Mart-Sayı:120 - Adalet Bakanlığı

Transkript

Mart-Sayı:120 - Adalet Bakanlığı
Seslenis
Mart 2012
Yıl: 10
•
Sayı: 120
•
Ücretsizdir
•
Eğitim işlerinde
mutlaka muzaffer
olmak lâzımdır.
Bir milletin hakikî
kurtuluşu ancak bu
surette olur.
Ayda bir çıkar
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Adalet Bakanı Ergin, çocuk ceza infaz kurumlarındaki çalışmalarla ilgili bilgi verdi
‘Çocuklar kendilerine ait odalarda kalacak’
ADALET Bakanı Sadullah Ergin, basın mensuplarıyla birlikte Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunu gezerek, çocukların kaldığı odaları ve yaşam alanlarını inceledi. Bakan
Ergin’in ziyaretinde; Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Mustafa Onuk, Genel Müdür Yardımcıları Selami Candemir ve Burhanettin Eser hazır
bulundu.
BAKAN Ergin, çocuk ceza infaz kurumlarıyla ilgili çalışmalardan bahsederken, çocukların artık
kendilerine ait odalarda kalmaya başladığını söyledi. Bakan Ergin, yeni yapılıcak çocuk ceza infaz
kurumu ve eğitimevleri ile ilgili bilgi verirken,
şöyle kouştu: “Diyarbakır, Tarsus ve Kayseri’ye
Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu; Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum ve Diyarbakır’a 140 kapasiteli Çocuk Eğitimevi yapılacak. İzmir-Aliağa Kampüsündeki Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ise
önümüzdeki günlerde hizmete girecektir. Yeni
açılacak kurumlarda çocuklar tek başına uyuyabilecekleri, kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri
odalarda kalacaklar. Böylece çocukların birbirlerine ihmal ve istismar davranışlarında bulunmaları önlenmiş olacaktır. Kurumlarda eğitim ve iyileştirme çalışmalarının yürütüldüğü derslik, grup
çalışma odası, görüşme odası, çok amaçlı salon,
spor salonu, atölye ve benzeri alanların sayısı ve
niteliği artırılacaktır.” 9’da
Eğitim Merkezleri
Eğitim Kurulu
Toplantısı yapıldı
Müsteşar
Erdem
Ankara Ceza
İnfaz Kurumları
Kampüsünü
gezdi
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri
Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Mermerci’nin
Başkanlığında yapıldı. 8’de
ADALET Bakanlığı Müsteşarı
Birol Erdem, Ankara Ceza İnfaz
Kurumları Kampüsünü gezdi
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, Ankara Ceza İnfaz
Kurumları Kampüsünü ziyaret
ederek, incelemelerde bulunurken, kurumların işleyişini yerinde gördü. 8’de
Erdal Demirkıran’dan
CTE Genel
Müdürlüğünde
seminer
Kişisel Gelişimci Erdal Demirkıran,
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde yönetici ve personele yönelik seminer gerçekleştirdi. HSYK
Konferans Salonunda, 02.03.2012
tarihinde sunulan seminere; Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa
Onuk, Genel Müdür Yardımcıları,
daire başkanları, tetkik hâkimleri,
başkontrolör ve kontrolörler, şube
müdürleri ve personel katıldı. 7’de
Genel Müdür Onuk’un
Konya ziyareti
CTE Genel Müdürü Mustafa Onuk,
beraberindeki Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, Strateji Daire
Başkanı Akın Çakın ve Teknik İşler
Daire Başkanı Erdoğan Böcek’ten
oluşan heyetle 24.02.2012 tarihinde
Konya’ya ziyarette bulundu. 7’de
Sinop
Belediyesince
Denetimli
Serbestlik
Şubesine
plaket verildi
Sinop Belediye
Başkanlığı tarafından Sinop Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezi
Şube Müdürlüğüne,
iş birliği çalışmaları
nedeniyle teşekkür
plaketi verildi. 11’de
İnfaz Koruma Memuru İlhan Koç
atletizmde dört birincilik kazandı
4-5 Şubat 2012 tarihinde, İzmir Soner Coşer Atletizm Salonunda yapılan
Türkiye Masterler Salon
Atletizm Şampiyonasında, Bursa E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma Memuru
İlhan Koç, dört birincilik
kazanarak büyük bir başarıya imza attı. 14’te
‘Genç Mahkûmların
Eğitimi Projesi’
Toplantısı yapıldı
Avrupa Birliği Hayat Boyu Öğrenme Programı kapsamında
hazırlanan “Genç Mahkumların Eğitimi” ile ilgili ceza infaz
kurumu uygulamaları ve ceza
infaz sistemleri konulu Projenin Ülkemizdeki çalışmaları
6-9 Mart 2012 tarihleri arasında İzmir, Aydın ve Nazilli’de
gerçekleştirildi. Toplantıya Almanya, Fransa ve İspanya’dan
uzmanlar katıldı. 7’de
Seslenis
Sayfa 2
ANLAYAN ANLAR
Lâmelif dolambaçlı,
Yolun tanımı.
Özde hakkaniyet yoksa,
Sözde hükümsüz.
Hangi dille anlatayım,
Eğri yönünü.
Amaç gaye menfeatsa,
Dostluk hükümsüz.
Mümine farz ise,
Hakka bidayet.
Özden olanı ile bulunur,
Huzur hidayet.
İşin içinde çıkar,
Var ise şayet.
Daha buna dair,
Söz söylemek hükümsüz.
İbadet her müminin,
Asli görevi.
Farz ile belirlidir,
Şekli türevi.
Hile-i şer ise,
Bir kişinin görevi.
Dini; çıkarı için kullanana,
Söz söylemek hükümsüz.
Aslolan inançla,
Edilmez alay.
Taamı zehirler; tavada,
Eskirse kolay.
Eh... Benden söylemesi,
Gerisi kolay.
Çıkar için benliğini satana,
Söz söylemek hükümsüz.
Müslüman, merhametli olur;
Haksızlık etmez.
Niyeti kötü olan,
Ne söylense terk etmez.
Sözü ile özü bir olmayana,
Uyarıda kâr etmez.
Daha fazla söz etmek,
Bana göre hükümsüz.
Ali Rıza Çağlar
Kartal H Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
SENİ GÖRÜRSÜN
Yazdığım satır satır sözüme,
Uğruna kör ettiğim gözüme,
Kırış kırış olan yüzüme,
Dön de bir bak seni görürsün...
Ilgıt ılgıt esen seher yelime,
Gönülde coşan aşk selime,
Aşkından lâl olan dilime,
Aç da bir bak seni görürsün...
BEKLE
VATAN
Başımda eski bir bahar sarhoşluğu
İçimdeyse sevdanın büyüyen boşluğuyla,
Dilimde, esirlerin özgürlük coşkusuyla
Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana.
Annemin sıcak kucağı,
Vatanımın toprağı,
Ölünce bembeyaz kefenim,
Ay yıldızlı al bayrağım.
Gözümden akan yaşlar,
Toprağına bereket.
Bedenimden akan kan
Geleceğine rahmet.
Ne Mecnun sevdalıdır
Leylasına böyle.
Ne gece sevdalıdır
Güneşe böyle.
Kalbimdeki yangına su döküp,
Üstüme devrilen, dağları süpürüp,
Ayrılığı bir kâğıt gibi dürüp,
Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana.
Hayata başlamak için yeniden
Bir gün çıkacağım karşına aniden.
Kalbinin umuda baktığı yerden
Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana.
Hasret çöken şu dumanlı dağıma,
Aşkın unutulduğu karanlık çağıma,
Hazan vuran garip gönül bağıma,
Gir de bir bak seni görürsün...
Sabreyle bilmiyorum çöldesin;
Zamandan mekandan, uzak yerdesin.
Buzdan bir heykel gibi beklemektesin,
Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana.
Doğduğum, büyüdüğüm köyüme,
Aşkın ile dolu gönül kuyuma,
Acılarla yazan hayat öyküme,
Git de bir bak seni görürsün...
Zamanlar ötesinden bir düş gibi,
Ölüm kıyısından dönüş gibi,
Baş döndüren bir öpüş gibi,
Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana.
Acı acı öten dertli bülbüle,
Açmadan solan nazlı bir güle,
Sazımdaki name name her tele,
Vur da bir bak seni görürsün...
Uzun ince çekip giden yoluma,
Tutmaz olan ayağıma, koluma,
Etrafıma, hem sağıma, soluma,
Sor da bir bak seni görürsün...
Işıkların doğmadığı dünyama,
Mehtabıma, serabıma, hülyama,
Her gün seni gördüğüm rüyama,
Yor da bir bak seni görürsün...
Yazı yazan şu kapkara kaleme,
Derdime, kederime, eleme,
Şu uçsuz, bucaksız aleme,
Gel de bir bak seni görürsün...
Boğazıma düğümlenen aşıma,
Damla damla akan göz yaşıma,
Son durağım mezarıma, taşıma,
Gir de bir bak seni görürsün...
Fatih Erdem
Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Mart 2012
Yeniden bir sabah doğarken şafak,
Her dar kapıdan ışıklar saçarak,
Ardıma bakmadan sana koşarak,
Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana.
Ruhumdan yükselen duaya binip,
Zamandan ansızın kapına inip,
En acı yanına umutla girip
Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana.
Nurullah Tuksal
Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
UMUT
Sen
Gri lojmanların boğuk renginde,
Çukurlarında yıpranan asvaltların
Taşları canımı yakan
Bir halk plajının kumlarında,
Paçamdaki çamurun sorumlusu...
Dinen yağmur sen.
Beyaz kağıdın üzerinde silgi parçaları,
Bahçemin masmavi tavanısın.
Deniz gibi
Tellerin arkasında görüyorum
Güleç yüzünü.
Daha bir çok güzelliğin içindesin.
Beklenen sensin yine de
Hep sen...
Hurşit Battal - Bolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Zeki Kılavuz
Denetleme Memuru
Malatya Denetimli Serbestlik Şubesi
GİTTİ *
Zemherinin soğuk kışı,
Kenan Güngör göştü gitti.
Gözümüzden kanlı yaşı
Akıtarak aştı gitti.
Arkadan meledi kuzu,
Göremedi bahar yazı.
Bir cuma öğle namazı,
Kenan Güngör coştu gitti.
Karakaş kara gözünü,
Melek yıkamış yüzünü.
Allah diye son sözünü
Kenan Güngör uçtu gitti.
Bulamadı derman derde,
Koca yiğit yatar yerde.
İnsanlık var idi serde,
Kenan Güngör koştu gitti.
Çevreye sıcaklık yaydı,
Büyüğü küçüğü saydı.
Zalimler gözünüz aydı.
Kenan Güngör kaçtı gitti.
Kenan diyarında bizi,
Bıraktın yüreğe sızı.
Ağlattın oğulu kızı,
Kenan Güngör taştı gitti.
Nesip der ki hakkım helal,
Cennet bahçesinden gül al.
Yattığın yerde rahat ol,
Kenan Güngör güle güle.
* İnfaz Koruma Memuru Kenan Güngör’ün
anısına.
Nesip Aykın
İnfaz ve Koruma Başmemuru
Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Seslenis
Mart 2012
BULMACA
bir meyve. 5) Bir element-tersi(terzi aleti) - Türk
parası - Sevgili. 6)Tersi (madde dışı varlık) - Tek
kişilik konser - Buluş. 7) Kamer - Hayvan doktoru - Leke, nokta, puan. 8) En kısa zaman - Boru
sesi - Ekilen yer, mezra - Bir nota. 9) Anma Ağırlık ölçüsü birimi - Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık - İskambilde birli. 10) Bir tatlı türü
- Kayırıcı olmak - Kumaş ile astar arasına konan
kolalı bez.
Oğuz Alıcı / Malatya E Tipi Ceza İnfaz Kurumu
Geçen Sayıdaki
Bulmacanın Çözümü
SOLDAN SAĞA
1) Balık avlamada kullanılan büyük kayık-sicim
2) Matematik. 3) Bir yakıt türü - Yol’un sessizleri
4) Kapak taşları ile örtülü mezar - Verilen söz. 5)
kısa zaman - Bir mutfak aleti. 6) Voleybolda maçın her bir bölümü. 7) Bir nota - Eter kokusunda
bir koku. 8) İnce uzun boylu kimse. 9) Bir nidakişisel, özel - Bir ilgi eki. 10) Kuran’da bir sure
adı - İçinde kömür yakılıp kebap benzeri şeyleri
pişirme malzemesi. 11) Ulaştırma-tersi(bir organımız) 12) Hastalıklı, sakat-bir tür iskambil
oyunu. 13) Delikli bir kumaş - Kötü, fena. 14) Bir
renk-zarar ve sıkıntıya yol açan olay. 15) Bir nehir
- Bir erkek ismi. 16) Namus-bir hayvan. 17) Avuç
içi - Bir giyecek. 18) Bir uzvumuz. 19) Kavuşmadilsiz. 20) Çeketin yapımında içine konur - Para,
evrak saklama dolabı.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1) Namus - Söz - Engel - Bir uzuvumuz - Bir
meyve. 2) Gemi barınağı - ürün kaldırma - Atın
yavrusu - Akıl. 3) Tersi(utanma duygusu) - Bir
kömür adı - Peynir için hazırlanan tuzlu su Set’in sessizleri. 4) Tersi(düzen) - İşaret - Ekşi
KAR
VAN ERCİŞ DEPREMİ
Toprak beyaz yorganı çekmiş üstüne,
Yeşilliği koruyup, gizliyor gibi.
Görevini bitirmiş vermiş eline,
Yorgun düşmüş bedeni dinleniyor sanki!
Sallandı Van şehri çöktü binalar,
Yavrusunu arayan ana babalar...
Kabul olsun yaptığımız dualar,
Olmasın felaket, ölmesin canlar.
Rengi hiç kir götürmez bundan sakınır,
Güneş dostudur ama gene yakınır.
Rüzgâr bile çıkmasa canı sıkılır,
Güzelliği bizimle paylaşır sanki!
Harabeye döndü her şey yok oldu,
Sabah açan çiçek akşama soldu,
Haberi duyanın gözleri doldu,
Olmasın afetler, ölmesin canlar.
Küçük büyük demeden severiz onu,
Her yıl ziyaret eder bitmez ki sonu.
Meziyetidir elbet bunca oyunu,
Kendini sevdirmeye çalışır sanki!
Kimisi pekmez döküp sofraya koyar,
Kimi çıkar üstüne ahenkle kayar,
Kimi fotoğraf çekip albüme koyar,
Yaşamın bir parçası biliyor sanki!
Kar deyince elbet ki kış gelir akla,
Yazın yemek istersen derler ki sakla.
Ne kadar erise de çıkar o anda,
Şifam olsun diyerek bekliyor sanki!
İnsanda hiç bırakmaz gam ile keder,
Stresi atmak için o bile yeter.
O kadar haz verir ki sıkıntın gider,
Dertlilerin dermanı oluyor sanki!
Çok şekillere girer yağar havadan,
Yağmur, don, sis gibi o da doğadan.
Hizmetimize vermiş büyük yaratan,
O da bunun farkında oluyor sanki!
Osman Akay
İnfaz ve Koruma Memuru
Burdur E Tipi Kapalı ve Açık Ceza
İnfaz Kurumu
ÖZLÜ SÖZ
Bilginin olduğu yerde bilenler, aklın olduğu
yerde düşünenler vardır. (Yusuf Has Hacip)
Daima ara, bugün altın ararken bakır bulu
sun, yarın bakır ararken altın... (Cenab Şahabettin)
Kötümserlik kanserden daha tehlikeli bir
hastalıktır. (Muhsin Ertuğrul)
Kibir bele bağlanan taş gibidir, onunla ne yüzülür, ne de uçulur. (Hacı Bayram-ı Veli)
Sıradan öğretmen anlatır, iyi öğretmen açıklar, yetenekli öğretmen yapar ve gösterir,
büyük öğretmen esin kaynağı olur. (William
A. Ward)
Yazana zahmet vermeyen yazı, okuyana da
zevk vermez. (S. Johnson)
Sağ kalanlar kaybedilen emekler,
Nerede kaldı koruyucu melekler.
Bakan, meclis, can kurtaran dernekler;
Çabuk olun orada, ölmesin canlar.
Hava soğuk kış ayı da cabası,
Pek çoğunun tütmeyecek bacası.
Yok oldu çocuğu, eşi, kocası;
Çabuk olun orda ölmesin canlar.
Şehit verdik asker, öğretmen, polis...
Vatanın üstünü kapladı bir sis.
Yıkıldı Van şehri biri de Erciş
Sahip çıkın orda solmasın canlar.
Elim yazdı, gözüm doldu yaş ile,
Yıkılan binada var ise hile,
Gelir felaketler hep bile bile,
Göçüğün altında kalmasın canlar.
Ali Şengül
Paşakapısı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
İHTİYACIM VAR
Gözlerimin içine aşkla bakacak,
Ellerimi tutup da hiç bırakmayacak,
Dokununca kalbim atacak,
Sevgi dolu bir gönüle ihtiyacım var.
Ruhumu okşayacak tatlı bir sese,
İçimi ısıtacak ılık nefese,
Tebessüm eden güler yüze,
Kapılıp gitmeyecek binbir hevese,
Sevgi veren bir gönüle ihtiyacım var.
Sözüne güvenilecek yalancı olmayan,
Mısırdan sultan gelse, yeri dolmayan,
Aşkı kutsal bilen şıpsevdi olmayan,
Sevgi dolu bir gönüle ihtiyacım var...
Muharrem Seren
Balıkesir L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Sayfa 3
İNSAN OKUDUKÇA GÜZELLEŞİR
Evrenin en güzel dili olan
Kur’an “oku” emriyle başlar.
Kur’an isminde birçok sır saklıdır.
İnsan için yaratılan bu güzel Evren
okudukça bilinir, tanınır, anlaşılır
ve aşk ile sevilir. Hiç bilenle bilmeyen bir olmayacağı gibi, okuyan ile
okumayan da bir olamaz.
Okumak birçok yüreği, beyni,
düşünceyi birleştirip bambaşka
pencereler içinde kendi hayal gücümüzle ulaşamayacağımız farklı
dünyalar yaratır. Okudukça meraklanırız, meraklandıkça öğreniriz,
öğrendikçe kabımıza sığmaz oluruz. Çevremiz, doğa, insanlar için
hizmetimiz, her sorun için çözüm
üretebilen(çözüm odaklı) mucize
bir düşünce gücü geliştiririz. Okudukça kendimizi tanırız, okudukça
insanı tanırız, okudukça Rabbimizi biliriz. Şüphesiz bir inanç
geliştiririz. Dolu dolu yaşar, bize
verilen mucize yaşam sona erdiğinde “insaniyet” bayrağını bizden
sonraki nesillere tekrar okuyarak
çoğaltmaları için emanet ederiz.
Okudukça düşüncelerimizi çelen
olumsuzluklardan, şeytani duygulardan uzaklaşıp evrenin en büyük
nimeti ve kitabı olan insanı okumaya başlarız. İşte gerçek ibadet,
gerçek okumak budur. Kur’an’ın
DUA ETMEK
Kendi için sevdiğini kardeşi içinde seven gerçek müslüman
kardeşinin arkasından dua etmeyi
ihmal etmez. Bu dua da kalbinin
ona olan sadakati ve muhabbeti, ruhunun ona karşı berraklığını ortaya
çıkar. Ona hayır dua da bulunması,
sevgisinin kuvvetlendiği ve kalbindeki kardeşlik bağının güçlendiğini
gösterir. Müslüman bu sıcak duanın, kabul edilmede, duaların en
süratlisi olduğunu bilir. Çünkü dua
ihlas, sadakat ve gönül saflığı içinde
yapılmaktadır. Resulullah’ın (s.a.v.)
şu hadisi bunu tekit etmektedir:
“Kabul edilmesi açısından duaların en süratlisi insanın başka birine onun arkasından yaptığı duadır.
(Buhari). Bir söz söyledi ki dünyayı verseler o kadar sevinmezdim.
(Tirmizi.).”
Bu mana sahabelerin ruhlarında
yer etmişti.
Kardeşlerinden, duaların kabul
edildiği yerde durdukça, onlardan
dua isterdi. Bu hususta kadınlar ve
erkekler müsavidir. Bu da o zamanki, müslüman toplumun seviyesini
göstermesi bakımından anlamlıdır.
Buhari, Edebu’l Müfred de Sevfan
b. Abdullah b. Bavfan’dan şöyle rivayet etti: “Derdaninti ebi derda evliydi. Dedi ki: Şam’da yanlarına gittim. Ümmü Derda’yı evde buldum.
Ebu Derda’yı bulamadım. Ümmü
Derda dedi ki:
Hacca gitmek mi istiyorsun?
Evet, dedim. O:
Bize hayır dua et! Çünkü Nebi
(s.a.v.) şöyle buyuruyordu:
Müslüman kişinin kardeşine arkadan yaptığı dua makbuldür. Baş
ilk kelimesini yok sayarak gerisini
uygulayanlar uyanıkken uykudadırlar. “Oku” mucizesini görüp de
yok saymak ne büyük cehalet, ne
büyük körlüktür.
Okumanın ilerlemesi insanı
okumayı öğrenmekle devam eder,
insan insanı tanıdıkça, evrende insan için yaratılmış tüm varlıkları
tanıdıkça, bunları yaratan Yaratıcıyı da koşulsuz sever.
Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) okumaya ve ilme
verdiği değeri yaşadığı sürece
mesaj olarak vermiştir. “İlim öğrenmeyen benim ümmetim değildir” hadisiyle okumanın ne kadar
önemli ve ne kadar hayati olduğunu anlatmaktadır.
İnsan okudukça güzelleşir. Bu
güzelliği bir ayna gibi çevresine
yansıtır. İnsan okudukça cehalet
denen karanlık, insanlığın üzerinden yok olacaktır. Nerede olursak
olalım, okumak yaşamımızı kolaylaştıracaktır.
Sevgi yüreğimizden, kitaplar
elimizden hiç düşmesin.
Kemal Çetiner
İnfaz Koruma Başmemuru
Urla Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
ucunda görevli bir melek vardır.
Kardeşi için her dua etmesinde o,
“Amin sana da aynısı” der.
Savfan şöyle dedi: Ebu Derda’yı
çarşıda buldum. O da aynı şekilde
söyledi ve Nebi (s.a.v.)’den aynı hadisi rivayet etti.”
Rasülullah (s.a.v.) ashabına
toplum ruhunu aşılıyor, onlara
duygularına da değer vermeyi öğretiyordu. Her münasebette onlara
kardeşliğin anlamını duyuruyordu
ki, müslüman hislerinde gözü kör
eden, kalbi ve gönlü paslandıran dar
benliğe yer kalmasın.
Ruhlarda, cemaat ruhunun kökleştirdiği şahser eğitiminin dikkat
noktalarından biri de:
“Allah’ım, sadece beni ve
Muhammed’i (s.a.v.) bağışla” diye
dua eden adama: “Onu (duayı) bir
çok insanlardan men ettin (duandan bir çok insanı esirgedin)”
buyurmasıdır. Bulunla, beraberinde Rasülullah (s.a.v.) da olsa hayrı
sadece kendisine değil, kendi için
sevdiğini başkaları için de sevmeyi
öğretmiştir. İşte, gerçek müslüman
kardeş ve arkadaşlarını seven, samimi, onlara nasihat eden ve bulundukları ve bulunmadıkları zaman
şeref, mal ve namuslarını koruyan
biridir. İçi, eli, dili ve azaları temizdir. Cömerttir, cimrilik etmez.
Vefakârdır, ihanet etmez. Merttir
sözünden dönmez, bütün bunlarla
vasıflanması pek tabidir. Çünkü o
insanı yoğuran mucuzedir. O islam
dinine göre şekillenmiş bir müslümandır.
Ozan Tırak
Maltepe 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Seslenis
Sayfa 4
Fıkra
USTALARDAN SEÇMELER
USTALARDAN
SEÇMELER
ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN
YEDİVEREN GÜLE
DÜŞTÜ GÖNLÜMÜZ
Bağrında açınca İslam çiçeği,
Cihanı kapladı sevgi sıcağı,
Bir mübarek çöle düştü gönlümüz.
Cehaletin ocağını söndüren,
Bahtımızı gülistana döndüren,
Bir çiçekli yola düştü gönlümüz.
Hak buyurdu ‘Rahmetenli’l âlemin’,
Cümle varlık hâl diliyle der: ‘Âmin’,
Nur meyveli dala düştü gönlümüz.
Şükür ümmetiyiz o cömert şâhın,
Şefaâti bitmez Habibullah’ın,
Yediveren güle düştü gönlümüz.
HEMŞEHRİ
Kayseri’linin
biri,
Amerikada bir hemşehrisiyle karşılaşır. Biraz sohbetten sonra hemşehrisi
sorar:
- Ne iş yapıyorsun burada?
- Geldiğimden beri
aynı fabrikada çalışıyorum?
Hemşehrisi hiddetle:
- Ne biçim Kayserilisin sen? Onca zamandır
çalış da, çalıştığın fabrikanın sahibi olama!..
- Olamam ya!
- Neden?
- Fabrikanın sahibi de
Kayserili de ondan...
Cennette açılan güle hevesle,
Asırlar öncesi ‘muştulu ses’le
Nazlı İstanbul’a düştü gönlümüz.
Aşkınla eriyip mest oluverdi,
Tatlı hasretine dost oluverdi,
Bir doyulmaz hâle düştü gönlümüz.
Hakan Acar
Aydın E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Yedi kat semâya otağ kurunca,
Ruha gül yüzünün şavkı vurunca,
Hâtem-i Resûl’e düştü gönlümüz...
CANIM KIZIMSIN
Zaman gergefinde İslam’ı dokur,
Dilde salât, yüreklerde bin şükür,
Bir hünerli ele düştü gönlümüz.
Yaktı mâsivâyı vahdet yolunda,
Yürekten vuruldu hasret yolunda,
Mecnûn olup dile düştü gönlümüz.
Fetih güneşinin harâretiyle,
İslâm’ın rahmeti, bereketiyle,
Tâ Mısır’da Nil’e düştü gönlümüz.
Bestami YAZGAN
HAYATI
1955 yılında Osmaniye’de doğdu.
Toprakkale Dağıstan İlkokulu, Osmaniye
İmam Hatip Lisesi ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi (1978). Edebiyat
ve Türkçe öğretmeni olarak Dörtyol ve
Osmaniye’de görev yaptı. Türkiye, Zaman, Millî Gazete, Bayrak, Yeni Düşünce, Tercüman, Yeni Hafta gazetelerinde
yazılar yazdı. Güneysu dergisinin genel
yayın yönetmenliğini yaptı. Şiir dışında
masallar yazdı. Şiirleri 1985 yılından itibaren Bayrak, Çınar, Diyanet, Altınoluk,
Güneysu, Kıvılcım, Gülçiçek, Tan (Yugoslavya), Şafak (Yunanistan), Kandil
Çocuk, Can Kardeş, Türkiye Çocuk,
Azerbaycan’ın Sesi dergilerinde yayımlandı. 1985 Tercüman Gazetesi Şiir Yarışması Mansiyon Ödülünü, 1986 Yeni
Aksu Dergisi Şiir Yarışması Birincilik
Ödülünü, MEB Yunus Emre Şiir Yarışması İkincilik Ödülünü, Hollanda Türk
Kültür Merkezi Şiir Yarışması Birincilik
Ödülünü, 1995 Türkiye Yazarlar Birliği
Çocuk Edebiyatı Ödülünü aldı.
Eserleri
Şiir: Sabır Türküsü (1990), Çiçek Dili
(1991), Gökyüzü Sevinci (1992), Çocuk
Şiirleri (1993), Çiçek Güzeli (1994), Yiğit
Töresi (1995), Kır Gönül Zincirini (2001)
OK MEYDANI
Gemi kamarotlarının Müdürü, İstanbul
Şehir hatları Vapurları’nın kamarotlarının
koordinatörlüğünü telefonla arayıp talimatla yönlendirerek görevini yapmaktadır. İzinli olan, işi olan veya hasta olan kamarotun
yerine, yedek kadrodaki başka bir kamarota
bir gün önceden talimat vermektedir.
Vapurların
isimlerinin
çoğu
İstanbul’un semt isimlerindendir. Kamarot Müdürü’nün, zamanla telefondaki
talimatları alışıla geldiğinden, telefondaki
talimatlarını kısa tutmaya başlamıştır. “Sarayburnu” adlı gemisi için “Sarayburnu’na,
“Kalamış” adlı gemi için Kalamış’a vb. gibi.
Bu kısa talimatlarından dolayı hiçbir sorun
yaşanmamıştır. Ancak bir gün bir sorunla
karşılaşır.
BİR GÜN
Bir gün bana o seni sevmişti
Derlerse,
Onun ki sevgi değil hevesti derim.
Perişan oldun, yıkıldın mı?
Derlerse,
Yıkılan ben değil hayallerimdi derim.
Sen niye aynısını yapmadın?
Derlerse,
Kitabımda ihanet yazmaz derim.
Hayata neden küstün?
Derlerse,
Sevenin çilesi ölünce biter derim.
Sen bu hallere düşmezdin
Derlerse,
Düşmez kalmaz bir Allah’tır derim.
Gerçekten sevindin mi?
Derlerse,
Onu canımdan çok sevdim derim.
Onu hâlâ seviyor musun?
Derlerse,
Onu artık eller sevsin derim.
Her an semâlardan boşanırken nur,
Gül izine hasret çekti de yağmur,
Bir ilâhi ‘gel’e düştü gönlümüz.
Mart 2012
Güllerin arasında
En güzelisin.
Seni çok seviyorum
Bunu bilesin.
Hayatın boyunca
Her gün gülesin.
Benim annemsin,
Canım kızımsın.
Kırmızı tomurcuk,
Gonca gülümsün.
Mutsuz olduğumda
Gülücüğümsün.
Dudaklarımdaki tek
Öpücüğümsün.
Sevgilimsin, bebeğimsin,
Canım kızımsın.
Metin Daştan
Kartal H Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
Günlerden bir gün yedek kamarot kadrosuna yeni dahil olmuş kamarotu da eski
kamarotlara talimat verir gibi talimatını kısa
tutar. Ertesi gün olur ve öğle saatlerine kadar Okmeydanı Vapuru’nun Kaptanı, işe
gelmeyen kamarotu Müdürü’nü arayıp işlerin aksadığını bildirir. Kamarotun Müdürü
işe gelmeyen kamarotun niye gelmediğini
anlamak için kamarotu telefonla arayıp
- Neredesin? diye soran Müdüre cevap
gelir:
- Okmeydanı’nda Perpa’nın karşısındayım efendim.
KARİKATÜR
Karikatür: Yaghı El Jabalı Figueora
Maltepe 3 No’lu L Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
HAYAT
Ben geldim tekrardan sana kendimi sormaya geldim;
Hatırladım mı beni, sana uzaklardan seslenişimi?
Hatırladın mı hayalleri mi, tanıdım mı beni?
Hayat, hayat nedir anne derdim oyun değil miydin sen?
Şimdilerde tanıdık birbirimizi geç olsa da tanıdık...
Tekrardan merhaba hayat.
Özlemlerimi, hayallerimi, umutlarımı alan hayat merhaba,
Sesimi, soluğumu kesen keşkelere koyuveren merhaba...
Özgürlüğümü çalan dipsiz kuyulara salıveren merhaba...
Yüreğimde bedenimi bedenimde ruhumu aradığım hayat merhaba ...
Tekrardan geliyorum sana sessizce, buruk;
Seninle savaşmaya değil yaşamaya,
Umutlarımı hayallerimi geri almaya,
Sonu yaşamaya değil bu günü yaşamaya geldim.
Beni ve özgürlüğümü azat etmen için geldim...
Sümeyra Bozdoğan
Samsun E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Kamil Uysal
Kartal H Tipi Ceza İnfaz Kurumu
ANNECİĞİM
Sesimiz duyulmuyor annem, duyulmuyor,
Sular bulandığında asla durulmuyor.
Duanı oğlundan hiç eksik etme, anneciğim;
Oğluna dua et her zaman ve her yerde.
Akşam olunca, pencerelere çekilir perde;
Dostlarımız vardı hani, şimdi onlar nerede?
Meğerse, Allah’tan başka dostumuz yokmuş anneciğim.
Yusuf Aleyhisselam da zindanda yedi sene yatmıştı,
Asi olmamış, o daima Allah’a şükretmişti.
Ben de burada sabrederek yaşıyorum anneciğim.
Özlemenin, ne olduğunu sen iyi bilirsin,
Kul kula değil, kul Allah’ın karşısında eğilsin.
Bana diyorlar “kesinlikle asıl suçlu sen değilsin”
Bunu “Cenab-ı Mevlam da biliyor, anneciğim.
Bazen rüyamda babamı görüyorum burada,
Sanki yanıma gelmiş, oturuyor aha şurada,
Seni de görüyorum bazen arada sırada,
Sizleri artık rüyada görür oldum anneciğim,
Kendine iyi bak, hasta olma sakın,
Sen kendine bak, kimseye de inanma sakın.
İnanıyorum ki sizlere kavuşmam çok yakın,
Bu ümidimi burada hiç kesmedim anneciğim.
Emeğin çok, helâl et hakkını bana,
Belki evlâtlığın gereğini, yapamadım ben sana.
Bu büyük bir imtihan oldu belki de bana,
Senin hakkın hiçbir zaman ödenmez anneciğim.
Diyorum, “Allahım utandırma beni senin yanında”
Mustafa kulun şu an tam elli yaşında,
Sıkıntıda mı bilmem ama çok saç kalmadı başında,
Zaman her şeyi bir gün gösterecek anneciğim.
Mustafa oğlunun yalanı yok sözlerinde.
Allah aşkı için yaş akıtıyor gözlerinde,
Hatamız vardır elbette ki bizlerin de,
Oğlun buradan bir gün, “beraat” edecek, anneciğim.
Her zaman, her an ben “Allah” diyorum,
Ben, Allahımı her şeyden daha çok seviyorum.
Sayın hakimim, ver beraatimi artık, diyorum.
Dilinle değil, kalbinden sen de öyle de anneciğim.
Mustafa Öz
Giresun E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Mart 2012
Seslenis
Sayfa 5
İzmir’de çocuklardan
unutulmaz konser
İ
zmir Çocuk Eğitimevinde kalan çocuklar, Dayanç Müzik Okulları iş birliğiyle gerçekleştirilen dört aylık gitar,
ritim, bağlama ve koro eğitiminin ardından İsmet İnönü Merkezinde unutulmaz
bir konser verdiler.
18 Şubat 2012 Cumartesi günü, saat
20:00’de düzenlenen konser programına
İzmir milletvekilleri, Cumhuriyet Başsavcı
Vekili Yusuf Arslan, Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Sedat Erbaş, Narlıdere ve Balçova Belediye Başkanları, İzleme Kurulu
üyeleri, İzmir’deki ceza infaz infaz kurumlarının müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda izleyici
katıldı.
Programın açılışında konuşan İzmir
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan,
“Bu çocuklar bizlere toplumun bir ema-
Doç. Dr. Öznur
Özdoğan, Karaman
M Tipi’nde
konferans
Karaman M Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunda, kadın hükümlü ve tutuklulara yönelik
Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Öznur Özdoğan tarafından konferans verildi.
Kurum Öğretmeni Evren Tanrıkulu ile Sosyal
Çalışmacı Esin Açıkel'in girişimiyle düzenlenen
konferansa; Cumhuriyet Savcısı Metin Bilgili,
Kurum Müdürü İshak Yıldırım, Kurum İkinci
Müdürü Musa Kuraç ve Kurum personeli ile bayan hükümlü ve tutuklular katıldı.
Doç. Dr. Öznur Özdoğan; Hayata bakış açımız,
olayları ve durumları içinde bulunulan zaman,
psikolojik ve ekonomik baskılar sonucu karşımızdakinin sözlerini anlama, onlardan mana çıkarma
ve karşımızdakinin bize söylediği sözleri doğru bir
şekilde anlamlandırma ve yorumlama yeteneklerimize farklı bir bakış açısı getirecek açıklamalarda
bulundu. Ayrıca irade, kendini bilmek, azim, sabır, şükretmek, vicdan, sevgi, olumlu bakış açısı,
adalet, hoşgörü, dua ve mutluluk konularını farklı
dinler ve peygamberler yönüyle ele alarak örneklerle açıkladı.
Kitaplarından bazı kesitleri anlatan Özdoğan,
bayan hükümlü ve tutuklular ile yaptığı çalışmalardan ve onlarla yaşadığı anılarından bahsederken, şunları söyledi. “Çoğu kez içinde bulunduğumuz etkiler sebebiyle karşımızda kim olursa
olsun, savunmaya geçiyoruz, kendimizi haklı görmek istiyoruz. Kısacası haklı olmayı seçiyoruz.
Böylece hem kendimizle ve hemde karşımızdakilerle savaşa başlamış oluyoruz. Kırgınlıklar, dargınlıklar ve karşımızdakilerle aramızda mesafeler
başlıyor. Hal böyle olunca da psikolojik gerilimler, stresler, ruhi huzursuzluklar başlıyor. Fakat
kendimiz olmayı seçersek, mutluluğu seçersek bu
sorunlardan uzaklaşacağızdır. Çünkü mutluluğu
seçen insan için sadece barış vardır.”
Sunumun sonunda Cumhuriyet Savcısı Metin
Bilgili, bir hükümlünün yapmış olduğu tabloyu
teşekkür nişanesi olarak Özdoğan’a hediye etti.
Kurum Müdürü İshak Yıldırım ise Karaman Belediyesi Mümine Hatun Kültür Merkezi temsilcisine desteklerinden dolayı teşekkür ederek hediye
takdim etti.
netidir. Çocuklarımızın topluma yeniden
adaptasyonunu sağlamak için konuyla ilgili
çalışan tüm sivil toplum örgütlerine kapımızın açık olduğunu belirtmek isterim”
dedi.
Programın sunuculuğunu Şair ve
Yazar Sunay Akın yaptı. Yerel ve ulusal
basının yoğun ilgi gösterdiği programda çocuklar, ritim, gitar, bağlama, solo ve
koro sunumlarıyla izleyicilerin beğenisini
kazandı.
Program sonunda Dayanç Müzik
Okulları sahibi Muharrem Dayanç çalışmaya destekleri için İzmir Cumhuriyet
Başsavcılığına plaket takdim etti. Çocuklar da programa destek veren Cumhuriyet
Başsavcı Vekili Yusuf Arslan’a, kurs öğretmenlerine ve program sunucusu Sunay
Akın’ a çiçek takdim etti.
Prof. Dr. Onay’dan Manisa E
Tipi’nde hükümlülere konferans
Manisa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza
İnfaz Kurumunun Saruhanlı’da yer alan
Açık Bölümünde kalan 107 hükümlünün
topluma kazandırılması ve motivasyonlarının artırılması amacıyla Celal Bayar
Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek
Okulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem
Onay konferans gerçekleştirdi.
Konferansa Cumhuriyet Savcısı Münüre Koyuncu, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Katip Özen, Kurum 2. Müdürleri
Zekeriya Sancaktar, Hasan Özdoğan,
Kurum Başmemuru Ebubekir Toprak,
Kurum Öğretmeni Mehmet Turan ile
hükümlüler katıldı.
Prof. Dr. Meltem Onay, hükümlülere seslenerek, "Hayatta herkese bir değil
binlerce şans veriliyor. Biz karşımıza çıkan
bu şansları nasıl değerlendiriyoruz ona bakmalıyız. Hayatımızda neyin hayır neyin şer olduğunu hiçbirimiz bilemeyiz;
kapanan kapılar olduğu gibi açılan kapılar da hep olacaktır,
önemli olan iyi insan olmaktır. Siz de öncelikle kendinizi
öyle görünüz, kendinizi seviniz ki sevilesiniz kendinize saygı duyun ki saygı duyulasınız. Önemli olan sizin kendinize
bakışınız, başkalarının size nasıl baktığı değil.” dedi.
Konferans sırasında hükümlülerle sohbet eden Prof.
Dr. Meltem Onay onlara hayatta beklentilerinin olup olmadığını sorarak "Hayattan alacağımız dersler var. Kendimize hedefler seçmeliyiz, kendimizi burada yetiştirmeli, bu
gibi kurumları hayatımızda yeni pencereler açan fırsatlar
olarak görmeliyiz. Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar
yardım edemez; güzel hedefleriniz doğrultusunda gidiniz.
Siz kapıların açılmasına niyet edin kapılar açılır. " diyerek
hükümlülere umut dolu olmalarını, donanımlı olmalarını
tavsiye etti.
Prof. Dr. Meltem Onay, her yıl yüzlerce seminer gerçekleştirdiğini belirterek, kendi hayatından örnekler verirken, “12 yıl önce ilk defa cezaevinde bir program yaptım.
Cezaevine ilk gidip gelmelerimden bu yana hayatımda çok
şey değişti. ‘Ölene kadar Allah'ım beni cezaevlerinde çalıştır’ diye dua ediyorum.” şeklinde konuştu.
İl Müftüsü Arif Gökçe’den Ceyhan Açık
Ceza İnfaz Kurumunda konferans
Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Ceyhan İlçe
Müftülüğünün katkısıyla Adana İl Müftüsü Arif Gökçe tarafından konferans verildi. Etkinlik, Aydız Camii
İmam Hatibi Celal Uluç ve Sanayi Camii İmam Hatibi
Davut Esenboğa’nın birbirinden güzel ilahileriyle başladı.
İl Müftüsü Arif Gökçe, hükümlülere ‘kader
mahkûmları’ diye seslenerek, “Niçin buradasınız? Bu
bir imtihandır. Burada hiç birimizin sizin yerinizde olmama gibi bir garantisi yoktur. Mahkûmların piri kimdir
biliyor musunuz? Yusuf (a.s)’dır. Suçundan dolayı değil
imtihandan dolayı hapse girdi. Yedi yıl katıksız o acıları
çekti, sabretti sonunda Mısır’a Sultan oldu. Bizlerin hayır gördüğünde şer, şer gördüğünde de hayır olabilir. İnşallah Allah sizleri fiziksel mahkumiyetten kurtarır. Ama
sizlerin ruhları hür, bunu görüyorum.” dedi.
Konferansı Kurum Müdürü Mustafa Çorumlu, ikinci müdürler, personel ile hükümlüler izledi.
Sayfa 6
Seslenis
Mart 2012
Mehmet Akif Ersoy etkinliklerle anıldı
S
akarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 76.
Yılında anma programı düzenlendi. Programda
Tarihçi Yazar Mustafa Turan, Mehmet Akif Ersoy’un
hayatı, kişiliği, Milli Mücadeleye katkıları ve eserleri
hakkında bir konferans verdi.
Programa Kurum Müdür Vekili İsa Güldaş, Kurum
personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı.
Yazar Mustafa Turan izleyenleri önce yakın tari-
himize Mehmet Akif Ersoy’un şahsında bir gezintiye
çıkardı. Mehmet Akif’in yaşadığı dönemde; Osmanlı Devleti’nin çatısı altındaki Balkanlar, Anadolu ve
Ortadoğu’nun içinde bulunduğu kültürel, ekonomik ve
siyasi durumu değerlendirdi. Osmanlı coğrafyasındaki yaşanan sıkıntıları gözler önüne sererek bu ortamda
yetişen Mehmet Akif’in her şeyden önce aykırı fikirleriyle bir karakter adamı olduğunu vurguladı.
Mehmet Akif’in 1908’de II. Meşrutiyet hareketin-
Bandırma M Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Niğde Açık Ceza
İnfaz Kurumu
kesimhanesinde
denetim
Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu Kesimhanesinde, Avrupa Birliği FVO (Gıda Veterinerlik Ofisi ) ve
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda kontrol
Genel Müdürlüğü yetkililerince gıda işletmelerinde
kırmızı et ve süt iyileştirmesine ilişkin resmi kontroller ve işletmelerin onayı ile gıda işletmelerinde
hijyen kuralları ve Avrupa Birliği normlarına uyum
açısından inceleme ve denetim yapıldı.
İnceleme ve denetim sırasında heyete Kurum
Müdürü Murat Yılmaz ve Kurum Veterineri Ertan
Kaya eşlik etti.
Kurum Müdürü Yılmaz, heyete Kesimhanenin
kısa sürede Avrupa Birliği normlarına ulaştırılabilmesi için kaliteli malzeme ve deneyimli bir personel
gücünün oluşturulması, Kurum İdaresininde üstün
gayretleri ile Türkiye’nin dört bir yanına et ihtiyacını
karşılamak üzere Kurum ve Kuruluşlara Veteriner
Hekim gözetiminde et dağıtımı yapılmakta olduğunu, Kuruma gelen büyükbaş ve küçükbaş hayvanların yine Veteriner hekim tarafından titizlikle kontrol
edildiğini, bununla beraber Kurumda yetiştirilen
küçükbaş ve büyükbaş hayvanların Kurumun konumu itibariyle doğal şartlarda yetiştirildiğini anlatarak,
FVO yetkililerine bir bilgi verdi.
Kurum Kesimhanesini gezen heyet, inceleme
sonucunda kısa sürede ilerleme kaydedilen kesimhanenin Avrupa Birliği normlarına uygunluk açısından oldukça iyi ve bir kaç eksik dışında yeterlilik
düzeyinde olduğunu ifade ederek, özellikle hijyen
açısından kesimhanesinin son teknoloji ile donatılmış olduğunu ifade etti.
Heyetin, önümüzdeki aralık ayında yeniden denetime geleceği bildirildi.
de hürriyete düşman zavallı; İstiklal Harbi yıllarında
Amerikan mandasında ortaçağ kafalı; Mısır’da Hristiyan Akif, Gavur Akif; mahalle kahvesinde geleneklere
saygısı olmayan; Balkan Harbinde ise geri kafalı adam
olarak hep eleştirildiğini belirten Turan, Akif’in bunlara
rağmen doğru bildiklerini haykırmaktan asla geri durmadığını söyledi.
Turan, Çanakkale Savaşlarını hiçbir eserin Çanakkale Destanı kadar anlatamadığını ve günümüze taşıyamadığını belirtti. Mehmet Akif’in aslında o yaşanan
dehşet ortamında bulanmadan, görmeden ama görüp
yaşıyormuş gibi tasvir ederek ölümsüz bir eser bıraktığını ifade eden Turan, Çanakkale Savaşı dönemimde
Mehmet Akif’in Medine’de İngilizlere karşı mücadele
ettiğine dikkat çekti.
Mehmet Akif Ersoy’un hayatını maddi sıkıntılar
içinde geçirdiğini bildiren Turan, “Kurtuluş Savaşı Yıllarında Akif Ankara’da yaşamaktadır. Milletin hislerini
anlatan bir milli marşa ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun
için 500 Lira ödüllü bir yarışma düzenlenir. Yarışmaya
bir çok şiir katılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Marşı bir çok şiirin arasından Milli Marşımız olarak seçilir. Akif, ödül olarak verilen 500 Lirayı
Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten
ve cepheye elbise diken Dar’ül Mesai Vakfına bağışlar.
İstiklal Marşını milletine adayan Akif, bu hareketiyle
kendisini de milletine adamıştır.” dedi.
Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873 tarihinde dünyaya
gelmiş, 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında milletvekili olarak 1. TBMM’de yer
almıştır.
Araştırmacı Yazar Mustafa Turan konferansında
Çanakkale
Savaşları’nda
çekilen orijinal video görüntüleri ile İstiklal Marşı’nın
kabulünü anlatan kısa bir
filme de yer verdi.
Bolvadin Ceza İnfaz
Kurumunda da İstiklal
Marşının kabulünün 91 ve
Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 76. yıl dönümü dolayısıyla programı düzenlendi.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Kurum Müdürü Kamil
Özdemir yaptı. Özdemir,
“Mehmet Akit Ersoy milletimizin zaferlerini, çektiği
acılarını, fedakârlıklarını bu şiirde toplamıştır. İstiklal
Marşı’nın rengi milletin rengidir. İstiklal Marşımız
seçilmiş bir şiirdir. Yüzlerce şiir arasından milli marş
olmaya layık görülmüş, bütün bir maziyi ve geleceği
birlikle kucaklayarak milletle bütünleştiği için marş
özelliği en yüksek seviyede sağlanmıştır. Marşımız, taşıdığı değer ve yüksek anlamla, bulunduğu köklü atıflarla milletimizin benliğini ifade eden, kendi gücünü,
kendi nüfuzunu ve dokunulmazlığını meydana getiren
bir şaheserdir. Saygı ve rahmetle anıyorum.” dedi.
Hükümlü ve tutukluların yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, Mehmet Âkif’in hayatının anlatıldığı sinevizyon
gösterisi ile devam ederken, hükümlü ve tutuklular da
şiir okudular. Mehmet Akif’in hayatının yanı sıra Milli
Mücadele yıllarının anlatılması ile salonda duygulu anlar yaşandı.
Bandırma M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 12 Mart 2012 tarihinde, personel ve hükümlü
tutukluların katılımı ile “İstiklal Marşımızın Kabulü ve
Mehmet Akif Ersoy’u Anma” konulu etkinlik gerçekleştirildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin
ardından Kurum Öğretmeni Hakan Börü günün anlam
ve önemini anlatan bir konuşma yaparken, Mehmet
Akif Ersoy’un hayatını konu alan belgesel gösterildi.
Programa; Kurum Müdürü Mehmet Evin, Kurum
İkinci Müdürleri Haydar İbiş ve Ayhan Sedef ile Kurum ersoneli iştirak etti.
Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
ise 13.03.2012 tarihinde, “İstiklal Marşı’nın Kabulü ve
Mehmet Akif Ersoy’u Anma” konulu bir konferans düzenlendi.
Konferans, Süleyman Demirel Üniversitesi Eğitim
Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Menderes Coşkun tarafından sunuldu.
Programa Kurum Müdürü Yaşar Yücel, Hasan,
Kurum II. Müdürleri Hasan Hüseyin Tütüncü ve
Mehmet Zeybek, İdare Memuru Emine Özev, Kurum
Öğretmenleri Cumhur Çoban ve Ercan Çivik, usta öğreticiler, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular
katıldı.
Konferans sonrasında, Kurum Müdürü Yaşar Yücel, Prof. Dr. Menderes Coşkun’a günün hatırası olarak, Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü
ve tutuklularca hazırlanmış olan bir cam işlemesi hediye etti.
Vezirköprü M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 13.03.2012 tarihinde İstiklal Marşı’nın kabulünün 91. yıl dönümü kutlama etkinliği yapıldı. Törene
Kurum Müdürü Şeref Tatlı, Kurum İkinci Müdürleri
Selahattin Demir ve Hikmet Göktaş, İdare Memuru
Samet Kocabaş, Kurum Öğretmenleri Nazan Aytaş
Merdan ve Vedat Gülşen, Psikolog Aslı Filiz, Kurum
personeli ile tutuklu ve hükümlüler katıldı.
Törende Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un hayatının anlatıldığı görsel sunu gösterilirken, tutuklu ve
hükümlüler arasında İstiklal Marşı’nı en güzel okuma
yarışması düzenlendi. Yarışma sonunda jürinin değerlendirmesi sonucu dereceye girenlere ödülleri Kurum
Müdürü Şeref Tatlı ve ikinci müdürler tarafından verildi.
Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Edirne
Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin katılımıyla İstiklal Marşımızın kabulü ve
Mehmet Akif Ersoy’u Anma programı yapıldı.
Kurumun konferans salonunda yapılan programa
Kurum Müdürü Ufuk Aslan, Teknik Lise ve Endüstri
Meslek Lisesi Müdürü Remzi Çınarkök, kurum personeli ile hükümlüler katıldılar. Duygulu ve heyecanlı
anlar yaşanan program beğeniyle izlendi.
Edirne Açık Ceza
İnfaz Kurum
Seslenis
Mart 2012
Sayfa 7
Erdal Demirkıran’dan CTE Genel Müdürlüğü
yönetici ve personeline seminer
K
endini ‘Dünyanın en akıllı insanı’ olarak nitelendiren Kişisel Gelişimci Erdal Demirkıran, Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde yönetici ve
personele yönelik seminer gerçekleştirdi.
HSYK Konferans Salonunda, 02.03.2012 tarihinde sunulan seminere; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk, Genel Müdür Yardımcıları Burhanettin Eser,
Erhan Polat, Cevat Gül, Ali Yıldız ve Selami Candemir, Daire Başkanları Vehbi Kadri Kamer, İbrahim Usta ve Adnan
Korkmaz, tetkik hâkimleri, başkontrolör ve kontrolörler,
şube müdürleri ve personel katıldı.
Seminerin açılışında konuşan Ceza ve Tekifevleri Genel
Müdürü Mustafa Onuk, Genel Müdürlükte memurundan
en üst yöneticiye kadar herkesin yaptığın işin çok önemli
olduğunu hatırlatarak, “Herkesin yaptığı işi çok kutsal, çok
değerli buluyoruz. İşin büyüğü küçüğü yok. Devletin işi yapılıyor. En değerli insan işini en iyi yapan insandır.’’ dedi.
Onuk: Sorumluluğumuz büyük
Genel Müdür Onuk, personelin ailevi ve kişisel sorunları olabileceğini, bunu hep birlikte, birlik ve beraberlik içerisinde aşacaklarını ve bu konuda onların yanında olacağını
vurgulayarak, Türkiye’nin dördüncü büyük Genel Müdürlüğünde çalışmanın görev ve sorumluluğuna
dikkat çekti. Onuk, şöyle konuştu: “Türkiye’nin
en büyük dördüncü Genel Müdürlüğüyüz. Taşra teşkilatı, 373 ceza infaz kurumu, 134 denetimli serbestlik şube müdürlüğünden oluşan
Genel Müdürlüğümüz 40 bin civarındaki personelle, 130 bin hükümlü-tutuklu ve bunların
yakınları, sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmalar
yapıyor. 130 bin insan bir şekilde cezaevine girmiş. Onlara sahip çıkmak, onları tekrar topluma
kazandırmak hepimizin görevi. Özveriyle çalışıp
bu sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız.”
Erdal Demirkıran: Geleceğe bakmalıyız
Kendini ‘Dünyanın en akıllı insanı’ olarak
nitelendirerek, dikkatleri üzerine çeken Kişisel
Gelişimci Erdal Demirkıran, CTE Genel Müdürlüğü yönetici ve personeline yönelik seminer
Mustafa Onuk
CTE Genel
Müdürü
verdi. Demirkıran, personelin ilgiyle takip ettiği seminerde,
hayatta başarının ipuçlarına ilişkin bilgiler verdi.
“Özgeçmiş yok, özgelecek var” diyerek, insanın ne
yaptığının değil, ne yapacağının önemli olduğunu anlatan
Demirkıran, “Özgeçmişimi 1993 yılında yaktım. Sadece
geleceği düşünüyorum. Tekrarlamayın, kendinize mantık
ölçüsünde bir şey yapın; başkaları yapıyor ya da yapmıyor
ilgilenmeyin. Kendinize hayal planı çıkarın ve düşüncelerinizi ertelemeyin. Böylece başaramayacağınız hiçbir şey
yoktur. İz bulanlardan değil, iz bırakanlardan olun.” diye
konuştu.
‘Genç Mahkûmların Eğitimi’
konulu Avrupa Birliği
Projesinin Toplantısı
gerçekleştirildi
Avrupa Birliği Hayat Boyu
Öğrenme Programı kapsamında
hazırlanan “Genç Mahkûmların
Eğitimi” ile ilgili ceza infaz kurumu uygulamaları ve ceza infaz
sistemleri konulu Projenin Ülkemizdeki çalışmaları 6-9 Mart
2012 tarihleri arasında İzmir, Aydın ve Nazilli’de gerçekleştirildi.
Programın ilk gününde Almanya, Fransa ve İspanya’dan
gelen uzmanlar; İzmir 1 Nolu F
Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunu, İzmir
Çocuk Eğitimevini, İzmir-Aliağa
Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret etti. Ziyarete; Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Nazilli Cumhuriyet
Başsavcısı Doğan Kaya ve İzmir
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Aslan katıldı.
Programın ikinci gününde Aydın’da yapılan toplantıya
Aydın Cumhuriyet Başsavcısı
Ekrem Yiğit’in de katılımı ile
Daire Başkanı Kamer tarafından
Ülkemizin ceza infaz sistemi
ile çocuk adalet sistemi, Nazilli
Denetimli Serbestlik ve Yardım
Merkezi Şube Müdürü Özge
Bolat tarafından denetimli serbestlik sistemi hakkında bilgi
verildi. Toplantı sonunda heyet
Nazilli Adliyesini ziyaret etti.
Üç günlük çalışma ziyaretinin sonunda yabancı uzmanlar
tarafından yapılan değerlendirmede; ceza infaz kurumlarımızda yürütülen eğitim ve rehabilitasyon çalışmalarının güçlü
olduğunu, ceza infaz kurumları
ile özellikle çocuk ceza infaz kurumlarının fiziki yapısının iyi olduğunu ifade ettiler.
Genel Müdür Onuk Konya’da
incelemelerde bulundu
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa
Onuk, Konya’da incelemelerde bulundu.
Genel Müdür Onuk, beraberindeki Genel
Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, Strateji Daire Başkanı Akın Çakın ve Teknik İşler Daire Başkanı Erdoğan Böcek’ten oluşan heyetle 24.02.2012
tarihinde gerçekleştirdiği ziyarette; Konya Adalet
Sarayı, Konya Açık Ceza İnfaz Kurumu, Konya E
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile yeni ceza infaz
kurumu yapılması düşünülen yerde incelemelerde bulundu.
İlk olarak Konya Adalet Sarayına ziyaret eden
Genel Müdür Onuk, 18.02.2008 tarihinde hizmete açılan Konya Adalet Sarayının çağın ve günümüzün gereklerine uygun, yargıya yakışır şekilde
hizmet verebilecek bir yapıya sahip olduğunu ifade etti.
Genel Müdür Onuk, daha sonra, Konya
Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen Özcan ve Konya
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı
Abdülkadir Şahin eşliğinde Konya Açık Ceza İnfaz Kurumuna geçti.
Konya Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü
Mehmet Öcal’dan kurum hakkında bilgi alan
Genel Müdür Onuk, kurumda bulunan işyurdu
atölyelerinde incelemelerde bulunduktan sonra
personel ve hükümlülerle görüşerek, onların sorunlarını dinledi.
Genel Müdür Onuk, binanın eski ve fiziksel
durumun yetersiz olduğunu ifade ederek, yeni ve
modern hizmet binası yapımı için ön çalışmaların
yakında biteceğini ve en kısa zamanda Konya’da
modern ceza infaz kurumuna geçileceğini söyledi.
Genel Müdür Onuk ve beraberinde heyet,
daha sonra Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti.
Seslenis
Sayfa 8
Mart 2012
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem
Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü gezdi
A
dalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret ederek, incelemelerde bulunurken, kurumların işleyişini yerinde gördü.
28 Şubat 2012 tarihindeki ziyarete Müsteşar Yardımcıları Sefa Mermerci ve Mustafa Erol, CTE Genel Müdürü Mustafa Onuk, Adli Sicil ve İstatistik
Genel Müdürü Yüksel Kocaman, Strateji Geliştirme
Daire Başkanı Akın Çakın, İç Denetim Birimi Başkanı Yaşar Şimşek, Teknik İşler Daire Başkanı Erdoğan
Böcek, CTE Genel Müdür Yardımcıları Ali Yıldız,
Burhanettin Eser, Cevat Gül ve Selami Candemir,
Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, İşyurtları Daire
Başkanı Talat Akbaş, Cumhuriyet Savcısı Mustafa
Safa Özgelen katıldı.
Müsteşar Erdem ve beraberindeki heyetin ziyaretinde Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmail Olcar, Ankara 1 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu Müdürü Orhan Toyğar, Ankara 2 No’lu L
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İbrahim Yücesoy,
Ankara 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Celalettin Konca, Ankara 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu Müdürü İsmail Gül, Ankara Çocuk ve
Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Necmi
Acun, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kadir Avara hazır bulundu.
Müsteşar Erdem, beraberindeki heyet ve kurum müdürleriyle ziyaretçi kabul salonunda yapılan
kahvaltının ardından mutfak, Semt Polikliniği Başhekimliği gibi ortak alanların yanı sıra Sincan Açık
Ceza İnfaz Kurumunun mobilya ve tekstil atölyelerini gezdi.
Daha sonra Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ankara 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ankara Çocuk ve Gençlik
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Ankara 1 No’lu L Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret eden Müsteşar
Erdem, kurumlarda iş ve meslek atölyeleri ile hükümlü ve tutuklu odaları başta olmak üzere değişik
birimleri gezerek, incelemelerde bulundu.
Eğitim Kurulu Toplantısı yapıldı
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri
Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşar
Yardımcısı Sefa Mermerci’nin Başkanlığında yapıldı.
15 Mart 2012 tarihinde, Adaletevinde
gerçekleştirilen toplantıya Danıştay Üyesi
Eren Sonbay, Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Mustafa Onuk, Personel Genel
Müdürü Mustafa Kemal Özçelik, Eğitim
Dairesi Başkanı Muharrem Ürgüp, Gazi
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Safran, Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayhan Mutlu, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Doğan Soyaslan, Türkiye
Barolar Birliğinden Avukat Seray Şenfer ve
Diyanet İşleri Başkanlığı Daire Başkan Vekili Ahmet Çelik ile Daire Başkanı Vehbi
Kadri Kamer katıldı.
Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Sefa Mermerci, ceza infaz kurumları personel eğitim merkezlerinde Adalet Bakanlığı personelinin yanı sıra yurt dışından,
değişik ülkelerden cezaevi personelinin
eğitim gördüğünü hatırlatarak, “Eğitim
Merkezlerimizde ceza infaz kurumu personeli başta olmak üzere çok sayıda personele eğitim verildi. Eğitimler devam
ediyor. Aynı zamanda, değişik ülkelerden
personel gelerek, eğitim merkezlerimizde eğitim almaktadır. Bunların arasında
Afganistan, Suudi Arabistan, Moldova,
KKTC, Kosova vs. ülkeler var. Bu ülkelere
yönelik Türkiye’nin modern infaz sistemini tanıtmak için eğitim merkezlerimizde
program gerçekleştiriyoruz.” dedi.
Cezaevi kampüslerimiz örnek
gösteriliyor
Türkiye’nin infaz sistemi alanında sürekli ileriye gittiğini ve bu konuda önemli
mesafeler kat edildiğini vurgulayan Mermerci, ülkemizde uygulanan kampüs sistemini Avrupa ülkelerinden dahi örnek
alanlar olduğunu ifade etti. Mermerci,
şöyle konuştu: “Dört beş yıl sonra, infaz
sistemi olarak, dünyanın örnek gösterilen
birkaç ülkesinden biri olacağımızı düşünüyorum. Avrupa ülkeleri dahi bizim uyguladığımız kampüs sistemini gelip görerek,
örnek alıyorlar.”
Eğitim Kurulu Toplantısı
Toplantıda eğitim merkezleri ve adli
yargı adalet komisyonlarında gerçekleştirilen eğitim programları hakkında,
Kurul üyeleri bilgilendirilirken, önümüzdeki dönemlere ilişkin eğitim programları ele alındı.
Ayrıca, ceza infaz kurumlarında çocuklara yönelik gerçekleştirilen eğitim
ve iyileştirme çalışmaları ile çocukların
yaşam koşulları değerlendirilerek, çalışmaların daha da ileriye götürülmesine
yönelik görüş alış verişinde bulundu.
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri
Eğitim Kurulu Toplantısı, Adalet
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa
Mermerci’nin başkanlığında, Ankara
Adaletevinde yapıldı. 15 Mart 2012
tarihindeki toplantıda, Eğitim Merkezlerince bu dönem uygulanacak olan
eğitim programları değerlendirildi.
Mart 2012
Seslenis
Sayfa 9
Koğuştan odaya, cezadan eğitime...
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, basın mensuplarıyla birlikte Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu gezerek, çocukların kaldığı odaları ve yaşam alanlarını inceledi. Bakan Ergin, çocuk ceza infaz kurumlarında yapılan düzenlemelerle ilgili bilgi verirken, “Çocuklar artık kendilerine ait odalarda kalacak.” dedi.
A
dalet Bakanı Sadullah Ergin, Ankara Çocuk ve
Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda incelemelerde bulundu. Bakan Ergin, basın mensuplarıyla
birlikte Kurumu gezerek, çocukların kaldığı odaları ve
yaşam alanlarını yerinde gördü.
Bakan Ergin’in 2 Mart 2012 tarihindeki ziyaretinde; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa
Onuk, Genel Müdür Yardımcıları Selami Candemir
ve Burhanettin Eser hazır bulundu.
Ceza infaz kurumu ile ilgili tanıtım filminin izlendiği ziyarette; Bakan Ergin, Ceza İnfaz Kurumunda,
MATRA ve Etkin Hükümlü Yönetimi Projesi (BİSİS)
kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarla oluşturulan
yaşam alanları ve çocukların kaldığı odaları yerinde inceledi.
Kurum Müdürü Necmi Acun’dan Kurumun işleyişi ile ilgili bilgi alan Bakan Ergin, Kurumun hobi
bahçeleri, derslikler, iş atölyeleri, spor salonu ve yaşam alanlarını gezdi.
Daha sonra basın toplantısı düzenleyen Bakan Ergin, çocuk ceza infaz kurumları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Ergin, ceza infaz kurumlarında bin 903
tutuklu, 406 hükümlü olmak üzere toplam 2 bin 309
çocuğun bulunduğunu belirterek, çocuk ceza infaz
kurumları ile ilgili yapılan çalışmalara değindi. Çocuk
ceza infaz kurumlarında yeni bir düzenlemeye gidildiğini dile getiren Bakan Ergin, çocukların kendilerine
ait odalarda kalmaya başladığını ifade etti.
Bakan Ergin: Çocuklar kendilerine ait odalarda
kalacak
Çocuk ceza infaz kurumlarıyla ilgili düzenlemelerin, kamuoyuna yansıyan sorunlardan çok daha önce
başlatıldığının altını çizen Bakan Ergin, şöyle konuştu:
“Diyarbakır, Tarsus ve Kayseri’ye Çocuk Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu, Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum ve
Diyarbakır’a 140 kapasiteli Çocuk Eğitimevinin yapımı planlanmıştır. Ayrıca, İzmir-Aliağa Kampüsünde
yapımı tamamlanan Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
önümüzdeki günlerde hizmete girecektir.
Yeni açılacak kurumlarda çocuklar tek başına uyuyabilecekleri, kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri
odalarda kalacaklar. Böylece çocukların birbirlerine
ihmal ve istismar davranışlarında bulunmaları önlen-
miş olacaktır. Kurumlarda eğitim ve iyileştirme çalışmalarının yürütüldüğü derslik, grup çalışma odası,
görüşme odası, çok amaçlı salon, spor salonu, atölye ve
benzeri alanların sayısı ve niteliği artırılacaktır.
Çocuk kurumlarının sayısının artırılması ile çocukların evlerine, dolayısıyla ailelerine ve kültürel çevrelerine daha yakın bölgelerde barındırılmaları sağlanmış olacaktır.
İleri düzey güvenlik cihazlarıyla çocuklar özel yaşamın gizliliği ilkesi çerçevesinde 24 saat gözetim altında
tutularak güvenlik zafiyetlerinin önüne geçilecektir.
Ayrıca, infaz ve koruma memurları da dahil olmak
üzere tüm personel eğitim ve iyileştirme çalışmalarında etkin rol üstlenecekler, daha verimli çalışmalar
yürüteceklerdir.
Proje kapsamında eğitimevlerinde, şehir dışından
çocuklarını ziyarete gelen ailelerin, çocukları ile birlikte kalabilecekleri, onlar ile vakit geçirebilecekleri
misafir odalarının bulunduğu bir de konukevi inşa
edilecektir.
Mevcut kurumlarda ise eksiklerin giderilmesine
yönelik çalışmalara başlanmıştır.”
Adalet Bakanı Ergin, Edirne Açık Ceza
İnfaz Kurumunda incelemelerdu bulundu
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunu
ziyaret ederek, incelemelerde bulundu.
Bakan Ergin’in 25 Mart 2012 tarihindeki ziyaretinde; Edirne Valisi
Gökhan Sözer, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Yiğitbilek, Adli
Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Tayyip Özdurmaz, Bölge İdare
Mahkemesi Başkanı Mehmet Gökpınar, Edirne Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu Müdürü İsmet Çelik, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ali Demirtaş ve Ceza İnfaz Kurumu personeli hazır bulundu.
Kurumu gezerek, işyurdu çalışmalarını yerinde gören Bakan Ergin’e
Kurum Müdürü Ufuk Aslan, Kurum ve işyurdu faaliyetleriyle ilgili
bilgi verdi.
Kurum idaresine geçerek, Kurum Müdürünün odasında bir süre
dinlenen Bakan Ergin’e Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Yiğitbilek, minyatür kıspet hediye etti.
Bakan Ergin, açık ceza infaz kurumlarındaki çalışmaların, hükümlülerin salıverilme sonrasında topluma uyumlarında son derece
önemli olduğuna dikkat çekerek, bu kurumlardaki faaliyetlerin daha
etkin olarak sürdürülmesini istediklerini ifade etti.
Sayfa 10
Seslenis
Mart 2012
Bitlis Koruma Korulu Toplantısı
E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda yapıldı
Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı
Şubat ayı olağan toplantısı Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirildi.
Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Savcısı Behçek İŞLEK açılış konuşmasında Bitlis Koruma Kurullunun çok
önemli bir görevi yerine getirdiğini; Ceza İnfaz Kurumlarından
salıverilerek özgürlüğünü yeniden kazanan vatandaşların ihtiyaç
duydukları alanlarda onlara destek olunduğunu, özellikle eğitim,
meslek edindirme, psiko-sosyal vb. gibi konularda çalışmalara
önem verildiğini ve bu konuda çalışmalarını sürdüreceklerini
belirtti.
Aralık 2011 toplantısında; suçtan zarar gören mağdurlar
hakkında da çeşitli çalışmaların yapılması gerektiği; Koruma
Kurulu vasıtasıyla suçtan zarar gören mağdurların suç nedeniyle karşılaştıkları, sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunların çözümünde yardımcı olmak ve gerekli toplumsal kaynakları devreye
sokarak ilgilinin toplumla bütünleşmesine olanak tanınması
amacıyla çalışmalar yapılacağı kararı üzerine oluşturulan Suç
Mağdurları Destek Komisyonu adına Psikolog Elif Ekinci alınan
karar doğrultusunda yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler vermiştir.
Psikolog Elif Ekinci, Aralık ayı içerisinde alınan karar doğrultusunda suç mağdurlarına yapılabilecek yardımların tespiti
adına oluşturdukları komisyonda ilk etapta aile içi şiddete maruz
kalan mağdurlara yönelik çalışmalar başlatılmasının gerekliliği
üzerine hareket ettiklerini bu konuda Cumhuriyet Başsavcılığından alınan veriler doğrultusunda 9 aile ile iletişime geçileceği
karara bağlanmış olup bu konuda çalışmalar yürütülmüştür.
Alınan karar doğrultusunda aileler ile gerekli görüşmeler yapılmış olup bu konuda yürütülen çalışmalar tamamlanmıştır.
Toplantıda devam eden süreçte yapılan çalışmaların etkinliğini artırmak amacıyla sorun yaşanan ailelerle biran önce görüşülmesi gerektiği üzerinde duruldu ve konuyla ilgili olarak Polis
Merkezleri ve Jandarma Karakollarına bilgi verilmek suretiyle
bu konudaki olaylarla ilgili Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne
bilgi verilerek çalışmalara başlanılması kararlaştırılmıştır.
Aile içi şiddete yönelik çalışmaların etkinliğini artırmak
amacıyla; Koruma Kurulu Bünyesinde, İl Milli Eğitim Müdür-
lüğü, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve Denetimli Serbestlik
ortaklığında bir SODES projesi hazırlanarak hem çalışmaları
yürütecek olan komisyon üyelerinin yetiştirilmesine, hem de
aile içi şiddet mağdurlarına yönelik yapılacak çalışmaların zenginleştirilmesinin uygun olacağı kararlaştırıldı.
Aile içi şiddet mağdurlarının herhangi bir yere müracaat etmeksizin direk Koruma Kuruluna müracaat edebilecekleri, bu
tür durumlarda da oluşturulan kurulun çalışmalarına bu doğrultuda hemen başlayabileceği vurgulanmıştır.
Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Savcısı Behçet İşlek, Koruma Kurulu olarak Mağdurlara yönelik yapılacak olan
çalışmaları çok önemsediklerini ve yapılan çalışmaların sevindirici olduğunu, Koruma Kurulu çerçevesinde oluşturulan alt
komisyon çalışmalarının daha etkin hale gelmesi ve yapılacak
çalışmaların il genelinde koordineli bir şekilde yürütülebilmesi
için Sosyal Hizmetler bünyesinde toplanacak olan komisyona da
katılabileceklerini ve birlikte hareket etmenin daha faydalı sonuçlar doğurabileceğine inandığını söyledi.
Bitlis Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından Bitlis Valiliği koordinasyonu ile Kalkınma
Bakanlığının finansmanında yürütülen “Yeni Bir Kitap Yeni Bir
Dünya” adlı SODES Projesi kapsamında yapılan çalışmalar Kurul üyelerine anlatıldı. Proje çervesinde Bitlis E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda uygulanacak olan Kitap Okuma Kampanyası
ve verilecek ödüllerle ilgili değerlendirme yapıldı. Düzenlenecek
olan kampanyaya Koruma Kurullarınında desteği sağlandı.
Koruma kurulu faaliyetleri kapsamında yapılacak çalışmalar
değerlendirilerek toplantı sona erdi.
Trabzon Koruma Kurulu Toplantısı yapıldı
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu
Başkanlığı’nın Mart ayı toplantısı Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Başsavcı Vekili Avni Arslan başkanlığın-
da 14.03.2012 tarihinde Kızılay Derneği Trabzon Şube
Başkanlığı’nda yapıldı.
Toplantı Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Başsavcı Vekili Avni Arslan 'ın açılış konuşması ile başladı. Kızılay
Derneği Trabzon Şube Başkanı Fuat Adıgüzel tarafından
kurumun tanıtımı ve faaliyetleri hakkında bilgilendirme yapıldı.
Toplantıda, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi
Şube Müdürü Cemal Karadöl tarafından kurul üyelerine Nisan ayı içerisinde eski hükümlülere yönelik açılması
planlanan “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Kursuna” yönelik yapılan çalışmalar ile 2012 yılı ilk üç aylık dönemde
yapılan faaliyetler hakkında bilgi verildi.
Yapılan sunumun ardından Kızılay Derneği Trabzon
Şube Başkanı Fuat Adıgüzel'e toplantıya ev sahipliği yapmasından dolayı teşekkür edilerek toplantı sonlandırıldı.
Muğla’da kamu yararına çalışma yaptırımı
Köyceğiz’de aile içi şiddet nedeniyle 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırılan M.I., cezasının yarısını cezaevinde
yatarak geçirdikten sonra cezasının kalan kısmını kamuya
yararlı bir işte çalışarak tamamladı.
CGTİHK 105/4 kapsamında kamuya yararlı bir işte
çalıştırma yaptırımına istinaden cezasının yarısını cezaevinde geçirdikten sonra gönüllü olarak kamuya yararlı bir
işte çalıştırılan M.I. (31) cezasını Köyceğiz’deki Fehmi
Başoğlu İlköğretim Okulu ve Öğretmenevi’ni boyayarak
tamamladı. Muğla Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü ile Muğla İl Mili Eğitim Müdürlüğü
arasında imzalanan İşbirliği Protokolü gereğince cezasını
Köyceğiz’de okul ve öğretmenevi boyayarak tamamlayan
M.I., aldığı yaptırıma dair düşüncelerini şu şekilde aktardı:
“Suçum nedeniyle bir süre cezaevinde yattım, bu süre
içerisinde kendimi psikolojik olarak iyi hissetmiyordum.
Cezamın yarısını çalışarak geçirdim. Okulda öğrencilerle
ve öğretmenlerle birlikte olmak bana çok iyi geldi. Muğla
Denetimli Serbestlik görevlileri de sık sık gelip beni kontrol etti. Bana destek olan herkese çok teşekkür ederim.”
İşlediği suçun cezasını be şekilde çekerek toplumdan
soyutlanmadığını belirten M.I. çalışma cezasının kendisini daha iyi hissettirdiğini sözlerine ekledi.
Hakkâri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
‘denetimli serbestlik sistemi’ konulu
seminer gerçekleştirildi
Hakkari Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünce 23/03/2012 tarihinde
Hakkari Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda barındırılan hükümlülere yönelik olarak denetimli
serbestlik sistemini tanıtıcı seminer verildi.Seminerde Şube müdürlüğünde görevli öğretmen
Ömür KORKMAZ tarafından “denetimli serbestlik sisteminin tanımı,kapsamı,faydaları ve
hedef kitlesi”hakkında yapılan sunumun ardından yine şube müdürlüğümüzde görevli Psikolog
Yeliz AVCI tarafından” Kamu yararına çalışma
yaptırımı,şartları,faydaları ile koruma kurullarının amacı,kapsamı ve başvuru şartları “hakkında
bilgi veridi.Sunumların sonunda şube müdürü
Şefik DEMİRKOL tarafından “Ceza ve Güvenlik
Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri İle Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanun Tasarısı”hakkında bilgi verilerek hükümlülerin soruları cevaplandırıldı.
Mart 2012
Seslenis
Sayfa 11
Çarşamba’da hukuk hakültesi öğrencilerine konferans
Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu
Başkanlığı tarafından Çarşamba Ali Fuat Başgil Hukuk
Fakültesinde, gelecekte adalet sistemi içerisinde yer
alacak olan Hukuk Fakültesi ve Adalet Meslek Yüksek Okulu öğrencilerine yönelik “Denetimli Serbestlik
ve Koruma Kurulları hizmetlerinin tanıtımı” konulu
Konferans verildi.
Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Emin Kurt, Ali
Fuat Başgil Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.
Dr. Erdal Abdulhakimoğulları, Koruma Kurulu üyeleri ve Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi öğrencilerinin
katılımıyla gerçekleştirilen konferansta; Çarşamba
Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünde görevli Sosyal Çalışmacı Emel Kaplan, Denetimli Serbestlik hizmetlerinin temel ilkeleri, kuruluşu ve beraber çalıştığı
kurumlar ve uygulama alanları hakkında katılımcıları
bilgilendirirken, Çarşamba Denetimli Serbestlik ve
Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünde görevli Öğretmen Yalçın Arslan ise Denetimli Serbestlik ile ilgili
kanun maddelerinin nasıl ve kimlere uygulandığı vede
Koruma Kurularının işlevi hakkında katılımcıları bilgilendirmişlerdir.
Konferans sonunda Çarşamba Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.Dr. Erdal Abdulhakimoğulları, konferansın kendileri ve öğrenciler için
faydalı etkinlik olduğu belirtmiş, ayrıca konuşmacılara
plaket vererek teşekkürlerini iletti.
Sinop Belediyesinden Denetimli Serbestlik Şube
Müdürlüğüne teşekkür plaketi
Şırnak’ta 14 eski hükümlü
işe yerleştirildi
Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu’na
başvuran eski hükümlüler, İŞKUR İl Müdürlüğü’nün
toplum yararına çalışma programı kapsamında olarak işe
yerleştirildi.
Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı’na başvuran 14 eski hükümlü İŞKUR
İl Müdürlüğü’nün uyguladığı Toplum Yararına Çalışma Programı (TYÇP) kapsamında İl Milli Eğitim
Müdürlüğü’ne bağlı okullarda hizmetli olarak yerleştirildi.
İşe yerleştirilen eski hükümlüler okullarda hizmetli
olarak çalıştığı sürece, aylık asgari ücret alacakları ve sigorta primlerinin eksiksiz olarak yatırılacağı belirtildi.
Eski hükümlülerin ikamet yerlerine yakın okullarda işe
yerleştirilerek ulaşım sorunu da en aza indirilmiş oldu.
Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Fatih Sancak bu
program hakkında şunları söyledi: “Toplum Yararına
Çalışma Programı (TYÇP), 2010 yılından itibaren uygulanmaya başlayan ve işsizlik ile iş ihtiyacını dengeleyen
bir model olarak dikkat çekiyor. Bu programa, herhangi
bir yerde çalışmayan, İŞKUR’a işsizlik kaydı yapmış, her
hangi bir geliri olmayan 18 yaşından büyük tüm vatandaşlar başvurabiliyor. Başvuru sayısının fazla olması durumunda, işe alınacaklar noter huzurunda kurayla belirleniyor.” dedi. Sancak, işe yerleştirilen eski hükümlülerin
kendilerine teşekkür ettiğini ifade etti.
Şırnak’taki işsizlik oranının yüksek olmasına rağmen
İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullardaki hizmetli açığının olması, Toplum Yararına Çalışma Programı
modeline olan ihtiyacı daha da artırıyor. Programla işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunurken, okulların hizmetli açığı da gideriliyor.
Sinop Belediye Başkanlığı tarafından Sinop Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğüne teşekkür plaketi verildi. Sinop
Belediye Başkanı Baki Ergül, Sinop Denetimli Serbestlik ve Yardım Şube Müdürlüğüne Kamu Hizmeti Cezalarında Sinop Belediyesi ile yapmış olduğu işbirliği
çalışmaları nedeni ile Şube Müdür Vekili Deniz Can’a
teşekkür plaketi verdi. Sinop Belediye Başkanlığındaki
ödül takdiminde konuşan Belediye Başkanı Baki Ergül,
Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün yaptığı çalışmalarla Sinop’un daha huzurlu bir kent olmasına katkı
sağladığını, özellikle kamu cezalarında yapılan işbirliği
ile Belediye Başkanlığına önemli desteklerde bulunulduğunu, yine kamu cezası alan bir hükümlünün cezasını
tamamladıktan sonra belediye bünyesinde işe girdiğini
belirterek, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube
Müdürlüğüne, yapmış oldukları destek için teşekkür etti.
Sinop Denetimli Serbestlik Şube Müdür Vekili Deniz
Can, kişilerin topluma kazandırılması, yeni bir yaşam için
destek verilmesi süreçlerinde, diğer kamu kurumlarında
da önemli görevler düştüğünü ifade ederek, Sinop Belediye Başkanlığının Sinop Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve faaliyetlerine yaptığı katkılar için Belediye Başkanı
Baki Ergül’e teşekkür etti.
Nazilli’de üniversite öğrencilerine
denetimli serbestlik sistemi anlatıldı
Nazilli Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube
Müdürlüğü tarafından Adnan Menderes Üniversitesi
Sosyal Hizmet Bölümü öğrencilerine Nazilli Adalet Sarayında, “Türk Denetimli Serbestlik Sistemi” konulu seminer verildi.
Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya, Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Özgür Bozat ve İlçe Sosyal
Hizmetler Müdürü İsmail Oktay’ın katılımıyla gerçekleştirilen seminerde, Nazilli Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Özgür Bozat, Türk Denetimli Serbestlik Sistemi
konulu sunum yaparak, Denetimli Serbestlik
sisteminin genel amacı, Medde bağımlılarının
rehabilitasyonu, infaz hizmetleri, kamu hizmeti cezası, rehberlik ve Koruma Kurulları
hakkında geniş kapsamlı bilgi verildi.
Yapılan sunumun ardından Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya ve Denetimli
Serbestlik Şube Müdürü Özgür Bozat tarafından Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal
Hizmet Bölümü öğrencilerinin soruları cevaplandırıldı.
Seminere katılan öğrenciler Türk Ceza
Adalet Sistemi, Denetimli Serbestlik, Seçenek
Yaptırımlar konularında verilen bilgileri ilgi ile
dinledi.
Seslenis
Sayfa 12
SORULARA
CEVAPLAR (3)
Kurumlarımızdan gelen sorular ve
mektuplar doğrultusunda hazırladığım
yazıya devam ediyorum.
1- Açık Kurumlara Ayrılmada
Para Cezaları
Daha önce yayınladığımız “Sorulara
Cevaplar-I” başlıklı yazımızda belirttiğimiz açıklamaların daha iyi anlaşılması ve
tereddütlerin önlenmesi için, konunun
tekrar ortaya konulması yararlı görülmüştür.
17 Haziran 2005 tarih ve 25848 sayılı
Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Hükümlülerin Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılmaları Hakkında
Yönetmelik’in 10 uncu maddesinin son
fıkrasında; “Ellibin Türk Lirası ve
daha fazla adlî para cezasına hükümlü olup da bunu ödemeyenler
açık ceza infaz kurumuna ayrılamaz.” ifadesi yer almaktadır.
Yukarıda belirtilen düzenleme dikkate alındığında, “Ellibin Türk Lirasından daha az adlî para cezasına
hükümlü olanların” durumunun ne
olacağıyla ilgili soruların ön plana çıktığı
görülmektedir.
Buna göre;
a- Ellibin Türk Lirasından daha az
adlî para cezasına hükümlü olup da para
cezası hapis cezasına çevrilmemiş olanlar, cezalarının 1/5 ini tamamlamaları ve
Yönetmelik’teki diğer şartları taşımaları
halinde,
b- Ellibin Türk Lirasından daha az
adlî para cezasına hükümlü olup da para
cezası hapis cezasına çevrilerek, hapis
cezaları içtima edilmiş olanlar, bu cezalarının 1/5 ini tamamlamaları ve Yönetmelik’teki diğer şartları taşımaları halinde,
c- Para cezasının ödenmemesi üzerine, tek ilamda 3 yılı, birden fazla ilamda
5 yılı geçemeyecek şekilde, hapis cezasına
çevrilenlerden, kalan para cezası ellibin
Türk Lirasının altında olanlar, cezalarının
1/5 ini tamamlamaları ve Yönetmelik’teki
diğer şartları taşımaları halinde,
açık kurumlara ayrılabilirler.
2- Ceza İnfaz Kurumlarına Yapılacak Bağışlar
Ceza infaz kurumlarına yapılacak bağışlar, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi
ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkında Tüzük’ün 188 inci maddesinin
2, 3 ve 4 üncü maddeleri uyarınca kabul
edilecektir.
Burada dikkat edilmesi gereken husus, bağışın; hükümlü veya tutukluya yapılması ile kuruma yapılması halinde uygulanacak işlemlerdeki farklılıktır.
Hükümlü veya tutukluya yapılan bağışlar;
a- Açık kurumlar ile eğitimevleri dışındaki kurumlarda kalan hükümlü ve
tutuklulara, kişiler veya diğer kurum ve
kuruluşlar tarafından yapılacak giyim,
kitap ve benzeri yardımlar ile bağışlar,
Cumhuriyet başsavcısının izniyle,
b- Açık kurumlar ile eğitimevlerindeki hükümlülere yapılacak bağış ve yardımlar ise kurum müdürünün izniyle,
c- Hükümlü ve tutukluların kullanımına sunulmak üzere, yardım ve bağış
olarak verilen ve demirbaşa kaydedilmesi
gereken eşyalar, Bakanlığın uygun görüşünün alınmasından sonra Cumhuriyet
başsavcılığınca
kabul edilebilecektir.
Kuruma yapılan bağışlar;
Ceza infaz kurumlarına yapılacak
Mart 2012
Yusuf Kenan
ÇAĞLAR
Kontrolörler
Kurulu Başkanı
bağışlar ise Bakanlığın uygun görüşünün
alınmasından sonra Cumhuriyet başsavcılığınca kabul edilecektir.
3- İşyurtlarına Yapılacak Bağışlar
4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile
Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun’un 7 nci
maddesinin (e) bendinde; bağış ve yardımlar, İşyurtları Kurumunun sermaye
kaynakları arasında sayılmıştır.
Bağışların nasıl kabul edilmesi gerektiği ise Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri
İşyurtları Kurumu tarafından hazırlanan
“İşyurtları Uygulamaları” konulu 137/3
sayılı Genelge’nin “İkinci Bölüm” başlığı
altında ve “VII- Bağış ve yardım kabulü”
maddesinde ayrıntılı olarak belirtilmiştir.
Buna göre;
Gelecek yazılı bağış ve yardım talepleri, ceza infaz kurumu işyurdunca düzenlenecek yönetim kurulu kararına eklenerek bir yazı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü İşyurtları Daire Başkanlığına
gönderilecektir.
Yazılı olarak yapılan nakdi bağış ve
yardım talepleriyle ilgili olarak düzenlenecek yönetim kurulu kararında bedel
belirtilecektir.
Ayni yardım ve bağışlarda ise o malın
kıymet takdiri piyasa rayicinden az olmamak kaydıyla yönetim kuruluna ait olup,
düzenlenecek kararda bedel yazılacaktır.
Bağış ve yardım taleplerinin İşyurtları Daire Başkanlığınca uygun görülmesi
halinde, 137/3 sayılı Genelge’de belirtilen
esaslar dahilinde kayıt işlemleri tamamlanacaktır.
4- Odalarda bulundurulabilecek kitap sayısı
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hapis
cezalarının infazında gözetilecek ilkeler”
başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a), (f) ve (g) bentlerinde;
“a) Hükümlüler ceza infaz kurumlarında güvenli bir biçimde ve kaçmalarını
önleyecek tedbirler alınarak düzen, güvenlik ve disiplin çerçevesinde tutulurlar.
f) Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin yaşam hakları ile beden ve ruh
bütünlüklerini korumak üzere her türlü
koruyucu tedbirin alınması zorunludur.
g) Hükümlünün infazın amacına uygun olarak kanun, tüzük ve yönetmeliklerin belirttiği hükümlere uyması zorunludur.”.
Hükümleri yer almaktadır.
Bu nedenle;
Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi
ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün “Hükümlülerin
yaşam tarzları” başlıklı 82 nci maddesinin birinci fıkrasında; her kurumun, hükümlülerin kurum içindeki yaşam tarzını
ayrıntıları ile gösteren bir iç yönetmeliği
bulunacağı ifade edildiğinden, oda veya
koğuşlarda bulundurulabilecek kitap sayısını belirleyen bir düzenlemeye, kurum iç
yönetmeliklerinde yer verilmesi tereddütleri ortadan kaldıracaktır.
Genel Müdür Yardımcıları Candemir ve
Eser, Bakırköy’de incelemelerde bulundu
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür
Yardımcıları Burhanettin Eser ile Selami
Candemir, İstanbul’a gerçekleştirdikleri
ziyaret çerçevesinde 14.02.2012 tarihinde Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda incelemelerde bulundu.
Genel Müdür Yardımcıları Burhanettin Eser ile Selami Candemir, kurumda yürütülmekte olan eğitim-öğ-
retim ile işyurdu faaliyetlerinin devam
ettiği atölyeler ile kurum kütüphanesini,
spor salonunu, Kurum Kreşini ve iki koğuşu gezerek incelemelerde bulundu.
Yaptığı incelemelerde personel ve hükümlü/tutuklularla sohbet etti. Kurum
Müdürü Hulusi Sağır’dan kurumda yürütülen tüm çalışmalar hakkında bilgi
aldıktan sonra kurumdan ayrıldı.
Ankara Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz
Kurumunda tiyatro gösterisi
Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, çocuk ve gençlerin zamanlarını verimli geçirmelerini sağlamak, tahliye
sonrasında toplumla uyum sürecini kolaylaştırmak ve tiyatroyu sevdirmek amaçları
çerçevesinde, Büyükşehir Belediyesi Altındağ
Gençlik Merkezi Tiyatro topluluğu tarafından “Yamuk prenses ve yedi buçuk cüceler”
adlı tiyatro oyunu sahnelendi.
Kurumun çok maksatlı spor salonunda
17.02.2012 tarihinde saat 14:00 de gerçekleştirilen etkinliğe Altındağ Belediyesi Gençlik
Merkezi Gençlik ve Çocuk Şube Müdürü H.
Ahmet Ali Yılmaz, Koordinatör İlknur Aslan,
İdareci Mustafa Kara, İdare Yardımcısı İnci
Gündüz, İdare Yardımcısı Murat Saykı, Personel Mehmet Erol, Kurum ikinci müdürleri,
Eğitim Birimi, Psiko-Sosyal Servis, diğer personel ve hükümlü-tutuklular katıldı.
Yönetmen M. Emin Kutluca tarafından
yönetilen, Altındağ Gençlik Merkezi oyuncuları tarafından sahnelenen oyun, izleyenler
tarafından büyük beğeni ile izlendi. Pamuk
prenses ve yedi cüceler adlı masalın “Yamuk
prenses ve yedi buçuk cüceler” şeklinde günümüze uyarlanarak, yamuk prensesin yaşadığı maceraları konu alan komedi temasının
ustalıkla işlendiği oyunda, değişik masalların
kahramanları da yer aldı. Oyunun renkli akışı ve zengin dekoru sayesinde eğlenceli vakit
geçiren tutuklu ve hükümlüler, oyuncuların
performansını çok beğenerek, oyunu adeta
birer masal kahramanıymış gibi izlediler.
Tiyatro gösterisi Kurum İkinci Müdürü
Yaşar Güllü ve Murat Güngör’ün Altındağ
Gençlik Merkezi İdare Yardımcısı İnci Gündüz ve Yönetmen M. Emin Kutluca’ya teşekkür belgesini sunması ile son buldu.
Maltepe Çocuk ve Gençlik
Ceza İnfaz Kurumunda
tiyatro gösterisi
Kocaeli Açık Ceza İnfaz
Kurumunda tiyatro gösterisi
gerçekleştirildi
Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Kocaeli de faaliyet gösteren “Gülabi
Tural’ın yönetmenliğini yaptığı “Tiyatro Sporu Gurubu” adlı tiyatro gurubunca tiyatro oyunu sahnelendi.
13.02.2012 tarihindeki tiyatro gösterisini Kurum Müdürümüz Hasan Dönmezkuş, Kurum İkinci Müdürü Kağan
Gençer ve Kurum personeli ile hükümlüler izledi.
Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda, sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında, KAF Yapım
ve Organizasyon Yayıncılık Reklamcılık
Eğitim Ticaret Limited Şirketi iş birliğiyle 2 Şubat 2012 tarihinde "Suni Teneffüs" isimli tiyatro oyunu sahnelendi.
Oyunu Kurum Müdürü ve ikinci müdürler, personel ile 100 tutuklu çocuk izledi.
Seslenis
Mart 2012
Ali Suat ERTOSUN
Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulu Üyesi
BİTMEYEN AŞK
İzmir’de muhasebecilik yapan Halil, hafta
sonu bir düğün için Manisa’ya gelmişti. Mahalleden komşuları olan Keriman’ın düğünü vardı.
Halil, eskiden beri Keriman’ı Kerim’e, Kerim’i
de Keriman’a yakıştırmıştı. Ancak Keriman,
Kerim’le değil, bir başkası ile evleniyordu.
Kerim, Aziz amcanın oğluydu. Üç kızdan sonra dünyaya geldiği için de ailesinin
kıymetlisiydi. Aziz amca ve eşi Saniye teyze Makedonya’dan göçmüştü. 1960’lı yıllarda
Manastır’dan Manisa’ya gelmişler, çocukları burada doğmuştu. Aziz amca, inşaat ustasıydı. Yerel
tabiriyle yapıcıydı. Fakirdiler. Kiralık tuttukları
evi sonradan satın almış, el ele verip onarmış ve
büyütmüşlerdi. Çok yerde olduğu gibi o yıllarda
da göçmenler, yerliler tarafından hemen benimsenmez ve kolay kolay kabul edilmezlerdi. Ancak
Aziz amca ve ailesi, yaşadıkları ortama kolayca
intibak etmiş ve kendilerini sevdirmişlerdi.
Halil, Kerim’in Keriman’a olan ilgisini biliyordu. Onu birkaç kez Keriman’ı takip ederken
görmüş, bakışlarını yakalamıştı. Kerim, içe dönük bir gençti. Ezikti. Yoksulluktan okuyamamıştı. İnşaatlarda babası ile birlikte çalışıyor,
amelelik yapıyordu. Keriman, kız meslek lisesini
bitirmişti. Gözü yükseklerdeydi. Kerim’e de hiçbir zaman ümit vermemişti.
Kerim’in, Keriman’a olan sevdası çıkmaz sokaktı.
*
*
*
Keriman, bir üzüm tüccarının oğluyla evleniyordu. Nikâhları kıyılmıştı. Eşi, okuldan arkadaşıydı. O gün gelin alınacaktı. Hazırlıklar tamamdı. Davetliler toplanmış, davullar, zurnalar
çalmaya başlamış, masalar kurulmuştu. Düğün
içkili ve yemekliydi. Halil de düğün evine giderken, Kerim’i görünce ona “Kerim, düğüne
gelmiyor musun?” diye sormuştu. Kerim
önce duymamış, tekrarlayınca “Halil ağabey
ben gelmiyorum, işim var” demiş ve kaçarcasına uzaklaşmıştı. Hareketleri garipti ve tedirgin bir hâli vardı. Halil, başını sallamış, Kerim’in
üzüntüsünü bildiğinden, içinden “Daha çok
genç, unutur, gider” diyerek düğün evine
varmıştı. Kerim’in annesi ve babası da düğündeydiler.
Seslenis
Mart 2012
Yıl: 10
Sayı: 120
YAYIN KURULU
Cevat GÜL
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
(Yayın Kurulu Başkanı)
V. Kadri KAMER
Eğitimden Sorumlu
Daire Başkanı
Fatih GÜNGÖR
Tetkik Hâkimi
Tülay ÇELEBİ
Şube Md. (Psikolog)
Habil KANOĞLU
Şube Md. (Psikolog)
Özlem ŞAHİNKOL
Şube Md. (Sos. Hiz. Uzm.)
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü
Recai YILDIZ
Naci BİLMEZ
Öğretmen
Öğretmen
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına
Sahibi
Ali Turan KARADAĞ
Kurum Müdürü
Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU
Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - İsmail NERGİZ
Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA
İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz
Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68
Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: 15 Mart 2012
www.cte-seslenis.adalet.gov.tr
Çok güzel ve neşeli bir düğün olmuş, yol
kesenler abartılı nara ve hareketleriyle meclisi
şenlendirmişler, gelin alayı gittikten sonra Halil uzun zamandır görmediği, komşu, arkadaş
ve dostları ile görüşerek akşamı bulmuş, akşam
da can kuşu Feridun’un “Bir-iki duble daha
içelim, sohbet ederiz” demesi üzerine semtlerindeki meyhaneye gitmişlerdi. Meyhanede
dört-beş kişi vardı. Biri de Kerim’di. Tek başına
bir köşeye oturmuş, içiyordu. Davranışlarından
oldukça sarhoş olduğu anlaşılıyordu. Kibrit çaksan ateş alacak gibiydi. Halil, Kerim’i daha önce
içerken görmemişti. Bildiği kadarıyla babası
içki de içmezdi. Feridun’la, televizyona yakın bir
masaya oturmuşlardı. Kerim, onların gelişinden
memnun olmamıştı. Hesabı ödeyip, sessizce ayrılmış, ancak hareketlerini kontrol edemediğinden Halil, nazının geçtiği meyhane garsonuna
“Kerim’i evine götürüver” demişti. Garson,
Kerim’in arkasından çıkmış, onlar da salata, yoğurt ve birer duble rakı söylemişlerdi. Yemek yiyecek hâlleri yoktu. Yarım saat kadar sonra geri
gelen garson “Halil ağabey, Kerim yanımdan koşarak kaçtı. Takip ettim, arkasından koştum, kaybettim. Nereye gittiğini
bilmiyorum?” deyince; Halil’in canı sıkılmış,
ancak ses çıkarmamış, içinden “Bekleyelim
bakalım, inşallah kötü bir şey olmaz!”
demişti.
Rakılarını bitirip, kalkmışlardı. Halil annesinin evine gidince, aklına yine Kerim gelmiş ve
ona acımıştı. Elinden bir şey gelmediği için de
acımanın boş bir duygu olduğunu, sadece kendisini tatmin ettiğini düşünmüş ve yatmıştı.
Sabaha karşı Saniye teyzenin feryadıyla
uyanmış, annesiyle Aziz amcanın evine gidince
baygın yatan Kerim’i, hemen bir araba bularak
hastaneye kaldırmışlardı. Midesi yıkanan Kerim,
ölümden dönmüştü. Doktorlar, içtiği içki üzerine
yirmi kadar ağrı kesici hap aldığını söylemişlerdi.
Kendisine serum veriliyordu. Durumunun iyi olduğunu öğrenince de İzmir’e dönmüştü.
*
*
*
Perşembe günü iş yerinde bulunduğu sırada telefon eden Kerim “Ağabey, ben İzmir’e
geleceğim, bana iş bulabilir misin?” diye
sorunca içinden “Hayırdır, yine bir şeyler
oluyor!” diye söylenmiş, Kerim’in ısrarı üzerine de “Kerim, hafta sonu ben Manisa’ya
geleceğim, orada görüşürüz” demiş, Cumartesi günü Manisa’ya gidince de buluşmuşlardı. Kerim, çok bozuktu ve dünyaya küsmüş
gibiydi. Manisa’da kalamayacağını söylüyor, nedenini sorduğunda da “Ağabey, sen bilmiyor
musun?” demiş “Keriman mı?” deyince de
susmuştu. Yapacak bir şey yoktu. Kerim’in bir
süre Manisa’dan uzaklaşması iyi olacaktı. O akşam Aziz amca ve Saniye teyze ile görüşen Ha-
Sayfa 13
lil, durumu onlara açıklamış, karşı çıkmalarına
rağmen onları ikna etmiş, Kerim’e de “Sana
telefon edeceğim” diyerek hafta başı İzmir’e
dönmüş, o gün görüştüğü defterini tuttuğu inşaat malzemeleri satan bir müşterisinin yanında iş
bulunca da onu çağırmıştı.
*
*
*
Aradan bir yıl geçmişti. Kerim, kendini toparlamış, üzerindeki umutsuzluğu atmıştı. Annesi ve babası Kerim’in yanlarına dönmesini istiyor, inşaat taşeronluğu yapan ve birlikte çalışan
Kerim’in bir ve iki numaralı ablalarının eşleri de
“İşlerini büyüteceklerini ve ona ihtiyaçları olduğunu” söylüyorlardı.
Sonunda elbirliğiyle ikna ettikleri Kerim,
Manisa’ya dönmüş, enişteleriyle beraber çalışmaya başlamıştı. Zamanla işleri iyi gitmiş, taşeronluktan yap-sat müteahhitliğine geçmişlerdi.
Halil, sık sık gerek Manisa’da, gerekse İzmir’e
geldiğinde Kerim’le görüşüyor; kurdukları şirketin defterlerini tutuyordu. Zaman zaman evlilik
konusunu açıyor, ancak Kerim’in tepkisini görünce açtığına açacağına pişman oluyor, çok zaman araya giren mukallit ortanca eniştesi “Halil
ağabey, bırak şunu, yine Arnavut inadı
tuttu!” diye olayı tatlıya bağlıyordu.
Aziz amca ve Saniye teyze ile ablalarının
tek derdi, Kerim’in evlenmemesiydi. Bir araya
geldiklerinde Saniye teyze “Ah Halil’im, tek
derdim var, o da Kerim’imi evlendirememek. Onun evlendiğini görmezsem, gözüm açık gidecek” diyor, Aziz amca da onu
destekliyordu.
Kerim’in Keriman’a olan aşkı, aralarında konuşulmayan, ancak hiç unutmadıkları bir konu
olarak kalmıştı.
*
*
*
Yıllar yılları kovalamış, Kerim 35 yaşına
varmıştı. Bu arada yeni ehliyet alan Keriman’ın
kullandığı aracın kaza yapması sonucu eşi ölmüş,
oğullarının ölümünden gelinlerini sorumlu
tutan eşinin anne ve babası, biraz da çocukları
olmadığından Keriman’ı dışlamışlar, o da baba
evine dönmüştü.
Ailesinin maddi durumu iyi olmadığından, Keriman bir tekstil atölyesinde çalışmaya
başlamıştı. Aynı yerde Kerim’in en küçük ablası
Zeliha da çalışıyordu. Zamanla aralarında sıkı
bir dostluk oluşmuş, Keriman konusu tekrar konuşulmaya başlamıştı. Zeliha, Keriman’ı yerlere
göklere sığdıramıyor, öve öve bitiremiyor; Keriman konusu açılınca Kerim’in duyarlılığı artıyor,
gözleri ışıldıyordu.
Bir hafta sonu Halil yine Manisa’ya geldiğinde, annesinin hareketlerinden o gece evde bir
şeyler olacağını sezinlemiş, birkaç kez “Oğlum,
bu akşam bir yere gitmeyeceksin değil
mi?” demesinden huylanmış ve beklemeye baş-
lamıştı. Yemekten sonra çalan kapıyı açtığında
karşısında Kerim’in ablaları ve enişteleri vardı.
Ortanca eniştesi her zamanki neşeli hâliyle “Halil ağabey, başının belaları geldi, yine ne
oldu deme? Hayır de hayır!” demiş ve içeriye girmişlerdi. Annesinin koyduğu çayları Zeliha
dağıtmış, Kerim’in büyük eniştesi konuyu açmış,
“Kerim’i, Keriman’la evlendirmek istediklerini” söylemiş, Halil’in “Kerim ne diyor?” sorusuna, Zeliha “Kardeşim razı, ama
annem karşı çıkıyor, ‘ben oğlumu kız oğlan kızla evlendireceğim’ diyor, başka bir
şey demiyor, Halil ağabey annemi razı
edersen sen edersin” demiş, topu ona atmıştı. Bu iş Halil’in de aklına yatmıştı. Birden “Allah
zaten onları isimleriyle birbirine yaklaştırmış, haydi kalkın, Saniye teyzeye gidelim, demir tavında dövülür” deyince; Zeliha
“Annem yatmıştır, yarın gidelim” demiş,
Halil’in ısrarı üzerine de hep birlikte Saniye teyzenin evine gitmişlerdi. Uyuyan Saniye teyze ve
Aziz amcayı uyandırmışlar, meraklı bakışları
altında konuyu açtıklarında, Aziz amca sesini
çıkarmadan dinlerken, Saniye teyze “Olmaz,
ölürüm de razı olmam” diye tutturmuştu.
Kızları, damatları bastırdıkça bastırmışlar, sonunda Halil’in “Saniye teyze, sen Kerim’i
kaybetmek mi istiyorsun, bu çocuk intihar etmedi mi? Evini terk etmedi mi? Bu
çocuğu öldürecek misin?” deyince yelkenleri suya indirmiş, “Evet” demek zorunda kalmıştı. Sevinçle yerinde fırlayan ortanca eniştesi
“Ben gidip şu inatçı Arnavut’u bulayım,
kerata sonunda muradına kavuşacak!”
diyerek evden çıkmış ve biraz sonra da Kerim’le
dönmüştü. Bizi toplu hâlde gören ve şaşıran Kerim, niyetimizi öğrenince gülerek “Siz zaten
kararınızı vermişsiniz, ben ne diyebilirim ki, bana da evet demek düşüyor!” deyince herkes sevinmiş, sırayla onu “Hayırlı olsun” diye muştulamış, bir hafta sonra Keriman’ı
isteyip söz kesmiş; üç ay içerisinde de el ele verip
evlendirmişlerdi.
Güzel Sözler
Aşk, altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün
sırları meydandadır.
Mevlana
İnsanların kendilerine yapabileceği en büyük
fenalık, kendilerine olan güveni kaybetmeleridir.
Richard Bernedici
Bilgi insanı kuşkudan, iyilik acı çekmekten,
kararlı olmak korkudan kurtarır.
Konfüçyüs
Yenilmesi gereken ilk düşmanlar, öfke ve
umutsuzluktur.
Alain
Ödemiş’te ‘Ataya Mektup’ ödülleri dağıtıldı
Ödemiş Kapalı ve Açık
Ceza İnfaz Kurumu’nda geçtiğimiz Kasım ayında başlatılan “Atatürk’e Mektup”
konulu kompozisyon yarışmasında dereceye girenlere
ödülleri törenle dağıtıldı.
Yarışmaya
katılanların
kompozisyonlar
Ödemiş
Ceza İnfaz Kurumu, İlçe
Milli Eğitim Müdürlüğü ve
Ödemiş Atatürkçü Düşünce
Derneği tarafından oluşturulan 5 kişilik jüri tarafından
değerlendirildi.
Geçtiğimiz ay gerçekleştirilen ödül dağıtım töreninde; yarışmaya katılan herkese Ödemiş Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından kitap hediye edildi.
Yarışmada; “130 Yıl Önce Doğan Güneşe” isimli kompozisyonuyla 1. olan Can Laçin’e 250 TL, “Atatürk’e Mektup” isimli
kompozisyonuyla 2. olan Mustafa Haluk Yolcu’ya 175 T ve “Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk’e” isimli kompozisyonuyla 3.
olan Hüseyin Kartal’a 100 TL para ödülü verildi.
Ödüller, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül, İnfaz Hakimi Mustafa Ümit, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tanrıöver, Atatürkçü Düşünce Derneği adına Hamdi Halis
ve Zulal Karatüfek, Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi Ede-
biyat öğretmeni İsmail
Bekmezcioğlu ile Kurum
Müdürü Hüseyin Kara
tarafından verildi. Kurum yöneticileri, Kurum
öğretmeni, sosyal hizmet
uzmanı ile Kurum personeli ve hükümlü-tutukluların katıldığı ödül töreninde konuşan Ödemiş
Cumhuriyet Başsavcısı
Ömer Faruk Yurdagül,
“Cezaevinde bu tür sosyal ve kültürel faaliyetlere
büyük önem verdiklerini
ve faaliyetleri düzenlemeye devam edeceklerini söyleyerek, bu faaliyetlere destek veren
ve katılan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ettiğini”söyledi.
Ödül törenine Atatürkçü Düşünce Derneği’ni temsilen
katılan Hamdi Halis de konuşmasında “15 yıl kadar önce de
Ödemiş Ceza İnfaz Kurumu’na geldiğini, kurumun o yıllardaki
yapısıyla şimdiki yapısı arasında çok büyük bir fark olduğunu,
kurumun modern bir görünüme kavuştuğunu, bu gelişme ve
değişmeyi her bulunduğu ortamda başkalarına da aktaracağını
belirterek, bu yarışmanın içinde bulunmak ve desteklemekten
dolayı memnun olduklarını belirterek emeği geçenleri kutluyorum” dedi.
Sayfa 14
Seslenis
İSKANDİNAV ÜLKELERİNDE BULUNAN
CEZA İNFAZ KURUMLARINDAKİ
HÜKÜMLÜLERİN EĞİTİMİ-I
Giriş
Bu ayki yazımda; hükümlüleri suç
işlemeye yönelten en önemli etkenlerden biri olan “eğitim eksikliği” konusunda, İskandinav ülkelerinde bulunan
ceza infaz kurumlarında uygulanan
ömür boyu eğitim programı ile ilgili
hazırlanan “Nordic Prison Education”
isimli Rapor’u açıklamaya çalışacağım.
Danimarka Ceza İnfaz Kurumlarındaki Hükümlü Eğitimi
Bu Ülkede 1850’li yılların ikinci yarısında 15 yaşından küçükler için ceza
infaz kurumları eğitim amaçlı tutuklama veya hükmün yerine getirildiği yerler olarak kullanılmaya başlanmıştır. O
yıllarda çocukların cezai sorumluluğu
10 yaşında başlamaktaydı.
1905 yılında çocukların cezai sorumluluk yaşı 14 e yükseltilmiştir. Bu
kapsamda ceza infaz kurumlarında eğitim; kış aylarında gerçekleştiriliyor, yaz
aylarında ise çocuklar ceza infaz kurumlarının bahçesinde çalıştırılıyordu.
Danimarka Ceza Kanunu 1866 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun’da
iki ayrı ceza infaz kurumu tipi öngörülmüştür. Bunlardan birincisi, oda tipi
ceza infaz kurumları, ikincisi ise koğuş
tipi ceza infaz kurumlarıdır. Bu Ülkede hükümlü eğitimi, oda tipi ceza infaz
kurumlarında başlamış ve bu kurumlara öğretmenler görevlendirilmiştir.
15 Nisan 1930 tarihinde, ceza infaz
kurumlarında yürütülen eğitim çalışmaları yeniden yapılandırılarak yapılan
değişiklikler Ceza Kanununda düzenlenmiştir. Bu kapsamda 1933 yılında
çocuk ceza infaz kurumları oluşturulmuştur. 15-21 yaş arasındaki çocuk
hükümlülere; rehabilitasyon temelinde
danışmanlık, rehberlik, mesleki ve temel eğitim hizmetleri verilerek bunların kanunlara saygılı bir birey olmaları
hedeflenmiştir. Çocuk ceza infaz kurumlarında verilen bu eğitimlerin zorunlu olması esası benimsenmiştir. Bu
temel ilkeler doğrultusunda ceza infaz
kurumlarında bulunan öğretmenler;
çocuklara matematik ve okuma yazma
eğitimleri vermeye başlamışlardır. Bu
uygulama, yetersiz eğitim geçmişi olan
çocuklar için son derece olumlu sonuçlar vermeye başlamıştır.
Bireysel olarak çocuk hükümlülerin
odalarında başlayan bu eğitim çalışmaları ile çocukların; kendilerini daha iyi
ifade etmeye başladıkları, kendilerine
olan güvenlerinin arttığı, ufuklarının
genişlediği ve benlik bilinçlerinin oluştuğu belirlenmiştir.
Çocukların bulunduğu ceza infaz
kurumlarında sınıf eğitimine ise 1932
yılında başlanmıştır.
II. Dünya Savaşı sonrası ceza infaz kurumlarının mevcudunun artması
nedeniyle Danimarka’da açık ceza infaz kurumları yapılmaya başlanmıştır.
Bu kurumlar coğrafi olarak Ülkenin
her yerinde inşa edilmiş ve bu kurumlarda Ülkede bulunan hükümlülerin
büyük bir kısmı barındırılmaya başlanmıştır. Açık ceza infaz kurumlarında
bulunan hükümlüler, temel eğitim ve
meslek eğitimlerini ceza infaz kurumu
dışında toplum içinde almaya başlamışlardır.
1952 yılında yürürlüğe giren bir
yönetmelikle; hükümlü eğitiminin
“grup çalışmaları” şeklinde ve mümkün olduğunca mesai saatleri içinde
sürdürülmesi konusunda düzenleme
yapılmıştır. Ayrıca yönetmelikle, 30
yaşından küçük bütün hükümlülerin Danimarka dilinde yazılı ve sözlü
temel eğitim kurslarına, vatandaşlık
bilgisi dersine ve matematik kursuna
katılması zorunluluğu getirilmiştir.
Yine ceza infaz kurumu müdürünün
kıdemli öğretmenle yapacağı değerlendirme sonunda, diğer konuları da
zorunlu kurs kapsamında değerlendirebileceği yönetmelikle belirlenmiştir.
Bu düzenlemelere ek olarak; kursların
modüler sistemde düzenlenme olanağı
ile kısa süreli mesleki eğitim kurslarının verilebilmesi imkânı da getirilmiştir.
1950’li ve 1960’lı yıllarda kriminologlar ve uzmanlar, yoğun bir şekilde
“süresi belirsiz hapis cezalarını” eleştirmeye başlamışlardır. Bu eleştirilerin
sonunda; önce bazı yaptırımlar için süresi belirsiz hapis cezası yürürlükten
kaldırılmış, sonra tüm Ceza Kanunu
yeniden düzenlenmiştir. Yeni düzenleme 1973 yılında yürürlüğe girmiştir.
1968 yılında Adalet Bakanlığı ceza
infaz kurumlarındaki eğitim çalışmalarının; yapısı, içeriği, organizasyonu,
mesleki eğitim çalışmaları ile hükümlülerin boş zamanlarını nasıl değerlendirdiklerini araştırmak için bir komisyon kurmuştur. Komisyon, çalışmalarını 1973 yılında tamamlayarak raporunu yayınlamıştır. Raporda; son yıllarda
Mart 2012
Vehbi Kadri
KAMER
Daire Başkanı
ceza infaz kurumlarında bulunan çocuk ve yetişkin hükümlülerin eğitimi
konusunda büyük ilerlemeler kaydedilmiş olmasına rağmen kaynakların
bu ilerlemeye paralel olarak artmadığı
belirtilmiştir. Ayrıca Rapor’da; ceza
infaz kurumu yetkililerinin hükümlülere, toplum içindeki kişilerin yararlandığı çeşitte eğitim olanakları sağlaması
gerektiği vurgulanmıştır. Komisyon
Rapor’unun sonunda; eğitim seçeneklerinin tam zamanlı okul gibi yıllık ve
tam günlü planlanması önerilmiştir.
Bu raporun yayınlanmasından iki
yıl kadar önce 1971 yılında, ceza infaz
kurumu içindeki ve dışındaki eğitim
çalışmaları için reform içeren bir düzenleme yapılmıştır. Ağustos 1974’te,
çeşitli partilerin yorum ve önerileri
alındıktan sonra düzenleme yürürlüğe girmiştir. “Skadhauge Planı” olarak
isimlendirilen bu düzenleme ile Ceza
İnfaz Kurumu ve Denetimli Serbestlik
Servisi tarafından eğitim danışmanının görevlendirileceği belirtilmiştir.
Bu düzenleme ile getirilen ana yenilik;
ceza infaz kurumlarında yürütülen eğitim çalışmalarının Milli Eğitim Bakanlığının eğitim müfredatına dahil edilmesi, ayrıca açık ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin toplum içindeki
genel eğitim olanaklarından yararlanması imkanının getirilmiş olmasıdır.
Bu yeniliklerin dışında Plan’da; kapalı
ceza infaz kurumlarında eğitim sisteminin oluşturulması, hükümlülerin
olabildiğince erken, hatta tutuklu iken
ceza infaz kurumundaki zamanlarını en yararlı şekilde geçirmeleri için
planlama yapılması ve geniş eğitim
imkânlarından yararlanması olanağı
getirilmiştir. Bu Plan’da hükümlülerin kendi ilgi alanlarına göre eğitim almasının önemini vurgulanmıştır.
Bu planın yürürlüğe girmesinden
sonra uygulama dokümanları hazırlanmış, dokümanlarda temel eğitim
ve mesleki eğitimin kapsamı ile hükümlülerin eğitim ihtiyaçlarının nasıl
belirleneceği konuları açıklanmıştır.
Plan önce pilot proje olarak uygulanmış, daha sonra Danimarka’daki bütün
ceza infaz kurumlarında uygulanmaya
başlanmıştır.
Sonuç olarak “Skadhauge planı”
sadece İskandinav ülkelerini değil, aynı
zamanda diğer Avrupa ülkelerini de etkilemiştir.
Devam Edecek
Çanakkale 1915 Gezici Müzesi İskenderun M Tipi’nde
Doğtaş Mobilya sponsorluğunda oluşturulan Çanakkale 1915 Gezici Müzesi İskenderun M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
hükümlü ve tutukluların ziyaretine açıldı.
Doğtaş sponsorluğunda oluşturulan Çanakkale 1915 Gezici Müzesi Tarihçi Ahmet
Uslu tarafından tasarlanan Gezici Müze tırında savaş döneminden kalan kılıç, kama,
askeri üniformalar, şehit ve gazi mektupları,
anılar, mermi kovanları, bombalar, silahlar ve
Çanakkale savaşlarını anlatan jenerik belgesel
ve görseller sergileniyor. Çanakkale Valiliğinin
de destek verdiği proje kapsamında, "Şehitler
Diyarından Anadolu'ya" sloganıyla yola çıkan
müzenin ana hedefi tüm Türkiye'yi dolaşmak
ve Çanakkale'yi gezebilme imkanına sahip
olmayan kişilere, tarihi, bir devrin battığı, bir
ulusun doğduğu mücadeleyi öğrenme fırsatı
sunmak.
Bu kapsamda Gezici Müze Tırı İskenderun M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz
Kurumuna geldi. Kurum idaresi tarafından
gerekli güvenlik önlemleri alınarak, hükümlü
ve tutuklunun müzeyi ziyaret etmesi sağlandı. Hükümlü ve tutuklular müzeye yoğun ilgi
gösterdi.
Kurum Müdürü Ramazan Fidanoğlu, "Bir
ulusun hayatta kalış mücadelesinin yapıldığı
Çanakkale Savaşının görsel ve işitsel olarak
tanıtıldığı ve anlatıldığı bu müzenin hükümlü
ve tutukluların ziyaretine sunumasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu ziyarette
emeği geçenlere teşekkür etti.
İnfaz Koruma
Memuru
İlhan Koç
atletizmdeki
başarısını
sürdürüyor
İnfaz ve Koruma Memuru İlhan
Koç, Türkiye Masterler Salon Atletizm
Şampiyonasında, dört birincilik kazanarak büyük bir başarıya imza attı.
4-5 Şubat 2012 tarihinde İzmir Soner Coşer Atletizm Salonunda yapılan
şampiyonaya; Bursa E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu bünyesinde kurulu olan
Nilüfer Ayyıldız Gençlik ve Spor Kulübü Lisanslı Sporcusu olarak katılan
İnfaz ve Koruma Memuru Atletizm
Antrenörü İlhan Koç, 4 Şubat 2012 Cumartesi günü yapılan birinci gün yarışmalarında 400 ve 1500 metrede 45-49
yaş gruplarında birinci, 5 Şubat 2012
Pazar günü yapılan 800 ve 3.000 metrede ise yine birinci olarak olmak üzere
toplam 4 birincilik madalya elde etti.
Nilüfer Ayyıldız Gençlik ve Spor Kulübü Başkanı Erdoğan Bekteş, Kulüp
atleti İlhan Koç’un başarısıyla Kulüp ve
Kurum olarak gurur duyduklarını, yaşı
itibariyle genç sporculara örnek teşkil
ettiğini söyledi. İlhan Koç’un Kurumdaki mesaisine, ev ile Kurum arasındaki 25 km’lik yolu koşarak geldiğini, bu
şekilde antrenman yaparak yarışmalara
hazırlandığını hatırlatan Bekteş, Kulüp yönetimi olarak kendisine maddi
ve manevi destek olmaya çalıştıklarını
kaydetti.
Ailece spor yapıyorlar
İlhan Koç’un 7 çocuğundan 5’i lisanslı atlet olarak spor yapıyor. Koç’un
16 yaşında, lisanslı atlet olan oğlu Yunus Emre Koç, geçtiğimiz yıl, Sivas’ta
09.06.2011 tarihindeki trafik kazasında
yaşamını yitirmişti.
Koç, oğlunun ölümümün birinci yıl
dönümü nedeniyle Sivas’ta 09.06.2012
tarihinde “1 .Yunus Emre Koç Anı Koşususu’ düzenleneceğini belirterek,
yarışmanın yıldız kızlar 2.000 metre,
yıldız erkekler 3.000 metre, büyük bayanlar 10.000 metre, büyük erkekler
10.000 metre ve master kategorilerinde
yapılacağını ifade etti.
Genç yaşta kaybettiği evlat acısının
bu anı koşusu ile dinmeyeceğini, ama
bir nebzede olsa teselli olacağını belirten Koç, “Bir Yunus Emre Koç yerine
bin Yunus Emre Koç’lar kazanmayı hedefliyorum.” dedi.
Mart 2012
Seslenis
Sayfa 15
‘Dünya Kadınlar Günü’ etkinliklerle kutlandı
Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 8 Mart
Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Ankara Barosu Sanat
Kurulu iş birliğiyle kutlama programı gerçekleştirildi. Dünya
Kadınlar Gününün tarihçesi hakkında bilgi verilen etkinlikte;
kadınlara yönelik şiddet her türlü istismar ve kadınların kendilerini geliştirmeleri toplumun her kademesinde söz sahibi
olarak, iş gücüne ortak katılarak, kendilerini geliştirici, insan
onuruna yakışır şekilde yaşam sürmelerini sağlayacak konuma
gelebilmelerinin önemi vurgulandı. Ayrıca, Kurumda en çok
kitap okuyan üç hükümlü ve tutukluya hediye verildi. Yapılan
konuşmalar ve ödül töreninin ardından Ankara Barosu Sanat
Kurulu tarafından oluşturulan koro yurdumuzun çeşitli yörelerinden derlenen türkülerle kadınları coşturdu.
Aksaray Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan bayan hükümlü ve tutuklulara yönelik 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü kutlaması ve konser etkinliği düzenlenmiştir.
Türk Anneler Derneği Aksaray Şubesi Başkanı Serpil Kulak ve beraberinde gelen Dernek Üyeleri, bayan hükümlü ve
tutukluların Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak giyim yardımında bulunmuşlar; ayrıca Ceza İnfaz Kurumunda annesiyle
birlikte kalan 1,5 yaşındaki çocuğa oyuncak ve çeşitli hediyeler
armağan etmişlerdir. Kutlama programına Aksaray İl Müftülüğünden Din Hizmetleri Uzmanları da katılmışlardır.
Programın anlam ve önemini belirten açılış konuşmasının ardından bayan hükümlü ve tutuklular şiir okurken, Türk
Anneler Derneği iş birliğiyle düzenlenen programda Aksaraylı
genç sanatçılar konser gerçekleştirirek, kadın hükümlü ve tutuklulara moral verdi.
Kocaeli 2 nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlama programı düzenlendi. Programa Cumhuriyet Savcısı Serhat Tütüncü, Kurum
Müdürü Sami Yıldız, Kurum İkinci Müdürleri Galip Yalçın,
Ferhat Bilgin, Murat Turan, Eray Sağbaş, Kurum idare memurları, öğretmeni, sosyal çalışmacısı, psikologu ve doktorun
ile İzmit Soroptimist Kulübü üyeleri, Derince ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri katıldı.
Günün anlam ve önemini belirten konuşmalarla açılan program çeşitli gösteriler ve eğlenceler ile devam etti.
Programa kadın hükümlülerden oluşan folklor grubunun
gösterileriyle başlandı. Folklor grubuna başarılarından dolayı
takdir belgeleri verildi. Gösterinin ardından Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu öğrencileri
tiyatro gösterisi gerçekleştirdi. Esprili ve eğlenceli doğaçlama
oyunlar sergileyen öğrenciler hükümlü ve tutuklular arasında
büyük ilgi uyandırdı.
Tiyatro gösterisinin ardından Sakarya Üniversitesi Konservatuvarı öğrencilerinin Kafkas Oyunları gösterisi ilgiyle izlendi.
Programın son kısmını ise yine Sakarya Üniversitesi Konservatuvarı öğrencileri ve yerel sanatçı Eren Aydın’ın müzik dinletisi oluşturdu. Sevilen türkülere hükümlü tutuklular da eşlik
ettiler. Müzik dinletisinin bir bölümündeki halay havalarında
kadın mahkumlar, personel ve kurum müdürleri birlikte halay
çekerek eğlendiler.
Denizli Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumunda ise Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir dizi etkinlik gerçekleştirildi.
7.3.2012 tarihinde, Pamukkale Üniversitesi Çocuk Gelişimi
Bölümü Öğretim Görevlisi Özlem Körükçü tarafından “Aile İçi
İletişim” konulu konferans verildi. 8.3.2012 tarihinde ise Denizli Emekli Öğretmenler Derneği Türk Sanat Müziği korosu
tarafından müzik eğlence programı düzenlendi. Programa;
Denizli Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan ve eşi, Bozkurt
Kaymakamı Önder Can, Çardak Cumhuriyet Savcısı Ramazan Ünal, İlçe Protokol üyeleri, Kurum personeli ve hükümlüler katıldı. Program; Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Celalettin
Doğan’ın kadınların hayatımızda ne kadar önemli bir yere sahip
olduklarını dile getiren konuşmasıyla başladı. Ardından Denizli
Emekli Öğretmenler Derneği Başkanı Kevser Erbey, Kadınlar Günü, tarihçesi ve kadının önemi ile ilgili konuşma yaptı.
Konuşmalardan sonra Denizli Emekli Öğretmenler Derneği
Türk Sanat Müziği Korosu birbirinden güzel şarkılar seslendirdi. Koronun seslendirdirdiği hareketli parçalarla hükümlüler eğlenceli vakit geçirdiler.
12.03.2012 tarihinde de Denizli İl Müftülüğünde görevli
Vaiz Fatma Hale Sağım tarafından “İslam Dini ve Kadın” konulu konferans verdi.
Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Sinop
Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan ve üyelerinin
katılımıyla kutlama etkinliği gerçekleştirildi.
Program, Kurum Müdürü Özer Duman ve Sinop Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Tülin Turan’nın günün anlam ve önemi ile ilgili konuşmasıyla başladı. İki hükümlünün şiir okumasının ardından Erkek Üst Giysileri Kursunu
başarıyla bitiren kadın hükümlü ve tutuklulara belgeleri dağıtıldı. Kurum Müdürü Özer Duman ve Sinop Belediyesi Kent
Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, kadın hükümlü tutukluların ve
kadın personelin Kadınlar Gününü kutlayarak kırmızı karanfil
ve çeşitli hediyeler verdiler.
Kurumda açılan Bağlama Kursuna katılan hükümlü ve tutuklu ile kadın kadın hükümlü ve tutuklulardan oluşan koro,
Mahalli Sanatçı Rüstem Kaya yönetiminde çeşitli yörelere ait
türkülerden oluşan konser verdi.
Bandırma M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda,
Dünya Kadınlar Günü, 8-9 Mart 2012 tarihlerinde bir dizi etkinlikle kutlandı. İlk olarak, Türk Kızılayı Kadınlar ve Gençlik
Kolu Bandırma Şube Başkanı Şirin Yurtalan ve Şubede görevli
kadınlar kadın hükümlü ve tutuklulara giysi, karanfil ve tatlı da-
Sinop E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
ğıttılar. 9 Mart 2012 tarihinde ise Kurumun Konferans salonunda bayan hükümlü ve tutuklular “İlişkiler ve Sorunlar” adlı
tiyatro oyunu sahnelenirken, Bandırma Türk Sanat Müziği ve
Halk Müziği Derneği konser verdi. Etkinliğe Adli Yargı Adalet
Komisyonu Başkanı Selda Devrim Yıldırım, Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Fatma İçdemir, Cumhuriyet Savcısı Kamil Altıntaş,
Kurum Müdürü Mehmet Evin, Kurum 2. Müdürleri Haydar
İbiş, Ayhan Sedef, Bandırma Türk Sanat ve Halk Müziği Derneği üyeleri ile Kurum personeli iştirak etti.
Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da Dünya
Kadınlar Günü etkinliklerle kutlandı. Kayseri Cumhuriyet
Başsavcısı Bülent Bingöl, Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet
Kavak, Kayseri Barosu Başkanı Av. Murat Şirvanlı,Cumhuriyet
Savcısı Abdurrahim Alan, Kayseri Barosu Genel Sekreteri Av.
Cavit Dursun ve Kayseri Barosundan Av. Ayten Tepecik ile
bayan avukatlardan oluşan bir heyet Kuruma gelerek, kadın
hükümlü ve tutukluların Dünya Kadınlar Günü’nü kutladılar. Kutlamalarda, Kurum Müdürü Abdullah Ulaş, Kurum 2.
müdürleri, Kurum idare memuru, Kurum öğretmenleri ile sorumlu infaz koruma başmemurları ile diğer personel de hazır
bulundu.
Kadınlar koğuşunu ziyaret eden heyet, beraberinde getirdikleri çiçek ve hediyeleri kadın hükümlü ve tutuklulara vererek geçmiş olsun temennisinde bulundular.
Nazilli E Tipi Kapalı - Açık Ceza İnfaz Kurumunda,
Dünya Kadınlar Günü’nde, sinema salonunda kutlama programı düzenlendi.
Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur ve eşi, Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya ve eşi, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık ve eşi, İlçe Protokol üyelerinin eşleri, kadın sivil toplum kuruluşlarının yönetici ve üyeleri, İzleme Kurulu üyeleri,
çok sayıda kişi, kurum ve kuruluşlardan oluşan geniş bir davetli
topluluğunun katılımıyla gerçekleştirilen programda duygusal
ve eğlenceli anlar yaşandı.
Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya, kendi şiirini
okurken, davetliler tarafından dakikalarca alkışlandı. Bayan
hükümlü ve tutukluların sahnelediği skeç ve okudukları şiirler büyük beğeni kazandı. Hükümlü ve tutukluların okuduğu
şiirlerde duygulu anlar yaşandı. Saz ustası Aliaba Çağlı’nın
seslendirdiği türküler salonda bulunanları coştururken, kadın
hükümlü ve tutuklular gönüllerince eğlendiler.
Programın sonunda kadın hükümlü ve tutuklulara, protokol üyelerinin eşlerine ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine gül, karanfil ve çeşitli hediyeler verildi.
Kars Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaise Cumhuriyet
Başsavcısı Mustafa Köylü, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Tamer Keskin, Hakimler Hadice Köylü ve Demet Tanrıverdi Keskin, Cumhuriyet Savcısı Yasemin Ejder, Kars Noteri
Fatma Çağlayan, Kurum Müdürü Mahmut Okumuş, Kurum
2.Müdürü Erdoğan Avkar, Kurum Öğretmeni Murat Önalan,
Kurum Psikoloğu Ayhan Saygılı, Kurumda görev yapan kadın
infaz koruma memurları ile kadın hükümlü ve tutuklular katıAnkara Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
lımıyla gerçekleştirilen programda; hükümlü ve tutuklulara ayrı
ayrı çiçek, hediye verilip, onlarla sohbet edildi. Ayrıca annesinin
yanında kalan çocuk Uğurcan’a Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Köylü ve Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Tamer Keskin oyuncaklar verdiler.
Kozan M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda ise kutlama etkinlikleri çerçevesinde, Kurumda daha önce
hükümlü olarak bulunan Rabia Aksin’in yazıp yönettiği Çanakkale Zaferinde Türk kadınının gösterdiği kahramanlığı anlatan
‘’Zeliha Gelin’’ adlı oyun sahnelendi.
Rabia Aksin, Kozan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan salıverildikten sonra kurduğu“Nerape” isimli tiyatro ekibiyle bir zamanlar hükümlü olarak kaldığı Kurumda, kendi yazdığı ve yönettiği ‘’Zeliha Gelin’’ adlı tiyatro oyunuyla hükümlü
arkadaşlarının karşına çıktı.
Oyunu Kozan Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Tosun, Cumhuriyet Savcısı Mahmut Savaşçı, Hakim Barış Baki, Kurum
Müdürü Ziya Baytam, ikinci müdürler, personel ile hükümlü
ve tutuklular izledi.
İzleyenler tarafından büyük beğeni kazanan oyunun sonunda gerek izleyiciler gerekse oyunun senaryosunu yazan ve
yöneten eski hükümlü Rabia Aksin duygu dolu anlar yaşadı.
Rabia Aksin yaptığı konuşmada; Kurumda kaldığı süre içerisinde sosyal, kültürel ve eğitsel faaliyetlere katılarak bol bol kitap
okuduğunu, 3 tiyatro oyunu ve 10 kabare yazdığını, yağlı boya
tablolar yaptığını ve tahliye olduktan sonra bu bilgi birikimi ile
“Nerape” adlı tiyatro ekibini kurduğunu belirterek, Kozan M
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun kendisi için cezaevi değil
bir rehabilitasyon merkezi olduğunu ve izleyicilerin karşısında
olmasında, oyunu izleyen değerli insanların katkısı olduğuna
değinerek kendisine destek olan Kozan Cumhuriyet Başsavcılığına ve Ceza İnfaz Kurumuna teşekkür etti.
Cumhuriyet Savcısı Mahmut Savaşçı, yaptığı konuşmada;
Rabia Aksin’in Kurumda kaldığı sürece sosyal ve kültürel etkinliklere katılımıyla, kişiliğiyle diğer hükümlü ve tutuklulara örnek
olduğunu, salıverildikten sonra da sosyal hayatta gösterdiği başarı ve yaptığı tiyatro çalışmalarının kendilerini gururlandırdığını ifade ederek, “Ceza İnfaz Kurumlarının bir amacı cezaların
infazını sağlamaksa diğer amacının tutuklu ve hükümlüleri dışardaki sosyal hayata hazırlamaktır.” dedi.
Kozan Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Tosun da oyunu çok
beğendiğini belirterek, cezayı yerine getirmenin en büyük amacının hükümlü ve tutukluları yeniden topluma kazandırmak
olduğuna değinerek, onlara tavsiyede bulundu. Başsavcı Tosun,
“Sizler hükümlü olabilirsiniz ama bu vatanın evladısınız. O halde bir an evvel cezanızı infaz edip sizi bekleyen vatani görevinizi
yerine getirmek için atılım yapmalısınız. Toplum sizi bekliyor,
hepimiz sizi bekliyoruz. Allah hepinizi kurtarsın.” dedi.
Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da 8 Mart
Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kutlama programı düzenlendi. Programa Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin,
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sami Çağlayan, Türk Kızılayı
Muş Şube Başkanı Cengiz Koç ve ekibi, Kurum Müdürü Kahraman Topaloğlu ve eşi Ayşen Topaloğlu, Kurum 2.Müdürü
Yaşar Altunay ve eşi Ülkü Altunay, Kurum İkinci Müdürü Murat Karaca, Kurum personeli ile kadın hükümlü ve tutuklular
katıldı.
Program Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin ve
Kurum Müdürü Kahraman Topaloğlu’nun açılış konuşmaları
ile başladı.
Programa yardım ve destekleri ile katılan Türk Kızılayı Muş
Şube Başkanı Cengiz Koç ve ekibi kadın personel ile hükümlü
ve tutuklulara hediye takdim etti. Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin de Ceza İnfaz Kurumuna yardım ve destekleri nedeniyle Kızılay Başkanı Cengiz Koç’a çiçek verdi.
Program, hükümlü ve tutuklulardan oluşan müzik ekibinin
şarkı ve türküleri eşliğinde kadın personel ile hükümlü ve tutukluların coşku içinde halay çekmeleri ile son buldu.
SAYFA 16
Seslenis
TEMA’dan Urla Ceza İnfaz
Kurumunda eğitim
TEMA Vakfı Urla Şubesi, “Bir Avuç Toprak, Bir Tohum, Bir Fidan ile Özgür Bir Ağacın Olsun” parolasıyla
başlattığı proje kapsamında Urla K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda hükümlü ve tutuklulara yönelik eğitim gerçekleştirildi. Etkinliğe Cumhuriyet Başsavcısı İhsan Kamil Akçadırcı, İnfaz Koruma Başmemuru Kemal Çetiner ve personeli
le hükümlü ve tutuklular katıldı.
Sakarya’da personel ‘Fetih 1453’ü izledi
Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu personeli ile aileleri, Sakarya Belediyesi işbirliğiyle geçtiğimiz ay vizyona giren ‘Fetih 1453’ filmini izledi.
Tarsus C Tipi’nde ‘Sigara ve Zararları’ konferansı
Tarsus C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü nedeni ile “Sigara ve
Zararları” konulu konferans düzenlendi. Tarsus Sigarasız
Yaşam Derneği Başkanı Beyhan Balaban, sigaranın vücudumuza onarılamayan tahribatlar verdiğine dikkat çekerek, hükümlü ve tutukluları sigarayı bırakmaya davet etti.
Balaban, “Sigara başta kanser olmak üzere, gastrit, ülser,
reflü, mide ve yemek borusu, beyin ve kalp damar tıkanıklığı, kalp krizi ve tansiyon hastalıklarına neden olmaktadır.
Bütün hastalıkların sigarada bulunan zararlı maddelerden
meydana geldiği tıbben kanıtlanmıştır. Sigara içilen ortamda bulunmak bile sigara içen kadar tehlikeli ve sakıncalıdır.
Unutulmamalı ki insan vücudunda tek tamir edilemeyen,
değiştirilemeyen organ akciğerdir ve sigara doğrudan onun
hücrelerine zarar vermektedir.” dedi.
ARAMIZDAN AYRILANLAR
ADI VE SOYADI
UNVANI
KURUMU
VEFAT TARİHİ
Kenan GÖNGÖR
İKM
Tekirdağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
02.02.2012
Mustafa GİRGİN
İKM
Sındırgı A1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
15.02.2012
EMEKLİ OLANLAR
ADI VE SOYADI
UNVANI KURUMU
METE ERDEM
MEHMET ALİ ÇALDIRAN
SEYFİ GÜLCAN
İSMET ÇONA
İSMAİL KEFLİOĞLU
FUAT ER
HASAN ERDEM
ÖMER FARUK ALTINDAL
CAHİT SARUHAN
FAHRETTİN SAYAR
HAYDAR EROL
ALİ İHSAN AKBIYIK
AYDIN KARAOĞLU
İSMAİL AYDOĞAN
ZEYNEP GÜL
İSMAİL ÖNGEN
HÜSEYİN YAĞCI
R.NURBAY KARAOSMANOĞLU
AHMET EROL
İBRAHİM ULUDAĞ
GÜNGÖR ALTIN
MERYEM CENGİZ
İBRAHİM DEMİRCİ
NURGÜL YERLİOĞLU
MAHMUT GÜNEŞ
HÜSEYİN ÖĞÜT
NAVRUZ MUHULKANLI AKİF YOLCU
HASAN AKSOY
YÜKSEL KÖSE
TEKİN PEHLEVAN
MAHMUT UZUNDAŞ
FUAT NURAY
1.MÜDÜR
İKM
İKM
İKM
İKBM
İKM
İKM
İKBM
İKM
İKM
İKM
HİZMETLİ
İKM
İKM
İKM
İKM
İKM
ŞOFÖR
İKM
TEKNİSYEN
1.MÜDÜR
İKM
İKM
İKM
İKM
İKM
AMBAR MEMURU
İKM
İKBM
İKBM
İKBM
HİZMETLİ
İKBM
METRİS T VE R TİPİ KAPALI CİK
SİVAS AÇIK
SİVAS AÇIK
SİVAS E TİPİ KAPALI CİK
ŞEBİNKARAHİSAR K2 TİPİ
MERSİN E TİPİ KAPALI CİK PINARBAŞI AÇIK CİK
HATAY E TİPİ KAPALI CİK
GÜMÜŞHANE E TİPİ KAPALI CİK
VAN M TİPİ KAPALI CİK
İZMİR KAPALI CİK
BARTIN KAPALI CİK
FOÇA TARIM AÇIK CİK
ÇANAKKALE E TİPİ KAPALI CİK
KARATAŞ K1 TİPİ KAPALI CİK
ÇANAKKALE E TİPİ KAPALI CİK
BAYINDIR A TİPİ KAPALI CİK
FETHİYE A3 TİPİ KAPALI CİK
MANİSA E TİPİ KAPALI CİK MANİSA E TİPİ KAPALI CİK ELAZIĞ E TİPİ KAPALI CİK BALIKESİR KAPALI AÇIK 1 TİPİ
ARTVİN KAPALI CİK
KIRŞEHİR E TİPİ KAPALI CİK KARAMAN M TİPİ KAPALI CİK
MALATYA E TİPİ KAPALI CİK
IĞDIR B TİPİ KAPALI CİK
İNEBOLU M TİPİ KAPALI CİK
ÇANAKKALE E TİPİ KAPALI CİK
ÇİFTELER K2 TİPİ KAPALI CİK
KALECİK AÇIK CİK
İZMİR KAPALI CİK
FOÇA TARIM AÇIK CİK
EM. DURUMU İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
AÇIKTA İSTEK
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
İSTEĞİ ÜZERİNE
ONAY TARİHİ
06/02/2012
06/02/2012
06/02/2012
06/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
14/02/2012
17/02/2012
17/02/2012
17/02/2012
17/02/2012
17/02/2012
23/02/2012
23/02/2012
23/02/2012
27/02/2012
27/02/2012
27/02/2012
27/02/2012
27/02/2012
Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu personeli 16 Şubat 2012 tarihinde gösterime giren Fetih 1453’ü izledi.
Kurum Müdürü Metin Sönmez’in girişimleriyle
Belediye Başkanı Ahmet Soğuk tarafından kurum
personeli ve belediye personeli ile eşleri için salonda üç yüz kişilik ücretsiz yer ayrıldı. 17 şubat akşam
seansı için servisle topluca Fetih 1453’ün gösterildiği Adapazarı Kültür Merkezine (AKM) gelindi.
Herkesin büyük merakla beklediği İstanbul’un fethi
ve Fatih Sultan Mehmet’in kişiliği üzerinde odaklanan film izleyenleri hayran bıraktı.
Kurum Müdürü Metin Sönmez ve Belediye Başkanı Ahmet Soğuk da Fetih 1453’ü personelle birlikte izlediler.
Kurum Müdürü Metin Sönmez “Fetih 1453’ün
zahmetli ve titiz çalışmanın ürünü olduğunu gördük. Türk ve dünya tarihi açısından önemli bir olay
çok başarılı bir şekilde beyaz perdeye yansıtılmıştır.
Personelimiz, eş ve çocuklarıyla birlikte tarihe ışık
tutan bu filmi hep birlikte büyük bir coşkuyla, birlik
ve beraberlik içinde keyifle izledik.” dedi.
Fetih 1453’ü eş ve çocuklarıyla birlikte izleyen
kurum personeli filmden çok memnun kaldıklarını, İstanbul’un fethini hep birlikte izleme imkanı
bulduklarını, mesai haricinde değişik mekanlarda
personel ve eşlerinin birlikte yaptığı etkinliklerin
aralarındaki birlik, beraberlik ve kaynaşmayı daha
çok artırdığını, bu tür etkinliklerin devamını dilediklerini, güzel bir etkinlik olduğunu, kapılarına kadar gelen servisle zahmetsizce gidip gelme imkanı
bulduklarını belirterek bu etkinliği gerçekleştiren
Kurum Müdürü Metin Sönmez ve Belediye Başkanı
Ahmet Soğuk’a teşekkür ettiler.
Kastamonu’da ise hükümlüler izledi
Kastamonu E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz
Kurumunda ise Açık Bölümünde kalmakta olan hükümlüler, 28.02.2012 tarihinde Kastamonu Şehir
Merkezi Barutçuoğlu Alışveriş merkezinde gösterimde olan “Fetih 1453” adlı filmi izledi. Kurum
idaresince, hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması, tahliye sonrasında sosyal hayata yeniden
adapte olabilmeleri amacıyla böyle etkinliğin düzenlendiğini ifade edildi.
Filmi Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Tarık Gür, Cumhuriyet Savcısı Abdullah İnce,
Kurum Müdürü Kemal Tuncer, Kurum İkinci Müdürleri Uğur Yılmaz, Şeref Daysal, Şerafettin Yılmaz, Kurum Öğretmeni Hadi Güleç, Kurum personeli de izledi.
Kocaeli 2 No’lu F Tipi’nde
sigaranın zararları anlatıldı
Kocaeli 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda, 21.02.2012 tarihinde, Kocaeli
Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr.
Füsun Yıldız tarafından, “Sigaranın Zararları” konulu
konferans verildi.
Kurum kütüphanesinde gerçekleştirilen konferansı, kapalı devre canlı yayınla tüm hükümlü ve tutukluların odalarından izleyebilmelerine imkân sağlandı.
Prof. Dr. Yıldız, “Sigaranın insan anatomisine etkisinden ve sigarayı bırakabilmenin yöntemlerinden bahsederek, Türkiye’deki kanser ölümlerinin terörden,
trafik kazalarından daha fazla olduğunu ve en büyük
düşmanın da yine sigara olduğunu ve bu düşmana karşı
da ciddi bir savaş yapılması gerektiğini söyledi.

Benzer belgeler

Adalet Bakanı Ergin, ceza infaz kurumu personeli ile iftar yemeğinde

Adalet Bakanı Ergin, ceza infaz kurumu personeli ile iftar yemeğinde Nesip Aykın İnfaz ve Koruma Başmemuru Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu

Detaylı