Yazarlar Vezirköprü`nün fabrikası Sayfa 1 / 2

Transkript

Yazarlar Vezirköprü`nün fabrikası Sayfa 1 / 2
Hürriyet
Sayfa 1 / 2
Yazarlar
17 February 1998
Vezirköprü'nün fabrikası
Mümtaz SOYSAL
Mümtaz SOYSAL
Vezirköprü, Karadeniz'den Anadolu içlerine uzanan yollar üzerinde,
Samsun'un orta boy bir ilçesi.
Tütün, biraz bağ bahçe ve orman.
Ama, sanayi olarak tek bir fabrika: ORÜS'ün, yani Orman Ürünleri Sanayii AŞ denen
kamu kuruluşunun yarattığı bir işletme.
1996'da özelleştirilmiş.
Yani, satılmış. Daha doğrusu, yok pahasına birilerine verilmiş.
Nereden mi belli? Şuradan belli ki, 396 milyar vererek alanlar tam bir buçuk trilyona
sigorta ettirmiş!
Vezirköprü, işsiz ve sıkıntıda. İşçisiyle, esnafıyla, tüccarıyla.
‘‘Fabrika kapatılmamış ki, çalışıyor; niçin işsizlik ve sıkıntı olsun?’’
diyebilirsiniz.
Çalışıyor; ama, yüzde 30 kapasiteyle.
Eskiden çalışan 400 küsur işçi yerine, 170 işçiyle ve düşük ücretlerle.
Hani özelleştirme, daha bol üretim, daha çok iş ve yüksek refah demekti?
Tam tersine, Vezirköprü sefalet korkusunda. Yapılan protesto toplantısında, salonun
yarısı çoluk çocuğuyla gelmiş işsizlerin eşleriyle dolu. Böyle özelleştirmenin sonucunu
ev içlerinde en çok onlar yaşıyor.
Vezirköprü, adı üstünde, Osmanlı'ya en iyi vezirlerini veren kasaba. ‘‘Köprülü’’
sadrazamların hepsi buradan.
Cumhuriyet başbakanlarının Vezirköprü için daha iyi bir alınyazısı çizmeleri gerekmez
miydi? ‘‘Bütçe açığı kapatacağız’’ diye birkaç yüz milyar karşılığında bütün bir
kasaba halkını işsizliğe itmenin ne alemi vardı?
Başka bir yönden bakarsanız, ‘‘ORÜS iyi yönetilmiyor’’ denince, Cumhuriyet
yöneticilerinin aklına ilk gelen çare, satmak mı olmalıydı? İmparatorluğun yıkık dökük
kalıntısından büyük özverilerle sanayi toplumu yaratabilen bir devlet küçük işletmeleri
http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=-6735
19.10.2007
Hürriyet
Sayfa 2 / 2
düzeltmekten, başlarına yetenekli yöneticiler getirmekten de mi acizdi? ‘‘Devlet
adamıdır’’ diye bakan yaptıklarımız çalışıp başarmak yerine neden tek çözüm olarak
satıp savmayı düşünürler?
Bu çapsızlıkların farkına devlet geleneğine sadık sadrazamları yetiştiren Vezirköprü
varmaz da neresi varır?
Hele, fabrikanın satışı konusunda Danıştay'ın verdiği yürütmeyi durdurma kararı
yerine getirilmez ve bunu yapan da devletin ta kendisi olursa, adalete ve dolayısıyla
‘‘mülkün temeli’’ne güvenin kaybolduğu ilk yer orası olmaz mı?
Vezirköprü, Anadolu'ya Samsun'da ayak basan büyük kumandanın Havza, Erzurum,
Sıvas üzerinden Ankara'ya ve oradan İzmir'e vardığı çizgi üzerinde.
Talana, yalana ve hukuksuzluğa karşı Vezirköprü'de verilen mücadelenin de
öncülüğünü Atatürkçü Düşünce Derneği'nin yapmakta oluşu bu bakımdan ilginç.
Oranın halkı ‘‘Fabrikamızı isteriz!’’ diye haykırdığı zaman, böyle bir çığlıkta taşıyla
toprağıyla ve üzerindeki varlıklarıyla bu ülkeye sahiplenme azminin de belirtisi yok
mudur?
Satıp savmayı marifet sayanların ‘‘fabrikamız’’ sözündeki anlamı biraz daha
derinliğine düşünmeleri ve yoksul Anadolu halkının bu sesine kulak verip birazcık
utanmaları gerekmez mi?
ADnet Reklamları
Bu bir reklamdır.
İNTERNET KAZANDIRIYOR
Bu fırsatı KAÇIRMA!
BU OKUL KAZANDIRIYOR
www.yorktrade.net
KALITELI HOSTING HIZMETI
YILLIK 5$ DAN BASLAYAN FIYATLARLA
.COM .NET .ORG YILLIK 1.99$
www.tampaket.com
Reklam vermek için tıklayınız.
http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=-6735
19.10.2007

Benzer belgeler

geçim kaygısı, cehennem korkusu

geçim kaygısı, cehennem korkusu GEÇİM KAYGISI, CEHENNEM KORKUSU 

Detaylı