Bilim Teknik

Transkript

Bilim Teknik
Bilim
ve
Teknik
yıldız takımı
B İ L İ M V E T E K N İ K D E R G İ S İ N İ N E K İ D İ R - S AY I 1 0 - E Y L Ü L 2 0 0 9
Böceklerde
Zekâ
Doğadaki tüm canlılar yaşamlarını sürdürebilmek için
hem beslenme ve barınma gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak
hem de düşmanlarına karşı kendilerini korumak ve savunmak zorundadır.
Balın Gizemi
Gökdelenler
Su Altının Keşfi
Meraklı Zihinler
Meraklı Zihinler’de yirmi yedi deneme yer alıyor.
Bunlar bir zamanlar fen ile sosyal bilimler arasında var olan
o büyük uçurumu yazılarıyla kapatan, halkın tanıdığı
bilim adamları tarafından yazılmış. Kafalarının ve yüreklerinin
ürünü olan kişisel ve anlaşılması kolay denemeler.
Yazılanları anlamak için herhangi bir bilimsel birikim gerekmiyor.
Amacı okurları güdülemek ve onlara ilham vermek olan editör
John Brockman, yazarlara çocukluklarında onları
bir bilim adamı olmaya yönlendirecek neler olduğunu sormuş.
Hayatlarındaki dönüm noktalarını, rastlantıları,
onları etkileyen kişileri ve olayları anlatmalarını istemiş.
Sonuçta günümüzün en ilginç düşünürlerinden
bazılarının çocukluk günlerini okurların gözleri önüne seren
bir kitap ortaya çıkmış.
TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları bu kitabı yayımlarken
özellikle genç okurlara öğrenme hevesi aşılamayı amaçlıyor.
POPÜLER BİLİM KİTAPLARI
yıldız takımı
Sahibi
TÜBİTAK Adına Başkan
Prof. Dr. Nüket Yetiş
Popüler Bilim Yayınları Müdürü
Genel Yayın Yönetmeni
Adnan Bahadır ([email protected])
B İ L İ M V E T E K N İ K D E R G İ S İ N İ N E K İ D İ R - S AY I 1 0 - E Y L Ü L 2 0 0 9
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Duran Akca ([email protected])
Yayın Kurulu
Prof. Dr. Ömer Cebeci
Doç. Dr. Tarık Baykara
Prof. Dr. Atilla Güngör
Adnan Kurt
Yrd. Doç. Dr. Ahmet Onat
Prof. Dr. Muharrem Yazıcı
Yazı ve Araştırma
Alp Akoğlu ([email protected])
İlay Çelik ([email protected])
Dr. Bülent Gözcelioğlu ([email protected])
Melih Akif Gürbüz ([email protected])
Burak Kale ([email protected])
Gizem Karlılar ([email protected])
Redaksiyon
Umut Hasdemir ([email protected])
Sevil Kıvan ([email protected])
Özlem Özbal ([email protected])
Adem Uludağ ([email protected])
Grafik Tasarım - Uygulama
Ödül Evren Töngür ([email protected])
Web
Sadi Atılgan ([email protected])
Sinan Erdem ([email protected])
Mali Yönetmen
H. Mustafa Uçar
([email protected])
Okur İlişkileri - İdari Hizmetler
Lale Edgüer ([email protected])
E. Sonnur Özcan ([email protected])
Yeter Sivrikaya ([email protected])
Basım Tarihi: 28.08.2009
Değerli Okurlarımız,
Üç aylık bir aradan sonra yeni bir Yıldız Takımı ekiyle birlikteyiz. Bu sayımızda yine ilginç
yazılarla siz okurlarımızın karşısına çıkıyoruz. “Böceklerde Zekâ” başlıklı yazımızda, insan olarak
bizlere fazlasıyla savunmasız gelen böceklerin aslında kendilerini nasıl akıl almaz bir şekilde
savunduğunu, bazılarının onları hiç fark edemeyeceğimiz şekilde kendilerini gizleyebildiğini,
doğada kendilerini düşmanlarına karşı koruyacak zekâya sahip olduklarını, pek çok savunma
davranışı geliştirdiklerini göreceksiniz.
Tarihi insanlık tarihi kadar eski ve önemli bir besin maddesi olan balı konu edinen “Balın Gizemi”
başlıklı yazımız oldukça ilginç. Arılar nasıl bal yapar? Balın içeriği nedir? İşlenme sürecinde balın
kalitesi nasıl korunur? Balların rengindeki farklılığın kaynağı nedir? Her bal kristallenir mi? Gıda
hilelerinin arttığı günümüzde bu soruların cevapları inanıyorum ki herkesin ilgisini çekecektir.
Sizce dünyanın en yüksek gökdeleninin adı ne? Gökdelenlerin konu edildiği yazımız kullanımda
olan gökdelenlerle birlikte henüz inşası tamamlanmamış olan gökdelenler hakkında da bilgi
içeriyor.
Sualtını merak eden okurlarımız için dalış konusunda faydalı bilgiler içeren “Su altının Keşfi”
yazımız ve bu yazımızın devamında yüzme ve su sporları ile ilgili bilgiler sunan “Su Sporları”
başlıklı yazımız yer alıyor.
2+2 kaç eder sorusuna eminim herkes 4 cevabını verecektir. 2+2’nin her zaman dört etmediğini
oldukça ilginç örneklerle sunan “İki artı iki dört yapar mı?” başlıklı yazımız yanında matematik
köşemiz Matemanya ile bu ayki Yıldız Takımı ekimizi beğeneceğinizi umuyorum. Aralık Yıldız
Takımı ekimizde buluşmak ümidiyle .
Sevgilerle,
Adnan Bahadır
8
2 /Böceklerde Zekâ
Doğadaki tüm canlılar yaşamlarını
sürdürebilmek için hem beslenme ve barınma
gibi zorunlu ihtiyaçlarını karşılamak hem de
düşmanlarına karşı kendilerini korumak ve
savunmak zorundadır.
Peki, suyun altında başka neler var,
hiç merak ettiniz mi?
8 /Balın Gizemi
Aslında arıların kendi ihtiyaçları için
ürettiği bal, bugün insanlar için
vazgeçilmez bir besin kaynağı.
24 /İki Artı İki Dört Eder mi?
Pek çoğumuz için iki artı ikinin dört
ettiği, rahatlıkla ve kuşku duymadan
söyleyebileceğimiz bir gerçektir. Acaba
neden?
12 /Gökdelenler
Tabii ki günümüzde insanların büyük paralar
harcayarak daha yüksek binalar yapmasının
tek sebebi güç gösterisi değil.
12
16 /Su Altının Keşfi
Sıcak bir yaz günü güneşin teninizi
yakmasından hiç şikâyetçi olmadan deniz
kenarında oturmuş ve derin maviye dalıp
gitmişsiniz. Suyun içinde bir balık sürüsünün
geçişiyle gerçek dünyanıza dönüyorsunuz.
2
20 /Su Sporları
Su sporları hem çok çeşitli hem de
çok eğlencelidir.
26 /Matemanya
Matesihir
28 /Google ile Ay’da Gezinti
İnsanoğlunun Dünya’dan ortalama 384 bin
kilometre uzaklıktaki Ay’a ilk ayak basışının 40.
yılı tüm dünyada bazı etkinliklerle kutlanıyor.
İnternetin dev şirketlerinden Google da bu
yıldönümü nedeniyle kullanıcılarını sanal
ortamda Ay gezisine çıkarıyor.
BÖCEKLERDE ZEKÂ
Ölü taklidi yapan böcek
Doğadaki tüm canlılar
yaşamlarını sürdürebilmek
için hem beslenme ve
barınma gibi zorunlu
ihtiyaçlarını karşılamak
hem de düşmanlarına
karşı kendilerini korumak
ve savunmak zorundadır.
Böceklerin değişik savunma
davranışları vardır.
Böceklerde savunma
mekanizmaları dört ana
başlıkta toplanabilir.
Aniden düşme ve ölü taklidi yapma gi-
Birçok böcek bitki kabuklarının altında, bit-
bi davranışlar da böceklerin kullandığı ve çok
etkili düşmandan kaçış şekilleridir. Birçok bö-
kide açtıkları tünel benzeri yapıların içinde yaşar. Bazen bir yaprağın, bazen de bir dalın ar-
cek özellikle canlı av tercih eden düşmanlara
kasında gizlenirler. Tek silahları vücutlarının
karşı kendilerini ölü taklidi yaparak korur. Ke-
şekli ve rengidir. Bu sayede düşmanlarından
lebek larvaları rahatsız edildiklerinde, beslen-
en iyi biçimde gizlenebilirler.
dikleri bitki üzerinde oluşturdukları ipeksi bir
iplik yardımıyla kendilerini aşağıya sarkıtır ve
Davranış Savunması:
Böcek-
çış hareketleridir, bu hareketlerin amacı düşmanı ürkütüp sıçratmak veya korkutup şaşırtmaktır. Bu davranış biçimi özellikle çekirgelerde ve kelebeklerde görülür. Tavus kelebekleri kendilerini düşmanlarından arka kanatların-
wikipedia
daki dikkat çekici, parlak renkli, göze benzeyen benekler sayesinde korur.
Tavuskelebeği (üstte) Kuş pisliği taklidi yapan böcek (altta)
2
Böceklerin
morfolojik özellikleri fonksiyonel bir savunma
ne tırmanırlar. Kelebek larvaları dinlenirken,
üzerinde bulundukları zemin ile çok iyi uyum
aracıdır. Örneğin kınkanatlı böceklerin vücutlarını kaplayan tabaka çok serttir; bu özellik,
sağlarlar. Rahatsız edildiklerinde larvalar pula
benzeyen işaret şekillerini ortaya çıkararak yı-
böceklerle beslenen kuşların gagaları da dahil
lan taklidi yapar ve böylelikle kendilerini düş-
olmak üzere her türlü saldırıya karşı koruma
sağlar. Bazı karıncaların da baş kapsüllerinin
manlarına karşı korurlar. Davranış savunması-
ön kısmında sert bir tabaka vardır; bu yapıyı
nın başka bir şekli de koruyucu mekânlarda
tehlikelere karşı yuva girişlerini kapatmak için
bulunmaktır.
kullanırlar. Bazı böceklerin ağız parçaları ile
Tavuskelebeği
ler arasında yaygın ve etkili davranış biçimlerinden en belirgini uçma ve sıçrama gibi ka-
Yapısal Savunma:
tehlike geçtikten sonra tekrar bitkinin üzeri-
Yıldız Takımı Eylül 2009
Kimyasal savunma yapan
böceklerden birkaçı
wikipedia
Jupiter Images
Â
daha da kolaylaşır. Toksin içeren lezzetsiz bitkiwikipedia
lerle beslenen kelebek larvaları, rahatsız edildiklerinde uzaklaştırıcı etkisi olan bir kimyasal
bileşen salgılar ve böylece kendilerini düşman-
Yılan taklidi yapan böcek
larına karşı korurlar.
Kimyasal bileşenlerin çoğu sadece tehlike anında değil devamlı olarak da salgılanabilir. Hamamböcekleri, kulağakaçanlar, pis kokulu yeşil böcekler buna örnektir. Elle tutulduklarında kokuları ele siner ve uzun süre çıkmaz.
Böceklerin savunmada kullandıkları kimyasal maddelerin çoğu uzaklaştırıcı etki gösterir,
kulağakaçan böceklerinin arka kısmında pense şeklinde değişikliğe uğramış yapı da savunmada rol oynar; düşmanlar, örneğin karıncalar
bu yapı ile yakalanabilir. Bazı böceklerin salgıları, tüyleri ve dikenleri de savunmada önemlidir, çünkü bunlar sayesinde düşmanların yumurta bırakmasını engelleyebilirler.
bazılarının yüksek konsantrasyonları tehlikelidir. Kimyasal savunmanın en iyi örneğini bombardıman böcekleri oluşturur. Kimyasal silah
uzmanı olarak bilinen bombardıman böceklerinin gövdelerinin ucunda, dışarıya açılan özel
salgı bezleri vardır.
Kimyasal maddeler -türler arasında ve tür
içinde- çekici, uzaklaştırıcı, beslenmeyi uyarıcı
ya da engelleyici, rekabeti artırıcı ya da engel-
Kimyasal Savunma:
Böceklerin
savunma davranışlarında kimyasal maddeler
leyici rol oynar. Böceklerin haberleşme için kullandığı kimyasal maddelerle savunma için kul-
de önemli rol oynar. Kelebekler avcı böceklere
zehirli bir kimyasal madde enjekte etmek için
landığı kimyasal maddeler arasında sıkı bir iliş-
yakıcı kıllarını ve dikenlerini kullanır. Böcekle-
ca, termit gibi koloni halinde yaşayan böceklerin birbirleri ile iletişiminde feromonlar önem-
rin yedikleri besinlerin bileşimlerindeki kimyasal maddeler de böceklerin lezzetsiz olmasını sağlar. Avcı bir böceğin, avının lezzetsiz ol-
ki vardır. Sosyal böceklerin, örneğin arı, karın-
li rol oynar. Kraliçe birey tarafından salgılanan
duğunu anlaması için, o lezzetsiz böceği bir
kez avlayıp yemesi yeter. Lezzetsizliğin özel bir
feromonlar sayesinde koloninin içinde düzen
sağlanır. Bazı karınca türlerinde, koloniye saldırı durumunda, asker bireyler tarafından salgıla-
görsel işareti varsa, avcıların bunu öğrenmesi
nan feromonlar alarm niteliği taşır.
3
Renksel Savunma:
birçok odun böceği de dallara çok benzer ve
Kriptik Renklenme: Basit bir kamuflajdır.
rüzgârda tıpkı bir dal gibi sallanır.
Özellikle kelebekler, damarlarına varıncaya
Gizlenme birkaç savunma stratejisinden biridir. Zemine karışma veya çevredeki bir nesne-
kadar üzerinde oldukları yaprağa benzer. Pey-
ye benzeme şeklinde ortaya çıkar. Bu savun-
gamberdevelerinin ergin öncesi dönemleri de
manın başarısı, türün şekline, rengine ve yaşam ortamına bağlıdır. Yeşil yaprakların üze-
orkidenin pembe çiçeğine benzer. Bacak kı-
rinde yaşayan bir böceğin yeşil yaprağa ben-
de neredeyse bu çiçekle özdeşleşirler, bu du-
zemesi, ağaç kabuğunda yaşayan bir böceğin
rum gizliliği artırır ve böylece birçok doğal düş-
üzerinde bulunduğu zemine benzemesi gibi.
mandan koruma sağlar.
İlkbaharda etkinlik gösteren böcekler, yapraklar sarı ve yeşilken bu yapraklara, mev-
Parlak Desenler: Parlak desenlerin en
önemli yönü aslında görüntünün çabuk değiş-
sim sonunda da rengini kaybetmiş ve zara-
mesidir. Bu durum, böceğin kendisini düşma-
ra uğramış yaşlı yapraklara benzer. Bazı güvelerin larvaları ince dallara benzer, bazı böcek-
nına karşı korumak için yaptığı savunma hare-
ler ise gövdeden çıkan bir dikeni taklit eder;
arka kanatlarındaki parlak renkli, göze benze-
sımlarının çiçek yaprağına benzemesi sayesin-
Alp Akoğlu
ketinin hızı ile uyumludur. Tavus kelebeklerinin
Kriptik renklenme gösteren böcekler
4
Yıldız Takımı Eylül 2009
yen benekler düşmanlarına karşı korkutucu bir
etki yapar. Tavus kelebeği rahatsız edildiğinde, dinlenirken gizli olan bu benekleri arka kanatlarını açıp düşmanlarına gösterir ve böylece kendisini avcılarına karşı korur. Çekirgeler
ise kendilerini korumak için bitkinin yaprakla-
Alp Akoğlu
rı arasında dinlenirken kamufle olur.
5
Batesian Mimikri
Müllerian Mimikri
Uyarıcı Renklenme: Bazı böcekler renkleri ve desenleri ile de kendilerini gösterir. Renkli böcekler, özel savunma yapıları ve içerdikleri kimyasal maddeler nedeniyle lezzetsiz olmaları sayesinde kendilerini korur. Bu mekanizma
kınkanatlı böcekler ve kelebeklerde yaygındır.
Renk ve desen ile lezzetsiz olma arasındaki iliş-
Lezzetli tür (Lepidoptera: Nymphalidae)
kiyi öğrenen avcı böcekler o tür avlardan sakınır. İğneli arıların vücudundaki renkli bantlar
Lezzetsiz tür (Lepidoptera: Danaidae)
avcılarına karşı uyarıcı etki yapar, avcı böcekler
renkli bantları olan bu avlarda iğne olduğunu
öğrenir ve o tür avlardan sakınırlar.
David Cappaert
Mimikri: Bu kavram bir yüzyıl önce İngiliz
Lezzetsiz tür (Lepidoptera: Danaidae)
doğa bilimci Henry W. Bates tarafından ortaya
atılmıştır. Mimikride üç kavram önemlidir:
Model, taklit ve gözlemci.
Lezzetsiz tür (Lepidoptera: Nymphalidae)
Sosyal Böceklerde Savunma Davranışı
Grup savunması sosyal böceklerin, örneğin karıncaların ve arıların
önemli bir davranış biçimidir. Arılar ve karıncalar yuvalarını savunurken
grup halinde iğne batırma davranışı gösterir. Düşmanları yuvaya geldi-
tir. Sokucu iğne sosyal arıların savunmasında önemli bir silahtır. Bazı sosyal arılarda sokucu iğne kaybolmuştur, bu durumda iğnesiz arılar iğneli arıları taklit eder ve saldırıya uğradıkları zaman savunma kimyasallarını
ve ağız parçalarını kullanırlar.
bazen fiziksel saldırıya da geçebilirler. Asker karıncaların en önemli rolü yuvayı ve yuvadakileri korumaktır. Bu sebeple asker karıncaların baş
yacak zekâya sahiptir. Pek çok savunma davranışı geliştirerek binlerce
kapsüllerinin ön kısmı sert bir tabakayla kaplıdır, çene yapıları gelişmiş-
yıldır hayatta kalmayı ve nesillerini sürdürmeyi başarmışlardır.
Jupiter Images
ği zaman grup halinde toplanır, ses çıkararak düşmanlarını korkuturlar,
6
Sonuç olarak, böcekler doğada kendilerini düşmanlarına karşı koru-
Yıldız Takımı Eylül 2009
Kuşlarda Mimikri
Bates lezzetli bazı türlerin, lezzetsiz türlerinkine benzer renklere ve desenlere sahip olduğunu gözlemlemiştir. Lezzetsiz türler uyarı
renklenmesini kullanır, lezzetli türler de avcıların bunlarla beslenmemesi ilkesinden yararlanarak kendilerini lezzetsiz türlere benzetir. Bu
kavram Batesian mimikri olarak bilinir ve etkili olması için model ve taklit arasında bir denge olması gerekir.
Doğa bilimci Müller, taklit edici türlerin bazı
gruplarının tüm bireylerinin lezzetsiz olduğunu belirtmiştir. Bu nedenle, iki veya daha fazla lezzetsiz tür benzer görünüme sahip olduğunda bu özellik Müllerian mimikri olarak adlandırılır. Mimikri daha çok kuşlar ve kelebeklerde görülür.
Kaynak
Awasthi, V. B., Principles of Insect Behaviour, Scientific Publishers, 2001.
David, L., Evans ve Schmidt, O., Justin, Insect Defenses:
Adaptive Mechanisms and Strategies of Prey and Predators,
State University of New York Pres, s. 482, 1990.
Matthews J. R. ve Matthews, R. W., Insect Behaviour: A Source Book of
Laboratory and Field Exercise, John Wiley & Sons, 1982.
Skelhorn, J. ve Rowe, C., “Tasting the Difference: The Role of Multiple Defence
Chemicals in Müllerian Mimicry”, Proceedings of the Royal Society of London,
Biological Sciences, s. 339-345, 2005.
Sevcan Öztemiz Coşkuntuncel
Uzman Araştırmacı
Adana Zirai Mücadele Araştırma Enstitüsü
Fotoğraflar: Visual Photos
7
BALIN GİZEMİ
Besin kaynaklarımızdan
biri olan balın nasıl üretildiğini
biliyor musunuz?
Balarılarının çiçekten çiçeğe
uçarak nektar topladığını,
bunları kovan olarak
adlandırılan kapalı kutular
içinde bala dönüştürdüğü
süreci hiç düşündünüz
mü? Yaklaşık olarak % 80’i
şekerlerden oluşan balı,
diğer şeker şuruplarından
ayıran özellikler nedir?
Bal, açık krem renginden
koyu amber rengine
kadar değişebilen rengini
nereden almaktadır?
Katkı içerir mi?
Şekerlenmesi saflığının mı
yoksa katkılı olduğunun mu
işaretidir?
Bala neden hile karıştırılır?
Balın kalitesi nasıl anlaşılır?
Günümüzde, bu ve
buna benzer pek çok soru,
sağlıklı ve dengeli beslenmeye
dikkat eden, ayrıca
bal seven tüketicilerin cevabını
aradığı sorulardan birkaçı.
Aslında arıların kendi
ihtiyaçları için ürettiği bal,
bugün insanlar için vazgeçilmez
bir besin kaynağı.
B
alın tarihi insanlık tarihi kadar eskidir.
Son yıllarda Mısır’da firavun mezarlarında yapılan araştırmalarda 3200 yıl-
lık kurumuş bala rastlanmıştır. Okunan tabletlerden Eski Mısırlıların 4000 yıl öncesinden
beri balı hem besin ve ilaç olarak hem de dini
törenlerde kullandığı anlaşılıyor. MÖ 3000 yıllarında Mezopotamya’da yaşayan Sümerlerin
de balı ilaç olarak kabul ettiği biliniyor.
Arılar Nasıl Bal Yapar?
Balarıları 450 g bal yapmak için 2 milyondan daha fazla çiçekten nektar alır. Uzun dil-
8
leri ile topladıkları nektarı karınlarında tutarlar. Balarıları kovana döndüklerinde topladıkları nektarı diğer işçi arılara aktarır. İşçi arılar
balarılarının karınlarındaki nektarı ağızlarıyla emer. Bu arılar nektarı yarım saat boyunca
çiğner. Bu süre içinde enzimler nektarın içindeki şekeri basit şekere dönüştürür. Bu aşamadan sonra arılar, kanatlarını yelpaze gibi
kullanarak, nektarın içerdiği suyu buharlaştırıp peteklerdeki nektarı daha koyu kıvamlı şurup haline dönüştürür. Bal kıvama geldiğinde arılar petekte bulunan altıgen hücreleri balmumu ile kapatır. Bal tüketilene kadar
burada saklanır.
Yıldız Takımı Eylül 2009
maltoz gibi disakkaritlerin yanı sıra diğer yüksek şekerlerdir. Balın içerdiği nem oranı yaklaşık
olarak % 17’dir. Balın diğer bileşenlerini proteinler, vitaminler ve mineraller oluşturur.
Balın mineral içeriği değişkenlik gösterir.
Koyu renkli ballar iz elementler açısından oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra besinsel anlamda çok yüksek bir öneme sahip olmamalarına karşın balın yapısında bazı vitaminler
de (pantotenik asit, B1, B2, B6 ve C vitaminleri ) eser miktarda bulunur.
Balın yapısında yer alan şekerlerin büyük
bir kısmı meyvelerde olduğu gibi kolaylıkla
enerji değeri son derece yüksektir. 100 gram
bal ortalama 325 kalori sağlar. Bu bakımdan,
fazla enerji ihtiyacı duyan her yaştaki kişi için
ideal bir besin maddesidir.
Bal bitkisel kaynağına bağlı olarak az veya çok antioksidan içermesi ve antimikrobiyal
aktivite göstermesi nedeni ile sağlık açısından
önemlidir. Balın antimikrobiyal etkisi, sahip ol-
Jupiter Images
sindirilebilen basit şekerlerdir. Bir besin maddesi olarak büyük bir öneme sahip olan balın
Bileşimi
Ortalama (%)
Değişim sınırları
(Min-max)
Nem
17,2
12,2 - 22,9
Fruktoz
38,4
30,9 - 44,3
Glukoz
30,3
22,9 - 40,8
Sakaroz
1,3
0,3 - 7,6
duğu yüksek ozmatik basınçtan, içerdiği asit
Visual Photos
değerinden, hidrojen peroksit, flavonoidler ve
fenolik bileşiklerden (kafeik ve ferulik asit) kaynaklanır. Balın antimikrobiyal özelliği bitki kay-
O halde balı, arıların çiçeklerin nektarlarını,
bitkilerin veya bitkiler üzerinde yaşayan bazı
canlıların salgılarını topladıktan sonra, kendilerine özgü maddelerle karıştırıp değişime
uğrattığı ve peteklere depoladıkları tatlı madde olarak tanımlayabiliriz.
Balın İçeriği Nedir?
nağına bağlı olarak değişir. Bazı balların antibakteriyal özelliğini sağlayan genellikle hidrojen peroksittir. Ballar farklı antimikrobiyal etkilere sahiptir. Ayrıca, bal bitkisel kaynağına bağlı
olarak az veya çok miktarda içerdiği flavonoid-
Maltoz
8,6
3,3 - 18,2
ler ve fenolik maddelerden dolayı antioksidan
özellik gösterir. Bala uygulanan ısı ve ışık bu etkilerin azalmasına neden olur. Çok eski çağlar-
Yüksek Şekerler
1,4
0,1 - 3,9
dan beri geleneksel olarak yaraların iyileştirilmesinde ve sindirim sistemi hastalıklarının tedavisinde bal kullanılmıştır. Yapılan bazı bilimsel çalışmalarla da bu doğrulanmış ve balın te-
Toplam Asitlik
0,57
0,17 - 1,17
Kül
0,17
0,02 - 1,03
Protein
0,17
0,058 - 0,79
Prolin
0,048
0,015 - 0,14
Diyastaz
20,8
2,1 - 61,2
pH
3,91
0,13 - 8,49
Bal tamamen doğal bir üründür. Yaklaşık
%80’i şekerlerden oluşur. Baldaki şeker içeriğinin ise yaklaşık % 80’nini fruktoz ve glukoz oluş-
davi amacıyla kullanılabileceği belirtilmiştir.
Ancak çok nadir olsa da işlenmemiş balın,
Clostridium botulimun sporlarını taşıma olasılığı olduğundan, 1 yaşın altındaki çoçuklarda
botulismusa ve duyarlı bireylerde alerjik reak-
turur. Balda bulunan diğer şekerler sakaroz,
siyonlara neden olabileceği belirtilmektedir.
9
Jupiter Images
İşlenme Sürecinde Balın Kalitesi Nasıl Korunur?
Balın işlenme süreci genel olarak petekli balın peteğinden ayrıştırılması, eritme, süzme/filtrasyon, ısıtma/pastörizasyon ve dolum aşamalarından oluşur. Balın işlenmesi aşamasında balın kalitesini korumak
için sıcaklık uygulamasının kontrolü önemlidir. Yüksek sıcaklık, balın
yapısında doğal olarak bulunan diyastaz enziminin azalmasına, hidroksimetilfurfural oluşumunun artmasına neden olur, buna bağlı olarak da balın kalitesi düşer. Bu açıdan hem eritme aşamasında, hem de
Kristallenmiş balların yeniden akışkan hale geçmesini sağlamak
için düşük sıcaklık (40-50°C) uygulamaları yapılır. Süzme aşamasında
ise balda kirlilik yaratan maddeler uzaklaştırılır. Bu işlem sırasında uygun gözenek çapına sahip filtrasyon malzemesi kullanılarak oluşabilecek polen kaybı en aza indirgenir. Balın kalitesinin korunması için dolum sonrası depolama sıcaklığının 18°C ile 24°C arasında olması gerekir.
Jupiter Images
10
Mineraller
Açık renkli bal
(ppm)
Koyu renkli bal
(ppm)
Potasyum
205
1676
Klor
52
113
Kükürt
58
100
Kalsiyum
49
51
Sodyum
18
76
Fosfor
35
47
Magnezyum
19
35
Silisyum
22
36
Demir
2,4
9,4
Mangan
0,30
4,09
Bakır
0,29
0,56
Visual Photos
ısıtma ve dolum öncesi dinlendirme tanklarındaki bekleme aşamalarında bal yüksek sıcaklıklara maruz bırakılmamalıdır.
Yıldız Takımı Eylül 2009
Bal su gibi renksiz ve saydam olabileceği gibi, sarı, kehribar, kahverengi,
kırmızımsı ve koyu kırmızı da olabilir. Balın rengi bitkinin kaynağına, balın
depolanma koşullarına ve bekleme süresine bağlı olarak değişir.
Her Bal Kristallenir mi?
Normal depolama koşullarında çoğu bal
bekletilen ballarda kristallenme görülmez-
kristallenme eğilimi gösterir. Buna karşın,
halk arasında kristallenmiş balın kalitesiz ve-
ken, 14°C civarında bekletilen ballarda hızla
kristallenme görülür.
ya şeker katılmış hileli bal olduğuna dair yan-
Tartışılan diğer bir konu da değerli bir be-
lış bir kanı vardır. Balın kristallenmesine yol
sin maddesi olan balın doğallığıdır. Görünüşünden, tadından ve bakarak balın doğal
luğu ve su miktarıdır. Su içeriği düşük, glukoz
oranı yüksek olan ballar daha hızlı kristallen-
olup olmadığını veya katkı içerip içermediği-
kendir. 25°C’nin üstünde ve 5°C’nin altında
sı gerekir.
Kaynaklar
www.fao.org
Arshurst, P. R. ve Denis, M. J., Food Authentication, Chapter 8: Molan, P. C.,
“Authenticity of Honey”, s. 259-303, 1995.
Bakan, A., “Balda Kristallenme Sorunu”, Gıda, Sayı 1, s. 86-87, 2002.
George, E., Symposium: Sweeteners, The Avi Publishing Company Inc.,
s.117-130, 1974.
Qassemi, R. A ve Robinson, R. K., “Some Special Nutritional Properties of
Honey - A Brief Review”, Nutrition and Food Science, Sayı 33,
Cilt 6, s. 254-260, 2003.
Sato, T. ve Miyota, G., “The Nutreceutical Benefit, Part III: Honey”, Nutritions,
Sayı 16, s. 468-469, 2000.
Tew, J. E., “Eat More Honey”, Bee Culture, Sayı 130, Cilt 10, s. 32-34, 2002.
Visual Photos
Jupiter Images
me eğilimi gösterir. Sıcaklık da önemli bir et-
ni anlamak güçtür. Bunun için balın bileşiminden yola çıkarak analitik çalışmaların yapılma-
Jupiter Images
açan ana unsurlar, içeriğindeki şeker yoğun-
Ayşe Bakan
Gıda Yüksek Mühendisi
TÜBİTAK, MAM Gıda Enstitüsü
11
GÖKDELENLER
İnsanoğlunun yüksek binalar
inşa etme arzusu yeni değil.
Yüksek yapılar, çok eskiden
beri güç ve zenginlik göstergesi
olmuş. Mısır Firavunu Keops’un
diğer firavunlardan ve
diğer eskiçağ liderlerinden
daha çok tanınmasının sebebi,
yaptırdığı piramidin
bin yıllarca insanoğlunun
yaptığı en yüksek yapı olarak
kalması.
Birleşik Arap Emirlikleri’nin Dubai şehrinde yükselen Burj Dubai
gökdeleni bu ay içerisinde kullanıma açılacak ve
818 metre yüksekliğiyle dünyanın en yüksek gökdeleni
ve insan yapımı en yüksek bina ünvanını alacak.
12
Neden Yüksek Binalar
Yapılıyor?
Tabii ki günümüzde insanların büyük paralar harcayarak daha yüksek binalar yapmasının
tek sebebi güç gösterisi değil. İlk gökdelenler,
çeliğin binalarda kullanılmaya başlanması ve
asansörün icadından sonra, büyük şirketlerin
iletişimin ve koordinasyonun daha kolay sağlanması amacıyla tüm birimlerini tek binada
birleştirmek istemesiyle ortaya çıktı. Daha sonra büyük şehirlerin merkezlerinde bina yapılabilecek boş alanların azalmasıyla, bu alanlardan daha fazla yararlanabilmek için daha çok
sayıda yüksek bina inşa edildi. Artık gökdelenler sadece ofis ve işyeri değil konut, otel ve eğlence merkezi olarak da kullanılıyor.
Neden Daha Yüksek
Yapılmıyor?
Şangay Kulesi (sağda) tamamlandığında
Şangay Dünya Finans Merkezi (solda) ve Jin Mao (ortada)
gökdelenlerini geride bırakacak.
Çok yüksek binalar yapılırken karşılaşılan bir-
delen unvanını alacak olan Burj Dubai’de kulla-
çok fiziki engel var, ama günümüz mimarisi ve
teknolojisyle bu engellerin üstesinden gelmek
nılacak asansörlerin hızı saniyede 18 metre olacak. Asansör bu hızla binanın en altından 500.
mümkün. Hatta var olan en yüksek gökdelenlerden 4-5 kat daha yüksek, mimarlarının ayak-
metresine yaklaşık 30 saniyede çıkabilir. Ancak
binada 35.000 kişinin yaşaması öngürülüyor ve
ta duracağını iddia ettiği gökdelen projeleri yapılmış bile. Aslında bu projelerin hayata geçirilmemesinin nedeni ayakta durabileceklerinden
bu kadar kalabalık bir binada hiçbir asansörün
diğer katlarda durmaması beklenemez. Binadaki yaklaşık 150 kat ev, işyeri, otel ve eğlence
şüphe edilmesi değil. Bunun başka birçok sebebi var. Bunlardan ilki yapılacak gökdelende ne
kadar kullanım alanına ihtiyaç olduğu. Binanın
merkezi olarak kullanılacak. Bu durumda tüm
bu katlardaki insanlar sürekli asansörleri kullanacak ve asansörlerin hızlı olması bina içi ula-
boyu belirli bir yüksekliği geçtiğinde maliyet
şım problemini çözmek için tek başına yeterli
artmaya başlar. Örneğin binanın 101. katının
maliyeti 100. katının maliyetinden daha fazla
olmayacak. Bu yüzden binada bazıları çift katlı
olur. Bu yüzden gökdelenlerin maliyeti titizlikle
olmak üzere toplam 56 asansör olacak, ama bu
durumda bile binanın tepesinden aşağı inmek
hesaplanır. Birçok mimar en yüksek gökdelenin
çok kolay olmayacak gibi görünüyor. Bir başka
mimarı olabilmek için projeler çizer, ancak bu
yüksek maliyetli projelerini “sadece en yüksek
sorun ise yangın. Bina o kadar yüksek olunca itfaiyenin yangına dışarıdan müdahalesi olanak-
gökdeleni yapmış olmak için” yapacak bir inşa-
sız. Bu yüzden gökdelenlerde itfaiye ekiplerinin
at firması bulamazlar. Diğer bir sorun ise bina içi
ulaşım. Binanın yüksekliği arttıkça, bina içindeki
ulaşım problemleri de artar. Örneğin yapımı de-
üst katlara çıkmasını sağlayacak servis asansörlerinin de olması gerekiyor. Tabii binanın içindeki insanların da hızlı ve güvenli bir şekilde bina-
vam eden ve tamamlandığında en yüksek gök-
dan tahliye edilmesi gerekli. Bunun için yangın
Yıldız Takımı Eylül 2009
Al Burj da Dubai’de yapılacak ve
tamamlandığında boyunun 1050 metre
olması planlanıyor.
merdivenleri, havalandırma bacaları ve yangına
karşı korunaklı odalar da plana eklenmiş olmalı. 100’den çok katı olan bir binada binlerce kişinin merdivenlerden güvenli ve hızlı bir şekilde
inmesinin ne kadar zor olacağını tahmin edebilirsiniz. Gökdelenin çevresine etkileri de yüksekliğinin ve en fazla kaç kişilik olacağının belirlenmesinde rol oynar. Örneğin, Paris’te şehrin siluetini bozacak gökdelenlerin yapımına izin verilmiyor. Binlerce insanın yaşadığı, çok daha fazlasının
hergün ziyaret ettiği bir gökdelenin su tesisatı,
elektrik tesisatı, içinde üretilen çöpün toplanması, çevresinde meydana getireceği trafik problemleri de çözülmesi gereken diğer problemler.
Geleceğin Devleri
Son yıllarda dünyanın en yüksek gökdelenini yapma yarışı daha da hızlandı. İnşası devam
eden birçok gökdelen tamamlandığında Taipei
101’e tepeden bakacak. Hatta bu ay içerisinde
açılışının yapılacağı duyurulan Burj Dubai’nin
yüksekliği geçen yıl Taipei 101’i geçti, fakat binanın resmi olarak en yüksek gökdelen unvanını alabilmesi için inşaatın tamamlanıp binanın
kullanılmaya başlanması gerekiyor. Burj Dubai 162 katı ve 818 metre yüksekliğiyle birçok
rekoru hayli yukarılara taşıyor. Son yıllarda yapılan şaşırtıcı projelerle, örneğin yapay adalarla ismini dünyaya duyuran Birleşik Arap Emirlikleri, gökdelen yapma konusunda Burj Dubai
ile yetinecek gibi de durmuyor. Zira gelecek yıl
1050 metre yüksekliğe ulaşacağını söyledikleri,
2014’te bitmesi beklenen Al Burj isimli yeni kulelerin yapımına başlanacak. Çin de gökdelenler konusunda iddialı başka bir ülke. 632 metre
yüksekliğe ulaşacak olan Şangay Kulesi’nin ve
600 metre yüksekliğe ulaşacak olan China 117
Tower’ın yapımı devam ediyor. ABD’deki Chicago Spire ve Arabistan’daki Abral Al Bait Towers
da yapımı süren diğer devler. Günümüzde teknolojinin hızlanarak ilerlediğini biliyoruz, bu
yüzden daha ne kadar yüksek binaların yapılabileceğini kestirmek mümkün değil.
13
Tarihin En Yüksek
Gökdelenleri
Dünyanın en yüksek gökdelenini yapma
187 metre yüksekliğinde, 47 katlı bir binay-
yarışı ABD’nin Chicago eyaletindeki, 55 met-
dı. Bundan sonra rekor yine New York eya-
re yüksekliğindeki 12 katlı ve ilk gökdelen ka-
letindeki başka binalara geçti. Chrysler fir-
bul edilen Konut Sigorta Binası’nın (Home Insurance Building) 1885’te tamamlanmasıyla
masının 1930’da tamamlanan 77 katlı binası
300 metreyi geçen ilk gökdelen oldu. Fakat
başladı. 1908 yılına kadar çeşitli binalar bu re-
onun da saltanatı çok uzun sürmedi. Yeni re-
koru yükseltti. 1908’de Singer firmasının New
kortmen gene New York’ta yükselen Empire
York’ta inşa edilen binası, kendinden önceki
State Binası’ydı. 102 katlı, 381 metre yüksek-
rekortmenden 68 metre daha yükseğe ula-
liğindeki bu bina 100 kat barajnı aşan ilk bi-
şarak rekoru ele geçirdi. Singer’in gökdeleni
na oldu ve 41 yıl boyunca dünyanın en yük-
Karşılaştırma şeması
Konut Sigorta Binası 1885 55m
14
Singer Binası 1908 187m
40 Wall Street 1930 283m
Chrysler Binası 1930 319m
Empire State Binası 1931 381m
Yıldız Takımı Eylül 2009
sek gökdeleni unvanını elinde tutarak, bu un-
lında tamamlanan Petronas İkiz Kuleleri’yle
lar binanın mimari yapısının parçası olduğu
vanı en uzun süre koruma rekorunun da sa-
452 metreye ulaşan Malezya, bu rekoru ilk
için bu kısımların boyları da binanın boyuna
hibi oldu. 1972 yılında Dünya Ticaret Merke-
gökdelenden beri elinde tutan ABD’den al-
eklenir, ama Willis Kulesi’nin tepesindeki gi-
zi İkiz Kuleleri’nden kuzeyde olanı rekoru 417
bi mimari yapının parçası olmayan, bina ta-
metreye çıkardı. Bundan sadece 2 yıl sonra
mış oldu. Şu an en yüksek gökdelen ise yapımı 2003 yılında tamamlanan, Tayvan’daki
Chicago’da yapılan Willis Kulesi 442 metreyle
Taipei 101 gökdeleni. 101 katlı ve 509 met-
larla örneğin televizyon yayını için kullanılan
en yüksek gökdelen unvanını almayı başar-
re yüksekliğinde. Bu sıralamalar yapılırken bi-
antenler binaların yüksekliğine eklenmez.
dı. Ayrıca Willis Kulesi ilk gökdelen olan Ko-
naların tepelerindeki antenlerin boyu hesaba
nut Sigorta Binası’ndan bu yana rekoru New
katılmıyor. Taipei 101 ve Petronas İkiz Kuleleri
York’tan alan ilk gökdelendi. Yapımı 1996 yı-
gibi bazı gökdelenlerin tepelerindeki sivri uç-
Dünya Ticaret Merkezi 1972 417m
Willis (Sears) Kulesi 1974 442m
Kaynak
http://en.wikipedia.org/wiki/History_of_the_tallest_buildings_
in_the_world
http://www.tallest-building-in-the-world.com/2008/08/19/under-
mamlandıktan sonra eklenmiş, başka amaç-
Petronas İkiz Kuleleri 1996 452m
construction/some-interesting-facts-on-the-burj-dubai-the-tallest-buildingin-the-world-under-construction.htm
http://www.infoplease.com/spot/skyscraperhistory.html
Taipei 101 2003 509m
Burak Kale
Çizim: Bilgin Ersözlü
15
SU ALTININ KEŞFİ
Sıcak bir yaz günü güneşin
teninizi yakmasından
hiç şikâyetçi olmadan deniz
kenarında oturmuş ve
derin maviye dalıp gitmişsiniz.
Suyun içinde bir balık
sürüsünün geçişiyle gerçek
dünyanıza dönüyorsunuz.
Peki, suyun altında
başka neler var,
hiç merak ettiniz mi?
nsanoğlunun bilinmeyeni keşfetme mera-
İ
fes almayı sağlayan tüp dışındaki tüm malze-
kı, uygarlık için tartışmasız önemli bir itici
melerle yapılan dalışlar aletsiz dalış sayılıyor.
güç. Bu merak, elbette denizler için de ge-
Aletli dalışsa suyun altında solunum işlevleri-
çerli. İnsanlığı eşsiz mavi güzelliğiyle etkileyen
nin yerine getirilmesini sağlayan özel malze-
denizin altında neler olduğunu öğrenmek
me kullanılarak yapılan dalış türü. Bu tanım-
her zaman dayanılmaz bir tutku olmuş ve bu
lardaki “alet”, aslında SCUBA ünitesi. SCUBA
tutku tarihte dalış tekniklerinin gelişiminde
önemli rol oynamıştır. Yazılı belgelerdeki ilk
(Self Contained Underwater Breathing Apparatus), kendi kendine yeten su altı nefes alma
kayıtlar sünger arama amaçlı dalış yapan Giritli dalgıçlar (MÖ 3000) ve inci arayan Çin-
aleti anlamına geliyor. Bu aletin kullanılma-
li dalgıçlarla (MÖ 2200) ilgilidir. Askeri amaçlı dalışlarla ilgili ilk kayıtlarsa Homeros’un destanı İlyada’da geçer ve MÖ 13. yüzyılın sonlarında gerçekleştiği varsayılan efsanevi Troya
Savaşı’yla ilgilidir. İlk başlarda mavi derinlikleri
keşfetmek için nefes tutma yöntemleri geliştirildi. Fakat bu yöntemlerle ancak sınırlı bir sürede ve belirli bir derinliğe dalış yapılabiliyordu. Aristoteles’e ait olduğu sanılan Problemata Physica (Fizik Problemleri) adlı yapıtta daha uzun süreli dalış amacıyla icat edilen dalgıç
çanından bahsedilir (MÖ 4. yy). Dalgıç çanının
çalışma ilkesi su dolu bir kaba bir kovanın baş
aşağı batırılmasıyla gerçekleşen olayınkiyle
aynı. Çan suya batırıldığında bir miktar hava
çanla suyun arasında sıkışır ve suyun basıncıyla bu sıkışan hava orada kalarak dalgıçlara nefes alma imkânı sağlar. Ancak bu yöntem
de dalgıçların daha fazla derine ulaşmalarını sağlamadı; çünkü belli bir derinlikten sonra içeride hapsolmuş havanın hacmi su basıncını dengelemek için azalıyordu. Bu da dalgıçların nefes almasını zorlaştırıyordu. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte oksijenli tüp icat edildi ve dalgıçların su altındaki özgürlükleri arttı.
Suyun altında dalgıcın verdiği nefesin soğutulması ilkesiyle çalışan oksijenli tüpler dalış
dünyasında yeni bir çığır açtı.
Günümüzde birçok farklı dalış yöntemi
uygulanıyor. Dalışın profesyonel ya da amatör olmasına bakılmaksızın genel olarak iki temel dalış çeşidi var: Aletsiz dalış ve aletli dalış.
Aletsiz dalış nefes tutularak ve maske, şnorkel,
palet ve ağırlık kemeri gibi aletlerden yararlanılarak gerçekleştiriliyor. Suyun içinde ne-
16
sı içinse özel bir eğitimin alınması gerekiyor.
Yıldız Takımı Eylül 2009
Eğitim almak isteyen dalgıç adaylarının
en az 14 yaşında olmaları gerekiyor. 18 yaşından küçüklereyse veli izni olmadan eğitim verilmesi yasak. İlk eğitimlerde dalgıç
adaylarına suya giriş teknikleri, alçalma teknikleri, nefes almayı sağlayan regülatörün
nasıl kullanılması gerektiği, maskenin içine
su dolduğunda nasıl boşaltılması gerektiği
gibi temel bilgiler veriliyor. Alınan eğitimlerin düzeyine ve dalış deneyimine göre bir yıldız, iki yıldız ve üç yıldız dalıcı olabilme olanağı bulunuyor. Bir yıldız dalıcılar 18 metreye, iki yıldız ve üç yıldız dalıcılar 30 metreye
kadar dalabiliyorlar. Üç yıldız dalıcılarsa değişik düzeylerdeki dalıcılara önderlik yapabiliyorlar.
Dalış sporunun belki de en heyecanlı kısmı su altında yaşayan canlıları çıplak gözle
görme deneyimidir. Bu canlıların fotoğraflarını çekmek ne kadar eğlenceli olurdu, hiç
düşündünüz mü? Su altında fotoğraf çekme şansı yukarıda bahsedilen dalış çeşitlerinin ikisinde de var. Aletsiz dalışta dalış süreleri kısa olduğu için her dalışta sadece birkaç fotoğraf çekilebiliyor. Ancak bu yöntemin, tüpten kaynaklanan baloncukların fotoğraf alanını etkilememesi gibi bir avantajı var. Aletli dalışsa derin yerlerin keşfedilmesini ve fotoğraflanmasını daha kolay hale getiriyor. Su altı yaşamının en iyi izlenebileceği derinlik, güneş ışınlarının kolay ulaşabildiği 0-20 metre arası. Suyun ışık emici olması
nedeniyle Güneş’ten gelen ışınlar suyun altında soğurulur. Bu yüzden derinlik arttıkça
bazı renkler kaybolur. Örneğin, 5 metrede
kırmızı, 8 metrede turuncu, 11 metrede sarı,
19 metrede yeşil, 23 metredey se mavi rengin görülme olasılığı sıfırdır. 20 metrede su
altı feneri bulunmayan bir dalıcı yaralanırsa,
akan kanı yeşil olarak görür. Suyun ısıyı iletme oranı havanınkinden 25 kat fazladır. Bu
yüzden su altında sıcaklık birdenbire değişebilir. Dalıcıların bu sıcaklık değişimlerine karşı korunması için ısı yalıtımı sağlayan elbiseler giymesi gerekir.
17
Dalış için gerekli olan en temel donanım maske, şnorkel ve palettir.
% 10’u kadar bir ağırlığın desteğine gerek duyulur. Bu ağırlıksa ağırlık
Serbest (nefes tutarak) ve aletli dalış, bu temel malzemeler olmadan
kemeri yardımıyla taşınır.
yapılamaz. Diğer malzemeler aletli dalış için önemlidir.
Tüp: Su altında nefes almayı sağlayan malzemelerdir. Soluduğumuz
hava “kompresör” adı verilen makinelerle nemi süzüldükten sonra yüksek
Maske: Suyun yoğunluğu havanın yoğunluğundan daha yüksek olduğu
basınçla tüplerin içine doldurulur. Tüplerin içinde sırf oksijen değil, normal
için ışığın kırılma katsayısı farklıdır. Su altında objeleri bu yüzden
net göremeyiz. Maske, maske camı ile göz arasına su girmesini önleyerek
hayatta soluduğumuz hava bulunur.
Regülatör: Tüpün içindeki yüksek basınçlı havayı soluduğumuz havanın
gözün net görebilmesi için uygun ortamı oluşturur. Işığın su ortamından
basıncına çeviren, böylece dalgıçların su altında nefes almalarını
maskenin içerisinde bulunan hava ortamına geçerken kırılmasından ötürü
cisimler su altında % 33 daha büyük, % 25 daha yakın görünürler.
sağlayan aletlerdir.
Yüzerlilik Kontrol Aleti (BCD-Buoyancy Compensator Device): Su yüzeyinde
Şnorkel: Suyun yüzeyinde nefes almamızı sağlayan J şeklindeki borudur. Bir
veya su altında fazla enerji harcamadan dalıcının yüzerliliğini sağlayan,
ucu dalıcının ağız kısmında diş ve dudaklarla tutulur, diğer ucu da
ceket şeklindeki aletlerdir. Ağızla veya tüpten gelen havayla şişirilebilir.
su yüzeyinde bulunur. Maske ile su altını izlerken devamlı başımızı sudan
Gerekirse fazla havanın boşaltılabileceği cepler bulunur.
çıkarıp nefes almak verimsiz olacağı için şnorkel kullanırız.
Aletli dalış yaparken şnorkel kullanımı dalış noktasına, tekneye ve
Dalış Elbisesi: Su altında dalgıçların ısı kaybını önleyen malzemelerdir.
Değişik sıcaklıklar için değişik tipte elbiseler tercih edilir.
kıyıya yüzerken gereklidir.
Palet: Dalıcının su içindeki hareketini kolaylaştırmak için kullanılan,
ayağa takılan malzemelerdir. Paletler dalıcının bacak boyunu uzatarak su
Dalış bilgisayarı: Dalgıcın hangi derinlikte ne kadar süre dalabileceğini
ve limit aşımı durumlarında hangi derinlikte ne kadar süre beklemesi
gerektiğini gösteren alettir.
içinde rahat hareket etmesini sağlar. İki kısımdan oluşur:
Ayağa takılan kısım ve pala. Paletler, pala çeşitlerine göre sınıflandırılır.
Uzun ve geniş palalı olanlar yüksek hız sağlar. Pala üzerinde
Ağırlık Kemeri: Dalış için kullanılan malzemeler nedeniyle suyun içinde
batmak zorlaşır. Bunun için dalıcının ağırlığının yaklaşık
18
Fotoğraf: Visual Photos
kanalı olan paletler de manevra kabiliyetini arttırır.
Yıldız Takımı Eylül 2009
Dalış yaparken dikkat edilmesi önemli bir
husus su altı ekolojisinin korunmasıdır. Su altı canlılarının çoğu suyun dibindeki kaya ve-
dan büyük ilgi görüyor. Türkiye’nin dört bir
yanında, dalış yapma keyfinin doyasıya yaşanabileceği birçok yer bulunuyor. Bunların ba-
Dalış zevkli olduğu kadar dikkatli olunması gereken bir spordur aynı zamanda. Her dal-
ya kovuk içlerinde yaşar. Kimi zaman tehlikeli
şında Kaş, Kalkan, Bodrum, Saroz Körfezi, Fet-
gıç yeteneği ve deneyimine göre dalmalıdır.
Aksi takdirde su altında çeşitli sorunlarla kar-
canlılarla karşılaşma olasılığını da göz önünde bulundurmak gerekir. Bunun için su altın-
hiye, Ayvalık çevresi gibi yerler geliyor.
şılaşma olasılığı yüksektir. Hipotermi (vücut
da bilinmeyen ve tanınmayan hiçbir şeye do-
da neler görürüz? Dalışın ilk evrelerinde su-
kunmamak bir dalıcının temel ilkeleri arasındadır. Daha önceden dalış yapmadığınız bir
yun altında genellikle değişik türde yosunlar görebiliriz. Heyecan verici diğer su al-
yerde dalacaksanız, bu bölgede yaşayan su
tı canlılarını görebilmek için biraz daha de-
altı canlıları hakkında mutlaka önden araştırma yapmalısınız.
rine dalmak gerekir. Ülkemiz denizlerinde
Türkiye üç tarafı denizlerde çevrili bir yarı-
zıları süngerler, mercanlar, porselen salyan-
pertermide ise terleme, su veya tuz kaybı, bilinç kaybı gibi belirtiler görülür. Bu iki durumla karşılaşıldığı zamanlarda dalışa hemen son
mada olduğu için su altı yaşamı açısından ol-
gozlar, deniz hıyarları, deniz çıyanları, deniz
verilmelidir.
dukça zengin. Gerek su altı canlılarıyla gerek-
kestaneleri, deniz kaplumbağalarıdır (ca-
se kalıntılarıyla ülkemiz dalış turizmi açısın-
retta carettalar).
Kaynak
Üner Beköz, Ömer Baklavacı ve Figen Sarıgül, Su altı Teorisi,
2. Baskı, Turkdive, 2001.
Bülent Gözcelioğlu, “Derin Mavinin Çağrısı,”
Bilim ve Teknik, Nisan 2002.
Peki, ilk kez daldığımızda denizin altın-
kötü olaylardan ikisi. Hipoterminin belirtileri ilk başta titreme ve sonra kasılma, kramp
ve el becerisi ile konuşmada bozulmadır. Hi-
Fotoğraf: Visual Photos
görebileceğiniz ilginç çanlı türlerinden ba-
ısısının düşmesi) ve hipertermi (vücut ısısının
yükselmesi) su altında başımıza gelebilecek
Gizem Karlılar
Fotoğraflar: Bülent Gözcelioğlu
19
SU SPORLARI
Kimileri sadece yazın değil
kışın da suya giriyor.
Onların amacı serinlemek değil,
spor yapmak!
S
porun, yaşamımız için çok çeşitli yararları var. Sağlıklı, dayanıklı, güçlü ve
mutlu olmamızı sağlaması sporun en
önemli yararları arasında. Tüm insanların sağlıklı bir yaşam için spor yapması gerekir. Su
sporlarının çoğu tüm vücudun çalışmasını
sağlar. Su sporları hem çok çeşitli hem de çok
eğlencelidir. İşte bazıları:
Yüzme,
su sporlarının yapılabilmesi
için en temel aktivitedir. Çok küçük yaşlarda
başlayan yüzme hikâyemiz, suda ayaklarımızı
ve ellerimizi sürekli hareket ettirmemizle başlar. Kimileri bu yüzüş şeklini “köpekleme” olarak ifade eder. Eğer yüzmeyi spor olarak yapmayı planlıyorsanız, farklı stillerde kendinizi
geliştirebilirsiniz. Kurbağalama, kelebek, sırtüstü, serbest yüzme stillerinden birini ya da
hepsini seçebilirsiniz. Profesyonel bir yüzücü
olmak gibi bir niyetiniz yoksa düzenli olarak
yüzmek ve günden güne yüzme mesafesini
artırmak spor için yeterli olacaktır.
Yüzme, vücuttaki tüm kasları çalıştıran
sporlardan biri. Disiplinli bir yüzücünün kalbi ve akciğerleri de daha iyi çalışır. Tüm kasla-
rı kategoride yüzebilir. Spor soğuk bir gölde
rı çalışan bir vücudun sinir sistemi de bundan
etkilenir. Yüzücüler sudan çıktıklarında ken-
ya da nehirde yapılıyorsa dalış giysisi de giyilebilir. Paletli yüzmede de tüm vücut kasları
dilerini mutlu, rahatlamış ve başarılı hisseder.
kullanılır ve vücut zinde hissedilir.
Yüzme sporunu kurallarına göre öğrenmek istiyorsanız bir eğitmenden destek al-
Sörf yapmak için yüzme bilmek önem-
manız gerekir. Bunun için örneğin okulunu-
li, ama dalmayı bilmeye gerek yok. Çünkü bu
zun yüzme topluluğuna ya da bir spor kulübünün düzenlediği eğitimlere katılabilirsiniz.
sporu yaparken çoğunlukla su yüzeyinde, bir
tahtanın üzerinde olacaksınız. Türkiye’de çok
güçlü dalgaların olduğu yerler olmadığı için
Çift Paletli Yüzme,
serbest yüz-
daha çok rüzgârdan yararlanılan sörf stille-
me stiliyle yapılan bir spordur. Diğer bir pa-
ri tercih ediliyor. İşte çeşitli sörf seçenekleri:
Rüzgâr sörfü: Bu sörf stilinde, sörf tahta-
letli yüzme biçimi de “monopalet”le yüzmedir. Böyle yüzenler, yüzerken bir yunusa benzer. Çünkü iki ayaklarına tek bir palet takarlar.
Bu nedenle ayakları birbirine birleşir ve ayrılmaz. Bu sporu yapanlar farklı bir şnorkel kullanır. İleriye doğru hızlıca yüzen bu sporcu-
20
sının üzerine bir yelken takılıdır. Önce tahtanın üzerine çıkıp, yelkeni doğru yerlerden tutup kaldırırsınız. Tahtanın üzerinde dengede
durabilirseniz, rüzgârdan yararlanıp kayma-
lar için şnorkelin alın kısmının basınca daha
dayanıklı olması gerekir. Monopaletle yüzen-
ya başlarsınız. Hızlanabilmek için rüzgârın da
güçlü olması gerekir. Bu nedenle sörf sporları için rüzgârlı ve derin olmayan kıyılar ter-
ler sualtı, su üstü ve tüplü olmak üzere üç ay-
cih edilir.
Yıldız Takımı Eylül 2009
Yelken
Uçurtma sörfü: Uçurtma sörfünde, rüzgâr
Wakeboard: Bu sörf stilinde ayaklarınız
sörfünde olduğu gibi yine bir tahtanın üzerin-
sörf tahtasına bağlıdır ve bir tekne sizi çeker.
yi, hem de yelkeni kontrol edebilmektir. Eğer
desiniz. Ama farklı olarak yelken yerine büyük
Tekne giderken arkasında iki dalga oluşturur.
yüzme biliyorsanız ve omurganızda ve be-
uçurtmalar kullanılır. Bu uçurtmalar o kadar
büyüktür ki, güçlü bir rüzgârda sizi uçurabilir.
Sörfçü oluşan bu dalgaları rampa olarak kullanıp taklalar atarak akrobatik hareketler ya-
linizde bir problem yoksa her yaşta bu sporu yapabilirsiniz. Yelken sporu iki gruba ayrı-
Uçurtmalar üçgen ya da bir yamaç paraşütü
par. Bir de kablolu wakeboard var. Bunda,
lır: Yelkencilik ve yatçılık. Yelkencilik grubun-
görüntüsündedir. Ellerinizde uçurtmayı yönlendiren ipler olur. Uçurtmaya istediğiniz ko-
tekneye değil karadan yönetilen bir çekiciye
bağlı olursunuz.
da, sporu yapan kişinin yaşına ve deneyimine göre değişen çeşitler vardır. 8-16 yaş gru-
mutu vererek dönebilir, havalanabilir ve inebilirsiniz. Kullanılan sörf tahtası da daha küçük
ve hafiftir. Havalandığınızda tahta da ayağınıza takılı kalarak sizinle havalanır. Bu sporu yapmak için de rüzgârlı kıyılar tercih edilir.
Kıyı sörfü: Bu sörf stilinde, uçurtma sörfünde kullanılandan daha küçük bir sörf tahtası kullanılır. Sörf kumsalda başlar. Dalganın çekildiği an kumsalda koşarak suya girer
ve ilk dalgayla birlikte tahtanın üzerine çıkıp
kaymaya başlarsınız. Bu sporu yapabilmek
için taşlık olmayan dalgalı bir kumsal seçmek
gerekir.
sporunun amacı hem tekne-
bundaki yelkenciler “optimist” adı verilen te-
Su Kayağı yaparken kayaklar ayaklarınıza takılıdır, elinizde diğer ucu hızlı bir tek-
mel yelken sınıfını tercih eder. “Pirat” sınıfı için
iki, “Dragon” sınıfı için üç kişi gerekir.
neye bağlı olan halat bulunur. Jet ski sizi çekerken, siz de suyun üzerinde kayarsınız. Kayarken, teknenin arkasında oluşan dalgala-
daha kalabalık olması gerekir. Türkiye’deki yarışmalar 5-15 metrelik tekneler arasında, fark-
rı kullanarak wakeboard’da olduğu gibi atlayabilirsiniz. Eğer yarışmadaysanız, atlama
mesafesi ne kadar uzun olursa o kadar iyi pu-
Eğer yatçılıkla ilgileniyorsanız ekibinizin
lı kategorilerde düzenlenir.
an alırsınız. Soğuktan koruyacak bir giysi kullanırsanız su kayağını kışın da yapabilirsiniz.
Su kayağı birçok tatil yerinde yapılan bir etkinliktir.
21
Serbest Dalış, nefesimizi tutarak suyun içinde çeşitli işler ya-
Tüplü Dalış,
sualtının güzelliklerini keşfetmek için tuttuğu-
pabilme becerisidir. Nefesimizi uzun süre tutabilmemiz için öncelik-
muz nefes yani sualtında kalma süremiz az gelince bulunmuş bir da-
le vücudumuza az oksijenle çalışmayı öğretmemiz gerekir. Uzun süren bu öğrenme döneminde sabırlı olmak gerekir. Uzun paletlerle, kı-
lış yöntemidir. 14 yaşından büyük olan ve tüp kullanmasına bir engel
olmayan herkes bu sporu yapabilir. Eğer bu sporla ilgili endişeleriniz
sa mesafeli, yatay dalışlar yaparak, sonra paletleri kısaltarak, paletsiz
varsa eğitime başlamadan önce eğitmen eşliğinde keşif dalışı yapa-
dalarak, dalış mesafesini uzatarak kendimizi geliştirebiliriz.
bilirsiniz.
Serbest dalışta da dalışa özel malzemeler kullanılır. Gözlüğün kü-
Dalış eğitimleri birkaç aşamalıdır. Her aşamanın sonunda bir yıl-
çük ve tam yüzümüze göre olması, derindeki basınca dayanıklı olması
dız sahibi olursunuz. Tek yıldızlı dalgıçlar, üç yıldızlı dalgıç eşliğinde
gerekir. Şnorkel de dalış hızımızı engellememesi için diğerlerine göre
daha kısa borulu olmalıdır. Sualtında kalma süremiz, nefesimizi tuttu-
18 metreye kadar dalış yapabilir. Eğitimin ikinci aşamasını bitirenler iki
yıldızlı dalgıç olur. Bu dalgıçlar, en az iki yıldızlı bir dalgıçla 30 metreye
ğumuz süreyle kısıtlı olduğu için kullandığımız hiçbir malzeme bizi ra-
dalabilir. Ama 18 yaşından küçükseniz, üç yıldızlı bir dalgıçla 24 metre-
hatsız etmemeli, engellememelidir.
ye dalabilirsiniz. Üç yıldızlı dalgıç olduğunuzda artık diğer dalgıçlara li-
Serbest dalışta da farklı stiller var: Dikey dalışta dalgıç belirli bir de-
derlik edebilir, 30 metreye dalabilirsiniz. Eğitmen kontrolünde 42 met-
rinliğe ulaşmaya çalışır. Bunu sabit ağırlık kullanarak; palet ve sabit
ağırlık kullanarak; paletsiz ama iple kendini çekerek ve sabit ağırlık kul-
reye dalmak da mümkündür.
Tüplü dalış eğitimi verilen birçok eğitim merkezi var. Özellikle sahil
lanarak; hiçbir malzeme kullanmadan sabit ağırlık kullanarak, dalınan
noktada ağırlığı bırakarak yapar. Yatay dalış ise derine dalmaya gerek
kalmadan sığ sularda ve havuzlarda yapılabilir. Bu stil paletli ya da pa-
kentlerinde hem tatil yapıp hem dalış eğitimi alabilirsiniz. Dalmayı öğrendikten sonra sualtı fotoğrafçılığı, sualtı belgeselciliği, mağara araştırmacılığı ve sualtında yön bulma gibi etkinliklerde bulunabilirsiniz.
letsiz uygulanabilir. Kimi yatay serbest dalışçılar su yüzeyinde şnorkelle gezinirken, sadece derinde zıpkınla avcılık yapmak ya da toplayıcılık yapmak için dalarlar.
22
Fotoğraf: Visual Photos
Serbest dalış eğitimi almak isteyenler için çok sayıda üniversitede
ve yüzme okullarında bu tür dalış eğitimleri veriliyor.
Yıldız Takımı Eylül 2009
Kano sporu Amerikan Yerlileri’nin teknelerine benzeyen, çeşitli incelikte ve uzunlukta tekneler ve küreklerle yapılır. Kano spo-
arasında değişir. Yarış stiline göre kürek çeken
sporcu sayısı da değişir. Bazı yarışlarda bir de
Rafting nehirlerde yapılan bir spordur.
Güçlü akan nehirler tercih edildiği için kask ve
dümenci vardır. Gidilen yönü dümenci ayarlar.
can yeleği takmak gerekir. Nehir suyu soğuk
Rafting yaparken bir şişme botun için-
olduğu için su geçirmeyen elbise giymek de
iyi olabilir. Türkiye’de nerelerde rafting yapıl-
ru için daha çok akarsular tercih edilir. Tehlikelere karşı can yeleği giymek, kask takmak gibi
önlemler alınır. Yarışmalarda amaç genellikle
de, güçlü akan akarsuya karşı yol almaya çalı-
belirli bir mesafeyi kısa sürede tamamlamak-
şılır. Bu spor da kürek gibi bir ekip sporu olsa
tır. Tatil yerlerinde bir arkadaşınızla çift kişilik
kanoya binmek çok eğlenceli olabilir.
da, bir sarsıntıyla bot devrilecek olursa herkes
Denizlerde ve akarsularda yapılan sporlar dı-
kendi başının çaresine bakar. Raftinge başla-
şında havuzda yapılan su sporları da vardır. Su-
madan önce bot devrilince paniğe kapılma-
altı hokeyi, sualtı ragbisi, su voleybolu ve suto-
Kürek sporu kano sporuna benzer, ama
dan bota tekrar nasıl çıkılacağını, bir nehirde
pu, isimlerinden de anlaşıldığı gibi karada yapı-
ekip daha kalabalıktır. Sporcular sırtları git-
lan sporların suya göre düzenlenmiş türleridir.
tikleri yöne dönük oturur. Aynı anda, ayakla-
nasıl yüzüleceğini, küreğin nasıl kullanılacağını iyice öğrenmek gerekir. Zorluk derecesine
rıyla kendilerini geriye iterek kürekleri çeker-
göre çeşitli parkurlar vardır. Parkurun ne ka-
rekir. Yüzmeyi öğrendikten sonra tek problem
ler. Uluslararası kürek yarışlarında 2000 metre
dar zor olduğu, suyun akış şiddetine ve kaya-
bu eğlenceli su sporlarından hangisine başla-
mesafede kürek çekilir. Kulvar sayısı da 3 ile 8
ların sayısına göre belirlenir.
yacağınıza karar vermek!
dığını öğrenmek için, bir harita üzerinde nehirleri inceleyebilirsiniz.
Fotoğraf: Visual Photos
Su sporlarının hepsinde yüzme bilmek ge-
Kaynak
http://www.gsgm.gov.tr/sayfalar/fedo/federasyon.htm
Burcu Parmak
Fotoğraflar: Jupiter Images
23
İKİ ARTI İKİ DÖRT E D
Pek çoğumuz için iki artı ikinin
dört ettiği, rahatlıkla ve
kuşku duymadan
söyleyebileceğimiz bir
gerçektir.
Acaba neden?
ünyanın hemen hemen her yerinde
D
olarak, gazların ayrı ayrı sahip olduğu durum-
onluk sayı sistemi yaygın bir biçim-
daki basınç değerlerinin her birinden fazla da
de kullanılıyor. Dörtlük sayı sistemin-
olabilir, az da olabilir. İki sıvı bir araya getirilir-
den daha fazla rakamın kullanıldığı sistemler-
se, yeni durumda elde edilen sıvının basınç
de dört rakamının bulunması doğal. Dörtlük
değeri, sıvıların ayrı ayrı kaplarda bulunduğu
sistemde temel olarak üçten büyük sayılar kul-
durumda olduğundan fazla da olabilir, az da
lanılmadığından, orada dört ve dokuza kadar
olan diğer rakamlar yer almaz. Dolayısıyla dört-
olabilir. Çünkü sıvıların basıncı hem sıvının öz
kütlesine, hem de sıvı sütununun yüksekliği-
lük sayı sisteminde veya daha küçük sayı sistemlerinde 2+2 dört etmez. Bunlar hemen he-
ne bağlıdır. Sıvı sütununun yüksekliği ise kabın şekline bağlıdır. Sıvılar arasındaki kimyasal
men herkesin bildiği şeyler olduğundan sayı
sistemleri üzerinde daha fazla durmayacağız.
Bizim amacımız, onluk sayı sistemini kullandığımız birçok durumda da iki artı ikinin her zaman dört etmediği fikrine dikkat çekmek.
1+1 ‘in “her zaman” 2 yaptığı alıştığımız ve
kullandığımız onluk sayı sisteminde 2+2=4,
2+3=5 eşitlikleri elde edilir. Ama alıştığımız bu
tür toplamalar yalnızca toplanabilir nicelikler
için geçerlidir. Örneğin, bir litrelik iki kaptaki
gazı yarım litrelik bir kabın içerisine yerleştirebileceğimiz gibi, beş litrelik kaba da yerleştirebiliriz. Böylelikle 1+1=0,5 olduğu gibi, 1+1=5
de olabilir. Doğal olarak 0,5 litrelik kaptaki gazın basıncı 5 litrelik kaptaki gazın basıncından
daha fazla olacaktır. Ama ne kadar fazla olduğunu kesin olarak söyleyemeyiz. Çünkü bir
araya getirilen gazların kimyasal tepkimeye
girip girmediğini ve gazların sıcaklık değerlerini bilmiyoruz. Buradan gazların hacimlerinin
tepkimeler ve geçişme (difüzyon) yeni oluşan
toplanabilir bir nicelik olmadığını anlayabiliriz.
Maddelerin diğer hallerinin (katı ve sıvı)
hacimleri de az da olsa basınca ve sıcaklığa
basınçlarının da toplanabilen bir nicelik olmadığını anlayabiliriz.
Katılar bir araya getirildiğinde ise basınç sı-
bağlı olduğundan, toplanabilir nicelikler değildir. Aynı sıcaklık ve basınç şartlarını korusak
vılarınki kadar çok değişmez, ama yine de (aynı kütleler ele alınırsa) basınç katılar için de
bile, parçacıkların büyüklüklerinin farklı oldu-
toplanabilen bir nicelik değildir. Ayrıca katılar-
ğu veya sıvıların moleküllerinin arasına diğer
moleküllerin girebildiği durumlarda da (örne-
da, basınç kristal yapısına bağlı olarak oluşur
ve deformasyonlara bağlı olarak değişir.
ğin çözeltilerde) hacim tam olarak toplanabi-
Maddeler veya onlardan elde edilen cisimler bir araya getirildiği zaman da önceki sıcak-
lir bir nicelik olmaz. Benzer durum, aralarında
kimyasal tepkimeler olan maddeler için de geçerlidir.
İki farklı basınç değerine sahip iki gazı bir
araya getirerek oluşturduğumuz gazın basıncı, yeni ve eski hacimlere ve sıcaklıklara bağlı
24
sıvının yoğunluğunu etkiler. Buradan sıvıların
lıkları basit şekilde toplanmaz. Ama hacimden ve basınçtan farklı olarak, bir araya getirilen maddelerin sıcaklığı -toplam sistem ısısal olarak yalıtılmış ise- ilk sıcaklıkların arasında bir değer alır. Bu değer, maddelerin ayrı ay-
Yıldız Takımı Eylül 2009
E DER Mİ?
rı oldukları zamanki kütlelerine, öz ısılarına ve
sıcaklıklarına bağlıdır.
re hızını çok basit şekilde hesaplayabiliriz. Bunun için geminin suya göre ve suyun kıyıya gö-
matematiği bir araç olarak kullanır. Bu anlam-
İki tür maddeyi bir araya getirdiğimizde
re verilen hızlarını toplarız. Ama bu sadece bir
da, matematiğin bir kısmı doğa bilimlerinin bir
aracı gibi düşünülebilir: “İnsan mantığına daya-
aralarında bazen kimyasal ve çok özel durum-
yaklaşım. Çünkü hızlar ışığın (yani elektroman-
nan bir araç.” Ama insan mantığı, insanın bildik-
larda da çekirdek tepkimeleri gerçekleşebilir.
yetik bir dalganın) boşluktaki hızına (saniyede
lerine ve bilimsel düşüncesine dayanır. İnsanla-
Eğer kimyasal tepkimenin oluşması ısı gerekti-
300.000 km) yakın olduğunda, bu şekilde yapı-
rın bildikleri ise ne doğayla sınırlıdır ne de do-
rirse, yeni maddenin kütlesi, tepkimeye giren
maddelerinkinden (çok az fark etse de) daha
lacak bir toplama doğru sonuca yakın bir değer
ğayı tam olarak doğru bir şekilde yansıtır. Fizik
vermez. Örneğin, 0,99 ışık hızı ile 0,99 ışık hızı-
kanunları da % 100 doğanın kanunları değildir.
fazla olur. Kimyasal tepkimeler sırasında ısı or-
nın toplanması 1 ışık hızından az bir değer ve-
taya çıkarsa, oluşan maddenin kütlesi ilk mad-
rir. Milyon kere ışık hızını toplasanız bile, doğru
Doğal olarak, insan mantığı ve bilimsel düşüncesi de % 100 doğayı yansıtmaz. Ama kesin ola-
delerin kütlelerinin klasik toplamından (mate-
sonuç 1 ışık hızıdır. Yani aynı yönde olan hızların büyüklükleri de toplanabilir nicelikler değil.
rak biliyoruz ki, evrenin küçük ve çekim kuvveti
zayıf olan her bir bölgesinde (her köşesinde nasıl olduğunu kesin olarak bilmiyorsak da) uzayı
leşme ve sıkışma sırasında maddenin içindeki
İnsanların pek çoğu güneş gözlüğü kullanır ve ışığın şiddeti arttıkça kullandıkları gözlüğün camının koyuluğunun da arttığını bilirler.
elektriksel etkileşmelerin enerjisi değişir.
Tepkimelere katılan kütleler aynı ise, çekir-
Bu olay çizgisel (lineer) olmayan optiğe bir örnektir. Böyle bir camın üzerine düşen ışığın şid-
momentumu ve açısal momenti korunur. Ener-
dek tepkimeleri oluştuğunda, kimyasal tepki-
deti iki kat arttığında, camdan geçen ışık iki katına çıkmaz, tersine iki kattan daha az ışık ge-
terilebilen bir nicelik) olduğundan büyüklükleri
toplanabilir. Momentum ve açısal moment ise
vektörel nicelikler olduğundan vektör gibi top-
matiksel) daha az olur. Hiçbir tepkime olmasa
bile, genelde bir madde ısıtıldığı zaman kütlesi artar, soğutulduğunda ise azalır; çünkü gen-
melerde olduğundan yaklaşık bir milyar kat
daha fazla enerji açığa çıkar. (Çekirdek tepkimeleri sırasında tepkimeye giren kütle (ya-
çer. Diğer bir değişle gözlük camından geçen
ışık şiddeti de toplanabilen bir nicelik değildir.
Bu durumda da 2+2 = 4 değil, 4’ten daha kü-
düz (yani Öklid uzayı olarak) kabul edebiliriz. Bu
bölgelerde yalıtılmış sistemin toplam enerjisi,
ji skaler (uygun bir birim ve tek bir sayı ile gös-
çük bir değerdir.
lanırlar, sayılar gibi değil.
Aynı fiziksel niceliklerden biri diğerinden
yalnızca büyüklüğü ile ayrılır ve bu büyüklük-
kaybedemez.) Demek ki kütle de kesin olarak
toplanabilen fiziksel bir nicelik değil.
Acaba doğada toplanabilen hiç bir nicelik yok mudur? Matematik doğayı yansıtmı-
ler de genelde toplanabilir nicelikler değildir.
Yani doğada çoğu zaman 2+2 = 4 değildir.
Ortaokulda edindiğimiz bilgilerle, nehirde giden bir geminin kıyıdaki gözlemciye gö-
yor mu? Matematik çoğu zaman doğayı yan-
ni m), 0,008 m kadardan daha fazla azalamaz.
Yani ilk kütlesinin % 0,8’den daha fazla kısmını
sıtma zorunluluğu ile yapılmaz. Doğa bilimleri
Oktay Hüseyin - Ayhan Dil
25
MATEMANYA
Matesihir
Matematiğin ne hoş bir uğraş olduğu hakkında uzun uzadıya konuştuk bu sayfalarda.
Sayıların güzel dünyasını da kısaca gözden geçirdik. Matematiği sevmek için
matematik dersinden iyi not alıyor olmak çok da gerekli değil.
Bununla birlikte, sayılarla oynamayı sevmek, derste başarılı olmak için de çok yararlı.
Bu sayıda, sizlere akıldan hesap yapmanın sihrini anlatayım biraz istedim.
Aslında çok kolay şeyler olduğundan, burada anlatmayı deneyebiliriz. Bunlar hem
neşenizi arttırır hem de sınavlarda zaman kazandırır.
Arkadaşlarınıza hava atmaya pek yaramaz gerçi; büyük olasılıkla onlar da
aynı sihirli yöntemleri bu sayfalardan okumuş olacaklardır.
Biliyorsunuz, okullarda toplama işleminin
Şöyle yapıyoruz:
sağdan sola doğru yapıldığını öğreniriz.
78 artı 40 eder 118; 3 daha 121.
Örneğin 232+173 toplamını bulmak için ilk
olarak, her iki sayının da birler basamağını,
3+2’yi toplarız. Sonra 3+7 ve 2+1’i. 3+7
dokuzdan büyük olduğu için, sola doğru
elde taşıyarak 2+1=3 toplamını elde var
olanı da ekleyerek 4 yaparız. Böylece sonuç
405 olarak bulunmuş olur.
Bir de şöyle yapmayı denesek:
Dikkat ederseniz eklenecek sayıyı
hemen parçalıyoruz akıldan: 43=40+3
haline getiriyoruz. Önceki örnekte ise
173=100+70+3 olarak parçalanmıştı.
Daima eklenecek sayıyı 10’un katlarına
parçalıyoruz. Bir örnek daha yapalım:
472 + 864=?
232+173 toplamını, 232+100 eşittir 332;
+70 eşittir 402 ve son olarak 402+3 eşittir
405. Yani soldan başlayarak toplasak.
Hemen şöyle yapıyoruz:
Bir örnek daha yapalım:
Kolay değil mi?
472+800=1272; 60 daha 1332; 4 daha 1336.
78
Dört veya beş basamaklı sayıları çok kolay
43
toplamanız mümkün böylece.
Sayıları defterinize yazıncaya kadar ya da
+
------------------
hesap makinenize girinceye kadar toplama
çoktan bitmiş olur.
26
Yıldız Takımı Eylül 2009
Akıldan çarpma da kolay aslında.
çabuk hesap yöntemiyle biraz alıştırma
Eminim birçoğunuz bu amaçla çeşitli
yapmak. Eriştiğiniz hıza şaşacaksınız.
yöntemler geliştirmişsinizdir.
Ben gene de kendi yöntemimi sizlere
Bazen şöyle toplamalarla da
anlatayım. Bakın ne kadar keyifli:
Biraz önce öğrendiğimiz yöntemle yapacak
olursak şöyle ilerleyeceğiz:
+
x
x
çarpımını yapalım: (300+70+8)x4
haline getiriyoruz akıldan.
466+300=766; 70 daha 836; +9 eder 845.
Bunu şöyle de yapabilirdik: 466+300=766;
Şöyle bir iç konuşma yapıyoruz:
ekle 80, etsin 846; 1 çıkar, al sana 845.
eder 1480, buna 4 kere 8=32 ekle, toplam
Dikkat ettiyseniz 79=70+9=80-1 şeklinde
eder 1512. Bu çarpma, hesap makinesine
sayıları yazmaktan daha çabuk yapılabilir.
79 sayısını parçaladık. Burada hangisi
6x
378 x 4 = ?
Size bir haneli sayıyla çarpmayı
özellikle anlattım.
hesap yaparım. Bana çok daha kolay
gelir. Sizin anlayacağınız, toplanan sayıyı
Bundan sonrası, tek haneli sayıyla
çarpmanın üstüne kuruluyor:
parçalama işini kolayımıza geldiği şekilde
yapmak en akıllı yoldur. Malum, akıldan
39 x 43 = ?
işlemler yapmaktayız zaten.
Benzer bir şeyi çıkarmada da kullanabilirsiniz.
Gene soldan başlayarak işlem yapacağız:
65-33=? işleminin sonucunu arıyor olalım.
İçimden hesabı nasıl yaptığımı yazıyorum:
39 tane 4 eder 156, de 1560;
46
6+
kolayımıza gelirse kuralını uyguluyoruz
yaparken, ben hemen 379+300-3 şeklinde
=?
?
=
9
16
7
23
300 kere 4, 1200; ekle buna 70 kere 4= 280,
diyelim. Örneğin 379+297=? toplamını
?
83
37
9=
karşılaştığımız olur:
466 + 379 = ?
?
=
4
x
8
7
347
?
Tek yapmanız gereken, bu akıldan
-
39 x 43 = ?
üç tane 39 eder 117, 1560’a ekle,
bin altıyüz altmış-binaltıyüz yetmişyedi.
39 gibi bir sayı ile karşılaşınca başka
Bir tanıdığınıza hesap makinenizi verin,
65’ten 30 çıktı 35, 3 daha çıktı 32.
Dikkat ederseniz, burada da çıkan sayıyı
bir yola da başvurmak olası: 39=40-1
parçaladım. Önce 10’un 3 katı olan 30, sonra
gerçeğini hemen görürüz.
43 çarpı 40, 1600-1720. Çıkar 43, eder 1667.
Önce toplama çıkarmaları iyice sindirin,
sonra da çarpmaları.
da 3. Yani 33=30+3 olarak hesaba girdi.
Biraz daha zor bir örnek yapalım:
237 - 169 = ?
Üç haneli bir sayı ile iki haneli
bir sayıyı çarpayım:
oynayın. Hatasız, işlek bir şekle getirin.
Aslında üç haneli sayılarla
2 ve üstü hanelileri çarpmak çok
sayıda örnek yapmayı gerektirir.
Ama çok da eğlencelidir.
Bu işlemi birkaç şekilde yapmak olanaklı:
476 x 83 = ?
237’den 100 çıktı, kaldı 137.
Ondan 60 çıktı, kaldı 77; 77 den 9 çıkarsa
kalır 68. Ya da 237’den 100 çıktı, kaldı 137.
137’den 70 çıktı, kaldı 67; ekle 1, eder sana
Akıldan çarpma, toplama işlerinde
İçimden konuşuyorum: 400 kere 80,
32’ye üç sıfır eder 32.000, ekle 5600 eder
37.600, ekle 480 eder 38.080,
kendinizden emin olmadıkça, yani
doğru yaptığınızdan emin olmadıkça
sınavlarda bildiğiniz usullerden
68. Son olarak: 237’den 200 çıktı, kaldı 37;
ekle 31, etsin sana 68.
ekle 1200 eder 39.280, ekle 210 eder 39.490,
Dikkatinizi çekerim, daima aynı akıl yürütme:
169=100+60+9=100+80-1=200-31.
Şimdi siz bu hesabı akıldan yapmaya
kalkarsanız birçok hata yaparsınız.
püf noktaları kolay bilinmez.
Ne demişler: Üflemeden püflenmez!
Bu yöntemlerden hangisini kullanacağınıza
Nedeni alışmış olmamaktan.
Mutlaka bolca örnek yapmalısınız.
İyi bir ders yılı diliyorum, sevgiyle kalın.
kesinlikle sapmayın.
ekle 18 eder 39.508.
Unutmayın, usta olmadan
kendiniz karar verin. Hangisi kolayınıza
gelirse… Bazen havanın durumuna göre de
karar verebilirsiniz. Tamamen size kalmış.
Yanınıza hesap makinenizi alın, deneyin.
Hesap makinenizle kontrol edin.
Muammer Abalı
27
Google ile Ay’da Gezinti
İnsanoğlunun Dünya’dan ortalama 384
bin kilometre uzaklıktaki Ay’a ilk ayak
Hatta arkadaşlarınıza izletmek için kendi
anlatımınızla turlar bile oluşturabilirsiniz.
basışının 40. yılı tüm dünyada bazı
Bilgisayara yüklenen programda
etkinliklerle kutlanıyor. İnternetin dev
Google Moon’un internet tarayıcısı
şirketlerinden Google da bu yıldönümü
sürümündeki özellikler daha gelişmiş bir
nedeniyle kullanıcılarını sanal ortamda
Ay gezisine çıkarıyor.
şekilde bulunuyor. Örneğin, yeni program
Google Moon adı verilen ve internet
şeklinde görünüyor. Bunlara ek olarak
tarayıcıları üzerinden çalışan uygulama
aslında dört senedir http://www.google.
iniş alanlarına yönelik turlar ve Apollo
com/moon adresinden hizmet veriyor.
Ancak Google Ay’daki ilk adımın 40.
yıldönümünde uygulamayı yeni özellikler
kazandırarak güncelledi ve ayrıca Google
Earth programına ekleyerek daha kullanışlı
daha fazla yakınlaştırmaya izin veriyor
ve Ay düz bir yüzey olarak değil de küre
Apollo astronotları rehberliğinde Ay’daki
görevlerinin ender bulunan görüntüleri
kullanıcılara sunuluyor. Ayrıca 360 derece
fotoğraf panoramaları ve Ay’da kullanılan
araçların üç boyutlu modelleri ilgi çekici
yenilikler arasında.
bir hale getirdi.
Programın internet tarayıcıları üzerinden
çalışan sürümü halen kullanıma açık ve
bazı yeni özellikler buraya da eklenmiş. Bu
sürümün arayüzünde çeşitli sekmeler var.
Apollo sekmesinde Ay’a insanlı iniş yapılan
Apollo görevleriyle ilgili bilgiler bulunuyor.
Başka bir sekmedeyse Ay yüzeyi coğrafi
haritalardaki gibi renklendirilmiş şekilde
görülüyor. Ayrıca bu sürümdeki detaylı
Ay haritaları Ay’daki yer şekillerini daha
belirgin olarak gösteriyor.
Google Earth programında Ay’ı
görüntülemek için üstteki menüde,
aralarında Yeryüzü, gökyüzü ve Mars’ın da
ve batışını gösteren yüksek kalitede
bulunduğu seçeneklerden Ay’a tıklamak
bilgiler bu sürprizlerden sadece birkaçı.
Ay’da astronotların ayak izlerini
gerekiyor. Bu seçimi yaptığınızda Ay gri bir
küre şeklinde ekrandaki yerini alıyor.
Programın Yeryüzü’nü görüntülemede
kullanılan birçok özelliği Ay seçeneğinde
de etkin. Örneğin Ay üzerinde belirlenen
bir yolun uzunluğu ölçülebiliyor ya da
Ay’ın istenilen günde ve saatte aydınlık
ve karanlık bölümleri belirlenebiliyor.
28
Programı kullandıkça karşılaşılan sürprizler
ve görsel şölen anlatmakla bitmez.
Örneğin Ay’dan Dünya’nın doğuşunu
görüntüler ya da yakıtı bitince
Ay yüzeyine düşürülen uyduyla ilgili
takip etmek için Google Earth programını
http://earth.google.com adresinden
ücretsiz olarak indirebilirsiniz.
Melih Akif Gürbüz
Parçacıkların
Dünyası
Evrenimiz nelerden oluşmuştur?
Nereden gelmiştir?
Neden böyle davranır?
Bu soruların yanıtlarını tam olarak bilemiyoruz,
fakat son yıllarda çevremizdeki evren hakkında pek çok bilgi edindik.
Bu araştırmalar gözlerimizle görebildiğimizin ötesinde,
minik parçacıklardan ve bunların arasında gidip gelen habercilerden
oluşan bir dünya olduğunu gösterdi bize.
Bu resimli kitap, sizi parçacıkların büyüleyici dünyasıyla ve
onların şaşırtıcı davranışlarıyla tanıştıracak.
Parçacıklarla ilgili araştırmaların yapıldığı laboratuvarlardan biri,
Avrupa Nükleer Araştırma Konseyi CERN’ in laboratuvarıdır.
Burada CERN’ in parçacıkların yaratıldığı ve incelendiği
güçlü makinelerini, yani hızlandırıcıları ve dedektörleri tanıtacağız.
Öyleyse sözü daha fazla uzatmadan parçacıklara geçelim...
Brian Southworth
Georges Boixader
POPÜLER BİLİM KİTAPLARI
www.biltek.tubitak.gov.tr