Nefis 5 Mayıs - KİBEM > Kişisel Beslenme ve Eğitim Merkezi

Transkript

Nefis 5 Mayıs - KİBEM > Kişisel Beslenme ve Eğitim Merkezi
5 / Mayıs
Haziran 2011
KİBEM Kişisel Beslenme Eğitim Merkezi Yayınıdır. Ücretsizdir.
KİBEM’İN
ÇOCUK
DANIŞANLARI
SÖYLEŞİ: DAHİ PİYANİST
MERTOL DEMİRELLİ
OBEZİTENİN KÖKENİ
BEBEKLİKTE
ı
ğ
a
Ç
k
u
l
k
Çocu TESİ
OBEZİ
1
Erken lenme şart
bilinç
E
Y
E
T
İ
Z
E
OB
E
B
SO
ÇOCUKLARDA
FİZİKSEL
AKTİVİTE
İÇİNDEN
2
Bu sayıyı hazırlarken geçmişe gidip geldim.
İştahsızlık ya da aşırı iştah, ille de fizyolojik bir
sorunla ilintili olmak zorunda değil. Yememe ya
da aşırı yeme sorunu, psikolojik bir temele de
dayanabilir. Bugün uzmanlar konuyu çok yönlü olarak değerlendirip çözüm sunabiliyorlar.
Günümüz çocukları bu bakımdan şanslı… Tabii
hazır gıda sektörünün pençesine düşmeyenler!
Zira onları bekleyen sinsi tehlike de obezite…
Her iki sorunu da uzman gözetiminde çözmüş
çocuklarla ve aileleriyle konuştuk. Bu arada 15
yaşındaki dahi piyanist Mertol Demirelli’yi bu
sayımıza konuk ettik.
Buyrun bir nefeste NEFİS’i okumaya…
5 /4Mayıs
Haziran
M a r2011
t
/ Nisan
2011
İlkokul birinci sınıftayken çok sevdiğim öğretmenimi kaybettim. Aynı yıl, bebekliğimden beri
beni el bebek gül bebek büyüten ninemden
de ayrılmak zorunda kaldım. Annem babam
çalışıyordu. Bu iki önemli kayıp kendini yemek
fobisi ile göstermişti. Yemeğe ilgisiz duruyor,
yiyince kusuyordum. Kusmaya engel olmak için
doktorun verdiği birtakım hapları içtiğimi hatırlıyorum. Yemek yemem için yapılan ısrarları ise
hiç unutamam. Bu ısrarlar ailemden çok çevremden geliyordu. Ailemin yaklaşımı olumlu,
çevreninki ise yıkıcıydı. Yemek zamanı, emekli
hemşire komşumuzun kendi mutfak dolabında
duran çelik tepsideki iğneleri şıkırdatması belleğimden hiç silinmeyecek. Ortaokula geldiğimde ben de kendime gelmiştim. Yemekle aramı
düzeltmiştim. Israr ve korkutmanın üzerimde
bir etki yapmadığı anlaşılmıştı. Sonrasında ise
mutlu bir çocukluk beni bekliyordu. Bugün yemekle barışık, her lezzeti deneyebilen biriyim.
Besin seçiciliğime karşın ilkokul yıllarında düşkün olduğum bamya ve pırasayı ise anmadan
geçemeyeceğim.
KİBEM Kişisel Beslenme Eğitim Merkezi Yayınıdır. Ücretsizdir.
KİBEM Kişisel Beslenme Eğitim Merkezi Yayınıdır. Ücretsizdir.
ayıs
Sayı: 5 / M
Haziran 2011
EDİTÖRDEN
Selamlar...
Kİ
BEM
SÖYLEŞİ: DAHİ
PİYANİST
SeDEMİRELLİ
inerleri
MERTOL m
KİBEM’İN
ÇOCUK
DANIŞAN-
OBEZİTENİN KÖKENİ
BEBEKLİKTE
Çağı
Çocukluk ES
OBEZİT İ
1
Erken enme şart
bilinçl
ÇOCUKLARDA
FİZİKSEL
AKTİVİTE
TEYE
OBEZİ SOBE
KİBEM’den “Sütü Severek İçiyoruz” Kampanyası
Hipotiroit ve Kilo Verme
Cemile-İnanç Kahramankaptan Çifti: “Kilo Kaybederken Bilinç Kazandık.”
Uzman Psikolog Feyza Bayraktar: Kilo Verme Programına Başlarken
Söyleşi: “Kar Leoparı” Nasuh Mahruki
Hasan Zahir Et Lokantası
www.kibem.com.tr
ÇOCUKLUK ÇAĞI
OBEZİTESİ
4
ÇOCUKLARDA
FİZİKSEL AKTİVİTE
6
SÖYLEŞİ: DAHİ PİYANİST
MERTOL DEMİRELLİ
7
KİBEM’İN
ÇOCUK DANIŞANLARI
8
Pınar Göksan Aker
NEFİS DERGİ
Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Hatice KARSLIOĞLU
Yayına Hazırlık, Tasarım
Tanıtım Ajansı
Yazı İşleri
Tel: 0 312. 439 30 75 • Faks: 0 312. 439 30 76
Fatih Aker • Pınar Göksan Aker
Hüseyin Rahmi Gürpınar Sokağı 4/1
Yönetim Yeri
KİBEM Kişisel Beslenme Eğitim Merkezi
Tel: 0 312. 468 08 86 • Faks: 0 312. 466 75 69
Cinnah Cad. 24/9 Çankaya - ANKARA
www.kibem.com.tr • [email protected]
Çankaya - ANKARA
www.son1saat.com
Basım Tarihi: 1 Mayıs 2011 Ankara
Yayın Türü: Yerel / Süreli
Baskı
Fersa Ofset Baskı Tesisleri
Tel: 0 312. 386 17 00
Faks: 0 312. 386 17 04
Ostim 36. Sokak 5/C-D
Yenimahalle - ANKARA
www.fersaofset.com
ObeziteninKökeni
Bebekliğe Kadar Gider
Çocuk görebildiği ama yasaklanmış olan yiyecekleri arzular. 4 aylık- 4 yaş arasındaki çocuklarda yapılan bir çalışmada, çocuklara her öğünde çeşitli
taze, şeker katılmamış ve işlenmemiş besin maddeleri (tavuk, balık, yumurta, meyve, sebze, tahıl,
yulaf ezmesi gibi) ve süt sunulmuştur. O zamandan beri yapılan diğer çalışmalar, formül mamanın
enerji yoğunluğu farklı olduğu zaman, 6 haftalık
kadar küçük bebeklerin anne kontrolü olmaksızın
formül mama alımını ayarlayabildiklerini göstermiştir.
Anne sütü ile beslenen bebeklerin, formül mama
ile beslenen bebeklere göre kendi kendilerini kontrol etme yeteneklerinin daha iyi olduğunun saptanması, çocukların kendi alımlarını kontrol ettik-
21. yüzyılda şişman olmak kötüdür. Çünkü obez kişilerle ilişkilendirilen genel klişeler bu
kişilerin tembel, yetersiz, disiplinsiz, iradesiz ve
duygusal anlamda sağlıksız olduğu şeklindedir.
Hem laboratuvar hem de saha araştırmaları istihdam, sağlık ve eğitim gibi alanlarda obez kişilere
yönelik ayrımcılık yapıldığını gösteriyor. Çocukluk
çağı obezitesi genellikle kendi kendine duyulan
saygı düzeyi ile kendi vücudunu beğenme düzeyindeki düşüklükle ve yüksek depresyonla ilişkilidir. Obez çocuklar, fazla kilolarından ve çevrelerinin kendilerine gösterdiği olumsuz tavırlardan
ötürü kendilerini suçlarlar. Anne babalar da çocuklarının bu sorununa çare bulamamaları nedeniyle damgalanırlar.
Obez çocuklarda özellikle ergenlikte arkadaş edinememe, grup faaliyetlerine katılamama gibi
psikolojik bozukluklar, obezite derecesini artırır.
Psikoanalitik kurama göre fazla yeme, psikoseksüel gelişmenin oral döneme bağlı kalmasından
kaynaklanır. Yemek yeme, parmak emme gibi oral
etkinlikler erken yaşlarda yakınlığa ve sevgiye eşdeğerdedir. İleride sevgi ve güven gereksinimi
doyurulmazsa, oburluk bunların yerine geçer. Kişi,
yaşadığı her üzüntüde yemeğe yönelir; besini,
duygularını doyurmak için kullanır. Her ağlamada
meme ya da biberonla yanıt veren anneler, böylece
onların oral doyum açlığını ve sevgi, güven eksikliğini koşullandırarak ileride stres altında kaldığında,
yemekle doyum aramasına neden olur.
Çocuklarımızı obezitenin pençesine kaptırmamak
için önlemlerimizi onlar daha bebekken almamız
gerekiyor.
Sağlıklı günlere,
Hatice Karslıoğlu
info@k ibem.com.tr
Çocuklar tatlıyı, tuzluyu, enerji yoğunluğu olan besinleri severler. Yeni ve tanımadıkları besinlerden
ise çekinirler. Çocuğun yeni bir besini kabul edebilmesi için belki on kez tatması gerekir. Çocuk yeni
bir besini tanımaya başladıkça bunu yeğlemeyi öğrenecektir. Çocuklar, arkadaşlarının ya da rol model
aldığı öğretmeninin, anne babasının yediği yemekleri yemeye eğilimlidir. Yemek yediği için ödüllendirildiğinde çocuk aşırı yemeğe başlayacaktır.
leri zaman daha iyi oldukları düşüncesini
destekler.
KİBEM’DEN
Bebeklik dönemindeki beslenme şekli, çocuğun
sonraki yıllarda beslenme alışkanlığını belirler.
Bebeği anne sütü ile beslemenin, obezite oluşumunu önleyici etkisi bilinen bir gerçektir. Çocuğa
her ağlamada biberonla süt vermek, muhallebi
gibi kalorisi yüksek besinlere erken dönemde başlamak ve bunları fazla miktarda vermek, çocukları
şişmanlığa iten uygulamalardır. Anne çocuğunu
biberonla beslediğinde, şişede ne kadar kaldığını
görerek, biberondaki mamayı bitirmesi için çocuğunu zorlayabilir. Oysa emzirilen çocukta kontrol
çocuktadır.
3
Hatice Karslıoğlu
Çocukluk Çağı
Obezitesi
Obezite, gelişmiş batı
ülkelerinde önemli bir
beslenme bozukluğu
olup, ABD’de çocuk ve
ergenlerin yüzde 27’si
obez sınıfında. Çocukluk
çağı obezitesinin 1976’dan
bu yana yüzde 50
oranında arttığı ise acı bir
gerçek.
Genetik, obezitenin temel nedenlerinden biri olmakla birlikte, günümüzde obezite, çevresel faktörlerin
etkisiyle de ortaya çıktığı kabul edilen bir hastalık artık… Çocukluk çağı obezitesinde, ebeveynle doğrudan bir ilişki gözlemlenmekte… Her iki ebeveyn de
obez ise çocuğun obez olma olasılığı %80. Yalnızca
biri obez ise %40. Her ikisi de obez değilse % 7.
4
Erken
bilinçlenme şart
OBEZİTEYE E
KİBEM Uygulamaları
SOB
Gelişmiş ülkelerde obezite, sosyoekonomik durumu
düşük ailelerde ve çocuklarında sık görülüyorken, gelişmekte olan ülkelerde ekonomik sorunu olmayan
ailelerin çocuklarında daha sık görülüyor. Ev ortamındaki huzursuzluklar, anne-baba arasındaki kötü ilişki,
çocuğun anne veya babadan biriyle yaşıyor olması,
çocuğun ruh sağlığına olumsuz etki ediyor. Bu durum
beraberinde, arkadaş edinememe, grup etkinliklerine
Kilo sorunu olan çocuklarda, kiloya neden olan
fizyolojik bir sorun olmadığı bir doktor tarafından
onaylandıktan sonra şunlara bakıyorum: Evin bireyleri daha çok hangi besinleri tüketiyorlar? Sık sık
dışarıda yemek yiyorlar mı? Okul kantininde hangi
besinler satılıyor? Yemekhanede ne tür yemekler
çıkıyor? Sonra çocuğun sevdiği ve sevmediği besinleri öğrenirim. Sevmemesinin nedenlerini araştırırım. Daha önce bir zayıflama programına girip
girmediğini sorgularım. Ailenin obezite, beslenme
katılamama gibi davranış bozukluklarına yol açarak
çocuğu edilgenleştiriyor. Sonuç: OBEZİTE!
Obezite, genellikle 5-6 yaşlarında ve ergenlik döneminde ortaya çıkar. Şişman çocuklar genellikle iri ve
erken gelişen çocuklardır. Boyları, kemikleri ve ergenlikten önce olgunlaşma düzeyleri, yaşıtlarına göre ileridir. Bu çocuklarda ergenlik belirtileri yaşıtlarından
daha erken ortaya çıkar ve büyüme daha erken yaşta
tamamlanır. Psikolojik bozukluklar, şişmanlığın nedeni olduğu gibi aynı zamanda şişmanlığa eşlik eden
önemli bir sorundur. Kendini diğer çocuklardan farklı
görme, içe çekilme, oyunlara katılmama, agresiflik,
özgüvende azalma en sık ortaya çıkan sorunlardır.
Çocukluk çağı obezitesi daha çok yüksek depresyon
ve zayıflama konusundaki genel bilgisini ölçerim.
Çocuğun beslenme ile duygusal yönden bir sorunu
olup olmadığını anlamak için bir psikolog tarafından hazırlanmış epikriz raporunu isterim. Tüm bu
verileri edindikten sonra ailede kilolu biri varsa onu
da çocuğuyla birlikte programa katılması için teşvik
ederim.
İlk hedef, çocukta yetersiz ve dengesiz beslenmeye
neden olan çevresel faktörleri ortadan kaldırmaktır.
Bunun için aileden, arkadaşlardan ve okuldan des-
ile ilişkilidir. Çocuğun kendine duyduğu saygı azalmıştır ve vücudunu beğenmemektedir. Fazla kilolarından ve çevresinin olumsuz tavırlarından dolayı
kendisini suçlar. Anne-baba da, çocuklarının bu durumuna çare bulamadıkları için damgalanır.
Çevreleri tarafından ciddi anlamda sözle ya da bakış
ve tavırlarla taciz edilen obez çocuklar, intihara varan
bir sürece bile girebilirler. Yapılan bir çalışma, 3-5 yaş
arasındaki çocukların, fazla kilolu bir çocuğu, normal
kilolu bir çocuğa göre kötü ve daha az istenen oyun
arkadaşı olarak gördüklerini ortaya koymuştur. Bir
diğer çalışma da 3 yaşındaki çocukların, fazla kilolu
çocukları kötü, aptal, çirkin, mutsuz, tembel ve az arkadaşı olan çocuklar olarak gördüğünü saptamıştır.
Söyle söyle…
Anaokullarında yapılan bir çalışma, çocukların aşırı tuz, şeker ve yağın sağlıksız olduğunu bildikleri
hâlde yine de yeğlediklerini saptamış. Bu da demek
oluyor ki, doğru beslenme bilgisi, yiyecek zararlı da
olsa tüketiminin önüne geçemeyebiliyor. Örnek olmak, çocuğunuza, yapmasını istediğiniz şeyi söylemekten çok daha etkilidir. Sizin yaptığınızı görmeli
ki uygulayabilsin. Böylece çocuğunuz, bilinçli olarak
örnek olmadığınızda bile sizi örnek olarak öğrenir. O
nedenle çocuğunuza yaptığınız ‘Bu yararlı’, ‘Bu zararlı!’, ‘Az ye!’ gibi uyarılar pek de etkili olmaz. Çocuğunuz yine bildiğini okumaya devam edecektir. Çünkü
çocuklar, acil ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda
seçimler yaparlar. Tat, ailenin etkisi, okul, arkadaş
çevresi, reklamlar vs., çocuğun iyi ya da kötü beslenmesini etkileyen faktörlerdir.
Neler yapılmalı?
 Evde huzurlu bir ortam yaratın.
 Baskıcı bir tutum sergilemeyin. Tavırlarınız, bakışlarınız ve
sözlerinizle, kilosundan ötürü çocuğunuzu küçük düşürücek
ifadelerden şiddetle kaçının.
 Düzenli yemek yemek, obezitenin en büyük düşmanıdır.
 Evde hazırlanan yemeğin en temiz, en sağlıklı ve en dengeli
beslenmeyi sağlayacağını bilmesini sağlayın.
 Doyduğunu hissettiğinde yemeyi bırakmaya teşvik edin.
 Beslenme çantasını hazırlayan çocuklar, farklı besinleri tatma-
ya eğilimli olurlar.
 Ana ve ara öğünleri hazırlamalarına izin verin.
rt
e şa
en nm
Erk inçle
E
bil
TEY
EZİ
OB
E
SOB
 Kalorileri saymayın. Mahrum bırakıldığı hissiyle duygusal an-
lamda zarar görürken, gereksinim duyduğu besinleri almadığı için fizyolojik anlamda zarar görürler.
 Asitli içeceklerin bağımlılık yarattığını, bunun da orta uzun
vadede kilo alımına katkıda bulunduğunu anlatın.
Hazır gıdaları ödül nesnesi olarak düşünmeyin. Marketin
sebze/meyve bölümünde en sevdiği meyveyi/sebzeyi elinize
alın. Görüntüsünü, kokusunu, rengini ve tadını övün. Sağlıklı
yiyeceklerin de ödül olabileceğini öğrenmesini sağlayın.
 Reklamlarda kullanılan pazarlama stratejilerine dikkati çekin.
Reklamların, insanları daha fazla ürün ve para tüketimine yönelttiğini anlamasını sağlayın.
 “Zayıfla” ya da “Az ye” yerine, “Sağlıklı olalım ve vücudumuza
dikkat edelim”; “Bunu yeme” yerine “Hadi meyve alalım ve
meyve salatası yapalım”; “Egzersiz yapmamız gerekiyor” yerine “Hadi parka gidelim” ifadelerini kullanın.
tek isterim. Sağlıklı beslenmeyi çocuğa anlatırken,
yaşını dikkate alarak çeşitli beslenme araçları kullanırım. Bunlar bilgisayarlı beslenme oyunları, beslenme
ödevleri ve birlikte yemek yeme aktiviteleridir.
kan anoreksiya ve blumia nervosa gibi yeme bozuk-
Çocuk daha önce bir zayıflama programına girmiş
ancak başarısız olunmuşsa, çocukla başlangıçta bu
konuları doğrudan konuşmam. Kilo, değişim listeleri, zayıflama sözcüklerinin bile geçmediği bir diyaloğa geçerim. Hatta tartıya da çıkartmam. Çocukların
kilo verme döneminde, özellikle ergenlikte ortaya çı-
ve ebeveynlerin, zayıflama sürecinde kullandıkları
luklarına zemin hazırlayacak yaklaşımlardan şiddetle
kaçınmak gerekir. Zayıflama konusunun çocuk için
bir işkenceye dönüşmemesi için doktor, diyetisyen
sözcüklere çok dikkat etmeleri gerekir. Aksi takdirde kendi ellerimizle, duygusal anlamda yıpranmış,
depresif, içe kapanık, asosyal, değersizlik ve suçluluk
duygularından kendini bir türlü kurtaramayan bireyler yetiştiririz.
5
Çocuklarda Fiziksel Aktivite
Fizyoterapist
Dr. Engin Akış
Fiziksel aktivite, günlük yaşamda kas ve eklemlerimizi kullanarak, enerji tüketimi ile gerçekleştirdiğimiz
aktivitelerdir. Egzersiz, planlı, bir yerde yapılan, tekrarlayan vücut hareketleridir. Spor, belirli bir yerde,
yarışma ve kurallara bağlı yapılan fiziksel aktivitelerdir. Fiziksel aktivite sadece egzersiz ve spor değil, ev
işleri gibi günlük aktiviteleri de içeren, enerji harcamakla sonuçlanan her türlü harekettir.
Düzenli egzersizin yararları
Düzenli egzersiz, kas kuvveti ve esnekliği artırır. Yorgunluğa karşı direnci artırır. Sağlıklı kemik, kas ve eklem gelişimi sağlar. Motor becerileri geliştirir. Vücut
ağırlığının kontrolüne yardımcı olur. Kalp ve akciğerlerin etkili fonksiyon gelişimini sağlar. Bunların yanı
sıra çocuğun kendine güvenini artırmaya, stresini
azaltmaya, anksiyete ve depresyon hislerinin kontrolüne, kendilerini daha iyi hissetmelerine, pozitif insan ilişkileri kurmalarına, sosyalleşmelerine, okulda
öğrenmeye daha hazır olmalarına ve geceleri daha
iyi uyumalarına yardımcı olur.
Hareketsizliğin zararları
Çocuklar ve adölesanlar, her gün en az orta dereceli
/şiddetli fiziksel aktivitede bulunmalıdır. 2 yaş ve üstündeki çocuklar, günde en az 60 dakika eğlenceli,
orta şiddette fiziksel aktivite içinde olmalıdır. Bu süre
devamlı uygulanamıyorsa, 2x30 dakika veya 4x15
dakikalık sürelerde aktivite yapılmalıdır. Aktiviteler,
bedensel ve ruhsal gelişime, cinsiyete uygun olmalı,
aktivitelerde ara ara değişiklikler yapılmalıdır.
Birlikte egzersiz yapmak herkes için eğlenceli olabilir.
Spor yapmak çocuğun “fit” kalmasına yardımcı olur.
Yürümek, ip atlamak, bisiklete binmek, dansetmek,
bovling oynamak gibi aktiviteler çocukların eğlenceli bir şekilde egzersiz yapmalarını sağlar.
Çocuk günde 1 saat egzersiz yapmakta zorlanırsa,
bir fitness aktivitesine katılmasını sağlayın. Yaratıcı
olun. Çocuğunuzun katılabileceği oyunlar oynayın.
Sporla ilgili filmler seyretmesini sağlayın. Aktiviteye
egzersiz demeyin. Çünkü çocuklar egzersize faydası
için değil, eğlencesi için katılır. Örneğin küçük çocuklar saklambaç gibi oyunlardan kolayca yarar görürken, daha büyük çocuklar bisiklete binerken eğlenir
ve bundan yarar görürler.
Aerobik egzersizin önemi
Fiziksel inaktivite, erişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da ciddi sağlık sorunlarına yol açar. Koroner arter
hastalığı, inme sonucu felç geçirme, obezite, yüksek
tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet ve bazı
kanser tipleri, bu sorunlardan
bazılarıdır.
Fiziksel aktiviteyi artırmak için
Hareketsiz geçirilen zaman (TV , Bilgisayar) azaltılmalıdır. Fiziksel aktivite eğlenceli bir hâle getirilmelidir. Anne-baba rol modeli olmalı ve çocuğa
alternatifler sunmalıdır.
Erk
bilinen
çlenm
e şart
OBEZ
İTE
SOYBEE
Oksijen alımını artırarak yağların daha fazla yakılmasını sağlar. Buradaki gaye, çocuğu bir seferde 30-60
dakika süreyle olabildiğince hareket hâlinde tutmaktır. Çok uzun süreli olmamak şartıyla arada dinlenmeler olabilir. Vücudu soğutmadan, “Şimdi yer
değiştirelim” gibi yönlendirmelerle devam edilebilir.
Çocuklarda aerobik seanslarından sonra vücudu soğutmak unutulmamalıdır: “Gökyüzüne uzanalım…
Ayak parmaklarımıza uzanalım… Soğumaya devam
etmek için… Su almaya gidelim…”
Eve dönünce kitap okumak, TV izlemek gibi aktivitelerle, kalbin normal hızına döndürülmesi önemlidir.
Bayram ve yaz tatilleri dahil
bir dünyaya kök salan Demirelli,
eğitimini burslu olarak Quenn
Elisabeth Music Chapel’de
sürdürüyor. Piyanistle hâlen
yaşadığı Belçika’dan görüştük.
Mertol Demirelli’nin İnternet sitesinde (mertoldemirelli.org) “Nasıl Başardı?” başlıklı bölümden anlıyoruz
ki, sanatçı, yaşamının ‘emekleme’ yıllarında dahi, ‘2
top dondurma’ ile ödüllendirilirmiş. O hâlde ilk sorumuza bir muziplik ile başlayalım ve soralım kendisine (yanıtını kesin bilebiliyor olsak da):
Çikolatalı pana cotta.. Üstü siyah, içi beyaz.
Dondurma mı, piyano mu?
Buradaki damak tadına alıştım. Bazen Türk lokantalarına ya da tanıdığım Türk ailelerine yemeğe gidiyorum. Türk yemekleri gibisi yok.
Piyanonun üzerinde bir kap dondurma..
Neredeyse 5 yaşından bu yana piyanoyla büyüyor, olgunlaşıyorsunuz. Müzikten beslenip, müziği beslerken; beden ve akıl sağlığınızı hangi
besinlerle destekliyorsunuz?
Çikolata, et, patates, börek, ıspanak.
Tek haneli yaşlarınızla bugün arasında, beslenme yönünden değişimler oldu mu?
Türkiye’ deyken dengeli beslenme konusunda daha
kontrollüydüm. Şimdi kendi başımayım ve dengeli
beslenmediğim için bu kiloma da yansıdı maalesef.
Piyanoyu- ayrıca- bir besine benzetmek gerekseydi, sizin için hangisi ya da hangilerine denk
gelirdi?
Mertol, büyüme ve gelişme döneminde olduğu için günlük
alması gereken kalsiyumu sabahları aldığı sütten karşılayamaz. Gün içerisinde en az 3 bardak süt tüketmesi gerekir.
Ayrıca prebiyotik özelliği, bağışıklık sistemini güçlendirmesi
ve kansere karşı koruyucu olması nedeniyle yoğurdu 1 bardak süt yerine tüketmesini tavsiye ederim. Süt ve yoğurttan
sadece kalsiyum değil aynı zamanda şeker ihtiyacını karşılar; böylelikle daha fazla çikolata tüketmemiş olur. Günlük
karbonhidrat ihtiyacı %50-60 arasındadır. Vücudun ihtiyacı,
doğal besinlerden alındığında hem vitamin, mineral ihtiyacı karşılanır; hem de besin öğeleri yeterli ve dengeli alına-
Konserlerin bitiminde, ilk olarak ne yiyor ya da
içiyorsunuz?
Çikolata, profiterol ya da sufle.
Belçika’nın sofra lezzeti, damağınıza uyuyor mu?
Türkiye’deki arkadaşlarınızın beslenme düzeni
ile oradakileri karşılaştırırsanız, neler gözlemlediniz şimdiye kadar?
7
Hemen hemen aynı, fast food yaygın. İleri yaş grubu
ise bize göre çok daha sağlıklı besleniyor, bu yaşam
kalitelerine de yansıyor.
Sebze ve süt desek, yanıtınız ne olurdu?
Sabahları aceleden mecburen yediğim mısır gevreği, süt ihtiyacımı aslında gideriyor, arada akşamları
da süt içiyorum. Ispanak, en sevdiğim sebze yemeği.
Söyleşimizin sonunda size ‘2 top dondurma’ ile
teşekkür ediyoruz.
cağından ihtiyaç fazlası kalori, hâliyle kilo alımı engellenir.
Doğal şeker içeren besinler meyve, sebze, salata, makarna,
pilav, ekmek, çorba, patates, mısır, süt ve yoğurttur. Günlük protein ihtiyacı %12-15 civarıdır. Her öğünde et grubu
bulunmalıdır. Bunlar; yumurta, tavuk, balık, et, peynir, kuru
baklagil vb.dir. Unutmamak gerekir ki iyi ya da kötü besin
yoktur. İyi beslenme ya da kötü beslenme vardır. Besin
miktarı kişinin ihtiyacına göre değişir. Süt iyi bir besinken,
günlük ihtiyaçtan fazla alımı (örn. 2 litre) kansızlığa yol açar.
Günlük 15 gr çikolata bir sorun yaratmazken, 200 gr çikolata kilo yapacaktır. Mertol’a başarılar diliyorum.
Hatice Karslıoğlu
Mertol
Demirelli
yaşında pamuk elleriyle kocaman
DİYETİSYENDEN
Dahi Piyanist
bu temposunu sürdürüyor. 15
Fatih Aker
Mertol Demirelli 6 yaşından beri
SÖYLEŞİ
günde en az 3 saat piyano çalan
“Aile desteği şart”
DAN
ÖYKÜIŞAN
LERİ
Dilara, KİBEM’e geldiğinde 69,5 kiloydu. Programı 59,5 kiloda
tamamlayıp koruma programına geçti. Ancak program süresince
tek yaptığı kilo vermek değildi. Dilara, dengeli beslenmenin
kurallarını öğrendiği gibi süt içmeye de ısındı. Dilara’nın
başarısında aile desteğinin önemi büyük. Programa harfi harfine
uydukları gibi Dilara’ya örnek olmak için beslenme ve alış veriş
alışkanlıklarını değiştirdiler. Programa daha sonra Dilara’nın
babası Selami Eryılmaz da katıldı. Şu anda o da zayıflama
programında… Aile dayanışmasının iyi bir örneği ile karşı
karşıyayız. Dilara’nın annesi Özlem Eryılmaz ile görüştük.
Dilara’yı KİBEM’e hangi nedenlerle getirmiştiniz?
8
Dilara kilolu bir çocuktu. Zaman içerisinde aşırı kilo
alması nedeniyle sağlık sorunları oluşmaya başladı.
Kilo artışı insülin hormonunu yükseltti ve şeker ilacına başlamak zorunda kaldı. Ancak kilo artışı durmadı; bu sebeple ilaç dozajını artırmak üzereydik.
Bu sağlık sorununun başlangıcı kilo artışı olduğundan Diyetisyen Hatice Karslıoğlu’na gitmeye karar
verdik.
Bir diyetisyen kontrolüne girmek çocuğunuz
için zor oldu mu? Bu süreçte ona nasıl destek
oldunuz?
“Sebzeyle barıştım!”
Batuhan Şahin 10 yaşında. 4 ayda 48 kilodan 43 kiloya
indi. Programın üzerindeki bir başarısı da sebzeyle
yıldızının barışmış olması… Yaşadıklarını kendi
ağzından dinleyelim.
Benim kilom, boyuma göre çok fazlaydı. Hareketli değildim. Okul
dışında vaktimi bilgisayar ve televizyon başında geçirirdim. Canım
sıkıldıkça abur cubur atıştırırdım. Köfte, pilav, tatlı, cips gibi kuru
şeyler yerdim hep. Sebzeyi ağzıma koymazdım. Azıcık yürüsem hemen yorulurdum. Hiç koşamazdım. Doktora gittik. 10 kilo kadar fazlam varmış. Doktor, kanımdaki insülin miktarının yüksek olduğunu
söyledi ve fazla kiloların zararlarını anlattı. Bunları duyunca hemen
kilo vermek istedim. Hatice Abla, ilk görüşmemizde bana bir pedo-
KİBEM Kişisel Beslenme Eğitim Merkezi
Bir diyet programına girmek oldukça güçtü. Çünkü
Dilara daha önce bir diyet programında kilo vermeye çalıştı. Sonuç itibariyle kilo verdi, ancak verdiği
kiloları hızla geri aldı. Bu nedenle, yeniden bir diyet
programı bizi korkutuyordu. Fakat sağlığı sürekli sinyal verdiği için bu programa mecburduk.
İlk başlarda şevkle katıldığı programdan zamanla
sıkılmaya başladı. Bir de sınav dönemlerinde yaşadığı stres nedeniyle yemeğe yöneliyordu. En çok o
zamanlar bize zor geldi. Hatice Hanım bu durumu
kontrol altına alarak Dilara’yı motive etti. Psikolog
Arzu Güneş’in de desteğini alarak yolumuza devam
ettik. Zorlandığımızda Hatice Hanım’ın destekte bulunması işimizi çok kolaylaştırdı.
Ailece yeme alışkanlığımızı değiştirdik. Alışveriş listesi yaparken daha dikkatli davranır olduk. Alışveriş
merkezlerine tok gitmeye çalıştık. Okulu tam gün olduğu için, öğlen tatilinde yemek yemesi gerekiyordu. Sabahları ona öğlen yemesi için sandeviç hazırlardık. Babasının kahvaltı alışkanlığı yoktu. Kızımıza
destek olmak için birlikte kahvaltı yapmaya
başladılar.
Bildiğimiz kadarıyla Dilara’nın sütle
arası iyi değildi. Bu
konuda da yol kat
ettiniz...
Dilara sütü canı istediğinde içiyordu. Her
gün süt içme alışkanlığı yoktu. Programa
girdikten sonra yanında süt taşımayı öğrendi. Süt içmeye başladıktan sonra, boyunda 2 ayda 2
cm fark oluştu.
Ayrıca; Dilara’nın insülin hormonu yüksek olduğundan, ara öğün alması ve şekerinin dengede durması,
onun için çok önemliydi. Süt bizim işimizi çok kolaylaştırdı. Artık sütü severek içiyor.
metre (adımölçer) almamı tavsiye etti. Benim için özel bir yemek
listesi hazırladı. Listede yok yoktu. Ne istersem yiyebilecektim. Fakat daha az yiyordum ve tek çeşit yemiyordum. Benim için en ilginç
şey ise şuydu: Daha önce tadına bile bakmadığım sebze yemeklerini tattım ve çok sevdim. Çok şey kaçırmışım. Bu arada hareket etmenin de vücudumuza yararlarını öğrendim. Artık okulda düzenli
olarak yaptığım hareketler var. Arkadaşlarımla oynadığım oyunlar
da hareket etmemi sağlıyor. Bir de babamla yaptığımız akşam yürüyüşleri. Pedometre ile ölçüyoruz adımlarımı; günde 10 bin adım.
Hatice Abla, bu kadar çok adım atan çok az kişi gördüğünü söyledi.
Hafiflemek beni o kadar etkiledi ki, artık yerimde duramıyorum. Sanırım buna en çok sevinen babam oldu. Bahçede uğraşırken ona
yardım ederim hep. Eskiden bir şeyler istediğinde, hep “Acele et!”
diye bağırırdı. Şimdi süperman gibi anında yanında bitiveriyorum.
Kendimi daha sağlıklı hissediyorum, hemen yorulmuyorum.
www.kibem.com.tr • [email protected] • 0312. 468 08 86
9
Besin fobisi yıkılabilir mi?
Utku 6 yaşında ve 20 kg. 1,5 yaşında anne
sütünden kesildikten sonra besinlere
ilgisizliği, dahası besin fobisi fark ediliyor.
Önceleri üzerinde durulmayan bu durum,
4 yaşından sonra büyüme geriliği fark edilir
dereceye ulaştığında dikkate alınıyor. O
sıra Utku 12 kg kadar. İlk adım bir Pediatrik
Endokrinoloji doktoruna görünmek oluyor.
Muayene ve tetkikler sonucunda, kayda
değer herhangi bir patoloji saptanamıyor.
Durumun nutrisyonel, yani beslenmeye
ilişkin olduğu noktasından hareketle,
Utku’nun bir diyetisyene görünmesi
salık veriliyor. Besin fobisiyle savaşımın
ilk adımları da böylece atılmış oluyor.
Utku’nun tedavi sürecini annesi Zuhal
Ertop’la konuştuk.
DAN
ÖYKÜIŞAN
LERİ
Çocuğunuz hangi besinleri seçiyordu? Yemek zamanı nasıl bir tavır sergiliyordu?
Bu soru hangi besinleri seviyordu olsaydı cevabımız
çok kolay olurdu; makarna ve pilav. Bundan dolayı
da sürekli şeker istiyordu. Yani besinlere karşı bir fobimiz vardı. Yemek saati çok uzun sürüyor, bulantımız oluyor, yiyecekleri ağzımızda bekletiyorduk. Tanımadığı veya ilk kez yiyeceği besinleri ise kesinlikle
kabul etmiyordu.
Bu süreçte çocuğunuzla nasıl iletişim kurdunuz?
Ona nasıl yaklaştınız?
Büyüme ve sağlıklı gelişim için beslenmenin önemini kitaplar ve oyunlarla anlatmaya çalıştık.
Bu yaklaşımınızın nasıl bir etkisi oldu?
Hemen cevap vermese de Hatice Hanım’ın sunduğu
programlar ve oyunlarla yavaş yavaş diğer besinlerle
tanışmasını sağladık. Bu bazen sadece dokunma idi,
10
“Salata yaptım
fotoğrafını çektim.”
Babür Erdoğan, 9 yaşında. Sağlıklı büyümek için
nasıl beslenmesi gerektiğini öğrendikten sonra 12
kilo verdi. Artık istediği gibi koşup oynayabiliyor.
Öyküsünü kendisinden dinleyelim.
Benim sorunum fazla kilolarımdı. Daha az yemek
ğum için hareketlerim de kısıtlanıyordu. Okulda,
ve spor yapmak zorunda olduğumu biliyordum
biri kilomla ilgili bir söz söylediği zaman üzülüp
ama yapamıyordum. Annemle babam, az yemem
ağlıyordum. Okuldan sonra tüm vaktimi evde bil-
ve sofraya oturmam konusunda beni uyardıkça
gisayarda oyun oynayarak, çizgi film seyrederek ve
ben tersini yapıyordum. Yedikçe daha çok acıkma-
sürekli abur cubur yiyerek geçiriyordum. Meyve,
ya başladım. Bir türlü doymuyordum. Kilolu oldu-
sebze ve salatayı hiç yemezdim. Daha çok çikolata,
bazen tatma. Böylece yavaş ama sürekli daha iyiye
giden bir öğün çeşitliliği oluştu.
Utku ile
diyetisyen
Hatice
Karslıoğlu
Diyetisyeniniz, Utku’da neleri gözlemledi?
Hatice Hanım öncelikle Utku’nun besinlere ilgisini
gözlemledi. Onu çok rahatsız etmeden küçük oyunlarla programa katılımını sağladı. Böylece önceleri
ziyaretlerimiz zorlukla olurken ileriki seanslara çok
daha kolay katılmamız sağlanmış oldu. Sürekli pozitif
yaklaşımı, sevecenliği, ilgisi, masa başı veya bilgisayar
oyunlarıyla Utku’yu hep programın ana unsuru yaptı.
Besinlerin, dengeli beslenmenin çocukların büyümelerinde ve sağlıklı olmaları yönünde ne kadar etkili
olabileceğini o küçük oyun ve uygulamalarla gösterdi.
Bir beslenme programına girdikten sonra yaşamınızda neler değişti?
Programa başlayınca ne kadar doğru yaptığımızı bir
kez daha anladık. Doğru sandığımız yanlışlarımızı
öğrendik. Bunları konuşarak giderdik. Bir programa
dâhil olmanın disiplini ile hareket etmenin faydasını
gördük. Çocuğumuzun besin fobisi kırılmaya başladı. Bizim için en önemlisi de buydu. Boy ve kilosundaki pozitif artışlar bizi sürekli motive etti. Bazen
ev ödevlerimizi yaparken zorlandığımızda Hatice
Hanım sürekli olarak alternatif bir plan hazırlayarak
işimizi çok kolaylaştırdı.
11
salam, sosis gibi yiyecekleri tüketirdim. Kilo aldıkça
sokakta arkadaşlarımla oyun oynayamaz oldum.
Sonra, sağlıklı büyümem ve gelişmem için neler yemem gerektiğini öğrenmek için Hatice Abla’ya gittik. Hatice Abla bana hiçbir şeyi yasaklamadı. Yemek
istediğim her şeye izin verdi. Yonca yaprağı favori
beslenme şeklim oldu. Salatanın tadını bilmezdim.
Annem zorla ağzıma tıkıştırır, her seferinde reddederdim. Hatice Abla salata yemem için hiç ısrar etmedi. Benden salata yapmamı, fotoğrafını çekmemi
ve tarifini vermemi istedi. Ben de evdekilere her gün
salata yaptım. Sonunda bir gün tadına baktım ve
salatayı çok sevdim. Her gün beslenme ile ilgili yeni
şeyler öğrendim. Hem de bilgisayarda oyunlar oynayarak… Düşünebiliyor musunuz, tam 12 kilo verdim.
Bunu hayal bile edemezdim. Geçen gün öğretmenim beni anneme şikâyet etmiş. Çok harekeliymişim
ve hiç yerimde durmuyormuşum :))) Artık istediğim
gibi koşuyor oynuyorum. Çünkü bana ağırlık yapan
kilolarım uçtu gitti.
Biricik
Benlik
4B Biricik Beslenme
Yeme Bozuklukları
İştahsız Çocuk
Çocukluk Obezite
Yetişkin Obezite
Diyabet
Sporcu Beslenmesi
Kurumsal Wellness
Gebelik ve Emziklilikte Beslenme
Kaybedilen Ağırlığın Korunması
Uzman Psikolog ile Davranış Değişikliği Yöntemleri
Fizyoterapist Eşliğinde Kişiye Özel Egzersiz Programı
FITMATE
ile
SAĞLIKLI BESLENME PROGRAMI
www.kibem.com.tr
Cinnah Caddesi No: 24/9 Çankaya/ANKARA
T: 312 468 0886 F: 312 466 7569 [email protected]

Benzer belgeler