3 bin yeşil kart
Transkript
3 bin yeşil kart
20 YKR YIL: 1 SAYI: 24 19 OCAK 2006 PERÞEMBE Simitler açýkta satýlýyor Pazarda simitler açýkta satýlýyor. Hacýbektaþ’a aðýrlýkla dýþarýdan gelen simitlerin açýkta satýldýklarý gözlendi. Ýnsan saðlýðýný tehdit eden koþullarda simitlerin satýldýðý Hacýbektaþ’ta el arabasýyla simit satýlmasý dikkat çekti. GAZETEMÝZE ABONE OLMAK ÝÇÝN Tel: 441 29 16 ABONE BEDELLERÝ (aylýk) Hacýbektaþ için: 5 YTL Þehir dýþý: 20 YTL (kdv dahil) Þehir dýþý abone ödemeleri Posta Çeki Köksal Kaya - 5079911 ÝÇERÝDE NE VAR! YAZISI 3. SAYFADA Bal da açýkta Yumurtacýlar feryat ediyor “Kuþ gribi bizi öldürdü” Baba, Babalý, Babalýlýk Üzerine Ahmet Ateþ Kuþ Gribi önlemlerine karþýn, Hacýbektaþ pazarýnda hem kýrýk hem de açýkta satýlan yumurtalarýn fotoðrafýdýr. yazýsý 4. sayfada Biraz Dikkat Ahmet Muhtar Ceyhan Birçok ürünün açýkta satýldýðý Hacýbektaþ pazarýnda bal da açýkta satýlýyor. HABERÝ 3. SAYFADA HABERÝ 3. SAYFADA “Sizsiz Olmaz Var mýsýnýz?” Nevþehir Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu “SÝZSÝZ OLMAZ, VAR MISINIZ?” adý altýnda halkýmýzý ortak çalýþmaya davet etti. Bu amaçla çocuk, özürlü ve yaþlýlarýn bulunduðu resimlerle üzerinde “Sizsiz olmaz, varmýsýnýz?” sloganýnýn bulunduðu tanýtýcý afiþler halk otobüsleri, duvar panolarý, okul ve saðlýk ocaklarý gibi halkýn yoðun olarak uðradýðý yerlere asýldý HABERÝ 4. SAYFADA 3 bin yeþil kart Hacýbektaþ’ta 3 bin yeþil kart sahibi olduðu belirtildi. Yeþil kart sahiplerinin kart sürelerini yoðun bir þekilde uzattýrdýklarýný gözleyen Hacýbektaþ Kaymakamlýðý, Nevþehir’de en az yeþil kartýn Hacýbektaþ’ta olduðunu bildirdi. Gazeteniz yayýn hayatýna baþladýðý günden bugüne dek Hacý Bektaþ Veli Külliyesi, Arkeoloji Müzesi ve Kadýncýk Ana Evi ve Kültür Merkezi ile ilgili ne zaman bir yazý çýkacak.... Bir Gencin Gözüyle Burcu Ceren Altuð HABERÝ 8. SAYFADA yazýsý 2. sayfada Hacýbektaþ Halkevi: “Özcan yoksulluktan öldü.” NÖBETÇÝ ECZANELER HACIBEKTAÞ – Hacýbektaþ Halkevi yönetim kurulu kuþ gribi nedeniyle yaþanan çocuk ölümlerini protesto ettiklerini söylediler. 19 Ocak 2006 Perþembe GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 29 45 Ev Tel: 441 29 45 HABERÝ 8. SAYFADA 2 GÖRÜÞ 19 Ocak 2006 Perþembe Bir Gencin Gözüyle Düþüncenin açýklanmasý suçu(!) Arif Ali Cangý Suluca Karahöyük Gazetesi’ne emeði geçen; bu toplumda bazý duvarlarý yýkmaya çalýþan ve biz gençlerin de düþüncelerine yol gösterecek olan sizlere çok teþekkür ederim. Ben 18 yaþýndayým ve Hacýbektaþ’ta yaþýyorum. Ýnsanýn geleceðini belirleyecek olan 3 saatlik bir zaman dilimine sýðdýrýlan ÖSS ye hazýrlanýyorum. Eðitim sistemimiz gerçekten çok saçma. Devlet okullarýndaki eðitim çok yetersiz. Ya stajyer öðretmenler gönderiliyor ya da bilgisi olup ta öðrencilerine aktaramayan öðretmenler. Sonradan dershanelere yüklenip öðrencinin bilgilenmesi için çareler arýyoruz. Temelde bilgi olmayýnca dersaneler de etki etmiyor. Sonuç; baþarýsýzlýk… Devlet okullarýnda mezun olan öðrenciler de kolejlerden, süper liselerden mezun olan öðrenciler ayný bilgiye sahip deðiller ama, ayný sýnavlara tabi tutuyorlar. Halbuki, bir birey kendi yeteneði doðrultusunda, kendini geliþtirebileceði alanlarda tercih yapsalar böylece iþsizlik sorununa biraz olsun çözüm bulunabilir. Ama gençlik kahvehanelerde oturmaktan, zamanýný çöpe atmaktan büyük zevk alýyorlar. Yaþadýðý toplum için, ailesi için, býrakýn kendisi için bile bir þeyler yapmýyorlar. Hacýbektaþ ilerlemeye deðil, sürekli yerinde saymaya devam ediyor. Bu ilçede bu kadar genç varken hiçbir þey yapýlmýyor. Hepimiz önce kendimizi düþünüyor ve insanlýk için kýlýmýzý bile kýpýrdatmýyoruz. Ben kendim ve bu ilçede yaþayan tüm gençler adýna kendimizi geliþtireceðimiz, kültür bir birey olacaðýmýz ortamlarýn hazýrlanmasýný ve büyüklerimizin bize yol göstermesini istiyoruz. Hacý Bektaþ Veli’nin dediði gibi “ilimden gidilmeyen yolun sonu karanlýktýr.” Bu cümleyi biraz düþünelim ve sorumluluklarýmýzý yerine getirelim. Bir konuþmasýnda “Türklüðü aþaðýladýðý” gerekçesiyle Orhan Pamuk hakkýnda açýlan davanýn ilk duruþmasýnda yaþanan olaylar, “Yargýya müdahale” nedir, ne deðildir, “düþünceyi açýklama özgürlüðü”nün kapsamý nedir gibi pek çok tartýþmayý beraberinde getirdi. Son derece yararlý olduðunu düþündüðüm bu tartýþmalara, ben de katýlmaya çalýþýyorum. “Yargýya Müdahale (1)” baþlýklý yazýmda, devam eden bir dava hakkýnda konuþmanýn yargýya müdahale olup olmadýðý sorusunun yanýtýný ararken, “…Davanýn konusu düþünceyi ifade özgürlüðü olunca, toplumdaki tüm bireyler bu davanýn potansiyel sanýðýdýr, diðer bir deyiþle özgürlüðün sýnýrlanmasýnýn maðdurudur. Bu yüzden insanlarýn taraf olduklar dava hakkýnda görüþ bildirmeleri de yadýrganmamalýdýr…” demiþtim. Tartýþmayý baþlatan, Türklüðü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarýný aþaðýlama” baþlýklý TCK’nýn 301. maddesinde “…Türklüðü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargý organlarýný, askerî veya emniyet teþkilatýný alenen aþaðýlayan kiþilerin cezalandýrýlmasýný…” öngörülüyor. Maddenin son fýkrasýnda “…Eleþtiri amacýyla yapýlan düþünce açýklamalarý suç oluþturmaz…” denilse de eleþtirinin sýnýrlarýnýn ne olduðu tartýþmasý ayrý bir tartýþma. HERKES TCK 301'DEN YARGILANABÝLÝR DUYURU Çocuklarýmýzýn az mevcutlu sýnýflarda daha iyi eðitim görebilmesi için Cumhuriyet Ýlköðretim Okulumuzun acilen 4-6 derslikli ek binaya ihtiyacý vardýr. Duyarlý halkýmýzýn yardýmlarýný bekliyoruz. Saygýlarýmýzla. Banka Hesap Numaramýz Ziraat Bankasý Hacýbektaþ Þubesi 30835476 Cumhuriyet Ýlköðretim Okulu Okul Aile Birliði Baþkanlýðý Orhan Pamuk davasýnýn duruþmasýndan bu yana basýna yansýyan iki ayrý haber, yalnýzca Orhan Pamuk gibi yazar-çizerlerin deðil, toplumun her kesiminden insanlarýn TCK’nýn 301. maddesi nedeniyle sanýk olabileceðini gösterdi. Birinci haber, “Sen misin pankartý asan” baþlýklý, “…Ýstanbul Aksaray ve Eminönü’nde polisin Geniþletilmiþ Bilgi Taramasý uygulamasýný protesto etmek için bir gün kepenk indiren ve pankart asan esnaftan dokuzu hakkýnda TCK’nýn 301. maddesinin 2. fýkrasýna göre ‘emniyet teþkilatýný alenen aþaðýlamak” savýyla soruþturma baþlatýlmýþ. Hakkýnda soruþturma baþlatýlan þüphelilerden Ýbrahim Alýcý, ‘bizler terörist deðil, namuslu birer esnafýz’ demiþ…” (Radikal Gazetesi 31.12.2005). Ýkinci haber, “CHP’li Ayhan’a 301.madde soruþturmasý” baþlýklý, “…CHP Ýzmir Ýl Baþkaný Selçuk Ayhan hakkýnda, Kubilay’ý anma töreninde AKP Hükümetini eleþtiren sözleri nedeniyle, TCK’nýn 301. maddesinin 2. fýkrasýndaki ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini alenen aþaðýlamak’ suçlamasýyla soruþturma baþlatýlmýþ, Sayýn Ayhan, ‘siyasetçi olarak kamuoyunu uyarma görevini yaptýðýný’ söylemiþ…” (Cumhuriyet Gazetesi 06.01.2006). Birisi polisin uygulamalarýna tepki gösteren esnaf, diðeri hükümetin uygulamalarýný eleþtiren politikacý. ESKÝ YASAYI ARIYORUZ Geçtiðimiz günlerde, bazý gazetelerin yazarlarý, Baþbakan ile bir yemekte buluþtular, yemekte Ceza Yasasý’nýn 301. maddesi de konuþulmuþ, Radikal Gazetesi yazarý Ýsmet Berkan bu maddenin yürürlükten kaldýrýlarak, eski Ceza Yasasý’nýn 159. maddesinin getirilmesini önermiþ. Oysa, Ceza Yasasý, Ýnsan Haklarý Evresel Beyannamesi ve Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi (AÝHS) ile pek çok uluslararasý sözleþmede düzenlendiði gibi “bireyin sahip Bu ilan Suluca Karahöyük Gazetesi’nin katkýsýyla yayýnlanmýþtýr. Burcu Ceren Altuð olduðu hukuki deðerler, hak ve özgürlüklerin güvence altýna alýnmasý” gerekçesiyle deðiþtirilmiþti. Yeni yasa, altý ay geçmeden eski yasayý aratmaya baþladý. AÝHM Kararlarý ne diyor; Yasanýn deðiþtirilmesinin gerekçesi olan Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi(AÝHS)nin, düþünceyi açýklama özgürlüðünü düzenleyen 10.maddesine göre “…Herkes görüþlerini açýklama ve anlatým özgürlüðüne sahiptir. Bu hak, kanaat özgürlüðü ile kamu otoritelerinin müdahalesi ve ülke sýnýrlarý söz konusu olmaksýzýn haber ve fikir almak ve özgürlüðünü de içerir. (…) Kullanýlmasý görev ve sorumluluk yükleyen bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliðinde olarak, ulusal güvenliðin, toprak bütünlüðünün veya kamu emniyetinin korunmasý, kamu düzeninin saðlanmasý ve suç iþlenmesinin önlenmesi, saðlýðýn ve ahlakýn, baþkalarýnýn þöhret ve haklarýnýn korunmasý veya yargý gücünün otorite ve tarafsýzlýðýnýn saðlanmasý için yasayla öngörülen bazý biçim koþullarýna, sýnýrlamalara ve yaptýrýmlara baðlanabilir...” Sözleþmenin bu maddesi ile ilgili Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi (AÝHM) kararlarýnda; “…ifade özgürlüðü, toplumun ilerlemesi ve her insanýn geliþmesi için temel koþullardan biri olan demokratik toplumun ana ilkelerini oluþturur. Anlatým özgürlüðü, 10.maddenin sýnýrlarý içinde yalnýz lehe olduðu kabul edilen veya zararsýz veya ilgilenmeye deðmez görülen haber ve düþünceler için deðil; devletin veya nüfusun bir bölümünün aleyhinde olan, onlara çarpýcý gelen, rahatsýz eden haber ve düþünceler için de uygulanýr. Bunlar, çoðulculuðun, hoþgörünün ve açýk fikirliliðin gerekleridir. Bunlar olmaksýzýn demokratik bir toplum olamaz. Bu nedenlerle, diðer etkenler bir yana, iletiþin alanýnda getirilen her formalite,koþul,yasak ve ceza, izlenen meþru amaçla orantýlý olmalýdýr…” denilmektedir. (Handyside/Ýngiltere kararý ve benzeri kararlar). Yalnýzca rahatsýz etmeyen düþünceler deðil, çarpýcý ve rahatsýz eden düþünceler de özgürce dile getirilmelidir. Aykýrý düþüncelerin açýklanmasý, tartýþýlabilmesi, insanýn ve toplumun geliþmesinin, farklý düþünen insanlarýn barýþ içinde bir arada yaþamalarýnýn ön koþuludur. Çoðunluk tarafýndan benimsenen düþüncelerin yinelenmesinin toplumun ilerlemesine ne katkýsý olabilir ki? HABER 19 Ocak 2006 Perþembe Simitler açýkta HACIBEKTAÞ – Pazarda simitler açýkta satýlýyor. Hacýbektaþ’a aðýrlýkla dýþarýdan gelen simitlerin açýkta satýldýklarý gözlendi. Ýnsan saðlýðýný tehdit eden koþullarda simitlerin satýldýðý Hacýbektaþ’ta el arabasýyla simit satýlmasý dikkat çekti. Konuyla ilgili olarak kendisiyle görüþtüðümüz simit satýcýlarý Ýbrahim Baker ve Ahmet Aktaþ þunlarý söylediler. Baker, “Kayseri’den geliyoruz. Her Çarþamba gelmeye çalýþýyoruz. 700 -800 simit getiriyoruz. Hepsini satýyoruz” dedi. Kaymakamlýðýn, Kýz Meslek Lisesi’nin ve pazarýn içinde simit satýþý yapan simitçilere sorduk. Açýkta simit satmanýz doðru mu dedik. Simitçi Ýbrahim Baker, “Zabýtalar bizi simitleri açýkta satmamýz konusunda sürekli uyarýyorlar. Biz gerekli baþvurumuzu belediye yaptýk. Simitlerin açýkta satýlmasý doðru deðil. Benim Kayseri’den de iznim var. Burada da simitleri kapalý camekanda satmak için ikinci camekaný yaptýracaðým” dedi. Pazarda el arabasýyla simit satan Ahmet Aktaþ ise þöyle dedi: “Ben Kayseri’den geliyorum. Simit camekanlarým var. Ama buraya getiremiyorum. Yumurtacýlar feryat ediyor “Kuþ gribi bizi öldürdü” Kuþ Gribi önlemlerine karþýn, Hacýbektaþ pazarýnda hem kýrýk hem de açýkta satýlan yumurtalarýn fotoðrafýdýr. Patronumuz buraya simit camekanlarý yaptýracak. Pazar yerinin bir köþesine camekan yaptýracaðýz. Simiti açýkta satmam doðru deðil, ama yaptýracaðýz. Zabýtalar bizi hep uyarýyor” dedi. Bal da açýkta satýlýyor HACIBEKTAÞ - Birçok ürünün açýkta satýldýðý Hacýbektaþ pazarýnda bal da açýkta satýlýyor. Ýnsan saðlýðýný tehdit eden koþullarda satýlan balýn þeker katkýlý olduðu da belirtildi. Türkiye genelinde satýlan petek ballarýn þekerli olduðunu söyleyen bal satýcýsý Hasan Oðuz, “Arýya þeker vermediðin zaman bal alamazsýn. Kendi arým var. Ben de þeker veriyorum. Baharýn arýlarýn bal yapmasý için þeker veriyorum. Türkiye genelinde petek bala þeker HACIBEKTAÞ – Yumurtacýlar, “Kuþ gribi bizi öldürdü” dediler. Pazarda yumurta satan yumurtacýlar, zor durumda olduklarýný belirttiler. Konuyla ilgili kendisiyle görüþtüðümüz yumurta satýcýsý Ahmet Aksoy “Ben Hacýbektaþ’a Avanos’tan geliyorum. Her geliþimde 20 koli yumurta getiririm, Kuþ gribi olayý çýkmadan önce hepsini de satardým. Þimdi grip çýktý. 50-60 koli zor satýyorum, abi. Kuþ gribine baðlý olarak kimse tezgaha gelmiyor, satýþ olmuyor. Bu kuþ gribi var ya, bizi öldürdü” dedi. Getirdiði yumurtalarýn kolisini 2,53 YTL arasýnda sattýðýný belirten Aksoy, büyük yumurtalarýn kolisini 3 YTL’den satýyorum. Küçük yumurtalarýn kolisini 2.5 YTL’den satýyorum. Kuþ gribine baðlý olarak her gün fiyatlar aþaðýya iniyor. Ýþlerimiz iyi deðil. Zor durumdayýz” dedi. Gülþehir’den geldiðini söyleyen Uður Arýsoy ise “200 koli yumurta getiriyordum ve hepsini satardým. Þimdi 200 koli yumurta getirdim. 67 koli yumurta sattým. Kuþ gribi satýþlarý etkiledi” dedi. Kýrýk yumurta kolilerini satýþa çýkarýp çýkarmadýðýný sorduðumuz Arýsoy, “Yok abi ben kýrýk yumurta satmýyorum. O gördüðünüz kýrýk yumurta kolilerini ben yanlýþlýkla kýrdým. Satmýyorum. Arabaya koyacaktým. Yumurtanýn saðlamýný satamýyoruz. Kýrýðýný kim alýr” dedi. Satýþlarýn olmadýðýný belirten Arýsoy, “yumurtalarýn koli fiyatý deðiþiyor. Ben 1,5 YTL ile 2,5 YTL’den yumurta satýyorum. Ama satýþlarýmýz olmuyor” dedi. ÇARÞAMBA PAZARI fiyatlarý vermedim diyen yalan söylüyordur. Arýlara bahar aylarýnda yüzde 5, yüzde 10 oranýnda þeker verilir” dedi. Kendisinin Konya’dan Hacýbektaþ’a 3 geldiðini belirten Oðuz, “3-4 yüz kilogram bal getiriyorum, 15-20 kilogram bal satabiliyorum. Balýn kilosunu 6 YTL’den satýyorum. Benim sattýðým balda da þeker var. Yok diyen yalan söylüyordur” dedi. Býrakoli Kestane Kereviz Lahana Patlýcan Kabak Hýyar Domates Biber Nar Greyfurt Mandalina Portakal Limon 1,5 3,5-4 0,75 1,5-3 2 1 1 0,50 3 2 0,75 0,50 0,50 0,50 Muz yerli Çilek Havuç Pýrasa Maydanoz Ispanak Þalgam Yeþil Soðan Hurma Ayva Elma Armut Üzüm Muz çikita 2 2 0,50 0,50 0,50 0,50 0,50 1,5 2 0,50 0,75 2,5 2,5 3 Pekmez 4 Süt (5 kg) 3 Yoðurt (helke) 5 Tereyaðý 6 Patates 0,50 Kuru Soðan 0,50 Kuru üzüm 1,5 Ceviz 5 K.Fasulye (þinik) 12 Ayçiçeði 1,5 Bal kabaðý 1,5 Mantar 3,5 4 19 Ocak 2006 Perþembe “Sevgili Doktor” Nevþehir’de Konya Devlet Tiyatrosu “Sevgili Doktor” oyununu Nevþehir’de sergileyecek NEVÞEHÝR - Konya Devlet Tiyatrosu Anton Cehov’un yazdýðý ve Fuat Raufoðlu’nun yönettiði “Zevgili Doktor” isimli tiyatro eserini 25 Ocak tarihinde Nevþehir Anadolu Teknik Lise, Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi salonunda sahneye koyacak. Nevþehir Ýl Kültür ve Turizm Müdürlüðü’nün organizasyonu ile gerçekleþtirilecek etkinlikte Konya Devlet Tiyatrosu sanatçýlarý Anton Cehov’un yazdýðý ve Selçuk Üniversitesi Devlet Konservatuarý Bölüm Baþkaný Fuat Raufoðlu’nun yönettiði “Sevgili Doktor” isimli komediyi 25 Ocak 2006 tarihinde saat 20.00’de Nevþehir Anadolu Teknik Lise, Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi Salonunda sergileyecek. Oyunun biletleri Nevþehir Kültür Merkezi’nde satýþa sunuldu. Ýl Koordinasyon Kurulu Þubat’ta NEVÞEHÝR - 2006 Yýlý 1. Dönem Ýl Koordinasyon Kurulu toplantýsý 8 Þubat 2006 günü yapýlacak. Konuyla ilgili olarak Nevþehir Valiliði Basýn Bürosunun açýklamasý þöyle: “Nevþehir’de 2005 yýlýnda gerçekleþtirilen kamu yatýrýmlarýnýn genel bir deðerlendirilmesinin yapýlacaðý ve 2006 yatýrýmlarýnýn ele alýnacaðý 2006 yýlý Ýl Koordinasyon Kurulu’nun l. dönem toplantýsý 8 Þubat Çarþamba günü gerçekleþtirilecek. Nevþehir Valisi Alaattin Turhan baþkanlýðýnda Nevþehir Valiliði toplantý salonunda gerçekleþtirilecek 2006 yýlý Ýl Koordinasyon Kurulu’nun 10 dönem toplantýsý ,Nevþehir Valisi Alaattin Turhan’ýn yapacaðý açýþ konuþmasý ile baþlayacak. Daha sonra 2005 yýlýnda Nevþehir’de gerçekleþtirilen kamu yatýrýmlarýnýn deðerlendirilmesinin ardýndan 2006 yýlýnýn l. Dönem yatýrýmlarý görüþülecek. Karþýlaþýlan darboðazlar ve alýnmasý öngörülen tedbirlerinde ele alýnacaðý toplantýya yatýrýmcý kuruluþlarýn temsilcileri, ilçe kaymakamlarý, belediye baþkanlarý, Ýl Genel Meclis üyeleri ile Nevþehir Ticaret ve Sanayi Odasý yöneticileri katýlacak” “Sizsiz Olmaz Var mýsýnýz?” NEVÞEHÝR – Nevþehir Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu “SÝZSÝZ OLMAZ, VAR MISINIZ?” adý altýnda halkýmýzý ortak çalýþmaya davet etti. Bu amaçla çocuk, özürlü ve yaþlýlarýn bulunduðu resimlerle üzerinde “Sizsiz olmaz, varmýsýnýz ?” sloganýnýn bulunduðu tanýtýcý afiþler halk otobüsleri, duvar panolarý, okul ve saðlýk ocaklarý gibi halkýn yoðun olarak uðradýðý yerlere asýldý Konuyla ilgili olarak yapýlan açýklamada: “Kurumumuz bu yýlla koruyucu aile ve evlat edinme baþvurularýnýn artýrýlmasýný, yetiþtirme yurtlarý, yuvalar, huzur evleri ve Rehabilitasyon merkezlerinde kalan çocuk, yaþlý ve özürlülerin yaþam koþullarýnýn daha da iyileþtirilmesi için yapýlacak olan çalýþmalara halkýmýzýn da görülü olarak katýlýmýnýn saðlanmasýný hedeflemektedir. Sosyo-Ekonomik sorunlardan kaynaklanan toplumsal çözülmeler nedeniyle korunmaya ve bakýma muhtaç çocuk, özürlü ve yaþlý baþvurularýnda her geçen gün bir artýþ gözlemlenmektedir. Sosyal Hizmetler ise bir ucunda devlet, diðer ucunda halkýn bulunduðu bir hizmet modelidir. Türk Milleti çaðlar boyunca geleneksel dayanýþma duygusunun en güzel örneklerini Günlük Trafik Denetlemesi sonuçlarý NEVÞEHÝR – Nevþehir Ýl Merkezi Trafik Ekiplerince yapýlan denetlemelerle ilgili olarak Nevþehir Valiliði Basýn Bürosu tarafýndan verilen bilgi þöyle: “150 araç kontrol edilmiþ, kusurlu görülen 22 araç sürücüsüne, 1.820.75 YTL para cezasý yazýlmýþ, 1 adet maddi hasarlý, Trafik kazasý meydana gelmiþ, 1 sürücü mahkemeye sevk edilmiþ, 1 araç trafikten men edilmiþ, 1 sürücü belgesine el konulmuþtur. Bölge Trafik Þube Müdürlüðü Ekiplerimizce, 30 araç kontrol edilmiþ, kusurlu görülen 3 araç sürücüsüne, 408,00 YTL para cezasý yazýlmýþtýr.” sergileyerek çocuk, genç, dul, yetim, özürlü ve yaþlýsýna sahip çýkmýþtýr. Tarihte Vakýflar, Loncalar eliyle yürütülen Türk toplumunun geleneksel dayanýþmasý günümüze kadar sürmüþtür. Bugün de anne karnýndaki bebekten baþlayýp çocuk, genç, özürlü olmak üzere toplumun asýrlýk çýnarlarý olan yaþlýlara kadar geniþ bir yelpaze içinde hizmet sunan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu halkýmýzýn ilgi ve sevgisiyle büyüyecektir. Korunmaya ve bakýma muhtaç çocuk, özürlü ve yaþlýlara hizmet sunan Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu hizmetlerini daha iyi koþullarda sunmak için halkýn destek ve yardýmlarýný bekliyor.” 5 KÜLTÜR - SANAT 19 Ocak 2006 Perþembe Eski Günler Saygý vardý kýz anaya oðul babaya Toplanýr giderdik obaya Tezek doldururduk sobaya O günler bugünden daha iyiydi Avuçla tohum ekerdik Bahçeye gartol dikerdik Arpa ekmeði yerdik O günler bugünden daha iyiydi Çamaþýr yýkardýk el þiþerdi Ocakta gömme piþerdi Zýrbýk çizmeyi aþardý O günler bugünden daha iyiydi Kapkaç yok rahat gezerdik Çeyiz yapar boncuk dizerdik Vallahi o günleri özledik O günler bugünden daha iyiydi Katana koþardýk öküzleri Deste yazdý bu sözleri Vahþet üzüyor bizleri O günler bugünden daha iyiydi Çayýrbað Bu gönül öyle varlýk ki bazen alim olmak ister Bu gönül öyle varlýk ki aklý selim olmak ister Bu gönül öyle varlýk ki bazen ölüm olmak ister Eremez ki umduðuna aklý sýra çözmek ister Bu gönül öyle varlýk ki bazen zalim olmak ister Bu gönül öyle varlýk ki bazen zulüm görmek ister Bu gönül öyle varlýk ki bazen kulum olmak ister Eremz ki umduðuna yapýlaný bozmak ister Bu gönül öyle varlýk ki bazen zengin olmak ister Bu gönül öyle varlýk ki bazen dengin bulmak ister Bu kulmuhubbiyse eðer daim engin olmak iste Eremez ki umduðuna kalem alýp yazmak ister Hasan Gül 1945. Türkiye'de Deutsche Bank ve Deutsche Orient Bank faaliyetlerini durdurdu ve tasfiye hazýrlýklarýna baþladý. 1950. Çin önderi Mao Zedong, Ho Þi Minh'in önderliðindeki Kuzey Vietnam'ý tanýdý. Ayný gün Türkiye'de Ýþ Mahkemeleri kurulmasý kararý alýndý. 1956. Akis dergisi yazý iþleri müdürü Cüneyt Arcayürek beraat etti. Arcayürek hakkýnda dava "Kedi gelince fareler kaçtý" baþlýklý yazýsý nedeniyle açýlmýþtý. 1959. Amerika Birleþik Devletleri ile imzalanan Ýstimlak ve Müsadere Garantisi Anlaþmasý Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde onaylandý. Anlaþma basýnda kapitülasyonlara dönüþ olarak nitelendi. 1960. Sosyalist Parti faaliyete geçti. Genel baþkanlýða Prof. Atýf Akgüç getirildi. 1961. Yassýada duruþmalarý devam ediyor; Ýpar Davasý sanýklarý Adnan Menderes, Fatin Rüþtü Zorlu, Hasan Polatkan, Medeni Berk, Hayrettin Erkmen ve armatör Ali Ýpar mahkûm oldular. Ayný gün Ýstanbul'da atlý arabalara plaka verilmemesi kararlaþtýrýldý. 1966. Hindistan'da Nehru'nun kýzý Ýndra Gandhi baþbakan oldu. 1969. Prag'da Jan Palach adýndaki öðrenci Sovyetler Birliði'nin Çekoslovakya'yý iþgalini protesto için kendini yaktýktan üç gün sonra öldü. Prag'da protesto gösterileri düzenlendi. 1970. Beyaz Kelebekler müzik grubu yýlýnda bugün Adapazarý yakýnlarýnda kaza geçirdi ve sanatçýlardan üçü yanarak öldü. 1981. Bakýrköy Ýþ Mahkemesi Devrimci Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu'na (DÝSK) kayyým atadý. 1983. Niksar Cumhuriyet Savcýsý Nihat Gerçek'i öldürmekten yargýlanan iki ülkücü mahkûm edildi. 1988. Sosyaldemokrat Halkçý Parti Adadým yüreðimi Bu adanýþ sonsuzdur sevdam Bebek sesine yeni yolculuða Yeni dünyaya Adadým yüreðimi yeni Umutlara ÞÝÝRLER Nihat Akcan Yarýn Bizim Sevgi büyüt, umudu, büyüt yüreðinde, Ama kötüyü, acýyý büyütme ne olursun. Ýnancýný büyüt, onuru büyüt içinde, Ama karanlýðý, sensizliði büyütme yok olursun. Direniþi büyüt, zaferi kucakla yüreðinde, Ama büyütme karamsarlýðý, üzüntüyü Amacýný büyüt, iradeni yenilmez kýl beyninde Ama kaybetme yolunu, kapama gözlerini güneþe Öyle güzel, öyle güneþli günler var ki önümüzde Büyüttüðün þeylerle var edeceksin yarýný. Adil Erezer Soldan Saða: 1) Yol düzeltme makinesi – Yayýn attýðý 2) Mýsýr güneþ tanrýsý – Mecnun 3) Bravo – Kale duvarý 4) Riyaziye 5) Kazaným. 6) (Tersi) Çoðul eki – Toprak dam örtü saçaðý. 7) Bakýþ – Soy. 8) Rui ……. (Milan’ýn Portekizli topçusu) – (Tersi) Yetmeyen 9) Eski dilde baba – Akýcý edebi yapýt. 10) Aile içinde konuþulan dil – Kilolitre. 11) Yarý piþmiþ yumurta. 12) Bir kaðýt oyunu – Sýcak ile soðuk arasý. Yukarýdan Aþaðýya: Adadým yüreðimi Sarý aylar gibi yoksulluðuma Derin gecenin soðukluðuna O taþra ezgili dünyama Adadým yüreðimi Adadým yüreðimi Dilimde tutuþan yanýk sözlere O kara gözlere perçemli güzellere Buram buram türkülere Davul zurna gizli ezgilere Adadým yüreðimi Ýster Bu gönül öyle varlýk ki bazen bebek olmak ister Bu gönül öyle varlýk ki bazen öbek olmak ister Bu gönül öyle varlýk ki baþa kabak olmak ister Eremez ki umduðuna kazma alýp kazmak ister TARÝHTE BUGÜN - 19 OcaK Adadým yüreðimi Ak mý ak düþlerime Umutlarý süsleyen sevgiye Çarpýcý gökkuþaðý renkleri Adadým yüreðimi Deste Yaðýz Bu gönül öyle varlýk ki hep semada gezmek ister Bu gönül öyle varlýk ki marþ denizin yüzmek ister Bu gönül öyle varlýk ki bu dünyadan tezmek ister Eremez ki umduðuna kalem alýp çizmek ister Adadým Yüreðimi 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 1 2 3 4 5 6 7 1) Dilbilgisi – Bir nota – Eski dilde su. 2) Yarý piþmiþ yumurta – Müzikli sahne oyunu. 3) (Tersi) Nitelik – Eda, cilve. 4) Dost 8 – Ýstemeyerek, zorla. 5) (Tersi) Ýçtenlikli – Gemi bakým ve onarým 9 havuzu. 6) Kalleþlik. 7) Radonun simgesi – Ailenin geçimini temin eden. 8) Serilik veren hafif yel – Toprak tavý. 9) Küçük su 10 kanalý – Þener …….. (UEFA yöneticisi spor adamýmýz). 10) Leke 11 – Noksanlýk. 12 DÜNKÜ BULMACANIN ÇÖZÜMÜ Soldan Saða: 1) YURTYERÝ 2) EZGÝ – SAHNE 3) RM – RÝVAYET 4) LABADA – AFA 5) ENEN – PT – ÝN 6) APSE 7) KALAMATA 8) EGEMENLÝK 9) AMÝ – ADAK 10) HE – LARA 11) HÜ – KÝZÝR 12) ANIZ – AN – OK Saðdan Sola: 1) YERLEÞKE – HA 2) UZMAN – AGAHÜN – RG – BESLEME 4) TÝRAN – AMÝ – KZ 5) ÝD – ÖMERLÝ 6) SEVAP – AN – AZA 7) RAA – TATLARÝN 8) ÝHYA – PAÝDAR 9) NEFÝS – KA 10) METANET - KÜRK (SHP) Milletvekili Mehmet Ali Eren Türkiye'de Kürt sorunu olduðunu ve Kürtlere baský yapýldýðýný söyledi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde olaylar çýktý. 1992. Devrimci Ýþçi Sendikalarý Konfederasyonu (DÝSK) Genel Kurulu yapýldý; genel baþkanlýða Kemal Nebioðlu seçildi. Bugün Doðanlar: 1736. Buharlý makinayý bularak Sanayi Devrimi'nin baþlamasýnda rol oynayan Ýskoç mucit James Watt. 1798. Sosyolojinin ve pozitivizmin kurucusu Kabul edilen Fransýz filozof Auguste Comte. 1809. Ýlk dedektif romaný kabul edilen "Morg Sokaðý Cinayeti"nin yazarý Amerikalý öykücü, þair, eleþtirmen ve yayýncý Edgar Allan Poe. 1839. Ýzlenimcilik sonrasý dönemin en büyük sanatçýlarýndan ve kübizmin öncülerinden Fransýz ressam Paul Cezanne. 1912. 1975 Nobel Ekonomi ödülünü Tjalling Kopmans'la paylaþan Sovyet matematikçi ve iktisatçý Leonid Vitalyeviç Kantoroviç. 1943. 1960'larýn ilk beyaz kadýn blues þarkýcýsý Janis Joplin. Bugün Ölenler: 1970. Eski çalýþma bakanlarýndan ve Ýstanbul valilerinden Mümtaz Tarhan. 1975. Arkeolog Arif Müfit Mansel. 1978. Sinema ve Tiyatro oyuncusu Feridun Çölgeçen. 1982. Türk Tarih Kurumu Baþkaný Ord. Prof. Enver Ziya Karal. 1985. Yazar Muzaffer Hacýhasanoðlu. 1990. Yazar Sebahattin Selek. 1992. Tiyatro sanatçýsý Sema Savaþ. 1994. Türk sanat müziði sanatçýsý Necmi Rýza Ahýska. 6 ARAÞTIRMA Biraz Dikkat Ahmet Muhtar Ceyhan Gazeteniz yayýn hayatýna baþladýðý günden bugüne dek Hacý Bektaþ Veli Külliyesi, Arkeoloji Müzesi ve Kadýncýk Ana Evi ve Kültür Merkezi ile ilgili ne zaman bir yazý çýkacak diye merakla bekledim. Ama nafile. Yukarýda bahsettiðim yerler ilçemizin ve bu kültüre sahip olan, olmayan aydýn insanlarýn göz bebeði durumundadýr. Açýklýkla belirteyim ki, bazý kiþilerin siyasetlerine ve ticaretlerine alet edilen bu yerlerin bakýmsýzlýklarý yerli yabancý ziyaretçilerin sürekli tepkisine neden olmaktadýr. Müze içinde kurulan (Þimdi dýþarýya çýkartýldý) dernek yönetiminde bazý duyarlý ilçe halkýndan kiþilerle görev yaptým. Halen de bu derneði baþkanýyým. Kadýncýk Ana Evi’nin genel bakýmý ve bahçe duvarýný yapmak için giriþimde bulunduk. Müze müdürü yaptýrabilirsiniz deyip, sonra da beni ve Erol Ünlüyurt’u savcýlýða þikayet etmesi sonucu uzun süre Nevþehir Aðýr Ceza Mahkemesi’nde yargýlanýp aklandýktan sonra yarým býraktýrýlan Kadýncýk Ana Evi bahçe duvarý Müze müdürünün engellemesine raðmen, mahkeme kararýna dayanan derneðimiz tarafýndan yaptýrýlmýþtýr. Geri kalan çatý ve bahçe giriþinden Kadýncýk Ana Evi’ne kadar olan yolun tamamý ve bahçe düzenlenmesi ile ilgili Proje Koruma Kurulu’ndan onaylanarak çekmesine raðmen o günün kaymakamý tarafýndan hala nedenini anlamýþ deðiliz, bilmediðimiz nedenle uygulanmamýþtýr. Derneðin gelirinin tamamý ziyaretçilerin baðýþýndan oluþmaktaydý. Yýllýk toplama bakýldýðýnda çok önemli gelir elde edilmektedir. Harcamalara bakýldýðýnda ise hiç de yerli yerince deðil. Bu kültüre birazcýk saygýmýz var ise gözümüzü ve dikkatimizi bu külliyeden ayýrmamamýz gerektiði inancýndayým. Yukarýda bahsedilen konularýn dýþýnda yýðýnla sorun ve olumsuzluklar var. Gazeteniz bu tür olaylara sýcak ve ilgi ile bakmasýnýn sorunlarýn çözümüne yardýmcý olacaðýna inanýyorum. 19 Ocak 2006 Perþembe Baba, Babalý, Babalýlýk Üzerine 2 2.1 Derleme sözlüðünde baba köklü bazý kelimeler baba : I... 1.kalýn direk. 2. Ýskele, motor ve kayýklarda halat, zincir baðlanan kalýn ve kýsa kütük... II... 1. Büyük ve onulmaz çýban, veba, dert, hastalýk (ilenmelerde) : Elinde kolunda babalar çýksýn. (Ks., Çkr., Çrm, Sm., Ama., To., Or.,Gm., Ezm., Ezc., Vn., El., Ml., Mr., Sv., Yz., Ank., Ky., Nð. Ve Kn. Köyleri.). 2. Koyun ve insanlarýn akciðerlerindeolan bir hastalýk. (Ky.) 3. Zehir zýkkým (ilenmelerde) :Baba yiyesice. (Afþin, Gürün) babacan (I) [babaç-3, babaçan, babaþ (II), baboþ-4] 1. Güçlü kuvvetli, cesur, yiðit, iri yapýlý. 2. iyiliksever, merhametli, ... (II) : Bereketli.(Bolvadin, Tavas, Aksu) babaç [babaç yapýlý] 1. Kümes hayvanlarýnýn erkeði, erkek kuþ. 2. Her bakýmdan babasýna benzeyen çocuk. babaçça ( I) 1. Papatya. (II) Büyükçe, irice (Ýpsala, Lüleburgaz) babaklamak, babaklatmak Korkutmak, yenmek, kaçýrmak. “Benim öküz seninkini babaklattý.” (Uðurlu/Ermenek) babalýk 1. kayýnbaba. 2... bubetçe 1... 2. Pire öldüren bir ot. (Ilgýn/Konya) Buraya kadar kendini ele veren ya da benim fark edebildiðim önemli bir olgu yok. Ama ses, yapý ve anlam açýsýndan çok kolay iliþkiler kurulabilecek konuþtuðumuz bu dilde baba isminin güçle, kuvvetle, büyüklükle beraber baþka anlamlarýnýn ipuçlarý da görünüyor. Bereket kavramý da elbet bu sýfatlarla iliþkisiz deðil. Önemli bir anlam eðilimi de babanýn iyilik, merhamet benzeri duygu, düþünceyle, davranýþlarla iliþkisi. Baba+can. (Týpký dilmizin sýcak sözcüðü sevmekten türetilen sevecen gibi.) Ayrýca korku, erk çaðrýþtýran bir anlam eðilimi de görülüyor. Asýl kazýlmasý, üzerinde düþünülmesi, saçmalayýncaya kadar çekiþtirilmesi gereken anlam –elbette denemenin ereði açýsýndan- ilenmelerde kullanýldýðý belirtilen zehir, zýkkým. Ben kelimelerin anlamlarýna iliþkin dildeki bir yolculuðun Ahmet Ateþ ilenç, yakarý, yasak, küfür sözcüklerinde yapýlmasýnýn çok öðretici oabileceðine inanýyorum. Çünkü zamana karþý diðer sözcük çeþitlerine karþý daha dayanýklýlar. Bu sav, Garipname’de, Yunus Divaný’nda, Dede Korkut’ta kolayca kendini ortaya seriyor3. Bundan dolayý Derleme sözlüðündeki çoðu ilenç olan deyimlere geçelim. 2.2 Derleme sözlüðünde baba sözcüðüyle oluþturulmuþ deyimler baba çýha [-> baba çýka] [buradaki h harfinin altýnda h’nin çenetlerini birleþtiren küçük bir yay var. Bunun anlamý h sesinin gýrtlak ha’sý ya da bazý alfabelerde x=gh ile gösterilen ses. Türkmencede k yerine kullanýlýyor: baghsana, yaghsana, kaghsana, goghana, goghuyo, goghasýca gibi.] baba çýhasýca [-> baba çýka] baba çýka [... baba çýkasý, baba çýkasýca, babalar ala, bab tutasýca, baba yýhasýca, boba çýkasýca] Öl, geber anlamýnda ilenç olarak kullanýlýr. ( Kargý, Ýskilip, Sm., Gm., Refahiye, Ezc., Dz., Harput, Gaz., Mr., Zara, Boðazlýyan, Kangal, El., Artova, Yalvaç, Ünye, Çkr., Haymana, Mesudiye, Yz., Yalvaç.) Buradaki deyimlerden hiç olmazsa baba çýkasýca, babalar ala, baba tutasýcanýn “öl, geber anlamýnda”n daha geniþ ve eski göndermeleri, böylesi göndermelere eðilimli olduðuna inanýyorum. Bu sadece bir inanç. Bir de bu deyimlerin derlendiði ilçeler ve illerin Türkmenliklerini tamamen yitirmemiþ yerleþimler olduðunu düþündüðümde bu inancým daha da kuvvetleniyor. Çünkü Türkmenlerin bugünkü inançlarýnýn, evrenin yaratýlýþý, insanýn yaratýlýþý, insanlarýn toplum, doða ve doðaötesiyle iliþkileri konusundaki kurgu ve anlayýþlarý Ýslam dininin tahayyülleriyle zýtlýklar ve çatýþmalar içermektedir. Bu zýtlýklar ve çatýþmalar kendilerinin Müslüman olduklarýný inançla söyleyen, ama “esas Müslümanlýðýn kendi Müslümanlýklarý olduðunu” belirten Türkmenlerin Önasya’ya getirdikleri dinlerinden, Babalýlýktan kaynaklandýðý düþüncesini taþýmaktayým. Davamda delillerime geçmeden önce sözlüklerdeki yolculuðuma devam edeceðim. 2.3 Baba kökünden türetilmiþ törel, inançsal, etik anlamlarý olan babal sözcüðü üzerine) babal [bobal] Vebal, günah. (Der.sözlüðü, Çkr., Sorgun, Kadirli, Silifke, Bor.) Þimdi de vebal, günah kelimerinin Türkçe sözlükteki anlamlarýna bakalým: vebal, -li a. Ar. Günah: bu iþin vebali vardýr. ~ altýnda kalmak manevi sorumluluk yüklenmek: ... ~ i boynunda olmak bir iþin günahýný yüklenmek. günah a. Far. 1. Dince suç sayýlan iþ ya da davranýþ: Ýçki içmek Ýslam dinince günahtýr. 2. acýmaya yol açacak kötü davranýþ, yazýk: ... 3. Sorumluluk, vebal4. Dip Notlar 2. Kýrþehirli Hoca Mesud’un çevirilerinin arkasýnda ise Afþar Türkmenleri’nin Karaman Beyliði’nin desteði vardý. Çünkü ayný coðrafya, Kýrþehri, Karamanoðullarý sayesinde Gülþehri olmuþtur. Barýþýn, sakinliðin, sadece dinsel bilimlerin deðil, dilden kimyaya kadar uzanan bilimlerin, kardeþliðin þehri olmuþtur. Garipname’nin yaratýldýðý þehir... Sulucakarah-öy(y)ük ise Gülþehri’nin kemale ermiþ özgürlüðün kardeþçe yaþandýðý ilkörneðidir, özgünüdür sanki. Bilindiði gibi Moðol istilasý’nýn iþbirlikçisi Caca Nureddin sonrasý beylikler döneminde bu þehir Eretna, Karaman, Kadý Burhanettin ve Dulkadirli beylikleri arasýnda sýk sýk el deðiþtirmiþtir. Âþýk Ali Paþa Türbesi Eretna döneminde (Uygur Türkü) Ali Bey tarafýndan yaptýrýlmýþtýr. Moðollar Rum’u Ali Bey’e býrakýp gitmiþlerdi. 3. Tepki kalýplarýnýn önemini sezen bir filozof da P. Feyerabend idi. Dede Korkut’tan minik bir alýntý yapmadan önce, Feyerabend’dan bir alýntý: “Diller ve dillerin içerdikleri tepki kalýplarý, yalnýzca olaylarý (olgularý, þey durumlarýný) betimleyen araçlar deðildir, ayrýca olaylarýn (olgularýn, þey durumlarýnýn) biçimleyicileridirler; ‘gramerleri’ düþünceyi, davranýþý, algýyý etkileyen bir evren anlayýþýný, bir çepeçevre insan, toplum, dünya görüþünü içinde taþýr [Whorf.] : Language, Thought and Reality 1956, s. 121/ aktaran: Yönteme Hayýr, P. Feyerabend 1989, s.239.” Þimdi de Korkut Dede’den: “Kazan ah etdi. Aklý baþýndan gitdi. Dünya âlem gözüne karañu oldu. Aydur: Aðzuñ kurusun çoban, dilüñ çürüsün çoban; Kaadir senüñ alnuña kada yazsun çoban, dedi...(s.22.) Çoban aydur: Mere itüm kâfir/ Mere dini yok akýlsuz kâfir/Usu yok derneksiz kâfir...(s.27.) Kimi oðul deyü, kimi kardaþ deyu aðladý... Deli dumrul çapar yetdi. Aydur: Mere kavatlar, ne aðlarsýz, menüm köprüm yanýnda bu gavga nedür, neye þiven edersiz? dedi. (s.75)” 4. Acaba Türkçe sözlüklere babal sözcüðü neden alýnmadý? Vebal sözcüðü neden tercih edildi? Babalýn Babalý–Babai-larla ilgisi açýk olduðu için mi Ýslam diniyle bað kuran vebal kelimesi seçildi?...Türk Dil Kurumu, 1980 faþist darbesi sonrasý Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu oldu. Yeni kurumun baba köklü sözcüklere tek katkýsý bu: “babacýlýk, -ðý is. Fel. Devletin türlü sýnýflar üzerinde babalýk ederek bu sýnýflar arasýnda denge kurmaya çalýþmasý iþlemi, paternalizm.” Haklarýný yememek gerek; babaanneyi de ayrý yazmýþlar: baba anne. Bakýn þimdi. Baba anneyi de severiz... ne anladýnýz? Ben anneleriyle çekiþmiþ, kardeþleri adýna diplomatik bir söylemle konuþan bir evladýn babasýna hitabýný da anlýyorum. Diyeceksiniz ki, “ööle” bir demokrasi yok ki yordumuzda! (SÜRECEK) 19 Ocak 2006 Perþembe HABER 7 Sahibi: Hacýbektaþlýlar A.Þ. adýna Naci Özçelik Sorumlu Yazý Ýþleri Müdürü: Aydýn Þimþek Genel Yayýn Yönetmeni: Osman Çoban Yönetim Yeri: Hacý Bektaþ Veli Sevgi Yolu, Karayalçýn Parký Giriþi, Sol Kapý Kat: 1 Hacýbektaþ/ Nevþehir Tel-Faks: 0384 441 39 47 E-mail:[email protected] Þirket e-mail: [email protected] E-groups: [email protected] Web: www.hacibektaslilar.com Baský: Hacýbektaþlýlar A.Þ. Matbaasý Bala Mah. Bektaþ Efendi Sk. No: 38 Tel-Faks: 0384 441 29 16 Pazar günleri yayýnlanmaz. Yayýn Türü: Yerel Süreli Yayýn HAVA DURUMU Güneþli En Yüksek 0C En Düþük 0C Rüzgar Hýzý Rüzgar Yönü Nem Çið Noktasý 1 -6 13,30 km/s Batý 32 % - 140C 3 bin yeþil kart Eðitim yardýmý yapýldý HACIBEKTAÞ – Hacýbektaþ’ta 3 bin yeþil kart sahibi olduðu belirtildi. Yeþil kart sahiplerinin kart sürelerini yoðun bir þekilde uzattýrdýklarýný gözleyen Hacýbektaþ Kaymakamlýðý, Nevþehir’de en az yeþil kartýn Hacýbektaþ’ta olduðunu bildirdi. Konuyla ilgili açýklamaya yapan Hacýbektaþ Kaymakamlýðý Özel Kalem Müdürü Musa Ceyhan, “Hacýbektaþ’ta köyler dahil olmak üzere üç bin kiþi yeþil karttan yararlanýyor. Nevþehir iline baðlý yedi ilçenin içinde en az yeþil kart verilen ilçe Hacýbektaþ’týr” dedi. Yeþil karttan yararlanmak isteyen vatandaþlar, araþtýrma raporu doðrultusunda yeþil kart verdiklerini belirten Ceyhan, “her baþvuran vatandaþýn durumunu araþtýrarak rapor yazýyoruz. Araþtýrma raporlarýný sýký tutuyoruz. Bunun nedeni gerçekten yeþil karta ihtiyacý olan vatandaþlarýmýzýn maðdur edilmemesidir. Maðdur olan ve yeþil karta ihtiyacý olan vatandaþlarýmýzý ciddi araþtýrma raporlarý sonucu belirliyoruz” dedi. Yardýmlar sürüyor HACIBEKTAÞ – Hacýbektaþ Kaymakamlýðý Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Fonu’ndan kurban bayramý nedeniyle yapýlan kiþi baþýna 100 YTL’lik yardým sürüyor. Hacýbektaþ Kaymakamlýðý Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Fonu’ndan kurban bayramý nedeniyle Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Genel Müdürlüðü tarafýndan gönderilen, toplam 25 bin YTL olan ve kiþi baþýna 100 YTL verilen, yardým parasýný alamayanlara 18 Ocak Çarþamba günü verildi. Konuyla ilgili açýklama yapan Hacýbektaþ Kaymakamlýðý Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Fonu’ndan Çýnar Türkmen, “Toplam 250 kiþiye 100 YTL olarak yaptýðýmýz yardýmý, köyde yaþayan ve buraya gelerek alamayanlara paralarýný vermeye devam ediyoruz.” dedi. HACIBEKTAÞ – Hacýbektaþ’ta vatandaþlarýn eðitim yardýmý almak için Hacýbektaþ Kaymakamlýðý Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Fonu önünde kuyruklar oluþturdu. Hacýbektaþ Kaymakamlýðý Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþma Fonu’nun “Þartlý Nakil Transferi” adý altýnda yaptýðý eðitime katký yardýmý listeleri açýklandý. Konuyla ilgili olarak Çiðdem Köyü’nden öðrencisi velisi Ahmet Yýlmaz “eðitime katký yardýmýný iki kez aldým. Ýlk ay için 70 YTL, ikincisinde ise 30 YTL aldým. Þimdi yardým verilecek, ama ne kadar verileceðini bilmiyorum. 2 çocuðum var. Biri okumuyor. Okuyan çocuðum Hacý Bektaþ Veli Ýlköðretim Okulu öðrencisidir” dedi. Hacýbektaþ Halkevi: “Özcan yoksulluktan öldü.” HACIBEKTAÞ – Hacýbektaþ Halkevi yönetim kurulu kuþ gribi nedeniyle yaþanan çocuk ölümlerini protesto ettiklerini söylediler. Hacýbektaþ Halkevi, çocuklarýn Kuþ Gribi’nden deðil, sosyal güvencesizlik ve yoksulluk nedeniyle öldüðüne dikkat çekti. Halkevi yönetim kurulu, Kuþ Gribinin son kurbaný Fatma Özcan’ýn saðlýk hizmetlerinin AKP hükümeti tarafýndan IMF programlarý doðrultusunda, ticarileþtirilmesi sonucunda öldüðünü ileri sürdü. Devletin bütün saðlýk kurumlarýnýn çökertildiðini söyleyen Halkevi yönetimi, “bazý medya organlarýnýn, tek suçlu gibi gösterildiði Fatma Özcan’ýn babasý Emin Özcan, saðlýk güvencesi olmadýðý için çocuðunu hastaneye götürümediðini söylüyor” diye belirtti.