yaşlı aylığı
65 yaşını doldurmuş, kendisine kanunen
bakmakla yükümlü kimsesi bulunmayan,
her ne nam altında olursa olsun bir gelir
veya aylık hakkından yararlanmayan, yaşamlarını asgari düzeyde dahi sürdürmekte güçlük çeken yaşlılara yaşlı aylığı ödenir.
Yaşlıların Sosyal Güvenlik Hizmet
Merkezine yapacakları başvuru sonucunda harcama testi bilgilerinin sisteme girilmesi ile yaşlı aylığını hak etmesi durumunda aylık banka hesabına yatırılır.
Özürlü aylığı
Başkasının yardımı olmaksızın yaşamını
sürdüremeyecek şekilde özürlü olan ve yaşamlarını yerel ölçüler içinde asgari
düzeyde dahi sürdürebilecek bir gelirden
yoksun olan özürlülere özürlü aylığı ödenir.
Özürlülerin Sosyal Güvenlik Hizmet
Merkezine yapacakları başvuru sonucunda harcama testi bilgilerinin sisteme girilmesi ile özürlü aylığını hak etmesi durumunda
aylık banka hesabına yatırılır.
Özürlü
çocuklara
eğitim ve
rehabilitasyon
yardımı
Zihinsel, bedensel, fonksiyonel veya ruhsal özrü bulunan ve ailesinin geliri asgari
ücretin belirlenecek oranının altında olan
çocuklardan, yapılacak eğitim ve rehabilitasyon sonucunda sakatlık derecesinde
azalma ihtimali olan yada sakatlık derecesinin artmasına engelolması
mümkün
görülen tüm çocuklar yararlandırılır.
Ailelerin Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezine yapacakları başvuru sonucunda harcama testi bilgilerinin sisteme
girilmesi ile eğitim ve rehabilitasyon
yardımını hak etmesi durumunda
yardım banka hesabına yatırılır.
Sağlık
yardımı
Genel sağlık sigortası primini ödeme gücü
olmayan ailelerin Genel Sağlık Sigortası
primleri devlet tarafından ödenir.
Prim ödeme gücü olmadığı tespit edilen ailelerin sağlık sigortası primi tutarı GSS fonuna ödenir.
Primsiz
Ödemeler
Şeref aylığı, vatani hizmet tertibinden bağlanan aylık, vazife malullüğü aylıkları ve
bu aylıkları alanların dul ve yetimlerine
ödenen aylıklar mevcut yasal düzenlemeler çerçevesinde sürdürülür,
ilgili birimlerden (Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığı) veya Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezlerine kişilerin doğrudan başvurusu
üzerine yapılacak değerlendirme sonucunda aylık bağlanır.
79
5.3. Emeklilik Sigortası
5.3.1. Mevcut Emeklilik Sigortası Sistemi Niçin Değişmeli?
Mevcut sistemde;
• Kurumlar arasında prime esas kazanç, aylık bağlama için gerekli minimum yaş
ve prim gün sayısı, aylık bağlama oranı, aylık ve gelirlerin yükseltilmesi, kazancın
güncellenmesi, sigorta yardımlarının türü ve kapsamı gibi konularda farklılıklar
bulunmaktadır.
•
Haklar ve yükümlülükler arasında aktüeryal denge kurulamadığından bütün sosyal güvenlik kurumlarının
bütçeleri giderek artan bir şekilde açık vermektedir.
Sosyal sigorta kurumlarının bu açıkları genel bütçeden aktarılan karşılıklarla kapatılmaya
çalışılmaktadır.
Ancak, açıkların
bütçeye yükü önemli
oranlara
ulaşmıştır. Bu durum sosyal güvenlik sisteminin finansal açıdan sürdürülebilirliğini gittikçe zorlaştırmaktadır.
•
Halen genç bir nüfusa sahip olmamız nedeniyle, emeklilik sisteminin, daha yüksek prim geliri, daha az sigorta gideri avantajına sahip olması gerekirken, aktüeryel hesaplara dayanmayan ve ciddi bir genç emekli kitlesinin mevcut olduğu bir
sistemin sürdürülmeye çalışılması, bu avantajın kaybedilmesine yol açmaktadır.
Diğer yandan önümüzdeki 25-30 yıl içinde yaşlı nüfus giderek artacağından, şimdiden tedbir almak kaçınılmazdır.
5.3.2. Yeni Emeklilik Sistemine iıişkin Genel Esaslar
Emeklilik sisteminde tasarlanan reformun amacı, mevcut emeklilik sisteminde yer
alan tüm vatandaşlarımıza eşit ve adil bir hizmet sunulmasını sağlayacak tek bir
emeklilik rejiminin oluşturulmasıdır.
Kendi hesabına çalışanlar için gelir basamağı
sistemi kaldırılarak, prime esas asgari ve azami kazanç arasında sigortalının seçeceği bir miktar üzerinden prim ödenmesi esası getirilecektir. Tarımda kendi hesabına
çalışanlar için asgari ücretin altında kazanç elde edenler zorunlu sigortalılık kapsamından çıkarılacaktır. Orta vadede, kendi hesabına çalışanlar için gelirlerine bağlı
olarak prim matrahıarının belirlenmesi yöntemine geçilecektir.
80
Mevcut aktif sigortaııların emekliliklerini
hak edecekleri yaş, prim ödeme ve sigor-
talıiık süreleri aynen korunacaktır.
Mevcut aktif siqortalılann emeklilik aylıkları, eski sistemde ve yeni sistemde geçirdikleri süreye bağlı olarak, her iki sistemde hak edilen aylığın ağırlıklı ortalamasının
alınması şeklinde hesaplanacaktır. Böylece mevcut sigortalılar için yeni sisteme geçiş zaman içinde kademeli olarak gerçekleşecek, norm birliği mevcut slqortahların
mağduriyetine yol açmadan uzun zaman içinde sağlanacaktır.
Yeni başlayanlar için tümüyle norm birliğinin sağlandığı bir emeklilik rejimi söz konusu olacaktır.
5.3.3.Bazl Temel Haklara ve Yükümlülüklere ilişkin Değişiklik Önerileri
Yeni emeklilik sisteminde;
•
2035 yaşına kadar emeklilik yaşı değiştirilmeyecektir.
2036 yılından itibaren emek-
lilik yaşlarında hayatta kalma ümidindeki artışa paralel, kademeli bir artış gerçekleşecektir (Tablo 10). Nihai olarak, emeklilik sonrası kadınlarda 19 yıl, erkeklerde
ise 16 yılartalama
emeklilik süresi hedeflenmiştir (Grafik 7).
TABLO 10: Yıllar itibarıyla Emeklilik Yaşları
YILLAR
2005-2035
ERKEK
Değişmiyor(60)
KADıN
Değişmiyor(58)
2036
61
59
2038-2039
62
60
2040-2041
63
61
2042-2043
64
62
2044-2045
65
63
2046-2047
65
64
65
65
2048-2056
2057-2065
!
'.
66
66
2066-2074
67
67
2075
68
68
81
\
Grafik 7: Reformla Birlikte Emeklilik Sonrası Yaşam Beklentisi
82
KUTU 2: Doğuşta Hayatta Kalma Ümidi
Doğuşta hayatta kalma ümidi bireylerin ortalama kaç yıl yaşayabileceklerini yansıtan bir
demografik göstergedir. Bu gösterge, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini yansıtması
açısından da önemlidir. Doğuşta hayatta kalma ümidi birçok gelişmiş ve gelişmekte
olan ülkelerde ii. Dünya Savaşı'ndan sonra ekonomik büyüme, toplumsal sağlık altyapılarının geliştirilmesi ve tıp alanındaki ilerlemelerle hızlı bir artış göstermiştir. Türkiye için hesaplanan doğuşta hayatta kalma ümidi verilerine bakıldığında, son 50 yılda bireylerin yaşam beklentilerin büyük bir artış gösterdiği görülmektedir. DPT ve DiE tarafından yapılan nüfus projeksiyonlarında doğuşta hayatta kalma ümidinin 2010-2015
yıllarında 71.8, 2020-2025yıllarında ise 73.2 seviyesine çıkacağı öngörülmektedir.
TÜRKiYE'DE
\
DOGUŞTA HAYATTA KALMA ÜMiDi (1970-2025)
1970
1975
1980
1985
1990
1995
2000
2005
2010
2015
2020
1975
1980
1985
1990
1995
2000
2005
2010
2015
2020
2025
57.9
61.2
63.0
65.6
67.1
68.6
69.8
70.9
71.8
72.5
73.2
Kaynak: DPT, DiE
Doğuşta hayatta kalma ümidi nüfustaki değişik yaş gruplarında
beklenen ortalama ölümlülük
oranları kullanılarak
hesaplanır. Yaşa özgü ölümlülük
oranları
ise, demografik araştırmalar ve nüfus sayımları kullanılarak elde edilir. Birbirini
takip eden nüfus sayımlarından,
değişik yaş gruplarının
ortalama ölümlülük
oranları hesaplanabilir.
Ekonomik, sosyal ve demografik göstergeler açısından
farklı süreçlerden geçen ülkeler için hazırlanmış Model Hayat Tabloları bulunmaktadır. Bu tablolar, değişik yaşlarda görülen ölümlülük oranlarının ne gibi hayatta kalma ümidi seviyelerine karşılık geldiğini gösterir ve benzer ülkelerin verilerine dayanarak hazırlanmış olduklarından
referans olarak kullanılabilirler.
Hayatta kalma ümidi tahminleri emeklilik ve diğer sosyal sigorta sistemleri için
önemli bir göstergedir. Hayatta kalma ümitlerinin
artması bireylerin çalışma ve
tasarruf eğilimlerini
etkileyeceği
gibi, bireylerin ortalama emeklilik
sigortalarından ve sağlık hizmetlerinden
yararlanma
sürelerinin
ve bağımlılık oranlarının da artması anlamına gelir. Sosyal sigorta sistemleri için bir başka önemli gösterge ise, emeklilik yaşında hayatta kalma beklentisidir.
Bu gösterge, doğuşta hayatta kalma ümidine benzer bir şekilde, emeklilik yaşından sonraki yaşlarda görülen ölümlülük
oranları kullanılarak
hesaplanır. Emeklilik yaşında hayatta kalma ümidi ile doğumda hayatta kalma ümidi birbirleriyle
ilişkili olmalarına rağmen birebir örtüşmezler. Yani, eğer emeklilik yaşı 60 ise ve doğuşta
83
KUTU 2 (devamı)
hayatta kalma ümidi 70 yıl ise, 60 yaşındaki bir kişinin hayatta kalma ümidi 10
yıldan daha fazla olacaktır çünkü doğuşta hayatta kalma ümidi, bireyin emeklilik öncesi yaşlarındaki ölümlülük oranlarını da içinde barındırmaktadır.
Bir başka deyişle, önümüzdeki yıllar için yapılan doğuşta ve emeklilik yaşlarında hayatta kalma ümidi projeksiyonları
farklı oranlarda artabilir. Eğer fertlerin hayatta
kalma ümidi ilerideki yaşlarda görülen ölümlülük oranlarının düşmesinden kaynaklanıyorsa, emeklilikte
hayatta kalma ümidi doğuşta hayatta kalma ümidinden daha fazla artar. Oluşturulması
planlanan yeni emeklilik sigortası sisteminde öngörülen emeklilik yaşlarındaki artışlar, özellikle ileri yaşlarda hayatta kalma ümitlerinde
görülmesi beklenen artışlar göz önünde bulundurularak
planlanmıştır. Böylelikle değişik kuşakların emeklilikte
geçirdikleri
ortalama süre
birbiriyle daha benzer seviyelere getirilecektir.
Doğuşta ve emeklilik yaşlarında
hayatta kalma ümitlerinde görülen küçük artışların sosyal sigortalar bütçelerinin üzerindeki etkileri çok büyük olabilir. Birçok ülkede çoktan yapılmış ve yapılması planlanan sosyal güvenlik sistemi reformlarının
altında yatan önemli sebeplerden biri, bu ülkelerde hayatta kalma ümitlerinin
izlediği artışlar ve bu
artışların devam etmesinin beklenmesidir.
Gelişmiş ülkelerin geçmiş deneyimlerinden çıkan en önemli ders, değişik yaşlarda hayatta kalma ümidi gibi göstergeierin projeksiyonlarına
gerekli önemin verilmesi ve bu projeksiyonlara
göre
gerekli önlemlerin önceden alınmasıdır.
•
Halen 25 yıllık sigortalılık
süresi
için brüt ücret/maaş
Kur'da % 65, ES'de % 75 olan aylık bağlama
% 2,6 ve % 3'e denk gelmektedir.
ve Bağ-Kur'da
Reformla
sırasıyla, yıllık bazda % 2,6,
Her ilave yıl için aylık bağlama
çalışılan
her yıl için aylık bağlama
arasında yıllık % 2,5, 2016 yılı sonrasında
oranlar tüm mevcut sigortalılar
talılar için yeni emeklilik
Aylık bağlama oranlarında
84
SSK ve Bağ-
oranlarında
SSK
% 1,5, ES'de ise % 1 artış yapılmaktadır.
birlikte,
uygulamaya
oranları,
üzerinden
geçmesi
2006-2015 yılları
ise yıllık % 2,0 olarak uygulanacaktır.
Bu
ve sisteme 2006 yılında ilk defa girecek olan sigor-
sisteminde
yapılacak
ile birlikte,
oranları
geçirilecek
kademeli
eski sistemde
her yıl için uygulanacaktır.
indirimde,
yeni emeklilik
rejiminin
geçirilen
süreye ilişkin
haklar ko-
runacaktır. Yeni emeklilik sisteminde geçirilen süreye ilişkin olarak tüm sigortalılar paralel uygulamalara tabi olacaklardır. Böylece uzun vadede tüm sigortahların aylık bağlama oranlarının aynı seviyeye ulaşması öngörülmektedir.
• Yeni emeklilik sistemi sigortalılara ilave bir prim yükü getirmemekle birlikte, prim
oranlarında bir indirim yapılması da öngörülmemiştir.
• Yeni sistemde geçen süreler için emekli aylıkları hesaplanırken, sigortaııların reform sonrası dönemdeki geçmiş prime esas kazançlarının % 50 enflasyon-% 50
ücretten oluşan karma bir endeks oranında güncellenmiş ortalaması esas alınacaktır.
•
Tüm mevcut ve yeni emeklilerin aylıkları enflasyon oranında artırılacaktır.
Bazı temel haklar açısından önerilen yeni emeklilik sistemi ile mevcut emeklilik sistemlerinin karşılaştırması, özet olarak Tablo 11'de yer almaktadır.
TABLO 11: Haklar Açısından Eski ve Yeni Sistem
Sigorta
Türleri
SSK
Bağ-Kur
ES
Yeni Sistem
Yaşlılık
Kadın 58 Erkek 60 yaş
Kadın 58 Erkek
Kadın 58 Erkek 60
Kadın 58 Erkek 60 yaş ve
Aylığı
ve 7000 gün prim
60 yaş ve 9000
gün prim
yaş 9000 gün prim
9000 gün prim, 2035'ten
sonra yaşta kademeli
artış
Kadın 58 Erkek 60 yaş,
25 yıl sigortalılık ve
Kadın 60 Erkek
62 yaş ve 5000
gün prim
Kadın-Erkek 15 yıl
hizmet ve 61
Yeni başlayanlar için
normal emeklilik yaşına
yaşını doldurmak
3 yaş eklenerek ve 5400
gün prim ödemiş olmak
Kısmi
Emeklilik
4500 gün prim
Malullük
1800 gün prim veya 5
yıldan beri sigortalı
olup her yıl için 180
gün prim (900 gün)
1800 gün prim
3600 gün hizmet
3600 gün prim
ödemiş olmak
Ölüm
1800 gün prim veya 5
yıldan beri sigortalı
olup heryıl için 180
gün prim (900 gün)
1800 gün prim
3600 gün hizmet
1800 gün prim
ödemiş olmak
85
• Yeni emeklilik sisteminde prim taban ve tavanı uygulamasında, SSK'da halen uygulanmakta olan yapı benimsenmiştir. Yeni sistemde tüm sigortalılar toplam kazançları üzerinden prim ödeyeceklerdir. Prime esas ücret tabanı asgari ücret, tavanı ise asgari ücretin 6,5 katı tutarında uygulanacaktır. Ancak, kendi hesabına
çalışanlar, aylık toplam kazançlarının takibine yönelik altyapı tamamlanıncaya
kadar, taban ve tavan arasında kendi seçecekleri matrah üzerinden prim ödeyeceklerdir. Kamu çalışanları için ise kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından
prime esas ücret tavanı olmayacaktır. Tablo 12'de karşılaştırmalı olarak mevcut
yapı ve yeni sistem uygulamaları özet olarak verilmiştir.
TABLO 12: Prim Taban ve Tavanı Açısından Eski ve Yeni Sistem
Prim Tabanı
SSK
BK
ES
Yeni Sistem
Asgari Ücret
24 basamaklı
Karışık
Asgari Ücret
gelir tablosu
Prim Tavanı
Tabanın 6.5 katı
- Kamu çalışanları
için
(GSS hariç) tavan yok
- Diğer çalışanlar
için
asgari ücretin 6,5 katı
• Yeni emeklilik sisteminde tüm sigortalılar, uzun vadeli sigortalar için % 20, iş kazaları, meslek hastalıkları, analık ve iş göremezlik için toplam % 1-% 6,5 arası,
sağlık sigortaları için % 12,5, toplam % 33,5 ila % 39'Iuk prim oranlarına tabi olacaklardır (Tablo 13). işsizlik sigortasına tabi olanlar için ise, eski sistemde olduğu
gibi, % 3 oranında prim ödenecektir.
86
TABLO 13: Prim Oranları Açısından Eski ve Yeni Sistem
SSK
Tarım
Uzun Vadeli
Sigorta Kolları
%30
SSK
%20
+
BK
BK
Tarım
ES
YENi SiSTEM
%20
%20
%36
%20
%20
%20
-
itibari
hizmet
(malullük,
yaşlılık, ölüm)
için% 2
Kısa Vadeli
Sigorta Kolları
(hastalık,
analık, iş
kazası ve
meslek
hastalığı)
-
işsizlik Sigortas
-
% 13,5 -%19
Hastalıkları,
%3
+%
1
-
-
-
•
%30
% 33,5-%41
Meslek
Hastalık
ve Analık
% 1- % 6,5
Sağlık
% 12,5
%3
+ %1
(Devlet katkısı)
Devlet katkısı
Toplam (işsizlik
sigortası hariç)
iş Kazaları,
%40
%40
%36
% 33,5 - % 39
+
% 5 Devlet katkısı
Yeni emeklilik sisteminde, sosyal güvenlik destek primi haksız rekabet yaratmayacak şekilde, normal sigorta primine eşitlenecektir.
•
Bazı istisnai haklar için prim yükümlülükleri:
Fiili hizmet süresi zammı ve iti-
bari hizmet zammı gibi sigortalılara ek süre kazandırılan durumlarda ek olarak kazandırılan süre için ayrıca prim alınacaktır. Örneğin, 90 gün fiili hizmet süresi
zammı için normal prime oranlanmak suretiyle, uzun vadeli sigorta primi (1/4) %
5 daha artırılarak % 25 oranında alınacaktır. itibari hizmet süresi karşılığı olarak
ise eklenecek her 30 gün için, yılın son ayında sigortalı adına ödenen prim miktarı kadar ayrıca prim alınacaktır.
Fiili hizmet süresi zammı karşılığında alınan ek primlerin 2/3'ü işveren hissesi,
1/3'ü ise sigortalı hissesi olacaktır. itibari hizmet zammı karşılığı alınacak primin
tamamını işveren ödeyecektir.
87
•
Fiili hizmet zammı süreleri: Bir işverene tabi olarak tehlikeli,
alanlarda
çalışan sigortaııların
rinde geçen fiili çalışma
sürelerine
işin güçlüğü
v.b. bazı
göz önüne alınarak
ayrıca 45 gün ile 180 gün arasında
sürelerdir.
Fiili hizmet zammı süreleri
indirilecek
ayrıca, emekli
me gün sayılarına
•
çalışılan
yıpratıcı
aylıklarının
5 yılı geçmemek
ve toptan
eklenen
üzere emeklilik
ödemelerin
bu işle-
yaşından
hesabında
prim öde-
eklenecektir.
isteğe bağlı sigortadan yararlanma koşulları: Zorunlu
sigorta
mayan herkes isteğe bağlı sigortadan
isteğe bağlı sigorta pri-
yararlanabilecektir.
kapsamında
ol-
mi asgari ücret ile asgari ücretin 6,5 katı olan prime esas kazanç üst sınırı arasında sigortalı
tarafından
belirlenen
kazanç üzerinden
% 32,5 oranında
alınacaktır.
Bu primin % 20'si uzun vadeli sigorta kolları primi, % 12,5'i ise genel sağlık sigortası primi olacaktır.
•
Kamu görevlileri ile ilgili özel hükümler: Halen Emekli Sandığı Kanunda
alan ancak, sosyal güvenlikle
nin özelliği
gereği tanınan
sosyal güvenlik
aktüeryal
sistemi
mu görevlilerine
külfetlerin,
ayrıcalıklı
hesaplara
tarafından
tanınan
arasında
dayanması,
karşılanmaması
ayrıcalıklar
bu kamu görevlilerini
bazı kamu görevlilerine,
haklar vardır. Sosyal güvenlik
hak ve yükümlülükleri
yükümlülüklerin
lerin sigorta
ilgisi olmaksızın
nedeniyle
çalıştıran
norm birliği
ilkesi nedeniyle,
sigorta
kurumlar
5.3.4. Yeni Emeklilik Sisteminin Projeksiyonu
Yapılan projeksiyonda;
•
prime esas kazançlar,
•
emeklilik
•
aylık bağlama
•
aylık ve gelirlerin
•
kazancın güncellenmesine
•
sigorta yardımlarının
•
nüfusunun
88
için gerekli
minimum
yaş ve prim gün sayıları
oranları,
yükseltilmesine
demografik
ilişkin
parametreler,
ilişkin endeksler,
türü ve kapsamı,
yapısı,
reformunun
olmayan
hak ve
ödeme-
söz konusu
kurumuna
tarafından
olarak benimsenmiştir.
görevleri-
sağlanması,
prim karşılığı
yer
ka-
yüklenecek
karşılanması
ilke
•
makro ekonomik göstergeler
bir bütün olarak ele alınmıştır.
Mevcut yapı işgücüne katılımın, kayıtlı istihdam oranının ve ortalama ücret seviyesinin düşük, vasıfsız işgücünün ağırlıkta olduğu bir yapıdır. Makroekonomik istikrarın
sağlandığı
koşullarda
reel faizin düşmesi, yatırımların
artması, işsizlik oranın
düşmesi ve ortalama ücret seviyelerinin artması beklenmektedir. Uzun dönemde
beklenen bu olumlu yapısal değişim, ihtiyatlı bir yaklaşım benimsenerek yapılan
projeksiyona yansıtılmamıştır. Oysa ki, bütün bu olumlu gelişmelerin sonucunda, orta ve uzun dönemde prime esas kazanca esas teşkil eden ortalama ücret ve maaş
düzeylerinin de yükselmesi beklenmektedir. Nitekim, sürdürülebilir
büyüme süreci-
ne giren diğer gelişmekte olan ülkelerde benzer bir gelişme gözlenmiştir.
Bilindiği üzere, emeklilik sistemlerinin doğası gereği, neredeyse yüzyıllık bir süreyi
kapsayan projeksiyonlar yapılması gerekmektedir. Bu projeksiyonlar, sistemin uzun
dönemde sürdürülebilirliğine
ilişkin bir fikir verir. Ancak, burada vurgulanması gere-
ken önemli bir nokta, bu kadar uzun süreyi kapsayan projeksiyonların hata payının
da yüksek olacağıdır. Bu projeksiyonlar nokta tahmini vermekten ziyade, geleceğe
ilişkin genel eğilimlerin yönünün saptanması amacını taşır. Bir diğer deyişle, mevcut
makroekonomik yapıyı sabit kabul eden baz projeksiyonlar, sadece emeklilik sisteminin parametrelerinde yapılacak değişiklerin uzun dönemde yaratacağı sonuçları
kaba hatlarıyla öngörür.
Önceki bölümde ayrıntılarıyla yer verilen emeklilik reformuna ilişkin projeksiyonların
sonuçları aşağıda özetlenmektedir:
•
Reform sonrası emeklilik sistemi açıklarının milli gelire oranı azalmaya başlayacak (Tablo 14), 2036 yılından itibaren emeklilik yaşlarındaki kademeli artış ile bu
azalma eğilimi muhafaza edilecektir. 2050'den itibaren emeklilik sistemi açıkları
ihmal edilebilir düzeye düşecektir.
89
TABLO 14: Emeklilik Sisteminin Karşılaştırmalı Açık Projeksiyonu (GSViH %)
Mevcut Durum
2005
2010
2015 2020 2030 2040 2050 2055 2060 2065 2070
3.6%
3.3%
3.2%
3.1%
3.2%
4.8%
5.7%
6.0%
6.2%
6.4%
6.5%
6.7%
3.3%
2.7%
2.3%
2.0%
1.3%
0.7%
0.2%
0.0%
0.0%
0.0%
0.1%
0.2%
2075
Reform Sonrası
Durum
•
Emeklilik rejiminin mali açıkları ilk yıllardan başlayarak azalma eğilimine girecek
ve sistem uzun dönemde mali olarak sürdürülebilir
bir yapıya kavuşacaktır (Gra-
fik 8).
•
Emeklilik sistemi açıklarının kamu dengesi üzerindeki bashısının azalma eğilimine girmesi, ülke riskinin kısa ve orta dönemde azalmasına katkıda bulunarak
borçlanma maliyetlerini azaltacaktır.
•
Emeklilik sigortalarına yönelik kullanılması gereken kamu kaynağının kademeli
olarak azalması, sosyal yardımlara aktarılabilecek kaynakların artmasını sağlayacaktır.
Sonuç olarak, emeklilik reformu ile Katılım Öncesi Ekonomik Programda sosyal
güvenlik sistemimizle ilgili olarak ortaya konan şu üç finansal hedef gerçekleşmiş
olacaktır:
1. 2005-2007döneminde sosyal güvenlik sisteminin toplam açıklarının GSYiH'nın %
4.5'ini aşmaması,
2. Emeklilik sistemi açığının GSYiH içindeki payının 2015 yılında mevcut durumun
devamı halinde öngörülen açığa göre bir puan azalması,
3. Emeklilik sistemi açığının GSYiH'ya oranının uzun dönemde % 1'i aşmaması.
90
Grafik 8: Emeklilik Sisteminin Açık Projeksiyonu (GSYiH %)
-
5.4. Kayıtdışı istihdamın
Mevcut Durum
-
ReIonn Sonrası Durum
Yapısı, Nedenleri, Mücadele Yöntemleri
Halihazırda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
gerek istihdamın
artırılması gerekse kayıtdışı istihdamla mücadele konularında kapsamlı çalışmalar
yürütülmektedir.
Bu çalışmaların yakın zamanda kamuoyu ile paylaşılması beklen-
mektedir. Bu bölümde kayıtdışı istihdam konusu sadece sosyal güvenlik sistemindeki reformla ilişkisi çerçevesinde kısaca ele alınacaktır.
5.4.1.Kayıtdışı istihdamın Yapısı
DiE tarafından yapılan Hane Halkı işgücü Anketlerine dayanarak, Türkiye'de kayıtdışı istihdamın yapısı ve boyutlarını incelemek mümkündür. 2003 yılında yapılan anket sonuçlarına göre, toplam istihdamın yaklaşık % 52'si (11 milyon kişi) kayıtdışı olarak çalışmaktadır. Kayıtdışı istihdam en çok tarım kesiminde ücretsiz aile işçisi olarak çalışanlar arasında yaygındır (Tablo 15). Büyük bir çoğunluğunu kadınların oluşturduğu bu kesim, toplam kayıtdışı istihdamın % 37'sini kapsamaktadır. Kayıtdışı istihdamın % 32'sini ise, kendi hesabına çalışanlar oluşturmaktadır. Bu iki büyük grubun dışında, kayıtdışı istihdamın yüzde 16'sını ücretli veya maaşiı çalışanlar, yüzde
14'ünü ise yevmiyeli çalışanlar oluşturmaktadır.
91
TABLO 15: Kayıtdışı istihdamın işteki Duruma Göre Dağılımı, 2003
Işteki durum
Kadın
Kişi (bin)
Erkek Toplam
Ucretsiz aile işçileri
2859
Kendi hesabına çalışanlar
655
Ücretli veya maaşh çalışanlar
349
Yevmiyeli çalışanlar
330
işveren
10
Toplam
4203
Kadın
Yüzde
Erkek Toplam
Küm.
Toplam
1198
4057
68,0
17,7
36,9
36,9
2816
3471
15,6
41,5
31,6
68,5
1375
1724
8,3
20,3
15,7
84,2
1188
1518
7,9
17,5
13,8
98,0
100,0
185
217
0,2
3,1
2,0
6762
10965
38,3
61,7
100,0
Kaynak: DiE
Kayıtdışı
çalışanların
bir çoğunluğunun
diğer özellikleri
1-4 kişi istihdam
lo 16), % 74'ünün ise okur-yazar
incelendiğinde,
bu kesimin
eden küçük ölçekli
olmadığı
yada ilkokul
işletmelerde
% 76'sı gibi büyük
çalıştıkları
(Tab-
mezunu olduğu görülmektedir
(Tablo 17).
TABLO 16: Kayıtdışı istihdamın işyeri Büyüklüğüne Göre Dağılımı, 2003
Işyeri büyüklüğü
1 kişi
2 kişi
3 kişi
4 kişi
5-9 kişi
10-49kişi
50 ve daha fazla kişi
Toplam
Kaynak: DiE
92
Kadın
Kişi (bin)
Erkek Toplam
Kadın
Yüzde
Erkek Toplam
Küm.
Toplam
636
1276
1912
15,1
18,9
17,4
17,4
1415
1810
3225
33,7
26,8
29,4
46,8
743
1137
1880
17,7
16,8
17,1
64,0
567
757
1324
13,5
11,2
12,1
76,1
609
1163
1772
14,5
17,2
16,2
92,2
169
479
648
4,0
7,1
5,9
98,1
64
140
204
1,5
2,1
1,9
100,0
4203
6762
10965
38,3
61,7
100,0
TABLO 17: Kayıtdışı istihdamın Eğitim Durumuna Göre Dağılımı, 2003
Kişi (bin)
Eğitim Durumu
Kadın
Erkek
Yüzde
Toplam
Kadın
Erkek
Toplam
Küm.
Toplam
Okur-yazar
olmayan
1025
387
1412
72,6
27,4
12,9
12,9
2451
4213
6664
36,8
63,2
60,8
73,7
Ortaokul
167
775
942
17,7
82,3
8,6
82,2
Lise
135
501
636
21,2
78,8
5,8
88,0
46
138
184
25,0
75,0
1,7
89,7
378
749
1127
33,5
66,5
10,3
100,0
4202
6763
10965
38,3
61,7
100,0
ilkokul
Yüksekokul/Fakülte
Diğer
Toplam
Kaynak:
DiE
Kayıtdışı
istihdamla
ilgili
masının sonuçlarıyla
zamanda
birlikte
Türkiye'deki
ne göre, kayıtdışı
hesabına
Ayrıca,
eğitim
ye'deki
küçük-orta
yaklaşık
azaldıkça
boy işletmelerle
büyük bir bölümünü
katma değer içindeki
istihdam
paylarının
oldukça
başka deyişle, eğitimsiz/vasıfsız
melerde,
aynı zamanda
yoksulluğun
ilgili
işgücünü
işgücü verimliliği
Yoksulluk
görülmektedir.
% 83'ünü oluşturan
yoksulluk
yapılan
kayıtdışı istihdam
kesimi oluşturduğu
ve yevmiyeliler
düzeyi
yine DiE tarafından
değerlendirildiğinde,
en yoksul
istihdamın
çalışanlar
işgücünün
bu olgular,
riski artmaktadır.
ilişkin
etmesine
olduğu
grupla~dır4.
',.
Türki-
bu işletmelerin
toplam
(% 36) göstermektedir.
kayıtdışı istihdam
de oldukça
kendi
Diğer taraftan,
veriler,
aynı
DiE'nin verileri-
karşın (% 64), yaratılan
düşük olduğunu
genellikle
edilenlerin
ücretsiz aile işçileri,
en yaygın
2000 yılına
Çalış-
Bir
eden bu işlet-
düşüktür.
5.4.2. Kayıtdışı istihdamın Yaygınlığının Nedenleri
Türkiye'de
kayıtdışı istihdamın
ların bir bölümü
yal güvenlik
sosyo-demografik
sisteminin
Gerek dış gelişmelere
larından
4-
bu denli yaygın olmasının
yapısıyla
ve ekonomik
bir çok nedeni vardır. Bun-
yapıyla, bir bölümü
ise mevcut sos-
ilgilidir:
gerek iç ekonomik
2002 yılına kadar yaşanan
politikalara
istikrarsız
bağlı olarak 1990'11yılların orta-
ve düşük büyüme
döneminde
yeni is-
Bakinız Bölüm 3.2.
93
tihdam olanakları büyük ölçüde daraltmıştır. Ne var ki, bu dönemde çalışabilir nüfus
artmaya devam etmiş ve işsizlik oranı, 2000 yılı dışında, söz konusu dönemde hızla
yükselmiştir. Ayrıca, önümüzdeki 20-25 yıllık süreçte de çalışabilir nüfusun genel
nüfustan daha hızlı artacağı öngörülmektedir.
Köyden kente göçlerin yanı sıra,
işgünün vasfının ekonomik yapıdaki dönüşümle uyumlu tarzda yükseltilememesi,
özellikle kentsel yerlerdeki işsizliği artırmıştır.
Özellikle küçük-orta boy işletmelerde istihdam edilen işgücünün eğitim düzeyinin
düşüklüğü, işgücü verimliliğini
olumsuz etkilemektedir. Söz konusu işletmelerde is-
tihdam edilen kişi başına yaratılan katma değer, ekonominin diğer kesimlerine göre
oldukça düşüktür. Yaratılan katma değerin yetersizliği, gerek kişi başına üretilen katma değerin vergi ve primleri ödemede yetersiz kalması gerekse daha verimli işletmelerle rekabet edebilmek için, bu işletmeleri büyük ölçüde kayıtdışı çalışmaya sevketmektedir.
Mevcut sosyal güvenlik sisteminin genç yaşta emeklilik ve kısmi emekliliğe olanak
tanımasının yanı sıra çalışılırken alınan net ücrete yakın veya daha yüksek emekli
aylığı bağlanmasının erken emekliliği teşvik etmesi, belli bir geliri olan dolayısıyla
kayıtdışı çalışmaya hazır bir emekli işgücü potansiyeli yaratmıştır. Mevcut verilere
göre, 2003 yılı itibariyle dul ve yetimler dahil, toplam aylık alanların sayısı 6,9 milyon
kişidir. Doğrudan yaşlılık aylığı almakta olan kişilerin sayısı ise, 4,6 milyon civarındadır. Diğer taraftan, emeklilik nedeniyle işgücüne katılmayanların sayısı yaklaşık 3 milyon civarındadır. Bir diğer ifadeyle, yaşlılık aylığı almakta olanların % 35'i
potansiyelolarak
çalışmaya hazır işgücüdür.
Ayrıca, 2003 yılı sonbaharına kadar gecikmiş primlere uygulanan faizlerin basit faiz
tekniği kullanılarak hesaplanması nedeniyle olabildiğince uzun süre prim ve cezaları
ödememek, yüksek enflasyon ortamında, sigortalılar açısından daha rasyonel hale
gelmiştir. Prim ödememe alışkanlığının bu şekilde yaygınlaşması ise, bu konudaki af
taleplerini artırmış ve sık sık çıkarılan af yasaları, olumsuz bir döngü yaratarak prim
ödememe alışkanlığının kalıcı bir davranış biçimi haline gelmesine neden olmuştur
(özellikle Bağ-Kur'da). Diğer taraftan, geçmişte emekli aylıkları ile primler arasında
bağlantının son derece düşük olması sonucunda, yasalolan en düşük tutar üzerinden prim ödemek sigortalılar açısından en akılcı tutum olmuştur. Bir işverene bağlı
94
olmadan, kendi hesabına çalışanların prim ödemede yaşadıkları bürokratik güçlükler ve yevmiyeli çalışanlar için pratik bir prim ödeme sisteminin olmayışı kayıtdışılığı
teşvik eden diğer unsurlardır.
Bütün bunların yanı sıra, mevcut sistemin denetim kapasitesi de oldukça sınırlıdır.
Örneğin, nüfusun büyük bölümünü kapsayan SSK'da halihazırda işe yeni başlayan
150 yoklama memuru ve 350 sigorta müfettişi çalışmaktadır. Denetim elemanlarının
sayısının yetersizliği, yerel denetimden daha etkili sonuçlar doğurabilecek sistem
denetimi anlayrşmaqeçilmesini
de engellemektedir. Ayrıca, büyük illerde kurumda
çalışan memur baş,ına yaklaşık 3 bin işyeri dosyası düşmektedir. Bu ise, zaten yetersiz olan denetim sonuçlarının zamanında uygulanamaması
sonucunu doğurmak-
tadır.
Personel yetersizliğinin dışında, gerek sosyal güvenlik kuruluşları gerekse diğer kamu kurum ve kuruluşlarının
bilgi işlem altyapılarındaki
yetersizlikler,
kurumlar
(örneğin, sosyal güvenlik kurumları ile vergi idaresi) arasında merkezi veri tabanına
dayalı çapraz kontrollerin yapılmasını güçleştirmektedir.
Yetersiz denetim, denetim sonuçlarının yeterince uygulanamaması sonucu sisteme
duyulan güvensizlik, bürokratik işlemlerin çokluğu, bizzat çalışan kişilerin yasal haklarına ilişkin bilgisizlikleri,
siyle birleştiğinde,
mevzuattaki boşluklar ve yargı sisteminin yavaş işleme-
kayıtdışı çalışan işgücünün
pratikte hak arama yolları büyük
ölçüde tıkanmaktadır. Bu durum, işgücünün büyük bir bölümünün vasıfsız olduğu
da dikkate alındığında, kayıtdışı istihdamı teşvik etmektedir.
5.4.3. Kayıtdışı lsfihdamla Mücadele Yolları
Kayıtdışı istihdamın yaygın olmasına yol açan nedenlere bakıldığında, kayıtdışı istihdam sorununu kısa dönemde sadece idari tedbirlerle çözmenin mümkün olmadığı
açıklıkla ortaya çıkmaktadır. işsizlik oranının azaltılması herşeyden önce enflasyonun, kamu açıklarının ve faiz oranlarının kontrol altına alınarak belirsizliğin ve borçlanma maliyetlerinin
azaltılması, böylelikle yeni yatırım yapmaya elverişli, istikrarlı
bir makroekonomik ortamın yaratılmasına bağlıdır. Uzun vadeli planlama yapmaya
olanak tanıyacak bu ortam, aynı zamanda ölçek ekonomisini
gözeten, verimli
yatırımların yapılmasına olanak sağlayacaktır. işgücünün niteliği, dolayısıyla verim-
95
Iiliğinin artırılması ise, orta ve uzun vadede birbiriyle tutarlı eğitim, istihdam ve
sağlık politikalarının geliştirilmesine
bağlıdır. Özellikle kadınların işgücüne katılımı
artırılarak, ülkedeki mevcut çalışabilir durumdaki
nüfusun büyük bir bölümünün
üretim sürecine katılması sağlanmalıdır.
Sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılandırılmasının,
sorununu bir ölçüde azaltabileceği düşünülmektedir.
kısa dönemde kayıtdışılık
Bu reformla birlikte yaptırım
gücü yüksek yasal düzenlemelere yer verilmesi, kurumsal etkinliğin artırılarak ilçe
hizmet merkezleri aracılığıyla denetim kapasitesinin genişletilmesi ve kendi primini
ödemek durumunda olan serbest çalışan kişiler için kolay ve alternatif ödeme olanaklarının getirilmesi planlanmaktadır. Mevcut kurumların birleştirilmesiyle
birlikte
personelin büyük ölçüde denetim hizmetlerine kaydırılması olanağı da denetimlerin
etkinliğini artıracaktır. Sigortalı bilgilerinin eksiksiz yer aldığı merkezi veri tabanının
kurulması, etkin ve hızlı bir biçimde diğer kurumlarla çapraz kontrollere olanak
tanıyacaktır.
Ayrıca, genel sağlık sigortası uygulamasının orta dönemde işgücü verimliliğini artırması beklenmektedir. Diğer taraftan, birleştirilmiş
oluşturulması
layısıylaişgücünün
96
bir sosyal güvenlik sisteminin
kamu ve özel kesim arasında işgücü hareketliliğinin
verimliliğinin
yükselmesine katkıda bulunacaktır.
artmasına, do-
.
6. SOSYAL GUVENLIK
SISTEMININ YENI
KURUMSAL YAPıSı
III
••
•
Yeni sistem için belirlenen temel başarı ölçütlerine paralelolarak sosyal güvenlik sisteminin kurumsal yapısında da değişikliklere ihtiyaç duyulmaktadır. Yeni yapının temel amacı bütün nüfusu kapsama alarak, en kısa sürede ve kolayerişilebilir
kanal-
lar üzerinden hızlı, standart ve kaliteli hizmet sunmak olacaktır. Emeklilik, sağlık ve
işsizlik primlerinin, borçlu odaklı alternatif erişim kanalları kullanılarak etkin tahsilat
yeteneğine erişilmesine öncelik verilecektir. Her türlü hizmet alım provizyonu, takip
ve kontrolü daha hızlı ve sağlıklı hale getirilecektir.
Yeni yapının temel ilkeleri arasında hıılunrnasıqeeeken kriterler şu şekilde sıralanabilir.
•
Verimsiz ve hantal mevcut yapı yerine kolay erişebilir, tam otomasyonlu bir yapı
kurulacaktır.
"
•
Hizmete erişimin
"
,,,I
kolayolduğu,
"Bugün git yarın gel" anlayışınm
hizmet biriminden tüm hizmetlerin gerçekleştirildiği
kırıldığı, en uç
bir sistem kurulacaktır.
L
•
Hizmet sunumu kaliteli ve standart olacaktır.
•
işlem süreleri kısaltılacak ve kademeli olarak eşzamanlı hale getirilecektir. Bilgi
',k
talebi, istenildiği anda ve içerikte hemen karşılanacaktır.
•
Hizmet yaklaşımı, e-Avrupa ilkeleri ile uyumlu e-devlet ve e-hizmet anlayışı üzerine kurulacaktır.
97
• Tek kurum, koordinasyon ve bilgi paylaşımı sorununu çözecektir.
•
Mevcut yapının hantal ve verimsizliğinden çalışanlara yansıyan iş tatminsizliği ve
güvensizliği, yerini hizmet kalitesindeki artışlar ile iş yerinde tatmine bırakacaktır.
• Yolsuzluk, sahtecilikler ve suistimalier, teknoloji destekli yazılımlar ve oto-kontrol mekanizmaları ile en aza indirilecektir.
6.1. Yeni Kurumsal Yapı
Yukarıda sıralanan kriterler ışığında Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının organizasyon şemasının olası yapısı aşağıdaki şekilde önerilmektedir:
Şekil 2: Sosyal Güvenlik Kurumunun Kurumsal Yapısı
Bılgı Teknoıojllerl
ve Operasyon
Merkezi
(SiLTOM)
Yukarıdaki şemadan görüldüğü üzere; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı:
•
Emeklilik Sigortaları Genel Müdürlüğü,
•
Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü,
•
Primsiz Ödemeler ve Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü,
98
olmak üzere 3 ana hizmet birimi ve destek hizmet birimlerinden (personel, planlama,
fon yönetimi, alacak takip-muhasebe, araştırma ve istatistik gibi) oluşmaktadır. Genel müdürlükler, kendi görevalanlarına giren sosyal güvenlik hizmetlerinin en verimli ve en etkin şekilde yürütülmesinden sorumlu olacaklardır. Toplam kalite ve iyi
yönetişim ilkeleri çerçevesinde faaliyetlerini sürdürürken, her kademede hızlı ve eksiksiz görev ifasından sorumlu olacaklardır. iş-Kur Genel Müdürlüğü ile işsizlik sigortası ödemelerinin gerçekleştirilmesi konusunda koordineli olarak çalışılacak, işsizlik
sigortası ödemelerinde tümüyle Sosyal Güvenlik Kurumu'nun altyapısı kullanılacaktır.
6.1.1. Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Merkezi (BiLTOM)
Sosyal Güvenlik Kurumu altyapısının çekirdeğini, Bilgi Teknolojileri ve Operasyon
Merkezi (BiLTOM) oluşturmaktadır. BiLTOM sayesinde vatandaş odaklı, teknoloji
destekli, standart, hızlı ve etkin hizmet sunabilmek için farklı iletişim ve etkileşim kanalları kullanıma açılacaktır. Reformun finansman olanakları dahilinde çağrı merkezi, e-posta dahil internet tabanlı çözümler ve kısa mesaj servisi hizmetleri aşamalı
şekilde devreye sokulacaktır.
BiLTOM'dan beklenen temel fayda ve işlev, her türlü hizmetin tam otomasyon evrelerini tamamlamış bir teknoloji platformunda yürütülmesidir. Her türlü emeklilik hiz- '"
meti, bütün sağlık ve sosyal yardımların başvurusu, provizyonu ve denetimi tek merkezden ve yazılım ve donanım sorunu olmayan bir platformdan yürütülecektir. Doğumdan ölüme tüm nüfus sosyal güvenlik çemberine alınarak her aşamada sayısal
veri toplanacak, bu veriler "en güvenli" ağlarda kor.~nacaktır. Operasyonel testler ve
istatistiki veri üretimi ile SGK'nın ihtiyaç duyduğu periyodik ve isteğe bağlı raporlama ve analizler, talep edildiği anda hazır hale getirilecektir. Doğum ve aile hekimliği
hizmetleri, aşılama, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri, işe girme, iş değiştirme,
işsizlik ödenekleri, tedavi ve bakım giderleri, prim ödemeleri ve takibi, emeklilik ve
sosyal yardım ödemeleri gibi bütün hizmetlere tam otomasyon servisi sunulacaktır.
Bu çerçevede, BiLTOM'un temel çalışma prensipleri aşağıdaki şekilde önerilmektedir:
1. BiLTOM merkezi veri tabanını bünyesinde barı ndı racaktır. Kapsam ve kapasite
toplam nüfus öngörüleri ile uyumlu olacaktır.
99
2. SSK, Bağ-Kur ve ES mevcut bilgisayarlaşma ve elektronikleşme
seviyesi "tek
merkez" ilkesi ile uyumlu dönüşüme tabi tutulacaktır. Yazılım ve donanım uyum
çalışmaları hemen başlayacaktır.
3. Bütün veri stoku sayısal bilgi ambarı ilkesi ile tasarlanacaktır. Bu sayede destek
birimlerinin operasyonlarına tam otomasyon hizmeti verilecektir.
4. Tüm kayıtlar, tek form ve format ile yeknesaklık sağlayacak standart ve kategori k
olacaktır. Eski kayıt güncellemesine kademeli geçilecektir.
5. Taşra teşkilatları sadece veri toplama işlevi üstlenecek, veri dağıtımı tek merkezden yürütülecektir.
6.
Kademeli güvenlik
mekanizması
ile verilere erişim
için bilginin
hassaslığı
ölçüsünde güvenlik katsayısı belirlenecektir.
7. Veri dağıtımı 7/24 ilkesi gereği gece-gündüz açık olacaktır. Hastaneler, eczaneler,
hekimler gibi sosyal güvenlik sisteminin bütün taraflarına önceden tanımlanan
giriş izin yetkileri ile erişim imkanı sağlanacaktır.
8. Bilgi bankası aynı zamanda "muhtaç tanımlama merkezi" olacaktır.
9.
Bütün ödemeler mutlaka "banka hesap numaralarına elektronik havale-EFT" şeklinde yapılacaktır. Bankalarla donanım ve yazılım uyumu hedeflenecektir.
10. iletişim alt yapısı internet tabanlı olacaktır. Kısa mesaj servisi (SMS) ve çağrı
merkezi ile en ucuz yöntemle en geniş kitlelere ulaşmak öncelikle hedeflenecekti r.
BiLTOM' un temel çalışma prensiplerine ek olarak, prim toplama faaliyetleri ile ilgili
öncelikler şu şekilde sıralanabilir:
1. Prim borcu tek elden ve merkezden izlenecektir. Aynı yıl içinde primlerin qüncellenmiş (iskonto veya faiz) borç üzerinden peşin ödenmesine izin verilecektir.
100
2. Her üye kişisel borçlarına ilişkin verilere istediği yer ve zamanda kolayca ulaşacaktır. Bunun için internet, cep telefonu ve çağrı merkezi yanında istenildiği anda istenilen formatta bilgi dökümü yapılacaktır.
3. Finansal kuruluşlar ile yapılacak anlaşmalar ile hem doğrudan borçlandırma (Direct Debit) hem de bütün ülke genelinde havale masrafsız tahsilat düzeni kurulacaktır. Borç tahakkuk eder etmez, bankacılık sistemine bilgi aktarılacak ve tahsi lat izlenecekti r.
BiLTOM, sosyal güvenlik sisteminin etkin, güvenilir ve doğru bir şekilde işletiImesini temin etmeyi amaçlayacaktır. Sigortaııların
hak ve yükümlülüklerinin
kamu ta-
rafında gözetim ve denetimini sağlayacak bilgilerin saklanması ve güncellenmesi,
sosyal güvenlik sistemine ilişkin veri bankasının oluşturulması, sigortalı taleplerinin
işleme konma talimatı
ile bilgilendirme
fonksiyonlarının
yerine getirilmesi
ana
görevler arasında olacaktır. Eşzamanlı olarak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının
tüm Genel Müdürlükleri ile il ve ilçe hizmet merkezleri arasında veri iletimi sağlanacaktır.
Nüfus ve Vatandaşlık işleri Genel Müdürlüğü, sigortalılara ait nüfus veri transferi
kaynağı olacaktır. Diğer taraftan, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığınca hizmet
merkezlerine yapılacak tüm iletiler BiLTOM kanalıyla gerçekleştirilecek,
bilginin eş-
zamanlı tüm personele aktarımı sağlanacaktır. Böylece, bilgi toplama ve izleme etkinliği artırılmış olacaktır.
Bununla birlikte, il ve ilçe bazlı yaygın bir örgütlenme de öngörülmektedir.
Sosyal
Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezleri (SGM) olarak adlandırılan bu birimlerin görevi,
vatandaşların
sorunlarını
bürokratik
başvurularla
uğraşmaksızın en kısa sürede
çözmektir. SGK hizmet merkezleri, il ve ilçe bazlı örgütlenecektir. Kurumca sunulan
hizmetlerin nüfus içindeki dağılımı, nüfus yoğunluğu gibi kriterler göz önünde bulundurularak aynı ilçede birden fazla merkez açılması söz konusu olabilecektir. Hizmet merkezlerinde operasyondan ve kontrol ağırlıklı işlemlerden sorumlu iki ayrı
ekip bulundurulacaktır. Personel sayısı, biri merkez yönetmeni olmak üzere hizmet
sunumu kapasitesine göre tespit edilecektir.
101
SGK hizmet merkezleri BiLTOM ile sürekli bağlantılı olacak ve sigortaııların başvuru, talep ve sorularının eşzamanlı olarak merkeze iletilmesini sağlayacaktır. Bu merkezler, BiLTOM tarafından sigortalı bazlı tespit edilen kontrol süreçlerini de yerine
getirmekle sorumlu olacaklardır. Kontrol sürecine ilişkin tespitler elektronik ortamda iletilecektir. SGK hizmet merkezleri tahsilat ve ödeme işlemleri gerçekleştirmeyecek, bu hizmetler bankalar aracılığıyla sağlanacaktır. Daha çok vatandaşların taleplerini hızlı sonuçlandırma, bilgi toplama, derleme, kayıt ve iletişim merkezleri olarak
çalışmalarına öncelik verilecektir. Bütün veriler tek merkezde toplanacağı ve ilçe hizmet merkezleri daha çok yüz yüze iletişim ve fiziki yakınlık kurmak ve yerinde denetim sağlamak amaçlı kullanılacağı için, sorunlar en hızlı şekilde çözülecek ve suisti". maller önlenebilecektir.
Hizmet merkezlerinin temel amacı tek merkezden bağlantı ve iletişim kurulamayan
durumlarda, sosyal koruma hizmetlerinin erişimine destek vermektir. Vatandaş ile
yüz yüze iletişim, özellikle ağır hasta ve özürlüler ile ilişkilerin takibi ve gerektiği zamanlarda yerel bilgi sağlama görevleri bu merkezlerce üstlenilecektir. Hizmet merkezleri, kendi bünyelerinde veri saklama yapmayacaklar, BiLTOM ile sürekli bağlantı
halinde bulunacaklar ve bütün faaliyetlerini sayısal veri özelliğinde sisteme veri olarak ekleyeceklerdir.
KUTU 3: "Tek Nokta Hizmet" Yaklaşımı
"Tek nokta hizmet" yaklaşımının altında yatan fikir, normalde birçok değişik kurum tarafından verilen hizmetlerin aynı yerden yapılarak koordinasyonunun kolaylıkla sağlanmasıdır. Böylelikle hizmetler daha etkili ve ulaşılabilir hale getirilerek yararlanan insanlar için daha kolay kullanılabilen bir sistemin oluşturulması amaçlanmaktadır. Dünyanın
birçok ülkesinde bu yaklaşımı benimsemiş sosyal sigorta ve yardım programları ve devlet hizmetleri bulunmaktadır.
Verilen hizmetlerin merkezleştirilmesi değişik şekillerde yapılabilmektedir. Bunlardan
en yaygını değişik hizmet ve programların "tek nokta hizmet merkezi" denilen ortak mekanlarda kullanıcılara sunulmasıdır. Böylelikle kullanıcılar birçok farklı hizmete tek noktadan ulaşabilmekte, programlar arasındaki bilgi alışverişinin artması ile yararlananlara
özel problemlere ve özel durumlara uygun kişileştirilmiş servislerin verilmesi sağlanabilmektedir. Bütün bunların yanı sıra, bireylerin değişik programlara yönlendirilmeleri hem
yararlanan bireyler hem de katılan programlar için zaman ve kaynakların kullanımı
açısından daha etkin bir şekilde yapılabilmektedir.
102
KUTU 3 (Devamı)
Amerika Birleşik Devletleri'nde hem federal devlet seviyesinde hem de eyaletler seviyesinde "tek nokta hizmet merkezleri" çerçevesinde oluşturulmuş programlar uygulanmaktadır. Bu programlardan en yaygını, Çalışma Bakanlığı tarafından başlatılmış olan "iş
Bulma ve Eğitim Müdürlüğü Tek Nokta Hizmet" programıdır. Bu programın amacı bireylere iş bulma ve meslek eğitimi alma konularında değişik kurumlar tarafından verilen
hizmetlerin bir çatı altında toplanmasıdır. Genelolarak sosyal yardımlara muhtaç kişilerin kullanmaya ihtiyaç duyabilecekleri bütün hizmetlerin bir noktadan verilebilmesini
hedefleyen birçok başka program Kanada ve irlanda gibi ülkelerde de mevcuttur.
"Tek nokta hizmet" anlayışının uygulanma alanlarından bir başkası ise, "sanal merkezlerin" oluşturulmasıyla, birçok hizmetin ve bilginin kullanıcılara değişik iletişim kanallarıyla tek bir noktadan verilmesidir. Bu tür yaklaşımlara örnek olarak Türkiye'de yeni
başlatılan e-devlet uygulaması ve Amerika Birleşik Devletleri'nde kullanılan FirstGov.gov
web portalı sayılabilir. Tamamıyla vatandaş odaklı olan bu programların amaçları, bütün
devlet hizmetlerinin tek bir noktadan vatandaşlara daha hızlı ve kaliteli bir şekilde
ulaştırılmasını ve hizmetlerin bireylerin istediği yer ve zamanlarda verilebilmesini sağlamaktır. e-devlet gibi uygulamalarda ortaya çıkan önemli konulardan biri, kurumların ayrı
ve beraber olarak verdikleri hizmetlerde uyurnun sağlanmasıdır. Özellikle kullanılan teknolojilerin ve verilerin uyumlu hale getirilmesi, bilginin paylaşımı ve değişimi için büyük
önem taşımaktadır. Bu sistemlerin en önemli getirileri altyapı ve işletme maliyetlerinin
azalması, bireylere verilen hizmetlerin kalitesinin artması ile kullanıcı memnuniyetinin
artması, birçok değişik program tarafından kullanılan ortak bilgilerin tek bir merkezde
saklanması ile kaynak israfının önlenmesi ve bireylerin birçok değişik kurumu dolaşmaIarı ve aynı bilgilerin birçok kez verilmesi gibi zaman ve kaynak israfına yol açan uygulamaların kaldırılması olarak sayılabilir.
"Tek nokta hizmet" anlayışının uygulanmasında ortaya çıkacak bazı potansiyel problemler de bulunmaktadır. Bunlar değişik kurumların farklı çalışma kültürlerine ve fon
akışlarına sahip olmalarından, hizmetlerinden yararlanan bireylerin farklı beklentiler
içinde olmalarından; ve her bir kurum çalışanının farklı hak ve ödüllendirme kıstasları
altında çalışmalarından kaynaklanan problemlerdir. Ayrıca, tek-nokta hizmet sisteminin
zorunlu kıldığı özelliklere sahip personelin bulunmasında ve eğitimlerinin sağlanmasında karşılaşılabilecek sorunlar, değişik kurumların işleyişlerinin bir parçası haline
gelmiş resmi ve gayri resmi uygulamaların bu yeni sistemde nasıl uygulanacağı ile ilgili konular ve lojistik sorunlarla da karşılaşılmaktadır.
103
6.1.2.BilTOM'a Geçiş: Ana Modüller
Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemleri-KPS (Kimlik Paylaşım Sistemi - MERNiS) Entegrasyonunun Gerçekleştirilmesi
Yeni sosyal güvenlik sisteminin hayata geçirilmesinde en önemli adım, T. C. Kimlik
Numaralarının mevcut sosyal güvenlik veritabaniarında ortak kayıt tanımlayıcı olarak kullanılmasıdır. Mevcut sosyal güvenlik bilgi sistemleri, kimlik bilgilerinin doğrulanması ve güncelliğinin
takibi amacı ile MERNis tarafından sunulan KPS'yi kulla-
nacaktır.
Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemi Elektronik Dökümantasyon ve Form Sisteminin
Kurulması
Sosyal güvenlik bilgi sistemine giren tüm form ve dökümanların ayrıca bir elektronik
dökümantasyon sisteminde saklanması, bu bilgilere daha ilk başlardan elektronik
ortamda sahip olmayı sağlayacaktır.
Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemi Bilgi Güvenlik Altyapısının Kurulması
Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemi ulusal düzeyde ve üç temel bilgi üretmekte ve depolamaktadır; kişi bazlı sağlık verileri, kimlik verileri ve finansal veriler. Stratejik öneme
sahip bu verilerin güvenliğinin en üst düzeyde sağlanması zorunludur, Bu doğrultuda, sosyal güvenlik sisteminin hayata geçirilmesinin
ilk aşamalarından itibaren veri
güvenliği strateji ve yöntemleri uygulanacaktır.
Mevcut Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemleri, ilçe Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezleri, Yeni Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemleri, Diğer Kamu Bilgi Sistemleri, Bankalar ve ilgili Diğer Bilgi Sistemleri Arasındaki iletişimi Sağlayacak SGK-Net iletişim Altyapısının Kurulması ve Yönetilmesi
Yeni kurulacak olan Sosyal Güvenlik Sistemi tek/kapalı, dev bir bilgi sistemi olmayıp
diğer bilgi sistemleri ile sürekli iletişim halinde bir bilgi sistemleri bütünü olacaktır.
Bu çok bileşenli yapıyı yönetebilmek için tüm sosyal güvenlik sisteminin belkemiği
104
olacak, uygulama seviyesinde bir iletişim ağı olan SGK-NET (Sosyal Güvenlik Kurumları-Net) kurulacaktır. SGK-NET üstünden sosyal güvenlik bilgi sistemi, sağlık
hizmet sunucuları bilgi sistemleri, bankalar, vergi bilgi sistemi, ilçe sosyal güvenlik
hizmet merkezleri, eski sosyal güvenlik bilgi sistemleri vs. iletişim kuracaktır.
Mevcut Bilgi Sistemlerinden Yeni Sosyal Güvenlik Bilgi Sistemine Geçişin Tasarlanması ve Uygulanması
Eski sistemden yeni sisteme geçiş iki ana evrede gerçekleşecektir; i) 1 Ocak 2006 da
kanunların devreye girmesine kadar olan süredeki dönüşüm, ii) Kanunlar devreye
girdikten sonraki dönemde yeni sistemin kademeli olarak kurulması. ilk dönem boyunca, yeni Sosyal Güvenlik Kanunlarının yürürlüğe girmesi ile birlikte özellikle
sağlık hizmeti alımlarında problem yaşanmaması ve geçişin sorunsuz olması için
gerekli ayrıntılı planlama ve bilgi sistemi değişiklikleri yapılacaktır. Kanunlar yürürlüğe girdikten sonraki ikinci dönemde Sosyal Güvenlik Sisteminin yeni bileşenleri,
belli bir plan dahilinde uygulamaya alınacaktır.
ilçe Sosyal Güvenlik Hizmet Merkezlerinin Tasarlanması ve Uygulanması
Sosyal Güvenlik Reformunun ana temalarından biri olan sosyal güvenlik hizmetinin
yaygınlaştırılması
ve kullanımın
hizmetlerinin sunumunda
kolaylaştırılması
doğrultusunda,
sosyal güvenlik
küçük bir banka şubesi gibi çalışacak ilçe sosyal güven-
lik hizmet merkezlerinin kurulması yaklaşımı benimsenmiştir. Yerel Sosyal Güvenlik
Hizmet Merkezleri, vatandaşın tüm başvuru ve takip işlemlerini tek muhatapla ve
kendisine bir banka şubesi mesafesinde yürütebileceği tek nokta hizmet merkezi felsefesi (one-stop-shop approach) çerçevesinde oluşturulacaktır. Sosyal Güvenlik Hizmet merkezleri, SGK'nın yerel dağıtım ağını oluşturması bakımından operasyonel
yapının ana bileşenidir.
Sosyal Güvenlik Kurumu Aktüeryal Analiz ve Politika Geliştirme Kapasitesi
için Gerekli Bilgi Sistemleri Altyapısının Oluşturulması
Sosyal Güvenlik Reformunun ana amaçlarından biri olan bilgiye dayalı politikalar ile
sosyal güvenlik sisteminin yönetilmesi
için oluşturulacak
bilgi sistemi alt yapısı,
105
operasyonel yapının üstüne kurulacak bir veri ambarı ve bunun üstünde yer alacak
veri madenciliği ve analizi uygulamalarından oluşacaktır. Veriden bilgi üretilmesinde ve bu bilginin uzmanların deneyimleri ile birleştirilerek anlamlı analizler üretilmesinde klasik istatistik yöntemlerden en son yapay zeka uygulamalarına kadar bir çok
yöntemden gerektiği şekilde, kademeli olarak yararlanılması öngörülmektedir.
6.2. Kurumsal Dönüşüm Sürecinde Yapılacak Çalışmalar
Yeni kurumsal yapı için 3 yıllık bir geçiş dönemi öngörülmektedir. Geçiş dönemine
ilişkin sürdürülecek çalışmalar dört ana konu üzerine odaklanmaktadır.
1. Reforma ilişkin mevzuatın oluşum süreci.
2. Mevcut sosyal koruma kurumlarının faaliyetlerinin reform süreci tamamlanıncaya kadar devamlılığının ve reform sürecini takiben tüm iş ve işlemlerin Sosyal
Güvenlik Kurumu tarafından yürütülmesinin
sağlanmasına ilişkin çalışmalar.
3. Yeni kurumsal yapı ve kadroların oluşturulması çalışması. Mevcut sosyal güvenlik kurumlarının personel profilinin tayini ve yeni yapıyla bütünleştirilmesi
çalış-
ması.
4. Teknik altyapıya ilişkin çalışmalar. Bu çalışmaların en kritik aşaması her şeyden
önce mevcut bilişim teknolojileri ve operasyon sistemlerinin birbirleri ile uyumlarının sağlanması, kişisel bilgilerin dijitalortama
dir.
106
aktarılması ve birleştirilmesi-
Şekil 3:
Reform Takvimi
SıısyalGjlveıılik
ve Primsiz Ödemeler
KanunlanDıD
yürürlüğe girmesi
Kurumsal
entegrasyonun
başlaması
Tam otomasyona
geçış
Sosyal GüvenUk Hızmet
Merkezlerinin
oluştnrulması
6.2.1. Temel Çalışmalar
1. T. C. Kimlik Numaralarının SSK, BK ve ES siqortahlan için eşleştirilmesi işlemlerinin tamamlanması,
2. Mevcut sosyal güvenlik kurumları aktif ve pasif sigortaıılarının kimlik bilgilerinin
elektronik işleme hazır hale getirilmesi,
3. Mevcut sosyal güvenlik
kurumlarının
dönüşüm
planlarının
hazırlanması ve
BilTOM'a geçişin tasarlanması,
4. Sosyal güvenlik sisteminin iş modelleri ve detaylı analizinin yapılması ve sistem
ihtiyaçlarının belirlenmesi,
5. Kanun taslaklarının yasalaşması,
6. Kanunların uygulanması için gereken yönetmelik ve mevzuatın hazırlanması,
107
7. SGK-NET in kurulması ve KPS entegrasyon çalışmalarına başlanması,
8. Mevcut Bilgi Sistemlerinden BiLTOM'a geçişin başlatılması,
9. Aktüeryal analiz ve politika geliştirmek için gereklialtyapının
oluşturulması,
10. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu ile Sosyal Hizmetler ve.Çocuk
Esirgeme Kurumunun veri tabanıarının Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından kullanılması,
11. Yeni Sosyal Güvenlik Kurumunun kurumsal altyapısının oluşturulması ve Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanlığının
Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Merkezinin
(BiLTOM) kurulmasına yönelik çalışmaların başlatılması,
12. Mevcut sosyal güvenlik kurumlarının
personel profilinin tayini ve yeni yapıya
adaptasyonu için çalışmaların başlatılması,
13. Aktif ve pasif sigortalı bazlı merkezi veri tabanı kayıt işlemlerinin tamamlanması
ve üç sosyal güvenlik kuruluşunun elektronik kayıtlarının nihai konsolidasyon
kurallarına göre birleştirilmesi,
14. Yeni sosyal güvenlik sistemi kapsamında sunulan hizmetlerin tam otomasyona
geçişi için tasarım ve pilot uygulamaların başlatılması,
15. Sosyal sigorta kurumlarının
Sosyal Güvenlik Kurumuna bağlanması ve geçiş
döneminde belirlenen fonksiyonlarda faaliyetlerine devam etmesi,
16. Sosyal Güvenlik Kurumu personel politikalarına ilişkin çalışmaların tamamlanması, çekirdek kadronun oluşturulması,
17. Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezlerinin oluşumunun ve temel personel
eğitiminin tamamlanması,
108
18. Bilgi Teknolojileri ve Operasyon Merkezinin tam kapasite kullanıma hazır hale
getirilmesi ve deneme sürecinin tamamlanması,
19. Pilot Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezinin aktif bir şekilde temel hizmet
sunumuna başlaması,
20. Sosyal Güvenlik Kurumunun SGK merkez ve il teşkilatlarında görev yapacak tüm
kalıcı kadroların oluşumu,
21. Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezlerinin
kadrolarının temel eğitimlerinin
tamamlanması,
22. Sosyal Güvenlik Kurumu kurumsal yapılanma sürecinin tamamlanması ve kalıcı
kurumsal yapının oluşturulması,
23. Her ilçede Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezi oluşumunun
tamamlan-
ması, temel hizmet sunumuna başlaması,
24. Tüm ülkede Sosyal Güvenlik Kurumu Hizmet Merkezlerinin hizmet sunumuna
başlaması,
25. Arşiv sorunlarının tamamen çözülmesi, bütün eski kayıtların ve kağıt tabanlı verilerin tamamen elektronik ortama taşınarak BiLTOM standartlarına uygun hale
getirilmesi,
26. BiLTOM uygulamalarının analitik bazda geliştirilmesine
yönelik çalışmalara de-
vam edilmesi ve bütün kamu kaynaklı veri tabanıarı ile uyum sağlanabilmesine
yönelik çalışmaların sürmesi.
109
TABLO 18:
1.
Geçiş Döneminde Sürdürülecek Çalışmalara ilişkin Taslak Takvim
TC kiınlik nuınaralanmn
taınaınlanznası
2.
Mevcut sosyal güvenlik
SSK. DK ve ES sigortalılan
kurumlan
elektronik i Ieme hazır hale eeeıeümeeı
.
Mevcut Sosyal Güvenlik
Kunun.larının
BİLTOM'a ırecisin tasar1arunası.
4.
Sosyal güvenlik sisteminin
için eşleştirilınesi
aktif ve pasif sigortalılarının
iş ınodelleri
döntişilin
ve detaylı
planlannın
analizinin
işlenılerinin
hazırlanınası
X
x
yapılınası
Kanunların
7.
8.
SGK-NET in kurulnıası ve I<PS ente
as on alı
Mevcut Bilıri Sisterlerinden
BİLTOM'a
. in b
9.
Aktüerya!
geliştirmek
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
için gereken yönet:ınelik ve :mevzuabn ha:arlanınası.
analiz ve politika
X
X
X
ve sastem
X
6.
X
X
v
ihtivadarının
belirlenınesi
5.
Kanun taslaklarının vasaıasması
uygulannı.ası
X X
X X
klınlik bilgilerinin
anna başlanznası
atılınası
için gerekli altyapının
oluşturulınası
10. Sosyal Yardıınlaşına
ve Teşvik Fonu ile Sosyal Hizınetler
ve Çocuk
Kuruı:nunun veri tabanl.aruun Soonral criivenlik Kurun:ıu tarafından kullanılınası
11. Yeni Sosyal Güvenlik Kun.ununun
kuruınsa.l altyapısının
oluşturulınası
~=~~=~
C~l=:~bası:~aı:~knoıojilerl
ve
Operasyon
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
XX
Esirgenu
ve Sosy
Merkezinlı
12. Mevcut sosyal güvenlik
kurunılannın
personel
profilinin
tayini ve yeni yapıy
adaeeesvorru
ıcırı ••alı~ ••I•••.•
n b ••••
lab.lınası..
13. Aktif ve pasif sigortalı bazlı ınerkezi veri tabanı kayıt i~leınlerinin taıneun.larun.ası v
üç sosyal güvenlik kuruluşunun
elektronik kayıtlarının
nihai konsolidasyon
kuralların
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
X
xxxxxxxx
öre birlestirilnıesi.
xxxxxxxxxxxxxxxxx
15. Sosyal sigorta kurumlarının
Sosyal Güvenlik
Kuruınuna
baıJ,anınası
ve geçı
döneıninde belirlenen fonksi .••.
onlarda faali .••.
etlerine devam etmesı.
16. Sosyal Güvenlik Kuruınu personel politikalarına
ilişkin çalışınaların eamarrdanrnaeı,
x
X
XX
X
X
X
X
X
X
X
XX
X
X
X
X
X
X
X
X
xxxxxxxxx
cekirdek kadronun olusturulrnası.
17. Sosyal Güvenlik Kurumu
l-fizrnet Merkezlerinin
oluşuınunun
eVitiınlırin taınaınlanınası.
18. Bilgi Teknolojileri
ve Operasyon
Merkezinin
tam
2etirilınesi. Deneıne sürecinin taınaınlanınası
19. Pilot Sosyal Güvenlik Kuruznu Hizınet Merkezinin
ve teınel
persone
xxxxxxxxxxxx
kapasite
kullanıına
hazır
hal
xxxxxx
aktif bir şekilde
temel
hizrne
x X X X X X
sunUnluna baslaınası.
20. Sosyal Güvenlik Kunununun
SGK merkez
ve il teşkilatlarında
görev
yapacak
tiiı:r
teInel
ei9-tiınlerinir
xxxxxxxx
kalıcı kadroların OIU~1Tnu.
21. Sosyal Güvenlik Kurunı.u
l-fizınet Merkezlerinin
taınaınlanması.
22. Sosyal Güvenlik
kuru:msal
kadrolannııı.
xxxxxxxxxxxx
Kurutt\u
kurumsal vao:ının oluşturulınası.
23. Her ilçede Sosyal Güvenlik
yapılanma
sürecinin
taınaınlanınası
ve kah
XXXXXX
Kurumu
temel h:izı:net sunUnluna bestaması.
24. Tüın ülkede Sosyal Güvenlik
Hizmet
Merkerl
oluşuınunun
taınaınlannı.as
xxxxxxxxxxxx
Kurumu
Hizmet
Merkezlerinin
hizmet
sununnııu
baslaınası.
25. Arşiv sorunlannııı.
taınaınen
çöziilınesi.
Bütün eski kayıtların
ve kağıt tabanI:
verilerin
taInaı:n.en elektronik
ortaı:na taşınarak
BİLTOM standartlarına
uygun
hal
••.•••
tirilın.esİ
26. BİLTOM uygclaınalarının
analitik bazda geli~tiriıınesine yönelik çalışınalara devaın
edilınesi.
Bütün kan'ıu kaynaklı
veri tabanlan
ile uyunı. satIanabilınesine
yönelik
lcalısın.aların 5Ürınesi
.,J .•
xxxxxxx
xxxxxxxxxx
xxxxxxxxxx
••
•
•
•
IKINCI KITAP
"
SOSYAL SIGORT"ALAR
'-'
VE GENEL SAGLIK SIGORTASı
KANUN TASARısı
"
.
7. SOSYAL SIGORTALAR
VE. GENEL SAGLIK
'\"J
SIGORTASı .. KANUN
.
TASARısı OZETI
Bu bölümde yeni Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun Tasarısı'na ilişkin özet bilgiler yer almaktadır.
7.1. Emeklilik Sisteminin Temel Özellikleri
Emeklilik Yaşı
•
2035 yılına kadar emeklilik yaşı değişmemektedir.
•
2036 yılından itibaren emeklilik yaşlarında hayatta kalma beklentisindeki
artışa
paralel, kademeli bir artış gerçekleşecektir.
Emeklilikten Yararlanma Koşulları
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk defa sigorta/t olacaklar için;
•
Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşın doldurulması ve,
•
En az 25 yıl (9000 gün) prim ödenmiş olması
öngörü imekted ir.
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilkdefa sigorta/t olup, 9000gün prim ödeyemeyenler, yaşlılık aylığı için gerekli olan minimum yaş hadlerine 3 yaş daha ekIenrnek ve 5400 gün prim ödemek suretiyle de yaşlılık aylığına hak kazanabilecektir.
113
Sakat Sigortalılar
•
Yaş koşuluna
tabi olmaksızın
sakatlık
derecelerine
göre daha kısa sürede emekli
olabileceklerdir.
Aylık veya Gelirlere Esas Kazanç
•
Tüm çalışma
sürelerindeki
kazançlarının
ortalamasına
göre belirlenecektir.
Aylık Bağlama Oranı
Kanunun
yürürlüğe
girdiği
tarihten
•
2016 yılına kadar yıllık % 2.5,
•
2016 yılından
itibaren
olarak uygulanması
itibaren
çalışılan
her yıl için,
yıllık % 2
öngörülmektedir.
Maluııük. Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları için Prim Oranı
•
% 20
Sigortalı
payı: % 9,
işveren payı: % 11
Uzun vadeli sigorta kollarına Devletin prim katkısı: % 5
•
Kısa vadeli sigorta kolları için prim oranı; % 1-% 6,5 arasındadır
ren öder.
•
Kendi nam ve hesabına çalışanlar
114
için üst sınır % 6'dır.
ve tamamını
işve-
isteğe Bağlı Sigorta Prim Oranları
20
•
%
•
Prime esas kazanç taban ve tavanı arasında kalmak kaydıyla sigortalılar
ta-
rafından belirlenecek tutar üzerinden hesaplanacaktır.
isteğe bağlı sigortalı olabilmek için Genel Sağlık Sigortası priminin de ödenmesi gerekecektir.
Prime Esas Kazanç
Bütün ücret ve aylıklar, zam ve tazminatlar prime tabidir.
istisnası:
•
Sosyal yardım mahiyetinde bazı ödemeler
Prime esas kazanç tebenı: yürürlükteki asgari ücretin brüt tutarı.
Prime esas kazanç tevenı: tabanın 6.5 katıdır.
Sigortalı ların Borçlanabilecekleri Sü reler
•
Ücretsiz analık süreleri,
•
Kısmi çalışma durumunda çalışamadıkları süreler,
•
Askerlik süresi,
•
Aylıksız izin süreleri (kamu görevlisi olanlar için),
•
Avukatlık staj süreleri,
115
i
•
Grev veya lokavtta geçen süreler,
•
Herhangi bir suçtan ~utuklanan veya göz altına alınıp, bu suçtan dolayı beraat
!
edenlerin bu süreleri,
i
i
•
Sadece yurtdışmdayken çalışılmış olan süreler,
borçlanılabilecektir.
i
i
I.
.
Zorunlu Sigortalı Sayılıpayanlar Isteğe Bağlı Sigortadan Yararlanabilecekler
i
i
• Tarım işlerinde süreksiz olarak çalışanlardan,
• Tarımda kendi nam v~ hesabına çalışanlardan,
i
i
•
Gelir vergisinden mUff olup esnaf ve sanatkar siciliyle birlikte kanunla kurulu
meslek kuruluşlarına ~ayıt olanlardan,
•
Ev hizmetlerinde çaıış~nlardan,
i
aylık kazançları prime esrs asgari aylık kazancın altında olanlar
i
iş Kazası
ve Meslek Haftalığl Kapsamı
i
•
•
i
i
lşverence sağlanmış tpplu taşıma aracı koşulu aranmaksızın, sigortalının işyerine gidiş ve geliş halin~ de kapsayacak şekilde genişletilmektedir.
•
Kendi nam ve hesabırta çalışanlar da iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kapı
samına alınmıştır.
•
Kamu görevlilerinin g~rev malullükleri bazı istisnalar dışında iş kazası sigorta kolunun kapsamında de~erlendirilecektir.
116
Geçici iş Göremezlik Ödeneği
•
•
Kendi nam ve hesabına çalışanlara
Kendi nam ve hesabına
mezlik ödeneği
çalışanlara
ve kamu görevlilerine
yatarak
de verilecektir.
tedavi oldukları
süreler
için iş göre-
ödenecektir.
Malullük Sigortası
•
•
Çalışma gücünün
2/3'ünü veya,
iş kazası veya meslek hastalığı
sonucu meslekte
kazanma gücünün
% 66'sını kay-
beden sigortalılar.
Malullük Aylığının Minimum Düzeyi
•
En az 10 yıl (3600 gün) prim ödemek
•
Aylık bağlama
•
9000 günün
yararlanabilecektir.
oranı en az 9000 gün prim ödenmiş
altında
hesaplanacaktı
koşuluyla
prim ödemişken
ölenler
gibi hesaplanacaktır.
için de 9000 gün prim ödenmiş
gibi
r.
Yaşlılık Aylığı Almakta iken Tekrar Sigortalı Bir işte Çalışmaya Başlayanlar
•
% 33 oranında
sosyal güvenlik
destek primi ödemek
suretiyle
aylıkları
kesilmek-
sizin çalışabileceklerdir.
Ölüm Aylığı
•
En az 5 yıl (1800 gün) prim ödemiş
sigortaııların
ölümü
halinde
hak sahiplerine
aylık bağlanacaktır.
•
9000 günün
altında
hesaplanacaktı
prim ödemişken
ölenler
için de 9000 gün prim ödenmiş
gibi
r.
117
Çocuklara
Bağlanacak
Ölüm Aylığı
Evli olmayan kız çocuklara.
• Yaş sınırı olmaksızın, sigortalı olarak çalışmamaları veya kendi çalışmalarından
dolayı gelir veya aylık almamaları koşuluyla
Erkek çocuklara,
•
18 yaşına, orta öğrenim yapmaları halinde 20 yaşına, yüksek öğrenim görmeleri
durumunda 25 yaşına kadar
ölüm aylığı bağlanacaktır.
Emzirme Yardımı
•
Kadın siqortalılara,
•
Sigortalı erkeğe sigortalı olmayan karısının,
doğum yapması halinde, 6 ay süreyle, brüt asgari ücretin t/ô's: miktarında emzirme
yardımı verilecektir.
Evlenme Yardımı
•
iş kazası ve meslek hastalığı ya da,
•
Ölüm sigortasından aylık almakta olan
eş ve çocuklardan evlenenlere bir defa olmak üzere aylık veya gelirlerinin bir yıllık tutarı olarak verilecektir.
118
Cenaze Yardımı
•
Ölen sigortalının ailesine brüt asgari ücretin üç katı tutarında verilecektir.
Sandık iştirakçileri
(Banka veya sigorta şirketlerinin çalışanlarının tabi olduğu 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun geçici 20 nci maddesi)
•
Bu kapsamda faaliyet gösteren banka, sigorta şirketi veya odaların çalışanlarının
tabi olduğu sosyal güvenlik sandıklarının iştirakçileri ve hak sahipleri Emeklilik
Sigortası kapsamına alınacaktır.
Fiili Hizmet Zammı
•
Bazı ağır veya tehlikeli işlerde çalışan siqortalılann bu işlerde geçirdikleri her yıl
için çalışma sürelerine ayrıca 90 gün ile 180 gün arasında ki süre ilave edilecektir.
•
Fiili hizmet zammı karşılığında uzun vadeli sigorta kolları primi de zamlı sürenin
oran i kadar artı rılarak alı nacaktı r.
itibari Hizmet Süreleri
•
Kamu idarelerinde kanunda sayılan işlerde, dalgıç, pilot, deniz altıcı gibi görevlerde çalışanlara fiili hizmet zammından ayrı olarak ilaveten itibari hizmet süreleri
veri lecekti r.
ilave verilen sürenin karşılığı bunları çalıştıran kamu kurumlarından tahsil edilecektir.
Asgari işçilik Oranı
•
Kurumca; inşaat işleri ile kamu idarelerince yürütülen ihaleli işlerin yanısıra, Bakanlar Kurulunca belirlenen işler için, yapılan işin niteliği, kapsamı, kapasitesi,
kullanılan teknoloji gibi hususlar dikkate alınarak tespit edilecektir.
119
Tescil Kolaylığı
•
Kendi nam ve hesabına çalışanların, mesleki faaliyette bulunmak için meslek
odalarına, vergi dairelerine müracaatlarında otomasyon sistemi vasıtasıyla aynı
anda sigorta tescillerinin de yapılabilmesi sağlanacaktır.
Diğer Kurumlarla Otomasyon
•
Kamu kurum ve kuruluşları, bankalar, belediyeler gibi kurum ve kuruluşların yaptıkları işlemler nedeniyle sigortalı olmaları gerekenlerin sigortalılık durumlarını
Kurumun veri tabanından araştırması sağlanacak, sigortasız olduğu anlaşılanlar
Kuruma bildirilecektir.
Sigorta Sicil Numarası
• T. C. Kimlik Numarası kullanılacaktır.
7.2. Genel Sağlık Sigortasının Temel Özellikleri
GSS Kapsamındaki Kişiler
• Tüm vatandaşlar GSS kapsamına alınmaktadır.
istisna/ar:
• Vatani görevini yapan er ve erbaşlar (tedavi giderleri genel bütçeden karşılanacaktır),
• Türkiye'de ikamet eden yabancı ülke vatandaşlarından kendi ülkesinde sosyal sigortası olanlar
kapsam dışındadır.
120
Çocuklara 18 Yaşına Kadar Özel Haklar Verilmektedir
•
Bütün çocuklar, doğar doğmaz GSS kapsamına alınmaktadır.
•
Anne ya da babası prim ödeme ya da diğer yükümlülüklerini
yerine getirmese de,
18 yaşını tamamlayana kadar bütün çocuklar sağlık yardımlarından yararIanmaya devam edecektir.
GSS Kapsamında Sağlık Hizmeti Bir Haktır
•
Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak vatandaşlar için bir haktır.
Kişilere sunulacak sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden alınan primlerin
tutarı arasında ilişki kurulamayacağı ilkesi yasayla güvenceye alınmıştır.
•
GSS Kurumu için ise bu hizmet ve hakları sağlamak bir yükümlülük olarak tanımlanmıştır.
GSS'ye Katılım Zorunludur
• Toplumun bireyleri arasında; çok kazanan ile az kazanan, sağlıklı olan ile hasta
olan, genç ile yaşlı, bekar ile evli, çalışan ile emekli arasında sosyal bir dayanışma
ortamı yaratılacaktır.
•
isteyenlerin özel sağlık sigortası yaptırmaları na engel bir düzenleme getirilmemektedir.
Sevk Zinciri Esastır
•
iş kazası, meslek hastalığı ve acil haller dışında, aile hekiminden sevk alınmaksızın yapılan başvurulara ilişkin giderlerin tamamı ödenmeyecektir.
•
Sevk zincirine uyulması halinde kişilerin istediği kamu veya özel hekim ve sağlık
tesislerini seçme hakkı bulunmaktadır.
121
• Sevk zincirine uyulmaksızın sağlık hizmet sunucularına başvuran kişilere ödenecek tutarın % 7ü'j ödenmektedir.
GSS'nin Kapsadığı Sağlık Hizmetleri
•
Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri,
•
Hastalık sebebiyle ayakta veya yatarak tedavi, laboratuar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri ve acil sağlık hizmetleri,
• Analık sebebiyle ayakta veya yatarak tedavi, laboratuar tetkik ve tahlilleri ile diğer
tanı yöntemleri, rahim tahliyesi, tıbbi sterilizasyon ve acil sağlık hizmetleri,
•
15 yaşına kadar; ağız ve diş muayenesi, laboratuar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı
yöntemleri ve acil sağlık hizmetleri,
• Yukarıdaki sayılan sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbi araç ve gereç, iyileştirici nitelikteki tıbbi malzemelerin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı,
onarılması ve yenilenmesi hizmetleri kapsama alınmıştır.
15 yaşından sonra ise, diş eti hesielıklennın tedavisi, travmaya ve onkotojlk tedaviye
bağlt ağız ve diş hesielıklerırnn tedavisi ve bunlara bağit protez uygulamalan ile acil
ağız ve diş sağlığı hizmet/eri ve 60 yaş üzerindekilere diş protezleri sağlanmaya devam
edilecektir.
Kapsam Dışı Sağlık Hizmetleri
• Tıbbi gereklilik dışında estetik amaçlı yapılan tıbbi işlemler, iş kazası ve meslek
hastalığı hariç,
• Yardımcı üreme tekniklerine ilişkin tanı ve tedavi işlemleri,
•
Alternatif tıp uygulamaları.
122
Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Şartları
• Tedavi için başvurulan tarihten önce, son bir yıl içinde 90 gün prim ödenmiş veya
tahakkuk ettirilmiş olması,
•
Halen prim ödeme yükümlüsü olanlarda (şimdiki Bağ-Kur ile isteğe bağlı sigortaiıiar) başvurduğu tarihte prim borcunun bulunmaması,
Prim ödeme veva prim borcu olmama şartma bağ" olmavan istisnalar:
•
18 yaşın altında olan kişiler,
•
Tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler,
•
Acil haller,
•
Bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar,
•
Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri,
•
iş kazası ile meslek hastalığı halleri.
Halen bu durum Bağ-Kur'da 240 gün olarak uygulanmaktadır. Ayrıca, kişileryukarıda
sayılan istisnalara bakılmaksızın sağlık hizmetinden yararlanamamaktadır.
Yurt Dışında Tedavi
•
işveren tarafından geçici olarak yurt dışında görevlendirilenlere acil hallerde sağlanacaktır.
•
işveren tarafından sürekli olarak yurt dışında görevlendirilenlere
tüm sağlık hiz-
metleri sağlanacaktır.
123
•
Sağlık Bakanlığı ile birlikte belirlenen yurt içinde tedavinin mümkün olmadığı durumlarda, bütün sigortalılara yurt dışında tedavi olanağı sağlanacaktır. Ayrıca bu
kişilerin yol parası, zaruri masraf ve refakatçi giderleri de karşılanacaktır.
Yol Parası. Zaruri Masraf ve Refakatçi Giderleri
•
Hastanın il dışına sevk halinde yol parası, zaruri masraf ve refakatçi giderleri ödenir.
Katılım Payı Alınması
Ayaktan tedavide yapılan muayene, ilaçlar ve ortez, protez, iyileştirme araç ve gereçleri için ve yine ayaktan tedavide sağlanan diğer sağlık hizmetlerine yönelik belirli
oranlarda katılım payı alınması öngörülürken,
•
iş kazası ile meslek hastalıkları halinde,
•
Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetlerinde,
•
Sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek şartı ile Kurumca belirlenen kronik hastalıklarda kullanılan ilaçlarda,
•
Kontrol muayenelerinde,
katılım payı alınmayacaktır.
Sağlık Hizmetlerinin Karşılanacak Tutarlarının Belirlenmesi
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tarafından belirlenecektir.
Komisyon;
•
Sağlık Bakanlığından,
124
•
Maliye Bakanlığından,
•
Hazine Müsteşarlığından,
•
Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığından,
•
Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğünden,
birer temsilci olmak üzere 5 üyeden oluşacaktır.
Komisyon aşağıdaki kurumlardan/birliklerden
•
Yüksek Öğretim Kurulu,
•
Türk Tabipleri Birliği,
görüş almaya yetkilidir:
• Türk Diş Hekimleri Birliği,
•
Türk Eczacıları Birliği,
•
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği,
•
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği,
• Tıpta Uzmanlık Dernekleri.
Sağlık Hizmetlerinin Karşılanma Yöntemi
•
GSS sağlık hizmetini sözleşmelerle kamu ve özel sağlık hizmeti sunucularından
satın alacaktır. GSS hiçbir şekilde hizmet sunumu yapmayacaktır.
•
Sözleşmeli kurumlar otelcilik hizmeti dışında hastalardan fark alamayacaktır.
125
•
Sevk zincirine uygun olarak, sözleşmesiz sağlık hizmet sunucularına gitmeyi tercih eden siqortalılara,
sözleşmeli yerlere ödenen tutarın
% 70'ine kadarını
GSS'den tahsil etme olanağı tanınmıştır.
Prim oranları
•
GSS Prim oranı: % 12,5'tir.
•
Aktif çalışanlar için % O,5'i iş kazası ve meslek hastalığı primidir.
•
Çalışan Payı: % 5
•
•
işveren Payı: % 7,5
Emekliler: Prime ya da aylıklarından
kesintiye tabi değildir.
• Yeşil kartlılann primi devlet tarafından ödenecektir.
•
Bağ-Kur'da sağlık primi % 20'den % 12.5'e inmektedir.
•
Devlet memurlarından prim alınmaya başlanacaktır.
•
SSK için prim oranı aynıdır.
126
:;;
8. SOSYA SIGO
L.
VE. GENEL SA LIK
SIGORTASı K
TAS
i
Bi Ri Nci KISI M
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
Madde 1- Bu Kanunun amacı, kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası
bakımından kişileri sosyal sigorta riskleri karşısında güvence altına almak; bu sigorta kollarından yararlanacak kişileri ve sağlanacak sosyal sigorta haklarını, bu haklardan yararlanma şartlarını, sosyal sigortaların finansman ve karşılanma yöntemlerini
belirlemek; sosyal sigortaların işleyişi ile ilgili usul ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2- Bu Kanun, kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını,
ması bakımındangerçek
sar.
bu Kanunun uygulan-
kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini kap-
Tanımlar
Madde 3- Bu Kanunun uygulanmasında;
a)
Bakanlık: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
b)
Kurum: Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
127
c)
Kısa vadeli sigorta kolları: iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası kollarını,
d)
Uzun vadeli sigorta kolları: Malülfük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarını,
e)
Sigortalı: Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi
gereken veya kendi adına prim ödemesi gereken kişileri,
f)
Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük veya yaşlılık
aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babasını,
g)
Genel sağlık sigortası: Kişilerin sağlık riskleri nedeniyle oluşan harcamalarının
karşılanmasını sağlayan sosyal sigortayı,
h)
Genel sağlık sigortalısı: Bu Kanuna göre genel sağlık sigortalısı sayılan ve genel
sağlık sigortası bakımından adına prim ödenmesi gereken veya kendi adına
prim ödemesi gereken kişileri,
Bakmakla yükümlü olunan kişi: Genel sağlık sigortalısının;
i)
1)
Sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almayan
eşini,
2)
Sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almayan çocuklarından; 18 yaşını, orta öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan çocukları ile
yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malulolduğu tespit edilen evli olmayan
çocuklarını,
3)
Sigortalı sayılmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık almayan ve
geçiminin
basını,
128
sigortalı tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen ana ve ba-
i)
Muhtaç: Kriterleri Kurumca çıkarılacak yönetmelikte belirlenen ve bu kriterlere
uygun olduğu tespit edilen kişileri,
j)
Hizmet akdi: 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununun 313 üncü maddesi ile tanımlanan hizmet akdini veya 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı iş Kanununun 8 inci maddesinde tanımlanan iş sözleşmesini,
k)
Süreksiz iş: Özel sektöre ait tarım ve orman işlerinde nitelikleri bakımından en
çok otuz iş günü süren işleri,
i)
Ücret: Kamu idareleri ile özel kuruluşlarda bir işverene tabi olarak çalışanların,
bu çalışmalarının karşılığı olarak belirlenmiş saatlik, günlük, haftalık veya aylık
olarak elde ettikleri kazançları,
m) Asgarı ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı iş Kanununun 39 uncu maddesi gereğince 16 yaşından büyük işçiler için belirlenen bir aylık brüt ücreti,
n)
Net asgarı ücret: Asgarı ücretten vergi ve sosyal sigorta primleri kesildikten sonra kalan ücreti,
o)
Haftalık çalışma süresi: 4857 sayılı Kanunun 63 üncü maddesinde belirtilen haftalık çalışma süresini,
p)
Takvim ayı: Ücretleri her ayın 15'inde ödenen sigortalılar için ayın 15'inden ertesi ayın 14'üne kadar geçen, diğer sigortalılar için ise ayın 1'i ile sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi,
r)
Takvim yılı: Ücretleri her ayın 15'inde ödenen sigortalılar için 15 Ocak tarihinden
ertesi yılın 14 Ocak tarihine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise 1 Ocak ile 31
Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün olarak değerlendirilen süreyi,
s)
Geçici iş göremezlik ödeneği: iş kazası, meslek hastalığı, hastalık veya analık
halleri sonucu, hekim raporu ile istirahati belgelenen sigortalıya bu süre ile
sınırlı olarak yapılan ödemeyi,
129
t)
Gelir: Sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine, iş kazası veya
meslek hastalığı halinde yapılan sürekli ödemeyi,
u)
Aylık: Sigortalıya veya hak sahiplerine malültük.
yaşlılık ve ölüm sigortalarından
yapılan sürekli ödemeyi,
v)
Ödeme dönemi: Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların ödeme tarihlerinin
belirlendiği devreleri,
y)
Tarımsal faaliyet: Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde veya kamuya mahsus mahallerde ekim, dikim, bakım, üretme,
yetiştirme ve ıslah yoluyla yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve su ürünleri elde edilmesini, bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından işlenip değerlendirilmesini,
z)
muhafazasını ve pazarlanmasını,
Kurum Sağlık Kurulu: iş kazası ve meslek hastalığı ile rnalüliyet hallerinde, Kurumca yetkili kılınan sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek
suretiyle iş kazası, meslek hastalığı, rnalüliyet hallerini ve oranlarını belirlemeye
yetkili hekimlerden oluşan kurulları,
aa) Kamu idaresi: 10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol
Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilen idare ve kurumlar ile bunların ödenmiş sermayesinin % 50'sinden
fazlasına sahip oldukları ortaklıkları ve özel kanunları gereği personel kanunIarına tabi olarak personel çalıştıran diğer kurumları,
bb) Sosyal güvenlik sözleşmesi: Türkiye'nin onayladığı ikili veya çok taraflı sosyal
güvenlik sözleşmelerini ve bu sözleşmelerin uygulama hükümlerini düzenleyen
anlaşmaları,
cc) Sağlık hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere 87
nci madde gereği sağlanacak tıbbi ürün ve hizmetleri,
130
dd) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmeti: Kişilerin hastalıktan korunması veya
sağlıklı olma halinin sürdürülmesi amacıyla kişiye yönelik olarak verilen sağlık
hizmetlerini,
ee) Aile hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi olarak yetkilendirilen ve Kurum ile sözleşmeli hekimleri,
ff)
Sağlık hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan veya üreten gerçek kişiler ile
kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubelerini,
gg) Katılım
payı: Sağlık hizmetlerinden
yararlanabilmek
için 93 üncü madde
hükümlerine göre belirlenen ve genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü
olduğu kişiler tarafından ödenen tutarı,
hh) Sığınmacı: içişleri Bakanlığı tarafından sığınmacıolarak
ii)
kabul edilen kişileri,
Vatansız: içişleri Bakanlığı tarafından vatansız olarak kabul edilen kişileri,
ifade eder.
131
i Ki Nci KISI M
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri
BiRiNCi BÖLÜM
Sigortahlara
ilişkin Hükümler
Sigortah sayılanlar
Madde 4- Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından;
a) Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,
b) Köy ve mahalle muhtarları ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan;
1) Esnaf ve sanatkarlar,
2) Ticarı kazanç veya serbest meslek kazancı nedeniyle veya basit usulde gelir
vergisi mükellefi olanlar,
3) Gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulan meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar,
4) Anonim şirketlerin kurucu ortakları ve yönetim kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin
ise tüm ortakları,
5) Tarımsal faaliyette bulunanlar,
c) Kamu idarelerinde;
133
1) Kadrolu olarak çalışanlar,
2) (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı olmayı gerektirmeyecek şekilde sözleşmeli
olarak çalışanlar ile, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi
uyarınca açıktan vekil atananlar,
sigortalı sayılırlar.
Birinci fıkranın (a) bendi kapsamına giren sigortalılara ilişkin hükümler, işçi sendikalarının yönetim kurullarına seçilenler; bir veya birden fazla işveren tarafından
çalıştırılan film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile müzik, resim, heykel,
dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel sanat kollarında çalışanlar; düşünür ve yazarlar; 2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması
Hakkında Kanuna göre çalıştırılan koruma bekçileri ile 24/4/1930 tarihli ve 1593 sayılı
Umumi Hıfzıssıhha Kanununda belirtilen umumi kadınlar hakkında da uygulanır.
Birinci fıkranın (c) bendi kapsamına giren sigortalılara ilişkin hükümler, kuruluş veya personel kanunları gereğince seçimle veya atama yoluyla göreve gelenler; Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları, harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda Türk Silahlı Kuvvetleri hesabına
okuyan veya kendi hesabına okumakta iken askeri öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay nasp edilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adaylar ile fakülte veya meslek yüksek okullarında kendi hesabına okuduktan
i
,
sonra veya askerlik hizmetini müteakip muvazzaf subaylığa, astsubaylığa, uzman
jandarmalığa veya uzman erbaşlığa geçirilenler hakkında da uygulanır.
Bazı sigorta kollarının uygulanacağı haller
Madde 5- Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından aşağıda sayılan kişiler
hakkında uygulanacak sigorta kolları şunlardır:
a) Ceza infaz kurumları ile tutukevieri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular hakkında kısa vadeli sigorta kolları uygulanır. Bunlar ayrıca isteğe bağlı sigortalı olabilirler.
134
b) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak,
çırak ve işletmelerde
beceri eğitimi gören öğrenciler
ile yüksek öğrenimieri
sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler, kısa vadeli sigorta kollarına tabi
tutulur.
c) Harp malülleri ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu veya
asayiş ve güvenliğin sağlanması ile ilgili kanunlara göre vazife malOllüğü aylığı
bağlanmış olanlardan bu Kanuna tabi çalışanlar hakkında aylıkları kesilmeksizin
kısa vadeli sigorta kolları uygulanır. Ancak bunlar hakkında, uzun vadeli sigorta
kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi
takip eden aybaşından itibaren uzun vadeli sigorta kolları da uygulanır.
d) Mütekabiliyet esasına dayalı olarak ikili sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke
uyruğunda olanlar hariç, yüksek öğretim kurumlarında çalıştırılan yabancı uyruklu öğretim elemanları ile Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görevlendirilen yabancı uyruklu öğretmenler hakkında yalnızca kısa vadeli sigorta kolları
uygulanır. Ancak bunlar hakkında, uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri
tarihi takip eden aybaşından
itibaren uzun vadeli sigorta kolları da uygulanır.
e) Sosyal güvenlik destek primine tabi olanlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları
uygulanır.
Sigortalı sayılmayanlar
Madde 6· Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının uygulanmasında;
a) işverenin işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
b) Aynı konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dahil bu dereceye kadar hısımlar
arasında ve aralarına dışardan başka kimse katılmaksızın yaşadıkları konut içinde yapılan işlerde çalışanlar,
c) Ev hizmetlerinde süreksiz olarak çalışanlar ile ev hizmetlerinde hizmet akdi ile
sürekli çalışmasına rağmen haftalık çalışma sürelerinin 4857 sayılı Kanunda be-
135
Iirtilen sürelerden
alt sınırının
d) Askerlik
az olması nedeniyle
otuz katından
hizmetlerini
aylık kazançları
prime esas günlük
kazanç
az olanlar,
er ve erbaş olarak yapmakta
olanlar
ile yedek subayokulu
öğrencileri,
e) Yabancı bir ülkede kurulu
hesabına Türkiye'ye
bi olduğunu
f)
herhangi
bir iş için gönderilen
belgeleyen
lek veya sanat okullarında
h)
18 yaşını doldurmamış
i)
Kamu idareleri
ile yetkili
nam ve
ülkede sosyal sigortaya
resmi makamların
ve yüksek okullarda
tarafından
ta-
tatbiki
izniyle kurulan
mahiyetteki
mes-
yapım ve üre-
üzere, tarım
işlerde çalışanlar
çalışanlardan
tarımsal
bu faaliyete
ilişkin
faaliyette
masraflar
bulunan
olan hasta veya malCıller,
tanımlanan
katından
az olduğunu
belgeleyenler,
veya orman
işlerinde
kendi adına ve hesabına
ve yıllık tarımsal
düşüldükten
bu Kanunda
bir kişinin
işlerinde
ile tarımda
masının,
itibarıyla
işe alıştırılmakta
olanlar,
hariç olmak
akdiyle süreksiz
Niteliği
ve yabancı
ve o kuruluş
çalışan öğrenciler,
g) Sağlık hizmet sunucuları
i)
tarafından
kişiler,
Resmı meslek ve sanat okulları
tim işlerinde
bir kuruluş
sonra
kalan
prime esas günlük
bir gün içinde yapabileceği
hizmet
bağımsız
faaliyet
gelirlerinden
tutarın
aylık
kazanç alt sınırının
işlerde yevmiyeli
ortalaotuz
olarak
çalışanlar,
j)
Kendi nam ve hesabına
natkar siciliyle
rak
kayıtlı
düşüldükten
birlikte
olanlardan,
kanunla
aylık
kurulu
gelir vergisinden
kazançlarından
belgeleyenler,
4 üncü ve 5 inci maddelere
göre sigortalı
muaf olup esnaf ve sa-
meslek kuruluşlarına
bu faaliyetine
sonra kalan tutarı prime esas günlük
dan az olduğunu
136
çalışanlardan
sayılmaz.
usulüne
ilişkin
kazanç alt sınırının
uygun olamasraflar
otuz katın-
(h) bendinin uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak suretiyle öğrenimieriyle ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18
yaşın bitiriimiş olması şartı aranmaz.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortahhğın
başlangıcı
Madde 7· Sigorta hak ve yükümlülükleri,
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ben-
dine göre sigortalı sayılanlar için çalışmaya başladıkları tarihten; (b) bendine göre sigortalı sayılanlardan gelir vergisi mükellefi olanların gelir vergisi mükellefiyetinin
başladığı tarihten; şirket ortaklarının şirket ortaklıklarının tescil edildiği tarihten; gelir vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulu
meslek kuruluşlarına
kayıtlı olmaları gereken tarihten; tarımda kendi adına ve he-
sabına bağımsız çalışanlar için çalışmaya başladıkları tarihten; köy ve mahalle muhtarları için seçildikleri tarihten; (c) bendine göre sigortalı sayılanlar için göreve başladıkları tarihten itibaren başlar.
Sigortah bildirimi ve tescili
Madde 8- Sigortalı bildirimi
ve tescilinde aşağıdaki usul ve esaslara göre işlem
yapılır:
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortaııları çalıştıracak işverenler, çalıştıracağı
kişileri
işe başlatmadan
önce örneği Kurumca
hazırlanacak sigortalı işe giriş bildirgesiyle Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak, inşaat işyerlerinde işe başlatılacak kişiler için en geç işe başlatıldığı gün, yabancı ülkelerde sefer yapan ulaştırma
araçlarına
sefer esnasında alınarak
çalıştırılanlar ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan
kişiler için işe giriş bildirgeleri işe başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde, kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların işe giriş
bildirgelerinin
üç ay içinde Kuruma bildirilmesi durumunda süresi içinde bildiril-
miş sayılır. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalılar
en geç otuz gün içinde, bunlardan kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak
137
üzere işe alınan sigortalılar ise üç ay içinde çalışmaya başladıklarını Kuruma bildirirler.
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kişiler, aynı bent kapsamında sigortalı olmalarını gerektirecek şekilde çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren onbeş gün içinde örneği Kurumca hazırlanacak sigortalı bildirim belgesiyle çalışmaya başladıklarını Kuruma bildirmekle yükümlüdür. ilgili kurum, kuruluş veya birlikler 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kişiler için kendi mevzuatlarına göre kayıt veya tescili yaptıkları sırada örneği Kurumca hazırlanacak sigortalı tesciline ilişkin belgeyi düzenlemek ve kayıt veya
tescil tarihini takip eden onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde sayılan kişileri çalıştıran kamu
idareleri, bunları çalıştırmaya başladıkları tarihten itibaren onbeş gün içinde işe
giriş bildirgesiyle bunların çalışmaya başladıklarını Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
Sigortalıların tescil ve diğer işlemlerinde sigorta sicil numarası olarak T.C. Kimlik
Numarası kullanılır.
Kamu idareleri ve döner sermayeli kuruluşlar ile bankalar ve özel finans kurumları,
Kurumca belirlenen işlemlerde kişilerin sigortalılık durumunu kontrol etmek ve sigortasız kişileri Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
Bu maddede belirtilen yükümlülükleri
yerine getirmeyenler hakkında 141 inci mad-
de hükümlerine göre idarl para cezası uygulanır.
Bu madde gereği verilmesi
zorunlu olan belgelerin
içeriği, belgelerin verilme
yöntemleri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Kurumca
çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın
sona ermesi
Madde 9· Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortaıllık;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortaııların hizmet
akdinin sona erdiği veya öldüğü tarihten,
138
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortaııların;
1) Gelir vergisi mükellefi olanlar için, mükellefiyetierini
gerektiren faaliyetlerine
son verdikleri,
2) Gelir vergisinden muaf olanlar için, esnaf ve sanatkar sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşlarındaki
üye kayıtlarının silindiği,
3) Şirket ve donatma iştiraki ortağı olanlar için, tabi oldukları mevzuata göre şirketle ve donatma iştiraki ile ilgilerinin kesildiği,
4) Şirket ortağı olanlar için, şirketin iflasına veya tasfiyesine karar verildiği,
5) Tarımda kendi nam ve hesabına çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği
6) Öldüğü
tarihten,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalilardan görevden ayrılanların veya ölenlerin, primlerinin ait olduğu ayı takip eden aybaşından,
d) 5 inci madde gereği bazı sigorta kollarına tabi tutulanların,
kısmen sigortalı
sayılmalarını gerektiren halin sona erdiği tarihten,
iti baren sona erer.
Birinci fıkranın (a) ve (c) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumları işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekilde sona erenlerin ise kendileri ve sözü
edilen bentte belirtilen ticarı faaliyetin sona erme halinin bildirildiği
kuruluşlar ta-
rafından en geç yedi işgünü içinde Kuruma bildirilir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
139
Sigortaılların
işleri nedeniyle geçici olarak yurt dışında bulunmaları
Madde 10- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde sayılan siqortalılann işverenleri tarafından geçici görevle yurt dışına gönderilmeleri,
(c) bendinde sayılan
sigortaııların kanunlarında belirtilen usule uygun olarak görev veya eğitim amaçlarıyla yurt dışına gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılan siqortalılann sigortalılığa
esas çalışması nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde, sigortaılların ve işverenlerin bu Kanunda yazılı hak ve yükümlülükleri
140
devam eder.
iKiNCi
BÖLÜM
işyerleri ve işverenlere ilişkin Hükümler
işyeri, işyerinin bildirilmesi, devri, intikali ve nakli
Madde
11- Sigortali sayılanların işlerini yaptıkları yerler işyeridir.
işyerinde üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve
aynı yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler ile dinlenme, çocuk emzirme,
yemek, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, bedensel ve mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi diğer eklentiler ve araçlar da işyerinden sayılır.
işveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte Kuruma vermekle yükümlüdür.
Şirket kuruluşu aşamasında, sigortalı çalıştırmaya başlayacağı tarihi ve çalıştırılacak sigortalı sayısını beyan eden şirketlerin ticaret sicili memurluklarına
bildirimler, ticaret sicili memurluklarınca
yaptıkları
bildirimi takip eden on gün içinde Kuruma
gönderilir ve bu bildirim işverence Kuruma yapılmış sayılır.
29/6/1956 tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi şirketlerin nevilerinin değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda bu hususların ticaret siciline tesciline ilişkin ilan tarihini, adi şirketlerde şirkete yeni ortak alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden üç işgünü içinde
örneği Kurumca hazırlanan bir bildirgeyle Kuruma bildirilir.
işyerinin faaliyette
bulunduğu
adresten başka bir adrese nakledilmesi,
sigortalı
çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi
halinde, işyerinin nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip
eden üç işgünü içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde işyeri bildirqesini
Kuruma vermekle yüküm-
lüdür. Bu işlerde çalışan sigortaııların sigorta hak ve yükümlülükleri
devam eder. Ka-
mu idarelerine ait işyerlerinin nakil, devir veya intikal işlemlerinde işyeri bildirgesinin verilme süresi Kurumca belirlenir.
141
Bildirgenin
verilmemesi
yükümlülükleri
veya geç verilmesi
bu Kanunda
belirtilen
hak ve
ortadan kaldırmaz.
Bu maddede belirtilen yükümlülükleri
yerine getirmeyenler hakkında 141 inci mad-
denin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca idari para cezası uygulanır. ldarl para cezası uygulanması bu yükümlülüklerin
yerine getirilmesine engel teşkil etmez.
işveren, işveren vekili ve geçici iş ilişkisi kurulan işveren
Madde 12- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı
sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler işverendir.
işveren nam ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren deyimi işveren vekilini de
kapsar. işveren vekili ve 4857 sayılı Kanunda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan işveren, bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden
dolayı işveren ile birlikte müştere-
ken ve müteselsilen sorumludur.
Çiftçi
mallarını
yükümlülükleri,
koruma
bekçileri
hakkında işverenlerin
bu Kanunda belirtilen
bunları atamaya yetkili makam tarafından yerine getirilir.
Ceza infaz kurumları ile tutukevieri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri
ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutukluların
işvereni Ceza infaz Kurumları ile Tu-
tukevleri işyurtları Kurumu, işveren vekilleri ceza infaz kurumları ile tutukevieri iş
yurtlarının sorumlu müdür ve amirieridir.
Aracı
Madde 13- Bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişiye aracı denir. Asıl işveren bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden
142
dolayı aracı ile birlikte sorumludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri
iş kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
Madde 14· iş kazası;
a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada işini yaparken veya sigortalının işyerinde ayrılan alanlarda ihtiyaçlarını karşılamak için bulunduğu sırada,
b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı
kendi adına ve hesabına çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu
nedeniyle,
c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının işveren tarafından görev ile işyeri
dışında başka bir yere gönderilmesi
nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen za-
manlarda,
d) Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Siqortalılann, işe başlama ve işten ayrılma saatleri dikkate alınarak, mutad güzergahında işe gidiş gelişi sırasında,
meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence veya ruhça arızaya uğratan olaydır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) ve (c) bentleri kapsamında bulunan siqortalılann geçirdiği iş kazasının, işveren tarafından o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç
kazadan sonraki üç işgünü içinde,
b) (b) bendi kapsamında
hatsızlığının bildirim
bulunan sigortalının
yapmaya engelolmadığı
geçirdiği
iş kazasının ise ra-
günden sonraki en geç üç
işgünü içinde,
143
Kurumca belirlenen usülle bildirilmesi zorunludur.
Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için, gerekirse Kurumca veya Kurumca yetkili kılınan kamu idareleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma sonunda yazılı olarak bildirilen hususların
gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler 121 inci maddeye göre ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan tahsil edilir. ilgililer hakkında genel hükümlere göre ayrıca kovuşturma yapılır.
Meslek hastalığının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
Madde 15- Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı
tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya
sürekli hastalık, sakatlık veya ruhl arıza halleridir.
Meslek hastalığı halinde bu Kanunda yazılı yardımlardan yararlanmak için, sigortalının çalıştığı işte meslek hastalığına tutulduğunun,
usulüne uygun düzenlenen
sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgelerle, Kurumca gerekli görüldüğü hallerde işyerindeki çalışma şartlarını belirleyen denetim raporları ve gerekli diğer belgeler de dikkate alınarak, Kurum Sağlık Kurulu veya Kurumca yetkilendirilen
sağlık
hizmet sunucuları tarafından tespit edilmesi gereklidir.
Meslek hastalığı, sigortalı olarak çalıştığı ve böyle bir hastalığa sebep olacak işten
ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi
için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana çık-
ması arasında bu hastalık için Kurumca çıkarılacak yönetmelikte belirtilen süreden
daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler gerekli belgelerle doğrudan Kuruma müracaat eder. Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir.
144
işveren, bir sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu
öğrenirse veya durum ken-
disine bildirilirse bunu öğrendiği günden başlayarak üç işgünü içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu yükümü yerine getirmeyen veya yazılı olarak bildirilen hususları kasten eksik veya yanlış bildiren işverene, Kurumca bu olay için yapılmış bulunan masraflar ile geçici iş göremezlik ödenekleri rücu edilir.
Meslek hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli incelemeler doğrudan Kurumca
yapılır.
Hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı bu madde gereği çıkarılacak yönetmelikte belirlenir. Yönetmelikte
belirlenmiş
hastalıklar dışında herhangi bir has-
talığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar,
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Hastalık ve analık hali
Madde 16- Sigortalının, iş kazası ve meslek hastalığı dışında kalan hastalık ve arızaları hastalık halidir.
Sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşının gebeliğinin
an-
laşıldığı tarihten başlayıp doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde
ise ilk on haftalık süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve arıza
halleri analık hali kabul edilir.
iş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde sağlanan
yardımlar
Madde 17- iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık ve analık hallerinde yapılan
yardımlar şunlardır:
a) iş kazası ile meslek hastalığı hallerinde;
1) Sigortalıya geçici iş göremezlik süresince günlük ödenek verilmesi.
2) Sigortalıya sürekli iş göremezlik geliri bağlanması.
3) iş kazası ile meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine gelir
bağlanması.
145
4) Gelir almakta olan eş ve çocuklara evlenme yardımı verilmesi.
5) iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine cenaze
yardımı ödenmesi.
b) Sigortalıya hastalık ve analık hallerinden doğan geçici iş göremezlik süresince
günlük ödenek verilmesi.
c) Sigortalı kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe, çocuğun ölü doğmaması ve yaşamaya devam etmesi şartıyla doğumdan sonraki altı ay süresince her ay, doğum tarihinde geçerli asgarı ücretin
altıda biri tutarında emzirme yardımı verilmesi.
Ödenek ve gelirlere esas tutulacak günlük kazanç
Madde 18- iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödenek
ve gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç, iş kazasının veya doğumun olduğu, meslek hastalığı veya hastalık nedeniyle iş göremezliğin başladığı tarihten
önceki üç takvim ayı içinde bu Kanunun uygulandığı bir veya birden fazla işte 110
uncu maddeye göre sigorta primine esas kazançlar toplamının, Kuruma bu dönemde sigortalı için bildirilen prim gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Günlük kazancın hesabına esas tutulan üç aylık dönem içinde çalışmamış ve ücret
almamış olan sigortalının günlük kazancının tespitinde, iş kazasının veya doğumun
olduğu, meslek hastalığı veya hastalık nedeniyle iş göremezliğin başladığı tarihten
önceki oniki takvim ayı içinde çalıştığı son üç aylık dönemde elde ettiği kazanç esas
tutulur ve günlük kazanç birinci fıkraya göre hesaplanır.
Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı, işe başladığı takvim ayı içinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe uğrarsa, günlük kazancı, iş göremezliğinin başladığı tarih ile işe girdiği tarih arasındaki sürede elde ettiği kazanç toplamı, ücret aldığı gün sayısına bölünerek hesaplanır. işe başladığı gün iş kazasına uğramaları halinde günlük kazancın hesabında aynı veya emsal işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulur.
146
Ücretle çalışanların;
a) Günlük kazançlarının hesabında, ücret dışında zam, tazminat, prim ve ikramiye
gibi arızi nitelikteki her çeşit istihkak dikkate alınmış ise, ödenek ve gelire esas
alınan günlük
kazancın tutarı, ücret toplamının
ücret alınan gün sayısına
bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, % 50'si oranında bir ekleme yapılarak bulunan miktardan çok olamaz. idare ve yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat ve bu mahiyetteki ödemelerden,
ödenek ve gelirin hesabına esas alınan üç aylık dönemden önceki aylara ilişkin
olanlar günlük kazancın hesabında dikkate alınmaz.
b) Meslek hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı bu son işinden
ayrıldığı tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır.
iş kazası ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık
kazanç, yukarıdaki hükümlere göre hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır.
Geçici iş göremezlik ödeneği
Madde 19- Kurumca yetkilendirilen
ru alınmış olması şartıyla;
hekim veya sağ/ık kurullarından istirahat rapo-
a) iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremezliğe uğrayan sigortalıya her gün için,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortaııların
hastalık sebebiyle geçici iş göremezliğe uğraması halinde, geçici iş göremezliğin
başladığı tarihten önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi
ödenmiş olması şartıyla geçici iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için,
c) Sigortalı kadının analığı halinde doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan
gün kısa vadeli sigorta primi ödenmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz
haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için,
147
d) Sigortalı kadının isteği ve doktorun onayı ile doğuma üç hafta kalıncaya kadar
çalışılması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler için,
geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanlara hastalıkları halinde geçici iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavileri süresince veya bu tedavinin gereği
olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir.
iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek geçici iş göremezlik ödeneği, 18 inci maddeye göre hesaplanacak günlük kazancının
üçte .ikisidir.
Geçici iş göremezlik ödeneklerinin en az haftalık olmak üzere, ödeme zamanı ve şekli Kurumca düzenlenecek yönetmelikle düzenlenir.
Sigorta prim ve ödeneklerinin
hesabına esas tutulacak
günlük kazançların alt
sınırında meydana gelecek değişikliklerde, yeniden tespit edilen alt sınırın altında
bir günlük kazanç üzerinden ödenek almakta bulunanların veya almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların bu ödenekleri, günlük kazançlarının alt sınırındaki
değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten başlayarak değiştirilmiş günlük kazançların
alt sınırına göre ödenir.
Bir siqortalıda iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilir.
Ay içerisinde meydana gelen iş göremezlik hallerinde, örneği Kurumca hazırlanacak
bir belgeyle sigortalının geçici iş göremezlik ödeneğine esas kazancı Kuruma bildiri iir.
Kurumlarınca aylık veya ücretleri peşin olarak ödenen sigortalılara ait geçici iş göremezlik ödenekleri bu sigortaııları çalıştıran kuruma ödenir.
148
Sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanma
Madde 20- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu Kurumca yetkili kılınan sağlık hizmeti sunucularının
sağlık kurulları
arızalara göre Kurum
da azalmış
tarafından
Sağlık Kurulunca
bulunduğu
tespit
verilen raporlarda
meslekte
edilen sigortalı,
belirtilen
hastalık ve
kazanma gücü en az % 10 oranın-
sürekli
iş göremezlik
gelirine
hak ka-
zanır.
Sürekli
iş göremezlik
de meslekte
rullarından
geliri almakta
kazanma gücünü
alınacak
4 üncü maddenin
mezlik geliri,
olan sigortalının
ne oranda yitirdiği,
raporlara
birinci fıkrasının
ödenmiş
birinci fıkrada
belirtilen
halin-
sağlık ku-
göre yeniden tespit olunur.
(b) bendine göre sigortalı
kendi sigortalılığından
türlü borçlarının
yeniden tedavi ettirilmesi
olanlara
dolayı, genel sağlık sigortası
olması şartıyla
sürekli
iş göre-
dahil prim ve her
bağlanır.
Sürekli iş göremezlik gelirinin hesaplanması
Madde 21· Sürekli
iş göremezlik
geliri, sigortalının
mesleğinde
kazanma
gücünün
kaybı oranına göre hesaplanır.
Sürekli
tam iş göremezlikte
zancının % 70'i oranında
taç ise gelir bağlama
sigortalıya,
gelir bağlanır. Sigortalı
Yukarıdaki
sigortalıya
bunun iş göremezlik
fıkralara
göre hesaplanan
başka birinin
sürekli
aylık ka-
bakımına
muh-
oranı % 90 olarak uygulanır.
Sürekli kısmi iş göremezlikte
bi hesaplanarak
18 inci maddeye
göre hesaplanan
ayı ile gelir başlangıç
bağlanacak
gelir, tam iş göremezlik
derecesi oranındaki
gelir, günlük
tutarı kendisine
göre artırılarak
ödenir.
kazanç hesabına giren son takvim
tarihi için Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden
üzere 78 inci madde hükmüne
geliri gi-
geçerli olmak
belirlenir.
Sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıcı
Madde 22· Sigortalının
sürekli
a)
ödeneğinin
Geçici iş göremezlik
iş göremezlik
geliri;
sona erdiği tarihi,
149
b) Geçici iş göremezlik
tespit ediiemeden
se, buna ait sağlık kurulu
takip eden aybaşından
iş göremezlik
durumuna
girilmiş-
raporu tarihini,
başlatılır.
Sürekli iş göremezlik
geliri almakta
iken çalışmaya
arıza veya meslek hastalığı nedeniyle
itibaren
sürekli
istirahat
19 uncu maddeye göre hesaplanacak
ği ile aylık sürekli
iş göremezlik
gelirinin
çici iş göremezlik
ödeneği olarak verilir.
devam eden siqortalılardan,
aynı
raporu alanlara, yazılı istek tarihinden
bir günlük
geçici iş göremezlik
otuzda biri arasındaki
ödene-
fark, her gün için ge-
Birden çok iş kazasına uğrama veya meslek hastalığına tutulma hali
Madde 23· Sigortalinın
talığına tutulması
yeniden
halinde,
meydana gelen arızaların
disine sürekli iş göremezliğini
ki kazancı üzerinden
hastalığı
sırasındaki
veya yeni bir meslek has-
bütünü gözönüne
alınarak
ken-
doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı sırasında-
gelir hesaplanır.
günlük
den az ise sigortalının
bir iş kazasına uğraması
Ancak, sigortalının
kazancına göre bulunacak
sürekli
iş göremezlik
son iş kazası veya meslek
geliri, hesaplanan
geliri ilk kazanç üzerinden
ilk gelirin-
ödenir.
Hak sahiplerine gelir bağlanması
Madde 24- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının
gereğince
tespit edilecek
aylık kazancının
78 inci maddeye göre güncellenerek
hak sahiplerine
kaybederek
rine de, ölümün
sürekli
Gelirin başlangıcı,
150
sonucu
meslekte
iş göremezlik
kazanma gücünün
geliri almakta
iş kazası veya meslek hastalığına
sızın 46 ncı madde hükümlerine
lanır.
suretiyle
bulunan
miktarın
tutarı, 46 ncı rnaddehükümlerine
göre
gelir olarak bağlanır.
iş kazası veya meslek hastalığı
fazlasını
% 70'i alınmak
bulunan
18 inci madde
kesilmesi
% 50 veya daha
iken ölenlerin
bağlı olup olmadığına
hak sahiplebakılmak-
göre gelir bağlanır.
ve yeniden bağlanmasında
46 ve 48 inci maddeler
uygu-
Evlenme ve cenaze yardımları
Madde 25- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının;
a) Gelir almakta iken evlenen eş ve çocuklarına 50 nci madde hükmüne göre evlenme yardımı,
b) Hak sahibine 51 inci madde hükmüne göre cenaze yardımı,
ödenir.
iş kazası ve meslek hastalığı bakımından
işverenin sorumluluğu
Madde 26- iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortaııların sağlığını
koruma ve iş güvenliğine aykırı hareketi veya suç sayılabilir bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine
bu Kanun gereğince
yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere Kurumca işverene ödettirilir. Sigortalı
ve işveren sorumluluğunun
tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.
iş kazasının 14 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi
durumunda
bildirim tarihine kadar geçen
süre için sigortalıya ödenecek iş göremezlik ödeneği Kurumca işverenden tahsil edilir.
Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte
çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece
elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.
iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık bakımından üçüncü kişilerin
sorumluluğu
Madde 27- iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık işveren dışında üçüncü bir kişinin
kusuru nedeniyle meydana gelmişse, yapılan veya ileride yapılması gereken ödeme151
ler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı için, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara genel
hükümlere göre rücu edilir.
Ancak, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde bu Kanun uyarınca hak sahiplerine yapılacak her türlü yardım ve ödemeler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kastı veya kusuru bulunup da aynı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine Kurumca rücu edilmez.
Sigortalının kendisinden kaynaklanan sebeplerle tedavi süresinin
uzaması, iş göremezliğinin artması
Madde 28- Sigortalının kendisinden kaynaklanan sebeplerle tedavi süresinin uzaması veya iş göremezliğinin artması durumunda;
a) Geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri;
1) Sigortalının iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle hekimin
bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması sonucu, tedavi süresinin uzamasına
veya iş göremezlik oranının artmasına, malul kalmasına neden olması halinde, uzayan tedavi süresi veya artan iş göremezlik oranı,
2) Bağışlanmaz kusuru veya suç sayılır hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan,
meslek hastalığına tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi,
esas alınarak yarısına kadarı Kurumca eksiitilir.
b) Kast! bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan, hastalanan veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalının geçici iş göremezlik ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri
ödenmez.
c) Hekimce alınması istenen tedbirlere uymayan sigortalılara bu tedbirleri yerine
getirmedikleri süre için geçici iş göremezlik ödeneği verilmez.
152
d) Tedavi gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair
belge almaksızın çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği verilmez, verilmiş olan ödenekler de iki kat artırılarak geri alınır.
14 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler tarafından iş kazasının
anılan bentte belirtilen süre içinde Kuruma bildirilmemesi
durumunda sigortalıya
yapılacak iş göremezlik ödenekleri bildirim tarihinden itibaren ödenir.
Süresinde bildirilmeyen
sigortaıllıktan
doğan sorumluluk
Madde 29- Sigortalı çalıştırmaya başlandığının süresi içinde Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve
analık hallerinde ilgililerin sigorta yardımları ile sağlık hizmetleri Kurumca sağlanır.
Ancak, yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve ileride yapılması
gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa bu gelirin Kurumca
belirlenecek tarifeye göre hesap edilecek sermaye değerleri tutarı, 26 ncı maddede
yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.
iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık halinin, işveren veya sigortalı tarafından yapılması gereken bildirim süresi içinde meydana gelmesi, sigortalının
çalışmalarının
bu süre içerisinde bildirilmemesi
ve aynı süre içerisinde Kurumca
öğrenilmemesi durumunda da, ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
Kısa vadeli sigorta kollarında dikkate alınmayan süreler
Madde 30- Kısa vadeli sigorta kolları bakımından;
a) Herhangi bir sebeple silah altına alınan sigortalının
askerlikte geçen hizmet
süresi,
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan tutuklulukta
geçen süre,
c) iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının iş göremediği süre,
153
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde geçen
süre,
19 uncu maddede belirtilen çalışma sürelerine girmediği gibi, iş göremezliğin başladığı veya hastalığın anlaşıldığı yahut doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında da dikkate alınmaz.
154
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzun Vadeli Sigorta Hükümleri
Kimlerin malul sayılacağı
Madde 31- Sigortalının talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen
sağlık kurullarınca
usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirdiği veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün en az % 66'sını kaybettiği Kurum Sağlık
Kurulunca tespit edilen sigortalı, malüllük
sigortası bakımından malül sayılır.
Ancak, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihte, malOliyete esas hastalık
veya arızanın çalışma gücünün
üçte ikisini yitirmesine
neden olacağı bu ra-
hatsızlığın mahiyeti gereği tıbben anlaşılabiliyorsa veya önceden veya sonradan tespit edilen belgelerden sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün üçte ikisini yitirdiği tespit edilirse, sigortalı bu hastalık
veya arızası sebebiyle malüllük sigortası yardımlarından yararlanamaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usül ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Malullük sigortasından sağlanan yardım
Madde 32- MalOllük sigortasından sağlanan yardım, malüllük
aylığı bağlanmasıdır.
Malullük aylığından yararlanma şartları
Madde 33- Sigortalıya malüllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 31 inci maddeye göre malül sayılması,
b) En az 3600 gün malüllük.
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olması,
c) MalOliyeti nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması,
155
d) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların ayrıca,
genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim borcunun olmaması,
şarttır.
Ancak, birinci fıkranın (b) bendinin uygulamasında başka birinin sürekli bakımına
muhtaç derecede malül oları sigortalılar için 1800 gün malüllük.
yaşlılık ve ölüm si-
gortaları primi ödemiş olmak yeterlidir.
MalOllük aylığının hesaplanması
Madde 34· MalOllük aylığı, 39 uncu maddeye göre 9000 gün prim ödenmiş gibi hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar
için ise toplam süreye göre hesaplanacak aylık bağlama oranı, dikkate alınarak hesaplanır. Sigortali başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen aylık bağlama oranı 20 puan artırılır.
MalOllük aylığının başlangıcı
Madde 35- Malüllük
aylığı, sigortalının;
a) Maıaı sayılmasına esas tutulan rapor istek tarihinden önce ise, yazılı istek tarihini,
b) Malül sayılmasına esas rapor yazılı istek tarihinden sonraki bir tarihte ise, rapor
tarihini,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunanların çalıştıkları işyerine müracaatları halinde görevlerinden ayrıldıkları tarihi,
takip eden ödeme dönemi başından itibaren başlar.
Sigortalı aylığın başlangıç tarihinde geçici iş göremezlik ödeneği almakta ise, malüllük aylığı geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihten sonraki aybaşından başlar. Ancak, bağlanacak malüllük
156
aylığı, sigortalının almakta oldu-
ğu geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise aradaki fark, birinci
fıkraya göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir.
MalOllük aylığının kesilmesi ve yeniden başlaması
Madde 36- MalOllük aylığı almakta iken bu Kanuna göre sigortalı olmayı gerektiren
bir işte çalışanların malüllük
aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden öde-
me dönemi başından itibaren kesilir.
Bu Kanuna göre sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışması nedeniyle malüllük
aylıkları kesilenlerden çalışması sona erip, malüllük
aylığı verilmesi için yazılı istek-
te bulunanlara, kontrol muayenesine tabi tutulmak ve malOllüğünün devam ettiği
anlaşılmak şartıyla, eski malüllük
aylığı, yazılı istekte bulunduğu tarihten sonraki
ödeme dönemi başından itibaren ödenmeye başlanır. Ancak, bu gibi sigortalılar için
yazılı istek tarihlerine göre yeniden malüllük aylığı hesaplanır ve bu aylık önceden
bağlanan malüllük
aylığından fazla ise hesaplanan yeni aylık üzerinden ödeme
yapılır.
Yaşlılık sigortasından sağlanan yardımlar
Madde 37- Yaşlılık sigortasından sağlanan yardımlar şunlardır:
a) Yaşlılık aylığı bağlanması,
b) Toptan ödeme yapılması.
Yaşlılık aylığından yararlanma şartları
Madde 38- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olanlar;
a) Kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün malOllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmaları şartıyla yaşlılık aylığından yararlanabi iirler.
b) Yaşlılık aylığından faydalanmak için (a) bendinde belirtilen yaş şartı,
1) 1/1/2036-31/12/2037 tarihleri arasında kadın ise 59, erkek ise 61,
2) 1/1/2038-31/12/2039 tarihleri arasında kadın ise 60, erkek ise 62,
157
3) 1/1/2040-31/12/2041 tarihleri arasında kadın ise 61, erkek ise 63,
4) 1/1/2042-31/12/2043 tarihleri arasında kadın ise 62, erkek ise 64,
5) 1/1/2044-31/12/2045 tarihleri arasında kadın ise 63, erkek ise 65,
6) 1/1/2046-31/12/2047 tarihleri arasında kadın ise 64, erkek ise 65,
7) 1/1/2048-31/12/2056 tarihleri arasında kadın ve erkek 65,
8) 1/1/2057-31/12/2065 tarihleri arasında kadın ve erkek 66,
9) 1/1/2066-31/12/2074 tarihleri arasında kadın ve erkek 67,
10) 1/1/2075 tarihinden itibaren ise kadın ve erkek 68,
yaşını doldurmuş olmak şeklinde uygulanır.
Sigortalılar 5400 gün prim ödemek ve birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan
yaş hadlerine üç yıl eklenmek şartıyla da yaşlılık aylığından yararlanabilirler.
Sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 31 inci maddenin ikinci
fıkrasına göre malül sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunan
ve bu nedenle malüllük aylığından yararlanamayan sigortalılara en az onbeş yıldan
beri sigortalı bulunmak ve en az 4000 gün malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primi
ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.
Kurumca yetkilendirilen
sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar
ve dayanağı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu Kurumca sakatlığının;
a) % 60-65 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4000 gün,
b) % 50-60 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4360 gün,
c) % 45-50 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar en az 20 yıldan beri sigortalı olmaları ve 4720 gün,
malüllük.
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla birinci fıkranın (a)
bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar.
158
Birinci fıkrada belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek için, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalının çalıştığı işten ayrıldıktan, (b)
bendinde belirtilen sigortalının işyerini kapatacağını belgeledikten, (c) bendinde belirtilen siqortalılann ise yetkili makamdan emekliye sevk onayı aldıktan sonra yazılı
istekte bulunması şarttır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılar için ayrıca,
yazılı talepte bulunduğu tarih itibarıyla genel sağlık sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim borcunun olmaması şarttır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yaşlılık aylığının hesaplanması
Madde 39- Yaşlılık aylığına hak kazanan sigortaııların aylığı, aşağıdaki hükümlere
göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının hertakvim yılına ait prime esas kazancı, kazancın
ait olduğu takvim yılından itibaren aylık talep tarihine kadar geçen takvim yılları için,
her yıl gerçekleşen ortalama prime esas kazançta değişim oranının % 50'si ve Aralık
ayına göre Devlet istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel
yerler tüketici fiyat indeksindeki değişim oranının % 50'si toplanarak bulunacak oran
kadar artırılarak bulunan kazançlar toplamının, toplam prim ödeme gün sayısına
bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama günlük kazancın otuz katıdır.
Aylık bağlama oranı, sigortalının malülluk. yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi geçen
toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için 31/12/2016 tarihine kadar % 2,5;
1/1/2016 tarihinden itibaren ise % 2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada 360 günden
eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı hiçbir şekilde
% 90'1geçemez.
Aylığın başlangıç tarihinin yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde, yukarıdaki şekilde hesaplanan aylık 78 inci maddeye göre Temmuz ödeme dönemi için
159
gelir ve aylıklara uygulanan artış oranı kadar artırılarak sigortalının aylık başlangıç
tarihindeki aylığı hesaplanır.
Yaşlılık aylığının başlangıcı
Madde 40- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde belirtilen sigortahlardan yaşlılık aylığına hak kazananlara, yazılı istek tarihinden sonraki ödeme
dönemi başından başlanarak, (c) bendinde belirtilen sigortaıılardan talep tarihinde
kurumlarında çalışmaya devam edenlere görevinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından, açıkta iken istekte bulunanlara ise istek tarihini takip eden
ödeme dönemi başından itibaren aylık bağlanır.
Aylığın ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık sigortasından geçici iş göremezlik
ödeneği almakta olan sigortalının yaşlılık aylığı, geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip eden ödeme dönemi başından başlar. Ancak,
bağlanacak yaşlılık aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise,
aradaki fark birinci fıkraya göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir.
Yaşlılık aylığının kesilmesi veya sosyal güvenlik destek primi
ödenmesi
Madde 41- Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, yazılı talepleri aranmaksızın çalışmaya başladıkları tarihi takip
eden ödeme dönemi başında kesilir. Yaşlılık aylıkları kesilenlerden yeniden çalıştıkları süre zarfında 110 uncu maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden
111 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ait prim alınır. Bu Kanuna tabi çalışmaya başlaması nedeniyle yaşlılık aylıkları kesilenlerden, işten ayrılarak veya işyerini kapatarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan sigortalıya, yazılı istek tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır. Bu durumda olanların yeniden hesaplanan yaşlılık aylığı, 78 inci maddeye göre yeni talep tarihine kadar yükseltilen eski
aylıklarının altında olamaz.
Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak yeniden çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine
devam edilir. Bunlardan 110 uncu maddeye göre tespit edilen prime esas kazançlar
160
üzerinden 111 inci maddenin (e) bendi gereğince sosyal güvenlik destek primi alınır.
Sosyal güvenlik destek primi ödenmiş süreler bu Kanuna göre malüllük. yaşlılık ve
ölüm sigortaları prim ödeme gün sayısına ilave edilmez. 42 nci ve 49 uncu madde
hükümlerine göre toptan ödeme yapılmaz.
Birinci fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilenler, çalıştıkları
süre içinde ikinci fıkra
hükümlerinin uygulanmasını; ikinci fıkraya göre yaşlılık aylığı kesilmeden çalışanlar
ise çalıştıkları süre içinde haklarında birinci fıkra hükümlerinin
uygulanmasını iste-
yebilirler. Bu durumda yazılı talep tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren talep ettikleri birinci veya ikinci fıkra hükümleri uygulanır
Toptan ödeme ve ihya
Madde 42- Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan veya işyerini kapatan ve yaşlılık
aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını doldurduğu halde malullük ve yaşlılık aylığı
bağlanmasına hak kazanamayan sigortalıya, kendi adına ödenen malüllük. yaşlılık
ve ölüm sigortaları primlerinin her takvim yılına ait tutarı, primin ait olduğu takvim
yılından itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen takvim yılları için her yılın Aralık
ayına göre Devlet istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel
yerler tüketici fiyatları indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak ve bu şekilde bulunan güncelleştirilmiş
miktarlartoplamı
başvurunun yapıldığı yılın Ocak ayı ile öde-
menin yapıldığı tarih arasında geçen her ay için tüketici fiyat indeksindeki aylık değişim oranı kadar ayrıca artırılarak toptan ödeme şeklinde verilir.
Toptan ödeme yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan yeniden bu Kanuna tabi olarak yahut bu Kanunla yürürlükten
kaldırılmış kanunlara göre malüllük.
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olanlar, yazılı olarak müracaat etmeleri halinde, aldıkları toptan ödemenin, ödeme tarihini takip eden takvim ayı başından itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen takvim ayları için Devlet istatistik Enstitüsü
tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki
değişim oranı ile güncellenerek bulunan tutarını talep tarihini takip eden ayın sonuna kadar ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu Kanunun uygulanmasında
dikkate alınır.
161
Ölüm sigortasından sağlanan yardımlar
Madde 43- Ölüm sigortasından sigortalının hak sahiplerine sağlanan yardımlar şunlardır:
a) Aylık bağlanması,
b) Ölüm toptan ödemesi yapılması,
c) Aylık almakta olan eş ve çocuklara evlenme yardımı yapılması,
d) Hak sahibine cenaze yardımı verilmesi.
Ölüm aylığı bağlama şartları
Madde 44- Ölüm aylığı;
a) En az 1800 gün malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş,
b) MalOllük veya yaşlılık aylığı almakta iken veya malOllük veya yaşlılık aylığı bağIanmasına hak kazanmış olup henüz işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan malOllük veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle kesilmiş,
durumda iken ölen sigortalının hak sahiplerine yazılı istekte bulunmaları halinde
bağlanır.
Ölüm sigortasından bağlanacak aylığın hesaplanması
Madde 45- Sigortalının ölümü halinde hak sahiplerine bağlanan aylığın hesaplanmasında;
a) Sigortalının almakta olduğu veya bağlanmasına hak kazandığı malOllük veya
yaşlılık aylığı,
b) MalOllük veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sigortalı olarak çalışmaya başlaması sebebiyle aylığı kesilen sigortalının ölüm tarihi esas alınarak 34 üncü veya
39 uncu maddelere göre tespit edilecek aylığı,
162
c) En az 1800 gün malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olan sigortalının, 39 uncu maddeye göre 9000 gün prim ödenmiş gibi hesaplanacak aylık
bağlama oranı, prim gün sayısının 9000 günden fazla olması halinde bu süreye
göre hesaplanacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanacak aylığı,
esas alınır.
Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda malOI sayılarak aylık bağIanmasına hak kazanmış ise, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinin uygulanmasında
bu durum dikkate alınmaz.
Ölüm aylığının hak sahiplerine paylaştırılması
Madde 46- Ölen sigortalının
45 inci madde hükümlerine
göre hesaplanacak
aylığının;
a) Bu Kanuna tabi bir işte çalışan veya bu çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık alan
dul eşine % 50'si; çalışmayan veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık almayan veya aylık alan çocuğu bulunmayan dul eşine % 75'i,
b) Bu Kanun kapsamında çalışmayan veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya
aylık almayan;
1) 18 yaşını, orta öğrenim yapması halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması
halinde 25 yaşını doldurmayan çocukların,
2) Çalışamayacak durumda malOI bulunan çocukların,
3) Yaşları ne olursa olsun evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan
veya dul kalan kız çocukların,
her birine % 25'i,
c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan
veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağlantısı
163
bulunmayan
veya sigortalının
ölümü tarihinde
raber ana veya babaları sonradan
d)
evlenenlerin
evlilik
artan hisse bulunduğu
cuk bulunmadığı
muhtaç
oranında
aylık bağlanır.
Sigortalı
tarafından
hükme bağlanmış
evlat edinilmiş,
çocukları
lanacak aylıktan yukarıda
Hak sahiplerine
ile sigortalının
belirtilen
bağlanacak
rak indirimler
her birine % 25'i,
veya soybağı düzeltilmiş
ölümünden
veya babalığı
sonra doğan çocukları,
bağ-
esaslara göre yararlanır.
aylıkların
mez: Bu sınırın aşılmaması
be-
veya hak sahibi eş veya ço-
ana ve babasının
tanınmış
bulunmakla
her birine % 50'si,
Hak sahibi eş ve çocuklardan
durumlarda
bağlantısı
toplamı
için gerekirse
sigortalıya
ait aylığın
hak sahiplerinin
tutarını
aylıklarından
geçe-
orantılı ola-
yapılır.
Ölüm aylığının başlangıcı
Madde 47- Ölüm sigortasından
a) Sigortalının
b)
sigortalının
hak sahiplerine
bağlanacak
aylıklar;
ölüm tarihini,
Hak sahibi olma niteliğinin
ölüm tarihinden
sonra kazanılması
halinde,
bu nite-
liğin kazanıldığ: tarihi,
takip eden ödeme dönemi
başından
itibaren
başlatılır.
Hak sahibi aylıklarının
kesilmesi ve yeniden bağlanması
Madde 48· Hak sahiplerine
bağlanan
aylıklar 46 ncı maddede
tadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi
Aylığın kesilmesine
lirtilen
itibaren
yol açan sebebin ortadan
şartlar saklı kalmak
yeniden
kaydıyla,
aylık bağlanır.
munda, önceki aylığın yeniden
164
kalkması
müracaat
Ancak
evliliğin
baqlanrnası,
başından
tarihini
ölüm
belirtilen
şartların
or-
halinde, 46 ncı maddede
be-
itibaren
kesilir.
takip eden dönem
nedeniyle
başından
sona ermesi
sonraki eşten dolayı aylık hakkının
durudoğ-
maması şartına bağlıdır.
Yeniden bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten tekrar bağlandığı tarihe kadar geçen süre için 78 inci maddeye göre artırılması suretiyle belirlenir.
Bu madde gereğince aylığı kesilen çocuklardan sonradan çalışamayacak durumda
malül olanlara, bu Kanuna tabi olarak yurt içinde ya da sosyal güvenlik anlaşması
imzalanmış ülkelerde çalışmamaları veya buralardan kendi çalışmalarından
eşinden dolayı gelir veya aylık almamaları şartıyla malüllük
veya
durumlarının tespitine
esas teşkil eden rapor tarihini takip eden ödeme dönemi başından itibaren aylık bağIanır. 128 inci madde hükmü saklıdır.
Ölüm toptan ödemesi ve ihya
Madde 49- Ölen sigortalının hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi esas alınmak kaydıyla 42 nci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar, 46 ncı madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme
şeklinde verilir.
Hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin toplamı, sigortalıya yapılacak toptan
ödeme miktarını geçemez. Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak indirimler yapılır.
Toptan ödeme yapıldıktan sonra artan miktar olursa sigortalının ölümünden sonra
doğan veya soybağı düzeltilen veya babalığı hükme bağlanan çocuklarına da bu
madde hükümlerine göre toptan ödeme yapılır.
Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş sürelere, borçlanılarak veya
yurt dışı hizmetleri birleştirilerek veya sonradan hizmet tespiti suretiyle ayrıca hak
kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanabilmesi
halinde, hak sahiplerinin yazılı iste-
ği üzerine 42 nci maddenin ikinci fıkrasına göre ihya edilebilir. Yukarıdaki süreler, ihya edilen süreye ilişkin tutar dahil her türlü borçların ödendiği tarihi takip eden aybaşı itibarıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate alınır.
165
Evlenme yardımı
Madde 50- Gelir veya aylık almakta olan eş ve çocukların evlenmeleri ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin bir yıllık tutarı bir defaya
mahsus olmak üzere evlenme yardımı olarak verilir.
Evlenme yardımı alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde boşanması halinde, bir yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık bağlanmaz.
Evlenme yardımı yapılması halinde diğer hak sahiplerinin aylık ve gelirleri evlenme
yardımı yapılan sürenin bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren 46 ncı maddeye göre yeniden belirlenir.
Cenaze yardımı
Madde 51- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu veya sürekli iş göremezlik geliri,
malüllük
veya yaşlılık aylığı almakta iken veya kendisi için en az 360 gün malOllük,
yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödenmiş olup da ölen sigortalının hak sahibine asgarı ücretin üç katı tutarında cenaze yardımı ödenir. Cenaze yardımı sırasıyla sigortalının eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana babasına, o da yoksa kardeşlerine
yapılır.
Cenaze yardımının yukarıdaki fıkraya göre ödenemediği ve sigortalının cenazesinin
gerçek veya tüzel kişiler tarafından kaldırılması durumunda, belgelere dayanan ve
birinci fıkrada belirtilen miktarı ve yapılan harcamayı geçmeyen 'masraflar bunlara
ödenir.
Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresi
Madde 52- MalOllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga 5417 sayılı ihtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga 6900 sayılı MalOliyet, ihtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Hakkında
Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa, 2/9/1971 tarihli ve
1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım işçileri Sosyal Sigortalar Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışan-
166
lar Sosyal Sigortalar
Kanununa
ti Emekli Sandığı Kanununa
ve 8/6/1949 tarihli
ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriye-
veya bu Kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya
başladığı
tarihtir.
Bu Kanunun
uygulanmasında
larına tabi olanların
edilir. Bu tarihten
primleri
18 yaşından
sigortaıılık
önceki
başlangıç
tarihi
süreler
için ödenen
hesabına
işlemlerinde
ile sigortalının
dikkate
malüllük.
sigortalılar
tarihte
yaşlılık
alınan sigortaıllık
aylık veya gelir bağlanması
bakımından
sigortaıllık
ile 64 üncü maddeye göre emekliye
ve ölüm sigortabaşlamış
kabul
ve ölüm sigortaları
dahil edilir.
duğu tarih arasında geçen süredir. 4 üncü maddenin
samındaki
yaşlılık
süresi, 18 yaşını doldurdukları
prim ödeme gün sayılarının
Aylık ve gelir bağlama
önce malüllük.
süreleri,
siqortahhqın
için yazılı istekte
birinci fıkrasının
süresi, siqortahhğın
sevk onayı tarihi arasında
bulun-
(c) bendi kapbaşlangıç
tarihi
geçen süredir.
Uzun vadeli sigorta kolları bakımından üçüncü kişinin sorumluluğu
Madde 53- Üçüncü
gortasından
bir kişinin
yardım yapılmasını
gortalı veya hak sahiplerine
bu yardımların
malullük
bir halin doğması
gerekli sigorta yardımlarını
veya ölüm si-
durumunda,
Kurum si-
yapar. Ancak, Kurum yapılan
kişilere, istihdam
edenlere ve di-
rücu eder.
suç sayılabilir
hareketiyle
masına neden olan üçüncü
halinde
gerektiren
bir hareketiyle
ilk peşin sermaye değeri için üçüncü
ğer sorumlulara
Taksirli
suç sayılabilir
bu kişilere
malullük
kişinin,
veya ölüm
sigortalının
sigortasından
eşi, çocukları,
yardım
yapıl-
ana ve babası olması
rücu edilmez.
Fiili hizmet süresi zammı
Madde 54- Aşağıda
görevlerinde
belirtilen
fiilen çalışmak
günü için karşılarında
eklenir. Bu görevlerde
görevlerde
suretiyle
gösterilen
ve işyerlerinde
çalışan
geçen hizmet sürelerine,
siqortalılann,
bu sürelerin
bu
her 360
prim gün sayıları, fiili hizmet süresi zammı olarak
ve işyerlerinde
geçen 360 günden eksik sürelere ait fiili hizmet
süresi zammı, 360 gün için eklenen fiili hizmet süresi ile orantılı olarak belirlenir.
167
Kapsamdaki Sigortalılar
Kapsamdaki
1)
1)
Fabrika, atölye, boya, asit havuzları,
tersane ve depolarla trafo
binalarında çalışanlar.
2)
3)
4)
işyerleri/işler
Çelik, demir, pirinç ve tunç
döküm işlerinde,
Zehirli, boğucu, yakıcı, öldürücü
ve patlayıcı gaz, asit, boya işleri
ile gaz maskesiyle çalışmayı
gerekti ren başka işlerde,
Patlayıcı maddeler yapılmasında,
Lokomotif ve gemi kazanlarının
onarılması ve temizlenmesi
işleri nde,
Eklenecek
Gün Sayısı
90 gün
5)
Gemilerin sintine, Dabilbotom
gibi kapalı sarnıçlar içindeki
raspa ve boya işleri nde,
6) Oksijen, elektrik kaynağı, keski,
tabanca ve perçin, takım
sertleştirilmesi
ve kum
püskürtme suretiyle raspa
işlerinde
2)
Basım ve gazetecilik işyerlerinde
1)
4857 sayılı iş Kanununa göre
çalışanlar.
2)
3)
4)
Solunum
ve cilt yoluyla vücuda
90 gün
geçen gaz veya diğer zehirleyici
maddelerle çalışılan işyerleri,
Fazla gürültülü ve ihtizaz yapıcı
makine ve aletlerle çalışarak iş
yapılan işyerleri,
Tabii ışığın hiç olmadığı veya
münhasıran suni ışık altında
çalışılan işyerleri,
Günlük mesainin yarıdan fazlası
saat 20.00'den sonra çalışılarak
yapılan işyerleri.
3)
Gemi adamları, gemi ateşçileri,
körnürcüler, dalgıçlar.
Denizde
90 gün
4)
Yer altı veya yer altı münavebeli
işyerlerinde yer altında çalışanlar.
Maden işyerleri
180 gün
168
5)
Mesleği icabı; röntgen, radyum ve
benzeri iyonizan radyasyonlarında
çalışan tabip, teknisyen, sağlık
memuru, radyasyon fizikçisi ve
teknisyeni ve iyonizan radyasyon la
bilfiil çalışan bilumum personel ve
yardımcıları.
Hastane, sağ Iı k tesisi ve laboratuvarlar
120 gün
6)
infaz koruma memurları, baş
memurları ve diğer personeL.
Ceza ve tutu kevleri nde
90 gün
7)
Pilot, hostes ve diğer uçuş görevlileri
ile gemi, uzun yolotobüs kaptan ve
yardımcıları ile bunların seferlerinde
çalışan diğer personeL.
Hava, deniz ve kara yolları
fi rmaları
8)
Muvazzaf subay, yedek subay, astsubay, uzman jandarma ve uzman
erbaşlar.
Türk Silahlı
9)
Polis, komiser yardımcısı, komiser,
başkomiser, emniyet amiri, emniyet
müdürleri ile bu ve daha yukarı
derecelerdeki emniyet mensupları,
Milli istihbarat Teşkilatı görevlileri.
Emniyet ve polis birimlerinde,
istihbarat Teşkilatında
ulaşım
90 gün
Kuvvetlerinde
10) Basın kartı yönetmeliğine göre basın
kartına sahip olmak suretiyle
gazetecilik yaparken, kamu
kurumlarına giren ve bu kurumlarda
meslekleriyle ilgili görevlerde
istihdam edilen sigortalılar.
Basın Müşavirlikleri
11) 13/6/1952 tarihli ve 5953 sayılı
Kanuna tabi olarak çalışan sigortalılar.
5953 sayılı Kanun kapsamındaki
yerleri
90 gün
Milli
90 gün
90 gün
iş
90 gün
169
Fiili hizmet zammı süresinin emeklilik yaşı ve aylıkların
hesaplanmasına etkisi
Madde 55- 54 üncü maddeye göre hesaplanan fiili hizmet zammı süreleri beş yılı
geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına eklenir ve emeklilik yaş hadlerinden indirilir.
Sigortalılık
borçlanması
Madde 56- Bu Kanuna göre sigortalı olarak tescil edilmiş bulunanların;
a) Ücretsiz analık izni süreleri,
b) Kısmi çalışma durumunda çalışmadıkları süreleri,
c) Er veya erbaş olarak silah altında veya yedek subayokulunda
geçen süreleri,
d) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların personel mevzuatına göre aylıksız izin süreleri,
e) Emekliliğe tabi olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde
veya yurt dışında geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri,
f)
Avukatlık stajını açıkta iken yapanların normal staj süreleri,
g) 5434 sayılı Kanuna tabi olarak halen hizmette bulunanlardan evvelce (E) cetveli
veya yevmiyeli olarak geçen ve borçlandırılmayan süreleri,
h) Herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri,
i)
Grev ve lokavtta geçen süreleri,
j)
Tıp doktorlarının fahri asistanlıkta geçen süreleri,
170
k) Seçim kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih ile
seçimin yapıldığı tarihi takip eden aybaşına kadar açıkta geçirdikleri süreleri,
i)
Diyanet işleri Başkanlığı Teşkilatında Din Hizmetleri Sınıfında görev yapanlardan:
1) Vakıflar Genel Müdürlüğüne
bağlı rnülhak vakıf camiierinde görev yapan ve
ücretlerini bu Genel Müdürlükten alanların bu süreleri,
2) Diyanet işleri Başkanlığına bağlı camiierde kadrolu daimi mezun imam, hatip
ve müezzin kayyımlara vekalet edenlerin bu süreleri,
3) Köy, kasaba ve mahalle camiierinde dernek, vakıf veya köy bütçesinden ücret
alarak imam hatiplik yapanların bu süreleri,
kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 112
nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırından, (i) bendinde
belirtilen süreler için prime esas günlük kazancın alt ve üst sınırları arasında olmak
üzere kendilerince belirlenecek günlük kazanç üzerinden hesaplanacak malüllük.
yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde
ödemeleri şartı ile borçlandırılır. Altı ay içinde primi ödenmeyen borçlanma süreleri
hizmetten sayılmaz.
Birinci fıkranın (I) bendinin (3) numaralı alt bendinde belirtilen hizmetlerin borçlandırılabilmesi
için ilgililerin bu görevleri müftülükçe verilen buyrultu belgesine is-
tinaden yapmış olmaları ve ücretlerinin dernek, vakıf veya köy bütçesinden ödendiğinin, defter veya bordro, bu olmadığı takdirde vergi dairesi kayıtlarına istinaden
müftülükçe verilmiş belgelerle kanıtlamaları gereklidir.
Primi ödenen borçlanma süresinin karşılığı olan gün sayısı sigortalının prim ödeme
gün sayısına eklenir. Bu Kanuna göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden
önceki süreler için borçlandırılma
halinde, sigortalılığın
başlangıç tarihi,
borç-
landırılan gün sayısı kadar geriye qôtürülür, Sigortalılık borçlanması ile aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda, ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren aylık bağlanır.
171
Yurt dışı hizmet borçlanmasına ait süreler
Madde 57- Türk vatandaşı
dukları tarihten
iken yabancı bir ülkede çalışmış olanlar, 18 yaşını doldur-
sonraki yurt dışı çalışmalarının
cek usOllerle belgelendirmek
Kanunla
getirilen
Borçlanılacak
haklardan
suretiyle
dilediği
borçlanabilirler.
kadarını
Kurumca
belirlene-
Bunların
hak sahipleri
de bu
yararlanırlar.
her bir gün için tahakkuk
prime esas asgarı ve azami günlük
ettirilecek
borç miktarı,
kazanç arasında
başvuru tarihindeki
seçilecek
günlük
kazancın
%
32,5'idir.
Borçlanılan
belirlenen
süreler
malüllük.
esaslar dahilinde
tarına esas günlük
yaşlılık
ve ölüm sigortaları
değerlendirilir.
kazancın otuz katı, borçlanma
ait 39 uncu maddeye göre hesaplanmış
Tahakkuk
Aylığın
ettirilen
borç miktarı
ortalama
tebliğ
edildiği
bakımından
hesaplanmasında
bedelinin
ödendiği
bu Kanunda
borçlanma
tu-
takvim yıllarına
aylık kazanç kabul edilir.
tarihten
itibaren
otuz gün içerisinde
ödenir.
Kısmi aylık alanlar tam aylığa yeterli gün sayısını veya diledikleri
kadarını
borçlana-
bilirler.
Türkiye'de
çalışması
tamamını
ödedikleri
Sosyal
güvenlik
borçlananların
bulunmayanların
sigortalılıklarının
başlangıç
tarihi, borçlarının
tarihten
borçlanılan
gün sayısı kadar geriye götürülen
sözleşmesi
akdedilmiş
ülkelerdeki
aklt ülkede ilk defa çalışmaya
hizmetlerini
başladıkları
tarihtir.
bu Kanuna
göre
tarih, ilk işe giriş tarihi ola-
rak dikkate alınmaz.
Yurt dışında iken borçlanma
Lirası olarak bildirilecek
rası olarak öderler.
alınır.
172
isteğinde
borç miktarını
Borcun
ödendiği
bulunacak
sigortalı
döviz cinsinden,
miktara
karşılık
ve hak sahipleri
Türkiye'de
Yeni Türk
ise Yeni Türk li-
gelen gün sayısı aylığa esas
Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı talebinde bulunup işlemleri devam edenler veya aylık
alırken yeniden yurt dışında hizmet akdine bağlı olarak veya kendi nam ve hesabına
çalışmaya başlayanlar ile ikamete dayalı sosyal yardımlardan yararlananların aylık
ve sosyal yardım zammı toplamından % 32,5 oranında sosyal güvenlik destek primi
kesilmek suretiyle aylıklarının ödenmesine devam edilir. Bunların aylık aldıkları
sürede yurt dışında geçen çalışmaları bu Kanuna göre borçlandırılmaz.
Aylık alırken yurt dışında hizmet akdine bağlı olarak veya kendi nam ve hesabına
çalışmaya başlayanların talepleri halinde bağlanan aylıkları çalışmaya başladıkları
tarihte kesilir. Bunlar dilerlerse bu hizmetlerini borçlanabilirler. Bunlardan yeniden
aylık isteğinde bulunanlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanır.
Yurt dışı borçlanma primlerinin iadesi
Madde 58- Bu Kanun kapsamında olanların hesabına yabancı ülkelerdeki sosyal
güvenlik kurumlarına yatırılmış bulunan primlerin, ülkeler arasında sosyal güvenlik
sözleşmeleri ile Türkiye'ye transferlerinin sağlanması halinde;
a) Transfer olunan primlere ilişkin sürelerin tamamını borçlanarak tahakkuk ettirilen borcunu ödemiş olanlara, transfer olunan primlerin tamamı,
b) Transfer olunan primlere ilişkin sürelerin bir kısmını borçlanarak tahakkuk ettirilen borcunu ödemiş olanlara, transfer olunan primlerin borçlandıkları süreye isabet eden orandaki miktarı,
sigortalıya, hak sahiplerine veya mirasçılarına iade edilir.
Tahakkuk eden borç miktarı, talep edilmesi halinde transfer olunan primlerden tahsil edilebilir.
173
BEŞiNCi
BÖLÜM
Kamu Görevlilerine ilişkin Hükümler
Cumhurbaşkanlığı
ve Başbakanlık görevinde bulunanların aylıkları
Madde 59- Cumhurbaşkanı
ayrılanlara,
tarihinde
istekleri
iken
bu görevinden
üzerine, müracaat
Cumhurbaşkanına
tarihini
ödenmekte
herhangi
bir sebep
takip eden aybaşından
olan aylık ödeneğin
ve suretle
itibaren,
% 40'1 oranında
istek
yaşlılık
aylığı bağlanır.
Ancak, herhangi
bir sebep ve suretle görevden
deye göre yaşlılık
aylığına
ayrıca hesaplanır
hak kazanıyorsa,
ve aylıklardan
aylık, birinci
39 uncu maddeye
yüksek olanı yaşlılık
maddeye göre aylığa hak kazarulrmyorsa
38 inci maddeye
ayrılan Cumhurbaşkanı,
göre yaşlılık
aylığıolarak
bağlanır.
birinci fıkraya göre bağlanan
göre aylığa hak kazanılıyor
fıkraya göre bağlanan
38 inci mad-
aylıktan
ve 39 uncu maddeye
düşükse
aylığı
38 inci
aylığın tümü,
göre hesaplanan
aradaki fark, Hazineden
tahsil
edilir.
Başbakan
iken bu görevinden
rine, müracaat
kanlığı
ödeneğinin
aylığının
Ancak
tarihini
% 40'1 esas
alınarak
bir sebep ve suretle
ve aylıklardan
göre aylığa
istek tarihindeki
Cumhurbaşkanına
görevden
üçüncü
hak kazanılıyor
üçüncü fıkraya göre bağlanan
Cumhurbaş-
bağlanacak
aylıktan
ayrılan
Başbakan,
yaşlılık
38 inci maddeye
aylığıolarak
bağlanır. 38 inci maddeye
fıkraya göre bağlanan
ve 39 uncu maddeye
aylığın tümü,
göre hesaplanan
düşükse aradaki fark, Hazineden
iken veya bu görevlerden
ayrıldıktan
38 inci
aylık,
tahsil edilir.
Cumhurbaşkanı
veya Başbakan
hak sahiplerine,
bu maddeye göre hesap edilen aylık 46 ncı madde hükümlerine
ölüm aylığıolarak
üze-
39 uncu maddeye göre yaşlılık aylığı ayrıca he-
yüksek olanı yaşlılık
göre aylığa hak kazanrlrruyorsa
maddeye
itibaren,
istekleri
yaşlılık aylığı bağlanır.
göre yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa,
saplanır
bir sebep ve suretle ayrılanlara,
takip eden aybaşından
% 75'i oranında
herhangi
herhangi
sonra ölenlerin
göre
bağlanır.
175
Bu madde kapsamında bağlanan gelir ve aylıklar 78 inci madde hükümlerine göre
artırılır.
'.
Bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanacak haller
Madde 60- Bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin istisnalar
aşağıdaki gibidir:
a) 5434 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara onbeş yıl fiili hizmet sürelerini doldurmaları halinde,
b) Otuz yıl flill hizmet sürelerini tamamlamış olanlara kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle re'sen emekliye sevk edilmeleri halinde,
c) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlardan subay, astsubay, askeri memurlarla uzman jandarma ve uzman erbaşlar ahlak noktasından
hükümle veya yetersizlik ya da disiplin sebeplerinden dolayı sicilieri üzerine veyahut askeri mahkemelerce verilecek kararlar üzerine kurumlarınca re'sen, bunlar dışında kalanlar ise ahlak ve yetersizlik sebeplerinden dolayı yönetmeliğine
göre sicilieri üzerine kurumlarınca re'sen emekliye sevk edilenlere, 38 inci maddede belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını, şayet kapsamında iseler 5434
sayılı Kanunun geçici 205 inci maddesinde belirtilen yaş ve süreleri tamamlamaları halinde,
yaşlılık aylığı bağlanır.
Birinci fıkra gereğince bağlanan yaşlılık aylıkları, 38 inci maddede aranan yaş ve
prim ödeme gün sayısı tamamlanıncaya kadar bunları çalıştıran kurumlardan tahsil
edilir.
Kanunları gereğince açığa alınanlar, tutuklananlar
verilenlerin sigortalılıkları ve primleri
veya görevine son
Madde 61- Kamu idarelerinde memur olarak çalışan personelden, görevden uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya
gözaltına alınanlardan kanunları gereğince eksik aylığa müstahak bulunanların pri-
176
me esas kazançlarının yarısı; kanunlarına göre bu müddetler için sonradan görevlerine iade edilerek tam aylığa hak kazananların ise prime esas kazançlarının tamamı
üzerinden prim alınır.
Görevine son verilen memurlardan yargı kararı ile memuriyete iade edilenlerin primleri, göreve son verildiği tarihten görevine başladığı tarihe kadar emsali kadronun
prime esas kazancına göre hesaplanır. Bu durumdakilerin
primlerine ait sigortalı ve
işveren hisselerinin gecikme zamları kurumlarınca ödenir ve bu süreler sigortalılık
süresinden sayılır.
Birinci ve ikinci fıkraya göre sigortalılık durumu değişenler için ek bildirge düzenlenerek Kuruma verilir ve bu durumda idari para cezası hükümleri uygulanmaz.
Bazı kamu görevlilerinin prime esas kazançları ve kamu görevlilerinin
prime esas kazanç tavanı
Madde 62- Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda silahlı kuvvetler hesabına
okuyanların ve astsubay sınıf okulu öğrencilerinin öğrenci harçlıkları ile ilgisine göre
teğmen veya astsubay çavuş prime esas kazançları arasındaki farkın primi öğrenciler adına kurumlarınca ödenir.
Fakülte veya yüksek okulları kendi hesabına okuduktan sonra muvazzaf subay nasbedilen veya yedek subaylık hizmetini takiben muvazzaf subaylığa geçirilenlerin yüksek öğrenim süresinin fiili hizmetten sayılması nedeni ile doğacak borçlanma bedeli, göreve başladıkları tarihteki teğmen prime esas kazancı üzerinden sigortalı prim
hissesi kendilerince, işveren prim hissesi de kurumlarınca verilmek suretiyle ödenir.
Talim ve manevra için rütbe ile silah altına alınan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında olan sigortalılardan rütbelerinin prime esas kazançları, vazifelerinin prime esas kazancından fazla olanların prime esas kazanç farklarına ait primleri vazife gördükleri kurumlarınca ve seferberlik ve harp için silah altına alınanlardan vazife prime esas kazançları, rütbelerinin
prime esas kazancından fazla olan-
ların prime esas kazançları arasındaki farkın primleri de, rütbelerinin prime esas kazancını ödeyen kurumca kesilerek Kuruma ödenir.
177
Kamu görevlilerinin
kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının uygulaması bakımından
prime esas kazançlarının tespitinde 112 nci maddede belirtilen tavan sınırlaması
aranmaz.
Harp malullerine verilecek malullük zammının karşılığı
Madde 63· Muvazzaf ve yedek subay, astsubay, uzman jandarma çavuş, uzman erbaş
ile Türk Silahlı Kuvvetlerince görevlendirilen kamu görevlilerinden 5434 sayılı Kanunun 64 üncü maddesi uyarınca harp rnalülü olanlara verilecek her türlü malullük
zammı tutarının Kurumca belirlenecek peşin sermaye değeri toplamı en geç otuz
gün içinde Milli Savunma Bakanlığı tarafından Kurumun göstereceği hesaplara
yatırılır.
Harp malullüğü aylığı alanların sigortalı olarak çalışmaya başlamaları halinde bu
aylıkları kesilmez.
Harp malullerinin hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığının tutarı, harp malullüğü
zammı da ayrıca dikkate alınarak hesap edilir.
Kamu görevlilerinin emekliye sevk onayları
Madde 64· 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların
yaşlılık veya malullük aylığı almak üzere görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi;
a) Re'sen emekliye sevk hallerinde, sigortalının çalıştığı göreve atamasındaki usule
göre atamaya yetkili makamın,
b) istek üzerine veya yaş haddi veya malullük hallerinde atamaya yetkili makamın,
c) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları, belediye meclisi ve il
genel meclisi üyelerinin yaşlılık aylığı taleplerinde, malüliyet ve yaş haddi hallerinde adlarına prim kesilmiş en son kurumun en yüksek amirinin, bunlardan bu
görevlerinden önce herhangi bir kamu kurumuna tabi olarak çalışmayanların
son defa görev yaptıkları yer başkanının,
178
d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin istek, rnalüliyet ve yaş haddi hallerinde,
atanmalarında atamayı yapan kurumun en yüksek amirinin,
e) Danıştay Başkanının
istek, rnalüliyet ve yaş haddi hallerinde
Başbakanlık,
Sayıştay Başkanının aynı hallerde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı,
onayı ile tekemmül eder.
Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atananların görevleriyle ilişikIerinin kesilmesi ilgili bakanın onayı ile tekemmül eder.
Özelleştirilmeleri
sonucu sermayesindeki kamu payı % 50'nin altına düşen kuruluş-
lar ile satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda çalışmakta iken emekliye ayrılanlar için emekliye sevk onayı aranmaz.
Birinci fıkranın (b) bendine göre emekliye ayrılmak isteyenler için her durumda istek
tarihinden itibaren bir aylık süre sonunda ilişikleri kesilmiş sayılır.
itibari hizmet süreleri
Madde 65- itibarı hizmet süresi, bu Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak
toptan ödemelerin hesabında fiilen çalışılmak suretiyle geçen hizmet sürelerine eklenen süredir.
Sigortaııların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç fiili hizmet sürelerinin her
yılı için;
a) Muvazzaf ve yedek subay, astsubay, uzman jandarma çavuş ve uzman erbaşlardan;
1) Harbi doğuran genel ve kısmi seferberliğe katılanların, harbin ilanından seferberliğin bitim tarihine,
2) Seferberliği gerektiren iç tedip hareketlerine fiilen katılan birliklerde görevli
olanların, çarpışmaların başlangıcından seferberliğin sona erdiği tarihe,
179
3) Harp veya seferberlik ilan edilmeden, Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiyeinin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar uyarınca, yabancı ülkelere gönderilen Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yapanların, yabancı ülkeye gönderildiği tarihten Türkiye'ye dönüş tarihine,
kadar geçen tutsaklık süreleri dahil fiili hizmet sürelerinin bir katı itibarı hizmet süresi olarak eklenir.
b) Kanunları gereğince aylıkları ödenmek suretiyle, kurumları ile ilgileri kesilmeyerek, ikinci fıkranın (a) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde yazılı hareketlere sivil iştirakçi, er veya erbaş olarak katılanların, bu durumlarda geçen fiili
hizmet sürelerinin, bu tarihlerden sonra devam eden tutsaklık süreleri dahil, bir
katı itibarı hizmet süresi olarak eklenir.
c) Harp halinde düşmana tutsak düşen veya düşman tarafından enterne edilen sigortalılardan kanunları gereğince, aylıkları ödenmek suretiyle, kurumları ile ilgileri kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen fiili hizmet sürelerinin bir katı itibarı
hizmet süresi olarak eklenir.
Yukarıdaki yazılı itibarı hizmet sürelerinin toplamı beş yıldan fazla olamaz.
Eklenecek itibari hizmet süreleri
Madde 66- Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Ko-
mutanlığı, Milli istihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğünde
pilot, uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve pa-
raşütçü görevleriyle ilgili kadro ya da pozisyonlara atanarak bu görevleri fiilen yapanların bu sürelerinin her yılı için altı ay itibarı hizmet süresi eklenir. Bunlardan 65 inci
maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentlerinde gösterilenler için itibarı hizmet süresi zamları ayrıca eklenir.
itibari hizmet sürelerinin etkisi ve itibari hizmet süresi primi
Madde 67- itibarı hizmet süreleri aylık bağlama oranının hesabında prim ödeme gün
sayısına eklenir. Bu süreler yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli prim gün sayısı, yaş
ve emekli ikramiyesi hesabında nazara alınmaz.
180
Her yıl sonunda, sigortalının fiili hizmet süresine 65 inci ve 66 ncı maddeler uyarınca eklenen itibarı hizmet süresinin her otuz günü için, yılın son ayında sigortalı adına
ödenen sigortalı ve işveren prim toplamı kadar ayrıca itibarı hizmet primi işverenden
tahsil edilir.
Kamu görevlilerinin
iş göremezlik gelirleri ile malüllük aylıkları
Madde 68- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan kamu
görevlilerinden,
iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik geliri
bağlanması gerekenlere veya aynı durumda olup 31 inci maddeye göre malül
sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri veya malüllük aylıkları, 21 inci ve 34 üncü
maddelere göre hesaplanan tutar % 30 artırılmak suretiyle verilir.
Sürekli iş göremezlik geliri veya malüllük
aylığının artırılan bölümüne ait maliyetIe-
rin Kurumca hesaplanan peşin sermaye değeri, en geç otuz gün içinde bunları
çalıştıran kamu idareleri tarafından Kurumca gösterilen hesaplara yatırılır.
181
ALTıNCı
BÖLÜM
isteğe Bağlı Sigorta Hükümleri
isteğe bağlı sigorta
Madde 69- isteğe bağlı sigorta, bu Kanuna göre zorunlu sigortalı sayılmayanların,
prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmalarını sağlayan sigortadır.
isteğe bağlı sigorta şartları
Madde 70- isteğe bağlı sigortalı olabilmek için;
a) Bu Kanuna tabi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya
kendi çalışmaları nedeniyle aylık bağlanmamış olmak,
b) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
c) isteğe bağlı sigorta talep dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak,
şarttır.
isteğe bağlı sigorta başlangıcı
Madde 71- isteğe bağlı sigortalılık, müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi
takip eden aybaşından itibaren başlar.
isteğe bağlı sigortanın başladığı tarihte, 4 üncü maddeye göre sigortalı olmayı gerektirecek çalışması bulunduğu tespit edilenlerin
isteğe bağlı sigortaıılıkları,
bu
çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren başlamış sayılır. Zorunlu sigortalılıkla çakışan isteğe bağlı prim ödenen süreler iptal edilerek, bu süreye ilişkin ödedikleri primler faiz uygulanmaksızın ilgililere iade edilir.
isteğe bağlı sigorta primleri
Madde 72- isteğe bağlı sigortalılar, 112 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında belirleyecekleri kazanç üzerinden % 20 oranın183
da malüllük.
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile % 12 oranında genel sağlık sigortası pri-
mi öderler.
isteğe bağlı sigorta priminin, sigortalı tarafından belirlenecek gün sayısı esas alınarak ait olduğu ayın sonuna kadar ödenmesi zorunludur. ilgili ay içinde ödenmeyen
isteğe bağlı sigorta
primleri,
bu Kanunun
uygulanmasında
prim ödeme gün
sayısının hesabında dikkate alınmaz.
isteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü olunan kişi olsa dahi, 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve genel sağlık sigortası
primini de ödemekle yükümlüdür.
isteğe bağlı sigortanın sona ermesi
Madde 73- isteğe bağlı sigortaıılık;
a) Kısmi zamanlı çalışanlar hariç olmak üzere, 4 üncü maddeye göre çalışmaya
başlayanların çalışmaya başladıkları tarihten,
b) isteğe bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, primi ödenmiş
son ayın bitiminden,
c) Aylık veya gelir bağlama talebinde bulunanların, aylığa veya toptan ödemeye hak
kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden,
d) Ölen sigortalının ölüm tarihini takip eden aybaşından,
e) Genel sağlık sigortası priminin üst üste iki aydan fazla süre ile ödenmemesi durumunda, son primin ait olduğu ayı takip eden aybaşından,
itibaren sona erer.
Birinci fıkranın (b) bendine göre isteğe bağlı sigortalılığı sona eren sigortalının isteğe bağlı sigortaya devam edebilmesi için yeniden müracaatta bulunması şarttır.
184
isteğe bağlı sigorta sürelerinin değerlendirilmesi
Madde 74- isteğe bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları uygulamasında dikkate alınır.
185
YEDiNCi
BÖLÜM
Kısa ve Uzun Vadeli Sigorta Kollarına ilişkin Ortak Hükümler
Sigortalılık
Madde
nedenlerinin çakışması
75- 4 üncü ve 5 inci maddelerde yer alan sigortalılık nedenlerinden birden
fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektiren şekilde çalışanlar;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmaları halinde tercih edecekleri bent kapsamında,
b) 4 üncü madde ile 5 inci maddeye aynı anda tabi olmaları halinde 4 üncü madde
kapsamında,
sigortalı sayılır.
Aylık ve gelirlerin
birleşmesi
Madde 76- Bu Kanuna göre bağlanacak aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda;
a) Malüllük.
yaşlılık ve ölüm sigortalarından;
1) Hem malullük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı,
2) Malullük veya yaşlılık aylığı ile birlikte, ölen eşinden dolayı da aylığa hak kazanan sigortalıya her iki aylığı,
3) Ana ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan
aylığın tamamı, az olan aylığın yarısı,
4) Birden fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya yüksek olan
aylık,
ödenir.
b) iş kazası ile meslek hastalığı sigortasından;
187
1) Sürekli iş göremezlik geliriyle birlikte ölen eşinden dolayı da gelire hak kazanan eşe her iki geliri,
2) Ana ve babadan ayrı ayrı gelire hak kazananlara, yüksek olan gelirin tamamı,
az olanın yarısı,
3)
Birden fazla çocuğundan gelire hak kazanan ana ve babaya yüksek olan gelir,
ödenir.
c) MalOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan aylık ve gelirler birleşirse sigortalıya veya hak sahibine
bu aylık veya gelirlerden yüksek olanın tamamı az olanın yarısı, eşitliği halinde
ise iş kazası ve meslek hastalığının tümü, malüllük ve yaşlılık aylığının yarısı bağIanır.
Birinci fıkraya göre yapılacak değerlendirmeler sonucunda bir kişide ikiden fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye imkan veren
iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki gelir ve
aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyanın devreye girdiği tarihte düşer.
Değişen gelir ve aylıkların başlangıcı
Madde 77- Bu Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan sigortalı ile hak sahibi kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine bağlanmış bulunan gelir
veya aylık miktarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde değişmesi halinde, gelir veya aylık miktarları, değişikliğin
meydana geldiği tarihten sonraki ödeme dönemi
başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilir.
Gelir ve aylıkların yükseltilmesi
Madde 78- Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Devlet istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyat indeksindeki değişim oranı kadar artırılarak belirlenir.
188
Gelir ve aylıkların ödenmesi
Madde 79- Sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıklar her ay peşin
olarak ödenir.
Gelir ve aylıkların ödeme tarihleri, şekli ve ödeme merkezleri Kurumca belirlenir.
Gelir ve aylık bağlanmayacak
haller
Madde 80- Ölen sigortalının hak sahiplerinden;
a) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıyı veya gelir ya da aylık alan sigortalıyı,
kasten öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenlere veya bu Kanun gereğince
sürekli iş göremez hale veya malOI duruma getirenlere,
b) Kendisinden aylık bağlanacak sigortalıya veya gelir ya da aylık alan sigortalıya
veya hak sahibine karşı ağır bir suç işlemesi veya bunlara karşı aile hukukundan
doğan yükümlülüklerini
önemli ölçüde yerine getirmemesi
nedeniyle ölüme
bağlı bir tasarrufla mirastan çıkarılanlara,
c) Sonraki eşinden dolayı bu Kanuna göre gelir veya aylığa hak kazanan dul eşe
önceki eşinden,
d) Evliliğin ölüm nedeniyle son bulması halinde, eşinden dolayı bu Kanuna göre gelire veya aylığa hak kazanan çocuklara ana veya babadan,
gelir veya aylık bağlanmaz.
Yaş
Madde 81- iş kazasıyla meslek hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim raporu ile ilk defa tespit edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri esas alınır.
Ma/Ol/ük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına
ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin
uygulan-
masında, sigortaııların ve hak sahibi çocuklarının, mülga 5417 sayılı Kanun ve mülga
6900 sayılı Kanun ile 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı ka189
nunlara veya bu Kanuna göre ilk defa malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri, sigortalının bu Kanuna göre ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra doğan çocuklarının da nüfus
kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri esas alınır.
iş kazası, meslek hastalığı, malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından gelir ve aylık
tahsisleri ile sermaye değerinin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim raporuyla ilk defa tespit edildiği veya sigortaııların bu Kanuna ve bu
Kanunla yürürlükten kaldırılmış kanunlara tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı
tarihten sonraki yaş tashihleri dikkate alınmaz.
Nüfus kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı olmayanlar 1 Temmuzda, doğum ayı
yazılı olup da günü yazılı olmayanlar o ayın birinde doğmuş sayılır.
Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının bu Kanunda belirlenen yaş hadleri sebebiyle
emeklilik işlemleri, doğum tarihlerinde ay ve gün yazılı olmayanlar ile doğum günleri 1 Eylülden önce olanlar için 1 Eylül, doğum günleri 1 Eylül ve daha sonra olanlar
için müteakip yılın 1 Eylül tarihinde yapılır.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu
Madde 82· Bu Kanunda yazılı olan görevleri yerine getirmek üzere Milli Savunma
Bakanlığınca görevlendirilecek bir ortopedi ve travmatoloji uzmanından, Sağlık Bakanlığınca görevlendirilecek
bir kalp damar cerrahisi
uzmanından,
Bakanlıkça
görevlendirilecek bir dahiliye uzmanından, Yüksek Öğretim Kurulu tarafından Ankara'da bulunan üniversitelerin tıp fakültelerinden seçilecek bir halk sağlığı, bir psikiatri ve bir göğüs hastalıkları öğretim üyesinden, Kurumca görevlendirilecek malOliyet işlemlerinde deneyimli bir hekim ile birer nöroşirürji ve kulak burun boğaz uzmanından, en fazla üyeye sahip işveren kuruluşu tarafından seçilecek bir kardiyoloji uzmanından, en fazla üyeye sahip işçi kuruluşu tarafından seçilecek bir göz hastalıkları uzmanından ve en fazla üyeye sahip kamu çalışanlarını temsil eden konfederasyon tarafından seçilecek bir nöroloji uzmanından teşekkül eden Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kurulur.
190
Öğretim üyeliğinde kıdemli olan hekim, Kurula başkanlık eder. Kurulda görevlendirilecek olan hekimlerin hizmet süreleri üç yılolup, yeniden görevlendirilebilirler.
Bir
takvim yılı içerisinde birbirini izleyen beş veya toplam on toplantıya mazeretsiz olarak katılmayanların görevleri kendiliğinden sona erer. Görevi sona eren hekimin yerine bir başka hekim, yerini aldığı hekimin görev süresini tamamlayacak şekilde aynı
usülle görevlendirilir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iştirak edenlere katıldıkları her toplantı günü
için 4000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpılarak bulunacak miktar
üzerinden toplantı ücreti ödenir. Kurulun çalışmaları ile ilgili her türlü giderler Kurumca ödenir. Kurul gerek gördüğü hallerde dışarıdan uzman kişilerin görüşüne başvurabilir.
Kurul, sigortalılar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik derecesi tespiti ile çalışma gücünün üçte ikisinin kaybına ilişkin Kurumca verilen
kararlardan itiraza konu olanları inceleyerek karara bağlar.
Kurul, bu Kanunda yazılı görevlerle sınırlı olmak kaydıyla, mahkemelerden intikal
eden ve bilirkişi sıfatıyla rapor düzenlenmesi talep edilen dava dosyaları hakkında,
gerekli incelemeleri yaparak görüş bildirir. Mahkemeler, bahse konu dosyalar için
Adalet Bakanlığınca belirlenen bilirkişi ücretini kurul üyelerine iletilmek üzere Kurumun ilgili birimine gönderir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun hizmetlerini ifa etmesi için gerekli yer, malzeme ve personel Kurumca temin edilir.
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun görev, yetki, çalışma usul ve esasları ile bu
maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Denetleme ve kontrol yetkisi
Madde 83· Bu Kanun bakımından kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına ilişkin işlemlerin denetimi Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurları eliyle
yürütülür. Askeri işyerlerine ait sigorta işlemlerinin denetim ve kontrolü, askerl denetim personeli veya bu konuda görevlendirilen muhakkiklerce de yapılabilir.
191
Kurumun denetim ve kontrol elemanlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum
alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delille ispatlanabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir. işverenler ve sigortalılar, görevli denetim ve kontrol elemanlarına bilgi verilmek üzere çağrıldıkları zaman gelmek, gerekli olan belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek, görevlerini yapmak için her türlü kolaylığı sağlamak ve bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. Kurumun denetim ve kontrol elemanları görevlerini yaparken, tüm kamu görevlileri gerekli kolaylığı gösterir ve
yardımcı olurlar.
Bu Kanunun uygulanması bakımından, Kurum denetim ve kontrol elemanları 4857
sayılı Kanunda belirtilen denetim, teftiş ve kontrol yetkisini haizdir.
lhaleli işler ile özel bina inşaatı işyerleri işverenlerine, Kuruma prim borçlarının bulunmadığını gösteren ilişiksizlik
belgesinin verilmesinde, 1/6/1989 tarihli ve 3568
sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malı Müşavirlik ve Yeminli Malı
Müşavirlik Kanununa göre yetki verilmiş serbest muhasebeci malı müşavirler ile yeminli malı müşavirler tarafından işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucunda Kuruma
bildirildiği tespit edilen işçilik tutarlarının uygunluğu, Kurumun denetim yetkisi saklı
kalmak kaydıyla, esas alınabilir. Usul ve esasları Kurumca belirlenmiş hesaplama
yöntemine uygun olarak serbest muhasebeci malı müşavir ve yeminli malı müşavirce düzenlenen rapor ile Kuruma yeterli işçilik bildirilmediği
anlaşılan işyeri ve işve-
renlerinin, tespit edilen fark işçilik tutarı üzerinden hesaplanacak prim ve gecikme
zammı tutarını 141 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca verilecek idarl
para cezaları ile birlikte ödemeleri kaydıyla ilişiksizlik belgesi verilebilir. Kurumca belirlenen usul ve esaslara aykırı hareket ederek Kurum zararına sebebiyet verdiği anlaşılan serbest muhasebeci malı müşavirler ile yeminli malı müşavirler tarafından
düzenlenen raporlar dikkate alınmaz ve bunların daha sonra düzenleyecekleri raporlar hiçbir zaman Kurumca işleme konulmaz. Gerçeğe aykırı rapor düzenleyen serbest muhasebeci malı müşavirler ile yeminli malı müşavirler hakkında Kurumun genel hükümlere göre takip hakkı saklıdır.
Kamu idarelerinin denetim elemanları kendi mevzuatları gereğince işyerlerinde yapacakları her türlü denetim ve incelemeler sırasında, çalıştırılanların sigortalı olup
192
olmadığını da tespit ederek sigortasız çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorundadır.
Bu kurumlar ayrıca kendi mevzuatları gereğince yaptıkları inceleme ve tespitler
sırasında bu Kanuna göre sigortalı sayılanların prime esas kazançlarının veya sigortalı gün sayılarının eksik bildirilmesi sonucunu doğuran tespitlerini de en geç bir ay
içinde Kuruma bildirirler. Kurum bu bildirimleri esas almak üzere gerekli yasal işlemi yapar. ilgililerin itiraz hakları saklıdır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
193
....
..
UÇUNCU KısıM
Genel Sağlık Sigortası Hükümleri
BiRiNCi BÖLÜM
Kapsamdaki
Kişiler ve Tescili
Genel sağlık sigortalısı sayılanlar
Madde 84- Türkiye'de yerleşik kişilerden;
a) 4 ve 5 inci maddeler gereğince sigortalı sayılanlar ile isteğe bağlı sigortalı olan
kişiler,
b) (a) bendine göre sigortalı sayılmayanlardan;
1) 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yeşil kart verilen kişiler,
2) Vatansızlar ve sığınmacılar,
3) 1/7/1976 tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına
Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine
göre aylık alan kişiler,
4) 24/2/1968 tarihli ve 1005 sayılı istiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani
Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine
göre şeref aylığı alan kişiler,
5) 28/5/1986 tarihli ve 3292 sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması
Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
195
6) 3/11/1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
7) 24/5/1983 tarihli ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu
Kanunu hükümlerine göre korunma, bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden
ücretsiz faydalanan kişiler,
8) 5434 sayılı Kanuna göre vazife malOllüğü aylığı alan er, erbaş ve sivil görevliler,
c) Yerleşim yeri Türkiye olmayan Türk vatandaşları ile oturma izni almış yabancı ülke
vatandaşlarından
bu maddenin (a) bendine göre sigortalı sayılmayanlardan
Türkiye'de bir yıldan fazla süreyle yerleşen kişiler,
d) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı işsizlik Sigortası Kanunu gereğince işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişiler,
e) Gelir veya aylık alan kişiler,
f) (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde belirtilenler dışında kalan kişiler,
genel sağlık sigortalısı sayılır.
5 inci madde ile 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı), (i) ve
bentlerinde sayılanların durumları, öncelikle genel sağlık sigortalısının
u)
bakmakla
yükümlü olduğu kişi olup olmadığı, daha sonra da bu maddenin birinci fıkrası
hükümleri gereği genel sağlık sigortalısı olup olmadığı dikkate alınarak tespit edilir.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının (d) bendi kapsamında olanların tedavi giderleri
4/1/1961 tarihli ve 211 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri iç Hizmet Kanunu hükümlerine
göre karşılanmaya devam edilir. 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde
sayılanlar ise genel sağlık sigortalısı sayılmazlar.
Birinci fıkranın (c) ve (f) bentlerinin uygulanmasında evli olanlar için, karı veya kocadan hangisinin
bu maddeye göre genel sağlık sigortalısı, hangisinin
yükümlü olunan kişi olacağının tespiti kendi tercihlerine bırakılır.
196
bakmakla
Prim yükümlülüğü bakımından tescil
Madde 85- 84 üncü madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların prim yükümlülüğü bakımından bildirimi ve tescili aşağıdaki şekilde gerçekleştirilir:
a) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereğince genel sağlık sigortalısı
sayılanlar, sigortalı olarak tescil edilmiş olmaları durumunda, genel sağlık sigortası bakımından da tescil edilmiş sayılır.
b) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) ve (f) bentleri gereğince genel sağlık sigortalısı sayılanlar ilgili kurumlar tarafından kapsama alınmış olmaları durumunda, genel sağlık sigortası bakımından da tescil edilmiş sayılır.
c) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince genel sağlık sigortalısı
sayılanlar, içişleri Bakanlığına verecekleri bildirim ile tescil edilir.
d) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendi gereğince genel sağlık sigortalısı
sayılanlar, Türkiye iş Kurumu tarafından verilen bildirim üzerine tescil edilir.
e) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince genel sağlık sigortalısı
sayılanlar, bu gelir veya aylıklardan yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren
tescil edilir.
Bu Kanun açısından genel sağlık sigortalılık başlangıç tarihi, Kurumca veya ilgili kurumlarca belirlenen kişinin tescil veya kapsama alınma tarihidir.
84 üncü madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların çocukları, 18 yaşına kadar
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak tescil edilmiş sayılır.
Bu hükmün uygulanmasında sigortalı sayılan kişinin tescil edilmiş olması şartı aranmaz. Yeni doğan çocuğun anne veya babası yok ise 18 yaşına kadar, 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (7) numaralı alt bendi hükümlerine göre primi Devlet tarafından ödenmek üzere genel sağlık sigortalısı olarak tescili yapılır.
84 üncü madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılmasını gerektiren durumunda değişiklik
olan kişilerden, aynı maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri kap197
samında genel sağlık sigortalılığı devam edecekler, durumlarında değişiklik olduğu
tarihten itibaren en geç otuz gün içinde ilgili Kuruma başvurmak zorundadır. Bu kişilere doksan günle sınırlı olmak üzere 92 inci maddenin ikinci fıkrasında belirtilen
kimlik belgelerinin ibrazı zorunluluğu dışındaki diğer şartlara bakılmaksızın Kurumca sağlık hizmetleri sağlanmaya devam edilir.
Tescil işlemlerinde sigorta sicil numarası olarak Türk vatandaşları için T. C. Kimlik
Numarası, yabancı uyruklu genel sağlık sigortalısı kişiler için ise Kurumca verilecek
sicil numarası kullanılır. Genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişiler Türk vatandaşı ise, T. C. Kimlik Numarası ile Türk vatandaşı değilse Kurumca verilecek ayrı bir numara ile işlemleri takip edilir.
Bu maddede belirtilen yükümlülükleri
yerine getirmeyenler hakkında 141 inci mad-
denin birinci fıkrasının (i) bendine göre idari para cezası uygulanır.
Genel sağlık sigortası bakımından sigortaıılık bildirimi, başvuru, kayıt, tescil, sona
erme ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık hizmetleri, diğer haklar ve yararlanacak kişiler
Madde 86- Sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak, Kurum için ise bu hizmet
ve hakları sağlamak bir yükümlülüktür.
Sağlık hizmetlerinden
ve diğer haklardan genel sağlık sigortalısı
ile bakmakla
yükümlü olduğu kişiler yararlandırılır.
Bu Kanun kapsamındaki kişilere sunulacak sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz.
198
iKiNCi BÖLÜM
Sağlanan Sağlık Hizmetleri ve Diğer Haklar
Sağlanan sağlık hizmetleri
Madde 87- Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıkIı kalmalarını; hastalanmaları halinde sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık sebebiyle gerekli olan sağlık hizmetlerinin
karşı lan-
masını, iş göremezlik hallerinin ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır:
a) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri,
b) Hastalık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbi müdahale ve tedaviler, tedaviyle ilgili tıbbl danışmanlık, hasta takibi ve
rehabilitasyon hizmetleri, acil sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık
meslek mensubu sayılanların hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbi bakım
ve tedaviler,
c) Analık sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim veya ebe tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbi müdahale ve tedaviler, tedaviyle ilgili tıbbi danışmanlık, hasta takibi, rahim tahliyesi, tıbbl sterilizasyon ve acil sağlık hizmetleri,
d) 15 yaşına kadar; ağız ve diş muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine
ağız ve diş hastalıklarının teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuvar tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak
tıbbl müdahale ve tedaviler, tedaviye yönelik tıbbl danışmanlık, hasta takibi, 60
yaş ve üzerindeki genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
diş protezleri,
199
e) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbi araç
ve gereç, kişi kullanımına mahsus trbbi cihaz, tıbbl sarf, iyileştirici nitelikteki
trbbi sarf malzemelerinin sağlanması, takılması, garanti süresi sonrası bakımı,
onarılması ve yenilenmesi hizmetleri.
Birinci fıkranın (d) bendinin uygulanmasında; diş çekimi, dolgu, kanal tedavisi, diş
eti hastalıklarının tedavisi, travmaya
talıklarının tedavisi ile travmaya
ve onkolojik tedaviye
ve onkolojik tedaviye
bağlı ağız ve diş has-
bağlı protez uygulamaları ve
ağız ve diş hastalıkları ile ilgili acil sağlık hizmetleri için yaş şartı aranmaz.
Hekimlerin ve diş hekimlerinin branşları, klinik ve laboratuvar bulguları, konulan te şhisler, sağlık hizmetlerinin sunulduğu basamak, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-fayda, maliyet-etkililik
ve benzeri ölçütler dikkate alınarak, Kurumca sağlana-
cak sağlık hizmetlerinin cinsleri, belirlenecek zaman aralığında kullanım miktarları
ve kullanım süreleri Kurumca Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak belirlenir ve Res-
mi Gazetede yayımlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ve Kurumca
birlikte çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kururnca sağlanmayacak
sağlık hizmetleri
Madde 88- Bu Kanun kapsamında Kurumca sağlanmayacak sağlık hizmetleri şunlardır:
a) iş kazası ve meslek hastalığı ile kaza veya hastalıklara bağlı olarak ortaya çıkan
uzuv kayıplarının vücut bütünlüğünü sağlayacak şekilde tamamlanması dışında
estetik amaçlı yapılan tıbbi işlemler,
b) Yardımcı üreme tekniklerine ilişkin tanı ve tedavi işlemleri,
c) Alternatif tıp uygulamaları.
200
Sağlık hizmetlerinin
süresi
Madde 89- 84 üncü maddede sayılan genel sağlık sigortalısı sayılma şartlarının yitirilmesi halinde, devam etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak sağlık hizmetleri
kişinin iyileşmesine kadar sürer.
Yol gideri, gündelik ve refakatçi giderleri
Madde 90- Hekimin veya diş hekiminin göreceği lüzum üzerine genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yurt dışı dahil yerleşim yerleri dışına
yapılan sevklerinde. kendisinin ve bir kişi ile sınırlı olmak üzere refakatçisinin yol gideri ve gündelikleri Kurumca karşılanır.
18 yaşın altında veya 65 yaşın üstünde olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin yatarak tedavileri sırasında, hekimin veya diş hekiminin
göreceği lüzum üzerine yanında kalan refakatçinin yatak ve yemek giderleri bir kişi
ile sınırlı olmak üzere Kurumca karşılanır.
Yurt içinde veya yurt dışına sevki nedeniyle ödenecek gündelik ve yol masraflarının
tutarı Kurumca belirlenir.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yurt dışında tedavi
Madde 91- Bu Kanunda sayılan sağlık hizmetlerinin yurt içindeki sağlık hizmet sunucularından sağlanması esastır. Ancak;
a) 84 üncü maddenin
birinci
fıkrasının
(a) bendine tabi genel sağlık sigor-
tahlarından işveren tarafından geçici olarak yurt dışında görevlendirilenlere
acil
hallerde,
b) 84 üncü maddenin
birinci
fıkrasının
(a) bendine tabi genel sağlık sigor-
tahlanndan. işveren tarafından sürekli olarak yurt dışında görevlendirilenler
ile
bunların yurt dışında birlikte yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu kişilere,
201
c) Yurt içinde sağlanamayan ve Sağlık Bakanlığının uygun görüşü üzerine Kurumca yurt dışında sağlanması mümkün görülen
sağlık hizmetleri yurt dışında sağlanır.
Ancak, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri gereği sağlanan sağlık hizmetleri bedelleri,
yurt içinde sözleşmeli sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Kurum, birinci fıkranın (b) bendi kapsamındaki kişilerin sağlık hizmetlerini, bu kişilerin genel
sağlık sigortası için Kuruma ödenen prim tutarını geçmemek kaydıyla, ilgili ülkede
sağlık sigortası yaptırmak suretiyle de sağlayabilir.
Birinci fıkranın (c) bendi gereğince yurt dışına sevk edilen kişilerin 90 ıncı madde
hükümlerine göre yapılacak giderleri de ayrıca karşılanır.
Yukarıdaki haller dışında yurt dışında sağlanan sağlık hizmetlerine ilişkin giderler
Kurumca ödenmez.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
202
ÜÇÜNCÜ
BÖLÜM
Sağlık Hizmetlerinden
Yararlanma Şartları ve Katılım Payı
Sağlık hizmetlerinden
yararlanma şartları
"
Madde 92- 18 yaşın altında olan kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler, acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı hastalıklar, 87 nci maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereğince sağlanan
sağlık hizmetleri hariç olmak üzere genel sağlık sigortalısı ve bakmak la yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri
için;
a) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (d) ve (f) bentleri gereği genel
sağlık sigortallsı sayılanların sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten
önceki son bir yıl içinde doksan gün genel sağlık sigortası primi ödeme gün
sayısı olması,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi olan siqortalılann,
isteğe
bağlı sigortaııların ve 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentlerine tabi olan kişilerin prim borcunun bulunmaması,
şarttı r.
Ayrıca genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri
için sağlık hizmet sunucularına baş-
vurduklarında, acil haller hariç olmak üzere, nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme
cüzdanı, pasaport veya Kurum tarafından resimli olarak verilen sağlık kartı belgelerinden birinin gösterilmesi zorunludur.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım payı alınması
Madde 93- 87 nci maddede sayılan sağlık hizmetlerinden katılım payı alınacak olanlar şunlardır:
203
a) Ayaktan
tedavide
hekim ve diş hekimi
b) Ayaktan
tedavide
sağlanan
ilaçlar, ortez, protez, iyileştirme
c)
tedavide
sağlanan
diğer sağlık hizmetleri.
Ayaktan
Katılım
payı, birinci
olarak uygulanır.
kullanımı
fıkranın
Katılım
hizmetleri
Kanunu
fıkrada
bakmakla
yükümlü
olduğu
hizmet sunucularına
Katılım
paylarının
meti tutarları
katılım
kişilerin
(b) bendi için % 10 ila % 20, (c) bendi için
belirlenir.
değerleme
ve oranları,
sevk zincirine
sağlık
ve 213 sayılı Vergi Usul
genel sağlık sigortalısı
uyulmadan
hesaplanmasında
98 inci maddeye
doğrudan
artırılarak
ve
diğer sağlık
uygulanır.
göre tespit edilen sağlık hiz-
esas alınır.
ve bakmakla
84 üncü maddenin
birinci fıkrasının
lar ile bunların
bakmakla
29/5/1986 tarihli
paylarını,
yükümlü
olduğu kişilerin
yükümlü
(b) bendi gereği genel sağlık sigortalısı
olduğu
kişilerin
ödemiş
ve 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma
mahsup
belirlemeye
oldukları
ve Dayanışmayı
katılım
payları
Teşvik Kanunu
edilmek
Kurum yetkilidir.
gelir veya aylıklarından,
suretiyle
Kurumca
tahsile
idarl para cezası uygulanır.
ve katılım
belirlenen
rak katılım paylarını tahsil etmeyen sağlık hizmet sunucularına
bendi gereğince
sayılan-
geri ödenir.
gelir veya aylık alan kişilerin
veya maaşlarından
sağlık hizmet sunucu-
payının toplam tutarı, net asgarı ücreti geçemez.
göre kendilerine
öden me usulünü
204
(a) bendindeki
oranı kadar her yıl artırılır.
halinde % 50 oranında
katılım
ücret
için gereksiz
hayati öneme sahip olup ol-
müracaatları
Genel sağlık sigortalısı
Katılım
itibarıyla
payı miktarı
suna ödeyecekleri
hükümlerine
için 2 Yeni Türk Lirası
payı tutarı, 4/1/1961 tarihli
yeniden
araç ve gereçleri.
sağlık hizmetleri
olmak üzere Kurumca
katılım
belirlenen
belirlenen
niteliği
dikkate alınarak
arasında
için belirlenen
uyarınca
sağlık hizmetleri
payı, (b) ve (c) bentlerindeki
maması ve benzeri ölçütler
ikinci
(a) bendindeki
azaltma, sağlık hizmetlerinin
% 3 ila % 6 oranları
muayenesi.
çalışanların
paylarının
usule uygun ola-
141 inci maddenin
(i)
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına, tahsil ettikleri katılım payı düşüldükten sonra kalan tutar ödenir.
Katılım paylarının ödenme usulleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul
ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım payı alınmayacak
haller ve sağlık hizmetleri
Madde 94- Katılım payı alınmayacak sağlık hizmetleri veya haller şunlardır:
a) iş kazası ile meslek hastalığı halleri,
b) Kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri,
c) Sağlık kurulu raporu ile belgelendirilmek
şartı ile Kurumca belirlenen kronik
hastalıklar,
d) Kontrol muayeneleri.
Bu madde gereğince katılım payı alınmayacak sağlık hizmetlerini tek tek veya gruplandırarak tespite Kurum yetkilidir.
Hizmet basamakları ve sevk zinciri
Madde 95- Bu Kanunun uygulanması bakımından sağlık hizmeti sunucuları birinci,
ikinci ve üçüncü basamak olarak sınıflandırılır. Bu basamaklar kapsamındaki sağlık
hizmet sunucuları ve basamaklar arasında sevk zinciri; tanı, öntanı, hekimlerin ve
diş hekimlerinin
uzmanlıkları dikkate alınmak suretiyle tüm yurtta veya il ve ilçe
bazında Kurumun görüşü alınarak Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenir. Aile hekimleri birinci basamak hizmet sunucuları içinde yer alır.
Kurumca sağlık hizmetlerinin
sağlanabilmesi
için genel sağ/ık sigortalısı ve bak-
makla yükümlü olduğu kişiler sevk zinciri kurallarına uygun hareket etmek zorundadır.
205
iş kazası, meslek hastalığı ve acil haller dışında, sevk zincirine uyulmadan genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucularına yapılan başvurularda 98 inci madde gereği belirlenen tutarın %
7ü'i Kurumca ödenir. Aradaki fark, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından ödenir.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığının uygun
görüşü alınarak Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kimlik tespiti ve yerleşim yeri bildirim zorunluluğu
Madde 96· Sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin acil haller dışındaki başvurularında; 92 nci maddenin ikinci fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını kontrol etmek zorundadır. Bu zorunluluğu yerine getirmeyenler hakkında 141 inci maddenin
birinci fıkrasının (k) bendi uygulanır.
Sağlık hizmet sunucuları, başvuran kişilerin bu Kanun açısından genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak kapsama alınıp alınmadığını, kapsama alınmadığını tespit ettikleri kişilerin beyan ettikleri yerleşim yeri bilgilerini Kuruma bildirmek zorundadır.
Acil haller
Madde 97· Bu Kanunun uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık hizmetlerinin neler olduğuna, hangi yöntem ve ölçütlerle tespit edileceğine ilişkin hususlar, Sağlık
Bakanlığının uygun görüşü alınarak Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
206
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Mali ve Çeşitli Hükümler
Sağlık hizmetlerinin
ödenecek tutarlarının
belirlenmesi
Madde 98- 87 nci madde hükümlerine göre sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca
ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu
basamak, sağlık hizmetlerinin
maliyeti, Devletin doğrudan veya dolaylı olarak sağlamış olduğu sübvansiyonlar,
kanıta dayalı tıp uygulamaları, teşhis ve tedavi maliyetini esas alan maliyet-etkililik
ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her bir sağlık hizmeti için belirlemeye Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir.
Komisyon; Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Kurumu temsilen
beş üyeden oluşur. Komisyon,
çalışmalarında Yüksek Öğretim Kurulunun, Türk Tabipleri Birliğinin, Türk Diş Hekimleri Birliğinin, Türk Eczacıları Birliğinin, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin,
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri
Birliğinin
ve tıp uzmanlık derneklerinin
görüşlerini alabilir. Komisyon kararlarını salt çoğunluk ile alır ve kararlar Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer. Komisyonca gerekli görülen hallerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon kurulabilir.
Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunun çalışmasına, görev ve yetkileri ile bu
maddenin
uygulanmasına
ilişkin
usul ve esaslar Komisyon
üyesi kurumların
görüşleri alınarak Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık hizmetlerinin
ödenmesi
sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin
Madde 99- Bu Kanuna göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt
dışındaki sağlık hizmeti sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla sağlanır.
Kurum, sözleşme başvurularının değerlendirilmesinde,
sonuçlandırılmasında
ve uy-
gulanmasında sağlık hizmeti sunucuları arasında tarafsızlık, hakkaniyet ve açıklık ilkelerine uymak zorundadır.
207
Kurum, provizyon işlemlerini yürütmek üzere sağlık hizmeti sunucularının mahallinde provizyon merkezi açabilir ve personel çalıştırabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, bu amaçla Kuruma uygun bağımsız mekan tahsis etmek zorundadır. Kurum gerekli gördüğü durumlarda provizyon işlemlerini yürütmek üzere hizmet satın
alma yetkisine sahiptir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerden otelcilik hizmetleri dışında, herhangi bir fark ödemesi talep edemez. Otelcilik hizmeti için genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden alınabilecek fark ödemesi, Kurum tarafından belirlenen standart yatak bedelinin dört katını geçemez. Bu farkın alınabilmesi için, kişilerin fark ödemeyi kabul ettiğinin yazılı olarak belgelenmesi zorunludur. Otelcilik hizmeti dışında veya Kurumca otelcilik hizmeti için belirlenen tavanın üzerinde fark alınması halinde, sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının sözleşmeleri bir yıl süreyle feshedilir.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından acil hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, 98 inci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen bedeller
esas alınarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura
karşılığı ödenir. Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi bir fark
talep edemez.
95 inci maddedeki hükümlere uyulmak şartıyla, sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti almayı tercih eden genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilere, 98 inci madde gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları
için belirlenen bedellerin en fazla % 7ü'i fatura karşılığı ödenir. 95 inci madde
hükümlerine uyulmaksızın sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti almayı tercih eden genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere,
95 inci maddenin üçüncü fıkrası gereği ödenecek tutarın en fazla %7ü'i fatura
karşılığı ödenir.
Sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucularından
satın alınan sağlık hizmeti bedelinin
dördüncü ve beşinci fıkralara göre Kurumca ödenebilmesi için, sözleşmesiz sağlık
hizmeti sunucusunun
şartlarının sözleşmeli sağlık hizmeti sunucusunda
şartlara uygun olduğunun Kurumca kabul edilmesi şarttır.
208
aranan
Sağlık hizmeti satın alma sözleşmelerinin hazırlanması ve akdedilmesi, sağlık hizmeti giderlerinin
ödenmesi ve bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usCıIve
esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık sigortası gelirlerinin kullanım amacı
Madde 100- Genel sağlık sigortası gelirlerinden
karşılanmak üzere karşılığı öden-
meksizin Kuruma sosyal yardım niteliğinde görevler verilemez.
Doğal afetler veya savaş hali
Madde 101- Doğal afetler veya savaş halinde, bu Kanunda sayılan sağlık hizmetleri
Kurum tarafından sağlanmaya devam edilir. Ancak, doğal afet veya savaş nedeniyle
bu hallere bağlı olarak Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri, giderlerin ödendiği
takvim yılı sonu esas alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl içinde transfer edilir.
işverenin iş kazası halinde tedaviyi sağlama yükümlülüğü
Madde 102- işveren, iş kazasına uğrayan genel sağlık sigortalısına sağlık durumunun gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ve 90 ıncı madde hükümlerine göre yapılacak masraflar Kurum tarafından karşılanır.
Birinci fıkrada belirtilen yükümlülüklerin
cikmesinden
yerine getirilmesindeki
dolayı, genel sağlık sigortalısının
ihmalinden ve ge-
tedavi süresinin uzamasına veya
malCıIkalmasına veya malCıllük derecesinin artmasına sebep olan işveren, Kurumun
bu nedenle yaptığı her türlü gideri ödemekle yükümlüdür.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının duyurulması ve sağlık
hizmet sunucusu seçme serbestisi
Madde 103- Bu Kanun gereğince genel sağlık slqortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetinden yararlanmak için başvuracakları yurt içinde veya yurt
dışındaki sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının unvan, isim ve adresleri Kurumca
elektronik ortamda veya diğer yöntemlerle duyurulur.
Genel sağlık siqortalılan ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler, sağlık hizmeti sunucuları arasından, genel sağlık sigortasıyla ilgili diğer madde hükümlerine
uymak
şartıyla istediğini seçme hakkına sahiptir.
209
Sağlık hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim zorunluluğu
Madde 104- Kurum ile sözleşmesi olup olmadığına bakılmaksızın tüm sağlık hizmeti sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu tüm kişilere ait Kurumca talep edilen bilgileri,
belirlenen yöntemlere ve süreye uygun biçimde elektronik ortamda veya yazılı olarak
göndermek zorundadır. Bu bilgiler verilmeksizin talep edilen sağlık hizmeti bedelleri, bilgiler gönderilinceye kadar ödenmez.
Kontrol yetkisi
Madde 105- Kurum, bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak işverenler, sağlık hizmeti sunucuları ve diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki gerekli belge ve bilgileri
inceleyebilir, ibrazını isteyebilir.
Kurum, bu Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili olarak sağlık hizmeti sunucularının
yürüttüğü hizmet ve işlemleri kontrol yetkisine sahiptir. Kurum, bu yetkisini görevlendirdiği personeli vasıtasıyla veya kamu ve özel kurumlardan hizmet satın almak
suretiyle kullanabilir.
Üçüncü kişilerin sorumluluğu
Madde 106- Kastı veya suç sayılır bir hareketi nedeniyle, genel sağlık sigortalısına
ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere Kurumca sağlık hizmeti sağlanmasına veya tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararı ile tespit
edilen üçüncü kişilerden, Kurumca yapılan giderler tazmin edilir.
işverenin sorumluluğu
Madde 107- ilgili kanunları gereğince sağlık raporu alınması gerektiği halde sağlık
raporuna dayanmaksızın veya alınan raporlara rağmen tıbbi yönden elverişli olmadığı işte genel sağlık sigortalısını çalıştıran işverenler, bu nedenle Kurumca
yapılan sağlık hizmeti giderlerini ödemek zorundadır.
iş kazası ile meslek hastalığı, işverenin işçinin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan giderler
işverenden tazmin edilir.
210
Sağlık raporu alan sigortalıyı çalıştırmanın
sorumluluğu
Madde 108- Hekim veya diş hekimi tarafından çalışamayacağı sağlık raporu ile bel-
gelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamındaki kişiler
çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran işverenler, genel sağlık sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını ödemekle yükümlüdür. Genel sağlık sigortalısı bir başka işverene ait işyerinde çalışmış ise, bu durumu bilerek çalıştıran işveren ile genel sağlık sigortalısı doğacak masraflardan Kuruma karşı müştereken ve
müteselsilen sorumludur.
211
DÖRDÜNCÜ
KısıM
.
Sosyal Sigorta Primlerine Ilişkin Hükümler
Bi Ri Nci BÖLÜ M
Prim Alınması, Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve Asgari işçilik
Prim alınması
Madde 109- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası için, bu Kanunda öngörülen her türlü yardım ve ödemelerle yönetim giderlerini karşılamak üzere
Kurumca prim alınır.
Kurumca tahsil edilen genel sağlık sigortası primleri, tahsil edilmesini
müteakip
doğrudan Kurum bütçesinin genel sağlık sigortası kalemine aktarılır. Bu kalemde
toplanan gelirler, yalnızca genel sağlık sigortasının giderlerini karşılamak amacıyla
kullanılır. Bu gelirler kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının giderlerinin
karşılan-
masında kullanılamaz.
Prime esas kazançlar
Madde 110- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortasına tabi olanlar
bakımından prime esas kazanç için, ücret veya ödenek almak suretiyle çalışanların
o ay için hak ettikleri ücretlerle ücret dışında kalan her türlü ödeme, prim, ikramiye
ve bu nitelikteki her çeşit istihkaktan sigortalılara yapılan ödemelerin brüt toplamı
esas alınır. Ancak, ölüm, doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, kıdem, ihbar ve kasa tazminatları, aynı yardımlar ve Bakanlıkça miktarları yıllar itibarıyla belirlenecek, yemek, çocuk ve aile zamları, prime esas kazancın hesabında ücretlerin
aylık tutarına dahil edilmez. Bunların dışında her ne ad altında ödeme yapılırsa yapılsın tüm ödemeler prime tabi tutulur.
Ücretler hak edildikleri aya maledilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler
öncelikle ödendiği ayın kazancına dahil edilir. Bu ödemelerin üst sınırı aşan kısmı,
213
ait olduğu takvim yılı ile sınırlı olmak kaydıyla, ilk aydan başlanarak üst sınırın altında kalan diğer ayların prime esas kazançlarına ilave edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden, sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut
olmadığı veya askıda olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, en son prime esas kazancın tabi olduğu ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda sigorta primlerinin,
ödemeye karar verilen tarihi izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde gecikme
zammı alınmaz.
Günlük, haftalık veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmış olmayıp da komisyon
ücreti ve kara katılma gibi belirsiz zaman ve miktar üzerinden ücret alan sigortahların prim ve ödeneklerinin hesabında esas tutulacak günlük kazançları, 112 nci
madde hükmüne göre belirlenen alt sınırdır.
Bir işverene tabi olarak çalışan sigortalının belirli ücretinin dışında ayrıca yukarıdaki fıkra kapsamında ücret alması halinde, prime esas günlük kazancı bunların toplamından oluşur.
Bu Kanun gereğince primlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç, sigortalının,
bir ay için prime esas tutulan kazancının otuzda biridir. Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde çalışmamış ve çalışmadığı günler için
ücret almamış sigortalının günlük kazancı, o ay için prime esas tutulan kazancı ücret
aldığı gün sayısına bölünerek hesaplanır.
Sigortalıların günlük kazançlarının hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında
kısmi süreli hizmet akdinin yazılı olarak yapılmış olması kaydıyla ay içerisinde
günün bazı saatlerinde çalışan ve çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalinın ay
içindeki prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857
sayılı iş Kanununa göre belirlenen genel haftalık çalışma süresine göre hesaplanan
günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün
kesirleri bir gün kabul edilir.
214
işveren ve sigortalı arasında çağrı üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş sözleşmesinde
taraflar arasında çalışma süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş
ise, sigor-
talının ay içindeki prim ödeme gün sayısı yukarıdaki fıkra hükmüne göre hesaplanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki siqortalılann aylık prime
esas kazançları, 112 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı
ile üst sınırı arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz katıdır. Bu sigortalılar tarafından her takvim yılı başında aylık prime esas
kazanç beyan edilir. Ancak takvim yılı içerisinde beyan edilen kazançta bir değişiklik
olması durumunda sigortalının yeniden beyan ettiği kazanç üzerinden hesaplanan
prim takvim yılı sonuna kadar tahsil edilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olan kişi, aynı zamanda işveren ise beyan edeceği asgarı kazancı çalıştırdığı sigortaııların kazancının
en yükseğinden az olamaz.
Beyanda bulunmayan sigortalının primleri, prime esas asgarı aylık kazanç üzerinden
hesap ve tahsil edilir. Beyanda bulunmayan veya beyan ettiği kazancın düşük olduğu tespit edilen siqortalılann
prime esas kazançları tespit edilen kazanç düzeyine
çıkartılarak beyan edilen kazançla arasındaki farkın primi 121 inci madde hükümlerine göre gecikme zammı uygulanmak suretiyle tahsil edilir.
Aynı takvim ayı içinde sigortalı olmayı gerektirecek birden fazla çalışması olan sigortalının bu Kanun gereğince alınacak primlerine esas tutulacak aylık ve günlük kazancının tespitinde, sigortalı olmayı gerektirecek her bir çalışmadan elde ettiği aylık
ve günlük kazanç tutarı ayrı ayrı dikkate alınır ve primler buna göre hesaplanır.
Yalnızca genel sağlık sigortasına tabi olanlar bakımından prime esas kazanç 84 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentlerinde sayılan kişiler için, 112 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının iki katının otuz günlük tutarı; 84 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen kişiler için asgarı
ücret; 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen kişiler için ise, 4447
sayılı işsizlik Sigortası Kanunu gereğince işsizlik ödeneğinden yararlandırılan kişiler
için işsizlik ödeneğine esas kazanç esas alınır.
215
117 nci maddenin birinci fıkrasına göre düzenlenen belgelerde yer alan her bir sigorta koluna ait primlerin hesabında yarım Yeni Kuruş ve üzerindeki değerler bir Yeni
Kuruşa tamamlanır, yarım Yeni Kuruşun altındaki değerler ise dikkate alınmaz.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usül ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim oranları
Madde 111- Bu Kanun gereğince alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki gibidir:
a) MalOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının
prime esas ka-
zancının % 20'sidir. Bunun % g'u sigortalı hissesi, % 11'i işveren hissesidir. Bu prime Devlet ayrıca % 5 oranında katkı yapar. Devlet katkısı Kurumun ay itibarıyla
tahsil ettiği malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları priminin dörtte biridir. Devlet
katkısının ödenmesine ilişkin usül ve esaslar ilgili malı yıl bütçe kanunları
uyarınca belirlenir.
b) Bu Kanunda belirtilen fiili hizmet zammı uygulanan işlerde çalışan sigortalılar
için uygulanacak malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, (a) bendinde
belirtilen % 20 oranının, her yıl için 54 üncü maddeye göre eklenen fiili hizmet
gün sayısının 360'a bölümü sonucu bulunacak oranda artırılması suretiyle belirlenir. Artırılan bu primin üçte biri sigortalı, üçte ikisi ise işveren hissesidir.
c) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, yapılan işin iş kazası ve meslek hastalığı
bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre %1 ila % 6,5 oranları arasında olmak üzere, 113 üncü maddeye göre Kurumca belirlenir. 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında olanlar için prim oranı üst sınırı % 6'dır. Bu primin tamamını işveren ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olanlar öder.
d) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen aday çırak, çırak ve işyerlerinde beceri eğitimi gören öğrenciler
için prime esas kazançlarının % 1'idir. Aday çırak, çırak ve beceri eğitimi gören
öğrencilerin priminin yarısı sigortalı hissesi, yarısı da işveren hissesidir.
216
e) Yaşlılık aylığı almakta iken bu Kanuna tabi bir işte çalışanlara uygulanacak sosyal güvenlik destek prim oranı, (a) ve (c) bentlerinde belirtilen prim oranlarının
toplamı kadardır. Sigortalı ve işveren hissesi bu bentlerde belirtilen oranlardadır.
f)
Genel sağlık sigortası primi, kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olanlar için
112 nci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın %
12,5'idir. Bu primin % 5'i sigortalı, % 7,5'i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel
sağlık sigortasına tabi olanlar ile isteğe bağlı sigortaııların genel sağlık sigortası
primi, prime esas kazancın % 12'sidir.
g) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar, malullük.
yaşlılık, ölüm sigortaları ile kısa vadeli sigorta kollarına tabi oldukları durumlarda (a) ve (c) bentlerindeki
prim oranlarının toplamı üzerinden, şayet sosyal
güvenlik destek primi ödemek suretiyle çalışıyorlar ise (e) bendinde belirtilen
prim oranlarının toplamı üzerinden primlerini öderler.
Günlük kazanç sınırları
Madde 112- Bu Kanun gereğince alınacak prim ve verilecek ödeneklerin hesabına
esas tutulan günlük kazancın alt sınırı, asgarı ücretin otuzda biri, üst sınırı ise günlük kazanç alt sınırının 6,5 katıdır. Bu suretle bulunacak günlük kazançların yarım Yeni Kuruş ve üzerindeki değerleri bir Yeni Kuruşa tamamlanır, yarım Yeni Kuruşun
altındaki değerler ise dikkate alınmaz.
Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile ücretsiz çalışan sigortalıların
günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları üst sınırdan fazla olan sigortahların günlük kazançları da üst sınır üzerinden hesaplanır.
ikinci fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu kazanç ile alt sınır
arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan sigortalılara ait sigorta primlerinin tümünü işveren öder.
Sigortalı olmasını gerektirecek şekilde aynı zamanda birden fazla işte çalışan sigortaiılar için Kuruma ödenen primlerin toplamı, bu madde uyarınca tespit edilen üst
sınır üzerinden hesaplanacak miktarı aşarsa, fark sigortalının müracaatı üzerine his-
217
sesi oranında kendisine geri verilir. Ancak geri verilen primler için ayrıca gecikme
zammı ve faiz ödenmez.
Kısa vadeli sigorta kolları prim tarifesi ve işkollarının tehlike sınıf ve
derecelerinin belirlenmesi
Madde
113- Kısa vadeli sigorta kolları primi, yapılan işin iş kazası ve meslek has-
talığı bakımından gösterdiği tehlikenin ağırlığına göre tespit edilir.
iş kolları tehlikenin ağırlığına göre sınıflara, bu sınıflar da özel iş şartlarına ve tehlikeyi önlemek için alınmış olan tedbirlere göre derecelere ayrılır. Hangi iş kollarının
hangi tehlike sınıfına girdiği, tehlike sınıf ve derecesine ait prim oranlarının ve tehlike derecelerinin belirlenmesinde uygulanacak esaslar, ilgili bakanlıkların görüşleri
de alınarak Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla yürürlüğe konulacak
bir tarife ile tespit olunur. Prim tarifesi gerekli görülürse aynı usülle değiştirilebilir.
işlerin tehlike sınıf ve derecesinin belirlenmesi
Madde 114- Yapılan işin 113 üncü maddede belirtilen tarifeye göre hangi tehlike sınıf
ve derecesine girdiği ve ödenecek kısa vadeli sigorta primi oranı Kurumca belirlenerek işverene ve 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanlara tebliğ edilir.
iş kazasını ve meslek hastalığını önleyecek tedbirler hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun bulunmadığı tespit edilen işler, Kurumca daha yüksek primli derecelere
konulabilir.
Kurum, işyerinin tespit edilmiş bulunan tehlike sınıf ve derecesini yaptıracağı incelemelere dayanarak kendiliğinden
veya işverenin veya 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanların isteği üzerine değiştirebilir. Kurumca
yapılacak değişiklikler, bunlara yapılacak itiraz; işyerinin tehlike sınıfı ve derecesi ile
kısa vadeli sigorta kolları prim oranının tebliğine ilişkin yazının işverence veya 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanlar tarafından tebellüğünden itibaren bir ay içinde yapılmış ise, değiştirilen iş kolu kodu ve tehlike
sınıfı ile tehlike derecesinin
hatalı uygulandığı tarihten,
bir aylık süre dışında
yapılmış ise, itirazın Kurum kayıtlarına intikali tarihini izleyen takvim yılı başından
geçerli olarak uygulanır.
218
Bu değişiklik nedeniyle, tehlike sınıf ve derecesinin yükselmesi halinde, kararın işverene veya 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanlara tebliğ edildiği tarih ile yürürlük tarihi arasındaki süreye ilişkin kısa vadeli sigorta kolları na ait prim farkının tebliği tarihini takip eden bir ay içerisinde Kuruma ödenmesi
halinde fark prim için gecikme zammı alınmaz. Aksi takdirde, fark primi 121 inci
madde uyarınca gecikme zammı ile birlikte tahsilolunur. Tehlike sınıf ve derecesinin
düşmesi halinde ise, kısa vadeli sigorta kolları sigortası prim farkı, işverenin varsa
".
borçlarına mahsup edilir, yoksa iade edilir. iade edilen tutar için faiz ödenmez.
işverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı olanlar,
tehlike sınıf ve derecesi ile prim oranı hakkında Kurumca yapılacak yazılı bildirimi
aldıktan sonra bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. Kurum, bu itirazı inceleyerek en
geç üç ay içinde karara bağlayarak sonucunu işverene bildirir. ilgililer Kurumun kararı üzerine, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine
başvurabilir. Kuruma itiraz edilmesi veya mahkemeye başvurulması primlerin takip
ve tahsilini durdurmaz.
Tehlike sınıf ve derecelerini etkileyebilecek
değişiklikler
Madde 115- işverenler ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigor-
talı olanlar, tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek her türlü değişikliği bir ay içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Bu bildirim üzerine Kurum yaptıracağı incelemeler sonunda tehlike sınıf ve derecesini değiştirebilir. Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay içinde bildirilirse bu konuda Kurumca verilecek karar,
değişikliğin meydana geldiği tarihten sonraki aybaşından başlanarak uygulanır.
Tehlike sınıf ve derecesini etkileyebilecek değişiklik bir ay içinde bildirilmezse;
a) Tehlike sınıfı yükseliyorsa, değişikliğin meydana geldiği,
b) Tehlike sınıfı düşüyorsa değişikliğin Kurumca öğrenildiği,
tarihler esas alınmak ve bu tarihlerden sonraki aybaşından itibaren uygulanmak üzere, Kurumca karar alınır ve işverene tebliğ olunur.
219
Asgari işçilik uygulaması
Madde 116· Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile özel kanunla veya özel ka-
nunla verilmiş yetkiye dayanarak kurulmuş bankalar tarafından ihale mevzuatına
göre yaptırılan işler ve özel nitelikteki inşaat işleri ile Bakanlar Kurulunca belirlenecek diğer işlerden dolayı asgarı işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır.
Bu araştırma sonucunda asgarı işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarı, gecikme zammı ile birlikte işverene tebliğ edilir. Tebliğ edilen prim ve gecikme zammı ödendiği veya ödeyeceğinin
işveren tarafından yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde borç kesinleşir ve işyeri
hakkında ayrıca Kurum denetim elemanlarına inceleme yaptırılmayabilir.
verilecek taahhütnamede
belirtilen ödeme yükümlülüğünün
Kuruma
yerine getirilmemesi
halinde işveren hakkında 119 uncu ve 120 nci maddeler uyarınca işlem yapılır.
Tebliğ edilen prim ve gecikme zammının ödenmemesi, taahhütname verilmemesi
veya Kurumca işyerinin denetlenmesine gerek görülmesi durumunda; Kurum denetim elemanlarınca yapılan inceleme neticesinde işverenin Kuruma işin emsaline,
yapılan işin niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütülmesi
için gerekli
olan sigortalı sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında
bildirimde bulunduğunun saptanması halinde, işin yürütülmesi için gerekli olan asgarı işçilik miktarı, yapılan işin niteliği, bünyesinde kullanılan teknoloji, işyerinin
büyüklüğü, benzer işletmelerde çalıştırılan işçi sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak Kurum denetim elemanları tarafından tespit edilir.
Kurum denetim elemanları tarafından, Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarı işçilik tutarı üzerinden Kurumca re'sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri 119 uncu ve
120 nci maddeler de dikkate alınarak işverene tebliğ olunur. işveren tebliğ edilen
prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. itiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde, işveren, kararın tebliğ tarihinden
itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması
prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurum denetim elemanlarınca Kuruma asgarı işçilik tutarının bildirilmediği
tespit
edilen işyerleri hakkında ayrıca 141 inci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca idarl para cezası uygulanır.
220
Kamu idareleri Kurumca yazı ile istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak en geç
bir ay içinde vermeye mecburdur.
Kuruma yeterli işçilik bildirilmiş
olup olmadığının araştırılmasında,
işin yürütümü
için gerekli olan asgari işçilik miktarının tespitinde dikkate alınacak asgarı işçilik
oranlarının saptanması ve asgarı işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek karara
bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde; kurum teknik elemanlarından dört üye,
Yönetim Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek iki üye, asgarı işçiliğin tespit edileceği meslek koluyla ilgili kanunla kurulan
meslek kuruluşundan, şayet meslek kuruluşu yok ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye olmak üzere toplam yedi teknik elemandan oluşan Asgarı işçilik Tespit Komisyonu kurulur. Kurumca birden fazla Asgarı işçilik Tespit Komisyonu kurulabilir.
Asgarı işçilik Tespit Komisyonuna iştirak edenlere katıldıkları her toplantı günü için
2000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpılarak bulunacak miktar üzerinden toplantı ücreti ödenir.
Asgarı işçilik Tespit Komisyonunun çalışma usul ve esasları ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
221
iKiNCi
BÖLÜM
Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi
Prim belgeleri
Madde 117- işveren, bir ay içinde çalıştırdığı siqortalılann
ad ve soyadlannı, T.C.
Kimlik Numaralarını, sigorta primleri ve destek primi hesabına esas tutulan kazançlar toplamı ve prim ödeme gün sayıları ile bu primleri gösteren ve örneği yönetmelikle belirlenen asıl veya ek belgeleri, ait olduğu takvim ayını takip eden ayın yirmibeşinci günü mesai saati bitimine kadar Kuruma vermekle ve işyeri kayıtlarını Kurumca istenilmesi halinde ibraz etmekle veya sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu husus u sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren onbeş gün içinde Kurumca
belirlenen usCılle bildirmekle yükümlüdür.
işveren işyeri defter, kayıt ve belgeleri ilgili olduğu yılı takip eden takvim yılı başından başlamak üzere on yıl süre ile saklamak ve Kurumca istenilmesi halinde onbeş
gün içinde ibraz etmek zorundadır.
işverenin, sigortalıyı, 4857 sayılı Kanunun 7 nci maddesine göre başka bir işverene
iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı
devir alan, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin ikinci fıkrada belirtilen belgelerin aynı
süre içinde işverene ait işyerinden Kuruma verilmesinden işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur.
Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret ödenmediği beyan edilen sigortahlarm otuz günden az çalıştıklarını açıklayan bilgi ve belgelerin işverence prim belgelerine eklenmesi şarttır.
Sigortaııların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin Kuruma verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli sayılmaması halinde, otuz günden az bildirilen sürelere ait prim belgeleri Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı primler bu Kanun hükümlerine göre tahsilolunur.
223
Sigortalı çalıştıran işveren ile aracı ve iş görme edimini yerini getirmek üzere sigortalıyı geçici olarak devralan işveren; sigortalının adını, T.C. Kimlik Numarasını ve
prim ödeme gün sayısını gösteren ve Kurumca onaylanan belgenin bir nüshasını işyerinde, birden ziyade işyeri olması halinde her işyerinde ayrı ayrı olmak üzere, Kuruma verilmesi gereken sürenin son gününü takip eden günden başlanarak, müteakip belgenin verilmesi gereken sürenin sonuna kadar sigortalılar tarafından görülebilecek bir yere asmaya mecburdur.
Fiilen veya işyeri kayıtlarından tespit edilecek her türlü bilgiden veya kamu kurum ve
kuruluşları tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı tespit edilen sigortalılara ait olup bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin
yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde,
bu belgeler Kurumca re'sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. işveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir.
itiraz takibi durdurur. itirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren
bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar
vermesi halinde 119 ve 120 nci maddelerin prim borcuna ilişkin hükmü uygulanır.
Kurumca çıkarılacak yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine başvurarak
alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kaLO
zanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.
Sigortalının çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu Kanunda yazılı prim ödeme şartını
yerine getirmiş olmasına rağmen kendisi için verilmesi gereken kayıt ve belgeler işveren tarafından verilmediği veya verilen kayıt ve belgelerde kazançların veya prim
ödeme gün sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse, hastalık ve analık
sigortalarından gerekli yardım ve ödemeler yapılır.
Birinci fıkra uyarınca verilmesi gereken asıl ve ek belgenin, internet, elektronik ve
benzeri ortamda Kuruma gönderilmesinde;
224
işyerinin ve asıl ve ek belgenin niteliği,
""-'.
çalıştırılan sigortalı sayısı, illerin gelişmişlik durumu ile bilişim ve teknoloji alanındaki gelişmeler gibi hususları dikkate alarak, işverenleri zorunlu tutmaya Kurum yetkilidir.
Bu maddede belirtilen yükümlülüklerin
yerine getirilmemesi halinde, 141 inci mad-
deye göre işlem yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim yükümlüsü
Madde 118- Bu Kanun bakımından prim yükümlüsü;
a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine ve 5 inci maddenin birinci fıkrasının (a) bendine tabi olanlar ile sosyal güvenlik destek primi ödeyenler
için işverenler,
b) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi olanlar ile isteğe bağlı sigortalı olanlar ve 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentlerinde sayılan kişiler,
c) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde sayılan kişiler için Maliye Bakanlığı,
d) 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan kişiler için Türkiye iş
Kurumudur.
e) 5 inci maddenin (a) bendine tabi olanlardan aday çırak, çırak ve işletmelerde beceri eğitimi görenler için Milli Eğitim Bakanlığı, yüksek öğrenim sırasında zorunlu staja tabi tutulan öğrenciler için öğrenim gördükleri kurumdur.
84 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde sayılanlardan prim alınmaz.
225
Primlerin ödenmesi
Madde 119· 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortairiarı
çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı sigortaııların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendilerine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç
ertesi ayın sonuna kadar Kuruma öder.
Hak edilen ve fakat ödenmemiş
olan ücretler üzerinden hesaplanacak primler
hakkında da birinci fıkradaki hüküm uygulanır.
118 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen yükümlüler her takvim
ayına ait primleri ilgili takvim ayının sonuna kadar Kuruma öderler.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen siqortalılan çalıştıran işverenler çalıştırdığı siqortalılann
primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerin-
den bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını
ücretlerinden
keserek ve
kendisine ait prim tutarlarını da bu miktara ekleyerek en geç ödemenin yapıldığı tarihi takip eden yedi işgünü içinde Kuruma öderler.
118 inci maddenin (c) ve (d) bentlerinde belirtilen yükümlüler her takvim ayına ait
primleri ilgili takvim ayının sonuna kadar Kuruma öderler.
Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarları gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılamaz.
Prim borçları katma değer vergisi iade alacağının mahsubu suretiyle de ödenebilir.
Bu takdirde katma değer vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın
aldığı veya iştirak veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları
için de mahsup talep edebilir. Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda
muaccel olan prim borçlarının yukarıda belirtilen ödeme sürelerini izleyen onbeş
gün içinde mahsup suretiyle ödenmesi halinde yasal süresi içinde ödendiği kabul
edilir. Ancak prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi talebinde bulunulduğu halde, mahsup edilemeyen veya eksik mahsup
226
edilen prim borçları için yukarıda belirtilen ödeme sürelerini izleyen aydan başlanarak gecikme zammı uygulanır.
Kurum, prim ve her türlü alacaklarını, işverenlere olan borçlarından mahsup etmek
suretiyle tahsil etmeye yetkilidir.
Primlerin özel ödeme şekilleri kullanılmak suretiyle ödenmesi zorunluluğunu
getir-
meye ve primlerin yatırılacağı tahsilat kuruluşlarını belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde 21/7/1953
tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil UsCılü Hakkında Kanunun 51 ve 102
nci maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır. Kurum, söz konusu Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır.
Kurumun
prim ve diğer alacaklarının
tahsilinde
6183 sayılı Kanunun
masından doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde
uygula-
Kurumun alacaklı biriminin
bulunduğu yer iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun sigorta primleri ve diğer alacakları haklı sebepleri olmaksızın, yukarıdaki
fıkralarda belirtilen süre içerisinde ödenmez ise, kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, mesul muhasip, sayman ile tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri Kuruma karşı işverenIeri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usCıIve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim borçlarına halef olma
Madde 120- Siqortalılann çalıştırıldığı işyeri devredilir veya intikal ederse, eski işverenin Kuruma olan sigorta primi ile gecikme zammı ve faiz dahil tüm borçlarından
aynı zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme
aykırı sözleşme hükümleri geçersizdir.
227
..
-
--------------------------------------------~
Gecikme zammı
Madde 121- Kurumun
ödenmezse,
bu tutara,
prim ve diğer alacakları
ödenmeyen
kısmı sürenin
ödeme süresinin
bittiği
iskontolu
ma faizi bileşik
bazda uygulanarak
yapıldığı
ay için gecikme
Yeni Türk Lirasından
tarihten
başlamak
açıklanacak
zammı günlük
zammı
hesaplanır.
artırılır. Bulunan
kadar
bir önceki aya ait Yeni Türk
ihraç edilen Devlet iç borçlanma
gecikme
ve tam olarak
üzere borç ödeninceye
senetlerinin
hesaplanır.
Hesaplanan
aylık ortala-
Ancak,
ödemenin
gecikme
zammı bir
ödenmemiş
kısmı için
az olamaz.
Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer alacakların
gecikme
içinde
bittiği tarihte % 10 oranında
her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca
Lirası cinsinden
yasal süresi
zammı tahsilolunur.
iadesi gereken primler
Madde 122- Yanlış veya yersiz alınmış olduğu anlaşılan
a)
ilgililerin
kasıtlı veya kusurlu
b)
Kurumun
hatalı işlemlerinden
sigortalılara
tahsil tarihinden
davranışlarından
kaynaklanmışsa
primler;
doğmuşsa
hisseleri
faiz ödenmeksizin,
oranında
işverenlere
ve
kanuni faizi ile birlikte,
itibaren
on yıl içinde istenmesi
halinde geri verilir.
Kanuni faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından
iadenin yapıldığı
ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır.
Prim iadesi nedeniyle,
ilgililer
gerekli yardım, tahsis ve ödeme şartlarını
sa bu Kanuna göre yapılan yardımlar
leri durdurulur.
yardımlar
geri alınır.
228
olur-
ile verilen ödenek, gelir, aylık ve sağlık hizmet-
Daha önce yanlış veya yersiz ödenen
ile sağlık hizmetleri
yitirmiş
bedelleri
gelir, aylık, ödenek
130 uncu madde hükmüne
ve diğer
göre ilgililerden
ilişiksizlik
belgesinin aranması
Madde 123- Kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar ve özel kanunla veya özel
kanunla verilmiş yetkiye dayanarak kurulmuş bankalar, ihale yolu ile yaptırılan her
türlü işleri üzerine alanları ve bunların adreslerini Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
işverenlerin hakedişlerinin, Kuruma, ihale konusu işin yapıldığı süreye ilişkin borçlarının olmaması kaydıyla ödenmesi, kesin teminatlarının
ise ihale konusu işle ilgili
olarak Kuruma borçlarının bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iadesi esastır.
Hakedişierin ödenmesi ve teminatın geri verilmesine ait işlemlerin usul ve esasları
Bakanlar Kurulunca çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.
Valilikler, belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler tarafından, geçici iskarı veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce ilgililerden bu
bina inşaatı işyerlerinden dolayı Kuruma borçlarının bulunmadığına dair Kurumca
düzenlenmiş bir belgenin istenmesi zorunludur.
Bu maddede belirtilen yükümlülükler
yerine getirilmeden hakediş ödenmesi, kesin
teminatın iade edilmesi veya geçici iskarı izin belgesi ve yapı kullanma izin belgesi
verilmesi hallerinde, ilgililer hakkında genel hükümlere göre idarl ve cezai işlem
yapılır.
Afet durumunda belgelerin verilme süresi ve primlerin ertelenmesi
Madde 124- Yangın, su baskını, yer kayması, deprem gibi afete uğrayan işverenler
ile bu Kanuna göre sigortalı olanlar, olayın meydana geldiği tarihten itibaren üç ay
içinde talepte bulunmaları
halinde, prim ödeme aczine düştüklerinin
Kurumca
yapılacak inceleme sonucu anlaşılması kaydıyla, afet tarihinden önce vadesi sona
ermiş mevcut prim borçları ile afetin meydana geldiği tarihten itibaren tahakkuk
edecek üç aylık prim borçları, olayın meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar
ertelenebi iir.
15/5/1959 tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak
Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca genel hayatı etkilediğine karar
229
verilen afetler nedeniyle, afet bölgesinde doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerinin bu Kanuna göre vermekle yükümlü oldukları
belgelerin verilme süresi ile ödenmesi gereken primlerin ve diğer Kurum alacaklarının ödeme sürelerini bu Kanundaki sürelere bağlı olmaksızın, afet bölgesindeki
şartları ve gelişmeleri gözönünde tutarak belirlemeye Kurum yetkilidir.
Prim borcunun ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve ertelenen prim kısmına
gecikme zammı uygulanmaz.
işverenin 117 nci maddenin birinci fıkrasına göre Kuruma vermekle yükümlü olduğu
belgeyi internet, elektronik ve benzeri ortamda vermesi zorunlu olduğu halde, internet veya Kurumun elektronik iletişim için kullandığı alternatif iletişim hatlarının
tümünde birden meydana gelebilecek arızalar veya Kurum bilgi işlem sistemlerinin
herhangi bir nedenle hizmet dışı kalması sonucu belgelerin Kanunda öngörülen
sürenin son gününde Kuruma gönderilememesi halinde, internet veya elektronik ortamda hizmeti engelleyen durumların resmi nitelikteki belgelerle kanıtlanması veya
Kurumca ilan edilmesi kaydıyla, yukarıda belirtilen sorunların ortadan kalkmasını
takiben ikinci işgününün sonuna kadar belge internet veya elektronik ortamda verilir ise bu yükümlülüğün
edilir.
230
Kanunda öngörülen sürede yerine getirilmiş olduğu kabul
·
.
BEŞINCI KısıM
Ortak ve Çeşitli Hükümler
BiRiNCi BÖLÜM
Ortak Hükümler
Sigortalılığın
zorunlu oluşu ve sona ermesi
Madde 125- Kısa ve uzun vadeli sigortalar ile genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin
sigortalı
yükümlülüklerini
olması
zorunludur.
ortadan
kaldırmak,
Bu Kanunda
yer alan
sigorta
hak ve
azaltmak veya başkasına devretmek
için
sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir.
Siqortalıhk, bu Kanunda sayılan sigortalı sayılma şartlarının kaybedilmesi veya ölüm
halinde sona erer.
Devir ve temlik
Madde 126- Bu Kanun gereğince ilgililerin Kurum nezdinde doğan hiçbir alacağı devir ve temlik edilemez.
Kurum alacaklarında
zamanaşımı
Madde 127- Kurumun prim ve diğer alacakları kanuni
ödeme süresini takip eden
günden
zamanaşımına
başlayarak
on yıl içinde
tahsil
edilmezse
uğrar. Za-
manaşımından sonra rızaen yapılan ödemeler kabul edilir.
Bu Kanuna dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücu davaları on yıllık zamanaşımına tabidir.
Kontrol muayenesi
Madde 128- Kurum, sağlık hizmeti alan genel sağlık sigortalısından veya bunların
bakmakla yükümlü olduğu kişilerden, yürütülen soruşturma kapsamıyla sınırlı 01231
mak üzere sağlık hizmetinin gerçekten alınıp alınmadığını tespit amacıyla, kontrol
muayenesi ve tetkiklerinin yaptırılmasını talep edebilir.
Malüllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri alan sigortalılar, malüllük
durum-
larında artma veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç olduğunu ileri sürerek
aylık ve gelirlerinde değişiklik yapılmasını isteyebilecekleri gibi, Kurum da bunlar ve
aylık veya gelir bağlanan çalışamayacak durumdaki malül çocuklar için kontrol muayenesi talep edebilir.
Gerek Kurumca yaptırılan kontrol muayenesinde, gerekse sigortalinın isteği üzerine
veya işe alıştırma sonunda yapılan muayenesinde yeniden tespit edilecek malüllük
durumuna göre, malüllük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri, yeni malüllük
duru-
muna esas tutulan raporun tarihini takip eden ödeme dönemi başından başlanarak
gerekirse artırılır, azaltılır veya kesilir.
Çalışamayacak derecede malül çocuklara bağlanmış bulunan gelir ve aylıklar, kontrol muayenesi sonunda tespit edilecek malüllük
durumuna göre, gerekirse rapor ta-
rihinden sonraki ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Kabul edilebilir bir özrü olmadığı halde, kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başına kadar yaptırmayan sigortalının malüllük
aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri, gelir veya aylık bağlanan
çalışamayacak durumda malül çocukların ise almakta oldukları gelir veya aylık,
kontrol muayenesi için belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başından başlayarak kesilir.
Ancak, kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten başlayarak üç ay içinde yaptıran ve malüllük
veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği
tespit edilen sigortalının veya aylık veya gelir alan malül çocuğun kesilen aylık veya
geliri kesildiği tarihten başlanarak yeniden bağlanır.
Kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten üç ay geçtikten
sonra yaptıran ve malüllük veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen sigortalının malüllük aylığı veya yeni sürekli iş göremezlik derecesine göre he-
232
saplanacak geliri, gelir veya aylık bağlanan çalışamayacak durumda malul çocukların ise almakta oldukları gelir veya aylık rapor tarihinden sonraki ödeme dönemi
başından başlanarak yeniden bağlanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık raporlarının usul ve esaslarının belirlenmesi
Madde 129- Bu Kanun gereğince, yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, sakatlık, geçici iş göremezlik ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve
meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik derecesiyle birlikte çalışma gücünün
üçte ikisi kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu raporlarının usul ve esaslarını, bu
raporları vermeye yetkili hekim ve sağlık kurumlarını ve sözü edilen kurumların sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbl belgeleri düzenleyen hekim veya kuruma iade ederek yeterli
vasıfları haiz şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usulüne uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbi belgeler ile gerekli diğer belgelerin incelenmesiyle; iş kazası veya meslek hastalığı sonucu tespit edilen sürekli
iş göremezlik derecesiyle çalışma gücünün üçte ikisi kaybına veya sakatlık derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve diğer belgelere
istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin
itirazı halinde, durum Sosyal Sigorta
Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.
Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yersiz ödemelerin geri alınması
Madde 130- Kurumca fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler;
a) ilgililerin
kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit
tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
233
b) Kurumun hatalı işlemlerinden kaynak/anmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden
geriye doğru en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ
edildiği tarihten itibaren bir ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, bir aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan,
itibaren hesaplanacak olan kanuni faizi ile birlikte varsa Kurumdaki her türlü alacağından kesilerek, yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Zamanaşımı ve hakkın düşmesi
Madde
131- Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk ettirildiği
tarih-
lerden itibaren aralıksız bir yıl sonuna kadar tahsil etmeyenlerin gelir ve aylıkları durdurulur. Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası ve meslek hastalığı ve ölüm sigortasından hak kazanılan gelir ve aylıklar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar. Bu durumda olanların gelir ve aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden aybaşından itibaren başlar.
iş kazası, meslek hastalığı, ana/ık ve ölüm sigortalarından
kazanılan diğer haklar,
hakkı doğuran olay tarihinden itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.
Geçici iş göremezlik ödeneğini veya herhangi bir döneme ilişkin gelir veya aylığını
beş yıl içinde almayan/arın söz konusu ödenek, gelir veya aylıkları ödenmez.
Kuruma müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler hakkında yukarıdaki hükümler uygulanmaz. Ölümü öğrenememiş olmak, ispat edilmek şartıyla, mücbir sebep sayılır.
Genel sağlık sigortası hükümlerine göre sigortalı veya sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilerin alacakları, hakkı doğuran olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl
içinde istenmezse zamanaşımına uğrar, hakkı doğuran olay tarihinden itibaren ise
beş yıl sonunda düşer.
Avans
Madde 132- Kurumca gelir, aylık veya toptan ödeme işlemlerine başlanmış bulunan
ve gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazandığı an-
234
laşılan sigortalı veya hak sahipleri ile genel sağlık sigortasından
sigortalılara ve
sağlık hizmeti sunucularına tahakkuk etmiş alacakları en geç altmış gün içinde ödenir. işlemlerin gecikmesi halinde tahakkuk eden tutarın % 75'ini geçmemek üzere
alacaklarından kesilmek üzere avans ödenebilir.
Ücretlerden kesinti yapılmaması
Madde 133- işveren, sosyal sigortalar için kendisine düşen yükümlülükler
nedeniyle
siqortalılan n ücretleri nden kesi nti yapamaz.
Özel sigorta mevzuatı hükümleri
Madde 134- Özel sigortalara ilişkin mevzuat hükümleri, bu Kanun hükümlerinin yorumlanmasında dikkate alınmaz.
Bu Kanun gereğince sağlık hizmetlerinden yararlananların ödemekle yükümlü oldukları katılım payları, özel sigorta şirketleri tarafından teminat konusu yapılamaz.
Sosyal güvenlik sözleşmelerinin
yürütülmesi
Madde 135- Sosyal güvenlik sözleşmeleri veya çok taraflı anlaşmalar kapsamında
yapılacak her türlü işlemler ve hesaplaşmalar Kurum tarafından yürütülür. ilgili anlaşmalarda irtibat kurumuna yapılan atıflar, Kuruma yapılmış sayılır.
235
iKiNCi BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri
ile ilgili düzenlemeler
Madde 136- Sosyal güvenlik hak ve yükümlülükleri
ile ilgili yapılacak her türlü ka-
nuni düzenlemeler bu Kanunda yapılır.
Bilgi ve belge isteme hakkı
Madde 137- Kurum, bu Kanun hükümlerine ilişkin yapılan soruşturmalar hakkında
mahkemelerden ve savcılıklardan, kamu ve özel hukuk tüzel kişilerinden, gerçek kişilerden bilgi ve belge isteyebilir.
Kamu idareleri ile işveren ve sigortalılar, Kurumun talebi üzerine sigortalılıkla ilgili
bilgi ve belgeleri elektronik ortamda veya yazılı olarak vermek zorundadır.
Vergi, resim ve harç istisnası
Madde 138· Kurum tarafından yapılan bütün işlemlerle bu işlemler için ilgililere verilmesi veya bunlardan alınması gereken her türlü evrak ve bunların suretleri ile Kurumun taraf olduğu dava ve icra takipleri her türlü vergi, resim ve harçtan müstesnadır.
Bildirimler
Madde 139- Bu Kanun gereğince yapılacak bildirimler hakkında, 11/2/1959 tarihli ve
7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uygulanır.
Uyuşmazlıkların
çözüm yeri
Madde 140- Bu Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıklar, yetkili iş mahkemelerinde, iş mahkemesi bulunmayan yerlerde bu davalara bakmakla görevli mahkemelerde görülür.
237
ALTıNCı KısıM
idari Para Cezası Hükümleri
Kururnca verilecek idari para cezaları
Madde 141- Bu Kanunda idari para cezası uygulanacak yükümlülükler
için;
a) 8 inci maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde belirtilen belge ve bildirgeleri Kurumca belirlenen usCıllere göre ve belirlenen süre içinde vermeyenler
her bir sigorta/ı için aylık asgarı ücret tutarında, bildirilmeyen siqortalılann çalışma izni olmaması durumunda asgarı ücretin iki katı tutarında idari para cezası
uygulanır.
b) 11 inci maddede belirtilen bildirgeyi Kurumca belirlenen usCıllere göre ve belirlenen süre içinde Kuruma vermeyenlere;
1) Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için üç
aylık asgarı ücret tutarında,
2) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar için iki aylık asgarı ücret tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için bir aylık asgarı ücret tutarında,
idarl para cezası uygulanır.
c) 117 nci maddenin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri Kurumca
belirlenen usCıllere göre ve belirlenen süre içinde vermeyen/ere her bir fiil için;
1) Belgenin asılolması halinde aylık asgarı ücretin üç katını geçmemek kaydıyla Kuruma verilmiş belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgarı ücretin
beşte biri tutarında,
2) Belgenin ek olması halinde Kuruma verilmiş olan her bir ek belge için aylık
asgarı ücretin sekizde biri tutarında,
239
3)
Belgenin Kurumca re'sen düzenlenmesi durumunda aylık asgarı ücretin üç
katı tutarında,
4) Belgenin mahkeme kararı ile veya Kurum veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca yapılan tespitler sonucunda veya bu idareler tarafından
düzenlenen belgelerden hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği
ve-
ya eksik bildirildiği saptanan sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl
veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın aylık asgarı ücretin üç katı tutarında,
idari para cezası uygulanır.
d) 116 ncı madde uyarınca Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili denetim elemanları tarafından veya 83 üncü maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen serbest
muhasebeci malı müşavirler ile yeminli malı müşavirlerce düzenlenen raporlara
istinaden Kuruma bildirilmediği
tespit edilen eksik işçilik tutarının maledildiği
her bir ay için aylık asgarı ücretin üç katı tutarında ldari para cezası uygulanır.
e) 117 nci maddenin onuncu fıkrası uyarınca, aynı maddenin birinci fıkrasında belirtilen belgeleri internet, elektronik ve benzeri ortamda Kuruma vermek zorunda
olduğu halde, bu yükümlülüğünü
yerine getirmeyenıere belgenin asıl veya ek ni-
telikte olup olmadığı, yazılı olarak ve kanuni süresi içinde verilip verilmediği dikkate alınmaksızın aylık asgarı ücretin üç katı tutarında idari para cezası uygulanır.
f)
117 nci maddenin ikinci fıkrasındaki yükümlülüğü
Kurumca yapılan yazılı ihtara
rağmen onbeş gün içinde mücbir sebep olmaksızın yerine getirmeyenlere;
1) Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü iseler aylık asgari ücretin
oniki katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmakla yükümlü
tarında,
240
iseler aylık asgarı ücretin altı katı tu-
3) Defter tutmakla yükümlü değil iseler asgarı ücretin üç katı tutarında,
4) Defter, kayıt ve belgelerinin tümünü bu bentte belirtilen süre içinde ibraz etmekle birlikte, yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uygun olarak düzenlemeyeniere, ibraz edilmemesi üzerine uygulanan miktarları aşmamak kaydıyla her bir geçersizlik hali için, ibraz edilmemesi üzerine uygulanan miktarları
aşmamak kaydıyla aylık asgarı ücretin yarısı tutarında,
idari para cezası uygulanır.
g) 117 nci maddenin dördüncü fıkrasında ve 116 ncı maddenin beşinci fıkrasında
belirtilen
yükümlülükleri
belirtilen
sürede yerine getirmeyenıere
aylık asgarı
ücretin iki katı tutarında idarl para cezası uygulanır.
h) 8 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülükleri
yerine getirmeyen
kurum ve kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişilere aylık asgarı ücret tutarında idari
para cezası uygulanır.
i)
84 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi dışındaki bentlerinde sayılan genel
sağlık sigortaıılarının 85 inci madde gereği Kurumca belirlenen usullere göre ve
belirlenen süre içinde Kuruma bildirilmemesi
halinde her bir sigortalı için aylık
asgarı ücret tutarında idari para cezası uygulanır.
j)
Sağlık hizmeti sunulmadığı halde sağlık hizmetini fatura edenler; faturayı veya
faturaya dayanak oluşturan belgeleri gerçeğe aykırı olarak düzenleyenler; 88 inci
madde gereğince kapsam dışı tutulan sağlık hizmetlerini kapsam içinde olan
sağlık hizmetleri gibi gösterenler; sağlık hizmetlerine hak kazanmayan kişilere
sundukları sağlık hizmetlerini her ne şekilde olursa olsun Kuruma fatura edenler
hakkında genel hükümlere göre ceza kovuşturması yapılır. Bu fiiller nedeniyle
Kurumun yersiz ödediği tutar geri alınır ve yersiz ödenen tutarın beş katı idari para cezası uygulanır. Ayrıca bu fiili işleyen sağlık hizmeti sunucularının varsa Kurum ile yaptıkları sözleşmeleri, bir yıl içinde ikinci tekrarında altı ay süre ile feshedilir.
241
k) 96 ncı maddede sayılan kimlik tespiti yükümlülüğünü
yapmayan ve bu nedenle
Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından uğranılan zararın beş katı idari para cezası uygulanır. Ayrıca Kurumun yersiz ödediği tutar geri alınır.
i) Kurumun mahsup suretiyle tahsilini yaptığı haller hariç olmak üzere, 93 üncü mad-
de gereğince alınması gereken katılım paylarını tahsil etmeyen sağlık hizmeti sunucularına, ilk fiilde tahsil edilmeyen katılım payının on katı tutarında idari para
cezası uygulanır. Fiilln her tekrarında idari para cezası uygulanmaya devam edilir ve ayrıca sağlık hizmeti sunucusu ile yapılan sözleşme üç ay süreyle feshediii r.
idari para cezası uygulanması 8, 11 ve 117 nci maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi yükümlülüğünü
kaldırmaz.
ldari para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren Kuruma onbeş gün içinde ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine
itiraz edilebilir. itiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren altmış gün içinde idare mahkemesine başvurabilir.
Mahkemeye başvurulması idari para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ
tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenmeyen idarl para cezaları, 121 inci madde hükmü gereğince hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.
Fiilln işlendiği günden itibaren beş yıl içinde tebliğ edilmeyen idari para cezaları zamanaşımına uğrar.
242
YEDiNCi KısıM
Yürürlükten Kaldırılan, Değiştirilen, Son ve Geçici
Hükümler
BiRiNCi BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten
Kaldırılan Hükümler
Diğer kanunlardaki atıflar
Madde 142- Bu Kanunla yürürlükten kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla,
506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı kanunlara yapılan atıflar
ile diğer kanunlarda sigorta yardımlarına ve yükümlülüklerine,
sigortalılığa ve hak
sahipliği
ödenmesine
şartlarına,
sağlık hizmeti veya tedavi bedellerinin
ilişkin
yapılan atıflar bu Kanunun ilgili maddelerine yapılmış sayılır.
Değiştirilen
hükümler
Madde 143- a) 5434 sayılı Kanunun;
1) 64 üncü maddesinin
birinci
fıkrasında
yer alan "Vazife malOllerinden
bu
malOllüklere" ibaresi, "Muvazzaf ve yedek subay, astsubay, uzman jandarma çavuş, uzman çavuş, erbaş ve erler (gönüllü erler dahil) ile Türk Silahlı Kuvvetlerince görevlendirilen kamu görevlileri ile diğer sivil görevlilerden;" şeklinde,
2) 64 üncü maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi;
"e) Anayasanın 92 nci maddesi uyarınca yabancı ülkelere Türk Silahlı Kuvvetleri
gönderilmesini
gerektiren durumlarda,
birliklerin
bulundukları yerlerden hare-
ketlerinden itibaren yurt içinde, yurt dışında veya yurda dönüş sırasında Sosyal
Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 20 nci maddesinde belirtildiği
şekilde sürekli iş göremezlik gelirine esas olacak şekilde meslekte kazanma
243
gücünün
azalması
gerektirecek
derecede
3) 64 üncü maddesinin
recesindeki
31 inci maddesine
malOI olanlara
ikinci fıkrasında
aynı kademesinin
sundakarşılığı
yer alan "bulundukları
emekli
altıncı fıkradan
derecenin
aylığı bağlanmasına
üzerinden"
prime esas kazancı üzerinden"
64 üncü maddesinin
göre malOI sayılmayı
harp malOlü denir." şeklinde,
olan derece veya kademesi
veya kademesinin
4)
veya aynı Kanunun
bir üst de-
esas gösterge
tablo-
ibaresi, "bir üst derecesinin
şeklinde,
sonra gelen tablo;
"
iş Göremezlik
Derecesi
Ek Göstergeler
% 81 ve üzeri
1100
% 67 - 80
1000
% 51 - 66
900
% 41 - 50
800
% 31 - 40
700
% 21 - 30
600
% 10 - 20
450
"
şeklinde,
5)
Mülga ek 19 uncu maddesinin
ve yetimlerine
ödenecek
Sağlık Sigortası
belirlenir"
üçüncü fıkrası; "Vazife malulü erlerle, bunların
aylık veya gelirlerin
Kanununun
34 üncü veya 45 inci maddeleri
Kanununun
nunun gerektirdiği
her türlü yardım ve ödemeler
nel sağlık sigortası
primi olmak üzere % 32,5 oranında
3294 sayılı Kanunun
luşlarına
2 nci maddesinin
hükümlerine
kazandırıcı
30 uncu maddesi;
için sigortalilardan
göre
ortopedik
"Bu Ka-
% 12,5'i ge-
prim alınır." şeklinde,
ikinci ftkrası.'Ancak,
tabi olan ve bu kuruluşlardan
derleri ile fonksiyon
244
ve Genel
şeklinde,
b) 2925 sayılı Tarım işçileri Sosyal Sigortalar
c)
alt sınırı Sosyal Sigortalar
dul
sosyal güvenlik
aylık ve gelir alan özürlülerin,
ve diğer yardımcı
kuru-
tedavi gi-
araç ve gereçlerin
ku-
rumlarca karşılanamayan kısmı, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 84 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin aynı
kanun gereği ödedikleri katılım payları bu Kanun kapsamındadır." şeklinde
değişti ri Im işti r.
Yürürlükten
kaldırılan kanunlar ve hükümler
Madde 144·
a) 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 81 inci, geçici
82 nci ve geçici 87 nci maddeleri hariç diğer maddeleri,
b) 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar
Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun geçici 10 uncu ve geçici 11 inci maddeleri hariç diğer maddeleri,
c) 29/8/1977
tarihli ve 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 4
üncü ve 5 inci maddeleri,
d) 17/10/1983
tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sos-
yal Sigortalar Kanunu,
e) 24/5/1983
tarihli ve 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen
Hizmetlerin Birleştirilmesi
f)
17/10/1983
Hakkında Kanun,
tarihli ve 2925 sayılı Tarım işçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 1 in-
ci, 2 nci, 4 üncü, 5 inci, 13 ila 17 nci maddeleri,
g) 8/511985 tarihli ve 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt
Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi
Hakkında Kanun,
h) 14/7/1965
tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 105 inci, 107 nci, 188
inci, 207 nci, 209 uncu ve ek 22 nci maddeleri,
245
i)
8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun, 12
ila 19 uncu maddeleri, 23 üncü maddesi, 30 ila 39 uncu maddeleri, 41 ila 55 inci
maddeleri, 57 ila 63 üncü maddeleri, 66 ila 71 inci maddeleri, 72 nci maddesinin
birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 73 ila 77 nci maddeleri, 80 ve 81 inci maddeleri,
82 inci maddesinin (a), (b), (c) ve (ç) bentleri, 83 ila 91 inci maddeleri, 93 ila 100
üncü maddeleri, 102 nci maddesi, 105 ila 107 nci maddeleri, 112 ila 135 inci maddeleri, ek 1 ila ek 19 uncu maddeleri, ek 21 ila ek 35 inci maddeleri, ek 38 ila ek
67 nci maddeleri, ek 69 ve ek 70 inci maddeleri, ek 72 ila ek 76 ncı maddeleri, ek
80 inci maddesi, geçici 1 ila geçici 204 üncü maddeleri, geçici 207 ila geçici 212
nci maddeleri, ek geçici 1 ila ek geçici 23 üncü maddeleri,
i)
1/10/1992 tarihli ve 3841 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi, 24/11/1994 tarihli
ve 4049 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi ve 13/6/2001tarihli ve 4677 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi,
j)
14/11/1988 tarihli ve 311 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile ilgili Bazı
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 3 üncü maddesi,
k) 25/8/1999 tarihli ve 4447 sayılı işsizlik Sigortası Kanununun 56 ncı maddesinin
(C) fıkrası,
i)
19/3/1969 tarihli ve 1136 sayılı Avukatlık Kanununun 186 ila 188 inci ve 191 inci
maddeleri,
m) 18/1/1972 tarihli ve 1512 sayılı Noterlik Kanununun, 201 ila 203 üncü maddeleri,
n) 7/5/1987 tarihli ve 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi ile geçici 3 üncü maddesi,
o) 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu iktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin
Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin
Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesindeki "resmi ve özel sağlık kuruluşlarında ayakta ve yatarak tedavileri ile" ibaresi,
246
p) 4/6/1937
tarihli ve 3201 sayılı Emniyet Teşkilatı Kanununun 89 uncu maddesi,
r) 4/2/1924
tarihli ve 406 sayılı Telgraf ve Telefon Kanununun ek 23 üncü maddesi,
s) 1/11/1983
tarihli ve 2937 sayılı Devlet istihbarat Hizmetleri ve Milli istihbarat Teş-
kilatı Kanununun 18 inci maddesi,
t)
12/4/1991
tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinin
birinci fıkrasının (f) bendi ile (g) bendinde yer alan "ve tedavileri yaptırılır" ibaresi,
u) 23/4/1981
tarihli ve 2453 sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Nakdi Tazminat Ve-
rilmesi ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci
fıkrasında yer alan "ile yaralanan veya sakat kalanların tedavi giderleri" ibaresi,
v) 15/5/1959
tarihli ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alına-
cak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü
ve dördüncü fıkraları,
y) 1/7/1976
tarihli ve 2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz
Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunun 7 nci maddesi,
z) 24/2/1968
••
tarihli ve 1005 sayılı istiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatan i Hiz-
met Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin
ikinci fıkrası,
yürürlükten kaldırılmıştır.
Diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.
247
iKiNCi BÖLÜM
Geçici ve Son Hükümler
Yönetmelikler
Madde 145· Bu Kanunda çıkarılması öngörülen yönetmelikler Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içerisinde yürürlüğe konulur.
Geçici Madde 1· 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı kanunlara göre ödenen aylık, gelir, tazminat, harp malOllüğü zammı ve diğer ödeneklerin ve-
••
rilmesine devam edilir .
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 506 sayılı ve 1479 sayılı kanunlara göre
ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici ödeme tutarları, 5434 sayılı Kanun gereğince emekli aylığı almakta olanlara ödenmekte olan makam ve yüksek hakimlik tazminatı, görev ve temsil tazminatı ile 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanununa göre ödenmekte olan kadrosuzluk tazminatı, ek
ödemeler ve yardımlar bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas
alınarak ilgililerin gelir ve aylıklarına ilave edilerek ödenir.
Sosyal yardım zammının ilavesinde tamamı dağıtılacak şekilde hak sahiplerinin gelir ve aylıklardaki hisseleri esas alınır.
Bağlanmış aylık ve gelirler, 21 ve 78 inci maddelere göre artırılır.
Geçici Madde 2· Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 506 sayılı, 1479 sayılı,
2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı kanunlara tabi olanlara bağlanacak aylıklar
aşağıdaki şekilde hesaplanır:
a) Sigortalının veya iştirakçinin
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen
sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya fiili hizmet süresine ait aylık; sigortaiının bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten önce tabi olduğu son kanun
hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya fi-
249
iii hizmet süresi üzerinden,
aylığının
bu Kanunun
bu Kanunun
yürürlüğe
girdiği
rak bulunacak
b) Sigortalının
fiyatları
sürelerdeki
orantılı
c)
bölümü
göre artırılarak
Bu Kanunun
değişim
oranının
açıklanan
% 50'si
en son temel
oranının % 50'si toplana-
yürürlüğe
girdiği
tarihten
sonra geçen
ait aylığı, aylık talep tarihindeki
tarihinden
sonraki
toplam
göre hesaplana-
prim ödeme gün sayısına
kadardır.
göre hesaplanan
Yılın ikinci altı aylık döneminde
d)
kadar geçen tak-
39 uncu madde hükümlerine
yürürlük
Aylık, (a) ve (b) bentlerine
fıkrasına
hesaplanacak
hesaplanır.
bu Kanunun
prim ödeme gün sayısı üzerinden
bu Kanunun
tarihine
tarafından
indeksindeki
prim ödeme gün sayılarına
cak aylığının,
aylık başlangıç
Enstitüsü
oran kadar artırılarak
veya iştirakçinin
itibarıyla
prime esas kazançta değişim
ve Aralık ayına göre Devlet istatistik
yıllı kentsel yerler tüketici
tarihi
tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı ve-
ya fiili hizmet süresi ile orantılı bölümü,
vim yılları için, her yıl gerçekleşen
yürürlük
yürürlüğe
başlayan
kısmi aylıkların
aylıklar
oluşur.
ayrıca 39 uncu maddenin
son
belirlenir.
girdiği
tarihten
önce 5434 sayılı Kanunun
desine göre hakedilmiş
olan makam veya yüksek hakimlik,
minatları
(a) bendinde
bu maddenin
toplamından
belirtilen
ek 68 inci mad-
temsil veya görev taz-
kısmi aylıklarının
hesabında
dik-
kate alınır.
Bu Kanunun
yürürlük
tarihinden
sonra hak kazanılan
mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri
fıkralarda
belirtilen
üncü veya 45 inci madde hükümlerine
göre hesaplanır.
Geçici Madde 3- 506 sayılı Kanunun
mülga
bunların
teşkil ettikleri
birlikler
şirketleri,
personeli
250
herhangi
geçici
hükümler
esas alınarak, 34
20 nci maddesi
kapsamındaki
ticaret odaları, sanayi odaları, borsalar veya
için kurulmuş
çileri ile malCıllük, yaşlılık ve ölüm sigortasından
hak sahipleri
hesaplanmasında
dikkate alınır.
MalCıllük ve ölüm aylıkları, yukarıdaki
bankalar, sigorta ve reasürans
aylıkların
bulunan
sandıkların
aylık veya gelir alanları
bir işleme gerek kalmaksızın
bu Kanunun
iştirak-
ile bunların
yayımı tarihinden
itibaren iki yıl içinde Kuruma devredilerek bu Kanun kapsamına alınır. Devir tarihi itibarıyla sandık iştirakçileri 4 üncü maddenin (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
Devre esas olmak üzere Bakanlık, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık
Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Kurum ve devralınacak sandığı temsilen birer üyenin katılımıyla oluşturulacak
bir sandık için sandıktan ayrılan iştirakçiler de dahilolmak
komisyonca, her
üzere, devir tarihi iti-
barıyla devredilen kişilerle ilgili olarak 506 sayılı Kanun ve bu Kanun kapsamındaki
sandık yükümlülüğünün
peşin değeri belirlenir. Peşin değerin aktüeryal hesabında
kullanılacak teknik faiz oranı en uzun vadeli hazine borçlanma senedi faiz oranı dikkate alınarak reelolarak belirlenir.
Belirlenen peşin değer, yedi yıl içinde, yıllık eşit taksitlerle her yıl için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki yıla ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin yıllık ortalama faizi üzerinden
sandıklardan ve bu sandık iştirakçilerini
istihdam eden kuruluşlardan müteselsilen
Kurumca bu Kanun hükümlerine göre tahsil edilir.
Devir işlemi tamamlanıncaya
yardımları
ile iştirakçilerin
kadar, sandık iştirakçilerine
primlerinin
tahsiline
sağlanan sosyal sigorta
bu Kanun hükümlerine
göre
sandıklarca devam edilir.
Bu madde kapsamındaki yükümlülüklerin
devrinden sonra sandıklar, bu Kanun ve
506 sayılı Kanunun öngördüğü sigorta yardımlarının
üzerinde sağladıkları sigorta
yardımlarına devam edebilirler.
Devralınan iştirakçilerin hizmet yılları ve primleri ödemek veya ödenmiş olmak sure",
tiyle bu Kanuna göre emsallerine uygun olarak intibaklarının yapılması da dahil olmak üzere, bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar, sandıkların faaliyet
gösterdikleri sektörler itibarıyla ayrı ayrı olmak üzere, temsil edildikleri en fazla üyeye sahip meslek kuruluşlarınca seçilen birer üyenin ve Bakanlık, Maliye Bakanlığı,
Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ve Kurumca görevlendirilen
birer üyenin katılacağı komisyonca
müştereken belirlenir.
251
Söz konusu sandıklar ve sandık iştirakçilerini istihdam eden kuruluşlar ile kurum ve
bu madde uygulamasına ilişkin tüm işlemler nedeniyle doğacak her türlü vergi,
resim ve harçtan muaftır.
Geçici Madde 4- 145 inci maddede belirtilen yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmeliklerin
bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulan-
maya devam edilir.
Geçici Madde 5- Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce sakatlık kontenjanından
göreve başlayan ve T.C. Emekli Sandığına tabi bir göreve devam edip bu Kanunun
malülert emeklilik şartlarını taşımayanlardan onbeş yıl hizmeti bulunanlara istekleri
halinde yaşlılık aylığı bağlanır.
Geçici Madde 6- Kamu görevlilerinin emeklilik ikramiyeleri, bu Kanunun yürürlük
tarihten itibaren bir yıl süreyle, 5434 sayılı Kanunun ek 20 nci maddesi ve mülga 2829
sayılı Kanun ile personel kanunlarına göre Kurumca ödenir ve ilgili kurumlardan
tahsilat anılan maddedeki usülle
yapılır. Bir yıllık sürenin dolmasından
itibaren
emekli ikramiyeleri 5434 sayılı Kanunun ek 20 nci maddesi hükümlerine göre kamu
görevlisinin son defa çalıştığı kurumunca, çalıştığı son kurumun özelleştirilmesi halinde ise Hazinece ödenir. Emekli ikramiyesine esas alınacak sürenin hesabına fiili
hizmet süresi zamları da dahil edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar 5434 sayılı Kanunun mülga 12 nci maddesi uyarınca isteğe bağlı iştirakçi olarak T.C. Emekli Sandığı ile ilişkilendirilenler
ile
aynı tarihe kadar isteğe bağlı iştirakçi olmak üzere başvuruda bulunanlardan gerekli koşulları sağladıkları anlaşılanların bu Kanuna göre isteğe bağlı sigortalı olmaya
devam etmeleri durumunda emekli ikramiyeleri hakkında anılan madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
66 ncı maddede düzenlenen itibarı hizmet süreleri emeklilik
ikramiyelerinin
he-
sabında dikkate alınmaz.
Geçici Madde 7- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanunun
mülga 87 nci maddesinde sayılan sebepler nedeniyle görevlerinden ayrılan, kurum-
252
larınca malüllük ve yaş haddi dahil re'sen emekliye sevk edilen ve ölenlerden; kesenek iadesi veya toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye edilmiş veya bu
süreleri hariç tutularak aylık bağlanmış veya bu sürelerle birlikte aylığa hak kazanmış olanların, kendileri veya dul ve yetimlerinin bu Kanunun 42 nci maddede belirtilen esaslara göre hesaplanacak olan meblağı aynı maddedeki şartlarla Kuruma
ödemeleri halinde, paranın ödendiği tarihi takip eden aybaşından itibaren kendilerine veya bu tarihte aylığa müstehak dul ve yetimlerine aylık bağlanır veya bağlanmış
aylıkları düzeltilir. Ancak bu kişilere emekli ikramiyesi ödenmez.
Kesenek veya toptan ödemeleri zamanaşımına uğramış olması nedeniyle hizmetleri
tasfiye edilmiş olanların, tasfiye edilmiş süreleri bu Kanuna göre birleştirilecek hizmetlerden kabul edilir.
Geçici Madde 8- 5434 sayılı Kanuna göre aylığa hak kazanamayıp bu Kanunda
yapılan düzenlemelere göre aylığa hak kazananların prime esas kazancı olarak, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihteki emsali sigortalının prime esas kazancı kabul
edilir.
Bu durumdakilerin
aylık veya gelirleri yukarıdaki fıkraya göre hesap edilecek prime
esas kazanca, bu Kanuna göre hak edilen aylık ve kazancın hesap edilmesine ilişkin
maddelerinin uygulanması suretiyle bulunur.
Geçici Madde 9- 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malültük. yaşlılık
ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında bu Kanunun 52 nci maddesinin
ikinci fıkrasındaki
sigortalılık
süresinin
18 yaşın doldurulduğu
tarihten
başlaya-
cağına ilişkin hükmü uygulanmaz.
Geçici Madde 10- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 506 sayılı Kanunun
mülga ek 5 inci maddesi kapsamında geçen itibarı hizmet süreleri, bu Kanunun 54
üncü maddesinde belirtilen fiilı hizmet süreleri zammı olarak değerlendirilir.
Geçici Madde 11- 506 sayılı, 1479 sayılı, 2925 sayılı, 2926 sayılı ve 5434 sayılı kanunlara tabi olarak geçen hizmet, fiili hizmet süresi zammı, itibarı hizmet süreleri, borçlandırılan süreler ve sigortalılık süreleri bu Kanuna tabi olarak geçmiş sayılır.
253
Kamu görevlilerinden borçlandırıldıkları paralardan ödenmeyen kısmı var ise, prime
esas kazanç tutarlarından sigortalı hissesi oranında işverenleri tarafından aylıklarından tahsil edilerek Kuruma ödenir.
Geçici Madde 12- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kamu idarelerinde hizmet
akdi ile veya sözleşmeli olarak çalışanlardan; ilgili kanunları gereği 5434 sayılı Kanun ile ilişkilendirilenler
aynı statüde çalışmaya devam ettikleri sürece bu Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre sigortalı sayılırlar.
Geçici Madde 13· 5434 sayılı Kanunun mülga geçici 191 inci ve mülga geçici 192 nci
maddeleri uyarınca, istekleri üzerine 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye tabi
kurumlarda sözleşmeli olarak çalışmakta iken bu Kanun Hükmünde Kararnamenin
12 nci ve geçici 1 inci maddelerine göre zorunlu olarak, özelleştirilen kurumlarda
sözleşmeli olarak çalıştırılmakta iken 28/5/1986 tarihli ve 3291 sayılı Kanunun Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen 16 ncı ve 5434 sayılı Kanunun ek 71 inci maddeleri uyarınca ve sözleşmeli olarak çalıştıkları kurumun özel kanunundaki hükümler nedeniyle T. C. Emekli Sandığı ile ilgilendirilmiş
olanların bu hizmetleri bu Kanu-
na tabi olarak geçmiş sayılır.
Geçici Madde 14· ilgili kamu kurumlarınca Kuruma ödenmeyen sosyal yardım zamları, Hazine tarafından ilgili kamu kurumlarından tahsil edilmek üzere Kuruma ödenir.
Geçici Madde 15- 506 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış olan işyeri tescilleri
bu Kanun hükümlerine göre yapılmış sayılır. Kamu idarelerinden bu şekilde işyeri
tescili bulunmayanlar
11 inci maddede belirtilen işyeri bildirgesini
bu Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma vermek zorundadır. işyeri bildirgesinin bu süre içinde Kuruma verilmemesi durumunda 141 inci maddenin (b)
bendi gereğince idarl para cezası uygulanır.
Geçici Madde 16- Türk vatandaşı olarak borçlanma talebinde bulunan ve kendilerine emekli aylığı bağlanan siqortalılann sonradan ıskat dışında başka bir devlet vatandaşlığını kazanmaları halinde aylıkları ödenir.
254
Geçici Madde 17- 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olması gerektiği halde
kayıt ve tescilini yaptırmamış olanlar açısından sigortalılık bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar.
Geçici Madde 18- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce yurt dışı borçlanması talebinde bulunup primlerini ödemiş olanlar için borçlanılan süreler prim ödeme gün
sayısı ve ödenen primlere ait kazançlar prime esas kazanç olarak değerlendirilir. Yurt
dışı borçlanması için müracaat eden ve işlemleri devam edenler ile borçlanma için
müracaat edip primlerini yatırmak için yürürlükten
kaldırılan kanun hükümlerine
göre süresi bulunanların da bu primleri süresinde ödemeleri halinde, ödenmiş olan
primlere ait gün sayıları, prim ödeme gün sayısı ve bu primlere ait kazançlar ise prime esas kazanç olarak değerlendirilerek bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki
mevzuat hükümlerine göre aylığı hesaplanır.
Geçici Madde 19- 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesi
hükmüne göre topluluk sigortasına tabi olanların ödedikleri iş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık, malCıllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri genel sağlık sigortası dahil bu Kanuna göre ödenmiş sayılır. Bu süreler yatırıldıkları sigorta kolları
bakımından başlangıç süresi ve prim ödeme gün sayısı olarak kabul edilir. Bunlardan iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarına prim ödeyenler bu
Kanunda belirlenen kısa vadeli sigorta kolları primini ödemeleri, malCıllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi ödeyenler 111 inci maddenin (a) bendinde belirlenen malCıIlük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primini ödemek ve 33 üncü maddede belirlenen
malCıllük, 44 üncü maddede belirlenen ölüm ve geçici 27 nci maddenin (a) veya (b)
bentlerinde belirtilen yaş ve çalışma süreleri şartlarını yerine getirmiş olmak suretiyle kısa ve uzun vadeli sigorta kolları için bu Kanunda belirlenen yardımlardan yararIanırlar.
Topluluk sigortasına tabi olanlardan isteyenler bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde verecekleri dilekçe ile topluluk sigortasından ayrılarak isteğe
bağlı sigortaya devam edebilirler.
Geçici Madde 20- Sigortalılardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların, bu Kanuna göre istirahatli bulunup, geçici iş göremezlik ödeneği
alamadıkları istirahat süresine ait ücretleri ve çalışırken aldıkları aylıkları ile geçici iş
255
göremezlik ödenekleri arasındaki farklar ilgili mevzuatında değişiklik yapılıncaya kadar çalıştıkları kurumlarınca ödenmeye devam edilir.
Geçici Madde 21- 506 sayılı Kanunun mülga 96 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre
Sosyal Sigortalar Kurumuna devrelan sandıklardan mülga 23/1/1968 tarihli ve 991
sayılı Kanunun geçici 2 nci maddesine göre bağlanmış emekli, adi malüllük veya vazife malOllüğü aylıkları ile mülga 991 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci fıkrasına göre Kurumca bağlanan aylıklarla dul ve yetim aylıkları (aylık alan tek kişi de olsa) toplamı, net asgarı ücretin % 70'inden aşağı olamaz.
Geçici Madde 22- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanuna tabi olan iştirakçilerin bu Kanuna göre belirlenen prime esas kazanç matrahı ile 5434
sayılı Kanuna göre keseneğe tabi kazançları arasındaki matrah farkına ait sigorta
primi bir yıl süre ile kurumlarınca karşılanır.
Geçici Madde 23· 5434 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılan ek 1 inci maddesiyle
kurulmuş olan Sağlık Yardım Sandığının bu Kanunun yürürlük tarihindeki mevcutları en geç bir yıl içinde, sandığa prim ödemiş olanlara veya sağlık yardımına müstehak hak sahiplerine hisseleri oranında dağıtılır.
Geçici Madde 24- 8/9/1999 tarihi ile bu Kanunun yürürlük tarihi arasında T.C. Emekli Sandığı iştirakçisi olanlardan, 5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre fiili hizmet sürelerine zam yapılanların yaş hadlerinden, eklenilen sürenin, üç yıldan çok olmamak üzere, yarısı indirilir.
Geçici Madde 25- MalOllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primine Devlet katkısının
oranı, söz konusu sigorta kolu açık verdiği sürece, bu açık paralelinde azaltılarak
sürdürülür,
Geçici Madde 26· Kamu görevlilerinden
personel kanunlarına göre aylıksız izinli
sayılanlardan, aylıksız izinli olarak geçen süreleri esnasında isteğe bağlı sigortalılık
primi ödemeyenlerin, istekleri halinde başvuru tarihindeki prime esas kazanç tutarı
üzerinden % 20 oranında hesap edilecek primleri defaten ödemeleri halinde aylıksız
geçen izin süreleri hizmet sürelerine eklenir.
256
Geçici Madde 27· 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup da
8/9/1999 tarihinden
bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı olanlar;
kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 7000 gün malüllük.
yaşlılık ve ölüm si-
gortaları primi ödemiş olmak şartıyla veya kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 25 yıldan beri sigortalı bulunması ve en az 4500 gün malüllük. yaşlılık ve
ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden
bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı olanlar kadın ise 60, erkek ise
62 yaşını doldurmak ve en az onbeş tam yıl malüllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları pri-
mi ödemek şartıyla kısmi yaşlılık aylığından yararlanırlar.
2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup da 8/9/1999 tarihinden
bu Kanunun
yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı olanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve onbeş yıldan beri sigortalı olup 3600 gün malüllük.
yaşlılık ve ölüm sigor-
taları primi ödemiş olmak suretiyle yaşlılık aylığından yararlanırlar.
Geçici Madde 28- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce makam, yüksek hakimlik, temsil ve görev tazminatı ödenmesini gerektiren görevlere atanmış olanlar ile
ek göstergeli veya daha yüksek ek göstergeli görevlere atanan T.C. Emekli Sandığı iştirakçilerinin
bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu görevlerde geçen sürele-
ri, 5434 sayılı Kanunun ek 68 inci maddesi ile mülga ek 73 üncü maddesinde belirtilen sürelerin doldurulmasında
dikkate alınır.
Geçici Madde 29· 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup da
6/8/2003 tarihinden bu Kanunun yürürlük tarihine kadar ilk defa sigortalı olanlardan
sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Kanunun mülga 53 üncü maddesine göre malül sayılmayı gerektirecek derecede hastalık veya arızası bulunan ve bu nedenle malüllük aylığından
yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı
bulunmak ve en az 3600 gün malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
Geçici Madde 30- Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce kurulu sosyal güvenlik kurumiarında tescili yapılan sigortalılar ile bunların hak sahipleri için ortak bilgi ban-
257
kası oluşturulur. Bu sigortalılar ile sisteme yeni katılacak siqortalılann tescilinde T.C.
Kimlik Numaraları sosyal güvenlik numarası olarak esas alınır. Ayrıca vergi mükellefi olan sigortaııların vergi numaraları da sosyal güvenlik numaraları ile birlikte kayıt
altına alınır ve işlemlerde birlikte kullanılır.
Sigortaııların eski sigorta sicil numaraları, bu Kanuna göre tescil edilecekleri tarihe
kadar kullanılmaya devam edilir.
Geçici Madde 31· Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarından yaşlılık veya emekli aylığı alanlardan, bu Kanuna tabi sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışmaları ve aylıklarının kesilmemesini istemeleri halinde
41 inci maddeye göre sosyal güvenlik destek primi alınır.
Geçici Madde 32- Bu Kanunun uygulamasında sağlık hizmeti sunucularının sigortahlık kontrolü ve diğer provizyon işlemlerini elektronik ortamda yapmaya başlaması
için gerekli alt yapının kurulmasına
kadar, sağlık bilgilerinin
yazılı olarak tutul-
masına başlanır ve sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca verilmesine
devam edilir.
Geçici Madde 33- Mevcut sosyal güvenlik kurumlarının sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, bu Kanunu yürütecek Kurumun teşekkülüne, ilgili kayıt ve
işlemler
Kuruma
devredilene
kaldırılan kanun hükümleri
kadar devam eder. Ancak, kişilerin
yürürlükten
gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu Kanun
hükümleri gereğince kapsama alınmamış ise en fazla bir yıl süreyle veya tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine göre Kurumca sağIanmaya devam edilir. 92 nci madde gereği hesaplanan 90 günün hesabında kişilerin lehine olan durum uygulanır.
Geçici Madde 34- Bu Kanunun uygulanmaya başlandığı tarihte 18/6/1992 tarihli ve
3816 sayılı Ödeme Gücü Olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun kapsamında yeşil kart sahibi
olanların sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişiler olarak tescilleri
öncelikli olarak yapılır.
258
Geçici Madde 35- 84 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) ve (f) bentleri gereğince sigortalı sayılanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde
bildirimlerini
yapmak zorundadır. Ancak, aile hekimliği uygulamasına başlanan iller-
de bu kişiler iki yıllık süreye bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı olarak kapsama
alınır.
Geçici Madde 36- Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk zincirine uygun olarak
yapılan sağlık hizmetlerinde 93 üncü maddenin ikinci fıkrasında belirtilen katılım
payları üç yıl süreyle % 50 oranında azaltılarak uygulanır.
93 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi gereği alınacak katkı payını, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en fazla üç yıl süreyle ertelemeye Bakanlar Kurulu
yetkilidir.
95 inci maddenin birinci fıkrası gereği yapılacak belirlemeler, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren en geç bir yıl içinde tamamlanır. Bu süre içerisinde 95 inci
maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasını il ve ilçe bazında ertelemeye
Sağlık Bakanlığı yetkilidir.
Geçici Madde 37- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sağlık hizmeti giderleri mevcut sosyal güvenlik kurumlarınca, Türkiye iş Kurumunca, genel veya katma bütçeden karşılanan kişiler, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın bu Kanun açısından sigortalı veya sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu kişilerin sigortalı
ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu kişilere ilişkin bilgileri en geç üç ay içinde
Kuruma bildirilir.
Yürürlük
Madde 146- Bu Kanun 1/1/2006 tarihinden
yürürlüğe girer.
geçerli olmak üzere yayımı tarihinde
Yürütme
Madde 147- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
259
GEN EL GEREKÇE
Sosyal güvenlik insanların bulundukları toplumlarda insan onuruna yakışır bir şekilde, başka insanlara muhtaç olmadan yaşamalarının ve kişisel özgürlüklerinin teminatıdır.
Birleşmiş Milletler insan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 25 inci maddesinde; "her insanın yiyecek, giyecek, konut, tıbbi bakım ve gerekli toplumsal hizmetler de dahil olmak üzere, kendisinin ve ailesinin sağlığını ve refahını sağlayacak uzun bir yaşam
düzeyine hakkı olduğu; işsizlik, hastalık, sakatlık ya da geçim olanaklarından iradesi dışında yoksun kaldığı diğer hallerde güvenlik hakkına sahip olduğu" ifadesi ile
sosyal güvenlik hakkı da temel insan hakları arasında sayılarak, kişinin yaşam
bütünlüğünün önemli bir öğesi, uluslararası bir metin ile garanti altına alınmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 60 ıncı maddesinde, "herkesin sosyal güvenlik
hakkına sahip olduğu, Devletin bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alacağı ve
gerekli teşkilatı kuracağı" belirtilmiştir.
Buna göre, tüm vatandaşların sosyal güvenlik hakkından yararlanması gerekmekle
birlikte, bu hakkın sağlanması ve kişilerin bugünlerinin ve yarınlarının güvenliği için
gereken önlemleri alma ve örgütü kurma görevleri de Devlete verilmiştir.
Sosyal güvenlik uygulamaları gelişmiş ülkelerde refah devleti anlayışının yerleşmesiyle 1970'Ii yıllarda zirvesine ulaşmıştır. Ülkemizde ise refah devleti düzeyinde olmasa da, vatandaşlarımız sosyal güvenlik risklerinin bir çoğuna karşı korunmaktadır.
Kaydedilen bu gelişmelere karşın, özellikle son yirmi yıldır gelişmiş ülkelerde özellikle nüfusun yaşlanması nedeniyle, ülkemizde ise sistemin kurgusundan kaynaklanan hatalar nedeniyle, sosyal güvenlik sisteminde kapsamlı bir reform ihtiyacı ortaya çıkmıştır.
Türkiye'deki mevcut sosyal güvenlik sisteminin yapısı ve sorunları 1990'11yılların başlarından bu yana kamu oyunda geniş bir şekilde tartışılmaktadır.
261
Mevcut
sosyal
çözülmesi
güvenlik
gereken
man sorununun
kurumlarımızın
önemli
sorunları
bir bölümü
lişme ve uygulamalardan
gelirleri
başlıcaları
erken emeklilik
me esas kazanç sınırlarının
düşüklüğü
faktörler
borçlanma
ve sağlık yardımlarının
arasındaki
zayıflığıdır.
emeklilik
dengesini
emeklilerin
% 62'sinin yaşının asgarı emeklilik
vermek gerekirse,
artırıcı ge-
bozan en önemli
uygulamaları,
uzayan ortalama
sorunlardan
pri-
primi
alınmadan
ömür nedeniyle
ar-
ile ödenen aylıklar
biri erken emekliliktir.
SSK'da
olması,
Genç emekli sayısının yüksek olması,
süresi, daha uzun emeklilik
SSK'da 19,4 yıl çalışarak
azalması,
yaşı olan 58-60 yaşın altında
açıkça ortaya koymaktadır.
düşük-
yetersizliğidir.
yanı sıra prim gelirleri
Finansman
daha kısa çalışma
finans-
oranının
prim ödeme eğiliminin
kanunları,
tan aylık ödemeleri
boyutunu
ilgi
prime esas kazancın
prim tahsilat
ve fon gelirlerinin
ise, erken yaşta
yapılan sigorta ödemeleri,
uygulaması,
yüksekliği,
gibi uygulamalarla
sorunun
sisteminin
azaltıcı, diğer bir kısmı ise giderleri
kayıt dışı istihdamın
ilişkinin
ve altyapıyla
vardır. Türk sosyal güvenlik
lüğü, af ve ödeme kolaylığı
Gider artırıcı
örgütlenme
kaynaklanmaktadır.
Gelir azaltıcı faktörlerin
düşük gösterilmesi,
finansman,
süresi anlamına
emekli olabilen
gelmektedir.
Örnek
bir kadın 35 yıl, bir erkek
ise 28 yıl boyunca emekli aylığı alabilmektedir.
Ülkemizde
emeklilik
sisteminin
diğer önemli parametrelerinden
lama oranı da uzun süre çalışmayı
emeklilik
için öngörülen
düşük belirlenmiştir.
süreden
Örneğin
rumlar
alanında
kapsamında
yal güvenlik
da zorlaştırmaktadır.
bürokratik
işlemler,
gösteren
kişilerin
Ayrımcılık
olup,
oranı
ilk 25 yıl için aylık bağlama oranı %
oranı % 1'e düşmektedir.
çok sayıda kurumun
bulunması,
farklılaştığı
bu kubir sos-
yaratan bu dağınık yapı eşgüdüm
Diğer taraftan,
kurumlarının
kurgulanmış
her ek yıl için aylık bağlama
hak ve yükümlülüklerinin
bilgi işlem altyapısının
runlar sosyal güvenlik
şekilde
her yıl için aylık bağlama
sistemi yaratmaktadır.
lanmasını
262
fazla çalışılan
faaliyet
bulunan
etmeyecek
Emekli Sandığında
3 iken, 25 yıldan sonra çalışılan
Sosyal güvenlik
teşvik
birisi olan aylık bağ-
mevzuatın
yetersiz
etkin çalışmasına
karmaşık
olması,
olması ve personele
engelolmaktadır.
ilişkin
sağaşırı
so-
Mevcut sistemin
kurgusundan
kaynaklanan bu sorunların yanı sıra, Türkiye'nin
nüfus yapısında orta ve uzun dönemde meydana gelmesi beklenen değişim de sosyal güvenlik sistemimizde
reform yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Mevcut' sosyal
güvenlik sistemlerinin malı açıdan uzun dönemde sürdürülebilir olup olmadığını belirleyen en önemli değişkenlerden biri, nüfusun yaş gruplarına göre dağılımıdır. 65
yaş ve üstü nüfusun toplam nüfus içindeki payının artması, sosyal güvenlik sisteminin bir yandan gelirlerinin azalması bir yandan da giderlerinin artması sonucunu doğurur. Bu nedenle, bir ülkenin nüfus piramidinin yapısının değişim hızı, aynı zamarıda sosyal güvenlik sisteminin geleceğini ve alınması gereken tedbirlerin zaman çizelgesini göstermektedir.
Türkiye şu anda genç bir nüfus yapısına sahiptir. Ne var ki geleceğe ilişkin projeksiyonlar, nüfusun hızla yaşlanacağını ortaya koymaktadır. Yapılan hesaplamalara göre,
Türkiye 35 yıl gibi oldukça kısa bir sürede yaşlı nüfus sorunu ile karşılaşacaktır. Mevcut sosyal güvenlik sisteminin yapısından kaynaklanan sorunlar bir yana, Türkiye
için öngörülen yaşlanma hızı bile sosyal güvenlik sisteminde acil ve kapsamlı bir reformun zorunlu olduğunu ortaya koymaktadır.
Öbür taraftan,
nüfusun
yapısındaki
değişime
ilişkin
diğer göstergelerle
ilgili
öngörüler ise, önümüzdeki 35 yılın aynı zamanda önemli bir fırsat dönemi olduğunu
da göstermektedir. 65 yaş ve üzeri nüfus ile 0-14 yaş arası nüfusun çalışabilir nüfusa
oranını gösteren toplam bağımlı nüfus oranı 2025 yılına kadar gerileyecektir. Bir başka ifadeyle, önümüzdeki 20 yıl bağımlı nüfusun azalacağı buna karşılık çalışabilir
nüfusun artacağı bir dönem olacaktır. Bu dönem, aynı zamanda gerek büyüme
hızının gerek toplam tasarrufların
yükselmesi, dolayısıyla sosyal güvenlik kurum-
larının fon birikimi sağlaması beklenen bir dönemdir. Önümüzdeki 20 yılda toplam
bağımlı nüfusun artış hızındaki azalmanın yaratacağı bu fırsat, sosyal güvenlik sisteminin yanı sıra istihdam ve kayıtdışı çalışmanın önlenmesi konularında da reformlar gerçekleştirilmediği
takdirde bir tehdide dönüşecektir.
Sosyal güvenlik sistemimizin içine düştüğü ve acil önlemler alınmadığı takdirde kısa
ve orta dönemde bütçe üzerinde büyük sorunlara yol açabilecek finansman sorunu,
1999 yılında yapılan düzenlemelerle çözülmeye çalışılmıştır. Bu düzenlemeler ağırlıklı olarak emeklilik parametreleri ile ilgili olmuştur.
263
1999yılında yapılan düzenlemelere rağmen Sosyal Sigortalar Kurumu (SSK) ve BağKur'un açıklarının artış hızı, 2000 yılındaki geçici azalma dışında, son dört yılda tekrar artış eğilimine girmiştir. Emekli Sandığı'nın açıkları ise SSK ve Bağ-Kur'a benzer
düzenlemelerin 1999yılında yapılmamış olması nedeniyle, 1994yılından bu yana daha da hızlı artmıştır. Diğer iki sosyal güvenlik kurumuna göre nüfusun daha küçük
bir bölümüne hizmet vermesine karşılık, Emekli Sandığının 2004 yılındaki finansman
açığı daha yüksek olmuştur.
1999 düzenlemeleri ile ilgili gelişmeler, mevcut sosyal güvenlik sisteminin sadece
belli parametrelerinde
yapılan değişikliklerin,
sistemin sorunlarını orta ve uzun
dönemde çözmekte yetersiz kaldığını göstermiştir. Bir başka ifadeyle, sosyal güvenlik sistemimizin amaç, araçlar ve yöntem tutarlılığını sağlayacak tarzda, bütüncül bir
bakış açısıyla ele alınması ve yeniden yapılandırılması bir zorunluluk haline gelmiştir.
Son üç yıldır başarıyla uygulanan ekonomik istikrar programının da gösterdiği gibi,
büyümeden feragat etmeksizin enflasyonun kontrol altına alınması, borç stokunun
ekonomi üzerinde yarattığı baskının hafifletilmesini
Nihai hedefi fiyat istikrarını ve sürdürülebilir
zorunlu kılmaktadır.
büyümeyi sağlamak olan istikrar prog-
ramlarının temel unsurlarından biri malı disiplinin sağlanmasıdır. Kamu açıklarının
kontrol altına alınması sonucu oluşan faiz dışı bütçe fazlası, bir yandan borç stokunun azalmasına, bir yandan da ekonomik politikalara duyulan güyeni artırarak gerek
risk priminin gerekse enflasyon bekleyişlerinin gerilemesine katkıda bulunmaktadır.
Bütün bu gelişmeler tüketici ve yatırımcı güvenini artırarak büyümeyi olumlu yönde
etkilemektedir. Büyüme ise, işsizlik ve yoksullukla mücadelede en etkili araçtır. Dolayısı ile kamu açığının önemli bir bölümünü oluşturan sosyal güvenlik sistemi açıklarının kontrol altına alınması, ekonomik istikrarın sağlanması için de bir zorunluluktur.
Gerek Türkiye'deki mevcut sisteminin sorunları gerekse nüfus yapısındaki beklenen
değişim gözönüne alınarak, sosyal güvenlik sisteminde kapsamlı bir reform programı hazırlanmıştır. Bu reformun temel amacı orta ve uzun dönemde adil, kolay erişilebilir, yoksulluğa karşı daha etkin koruma sağlayan, malı açıdan sürdürülebilir bir
sosyal güvenlik sistemine ulaşabilmektir.
264
Bu amaçla tek bir emeklilik sistemi, tek bir sağlık sistemi, tek bir sosyal yardım sistemi ve bu yapıyı yürütmek üzere tek bir kurumsal yapıyı içeren dört temel unsurdan
oluşan kapsamlı bir sosyal güvenlik reformu planlanmıştır. Bu Kanunla emeklilik ve
sağlık sistemlerinde norm birliği gerçekleştirilmesi
amaçlanmaktadır.
Sosyal güvenlik reformunun ana bileşenlerinden biri olan yeni emeklilik sigortası rejimi ile halen devlet memurları, hizmet akdine göre ücretle çalışanlar, tarım işlerinde
ücretle çalışanlar, kendi hesabına çalışanlar ve tarımda kendi hesabına çalışanları
kapsayan beş farklı emeklilik rejiminin, aktüeryal olarak hak ve yükümlülüklerin
olacağı tek bir emeklilik rejimine dönüştürülmesi
eşit
planlanmaktadır.
Emeklilik yaşı, aylık bağlama oranı, aylıkların hesaplanması gibi parametrik konularda yeni düzenlemeler
getirilmektedir.
Bu parametrik
düzenlemelerin
amaçları;
yaşlılık, malüllük, ölüm aylıkları, iş göremezlik ödenekleri, isteğe bağlı sigortaıılık, fiili ve itibarı hizmet zamları, kadrosuzluk nedeniyle emeklilik, tam ve kısmi emeklilik
gibi sigorta haklarının verilmesinde nimet-külfet dengesinin sağlanması; işgücünün
korunması;
kayıtdışı istihdamın
emeklilik
rejiminden
kaynaklanan
nedenlerinin
azaltılması olarak özetlenebilir.
Emeklilik rejiminin malı olarak sürdürülebilir
bir yapıya dönüştürülmesi
ve nüfusu-
muzun yaşlanma sürecine karşı önlem alınması parametrik değişikliklerle
hedefle-
nen bir diğer önemli amaçtır.
Mevzuatın sadeleştirilmesi
memnuniyetinin
ve anlaşılabilir hale dönüştürülmesi,
böylelikle sigortalı
ve katılımının arttırılması diğer bir önemli amaçtır.
Yeni emeklilik rejiminde, mevcut aktif sigortalıların
emekliliklerini
hak edecekleri
yaş, prim ödeme ve sigortaıllık süreleri aynen korunmaktadır.
Mevcut aktif sigortalıların emeklilik aylıkları, eski sistemde ve yeni sistemde geçirdikleri süreye bağlı olarak, her iki sistemde hak edilen aylığın ağırlıklı ortalamasının
alınması şeklinde hesaplanacaktır. Böylece mevcut aktif sigortalılar için yeni sisteme geçiş zaman içinde kademeli olarak gerçekleşecek, norm birliği zaman içinde
sağ lanacaktı r.
265
işe yeni başlayanlar için ise, tümüyle norm birliğinin sağlandığı tek bir emeklilik sigortası rejimi söz konusu olacaktır.
Yeni sosyal güvenlik sistemi; istisnaları bu Kanunda sayılmış ödemeler dışında kalan tüm kazançların, prime esas kazanç alt ve üst sınırları dahilinde prim hesabına
dahil edilmesini, sigortaılların aylık veya gelire esas kazançlarının prim ödedikleri
bütün yılların gelirleri esas alınarak hesaplanmasını, aylık bağlama oranının prim
ödeme süresine göre artırılmasını, karşılığı alınmamış yardımların kapsama alınmamasını, prim ödenmesinin
teşvik edilmesini,
kaçak sigortaıılık ve primlerin
za-
manında ödenmemesini caydırmayı, Kurumun Sigortalılar ve işverenlerle olan ilişkilerinde karşılıklı hak ve vecibelerin esas alınmasını, aktüerya dengesini gözetmeyi
esas alan bir anlayışla yapılandırılmaya çalışılmıştır.
Sosyal güvenlik
sistemi
yeniden yapılandırılırken,
sağlık hizmetlerinin
finans-
manının Türkiye'de yaşayan herkes için eşit ve tek bir yapıya dönüştürülmesi
öngörülmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası sosyal güvenlik görevini genel anlamı ile devletin genel görev ve sorumluluk alanı olarak tanımlamak ile yetinmemiş,
vatandaşların sağlık harcamaları yönünden sosyal güvenlik altına alınmasını ayrıca
konu edinerek, 56 ncı maddede "Sağlık hizmetlerinin yaygın bir şekilde yerine getirilmesi için kanunla genel sağlık sigortası kurulabilir" hükmü ile ayrıca özel bir atıfta bulunmuştur.
Genel sağlık sigortası, kişilerin ekonomik gücüne ve isteğine bakılmaksızın, ortaya
çıkacak hastalık riskine karşı, toplumun bütün fertlerinin sağlık hizmetlerinden eşit,
ulaşılabilir ve etkin bir şekilde faydalanmasını sağlayan sağlık sigortasıdır.
Gelişmiş ülkelerde, geçirilen uzun deneyimler sonucu, hemen tüm vatandaşları kapsamına almış olan kamu sağlık sistemleri mevcutken, ülkemizde halen bazı kesimler sağlık hizmetlerine erişim ve sağlık giderlerinin
karşılanması yönünden sosyal
güvenceden yoksundur. Öte yandan, ülkemizde sağlık güvencesi konusunda, sağlanan hizmet ve yardımlar yönünden eşit ve rasyonel bir sistemden söz etmek
mümkün değildir. Mevcut sosyal güvenlik kuruluşlarınca üyelerine çeşitli miktar ve
nitelikte sağlık sigortası yardımları yapılmakta ve bu yardımlar arasında norm birliği
bulunmamaktadır.
Bu husus ise, değişik vatandaş grupları arasında eşitsizlik ya-
rattığı gibi, hak ve adalet kurallarına da uygun düşmemektedir.
266
Ülkemizde dağınık yapıda olan ve yararlanma koşulları birbirinden oldukça farklı ve
erişimi bütün nüfusa yaygınlaşmamış bulunan sağlık hizmetlerinde yaşanan sorunların çözümü için yaklaşık 35 yıldır genel sağlık sigortası modeli tartışılmış, bu konuda farklı düzeylerde çalışmalar yürütülmüş ve çeşitli yasa tasarı taslakları hazırlanmıştır.
Ulusal Sağlık Hesapları Çalışması sonucuna göre ülkemizde sağlık alanında yapılan
harcamaların 2000 yılı itibarıyla milli gelir içindeki payı % 6,6'dır. Bu oran, orta gelir
düzeyindeki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında
makul seviyelerdedir. Ne var ki, aynı
ülkelerle toplumun sağlık göstergeleri açısından karşılaştırma yapıldığında, sağlık
göstergelerimizin
bu ülkelerin çok gerisinde kaldığı görülmektedir. Örneğin, doğum-
da yaşam beklentisi OECD ortalamasının yaklaşık sekiz yıl altındadır ve bebek ile anne ölüm oranları benzer gelir düzeyindeki ülkeler arasında en yükseklerden biridir.
Ülkemizde tüm nüfus kamu sağlık güvencesi yönünden kapsam ve koruma altına
alınamamıştır.
düzelmeyi
Ayrıca, sağlık hizmeti harcamaları
hedefleyen
bütünleşik
bir politika
kişilerin
sağlık durumlarında
çerçevesinde
yapılmamaktadır.
Örgütlenmedeki dağınık yapı, ciddi ölçüde israflara ve kötüye kullanımlara neden olmaktadır. Birinci basamak yerine çok daha pahalı olan ikinci ve üçüncü basamak
sağlık tesislerinin kullanılması, harcama düzeyini artırmaktadır.
Bugüne kadar bütün vatandaşları içine almak üzere bir genel sağlık sigortası sistemi geliştirilmediğinden
çeşitli
düzenlemeler
ile bu eksiklikler
giderilmeye
çalışılmıştır. Herkesi kapsayacak genel sağlık sigortası sistemi düzenleyici bir rol oynayacaktır. Bu yapı altında tüm nüfusu kapsayacak şekilde sağlık hizmetlerinin verilmesi hedeflenmektedir. Prime dayalı sosyal sigorta kuruluşları kendi kapsamında
olan sigortaılların sağlık sigortası için belirlenmiş primlerini tahsil edip, genel sağlık
t:
sigortası kurumuna transfer etmeleri veya doğrudan yetkili kurum bünyesinde oluşturulacak fona yatırmaları, prime dayalı olmayan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma
Fonunun ise sosyal sigorta kuruluşları kapsamı dışında olanların tespiti ve bunların
genel sağlık sigortası kapsamındaki ilişkilerini düzenlemeleri öngörülmektedir. Genel sağlık sigortası kapsamındaki primler, belirlenmiş sağlık hizmetlerini kapsayacaktır.
267
Sisteme üye olanlar, sunulacak sağlık hizmetleri için belli oranda prim ödemek durumundadırlar. Ayrıca sisteme üye olmak isteğe bağlı olmayıp, zorunluluk söz konusudur. Genel sağlık sigortasının temel özelliklerinden bir diğeri, yüksek gelir gruplarının düşük gelir gruplarını, sağlıklı olanların hasta olanları, bekar olanların aile sahiplerini finanse ettiği ve riski n paylaşıldığı bir dayanışma ile yürütülmesi olup bu
husus gelirin yeniden dağılımının etkili araçlarından biri olarak değerlendirilmektedir.
Sağlık hizmetlerine erişim, sosyal güvenlik sistemlerinin en önemli unsurlarından
birini oluşturmaktadır. Kişilerin sağlık güvencelerinin olması sağlık hizmetinin kullanımına doğrudan olumlu yönde etki etmektedir. Kişilerin sağlık hizmetine kolay
ulaşmaları hastalıkların ilerlemesine engelolmakta,
toplumun genel sağlık göster-
gelerinde iyileşmeler yaratmaktadır.
Bu nedenle, ilk planda, vatandaşlarımızın hastalanmasına engelolacak her türlü koruyucu sağlık hizmetinin yaygınlaştırılması öncelikli politika haline getirilmiştir.
Hastalık halinde ise, vatandaşlarımızın en etkin ve hizmete kolay ulaşabilecekleri bir
yöntemle tedavi edilmesine, normal ve üretken yaşamlarına dönmelerine yönelik uygulamalar hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Bu temel politika hedeflerini gerçekleştirmek üzere, çağdaş bir yönetim anlayışı ile vatandaşlarımızın tamamını kapsayan bir genel sağlık sigortası oluşturulması amaçlanmıştır.
Genel sağlık sigortasının hayata geçirilmesi, Sağlık Bakanlığı'nın koordinasyonunda
yürütülen "Sağlıkta Dönüşüm" programı ile paralellik göstermektedir. SSK, Bağ-Kur,
T.C. Emekli Sandığı ve Maliye Bakanlığı tarafından farklı finansman yöntemleri ile
yürütülen
programların
güçlendirilmiş
tek elde toplanması ve etkin kontrol mekanizmaları
ile
bir sağlık hizmeti satın alma işlevinin sağlanması, Sağlıkta Dönüşüm
Programının amaçlarını gerçekleştirmede önemli bir roloynayacaktır.
Anayasa'da nihai olarak hedeflenen sosyal adalet ilkelerinin bir gereği olan ve birçok
ülkede uygulama alanı bulunan genel sağlık sigortası Türkiye için uluslararası alanda gerçekleştirmek istediği bütünleşmelerle buluşan ve Türk insanını gerçek anlamda bu alanda özlediği en temel yurttaşlık haklarından biri olan sağlıklı yaşam güven-
cesine kavuşturacak ve çağın gereklerine uygun bir şekilde sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerine ulaşabilmesine olanak tanıyacaktır.
Böylece uluslararası sistemlere uygun, hizmet ve malı normları, standartları bütünleşik, fon ve hizmet yönetimi tek elden yürütülen, tüm nüfusu kapsama alan güçlü, etkili, daha kolay denetlenebilir
"
bir sağlık sigortası ve buna bağlı olarak yürüyen hiz-
met modeli yaratılmış olacaktır.
269
MADDE GEREKÇELERI
·
Madde 1- Bu maddede Kanunun amacı belirtilmiştir.
Madde 2- Bu Kanunun uygulanması
bakımından kapsama alınan kişi, işveren,
sağlık hizmet sunucusu ve diğer gerçek ve tüzel kişilerin belirlenmesi
amacıyla
düzenlenmiştir.
Madde 3- Kanunda geçen bazı kavramlar tanımlanmıştır.
Madde 4- Bu Kanunun uygulanmasında sigortalı, genel sağlık sigortalısı ve isteğe
bağlı sigortalı olmak üzere üç ayrı tanımlama getirilmiştir. Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tabi olanlar sigortalı olarak, Kanunun üçüncü kısmında yer verilen genel
sağlık sigortasına tabi olanlar ise genel sağlık sigortalısı olarak tanımlanmıştır. Kısa
ve uzun vadeli sigorta kollarına zorunlu olarak katılmayanların bu sigorta kollarına
isteğe bağlı devam edebilmelerini sağlamak amacıyla oluşturulan sigortaıllık da isteğe bağlı sigortalı olarak tanımlanmıştır.
Maddede sigortalı sayılanlara ilişkin hükümlere yer verilmiştir. Hizmet akdiyle bir işverene tabi olarak çalışanların, kendi nam ve hesabına çalışanların ve kamu idarelerinde kadrolu çalışanlar ile hizmet akdi ve kendi nam ve hesabına çalışanlar dışında
ücretle çalışanların sigortalı sayılacağı belirtilmiş, çalışma ilişkileri bakımından sigortalı sayılanlar kapsamında belirtilmesi gerekenler de ayrıca düzenlenmiştir.
Madde 5- Bu Kanunun uygulanmasında sigorta kollarından bir kısmının uygulanacağı kişiler belirtilmiştir.
Madde 6- Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının uygulamasında kimlerin sigortalı
sayılmadığı belirtilerek, 4 üncü maddenin uygulanmasında tereddüte neden olabilecek kişi ve çalışma ilişkileri açıkça belirtilmiştir.
Ayrıca, kend~ nam ve hesabına
çalışanlardan tarımsal faaliyet gibi düzenli bir gelir ilişkisine dayanmayanlar ile gelir vergisinden muaf olan küçük esnaf ve ev hizmetlerinde çalışanlar yıllık ya da aylık
gelirlerinin
net tutarının asgarı ücretin altında olması halinde, zorunlu sigorta kap271
samından çıkartılmıştır. Bunların yetersiz gelirlerinden ayrıca sigorta primi kesintisi
yapılarak, sigorta priminden dolayı maddi sıkıntılarının
artmaması düşünülmüş,
yatıramadıkları primlerinden dolayı bir de gecikme zammı ödemek gibi bir külfetle
karşılaşmamaları amaçlanmıştır. Bu kişilerin talepleri halinde isteğe bağlı sigortaya
tabi olarak sosyal güvenlik haklarından yararlanmaları mümkün kılınmıştır.
Madde 7· Sigorta hak ve yükümlülüklerinin
ne zaman başlayacağı çalışma ilişkisine
göre ayrı ayrı düzenlenmiştir.
Madde 8· Sigortalıların ve hak sahiplerinin sigorta yardımlarından yararlanabilmeleri, prim yükümlülüklerinin
doğuşu ve takibi, sigortalıların ve sigortalı çalıştırılan iş-
yerlerinin bildirimi ve tescili ile mümkündür. Sigortalı ve işyeri tescillerinin kayıt dışı
çalışmayı
engelleyecek,
bildirimi
kolaylaştıracak
şekilde düzenlenmesi
önem
taşımaktadır.
Madde ile Kuruma verilmesi gereken belgelerin verilme süreleri ile buna ait usul ve
esaslar düzenlenmiştir.
Kayıt dışı sigortalılığın önlenmesi amacıyla, esas olarak sigortalı çalıştırmaya başlanmadan önce işyerinin ve sigortalının tescili öngörülmüş, inşaat işyerleri, ihaleli işler, Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerleri ile Devlet memurları ile diğer kamu görevlileri için sigortalı bildirim süresinde yapılan işlerin özellikleri gereği bazı istisnalar tanınmıştır.
Ayrıca, kendi nam ve hesabına çalışanlar için bunların sigortalı sayılmalarını gerektirecek faaliyetleriyle
memurluklarına
ilgili tescil işlemlerini yapan vergi daireleri, odalar veya sicil
kendileriyle ilgili tescili yaptıkları sırada sigortalılığa ilişkin tescili
de yapmaları yükümlülüğü getirilmiş, böylece ticarı faaliyete ilişkin beyan ile sigorta tescili arasındaki kopukluğun ortadan kaldırılması sağlanmaya çalışmıştır.
Maddede sigortaııların
T.e.
Kimlik Numaraları esas alınmak suretiyle tescillerinin
yapılacağı belirtilmiştir. Diğer taraftan, kamu kurum ve kuruluşları ile bankalara şayet yaptıkları işlem, işlemi yaptıkları kişinin sigortalı olmasını gerektiriyorsa, bu kişilerin sigortalılık durumlarını Kurum veri tabanından araştırmaları, sigortasız olduğu
272
-,
anlaşılan kişileri Kuruma bildirme yükümlülüğü
getirilmiş, bu suretle kayıt dışı si-
gorta ile mücadelede yeni bir araç tanımlanmıştır.
Madde 9· Kısa ve uzun vadeli sigortalar bakımından sigortalılığın
hangi hallerde so-
na ereceği çalışma ilişkilerine göre ayrı ayrı belirlenmiştir.
Madde 10· Geçici görevle yurt dışına gönderilen sigortaııların görevlerini yaptıkları
sürece hak ve yükümlülüklerinin
devam edeceği belirtilmiştir.
Madde 11·Bu Kanunun uygulanması bakımından işyerinin tanım ve kapsamı belirtilerek, işyerinin bildirimi, devri, intikali ve nakli halinde, durumun ne zaman ve nasıl
bildirileceği düzenlenmiştir.
Madde 12· Siqortahları çalıştıran kimselerin işveren sayıldığı, işveren deyiminin işveren vekilini de kapsayacağı, geçici iş ilişkisi kurulan işverenlerin bu Kanundan doğan yükümlülüklerden
dolayı işverenle birlikte sorumlu olduğu, çiftçi mallarını koru-
ma bekçileri ile ceza infaz kurumları ile tutukevierinde oluşturulan tesis ve atölyelerde çalıştırılanların işveren vekillerinin kim olacağı belirtilmiştir.
Madde 13· Esas itibarıyla kendisi de bir işveren olan aracıların tanımı yapılmıştır.
Hizmet akdine istinaden çalıştırılan sigortaııların üçüncü bir kişinin aracılığıyla işe
girmiş olsalar bile Kanunun işverene yüklediği ödevlerden dolayı asıl işverenin, aracı
ile birlikte sorumlu olacağı belirtilmiştir.
Bu şekilde işverenlerin işleri aracılara dev-
rederek sosyal güvenlik haklarının ve işverenlere yüklediği yükümlülüklerin
leştirilmesinin
etkisiz-
önüne geçilmek istenmiştir.
Madde 14· Yapılan iş ile meydana gelen bir kazanın arasındaki illiyet bağı kavramından yola çıkılarak hangi hallerin iş kazası sayılacağı belirtilmiştir. Meydana gelen iş kazaları dolayısıyla gerekli yardım ve işlemlerin yapılabilmesi için, Kurumun
bu kazalardan zamanında haberdar olmasını sağlamak üzere işverenler ile kendi
nam ve hesabına çalışanların yükümlülüklerini
tanımlamak ve Kurumca yürütülecek
işlemleri belirtmek üzere düzenleme yapılmıştır.
273
Madde 15- Bu maddede meslek hastalığının tanımı yapılarak, meslek hastalığının
işten ayrıldıktan sonra ortaya çıkması durumunda, bu Kanunla sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi
için, yönetmelikle belirlenecek belli bir sürenin geçmemiş ol-
ması şartı getirilerek, hastalık ile yapılan iş arasında nedensellik bağı korunmaya
çalışılmıştır. Ayrıca meslek hastalığı dolayısıyla gerekli yardım ve işlemlerin yapılabilmesi için durumdan Kurumun haberdar olması gerektiğinden meslek hastalığının
bildirimi konusunda işverene yükümlülük getirilmektedir.
Madde 16- Bu maddede kısa vadeli sigorta kolları arasında sayılan hastalık ve analık
hallerinin tanımı yapılmıştır.
Madde 17- Bu madde ile iş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık halinde
hangi yardımların yapılacağı sayılarak söz konusu sigorta kollarından sağlanan haklar açıklanmıştır.
Madde 18· Sigortalılara verilecek ödeneklere ve bağlanacak gelirlere esas tutulacak
günlük kazancın tespitinin nasıl yapılacağı maddede ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
Madde 19- Geçici iş göremezlik ödeneğinin hangi siqortalılara, hangi hallerde verileceği, başlangıcı, ne süreyle verileceği ve miktarı bu maddede düzenlenmiştir.
Madde 20- Sürekli iş göremezlik gelirinin hangi hallerde hak edildiği, nasıl tespit
edileceği maddede gösterilmiştir.
Madde 21- Maddede, sürekli iş göremezlik halinde verilecek gelirin sigortalının rnesleğinde kazanma gücü kaybının oranına göre hesap ve tespit edileceği, bakıma muhtaçlık durumunda yapılacak artış oranı düzenlenmiştir.
Madde 22· Sürekli iş göremezlik gelirinin başlangıç tarihinin nasıl tespit edileceği
açıklanmıştır.
Madde 23- Birden çok iş kazasına uğrayan veya meslek hastalığına tutulan sigortalılara sürekli iş göremezlik gelirinin hesabında hangi kazancının esas alınacağı belirtilmiştir.
274
Madde 24- Bu maddede, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen sigortalıların
hak sahiplerine hangi esaslara göre gelir bağlanacağı belirtilmiştir.
Madde 25- iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölen siqortalılann gelir almakta
iken evlenen eş ve çocuklarına ölüm sigortasında belirtilen şekilde evlenme yardımı
ile cenaze yardımı yapılması öngörülmüştür.
Madde 26- Bu madde ile işverenin iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kastı veya suç sayılabilir bir hareketi olması ya da siqortalılann sağlığını koruma ve iş güvenliğine aykırı davranışı halinde yapılan veya ilerde yapılacak ödemelerle, bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının esas
alınarak, sigortalı veya hak sahibinin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı
olmak üzere Kurumca işverene rücu edilmesi, işverenin ve sigortalının sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesinin de dikkate alınması öngörülmüştür.
Sağlık raporu alınması gereken ağır ve tehlikeli işlerde, rapor alınmadan sigortalı
çalıştırılmasını engellemek için, bu durumdakilerin
işe girmeden önce mevcut oldu-
ğu tespit edilen hastalıkları nedeniyle ödenecek geçici iş göremezlik ödeneklerinin
işverene ödettirileceği belirtilmiştir.
Madde 27- Bu madde ile işkazası, meslek hastalığı veya hastalık, üçüncü bir kişinin
kusuru yüzünden olmuş ise, Kurumca yapılan ödemeler ve bağlanan gelirden dolayı,
sorumlulara ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı kadar rücu edilmesi düzenlenmiştir.
Madde 28· Bu madde ile kasti bir hareketi yüzünden veya bağışlanmaz kusuru veya
suç sayılabilir bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan
veya hastalanan ya da iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık dolayısıyla hekim tarafından bildirilen tedbir ve tavsiyelere uyulmaması yüzünden, tedavi süresinin uzamasına, iş göremezlik oranının artmasına sebep olan sigortalıya geçici iş
göremezlik ödeneği ile sürekli iş göremezlik gelirinin hangi oranda eksiltilerek ödeneceği veya ödenmeyeceği belirtilmiştir.
275
Madde 29- Süresinde bildirilmeyen sigortaııların sigorta yardımları ile sağlık hizmetlerinin Kurumca sağlanacağı, ancak bu durumda işverenin yükümlülüklerinin
ne
olacağı açıklanmıştır.
Madde 30- Kısa vadeli sigorta kollarının uygulanmasında bekleme sürelerinin hesabında veya iş göremezlik ödeneği veya geliri için esas alınacak kazancın tespiti
için dikkate alınacak bir yıllık sürenin hesabında çalışmaya ara verilmesine rağmen
dikkate alınmayacak haller belirtilmiştir.
Madde 31- Siqortahların hangi hallerde malül sayılacakları maddede gösterilmiştir.
Çalışma gücünün en az üçte ikisini yitirmiş olanların veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucunda meslekte kazanma gücünü en az % 66 oranında yitirdiği tespit edilen siqortalılann malül kabul edileceği, ilk defa işe girdiği tarihte çalışma gücünün
üçte ikisini yitirdiği tespit edilen kimselerin malüllük
sigortasından yararlanamaya-
cakları belirtilmiştir.
Madde 32- MalOllük sigortasından sağlanan yardımın malüllük aylığı bağlanması olduğu maddede belirtilmiştir.
Madde 33- Sigortaııların, malüllük
aylığından yararlanabilmesi
için aranan koşullar
bel irti im işti r.
Madde 34- Sigortalılara bağlanacak malüllük aylık/arının yaş/ılık sigortasından bağlanacak aylıkların hesaplanmasına esas alınan usAlle hesaplanacağı ancak, malüllük kişinin isteği dışında olduğu için prim gün sayısının en az 9000 gün prim ödenmiş gibi kabul edilerek maaş bağlama oranının yükseltilmesi
amaçlanmış, sigor-
talının başka birinin sürekli bakımına muhtaç olması durumunda aylık bağlama
oranının ayrıca 20 puan artırılacağı belirtilmiştir.
Madde 35- MalOllük aylığına esas raporun aylık talep tarihinden önce veya sonra olmasına göre malüllük
aylığının ne zaman başlayacağı belirtilmiş, Kanunun 4 üncü
maddesinin (c) bendi kapsamında olanların ise görevlerinden ayrıldıkları tarihi takip
eden ödeme dönemi başından itibaren başlayacağı düzenlenmiştir.
276
Madde 36- Malullük aylığı kişilerin çalışamayacağı dikkate alınarak bağlandığından,
malullük aylığı almakta iken bu Kanuna tabi olarak çalışan sigortalının aylıklarının
kesileceği, bu durumda olup çalışması sona erenlerin, tekrar aylık almak için müracaat etmeleri durumunda, malullük aylıklarının yeniden hesaplanacağı, hesaplanan
yeni aylık eski aylıktan yüksekse bu aylığın ödeneceği, eski aylık yüksek ise eski
aylığın bağlanacağı belirtilmiştir.
Madde 37· Yaşlılık sigortasından sağlanan yardımlar belirtilmiştir.
Madde 38- Kanunun yürürlük tarihinden itibaren ilk defa sigortalı olacakların yaşlılık
aylığından yararlanabilmeleri
için kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmaları ge-
rektiği, bunların için ayrıca en az 9000 gün prim ödenmiş olması gerektiği belirtilmiştir. Yaşlılık aylığından yararlanmak için gerekli yaş koşulunun 2036 yılından başlayarak ne şekilde yükseltileceği, 9000 gün prim ödeme koşulunu yerine getiremeyen sigortalıların yaşlılık ay/ığına müracaat edecekleri tarihte geçerli yaş koşuluna üç yıl
eklemek suretiyle 5400 gün prim ödeyerek de yaşlılık aylığı alabilecekleri
düzenlenmiştir.
hususu
Ayrıca, ilk defa sigortalı oldukları tarihte çalışma gücünün üçte ikisini yitirmiş olması nedeniyle malul aylığı bağlanamayanlar ile maddede belirtilen sakatlık derecelerinde olan siqortalılann sakatlık derecelerine göre fark/ı sigorta/ılık süresi ve prim
gün sayısını doldurmak suretiyle yaşlılık aylığına hak kazanabi/ecekleri belirtilmiştir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigorta/ıların çalıştığı işten ayrılması, (b) bendi kapsamındaki siqortahların işyerini kapatıp kapatmayacağını beyan ederek bu durumu belgelemesi ve genel sağlık sigortası dahil kendi sigortalılığından
dolayı prim borcunun olmaması, (c) bendi kap-
samındaki sigortalı/arın ise ilgili veya yetkili makamdan emekliliğe sevk onayı aldıktan sonra yazılı olarak müracaat etmeleri gerektiği ayrıca koşulolarak düzenlenmişti r.
Madde 39- Yaşlılık aylığının sigortalının tüm çalışma yaşamında elde ettiği kazançlarının kazancın ait olduğu takvim yılından itibaren hangi yöntemle güncelleneceği
277
ve bulunan bu kazançların her yıl için hangi aylık bağlama oranı ile çarpılarak
yaşlılık aylığının hesaplanacağı belirtilmiştir.
Madde 40· Yaşlılık aylığının başlangıcı çalışma ilişkisine göre belirlenmiştir. Geçici
iş göremezlik ödeneği almakta olan sigortalilardan yaşlılık aylığına hak kazananlara
geçici iş göremezlik ödeneği verilme süresinin sona erdiği tarihi takip eden ödeme
dönemi başından başlanarak aylık bağlanacaktır.
Madde 41· Yaşlılık aylığı almakta iken sigortalı olarak çalışmaya başlayan kişilere
kendi tercihlerine göre yaşlılık aylıklarının kesilmesi ve prime esas kazançları üzerinden tekrar prim ödemeleri veya aylıklarının devamını istemeleri halinde sosyal
güvenlik destek primini ödemeleri suretiyle aylıkları kesilmeksizin çalışabilmelerine
imkan verilmiştir.
çalıştırılmasını
Bu durumda sosyal güvenlik destek primi oranı, emeklilerin
teşvik etmeyecek şekilde çalışanlarla aynı oranda belirlenmiştir.
Çalışmaya başlamaları nedeniyle aylıkları kesilen sigortaııların,
çalıştıkları işten
ayrıldıklarında yeniden bağlanacak yaşlılık aylığının hesabına ilişkin esaslar düzenlenmiştir.
Madde 42· Yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş koşulunu tamamladığı halde
prim ödeme gün sayısını dolduramayan siqortahlara , kendi adına ödenmiş bulunan
malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her takvim yılına ait tutarının, tüketici fiyat endeksindeki değişim oranı ile güncellenmiş tutarının toptan ödenmesi ve
sonradan sigortalılığını sürdürmeye karar veren kimselerin ise bu şekilde tasfiye edilen hizmetlerini kendilerine yapılan toptan ödemeyi, ödeme tarihinden yazılı istek tarihine kadar, tüketici fiyat endeksindeki değişim oranı ile güncellenmiş tutarı üzerinden Kuruma geri ödemleri durumunda, yeniden kazanmaları öngörülmüştür.
Madde 43· Ölüm sigortasından sağlanacak yardımlar belirtilmektedir.
Madde 44· Ölüm sigortasından dolayı hak sahiplerine aylık bağlanması için taşıması gereken koşullar belirlenmiştir.
278
Madde 45- Hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylığının, nasıl hesaplanacağı belirtilmiştir. Ayrıca ölüm halinde prim gün sayısının en az 9000 gün prim ödenmiş gibi kabul edilerek hak sahiplerine bağlanacak ayı/ğın yükseltilmesi amaçlanmıştır.
Madde 46- Ölüm aylığının dul eşe, kız çocuklara, erkek çocuklara ve ana babaya
hangi durumlarda ne oranda ödeneceği düzenlenmektedir.
Erkek veya kadın dul eş bu Kanuna tabi bir işte çalışmıyorsa veya bu çalışmalarından dolayı aylık veya gelir almıyorsa daha yüksek oranda ölüm aylığına hak kazanacaktır. Kız çocuklar yaş koşuluyla sınırlı olmaksızın; evli olmamaları, bu Kanuna
tabi olarak çalışmamaları veya kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık aImamaIarı durumunda hak sahibi olarak aylık alabileceklerdir. Erkek çocuklar ise maddede
belirtilen yaş sınırları içerisinde, malül erkek çocuklar ise yaş sınırına tabi olmaksızın
bu Kanuna tabi bir işte çalışmıyorsa veya bu çalışmalarından dolayı aylık veya gelir
almıyorsa aylık alabilecektir.
Ana ve/veya babanın hak sahibi olarak aylık alabilmeleri ancak eş ve çocuklardan artan bir hisse bulunması ve muhtaç olmaları halinde mümkün olmaktadır.
Madde 47- Ölüm aylığının başlangıcı düzenlenmiştir.
Madde 48- Hak sahiplerinin aylıklarının hangi hallerde kesileceğini ve hangi hallerde yeniden bağlanması gerektiğini düzenlemektedir.
Önceki eşin ölümünden sonra tekrar evlenen ve bu eşi de ölen dul eşe istediği veya
ilk eşinden aylık bağlanması önlenmekte, aylığa hak kazandığı son eşinden aylık
bağlanması öngörülmektedir. Aylığı kesilen çocukların sonradan malAlolmaları
ha-
linde maddede belirtilen koşulları da taşımaları halinde aylık bağlanabilecektir.
Madde 49· 1800 günden az malOllük, yaşlılık ve ölüm sigortası primi ödemiş olan sigortalının ölümünde hak sahiplerine yapılacak toptan ödemenin miktarı ve esasları
belirlenmekte, bunlardan daha sonra aylığa hak kazanması halinde ne şekilde ihya
edebileceklerine yer vermektedir.
279
Madde 50- Bu Kanuna göre gelir veya aylık alan eş ve çocuklara evlenmeleri nedeniyle kesilecek aylıklarının
bir yıllık tutarının
evlenme yardımı olarak verilmesi
öngörülmektedir.
Madde 51- Daha önce Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından farklı tutarlarda ödenmekte olan cenaze yardımının, norm birliği sağlayacak şekilde ölüm tarihindeki asgarı ücretin üç katı tutarında ödenmesi öngörülmektedir. Bu maddede ayrıca hangi esaslara göre kimlere cenaze yardımı ödeneceği de
düzenlenmektedir.
Madde 52· Yaşlılık, malullük ve ölüm sigortalarında aranan sigortaıılık süresinin başlangıç tarihi ile bitiş tarihi belirlenmiştir.
Madde 53· Üçüncü bir kişinin suç sayılabilir bir hareketi sonucu malullük veya ölüm
sigortasından yardım yapılmasını gerektiren bir halin doğması halinde üçüncü kişinin sorumluluğu bu madde ile düzenlenmiştir.
Madde 54- 506 sayılı Kanun ile 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre, bazı ağır ve
yıpratıcı işler için, itibarı hizmet veya fiili hizmet süresi zammı adıyla farklı esas ve
sürelerde verilmekte olan fiili hizmet sürelerine ayrıca eklenen süreler yeniden
düzenlenirken, sosyal güvenlik kurumlarına göre farklılıkları kaldırarak norm birliği
sağlanması amaçlanmıştır.
Böylece fiili hizmet süresi zammı adıyla, 90 gün ile 180 gün arasında olmak üzere
maddede belirtilen işyerlerinin belirtilen görevlerinde geçirilen hizmet sürelerinin
her yılı için ek hizmet süresi imkanı verilmektedir.
Madde 55- Fiili hizmet zammı sürelerinin
beş yılı geçmemek üzere, bu Kanunda
yaşlılık aylığı alma koşulu olarak belirlenen asgarı yaştan indirileceği, ayrıca yaşlılık
aylığı alınırken ya da yaşlılık aylığına hak kazanamama durumunda yapılacak toptan
ödemeler hesaplanırken prim ödeme gün sayısına ekleneceği belirtilmiştir.
Madde 56- Sigortalıların maddede sayılan, ücretsiz analık izni süreleri, er olarak silah altında ve yedek subayokulunda
280
geçen süreleri, kısmi çalışma nedeniyle çalışa-
...
madıkları süreler gibi bazı özel durumlar için çalışılamayan sürelerini, tamamını veya bir kısmını kendileri veya hak sahipleri tarafından bu Kanuna göre belirlenmiş
olan prime esas kazançlarının alt sınırı üzerinden hesaplanacak tutarı 6 ay içerisinde ödemeleri şartıyla borçlanma imkanı getirilmektedir.
Borçlanma primi ödenme-
yen süreler hizmetten sayılmamaktadır.
Sigortaılların grev ve lokavtta geçen sürelerini bu durumun sona ermesinden itibaren talep tarihindeki prime esas kazanç alt sınırı ile üst sınırı arasında kendilerinin
belirleyeceği günlük kazanç üzerinden borçlanabilmeleri
Borçlanılan sürelerin, sigortaııların
taiılığın başlangıç tarihinden
mümkün olacaktır.
mevcut prim gün sayısına eklenmesi, sigor-
önceki süreler için sigortalılığın
başlangıç tarihinin
borçlandırılan gün sayısı kadar geriye götürülmesi öngörülmektedir.
Madde 57- Yurt dışında bulunan Türk vatandaşlarının sosyal güvenlik haklarından
yararlanabilmeleri
açısından yurt dışında çalışarak geçirdikleri süreleri borçlanarak
bu Kanunun malüllük.
yaşlılık ve ölüm sigortaları hükümlerinden yararlanabilmele-
rine imkan tanınmıştır.
Borçlanma karşılığı alınacak prim miktarının aktüeryal dengeyi bozmayacak şekilde
belirlenmesi öngörülmektedir. Borçlanılacak her gün karşılığında başvuru tarihindeki prime esas asgarı ve azami günlük kazanç arasında sigortalı tarafından seçilecek
günlük kazancın yüzde 32,5'i kadar prim alınması öngörülmektedir. Aylık hesabında
borçlanma tutarına esas günlük kazancın otuz katı ortalama aylık kazanç olarak kabul edilmesi hükme bağlanarak, güncelolarak
alınan primin tekrar güncellenmesi-
nin önüne geçilmiş olmaktadır. Yurt dışı borçlanması yapmak suretiyle yaşlılık aylığı
bağlananların sosyal güvenlik destek primi ödemek suretiyle aylıkları kesilmeksizin
yeniden çalışabilmelerine
imkan tanınmaktadır.
Madde 58· Sigortaııların yurt dışında geçmiş çalışmalarına ilişkin sigorta primlerinin, uluslararası anlaşmalarla Türkiye'ye transfer edilmesi durumunda, bu primlerin
sigortalıya veya hak sahiplerine hangi durumlarda nasıl iade edileceği düzenlenmektedir.
281
_
.....
_._------------------------------
Madde 59· Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık görevlerinden ayrılanlara ne şekilde
aylık bağlanacağını düzenlemektedir.
Madde 60- Kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin istisnalar bu maddede düzenlenmiştir.
Madde 61- Kamu kurumlarında çalışanlardan kanunlarına göre açığa alınanlar, tutuklananlar veya görevine son verildikten sonra tekrar görevlerine iade edilenlerin
göreve iade edildikten sonra primlerinin nasıl tahsil edilmesi gerektiği yeni esaslara
bağlanmaktadır.
Madde 62- Harp okulları ile fakülte ve yüksek okullarda silahlı kuvvetler hesabına
okuyanlar ile ast subay sınıf okulu öğrencilerinin, talim ve manevra için rütbe ile silah altına alınan kamu görevlilerinin prime esas kazançlarının nasıl tespit edileceği
belirtilmiştir. Ayrıca, kamu görevlileri için bu Kanunda belirtilen prime esas kazanç
tavan sınırlamasının aranmayacağı belirtilmiştir.
Madde 63- Harp malCıllerine bu Kanunun malCıllük için öngördüğü aylığın üzerinde
ödenecek harp malCıllüğü aylığındaki fazla kısmın peşin sermaye değerinin Milli Savunma Bakanlığından tahsilini düzenlemektedir.
Madde 64· Kamu görevlilerinin
emekliye sevk onaylarının nasılolacağı
düzenlen-
miştir.
Madde 65· Savaş, seferberlik hali, seferberliği gerektiren iç tedip hallerinde, bu madde kapsamında olanlara üç aydan az, beş yıldan çok olmamak üzere bu haller süresinin bir katı kadar itibarı hizmet süresi zammı verilmesini düzenlemektedir.
Madde 66· Maddede belirtilen kamu kurumlarının uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam veya paraşütçü olarak görev yapan sigortalılar ile diğer uçucu sigortalılara
fiilen bu görevleri yaptıkları her yıl için çalışma sürelerine altı ay itibarı hizmet süresi ekleneceği belirtilmiştir. Sözü edilen sigortaııların 68 inci madde kapsamında fiili
hizmet zammı alıyorsa, bu sürenin üstüne ayrıca itibarı hizmet süresinin de eklenmesi öngörülmüştür.
282
Madde 67- 65 inci ve 66 ncı maddelere göre sigortalının fiili hizmet süresine eklenen
itibarı hizmet sürelerine ilişkin olarak, o yıl içinde eklenmiş her otuz günlük itibarı
hizmet süresi için, her yılın son ayının primi baz alınarak ayrıca prim alınması, bu primi sigortalıları çalıştıran işverenlerin ödemesi öngörülmektedir.
Madde 68- Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) alt bendi kapsamında
bulunan kamu görevlilerinden,
iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli iş
göremezlik geliri bağlanması gerekenlere veya aynı durumda olup 31 inci maddeye
göre malCıI sayılanlara, sürekli iş göremezlik geliri veya malCıllük aylıkların % 30
artırılmak suretiyle verilmesi, gelir veya aylığının artırılan bölümüne ait maliyetlerin
Kurumca hesaplanan peşin sermaye değeri üzerinden bunları çalıştıran kamu idareleri tarafından Kuruma ödenmesi öngörülmüştür.
Madde 69- Madde ile isteğe bağlı sigorta tanımlanmıştır.
Madde 70- isteğe bağlı sigortalı olma şartları sayılmıştır.
Madde 71- isteğe bağlı sigortanın ne zaman başlayacağı, zorunlu sigortalılık esas olduğundan, zorunlu sigorta ile çakışan isteğe bağlı sigortalılığın iptal edileceği, böyle
bir durumda,
ödedikleri
primlerin
faiz uygulanmaksızın
ilgililere
iade edilmesi,
çakışan süreden fazla isteğe bağlı sürelerin ise sigortalının prim ödeme gün sayısına ilavesi öngörülmüştür.
Madde 72- isteğe bağlı sigorta primi olarak bu Kanununda belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında sigortalılarca belirlenecek kazanç üzerinden prim alınması ve primlerin ait olduğu ayın sonuna kadar ödenmesi benimsenmiştir.
Madde 73- isteğe bağlı sigortanın hangi hallerde sona ereceği belirtilmiştir.
Madde 74- isteğe bağlı sigortalılık sürelerinin malCıllük, yaşlılık ve ölüm sigorta kolları uygulanmasında dikkate alınacağı belirtilmektedir.
Madde 75- Bu Kanuna göre tanımlanan sigortalı olma nedenlerinin bir kişide birlikte gerçekleşmesi halinde uygulanacak kurallar belirlenmiştir.
283
Madde 76· Bir sigortalı veya hak sahibinin birden fazla gelir ve/veya aylık almasını
gerektirecek durumlar ortaya çıktığında ne yönde işlem yapılacağı bu maddede
düzenlenmiş, birden fazla aylık veya gelir alınabilmesi sınırlandırılmıştır.
Madde 77- Gelir veya aylık bağlananların, durumlarında değişiklik meydana gelmesi halinde, yeni gelir ve aylıkların hangi tarihten itibaren başlayacağı hüküm altına
alınmıştır.
Madde 78- Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların nasıl yükseltileceği düzenlenmektedir.
Madde 79- Bağlanan gelir ve aylıkların her ay peşin olarak ödenmesi, gelir ve aylıkların ödeme tarihleri, ödeme şekli ve ödeme merkezlerinin belirlenmesinde Kurum
yetkili kılınmıştır.
Madde 80- Hangi hallerde gelir ve aylık bağlanmayacağı bu maddeyle belirlenmiştir
Madde 81- iş kazalarıyla meslek hastalıkları, malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortalarına
ilişkin olarak esas alınacak yaş bu maddede düzenlenmiştir.
Madde 82- Bu Kanunun bazı maddelerinde belirtilen görevleri yerine getirmek, Kurumun malüliyet, iş kazaları ve meslek hastalıkları hallerinde Kurum kararlarına
yapılan itirazları sonuçlandırmak amacıyla Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kurulmuş, bu kurulun teşkil tarzı ve bazı görevleri madde metninde düzenlenmiştir.
Madde 83· Kayıt dışı çalışmanın önlenmesi açısından sigorta işlemlerinin denetimi
büyük önem arz etmektedir. Sigortaıılık işlemlerinin denetiminin yaygın ve mahallinde yapılmasının yanı sıra daha fazla denetim niteliği, bilgi ve tecrübesi gerektirecek
konularda da dış denetim ihtiyacı bulunduğu gözönüne alınarak, yerelden merkeze
doğru yapacakları denetimlerin mahiyeti ve niteliği farklılaştırılarak merkez denetim
elemanlarının
daha fazla yetkiyi
öngörülmektedir.
284
haiz olacağı
bir kademeli
denetim
sistemi
Sigorta olaylarının soruşturulması
ve asgarı işçilik miktarının belirlenmesine yöne-
lik incelemelerde, bilgisine başvurulanların
bilgi vermekten kaçınmaları durumun-
da, denetimler çoğunlukla sonuçlandırılmamakta,
bu durum hem sigortalı ve hak sa-
hiplerinin mağdur olmalarına, hem de denetimin etkinliğinin
zedelenmesine ve ku-
rumun prim kaybına ve yersiz masraflara neden olmaktadır. Yapılan düzenleme ile
bu olumsuzlukların giderilmesi amaçlanmıştır.
ihaleli işler ile özel bina inşaatı işlerinde ilişiksizlik belgelerinin verilmesinde gecikmelerin önlenmesi amacıyla serbest muhasebeci malı müşavir ile yeminli malı
müşavirlere bazı yetkiler verilmiş, bunların yetkilerini kullanırken uyacakları usul ve
esaslar da bu maddede düzenlenmiştir.
Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idarelerin denetim elemanlarına kayıt
dışı sigortalılıkla mücadele amacıyla, kendi mevzuatları gereğince yapacakları denetimlerde çalıştırılanların
sigortalı olup olmadıklarını tespit yetkisi ve yükümlülüğü
getirilmiştir
Madde 84- Madde ile kanun kapsamında kimlerin genel sağlık sigortalısı sayılacağı
ve kimlerin istisna tutulduğu belirlenmiştir.
Madde 85- Kanun kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların tescil işlemlerinin nasıl yapılacağı ve bu kişilerin sigortaıılık başlangıç tarihleri olarak hangi tarihin
esas alınacağı belirtilmiştir.
Madde 86- Madde ile bu Kanunda yer verilen sağlık hizmetleri
ile buna bağlı
yardımlardan yararlanmanın genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu
kimseler için bir hak ve bu hizmetleri sağlamanın ise Kurum için bir yükümlülük olduğu ve sağlanan sağlık hizmetleri ile ödenen prim miktarı arasında hizmetlerin kapsamı yönünde bir ilişki kurulamayacağı vurgulanarak kapsamda olan kişilerin hakları hukuksal güvence altına alınmaktadır.
Madde 87- Maddede, sigortalılara sağlanacak sağlık hizmetlerinin, öncelikle kişilerin sağlıklarını koruma, sağlıkları bozulanlara bunu yeniden kazandırma ve kendi ihtiyaçlarını görme yeteneklerini artırmayı amaçladığı gözönünde tutularak, var olan
285
sosyal güvenlik kurumlarının uygulamaları ve sundukları hizmetler de dikkate alınmak suretiyle, Kanun kapsamında olan kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri ve buna bağlı yardımlar ve haklar toplumun ihtiyaçlarını azami ölçüde karşılayacak düzeyde belirlenmiştir.
Bunlar esas olarak, ayaktan ve yatarak sunulan sağlık hizmetlerinin sağlanması, ortez, protez araç ve gereçlerinin teminiyle yol parası ve zaruri gider ödemelerinden
oluşmaktadır.
Ayrıca, nihai amaçlardan biri olan ulusal sağlık göstergelerini üst düzeylere taşımada katkısı tartışılmaz olan ve Kurumca uygun görülen kişiye yönelik koruyucu sağlık
hizmetleri ile ana ve çocuk sağlığının büyük önemi karşısında bağışıklama, gebelik
ve gebeliğe bağlı sağlık hizmetlerinin temini ve aile planlamasına yardımcı olması
yönünden de kontraseptif malzeme temini ve uygulanması, tıbbi danışmanlık hizmetleri gibi sağlık hizmetleri de kapsam içine alınmıştır.
Genel sağlık sigortası sisteminde kapsamda olan kişiler için gereken ölçüde sağlık
hizmetlerinin bedelinin karşılanması esas olmakla birlikte, bu hizmetlerin kişilerin
her türlü bireysel isteklerini ve taleplerini sınırsız olarak karşılaması beklenemez. Bu
konuda dünyadaki çağdaş uygulamalar da gözden geçirildiğinde
benzeri ulusal
ölçekli zorunlu sağlık sigortası sistemlerinde toplumsal faydayı ve hedefleri önceIeyen ve bu hedeflere ulaşılmasını sağlayan sağlık hizmetlerinin sağlanmasının bireysel sağlık hizmetlerinin sınırsız karşılanmasının önünde tutulduğu ve bu sistemlerin
sağladıkları sağlık hizmetlerini bu genel ilkeyi temel alarak belirledikleri saptanmaktadır.
Sistemin sürdürülebirliği
açısından genel sağlık sigortası kapsamında sağlanacak
sağlık ve sağlıkla ilişkili hizmetler ile bu hizmetlerin sağlanması için sigortaıılardan
alınması gereken prim miktarı arasında paralellik kurulması zorunludur. Bu kapsamda sağlanan sağlık hizmetlerinin sınırsız arttırılması ve genişletilmesi doğalolarak
aktüeryal prim miktarının da yükseltilmesi
sonucunu doğuracaktır. Bu nedenle,
uluslararası sosyal sigorta uygulamalarında
da olduğu gibi, bedeli karşılanacak
sağlık hizmetlerinin toplumsal faydayı ve sürdürülebirliliği
ile düzenlenmesi gerekmektedir.
286
önceleyen bir yaklaşım
Düzenleme ile genel sağlık sigortası kapsamı dışında tutulan oldukça sınırlı sayılabilecek sağlık hizmetlerinin
kişilerin istekleri doğrultusunda
kendilerinin yapacak-
ları doğrudan ödemelerle veya özel sağlık sigortası hizmeti sunan kurumlardan satın
alacakları sağlık sigortacılığı hizmetlerinden yararlanma yoluyla karşılayabilmelerinin yolu da açık bulunmaktadır.
Madde 88- Madde ile genel sağlık sigortası kapsamında sağlanmayacak ve bedeli
karşılanmayacak istisnai sağlık hizmetleri tanımlanmıştır. Bu hizmetler belirlenirken
genel sağlık sigortacılığı
ilkeleri, bu hizmetlerin fayda-maliyet ve maliyet-etkililik
ölçütleri, uluslararası örnekler ve malı sürdürülebilirlilik
yaklaşımı gözönünde bulun-
durulmuştur.
Madde 89- Maddenin düzenlenmesi ile sosyal güvenlik ilkeleri ve Anayasa Mahkemesi'nin konu hakkındaki kararı dikkate alınarak, sağlık yardımlarının belli bir süre
ile kısıtlanmaması yoluna gidilmiş ve kişinin sağlık durumunun gerektirdiği sürece
ve iyileşmesine kadar sürdürülmesi ilkesi benimsenmiş ve uygulamaya aktarılması
amaçlanmıştır.
Madde 90- 18 yaşının altında ve 65 yaşının üstünde olan kimselerin tedavileri sırasında ihtiyaç duydukları sağlık bakım hizmetleri dışında refakatçi kalmasına gerek
görülmesi durumunda, bu kişilere refakat giderlerinin Kurumca karşılanmasına imkan tanımak üzere bu maddede düzenlenmiştir.
Madde 91- Madde ile ülkemizde teşhis veya tedavisi sağlanamayan kişilerin, bir işverene bağımlı olarak çalışanlardan uzun süreli ya da geçici olarak yurt dışında
görevlendirilen
kimselerin yurt dışında teşhis ve tedavilerinin sağlanmasına imkan
tanımak üzere düzenleme yapılmıştır.
Madde 92- Madde ile genel sağlık sigortası kapsamında sağlanacak sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları düzenlenmiştir.
Madde 93- Genel sağlık sigortası kapsamında sağlanacak sağlık hizmetlerinin amaç
dışı ve gereksiz kullanımını önlemek, bu konuda sıklıkla gündeme gelen suistimalierin önüne geçmek, sağlık hizmetlerini kullananların da oto kontrol mekanizmalarına
287
etkili bir şekilde katılımını sağlamak, kişilerin genel sağlık sigortasından sağladıkları
faydayı her hizmet aşamasında fark etmelerini sağlamak ve bu şekilde sistemi sahiplenme düzeyini artırmak üzere, sağlanan sağlık hizmetlerinde ve tıbbi ürünlerin kullanımı esnasında Kanunla belirlenen oranları ve miktarları aşmamak üzere sağlık
hizmeti kullanıcılarının katılımı öngörülmektedir.
Madde 94- Bu madde ile risk gruplarını, kişi ve toplum sağlığını riske atmamak ve
sağlık hizmeti kullanıcılarını mağdur etmemek amacıyla genel sağlık sigortacılığı ve
sağlık hizmet sunumu ilkelerine uygun olarak bu maddede belirtilen kişilere ve hastalık hallerinde sağlık hizmeti kullanımı esnasında katılım payı ödememesi hususunda istisnalar tanımlanmıştır.
".
Madde 95- Madde ile genel sağlık sigortası kapsamında olan kişilere sağlık hizmetlerinden yararlanmaları esnasında hizmet basamaklarina uyma yükümlülüğü getirilmektedir. Bu düzenleme ile ülkemizde sağlık hizmet sunumunu ve yönetimini yeniden yapılandırmak
üzere yürütülen
sağlıkta dönüşüm
programı ile Sağlık Ba-
kanlığının uygulamaları arasında paralellik sağlanması amaçlanmaktadır. Bu nedenle sağlık hizmetinden yararlanmak isteyen kişilerin acil haller, iş kazası ve meslek
hastalığı dışında öncelikle aile hekimlerine veya birinci basamak sağlık hizmet sunucularına ve tıbben gerekli görülmesi halinde sıra ile ikinci ve üçüncü basamak
-sağlık hizmeti sunan sağlık kurum ve kuruluşlarına başvurması öngörülmektedir. Bu
düzenleme ile sağlık hizmet sunucularının tıbbl ihtiyaç ve durumlara göre ayrıştırılmamış ve gereksiz başvurularla gerçek görevlerini yerine getirememelerine ve yersiz
yığılmalara engelolunması,
sağlık hizmetlerinin
daha etkili ve verimli sunulması
planlanmaktadır.
Madde 96- Gerekli teknik alt yapının kurulmasını takiben sağlık hizmetlerinden yararlanmak üzere sağlık hizmet sunucularına başvuran kimselerin genel sağlık sigortası kapsamında olup olmadıklarını
kontrol etme ve genel sağlık sigortası kap-
samında olduğunu teyit edemedikleri kişilerin yerleşim bilgilerinin Kuruma bildirilmesi yükümlülüğü getirilerek kapsam dahilinde olması gereken herkesin kayıt altına alınması amaçlanmıştır.
288
Madde 97- Madde ile bu Kanunda acilolarak
tanımlanacak
hallerin Sağlık Ba-
kanlığının uygun görüşü alınarak Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenmesi
öngörülmüştür.
Madde 98· Bu madde ile genel sağlık sigortası sistemince sağlanan sağlık hizmetlerinin yurt içinde veya yurt dışında karşılanacak tutarlarının ilgili paydaşların, teknik
ve bilimsel tarafların katılımı ve işbirliği ile belirlenmesi öngörülmekle ve bu amaçla
kurulan Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu tanımlanmaktadır.
Madde 99- Madde ile genel sağlık sigortası kapsamında sağlanacak sağlık hizmetlerinin hizmet satın alma sözleşmeleri yoluyla sağlanması, sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedellerinin ödenmesi, bu konularda sağlık hizmeti
sunucularının sorumlulukları,
lar tanımlanmaktadır.
ödeme şekilleri ve provizyon sistemine ilişkin husus-
Madde ile Kuruma, sağlık finansman güvencesi altına alınan
kimselere sağlık hizmeti sunmak üzere her türlü gerçek ve tüzel kişi, kurum ve kuruluşla sağlık hizmeti satın almaya yönelik sözleşme yapma yetkisi tanınmaktadır.
Bu maddenin düzenlemesi ile öncelikle Kurum ile sözleşme yapma talebinde bulunan özel ve tüzel kişilerin başvurularının sözleşmenin değerlendirilmesinden
imza-
Ianmasına kadar tüm işlemlerin Kurum tarafından açık, izlenebilir, denetlenebilir ve
hakkaniyete uygun olacak biçimde yürütülmesi sorumluluğu getirilerek bu konuda
yaşanan veya ortaya çıkabilecek yakınmaların ve suistimalierin
önüne geçilmesi
amaçlanmaktadır.
Ayrıca sağlık hizmetlerinin sağlanmasına yönelik olarak öncelikle Kurum tarafından
karşılanacak bedeli kabul eden ve kişilerden otelcilik hizmetleri dışında tıbbi hizmetler için hiçbir fark almamayı taahhüt eden sağlık hizmet sunucularına öncelik verilmesi ve bu kuruluşlara faturalandırdıkları
hizmetlerin karşılığının doğrudan öden-
mesi öngörülmektedir.
Bunun dışında Kurum tarafından karşılanması öngörülen sağlık hizmeti fiyatlarını
kabul etmeyen, ancak sağlık hizmeti sunumuna ilişkin tıbbi standartları Kurumca
aranan şartlara uygun olan sağlık kuruluşlarından
sağlık hizmeti almak isteyen si-
gortalıların ve bakmakla yükümlü oldukları kimselerin bu sağlık kuruluşlarından
289
aldıkları
sağlık hizmeti
sevk zincirine
samdaki
uyulması
kişilerin
başvurmaları
karşılığında
kaydıyla
sevk zincirine
halinde
meti sunuclarına
Kurumca
sağlık hizmetini
uymaksızın
ödemenin
alan kişiye ödenebilecektir.
Kap-
sağlık hizmeti sunucularına
üçüncü fıkrasında
% 70'inin Kurumca
tedir. Bu şekilde Kurum ile sözleşme yapılması
% 70'ine kadarı
bedellerinin
sözleşmesiz
ise 95 inci maddenin
yapılacak
karşılanan
sözleşmeli
karşılanması
ve sevk zincirine
sağlık hiz-
öngörülmek-
uyulması teşvik edil-
mek istenmiştir.
Bu düzenleme
da kendisince
ile hem sağlık hizmetinden
herhangi
bunun dışında çeşitli
yararlanan
bir ödeme yapmaksızın
nedenlerle
sağlık hizmet sunucularının
piyasa koşullarında
rultusunda
hizmet
amaçlanmaktadır.
seçimi
Ancak acil hallerde
üzere tüm sağlık hizmeti sunucularına
landırma
Madde
bedeli üzerinden
amaçlar
nin verimli ve amacına
Kurumca
primlerinin
dışında kullanılmasının
belirlenirken
ve katılımının
yönelik
Madde 102- Madde kapsamında
gortalıya
ihtiyaç
duyduğu
verenlere
sorumluluk
benzeri istisnai
ülkemizde
primle-
savaşlar ya da doğal
sağlık giderlerinin
ve beklenmedik
sıkça karşılaşılan
ivedilikle
derinin de genel sağlık sigortasınca
karşılanması
iş kazası hallerinde
işçilerin
290
ve prim gelirleri-
amaçlanmaktadır.
karşılan-
sağlık harcama-
ve iş kazası geçiren si-
karşılanmasını
ancak bu nedenle ortaya çıkacak
kazaya uğrayan
bu Kanun-
öngörülmüştür.
sağlık hizmetlerinin
verilmiş,
ve diğer gelirlerin
bulundurulamayan
masını sağlamaya
karşılanması
sağlık hizmeti fiyat-
güçlendirilmesi
ortaya çıkması muhtemelolağandışı
larının kamu kaynaklarınca
engellemek
getirilmektedir.
önüne geçilmesi
afetler nedenleriyle
olarak
en geniş düzeyde tutulması
ve bu nedenle genel sağlık sigortası
gözönünde
doğ-
kanuni güvence altına alınarak vatan-
uygun kullanılmasının
Madde 101- Madde ile sürekli olmayan
kişisel tercihleri
uygun görülen
hizmet sunma zorunluluğu
daşların sisteme olan güveninin
ri ve harcamaları
haklarının
isteyen
sunabilmesine
bu hakkın kötüye kullanılmasını
100- Bu madde ile sağlık sigortası
da tanımlanmış
kullanabilmeleri,
bu hizmeti
aynı zamanda sağlık hizmeti kullanıcılarının
sunucusu
payı dışın-
dışında fiyatlandırmak
olanak tanınması,
sağlık
katılım
sağlık hizmetlerini
Kurum fiyat tarifesi
serbest
kimselerin
teminen
her türlü sağlık gi-
güvence altına alınmıştır.
sağlık hizmetlerine
iş-
Bu yolla
en kolay yolla ulaş-
ması konusunda tereddütlerin ortadan kaldırılması hedeflenmiş ve bu nedenle doğacak sağlık giderlerinin karşılanması öngörülmüştür.
Madde 103- Kurum ile sözleşmesi bulunan tüm sağlık hizmet sunucularının hekim
ve sağlık tesislerinin isim, unvan ve adreslerinin sigortalılara duyurularak, ilgililerin
hekim ve sağlık tesisi seçme hakkının daha etkin bir şekilde kullanılabilmesi
öngörülmüştür.
Madde 104- Düzenleme ile tüm sağlık hizmet sunucularına, bu Kanunda belirtilen
amaçlara uygun olarak sundukları sağlık hizmetlerini ve bununla ilgili bilgi ve belgeleri talep halinde uygun ortamlarda Kuruma bildirim yükümlülüğü getirilerek, Kurumun izleme, değerlendirme ve denetim fonksiyonlarını hizmetin gerektirdiği şekilde
yerine getirebilmesine olanak tanınması amaçlanmıştır.
Madde 105- Madde ile Kurumun faaliyet alanları ile ilgili herhangi bir inceleme ve
kontrol ihtiyacı doğması halinde Kurumun yetkileri tanımlanarak sigortacılık uygulamalarının daha etkin yürütülmesi amaçlanmıştır.
Madde 106- Madde ile kasıt ya da suç sayılan bir fiil ile genel sağlık sigortası sağlık
hizmetlerinden
yararlandırılan
kimselerin
sağlığının
bozulmasına
neden olan
üçüncü kişilere bu fiilleri nedeni ile ortaya çıkan ve Kurumca karşılanan sağlık giderlerinin rücu edilmesine yönelik düzenleme yapılmıştır.
Madde 107- Madde ile sağlık durumunun hekim raporu ile bir işte çalışabilir durumda olduğu belgelenmeyen
bir işçiyi çalıştıran işverene, işçinin sağlığının bozul-
masından kaynaklanan tedavi giderlerini üstlenme yükümlülüğü getirilmektedir. Bu
yolla hem toplum ve birey sağlığının korunmasının ön planda tutulması hem de bireysel sağlık risklerinin azaltılarak, genel sağlık sigortasına yanlış uygulamalardan
gelebilecek malı yüklerin azaltılması amaçlanmaktadır. Ayrıca, bu madde ile iş kazasının veya meslek hastalığının işverenin kanunen almakla yükümlü olduğu önlemleri almaması nedeni ile ortaya çıkması halinde bu duruma ilişkin sağlık harcamalarının kusuru oranında işverenden tanzim edilmesine olanak tanınmaktadır.
291
Madde 108- Madde ile, sağlık durumunun hekim raporu ile geçici ya da kalıcı süre
çalışmaya
elverişli
olmadığı
belgelenen
bir işçiyi çalıştıran
işverene, işçinin
sağlığının bozulmasından kaynaklanan tedavi giderlerini üstlenme yükümlülüğü getirilmektedir. Bu yolla genel sağlık sigortalısının sağlığının korunmasının ön planda
tutulması hem de bireysel sağlık risklerinin azaltılarak, genel sağlık sigortasına yanlış uygulamalardan gelebilecek malı yüklerin azaltılması amaçlanmaktadır.
Madde 109- Bu Kanun kapsamında belirtilen sigorta yardımlarını ve bu yardımların
gerektirdiği
idari masrafları karşılamak üzere Kurumca prim alınması gereği bu
maddede düzenlenmektedir.
Madde 110- Kuralolarak,
sigortaııların elde ettikleri kazançların tümünden
prim
alınması öngörülmüştür. Prime esas kazancın hesabına dahil edilmeyecek kazançlar
ise maddede sayılanlarla sınırlanmış, sigortaııların belirli olmayan süre ve miktar
üzerinden ücret ve kazanç elde etmeleri ya da aynı ay içinde birden fazla işverenin
emrinde çalışmaları durumunda veya çağrı üzerine çalışma halinde prime esas kazancın nasıl hesaplanacağı açıklanmıştır.
Kendi nam ve hesabına çalışanların prime esas kazançlarının prime esas kazanç alt
ve üst sınırı arasında kendilerince yıllık olarak belirleneceği, yıl içerisinde beyan edilen kazançta bir değişiklik olması durumunda sigortalının yeniden beyan edeceği
kazanç üzerinden prim alınacağı belirtilmiştir.
Madde 111- Kurumca malüllük. yaşlılık, ölüm sigortaları ve kısa vadeli sigorta kollarından yapılacak yardımlar ile bu yardımların gerektirdiği idarl masrafları karşılamak üzere alınması gereken primlerin çeşitlerini, oranlarını ve bunların kimler tarafından hangi oranda ödeneceğini, Devletin malüllük. yaşlılık ve ölüm sigortası koluna katkı payı ödeyeceği ve yaşlılık aylığı almakta iken tekrar çalışmaya başlayan sigortalılar için alınacak sosyal güvenlik destek primi oranı belirtilmektedir.
Madde 112· Alınacak primler ile verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulacak günlük kazancın alt sınırı ortak bir kritere bağlanarak aylık asgarı ücretin otuzda biri olarak belirlenmiş, üst sınırın ise alt sınırın 6,5 katı olması öngörülmüştür.
292
Günlük kazançları alt sınırın altında olan sigortalılar ile üst sınırın üzerinde olan sigortalıların kazançlarının alt ve üst sınırlar üzerinden hesaplanacaktır.
Madde 113- Kısa vadeli sigorta kolları prim oranlarının, işin yapıldığı işyerinin iş ka-
zası ve meslek hastalığı bakımından gösterdiği tehlike derecesi gözönünde tutularak
tespit edilmesi gerekmektedir.
Madde 114- iş kazaları ve meslek hastalıkları priminin, iş kollarının iş kazası ve mes-
lek hastalığı bakımından arz ettiği tehlike derecesine göre tespiti, işyerlerinin tehlike sınıf ve derecelerinde Kurumca değişiklik yapılması durumu ve Kurumca belirlenecek tehlike sınıf ve derecesine itiraz halinde uygulanacak esaslar düzenlenmiştir.
Madde 115- Yapılan işte iş kazalarıyla meslek hastalıkları sigortası primi oranına et-
ki edebilecek bir değişiklik meydana gelmesi durumunda iş kolunun buna göre tehlike sınıf ve derecesinin de değiştirilmesini
mümkün kılmak üzere bu madde düzen-
lenmiştir.
Madde 116- Kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar ile özel kanunla veya özel ka-
nunla verilen yetkiye dayanarak kurulmuş bankaların ihaleli işleri ve özel bina inşaatları ve Bakanlar Kurulunca belirlenecek diğer işler için Kurumca çıkartılacak bir
yönetmelikle usul ve esasları belirlenmek üzere yeterli işçilik bildirilip bildirilmediğinin araştırılacağı
bu araştırma sonunda yeterli işçilik bildirilmemiş
olduğu an-
laşılırsa, işverene Kurumca hesaplanan prim tutarını ve gecikme zammını ödemesinin bildirileceği, işverenin bu bildirim üzerine prim tutarını ve gecikme zammını ödemesi veya taahhütname vererek ödeyeceğini beyan etmesi durumunda borcun kesinleşeceği belirtilmektedir.
Kurumun dış denetimiyle görevli denetim elemanlarının, bu maddede belirtilen kriterlere göre işyerinde asgarı işçilik miktarını tespit edebileceği, asgarı işçilik oranlarının tespiti ve asgarı işçilik oranlarına yapılacak itirazları karara bağlamak üzere
Asgarı işçilik Tespit Komisyonu kurulacağı belirtilmektedir.
Madde
117- işverenlerin düzenleyecekleri prim belgelerinde yer alacak hususlar ve
bu belgelerin içeriği tanımlanmış, iş Kanunu hükümlerine göre sigortalının bir baş293
ka işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere devredilmesi durumunda prim
belgelerinin süresi içinde Kuruma verilmesinden asıl işverenle birlikte devralan işverenin de sorumlu olması, sigortalılık tespitinin fiilen veya kayden yapılabileceği
yönünde düzenlemeler yapılmış, otuz günden az çalıştırılan sigortaııların bu şekilde
çalıştırılmalarını
izah eden bilgi ve belgelerin Kuruma verilmesi öngörülmüş, Ku-
rumca sigortalı olarak çalıştığı tespit edilen sigortalılar için verilmesi gereken belgelerin resen düzenlenebilmesi öngörülmüş, işverenin bu maddenin birinci fıkrasında
belirtilen belgenin Kurumca onaylanmış bir nüshasını, çalışan sigortaılların görmelerini sağlayacak şekilde bir birini takip eden iki belge verme süresince işyerine asmak zorunluluğu getirilmiştir. Bu maddede belirtilen yükümlülüklerin
yerine getiril-
memesi durumunda idari para cezası uygulanması öngörülmüştür.
Madde 118- Primleri ödemekle yükümlü olanların açıkça tespit edilebilmesi için bu
madde düzenlenmiştir.
Madde 119- işverenlerin bir hizmet akdiyle çalıştırdıkları siqortalılann
primlerini
ücretlerinden keserek işveren payı ile birlikte en geç primin ait olduğu ayı takip eden
ayın sonuna kadar, kendi nam ve hesabına çalışanların her takvim ayına ait primlerinin bu takvim ayının sonuna kadar, kamu idarelerinde çalışan veya bu kapsama giren sigortaııların primlerinin ise her takvim ayına ait primlerinin ödemenin yapıldığı
tarihi takip eden yedi gün içinde Kuruma ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Kuruma fiilen ödenmeyen prim tutarlarının gelir vergisi ve kurumlar vergisinde gider
olarak yazılmaması öngörülmüş,
prim borçlarının katma değer vergisi iade ala-
cağından mahsubu imkanı getirilmiş, mahsup edilmeyen veya eksik mahsup edilen
prim borçları için gecikme zammı uygulanacağı, prim ve diğer alacakların tahsilinde
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci ve 102 nci
maddeleri hariç olmak üzere diğer maddelerinin uygulanacağı, 6183 sayılı Kanunun
uygulanmasından
doğacak uyuşmazlıkların
çözümlenmesinde
alacaklı
sigorta
müdürlüğünün bulunduğu yer iş mahkemesinin yetkili olması, sigorta primlerini belirtilen süre içerisinde tahakkuk ve tediye etmeyen kamu kurum ve kuruluşlarının tahakkuk ve tediye ile görevli personel ve yöneticilerinin sorumlulukları düzenlenmiştir.
294
Madde 120- Sigortaııların çalıştırıldığı işyerinin devir veya intikal suretiyle el değiştirmesi durumunda sigortaııların haklarının korunmasını sağlamak üzere eski işverenin Kuruma olan prim, gecikme zammı ve faiz borçlarından yeni işverenin de
müteselsilen sorumlu tutulması uygun görülmüştür.
Madde 121- Kurumun prim veya diğer alacaklarının yasal süresi içinde öden memesi durumunda gecikme zammı uygulanacağı, gecikme zammının her ay için Hazine
Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu
ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanmak suretiyle hesaplanacağı belirtilmektedir.
Madde 122- Yanlış ve yersiz prim ilgililerin
kasıt veya kusurundan doğmuşsa faiz
ödenmeksizin, Kurumun hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa tahsil tarihinden itibaren on yıllık zamanaşımı süresi içinde hisseleri oranında işverenlere ve sigortaIıIara geri verilmesi, geri verilecek primler için Kurumca ayrıca kanuni faiz ödenmesi
öngörülmektedir.
Madde 123- Maddede belirtilen kamu idareleri, kuruluş ve bankaların ihale ile yaptırdıkları işlerden dolayı Kuruma ödenecek primlerin zamanında ve kolayca tahsilinin sağlanması, sigortaııların haklarının korunması için, ihaleli işi alan işverenlerin
ad ve adreslerinin Kuruma bildirilmesi ve ihale makamı nezdindeki hak ediş ve teminatlarının Kuruma borçları olmadığı anlaşıldıktan sonra ödenmesi veya geri verilmesi, inşaat işyerlerinde geçici iskarı veya yapı kullanma izni verilmesinden önce inşaat işinden dolayı borcun bulunmadığına dair Kurumca düzenlenecek bir belgenin istenmesi zorunlu kılınmış, maddede belirtilen yükümlülüklere
uyulmadan hak ediş
ödemesi, kesin teminatın iade edilmesi veya geçici iskan belgesi ya da yapı kullanma izin belgesi verilmesi durumunda ilgililere genel hükümlere göre müeyyide uygulanması yönünde düzenleme yapılmıştır.
Madde 124- Genel hayatı etkileyen afet durumlarında afetten etkilenen işverenlere
yardımcı olmak üzere, işverenlerin prim borçlarının ertelenebilmesi, prim belgelerinin verilme süresinin Kanundaki sürelere bağlı olmaksızın Kurumca belirlenebilmesi hususları düzenlenmiştir.
295
Madde 125· Sigortalılığın
olmaksızın
zorunlu
ve genel sağlık sigortalılığının
olduğu,
Madde 126· Bu Kanun
buna aykırı hükümlerin
kapsamında
ilgililerin
edilemeyeceği
Madde 127· Kurumun
prim ve diğer alacakları
vadesinden
itibaren
on yılolması
Madde 128· Sakatlıkları
bağlanan
rumca
sigortalılar
kontrol
ilişkin
malüllük
durumlarının
sakatlık,
raporların
usül ve esaslarını,
kriterleri
Kurumun
oranda yitirilmiş
sayılacağına
Madde 130· Kurumca
kasıtlı veya kusurlu
ri ile Kurumun
ödemelerin
durumda
geçici
ala-
alacağın
iş göremezlik
gelir
malül hak sahibi çocukların,
gelir ve aylıkların
iş göremezlik
ve malüllük
bu muayene
ödeneklerinin
hallerinin,
yetkili sağlık tesisleri
sürekli
Ku-
sonuç-
Kurulu
hak sahibi çocukların
dair Kurumca
verilecek
sahip olacağı
kaybı, çalışma
oranlarına
nezdinde
verilmesine
sağlık kurullarınca
iş göremezlik
veya sakatlık
Yüksek Sağlık
karara bağlanacağı
süresinin
bu raporları verecek sağlık kurumlarının
belirleyeceği,
karşı Sosyal Sigorta
Kurulca
tespitinde,
hiçbir
öngörülmüştür.
raporlar ile sürekli iş göremezlik
malüllük
doğan
için zamanaşımı
aylığı veya sürekli
tabi tutulması,
belirlenebilmesi
Madde 129· Sigortalılara
belirtilmektedir.
düzenlenmiştir.
ile çalışamayacak
larına göre yeniden
nezdinde
bağlı
öngörülmüştür.
nedeniyle
muayenesine
seçimlerine
geçerli olmadığı
Kurum
cağının devir ve temlik
kişilerin
gücünün
verilen
itiraz edilebileceği,
ne
karara
itirazın
bu
belirtilmiştir.
geri alınmasında
ilgililerin
davranışı sonucu yapılan fazla veya yersiz ödemelerin
yapılan fazla ve yersiz ödemelerin
hükürnle-
hatalı işleminden
müeyyideleri
ilkine
kaynaklanan
daha
ağır
nedenlerle
koşullar
yapılan fazla veya yersiz
bağlanmak
suretiyle
fark-
Iılaştırı im ıştı r.
Madde 131· Bu Kanun gereğince
manaşımı
ve hak düşürücü
bağlanan
gelir ve aylıklar
ile diğer haklar için za-
süreler belirlenmiştir.
Madde 132· Bu Kanuna göre gelir, aylık veya toptan ödeme işlemlerine
bulunan
296
ve gelir veya aylık bağlanmasına
veya toptan
başlanmış
ödeme yapılmasına
hak ka-
zandığı anlaşılan sigortalı veya hak sahiplerine, işlemlerin gecikmesi halinde avans
verilerek, bunların mağduriyetlerinin
engellenmesi öngörülmüştür.
Madde 133· işverenin kendisine ait yükümlülüğü sigortalılara yansıtmaması için bu
düzenleme yapılmıştır.
Madde 134· Sosyal sigorta kurallarının kendi içindeki bütünlüğünün
ve boşluk olan durumlarda özel sigorta hükümlerinin
bozulmaması
uyarlama suretiyle uygulan-
masının önüne geçmek amacıyla bu madde düzenlenmiştir.
Madde 135- Sosyal güvenlik alanında yapılan ikili veya çok taraflı anlaşmalar kapsamında yapılacak her türlü işlem ve hesaplaşmalarda bu Kanunu uygulayacak Kurumun yetkili olduğu, ilgili anlaşmalarda yapılan atıfların Kuruma yapılmış sayılacağı belirtilmiştir.
Madde 136- Sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği,
sistemin gelir ve giderleri-
nin aktüeryal hesaplamalara dayandırılması ile mümkündür. Ancak, ülkemizde zaman zaman bazı meslek gruplarının haklarının genişletilmesi çalışmaları sırasında,
sosyal sigorta kurumlarının aktüeryal dengeleri gözetilmeksizin, kendi kanunlarında
düzenlemeler yapılabilmektedir.
Bu uygulamanın önüne geçmek amacıyla madde
düzenlenmiştir.
Madde 137- Kurumun ilgili mercilerden bilgi ve belge isteme hakkı düzenlenmiştir.
Madde 138· Kurumun sosyal güvenliği sağlama ödevini yerine getirirken yapmak
durumunda olduğu işlemlerden vergi, resim ve harç alınmaması öngörülmüştür.
Madde 139- Bu Kanun gereğince yapılacak bildirimlerde 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinin
uygulanması öngörülmüştür.
Madde 140- Kanunun uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümünde iş mahkemeleri yetkili kılınmıştır.
297
Madde 141· Bu Kanun kapsamında hangi haller için idarl para cezasının uygulanacağı ve bu cezaların miktarı bu maddede düzenlenmiştir.
Madde 142· Bu Kanunun yürürlükten
kaldırdığı kanun hükümlerinde
yer verilen
atıflar ile halen yürürlükteki kanunlarda yer alan atıflar nedeniyle uygulamada boşluk yaratmamak amacıyla düzenlenmiştir.
Madde 143· Yürürlükten kaldırılan kanunlar, maddeler ya da ibareler belirtilmiştir.
Madde 144· Değiştirilen kanun hükümleri düzenlenmiştir.
Madde 145· Kanunda yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen konularda çıkartılacak
yönetmelikler belirtilmiştir.
Geçici Madde 1· Müktesep hakların korunması bakımından bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan sosyal güvenlik kanunları gereğince bağlanan aylık, gelir, tazminat,
zam ve ödeneklerin bu Kanunun yürürlüğünden sonra da ödenmeye devam edileceği belirtilmiştir.
Bazı kamu görevlilerinden emekli olanlara ödenmekte olan makam ve yüksek hakimlik tazminatı gibi ödemelerle, 506 sayılı Kanun ve 1479 sayılı Kanun kapsamında
ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici ödemeler ile 926 sayılı Kanuna
göre ödenmekte olan kadrosuzluk tazminatı, ek ödemeler ve yardımların Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihteki tutarları üzerinden aylıklara dahil edilmesi, daha sonra bu
aylık ve gelirlerin bu Kanun hükümlerine göre artırılması öngörülmektedir.
Geçici Madde 2· Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 506, 1479,2925,2926
ve 5434 sayılı Kanunlara tabi olarak çalışanların bağlanacak aylıklarının nasıl hesaplanacağı bu maddede düzenlenmiştir.
Geçici Madde 3· Sosyal güvenlik hak ve yükümlülüklerinde
norm birliğinin sağlan-
ması, sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında toplanması ilkesi ile mevcut
aktüerya yapılarının giderek yükümlülüklerini
karşılayamaz hale gelerek, ilgili olduk-
ları banka veya sigorta şirketlerinin finansman yapılarını da olumsuz etkileyeceği
298
gözönüne alınarak, tüzel kişilikleri sona erdirilmeksizin, bu Kanunla bazı maddeleri
yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Kanunun mülga geçici 20 nci maddesine göre kurulmuş
bulunan
yükümlülükleri
sandık
iştirakçilerinin
ve bunların
ile birlikte
devralınması,
sandık
iştirakçilerini
yükümlülüklerinin
hak sahiplerinin
bu madde uyarınca belirlenen
istihdam
eden
kurumlardan
hak ve
sandık
tahsili
öngörülmektedir.
Geçici Madde 4- Bu Kanunda belirtilen yönetmelikler
yürürlüğe girinceye kadar
yapılacak işlemler belirlenmiştir.
Geçici Madde 5- Bu Kanunun yayımı tarihinden
önce sakatlık kontenjanından
Emekli Sandığına tabi bir göreve başlayıp bu görevlerine devam edip, malüllük
ne-
deniyle aylık bağlanamayanlara aylık bağlanması hakkı getirilmektedir.
Geçici Madde 6- Kamu görevlilerine ödenmekte olan ikramiyeler mahiyeti itibarıyla
çalışma ilişkisinin
bir unsuru olup, çalışanın dürüstlük ve sebatla kamu görevini
sürdürmüş olmasının bir karşılığıdır. Kamu işvereninin çalışma ilişkisinden dolayı
bir sorumluluğu
olan ikramiyelerin sosyal güvenlik kurumu aracılığıyla ödenmesi,
ikramiyenin niteliğinde bir karışıklık yarattığı gibi, bu ödemeye aracılık eden sosyal
güvenlik kurumunun
iş yükünde de gereksiz bir artışa neden olmaktadır. Kamu
görevlilerinin ikramiyelerinin ödenmesinde bir sıkıntı yaşanmaması amacıyla bir yıllık geçiş süresi öngörülerek bu sürede ikramiyelerin
ilgili kamu kurumları adına,
karşılığı peşin alınmak üzere ödenmesi, bir yıllık sürenin dolmasından itibaren ise
kamu görevlilerinin son defa çalıştığı kurum tarafından, son çalıştığı kurumun özelleştirilmesi
durumunda
Hazinece
ikramiyenin
ödenmesine
devam
edilmesi
öngörü imüştü r.
Geçici Madde 7- Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanunun
mülga 87 nci maddesine göre kesenekleri iade edilen, kurumlarınca resen emekliye
sevk edilen veya ölen ve kesenek iadesi veya toptan ödeme yapılmak suretiyle hizmetleri tasfiye edilmiş olanlara, bu hizmetleri ihya edebilmeleri imkanı tanınmıştır.
Geçici Madde 8- Bu Kanunun yürürlük tarihinden
önce 5434 sayılı Kanun kap-
samında bulunup, aylığa hak kazanamayanların, bu Kanunda yapılan düzenlemeler
299
nedeniyle gerekli koşulları taşır hale gelmeleri durumunda,
bunlara bağlanacak
aylıklara esas alınacak kazancın nasıl bulunacağını düzenlemektedir.
Geçici Madde 9- 1/4/1981 tarihinden
önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanunu
hükümlerine göre tescili yapılmış olanların, 18 yaşın altında geçen prim ödeme gün
sayılarının bu Kanuna göre geçerli kabul edilmesi sağlanmaktadır.
Geçici Madde 10- Bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Kanunun mülga
ek 5 inci maddesinde düzenlenen ve mahiyeti bakımından bu Kanunun fiili hizmet
süresi zammı niteliğinde olan itibarı hizmet sürelerinin bu Kanunda belirtilen fiili
hizmet zammı süresi olarak değerlendirilmesi
Geçici Madde 11- 506,1479,2925,2926
amaçlanmıştır.
ve 5434 sayılı kanunlara tabi olarak geçen
hizmet, fiili hizmet süresi zammı, itibarı hizmet süreleri, borçlandırılan süreler ve sigortalılık sürelerinin bu Kanuna tabi olarak geçmiş sayılacağı belirtilmiştir.
Geçici Madde 12- Kanunun yürürlük tarihinden önce ve sonra kamu kurumlarında
sözleşmeli olarak çalışanların, bu Kanun kapsamında çalışma şekillerine göre uygun düşen sigortalı tanımı içinde değerlendirilecekleri
belirtilmektedir.
Geçici Madde 13· Bazı kurumlarda sözleşmeli olarak çalışmaktayken, değişik kanunlarla 5434 sayılı Kanun ile ilişkilendirilmiş
olanların sözü edilen hizmetlerinin bu
Kanun kapsamında geçmiş sayılması hususu düzenlenmiştir.
Geçici Madde 14- Kamu kurumlarının sosyal yardım zammı borçlarının Hazine tarafından ödeneceği ve karşılığının Hazine tarafından ilgili kurumlardan tahsil edileceği hükme bağlanmıştır.
Geçici Madde 15- Bu Kanuna göre yapılacak tescil işlemine kadar sigortalılık işlemlerinde bir sorun yaşanmaması için sigortalılar veya işverenlere bu Kanundan önce
yürürlükte bulunan kanunlara göre verilen sigorta sicil ve işyeri sicil numaralarının,
bu Kanuna göre tescil edildikleri tarihe kadar kullanılması öngörülmektedir.
300
Geçici Madde 16- Yurt dışında borçlanma hakkı sonucu emekli aylığı bağlanan sigortalıların, sonradan ıskat dışında aylıklarının başka bir devlet vatandaşlığına geçmeleri halinde de ödenmeye devam edileceği belirtilmiştir.
Geçici Madde 17- Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 1479 sayılı Kanun kapsamında tescillerini yaptırmamış olanların sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin
bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayacağı düzenlenmiştir.
Geçici Madde 18- Kanunun yürürlük tarihinden önce yapılmış olan yurt dışı borçlanmalarında ödenmiş primlerin ve prim ödeme gün sayılarının bu Kanun kapsamında
prim ödeme gün sayısı ve ödenmiş prim olarak kabul edileceği belirtilmektedir.
Geçici Madde 19- Bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununa göre topluluk sigortasına tabi olanların ödedikleri primlerinin
ve prim
ödeme gün sayılarının bu Kanun kapsamında ödenmiş prim ve prim gün sayısı olarak kabul edileceği, bunların bu Kanun kapsamında hangi sigorta hak ve yardımlarından ne suretle yararlanabilecekleri
düzenlenmiştir.
Geçici Madde 20- Kamu görevlilerinin ücretleri ile istirahatli bulundukları sürelerde
alacakları geçici iş göremezlik ödenekleri arasındaki farkın ilgili mevzuatlarında değişiklik yapılana dek kurumlarınca
karşılanması suretiyle, istirahatli
bulundukları
sürelerde gelir kaybına uğramamaları amaçlanmıştır.
Geçici Madde 21- 506 sayılı Kanunun mülga 96 ncı maddesine göre Sosyal Sigortalar Kurumuna devredilen sandıklarca mülga 991 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesine göre Sosyal Sigortalar Kurumunca bağlanan aylıklara ilişkin alt sınır % 35'ten %
70'e yükseltilmektedir.
Geçici Madde 22- Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren, istisnaları bu Kanunda
gösterilenler dışındaki tüm kazançların prime tabi tutulması nedeniyle kamu görevlilerinin ücretlerinden daha fazla prim kesileceğinden, kamu görevlilerinin
ücretle-
rinde bu nedenle yaşanacak düşüşü engellemek üzere, bir yıl süreyle artan prim kesintisi bölümünün kamu kurumlarınca karşılanması öngörülmüştür.
301
Geçici Madde 23- 5434 sayılı Kanunun mülga ek 1 inci maddesiyle kurulmuş olan
Sağlık Yardım Sandığının tasfiyesine ilişkin düzenlemeler getirilmiştir.
Geçici Madde 24- 8/9/1999 tarihi ile bu Kanunun yürürlük tarihi arasında Emekli
Sandığı iştirakçisi
olup fiili
hizmet zammından
yararlananların
bu sürelerinin
yarısının bu Kanunda belirtilen yaşlılık aylığı almak için gerekli asgarı yaş koşulundan indirilmesi öngörülmüştür.
Geçici Madde 25- Uzun vadeli sigorta kollarına Devletin yapacağı katkının anılan slgorta kolu açık verdiği
sürece yapılması
ve bu açık paralelinde
azaltılarak
sürdürülmesi amaçlanmıştır.
Geçici Madde 26- Kanunun yürürlük tarihinden önce aylıksız izinli oldukları sürede
sosyal güvenlik haklarını sürdüremeyenlere belirtilen prime esas kazanç üzerinden
prim ödemeleri suretiyle geçmiş bu sürelerinin sosyal güvenliklerinden sayılmasına
imkan verilmektedir.
Geçici Madde 27- Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası (a) ve (b) bentleri
kapsamında bulunan sigortalilardan 8/9/1999 tarihi ile bu Kanunun yayımı tarihine
kadar sigortalı
olanların
yürürlükten
yaşlılık aylığına hak kazanabilmeleri
kaldırılan
mevzuat hükümleri
paralelinde
öngörülmektedir.
Geçici Madde 28- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce makam, yüksek hakimlik, temsil ve görev tazminatı ödenmesini gerektiren görevlere atanmış olanlar ile
ek göstergeli görevlere atanmış olan kamu görevlilerinin, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra bu görevlerde geçen sürelerinin bazı tazminatlarının emekli aylıkları na yansımasında dikkate alınacağı hükme bağlanmıştır.
Geçici Madde 29- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihle, 6/8/2003 tarihi arasında 506
sayılı Kanun kapsamında ilk defa sigortalı olup, sigortalı olarak çalışmaya başlamadan önce malül sayılmayı gerektirecek derecede rahatsızlığı olanların 15 yıldan beri
sigortalı olmaları ve en az 3600 gün prim ödemeleri halinde yaşlılık aylığından yararIanabi imeleri öngörü imekted ir.
302
Geçici Madde 30- Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarına tabi olan sigortaııların T.C. Kimlik Numarası esas alınarak bu Kanun kapsamında sigortalı olarak tescillerinin yapılacağı, bu işlem tamamlanıncaya kadar eski sigorta sicil numaralarını kullanabilecekleri
belirtilmektedir.
Geçici Madde 31- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce emekli veya yaşlılık
aylığı almakta olup tekrar çalışmaya başlamalarına rağmen o dönemdeki mevzuat
gereği aylıkları kesilmeyen veya destek primi ödemeyen sigortaııların, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren destek primi ödemek suretiyle aylıkları kesiImeden çalışabilecekleri
hükme bağlanmıştır.
Geçici Madde 32- Genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin hak sahipliğinin ve
hak ettiği sağlık hizmetlerinin elektronik ortamda kontrolü için gerekli olan bilgisayar donanım ve yazılım alt yapısının kurulmasına kadar geçecek süre içinde mevcut
sistemin sürdürülmesi amaçlanmıştır.
Geçici Madde 33- Genel sağlık sigortası kurumsal alt yapısının kurulmasına kadar
geçecek sürede, sağlık hizmetlerini veya yardımlarını karşılamakla yükümlü kurumların faaliyetlerine aksamaya meydan vermeden devam etmesi amaçlanmıştır. Ancak sağlanacak sağlık hizmetlerine ilişkin kanun hükümleri daha önce yürürlüğe gireceği için, eski kanunlar gereği kazanılmış hakların bir yıl süreyle ya da tedavi sonuçlanıncaya kadar devam etmesi amaçlanmıştır.
Geçici Madde 34- 3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart sahibi olan kişilerin ve
bunların bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin genel sağlık sigortası bakımından
öncelikle tescil edilmesi hükme bağlanmıştır.
Geçici Madde 35- Sağlık güvencesi kapsamında olmayan, 3816 sayılı Kanun kapsamında sağlık yardımlarından yararlanmak için de başvurusu olmayan kişilere bildirimlerini
yapmaları için iki yıllık süre tanınmıştır. Bu süre içerisinde kapsamda
olan nüfusla ilgili alt yapı çalışmalarının tamamlanması ve sistemin vatandaşların şikayetine konu olmadan yürütülmesi amaçlanmıştır. Aile hekimliğine geçilen yerlerde ise alt yapı çalışmaları büyük ölçüde tamamlanacağı
dikkate alınarak, iki yıllık
süre beklenmeden genel sağlık sigortası kapsamına alınacağı hükme bağlanmıştır.
303
Geçici Madde 36- Aile hekimleri tarafından başlatılan sevk zincirine uygun olarak
yapılan sağlık hizmetleri için alınan katılım paylarının üç yıl süreyle % 50 oranında
azaltılarak uygulanması, bu katkı payının Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en
fazla üç yıl süreyle ertelemesi hususunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmesi, 95 inci
maddenin birinci fıkrası gereği yapılacak belirlemelerin, Kanunun yürürlük tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde tamamlanması ve bu süre içerisinde 95 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasının il ve ilçe bazında ertelenmesi hususunda Sağlık Bakanlığına yetki verilmesi düzenlenmektedir.
Geçici Madde 37- Halen sağlık güvencesine sahip olan ve maddede sayılan kişilerin
herhangi bir işleme gerek kalmaksızın genel sağlık sigortası kapsamına alınması
sağlanmıştır. Bu kişilerin bilgilerinin
mıştır.
Madde 146- Yürürlük maddesidir.
Madde 147- Yürütme maddesidir.
304
Kuruma bildirilmesi
için üç aylık süre tanın-

Benzer belgeler

Sosyal Sigortalar Kurumu Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği

Sosyal Sigortalar Kurumu Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği sistemse, yarattığı açıklar sonucunda makroekonomik istikrarsızlığa yol açarak yoksulluğu artırmakta, bir başka deyişle amacının tam tersi sonuçlar doğurmaktadır. Bu tespitten hareketle, sosyal güv...

Detaylı