antalya`nın alternat f tur zm kaynakları, planlama yaklaşımları ve

Transkript

antalya`nın alternat f tur zm kaynakları, planlama yaklaşımları ve
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA
YAKLAŞIMLARI VE ÖNERİLER
Cemali SARI∗
ÖZET
Antalya ilinde turizmin gelişimine destek vermek üzere özellikle son 20 yıl içinde büyük
atılımlar ve önemli projeler gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte, araştırma sahasında daha
önceden uygulanmaya konulan turizm projelerinin sadece kıyıda dar bir kuşakta sınırlı kaldığı,
oysa bugün turizmin kendiliğinden bir süreçle çeşitlendiği ve farklı alanlara yayıldığı
görülmektedir.
Antalya’da yılın on iki ayında turizm yapılabilecek bir ortam vardır. Bunun için yapılması
gereken, turizmin çeşitlendirilerek turistlere seçenekler yaratılmasıdır. Söz konusu seçenekler
açısından oldukça zengin olan araştırma sahası, maalesef bunları kullanma noktasında oldukça
yetersizdir.
Turizmin deniz, kum, güneş üçgeni içinde sıkışmaması için yayla, kış, dağ, çiftlik, av,
mağara, akarsu gibi turizm türleri ile Antalya ili turizminin çeşitlendirilmesi, tüm yıla ve saha
geneline yaygınlaştırılması, değişik yörelerin mevcut turizm potansiyelinin harekete geçirilmesi
gerekmektedir. Böylelikle sahada turizm tekdüzelikten kurtarılıp çeşitlendirilebilir. Antalya ili, bu
çeşitliliği sağlayacak tarihsel, doğal değerlere ve nitelikli insan gücü ile alt yapı olanaklarına
sahiptir. Bunun yanı sıra araştırma sahasında alternatif turizmin gündeme gelmesiyle turizm
sezonundaki yoğunluk yılın diğer aylarına da taşınabilir. Ancak unutulmaması gereken, var olan
potansiyelin doğru belirlenmesi ve doğru bir şekilde planlanması gerektiğidir. Zira aksi takdirde
başta ekonomik katkı olmayacağı gibi doğal ve kültürel çevreye ilişkin önemli kayıplar da
yaşanabilecektir.
Antalya’da alternatif kaynakların da devreye girmesiyle birlikte turizmde bütüncül bir
yaklaşımla planlama ve değerlendirme anlayışının gerekliliğinin ortaya çıkması, sahada yeni
çalışmaların gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Anahtar sözcükler: Alternatif turizm, Turizm sezonu, Turizm planlaması, Antalya.
ABSTRACT
In order to help tourism develop in Antalya, important attacks in the field of tourism have
become in the last 20 years and important projects have been realized. Additionally, the tourism
∗
Akdeniz Üniversitesi Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü, Öğretim Görevlisi Dr., Antalya.
E-posta: [email protected], Telf: 0242 3102082 iş / 05057673303 Antalya.
12
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
projects which were realized before in the study field were limited to sea-cost; however, today
tourism has been more varied.
Antalya has a setting where tourism activities can be realized thorough out the year.
Thus, what should be done is to make tourism more varied and offer tourists? The study field
which is rich in those variations is unfortunately poor in the use of these variations.
It is necessary that Antalya tourism should be varied with tourism facilities such plateau,
winter, climbing, rural, hunting, caves and river (should be) extended throughout the year and all
fields, and that available tourism potential of various regions should be developed to put in to
action so that tourism should not be stick to the triangle of sea, sand and sun tourism. Thus,
tourism will have an opportunity to become varied by getting rid of single variation because this
field has infrastructure and upper structure in order to supply these variations with its historical,
natural values and qualified man power potential. Besides, with the help of alternative tourism
opportunities, the intensive potential tourism season can be transported to the other months of
the years.
However, what should not be forgotten is the fact that the available potential should be
determined and planed truly. On the contrary, important losses related to natural and cultural
settings economy.
With the realization of the alternative resources in Antalya, a need for the notion of
complimentary planning and assessment has come out and this has led to new studies in the
field.
Key words: Alternative tourism, Tourism season, Tourism planning, Antalya.
GİRİŞ
Gelir getirici önemli hizmet sektörlerinden biri konumunda olan turizm sektörü, ülkemizin
geç keşfedilmiş bir ekonomik faaliyet alanıdır. Turizm dünya hizmet ihracatının %30’unu
oluşturmaktadır. Dünya turizm hareketlerine katılan yıllık turist sayısının 850 milyonu (2006)
geçtiği düşünülürse, dünya nüfusu içerisindeki bu faaliyet alanının önemi ortaya konulmuş olur.
Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin sayısı geçmiş yıllara göre çok belirgin bir artış
göstermiştir. 1950 de 28 bin kişi olan turist sayısı, 2000’li yılların başında 10 milyonu geçmiş,
2007 yılına gelindiğinde ise 20 milyona ulaşmıştır. Artan yabancı turist sayısına paralel olarak
turizm gelirlerinde de önemli bir artış gözlemlenmiştir. Örneğin, Türkiye 2007’li yılların başında
turizm gelirleri itibari ile 18.5 milyar dolar gibi nispeten yüksek bir rakama ulaşarak bu sektörde
dünyada ilk 10 ülke içinde yer alarak önemli bir aşama kaydetmiştir (www.kultur.gov.tr25.01.2008).
Ülkemizin turizm gelirlerinin Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payının %5’i aştığı
ve ihracat gelirleri içerisindeki oranının %19.8’lere ulaştığı düşünülürse, turizm sektörünün ülke
ekonomisi açısından önemi daha iyi anlaşılır (www.ttyd.org.tr, 25.01.2008).
Bütün bu gelişmelere rağmen ülkemiz rekabet halinde bulunduğu İspanya, İtalya ve
Fransa gibi Akdeniz ülkelerinin turist sayısı ve turizm gelirleri seviyesinin henüz gerisindedir.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
13
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Araştırma sahası olan Antalya ili, ülke turizminde ayrı bir yere sahip olup, bu önemini
2007 yılında sahayı ziyaret eden 7 milyonu aşan yabancı turist sayısı ile açıklamak mümkündür.
Araştırma sahasının, Türkiye’nin “turizm başkenti” veya “Türk rivierası” gibi isimler alması sahip
olduğu doğal ve kültürel turizm potansiyeli kadar turizmde geldiği nokta ile de ilgilidir.
Sahip olduğu doğal ve kültürel turistik potansiyelleri hizmet yatırımları ile destekleme
aşamasında olan Antalya turizminin, ülkemizin gelişmekte olan turizm sektörü ile tam anlamıyla
kaynaştığını söyleyemeyiz. Kısa vadede ziyaretçi sayısının fazla olması sevindirici bir durum
olarak kabul edilirse de turistik faaliyetlerin yaz sezonunun dışına yeterince taşınamaması
Antalya ili turizminin geleceği açısından ciddi bir sorun olarak görülebilir.
Bu durumda, araştırma sahasında turizmin yıl içerisine yayılmasını sağlayacak yayla,
dağ, kış, kırsal, av, mağara ve akarsu turizmi gibi kıyı turizmine alternatif turizm türlerine
yatırımlar yapılarak tanıtılması son derece yararlı olabilir.
Sahanın alternatif çekicilikleri bir arada düşünülüp, yapılacak küçük yatırımlarla Antalya
iline gelecek turistlerin kullanımına sunulabilir. Böylece turistlerin araştırma sahasında kalış
sürelerinin uzaması, buna bağlı olarak yaptıkları harcamaların fazlalaşması beklenebilir. Bunun
pratik sonuçları ise sahada yer alan turistik tesislerin yıl boyunca açık kalması, doluluk
oranlarının artması, personelinin yıl boyunca istihdam edilmesi, demektir.
1.1.Araştırma Sahasının Yeri, Sınırları
Araştırma sahası, 36.06° ve 37.27’ kuzey enlemleri ile 26.14° ve 32.27’ doğu
boylamları arasında yer alır. Sahanın kuzeyinde Isparta ve Burdur, kuzeydoğusunda Konya,
doğusunda Mersin ve Karaman, batısında Muğla illeri bulunmakta, güney sınırını ise Akdeniz
oluşturmaktadır (Şekil: 1).
14
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
Şekil 1:Antalya İli Lokasyon Haritası
1
Antalya ili; Antalya merkez ilçeleri dahil toplam 19 ilçeden oluşmaktadır . Kepez,
Muratpaşa, Konyaatı, Aksu, Döşemealtı, Gazipaşa, Alanya, Manavgat, Serik, Kemer, Kumluca,
Finike, Demre, Kaş ilçeleri 5-250 m.ler arasındaki yükselti kademesinde, kıyı şeridinde;
Gündoğmuş, Akseki, İbradi, Korkuteli ve Elmalı ilçeleri ise denizden 900-1.000 m. yükseklikler
arasında, iç kesimlerde kurulmuşlardır.
1.2.Araştırmanın Amacı
Turizmin dünyadaki gelişimi ve değişimi, turistlerin turizm olayından beklentileri,
günümüzde potansiyel turizm alanlarının tespitini gündeme getirmektedir. Bu nedenle Antalya
ilinin alternatif turizm kaynaklarını tespit etmek için doğal ve kültürel özelliklerini ortaya koymak
önem taşımaktadır.
1
Büyükşehir belediye sınırları içerisinde ilçe kurulması hakkında 5747 sayılı kanunun 1. maddesi çerçevesinde 2008
yılında Kepez, Muratpaşa, Konyaatı, Aksu ve Döşemealtı adlarıyla Antalya ilinde beş yeni ilçe kurulmuştur
(22.03.2008 tarih ve 26824 sayılı Resmi Gazete).
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
15
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Ülkemizin en çok turist çeken merkezi olan Antalya ilinin (2007 yılında yaklaşık 7.3
milyon) alternatif turizm kaynakları şimdiye kadar detaylı bir şekilde araştırılmamıştır. Bu konuda
katkı sağlamak amacıyla Antalya ilinin alternatif turizm kaynakları araştırma konusu olarak
seçilmiştir. Böylece;
*Antalya’nın alternatif turizm kaynaklarının neler olabileceğinin belirlenerek bu
kaynakların ülke ve Antalya turizmine ne gibi faydalar sağlayacağı,
*Kıyıda yoğunlaşan turizm aktivitelerinin, alternatif turizm kaynakları devreye sokulup
nasıl çeşitlendirilerek zenginleştirilebileceği,
*Koruma-kullanma dengesi içersinde Antalya’nın turizm potansiyeli kullanımında
bütüncül bir yaklaşım sergilenmesinin gerekliliği,
*Alternatif turizm kaynaklarının devreye girmesi ile Antalya’da turizm hareketlerindeki
yaz mevsiminde oluşan yoğunluğun yılın diğer mevsimlerine de taşınabileceği ortaya konularak;
alternatif turizm kaynaklarının planlanması gereğinin altı çizilecektir.
1.3.Araştırmanın Materyal ve Metodu
Bu araştırmada, “Antalya’nın Alternatif Turizm Kaynakları” ortaya konulurken konuyla
ilgili daha önceki çalışmalara ulaşılmıştır. Çalışmalar esnasında kamu kurum ve kuruluşlarından
da destek alınmıştır. Ayrıca, kimi kuruluşlarda yüz yüze görüşme yöntemi uygulanarak bazı
verilere ulaşılmaya çalışılmıştır. Araştırma sahası içinde bilinen mevcut kaynaklar ile alternatif
turizm kaynağı oluşturabilecek alanların fiziki ve beşeri coğrafya özellikleri (yayla, dağ, kış,
kırsal, av, mağara, rafting sahaları) tespit edilmiştir. Bir coğrafyacı bakış açısıyla, çevrenin
doğal, kültürel ve ekonomik şartları göz önüne alınarak araştırma sahasında alternatif turizm
kaynakları ile ilgili daha önce tespit edilmiş olan öngörülerin saha şartları ile uyumluluğu dikkatli
bir şekilde gözden geçirilmiştir. Bu süreçte konu ve saha ile ilgili coğrafik gözlemler yapıldığı gibi
fotoğraf, slâyt ve video çekimleri de gerçekleştirilmiştir. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi
için haritalar, şekiller ve tablolar oluşturulmuştur. Araştırmanın tamamı bir bütün olarak gözden
geçirildikten sonra ortaya çıkan durum coğrafi metot ve prensiplere göre değerlendirilmiştir.
Antalya’nın alternatif turizm kaynaklarının planlamasına dair öneriler sunulmuştur.
1.4.Daha Önce Yapılan Başlıca Çalışmalar
Antalya ilinde, alternatif turizm kaynakları değişik bilim dalları ve bilim adamları
tarafından
birbirinden
bağımsız
ve
farklı
amaçlara
yönelik
olarak
ele
alınmış
ve
değerlendirilmiştir. Araştırma sahasında, turizm çekicilikleri ile alternatif turizm kaynakların
tespitine yönelik “Sürdürülebilir Turizm Gelişimi ve Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi
Alanına Yönelik Bir Anket Uygulaması Sonuçları (1998)”, “Kumluca (Antalya) İlçesi’nin
Coğrafyası (1998)”, “Alanya’nın Turizm Olanakları (1999)”, “Kurşunlu ve Düden Çağlayanları
(2001)”, “Antalya Merkez İlçe’nin Doğal Turistik Kaynakları (2002)”, “Antalya’da Az Tanınan Bir
Kış Turizm Merkezi: Saklıkent (2002)”, “Batı Antalya (Beydağı) Yaylaları (2003)”, “Türk
Kültürünün Dünyaya Açılan Penceresi Antalya’da Kırsal Turizm Potansiyeli: Kuzca Köyü Örneği
16
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
(2006)”, “Çeşitli Koruma Statülerindeki Alanların Turizm Amaçlı Kullanımı: Güllük Dağı
(Termessos) Milli Parkı Örneği (2007)”, “Fonksiyonel Değişim Sürecinde Antalya Beydağları
Yaylaları (2007)” gibi birçok çalışmanın yapıldığı görülmektedir. Bu çalışmalarla ya sahanın bir
kısmı ya da bir veya birkaç turizm çekiciliği ele alınmıştır. Alanın genişliği ve turizm türlerinin
çeşitliliği dolayısıyla çok yönlü turizm potansiyel özellikleri taşıyan Antalya ilinde, daha pek çok
çalışmaya ihtiyaç olduğu görülmektedir. İlin turizm potansiyeli, alternatif turizm kaynakları
açısından bütüncül olarak ele alınıp değerlendirilmesi bölgesel turizm planlamaları için de büyük
önem taşımaktadır. Bu çalışmada ilin turizm potansiyeli açısından alternatif turizm kaynakları
bütüncül yaklaşımla betimlenerek değerlendirilmeye çalışılmıştır.
2.ANTALYA’DA TURİZM
Antalya’da turizm sektörü, 1960’lı yıllardan itibaren gelişmeye başlamıştır. Araştırma
sahasının zengin turistik çekicilikleri, zaman içinde bu gelişime ivme kazandırmıştır. 1985’lere
kadar iç turizm ağırlıklı olan Antalya turizmi, bundan sonra dış turizme yönelmiştir. Bugün iç
turizm, tatil evleri (ikinci konutlar) ve sosyal kamplar çerçevesinde sürmektedir. Sahada turizmin
önemli bir karakteri, rakip ülkelere ve Türkiye’nin diğer turistik merkezlerine göre; yeni, nitelikli
ve sayısal olarak yüksek bir konaklama tesis kapasitesine sahip olmasıdır.
Antalya sahip olduğu doğal ve kültürel coğrafya özellikleri sayesinde Türk
turizminde ülkenin en önemli turizm merkezlerinden biri durumuna gelmiştir (Şekil 2).
8.000.000
7.000.000
6.000.000
5.000.000
4.000.000
İller
3.000.000
2.000.000
1.000.000
0
Antalya İstanbul
Muğla
İzmir
Aydın
Diğer
Şekil 2:Türkiye’ye Gelen Turistlerin Başlıca Turistik Merkezlere Göre Dağılımı
(2007)
Bir turizm yöresinin turizmde başarılı veya başarısız olması, o yeri ziyaret eden turist
sayısı ile doğru orantılıdır (Sarı, 2007, S.127). Bu açıdan Antalya için başarılı bir turizm bölgesi
ifadesini kullanmak mümkündür.
Antalya, dünyanın bir çok ülkesinden gelen turistleri ağırlamaktadır (Tablo 1).
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
17
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Tablo 1:Antalya ve Türkiye’ye Gelen Yabancı Turistlerin Geldikleri Ülkelere Göre
Dağılımı (2004-2007)
2004
Yıllalar
Türkiye
2005
Antalya
Türkiye
2006
Antalya
Türkiye
2007
Antalya
Türkiye
Antalya
Almanya
3.983.939 2.529.496
4.243.584 2.639.182
3.762.475 2.087.430
4.148.252 1.480.471
Rusya
1.605.006 1.058.786
1.864.682 1.279.949
1.853.442 1.293.336
2.465.481
440.820
İngiltere
1.387.817
153.461
1.757.843
207.832
1.678.845
182.758
1.916.015
269.409
Hollanda
1.191.382
506.408
1.254.153
502.376
997.556
374.163
1.053.669
328.524
İran
628.726
25.124
957.244
25.141
865.941
7.808
1.058.270
12.221
Fransa
548.858
131.268
701.190
159.064
657.859
149.175
768.168
193.944
ABD
291.102
11.448
434.991
8.122
532.419
7.360
646.376
44.100
Ukrayna
293.459
117.449
380.397
173.141
487.917
244.824
593.302
171.072
Belçika
426.971
145.704
503.821
187.174
459.824
173.045
542.716
216.885
Avusturya
455.863
260.496
486.051
254.237
429.709
194.594
472.482
234.696
Yunanistan
485.417
3.949
584.840
2.526
413.162
2.245
447.950
5.224
Diğer
6.219.070 1.103.501
Toplam
5.966.834 1.445.892
5.953.450 1.294.445
9.228.861 3.893.990
17.517.610 6.047.246 21.124.886 6.884.636 19.819.333 6.011.183 23.341.074 7.291.356
Kaynak: Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2007.
2007 yılında Antalya’ya gelen turist sayısı Türkiye ile karşılaştırıldığında Antalya’nın
%31.2’lik bir paya sahip olduğu görülmektedir. Antalya’nın Türk turizmindeki payı 2001 ve 2002
yıllarında en yüksek düzeye ulaşmış olup her iki yılda da %36 oranına yükselmiştir (Tablo 2).
Tablo 2:Yabancı Turist Sayıları ve Türkiye-Antalya Karşılaştırması (1997-2007)
Gelen Turist Sayısı
Yıllar
Türkiye
Antalya'nın Yeri (%)
Antalya
1997
9.789.000
2.865.068
29.3
1998
9.752.000
2.671.198
27.4
1999
7.464.000
1.750.678
23.5
2000
10.412.000
3.380.008
32.5
2001
11.618.969
4.167.699
35.9
2002
13.246.875
4.747.328
35.8
2003
14.029.558
4.682.104
33.4
2004
17.517.610
6.047.246
34.5
2005
21.124.886
6.884.636
32.6
2006
19.819.333
6.011.183
30.2
2007
23.341.074
7.291.356
31.2
Kaynak : Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2007.
Antalya’ya gelen yabancı turistlerin sayıları aylar bazında incelendiğinde; büyük bir
kısmının Temmuz ve Ağustos aylarında giriş yaptığı görülmektedir (Tablo 3).
18
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
Tablo:3 Antalya’ya Gelen Turistlerin Aylara Göre Dağılımı (2001-2007)
Aylar
2001
2002
2003
2004
2005
2006
2007
Ocak
59.070
65.652
102.947
114.112
140.464
111.475
105.584
Şubat
109.126
106.168
113.935
157.040
185.510
110.601
134.237
Mart
169.225
230.822
117.458
205.552
316.767
207.248
225.024
Nisan
325.197
311.753
188.094
383.959
432.106
442.700
421.626
Mayıs
464.839
529.930
385.780
682.088
835.073
650.287
801.861
Haziran
571.678
590.104
541.788
687.982
852.378
862.050 1.043.007
Temmuz
704.383
733.736
723.331
910.457 1.104.557 1.030.174 1.213.745
Ağustos
647.238
745.160
823.108
945.704 1.008.486 1.024.706 1.228.820
Eylül
597.610
706.112
668.848
796.520
893.191
763.347 1.082.107
Ekim
428.555
566.481
616.922
739.558
786.434
540.353
662.198
Kasım
153.998
226.904
257.202
289.638
215.499
153.441
234.434
86.195
125.672
142.535
134.558
113.559
114.801
138.763
Aralık
Toplam
4.317.064 4.938.404 4.681.948 6.047.108 6.882.246 6.011.183 7.291.356
Kaynak: Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2007.
Antalya’ya 2001 yılında gelen yabancı turist sayısı 4.167.699 olup, %30.8’i Temmuz ve
Ağustos aylarında gelmiştir. Son olarak 2007’de gelen 7.291.356 turistin %33.5 Temmuz ve
Ağustos aylarında gelmiştir. Kısacası Antalya’ya gelen turistlerin 1/3’ü Temmuz ve Ağustos
aylarında yoğunlaşmaktadır. Turizmin belli aylarda yoğunlaşması ise turizm performansını ve
ileriye dönük rekabeti olumsuz etkilemektedir.
Antalya’ya gelen yabancı turist girişlerindeki yükselmeler Mayıs-Haziran aylarında
başlamakta, Temmuz ve Ağustos aylarında zirve yapmakta, Eylül ayında düşerek Ekim ayında
iyice azalmaktadır (Şekil 3).
1.400.000
1.200.000
1.000.000
800.000
Aylar
600.000
400.000
200.000
0
I
II
III
IV
V
VI VII VIII IX
X
XI XII
Şekil 3: Antalya’ya Gelen Turistlerin Aylara Göre Dağılımı (2007)
Özetle; Antalya’ya gelen turistlerin yaklaşık %80’i yedi aylık dönemde gelmektedir.
Bunun anlamı; Antalya turizm sektöründe deniz, kum, güneş kültürünün, diğer bir ifade ile kitle
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
19
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
turizminin hakim olduğudur. Yılın geri kalan beş aylık dönemi tesislerin boş kalması; sektörde
istihdamın kesintiye uğraması, kalifiye eleman sıkıntısı çekilmesi, turizm yatırımlarının ekonomik
kullanılamaması demektir.
Antalya turizmindeki bu sıkıntıların aşılması yaz aylarındaki turizm çekiciliğinin on iki
aya yayılması ile mümkün olabilecektir. Bu ise Antalya ilinin alternatif turizm kaynaklarının tespit
edilmesi, hangi turizm türlerinin geliştirilebileceğinin belirlenmesi ve kaynakların planlanması ile
sağlanabilir (Soykan, 2003b, S.19).
3.ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI
Turistlerin, doğal ortamla uyumlu ve çevre sorunları bulunmayan sahalarda stresten
uzak, doğal çevreyle bütünleşerek, dinlendirici turizm türlerini tercih etmeye başlamaları sonucu
1980’li yıllardan itibaren klasik turizm türlerinin yanı sıra diğer turizm çekiciliklerinin de
değerlendirilmesini gündeme getirmiş, bu olguya bağlı olarak dağlar, yaylalar, mağaralar,
akarsular, sulak alanlar, kaplıcalar, milli parklar, ormanlar ve vahşi doğal yaşam giderek daha
büyük ölçüde turizm sektörünün içine girmiştir. Doğal coğrafi özelliklerden kaynaklanan
çekiciliklere bağlı olarak yayla, dağ, kış, kırsal, av, mağara ve akarsu turizmi gibi alternatif turizm
türleri turizm sektöründe giderek önem kazanmaya başlamıştır. Tüm bu turizm türleri, kitle
turizmine yol açan ve çevresel olumsuz etkileri nedeniyle ağır eleştirilere uğrayan “kıyı
turizmi”ne alternatif olarak gündeme gelmiş ve hepsinin “eko turizm” ilkeleri ile uyumlu olması
görüşü benimsenmiştir.
Araştırma sahasının kıyı turizmi potansiyeli yanında alternatif turizm kaynaklarına
bakıldığında, büyük bir çeşitlilik ve zenginliğe sahip olduğu görülür:
3.1.Yayla Turizmi Alanları
Türkiye’de yayla turizmi açısından geniş olanaklara sahip dağlarımızdan birisi de Toros
Dağları’dır. Toros Dağları Alp Dağları sisteminin güney kanadına ait olup, geniş bir alana
yayılırlar. Bu dağ kuşağının Antalya Körfezi’nin kuzeyinde kalan kısmı Batı Torosları oluşturur.
Batı Toroslar, sahip oldukları eşsiz güzellikteki manzaraları, gölleri, ormanları, yaylaları
ve alpin çiçeklerle süslü çayırları bölge sakinlerini Nisan ayından başlayarak, Ekim ayına kadar
kendisine çeker. Yöredeki tarımsal hayat tarzının karakteristik bir uygulaması olan yaylaya
çıkma geleneği günümüzde yeni anlamlar yüklenerek sürdürülmektedir. Geleneksel yaylacılık
faaliyetlerinde kullanılan yaylalar, günümüzde fonksiyonel değişime uğrayarak, insanların
tatillerini geçirdiği sahalar niteliğini kazanmış ve turizm sektöründe değerlendirilmeye
başlanmıştır (Zaman, 2007, S.149). Bu sayede tatil anlayışları birbirine tamamen zıt olan iki
farklı turist tipini aynı bölgede ağırlama olanağına sahip araştırma sahası, turizm sektöründe
kendine önemli ayrıcalıklar sağlama durumundadır. Artık günümüzde Antalya yaylaları, yerli ve
yabancı turistlerin uğrak yeri olmuştur (Tablo 4).
20
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
Tablo 4: Araştırma Sahasının Turizm Çekiciliği Olan Yaylaları
Kullanım
Yayla Adı
İlçe Adı
Gömbe
Kaş
Uzaklık (km.)
Yükselti (m.) Durumu
70
1.500
Kullanım Türü
Yaz/Kış
Sayfiye
Ördübek*
Finike
47
1.200
Yaz
Sayfiye/Hayvancılık
Yeşilyayla*
Korkuteli
28
1.000
Yaz/Kış
Sayfiye/Hayvancılık
Söbüce*
Korkuteli
53
2.100
Yaz
Hayvancılık
Beydağı*
Kumluca
82
2.030
Yaz
Hayvancılık
Altınyaka*
Kumluca
27
950
Yaz/Kış
Sayfiye
Kumluca
52
1.350
Yaz/Kış
Sayfiye
Söğütcuması
*
Üçoluk*
Merkez
40
1.500
Yaz/Kış
Sayfiye
İkiz*
Serik
51
1.600
Yaz
Hayvancılık
Maşad*
İbradi
15
1.200
Yaz
Hayvancılık
Salamut*
Akseki
25
2.000
Yaz/Kış
Hayvancılık
Morca*
Akseki
25
2.100
Yaz
Sayfiye/Hayvancılık
Çinoğlu*
Alanya
20
600
Yaz/Kış
Sayfiye
Dereköy
Alanya
30
1.000
Yaz/Kış
Sayfiye
Pınarbaşı*
Alanya
30
900
Yaz
Sayfiye
Gedevet
Alanya
25
1.500
Yaz
Sayfiye
Türktaş*
Alanya
29
600
Yaz/Kış
Sayfiye
Mahmutlar*
Alanya
52
1.600
Yaz
Sayfiye/Hayvancılık
Gökbel
Alanya
60
2.050
Yaz
Sayfiye/Hayvancılık
*Ziyaretçiler çadır ve temel ihtiyaç malzemelerini getirmelidir.
Tablo 4’de adı geçen yaylalar kuşkusuz Antalya’nın alternatif turizm kaynakları içinde
akla ilk gelen yaylalardır.
Araştırma sahasındaki her yaylanın ayrı turizm çekicilikleri mevcuttur. Sahada kıyı
kesimine yakın olan yaylalar (Dereköy, Gedevet, Pınarbaşı yaylaları gibi) bunun avantajını
kullanarak, çok yavaş da olsa turizm faaliyetlerine sahne olmaya başlamıştır (Foto: 1).
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
21
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Foto 1: Dereköy (Türbelinas) yaylası; jeep safariye katılan turistler kırsal yaşamı yakından gözlemleme
fırsatı bulmaktadır (Alanya).
Bununla birlikte yaylaların değerlendirilmesi, çekiciliklerine oranla çok zayıftır. Araştırma
sahasının kuzeyine doğru gidildikçe kıyıdan uzaklaşıldığı için bu kullanımın daha da azaldığı
ortaya çıkar.
3.2.Dağ Turizmi Alanları
Antalya Körfezi’nin, dağlarla çevrili olması, gezi ve araştırma yapanlar için belirli
yerlerde konaklama veya barınma olanakları sunması ve genel olarak ulaşılabilir durumda
olması özellikleriyle dağcılık sporuna çoğu yerde uygunluk göstermektedir.
Antalya ili yüzölçümünün %75.9’unu kaplayan dağlar, gerek dorukları hedefleyen
dağcılar, gerek rekreasyonal ve gerekse bilimsel amaçlı geziler için her türlü çekiciliğe
sahiptirler. Sözgelimi Beydağları önemli bir kış turizm merkezi olmanın yanında önemli bir
dağcılık merkezidir.
Beydağları, Toros Dağları’nın Antalya sınırları içinde kalan batı bölümünü oluşturur.
Antalya Körfezi’nin batısında kuzey-güney doğrultusunda körfeze paralel olarak uzanırlar.
Genellikle kalker kayalardan oluşan bu sıradağlar, değişik orman formasyonları ile kaplıdır.
Akdeniz kıyılarından yükselerek 3.070 m.ye kadar ulaşırlar. Beydağları üzerinde; Tahtalıdağ
(2.366 m.), Tunçdağı (2.649 m.), Saklıkent (2.503 m.), Bakırlıtepe (2.547 m.), Alabelen (2.422
m.), Ardıçtepe (1.960 m.), Kızlarsivrisi (3.071 m.), Çeştepe (2.930 m.), Mümtaztepe (2.819 m.),
Pozan dağı (2.774 m.), Alacadağ (2.336 m.), Kohu dağı (2.408 m.) ve Susuz dağlar (2.209 m.)
önemli doruklardır. En yüksek olanı ise 3.071 m. ile Kızlarsivrisi’dir.
Doğudan-batıya, güneyden-kuzeye sahanın bütün dağları her çeşit rekreasyonel ve
sportif aktiviteye uygundur ve gün geçtikçe artan bir sıklıkla yerli ve yabancı turist gruplarının
ilgisini çekmektedir.
Araştırma sahasında dağcılık etkinliklerine yönelik bazı tur güzergahları şunlardır:
22
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
*Avlan Gölü-Göltarla-Çığlıkara Tabiat Ormanı yürüyüşü,
*Kemer-Gedelme-Kesme Boğazı-Kuzdere yürüyüşü,
*Antalya Merkez-Gökdere-Gedeler-Çandır Deresi yürüyüşü,
*Derbent Harabeleri-Döşemealtı Antik yol- Döşemealtı Obruğu yürüyüşü,
*Katran Dağı-Kırkgözhan-Kırkgöz Su Kaynakları yürüyüşü,
*Gebiz-Kocamemetler-Kırçağıl-Pamucak-Yumaklar yürüyüşü,
*Altınbeşik Mağarası-Üzümdere Balık Çiftliği-Ormana evleri yürüyüşü.
Şüphesiz bu tur güzergahları çeşitlendirebilir, böylece trekking meraklılarına bir çok
alternatif sunulabilir. Verilen örnekler turizm merkezlerine yakın olup, genellikle bir iki günlük
turlarla gerçekleştirilebilecek olanlardır. Öte yandan trekking turlarının kısa süreli olmayıp, 10
gün veya iki haftalık güzergahları içeren programları da bulunmaktadır.
3.3.Kış Turizmi Alanları
Dünya turizm hareketlerinden önemli oranda yararlanan ülkeler, turizm türlerini artırarak
turizm sezonunu uzatmak, bu sektörden sağladıkları geliri yükseltmek ve istihdamın yıl boyunca
devam etmesini sağlamak gayreti içindedir (Akova, 1999, S.190). Bu bağlamda dünyada nadir
olarak rastlanan bir durum Antalya ili için söz konusudur ve mutlaka değerlendirilmesi gereken
bir olgudur. Bu olgu, kıyı turizminin uygulandığı bir merkezin, aynı zamanda kış turizmi ve kayak
merkezi olarak önem kazanmasıdır.
Antalya ili genel olarak yaz mevsiminde yoğunluk kazanan kıyı turizmi ile ünlense de,
yılın belirli bir kısmına sıkışan bu turizm türüne alternatif oluşturacak alansal çeşitliliğe de
sahiptir (Tablo 5).
Tablo 5: Antalya İlinde Kış Turizmi Alanları
Yükselti
Kuşağı Kayak
Adı
Uzaklık (km.)
Dağ
Saklıkent
Antalya 50
Bakırlıdağı
(m.)
1.800-2.000
Sezonu
Aralık-Mart
Akdağ*
Alanya 45
Akdağ
1.600-2.300
Aralık-Nisan
Tahtalıdağı
Kemer
2300
Aralık-Mart
7
Tahtalıdağı
Kızlarsivrisi* Elmalı 20
Kızlarsivrisi
-
-
Akdağ*
Akdağ
-
-
Kaş
70
*Potansiyel saha
Saklıkent Kayak Merkezi, Antalya’nın hemen batısında ve Beydağları’nın bir parçası
olan Bakırlıdağı (2.547 m.)’nın kuzey yamaçlarındaki Saklı yaylası ve çevresini kapsamaktadır.
Saklıkent Kayak Merkezi’nin denizden yüksekliği, 1.915 m. (tesisler sahasında) olup, söz
konusu rakam kayak pistleri yakınlarında 1.970 m.ye kadar çıkar (Doğanay, Zaman, 2002,
S.151). Bu merkezde genellikle 1.800-2.000 m. arasında kalan alanlar yerleşim merkezi, 2.000
m.den yukarıda yer alan kesimler ise kayak alanları olarak değerlendirilmiştir (Foto: 2).
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
23
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Foto 2: Saklıkent, Bakırlıdağı’nın zirvesine, dağ evine kadar ulaşan ziyaretçileri Saklıkent ve Beydağları’nın
büyüleyici manzarası karşılamaktadır (Antalya).
Kayak sezonu, Aralık ayı ortalarında başlar ve Mart ayı sonlarında son bulur, ortalama
olarak 100 gündür.
Toplam uzunluğu 2.5 km. olan, amatör, orta derecede ve profesyonel kayak yapılabilen
farklı zorluk derecelerinde (eğim ve kayma güçlük derecelerine göre) toplam üç pist yapılmıştır.
Pistlerin ortalama eğimi %35-40 civarındadır. Tesislerde 2 adet teleski (240 kişi/saat ve 340
kişi/saat kapasiteli biri 750 m. ve diğeri 850 m. lik), 1 adet telesiyej, 2 adet bayb lift kullanıma
sunulmuştur (Tablo 6).
Tablo 6:Antalya’da Kayak Merkezleri ve Kayak Alanlarının Alt Yapı Hizmetleri
Pistler
Mekanik Tesisler
Kapasite
Adı
Adet
Uzunluk (km.)
Adet
2
2.5
2
Akdağ (Alanya)
-
-
Tahtalıdağı
3
-
Kızlarsivrisi
-
Akdağ (Kaş)
-
Saklıkent
Yatak Sayısı
(Kişi/saat)
580
120
-
-
-
1
480
-
-
-
-
-
-
-
-
-
Saklıkent’te, kayak sezonunda kar kalınlığı 50 cm. ile 150 cm. arasında değişir. 50 cm.
nin altında olduğu yıllarda, Merkez’in ziyaretçi sayısında büyük bir düşüş yaşanır.
Saklıkent Kayak Merkezi, ziyaretçi sayısı bakımından henüz istenilen ve ekonomik
açıdan tatmin eden bir seviyede değildir. Bu durum aslında, Antalya ilinin daha çok kıyı turizmi
ile karakterize olması ile ilgilidir. Kayak ve kış turizmi Antalya’da kıyı turizminin gölgesinde
kalmıştır.
Saklıkent’te toplam 120 yatak kapasiteli üç konaklama tesisi bulunmaktadır.
Kayak Merkezi’nin Antalya şehir merkezine yakın olması, sahaya gelen ziyaretçilerin
günübirlikçi nitellikte olmasına yol açıp, konaklama yapmadan geri dönmelerine neden
24
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
olmaktadır. Özellikle paket tur organizasyonları ile gelen turist kafilelerinin, konaklama
tesislerine geri dönmeleri, kayak merkezindeki konaklama tesisleri için önemli bir ekonomik
kayıptır.
Araştırma sahasında 2007 yılı Temmuz ayında faaliyete geçen Tahtalıdağı Kayak
Merkezi, Kemer’de Tahtalıdağı (2.366 m.)’nın zirvesinde 60 hektarlık bir alanda kurulmuştur.
Tesislerin olduğu alana Tekirova’dan (Kemer) 4.351 m. uzunluğundaki teleferik hattı ile
ulaşılmaktadır. Üç ayrı kayak pistinin yer aldığı zirveye 9 dakikada ulaşmayı sağlayan teleferik
hattı, 80 kişilik iki vagonuyla günde 2.000 kişi taşıyacak (saate 470 yolcu) şekilde planlanmıştır.
Saklıkent
ve
Tahtalıdağı
yanı
sıra
Antalya’da
kış
sporları
merkezi
olarak
değerlendirilebilecek potansiyel sahalara Akdağ (Alanya) da dahil edilebilir.
Alanya’nın hemen kuzeyinde yükselen ve Toros Dağları’nın bir parçası konumundaki
Akdağ, yükseltisi nedeniyle etkili kar yağışlarına maruz kalmakta ve kış sporları için gerekli
doğal şartlara sahip bulunmaktadır. Alanya’ya 45 km. uzaklıkta olup, Saklıkent Kayak
Merkezi’nin Antalya ile olan karşılıklı etkileşiminin bir benzeri sahadır. Akdağ’ın kış turizm
potansiyeli Alanya’nın yaz turizm olanaklarıyla bütünleştiğinde, Alanya hem yaz hem de kış
mevsimi boyunca turizm aktivitelerine sahne olarak, turizm pazarındaki etkinliğini daha fazla
arttırma imkanına kavuşacaktır.
Deniz seviyesinden 1.600-2.300 m. ler arasında yer alan potansiyel sahaya AlanyaDereköy-Kadınhanı-Derincedere-Ballıca-Yellicebelen
(son
4-5
km.
lik
kısmı
yürünmesi
gerekmekte) yolu izlenerek ulaşılmaktadır.
Yörede kar kalınlığı 2 m. ye kadar çıkmakta, karın yerde kalma süresi 6 ayı bulmaktadır.
Bu meteorolojik verilere göre 20 Aralık-30 Nisan tarihleri arasında kayak yapmak mümkündür.
Kayak merkezi olabilecek sahanın yerleşim alanı olarak, Hanay (Çukur mevkii) yaylası
düşünülmektedir.
Ayrıca Antalya ilinde Kızlarsivrisi, Gömbe Akdağ gibi dağların kış turizmine açılması da
şüphesiz ki, bir çok açıdan araştırma sahasında turizmin çeşitlendirilmesine katkı sağlayacaktır.
Bu potansiyel alanlara gerekli yatırımlar yapılıp, faaliyete geçtiğinde;
*Araştırma sahasında turistik faaliyetlerin yaz mevsiminde olduğu gibi kış mevsiminde
de devamı sağlanarak, “turizm sezonu” kavramı yerini “turizm yılına” bırakacağı,
*Bu sayede sahanın tanıtımı daha etkin bir şekilde yapılıp, pazarlama şansının artacağı,
*Antalya ilinin turizm kaynaklarının yıl boyunca turizm etkinliklerine sahne olacağı,
turizm faaliyetlerinden sağlanan gelirin artacağı,
*Sektörde çalışan personelin istihdamının yıl boyunca devamının mümkün olacağı,
varsayılabilir.
3.4.Kırsal veya Tarımsal Turizm Alanları
Antalya ili kırsal yerleşmeleri, fiziki, beşeri ve ekonomik coğrafya özellikleri ile zengin
kırsal turizm çekiciliklerine sahiptir.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
25
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Bu turizm türü; Antalya açısından başlı başına ele alınması gereken, dünyada gelişen
ve bu bağlamda il potansiyelinin değerlendirilmesi açısından, bir çok kesim tarafından üzerinde
önemle durulması gereken bir konudur. Bugün, güney sahillerinde tatillerini geçiren turistlere
yönelik düzenlenen “pamuk toplama turları” bile bize ışık tutmaya yeterlidir. Yapılan uygulamayı
kısaca özetlemek gerekirse; Manavgat ve Side’de tatilini geçiren turistler pamuk toplamak için
düzenlenen turlara katılarak, ilk önce tur kapsamında bulunan Oymapınar baraj gölünde tekne
gezisine katılmakta, daha sonra aralarında yaşlı ve çocukların da bulunduğu turistler çevredeki
pamuk tarlalarında bir saat çalışmaktadırlar. En fazla pamuk toplayana ise akşam yemeğinde
bir şişe şarap hediye edilmektedir.
Ekim ve kasım aylarında yapılan bu uygulamanın çiftlik sahibine ek bir kazanç sağladığı
söylenemez. Ancak gelecekte gerekli alt yapıların oluşturulması ile oluşabilecek kazanç
açısından üzerinde durulması gereken bir konu olarak ciddi bir örnektir.
Antalya ilinde tarımsal aktivite ile tatil olanaklarını bütünleştiren bu tür çiftliklere
rastlamak mümkündür (Foto: 3).
Foto 3: Tanal Ailesi Çiftliği; ziyaretçiler erik topluyor, toprak çapalıyor, süt sağıyor, ekin biçiyor, iş yapmak
istemeyenler ise çiftlik evlerinde konaklayıp doğal hayata tanık oluyor (Akçaeniş köyü, Elmalı).
Araştırma sahasında tarımsal turizmi kapsamında hizmet veren üç yerleşim merkezinde
kurulmuş 7 adet çiftlik mevcuttur. Bunlardan 5 tanesi kıyı turizminin yoğun olduğu Çıralı’da
(Ulupınar/Kemer) bulunmaktadır. Diğer iki tanesi ise Geyikbayır (Antalya) ve Akçaeniş’de
(Elmalı) olmak üzere kıyıdan uzakta yer almaktadır.
Öte yandan araştırma sahasının Kuzca (Kumluca), Ürünlü (İbradi), Sapadere (Alanya)
gibi
birçok
köyü
doğal
ve
kültürel
coğrafya
özellikleri
ile
kırsal
turizm
açısından
değerlendirilebilir.
26
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
3.5.Av Turizmi Alanları
Antalya ili topoğrafik yapısı, sahip olduğu iklim özellikleri, zengin bitki örtüsü ve değişik
türde av hayvanları ile avcılık faaliyetlerine uygun olanaklar sunmaktadır. Zaten Türkiye’de
bilinçli ve gerçek anlamda av turizmi, ilk kez 1981 yılında Antalya’da dağ keçisi ve domuz avı ile
başlamıştır. Bu dönemde Antalya’daki av sahaları Düzlerçamı ile Gidengelmez dağlarıdır. Bu
sahalarda avlanan avcıların sayısının gerek yerli ve yabancı olarak düzenli arttığı, ancak avdan
elde edilen gelirlerin oldukça değişken olduğu görülmektedir.
Antalya’da 1981-1982 av mevsiminde 53 avcının katılımıyla başlayan av turizmi
etkinlikleri, 1986-1987 döneminde 181 kişiye yaklaşarak %341.5’lik bir gelişme sağlarken,
gelirler %300’ün üzerinde artmıştır. Ancak 1988-1989 av döneminde avlakların kapanması ve
Türkiye’de
diğer
av
sahalarının
devreye
girmesiyle
araştırma
sahasının
av
turizmi
etkinliklerinden aldığı pay azalmıştır. 1989-1995 yılları arasında yılda ortalama avlanan yaban
keçisi sayısı 35’e düşmüş, buna karşılık katılan avcı sayısı artmıştır. Avcıların yaklaşık %51’ini
yerli avcılar oluştururken %49’unu da yabancı avcılar meydana getirmiştir. 1995-1996 yılından
sonraki 10 yıllık dönemde avcı sayısı sezonda bir önceki yıllık ortalamalara oranla 3 katına
yakın bir artış göstererek yıllık ortalama 117 kişiye ulaşmıştır. 1996-2006 döneminde av turizmi
gelirleri ise yıllık ortalama 50.000 dolardır.
Antalya İli Yaban Hayatı Koruma Sahalarında (YHKS) 2005-2006 av sezonunda 124
yabancı avcı avlanmıştır. Sayı olarak az gibi görünen bu avcıların kişi başına 1.000 dolar
civarında av bedeli ödedikleri bilinmektedir. Ancak asıl saptanamayan harcamalar genellikle
zengin bir kesimden gelen avcıların konaklama, yeme içme için ödedikleri miktarlardır. Bazı
tahminlere göre bir avcının Türkiye’ye geldikten sonra kaldığı süre içinde avlanma, konaklama,
beslenme ve diğer tüm harcamaları için 10 bin dolarlık bir harcama yaptığı düşünülmektedir.
Olaya bu boyuttan bakıldığında bir avcının tatil için gelen turiste göre bölge ekonomisine yaptığı
katkının çok daha fazla olduğu anlaşılır. Av turizminin sadece ekonomik yönü baz alındığında
bile araştırma sahasının desteklenip, geliştirilmesi gerekli bir alternatif turizm kaynağı olduğu
düşünülebilir. Çünkü Türkiye’ye gelen turistlerin kişi başına ortalama harcamaları 2007 yılı için
679 dolar civarında gerçekleşmiştir. Bunun anlamıysa bir avcının kaldığı süre içinde yaptığı
harcamanın 14 turiste bedel olduğudur.
Türkiye’de 50 ilde mevcut 144 adet YHKS bulunmakta olup bunların 8’i Antalya’da yer
almaktadır (Tablo 7).
Tablo 7:Antalya İlindeki Yaban Hayatı Koruma Sahaları
Adı
Akseki-İbradi-Üzümdere
Kuruluş
Orman Alanı
Diğer Alan Toplam
Yılı
(h.)
(h.)
2002
19.272
(h.)
1.063
Hayvan Türü
20.335 Yaban Keçisi
Yaban
Düzlerçamı
1966
26.330
4.485
Finike-Sarıkaya
2005
-
40.398
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
Keçisi,
30.815 Geyik
40.398 Yaban Keçisi
27
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Alanya-Dimçayı
1974
43.917
9.307
53.224 Yaban Keçisi
Dağı
1988
15.789
114
15.903 Yaban Keçisi
Kaş-Kıbrıs Çayı
1981
3.000
Gündoğmuş
1993
5.105
4.189
9.294 Yaban Keçisi
Sivridağ
2003
6.311
4.426
10.737 Yaban Keçisi
Cevizli-Gidengelmez
3.000 Dağ Keçisi, Ayı
Kaynak: Antalya İli Çevre ve Orman Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü, 2006,
Antalya.
Türkiye’de YHKS’nın kapladığı toplam alan 1.232.297 hektardır. Araştırma sahasında 8
ayrı yerde bulunan YHKS ise 183.706 hektar alan kaplamaktadır. Başka bir deyişle Türkiye’deki
YHKS’larının %14.9’u Antalya ilinde bulunmaktadır.
Antalya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü faaliyet alanında 4 adet Örnek Avlak Sahası
2
mevcuttur (Tablo 8).
Tablo 8:Antalya İlindeki Örnek Avlak Sahaları
Örnek Avlak Adı
Yeri Kuruluş
Kuruluş Yılı
Alanı (h.)
İşletme Durumu
Dereköy
Korkuteli
2004
Alara
Alanya
2004
4.242 Özel (10 yıl)
Kurtboğazı
Elmalı
2004
7.390 Özel (10 yıl)
Akseki
2004
11.971 Kamu
Cevizli-KuyucakBademli
3.529,5 Özel (9 yıl)
Kaynak: Antalya İli Çevre ve Orman Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü, 2006,
Antalya.
Avlanma alanlarında Nisan-Mayıs-Haziran-Temmuz ayları hariç, Çarşamba, Cumartesi,
Pazar ve resmi tatil günlerinde avlanmak serbesttir (MAK, 2007, S.12-13). Araştırma sahasında
av turizminin uygulanış zamanı göz önüne alındığında, mevcut tesislerin av etkinliklerinde
kullanılmasıyla yaz ayları dışında da açık kalma imkanı doğmaktadır.
Bu durumda; hem uygulanış zamanı farklılığı hem de yüksek gelir getiren bir etkinlik
olan av turizminin, araştırma sahasında alternatif turizm kaynakları içinde yer alabilecek bir
turizm türü olduğu ileri sürülebilir.
3.6.Koruma Alanları
Rekreasyon amaçlı kullanımlara imkan tanıyan ormanlar, milli parklar ve diğer koruma
statüsündeki doğa parçaları, son yıllarda turizmdeki yeni arayışlar için bir umut olmuştur. Bu tür
alanlar taşıdıkları kaynak değerleri ile herhangi bir coğrafya parçasından farklıdırlar ve ulusal ve
uluslararası boyutta doğal ve kültürel kaynak değerlere sahip oldukları için birer cazibe
merkezleridir. Barındırdıkları özellikleri nedeniyle ziyaretçilerin dikkatini çekmektedirler. Bu
alanlara insanların günübirlik ya da kısa süreler için gelmek istemeleri, beraberinde çeşitli turizm
2
Türkiye’de avlak tanımı ilk kez Kara Avcılığı Kanunu (KAK) ile oluşturulmuş olup, avlaklar genel, örnek ve özel avlak olarak üç
grupta incelenmiştir. Devlet avlakları, özel avlaklar ve meskun mahaller haricinde kalan bütün yerler genel avlaklar olarak
adlandırılmaktadır. Örnek avlaklar devlet veya genel avlak sınırları içerisinde kurulmakta iken, özel avlaklar tapulu veya sahipli
araziler üzerinde kurulmaktadır (Çanakçıoğlu ve Mol, 1996).
28
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
aktivitelerini de (doğa yürüyüşleri, su sporları, kampçılık, dağcılık, kültürel aktiviteler vb.)
gündeme getirmektedir.
Koruma statüleri olan alanların Türkiye’de dağılışı incelediğinde ilginç bir özelliğe
sahiptir. Bu durum, Antalya dışında hiç bir ilde ikiden fazla milli park bulunmamasıdır. Oysa
araştırma sahasında Beydağları Olimpos (Kemer-Kumluca), Güllük Dağı (Korkuteli), Köprülü
Kanyon (Manavgat) ve Altınbeşik Mağarası (İbradi-Akseki) Milli Parkı olmak üzere dört adet milli
parkın yanı sıra; Kurşunlu Şelalesi (Aksu/Antalya), Güver Kanyonu (Antalya Merkez) ve
İncekum (Alanya) Tabiat Parkı; Alacadağ (Finike), Çığlıkara (Elmalı) ve Dibek (Kumluca) Tabiatı
Koruma Alanı; Belek (Manavgat-Serik), Kekova (Demre) ve Patara (Kaş-Fethiye) Özel Çevre
Koruma Bölgesi adı altında sahanın koruma alanları zenginliğini ortaya koymaktadır. Bu durum,
koruma alanlarındaki uygulanabilecek turizm etkinlikleri için araştırma sahasının büyük bir
potansiyele sahip olduğunu göstermektedir (Tablo 9).
Tablo 9:Antalya İlinde Çeşitli Koruma Statülerindeki Alanlar
Tabiatı
Özel Çevre
Milli
Alanı
Tabiat
Alanı
Koruma
Alanı
Koruma
Park
(h.)
Parkı
(h.)
Alanı
(h.)
Bölgesi
Alanı (h.)
Kurşunlu
Güllük Dağı
6.702
Şelalesi
586.5 Alacadağ
Olimpos
34.425
İncekum
27.1
Köprülü Kanyon
36.614
Güver Kanyonu
4.044
427
Belek
1.350
Çığlıkara
15.889
Kekova
2.600
Dibek
550
Patara
1.900
Beydağları
Altınbeşik
Mağarası
1.116
Araştırma sahasında bulunan milli parkların önemi yalnızca sayı olarak fazlalığı ile değil
aynı zamanda alan olarak da, ülkedeki bütün milli parkların toplam alanının yaklaşık %13.6’sına
sahip olmasıyla ortaya çıkmaktadır.
3.7.Mağaralar; Mağara Turizmi
Mağara oluşumları bakımından önemli bir jeolojik-jeomorfolojik nitelik olan karstlaşma
(karstik alanlar) Antalya’da geniş alanlar kaplamaktadır (Köksal, 1994, S.72; Akova, 1999,
S.187).
Araştırma sahasında keşfedilmemiş bir çok mağaranın yanında, keşfedilmiş olup ancak
tamamen kontrolsüz bir şekilde meraklılarına ziyaret edilme imkanı veren pek çok mağara
vardır. Antalya ili sınırları içerisinde, Karain (Yağca/Antalya), Damlataş (Alanya), Altınbeşik
(İbradi) ve Dim (Alanya) mağaraları gibi turizme açılmaları nedeniyle ulusal ve uluslararası
düzeyde çok iyi tanınan beli başlı mağaraların yanı sıra, turistik çekiciliklere sahip birçok mağara
daha bulunmaktadır (Tablo 10).
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
29
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Tablo 10: Antalya İlinde Sahasında Turizme Açılan/Açılabilecek Bazı Mağaralar
Mağara Adı
Yeri
Kullanım Durumu
Kocain
Ahırtaş/Merkez
Açık
Geyikbayırı
Geyikbayırı/Merkez Kapalı
Beldibi
Kemer
Açık
Peynirdeliği
Kemer
Kapalı
Molla Deliği
Kemer
Kapalı
Ayı İni
Kumluca
Kapalı
Zeytintaşı
Serik
Açık
Mahrumçalı
Manavgat
Kapalı
Dim
Alanya
Açık
Çimenini
Alanya
Kapalı
Yalandünya
Gazipaşa
Kapalı
Antalya il merkezinin 30 km. kuzeybatısında, eski Antalya-Burdur karayoluna 5-6 km.
uzaklıkta bulunan Yağca köyü sınırları içindeki Karain mağarasını 2004-2007 yılları arasında
yaklaşık 75 bin kişi ziyaret etmiştir (Tablo 11).
Tablo 11:Karain Mağarası Ziyaretçi Sayıları ve Gelir Durumu
Yerli ve Yabancı Ziyaretçiler
Yıllar
Ücretli
Ücretsiz
Kombine Giriş
Ziyaretçi
Gelir (YTL)
2004
20.911
1.683
277
22.871
7.318
2005
5.864
17.629
-
23.493
7.548
2006
-
9.631
-
17.416
11.719
2007
4.861
8.353
-
13.214
9.722
Kaynak: Antalya Müzesi Müdürlüğü Verileri, 2007.
Araştırma sahasında turizm çekiciliği olan birçok mağaranın varlığı düşünüldüğünde,
Karain mağarasının yıllık ortalama 20 bin kişi tarafından ziyaret edilmesi oldukça anlamlıdır.
3.8.Rafting Alanları: Akarsu Turizmi
Antalya rafting açısından son derece elverişli akarsulara sahiptir. Köprüçay gibi zorluk
derecesi yüksek akarsuların yanı sıra bu heyecanı yaşamak isteyen amatörlerin kullanabileceği
akarsular da vardır. Türkiye’de çok yeni olarak uygulama imkanı bulmuş olan rafting özellikle
Antalya ve çevresi için ayrı bir önem taşır. Akdeniz’e kıyısı bulunan ülkeler içinde yalnız
ülkemizde yaz mevsimi boyunca rafting yapmak mümkündür. Yörenin coğrafi özelliklerinden
kaynaklanan bu olgu turizm sektöründe önemle değerlendirilmesi gereken bir avantajdır
(Akova, 1999, S.196).
Bilindiği gibi Akdeniz iklimi etkisi altındaki araştırma sahasında yazlar kurak ve sıcak,
kışlar ılık ve yağışlı geçerken, sahanın litolojik yapısında kalker formasyonların geniş alanlar
kaplaması, büyük ve güçlü akarsuların meydana gelmesine yol açmıştır. Tüm bunlara rağmen
Antalya, Doğu Karadeniz’den sonra raftingin uygulandığı ikinci saha karakterindedir.
Toroslardan doğan ve karstik kaynaklarla beslenen akarsuların birçoğu rafting için elverişlidir.
30
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
Bu akarsuların başında Manavgat Çayı, Köprüçay, Alaraçayı, Dimçayı ve Alakır çayı
gelmektedir.
Manavgat Çayı, Manavgat ve çevresinin turizm çekicilikleri arasında akarsu sporları
bakımından önemli bir potansiyel oluşturmaktadır. Çay, rafting açısından uygun olanaklar sunar.
Çay’ın üst kısımlarına ulaşım Manavgat-Alanya karayolunun yaklaşık 10. km.sinde kuzeye
dönülüp, Akseki yönüne devamla varılır. Akseki’ye 4 km. kala İbradi istikametine dönülerek 11.
km.de Şahap köprüsüne ulaşılır. Burası akarsu sporlarının başlama noktasıdır.
Rafting için zorlu bir akarsu olan ve yabancı turistlerin tercih ettiği Manavgat Çayı’nda
rafting parkuru Akseki-İbradi karayolu üzerinde Şahap köprüsünden başlayıp üç kanyondan
geçerek 19 km. güneyde Sevinç köyünde sona ermektedir.
Köprüçay’ın değişken karakteri rafting sporu için ideal bir ortam yaratır. Çaydaki rafting
güzergahı tarihi Oluk Köprü’nün 100 m. kadar güneyinde, suyun nispeten durgun olduğu nehrin
cep yaptığı alanda başlar (Foto: 4). Zorluk derecesi 3 olan yaklaşık 11-12 km.lik güzergah,
Beşkonak güneyindeki Beton Köprü’ye varıldığında bitirilir.
Foto 4: Köprüçay, rafting başlangıç noktası. Rafting güzergâhı tarihi Oluk Köprü’nün 100 m. kadar güneyinde,
suyun nispeten durgun olduğu nehrin cep yaptığı alanda başlamaktadır (Beşkonak, Manavgat).
Alanya ile Manavgat ilçelerinin sınırını oluşturan Alaraçayı, gerek içinde aktığı vadinin
doğal güzelliği gerek akarsu sporlarına uygun olmasının yanı sıra Selçuklu döneminden kalma
Alarahan, doğal ve tarihi zenginlikleriyle turizm sektöründeki yerini almaya çalışmaktadır.
Rafting güzergahı Alaraçayı’nın denize döküldüğü yerden yaklaşık 30 km. içerideki
Suuçtu mevkiinden başlayıp 22 km. kadar devam ettikten sonra Alarahan önünde bitmektedir.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
31
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Dimçayı vadisi orman içinde bulunmaktadır. Bu ormanda akan çayın içinde bulunduğu
doğal ortamın güzelliği ve Alanya gibi bir turizm merkezine yakınlığı Dimçayı’nın önemini arttırır.
Çok fazla su taşımayan ve özellikle de yaz aylarında suyu daha da azalan Dimçayı,
rafting için pek uygun olmamasına rağmen yine de bu sporun uygulanmasına olanak tanır.
Ancak su seviyesinin yüksek olmaması 7-8 hafta boyunca 4-6 kişilik botların kullanılmasına izin
vermezken, iki kişilik kanolar ve kayaklar en sık kullanılanlardır.
Alakır çayı, kaynağını Antalya Körfezi’nin batısında yükselen dağlık kütledeki Beydağ
yaylasından alır. 60 km. uzunluğundaki çayın, Çaltı-Karacaören (Karabük mahallesi) köyleri
arasında (3 km.) kalan kısmı rafting için uygun imkanlar sunmaktadır.
Sonuç olarak; araştırma sahasında yayla turizmi, dağ turizmi, kış turizmi, kırsal turizmi,
av turizmi, ekoturizm, mağara turizmi ve akarsu turizmi, alternatif turizm türleri olarak karşımıza
çıkmaktadır (Şekil 4).
Antalya’da günümüz koşulları içinde alternatif turizm türlerinin kitle turizminin yerini
alması beklenemez. Fakat kitle turizminin destekleyicisi olabilir, yörenin doğal ve kültürel
kaynaklarından yararlanma olanaklarını harekete geçirebilir.
Araştırma sahasının alternatif turizm kaynakları, deniz, kum, güneş içerikli kıyı turizmi ile
birlikte planlanarak turizmin hizmetine sunulabilir. Bu kaynaklarından yararlanılması turizmin
zenginleşmesine, daha fazla talebin çekilmesine ve istihdamın artmasına katkı sağlayabilir.
Böylece; kitle turizmi ve alternatif turizm birbirinin düşmanı değil aksine tamamlayıcısı
olarak Antalya turizminin pazarlanmasında bir bütün olarak yerini almalıdır.
32
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
Şekil 4: Antalya İlinde Alternatif Turizm Kaynaklarının Coğrafi Dağılışı
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
33
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
4.ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARINI PLANLAMA YAKLAŞIMLARI VE
ÖNERİLER
Turistik gelişmenin verimli ve dengeli bir şekilde yürütülmesi için bütün düzeylerde
turizm planlamasına ihtiyaç vardır. Planlama yapılmadan turizmin gelişimine izin verilen yerlerde
çevresel ve sosyal sorunlar ortaya çıkmaktadır. Plansız gelişme hem yerel halka zarar vermekte
hem de turistlerde memnuniyetsizlik meydana getirmek suretiyle, pazarlama zorlukları ve
ekonomik kazançların azalması gibi sorunları doğurmaktadır (Avcıkurt, 2003, S. 75, 76). Bu
nedenledir ki turizmin kendine has problemlerinin çözümlemesinde planlamaya ihtiyaç vardır.
Çünkü turizmin ve dolayısıyla onun en güçlü aktörü olan turistin fayda mı, yoksa zarar mı
getirdiği tartışmaları açıklığa kavuşturulamayacaktır. Dolayısıyla turizm politikasında önceden
saptanan hedeflere ulaşabilmek için, turizmin yararlanabileceği kaynakların kullanımında ve
alınacak önlemlerin saptanmasında uygulanacak yöntem ve tekniklerin rasyonel ilkelere
dayanması zorunluluğu, turizmde planlama yapmayı gerekli kılmaktadır.
Araştırma sahasında doğal ve kültürel varlıkların turizm amaçlı kullanımını sağlamak,
turizmi çeşitlendirmek, turizm alt yapısının oluşturulmasında katkı payı bilincini geliştirmek ve
örgütlenmeye öncülük etmek, sektörün bir plan disiplini içinde büyümesini yönlendirmek
amacıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 21 nokta (Konyaaltı, Kaleiçi, Belek, Serik,
Manavgat Kıyı Kesimi, Alanya İncekum, Alanya Alaraçayı, Alanya Güneyi, Alanya Cenger,
Alanya Doğusu, Alanya Batısı, Gazipaşa, Kaş-Kalkan Kıyı Bandı, Antalya Arapsuyu, Antalya,
Alanya Akdağ Kış Sporları, Serik Çolaklı, Perge Kongre ve Fuar, Demre Kıyı Bandı, Aşağıoba,
Alanya Kargıcak, İbradı Maşad Yaylası Turizm Merkezleri ile Side ve Güney Antalya Turizm
Alanları) Turizm Merkezi ilan edilmiştir.
Türkiye’ye gelen yabancıların %47.7’si gezi ve eğlence amacıya gelmekte olup, büyük
çoğunluğu kıyıları tercih etmektedir. Bu genel eğilime uygun olarak turizm tesisleri kıyılarda
yoğunlaşmaktadır (www.kultur.gov.tr-25.01.2008). Kıyılardaki bu yığılmanın önlenebilmesi ve
turizm türlerinin arttırılması amacıyla alternatif turizm kaynakları, kıyı turizminin alternatifi ya da
tamamlayıcısı olarak devreye sokulmalıdır.
Turizmin dünyada ve ülkemizde gösterdiği hızlı gelişmeyi en somut biçimde Antalya
ilinde görmek mümkündür. Araştırma sahasında turizmin yoğunluğu deniz, kum, güneş
üçlüsüne dayanır. Bu gerçeği kabul edip, tatil turizmi tanıtımları esnasında alternatif turizm
türlerinin zenginliği vurgulanarak sahaya gelen turistlerin salt kıyıya bağlı kalması önlenebilir ve
böylece turizm kaynakları değerlendirilerek, turistik faaliyetlerin bir hat üzerinde yoğunlaşması
yerine Antalya geneline yayılması sağlanabilir.
Araştırma sahasının doğal coğrafi yapısında oldukça fazla yer kaplayan dağlar; yaylalar,
akarsular, doğal bitki örtüsü ve yaban hayatı turizm sektöründe etkili ve planlı bir şekilde
değerlendirildiğinde, sahaya gelen turist sayısı ve turizm gelirlerini arttırılabileceği gibi,
günümüzde kıyı şeridine bağlı olan turizm aktivitelerinin iç kesimlere yayılmasına, bu şekilde
kırsal kesimde yaşayan halkın, turizmin yarattığı ekonomik güçten daha fazla pay almalarına
34
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
katkıda bulunabilecektir. Bu ise Antalya’nın dolayısıyla Türkiye’nin refah düzeyinin yükselmesine
katkı vereceğinden bölgesel ekonomik kalkınma modeli uygulanmış olacaktır.
Antalya yaylaları, son yıllara kadar rekreasyonel ve turizm amaçlı kullanımdan çok, o
yörede yaşayan halkın hayvanlarını kolaylıkla beslemek ve kışlık yakacak gereksinimlerini
karşılamak amacıyla genellikle Haziran ayının başından Eylül ayının sonuna kadar yaşadıkları
yer olmuştur. Günümüzde yaylalar bütün bir yıl boyunca çalışan, şehrin kirli havasından,
gürültüsünden, stresinden uzaklaşmak isteyen kişilerin dinlenmek, eğlenmek, yeni yerler
keşfetmek, dağ havası teneffüs etmek, yayla kültürüne ve sosyal yaşantısına olan merak, sağlık
gibi çeşitli nedenlerle tatil yapmak isteyen kişilerin rağbet ettiği yerler haline gelmiştir.
Araştırma sahasında yayla mevsimini iklim belirlemektedir. Bu süre Haziran-Eylül ayları
arasında yaklaşık 4 aydır. Kıyı turizmi ile aynı mevsimi paylaşan yayla turizminde kıyıya yakın
yaylalar (Ördübek, Söğütcuması, Gedevet, Pınarbaşı, Dereköy, Türktaş yaylaları gibi) Antalya
turizmini çeşitlendirebilecek bir potansiyele sahiptir.
Yaylaları bütün yıl boyunca kullanmak, turizmde işlevlerini çeşitlendirmek ve turizm
mevsimini uzatmak için sayfiye ve doğa turizmi amaçlı kullanımı yanında, Saklıkent Kayak
Merkezi ile Saklıkent yaylası arasındaki ilişkide olduğu gibi mekanik tesisler, dağcılık rotaları
üzerinde bulunanlara dağ evleri yapılabilir (Gömbe, Gökbel yaylaları gibi).
Yayla turizminde en büyük sıkıntı yaylaların (Beydağı, Söbüce, İkiz, Mahmutlar, Gökbel,
Salamut, Morca yaylalarında olduğu üzere) büyük bir kısmına ulaşımın güç olmasıdır. Coğrafi
konumlarına göre en yakın turizm merkezleri ile sağlıklı bir etkileşimi artıracak alt ve üst
yapıların hayata geçirilmesi ile yaylalar zamanla ulusal ve uluslararası nitelikte turizm
merkezlerine dönüşebilir. Bu kapsamda yaylaların araştırma sahasındaki coğrafi dağılışı ve
turizm etkinliklerine katılmasındaki öncelikleri bir planlama dahilinde ele alınmalıdır. Öncelik orta
yükseltide yer alan yaylalara verilmelidir. Bu kapsamda başta Güney Antalya Turizm Gelişim
Alanı ile Doğu Antalya Turizm Gelişim Alanı ve 21 noktada oluşturulmuş turizm merkezlerine
coğrafi yakınlığı bulunan yaylalar (Ördübek, Altınyaka, Söğütcuması, Üçoluk, Gedevet,
Pınarbaşı, Dereköy, Türktaş gibi) hiçbir ilave yatırım yükü getirmeyeceği için önceliklendirilebilir.
Ancak yaylaların turizm planlamasında mutlaka koruma-kullanma dengesi için yasal ve idari
zemin oluşturulmalıdır. Yaylaların, taşıma kapasiteleri belirlenmeli, üst yapı hizmetleri tek elden
yürütülmeli, planın dışına taşılmamalı ve plana mutlaka yerel halk dahil edilmelidir. Planlamada
esas amaç sadece turizm amaçlı kullanımla sınırlı kalmayarak sportif ve bilimsel kullanım
amaçları da gözden uzak tutulmamalıdır.
Araştırma sahasında, turizmin deniz, kum, güneş üçgeni içinde sıkışmaması için yayla
turizmi; turizmin çeşitlendirilmesinde, tüm yıla ve saha geneline yaygınlaştırılmasında, değişik
yörelerin mevcut turizm potansiyelinin geliştirilerek harekete geçirilmesinde önemlidir. Bu
doğrultuda yapılacak turizm planlanmasında yaylaların; sağlık, dinlenme (Gömbe, Ördübek,
Yeşilyayla, Altınyaka, Söğütcuması, Üçoluk, Beydağı, Çinoğlu, Dereköy, Pınarbaşı, Gedevet,
Mahmutseydi, Türktaş, Mahmutlar ve Gökbel yaylaları), yerel etkinlikler (Söğütcuması, Söbüce
ve Gökbel yaylaları), doğa yürüyüşü (Gömbe, Ördübek, Beydağı, Söğütcuması, Üçoluk, İkiz,
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
35
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Maşad, Salamut, Morca, Çinoğlu, Dereköy, Pınarbaşı, Gedevet, Mahmutseydi, Türktaş,
Mahmutlar, Gökbel yaylaları), kültürel (Söbüce, Salamut, Morca, Dereköy, Mahmutseydi ve
Türktaş yaylaları), kırsal turizm (Gömbe, Altınyaka, Söğütcuması, Yeşilyayla, Türktaş ve
Mahmutlar yaylaları) gibi amaçlarla kullanılabileceğine dikkatler çekilmelidir. Böylece yaylalar;
potansiyel kaynak değerleri doğrultusunda yatırımları çekeceklerdir.
Sahada rekreasyon amacıyla yaylaya çıkan nüfusun ve yaylada tatil amaçlı ikinci konut
sayısının artması, yaylalara alt ve üst yapı hizmetlerini gerekli duruma getirmiştir. Bu alanlara
yol, su, elektrik hizmetlerinin sağlanmasının yanı sıra atık şebekesinin oluşturulacağı bir alt yapı
planlamasına gidilebilir, muhtarlıkların bu konudaki görev ve sorumlulukları artırılarak bir bütçe
oluşturulabilir.
Yeni yapılacak konaklama tesisleri için turizm merkezi ilan edilecek yaylalarda mutlaka
kat sınırlaması getirilmelidir. Doğal coğrafi koşulların etken olduğu geleneksel sivil mimari
dokunun korunarak, yeni yapılaşma için, tüm yapıların geleneksel yerel yapılaşma ile uyumlu
şekilde ahşap ve taş malzeme ile yapılması ve maksimum kat adedinin iki olması önerilebilir.
Yaylalarda kıyı turizminde konaklama tesislerinin neden olduğu gibi aşırı betonlaşma Alanya’nın
Gedevet, Pınarbaşı ve Dereköy yaylaları gibi birkaç yayla hariç diğerlerinde görülmemektedir.
Fakat yaylalarda geleneksel olarak yaylacılıkla birlikte var olan yayla evlerinin sayısı,
günümüzde kıyılarda yoğunlaşan tatil konutlarının koşutu olarak hızla artmaktadır. Yayla
turizminde konaklama tesisi olarak bu konutlardan faydalanmak daha uygun olacaktır.
Araştırma sahasında tanıtım materyallerinin eksikliği, yürüyüş parkurlarını gösteren
haritaların olmayışı, bazı yaylalara yolların yapılarak doğal yapının bozulması, kalabalık
grupların götürülerek çevrenin kirletilmesi yayla turizminde ilk göze çarpan sorunlardır. Ayrıca;
yaylalarda turizm fonksiyonunun gelişmesiyle ortaya çıkacak betonlaşma, Söbüce yaylasında
olduğu gibi yaylalarda hayvancılığa zarar verebilir.
Sahada kıyı turizmine katılan turist sayısının fazla olması, yaylalara jeep safari turlarına
katılımı arttırmaktadır. Manavgat, Akseki, İbradi, Kemer, Kumluca, Demre, Kaş gibi turizm
merkezlerinden Torosların iç kısımlarla bağlantısını sağlayan karayolu hattı üzerinde bulunan
yaylalara jeep safari turları düzenlenmektedir. Ancak bu tur güzergâhları tamamen kontrolden
uzak gelişigüzel belirlenmektedir. Yaylalar için yapılacak turizm kullanım sınıflandırması ile
hangi yaylaların safari güzergâhı olacağı planlanabilir. Bu yaylalara jeep safari turlarının yanı
sıra fotosafari teşvik edilebilir.
Toroslar, dağlık alan aktiviteleri için büyük bir potansiyele sahiptir. Batı Torosların;
özellikle “Beydağları ve Geyik Dağları” olarak adlandırılan bölümü son derece bakir bir doğal
yapıya sahiptir. Özellikle birçok doğa sporu ve dağcılık için bir uygulama laboratuarıdır. Bu
doğal laboratuarın en önemli doğal kaynak değeri bakirliğidir. Özellikle Teke yöresinde kıyıya
dik ve birbirine paralel uzanan ve aralarındaki vadiler aracılığıyla Akdeniz ikliminin iç kısımlara
girmesine olanak tanıyan dağlar, dağcılık aktivitelerinin yapılmasına uygun şartlar hazırlar. Öte
yandan iklim yöre dağlarındaki zengin doğal bitki örtüsünün gelişmesine de olanak tanır.
Böylece araştırma sahasında herhangi bir trekking rotasından söz etmek gereği ortadan
36
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
kalkmaktadır. Antalya’daki herhangi bir dağ veya yayla, doğa yürüyüşleri için uygundur (Salamut
ve Morca yaylaları gibi). Güzergâhları sınırlayıcı ve belirli noktalara yönlendirici etkiler yok
gibidir.
Başta Beydağları, Kızlarsivrisi (Elmalı), Akdağ (Gömbe), Tahtalıdağı (Kemer), Üçoluk
yaylası (Antalya), Köprülü Kanyon, Manavgat Çayı (Manavgat), Akdağ (Alanya) dağ yürüyüşü
ve tırmanışları için dağcılık sporunu sevenlere olağanüstü çekici ve ilginç olanaklar sunar.
Antalya’ya ayak basan her insanın elinde, kullanım faaliyetlerini yönlendirip daha bilinçli
hale getirecek ve böylece koruma-kullanma dengelerinin oluşmasını sağlayacak bir “Genel
Kullanım Haritası” bulunmamaktadır. Sahanın sahip olduğu potansiyelin turizm sektöründe daha
etkin değerlendirilebilmesi amacıyla önemli bir ihtiyaç olan haritalar bir an önce hazırlanmalıdır.
Bunun için bilimsel bir çerçeve içinde coğrafi yaklaşım bütünlüğüne uygun, örnek bir haritalama
modeli ortaya konulabilir, sahayı kullanan her insana hitap edecek ve onların kolaylıkla anlayıp
kullanabileceği görsellikte bir haritalama tekniği geliştirilebilir.
Araştırma sahasına yönelik, haritalama çalışması ile insanların dağlardan faydalanma
faaliyetleri ve yatay-dikey dağılışları ortaya konulabilir, kullanım biçimleri ile yükselti, eğim, bakı,
morfolojik yapı, zemin yapısı, bitki örtüsü ve su kaynakları gibi fiziki coğrafya faktörleri arasında
ilişkiler kurulabilir, aşırı ve hatalı kullanıma bağlı çevre sorunlarına dikkat çekilebilir, mevcut ve
alternatif kullanım olanaklarının nokta, alan ve güzergahları belirlenebilir, kullanım faaliyetlerini
yönlendirip daha bilinçli ve doğaya uyumlu düzeye getirilebilir (sahada eski Yörük göç yolları
kullanılması ile doğal ve kültürel kaynaklar zarar görmeden topografya ile uyumlu alanlar tercih
edilebilir) ve böylelikle sahanın kontrollü bir şekilde kullanılması yapılandırılarak korumakullanma dengesi sağlanmış olur.
Kış turizmi faaliyetlerinin, ülke ekonomisine katkılarının yanı sıra kış turizmine elverişli
olan merkezlerin bulunduğu bölgelerde gelir, yatırım ve istihdam kaynağı oluşturması
bakımından önemli katkıları vardır. Benzer görüş Antalya’daki dağların turizm amaçlı kullanımı
için de geçerlidir.
Kış turizmi açısından Antalya’nın 50. km. kadar batısındaki Bakırlıtepe’nin kuzeye
bakan yamaçlarında yer alan Saklıkent Kayak Merkezi, örnek bir uygulama olup, benzer
uygulamalar Alanya-Akdağ, Elmalı-Kızlarsivri ve Kaş-Akdağ gibi dağlarda da başlatılmalıdır.
Kemer-Tahtalıdağı ve Antalya-Saklıkent’in ulusal ve uluslararası tanıtımının gerçekleştirilmesi
gayesiyle uluslararası bir yarışmanın düzenlenmesi düşünülebilir. Ayrıca Antalya’nın dinlenme
turizmi olanakları tanıtılırken kış sporları imkânları da vurgulanabilir. Kış turizminin
yaygınlaştırılması, araştırma sahasında yaz aylarında görülen turizm etkinliklerinin yılın diğer
aylarına yayılmasını kolaylaştıracaktır.
Av turizmi, yüksek gelir getiren bir etkinliktir. Av turizminin diğer bir özelliği uygulandığı
zaman açısındandır. Av mevsiminin başlangıcı dinlenme turizminin sonuna tesadüf etmektedir.
Bu olayın il turizmi açısından taşıdığı anlam; tesislerin yıl boyunca açık kalması, doluluk
oranlarının yükselmesi ve işletme giderlerinin azalmasıdır.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
37
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Araştırma sahasının doğal coğrafi yapısı, bitki örtüsü ve yaban hayatı bakımından av
turizminin gelişmesine elverişli konumdadır. Araştırma sahasında bu doğrultuda yararlanılan
Dereköy, Alara, Kurtboğazı, Cevizli-Kuyucak-Bademli avlak alanların yanı sıra av turizminde
yararlanılabilecek ek avlaklar oluşturulabilir. Bu zenginliğin sağlanmasında kırsal alanlarda
şahıs mülkiyetindeki birçok arazinin de av etkinliklerine kazandırılması ayrıca önemlidir. Sahada
kıyı gerisindeki yerleşim birimlerinde (Elmalı, Korkuteli, Akseki, İbradi ve Gündoğmuş) yeni
oluşturulacak avlak işletmeleri (devlet, özel ve devlet-özel) Antalya’ya gelen avcıların sayısının
artmasına ve dolayısıyla av turizminin ciddi boyutlara ulaşmasına olanak sağlayacaktır.
Araştırma sahasında yer alan koruma alanlarının bazıları turizm sektöründe
değerlendirilmektedir. Örneğin bilet alıp, giriş ücreti ödenen Güllük Dağı Milli Parkı’nı yılda
ortalama 35.000’e yakın ziyaretçi gezmektedir (Batı Akdeniz Bölge Müdürlüğü Kitapçığı, 2005,
S.10). Açıkhava müzesi niteliğindeki Termessos antik kent kalıntılarını görmek amacıyla
turistlerin ilgisini çeken, Güllük Dağı Milli Parkı’nı ziyaret edenler saptanabilirken, Beydağları
Olimpos Sahil, Köprülü Kanyon, Altınbeşik Mağarası Milli Parkları’na girişler herhangi bir
kontrole tabi olmaktan uzak oldukları için, gerek günübirlik, gerek kamp kurmak için gelenlerin
sayısının saptanması çok güçtür. Ancak hem yerli, hem de yabancı turistlerin bu alanları ziyaret
ettikleri bilinen bir gerçektir. Güllük Dağı Milli Parkı’nı ziyaret edenlerle bir kıyaslama yapılacak
olursa, sahada yer alan benzer statüdeki alanların turist potansiyelinin yılda 200 bin kişiye
yaklaştığı görülür ki, erişilen bu rakamların turizm sektörüne dolayısıyla, Antalya ekonomisine
sağlayacakları katkıların boyutlarının önemi kolayca ayırt edilebilir.
Köprülü Kanyon Milli Parkı’nda olduğu üzere park içinde yerleşmelerin olması (2873
sayılı Milli Parklar Kanunu gereği; milli park olarak ilan edilen alanda özel mülkiyetin
bulunmaması gerekmektedir.), yerel halkın milli park ve diğer koruma statülerine olumsuz
yaklaşımı, hatta köylülerin, turistlere davranış tarzı konularında bilinç ve eğitim eksikliği, alanda
sık karşılaşılan yangınlar, Beydağları Olimpos Sahil, Köprülü Kanyon, Altınbeşik Mağarası Milli
Parkları’nda milli park idaresinin etkin olmayışı, milli parka giriş ünitesinin, ziyaretçi merkezinin
yapılamaması, park girişinde ücret alınmaması, satış üniteleri, kır restoranları vb. kullanımlar
için projelerin yapılıp uygulanamaması araştırma sahasında karşılaşılan başlıca sıkıntılardır.
Araştırma sahasındaki milli park ve benzer statüdeki alanların gerek kaynak değerleriyle
korunması ve geliştirilmesi ve gerekse turizm açısından önemlerinin arttırılabilmeleri ve
sorunlarının çözümü açısından;
*Alanda yönetim, kontrol ve ziyaretçi merkezi oluşturularak, denetim mekanizması
sağlanmalıdır.
*Taşıma kapasitesine uygun kullanımlar (günübirlik kullanım alanları ve kamp alanları,
patika, manzara seyir terasları, tuvalet, gözetleme kuleleri vs.) için projeler üretilmelidir.
*Korunan alanlarda yeni patikaların açılması alan kaybı ve daha fazla çevresel etki
anlamına geleceği için (özellikle Güllük Dağı Milli Park’ında) buralarda yeni patika alternatifleri
belirlemek yerine ziyaretçi gezi döngüsünün düzenlenmesi daha kolay ve daha az zararlı bir
38
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
uygulama olabilecektir. Kullanım yoğunluklarının yeniden düzenlenmesi; patikaların rotasyonlu
kullanımı veya belirli süreler için ziyaretlerin durdurulması gibi tedbirler alınmalıdır.
*Konaklama, yeme ve içme gibi gereksinimler (Köprülü Kanyon ve Altınbeşik Mağarası
Milli Parkı, Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı) öncelikle yerel imkânlarla, doğal ve kültürel dokuya
uygun tesislerle çözümlenmeli, yöredeki konutlardan yararlanmalıdır.
*Koruma alanları fotoğrafçılık açısından oldukça iyi imkânlar ve görsel malzeme
sunmaktadır. Başta Köprülü Kanyon ve Altınbeşik Mağarası Milli Parkı olmak üzere Alacadağ,
Çığlıkara ve Dibek Tabiatı Koruma Alanlarının tanıtımının yapılabilmesi açısından “jeep safari”
yerine özellikle profesyonellerce “fotosafari” teşvik edilmelidir.
*Çeşitli statüdeki korunan alanların her birine, neden milli park ve benzeri olarak
belirlendiğini anlatan, özelliklerini ifade eden levha ve broşürler hazırlanmalı, ikaz panoları
asılmalı (özellikle Çığlıkara Tabiatı Koruma Alanı, Köprülü Kanyon ve Altınbeşik Mağarası Milli
Parkı gibi), ziyaretçi ve danışma merkezlerinin sayıları arttırılmalıdır.
Araştırma sahasının nadide doğal, kültürel kaynak değerlerini barındıran bu alanlar
yukarıdaki bahsedilen eksikliklerin giderilmesi doğrultusunda yapılacak bir planlamadan sonra
hem iç turizme hem de farklı turizm türleri ile dış turizme sunulması, sürdürülebilir turizm
açısından zorunludur.
Araştırma sahası, Türk kültürünün sergilenme odakları olarak tanımlanabilecek kırsal
yerleşmeler bakımından oldukça zengindir. Bu yerlerin turizme kazandırılması ile Antalya’ya
gelen turistler, Türk kültürünü yerinde yaşama imkânı bulabileceklerdir.
Nitekim birçok köy doğal ve kültürel coğrafya özellikleri ile kırsal turizmin geliştirilmesi
için uygun şartlar taşımaktadır. Mevcutları yanında değişik kırsal alanlarda çiftlikler kurularak
kırsal turizmi geliştirilebilir. Kuzca (Kumluca), Altınyaka (Kumluca), Çomaklı (Korkuteli), Ürünlü
(İbradi), Çaltılıçukur (Akseki), Sapadere (Alanya) gibi köyler, kırsal turizm için öncelikli olarak
seçilebilir. Özellikle Ürünlü’de 200-300 yıllık tarihi evlerin varlığı bu düşünceyi destekler
niteliktedir. Birtakım projeler kapsamında köylerin mimarisine uygun otantik evler inşa edilebilir.
Köyler atları, kıl keçileri ile köy yaşantısının turistlere sunulduğu çok güzel bir örneğini
oluşturabilir. Hatta küçük kır evlerinden oluşturulacak mahallelerle yöreye ait el aletlerinin yer
aldığı bir “ekomüze”, halkın ürünlerini satabilecekleri tezgâhlar kurulabilir. Böylelikle araştırma
sahasında ekonomik yönden fazlaca gelişememiş kıyı gerisindeki alanların kırsal turizm aracılığı
ile turizmden faydalanmaları sağlanarak kazançları arttırılabilir. Gelişmiş ülkelerde benzer
uygulamalarına rastlandığı üzere büyük fabrikaların indirimli satış yapan mağazaları kırsal
alanlarda kurulabilir. Önemli bir faaliyet haline gelecek bu tür satışlarla (otobüsler dolusu
alışveriş meraklısının bu birimlere taşınmasıyla), çok sayıda kır yerleşmesinin ekonomik gelişme
içine girmesi sağlanabilir.
Araştırma sahasında mağaralar, jeoekonomik potansiyelleri bakımından yeni yeni
değerlendirilmekte ve dolayısıyla da turizme açılmaktadır. Bu mağaralardan bazılarının turistik
çekim gücü şöyle sıralanabilir:
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
39
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
*Karain, Beldibi (ışıklandırma sorunu var) mağaraları kültürel turizm ziyaret yerleri
olabilir.
*Sarkıtlar, dikitler ve damlataşlar ile traverten oluşumları Ayı İni (hiçbir düzenleme yok),
Molla Deliği (hiçbir düzenleme yok), Geyikbayırı (hiçbir düzenleme yok), Zeytintaşı (mağara
girişindeki küçük bir kafeteryada sıcak, soğuk içecek ve yiyecekleri ile hizmet verilmekte)
Mahrumçalı (hiçbir düzenleme yok), Altınbeşik (yolu düzenlenebilir ve girişine oberj türü
konaklama tesisi inşa edilebilir, içinin düzenlenmesi ve ışıklandırılması gibi eksik alt yapı
hizmetleri var), Dim (özel bir turizm şirketi tarafından işletilen bu mağara içi ve dışı düzenlemesi
bakımından turizme açılacak araştırma sahasının diğer mağaraları için örnek oluşturabilir),
Çimenini (hiçbir düzenleme yok), Yalandünya mağaralarını birer doğa harikası durumuna
getirmiştir.
*Damlataş (yoğun kullanımın etkisi azaltılmalı) ve Molla Deliği (hiçbir düzenleme yok)
mağaraları gibi bazı mağaralar sağlık açısından önem taşıdıkları için sağlık turizmine uygun
yapılandırılabilir.
*Peynirdeliği (hiçbir düzenleme yok), Kocain mağarası (ulaşım sorunu yanı sıra tavan
kısmında kaya düşme riski var, kontrollü turizme açılmalı) gibi mağaralar kültürel, sağlık, doğa
turizmi açısından bir veya birkaç özelliğe birden sahip olan mağaralar olduklarından bu
potansiyellerine uygun düzenlenmelidir.
Araştırma
sahasında
mağaraların
turizm
sektöründe,
arzu
edilen
doğrultuda
kullanılması için; her şeyden önce mağaralara ulaşım olanakları yaratılmalı, daha sonra
ziyaretçilerin mağara içindeki ilginç morfolojik oluşumlara ulaşabilecekleri patikalar yapılıp
aydınlatılmalı, gerekli noktalarda seyir terasları yapılmalıdır. Mağara içindeki bu düzenlemelere
karşılık, girişinde ve çevresinde de bazı yapılanmalara gerek vardır. Örneğin mağara girişine
konacak bir haritayla ziyaretçilere mağara hakkında bilgi verilirken, içindeki sarkıt, dikit, göl ve
travertenlerin oluşumlarının nasıl gerçekleştiği anlatılabilir. Hatta tüm bu bilgiler bir toplantı
salonunda ziyaretçilere sunulabilir. Yine giriş kısmında yapılacak kafeterya tarzı bir yerde,
mağarayı gezip yorulanların dinlenmesi sağlanabilir. Film ve dia pozitif satış noktaları yapılarak,
turistlerin hizmetine sunulur. Her mağaranın önünde bir otopark bulunması ise diğer önemli bir
noktadır. Gözden kaçmaması gereken diğer bir özellik de ziyaretçilerin tek başına
dolaşmalarının tehlikeli olabileceği bölümler mutlaka bir rehber nezaretinde, ziyarete açılmalıdır.
Özellikle oluşumların devam ettiği, aktif mağaralarda bu hususa mutlaka dikkat edilmelidir.
Adı geçen mağaraların birçoğu alternatif turizm kapsamında çok küçük düzenlemelerle
kıyı turizminin kullanıldığı merkezlere bağlanabilir, diğer turizm etkinlikleri ile birlikte kullanılabilir.
Bu mağaralar bir doğa turizm aktivitesinin başlangıçını oluşturabileceği gibi bir fotosafari veya
jeep safari güzergahında bir mola noktası ya da bir trekking güzergahında ulaşılması
hedeflenen bir destinasyon olabilir. Bu kapsamda bir turist hangi tür organizasyon ile gelirse
gelsin tatil programlarının içine bir mağara gezisi konulabilir. Örneğin; Kemer ya da Beldibi’ndeki
otellerden, tatil köylerinden araçlarla alınan turist kafilesi, önce Göynük Çayı’na ulaştırılır,
burada serin kaynak suyunda yüzdükten sonra kızılçam ağaçları arasından yarım saatlik bir
40
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
yürüyüşle (ya da turistlere at, eşek ve katır gibi binek hayvanlar sırtında) Peynirdeliği
mağarasına ulaşılır ve sarkıt, dikit ve damlataş oluşumları turistlere gösterilerek aynı yoldan
otellere geri dönülür. Bu program, konaklama tesislerinden sadece iki saat (akşam üzeri saat
17-19 arasında olabilir) gibi kısa bir süre ayrı kalan turist için değişik bir aktivite olurken aynı
zaman da araştırma sahasının farklı doğal turizm ürünü de pazarlanmış, tanıtılmış olacaktır.
Akarsuların içinden aktığı dar ve derin kanyon vadilerin varlığı, suyun uygun debisi,
bozulmamış doğal bitki örtüsü, akarsu çevresindeki tarihsel kalıntılar gibi çekicilikler rafting için
aranan özellikler olup, araştırma sahası bu açıdan oldukça zengindir. Bu zenginlik, Alakır
çayından başlayıp, Alanya’nın doğusundaki Dimçayı’na kadar yer alan 5 akarsuyun rafting için
değerlendirilmesiyle ifade edilmektedir. Ancak hemen ilave etmek gerekir ki, bu akarsulardan
kapasitelerinin çok altında faydalanılmakta, yararlanma neredeyse Köprüçay ile sınırlı
kalmaktadır.
Turizm sektöründeki önemini daha da arttırması beklenen akarsu turizmi uygulamaları
için planlamalar suretiyle Köprüçay’ın yanı sıra Alakır, Manavgat, Alara ve Dim çayları akarsu
turizmi uygulamalarına açılabilir. Planlamada; akarsu sporları yapılabilecek akarsuların
tespitinden (akarsu yatağının raftinge hazırlanmasından), rehberlere, turistlere ve kullanılan
malzemeye kadar bir dizi ayrıntıya önem verilmesini şart kılmaktadır. Rehber, raftçı,
malzemenin yeterliliklerini ve rafting düzenleyen acentelerin niteliklerini denetleyecek, bir üst
kurum niteliğini taşıyacak bir organizasyon gereklidir. Raffing çalışmalarının organize edilip,
firmalar ve kullandıkları malzemeyle, rehberlerin ve raftçıların yeterliliklerini kontrol edecek bir
yapılaşma sürecine girilmesi akarsu turizminin gelişmesine önemli katkılar sağlayabilir.
SONUÇ
Antalya ili; zengin doğal bitki örtüsü, bu bitki örtüsüne bağlı yaban hayatı, mağaraları,
akarsuları, dağları, yaylaları, binlerce yıllık kültürel mirası, alt ve üst yapı imkânlarıyla, turizmde
çeşitliliğin kolaylıkla sağlanabileceği, kıyı turizmine alternatiflerin yaratılabileceği bir turistik yöre
niteliğindedir. Ancak bugüne kadar, bu zenginliklerin turizmde kullanımı hep sınırlı kalmıştır.
Başka bir ifade ile kıyıda deniz, kum, güneş üçlüsünün dışına pek taşılamamıştır. Bunun için
yapılması gereken, turizm türlerinin çeşitlendirilerek seçenekler sunulmasıdır.
Araştırma sahasında turizm; yayla, kış, dağ, kırsal, av, ekoturizm, mağara, kampkaravan ve akarsu turizmi gibi turizm türleri ile çeşitlendirilip zenginleştirilebilir. Böylece alternatif
turizm türlerinin gündeme gelmesiyle turizm sezonunun bütün bir yıla yayılması olanağını
doğacak, turizm hareketlerindeki yoğunluk dağıtılacak dolayısıyla turizmden elde edilen
gelirlerin artırılması ile beraber sürekliliği de sağlanabilecektir. Ancak en başta, alternatif turizm
potansiyeli doğru belirlenmeli, bu potansiyel gerçekçi bir planlama ile en verimli şekilde
kullanılmalıdır.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
41
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
KAYNAKLAR
Akova, İ. (1999), “Alanya’nın Turizm Olanakları”. İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Coğrafya Dergisi.
Sayı:7, S:183-208.
Akşit, S. (2007), “Doğal Ortam Duyarlılığı Açısından Sürdürülebilir Turizm”. Erciyes
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi. Sayı:23, S:442-460.
Alagöz, C. A. (1993), “Türkiye’de Yaylacılık Araştırmaları”. A.Ü. Türkiye Coğrafyası
Araştırmaları ve Uygulamaları Dergisi. Sayı:2, S:1-53.
Antalya Valiliği. (2006), Antalya İl Çevre ve Orman Müdürlüğü, Doğa Koruma ve Milli
Parklar Şube Müdürlüğü Verileri. Antalya.
Antalya Valiliği. (2006), Antalya İl Emniyet Verileri. Antalya.
Antalya Valiliği. (2008), Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Verileri. Antalya.
Atalay, İ. (2002), Türkiye’nin Ekolojik Bölgeleri. İzmir: Orman Bakanlığı Yayınları No:163,
Meta Basımevi.
Avcıkurt, C. (2003), Turizm Sosyolojisi; Turist Yerel Halk Etkileşimi. Ankara: Detay
Yayınları No:71.
Aygen, T. (1984), Türkiye Mağaraları. Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu Yayınları, Apa
Ofset Basımevi.
Bayer, M. Z. (1994), “Milli Parklar ve Türkiye Açısından Önemi, Alınması Gerekli
Önlemler II”. Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi. Sayı:1-2, S:53-57.
Ceylan, S. ve Demirkaya H. (2007), “Davraz Dağı’nın Turizm Potansiyeli ve Sorunlarını
Belirlemeye Yönelik Bir Araştırma”. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Dergisi. Sayı:13, S:.27-43.
Çanakçıoğlu, H. ve Mol, T. (1996), Yaban Hayvanları Bilgisi. İstanbul: İ.Ü. Yayın No:3948,
S:550.
Doğan, C. ve Doğan, M. S. (2005), Yörüklerin Sosyal ve Kültürel Hayatı (Antalya
Örneği). İstanbul: Kızılelma Yayıncılık.
42
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
Doğanay, H., (2001), Türkiye Turizm Coğrafyası, Konya: Çizgi Kitabevi Yayınları, 3.
Baskı.
Doğanay, H., Zaman, S. (2001), “Kurşunlu ve Düden Çağlayanları”. Doğu Coğrafya
Dergisi. Sayı:5, S:1-33.
Doğanay, H., Zaman, S. (2002), “Antalya’da Az Tanınan Bir Kış Turizm Merkezi: Saklıkent”.
Doğu Coğrafya Dergisi. Sayı:8, S:149-162.
Doğaner, S. (2001), Türkiye Turizm Coğrafyası. İstanbul: Çantay Kitabevi.
Geray, U. (2003), Korunan Alanlar ve Gelir Yaratıcı, Etkinlikler. İstanbul.
Güldalı, N. ve diğerleri (1982), Antalya Yöresinin Mağaraları. Ankara: M.T.A.Temel
Araştırmalar Dairesi.
Köksal, A. (1994), Türkiye Turizm Coğrafyası. Ankara.
Mansuroğlu, S. (2006), “Turizm Gelişimine Yerel Halkın Yararlanmalarının Belirlenmesi:
Akseki/Antalya Örneği. Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi. Sayı:19, S:35-46
M.T.A. Genel Müdürlüğü. (1982), Turizme Açık ve Turizm Değeri Olan Mağaralar.
Ankara.
M.T.A. Genel Müdürlüğü. (1987), Antalya-Gazipaşa ve Manavgat Çevresinin Mağaraları.
Ankara.
Meydan, S. (1998), “Sürdürülebilir Turizm Gelişimi ve Güney Antalya Turizm Gelişim Projesi
Alanına Yönelik Bir Anket Uygulaması Sonuçları”. G. Ü. Ticaret ve Turizm Eğitim Fakültesi
Dergisi, Sayı:1, S:82-95.
Olalı, H. (1990) Turizm Politikası ve Planlaması. İstanbul: İ.Ü. İşletme Fakültesi Yayın No:
228, Yön Ajans.
Richards, G. (2001), Cultural Attraction Distribution System, Cultural Attraction and
European Tourism (Edited by Greg Richards). CABI Publishing, UK. S: 57-76.
SARI, C. (1998), “Kumluca (Antalya) İlçesi’nin Coğrafyası”, Yayınlanmamış Yüksek Lisans
Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
43
Cemali SARI
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Sarı, C. (2003), “Batı Antalya (Beydağı) Yaylaları”. Akdeniz Üniversitesi Atatürk İlkeleri
ve İnkılap Tarihi Araştırma Merkezi Müdürlüğü Yayınları. Antalya’nın Son Bin Yılı
Sempozyumu Bildiriler Kitabı. S: 487-498.
Sarı, C., (2006), “Türk Kültürünün Dünyaya Açılan Penceresi Antalya’da Kırsal Turizm
Potansiyeli: Kuzca Köyü Örneği”. III. Lisansüstü Turizm Öğrencileri Kongresi Bildiriler
Kitabı. S:718-733.
SARI, C. (2007), “Antalya’nın Alternatif Turizm Kaynakları ve Planlaması”, Yayınlanmamış
Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Sarı, C., (2007), “Alternative Tourism and Touristic Product Varification Strategies: A Case
Study in Alakır Valley (Kumluca, Antalya)”. Antalya-Kemer International Symposium On
Geography, Environment and Culture in the Mediterranean Region, June 5-8, 2007.
Sarı, C., (2007), “Çeşitli Koruma Statülerindeki Alanların Turizm Amaçlı Kullanımı: Güllük
Dağı (Termessos) Milli Parkı Örneği”. Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. Sayı:39,
S:249-266.
Somuncu, M. (2004), “Dağcılık ve Dağ Turizmindeki İkilem: Ekonomik Yarar ve Ekolojik
Bedel”. A.Ü. Türkiye Coğrafyası Araştırma ve Uygulama Merkezi Coğrafi Bilimler
Dergisi, Sayı:1, S:1-23.
Soykan, F. (2003a), “Kırsal Turizm ve Türkiye Turizmi İçin Önemi”. Ege Üniversitesi
Edebiyat Fakültesi Ege Coğrafya Dergisi, Sayı:1, S:1-11.
Soykan, F. (2003b), “Coğrafi Çevrenin Turizm Amaçlı Değerlendirilmesinde Turizm
Potansiyelini Saptamanın Önemi”. Coğrafi Çevre Koruma ve Turizm Sempozyumu 16-18
Nisan 2003 Bildiriler Kitabı. S:17-24.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı. (2004), Avlakların Kuruluşu, Yönetimi ve Denetimi Esas
ve Usulleri İle İlgili Yönetmelik. 16 Mayıs 2004, Sayı:25464, Ankara.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, (2005), Batı Akdeniz Bölge Müdürlüğü Kitapçığı. S:10,
Ankara.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, Av ve
Yaban Hayatı Başkanlığı Verileri (2006), Ankara.
44
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
ANTALYA’NIN ALTERNATİF TURİZM KAYNAKLARI, PLANLAMA…
Cemali SARI
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (20062007) Merkez Av Komisyonu (MAK) Kararı. S:12-13, Ankara.
T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, http//www.milliparklar.gov.tr-10.04.2006.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, http//www.kultur.gov.tr-25.01.2008.
Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği, http://www.ttyd.org.tr, 25.01.2008.
Ülker, İ. (1983), Dağ Turizmi ve Kış Sporları. Ankara: T.C Turizm Bakanlığı Yayını, S:102.
Ürger, S. (1992), Genel Turizm Bilgisi. Antalya: Akdeniz Üniversitesi Yayınları No:53.
Zaman, S. (2002), “Antalya Merkez İlçenin Doğal Turistik Kaynakları, Yayınlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Erzurum.
Zaman, S. (2007) Fonksiyonel Değişim Sürecinde Antalya Beydağları Yaylaları.
Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yayınları, Eser Ofset Matbaacılık.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi
45

Benzer belgeler