Honourable Brothers! We have approached the end of the second

Honourable Brothers! We have approached the end of the second

ATAŞELİK : SİDNEY
TARİH : 17.06.2016
RAMAZAN VE KARDEŞLİK
Muhterem Kardeşlerim! Bugünlerde, rahmet ve bereket ayı
Ramazan’ın ikinci haftasının sonlarına yaklaştık. Ramazan,
müminler için rahmet, mağfiret, hayırda yarışma ve özellikle
kardeşlik bağlarının güçlendiği bir aydır.
Bu din kardeşliğinde, dünyanın neresinde olursa olsun insanlara
yardım eli uzatma, elimizdeki nimetleri paylaşma, komşusu açken
tok yatmama şuuru vardır. Hayır ayı Ramazan; akrabaları,
yoksulları, kimsesizleri, mültecileri, yetimleri kısaca ihtiyaç sahibi
herkesi gözetme ayıdır.
Kardeşlerim! Gerçek kardeşlik, O Yüce Nebi’nin (s.a.s.); “Sizden
biriniz kendisi için istediğini mümin kardeşi için de
istemedikçe gerçek manada iman etmiş olamaz.” 1 prensibine
bağlı kalabilmek, Yaratandan ötürü yaratılanı sevebilmektir.
Kardeşlik kavramı, aynı anne-babadan dünyaya gelenlere
hasredilemeyecek kadar kapsamlıdır. Kardeşlik, gariplere,
yetimlere, çaresizlere gönülden “kardeşim” diyebilmek; özellikle
şu mübârek Ramazan ayında zekât, fitre ve sadakalarımızla onları
gözetebilmektir.
Peygamberimiz (s.a.s.)’in, asırlar öncesinden ilkelerini belirlediği
kardeşliği yine O’ndan öğrenelim. “Müslüman, Müslümanın
kardeşidir. Ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Kim
din kardeşinin bir ihtiyacını giderirse, Allah da onun ihtiyacını
giderir. Kim bir Müslümanın bir sıkıntısını giderirse, Allah da
onun kıyamet sıkıntılarından birini giderir. Kim bir
Müslümanın kusurunu örterse Allah da kıyamet günü onun
kusurunu örter 2 buyurarak kardeşliğin gereklerini açıklamakta ve
yine “Birbirinize nefret ve düşmanlık beslemeyin, birbirinize
haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları,
kardeş olun. Bir Müslüman’a, üç günden fazla (din) kardeşiyle
dargın durması helal olmaz” 3 buyurarak kardeşliğimize zarar
verecek her türlü tutum ve davranışlardan uzak durmamızı,
küskün-dargın bir şekilde hayatımıza devam etmememizi
vurgulamaktadır.
Aziz Müminler! Temelinde Allah rızası olan İslâm kardeşliği,
kardeşinin sevinciyle sevinç duymayı, üzüntüsüyle üzülebilmeyi
gerektirir. Ve bu kardeşlik; Efendimiz’in tabiriyle kardeşinin
hakkına riayet etmeyi “Selâmını almayı, hastalandığında
ziyaretine gitmeyi, davet ettiğinde davetine icabet etmeyi,
cenazesine katılmayı ve ona her fırsatta dua etmeyi” 4 icâp
ettirir.
Şu mübârek Ramazan ayında kardeşlik bağlarımızın güçlenmesi
temennisiyle başta okuduğum ayeti kerime ile hutbemi bitirmek
istiyorum.
“Mü’minler
ancak
kardeştirler.
Öyleyse
kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten
sakının ki size rahmet edilsin.” 5
Hazırlayan: Halit YENEN/Wollongong Camii İmam Hatibi
Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 59.
Müslim, Birr ve Sıla, 58; Tirmizi, Hudud, 3
3
Buhârî, Edeb, 57
4
Buhari, Cenâiz, 2
5
Hucurât, 10
1
Honourable Brothers! We have approached the end of the
second week of these blessed and merciful days of
Ramadan. For the believers, Ramadan is a month of mercy,
forgiveness, competing in good deeds, and particularly to
strengthen brotherhood ties.
Within this religious brotherhood, no matter which part of
the world we are in, there is an awareness to lend a helping
hand, to share the blessings we have, and to not sleep in a
full stomach when our neighbours are in hunger. The good
month of Ramadan, is a month where we look after those
who are in need such as our relatives, the poor, the
homeless, the refugees, and the orphans.
Dear Brothers! In a hadith our beloved Prophet (saw)
states: “None of you has faith until he loves for his
brother what he loves for himself.”This statement truly
describes true and complete brotherhood. Alongside the
concept of brotherhood, the devotion to parents is also
equally as important and comprehensive. Especially in this
blessed month of Ramadan, we should consider those less
fortunate and be able to call them our “brothers”, and look to
offer our Zakat, Fitr, and Sadaqah to them.
Our beloved Prophet (Saw) has set out the principles of
brotherhood, so let’s learn from him. In a hadith our beloved
Prophet (saw) states: "A Muslim is a brother of another
Muslim, so he should not oppress him, nor should he
hand him over to an oppressor. Whoever fulfilled the
needs of his brother, Allah will fulfil his needs; whoever
brought his (Muslim) brother out of a discomfort, Allah
will bring him out of the discomforts of the Day of
Resurrection, and whoever screened a Muslim, Allah will
screen him on the Day of Resurrection. ". In another
narration, he (saw) states: “Do not envy one another, and
do not inflate prices for one another, and do not hate one
another, and do not turn away from one another, and do
not undercut one another in trade, but [rather] be slaves
of Allah and brothers [amongst yourselves]. It is not
helal to be mad at a Muslim for more than 3 days”. This
clearly shows us to stay away from behaviours that are
harmful to our brotherhood and emphasizes that we should
not continue our lives in a state of grudge amongst our
brothers.
Honourable Believers! On the basis of Islamic brotherhood,
when a brother is joyful then we should show joy with him,
and if a brother is upset then we should show sadness with
him and seek to help him. Our beloved Prophet (saw)
informs us to fulfil the rights of our brothers and respect it,
such as “to spread and receive Selam, to visit the sick, to
accept the invitation extended by the inviter, to follow
the funeral of the deceased, and to make dua for them in
every opportunity”.
I will like to conclude with the translation of the verse which
I recited in the beginning of this Khutbah in order to
strengthen our brotherhood ties: “The believers are but
brothers, so make settlement between your brothers.
And fear Allah that you may receive mercy.”
2
Translation: Berkay ULUS/Redfern Mosque