Mart-Sayı:120 - Adalet Bakanlığı
Transkript
Mart-Sayı:120 - Adalet Bakanlığı
Seslenis Mart 2012 Yıl: 10 • Sayı: 120 • Ücretsizdir • Eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lâzımdır. Bir milletin hakikî kurtuluşu ancak bu surette olur. Ayda bir çıkar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Adalet Bakanı Ergin, çocuk ceza infaz kurumlarındaki çalışmalarla ilgili bilgi verdi ‘Çocuklar kendilerine ait odalarda kalacak’ ADALET Bakanı Sadullah Ergin, basın mensuplarıyla birlikte Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu gezerek, çocukların kaldığı odaları ve yaşam alanlarını inceledi. Bakan Ergin’in ziyaretinde; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk, Genel Müdür Yardımcıları Selami Candemir ve Burhanettin Eser hazır bulundu. BAKAN Ergin, çocuk ceza infaz kurumlarıyla ilgili çalışmalardan bahsederken, çocukların artık kendilerine ait odalarda kalmaya başladığını söyledi. Bakan Ergin, yeni yapılıcak çocuk ceza infaz kurumu ve eğitimevleri ile ilgili bilgi verirken, şöyle kouştu: “Diyarbakır, Tarsus ve Kayseri’ye Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu; Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum ve Diyarbakır’a 140 kapasiteli Çocuk Eğitimevi yapılacak. İzmir-Aliağa Kampüsündeki Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ise önümüzdeki günlerde hizmete girecektir. Yeni açılacak kurumlarda çocuklar tek başına uyuyabilecekleri, kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri odalarda kalacaklar. Böylece çocukların birbirlerine ihmal ve istismar davranışlarında bulunmaları önlenmiş olacaktır. Kurumlarda eğitim ve iyileştirme çalışmalarının yürütüldüğü derslik, grup çalışma odası, görüşme odası, çok amaçlı salon, spor salonu, atölye ve benzeri alanların sayısı ve niteliği artırılacaktır.” 9’da Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu Toplantısı yapıldı Müsteşar Erdem Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü gezdi Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Mermerci’nin Başkanlığında yapıldı. 8’de ADALET Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü gezdi Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret ederek, incelemelerde bulunurken, kurumların işleyişini yerinde gördü. 8’de Erdal Demirkıran’dan CTE Genel Müdürlüğünde seminer Kişisel Gelişimci Erdal Demirkıran, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde yönetici ve personele yönelik seminer gerçekleştirdi. HSYK Konferans Salonunda, 02.03.2012 tarihinde sunulan seminere; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk, Genel Müdür Yardımcıları, daire başkanları, tetkik hâkimleri, başkontrolör ve kontrolörler, şube müdürleri ve personel katıldı. 7’de Genel Müdür Onuk’un Konya ziyareti CTE Genel Müdürü Mustafa Onuk, beraberindeki Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, Strateji Daire Başkanı Akın Çakın ve Teknik İşler Daire Başkanı Erdoğan Böcek’ten oluşan heyetle 24.02.2012 tarihinde Konya’ya ziyarette bulundu. 7’de Sinop Belediyesince Denetimli Serbestlik Şubesine plaket verildi Sinop Belediye Başkanlığı tarafından Sinop Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğüne, iş birliği çalışmaları nedeniyle teşekkür plaketi verildi. 11’de İnfaz Koruma Memuru İlhan Koç atletizmde dört birincilik kazandı 4-5 Şubat 2012 tarihinde, İzmir Soner Coşer Atletizm Salonunda yapılan Türkiye Masterler Salon Atletizm Şampiyonasında, Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İnfaz ve Koruma Memuru İlhan Koç, dört birincilik kazanarak büyük bir başarıya imza attı. 14’te ‘Genç Mahkûmların Eğitimi Projesi’ Toplantısı yapıldı Avrupa Birliği Hayat Boyu Öğrenme Programı kapsamında hazırlanan “Genç Mahkumların Eğitimi” ile ilgili ceza infaz kurumu uygulamaları ve ceza infaz sistemleri konulu Projenin Ülkemizdeki çalışmaları 6-9 Mart 2012 tarihleri arasında İzmir, Aydın ve Nazilli’de gerçekleştirildi. Toplantıya Almanya, Fransa ve İspanya’dan uzmanlar katıldı. 7’de Seslenis Sayfa 2 ANLAYAN ANLAR Lâmelif dolambaçlı, Yolun tanımı. Özde hakkaniyet yoksa, Sözde hükümsüz. Hangi dille anlatayım, Eğri yönünü. Amaç gaye menfeatsa, Dostluk hükümsüz. Mümine farz ise, Hakka bidayet. Özden olanı ile bulunur, Huzur hidayet. İşin içinde çıkar, Var ise şayet. Daha buna dair, Söz söylemek hükümsüz. İbadet her müminin, Asli görevi. Farz ile belirlidir, Şekli türevi. Hile-i şer ise, Bir kişinin görevi. Dini; çıkarı için kullanana, Söz söylemek hükümsüz. Aslolan inançla, Edilmez alay. Taamı zehirler; tavada, Eskirse kolay. Eh... Benden söylemesi, Gerisi kolay. Çıkar için benliğini satana, Söz söylemek hükümsüz. Müslüman, merhametli olur; Haksızlık etmez. Niyeti kötü olan, Ne söylense terk etmez. Sözü ile özü bir olmayana, Uyarıda kâr etmez. Daha fazla söz etmek, Bana göre hükümsüz. Ali Rıza Çağlar Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu SENİ GÖRÜRSÜN Yazdığım satır satır sözüme, Uğruna kör ettiğim gözüme, Kırış kırış olan yüzüme, Dön de bir bak seni görürsün... Ilgıt ılgıt esen seher yelime, Gönülde coşan aşk selime, Aşkından lâl olan dilime, Aç da bir bak seni görürsün... BEKLE VATAN Başımda eski bir bahar sarhoşluğu İçimdeyse sevdanın büyüyen boşluğuyla, Dilimde, esirlerin özgürlük coşkusuyla Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana. Annemin sıcak kucağı, Vatanımın toprağı, Ölünce bembeyaz kefenim, Ay yıldızlı al bayrağım. Gözümden akan yaşlar, Toprağına bereket. Bedenimden akan kan Geleceğine rahmet. Ne Mecnun sevdalıdır Leylasına böyle. Ne gece sevdalıdır Güneşe böyle. Kalbimdeki yangına su döküp, Üstüme devrilen, dağları süpürüp, Ayrılığı bir kâğıt gibi dürüp, Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana. Hayata başlamak için yeniden Bir gün çıkacağım karşına aniden. Kalbinin umuda baktığı yerden Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana. Hasret çöken şu dumanlı dağıma, Aşkın unutulduğu karanlık çağıma, Hazan vuran garip gönül bağıma, Gir de bir bak seni görürsün... Sabreyle bilmiyorum çöldesin; Zamandan mekandan, uzak yerdesin. Buzdan bir heykel gibi beklemektesin, Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana. Doğduğum, büyüdüğüm köyüme, Aşkın ile dolu gönül kuyuma, Acılarla yazan hayat öyküme, Git de bir bak seni görürsün... Zamanlar ötesinden bir düş gibi, Ölüm kıyısından dönüş gibi, Baş döndüren bir öpüş gibi, Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana. Acı acı öten dertli bülbüle, Açmadan solan nazlı bir güle, Sazımdaki name name her tele, Vur da bir bak seni görürsün... Uzun ince çekip giden yoluma, Tutmaz olan ayağıma, koluma, Etrafıma, hem sağıma, soluma, Sor da bir bak seni görürsün... Işıkların doğmadığı dünyama, Mehtabıma, serabıma, hülyama, Her gün seni gördüğüm rüyama, Yor da bir bak seni görürsün... Yazı yazan şu kapkara kaleme, Derdime, kederime, eleme, Şu uçsuz, bucaksız aleme, Gel de bir bak seni görürsün... Boğazıma düğümlenen aşıma, Damla damla akan göz yaşıma, Son durağım mezarıma, taşıma, Gir de bir bak seni görürsün... Fatih Erdem Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Mart 2012 Yeniden bir sabah doğarken şafak, Her dar kapıdan ışıklar saçarak, Ardıma bakmadan sana koşarak, Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana. Ruhumdan yükselen duaya binip, Zamandan ansızın kapına inip, En acı yanına umutla girip Bekle..! Gitmemek üzere döneceğim sana. Nurullah Tuksal Denizli D Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu UMUT Sen Gri lojmanların boğuk renginde, Çukurlarında yıpranan asvaltların Taşları canımı yakan Bir halk plajının kumlarında, Paçamdaki çamurun sorumlusu... Dinen yağmur sen. Beyaz kağıdın üzerinde silgi parçaları, Bahçemin masmavi tavanısın. Deniz gibi Tellerin arkasında görüyorum Güleç yüzünü. Daha bir çok güzelliğin içindesin. Beklenen sensin yine de Hep sen... Hurşit Battal - Bolu Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Zeki Kılavuz Denetleme Memuru Malatya Denetimli Serbestlik Şubesi GİTTİ * Zemherinin soğuk kışı, Kenan Güngör göştü gitti. Gözümüzden kanlı yaşı Akıtarak aştı gitti. Arkadan meledi kuzu, Göremedi bahar yazı. Bir cuma öğle namazı, Kenan Güngör coştu gitti. Karakaş kara gözünü, Melek yıkamış yüzünü. Allah diye son sözünü Kenan Güngör uçtu gitti. Bulamadı derman derde, Koca yiğit yatar yerde. İnsanlık var idi serde, Kenan Güngör koştu gitti. Çevreye sıcaklık yaydı, Büyüğü küçüğü saydı. Zalimler gözünüz aydı. Kenan Güngör kaçtı gitti. Kenan diyarında bizi, Bıraktın yüreğe sızı. Ağlattın oğulu kızı, Kenan Güngör taştı gitti. Nesip der ki hakkım helal, Cennet bahçesinden gül al. Yattığın yerde rahat ol, Kenan Güngör güle güle. * İnfaz Koruma Memuru Kenan Güngör’ün anısına. Nesip Aykın İnfaz ve Koruma Başmemuru Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Seslenis Mart 2012 BULMACA bir meyve. 5) Bir element-tersi(terzi aleti) - Türk parası - Sevgili. 6)Tersi (madde dışı varlık) - Tek kişilik konser - Buluş. 7) Kamer - Hayvan doktoru - Leke, nokta, puan. 8) En kısa zaman - Boru sesi - Ekilen yer, mezra - Bir nota. 9) Anma Ağırlık ölçüsü birimi - Tekrarlama sonucu kazanılan yatkınlık - İskambilde birli. 10) Bir tatlı türü - Kayırıcı olmak - Kumaş ile astar arasına konan kolalı bez. Oğuz Alıcı / Malatya E Tipi Ceza İnfaz Kurumu Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü SOLDAN SAĞA 1) Balık avlamada kullanılan büyük kayık-sicim 2) Matematik. 3) Bir yakıt türü - Yol’un sessizleri 4) Kapak taşları ile örtülü mezar - Verilen söz. 5) kısa zaman - Bir mutfak aleti. 6) Voleybolda maçın her bir bölümü. 7) Bir nota - Eter kokusunda bir koku. 8) İnce uzun boylu kimse. 9) Bir nidakişisel, özel - Bir ilgi eki. 10) Kuran’da bir sure adı - İçinde kömür yakılıp kebap benzeri şeyleri pişirme malzemesi. 11) Ulaştırma-tersi(bir organımız) 12) Hastalıklı, sakat-bir tür iskambil oyunu. 13) Delikli bir kumaş - Kötü, fena. 14) Bir renk-zarar ve sıkıntıya yol açan olay. 15) Bir nehir - Bir erkek ismi. 16) Namus-bir hayvan. 17) Avuç içi - Bir giyecek. 18) Bir uzvumuz. 19) Kavuşmadilsiz. 20) Çeketin yapımında içine konur - Para, evrak saklama dolabı. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1) Namus - Söz - Engel - Bir uzuvumuz - Bir meyve. 2) Gemi barınağı - ürün kaldırma - Atın yavrusu - Akıl. 3) Tersi(utanma duygusu) - Bir kömür adı - Peynir için hazırlanan tuzlu su Set’in sessizleri. 4) Tersi(düzen) - İşaret - Ekşi KAR VAN ERCİŞ DEPREMİ Toprak beyaz yorganı çekmiş üstüne, Yeşilliği koruyup, gizliyor gibi. Görevini bitirmiş vermiş eline, Yorgun düşmüş bedeni dinleniyor sanki! Sallandı Van şehri çöktü binalar, Yavrusunu arayan ana babalar... Kabul olsun yaptığımız dualar, Olmasın felaket, ölmesin canlar. Rengi hiç kir götürmez bundan sakınır, Güneş dostudur ama gene yakınır. Rüzgâr bile çıkmasa canı sıkılır, Güzelliği bizimle paylaşır sanki! Harabeye döndü her şey yok oldu, Sabah açan çiçek akşama soldu, Haberi duyanın gözleri doldu, Olmasın afetler, ölmesin canlar. Küçük büyük demeden severiz onu, Her yıl ziyaret eder bitmez ki sonu. Meziyetidir elbet bunca oyunu, Kendini sevdirmeye çalışır sanki! Kimisi pekmez döküp sofraya koyar, Kimi çıkar üstüne ahenkle kayar, Kimi fotoğraf çekip albüme koyar, Yaşamın bir parçası biliyor sanki! Kar deyince elbet ki kış gelir akla, Yazın yemek istersen derler ki sakla. Ne kadar erise de çıkar o anda, Şifam olsun diyerek bekliyor sanki! İnsanda hiç bırakmaz gam ile keder, Stresi atmak için o bile yeter. O kadar haz verir ki sıkıntın gider, Dertlilerin dermanı oluyor sanki! Çok şekillere girer yağar havadan, Yağmur, don, sis gibi o da doğadan. Hizmetimize vermiş büyük yaratan, O da bunun farkında oluyor sanki! Osman Akay İnfaz ve Koruma Memuru Burdur E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu ÖZLÜ SÖZ Bilginin olduğu yerde bilenler, aklın olduğu yerde düşünenler vardır. (Yusuf Has Hacip) Daima ara, bugün altın ararken bakır bulu sun, yarın bakır ararken altın... (Cenab Şahabettin) Kötümserlik kanserden daha tehlikeli bir hastalıktır. (Muhsin Ertuğrul) Kibir bele bağlanan taş gibidir, onunla ne yüzülür, ne de uçulur. (Hacı Bayram-ı Veli) Sıradan öğretmen anlatır, iyi öğretmen açıklar, yetenekli öğretmen yapar ve gösterir, büyük öğretmen esin kaynağı olur. (William A. Ward) Yazana zahmet vermeyen yazı, okuyana da zevk vermez. (S. Johnson) Sağ kalanlar kaybedilen emekler, Nerede kaldı koruyucu melekler. Bakan, meclis, can kurtaran dernekler; Çabuk olun orada, ölmesin canlar. Hava soğuk kış ayı da cabası, Pek çoğunun tütmeyecek bacası. Yok oldu çocuğu, eşi, kocası; Çabuk olun orda ölmesin canlar. Şehit verdik asker, öğretmen, polis... Vatanın üstünü kapladı bir sis. Yıkıldı Van şehri biri de Erciş Sahip çıkın orda solmasın canlar. Elim yazdı, gözüm doldu yaş ile, Yıkılan binada var ise hile, Gelir felaketler hep bile bile, Göçüğün altında kalmasın canlar. Ali Şengül Paşakapısı Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İHTİYACIM VAR Gözlerimin içine aşkla bakacak, Ellerimi tutup da hiç bırakmayacak, Dokununca kalbim atacak, Sevgi dolu bir gönüle ihtiyacım var. Ruhumu okşayacak tatlı bir sese, İçimi ısıtacak ılık nefese, Tebessüm eden güler yüze, Kapılıp gitmeyecek binbir hevese, Sevgi veren bir gönüle ihtiyacım var. Sözüne güvenilecek yalancı olmayan, Mısırdan sultan gelse, yeri dolmayan, Aşkı kutsal bilen şıpsevdi olmayan, Sevgi dolu bir gönüle ihtiyacım var... Muharrem Seren Balıkesir L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sayfa 3 İNSAN OKUDUKÇA GÜZELLEŞİR Evrenin en güzel dili olan Kur’an “oku” emriyle başlar. Kur’an isminde birçok sır saklıdır. İnsan için yaratılan bu güzel Evren okudukça bilinir, tanınır, anlaşılır ve aşk ile sevilir. Hiç bilenle bilmeyen bir olmayacağı gibi, okuyan ile okumayan da bir olamaz. Okumak birçok yüreği, beyni, düşünceyi birleştirip bambaşka pencereler içinde kendi hayal gücümüzle ulaşamayacağımız farklı dünyalar yaratır. Okudukça meraklanırız, meraklandıkça öğreniriz, öğrendikçe kabımıza sığmaz oluruz. Çevremiz, doğa, insanlar için hizmetimiz, her sorun için çözüm üretebilen(çözüm odaklı) mucize bir düşünce gücü geliştiririz. Okudukça kendimizi tanırız, okudukça insanı tanırız, okudukça Rabbimizi biliriz. Şüphesiz bir inanç geliştiririz. Dolu dolu yaşar, bize verilen mucize yaşam sona erdiğinde “insaniyet” bayrağını bizden sonraki nesillere tekrar okuyarak çoğaltmaları için emanet ederiz. Okudukça düşüncelerimizi çelen olumsuzluklardan, şeytani duygulardan uzaklaşıp evrenin en büyük nimeti ve kitabı olan insanı okumaya başlarız. İşte gerçek ibadet, gerçek okumak budur. Kur’an’ın DUA ETMEK Kendi için sevdiğini kardeşi içinde seven gerçek müslüman kardeşinin arkasından dua etmeyi ihmal etmez. Bu dua da kalbinin ona olan sadakati ve muhabbeti, ruhunun ona karşı berraklığını ortaya çıkar. Ona hayır dua da bulunması, sevgisinin kuvvetlendiği ve kalbindeki kardeşlik bağının güçlendiğini gösterir. Müslüman bu sıcak duanın, kabul edilmede, duaların en süratlisi olduğunu bilir. Çünkü dua ihlas, sadakat ve gönül saflığı içinde yapılmaktadır. Resulullah’ın (s.a.v.) şu hadisi bunu tekit etmektedir: “Kabul edilmesi açısından duaların en süratlisi insanın başka birine onun arkasından yaptığı duadır. (Buhari). Bir söz söyledi ki dünyayı verseler o kadar sevinmezdim. (Tirmizi.).” Bu mana sahabelerin ruhlarında yer etmişti. Kardeşlerinden, duaların kabul edildiği yerde durdukça, onlardan dua isterdi. Bu hususta kadınlar ve erkekler müsavidir. Bu da o zamanki, müslüman toplumun seviyesini göstermesi bakımından anlamlıdır. Buhari, Edebu’l Müfred de Sevfan b. Abdullah b. Bavfan’dan şöyle rivayet etti: “Derdaninti ebi derda evliydi. Dedi ki: Şam’da yanlarına gittim. Ümmü Derda’yı evde buldum. Ebu Derda’yı bulamadım. Ümmü Derda dedi ki: Hacca gitmek mi istiyorsun? Evet, dedim. O: Bize hayır dua et! Çünkü Nebi (s.a.v.) şöyle buyuruyordu: Müslüman kişinin kardeşine arkadan yaptığı dua makbuldür. Baş ilk kelimesini yok sayarak gerisini uygulayanlar uyanıkken uykudadırlar. “Oku” mucizesini görüp de yok saymak ne büyük cehalet, ne büyük körlüktür. Okumanın ilerlemesi insanı okumayı öğrenmekle devam eder, insan insanı tanıdıkça, evrende insan için yaratılmış tüm varlıkları tanıdıkça, bunları yaratan Yaratıcıyı da koşulsuz sever. Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) okumaya ve ilme verdiği değeri yaşadığı sürece mesaj olarak vermiştir. “İlim öğrenmeyen benim ümmetim değildir” hadisiyle okumanın ne kadar önemli ve ne kadar hayati olduğunu anlatmaktadır. İnsan okudukça güzelleşir. Bu güzelliği bir ayna gibi çevresine yansıtır. İnsan okudukça cehalet denen karanlık, insanlığın üzerinden yok olacaktır. Nerede olursak olalım, okumak yaşamımızı kolaylaştıracaktır. Sevgi yüreğimizden, kitaplar elimizden hiç düşmesin. Kemal Çetiner İnfaz Koruma Başmemuru Urla Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ucunda görevli bir melek vardır. Kardeşi için her dua etmesinde o, “Amin sana da aynısı” der. Savfan şöyle dedi: Ebu Derda’yı çarşıda buldum. O da aynı şekilde söyledi ve Nebi (s.a.v.)’den aynı hadisi rivayet etti.” Rasülullah (s.a.v.) ashabına toplum ruhunu aşılıyor, onlara duygularına da değer vermeyi öğretiyordu. Her münasebette onlara kardeşliğin anlamını duyuruyordu ki, müslüman hislerinde gözü kör eden, kalbi ve gönlü paslandıran dar benliğe yer kalmasın. Ruhlarda, cemaat ruhunun kökleştirdiği şahser eğitiminin dikkat noktalarından biri de: “Allah’ım, sadece beni ve Muhammed’i (s.a.v.) bağışla” diye dua eden adama: “Onu (duayı) bir çok insanlardan men ettin (duandan bir çok insanı esirgedin)” buyurmasıdır. Bulunla, beraberinde Rasülullah (s.a.v.) da olsa hayrı sadece kendisine değil, kendi için sevdiğini başkaları için de sevmeyi öğretmiştir. İşte, gerçek müslüman kardeş ve arkadaşlarını seven, samimi, onlara nasihat eden ve bulundukları ve bulunmadıkları zaman şeref, mal ve namuslarını koruyan biridir. İçi, eli, dili ve azaları temizdir. Cömerttir, cimrilik etmez. Vefakârdır, ihanet etmez. Merttir sözünden dönmez, bütün bunlarla vasıflanması pek tabidir. Çünkü o insanı yoğuran mucuzedir. O islam dinine göre şekillenmiş bir müslümandır. Ozan Tırak Maltepe 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Seslenis Sayfa 4 Fıkra USTALARDAN SEÇMELER USTALARDAN SEÇMELER ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN YEDİVEREN GÜLE DÜŞTÜ GÖNLÜMÜZ Bağrında açınca İslam çiçeği, Cihanı kapladı sevgi sıcağı, Bir mübarek çöle düştü gönlümüz. Cehaletin ocağını söndüren, Bahtımızı gülistana döndüren, Bir çiçekli yola düştü gönlümüz. Hak buyurdu ‘Rahmetenli’l âlemin’, Cümle varlık hâl diliyle der: ‘Âmin’, Nur meyveli dala düştü gönlümüz. Şükür ümmetiyiz o cömert şâhın, Şefaâti bitmez Habibullah’ın, Yediveren güle düştü gönlümüz. HEMŞEHRİ Kayseri’linin biri, Amerikada bir hemşehrisiyle karşılaşır. Biraz sohbetten sonra hemşehrisi sorar: - Ne iş yapıyorsun burada? - Geldiğimden beri aynı fabrikada çalışıyorum? Hemşehrisi hiddetle: - Ne biçim Kayserilisin sen? Onca zamandır çalış da, çalıştığın fabrikanın sahibi olama!.. - Olamam ya! - Neden? - Fabrikanın sahibi de Kayserili de ondan... Cennette açılan güle hevesle, Asırlar öncesi ‘muştulu ses’le Nazlı İstanbul’a düştü gönlümüz. Aşkınla eriyip mest oluverdi, Tatlı hasretine dost oluverdi, Bir doyulmaz hâle düştü gönlümüz. Hakan Acar Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Yedi kat semâya otağ kurunca, Ruha gül yüzünün şavkı vurunca, Hâtem-i Resûl’e düştü gönlümüz... CANIM KIZIMSIN Zaman gergefinde İslam’ı dokur, Dilde salât, yüreklerde bin şükür, Bir hünerli ele düştü gönlümüz. Yaktı mâsivâyı vahdet yolunda, Yürekten vuruldu hasret yolunda, Mecnûn olup dile düştü gönlümüz. Fetih güneşinin harâretiyle, İslâm’ın rahmeti, bereketiyle, Tâ Mısır’da Nil’e düştü gönlümüz. Bestami YAZGAN HAYATI 1955 yılında Osmaniye’de doğdu. Toprakkale Dağıstan İlkokulu, Osmaniye İmam Hatip Lisesi ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi (1978). Edebiyat ve Türkçe öğretmeni olarak Dörtyol ve Osmaniye’de görev yaptı. Türkiye, Zaman, Millî Gazete, Bayrak, Yeni Düşünce, Tercüman, Yeni Hafta gazetelerinde yazılar yazdı. Güneysu dergisinin genel yayın yönetmenliğini yaptı. Şiir dışında masallar yazdı. Şiirleri 1985 yılından itibaren Bayrak, Çınar, Diyanet, Altınoluk, Güneysu, Kıvılcım, Gülçiçek, Tan (Yugoslavya), Şafak (Yunanistan), Kandil Çocuk, Can Kardeş, Türkiye Çocuk, Azerbaycan’ın Sesi dergilerinde yayımlandı. 1985 Tercüman Gazetesi Şiir Yarışması Mansiyon Ödülünü, 1986 Yeni Aksu Dergisi Şiir Yarışması Birincilik Ödülünü, MEB Yunus Emre Şiir Yarışması İkincilik Ödülünü, Hollanda Türk Kültür Merkezi Şiir Yarışması Birincilik Ödülünü, 1995 Türkiye Yazarlar Birliği Çocuk Edebiyatı Ödülünü aldı. Eserleri Şiir: Sabır Türküsü (1990), Çiçek Dili (1991), Gökyüzü Sevinci (1992), Çocuk Şiirleri (1993), Çiçek Güzeli (1994), Yiğit Töresi (1995), Kır Gönül Zincirini (2001) OK MEYDANI Gemi kamarotlarının Müdürü, İstanbul Şehir hatları Vapurları’nın kamarotlarının koordinatörlüğünü telefonla arayıp talimatla yönlendirerek görevini yapmaktadır. İzinli olan, işi olan veya hasta olan kamarotun yerine, yedek kadrodaki başka bir kamarota bir gün önceden talimat vermektedir. Vapurların isimlerinin çoğu İstanbul’un semt isimlerindendir. Kamarot Müdürü’nün, zamanla telefondaki talimatları alışıla geldiğinden, telefondaki talimatlarını kısa tutmaya başlamıştır. “Sarayburnu” adlı gemisi için “Sarayburnu’na, “Kalamış” adlı gemi için Kalamış’a vb. gibi. Bu kısa talimatlarından dolayı hiçbir sorun yaşanmamıştır. Ancak bir gün bir sorunla karşılaşır. BİR GÜN Bir gün bana o seni sevmişti Derlerse, Onun ki sevgi değil hevesti derim. Perişan oldun, yıkıldın mı? Derlerse, Yıkılan ben değil hayallerimdi derim. Sen niye aynısını yapmadın? Derlerse, Kitabımda ihanet yazmaz derim. Hayata neden küstün? Derlerse, Sevenin çilesi ölünce biter derim. Sen bu hallere düşmezdin Derlerse, Düşmez kalmaz bir Allah’tır derim. Gerçekten sevindin mi? Derlerse, Onu canımdan çok sevdim derim. Onu hâlâ seviyor musun? Derlerse, Onu artık eller sevsin derim. Her an semâlardan boşanırken nur, Gül izine hasret çekti de yağmur, Bir ilâhi ‘gel’e düştü gönlümüz. Mart 2012 Güllerin arasında En güzelisin. Seni çok seviyorum Bunu bilesin. Hayatın boyunca Her gün gülesin. Benim annemsin, Canım kızımsın. Kırmızı tomurcuk, Gonca gülümsün. Mutsuz olduğumda Gülücüğümsün. Dudaklarımdaki tek Öpücüğümsün. Sevgilimsin, bebeğimsin, Canım kızımsın. Metin Daştan Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Günlerden bir gün yedek kamarot kadrosuna yeni dahil olmuş kamarotu da eski kamarotlara talimat verir gibi talimatını kısa tutar. Ertesi gün olur ve öğle saatlerine kadar Okmeydanı Vapuru’nun Kaptanı, işe gelmeyen kamarotu Müdürü’nü arayıp işlerin aksadığını bildirir. Kamarotun Müdürü işe gelmeyen kamarotun niye gelmediğini anlamak için kamarotu telefonla arayıp - Neredesin? diye soran Müdüre cevap gelir: - Okmeydanı’nda Perpa’nın karşısındayım efendim. KARİKATÜR Karikatür: Yaghı El Jabalı Figueora Maltepe 3 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu HAYAT Ben geldim tekrardan sana kendimi sormaya geldim; Hatırladım mı beni, sana uzaklardan seslenişimi? Hatırladın mı hayalleri mi, tanıdım mı beni? Hayat, hayat nedir anne derdim oyun değil miydin sen? Şimdilerde tanıdık birbirimizi geç olsa da tanıdık... Tekrardan merhaba hayat. Özlemlerimi, hayallerimi, umutlarımı alan hayat merhaba, Sesimi, soluğumu kesen keşkelere koyuveren merhaba... Özgürlüğümü çalan dipsiz kuyulara salıveren merhaba... Yüreğimde bedenimi bedenimde ruhumu aradığım hayat merhaba ... Tekrardan geliyorum sana sessizce, buruk; Seninle savaşmaya değil yaşamaya, Umutlarımı hayallerimi geri almaya, Sonu yaşamaya değil bu günü yaşamaya geldim. Beni ve özgürlüğümü azat etmen için geldim... Sümeyra Bozdoğan Samsun E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kamil Uysal Kartal H Tipi Ceza İnfaz Kurumu ANNECİĞİM Sesimiz duyulmuyor annem, duyulmuyor, Sular bulandığında asla durulmuyor. Duanı oğlundan hiç eksik etme, anneciğim; Oğluna dua et her zaman ve her yerde. Akşam olunca, pencerelere çekilir perde; Dostlarımız vardı hani, şimdi onlar nerede? Meğerse, Allah’tan başka dostumuz yokmuş anneciğim. Yusuf Aleyhisselam da zindanda yedi sene yatmıştı, Asi olmamış, o daima Allah’a şükretmişti. Ben de burada sabrederek yaşıyorum anneciğim. Özlemenin, ne olduğunu sen iyi bilirsin, Kul kula değil, kul Allah’ın karşısında eğilsin. Bana diyorlar “kesinlikle asıl suçlu sen değilsin” Bunu “Cenab-ı Mevlam da biliyor, anneciğim. Bazen rüyamda babamı görüyorum burada, Sanki yanıma gelmiş, oturuyor aha şurada, Seni de görüyorum bazen arada sırada, Sizleri artık rüyada görür oldum anneciğim, Kendine iyi bak, hasta olma sakın, Sen kendine bak, kimseye de inanma sakın. İnanıyorum ki sizlere kavuşmam çok yakın, Bu ümidimi burada hiç kesmedim anneciğim. Emeğin çok, helâl et hakkını bana, Belki evlâtlığın gereğini, yapamadım ben sana. Bu büyük bir imtihan oldu belki de bana, Senin hakkın hiçbir zaman ödenmez anneciğim. Diyorum, “Allahım utandırma beni senin yanında” Mustafa kulun şu an tam elli yaşında, Sıkıntıda mı bilmem ama çok saç kalmadı başında, Zaman her şeyi bir gün gösterecek anneciğim. Mustafa oğlunun yalanı yok sözlerinde. Allah aşkı için yaş akıtıyor gözlerinde, Hatamız vardır elbette ki bizlerin de, Oğlun buradan bir gün, “beraat” edecek, anneciğim. Her zaman, her an ben “Allah” diyorum, Ben, Allahımı her şeyden daha çok seviyorum. Sayın hakimim, ver beraatimi artık, diyorum. Dilinle değil, kalbinden sen de öyle de anneciğim. Mustafa Öz Giresun E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Mart 2012 Seslenis Sayfa 5 İzmir’de çocuklardan unutulmaz konser İ zmir Çocuk Eğitimevinde kalan çocuklar, Dayanç Müzik Okulları iş birliğiyle gerçekleştirilen dört aylık gitar, ritim, bağlama ve koro eğitiminin ardından İsmet İnönü Merkezinde unutulmaz bir konser verdiler. 18 Şubat 2012 Cumartesi günü, saat 20:00’de düzenlenen konser programına İzmir milletvekilleri, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sedat Erbaş, Narlıdere ve Balçova Belediye Başkanları, İzleme Kurulu üyeleri, İzmir’deki ceza infaz infaz kurumlarının müdürleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile çok sayıda izleyici katıldı. Programın açılışında konuşan İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan, “Bu çocuklar bizlere toplumun bir ema- Doç. Dr. Öznur Özdoğan, Karaman M Tipi’nde konferans Karaman M Tipi Kapalı-Açık Ceza İnfaz Kurumunda, kadın hükümlü ve tutuklulara yönelik Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Psikolojisi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Öznur Özdoğan tarafından konferans verildi. Kurum Öğretmeni Evren Tanrıkulu ile Sosyal Çalışmacı Esin Açıkel'in girişimiyle düzenlenen konferansa; Cumhuriyet Savcısı Metin Bilgili, Kurum Müdürü İshak Yıldırım, Kurum İkinci Müdürü Musa Kuraç ve Kurum personeli ile bayan hükümlü ve tutuklular katıldı. Doç. Dr. Öznur Özdoğan; Hayata bakış açımız, olayları ve durumları içinde bulunulan zaman, psikolojik ve ekonomik baskılar sonucu karşımızdakinin sözlerini anlama, onlardan mana çıkarma ve karşımızdakinin bize söylediği sözleri doğru bir şekilde anlamlandırma ve yorumlama yeteneklerimize farklı bir bakış açısı getirecek açıklamalarda bulundu. Ayrıca irade, kendini bilmek, azim, sabır, şükretmek, vicdan, sevgi, olumlu bakış açısı, adalet, hoşgörü, dua ve mutluluk konularını farklı dinler ve peygamberler yönüyle ele alarak örneklerle açıkladı. Kitaplarından bazı kesitleri anlatan Özdoğan, bayan hükümlü ve tutuklular ile yaptığı çalışmalardan ve onlarla yaşadığı anılarından bahsederken, şunları söyledi. “Çoğu kez içinde bulunduğumuz etkiler sebebiyle karşımızda kim olursa olsun, savunmaya geçiyoruz, kendimizi haklı görmek istiyoruz. Kısacası haklı olmayı seçiyoruz. Böylece hem kendimizle ve hemde karşımızdakilerle savaşa başlamış oluyoruz. Kırgınlıklar, dargınlıklar ve karşımızdakilerle aramızda mesafeler başlıyor. Hal böyle olunca da psikolojik gerilimler, stresler, ruhi huzursuzluklar başlıyor. Fakat kendimiz olmayı seçersek, mutluluğu seçersek bu sorunlardan uzaklaşacağızdır. Çünkü mutluluğu seçen insan için sadece barış vardır.” Sunumun sonunda Cumhuriyet Savcısı Metin Bilgili, bir hükümlünün yapmış olduğu tabloyu teşekkür nişanesi olarak Özdoğan’a hediye etti. Kurum Müdürü İshak Yıldırım ise Karaman Belediyesi Mümine Hatun Kültür Merkezi temsilcisine desteklerinden dolayı teşekkür ederek hediye takdim etti. netidir. Çocuklarımızın topluma yeniden adaptasyonunu sağlamak için konuyla ilgili çalışan tüm sivil toplum örgütlerine kapımızın açık olduğunu belirtmek isterim” dedi. Programın sunuculuğunu Şair ve Yazar Sunay Akın yaptı. Yerel ve ulusal basının yoğun ilgi gösterdiği programda çocuklar, ritim, gitar, bağlama, solo ve koro sunumlarıyla izleyicilerin beğenisini kazandı. Program sonunda Dayanç Müzik Okulları sahibi Muharrem Dayanç çalışmaya destekleri için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına plaket takdim etti. Çocuklar da programa destek veren Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan’a, kurs öğretmenlerine ve program sunucusu Sunay Akın’ a çiçek takdim etti. Prof. Dr. Onay’dan Manisa E Tipi’nde hükümlülere konferans Manisa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunun Saruhanlı’da yer alan Açık Bölümünde kalan 107 hükümlünün topluma kazandırılması ve motivasyonlarının artırılması amacıyla Celal Bayar Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Meltem Onay konferans gerçekleştirdi. Konferansa Cumhuriyet Savcısı Münüre Koyuncu, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Katip Özen, Kurum 2. Müdürleri Zekeriya Sancaktar, Hasan Özdoğan, Kurum Başmemuru Ebubekir Toprak, Kurum Öğretmeni Mehmet Turan ile hükümlüler katıldı. Prof. Dr. Meltem Onay, hükümlülere seslenerek, "Hayatta herkese bir değil binlerce şans veriliyor. Biz karşımıza çıkan bu şansları nasıl değerlendiriyoruz ona bakmalıyız. Hayatımızda neyin hayır neyin şer olduğunu hiçbirimiz bilemeyiz; kapanan kapılar olduğu gibi açılan kapılar da hep olacaktır, önemli olan iyi insan olmaktır. Siz de öncelikle kendinizi öyle görünüz, kendinizi seviniz ki sevilesiniz kendinize saygı duyun ki saygı duyulasınız. Önemli olan sizin kendinize bakışınız, başkalarının size nasıl baktığı değil.” dedi. Konferans sırasında hükümlülerle sohbet eden Prof. Dr. Meltem Onay onlara hayatta beklentilerinin olup olmadığını sorarak "Hayattan alacağımız dersler var. Kendimize hedefler seçmeliyiz, kendimizi burada yetiştirmeli, bu gibi kurumları hayatımızda yeni pencereler açan fırsatlar olarak görmeliyiz. Hedefi olmayan gemiye hiçbir rüzgar yardım edemez; güzel hedefleriniz doğrultusunda gidiniz. Siz kapıların açılmasına niyet edin kapılar açılır. " diyerek hükümlülere umut dolu olmalarını, donanımlı olmalarını tavsiye etti. Prof. Dr. Meltem Onay, her yıl yüzlerce seminer gerçekleştirdiğini belirterek, kendi hayatından örnekler verirken, “12 yıl önce ilk defa cezaevinde bir program yaptım. Cezaevine ilk gidip gelmelerimden bu yana hayatımda çok şey değişti. ‘Ölene kadar Allah'ım beni cezaevlerinde çalıştır’ diye dua ediyorum.” şeklinde konuştu. İl Müftüsü Arif Gökçe’den Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumunda konferans Ceyhan Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Ceyhan İlçe Müftülüğünün katkısıyla Adana İl Müftüsü Arif Gökçe tarafından konferans verildi. Etkinlik, Aydız Camii İmam Hatibi Celal Uluç ve Sanayi Camii İmam Hatibi Davut Esenboğa’nın birbirinden güzel ilahileriyle başladı. İl Müftüsü Arif Gökçe, hükümlülere ‘kader mahkûmları’ diye seslenerek, “Niçin buradasınız? Bu bir imtihandır. Burada hiç birimizin sizin yerinizde olmama gibi bir garantisi yoktur. Mahkûmların piri kimdir biliyor musunuz? Yusuf (a.s)’dır. Suçundan dolayı değil imtihandan dolayı hapse girdi. Yedi yıl katıksız o acıları çekti, sabretti sonunda Mısır’a Sultan oldu. Bizlerin hayır gördüğünde şer, şer gördüğünde de hayır olabilir. İnşallah Allah sizleri fiziksel mahkumiyetten kurtarır. Ama sizlerin ruhları hür, bunu görüyorum.” dedi. Konferansı Kurum Müdürü Mustafa Çorumlu, ikinci müdürler, personel ile hükümlüler izledi. Sayfa 6 Seslenis Mart 2012 Mehmet Akif Ersoy etkinliklerle anıldı S akarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 76. Yılında anma programı düzenlendi. Programda Tarihçi Yazar Mustafa Turan, Mehmet Akif Ersoy’un hayatı, kişiliği, Milli Mücadeleye katkıları ve eserleri hakkında bir konferans verdi. Programa Kurum Müdür Vekili İsa Güldaş, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Yazar Mustafa Turan izleyenleri önce yakın tari- himize Mehmet Akif Ersoy’un şahsında bir gezintiye çıkardı. Mehmet Akif’in yaşadığı dönemde; Osmanlı Devleti’nin çatısı altındaki Balkanlar, Anadolu ve Ortadoğu’nun içinde bulunduğu kültürel, ekonomik ve siyasi durumu değerlendirdi. Osmanlı coğrafyasındaki yaşanan sıkıntıları gözler önüne sererek bu ortamda yetişen Mehmet Akif’in her şeyden önce aykırı fikirleriyle bir karakter adamı olduğunu vurguladı. Mehmet Akif’in 1908’de II. Meşrutiyet hareketin- Bandırma M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu kesimhanesinde denetim Niğde Açık Ceza İnfaz Kurumu Kesimhanesinde, Avrupa Birliği FVO (Gıda Veterinerlik Ofisi ) ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda kontrol Genel Müdürlüğü yetkililerince gıda işletmelerinde kırmızı et ve süt iyileştirmesine ilişkin resmi kontroller ve işletmelerin onayı ile gıda işletmelerinde hijyen kuralları ve Avrupa Birliği normlarına uyum açısından inceleme ve denetim yapıldı. İnceleme ve denetim sırasında heyete Kurum Müdürü Murat Yılmaz ve Kurum Veterineri Ertan Kaya eşlik etti. Kurum Müdürü Yılmaz, heyete Kesimhanenin kısa sürede Avrupa Birliği normlarına ulaştırılabilmesi için kaliteli malzeme ve deneyimli bir personel gücünün oluşturulması, Kurum İdaresininde üstün gayretleri ile Türkiye’nin dört bir yanına et ihtiyacını karşılamak üzere Kurum ve Kuruluşlara Veteriner Hekim gözetiminde et dağıtımı yapılmakta olduğunu, Kuruma gelen büyükbaş ve küçükbaş hayvanların yine Veteriner hekim tarafından titizlikle kontrol edildiğini, bununla beraber Kurumda yetiştirilen küçükbaş ve büyükbaş hayvanların Kurumun konumu itibariyle doğal şartlarda yetiştirildiğini anlatarak, FVO yetkililerine bir bilgi verdi. Kurum Kesimhanesini gezen heyet, inceleme sonucunda kısa sürede ilerleme kaydedilen kesimhanenin Avrupa Birliği normlarına uygunluk açısından oldukça iyi ve bir kaç eksik dışında yeterlilik düzeyinde olduğunu ifade ederek, özellikle hijyen açısından kesimhanesinin son teknoloji ile donatılmış olduğunu ifade etti. Heyetin, önümüzdeki aralık ayında yeniden denetime geleceği bildirildi. de hürriyete düşman zavallı; İstiklal Harbi yıllarında Amerikan mandasında ortaçağ kafalı; Mısır’da Hristiyan Akif, Gavur Akif; mahalle kahvesinde geleneklere saygısı olmayan; Balkan Harbinde ise geri kafalı adam olarak hep eleştirildiğini belirten Turan, Akif’in bunlara rağmen doğru bildiklerini haykırmaktan asla geri durmadığını söyledi. Turan, Çanakkale Savaşlarını hiçbir eserin Çanakkale Destanı kadar anlatamadığını ve günümüze taşıyamadığını belirtti. Mehmet Akif’in aslında o yaşanan dehşet ortamında bulanmadan, görmeden ama görüp yaşıyormuş gibi tasvir ederek ölümsüz bir eser bıraktığını ifade eden Turan, Çanakkale Savaşı dönemimde Mehmet Akif’in Medine’de İngilizlere karşı mücadele ettiğine dikkat çekti. Mehmet Akif Ersoy’un hayatını maddi sıkıntılar içinde geçirdiğini bildiren Turan, “Kurtuluş Savaşı Yıllarında Akif Ankara’da yaşamaktadır. Milletin hislerini anlatan bir milli marşa ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için 500 Lira ödüllü bir yarışma düzenlenir. Yarışmaya bir çok şiir katılır. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklal Marşı bir çok şiirin arasından Milli Marşımız olarak seçilir. Akif, ödül olarak verilen 500 Lirayı Hilal-i Ahmer bünyesinde, kadın ve çocuklara iş öğreten ve cepheye elbise diken Dar’ül Mesai Vakfına bağışlar. İstiklal Marşını milletine adayan Akif, bu hareketiyle kendisini de milletine adamıştır.” dedi. Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873 tarihinde dünyaya gelmiş, 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etmiştir. Kurtuluş Savaşı sırasında milletvekili olarak 1. TBMM’de yer almıştır. Araştırmacı Yazar Mustafa Turan konferansında Çanakkale Savaşları’nda çekilen orijinal video görüntüleri ile İstiklal Marşı’nın kabulünü anlatan kısa bir filme de yer verdi. Bolvadin Ceza İnfaz Kurumunda da İstiklal Marşının kabulünün 91 ve Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 76. yıl dönümü dolayısıyla programı düzenlendi. Günün anlam ve önemini belirten konuşmayı Kurum Müdürü Kamil Özdemir yaptı. Özdemir, “Mehmet Akit Ersoy milletimizin zaferlerini, çektiği acılarını, fedakârlıklarını bu şiirde toplamıştır. İstiklal Marşı’nın rengi milletin rengidir. İstiklal Marşımız seçilmiş bir şiirdir. Yüzlerce şiir arasından milli marş olmaya layık görülmüş, bütün bir maziyi ve geleceği birlikle kucaklayarak milletle bütünleştiği için marş özelliği en yüksek seviyede sağlanmıştır. Marşımız, taşıdığı değer ve yüksek anlamla, bulunduğu köklü atıflarla milletimizin benliğini ifade eden, kendi gücünü, kendi nüfuzunu ve dokunulmazlığını meydana getiren bir şaheserdir. Saygı ve rahmetle anıyorum.” dedi. Hükümlü ve tutukluların yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, Mehmet Âkif’in hayatının anlatıldığı sinevizyon gösterisi ile devam ederken, hükümlü ve tutuklular da şiir okudular. Mehmet Akif’in hayatının yanı sıra Milli Mücadele yıllarının anlatılması ile salonda duygulu anlar yaşandı. Bandırma M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 12 Mart 2012 tarihinde, personel ve hükümlü tutukluların katılımı ile “İstiklal Marşımızın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma” konulu etkinlik gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın söylenmesinin ardından Kurum Öğretmeni Hakan Börü günün anlam ve önemini anlatan bir konuşma yaparken, Mehmet Akif Ersoy’un hayatını konu alan belgesel gösterildi. Programa; Kurum Müdürü Mehmet Evin, Kurum İkinci Müdürleri Haydar İbiş ve Ayhan Sedef ile Kurum ersoneli iştirak etti. Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ise 13.03.2012 tarihinde, “İstiklal Marşı’nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma” konulu bir konferans düzenlendi. Konferans, Süleyman Demirel Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Menderes Coşkun tarafından sunuldu. Programa Kurum Müdürü Yaşar Yücel, Hasan, Kurum II. Müdürleri Hasan Hüseyin Tütüncü ve Mehmet Zeybek, İdare Memuru Emine Özev, Kurum Öğretmenleri Cumhur Çoban ve Ercan Çivik, usta öğreticiler, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Konferans sonrasında, Kurum Müdürü Yaşar Yücel, Prof. Dr. Menderes Coşkun’a günün hatırası olarak, Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklularca hazırlanmış olan bir cam işlemesi hediye etti. Vezirköprü M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 13.03.2012 tarihinde İstiklal Marşı’nın kabulünün 91. yıl dönümü kutlama etkinliği yapıldı. Törene Kurum Müdürü Şeref Tatlı, Kurum İkinci Müdürleri Selahattin Demir ve Hikmet Göktaş, İdare Memuru Samet Kocabaş, Kurum Öğretmenleri Nazan Aytaş Merdan ve Vedat Gülşen, Psikolog Aslı Filiz, Kurum personeli ile tutuklu ve hükümlüler katıldı. Törende Milli Şair Mehmet Akif Ersoy’un hayatının anlatıldığı görsel sunu gösterilirken, tutuklu ve hükümlüler arasında İstiklal Marşı’nı en güzel okuma yarışması düzenlendi. Yarışma sonunda jürinin değerlendirmesi sonucu dereceye girenlere ödülleri Kurum Müdürü Şeref Tatlı ve ikinci müdürler tarafından verildi. Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Edirne Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin katılımıyla İstiklal Marşımızın kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma programı yapıldı. Kurumun konferans salonunda yapılan programa Kurum Müdürü Ufuk Aslan, Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi Müdürü Remzi Çınarkök, kurum personeli ile hükümlüler katıldılar. Duygulu ve heyecanlı anlar yaşanan program beğeniyle izlendi. Edirne Açık Ceza İnfaz Kurum Seslenis Mart 2012 Sayfa 7 Erdal Demirkıran’dan CTE Genel Müdürlüğü yönetici ve personeline seminer K endini ‘Dünyanın en akıllı insanı’ olarak nitelendiren Kişisel Gelişimci Erdal Demirkıran, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde yönetici ve personele yönelik seminer gerçekleştirdi. HSYK Konferans Salonunda, 02.03.2012 tarihinde sunulan seminere; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk, Genel Müdür Yardımcıları Burhanettin Eser, Erhan Polat, Cevat Gül, Ali Yıldız ve Selami Candemir, Daire Başkanları Vehbi Kadri Kamer, İbrahim Usta ve Adnan Korkmaz, tetkik hâkimleri, başkontrolör ve kontrolörler, şube müdürleri ve personel katıldı. Seminerin açılışında konuşan Ceza ve Tekifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk, Genel Müdürlükte memurundan en üst yöneticiye kadar herkesin yaptığın işin çok önemli olduğunu hatırlatarak, “Herkesin yaptığı işi çok kutsal, çok değerli buluyoruz. İşin büyüğü küçüğü yok. Devletin işi yapılıyor. En değerli insan işini en iyi yapan insandır.’’ dedi. Onuk: Sorumluluğumuz büyük Genel Müdür Onuk, personelin ailevi ve kişisel sorunları olabileceğini, bunu hep birlikte, birlik ve beraberlik içerisinde aşacaklarını ve bu konuda onların yanında olacağını vurgulayarak, Türkiye’nin dördüncü büyük Genel Müdürlüğünde çalışmanın görev ve sorumluluğuna dikkat çekti. Onuk, şöyle konuştu: “Türkiye’nin en büyük dördüncü Genel Müdürlüğüyüz. Taşra teşkilatı, 373 ceza infaz kurumu, 134 denetimli serbestlik şube müdürlüğünden oluşan Genel Müdürlüğümüz 40 bin civarındaki personelle, 130 bin hükümlü-tutuklu ve bunların yakınları, sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmalar yapıyor. 130 bin insan bir şekilde cezaevine girmiş. Onlara sahip çıkmak, onları tekrar topluma kazandırmak hepimizin görevi. Özveriyle çalışıp bu sorumluluğumuzu yerine getirmek zorundayız.” Erdal Demirkıran: Geleceğe bakmalıyız Kendini ‘Dünyanın en akıllı insanı’ olarak nitelendirerek, dikkatleri üzerine çeken Kişisel Gelişimci Erdal Demirkıran, CTE Genel Müdürlüğü yönetici ve personeline yönelik seminer Mustafa Onuk CTE Genel Müdürü verdi. Demirkıran, personelin ilgiyle takip ettiği seminerde, hayatta başarının ipuçlarına ilişkin bilgiler verdi. “Özgeçmiş yok, özgelecek var” diyerek, insanın ne yaptığının değil, ne yapacağının önemli olduğunu anlatan Demirkıran, “Özgeçmişimi 1993 yılında yaktım. Sadece geleceği düşünüyorum. Tekrarlamayın, kendinize mantık ölçüsünde bir şey yapın; başkaları yapıyor ya da yapmıyor ilgilenmeyin. Kendinize hayal planı çıkarın ve düşüncelerinizi ertelemeyin. Böylece başaramayacağınız hiçbir şey yoktur. İz bulanlardan değil, iz bırakanlardan olun.” diye konuştu. ‘Genç Mahkûmların Eğitimi’ konulu Avrupa Birliği Projesinin Toplantısı gerçekleştirildi Avrupa Birliği Hayat Boyu Öğrenme Programı kapsamında hazırlanan “Genç Mahkûmların Eğitimi” ile ilgili ceza infaz kurumu uygulamaları ve ceza infaz sistemleri konulu Projenin Ülkemizdeki çalışmaları 6-9 Mart 2012 tarihleri arasında İzmir, Aydın ve Nazilli’de gerçekleştirildi. Programın ilk gününde Almanya, Fransa ve İspanya’dan gelen uzmanlar; İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu, İzmir Çocuk Eğitimevini, İzmir-Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret etti. Ziyarete; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya ve İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Aslan katıldı. Programın ikinci gününde Aydın’da yapılan toplantıya Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Ekrem Yiğit’in de katılımı ile Daire Başkanı Kamer tarafından Ülkemizin ceza infaz sistemi ile çocuk adalet sistemi, Nazilli Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Özge Bolat tarafından denetimli serbestlik sistemi hakkında bilgi verildi. Toplantı sonunda heyet Nazilli Adliyesini ziyaret etti. Üç günlük çalışma ziyaretinin sonunda yabancı uzmanlar tarafından yapılan değerlendirmede; ceza infaz kurumlarımızda yürütülen eğitim ve rehabilitasyon çalışmalarının güçlü olduğunu, ceza infaz kurumları ile özellikle çocuk ceza infaz kurumlarının fiziki yapısının iyi olduğunu ifade ettiler. Genel Müdür Onuk Konya’da incelemelerde bulundu Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk, Konya’da incelemelerde bulundu. Genel Müdür Onuk, beraberindeki Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, Strateji Daire Başkanı Akın Çakın ve Teknik İşler Daire Başkanı Erdoğan Böcek’ten oluşan heyetle 24.02.2012 tarihinde gerçekleştirdiği ziyarette; Konya Adalet Sarayı, Konya Açık Ceza İnfaz Kurumu, Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile yeni ceza infaz kurumu yapılması düşünülen yerde incelemelerde bulundu. İlk olarak Konya Adalet Sarayına ziyaret eden Genel Müdür Onuk, 18.02.2008 tarihinde hizmete açılan Konya Adalet Sarayının çağın ve günümüzün gereklerine uygun, yargıya yakışır şekilde hizmet verebilecek bir yapıya sahip olduğunu ifade etti. Genel Müdür Onuk, daha sonra, Konya Cumhuriyet Başsavcısı Neyzen Özcan ve Konya Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Abdülkadir Şahin eşliğinde Konya Açık Ceza İnfaz Kurumuna geçti. Konya Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mehmet Öcal’dan kurum hakkında bilgi alan Genel Müdür Onuk, kurumda bulunan işyurdu atölyelerinde incelemelerde bulunduktan sonra personel ve hükümlülerle görüşerek, onların sorunlarını dinledi. Genel Müdür Onuk, binanın eski ve fiziksel durumun yetersiz olduğunu ifade ederek, yeni ve modern hizmet binası yapımı için ön çalışmaların yakında biteceğini ve en kısa zamanda Konya’da modern ceza infaz kurumuna geçileceğini söyledi. Genel Müdür Onuk ve beraberinde heyet, daha sonra Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Seslenis Sayfa 8 Mart 2012 Adalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü gezdi A dalet Bakanlığı Müsteşarı Birol Erdem, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret ederek, incelemelerde bulunurken, kurumların işleyişini yerinde gördü. 28 Şubat 2012 tarihindeki ziyarete Müsteşar Yardımcıları Sefa Mermerci ve Mustafa Erol, CTE Genel Müdürü Mustafa Onuk, Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürü Yüksel Kocaman, Strateji Geliştirme Daire Başkanı Akın Çakın, İç Denetim Birimi Başkanı Yaşar Şimşek, Teknik İşler Daire Başkanı Erdoğan Böcek, CTE Genel Müdür Yardımcıları Ali Yıldız, Burhanettin Eser, Cevat Gül ve Selami Candemir, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, İşyurtları Daire Başkanı Talat Akbaş, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Safa Özgelen katıldı. Müsteşar Erdem ve beraberindeki heyetin ziyaretinde Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmail Olcar, Ankara 1 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Orhan Toyğar, Ankara 2 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu İbrahim Yücesoy, Ankara 1 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Celalettin Konca, Ankara 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmail Gül, Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Necmi Acun, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Kadir Avara hazır bulundu. Müsteşar Erdem, beraberindeki heyet ve kurum müdürleriyle ziyaretçi kabul salonunda yapılan kahvaltının ardından mutfak, Semt Polikliniği Başhekimliği gibi ortak alanların yanı sıra Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunun mobilya ve tekstil atölyelerini gezdi. Daha sonra Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ankara 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Ankara 1 No’lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret eden Müsteşar Erdem, kurumlarda iş ve meslek atölyeleri ile hükümlü ve tutuklu odaları başta olmak üzere değişik birimleri gezerek, incelemelerde bulundu. Eğitim Kurulu Toplantısı yapıldı Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Mermerci’nin Başkanlığında yapıldı. 15 Mart 2012 tarihinde, Adaletevinde gerçekleştirilen toplantıya Danıştay Üyesi Eren Sonbay, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk, Personel Genel Müdürü Mustafa Kemal Özçelik, Eğitim Dairesi Başkanı Muharrem Ürgüp, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Safran, Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayhan Mutlu, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Soyaslan, Türkiye Barolar Birliğinden Avukat Seray Şenfer ve Diyanet İşleri Başkanlığı Daire Başkan Vekili Ahmet Çelik ile Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer katıldı. Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Mermerci, ceza infaz kurumları personel eğitim merkezlerinde Adalet Bakanlığı personelinin yanı sıra yurt dışından, değişik ülkelerden cezaevi personelinin eğitim gördüğünü hatırlatarak, “Eğitim Merkezlerimizde ceza infaz kurumu personeli başta olmak üzere çok sayıda personele eğitim verildi. Eğitimler devam ediyor. Aynı zamanda, değişik ülkelerden personel gelerek, eğitim merkezlerimizde eğitim almaktadır. Bunların arasında Afganistan, Suudi Arabistan, Moldova, KKTC, Kosova vs. ülkeler var. Bu ülkelere yönelik Türkiye’nin modern infaz sistemini tanıtmak için eğitim merkezlerimizde program gerçekleştiriyoruz.” dedi. Cezaevi kampüslerimiz örnek gösteriliyor Türkiye’nin infaz sistemi alanında sürekli ileriye gittiğini ve bu konuda önemli mesafeler kat edildiğini vurgulayan Mermerci, ülkemizde uygulanan kampüs sistemini Avrupa ülkelerinden dahi örnek alanlar olduğunu ifade etti. Mermerci, şöyle konuştu: “Dört beş yıl sonra, infaz sistemi olarak, dünyanın örnek gösterilen birkaç ülkesinden biri olacağımızı düşünüyorum. Avrupa ülkeleri dahi bizim uyguladığımız kampüs sistemini gelip görerek, örnek alıyorlar.” Eğitim Kurulu Toplantısı Toplantıda eğitim merkezleri ve adli yargı adalet komisyonlarında gerçekleştirilen eğitim programları hakkında, Kurul üyeleri bilgilendirilirken, önümüzdeki dönemlere ilişkin eğitim programları ele alındı. Ayrıca, ceza infaz kurumlarında çocuklara yönelik gerçekleştirilen eğitim ve iyileştirme çalışmaları ile çocukların yaşam koşulları değerlendirilerek, çalışmaların daha da ileriye götürülmesine yönelik görüş alış verişinde bulundu. Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Mermerci’nin başkanlığında, Ankara Adaletevinde yapıldı. 15 Mart 2012 tarihindeki toplantıda, Eğitim Merkezlerince bu dönem uygulanacak olan eğitim programları değerlendirildi. Mart 2012 Seslenis Sayfa 9 Koğuştan odaya, cezadan eğitime... Adalet Bakanı Sadullah Ergin, basın mensuplarıyla birlikte Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu gezerek, çocukların kaldığı odaları ve yaşam alanlarını inceledi. Bakan Ergin, çocuk ceza infaz kurumlarında yapılan düzenlemelerle ilgili bilgi verirken, “Çocuklar artık kendilerine ait odalarda kalacak.” dedi. A dalet Bakanı Sadullah Ergin, Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda incelemelerde bulundu. Bakan Ergin, basın mensuplarıyla birlikte Kurumu gezerek, çocukların kaldığı odaları ve yaşam alanlarını yerinde gördü. Bakan Ergin’in 2 Mart 2012 tarihindeki ziyaretinde; Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Mustafa Onuk, Genel Müdür Yardımcıları Selami Candemir ve Burhanettin Eser hazır bulundu. Ceza infaz kurumu ile ilgili tanıtım filminin izlendiği ziyarette; Bakan Ergin, Ceza İnfaz Kurumunda, MATRA ve Etkin Hükümlü Yönetimi Projesi (BİSİS) kapsamında gerçekleştirilen çalışmalarla oluşturulan yaşam alanları ve çocukların kaldığı odaları yerinde inceledi. Kurum Müdürü Necmi Acun’dan Kurumun işleyişi ile ilgili bilgi alan Bakan Ergin, Kurumun hobi bahçeleri, derslikler, iş atölyeleri, spor salonu ve yaşam alanlarını gezdi. Daha sonra basın toplantısı düzenleyen Bakan Ergin, çocuk ceza infaz kurumları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Ergin, ceza infaz kurumlarında bin 903 tutuklu, 406 hükümlü olmak üzere toplam 2 bin 309 çocuğun bulunduğunu belirterek, çocuk ceza infaz kurumları ile ilgili yapılan çalışmalara değindi. Çocuk ceza infaz kurumlarında yeni bir düzenlemeye gidildiğini dile getiren Bakan Ergin, çocukların kendilerine ait odalarda kalmaya başladığını ifade etti. Bakan Ergin: Çocuklar kendilerine ait odalarda kalacak Çocuk ceza infaz kurumlarıyla ilgili düzenlemelerin, kamuoyuna yansıyan sorunlardan çok daha önce başlatıldığının altını çizen Bakan Ergin, şöyle konuştu: “Diyarbakır, Tarsus ve Kayseri’ye Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu, Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum ve Diyarbakır’a 140 kapasiteli Çocuk Eğitimevinin yapımı planlanmıştır. Ayrıca, İzmir-Aliağa Kampüsünde yapımı tamamlanan Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önümüzdeki günlerde hizmete girecektir. Yeni açılacak kurumlarda çocuklar tek başına uyuyabilecekleri, kişisel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri odalarda kalacaklar. Böylece çocukların birbirlerine ihmal ve istismar davranışlarında bulunmaları önlen- miş olacaktır. Kurumlarda eğitim ve iyileştirme çalışmalarının yürütüldüğü derslik, grup çalışma odası, görüşme odası, çok amaçlı salon, spor salonu, atölye ve benzeri alanların sayısı ve niteliği artırılacaktır. Çocuk kurumlarının sayısının artırılması ile çocukların evlerine, dolayısıyla ailelerine ve kültürel çevrelerine daha yakın bölgelerde barındırılmaları sağlanmış olacaktır. İleri düzey güvenlik cihazlarıyla çocuklar özel yaşamın gizliliği ilkesi çerçevesinde 24 saat gözetim altında tutularak güvenlik zafiyetlerinin önüne geçilecektir. Ayrıca, infaz ve koruma memurları da dahil olmak üzere tüm personel eğitim ve iyileştirme çalışmalarında etkin rol üstlenecekler, daha verimli çalışmalar yürüteceklerdir. Proje kapsamında eğitimevlerinde, şehir dışından çocuklarını ziyarete gelen ailelerin, çocukları ile birlikte kalabilecekleri, onlar ile vakit geçirebilecekleri misafir odalarının bulunduğu bir de konukevi inşa edilecektir. Mevcut kurumlarda ise eksiklerin giderilmesine yönelik çalışmalara başlanmıştır.” Adalet Bakanı Ergin, Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerdu bulundu Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Edirne Açık Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, incelemelerde bulundu. Bakan Ergin’in 25 Mart 2012 tarihindeki ziyaretinde; Edirne Valisi Gökhan Sözer, Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Yiğitbilek, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Tayyip Özdurmaz, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Gökpınar, Edirne Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü İsmet Çelik, Edirne F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ali Demirtaş ve Ceza İnfaz Kurumu personeli hazır bulundu. Kurumu gezerek, işyurdu çalışmalarını yerinde gören Bakan Ergin’e Kurum Müdürü Ufuk Aslan, Kurum ve işyurdu faaliyetleriyle ilgili bilgi verdi. Kurum idaresine geçerek, Kurum Müdürünün odasında bir süre dinlenen Bakan Ergin’e Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Uğur Yiğitbilek, minyatür kıspet hediye etti. Bakan Ergin, açık ceza infaz kurumlarındaki çalışmaların, hükümlülerin salıverilme sonrasında topluma uyumlarında son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, bu kurumlardaki faaliyetlerin daha etkin olarak sürdürülmesini istediklerini ifade etti. Sayfa 10 Seslenis Mart 2012 Bitlis Koruma Korulu Toplantısı E Tipi Ceza İnfaz Kurumunda yapıldı Bitlis Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı Şubat ayı olağan toplantısı Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirildi. Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Savcısı Behçek İŞLEK açılış konuşmasında Bitlis Koruma Kurullunun çok önemli bir görevi yerine getirdiğini; Ceza İnfaz Kurumlarından salıverilerek özgürlüğünü yeniden kazanan vatandaşların ihtiyaç duydukları alanlarda onlara destek olunduğunu, özellikle eğitim, meslek edindirme, psiko-sosyal vb. gibi konularda çalışmalara önem verildiğini ve bu konuda çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti. Aralık 2011 toplantısında; suçtan zarar gören mağdurlar hakkında da çeşitli çalışmaların yapılması gerektiği; Koruma Kurulu vasıtasıyla suçtan zarar gören mağdurların suç nedeniyle karşılaştıkları, sosyal, ekonomik ve psikolojik sorunların çözümünde yardımcı olmak ve gerekli toplumsal kaynakları devreye sokarak ilgilinin toplumla bütünleşmesine olanak tanınması amacıyla çalışmalar yapılacağı kararı üzerine oluşturulan Suç Mağdurları Destek Komisyonu adına Psikolog Elif Ekinci alınan karar doğrultusunda yapılan çalışmalarla ilgili bilgiler vermiştir. Psikolog Elif Ekinci, Aralık ayı içerisinde alınan karar doğrultusunda suç mağdurlarına yapılabilecek yardımların tespiti adına oluşturdukları komisyonda ilk etapta aile içi şiddete maruz kalan mağdurlara yönelik çalışmalar başlatılmasının gerekliliği üzerine hareket ettiklerini bu konuda Cumhuriyet Başsavcılığından alınan veriler doğrultusunda 9 aile ile iletişime geçileceği karara bağlanmış olup bu konuda çalışmalar yürütülmüştür. Alınan karar doğrultusunda aileler ile gerekli görüşmeler yapılmış olup bu konuda yürütülen çalışmalar tamamlanmıştır. Toplantıda devam eden süreçte yapılan çalışmaların etkinliğini artırmak amacıyla sorun yaşanan ailelerle biran önce görüşülmesi gerektiği üzerinde duruldu ve konuyla ilgili olarak Polis Merkezleri ve Jandarma Karakollarına bilgi verilmek suretiyle bu konudaki olaylarla ilgili Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne bilgi verilerek çalışmalara başlanılması kararlaştırılmıştır. Aile içi şiddete yönelik çalışmaların etkinliğini artırmak amacıyla; Koruma Kurulu Bünyesinde, İl Milli Eğitim Müdür- lüğü, Sosyal Hizmetler Müdürlüğü ve Denetimli Serbestlik ortaklığında bir SODES projesi hazırlanarak hem çalışmaları yürütecek olan komisyon üyelerinin yetiştirilmesine, hem de aile içi şiddet mağdurlarına yönelik yapılacak çalışmaların zenginleştirilmesinin uygun olacağı kararlaştırıldı. Aile içi şiddet mağdurlarının herhangi bir yere müracaat etmeksizin direk Koruma Kuruluna müracaat edebilecekleri, bu tür durumlarda da oluşturulan kurulun çalışmalarına bu doğrultuda hemen başlayabileceği vurgulanmıştır. Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Savcısı Behçet İşlek, Koruma Kurulu olarak Mağdurlara yönelik yapılacak olan çalışmaları çok önemsediklerini ve yapılan çalışmaların sevindirici olduğunu, Koruma Kurulu çerçevesinde oluşturulan alt komisyon çalışmalarının daha etkin hale gelmesi ve yapılacak çalışmaların il genelinde koordineli bir şekilde yürütülebilmesi için Sosyal Hizmetler bünyesinde toplanacak olan komisyona da katılabileceklerini ve birlikte hareket etmenin daha faydalı sonuçlar doğurabileceğine inandığını söyledi. Bitlis Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından Bitlis Valiliği koordinasyonu ile Kalkınma Bakanlığının finansmanında yürütülen “Yeni Bir Kitap Yeni Bir Dünya” adlı SODES Projesi kapsamında yapılan çalışmalar Kurul üyelerine anlatıldı. Proje çervesinde Bitlis E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda uygulanacak olan Kitap Okuma Kampanyası ve verilecek ödüllerle ilgili değerlendirme yapıldı. Düzenlenecek olan kampanyaya Koruma Kurullarınında desteği sağlandı. Koruma kurulu faaliyetleri kapsamında yapılacak çalışmalar değerlendirilerek toplantı sona erdi. Trabzon Koruma Kurulu Toplantısı yapıldı Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı’nın Mart ayı toplantısı Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Başsavcı Vekili Avni Arslan başkanlığın- da 14.03.2012 tarihinde Kızılay Derneği Trabzon Şube Başkanlığı’nda yapıldı. Toplantı Koruma Kurulu Başkanı Cumhuriyet Başsavcı Vekili Avni Arslan 'ın açılış konuşması ile başladı. Kızılay Derneği Trabzon Şube Başkanı Fuat Adıgüzel tarafından kurumun tanıtımı ve faaliyetleri hakkında bilgilendirme yapıldı. Toplantıda, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürü Cemal Karadöl tarafından kurul üyelerine Nisan ayı içerisinde eski hükümlülere yönelik açılması planlanan “Uygulamalı Girişimcilik Eğitimi Kursuna” yönelik yapılan çalışmalar ile 2012 yılı ilk üç aylık dönemde yapılan faaliyetler hakkında bilgi verildi. Yapılan sunumun ardından Kızılay Derneği Trabzon Şube Başkanı Fuat Adıgüzel'e toplantıya ev sahipliği yapmasından dolayı teşekkür edilerek toplantı sonlandırıldı. Muğla’da kamu yararına çalışma yaptırımı Köyceğiz’de aile içi şiddet nedeniyle 1 yıl 15 gün hapis cezasına çarptırılan M.I., cezasının yarısını cezaevinde yatarak geçirdikten sonra cezasının kalan kısmını kamuya yararlı bir işte çalışarak tamamladı. CGTİHK 105/4 kapsamında kamuya yararlı bir işte çalıştırma yaptırımına istinaden cezasının yarısını cezaevinde geçirdikten sonra gönüllü olarak kamuya yararlı bir işte çalıştırılan M.I. (31) cezasını Köyceğiz’deki Fehmi Başoğlu İlköğretim Okulu ve Öğretmenevi’ni boyayarak tamamladı. Muğla Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü ile Muğla İl Mili Eğitim Müdürlüğü arasında imzalanan İşbirliği Protokolü gereğince cezasını Köyceğiz’de okul ve öğretmenevi boyayarak tamamlayan M.I., aldığı yaptırıma dair düşüncelerini şu şekilde aktardı: “Suçum nedeniyle bir süre cezaevinde yattım, bu süre içerisinde kendimi psikolojik olarak iyi hissetmiyordum. Cezamın yarısını çalışarak geçirdim. Okulda öğrencilerle ve öğretmenlerle birlikte olmak bana çok iyi geldi. Muğla Denetimli Serbestlik görevlileri de sık sık gelip beni kontrol etti. Bana destek olan herkese çok teşekkür ederim.” İşlediği suçun cezasını be şekilde çekerek toplumdan soyutlanmadığını belirten M.I. çalışma cezasının kendisini daha iyi hissettirdiğini sözlerine ekledi. Hakkâri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda ‘denetimli serbestlik sistemi’ konulu seminer gerçekleştirildi Hakkari Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünce 23/03/2012 tarihinde Hakkari Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda barındırılan hükümlülere yönelik olarak denetimli serbestlik sistemini tanıtıcı seminer verildi.Seminerde Şube müdürlüğünde görevli öğretmen Ömür KORKMAZ tarafından “denetimli serbestlik sisteminin tanımı,kapsamı,faydaları ve hedef kitlesi”hakkında yapılan sunumun ardından yine şube müdürlüğümüzde görevli Psikolog Yeliz AVCI tarafından” Kamu yararına çalışma yaptırımı,şartları,faydaları ile koruma kurullarının amacı,kapsamı ve başvuru şartları “hakkında bilgi veridi.Sunumların sonunda şube müdürü Şefik DEMİRKOL tarafından “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri İle Koruma Kurulları Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”hakkında bilgi verilerek hükümlülerin soruları cevaplandırıldı. Mart 2012 Seslenis Sayfa 11 Çarşamba’da hukuk hakültesi öğrencilerine konferans Çarşamba Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı tarafından Çarşamba Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesinde, gelecekte adalet sistemi içerisinde yer alacak olan Hukuk Fakültesi ve Adalet Meslek Yüksek Okulu öğrencilerine yönelik “Denetimli Serbestlik ve Koruma Kurulları hizmetlerinin tanıtımı” konulu Konferans verildi. Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar, Çarşamba Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Emin Kurt, Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Erdal Abdulhakimoğulları, Koruma Kurulu üyeleri ve Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi öğrencilerinin katılımıyla gerçekleştirilen konferansta; Çarşamba Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünde görevli Sosyal Çalışmacı Emel Kaplan, Denetimli Serbestlik hizmetlerinin temel ilkeleri, kuruluşu ve beraber çalıştığı kurumlar ve uygulama alanları hakkında katılımcıları bilgilendirirken, Çarşamba Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğünde görevli Öğretmen Yalçın Arslan ise Denetimli Serbestlik ile ilgili kanun maddelerinin nasıl ve kimlere uygulandığı vede Koruma Kurularının işlevi hakkında katılımcıları bilgilendirmişlerdir. Konferans sonunda Çarşamba Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç.Dr. Erdal Abdulhakimoğulları, konferansın kendileri ve öğrenciler için faydalı etkinlik olduğu belirtmiş, ayrıca konuşmacılara plaket vererek teşekkürlerini iletti. Sinop Belediyesinden Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğüne teşekkür plaketi Şırnak’ta 14 eski hükümlü işe yerleştirildi Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu’na başvuran eski hükümlüler, İŞKUR İl Müdürlüğü’nün toplum yararına çalışma programı kapsamında olarak işe yerleştirildi. Şırnak Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı’na başvuran 14 eski hükümlü İŞKUR İl Müdürlüğü’nün uyguladığı Toplum Yararına Çalışma Programı (TYÇP) kapsamında İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı okullarda hizmetli olarak yerleştirildi. İşe yerleştirilen eski hükümlüler okullarda hizmetli olarak çalıştığı sürece, aylık asgari ücret alacakları ve sigorta primlerinin eksiksiz olarak yatırılacağı belirtildi. Eski hükümlülerin ikamet yerlerine yakın okullarda işe yerleştirilerek ulaşım sorunu da en aza indirilmiş oldu. Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Fatih Sancak bu program hakkında şunları söyledi: “Toplum Yararına Çalışma Programı (TYÇP), 2010 yılından itibaren uygulanmaya başlayan ve işsizlik ile iş ihtiyacını dengeleyen bir model olarak dikkat çekiyor. Bu programa, herhangi bir yerde çalışmayan, İŞKUR’a işsizlik kaydı yapmış, her hangi bir geliri olmayan 18 yaşından büyük tüm vatandaşlar başvurabiliyor. Başvuru sayısının fazla olması durumunda, işe alınacaklar noter huzurunda kurayla belirleniyor.” dedi. Sancak, işe yerleştirilen eski hükümlülerin kendilerine teşekkür ettiğini ifade etti. Şırnak’taki işsizlik oranının yüksek olmasına rağmen İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı okullardaki hizmetli açığının olması, Toplum Yararına Çalışma Programı modeline olan ihtiyacı daha da artırıyor. Programla işsizlik sorununa kısmen çözüm bulunurken, okulların hizmetli açığı da gideriliyor. Sinop Belediye Başkanlığı tarafından Sinop Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğüne teşekkür plaketi verildi. Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül, Sinop Denetimli Serbestlik ve Yardım Şube Müdürlüğüne Kamu Hizmeti Cezalarında Sinop Belediyesi ile yapmış olduğu işbirliği çalışmaları nedeni ile Şube Müdür Vekili Deniz Can’a teşekkür plaketi verdi. Sinop Belediye Başkanlığındaki ödül takdiminde konuşan Belediye Başkanı Baki Ergül, Denetimli Serbestlik Şube Müdürlüğünün yaptığı çalışmalarla Sinop’un daha huzurlu bir kent olmasına katkı sağladığını, özellikle kamu cezalarında yapılan işbirliği ile Belediye Başkanlığına önemli desteklerde bulunulduğunu, yine kamu cezası alan bir hükümlünün cezasını tamamladıktan sonra belediye bünyesinde işe girdiğini belirterek, Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğüne, yapmış oldukları destek için teşekkür etti. Sinop Denetimli Serbestlik Şube Müdür Vekili Deniz Can, kişilerin topluma kazandırılması, yeni bir yaşam için destek verilmesi süreçlerinde, diğer kamu kurumlarında da önemli görevler düştüğünü ifade ederek, Sinop Belediye Başkanlığının Sinop Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve faaliyetlerine yaptığı katkılar için Belediye Başkanı Baki Ergül’e teşekkür etti. Nazilli’de üniversite öğrencilerine denetimli serbestlik sistemi anlatıldı Nazilli Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezi Şube Müdürlüğü tarafından Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü öğrencilerine Nazilli Adalet Sarayında, “Türk Denetimli Serbestlik Sistemi” konulu seminer verildi. Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya, Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Özgür Bozat ve İlçe Sosyal Hizmetler Müdürü İsmail Oktay’ın katılımıyla gerçekleştirilen seminerde, Nazilli Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Özgür Bozat, Türk Denetimli Serbestlik Sistemi konulu sunum yaparak, Denetimli Serbestlik sisteminin genel amacı, Medde bağımlılarının rehabilitasyonu, infaz hizmetleri, kamu hizmeti cezası, rehberlik ve Koruma Kurulları hakkında geniş kapsamlı bilgi verildi. Yapılan sunumun ardından Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya ve Denetimli Serbestlik Şube Müdürü Özgür Bozat tarafından Adnan Menderes Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü öğrencilerinin soruları cevaplandırıldı. Seminere katılan öğrenciler Türk Ceza Adalet Sistemi, Denetimli Serbestlik, Seçenek Yaptırımlar konularında verilen bilgileri ilgi ile dinledi. Seslenis Sayfa 12 SORULARA CEVAPLAR (3) Kurumlarımızdan gelen sorular ve mektuplar doğrultusunda hazırladığım yazıya devam ediyorum. 1- Açık Kurumlara Ayrılmada Para Cezaları Daha önce yayınladığımız “Sorulara Cevaplar-I” başlıklı yazımızda belirttiğimiz açıklamaların daha iyi anlaşılması ve tereddütlerin önlenmesi için, konunun tekrar ortaya konulması yararlı görülmüştür. 17 Haziran 2005 tarih ve 25848 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Hükümlülerin Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılmaları Hakkında Yönetmelik’in 10 uncu maddesinin son fıkrasında; “Ellibin Türk Lirası ve daha fazla adlî para cezasına hükümlü olup da bunu ödemeyenler açık ceza infaz kurumuna ayrılamaz.” ifadesi yer almaktadır. Yukarıda belirtilen düzenleme dikkate alındığında, “Ellibin Türk Lirasından daha az adlî para cezasına hükümlü olanların” durumunun ne olacağıyla ilgili soruların ön plana çıktığı görülmektedir. Buna göre; a- Ellibin Türk Lirasından daha az adlî para cezasına hükümlü olup da para cezası hapis cezasına çevrilmemiş olanlar, cezalarının 1/5 ini tamamlamaları ve Yönetmelik’teki diğer şartları taşımaları halinde, b- Ellibin Türk Lirasından daha az adlî para cezasına hükümlü olup da para cezası hapis cezasına çevrilerek, hapis cezaları içtima edilmiş olanlar, bu cezalarının 1/5 ini tamamlamaları ve Yönetmelik’teki diğer şartları taşımaları halinde, c- Para cezasının ödenmemesi üzerine, tek ilamda 3 yılı, birden fazla ilamda 5 yılı geçemeyecek şekilde, hapis cezasına çevrilenlerden, kalan para cezası ellibin Türk Lirasının altında olanlar, cezalarının 1/5 ini tamamlamaları ve Yönetmelik’teki diğer şartları taşımaları halinde, açık kurumlara ayrılabilirler. 2- Ceza İnfaz Kurumlarına Yapılacak Bağışlar Ceza infaz kurumlarına yapılacak bağışlar, Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 188 inci maddesinin 2, 3 ve 4 üncü maddeleri uyarınca kabul edilecektir. Burada dikkat edilmesi gereken husus, bağışın; hükümlü veya tutukluya yapılması ile kuruma yapılması halinde uygulanacak işlemlerdeki farklılıktır. Hükümlü veya tutukluya yapılan bağışlar; a- Açık kurumlar ile eğitimevleri dışındaki kurumlarda kalan hükümlü ve tutuklulara, kişiler veya diğer kurum ve kuruluşlar tarafından yapılacak giyim, kitap ve benzeri yardımlar ile bağışlar, Cumhuriyet başsavcısının izniyle, b- Açık kurumlar ile eğitimevlerindeki hükümlülere yapılacak bağış ve yardımlar ise kurum müdürünün izniyle, c- Hükümlü ve tutukluların kullanımına sunulmak üzere, yardım ve bağış olarak verilen ve demirbaşa kaydedilmesi gereken eşyalar, Bakanlığın uygun görüşünün alınmasından sonra Cumhuriyet başsavcılığınca kabul edilebilecektir. Kuruma yapılan bağışlar; Ceza infaz kurumlarına yapılacak Mart 2012 Yusuf Kenan ÇAĞLAR Kontrolörler Kurulu Başkanı bağışlar ise Bakanlığın uygun görüşünün alınmasından sonra Cumhuriyet başsavcılığınca kabul edilecektir. 3- İşyurtlarına Yapılacak Bağışlar 4301 sayılı Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumunun Kuruluş ve İdaresine İlişkin Kanun’un 7 nci maddesinin (e) bendinde; bağış ve yardımlar, İşyurtları Kurumunun sermaye kaynakları arasında sayılmıştır. Bağışların nasıl kabul edilmesi gerektiği ise Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından hazırlanan “İşyurtları Uygulamaları” konulu 137/3 sayılı Genelge’nin “İkinci Bölüm” başlığı altında ve “VII- Bağış ve yardım kabulü” maddesinde ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Buna göre; Gelecek yazılı bağış ve yardım talepleri, ceza infaz kurumu işyurdunca düzenlenecek yönetim kurulu kararına eklenerek bir yazı ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü İşyurtları Daire Başkanlığına gönderilecektir. Yazılı olarak yapılan nakdi bağış ve yardım talepleriyle ilgili olarak düzenlenecek yönetim kurulu kararında bedel belirtilecektir. Ayni yardım ve bağışlarda ise o malın kıymet takdiri piyasa rayicinden az olmamak kaydıyla yönetim kuruluna ait olup, düzenlenecek kararda bedel yazılacaktır. Bağış ve yardım taleplerinin İşyurtları Daire Başkanlığınca uygun görülmesi halinde, 137/3 sayılı Genelge’de belirtilen esaslar dahilinde kayıt işlemleri tamamlanacaktır. 4- Odalarda bulundurulabilecek kitap sayısı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Hapis cezalarının infazında gözetilecek ilkeler” başlıklı 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a), (f) ve (g) bentlerinde; “a) Hükümlüler ceza infaz kurumlarında güvenli bir biçimde ve kaçmalarını önleyecek tedbirler alınarak düzen, güvenlik ve disiplin çerçevesinde tutulurlar. f) Ceza infaz kurumlarında hükümlülerin yaşam hakları ile beden ve ruh bütünlüklerini korumak üzere her türlü koruyucu tedbirin alınması zorunludur. g) Hükümlünün infazın amacına uygun olarak kanun, tüzük ve yönetmeliklerin belirttiği hükümlere uyması zorunludur.”. Hükümleri yer almaktadır. Bu nedenle; Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün “Hükümlülerin yaşam tarzları” başlıklı 82 nci maddesinin birinci fıkrasında; her kurumun, hükümlülerin kurum içindeki yaşam tarzını ayrıntıları ile gösteren bir iç yönetmeliği bulunacağı ifade edildiğinden, oda veya koğuşlarda bulundurulabilecek kitap sayısını belirleyen bir düzenlemeye, kurum iç yönetmeliklerinde yer verilmesi tereddütleri ortadan kaldıracaktır. Genel Müdür Yardımcıları Candemir ve Eser, Bakırköy’de incelemelerde bulundu Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcıları Burhanettin Eser ile Selami Candemir, İstanbul’a gerçekleştirdikleri ziyaret çerçevesinde 14.02.2012 tarihinde Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulundu. Genel Müdür Yardımcıları Burhanettin Eser ile Selami Candemir, kurumda yürütülmekte olan eğitim-öğ- retim ile işyurdu faaliyetlerinin devam ettiği atölyeler ile kurum kütüphanesini, spor salonunu, Kurum Kreşini ve iki koğuşu gezerek incelemelerde bulundu. Yaptığı incelemelerde personel ve hükümlü/tutuklularla sohbet etti. Kurum Müdürü Hulusi Sağır’dan kurumda yürütülen tüm çalışmalar hakkında bilgi aldıktan sonra kurumdan ayrıldı. Ankara Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda tiyatro gösterisi Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, çocuk ve gençlerin zamanlarını verimli geçirmelerini sağlamak, tahliye sonrasında toplumla uyum sürecini kolaylaştırmak ve tiyatroyu sevdirmek amaçları çerçevesinde, Büyükşehir Belediyesi Altındağ Gençlik Merkezi Tiyatro topluluğu tarafından “Yamuk prenses ve yedi buçuk cüceler” adlı tiyatro oyunu sahnelendi. Kurumun çok maksatlı spor salonunda 17.02.2012 tarihinde saat 14:00 de gerçekleştirilen etkinliğe Altındağ Belediyesi Gençlik Merkezi Gençlik ve Çocuk Şube Müdürü H. Ahmet Ali Yılmaz, Koordinatör İlknur Aslan, İdareci Mustafa Kara, İdare Yardımcısı İnci Gündüz, İdare Yardımcısı Murat Saykı, Personel Mehmet Erol, Kurum ikinci müdürleri, Eğitim Birimi, Psiko-Sosyal Servis, diğer personel ve hükümlü-tutuklular katıldı. Yönetmen M. Emin Kutluca tarafından yönetilen, Altındağ Gençlik Merkezi oyuncuları tarafından sahnelenen oyun, izleyenler tarafından büyük beğeni ile izlendi. Pamuk prenses ve yedi cüceler adlı masalın “Yamuk prenses ve yedi buçuk cüceler” şeklinde günümüze uyarlanarak, yamuk prensesin yaşadığı maceraları konu alan komedi temasının ustalıkla işlendiği oyunda, değişik masalların kahramanları da yer aldı. Oyunun renkli akışı ve zengin dekoru sayesinde eğlenceli vakit geçiren tutuklu ve hükümlüler, oyuncuların performansını çok beğenerek, oyunu adeta birer masal kahramanıymış gibi izlediler. Tiyatro gösterisi Kurum İkinci Müdürü Yaşar Güllü ve Murat Güngör’ün Altındağ Gençlik Merkezi İdare Yardımcısı İnci Gündüz ve Yönetmen M. Emin Kutluca’ya teşekkür belgesini sunması ile son buldu. Maltepe Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumunda tiyatro gösterisi Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumunda tiyatro gösterisi gerçekleştirildi Kocaeli Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Kocaeli de faaliyet gösteren “Gülabi Tural’ın yönetmenliğini yaptığı “Tiyatro Sporu Gurubu” adlı tiyatro gurubunca tiyatro oyunu sahnelendi. 13.02.2012 tarihindeki tiyatro gösterisini Kurum Müdürümüz Hasan Dönmezkuş, Kurum İkinci Müdürü Kağan Gençer ve Kurum personeli ile hükümlüler izledi. Maltepe Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında, KAF Yapım ve Organizasyon Yayıncılık Reklamcılık Eğitim Ticaret Limited Şirketi iş birliğiyle 2 Şubat 2012 tarihinde "Suni Teneffüs" isimli tiyatro oyunu sahnelendi. Oyunu Kurum Müdürü ve ikinci müdürler, personel ile 100 tutuklu çocuk izledi. Seslenis Mart 2012 Ali Suat ERTOSUN Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi BİTMEYEN AŞK İzmir’de muhasebecilik yapan Halil, hafta sonu bir düğün için Manisa’ya gelmişti. Mahalleden komşuları olan Keriman’ın düğünü vardı. Halil, eskiden beri Keriman’ı Kerim’e, Kerim’i de Keriman’a yakıştırmıştı. Ancak Keriman, Kerim’le değil, bir başkası ile evleniyordu. Kerim, Aziz amcanın oğluydu. Üç kızdan sonra dünyaya geldiği için de ailesinin kıymetlisiydi. Aziz amca ve eşi Saniye teyze Makedonya’dan göçmüştü. 1960’lı yıllarda Manastır’dan Manisa’ya gelmişler, çocukları burada doğmuştu. Aziz amca, inşaat ustasıydı. Yerel tabiriyle yapıcıydı. Fakirdiler. Kiralık tuttukları evi sonradan satın almış, el ele verip onarmış ve büyütmüşlerdi. Çok yerde olduğu gibi o yıllarda da göçmenler, yerliler tarafından hemen benimsenmez ve kolay kolay kabul edilmezlerdi. Ancak Aziz amca ve ailesi, yaşadıkları ortama kolayca intibak etmiş ve kendilerini sevdirmişlerdi. Halil, Kerim’in Keriman’a olan ilgisini biliyordu. Onu birkaç kez Keriman’ı takip ederken görmüş, bakışlarını yakalamıştı. Kerim, içe dönük bir gençti. Ezikti. Yoksulluktan okuyamamıştı. İnşaatlarda babası ile birlikte çalışıyor, amelelik yapıyordu. Keriman, kız meslek lisesini bitirmişti. Gözü yükseklerdeydi. Kerim’e de hiçbir zaman ümit vermemişti. Kerim’in, Keriman’a olan sevdası çıkmaz sokaktı. * * * Keriman, bir üzüm tüccarının oğluyla evleniyordu. Nikâhları kıyılmıştı. Eşi, okuldan arkadaşıydı. O gün gelin alınacaktı. Hazırlıklar tamamdı. Davetliler toplanmış, davullar, zurnalar çalmaya başlamış, masalar kurulmuştu. Düğün içkili ve yemekliydi. Halil de düğün evine giderken, Kerim’i görünce ona “Kerim, düğüne gelmiyor musun?” diye sormuştu. Kerim önce duymamış, tekrarlayınca “Halil ağabey ben gelmiyorum, işim var” demiş ve kaçarcasına uzaklaşmıştı. Hareketleri garipti ve tedirgin bir hâli vardı. Halil, başını sallamış, Kerim’in üzüntüsünü bildiğinden, içinden “Daha çok genç, unutur, gider” diyerek düğün evine varmıştı. Kerim’in annesi ve babası da düğündeydiler. Seslenis Mart 2012 Yıl: 10 Sayı: 120 YAYIN KURULU Cevat GÜL Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı (Yayın Kurulu Başkanı) V. Kadri KAMER Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Fatih GÜNGÖR Tetkik Hâkimi Tülay ÇELEBİ Şube Md. (Psikolog) Habil KANOĞLU Şube Md. (Psikolog) Özlem ŞAHİNKOL Şube Md. (Sos. Hiz. Uzm.) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü Recai YILDIZ Naci BİLMEZ Öğretmen Öğretmen Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına Sahibi Ali Turan KARADAĞ Kurum Müdürü Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - İsmail NERGİZ Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68 Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın Basım Tarihi: 15 Mart 2012 www.cte-seslenis.adalet.gov.tr Çok güzel ve neşeli bir düğün olmuş, yol kesenler abartılı nara ve hareketleriyle meclisi şenlendirmişler, gelin alayı gittikten sonra Halil uzun zamandır görmediği, komşu, arkadaş ve dostları ile görüşerek akşamı bulmuş, akşam da can kuşu Feridun’un “Bir-iki duble daha içelim, sohbet ederiz” demesi üzerine semtlerindeki meyhaneye gitmişlerdi. Meyhanede dört-beş kişi vardı. Biri de Kerim’di. Tek başına bir köşeye oturmuş, içiyordu. Davranışlarından oldukça sarhoş olduğu anlaşılıyordu. Kibrit çaksan ateş alacak gibiydi. Halil, Kerim’i daha önce içerken görmemişti. Bildiği kadarıyla babası içki de içmezdi. Feridun’la, televizyona yakın bir masaya oturmuşlardı. Kerim, onların gelişinden memnun olmamıştı. Hesabı ödeyip, sessizce ayrılmış, ancak hareketlerini kontrol edemediğinden Halil, nazının geçtiği meyhane garsonuna “Kerim’i evine götürüver” demişti. Garson, Kerim’in arkasından çıkmış, onlar da salata, yoğurt ve birer duble rakı söylemişlerdi. Yemek yiyecek hâlleri yoktu. Yarım saat kadar sonra geri gelen garson “Halil ağabey, Kerim yanımdan koşarak kaçtı. Takip ettim, arkasından koştum, kaybettim. Nereye gittiğini bilmiyorum?” deyince; Halil’in canı sıkılmış, ancak ses çıkarmamış, içinden “Bekleyelim bakalım, inşallah kötü bir şey olmaz!” demişti. Rakılarını bitirip, kalkmışlardı. Halil annesinin evine gidince, aklına yine Kerim gelmiş ve ona acımıştı. Elinden bir şey gelmediği için de acımanın boş bir duygu olduğunu, sadece kendisini tatmin ettiğini düşünmüş ve yatmıştı. Sabaha karşı Saniye teyzenin feryadıyla uyanmış, annesiyle Aziz amcanın evine gidince baygın yatan Kerim’i, hemen bir araba bularak hastaneye kaldırmışlardı. Midesi yıkanan Kerim, ölümden dönmüştü. Doktorlar, içtiği içki üzerine yirmi kadar ağrı kesici hap aldığını söylemişlerdi. Kendisine serum veriliyordu. Durumunun iyi olduğunu öğrenince de İzmir’e dönmüştü. * * * Perşembe günü iş yerinde bulunduğu sırada telefon eden Kerim “Ağabey, ben İzmir’e geleceğim, bana iş bulabilir misin?” diye sorunca içinden “Hayırdır, yine bir şeyler oluyor!” diye söylenmiş, Kerim’in ısrarı üzerine de “Kerim, hafta sonu ben Manisa’ya geleceğim, orada görüşürüz” demiş, Cumartesi günü Manisa’ya gidince de buluşmuşlardı. Kerim, çok bozuktu ve dünyaya küsmüş gibiydi. Manisa’da kalamayacağını söylüyor, nedenini sorduğunda da “Ağabey, sen bilmiyor musun?” demiş “Keriman mı?” deyince de susmuştu. Yapacak bir şey yoktu. Kerim’in bir süre Manisa’dan uzaklaşması iyi olacaktı. O akşam Aziz amca ve Saniye teyze ile görüşen Ha- Sayfa 13 lil, durumu onlara açıklamış, karşı çıkmalarına rağmen onları ikna etmiş, Kerim’e de “Sana telefon edeceğim” diyerek hafta başı İzmir’e dönmüş, o gün görüştüğü defterini tuttuğu inşaat malzemeleri satan bir müşterisinin yanında iş bulunca da onu çağırmıştı. * * * Aradan bir yıl geçmişti. Kerim, kendini toparlamış, üzerindeki umutsuzluğu atmıştı. Annesi ve babası Kerim’in yanlarına dönmesini istiyor, inşaat taşeronluğu yapan ve birlikte çalışan Kerim’in bir ve iki numaralı ablalarının eşleri de “İşlerini büyüteceklerini ve ona ihtiyaçları olduğunu” söylüyorlardı. Sonunda elbirliğiyle ikna ettikleri Kerim, Manisa’ya dönmüş, enişteleriyle beraber çalışmaya başlamıştı. Zamanla işleri iyi gitmiş, taşeronluktan yap-sat müteahhitliğine geçmişlerdi. Halil, sık sık gerek Manisa’da, gerekse İzmir’e geldiğinde Kerim’le görüşüyor; kurdukları şirketin defterlerini tutuyordu. Zaman zaman evlilik konusunu açıyor, ancak Kerim’in tepkisini görünce açtığına açacağına pişman oluyor, çok zaman araya giren mukallit ortanca eniştesi “Halil ağabey, bırak şunu, yine Arnavut inadı tuttu!” diye olayı tatlıya bağlıyordu. Aziz amca ve Saniye teyze ile ablalarının tek derdi, Kerim’in evlenmemesiydi. Bir araya geldiklerinde Saniye teyze “Ah Halil’im, tek derdim var, o da Kerim’imi evlendirememek. Onun evlendiğini görmezsem, gözüm açık gidecek” diyor, Aziz amca da onu destekliyordu. Kerim’in Keriman’a olan aşkı, aralarında konuşulmayan, ancak hiç unutmadıkları bir konu olarak kalmıştı. * * * Yıllar yılları kovalamış, Kerim 35 yaşına varmıştı. Bu arada yeni ehliyet alan Keriman’ın kullandığı aracın kaza yapması sonucu eşi ölmüş, oğullarının ölümünden gelinlerini sorumlu tutan eşinin anne ve babası, biraz da çocukları olmadığından Keriman’ı dışlamışlar, o da baba evine dönmüştü. Ailesinin maddi durumu iyi olmadığından, Keriman bir tekstil atölyesinde çalışmaya başlamıştı. Aynı yerde Kerim’in en küçük ablası Zeliha da çalışıyordu. Zamanla aralarında sıkı bir dostluk oluşmuş, Keriman konusu tekrar konuşulmaya başlamıştı. Zeliha, Keriman’ı yerlere göklere sığdıramıyor, öve öve bitiremiyor; Keriman konusu açılınca Kerim’in duyarlılığı artıyor, gözleri ışıldıyordu. Bir hafta sonu Halil yine Manisa’ya geldiğinde, annesinin hareketlerinden o gece evde bir şeyler olacağını sezinlemiş, birkaç kez “Oğlum, bu akşam bir yere gitmeyeceksin değil mi?” demesinden huylanmış ve beklemeye baş- lamıştı. Yemekten sonra çalan kapıyı açtığında karşısında Kerim’in ablaları ve enişteleri vardı. Ortanca eniştesi her zamanki neşeli hâliyle “Halil ağabey, başının belaları geldi, yine ne oldu deme? Hayır de hayır!” demiş ve içeriye girmişlerdi. Annesinin koyduğu çayları Zeliha dağıtmış, Kerim’in büyük eniştesi konuyu açmış, “Kerim’i, Keriman’la evlendirmek istediklerini” söylemiş, Halil’in “Kerim ne diyor?” sorusuna, Zeliha “Kardeşim razı, ama annem karşı çıkıyor, ‘ben oğlumu kız oğlan kızla evlendireceğim’ diyor, başka bir şey demiyor, Halil ağabey annemi razı edersen sen edersin” demiş, topu ona atmıştı. Bu iş Halil’in de aklına yatmıştı. Birden “Allah zaten onları isimleriyle birbirine yaklaştırmış, haydi kalkın, Saniye teyzeye gidelim, demir tavında dövülür” deyince; Zeliha “Annem yatmıştır, yarın gidelim” demiş, Halil’in ısrarı üzerine de hep birlikte Saniye teyzenin evine gitmişlerdi. Uyuyan Saniye teyze ve Aziz amcayı uyandırmışlar, meraklı bakışları altında konuyu açtıklarında, Aziz amca sesini çıkarmadan dinlerken, Saniye teyze “Olmaz, ölürüm de razı olmam” diye tutturmuştu. Kızları, damatları bastırdıkça bastırmışlar, sonunda Halil’in “Saniye teyze, sen Kerim’i kaybetmek mi istiyorsun, bu çocuk intihar etmedi mi? Evini terk etmedi mi? Bu çocuğu öldürecek misin?” deyince yelkenleri suya indirmiş, “Evet” demek zorunda kalmıştı. Sevinçle yerinde fırlayan ortanca eniştesi “Ben gidip şu inatçı Arnavut’u bulayım, kerata sonunda muradına kavuşacak!” diyerek evden çıkmış ve biraz sonra da Kerim’le dönmüştü. Bizi toplu hâlde gören ve şaşıran Kerim, niyetimizi öğrenince gülerek “Siz zaten kararınızı vermişsiniz, ben ne diyebilirim ki, bana da evet demek düşüyor!” deyince herkes sevinmiş, sırayla onu “Hayırlı olsun” diye muştulamış, bir hafta sonra Keriman’ı isteyip söz kesmiş; üç ay içerisinde de el ele verip evlendirmişlerdi. Güzel Sözler Aşk, altın değildir, saklanmaz. Aşıkın bütün sırları meydandadır. Mevlana İnsanların kendilerine yapabileceği en büyük fenalık, kendilerine olan güveni kaybetmeleridir. Richard Bernedici Bilgi insanı kuşkudan, iyilik acı çekmekten, kararlı olmak korkudan kurtarır. Konfüçyüs Yenilmesi gereken ilk düşmanlar, öfke ve umutsuzluktur. Alain Ödemiş’te ‘Ataya Mektup’ ödülleri dağıtıldı Ödemiş Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda geçtiğimiz Kasım ayında başlatılan “Atatürk’e Mektup” konulu kompozisyon yarışmasında dereceye girenlere ödülleri törenle dağıtıldı. Yarışmaya katılanların kompozisyonlar Ödemiş Ceza İnfaz Kurumu, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Ödemiş Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından oluşturulan 5 kişilik jüri tarafından değerlendirildi. Geçtiğimiz ay gerçekleştirilen ödül dağıtım töreninde; yarışmaya katılan herkese Ödemiş Atatürkçü Düşünce Derneği tarafından kitap hediye edildi. Yarışmada; “130 Yıl Önce Doğan Güneşe” isimli kompozisyonuyla 1. olan Can Laçin’e 250 TL, “Atatürk’e Mektup” isimli kompozisyonuyla 2. olan Mustafa Haluk Yolcu’ya 175 T ve “Büyük Lider Mustafa Kemal Atatürk’e” isimli kompozisyonuyla 3. olan Hüseyin Kartal’a 100 TL para ödülü verildi. Ödüller, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül, İnfaz Hakimi Mustafa Ümit, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Tanrıöver, Atatürkçü Düşünce Derneği adına Hamdi Halis ve Zulal Karatüfek, Zübeyde Hanım Kız Meslek Lisesi Ede- biyat öğretmeni İsmail Bekmezcioğlu ile Kurum Müdürü Hüseyin Kara tarafından verildi. Kurum yöneticileri, Kurum öğretmeni, sosyal hizmet uzmanı ile Kurum personeli ve hükümlü-tutukluların katıldığı ödül töreninde konuşan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Faruk Yurdagül, “Cezaevinde bu tür sosyal ve kültürel faaliyetlere büyük önem verdiklerini ve faaliyetleri düzenlemeye devam edeceklerini söyleyerek, bu faaliyetlere destek veren ve katılan tüm kurum ve kuruluşlara teşekkür ettiğini”söyledi. Ödül törenine Atatürkçü Düşünce Derneği’ni temsilen katılan Hamdi Halis de konuşmasında “15 yıl kadar önce de Ödemiş Ceza İnfaz Kurumu’na geldiğini, kurumun o yıllardaki yapısıyla şimdiki yapısı arasında çok büyük bir fark olduğunu, kurumun modern bir görünüme kavuştuğunu, bu gelişme ve değişmeyi her bulunduğu ortamda başkalarına da aktaracağını belirterek, bu yarışmanın içinde bulunmak ve desteklemekten dolayı memnun olduklarını belirterek emeği geçenleri kutluyorum” dedi. Sayfa 14 Seslenis İSKANDİNAV ÜLKELERİNDE BULUNAN CEZA İNFAZ KURUMLARINDAKİ HÜKÜMLÜLERİN EĞİTİMİ-I Giriş Bu ayki yazımda; hükümlüleri suç işlemeye yönelten en önemli etkenlerden biri olan “eğitim eksikliği” konusunda, İskandinav ülkelerinde bulunan ceza infaz kurumlarında uygulanan ömür boyu eğitim programı ile ilgili hazırlanan “Nordic Prison Education” isimli Rapor’u açıklamaya çalışacağım. Danimarka Ceza İnfaz Kurumlarındaki Hükümlü Eğitimi Bu Ülkede 1850’li yılların ikinci yarısında 15 yaşından küçükler için ceza infaz kurumları eğitim amaçlı tutuklama veya hükmün yerine getirildiği yerler olarak kullanılmaya başlanmıştır. O yıllarda çocukların cezai sorumluluğu 10 yaşında başlamaktaydı. 1905 yılında çocukların cezai sorumluluk yaşı 14 e yükseltilmiştir. Bu kapsamda ceza infaz kurumlarında eğitim; kış aylarında gerçekleştiriliyor, yaz aylarında ise çocuklar ceza infaz kurumlarının bahçesinde çalıştırılıyordu. Danimarka Ceza Kanunu 1866 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu Kanun’da iki ayrı ceza infaz kurumu tipi öngörülmüştür. Bunlardan birincisi, oda tipi ceza infaz kurumları, ikincisi ise koğuş tipi ceza infaz kurumlarıdır. Bu Ülkede hükümlü eğitimi, oda tipi ceza infaz kurumlarında başlamış ve bu kurumlara öğretmenler görevlendirilmiştir. 15 Nisan 1930 tarihinde, ceza infaz kurumlarında yürütülen eğitim çalışmaları yeniden yapılandırılarak yapılan değişiklikler Ceza Kanununda düzenlenmiştir. Bu kapsamda 1933 yılında çocuk ceza infaz kurumları oluşturulmuştur. 15-21 yaş arasındaki çocuk hükümlülere; rehabilitasyon temelinde danışmanlık, rehberlik, mesleki ve temel eğitim hizmetleri verilerek bunların kanunlara saygılı bir birey olmaları hedeflenmiştir. Çocuk ceza infaz kurumlarında verilen bu eğitimlerin zorunlu olması esası benimsenmiştir. Bu temel ilkeler doğrultusunda ceza infaz kurumlarında bulunan öğretmenler; çocuklara matematik ve okuma yazma eğitimleri vermeye başlamışlardır. Bu uygulama, yetersiz eğitim geçmişi olan çocuklar için son derece olumlu sonuçlar vermeye başlamıştır. Bireysel olarak çocuk hükümlülerin odalarında başlayan bu eğitim çalışmaları ile çocukların; kendilerini daha iyi ifade etmeye başladıkları, kendilerine olan güvenlerinin arttığı, ufuklarının genişlediği ve benlik bilinçlerinin oluştuğu belirlenmiştir. Çocukların bulunduğu ceza infaz kurumlarında sınıf eğitimine ise 1932 yılında başlanmıştır. II. Dünya Savaşı sonrası ceza infaz kurumlarının mevcudunun artması nedeniyle Danimarka’da açık ceza infaz kurumları yapılmaya başlanmıştır. Bu kurumlar coğrafi olarak Ülkenin her yerinde inşa edilmiş ve bu kurumlarda Ülkede bulunan hükümlülerin büyük bir kısmı barındırılmaya başlanmıştır. Açık ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlüler, temel eğitim ve meslek eğitimlerini ceza infaz kurumu dışında toplum içinde almaya başlamışlardır. 1952 yılında yürürlüğe giren bir yönetmelikle; hükümlü eğitiminin “grup çalışmaları” şeklinde ve mümkün olduğunca mesai saatleri içinde sürdürülmesi konusunda düzenleme yapılmıştır. Ayrıca yönetmelikle, 30 yaşından küçük bütün hükümlülerin Danimarka dilinde yazılı ve sözlü temel eğitim kurslarına, vatandaşlık bilgisi dersine ve matematik kursuna katılması zorunluluğu getirilmiştir. Yine ceza infaz kurumu müdürünün kıdemli öğretmenle yapacağı değerlendirme sonunda, diğer konuları da zorunlu kurs kapsamında değerlendirebileceği yönetmelikle belirlenmiştir. Bu düzenlemelere ek olarak; kursların modüler sistemde düzenlenme olanağı ile kısa süreli mesleki eğitim kurslarının verilebilmesi imkânı da getirilmiştir. 1950’li ve 1960’lı yıllarda kriminologlar ve uzmanlar, yoğun bir şekilde “süresi belirsiz hapis cezalarını” eleştirmeye başlamışlardır. Bu eleştirilerin sonunda; önce bazı yaptırımlar için süresi belirsiz hapis cezası yürürlükten kaldırılmış, sonra tüm Ceza Kanunu yeniden düzenlenmiştir. Yeni düzenleme 1973 yılında yürürlüğe girmiştir. 1968 yılında Adalet Bakanlığı ceza infaz kurumlarındaki eğitim çalışmalarının; yapısı, içeriği, organizasyonu, mesleki eğitim çalışmaları ile hükümlülerin boş zamanlarını nasıl değerlendirdiklerini araştırmak için bir komisyon kurmuştur. Komisyon, çalışmalarını 1973 yılında tamamlayarak raporunu yayınlamıştır. Raporda; son yıllarda Mart 2012 Vehbi Kadri KAMER Daire Başkanı ceza infaz kurumlarında bulunan çocuk ve yetişkin hükümlülerin eğitimi konusunda büyük ilerlemeler kaydedilmiş olmasına rağmen kaynakların bu ilerlemeye paralel olarak artmadığı belirtilmiştir. Ayrıca Rapor’da; ceza infaz kurumu yetkililerinin hükümlülere, toplum içindeki kişilerin yararlandığı çeşitte eğitim olanakları sağlaması gerektiği vurgulanmıştır. Komisyon Rapor’unun sonunda; eğitim seçeneklerinin tam zamanlı okul gibi yıllık ve tam günlü planlanması önerilmiştir. Bu raporun yayınlanmasından iki yıl kadar önce 1971 yılında, ceza infaz kurumu içindeki ve dışındaki eğitim çalışmaları için reform içeren bir düzenleme yapılmıştır. Ağustos 1974’te, çeşitli partilerin yorum ve önerileri alındıktan sonra düzenleme yürürlüğe girmiştir. “Skadhauge Planı” olarak isimlendirilen bu düzenleme ile Ceza İnfaz Kurumu ve Denetimli Serbestlik Servisi tarafından eğitim danışmanının görevlendirileceği belirtilmiştir. Bu düzenleme ile getirilen ana yenilik; ceza infaz kurumlarında yürütülen eğitim çalışmalarının Milli Eğitim Bakanlığının eğitim müfredatına dahil edilmesi, ayrıca açık ceza infaz kurumlarındaki hükümlülerin toplum içindeki genel eğitim olanaklarından yararlanması imkanının getirilmiş olmasıdır. Bu yeniliklerin dışında Plan’da; kapalı ceza infaz kurumlarında eğitim sisteminin oluşturulması, hükümlülerin olabildiğince erken, hatta tutuklu iken ceza infaz kurumundaki zamanlarını en yararlı şekilde geçirmeleri için planlama yapılması ve geniş eğitim imkânlarından yararlanması olanağı getirilmiştir. Bu Plan’da hükümlülerin kendi ilgi alanlarına göre eğitim almasının önemini vurgulanmıştır. Bu planın yürürlüğe girmesinden sonra uygulama dokümanları hazırlanmış, dokümanlarda temel eğitim ve mesleki eğitimin kapsamı ile hükümlülerin eğitim ihtiyaçlarının nasıl belirleneceği konuları açıklanmıştır. Plan önce pilot proje olarak uygulanmış, daha sonra Danimarka’daki bütün ceza infaz kurumlarında uygulanmaya başlanmıştır. Sonuç olarak “Skadhauge planı” sadece İskandinav ülkelerini değil, aynı zamanda diğer Avrupa ülkelerini de etkilemiştir. Devam Edecek Çanakkale 1915 Gezici Müzesi İskenderun M Tipi’nde Doğtaş Mobilya sponsorluğunda oluşturulan Çanakkale 1915 Gezici Müzesi İskenderun M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ve tutukluların ziyaretine açıldı. Doğtaş sponsorluğunda oluşturulan Çanakkale 1915 Gezici Müzesi Tarihçi Ahmet Uslu tarafından tasarlanan Gezici Müze tırında savaş döneminden kalan kılıç, kama, askeri üniformalar, şehit ve gazi mektupları, anılar, mermi kovanları, bombalar, silahlar ve Çanakkale savaşlarını anlatan jenerik belgesel ve görseller sergileniyor. Çanakkale Valiliğinin de destek verdiği proje kapsamında, "Şehitler Diyarından Anadolu'ya" sloganıyla yola çıkan müzenin ana hedefi tüm Türkiye'yi dolaşmak ve Çanakkale'yi gezebilme imkanına sahip olmayan kişilere, tarihi, bir devrin battığı, bir ulusun doğduğu mücadeleyi öğrenme fırsatı sunmak. Bu kapsamda Gezici Müze Tırı İskenderun M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumuna geldi. Kurum idaresi tarafından gerekli güvenlik önlemleri alınarak, hükümlü ve tutuklunun müzeyi ziyaret etmesi sağlandı. Hükümlü ve tutuklular müzeye yoğun ilgi gösterdi. Kurum Müdürü Ramazan Fidanoğlu, "Bir ulusun hayatta kalış mücadelesinin yapıldığı Çanakkale Savaşının görsel ve işitsel olarak tanıtıldığı ve anlatıldığı bu müzenin hükümlü ve tutukluların ziyaretine sunumasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, bu ziyarette emeği geçenlere teşekkür etti. İnfaz Koruma Memuru İlhan Koç atletizmdeki başarısını sürdürüyor İnfaz ve Koruma Memuru İlhan Koç, Türkiye Masterler Salon Atletizm Şampiyonasında, dört birincilik kazanarak büyük bir başarıya imza attı. 4-5 Şubat 2012 tarihinde İzmir Soner Coşer Atletizm Salonunda yapılan şampiyonaya; Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu bünyesinde kurulu olan Nilüfer Ayyıldız Gençlik ve Spor Kulübü Lisanslı Sporcusu olarak katılan İnfaz ve Koruma Memuru Atletizm Antrenörü İlhan Koç, 4 Şubat 2012 Cumartesi günü yapılan birinci gün yarışmalarında 400 ve 1500 metrede 45-49 yaş gruplarında birinci, 5 Şubat 2012 Pazar günü yapılan 800 ve 3.000 metrede ise yine birinci olarak olmak üzere toplam 4 birincilik madalya elde etti. Nilüfer Ayyıldız Gençlik ve Spor Kulübü Başkanı Erdoğan Bekteş, Kulüp atleti İlhan Koç’un başarısıyla Kulüp ve Kurum olarak gurur duyduklarını, yaşı itibariyle genç sporculara örnek teşkil ettiğini söyledi. İlhan Koç’un Kurumdaki mesaisine, ev ile Kurum arasındaki 25 km’lik yolu koşarak geldiğini, bu şekilde antrenman yaparak yarışmalara hazırlandığını hatırlatan Bekteş, Kulüp yönetimi olarak kendisine maddi ve manevi destek olmaya çalıştıklarını kaydetti. Ailece spor yapıyorlar İlhan Koç’un 7 çocuğundan 5’i lisanslı atlet olarak spor yapıyor. Koç’un 16 yaşında, lisanslı atlet olan oğlu Yunus Emre Koç, geçtiğimiz yıl, Sivas’ta 09.06.2011 tarihindeki trafik kazasında yaşamını yitirmişti. Koç, oğlunun ölümümün birinci yıl dönümü nedeniyle Sivas’ta 09.06.2012 tarihinde “1 .Yunus Emre Koç Anı Koşususu’ düzenleneceğini belirterek, yarışmanın yıldız kızlar 2.000 metre, yıldız erkekler 3.000 metre, büyük bayanlar 10.000 metre, büyük erkekler 10.000 metre ve master kategorilerinde yapılacağını ifade etti. Genç yaşta kaybettiği evlat acısının bu anı koşusu ile dinmeyeceğini, ama bir nebzede olsa teselli olacağını belirten Koç, “Bir Yunus Emre Koç yerine bin Yunus Emre Koç’lar kazanmayı hedefliyorum.” dedi. Mart 2012 Seslenis Sayfa 15 ‘Dünya Kadınlar Günü’ etkinliklerle kutlandı Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Ankara Barosu Sanat Kurulu iş birliğiyle kutlama programı gerçekleştirildi. Dünya Kadınlar Gününün tarihçesi hakkında bilgi verilen etkinlikte; kadınlara yönelik şiddet her türlü istismar ve kadınların kendilerini geliştirmeleri toplumun her kademesinde söz sahibi olarak, iş gücüne ortak katılarak, kendilerini geliştirici, insan onuruna yakışır şekilde yaşam sürmelerini sağlayacak konuma gelebilmelerinin önemi vurgulandı. Ayrıca, Kurumda en çok kitap okuyan üç hükümlü ve tutukluya hediye verildi. Yapılan konuşmalar ve ödül töreninin ardından Ankara Barosu Sanat Kurulu tarafından oluşturulan koro yurdumuzun çeşitli yörelerinden derlenen türkülerle kadınları coşturdu. Aksaray Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan bayan hükümlü ve tutuklulara yönelik 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlaması ve konser etkinliği düzenlenmiştir. Türk Anneler Derneği Aksaray Şubesi Başkanı Serpil Kulak ve beraberinde gelen Dernek Üyeleri, bayan hükümlü ve tutukluların Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak giyim yardımında bulunmuşlar; ayrıca Ceza İnfaz Kurumunda annesiyle birlikte kalan 1,5 yaşındaki çocuğa oyuncak ve çeşitli hediyeler armağan etmişlerdir. Kutlama programına Aksaray İl Müftülüğünden Din Hizmetleri Uzmanları da katılmışlardır. Programın anlam ve önemini belirten açılış konuşmasının ardından bayan hükümlü ve tutuklular şiir okurken, Türk Anneler Derneği iş birliğiyle düzenlenen programda Aksaraylı genç sanatçılar konser gerçekleştirirek, kadın hükümlü ve tutuklulara moral verdi. Kocaeli 2 nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlama programı düzenlendi. Programa Cumhuriyet Savcısı Serhat Tütüncü, Kurum Müdürü Sami Yıldız, Kurum İkinci Müdürleri Galip Yalçın, Ferhat Bilgin, Murat Turan, Eray Sağbaş, Kurum idare memurları, öğretmeni, sosyal çalışmacısı, psikologu ve doktorun ile İzmit Soroptimist Kulübü üyeleri, Derince ve Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri katıldı. Günün anlam ve önemini belirten konuşmalarla açılan program çeşitli gösteriler ve eğlenceler ile devam etti. Programa kadın hükümlülerden oluşan folklor grubunun gösterileriyle başlandı. Folklor grubuna başarılarından dolayı takdir belgeleri verildi. Gösterinin ardından Kocaeli Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksekokulu öğrencileri tiyatro gösterisi gerçekleştirdi. Esprili ve eğlenceli doğaçlama oyunlar sergileyen öğrenciler hükümlü ve tutuklular arasında büyük ilgi uyandırdı. Tiyatro gösterisinin ardından Sakarya Üniversitesi Konservatuvarı öğrencilerinin Kafkas Oyunları gösterisi ilgiyle izlendi. Programın son kısmını ise yine Sakarya Üniversitesi Konservatuvarı öğrencileri ve yerel sanatçı Eren Aydın’ın müzik dinletisi oluşturdu. Sevilen türkülere hükümlü tutuklular da eşlik ettiler. Müzik dinletisinin bir bölümündeki halay havalarında kadın mahkumlar, personel ve kurum müdürleri birlikte halay çekerek eğlendiler. Denizli Kadın Açık Ceza İnfaz Kurumunda ise Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir dizi etkinlik gerçekleştirildi. 7.3.2012 tarihinde, Pamukkale Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Görevlisi Özlem Körükçü tarafından “Aile İçi İletişim” konulu konferans verildi. 8.3.2012 tarihinde ise Denizli Emekli Öğretmenler Derneği Türk Sanat Müziği korosu tarafından müzik eğlence programı düzenlendi. Programa; Denizli Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan ve eşi, Bozkurt Kaymakamı Önder Can, Çardak Cumhuriyet Savcısı Ramazan Ünal, İlçe Protokol üyeleri, Kurum personeli ve hükümlüler katıldı. Program; Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Celalettin Doğan’ın kadınların hayatımızda ne kadar önemli bir yere sahip olduklarını dile getiren konuşmasıyla başladı. Ardından Denizli Emekli Öğretmenler Derneği Başkanı Kevser Erbey, Kadınlar Günü, tarihçesi ve kadının önemi ile ilgili konuşma yaptı. Konuşmalardan sonra Denizli Emekli Öğretmenler Derneği Türk Sanat Müziği Korosu birbirinden güzel şarkılar seslendirdi. Koronun seslendirdirdiği hareketli parçalarla hükümlüler eğlenceli vakit geçirdiler. 12.03.2012 tarihinde de Denizli İl Müftülüğünde görevli Vaiz Fatma Hale Sağım tarafından “İslam Dini ve Kadın” konulu konferans verdi. Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Sinop Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkan ve üyelerinin katılımıyla kutlama etkinliği gerçekleştirildi. Program, Kurum Müdürü Özer Duman ve Sinop Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Tülin Turan’nın günün anlam ve önemi ile ilgili konuşmasıyla başladı. İki hükümlünün şiir okumasının ardından Erkek Üst Giysileri Kursunu başarıyla bitiren kadın hükümlü ve tutuklulara belgeleri dağıtıldı. Kurum Müdürü Özer Duman ve Sinop Belediyesi Kent Konseyi Kadın Meclisi üyeleri, kadın hükümlü tutukluların ve kadın personelin Kadınlar Gününü kutlayarak kırmızı karanfil ve çeşitli hediyeler verdiler. Kurumda açılan Bağlama Kursuna katılan hükümlü ve tutuklu ile kadın kadın hükümlü ve tutuklulardan oluşan koro, Mahalli Sanatçı Rüstem Kaya yönetiminde çeşitli yörelere ait türkülerden oluşan konser verdi. Bandırma M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Dünya Kadınlar Günü, 8-9 Mart 2012 tarihlerinde bir dizi etkinlikle kutlandı. İlk olarak, Türk Kızılayı Kadınlar ve Gençlik Kolu Bandırma Şube Başkanı Şirin Yurtalan ve Şubede görevli kadınlar kadın hükümlü ve tutuklulara giysi, karanfil ve tatlı da- Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ğıttılar. 9 Mart 2012 tarihinde ise Kurumun Konferans salonunda bayan hükümlü ve tutuklular “İlişkiler ve Sorunlar” adlı tiyatro oyunu sahnelenirken, Bandırma Türk Sanat Müziği ve Halk Müziği Derneği konser verdi. Etkinliğe Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Selda Devrim Yıldırım, Ağır Ceza Mahkemesi Üyesi Fatma İçdemir, Cumhuriyet Savcısı Kamil Altıntaş, Kurum Müdürü Mehmet Evin, Kurum 2. Müdürleri Haydar İbiş, Ayhan Sedef, Bandırma Türk Sanat ve Halk Müziği Derneği üyeleri ile Kurum personeli iştirak etti. Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da Dünya Kadınlar Günü etkinliklerle kutlandı. Kayseri Cumhuriyet Başsavcısı Bülent Bingöl, Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet Kavak, Kayseri Barosu Başkanı Av. Murat Şirvanlı,Cumhuriyet Savcısı Abdurrahim Alan, Kayseri Barosu Genel Sekreteri Av. Cavit Dursun ve Kayseri Barosundan Av. Ayten Tepecik ile bayan avukatlardan oluşan bir heyet Kuruma gelerek, kadın hükümlü ve tutukluların Dünya Kadınlar Günü’nü kutladılar. Kutlamalarda, Kurum Müdürü Abdullah Ulaş, Kurum 2. müdürleri, Kurum idare memuru, Kurum öğretmenleri ile sorumlu infaz koruma başmemurları ile diğer personel de hazır bulundu. Kadınlar koğuşunu ziyaret eden heyet, beraberinde getirdikleri çiçek ve hediyeleri kadın hükümlü ve tutuklulara vererek geçmiş olsun temennisinde bulundular. Nazilli E Tipi Kapalı - Açık Ceza İnfaz Kurumunda, Dünya Kadınlar Günü’nde, sinema salonunda kutlama programı düzenlendi. Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur ve eşi, Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya ve eşi, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık ve eşi, İlçe Protokol üyelerinin eşleri, kadın sivil toplum kuruluşlarının yönetici ve üyeleri, İzleme Kurulu üyeleri, çok sayıda kişi, kurum ve kuruluşlardan oluşan geniş bir davetli topluluğunun katılımıyla gerçekleştirilen programda duygusal ve eğlenceli anlar yaşandı. Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya, kendi şiirini okurken, davetliler tarafından dakikalarca alkışlandı. Bayan hükümlü ve tutukluların sahnelediği skeç ve okudukları şiirler büyük beğeni kazandı. Hükümlü ve tutukluların okuduğu şiirlerde duygulu anlar yaşandı. Saz ustası Aliaba Çağlı’nın seslendirdiği türküler salonda bulunanları coştururken, kadın hükümlü ve tutuklular gönüllerince eğlendiler. Programın sonunda kadın hükümlü ve tutuklulara, protokol üyelerinin eşlerine ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerine gül, karanfil ve çeşitli hediyeler verildi. Kars Kapalı Ceza İnfaz Kurumundaise Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Köylü, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Tamer Keskin, Hakimler Hadice Köylü ve Demet Tanrıverdi Keskin, Cumhuriyet Savcısı Yasemin Ejder, Kars Noteri Fatma Çağlayan, Kurum Müdürü Mahmut Okumuş, Kurum 2.Müdürü Erdoğan Avkar, Kurum Öğretmeni Murat Önalan, Kurum Psikoloğu Ayhan Saygılı, Kurumda görev yapan kadın infaz koruma memurları ile kadın hükümlü ve tutuklular katıAnkara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu lımıyla gerçekleştirilen programda; hükümlü ve tutuklulara ayrı ayrı çiçek, hediye verilip, onlarla sohbet edildi. Ayrıca annesinin yanında kalan çocuk Uğurcan’a Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Köylü ve Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Tamer Keskin oyuncaklar verdiler. Kozan M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda ise kutlama etkinlikleri çerçevesinde, Kurumda daha önce hükümlü olarak bulunan Rabia Aksin’in yazıp yönettiği Çanakkale Zaferinde Türk kadınının gösterdiği kahramanlığı anlatan ‘’Zeliha Gelin’’ adlı oyun sahnelendi. Rabia Aksin, Kozan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan salıverildikten sonra kurduğu“Nerape” isimli tiyatro ekibiyle bir zamanlar hükümlü olarak kaldığı Kurumda, kendi yazdığı ve yönettiği ‘’Zeliha Gelin’’ adlı tiyatro oyunuyla hükümlü arkadaşlarının karşına çıktı. Oyunu Kozan Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Tosun, Cumhuriyet Savcısı Mahmut Savaşçı, Hakim Barış Baki, Kurum Müdürü Ziya Baytam, ikinci müdürler, personel ile hükümlü ve tutuklular izledi. İzleyenler tarafından büyük beğeni kazanan oyunun sonunda gerek izleyiciler gerekse oyunun senaryosunu yazan ve yöneten eski hükümlü Rabia Aksin duygu dolu anlar yaşadı. Rabia Aksin yaptığı konuşmada; Kurumda kaldığı süre içerisinde sosyal, kültürel ve eğitsel faaliyetlere katılarak bol bol kitap okuduğunu, 3 tiyatro oyunu ve 10 kabare yazdığını, yağlı boya tablolar yaptığını ve tahliye olduktan sonra bu bilgi birikimi ile “Nerape” adlı tiyatro ekibini kurduğunu belirterek, Kozan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun kendisi için cezaevi değil bir rehabilitasyon merkezi olduğunu ve izleyicilerin karşısında olmasında, oyunu izleyen değerli insanların katkısı olduğuna değinerek kendisine destek olan Kozan Cumhuriyet Başsavcılığına ve Ceza İnfaz Kurumuna teşekkür etti. Cumhuriyet Savcısı Mahmut Savaşçı, yaptığı konuşmada; Rabia Aksin’in Kurumda kaldığı sürece sosyal ve kültürel etkinliklere katılımıyla, kişiliğiyle diğer hükümlü ve tutuklulara örnek olduğunu, salıverildikten sonra da sosyal hayatta gösterdiği başarı ve yaptığı tiyatro çalışmalarının kendilerini gururlandırdığını ifade ederek, “Ceza İnfaz Kurumlarının bir amacı cezaların infazını sağlamaksa diğer amacının tutuklu ve hükümlüleri dışardaki sosyal hayata hazırlamaktır.” dedi. Kozan Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Tosun da oyunu çok beğendiğini belirterek, cezayı yerine getirmenin en büyük amacının hükümlü ve tutukluları yeniden topluma kazandırmak olduğuna değinerek, onlara tavsiyede bulundu. Başsavcı Tosun, “Sizler hükümlü olabilirsiniz ama bu vatanın evladısınız. O halde bir an evvel cezanızı infaz edip sizi bekleyen vatani görevinizi yerine getirmek için atılım yapmalısınız. Toplum sizi bekliyor, hepimiz sizi bekliyoruz. Allah hepinizi kurtarsın.” dedi. Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla kutlama programı düzenlendi. Programa Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sami Çağlayan, Türk Kızılayı Muş Şube Başkanı Cengiz Koç ve ekibi, Kurum Müdürü Kahraman Topaloğlu ve eşi Ayşen Topaloğlu, Kurum 2.Müdürü Yaşar Altunay ve eşi Ülkü Altunay, Kurum İkinci Müdürü Murat Karaca, Kurum personeli ile kadın hükümlü ve tutuklular katıldı. Program Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin ve Kurum Müdürü Kahraman Topaloğlu’nun açılış konuşmaları ile başladı. Programa yardım ve destekleri ile katılan Türk Kızılayı Muş Şube Başkanı Cengiz Koç ve ekibi kadın personel ile hükümlü ve tutuklulara hediye takdim etti. Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin de Ceza İnfaz Kurumuna yardım ve destekleri nedeniyle Kızılay Başkanı Cengiz Koç’a çiçek verdi. Program, hükümlü ve tutuklulardan oluşan müzik ekibinin şarkı ve türküleri eşliğinde kadın personel ile hükümlü ve tutukluların coşku içinde halay çekmeleri ile son buldu. SAYFA 16 Seslenis TEMA’dan Urla Ceza İnfaz Kurumunda eğitim TEMA Vakfı Urla Şubesi, “Bir Avuç Toprak, Bir Tohum, Bir Fidan ile Özgür Bir Ağacın Olsun” parolasıyla başlattığı proje kapsamında Urla K1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ve tutuklulara yönelik eğitim gerçekleştirildi. Etkinliğe Cumhuriyet Başsavcısı İhsan Kamil Akçadırcı, İnfaz Koruma Başmemuru Kemal Çetiner ve personeli le hükümlü ve tutuklular katıldı. Sakarya’da personel ‘Fetih 1453’ü izledi Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu personeli ile aileleri, Sakarya Belediyesi işbirliğiyle geçtiğimiz ay vizyona giren ‘Fetih 1453’ filmini izledi. Tarsus C Tipi’nde ‘Sigara ve Zararları’ konferansı Tarsus C Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda 9 Şubat Dünya Sigarayı Bırakma Günü nedeni ile “Sigara ve Zararları” konulu konferans düzenlendi. Tarsus Sigarasız Yaşam Derneği Başkanı Beyhan Balaban, sigaranın vücudumuza onarılamayan tahribatlar verdiğine dikkat çekerek, hükümlü ve tutukluları sigarayı bırakmaya davet etti. Balaban, “Sigara başta kanser olmak üzere, gastrit, ülser, reflü, mide ve yemek borusu, beyin ve kalp damar tıkanıklığı, kalp krizi ve tansiyon hastalıklarına neden olmaktadır. Bütün hastalıkların sigarada bulunan zararlı maddelerden meydana geldiği tıbben kanıtlanmıştır. Sigara içilen ortamda bulunmak bile sigara içen kadar tehlikeli ve sakıncalıdır. Unutulmamalı ki insan vücudunda tek tamir edilemeyen, değiştirilemeyen organ akciğerdir ve sigara doğrudan onun hücrelerine zarar vermektedir.” dedi. ARAMIZDAN AYRILANLAR ADI VE SOYADI UNVANI KURUMU VEFAT TARİHİ Kenan GÖNGÖR İKM Tekirdağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 02.02.2012 Mustafa GİRGİN İKM Sındırgı A1 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu 15.02.2012 EMEKLİ OLANLAR ADI VE SOYADI UNVANI KURUMU METE ERDEM MEHMET ALİ ÇALDIRAN SEYFİ GÜLCAN İSMET ÇONA İSMAİL KEFLİOĞLU FUAT ER HASAN ERDEM ÖMER FARUK ALTINDAL CAHİT SARUHAN FAHRETTİN SAYAR HAYDAR EROL ALİ İHSAN AKBIYIK AYDIN KARAOĞLU İSMAİL AYDOĞAN ZEYNEP GÜL İSMAİL ÖNGEN HÜSEYİN YAĞCI R.NURBAY KARAOSMANOĞLU AHMET EROL İBRAHİM ULUDAĞ GÜNGÖR ALTIN MERYEM CENGİZ İBRAHİM DEMİRCİ NURGÜL YERLİOĞLU MAHMUT GÜNEŞ HÜSEYİN ÖĞÜT NAVRUZ MUHULKANLI AKİF YOLCU HASAN AKSOY YÜKSEL KÖSE TEKİN PEHLEVAN MAHMUT UZUNDAŞ FUAT NURAY 1.MÜDÜR İKM İKM İKM İKBM İKM İKM İKBM İKM İKM İKM HİZMETLİ İKM İKM İKM İKM İKM ŞOFÖR İKM TEKNİSYEN 1.MÜDÜR İKM İKM İKM İKM İKM AMBAR MEMURU İKM İKBM İKBM İKBM HİZMETLİ İKBM METRİS T VE R TİPİ KAPALI CİK SİVAS AÇIK SİVAS AÇIK SİVAS E TİPİ KAPALI CİK ŞEBİNKARAHİSAR K2 TİPİ MERSİN E TİPİ KAPALI CİK PINARBAŞI AÇIK CİK HATAY E TİPİ KAPALI CİK GÜMÜŞHANE E TİPİ KAPALI CİK VAN M TİPİ KAPALI CİK İZMİR KAPALI CİK BARTIN KAPALI CİK FOÇA TARIM AÇIK CİK ÇANAKKALE E TİPİ KAPALI CİK KARATAŞ K1 TİPİ KAPALI CİK ÇANAKKALE E TİPİ KAPALI CİK BAYINDIR A TİPİ KAPALI CİK FETHİYE A3 TİPİ KAPALI CİK MANİSA E TİPİ KAPALI CİK MANİSA E TİPİ KAPALI CİK ELAZIĞ E TİPİ KAPALI CİK BALIKESİR KAPALI AÇIK 1 TİPİ ARTVİN KAPALI CİK KIRŞEHİR E TİPİ KAPALI CİK KARAMAN M TİPİ KAPALI CİK MALATYA E TİPİ KAPALI CİK IĞDIR B TİPİ KAPALI CİK İNEBOLU M TİPİ KAPALI CİK ÇANAKKALE E TİPİ KAPALI CİK ÇİFTELER K2 TİPİ KAPALI CİK KALECİK AÇIK CİK İZMİR KAPALI CİK FOÇA TARIM AÇIK CİK EM. DURUMU İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE AÇIKTA İSTEK İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE İSTEĞİ ÜZERİNE ONAY TARİHİ 06/02/2012 06/02/2012 06/02/2012 06/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 14/02/2012 17/02/2012 17/02/2012 17/02/2012 17/02/2012 17/02/2012 23/02/2012 23/02/2012 23/02/2012 27/02/2012 27/02/2012 27/02/2012 27/02/2012 27/02/2012 Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu personeli 16 Şubat 2012 tarihinde gösterime giren Fetih 1453’ü izledi. Kurum Müdürü Metin Sönmez’in girişimleriyle Belediye Başkanı Ahmet Soğuk tarafından kurum personeli ve belediye personeli ile eşleri için salonda üç yüz kişilik ücretsiz yer ayrıldı. 17 şubat akşam seansı için servisle topluca Fetih 1453’ün gösterildiği Adapazarı Kültür Merkezine (AKM) gelindi. Herkesin büyük merakla beklediği İstanbul’un fethi ve Fatih Sultan Mehmet’in kişiliği üzerinde odaklanan film izleyenleri hayran bıraktı. Kurum Müdürü Metin Sönmez ve Belediye Başkanı Ahmet Soğuk da Fetih 1453’ü personelle birlikte izlediler. Kurum Müdürü Metin Sönmez “Fetih 1453’ün zahmetli ve titiz çalışmanın ürünü olduğunu gördük. Türk ve dünya tarihi açısından önemli bir olay çok başarılı bir şekilde beyaz perdeye yansıtılmıştır. Personelimiz, eş ve çocuklarıyla birlikte tarihe ışık tutan bu filmi hep birlikte büyük bir coşkuyla, birlik ve beraberlik içinde keyifle izledik.” dedi. Fetih 1453’ü eş ve çocuklarıyla birlikte izleyen kurum personeli filmden çok memnun kaldıklarını, İstanbul’un fethini hep birlikte izleme imkanı bulduklarını, mesai haricinde değişik mekanlarda personel ve eşlerinin birlikte yaptığı etkinliklerin aralarındaki birlik, beraberlik ve kaynaşmayı daha çok artırdığını, bu tür etkinliklerin devamını dilediklerini, güzel bir etkinlik olduğunu, kapılarına kadar gelen servisle zahmetsizce gidip gelme imkanı bulduklarını belirterek bu etkinliği gerçekleştiren Kurum Müdürü Metin Sönmez ve Belediye Başkanı Ahmet Soğuk’a teşekkür ettiler. Kastamonu’da ise hükümlüler izledi Kastamonu E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda ise Açık Bölümünde kalmakta olan hükümlüler, 28.02.2012 tarihinde Kastamonu Şehir Merkezi Barutçuoğlu Alışveriş merkezinde gösterimde olan “Fetih 1453” adlı filmi izledi. Kurum idaresince, hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması, tahliye sonrasında sosyal hayata yeniden adapte olabilmeleri amacıyla böyle etkinliğin düzenlendiğini ifade edildi. Filmi Kastamonu Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Tarık Gür, Cumhuriyet Savcısı Abdullah İnce, Kurum Müdürü Kemal Tuncer, Kurum İkinci Müdürleri Uğur Yılmaz, Şeref Daysal, Şerafettin Yılmaz, Kurum Öğretmeni Hadi Güleç, Kurum personeli de izledi. Kocaeli 2 No’lu F Tipi’nde sigaranın zararları anlatıldı Kocaeli 2 No’lu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 21.02.2012 tarihinde, Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Füsun Yıldız tarafından, “Sigaranın Zararları” konulu konferans verildi. Kurum kütüphanesinde gerçekleştirilen konferansı, kapalı devre canlı yayınla tüm hükümlü ve tutukluların odalarından izleyebilmelerine imkân sağlandı. Prof. Dr. Yıldız, “Sigaranın insan anatomisine etkisinden ve sigarayı bırakabilmenin yöntemlerinden bahsederek, Türkiye’deki kanser ölümlerinin terörden, trafik kazalarından daha fazla olduğunu ve en büyük düşmanın da yine sigara olduğunu ve bu düşmana karşı da ciddi bir savaş yapılması gerektiğini söyledi.
Benzer belgeler
Adalet Bakanı Ergin, ceza infaz kurumu personeli ile iftar yemeğinde
Nesip Aykın İnfaz ve Koruma Başmemuru Tekirdağ 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Detaylı